Professional Documents
Culture Documents
Carlos Castaneda-Sessizliğin Erki 8
Carlos Castaneda-Sessizliğin Erki 8
Carlos Castaneda-Sessizliğin Erki 8
Ozgiin Adr:
THE POWER OF SILENCE
Further Lessons of don Juan
i;Siriilili
a
Edittir:
Senay Soydemir
Kapak resmi:
Mario Toral
Kapak tasartmt:
Figen Qapan & Ali Erkmen
Baskr ve Cilt:
Mart Matbaacrhk Sanatlan Tic. ve San. I td..$ti.
istanbul (0212) 212 03 3-40
Tel: (0212) 212 03 39 (Pbx)
qAGDA$ ocnBrilER (NEw AGE) oizisi: tz
Ozgiin Adr:
THE POWER OF SILENCE
Further Lessons of don Juan
i;Siriilili
a
Edittir:
Senay Soydemir
Kapak resmi:
Mario Toral
Kapak tasartmt:
Figen Qapan & Ali Erkmen
Baskr ve Cilt:
Mart Matbaacrhk Sanatlan Tic. ve San. I td..$ti.
istanbul (0212) 212 03 3-40
Tel: (0212) 212 03 39 (Pbx)
Igindekiler
5
Onsciz
Sunuq
l-5
I Tinin Belirmesi
34
2 Tinin Dokunugu
.56
3 Tinin Hilesi
87
4 Tinin inigi
t4l
5 N iy e ttn Gereksindirdikleri
. t76
6 Niyeti Kullanmak
Igindekiler
5
Onsciz
Sunuq
l-5
I Tinin Belirmesi
34
2 Tinin Dokunugu
.56
3 Tinin Hilesi
87
4 Tinin inigi
t4l
5 N iy e ttn Gereksindirdikleri
. t76
6 Niyeti Kullanmak
Sunug
SOYUT
SOYUT
I
anlayamadrm.
li
"Kurqun yarasl ytiziinden can gekiqirken bana takrhp to
kezleyen sadece velinimetim defildi," diye agrkladr. "O giin ti
I
de beni bulup kaprmr galmrqtr. Velinimetimi, kendisinin d
I
sonradan anlayaca[r gibi, kendi akrqr igin bir kanal olarak ku
lanmrqtr tin. Iqin iginde tin olmasa velinimetimie tanrqmamr
I
hiEbi anlamr olmazdr."
Tin, nagual'r, kullanmak istedifi zamanlarda-hissettir-
meden ya da dofrudan emrederek-bir kanal olarak kullanabi
i lirmiq. Bir nagual, qcimezlerini kendi iradesiyle ya da yontem
ll leriyle seqemezmiq. Tin, ne istedifini bildirir, nagual da bu is
I tefi kargtlamak igin elinden geleni yaparmr$.
l rl "Bi cimiir boyu siiren ahqilrmalardan sonra," diye siirdtir
li' dti, "biiyiictiler, ozellikle naguallar, tinin kendilerini onlerind
gahm satarak duran gorkemli yaprya ga[rnp Ea[rrmadr[rnr b
I
l.ii
1
lir
Don Juan, btiytictilerin patikasrnda ilerlemenin baflant
hattmm dtizenlenmesi amaclnl taqryan zor bir iq oldufunu soy
I
I
ledi. Srradan insann niyet ile baflanil hatil, iqgormez hald
i
olurmuq ve bi.iytictiler iqe yararsrz bir hatla bzrqlarmrq. Hat, on
lann ga[rrlanna karqrhk vermezmiq.
ll
i
I
anlayamadrm.
li
"Kurqun yarasl ytiziinden can gekiqirken bana takrhp t
kezleyen sadece velinimetim defildi," diye agrkladr. "O giin t
I
de beni bulup kaprmr galmrqtr. Velinimetimi, kendisinin d
I
sonradan anlayaca[r gibi, kendi akrqr igin bir kanal olarak ku
lanmrqtr tin. Iqin iginde tin olmasa velinimetimie tanrqmam
I
hiEbi anlamr olmazdr."
Tin, nagual'r, kullanmak istedifi zamanlarda-hissettir
meden ya da dofrudan emrederek-bir kanal olarak kullanab
i lirmiq. Bir nagual, qcimezlerini kendi iradesiyle ya da yontem
ll leriyle seqemezmiq. Tin, ne istedifini bildirir, nagual da bu i
I tefi kargtlamak igin elinden geleni yaparmr$.
l rl "Bi cimiir boyu siiren ahqilrmalardan sonra," diye siirdti
li' dti, "biiyiictiler, ozellikle naguallar, tinin kendilerini onlerind
gahm satarak duran gorkemli yaprya ga[rnp Ea[rrmadr[rnr b
I
l.ii
1
lir
Don Juan, btiytictilerin patikasrnda ilerlemenin baflan
hattmm dtizenlenmesi amaclnl taqryan zor bir iq oldufunu so
I
I
ledi. Srradan insann niyet ile baflanil hatil, iqgormez hald
i
olurmuq ve bi.iytictiler iqe yararsrz bir hatla bzrqlarmrq. Hat, o
lann ga[rrlanna karqrhk vermezmiq.
ll
i
Gecede yiirtiyen
ben miyim odamda yoksa dilenci mi
gizh gizh gezinen bahgernde
akqamrn karanhfrnda?
Etrafrma bakrndrm
ve anladrm ki her qey
eskisi gibi ya da de[il eskiden oldu[u gibi...
Pencerem agrk mrydr?
Qoktan uykuya dalmarnrq mrydrm?
Gecede yiirtiyen
ben miyim odamda yoksa dilenci mi
gizh gizh gezinen bahgernde
akqamrn karanhfrnda?
Etrafrma bakrndrm
ve anladrm ki her qey
eskisi gibi ya da de[il eskiden oldu[u gibi...
Pencerem agrk mrydr?
Qoktan uykuya dalmarnrq mrydrm?
Tinin Hilesi
Tinin Hilesi
Birkag giin sonra don Juan'la daflara brc gezinti yaptrk. Yan
yolda, daf eteklerinde dinlenmek igin durduk. Giintin erken sa-
atlerinde don Juan farkrndaltkta ustalzrqmantn bazr incelikli
yonlerini agrklayabilecefi uygun bir ortam bulmaya karar ver-
di. Genellikle batrdaki daflara do[ru gitmeyi tercih ederdi, oy-
sa qimdi dofiudaki zirvelere dofru gitmeyi seqmiqti. Qok daha
yiiksek ve daha uzaktaydtlar. Bana daha ufursuz, karanltk ve
biiytik gortindiiler. Ama bu izlenim bana mr aitti yoksa don Ju-
an'rn bu daflara karqr besledifi duygulart mr hissediyardum,
bundan tam emin defildim.
Srrt gantamr aE[m. Iginde don Juan'tn grubundaki kadrn
goriiciilerin benim igin hazrrladrfr bir geyler vardt. Baktnca,
peynir koymuq olduklarrnr gordiim. Birden bir stkmtt hisset-
tim, gtinkti her ne kadar peyniri sevsem de bana yaramtyordu.
Yine de onerildr{r zaman reddedemiyordum.
Don Juan bunun gergek bt zaaf olarak nitelemiq ve btt
ozelli[imle dalga geEmiqti. ilk once btrazutanrntqtrm ama son-
ra aniadrm ki ortahkta peynir olmadr[rnda onu aramadtftmt
nu tinin dofrultusunda ve onun deste$i altrnda yapar. Qiinkii o,
niyet ile olan eqsiz bafrnr kullanarak gerEekten bi qeyleri defiq-
tirebilir. Oykii anlattct biiyiicii qapkasrnr grkanp yere koyar ve
onu saat yontiniin tersi dofrultusunda iig yiiz altmtq derece
dondiirerek buna niyet ettigini ima eder. Tinin deste[i alttnda,
bu basit eylem onu tinin kendisine daldrrrr. Boylelikle dtiqtin-
cesinin kavranamaza dofru bi perende atmastna rzin vermiq
olur."
Don Juan kolunu baqmtn i-izerine dofru kaldrrarak, bir an
ufkun tizerindeki gokytiziinii iqaret etti.
"Saf anlayu; oradaki enginlife dofru giden oncti bi kogu-
cu oldu[Lindan," diye devam etti, "oyktiyii anlatan bi-iyiicii
iginde kuqkunun zerresi olmadan bilir ki, orada, sonsuzlukta,
tam qu anda, tin inmektedir. Calxto Muni, zafen kazanmtqttr.
Halkrnr kurtarmr$, amacr, kendisinin otesine geEmiqtir."
Birkag giin sonra don Juan'la daflara brc gezinti yaptrk. Yan
yolda, daf eteklerinde dinlenmek igin durduk. Giintin erken sa-
atlerinde don Juan farkrndaltkta ustalzrqmantn bazr incelikli
yonlerini agrklayabilecefi uygun bir ortam bulmaya karar ver-
di. Genellikle batrdaki daflara do[ru gitmeyi tercih ederdi, oy-
sa qimdi dofiudaki zirvelere dofru gitmeyi seqmiqti. Qok daha
yiiksek ve daha uzaktaydtlar. Bana daha ufursuz, karanltk ve
biiytik gortindiiler. Ama bu izlenim bana mr aitti yoksa don Ju-
an'rn bu daflara karqr besledifi duygulart mr hissediyardum,
bundan tam emin defildim.
Srrt gantamr aE[m. Iginde don Juan'tn grubundaki kadrn
goriiciilerin benim igin hazrrladrfr bir geyler vardt. Baktnca,
peynir koymuq olduklarrnr gordiim. Birden bir stkmtt hisset-
tim, gtinkti her ne kadar peyniri sevsem de bana yaramtyordu.
Yine de onerildr{r zaman reddedemiyordum.
Don Juan bunun gergek bt zaaf olarak nitelemiq ve btt
ozelli[imle dalga geEmiqti. ilk once btrazutanrntqtrm ama son-
ra aniadrm ki ortahkta peynir olmadr[rnda onu aramadtftmt
gcire, tin, hakkmda konuqtufiumuz adama btiyticiilii[tin gizem-
lerini gosterebilmek igin onun iizerine inmek zorundaymrq. Tin
bunun igin, adamrn qaqkrn, korumasz oldulu bi anl segmiq ve
higbi acrma gcistermeden adamrn birleqim noktasrnrn ozel bir
konuma hareket etmesini saflamrq. Bu cizel konum, bi.iyiiciiler
arasrnda sonradan acrmanln olmadrfr nokta olarak bilinen ko-
numdur. Boylelikle, acrmasrzhk biiyiictilti$in ilk ilkesi olmuq.
"Ilk ilke btiyticiiltik gomezi olmanrn ilk etkisi olan normal
farkrndahktan ileri farkrndah[a gegi$ de$iqimi ile karrqtrrrlma-
mah."
'oBana ne sciylemeye gahqtrfrnr anlamryorum," diye y.akrn-
drm.
"Birleqim noktasmrn yerinden oynamasr bi btiyticii gcime-
zinin baqrna gelen ilk qeydir, demek istiyorum," diye yanrtladr.
'oYani, bi gomezin bunu btiyictiltifitin ilk ilkesi olarak var-
saymasl oldukga do[aldrr. Ama aslmda ciyle defil. Biiyticiilti-
fiiin ilk ilkesi aclmaslzhktrr. Bunu zaten daha once de konuq-
muqtuk. $u anda yalntzca anlmsamana yardrmcr olmaya gahqr-
yorum."
Neden bahsettifiine deggin higbir fikrimin olmadrfrnr dti-
riistge soyleyebilirdim, ama oyle olmadrlrna dair garip bir duy-
gu vardr igimde.
"Sana aclmaslzhlr cifrettifim ilk anr geri getir," diye diret-
ti. "lunu birleqim noktanr hareket ettirerek yapabilirsin."
Onerisini dikkate ahp almadr[rmr gcirmek igin bir an du-
raksadr. Bunu beceremedifim ortada oldu[undan, agrklamasr-
na devam etti.
ileri farkrndah[a kaymadaki gizeme rafmen, kiqinin tek
ihtiyacrnrn bunu tinin varh[r ile bagarmak oldufunu soyledi.
Ona o giin ya onun ifadelerinin gok kapali oldufunu ya da
benim gok dolmuq oldu[umu, gtinkti diiqiince dizgesini hig mi
hig takip edemedifimi soyledim. Sert bir qekilde kafa karrqrk-
hlrmrn onemsiz oldu[unu, onemli olan tek qeyin tinle kurula-
cak bir baflantr yoluyla birlegim noktasmda istenen her hare-
ketin saflanabilecelini anlamam oldufunu sOyledi.
"Sana nagual'rn tin igin bi arag oldu[unu sciylemiqtim,"
diye si.irdtirdii konugmasmr. 'Wiyet ile olan baflantr hattrru ye-
gcire, tin, hakkmda konuqtufiumuz adama btiyticiilii[tin gizem-
lerini gosterebilmek igin onun iizerine inmek zorundaymrq. Tin
bunun igin, adamrn qaqkrn, korumasz oldulu bi anl segmiq ve
higbi acrma gcistermeden adamrn birleqim noktasrnrn ozel bir
konuma hareket etmesini saflamrq. Bu cizel konum, bi.iyiiciiler
arasrnda sonradan acrmanln olmadrfr nokta olarak bilinen ko-
numdur. Boylelikle, acrmasrzhk biiyiictilti$in ilk ilkesi olmuq.
"Ilk ilke btiyticiiltik gomezi olmanrn ilk etkisi olan normal
farkrndahktan ileri farkrndah[a gegi$ de$iqimi ile karrqtrrrlma-
mah."
'oBana ne sciylemeye gahqtrfrnr anlamryorum," diye y.akrn-
drm.
"Birleqim noktasmrn yerinden oynamasr bi btiyticii gcime-
zinin baqrna gelen ilk qeydir, demek istiyorum," diye yanrtladr.
'oYani, bi gomezin bunu btiyictiltifitin ilk ilkesi olarak var-
saymasl oldukga do[aldrr. Ama aslmda ciyle defil. Biiyticiilti-
fiiin ilk ilkesi aclmaslzhktrr. Bunu zaten daha once de konuq-
muqtuk. $u anda yalntzca anlmsamana yardrmcr olmaya gahqr-
yorum."
Neden bahsettifiine deggin higbir fikrimin olmadrfrnr dti-
riistge soyleyebilirdim, ama oyle olmadrlrna dair garip bir duy-
gu vardr igimde.
"Sana aclmaslzhlr cifrettifim ilk anr geri getir," diye diret-
ti. "lunu birleqim noktanr hareket ettirerek yapabilirsin."
Onerisini dikkate ahp almadr[rmr gcirmek igin bir an du-
raksadr. Bunu beceremedifim ortada oldu[undan, agrklamasr-
na devam etti.
ileri farkrndah[a kaymadaki gizeme rafmen, kiqinin tek
ihtiyacrnrn bunu tinin varh[r ile bagarmak oldufunu soyledi.
Ona o giin ya onun ifadelerinin gok kapali oldufunu ya da
benim gok dolmuq oldu[umu, gtinkti diiqiince dizgesini hig mi
hig takip edemedifimi soyledim. Sert bir qekilde kafa karrqrk-
hlrmrn onemsiz oldu[unu, onemli olan tek qeyin tinle kurula-
cak bir baflantr yoluyla birlegim noktasmda istenen her hare-
ketin saflanabilecelini anlamam oldufunu sOyledi.
"Sana nagual'rn tin igin bi arag oldu[unu sciylemiqtim,"
diye si.irdtirdii konugmasmr. 'Wiyet ile olan baflantr hattrru ye-
dece ellerinin baskrsryla kapatrqmr izlemiqtim.
Yan karanhk odada ameliyata tanrk olanlann bir krsmrnr
benim gibi merakh gozlemciler, bir krsmrnr da otacrnrn yar-
drmcrlan oluqturuyordu.
Ameliyat sonrasr bu gozlemcilerden tigtiyle konuqtum.
i
Onlar da benim taruk oldu[um olaylarrn aynlslru gordiiklerini
kabul ettiler. Hastayla, yani arkadaqrmla konuqtufumda, ame-
liyatr midesinde siiregiden bir aln ve saf yanrnda siiregiden bir
yanma duygusu olarak yagadrfirnr soyledi.
Don Juan'a biitiin olan biteni anlattrktan sonra alayh bir
i
tl
li
agrklama yapma ciireti bile gostermiq, yan karanhk odanrn her
ttirli.i el gabukluluna, bu arada ig organrn sanki gergekten grka-
I
I
I
yordum-ortamda neredeyse inang dolu bir hava yaratmrgtr.
Don Juan bunun alaycr bir agrklama defil, alaycr bir goriiq
I
tl
li
agrklama yapma ciireti bile gostermiq, yan karanhk odanrn her
ttirli.i el gabukluluna, bu arada ig organrn sanki gergekten grka-
I
I
I
yordum-ortamda neredeyse inang dolu bir hava yaratmrgtr.
Don Juan bunun alaycr bir agrklama defil, alaycr bir goriiq
I
ugtrNcU Norre
on Juan srk srk, beni ve difer gomezlerini batrdaki ya-
km srada$arda krsa gezilere grkanrdr. Bu durumlarda
sabah qafakta yola Erkar ve akqamizert doniiq yolculu-
[una baqlardrk. Don Juan'la yiiriimeyi ye[lerdim
ben'
Ona yakrn olmak, her zaman beni rahatlatryor ve sa-
tinleqtiriyordu; ama o havai Eomezleriyle olmak hep
ters etki yarattrdt bende: beni gok yoruyorlardt'
Hep birlikte daldan inerken, diizltifie ulaqmadan oncc
6
Ir{iyetr Kullanmak
ugtrNcU Norre
on Juan srk srk, beni ve difer gomezlerini batrdaki ya-
km srada$arda krsa gezilere grkanrdr. Bu durumlarda
sabah qafakta yola Erkar ve akqamizert doniiq yolculu-
[una baqlardrk. Don Juan'la yiiriimeyi ye[lerdim
ben'
Ona yakrn olmak, her zaman beni rahatlatryor ve sa-
tinleqtiriyordu; ama o havai Eomezleriyle olmak hep
ters etki yarattrdt bende: beni gok yoruyorlardt'
Hep birlikte daldan inerken, diizltifie ulaqmadan oncc
ttirel ozelliklerindeki tarih cincesi dalrhmrrun etkisi tizerinde
soylev vermigtim. O zarnanlar btiyii.ciilii[ti, ticaret allannca
iletilen ve belirli soyut bir dtizeyde Kolombiya cincesi, bir Kr-
zrlderili birligini yaratmayr amaglayan, Gtirieybatr Amerika,
Meksika ve Orta Amerika'daki inaruglar dtizene[i olarak agft-
lamaya pek merakhydrra.
Don Juan, dolalhkla, savlanmt her agrklayrgtmda ba[rra
balrra gtilerdi.
Qafrrqtrrdrlrm olay ofletistii baqlamrgtr. Don Juan'la bir-
likte son kertei zor bulunan iyileqtirici bitkilerden iki ufak kese-
yi dolduracak kadar topladrktan soffa, bir dinlenme arasl verip
bazr koca kayalann tepelerine oturduk. Ama.arabamr brraktr-
[rm yere yonelmeden cince, don Juan iz silrme sanattnt konuq-
mamtz igin diretmiqti. Ortamm bu konunun karmagrkhklanm
agrklamak igin gok uygun oldulunu, ama bunlan anlamak igin
cince ytikseltilmiq bilinglilile girmem gerektifini soylemiqti.
Herhangi bir qey yapmadan {ince, yiikseltilmiq bilinglililin
gergekten ne oldulunu yeniden agrklamaslm istemiqtim
Don Juan, biiyiik sabr gostererek, yiikseltilmiq bilingliligi
toplanma noktasrmn hareketlerine ba[h olarak agrkladr. O ko-
nuqtukga, ben de iste[imin uygunsuzlulunu anltyordum. Bana
anlattrlr her qeyi biliyordum. Herhangi bir geyin agrklanmasr-
run gerekmedi[ine de[indim ve o, bizi, derh al yu da sonra" ses-
siz bilgiye ulaqtrran yolumuzuhazrlamamz igin yardtmct olan
agrklamalann asla boq a gitmedilini ve belle[im tze kaztndrkla-
nnr sciyledi,
Sessiz bilgiye de[gin daha aynnfih konuqmasrm istedi-
$imde, bana hemen sessiz bilginin, asrrlar cince insarun olalan
konumu, olan toplanma noktasmm genel konumu oldufunu,
ama tam olarak saptanmalan olanaksrz bir takrm nedenlerden
dolayr, toplanma noktasmrn bu belirgin kon-umundan aynldr[r-
nr ve 'mantrk'dedifimizyeni bir yeri kabullendiEini soyledi.
Don Juan her insarun bu duruma bir tirnek olugturmadr[r-
na delindi. Qolumuzun toplanma noktasr do[rudan dofruya
mantrlrn alarunda yer almayrp en yakrn gevresinde bulunuyor-
mu$.Aynr olay sessiz bilginin durumunda da gegerliymiq: in-
sanlann toplanma noktast do[rudan o bolgede yer almazmtq.
ttirel ozelliklerindeki tarih cincesi dalrhmrrun etkisi tizerinde
soylev vermigtim. O zarnanlar btiyii.ciilii[ti, ticaret allannca
iletilen ve belirli soyut bir dtizeyde Kolombiya cincesi, bir Kr-
zrlderili birligini yaratmayr amaglayan, Gtirieybatr Amerika,
Meksika ve Orta Amerika'daki inaruglar dtizene[i olarak agft-
lamaya pek merakhydrra.
Don Juan, dolalhkla, savlanmt her agrklayrgtmda ba[rra
balrra gtilerdi.
Qafrrqtrrdrlrm olay ofletistii baqlamrgtr. Don Juan'la bir-
likte son kertei zor bulunan iyileqtirici bitkilerden iki ufak kese-
yi dolduracak kadar topladrktan soffa, bir dinlenme arasl verip
bazr koca kayalann tepelerine oturduk. Ama.arabamr brraktr-
[rm yere yonelmeden cince, don Juan iz silrme sanattnt konuq-
mamtz igin diretmiqti. Ortamm bu konunun karmagrkhklanm
agrklamak igin gok uygun oldulunu, ama bunlan anlamak igin
cince ytikseltilmiq bilinglilile girmem gerektifini soylemiqti.
Herhangi bir qey yapmadan {ince, yiikseltilmiq bilinglililin
gergekten ne oldulunu yeniden agrklamaslm istemiqtim
Don Juan, biiyiik sabr gostererek, yiikseltilmiq bilingliligi
toplanma noktasrmn hareketlerine ba[h olarak agrkladr. O ko-
nuqtukga, ben de iste[imin uygunsuzlulunu anltyordum. Bana
anlattrlr her qeyi biliyordum. Herhangi bir geyin agrklanmasr-
run gerekmedi[ine de[indim ve o, bizi, derh al yu da sonra" ses-
siz bilgiye ulaqtrran yolumuzuhazrlamamz igin yardtmct olan
agrklamalann asla boq a gitmedilini ve belle[im tze kaztndrkla-
nnr sciyledi,
Sessiz bilgiye de[gin daha aynnfih konuqmasrm istedi-
$imde, bana hemen sessiz bilginin, asrrlar cince insarun olalan
konumu, olan toplanma noktasmm genel konumu oldufunu,
ama tam olarak saptanmalan olanaksrz bir takrm nedenlerden
dolayr, toplanma noktasmrn bu belirgin kon-umundan aynldr[r-
nr ve 'mantrk'dedifimizyeni bir yeri kabullendiEini soyledi.
Don Juan her insarun bu duruma bir tirnek olugturmadr[r-
na delindi. Qolumuzun toplanma noktasr do[rudan dofruya
mantrlrn alarunda yer almayrp en yakrn gevresinde bulunuyor-
mu$.Aynr olay sessiz bilginin durumunda da gegerliymiq: in-
sanlann toplanma noktast do[rudan o bolgede yer almazmtq.
bende en biiyiik korkuyu yarutan qeyin, jaguarrn homurtusu ya
da bakrqr olmadrfrnt, onu iqitip de baqrmr kaldrrmadan Eok on-
ce beni siizdiiliinden emin olmam oldu[unu anlatttm.
Don Juan bu deneyimime de[gin tek bir soz etmedi. Derin
dtiqtncelere dalmtqtr. Ona, jaguarr benden daha once goriip
gormedifiini sormaya kalkrqtr[tmda, emreder bir ifadeyle sus-
iurdu beni. Bende, gok tedirgin ya da kafasr karrqmrq izlenimi
yaratfi.
Bir anhk sessizlikten sonra, don Juan yiirtimem igin bir
iqaret verdi. Kendisi one gegti.Zkzaklat grzerck,hrzh adrmlar-
la kayalardan uzaklaqrp gahlara yiirtidiik.
Yanm saat kadar sonra, dinlenmek igin durdu[umuz agrk-
lfttaki fundah[a ulagmrgtrk. Tek bir soz bile konugmamrqtrk ve
ben don Juan'rn ne dtiqiindti[iinti bilmek istiyordum.
"Nigin boyle zlkzak gizerek yiirtiyoruz," diye sordum.
"Kestirme bir yol bulup hemen buradan grksali daha iyi olmaz
ml?"
"Hayrr!" dedi don Juan kesin bir dille. "Hig de iyi olmaz.
Oradaki erkek bi jaguar. Ag ve peqimizden gelecek."
"iyi ya iqte, al sana buradan hemen grkrnak igin bir neden
daha," diye direttim.
"Bu, o kadar da kolay de[il," dedi. "O jaguar mantrk ile
engellenmiq degil. Bizi elde etmek igin ne yapmasr gerektifini
tam olarak biliyor. Ve, seninle konugtufumdan emin oldu[um
kadar, onun' da diigiincelerimizi okudufuna eminim."
"Ne demek istiyorsun, diiqtincelerimizi okuyan bir jaguar
ml var yani?" diye sordum.
"Bu, hig de mecazi bi kullanrm de[il," dedi. "Ne diyorsam
onu kastediyorum. Bunun gibi btiyiik canhlarrn di.iqiinceleri
okuma yetileri vardrr. Ve tahmin de etmiyorum. Her qeyi dog-
rudan bilirler. "
"Peki qimdi ne yaply oruz?" diye sordum, gerqekten kork-
muq olarak.
"Daha az mantrkh olmalrytz ve jaguarrn dtiqiincelerimizi
okumasmt imkansrzlaqttrarak s avaqt kazanmayt denemeliliz, "
diye yamtladr.
"Daha az manttkf olmak bize nastl yardrm edebilir ki'/"
bende en biiyiik korkuyu yarutan qeyin, jaguarrn homurtusu ya
da bakrqr olmadrfrnt, onu iqitip de baqrmr kaldrrmadan Eok on-
ce beni siizdiiliinden emin olmam oldu[unu anlatttm.
Don Juan bu deneyimime de[gin tek bir soz etmedi. Derin
dtiqtncelere dalmtqtr. Ona, jaguarr benden daha once goriip
gormedifiini sormaya kalkrqtr[tmda, emreder bir ifadeyle sus-
iurdu beni. Bende, gok tedirgin ya da kafasr karrqmrq izlenimi
yaratfi.
Bir anhk sessizlikten sonra, don Juan yiirtimem igin bir
iqaret verdi. Kendisi one gegti.Zkzaklat grzerck,hrzh adrmlar-
la kayalardan uzaklaqrp gahlara yiirtidiik.
Yanm saat kadar sonra, dinlenmek igin durdu[umuz agrk-
lfttaki fundah[a ulagmrgtrk. Tek bir soz bile konugmamrqtrk ve
ben don Juan'rn ne dtiqiindti[iinti bilmek istiyordum.
"Nigin boyle zlkzak gizerek yiirtiyoruz," diye sordum.
"Kestirme bir yol bulup hemen buradan grksali daha iyi olmaz
ml?"
"Hayrr!" dedi don Juan kesin bir dille. "Hig de iyi olmaz.
Oradaki erkek bi jaguar. Ag ve peqimizden gelecek."
"iyi ya iqte, al sana buradan hemen grkrnak igin bir neden
daha," diye direttim.
"Bu, o kadar da kolay de[il," dedi. "O jaguar mantrk ile
engellenmiq degil. Bizi elde etmek igin ne yapmasr gerektifini
tam olarak biliyor. Ve, seninle konugtufumdan emin oldu[um
kadar, onun' da diigiincelerimizi okudufuna eminim."
"Ne demek istiyorsun, diiqtincelerimizi okuyan bir jaguar
ml var yani?" diye sordum.
"Bu, hig de mecazi bi kullanrm de[il," dedi. "Ne diyorsam
onu kastediyorum. Bunun gibi btiyiik canhlarrn di.iqiinceleri
okuma yetileri vardrr. Ve tahmin de etmiyorum. Her qeyi dog-
rudan bilirler. "
"Peki qimdi ne yaply oruz?" diye sordum, gerqekten kork-
muq olarak.
"Daha az mantrkh olmalrytz ve jaguarrn dtiqiincelerimizi
okumasmt imkansrzlaqttrarak s avaqt kazanmayt denemeliliz, "
diye yamtladr.
"Daha az manttkf olmak bize nastl yardrm edebilir ki'/"
tek qey oldu[unu soyledi.
Kurumuq dallan krrmamak igin kasten, don Juan'rn izlert-
ne basmaya gahqryordum. Jaguarrn koca karanhk kiitlesini yal-
ntzea otuz adrm ardrmda gcirmeden cince, bu qekilde beq yiiz
metre kadar ytirtimii gttik.
Avazrm grktr[r kadar bafrrdrm. Don Juan, durmaksrzrn, ko-
ca kedinin gozden yitiqini gorebilecek kadar Eabuk doniiverdi.
Don Juan yeniden keskin bir rshk galmaya baqladr ve ellerini
susturuculu silah sesini taklit edercesine grpmayr siirdiirdii.
Qok krsrk bir sesle bana, kedilerin yukan trrmanmaktan
pek hoqlanmadrklannr ve birkag adrm sa[rmdaki derin ve ge-
niq vadiye gok htzh kogup ulaqmamn gerektifini soyledi.
Gitmemiz tgtn bir iqaret yaptr ve ikimiz de gahlara do[ru
olabildi[imiz kadar hrzh koqtuk. Vadinin bir kenarmdan aqalr
kaydrk, sonuna ulaqtrk ve diler tarafindan yukan trmanmaya
baqladrk. Buradan yamacr, vadinin dibini ve kendi bulundu[u-
muz diizlii$i kolayca grirebiliyorduk. Don Juan, jaguarrn ko-
kumuzu izledi[ini, ve efer qanshysak onu aqa$rda izlerimiztn
yarunda koqarken gcirebilece[imiz fisrldadr.
Jaguann krprfi srnr yakalamak iEin tedirginlikle beklerken,
altrmdaki vadiye gcizlerimi dikmiqtim. Ama onu gciremedim.
Arkamzdaki gahhkta koca kedinin tirktitticii sesini duydu[u-
muzda Jaguann kagmrq olabilecefini dtiqiinmiiqtiim. Don Ju-
an'ln hakh olabilece[ini tirpererek kavradrm. $u anda oldu[u
yere ulaqabilmesi igin jaguarrn diiqtincelerimizi okuyup vadiyi
bizden once gegmiq olmasr gerekiyordu.
Tek bir soz bile etmeden, don Juan mi.ithiq bir koqu tuttur-
du. Onu izledim ve epey bir stire zkzak gizerek ilerledik. Din-
lenmek igin durdufumuzda tamamen soluksuz kalmrqtrm.
Jaguar tarafindan kovalanryor olma korkusu, don Juan'rn
olalani.istii fiziksel atrlganhlrna hayran kalmama engel olma-
mrgtr. Geng biriymiqgesine koqmuqtu. Qocuklulumda koqmir
yetene[iyle beni bir hayli etkileyen birini arumsathlrnr anlat-
maya baqladrm, ama o susmam igin bir iqaret yaptr. Dikkatlicc
gevreyi dinlemekteydi, ben de oyle yaptrm.
Tam cintimtizdeki gaklarda hafif bir hrqrrtr duydum. V'
tek qey oldu[unu soyledi.
Kurumuq dallan krrmamak igin kasten, don Juan'rn izlert-
ne basmaya gahqryordum. Jaguarrn koca karanhk kiitlesini yal-
ntzea otuz adrm ardrmda gcirmeden cince, bu qekilde beq yiiz
metre kadar ytirtimii gttik.
Avazrm grktr[r kadar bafrrdrm. Don Juan, durmaksrzrn, ko-
ca kedinin gozden yitiqini gorebilecek kadar Eabuk doniiverdi.
Don Juan yeniden keskin bir rshk galmaya baqladr ve ellerini
susturuculu silah sesini taklit edercesine grpmayr siirdiirdii.
Qok krsrk bir sesle bana, kedilerin yukan trrmanmaktan
pek hoqlanmadrklannr ve birkag adrm sa[rmdaki derin ve ge-
niq vadiye gok htzh kogup ulaqmamn gerektifini soyledi.
Gitmemiz tgtn bir iqaret yaptr ve ikimiz de gahlara do[ru
olabildi[imiz kadar hrzh koqtuk. Vadinin bir kenarmdan aqalr
kaydrk, sonuna ulaqtrk ve diler tarafindan yukan trmanmaya
baqladrk. Buradan yamacr, vadinin dibini ve kendi bulundu[u-
muz diizlii$i kolayca grirebiliyorduk. Don Juan, jaguarrn ko-
kumuzu izledi[ini, ve efer qanshysak onu aqa$rda izlerimiztn
yarunda koqarken gcirebilece[imiz fisrldadr.
Jaguann krprfi srnr yakalamak iEin tedirginlikle beklerken,
altrmdaki vadiye gcizlerimi dikmiqtim. Ama onu gciremedim.
Arkamzdaki gahhkta koca kedinin tirktitticii sesini duydu[u-
muzda Jaguann kagmrq olabilecefini dtiqiinmiiqtiim. Don Ju-
an'ln hakh olabilece[ini tirpererek kavradrm. $u anda oldu[u
yere ulaqabilmesi igin jaguarrn diiqtincelerimizi okuyup vadiyi
bizden once gegmiq olmasr gerekiyordu.
Tek bir soz bile etmeden, don Juan mi.ithiq bir koqu tuttur-
du. Onu izledim ve epey bir stire zkzak gizerek ilerledik. Din-
lenmek igin durdufumuzda tamamen soluksuz kalmrqtrm.
Jaguar tarafindan kovalanryor olma korkusu, don Juan'rn
olalani.istii fiziksel atrlganhlrna hayran kalmama engel olma-
mrgtr. Geng biriymiqgesine koqmuqtu. Qocuklulumda koqmir
yetene[iyle beni bir hayli etkileyen birini arumsathlrnr anlat-
maya baqladrm, ama o susmam igin bir iqaret yaptr. Dikkatlicc
gevreyi dinlemekteydi, ben de oyle yaptrm.
Tam cintimtizdeki gaklarda hafif bir hrqrrtr duydum. V'
trm. Ashnda, o kadar gevik ve hrzhydrm ki, herhangi bir yara-
mazh$r bagrm belaya girmeden gergekleqtirebiliyordum ; beni
kovalayan herkesi ekebiliyordum, ozellikle mahallemizin so-
kaklannda devriye gezen yaqh polisi. Bir sokak lambasrnt krr-
drfrmda ya da bu tiirden bir qey yaptr[rmda ttim yapmam ge-
reken koqmaktt ve kurtuluyordum.
Ama bir giin, haberim olmakstztn, yaqlt polis memurunun
yerine askeri efitim almrq bir polis timi geldi. Felaket ant, bir
malazanrn camlnr krnp htztmtn gtivencem oldu[undan emin
olarak koqmaya baqladrfrmda geldi. Geng bir polis peqime dtiq-
tii. Daha once hig koqmadr[rm gibi koqtum, ama faydasr olma-
dr. Polis futbol takrmmda yetenekli bir orta saha oyuncusu olan
memur, benim on yrlhk bedenimin baqa grkabilecefinden daha
gok hrza ve enerjiye sahipti. Beni yakaladr ve camlnr krrdr[rm
ma$azaya tekmeleye tekmeleye gotiirdii. Btitiin tekmelerini
futbol sahasmda antremandaymtggaslna, ustaca isimlendiriyor-
du. Beni incitmedi, sadece korkuttu, yine de yo[un olarak aqa-
frlanmantn etkisi, bir futbol oyuncusu olarak onun yetenefine
ve ustah[rna duydufum o on yaqrndaki hayranhkla azalmrgtr.
O giin hissettifimi don Juan igin de hissetmiq oldufumu
soyledim. Yaq farkrna ve benim h:zlt kagrqlara olan efilimime
ralmen beni geEebilmiqti.
Aynca ona, ytllarca yinelenen, gok iyi koqtufum ve genE
polisin beni gegemedi[i dtigiimden soz ettim.
"HikAyen sandr[rmdan da onemliymiq," diye belirtti don
Juan. "Annenin poponu tokatlamaslyla ilgili bi hikdye olacafr-
nl sanmrqttm."
Sozlerini vurgulama bigimi, soylemini Eok gtiltinq ve gok
eflendirici krlmrgtt. B azen oykiilerimizi anlatm a;rnrzr saflaya-
nrn mantt$rmrz defit, tin oldufunu ekledi. Bu da o zamanlar-
dan biriymiq. Tin, usumdaki belirli bir hikAyeyi canlandtrmtq,
giinkti hig kuqkusuz hikAye benim yok edici kiqisel onemimle
ilgiliymiq. Ofke ve aqafrlanma meqalesinin igimde yrllarca tu-
tuqtufunu, baqansrzhk ve iiztintii duygularlmln hdld dokunul-
mamlq olarak kaldrfrnr soyledi.
"Bi psikiyatrist senin hikAyen ve ilgili konulanyla bayram
ederdi," diye stirdiirdii. "Zthntnde, senin yenilmezlik diiqiince-
trm. Ashnda, o kadar gevik ve hrzhydrm ki, herhangi bir yara-
mazh$r bagrm belaya girmeden gergekleqtirebiliyordum ; beni
kovalayan herkesi ekebiliyordum, ozellikle mahallemizin so-
kaklannda devriye gezen yaqh polisi. Bir sokak lambasrnt krr-
drfrmda ya da bu tiirden bir qey yaptr[rmda ttim yapmam ge-
reken koqmaktt ve kurtuluyordum.
Ama bir giin, haberim olmakstztn, yaqlt polis memurunun
yerine askeri efitim almrq bir polis timi geldi. Felaket ant, bir
malazanrn camlnr krnp htztmtn gtivencem oldu[undan emin
olarak koqmaya baqladrfrmda geldi. Geng bir polis peqime dtiq-
tii. Daha once hig koqmadr[rm gibi koqtum, ama faydasr olma-
dr. Polis futbol takrmmda yetenekli bir orta saha oyuncusu olan
memur, benim on yrlhk bedenimin baqa grkabilecefinden daha
gok hrza ve enerjiye sahipti. Beni yakaladr ve camlnr krrdr[rm
ma$azaya tekmeleye tekmeleye gotiirdii. Btitiin tekmelerini
futbol sahasmda antremandaymtggaslna, ustaca isimlendiriyor-
du. Beni incitmedi, sadece korkuttu, yine de yo[un olarak aqa-
frlanmantn etkisi, bir futbol oyuncusu olarak onun yetenefine
ve ustah[rna duydufum o on yaqrndaki hayranhkla azalmrgtr.
O giin hissettifimi don Juan igin de hissetmiq oldufumu
soyledim. Yaq farkrna ve benim h:zlt kagrqlara olan efilimime
ralmen beni geEebilmiqti.
Aynca ona, ytllarca yinelenen, gok iyi koqtufum ve genE
polisin beni gegemedi[i dtigiimden soz ettim.
"HikAyen sandr[rmdan da onemliymiq," diye belirtti don
Juan. "Annenin poponu tokatlamaslyla ilgili bi hikdye olacafr-
nl sanmrqttm."
Sozlerini vurgulama bigimi, soylemini Eok gtiltinq ve gok
eflendirici krlmrgtt. B azen oykiilerimizi anlatm a;rnrzr saflaya-
nrn mantt$rmrz defit, tin oldufunu ekledi. Bu da o zamanlar-
dan biriymiq. Tin, usumdaki belirli bir hikAyeyi canlandtrmtq,
giinkti hig kuqkusuz hikAye benim yok edici kiqisel onemimle
ilgiliymiq. Ofke ve aqafrlanma meqalesinin igimde yrllarca tu-
tuqtufunu, baqansrzhk ve iiztintii duygularlmln hdld dokunul-
mamlq olarak kaldrfrnr soyledi.
"Bi psikiyatrist senin hikAyen ve ilgili konulanyla bayram
ederdi," diye stirdiirdii. "Zthntnde, senin yenilmezlik diiqiince-
Seni yiyecek, giinkii sen tiltimiinii ardrnda tutabilecek htza sa-
:
hip defilsin."
Sonra btyticiilerin ciliim vehrz tizerine karmaqrk diiqi.ince-
lerinin aynntilarrna girdi. Gtinliik yagamrmvda sozlerimizden
ya da kararlanm rzdan kolayca donebileipgirnizi soyledi. Diin-
yamrzdaki tek deliqrnez qey oltimmtig. Ote yandan, biiytictile-
rin diinyastnda, olafan ciltim emri iptal ettirilebilir, ama biiyti-
ctilerin soz hep gegerli kalrrmrg. Btiyticiilerin diinyasmda karar
tekrar gcizden gegirilemez ve defigtirilemezmiq. Bir kez katar
verildi mi, sonsuza kadar kalrrmtq.
Ona, etkileyici sozlerine rafmen, oliimtin iptal edilebilece-
fine ikna olmadr[rmr soyledim. O da onceden aqrklamrq oldu-
funu yeniden agrkladr. Bir gorticti igin insanlann saylslz dura-
fan ama titregen enerji alanlartndan oluqmuq dortgen ya da kii-
iiS"t saydam kiitlelerden ibaret olduklarrnr, ve sadece btiytibii-
lerin bu kiiresel saydamhfa bir hdreket verebildiklerini s6yle-
di. Bir saniyenin onda birinde toplanma noktalannt saydam
ktitlelerinde, istedikleri yere gorfderebilirlermiq. Hareket ve
hrz, tamamen farkh bir baqka evrenin algrlanmasml anhk ola-
rak saflarmrq. Ya da toplanma noktalarmr, durrnakszm say-
dam enerji alanlanrun tamamtnda harekete gegirirlermiq. Btiy-
lesi bir hareketle dofan kuvvet ciyle yo[un olurmuq ki, amnda
saydam ki.itlelerinin tamamrm tiiketirmiq.
Tam o anda iftzertmtze toprak kaysa, kaza sonucu meyda-
na gelen oltimtin olalan etkisini iptal edebilecelini sciyledi.
Toplanma noktastnt harekete gegirecek olan hrzmr kullanarak,
evieni 4ggiltirebilir ya da bir salisede kendini igten ige yakabi-
lirmiq. Ote yandan ben, olafan bir qekilde oltirmti$iim, toplan-
ma noktam beni gekip grkaracak hrza sahip olmadrfrndan ka-
yalann altrnda ezilebilirmiqim.
Biiyi.ictilerin, dliimii iptal etmekle ayru gey sayrlmayan, cil-
menin koqut bir bigimini bulmuq olduklanru diiqiindtiltimti
sdyledim. O da ttim s6yledifinin, biiyiictilerin dliimlerini yon-
lendirdikleri oldu[u yanrtmt verdi. Yalntzca gerektill zarnan
oltirlermiq.
Sciylediklerinden kuqkulanmama ra[men, oyun oynuyor-
Seni yiyecek, giinkii sen tiltimiinii ardrnda tutabilecek htza sa-
:
hip defilsin."
Sonra btyticiilerin ciliim vehrz tizerine karmaqrk diiqi.ince-
lerinin aynntilarrna girdi. Gtinliik yagamrmvda sozlerimizden
ya da kararlanm rzdan kolayca donebileipgirnizi soyledi. Diin-
yamrzdaki tek deliqrnez qey oltimmtig. Ote yandan, biiytictile-
rin diinyastnda, olafan ciltim emri iptal ettirilebilir, ama biiyti-
ctilerin soz hep gegerli kalrrmrg. Btiyticiilerin diinyasmda karar
tekrar gcizden gegirilemez ve defigtirilemezmiq. Bir kez katar
verildi mi, sonsuza kadar kalrrmtq.
Ona, etkileyici sozlerine rafmen, oliimtin iptal edilebilece-
fine ikna olmadr[rmr soyledim. O da onceden aqrklamrq oldu-
funu yeniden agrkladr. Bir gorticti igin insanlann saylslz dura-
fan ama titregen enerji alanlartndan oluqmuq dortgen ya da kii-
iiS"t saydam kiitlelerden ibaret olduklarrnr, ve sadece btiytibii-
lerin bu kiiresel saydamhfa bir hdreket verebildiklerini s6yle-
di. Bir saniyenin onda birinde toplanma noktalannt saydam
ktitlelerinde, istedikleri yere gorfderebilirlermiq. Hareket ve
hrz, tamamen farkh bir baqka evrenin algrlanmasml anhk ola-
rak saflarmrq. Ya da toplanma noktalarmr, durrnakszm say-
dam enerji alanlanrun tamamtnda harekete gegirirlermiq. Btiy-
lesi bir hareketle dofan kuvvet ciyle yo[un olurmuq ki, amnda
saydam ki.itlelerinin tamamrm tiiketirmiq.
Tam o anda iftzertmtze toprak kaysa, kaza sonucu meyda-
na gelen oltimtin olalan etkisini iptal edebilecelini sciyledi.
Toplanma noktastnt harekete gegirecek olan hrzmr kullanarak,
evieni 4ggiltirebilir ya da bir salisede kendini igten ige yakabi-
lirmiq. Ote yandan ben, olafan bir qekilde oltirmti$iim, toplan-
ma noktam beni gekip grkaracak hrza sahip olmadrfrndan ka-
yalann altrnda ezilebilirmiqim.
Biiyi.ictilerin, dliimii iptal etmekle ayru gey sayrlmayan, cil-
menin koqut bir bigimini bulmuq olduklanru diiqiindtiltimti
sdyledim. O da ttim s6yledifinin, biiyiictilerin dliimlerini yon-
lendirdikleri oldu[u yanrtmt verdi. Yalntzca gerektill zarnan
oltirlermiq.
Sciylediklerinden kuqkulanmama ra[men, oyun oynuyor-
mrq ki, ahcrda yalnrzca bir boqluk yaratabilirmiq.
"Sessiz bilginin brze yaptraca[r bi baqka hareketse kuru
gamuru tekmelemektir," dedi don Juan.
Bir an tepkilerimi beklercesine bana baktl.
"$imdi gayet sakin ytiriiyece$tt," dedi. "Ve sen de koca bi
devmiqsin gibi kuru gamurlarr tekmeleyeceksin."
Suratrmda aptal bir ifade olmahydr. Don Juan'rn bedeni
gtilmekten sarsrhyordu.
"Ayaklarrnla bi toz bulutu kaldrr," diye buyurdu. "Kendini
iri ve a[rr hisset."
Bunu yapmayr denedim ve hemen ardrndan bir yo[unluk
duygusu kapladr beni. $akacr bir tavrrla, trneriler vermedeki gti-
ciiniin inarulmaz oldufunu soyledim. Ashnda devasa ve yrficr
olarak duyumsamaktaydrm kendimi. Biiyiikltifiiimle ilgili du-
yumsadrklanmrn kendi onerisinin bir sonucu olmadr[rna, top-
lanma noktzundaki deliqimden kaynaklandr[rna inandrrdr beni.
Eski insanlarrn efsaneleqebildifini, gtinkii sesiz bilgi yo-
luyla toplanma noktasmm hareketinden elde edilebilecek erkin
ayrrdmda olduklarrnr soyledi. Btiyiictiler bu eski erki daha dii-
qiik bir olgtide ele gegirmiqler. Toplanma noktalarrrun hareke-
tiyle duygularrnr kullanrp olaylarr de[igtirebilirlermig. Ben de
olaylarr iri ve yrtrcr hissetmemle de[iqtiriyormu$um. Bu qekil-
de yonlendirilen duygulara niyet denirmiq
"Toplanma noktan qimdiden epeyce hareket etti," diye stir-
diirdii. "$u anda ya bu kazancrnr yitirmek ya da toplanma nok-
tanr oldufu yerin citesine gotiirmek konumundasln."
Olafan yagam koqullan altrndaki her insanrn, biiyi.ik bir
olasrhkla, gelenelin ballanndan bir kez olsun kurtulma firsatr
bulmuq oldulunu soyledi. Toplumsal gelenefi kastetmedifini,
algrlarrmrut ballayan geleneklerden sciz etti[ini vurguladr. Bir
coqkunluk anr toplanma noktamzr hareket ettirip, gelene[i aq-
mamtza yetermiq. Aym gekilde bir korku anr, hastahk, ofke ya
da keder anr da yetebilirmiq. Ama genellikle, ne zaffran toplan-
ma noktamrzr hareket ettirme olanafr bulsak korkarmrqrz. Din-
sel, efitimsel ve toplumsal yaprlanmrz iqin igine kanqrrmrq.
Bunlar topluma giivenli doniiqiimtizii kesinleqtirirmiq ; toplanma
noktalanmlzln belirlenmiq olafan ya$am konumuna doniiqtinti.
mrq ki, ahcrda yalnrzca bir boqluk yaratabilirmiq.
"Sessiz bilginin brze yaptraca[r bi baqka hareketse kuru
gamuru tekmelemektir," dedi don Juan.
Bir an tepkilerimi beklercesine bana baktl.
"$imdi gayet sakin ytiriiyece$tt," dedi. "Ve sen de koca bi
devmiqsin gibi kuru gamurlarr tekmeleyeceksin."
Suratrmda aptal bir ifade olmahydr. Don Juan'rn bedeni
gtilmekten sarsrhyordu.
"Ayaklarrnla bi toz bulutu kaldrr," diye buyurdu. "Kendini
iri ve a[rr hisset."
Bunu yapmayr denedim ve hemen ardrndan bir yo[unluk
duygusu kapladr beni. $akacr bir tavrrla, trneriler vermedeki gti-
ciiniin inarulmaz oldufunu soyledim. Ashnda devasa ve yrficr
olarak duyumsamaktaydrm kendimi. Biiyiikltifiiimle ilgili du-
yumsadrklanmrn kendi onerisinin bir sonucu olmadr[rna, top-
lanma noktzundaki deliqimden kaynaklandr[rna inandrrdr beni.
Eski insanlarrn efsaneleqebildifini, gtinkii sesiz bilgi yo-
luyla toplanma noktasmm hareketinden elde edilebilecek erkin
ayrrdmda olduklarrnr soyledi. Btiyiictiler bu eski erki daha dii-
qiik bir olgtide ele gegirmiqler. Toplanma noktalarrrun hareke-
tiyle duygularrnr kullanrp olaylarr de[igtirebilirlermig. Ben de
olaylarr iri ve yrtrcr hissetmemle de[iqtiriyormu$um. Bu qekil-
de yonlendirilen duygulara niyet denirmiq
"Toplanma noktan qimdiden epeyce hareket etti," diye stir-
diirdii. "$u anda ya bu kazancrnr yitirmek ya da toplanma nok-
tanr oldufu yerin citesine gotiirmek konumundasln."
Olafan yagam koqullan altrndaki her insanrn, biiyi.ik bir
olasrhkla, gelenelin ballanndan bir kez olsun kurtulma firsatr
bulmuq oldulunu soyledi. Toplumsal gelenefi kastetmedifini,
algrlarrmrut ballayan geleneklerden sciz etti[ini vurguladr. Bir
coqkunluk anr toplanma noktamzr hareket ettirip, gelene[i aq-
mamtza yetermiq. Aym gekilde bir korku anr, hastahk, ofke ya
da keder anr da yetebilirmiq. Ama genellikle, ne zaffran toplan-
ma noktamrzr hareket ettirme olanafr bulsak korkarmrqrz. Din-
sel, efitimsel ve toplumsal yaprlanmrz iqin igine kanqrrmrq.
Bunlar topluma giivenli doniiqiimtizii kesinleqtirirmiq ; toplanma
noktalanmlzln belirlenmiq olafan ya$am konumuna doniiqtinti.
rim iqlevlerini yitirdiler. Tam anlamryla, sanki kara bir battani-
ye iizerimi ortmiiq ve diiqtincelerimi golgelemiqti. Ve usumu,
dtinyada higbir kaygrsr olmayan biri gibi brrakttm gitti. E[er
beni karanhkta brrakan o ortiiyi.i yok etmek istiyorsam, tiim
yapmam gerekenin onu aglp gegmek otdufuna emindim.
O durumda ileri do[ru itildifimi, harekete gegtifimi du-
yumsadtm. Bir qey bedensel olarak, bir yerden diferine hare-
ket etmemi safhyordu. Baygrnhk durumu yaqamadtm. Hareke-
timdeki htz ve rahathk beni coqturuyordu.
Yi.irtimekte oldufumu hissetmiyordum; ugmuyordum da..
Dahasr son kerte kolayhkla taqmmaktaydrm. Hareketlerim yal-
ntzca onlan diiqtinmeye gahqtrlrmda s akarlaqrp kabalaqryordu.
Hareketlerimle, onlan diiqiinmeksizin eflendifimde, daha on-
ce yaprlagelmemiq eqsiz bir bedensel sevinglilik durumuna gi-
riyordum. E[er yagamlmda bciyle mutluluk anlan olduysa, gok
krsa siirmtiq olmahydrlar giinkii higbir ant brakmamtqlardr
bende. Yine de o esrimeyi yaqadrfrmda belli belirsiz bir tanr-
mrqhk duygusu hissettim, sanki bunu daha cinceden biliyordum
da unutmuqtum.
Fundahkta hareket etme coqkusu oylesine yofundu ki di-
fer her qey onemini yitirmiqti. Bana goie canhhfrnt siirdtiren
anlar, o coqkunluk anlart ve hareket etmeyi kestifim, kendimi
fundalrkla karqr karqrya buldufum zamanlardr.
Ama daha da agrklanamaz olan, hareket ettidlmeye baqla-
drlrmda gahlann iizerinde belli belirsiz ortaya gtkrvermemdi.
Bir an, jaguarrn qeklini net bir bigimde cjntimde gcirdiim.
Olanca hrzryla kagmaktaydr. Kaktiislerin dikenlerinden kagrn-
maya gahqtr[rnr sandtm. Adrmtnr attr[r yere son kerte dikkat
ediyordu.
Jaguann peqinden koqarak onu korkutup dikkatini dafrt-
mak iEin dayanrlmaz bir baskr duyumsamaktaydrm. Dikenlerin
canrnr acrtaca$rnr biliyordum. Sonra, sessiz zihnimde bir dti-
qi.ince patlayrverdi-bir j aguarrn dikenlerden canr incindifinde
daha tehlikeli olaca[rnr diiqiindiim. Bu diiqi.ince, biri beni dii-
qiimden uyandrnyormuggasma bir etki yarattr.
Dtiqiinme giici.imtin yeniden gahqmaya baqladrfirmn bilin-
cine vardt[tmda, kayalardan oluqmuq bir sra tepenin dibinde
rim iqlevlerini yitirdiler. Tam anlamryla, sanki kara bir battani-
ye iizerimi ortmiiq ve diiqtincelerimi golgelemiqti. Ve usumu,
dtinyada higbir kaygrsr olmayan biri gibi brrakttm gitti. E[er
beni karanhkta brrakan o ortiiyi.i yok etmek istiyorsam, tiim
yapmam gerekenin onu aglp gegmek otdufuna emindim.
O durumda ileri do[ru itildifimi, harekete gegtifimi du-
yumsadtm. Bir qey bedensel olarak, bir yerden diferine hare-
ket etmemi safhyordu. Baygrnhk durumu yaqamadtm. Hareke-
timdeki htz ve rahathk beni coqturuyordu.
Yi.irtimekte oldufumu hissetmiyordum; ugmuyordum da..
Dahasr son kerte kolayhkla taqmmaktaydrm. Hareketlerim yal-
ntzca onlan diiqtinmeye gahqtrlrmda s akarlaqrp kabalaqryordu.
Hareketlerimle, onlan diiqiinmeksizin eflendifimde, daha on-
ce yaprlagelmemiq eqsiz bir bedensel sevinglilik durumuna gi-
riyordum. E[er yagamlmda bciyle mutluluk anlan olduysa, gok
krsa siirmtiq olmahydrlar giinkii higbir ant brakmamtqlardr
bende. Yine de o esrimeyi yaqadrfrmda belli belirsiz bir tanr-
mrqhk duygusu hissettim, sanki bunu daha cinceden biliyordum
da unutmuqtum.
Fundahkta hareket etme coqkusu oylesine yofundu ki di-
fer her qey onemini yitirmiqti. Bana goie canhhfrnt siirdtiren
anlar, o coqkunluk anlart ve hareket etmeyi kestifim, kendimi
fundalrkla karqr karqrya buldufum zamanlardr.
Ama daha da agrklanamaz olan, hareket ettidlmeye baqla-
drlrmda gahlann iizerinde belli belirsiz ortaya gtkrvermemdi.
Bir an, jaguarrn qeklini net bir bigimde cjntimde gcirdiim.
Olanca hrzryla kagmaktaydr. Kaktiislerin dikenlerinden kagrn-
maya gahqtr[rnr sandtm. Adrmtnr attr[r yere son kerte dikkat
ediyordu.
Jaguann peqinden koqarak onu korkutup dikkatini dafrt-
mak iEin dayanrlmaz bir baskr duyumsamaktaydrm. Dikenlerin
canrnr acrtaca$rnr biliyordum. Sonra, sessiz zihnimde bir dti-
qi.ince patlayrverdi-bir j aguarrn dikenlerden canr incindifinde
daha tehlikeli olaca[rnr diiqiindiim. Bu diiqi.ince, biri beni dii-
qiimden uyandrnyormuggasma bir etki yarattr.
Dtiqiinme giici.imtin yeniden gahqmaya baqladrfirmn bilin-
cine vardt[tmda, kayalardan oluqmuq bir sra tepenin dibinde
"Senin igin bi oliim kahm meselesi defilmiq o zaman," de-
di. "Oyle olsaydt, toplanma noktant kendi kendine hareket et-
tirebilirdin."
"Peki insanlar toplanma noktamt hareket ettirdi[imde gor-
diiklerimi gorebilirlei mi?" diye direttim.
"Hayrr, Eiinkti onlann toplanma noktast seninkiyle aym
yerde olmayacak," diye yanrtladr.
"O zaman, jaguarr dtiqiimde mi gordiim, don Juan?" diye
sordum. "Biitiin bunlar yalnzca akhmda mt oldu?"
"Pek oyle de!il," dedi. "O koca kedi gergekti. Kilometre-
lerce hareket ettin ve yorgun bile defilsin. Kugkulanryorsan
e[er, ayakkabrlanna bak. Kakttis dikenleriyle dolular. Bu yiiz-
den sen, qaltlarrn iizerinden siiziilerek gerEekten de hareket et-
tin. Ama aynr zamanda etmedin de. Bu, toplanma noktantn
mantrlm mr, yoksa sessiz bilginin yerinde mi oldufuna ba[It".
Soylerken anlattrft her qeyi anhyordum, ama istedi[intde
herhangi bir krsmrnt tekrarlayamryordum. Ne de bildifimin ne
oldufunu kestirebiliyordum, ya da ne iEin bana bu kadar man-
tkh geldifini.
Jaguann homurtusu beni o ivedi tehlikenin gergekligine
dondiirdii . Otuz adtm safrmrzda, gabucak tepeye yonelen jagu-
ann kara ktitlesini gordtim.
"Ne yapacai.rz don Juan?" diye sordum, ontimtizde hare-
ket eden hayvant gormiiq oldufunu bilerek.
"En tepeye tumanmaya devam et ve orada bi srlrnak ara,"
dedi sakince.
Sonra, diinyada higbir kaygrsr yokmuq gibi, deferli zama-
nlmrzr gahlartn tizerinde si.iziilmenin zevki u!runa ziyan etmiq
oldufumu ekledi. Gcistermiq oldufu tepelerin giivenlifine yo-
nelece[ime, battdaki daha ytiksek da[larrn yolunu tutmuqum.
"O uguruma jaguardan once ulaqmahyrz, yoksa pek qansr-
mrz kalmayacak," dedi, dafrn tepesindeki neredeyse dik diiz-
Itigii gostererek.
Safrma dondiim ve jaguarr kayadan kayaya srErarken gor-
dtim. Kesinlikle yolumuzu kesmek igin gabalamaktaydr.
"Gidelim don Juan!" diye ba[rrdrm gerginlikten.
Don Juan giiliimsedi. Korku ve sabtrsrzh[rmla efleniyor-
"Senin igin bi oliim kahm meselesi defilmiq o zaman," de-
di. "Oyle olsaydt, toplanma noktant kendi kendine hareket et-
tirebilirdin."
"Peki insanlar toplanma noktamt hareket ettirdi[imde gor-
diiklerimi gorebilirlei mi?" diye direttim.
"Hayrr, Eiinkti onlann toplanma noktast seninkiyle aym
yerde olmayacak," diye yanrtladr.
"O zaman, jaguarr dtiqiimde mi gordiim, don Juan?" diye
sordum. "Biitiin bunlar yalnzca akhmda mt oldu?"
"Pek oyle de!il," dedi. "O koca kedi gergekti. Kilometre-
lerce hareket ettin ve yorgun bile defilsin. Kugkulanryorsan
e[er, ayakkabrlanna bak. Kakttis dikenleriyle dolular. Bu yiiz-
den sen, qaltlarrn iizerinden siiziilerek gerEekten de hareket et-
tin. Ama aynr zamanda etmedin de. Bu, toplanma noktantn
mantrlm mr, yoksa sessiz bilginin yerinde mi oldufuna ba[It".
Soylerken anlattrft her qeyi anhyordum, ama istedi[intde
herhangi bir krsmrnt tekrarlayamryordum. Ne de bildifimin ne
oldufunu kestirebiliyordum, ya da ne iEin bana bu kadar man-
tkh geldifini.
Jaguann homurtusu beni o ivedi tehlikenin gergekligine
dondiirdii . Otuz adtm safrmrzda, gabucak tepeye yonelen jagu-
ann kara ktitlesini gordtim.
"Ne yapacai.rz don Juan?" diye sordum, ontimtizde hare-
ket eden hayvant gormiiq oldufunu bilerek.
"En tepeye tumanmaya devam et ve orada bi srlrnak ara,"
dedi sakince.
Sonra, diinyada higbir kaygrsr yokmuq gibi, deferli zama-
nlmrzr gahlartn tizerinde si.iziilmenin zevki u!runa ziyan etmiq
oldufumu ekledi. Gcistermiq oldufu tepelerin giivenlifine yo-
nelece[ime, battdaki daha ytiksek da[larrn yolunu tutmuqum.
"O uguruma jaguardan once ulaqmahyrz, yoksa pek qansr-
mrz kalmayacak," dedi, dafrn tepesindeki neredeyse dik diiz-
Itigii gostererek.
Safrma dondiim ve jaguarr kayadan kayaya srErarken gor-
dtim. Kesinlikle yolumuzu kesmek igin gabalamaktaydr.
"Gidelim don Juan!" diye ba[rrdrm gerginlikten.
Don Juan giiliimsedi. Korku ve sabtrsrzh[rmla efleniyor-
boyle yaparak toplanma noktam sessiz bilginin konumuna
ulaqmrq.
Don Juan'tn deneyimimi nasrl aErklayacafr konusunda
gok meraklanryordum. Sessiz bilginin yerinde eriqilen algrya
defgin konuqmarun bir yolunun,da onu 'burast ve burast' ola-
rak adlandrrmak oldufunu soyledi. Ona, kendimi o gol funda-
lr[rnrn i.izerinde siiziildtiliimti hissettifimi anlatttltmda, gol ze-
minini ve gahlarm iizerlerini aynr anda gormilS oldu[umu da
sozlerime eklemem gerektifini agrkladr. Ya da oldufum yerde
dururken, aynr zamanda jaguann da oldufu yerdeymiqim.
Boylece, kaktilslerin dikenlerinden kagrnmak igin nasrl dikkat-
li adrmlar attrfrrun ayudma varmtqtm. Bagka bir deyiqle, ola-
fan burast Ve oraslnl algrlamam yerine, "burasl ve burast"nl al-
grlamrqrm.
Yorumlan beni korkuttu. Hakhydt. Bundan ona soz etme-
miqtim, hatta iki yerde birden olabilecefimi kendi kendime ka-
bul edememiqtim. Onun yorumlart olmasaydr bu agrdan diiqiin-
meye cesaret edemezdim.
Ti.im olaylann bana daha anlamh gelebilmesi igin bundan
fazla zamana ve enerjiye gereksinimim oldu[unu yineledi. Ol-
dukga ye.niyetmeymiqim; hAlA epey btr gozetime gereksinimim
valml$. Orne[in, ben gahlarm tizerinde siiziiliirken, o da bana
goz kulak olsun diye, toplanma noktasmr mantrkla sessiz bilgi
arasmda hultca hareket ettirmiq. Ve bu onu bitkin krlmrq.
"Beni bir konuda aydrnlat," dedim, manttkhhfrm deneme-
ye gahqarak. "O jaguar senin kabul edebildi[inden de garipti,
oyle delil mi? Jaguarlar bu ycirenin hayvanlanndan defiiller.
Pumalar, evet, ama jaguarlar hayrr. Bunu nasil agrkhyorsun?"
Yanrtlamadan cince yiiztinii buruqturdu. Aniden epey cid-
dileqmiqti.
"santrrm bu kendine ozgti jaguar senin insanbilimsel tez-
lerini do[ruluyor," dedi a[rrbaqh bir ses tonuyla. "Belli ki ja-
guar OrtaAmerika'yla Chihuahua'yt birbirine bafilayan bu iin-
lii ticaret yolunu izliyordu."
Don Juan oylesine gtirtiltiilti giildii ki kahkahasr da[larda
yankrlandr. O yankr beni jaguarrn ettifinden daha rahatsrz etti.
Yine de beni rahatstz eden yankr de[ildi, gecede bir yankr duy-
boyle yaparak toplanma noktam sessiz bilginin konumuna
ulaqmrq.
Don Juan'tn deneyimimi nasrl aErklayacafr konusunda
gok meraklanryordum. Sessiz bilginin yerinde eriqilen algrya
defgin konuqmarun bir yolunun,da onu 'burast ve burast' ola-
rak adlandrrmak oldufunu soyledi. Ona, kendimi o gol funda-
lr[rnrn i.izerinde siiziildtiliimti hissettifimi anlatttltmda, gol ze-
minini ve gahlarm iizerlerini aynr anda gormilS oldu[umu da
sozlerime eklemem gerektifini agrkladr. Ya da oldufum yerde
dururken, aynr zamanda jaguann da oldufu yerdeymiqim.
Boylece, kaktilslerin dikenlerinden kagrnmak igin nasrl dikkat-
li adrmlar attrfrrun ayudma varmtqtm. Bagka bir deyiqle, ola-
fan burast Ve oraslnl algrlamam yerine, "burasl ve burast"nl al-
grlamrqrm.
Yorumlan beni korkuttu. Hakhydt. Bundan ona soz etme-
miqtim, hatta iki yerde birden olabilecefimi kendi kendime ka-
bul edememiqtim. Onun yorumlart olmasaydr bu agrdan diiqiin-
meye cesaret edemezdim.
Ti.im olaylann bana daha anlamh gelebilmesi igin bundan
fazla zamana ve enerjiye gereksinimim oldu[unu yineledi. Ol-
dukga ye.niyetmeymiqim; hAlA epey btr gozetime gereksinimim
valml$. Orne[in, ben gahlarm tizerinde siiziiliirken, o da bana
goz kulak olsun diye, toplanma noktasmr mantrkla sessiz bilgi
arasmda hultca hareket ettirmiq. Ve bu onu bitkin krlmrq.
"Beni bir konuda aydrnlat," dedim, manttkhhfrm deneme-
ye gahqarak. "O jaguar senin kabul edebildi[inden de garipti,
oyle delil mi? Jaguarlar bu ycirenin hayvanlanndan defiiller.
Pumalar, evet, ama jaguarlar hayrr. Bunu nasil agrkhyorsun?"
Yanrtlamadan cince yiiztinii buruqturdu. Aniden epey cid-
dileqmiqti.
"santrrm bu kendine ozgti jaguar senin insanbilimsel tez-
lerini do[ruluyor," dedi a[rrbaqh bir ses tonuyla. "Belli ki ja-
guar OrtaAmerika'yla Chihuahua'yt birbirine bafilayan bu iin-
lii ticaret yolunu izliyordu."
Don Juan oylesine gtirtiltiilti giildii ki kahkahasr da[larda
yankrlandr. O yankr beni jaguarrn ettifinden daha rahatsrz etti.
Yine de beni rahatstz eden yankr de[ildi, gecede bir yankr duy-
nlanyla ilgili olarak da aynr qekilde dtigiinmem gerektigini
sciylemiqti. Kendimi korumalt, ya da yollartndan gekilmeliymi-
qim, ama ahlakga haksrzhk etmeden.
"Bu soziinii ettifim son eylem de!il," dedi giiltimseyerek.
"Soyutun, tinin dtigtincesinde tek onemli olan son eylemdir.
Kiqisel benlik dtiqtincesinin higbi onemi yoktur. Sen hAlA ken.
dini ve kendi duygulartnt on plana grkarryorsun. Ne zaman bi
firsatrm olduysa, soyuta olan gereksinmemiz konusunda seni
bilinqlendirdim. Sen her zaman benim soyut olarak diiqi.inme-
yi kastetti[ime inandm. Hayrr. Soyut olmak, kendini tine, onun
bilincinde olarak ulaqrlabilir krlmakttr. "
insanlarrn durumlarryla ilgili en dokunakh qeylerden biri-
nin, aptalhk ve kiqisel yanstma arasrndaki korkung baflantr ol-
dufunu soyledi.
Bizi, kiqisel yansrmah beklentilerimizle ba[daqmayan her
geyi elemeye zorlayan aptalhkmrq. Ornefin, sradan bir insan
olarak, insanhfrn ulaqabilece[i en onemli bilgilere kor kalmr-
qrz: toplanma noktastnrn varhft ve hareket edebilece[i gergeli.
"Manbkh bi insan iEin, algrnrn toplandr$r gortinmez bi
noktarun varhlr diiqtiniilemez," diye stirdtirdti. "Ve daha da dti-
qiiniilemeyecek olan, e[er onun varhlr tizerinde ahqrk oldu$u
gibi diiqiinecek olursa, belli belirsiz umacaft bigimde, bu nok-
tanrn akhmrzda yer almamastdr."
Mantrkh bir insan igin, kendi kiqisel imgesine sadrk kal-
manln, o berbat cahilli[ini garantileyece[ini ekledi. Don Juan
quna iqaret etti, cirne$in, mantrkh insan btiyticiiliifiin trlsrmlar
ve hokus pokuslardan olugmadrfr gerge$ini kabul etmez, ama
onun dtinyayr kusursuz bir qekilde kabul etme cizgiirltifiinti de,
insanhk adma olast olan her gey igin ozgiirliik verdigini de in-
kAr edermiq.
"iqte bu noktada sradan insanm aptalhfr en tehlikeli nok-
tasrndadrr," diye siirdiirdli. "Btiyiictili.ikten korkar. Ozgi.irltik
firsafl karqrsmda titrer. Oysa ozgiirliik elinin altrndadrr. Buna
i.igiincii nokta denir. Ve bunh toplanma noktasmtn harekete ge-
girilmesi gibi kolayca ulagtltr."
"Ama sen kendin bana toplanma noktasmt hareket ettir-
mek o kadar giigttir ki gerEek bir baqart saytlu demiqtin," di-
nlanyla ilgili olarak da aynr qekilde dtigiinmem gerektigini
sciylemiqti. Kendimi korumalt, ya da yollartndan gekilmeliymi-
qim, ama ahlakga haksrzhk etmeden.
"Bu soziinii ettifim son eylem de!il," dedi giiltimseyerek.
"Soyutun, tinin dtigtincesinde tek onemli olan son eylemdir.
Kiqisel benlik dtiqtincesinin higbi onemi yoktur. Sen hAlA ken.
dini ve kendi duygulartnt on plana grkarryorsun. Ne zaman bi
firsatrm olduysa, soyuta olan gereksinmemiz konusunda seni
bilinqlendirdim. Sen her zaman benim soyut olarak diiqi.inme-
yi kastetti[ime inandm. Hayrr. Soyut olmak, kendini tine, onun
bilincinde olarak ulaqrlabilir krlmakttr. "
insanlarrn durumlarryla ilgili en dokunakh qeylerden biri-
nin, aptalhk ve kiqisel yanstma arasrndaki korkung baflantr ol-
dufunu soyledi.
Bizi, kiqisel yansrmah beklentilerimizle ba[daqmayan her
geyi elemeye zorlayan aptalhkmrq. Ornefin, sradan bir insan
olarak, insanhfrn ulaqabilece[i en onemli bilgilere kor kalmr-
qrz: toplanma noktastnrn varhft ve hareket edebilece[i gergeli.
"Manbkh bi insan iEin, algrnrn toplandr$r gortinmez bi
noktarun varhlr diiqtiniilemez," diye stirdtirdti. "Ve daha da dti-
qiiniilemeyecek olan, e[er onun varhlr tizerinde ahqrk oldu$u
gibi diiqiinecek olursa, belli belirsiz umacaft bigimde, bu nok-
tanrn akhmrzda yer almamastdr."
Mantrkh bir insan igin, kendi kiqisel imgesine sadrk kal-
manln, o berbat cahilli[ini garantileyece[ini ekledi. Don Juan
quna iqaret etti, cirne$in, mantrkh insan btiyticiiliifiin trlsrmlar
ve hokus pokuslardan olugmadrfr gerge$ini kabul etmez, ama
onun dtinyayr kusursuz bir qekilde kabul etme cizgiirltifiinti de,
insanhk adma olast olan her gey igin ozgiirliik verdigini de in-
kAr edermiq.
"iqte bu noktada sradan insanm aptalhfr en tehlikeli nok-
tasrndadrr," diye siirdiirdli. "Btiyiictili.ikten korkar. Ozgi.irltik
firsafl karqrsmda titrer. Oysa ozgiirliik elinin altrndadrr. Buna
i.igiincii nokta denir. Ve bunh toplanma noktasmtn harekete ge-
girilmesi gibi kolayca ulagtltr."
"Ama sen kendin bana toplanma noktasmt hareket ettir-
mek o kadar giigttir ki gerEek bir baqart saytlu demiqtin," di-
ne[in, iigiincii nokta hakkrnda sciyleyebilece[i herhangi bir qe-
yin; onu sadece agrklayabilecefini belirttim, onunla ilgili her
qeyi bilmeme rafmen hAlA gok karmaqrktr.
"Gtinltik yagamtmtzm diinyasr iki ilgi noktaslnl iEerir,"
dedi. "Orne[in, elimizde burast ve orasl, igerisi ve dtqartst,
yukarr ve aqa[t, iyi ve k6tti, vs. var. Yani, tam demek gerekir-
se, yaqamlanmlzln algrlamamrz iki-boyutludur diyebiliriz.
Kendi kendimize algrladr[tmtz ve yaptrfrmrzr higbir qeyin
derinlifi yok."
Dtizeyleri kanqtrrdrfrnr diiqiinerek ona karqr grktrm. Ona
gore alErun fanrmrnr, yagayan varhklann, toplanma noktala-
nnca seEilen enerji alanlartnr duyumlanyla ci[renme yeterlilifii
olarak kabul edebilirdim-akademik di.izeyime kryasla olduk-
ga ilgisiz bir tanrmdr, ama o anda inandncr gciriin{iyordu. Her
neyse, yaptrklanmrzrn derinlilinin ne olabilecefini diiqleyemi-
yordum. Belki de temel algrlarrmlzln yorumlarrndan aynnflla-
nndan soz ettifini savundum.
"Bir btiyiicii eylemlerini derinlifiiyle algtlar," dedi. "Eylem-
leri onun iEin tig-boyutludur. UEiinci.i bi ilgi noktalan vardr."
"Ugtincii bir'ilgi noktast nastl var olabilir?" diye sordum,
srkmfilt bir tonda.
"ilgi noktalanmrz baqlangrgta duyumsal algrlarrmrzdan el-
de edilirler," dedi. "Duyulaflmtz algrlamada bulunurlar ve on-
celik taqryan konulan di[erlerinden aytrtrlar. Bu temel ayrlml
kullanrr ve gerisini bi kenara koyarn.
"Kiqinin iigtinci.i ilgi noktasma ulaqabilmesi igin, iki mekd-
ru ayru zamanda algrlayabilmesi gerekir."
Hatrrladrklanm, beni tuhaf bir ruh haline sokmugtu-san-
ki o deneyimimi birkag dakika cince yaqamrqtrm. Aniden daha
once biittiniiyle kagrrdrfrm bir olayrn bilincine varmtqhm. Da-
ha once don Juan'tn onderli[inde o boltinmtiq algryr iki kez de-
neyimlemiqtim, ama ilk defa bunu tamamryla kendi baqrma ba-
qarmr$ oluyordum.
Hatrrladrklanmr diiqiindtikEe, duyumsal deneyimimin il-
kin sandrfrmdan daha karmaqrk oldufunun ayrdma vardtm.
Qalrlarrn tizerinde siiztildtifi.im zalrlan boyunca-scizctikler
hatta dtiqiinceler olmakssp-ilqi yerde olmantn, yada don Ju-
ne[in, iigiincii nokta hakkrnda sciyleyebilece[i herhangi bir qe-
yin; onu sadece agrklayabilecefini belirttim, onunla ilgili her
qeyi bilmeme rafmen hAlA gok karmaqrktr.
"Gtinltik yagamtmtzm diinyasr iki ilgi noktaslnl iEerir,"
dedi. "Orne[in, elimizde burast ve orasl, igerisi ve dtqartst,
yukarr ve aqa[t, iyi ve k6tti, vs. var. Yani, tam demek gerekir-
se, yaqamlanmlzln algrlamamrz iki-boyutludur diyebiliriz.
Kendi kendimize algrladr[tmtz ve yaptrfrmrzr higbir qeyin
derinlifi yok."
Dtizeyleri kanqtrrdrfrnr diiqiinerek ona karqr grktrm. Ona
gore alErun fanrmrnr, yagayan varhklann, toplanma noktala-
nnca seEilen enerji alanlartnr duyumlanyla ci[renme yeterlilifii
olarak kabul edebilirdim-akademik di.izeyime kryasla olduk-
ga ilgisiz bir tanrmdr, ama o anda inandncr gciriin{iyordu. Her
neyse, yaptrklanmrzrn derinlilinin ne olabilecefini diiqleyemi-
yordum. Belki de temel algrlarrmlzln yorumlarrndan aynnflla-
nndan soz ettifini savundum.
"Bir btiyiicii eylemlerini derinlifiiyle algtlar," dedi. "Eylem-
leri onun iEin tig-boyutludur. UEiinci.i bi ilgi noktalan vardr."
"Ugtincii bir'ilgi noktast nastl var olabilir?" diye sordum,
srkmfilt bir tonda.
"ilgi noktalanmrz baqlangrgta duyumsal algrlarrmrzdan el-
de edilirler," dedi. "Duyulaflmtz algrlamada bulunurlar ve on-
celik taqryan konulan di[erlerinden aytrtrlar. Bu temel ayrlml
kullanrr ve gerisini bi kenara koyarn.
"Kiqinin iigtinci.i ilgi noktasma ulaqabilmesi igin, iki mekd-
ru ayru zamanda algrlayabilmesi gerekir."
Hatrrladrklanm, beni tuhaf bir ruh haline sokmugtu-san-
ki o deneyimimi birkag dakika cince yaqamrqtrm. Aniden daha
once biittiniiyle kagrrdrfrm bir olayrn bilincine varmtqhm. Da-
ha once don Juan'tn onderli[inde o boltinmtiq algryr iki kez de-
neyimlemiqtim, ama ilk defa bunu tamamryla kendi baqrma ba-
qarmr$ oluyordum.
Hatrrladrklanmr diiqiindtikEe, duyumsal deneyimimin il-
kin sandrfrmdan daha karmaqrk oldufunun ayrdma vardtm.
Qalrlarrn tizerinde siiztildtifi.im zalrlan boyunca-scizctikler
hatta dtiqiinceler olmakssp-ilqi yerde olmantn, yada don Ju-
olarak bilmemin anlamrrun olmadtfrnr kavrayanakadar; yanrt-
lann anlamh olabilmeleri igin scizciiklerle ifade edilmeleri ge-
rekiyordu
Akhma gelen ilk soruyu dile getirdim. Don Juan'dan bir
geliqki olarak gcirtinen qeyi agrklamastnt istedim. Toplanma
noktasmr sadece tinin hareket ettirebilece[ini belirtmiqti. Ama
daha sonra, niyetge ele alman duygularrmln toplanma noktamt
hareket ettirdi$ini soylemiqti.
"Yalnrzca btiyiictiler duygularmt niyete agabilirler," dedi.
"Niyet tindir, bu nedenle tin toplanma noktalanm hareket ettirir.
"Tiim bunlarda yarultan taraf," diye stirdi.irdii, "yalnrzca
btiyiiciilerin tini bildiklerrni, niyetin btiyiiciilerin segkin ilgi
alanr oldufiunu soylememde. Bu hig de dofiru defil, ama elve-
riqlilik agrsmdan durum boyle. Gergek durum qu ki btiytictiler
srradan insana kryasla, tinle olan baflanttlanrun daha gok bilin-
cindeler ve bunu kullanmek igin can attyorlar. Hepsi bu. Niyet
ile olan ballantr hattr, var olan her qey tarafindan paylaqrlan ev-
rensel bi ozelliktir."
Don Juan, iki-tig kez, sanki bir qeyler ekleyecekmiq gibi
gortindii. Besbelli sozciikleri segmeye gahgrrken bocaladr. So-
nunda, aynr anda iki yerde olmanrn, biiyiictilerce toplanma
noktalannrn sessiz bilginin yerine ulaqtr[r ant iqaretlemek igin
kullamlan bir kilometre taqr oldu[unu soyledi. Kiqinin kendi
amaglanyla baqardrfr aynlmrq algrya, toplanma noktastrun ciz-
giir hareketi denirmiq.
Her nagual'rn elindeki erkin tiimtinii, gomezinin toplanma
noktasrnr, ozgtir hareketi yapmaya ytireklendirmek igin, stirek-
li olarak kullandrfmr anlattr bana. Bu eksiksiz gabaya tistti ka-
palr olarak'tigiincti noktaya uzanma' denirmiq.
"Nagual'rn bilgisinin en zorlu yrinii," diye devam etti don
Juan, "ve gcirevinin kesinlikle en can ahcr boltimti iigtinc{i nok-
tayauzawnnftlll-nagual cizgtir hareketin ve tinin, bunu baqar-
masr iEin gereken geregleri kendisine yoneltmelerini niyet eder.
Sen Erkrp gelene kadar hig bu ttir bi gey niyet etmemiqtim. Bu
nedenle velinimetimin bunu benim rgtn niyet ederken harcadr-
[r o muazzam Eabanrn deferini hig bilemedim.
"Bi nagual'a o ozgiir hareketi mtiritleri rgtn niyel etmek
olarak bilmemin anlamrrun olmadtfrnr kavrayanakadar; yanrt-
lann anlamh olabilmeleri igin scizciiklerle ifade edilmeleri ge-
rekiyordu
Akhma gelen ilk soruyu dile getirdim. Don Juan'dan bir
geliqki olarak gcirtinen qeyi agrklamastnt istedim. Toplanma
noktasmr sadece tinin hareket ettirebilece[ini belirtmiqti. Ama
daha sonra, niyetge ele alman duygularrmln toplanma noktamt
hareket ettirdi$ini soylemiqti.
"Yalnrzca btiyiictiler duygularmt niyete agabilirler," dedi.
"Niyet tindir, bu nedenle tin toplanma noktalanm hareket ettirir.
"Tiim bunlarda yarultan taraf," diye stirdi.irdii, "yalnrzca
btiyiiciilerin tini bildiklerrni, niyetin btiyiiciilerin segkin ilgi
alanr oldufiunu soylememde. Bu hig de dofiru defil, ama elve-
riqlilik agrsmdan durum boyle. Gergek durum qu ki btiytictiler
srradan insana kryasla, tinle olan baflanttlanrun daha gok bilin-
cindeler ve bunu kullanmek igin can attyorlar. Hepsi bu. Niyet
ile olan ballantr hattr, var olan her qey tarafindan paylaqrlan ev-
rensel bi ozelliktir."
Don Juan, iki-tig kez, sanki bir qeyler ekleyecekmiq gibi
gortindii. Besbelli sozciikleri segmeye gahgrrken bocaladr. So-
nunda, aynr anda iki yerde olmanrn, biiyiictilerce toplanma
noktalannrn sessiz bilginin yerine ulaqtr[r ant iqaretlemek igin
kullamlan bir kilometre taqr oldu[unu soyledi. Kiqinin kendi
amaglanyla baqardrfr aynlmrq algrya, toplanma noktastrun ciz-
giir hareketi denirmiq.
Her nagual'rn elindeki erkin tiimtinii, gomezinin toplanma
noktasrnr, ozgtir hareketi yapmaya ytireklendirmek igin, stirek-
li olarak kullandrfmr anlattr bana. Bu eksiksiz gabaya tistti ka-
palr olarak'tigiincti noktaya uzanma' denirmiq.
"Nagual'rn bilgisinin en zorlu yrinii," diye devam etti don
Juan, "ve gcirevinin kesinlikle en can ahcr boltimti iigtinc{i nok-
tayauzawnnftlll-nagual cizgtir hareketin ve tinin, bunu baqar-
masr iEin gereken geregleri kendisine yoneltmelerini niyet eder.
Sen Erkrp gelene kadar hig bu ttir bi gey niyet etmemiqtim. Bu
nedenle velinimetimin bunu benim rgtn niyet ederken harcadr-
[r o muazzam Eabanrn deferini hig bilemedim.
"Bi nagual'a o ozgiir hareketi mtiritleri rgtn niyel etmek
"Aynr anda iki yerde oldufuma inanmadr[rmr sciyleye-
mem," dedim. "Deneyimlerimi inkar edemem, yine de sanmm
bundan oylesine korktum ki, akhm bunu bir gergek olarak ka-
bul etmek istemiyor."
"Sen ve ben bciyle qeyleri kafaya takan insanlardanlz, son-
ra hepsini unuturuz," dedr ve gtildti. "Sen ve ben fazlasryla
benziyoruz."
Gi.ilme slrasr bendeydi. Benimle e$endifiini biliyordum.
Yine de dtiqtincelerini riylesine iEtenlikle anlatryordu ki, dtirtist
olduluna inanmak istedim.
Qcimezleri arasmda onun betimlemelerini, kendimize eqit-
lik agrsrndan, fazlasryla ciddiye almamayr o[renmiq olanrn bir
tek ben oldu[umu soyledim. Onu eylem halinde gcirdti[timi.i,
gomezlerinden her birine, en igten edasryla, o'Sen ve ben koca
aptallarru. B irbirim ize fazlasryla benz errzl" dedi[ini duydufu-
mu anlattrm. Ve gcimezlerin ona in'andrlmr anladrltmda, tekrar
tekrar iirpermiqtim.
"Sen bizlerden birine benzemiyorsun, don Juan," dedim.
"Sen bizim goriinti.ilertmizi yansrtmayan bir aynasm. Sen zaten
bizim ulaqabilece[imiz yerin citesindesin.'i
"Taruk oldu[un, ya$am boyu stirmiiq bi mi.icadelenin sonu-
cudyr," dedi. "Gordiifi.in, sonunda tinin tasanlanm izlemeyi
ofrenebilmiq bi biiytictidtir, ama hepsi bu.
'oBi sava$gmm bilginin patikasrnda ilerlerken karqrlaqtrlr
farkh aqamalarr de[iqik yollarla agrkladrm sana," diye si.irdiir-
dti. Niyer ile ba'flanilsr baflamrnda bi sava$gl dort aqamadan
geger. lirincisi niyet ile pas tutmuq, gtivenilmezbr hat kurdu-
[unda. ikincisi bunu temizlemeyi bagardr[rnda. Ugtinctisti bu-
nu kullanmayl cilrendilinde. Ve dordtinci.isii, soyutun tasanla-
nnr kabul etmeyi ofrendi[inde."
Don Juan bu eriqmiqli[inin kendisini ashndan farkh krlma-
drlrnr soyledi. Sadece daha becerikli krlmrq; boylece, bana ya
da diler gcimezlerine, bize benzedilini sciyledi[inde $aka yap-
mlyormu$. ,