Professional Documents
Culture Documents
Gelishen Komedya-Melih Cevdet Anday 113s
Gelishen Komedya-Melih Cevdet Anday 113s
GELİŞEN
KOMEDYA
Çan Yayınları
Çan Yayınlan: 29
GELİŞEN
KOMFP'V
Çan Yayınları
İstanbul
I
Tiyatro üstüne konuştuğumuz bir gün, Memet
Fuat, o konuşma sırasında sözünü ettiğim yazılarda
ileri sürülen düşünceler ilgisini çekmiş olacak k i ,
bana tiyatro üstüne bir kitap hazırlamamı öğütledi;
bu kitapta, ona sözünü ettiğim yazılar ve daha
başkaları bir araya getirilecek, bunlara yorumlar ve
açıklamalar eklenecek, elden geldiğince bir bütün
sağlanmıya çalışılacaktı. İşte elinizdeki kitabın o r
taya çıkması böyle oldu. Beğenilirse başarısı Memet
Fuat'ındır, beğenilmezse benim güçsüzlüğüme veril
sin.
Tiyatro sevgisinin, özellikle gençler arasında,
gün geçtikçe arttığını görüyoruz. Buna nice sevin-
sek yeridir. Ancak tiyatro gibi yüce bir sanata girer-
MELİH C E V D E T ANDAY
6
İLK ÇAĞDA
BİR TARTIŞMA
ı
7
Devlet'ten
8
GELİŞEN K O M E D Y A
«Evet.»
« A m a şair kendini hiç gizlemezse,
anlattıklarına taklit karışmaz. Gene, nasıl
olur? Kavrıyamadım, dememen için anlata
yım: Homeros, Khryses'in, k?zı için k u r t u l
malık getirerek Akhaihların ayaklarına ka-
panmıya geldiğini söyledikten sonra, kendi
si Khryses olmuş gibi değil de, Homeros ola
rak konuşsaydı, işe taklit karışmaz, bu.bir an
latma olurdu, örneğin şöyle (ama ben vezin
siz konuşacağım, şair değilim) «Rahip geldi,
tanrılardan Akhaihların burunları kanama
dan Troya'yı almalar?nı diledi. Kurtulmalığı
alıp kızını serbest bırakmalarını istedi. Söz
lerini bitirince, Akhailılar rahibe saygılarını
ve b u ise razı olduklarını bildirdiler. Fakat
9
11
MELİH C E V D E T A N D A Y
12
GELİŞEN K O M E D Y A
«Evet, öyledir.»
«iyi adam olmalarına çalıştığımız k i m
selerin, genç, ihtiyar, kadın kılıklarına g i
rip, kocasına çıkışan, kendini m u t l u sanıp
tanrılarla boy ölçüşen ya da felâket içinde
yas tutan, gözyaşı döken kadınları, hele has
ta, âşık, ya da doğum sancıları çeken kadın
ları taklit etmelerini yasak edeceğiz.»
«Elbette.»
«Kadın, erkek, köle rolüne de g i r m i
yecekler.»
«Evet.»
«Kötü, korkak kimseleri, birbirine sö
vüp sayan, alay eden, ayık, sarhoş küfür
edenleri taklit etmiyecekler. Sözleriyle, dav
ranışları ile delilik taklidi yapmıyacaklar. B u
na alışmıyacaklar. Kadın, erkek delileri, kö
tüleri tanıyacaklar, ama onların yaptıklarını
yapmıyacaklar.»
«Yapmıyacaklar.»
(Devlet. Eflâtun. Çevirenler: S. Eyuboğlu - M.
Ali Cimcoz, Sayfa: 129-134)
13
MELİH C E V D E T ANDAY
14
GELİŞEN K O M E D Y A
15
MELİH C E V D E T ANDAY
16
GELİŞEN K O M E D Y A
17
MELİH C E V D E T ANDAY
20
GELİŞEN K O M E D Y A
22
GELİŞEN K O M E D Y A
23
MELİH C E V D E T ANDAY
Poetika'dan
25
MELİH C E V D E T ANDAY
27
MELİH C E V D E T ANDAY
28
GELİŞEN K O M E D Y A
29
î
•
MELİH C E V D E T ANDAY
30
GELİŞEN K O M E D Y A
31
MELİH C E V D E T ANDAY
okunur.
Böylece tragedya, varılan herbir gelişme
basamağının yetkinleştirilmesiyle yavaş ya
vaş şekil kazandı. V e birbirini kovalıyan bir
çok şekil değiştirmelerden sonra da özüne en
uygun olan f o r m u bularak bugünkü şekli el-
de etmiş oldu. Aiskylos, oyuncuların sayısı
nı birden ikiye çıkardığı gibi, koronun eser
deki payını da azaltarak başrolü dialog'a bı
raktı. Sophokles, oyuncu sayısını üçe yük
selttiği gibi, sahne dekoration'unu da traged
ya ya soktu. D i l de, kendisinden doğmuş o l
duğu satyr oyununun kaba dilinden k u r t u l
duktan sonra ancak büyüklüğe ve yüceliğe
ulaştı; mısra ölçüsünde de tetrametre'nin ye
rini trimetre aldı. Başlangıçta tetrametre k u l
lanılıyordu, çünkü trajik şiir satyr oyununa
ve dansa yakındı. A m a ( t r a j i k ) stil nasıl ge-
liştiyse, aynı şekilde ona u y g u n bir mısra öl
çüsü de kendiliğinden ortaya çıkar. Çünkü
bütün ölçüler içinde iambik ölçü konuşma
tonuna en u y g u n olandır. Gündelik konuş
malarımız için de iambik (trimetre'leri) sık
sık kullanmamız bunun doğruluğunu göste
rir. Hexametre'yi ise pek ender olarak, o da
gündelik konuşma tonunu bırakırsak. B u n
dan başka önemli olan episod'larm sayısının
artmasıdır; ama bir tragedyayı zenginleşti
ren bütün kalan elemanlara gelince, bunlar
pek önemli değildir.
32
GELİŞEN K O M E D Y A
33
MELIH CEVDET ANDAY
21
GELİŞEN K O M E D Y A
36
Poetika'dan aldığımız parçalar gösteriyor k i ,
1 — Aristo da tragedya ve komedya sanatlarını
taklit saymaktadır.
2 — Aristo'nun şiir bölümlemesi de (başka te
rimler kullanmasına karşın) Eflâtun'un şiir bölüm
lemesine uymaktadır.
3 — Aristo'ya göre de, taklit edilenler y a i y i ya
kötüdürler; buna uygun olarak da insanlar y a iyi
ya kötüdürler. Gene bunun gibi, ozanlar, y a ortala
ma insanı, y a ortalama insandan daha kötü olanı,
ya da ortalama insandan daha i y i olanı taklit eder
ler.
Fakat bunlar sadece seçme'ye dayanan ayrılık-
37
MELİH C E V D E T ANDAY
38
*
Hareketin
Taklidi
39
MELİH C E V D E T ANDAY
41
MELİH C E V D E T ANDAY
42
GELİŞEN K O M E D Y A
43
MELİH C E V D E T ANDAY
44
»
GELİŞEN K O M E D Y A
45
MELIH CEVDET ANDAY
46
•
GELIŞEN KOMEDYA
47
TRAGEDYADAN
D R A M A GEÇİŞ
48
•
Goethe'den
49
MELİH C E V D E T ANDAY
50
GELIŞEN KOMEDYA
51
MELİK C E V D E T ANDAY
53
MELÎH C E V D E T ANDAY
54
I
57
MELİH C E V D E T A N D A Y
58
GELİŞEN K O M E D Y A
59
Eliot'dan
60
GELİŞEN K O M E D Y A
fighting
T h a t w o u l d not let me sleep...
U p f r o m m y cabin,
M y sea-gown scarf 'd about me, i n
the dark
Grop'd I t o f i n d out t h e m : had m y
desire;
Finger'd their p a c k e t ;
2
61
MELİH C E V D E T A N D A Y
2 — Hareektin gerçekleştirilmesinin i -
le birden kavranacak türden değildir. O y u n
daki temel heyecanın, bir oğulun suçlu ana
sına karşı duyguları olduğunu söylerken M r .
Robertson doğruluğu apaçık bir sonuca va
rır:
« ( H a m l e t i n ) sesi annesinin düşüklü
ğünden ötürü acılar çeken bir kimsenin sesi
d i r . . . B i r ananın suçluluğu hemen hemen çe
kilmez b i r o y u n konusudur; b u k o n u n u n ö-
nemle ele alınıp uzun b o y l u üzerinde d u r u l
ması için, bir ruhsal çözümü desteklemesi ya
da böyle bir çözümü doğrudan doğruya ver
mesi gerekir.»
Y i n e de hepsi bununla bitmiyor. Shakes
peare'in, «bir ananın suçu»nu, Othello'nun
nun kuşkusu, A n t b o n y ' n i n çılgınca sevgisi,
Coriolanus'un g u r u r u gibi işliyemiyeceği de
ğil bütün sorun. H a m l e t ' i n konusu, u y g u n
bir yolda genişletilerek bunlar gibi anlaşılma
sı kolay, bütün, apaçık bir trajedi haline ge
tirilebilirdi. Soneler gibi, Hamlet de Shakes
peare'in ışığa çıkaramadığı, derinliklerine
varamadığı, ya da sanat biçimine aktarama
dığı birtakım öğelerle doludur. Tıpkı sone
lerde olduğu gibi, Hamlet'de de b u öğeleri
nerede bulabileceğimizi kestirmek güçtür.
Konuşmalarda bulamazsınız onları; gerçek
ten de, i k i ünlü «kendi kendine konuşma»yı
inceleyin, Shakespeare'in koşuk düzenini
62
GELÎŞEN K O M E D Y A
G4
GELİŞEN K O M E D Y A
65
MELİH C E V D E T A N D A Y
66
KELİŞEN
KOMEDYA
«7
Moliere'den
( )
D O R A N T E — Rahatsız olmayın, rica
ederim, konuşmanıza devam edin. Dört gün
dür Paris'in bütün evlerinde konuşulan hep
b u ; b u kadar tuhaf f i k i r ayrılıkları görülme
miştir. K i m i b u komedyanın bir tarafını gök
lere çıkarıyor, k i m i aynı tarafını yerlere batı
rıyor.
U R A N I E — Bay M a r k i de b u piyesi hiç
beğenmiyor.
M A R K İ — Evet, pek kötü b u l d u m ,
kötünün kötüsü, daha kötüsü, can sağlığı.
D O R A N T E — Ben b u hükmünüzü kö
tü b u l d u m , aziz M a r k i .
M A R K İ — Ne? B u piyesi savunmaya
mı kalkacaksınız?
GELİŞEN K O M E D Y A
D O R A N T E — Kalkarım elbet.
M A R K I — V a l l a h i kötü olduğuna se
net v e r i r i m .
D O R A N T E — Senet makbul değil. Pe
k i ama, b u piyes neden kötüymüş, söyler m i
siniz?
M A R K I — Kötü de ondan.
D O R A N T E — İşte buna diyecek y o k ;
dâvayı kazandınız. A m a piyesin kusurlarını
söyleyin de yararlanalım.
M A R K İ — Ne söyliyeyim? Piyesi d i n
lemek zahmetine bile katlanmadım k i . . . A -
ma kötü olduğundan da zerre kadar şüphem
yok. Yanımda Dorilas vardı, o da aynı f i k i r
de.
D O R A N T E — Büyük selâhiyet doğru
su, akan sular durur.
M A R K İ — Neydi o mevkilerdeki hal
kın durmadan kah kah gülmeleri? Piyesin
beş para etmediğine bundan i y i delil olur mu?
D O R A N T E — Demek sen de, M a r k i ,
mevkilerdeki halka doğru düşünmek hakkı
nı tanımayan kibarlardansın. Sizler en güzel
esere bile halkla beraber gülmeye razı olmaz
sınız. Geçen gün tiyatroda dostlarımdan b i r i
bu yüzden kepaze oldu. Piyesi sonuna kadar
asık b i r yüzle dinledi; herkes güldükçe o
kaşlarını çatıyordu. Kahkahalar yükseldikçe
omuzlarını silkiyor, salondaki halka acıyarak
69
MELİH C E V D E T A N D A Y
70
GELİŞEN K O M E D Y A
( ..)•
M A R K I — Sorun bakalım ne diyor
Kadınlar M e k t e b i için. Göreceksiniz k i beğen
miyecek.
D O R A N T E — Olabilir, insanlar k i m i
zaman da fazla anlayışlı olmak yüzünden ya
nılırlar; fazla aydınlıktan dünyayı görmez
olurlar. H e m de onlar tek başlarına karar ver
mek isterler; başkaları ile b i r düşüncede ol
m a k onurlarına dokunur.
U R A N I E — Sahi, Lysandre dostumuz
öyledir. İster k i önce kendisi hüküm versr'n,
herkes de o n u n hükmünü saygı ile beklesin.
Bir şeyi ondan önce alkışlamak onun yüksek 71
MELİH C E V D E T A N D A Y
73
MELİH C E V D E T A N D A Y
D O R A N T E — Şu kaidelerinize bayılı
y o r u m vallahi; bunlarla cahillerin elini ko
l u n u bağlıyorsunuz; kaide diye diye bizi ser
seme çevirdiniz. İnsan sizi dinledi m i b u sa
nat kaideleri içinden çıkılmaz birer sır haline
geliyor. Oysaki bunlar sağduyunun, bu tür
lü eserlerden aldığımız zevki artırmak için
bulduğu birtakım basit yollardır. Bunları vak
tiyle bulan sağduyu, bugün de, Horatius'la
A r i s t o ' n u n yardımı olmaksızın; kolayca b u
labilir. Bana kalırsa kaidelerin kaidesi sadece
hoşa gitmektir. B u amaca ulaşan tiyatro eseri
en doğru y o l u bulmuş demektir. Nasıl olur da
bütün seyirciler b i r eser karşısında aldanır?
insan neden zevk alıp neden almıyacağmı
başkasından mı soracak?
U R A N I E — Ben b u yazar beylerde bir
şeye dikkat ettim. Kaidelerden en çok bahse
denlerin, o kaideleri herkesten daha i y i bilen
lerin yazdıkları komedyaları hiç kimse be
ğenmiyor.
D O R A N T E — İşte b u da gösteriyor k i ,
madam, ettikleri kavgalar, münakaşalar, ü-
zerinde durulmağa gelmez. Öyle ya, madem
kaidelere u y g u n piyesler hoşa gitmiyor, hoşa
gidenler de kaidelere u y g u n değil, öyleyse
b u kaidelerden hayır y o k . Halkın zevkini h i
çe sayan b u efendilerin k u r u gürültüsüne
kulak asmayalım. Sadece komedyanın ken
dimize yaptığı tesire bakalım. Bizi iliklerimi-
74
GELIŞEN KOMEDYA
76
Kadınlar Mektebi adlı oyunun uğradığı ağıı
yermelere karşı Moliere, Kadınlar Mektebi'nin T e n -
kidi'ni yazıyor. Kadınlar Mektebi halk tarafından
tutulmuştur, fakat kibarlar ve bilgiçler onu bayağı
bir oyun diye hırpalamaktadırlar. K i b a r takımının
alınganlığı b i r y a n a bırakılacak olursa, geri k a l a n
eleştiriler şu noktalarda toplanmaktadır.
1) Halkın k a h k a h a l a r l a gülmesi.
2) Oyunun ciddi olmaması.
3) Oyunun sanat kurallarına uymaması.
B u eleştirilere karşılık Moliere, oyununu Do-
rante'ın ağzından savunurken komedya üstüne olan
düşüncelerini ortaya koymaktadır. B u düşünceler
şu noktalarda toplanabilir :
77
M E L l H C E V D E T ANDAY
78
Gogol'den aldığımız parçaların üçü de Müfet
tişle ilgilidir. İlk parça Müfettiş'e yazılan «Birinci
Ek». Gogol, Müfettiş üstüne olan yergileri ve k o
medya görüşünü ortaya koymak için, Müfettiş'i oy
n a y a n aktörlerin ağzından bu E k ' i kaleme alıyor.
B u n u o sırada tiyatro mesleğinden ayrılmak üzere
olan, K a y m a k a m rolünün yaratıcısı önlü aktör
Sçepkin'e oynatmak niyetindedir. F a k a t Sçepkin bu
E k ' i okuduktan sonra Gogol'ün isteğini reddetti.
Çünki o, Müfettiş'deki memurları, Gogol'ün (Ek'de)
anlattığı üzere, içimizdeki kötülüklerin birer s e m
bolü gibi değil, düpedüz hırsız, ahlâksız memurlar
olarak görüyordu. B i r yoruma göre, Gogol, Müfet-
tşi'in uyandırdığı büyük tepkiden korkarak, b u ek
ile oyununa başka b i r a n l a m vermiye kalkışmıştır.
A m a sonra, aktör Sçepkin'in b u ek'e karşı olan i t i
razlarını gözönüne alarak, düşüncelerini biraz y u
muşatmış ve ikinci b i r ek yazmıştır. Aşağıda, b u iki
E k ' i n en önemli parçalarını bulacaksınız.
79
Gogol'dan
80
GELİŞEN K O M E D Y A
81
MELİH C E V D E T A N D A Y
82
GELİŞEN K O M E D Y A
83
MELİH C E V D E T A N D A Y
84
GELİŞEN K O M E D Y A
85
MELİH C E V D E T A N D A Y
86
GELİŞEN K O M E D Y A
87
Gogol, halkın ve gazetelerin Müfettiş üstüne
söylediklerini, yazdıklarım bir yere not ederek 1841
yılında bunlardan ortaya küçük b i r oyun çıkardı.
«Yeni bir komedyanın 0} nanmasından sonra t i y a t
r
88
GELIŞEN KOMEDYA
S9
MELİH C E V D E T A N D A Y
90
GELIŞEN KOMEDYA
91
MELÎH C E V D E T A N D A Y
92
GELIŞEN KOMEDYA
93
Komedya
Anlayışımız
94
GELİŞEN K O M E D Y A
95
MELİH C E V D E T A N D A Y
90
GELİŞEN K O M E D Y A
97
MELİH C E V D E T A N D A Y
98
GELİŞEN K O M E D Y A
99
MELİH C E V D E T A N D A Y
100
GELİŞEN K O M E D Y A
ıoı
MELİH C E V D E T A N D A Y
102
GELİŞEN K O M E D Y A
103
MELİH C E V D E T A N D A Y
104
GELİŞEN K O M E D Y A
105
MELİH C E V D E T A N D A Y
106
GELİŞEN K O M E D Y A
107
MELİH C E V D E T A N D A Y
108
GELIŞEN KOMEDYA
190
MELİH C E V D E T A N D A Y
ııo
GELİŞEN K O M E D Y A
nı
MELİH C E V D E T A N D A Y
112
Ç A N Y A Y I N L A R I
Fişti 4 Lira