Professional Documents
Culture Documents
Roma İmparatorluk Mimarisi - Amphitiyatrolar
Roma İmparatorluk Mimarisi - Amphitiyatrolar
Genelde 3 tür oyun vardır; gladyatör-gladyatör dövüşleri, gladyatör-vahşi hayvan dövüşleri, vahşi
hayvan-vahşi hayvan dövüşleri. Yunan kültüründe yaygın değildir.
Güney Fransa; Arles Amphitiyatrosu özellikle sanatsal etkinliklerin yapıldığı örneklerden biridir.
Anadolu’daki antik kentlerde 1-2 tiyatroyla karşılaşılmakla birlikte, Anadolu dışındaki eyaletlerde
amphitiyatroların yoğun kullanıldığı görülmektedir. Bunlar kentin en dış çeperine inşa ediliyordu.
Anıt sütunlar, Klasik ve Hellenistik Dönemlerden bilinmektedir. Savaşlarda kahraman olarak ölen
kişiler gibi kahramanlar için anıt sütunların dikildiği bilinmektedir. Hellenistik dönemde çok yaygın
görülmektedir. Pydna Anıtında çeşitli savaşları ilgilendiren kabartmalar karşımıza çıkmaktadır.
Roma döneminde bu anıt sütunlar geliştirilerek kabartmalı anıt sütunlara dönüştürülmüştür. MS
2.yy’da (özellikle Traian Sütunu MS 113) kabartmaların başladığı görülmektedir. Podyum kısmının
Traian ve karısının mezarı olarak düzenlendiğini bilmekteyiz. Anıt sütun dikme geleneği MS
6.yy’da Fokas Sütunu’na kadar devam etmiştir.
Ankyra, Belkız Sütunu/ Balkız Minaresi/ Kızlar Minaresi/ Jülyen Sütunu (bir seyyahın yanlış
adlandırmasından dolayı günümüze böyle gelmiştir. Yatay yivli bir sütundur bu özel bir özelliktir.
Yüksek bir kaide üzerinde yükselen ve Korinth başlığına sahip bir sütundur. 1934’de asıl yerinden
günümüzdeki Cumhuriyet meydanına taşınmıştır.
Tarihleme
Genel olarak anıt sütun, İmparator Julianus’un onuruna dikilmiş olacağından hareketle MS
361-363 yıllarına tarihlenmiştir.
R. Kautzsch, sütunun başlığını MS 6.yy’ın ikinci yarısında tarihlemiştir.
İşgal edilen eyalet başkentinin Aurelian tarafından geri alınması, kentte yeni imar ve
restorasyon faaliyetlerine başlanması, imparatorluk gücünün burada yeniden kurulduğunu
göstermektedir. Anıt sütun, kenti geri alan Aurelian (MS270-275) ya da Ioannes
yazıtından da anlaşılacağı üzere kentteki büyük yapı ve onarım faaliyetlerine izin veren ve
Ankara’ya olduğu gibi Anadolu’ya da huzur ve güveni getiren İmparator Constantin (MS
306-337) onuruna dikilmiş olmalıdır.
İmparator Arcadius Dönemi’nde (MS 395-408) Ankyra’nın işlevsel olarak
imparatorluğunun yazlık başkenti haline gelmesi de anıt sütunun dikilme nedeni olabilir.