Professional Documents
Culture Documents
Kültür Sosyolojisi Vize Ödevi - Kopya
Kültür Sosyolojisi Vize Ödevi - Kopya
Kültür Sosyolojisi Vize Ödevi - Kopya
Özet
Bu makalede kültürün tanımı ve özellikleri açıklanmıştır. Aynı zaman da farklı kuramların kültürle
bağlantılarına ve bu kuramlarda yer alan kuramcıların düşüncelerinin kültür ile aralarındaki bağlara
bakılmıştır. Kültürün bu kuramlarla ilişkileri, kuramcıların kullandıkları kültürü de ilgilendiren
kavramları hakkında bilgiler verilmiştir. Bu çalışma da kuramcıların ortaya kuramlar yoluyla
insanların birbiriyle etkileşiminde çıkan toplumsallaşmanın kültürü nasıl etkilediği üzerine
durulmuştur. Bu kuramların kültüre ne gibi katkıları olduğuna dair bilgiler verilmek amaçlanmıştır.
Kuramcıların ortaya koyduğu argümanların kültürün oluşumu, kültürün değişimi, dönüşümü
açısından katkılarına vurgu yapılmıştır. Bu sayede kültürü anlama da bu kuram ve kuramcıların önemi
vurgulanmıştır. Çalışma da gündelik yaşamda kültürün kapsadığı şeylere ve eylemlere vurgu
yapılmıştır. Kişilerin nesneleri veya şeyleri anlamlandırıp harekete geçmeleri ve bu yolla kültürü
oluşturmaları üzerinde durulmuştur. Bireylerin bu eylemleri toplumsallaşmayı oluşturmuş ve bu da
kültürün oluşumuna katkı sağlamıştır denebilir.
Giriş
1.Kültür nedir?
Kültür için birçok tanım yapılmıştır. Sosyoloji, Felsefe, Antropoloji başta olmak üzere birçok
disiplinin bu konu üzerinde durduğunu görebiliriz. Bu disiplinlerin de ilgisiyle kültürle ilgili
birçok bilgi oluşmuştur. Sürekli yeni tanımlar ve değişmeler söz konu olmuştur. Farklı
ülkelere bakıldığında kültürü tanımlamak için çeşitli kelimelerin kullanıldığını görebiliriz.
Ülkemize baktığımız da Ziya Gökalp ‘’hars’’ kelimesini kültür kavramı yerine kullanmıştır.
Diğer ülkelere de baktığımızda genelde beceri, eğitim, maharet gibi anlamlarda kullanıldığını
görebiliriz. Bu durumda kültürü tanımlamak amacı ile farklı dillerde ortak özellikleri
barındıran kavramların kullanıldığını söyleyebiliriz. Kültürü tanımına bakıldığında kültür,
insanın doğanın kendisine sunduğu dışında ona eklediği, uyarladığı maddi ve manevi her şeyi
ifade eder. Kültür olarak sayılmayacak hiçbir şey yoktur. Kısaca kültür her şeydir. İnsanı
diğer canlılardan ayıran en büyük fark bu kültürü oluşturmalarıdır. Kültürün birçok özelliği
vardır. Bunlardan biri sürekli değişmesidir. Kültürün değişim hızı kültürden kültüre farklılık
gösterir. Ayrıca zamansal olarak da kültürlerde değişim hızı farklılık gösterir. Günümüzde
değişmeyen hiçbir kültür yoktur. Kültür evrenseldir aynı zamanda özeldir. Her insan bir
kültürün parçasıdır. Bir kültürün parçası olmayan insan yoktur. Herkes belli bir kültüre
sahiptir. Bu açıdan bakıldığında kültür evrenseldir. Tanımlanabilen her şey kültürün bir
parçasıdır. Yani kültürün kapsayıcı bir özelliği bulunmaktadır. Kültür topluma ve insana has
olan bir şeydir, toplumsaldır. Kültürü somut bir şekilde gösteremeyiz. Yapılan davranışların
arkasındaki kaynakların ortaya çıkarılmasıdır. Kültür topluma hükmeder, ona şekil ve yön
verir. Bu yönlendirmeleri yapan, normalar, kurallar ve değerler bulunmaktadır. Kültürün
tarihine baktığımızda dinamik olduğunu ve sürekliliğe sahip olduğunu söyleyebiliriz. Aynı
zamanda kültür bulunduğu fiziksel şartları da değiştirir ve bu fiziksel şartlardan etkilenir.
Karşılıklı bir değişim gücüne sahiptirler. Kültür kuşaktan kuşağa aktarılan bir şeydir. Buradan
yola çıkarak kültürün öğrenilebildiğini söyleyebiliriz. İnsanlara öğrendiklerini diğerlerine
aktarabilme olanağını kültür sağlar. Bu öğrenme süreci anne karnında başlar ve ölene kadar
sürer. Aynı zamanda kültürün ihtiyaç giderici olduğunu söyleyebiliriz. Kültür bu açıdan
doyum sağlayıcı bir özelliğe sahiptir. Çevreye uyarlanabilir bir yapısı vardır bu sayede belirli
ihtiyaçlarımızı sağlar. Kültür bir bütünden oluşur ve bütünleyici bir özelliği vardır. Aynı
kültüre sahip bireyleri bir arada tutma gibi bir amacı vardır. Eğer kültürün bu bütünleştirici
özelliği olmaz ise kültür kendi kendini yok etmeye başlar. Bu bütünleştirici özelliğini faklı
kültürlerde farklı şekillerde görebiliriz. Örneğin dayanışma kavramının kültürden kültüre
değiştiğini görebiliriz. Kültür bir simgeler sistemidir. Kültür sayesinde birçok simgeyi
öğrenebilir ve anlamlandırabiliriz. Anlamlandırdığımız simgelere göre davranışlarımızı
sergileriz. Bu simgeler sayesinde gündelik yaşamımızda yapmamız veya yapmamız gereken
şeyleri öğreniriz ve buna göre hareket ederiz. Örneğin otobüste hamile kadın gördüğümüzde
yer verme gibi. Kültürün tanımını yaptığımızda da gördüğümüz maddi ve manevi yönü vardır.
Bu iki yönü karşılıklı etkileşim içindedir. Kültür bize toplumsal dünya ve aynı zamanda
doğal dünyayı anlamlandırmamızda yardımcı olur. İnsanlar doğaya belli anlamlar atfeder ya
da doğayı dönüştürmeye, değiştirmeye çalışır ama doğanın bu durumlarla bir alakası yoktur.
Bizim yaptığımız bu anlamlandırmalar kültürel müdahaledir. Yani bu açıdan ele aldığımızda
kültür doğaya el koyar diyebiliriz. Kültürün değerleri, normları idealleştirildiğini
söyleyebiliriz fakat gerçekte yaşanan bu değildir. İdeal kültür ve gerçek kültür arasında farklar
vardır. Kültüre hem uyarlayıcı hem de uyum bozucu diyebiliriz. İnsan yerleştiği coğrafi
bölgenin fiziksel şartlarına göre kendilerini o bölgeye uyarlar. Sonuç olarak kültür insanın
yaptığı her şeydir. Aynı zamanda bu kültür değişip, dönüşerek kuşaktan kuşağa aktarılmıştır.
2.Sembolik Etkileşimcilik ve Kültür