Carlos Castaneda-Sessizliğin Erki 8

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 238

qAGDA$ ocnBrilER (NEw AGE) oizisi: tz

Ozgiin Adr:
THE POWER OF SILENCE
Further Lessons of don Juan

Copyright @ Carlos Castaneda, 1988


Tiirkiye Temsilcisi Kesirn Ajans
Yayrn Hakkr O 1998 SOZ YAYIN OYUNAJANS LjID.

i;Siriilili
a

Biiro Telefonlan: (02 I 2 ) 2g3 l0 40 & (0212) 244 02 26


Biiro Faksr: (0212) 245 41 02
e-mail nerkrnen@ turk.net

ISBN 975 7190 - 17 - 9

Edittir:
Senay Soydemir

Kapak resmi:
Mario Toral

Kapak tasartmt:
Figen Qapan & Ali Erkmen

Baskr ve Cilt:
Mart Matbaacrhk Sanatlan Tic. ve San. I td..$ti.
istanbul (0212) 212 03 3-40
Tel: (0212) 212 03 39 (Pbx)
qAGDA$ ocnBrilER (NEw AGE) oizisi: tz
Ozgiin Adr:
THE POWER OF SILENCE
Further Lessons of don Juan

Copyright @ Carlos Castaneda, 1988


Tiirkiye Temsilcisi Kesirn Ajans
Yayrn Hakkr O 1998 SOZ YAYIN OYUNAJANS LjID.

i;Siriilili
a

Biiro Telefonlan: (02 I 2 ) 2g3 l0 40 & (0212) 244 02 26


Biiro Faksr: (0212) 245 41 02
e-mail nerkrnen@ turk.net

ISBN 975 7190 - 17 - 9

Edittir:
Senay Soydemir

Kapak resmi:
Mario Toral

Kapak tasartmt:
Figen Qapan & Ali Erkmen

Baskr ve Cilt:
Mart Matbaacrhk Sanatlan Tic. ve San. I td..$ti.
istanbul (0212) 212 03 3-40
Tel: (0212) 212 03 39 (Pbx)
Igindekiler
5

Onsciz

Sunuq

l-5

I Tinin Belirmesi

34

2 Tinin Dokunugu

.56

3 Tinin Hilesi

87

4 Tinin inigi

t4l
5 N iy e ttn Gereksindirdikleri

. t76
6 Niyeti Kullanmak
Igindekiler
5

Onsciz

Sunuq

l-5

I Tinin Belirmesi

34

2 Tinin Dokunugu

.56

3 Tinin Hilesi

87

4 Tinin inigi

t4l
5 N iy e ttn Gereksindirdikleri

. t76
6 Niyeti Kullanmak
Sunug

Don Juan, geqitli zamanlarda bilgisini benim igin adlandrmaya


galrqtr. Nagualcrh[rn en uygun ad olabilecefini,.fakat bu teri-
mrn fazlasryla anlaqrlmaz oldufunu diiqiindii. Ona sadece "bil-
gi" demek yetersiz, "sihirbazhk" demek ise kiigtiltticiiydi.i. 'Wi
.

yette ustalaqma" gok soyut, 'omutlak ozgiirltik arayrqt" ise Eok


uzun ve mecaziydi. En sonunda, daha uyglln bir ad bulamadr!"r
igin, kesin olmamaslna rafmen, buna "btiyiiciiltik" dedi.
Yrllarca bana defiqik btiyticiiliik tanrmlamalan yapfi, ama
tarumlamalann her zatnan, bilginin artmasryla birlikte defiqti-
fini soylemeyi de ihmal etmedi. Qomezlifiimin sonlanna dog-
ru, daha agrk bir tarumlamarun ayrdma varacak durumda oldu-
lumu diiqtiniiyordum, boylece ona bir kez daha sordum.
Sunug

Don Juan, geqitli zamanlarda bilgisini benim igin adlandrmaya


galrqtr. Nagualcrh[rn en uygun ad olabilecefini,.fakat bu teri-
mrn fazlasryla anlaqrlmaz oldufunu diiqiindii. Ona sadece "bil-
gi" demek yetersiz, "sihirbazhk" demek ise kiigtiltticiiydi.i. 'Wi
.

yette ustalaqma" gok soyut, 'omutlak ozgiirltik arayrqt" ise Eok


uzun ve mecaziydi. En sonunda, daha uyglln bir ad bulamadr!"r
igin, kesin olmamaslna rafmen, buna "btiyiiciiltik" dedi.
Yrllarca bana defiqik btiyticiiliik tanrmlamalan yapfi, ama
tarumlamalann her zatnan, bilginin artmasryla birlikte defiqti-
fini soylemeyi de ihmal etmedi. Qomezlifiimin sonlanna dog-
ru, daha agrk bir tarumlamarun ayrdma varacak durumda oldu-
lumu diiqtiniiyordum, boylece ona bir kez daha sordum.
durumudur. Btiyticiiliik srradan algmm farkrnda olmadrlr qey-
leri algrlama yetisidiE
o'Sana
yaqattr$rm deneyimlerin hepsi," diye stirdiirdii don
Juan, "gristerdi[im her bi qey, sadece gozimizle gorebildigi-
mizden daha fazla qeyin var oldu$u gostermek iEindi. Kimse-
nin bize biiyiictiliik cifretmesine gereksinimimii yok, g{inkii,
ashnda cifrenecek bi qey yok. Bize gereken, burnumuzun di-
binde olgtisiiz erkin var oldufuna bizi ikna edecek bi o[ret-
mendii. Ne tuhaf bi geliqki! Bilgi yolundaki her sava$gr zuman
zaman biiytictiliifti o$rendifini dtiqtiniir, ama yaptr[r qey sade-
ce kendi varhlrndaki gizli erke ve ona ulaqabilecefine inandr-
rrlmaya r azt olmasldtr. "
"Senin yaptr[rn da bu mu don Juan? Beni inandrrmak
mt?"
"Kesinlikle. Seni, o erkeye ulaqabilecefine inandrmaya
gahqryorum. Ben de aynr yollardan gegtim. ve ben ikna edilme
konusunda senden de katrydrm."
'oOna ulaqtrfrmrzda, onunla ne yapanz don Juan?',
"Higbi qey. Ona ulagtrfirmrzda, o kendili[inden kullanrla-
bilir ama ulagrlamaz olan erke alanlanndan yararlanrr. ve iqte
bu, dedilim gibi, biiytictiliikttir. iqte o zamanbagka bi qey gor-
meye-yani, algrlamaya-baqlarrz; hayalimizde defil, gerqek
ve somut olarak. ve artrk scizciikleri kullanmak zorunda kal-
maksrzrn bilmeye baqlarrz. ve bu artan algrlamayla, ve sessiz
bil giyle ne y ap ac a$rmrz i s e, kend I mrzacrmtza b aphdrc.,,
Baqka bir seferinde de, baqka bir agrklama yapmlgtr. ilgi-
siz bir konuyu tartrqryorduk ki aniden konuyu defigtirdi ve ba-
na bir fikra anlatmaya baqladr. Gtilerek kibarca omuzlanmrn
araslnl, srrtrmr okqadr. Sanki utaruyordu da, bana dokunmak
igin cesaret toplamasr gerekiyordu. Ben sinirlenince, krkrrda-
maya baqladr.
.
"Qok tirkeksin," diye takrldr, srrtrma daha sertge vurdu.
Kulaklanm u$uldadr. Bir an iEin nefesim kesildi. Adeta ci-
ferlerim a$zrmagelmiqti. Soluk almak gittikge daha gok rahat-
srzhk veriyordu. Birkag kez aksnp trksrrdrktan sonra ci[erle-
rim agrldr ve kendimi derin, dtizgtin soluk alrrken buldum. o
kadar harika hissediyordum ki, bu beklenmedik ama sert darbe
durumudur. Btiyticiiliik srradan algmm farkrnda olmadrlr qey-
leri algrlama yetisidiE
o'Sana
yaqattr$rm deneyimlerin hepsi," diye stirdiirdii don
Juan, "gristerdi[im her bi qey, sadece gozimizle gorebildigi-
mizden daha fazla qeyin var oldu$u gostermek iEindi. Kimse-
nin bize biiyiictiliik cifretmesine gereksinimimii yok, g{inkii,
ashnda cifrenecek bi qey yok. Bize gereken, burnumuzun di-
binde olgtisiiz erkin var oldufuna bizi ikna edecek bi o[ret-
mendii. Ne tuhaf bi geliqki! Bilgi yolundaki her sava$gr zuman
zaman biiytictiliifti o$rendifini dtiqtiniir, ama yaptr[r qey sade-
ce kendi varhlrndaki gizli erke ve ona ulaqabilecefine inandr-
rrlmaya r azt olmasldtr. "
"Senin yaptr[rn da bu mu don Juan? Beni inandrrmak
mt?"
"Kesinlikle. Seni, o erkeye ulaqabilecefine inandrmaya
gahqryorum. Ben de aynr yollardan gegtim. ve ben ikna edilme
konusunda senden de katrydrm."
'oOna ulaqtrfrmrzda, onunla ne yapanz don Juan?',
"Higbi qey. Ona ulagtrfirmrzda, o kendili[inden kullanrla-
bilir ama ulagrlamaz olan erke alanlanndan yararlanrr. ve iqte
bu, dedilim gibi, biiytictiliikttir. iqte o zamanbagka bi qey gor-
meye-yani, algrlamaya-baqlarrz; hayalimizde defil, gerqek
ve somut olarak. ve artrk scizciikleri kullanmak zorunda kal-
maksrzrn bilmeye baqlarrz. ve bu artan algrlamayla, ve sessiz
bil giyle ne y ap ac a$rmrz i s e, kend I mrzacrmtza b aphdrc.,,
Baqka bir seferinde de, baqka bir agrklama yapmlgtr. ilgi-
siz bir konuyu tartrqryorduk ki aniden konuyu defigtirdi ve ba-
na bir fikra anlatmaya baqladr. Gtilerek kibarca omuzlanmrn
araslnl, srrtrmr okqadr. Sanki utaruyordu da, bana dokunmak
igin cesaret toplamasr gerekiyordu. Ben sinirlenince, krkrrda-
maya baqladr.
.
"Qok tirkeksin," diye takrldr, srrtrma daha sertge vurdu.
Kulaklanm u$uldadr. Bir an iEin nefesim kesildi. Adeta ci-
ferlerim a$zrmagelmiqti. Soluk almak gittikge daha gok rahat-
srzhk veriyordu. Birkag kez aksnp trksrrdrktan sonra ci[erle-
rim agrldr ve kendimi derin, dtizgtin soluk alrrken buldum. o
kadar harika hissediyordum ki, bu beklenmedik ama sert darbe
qans' 4drnr verdikleri qeyi, kiqinin niyet ile ba[lantrsmrn farkrn-
dah[rnr sallamakla ytiktimltiydii.
Ona, bana anlattr[r her qeyi akhmm aldrfrnr, sadece neden
iki grup olretiye gereksinim duyuldufunu anlayamadrfrmr
sciyledim. Anlaqrlmasrnrn gok zor oldufunu belirtti[i kendi
dtinyasr hakkrndaki her qeyi kavrayabiliyordum.
"Bugiin edindi[in iggcirtiyii arumsayabilmen igin bi cimre
ihtiyacrn olacak," dedi don Juan, "giinkti bunlann goEu sessiz
bilgidir. Krsa siire sonra unutulur. Bu, bilingliligin erigilmez
srlarmdan biridir."
Sonra, sol yamma, go[tis kafesimin kenanna vurarak, bi-
ling diizeyimi deliqtirdi.
Bir anda zihnimin olafiantistti netli[ini yitirdim ve ona sa-
hip olup olmadrfrmr bile arumsayamazhale geldim...

Btiyticiilti[tin ilk bciltimlerini yazmam igin benrbtzzar don Ju-


an gcirevlendirdi. Bir keresinde, gcimezli[imin ilk zamanlann-
da durup dururken bir kitap yazaraktuttu[um notlan de$erlen-
dirmemi dnermiqti. Yrfrnla not toplamrqhm ve onlarl a ne yapa-
ca[rmr hig diiqiinmemiqtim
ona cinerisinin sagma oldufunu, giinkti bir'yazar olmadr-
frmr belirttim.
"Tabn ki yazar de[ilsin," dedi, "bu yi.izden biiyiicjiltiEti
kullanman gerekecek; cince, deneyimlerini yeniden yaqryor-
mu$ gibi imgelemelisin. sonra da metni riiyada gormelisin.
senin rginyazmak edebi bi ahqtrrmadan gok, biiyti"tittit igin bi
ahgtrrma olmah."
Btiytictiltiftin temel ilkelerini, bu anlayrqla, don Juan'rn
bana anlattrfr gibi, onun o[retisi bafilamrn da yazdrm.
Gegmi g zamanlan n biiyiiciileri tarafindan geliq tirilen ci!-
retim di.izeninde iki grup yonerge vardr. 'SuE yan o[retileri'
denen boltim normal bilinglilikte uygulanrrdr. Di[erine 'sol
yan olretileri' denilirdi ve sadece ytiksek bilinglilik duru-
munda uygulanrrdr.
Bu iki grup ofreti, o[retmenlerin gcimezlerini iig uzmanhk
alarunda efitmesine rzin verirdi: Farhndalrha ustahk, iz silr-
me sanatr ve niyette ustahk.
qans' 4drnr verdikleri qeyi, kiqinin niyet ile ba[lantrsmrn farkrn-
dah[rnr sallamakla ytiktimltiydii.
Ona, bana anlattr[r her qeyi akhmm aldrfrnr, sadece neden
iki grup olretiye gereksinim duyuldufunu anlayamadrfrmr
sciyledim. Anlaqrlmasrnrn gok zor oldufunu belirtti[i kendi
dtinyasr hakkrndaki her qeyi kavrayabiliyordum.
"Bugiin edindi[in iggcirtiyii arumsayabilmen igin bi cimre
ihtiyacrn olacak," dedi don Juan, "giinkti bunlann goEu sessiz
bilgidir. Krsa siire sonra unutulur. Bu, bilingliligin erigilmez
srlarmdan biridir."
Sonra, sol yamma, go[tis kafesimin kenanna vurarak, bi-
ling diizeyimi deliqtirdi.
Bir anda zihnimin olafiantistti netli[ini yitirdim ve ona sa-
hip olup olmadrfrmr bile arumsayamazhale geldim...

Btiyticiilti[tin ilk bciltimlerini yazmam igin benrbtzzar don Ju-


an gcirevlendirdi. Bir keresinde, gcimezli[imin ilk zamanlann-
da durup dururken bir kitap yazaraktuttu[um notlan de$erlen-
dirmemi dnermiqti. Yrfrnla not toplamrqhm ve onlarl a ne yapa-
ca[rmr hig diiqiinmemiqtim
ona cinerisinin sagma oldufunu, giinkti bir'yazar olmadr-
frmr belirttim.
"Tabn ki yazar de[ilsin," dedi, "bu yi.izden biiyiicjiltiEti
kullanman gerekecek; cince, deneyimlerini yeniden yaqryor-
mu$ gibi imgelemelisin. sonra da metni riiyada gormelisin.
senin rginyazmak edebi bi ahqtrrmadan gok, biiyti"tittit igin bi
ahgtrrma olmah."
Btiytictiltiftin temel ilkelerini, bu anlayrqla, don Juan'rn
bana anlattrfr gibi, onun o[retisi bafilamrn da yazdrm.
Gegmi g zamanlan n biiyiiciileri tarafindan geliq tirilen ci!-
retim di.izeninde iki grup yonerge vardr. 'SuE yan o[retileri'
denen boltim normal bilinglilikte uygulanrrdr. Di[erine 'sol
yan olretileri' denilirdi ve sadece ytiksek bilinglilik duru-
munda uygulanrrdr.
Bu iki grup ofreti, o[retmenlerin gcimezlerini iig uzmanhk
alarunda efitmesine rzin verirdi: Farhndalrha ustahk, iz silr-
me sanatr ve niyette ustahk.
tizerinde , yizeydeki bagka bir konum a ya da igeriye do!ru ha-
reket ettirilebilir. Birlegirn noktasrnln parlakkfr teriras ettifi
herhangi bir erke alarunr aydrnlatabildiEinden, yeni bir konuma
geEtilinde, derhal yeni erke alanlannr aydrnlafir, onlan algrla-
nabilir krlar. Bu algrlama, gorme olarak bilinir.
7. Birleqim noktasr yer de[iqtirdifinde, tamamryla farkh
bir diinyamn algrlanmasr mtimkiin elul-yar olan di.inyamrz
kadar nesnel ve gergek olan bir dtinya. Bi.iyiiciiler, bu oteki
diinyaya erke, erk, genel ve ozel sorunlara goziimler bulmak
igin ya da imgelenemez olanla yiizleqmek iEin giderler.
8. Niyet, algrlamamza neden olan yaygm kuvvettir. Far-
krndahfrmrztn nedeni algrlamamrz delildir, asrl niyetrn baskr-
sl ve iggali sonucu algl/'arru.
9. Biiyticiiniin amacr, algrrun insarun eriqebilece[i tiim ola-
srhklannr deneyimleyerek mutlak farkrndahk durumuna ulaq-
maktrr. Hatta bu farkrndahk durumu oltimtin alternatif bir bigi-
mi anlamrna bile gelir.

Farkrndahkta ustahk ofretilerine bilginin uygulamah bir di.ize-


yi de dahil edilmiqti. Bu uygulamah di.izeyde don Juan bana
birleqim noktasmr hareket ettirmek igin gerekli olan iqlemleri
ofretti. Bunu baqarmak igin eski zamanlann biiyticii gortictile-
ri tarafindan tasarlanml$ iki biiyiik sistem vardr: rilya gormek;
rtiyalarrn denetimi ve kullanrmr ile iz silrme; davramqrn dene-
timi.
Birleqim noktasmr hareket ettirmek, her biiyi.ici.iniin cifren-
mesi gereken hayati bir manevraydr. B azrlan-naguallar-bu-
nu bagkalanna uygulamayr da cifrendiler. Birleqim noktasrna
do[rudan attrklarr sert bir tokatla birleqim noktasmr yerinden
oynatabiliyorlardr. Bu vuruq-bedene hiE dokuirmamaslna
ralmen omuz bagrna afilan bir qaplak bigiminde deneyimlenir-
di ve ytiksek farkrndakk durumuyla sonuglarurdt.
Don Juan, gelene[ine uygun olarak, cifiretisinin en zor, en
dramatik boltim{inti sadece bu ileri farkrndahk durumlarrnda
gergekleqtirdi: sol yan yonergelerini. Bu durumun ola[anUstii
niteli$inden dolayr, don Juan, benden bunlan, btiytictilerin ci[-
reti diizenindeki her qeyi bitirene dek kimseyle tartr$mamaml
tizerinde , yizeydeki bagka bir konum a ya da igeriye do!ru ha-
reket ettirilebilir. Birlegirn noktasrnln parlakkfr teriras ettifi
herhangi bir erke alarunr aydrnlatabildiEinden, yeni bir konuma
geEtilinde, derhal yeni erke alanlannr aydrnlafir, onlan algrla-
nabilir krlar. Bu algrlama, gorme olarak bilinir.
7. Birleqim noktasr yer de[iqtirdifinde, tamamryla farkh
bir diinyamn algrlanmasr mtimkiin elul-yar olan di.inyamrz
kadar nesnel ve gergek olan bir dtinya. Bi.iyiiciiler, bu oteki
diinyaya erke, erk, genel ve ozel sorunlara goziimler bulmak
igin ya da imgelenemez olanla yiizleqmek iEin giderler.
8. Niyet, algrlamamza neden olan yaygm kuvvettir. Far-
krndahfrmrztn nedeni algrlamamrz delildir, asrl niyetrn baskr-
sl ve iggali sonucu algl/'arru.
9. Biiyticiiniin amacr, algrrun insarun eriqebilece[i tiim ola-
srhklannr deneyimleyerek mutlak farkrndahk durumuna ulaq-
maktrr. Hatta bu farkrndahk durumu oltimtin alternatif bir bigi-
mi anlamrna bile gelir.

Farkrndahkta ustahk ofretilerine bilginin uygulamah bir di.ize-


yi de dahil edilmiqti. Bu uygulamah di.izeyde don Juan bana
birleqim noktasmr hareket ettirmek igin gerekli olan iqlemleri
ofretti. Bunu baqarmak igin eski zamanlann biiyticii gortictile-
ri tarafindan tasarlanml$ iki biiyiik sistem vardr: rilya gormek;
rtiyalarrn denetimi ve kullanrmr ile iz silrme; davramqrn dene-
timi.
Birleqim noktasmr hareket ettirmek, her biiyi.ici.iniin cifren-
mesi gereken hayati bir manevraydr. B azrlan-naguallar-bu-
nu bagkalanna uygulamayr da cifrendiler. Birleqim noktasrna
do[rudan attrklarr sert bir tokatla birleqim noktasmr yerinden
oynatabiliyorlardr. Bu vuruq-bedene hiE dokuirmamaslna
ralmen omuz bagrna afilan bir qaplak bigiminde deneyimlenir-
di ve ytiksek farkrndakk durumuyla sonuglarurdt.
Don Juan, gelene[ine uygun olarak, cifiretisinin en zor, en
dramatik boltim{inti sadece bu ileri farkrndahk durumlarrnda
gergekleqtirdi: sol yan yonergelerini. Bu durumun ola[anUstii
niteli$inden dolayr, don Juan, benden bunlan, btiytictilerin ci[-
reti diizenindeki her qeyi bitirene dek kimseyle tartr$mamaml
ma anlayabilmem igin gerekli de$erlendirmeleri yapmaksran
sessizce kabullendigim bciliimler oldular.
Don Juan, her biri altr soyut ozden olugan, karmaqrkhk dii-
zeyt giderek artan tig grup gosterdi. Burada, aqa[rda saydrkla-
rrmdan oluqan birinci grupla ilgilendim: Tinin belirmesi, tinin
vuruqu, tinin hilesi, tinin yrkrhqr, niyenn gerektirdikleri ve ni-
yeri kullanma.
ma anlayabilmem igin gerekli de$erlendirmeleri yapmaksran
sessizce kabullendigim bciliimler oldular.
Don Juan, her biri altr soyut ozden olugan, karmaqrkhk dii
zeyt giderek artan tig grup gosterdi. Burada, aqa[rda saydrkla-
rrmdan oluqan birinci grupla ilgilendim: Tinin belirmesi, tinin
vuruqu, tinin hilesi, tinin yrkrhqr, niyenn gerektirdikleri ve ni
yeri kullanma.
on beq tiyesinden de dinlemigtim ama, anlafilan ciyktilerin hig-
biri bahsedilen kigiler hakkrnda net bir fikir vermiyordu. Don
Juan'r o btiyi.iciiler hakkrnda daha detayh bilgi verrneye razr et
mem miimktin olmadr[r igin, higbk zallrran onlarla ilgili derin-
lemesine bilgi edinemiyecefim dtiqtincesini kabullenmiqtim.
Don Juan, bir ri$leden soff4 giiney Meksika dallannda
farkrndahkta ustalaqmarun incelikli ydnleri hakkrndaki agrkla-
malanm stirdtirtirken beni ttimden afallatan bir laf etti.
"Sanlrlm, gegmiqimizdeki bilytici.iler hakkrnda konuqma-
nln zamanr geldi," dedi.
Sisternli bir bakrgla, gegmigten, hem gtindelik iqler diinya-
smt, hem de biiytictilerin dtinyasrnr ilgilendiren sonuglar grkar-
maya baqlamam gerekiyormu$.
"Btiytictiler gegmiqleriyle hayari bi biEimde ilgilenirler,"
dedi, "ama kastetti[im kiqisel gegmiqleri de[il. Biiytictiler igin
gegmiq, difer btiy{ictilerin mazide yapmrg olduklandrr. Bizim
de qimdi yapaca[rmtz, gegmiqi incelemek olacak.
"srradan insan da inceler geEmiqini. Ama inceledi[i genel-
likle kendi gegmiqidir. Bunu da kiqisel nedenlerden dolayr ya-
par. Biiyi.iciiler bunun tam tersini yaparlar; onlar gegmiglerine
bi ilgi noktasr saptamak igin bakarlar."
"Ama bu herkesin yaptr[r bir gey defil midir? GeEmiqe re-
ferans noktasr bulabilmek igin Uafmak?; diye sordum.
"Hayu!" dedi gciniildeq bir edayla. "srradan insan kendini
gegmigle, kiqisel gegmiqiyle ya da dcineminin gegmiq bilgisiy-
le, stiregiden ve gelecekteki davramqlarma krhf uydurmak, bi
omek segmek igin, karqrlagtrrrr. Gergekte yalnrzca biiyiictiler
gegmiqlerine bi ilgi noktasr aramak igin bakar."
"Bir btiyiicti igin ilgi noktasmln ne oldu[unu soylersen
belki de daha iyi anlanm don Juan," dedim.
"Btiyticiiler igin bi ilgi noktasr saptamak niyen inceleme
qansr elde etme anlamrna gelir," diye yanrtladr, "ki bu tam da
ycinergelerin son baghlrmn amacrdr. Niyetr higbi qey aynr gti-
cti anlamak igin sava$an btiytictilere ait hikayeleri incelemek-
ten daha iyi gosteremez biiytictilere."
Kendi neslindeki btiyiictilerin gegmiqlerini incelerken bil-
gilerinin temel kuramsal dtizeninin farkrna vardrklannr agrkla-
on beq tiyesinden de dinlemigtim ama, anlafilan ciyktilerin hig
biri bahsedilen kigiler hakkrnda net bir fikir vermiyordu. Don
Juan'r o btiyi.iciiler hakkrnda daha detayh bilgi verrneye razr e
mem miimktin olmadr[r igin, higbk zallrran onlarla ilgili derin
lemesine bilgi edinemiyecefim dtiqtincesini kabullenmiqtim.
Don Juan, bir ri$leden soff4 giiney Meksika dallannda
farkrndahkta ustalaqmarun incelikli ydnleri hakkrndaki agrkla
malanm stirdtirtirken beni ttimden afallatan bir laf etti.
"Sanlrlm, gegmiqimizdeki bilytici.iler hakkrnda konuqma-
nln zamanr geldi," dedi.
Sisternli bir bakrgla, gegmigten, hem gtindelik iqler diinya
smt, hem de biiytictilerin dtinyasrnr ilgilendiren sonuglar grkar
maya baqlamam gerekiyormu$.
"Btiytictiler gegmiqleriyle hayari bi biEimde ilgilenirler,
dedi, "ama kastetti[im kiqisel gegmiqleri de[il. Biiytictiler igin
gegmiq, difer btiy{ictilerin mazide yapmrg olduklandrr. Bizim
de qimdi yapaca[rmtz, gegmiqi incelemek olacak.
"srradan insan da inceler geEmiqini. Ama inceledi[i genel-
likle kendi gegmiqidir. Bunu da kiqisel nedenlerden dolayr ya-
par. Biiyi.iciiler bunun tam tersini yaparlar; onlar gegmiglerine
bi ilgi noktasr saptamak igin bakarlar."
"Ama bu herkesin yaptr[r bir gey defil midir? GeEmiqe re
ferans noktasr bulabilmek igin Uafmak?; diye sordum.
"Hayu!" dedi gciniildeq bir edayla. "srradan insan kendin
gegmigle, kiqisel gegmiqiyle ya da dcineminin gegmiq bilgisiy-
le, stiregiden ve gelecekteki davramqlarma krhf uydurmak, b
omek segmek igin, karqrlagtrrrr. Gergekte yalnrzca biiyiictiler
gegmiqlerine bi ilgi noktasr aramak igin bakar."
"Bir btiyiicti igin ilgi noktasmln ne oldu[unu soylersen
belki de daha iyi anlanm don Juan," dedim.
"Btiyticiiler igin bi ilgi noktasr saptamak niyen inceleme
qansr elde etme anlamrna gelir," diye yanrtladr, "ki bu tam da
ycinergelerin son baghlrmn amacrdr. Niyetr higbi qey aynr gti-
cti anlamak igin sava$an btiytictilere ait hikayeleri incelemek-
ten daha iyi gosteremez biiytictilere."
Kendi neslindeki btiyiictilerin gegmiqlerini incelerken bil-
gilerinin temel kuramsal dtizeninin farkrna vardrklannr agrkla-
ve dalrlmaslnl onlemek igin kullandr[r srradan geregler olduk
lanm sciylemiqti.
Bir dalrn bah tarafindaki sarp yokugunu, zirvedeki kaya
hk grkrntrlara ulaqana dek hrzla trrmandrk. Daha yiiksek srr
daflann ete[indeydik. Kayahk grkmildan, sisin, altrmrzda
vadinin tabanryla gtiney ucuna do$ru yayrlmaya baqladr[rn
gorebiliyordum. Algak, incecik bulutlar batrya dofru uzana
nefti daflann ytiksek doruklarrndan aga[rya kayryor, etrafim
zr kuqatryordu. Ya[murdan soffa, koyu bulutlu gcikytiztintin a
trndaki vadi ve gi.ineye, batrya nzanandaglaa kara-yeqil bir se
sizlik ortiisiine btiri.inmiig gibiydiler.
'oBurasl konuqmak iEin ideal bi yer," dedi don Juan, kuytu
srf bir ma[aranrn kaya tabaruna otururken
Mafara ikimizin yanyana oturabilmesi igin uygundu. Ba$
lartmtz neredeyse tavana deliyordu ve srrtlarrmrzt maparan
ktvnmh, ta$ duvarlarrna rahatga yaslayabiliyorduk. Malar
sanki, bizim cilgtilerimizdeki iki insani barrndrmak igin bilere
oyulmuqtu.
Mafaranrn bir baqka garip yontinti daha fark ettim: grkrn
tmrn iizerinde durdulum zaman tiim vadiyi, dofuya ve giiney
rrzanan srradallarr gorebiliyordum. Ama oturdufumda, grkrn
mafaranrn tabaruyla ayrr diizeyde ve di.iz olmasma ra[men, ka
y alar tarafindan ku q atrhyorduk.
garipli[i don Juan'a anlatmaya niyetlenmiqken, o de
dimi sezdi.
"Bu ma[ara insan yaprsrdrr," dedi. "Qrkmtr meyillidir, am
gciz bu elimi fark etmez."
"Bu ma[aruyt kimler yaptr don Juan?"
"Eski btiyticiiler. Belki binlerce yrl once. Bu mafararu
cizelliklerinden biri de, hayvanlarrn, boceklerin, hatta insanla
rrn bile buradan uzak durmasrdrr. Eski btiytictiler sanki buraya
biittin canlilan tedirgin eden u[ursuz bi gtig salmrqlar."
Fakat ben kendimi garip bir gekilde mutlu ve gi.ivenli his
sediyordum orada. Bedensel bir hoqnutluk tiim vucudum a ya
yrhyordu. Sanki btittin sinirlerim grdrklanryordu.
"Ben hig de tedirgin de[ilim," diye fikrimi belirttim.
"Ben de oyle," dedi. "Bu da sadece, bizim, gegmiqin esk
ve dalrlmaslnl onlemek igin kullandr[r srradan geregler old
lanm sciylemiqti.
Bir dalrn bah tarafindaki sarp yokugunu, zirvedeki ka
hk grkrntrlara ulaqana dek hrzla trrmandrk. Daha yiiksek s
daflann ete[indeydik. Kayahk grkmildan, sisin, altrmrzd
vadinin tabanryla gtiney ucuna do$ru yayrlmaya baqladr[
gorebiliyordum. Algak, incecik bulutlar batrya dofru uzan
nefti daflann ytiksek doruklarrndan aga[rya kayryor, etrafim
zr kuqatryordu. Ya[murdan soffa, koyu bulutlu gcikytiztintin
trndaki vadi ve gi.ineye, batrya nzanandaglaa kara-yeqil bir s
sizlik ortiisiine btiri.inmiig gibiydiler.
'oBurasl konuqmak iEin ideal bi yer," dedi don Juan, kuy
srf bir ma[aranrn kaya tabaruna otururken
Mafara ikimizin yanyana oturabilmesi igin uygundu. B
lartmtz neredeyse tavana deliyordu ve srrtlarrmrzt mapara
ktvnmh, ta$ duvarlarrna rahatga yaslayabiliyorduk. Mala
sanki, bizim cilgtilerimizdeki iki insani barrndrmak igin biler
oyulmuqtu.
Mafaranrn bir baqka garip yontinti daha fark ettim: grk
tmrn iizerinde durdulum zaman tiim vadiyi, dofuya ve giine
rrzanan srradallarr gorebiliyordum. Ama oturdufumda, grkr
mafaranrn tabaruyla ayrr diizeyde ve di.iz olmasma ra[men, k
y alar tarafindan ku q atrhyorduk.
garipli[i don Juan'a anlatmaya niyetlenmiqken, o d
dimi sezdi.
"Bu ma[ara insan yaprsrdrr," dedi. "Qrkmtr meyillidir, a
gciz bu elimi fark etmez."
"Bu ma[aruyt kimler yaptr don Juan?"
"Eski btiyticiiler. Belki binlerce yrl once. Bu mafarar
cizelliklerinden biri de, hayvanlarrn, boceklerin, hatta insan
rrn bile buradan uzak durmasrdrr. Eski btiytictiler sanki buray
biittin canlilan tedirgin eden u[ursuz bi gtig salmrqlar."
Fakat ben kendimi garip bir gekilde mutlu ve gi.ivenli h
sediyordum orada. Bedensel bir hoqnutluk tiim vucudum a
yrhyordu. Sanki btittin sinirlerim grdrklanryordu.
"Ben hig de tedirgin de[ilim," diye fikrimi belirttim.
"Ben de oyle," dedi. "Bu da sadece, bizim, gegmiqin e
lian'm ve ondan onceki,ttim naguallar'rn yaptr[r gibi-.niyete
yardrmcr oldu[unu soyledi. Her nagual gcimezinin soyut ozler-
le kargrlaqma si.ireci, o soyut ozlerle nagual gomezinin kigili$i-
nin ve kogullann bir anyagelmesi sonucu kurulan bir riykii or-
taya grkanrml$.
Tinin belirmesiyle ilgili, benim de bir oyktim varmrg. Ken-
disinin, velinimetinin, ondan oncekinin ve di[erlerinin oldulu
gibi.
"Benim tinin belirmesiyle ilgili oykiim nedir?" diye sor-
dum.
"Oyktistiniin bilincinde olabilecek bi savaqql varsa o da
sensin," diye yamtladr. "Ne de olsa yrllardt yaztyorsun. Ama
sen soyut 6zti fark edemedin gtinkti pratik bi adamsrn. Ne ya-
parsan yap, sadece iqleri kolaylagtrrmak amacryla yaptyorsun.
Yorgun diiqene dek oykiilerinle u[raqmana ralmen onlarda bi
soyut ciz bulunabilecelini akhna bile getirmedin. Yaptrfirm go-
Eu $ey sana acayip igler gibi geliyor: biiyticiilii[ti isteksiz-ve
aptal bi gomeze ci[retmeye gahqmak. Biiyiiciiliife boyle yak-
laqtrfrn s{irece soyut ciz senden uzak duracaktrr."
"Affedersin don Juan ama," dedim, "scizlerin gok kafa ka-
nqtmcr. Bana ne sciylemeye gahqryorsun?"
"Bliyticiiltikle ilgili hik6yeleri bi konu olarak sana sunma-
ya gahqryorum," diye yamtladr. "seninle bu konu hakkrnda hig
konuqmamrqtrm, giinkii bu geleneksel olarak gtzh tutulur. Bu,
tinin son oyunudur. Bi gcimez soyut ozleri ofrendi[inde bi pi-
ramidin tepesindeki taqr da yerleqtirip piramidi tamamlamrq
olur, derler."
Hava karanyordu ve yeniden ya[mur ya[acak gibiydi.
Yalmur ya[arken ruzgtr bu ycine do[ru eserse ma[aranrn igin-
de snlsrklam oluruz diye diiqiiniiyordum. Eminim don Juan da
bunun farkrndaydr ama aldrrdrlr yoktu.
"Yann sabaha kadar yalmur ya$mayacak," dedi.
' igimden gegenlerin yanrtlandrlrm duymak qaqkrnhktan
yerimden slgramama neden oldu ve kafam ma$aramn tavamna
garph. Verdili acrdan daha giirtiltiil{i bir garpmaydr bu.
Don Juan kasrklannr tuta tuta gtildti. Bir siire sonra baqrm
gercekten actmayabaqladr ve ben de ovalamak zorunda kaldim.
lian'm ve ondan onceki,ttim naguallar'rn yaptr[r gibi-.niyete
yardrmcr oldu[unu soyledi. Her nagual gcimezinin soyut ozler-
le kargrlaqma si.ireci, o soyut ozlerle nagual gomezinin kigili$i-
nin ve kogullann bir anyagelmesi sonucu kurulan bir riykii or-
taya grkanrml$.
Tinin belirmesiyle ilgili, benim de bir oyktim varmrg. Ken-
disinin, velinimetinin, ondan oncekinin ve di[erlerinin oldulu
gibi.
"Benim tinin belirmesiyle ilgili oykiim nedir?" diye sor-
dum.
"Oyktistiniin bilincinde olabilecek bi savaqql varsa o da
sensin," diye yamtladr. "Ne de olsa yrllardt yaztyorsun. Ama
sen soyut 6zti fark edemedin gtinkti pratik bi adamsrn. Ne ya-
parsan yap, sadece iqleri kolaylagtrrmak amacryla yaptyorsun.
Yorgun diiqene dek oykiilerinle u[raqmana ralmen onlarda bi
soyut ciz bulunabilecelini akhna bile getirmedin. Yaptrfirm go-
Eu $ey sana acayip igler gibi geliyor: biiyticiilii[ti isteksiz-ve
aptal bi gomeze ci[retmeye gahqmak. Biiyiiciiliife boyle yak-
laqtrfrn s{irece soyut ciz senden uzak duracaktrr."
"Affedersin don Juan ama," dedim, "scizlerin gok kafa ka-
nqtmcr. Bana ne sciylemeye gahqryorsun?"
"Bliyticiiltikle ilgili hik6yeleri bi konu olarak sana sunma-
ya gahqryorum," diye yamtladr. "seninle bu konu hakkrnda hig
konuqmamrqtrm, giinkii bu geleneksel olarak gtzh tutulur. Bu,
tinin son oyunudur. Bi gcimez soyut ozleri ofrendi[inde bi pi-
ramidin tepesindeki taqr da yerleqtirip piramidi tamamlamrq
olur, derler."
Hava karanyordu ve yeniden ya[mur ya[acak gibiydi.
Yalmur ya[arken ruzgtr bu ycine do[ru eserse ma[aranrn igin-
de snlsrklam oluruz diye diiqiiniiyordum. Eminim don Juan da
bunun farkrndaydr ama aldrrdrlr yoktu.
"Yann sabaha kadar yalmur ya$mayacak," dedi.
' igimden gegenlerin yanrtlandrlrm duymak qaqkrnhktan
yerimden slgramama neden oldu ve kafam ma$aramn tavamna
garph. Verdili acrdan daha giirtiltiil{i bir garpmaydr bu.
Don Juan kasrklannr tuta tuta gtildti. Bir siire sonra baqrm
gercekten actmayabaqladr ve ben de ovalamak zorunda kaldim.
cuydu ama bu farkh. O, tiim bu zrt kiqiliklere do!rudan donii-
qebiliyordu. Btiyiik bi oyuncu olmasl onun dontiqtii$ii canlmm
cizelliklerini daha iyi canlandrrmasrna yanyordu. Yani vzrhk
degiqtirmek onun igin gocuk oyuncagrydr. Trpkr senin elbise
de[iqtirirken zorlanmaman gibi. "
Hevesle, bana velinimetinin doniiqtimleri hakkrnda daha
fazlasmr anlatmasrnr istedim. Birisinin ona bunlan nasil yapa-
bilece[ini o[rettifini, fakat daha fazla agrklama yapmaya kal-
ktqtrsa, baqka oykiiler de anlatmak zorunda kalaca[inr soyledi.
"Nagual Julian bir qeye dontiqmedifii zamanlar neye ben-
zerdi?" diye sordum.
"Sanrnm, nagual olmadan cince ince, uzun ve gi.iglii kuv-
vetliymiq," dedi don Juan. "saglarr koyu renkli ve dalgahydr.
Uzun ve sevimli bi burun, biiyiik beyaz diqler, yuvarlak bi su-
rat ve parlak, koyu kahverengt gozler. Aqafr yukan bi yetmig
boylarrndaydr. Yerli de$ildi, Meksikah da, ama beyaz bi Ame-
rikah da. defildi. Ashnda teni baqka hig kimseninkine benze-
mezd| Ozellikle son yrllarda teni, koyudan gok agr[a ve geri-
singeri agrktan koyuya dofru defiqip duruyordu. Onunla ilk
karqrlaqtrlrmda, esmer, yaqh bi adamdr. Sonra, zaman gegtik-
ge, agrk tenli, benden sadece bikag yaq daha btiyiik, genE b
adam oluverdi. O zamanlar yirmimdeydim.
"Dr$ goriiniigii boylesine biiytileyiciydi," diye stirdtird,ii
don Juan, "affia doniiqtimlerine eqlik eden, huy ve davramqla-
rrndaki defiqiklikler daha bi btiytileyiciydi. Ornefin, qiqman,
geng bi adamken neqeli ve duygulu olurdu. Bi deri bi kemik
yagh bi adamken ise huysuz ve kinci. $iqman,.yaqh bi adam ol-
du$unda olabilecek en budala adamr bulurdun karqmda."
"Hig kendisi olur muydu?" diye sordum.
"Benim ben olduEum gibi de$il," diye yanrtladr. "Ben, do-
niigiimle ilgilenmedifim iEin her zaman ayruylm. Ama o bana
hig benzemiyordu."
Don Juan bana igsel gticiimti deferlendiriyormuqgasma
baktr. Baqmr bir yandan difer yana sallayarak giiriiltiilti bir
kahkaha patlattr.
"Bu kadar komik olan nedir?" diye sordum
"Do!rusunu istersen velinimetimin ddntiqtimlerinin ve ga
cuydu ama bu farkh. O, tiim bu zrt kiqiliklere do!rudan doni
qebiliyordu. Btiyiik bi oyuncu olmasl onun dontiqtii$ii canlm
cizelliklerini daha iyi canlandrrmasrna yanyordu. Yani vzrh
degiqtirmek onun igin gocuk oyuncagrydr. Trpkr senin elbis
de[iqtirirken zorlanmaman gibi. "
Hevesle, bana velinimetinin doniiqtimleri hakkrnda dah
fazlasmr anlatmasrnr istedim. Birisinin ona bunlan nasil yapa
bilece[ini o[rettifini, fakat daha fazla agrklama yapmaya ka
ktqtrsa, baqka oykiiler de anlatmak zorunda kalaca[inr soyled
"Nagual Julian bir qeye dontiqmedifii zamanlar neye ben
zerdi?" diye sordum.
"Sanrnm, nagual olmadan cince ince, uzun ve gi.iglii kuv
vetliymiq," dedi don Juan. "saglarr koyu renkli ve dalgahyd
Uzun ve sevimli bi burun, biiyiik beyaz diqler, yuvarlak bi s
rat ve parlak, koyu kahverengt gozler. Aqafr yukan bi yetm
boylarrndaydr. Yerli de$ildi, Meksikah da, ama beyaz bi Ame
rikah da. defildi. Ashnda teni baqka hig kimseninkine benze
mezd| Ozellikle son yrllarda teni, koyudan gok agr[a ve ger
singeri agrktan koyuya dofru defiqip duruyordu. Onunla i
karqrlaqtrlrmda, esmer, yaqh bi adamdr. Sonra, zaman gegti
ge, agrk tenli, benden sadece bikag yaq daha btiyiik, genE
adam oluverdi. O zamanlar yirmimdeydim.
"Dr$ goriiniigii boylesine biiytileyiciydi," diye stirdtird
don Juan, "affia doniiqtimlerine eqlik eden, huy ve davramqla
rrndaki defiqiklikler daha bi btiytileyiciydi. Ornefin, qiqma
geng bi adamken neqeli ve duygulu olurdu. Bi deri bi kem
yagh bi adamken ise huysuz ve kinci. $iqman,.yaqh bi adam o
du$unda olabilecek en budala adamr bulurdun karqmda."
"Hig kendisi olur muydu?" diye sordum.
"Benim ben olduEum gibi de$il," diye yanrtladr. "Ben, d
niigiimle ilgilenmedifim iEin her zaman ayruylm. Ama o ban
hig benzemiyordu."
Don Juan bana igsel gticiimti deferlendiriyormuqgasm
baktr. Baqmr bir yandan difer yana sallayarak giiriiltiilti b
kahkaha patlattr.
"Bu kadar komik olan nedir?" diye sordum
"Do!rusunu istersen velinimetimin ddntiqtimlerinin ve g
NAGUAL ELIAS'IN KUSURSUZLUCU

O mafarada ne kadar uyudufumu bilmiyorum. Don Juan'rn


sesiyle yerimden firladrm. Tinin belirmesi adh ilk biiyiiciiltik
oykiisiiniin, niyet ve nagual arasrndaki iliqkileri igerdifini soy-
Itiyordu. Bu ciykii, tinin nagual'a tuzak kurmasrnrn, gcimez ve
nagual'm beklenilen bu tuza$t nasrl de[erlendirdi[inin ve ret
ya da kabul etmeye karar vermesinin ciyktisiiydii.
Malara gok karanlrktr ve igi daracrktr. Normalda o biiytik-
liikte bir alan, insanda klostrofobiye neden olabilirdi ama ma-
Eara, her nedense, srkrntrmr dalrtarak beni rahatlatryordu. Ay-
nca malaramn bigimi yiiztinden don Juan'rn sesi yankrlanmr-
yor, mafaranrn duvarlannda yitip gidiyordu
Don Juan, biiytictiler, ozellikle naguallar tarafindan yapl-
lan her hareketin, niyet ile baflannr giiglendirmek ya da niye-
rin kendisi tarafindan baqlatrlmrq bir iqe karqrhk yaprldrfrnr
agrkladr. Btiyticiiler ve ozellikle naguallar, stirekli olarak, uya-
nrk bir halde tinin belirmelerini gcizlerlermiq. Boyle belirmele-
re, 'tinin jestleri', ya da basitge 'yoralar'r denirmiq.
Daha cince anlattr[r bir oyktiyi.i, velinimeti nagual Julian
ile tamqmastnrn oyktistinii tekrar anlatfi.
Ucra bir giftlikteki bir iq igin, iki sahtekAr tarafindan kan-
drnlmrq. Bu adamlardan biri olan giftlilin kAhyasr, onu kolay-
ca avucunun igine almrq ve kcile gibi gahgtrrmaya baqlamrq.
Yalntz olan ve yapabilecek higbir qeyi olm ayan don Juan
kagmaya gahqmrq arna aclmasrz kAhya onu kovalayarak, tenha
bir yol kenannda go[stinden yaralarm$ ve oli.ime terk etmiq.
Siirekli kan kaybeden, bilincini yitiren don Juan'rn karqr-
sma nagual Julian grkmrq. Safialtrm bilgisini kullanarak kana-
mayr durdurmug ve hdl6 kendinde olmayan don Juan'r evine
gcitiirtip orada safaltmrq.
Tinin nagual Julian'a gosterdifi ilk iqaret, don Juan'rn vu-
rulup yattr[r yerden birkag metre tzakta, yolun tizerinde olu-
qan, ktilAh geklinde kiigtik bir hortum olmuq. ikinci iqaret, sildh
sesini duymadan birkag dakika once nagual Julian'rn akhndan
gegen, bir gomez edinme vaktinin geldi[i dtiqtincesiymi$. Ar-
dmdan, saklanmak yerine, koqup sildhh adamla kavgaya tutuq-
NAGUAL ELIAS'IN KUSURSUZLUCU

O mafarada ne kadar uyudufumu bilmiyorum. Don Juan'rn


sesiyle yerimden firladrm. Tinin belirmesi adh ilk biiyiiciiltik
oykiisiiniin, niyet ve nagual arasrndaki iliqkileri igerdifini soy-
Itiyordu. Bu ciykii, tinin nagual'a tuzak kurmasrnrn, gcimez ve
nagual'm beklenilen bu tuza$t nasrl de[erlendirdi[inin ve ret
ya da kabul etmeye karar vermesinin ciyktisiiydii.
Malara gok karanlrktr ve igi daracrktr. Normalda o biiytik-
liikte bir alan, insanda klostrofobiye neden olabilirdi ama ma-
Eara, her nedense, srkrntrmr dalrtarak beni rahatlatryordu. Ay-
nca malaramn bigimi yiiztinden don Juan'rn sesi yankrlanmr-
yor, mafaranrn duvarlannda yitip gidiyordu
Don Juan, biiytictiler, ozellikle naguallar tarafindan yapl-
lan her hareketin, niyet ile baflannr giiglendirmek ya da niye-
rin kendisi tarafindan baqlatrlmrq bir iqe karqrhk yaprldrfrnr
agrkladr. Btiyticiiler ve ozellikle naguallar, stirekli olarak, uya-
nrk bir halde tinin belirmelerini gcizlerlermiq. Boyle belirmele-
re, 'tinin jestleri', ya da basitge 'yoralar'r denirmiq.
Daha cince anlattr[r bir oyktiyi.i, velinimeti nagual Julian
ile tamqmastnrn oyktistinii tekrar anlatfi.
Ucra bir giftlikteki bir iq igin, iki sahtekAr tarafindan kan-
drnlmrq. Bu adamlardan biri olan giftlilin kAhyasr, onu kolay-
ca avucunun igine almrq ve kcile gibi gahgtrrmaya baqlamrq.
Yalntz olan ve yapabilecek higbir qeyi olm ayan don Juan
kagmaya gahqmrq arna aclmasrz kAhya onu kovalayarak, tenha
bir yol kenannda go[stinden yaralarm$ ve oli.ime terk etmiq.
Siirekli kan kaybeden, bilincini yitiren don Juan'rn karqr-
sma nagual Julian grkmrq. Safialtrm bilgisini kullanarak kana-
mayr durdurmug ve hdl6 kendinde olmayan don Juan'r evine
gcitiirtip orada safaltmrq.
Tinin nagual Julian'a gosterdifi ilk iqaret, don Juan'rn vu-
rulup yattr[r yerden birkag metre tzakta, yolun tizerinde olu-
qan, ktilAh geklinde kiigtik bir hortum olmuq. ikinci iqaret, sildh
sesini duymadan birkag dakika once nagual Julian'rn akhndan
gegen, bir gomez edinme vaktinin geldi[i dtiqtincesiymi$. Ar-
dmdan, saklanmak yerine, koqup sildhh adamla kavgaya tutuq-
bu ba$antryy aralanndaki bafir gtiglendirmek ve anlamak iE
piir dikkat gozlediklerinden, yamlmaz ve her qeyi do[ru bigim
de sezebilirlermiq. Yoralan anlamlandrrmak biiytictiler iEi
olafan iqlerden biriymiq. Yanhq yorumlamalar, sadece biiytici
niin kiqisel duygulanrun iqin igine girip niyet ile olan ba[rnr bu
lamklaqtrrrnasl durumunda ortaya grkabilirmiq. Yoksa, onlarr
bilgisi tamamen do[ru olur ve iqe yararmrq.
Bir siire sesiz kaldrk. Birdenbire, "Sana nagual Elias ve t
nin belirmesiyle ilgili bi oykii anlataca[rm. Tin, btiytictiy
ozellikle bi nagual'a kendini mutlaka gcisterir. Ashnda, iqi
do[rusu, tin kendini aynr yo[unluk ve tutarlrhkta herkese gos
terir, ama sadece b{iyticiiler, naguallar, boyle iqaretlere haz
drrlar," dedi.
Ardrndan da oykiistine baqladr: nagual Elfas, bir gi.in atr
la mrsrr tarlalannrn iginden, kestirme yoldan kente giderken
bir qahinin hasrr qapkasrnr birkag santim farkla rskalayan htz
dahqrndan cjtiirii, atr i.irkmiiq. Nagual hemen atmdan inip etraf
bakmmaya baqlamrq. Uzun ve kuru mlsr kamrqlarr arasrnd
garip, geng bir adam goriinmtig. Geng adam, koyu renkli, paha
h takrmryla oralarrn yabancrsr gibiymiq. Nagual Elfas tarlada
tarla sahiplerini ya da kriyliileri gormeye ahqrkmrq ama hi
boyle iyi giyimli bir qehirliyi pahah ayakkabrlar ve elbiselerl
tarlalar arasrnda gezinirken gormemiq.
Nagual atrnr baflayrp geng adama dofru ytirtimiiq. $ahini
uguqu, adamrn goriinttis{i gibi, aldrmamazhk edemeyece[i, t
nin apagtk belirmeleri olarak yorumlamrq. Geng adamm yaru
na yaklaqmca neler oldu[unu gormtiq. Adam, onun birkag me
re cini.inde koqan, sa$a sola kagarak onunla cilveleqen bir koy
Iti kadrnr kovahyormug.
Ortadaki geliqki nagual'm gciziinden kagmamrq. Mrsr ta
lalannda hoplayrp ztplayarak oynayan bu insanlar, birbirlerini
yakrnrndan dahi gegmeyecek kadar farkh tiplermiq. Nagua
adamm giftlik snhibinin oflu ve kadrnm da evde gahgan hiz
metkdr bir krz oldulunu dtiqiinmtiq. Drintip gidiyormuq ki, g
hin yeniden mlsr tarlarannrn iizerinden dahqa gegmiq ve b
kez geng adamm alruna bir penge indirmiq. $ahinden korka
gift, bagka bir saldrndan sakrnabilmek igin gahini kollamay
bu ba$antryy aralanndaki bafir gtiglendirmek ve anlamak iE
piir dikkat gozlediklerinden, yamlmaz ve her qeyi do[ru bigi
de sezebilirlermiq. Yoralan anlamlandrrmak biiytictiler iE
olafan iqlerden biriymiq. Yanhq yorumlamalar, sadece biiytic
niin kiqisel duygulanrun iqin igine girip niyet ile olan ba[rnr b
lamklaqtrrrnasl durumunda ortaya grkabilirmiq. Yoksa, onla
bilgisi tamamen do[ru olur ve iqe yararmrq.
Bir siire sesiz kaldrk. Birdenbire, "Sana nagual Elias ve
nin belirmesiyle ilgili bi oykii anlataca[rm. Tin, btiytict
ozellikle bi nagual'a kendini mutlaka gcisterir. Ashnda, i
do[rusu, tin kendini aynr yo[unluk ve tutarlrhkta herkese g
terir, ama sadece b{iyticiiler, naguallar, boyle iqaretlere ha
drrlar," dedi.
Ardrndan da oykiistine baqladr: nagual Elfas, bir gi.in a
la mrsrr tarlalannrn iginden, kestirme yoldan kente giderke
bir qahinin hasrr qapkasrnr birkag santim farkla rskalayan h
dahqrndan cjtiirii, atr i.irkmiiq. Nagual hemen atmdan inip etra
bakmmaya baqlamrq. Uzun ve kuru mlsr kamrqlarr arasrn
garip, geng bir adam goriinmtig. Geng adam, koyu renkli, pah
h takrmryla oralarrn yabancrsr gibiymiq. Nagual Elfas tarlad
tarla sahiplerini ya da kriyliileri gormeye ahqrkmrq ama
boyle iyi giyimli bir qehirliyi pahah ayakkabrlar ve elbisele
tarlalar arasrnda gezinirken gormemiq.
Nagual atrnr baflayrp geng adama dofru ytirtimiiq. $ahin
uguqu, adamrn goriinttis{i gibi, aldrmamazhk edemeyece[i,
nin apagtk belirmeleri olarak yorumlamrq. Geng adamm ya
na yaklaqmca neler oldu[unu gormtiq. Adam, onun birkag m
re cini.inde koqan, sa$a sola kagarak onunla cilveleqen bir ko
Iti kadrnr kovahyormug.
Ortadaki geliqki nagual'm gciziinden kagmamrq. Mrsr t
lalannda hoplayrp ztplayarak oynayan bu insanlar, birbirlerin
yakrnrndan dahi gegmeyecek kadar farkh tiplermiq. Nagu
adamm giftlik snhibinin oflu ve kadrnm da evde gahgan h
metkdr bir krz oldulunu dtiqiinmtiq. Drintip gidiyormuq ki,
hin yeniden mlsr tarlarannrn iizerinden dahqa gegmiq ve
kez geng adamm alruna bir penge indirmiq. $ahinden kork
gift, bagka bir saldrndan sakrnabilmek igin gahini kollama
lar ona bayrhyorlarmrq. onun da, diqi hayranla'm bagtan gr-
kartmak iEin bu gekici yoniinti kullanmamak gibi bir diqtince-
si-y9kmuq. Nagual, aktorti rakip etrikge, o.rrti baqtan
teknigini aynnhsryla o[renmiq. ona tapan hayranlannr yakalar
Etlu*u
yakalamaz soyunuyormug. sonra kadmm, o.tun gostlrisiyle
akhnrn baqrndan gitmesini bekleyip kadrnr ele ge[iriyormuq.
Bu ycintem her.seferinde iqe yanyormu$. Nagual aaamrn baqa-
nslnl takdir ediyormug, ama bir sorun varmiq: adam ciltimctit
birhastaymr$. Nagual, ciltimiin, onun peqini briakmayan gcilge-
sini gormiiq.
Don Juan, bana yrllar rince anlattrlr bir qeyi tekrarladr: olti-
mtimtiztin sol omuzumuzun arkasmda duran kara bir leke oldu-
!unu. Btiyticiilerin insanlann oltime yaklagtrklan zamarn bil-
diklerini, gtinkti kara noktarun, ait oldugu kiqinin boyutlannda,
hareke_tli bir gcilgeye dcini.iqmesini gordtikleilnl r,iyt"oi.
oltimtin varhlrnr fark eden nagual'rn, qaqkrnliktan eli ko-
lu ballanmrq. Tinin neden bciylesine hasta biriiine ayncahk ta-
nrdr$rnr merak ediyormuq. ona, onanmrn delil, yenilenmenin
gok daha yararh oldu$u o[retilmi$. ve naguul, bi geng adamr
iyileqtirecek gtice, yetene$e sahip otouguna an, yada onun cilii-
mtintin kara golgesine kargr durabilecefinden emin de[ilmiq.
Hatta, tinin kendisini boylesine pis bir iqe neden bulaqtridr[rnr
anlamakta da giigltik gekiyormu!.
Nagual, oturup oyuncuyu seyretmekten, gitti[i yerrerde
onu takip etmekten ve daha yakrndan taruma fiisatikollamak-
tan baqka bir qey yapaffraz olmuq. Don Juan, tinin belirmesiyle
yiz y'J,ze gelmiq bir nagual'm yapmasr gereken ilk iqin, itgiti
insanlan gcirmek oldulunu soyledi. Nagual Elfas, bu adinr
gcirme konusuna., ilk goztine garptrpr andan itibaren cizen gos-
termig. Tinin belirmesinin bir pargasr olan koylii kadrnr da
!cir-
miiq, ama onun yaplsmda, tinin bu davrantqrni hakh gci,sterJcek
higbir qey gcirememiq.
Bagka bir gapkrnhk seansrna tanrk oldu$u srrada, nagu-
al'rn gcirme yetene[i bagka bir boyut kazanmrf. Bu sefer oyin-
cuya taparcasrna hayran olan kiqi zengin bir toprak alasrrun kr-
zlymrg. ve iqin baqrndan beri ipler tamamen krzrn elindeymiq.
Nagual, krz oyuncuyu ertesi giin kendisiyle buluqmay arazr et-
lar ona bayrhyorlarmrq. onun da, diqi hayranla'm bagtan gr-
kartmak iEin bu gekici yoniinti kullanmamak gibi bir diqtince-
si-y9kmuq. Nagual, aktorti rakip etrikge, o.rrti baqtan
teknigini aynnhsryla o[renmiq. ona tapan hayranlannr yakalar
Etlu*u
yakalamaz soyunuyormug. sonra kadmm, o.tun gostlrisiyle
akhnrn baqrndan gitmesini bekleyip kadrnr ele ge[iriyormuq.
Bu ycintem her.seferinde iqe yanyormu$. Nagual aaamrn baqa-
nslnl takdir ediyormug, ama bir sorun varmiq: adam ciltimctit
birhastaymr$. Nagual, ciltimiin, onun peqini briakmayan gcilge-
sini gormiiq.
Don Juan, bana yrllar rince anlattrlr bir qeyi tekrarladr: olti-
mtimtiztin sol omuzumuzun arkasmda duran kara bir leke oldu-
!unu. Btiyticiilerin insanlann oltime yaklagtrklan zamarn bil-
diklerini, gtinkti kara noktarun, ait oldugu kiqinin boyutlannda,
hareke_tli bir gcilgeye dcini.iqmesini gordtikleilnl r,iyt"oi.
oltimtin varhlrnr fark eden nagual'rn, qaqkrnliktan eli ko-
lu ballanmrq. Tinin neden bciylesine hasta biriiine ayncahk ta-
nrdr$rnr merak ediyormuq. ona, onanmrn delil, yenilenmenin
gok daha yararh oldu$u o[retilmi$. ve naguul, bi geng adamr
iyileqtirecek gtice, yetene$e sahip otouguna an, yada onun cilii-
mtintin kara golgesine kargr durabilecefinden emin de[ilmiq.
Hatta, tinin kendisini boylesine pis bir iqe neden bulaqtridr[rnr
anlamakta da giigltik gekiyormu!.
Nagual, oturup oyuncuyu seyretmekten, gitti[i yerrerde
onu takip etmekten ve daha yakrndan taruma fiisatikollamak-
tan baqka bir qey yapaffraz olmuq. Don Juan, tinin belirmesiyle
yiz y'J,ze gelmiq bir nagual'm yapmasr gereken ilk iqin, itgiti
insanlan gcirmek oldulunu soyledi. Nagual Elfas, bu adinr
gcirme konusuna., ilk goztine garptrpr andan itibaren cizen gos-
termig. Tinin belirmesinin bir pargasr olan koylii kadrnr da
!cir-
miiq, ama onun yaplsmda, tinin bu davrantqrni hakh gci,sterJcek
higbir qey gcirememiq.
Bagka bir gapkrnhk seansrna tanrk oldu$u srrada, nagu-
al'rn gcirme yetene[i bagka bir boyut kazanmrf. Bu sefer oyin-
cuya taparcasrna hayran olan kiqi zengin bir toprak alasrrun kr-
zlymrg. ve iqin baqrndan beri ipler tamamen krzrn elindeymiq.
Nagual, krz oyuncuyu ertesi giin kendisiyle buluqmay arazr et-
dinden gegtigini fark etmig ama oyuncu tiim bitkinliline rag-
men kadmm yaruna gelmiq ve iqini tamamlamrq.
Nagual, bu yararsrz adamrn erkesini ve kararhhfrnr dtiqii-
ntip giilerken, birdenbire kadrn bir gr[hk atmrq. oyuncu .r"i"t
almakta zorlanryormu$. Nagual, kara golgenin oyuncuya vur-
dulunu gcirmtiq. Bir hanger gibi, i[ne ucu hassashfryla sapla-
ruyormuq adamm boqlufuna.
Don Juan burada, bazt ayrrnhlara girmek igin oykiiye ara
verdi. Daha cince ciltimiin durmaksrzm vurdufu, parlak kabu-
[umuzdaki boqlulu anlatmrqtr. $imdi, oli.imtin saghkh varhk-
lara, topa benzer bir qekilde vurdu[unu soyltiyordu-bir yum-
ru_k darbesi gibi. Ama, varhklar oltirken, bu darberer yumruk
gibi defil hanEer bigiminde olurmug.
Bu yiizden, nagual, adamm oldti$iinden eminmiq ve bu da
kendili$nden.tinin niyetrne dair merakrnr da bitirmiq. Artrk, ta-
san yokmuq. Oltim her qeyi halletmiq
Nagual, sotaya yattr[r yerden kalkrp gitmeye davranmrg
ki, akhna bir qey takrlmrg; genE kadmm sakinlifi. Kadrn, kayrt-
srz bir qekilde qrkardr[r elbiselerini giyerken bir yancla da rihk
gahyormuq.
ve sonra nagual, adamrn bedeninin oliimii kabulrenmedi-
[ini, koruyucu bir ortti yarattrfrnr gormiig. Adamm gerqek do-
fasr ortaya grkmrq artrk. o, koruyucu zrhlar ortaya grkarabil-
me, gortintiisiinti de$igtirebilme gibi muhteqem becerileri olan
gift bir adammrq, ve btiyiictiliik ile nagual gornezligi igin eqsiz
bir adaymrq; tabii oliimtin kara golgesi olmasayrnrg.
Nagual bu gortintti karqrsrnda gok gagrrmrg. $imdi tinin ne
tasarladrfmr anlayabiliyor, ama boyle iqe yaramaz bir adamrn
btiyiictilerin gereksinimlerini nasrl olup da kargrlayacalrna bir
tiirlti akh ermiyormug.
Bu arada kadrn toplanmrg, can gekiqen adzuna doniip bak-
madan gitmiq.
Nagual, kadmrn panlfisrnr gormtiq, ve onun sardrrgiurrr[r-
nrn, inanimaz diizeyde gok olan erkesinin gerefinden faila
ekrgrndan kaynaklandrlrnr anlamrq. E[er kadrn bu erkeyi boqa
harcarsa elinde avucunda ne varsa kaybedecek ve kim bilir di-
ha ne iqler agacakmrq baqrna
dinden gegtigini fark etmig ama oyuncu tiim bitkinliline rag
men kadmm yaruna gelmiq ve iqini tamamlamrq.
Nagual, bu yararsrz adamrn erkesini ve kararhhfrnr dtiqii-
ntip giilerken, birdenbire kadrn bir gr[hk atmrq. oyuncu .r"i"t
almakta zorlanryormu$. Nagual, kara golgenin oyuncuya vur-
dulunu gcirmtiq. Bir hanger gibi, i[ne ucu hassashfryla sapla-
ruyormuq adamm boqlufuna.
Don Juan burada, bazt ayrrnhlara girmek igin oykiiye ara
verdi. Daha cince ciltimiin durmaksrzm vurdufu, parlak kabu-
[umuzdaki boqlulu anlatmrqtr. $imdi, oli.imtin saghkh varhk-
lara, topa benzer bir qekilde vurdu[unu soyltiyordu-bir yum-
ru_k darbesi gibi. Ama, varhklar oltirken, bu darberer yumruk
gibi defil hanEer bigiminde olurmug.
Bu yiizden, nagual, adamm oldti$iinden eminmiq ve bu da
kendili$nden.tinin niyetrne dair merakrnr da bitirmiq. Artrk, ta-
san yokmuq. Oltim her qeyi halletmiq
Nagual, sotaya yattr[r yerden kalkrp gitmeye davranmrg
ki, akhna bir qey takrlmrg; genE kadmm sakinlifi. Kadrn, kayrt-
srz bir qekilde qrkardr[r elbiselerini giyerken bir yancla da rihk
gahyormuq.
ve sonra nagual, adamrn bedeninin oliimii kabulrenmedi-
[ini, koruyucu bir ortti yarattrfrnr gormiig. Adamm gerqek do-
fasr ortaya grkmrq artrk. o, koruyucu zrhlar ortaya grkarabil-
me, gortintiisiinti de$igtirebilme gibi muhteqem becerileri olan
gift bir adammrq, ve btiyiictiliik ile nagual gornezligi igin eqsiz
bir adaymrq; tabii oliimtin kara golgesi olmasayrnrg.
Nagual bu gortintti karqrsrnda gok gagrrmrg. $imdi tinin ne
tasarladrfmr anlayabiliyor, ama boyle iqe yaramaz bir adamrn
btiyiictilerin gereksinimlerini nasrl olup da kargrlayacalrna bir
tiirlti akh ermiyormug.
Bu arada kadrn toplanmrg, can gekiqen adzuna doniip bak-
madan gitmiq.
Nagual, kadmrn panlfisrnr gormtiq, ve onun sardrrgiurrr[r-
nrn, inanimaz diizeyde gok olan erkesinin gerefinden faila
ekrgrndan kaynaklandrlrnr anlamrq. E[er kadrn bu erkeyi boqa
harcarsa elinde avucunda ne varsa kaybedecek ve kim bilir di-
ha ne iqler agacakmrq baqrna
ilk iq olarak gidip genE kadrnr bulmuq. o, tinin belirmesini
onemli bir pargaslymlg. onu oyuncunun neredeyse cansrz ya
trlr yerin az otesinde yakalamr$ ve adamm durumunu anlat
onu ikna etmeye gahgmak yerine buna mecbur kaldrlrm diiq
niip hareketinin ttim sorumlulufunu alarak bir arslan gibi iiie
rine atrlmrg, birleqim noktasma okkah bir darbe indirmiq. Ka
drrun birlegim noktasr hareket etmiq ama yerinden gevqemesiy
le beraber diizensiz olarak gidip gelmeye baqlamrq.
Nagual onu oyuncunun yattrlr yere taqrmrq. Sonra btiti
gtintinti, bir yandan kadm akhnr kagrrmasrn, bir yandan d
adam hayatrnr kaybetmesin diye ufraqarak gegirmiq.
Nagual, durumun denetim altrnda olduluna kanaat getirin
ce, geng kzm babasma gidip krzrna yrldrrrm garptr[rnr, aklmr
baqrnda olmadrfrnr soylemiq. Babayr, krzmrn yattr[r yere gc
tiirmtiq ve geng adamrn, her kimse, yildnmm ttim yiiktinti gek
ti[ini, krzmrn hayatrnr kurtardrfimr, ama kendisinin hareke
edemeyecek hale geldi[ini soylemiq.
Minnettar kalan baba, krzmr kurtaran adama, golgeli
yapmasr igin yardrm etmiq. ve tig aydanagual olanaksizr uuq
rarak, geng adamr iyilegtirmiq.
Aynlma zamanr geldifinde, sorumluluk duygusu ve man
tr[t, nagual'r, hem aqrrr diizeydeki erkesi hem de bu erkeni
hayatr ve saflrfr agrsmdan yaratabilece[i tehlikeler konusund
geng kadrnr uyarmaya zorlamrq. Geng krzr biiyticiiler dtinyasr
na katrlmaya ga[rrmrq, giinkii kendi kendini yok eden giicijn
den korunmasrnln tek yolu buymug.
Kadrn cevap vermemiq. tiunun tizerine, nagual Elfas, he
nagual'rn yizyilardrr gomez adaylanna anlattrklanm yinele
mek durumunda kalmrq, Biiyticiilerin, btiytiden, insana umu
ve amag vermek igin bir anhfirna ugu$una ara veren sihirli b
kuq olarak bahsettiklerini, cizgiirliik ya da bilgelik kuqu olara
adlandrrdrklan bu kuqun kanatlan altrnda yagadrklarlru, ve on
sadakatleri ve kusursuzluklarryla beslediklerini soylemiq . Ot
giirliik kuqunun her zaman ileriye do$ru ugtu[unu bildiklerin
geriye donmesi, dolanrp tekrar getmeii scrz to-nusu olamayaca
[r igin, kuqun yapabilece[i iki qeyin-ya btiyiiciiyii yanrna a
mak, ya da onu brakrp gitmek oldu[unu soylemiq.
ilk iq olarak gidip genE kadrnr bulmuq. o, tinin belirmesin
onemli bir pargaslymlg. onu oyuncunun neredeyse cansrz y
trlr yerin az otesinde yakalamr$ ve adamm durumunu anla
onu ikna etmeye gahgmak yerine buna mecbur kaldrlrm diiq
niip hareketinin ttim sorumlulufunu alarak bir arslan gibi iii
rine atrlmrg, birleqim noktasma okkah bir darbe indirmiq. K
drrun birlegim noktasr hareket etmiq ama yerinden gevqemes
le beraber diizensiz olarak gidip gelmeye baqlamrq.
Nagual onu oyuncunun yattrlr yere taqrmrq. Sonra btit
gtintinti, bir yandan kadm akhnr kagrrmasrn, bir yandan
adam hayatrnr kaybetmesin diye ufraqarak gegirmiq.
Nagual, durumun denetim altrnda olduluna kanaat getiri
ce, geng kzm babasma gidip krzrna yrldrrrm garptr[rnr, aklm
baqrnda olmadrfrnr soylemiq. Babayr, krzmrn yattr[r yere g
tiirmtiq ve geng adamrn, her kimse, yildnmm ttim yiiktinti ge
ti[ini, krzmrn hayatrnr kurtardrfimr, ama kendisinin harek
edemeyecek hale geldi[ini soylemiq.
Minnettar kalan baba, krzmr kurtaran adama, golge
yapmasr igin yardrm etmiq. ve tig aydanagual olanaksizr uuq
rarak, geng adamr iyilegtirmiq.
Aynlma zamanr geldifinde, sorumluluk duygusu ve ma
tr[t, nagual'r, hem aqrrr diizeydeki erkesi hem de bu erken
hayatr ve saflrfr agrsmdan yaratabilece[i tehlikeler konusund
geng kadrnr uyarmaya zorlamrq. Geng krzr biiyticiiler dtinyas
na katrlmaya ga[rrmrq, giinkii kendi kendini yok eden giicij
den korunmasrnln tek yolu buymug.
Kadrn cevap vermemiq. tiunun tizerine, nagual Elfas, h
nagual'rn yizyilardrr gomez adaylanna anlattrklanm yinel
mek durumunda kalmrq, Biiyticiilerin, btiytiden, insana um
ve amag vermek igin bir anhfirna ugu$una ara veren sihirli b
kuq olarak bahsettiklerini, cizgiirliik ya da bilgelik kuqu olara
adlandrrdrklan bu kuqun kanatlan altrnda yagadrklarlru, ve on
sadakatleri ve kusursuzluklarryla beslediklerini soylemiq . O
giirliik kuqunun her zaman ileriye do$ru ugtu[unu bildiklerin
geriye donmesi, dolanrp tekrar getmeii scrz to-nusu olamayac
[r igin, kuqun yapabilece[i iki qeyin-ya btiyiiciiyii yanrna a
mak, ya da onu brakrp gitmek oldu[unu soylemiq.
2
Tinin Dokunu$u

SOYUT

on Juan'rn evine sabahrn erken saatlerinde ulaqabild


Daldan aqalr yolcululumuz, karanhkta tokezley
uguruma dtiqmekten korktufum, don Juan da bana g
mekten nefesi kesildi[i ve srk srk soluklanmak zorun
kaldtlr igin epey uzun siirdi.i.
Olesiye yorgundum ama bir tiirlti uyuyamryordum
Ogleden cince yalmur yalmaya baqladr. Qatrnrn kir
mitlerine d{iqen yafmurun trprhsr beni mahmurlaqtrr
2
Tinin Dokunu$u

SOYUT

on Juan'rn evine sabahrn erken saatlerinde ulaqabil


Daldan aqalr yolcululumuz, karanhkta tokezle
uguruma dtiqmekten korktufum, don Juan da bana
mekten nefesi kesildi[i ve srk srk soluklanmak zoru
kaldtlr igin epey uzun siirdi.i.
Olesiye yorgundum ama bir tiirlti uyuyamryordu
Ogleden cince yalmur yalmaya baqladr. Qatrnrn k
mitlerine d{iqen yafmurun trprhsr beni mahmurlaqt
l
parlak topun erkelerinin birleqtirmelerine olanak safiamas
amaglamrqlar.
"O ma[aruyaseni kasrth olarak gottirdiim," diye stirdtird
"Orayr sevdi[imden defil-sevmem de-Eomezin ileri bili
cin derinliklerine inmesini sallayan bi arag olarak yaprld
igin gittik oraya. Ama ne yaztkki, bi yandan yardtmct olurke
bi yandan da sorunlann goziilmesini gtigleqtiriyor. Eskiden b
ytictiler diiqiincelere onem vermezlerdi. Eyleme dayanrrlardt
"Sen, kendi velinimetinin de oyle oldufunu soyler
hep," dedim.
"Bu benim abartmam," diye yanrtladr. "Aynen senin ap
oldu[unu soylemem gibi. Benim velinimetim gafdaq bi nag
al'dr; kendini ozgiirl{ik arayrqrna adamrqtr. Ama diiqtincele
pek deler verrnez, yaptlanlann daha onemli oldufiunu diiq
niirdii. Sen de aynl arayrqr stirdiiren Eafdaq bi nagual'stn am
kafayr sapkrn fikirlerle bozmuqsun."
Karqrlaqtlnnasrnrn gok komik oldufiunu diiqiinmtiq olm
ki, bog odada yankrlanan bir kahkaha koyverdi
Mafiara konusuna geri dondiifiimde beni duymamazhkt
geldi. Bilerek yaptrfrnr, gozlerindeki panltrdan ve giiliiqtind
anhyordum;
"Di.in akqam birinci soyut ozii sana kasti olarak anlatttm
dedi. "Sana yrllardrr yaptrfrm gibi yani. Bi umut, belki di
ozler hakkrnda da bi fikir edinirsin, diye anlatttm. Benimle E
uzun zamandtr birliktesin, bu yiizden beni gok iyi taruyorsu
Birlikteli[imizin her amnda, soyut ozler dizgesine uygun d
qiinmeye ve davranmaya ufragtrm.
"Nagual Elias'm ciykiisti farkh bi oykiidtir. insanlar ha
krnda bi oykiiymtiq gibi goriinmesine ra[men, asltnda ni
hakkrndadr. Niyet, igine girmemiz igin oniimiize gorkemli
prlar kurar. Btiyiictilerin gevrelerinde olup bitenleri anlama y
lu budur."
Don Juan bana her zaman anlattrklanntn dayandrft man
[r bulmaya gahqtr[rmr hatrrlattnca, ben de bana ofretti[i
qeyi toplumsal bir soruna dontiqttirmeye gahqmamr eleqtird
ni diiqiindiim. Onun sayesinde arttk olaylara farkh baktr[r
anlatmaya baqladrm. Beni susturdu ve giiliimsedi.
l
parlak topun erkelerinin birleqtirmelerine olanak safiamas
amaglamrqlar.
"O ma[aruyaseni kasrth olarak gottirdiim," diye stirdtir
"Orayr sevdi[imden defil-sevmem de-Eomezin ileri bi
cin derinliklerine inmesini sallayan bi arag olarak yaprld
igin gittik oraya. Ama ne yaztkki, bi yandan yardtmct olurk
bi yandan da sorunlann goziilmesini gtigleqtiriyor. Eskiden
ytictiler diiqiincelere onem vermezlerdi. Eyleme dayanrrlard
"Sen, kendi velinimetinin de oyle oldufunu soyler
hep," dedim.
"Bu benim abartmam," diye yanrtladr. "Aynen senin a
oldu[unu soylemem gibi. Benim velinimetim gafdaq bi na
al'dr; kendini ozgiirl{ik arayrqrna adamrqtr. Ama diiqtincel
pek deler verrnez, yaptlanlann daha onemli oldufiunu dii
niirdii. Sen de aynl arayrqr stirdiiren Eafdaq bi nagual'stn a
kafayr sapkrn fikirlerle bozmuqsun."
Karqrlaqtlnnasrnrn gok komik oldufiunu diiqiinmtiq olm
ki, bog odada yankrlanan bir kahkaha koyverdi
Mafiara konusuna geri dondiifiimde beni duymamazhk
geldi. Bilerek yaptrfrnr, gozlerindeki panltrdan ve giiliiqtind
anhyordum;
"Di.in akqam birinci soyut ozii sana kasti olarak anlattt
dedi. "Sana yrllardrr yaptrfrm gibi yani. Bi umut, belki d
ozler hakkrnda da bi fikir edinirsin, diye anlatttm. Benimle
uzun zamandtr birliktesin, bu yiizden beni gok iyi taruyors
Birlikteli[imizin her amnda, soyut ozler dizgesine uygun
qiinmeye ve davranmaya ufragtrm.
"Nagual Elias'm ciykiisti farkh bi oykiidtir. insanlar h
krnda bi oykiiymtiq gibi goriinmesine ra[men, asltnda n
hakkrndadr. Niyet, igine girmemiz igin oniimiize gorkemli
prlar kurar. Btiyiictilerin gevrelerinde olup bitenleri anlama
lu budur."
Don Juan bana her zaman anlattrklanntn dayandrft ma
[r bulmaya gahqtr[rmr hatrrlattnca, ben de bana ofretti[i
qeyi toplumsal bir soruna dontiqttirmeye gahqmamr eleqtird
ni diiqiindiim. Onun sayesinde arttk olaylara farkh baktr[
anlatmaya baqladrm. Beni susturdu ve giiliimsedi.
fama. Don Juan'a, ileri bilinglilife farkrnda olmadan girmen
olanakh olup olmadrfrnr sordum. Ya da, o durumda giinler
kahnabilir miydi?
"Bu agamada., ileri bilinglilige tamamen kendi baqrna gi
bilirsin," dedi. "Ileri bilinglilik mantrksal agrdan gizemli
yalnrzca. uygulamada ise gok basittir. Her qeyde ordulu gi
bunu da, olaylan,btzi gevreleyen enginlifi ussallaqtrrmaya g
lrgmakla karmaqrk hale geti rty orut."
Kendi kiqili[imi boq yei" irdeleyecefime, bana anlarr
soyut oz hakkrnda diiqiinmemin gok daha yararh olacafr uya
smr yapfi.
ona, ttim saberh bu konuyu diiqtindiiftimti, ve oyktin
sembolik bir qekilde tinin belirmesini ant;ittrfrnr kavridrgr
soyledim. Benim anlayamadrfirm, oykiide bahJedildigini sdy
di$i soyut ozdti. Bu, ciykiide dofrudan belirtilmemig olmahyd
"Yineliyorum," dedi, ci[rencilerine ahqttrrna yaptrran b
ofretmen edasryla. "Tinin belirmesi, biiyticiiltik oyktilerinde
ilk soyut ozdtir. ve goriiyorum ki, biiyiictilerin soyut ciz ad
verdikleri q.y yarundan gegip gidiyor. Sen, btiyiiciilerin niyet
gcirkemli yaplsl, tinin suskun sesi ya da soyutun gizh cltizenl
meleri dedikleri qeyi anlayamadm bi riirlii.',
Burada bahsettilr 'gtzh'yi, 'gizli neden'deki gibi, agrk
belirtilmeyen bir qey oiarak anladr[rmr soyledim. Bunun ilz
rine, 'gizli'nin bunun otesinde bir enlamr oldufunu, sozsiiz b
gi anlamrna geldifini ve mevcut bilgilerle-hele benimkile
le-kavrarulamayaca$mr sciyledi. Bunu gu anda kavrama
olanaklr defilmiq ama bu, konuyu hig kavrayamayacalrm a
lamma gelmiyormuq.
"EEer soyut ozler kavranilm,az brc geyse, ne diye onl
hakkrnda konuquyoruz ki?" diye sordum.
"Kural, bi.iyticiili.ik ciyktilerinin ve soyut ozlerin bu agam
da anlatrlmasl gerektifini soyler de ondan," diye yanrtladr. o'
bi giin oyktilerde de[inilen sozsiizbrlgi ya da niyetin gorkem
yaprsl olan soyutun grzh diizenlemeleri, oyktilerin kendisi tar
findan sana gosterilecektir."
Hala anlayamryordum. "soyutun gizli dtizenlemeleri, s
yut cizleri sana gosteren tek dtizen delildir," diye aErkladr. "so
fama. Don Juan'a, ileri bilinglilife farkrnda olmadan girme
olanakh olup olmadrfrnr sordum. Ya da, o durumda giinle
kahnabilir miydi?
"Bu agamada., ileri bilinglilige tamamen kendi baqrna g
bilirsin," dedi. "Ileri bilinglilik mantrksal agrdan gizem
yalnrzca. uygulamada ise gok basittir. Her qeyde ordulu g
bunu da, olaylan,btzi gevreleyen enginlifi ussallaqtrrmaya
lrgmakla karmaqrk hale geti rty orut."
Kendi kiqili[imi boq yei" irdeleyecefime, bana anla
soyut oz hakkrnda diiqiinmemin gok daha yararh olacafr uy
smr yapfi.
ona, ttim saberh bu konuyu diiqtindiiftimti, ve oykti
sembolik bir qekilde tinin belirmesini ant;ittrfrnr kavridrg
soyledim. Benim anlayamadrfirm, oykiide bahJedildigini sd
di$i soyut ozdti. Bu, ciykiide dofrudan belirtilmemig olmah
"Yineliyorum," dedi, ci[rencilerine ahqttrrna yaptrran
ofretmen edasryla. "Tinin belirmesi, biiyticiiltik oyktilerind
ilk soyut ozdtir. ve goriiyorum ki, biiyiictilerin soyut ciz a
verdikleri q.y yarundan gegip gidiyor. Sen, btiyiiciilerin niy
gcirkemli yaplsl, tinin suskun sesi ya da soyutun gizh cltize
meleri dedikleri qeyi anlayamadm bi riirlii.',
Burada bahsettilr 'gtzh'yi, 'gizli neden'deki gibi, agr
belirtilmeyen bir qey oiarak anladr[rmr soyledim. Bunun i
rine, 'gizli'nin bunun otesinde bir enlamr oldufunu, sozsiiz
gi anlamrna geldifini ve mevcut bilgilerle-hele benimki
le-kavrarulamayaca$mr sciyledi. Bunu gu anda kavram
olanaklr defilmiq ama bu, konuyu hig kavrayamayacalrm
lamma gelmiyormuq.
"EEer soyut ozler kavranilm,az brc geyse, ne diye on
hakkrnda konuquyoruz ki?" diye sordum.
"Kural, bi.iyticiili.ik ciyktilerinin ve soyut ozlerin bu aga
da anlatrlmasl gerektifini soyler de ondan," diye yanrtladr.
bi giin oyktilerde de[inilen sozsiizbrlgi ya da niyetin gorke
yaprsl olan soyutun grzh diizenlemeleri, oyktilerin kendisi t
findan sana gosterilecektir."
Hala anlayamryordum. "soyutun gizli dtizenlemeleri,
yut cizleri sana gosteren tek dtizen delildir," diye aErkladr. "s
acrdrfir igin yaptr$yr da sanmryorum, bence beni onemsiyord
Savaqgrlar acrma duygusundan yoksundurlar; gtinkii kendile
ne acrmaktan vazeegmiqtir onrar. Kendine a"imuyan bi insa
da bagkasrna hig actmaz."
"BirsavagEmln her zamanyalmzbaqrna oldufunu
mu so
li.iyorsun?"
"Bi bakrml evej. Bi savaqgr igin her gey kendisiyle bagl
ve kendisiyle biter. Bununla birlikte, ,oyrttu iliqkisi onun tiu
rini siler atar ve o da soyut ve ki;;iliksiz bi insana dontiqtir.
"Nagual Elias, hayatlanmtztnve kiqiliklerimizin birbirin
benzedilini diiqiiniiyordu," diye siirdtirdti. ,,Bu nedenle ban
yardrmcr olmak zorunda hissediyordu kendini. Seninle beni
aramda pek bi benzerlik yok, o ytird"n de ben sana nagual Ju
lian'rn bana davrandrfr gibi davranabilirim.',
Don Juan, gcimezli$inin ilk gtinlerinde, nagual Elfas,m
onu kanatlarurrn. altrna aldr[rnr ve anlayrp antamidrfirna aldrr
maksrzrn efirimi boyunca nerer olup uittigini aErklairaya baq
ladrfrnr soyledi. Nagual Elias, yardrm etme istegiyle, aon r.
an'r yanrndan hig ayl'rnlyormug. Bu sayede cle onu, nagual Ju
lian'rn actmasrz saldrnlarmdan koruyormuq.
"Baqlangrgta stirekli nagual Elfas'rn kahyordum,,
"uinde velinimeti_
diye srirdiirdii. "ve bu durumdan gayet hoqnuttum.
min evindeyse her an tetikteydim, bana bi dahaki sefere ne ya
paca$rnr dtiqtinmekten her an diken tistiinde gibiyclim. Nagua
Elfas'rn evi bu bakrmdan gtivenliydi.
"Velinimetim beni acrm astzca zorlardr. Bana neden boyle
sert davrandr[rnr hig anlay amazdtm. Adamrn deli oldu[undan
hiE qtiphem kalmarnlqtr."
oaxaca eyaletinden bir Krzrlderili olan n4gual Elias, ayn
bolgeden Rosendo.adh bir baqka nagual tarafindan e[ititmig
Don Juan'rnyalntzkalmayr reuen, miinzevi bir aclam oiarat ta
nmladr$r nagual Elias, sadece oaxaca'da delil, biitiin giiney
Meksika'da tanrna' bir biiyiicti ve
;ifa dagrtrcisrymr$. untintin
dilden dile dolaqmasrna ra[men, tiikenin ot"ti ucunda, kuzey
Meksika'da yahtrlmrq, tek baqrna bir hayat siirdtiriirm{iq.
Don Juan s91tu ve kaqrarrm kard*p, sorgurayan bakrqrarla
gcizlerini bana dikti. Bense ciykiisiinri stirdtirmesini istivordu-.
acrdrfir igin yaptr$yr da sanmryorum, bence beni onemsiyord
Savaqgrlar acrma duygusundan yoksundurlar; gtinkii kendile
ne acrmaktan vazeegmiqtir onrar. Kendine a"imuyan bi ins
da bagkasrna hig actmaz."
"BirsavagEmln her zamanyalmzbaqrna oldufunu
mu so
li.iyorsun?"
"Bi bakrml evej. Bi savaqgr igin her gey kendisiyle bag
ve kendisiyle biter. Bununla birlikte, ,oyrttu iliqkisi onun ti
rini siler atar ve o da soyut ve ki;;iliksiz bi insana dontiqtir.
"Nagual Elias, hayatlanmtztnve kiqiliklerimizin birbirin
benzedilini diiqiiniiyordu," diye siirdtirdti. ,,Bu nedenle ba
yardrmcr olmak zorunda hissediyordu kendini. Seninle ben
aramda pek bi benzerlik yok, o ytird"n de ben sana nagual J
lian'rn bana davrandrfr gibi davranabilirim.',
Don Juan, gcimezli$inin ilk gtinlerinde, nagual Elfas,
onu kanatlarurrn. altrna aldr[rnr ve anlayrp antamidrfirna aldr
maksrzrn efirimi boyunca nerer olup uittigini aErklairaya ba
ladrfrnr soyledi. Nagual Elias, yardrm etme istegiyle, aon r
an'r yanrndan hig ayl'rnlyormug. Bu sayede cle onu, nagual J
lian'rn actmasrz saldrnlarmdan koruyormuq.
"Baqlangrgta stirekli nagual Elfas'rn kahyordum
"uinde velinimeti
diye srirdiirdii. "ve bu durumdan gayet hoqnuttum.
min evindeyse her an tetikteydim, bana bi dahaki sefere ne y
paca$rnr dtiqtinmekten her an diken tistiinde gibiyclim. Nagu
Elfas'rn evi bu bakrmdan gtivenliydi.
"Velinimetim beni acrm astzca zorlardr. Bana neden boy
sert davrandr[rnr hig anlay amazdtm. Adamrn deli oldu[unda
hiE qtiphem kalmarnlqtr."
oaxaca eyaletinden bir Krzrlderili olan n4gual Elias, ayn
bolgeden Rosendo.adh bir baqka nagual tarafindan e[ititmig
Don Juan'rnyalntzkalmayr reuen, miinzevi bir aclam oiarat ta
nmladr$r nagual Elias, sadece oaxaca'da delil, biitiin giine
Meksika'da tanrna' bir biiyiicti ve
;ifa dagrtrcisrymr$. untinti
dilden dile dolaqmasrna ra[men, tiikenin ot"ti ucunda, kuze
Meksika'da yahtrlmrq, tek baqrna bir hayat siirdtiriirm{iq.
Don Juan s91tu ve kaqrarrm kard*p, sorgurayan bakrqrarla
gcizlerini bana dikti. Bense ciykiisiinri stirdtirmesini istivordu-
oldulunu, rtiya gorme yolculuklannda, vahqi bi hayvantn avl
igin sessizce dolandr[r gibi dolandrfmr goz oniinde bulundur-
maltstn. Boyle bi hayvan ortahk hareketliyken kendini asla gos-
termez. Nagual Elias, kendi baqrna hareket eden br rtiya gonicii
olarak, ortahklarda kimseler yokken sonsuzlu[un gopliiftinii
eqeler, gordtifii qeylerin suretini grkanrdr anhycan. Ama ne iqe
yaradrklannl ve nereden geldiklerini higbi kimse bilmezdi."
Yine, soyledi[i qeylerde anlaqilmaz bir yan bulamlyor-
dum. Bu hig de inanrlmazbir qey gibi gelmiyordu. Fikrimi be-
lirtmek iizereydim ki, kaqlarrnrn bir hareketiyle susmam gerek-
ti[ini belirtti. Sonra da nagual Elias'r anlatmayr siirdiirdii.
'oOnu ziyaret etmek benim igin biiytik bi keyifti," dedi.
"Bi yandan da garip bi suE gibiydi. Onun yarunda srkmtrdan
patlayacak gibi oluyordum. Nagual Elias srkrcr bi insan oldu-
[u igin defiil, nagual Julian insanr hayatr pahasrna aramakta
eqsiz oldufu igin."
"Ama nagual Elias'rn yarunda giivende ve rahat oldu[unu
sanryordum," dedim.
"Oyleydim ama, bu rahathk benim hayali sorunumun ve
suglulu[umun da kaynafrydr aynL z'drnanda. Senin gibi, ben de
kendime iqkence etmekten hoqlanryordum. En baqta santnm
nagual Elias'rn yanrnda huzur bulmuqtum, arna daha sonra na-
gual Julian'r daha iyi anladrm ve onun yolundan gitmeye baq-
ladtm."
Nagual Elias'm evinin ontinde, iginde bir demir potasr,
marangoz tezgdhr ve aletleri olan bir sundurrna varrnrq. Kire-
mit gatrh bu ev, ashnda kanlan olan beq gorticii kadrnla birlik-
te yaqadrfr toprak zeminli koca bir odadan oluquyormuq. Ayn-
ca, nagual'rn evinin dolaylarrndaki ufak evlerde yaqayan dort
erkek btiyticii-goriicti varmr$. Hepsi de, iilkenin geqitli bolgele-
rinden kuzey Meksika'ya gog etmiq Krzrlderililermiq.
"Nagual Elias cinsel giice biiytik onem verirdi," dedi don
Juan. "Bu gtictin brze, rilya goriirken kullanahm diye verildi-
[ine inaruyordu. Hassas insanlann zaten sallantrh olan akli
dengelerini bozabilen rtiya gormenin, yanhg kullanrlrnaya baq-
landrlrnr diiqiiniiyordu.
"Rilya gormeyt sana aynen onun bana o[rettifii gibi ogret-
oldulunu, rtiya gorme yolculuklannda, vahqi bi hayvantn av
igin sessizce dolandr[r gibi dolandrfmr goz oniinde bulundur-
maltstn. Boyle bi hayvan ortahk hareketliyken kendini asla gos-
termez. Nagual Elias, kendi baqrna hareket eden br rtiya gonici
olarak, ortahklarda kimseler yokken sonsuzlu[un gopliiftini
eqeler, gordtifii qeylerin suretini grkanrdr anhycan. Ama ne iqe
yaradrklannl ve nereden geldiklerini higbi kimse bilmezdi."
Yine, soyledi[i qeylerde anlaqilmaz bir yan bulamlyor-
dum. Bu hig de inanrlmazbir qey gibi gelmiyordu. Fikrimi be
lirtmek iizereydim ki, kaqlarrnrn bir hareketiyle susmam gerek-
ti[ini belirtti. Sonra da nagual Elias'r anlatmayr siirdiirdii.
'oOnu ziyaret etmek benim igin biiytik bi keyifti," dedi.
"Bi yandan da garip bi suE gibiydi. Onun yarunda srkmtrdan
patlayacak gibi oluyordum. Nagual Elias srkrcr bi insan oldu
[u igin defiil, nagual Julian insanr hayatr pahasrna aramakta
eqsiz oldufu igin."
"Ama nagual Elias'rn yarunda giivende ve rahat oldu[unu
sanryordum," dedim.
"Oyleydim ama, bu rahathk benim hayali sorunumun ve
suglulu[umun da kaynafrydr aynL z'drnanda. Senin gibi, ben de
kendime iqkence etmekten hoqlanryordum. En baqta santnm
nagual Elias'rn yanrnda huzur bulmuqtum, arna daha sonra na
gual Julian'r daha iyi anladrm ve onun yolundan gitmeye baq
ladtm."
Nagual Elias'm evinin ontinde, iginde bir demir potasr
marangoz tezgdhr ve aletleri olan bir sundurrna varrnrq. Kire-
mit gatrh bu ev, ashnda kanlan olan beq gorticii kadrnla birlik-
te yaqadrfr toprak zeminli koca bir odadan oluquyormuq. Ayn
ca, nagual'rn evinin dolaylarrndaki ufak evlerde yaqayan dor
erkek btiyticii-goriicti varmr$. Hepsi de, iilkenin geqitli bolgele
rinden kuzey Meksika'ya gog etmiq Krzrlderililermiq.
"Nagual Elias cinsel giice biiytik onem verirdi," dedi don
Juan. "Bu gtictin brze, rilya goriirken kullanahm diye verildi-
[ine inaruyordu. Hassas insanlann zaten sallantrh olan akl
dengelerini bozabilen rtiya gormenin, yanhg kullanrlrnaya baq
landrlrnr diiqiiniiyordu.
"Rilya gormeyt sana aynen onun bana o[rettifii gibi ogret
"Nagual Elfas, kendisinin de tini anlamakta giigliik gekti-
[ini soylemiqti," diye stirdiirdii. "Tini anlamanrn iki yolu oldu-
luna karar vermiq. Biri tinin ne oldulunu dolayh yollardan an-
lamak, biri de do[rudan anlamak.
"Senin sorunun ilki. Tinin ne oldufunu bi anlasan, ikinci
sorun da kendi kendine gciztilecek. Ya da tam tersi. E[er tin se-
ninle sessiz sozci.iklerini kullanarak konuqacak olsa, tini hemen
kavrayacaksrn."
Nagual Elias, zorlufun, bilginin onu agrklayacak sozler ol-
madan var olabilecefini anlamaya yanagmamamrzdan kaynak-
landrfrna inanryormu q.
"Ama bunun dogrulufunu kabul ediyorum ben," dedim.
"Bunu kabul etmek, kabul etti[ini soylemek kadar kolay
de[il," dedi don Juan. "Nagual Elfas bana, insanhfrn, br za-
manlar gok yakrn olmasrna ralmen soyuttan uzaklaqtr[rnr sciy-
lerdi. Bu, yaqamrmrzr siirdi.irmemrzi saflayan bi gtiE gibiydi
herhalde o zamanlar. Sonra, bi qey olmuq ve bizi soyuttan
uzaklaqtrrmr$. $imdi de ona geri donemiyoruz. Bi Eomezin, so-
yuta geri donmesinin yrllar stirdtifitinii soylerdi nagual Elias.
Bu da dilin ve bilginin birbirlerinden ayn olarak var olabilece-
[ini anlamekla olabilirmiq ancak. "
Don Juan, soyuta donmekte zorlanmamrztn temel nedeni-
nin, sozctikler, hatta dti;iinceler olmrkslztn bilebilecefimizi
anlamak istemememiz oldufunu yineledi.
Sagmaladrfrnr soyleyecektim ki, defindifi noktanrn be-
nim iEin gok onemli oldufunu ve bir qeyleri athyor olabilece-
fimi hissettim giiglti bir biEimde. Bana bir qeyler anlatmay a ga-
hqryordui ya benim anlayamadr[rm ya da btitiiniiyle anlatrla-
mayacak bir qeyler.
"Bilgi ve dil ayn qeylerdir," diye yineledi yumuqak bir
ses tonuyla.
"Bunu biliyorum," diyecektim, sanki gergekten biliyormu-
qum gibi, kendimi tuttum.
"Sana tin hekkrnda konuqmanln olanakh olmadrfrnr soyle-
m ig tim, " diye stirdi.irdti. "Qiinkii tin, yalnr zca deneyimlenebilir.
Biiyiictiler bu durumu, tinin, kiqininin gortip hissedebilecefi
bir qey olmadrfirnr sciyleyerek agrklamaya gahqrrlar. Ama o, her
"Nagual Elfas, kendisinin de tini anlamakta giigliik gekti
[ini soylemiqti," diye stirdiirdii. "Tini anlamanrn iki yolu oldu
luna karar vermiq. Biri tinin ne oldulunu dolayh yollardan an
lamak, biri de do[rudan anlamak.
"Senin sorunun ilki. Tinin ne oldufunu bi anlasan, ikinc
sorun da kendi kendine gciztilecek. Ya da tam tersi. E[er tin se
ninle sessiz sozci.iklerini kullanarak konuqacak olsa, tini hemen
kavrayacaksrn."
Nagual Elias, zorlufun, bilginin onu agrklayacak sozler ol
madan var olabilecefini anlamaya yanagmamamrzdan kaynak
landrfrna inanryormu q.
"Ama bunun dogrulufunu kabul ediyorum ben," dedim.
"Bunu kabul etmek, kabul etti[ini soylemek kadar kolay
de[il," dedi don Juan. "Nagual Elfas bana, insanhfrn, br za
manlar gok yakrn olmasrna ralmen soyuttan uzaklaqtr[rnr sciy
lerdi. Bu, yaqamrmrzr siirdi.irmemrzi saflayan bi gtiE gibiyd
herhalde o zamanlar. Sonra, bi qey olmuq ve bizi soyuttan
uzaklaqtrrmr$. $imdi de ona geri donemiyoruz. Bi Eomezin, so
yuta geri donmesinin yrllar stirdtifitinii soylerdi nagual Elias
Bu da dilin ve bilginin birbirlerinden ayn olarak var olabilece
[ini anlamekla olabilirmiq ancak. "
Don Juan, soyuta donmekte zorlanmamrztn temel nedeni
nin, sozctikler, hatta dti;iinceler olmrkslztn bilebilecefimiz
anlamak istemememiz oldufunu yineledi.
Sagmaladrfrnr soyleyecektim ki, defindifi noktanrn be
nim iEin gok onemli oldufunu ve bir qeyleri athyor olabilece
fimi hissettim giiglti bir biEimde. Bana bir qeyler anlatmay a ga
hqryordui ya benim anlayamadr[rm ya da btitiiniiyle anlatrla-
mayacak bir qeyler.
"Bilgi ve dil ayn qeylerdir," diye yineledi yumuqak bi
ses tonuyla.
"Bunu biliyorum," diyecektim, sanki gergekten biliyormu-
qum gibi, kendimi tuttum.
"Sana tin hekkrnda konuqmanln olanakh olmadrfrnr soyle
m ig tim, " diye stirdi.irdti. "Qiinkii tin, yalnr zca deneyimlenebilir
Biiyiictiler bu durumu, tinin, kiqininin gortip hissedebilecefi
bir qey olmadrfirnr sciyleyerek agrklamaya gahqrrlar. Ama o, he
yorsam e[er, kendimi pek zorlamamahymlglm, belki o zaman
gcirebilirmiqim rqrfr.
"Bi de goyle dtiqiin," dedi. "Benimle tanrqmak defil senin
igin cinemli olan. Ben seninle tanrqtrfrm gi.in, sen soyutla hnrq-
mrq oldun. Ama onun hakkrnda hig konuqulmadrfmdan, sen
farkma varamadm bunun. Btiytictiler, soyutla, hakkrnda d{iqtin-
meden, gcirmeden, dokunmadan, ya da varh[rnr hissetmeden
tanrqtrlar."
Susuyordum, giinkti onunla tartrgmaktan hoqlanmryor-
dum. Bazen, bilerek anlaqilmaz laflar ettifini diiqtintiyordum.
Ama don Juan'rn keyfine diyecek yoktu.

NAGUAL JULIAN'IN SON AYARTMASI

Don Juan'rn evinin iE avlusu, bir manastrr siik0netindeydi. Ti.im


sesleri yahtan, rsryl ayarlayan, srk arahklarla dikilmiq biiyiik
meyve afaglan vardr. Evine ilk geliqimde, afaglann gefiqigiizel
dikilmesini elegtirip durmugtum. Ben olsaydrm, onlara daha gok
yer verirdim. Don Juan, a[aElarrn onun mah olmadrfrnr sciyle-
miqti. Onlar, onun savaggl toplulufuna katrlan, ozgir ve bafrm-
srz a[aglarrnrg, ve benim yorumlanm-srradan afaglar igin ge-
gerli olabilirmiq ama-bu afaglar igin gegerli defilmiq.
Yanrtr bana gok simgesel gelmiqti. O zamanlag don Ju-
an'rn her qeyi son derece birebir bigimde anlattr[rnr bilmiyor-
dum.
Don Juan ve ben, yid'ziJrm.jzii meyve a[aglarrna donmiiq,
bambu koltuklarda oturuyorduk. A[aglarrn hepsi meyve
vermiqti. Goriinttintin sadece gok gizel de[il, aynL zamanda
oldukga qaqrrtrcr oldu[unu soyledim, giinki.i meyve mevsimi
defildi.
Hak vererek, "Bunun bi ciyktisii var," dedi. "Bildifin gibi
bu afaglar benim toplulu[u-ut savaqgrlan. $imdi *"yir" v-eri-
yorlar, gtinkii toplulu$umun tiyeleri, burada, onlarrn ciniinde,
son yolculuklan herkkrnda konuqmug, neler hissettiklerini soy-
lemiqlerdi. o yiizden a[aElar son yolculufumuza grktrfirmrzda
bize eqlik edeceklerini biliyorlar. "
yorsam e[er, kendimi pek zorlamamahymlglm, belki o zaman
gcirebilirmiqim rqrfr.
"Bi de goyle dtiqiin," dedi. "Benimle tanrqmak defil senin
igin cinemli olan. Ben seninle tanrqtrfrm gi.in, sen soyutla hnrq-
mrq oldun. Ama onun hakkrnda hig konuqulmadrfmdan, sen
farkma varamadm bunun. Btiytictiler, soyutla, hakkrnda d{iqtin-
meden, gcirmeden, dokunmadan, ya da varh[rnr hissetmeden
tanrqtrlar."
Susuyordum, giinkti onunla tartrgmaktan hoqlanmryor-
dum. Bazen, bilerek anlaqilmaz laflar ettifini diiqtintiyordum.
Ama don Juan'rn keyfine diyecek yoktu.

NAGUAL JULIAN'IN SON AYARTMASI

Don Juan'rn evinin iE avlusu, bir manastrr siik0netindeydi. Ti.im


sesleri yahtan, rsryl ayarlayan, srk arahklarla dikilmiq biiyiik
meyve afaglan vardr. Evine ilk geliqimde, afaglann gefiqigiizel
dikilmesini elegtirip durmugtum. Ben olsaydrm, onlara daha gok
yer verirdim. Don Juan, a[aElarrn onun mah olmadrfrnr sciyle-
miqti. Onlar, onun savaggl toplulufuna katrlan, ozgir ve bafrm-
srz a[aglarrnrg, ve benim yorumlanm-srradan afaglar igin ge-
gerli olabilirmiq ama-bu afaglar igin gegerli defilmiq.
Yanrtr bana gok simgesel gelmiqti. O zamanlag don Ju-
an'rn her qeyi son derece birebir bigimde anlattr[rnr bilmiyor-
dum.
Don Juan ve ben, yid'ziJrm.jzii meyve a[aglarrna donmiiq,
bambu koltuklarda oturuyorduk. A[aglarrn hepsi meyve
vermiqti. Goriinttintin sadece gok gizel de[il, aynL zamanda
oldukga qaqrrtrcr oldu[unu soyledim, giinki.i meyve mevsimi
defildi.
Hak vererek, "Bunun bi ciyktisii var," dedi. "Bildifin gibi
bu afaglar benim toplulu[u-ut savaqgrlan. $imdi *"yir" v-eri-
yorlar, gtinkii toplulu$umun tiyeleri, burada, onlarrn ciniinde,
son yolculuklan herkkrnda konuqmug, neler hissettiklerini soy-
lemiqlerdi. o yiizden a[aElar son yolculufumuza grktrfirmrzda
bize eqlik edeceklerini biliyorlar. "
l

I
anlayamadrm.
li
"Kurqun yarasl ytiziinden can gekiqirken bana takrhp to
kezleyen sadece velinimetim defildi," diye agrkladr. "O giin ti
I
de beni bulup kaprmr galmrqtr. Velinimetimi, kendisinin d
I
sonradan anlayaca[r gibi, kendi akrqr igin bir kanal olarak ku
lanmrqtr tin. Iqin iginde tin olmasa velinimetimie tanrqmamr
I
hiEbi anlamr olmazdr."
Tin, nagual'r, kullanmak istedifi zamanlarda-hissettir-
meden ya da dofrudan emrederek-bir kanal olarak kullanabi
i lirmiq. Bir nagual, qcimezlerini kendi iradesiyle ya da yontem
ll leriyle seqemezmiq. Tin, ne istedifini bildirir, nagual da bu is
I tefi kargtlamak igin elinden geleni yaparmr$.
l rl "Bi cimiir boyu siiren ahqilrmalardan sonra," diye siirdtir
li' dti, "biiyiictiler, ozellikle naguallar, tinin kendilerini onlerind
gahm satarak duran gorkemli yaprya ga[rnp Ea[rrmadr[rnr b
I

l.ii
1

lirler. Onlar, niyet ile olan baflannr denetlemeyi bilirler. Boy


lece her zaman onceden uyarrlrr, tinin kendileri igin neler ha
ir

zrrladrklarmr bilirler. "


l

lir
Don Juan, btiytictilerin patikasrnda ilerlemenin baflant
hattmm dtizenlenmesi amaclnl taqryan zor bir iq oldufunu soy
I

I
ledi. Srradan insann niyet ile baflanil hatil, iqgormez hald
i
olurmuq ve bi.iytictiler iqe yararsrz bir hatla bzrqlarmrq. Hat, on
lann ga[rrlanna karqrhk vermezmiq.
ll
i

Hattr canlandrrabilmek igin btiyiiciilerin sarsrlmaz kararh


lrkta olup, zihnin sarsilmaz niyet denilen ozel bir durumun
ill gelmeleri gerekiyorrnuq. Btiyiicti gomezlifiinin en zor yoni
sarsilmaz niyete ulaqabilecek tek varh[rn nagual oldufunu ka
ii bul etrnekmiq.
ril Bu zorlu$u pek anlayamadrfrmr belirttim.
"Qomez, tin ile ballantr hattmr canlandrmaya ve temizle
meye gahqan kiqidir," diye aErkladr don Juzrr. "Bi kere canlan
drrdr mr hattr, artrk Eomezlifi aqmrq demektir. Ama o noktay
gelebilmesi igin sarsrlmaz bir kararhhk gerekir ki bu da ond
yoktur. Bireysellikten sryrrlmasr ve kararh bir insan olabilmes
igin kendini nagual'a brrakmahdrr. iqin en zor gelen krsmr d
budur."
Ardrndan bana srk srk soyledifi bir geyi hatrrlattt: gontillt
l

I
anlayamadrm.
li
"Kurqun yarasl ytiziinden can gekiqirken bana takrhp t
kezleyen sadece velinimetim defildi," diye agrkladr. "O giin t
I
de beni bulup kaprmr galmrqtr. Velinimetimi, kendisinin d
I
sonradan anlayaca[r gibi, kendi akrqr igin bir kanal olarak ku
lanmrqtr tin. Iqin iginde tin olmasa velinimetimie tanrqmam
I
hiEbi anlamr olmazdr."
Tin, nagual'r, kullanmak istedifi zamanlarda-hissettir
meden ya da dofrudan emrederek-bir kanal olarak kullanab
i lirmiq. Bir nagual, qcimezlerini kendi iradesiyle ya da yontem
ll leriyle seqemezmiq. Tin, ne istedifini bildirir, nagual da bu i
I tefi kargtlamak igin elinden geleni yaparmr$.
l rl "Bi cimiir boyu siiren ahqilrmalardan sonra," diye siirdti
li' dti, "biiyiictiler, ozellikle naguallar, tinin kendilerini onlerind
gahm satarak duran gorkemli yaprya ga[rnp Ea[rrmadr[rnr b
I

l.ii
1

lirler. Onlar, niyet ile olan baflannr denetlemeyi bilirler. Bo


lece her zaman onceden uyarrlrr, tinin kendileri igin neler h
ir

zrrladrklarmr bilirler. "


l

lir
Don Juan, btiytictilerin patikasrnda ilerlemenin baflan
hattmm dtizenlenmesi amaclnl taqryan zor bir iq oldufunu so
I

I
ledi. Srradan insann niyet ile baflanil hatil, iqgormez hald
i
olurmuq ve bi.iytictiler iqe yararsrz bir hatla bzrqlarmrq. Hat, o
lann ga[rrlanna karqrhk vermezmiq.
ll
i

Hattr canlandrrabilmek igin btiyiiciilerin sarsrlmaz karar


lrkta olup, zihnin sarsilmaz niyet denilen ozel bir durumun
ill gelmeleri gerekiyorrnuq. Btiyiicti gomezlifiinin en zor yon
sarsilmaz niyete ulaqabilecek tek varh[rn nagual oldufunu k
ii bul etrnekmiq.
ril Bu zorlu$u pek anlayamadrfrmr belirttim.
"Qomez, tin ile ballantr hattmr canlandrmaya ve temizl
meye gahqan kiqidir," diye aErkladr don Juzrr. "Bi kere canla
drrdr mr hattr, artrk Eomezlifi aqmrq demektir. Ama o noktay
gelebilmesi igin sarsrlmaz bir kararhhk gerekir ki bu da ond
yoktur. Bireysellikten sryrrlmasr ve kararh bir insan olabilme
igin kendini nagual'a brrakmahdrr. iqin en zor gelen krsmr
budur."
Ardrndan bana srk srk soyledifi bir geyi hatrrlattt: gontill
qi, onun iizerine titriyormuq-akla gelen her uygunsuz iqe
laqmasmrn gok normal oldulunu diiqiintiyordu. Kendisi ka
zevk dtiqkiinii olan arkadaqlarr bile, onu ahlaksz, giinahkAr
risi olarak gortiyormu$.
Btr zaman sonra, taqkrnhklarr onu bedensel olarak giiEs
leqtirmiq ve zamamn korkunE hastahfr olan vereme yakalan
rak yataklara dtiqmiig. Ama hastah[r onu engelleyecefine, k
disini o ana dek oldu[undan daha qehvetli hissetmesine yol
mrq. Kiqisel denetimin zerresine sahip olmadr[r iEin kendini
mamen ugarrh[a vermiq ve hastahfr iimits tz bir hal almrg.
'Tiim aksilikler iist iiste gelir,'scizti, don Juan'rn velinim
ti igin kesinlikle geEerliymi$. Bir yandan safhfr giderek bo
lurken, onun tek destekEisi olan ve ona sahip grkan annesi
olmiiq. Annesi ona, yagamlnt siirdiirmeye yetecek kadar, ha
sayrlrr bir miras brrakmrg. Ama disiplinsizliLi yiiziinden mi
birkag ayda suyunu gekmiq. Yaqamrnr siirdtirebileceli bir m
lefi ya da ticarete efilimi olmadr[r igin, yaqayabilmek igin
leqEilik yapmak zorunda kalmrq.
Parasr kalmayrnca, arkadagr da kalmamrq, hatta bir zam
lar peqinde koqan kadrnlar bile ona srrt gevirmigler. Yaqamr b
yunca ilk kez acrmaslz gerEeklerl e yiz yize gelmiq. Safhk
rumu da gciz oni.ine alrrunca, pek uzun yagamayacafr gori
yoffnug. Ama o kendini toparlamtg ve gahqmaya karar verm
Cinsel ahqkanhklanysa de[iqmemiq, hatta bu ahgkanh
rahat edebilece[i yerde bir iq bulmasrna yol agmrq: tiyat
Hem dofuqtan bir oyuncu oluqu, hem de genElifini, gofu k
drn oyuncularla birlikte gegirmiq olmasr sayesinde bu iqi b
cermiq. Arkadaq gevresinden ve tanrdrklanndan Eok uzak
kent kent gezen bir tiyatro toplulufuna katrlmrq, dini ve ah
ki oyunlardaki veremli kahraman rolleriyle, baqarrh bir oyu
cu olmuq
Don Juan, kaderin, velinimetinin yagammt belirleyen
rip cilvesine defindi. Tam bir serseri olan, rezll yagaml yiizi
den oliimle burun buruna gelen velinimeti, oyunlarda, btr a
ya da gizemciyi canlandrml$. Hatta, Kutsal Hafta boyunca '
tiras'adh oyunda Isa rohinde bile oynamrq.
Saflr[r, kuzey eyaletlerine yaptrgr bir tume srasrnda if
qi, onun iizerine titriyormuq-akla gelen her uygunsuz iqe
laqmasmrn gok normal oldulunu diiqiintiyordu. Kendisi k
zevk dtiqkiinii olan arkadaqlarr bile, onu ahlaksz, giinahkA
risi olarak gortiyormu$.
Btr zaman sonra, taqkrnhklarr onu bedensel olarak giiE
leqtirmiq ve zamamn korkunE hastahfr olan vereme yakal
rak yataklara dtiqmiig. Ama hastah[r onu engelleyecefine,
disini o ana dek oldu[undan daha qehvetli hissetmesine yo
mrq. Kiqisel denetimin zerresine sahip olmadr[r iEin kendin
mamen ugarrh[a vermiq ve hastahfr iimits tz bir hal almrg.
'Tiim aksilikler iist iiste gelir,'scizti, don Juan'rn velini
ti igin kesinlikle geEerliymi$. Bir yandan safhfr giderek b
lurken, onun tek destekEisi olan ve ona sahip grkan anne
olmiiq. Annesi ona, yagamlnt siirdiirmeye yetecek kadar, h
sayrlrr bir miras brrakmrg. Ama disiplinsizliLi yiiziinden m
birkag ayda suyunu gekmiq. Yaqamrnr siirdtirebileceli bir m
lefi ya da ticarete efilimi olmadr[r igin, yaqayabilmek igin
leqEilik yapmak zorunda kalmrq.
Parasr kalmayrnca, arkadagr da kalmamrq, hatta bir zam
lar peqinde koqan kadrnlar bile ona srrt gevirmigler. Yaqamr
yunca ilk kez acrmaslz gerEeklerl e yiz yize gelmiq. Safhk
rumu da gciz oni.ine alrrunca, pek uzun yagamayacafr go
yoffnug. Ama o kendini toparlamtg ve gahqmaya karar ver
Cinsel ahqkanhklanysa de[iqmemiq, hatta bu ahgkan
rahat edebilece[i yerde bir iq bulmasrna yol agmrq: tiya
Hem dofuqtan bir oyuncu oluqu, hem de genElifini, gofu
drn oyuncularla birlikte gegirmiq olmasr sayesinde bu iq
cermiq. Arkadaq gevresinden ve tanrdrklanndan Eok uza
kent kent gezen bir tiyatro toplulufuna katrlmrq, dini ve a
ki oyunlardaki veremli kahraman rolleriyle, baqarrh bir oy
cu olmuq
Don Juan, kaderin, velinimetinin yagammt belirleyen
rip cilvesine defindi. Tam bir serseri olan, rezll yagaml yiiz
den oliimle burun buruna gelen velinimeti, oyunlarda, btr
ya da gizemciyi canlandrml$. Hatta, Kutsal Hafta boyunca
tiras'adh oyunda Isa rohinde bile oynamrq.
Saflr[r, kuzey eyaletlerine yaptrgr bir tume srasrnda
oliimtin biz dofdu[umuz andan itibaren onu niyer ettifimiz
igin var oldu[unu, boylelikle olilm niyetrni birleqim noktasrrun
konumunu defigtirerek engelleyebilece[imizi soyltiyormu$.
Bunun tizerine Krzrlderilinin zrdeh oldufundan emin ol-
muq. Qok dramatik bir durumdaymlq-sagma sapan sozler mr-
nldanan deli bir Krzrlderilinin ellerinde oltiyormuq-yolun so-
nuna gelmiq bir oyuncu olarak, oliirse eEer, bunun kanamadan
ya da aldrfr darbelerden defil, giilmekten olmasrna kendi ken-
dine sciz vermiq,
Don Juan, velinimetinin Krzrlderiliyi ciddiye almamaslnrn
gok dofal oldu[unu belirtti. Kimse boyle bir qeyi ciddiye al-
mazmr$. Hele hele biiytictil{i[e gonlii olmayan miistakbel bir
gomez adayr hig almazmr$.
Don Juan biiyiici.iliik gorevinin birgok pargasmr bana ilet-
ti[ini soyledi. Tinin bakrq agrsrndan bu gorevi, tinle olan ba[-
lantr hattrnr temizlemekten ibaret oldu$unu soylemenin de
haddini bilmezlik olarak deferlendirilmeyecefini de ekledi.
Niyenn bizi etkilemek igin oniimiize gftardrlr gorkemli yapr,
sessiz bilgi temizlenmesinin yaprlmasrna olanak taruyan, igin-
de pek de gok olmayan kurallar bulacafirmn btr temizlenme
evidir. Sessiz bilgi olmaksmrzrn higbir qey yaprlamaz ve sahip
oldu[umuz tek duygu kimseye gereksinme duymamaktrr.
Sessiz bilginin bir sonucu olarak, akrqma brrakrlan olaylar
hem gok basit hem de soyut olduklarr igin, btiyiictiler bunlar-
dan simgesel deyimler halinde soz etmeye karar vermigler
uzun zamul once. Tinin vurugu ve belirmesi buna cirnekmiq.
Don Juan'rn soyledi[ine gcire, btiyticiilerin bakrq aElsrn-
dan, nagual ve aday Eomezin ilk buluqmasl srrasmda ya$anan-
lar, kesinlikle agrklanamaz bt ozellikteymi$. Bizim, nagual'rn
bir omtirltik deneyimlerinin erdemiyle yofunlaqtr[r bir qey
agrklamaya gahqmamLz aptalhk olurmuq sadece: bu ikinci dik-
katin-biiyticiiliik elitimi yoluyla artril an farkrndah[rn-so-
yutla olan gciriinmezbaplantrsr ile ilgiliymiq. O bunu bir baq-
kasmm agrklanamaz soyutla olan gortinmez ba[rnr belirtmek
igin yapryordu.
Her birimrzrn, kendimize ozel yollarla oluqturdulumuz
dogal engeller yiiztinden sessiz bilgiden uzaklaqtrnlmrq oldu-
oliimtin biz dofdu[umuz andan itibaren onu niyer ettifimiz
igin var oldu[unu, boylelikle olilm niyetrni birleqim noktasrrun
konumunu defigtirerek engelleyebilece[imizi soyltiyormu$.
Bunun tizerine Krzrlderilinin zrdeh oldufundan emin ol
muq. Qok dramatik bir durumdaymlq-sagma sapan sozler mr
nldanan deli bir Krzrlderilinin ellerinde oltiyormuq-yolun so
nuna gelmiq bir oyuncu olarak, oliirse eEer, bunun kanamadan
ya da aldrfr darbelerden defil, giilmekten olmasrna kendi ken
dine sciz vermiq,
Don Juan, velinimetinin Krzrlderiliyi ciddiye almamaslnrn
gok dofal oldu[unu belirtti. Kimse boyle bir qeyi ciddiye al
mazmr$. Hele hele biiytictil{i[e gonlii olmayan miistakbel bi
gomez adayr hig almazmr$.
Don Juan biiyiici.iliik gorevinin birgok pargasmr bana ilet
ti[ini soyledi. Tinin bakrq agrsrndan bu gorevi, tinle olan ba[
lantr hattrnr temizlemekten ibaret oldu$unu soylemenin d
haddini bilmezlik olarak deferlendirilmeyecefini de ekledi
Niyenn bizi etkilemek igin oniimiize gftardrlr gorkemli yapr
sessiz bilgi temizlenmesinin yaprlmasrna olanak taruyan, igin
de pek de gok olmayan kurallar bulacafirmn btr temizlenme
evidir. Sessiz bilgi olmaksmrzrn higbir qey yaprlamaz ve sahip
oldu[umuz tek duygu kimseye gereksinme duymamaktrr.
Sessiz bilginin bir sonucu olarak, akrqma brrakrlan olayla
hem gok basit hem de soyut olduklarr igin, btiyiictiler bunlar
dan simgesel deyimler halinde soz etmeye karar vermigle
uzun zamul once. Tinin vurugu ve belirmesi buna cirnekmiq.
Don Juan'rn soyledi[ine gcire, btiyticiilerin bakrq aElsrn
dan, nagual ve aday Eomezin ilk buluqmasl srrasmda ya$anan
lar, kesinlikle agrklanamaz bt ozellikteymi$. Bizim, nagual'rn
bir omtirltik deneyimlerinin erdemiyle yofunlaqtr[r bir qey
agrklamaya gahqmamLz aptalhk olurmuq sadece: bu ikinci dik
katin-biiyticiiliik elitimi yoluyla artril an farkrndah[rn-so
yutla olan gciriinmezbaplantrsr ile ilgiliymiq. O bunu bir baq
kasmm agrklanamaz soyutla olan gortinmez ba[rnr belirtme
igin yapryordu.
Her birimrzrn, kendimize ozel yollarla oluqturdulumuz
dogal engeller yiiztinden sessiz bilgiden uzaklaqtrnlmrq oldu
sis perdesi arkasmdan gormemrzi sa$amaya baqlar. Ne yazrk
ki bu uyaruq her zatnan dalgrnh[rmrzr iqlevsellife ve olumlu
bir buluqa dontiqti.irecek giici.imtiz kalmadrfrnda, yaqlanmadan
do[an giig kaybr ile beraber gelir. Bu noktada elimizde kalan,
gekilsiz acr bir kederdir, agrklanamayan bir qeye duyulan ozlem
ve bunu kagrrmrq olmanrn basit ofkesi.
"Pek gok nedenden dolayr giirleri severim," dedi. "Bi ne-
deni, savaqqrlann ruh halini yakalayabilmeleri ve giigltikle
agrklanabilecek qeyleri agrklamalandrr. "
$airlerin, yo[un bir qekilde tinle ba$antr hatfimztn far-
krnda olduklannr, ama bunun biiyiiciilerin iqlevsel ve tasarlan-
ml$ yontemleri yoluyla de[il, sezgi yoluyla gergekleqti[ini
vurguladr.
"$airlerin tin hakkrnda do[rudan bi.bilgileri yoktur," diye
siird{irdii. 'oBu nedenle qiirleri tinin gergek hareketlerini hedef-
ten vuramaz. Ama epey yaklaqrlar."
Yanrndaki sandalyeden benim Eiir kitaplartmdan birini al-
dr. Juan Ram6n lirndnez'in toplu qiirleriydi. Iqaretledifi bir
sayfayr aEtr, bana verdi ve okumami irtedi.

Gecede yiirtiyen
ben miyim odamda yoksa dilenci mi
gizh gizh gezinen bahgernde
akqamrn karanhfrnda?

Etrafrma bakrndrm
ve anladrm ki her qey
eskisi gibi ya da de[il eskiden oldu[u gibi...
Pencerem agrk mrydr?
Qoktan uykuya dalmarnrq mrydrm?

Bahge solgun yeqil defil miydi?...


Gokyiizii agrk ve mavi...
Ve orada bulutlar var
ve hava ruzgdrh
ve bahge, karanhk ve srkmtrh.
Saglanm siyahtr sanlnm...
sis perdesi arkasmdan gormemrzi sa$amaya baqlar. Ne yazrk
ki bu uyaruq her zatnan dalgrnh[rmrzr iqlevsellife ve olumlu
bir buluqa dontiqti.irecek giici.imtiz kalmadrfrnda, yaqlanmadan
do[an giig kaybr ile beraber gelir. Bu noktada elimizde kalan,
gekilsiz acr bir kederdir, agrklanamayan bir qeye duyulan ozlem
ve bunu kagrrmrq olmanrn basit ofkesi.
"Pek gok nedenden dolayr giirleri severim," dedi. "Bi ne-
deni, savaqqrlann ruh halini yakalayabilmeleri ve giigltikle
agrklanabilecek qeyleri agrklamalandrr. "
$airlerin, yo[un bir qekilde tinle ba$antr hatfimztn far-
krnda olduklannr, ama bunun biiyiiciilerin iqlevsel ve tasarlan-
ml$ yontemleri yoluyla de[il, sezgi yoluyla gergekleqti[ini
vurguladr.
"$airlerin tin hakkrnda do[rudan bi.bilgileri yoktur," diye
siird{irdii. 'oBu nedenle qiirleri tinin gergek hareketlerini hedef-
ten vuramaz. Ama epey yaklaqrlar."
Yanrndaki sandalyeden benim Eiir kitaplartmdan birini al-
dr. Juan Ram6n lirndnez'in toplu qiirleriydi. Iqaretledifi bir
sayfayr aEtr, bana verdi ve okumami irtedi.

Gecede yiirtiyen
ben miyim odamda yoksa dilenci mi
gizh gizh gezinen bahgernde
akqamrn karanhfrnda?

Etrafrma bakrndrm
ve anladrm ki her qey
eskisi gibi ya da de[il eskiden oldu[u gibi...
Pencerem agrk mrydr?
Qoktan uykuya dalmarnrq mrydrm?

Bahge solgun yeqil defil miydi?...


Gokyiizii agrk ve mavi...
Ve orada bulutlar var
ve hava ruzgdrh
ve bahge, karanhk ve srkmtrh.
Saglanm siyahtr sanlnm...
'/ t
^)

Tinin Hilesi

riN gnTuNIN ToZUNU ALMAK


iineq do[udaki doruklardan hentiz ytikselmemiqti, euna
hava qimdiden srcaktr. Kent civanndan gelen yolda
birkag mil ilerleyip ilk dik yamaca ulagtrktan sonra
durduk ve asfalt karayolunun kenarmdan ilerledik.
Don Juan, yol yaprlrken dinamitledikleri koca kayala-
nn yanrna oturdu ve benim de oturmam igin iqaret et-
ti. Yakrnlardaki daflara giderken genellikle konugmak
ya da dinlenmek igin orada dururduk. Bu yolculufiun
'/ t
^)

Tinin Hilesi

riN gnTuNIN ToZUNU ALMAK


iineq do[udaki doruklardan hentiz ytikselmemiqti, euna
hava qimdiden srcaktr. Kent civanndan gelen yolda
birkag mil ilerleyip ilk dik yamaca ulagtrktan sonra
durduk ve asfalt karayolunun kenarmdan ilerledik.
Don Juan, yol yaprlrken dinamitledikleri koca kayala-
nn yanrna oturdu ve benim de oturmam igin iqaret et-
ti. Yakrnlardaki daflara giderken genellikle konugmak
ya da dinlenmek igin orada dururduk. Bu yolculufiun
Sonunda ne demek istedifini anladr[rmr dtiqtiniiyordum.
Ama anladr[rmln ne oldulunu ne kendime ne de don Juan'a
aqrklayamryordum. Dtigtincelerimi sozlere dokmeye baqladr-
frmda sagmalamaya baqhyordum.
Don Juan zihinsel durumumu anlar gibi gortiniiyordu. Ra-
hatlamamr ve dinlememi onerdi. Srradaki oykiintin biiyiiciile-
rin tinin oyunu ya da niyet ile olan baflantr hattrnr arrndrrmak
dedikleri bir iqlem oldufunu, bunun gomezi tinin dtinyasrna
sokma iglemi oldufiunu soyledi.
"Bana ateq edildikten sonra nagual Julian'm beni eve go-
tiirtiqtintin ve yaralanmr iyileqtiriqinin oyktisiinii sana daha cin-
ce anlattrm," diye devam etti. "Ama hatfimr nasrl anndrrdrfirnr
ve kendi izimi siirmeyi bana nasrl o$retti[ini daha anlatmadrm.
"Bir nagual'rn gcimez adayrna yaptrfr ilk qey ona oyun oy-
namakilr. Yani onun tin ile olan ba$lantr hattma ani bir darbe
indirmektir. Bunu yapmarun iki yolu vardrr. Birisi yan normal
yollarla olur, ki bu benim sana yaptr[rmdrr. Di[eriyse biiyiicii-
liifiiin tiim yontemleriyle gergekleqir, ki bu da velinimetimin
bana yaptlfrdrr."
Don Juan, velinirnetinin yolda toplanmrq insanlan yaralr
adamrn oflu oldufuna nasrl inandrrdrfrnrn oykiisiinti yeniden
anlattr. Daha soffa qoktan ve kan kaybrndan bilinEsrz yatan
don Juan'r kendi evine taqrmalarr igin birkag kiqiye para ode-
miq. Don Juan giinler sonra uyanmtq, ve nazik yaqh bir adam
ile giqman kansrnl yaraslna bakarken bulmuq.
Yaqh adam admrn Belisario oldu[unu, karrsrnrn tinlti bir
sa[altrcr oldufunu ve kendilerinin don Juan'rn yarasrnr iyileq-
tirmekte olduklarrnr soylemiq. Don Juan onlara hig parasr ol-
madr[rnr soyledifinde, Belisario iyilegtikten sonra bir gekilde
odeqebileceklerini soylemiq.
Don Juan'rn kafasr, her zaman oldufu gibi, gok kanqrk-
mrq. Ategli, irikryrm, diiqtincesiz, e[itimsiz ve kafasrzyirmiya-
qrnda bir Krzrlderiliymig. Minnettarhk gibi bir duygusu yok-
rxug. Yaqh adamla kansrnrn ona yardrm etmesini nazik bir dav-
raru$ olarak goriiyormug, ama yine de yarasl iyileqtifi gibi, bir
gece yansr kagrp gitmeye niyetliymiq.
Yeterince iyileqip de tiiymeye hazn oldu$u bir srrada
Sonunda ne demek istedifini anladr[rmr dtiqtiniiyordum.
Ama anladr[rmln ne oldulunu ne kendime ne de don Juan'a
aqrklayamryordum. Dtigtincelerimi sozlere dokmeye baqladr-
frmda sagmalamaya baqhyordum.
Don Juan zihinsel durumumu anlar gibi gortiniiyordu. Ra-
hatlamamr ve dinlememi onerdi. Srradaki oykiintin biiyiiciile-
rin tinin oyunu ya da niyet ile olan baflantr hattrnr arrndrrmak
dedikleri bir iqlem oldufunu, bunun gomezi tinin dtinyasrna
sokma iglemi oldufiunu soyledi.
"Bana ateq edildikten sonra nagual Julian'm beni eve go-
tiirtiqtintin ve yaralanmr iyileqtiriqinin oyktisiinii sana daha cin-
ce anlattrm," diye devam etti. "Ama hatfimr nasrl anndrrdrfirnr
ve kendi izimi siirmeyi bana nasrl o$retti[ini daha anlatmadrm.
"Bir nagual'rn gcimez adayrna yaptrfr ilk qey ona oyun oy-
namakilr. Yani onun tin ile olan ba$lantr hattma ani bir darbe
indirmektir. Bunu yapmarun iki yolu vardrr. Birisi yan normal
yollarla olur, ki bu benim sana yaptr[rmdrr. Di[eriyse biiyiicii-
liifiiin tiim yontemleriyle gergekleqir, ki bu da velinimetimin
bana yaptlfrdrr."
Don Juan, velinirnetinin yolda toplanmrq insanlan yaralr
adamrn oflu oldufuna nasrl inandrrdrfrnrn oykiisiinti yeniden
anlattr. Daha soffa qoktan ve kan kaybrndan bilinEsrz yatan
don Juan'r kendi evine taqrmalarr igin birkag kiqiye para ode-
miq. Don Juan giinler sonra uyanmtq, ve nazik yaqh bir adam
ile giqman kansrnl yaraslna bakarken bulmuq.
Yaqh adam admrn Belisario oldu[unu, karrsrnrn tinlti bir
sa[altrcr oldufunu ve kendilerinin don Juan'rn yarasrnr iyileq-
tirmekte olduklarrnr soylemiq. Don Juan onlara hig parasr ol-
madr[rnr soyledifinde, Belisario iyilegtikten sonra bir gekilde
odeqebileceklerini soylemiq.
Don Juan'rn kafasr, her zaman oldufu gibi, gok kanqrk-
mrq. Ategli, irikryrm, diiqtincesiz, e[itimsiz ve kafasrzyirmiya-
qrnda bir Krzrlderiliymig. Minnettarhk gibi bir duygusu yok-
rxug. Yaqh adamla kansrnrn ona yardrm etmesini nazik bir dav-
raru$ olarak goriiyormug, ama yine de yarasl iyileqtifi gibi, bir
gece yansr kagrp gitmeye niyetliymiq.
Yeterince iyileqip de tiiymeye hazn oldu$u bir srrada
mazve bu durumda nagual onu inandrmak igin zamanve epey
emek harcamak zorunda kalrrmrq.
Don Juan dtiqtincesrz, yabani, geng bir koylii oldu[u igin,
onu ikna etme iqlemi acayip aqamalar gerektirmiq.
ilk ani darbeden sonra velinimeti ona ikinci ani darbeyi bi-
gim defiqtirme yetenelini gostererek vurmuq; bir gtin velini-
meti geng bir adam olmuq. Don Juan bu dontiqtimti kusursuz
bir oyunculuk,yetenefii olarak algrlamrq ilkin, baqka bir qey
olacafrnr akhna dahi getirmemiq.
"Bu dcjni.iqiimleri nasil becerirdi?" diye sordum.
"O hem bi biiyticii hem de bi oyuncuydu," diye yanrtladr
don Juan. "Onun btiyiisii birleqim noktasmr istedifi herhangi bi
ozel de[iqikli[i saflayabilecek konuma getirmekten ibaretti.
S anatry s a donti q i.imlerindeki kusurs uzluktu. "
"Anlattrklarrnr tam olarak anlayamryorum," dedim.
Don Juan algrrun insamn oldufiu ya da yaptrfr her qeye
destek oldufunu ve birleqim noktasrnrn konumu tarafindan yo-
netildi$ini soyledi. E[er birlegim noktastntn konumu de[iqirse
algr da buna paralel olarak defiqirmiq. Birleqim noktasmt nere-
ye yerleqtirecefiini bilen btiyiicii istedifi herhangi bir qey olabi-
lirmiq.
"Nagual Julian'rn birleqim noktastnt hareket ettirme konu-
sundaki ustahfr o kadar miikemmeldi ki, en kurnaz doniiqtim-
leri bile. rahatEa gerEeklegtirebiliyordu," diye devam etti don
Juan. "Ornelin bi biiyticii bi kargaya dontiqtirse bu tartrqmasrz
biiyiik bi baqarrdr. Ama bu birleqim noktasrnda gok btiyiik bi
de[iqiklifi gerektirir. Hal boyleyken birleqim noktasmr qiqman
ya da yaqh bi adam konumuna getirmek en az de[iqikli[i, ama
insan do[asr hakkrndaki en yo$un, en canh bilgiyi gerektirir."
"Bu qeylerin gergekli[i hakkrnda diiqiinmekten ve konuq-
maktan uzak durmak niyetindeyim," dedim.
Don Juan zrkla gelebilecek en komik qeyi soylemiqim gibi
gtildii.
"Velinimetinin doniiqiimleri igin bir neden var mrydr?" di-
ye sordum. "Yoksa srrf kendisini e$lendirmek igin miydi?"
"Aptal olma. Savaqgrlar srf kendilerini eflendirmek igin
bir qeyler yapmazlar," diye yanrtladr. "Onun dcintiqtimleri stra-
F
mazve bu durumda nagual onu inandrmak igin zamanve epey
emek harcamak zorunda kalrrmrq.
Don Juan dtiqtincesrz, yabani, geng bir koylii oldu[u igin,
onu ikna etme iqlemi acayip aqamalar gerektirmiq.
ilk ani darbeden sonra velinimeti ona ikinci ani darbeyi bi-
gim defiqtirme yetenelini gostererek vurmuq; bir gtin velini-
meti geng bir adam olmuq. Don Juan bu dontiqtimti kusursuz
bir oyunculuk,yetenefii olarak algrlamrq ilkin, baqka bir qey
olacafrnr akhna dahi getirmemiq.
"Bu dcjni.iqiimleri nasil becerirdi?" diye sordum.
"O hem bi biiyticii hem de bi oyuncuydu," diye yanrtladr
don Juan. "Onun btiyiisii birleqim noktasmr istedifi herhangi bi
ozel de[iqikli[i saflayabilecek konuma getirmekten ibaretti.
S anatry s a donti q i.imlerindeki kusurs uzluktu. "
"Anlattrklarrnr tam olarak anlayamryorum," dedim.
Don Juan algrrun insamn oldufiu ya da yaptrfr her qeye
destek oldufunu ve birleqim noktasrnrn konumu tarafindan yo-
netildi$ini soyledi. E[er birlegim noktastntn konumu de[iqirse
algr da buna paralel olarak defiqirmiq. Birleqim noktasmt nere-
ye yerleqtirecefiini bilen btiyiicii istedifi herhangi bir qey olabi-
lirmiq.
"Nagual Julian'rn birleqim noktastnt hareket ettirme konu-
sundaki ustahfr o kadar miikemmeldi ki, en kurnaz doniiqtim-
leri bile. rahatEa gerEeklegtirebiliyordu," diye devam etti don
Juan. "Ornelin bi biiyticii bi kargaya dontiqtirse bu tartrqmasrz
biiyiik bi baqarrdr. Ama bu birleqim noktasrnda gok btiyiik bi
de[iqiklifi gerektirir. Hal boyleyken birleqim noktasmr qiqman
ya da yaqh bi adam konumuna getirmek en az de[iqikli[i, ama
insan do[asr hakkrndaki en yo$un, en canh bilgiyi gerektirir."
"Bu qeylerin gergekli[i hakkrnda diiqiinmekten ve konuq-
maktan uzak durmak niyetindeyim," dedim.
Don Juan zrkla gelebilecek en komik qeyi soylemiqim gibi
gtildii.
"Velinimetinin doniiqiimleri igin bir neden var mrydr?" di-
ye sordum. "Yoksa srrf kendisini e$lendirmek igin miydi?"
"Aptal olma. Savaqgrlar srf kendilerini eflendirmek igin
bir qeyler yapmazlar," diye yanrtladr. "Onun dcintiqtimleri stra-
F
rnrq. Bu ytizden temkin, birleqim noktasmr hareket ettirme iqiy-
le uf.raqmak igin can ahcr dneme sahipmiq.
oykiisi.ine devam eden don Juan, yaqamlnr kurtaran yaqrr
adamrn gergekte yaqh krhfrna biirtinmii$ geng biri oldu[u dti-
gtincesinrhtzlabenimsedifini soyledi. Fakat bir giin geng adam
yine don Juan'rn ilk karqrlaqtr[r yaqh adam Belisario ormuq. o
ve don Juan'rn onun kansr sandrfr yaqh kadrn egyalarrnr topla-
mrqlar ve iki sntkan adamla bir diizine katrr grkagelmiq.
Don Juan oyktisiinden zevk ala ala giildti. Katrrcrrar ka-
trrlarr yi.iklerken, Belisario'nun kendisini kenara, gekip karr-
sryla birlikte yeniden krhk defiqtirdiklerini soyledifini anlat-
tr. o yine yaqh bir adam, gizel karrsrysa qiqko, sinirli bir Kr-
zrlderili olmuqtu.
"o kadar geng ve aptaldrm ki, sadece gciriinen qeylerin be-
nim igin bi de[eri vardl," diye devam etti don Juan. "Daha bi-
kag gtin cjncesinde onun yetmiqlerinde dermanslz bi adamdan,
yirmi yaqrnda gtiglti bi adama inanrlmaz cloniiqiimiinii gormiiq-
ttim ve onun yaqhhfrnr sadece bi krhk defiqikli[i olarak algr-
lamrqtrm. Kansr da huysuz, qiqko bi Krzrlderilider-r, giizei ve
harin bir geng kadma doniiqmiiqtti. Tabii kadrn kenclisini veli-
nimetimin yaptrfr gibi doni-igtiirmemiqti. velinimetim kadrnr
defigtirivermiqti. o lamanlar ttim olanlan gorebiliyordum,
ama bilgelik bize azar azat ve acl vererek ulaqr."
Don Juan, yagh adamrn heniiz pek iyi hissetrnernesine ra[-
men, yarasrnln iyileqtifine kendisini ikna ettifini soyledi. Da-
ha sonra don Juan'r kucaklamrg ve gergekten tizgtin bir ses to-
nuyla "canavar seni gok befenmiq, beni ve kanmr azat edip se-
ni tek hizmetkAn olarak yanlna aldl," diye fisrldamrg.
"Bunu komik bulabilirdim," diye devam etti don Juan,
"e[er canavann odasmdan gelen derin hrrrltrlar ve iirktitiicii tr-
krrtrlar olmasaydr."
Don Juan'rn gozleri igten gelen bir keyifle parhyordu. cid-
diyetimi siirdiirmek istiyordum, ama kendime engel olamadrm
ve giildtim.
Belisario don Juan'rn korkusunun bilincinde, kendisini
serbest brrerkan ve onu tutsak alan kaderin cilvesi iEin bol bol
ozir dilemiq. Dilini nefretle qaklatrp canavan lanetlemiq. Cana-
rnrq. Bu ytizden temkin, birleqim noktasmr hareket ettirme iqiy-
le uf.raqmak igin can ahcr dneme sahipmiq.
oykiisi.ine devam eden don Juan, yaqamlnr kurtaran yaqrr
adamrn gergekte yaqh krhfrna biirtinmii$ geng biri oldu[u dti-
gtincesinrhtzlabenimsedifini soyledi. Fakat bir giin geng adam
yine don Juan'rn ilk karqrlaqtr[r yaqh adam Belisario ormuq. o
ve don Juan'rn onun kansr sandrfr yaqh kadrn egyalarrnr topla-
mrqlar ve iki sntkan adamla bir diizine katrr grkagelmiq.
Don Juan oyktisiinden zevk ala ala giildti. Katrrcrrar ka-
trrlarr yi.iklerken, Belisario'nun kendisini kenara, gekip karr-
sryla birlikte yeniden krhk defiqtirdiklerini soyledifini anlat-
tr. o yine yaqh bir adam, gizel karrsrysa qiqko, sinirli bir Kr-
zrlderili olmuqtu.
"o kadar geng ve aptaldrm ki, sadece gciriinen qeylerin be-
nim igin bi de[eri vardl," diye devam etti don Juan. "Daha bi-
kag gtin cjncesinde onun yetmiqlerinde dermanslz bi adamdan,
yirmi yaqrnda gtiglti bi adama inanrlmaz cloniiqiimiinii gormiiq-
ttim ve onun yaqhhfrnr sadece bi krhk defiqikli[i olarak algr-
lamrqtrm. Kansr da huysuz, qiqko bi Krzrlderilider-r, giizei ve
harin bir geng kadma doniiqmiiqtti. Tabii kadrn kenclisini veli-
nimetimin yaptrfr gibi doni-igtiirmemiqti. velinimetim kadrnr
defigtirivermiqti. o lamanlar ttim olanlan gorebiliyordum,
ama bilgelik bize azar azat ve acl vererek ulaqr."
Don Juan, yagh adamrn heniiz pek iyi hissetrnernesine ra[-
men, yarasrnln iyileqtifine kendisini ikna ettifini soyledi. Da-
ha sonra don Juan'r kucaklamrg ve gergekten tizgtin bir ses to-
nuyla "canavar seni gok befenmiq, beni ve kanmr azat edip se-
ni tek hizmetkAn olarak yanlna aldl," diye fisrldamrg.
"Bunu komik bulabilirdim," diye devam etti don Juan,
"e[er canavann odasmdan gelen derin hrrrltrlar ve iirktitiicii tr-
krrtrlar olmasaydr."
Don Juan'rn gozleri igten gelen bir keyifle parhyordu. cid-
diyetimi siirdiirmek istiyordum, ama kendime engel olamadrm
ve giildtim.
Belisario don Juan'rn korkusunun bilincinde, kendisini
serbest brrerkan ve onu tutsak alan kaderin cilvesi iEin bol bol
ozir dilemiq. Dilini nefretle qaklatrp canavan lanetlemiq. Cana-
yece[ini, canrna kryacafrnr soylemiq. Yaqh adam onun bu so-
ziinden gok etkilenmig ve aynr qeyi kendisinin de dtiqtinmtig o1-
du[unu itiraf etmiq. Ama bu gabalar boqunayml$, gtinkii karqr-
srndakinin diiqtincelerini okuyabilen canavar insantn kendi ca-
runr almasrna bile engel oluyormug.
Belisario, don Juan'a biiyticiiliik cifrenmek igin Duran-
go'ya gelmesi igin bir kez daha cineride bulunmuq. Bunun tek
gegerli goztim oldu[unu belirtmiq. Don Juan ise ona, bu Eozii-
miin krzartma tavasrndan ateqe atlamaktan farksrz oldufunu
soylemiq.
Belisario hrgkrra hrEkrra a$amaya baqlamrq ve don Juan't
kucaklamrq. Onun hayafinr kurtardrfl ana lanet etmiq ve yer
defiqtireceklerinden haberi olmadr[rna dair yeminler etmig.
Burnunu silmiq ve alev alev yanan gozleriyle don Juan'a bakrp,
"Krhk defiqtirmek kurtulabilmenin tek yolu. E[er gerektifi gi-
bi davranmazsan canavar ruhunu qalabilir ve seni baqka hiEbir
gey yapmayrp sadece onun giinliik iqlerini yapan bir aptala do-
ntiqtiirebilir. Sana nasrl davranman gerektifini gosterecek ka-
dar zamanlmrn olmamasr gok kdtti," demiq. Sonra da daha Eok
a$lamaya baqlamrq.
Don Juan gozyaqlanndan trkanmrq bir halde ona nastl kt-
hk defiqtirebilece[ini sormuq. Belisario canavann gozlerinin
gok keskin oldufiunu anlatml$ ve ona kendi be[enisine uygun
geqitli elbiselerle denemelerde bulunmasrnr cinermiq. Nasrl ol-
sa defiqik krhklar denemek igin oniinde yrllar olacakmr$. Ka-
prda don Juan'la hiingiir hiingiir a$ayarak sartlmrglar birbirle-
rine. Karrsr, don Juan'rn eline Eekinerek dokunmuq. Sonra dzr
gidivermigler.
"Yaqamrmda asla, ne daha once, ne de daha sonra, boyle-
sine bir dehqet ve garesizlik yaqamamrqtrgr," dedi don Juan.
"Canavar, sanki sabrrsrzhkla beni bekliyormuq gibi, evin igin-
de bir geyleri zangrdatryordu. Kapmrn ontinde oturdum ve acl
Eeken bir kopek gibi inledim. Sonra da o biiytik korkum ytiziin-
den kustum."
Don Juan satlerce krprrdamadan oturmuq. Ne igeri girme-
ye cesareti varmrq, ne de kagrp gitmeye. Soka[rn difer tarafin-
da kollarrnr sallayan ve telaqh bir qekilde dikkatini gekmeye ga-
yece[ini, canrna kryacafrnr soylemiq. Yaqh adam onun bu so-
ziinden gok etkilenmig ve aynr qeyi kendisinin de dtiqtinmtig o1-
du[unu itiraf etmiq. Ama bu gabalar boqunayml$, gtinkii karqr-
srndakinin diiqtincelerini okuyabilen canavar insantn kendi ca-
runr almasrna bile engel oluyormug.
Belisario, don Juan'a biiyticiiliik cifrenmek igin Duran-
go'ya gelmesi igin bir kez daha cineride bulunmuq. Bunun tek
gegerli goztim oldu[unu belirtmiq. Don Juan ise ona, bu Eozii-
miin krzartma tavasrndan ateqe atlamaktan farksrz oldufunu
soylemiq.
Belisario hrgkrra hrEkrra a$amaya baqlamrq ve don Juan't
kucaklamrq. Onun hayafinr kurtardrfl ana lanet etmiq ve yer
defiqtireceklerinden haberi olmadr[rna dair yeminler etmig.
Burnunu silmiq ve alev alev yanan gozleriyle don Juan'a bakrp,
"Krhk defiqtirmek kurtulabilmenin tek yolu. E[er gerektifi gi-
bi davranmazsan canavar ruhunu qalabilir ve seni baqka hiEbir
gey yapmayrp sadece onun giinliik iqlerini yapan bir aptala do-
ntiqtiirebilir. Sana nasrl davranman gerektifini gosterecek ka-
dar zamanlmrn olmamasr gok kdtti," demiq. Sonra da daha Eok
a$lamaya baqlamrq.
Don Juan gozyaqlanndan trkanmrq bir halde ona nastl kt-
hk defiqtirebilece[ini sormuq. Belisario canavann gozlerinin
gok keskin oldufiunu anlatml$ ve ona kendi be[enisine uygun
geqitli elbiselerle denemelerde bulunmasrnr cinermiq. Nasrl ol-
sa defiqik krhklar denemek igin oniinde yrllar olacakmr$. Ka-
prda don Juan'la hiingiir hiingiir a$ayarak sartlmrglar birbirle-
rine. Karrsr, don Juan'rn eline Eekinerek dokunmuq. Sonra dzr
gidivermigler.
"Yaqamrmda asla, ne daha once, ne de daha sonra, boyle-
sine bir dehqet ve garesizlik yaqamamrqtrgr," dedi don Juan.
"Canavar, sanki sabrrsrzhkla beni bekliyormuq gibi, evin igin-
de bir geyleri zangrdatryordu. Kapmrn ontinde oturdum ve acl
Eeken bir kopek gibi inledim. Sonra da o biiytik korkum ytiziin-
den kustum."
Don Juan satlerce krprrdamadan oturmuq. Ne igeri girme-
ye cesareti varmrq, ne de kagrp gitmeye. Soka[rn difer tarafin-
da kollarrnr sallayan ve telaqh bir qekilde dikkatini gekmeye ga-
oldu[una inandrrrlarak yetiqtirilmiqtim. Benim igin kadrn elbi-
seleri giymek bi kadrna doniiqmekle eqdeferdi. Ama QanaYar-
dan olesiye korkuyordum ve gozlerimi kapatrp o lanet elbise-
Ieri giydim."
Don Juan't kadrn kryafetleri iginde hayal ederek ona bak
trm. O kadar komik bir diiqiinceydi ki istemeden kahkahalara
bofuldum
Don Juan, sokafm karqrsrnda bekleyen yagh Belisario'nun
kendisini krhk defigtirmiq olarzrk gordii[tinde, kendisine engel
olamayrp, kontrolsizce aflamaya baqladrfrnr soyledi. Aflaya-
rak, don Juan't kasabarun dtqma, kartstntn iki katrrcryla bekle-
difi yere gotiirmiiq. Katrrctlardan biri, arstz bir bigimde Belisa-
rio'ya bu acayip ktzt geneleve satmak igin mi kagrrdr[rnl sor-
mu$. Yaqh adam liingtir hiingiir aflamaktaymrg, bayrlmak i.ize-
reymiq. GenE katrctlar ne yapacaklarmt qaqrrmrqlar, ama Beli-
sario'nun kanst tiziilecefine kahkahalarla grghk atmaya bagla-
mrq. Don Juan bunun nedenini anlayamamtq.
Ekip geceleyin yola koyulmuq. Az kullanrlan yollardan ge-
gip, dofruca kuzeye yonelmiqler. Belisario pek konu$muyor-
muq. Korkuyor ya da bir belA bekliyor gibiymiq. Kanst stirekli
ona Erkrqtp, don Juan't yanlartna almakla ozgiirliik qanslannt
firlatrp atttklarrnr soyliiyolrnllq. Belisario, kattrcilann don Ju-
an'rn krhk defiqtirdifini anlamalarmdan Eekindifi igin karrsrn-
dan bu konuda konuqmamasrnt istemiq. Belisario don Juan'a
da kadrn gibi davranamadrfr igin kafadan hafif gatlak bir krz
gibi davranmasrnr soylemiq.
Birkaq giin igerisinde don Juan'm kaygtlarr biiytik olgtide
alalmrq. Dofrusu yeniden kendine giivenini kazanmtq, oyle
korkmuq ki ne oldufunu bile anrmsamryornuq. E[er giydi[i
elbiseleler olmasayml$ ttim deneyimlediklerinin bir riiya oldu-
funu sanabilirmiq.
O koqullar altmda kadrn elbiseleri giyiyor olmak, haliyle
bir tzrkrm defiqiklikleri qart krlmrq. Belisario'nun kartst don Ju-
an'a biiytik bir ciddiyetle bir kadrn olarak nasil davranmasl ge-
rekti[ini ofiretiyonnuq. Don Juan ona yemek piqirrnede, Eama-
qr ylkamada, ateg iEin odun toplamada yardtmct oluyormuq.
tselisario don Juan'rn saglarrnt kesip, kafastna keskin kokulu
ll
oldu[una inandrrrlarak yetiqtirilmiqtim. Benim igin kadrn elbi-
seleri giymek bi kadrna doniiqmekle eqdeferdi. Ama QanaYar-
dan olesiye korkuyordum ve gozlerimi kapatrp o lanet elbise-
Ieri giydim."
Don Juan't kadrn kryafetleri iginde hayal ederek ona bak
trm. O kadar komik bir diiqiinceydi ki istemeden kahkahalara
bofuldum
Don Juan, sokafm karqrsrnda bekleyen yagh Belisario'nun
kendisini krhk defigtirmiq olarzrk gordii[tinde, kendisine engel
olamayrp, kontrolsizce aflamaya baqladrfrnr soyledi. Aflaya-
rak, don Juan't kasabarun dtqma, kartstntn iki katrrcryla bekle-
difi yere gotiirmiiq. Katrrctlardan biri, arstz bir bigimde Belisa-
rio'ya bu acayip ktzt geneleve satmak igin mi kagrrdr[rnl sor-
mu$. Yaqh adam liingtir hiingiir aflamaktaymrg, bayrlmak i.ize-
reymiq. GenE katrctlar ne yapacaklarmt qaqrrmrqlar, ama Beli-
sario'nun kanst tiziilecefine kahkahalarla grghk atmaya bagla-
mrq. Don Juan bunun nedenini anlayamamtq.
Ekip geceleyin yola koyulmuq. Az kullanrlan yollardan ge-
gip, dofruca kuzeye yonelmiqler. Belisario pek konu$muyor-
muq. Korkuyor ya da bir belA bekliyor gibiymiq. Kanst stirekli
ona Erkrqtp, don Juan't yanlartna almakla ozgiirliik qanslannt
firlatrp atttklarrnr soyliiyolrnllq. Belisario, kattrcilann don Ju-
an'rn krhk defiqtirdifini anlamalarmdan Eekindifi igin karrsrn-
dan bu konuda konuqmamasrnt istemiq. Belisario don Juan'a
da kadrn gibi davranamadrfr igin kafadan hafif gatlak bir krz
gibi davranmasrnr soylemiq.
Birkaq giin igerisinde don Juan'm kaygtlarr biiytik olgtide
alalmrq. Dofrusu yeniden kendine giivenini kazanmtq, oyle
korkmuq ki ne oldufunu bile anrmsamryornuq. E[er giydi[i
elbiseleler olmasayml$ ttim deneyimlediklerinin bir riiya oldu-
funu sanabilirmiq.
O koqullar altmda kadrn elbiseleri giyiyor olmak, haliyle
bir tzrkrm defiqiklikleri qart krlmrq. Belisario'nun kartst don Ju-
an'a biiytik bir ciddiyetle bir kadrn olarak nasil davranmasl ge-
rekti[ini ofiretiyonnuq. Don Juan ona yemek piqirrnede, Eama-
qr ylkamada, ateg iEin odun toplamada yardtmct oluyormuq.
tselisario don Juan'rn saglarrnt kesip, kafastna keskin kokulu
ll
ellesinler. Ne olur ki sanki?" demiq ve yeniden ztril zrrrl a[la-
maya baqlamrq. Don Juan ona neden boyle a[ladrfrnl sorrnu$.
"qfinkti biittin bunlar iqin Eok uygunsun," demiq ve bedeni hrg-
knklann baskrsryla ikiye biikiihniiq.
Don Juan yaqh adama iyi niyeti ve kendisinin neden oldu-
[u srkrntrlara katlandrfir igin teqekkiir etmig ve arttk giivende
oldu[una gore aynlmak istedifini eklemiq.
"Krhk defiqtirerek iz silrme sanattntn biitiin inceliklerini
o[reniyorsun," demiq Belisario, don Juan'tn kendisiyle anlat-
trklanyla ilgilenmeksizin. "Ve bunlan oylesine iyi olrenecek-
sin ki, kimse senin krhk defiqtirdifini anlayamayacak. Bunun
iEin acrmaxz,, zekl sabrrh ve kibar olman gerekiyor."
Don Juan Belisario'nun ne hakkrnda konuqtufiunu bile an-
layamryormu$. Soylediklerini anlamaya da u[raqmamtg, tek is-
til
tedi[i erkek giysilerine kavuqm:rkmrq. Belisario Eok anlayrghy-
mrq. Don Juan'a eski giysiler ve birkag peso da para vermiq.
ril
Canavardan ilelebet kurtulmak istiyorsa efeq kendisiyle birlik-
te Durango'ya gelip biiyiiciiltik ofrenmesi gerekti[ini ve fikri-
ni defiiqtirirse kadrn giysilerinin her zaman kendisini bekledi-
fini de sert bir bigimde, tisttine betsa basa belirtmiq. Don Juan
bunn razr olmayrp teqekkiir etmiq. Bunun tizerine Belisario don
Juan'a iyi giinler dileyip, don Juan'rn strttna peg peqe okkah
darbeler indirmiq.
Don Juan giysilerini defiiqtirrniq ve hangi yone gidecefi-
ni sormuq. Kuzeye"dofru giderse eninde sonunda bir kasaba-
ya varacafrnr soylemiq ona. Ikisi de aynr yone gittiklerine go-
re-canavardan uza$a-belki ilerde yollan yeniden kesiqebi-
lirmiq.
Ozgiirlii[iine kavuqmanln heyecantyla, don Juan hemen-
cecik yola koyulmu$. Be$ altr mil kimselerle karqrlaqmadan
yiiriimiiig. Yakrnlarda bir kasaba oldufunu biliyormuq ve ne-
i1l
reye gidecefine karar verene kadar orada gahqabilecefini dii-
qiintiyormuq. Bir ara dinlenmek igin oturmuq. Kattr yolunun
kenanndaki Eahlarda bir ktptrtr fark ettifi strada ufak, iicra
bir kasabada bir yabanctnrn iq bulmaslntn ne kadar giiE olaca-
frnr diiqiiniiyormuq. Birisinin kendisini izledifi duygusuna
l

kaprlmrq. Oylesine korkmuq ki, yerinden firladr[r gibi kasa-


ellesinler. Ne olur ki sanki?" demiq ve yeniden ztril zrrrl a[la-
maya baqlamrq. Don Juan ona neden boyle a[ladrfrnl sorrnu$.
"qfinkti biittin bunlar iqin Eok uygunsun," demiq ve bedeni hrg-
knklann baskrsryla ikiye biikiihniiq.
Don Juan yaqh adama iyi niyeti ve kendisinin neden oldu-
[u srkrntrlara katlandrfir igin teqekkiir etmig ve arttk giivende
oldu[una gore aynlmak istedifini eklemiq.
"Krhk defiqtirerek iz silrme sanattntn biitiin inceliklerini
o[reniyorsun," demiq Belisario, don Juan'tn kendisiyle anlat-
trklanyla ilgilenmeksizin. "Ve bunlan oylesine iyi olrenecek-
sin ki, kimse senin krhk defiqtirdifini anlayamayacak. Bunun
iEin acrmaxz,, zekl sabrrh ve kibar olman gerekiyor."
Don Juan Belisario'nun ne hakkrnda konuqtufiunu bile an-
layamryormu$. Soylediklerini anlamaya da u[raqmamtg, tek is-
til
tedi[i erkek giysilerine kavuqm:rkmrq. Belisario Eok anlayrghy-
mrq. Don Juan'a eski giysiler ve birkag peso da para vermiq.
ril
Canavardan ilelebet kurtulmak istiyorsa efeq kendisiyle birlik-
te Durango'ya gelip biiyiiciiltik ofrenmesi gerekti[ini ve fikri-
ni defiiqtirirse kadrn giysilerinin her zaman kendisini bekledi-
fini de sert bir bigimde, tisttine betsa basa belirtmiq. Don Juan
bunn razr olmayrp teqekkiir etmiq. Bunun tizerine Belisario don
Juan'a iyi giinler dileyip, don Juan'rn strttna peg peqe okkah
darbeler indirmiq.
Don Juan giysilerini defiiqtirrniq ve hangi yone gidecefi-
ni sormuq. Kuzeye"dofru giderse eninde sonunda bir kasaba-
ya varacafrnr soylemiq ona. Ikisi de aynr yone gittiklerine go-
re-canavardan uza$a-belki ilerde yollan yeniden kesiqebi-
lirmiq.
Ozgiirlii[iine kavuqmanln heyecantyla, don Juan hemen-
cecik yola koyulmu$. Be$ altr mil kimselerle karqrlaqmadan
yiiriimiiig. Yakrnlarda bir kasaba oldufunu biliyormuq ve ne-
i1l
reye gidecefine karar verene kadar orada gahqabilecefini dii-
qiintiyormuq. Bir ara dinlenmek igin oturmuq. Kattr yolunun
kenanndaki Eahlarda bir ktptrtr fark ettifi strada ufak, iicra
bir kasabada bir yabanctnrn iq bulmaslntn ne kadar giiE olaca-
frnr diiqiiniiyormuq. Birisinin kendisini izledifi duygusuna
l

kaprlmrq. Oylesine korkmuq ki, yerinden firladr[r gibi kasa-


"Ama iz stirme yofiun, ileri bilingilikte ofiretilmiyor mu?"
"Tabii," diye yanrtladr srrtarak. "Ama bazr erkekler igin
kadrn giysileri giymek ileri bilinglilige agrlan bi kapr olabiliyor.
Ashnda boyle durumlar birleqim noktasmr hareket ettirmekten
daha etkilidir, arna ayatlanmasr Eok zordur."
Don Juan'rn velinimeti kendisini iz siirmenin dort koqu-
lu konusunda her giin gahqtrrmtg ve aclmaslzhfr sertlik, zekd-
yt zallmlik, sabretmeyi boqvermiglik ve kibarh[r da aptalhk
olarak algrlamamast gerektifi konusunda onu uyarrnlg.
Bu dort basama[m ayrrdma vanlmayacak kadar kusursuz
olana dek ahqtrmalar yaprhp mtikemmel hale getirilmesi ge-
rektifini ofiretmiq ona. Kadrnlarrn do[ai iz siiriiciiler oldukla-
rma ikna etmiq onu. Buna o kadar inaruyormuq ki, bir erkefin
srrf kadrn krhfrna girerek iz s[irme sanatrnr o[renebilece[ini
iddia ediyormuq.
"Onunla geEtifiimizher kasabadzki her pazarda gidip her-
kesle pazarhk ederdim," diye devam etti don Juan. "Velinime-
tim bir kenara Eekilip beni seyrederdi. Kararh ve sevecen ol-
rnaml oftitlerdi. Zekt ve saygrh, kibar ve oldiirijcii, sabrrh ama
hareketli. Sadece kadrnlar bunu baqarabilirmii;. Bunu yapan er-
keklerse can srkrct, titiz insanlar olurlarmrq."
Bu arada, sanki don Juan'm dofru yolda oldufunu denet-
lemek istermiq gibi, canavanmsr adam ara slra ortaya grkryor-
muq. Krrda avare avare dolanrrken goztine iliqiyormuq don Ju-
an'rn. Onu, genellikle Belisario'nun boynundaki keskin sinir
a[nsmr dindirmek iEin yaptrfr masajdan sonra goriiyormuq.
Don.Iuan bunu anlafirken giildti ve ileri bilinElilife gegtifinin
farkrnda dahi olmadrfirnr soyledi.
"Durango kentine ulaqmamrz bi ayrm:u; aldl," dedi don
Juan. "Bu bi ay igeristnde iz siirmenin dort kurah hakkrnda
bir nebze fikir sahibi olmuqtum. Bu beni pek fazla de[iqtir-
medi, ama bi kadrn olmanrn nasrl bi duygu oldufunu anladrm
az da olsa."
"Ama iz stirme yofiun, ileri bilingilikte ofiretilmiyor mu?"
"Tabii," diye yanrtladr srrtarak. "Ama bazr erkekler igin
kadrn giysileri giymek ileri bilinglilige agrlan bi kapr olabiliyor.
Ashnda boyle durumlar birleqim noktasmr hareket ettirmekten
daha etkilidir, arna ayatlanmasr Eok zordur."
Don Juan'rn velinimeti kendisini iz siirmenin dort koqu-
lu konusunda her giin gahqtrrmtg ve aclmaslzhfr sertlik, zekd-
yt zallmlik, sabretmeyi boqvermiglik ve kibarh[r da aptalhk
olarak algrlamamast gerektifi konusunda onu uyarrnlg.
Bu dort basama[m ayrrdma vanlmayacak kadar kusursuz
olana dek ahqtrmalar yaprhp mtikemmel hale getirilmesi ge-
rektifini ofiretmiq ona. Kadrnlarrn do[ai iz siiriiciiler oldukla-
rma ikna etmiq onu. Buna o kadar inaruyormuq ki, bir erkefin
srrf kadrn krhfrna girerek iz s[irme sanatrnr o[renebilece[ini
iddia ediyormuq.
"Onunla geEtifiimizher kasabadzki her pazarda gidip her-
kesle pazarhk ederdim," diye devam etti don Juan. "Velinime-
tim bir kenara Eekilip beni seyrederdi. Kararh ve sevecen ol-
rnaml oftitlerdi. Zekt ve saygrh, kibar ve oldiirijcii, sabrrh ama
hareketli. Sadece kadrnlar bunu baqarabilirmii;. Bunu yapan er-
keklerse can srkrct, titiz insanlar olurlarmrq."
Bu arada, sanki don Juan'm dofru yolda oldufunu denet-
lemek istermiq gibi, canavanmsr adam ara slra ortaya grkryor-
muq. Krrda avare avare dolanrrken goztine iliqiyormuq don Ju-
an'rn. Onu, genellikle Belisario'nun boynundaki keskin sinir
a[nsmr dindirmek iEin yaptrfr masajdan sonra goriiyormuq.
Don.Iuan bunu anlafirken giildti ve ileri bilinElilife gegtifinin
farkrnda dahi olmadrfirnr soyledi.
"Durango kentine ulaqmamrz bi ayrm:u; aldl," dedi don
Juan. "Bu bi ay igeristnde iz siirmenin dort kurah hakkrnda
bir nebze fikir sahibi olmuqtum. Bu beni pek fazla de[iqtir-
medi, ama bi kadrn olmanrn nasrl bi duygu oldufunu anladrm
az da olsa."
Biittin bunlan pek etkilenmiq ya da ilgileniyor gortinme-
yen don Juan'a anlatfim. Ruhsal ya da fiziksel korkulara boyun
e[memem konusunda beni srkiqtrrcL.
Anrmsamam oylesine ola[antistiiydii ki deneyimimi yeni-
den yaqryor gibiydim. Don Juan sessizlifini stirdtirdii. Bana
bakmadr bile. Kendimi uyugmug hissettirn. sonra bu duygu
a[rr a$rr gegti.
Don Juan'a ardrgrk varhfr olmayan bir olayr anrmsadrErm-
da hep soyledifim qeyleri tekrarladrm.
"Bu nasll olabilir don Juan? Biittin bunlarr nasrl unutmuq
olabilirim?"
,' O da her zaman soyledifi r;eyleri yinelecli.
"Bu tiir bi anrmsama ya der unutmanln nolmal bellekle il-
gisi yoktur," diyerek beni ikna etti. "Birleqim noktasryla ilgili
bi qey bu."
Niyettnne olclufuna de[gin bilgim bir bi.ittin olmasrna kar-
qrn heniiz bu bilgiyi kullanmayr beceremedifimi belirtti. I,{iye-
rin ne oldufunu bilmek, ki;inin istedifi herhangi bir zamanda
o bilgiyi agrklayabilece$i ya da kullanabilece[i anlamura gelir-
miE. Bir nagual, konumunun getirdifi sorumlulukla, kendi bil-
gisini bu qekilde yonlendinnek zorundaymrq.
"Ne anlmsadrn'/" diye sordu bana.
'oBana iz siirmenin dort bigiminden ilk bahsediqini emrmsa-
dlm," dedim.
olafan diinyevi farkrndahfrm tarafindan aErklan amaz ba-
zr qeyler daha bir dakika cincesine kadar var olmayan bir anryl
ortaya grkarmrqlardr. ve yrllar once olmuq bir drzi olayr eksik-
siz bir biEimde anlmsamlgtrm.
Don Juan'rn Sonor.'daki evinden tam ayrrlmak tizerey-
ken, benden bir hafta sonra, ofle saatlerinde, Arizona Nago-
les'te, BirleEik Devletler slnln karqrsrnda, Greyhound otobtis
deposunda kendisiyle bulLrqmamr istemiqti.
Yzrklaqrk bir saat kadar erken gitmiqtim. Kaprrun yanrncla
duruyordu. onu selamladrm. Bir qey soylemecli ama aceleyle
beni bir kenara Eekip ellerimi ceplerimden grkarmam gerekti-
fini fisrldadr. DonakalmrEtrm. Kargrhk vermeme firsat verrne-
den, diikkanrmr aErk unutmuq oldu$umu ve utanrlacak bigimde
Biittin bunlan pek etkilenmiq ya da ilgileniyor gortinme-
yen don Juan'a anlatfim. Ruhsal ya da fiziksel korkulara boyun
e[memem konusunda beni srkiqtrrcL.
Anrmsamam oylesine ola[antistiiydii ki deneyimimi yeni-
den yaqryor gibiydim. Don Juan sessizlifini stirdtirdii. Bana
bakmadr bile. Kendimi uyugmug hissettirn. sonra bu duygu
a[rr a$rr gegti.
Don Juan'a ardrgrk varhfr olmayan bir olayr anrmsadrErm-
da hep soyledifim qeyleri tekrarladrm.
"Bu nasll olabilir don Juan? Biittin bunlarr nasrl unutmuq
olabilirim?"
,' O da her zaman soyledifi r;eyleri yinelecli.
"Bu tiir bi anrmsama ya der unutmanln nolmal bellekle il-
gisi yoktur," diyerek beni ikna etti. "Birleqim noktasryla ilgili
bi qey bu."
Niyettnne olclufuna de[gin bilgim bir bi.ittin olmasrna kar-
qrn heniiz bu bilgiyi kullanmayr beceremedifimi belirtti. I,{iye-
rin ne oldufunu bilmek, ki;inin istedifi herhangi bir zamanda
o bilgiyi agrklayabilece$i ya da kullanabilece[i anlamura gelir-
miE. Bir nagual, konumunun getirdifi sorumlulukla, kendi bil-
gisini bu qekilde yonlendinnek zorundaymrq.
"Ne anlmsadrn'/" diye sordu bana.
'oBana iz siirmenin dort bigiminden ilk bahsediqini emrmsa-
dlm," dedim.
olafan diinyevi farkrndahfrm tarafindan aErklan amaz ba-
zr qeyler daha bir dakika cincesine kadar var olmayan bir anryl
ortaya grkarmrqlardr. ve yrllar once olmuq bir drzi olayr eksik-
siz bir biEimde anlmsamlgtrm.
Don Juan'rn Sonor.'daki evinden tam ayrrlmak tizerey-
ken, benden bir hafta sonra, ofle saatlerinde, Arizona Nago-
les'te, BirleEik Devletler slnln karqrsrnda, Greyhound otobtis
deposunda kendisiyle bulLrqmamr istemiqti.
Yzrklaqrk bir saat kadar erken gitmiqtim. Kaprrun yanrncla
duruyordu. onu selamladrm. Bir qey soylemecli ama aceleyle
beni bir kenara Eekip ellerimi ceplerimden grkarmam gerekti-
fini fisrldadr. DonakalmrEtrm. Kargrhk vermeme firsat verrne-
den, diikkanrmr aErk unutmuq oldu$umu ve utanrlacak bigimde
cak bilgiye sahipsin. E[er bu gereksiz davrarugmr stirdiirtirsen
birleqim noktam dcintiqii olmayan bir eqi[in otesine itelemeyi
becereceksin."
Soz etmekte oldufu tehlikeyi anladrm, dahasr bedensel du-
yarhhfrm da bir.ugurumun eqifinde oldufumu ve bir adrm da-
ha atarsam ugurumdan yuvarlanaca[rmr soyliiyordu.
"Birleqim noktan ileri farkrndahfa yoneldi," diye devam
etti, "Qtinkii ben sana kendi erkemi cidiing verdim."
Yemelimizi sesizce yedik. Son derece basit yemeklerdi.
Don Juan kahve ya da gay igmeme izin vermedi.
"Benim erkemi kullanmaktayken," dedi, "kendi zamantn-
da defilsin. Benimkindesin. Ben su igerim."
Arabaya geri donerken btraz midem bulandr. Sendeledim,
yere kapaklanacak gibi oldum. ilt kez num arah gozliik takrp
yi.iriimeye benzer bir duyguydu.
"Kendini foparla," dedi don Juan giiltimseyerek, "gittifi-
miz yerde gok dikkatli olman gerekiyor."
Arabayr uluslararasl slnrm cite tarafina, Meksika'da kar-
deq Nagoles kentine siirmemi istedi. Ben arabayr siirerken o da
bana yolu, hangi caddeden gidecefimi, sola ya da safa ne za-
man donece[imi, ne kadar hrzla gidece[imi anlattr.
"Bu bolgeyi biliyorum," dedim, epey canlm srkrlarak.
"Bana nereye gitmek istedifini soyle,.ben de seni oraya gotii-
reyim. Taksi qofcirti gibi."
"Tamam," dedi, "beni 1513 Heavenward caddesine gcitiir."
Heavenward caddesini bilmiyordum, ya da boyle bir cad-
denin olup olmadrfrnr. Beni huzursuz etmek igin boyle bir isim
uydurdulunu diiqi.iniiyordum. Sessizlifimi stirdiirdiim. Panl-
dayan gozlerinde alaycr bir rgrltr vardr.
"Egomani gergek bi dtiqmandr," dedi. "Onu tahtrndan in-
dirmek igin durmaksrzrn gahqmah yrz."
Bana arabayr nereye s{irecefimi anlatmaya devarn etti.
Sonunda varhkh bir mahallede, koqe baqrnda bulunan bir ar-
sa iizerindeki tek kath, kemik rengl bir-binanrn oniinde dur-
mamr istedi.
Evde ilk anda goziime garpan bir qey vardr: evin gevresini
saran, koyu san gakrldan bir katman. Evin saflam sokak kapr-
cak bilgiye sahipsin. E[er bu gereksiz davrarugmr stirdiirtirsen
birleqim noktam dcintiqii olmayan bir eqi[in otesine itelemeyi
becereceksin."
Soz etmekte oldufu tehlikeyi anladrm, dahasr bedensel du-
yarhhfrm da bir.ugurumun eqifinde oldufumu ve bir adrm da-
ha atarsam ugurumdan yuvarlanaca[rmr soyliiyordu.
"Birleqim noktan ileri farkrndahfa yoneldi," diye devam
etti, "Qtinkii ben sana kendi erkemi cidiing verdim."
Yemelimizi sesizce yedik. Son derece basit yemeklerdi.
Don Juan kahve ya da gay igmeme izin vermedi.
"Benim erkemi kullanmaktayken," dedi, "kendi zamantn-
da defilsin. Benimkindesin. Ben su igerim."
Arabaya geri donerken btraz midem bulandr. Sendeledim,
yere kapaklanacak gibi oldum. ilt kez num arah gozliik takrp
yi.iriimeye benzer bir duyguydu.
"Kendini foparla," dedi don Juan giiltimseyerek, "gittifi-
miz yerde gok dikkatli olman gerekiyor."
Arabayr uluslararasl slnrm cite tarafina, Meksika'da kar-
deq Nagoles kentine siirmemi istedi. Ben arabayr siirerken o da
bana yolu, hangi caddeden gidecefimi, sola ya da safa ne za-
man donece[imi, ne kadar hrzla gidece[imi anlattr.
"Bu bolgeyi biliyorum," dedim, epey canlm srkrlarak.
"Bana nereye gitmek istedifini soyle,.ben de seni oraya gotii-
reyim. Taksi qofcirti gibi."
"Tamam," dedi, "beni 1513 Heavenward caddesine gcitiir."
Heavenward caddesini bilmiyordum, ya da boyle bir cad-
denin olup olmadrfrnr. Beni huzursuz etmek igin boyle bir isim
uydurdulunu diiqi.iniiyordum. Sessizlifimi stirdiirdiim. Panl-
dayan gozlerinde alaycr bir rgrltr vardr.
"Egomani gergek bi dtiqmandr," dedi. "Onu tahtrndan in-
dirmek igin durmaksrzrn gahqmah yrz."
Bana arabayr nereye s{irecefimi anlatmaya devarn etti.
Sonunda varhkh bir mahallede, koqe baqrnda bulunan bir ar-
sa iizerindeki tek kath, kemik rengl bir-binanrn oniinde dur-
mamr istedi.
Evde ilk anda goziime garpan bir qey vardr: evin gevresini
saran, koyu san gakrldan bir katman. Evin saflam sokak kapr-
Ea zayftr ama giiglii kaslarr vardr. San, spor bir gomlek, kah-
verengi, bolca bir pantolon ve ince bej bir ceket giymfti. Giy-
silerinden, genel tavnndan ve konuqma biEiminden grkartrfrm
kadanyla bir Meksika-Amerikahsrna benziyordu.
Giiltimsedim ve elimi Silvio Manuel'e uzatttm ama o be-
nimle tokalagmadr. Umurcamaz bir tavrrla baqryla selamladr
beni.
"Bu da Vicente Medrano," dedi don Juan difer adama do-
nerek. "En eski ve en bilgili arkadaqrm. Eski olmasrnrn ya$ly-
la ilgisi yok ama. Velinimetimin ilk gomezidir o."
Vicente de, Silvio Manuel gibi umursamaz bir selam ver-
di bana. A$zrnr agrp tek soz etmedi.
Silvio Manuel'den biraz daha uzundu ve onun kadar za-
yrftr. Pembemsi bir teni, diizgtin taranmrq bryrklarr, sakallarr
vardr. Sevimli ytiz hatlan vardr: ince, g;.j,zel bigimli bir burun,
ufak btr afrz, ince dudaklar. Krr saglan ve sakahna uyum sa[-
layan koyu renkli, Eah gibi kaqlarr vardr. Gozleri kahveren-
giydi ve parrldryordu, asrk surat ifadesine ra[men gozlerinin
igi gtiltiyordu
Sade giyinmiqti: yeqil gofre kumaqtan bir takrm ve agrk ya-
kah spor bir gomlek. O da bir Meksika-Amerikahsr gibi gorti-
niiyordu. Tahminimce evin sahibi oydu.
Karqrlaqtrlnca, don Juan onlarrn yarunda Krzrlderili bir
renEber gibi duruyordu. Hasrr gapkasr, eskimig ayakkabrlan,
eski, haki pantolonu, ekose gomle[i bir bahgrvanln ya da bir
giind.elikg inin elbiselerine benziyordu.
Ugiinii birlikte gortince don Juan'rn krhk defiqtirmiq oldu-
funu di.iq{indiim. Don Juan'rn Eok gizli bir operasyonu yone-
ten, ne kadar gaba harcasa da kumandanhk yrllarrnr saklayama-
yan bir komutan oldulu, askeri bir gortintti beliriverdi gozleri-
min ontinde.
Aynr zamanda, hepsinin ayru yaqlarda oldu[unu dtiqtinii-
yordum, ama don Juan ikisinderl de daha yaqh ve daha zinde
goriinliyordu,
"Sanrnm Carlos'un qimdiye kadar tanrdr[rm en biiytik
diiqktin oldufunu zaten biliyorsunuz," dedi don Juan en ciddi
ifadesiylc. "HaLta bizim velinimetimizden de daha btiyiik. Sizi
Ea zayftr ama giiglii kaslarr vardr. San, spor bir gomlek, kah-
verengi, bolca bir pantolon ve ince bej bir ceket giymfti. Giy-
silerinden, genel tavnndan ve konuqma biEiminden grkartrfrm
kadanyla bir Meksika-Amerikahsrna benziyordu.
Giiltimsedim ve elimi Silvio Manuel'e uzatttm ama o be-
nimle tokalagmadr. Umurcamaz bir tavrrla baqryla selamladr
beni.
"Bu da Vicente Medrano," dedi don Juan difer adama do-
nerek. "En eski ve en bilgili arkadaqrm. Eski olmasrnrn ya$ly-
la ilgisi yok ama. Velinimetimin ilk gomezidir o."
Vicente de, Silvio Manuel gibi umursamaz bir selam ver-
di bana. A$zrnr agrp tek soz etmedi.
Silvio Manuel'den biraz daha uzundu ve onun kadar za-
yrftr. Pembemsi bir teni, diizgtin taranmrq bryrklarr, sakallarr
vardr. Sevimli ytiz hatlan vardr: ince, g;.j,zel bigimli bir burun,
ufak btr afrz, ince dudaklar. Krr saglan ve sakahna uyum sa[-
layan koyu renkli, Eah gibi kaqlarr vardr. Gozleri kahveren-
giydi ve parrldryordu, asrk surat ifadesine ra[men gozlerinin
igi gtiltiyordu
Sade giyinmiqti: yeqil gofre kumaqtan bir takrm ve agrk ya-
kah spor bir gomlek. O da bir Meksika-Amerikahsr gibi gorti-
niiyordu. Tahminimce evin sahibi oydu.
Karqrlaqtrlnca, don Juan onlarrn yarunda Krzrlderili bir
renEber gibi duruyordu. Hasrr gapkasr, eskimig ayakkabrlan,
eski, haki pantolonu, ekose gomle[i bir bahgrvanln ya da bir
giind.elikg inin elbiselerine benziyordu.
Ugiinii birlikte gortince don Juan'rn krhk defiqtirmiq oldu-
funu di.iq{indiim. Don Juan'rn Eok gizli bir operasyonu yone-
ten, ne kadar gaba harcasa da kumandanhk yrllarrnr saklayama-
yan bir komutan oldulu, askeri bir gortintti beliriverdi gozleri-
min ontinde.
Aynr zamanda, hepsinin ayru yaqlarda oldu[unu dtiqtinii-
yordum, ama don Juan ikisinderl de daha yaqh ve daha zinde
goriinliyordu,
"Sanrnm Carlos'un qimdiye kadar tanrdr[rm en biiytik
diiqktin oldufunu zaten biliyorsunuz," dedi don Juan en ciddi
ifadesiylc. "HaLta bizim velinimetimizden de daha btiyiik. Sizi
gtictinden daha sa$amdr. Aqafrlandrlrmr ve korktufumu his-
settim. Korku bana anhk bir temkin getirdi. Don Juan'rn sah-
te akrlcrh[mrn beni aldatmasrna olanak safladr[rnrn bilincin-
deydim.
Durumumun nitelifini olabildi$ince so[ukkanhhkla de-
ferlendirdim ve kurtulmak igin deri ipi koparmaktan baqka yol
olmadrfrnr gordtim. Qrldrrmrqgasma deri ipi demir ctiruftan sti-
tunun keskin kenanna siirtmeye baqladrm. E[er adamlardan bi-
ri arka tarafa gelmeden ipi koparmayr baqarabilirsem, arabama
koqup oradan gitmeyi ve bir daha da donmemeyi planlamak-
taydrm.
Kan ter iginde kalmrgtrm. Ama ip kopmak izere gibi olun-
caya kadar siirttiim. Sonra bir ayafrmr siituna dayadrm, ipi ye-
niden kollanma doladrm ve aniden kopup beni evin igerisine
gerisingeriye frrlatana dek umutsuzca EekiEtirdim.
Agrk kaprdan igeriye srtiistti dtiqttiftimde, don Juan, Vi-
cente ve Silvio Manuel odanrn ortasrnda ayakta duruyorlardr;
beni alkrgladrlar.
"Ne acrkh bir dciniiq," dedi Vicente, ayafa kalkmama yar-
drm ederken. "Beni yanrlttrn. Boylesi patlamalan gergekleqti-
rebilece[ini s anmryordum. "
Don Juan yaruma geldi ve diiftimii boynumun etrafindaki
ip pargasmdan kurtararak agh.
Korkudan, gabalamaktan ve sinird en zangrc zangff titriyor-
dum. Onu memnun etmek ister bir ses tonuyla neden bana boy-
le iqkence etti[ini sordum. Ugti de gtildiiler ve o an tehlikenin
gegti[ini hissettim
"Seni slnaytp, nasil bi adam oldufunu anlamak istedik,"
dedi don Juan.
Kanepelerden birini gosterdi ve oturmamr rica etti nazik-
Ee. Vicente ve Silvio Manuel koltuklara oturdular, don Juan di-
fer kanepeye, yiizti bana doniik bir haide oturdu.
Sinirli sinirli gtildilm ama artrk korkum gegmiqti, don Ju-
an ve arkadaqlarr hakkmdaki kuruntulanm da. Uqii de igten bir
merakla, bana saygl duyarcasrna baktrlar. Vicente ciddi goriin-
mek igin gabalamasma ra[men, srrrtmadan duramryordu. Sil-
vio Manuel bana bzkarken kafasmr bir o yana bir bu yana sal-
gtictinden daha sa$amdr. Aqafrlandrlrmr ve korktufumu his-
settim. Korku bana anhk bir temkin getirdi. Don Juan'rn sah-
te akrlcrh[mrn beni aldatmasrna olanak safladr[rnrn bilincin-
deydim.
Durumumun nitelifini olabildi$ince so[ukkanhhkla de-
ferlendirdim ve kurtulmak igin deri ipi koparmaktan baqka yol
olmadrfrnr gordtim. Qrldrrmrqgasma deri ipi demir ctiruftan sti-
tunun keskin kenanna siirtmeye baqladrm. E[er adamlardan bi-
ri arka tarafa gelmeden ipi koparmayr baqarabilirsem, arabama
koqup oradan gitmeyi ve bir daha da donmemeyi planlamak-
taydrm.
Kan ter iginde kalmrgtrm. Ama ip kopmak izere gibi olun-
caya kadar siirttiim. Sonra bir ayafrmr siituna dayadrm, ipi ye-
niden kollanma doladrm ve aniden kopup beni evin igerisine
gerisingeriye frrlatana dek umutsuzca EekiEtirdim.
Agrk kaprdan igeriye srtiistti dtiqttiftimde, don Juan, Vi-
cente ve Silvio Manuel odanrn ortasrnda ayakta duruyorlardr;
beni alkrgladrlar.
"Ne acrkh bir dciniiq," dedi Vicente, ayafa kalkmama yar-
drm ederken. "Beni yanrlttrn. Boylesi patlamalan gergekleqti-
rebilece[ini s anmryordum. "
Don Juan yaruma geldi ve diiftimii boynumun etrafindaki
ip pargasmdan kurtararak agh.
Korkudan, gabalamaktan ve sinird en zangrc zangff titriyor-
dum. Onu memnun etmek ister bir ses tonuyla neden bana boy-
le iqkence etti[ini sordum. Ugti de gtildiiler ve o an tehlikenin
gegti[ini hissettim
"Seni slnaytp, nasil bi adam oldufunu anlamak istedik,"
dedi don Juan.
Kanepelerden birini gosterdi ve oturmamr rica etti nazik-
Ee. Vicente ve Silvio Manuel koltuklara oturdular, don Juan di-
fer kanepeye, yiizti bana doniik bir haide oturdu.
Sinirli sinirli gtildilm ama artrk korkum gegmiqti, don Ju-
an ve arkadaqlarr hakkmdaki kuruntulanm da. Uqii de igten bir
merakla, bana saygl duyarcasrna baktrlar. Vicente ciddi goriin-
mek igin gabalamasma ra[men, srrrtmadan duramryordu. Sil-
vio Manuel bana bzkarken kafasmr bir o yana bir bu yana sal-
Don Juan goz ontinde bulundurulmast gereken Eok onem-
li bir noktayt, drqardan bakan birisi igin biiyiictilerin davrantqt-
nrn gok kdtii niyetli goriinebilecefini, ama gerEekte bunlann
kusursuz davranrqlar oldufiu qeklinde agftladr.
"E[er hep zarar goren taraftaysan farkr nastl anlayabilirsin
ki?" diye sordum.
"Kdtti niyetli davranrqlar kiqisel grkarlan olan insanlar ta-
rafindan yaprlr," dedi. "Btiyi.ictilerinse kiqisel Erkarlarla iliqki-
si olmayan, daha biiyiik amaglart vardtr Yaptrklartndan zevk
almalarr bi grkar olarak algrlanamaz. Dahast, bu karakterlerin-
den kaynaklantr. Sradan insanlar sitdece iqlerine geldikleri za-
man hareket ederler. Savaqgrlarsa kazang iEin defil, tin iEin ha-
reket ederler."
Bunun iizerinde dtiqiindiim. Qrkar saflamayr goz oniinde
bulundurrnadan davranmak gerqekten de defiqik bir kavramdr.
Ben yatrnm yapacak ve yaptrfirm her qey igin bir odiil bekleye-
cek bigimde yetiqtirilmiqtim.
Don Juan sessizlifimi ve dtiqiinceli oluqumu kuqkuculuk
olarak.deferlendirdi. Gtildii ve iki etrkadaqtna baktr.
"Ornefin, biz dordiimiiz.j ele alaltm," diye devam etti.
"Sen, iyi bir yattnm yaptrfirna ve bu durumdan kazanE safla-
yacafrna inaruyorsun. E[er btze ktzarsan , ya da biz seni izer-
sek, intikam alnrak igin kotii niyetli davranrqlarda da buluna-
bilirsin. Bizimse, tam tersine, kiqisel kazanct falan diiqiindii-
fiiimtiz yok. Bizim davrantqlartmtz, kusursuzluk taraftndan
diizenlenir-sana ktztp, senin yi.iztinden dtiq krnkhfrna ufrzr-
mayrz."
Don Juan gtiltip, bana o gtin otobiis deposunda buluqtufu-
muz andan itibaren yapttEl her qeyin, oyle goriinmemesine ra$-
men, kusursuzluk tarafindan diizenlendi[ini anlattt. Ileri far-
krndahfa girebilmeme yardrmct olabilmek iEin beni gafil avla-
masl gerekiyormu$. DtikkAnrmrn agtk kaldrfrnr da bunu safla-
yabilmek igin soylemiq.
"Bu seni sarsmanrn yollermdzur biriydi," dedi srntarak.
"Bizler kaba Krzrlderilileriz, bu yiizden qaqrrtmacalartmtz da
ilkeldir. Bi savaqEr ne kadar kiilttirlii olursa qagrrtmacalan da o
denli incelikli ve ayrrnttlt olur. Ama kabul etmelisin ki bu ka-
Don Juan goz ontinde bulundurulmast gereken Eok onem-
li bir noktayt, drqardan bakan birisi igin biiyiictilerin davrantqt-
nrn gok kdtii niyetli goriinebilecefini, ama gerEekte bunlann
kusursuz davranrqlar oldufiu qeklinde agftladr.
"E[er hep zarar goren taraftaysan farkr nastl anlayabilirsin
ki?" diye sordum.
"Kdtti niyetli davranrqlar kiqisel grkarlan olan insanlar ta-
rafindan yaprlr," dedi. "Btiyi.ictilerinse kiqisel Erkarlarla iliqki-
si olmayan, daha biiyiik amaglart vardtr Yaptrklartndan zevk
almalarr bi grkar olarak algrlanamaz. Dahast, bu karakterlerin-
den kaynaklantr. Sradan insanlar sitdece iqlerine geldikleri za-
man hareket ederler. Savaqgrlarsa kazang iEin defil, tin iEin ha-
reket ederler."
Bunun iizerinde dtiqiindiim. Qrkar saflamayr goz oniinde
bulundurrnadan davranmak gerqekten de defiqik bir kavramdr.
Ben yatrnm yapacak ve yaptrfirm her qey igin bir odiil bekleye-
cek bigimde yetiqtirilmiqtim.
Don Juan sessizlifimi ve dtiqiinceli oluqumu kuqkuculuk
olarak.deferlendirdi. Gtildii ve iki etrkadaqtna baktr.
"Ornefin, biz dordiimiiz.j ele alaltm," diye devam etti.
"Sen, iyi bir yattnm yaptrfirna ve bu durumdan kazanE safla-
yacafrna inaruyorsun. E[er btze ktzarsan , ya da biz seni izer-
sek, intikam alnrak igin kotii niyetli davranrqlarda da buluna-
bilirsin. Bizimse, tam tersine, kiqisel kazanct falan diiqiindii-
fiiimtiz yok. Bizim davrantqlartmtz, kusursuzluk taraftndan
diizenlenir-sana ktztp, senin yi.iztinden dtiq krnkhfrna ufrzr-
mayrz."
Don Juan gtiltip, bana o gtin otobiis deposunda buluqtufu-
muz andan itibaren yapttEl her qeyin, oyle goriinmemesine ra$-
men, kusursuzluk tarafindan diizenlendi[ini anlattt. Ileri far-
krndahfa girebilmeme yardrmct olabilmek iEin beni gafil avla-
masl gerekiyormu$. DtikkAnrmrn agtk kaldrfrnr da bunu safla-
yabilmek igin soylemiq.
"Bu seni sarsmanrn yollermdzur biriydi," dedi srntarak.
"Bizler kaba Krzrlderilileriz, bu yiizden qaqrrtmacalartmtz da
ilkeldir. Bi savaqEr ne kadar kiilttirlii olursa qagrrtmacalan da o
denli incelikli ve ayrrnttlt olur. Ama kabul etmelisin ki bu ka-
tasr ne kadar derine hareket ederse, kiqinin bilgiye sahip olma-
sl ama onu agrklayacak sozciikleri bulamama duygusu da o ka-
dar artarmrq. Bazen srradan kiqilerin birleqim noktasr bilinme-
yen bir nedenle, onlar bunun bilincinde olmakslztn hareket
edebilir, ne var ki ya dilleri tutulur, ya kafalan karrqrr ya da ka-
gamak davranrrlar."
Vicente araya girip onlarla braz daha kalmamr onerdi.
Don Juan kabul edip, benimle yiz y.jze olabilmek igin dondti.
"iz stirmenin ilk kurah bi-savaqgrnrn kendi izini stirmesi-
dir," dedi. "Acrmasrzca, zekice, kibar bir bigimde ve sabrclaizi-
ni stirer kendinin."
Gtilmek istedim ama bana firsat tarumadr. Birkag kelimey-
le, iz srirmeyi belirli amaglar igin yeni ve ozgiin bigimlerde
davranmak olarak ozetledi. Gtinltik iqlerde insan davranrglan-
nrn tekdiize oldu$unu soyledi. Bu tekdtizelikten ayrrlan her-
hangi bir davranrq ttim varh[rmrz izerrnde olafandrqr bir etki
yaratrrmr$. Bu olafiandrqr etki btiyiictilerin aradr[r qeymiq, gtin-
kii diizenli olarak artan bir etkiye don{igtirmiiq.
Gegmiq zamantn btiyticii gorticiilerinin gorme yetileriyle,
ilkin ola[andrqr davranrqlarm birleqim noktasrnda sarsrntr ya-
ratilfrnr fark ettiklerini agrkladr. Ardrndan, ola[andrqr davra-
nrqlann dtizenli bir qekilde uygulanmalarr, bilgece yonlendiril-
meleri halinde birleqim noktasrnrn sonunda hareket etmeye
zorlandr[rnr ke gfetmi ;ler.
"O goriicii btiyiiciilerin gergek mticadelesi," diye devam
etti don Juan, oone dar goriiqlti, ne de kaprisli olan, dahasr gorii-
cii btiyriciileri srradan cadrlardan ayrran, dofruluk ve giizellik
duygusunu birleqtirici bi davranrq higimi bulmakmrq."
Konuqmayr kesti, ve hepsi sanki gozlerimde ya da yi.iztirn-
de bir bitkinlik ifdesi ararrnr$ gibi yiiziime baktrlar.
"Birleqim noktasrnr yeni bi konuma getirmede baqarrh
olan kiqi bi biiyiiciidtir," diye devam etti don Juan. "Ve bu ye-
ni konumu kullanarak gevresindekilere her tilrlii hayn ve qerri
yapabilir. Biiyiicti olmak bi ayakkabr tamircisi ya da bi finncr
olmaktan farkh olmayabilir. Gcjriicti biiylici.iniin amacl bunun
citesine gegebilmektir. Ve bunu yapabilmek igin do[rulufa ve
giizelli[e gereksinimi vardrr. "
tasr ne kadar derine hareket ederse, kiqinin bilgiye sahip olma-
sl ama onu agrklayacak sozciikleri bulamama duygusu da o ka-
dar artarmrq. Bazen srradan kiqilerin birleqim noktasr bilinme-
yen bir nedenle, onlar bunun bilincinde olmakslztn hareket
edebilir, ne var ki ya dilleri tutulur, ya kafalan karrqrr ya da ka-
gamak davranrrlar."
Vicente araya girip onlarla braz daha kalmamr onerdi.
Don Juan kabul edip, benimle yiz y.jze olabilmek igin dondti.
"iz stirmenin ilk kurah bi-savaqgrnrn kendi izini stirmesi-
dir," dedi. "Acrmasrzca, zekice, kibar bir bigimde ve sabrclaizi-
ni stirer kendinin."
Gtilmek istedim ama bana firsat tarumadr. Birkag kelimey-
le, iz srirmeyi belirli amaglar igin yeni ve ozgiin bigimlerde
davranmak olarak ozetledi. Gtinltik iqlerde insan davranrglan-
nrn tekdiize oldu$unu soyledi. Bu tekdtizelikten ayrrlan her-
hangi bir davranrq ttim varh[rmrz izerrnde olafandrqr bir etki
yaratrrmr$. Bu olafiandrqr etki btiyiictilerin aradr[r qeymiq, gtin-
kii diizenli olarak artan bir etkiye don{igtirmiiq.
Gegmiq zamantn btiyticii gorticiilerinin gorme yetileriyle,
ilkin ola[andrqr davranrqlarm birleqim noktasrnda sarsrntr ya-
ratilfrnr fark ettiklerini agrkladr. Ardrndan, ola[andrqr davra-
nrqlann dtizenli bir qekilde uygulanmalarr, bilgece yonlendiril-
meleri halinde birleqim noktasrnrn sonunda hareket etmeye
zorlandr[rnr ke gfetmi ;ler.
"O goriicii btiyiiciilerin gergek mticadelesi," diye devam
etti don Juan, oone dar goriiqlti, ne de kaprisli olan, dahasr gorii-
cii btiyriciileri srradan cadrlardan ayrran, dofruluk ve giizellik
duygusunu birleqtirici bi davranrq higimi bulmakmrq."
Konuqmayr kesti, ve hepsi sanki gozlerimde ya da yi.iztirn-
de bir bitkinlik ifdesi ararrnr$ gibi yiiziime baktrlar.
"Birleqim noktasrnr yeni bi konuma getirmede baqarrh
olan kiqi bi biiyiiciidtir," diye devam etti don Juan. "Ve bu ye-
ni konumu kullanarak gevresindekilere her tilrlii hayn ve qerri
yapabilir. Biiyiicti olmak bi ayakkabr tamircisi ya da bi finncr
olmaktan farkh olmayabilir. Gcjriicti biiylici.iniin amacl bunun
citesine gegebilmektir. Ve bunu yapabilmek igin do[rulufa ve
giizelli[e gereksinimi vardrr. "
du. Onun kekeledi[ini duydufumda akhmda bir imge beliri-
verdi-babama de[gin hep akhmda olan o insanlardan kork-
rna, iirkme imgesi. Ama kendimi o imgeye kapttracak zamant
bulamadan, Vicente'nin gozleri garip bir igsel rqrkla parladr'
Bana komik gelen ciddi bir ifade takrndr ve ardmdan otoriter,
iqbilir bir tavrrla konuqmaya baqladr.
"Senin sorununun yanttt,'l dedi, "ileri farkrndaltk durumu-
nun hayati bir deferi olmamastdr, yoksa tiim insanhk orada
olurdu. Yine de qu anda ondan uzak olma konusunda giivende-
ler, giinkii ileri farkrndah[a girmek gok zordur. Yine de sradan
bir insantn, bir qekilde bu duruma girme olasrhfr az da olsa
vardrr. Bu duruma girdifiinde genellikle kafastnr kartqtrrmada,
bazen de onanl amayacak kadar karrqtrrmada gok baqarrh olur."
Ugii de kahkahalarla giilmeye baqladrlar.
"Btiyi.iciiler ileri farkrndal tla' niyerin giriq kaptst' derler,"
dedi don Juan. "Ve onu o qekilde kullanrrlar. Bunu akltnda tut."
Srrasryla her birine gozlerimi dikip bakryordum. Afzrm
agrktr ve sanki hep agrk tutsam bu bilmeceyi anlarmrqrm gibi
geliyordu. Gozlerimi kapatttm ve yanttt buldum. Onu hisset-
tim, diiqtinmedim. Ama ne kadar gabalasam da onu sozci.iklere
dokemiyordum.
"iqte, iqte," dedi don Juan, "Btiyiiciilerin yanttlartndan bi-
rini tamamen kendi kendine buldun, ama hAlA onu geliqtirip
sozctiklere dokecek gticiin yok."
Deneyimlemekte oldufum duygu ve diiqtincelerimi ses-
lendiremiyor olmiktan da ote bir qeydi; sanki Eaflar once unut-
tufum bir qeyi yeniden arumsamaktaydrm. Heniiz konuqmayt
ofrenememiq oldu$umdan ne hissettifimi bilememek ve boy-
lece duygulan dtiqiincelere Eevirmeyi becerememek gibi.
"seirin istedifini tam olarak dtiqtintip konuqabilmek slnlr-
sv dizeyde bir erke gerektirir," dedi don Juan ve duygulartmtn
arasrna girdi.
Yofunlaqan diiq gi.iciim bunlart neyin baqlattrfrnt unuttur-
muqtu. Dilim tutulmuq, don Juan'a dikmiqtim gozlerimi ve bir
dakika once onlartn ya da benim ne soyleyip yapmrq oldufu-
mu anrmsayamadrlrmr itiraf ettim O'na. Deri ip olayrnt ve he-
men ardrndan don Juan'tn soylediklerini arumslyordum ama
du. Onun kekeledi[ini duydufumda akhmda bir imge beliri-
verdi-babama de[gin hep akhmda olan o insanlardan kork-
rna, iirkme imgesi. Ama kendimi o imgeye kapttracak zamant
bulamadan, Vicente'nin gozleri garip bir igsel rqrkla parladr'
Bana komik gelen ciddi bir ifade takrndr ve ardmdan otoriter,
iqbilir bir tavrrla konuqmaya baqladr.
"Senin sorununun yanttt,'l dedi, "ileri farkrndaltk durumu-
nun hayati bir deferi olmamastdr, yoksa tiim insanhk orada
olurdu. Yine de qu anda ondan uzak olma konusunda giivende-
ler, giinkii ileri farkrndah[a girmek gok zordur. Yine de sradan
bir insantn, bir qekilde bu duruma girme olasrhfr az da olsa
vardrr. Bu duruma girdifiinde genellikle kafastnr kartqtrrmada,
bazen de onanl amayacak kadar karrqtrrmada gok baqarrh olur."
Ugii de kahkahalarla giilmeye baqladrlar.
"Btiyi.iciiler ileri farkrndal tla' niyerin giriq kaptst' derler,"
dedi don Juan. "Ve onu o qekilde kullanrrlar. Bunu akltnda tut."
Srrasryla her birine gozlerimi dikip bakryordum. Afzrm
agrktr ve sanki hep agrk tutsam bu bilmeceyi anlarmrqrm gibi
geliyordu. Gozlerimi kapatttm ve yanttt buldum. Onu hisset-
tim, diiqtinmedim. Ama ne kadar gabalasam da onu sozci.iklere
dokemiyordum.
"iqte, iqte," dedi don Juan, "Btiyiiciilerin yanttlartndan bi-
rini tamamen kendi kendine buldun, ama hAlA onu geliqtirip
sozctiklere dokecek gticiin yok."
Deneyimlemekte oldufum duygu ve diiqtincelerimi ses-
lendiremiyor olmiktan da ote bir qeydi; sanki Eaflar once unut-
tufum bir qeyi yeniden arumsamaktaydrm. Heniiz konuqmayt
ofrenememiq oldu$umdan ne hissettifimi bilememek ve boy-
lece duygulan dtiqiincelere Eevirmeyi becerememek gibi.
"seirin istedifini tam olarak dtiqtintip konuqabilmek slnlr-
sv dizeyde bir erke gerektirir," dedi don Juan ve duygulartmtn
arasrna girdi.
Yofunlaqan diiq gi.iciim bunlart neyin baqlattrfrnt unuttur-
muqtu. Dilim tutulmuq, don Juan'a dikmiqtim gozlerimi ve bir
dakika once onlartn ya da benim ne soyleyip yapmrq oldufu-
mu anrmsayamadrlrmr itiraf ettim O'na. Deri ip olayrnt ve he-
men ardrndan don Juan'tn soylediklerini arumslyordum ama
tek bir giriqe dayanarak fikirler ytiri.itmeye baqlama. Bilgini
yonlendirebilinceye kadar bekle, sonra neyin ne oldufuna ka-
rar ver."

iz si)rmenin dcirt bigimini anlmsamak beni yormuqtu. Bu-


nun en acrkh sonucu, srradan bir kayrtstzltktan oteydi. Dtiqiip
olmiig olsaydtm, ya da don Juan olmtiq olsaydr bunu bile umur-
samryordum. Btittin gece o eski gozetleme noktastnda kalma-
mtzr ya da zrfiri karanhkta doniiq yoluna qrkmamtzr da' umur-
samryordum.
Don Juan gok anlayrqhydr. Beni koca bir kayaya, sanki
kormi.iqiim gibi yonlendirdi, ve srttmt kayaya dayaytp oturma-
ma yardtmcr oldu. Dofal uykunun beni olalan farkrndahk du'
rumuna geri gottirmesine izin vememi onerdi.
tek bir giriqe dayanarak fikirler ytiri.itmeye baqlama. Bilgini
yonlendirebilinceye kadar bekle, sonra neyin ne oldufuna ka-
rar ver."

iz si)rmenin dcirt bigimini anlmsamak beni yormuqtu. Bu-


nun en acrkh sonucu, srradan bir kayrtstzltktan oteydi. Dtiqiip
olmiig olsaydtm, ya da don Juan olmtiq olsaydr bunu bile umur-
samryordum. Btittin gece o eski gozetleme noktastnda kalma-
mtzr ya da zrfiri karanhkta doniiq yoluna qrkmamtzr da' umur-
samryordum.
Don Juan gok anlayrqhydr. Beni koca bir kayaya, sanki
kormi.iqiim gibi yonlendirdi, ve srttmt kayaya dayaytp oturma-
ma yardtmcr oldu. Dofal uykunun beni olalan farkrndahk du'
rumuna geri gottirmesine izin vememi onerdi.
soyledi. Ayaklannr bir sandalyenin otunna yerine koyarak ge-
rindi, sonra huzurlu, rahat bir konum alarak arkasrna yaslandr.
"Seni daha aynntrh gdrdiikge" dedi don Juan, "senin ve
velinimetimin ne kadar birbirinize benzedifinizi daha iyi anh-
yorum."
O kadar korktum ki devam etmesine izin vermedim. Bu
benzerliklerin neler olabilecefini kestiremedifiimi, ama boyle-
si benzerlikler varsa-bu, pek ihtimal vermedifim bir durum
da olsa-onlarr dtizeltmek ve defiqtirmek adrna bana bir qans
verip soylerse memnun olacafrmr belirttim.
Don Juan yanaklz.rrrndan yar;lar akana kadar giildti.
"Benzerliklerden biri" dedi, "eyleme gegtifin zaman bu-
nu Eok iyi baqarman, ama iq dtiqtinmeye gelince kendini hep
tuza$a kerptrman. Velinimetim de boyleydi, dtiqiinmede iyi
defildi."
Tam kendimi savunmak , dtiqiinmemde bir sorun olmadr-
lrnr soylemek tizereyken, gozlerinde haylzrzbtr panltr gordiim
ve durdum. Don Jun bendeki de[iqikligi fark ederek gaqkrnhk-
la giildii. O, tarm aksini bekliyor olmahydr.
"Demek istedi$im, orne[in tini anlamada onunla ilgili dti-
qtind{ifiinde, sorunlarrnrn olmasr," diye siirdtirdti azarlar bir
giiliimsemeyle. "Ama eyleme geEtifinde tin kendisini kolayca
sana gosteriyor. Velinimetim de boyleydi.
"Mzrfarayer dofru yola koyulmadan cince sana velinimetim
ve dcirdiincii soyut oz hakkmda bi oykti anlataca[1m."
"Biiyiiciiler tinin indifi ilk ana kadar kiqinin ondan uzuk-
laqabilecefine ama o andan sonra bunun artrk miirnktin ohna=
drfrna inanrrlar."
Don Juan durdu ve bir kaq hareketiyle soylediklerini dti-
qiinmem igin beni uyardr.
"Dordiincii soyut oz, tinin iniqinin esas yiikiinii taqryan bo-
liimdtir," diye devam etti. "Dordiincti soyut oz gizh bi qeyin
agrfa vurulmasrdrr. Boylelikle tin kendini bize gosterir. Biiyii-
ciiler bu iniqi tinin :izertmrze avlnrn iizerine atlayan bi hayvan
gibi inmesi olarak tarumlarlar. Tinin iniqi her zaman ortiikttir.
Olay gergeklegir ama yine de hiE olmamrq gibi gortiniir."
Oldukga gerginleqmiqtim. Don Juan'rn sesinin tonu, her
soyledi. Ayaklannr bir sandalyenin otunna yerine koyarak ge-
rindi, sonra huzurlu, rahat bir konum alarak arkasrna yaslandr.
"Seni daha aynntrh gdrdiikge" dedi don Juan, "senin ve
velinimetimin ne kadar birbirinize benzedifinizi daha iyi anh-
yorum."
O kadar korktum ki devam etmesine izin vermedim. Bu
benzerliklerin neler olabilecefini kestiremedifiimi, ama boyle-
si benzerlikler varsa-bu, pek ihtimal vermedifim bir durum
da olsa-onlarr dtizeltmek ve defiqtirmek adrna bana bir qans
verip soylerse memnun olacafrmr belirttim.
Don Juan yanaklz.rrrndan yar;lar akana kadar giildti.
"Benzerliklerden biri" dedi, "eyleme gegtifin zaman bu-
nu Eok iyi baqarman, ama iq dtiqtinmeye gelince kendini hep
tuza$a kerptrman. Velinimetim de boyleydi, dtiqiinmede iyi
defildi."
Tam kendimi savunmak , dtiqiinmemde bir sorun olmadr-
lrnr soylemek tizereyken, gozlerinde haylzrzbtr panltr gordiim
ve durdum. Don Jun bendeki de[iqikligi fark ederek gaqkrnhk-
la giildii. O, tarm aksini bekliyor olmahydr.
"Demek istedi$im, orne[in tini anlamada onunla ilgili dti-
qtind{ifiinde, sorunlarrnrn olmasr," diye siirdtirdti azarlar bir
giiliimsemeyle. "Ama eyleme geEtifinde tin kendisini kolayca
sana gosteriyor. Velinimetim de boyleydi.
"Mzrfarayer dofru yola koyulmadan cince sana velinimetim
ve dcirdiincii soyut oz hakkmda bi oykti anlataca[1m."
"Biiyiiciiler tinin indifi ilk ana kadar kiqinin ondan uzuk-
laqabilecefine ama o andan sonra bunun artrk miirnktin ohna=
drfrna inanrrlar."
Don Juan durdu ve bir kaq hareketiyle soylediklerini dti-
qiinmem igin beni uyardr.
"Dordiincii soyut oz, tinin iniqinin esas yiikiinii taqryan bo-
liimdtir," diye devam etti. "Dordiincti soyut oz gizh bi qeyin
agrfa vurulmasrdrr. Boylelikle tin kendini bize gosterir. Biiyii-
ciiler bu iniqi tinin :izertmrze avlnrn iizerine atlayan bi hayvan
gibi inmesi olarak tarumlarlar. Tinin iniqi her zaman ortiikttir.
Olay gergeklegir ama yine de hiE olmamrq gibi gortiniir."
Oldukga gerginleqmiqtim. Don Juan'rn sesinin tonu, her
Ve iqte bu da tam benim diiqiindiiftim ve gtildiigiim qeydi.
"$u anda birleqim noktanrn yer defiqtirdifini biliyorum,"
diye devam etti, "ve boylece zincrclerimizin grzini:rnlamrq ol-
dun. onlar brzi tutsak eder ama aynl zamanda kiqisel yanslma-
mtzrn giiven verici noktasrnr sabit tutarak bizi bilinmeyenin
saldrrrlanna karqr korurlar. "
Biiyiiciilerin diinyasryla ilgili her qeyin krisral parlakh[rn-
da net oldufu o ola[antistti anlardan birini yaqryordum. Her qe-
yi anlryordum.
"Zincnlerrmiz bi kez koptu mu," diye devam etti don Ju-
an, "artlk giindelik hayatrn sorunlanna bafh defilizdir. orada
ya|,arv ama ona ait olmadan. ona ait olabilmek igin insanlarrn
sorunlannr paylaqmamtz gerekir, zincirler olmadan da bunu
yapamay:.z-."
Don Juan nagual Elias'm kendisine slradan insanlan belir-
leyen qeyin, paylaqrlanmecazi bir hanger oldu[unu aErkladrfr-
nt sciyledi: kiqisel yansrmamrzrn ortaya Erkardr[r durumlar. Bu
hangerle kendimizi keser ve kan kaybedermiqiz; kiqisel yansr-
mamrza art zincirlerin gorevi, bize birlikte kan kaybettifimrz
duygusunu vermekmiq, yani harika bir qeyi, insanhfrmrutpay-
laqtr$rmrzr hissettirmek. Ama bunu bwaz inceleyecek olursak,
y almzbaqrmrza kan kaybetti[imizi, herhangi birqeyi paylaqma-
drfrmzr, tiim yaptrfrmrzm tistesinden gelinebilir, gerEek drgr,
insan icadr yansrmamvla oynamzk oldufunu anlarmrqz.
"Btiyiictilerin gtindelik diinya sorunlarryla bi iqi kalma-
mrqtrr artlk," diye devam etti don Juan, "gtinkii artrk kendi ki-
qisel yansrmalarrnrn kurbanr olmazlar."
Daha sonra velinimetinin ve tinin iniqinin oykiisiinti i,nlat-
maya baqladr. Oyktintin, tinin geng oyuriun,rn kuptunr gahqr-
run hemen ardmdan baqladrgrnr soyledi.
Don Juan'rn sciztinii keserek, nigin nagual Julian igin dii-
zenh olarak 'geng adam' ya da'genE oyuncu' terimlerini kul-
landrErnr sordum.
"Oyktiniin gegtifi zwnanda, o bi nagual defildi," diye ya-
nrtladr. "Geng bi oyuncuydu. Ona sadece Julian da diyemem,
qiinkii benim iEin o, her zaman nagual Julian'dr. Kusursuzlupa
adanmrq yaqamlanna bi saygl gostergesi olarak, 'nagrral' cine-
Ve iqte bu da tam benim diiqiindiiftim ve gtildiigiim qeydi.
"$u anda birleqim noktanrn yer defiqtirdifini biliyorum,"
diye devam etti, "ve boylece zincrclerimizin grzini:rnlamrq ol-
dun. onlar brzi tutsak eder ama aynl zamanda kiqisel yanslma-
mtzrn giiven verici noktasrnr sabit tutarak bizi bilinmeyenin
saldrrrlanna karqr korurlar. "
Biiyiiciilerin diinyasryla ilgili her qeyin krisral parlakh[rn-
da net oldufu o ola[antistti anlardan birini yaqryordum. Her qe-
yi anlryordum.
"Zincnlerrmiz bi kez koptu mu," diye devam etti don Ju-
an, "artlk giindelik hayatrn sorunlanna bafh defilizdir. orada
ya|,arv ama ona ait olmadan. ona ait olabilmek igin insanlarrn
sorunlannr paylaqmamtz gerekir, zincirler olmadan da bunu
yapamay:.z-."
Don Juan nagual Elias'm kendisine slradan insanlan belir-
leyen qeyin, paylaqrlanmecazi bir hanger oldu[unu aErkladrfr-
nt sciyledi: kiqisel yansrmamrzrn ortaya Erkardr[r durumlar. Bu
hangerle kendimizi keser ve kan kaybedermiqiz; kiqisel yansr-
mamrza art zincirlerin gorevi, bize birlikte kan kaybettifimrz
duygusunu vermekmiq, yani harika bir qeyi, insanhfrmrutpay-
laqtr$rmrzr hissettirmek. Ama bunu bwaz inceleyecek olursak,
y almzbaqrmrza kan kaybetti[imizi, herhangi birqeyi paylaqma-
drfrmzr, tiim yaptrfrmrzm tistesinden gelinebilir, gerEek drgr,
insan icadr yansrmamvla oynamzk oldufunu anlarmrqz.
"Btiyiictilerin gtindelik diinya sorunlarryla bi iqi kalma-
mrqtrr artlk," diye devam etti don Juan, "gtinkii artrk kendi ki-
qisel yansrmalarrnrn kurbanr olmazlar."
Daha sonra velinimetinin ve tinin iniqinin oykiisiinti i,nlat-
maya baqladr. Oyktintin, tinin geng oyuriun,rn kuptunr gahqr-
run hemen ardmdan baqladrgrnr soyledi.
Don Juan'rn sciztinii keserek, nigin nagual Julian igin dii-
zenh olarak 'geng adam' ya da'genE oyuncu' terimlerini kul-
landrErnr sordum.
"Oyktiniin gegtifi zwnanda, o bi nagual defildi," diye ya-
nrtladr. "Geng bi oyuncuydu. Ona sadece Julian da diyemem,
qiinkii benim iEin o, her zaman nagual Julian'dr. Kusursuzlupa
adanmrq yaqamlanna bi saygl gostergesi olarak, 'nagrral' cine-
guliirrnrn alaycr tavrrnr yok edece[ini biliyormuq. Nitekim Tan-
n'nln cezalandrncrh[rndan bahsedilince, geng adamrn maske-
si hemen diiqmtiq ve piqmanhklannr dile getirmeye baqlamrq,
ancak naguzfl buna izin vermeyerek oltim bize yakrn oldufun-
da suqluluk duygusunun higbir ige yaramayacafrnr soylemiq.
Geng oyuncu nagual Elias'r dikkatle dinlemiq, ama kendi-
ni Eok hasta hissetmesine rafmen, oltim tehlikesi iginde bulun-
du[una inanmryormu$. Gtigstizlii[iiniin ve bayrlmasmrn kan
kayburdan kaynaklandrfirnr dtiqti niiyormu q.
Nagual, onun akhnr okuyonnugEaslna, iyimser diiqiince-
lere kaprlmasr igin bir neden olmadrfrnr, efer bir otacr olarak
yarattr$r trkag olmasa karnamasrnrn oliimciil olabilece[ini be-
lirtmiq.
"Srrtrna vurdufurnda, yaqam gtictiniin akrp gitrnesini en-
gelleyecek bir trkaE yerleqtirdim sana," demiq, nagual kuqkr-rcu
geng oyuncuyu. "Bu durdurma olmadan, oltimtin kagmrlmaz
geliqimi devam edecektir. E[er bana inanmryorsan, bir baqka
darbeyle trkacr yerinden Erkartrp bunu sana kanrtlayabilirim."
O konuqmaktayken, nagual Elfas geng adamrn saf tarafi-
na, gofiis kaf-esinin iizerine hafifge vllrmu$. Geng adam bir zrn-
da bogtirtip, soluksuz kalmrq. Afzrndan kan boqanmr; ve dene-
timsizce ciksiirmeye baqlamrq. Nagual'rn srrtrna di[er bir vu-
ruqla rstrrap verici acr ve ofiirmeyi durdurmemr gencin korku-
sllnu durduramamr$ ve bayrlmrq.
"Oltimr-i qu an denetleyebililim," clemiq nagual genE oylln-
cu bilincini yeniden kzrzandrfrnda. "Bunu ne kerdar denetleye-
bilecefim sana baflr; sanir soyleyecefim her qeyi itiraz etme-
den igtenlikle yapmana."
Nagual geng adamdan ilk istediklerinin mutlak bir sessiz-
lik ve hareketsizlik oldu[unu soylemiq. E[er trkacrn grkmasrnr
istemiyorsa, hareket etme ve konugma erkini kaybetmiq gibi
davranmasr gerekiyormuq. En ufak bir krprrclanma ya da mrnl-
danma oltimiine neden olabilirmiq.
GenE oyuncu onerilere ya da isteklere uymaya ahqrk de-
[ilmig. Iginde kabaran bir ofke duymuq. Karqr Erkrqrnr dile
getirmeye yeltendifinde, yakrcr acr ve Elrptnmalar yeniden
baqlamrq
guliirrnrn alaycr tavrrnr yok edece[ini biliyormuq. Nitekim Tan-
n'nln cezalandrncrh[rndan bahsedilince, geng adamrn maske-
si hemen diiqmtiq ve piqmanhklannr dile getirmeye baqlamrq,
ancak naguzfl buna izin vermeyerek oltim bize yakrn oldufun-
da suqluluk duygusunun higbir ige yaramayacafrnr soylemiq.
Geng oyuncu nagual Elias'r dikkatle dinlemiq, ama kendi-
ni Eok hasta hissetmesine rafmen, oltim tehlikesi iginde bulun-
du[una inanmryormu$. Gtigstizlii[iiniin ve bayrlmasmrn kan
kayburdan kaynaklandrfirnr dtiqti niiyormu q.
Nagual, onun akhnr okuyonnugEaslna, iyimser diiqiince-
lere kaprlmasr igin bir neden olmadrfrnr, efer bir otacr olarak
yarattr$r trkag olmasa karnamasrnrn oliimciil olabilece[ini be-
lirtmiq.
"Srrtrna vurdufurnda, yaqam gtictiniin akrp gitrnesini en-
gelleyecek bir trkaE yerleqtirdim sana," demiq, nagual kuqkr-rcu
geng oyuncuyu. "Bu durdurma olmadan, oltimtin kagmrlmaz
geliqimi devam edecektir. E[er bana inanmryorsan, bir baqka
darbeyle trkacr yerinden Erkartrp bunu sana kanrtlayabilirim."
O konuqmaktayken, nagual Elfas geng adamrn saf tarafi-
na, gofiis kaf-esinin iizerine hafifge vllrmu$. Geng adam bir zrn-
da bogtirtip, soluksuz kalmrq. Afzrndan kan boqanmr; ve dene-
timsizce ciksiirmeye baqlamrq. Nagual'rn srrtrna di[er bir vu-
ruqla rstrrap verici acr ve ofiirmeyi durdurmemr gencin korku-
sllnu durduramamr$ ve bayrlmrq.
"Oltimr-i qu an denetleyebililim," clemiq nagual genE oylln-
cu bilincini yeniden kzrzandrfrnda. "Bunu ne kerdar denetleye-
bilecefim sana baflr; sanir soyleyecefim her qeyi itiraz etme-
den igtenlikle yapmana."
Nagual geng adamdan ilk istediklerinin mutlak bir sessiz-
lik ve hareketsizlik oldu[unu soylemiq. E[er trkacrn grkmasrnr
istemiyorsa, hareket etme ve konugma erkini kaybetmiq gibi
davranmasr gerekiyormuq. En ufak bir krprrclanma ya da mrnl-
danma oltimiine neden olabilirmiq.
GenE oyuncu onerilere ya da isteklere uymaya ahqrk de-
[ilmig. Iginde kabaran bir ofke duymuq. Karqr Erkrqrnr dile
getirmeye yeltendifinde, yakrcr acr ve Elrptnmalar yeniden
baqlamrq
grtlgrplakmr$ ve tizerinde y.alnrzca nagual'rn binici ceketi var-
ml$-ve onlarrn durumunu gcizden gegirmig. Onlara her ikisi-
nin de durumlarrrun yaratttFl zorlamayla, tinin kendisince ku-
rulmuq bir tuzafa diiqttiklerini soylemiq. O, yani nagual tuza-
lrn etken krsmrymrq, gtinkii iginde bulundulu durumda onlar-
la karqrlagmasl, onu onlann gegici koruyucusu olmaya ve bii-
yiictiltik bilgisini yardrm etmek amacryla kullanmaya itmiq.
Koruyucularr olarak onlarr, benzeri olmayan bir eqife ulaqmak
iizere olduklanna dair uyarmak onun gcireviymiq; hem yalnrz,
hem birlikte, kendini serbest brrakan ama kayrtsrzlaqm ayan,
umursayan arna dtiqkiin olmayan bir ruh haline git.r"k o
ulaqmak, kendilerine ba#rymrq. Kafalarrnr karrqtrnnamak "qlg"
ve
kararlannr etkilememek igin daha fazla konuqmak istememiq.
E[er eqifi gegeceklerse bu kendisinin en az yardmrryla olmah,
diye diigtinmtig.
Nagual daha sonra onlan o terk edilmiq yerde yalmz brra-
karerk, bazr trbbi bitkiler, hasrrlar ve battaniyeler ayarlamak
tjzerc qehre inmig. Yalnrzken eqife ulaqacaklan ve onu gege-
cekleri diiqiincesindeymiq.
Iki geng uzun bir stire yanyana uzanml$ bir halde diiqiince-
lere dalmrqlar. Birleqim noktalanrun hareket etmiq olmasr her
zamankinden daha derin dtiqtinmelerini saflarken aynr olgtide
korku ve endiqe de yaratryormug.
Talia, konuqabildigi ve biraz daha gtiglii oldufu igin ses-
sizlifi ilk o bozarak, geng oyuncuya korkup korkmadr$mr sor-
mu$. o da evetlercesine bagrnr sallamrq. Bunun iizerine Talia
igi genE adama yonelik biiyiik bir gefkatle dolarak, giydi[i qah
grkanp onun omuzlanna sarrnrq ve elini tutmuq.
Geng adam, konuqursa aclsrnln yinelenece$i korkusuyla
hissettiklerini soylemeye cesaret edememiq. Ashnda Talia'dan
ozir dilemek, tek tizi.inttisiiniin onu incitmiq olmaktan kaynak-
landrfrnr, cilecek olmasrnrn onemli olmadrfirnr soylemek isti-
yormuq-Etinkti o giinii grkaramayacafrnr biliyormuq.
Talia da benzer qeyler diiqiiniiyormu$. Kendisinin de tek
iiztinttisti, geng oyuncunun oliimiine neden olacak kadar gok
ona vurrnaslymrq. $imdi ise huzur iEindeymiq ve fazlasryla
gtiglti olmasmdan kaynaklanan her zamanki gerginlik duygu-
grtlgrplakmr$ ve tizerinde y.alnrzca nagual'rn binici ceketi var-
ml$-ve onlarrn durumunu gcizden gegirmig. Onlara her ikisi-
nin de durumlarrrun yaratttFl zorlamayla, tinin kendisince ku-
rulmuq bir tuzafa diiqttiklerini soylemiq. O, yani nagual tuza-
lrn etken krsmrymrq, gtinkii iginde bulundulu durumda onlar-
la karqrlagmasl, onu onlann gegici koruyucusu olmaya ve bii-
yiictiltik bilgisini yardrm etmek amacryla kullanmaya itmiq.
Koruyucularr olarak onlarr, benzeri olmayan bir eqife ulaqmak
iizere olduklanna dair uyarmak onun gcireviymiq; hem yalnrz,
hem birlikte, kendini serbest brrakan ama kayrtsrzlaqm ayan,
umursayan arna dtiqkiin olmayan bir ruh haline git.r"k o
ulaqmak, kendilerine ba#rymrq. Kafalarrnr karrqtrnnamak "qlg"
ve
kararlannr etkilememek igin daha fazla konuqmak istememiq.
E[er eqifi gegeceklerse bu kendisinin en az yardmrryla olmah,
diye diigtinmtig.
Nagual daha sonra onlan o terk edilmiq yerde yalmz brra-
karerk, bazr trbbi bitkiler, hasrrlar ve battaniyeler ayarlamak
tjzerc qehre inmig. Yalnrzken eqife ulaqacaklan ve onu gege-
cekleri diiqiincesindeymiq.
Iki geng uzun bir stire yanyana uzanml$ bir halde diiqiince-
lere dalmrqlar. Birleqim noktalanrun hareket etmiq olmasr her
zamankinden daha derin dtiqtinmelerini saflarken aynr olgtide
korku ve endiqe de yaratryormug.
Talia, konuqabildigi ve biraz daha gtiglii oldufu igin ses-
sizlifi ilk o bozarak, geng oyuncuya korkup korkmadr$mr sor-
mu$. o da evetlercesine bagrnr sallamrq. Bunun iizerine Talia
igi genE adama yonelik biiyiik bir gefkatle dolarak, giydi[i qah
grkanp onun omuzlanna sarrnrq ve elini tutmuq.
Geng adam, konuqursa aclsrnln yinelenece$i korkusuyla
hissettiklerini soylemeye cesaret edememiq. Ashnda Talia'dan
ozir dilemek, tek tizi.inttisiiniin onu incitmiq olmaktan kaynak-
landrfrnr, cilecek olmasrnrn onemli olmadrfirnr soylemek isti-
yormuq-Etinkti o giinii grkaramayacafrnr biliyormuq.
Talia da benzer qeyler diiqiiniiyormu$. Kendisinin de tek
iiztinttisti, geng oyuncunun oliimiine neden olacak kadar gok
ona vurrnaslymrq. $imdi ise huzur iEindeymiq ve fazlasryla
gtiglti olmasmdan kaynaklanan her zamanki gerginlik duygu-
mlqtl. Don Juan aynen ilk oturdulumuz konumda aceleyle
oturdu. Benim safrmdaydt, omuzuyla bana defiyordu. Beni
mutlak devinimsizll!:e ve sessizlife iten derin bir rahatlama du-
rumuna geEti. Solumastnr bile duyamryordum. Gozlerimi ka-
paymca, onlan aEmam konusunda uyararak hafifqe dtirtti.i.
Hava tamamtyla karardt$tnda, ani bir bitkinlik gozlerimi
yakrp kaqrndrrmaya bagladr. Sonunda direnmekten vazgegip,
bugiine kadar yaqadrfrm en derin, en karanhk uykuya daldrm.
Yine de uyuyormu$ gibi defildim. Qevremdeki yo[un karanlt-
[r duyumsayabiliyor, stf bir suda yiiriiyormllqgaslna karanhfrn
iginde hareket ettifimi hissediyordum. Sonra aniden karanhk
krrmrzilaqtr, turunculaqtr ve ardtndan rahatsrzhk verecek kadar
gtiElti neon bir lamba gibi parrldayan bt beyaza donii;tii. Alrr
afrr gorlintiiye odaklandtm, don Juan ile aynr konumda oturdu-
lumuzu gorene dek-ama arttk mafiarada defildik. Bir dafrn
tepesinden, uzaklardaki daflara, enfes diz arazilere bakmak-
taydrk. Bu g{izel geniq krrlar kendilerinden yayrlan bir rqrkla yr-
kanryor gibiydiler. Nereye baksam tanrdrk biEimler-kayalar,
tepeler, nehirler, ormaniar, kanyonlar-ve onlann iE titreqimi-
nin iqsel bir parrltrya doniiqttifiinii gortiyordum. Bu mutluluk
verici goriintti zamanda tiim varltfrmr kartncalandrmrqtt.
^ynt hareket etti," dedi sanki don Juan.
"Birleqim noktan
Sozciiklerin hig sesi yokmuq gibiydi; yine de ben bana az
.cince ne dedi$ini biliyordum. Mantrkh tepkim, onu sanki hava-
sr ahnmr$ boq bir odada duymuq oldufumu kendime aEftlama-
ya gahqmak oldu. Kulaklartm muhtemelen olan bitenden etki-
lenmigti.
"Klrleklarrnrn bir qeyi yok..Farkrndahfrn farkh bi alanrn-
dayrz," dedi gibi geldi don Juan.
Konuqamryordum. Derin uykunun verdifii uyuqukluk soz
soylememi engeller gibiydi, yine de olabilclifimce uyanrk ve
tetikteydim.
"Neler oluyor?" diye dii;iindiim.
"Ma[ara birleqim noktant hareket ettirdi," diye diiqiindii
don Juan ve ben onun dtiqtincelerini, bana ait sozctiklermig gi-
bi kendime soyledifimi duydum.
Diigtincelerle vurgulanmamlg bir emir sezinledim, bir qey
mlqtl. Don Juan aynen ilk oturdulumuz konumda aceleyle
oturdu. Benim safrmdaydt, omuzuyla bana defiyordu. Beni
mutlak devinimsizll!:e ve sessizlife iten derin bir rahatlama du-
rumuna geEti. Solumastnr bile duyamryordum. Gozlerimi ka-
paymca, onlan aEmam konusunda uyararak hafifqe dtirtti.i.
Hava tamamtyla karardt$tnda, ani bir bitkinlik gozlerimi
yakrp kaqrndrrmaya bagladr. Sonunda direnmekten vazgegip,
bugiine kadar yaqadrfrm en derin, en karanhk uykuya daldrm.
Yine de uyuyormu$ gibi defildim. Qevremdeki yo[un karanlt-
[r duyumsayabiliyor, stf bir suda yiiriiyormllqgaslna karanhfrn
iginde hareket ettifimi hissediyordum. Sonra aniden karanhk
krrmrzilaqtr, turunculaqtr ve ardtndan rahatsrzhk verecek kadar
gtiElti neon bir lamba gibi parrldayan bt beyaza donii;tii. Alrr
afrr gorlintiiye odaklandtm, don Juan ile aynr konumda oturdu-
lumuzu gorene dek-ama arttk mafiarada defildik. Bir dafrn
tepesinden, uzaklardaki daflara, enfes diz arazilere bakmak-
taydrk. Bu g{izel geniq krrlar kendilerinden yayrlan bir rqrkla yr-
kanryor gibiydiler. Nereye baksam tanrdrk biEimler-kayalar,
tepeler, nehirler, ormaniar, kanyonlar-ve onlann iE titreqimi-
nin iqsel bir parrltrya doniiqttifiinii gortiyordum. Bu mutluluk
verici goriintti zamanda tiim varltfrmr kartncalandrmrqtt.
^ynt
"Birleqim noktan hareket etti," dedi sanki don Juan.
Sozciiklerin hig sesi yokmuq gibiydi; yine de ben bana az
.cince ne dedi$ini biliyordum. Mantrkh tepkim, onu sanki hava-
sr ahnmr$ boq bir odada duymuq oldufumu kendime aEftlama-
ya gahqmak oldu. Kulaklartm muhtemelen olan bitenden etki-
lenmigti.
"Klrleklarrnrn bir qeyi yok..Farkrndahfrn farkh bi alanrn-
dayrz," dedi gibi geldi don Juan.
Konuqamryordum. Derin uykunun verdifii uyuqukluk soz
soylememi engeller gibiydi, yine de olabilclifimce uyanrk ve
tetikteydim.
"Neler oluyor?" diye dii;iindiim.
"Ma[ara birleqim noktant hareket ettirdi," diye diiqiindii
don Juan ve ben onun dtiqtincelerini, bana ait sozctiklermig gi-
bi kendime soyledifimi duydum.
Diigtincelerle vurgulanmamlg bir emir sezinledim, bir qey
geldifiini soyledi. Burada bizim gordilgiim[izkrlan gormiis ; tr-
ni geylerin akrqr olarak agrklamasrnt sallayan goriintiiyi.i.
Don Juan velinimetinin iyi bir diiqtiniir olmadr[rnt tekrar-
ladr. Oyle olsaymrq qeylerin akrqt olarah goriip agrkladrfr qeyin
her qeyin igine iqleyen giiE, yani niyet oldufunu anlarmtq. Don
Juan velinimetinin gormesiniru bilincine varTnlq olsa bile bunu
belli etmedifini soyledi. Ashnda don Juan, velinimetinin bu-
nun hig farkrnda olmadrfr diiqtincesindeymiq. Yine de velini-
meti qeylerin aktqmt gordilgtine inaruyolmug ve bu tamamtyla
dofruymu$ ama anlamt onun diiqiindti[ti gibi defilmiq.
Don Juan'tn bu konuyu agrklarken takrndrfr goniildeq ta-
vrr, ben de aradaki aynmm ne oldu[unu solrnak istefi uyandtr-
dr, ama konuqamtyordum. Bofiazrm donmug gibiydi. Orada sa-
atlerce kesin bir sessizlik ve hareketsizlik iEinde oturduk. Bu-
na rafmen higbir rahatsrzhk hissetmedim. Adelelerim yorul-
madt, bacaklanm uyugmadt ve strtrm afrrmadr.
Yeniden konuqmaya baqladr[rnr bile fark etmedim ve ken'
dimi isteklice onun sesini dinlemek izete koyverdim. Beni sar-
malayan mutlak karanhktan gtkan, ezgtlt ahenkli bir sesti.
Benim tam o anda ne olafan farkrndahk ne de yiiksek far-
krndahk durumunda oldu[umu soyledi. Bir boqlukta, algtszlt-
frn karanh[rnda asrh kalml$lm. Birleqim noktam giindelik
diinyayr algrlama konumundan uzaklaqmrq, ama yepyeni bir
erke alant demetine ulaqabilecek ve aydrnlatabilecek kadar da
hareket etmemiq. Do[rusu iki algrlanabilir olasrhk arastnda st-
krqmrqrm. Bu-ikiprada--durumuna, bu algmrn boqlu[u duru-
muna, onu yapan biiyticiilerin niyettnce yonlendirilen ma[ara-
run etkisiyle ulaqmtqlm.
Don Juan bundan sonra soyleyeceklerine dikkat etmemi is-
tedi benden. Btiyiiciilerin binlerce yrl once gormeyi kullanarak,
- yerytizi.iniin hisseden bir varhk oldu[unun ve onun farkrndahfr-

mn insanlarm farkrndah[rnr etkileyebilecefinin aytrdtna var-


drklannt soyledi" Yerytiziini.in farkrndahfrnr insan farkrndahfr-
ntn iizerinde kullanabilecekleri bir yol bulmaya gahqmtqlar ve
bunun sonucunda en etkili yerlerin bazr maparalat oldufiunu
keqfetmiqler. Don Juan bu btiytictiler igin uygun mafara araqtr-
marun ttim zamatdannt verdikleri bir iq haline geldi[ini' ve giri-
geldifiini soyledi. Burada bizim gordilgiim[izkrlan gormiis ; tr-
ni geylerin akrqr olarak agrklamasrnt sallayan goriintiiyi.i.
Don Juan velinimetinin iyi bir diiqtiniir olmadr[rnt tekrar-
ladr. Oyle olsaymrq qeylerin akrqt olarah goriip agrkladrfr qeyin
her qeyin igine iqleyen giiE, yani niyet oldufunu anlarmtq. Don
Juan velinimetinin gormesiniru bilincine varTnlq olsa bile bunu
belli etmedifini soyledi. Ashnda don Juan, velinimetinin bu-
nun hig farkrnda olmadrfr diiqtincesindeymiq. Yine de velini-
meti qeylerin aktqmt gordilgtine inaruyolmug ve bu tamamtyla
dofruymu$ ama anlamt onun diiqiindti[ti gibi defilmiq.
Don Juan'tn bu konuyu agrklarken takrndrfr goniildeq ta-
vrr, ben de aradaki aynmm ne oldu[unu solrnak istefi uyandtr-
dr, ama konuqamtyordum. Bofiazrm donmug gibiydi. Orada sa-
atlerce kesin bir sessizlik ve hareketsizlik iEinde oturduk. Bu-
na rafmen higbir rahatsrzhk hissetmedim. Adelelerim yorul-
madt, bacaklanm uyugmadt ve strtrm afrrmadr.
Yeniden konuqmaya baqladr[rnr bile fark etmedim ve ken'
dimi isteklice onun sesini dinlemek izete koyverdim. Beni sar-
malayan mutlak karanhktan gtkan, ezgtlt ahenkli bir sesti.
Benim tam o anda ne olafan farkrndahk ne de yiiksek far-
krndahk durumunda oldu[umu soyledi. Bir boqlukta, algtszlt-
frn karanh[rnda asrh kalml$lm. Birleqim noktam giindelik
diinyayr algrlama konumundan uzaklaqmrq, ama yepyeni bir
erke alant demetine ulaqabilecek ve aydrnlatabilecek kadar da
hareket etmemiq. Do[rusu iki algrlanabilir olasrhk arastnda st-
krqmrqrm. Bu-ikiprada--durumuna, bu algmrn boqlu[u duru-
muna, onu yapan biiyticiilerin niyettnce yonlendirilen ma[ara-
run etkisiyle ulaqmtqlm.
Don Juan bundan sonra soyleyeceklerine dikkat etmemi is-
tedi benden. Btiyiiciilerin binlerce yrl once gormeyi kullanarak,
- yerytizi.iniin hisseden bir varhk oldu[unun ve onun farkrndahfr-

mn insanlarm farkrndah[rnr etkileyebilecefinin aytrdtna var-


drklannt soyledi" Yerytiziini.in farkrndahfrnr insan farkrndahfr-
ntn iizerinde kullanabilecekleri bir yol bulmaya gahqmtqlar ve
bunun sonucunda en etkili yerlerin bazr maparalat oldufiunu
keqfetmiqler. Don Juan bu btiytictiler igin uygun mafara araqtr-
marun ttim zamatdannt verdikleri bir iq haline geldi[ini' ve giri-
ve aydmlandrfrnda ortaya Erkarmrq. Kozanrn iginde cinemli
miktarda erke alanr aydmlandr[rnda, bir btiyiicii erke alanlart-
nrn kendrsrm gormeye baglarml$.
Bir baqka sefer don Juan ilk biiytictilerin manttksal dtiqiin-
me sistemlerini anlatmtqtr Gorme yetilerini kullanarak, farkm-
dalr[rn saydam kozamrnn igerisindeki erke alanlarmtn, dtqt-
mtzda bulunan eq erke alanlanyLa baglanmail sonucu ortaya
grktrfrnr anlamrqlar. Ve farkrndahfrn kayna[r olarak baglamgt
bulduklanna inanmrqlar.
Bununla birlikte yakrndan incelendifinde, Kartal'm yayl-
Irmlanrunbaglan lEz dedikleri qeyin gorme durumunu tam agrk-
lamadrfr da ortadaymlq. Eski biiyiiciiler kozarun igindeki tqft
telciklerinden ktigiik bir krsmr erke alrrken, biiytik ktsmmm de-
liqmeden kaldrfrnr fark etmiqler. Az sayrda olan bu telcikleri
gormek, yanhq bir keqfe yol agmrq. Ashnda rqrk telcikleri ay-
drnl anm ak igin b a g I a m y gereks inmiyormu q, Etinkii kozamran
iginde olanlarla drqrnda olanlar birbirinin ayruslymrq. Onlara
g:d,g kazandrran qey kesinlikle bafrmsrz bir kuvvetmiq. Yapmrq
olduklarr gibi buna farkrndahk demeyi stirdtiremeyeceklerini
anlamrqlar, giinkii farkrndahk aydrnlanan erke alanlartrun akt-
glymrg. Boylece alanlan aydrnlatan kuvvete istek demiqler.
Don Juan eski biiyticiilerin gortiqleri daha etkin ve daha
deneyimli hale geldikge, Kartal'tn yayrhmlannl ayrl tutan iste-
lin sadece farkrndah[rmrzdan defil, evrendeki her qeyden so-
rumlu oldufunu anladrklannt soylemiqti. Bu kuvvetin mutlak
bir bilinci oldufunu ve evreni olugturan her erke alantndan ya-
yrldr[rnr gormtiEler. Boylece soziinti ettikleri qey igin niyettn,
isteklen daha uygun bir ad oldufuna karar vermiqler. Buna kar-
grn, zaman iginde bu adrn getirdifi olumsuzluklar belli olmuq,
Eiinkii bu ad da onun ezicr onemini ya da evrendeki her qeyle
olan canh baflantrsrnt tam tarumlamlyormug.
, Don Juan en biiyiik ve ortak kusurumuzun, yaqamlartmtzr
bu ba$anttyr tamamen drqlayarak yaqamamrz oldufunu belirt-
miqti. Yaqantrmndakr meqguliyetler, aclmaslz ilgilerimiz, so-
runlarrmrz, umutlarLmtz, korkulartmrz hep onde geliyormug ve
giinii giintine ya$ama esasrna dayanarak, difier her qeyle olan
bafrmrzr unutuyormuquz.
ve aydmlandrfrnda ortaya Erkarmrq. Kozanrn iginde cinemli
miktarda erke alanr aydmlandr[rnda, bir btiyiicii erke alanlart-
nrn kendrsrm gormeye baglarml$.
Bir baqka sefer don Juan ilk biiytictilerin manttksal dtiqiin-
me sistemlerini anlatmtqtr Gorme yetilerini kullanarak, farkm-
dalr[rn saydam kozamrnn igerisindeki erke alanlarmtn, dtqt-
mtzda bulunan eq erke alanlanyLa baglanmail sonucu ortaya
grktrfrnr anlamrqlar. Ve farkrndahfrn kayna[r olarak baglamgt
bulduklanna inanmrqlar.
Bununla birlikte yakrndan incelendifinde, Kartal'm yayl-
Irmlanrunbaglan lEz dedikleri qeyin gorme durumunu tam agrk-
lamadrfr da ortadaymlq. Eski biiyiiciiler kozarun igindeki tqft
telciklerinden ktigiik bir krsmr erke alrrken, biiytik ktsmmm de-
liqmeden kaldrfrnr fark etmiqler. Az sayrda olan bu telcikleri
gormek, yanhq bir keqfe yol agmrq. Ashnda rqrk telcikleri ay-
drnl anm ak igin b a g I a m y gereks inmiyormu q, Etinkii kozamran
iginde olanlarla drqrnda olanlar birbirinin ayruslymrq. Onlara
g:d,g kazandrran qey kesinlikle bafrmsrz bir kuvvetmiq. Yapmrq
olduklarr gibi buna farkrndahk demeyi stirdtiremeyeceklerini
anlamrqlar, giinkii farkrndahk aydrnlanan erke alanlartrun akt-
glymrg. Boylece alanlan aydrnlatan kuvvete istek demiqler.
Don Juan eski biiyticiilerin gortiqleri daha etkin ve daha
deneyimli hale geldikge, Kartal'tn yayrhmlannl ayrl tutan iste-
lin sadece farkrndah[rmrzdan defil, evrendeki her qeyden so-
rumlu oldufunu anladrklannt soylemiqti. Bu kuvvetin mutlak
bir bilinci oldufunu ve evreni olugturan her erke alantndan ya-
yrldr[rnr gormtiEler. Boylece soziinti ettikleri qey igin niyettn,
isteklen daha uygun bir ad oldufuna karar vermiqler. Buna kar-
grn, zaman iginde bu adrn getirdifi olumsuzluklar belli olmuq,
Eiinkii bu ad da onun ezicr onemini ya da evrendeki her qeyle
olan canh baflantrsrnt tam tarumlamlyormug.
, Don Juan en biiyiik ve ortak kusurumuzun, yaqamlartmtzr
bu ba$anttyr tamamen drqlayarak yaqamamrz oldufunu belirt-
miqti. Yaqantrmndakr meqguliyetler, aclmaslz ilgilerimiz, so-
runlarrmrz, umutlarLmtz, korkulartmrz hep onde geliyormug ve
giinii giintine ya$ama esasrna dayanarak, difier her qeyle olan
bafrmrzr unutuyormuquz.
Btiytici.iler bir sonraki denemelerinde dikkatlerini sadece
insanlann niyet ile olan baflantr hatttna odaklamrqlar. Sonug
bir onceki durumla hemen hemen ayruymtg.
Ve bciylece nihai bir Eoziim arayrqma girmiqler. Her btiyti-
cti kendi kiqisel hattr iizerinde yofunlaqmrq. Ama bu da aynr ol'
gtide etkisiz olmuq.
Don Juan bu dort ayrr ilgi alant arastnda kayda defer ay-
nmlar olmastna ralmen, her birinin birbirinden beter etkileri
oldufunu soyledi. Boylece btiyticiiler en sonunda, kendilerini
kendi iElerindeki ateqi yakmak izere serbest brrakacak olan ni-
yet r\e baflantrh bireysel hatlarrnrn kapasitesi iizerine. yofun-
laqmrqlar.
Giiniimtiz biiyiiciilerinin zihinsel bir derinlik kazanabil-
. mek igin acrmasrzca savaqmak zorunda olduklannr soyledi. Bir
nagual ise, daya dayanrkh oldu[undan, algtyr belirleyen erke
alanlan tizerinde daha biiyiik bir denetimi oldufundan, daha
efitimli oldufundan ve niyet ile dolaysrzba[lantt anlamlna ge-
len sessiz bilginin belirsizlifiyle daha tanrqrk oldufundan,
ozellikle daha Eok mticadele etmeliymig.
Boyle bakrldrfrnda, btiyiictiltik, niyet hakkrndaki bilgimizi
yeniden kurma ve ona yenilmeden onun kullnrmnr yeniden
kazanma anlamtna geliyordu. Ve biiyiici.iliik oykiilerinin soyut
ozleri de bizim niyet ile ilgili farkrndaltftmztn aqamalart, kav-
rayrqm golgeleriydi.
Don Juan'tn aErklamalannt kusursuz bir netlikle anlamak-
taydrm. Ahcak daha Eok anladtkga ve ctimleleri netleqtikqe, yi-
tirme ve iimitsizlik hislerim arttyordu. Bir anda, hemen orada
yaqamlmr gergekten de sona erdirmeyi diiqiindiim. Kendimi la-
netlenmiq hissediyordum. Neredeyse gozyaqlan iginde don Ju-
an' a agrklamalartnt siirdtirmesinin gereksiz oldufunu, zihinsel
netlifimi kaybetmek tizere oldufumu ve normal farkrndahfr-
ma dondtiftim zaman nastl olsa gdrdiigtim ve duydu[um hiE-
bir qeyi anlmsamayacafrmr soyledim. Diinyevi farkrndakfirm
bana omri.im boyunca siiren tekrarlama ahqkanh[rmr ve onun
akla yatkrn tahminlerini dayatacaktr. Kendimi lanetlenmiq his-
setmem bu ytizdendi. Ona yazglma ofkelendi[imi soyledim'
Don Juan ileri farkrndahkta bile tekrara dtigebildi[imi, dii-
Btiytici.iler bir sonraki denemelerinde dikkatlerini sadece
insanlann niyet ile olan baflantr hatttna odaklamrqlar. Sonug
bir onceki durumla hemen hemen ayruymtg.
Ve bciylece nihai bir Eoziim arayrqma girmiqler. Her btiyti-
cti kendi kiqisel hattr iizerinde yofunlaqmrq. Ama bu da aynr ol'
gtide etkisiz olmuq.
Don Juan bu dort ayrr ilgi alant arastnda kayda defer ay-
nmlar olmastna ralmen, her birinin birbirinden beter etkileri
oldufunu soyledi. Boylece btiyticiiler en sonunda, kendilerini
kendi iElerindeki ateqi yakmak izere serbest brrakacak olan ni-
yet r\e baflantrh bireysel hatlarrnrn kapasitesi iizerine. yofun-
laqmrqlar.
Giiniimtiz biiyiiciilerinin zihinsel bir derinlik kazanabil-
. mek igin acrmasrzca savaqmak zorunda olduklannr soyledi. Bir
nagual ise, daya dayanrkh oldu[undan, algtyr belirleyen erke
alanlan tizerinde daha biiyiik bir denetimi oldufundan, daha
efitimli oldufundan ve niyet ile dolaysrzba[lantt anlamlna ge-
len sessiz bilginin belirsizlifiyle daha tanrqrk oldufundan,
ozellikle daha Eok mticadele etmeliymig.
Boyle bakrldrfrnda, btiyiictiltik, niyet hakkrndaki bilgimizi
yeniden kurma ve ona yenilmeden onun kullnrmnr yeniden
kazanma anlamtna geliyordu. Ve biiyiici.iliik oykiilerinin soyut
ozleri de bizim niyet ile ilgili farkrndaltftmztn aqamalart, kav-
rayrqm golgeleriydi.
Don Juan'tn aErklamalannt kusursuz bir netlikle anlamak-
taydrm. Ahcak daha Eok anladtkga ve ctimleleri netleqtikqe, yi-
tirme ve iimitsizlik hislerim arttyordu. Bir anda, hemen orada
yaqamlmr gergekten de sona erdirmeyi diiqiindiim. Kendimi la-
netlenmiq hissediyordum. Neredeyse gozyaqlan iginde don Ju-
an' a agrklamalartnt siirdtirmesinin gereksiz oldufunu, zihinsel
netlifimi kaybetmek tizere oldufumu ve normal farkrndahfr-
ma dondtiftim zaman nastl olsa gdrdiigtim ve duydu[um hiE-
bir qeyi anlmsamayacafrmr soyledim. Diinyevi farkrndakfirm
bana omri.im boyunca siiren tekrarlama ahqkanh[rmr ve onun
akla yatkrn tahminlerini dayatacaktr. Kendimi lanetlenmiq his-
setmem bu ytizdendi. Ona yazglma ofkelendi[imi soyledim'
Don Juan ileri farkrndahkta bile tekrara dtigebildi[imi, dii-
!i yanrtrnr verdi. Bir savaqgt, insan davrantqtrun sertlifine kar-
gr her zaman tetikte olmakymrg. Bir savaggl biiyiilti ve aclma-
srz olurmug, en siizme zevkve davraruqlara hatz, kimse aclma-
srzhfrndan kuqku duymasm diye diinyevi iqi keskinli[ini ortiik
bir qekilde arttumak olan baqrboq biri.
Kahv altrdan s onr a bt az uyumanln iyi olacafrnr dii qiindiim
ancak don Juan yitirilecek vaktimin olmadrfrnr soyledi. Hala
tam da$rlmamrq olan zihinsel netli[imin yakrnda kaybolacafr-
nr, e[er uyursam onu biitiintiyle yitirece[imi belirtti.
Beni baqtan aqafr hrzh bir qekilde stizerek,"Niyct hakkrn-
da konuqmanrn pek bi yolu olmadrfrnt anlamak iEin dahi olma-
ya liizum yok," dedi. "Ama bu aErklamayl yapmarun hiEbir an-
lamr yok. iqte btiytictilerin btiyticiiliik oykiilerine giivenmeleri-
nin nedeni de budur. Oykiilerin soyut ozlerinin bi gtin dinleyi-
ciye bir anlam ifade edecefini timit ederler."
Ne soyledifini anhyordum ama hala bir soyut oziin ne ol-
dufunu ya da ne anlama geldigini kavrayamamtqttm. Bu konu-
da diigtinmeye gahgtrm. Dtiqiince yafmuruna tutuldum. Imge-
ler, bana onlan dtigiinecek zaman brrakmadan zihnimden hrzh-
ca gegiyorlardt. Onlan tanrmama olanak tanryacak kadar bile
yavaqlatamtyordum. Sonunda ofke beni'ele geqirdi ve yumru-
fumu masaya indirdim.
Don Juan'tn giilmekten biitiin viicudu sarsthyordu.
"GeEen akqam yaptrfrnr Y?P," diye dtirttti beni, goz krrpa-
rak.'lKendini yavaqlat."
Ofkem ytiztinden gok saldtrgandtm. Hemen bir siirii an-
lamstz iddialar ileri stirdiim; fakat hatamt anlayarak olgiistizlti-
Eiim nedeniyle oziir diledim.
"Ozit dileme," dedi. "Sana soylemeliyim ki qu anda peqin-
de oldufun anlaytq senin iEin olanaksz. Biiyiictiliik oykiilerin-
deki soyut ozler qu anda sana higbi ;ey soylemeyecek. Sonra-
yrllar sonra yani, anlamlart kusursuzca ofiaya Etkacak."
Don Juan'a beni karanhkta brakmamasl, soyut ozlet
hakkrnda konuqmayr siirdiirmesi igin yalvardrm. $u anda
iEinde bulundufum ileri farkrndahk'durumunun soyledikleri-
ni anlamam igin gok yardlmcl olabilece[ini belirttim. Acele
etmesini, giinkii bu durumun ne kadar siirecefini bilmedifi-
!i yanrtrnr verdi. Bir savaqgt, insan davrantqtrun sertlifine kar-
gr her zaman tetikte olmakymrg. Bir savaggl biiyiilti ve aclma-
srz olurmug, en siizme zevkve davraruqlara hatz, kimse aclma-
srzhfrndan kuqku duymasm diye diinyevi iqi keskinli[ini ortiik
bir qekilde arttumak olan baqrboq biri.
Kahv altrdan s onr a bt az uyumanln iyi olacafrnr dii qiindiim
ancak don Juan yitirilecek vaktimin olmadrfrnr soyledi. Hala
tam da$rlmamrq olan zihinsel netli[imin yakrnda kaybolacafr-
nr, e[er uyursam onu biitiintiyle yitirece[imi belirtti.
Beni baqtan aqafr hrzh bir qekilde stizerek,"Niyct hakkrn-
da konuqmanrn pek bi yolu olmadrfrnt anlamak iEin dahi olma-
ya liizum yok," dedi. "Ama bu aErklamayl yapmarun hiEbir an-
lamr yok. iqte btiytictilerin btiyticiiliik oykiilerine giivenmeleri-
nin nedeni de budur. Oykiilerin soyut ozlerinin bi gtin dinleyi-
ciye bir anlam ifade edecefini timit ederler."
Ne soyledifini anhyordum ama hala bir soyut oziin ne ol-
dufunu ya da ne anlama geldigini kavrayamamtqttm. Bu konu-
da diigtinmeye gahgtrm. Dtiqiince yafmuruna tutuldum. Imge-
ler, bana onlan dtigiinecek zaman brrakmadan zihnimden hrzh-
ca gegiyorlardt. Onlan tanrmama olanak tanryacak kadar bile
yavaqlatamtyordum. Sonunda ofke beni'ele geqirdi ve yumru-
fumu masaya indirdim.
Don Juan'tn giilmekten biitiin viicudu sarsthyordu.
"GeEen akqam yaptrfrnr Y?P," diye dtirttti beni, goz krrpa-
rak.'lKendini yavaqlat."
Ofkem ytiztinden gok saldtrgandtm. Hemen bir siirii an-
lamstz iddialar ileri stirdiim; fakat hatamt anlayarak olgiistizlti-
Eiim nedeniyle oziir diledim.
"Ozit dileme," dedi. "Sana soylemeliyim ki qu anda peqin-
de oldufun anlaytq senin iEin olanaksz. Biiyiictiliik oykiilerin-
deki soyut ozler qu anda sana higbi ;ey soylemeyecek. Sonra-
yrllar sonra yani, anlamlart kusursuzca ofiaya Etkacak."
Don Juan'a beni karanhkta brakmamasl, soyut ozlet
hakkrnda konuqmayr siirdiirmesi igin yalvardrm. $u anda
iEinde bulundufum ileri farkrndahk'durumunun soyledikleri-
ni anlamam igin gok yardlmcl olabilece[ini belirttim. Acele
etmesini, giinkii bu durumun ne kadar siirecefini bilmedifi-
ntn iz siiruicti darbeyi indirmek iEin oltirn diiqiincesini kullan-
mak o.ldufiunu soyledi.
"Oltim diiqtincesinin bi sava$gmln yagamlnda Eok onemli
bi yeri vardlr," diye devam etti don Juan. "Sana yakrn ve kagr-
nrlmaz sonumuzla ilgili-ki bizi temkinli ve ilrmh olmaya ik-
na eden qey budur-bugtine dek saytstz ornek gosterdim. Sra-
dan insanlar olarak bize en pahahya patlayan hatamrz, kendi-
mtzi ciliimsiizltik duygusuna kaptrrmaktrr. Oltimii dii qiinmez-
sek kendrmtzi ondan koruyabihriz zannedenz."
"Kabul etmelisin ki don Juan, ciliimti dtiqtinmeyerek onun-
la ilgili tiziilmekten kurtuluruz," dedim.
"Evet, bu diiqiince o amaca hizmet ediyor," diyerek kabul
etti.
"Ancak bu amag srradan insan igin defersiz, bi btiyiicti iqin
de kandrrmacadan ibarettir. Ottime defgin bzrkrg aEtsl belirgin-
leqmedikge, bi diizen, rhmhhk, giizellik oImaz. Btiytictile\ ya-
qamlanrun anrn citesinde devam edece$ine dair higbi garantile-
rinin olmadr[rnr mtimktin olan en derin diizeyde anlamalanna
yardtmcr olabilmesi iEin bu onemli kavrayrqr miicadele ederek
kazanmak isterler. Bu kavrayrq onlara sabrh olup yine de eyle-
me gegebilme ve aptal olmadan uysal olma cesareti verir."
Don Juan gozlerini bana odekladr. Gtiliimsedi ve baqrnr
salladr.
"Evet," diye stirdiirdti. "Oli.im diigiincesi biiytictilere cesa-
ret verebilecek tek qeydir. Tuhaf defil mi? Kibirli olmadan ze-
ki olma ve hepsinden onemlisi de kiqisel onem taqrmadan acl-
masrz olma cesareti verir."
Yine gtiltimseyip bana hafifge dokundu. Ona oltimii sft srk
diiqiindtifiimi.i, bunun bana dehqet verdi[ini, ancak hiEbir qe-
kilde eyleme gegme cesareti ya da istefii vermedifini soyledim.
Beni ya alaycr biri yapryor, ya da derin melankolik ruh halle-
rinde yitip gitmemi safhyordu.
"Senin sorunun gok basit," dedi. "Qok kolay takrntrh hale
geliyorsun. Sana az once biiyiictilerin takmtrlannm gtictinii krr-
mak igin kendi kendilerinin izini stirdtigiinii soyliiyordum.
Kendi kendinin izini srirmenin birgok yolu vardrr. E[er bunun
igin ciltim diiqiincesini kullanmak istemiyorsan bana okudufun
ntn iz siiruicti darbeyi indirmek iEin oltirn diiqiincesini kullan-
mak o.ldufiunu soyledi.
"Oltim diiqtincesinin bi sava$gmln yagamlnda Eok onemli
bi yeri vardlr," diye devam etti don Juan. "Sana yakrn ve kagr-
nrlmaz sonumuzla ilgili-ki bizi temkinli ve ilrmh olmaya ik-
na eden qey budur-bugtine dek saytstz ornek gosterdim. Sra-
dan insanlar olarak bize en pahahya patlayan hatamrz, kendi-
mtzi ciliimsiizltik duygusuna kaptrrmaktrr. Oltimii dii qiinmez-
sek kendrmtzi ondan koruyabihriz zannedenz."
"Kabul etmelisin ki don Juan, ciliimti dtiqtinmeyerek onun-
la ilgili tiziilmekten kurtuluruz," dedim.
"Evet, bu diiqiince o amaca hizmet ediyor," diyerek kabul
etti.
"Ancak bu amag srradan insan igin defersiz, bi btiyiicti iqin
de kandrrmacadan ibarettir. Ottime defgin bzrkrg aEtsl belirgin-
leqmedikge, bi diizen, rhmhhk, giizellik oImaz. Btiytictile\ ya-
qamlanrun anrn citesinde devam edece$ine dair higbi garantile-
rinin olmadr[rnr mtimktin olan en derin diizeyde anlamalanna
yardtmcr olabilmesi iEin bu onemli kavrayrqr miicadele ederek
kazanmak isterler. Bu kavrayrq onlara sabrh olup yine de eyle-
me gegebilme ve aptal olmadan uysal olma cesareti verir."
Don Juan gozlerini bana odekladr. Gtiliimsedi ve baqrnr
salladr.
"Evet," diye stirdiirdti. "Oli.im diigiincesi biiytictilere cesa-
ret verebilecek tek qeydir. Tuhaf defil mi? Kibirli olmadan ze-
ki olma ve hepsinden onemlisi de kiqisel onem taqrmadan acl-
masrz olma cesareti verir."
Yine gtiltimseyip bana hafifge dokundu. Ona oltimii sft srk
diiqiindtifiimi.i, bunun bana dehqet verdi[ini, ancak hiEbir qe-
kilde eyleme gegme cesareti ya da istefii vermedifini soyledim.
Beni ya alaycr biri yapryor, ya da derin melankolik ruh halle-
rinde yitip gitmemi safhyordu.
"Senin sorunun gok basit," dedi. "Qok kolay takrntrh hale
geliyorsun. Sana az once biiyiictilerin takmtrlannm gtictinii krr-
mak igin kendi kendilerinin izini stirdtigiinii soyliiyordum.
Kendi kendinin izini srirmenin birgok yolu vardrr. E[er bunun
igin ciltim diiqiincesini kullanmak istemiyorsan bana okudufun
"Bu sdzci.ikleri duydu[umda," dedi don Juan ben okuma-
mr bitirince, "o adamrn qeylerin oztinti gordiifriinz hissediyo-
rum ve ben de onunla beraber gorebiliyorum. ilgilendifim, qi-
irin konusu defil. Yalntzca gairin bana getirdifi duyguyla ilgi-
leniyorum. Onun ozlemini odiing ahyorum ve beraberinde gii-
zelhll de. Ve onun gerEek bi savaqgr gibi kendisine sadece oz-
lemi ayrrarak, ahcrlar igin, seyirciler iEin savurganca tiikeniqine
hayret ediyorum. Bu darbe, bu qok edici gtizellik, iz siirmektir."
Qok etkilenmiqtim. Don Juan'rn agrklamasr igimde tuhaf
- t'''
' 8rff[:XTilr|t, ou gu-u z rek dii m an o rdu [unu s oyleye-
q

bilir miyiz, don Juan?" diye sordum.


"Haylr," dedi kararhhkla. "Oliim oyle goriinmesine ra[-
rren diiqman defildir. Bizi yok eden qey o oldufunu diiqtinme-
mtze rafmen oltim de[ildir."
"Peki, e$er bizi yok eden defilse nedir o zaman oltim?"
"Biiyticiiler oliimtin kayda defer tek karqrtrmrz oldufunu
soylerler," diye yanrtladr beni. "Oliim bize meydan okur, biiyii-
cii olsun, srradan insan olsun bu meydan okuyuqa karqrhk verr
mek igin dofmuqtur. Biiyiiciiler bunu bilir, srradan insan bil-
mez."
'oBen qahsen don Juan, derim ki yaqam bir meydan okuma-
dr, oltim de[il."
"Yaqam, oliimtin bize meydan okuma yollannrn bulundu-
[u siiregtir," dedi. "Oliim, etken kuvvettir. Yaqamsa arena.
bi
Ve bu arenada yalnrzca iki kiqiye yer vardrr, kiqinin kendisi ve
oliim."
"Meydan okuyucunun insan oldu[unu dtiqiiniiyorum, don
Juan" dedim.
"Hig de de!il," diye anrnda cevabr yaprqtrrdt. "Biz edilge-
niz, bunun iizerine bnaz diigiin. E[er hzreket edebiliyorsak, sa-
dece oliimtin baskrsmr duydufumuz zaman yapaflz bunu.
Ottim eylemlerimtz ve duygulartmtz igin basamaklzr hazrlar
ve bizi bitirip miicadeleyi kazantncaya kadar acrmasrzca itek-
ler, ya da btz biittin olasrhklann iizerinden yiikselerek oliimii
yeneriz.
"Biiyticiiler dliimii yenerler ve bunun kargrhfrnda oltim,
"Bu sdzci.ikleri duydu[umda," dedi don Juan ben okuma-
mr bitirince, "o adamrn qeylerin oztinti gordiifriinz hissediyo-
rum ve ben de onunla beraber gorebiliyorum. ilgilendifim, qi-
irin konusu defil. Yalntzca gairin bana getirdifi duyguyla ilgi-
leniyorum. Onun ozlemini odiing ahyorum ve beraberinde gii-
zelhll de. Ve onun gerEek bi savaqgr gibi kendisine sadece oz-
lemi ayrrarak, ahcrlar igin, seyirciler iEin savurganca tiikeniqine
hayret ediyorum. Bu darbe, bu qok edici gtizellik, iz siirmektir."
Qok etkilenmiqtim. Don Juan'rn agrklamasr igimde tuhaf
- t'''
' 8rff[:XTilr|t, ou gu-u z rek dii m an o rdu [unu s oyleye-
q

bilir miyiz, don Juan?" diye sordum.


"Haylr," dedi kararhhkla. "Oliim oyle goriinmesine ra[-
rren diiqman defildir. Bizi yok eden qey o oldufunu diiqtinme-
mtze rafmen oltim de[ildir."
"Peki, e$er bizi yok eden defilse nedir o zaman oltim?"
"Biiyticiiler oliimtin kayda defer tek karqrtrmrz oldufunu
soylerler," diye yanrtladr beni. "Oliim bize meydan okur, biiyii-
cii olsun, srradan insan olsun bu meydan okuyuqa karqrhk verr
mek igin dofmuqtur. Biiyiiciiler bunu bilir, srradan insan bil-
mez."
'oBen qahsen don Juan, derim ki yaqam bir meydan okuma-
dr, oltim de[il."
"Yaqam, oliimtin bize meydan okuma yollannrn bulundu-
[u bi siiregtir," dedi. "Oliim, etken kuvvettir. Yaqamsa arena.
Ve bu arenada yalnrzca iki kiqiye yer vardrr, kiqinin kendisi ve
oliim."
"Meydan okuyucunun insan oldu[unu dtiqiiniiyorum, don
Juan" dedim.
"Hig de de!il," diye anrnda cevabr yaprqtrrdt. "Biz edilge-
niz, bunun iizerine bnaz diigiin. E[er hzreket edebiliyorsak, sa-
dece oliimtin baskrsmr duydufumuz zaman yapaflz bunu.
Ottim eylemlerimtz ve duygulartmtz igin basamaklzr hazrlar
ve bizi bitirip miicadeleyi kazantncaya kadar acrmasrzca itek-
ler, ya da btz biittin olasrhklann iizerinden yiikselerek oliimii
yeneriz.
"Biiyticiiler dliimii yenerler ve bunun kargrhfrnda oltim,
onci.i koqucularrn neler baqarabilecefini biiyiictiler kadar iyi
bilmez."
Akqamiizeri tartrqacak pek gok qeyimiz oldufunu ve bir
yiiriiytiqe Erkmak isteyip istemedi[imi sordu. Zihinsel olarak
tuhaf bir durumdaydrm. Az once gidip gelen garip bir yabancr-
laqma hissi igindeydim. Bunun ilk once dtiqiincelerim golgele-
yen fiziksel bir yorgunluk oldufunu diiqiinmiiqtiim. Ancak dii-
giincelerim kristal berrakh[rndaydr. Boylece yabancrlaqma
duygumun ileri farkrndahkta olmamla ilgili oldufuna karar
verdim.
Evden aynhp kasaba meydarunda dolaqtrk. Don Juan'a ye-
ni bir konuya baqlama firsatr tanrmadan hemen yabancrla$mam
konusunu sordum. Bunu bir erke de[ilimi meselesi olarak
agrkladr. Birleqim noktasrntn norrnal konumununu siirdtirmek
igin kullanrlan erkenin ozgiirliifiiinii kazanmasryla, kendisini
kendili$nden ballantr hattrna odakladrfrnr soyledi. Bu olma-
dan cince bir biiyticiiniin erkesini bir yerden bir baqka yere ha-
reket ettirmeyi o[renmesi igin herhangi bir teknik yu da ma-
nevra olmadrlrna beni temin etti. Bu daha Eok, belli bir yetkin-
leqme saflandgmda olan anhk bir defiqme ile ilgiliymig. .
Ona yetkinleqme diizeyinin ne oldufunu sordum. Saf an-
layrg, diye yanrtladr. Boylesine ani bir erke defiqimi yaqayabil-
mek igin, kiqinrn niyet ile temiz bir ba$nntr hathrun olmasr ge-
rekirmiq ve bunun igin de saf anlayrqla bunu niyet etmek gere-
kirmig.
Dofal olarak ondan saf anlayl$ln ne oldufiunu aqrklarnasr-
nr istedim. Giildti ve bir banka oturdu.
"Sana biiyiiciili"ik ve btiyiictilerin eylemleri hakkrnda Eok
temel bi qey soyleyecefim," diye devam etti. Diiqtincelerinin
kavranamaza do$ru attrlr perende konusunda."
Bazr biiyticiilerin oykti anlatrcr olduklannr soyledi. Oykii
anlatmak yalruzca algr smrrlannr geniEletmek igin onci.i koqu-
cu gondermek de[il aynl zamanda kusursuzlula, erke, ve tine
bir gegit, bir kapr agrnak demekmiq. Bir siire verecek uygun bir
ornek ararcaslna sessiz kaldr. Sonra, bana Yaqui Krzrlderiliieri-
nin 'unutulmaz gtinler'dedikleri bir tarihi olaylar deriemine sa-
hip olduklannr anrmsattr. Unutulmaz gtinler dedikleri hikaye-
onci.i koqucularrn neler baqarabilecefini biiyiictiler kadar iyi
bilmez."
Akqamiizeri tartrqacak pek gok qeyimiz oldufunu ve bir
yiiriiytiqe Erkmak isteyip istemedi[imi sordu. Zihinsel olarak
tuhaf bir durumdaydrm. Az once gidip gelen garip bir yabancr-
laqma hissi igindeydim. Bunun ilk once dtiqiincelerim golgele-
yen fiziksel bir yorgunluk oldufunu diiqiinmiiqtiim. Ancak dii-
giincelerim kristal berrakh[rndaydr. Boylece yabancrlaqma
duygumun ileri farkrndahkta olmamla ilgili oldufuna karar
verdim.
Evden aynhp kasaba meydarunda dolaqtrk. Don Juan'a ye-
ni bir konuya baqlama firsatr tanrmadan hemen yabancrla$mam
konusunu sordum. Bunu bir erke de[ilimi meselesi olarak
agrkladr. Birleqim noktasrntn norrnal konumununu siirdtirmek
igin kullanrlan erkenin ozgiirliifiiinii kazanmasryla, kendisini
kendili$nden ballantr hattrna odakladrfrnr soyledi. Bu olma-
dan cince bir biiyticiiniin erkesini bir yerden bir baqka yere ha-
reket ettirmeyi o[renmesi igin herhangi bir teknik yu da ma-
nevra olmadrlrna beni temin etti. Bu daha Eok, belli bir yetkin-
leqme saflandgmda olan anhk bir defiqme ile ilgiliymig. .
Ona yetkinleqme diizeyinin ne oldufunu sordum. Saf an-
layrg, diye yanrtladr. Boylesine ani bir erke defiqimi yaqayabil-
mek igin, kiqinrn niyet ile temiz bir ba$nntr hathrun olmasr ge-
rekirmiq ve bunun igin de saf anlayrqla bunu niyet etmek gere-
kirmig.
Dofal olarak ondan saf anlayl$ln ne oldufiunu aqrklarnasr-
nr istedim. Giildti ve bir banka oturdu.
"Sana biiyiiciili"ik ve btiyiictilerin eylemleri hakkrnda Eok
temel bi qey soyleyecefim," diye devam etti. Diiqtincelerinin
kavranamaza do$ru attrlr perende konusunda."
Bazr biiyticiilerin oykti anlatrcr olduklannr soyledi. Oykii
anlatmak yalruzca algr smrrlannr geniEletmek igin onci.i koqu-
cu gondermek de[il aynl zamanda kusursuzlula, erke, ve tine
bir gegit, bir kapr agrnak demekmiq. Bir siire verecek uygun bir
ornek ararcaslna sessiz kaldr. Sonra, bana Yaqui Krzrlderiliieri-
nin 'unutulmaz gtinler'dedikleri bir tarihi olaylar deriemine sa-
hip olduklannr anrmsattr. Unutulmaz gtinler dedikleri hikaye-
nu tinin dofrultusunda ve onun deste$i altrnda yapar. Qiinkii o,
niyet ile olan eqsiz bafrnr kullanarak gerEekten bi qeyleri defiq-
tirebilir. Oykii anlattct biiyiicii qapkasrnr grkanp yere koyar ve
onu saat yontiniin tersi dofrultusunda iig yiiz altmtq derece
dondiirerek buna niyet ettigini ima eder. Tinin deste[i alttnda,
bu basit eylem onu tinin kendisine daldrrrr. Boylelikle dtiqtin-
cesinin kavranamaza dofru bi perende atmastna rzin vermiq
olur."
Don Juan kolunu baqmtn i-izerine dofru kaldrrarak, bir an
ufkun tizerindeki gokytiziinii iqaret etti.
"Saf anlayu; oradaki enginlife dofru giden oncti bi kogu-
cu oldu[Lindan," diye devam etti, "oyktiyii anlatan bi-iyiicii
iginde kuqkunun zerresi olmadan bilir ki, orada, sonsuzlukta,
tam qu anda, tin inmektedir. Calxto Muni, zafen kazanmtqttr.
Halkrnr kurtarmr$, amacr, kendisinin otesine geEmiqtir."

BiRLE$ina xoTTASINI HAREKET ETTIRMEK

Birkag giin sonra don Juan'la daflara brc gezinti yaptrk. Yan
yolda, daf eteklerinde dinlenmek igin durduk. Giintin erken sa-
atlerinde don Juan farkrndaltkta ustalzrqmantn bazr incelikli
yonlerini agrklayabilecefi uygun bir ortam bulmaya karar ver-
di. Genellikle batrdaki daflara do[ru gitmeyi tercih ederdi, oy-
sa qimdi dofiudaki zirvelere dofru gitmeyi seqmiqti. Qok daha
yiiksek ve daha uzaktaydtlar. Bana daha ufursuz, karanltk ve
biiytik gortindiiler. Ama bu izlenim bana mr aitti yoksa don Ju-
an'rn bu daflara karqr besledifi duygulart mr hissediyardum,
bundan tam emin defildim.
Srrt gantamr aE[m. Iginde don Juan'tn grubundaki kadrn
goriiciilerin benim igin hazrrladrfr bir geyler vardt. Baktnca,
peynir koymuq olduklarrnr gordiim. Birden bir stkmtt hisset-
tim, gtinkti her ne kadar peyniri sevsem de bana yaramtyordu.
Yine de onerildr{r zaman reddedemiyordum.
Don Juan bunun gergek bt zaaf olarak nitelemiq ve btt
ozelli[imle dalga geEmiqti. ilk once btrazutanrntqtrm ama son-
ra aniadrm ki ortahkta peynir olmadr[rnda onu aramadtftmt
nu tinin dofrultusunda ve onun deste$i altrnda yapar. Qiinkii o,
niyet ile olan eqsiz bafrnr kullanarak gerEekten bi qeyleri defiq-
tirebilir. Oykii anlattct biiyiicii qapkasrnr grkanp yere koyar ve
onu saat yontiniin tersi dofrultusunda iig yiiz altmtq derece
dondiirerek buna niyet ettigini ima eder. Tinin deste[i alttnda,
bu basit eylem onu tinin kendisine daldrrrr. Boylelikle dtiqtin-
cesinin kavranamaza dofru bi perende atmastna rzin vermiq
olur."
Don Juan kolunu baqmtn i-izerine dofru kaldrrarak, bir an
ufkun tizerindeki gokytiziinii iqaret etti.
"Saf anlayu; oradaki enginlife dofru giden oncti bi kogu-
cu oldu[Lindan," diye devam etti, "oyktiyii anlatan bi-iyiicii
iginde kuqkunun zerresi olmadan bilir ki, orada, sonsuzlukta,
tam qu anda, tin inmektedir. Calxto Muni, zafen kazanmtqttr.
Halkrnr kurtarmr$, amacr, kendisinin otesine geEmiqtir."

BiRLE$ina xoTTASINI HAREKET ETTIRMEK

Birkag giin sonra don Juan'la daflara brc gezinti yaptrk. Yan
yolda, daf eteklerinde dinlenmek igin durduk. Giintin erken sa-
atlerinde don Juan farkrndaltkta ustalzrqmantn bazr incelikli
yonlerini agrklayabilecefi uygun bir ortam bulmaya karar ver-
di. Genellikle batrdaki daflara do[ru gitmeyi tercih ederdi, oy-
sa qimdi dofiudaki zirvelere dofru gitmeyi seqmiqti. Qok daha
yiiksek ve daha uzaktaydtlar. Bana daha ufursuz, karanltk ve
biiytik gortindiiler. Ama bu izlenim bana mr aitti yoksa don Ju-
an'rn bu daflara karqr besledifi duygulart mr hissediyardum,
bundan tam emin defildim.
Srrt gantamr aE[m. Iginde don Juan'tn grubundaki kadrn
goriiciilerin benim igin hazrrladrfr bir geyler vardt. Baktnca,
peynir koymuq olduklarrnr gordiim. Birden bir stkmtt hisset-
tim, gtinkti her ne kadar peyniri sevsem de bana yaramtyordu.
Yine de onerildr{r zaman reddedemiyordum.
Don Juan bunun gergek bt zaaf olarak nitelemiq ve btt
ozelli[imle dalga geEmiqti. ilk once btrazutanrntqtrm ama son-
ra aniadrm ki ortahkta peynir olmadr[rnda onu aramadtftmt
gcire, tin, hakkmda konuqtufiumuz adama btiyticiilii[tin gizem-
lerini gosterebilmek igin onun iizerine inmek zorundaymrq. Tin
bunun igin, adamrn qaqkrn, korumasz oldulu bi anl segmiq ve
higbi acrma gcistermeden adamrn birleqim noktasrnrn ozel bir
konuma hareket etmesini saflamrq. Bu cizel konum, bi.iyiiciiler
arasrnda sonradan acrmanln olmadrfr nokta olarak bilinen ko-
numdur. Boylelikle, acrmasrzhk biiyiictilti$in ilk ilkesi olmuq.
"Ilk ilke btiyticiiltik gomezi olmanrn ilk etkisi olan normal
farkrndahktan ileri farkrndah[a gegi$ de$iqimi ile karrqtrrrlma-
mah."
'oBana ne sciylemeye gahqtrfrnr anlamryorum," diye y.akrn-
drm.
"Birleqim noktasmrn yerinden oynamasr bi btiyticii gcime-
zinin baqrna gelen ilk qeydir, demek istiyorum," diye yanrtladr.
'oYani, bi gomezin bunu btiyictiltifitin ilk ilkesi olarak var-
saymasl oldukga do[aldrr. Ama aslmda ciyle defil. Biiyticiilti-
fiiin ilk ilkesi aclmaslzhktrr. Bunu zaten daha once de konuq-
muqtuk. $u anda yalntzca anlmsamana yardrmcr olmaya gahqr-
yorum."
Neden bahsettifiine deggin higbir fikrimin olmadrfrnr dti-
riistge soyleyebilirdim, ama oyle olmadrlrna dair garip bir duy-
gu vardr igimde.
"Sana aclmaslzhlr cifrettifim ilk anr geri getir," diye diret-
ti. "lunu birleqim noktanr hareket ettirerek yapabilirsin."
Onerisini dikkate ahp almadr[rmr gcirmek igin bir an du-
raksadr. Bunu beceremedifim ortada oldu[undan, agrklamasr-
na devam etti.
ileri farkrndah[a kaymadaki gizeme rafmen, kiqinin tek
ihtiyacrnrn bunu tinin varh[r ile bagarmak oldufunu soyledi.
Ona o giin ya onun ifadelerinin gok kapali oldufunu ya da
benim gok dolmuq oldu[umu, gtinkti diiqiince dizgesini hig mi
hig takip edemedifimi soyledim. Sert bir qekilde kafa karrqrk-
hlrmrn onemsiz oldu[unu, onemli olan tek qeyin tinle kurula-
cak bir baflantr yoluyla birlegim noktasmda istenen her hare-
ketin saflanabilecelini anlamam oldufunu sOyledi.
"Sana nagual'rn tin igin bi arag oldu[unu sciylemiqtim,"
diye si.irdtirdii konugmasmr. 'Wiyet ile olan baflantr hattrru ye-
gcire, tin, hakkmda konuqtufiumuz adama btiyticiilii[tin gizem-
lerini gosterebilmek igin onun iizerine inmek zorundaymrq. Tin
bunun igin, adamrn qaqkrn, korumasz oldulu bi anl segmiq ve
higbi acrma gcistermeden adamrn birleqim noktasrnrn ozel bir
konuma hareket etmesini saflamrq. Bu cizel konum, bi.iyiiciiler
arasrnda sonradan acrmanln olmadrfr nokta olarak bilinen ko-
numdur. Boylelikle, acrmasrzhk biiyiictilti$in ilk ilkesi olmuq.
"Ilk ilke btiyticiiltik gomezi olmanrn ilk etkisi olan normal
farkrndahktan ileri farkrndah[a gegi$ de$iqimi ile karrqtrrrlma-
mah."
'oBana ne sciylemeye gahqtrfrnr anlamryorum," diye y.akrn-
drm.
"Birleqim noktasmrn yerinden oynamasr bi btiyticii gcime-
zinin baqrna gelen ilk qeydir, demek istiyorum," diye yanrtladr.
'oYani, bi gomezin bunu btiyictiltifitin ilk ilkesi olarak var-
saymasl oldukga do[aldrr. Ama aslmda ciyle defil. Biiyticiilti-
fiiin ilk ilkesi aclmaslzhktrr. Bunu zaten daha once de konuq-
muqtuk. $u anda yalntzca anlmsamana yardrmcr olmaya gahqr-
yorum."
Neden bahsettifiine deggin higbir fikrimin olmadrfrnr dti-
riistge soyleyebilirdim, ama oyle olmadrlrna dair garip bir duy-
gu vardr igimde.
"Sana aclmaslzhlr cifrettifim ilk anr geri getir," diye diret-
ti. "lunu birleqim noktanr hareket ettirerek yapabilirsin."
Onerisini dikkate ahp almadr[rmr gcirmek igin bir an du-
raksadr. Bunu beceremedifim ortada oldu[undan, agrklamasr-
na devam etti.
ileri farkrndah[a kaymadaki gizeme rafmen, kiqinin tek
ihtiyacrnrn bunu tinin varh[r ile bagarmak oldufunu soyledi.
Ona o giin ya onun ifadelerinin gok kapali oldufunu ya da
benim gok dolmuq oldu[umu, gtinkti diiqiince dizgesini hig mi
hig takip edemedifimi soyledim. Sert bir qekilde kafa karrqrk-
hlrmrn onemsiz oldu[unu, onemli olan tek qeyin tinle kurula-
cak bir baflantr yoluyla birlegim noktasmda istenen her hare-
ketin saflanabilecelini anlamam oldufunu sOyledi.
"Sana nagual'rn tin igin bi arag oldu[unu sciylemiqtim,"
diye si.irdtirdii konugmasmr. 'Wiyet ile olan baflantr hattrru ye-
dece ellerinin baskrsryla kapatrqmr izlemiqtim.
Yan karanhk odada ameliyata tanrk olanlann bir krsmrnr
benim gibi merakh gozlemciler, bir krsmrnr da otacrnrn yar-
drmcrlan oluqturuyordu.
Ameliyat sonrasr bu gozlemcilerden tigtiyle konuqtum.
i
Onlar da benim taruk oldu[um olaylarrn aynlslru gordiiklerini
kabul ettiler. Hastayla, yani arkadaqrmla konuqtufumda, ame-
liyatr midesinde siiregiden bir aln ve saf yanrnda siiregiden bir
yanma duygusu olarak yagadrfirnr soyledi.
Don Juan'a biitiin olan biteni anlattrktan sonra alayh bir
i

tl

li
agrklama yapma ciireti bile gostermiq, yan karanhk odanrn her
ttirli.i el gabukluluna, bu arada ig organrn sanki gergekten grka-
I
I

rrlmrq ve alkolde yrkanmrq gibi goriinmesine neden olmuq ola-


bilece[ini soylemigtim. Otacmm dokunakh esrimesinin neden
lirl
oldu[u duygusal 5rys1nt1-fti bunu da tigkd[rtgrhk olarak gorii-
l

I
yordum-ortamda neredeyse inang dolu bir hava yaratmrgtr.
Don Juan bunun alaycr bir agrklama defil, alaycr bir goriiq
I

oldu[unu soylemigti, giinkii soylediklerim arkadaqrmrn iyileg-


miq oldufu gergefini agrklamryordu. Daha sonra kendisi, ola-
yr otacrnrn ttim izleyicilerin birlegim noktalannr hareket ettire-
il

lt bildigi garplcl gerge[ine dayanarak aErkladrfr, btiyticiiltik bil-


gisi kaynakh baqka bir goriiq ileri siirmiiqt{i. Iqin igindeki tek
I
hile-ki buna da hile denilebilirse-odadaki mevcut kiqilerin
sayrsrnln kadmrn baqa Erkabilecefinden fazla olmamasrydr.
i
Otacmrn dokunakh esrimesi ve bunu izleyen oyunculufu,
don Juan'a gore ya otacrnrn odadaki insanlarrn dikkatini Eek-
mek igin kullandrfr araglar ya da tinin kendisi tarafindan yone-
tilen bilingdrql manevralardr. Hangisi olursa olsun, bunlar ota-
l clnln orada bulunanlarrn zihninden kuqkuyu uzzrklaqtrrrp, onla-
rr ileri farkrndahfa kaymaya zorlamak izere gereksindigi dii-
gtince birlifini besleyebilmesi igin en uygun araglardr.
Don Juan'rn iizerine basa basa soyledifine grire, bedeni bir
'l
mutfak brgalryla agmasr ve ig organlan grkarmasr el Eabuklu-
[u defiI, ileri farkrndahkta gergekleqen, bu nedenle de gtinde-
lik hayat yargrsryla de[erlendirilemeyecek gergek olaylarmr;.
Don Juan'a otacrnrn hig kimseye dokunmadan izleyicile-
rin birleqim noktalannr nasil olup da hereket ettirebildi[ini sor-
dece ellerinin baskrsryla kapatrqmr izlemiqtim.
Yan karanhk odada ameliyata tanrk olanlann bir krsmrnr
benim gibi merakh gozlemciler, bir krsmrnr da otacrnrn yar-
drmcrlan oluqturuyordu.
Ameliyat sonrasr bu gozlemcilerden tigtiyle konuqtum.
i
Onlar da benim taruk oldu[um olaylarrn aynlslru gordiiklerini
kabul ettiler. Hastayla, yani arkadaqrmla konuqtufumda, ame-
liyatr midesinde siiregiden bir aln ve saf yanrnda siiregiden bir
yanma duygusu olarak yagadrfirnr soyledi.
Don Juan'a biitiin olan biteni anlattrktan sonra alayh bir
i

tl

li
agrklama yapma ciireti bile gostermiq, yan karanhk odanrn her
ttirli.i el gabukluluna, bu arada ig organrn sanki gergekten grka-
I
I

rrlmrq ve alkolde yrkanmrq gibi goriinmesine neden olmuq ola-


bilece[ini soylemigtim. Otacmm dokunakh esrimesinin neden
lirl
oldu[u duygusal 5rys1nt1-fti bunu da tigkd[rtgrhk olarak gorii-
l

I
yordum-ortamda neredeyse inang dolu bir hava yaratmrgtr.
Don Juan bunun alaycr bir agrklama defil, alaycr bir goriiq
I

oldu[unu soylemigti, giinkii soylediklerim arkadaqrmrn iyileg-


miq oldufu gergefini agrklamryordu. Daha sonra kendisi, ola-
yr otacrnrn ttim izleyicilerin birlegim noktalannr hareket ettire-
il

lt bildigi garplcl gerge[ine dayanarak aErkladrfr, btiyticiiltik bil-


gisi kaynakh baqka bir goriiq ileri siirmiiqt{i. Iqin igindeki tek
I
hile-ki buna da hile denilebilirse-odadaki mevcut kiqilerin
sayrsrnln kadmrn baqa Erkabilecefinden fazla olmamasrydr.
i
Otacmrn dokunakh esrimesi ve bunu izleyen oyunculufu,
don Juan'a gore ya otacrnrn odadaki insanlarrn dikkatini Eek-
mek igin kullandrfr araglar ya da tinin kendisi tarafindan yone-
tilen bilingdrql manevralardr. Hangisi olursa olsun, bunlar ota-
l clnln orada bulunanlarrn zihninden kuqkuyu uzzrklaqtrrrp, onla-
rr ileri farkrndahfa kaymaya zorlamak izere gereksindigi dii-
gtince birlifini besleyebilmesi igin en uygun araglardr.
Don Juan'rn iizerine basa basa soyledifine grire, bedeni bir
'l
mutfak brgalryla agmasr ve ig organlan grkarmasr el Eabuklu-
[u defiI, ileri farkrndahkta gergekleqen, bu nedenle de gtinde-
lik hayat yargrsryla de[erlendirilemeyecek gergek olaylarmr;.
Don Juan'a otacrnrn hig kimseye dokunmadan izleyicile-
rin birleqim noktalannr nasil olup da hereket ettirebildi[ini sor-
Sesimi yiikselterek agrklamalanntn belirsizliline isyan et-
tim. Gtildti ve benim kendimi savuffna takrntrmla dalga gegti.
Sonra, bir biiyticii igin iki tiir dtiqiinme gekli oldu[unu aErkla-
dr. Bunlardan ilki, birleqim noktasmtn ola[an konumu tarafin-
dan belirlenen giindelik dtiqiinme qekliydi. Bu, onun gereksi-
nimlerini karqrlamaktan uzak, kafasrnda biiyiik soru iqaretleri
brakan, bulanrk bir yolmuq. Di[eri, kusursuz diiqiinmeydi. Bu,
iglevsel, tutumlu ve gok az geyi karanhkta brrakan bir dtiqtinme
tarzrymrq. Don Juan, boyle dtiqtinebilmeyi becerebilmek igin
birleqim noktasmm hareket etmesi gerektifini ya da en azrndan
gtindelik diiqiinme tarztntn birlegim noktasmtn hareket edebil-
mesini saflamak izere durmasr gerektifini belirtti. Ashnda bir
geliqki olmayan, geliqik gibi gortinen de buymuq.
"Gegmiqte yapmrq oldu[un bi qeyi anrmsamanr istiyorum
senden," dedi. "BirleEim nokfhnrn ozel bi hareketini. Ve bunu
yapabilmek igin olafan dtiqiinme qeklini durdurman gereke-
cek. Boylece benim kusursuz diiqiinme dediftmtarz ortaya 9r-
kacak ve anrmsamanl saflayacak."
Ne yanrt verece[ini bile bile, "Ama dtiqiinmeyi nasrl dur-
durabilirim?" diye sordum.
"Birleqim noktarun hareket etmesini niyet ederek," dedi.
" N iyet gozlerle gafnlr. "
Don Juan'a, zihnimin her qeyin kristal benakh$rnda oldu-
!u bir durumla, soylediklerini anlayamadrfirm derin bir yor-
gunluk arasmda gidip geldi[ini soyledim. Bu kararsrzhfrn, bir-
leqim noktamdaki ufak hareketlenmeler nedeniyle oldufunu
sciyleyeiek beni rahatlatmaya gahqtr. Birleqim noktam, birkag
yrl once ulaqmrq oldu[u yeni konumunda heniiz sabitleneme-
miqti ve kendine aclma duygumdart artakalanlar boyle bir dal-
galanma yaratryordu.
"Bu yeni konum da ne, don Juan?" diye sordum.
"Birlegim noktan yrllar once kendine aclma duygusunun
olmadrlr bir konuma ulaqtr-ki senden antmsalnanr istedi[im
de bu," diye yanrtladr.
"Affedersin ama ne dedin?" dedim.
"Kendine acrmanln olmadrfir yer, aclmasrzh[rn yam baqrn-
dadrr," dedi. "Ama sen biittin bunlan biliyorsun. Yine de qimdi-
Sesimi yiikselterek agrklamalanntn belirsizliline isyan et-
tim. Gtildti ve benim kendimi savuffna takrntrmla dalga gegti.
Sonra, bir biiyticii igin iki tiir dtiqiinme gekli oldu[unu aErkla-
dr. Bunlardan ilki, birleqim noktasmtn ola[an konumu tarafin-
dan belirlenen giindelik dtiqiinme qekliydi. Bu, onun gereksi-
nimlerini karqrlamaktan uzak, kafasrnda biiyiik soru iqaretleri
brakan, bulanrk bir yolmuq. Di[eri, kusursuz diiqiinmeydi. Bu,
iglevsel, tutumlu ve gok az geyi karanhkta brrakan bir dtiqtinme
tarzrymrq. Don Juan, boyle dtiqtinebilmeyi becerebilmek igin
birleqim noktasmm hareket etmesi gerektifini ya da en azrndan
gtindelik diiqiinme tarztntn birlegim noktasmtn hareket edebil-
mesini saflamak izere durmasr gerektifini belirtti. Ashnda bir
geliqki olmayan, geliqik gibi gortinen de buymuq.
"Gegmiqte yapmrq oldu[un bi qeyi anrmsamanr istiyorum
senden," dedi. "BirleEim nokfhnrn ozel bi hareketini. Ve bunu
yapabilmek igin olafan dtiqiinme qeklini durdurman gereke-
cek. Boylece benim kusursuz diiqiinme dediftmtarz ortaya 9r-
kacak ve anrmsamanl saflayacak."
Ne yanrt verece[ini bile bile, "Ama dtiqiinmeyi nasrl dur-
durabilirim?" diye sordum.
"Birleqim noktarun hareket etmesini niyet ederek," dedi.
" N iyet gozlerle gafnlr. "
Don Juan'a, zihnimin her qeyin kristal benakh$rnda oldu-
!u bir durumla, soylediklerini anlayamadrfirm derin bir yor-
gunluk arasmda gidip geldi[ini soyledim. Bu kararsrzhfrn, bir-
leqim noktamdaki ufak hareketlenmeler nedeniyle oldufunu
sciyleyeiek beni rahatlatmaya gahqtr. Birleqim noktam, birkag
yrl once ulaqmrq oldu[u yeni konumunda heniiz sabitleneme-
miqti ve kendine aclma duygumdart artakalanlar boyle bir dal-
galanma yaratryordu.
"Bu yeni konum da ne, don Juan?" diye sordum.
"Birlegim noktan yrllar once kendine aclma duygusunun
olmadrlr bir konuma ulaqtr-ki senden antmsalnanr istedi[im
de bu," diye yanrtladr.
"Affedersin ama ne dedin?" dedim.
"Kendine acrmanln olmadrfir yer, aclmasrzh[rn yam baqrn-
dadrr," dedi. "Ama sen biittin bunlan biliyorsun. Yine de qimdi-
de aynrsrm yapttm. Uzun bir siire sessiz kaldrk. Riizgdr bulut-
lan akarcurrna hateket ettiriyordu. Devinimleri neredeyse baqr-
mr dondiirdti. Sonra baq donmesi bildik bir keder duygusuna
brraktr yerini.
Don Juan'la her beraber oldu[umda, ozellikle sessizken ve
dinleniyorken, ezicr bir iimitsizlik duyuyordum-agrklayama-
drfrm bir qeye karqr duydufum ozlem. Yalnrzken ya da baqka
insanlarla birlikteyken bu duygunun esiri defildim. Don Juan,
ne hissettifimi agrkladr ve bunu birleqim noktamm ani olarak
hareket etmesi olarak yorumladr.
O konuqmaya baqlaymca sesi beni birdenbire sarstt ve aya-
[a kalktrm.
"Gcizlerinin ilk parladr[r anr yeniden toparlamalastn," de-
di,. "gi.inkii ilk kez o an birleqim noktan kendine aclmantn ol-
madr[r konuma ulaqmrqtr. Daha sonra aclmaslzhk ele gegirdi
seni. Acrmastzhk bi biiyi.ictintin goziinti parlatrr ve bu parlakhk
da niyett ga[rrrr. Birleqim noktasmm hareket ettifi her nokta,
biiyiictilerin goztinde ozel bi parlamayla kendini gostert. Goz-
lerinin kendi belle[i oldufundan, yeniden toparlamayr o alan-
la birleqmiq belirgin parrldamayr gafrrarak geri getirebilirler."
Biiyticiiterin gozlerindeki panltrya ve bakrqlanna bu kadar
onem vermelerinin nedeninin, gozlerin niyetle dolaysrz baflan-
trsr yiiziinden oldu$unu soyledi. Her ne kadar geliqkili gortinse
de gozlerin giindelik hayatla sadece ytizeysel bir ilgisi varmr$.
Dah'a derinde olansa soyutla olan ba$antrlanymrg. Gozlerimin
bu tiir bir bilgiyi nasrl saklayaca[rnr pek anlayamadr[rmr soyle-
dim. Don Juan insarun olanaklannrn gok geniq ve gizemli oldu-
lunu ve bi.iyiiciilerin bunlar iizerine diiqiinmek yerine, anlama
timidini bir tarafa brrakarak, keqfetmeyi segtiklerini soyledi.
Ona sradan insanrn gozlerinin de niyetten etkilenip etki-
lenmedi[ini sordum.
"Tabii ki etkilenir," dedi. "Bi.ittin bunlarr biliyorsun sen.
Ancak o kadar derin bi di.izeyde biliyorsun ki, buna sessiz bil-
gi diyebihrtz. punu yalntzcakendine agrklayacak kadar bile er-
ken yok heniiz.
"stradan insan da gozleri hakkrnda aynr bilgilere sahiptir,
ama onun senden btle az erkesi vardr. Btiytictilerin sradan in-
de aynrsrm yapttm. Uzun bir siire sessiz kaldrk. Riizgdr bulut-
lan akarcurrna hateket ettiriyordu. Devinimleri neredeyse baqr-
mr dondiirdti. Sonra baq donmesi bildik bir keder duygusuna
brraktr yerini.
Don Juan'la her beraber oldu[umda, ozellikle sessizken ve
dinleniyorken, ezicr bir iimitsizlik duyuyordum-agrklayama-
drfrm bir qeye karqr duydufum ozlem. Yalnrzken ya da baqka
insanlarla birlikteyken bu duygunun esiri defildim. Don Juan,
ne hissettifimi agrkladr ve bunu birleqim noktamm ani olarak
hareket etmesi olarak yorumladr.
O konuqmaya baqlaymca sesi beni birdenbire sarstt ve aya-
[a kalktrm.
"Gcizlerinin ilk parladr[r anr yeniden toparlamalastn," de-
di,. "gi.inkii ilk kez o an birleqim noktan kendine aclmantn ol-
madr[r konuma ulaqmrqtr. Daha sonra aclmaslzhk ele gegirdi
seni. Acrmastzhk bi biiyi.ictintin goziinti parlatrr ve bu parlakhk
da niyett ga[rrrr. Birleqim noktasmm hareket ettifi her nokta,
biiyiictilerin goztinde ozel bi parlamayla kendini gostert. Goz-
lerinin kendi belle[i oldufundan, yeniden toparlamayr o alan-
la birleqmiq belirgin parrldamayr gafrrarak geri getirebilirler."
Biiyticiiterin gozlerindeki panltrya ve bakrqlanna bu kadar
onem vermelerinin nedeninin, gozlerin niyetle dolaysrz baflan-
trsr yiiziinden oldu$unu soyledi. Her ne kadar geliqkili gortinse
de gozlerin giindelik hayatla sadece ytizeysel bir ilgisi varmr$.
Dah'a derinde olansa soyutla olan ba$antrlanymrg. Gozlerimin
bu tiir bir bilgiyi nasrl saklayaca[rnr pek anlayamadr[rmr soyle-
dim. Don Juan insarun olanaklannrn gok geniq ve gizemli oldu-
lunu ve bi.iyiiciilerin bunlar iizerine diiqiinmek yerine, anlama
timidini bir tarafa brrakarak, keqfetmeyi segtiklerini soyledi.
Ona sradan insanrn gozlerinin de niyetten etkilenip etki-
lenmedi[ini sordum.
"Tabii ki etkilenir," dedi. "Bi.ittin bunlarr biliyorsun sen.
Ancak o kadar derin bi di.izeyde biliyorsun ki, buna sessiz bil-
gi diyebihrtz. punu yalntzcakendine agrklayacak kadar bile er-
ken yok heniiz.
"stradan insan da gozleri hakkrnda aynr bilgilere sahiptir,
ama onun senden btle az erkesi vardr. Btiytictilerin sradan in-
medifiimi soyledim.
"Senin anlayabilecelin bi gey de[il," diye yamtladr.
Yaruil canlml srkmrqtr. saldrrgan denilebilecek bir tavrla,
aptal olmadr[rml, en azrndanbana anlatmayr deneyebilece[ini
soyledim.
"Peki o zarran, sadece $unu soyleyeyim, anlayabilecek ol-
mana ra$men bunu kesinlikle be[enmeyeceksin," dedi, beni
bir durumla kargrla$maya hazrrladr lr zamanlarda ytiziinde be-
liren o giiltimsemesiyle
Zokayt yutmuqtum, sciylediklerinin ne anlama geldi$ini
agrklamasr igin lsrar ettim.
"GerEeli duymak istedilinden emin misin?" diye sordu,
yagamrmrn buna baflr oldufunu bilsem bile hayrr demeyece[i-
mi bile bile.
"Tabii ki duymak istiyorum," dedim soziinii kesercesine.
Mtithiq bir qaka yapmrgrm gibi giilmeye baqladr. O gtildtik-
ge can srkmtrm arth.
"Bu kadar komii< olan ne, anlamryoilffi, " dedim.
*Bazen dipteki gerge[i
kurcalamamak gerekil,:' diye y.a-
nrtladr. Buradaki derin gergek qeylerin btiytik bi yrfrnrndan
oluqmuq en dipteki bi ktitle gibi. En derindeki taqa dikkatlice
bakacak olursak, sonuglanndan hoqlanm ayabiliitz. Bundan
uzak durmayr yeflerim."
Yeniden gtildii. Yaramazhkla parrldayan gozleri beni ko
nunun peqini brakmamaya davet ediyordu. ve ben de yeniden
neden bahsettifini anlamam gerekti[i konusunda rsrar ettim.
Sakin ama tutarh olmaya gahqryordum.
"iyi, eler istedifin buysa," dedi, lsrann baskrsr altrnda
ezilmiq birinin edasryla.
"Hepsinden cince, senin igin yaptrfirm her qeyi karqrhk
beklemeksizin yaptr$rmr sciylemeliyim. Bunun igin cideme
yapman gerekmiyor. Bildi$in gibi seninle birlikteyken hep ku-
sursuzdum. ve yine bildigin gibi kusursuzlufum bi yatrrrm de-
!il. Kendime bakamayacak kadar dermansrz di.iqerim diye seni
bana bakmaya haztlamryorum. Ama senle olan beraberlifi-
mizden, az once bahsetti$im en derindeki taqla kusursuzca u!-
ra$ma yoluyla paha bigilmez bi 6dtil elde ediyorum. Ve elde er-
medifiimi soyledim.
"Senin anlayabilecelin bi gey de[il," diye yamtladr.
Yaruil canlml srkmrqtr. saldrrgan denilebilecek bir tavrla,
aptal olmadr[rml, en azrndanbana anlatmayr deneyebilece[ini
soyledim.
"Peki o zarran, sadece $unu soyleyeyim, anlayabilecek ol-
mana ra$men bunu kesinlikle be[enmeyeceksin," dedi, beni
bir durumla kargrla$maya hazrrladr lr zamanlarda ytiziinde be-
liren o giiltimsemesiyle
Zokayt yutmuqtum, sciylediklerinin ne anlama geldi$ini
agrklamasr igin lsrar ettim.
"GerEeli duymak istedilinden emin misin?" diye sordu,
yagamrmrn buna baflr oldufunu bilsem bile hayrr demeyece[i-
mi bile bile.
"Tabii ki duymak istiyorum," dedim soziinii kesercesine.
Mtithiq bir qaka yapmrgrm gibi giilmeye baqladr. O gtildtik-
ge can srkmtrm arth.
"Bu kadar komii< olan ne, anlamryoilffi, " dedim.
*Bazen dipteki gerge[i
kurcalamamak gerekil,:' diye y.a-
nrtladr. Buradaki derin gergek qeylerin btiytik bi yrfrnrndan
oluqmuq en dipteki bi ktitle gibi. En derindeki taqa dikkatlice
bakacak olursak, sonuglanndan hoqlanm ayabiliitz. Bundan
uzak durmayr yeflerim."
Yeniden gtildii. Yaramazhkla parrldayan gozleri beni ko
nunun peqini brakmamaya davet ediyordu. ve ben de yeniden
neden bahsettifini anlamam gerekti[i konusunda rsrar ettim.
Sakin ama tutarh olmaya gahqryordum.
"iyi, eler istedifin buysa," dedi, lsrann baskrsr altrnda
ezilmiq birinin edasryla.
"Hepsinden cince, senin igin yaptrfirm her qeyi karqrhk
beklemeksizin yaptr$rmr sciylemeliyim. Bunun igin cideme
yapman gerekmiyor. Bildi$in gibi seninle birlikteyken hep ku-
sursuzdum. ve yine bildigin gibi kusursuzlufum bi yatrrrm de-
!il. Kendime bakamayacak kadar dermansrz di.iqerim diye seni
bana bakmaya haztlamryorum. Ama senle olan beraberlifi-
mizden, az once bahsetti$im en derindeki taqla kusursuzca u!-
ra$ma yoluyla paha bigilmez bi 6dtil elde ediyorum. Ve elde er-
"Araba mr tuttu, don Juan?" diye sordum, aniden panife
kaprlarak.
Yarut vermedi. Afzrndan soluyordu.
Birkag saat siiren yolcululumuzun ilk boliimiinde iyiydi.
Hemen her konuda epeyce konuqmugtuk. Hatta santaAna ken-
tinde benzin almak igin durdulumuzda, omrrz adalelerini gev-
qetmek igin arabanrn tavanlna do!ru gerinme hareketleri yapr-
yordu. :'^
"Neyin var Don Juan?" diye sordum.
Karnrmda, kaygrdan kasilmalar oluyordu. Baqr one di.iq-
miigtti, yakrnda bulunan harap bir binadaki restorana gitmek is-
tedi[ini soyledi, a[rr alrr ve kekeleyerek orayanasrl gidecefi-
mi tarif etti
Arabamr bir ara soka[a, restorandan bir blok citeye park et-
tim. Arabamm kendi tarafimdaki kaprsrnr agtrfrmda, kolumu
btitiin giictiyle kaptr. Acryla, ve benim yardrmrmla, ayaklanrnl
zr stirerek ilerledik.
Don Juan koluma tiim afrrhlryla abaruyordu. solulu dti-
zensizdi ve bedenindeki titreme oylesine tedirgin ediciydi ki ne
yapacalrmr qaqrrdrm. Tcikezledim ve ikimizi de kaldrrrma diiq-
mekten ahkoymak igin duvara srkrca dayanmak zorunda kai-
drm. Kaygrm o kadar yofundu ki dtiqiinemiyordum. Gcizleri-
nin igine baktrm. Donuktular. Her zamanki parlakhklan yoktu.
Beceriksizce restoranagirdik ve sanki baqlama iqareti bek-
leyen biri gibi, yardrmsever bir garson, Don Juan'rn imdadrna
yetiqti.
"Bugiin nasrlsrn bari?" diye don Juan'rn kula[rna bafrrdr.
Don Juan'r kaprdan ahp gabucak bir masaya taqrdr, onu
oturttu ve ortahktan kayboldu.
o'Bu
adam seni tamyor mu?" diye sordum yerleqti[imizde.
Bana bakmadan anlamsl.z bir qeyler geveledi. Aya$a kal-
krp iqi bagrndan agkrn olan garsona bakmak igin gittim.
"Birlikte oldu[um yaqh adamr taruyor musun?', diye sor-
dum, onu koqeye srkrqtrrabildifiimde.
"Tabii ki tanryorum," dedi, sadece bir soruyu yarutlayacak
sabn olan birinin edasryla. "Qarpmtrsmdan dolayr rahatstz,
yaqh bir adam."
"Araba mr tuttu, don Juan?" diye sordum, aniden panife
kaprlarak.
Yarut vermedi. Afzrndan soluyordu.
Birkag saat siiren yolcululumuzun ilk boliimiinde iyiydi.
Hemen her konuda epeyce konuqmugtuk. Hatta santaAna ken-
tinde benzin almak igin durdulumuzda, omrrz adalelerini gev-
qetmek igin arabanrn tavanlna do!ru gerinme hareketleri yapr-
yordu. :'^
"Neyin var Don Juan?" diye sordum.
Karnrmda, kaygrdan kasilmalar oluyordu. Baqr one di.iq-
miigtti, yakrnda bulunan harap bir binadaki restorana gitmek is-
tedi[ini soyledi, a[rr alrr ve kekeleyerek orayanasrl gidecefi-
mi tarif etti
Arabamr bir ara soka[a, restorandan bir blok citeye park et-
tim. Arabamm kendi tarafimdaki kaprsrnr agtrfrmda, kolumu
btitiin giictiyle kaptr. Acryla, ve benim yardrmrmla, ayaklanrnl
zr stirerek ilerledik.
Don Juan koluma tiim afrrhlryla abaruyordu. solulu dti-
zensizdi ve bedenindeki titreme oylesine tedirgin ediciydi ki ne
yapacalrmr qaqrrdrm. Tcikezledim ve ikimizi de kaldrrrma diiq-
mekten ahkoymak igin duvara srkrca dayanmak zorunda kai-
drm. Kaygrm o kadar yofundu ki dtiqiinemiyordum. Gcizleri-
nin igine baktrm. Donuktular. Her zamanki parlakhklan yoktu.
Beceriksizce restoranagirdik ve sanki baqlama iqareti bek-
leyen biri gibi, yardrmsever bir garson, Don Juan'rn imdadrna
yetiqti.
"Bugiin nasrlsrn bari?" diye don Juan'rn kula[rna bafrrdr.
Don Juan'r kaprdan ahp gabucak bir masaya taqrdr, onu
oturttu ve ortahktan kayboldu.
o'Bu
adam seni tamyor mu?" diye sordum yerleqti[imizde.
Bana bakmadan anlamsl.z bir qeyler geveledi. Aya$a kal-
krp iqi bagrndan agkrn olan garsona bakmak igin gittim.
"Birlikte oldu[um yaqh adamr taruyor musun?', diye sor-
dum, onu koqeye srkrqtrrabildifiimde.
"Tabii ki tanryorum," dedi, sadece bir soruyu yarutlayacak
sabn olan birinin edasryla. "Qarpmtrsmdan dolayr rahatstz,
yaqh bir adam."
"Arabayr geri gevir," dedi, gittikge giig kaybeden zar zot
duyulur bir sesle. "Kentin difer krsmrna gitmek istiyorum, ffi?-
Pazaya. Beni orda da tanryorlar. Dostlanm onlar."
Hangi ma{azadan soz etmekte oldufunu bilmedi$imi soy-
ledim ona. Abuk sabuk bir qeyler geveledi ve krsa bir ofke no-
beti gegirdi. Ayaklarryla arabarun tabarunr doviiyordu. Surattnt
ekqitti ve gomle[ine salyalan aktr. Sonra bir an toparlanml$ gd-
riindii. Diiqiincelerini denetlemedeki zorlanrgrnr izlemek sinir-
lerimi aqm bozuyordu. Sonunda ma$azaya nastl gidebilecefi-
mi anlatmayr baqardr.
Tedirginligi- had saftradaydr. Don Juan'rn garprntrsrnrn
sandrfrmdan da ciddi olmasmdan korkuyordum. Onun sorum-
lulufundan kurtulmzrk istiyordum, onu ailesine ya da arkadaq-
larrna gotiirmek istiyordum ama kim olduklarrnr bilmiyordum.
Bagka ne yapabilecefimi bilemiyordum. Bir U-dontiqii yaptrm
ve kentin di[er tarafinda oldu[unu soyledifi ma$azaya dofru
stirdiim arabayr.
Restorana doni-ip, garsona don Juan'rn ailesini tanryor mu
diye sorsa mrydrm acaba, diiqiincesi vardr kafamda . Ma$azada
birileri onu tanrsa bari diye umuyordum. iEinde bulundu$um
Erkmazr diiqiindiikge, kendime daha da acryordum. Don juan
tiikenmiqti. Yenilgime ve kotti yazgtma kaptrrmrgtrm kendimi.
Onu ozleyecektim, ama onun bu en zor durumu cizleme duygu-
mu dengeliyordu.
Map.azayr arayarak, neredeyse bir saat boyunca arabayt
stirdtim. Bulamryordum map.azayr. Don Juan bir hata yapmlii
olabilecefini, mafiazamn bir baqka kentte olabilecegini itiraf
etti. Iqte o zaman tamamryla bitkin diiqmtiqtiim ve ne yapabile-
celimi hig bilemiyordum.
Olalan bilinglilik durumumdA, onun hakkrnda zihnimin
bana soyledifinden daha fazlabir qeyler bildifiim gibi garip bir
duyguya kaprhyordum. $imdi onun bu kottiye giden fiziksel
durumunun baskrsr karqrsmda, nasrl oldufiunu bilmeden ve ne-
rede olduklarrnr bilmememe rafmen, dostlarmm Meksika'da
bir yerde onu bekledifinden emindim.
BitkinliEim bedensel olmaktan oteydi. Uztintii ve sugluluk
karqrmr bir qeydi. Bildigim kadarryla, oliimiine hasta, zayrf,
"Arabayr geri gevir," dedi, gittikge giig kaybeden zar zot
duyulur bir sesle. "Kentin difer krsmrna gitmek istiyorum, ffi?-
Pazaya. Beni orda da tanryorlar. Dostlanm onlar."
Hangi ma{azadan soz etmekte oldufunu bilmedi$imi soy-
ledim ona. Abuk sabuk bir qeyler geveledi ve krsa bir ofke no-
beti gegirdi. Ayaklarryla arabarun tabarunr doviiyordu. Surattnt
ekqitti ve gomle[ine salyalan aktr. Sonra bir an toparlanml$ gd-
riindii. Diiqiincelerini denetlemedeki zorlanrgrnr izlemek sinir-
lerimi aqm bozuyordu. Sonunda ma$azaya nastl gidebilecefi-
mi anlatmayr baqardr.
Tedirginligi- had saftradaydr. Don Juan'rn garprntrsrnrn
sandrfrmdan da ciddi olmasmdan korkuyordum. Onun sorum-
lulufundan kurtulmzrk istiyordum, onu ailesine ya da arkadaq-
larrna gotiirmek istiyordum ama kim olduklarrnr bilmiyordum.
Bagka ne yapabilecefimi bilemiyordum. Bir U-dontiqii yaptrm
ve kentin di[er tarafinda oldu[unu soyledifi ma$azaya dofru
stirdiim arabayr.
Restorana doni-ip, garsona don Juan'rn ailesini tanryor mu
diye sorsa mrydrm acaba, diiqiincesi vardr kafamda . Ma$azada
birileri onu tanrsa bari diye umuyordum. iEinde bulundu$um
Erkmazr diiqiindiikge, kendime daha da acryordum. Don juan
tiikenmiqti. Yenilgime ve kotti yazgtma kaptrrmrgtrm kendimi.
Onu ozleyecektim, ama onun bu en zor durumu cizleme duygu-
mu dengeliyordu.
Map.azayr arayarak, neredeyse bir saat boyunca arabayt
stirdtim. Bulamryordum map.azayr. Don Juan bir hata yapmlii
olabilecefini, mafiazamn bir baqka kentte olabilecegini itiraf
etti. Iqte o zaman tamamryla bitkin diiqmtiqtiim ve ne yapabile-
celimi hig bilemiyordum.
Olalan bilinglilik durumumdA, onun hakkrnda zihnimin
bana soyledifinden daha fazlabir qeyler bildifiim gibi garip bir
duyguya kaprhyordum. $imdi onun bu kottiye giden fiziksel
durumunun baskrsr karqrsmda, nasrl oldufiunu bilmeden ve ne-
rede olduklarrnr bilmememe rafmen, dostlarmm Meksika'da
bir yerde onu bekledifinden emindim.
BitkinliEim bedensel olmaktan oteydi. Uztintii ve sugluluk
karqrmr bir qeydi. Bildigim kadarryla, oliimiine hasta, zayrf,
enseme bir tokat attr. Ofkeden sarsrlarak, ayakta benimle ytiz
yize durmaktaydr. A[zl yarl agrktr ve denetimsizce titriyordu.
"Sen de kimsin?" diye haykrrdr, sofuk bir sesle.
Bir anda ortaya toplanan kalabahfa dondii.
"Bu adamm kim oldu[unu bilmiyorum," dedi onlara.
"Yardtm edin bana. Ben yalnrz, yagh bi Krzrlderiliyim. Bu
adam bi yabancl ve beni oldtirmek istiyor.'Qaresiz yagh insan-
lara boyle qeyler yapryorlar, onlan zevk igin oldiiriiyorlar."
Bir krnama mtrtltrsr duyuldu. Birkag iri yarl geng adam
tehdit edercesine bana baktrlar.
"Ne yaptyorsun don Juan?" diye sordum, yiiksek bir ses-
le. Kalabahfr, benim kendisiyle oldu[uma inandrmak isti-
yordum.
"Seni tantmtyorum," diye bafirrdt. "Rahat brrak beni."
Kalabahla dondii ve onlardan yardtm etmelerini istedi.
Beni polis gelene dek ahkoymalannr istiyordu.
"Tutun onu," diye diretti. "Ve ltitfen biri polis gafrrsrn.
Onlar bu adama ne yapacaklarmt bilirler."
Bir Meksika hapishanesinin nastl bir yer oldu[unu tahmin
edebiliyordum.Kimse nerede oldufumu bilemeyecekti. Birisi-
nin, ortadan kayboluqumu anlamast igin aradan aylar gegmesi
gerektifi diiqtincesi, saldrrgan bir hrzla tepki verrneme yol ag-
tr. Bana yaklaqan ilk genci tekmeledim, sonra panik halinde
koqmaya baqladrm. Yaqamrm igin koqtu[umu biliyordum. Bir-
kag geng arkamdan koqmaktaydr.
Ana caddeye dofru koqarken, Guayma gibi kiiEtik bir
kentte, piyade devriye gezen polislerin her yerde olabilecefini
diiqtindiim. Gortiniirde bir polis yoktu, ve onlardan biriyle bu-
run buruna gelmeden once, yolumun tizerindeki ilk'ma$azaya
daldrm. Biblolara bakryormuq gibi davrandtm.
Peqimden koqan gengler giirtilttilii bir qekilde gegip gittiler.
Qabucak bir plan tasarladrm: yapabildigim kadar ahqveriq yap-
mak. Mapazadaki insanlartn beni turist olarak gormelerine gii-
veniyordum. Sonra birilerinden paketleri arab'arna kadar taqr-
masl igin yardrm isteyecektim.
Neye ihtiyacrm oldufunu segmek epey zafirantmr aldr.
Ma$azadaki bir gence paketleri taqtmama yardtmcr olmasr iEin
enseme bir tokat attr. Ofkeden sarsrlarak, ayakta benimle ytiz
yize durmaktaydr. A[zl yarl agrktr ve denetimsizce titriyordu.
"Sen de kimsin?" diye haykrrdr, sofuk bir sesle.
Bir anda ortaya toplanan kalabahfa dondii.
"Bu adamm kim oldu[unu bilmiyorum," dedi onlara.
"Yardtm edin bana. Ben yalnrz, yagh bi Krzrlderiliyim. Bu
adam bi yabancl ve beni oldtirmek istiyor.'Qaresiz yagh insan-
lara boyle qeyler yapryorlar, onlan zevk igin oldiiriiyorlar."
Bir krnama mtrtltrsr duyuldu. Birkag iri yarl geng adam
tehdit edercesine bana baktrlar.
"Ne yaptyorsun don Juan?" diye sordum, yiiksek bir ses-
le. Kalabahfr, benim kendisiyle oldu[uma inandrmak isti-
yordum.
"Seni tantmtyorum," diye bafirrdt. "Rahat brrak beni."
Kalabahla dondii ve onlardan yardtm etmelerini istedi.
Beni polis gelene dek ahkoymalannr istiyordu.
"Tutun onu," diye diretti. "Ve ltitfen biri polis gafrrsrn.
Onlar bu adama ne yapacaklarmt bilirler."
Bir Meksika hapishanesinin nastl bir yer oldu[unu tahmin
edebiliyordum.Kimse nerede oldufumu bilemeyecekti. Birisi-
nin, ortadan kayboluqumu anlamast igin aradan aylar gegmesi
gerektifi diiqtincesi, saldrrgan bir hrzla tepki verrneme yol ag-
tr. Bana yaklaqan ilk genci tekmeledim, sonra panik halinde
koqmaya baqladrm. Yaqamrm igin koqtu[umu biliyordum. Bir-
kag geng arkamdan koqmaktaydr.
Ana caddeye dofru koqarken, Guayma gibi kiiEtik bir
kentte, piyade devriye gezen polislerin her yerde olabilecefini
diiqtindiim. Gortiniirde bir polis yoktu, ve onlardan biriyle bu-
run buruna gelmeden once, yolumun tizerindeki ilk'ma$azaya
daldrm. Biblolara bakryormuq gibi davrandtm.
Peqimden koqan gengler giirtilttilii bir qekilde gegip gittiler.
Qabucak bir plan tasarladrm: yapabildigim kadar ahqveriq yap-
mak. Mapazadaki insanlartn beni turist olarak gormelerine gii-
veniyordum. Sonra birilerinden paketleri arab'arna kadar taqr-
masl igin yardrm isteyecektim.
Neye ihtiyacrm oldufunu segmek epey zafirantmr aldr.
Ma$azadaki bir gence paketleri taqtmama yardtmcr olmasr iEin
Sonra don Juan'm gevresindeki kalabahftn da[rlmaya
baqladrfirnr gordtim. Polis memuru bir arkadaqryla dondii, ve
ikisi sokafirn sonuna dofru afrr a[rr ilerlediler. Iqte tam o srra-
da denetleyemedifim ani bir diirtii duydum. Bedenim kafam-
dan aynlmrq gibiydi. Paketlerin tiimiinii taqryarak arabama yti-
rtidi.im. igimde korkunun ya da ilginin en ufak bir pargast ol-
maksrzm arabamrn bagajrnr agtrm, paketleri igeriye koydum,
sonra da stirticti kaprsrnr agtrrri.
Don Juan arabamrn yantnda, kaldrrrmdaydt, boq gozlerle
bana bakryordu. Ona tamamen kendime ozgi olmayan bir so-
[uklukla baktrm. Yaqamrmda asla boyle bir duygu hissetme-
miqtim. Duyumsadr[rm kin defildi, ofke de defildi. Ona dar-
grn bile defildim. Teslimiyet ya da sabrr da de[ildi. Kibarhk
hig de[ildi. Dahasr sofuk bir kayrtsrzhktr, tirki.itiicii bir merha-
met eksikli[i. O anda, don Juan'aya da bana ne oldufunu hiE
umurumda de[ildi.
Don Juan bedeninin iist krsmrnr, bir kopefin yiizdtikten
sonra yaptrfr gibi salladr. Ve sonra, hepsi kotii bir riiyaymrq gi-
bi, yeniden benim bildifim adam oldu. Qabucak ceketini ters-
yiz etti. Tersyiiz edilebilen bir ceketti, bir ytizii bej ve di[er yii-
zii siyah. Iqte qimdi siyah bir ceket giymekteydi. Hasrr qapka-
srnr arabanrn igine atil ve ozenle saglannr taradr. Gomlefinin
yakasmr ceketinin yakasmm drqma grkarttr, bu onu anrnda
gengleqtirdi. Tek bir soz soylemeden paketlerin geri kalanrnr
ar abay a yerleqtirmeme yardrm etti.
Iki polis, arabanrn kaprsmrn agrhp kapanma sesini duyup
bize dofru, diidtiklerini otttirerek gerisingeri koqmaya baqla-
drklarrnda, don Juan gok atak bir qekilde onlan kzrqrlamaya
gitti. Onlan gok dikkatli bir qekilde dinledi ve merak edecekle-
ri'bir qey olmadrfr konusunda onlarr temin etti. Onlara akli
dengesizlifi olan dermansrz yaqh babasryla karqrlagmrq olduk-
lannr agrkladr. Onlarla konuqurken, arabanrn kaprsmr, sanki ki-
litleri denetlermiggesine aglyor, sonra tekrar kapatryordu. Pa-
ketleri bagajdan arka koltufa taqrdr. Qeviklifi ve genglik ener-
jisi, birkag dakika oncesindeki yaqh adamrn hareketlerine attr.
Onu daha once gorniiq olan polise yardrmcr olmak igin ufraq-
tr[rm anladrm. Eler ben o polis olsaydrm, o yaqh arkli dengesi
Sonra don Juan'm gevresindeki kalabahftn da[rlmaya
baqladrfirnr gordtim. Polis memuru bir arkadaqryla dondii, ve
ikisi sokafirn sonuna dofru afrr a[rr ilerlediler. Iqte tam o srra-
da denetleyemedifim ani bir diirtii duydum. Bedenim kafam-
dan aynlmrq gibiydi. Paketlerin tiimiinii taqryarak arabama yti-
rtidi.im. igimde korkunun ya da ilginin en ufak bir pargast ol-
maksrzm arabamrn bagajrnr agtrm, paketleri igeriye koydum,
sonra da stirticti kaprsrnr agtrrri.
Don Juan arabamrn yantnda, kaldrrrmdaydt, boq gozlerle
bana bakryordu. Ona tamamen kendime ozgi olmayan bir so-
[uklukla baktrm. Yaqamrmda asla boyle bir duygu hissetme-
miqtim. Duyumsadr[rm kin defildi, ofke de defildi. Ona dar-
grn bile defildim. Teslimiyet ya da sabrr da de[ildi. Kibarhk
hig de[ildi. Dahasr sofuk bir kayrtsrzhktr, tirki.itiicii bir merha-
met eksikli[i. O anda, don Juan'aya da bana ne oldufunu hiE
umurumda de[ildi.
Don Juan bedeninin iist krsmrnr, bir kopefin yiizdtikten
sonra yaptrfr gibi salladr. Ve sonra, hepsi kotii bir riiyaymrq gi-
bi, yeniden benim bildifim adam oldu. Qabucak ceketini ters-
yiz etti. Tersyiiz edilebilen bir ceketti, bir ytizii bej ve di[er yii-
zii siyah. Iqte qimdi siyah bir ceket giymekteydi. Hasrr qapka-
srnr arabanrn igine atil ve ozenle saglannr taradr. Gomlefinin
yakasmr ceketinin yakasmm drqma grkarttr, bu onu anrnda
gengleqtirdi. Tek bir soz soylemeden paketlerin geri kalanrnr
ar abay a yerleqtirmeme yardrm etti.
Iki polis, arabanrn kaprsmrn agrhp kapanma sesini duyup
bize dofru, diidtiklerini otttirerek gerisingeri koqmaya baqla-
drklarrnda, don Juan gok atak bir qekilde onlan kzrqrlamaya
gitti. Onlan gok dikkatli bir qekilde dinledi ve merak edecekle-
ri'bir qey olmadrfr konusunda onlarr temin etti. Onlara akli
dengesizlifi olan dermansrz yaqh babasryla karqrlagmrq olduk-
lannr agrkladr. Onlarla konuqurken, arabanrn kaprsmr, sanki ki-
litleri denetlermiggesine aglyor, sonra tekrar kapatryordu. Pa-
ketleri bagajdan arka koltufa taqrdr. Qeviklifi ve genglik ener-
jisi, birkag dakika oncesindeki yaqh adamrn hareketlerine attr.
Onu daha once gorniiq olan polise yardrmcr olmak igin ufraq-
tr[rm anladrm. Eler ben o polis olsaydrm, o yaqh arkli dengesi
gibi, bir dereceye kadar, davranabiliyor muyum, bilmek iste-
dim. Inan bana, seni qaqrrttrfrm kadar, ben de gagrrdtm."
Olafaniistii rahattrm. Bana soylediklerini kabul etmekte
bir giiEliik gekmiyordum, ve sorulanm da yoktu, giinkii onun
agrklamasma gereksinim duymadan her qeyi anlayabiliyor-
dum.
Don Juan sonra, benim tinceden bildiEim ama agtklayacak
do!ru sozleri bulamadrfirmdan dile getiremedifim bir qey soy-
ledi. Btiyi.ici.ilerin yaptrfr tiim eylemlerin, toplanma noktalarr-
run hareketinin bir sonucu olarak yaprldr[rnt, ve bu gibi eylem-
lerin biiyiici.ilerin denetimi altrnda bulunan bir miktar enerji ta-
rafindan yonetildilini soyledi.
Don Juan'a ttim bunlan ve hatta fazlasmt bildifiimden sciz
ettim. Ve o her birimizin sezebilece[i sessiz bilginin muazzam,
karanhk goltiniin, tiim insanlann iginde bulundu[unu belirtti.
Benim sava$gmln patikasma karrqmrq olmamdan dolayt, bunu
belki sradan insanlardan daha fazla sezebilece[imi soyledi.
Sonra btiyticiilerin yeryiiziinde, insan bilgisini aqan iki qeyi gti-
hqarak sezgisel diizeyin otesine, isteyerek gegen yegdne varhk-
lar olduklannr sciyledi: birincisi toplanma noktasmtn varh[mt
diiqtinmek, ve ikincisi o toplaruna noktasmr hareket ettirmek.
Biiyiiciilere ait en incelikli bilginin, algrlayabilen varhk-
lar olarak yeterlilifimizle ilgili oldu[unu, ve bu bilginin ige-
ri[inin algrmzm toplanma noktasma dayandrfrnr tekrar tek-
rar vurguladr.
O noktada, sriylediklerine odaklanma konusunda benzer-
siz bir zorluk yagamaya baqladrm, qaqkm'ya da yorgun oldu-
[umdan de[il de, akhmln onun sozlerini onceden tahmin etme
oyununa baqlarnrq olmasmdan. Bu sanki benim bilinmeyen bir
pargamrn igimde olmasr gibiydi, bir diiqtinceyi dilc getirmek
igin baqansrz bir qekilde yeterli stizci.ikler arayanbiri gibi. Don
Juan konugurken, benim sessiz dtiqiincelerimi nasil vurgulaya-
bilece[ini kestirebildifimi duyumsadrm. Onun stizciik segimi
nin her zaman benim segmiq olduklarrmdan daha iyi oldulunu
ayrt etmek beni heyecanlandrrmrqf. Ama onun sozlerini tah-
min etmek de kehdimi veriqimi azaltryordu.
Aniden arabayr yolun kenanna gektim. Ve iqte orada, ya-
gibi, bir dereceye kadar, davranabiliyor muyum, bilmek iste-
dim. Inan bana, seni qaqrrttrfrm kadar, ben de gagrrdtm."
Olafaniistii rahattrm. Bana soylediklerini kabul etmekte
bir giiEliik gekmiyordum, ve sorulanm da yoktu, giinkii onun
agrklamasma gereksinim duymadan her qeyi anlayabiliyor-
dum.
Don Juan sonra, benim tinceden bildiEim ama agtklayacak
do!ru sozleri bulamadrfirmdan dile getiremedifim bir qey soy-
ledi. Btiyi.ici.ilerin yaptrfr tiim eylemlerin, toplanma noktalarr-
run hareketinin bir sonucu olarak yaprldr[rnt, ve bu gibi eylem-
lerin biiyiici.ilerin denetimi altrnda bulunan bir miktar enerji ta-
rafindan yonetildilini soyledi.
Don Juan'a ttim bunlan ve hatta fazlasmt bildifiimden sciz
ettim. Ve o her birimizin sezebilece[i sessiz bilginin muazzam,
karanhk goltiniin, tiim insanlann iginde bulundu[unu belirtti.
Benim sava$gmln patikasma karrqmrq olmamdan dolayt, bunu
belki sradan insanlardan daha fazla sezebilece[imi soyledi.
Sonra btiyticiilerin yeryiiziinde, insan bilgisini aqan iki qeyi gti-
hqarak sezgisel diizeyin otesine, isteyerek gegen yegdne varhk-
lar olduklannr sciyledi: birincisi toplanma noktasmtn varh[mt
diiqtinmek, ve ikincisi o toplaruna noktasmr hareket ettirmek.
Biiyiiciilere ait en incelikli bilginin, algrlayabilen varhk-
lar olarak yeterlilifimizle ilgili oldu[unu, ve bu bilginin ige-
ri[inin algrmzm toplanma noktasma dayandrfrnr tekrar tek-
rar vurguladr.
O noktada, sriylediklerine odaklanma konusunda benzer-
siz bir zorluk yagamaya baqladrm, qaqkm'ya da yorgun oldu-
[umdan de[il de, akhmln onun sozlerini onceden tahmin etme
oyununa baqlarnrq olmasmdan. Bu sanki benim bilinmeyen bir
pargamrn igimde olmasr gibiydi, bir diiqtinceyi dilc getirmek
igin baqansrz bir qekilde yeterli stizci.ikler arayanbiri gibi. Don
Juan konugurken, benim sessiz dtiqiincelerimi nasil vurgulaya-
bilece[ini kestirebildifimi duyumsadrm. Onun stizciik segimi
nin her zaman benim segmiq olduklarrmdan daha iyi oldulunu
ayrt etmek beni heyecanlandrrmrqf. Ama onun sozlerini tah-
min etmek de kehdimi veriqimi azaltryordu.
Aniden arabayr yolun kenanna gektim. Ve iqte orada, ya-
ayrdma varabiliyorum, ama bildiklerimi stizctiklere dokemi-
yorum. Nasrl baqlayacafrmr bilemiyorum."
"Bunu sana zaten soylediydim," dedi bana. "Deneyimle-
mekte oldu[un ve iki yaprhhk olarak adlandrrdtftn, toplanma
noktarun bi baqka konumunun goriiqiidilr. Bu konumdan insa-
nln en yaqh yarunl duyumsayabilirsin. Ve insanrn yaqh yarurun
bildigi qey, sessiz bilgi olarak bilinir. Bu, heniiz drle getireme-
digin bilgidir."
"Neden dile getiremiyorum?" diye sordum.
"Bunu dile getirebilmen igin, hem slnrsrz bi enerjiye sa-
hip olmahsrn, hem de onu kullanabilmelisin," diye yanrtladr.
"$u anda verebilece$in bu tiir bi enerjin yok.
"Sessiz bilgi hepimizde olan bi qeydir," diye devam etti.
"Her qeyle ilgili eksiksiz tistiinltifii olan, eksiksiz bilgisi olan
bi qeydir sessiz bilgi. Ama diiqiinemez, dolayrsryla bildifini de
konuqamaz."
"Btiyiiciiler, insanrn bildifini anladrftnda, ve bildifiiyle il-
gili bilingli olmak istedi[inde, bildifini gozden kaybettifine
inarurlar. Bu agrklayamadrfrn sessiz bilgi tabii ki niyetlir-tin-
dir, soyuttur. Insanlarrn yanhqr, bunu, giindelik yaqaml bildigi
gibi, dolaysrz olarak bilmek isteyigindeydi. Bunu ne denli iste-
diyse, bu bilginin omrii o denli krsa oldu."
"Peki bu tam olarak ne anlama geliyor, don Juan?" diye
sordum.
"Bu, insanrn us diinyasrnl, se.ssiz bilgiye tercih ettigi anla-
mlna geliyor," diye yanrtladr. "Insan us dtinyasma ne denli
baflanrrsa, niyet o denli krsa omiirlti olur."
Arabayr gahqtrrdrm ve sessizlik igerisinde ilerledik. Don
Juan bana nereye gidecefimi ya da nasil stirece[imi anlatmaya
kalkrgmadr-bu benim kiqisel cinemimi azdrrmak igin srk srk
yaptrfr bir qeydi. Nereye gittigimizihig bilemiyordum, yine de
igimde bir geyler hissediyordum. Kontrolii ona braktrm.
Akqam geE saatlerde, Meksika'nrn kuzeybatrsrndaki krrsal
Sinaloa eyaletinde bulunan, don Juan'rn biiyticii taktmrrun bti-
yiik evine vardrk. Yolculuk sanki hig vaktimizi almamrqtr. Yol-
culu[umuzun aynntrlannr anlmsayamlyorum. Ttim bildifim
bu konuda konuqmadrfrmrz.
ayrdma varabiliyorum, ama bildiklerimi stizctiklere dokemi-
yorum. Nasrl baqlayacafrmr bilemiyorum."
"Bunu sana zaten soylediydim," dedi bana. "Deneyimle-
mekte oldu[un ve iki yaprhhk olarak adlandrrdtftn, toplanma
noktarun bi baqka konumunun goriiqiidilr. Bu konumdan insa-
nln en yaqh yarunl duyumsayabilirsin. Ve insanrn yaqh yarurun
bildigi qey, sessiz bilgi olarak bilinir. Bu, heniiz drle getireme-
digin bilgidir."
"Neden dile getiremiyorum?" diye sordum.
"Bunu dile getirebilmen igin, hem slnrsrz bi enerjiye sa-
hip olmahsrn, hem de onu kullanabilmelisin," diye yanrtladr.
"$u anda verebilece$in bu tiir bi enerjin yok.
"Sessiz bilgi hepimizde olan bi qeydir," diye devam etti.
"Her qeyle ilgili eksiksiz tistiinltifii olan, eksiksiz bilgisi olan
bi qeydir sessiz bilgi. Ama diiqiinemez, dolayrsryla bildifini de
konuqamaz."
"Btiyiiciiler, insanrn bildifini anladrftnda, ve bildifiiyle il-
gili bilingli olmak istedi[inde, bildifini gozden kaybettifine
inarurlar. Bu agrklayamadrfrn sessiz bilgi tabii ki niyetlir-tin-
dir, soyuttur. Insanlarrn yanhqr, bunu, giindelik yaqaml bildigi
gibi, dolaysrz olarak bilmek isteyigindeydi. Bunu ne denli iste-
diyse, bu bilginin omrii o denli krsa oldu."
"Peki bu tam olarak ne anlama geliyor, don Juan?" diye
sordum.
"Bu, insanrn us diinyasrnl, se.ssiz bilgiye tercih ettigi anla-
mlna geliyor," diye yanrtladr. "Insan us dtinyasma ne denli
baflanrrsa, niyet o denli krsa omiirlti olur."
Arabayr gahqtrrdrm ve sessizlik igerisinde ilerledik. Don
Juan bana nereye gidecefimi ya da nasil stirece[imi anlatmaya
kalkrgmadr-bu benim kiqisel cinemimi azdrrmak igin srk srk
yaptrfr bir qeydi. Nereye gittigimizihig bilemiyordum, yine de
igimde bir geyler hissediyordum. Kontrolii ona braktrm.
Akqam geE saatlerde, Meksika'nrn kuzeybatrsrndaki krrsal
Sinaloa eyaletinde bulunan, don Juan'rn biiyticii taktmrrun bti-
yiik evine vardrk. Yolculuk sanki hig vaktimizi almamrqtr. Yol-
culu[umuzun aynntrlannr anlmsayamlyorum. Ttim bildifim
bu konuda konuqmadrfrmrz.
Sonra don Juan gok ozel bir agrklama yapmaya giniqti. On-
ce, beni ytldrrrm gibi Earpan meraklmln, Carmela'nrn birden
ortaya grkrqryla, toplanma noktamdaki ani bir hareketinden, ve
toplanma noktamr Carmela'yr tamamen tanrmlayabilece[im
bir yere getirebilmek igin giriqtifim kaErmlmaz Eabadan kay-
naklandrfirnr sciyledi.
Bu ttir meraklarm srk srk yinelenece[i diiq{incesine ahq-
maml cinerdi, giinkti toplanma noktam hareket etmeyi stirdti-
recekmiq
"Toplanma noktasrnln en ufak bi hareketi olmek gibidir,"
dedi. "Igimizdeki her qey ba$antrsrnr kopanr, sonra yeniden
gok daha btiytik bi enerji kayna[rna ba$lanrr. Bu enerji ytikse-
liqi oldtirticti bi kaygr olarak duyumsarur."
"Bu oldu[unda ben ne yapmahylm?" diye sordum.
"Higbi $ey," dedi. "Sadece bekle. Bu enerji taqkrnhEr g"-
gecektir. Tehlikeli olan sana ne oldufunu bilmemektir. Bi kez
bunu bildin mi, gergek bi tehlike yok demektir."
Sonra eski insanlardan konuqtu. Eski insanlarrn en dolay-
srz bigimcie, ne yapmalan gerekti[ini ve bunu en iyi nasrl ya-
pabileceklerini bildiklerini soyledi. Ama, Eok kusursuz hareket
ettiklerinden, uygulamaya ahqkrn olduklarr eylemleri onceden
kestirebilip tasarlayabilecekleri hissi veren bir benlik duygusu
geliqtirmeye baqlamrqlar. Ve boylece bireysel'benlik' duygustr
ortaya grkmrq; ciyle bir bireysel benlik ki, do[ayr ve insanlarm
eylemlerini kontrol etmeye Eabalamaya baqlamrq.
Bireysel benlik di.iqtincesi gtiglendikge, insan sessiz bilgiy-
le olan dofal baflantrsrnr yitirmiq. Bu geliqmenin mirasgrsr ola-
rak, modern insan, kendisini her geyin kaynafrndan oylesine
geri dontilmeyecek bir qekilde uzaklaqtrnlmrq bulmuq ki, ttim
yapabildifi kendini yok ediqin vahqi ve alaycr eylemleriyle,
umutsuzlufunu vurgulamakmrg. Don Juan insanlann ahlAkr
hor gorme ve umutsuzluklanntn nedeninin, iki eylemi gergek-
leqtiren, iglerinde kalmrq azbir eqsiz bilgiden kaynaklandrfrnr
belirtti: bir, insana her qeyin kaynafryla olan eski ba$antrsrnir
dair bir sezgi vermesi; ve iki, insana bu ba$antr olmadan, ba-
rrg, tatmin ve effne umudunun olamayacafrnr diiqtindtirtmesi.
Don Juan'rn bir geliqkisini yakaladrfrml sanmtqtrm. Bir'
Sonra don Juan gok ozel bir agrklama yapmaya giniqti. On-
ce, beni ytldrrrm gibi Earpan meraklmln, Carmela'nrn birden
ortaya grkrqryla, toplanma noktamdaki ani bir hareketinden, ve
toplanma noktamr Carmela'yr tamamen tanrmlayabilece[im
bir yere getirebilmek igin giriqtifim kaErmlmaz Eabadan kay-
naklandrfirnr sciyledi.
Bu ttir meraklarm srk srk yinelenece[i diiq{incesine ahq-
maml cinerdi, giinkti toplanma noktam hareket etmeyi stirdti-
recekmiq
"Toplanma noktasrnln en ufak bi hareketi olmek gibidir,"
dedi. "Igimizdeki her qey ba$antrsrnr kopanr, sonra yeniden
gok daha btiytik bi enerji kayna[rna ba$lanrr. Bu enerji ytikse-
liqi oldtirticti bi kaygr olarak duyumsarur."
"Bu oldu[unda ben ne yapmahylm?" diye sordum.
"Higbi $ey," dedi. "Sadece bekle. Bu enerji taqkrnhEr g"-
gecektir. Tehlikeli olan sana ne oldufunu bilmemektir. Bi kez
bunu bildin mi, gergek bi tehlike yok demektir."
Sonra eski insanlardan konuqtu. Eski insanlarrn en dolay-
srz bigimcie, ne yapmalan gerekti[ini ve bunu en iyi nasrl ya-
pabileceklerini bildiklerini soyledi. Ama, Eok kusursuz hareket
ettiklerinden, uygulamaya ahqkrn olduklarr eylemleri onceden
kestirebilip tasarlayabilecekleri hissi veren bir benlik duygusu
geliqtirmeye baqlamrqlar. Ve boylece bireysel'benlik' duygustr
ortaya grkmrq; ciyle bir bireysel benlik ki, do[ayr ve insanlarm
eylemlerini kontrol etmeye Eabalamaya baqlamrq.
Bireysel benlik di.iqtincesi gtiglendikge, insan sessiz bilgiy-
le olan dofal baflantrsrnr yitirmiq. Bu geliqmenin mirasgrsr ola-
rak, modern insan, kendisini her geyin kaynafrndan oylesine
geri dontilmeyecek bir qekilde uzaklaqtrnlmrq bulmuq ki, ttim
yapabildifi kendini yok ediqin vahqi ve alaycr eylemleriyle,
umutsuzlufunu vurgulamakmrg. Don Juan insanlann ahlAkr
hor gorme ve umutsuzluklanntn nedeninin, iki eylemi gergek-
leqtiren, iglerinde kalmrq azbir eqsiz bilgiden kaynaklandrfrnr
belirtti: bir, insana her qeyin kaynafryla olan eski ba$antrsrnir
dair bir sezgi vermesi; ve iki, insana bu ba$antr olmadan, ba-
rrg, tatmin ve effne umudunun olamayacafrnr diiqtindtirtmesi.
Don Juan'rn bir geliqkisini yakaladrfrml sanmtqtrm. Bir'
Olalan koqullar altrnda anlamsrz bulacafrm bu agrklama-
lan bana tamamen inandmcr gortindii. Ama hAld igimde var
olan iki yaprhhk yiiztinden biraz basite kagar gibiydi. Don Ju-
an, diiqtincelerini ve scizlerini belirli bir hedefe ycineltmi$ gi-
biydi. Ve ben, ola[an bilinglilik durumumda, o hedeftim.
AErklamalanna, biiytictilerin toplanma noktamrzr ahqilmtq
konumlanndan uzaklaqtrrdrfrmrza, sadece kararhhk olarak ad-
landrnlabilecek bir varhk durumuna gelmeyi baqarabildifimi-
ze kesinlikle emin olduklarrnr sciyleyerek devam etti. Biiyticti-
ler, toplanma noktalartnt hareket ettirir ettirrnez, kiqisel onemin
pargalanaca[rnt, iqlevsel eylemlerinin aracrhfryla biliyorlar-
mrq. Toplanma noktalannrn ahqtlmtq konumu olmadan, kiqisel
izlenirnleri daha fazla devam edemezmiq. Ve kiqisel izlenimle-
rinin i.izerindeki yofun odaklaqma olmadan, kiqisel actmalartnt
ve bununla birlikte, kendilerini fazlaca onemsemeyi yitirirler-
miq. Bciylece btiyiiciiler kiqisel onemin yalnrzcakrhk de[iqtir-
miq kendine aoma oldufunu sciylemekte hakhlarmrq.
Sonra o cifleden sonraki deneyimimi ele ahp adrm adtm
izledi. Onun roltindeki bir nagualm, bir ofretmen .ya da bir on-
der olarak en etkili aynr zamanda en kusursuz bigimde davran-
masl gerekti[ini belirtti. Onun igin eylemlerinin gidiqatrnr
mantrkh olarak tasarlamak olast olmadr[rnda+., nagual her za-
man tinin buna karar vermesine izin verirmiq. Omefin, o sabah
erkenden, Nogales'te kahvaltr etti[imrz ana kadar, tin ona bir
iqaret verdi[inde, uygulayacak herhangi bir tasan yokmug. O
olayr hatrrlamam ve arumsadtklartmt ona anlatmam konusun-
da rsrar etti.
Kahvaltr srasrnda don Juan benimle dalga gegtifinden ca-
nlmrn gok srkrldr[rm arumsadrm.
"Garson krzr dtiqtin," diye tisteledi don Juan.
"Onun hakkrnda ti.im hatrrlayabildi[im, Eok kaba oluqu."
"Peki ne yaptr?" diye diretti. "Sipariqlerimizi almayr bek-
lerken ne yaph?"
Bir anhk duraksamadan sonra, onun rnoniiyti bana atan ve
neredeyse bana dokunurcaslna orada ayakta dikilen, sessizce
acele edip sipariqimi vermemi bekleyen, kaba gortiniiqlti geng
bir kadrn oldufunu anrmsadtm.
Olalan koqullar altrnda anlamsrz bulacafrm bu agrklama-
lan bana tamamen inandmcr gortindii. Ama hAld igimde var
olan iki yaprhhk yiiztinden biraz basite kagar gibiydi. Don Ju-
an, diiqtincelerini ve scizlerini belirli bir hedefe ycineltmi$ gi-
biydi. Ve ben, ola[an bilinglilik durumumda, o hedeftim.
AErklamalanna, biiytictilerin toplanma noktamrzr ahqilmtq
konumlanndan uzaklaqtrrdrfrmrza, sadece kararhhk olarak ad-
landrnlabilecek bir varhk durumuna gelmeyi baqarabildifimi-
ze kesinlikle emin olduklarrnr sciyleyerek devam etti. Biiyticti-
ler, toplanma noktalartnt hareket ettirir ettirrnez, kiqisel onemin
pargalanaca[rnt, iqlevsel eylemlerinin aracrhfryla biliyorlar-
mrq. Toplanma noktalannrn ahqtlmtq konumu olmadan, kiqisel
izlenirnleri daha fazla devam edemezmiq. Ve kiqisel izlenimle-
rinin i.izerindeki yofun odaklaqma olmadan, kiqisel actmalartnt
ve bununla birlikte, kendilerini fazlaca onemsemeyi yitirirler-
miq. Bciylece btiyiiciiler kiqisel onemin yalnrzcakrhk de[iqtir-
miq kendine aoma oldufunu sciylemekte hakhlarmrq.
Sonra o cifleden sonraki deneyimimi ele ahp adrm adtm
izledi. Onun roltindeki bir nagualm, bir ofretmen .ya da bir on-
der olarak en etkili aynr zamanda en kusursuz bigimde davran-
masl gerekti[ini belirtti. Onun igin eylemlerinin gidiqatrnr
mantrkh olarak tasarlamak olast olmadr[rnda+., nagual her za-
man tinin buna karar vermesine izin verirmiq. Omefin, o sabah
erkenden, Nogales'te kahvaltr etti[imrz ana kadar, tin ona bir
iqaret verdi[inde, uygulayacak herhangi bir tasan yokmug. O
olayr hatrrlamam ve arumsadtklartmt ona anlatmam konusun-
da rsrar etti.
Kahvaltr srasrnda don Juan benimle dalga gegtifinden ca-
nlmrn gok srkrldr[rm arumsadrm.
"Garson krzr dtiqtin," diye tisteledi don Juan.
"Onun hakkrnda ti.im hatrrlayabildi[im, Eok kaba oluqu."
"Peki ne yaptr?" diye diretti. "Sipariqlerimizi almayr bek-
lerken ne yaph?"
Bir anhk duraksamadan sonra, onun rnoniiyti bana atan ve
neredeyse bana dokunurcaslna orada ayakta dikilen, sessizce
acele edip sipariqimi vermemi bekleyen, kaba gortiniiqlti geng
bir kadrn oldufunu anrmsadtm.
Garson krz benim yeme$imi rsmarlarken olabildi[ine diz-
giin konuqfulumu soylemiqti.
"Oh! Ne kadar da gcizlemcisiniz," demiqti don Juan. "O
sadece yemek nmarlarken herhangi bi baqkasr gibi konuqabilir.
Ona defalarca e[gr diizgiin konuqmak isilyorsa kararh olman
gerekir, dedim. Onu buraya kararhhk hakkrnda dersler verrne-
ye getirdim."
"Zavalh adam," demiqti yaqh kadrn.
"Oldu, bugi.in ona bi aqk bulacaksak gitmemiz gerekir,"
demiqti don Juan, gitmek igin ayafa kalktr[mda.
"$u evlilik meselesi konusunda ciddisin sen," demiqti
geng garson krz don Juan'a.
"Elbette," diye yanrtlamrqtr. "Ona gereksinimi olan qeyi
elde etmesi igin ydrdrmct olacalrm, boylece o slntra gelip mer-
hametin olmadrfr yere gidebilecek."
Don Juan'rn merhametin olmadr$r yer dedifi qeyin, ya ev-
lilik ya da A.B.D. oldulunu sanmrqtrm. Bu mec azi anlarna gtit-
miiq, sonra yaqh kadrru neredeyse cildiiren ve don Juan'r l<nzler
gegirtecek qekilde giildiiren, bir anhk felaket kekelemeye tutul-
muqtum.
o'O
zaman sana amacrmr bildirmem zorunluydu," diyerek
aErklamalarlna devam etti don Juan. "Yaptrm da, ama olmasr
gerekti[i gibi seni tamamen rskalamrq."
Tinin belirdi[i andan baqlayarak, her adrmm tatmin edici
sona do$ru btiyiik bir rahathkla atrldrfrnr soyledi. Ve onun de-
fiqiminin baskrsr altrndayken, toplaruna noktam merhametin
olmadrlr yere ulagmrqtr, kiqisel yanslmanrn o ahqrlmrg yerini
brrakmaya zorlanmrqh.
' "Kiqisel yanslmanrn konumu," diye devam etti don Juan,
"toplanma noktasrnr diizmece bi actma dtinyasr kurmaya zor-
lar, ama gergekten actmastz ve benmerkezcidir. Bu dtinyadaki
tek gergek duygu, onlarr duyumsayan igin uygun olarudr.
"Bi btiyiici.i iEin kararhhk acrmasrzhk degildir. Kararhhk
kendine acrma ya da kendini fazlaca onemsementn zfi anlam-
hsrdr. Kararhhk, akh baqrndahktr."
Garson krz benim yeme$imi rsmarlarken olabildi[ine diz-
giin konuqfulumu soylemiqti.
"Oh! Ne kadar da gcizlemcisiniz," demiqti don Juan. "O
sadece yemek nmarlarken herhangi bi baqkasr gibi konuqabilir.
Ona defalarca e[gr diizgiin konuqmak isilyorsa kararh olman
gerekir, dedim. Onu buraya kararhhk hakkrnda dersler verrne-
ye getirdim."
"Zavalh adam," demiqti yaqh kadrn.
"Oldu, bugi.in ona bi aqk bulacaksak gitmemiz gerekir,"
demiqti don Juan, gitmek igin ayafa kalktr[mda.
"$u evlilik meselesi konusunda ciddisin sen," demiqti
geng garson krz don Juan'a.
"Elbette," diye yanrtlamrqtr. "Ona gereksinimi olan qeyi
elde etmesi igin ydrdrmct olacalrm, boylece o slntra gelip mer-
hametin olmadrfr yere gidebilecek."
Don Juan'rn merhametin olmadr$r yer dedifi qeyin, ya ev-
lilik ya da A.B.D. oldulunu sanmrqtrm. Bu mec azi anlarna gtit-
miiq, sonra yaqh kadrru neredeyse cildiiren ve don Juan'r l<nzler
gegirtecek qekilde giildiiren, bir anhk felaket kekelemeye tutul-
muqtum.
o'O
zaman sana amacrmr bildirmem zorunluydu," diyerek
aErklamalarlna devam etti don Juan. "Yaptrm da, ama olmasr
gerekti[i gibi seni tamamen rskalamrq."
Tinin belirdi[i andan baqlayarak, her adrmm tatmin edici
sona do$ru btiyiik bir rahathkla atrldrfrnr soyledi. Ve onun de-
fiqiminin baskrsr altrndayken, toplaruna noktam merhametin
olmadrlr yere ulagmrqtr, kiqisel yanslmanrn o ahqrlmrg yerini
brrakmaya zorlanmrqh.
' "Kiqisel yanslmanrn konumu," diye devam etti don Juan,
"toplanma noktasrnr diizmece bi actma dtinyasr kurmaya zor-
lar, ama gergekten actmastz ve benmerkezcidir. Bu dtinyadaki
tek gergek duygu, onlarr duyumsayan igin uygun olarudr.
"Bi btiyiici.i iEin kararhhk acrmasrzhk degildir. Kararhhk
kendine acrma ya da kendini fazlaca onemsementn zfi anlam-
hsrdr. Kararhhk, akh baqrndahktr."
di[inin drqrnda hareket etmiq oldufunu kabul etti, yine de ne
yapmr$ olduluma defgin bir ipucu bile vermedi. Tek yorumu,
bir gtin her qeyi hatrrlayabilecelim olmuqtu.
Olleye do$ru, daflarda yi.irtimeye baqladrk. Sessizlik igin-
de yiiriidiik ve akqam iizerine defigin konuqmadrk. Hafif e[im-
li da! srrtrnr trrmarurken, don Juan aniden konuqmaya baqladr.
Sciylediklerinden higbir qey anlamryordum. Oldufumvz yer-
den goriinen agrk bir kaya grkmflsmda durmak istedi[ini anla-
yana kadar soyledifini tekrarladr. Orada koca kayalar ve gah
g rrpr I arc a ruz gdr dan korun ac afrmr zr s oylemekteydi.

"Sciyle bana, kaya grkmtrsmda biitiin gece oturabilecefi-


miz en iyi yer neresi?" diye sordu.
O gtin daha cince, trmanmaktayken, neredeyse hig farke-
dilemeyecek konumda olan kaya grkmtrsrnr gormi.iqtiim. Dafrn
etefine dikilmiq kara bir yama gibiydi. Qok hrzh bir bakrqla
orayl tarumlamrqtrm. $imdi don Juan benim gortiqiimti almak-
taydr; grkmtmrn giineyinde, neredeyse siyah, daha da karanhk
bir alan belirledim. Karanhk grkrntr ve igindeki o siyah alan,
bende korku ya da endiqeye yol agmryordu. O grkrntryr befen-
difimi anladrm. Ve hatta onun o karanhk alarunr daha gok be-
[enmigtim.
"Oradaki alan gok karanhk, ama benim hoquma gitti," de-
dinr, grkrntrya ulaqtrfrm vda.
Biittin gece oturulacak en iyi yer oldu[u gori.iqiime katilr-
yordu. Kendine ozgid bir enerjiye sahip bir yer oldu[unu ve
kendisinin de o huzur verici karanhlr sevdifini soyledi.
Girintiler ve grkrntrlar oluqturnu$ kayalara dofru ilerledik.
Don Juan bir bolgeyi taqlardan anndrrdr ve srtlarrmwkayala-
ra dayah oturduk.
Don Juan'a, kendi adrma o noktayr segmiq oldufum igin
bir yandan qansh bir tahmin yaptrfirmr dtiqtindii[timi.i, difer
yandan, bunu gozlerimle algrlamrq oldulum gergefiini goz ardr
edemedi[imi soyledim.
"Ben bunu sadece gozlerinle algrladrn diyemem," dedi.
('Anlattrfmdan
braz daha karmaqrk bi qey."
"Bununla ne demek istiyorsun don Juan?" diye sordum.
"Heniiz farkrnda olmadr[rn yeteneklere sahipsin diyo-
di[inin drqrnda hareket etmiq oldufunu kabul etti, yine de ne
yapmr$ olduluma defgin bir ipucu bile vermedi. Tek yorumu,
bir gtin her qeyi hatrrlayabilecelim olmuqtu.
Olleye do$ru, daflarda yi.irtimeye baqladrk. Sessizlik igin-
de yiiriidiik ve akqam iizerine defigin konuqmadrk. Hafif e[im-
li da! srrtrnr trrmarurken, don Juan aniden konuqmaya baqladr.
Sciylediklerinden higbir qey anlamryordum. Oldufumvz yer-
den goriinen agrk bir kaya grkmflsmda durmak istedi[ini anla-
yana kadar soyledifini tekrarladr. Orada koca kayalar ve gah
g rrpr I arc a ruz gdr dan korun ac afrmr zr s oylemekteydi.

"Sciyle bana, kaya grkmtrsmda biitiin gece oturabilecefi-


miz en iyi yer neresi?" diye sordu.
O gtin daha cince, trmanmaktayken, neredeyse hig farke-
dilemeyecek konumda olan kaya grkmtrsrnr gormi.iqtiim. Dafrn
etefine dikilmiq kara bir yama gibiydi. Qok hrzh bir bakrqla
orayl tarumlamrqtrm. $imdi don Juan benim gortiqiimti almak-
taydr; grkmtmrn giineyinde, neredeyse siyah, daha da karanhk
bir alan belirledim. Karanhk grkrntr ve igindeki o siyah alan,
bende korku ya da endiqeye yol agmryordu. O grkrntryr befen-
difimi anladrm. Ve hatta onun o karanhk alarunr daha gok be-
[enmigtim.
"Oradaki alan gok karanhk, ama benim hoquma gitti," de-
dinr, grkrntrya ulaqtrfrm vda.
Biittin gece oturulacak en iyi yer oldu[u gori.iqiime katilr-
yordu. Kendine ozgid bir enerjiye sahip bir yer oldu[unu ve
kendisinin de o huzur verici karanhlr sevdifini soyledi.
Girintiler ve grkrntrlar oluqturnu$ kayalara dofru ilerledik.
Don Juan bir bolgeyi taqlardan anndrrdr ve srtlarrmwkayala-
ra dayah oturduk.
Don Juan'a, kendi adrma o noktayr segmiq oldufum igin
bir yandan qansh bir tahmin yaptrfirmr dtiqtindii[timi.i, difer
yandan, bunu gozlerimle algrlamrq oldulum gergefiini goz ardr
edemedi[imi soyledim.
"Ben bunu sadece gozlerinle algrladrn diyemem," dedi.
('Anlattrfmdan
braz daha karmaqrk bi qey."
"Bununla ne demek istiyorsun don Juan?" diye sordum.
"Heniiz farkrnda olmadr[rn yeteneklere sahipsin diyo-
lanmas rn dan f azlal aqmr q enerj ileri, duyumlanna daha geni q bir
algrlama kapsamr saflarmrq.
'oSana, ister btiyticiiler iEin olsun, ister sradan insanlar
igin, gerekli tek eylem akrqrrun, kiqisel yanstmamrzla olan ilgi-
mtzi smrrlamamrz oldu[unu agrklamaya gahqryorum," diye de-
vam etti. "Nagual'rn gcimezleriyle ulaqmaya gahgtr[t amag, on-
lann kiqisel yansrmalannrn aynaslru tuzla buz etmektir."
Her gomezin bireysel bir durum oldulunu, ve nagual'tn ay-
nnfilara karar vermesi igin tine izin vermesi gerektigini ekledi.
"Her birimizin, kendi kiqisel yansrmasrna baflrhk diizeyi
farkhdrr," diyg devam etti. "Ve bu ba$rltk, gereksinme olarak
duyumsanrr. Ornefiin, ben bilgi yoluna girmeden cince, ya$a-
mlm sonsuz gereksinmelerden oluquyordu. Ve nagual Julian'm
beni kanatlannrn altrna almasmdan yrllar sonra, eksi[i ve faz-
lasryla, ben hala bi muhtagtrm.
"Biiyticii ya da stradan insanlann arasrnda, kimseye gerek-
sinim duymayan insanlarrn cirnekleri vardr. Onlar huzuru,
uyumu, giilmeyi ve bilgiyi do[rudan tinden alular. Onlartn era-
crlara gereksinimi yoktur. Senin igin ve benim iEin, bu durum
baqka. Ben senin aracrnrm ve nagual Julian da benim aractmdt.
Aracrlar, ufak bi qans tarumaktan ote-n iyenn bilincinde o1-
ma-insanlara kiqisel aynalannt tuzla buz etmede yardlmcl
olurlar.
"Bugiine dek benden aldr[rn en sallam yardtm, kiqisel
yansrmana saldrmrq olmamdrr. E[er boyle olmasayd\ zamanr-
nr boqa harcryor olacaktrn. Bu benden aldrfrn tek gergek yar-
dtmdrr."
"Ttim ya$amrmdaki herhangi birisinden gok daha fazla oP-
rettin bana, don Juan," diyerek karqr grktrm.
"Dikkatini tuza$a diigiirmek igin sana bi siirti qey ofret-
tim," dedi. "Yine de yemin edersin sen, o cifretilerin olayrn
tjnemli krsmr olduluna. Ama oyle defil. E[itimin gok azbr de-
feri vardrr. Btiyiiciiler toplanma noktasrnr hareket ettirmenin
tek cinemli qey oldu[unu ileri siirerler. Ve bu hareket, senin de
gok iyi bildifin gibi elitime defil , fazlalaSmrq enerjiye daya-
nlr."
- Sonra ba[dagmazbtr agrklama yaptr. Belirgin ve basit bir
lanmas rn dan f azlal aqmr q enerj ileri, duyumlanna daha geni q bir
algrlama kapsamr saflarmrq.
'oSana, ister btiyticiiler iEin olsun, ister sradan insanlar
igin, gerekli tek eylem akrqrrun, kiqisel yanstmamrzla olan ilgi-
mtzi smrrlamamrz oldu[unu agrklamaya gahqryorum," diye de-
vam etti. "Nagual'rn gcimezleriyle ulaqmaya gahgtr[t amag, on-
lann kiqisel yansrmalannrn aynaslru tuzla buz etmektir."
Her gomezin bireysel bir durum oldulunu, ve nagual'tn ay-
nnfilara karar vermesi igin tine izin vermesi gerektigini ekledi.
"Her birimizin, kendi kiqisel yansrmasrna baflrhk diizeyi
farkhdrr," diyg devam etti. "Ve bu ba$rltk, gereksinme olarak
duyumsanrr. Ornefiin, ben bilgi yoluna girmeden cince, ya$a-
mlm sonsuz gereksinmelerden oluquyordu. Ve nagual Julian'm
beni kanatlannrn altrna almasmdan yrllar sonra, eksi[i ve faz-
lasryla, ben hala bi muhtagtrm.
"Biiyticii ya da stradan insanlann arasrnda, kimseye gerek-
sinim duymayan insanlarrn cirnekleri vardr. Onlar huzuru,
uyumu, giilmeyi ve bilgiyi do[rudan tinden alular. Onlartn era-
crlara gereksinimi yoktur. Senin igin ve benim iEin, bu durum
baqka. Ben senin aracrnrm ve nagual Julian da benim aractmdt.
Aracrlar, ufak bi qans tarumaktan ote-n iyenn bilincinde o1-
ma-insanlara kiqisel aynalannt tuzla buz etmede yardlmcl
olurlar.
"Bugiine dek benden aldr[rn en sallam yardtm, kiqisel
yansrmana saldrmrq olmamdrr. E[er boyle olmasayd\ zamanr-
nr boqa harcryor olacaktrn. Bu benden aldrfrn tek gergek yar-
dtmdrr."
"Ttim ya$amrmdaki herhangi birisinden gok daha fazla oP-
rettin bana, don Juan," diyerek karqr grktrm.
"Dikkatini tuza$a diigiirmek igin sana bi siirti qey ofret-
tim," dedi. "Yine de yemin edersin sen, o cifretilerin olayrn
tjnemli krsmr olduluna. Ama oyle defil. E[itimin gok azbr de-
feri vardrr. Btiyiiciiler toplanma noktasrnr hareket ettirmenin
tek cinemli qey oldu[unu ileri siirerler. Ve bu hareket, senin de
gok iyi bildifin gibi elitime defil , fazlalaSmrq enerjiye daya-
nlr."
- Sonra ba[dagmazbtr agrklama yaptr. Belirgin ve basit bir
siniyorsak, bu ycintemlerle olmamah, vurgulamalarla olmah.
E[er biri kendrnizi fazlaca cinemsememizi ktsttlamamrz gerek-
tili konusunda bizi bilinglendiriyorsa, gergek yardrm budur."
"Btiyticiiler, di.inyanln, sonsuz dtizeyde, en grlgrn diiqleri-
mizde oldulundan da karmaqrk oldu[una ikna olmamrz igin
kimseye ihtiyaE duymamamrz gerektilini sciylerler. O halde,
nigin bafrmhyrz? Nigin kendi baqtmtza beceremedi$rmrz za-
man birinin bizi ycinlendirmesini qiddetle arzulanz? Zor'Iu br
soru, ha?"
Don Juan baqka bir qey soylemedi. Bu soruyu uzun uzun
diiqiinmemi istedi[i agrkga belliydi. Ama benim kafamda baq-
ka endiqeler vardt. Arulanm, darsrlmaz oldufuna inandrfrm
belli temelleri agmdrrmrgh ve benim son gare olarak onun bun-
lan yeniden tanrmlamasrna gereksinimim vardt. Uzun siiren
sessizlifi bozdum ve sorunumu soyledim. Ytikseltilmiq bilinE-
lilikte yer aldrklannda, baqlangrgtan sonuna dek, ttim olaylarr
unutabiliyordum, bunu kabul etmeye hazn oldu[umu sdyle-
dim. Bugiine dek, ola[an bilinglilik durumumda onun yoneti-
minde yapmrg oldulum her geyi anrmsayabilmiqtim. Yine de
Nogales'te don Juan'la kahvaltr etmiq olmak, onu hatrlamadan
cince akhmda yoktu. Ve bu bile olayr kolayca giinli.ik sorunla-
rrn diinyasrna almrq olmahydr.
"Can ahcr bir noktayr unutuyorsun," dedi. "Nagual'ln var-
h[r toplanma noktasmr hareket ettirmek igin yeterlidir. Nagu-
al'rn vuruquyla qikayetlerini onledim. Kiirek kemiklerin arasr-
na indirdi[im darbe, yalnrzca bi sakinleqtirici. Kugkulannr gi-
derme amaclna hizmet eder. Btiyticiiler fiziksel temast bedeni
sarsmak igin kullamrlar. Ycinlendirilecek olan gomeze giiven
vermekten baqka bi iqe yaramaz."
o'O
zaman toplanma noktasrnt kim hareket ettirir don Ju-
an?" diye sordum.
"Tin yapar bunu," diye yamtladt, sabnnt kaybetmek iizere
olan birinin edasryla.
Kendisini toparlamaya gahqryormug gibi gortindti ve gti-
liimseyip, kafasrnr pes edermiqgesine sa[a sola salladr.
"Akhmrn neden-sonuq iliqkisince yonlendirildi[ini," de-
dim, "kabul etmek bana zot geltyor."
siniyorsak, bu ycintemlerle olmamah, vurgulamalarla olmah.
E[er biri kendrnizi fazlaca cinemsememizi ktsttlamamrz gerek-
tili konusunda bizi bilinglendiriyorsa, gergek yardrm budur."
"Btiyticiiler, di.inyanln, sonsuz dtizeyde, en grlgrn diiqleri-
mizde oldulundan da karmaqrk oldu[una ikna olmamrz igin
kimseye ihtiyaE duymamamrz gerektilini sciylerler. O halde,
nigin bafrmhyrz? Nigin kendi baqtmtza beceremedi$rmrz za-
man birinin bizi ycinlendirmesini qiddetle arzulanz? Zor'Iu br
soru, ha?"
Don Juan baqka bir qey soylemedi. Bu soruyu uzun uzun
diiqiinmemi istedi[i agrkga belliydi. Ama benim kafamda baq-
ka endiqeler vardt. Arulanm, darsrlmaz oldufuna inandrfrm
belli temelleri agmdrrmrgh ve benim son gare olarak onun bun-
lan yeniden tanrmlamasrna gereksinimim vardt. Uzun siiren
sessizlifi bozdum ve sorunumu soyledim. Ytikseltilmiq bilinE-
lilikte yer aldrklannda, baqlangrgtan sonuna dek, ttim olaylarr
unutabiliyordum, bunu kabul etmeye hazn oldu[umu sdyle-
dim. Bugiine dek, ola[an bilinglilik durumumda onun yoneti-
minde yapmrg oldulum her geyi anrmsayabilmiqtim. Yine de
Nogales'te don Juan'la kahvaltr etmiq olmak, onu hatrlamadan
cince akhmda yoktu. Ve bu bile olayr kolayca giinli.ik sorunla-
rrn diinyasrna almrq olmahydr.
"Can ahcr bir noktayr unutuyorsun," dedi. "Nagual'ln var-
h[r toplanma noktasmr hareket ettirmek igin yeterlidir. Nagu-
al'rn vuruquyla qikayetlerini onledim. Kiirek kemiklerin arasr-
na indirdi[im darbe, yalnrzca bi sakinleqtirici. Kugkulannr gi-
derme amaclna hizmet eder. Btiyticiiler fiziksel temast bedeni
sarsmak igin kullamrlar. Ycinlendirilecek olan gomeze giiven
vermekten baqka bi iqe yaramaz."
o'O
zaman toplanma noktasrnt kim hareket ettirir don Ju-
an?" diye sordum.
"Tin yapar bunu," diye yamtladt, sabnnt kaybetmek iizere
olan birinin edasryla.
Kendisini toparlamaya gahqryormug gibi gortindti ve gti-
liimseyip, kafasrnr pes edermiqgesine sa[a sola salladr.
"Akhmrn neden-sonuq iliqkisince yonlendirildi[ini," de-
dim, "kabul etmek bana zot geltyor."
tirirmiq. Ama bu, bir nagualm yapabilecefinin ttimtiymtig. Ger-
gek hareketi sa$ayan tinmig, soyutmuq; goriilemeyen ya da his-
sedilemeyen,,canh gibi gortinmeyen, ama canh olan qey. Bu ne-
denden dolayr biiyticiiler toplanma noktastrun tamamen kendi
kendine hareket ettifiini bildirirlenniq.Ya da nagual'rn bunu ha-
reket ettirdifini soylerlermi$. Nagual, soyutun kanah oldu[un-
dan, bunu eylemleriyle vurgulayabilmesi saflamrmrq.
Don Juan'a soran gcizlerle baktrm.
"Nagual, toplanma noktasrnt hareket ettirir, yine de esas
ooYa
hareketi yapan kendisi defildir," dedi don Juan. da belki ti-
nin kendisini nagual'tn kusursuzlu[u ile uyum iginde ifade et-
ti[ini soylemek daha dofru olur. fin toplanma noktasmt, ku-
sursuz nagual'm salt varltfryla hareket ettirebilir-"
Dtigi.incesini aErklamayr istemig oldufunu, gtinkti yanl4
anlaqrlmasr halinde bunun bir nagual'r kiqisel cineme ve dola-
yrsryla yok oluga gotiirebilecefini sciyledi.
Konuyu de[iqtirip, tinin algrlanabilir bir ozii olmadt[mt,
btiyticiilerin daha gok kiqisel yanstmarun aynaslnl tuzla buz
edebilecekleri belirli anlar ve yollarla u[raqttklarmt soyledi.
Don Juan, bu olayda, naguallar'tn kararhlklanm maskele-
dikleri defiqik biEimlerin ozel deferini anlamantn onemli oldu-
funa de[indi. Orne[in, benim comertlik maskem, dtiqiik dii-
ieydebulunan insanlarla u[raqmak igin egsiz, kigisel yanslma-
lannt krrmak igin yararslzmlg, gi.inkti onlardan neredeyse ola-
nakstz bir karar istemeye zorluyormuq beni. Onlardan, biiyi.icii-
lerin diinyasma herhangi bir on hazrrhk yapmadan stEramalan-
m umuyorTnu$um.
"Bunun gibi bi stgrama karan igin hazrrlanmak gerekir,"
diye devam etti. "Ve buna hazrlanmak igin, nagual maskele-
rinden hangi ti.irii olursa olsun iqe yarar, ccimertlik maskesi dr-
gtnda."
Belki de umutsuzca gergekten comert oldufuma inanmak
isteyiqimden, davranrqlartm tizerindeki yorumlart o suEluluk
duyumumu yeniledi. Utanrlacak bir qey olmadrfrna inandrrdr
beni ve tek istenmeyen etkinin gi.iya comertlifimin pozitif hi-
lede sonug verrnemesi oldulunu soyledi.
Bu konuda, pek gok yonden velinimetine benzemernc
tirirmiq. Ama bu, bir nagualm yapabilecefinin ttimtiymtig. Ger-
gek hareketi sa$ayan tinmig, soyutmuq; goriilemeyen ya da his-
sedilemeyen,,canh gibi gortinmeyen, ama canh olan qey. Bu ne-
denden dolayr biiyticiiler toplanma noktastrun tamamen kendi
kendine hareket ettifiini bildirirlenniq.Ya da nagual'rn bunu ha-
reket ettirdifini soylerlermi$. Nagual, soyutun kanah oldu[un-
dan, bunu eylemleriyle vurgulayabilmesi saflamrmrq.
Don Juan'a soran gcizlerle baktrm.
"Nagual, toplanma noktasrnt hareket ettirir, yine de esas
ooYa
hareketi yapan kendisi defildir," dedi don Juan. da belki ti-
nin kendisini nagual'tn kusursuzlu[u ile uyum iginde ifade et-
ti[ini soylemek daha dofru olur. fin toplanma noktasmt, ku-
sursuz nagual'm salt varltfryla hareket ettirebilir-"
Dtigi.incesini aErklamayr istemig oldufunu, gtinkti yanl4
anlaqrlmasr halinde bunun bir nagual'r kiqisel cineme ve dola-
yrsryla yok oluga gotiirebilecefini sciyledi.
Konuyu de[iqtirip, tinin algrlanabilir bir ozii olmadt[mt,
btiyticiilerin daha gok kiqisel yanstmarun aynaslnl tuzla buz
edebilecekleri belirli anlar ve yollarla u[raqttklarmt soyledi.
Don Juan, bu olayda, naguallar'tn kararhlklanm maskele-
dikleri defiqik biEimlerin ozel deferini anlamantn onemli oldu-
funa de[indi. Orne[in, benim comertlik maskem, dtiqiik dii-
ieydebulunan insanlarla u[raqmak igin egsiz, kigisel yanslma-
lannt krrmak igin yararslzmlg, gi.inkti onlardan neredeyse ola-
nakstz bir karar istemeye zorluyormuq beni. Onlardan, biiyi.icii-
lerin diinyasma herhangi bir on hazrrhk yapmadan stEramalan-
m umuyorTnu$um.
"Bunun gibi bi stgrama karan igin hazrrlanmak gerekir,"
diye devam etti. "Ve buna hazrlanmak igin, nagual maskele-
rinden hangi ti.irii olursa olsun iqe yarar, ccimertlik maskesi dr-
gtnda."
Belki de umutsuzca gergekten comert oldufuma inanmak
isteyiqimden, davranrqlartm tizerindeki yorumlart o suEluluk
duyumumu yeniledi. Utanrlacak bir qey olmadrfrna inandrrdr
beni ve tek istenmeyen etkinin gi.iya comertlifimin pozitif hi-
lede sonug verrnemesi oldulunu soyledi.
Bu konuda, pek gok yonden velinimetine benzemernc
olma noktasrna gelebilecek kadar bigimlendirilebilecefiimiz
diiqtincesi, kiqisel yanslmamrzrn temelinde yatan diizenin bi
parEasr defildir. Bi biiyticti ne zaman bu dtizeni deqse, ussal
dtinyasr durur."
Herhangi birisinin devamhh[rnr bozmarun, toplanma nok-
tasrnrn hareketine neden olup olamayaca[rnr sormak istedim.
Sanki bu soruyu bekliyordu. Bunu bozmarun olayr hafiflettifi-
ni soyledi. Toplanma noktaslnrn hareket etmesine yardrm eden,
nagual' rn kararkhfrymlg.
Daha sonra o ofleden sonra Guaymas'ta gergekleqtirdifi
eylemleri, daha once tartrqtr[rmru otactmn eylemleriyle karqr-
laqtrrdr. Otacmm, giinliik yaqamda karqrhlr olmayan bir dizi ey-
lemlerle izleyicilerinin kiqisel yansrmalannr krrdrfrnr soyledi-
o dokunakh, ruhun bedeni ele gegiriq sahnesi, defigen sesler,
hastarun bedenini yanp agma---dtiqtincelerinin devamhh[r krn-
lrr knlmaz, toplanma noktalan hareket etmeye hazr olurmuq.
Bana daha once dtinyayr durdurma kavramrnr aErkladrfrnr
anrmsattr. Okuma ve yazma benim igin ne denli gerekliyse, bii-
yi.ictiler igin de diinyayr durdurmanrn o denli gerekli oldufiunu
soyledi. Bu kavram, giinliik davranrqlarLmrz dokusuna, uyum-
suz bir olguyu, srradan olaylarrn, giiya diizgtin akrqrnr durdur-
ma am acrndaki ol guyu tanrtmay r igerirmiq-u sum uzda m antrk
tarafindan arqivlenmiq olaylara-.
Bu uyumsuz olgu 'yapmama'ya da yapmantnzfitt olarak
bilinirmi g.' Yapma', kavrama gerektiren dti qtincelerin tiimtiniin
herhangi bir pargasrymlq.'Yapmama', bu gizelgelendirilmii;
ttime ait bir olgu defilmiq.
"Btiyiiciiler, birer iz siirtic{i olduklarrndan insan davranrq-
lannr mtikemmellik derecesinde anhyorlar," dedi. "Ornelin,
mtikemmellik insanlann doktimler yapmak isteyen varhklar
olduklarrnr anlamaktalar. Belli bi doktimtin girdilerini grktrlarr-
nr bilmek, bi insanr kendi alanrnda bi bilgin ya da bi uzman ya-
pan qeydir.
"Btiytictiler, srradan insarun, bu yaprlacak ayrrnfih iqler lis-
tesi, doki.imleri prkmaza girdifinde, onun ya bu dokiimlerini
geniqletti[ini ya da kiqisel yansrma dtinyasrnrn alabora oldufu-
nu bilirler. Sradan insan, efer dcikiimtintin temelindeki diizen-
olma noktasrna gelebilecek kadar bigimlendirilebilecefiimiz
diiqtincesi, kiqisel yanslmamrzrn temelinde yatan diizenin bi
parEasr defildir. Bi biiyticti ne zaman bu dtizeni deqse, ussal
dtinyasr durur."
Herhangi birisinin devamhh[rnr bozmarun, toplanma nok-
tasrnrn hareketine neden olup olamayaca[rnr sormak istedim.
Sanki bu soruyu bekliyordu. Bunu bozmarun olayr hafiflettifi-
ni soyledi. Toplanma noktaslnrn hareket etmesine yardrm eden,
nagual' rn kararkhfrymlg.
Daha sonra o ofleden sonra Guaymas'ta gergekleqtirdifi
eylemleri, daha once tartrqtr[rmru otactmn eylemleriyle karqr-
laqtrrdr. Otacmm, giinliik yaqamda karqrhlr olmayan bir dizi ey-
lemlerle izleyicilerinin kiqisel yansrmalannr krrdrfrnr soyledi-
o dokunakh, ruhun bedeni ele gegiriq sahnesi, defigen sesler,
hastarun bedenini yanp agma---dtiqtincelerinin devamhh[r krn-
lrr knlmaz, toplanma noktalan hareket etmeye hazr olurmuq.
Bana daha once dtinyayr durdurma kavramrnr aErkladrfrnr
anrmsattr. Okuma ve yazma benim igin ne denli gerekliyse, bii-
yi.ictiler igin de diinyayr durdurmanrn o denli gerekli oldufiunu
soyledi. Bu kavram, giinliik davranrqlarLmrz dokusuna, uyum-
suz bir olguyu, srradan olaylarrn, giiya diizgtin akrqrnr durdur-
ma am acrndaki ol guyu tanrtmay r igerirmiq-u sum uzda m antrk
tarafindan arqivlenmiq olaylara-.
Bu uyumsuz olgu 'yapmama'ya da yapmantnzfitt olarak
bilinirmi g.' Yapma', kavrama gerektiren dti qtincelerin tiimtiniin
herhangi bir pargasrymlq.'Yapmama', bu gizelgelendirilmii;
ttime ait bir olgu defilmiq.
"Btiyiiciiler, birer iz siirtic{i olduklarrndan insan davranrq-
lannr mtikemmellik derecesinde anhyorlar," dedi. "Ornelin,
mtikemmellik insanlann doktimler yapmak isteyen varhklar
olduklarrnr anlamaktalar. Belli bi doktimtin girdilerini grktrlarr-
nr bilmek, bi insanr kendi alanrnda bi bilgin ya da bi uzman ya-
pan qeydir.
"Btiytictiler, srradan insarun, bu yaprlacak ayrrnfih iqler lis-
tesi, doki.imleri prkmaza girdifinde, onun ya bu dokiimlerini
geniqletti[ini ya da kiqisel yansrma dtinyasrnrn alabora oldufu-
nu bilirler. Sradan insan, efer dcikiimtintin temelindeki diizen-
mi kendime bile agrklayamryordum.
"Bu konuda konuqmarun tek yolu, niyetin gozlerle niyet
edildilini soylemektir," dedi. "Bunun boyle oldufunu biliyo-
rum. Yine de, aynen senin gibi, ben de bildifimi tam saptaya-
mryorum. Biiyiictiler bu belirgin zorlufu son kerte agrk bi qeyi
kabullenerek agrklarlar: insanoflu en Erlgrn diiqlerimizden gok
daha karmaqrk ve gizemlidir."
Olayr aydrnlatmadrfr konusunda ayak diredim.
"Tiim soyleyebilece[im gozlerin bunu yaptrfrdrr," dedi,
nokta koymak istercesine. "Nasrl oldu[unu bilemiyorum, ama
yapryorlar bunu. Niyeti, onlarda var olan agrklanamazbr qeyle
gafirryorlar, parrldamalarrndaki bi qeyle. Btiytictiler niyettn
mantrkla defil, gozlerle dengyimlendifini sciylerler."
Herhangi bir qey eklemeye karqr Erktr ve Eafirrqrnrlmr agrk-
lamaya devam etti. Toplanma noktasrnrn kendisini gergekten
yaqh krlan o belirgin konuma ulaqmasryla, kuqkunun benim
zihnimden tamamen uzaklaqtrnlmrq olmasr gerekti[ini soyledi.
Ama benim, kendimi aqn zeki sanarak gururlanmam gerge-
finden dolayr, hemen onun dontiqiimiine bir mazeret bulmak
iEin elimden geleni yapmrqrm.
"Sana defalarca fazla mantrkh olmantn bi sakathk grkara-
calmr soylemiqtim," dedi. "insanlarrn sihire defgin yofun bi
duyumlan vardrr. Btz gizemli olanrn bi pargaslylz. Ussalhk
yalntzca bi ciladrr. E[er yizeyr kazarsak altrnda bi biiyiicti bu-
luruz. Bazlanmrz her nasrlsa, bu ytizeysel diizeyin altrna geg-
mekte epey zorlanrr, baqkalarr bunu biiytik kolayhkla yaparlar.
Sen ve ben bu baflamda epey $s117sv17-ikimizde kiqisel yan-
srmamrzdan kurtulmak igin kan ter iginde kalmak zorundaytz."
Mantrkhh[a sarrlmanln benim igin her zamanbir oltim ka-
hm meselesi oldulunu aErkladrm. Hatta onun diinyasrndaki dc-
neyimlerimde brle, fazlasryla bu boyleydi.
O gece Guaymas'ta, mantrkhh[rmrn ahqrlmadrk bir qekil-
de onunla u[raqtrfrnr arumsattr. Olayrn baqrndan beri bildi[i
her yolu onu yavag yava$ gokertmek igin kullanmak zorunclrr
kalmrq. Bu sonug igin kollarryla giigltice omuzlanma asrlmayl
baqlamrq ve afrrh[lnr vererek beni zayf diiqiiriiyormug. Bu ka
ba, fiziksel hareket, bedenimin ilk sarsrntrsr olmuq. Ve bu, onun
mi kendime bile agrklayamryordum.
"Bu konuda konuqmarun tek yolu, niyetin gozlerle niyet
edildilini soylemektir," dedi. "Bunun boyle oldufunu biliyo-
rum. Yine de, aynen senin gibi, ben de bildifimi tam saptaya-
mryorum. Biiyiictiler bu belirgin zorlufu son kerte agrk bi qeyi
kabullenerek agrklarlar: insanoflu en Erlgrn diiqlerimizden gok
daha karmaqrk ve gizemlidir."
Olayr aydrnlatmadrfr konusunda ayak diredim.
"Tiim soyleyebilece[im gozlerin bunu yaptrfrdrr," dedi,
nokta koymak istercesine. "Nasrl oldu[unu bilemiyorum, ama
yapryorlar bunu. Niyeti, onlarda var olan agrklanamazbr qeyle
gafirryorlar, parrldamalarrndaki bi qeyle. Btiytictiler niyettn
mantrkla defil, gozlerle dengyimlendifini sciylerler."
Herhangi bir qey eklemeye karqr Erktr ve Eafirrqrnrlmr agrk-
lamaya devam etti. Toplanma noktasrnrn kendisini gergekten
yaqh krlan o belirgin konuma ulaqmasryla, kuqkunun benim
zihnimden tamamen uzaklaqtrnlmrq olmasr gerekti[ini soyledi.
Ama benim, kendimi aqn zeki sanarak gururlanmam gerge-
finden dolayr, hemen onun dontiqiimiine bir mazeret bulmak
iEin elimden geleni yapmrqrm.
"Sana defalarca fazla mantrkh olmantn bi sakathk grkara-
calmr soylemiqtim," dedi. "insanlarrn sihire defgin yofun bi
duyumlan vardrr. Btz gizemli olanrn bi pargaslylz. Ussalhk
yalntzca bi ciladrr. E[er yizeyr kazarsak altrnda bi biiyiicti bu-
luruz. Bazlanmrz her nasrlsa, bu ytizeysel diizeyin altrna geg-
mekte epey zorlanrr, baqkalarr bunu biiytik kolayhkla yaparlar.
Sen ve ben bu baflamda epey $s117sv17-ikimizde kiqisel yan-
srmamrzdan kurtulmak igin kan ter iginde kalmak zorundaytz."
Mantrkhh[a sarrlmanln benim igin her zamanbir oltim ka-
hm meselesi oldulunu aErkladrm. Hatta onun diinyasrndaki dc-
neyimlerimde brle, fazlasryla bu boyleydi.
O gece Guaymas'ta, mantrkhh[rmrn ahqrlmadrk bir qekil-
de onunla u[raqtrfrnr arumsattr. Olayrn baqrndan beri bildi[i
her yolu onu yavag yava$ gokertmek igin kullanmak zorunclrr
kalmrq. Bu sonug igin kollarryla giigltice omuzlanma asrlmayl
baqlamrq ve afrrh[lnr vererek beni zayf diiqiiriiyormug. Bu ka
ba, fiziksel hareket, bedenimin ilk sarsrntrsr olmuq. Ve bu, onun
o'Sen
yaradrhqtan gok a[rr bi adam oldu[un igin, Guay-
mas'taki o gtinden sonra, bagka qeylerle birlikte, devamhh[rn
herhangi bi ttirtinti, ilk anda goriinen de$eriyle kabullenebildi-
linin farkma vnsnndln-2ihninde hatrn sayilrr bi miicadeleden
sonra tabii."
Parrlday an gozlerinin igi giiliiyordu.
"Maskelenmiq kararhhfmr elde ettifin gtin de oydu za-
ten," diye devam etti, "Masken bugiinkii kadar geliqmiq defil-
di tabii ki. Eline gegen, comertlili$inin maskesi olacak konu-
nun temel bilgileriydi."
Karqr grkmaya kalktrm. Nasrl aqrklarsa agrklasrn, maske-
lenmiq kararhhk diiqiincesini be[enmiyordum.
ooMaskeni
benim i.izerimde deneme," dedi, giilerek. "Daha
iyi bi konu igin sakla onu: seni tarumayan biri igin mesela.
"Maskenin bana geldifi anr tam olarak hatrrlamam igin di-
rendi. Seni saran o so[uk ofkeyi duyumsadr$mda," diye devam
etti, "onu maskelemek zorunda kaldrn bu konuda dalga gegmi-
yordun, benim velinimetim de gegmezdi. Bu konuda mantrklr
goriinmeye gahqmryordun, ben de yapmazdrm. Sanki bu olay,
ilgini Eekmiq gibi de gciriinmiiyordun, Nagual Elias'da oyle g0-
ri.inmemiqti zaten. Bu benim bildigim iig nagual'm tig maskesi-
dir. Peki sen ne yaptrn? Sakince arabana ytirtidiin ve paketlerin
yansrm, sana onlan tagrmakta yardrmcr olan adama verdin."
O ana kadar gergekten de birinin paketleri tagrmama yar-
drm etmiq oldu$unu anlmsamryordum. Yi.iztimi.in cintinde raks
eden rqrklar gcirmi.iq oldu[umu don Juan'a anlattrm. Onlarr ba-
yrlmak id'zerc oldulum igin, o soluk Qfkem yiiziinden gordtifti-
mi.i sanmrqtrm.
"Bayrlmak iizere de[ildin sen,'n dedi don Juan. "Bi rtiya
gorme durumuna girmek ve Talia ile velinimetim gibi, tini yal-
nlzca kendi bagrna gdrmek i.izereydin."
Don Juan'a, paketleri vermemi saflayanrn ccimertli[im
defil, o sofuk ofkem oldufunu soyledim. Sakinleqmek igin bir
qeyler. yapmak zorundaydrm ve ilk oluveren qey o olmuqtu.
"Iqte bu da tam benim sana anlatmakta oldufum qey. Se-
nin ccimertligin gergek de[il," dedi amnda ve kaygrlanmama
gtilmeye baqladr.
o'Sen
yaradrhqtan gok a[rr bi adam oldu[un igin, Guay-
mas'taki o gtinden sonra, bagka qeylerle birlikte, devamhh[rn
herhangi bi ttirtinti, ilk anda goriinen de$eriyle kabullenebildi-
linin farkma vnsnndln-2ihninde hatrn sayilrr bi miicadeleden
sonra tabii."
Parrlday an gozlerinin igi giiliiyordu.
"Maskelenmiq kararhhfmr elde ettifin gtin de oydu za-
ten," diye devam etti, "Masken bugiinkii kadar geliqmiq defil-
di tabii ki. Eline gegen, comertlili$inin maskesi olacak konu-
nun temel bilgileriydi."
Karqr grkmaya kalktrm. Nasrl aqrklarsa agrklasrn, maske-
lenmiq kararhhk diiqiincesini be[enmiyordum.
ooMaskeni
benim i.izerimde deneme," dedi, giilerek. "Daha
iyi bi konu igin sakla onu: seni tarumayan biri igin mesela.
"Maskenin bana geldifi anr tam olarak hatrrlamam igin di-
rendi. Seni saran o so[uk ofkeyi duyumsadr$mda," diye devam
etti, "onu maskelemek zorunda kaldrn bu konuda dalga gegmi-
yordun, benim velinimetim de gegmezdi. Bu konuda mantrklr
goriinmeye gahqmryordun, ben de yapmazdrm. Sanki bu olay,
ilgini Eekmiq gibi de gciriinmiiyordun, Nagual Elias'da oyle g0-
ri.inmemiqti zaten. Bu benim bildigim iig nagual'm tig maskesi-
dir. Peki sen ne yaptrn? Sakince arabana ytirtidiin ve paketlerin
yansrm, sana onlan tagrmakta yardrmcr olan adama verdin."
O ana kadar gergekten de birinin paketleri tagrmama yar-
drm etmiq oldu$unu anlmsamryordum. Yi.iztimi.in cintinde raks
eden rqrklar gcirmi.iq oldu[umu don Juan'a anlattrm. Onlarr ba-
yrlmak id'zerc oldulum igin, o soluk Qfkem yiiziinden gordtifti-
mi.i sanmrqtrm.
"Bayrlmak iizere de[ildin sen,'n dedi don Juan. "Bi rtiya
gorme durumuna girmek ve Talia ile velinimetim gibi, tini yal-
nlzca kendi bagrna gdrmek i.izereydin."
Don Juan'a, paketleri vermemi saflayanrn ccimertli[im
defil, o sofuk ofkem oldufunu soyledim. Sakinleqmek igin bir
qeyler. yapmak zorundaydrm ve ilk oluveren qey o olmuqtu.
"Iqte bu da tam benim sana anlatmakta oldufum qey. Se-
nin ccimertligin gergek de[il," dedi amnda ve kaygrlanmama
gtilmeye baqladr.
yedi gtizel kadrn ve tek kelime bile konugmayan tuhaf, yabani
bir adam varrnrq. Don Juan o hoq goriintimlii hanrmlarr, kendi-
sini kagrrrnaya gahgan canavarlmst adamtn Eabalarrnr taklit
ederek etkilemiq. Her qeyden once, harumlar onun hfllA giy-
mekte oldufu elbiselerden ve buna eqlik eden oykiiden biiyii-
lenmiqler. Yolculufiun ayrrnttlannt dinlemekten hig stktlma-
mrqlar ve hepsi de, yolculu[u strastnda edindifi bilgileri mti-
kemmelleqtirrnesi igin ona oftitler vermigler. Don Juan't ga$r-
tan ve kendisine inarulm az ge\en, onlartn a[rrbaqhltklan ve
kendilerine olan giivenleriymiq.
Bu yedi harum"Eok zariflermiq ve kendisini mutlu hisset-
mesini sa$amrqlar. Don Juan onlan sevmiq ve onlara giiven-
miq. Ona saygrh ve anlaytqlt davranmrqlar. Ama gozlerindeki
bir qey ona, bu ahmlt gortintiilerinin altrnda dehqet verici bir
sofuklu[un, dayanrlmaz bir duygusuzlufun var oldufunu soy-
lemekteymig.
Bu giiElti ve gtizel kadmlartn, boyle rahat davranabilmele-
ri ve geleneklere hiE aldrrrq etmemeleri iqin basit kadrnlar ol-
malan gerektifi diiqtincesi gelmiq akhna. Yine de oyle olma-
drklarr apagrk ortadaymrq.
Don Juan miilkiin iginde aylak aylak dolaqmaya terk edil-
miq. Koca konak ve arazrleri onu Eok etkilemig. Bunun gibi bir
yeri daha once hig gormemiq. Yi.iksek duvarlarla gevrili eski bir
koloni eviymiq bu. Igerde gigek sakstlt teraslar ve gcilge, mah-
rumiyet ve sessizlik saflayan biiyiik meyve a$agIan ve pasyo-
lar varmtq.
Genig odalarr varrnt$ evin, ve zemin katrnda veranda etra-
finda dolanan havadar koridorlarr. Ust katta don Juan'tn adtm
atmasrnrn yasak oldufu gizemli yatzrk odalan varml$.
Bunu izleyen gtinlerde don Juan, kadmlarrn kendisini mut-
lu etmek igin gosterdikleri biiytik ilgiden gaqakalmrg. Onun igin
her geyi yapryorlarmlq. Sanki soyledi[i her soze dikkat ediyor-
larmrq. Daha once insanlar ona hig bu kadar nazik davranma-
mrglar. Ama asla boylesine yalnz kaldrfr da olmamrq. Her za-
man o giizel ve ilginE kadrnlarla berabermiq, ama yine de hiE
bu kadar yalnrzhk hissetmemiq.
Don Juan yalnrzhk duygusunun kadrnlann davrantqlartnt
yedi gtizel kadrn ve tek kelime bile konugmayan tuhaf, yabani
bir adam varrnrq. Don Juan o hoq goriintimlii hanrmlarr, kendi-
sini kagrrrnaya gahgan canavarlmst adamtn Eabalarrnr taklit
ederek etkilemiq. Her qeyden once, harumlar onun hfllA giy-
mekte oldufu elbiselerden ve buna eqlik eden oykiiden biiyii-
lenmiqler. Yolculufiun ayrrnttlannt dinlemekten hig stktlma-
mrqlar ve hepsi de, yolculu[u strastnda edindifi bilgileri mti-
kemmelleqtirrnesi igin ona oftitler vermigler. Don Juan't ga$r-
tan ve kendisine inarulm az ge\en, onlartn a[rrbaqhltklan ve
kendilerine olan giivenleriymiq.
Bu yedi harum"Eok zariflermiq ve kendisini mutlu hisset-
mesini sa$amrqlar. Don Juan onlan sevmiq ve onlara giiven-
miq. Ona saygrh ve anlaytqlt davranmrqlar. Ama gozlerindeki
bir qey ona, bu ahmlt gortintiilerinin altrnda dehqet verici bir
sofuklu[un, dayanrlmaz bir duygusuzlufun var oldufunu soy-
lemekteymig.
Bu giiElti ve gtizel kadmlartn, boyle rahat davranabilmele-
ri ve geleneklere hiE aldrrrq etmemeleri iqin basit kadrnlar ol-
malan gerektifi diiqtincesi gelmiq akhna. Yine de oyle olma-
drklarr apagrk ortadaymrq.
Don Juan miilkiin iginde aylak aylak dolaqmaya terk edil-
miq. Koca konak ve arazrleri onu Eok etkilemig. Bunun gibi bir
yeri daha once hig gormemiq. Yi.iksek duvarlarla gevrili eski bir
koloni eviymiq bu. Igerde gigek sakstlt teraslar ve gcilge, mah-
rumiyet ve sessizlik saflayan biiyiik meyve a$agIan ve pasyo-
lar varmtq.
Genig odalarr varrnt$ evin, ve zemin katrnda veranda etra-
finda dolanan havadar koridorlarr. Ust katta don Juan'tn adtm
atmasrnrn yasak oldufu gizemli yatzrk odalan varml$.
Bunu izleyen gtinlerde don Juan, kadmlarrn kendisini mut-
lu etmek igin gosterdikleri biiytik ilgiden gaqakalmrg. Onun igin
her geyi yapryorlarmlq. Sanki soyledi[i her soze dikkat ediyor-
larmrq. Daha once insanlar ona hig bu kadar nazik davranma-
mrglar. Ama asla boylesine yalnz kaldrfr da olmamrq. Her za-
man o giizel ve ilginE kadrnlarla berabermiq, ama yine de hiE
bu kadar yalnrzhk hissetmemiq.
Don Juan yalnrzhk duygusunun kadrnlann davrantqlartnt
"Ayrtca evdeki insanlann gevremdeyken canavann asla
gortinmedifini de fark etmiqtim."
BirkaE hafta soma, durumunda higbir de[iqiklik olmamtq-
ken, don Juan'tn canavann evinde yaqamlq oldufuna inandr[r,
yaqh Belisario olarak krhk de[iqtiren geng adam yeniden orta-
ya grkmrq. Don Juan'a hentiz geldifini, adtntn Julian oldufunu
ve giftlik evinin sahibi oldulunu soylemiq.
Don Juan do[al olarak ona krhk defiqtirme olaymt sor-
mu$. Ama geng adam, gozlerine bakarak ve en ufak bir kuqku
duymadan bu kohuda bir bilgisi oldulunu ink0r etmiq.
"Benim evimde oturup da nasrl boyle sagma sapan konu-
qabiliyorsun," diye ba[rrmrg don Juan'a. "Sen beni ne sanl-
yorsun?"
"[6n-sen Belisario'sun, oyle defil mi?" diye diretmiq
don Juan.
'oHaylr," demiq geng adam. "Belisario yaqh bir adamdrr.
Ben Julierr'rm ve gencim. Goremiyor musun?"
Don Juan uysalca bunun bir krhk defiqtirme oldufuna
inanmadrfrnr sciylemiq ve durumunun saEmahfrnrn farkma
varrnr$. Krhk defiqtirmekle yaqlt olunamazdr, o zaman bu bir
doni.iqtimdti ve iqte bu daha da sagmaydr.
Don Juan'tn gaqkrnhfit o anda artmtq. Canavan sorrnuq
geng adama, o da neden soz etti[ini bilmedi[ini soylemiq. Don
Juan'rn bir geyler tarafindan korkutulmuq olabilecefini istek-
sizce kabul etmiq, yoksa yaqh Belisario ona bir srfrnak bulmaz-
mrg. Ama don Juan'tn saklanmak igin ne nedeni varsa, kendi
bilece[i iqmiq.
Don Juan ev sahibinin konuqmaslrun sofuklu[u ve davra-
nrqr karqrsrnda yerin dibine gegmiq. Onun ofkesini kazanma
pahasma, daha cince karqrlaqmrg olduklannl soylemig. Fv sahi-
bi onu o giine kadar gormedi[ini, Belisario'ya minnettar oldu-
!u igin onun dileklerini yerine getirdifi yarutmt vermig.
Geng adam sadece evin sahibi olmakla kalmadt[tnt, arula'
nnda saklanarak evin himayesi altma girmiq olan don Juan da-
hil, qiftlikteki herkesten sorumlu oldufunu eklemiq. Don Juan
efer bu diizenlemeleri befenmediyse, baqka kimsenin gtireme-
difi canavarla kozlarrnr paylaqmak igin gitmekte serbestmiq.
"Ayrtca evdeki insanlann gevremdeyken canavann asla
gortinmedifini de fark etmiqtim."
BirkaE hafta soma, durumunda higbir de[iqiklik olmamtq-
ken, don Juan'tn canavann evinde yaqamlq oldufuna inandr[r,
yaqh Belisario olarak krhk de[iqtiren geng adam yeniden orta-
ya grkmrq. Don Juan'a hentiz geldifini, adtntn Julian oldufunu
ve giftlik evinin sahibi oldulunu soylemiq.
Don Juan do[al olarak ona krhk defiqtirme olaymt sor-
mu$. Ama geng adam, gozlerine bakarak ve en ufak bir kuqku
duymadan bu kohuda bir bilgisi oldulunu ink0r etmiq.
"Benim evimde oturup da nasrl boyle sagma sapan konu-
qabiliyorsun," diye ba[rrmrg don Juan'a. "Sen beni ne sanl-
yorsun?"
"[6n-sen Belisario'sun, oyle defil mi?" diye diretmiq
don Juan.
'oHaylr," demiq geng adam. "Belisario yaqh bir adamdrr.
Ben Julierr'rm ve gencim. Goremiyor musun?"
Don Juan uysalca bunun bir krhk defiqtirme oldufuna
inanmadrfrnr sciylemiq ve durumunun saEmahfrnrn farkma
varrnr$. Krhk defiqtirmekle yaqlt olunamazdr, o zaman bu bir
doni.iqtimdti ve iqte bu daha da sagmaydr.
Don Juan'tn gaqkrnhfit o anda artmtq. Canavan sorrnuq
geng adama, o da neden soz etti[ini bilmedi[ini soylemiq. Don
Juan'rn bir geyler tarafindan korkutulmuq olabilecefini istek-
sizce kabul etmiq, yoksa yaqh Belisario ona bir srfrnak bulmaz-
mrg. Ama don Juan'tn saklanmak igin ne nedeni varsa, kendi
bilece[i iqmiq.
Don Juan ev sahibinin konuqmaslrun sofuklu[u ve davra-
nrqr karqrsrnda yerin dibine gegmiq. Onun ofkesini kazanma
pahasma, daha cince karqrlaqmrg olduklannl soylemig. Fv sahi-
bi onu o giine kadar gormedi[ini, Belisario'ya minnettar oldu-
!u igin onun dileklerini yerine getirdifi yarutmt vermig.
Geng adam sadece evin sahibi olmakla kalmadt[tnt, arula'
nnda saklanarak evin himayesi altma girmiq olan don Juan da-
hil, qiftlikteki herkesten sorumlu oldufunu eklemiq. Don Juan
efer bu diizenlemeleri befenmediyse, baqka kimsenin gtireme-
difi canavarla kozlarrnr paylaqmak igin gitmekte serbestmiq.
evin difer iiyeleri tarafindan onun igin hesaba geqirilip sakla-
nacak olan ufak odemeler yaprlacakmrq. Boylece, efer bir giin
aynlmak isterse, kendisine yardrmct edecek kadar azbtt mik-
tar parasr olacakmrq.
GenE adam, don Juan'a kendisini bir tutsak olarak diigiin-
memesi gerektifini, ama kalrsa Eahqmasr gerektifini vurgula-
mrq. Ve iq konusunda da onemli tig talimatt varmtq. Kadrnlarrn
ona o[rettifi her geyi o[renmesi igin ciddi bir Eaba sarfetmesi
gerekiyormu$.Tavrt, evin ttim tiyelerine ornek oluqturacak qe-
kilde olmahymtq, bu da giiniin her saatinde onlara karqr davra-
nlq ve hareketlerini incelemesi anlamtna geliyormuq. Dofru-
dan konuqmalarda ona nagual, ve ondan konu;urken ona nagu-
al Julian diyecekmiq.
Don Juan koqullarr istemeyerek kabul etmiq. Ama, hemen
alrqkrn oldufiu o astk suratlt ve huysuz hahnt almrq olmasrna
rafmen iqi Eabuk o[renmiq. Anlayamadrfr qey, davrantq ve ha-
reketlerini dtizenlemesi namlna, kendisinden ne istedikleriy-
mi;. Ve gergekten oyle oldu[una emin olmasa bile kendisine
yalan soylendifii ve somiiriildtigii inanctna varlyorrnug.
Huysuzlufu galip geldikEe, siirekli somurtkan olmaya baq-
'
lznnrg ve kimselere tek laf etmez olmuq.
iqte o zaman nagual Julian, tiim ev sakinlerini toplamrq ve
fena qekilde bir yardrmclya ihtiyacr olmastna ralmen, onlartn
karartna balh kalacafrnr agrklamrq. E[er onun yeni ortaya El-
kan, huysuz ve can srktct davrantqrnr befenmiyorlarsa, bunu
soylemek haklanymrq. E[er Eofunluk don Juan'tn davranlqlnl
onaylamlyorsa, geng adam aynltp, kendisini drqarda bekleyen
bir canav ar yada kendi uydurmast olsun her neyse onunla koz-
lanm paylaqmak zorundaymlg.
Sonra nagual Julian onlart evin kaptstrun ontinde grkartmrq
ve don Juan'a, onlara canavarlmst adamt gostermesi iEin mey-
dan okumuq. Don Juan onlara adamt gostermig, ama baqka go-
ren olmamrq. Don Juan grlgrncasrna birinden obtirtine koqmuq,
canavarrn orada oldufunu iddia ediyormuq, yardtm etmeleri
igin yalvarrp yakanyolrnu$. Yalvarmalarrnt goz atdr etmiqler vc
ona deli demiqler.
iqte o zaman nagual Julian, don Juan'm kaderini ortayir
evin difer iiyeleri tarafindan onun igin hesaba geqirilip sakla-
nacak olan ufak odemeler yaprlacakmrq. Boylece, efer bir giin
aynlmak isterse, kendisine yardrmct edecek kadar azbtt mik-
tar parasr olacakmrq.
GenE adam, don Juan'a kendisini bir tutsak olarak diigiin-
memesi gerektifini, ama kalrsa Eahqmasr gerektifini vurgula-
mrq. Ve iq konusunda da onemli tig talimatt varmtq. Kadrnlarrn
ona o[rettifi her geyi o[renmesi igin ciddi bir Eaba sarfetmesi
gerekiyormu$.Tavrt, evin ttim tiyelerine ornek oluqturacak qe-
kilde olmahymtq, bu da giiniin her saatinde onlara karqr davra-
nlq ve hareketlerini incelemesi anlamtna geliyormuq. Dofru-
dan konuqmalarda ona nagual, ve ondan konu;urken ona nagu-
al Julian diyecekmiq.
Don Juan koqullarr istemeyerek kabul etmiq. Ama, hemen
alrqkrn oldufiu o astk suratlt ve huysuz hahnt almrq olmasrna
rafmen iqi Eabuk o[renmiq. Anlayamadrfr qey, davrantq ve ha-
reketlerini dtizenlemesi namlna, kendisinden ne istedikleriy-
mi;. Ve gergekten oyle oldu[una emin olmasa bile kendisine
yalan soylendifii ve somiiriildtigii inanctna varlyorrnug.
Huysuzlufu galip geldikEe, siirekli somurtkan olmaya baq-
'
lznnrg ve kimselere tek laf etmez olmuq.
iqte o zaman nagual Julian, tiim ev sakinlerini toplamrq ve
fena qekilde bir yardrmclya ihtiyacr olmastna ralmen, onlartn
karartna balh kalacafrnr agrklamrq. E[er onun yeni ortaya El-
kan, huysuz ve can srktct davrantqrnr befenmiyorlarsa, bunu
soylemek haklanymrq. E[er Eofunluk don Juan'tn davranlqlnl
onaylamlyorsa, geng adam aynltp, kendisini drqarda bekleyen
bir canav ar yada kendi uydurmast olsun her neyse onunla koz-
lanm paylaqmak zorundaymlg.
Sonra nagual Julian onlart evin kaptstrun ontinde grkartmrq
ve don Juan'a, onlara canavarlmst adamt gostermesi iEin mey-
dan okumuq. Don Juan onlara adamt gostermig, ama baqka go-
ren olmamrq. Don Juan grlgrncasrna birinden obtirtine koqmuq,
canavarrn orada oldufunu iddia ediyormuq, yardtm etmeleri
igin yalvarrp yakanyolrnu$. Yalvarmalarrnt goz atdr etmiqler vc
ona deli demiqler.
iqte o zaman nagual Julian, don Juan'm kaderini ortayir
beklerken, sanki don Juan'tn durumunun ne kadar hassas oldu-
lunun bilincindeymiq. Canavar, kurt gibi agmlg, merak iginde
bir qolen beklemekteymig.
Nagual Julian korku tufarunt daha bir giiglti estirmeye
baqlamrg.
"Senin yerinde ben olsam," demiq don Juan'a, "bir melek
gibi davrarurdrm. Beni o cehennem zebanisinden uzak tuttulu
siirece, bu kadrnlann benden istedikleri herhangi bir qekilde
hareket ederdim."
"Demek sen de gergekten canavan goriiyorsun?" diye sor-
mug don Juan.
"Tabii ki gciriiyorum," diye yamtlamrq. "Aynca gunu da bi-
liyorum ki, efer aynlrsan ya da kadrnlar seni kapr drgan eder-
sb, canavar seni kagrnp kilit altrnda tutacak. Eminim bu senin
tutumunu de[iqtirecek. Kcilelerin, efendilerine itaat etmekten
baqka segenekleri yoktur. Boyle bir canavann verdili acrnrn
her qeyin otesinde oldu[unu sciylerler."
Don Juan tek umudunun, kendisini olabildifi kadar cana
yakrn krlmak oldufunu biliyormu$. O canavann ivr olma kor-
kusu gergekten de giiglii bir psikolojik savagmtg.
Don Juan bana, dolasrndakt bazr tuhaf alrqkanhklardan
dolayr, yalnrzca kadrnlara gorgtisiiz davrandtlmt, nagual Juli-
an'ln varhlrnda asla kotii davranmadrlrm anlattt. Don Juan'tn
tartamadt$rbazr nedenlerden dolayl, nagual, bilingli ya da bi-
lingsiz, etkilemeyi deneyemedi[i biriymig.
. Evin difer sakinleri, yabani adam, don Juan igin onemsiz-
lermig. Don Juan, yabani adamt gordiigii an, onun igin bir go-
rtiq belirlemiq ve onu adamdan saymamrqtr. Adamrn giigsiiz,
uyuquk ve o g.jzel kadrnlarca boyundurlula ahnmrg biri oldu-
lunu sanlyormuq. Daha sonra nagual'm kiqilifiinin bilincine
vardrkga, adamm di$erlerinin panlttst.arasrndzi, agrkga golgede
brrakrldrfmr ayrt etmig.
Zarran gegtikge, aralanndaki liderli[in ve denetimin do!a-
sr, don Juan'a belli olmug. Kimsenin bir di$erinden daha iyi ya
da daha tistiin olmadr$rnt anlamak, don Juan't qaqrrtmrg ve her
nasilsa sevindirmiq de. Baz:/'an dilerlerinin yapamadr[r iqleri
yapabiliyorlarmrq, ama bu onlan i.istiin krlmtyormuq. Bu ;sade-
beklerken, sanki don Juan'tn durumunun ne kadar hassas oldu-
lunun bilincindeymiq. Canavar, kurt gibi agmlg, merak iginde
bir qolen beklemekteymig.
Nagual Julian korku tufarunt daha bir giiglti estirmeye
baqlamrg.
"Senin yerinde ben olsam," demiq don Juan'a, "bir melek
gibi davrarurdrm. Beni o cehennem zebanisinden uzak tuttulu
siirece, bu kadrnlann benden istedikleri herhangi bir qekilde
hareket ederdim."
"Demek sen de gergekten canavan goriiyorsun?" diye sor-
mug don Juan.
"Tabii ki gciriiyorum," diye yamtlamrq. "Aynca gunu da bi-
liyorum ki, efer aynlrsan ya da kadrnlar seni kapr drgan eder-
sb, canavar seni kagrnp kilit altrnda tutacak. Eminim bu senin
tutumunu de[iqtirecek. Kcilelerin, efendilerine itaat etmekten
baqka segenekleri yoktur. Boyle bir canavann verdili acrnrn
her qeyin otesinde oldu[unu sciylerler."
Don Juan tek umudunun, kendisini olabildifi kadar cana
yakrn krlmak oldufunu biliyormu$. O canavann ivr olma kor-
kusu gergekten de giiglii bir psikolojik savagmtg.
Don Juan bana, dolasrndakt bazr tuhaf alrqkanhklardan
dolayr, yalnrzca kadrnlara gorgtisiiz davrandtlmt, nagual Juli-
an'ln varhlrnda asla kotii davranmadrlrm anlattt. Don Juan'tn
tartamadt$rbazr nedenlerden dolayl, nagual, bilingli ya da bi-
lingsiz, etkilemeyi deneyemedi[i biriymig.
. Evin difer sakinleri, yabani adam, don Juan igin onemsiz-
lermig. Don Juan, yabani adamt gordiigii an, onun igin bir go-
rtiq belirlemiq ve onu adamdan saymamrqtr. Adamrn giigsiiz,
uyuquk ve o g.jzel kadrnlarca boyundurlula ahnmrg biri oldu-
lunu sanlyormuq. Daha sonra nagual'm kiqilifiinin bilincine
vardrkga, adamm di$erlerinin panlttst.arasrndzi, agrkga golgede
brrakrldrfmr ayrt etmig.
Zarran gegtikge, aralanndaki liderli[in ve denetimin do!a-
sr, don Juan'a belli olmug. Kimsenin bir di$erinden daha iyi ya
da daha tistiin olmadr$rnt anlamak, don Juan't qaqrrtmrg ve her
nasilsa sevindirmiq de. Baz:/'an dilerlerinin yapamadr[r iqleri
yapabiliyorlarmrq, ama bu onlan i.istiin krlmtyormuq. Bu ;sade-
dalga gegmekten hoqlanryormug. Boylece, bi.iyticiiltikle ilgisi
olan herhangi bir gey ofirenmedifini soylemek do[ru ve kesin
olurmuq diye inanmaktaymrq, giinkti ashnda, o evde kimsenin
btiytictiliik bilmedili, ya da uygulamadrfr apaErk ortadaymrg.
Bir giin, nasil olduysa kendisini, iEinde pek de bir isteng
duymadan, canavan srnrrda tutan o gortinmez gizgiye do!ru
azimle ytiriirken bulmuq. Canavanmsr adam, tabii ki, her za-
man oldulu gibi evi gozetlemekteymiq. Ama o giin don Juan,
arkasrna don{ip saklanacak bir yer bulmak iEin eve koqturaca-
[rna; yiirtimeyi siirdtirmiiq. inanrlmaz bir enerji dalgasr onu,
giivenli$ini dtiqiinmeksizin, ilerlemeye zorlamrq.
Mutlak bir kayrtszhk duygusu, kendisini yrllarca dehqete
diiqtirmtig o canavarlayizleqmesini sallamrq. Don Juan, cana-
vann yalpalayarerk ileri atrlaca$rnr ve kendisini bofiazrndanya-
kalayacalrnr ummaktaymrq , ama artrk bu dtiqtince kendisinde
bir korku yaratmryorrnu$. Birkag adrm uzaktan canavara bir an
bakmrq ve sonra gizginin iizerinde durmuq. Ve don Juan'm hep
korktufu gibi canavar ona saldurnamrg, ama bulanrklaqmrq.
Bigimini yitirip sisli bir beyazhfia doni.iqmiig, zar zor algiana-
bilir bir duman lekesi gibi.
Don Juan sise do[ru ilerlemiq ve sis korkarmrqcasrna geri
gekilmiq. Tarlalarda bu duman lekesini kovalzuntq, ta ki cana-
vardan geriye bir qey kalmadrfmr anlayana dek. Sonra, ortada
asla bir canavar olmadr[rm anlamrq. Her nasrlsa, bugtine dek
korktulunun ne oldu[unu aErklayamlyolmug. Belli belirsiz bir
duygu igerisindeymi$, canavann ne oldufunu tam olarak bilme-
sine ralmen, sanki bir qeyler ona de[gin diiqiinmesini engelle-
mekteymiq. Aniden, o namussuzun, nagual Julian'm, ne olup
bitti[ine defgin gergefi bildifini dtiqiinmiiq. Don Juan bu tiir bir
dolap gevirmeyi, nagual Julian'rn yanlna koymayacakmrq.
Onunla yizyize gelmeden once don Juan, kendisine eqlik
eCilmeden tiim malik6neyi dolaqma zevkine vermiq kendini.
Bunu daha once asla yapamazml$. Ne zaman o goriinmez giz.
ginin otesine gegmeyi goze alacek olsa, ev sakinlerinden bir i
kendisine eqlik edermiq. Bu, onun eylemlerine ciddi bir krsrtla
ma getiriyormug. Iki ya da iiE kez kendisine eqlik edilmeclcrr
ytiriimeye kalktrfrnda, kendisini canavanmsl yaratrfrn ellerirr
dalga gegmekten hoqlanryormug. Boylece, bi.iyticiiltikle ilgisi
olan herhangi bir gey ofirenmedifini soylemek do[ru ve kesin
olurmuq diye inanmaktaymrq, giinkti ashnda, o evde kimsenin
btiytictiliik bilmedili, ya da uygulamadrfr apaErk ortadaymrg.
Bir giin, nasil olduysa kendisini, iEinde pek de bir isteng
duymadan, canavan srnrrda tutan o gortinmez gizgiye do!ru
azimle ytiriirken bulmuq. Canavanmsr adam, tabii ki, her za-
man oldulu gibi evi gozetlemekteymiq. Ama o giin don Juan,
arkasrna don{ip saklanacak bir yer bulmak iEin eve koqturaca-
[rna; yiirtimeyi siirdtirmiiq. inanrlmaz bir enerji dalgasr onu,
giivenli$ini dtiqiinmeksizin, ilerlemeye zorlamrq.
Mutlak bir kayrtszhk duygusu, kendisini yrllarca dehqete
diiqtirmtig o canavarlayizleqmesini sallamrq. Don Juan, cana-
vann yalpalayarerk ileri atrlaca$rnr ve kendisini bofiazrndanya-
kalayacalrnr ummaktaymrq , ama artrk bu dtiqtince kendisinde
bir korku yaratmryorrnu$. Birkag adrm uzaktan canavara bir an
bakmrq ve sonra gizginin iizerinde durmuq. Ve don Juan'm hep
korktufu gibi canavar ona saldurnamrg, ama bulanrklaqmrq.
Bigimini yitirip sisli bir beyazhfia doni.iqmiig, zar zor algiana-
bilir bir duman lekesi gibi.
Don Juan sise do[ru ilerlemiq ve sis korkarmrqcasrna geri
gekilmiq. Tarlalarda bu duman lekesini kovalzuntq, ta ki cana-
vardan geriye bir qey kalmadrfmr anlayana dek. Sonra, ortada
asla bir canavar olmadr[rm anlamrq. Her nasrlsa, bugtine dek
korktulunun ne oldu[unu aErklayamlyolmug. Belli belirsiz bir
duygu igerisindeymi$, canavann ne oldufunu tam olarak bilme-
sine ralmen, sanki bir qeyler ona de[gin diiqiinmesini engelle-
mekteymiq. Aniden, o namussuzun, nagual Julian'm, ne olup
bitti[ine defgin gergefi bildifini dtiqiinmiiq. Don Juan bu tiir bir
dolap gevirmeyi, nagual Julian'rn yanlna koymayacakmrq.
Onunla yizyize gelmeden once don Juan, kendisine eqlik
eCilmeden tiim malik6neyi dolaqma zevkine vermiq kendini.
Bunu daha once asla yapamazml$. Ne zaman o goriinmez giz.
ginin otesine gegmeyi goze alacek olsa, ev sakinlerinden bir i
kendisine eqlik edermiq. Bu, onun eylemlerine ciddi bir krsrtla
ma getiriyormug. Iki ya da iiE kez kendisine eqlik edilmeclcrr
ytiriimeye kalktrfrnda, kendisini canavanmsl yaratrfrn ellerirr
ye yanrtlamt$ nagual Julian yumuqakqa. "Aptalltfm senin ger-
gek diiqmarundrr. iqte qimdi oliimctil bir tehlike igindesin, bu
yeni canavar tarafindan esir alnma tehlikesi."
Don Juan bu aptalca agrklam alata katlanmak zorunda o1-
madr[rnr ba[rrmrq. Ve aynlmak istedifinde ozgiirliifiinii ktsrt-
layacak herhangi bir engelin olmadrfrna defgin kendisine gi.i-
vence vermeleri konusunda diretmiq.
"istedi[in zarnan gidebitirs in, " demiq nagual Julian, kts ac a.
"Yani hemen qimdi gidebitir miyim?" diye sormuq don
Juan.
"Gitmek mi istiyorsun?" diye sormug nagual.
"Tabii ki, bu sefil yerden ve burada yagayan bi avug sefil
yalancrdan aynlmak istiyorum," diye ba[rrmrq don Juan.
Nagual Julian, don Juan'tn parastrun tamamml hemen
kendisine odemelerini buyurmug, ve parrldayan gozlerle ona
esenlik, baqan ve bilgelik dilemiq.
Kadrnlar onunla vedalaqmak istememiqler. Alev alev ol-
muq gozlerinden kagrnabilmek igin baqrnt on{ine efene dek ba-
krp durmuqlar ona.
Don Jian paraslnl cebine koymuq ve ardrna bir kez bile
bakmaksrzm, gilesinin bittifiine sevinerek ytiriiyiip gitmiq. Dt-
qardaki dtinya adeta bir bilmece gibiymiq kendisi iEin. Goziin-
de tiitiiyolmu$. Evdeyken drq diinyadan uzak kalmrq. Geng ve
giigliiymtiq. cebinde parasr, yagama defgin biiytik bir ozlemi
va1Tnrq.
Onlara tegekki.ir etmeden ayrrlmrq. Uzun zamandr korku-
sunun engelledili ofkesi sonunda yizeye grkabilmiq. O insan-
lan sevmeyi bile o[renmi'qti-ve qimdi ihanete u[ramrqtt. Ko-
$up, o yerden olabildifi kadar uzala gitmek istemig.
Kentte, ilk hoq olmayan deneyimini yaqamrq. Yolculuk gok
giig ve gok pahahymrq. Kentten bir an evvel ayrrlmak istedi-
finde, gidecefi yeri kendisinin belirleyemeyecefini, katrcilar
onu nereye gotiireceklerse, onlan beklemesi gerekti[ini ofren-
miq. Birkag giin sonra tarunmtq bir katrrctylaMazatlfin liman
kentine do[ru yola grkmrq.
"O zamanlar sadece yirmi iig yaqrmda olmama ra[men,"
dedi don Juan, 'oBi omtir yagamlqlm gibime geliyordu. Tek de-
ye yanrtlamt$ nagual Julian yumuqakqa. "Aptalltfm senin ger-
gek diiqmarundrr. iqte qimdi oliimctil bir tehlike igindesin, bu
yeni canavar tarafindan esir alnma tehlikesi."
Don Juan bu aptalca agrklam alata katlanmak zorunda o1-
madr[rnr ba[rrmrq. Ve aynlmak istedifinde ozgiirliifiinii ktsrt-
layacak herhangi bir engelin olmadrfrna defgin kendisine gi.i-
vence vermeleri konusunda diretmiq.
"istedi[in zarnan gidebitirs in, " demiq nagual Julian, kts ac a.
"Yani hemen qimdi gidebitir miyim?" diye sormuq don
Juan.
"Gitmek mi istiyorsun?" diye sormug nagual.
"Tabii ki, bu sefil yerden ve burada yagayan bi avug sefil
yalancrdan aynlmak istiyorum," diye ba[rrmrq don Juan.
Nagual Julian, don Juan'tn parastrun tamamml hemen
kendisine odemelerini buyurmug, ve parrldayan gozlerle ona
esenlik, baqan ve bilgelik dilemiq.
Kadrnlar onunla vedalaqmak istememiqler. Alev alev ol-
muq gozlerinden kagrnabilmek igin baqrnt on{ine efene dek ba-
krp durmuqlar ona.
Don Jian paraslnl cebine koymuq ve ardrna bir kez bile
bakmaksrzm, gilesinin bittifiine sevinerek ytiriiyiip gitmiq. Dt-
qardaki dtinya adeta bir bilmece gibiymiq kendisi iEin. Goziin-
de tiitiiyolmu$. Evdeyken drq diinyadan uzak kalmrq. Geng ve
giigliiymtiq. cebinde parasr, yagama defgin biiytik bir ozlemi
va1Tnrq.
Onlara tegekki.ir etmeden ayrrlmrq. Uzun zamandr korku-
sunun engelledili ofkesi sonunda yizeye grkabilmiq. O insan-
lan sevmeyi bile o[renmi'qti-ve qimdi ihanete u[ramrqtt. Ko-
$up, o yerden olabildifi kadar uzala gitmek istemig.
Kentte, ilk hoq olmayan deneyimini yaqamrq. Yolculuk gok
giig ve gok pahahymrq. Kentten bir an evvel ayrrlmak istedi-
finde, gidecefi yeri kendisinin belirleyemeyecefini, katrcilar
onu nereye gotiireceklerse, onlan beklemesi gerekti[ini ofren-
miq. Birkag giin sonra tarunmtq bir katrrctylaMazatlfin liman
kentine do[ru yola grkmrq.
"O zamanlar sadece yirmi iig yaqrmda olmama ra[men,"
dedi don Juan, 'oBi omtir yagamlqlm gibime geliyordu. Tek de-
nokta, ben canavan gergekten oldufu gtbr gorene dek hareket
etmeyi stirdtirdti: bi enerji alanr. Gorebilmeyi baqarmrqttm, ama
bunu bilmiyordum.. Higbi $ey yapmadrfrmr, bi geyler ofirenme-
difimi sanmrqtrm. Inanamayaca[rn kadar aptaldtm."
"Qok gengtin don Juan," dedim. "Baqka tiirlii davrana-
mazdtn."
Gtildii. Bir yanrt vermek iizereydi ki, bu dtiqiincesini de-
fiqtirmiq gortindti. Omuzlarrnr silkip anlatmasrnr siirdtirdii.
Don Juan, Mazatl6n'a vardr[rnda, artrk deneyimli bir ka-
trcrymrq, ve bir katr kervaruna bakmasryla ilgili stirekli bir iq
cinerilmiq. Anlaqmadan son kerte hoqnut kalmrq. Durango'yla
Mazatliln arasrnda seferler diizenlemek diiqtincesi, onu epey
mutlu etmekteymiq. Her nasrlsa, canlnr stkan iki qey varmrg: il-
ki, heniiz bir kadrnla birlikte olmamrq olmast, ve ikincisi, ku-
zeye gitmek konusunda gtiglii ve aErklanatnaz bir diirtii. Nede-
nini bilmiyormuq. Sadece, kuzeyde bir yerlerde bir qeylerin
kendisini beklemekte oldu[unu biliyormuq. Bu duygu, oylesi-
ne gtiglti bir qekilde varhfrnr siirdtirtiyormug ki sonunda, o sti-
rekli iqi reddetmeye zorlanmrq, boylece kuzeye yolculuk ede-
bilirmiq.
Borcunu bir dul ve gocuklanna yardrm ederek odemeye
kalkrqmrg, ve ferkrnda olmadan e$ ve baba roliinii iistlenmiq.
Yeni sorumluluklarr ona bi.iytik srkrntrlar vermiq. Hareket
ozgtirliifitinti yitirmekle kalmamrq, uzak kuzeye yapmak istedi-
[i o yolculufun dtirttisiinii de yitirmiq. Bu kaybrnrn yerini, her
nasrlsa, kadrn ve gocuklanna karqr duydufu biiytik sevgi almrq.
"Bi eq ve baba olarak neqe dolu, mutlu anlar yaqadrm," de-
ooAma
di don Juan. iqte o srada ilkin bi qeylerin feci qekilde ters
gittilini fark ettim. Kayrtsrzhk duygumu yitirmekte oldu[umu
anladtm, nagual Julian'rn evinde edinmiq oldufum o uzakhk
duygusunu. Artrk kendimi Eevremdeki insanlarla tarumlamak-
taydtm."
Don Juan, nagual'rn evinde edindifii yeni kiqilifinin tiim
izleriyle yitmesinin, devamh bir aqrnmayla bir yrhnr aldrfrnr
soyledi. Kadrn ve gocuklanna karqr aqrrr fazla, ama yine de
uztik bir sevgi duymaya baqlamrq. Bu kayrtsrz sevgi ona e$ ve
koca roltinii, kendisini kaptrrarak ve zevk alarak oynamaslna
nokta, ben canavan gergekten oldufu gtbr gorene dek hareket
etmeyi stirdtirdti: bi enerji alanr. Gorebilmeyi baqarmrqttm, ama
bunu bilmiyordum.. Higbi $ey yapmadrfrmr, bi geyler ofirenme-
difimi sanmrqtrm. Inanamayaca[rn kadar aptaldtm."
"Qok gengtin don Juan," dedim. "Baqka tiirlii davrana-
mazdtn."
Gtildii. Bir yanrt vermek iizereydi ki, bu dtiqiincesini de-
fiqtirmiq gortindti. Omuzlarrnr silkip anlatmasrnr siirdtirdii.
Don Juan, Mazatl6n'a vardr[rnda, artrk deneyimli bir ka-
trcrymrq, ve bir katr kervaruna bakmasryla ilgili stirekli bir iq
cinerilmiq. Anlaqmadan son kerte hoqnut kalmrq. Durango'yla
Mazatliln arasrnda seferler diizenlemek diiqtincesi, onu epey
mutlu etmekteymiq. Her nasrlsa, canlnr stkan iki qey varmrg: il-
ki, heniiz bir kadrnla birlikte olmamrq olmast, ve ikincisi, ku-
zeye gitmek konusunda gtiglii ve aErklanatnaz bir diirtii. Nede-
nini bilmiyormuq. Sadece, kuzeyde bir yerlerde bir qeylerin
kendisini beklemekte oldu[unu biliyormuq. Bu duygu, oylesi-
ne gtiglti bir qekilde varhfrnr siirdtirtiyormug ki sonunda, o sti-
rekli iqi reddetmeye zorlanmrq, boylece kuzeye yolculuk ede-
bilirmiq.
Borcunu bir dul ve gocuklanna yardrm ederek odemeye
kalkrqmrg, ve ferkrnda olmadan e$ ve baba roliinii iistlenmiq.
Yeni sorumluluklarr ona bi.iytik srkrntrlar vermiq. Hareket
ozgtirliifitinti yitirmekle kalmamrq, uzak kuzeye yapmak istedi-
[i o yolculufun dtirttisiinii de yitirmiq. Bu kaybrnrn yerini, her
nasrlsa, kadrn ve gocuklanna karqr duydufu biiytik sevgi almrq.
"Bi eq ve baba olarak neqe dolu, mutlu anlar yaqadrm," de-
ooAma
di don Juan. iqte o srada ilkin bi qeylerin feci qekilde ters
gittilini fark ettim. Kayrtsrzhk duygumu yitirmekte oldu[umu
anladtm, nagual Julian'rn evinde edinmiq oldufum o uzakhk
duygusunu. Artrk kendimi Eevremdeki insanlarla tarumlamak-
taydtm."
Don Juan, nagual'rn evinde edindifii yeni kiqilifinin tiim
izleriyle yitmesinin, devamh bir aqrnmayla bir yrhnr aldrfrnr
soyledi. Kadrn ve gocuklanna karqr aqrrr fazla, ama yine de
uztik bir sevgi duymaya baqlamrq. Bu kayrtsrz sevgi ona e$ ve
koca roltinii, kendisini kaptrrarak ve zevk alarak oynamaslna
me, baglangrcrndaki gibi gizemlice sona enniq. Bir gtin yatak-
tan gftrvermiq ve iqe gitmiq. Ama $ansr hig de dtizelmemiq. Iki
yakasmr zar zor bir araya getirebiliyormug.
Boylece bir yrl daha gegmiq. Durumu daha iyiye gitme-
miq, ama beklentilerinin de otesinde bagarabildiEi bir qey var-
mrg: ya$ammt genel olarak ozetlemiq. iqte o zaman neden go-
cuklan bu denli gok sevdiEini ve onlardan aynlamadrfmt, ve
'nigin
onlarla kalamayaca[mr anlamtg, ayrrca neden qu veya bu
gekilde eyleme gegemedifini de anlamrq.
Don Juan bir grkmaza grdrlinin bilincindeymiq ve velini-
metinin evinde cilrendiklerinden bir savaqgtyayaraqrr bir qekil-
de olrnesi gerektifini biliyormu$. Boylece her gece, dtiq krrrk-
hklanyla dolu srkmtth ve anlamsrz gabalarla gegirilen bir gtin-
den sonra, sabrla oltimi.in gelmesini bekliyormuq.
Oylesine kesin bir qekilde sonundan eminmig ki karrsl ve
gocuklarr da onunla birlikte beklemektelermiq-bir dayanrqma
havasr igerisinde onlar da cilmek istiyorlarmrq. Dordii de, hig
aksatmadan, mutlak bir sessizlik igerisinde oturup oliimti bek-
lerken yaq amlarrnr dtiqtinmektelermiq.
Don Juan onlarr, velinimetinin kendisini uyarmak igin kul-
landrfr scizlerin benzerleriyle uyarmrg,.
"Oliimti arzulama," demiqmiq velinimeti. "Sadece gelene
dek bekle. Oliimtin neye benzedilini hayal etmeye gahqma.
Onun akmtsma kaprlmak igin hazn bulunman yeterli."
' Sessizce gegirilen zarnan onlan zihinsel olarak gi.iglendir-
miq, ama bir deri bir kemik kalmrq bedenleri, savaqr kaybettik-
leriirin habercisiymi$.
Bir giin, her nasilsa don Juan qansmm donmeye baqladr[r-
m diiqtinmtiq. Hasat meysiminde bir grup giftlik iqEisiyle gegi:
ci bir iq bulmuq. Ama tinin onun igin baqka tasanlarl varmt$.
Qahqmaya baqladrktan birkag giin-sonra, biri qapkasrnt galmrq.
Yeni bir qapka almasr olanakszml$, ama kavurucu giinegin al-
tmda gahqabilmesi igin bir qapkaya gereksinimi varmt$.
Pagavralar ve szunan demetleriyle baqrnr orterek koruma
ycintemleri denemiq. Birlikte gahqtr[r iqgiler ona gtilmiiqler ve
onunla alay etmeye baqlamrqlar. Onlarr duymamazhktan gel-
miq..Yaqamlan onun gahgmasrna balh olan diler iig kigi var-
me, baglangrcrndaki gibi gizemlice sona enniq. Bir gtin yatak-
tan gftrvermiq ve iqe gitmiq. Ama $ansr hig de dtizelmemiq. Iki
yakasmr zar zor bir araya getirebiliyormug.
Boylece bir yrl daha gegmiq. Durumu daha iyiye gitme-
miq, ama beklentilerinin de otesinde bagarabildiEi bir qey var-
mrg: ya$ammt genel olarak ozetlemiq. iqte o zaman neden go-
cuklan bu denli gok sevdiEini ve onlardan aynlamadrfmt, ve
'nigin
onlarla kalamayaca[mr anlamtg, ayrrca neden qu veya bu
gekilde eyleme gegemedifini de anlamrq.
Don Juan bir grkmaza grdrlinin bilincindeymiq ve velini-
metinin evinde cilrendiklerinden bir savaqgtyayaraqrr bir qekil-
de olrnesi gerektifini biliyormu$. Boylece her gece, dtiq krrrk-
hklanyla dolu srkmtth ve anlamsrz gabalarla gegirilen bir gtin-
den sonra, sabrla oltimi.in gelmesini bekliyormuq.
Oylesine kesin bir qekilde sonundan eminmig ki karrsl ve
gocuklarr da onunla birlikte beklemektelermiq-bir dayanrqma
havasr igerisinde onlar da cilmek istiyorlarmrq. Dordii de, hig
aksatmadan, mutlak bir sessizlik igerisinde oturup oliimti bek-
lerken yaq amlarrnr dtiqtinmektelermiq.
Don Juan onlarr, velinimetinin kendisini uyarmak igin kul-
landrfr scizlerin benzerleriyle uyarmrg,.
"Oliimti arzulama," demiqmiq velinimeti. "Sadece gelene
dek bekle. Oliimtin neye benzedilini hayal etmeye gahqma.
Onun akmtsma kaprlmak igin hazn bulunman yeterli."
' Sessizce gegirilen zarnan onlan zihinsel olarak gi.iglendir-
miq, ama bir deri bir kemik kalmrq bedenleri, savaqr kaybettik-
leriirin habercisiymi$.
Bir giin, her nasilsa don Juan qansmm donmeye baqladr[r-
m diiqtinmtiq. Hasat meysiminde bir grup giftlik iqEisiyle gegi:
ci bir iq bulmuq. Ama tinin onun igin baqka tasanlarl varmt$.
Qahqmaya baqladrktan birkag giin-sonra, biri qapkasrnt galmrq.
Yeni bir qapka almasr olanakszml$, ama kavurucu giinegin al-
tmda gahqabilmesi igin bir qapkaya gereksinimi varmt$.
Pagavralar ve szunan demetleriyle baqrnr orterek koruma
ycintemleri denemiq. Birlikte gahqtr[r iqgiler ona gtilmiiqler ve
onunla alay etmeye baqlamrqlar. Onlarr duymamazhktan gel-
miq..Yaqamlan onun gahgmasrna balh olan diler iig kigi var-
suzlufun kaprsrndaymr$ ve bunun bilincinde delilmiq.
"Velinimetimin ne denli hakh oldufunu anladrm," dedi
don Juan. "Bi canavar olan aptalhlrmdr ve goktan beni yiyip
bitirmiqti. Bunu diiqiindiiftim anda, sciyleyip yapabilecefim
herhangi bi geyin faydasr olamayacafrm anlamqtrm. $ansrmr
yitirmiqtim. Artrk sadece o adamlara soytanhk yapryordum.
Tabii ki benim yrkrmrmr umursayamazdr tin. Bizler gibi bi sii-
rii insan vardr-aptalh$tmtzdan dolma, o gizel ve ozel cehen-
nemlerim izle-tinin il gilenec e!i.
"Diz gokt{im ve yiiztimii gtineydofuya gevirdim. Velini-
metime tekrar teqekkiir ettim ve tine, utandr[rmr anlatfim. Qok
iizgtindiim. Ve son solulumla, bilgim olsaydr harika olmuq ola-
bilecek diinyaya veda ettim. Sonra ugsuz bucaksz bi dalga
tizerime do[ru geldi. Onu duyumsadrm once. Ardrndan iqittim
onu, ve sonunda giineydofudan, tarlalann iizerinden bana ge-
ligini gordi.im. Beni yakaladr ve karanh$r orttii iizerimi. Ve ya-
gamrmln rqrlr yok olmuqtu. Cehennemimden kurtulmuqtum.
Artrk cilmtiqttim ! Sonunda ozgtirdiim! "

Don Juan'rn oyktisii yrkmrqtr beni. Bu konuda konuqma gaba-


larrmr goz ardr etti. Baqka bir zarrran ve bir baqka yerde bunu
tartrqaca[rmLzL soyledi. Bunun yerine yapmlg oldu[u qeyle il-
gilenmemizi istedi: bilinglililin ustahfrnr agrfa vurmakla.
Birkag gtin sonra, daplardan aqalr inmekteyken, birdenbi-
re oykiistine de[gin konuqmaya baqladr. Dinlenmek igin otur-
muqtuk. Aslmda, solufiumu yinelemek igin duran bendim. Don
Juan'rn soluklan srklaqmamrqtr bile.
"Biiyiictilerin kesinlik igin verdikleri mticadele en doku-
nakh mticadeledir," dedi don Juan. "Acl doludur ve bedeli ytik-
sektir. Qok, pek gok kez btiyiiciilerin yagamma mal olmuqtur."
Bir btiyiiciiniin eylemlerine de[gin mutlak bir kesinli[e
sahip olabilmesi, biiyiictilerin dtinyasmdaki konumu ya da ye-
ni devamhhfirn zekice deferlendirebilmesi igin, eski yaqamlnrn
devamhh[rnr gegersiz kilmasr gerekti[ini agrkladr. Ancak o za-
man eylemleri, onemsiz olaylan dengelemek ve yeni devamh-
h[rm gtiglendirmek igin gerekli kesinlili saflayabilirdi.
"Giiniimtiz gdrticli biiyiiciileri, bu gegersiz krlma iqlemine,
suzlufun kaprsrndaymr$ ve bunun bilincinde delilmiq.
"Velinimetimin ne denli hakh oldufunu anladrm," dedi
don Juan. "Bi canavar olan aptalhlrmdr ve goktan beni yiyip
bitirmiqti. Bunu diiqiindiiftim anda, sciyleyip yapabilecefim
herhangi bi geyin faydasr olamayacafrm anlamqtrm. $ansrmr
yitirmiqtim. Artrk sadece o adamlara soytanhk yapryordum.
Tabii ki benim yrkrmrmr umursayamazdr tin. Bizler gibi bi sii-
rii insan vardr-aptalh$tmtzdan dolma, o gizel ve ozel cehen-
nemlerim izle-tinin il gilenec e!i.
"Diz gokt{im ve yiiztimii gtineydofuya gevirdim. Velini-
metime tekrar teqekkiir ettim ve tine, utandr[rmr anlatfim. Qok
iizgtindiim. Ve son solulumla, bilgim olsaydr harika olmuq ola-
bilecek diinyaya veda ettim. Sonra ugsuz bucaksz bi dalga
tizerime do[ru geldi. Onu duyumsadrm once. Ardrndan iqittim
onu, ve sonunda giineydofudan, tarlalann iizerinden bana ge-
ligini gordi.im. Beni yakaladr ve karanh$r orttii iizerimi. Ve ya-
gamrmln rqrlr yok olmuqtu. Cehennemimden kurtulmuqtum.
Artrk cilmtiqttim ! Sonunda ozgtirdiim! "

Don Juan'rn oyktisii yrkmrqtr beni. Bu konuda konuqma gaba-


larrmr goz ardr etti. Baqka bir zarrran ve bir baqka yerde bunu
tartrqaca[rmLzL soyledi. Bunun yerine yapmlg oldu[u qeyle il-
gilenmemizi istedi: bilinglililin ustahfrnr agrfa vurmakla.
Birkag gtin sonra, daplardan aqalr inmekteyken, birdenbi-
re oykiistine de[gin konuqmaya baqladr. Dinlenmek igin otur-
muqtuk. Aslmda, solufiumu yinelemek igin duran bendim. Don
Juan'rn soluklan srklaqmamrqtr bile.
"Biiyiictilerin kesinlik igin verdikleri mticadele en doku-
nakh mticadeledir," dedi don Juan. "Acl doludur ve bedeli ytik-
sektir. Qok, pek gok kez btiyiiciilerin yagamma mal olmuqtur."
Bir btiyiiciiniin eylemlerine de[gin mutlak bir kesinli[e
sahip olabilmesi, biiyiictilerin dtinyasmdaki konumu ya da ye-
ni devamhhfirn zekice deferlendirebilmesi igin, eski yaqamlnrn
devamhh[rnr gegersiz kilmasr gerekti[ini agrkladr. Ancak o za-
man eylemleri, onemsiz olaylan dengelemek ve yeni devamh-
h[rm gtiglendirmek igin gerekli kesinlili saflayabilirdi.
"Giiniimtiz gdrticli biiyiiciileri, bu gegersiz krlma iqlemine,
Sormak iizere oldufumu itiraf ettim, ama sorumu zihnim-
de tasarlarken gordii!iln bitdigimi ve salt farkh olsun diye
baqka bir qey sordu[umu soyledim. Bunu $aka olsun diye soy-
lememiqtim, ama onu gtildiirdti.
"Ailem o giin ortadan kayboldu," dedi. "Kanm pagayl
kurtarabilecek biriydi. Yaqadrfrmrz qartlarda riyle olmak zo-
rundaydr. Oliimtimii beklemekte oldu[umdan, istedilimde cil-
diiliimti dtiqtinmiiq olmah. Orada yapabilece[i bir gey kalma-
dr[rndan, o da ayrrldr.
"Qocuklan ozledim ve yazgrmrn onlarla olmadrfr diiqiln-
cesiyle kendimi avuttum. Her nasrlsa, biiyiiciilerin dogal bi ye-
tene[i vardr. En iyi, 'ama yine de...' scizcilkleriyle agrklanan
bir duygunun .alacakaranh[rnda yaqarlar. Qevrelerindeki her
qey gciktiiltinde, biiyticiiler durumun berbat oldulunu kabul
o
ederler ve sonra aniden amayine de...'nin alacakaranhlrna ka-
garlar.
"Ben de o gocuklar ve kadm igin hissettiklerime aynlsml
yaptrm. Zorlu bi elitimle-cizellikle en bi.iyiik oflanla-ya-
qamlannr benimle birlikte gcizden gegirmiqlerdi. Yalnrzca tin
bu sevginin akrbetine karar verebilirdi."
Bana savaqqrlarrn boyle durumlarda nasrl davrandtklannr
o[retmiq oldulunu anrmsattr. Ellerinden gelen her qeyi yapar
ve sonra piqmanhk ya da iiztintti duymadan rahatlar ve tinin so-
nucun ne olacafma karar vermesi igin beklerlermig.
"Tinin karan ne oldu, don Juan?" diye sordum.
Yamtlamaksrzrn dikkatle baku bana. Bunu soru$umun ne-
deninin tamamryla bilincinde oldu[unu biliyordum. Buna ben-
zer btr sevgiyi ve bir kaybr deneyimlemigtim.
"Tinin karan bi baqka basit tozdir," dedi. "Biiytictiltik oy-
ktileri bu temelde oluqurlar. Bu basit tozii tartl$ma noktasma
geldi$imrzde, bu belli karar hakkrnda konuquruz.
"Peki, senin oli.imiimle ilgili sormak istedi[in bi soru yok
muydu?"
"E!er oldti[iinii diigiindiilerse, neden srf bir mezara gdm-
diiler seni?" diye sordum. "Neden seni gomecek gergek bir me-
zar kazmadtlat?"
"igte yine kendine benzemeye baqladln," dedi gtilerek.
Sormak iizere oldufumu itiraf ettim, ama sorumu zihnim-
de tasarlarken gordii!iln bitdigimi ve salt farkh olsun diye
baqka bir qey sordu[umu soyledim. Bunu $aka olsun diye soy-
lememiqtim, ama onu gtildiirdti.
"Ailem o giin ortadan kayboldu," dedi. "Kanm pagayl
kurtarabilecek biriydi. Yaqadrfrmrz qartlarda riyle olmak zo-
rundaydr. Oliimtimii beklemekte oldu[umdan, istedilimde cil-
diiliimti dtiqtinmiiq olmah. Orada yapabilece[i bir gey kalma-
dr[rndan, o da ayrrldr.
"Qocuklan ozledim ve yazgrmrn onlarla olmadrfr diiqiln-
cesiyle kendimi avuttum. Her nasrlsa, biiyiiciilerin dogal bi ye-
tene[i vardr. En iyi, 'ama yine de...' scizcilkleriyle agrklanan
bir duygunun .alacakaranh[rnda yaqarlar. Qevrelerindeki her
qey gciktiiltinde, biiyticiiler durumun berbat oldulunu kabul
o
ederler ve sonra aniden amayine de...'nin alacakaranhlrna ka-
garlar.
"Ben de o gocuklar ve kadm igin hissettiklerime aynlsml
yaptrm. Zorlu bi elitimle-cizellikle en bi.iyiik oflanla-ya-
qamlannr benimle birlikte gcizden gegirmiqlerdi. Yalnrzca tin
bu sevginin akrbetine karar verebilirdi."
Bana savaqqrlarrn boyle durumlarda nasrl davrandtklannr
o[retmiq oldulunu anrmsattr. Ellerinden gelen her qeyi yapar
ve sonra piqmanhk ya da iiztintti duymadan rahatlar ve tinin so-
nucun ne olacafma karar vermesi igin beklerlermig.
"Tinin karan ne oldu, don Juan?" diye sordum.
Yamtlamaksrzrn dikkatle baku bana. Bunu soru$umun ne-
deninin tamamryla bilincinde oldu[unu biliyordum. Buna ben-
zer btr sevgiyi ve bir kaybr deneyimlemigtim.
"Tinin karan bi baqka basit tozdir," dedi. "Biiytictiltik oy-
ktileri bu temelde oluqurlar. Bu basit tozii tartl$ma noktasma
geldi$imrzde, bu belli karar hakkrnda konuquruz.
"Peki, senin oli.imiimle ilgili sormak istedi[in bi soru yok
muydu?"
"E!er oldti[iinii diigiindiilerse, neden srf bir mezara gdm-
diiler seni?" diye sordum. "Neden seni gomecek gergek bir me-
zar kazmadtlat?"
"igte yine kendine benzemeye baqladln," dedi gtilerek.
6
Ir{iyetr Kullanmak

ugtrNcU Norre
on Juan srk srk, beni ve difer gomezlerini batrdaki ya-
km srada$arda krsa gezilere grkanrdr. Bu durumlarda
sabah qafakta yola Erkar ve akqamizert doniiq yolculu-
[una baqlardrk. Don Juan'la yiiriimeyi ye[lerdim
ben'
Ona yakrn olmak, her zaman beni rahatlatryor ve sa-
tinleqtiriyordu; ama o havai Eomezleriyle olmak hep
ters etki yarattrdt bende: beni gok yoruyorlardt'
Hep birlikte daldan inerken, diizltifie ulaqmadan oncc
6
Ir{iyetr Kullanmak

ugtrNcU Norre
on Juan srk srk, beni ve difer gomezlerini batrdaki ya-
km srada$arda krsa gezilere grkanrdr. Bu durumlarda
sabah qafakta yola Erkar ve akqamizert doniiq yolculu-
[una baqlardrk. Don Juan'la yiiriimeyi ye[lerdim
ben'
Ona yakrn olmak, her zaman beni rahatlatryor ve sa-
tinleqtiriyordu; ama o havai Eomezleriyle olmak hep
ters etki yarattrdt bende: beni gok yoruyorlardt'
Hep birlikte daldan inerken, diizltifie ulaqmadan oncc
ttirel ozelliklerindeki tarih cincesi dalrhmrrun etkisi tizerinde
soylev vermigtim. O zarnanlar btiyii.ciilii[ti, ticaret allannca
iletilen ve belirli soyut bir dtizeyde Kolombiya cincesi, bir Kr-
zrlderili birligini yaratmayr amaglayan, Gtirieybatr Amerika,
Meksika ve Orta Amerika'daki inaruglar dtizene[i olarak agft-
lamaya pek merakhydrra.
Don Juan, dolalhkla, savlanmt her agrklayrgtmda ba[rra
balrra gtilerdi.
Qafrrqtrrdrlrm olay ofletistii baqlamrgtr. Don Juan'la bir-
likte son kertei zor bulunan iyileqtirici bitkilerden iki ufak kese-
yi dolduracak kadar topladrktan soffa, bir dinlenme arasl verip
bazr koca kayalann tepelerine oturduk. Ama.arabamr brraktr-
[rm yere yonelmeden cince, don Juan iz silrme sanattnt konuq-
mamtz igin diretmiqti. Ortamm bu konunun karmagrkhklanm
agrklamak igin gok uygun oldulunu, ama bunlan anlamak igin
cince ytikseltilmiq bilinglilile girmem gerektifini soylemiqti.
Herhangi bir qey yapmadan {ince, yiikseltilmiq bilinglililin
gergekten ne oldulunu yeniden agrklamaslm istemiqtim
Don Juan, biiyiik sabr gostererek, yiikseltilmiq bilingliligi
toplanma noktasrmn hareketlerine ba[h olarak agrkladr. O ko-
nuqtukga, ben de iste[imin uygunsuzlulunu anltyordum. Bana
anlattrlr her qeyi biliyordum. Herhangi bir geyin agrklanmasr-
run gerekmedi[ine de[indim ve o, bizi, derh al yu da sonra" ses-
siz bilgiye ulaqtrran yolumuzuhazrlamamz igin yardtmct olan
agrklamalann asla boq a gitmedilini ve belle[im tze kaztndrkla-
nnr sciyledi,
Sessiz bilgiye de[gin daha aynnfih konuqmasrm istedi-
$imde, bana hemen sessiz bilginin, asrrlar cince insarun olalan
konumu, olan toplanma noktasmm genel konumu oldufunu,
ama tam olarak saptanmalan olanaksrz bir takrm nedenlerden
dolayr, toplanma noktasmrn bu belirgin kon-umundan aynldr[r-
nr ve 'mantrk'dedifimizyeni bir yeri kabullendiEini soyledi.
Don Juan her insarun bu duruma bir tirnek olugturmadr[r-
na delindi. Qolumuzun toplanma noktasr do[rudan dofruya
mantrlrn alarunda yer almayrp en yakrn gevresinde bulunuyor-
mu$.Aynr olay sessiz bilginin durumunda da gegerliymiq: in-
sanlann toplanma noktast do[rudan o bolgede yer almazmtq.
ttirel ozelliklerindeki tarih cincesi dalrhmrrun etkisi tizerinde
soylev vermigtim. O zarnanlar btiyii.ciilii[ti, ticaret allannca
iletilen ve belirli soyut bir dtizeyde Kolombiya cincesi, bir Kr-
zrlderili birligini yaratmayr amaglayan, Gtirieybatr Amerika,
Meksika ve Orta Amerika'daki inaruglar dtizene[i olarak agft-
lamaya pek merakhydrra.
Don Juan, dolalhkla, savlanmt her agrklayrgtmda ba[rra
balrra gtilerdi.
Qafrrqtrrdrlrm olay ofletistii baqlamrgtr. Don Juan'la bir-
likte son kertei zor bulunan iyileqtirici bitkilerden iki ufak kese-
yi dolduracak kadar topladrktan soffa, bir dinlenme arasl verip
bazr koca kayalann tepelerine oturduk. Ama.arabamr brraktr-
[rm yere yonelmeden cince, don Juan iz silrme sanattnt konuq-
mamtz igin diretmiqti. Ortamm bu konunun karmagrkhklanm
agrklamak igin gok uygun oldulunu, ama bunlan anlamak igin
cince ytikseltilmiq bilinglilile girmem gerektifini soylemiqti.
Herhangi bir qey yapmadan {ince, yiikseltilmiq bilinglililin
gergekten ne oldulunu yeniden agrklamaslm istemiqtim
Don Juan, biiyiik sabr gostererek, yiikseltilmiq bilingliligi
toplanma noktasrmn hareketlerine ba[h olarak agrkladr. O ko-
nuqtukga, ben de iste[imin uygunsuzlulunu anltyordum. Bana
anlattrlr her qeyi biliyordum. Herhangi bir geyin agrklanmasr-
run gerekmedi[ine de[indim ve o, bizi, derh al yu da sonra" ses-
siz bilgiye ulaqtrran yolumuzuhazrlamamz igin yardtmct olan
agrklamalann asla boq a gitmedilini ve belle[im tze kaztndrkla-
nnr sciyledi,
Sessiz bilgiye de[gin daha aynnfih konuqmasrm istedi-
$imde, bana hemen sessiz bilginin, asrrlar cince insarun olalan
konumu, olan toplanma noktasmm genel konumu oldufunu,
ama tam olarak saptanmalan olanaksrz bir takrm nedenlerden
dolayr, toplanma noktasmrn bu belirgin kon-umundan aynldr[r-
nr ve 'mantrk'dedifimizyeni bir yeri kabullendiEini soyledi.
Don Juan her insarun bu duruma bir tirnek olugturmadr[r-
na delindi. Qolumuzun toplanma noktasr do[rudan dofruya
mantrlrn alarunda yer almayrp en yakrn gevresinde bulunuyor-
mu$.Aynr olay sessiz bilginin durumunda da gegerliymiq: in-
sanlann toplanma noktast do[rudan o bolgede yer almazmtq.
bende en biiyiik korkuyu yarutan qeyin, jaguarrn homurtusu ya
da bakrqr olmadrfrnt, onu iqitip de baqrmr kaldrrmadan Eok on-
ce beni siizdiiliinden emin olmam oldu[unu anlatttm.
Don Juan bu deneyimime de[gin tek bir soz etmedi. Derin
dtiqtncelere dalmtqtr. Ona, jaguarr benden daha once goriip
gormedifiini sormaya kalkrqtr[tmda, emreder bir ifadeyle sus-
iurdu beni. Bende, gok tedirgin ya da kafasr karrqmrq izlenimi
yaratfi.
Bir anhk sessizlikten sonra, don Juan yiirtimem igin bir
iqaret verdi. Kendisi one gegti.Zkzaklat grzerck,hrzh adrmlar-
la kayalardan uzaklaqrp gahlara yiirtidiik.
Yanm saat kadar sonra, dinlenmek igin durdu[umuz agrk-
lfttaki fundah[a ulagmrgtrk. Tek bir soz bile konugmamrqtrk ve
ben don Juan'rn ne dtiqiindti[iinti bilmek istiyordum.
"Nigin boyle zlkzak gizerek yiirtiyoruz," diye sordum.
"Kestirme bir yol bulup hemen buradan grksali daha iyi olmaz
ml?"
"Hayrr!" dedi don Juan kesin bir dille. "Hig de iyi olmaz.
Oradaki erkek bi jaguar. Ag ve peqimizden gelecek."
"iyi ya iqte, al sana buradan hemen grkrnak igin bir neden
daha," diye direttim.
"Bu, o kadar da kolay de[il," dedi. "O jaguar mantrk ile
engellenmiq degil. Bizi elde etmek igin ne yapmasr gerektifini
tam olarak biliyor. Ve, seninle konugtufumdan emin oldu[um
kadar, onun' da diigiincelerimizi okudufuna eminim."
"Ne demek istiyorsun, diiqtincelerimizi okuyan bir jaguar
ml var yani?" diye sordum.
"Bu, hig de mecazi bi kullanrm de[il," dedi. "Ne diyorsam
onu kastediyorum. Bunun gibi btiyiik canhlarrn di.iqiinceleri
okuma yetileri vardrr. Ve tahmin de etmiyorum. Her qeyi dog-
rudan bilirler. "
"Peki qimdi ne yaply oruz?" diye sordum, gerqekten kork-
muq olarak.
"Daha az mantrkh olmalrytz ve jaguarrn dtiqiincelerimizi
okumasmt imkansrzlaqttrarak s avaqt kazanmayt denemeliliz, "
diye yamtladr.
"Daha az manttkf olmak bize nastl yardrm edebilir ki'/"
bende en biiyiik korkuyu yarutan qeyin, jaguarrn homurtusu ya
da bakrqr olmadrfrnt, onu iqitip de baqrmr kaldrrmadan Eok on-
ce beni siizdiiliinden emin olmam oldu[unu anlatttm.
Don Juan bu deneyimime de[gin tek bir soz etmedi. Derin
dtiqtncelere dalmtqtr. Ona, jaguarr benden daha once goriip
gormedifiini sormaya kalkrqtr[tmda, emreder bir ifadeyle sus-
iurdu beni. Bende, gok tedirgin ya da kafasr karrqmrq izlenimi
yaratfi.
Bir anhk sessizlikten sonra, don Juan yiirtimem igin bir
iqaret verdi. Kendisi one gegti.Zkzaklat grzerck,hrzh adrmlar-
la kayalardan uzaklaqrp gahlara yiirtidiik.
Yanm saat kadar sonra, dinlenmek igin durdu[umuz agrk-
lfttaki fundah[a ulagmrgtrk. Tek bir soz bile konugmamrqtrk ve
ben don Juan'rn ne dtiqiindti[iinti bilmek istiyordum.
"Nigin boyle zlkzak gizerek yiirtiyoruz," diye sordum.
"Kestirme bir yol bulup hemen buradan grksali daha iyi olmaz
ml?"
"Hayrr!" dedi don Juan kesin bir dille. "Hig de iyi olmaz.
Oradaki erkek bi jaguar. Ag ve peqimizden gelecek."
"iyi ya iqte, al sana buradan hemen grkrnak igin bir neden
daha," diye direttim.
"Bu, o kadar da kolay de[il," dedi. "O jaguar mantrk ile
engellenmiq degil. Bizi elde etmek igin ne yapmasr gerektifini
tam olarak biliyor. Ve, seninle konugtufumdan emin oldu[um
kadar, onun' da diigiincelerimizi okudufuna eminim."
"Ne demek istiyorsun, diiqtincelerimizi okuyan bir jaguar
ml var yani?" diye sordum.
"Bu, hig de mecazi bi kullanrm de[il," dedi. "Ne diyorsam
onu kastediyorum. Bunun gibi btiyiik canhlarrn di.iqiinceleri
okuma yetileri vardrr. Ve tahmin de etmiyorum. Her qeyi dog-
rudan bilirler. "
"Peki qimdi ne yaply oruz?" diye sordum, gerqekten kork-
muq olarak.
"Daha az mantrkh olmalrytz ve jaguarrn dtiqiincelerimizi
okumasmt imkansrzlaqttrarak s avaqt kazanmayt denemeliliz, "
diye yamtladr.
"Daha az manttkf olmak bize nastl yardrm edebilir ki'/"
tek qey oldu[unu soyledi.
Kurumuq dallan krrmamak igin kasten, don Juan'rn izlert-
ne basmaya gahqryordum. Jaguarrn koca karanhk kiitlesini yal-
ntzea otuz adrm ardrmda gcirmeden cince, bu qekilde beq yiiz
metre kadar ytirtimii gttik.
Avazrm grktr[r kadar bafrrdrm. Don Juan, durmaksrzrn, ko-
ca kedinin gozden yitiqini gorebilecek kadar Eabuk doniiverdi.
Don Juan yeniden keskin bir rshk galmaya baqladr ve ellerini
susturuculu silah sesini taklit edercesine grpmayr siirdiirdii.
Qok krsrk bir sesle bana, kedilerin yukan trrmanmaktan
pek hoqlanmadrklannr ve birkag adrm sa[rmdaki derin ve ge-
niq vadiye gok htzh kogup ulaqmamn gerektifini soyledi.
Gitmemiz tgtn bir iqaret yaptr ve ikimiz de gahlara do[ru
olabildi[imiz kadar hrzh koqtuk. Vadinin bir kenarmdan aqalr
kaydrk, sonuna ulaqtrk ve diler tarafindan yukan trmanmaya
baqladrk. Buradan yamacr, vadinin dibini ve kendi bulundu[u-
muz diizlii$i kolayca grirebiliyorduk. Don Juan, jaguarrn ko-
kumuzu izledi[ini, ve efer qanshysak onu aqa$rda izlerimiztn
yarunda koqarken gcirebilece[imiz fisrldadr.
Jaguann krprfi srnr yakalamak iEin tedirginlikle beklerken,
altrmdaki vadiye gcizlerimi dikmiqtim. Ama onu gciremedim.
Arkamzdaki gahhkta koca kedinin tirktitticii sesini duydu[u-
muzda Jaguann kagmrq olabilecefini dtiqiinmiiqtiim. Don Ju-
an'ln hakh olabilece[ini tirpererek kavradrm. $u anda oldu[u
yere ulaqabilmesi igin jaguarrn diiqtincelerimizi okuyup vadiyi
bizden once gegmiq olmasr gerekiyordu.
Tek bir soz bile etmeden, don Juan mi.ithiq bir koqu tuttur-
du. Onu izledim ve epey bir stire zkzak gizerek ilerledik. Din-
lenmek igin durdufumuzda tamamen soluksuz kalmrqtrm.
Jaguar tarafindan kovalanryor olma korkusu, don Juan'rn
olalani.istii fiziksel atrlganhlrna hayran kalmama engel olma-
mrgtr. Geng biriymiqgesine koqmuqtu. Qocuklulumda koqmir
yetene[iyle beni bir hayli etkileyen birini arumsathlrnr anlat-
maya baqladrm, ama o susmam igin bir iqaret yaptr. Dikkatlicc
gevreyi dinlemekteydi, ben de oyle yaptrm.
Tam cintimtizdeki gaklarda hafif bir hrqrrtr duydum. V'
tek qey oldu[unu soyledi.
Kurumuq dallan krrmamak igin kasten, don Juan'rn izlert-
ne basmaya gahqryordum. Jaguarrn koca karanhk kiitlesini yal-
ntzea otuz adrm ardrmda gcirmeden cince, bu qekilde beq yiiz
metre kadar ytirtimii gttik.
Avazrm grktr[r kadar bafrrdrm. Don Juan, durmaksrzrn, ko-
ca kedinin gozden yitiqini gorebilecek kadar Eabuk doniiverdi.
Don Juan yeniden keskin bir rshk galmaya baqladr ve ellerini
susturuculu silah sesini taklit edercesine grpmayr siirdiirdii.
Qok krsrk bir sesle bana, kedilerin yukan trrmanmaktan
pek hoqlanmadrklannr ve birkag adrm sa[rmdaki derin ve ge-
niq vadiye gok htzh kogup ulaqmamn gerektifini soyledi.
Gitmemiz tgtn bir iqaret yaptr ve ikimiz de gahlara do[ru
olabildi[imiz kadar hrzh koqtuk. Vadinin bir kenarmdan aqalr
kaydrk, sonuna ulaqtrk ve diler tarafindan yukan trmanmaya
baqladrk. Buradan yamacr, vadinin dibini ve kendi bulundu[u-
muz diizlii$i kolayca grirebiliyorduk. Don Juan, jaguarrn ko-
kumuzu izledi[ini, ve efer qanshysak onu aqa$rda izlerimiztn
yarunda koqarken gcirebilece[imiz fisrldadr.
Jaguann krprfi srnr yakalamak iEin tedirginlikle beklerken,
altrmdaki vadiye gcizlerimi dikmiqtim. Ama onu gciremedim.
Arkamzdaki gahhkta koca kedinin tirktitticii sesini duydu[u-
muzda Jaguann kagmrq olabilecefini dtiqiinmiiqtiim. Don Ju-
an'ln hakh olabilece[ini tirpererek kavradrm. $u anda oldu[u
yere ulaqabilmesi igin jaguarrn diiqtincelerimizi okuyup vadiyi
bizden once gegmiq olmasr gerekiyordu.
Tek bir soz bile etmeden, don Juan mi.ithiq bir koqu tuttur-
du. Onu izledim ve epey bir stire zkzak gizerek ilerledik. Din-
lenmek igin durdufumuzda tamamen soluksuz kalmrqtrm.
Jaguar tarafindan kovalanryor olma korkusu, don Juan'rn
olalani.istii fiziksel atrlganhlrna hayran kalmama engel olma-
mrgtr. Geng biriymiqgesine koqmuqtu. Qocuklulumda koqmir
yetene[iyle beni bir hayli etkileyen birini arumsathlrnr anlat-
maya baqladrm, ama o susmam igin bir iqaret yaptr. Dikkatlicc
gevreyi dinlemekteydi, ben de oyle yaptrm.
Tam cintimtizdeki gaklarda hafif bir hrqrrtr duydum. V'
trm. Ashnda, o kadar gevik ve hrzhydrm ki, herhangi bir yara-
mazh$r bagrm belaya girmeden gergekleqtirebiliyordum ; beni
kovalayan herkesi ekebiliyordum, ozellikle mahallemizin so-
kaklannda devriye gezen yaqh polisi. Bir sokak lambasrnt krr-
drfrmda ya da bu tiirden bir qey yaptr[rmda ttim yapmam ge-
reken koqmaktt ve kurtuluyordum.
Ama bir giin, haberim olmakstztn, yaqlt polis memurunun
yerine askeri efitim almrq bir polis timi geldi. Felaket ant, bir
malazanrn camlnr krnp htztmtn gtivencem oldu[undan emin
olarak koqmaya baqladrfrmda geldi. Geng bir polis peqime dtiq-
tii. Daha once hig koqmadr[rm gibi koqtum, ama faydasr olma-
dr. Polis futbol takrmmda yetenekli bir orta saha oyuncusu olan
memur, benim on yrlhk bedenimin baqa grkabilecefinden daha
gok hrza ve enerjiye sahipti. Beni yakaladr ve camlnr krrdr[rm
ma$azaya tekmeleye tekmeleye gotiirdii. Btitiin tekmelerini
futbol sahasmda antremandaymtggaslna, ustaca isimlendiriyor-
du. Beni incitmedi, sadece korkuttu, yine de yo[un olarak aqa-
frlanmantn etkisi, bir futbol oyuncusu olarak onun yetenefine
ve ustah[rna duydufum o on yaqrndaki hayranhkla azalmrgtr.
O giin hissettifimi don Juan igin de hissetmiq oldufumu
soyledim. Yaq farkrna ve benim h:zlt kagrqlara olan efilimime
ralmen beni geEebilmiqti.
Aynca ona, ytllarca yinelenen, gok iyi koqtufum ve genE
polisin beni gegemedi[i dtigiimden soz ettim.
"HikAyen sandr[rmdan da onemliymiq," diye belirtti don
Juan. "Annenin poponu tokatlamaslyla ilgili bi hikdye olacafr-
nl sanmrqttm."
Sozlerini vurgulama bigimi, soylemini Eok gtiltinq ve gok
eflendirici krlmrgtt. B azen oykiilerimizi anlatm a;rnrzr saflaya-
nrn mantt$rmrz defit, tin oldufunu ekledi. Bu da o zamanlar-
dan biriymiq. Tin, usumdaki belirli bir hikAyeyi canlandtrmtq,
giinkti hig kuqkusuz hikAye benim yok edici kiqisel onemimle
ilgiliymiq. Ofke ve aqafrlanma meqalesinin igimde yrllarca tu-
tuqtufunu, baqansrzhk ve iiztintii duygularlmln hdld dokunul-
mamlq olarak kaldrfrnr soyledi.
"Bi psikiyatrist senin hikAyen ve ilgili konulanyla bayram
ederdi," diye stirdiirdii. "Zthntnde, senin yenilmezlik diiqiince-
trm. Ashnda, o kadar gevik ve hrzhydrm ki, herhangi bir yara-
mazh$r bagrm belaya girmeden gergekleqtirebiliyordum ; beni
kovalayan herkesi ekebiliyordum, ozellikle mahallemizin so-
kaklannda devriye gezen yaqh polisi. Bir sokak lambasrnt krr-
drfrmda ya da bu tiirden bir qey yaptr[rmda ttim yapmam ge-
reken koqmaktt ve kurtuluyordum.
Ama bir giin, haberim olmakstztn, yaqlt polis memurunun
yerine askeri efitim almrq bir polis timi geldi. Felaket ant, bir
malazanrn camlnr krnp htztmtn gtivencem oldu[undan emin
olarak koqmaya baqladrfrmda geldi. Geng bir polis peqime dtiq-
tii. Daha once hig koqmadr[rm gibi koqtum, ama faydasr olma-
dr. Polis futbol takrmmda yetenekli bir orta saha oyuncusu olan
memur, benim on yrlhk bedenimin baqa grkabilecefinden daha
gok hrza ve enerjiye sahipti. Beni yakaladr ve camlnr krrdr[rm
ma$azaya tekmeleye tekmeleye gotiirdii. Btitiin tekmelerini
futbol sahasmda antremandaymtggaslna, ustaca isimlendiriyor-
du. Beni incitmedi, sadece korkuttu, yine de yo[un olarak aqa-
frlanmantn etkisi, bir futbol oyuncusu olarak onun yetenefine
ve ustah[rna duydufum o on yaqrndaki hayranhkla azalmrgtr.
O giin hissettifimi don Juan igin de hissetmiq oldufumu
soyledim. Yaq farkrna ve benim h:zlt kagrqlara olan efilimime
ralmen beni geEebilmiqti.
Aynca ona, ytllarca yinelenen, gok iyi koqtufum ve genE
polisin beni gegemedi[i dtigiimden soz ettim.
"HikAyen sandr[rmdan da onemliymiq," diye belirtti don
Juan. "Annenin poponu tokatlamaslyla ilgili bi hikdye olacafr-
nl sanmrqttm."
Sozlerini vurgulama bigimi, soylemini Eok gtiltinq ve gok
eflendirici krlmrgtt. B azen oykiilerimizi anlatm a;rnrzr saflaya-
nrn mantt$rmrz defit, tin oldufunu ekledi. Bu da o zamanlar-
dan biriymiq. Tin, usumdaki belirli bir hikAyeyi canlandtrmtq,
giinkti hig kuqkusuz hikAye benim yok edici kiqisel onemimle
ilgiliymiq. Ofke ve aqafrlanma meqalesinin igimde yrllarca tu-
tuqtufunu, baqansrzhk ve iiztintii duygularlmln hdld dokunul-
mamlq olarak kaldrfrnr soyledi.
"Bi psikiyatrist senin hikAyen ve ilgili konulanyla bayram
ederdi," diye stirdiirdii. "Zthntnde, senin yenilmezlik diiqiince-
Seni yiyecek, giinkii sen tiltimiinii ardrnda tutabilecek htza sa-
:

hip defilsin."
Sonra btyticiilerin ciliim vehrz tizerine karmaqrk diiqi.ince-
lerinin aynntilarrna girdi. Gtinliik yagamrmvda sozlerimizden
ya da kararlanm rzdan kolayca donebileipgirnizi soyledi. Diin-
yamrzdaki tek deliqrnez qey oltimmtig. Ote yandan, biiytictile-
rin diinyastnda, olafan ciltim emri iptal ettirilebilir, ama biiyti-
ctilerin soz hep gegerli kalrrmrg. Btiyticiilerin diinyasmda karar
tekrar gcizden gegirilemez ve defigtirilemezmiq. Bir kez katar
verildi mi, sonsuza kadar kalrrmtq.
Ona, etkileyici sozlerine rafmen, oliimtin iptal edilebilece-
fine ikna olmadr[rmr soyledim. O da onceden aqrklamrq oldu-
funu yeniden agrkladr. Bir gorticti igin insanlann saylslz dura-
fan ama titregen enerji alanlartndan oluqmuq dortgen ya da kii-
iiS"t saydam kiitlelerden ibaret olduklarrnr, ve sadece btiytibii-
lerin bu kiiresel saydamhfa bir hdreket verebildiklerini s6yle-
di. Bir saniyenin onda birinde toplanma noktalannt saydam
ktitlelerinde, istedikleri yere gorfderebilirlermiq. Hareket ve
hrz, tamamen farkh bir baqka evrenin algrlanmasml anhk ola-
rak saflarmrq. Ya da toplanma noktalarmr, durrnakszm say-
dam enerji alanlanrun tamamtnda harekete gegirirlermiq. Btiy-
lesi bir hareketle dofan kuvvet ciyle yo[un olurmuq ki, amnda
saydam ki.itlelerinin tamamrm tiiketirmiq.
Tam o anda iftzertmtze toprak kaysa, kaza sonucu meyda-
na gelen oltimtin olalan etkisini iptal edebilecelini sciyledi.
Toplanma noktastnt harekete gegirecek olan hrzmr kullanarak,
evieni 4ggiltirebilir ya da bir salisede kendini igten ige yakabi-
lirmiq. Ote yandan ben, olafan bir qekilde oltirmti$iim, toplan-
ma noktam beni gekip grkaracak hrza sahip olmadrfrndan ka-
yalann altrnda ezilebilirmiqim.
Biiyi.ictilerin, dliimii iptal etmekle ayru gey sayrlmayan, cil-
menin koqut bir bigimini bulmuq olduklanru diiqiindtiltimti
sdyledim. O da ttim s6yledifinin, biiyiictilerin dliimlerini yon-
lendirdikleri oldu[u yanrtmt verdi. Yalntzca gerektill zarnan
oltirlermiq.
Sciylediklerinden kuqkulanmama ra[men, oyun oynuyor-
Seni yiyecek, giinkii sen tiltimiinii ardrnda tutabilecek htza sa-
:

hip defilsin."
Sonra btyticiilerin ciliim vehrz tizerine karmaqrk diiqi.ince-
lerinin aynntilarrna girdi. Gtinliik yagamrmvda sozlerimizden
ya da kararlanm rzdan kolayca donebileipgirnizi soyledi. Diin-
yamrzdaki tek deliqrnez qey oltimmtig. Ote yandan, biiytictile-
rin diinyastnda, olafan ciltim emri iptal ettirilebilir, ama biiyti-
ctilerin soz hep gegerli kalrrmrg. Btiyticiilerin diinyasmda karar
tekrar gcizden gegirilemez ve defigtirilemezmiq. Bir kez katar
verildi mi, sonsuza kadar kalrrmtq.
Ona, etkileyici sozlerine rafmen, oliimtin iptal edilebilece-
fine ikna olmadr[rmr soyledim. O da onceden aqrklamrq oldu-
funu yeniden agrkladr. Bir gorticti igin insanlann saylslz dura-
fan ama titregen enerji alanlartndan oluqmuq dortgen ya da kii-
iiS"t saydam kiitlelerden ibaret olduklarrnr, ve sadece btiytibii-
lerin bu kiiresel saydamhfa bir hdreket verebildiklerini s6yle-
di. Bir saniyenin onda birinde toplanma noktalannt saydam
ktitlelerinde, istedikleri yere gorfderebilirlermiq. Hareket ve
hrz, tamamen farkh bir baqka evrenin algrlanmasml anhk ola-
rak saflarmrq. Ya da toplanma noktalarmr, durrnakszm say-
dam enerji alanlanrun tamamtnda harekete gegirirlermiq. Btiy-
lesi bir hareketle dofan kuvvet ciyle yo[un olurmuq ki, amnda
saydam ki.itlelerinin tamamrm tiiketirmiq.
Tam o anda iftzertmtze toprak kaysa, kaza sonucu meyda-
na gelen oltimtin olalan etkisini iptal edebilecelini sciyledi.
Toplanma noktastnt harekete gegirecek olan hrzmr kullanarak,
evieni 4ggiltirebilir ya da bir salisede kendini igten ige yakabi-
lirmiq. Ote yandan ben, olafan bir qekilde oltirmti$iim, toplan-
ma noktam beni gekip grkaracak hrza sahip olmadrfrndan ka-
yalann altrnda ezilebilirmiqim.
Biiyi.ictilerin, dliimii iptal etmekle ayru gey sayrlmayan, cil-
menin koqut bir bigimini bulmuq olduklanru diiqiindtiltimti
sdyledim. O da ttim s6yledifinin, biiyiictilerin dliimlerini yon-
lendirdikleri oldu[u yanrtmt verdi. Yalntzca gerektill zarnan
oltirlermiq.
Sciylediklerinden kuqkulanmama ra[men, oyun oynuyor-
mrq ki, ahcrda yalnrzca bir boqluk yaratabilirmiq.
"Sessiz bilginin brze yaptraca[r bi baqka hareketse kuru
gamuru tekmelemektir," dedi don Juan.
Bir an tepkilerimi beklercesine bana baktl.
"$imdi gayet sakin ytiriiyece$tt," dedi. "Ve sen de koca bi
devmiqsin gibi kuru gamurlarr tekmeleyeceksin."
Suratrmda aptal bir ifade olmahydr. Don Juan'rn bedeni
gtilmekten sarsrhyordu.
"Ayaklarrnla bi toz bulutu kaldrr," diye buyurdu. "Kendini
iri ve a[rr hisset."
Bunu yapmayr denedim ve hemen ardrndan bir yo[unluk
duygusu kapladr beni. $akacr bir tavrrla, trneriler vermedeki gti-
ciiniin inarulmaz oldufunu soyledim. Ashnda devasa ve yrficr
olarak duyumsamaktaydrm kendimi. Biiyiikltifiiimle ilgili du-
yumsadrklanmrn kendi onerisinin bir sonucu olmadr[rna, top-
lanma noktzundaki deliqimden kaynaklandr[rna inandrrdr beni.
Eski insanlarrn efsaneleqebildifini, gtinkii sesiz bilgi yo-
luyla toplanma noktasmm hareketinden elde edilebilecek erkin
ayrrdmda olduklarrnr soyledi. Btiyiictiler bu eski erki daha dii-
qiik bir olgtide ele gegirmiqler. Toplanma noktalarrrun hareke-
tiyle duygularrnr kullanrp olaylarr de[igtirebilirlermig. Ben de
olaylarr iri ve yrtrcr hissetmemle de[iqtiriyormu$um. Bu qekil-
de yonlendirilen duygulara niyet denirmiq
"Toplanma noktan qimdiden epeyce hareket etti," diye stir-
diirdii. "$u anda ya bu kazancrnr yitirmek ya da toplanma nok-
tanr oldufu yerin citesine gotiirmek konumundasln."
Olafan yagam koqullan altrndaki her insanrn, biiyi.ik bir
olasrhkla, gelenelin ballanndan bir kez olsun kurtulma firsatr
bulmuq oldulunu soyledi. Toplumsal gelenefi kastetmedifini,
algrlarrmrut ballayan geleneklerden sciz etti[ini vurguladr. Bir
coqkunluk anr toplanma noktamzr hareket ettirip, gelene[i aq-
mamtza yetermiq. Aym gekilde bir korku anr, hastahk, ofke ya
da keder anr da yetebilirmiq. Ama genellikle, ne zaffran toplan-
ma noktamrzr hareket ettirme olanafr bulsak korkarmrqrz. Din-
sel, efitimsel ve toplumsal yaprlanmrz iqin igine kanqrrmrq.
Bunlar topluma giivenli doniiqiimtizii kesinleqtirirmiq ; toplanma
noktalanmlzln belirlenmiq olafan ya$am konumuna doniiqtinti.
mrq ki, ahcrda yalnrzca bir boqluk yaratabilirmiq.
"Sessiz bilginin brze yaptraca[r bi baqka hareketse kuru
gamuru tekmelemektir," dedi don Juan.
Bir an tepkilerimi beklercesine bana baktl.
"$imdi gayet sakin ytiriiyece$tt," dedi. "Ve sen de koca bi
devmiqsin gibi kuru gamurlarr tekmeleyeceksin."
Suratrmda aptal bir ifade olmahydr. Don Juan'rn bedeni
gtilmekten sarsrhyordu.
"Ayaklarrnla bi toz bulutu kaldrr," diye buyurdu. "Kendini
iri ve a[rr hisset."
Bunu yapmayr denedim ve hemen ardrndan bir yo[unluk
duygusu kapladr beni. $akacr bir tavrrla, trneriler vermedeki gti-
ciiniin inarulmaz oldufunu soyledim. Ashnda devasa ve yrficr
olarak duyumsamaktaydrm kendimi. Biiyiikltifiiimle ilgili du-
yumsadrklanmrn kendi onerisinin bir sonucu olmadr[rna, top-
lanma noktzundaki deliqimden kaynaklandr[rna inandrrdr beni.
Eski insanlarrn efsaneleqebildifini, gtinkii sesiz bilgi yo-
luyla toplanma noktasmm hareketinden elde edilebilecek erkin
ayrrdmda olduklarrnr soyledi. Btiyiictiler bu eski erki daha dii-
qiik bir olgtide ele gegirmiqler. Toplanma noktalarrrun hareke-
tiyle duygularrnr kullanrp olaylarr de[igtirebilirlermig. Ben de
olaylarr iri ve yrtrcr hissetmemle de[iqtiriyormu$um. Bu qekil-
de yonlendirilen duygulara niyet denirmiq
"Toplanma noktan qimdiden epeyce hareket etti," diye stir-
diirdii. "$u anda ya bu kazancrnr yitirmek ya da toplanma nok-
tanr oldufu yerin citesine gotiirmek konumundasln."
Olafan yagam koqullan altrndaki her insanrn, biiyi.ik bir
olasrhkla, gelenelin ballanndan bir kez olsun kurtulma firsatr
bulmuq oldulunu soyledi. Toplumsal gelenefi kastetmedifini,
algrlarrmrut ballayan geleneklerden sciz etti[ini vurguladr. Bir
coqkunluk anr toplanma noktamzr hareket ettirip, gelene[i aq-
mamtza yetermiq. Aym gekilde bir korku anr, hastahk, ofke ya
da keder anr da yetebilirmiq. Ama genellikle, ne zaffran toplan-
ma noktamrzr hareket ettirme olanafr bulsak korkarmrqrz. Din-
sel, efitimsel ve toplumsal yaprlanmrz iqin igine kanqrrmrq.
Bunlar topluma giivenli doniiqiimtizii kesinleqtirirmiq ; toplanma
noktalanmlzln belirlenmiq olafan ya$am konumuna doniiqtinti.
rim iqlevlerini yitirdiler. Tam anlamryla, sanki kara bir battani-
ye iizerimi ortmiiq ve diiqtincelerimi golgelemiqti. Ve usumu,
dtinyada higbir kaygrsr olmayan biri gibi brrakttm gitti. E[er
beni karanhkta brrakan o ortiiyi.i yok etmek istiyorsam, tiim
yapmam gerekenin onu aglp gegmek otdufuna emindim.
O durumda ileri do[ru itildifimi, harekete gegtifimi du-
yumsadtm. Bir qey bedensel olarak, bir yerden diferine hare-
ket etmemi safhyordu. Baygrnhk durumu yaqamadtm. Hareke-
timdeki htz ve rahathk beni coqturuyordu.
Yi.irtimekte oldufumu hissetmiyordum; ugmuyordum da..
Dahasr son kerte kolayhkla taqmmaktaydrm. Hareketlerim yal-
ntzca onlan diiqtinmeye gahqtrlrmda s akarlaqrp kabalaqryordu.
Hareketlerimle, onlan diiqiinmeksizin eflendifimde, daha on-
ce yaprlagelmemiq eqsiz bir bedensel sevinglilik durumuna gi-
riyordum. E[er yagamlmda bciyle mutluluk anlan olduysa, gok
krsa siirmtiq olmahydrlar giinkii higbir ant brakmamtqlardr
bende. Yine de o esrimeyi yaqadrfrmda belli belirsiz bir tanr-
mrqhk duygusu hissettim, sanki bunu daha cinceden biliyordum
da unutmuqtum.
Fundahkta hareket etme coqkusu oylesine yofundu ki di-
fer her qey onemini yitirmiqti. Bana goie canhhfrnt siirdtiren
anlar, o coqkunluk anlart ve hareket etmeyi kestifim, kendimi
fundalrkla karqr karqrya buldufum zamanlardr.
Ama daha da agrklanamaz olan, hareket ettidlmeye baqla-
drlrmda gahlann iizerinde belli belirsiz ortaya gtkrvermemdi.
Bir an, jaguarrn qeklini net bir bigimde cjntimde gcirdiim.
Olanca hrzryla kagmaktaydr. Kaktiislerin dikenlerinden kagrn-
maya gahqtr[rnr sandtm. Adrmtnr attr[r yere son kerte dikkat
ediyordu.
Jaguann peqinden koqarak onu korkutup dikkatini dafrt-
mak iEin dayanrlmaz bir baskr duyumsamaktaydrm. Dikenlerin
canrnr acrtaca$rnr biliyordum. Sonra, sessiz zihnimde bir dti-
qi.ince patlayrverdi-bir j aguarrn dikenlerden canr incindifinde
daha tehlikeli olaca[rnr diiqiindiim. Bu diiqi.ince, biri beni dii-
qiimden uyandrnyormuggasma bir etki yarattr.
Dtiqiinme giici.imtin yeniden gahqmaya baqladrfirmn bilin-
cine vardt[tmda, kayalardan oluqmuq bir sra tepenin dibinde
rim iqlevlerini yitirdiler. Tam anlamryla, sanki kara bir battani-
ye iizerimi ortmiiq ve diiqtincelerimi golgelemiqti. Ve usumu,
dtinyada higbir kaygrsr olmayan biri gibi brrakttm gitti. E[er
beni karanhkta brrakan o ortiiyi.i yok etmek istiyorsam, tiim
yapmam gerekenin onu aglp gegmek otdufuna emindim.
O durumda ileri do[ru itildifimi, harekete gegtifimi du-
yumsadtm. Bir qey bedensel olarak, bir yerden diferine hare-
ket etmemi safhyordu. Baygrnhk durumu yaqamadtm. Hareke-
timdeki htz ve rahathk beni coqturuyordu.
Yi.irtimekte oldufumu hissetmiyordum; ugmuyordum da..
Dahasr son kerte kolayhkla taqmmaktaydrm. Hareketlerim yal-
ntzca onlan diiqtinmeye gahqtrlrmda s akarlaqrp kabalaqryordu.
Hareketlerimle, onlan diiqiinmeksizin eflendifimde, daha on-
ce yaprlagelmemiq eqsiz bir bedensel sevinglilik durumuna gi-
riyordum. E[er yagamlmda bciyle mutluluk anlan olduysa, gok
krsa siirmtiq olmahydrlar giinkii higbir ant brakmamtqlardr
bende. Yine de o esrimeyi yaqadrfrmda belli belirsiz bir tanr-
mrqhk duygusu hissettim, sanki bunu daha cinceden biliyordum
da unutmuqtum.
Fundahkta hareket etme coqkusu oylesine yofundu ki di-
fer her qey onemini yitirmiqti. Bana goie canhhfrnt siirdtiren
anlar, o coqkunluk anlart ve hareket etmeyi kestifim, kendimi
fundalrkla karqr karqrya buldufum zamanlardr.
Ama daha da agrklanamaz olan, hareket ettidlmeye baqla-
drlrmda gahlann iizerinde belli belirsiz ortaya gtkrvermemdi.
Bir an, jaguarrn qeklini net bir bigimde cjntimde gcirdiim.
Olanca hrzryla kagmaktaydr. Kaktiislerin dikenlerinden kagrn-
maya gahqtr[rnr sandtm. Adrmtnr attr[r yere son kerte dikkat
ediyordu.
Jaguann peqinden koqarak onu korkutup dikkatini dafrt-
mak iEin dayanrlmaz bir baskr duyumsamaktaydrm. Dikenlerin
canrnr acrtaca$rnr biliyordum. Sonra, sessiz zihnimde bir dti-
qi.ince patlayrverdi-bir j aguarrn dikenlerden canr incindifinde
daha tehlikeli olaca[rnr diiqiindiim. Bu diiqi.ince, biri beni dii-
qiimden uyandrnyormuggasma bir etki yarattr.
Dtiqiinme giici.imtin yeniden gahqmaya baqladrfirmn bilin-
cine vardt[tmda, kayalardan oluqmuq bir sra tepenin dibinde
"Senin igin bi oliim kahm meselesi defilmiq o zaman," de-
di. "Oyle olsaydt, toplanma noktant kendi kendine hareket et-
tirebilirdin."
"Peki insanlar toplanma noktamt hareket ettirdi[imde gor-
diiklerimi gorebilirlei mi?" diye direttim.
"Hayrr, Eiinkti onlann toplanma noktast seninkiyle aym
yerde olmayacak," diye yanrtladr.
"O zaman, jaguarr dtiqiimde mi gordiim, don Juan?" diye
sordum. "Biitiin bunlar yalnzca akhmda mt oldu?"
"Pek oyle de!il," dedi. "O koca kedi gergekti. Kilometre-
lerce hareket ettin ve yorgun bile defilsin. Kugkulanryorsan
e[er, ayakkabrlanna bak. Kakttis dikenleriyle dolular. Bu yiiz-
den sen, qaltlarrn iizerinden siiziilerek gerEekten de hareket et-
tin. Ama aynr zamanda etmedin de. Bu, toplanma noktantn
mantrlm mr, yoksa sessiz bilginin yerinde mi oldufuna ba[It".
Soylerken anlattrft her qeyi anhyordum, ama istedi[intde
herhangi bir krsmrnt tekrarlayamryordum. Ne de bildifimin ne
oldufunu kestirebiliyordum, ya da ne iEin bana bu kadar man-
tkh geldifini.
Jaguann homurtusu beni o ivedi tehlikenin gergekligine
dondiirdii . Otuz adtm safrmrzda, gabucak tepeye yonelen jagu-
ann kara ktitlesini gordtim.
"Ne yapacai.rz don Juan?" diye sordum, ontimtizde hare-
ket eden hayvant gormiiq oldufunu bilerek.
"En tepeye tumanmaya devam et ve orada bi srlrnak ara,"
dedi sakince.
Sonra, diinyada higbir kaygrsr yokmuq gibi, deferli zama-
nlmrzr gahlartn tizerinde si.iziilmenin zevki u!runa ziyan etmiq
oldufumu ekledi. Gcistermiq oldufu tepelerin giivenlifine yo-
nelece[ime, battdaki daha ytiksek da[larrn yolunu tutmuqum.
"O uguruma jaguardan once ulaqmahyrz, yoksa pek qansr-
mrz kalmayacak," dedi, dafrn tepesindeki neredeyse dik diiz-
Itigii gostererek.
Safrma dondiim ve jaguarr kayadan kayaya srErarken gor-
dtim. Kesinlikle yolumuzu kesmek igin gabalamaktaydr.
"Gidelim don Juan!" diye ba[rrdrm gerginlikten.
Don Juan giiliimsedi. Korku ve sabtrsrzh[rmla efleniyor-
"Senin igin bi oliim kahm meselesi defilmiq o zaman," de-
di. "Oyle olsaydt, toplanma noktant kendi kendine hareket et-
tirebilirdin."
"Peki insanlar toplanma noktamt hareket ettirdi[imde gor-
diiklerimi gorebilirlei mi?" diye direttim.
"Hayrr, Eiinkti onlann toplanma noktast seninkiyle aym
yerde olmayacak," diye yanrtladr.
"O zaman, jaguarr dtiqiimde mi gordiim, don Juan?" diye
sordum. "Biitiin bunlar yalnzca akhmda mt oldu?"
"Pek oyle de!il," dedi. "O koca kedi gergekti. Kilometre-
lerce hareket ettin ve yorgun bile defilsin. Kugkulanryorsan
e[er, ayakkabrlanna bak. Kakttis dikenleriyle dolular. Bu yiiz-
den sen, qaltlarrn iizerinden siiziilerek gerEekten de hareket et-
tin. Ama aynr zamanda etmedin de. Bu, toplanma noktantn
mantrlm mr, yoksa sessiz bilginin yerinde mi oldufuna ba[It".
Soylerken anlattrft her qeyi anhyordum, ama istedi[intde
herhangi bir krsmrnt tekrarlayamryordum. Ne de bildifimin ne
oldufunu kestirebiliyordum, ya da ne iEin bana bu kadar man-
tkh geldifini.
Jaguann homurtusu beni o ivedi tehlikenin gergekligine
dondiirdii . Otuz adtm safrmrzda, gabucak tepeye yonelen jagu-
ann kara ktitlesini gordtim.
"Ne yapacai.rz don Juan?" diye sordum, ontimtizde hare-
ket eden hayvant gormiiq oldufunu bilerek.
"En tepeye tumanmaya devam et ve orada bi srlrnak ara,"
dedi sakince.
Sonra, diinyada higbir kaygrsr yokmuq gibi, deferli zama-
nlmrzr gahlartn tizerinde si.iziilmenin zevki u!runa ziyan etmiq
oldufumu ekledi. Gcistermiq oldufu tepelerin giivenlifine yo-
nelece[ime, battdaki daha ytiksek da[larrn yolunu tutmuqum.
"O uguruma jaguardan once ulaqmahyrz, yoksa pek qansr-
mrz kalmayacak," dedi, dafrn tepesindeki neredeyse dik diiz-
Itigii gostererek.
Safrma dondiim ve jaguarr kayadan kayaya srErarken gor-
dtim. Kesinlikle yolumuzu kesmek igin gabalamaktaydr.
"Gidelim don Juan!" diye ba[rrdrm gerginlikten.
Don Juan giiliimsedi. Korku ve sabtrsrzh[rmla efleniyor-
boyle yaparak toplanma noktam sessiz bilginin konumuna
ulaqmrq.
Don Juan'tn deneyimimi nasrl aErklayacafr konusunda
gok meraklanryordum. Sessiz bilginin yerinde eriqilen algrya
defgin konuqmarun bir yolunun,da onu 'burast ve burast' ola-
rak adlandrrmak oldufunu soyledi. Ona, kendimi o gol funda-
lr[rnrn i.izerinde siiziildtiliimti hissettifimi anlatttltmda, gol ze-
minini ve gahlarm iizerlerini aynr anda gormilS oldu[umu da
sozlerime eklemem gerektifini agrkladr. Ya da oldufum yerde
dururken, aynr zamanda jaguann da oldufu yerdeymiqim.
Boylece, kaktilslerin dikenlerinden kagrnmak igin nasrl dikkat-
li adrmlar attrfrrun ayudma varmtqtm. Bagka bir deyiqle, ola-
fan burast Ve oraslnl algrlamam yerine, "burasl ve burast"nl al-
grlamrqrm.
Yorumlan beni korkuttu. Hakhydt. Bundan ona soz etme-
miqtim, hatta iki yerde birden olabilecefimi kendi kendime ka-
bul edememiqtim. Onun yorumlart olmasaydr bu agrdan diiqiin-
meye cesaret edemezdim.
Ti.im olaylann bana daha anlamh gelebilmesi igin bundan
fazla zamana ve enerjiye gereksinimim oldu[unu yineledi. Ol-
dukga ye.niyetmeymiqim; hAlA epey btr gozetime gereksinimim
valml$. Orne[in, ben gahlarm tizerinde siiziiliirken, o da bana
goz kulak olsun diye, toplanma noktasmr mantrkla sessiz bilgi
arasmda hultca hareket ettirmiq. Ve bu onu bitkin krlmrq.
"Beni bir konuda aydrnlat," dedim, manttkhhfrm deneme-
ye gahqarak. "O jaguar senin kabul edebildi[inden de garipti,
oyle delil mi? Jaguarlar bu ycirenin hayvanlanndan defiiller.
Pumalar, evet, ama jaguarlar hayrr. Bunu nasil agrkhyorsun?"
Yanrtlamadan cince yiiztinii buruqturdu. Aniden epey cid-
dileqmiqti.
"santrrm bu kendine ozgti jaguar senin insanbilimsel tez-
lerini do[ruluyor," dedi a[rrbaqh bir ses tonuyla. "Belli ki ja-
guar OrtaAmerika'yla Chihuahua'yt birbirine bafilayan bu iin-
lii ticaret yolunu izliyordu."
Don Juan oylesine gtirtiltiilti giildii ki kahkahasr da[larda
yankrlandr. O yankr beni jaguarrn ettifinden daha rahatsrz etti.
Yine de beni rahatstz eden yankr de[ildi, gecede bir yankr duy-
boyle yaparak toplanma noktam sessiz bilginin konumuna
ulaqmrq.
Don Juan'tn deneyimimi nasrl aErklayacafr konusunda
gok meraklanryordum. Sessiz bilginin yerinde eriqilen algrya
defgin konuqmarun bir yolunun,da onu 'burast ve burast' ola-
rak adlandrrmak oldufunu soyledi. Ona, kendimi o gol funda-
lr[rnrn i.izerinde siiziildtiliimti hissettifimi anlatttltmda, gol ze-
minini ve gahlarm iizerlerini aynr anda gormilS oldu[umu da
sozlerime eklemem gerektifini agrkladr. Ya da oldufum yerde
dururken, aynr zamanda jaguann da oldufu yerdeymiqim.
Boylece, kaktilslerin dikenlerinden kagrnmak igin nasrl dikkat-
li adrmlar attrfrrun ayudma varmtqtm. Bagka bir deyiqle, ola-
fan burast Ve oraslnl algrlamam yerine, "burasl ve burast"nl al-
grlamrqrm.
Yorumlan beni korkuttu. Hakhydt. Bundan ona soz etme-
miqtim, hatta iki yerde birden olabilecefimi kendi kendime ka-
bul edememiqtim. Onun yorumlart olmasaydr bu agrdan diiqiin-
meye cesaret edemezdim.
Ti.im olaylann bana daha anlamh gelebilmesi igin bundan
fazla zamana ve enerjiye gereksinimim oldu[unu yineledi. Ol-
dukga ye.niyetmeymiqim; hAlA epey btr gozetime gereksinimim
valml$. Orne[in, ben gahlarm tizerinde siiziiliirken, o da bana
goz kulak olsun diye, toplanma noktasmr mantrkla sessiz bilgi
arasmda hultca hareket ettirmiq. Ve bu onu bitkin krlmrq.
"Beni bir konuda aydrnlat," dedim, manttkhhfrm deneme-
ye gahqarak. "O jaguar senin kabul edebildi[inden de garipti,
oyle delil mi? Jaguarlar bu ycirenin hayvanlanndan defiiller.
Pumalar, evet, ama jaguarlar hayrr. Bunu nasil agrkhyorsun?"
Yanrtlamadan cince yiiztinii buruqturdu. Aniden epey cid-
dileqmiqti.
"santrrm bu kendine ozgti jaguar senin insanbilimsel tez-
lerini do[ruluyor," dedi a[rrbaqh bir ses tonuyla. "Belli ki ja-
guar OrtaAmerika'yla Chihuahua'yt birbirine bafilayan bu iin-
lii ticaret yolunu izliyordu."
Don Juan oylesine gtirtiltiilti giildii ki kahkahasr da[larda
yankrlandr. O yankr beni jaguarrn ettifinden daha rahatsrz etti.
Yine de beni rahatstz eden yankr de[ildi, gecede bir yankr duy-
nlanyla ilgili olarak da aynr qekilde dtigiinmem gerektigini
sciylemiqti. Kendimi korumalt, ya da yollartndan gekilmeliymi-
qim, ama ahlakga haksrzhk etmeden.
"Bu soziinii ettifim son eylem de!il," dedi giiltimseyerek.
"Soyutun, tinin dtigtincesinde tek onemli olan son eylemdir.
Kiqisel benlik dtiqtincesinin higbi onemi yoktur. Sen hAlA ken.
dini ve kendi duygulartnt on plana grkarryorsun. Ne zaman bi
firsatrm olduysa, soyuta olan gereksinmemiz konusunda seni
bilinqlendirdim. Sen her zaman benim soyut olarak diiqi.inme-
yi kastetti[ime inandm. Hayrr. Soyut olmak, kendini tine, onun
bilincinde olarak ulaqrlabilir krlmakttr. "
insanlarrn durumlarryla ilgili en dokunakh qeylerden biri-
nin, aptalhk ve kiqisel yanstma arasrndaki korkung baflantr ol-
dufunu soyledi.
Bizi, kiqisel yansrmah beklentilerimizle ba[daqmayan her
geyi elemeye zorlayan aptalhkmrq. Ornefin, sradan bir insan
olarak, insanhfrn ulaqabilece[i en onemli bilgilere kor kalmr-
qrz: toplanma noktastnrn varhft ve hareket edebilece[i gergeli.
"Manbkh bi insan iEin, algrnrn toplandr$r gortinmez bi
noktarun varhlr diiqtiniilemez," diye stirdtirdti. "Ve daha da dti-
qiiniilemeyecek olan, e[er onun varhlr tizerinde ahqrk oldu$u
gibi diiqiinecek olursa, belli belirsiz umacaft bigimde, bu nok-
tanrn akhmrzda yer almamastdr."
Mantrkh bir insan igin, kendi kiqisel imgesine sadrk kal-
manln, o berbat cahilli[ini garantileyece[ini ekledi. Don Juan
quna iqaret etti, cirne$in, mantrkh insan btiyticiiliifiin trlsrmlar
ve hokus pokuslardan olugmadrfr gerge$ini kabul etmez, ama
onun dtinyayr kusursuz bir qekilde kabul etme cizgiirltifiinti de,
insanhk adma olast olan her gey igin ozgiirliik verdigini de in-
kAr edermiq.
"iqte bu noktada sradan insanm aptalhfr en tehlikeli nok-
tasrndadrr," diye siirdiirdli. "Btiyiictili.ikten korkar. Ozgi.irltik
firsafl karqrsmda titrer. Oysa ozgiirliik elinin altrndadrr. Buna
i.igiincii nokta denir. Ve bunh toplanma noktasmtn harekete ge-
girilmesi gibi kolayca ulagtltr."
"Ama sen kendin bana toplanma noktasmt hareket ettir-
mek o kadar giigttir ki gerEek bir baqart saytlu demiqtin," di-
nlanyla ilgili olarak da aynr qekilde dtigiinmem gerektigini
sciylemiqti. Kendimi korumalt, ya da yollartndan gekilmeliymi-
qim, ama ahlakga haksrzhk etmeden.
"Bu soziinii ettifim son eylem de!il," dedi giiltimseyerek.
"Soyutun, tinin dtigtincesinde tek onemli olan son eylemdir.
Kiqisel benlik dtiqtincesinin higbi onemi yoktur. Sen hAlA ken.
dini ve kendi duygulartnt on plana grkarryorsun. Ne zaman bi
firsatrm olduysa, soyuta olan gereksinmemiz konusunda seni
bilinqlendirdim. Sen her zaman benim soyut olarak diiqi.inme-
yi kastetti[ime inandm. Hayrr. Soyut olmak, kendini tine, onun
bilincinde olarak ulaqrlabilir krlmakttr. "
insanlarrn durumlarryla ilgili en dokunakh qeylerden biri-
nin, aptalhk ve kiqisel yanstma arasrndaki korkung baflantr ol-
dufunu soyledi.
Bizi, kiqisel yansrmah beklentilerimizle ba[daqmayan her
geyi elemeye zorlayan aptalhkmrq. Ornefin, sradan bir insan
olarak, insanhfrn ulaqabilece[i en onemli bilgilere kor kalmr-
qrz: toplanma noktastnrn varhft ve hareket edebilece[i gergeli.
"Manbkh bi insan iEin, algrnrn toplandr$r gortinmez bi
noktarun varhlr diiqtiniilemez," diye stirdtirdti. "Ve daha da dti-
qiiniilemeyecek olan, e[er onun varhlr tizerinde ahqrk oldu$u
gibi diiqiinecek olursa, belli belirsiz umacaft bigimde, bu nok-
tanrn akhmrzda yer almamastdr."
Mantrkh bir insan igin, kendi kiqisel imgesine sadrk kal-
manln, o berbat cahilli[ini garantileyece[ini ekledi. Don Juan
quna iqaret etti, cirne$in, mantrkh insan btiyticiiliifiin trlsrmlar
ve hokus pokuslardan olugmadrfr gerge$ini kabul etmez, ama
onun dtinyayr kusursuz bir qekilde kabul etme cizgiirltifiinti de,
insanhk adma olast olan her gey igin ozgiirliik verdigini de in-
kAr edermiq.
"iqte bu noktada sradan insanm aptalhfr en tehlikeli nok-
tasrndadrr," diye siirdiirdli. "Btiyiictili.ikten korkar. Ozgi.irltik
firsafl karqrsmda titrer. Oysa ozgiirliik elinin altrndadrr. Buna
i.igiincii nokta denir. Ve bunh toplanma noktasmtn harekete ge-
girilmesi gibi kolayca ulagtltr."
"Ama sen kendin bana toplanma noktasmt hareket ettir-
mek o kadar giigttir ki gerEek bir baqart saytlu demiqtin," di-
ne[in, iigiincii nokta hakkrnda sciyleyebilece[i herhangi bir qe-
yin; onu sadece agrklayabilecefini belirttim, onunla ilgili her
qeyi bilmeme rafmen hAlA gok karmaqrktr.
"Gtinltik yagamtmtzm diinyasr iki ilgi noktaslnl iEerir,"
dedi. "Orne[in, elimizde burast ve orasl, igerisi ve dtqartst,
yukarr ve aqa[t, iyi ve k6tti, vs. var. Yani, tam demek gerekir-
se, yaqamlanmlzln algrlamamrz iki-boyutludur diyebiliriz.
Kendi kendimize algrladr[tmtz ve yaptrfrmrzr higbir qeyin
derinlifi yok."
Dtizeyleri kanqtrrdrfrnr diiqiinerek ona karqr grktrm. Ona
gore alErun fanrmrnr, yagayan varhklann, toplanma noktala-
nnca seEilen enerji alanlartnr duyumlanyla ci[renme yeterlilifii
olarak kabul edebilirdim-akademik di.izeyime kryasla olduk-
ga ilgisiz bir tanrmdr, ama o anda inandncr gciriin{iyordu. Her
neyse, yaptrklanmrzrn derinlilinin ne olabilecefini diiqleyemi-
yordum. Belki de temel algrlarrmlzln yorumlarrndan aynnflla-
nndan soz ettifini savundum.
"Bir btiyiicii eylemlerini derinlifiiyle algtlar," dedi. "Eylem-
leri onun iEin tig-boyutludur. UEiinci.i bi ilgi noktalan vardr."
"Ugtincii bir'ilgi noktast nastl var olabilir?" diye sordum,
srkmfilt bir tonda.
"ilgi noktalanmrz baqlangrgta duyumsal algrlarrmrzdan el-
de edilirler," dedi. "Duyulaflmtz algrlamada bulunurlar ve on-
celik taqryan konulan di[erlerinden aytrtrlar. Bu temel ayrlml
kullanrr ve gerisini bi kenara koyarn.
"Kiqinin iigtinci.i ilgi noktasma ulaqabilmesi igin, iki mekd-
ru ayru zamanda algrlayabilmesi gerekir."
Hatrrladrklanm, beni tuhaf bir ruh haline sokmugtu-san-
ki o deneyimimi birkag dakika cince yaqamrqtrm. Aniden daha
once biittiniiyle kagrrdrfrm bir olayrn bilincine varmtqhm. Da-
ha once don Juan'tn onderli[inde o boltinmtiq algryr iki kez de-
neyimlemiqtim, ama ilk defa bunu tamamryla kendi baqrma ba-
qarmr$ oluyordum.
Hatrrladrklanmr diiqiindtikEe, duyumsal deneyimimin il-
kin sandrfrmdan daha karmaqrk oldufunun ayrdma vardtm.
Qalrlarrn tizerinde siiztildtifi.im zalrlan boyunca-scizctikler
hatta dtiqiinceler olmakssp-ilqi yerde olmantn, yada don Ju-
ne[in, iigiincii nokta hakkrnda sciyleyebilece[i herhangi bir qe-
yin; onu sadece agrklayabilecefini belirttim, onunla ilgili her
qeyi bilmeme rafmen hAlA gok karmaqrktr.
"Gtinltik yagamtmtzm diinyasr iki ilgi noktaslnl iEerir,"
dedi. "Orne[in, elimizde burast ve orasl, igerisi ve dtqartst,
yukarr ve aqa[t, iyi ve k6tti, vs. var. Yani, tam demek gerekir-
se, yaqamlanmlzln algrlamamrz iki-boyutludur diyebiliriz.
Kendi kendimize algrladr[tmtz ve yaptrfrmrzr higbir qeyin
derinlifi yok."
Dtizeyleri kanqtrrdrfrnr diiqiinerek ona karqr grktrm. Ona
gore alErun fanrmrnr, yagayan varhklann, toplanma noktala-
nnca seEilen enerji alanlartnr duyumlanyla ci[renme yeterlilifii
olarak kabul edebilirdim-akademik di.izeyime kryasla olduk-
ga ilgisiz bir tanrmdr, ama o anda inandncr gciriin{iyordu. Her
neyse, yaptrklanmrzrn derinlilinin ne olabilecefini diiqleyemi-
yordum. Belki de temel algrlarrmlzln yorumlarrndan aynnflla-
nndan soz ettifini savundum.
"Bir btiyiicii eylemlerini derinlifiiyle algtlar," dedi. "Eylem-
leri onun iEin tig-boyutludur. UEiinci.i bi ilgi noktalan vardr."
"Ugtincii bir'ilgi noktast nastl var olabilir?" diye sordum,
srkmfilt bir tonda.
"ilgi noktalanmrz baqlangrgta duyumsal algrlarrmrzdan el-
de edilirler," dedi. "Duyulaflmtz algrlamada bulunurlar ve on-
celik taqryan konulan di[erlerinden aytrtrlar. Bu temel ayrlml
kullanrr ve gerisini bi kenara koyarn.
"Kiqinin iigtinci.i ilgi noktasma ulaqabilmesi igin, iki mekd-
ru ayru zamanda algrlayabilmesi gerekir."
Hatrrladrklanm, beni tuhaf bir ruh haline sokmugtu-san-
ki o deneyimimi birkag dakika cince yaqamrqtrm. Aniden daha
once biittiniiyle kagrrdrfrm bir olayrn bilincine varmtqhm. Da-
ha once don Juan'tn onderli[inde o boltinmtiq algryr iki kez de-
neyimlemiqtim, ama ilk defa bunu tamamryla kendi baqrma ba-
qarmr$ oluyordum.
Hatrrladrklanmr diiqiindtikEe, duyumsal deneyimimin il-
kin sandrfrmdan daha karmaqrk oldufunun ayrdma vardtm.
Qalrlarrn tizerinde siiztildtifi.im zalrlan boyunca-scizctikler
hatta dtiqiinceler olmakssp-ilqi yerde olmantn, yada don Ju-
olarak bilmemin anlamrrun olmadtfrnr kavrayanakadar; yanrt-
lann anlamh olabilmeleri igin scizciiklerle ifade edilmeleri ge-
rekiyordu
Akhma gelen ilk soruyu dile getirdim. Don Juan'dan bir
geliqki olarak gcirtinen qeyi agrklamastnt istedim. Toplanma
noktasmr sadece tinin hareket ettirebilece[ini belirtmiqti. Ama
daha sonra, niyetge ele alman duygularrmln toplanma noktamt
hareket ettirdi$ini soylemiqti.
"Yalnrzca btiyiictiler duygularmt niyete agabilirler," dedi.
"Niyet tindir, bu nedenle tin toplanma noktalanm hareket ettirir.
"Tiim bunlarda yarultan taraf," diye stirdi.irdii, "yalnrzca
btiyiiciilerin tini bildiklerrni, niyetin btiyiiciilerin segkin ilgi
alanr oldufiunu soylememde. Bu hig de dofiru defil, ama elve-
riqlilik agrsmdan durum boyle. Gergek durum qu ki btiytictiler
srradan insana kryasla, tinle olan baflanttlanrun daha gok bilin-
cindeler ve bunu kullanmek igin can attyorlar. Hepsi bu. Niyet
ile olan ballantr hattr, var olan her qey tarafindan paylaqrlan ev-
rensel bi ozelliktir."
Don Juan, iki-tig kez, sanki bir qeyler ekleyecekmiq gibi
gortindii. Besbelli sozciikleri segmeye gahgrrken bocaladr. So-
nunda, aynr anda iki yerde olmanrn, biiyiictilerce toplanma
noktalannrn sessiz bilginin yerine ulaqtr[r ant iqaretlemek igin
kullamlan bir kilometre taqr oldu[unu soyledi. Kiqinin kendi
amaglanyla baqardrfr aynlmrq algrya, toplanma noktastrun ciz-
giir hareketi denirmiq.
Her nagual'rn elindeki erkin tiimtinii, gomezinin toplanma
noktasrnr, ozgtir hareketi yapmaya ytireklendirmek igin, stirek-
li olarak kullandrfmr anlattr bana. Bu eksiksiz gabaya tistti ka-
palr olarak'tigiincti noktaya uzanma' denirmiq.
"Nagual'rn bilgisinin en zorlu yrinii," diye devam etti don
Juan, "ve gcirevinin kesinlikle en can ahcr boltimti iigtinc{i nok-
tayauzawnnftlll-nagual cizgtir hareketin ve tinin, bunu baqar-
masr iEin gereken geregleri kendisine yoneltmelerini niyet eder.
Sen Erkrp gelene kadar hig bu ttir bi gey niyet etmemiqtim. Bu
nedenle velinimetimin bunu benim rgtn niyet ederken harcadr-
[r o muazzam Eabanrn deferini hig bilemedim.
"Bi nagual'a o ozgiir hareketi mtiritleri rgtn niyel etmek
olarak bilmemin anlamrrun olmadtfrnr kavrayanakadar; yanrt-
lann anlamh olabilmeleri igin scizciiklerle ifade edilmeleri ge-
rekiyordu
Akhma gelen ilk soruyu dile getirdim. Don Juan'dan bir
geliqki olarak gcirtinen qeyi agrklamastnt istedim. Toplanma
noktasmr sadece tinin hareket ettirebilece[ini belirtmiqti. Ama
daha sonra, niyetge ele alman duygularrmln toplanma noktamt
hareket ettirdi$ini soylemiqti.
"Yalnrzca btiyiictiler duygularmt niyete agabilirler," dedi.
"Niyet tindir, bu nedenle tin toplanma noktalanm hareket ettirir.
"Tiim bunlarda yarultan taraf," diye stirdi.irdii, "yalnrzca
btiyiiciilerin tini bildiklerrni, niyetin btiyiiciilerin segkin ilgi
alanr oldufiunu soylememde. Bu hig de dofiru defil, ama elve-
riqlilik agrsmdan durum boyle. Gergek durum qu ki btiytictiler
srradan insana kryasla, tinle olan baflanttlanrun daha gok bilin-
cindeler ve bunu kullanmek igin can attyorlar. Hepsi bu. Niyet
ile olan ballantr hattr, var olan her qey tarafindan paylaqrlan ev-
rensel bi ozelliktir."
Don Juan, iki-tig kez, sanki bir qeyler ekleyecekmiq gibi
gortindii. Besbelli sozciikleri segmeye gahgrrken bocaladr. So-
nunda, aynr anda iki yerde olmanrn, biiyiictilerce toplanma
noktalannrn sessiz bilginin yerine ulaqtr[r ant iqaretlemek igin
kullamlan bir kilometre taqr oldu[unu soyledi. Kiqinin kendi
amaglanyla baqardrfr aynlmrq algrya, toplanma noktastrun ciz-
giir hareketi denirmiq.
Her nagual'rn elindeki erkin tiimtinii, gomezinin toplanma
noktasrnr, ozgtir hareketi yapmaya ytireklendirmek igin, stirek-
li olarak kullandrfmr anlattr bana. Bu eksiksiz gabaya tistti ka-
palr olarak'tigiincti noktaya uzanma' denirmiq.
"Nagual'rn bilgisinin en zorlu yrinii," diye devam etti don
Juan, "ve gcirevinin kesinlikle en can ahcr boltimti iigtinc{i nok-
tayauzawnnftlll-nagual cizgtir hareketin ve tinin, bunu baqar-
masr iEin gereken geregleri kendisine yoneltmelerini niyet eder.
Sen Erkrp gelene kadar hig bu ttir bi gey niyet etmemiqtim. Bu
nedenle velinimetimin bunu benim rgtn niyet ederken harcadr-
[r o muazzam Eabanrn deferini hig bilemedim.
"Bi nagual'a o ozgiir hareketi mtiritleri rgtn niyel etmek
"Aynr anda iki yerde oldufuma inanmadr[rmr sciyleye-
mem," dedim. "Deneyimlerimi inkar edemem, yine de sanmm
bundan oylesine korktum ki, akhm bunu bir gergek olarak ka-
bul etmek istemiyor."
"Sen ve ben bciyle qeyleri kafaya takan insanlardanlz, son-
ra hepsini unuturuz," dedr ve gtildti. "Sen ve ben fazlasryla
benziyoruz."
Gi.ilme slrasr bendeydi. Benimle e$endifiini biliyordum.
Yine de dtiqtincelerini riylesine iEtenlikle anlatryordu ki, dtirtist
olduluna inanmak istedim.
Qcimezleri arasmda onun betimlemelerini, kendimize eqit-
lik agrsrndan, fazlasryla ciddiye almamayr o[renmiq olanrn bir
tek ben oldu[umu soyledim. Onu eylem halinde gcirdti[timi.i,
gomezlerinden her birine, en igten edasryla, o'Sen ve ben koca
aptallarru. B irbirim ize fazlasryla benz errzl" dedi[ini duydufu-
mu anlattrm. Ve gcimezlerin ona in'andrlmr anladrltmda, tekrar
tekrar iirpermiqtim.
"Sen bizlerden birine benzemiyorsun, don Juan," dedim.
"Sen bizim goriinti.ilertmizi yansrtmayan bir aynasm. Sen zaten
bizim ulaqabilece[imiz yerin citesindesin.'i
"Taruk oldu[un, ya$am boyu stirmiiq bi mi.icadelenin sonu-
cudyr," dedi. "Gordiifi.in, sonunda tinin tasanlanm izlemeyi
ofrenebilmiq bi biiytictidtir, ama hepsi bu.
'oBi sava$gmm bilginin patikasrnda ilerlerken karqrlaqtrlr
farkh aqamalarr de[iqik yollarla agrkladrm sana," diye si.irdiir-
dti. Niyer ile ba'flanilsr baflamrnda bi sava$gl dort aqamadan
geger. lirincisi niyet ile pas tutmuq, gtivenilmezbr hat kurdu-
[unda. ikincisi bunu temizlemeyi bagardr[rnda. Ugtinctisti bu-
nu kullanmayl cilrendilinde. Ve dordtinci.isii, soyutun tasanla-
nnr kabul etmeyi ofrendi[inde."
Don Juan bu eriqmiqli[inin kendisini ashndan farkh krlma-
drlrnr soyledi. Sadece daha becerikli krlmrq; boylece, bana ya
da diler gcimezlerine, bize benzedilini sciyledi[inde $aka yap-
mlyormu$. ,

"Nereye ycineldi$ini tam olarak anlayabiliyorum," diye de-


vam etti. "Sana gtildtiftimde, askndi senin yerindeki kendi aru-
lanma gtiltiyorum. Ben de giinli.ik yagamrn dtinyasma srkr srkr
"Aynr anda iki yerde oldufuma inanmadr[rmr sciyleye-
mem," dedim. "Deneyimlerimi inkar edemem, yine de sanmm
bundan oylesine korktum ki, akhm bunu bir gergek olarak ka-
bul etmek istemiyor."
"Sen ve ben bciyle qeyleri kafaya takan insanlardanlz, son-
ra hepsini unuturuz," dedr ve gtildti. "Sen ve ben fazlasryla
benziyoruz."
Gi.ilme slrasr bendeydi. Benimle e$endifiini biliyordum.
Yine de dtiqtincelerini riylesine iEtenlikle anlatryordu ki, dtirtist
olduluna inanmak istedim.
Qcimezleri arasmda onun betimlemelerini, kendimize eqit-
lik agrsrndan, fazlasryla ciddiye almamayr o[renmiq olanrn bir
tek ben oldu[umu soyledim. Onu eylem halinde gcirdti[timi.i,
gomezlerinden her birine, en igten edasryla, o'Sen ve ben koca
aptallarru. B irbirim ize fazlasryla benz errzl" dedi[ini duydufu-
mu anlattrm. Ve gcimezlerin ona in'andrlmr anladrltmda, tekrar
tekrar iirpermiqtim.
"Sen bizlerden birine benzemiyorsun, don Juan," dedim.
"Sen bizim goriinti.ilertmizi yansrtmayan bir aynasm. Sen zaten
bizim ulaqabilece[imiz yerin citesindesin.'i
"Taruk oldu[un, ya$am boyu stirmiiq bi mi.icadelenin sonu-
cudyr," dedi. "Gordiifi.in, sonunda tinin tasanlanm izlemeyi
ofrenebilmiq bi biiytictidtir, ama hepsi bu.
'oBi sava$gmm bilginin patikasrnda ilerlerken karqrlaqtrlr
farkh aqamalarr de[iqik yollarla agrkladrm sana," diye si.irdiir-
dti. Niyer ile ba'flanilsr baflamrnda bi sava$gl dort aqamadan
geger. lirincisi niyet ile pas tutmuq, gtivenilmezbr hat kurdu-
[unda. ikincisi bunu temizlemeyi bagardr[rnda. Ugtinctisti bu-
nu kullanmayl cilrendilinde. Ve dordtinci.isii, soyutun tasanla-
nnr kabul etmeyi ofrendi[inde."
Don Juan bu eriqmiqli[inin kendisini ashndan farkh krlma-
drlrnr soyledi. Sadece daha becerikli krlmrq; boylece, bana ya
da diler gcimezlerine, bize benzedilini sciyledi[inde $aka yap-
mlyormu$. ,

"Nereye ycineldi$ini tam olarak anlayabiliyorum," diye de-


vam etti. "Sana gtildtiftimde, askndi senin yerindeki kendi aru-
lanma gtiltiyorum. Ben de giinli.ik yagamrn dtinyasma srkr srkr
de!iI," dedi. "Yalnrzca benzer ona. Kusursuzluk basitge ener-
jiseviyemizin en iyi kullanrm bigimidir. Do[al olarak tutum-
lulufu, dtiqtinceli olmayr, yahnhlr, saflr[r; ve hepsinden ote
kiqisel yansrmadan yoksun olmayr gerektirir. Biiti.in bunlar bi
manastrr hayatr krlavuzu gibi gortinmesini sa$ryor,'ama oyle
defil.
"Btiyiiciiler tini denetleyip, toplanma noktasrrun hareketi-
ni yonetebilmek igin kiqinin enerjiye gereksinim duydufunu
sciylerler. Enerjiyi bizim igin biriktirecek tek qeyse kusursuzlu-
lumuzdur." ,
Don Juan toplanma noktalanmtzt hareket ettirebilmek igin
bii yiici.iliik o lrenimi gormemiz gerekmedi[ine def indi. B azen,
dolal ama dokunakh koqullar alfinda, sava$ ve yokluk gibi,
gerginlik, bitkinlik, iiztintii ve garesizlik gibi durumlarda insa-
nrn toplanma noktasr muazzam degiqikliklere ufrayabilirmiq.
E[er bu koqullar altmda kalmrq insan biiyiictilerin tilktisiinti be-
nimseyebilirse, dediydi don Juan, bu do[al hareketi, higbir
gtigliikle kargr kargrya kalmadan en tist dtizeyine grkarabilir-
miq. Insanlar, boyle durumlardaki kahplaqmrq tepkileri yeri-
ne---ola!anh[a dcinme iste[i-ola[aniistii qeyleri arayrp bula-
bilirlermiq.
"Toplanma noktasrmn hareketi en iist diizeyine grkanldr-
!rnda," diye stirdtirdti don Juan, "hem sradan insan, hem de
biiyiicti gcimezi, birer btiyiicti olurlar, Eiinkii o hareketi en tist
dtizeye grkarmak, devamhh[r onanlmayacak qekilde tuzla buz
etmiq olur."
"Bu hareketi en tist dtizeye nasil grkarrsm?" diye sordum.
"Kigisel yanslmayr krsrtlayarak," diye yanrtladr. "GerEek-
te zor olan, toplanma noktasmr hareket ettirmek, ya da kiqinin
devamhh$rnr krrmak delildir. Gergek zorluk, enerjiye sahip ol-
maktrr. Kiqinin enerjisi varsa toplanma noktasr hareket etti mi,
sorgulanacak olaylar ortaya Erkar. "
Don Juan, kendi sakh kaynaklarmr sezinleyebilmesinin,
ama onlan kullanmaya cesaret edememesinin, insanhlrn ag-
mazt oldu[unu anlattr. Bu nedenle biiytictiler insanh[rn kotii
durumuna, ahkh$r ve bilmezlifinin uyumu derlermiq. insanla-
ra gimdi, her zaman oldulundan daha dafazla, cizellikle kendi
de!iI," dedi. "Yalnrzca benzer ona. Kusursuzluk basitge ener-
jiseviyemizin en iyi kullanrm bigimidir. Do[al olarak tutum-
lulufu, dtiqtinceli olmayr, yahnhlr, saflr[r; ve hepsinden ote
kiqisel yansrmadan yoksun olmayr gerektirir. Biiti.in bunlar bi
manastrr hayatr krlavuzu gibi gortinmesini sa$ryor,'ama oyle
defil.
"Btiyiiciiler tini denetleyip, toplanma noktasrrun hareketi-
ni yonetebilmek igin kiqinin enerjiye gereksinim duydufunu
sciylerler. Enerjiyi bizim igin biriktirecek tek qeyse kusursuzlu-
lumuzdur." ,
Don Juan toplanma noktalanmtzt hareket ettirebilmek igin
bii yiici.iliik o lrenimi gormemiz gerekmedi[ine def indi. B azen,
dolal ama dokunakh koqullar alfinda, sava$ ve yokluk gibi,
gerginlik, bitkinlik, iiztintii ve garesizlik gibi durumlarda insa-
nrn toplanma noktasr muazzam degiqikliklere ufrayabilirmiq.
E[er bu koqullar altmda kalmrq insan biiyiictilerin tilktisiinti be-
nimseyebilirse, dediydi don Juan, bu do[al hareketi, higbir
gtigliikle kargr kargrya kalmadan en tist dtizeyine grkarabilir-
miq. Insanlar, boyle durumlardaki kahplaqmrq tepkileri yeri-
ne---ola!anh[a dcinme iste[i-ola[aniistii qeyleri arayrp bula-
bilirlermiq.
"Toplanma noktasrmn hareketi en iist diizeyine grkanldr-
!rnda," diye stirdtirdti don Juan, "hem sradan insan, hem de
biiyiicti gcimezi, birer btiyiicti olurlar, Eiinkii o hareketi en tist
dtizeye grkarmak, devamhh[r onanlmayacak qekilde tuzla buz
etmiq olur."
"Bu hareketi en tist dtizeye nasil grkarrsm?" diye sordum.
"Kigisel yanslmayr krsrtlayarak," diye yanrtladr. "GerEek-
te zor olan, toplanma noktasmr hareket ettirmek, ya da kiqinin
devamhh$rnr krrmak delildir. Gergek zorluk, enerjiye sahip ol-
maktrr. Kiqinin enerjisi varsa toplanma noktasr hareket etti mi,
sorgulanacak olaylar ortaya Erkar. "
Don Juan, kendi sakh kaynaklarmr sezinleyebilmesinin,
ama onlan kullanmaya cesaret edememesinin, insanhlrn ag-
mazt oldu[unu anlattr. Bu nedenle biiytictiler insanh[rn kotii
durumuna, ahkh$r ve bilmezlifinin uyumu derlermiq. insanla-
ra gimdi, her zaman oldulundan daha dafazla, cizellikle kendi
doniiqmti$ onun igin. Hep huzurunu kagrran nagual Julian drgrn-
da, herkes, okurken onu rahatsz etmemek gerekti$ini bilirmiq.
Nagual, yeni gelen geng kadrn ve erkeklerle dostluk etsin diye
stirekli don Juan'l srkrqtrnyormug. Don Juan dahil, hepsinin
kendi biiytictiltik gcimezleri oldu[unu soylermiq tekrar tekrar.
Don Juan, nagual Julian'm biiyticiilii[e de[gin herhangi bir qey
bilmediline inanmaktaymrq, hig inanmakslzln onu dinlerken,
onunla alay etmekteymiq.
Don Juan'rn gi.ivenden yoksul oluqu nagual Julian'r qaqrrt-
mazmr$. Sanki don Juan kendisine inanryormu$ gibi hareket
ediyor, ycinergeler verrnek igin ttim gomezlerini gevresinde
topluyormug. Belli zaman arahklarryla, onlan civardaki da$lar-
da ti.im bir gece siiren gezintilere grkanrmrq. Bu gezintilerden
go[unda nagual onlan o engebeli dallarda garesiz durumda,
don Juan'rn denetimine brrakrrmrq.
Bu gezintilerin gerekgesi, yalnrzhkta ve do[anrn vahqili-
linde tini bulgulayabilecekleriymiq. Ama asla yapmamrqlar.
En azmdan don Juan'rn anlayabilece[i biEimde olmamrq bu.
Ama nagual Julian'rn tini bilmenin onemi konusundaki rsrarla-
rt o kadar yolunmuq ki, don Juan tinin ne oldu[unu bilmeyi ka-
fasma takmrq.
Bu gece gezintilerinin birinde, nagual Julian, ne oldu[unu
anlamamasma tafmen, don Juan'r tinin peqinden gitmesi igin
zorlamrq
"Tabii ki, bi nagual'm soyleyebileceli tek qeyi soyltiyor-
du: toplanma noktasrnrn hareketini," dedi don Juan. "Ama bu-
nu, bana anlamh gelebileceline inandr[r bi qekilde dile getiri-
yordu: peqine di.ig tinin.
"sagmaladr[rnr sanmrqtrm. O zamana kadar kendi goriiq
ve inanrqlanmr oluqturmuqtum; tinin, karakter, irade, ytireklilik
ve giig olarak bilinen bi qey oldu[una inanmrqtrm. Ve bunlann
peqinden gitmeme gerek olmadrfrna inanmrqtrm. Hepsine sa-
hiptim ben.
"Nagual Julian, tinin tanrmlanamaz, duyumsanamaz, hak-
kinda az gok konugulamaz oldulunda direniyordu. Dediline
gcire, kiqi vark$rnr farumlayarak ga$rrabilirmiq onu yalnrzca.
Benim karqrhlrm da fazlasryla seninkine benziyordu : insan .var
doniiqmti$ onun igin. Hep huzurunu kagrran nagual Julian drgrn-
da, herkes, okurken onu rahatsz etmemek gerekti$ini bilirmiq.
Nagual, yeni gelen geng kadrn ve erkeklerle dostluk etsin diye
stirekli don Juan'l srkrqtrnyormug. Don Juan dahil, hepsinin
kendi biiytictiltik gcimezleri oldu[unu soylermiq tekrar tekrar.
Don Juan, nagual Julian'm biiyticiilii[e de[gin herhangi bir qey
bilmediline inanmaktaymrq, hig inanmakslzln onu dinlerken,
onunla alay etmekteymiq.
Don Juan'rn gi.ivenden yoksul oluqu nagual Julian'r qaqrrt-
mazmr$. Sanki don Juan kendisine inanryormu$ gibi hareket
ediyor, ycinergeler verrnek igin ttim gomezlerini gevresinde
topluyormug. Belli zaman arahklarryla, onlan civardaki da$lar-
da ti.im bir gece siiren gezintilere grkanrmrq. Bu gezintilerden
go[unda nagual onlan o engebeli dallarda garesiz durumda,
don Juan'rn denetimine brrakrrmrq.
Bu gezintilerin gerekgesi, yalnrzhkta ve do[anrn vahqili-
linde tini bulgulayabilecekleriymiq. Ama asla yapmamrqlar.
En azmdan don Juan'rn anlayabilece[i biEimde olmamrq bu.
Ama nagual Julian'rn tini bilmenin onemi konusundaki rsrarla-
rt o kadar yolunmuq ki, don Juan tinin ne oldu[unu bilmeyi ka-
fasma takmrq.
Bu gece gezintilerinin birinde, nagual Julian, ne oldu[unu
anlamamasma tafmen, don Juan'r tinin peqinden gitmesi igin
zorlamrq
"Tabii ki, bi nagual'm soyleyebileceli tek qeyi soyltiyor-
du: toplanma noktasrnrn hareketini," dedi don Juan. "Ama bu-
nu, bana anlamh gelebileceline inandr[r bi qekilde dile getiri-
yordu: peqine di.ig tinin.
"sagmaladr[rnr sanmrqtrm. O zamana kadar kendi goriiq
ve inanrqlanmr oluqturmuqtum; tinin, karakter, irade, ytireklilik
ve giig olarak bilinen bi qey oldu[una inanmrqtrm. Ve bunlann
peqinden gitmeme gerek olmadrfrna inanmrqtrm. Hepsine sa-
hiptim ben.
"Nagual Julian, tinin tanrmlanamaz, duyumsanamaz, hak-
kinda az gok konugulamaz oldulunda direniyordu. Dediline
gcire, kiqi vark$rnr farumlayarak ga$rrabilirmiq onu yalnrzca.
Benim karqrhlrm da fazlasryla seninkine benziyordu : insan .var
Don Juan hayrr diyememiq. Bu qekilde vazgegemezmiq.
Olanca varhfryl a hazr oldufunu soylemiq. Nagual onu ga[-
layan rrma[rn ktytstna gotiiriip diz Edkmesini sa[lamrq. Na-
gual riizgArrn ve daflarm erkine yakardr[l uzun bir biiytiye
baqlamrq, rrma[tn erkinden don Juan'a onerilerde bulunmasl-
nr istemiq.
Anlamh olan btiyiilii sozler oylesine sayglslzca dile getiri-
liyorlarmrq ki, herkes gtilmek zorunda kalmrq. Bitirdi[inde don
Juan'dan gozleri kapah, aya$a kalkmasrnr istemig. Sonra go-
mezi gocukmuggasma kuca[rna ahp, "Allah aqkrna, rmaktan
nefret etme!" diye ba[rrarak onu dalgalt sulara atmtq.
Bu olaya de$inmek don Juan'tn giilme ncibetine tutulma-
srna neden oldu. Belki baqka kogullar altrnda ben de bu duru-
mu giili.ing bulmuq olabilirdim. Bu kez, nedense oykti beni
epeyce iizdii.
o'O
insanlarrn suratrnt gormeliydin," diye devam etti don
o'Havada rrmafia dofru ugarken endigeleri gciztime takrl-
Juan.
dr. Kimse o qeytan nagual'rn boyle bi gey yapacaprnt kestire-
rnemiqti."
Don Juan bu olayrn yagammln sonu olacafmr sanmtq ol-
dufunu soyledi. iyi bir yiiziici.i de$ilmiq ve rrmafrn dibine ba-
tarken, bunlartn baqrna gelmesine izin verdifinden kendi ken-
dine lanetler okumuq. O kadar ofkeliymiq ki dehqete kaprlacak
zamant yokmuq. Tiim diiqiinebildigi bu kahrolast rmakta, kah-
rolasr adamm ellerinde olmeyecegiymig.
Ayaklan dibe de[miq ve kendisini yukarr do$ru itmiq. De-
rin bir rrmak de$ilmiq, ama sel sulan onu btiyiik olgiide geniq-
letmiq. Akmtr hrzhymrq ve onu ahp gotiirtiyormu$, co$an sula-
rm kendisini alabora etmesine izin vermemeye gahqarak ko-
pekler gibi yiizmtiq.
Akrntr onu epey uzaklara stirtiklemiq. Siiriiklenmekte, ve
elinden gelenin en iyisini yaparak yenik dtiqmemeye gahqmak-
tayken, tuhaf bir ussal boyuta gegmiq. Kusurlannr biliyormuq.
Qok ofkeli biriymiq ve o serbest kalamayan cifkesi etrafindaki
herkesten nefret edip onlarla sava$maslna neden oluyormug.
Ama rmaktan nefret edemiyor, onunla sava$amlyorrnu$, ya da
genelde yaqamrndaki herkes ve her qeye kar$l davrandtfr gibi
Don Juan hayrr diyememiq. Bu qekilde vazgegemezmiq.
Olanca varhfryl a hazr oldufunu soylemiq. Nagual onu ga[-
layan rrma[rn ktytstna gotiiriip diz Edkmesini sa[lamrq. Na-
gual riizgArrn ve daflarm erkine yakardr[l uzun bir biiytiye
baqlamrq, rrma[tn erkinden don Juan'a onerilerde bulunmasl-
nr istemiq.
Anlamh olan btiyiilii sozler oylesine sayglslzca dile getiri-
liyorlarmrq ki, herkes gtilmek zorunda kalmrq. Bitirdi[inde don
Juan'dan gozleri kapah, aya$a kalkmasrnr istemig. Sonra go-
mezi gocukmuggasma kuca[rna ahp, "Allah aqkrna, rmaktan
nefret etme!" diye ba[rrarak onu dalgalt sulara atmtq.
Bu olaya de$inmek don Juan'tn giilme ncibetine tutulma-
srna neden oldu. Belki baqka kogullar altrnda ben de bu duru-
mu giili.ing bulmuq olabilirdim. Bu kez, nedense oykti beni
epeyce iizdii.
o'O
insanlarrn suratrnt gormeliydin," diye devam etti don
o'Havada rrmafia dofru ugarken endigeleri gciztime takrl-
Juan.
dr. Kimse o qeytan nagual'rn boyle bi gey yapacaprnt kestire-
rnemiqti."
Don Juan bu olayrn yagammln sonu olacafmr sanmtq ol-
dufunu soyledi. iyi bir yiiziici.i de$ilmiq ve rrmafrn dibine ba-
tarken, bunlartn baqrna gelmesine izin verdifinden kendi ken-
dine lanetler okumuq. O kadar ofkeliymiq ki dehqete kaprlacak
zamant yokmuq. Tiim diiqiinebildigi bu kahrolast rmakta, kah-
rolasr adamm ellerinde olmeyecegiymig.
Ayaklan dibe de[miq ve kendisini yukarr do$ru itmiq. De-
rin bir rrmak de$ilmiq, ama sel sulan onu btiyiik olgiide geniq-
letmiq. Akmtr hrzhymrq ve onu ahp gotiirtiyormu$, co$an sula-
rm kendisini alabora etmesine izin vermemeye gahqarak ko-
pekler gibi yiizmtiq.
Akrntr onu epey uzaklara stirtiklemiq. Siiriiklenmekte, ve
elinden gelenin en iyisini yaparak yenik dtiqmemeye gahqmak-
tayken, tuhaf bir ussal boyuta gegmiq. Kusurlannr biliyormuq.
Qok ofkeli biriymiq ve o serbest kalamayan cifkesi etrafindaki
herkesten nefret edip onlarla sava$maslna neden oluyormug.
Ama rmaktan nefret edemiyor, onunla sava$amlyorrnu$, ya da
genelde yaqamrndaki herkes ve her qeye kar$l davrandtfr gibi
ciymig. iki Juan Matus arasmdaki bir ktiprii gtirevini tistleni-
yormug bu iiziintii. Amnda yine sulardaymtq, kryrya do[ru bir
agryla yiizmeye gahgarak.
iki yer arasmdaki defigimin o inanimaz duyumu, korku-
sunu kcikiinden kazrmaya yetmig. Anrk yazgrsryla ilgilenmi-
yormug. Irmakta ytizmek ile kryrsrnda kogmak arasrnda ser-
bestge de[iqimler yapryormu$. Ama hangisini yapsa siirekli so-
la ytrneliyormug, ya rrmaktan uzaklagtyor ya da soldaki kryrya
do!ru yiiztiyormug.
Akrntr yontinde, yaklaqrk beq mil ilerde rrmafrn solunda
karaya grkmrq. Orada gahlara st[rnarak bir haftadanfazla bek-
lemek zorunda kalmrq. Sularrn gekilmesini ve bciylece karqrya.
yiirtiyiip gegebilmeyi bekliyormug, ayrrca korkusunun gegme-
sini ve yeniden bir biittin olmayr da beklemekteymig
Don Juan, olanlarm, bitmek bilmeyen giiglti tutkusundan
kaynaklandtfmt, bunlann, yagamr igin verdifi savaqtmda, top-
lanma noktasmrn do!ruca sessiz bilginin yerine yonelmesine
neden oldu[unu soyledi. Nagual Julian'm kendisine toplanma
noktasrna defgin anlattrklanna hig dikkat etmemiq olmasmdan,
neler oldulu hakkrnda herhangi bir diiqtincesi yokmug. Bir da-
ha asla eskisi gibi olamayacalr di.iqiincesinden korkmuq. Ama
aynlmrg algtsmt inceledikge, onun iqlevsel yonlerini ve onu be-
lendilini bulgulamr$. Giinlerce iki bedenli olarak kalmtq.
Do!rudan biri ya da oteki olabiliyormu$. Ya da aynt anda her
ikisi oluyormu$. itclsi birden oldufunda igler kanqryormu$ ve
varhfr etkinlifini yitiriyorrnug, bu nedenle bu olasrhfr brrak-
mrg. Fakat biri ya dadileri olmak, onun igin qaqrrttct olanakla-
ra yol agmr$.
Qahlarda yeniden kendine kavuqtufunda, varhklanndan
birinin di$erinden daha deligebilir oldulunu ve goz agrp kapa-
ymcaya dek uzak mesafeleri kat edebildi[ini, yiyecek bulabil-
diEini ve saklanacak en iyi yerlere ulaqabildilini saptamtq. Bir
keresinde kendisi igin kaygilaruyorlar mr diye nagual'rn evine
giden de bu varhlrymrg.
GenElerin kendisi iEin afladr[rm iqitmiq, ve bu kesinlikle
hayret vericiymiq. Kendisi hakkrnda ne diiqiindtiklerini cifren-
mek igin gittilinden, siiresiz olarak onlart izleyebilirmiq, ama
ciymig. iki Juan Matus arasmdaki bir ktiprii gtirevini tistleni-
yormug bu iiziintii. Amnda yine sulardaymtq, kryrya do[ru bir
agryla yiizmeye gahgarak.
iki yer arasmdaki defigimin o inanimaz duyumu, korku-
sunu kcikiinden kazrmaya yetmig. Anrk yazgrsryla ilgilenmi-
yormug. Irmakta ytizmek ile kryrsrnda kogmak arasrnda ser-
bestge de[iqimler yapryormu$. Ama hangisini yapsa siirekli so-
la ytrneliyormug, ya rrmaktan uzaklagtyor ya da soldaki kryrya
do!ru yiiztiyormug.
Akrntr yontinde, yaklaqrk beq mil ilerde rrmafrn solunda
karaya grkmrq. Orada gahlara st[rnarak bir haftadanfazla bek-
lemek zorunda kalmrq. Sularrn gekilmesini ve bciylece karqrya.
yiirtiyiip gegebilmeyi bekliyormug, ayrrca korkusunun gegme-
sini ve yeniden bir biittin olmayr da beklemekteymig
Don Juan, olanlarm, bitmek bilmeyen giiglti tutkusundan
kaynaklandtfmt, bunlann, yagamr igin verdifi savaqtmda, top-
lanma noktasmrn do!ruca sessiz bilginin yerine yonelmesine
neden oldu[unu soyledi. Nagual Julian'm kendisine toplanma
noktasrna defgin anlattrklanna hig dikkat etmemiq olmasmdan,
neler oldulu hakkrnda herhangi bir diiqtincesi yokmug. Bir da-
ha asla eskisi gibi olamayacalr di.iqiincesinden korkmuq. Ama
aynlmrg algtsmt inceledikge, onun iqlevsel yonlerini ve onu be-
lendilini bulgulamr$. Giinlerce iki bedenli olarak kalmtq.
Do!rudan biri ya da oteki olabiliyormu$. Ya da aynt anda her
ikisi oluyormu$. itclsi birden oldufunda igler kanqryormu$ ve
varhfr etkinlifini yitiriyorrnug, bu nedenle bu olasrhfr brrak-
mrg. Fakat biri ya dadileri olmak, onun igin qaqrrttct olanakla-
ra yol agmr$.
Qahlarda yeniden kendine kavuqtufunda, varhklanndan
birinin di$erinden daha deligebilir oldulunu ve goz agrp kapa-
ymcaya dek uzak mesafeleri kat edebildi[ini, yiyecek bulabil-
diEini ve saklanacak en iyi yerlere ulaqabildilini saptamtq. Bir
keresinde kendisi igin kaygilaruyorlar mr diye nagual'rn evine
giden de bu varhlrymrg.
GenElerin kendisi iEin afladr[rm iqitmiq, ve bu kesinlikle
hayret vericiymiq. Kendisi hakkrnda ne diiqiindtiklerini cifren-
mek igin gittilinden, siiresiz olarak onlart izleyebilirmiq, ama
"O stralarda," diye devam etti don Juan, "onun sanatrrun
de[erini bilmiyordum, ve kesinlikle bana yaptrklarrnr be[en-
miyordum, ama qimdi, ne zaman bu konuda dtiqtinsem, beni
sessiz bilginin konumuna getirigindeki o dolaysrz yontemi ve
mi.ikemmellifinden onu fazlasryla takdir ediyorum. "
Don Juan deneyiminin biiytiklil$iinden dolayr canavanm-
sr adamr tamamen unutmuq oldulunu soyledi. Neredeyse na-
gual Julian'ln evinin kapt.sma kadar kendisine eqlik edilmeden
yiirtimtiq, sonra di.iqiincesini defiqtirip, avuntu aramaya nagual
Elfas'm evine gitrniq. Nagual Elias da ona nagual Julian'm ey-
lemlerinin tutarhhfrnr agrklamrq.
Nagual Elias, don Juan'rn hikayesini dinledifinde heyeca-
ntnt zar zor zaptedebiliyormu$.Ateqli bir ses tonuyla velinime-
tinin her zaman uygulamalann peqinde mtikemmel bir iz siirii-
cz oldulunu agrklamrq. Onun sonsuz davast, pratik goriiqler ve
gdztimler iginmiq. O giin rrmaktaki davrantqr, iz siirmeye ku-
sursuz bir omekmiq. Herkesi kullanmlq ve etkilemiq. Hatta tr-
mak bile onun denetimi altrnda gibiymiq.
. Nagual Flias, don Juan'm yaqamr igin savaqlp' akrnh tata-
findan siiri.iklenirken, rma[m, tini anlamasr igin kendisine yar-
drm etti[ine definmiq. Ve gtikiirler olsun bu anlayrga ki don Ju-
an'rn dofrudan sessiz bilgiye girrne firsail olmuqr _ .
Don Juan toy bir delikan} oldulundan nagual Elfas'm soz-
lerini tek bir kelime anlamadan dinlediEini, ve igten bir hayran-
hkla nagual'tn yolunlulundan etkilendifini soyledi.
Nagual Elias don Juan'a ilkin, sozctiklerin tmtsmrn ve an-
lamrnrn i z si)riiciller igin son kerte cinemli oldufunu agrklamrq.
Onlar igin sozctikler kapah olan herhangi bir qeyi agmak igin
kullanrlan anahtarlarmrq. Bu nedenle iz siirilctiler amaglanna
ulaqmaya giriqmeden cince onu soylemek zorundalarmrq..Ama
gerEek amaglartnr baqlangrgta agrfa v'sramazlarmrq, yani soz-
ctikleri, ciz anlamrnt gizlemek igin dikkatlice dile getirmeleri
gerekmiq.
Nagual Elias bu eylemi niyen uyandrrmak olarak adlandrr-
mrq. Don Juan'a, nagual Julian'm tiim ev sakinlerinin oniinde,
bir darbede tinin ne oldufunu ve nasil tarumlanacafirm kesin
bir qekilde belirterek niyettuyandrrmrq oldufiunu agrklamrq. Bu
"O stralarda," diye devam etti don Juan, "onun sanatrrun
de[erini bilmiyordum, ve kesinlikle bana yaptrklarrnr be[en-
miyordum, ama qimdi, ne zaman bu konuda dtiqtinsem, beni
sessiz bilginin konumuna getirigindeki o dolaysrz yontemi ve
mi.ikemmellifinden onu fazlasryla takdir ediyorum. "
Don Juan deneyiminin biiytiklil$iinden dolayr canavanm-
sr adamr tamamen unutmuq oldulunu soyledi. Neredeyse na-
gual Julian'ln evinin kapt.sma kadar kendisine eqlik edilmeden
yiirtimtiq, sonra di.iqiincesini defiqtirip, avuntu aramaya nagual
Elfas'm evine gitrniq. Nagual Elias da ona nagual Julian'm ey-
lemlerinin tutarhhfrnr agrklamrq.
Nagual Elias, don Juan'rn hikayesini dinledifinde heyeca-
ntnt zar zor zaptedebiliyormu$.Ateqli bir ses tonuyla velinime-
tinin her zaman uygulamalann peqinde mtikemmel bir iz siirii-
cz oldulunu agrklamrq. Onun sonsuz davast, pratik goriiqler ve
gdztimler iginmiq. O giin rrmaktaki davrantqr, iz siirmeye ku-
sursuz bir omekmiq. Herkesi kullanmlq ve etkilemiq. Hatta tr-
mak bile onun denetimi altrnda gibiymiq.
. Nagual Flias, don Juan'm yaqamr igin savaqlp' akrnh tata-
findan siiri.iklenirken, rma[m, tini anlamasr igin kendisine yar-
drm etti[ine definmiq. Ve gtikiirler olsun bu anlayrga ki don Ju-
an'rn dofrudan sessiz bilgiye girrne firsail olmuqr _ .
Don Juan toy bir delikan} oldulundan nagual Elfas'm soz-
lerini tek bir kelime anlamadan dinlediEini, ve igten bir hayran-
hkla nagual'tn yolunlulundan etkilendifini soyledi.
Nagual Elias don Juan'a ilkin, sozctiklerin tmtsmrn ve an-
lamrnrn i z si)riiciller igin son kerte cinemli oldufunu agrklamrq.
Onlar igin sozctikler kapah olan herhangi bir qeyi agmak igin
kullanrlan anahtarlarmrq. Bu nedenle iz siirilctiler amaglanna
ulaqmaya giriqmeden cince onu soylemek zorundalarmrq..Ama
gerEek amaglartnr baqlangrgta agrfa v'sramazlarmrq, yani soz-
ctikleri, ciz anlamrnt gizlemek igin dikkatlice dile getirmeleri
gerekmiq.
Nagual Elias bu eylemi niyen uyandrrmak olarak adlandrr-
mrq. Don Juan'a, nagual Julian'm tiim ev sakinlerinin oniinde,
bir darbede tinin ne oldufunu ve nasil tarumlanacafirm kesin
bir qekilde belirterek niyettuyandrrmrq oldufiunu agrklamrq. Bu
nr, ama her insanrn toplanma noktasrnln da dofrudan bu nok-
tada yer almadrlrm agrklayarak konuqmasmt siirdtirdti. Tam
olarak bu noktada bulunanlar insanhfirn onderleriymiq. Bunlar,
mantrklannrn bir uygulamasr olan dehalanyla gofunlukla bi-
linmeyen kiqilermig.
Nagual insanhlrn bir bagka zarnanda, dolal olarak ilk
nokta olan tigiincii noktada yer almrq oldufunu sciyledi. Fakat
bundan sonra insanhk mantr[rn noktasma yonelmiq.
Sessiz bilgi ilk nokta oldufunda yine aynr durum gegerli
olmug. Her insanrn toplanma noktasr dofrudan o konumda yer
almryormuq. Bu da, toplanma noktalan do[rudan mantr[rn ya
da sessiz bilginin yerinde denk gelmiq olan insanlann daima
insanh[rn gergek cinderleri oldu[u anlamma geliyormuq. Yagh
nagual'rn don Juan'a anlattrfrna gcire, insanh[rn geri kalanr
yalntzca izleyiciymiq. Bu cjnderler gtiniimtizde manfilrn sevgi-
lileriymiqler. Gegmiqte de sessiz bilginin. Onlar her iki konum
kahramanlanna qiirler okuyup, onlan civen insanlarmtq.
Nagtral, insanhfrn tarihin btiytik bir krsmrru sessiz bilginin
konumunda gegirdi[ini ve ona biiyiik bir cizlem duymasrrun
nedeninin bu oldulunu belirtmiq.
Don Juan yagh nagual'a, nagual Julian'm kendisine tam
olarak ne yapmaya gahqtrfirm sorrnu$. Bu sorusu gergekte oldu-
lundan daha zekice ve mantrkh gririinmti$. Nagual El(as, o sl-
ralar don Juan'a tamamen anlagrlmaz gelen kavramlarla yarut-
lamrq bu soruyu. Nagual Julian'rn kendisine antrenorliik ettiEi-
ni, toplanma noktasrru mantrlrn yerinden aldatarak uzaklagtrrdr-
Erru, boylece tutkulanyla taqmrg ve mantr[rn srradan olaylanna
hayran o saf rzleyicr gtiruhunun bir pargasl olacafrna, bir dtiqti-
ntir olabilecegini sciylemiq. Nagual Julian aynr zamanda kendi-
sine, bilinmeyenin o hastahkh ve cahilAgrklanndan biri olucafr-
na, gergek bir soyutluluk btiytici.isii olmayr o[retiyormuq.'
Nagual Elfas, yalntzca mantrkhhla kusursuz bir cjmek
oluqturabilecek birinin aynrzamanda sessiz bilgiye kusursuz bir
ornek oluqturabilece[ini belirtmiq. Her iki konuma ulaqabilen
birinin diler konumu da agrkga gcirebilece$ini sciylemiq, bu da
mantrlrn slrunrun oldu[unu bilmenin tek yoluymu$. Sessiz bil-
ginin konumundanmantrlrn konumu agrkga goriilebiliyormuq.
nr, ama her insanrn toplanma noktasrnln da dofrudan bu nok-
tada yer almadrlrm agrklayarak konuqmasmt siirdtirdti. Tam
olarak bu noktada bulunanlar insanhfirn onderleriymiq. Bunlar,
mantrklannrn bir uygulamasr olan dehalanyla gofunlukla bi-
linmeyen kiqilermig.
Nagual insanhlrn bir bagka zarnanda, dolal olarak ilk
nokta olan tigiincii noktada yer almrq oldufunu sciyledi. Fakat
bundan sonra insanhk mantr[rn noktasma yonelmiq.
Sessiz bilgi ilk nokta oldufunda yine aynr durum gegerli
olmug. Her insanrn toplanma noktasr dofrudan o konumda yer
almryormuq. Bu da, toplanma noktalan do[rudan mantr[rn ya
da sessiz bilginin yerinde denk gelmiq olan insanlann daima
insanh[rn gergek cinderleri oldu[u anlamma geliyormuq. Yagh
nagual'rn don Juan'a anlattrfrna gcire, insanh[rn geri kalanr
yalntzca izleyiciymiq. Bu cjnderler gtiniimtizde manfilrn sevgi-
lileriymiqler. Gegmiqte de sessiz bilginin. Onlar her iki konum
kahramanlanna qiirler okuyup, onlan civen insanlarmtq.
Nagtral, insanhfrn tarihin btiytik bir krsmrru sessiz bilginin
konumunda gegirdi[ini ve ona biiyiik bir cizlem duymasrrun
nedeninin bu oldulunu belirtmiq.
Don Juan yagh nagual'a, nagual Julian'm kendisine tam
olarak ne yapmaya gahqtrfirm sorrnu$. Bu sorusu gergekte oldu-
lundan daha zekice ve mantrkh gririinmti$. Nagual El(as, o sl-
ralar don Juan'a tamamen anlagrlmaz gelen kavramlarla yarut-
lamrq bu soruyu. Nagual Julian'rn kendisine antrenorliik ettiEi-
ni, toplanma noktasrru mantrlrn yerinden aldatarak uzaklagtrrdr-
Erru, boylece tutkulanyla taqmrg ve mantr[rn srradan olaylanna
hayran o saf rzleyicr gtiruhunun bir pargasl olacafrna, bir dtiqti-
ntir olabilecegini sciylemiq. Nagual Julian aynr zamanda kendi-
sine, bilinmeyenin o hastahkh ve cahilAgrklanndan biri olucafr-
na, gergek bir soyutluluk btiytici.isii olmayr o[retiyormuq.'
Nagual Elfas, yalntzca mantrkhhla kusursuz bir cjmek
oluqturabilecek birinin aynrzamanda sessiz bilgiye kusursuz bir
ornek oluqturabilece[ini belirtmiq. Her iki konuma ulaqabilen
birinin diler konumu da agrkga gcirebilece$ini sciylemiq, bu da
mantrlrn slrunrun oldu[unu bilmenin tek yoluymu$. Sessiz bil-
ginin konumundanmantrlrn konumu agrkga goriilebiliyormuq.
"E[er yaqaml yrllar ybrine saatler ba$amrnda diiqi.inecek
olursan, yaqamlarrmrz olabildifine uzundur," dedi. "Gi.inler
aEtsmdan diiqtindiiftinde bile, yaqam hAl0 sonsuz goriintir."
Bu tam da benim diigtindiiftim qeydi.
Biiyiiciilerin yaqamt saatlerle cilgtii$iinii, ve bir saatte ya$a-
drklarrrun normal bir yaqama denk yo[unlukta oldufunu anlat-
tr. Bu yofunluk toplanma noktasmtn hareketi agrsrndan, iq bil-
gi biriktirrneye geldilinde, bir iistiinliik oluyormug.
Bunu daha ayrmilh olarak agrklamasmt istedtm. Uzun za-
man cince konuqmalarda not tutmak elveriqsiz oldufundan, ba-
na biiyiictilerin diinyasryla ilgili edinmiq oldu[um katrqrksrz
bilgileri, kdfrda ya da zihnime aktarmamamr, toplanma nokta-
srnrn hareketine aktarmamr onermigti.
"En ufak de[iqimiyle toplanma noktast, tamamen yalrtrlmrq
algr adacrklarr oluqturur," dedi don Juan. "Bilgi, bilinglilifin
karmasrkh[rndaki deneyimler bigiminde, orada biriktirilebilir.' ?

"Ama bilgi, boylesine belirsiz bir qeyde nastl biriktirilebi-


lir?" diye sordum.
"Zthtnde aynl oranda belirsizdlu, ama sen onu iyi tanrdr[rn
igin hdl6 ona giiveniyorsun," diye yaprqtrrdt yamtt. "Halen top-
lanma noktasmtn bu bigimdeki hareketine tamihk dgfilsin,
ama bu aqafir yukart aym qey."
"Demek istedifim, bilgi nasil biriktirilir?" diye direttim.
"Bilgi, deneyimin kendisinde biriktirilir," diye agrkladr.
"Daha sonra, biiyiicii toplanma noktasrnt deneyimin oldufu
yere do[ru hareket ettirdifinde, deneyimin tamamtm yeniden
yagar. Biiyiiciilerin deneyimleri hatrrlamast, toplanma nokta-
smda biriktirilmiq bilgileri edinmesinin yoludur.
"Yo[unluk, toplanma. noktasrrun hareketinin do[al bi so-
nucu," diye devam etti. "Orne[in, sen qu anlarda normalde ya-
qayacafrndan daha yo[un yaglyorsun, yani, diyece[im o ki, yo-
[unluk biriktiriyoisun. Bi giin toplanma noktant tam olarak gu
anda oldu[u yere dcindi.irerek bu anlart yeniden yagayacaksrn.
Biiyiictiler iqte bu yolla bilgi biriktirir."
Don Juan'a, son birkag gi.inde deneyimledifim yo[un ha-
trralarrn, bildi[im herhangi bir zihinsel iqlem olmadan, baqrma
geldi$ini anlattrm.
"E[er yaqaml yrllar ybrine saatler ba$amrnda diiqi.inecek
olursan, yaqamlarrmrz olabildifine uzundur," dedi. "Gi.inler
aEtsmdan diiqtindiiftinde bile, yaqam hAl0 sonsuz goriintir."
Bu tam da benim diigtindiiftim qeydi.
Biiyiiciilerin yaqamt saatlerle cilgtii$iinii, ve bir saatte ya$a-
drklarrrun normal bir yaqama denk yo[unlukta oldufunu anlat-
tr. Bu yofunluk toplanma noktasmtn hareketi agrsrndan, iq bil-
gi biriktirrneye geldilinde, bir iistiinliik oluyormug.
Bunu daha ayrmilh olarak agrklamasmt istedtm. Uzun za-
man cince konuqmalarda not tutmak elveriqsiz oldufundan, ba-
na biiyiictilerin diinyasryla ilgili edinmiq oldu[um katrqrksrz
bilgileri, kdfrda ya da zihnime aktarmamamr, toplanma nokta-
srnrn hareketine aktarmamr onermigti.
"En ufak de[iqimiyle toplanma noktast, tamamen yalrtrlmrq
algr adacrklarr oluqturur," dedi don Juan. "Bilgi, bilinglilifin
karmasrkh[rndaki deneyimler bigiminde, orada biriktirilebilir.' ?

"Ama bilgi, boylesine belirsiz bir qeyde nastl biriktirilebi-


lir?" diye sordum.
"Zthtnde aynl oranda belirsizdlu, ama sen onu iyi tanrdr[rn
igin hdl6 ona giiveniyorsun," diye yaprqtrrdt yamtt. "Halen top-
lanma noktasmtn bu bigimdeki hareketine tamihk dgfilsin,
ama bu aqafir yukart aym qey."
"Demek istedifim, bilgi nasil biriktirilir?" diye direttim.
"Bilgi, deneyimin kendisinde biriktirilir," diye agrkladr.
"Daha sonra, biiyiicii toplanma noktasrnt deneyimin oldufu
yere do[ru hareket ettirdifinde, deneyimin tamamtm yeniden
yagar. Biiyiiciilerin deneyimleri hatrrlamast, toplanma nokta-
smda biriktirilmiq bilgileri edinmesinin yoludur.
"Yo[unluk, toplanma. noktasrrun hareketinin do[al bi so-
nucu," diye devam etti. "Orne[in, sen qu anlarda normalde ya-
qayacafrndan daha yo[un yaglyorsun, yani, diyece[im o ki, yo-
[unluk biriktiriyoisun. Bi giin toplanma noktant tam olarak gu
anda oldu[u yere dcindi.irerek bu anlart yeniden yagayacaksrn.
Biiyiictiler iqte bu yolla bilgi biriktirir."
Don Juan'a, son birkag gi.inde deneyimledifim yo[un ha-
trralarrn, bildi[im herhangi bir zihinsel iqlem olmadan, baqrma
geldi$ini anlattrm.
mlq ve iz silrmenin bu dort temelinin kendine ozgti bir bigimi-
ne sahipmiq.
"Btiytictiler, iz siirmenrn bu dcirt temelini rehber gibi kul-
lanlrlar," diye siirdtirdti. "Bunlar ziltntnrizin dort ayn boyutu-
dur, btiytictilerin toplanma noktalannl belirli'konumlara getir-
melerine neden olan dcirt ayrr yolunluk ttirii."
Aniden canr srkrlmrq gciriindti. Ona, benim diretmemin bu-
na sebep olup olmadrfrnr sordum
"Ussalhfrmrzrn bizi nasrl iki araya bi dereye srkrqtrrdr[rnr
dtiqtiniiyordum," dedi. "{Jzun uzun dtiqi.inme, sorgulama, bi go-
z.jm bulma efilimindeytz. Ama biiyiictiliifiin diizenefinde bu-
nu yapmanln bi yolu yok. Btiytictiltik sessiz bilgiye ulagma sa-
nahdu, ve sessiz bilgi diigtiniip taqrnarak gozi.ilebilecek bi qey
defiil. Yalnrzca deneyimlenebilecek bi qey."
Gi.iliimsedi, gozleri iki rqrk noktacrfr gibi panldryordu.
Btiytictilerin kendilerini sessiz bil ginin ezici etkisinden koruya-
bilme gabasryla iz siirme sanattnr geligtirdifini soyledi. Iz siir-
me toplanma noktasrnr azar azat ama sallam olarak hareket et-
tirir, btiyiici.ilere zaman ve boylece kendilerini destekleme ola-
nafr saflarmrg.
"iz siirme sanatrnda," diye siirdtirdii don Juan, "bi.iytictile-
rin go[unlukla kullandr$r bi yontem vardr: denetlenen delilik.
Biiytictiler denetlenen delilt$in-fazlalaqmrq biling ve algr du-
rumunda-kendi kendileriyle ve gi.inltik sorunlartn diinyasrn-
daki herkes ve her qeyle baqa grkmarun tek yolu oldu[unu sa-
vunurlat "
Don Juan denetlenen delilili denetlenen aldanma sanah ya
da eyleme tamamen kendini veriyormuq gibi goriinme sanatt
olarak agrklamrqtr-oyle iyi yaprlacakmrq ki kimse ayrdma
vararrrazmrg. Denetlenen delilik tamamen kendini aldatma de-
lilmiq demigti , her geyin ayrlmaz bir pargast olarak kalrken,
her qeyden ayn olmarun inceden inceye diiqtiniilmtig, sanatsal
bir ycintemiymig.
"Denetlenen delilik, bi sanattr," diye stirdtirdii don Juan.
"Qok can srkrcr ve cifrenilmesi gtig olan bi sanattrr. Qo[u btiyu-
ciiniin midesi kaldrrma bunu, sanatm kendisinde yanhq bi qey-
lerden de[il, uygulamasmm gok fazla enerji gerektirdifiinden."
mlq ve iz silrmenin bu dort temelinin kendine ozgti bir bigimi-
ne sahipmiq.
"Btiytictiler, iz siirmenrn bu dcirt temelini rehber gibi kul-
lanlrlar," diye siirdtirdti. "Bunlar ziltntnrizin dort ayn boyutu-
dur, btiytictilerin toplanma noktalannl belirli'konumlara getir-
melerine neden olan dcirt ayrr yolunluk ttirii."
Aniden canr srkrlmrq gciriindti. Ona, benim diretmemin bu-
na sebep olup olmadrfrnr sordum
"Ussalhfrmrzrn bizi nasrl iki araya bi dereye srkrqtrrdr[rnr
dtiqtiniiyordum," dedi. "{Jzun uzun dtiqi.inme, sorgulama, bi go-
z.jm bulma efilimindeytz. Ama biiyiictiliifiin diizenefinde bu-
nu yapmanln bi yolu yok. Btiytictiltik sessiz bilgiye ulagma sa-
nahdu, ve sessiz bilgi diigtiniip taqrnarak gozi.ilebilecek bi qey
defiil. Yalnrzca deneyimlenebilecek bi qey."
Gi.iliimsedi, gozleri iki rqrk noktacrfr gibi panldryordu.
Btiytictilerin kendilerini sessiz bil ginin ezici etkisinden koruya-
bilme gabasryla iz siirme sanattnr geligtirdifini soyledi. Iz siir-
me toplanma noktasrnr azar azat ama sallam olarak hareket et-
tirir, btiyiici.ilere zaman ve boylece kendilerini destekleme ola-
nafr saflarmrg.
"iz siirme sanatrnda," diye siirdtirdii don Juan, "bi.iytictile-
rin go[unlukla kullandr$r bi yontem vardr: denetlenen delilik.
Biiytictiler denetlenen delilt$in-fazlalaqmrq biling ve algr du-
rumunda-kendi kendileriyle ve gi.inltik sorunlartn diinyasrn-
daki herkes ve her qeyle baqa grkmarun tek yolu oldu[unu sa-
vunurlat "
Don Juan denetlenen delilili denetlenen aldanma sanah ya
da eyleme tamamen kendini veriyormuq gibi goriinme sanatt
olarak agrklamrqtr-oyle iyi yaprlacakmrq ki kimse ayrdma
vararrrazmrg. Denetlenen delilik tamamen kendini aldatma de-
lilmiq demigti , her geyin ayrlmaz bir pargast olarak kalrken,
her qeyden ayn olmarun inceden inceye diiqtiniilmtig, sanatsal
bir ycintemiymig.
"Denetlenen delilik, bi sanattr," diye stirdtirdii don Juan.
"Qok can srkrcr ve cifrenilmesi gtig olan bi sanattrr. Qo[u btiyu-
ciiniin midesi kaldrrma bunu, sanatm kendisinde yanhq bi qey-
lerden de[il, uygulamasmm gok fazla enerji gerektirdifiinden."
ycinlendirecek birini gereksinirlermiq. Bu yonlendirmenin ne
denli dtiqmanc a ya da yapmacrk olmasr cinemsizmiq, hayret
edilecek olgiide iyi olurlarmr$. Ama kendi baglanna kaldrkla-
nnda yok olurlaffnlq.
Ikinci srruflandrrmadaki insanlar hig de kibar olmazlarmrq.
Darkafah, kinci, imrenen, krskang ve bencil olurlarmrq. Qofun-
luk kendilerinden konuqur, insanlann kendi olgtitlerine uyma-
stnr isterlermiq. Bu durumdan memnun olmamalanna ra[men
her zarnan her qeye onayak olurlarmrq. Her durumda tamamen
gergin olurlarmrq ve asla rahatlayamazlarmrq. Ozgiivenleri
yokmug ve asla memnun olmazlarmrq; cizgiivenleri yittikge da-
ha da kotti olurlarmrq. Oltimci.il kusurlanyla lider olmak igin
birilerini tildiirebilmeleriym i q.
J'- ..
UEtincii srruflandrrmadaki insanlar ne iyi ne de k6tii olan-
larmrq. Kimseye hizmet etmez,kimseye kendilerini kabul ettir-
meye gahqmazlarmrq. Dahasr kayrtsrzlarml$. Kendileriyle ilgi-
li, sadece tath hayallerinden ve dileklerle dolu dtiqiincelerinden
olugturduklan coqkulu bir tammlamalan varml$. E[er tisttin ol-
duklarr bir yetenekleri varsa bu da birqeylerin olmasrnr bekle-
mekmiq. Keqfedilip civgi.i kazanmayr beklerlermiq ve o an orta-
da olmayan, hep gerEekleqtireceklerini soyleyip ashnda boyle
yetilere sahip olmadrklanndan gergekleqtiremedikleri, biiyiik
amaglara sahip olduklannrn hayalini yaratmada ola[aniistti ye-
teneklilermi$.
Don Juan kendisinin kesinlikle ikinci smrflandrrmaya ait
oldu[unu soyledi. Sonra benim de kendimi smrflandrrmamr is-
tedi, ama ben cifkelendim. Don Juan gi.ilmekten iki btikltim, ne-
redeyse yere dtiqecekti.
Kendimi smrflandlrrnaml istedi yeniden, istemeye iste-
meye tigiincii smrflandlrrnarun birbileqimi olabilecefiimi soy-
ledim.
"Brrak bu bileqim sagmahklannr," dedi, gtilmeyi siirdtire-
rek. "Bizler basit varhklanz, her birimiz bu tig ttirden biri. Ve
benim varhklarrz, her birimiz bu iiE ttirden biri. Ve benim bil-
digim kadanyla sen ikinci smrflandrrmaya aitsin. iz silrliici)ler
onlara osuruktan adamlar der."
Srnrflandurna dizgesinin algaltrcr oldu$u sciyleyerek karqr
ycinlendirecek birini gereksinirlermiq. Bu yonlendirmenin ne
denli dtiqmanc a ya da yapmacrk olmasr cinemsizmiq, hayret
edilecek olgiide iyi olurlarmr$. Ama kendi baglanna kaldrkla-
nnda yok olurlaffnlq.
Ikinci srruflandrrmadaki insanlar hig de kibar olmazlarmrq.
Darkafah, kinci, imrenen, krskang ve bencil olurlarmrq. Qofun-
luk kendilerinden konuqur, insanlann kendi olgtitlerine uyma-
stnr isterlermiq. Bu durumdan memnun olmamalanna ra[men
her zarnan her qeye onayak olurlarmrq. Her durumda tamamen
gergin olurlarmrq ve asla rahatlayamazlarmrq. Ozgiivenleri
yokmug ve asla memnun olmazlarmrq; cizgiivenleri yittikge da-
ha da kotti olurlarmrq. Oltimci.il kusurlanyla lider olmak igin
birilerini tildiirebilmeleriym i q.
J'- ..
UEtincii srruflandrrmadaki insanlar ne iyi ne de k6tii olan-
larmrq. Kimseye hizmet etmez,kimseye kendilerini kabul ettir-
meye gahqmazlarmrq. Dahasr kayrtsrzlarml$. Kendileriyle ilgi-
li, sadece tath hayallerinden ve dileklerle dolu dtiqiincelerinden
olugturduklan coqkulu bir tammlamalan varml$. E[er tisttin ol-
duklarr bir yetenekleri varsa bu da birqeylerin olmasrnr bekle-
mekmiq. Keqfedilip civgi.i kazanmayr beklerlermiq ve o an orta-
da olmayan, hep gerEekleqtireceklerini soyleyip ashnda boyle
yetilere sahip olmadrklanndan gergekleqtiremedikleri, biiyiik
amaglara sahip olduklannrn hayalini yaratmada ola[aniistti ye-
teneklilermi$.
Don Juan kendisinin kesinlikle ikinci smrflandrrmaya ait
oldu[unu soyledi. Sonra benim de kendimi smrflandrrmamr is-
tedi, ama ben cifkelendim. Don Juan gi.ilmekten iki btikltim, ne-
redeyse yere dtiqecekti.
Kendimi smrflandlrrnaml istedi yeniden, istemeye iste-
meye tigiincii smrflandlrrnarun birbileqimi olabilecefiimi soy-
ledim.
"Brrak bu bileqim sagmahklannr," dedi, gtilmeyi siirdtire-
rek. "Bizler basit varhklanz, her birimiz bu tig ttirden biri. Ve
benim varhklarrz, her birimiz bu iiE ttirden biri. Ve benim bil-
digim kadanyla sen ikinci smrflandrrmaya aitsin. iz silrliici)ler
onlara osuruktan adamlar der."
Srnrflandurna dizgesinin algaltrcr oldu$u sciyleyerek karqr
dim. Ve gok kottiydtim. Drrdrlanmak soru sonnanrn bildilim
tek yontemiydi. Sen de oldukQa saldrrgan bi sorgucusun. Tabii
sonug olarak ikimiz de aynr olEi.ide srkrcryrz, ama ayn neden-
lerden dolayr."
Don Juan'rn konuyu defiqtirmeden cince temel tozlerle il-
gili tartrgmamtza ekledili son bir qey vardr; o da kendilerini
son kerte yavag olarak belli ettikleriydi, diizensiz olarak geliq-
tili ve geri gekildigiydi.
"Toplanma noktasrnr hareket ettirebilen birinin, bunu da-
ha fazla hareket ettirebilece$ini yeterince tekrarlayamadrm
herhalde," diye baqladr. "Ve bi cifretmeni gereksinmemizin
tek nedeni, bizi aclmasrzca mahmuzlayacak olmasrndandrr.
Yoksa dolal tepkimiz, durup ne gok yol katettik diye kendi-
mizi. kutlamaya ycinelir. "
Ikimizin de, kendimize daha yumuqak davranmak konusu-
na, o nahoq efilimlerimizle iyi birer ornek oluqturdulumuzu
soyledi. Qok gtiktir, velinimeti, o ola[antistlj tz siiriicii, kendi-
sini higbir qeyden esirgememig.
Don Juan geceleri dofda gezinme ahqtrrmalan srrasrnda,
nagual Julian'm kendisine kiqisel onemin dofasr ve toplanma
noktasmm hareketi konusunda geniq cilgiide demegler verdi[i-
ni soyledi. Nagual Julian igin kiqisel onem iig bin kafah bir ca-
navarmr$. Insan onunla yid'z yij.ze gelip iig yontemle onu yok
edebilirmiq. Ilk yol her kafayr tek tek, aynr anda kesip kopar-
makmrq; ikincisi, kiqisel onemi ag brakarak yavaq yavaq yok
eden, merhametin olmadrlr yer denilen var olmanrn o gizemli
yerine ulaqmakmrg; ve iigtinctisi.i de birinin simgesel oliimiiyle
olugabilen ani bir yok etmeymiq.
Nagual Julian iigiincii segenefi cinermiq. Ama segebilme
firsatr olursa kendisini qansh saymasl gerektifini anlatmrq
don Juan'a. Qi.inkii genellikle tin btiyiiciini.in hangi yoldan
gitmesi gerekti$ine karar verirmiq, biiyi.ictini.in de gorevi bu-
nu izlemekmiq.
Don Juan, beni yonlendirdi[i gibi, velinimetinin de kendi-
sini iig bin kafah canavan, kiqisel onemin o kafalannr tek tek
kesip koparmaya yonlendirmiq oldu$unu, ama sonuglanrun
epey farkh grktrlrnr sciyledi. Ben, bu ahgtrrmaya oldukga iyi
dim. Ve gok kottiydtim. Drrdrlanmak soru sonnanrn bildilim
tek yontemiydi. Sen de oldukQa saldrrgan bi sorgucusun. Tabii
sonug olarak ikimiz de aynr olEi.ide srkrcryrz, ama ayn neden-
lerden dolayr."
Don Juan'rn konuyu defiqtirmeden cince temel tozlerle il-
gili tartrgmamtza ekledili son bir qey vardr; o da kendilerini
son kerte yavag olarak belli ettikleriydi, diizensiz olarak geliq-
tili ve geri gekildigiydi.
"Toplanma noktasrnr hareket ettirebilen birinin, bunu da-
ha fazla hareket ettirebilece$ini yeterince tekrarlayamadrm
herhalde," diye baqladr. "Ve bi cifretmeni gereksinmemizin
tek nedeni, bizi aclmasrzca mahmuzlayacak olmasrndandrr.
Yoksa dolal tepkimiz, durup ne gok yol katettik diye kendi-
mizi. kutlamaya ycinelir. "
Ikimizin de, kendimize daha yumuqak davranmak konusu-
na, o nahoq efilimlerimizle iyi birer ornek oluqturdulumuzu
soyledi. Qok gtiktir, velinimeti, o ola[antistlj tz siiriicii, kendi-
sini higbir qeyden esirgememig.
Don Juan geceleri dofda gezinme ahqtrrmalan srrasrnda,
nagual Julian'm kendisine kiqisel onemin dofasr ve toplanma
noktasmm hareketi konusunda geniq cilgiide demegler verdi[i-
ni soyledi. Nagual Julian igin kiqisel onem iig bin kafah bir ca-
navarmr$. Insan onunla yid'z yij.ze gelip iig yontemle onu yok
edebilirmiq. Ilk yol her kafayr tek tek, aynr anda kesip kopar-
makmrq; ikincisi, kiqisel onemi ag brakarak yavaq yavaq yok
eden, merhametin olmadrlr yer denilen var olmanrn o gizemli
yerine ulaqmakmrg; ve iigtinctisi.i de birinin simgesel oliimiiyle
olugabilen ani bir yok etmeymiq.
Nagual Julian iigiincii segenefi cinermiq. Ama segebilme
firsatr olursa kendisini qansh saymasl gerektifini anlatmrq
don Juan'a. Qi.inkii genellikle tin btiyiiciini.in hangi yoldan
gitmesi gerekti$ine karar verirmiq, biiyi.ictini.in de gorevi bu-
nu izlemekmiq.
Don Juan, beni yonlendirdi[i gibi, velinimetinin de kendi-
sini iig bin kafah canavan, kiqisel onemin o kafalannr tek tek
kesip koparmaya yonlendirmiq oldu$unu, ama sonuglanrun
epey farkh grktrlrnr sciyledi. Ben, bu ahgtrrmaya oldukga iyi
sanma, ne daha bilgili, ne de daha akh baqrnda biri olmuqtum.
Boyle qeyler hig olmadr.
"Senin bagma gelenleri bi diiqiin," diye devam etti. "Senin
dev'amhhfrni defalarca krrmakla kalmayrp, onu parqalara ayr-
drm, bi bak kendine, hAlA dokunulmamlqsln gibi davranlyor-
sun. Bu sihrin, niyettn bi baqarrsr.
"Ben de boyleydim. Bi siire igin deneyimlemekte oldu-
Eum qeyin basktsr altrnda ezilip biiziiliiyordum, ve sonra hep-
sini unutup, o kaba halime doniiyordum, sanki hig bi qey olma-
mrq gibi. Bu nedenle velinimetim gergekten de[iqebilmemiz
igin olmemiz gerektifine inanryordu."
Don Juan kendisiyle birlikte biitiin gomezlerin, Tulio'nun
algak ve kendini befenmiq onemsiz biri olmast dtqmda, her-
hangi bir konuda asla tam olarak anlaqamadrklarrnr soyledi.
Kendilerine uzak durdu[u ve hor davrandtfr igin Tulio'dan tik-
sinirlermiq. Onlara oylJsine bir aqafrlamayla davrantrmtq ki,
kendilerini pislik gibi hissederlermiq. Hepsi de Tulio'nun ken-
dileriyle konugmamaslnrn nedeninin soyleyecek bir qeyi olma-
masr oldufuna inanmrqlardr; ve en dikkat geken halinin, o ken-
dini befenmig her qeyden uzak durugunun gekingenlifine bir
maske oluqturmak iEin oldu[unu sanmtqlardt.
Yine de sofuk kiqili[ine ve ttim Eomezlerin krzgrnh[rna
rafmen, Tulio'nun ev sakinleri tizerinde agrrr bir etkisi var-
mrq-ozellikle iizerine titriyormuq gibi gortinen nagual Juli-
an'ln.
Bir gtin nagual Julian tiim gomezlenbiittin giin siirecek bir
iq iEin kente gondermiq. Evin di[er yaqh sar<inleri yanl sra ev-
de kalan tek kiqi don Juan'mt$.
Giiniin ortastna do[ru nagual Julian, gahqma odasrnda,
her zamanki saymanhk iqleriyle ilgilenmeye koyulmu$. Igeri
girerken don Juan'dan kendisine hesaplarda yardrm etmesini
istemig.
Don Juan makbuzlara baktrkga, iqe devam edebilmesi igin,
vgat baqr Tulio'nun elinde bulunan ve onun not etmemiq oldu-
lu bazt bilgilere gereksinimi oldufunu anlamt q.
Nagual Julian, don Juan't sevindiren Tulio'nun bu dikkat-
sizliline gok krzmrq. Nagual sabrstzca don Juan'a tarlada iqEi-
sanma, ne daha bilgili, ne de daha akh baqrnda biri olmuqtum.
Boyle qeyler hig olmadr.
"Senin bagma gelenleri bi diiqiin," diye devam etti. "Senin
dev'amhhfrni defalarca krrmakla kalmayrp, onu parqalara ayr-
drm, bi bak kendine, hAlA dokunulmamlqsln gibi davranlyor-
sun. Bu sihrin, niyettn bi baqarrsr.
"Ben de boyleydim. Bi siire igin deneyimlemekte oldu-
Eum qeyin basktsr altrnda ezilip biiziiliiyordum, ve sonra hep-
sini unutup, o kaba halime doniiyordum, sanki hig bi qey olma-
mrq gibi. Bu nedenle velinimetim gergekten de[iqebilmemiz
igin olmemiz gerektifine inanryordu."
Don Juan kendisiyle birlikte biitiin gomezlerin, Tulio'nun
algak ve kendini befenmiq onemsiz biri olmast dtqmda, her-
hangi bir konuda asla tam olarak anlaqamadrklarrnr soyledi.
Kendilerine uzak durdu[u ve hor davrandtfr igin Tulio'dan tik-
sinirlermiq. Onlara oylJsine bir aqafrlamayla davrantrmtq ki,
kendilerini pislik gibi hissederlermiq. Hepsi de Tulio'nun ken-
dileriyle konugmamaslnrn nedeninin soyleyecek bir qeyi olma-
masr oldufuna inanmrqlardr; ve en dikkat geken halinin, o ken-
dini befenmig her qeyden uzak durugunun gekingenlifine bir
maske oluqturmak iEin oldu[unu sanmtqlardt.
Yine de sofuk kiqili[ine ve ttim Eomezlerin krzgrnh[rna
rafmen, Tulio'nun ev sakinleri tizerinde agrrr bir etkisi var-
mrq-ozellikle iizerine titriyormuq gibi gortinen nagual Juli-
an'ln.
Bir gtin nagual Julian tiim gomezlenbiittin giin siirecek bir
iq iEin kente gondermiq. Evin di[er yaqh sar<inleri yanl sra ev-
de kalan tek kiqi don Juan'mt$.
Giiniin ortastna do[ru nagual Julian, gahqma odasrnda,
her zamanki saymanhk iqleriyle ilgilenmeye koyulmu$. Igeri
girerken don Juan'dan kendisine hesaplarda yardrm etmesini
istemig.
Don Juan makbuzlara baktrkga, iqe devam edebilmesi igin,
vgat baqr Tulio'nun elinde bulunan ve onun not etmemiq oldu-
lu bazt bilgilere gereksinimi oldufunu anlamt q.
Nagual Julian, don Juan't sevindiren Tulio'nun bu dikkat-
sizliline gok krzmrq. Nagual sabrstzca don Juan'a tarlada iqEi-
Don Juan ofkeden sarsrlmaktaymrq. Basit bir hesaplarr
sorrna gorevi kdbusa doniiqmiiq. Ofkesini denetlemiq. Kadrnlar
onu dikkatle tzliyorlarmrq ve bu onu yeniden cifkelendirmig.
Sessiz bir ofkeyle nagual'rn odasrna koqmuq. Tulio ve kadrnlar
konugmalanna geri doniip, ozel bir gakayr kutluyornu$gasma
gi.ilmeye baglamr qlar.
Don Juan'rn qaqkmh[r gahgma odasrna girip Tulio'yu na-
gual'rn masasr baqrnda hesaplanna dalmrq olarak gordti[tinde
son noktaslna varrnr$. Don Juan inarulmaz btr gaba harcayrp
ofkesini denetlemiq. Tulio'ya giiliimsemiq. Artft ona gci[tis
germesi gerekmiyormu$. Aniden nagual'rn Tulio'yu, kendisini
denemek, ofkelenip ofkelenmeyecefini gormek igin kullan-
makta oldu[unu anlamrq. Ona bu zevki verrneyecekmiq.
Tulio baqrnr hesaplarrndzur kaldrrmadan, eler nagual'r an-
yorsa onu evin di[er tarafinda bulunabilecefini soylemiq don
Juan'a.
Don Juan evin di$er tarufrna kogturup, nagual Julian'r ya-
runda Tulio'yla a$rr alrr iE avluda dolaqrrken bulmuq. Nagual
biittin dikkatini Tulio'yla yaptrfr konuqmaya vermiq goriinti-
yordu. Tulio, nazikge nagual'm giysisinin kolunu gekiqtirip, al-
gak bir sesle yardrmcrslrun orada oldu[unu soylemiq.
Nagual ciddi bir qekilde i.izerinde gahqtrklarr hesaplarla il-
gili her qeyi don Juana agrklamrq. [.fzun, aynntrh ve kapsamh
bir agrklamaymlq. Daha sonra don Juan'a ttim yapmasl gereke-
nin gahgma odasmdan hesap defterini getirmesi, bciylece girdi-
leri yaprp Tulio'ya imzalatmalan oldufunu soylemiq
Don Juan ne olup bitti[ini anlayamryorriruq. Aynntrh agrk-
lamalar ve nagual'rn ciddi ses tonu, her qeyi olafan sorunlar bi-
gimine doniiqttirmtiq. Tulio iqi oldufundan, sabrszca don Ju-
an'aacele edip defteri getirmesini soylemiq. Bir bagka yerde de
ona gereksinimi olanlar varmlg.
Ondan soffa don Juan kendisini bir soytan olarak gorme-
ye baqlamrq. Nagual'rn bir qeylerin peqinde oldu[unu biliyor-
mugl gcizlerinde, don Juan'a, her zarnan o kcitti qakalarrnrn bir-
liktelifini anlatan tuhaf bir bakrq vaffnr$. Bunun yanrsra, Tulio
o giin, don Juan'rn o evde oldu[u ti.im iki sene boyunca konuq-
tulundan daha gok konu$mu$.
Don Juan ofkeden sarsrlmaktaymrq. Basit bir hesaplarr
sorrna gorevi kdbusa doniiqmiiq. Ofkesini denetlemiq. Kadrnlar
onu dikkatle tzliyorlarmrq ve bu onu yeniden cifkelendirmig.
Sessiz bir ofkeyle nagual'rn odasrna koqmuq. Tulio ve kadrnlar
konugmalanna geri doniip, ozel bir gakayr kutluyornu$gasma
gi.ilmeye baglamr qlar.
Don Juan'rn qaqkmh[r gahgma odasrna girip Tulio'yu na-
gual'rn masasr baqrnda hesaplanna dalmrq olarak gordti[tinde
son noktaslna varrnr$. Don Juan inarulmaz btr gaba harcayrp
ofkesini denetlemiq. Tulio'ya giiliimsemiq. Artft ona gci[tis
germesi gerekmiyormu$. Aniden nagual'rn Tulio'yu, kendisini
denemek, ofkelenip ofkelenmeyecefini gormek igin kullan-
makta oldu[unu anlamrq. Ona bu zevki verrneyecekmiq.
Tulio baqrnr hesaplarrndzur kaldrrmadan, eler nagual'r an-
yorsa onu evin di[er tarafinda bulunabilecefini soylemiq don
Juan'a.
Don Juan evin di$er tarufrna kogturup, nagual Julian'r ya-
runda Tulio'yla a$rr alrr iE avluda dolaqrrken bulmuq. Nagual
biittin dikkatini Tulio'yla yaptrfr konuqmaya vermiq goriinti-
yordu. Tulio, nazikge nagual'm giysisinin kolunu gekiqtirip, al-
gak bir sesle yardrmcrslrun orada oldu[unu soylemiq.
Nagual ciddi bir qekilde i.izerinde gahqtrklarr hesaplarla il-
gili her qeyi don Juana agrklamrq. [.fzun, aynntrh ve kapsamh
bir agrklamaymlq. Daha sonra don Juan'a ttim yapmasl gereke-
nin gahgma odasmdan hesap defterini getirmesi, bciylece girdi-
leri yaprp Tulio'ya imzalatmalan oldufunu soylemiq
Don Juan ne olup bitti[ini anlayamryorriruq. Aynntrh agrk-
lamalar ve nagual'rn ciddi ses tonu, her qeyi olafan sorunlar bi-
gimine doniiqttirmtiq. Tulio iqi oldufundan, sabrszca don Ju-
an'aacele edip defteri getirmesini soylemiq. Bir bagka yerde de
ona gereksinimi olanlar varmlg.
Ondan soffa don Juan kendisini bir soytan olarak gorme-
ye baqlamrq. Nagual'rn bir qeylerin peqinde oldu[unu biliyor-
mugl gcizlerinde, don Juan'a, her zarnan o kcitti qakalarrnrn bir-
liktelifini anlatan tuhaf bir bakrq vaffnr$. Bunun yanrsra, Tulio
o giin, don Juan'rn o evde oldu[u ti.im iki sene boyunca konuq-
tulundan daha gok konu$mu$.
onu, ona bakmamrg da.
Don Juan o anda bir baqka akrl almaz dtiqtinceye kaprlmtq.
Ahrra koqmuq, iki atr eyerlemiq ve sabahki koruyucusundan ye-
niden tcenAisine eqlik etmesini istemiq. Daha once Tulio'yu gor-
dtikteri yere dortnala gitmiqler. Tam olarak onu braktrklan yer-
de duruyormu$. Don Juan'la konugmamrq. Don Juan ona soru-
lar sordu[unda omuzlannr kaldrnp bagrnr ote yana Eevirmiq.
Don Juan ve koruyucusu dortnala eve donmiiqler. Adamt
atlarla il gilens in diye brrakrp eve ko qturmu $ .]ulio kadrnlarl a
birlikte 5gr" yemefi yemekteymiq. Ayrrc_a Tulio nagual ile
-uytt.a
konuqmaftuy*tq. V" Tulio defterler i.izerinde gahg-
maktaymtq.
Dbn Juan oturup korkudan sofuk sofuk terledifini duy-
mu$. Nagual Julian'in kendisini o.berbat qakalarrndan biriyle
denlmek-te oldu[unu biliyormu$. Uq tiir eylemde bulunabile-
ce[ine karar u"trniq. sanki olafandrqr higbir qey olmam$ gibi
dairanabilirmiq; deneyi kendi baqma anlamaya gahgabiliTiq
ya da nagual don Juan'tn her istedili agrklayacafrnr soyleyip,
6unu kafiya takmrq oldufu igin nagual ile ytizleqip ondan aqrk-
lama isteyebilirmiq.
sormaya karar vermiq. Nagual'a gidip kendisine ne ya-
prlmakta oidugunu aErklamasmt istemiq. Nagual halen hesap-
iarta ufragmaktaymrq ve yalruzmrq. Defteri bir kenara koyup
don Juin'a giiliimsemiq. Don Juan'a kendisine ofretmiq oldu-
-eyleminin
[u yirmi biiyapmama kiqisel ofrenimin i.iE bin ka-
iurinr kesip koparabilecek geregler oldufunu, ama bu gereg-
lerin don Juan^'a higbir ettiide bulunamadrklarrnr soylemiq'
Boylece don Juan't merhametin olmadrfr yer denilen konu-
ma sokmaya gahqarak kiqisel onemi yok etmenin ikinci yon-
temini denemekteYmiq.
iqte o zamandon Juan, nagual Julian'm di.ipediiz deli oldu-
iig bin kafah cana-
[una in**tg. Onun yapmamalardan ya da
iarlardan ya da merhametin olmadlEr yerlerden konugtugultg
duymak neredeyse don Juan't ona aclmaya itmiq. Nagual Juli-
an gok sakin bii qekilde don Juan'dan evin arkasrndaki ambar-
hk kuliibeye gidip Tulio'yu ga[rrmasrnt istemiq'
Don Juan ig gegirip, gtilmemek igin kendini zor tutmuq.
onu, ona bakmamrg da.
Don Juan o anda bir baqka akrl almaz dtiqtinceye kaprlmtq.
Ahrra koqmuq, iki atr eyerlemiq ve sabahki koruyucusundan ye-
niden tcenAisine eqlik etmesini istemiq. Daha once Tulio'yu gor-
dtikteri yere dortnala gitmiqler. Tam olarak onu braktrklan yer-
de duruyormu$. Don Juan'la konugmamrq. Don Juan ona soru-
lar sordu[unda omuzlannr kaldrnp bagrnr ote yana Eevirmiq.
Don Juan ve koruyucusu dortnala eve donmiiqler. Adamt
atlarla il gilens in diye brrakrp eve ko qturmu $ .]ulio kadrnlarl a
birlikte 5gr" yemefi yemekteymiq. Ayrrc_a Tulio nagual ile
-uytt.a
konuqmaftuy*tq. V" Tulio defterler i.izerinde gahg-
maktaymtq.
Dbn Juan oturup korkudan sofuk sofuk terledifini duy-
mu$. Nagual Julian'in kendisini o.berbat qakalarrndan biriyle
denlmek-te oldu[unu biliyormu$. Uq tiir eylemde bulunabile-
ce[ine karar u"trniq. sanki olafandrqr higbir qey olmam$ gibi
dairanabilirmiq; deneyi kendi baqma anlamaya gahgabiliTiq
ya da nagual don Juan'tn her istedili agrklayacafrnr soyleyip,
6unu kafiya takmrq oldufu igin nagual ile ytizleqip ondan aqrk-
lama isteyebilirmiq.
sormaya karar vermiq. Nagual'a gidip kendisine ne ya-
prlmakta oidugunu aErklamasmt istemiq. Nagual halen hesap-
iarta ufragmaktaymrq ve yalruzmrq. Defteri bir kenara koyup
don Juin'a giiliimsemiq. Don Juan'a kendisine ofretmiq oldu-
-eyleminin
[u yirmi biiyapmama kiqisel ofrenimin i.iE bin ka-
iurinr kesip koparabilecek geregler oldufunu, ama bu gereg-
lerin don Juan^'a higbir ettiide bulunamadrklarrnr soylemiq'
Boylece don Juan't merhametin olmadrfr yer denilen konu-
ma sokmaya gahqarak kiqisel onemi yok etmenin ikinci yon-
temini denemekteYmiq.
iqte o zamandon Juan, nagual Julian'm di.ipediiz deli oldu-
iig bin kafah cana-
[una in**tg. Onun yapmamalardan ya da
iarlardan ya da merhametin olmadlEr yerlerden konugtugultg
duymak neredeyse don Juan't ona aclmaya itmiq. Nagual Juli-
an gok sakin bii qekilde don Juan'dan evin arkasrndaki ambar-
hk kuliibeye gidip Tulio'yu ga[rrmasrnt istemiq'
Don Juan ig gegirip, gtilmemek igin kendini zor tutmuq.
musun? Hepsi de aym bigimde oturuyorlardt, bacak bacak,
tizerine atmrqlar ve beni bekliyorlardr. Onlara baktrm ve Erfhk-
lar atarak kaEtrm.
"Velinimetim beni kapmtn dtqmda tuttu. Sonra gergekten
dehqete diiqmtiq olarak, don Tulio'nun kuliibeden grkrp bana
do!ru geldiklerini gcirdtim. Tulio'lar saldtran kova kuqlar gibi
beni parmaklarryla gagalarken avazlm grktr[r kadar bafrrdrm.
Igimde bi qeyler pes edene kadar ba[rrndrm ve inarulmazbrka-
yrtsrzhk durumuna gegtim. Yaqamtmda asla boylesine olafa-
ni.istii bi qey duymamtqtrm. Tulio'larr silkeleyip attrm ve aya$a
kalktrm. Beni sadece grdrkhyorlarmtq. Dofruca nagual'a gidip
bana o dort adamt aErklamasmt istedim."
Nagual Julian'm don Juan'a aEtkladrfr, o dort adamrn rz
siirmenin kusursuz ornekleri oldufuymuq. Adlan ofretmenleri
nagual Elfas tarafindan bulunmuq. Nagual Elias, denetlenen
delili[e bi ahqtrrma olsun diye ispanyolcadan aldrfr sayma sa-
yrlanna- uno, dos, tres, cuatro-Tulio adrnt ekleyerek elde et-
tigi Tulirino, Tuli6do, Tulitre ve Tulicuatro adlartnr koymuq
bunlara.
Nagual Julian her birini srrayla don Juan'la tantqtmnl$.
Dort adam tek sra durmaktalarmrg. Don Juan her birisinin yti-
ziine bakrp baqryla selam vermiq, onlar da ona baktp selam ver-
miqler. Nagual o dort adamtn, don Juan'tn da dofruladrfr gibi,
olafaniistii bir yetene[in iz siiniciileri oldufunu ve bunun kar-
qrsmda ovgiiniin bile yersrzkalaca[rnr soyledi. Tulio'lar nagu-
al Elias' r n zaferleriymig ; onlar ayrrdedilemezli[in oztiymti qler.
Onlar oylesine harikulade iz siirilcillerunrgler ki, tiim iqlevsel
amaglar iEin sadece biri var oluyormu$. Insanlar her gtin onla-
rr gortip konuqmalanna rafmen, ev sakinlerinin drqrnda hiE
kimse dort Tulio oldufunun farktnda defilmiq.
Don Juan kusursuz bir agrkhkla nagual Julianrn adamlara
delgin soylediklerini anlamaktayml g. Bu ola[anti stii agrkhktan
dolayr merhametin olmi'drfr yere ulaqmrq oldu[unu biliyor-
mu$. Ve tamamen kendi kendine, merhametin olmadrfr yerin
kiqisel aclmayl kullanrm drgr brrakan toplanma noktasmm bir
konumu oldu[unu anlamrq. Ama don Juan ayrrca bu sezinleme
giici.iniin ve bilgelifinin gegici oldufiunu da biliyormu$. Top-
musun? Hepsi de aym bigimde oturuyorlardt, bacak bacak,
tizerine atmrqlar ve beni bekliyorlardr. Onlara baktrm ve Erfhk-
lar atarak kaEtrm.
"Velinimetim beni kapmtn dtqmda tuttu. Sonra gergekten
dehqete diiqmtiq olarak, don Tulio'nun kuliibeden grkrp bana
do!ru geldiklerini gcirdtim. Tulio'lar saldtran kova kuqlar gibi
beni parmaklarryla gagalarken avazlm grktr[r kadar bafrrdrm.
Igimde bi qeyler pes edene kadar ba[rrndrm ve inarulmazbrka-
yrtsrzhk durumuna gegtim. Yaqamtmda asla boylesine olafa-
ni.istii bi qey duymamtqtrm. Tulio'larr silkeleyip attrm ve aya$a
kalktrm. Beni sadece grdrkhyorlarmtq. Dofruca nagual'a gidip
bana o dort adamt aErklamasmt istedim."
Nagual Julian'm don Juan'a aEtkladrfr, o dort adamrn rz
siirmenin kusursuz ornekleri oldufuymuq. Adlan ofretmenleri
nagual Elfas tarafindan bulunmuq. Nagual Elias, denetlenen
delili[e bi ahqtrrma olsun diye ispanyolcadan aldrfr sayma sa-
yrlanna- uno, dos, tres, cuatro-Tulio adrnt ekleyerek elde et-
tigi Tulirino, Tuli6do, Tulitre ve Tulicuatro adlartnr koymuq
bunlara.
Nagual Julian her birini srrayla don Juan'la tantqtmnl$.
Dort adam tek sra durmaktalarmrg. Don Juan her birisinin yti-
ziine bakrp baqryla selam vermiq, onlar da ona baktp selam ver-
miqler. Nagual o dort adamtn, don Juan'tn da dofruladrfr gibi,
olafaniistii bir yetene[in iz siiniciileri oldufunu ve bunun kar-
qrsmda ovgiiniin bile yersrzkalaca[rnr soyledi. Tulio'lar nagu-
al Elias' r n zaferleriymig ; onlar ayrrdedilemezli[in oztiymti qler.
Onlar oylesine harikulade iz siirilcillerunrgler ki, tiim iqlevsel
amaglar iEin sadece biri var oluyormu$. Insanlar her gtin onla-
rr gortip konuqmalanna rafmen, ev sakinlerinin drqrnda hiE
kimse dort Tulio oldufunun farktnda defilmiq.
Don Juan kusursuz bir agrkhkla nagual Julianrn adamlara
delgin soylediklerini anlamaktayml g. Bu ola[anti stii agrkhktan
dolayr merhametin olmi'drfr yere ulaqmrq oldu[unu biliyor-
mu$. Ve tamamen kendi kendine, merhametin olmadrfr yerin
kiqisel aclmayl kullanrm drgr brrakan toplanma noktasmm bir
konumu oldu[unu anlamrq. Ama don Juan ayrrca bu sezinleme
giici.iniin ve bilgelifinin gegici oldufiunu da biliyormu$. Top-
maya baqlamrqlar. Hatta kimliklerini aynr tutan giysiler giyme-
yi bile brrakmrqlar, ve don Juan aynml ayrt edememiq.
Yeni gomezler getdi[inde, Tulio'lar tekrar yeniden baqla-
mak zorunda kalmrqlar. Bu kezdurum daha da zormuq, Eiinkii
pek gok gomez varrnl$ ve akrlhlarmlq.
Don Juan Tulirino'ya Tulio'nun goriiniiqtinii sormuq. Tuli-
fno, nagual Elias'm stiregelen gortiniiqtin, denetlenen delili[in
ozii oldu[unu ve iz stirilciilerin gtirtiniiqleri, onlan yardtmct
malzemelerin yardrmryla iireteceklerine niyet ederek yarattrk-
lannt soylemiq. Yardtmct malzemeler goze yanhq goriinen do-
[al olmayan gortiniiqler yaratrlarmrg. Bu baflamda, gorniiqle-
rt niyet etmek iz siirticiiler iEin yalnrzca bir ahqtrmiaymlq.
Daha soffa Tulftre konuqmug. Goriini.iqlerin tinden istene-
bilecefini soylemiq. Goriiniiqler istenirmiq, gtigli.i bir qekilde
gafrrlrrlalrnlg, asla mantrksal olarak bulgulan amazlarmrq. Tu-
lio'nun gcirtintiqti tinden istenmeliymi$. Ve bunu kolaylaqtrr-
mak igin nagual El(as onlartn dordiinii de gok ufak ve rrak bir
depolama odasma koymuq ve orada tin onlarla konuqmuq. Tin
ilkin ttirdeqliklerini niyet etmelerini gerekti[ini soylemiq. Dort
haftahk mutlak yalrtrlmrqhktan sonra hepsi de aynr ozelliklere
sahip olmuqlar.
Naguai Elias niyennonlarr kaynaqtrrdrfrnr ve bireysellik-
lerinin el defmeden kalaca[mm kesinlifini kazanmrq oldukla-
rrnr soylemiq. Artrk izleyrcr tarafindan algrlanacak gortini.iqii
ga[rrmalart gerekiyormuq. Ve onlar da don Juan'tn gormiiq ol-
dufu Tulio'nun gortiniiqtinii niyet etmekle ufraqmrqlar. .Bunu
kusursuzlaqtrrabilmeleri igin gok gahgmalart gerekmiq. Ofret-
menlerinin yonetiminde bunu kusursuzlaqtrracak ti.im ayrrntila-
nn iizerinde odaklanmtqlar.
Dort Tulio, don Juan'a Tulio'nun en belirgin niteliklerin-
den gcistermiqler. Bunlar, gok giiglii kiigtimseme ve kendini be-
enmiqlik edalarrymrg; ytiztin ofkeliymiqcesine aniden safia
dondiiriiliiqti, bedenin i.ist boliimtine, ytizii sol omuzla sakla-
mak igin verilen ktvnmlar, el ile ahna d{iqiin saElan gekmek is-.
termiq gibi yaprlan gozleri saklama hareketi ve hangi ycine gi-
decefiini bilemeyecek kadar sinirli bir adamrn yiirtiyiiqti-
Don Juan bu ayrmtdr davranrqlarm ve siirtiyle di[erinin Tu-
maya baqlamrqlar. Hatta kimliklerini aynr tutan giysiler giyme-
yi bile brrakmrqlar, ve don Juan aynml ayrt edememiq.
Yeni gomezler getdi[inde, Tulio'lar tekrar yeniden baqla-
mak zorunda kalmrqlar. Bu kezdurum daha da zormuq, Eiinkii
pek gok gomez varrnl$ ve akrlhlarmlq.
Don Juan Tulirino'ya Tulio'nun goriiniiqtinii sormuq. Tuli-
fno, nagual Elias'm stiregelen gortiniiqtin, denetlenen delili[in
ozii oldu[unu ve iz stirilciilerin gtirtiniiqleri, onlan yardtmct
malzemelerin yardrmryla iireteceklerine niyet ederek yarattrk-
lannt soylemiq. Yardtmct malzemeler goze yanhq goriinen do-
[al olmayan gortiniiqler yaratrlarmrg. Bu baflamda, gorniiqle-
rt niyet etmek iz siirticiiler iEin yalnrzca bir ahqtrmiaymlq.
Daha soffa Tulftre konuqmug. Goriini.iqlerin tinden istene-
bilecefini soylemiq. Goriiniiqler istenirmiq, gtigli.i bir qekilde
gafrrlrrlalrnlg, asla mantrksal olarak bulgulan amazlarmrq. Tu-
lio'nun gcirtintiqti tinden istenmeliymi$. Ve bunu kolaylaqtrr-
mak igin nagual El(as onlartn dordiinii de gok ufak ve rrak bir
depolama odasma koymuq ve orada tin onlarla konuqmuq. Tin
ilkin ttirdeqliklerini niyet etmelerini gerekti[ini soylemiq. Dort
haftahk mutlak yalrtrlmrqhktan sonra hepsi de aynr ozelliklere
sahip olmuqlar.
Naguai Elias niyennonlarr kaynaqtrrdrfrnr ve bireysellik-
lerinin el defmeden kalaca[mm kesinlifini kazanmrq oldukla-
rrnr soylemiq. Artrk izleyrcr tarafindan algrlanacak gortini.iqii
ga[rrmalart gerekiyormuq. Ve onlar da don Juan'tn gormiiq ol-
dufu Tulio'nun gortiniiqtinii niyet etmekle ufraqmrqlar. .Bunu
kusursuzlaqtrrabilmeleri igin gok gahgmalart gerekmiq. Ofret-
menlerinin yonetiminde bunu kusursuzlaqtrracak ti.im ayrrntila-
nn iizerinde odaklanmtqlar.
Dort Tulio, don Juan'a Tulio'nun en belirgin niteliklerin-
den gcistermiqler. Bunlar, gok giiglii kiigtimseme ve kendini be-
enmiqlik edalarrymrg; ytiztin ofkeliymiqcesine aniden safia
dondiiriiliiqti, bedenin i.ist boliimtine, ytizii sol omuzla sakla-
mak igin verilen ktvnmlar, el ile ahna d{iqiin saElan gekmek is-.
termiq gibi yaprlan gozleri saklama hareketi ve hangi ycine gi-
decefiini bilemeyecek kadar sinirli bir adamrn yiirtiyiiqti-
Don Juan bu ayrmtdr davranrqlarm ve siirtiyle di[erinin Tu-
sciyledi. Bu parlakhk beceriklilikle birlikteymiq ve sapkrnhla
elimliymiq. O zamanrn kara btiyiictileri bu imrenilen nitelili
kullanma ve onu insarun karanhk yoniine aktarmaktan zevk
alrrlarmrq.
"O halde insanda bir kotii ycin var," dedim sevingten uga-
rak. "Sen her zaman bunu reddedersin. Kottiliifiin olmadrfimr,
y alnrzca erkin oldu$unu sciylersin. "
Bu tepkime kendim de qaqrrdrm. Bir anda tiim Katolik
gegmigim beni yolumdan dondtirmek igin geri geldi ve Karan-
hklarrn Prensi yagamdan bile daha btiyiik goriindii.
Don Juan cikstirene dek giildii.
"Tabii ki karanlft bi yoniimtiz var," dedi. "Yok yere oldii-
rtiyoruz, oyle defil mi? Thnn adma insanlan yakryoruz. kendi-
mizi mahvediyoruz, ya$amr bu gezegenden silip diinyayr yok
ediyoruz. Sonra da ci.ippeler giyiniyoruz ve Tannmru btzimle
konuguyor. Peki Tannmz bize ne anlahyor? Bize iyi gocuklar
olmamrz gerektifini yoksa bizi cezalandrraca[mr soyliiyor.
Thnnmz yid.zy:Jlardr bize gozdapl veriyor ama higbi q"y. oldu-
gu yok. Kdtti oldu[umuzdan defil, aptal oldufumuzdan.Insan-
Itfrn karanhk bi yonii vardrr, bu dofru ve buna aptalhk denir."
Baqka bir gey soylemedim, ama sessizce onu takdir edi-
yordum ve mutlulukla don Juan'rn usta bir tartrqmacr oldufu-
nu dtiqi.inmekteydim.
Bir anhk duraksamadan sonra, don Juan rittielin sradan
insant, kigisel cinemin birer arutr olan koca kiliseler yapmaya
zorlamasr gibi, btiy{ictileri de sapkrnhk ve tutkuya gorkemli bi-
nalar yapmaya zorladrfrnr agrkladr. Sonug olarak, her nagu-
al'rn gorevi bilinglilifie onci.iltik etmekmiq, boylece borgtan
hargtan uzak soyuta do[ru ugarml$.
"Borg hargla ne demek istiyorsun don Juan?" diye sordum.
"Rittiel dikkatimizi dtiqiinebilece[im her qeyden daha iyi
gekebilir," dedi, "ama bedeli de epey ytiksek. Bunun yi.iksek
bedeli sapkrnhk ve sapkmhk bilinctmrze en a[rr borg harcr ta-
kabilir."
Don Juan insan bilinglilifinin biiyiik bir perili eve benze-
digini soyledi. Giincel yagamm bilinglilifi koca evin odalann-
dan birine omiir boyu mahkOm olmak gibiymiq. Bu odaya bii-
sciyledi. Bu parlakhk beceriklilikle birlikteymiq ve sapkrnhla
elimliymiq. O zamanrn kara btiyiictileri bu imrenilen nitelili
kullanma ve onu insarun karanhk yoniine aktarmaktan zevk
alrrlarmrq.
"O halde insanda bir kotii ycin var," dedim sevingten uga-
rak. "Sen her zaman bunu reddedersin. Kottiliifiin olmadrfimr,
y alnrzca erkin oldu$unu sciylersin. "
Bu tepkime kendim de qaqrrdrm. Bir anda tiim Katolik
gegmigim beni yolumdan dondtirmek igin geri geldi ve Karan-
hklarrn Prensi yagamdan bile daha btiyiik goriindii.
Don Juan cikstirene dek giildii.
"Tabii ki karanlft bi yoniimtiz var," dedi. "Yok yere oldii-
rtiyoruz, oyle defil mi? Thnn adma insanlan yakryoruz. kendi-
mizi mahvediyoruz, ya$amr bu gezegenden silip diinyayr yok
ediyoruz. Sonra da ci.ippeler giyiniyoruz ve Tannmru btzimle
konuguyor. Peki Tannmz bize ne anlahyor? Bize iyi gocuklar
olmamrz gerektifini yoksa bizi cezalandrraca[mr soyliiyor.
Thnnmz yid.zy:Jlardr bize gozdapl veriyor ama higbi q"y. oldu-
gu yok. Kdtti oldu[umuzdan defil, aptal oldufumuzdan.Insan-
Itfrn karanhk bi yonii vardrr, bu dofru ve buna aptalhk denir."
Baqka bir gey soylemedim, ama sessizce onu takdir edi-
yordum ve mutlulukla don Juan'rn usta bir tartrqmacr oldufu-
nu dtiqi.inmekteydim.
Bir anhk duraksamadan sonra, don Juan rittielin sradan
insant, kigisel cinemin birer arutr olan koca kiliseler yapmaya
zorlamasr gibi, btiy{ictileri de sapkrnhk ve tutkuya gorkemli bi-
nalar yapmaya zorladrfrnr agrkladr. Sonug olarak, her nagu-
al'rn gorevi bilinglilifie onci.iltik etmekmiq, boylece borgtan
hargtan uzak soyuta do[ru ugarml$.
"Borg hargla ne demek istiyorsun don Juan?" diye sordum.
"Rittiel dikkatimizi dtiqiinebilece[im her qeyden daha iyi
gekebilir," dedi, "ama bedeli de epey ytiksek. Bunun yi.iksek
bedeli sapkrnhk ve sapkmhk bilinctmrze en a[rr borg harcr ta-
kabilir."
Don Juan insan bilinglilifinin biiyiik bir perili eve benze-
digini soyledi. Giincel yagamm bilinglilifi koca evin odalann-
dan birine omiir boyu mahkOm olmak gibiymiq. Bu odaya bii-
hav4sr yaratfi, ama Sciyledifimde ciddiydim.
Mutlak bir sessizlik iginde pazffi yerinde iki ya da iig kez
gezindik.
"Eve git ve biiytictiltik ciykiilerinin temel tozleri hakkrnda
dtiqiin," dedi don Juan, sesinde bir bitirig edasryla. "Dahasr, dii-
gtinme onlan, ama toplanma noktam sessiz bilginin yerine dog-
ru harekete gegir. Toplanma noktasrnr hareket ettirmek her qey-
dir, ama sabrrla denetimlenerek yaprlmazsa hig bi anlam ifade
etmez. Bu nedenle, kiqisel yansrmarun aynaslnl krr. Kusursuz
ol, boylece 'sessiz bilginin yeri'ne ulaqacak enerjiyi bulacaksrn
kendinde."
hav4sr yaratfi, ama Sciyledifimde ciddiydim.
Mutlak bir sessizlik iginde pazffi yerinde iki ya da iig kez
gezindik.
"Eve git ve biiytictiltik ciykiilerinin temel tozleri hakkrnda
dtiqiin," dedi don Juan, sesinde bir bitirig edasryla. "Dahasr, dii-
gtinme onlan, ama toplanma noktam sessiz bilginin yerine dog-
ru harekete gegir. Toplanma noktasrnr hareket ettirmek her qey-
dir, ama sabrrla denetimlenerek yaprlmazsa hig bi anlam ifade
etmez. Bu nedenle, kiqisel yansrmarun aynaslnl krr. Kusursuz
ol, boylece 'sessiz bilginin yeri'ne ulaqacak enerjiyi bulacaksrn
kendinde."

You might also like