Professional Documents
Culture Documents
Temel Anatomi Ve Histoloji Bilgisi
Temel Anatomi Ve Histoloji Bilgisi
İçindekiler
Grş
1.1. Veter ner Anatom S stemler
1.2. Veter ner Anatom k Ter mler
1.3. Evc l Hayvanlarda Yön Ve Konum B ld ren Ter mler
1.4. Veter ner Anatom ’de Bazı Evc l Hayvan Türler n n Adlandırılması
1.5. Hayvan Vücudunun Bölümler
1.6. Vücut Boşlukları
Bölüm Özet
Ün te Soruları
4. Anatom k S stemler (temel Boşaltım, Üreme Ve Endokr n S stem) 8. H stoloj ye G r ş, Tanımlar Ve M kroskop B lg s
4.1. Boşaltım S stem (systema Ur nar a) 8.1. Veter ner H stoloj n n Tanımı Ve İnceleme Alanları
4.2. Üreme S stem (systema Gen tal a) 8.2. H stoloj n n Tar hçes
4.3. Endokr n S stem (systema Endocr nae) 8.3. H stoloj de Kullanılan Temel Malzeme Ve C hazlar
Bölüm Özet Bölüm Özet
Ün te Soruları Ün te Soruları
Giriş
13. Dokular Yapı Ve Görevler - 2: Kan Doku, Kem k Doku, Kıkırdak Doku Anatom , organ zmaların yapı ve şek ller n nceleyen ve b yoloj n n temel n oluşturan b r b l m dalıdır.
Vücut kısımlarını kes p ayırma anlamı taşıyan Anatom , Grekçe kökenl b r kel me olup genel yapı, doğal
13.1. Kan Dokusu duruş ve anatom k yapıların b rb rler yle l şk ler n m kroskob k ve subgros olarak ncelemekted r.
13.2. Kem k Dokusu
Anatom , zootomia (hayvan anatom s ), anthropotomia ( nsan anatom s ) ve phytotomia (b tk anatom s )
13.3. Kıkırdak Dokusu
olmak üzere üç farklı bölüme ayrılır. Bu bölümler çer s nde kullanılan term noloj de bazı benzerl kler
Bölüm Özet
bulunmakla b rl kte hayvanların duruş poz syonu farklılığı neden yle “Veter ner Anatom Term noloj s ”
Ün te Soruları
d ğerler nden ayrılır.
Veter ner Anatom de konulara yaklaşım ve öğret m metotlarının farklılığı neden yle farklı d s pl nler n
14. Dokular Yapı Ve Görevler - 3: Kas Doku, S n r Doku varlığı söz konusudur. Bu d s pl nler n tanımlanmasında farklı hayvan türler n n faklı anatom k yapıya
sah p olması da d kkate alınmıştır. Öğret m metotları d kkate alındığında temelde 4 alt dalın varlığı söz
14.1. Kas Dokusu konusudur. Bunlar;
14.2. S n r Dokusu
Karşılaştırmalı S stemat k Veter ner Anatom (Anatomia comparativa veterinaria systematica)
Bölüm Özet
Ün te Soruları Karşılaştırmalı Bölgesel Veter ner Anatom (Anatomia comparativa veterinaria topographica)
Karşılaştırmalı Art st k ve Estet k Veter ner Anatom (Anatomia comparativa veterinaria artistica et
esthethica)
Bunların dışında anatom n n makroskob k anatom (Gross Anatomi), radyoloj k anatom , patoloj k
anatom , fonks yonel anatom , kl n k anatom ve gel ş msel anatom g b farklı bölümler vardır. Bunlar
çer s nde genel Veter ner Anatom çer s nde s stemat k ve topograf k (bölgesel) anatom yaygın terc h
ed len öğret m metotları olmuştur.
Veter ner Anatom ç nde hayvan türüne göre de alt dallara göre eğ t m ver leb lmekted r.
Bunlar;
At Anatom s (Hippotomia)
Bazı ter mler n se tek l ve çoğul haller aynıdır. Örneğ n ductus, manus g b .
Veter ner Anatom de sıklıkla kullanılan sayı sıfatları vardır. Bunlar asıl ve derece gösteren olarak farklı
kullanıma sah pt r.
Veter ner Anatom de kullanılan özel sözcükler “anatomik terim” olarak adlandırılmış olup Lat nce veya
Veter ner Anatom k term noloj de s non m (eş anlamlı) olup farklı yazılışa sah p kel meler de bulunur.
Grekçe asıldan gelmed r. Bunlar, Nomina Anatomica Veterinaria le uluslararası standartlara sah p
Bunlarla lg l örnekler şek l 1.2’de ver lm şt r.
kel meler çer r. Veter ner Anatom de kullanılan tüm ter mler uluslararası özell k taşımakta olup dört
ayakları üzer nde duran hayvanlara duruş poz syonuna göre özelleşm şt r. İs mler n tek l ve çoğul haller
olup bunlar aldıkları son eklere göre farklılık göstereb l r.
Veter ner Anatom de sıklıkla kullanılan bazı s mler n tek l (singularis) ve çoğul (pluralis) haller :
Planum tarnsversale vücut dışında baş ve ekstrem teler n uzun eksen ne d key olarak da alınab l r.
Planum dorsalia (horizontalia) (Dorsal/yatay düzlemler): Dört ayağı üzer nde duran hayvanlarda sırta
paralel ve d ğer düzlemlere d k olarak geç len düzlemd r. Hayvanı sırt ve karın d ye bölümlere ayırır.
Planum dorsalia, baş, boyun ve kuyrukta bu oluşumların yüzey ne, ekstrem telerde se dorsal yüzey ne
paralel geçt ğ kabul ed l r (şek l 1.6).
Veter ner Anatom de eponim (eponimo: Soyad /Grek) s mlerde bulunmaktadır. Bunlar b l m dünyasında
lk olarak ortaya çıkaran ya da bulan k ş n n soyadı olarak yer alır. Örneğ n Dan markalı b r anatom st olan
Barthol n G. (1655-1738), ductus sublingulais major’un “Bartholin kanalı” olarak da b l nmes n
sağlamıştır.
Şek l 1.3. Ayakta duran b r sığırda düzlemler (ana res m Barone 1976’dan mod f ye)
Veter ner Anatom de yer ve l şk ler n ncelenmes nde, bazı sanal düzlemlerden yararlanılmıştır. Öncel kle
bu sanal düzlemler n b l nmes , Veter ner term noloj n n doğru kullanılması ve daha kolay anlaşılmasını
sağlamaktadır. Ayakta duran b r hayvanda vücudun doğrultusu ve yönler le sah p olduğu organların bu
duruş poz syonunda vücuda ve b rb r ne olan topograf k l şk ler n tanımlamada söz konusu sanal
düzlemlerden yararlanılır. Bu düzlemlere Veter ner anatom de “plana” adı ver lm ş olup aşağıda
sıralanmıştır (şek l 1.3, 1.4, 1.5).
Planum medianum (Orta düzlem): Dört ayağı üzer nde duran b r hayvanda baştan kuyruğa, sırtından
karına tam ortadan geçen ve vücudu sağ ve sol s metr k k eş t parçaya ayırdığı kabul ed len düzlemd r.
Planum sagittalia (Oksal düzlemler): Planum medianum’a paralel olarak geçt ğ kabul ed len
düzlemlerd r.
Plana transversalia (Enine düzlem): Dört ayağı üzer nde duran b r hayvanda sırtından karına, sağdan
sola veya soldan sağa planum medianum’a veya vücudun uzun eksen ne paralel geçt ğ kabul ed len
en ne düzlemd r. Hayvanı ön (cranial) ve arka (caudal) bölümlere ayırır. Eğer bu düzlemler vücudun uzun
eksen boyunca arka arkaya alınırsa, tüm vücut segmentlere ayrılmış olur ve planum segmentale olarak
adlandırılır.
Şek l 1.4. Ayakta duran b r köpekte düzlemler (Evans ve de Lahunta 2010’dan mod f ye)
Caudal s Kuyruk tarafı, kuyruğa yakın
Internus İç yandak
Şek l 1.5. Ayakta duran b r atta planum medianum ve planum sagittalia (res m Pasqu n 1996’dan
Transversal s En ne olan
mod f ye)
Vert cal s D key bulunan
Superf c al s Yüzeysel
Profundus Der n
Şek l 1.6. Ekstrem telerde en ne düzlem (planum transversalia) (res m Barone 1976’dan mod f ye)
Abax al s Eksenden uzakta olan
1.3. Evcil Hayvanlarda Yön ve Konum Bildiren Terimler
Intermed us İk şey n arasında olan
Dexter Sağ
S n ster Sol
H nd Meleagris gallopavo
Şek l 1.7. Veter ner Anatom de yer ve konum b ld ren ter mler n kullanımı (res m Barone 1976’dan
mod f ye
At Equus caballus
Evc l hayvanlarda üç tane büyük vücut boşluğu vardır. Bunlar göğüs boşluğu (Cavum thoracis), karın
Ked Felis catus/domestica
boşluğu (Cavum abdominis) ve leğen boşluğu (Cavum pelvis) olarak adlandırılır (şek l 1.9). Dıştan
Domuz Sus scrofa domestica bakıldığında tek parça olarak gözlenen omurgalı vücudunun dıştan sınırları kısmen bell olmasa da çten
diaphragma adlı kassel b r perde le sınırları bel rg n önde göğüs boşluğu (Cavum thoracis) ve hemen
Deve (Tek hörgüçlü) Camelus dromedarius arkasında da karın boşluğu (Cavum abdominis) yer alır. Sonuncusu se ger de sınırları ancak linea
terminalis den len b r sınır hattı le ayrılan leğen boşluğu (Cavum pelvis) le ger ye doğru devam eder.
Evc l Kanatlı Türler
Şek l 1.10.Köpekte göğüs boşluğu sınırları. (res m Evans ve de Lahunta 2013’den mod f ye)
Diaphragma üzer nde bulunan del kler ve bunlardan geçenler şek l 1.11 ve 1.12’de ver lm şt r.
Şek l 1.9. Köpekte vücut boşlukları (soldan görünüş) (Popesko 1979’dan mod f ye)
Göğüs boşluğunun tamamını pleura; karın boşluğunun tamamını ve pelv s boşluğunun sadece ön kısmını
peritoneum örter. Bunlar seröz membranlar olup bulundukları boşluk ç ne seröz b r sıvı salgılarlar.
Böylece organlar b rb r ne sürtünüp zedelenmes ve aşınmaları engellenm ş olur.
3-Lamina intermedia: Par etal ve v sceral yapraklar arasında kalan ve organı asan kısım
Dorsal’den sırt omurları, ventral’den sternum ve yanlardan da kaburgalarla sınırlandırılmış göğüs kafes
çer nde bulunan boşluktur. Önde apertura thoracis cranialis, arkada apertura thoracis caudalis olmak Şek l 1.11.Diaphragma üzer nde bulunan del kler ve geçen oluşumlar
üzere k açıklığı vardır. Caudal kısmı d aphragma le kapalı olup karın boşluğundan ayrılır. Ancak bu
d aphragma üzer nde bulunan yarık veya del kler le her k boşluk şt rakl d r (şek l 1.10).
Karın boşluğuna s n r ve damarların geçmes ç n b r takım del klere sah pt r. Bu del kler le d ğer
anatom k yapılarla l şk hal nded r. Bunlar diaphragma üzer ndek hiatus aorticus, hiatus oesophagicus ve
for. venae cavae caudalis le göğüs boşluğu le bağlantıdadır. Fötüs’dak göbek (umbilicalis); erkek
hayvanlarda ve d ş köpeklerde kasık bölges ndek anulus inguinalis le canalis inguinalis ve d ş lerde
üreme kanalı le dış ortamla l şk hal nde bulunmaktadır.
Karın boşluğu b r son kaburgalar d ğer de tuber coxae’ler önünden geç r len en ne düzlemler le üç farklı
bölgeye ayrılır (şek l 1.13, 1.14 ve 1.15). Karın boşluğu alt bölümler n n sınıflandırması şek l 1.16’da
ver lm şt r.
1-Regio abdominis cranialis: Son k kaburga le diaphragma arasında kalan bölged r. Regio xiphoidea,
regio hypochondriaca dextra ve sinistra olmak üzere üç alt bölüme sah pt r.
2-Regio abdominis media: Son k kaburga le pelv s’ n tuber coxae’ler n n önünden geç r len düzlemler
arasında kalan bölümdür. Ventral ve lateral’de regio abdominis lateralis dexter ve sinister le regio
umbilicus; dorsal ve dorso-lateral’de regio lumbalis ve fossa paralumbalis dextra ve sinistra’yı çer r. Fossa
Şek l 1.12. Köpekte göğüs boşluğu ve diaphragma (bölümler , del kler ve geçen oluşumları) (Ana res mler paralumbalis dextra’ya atta kör bağırsak (caecum); fossa paralumbalis sinistra’ya se rum nantlarda
Budras et al. 2007’den mod f ye) (gev şget renler) şkembe (rumen) dayanır.
Pleura, göğüs boşluğunu örten seröz zar olup ortada vert kal yaprakları b rb r ne dayanan sağ ve solda 3-Regio abdominis caudalis: İk tuber coxae’n n önünden geç r len düzlem le leğen boşluğu g r d
pleura keseler n (cavum pleura) şek llend r r. Pleura, bulunduğu yere göre s m almaktadır (Pleura arasında kalan bölümdür. Regio pubis, regio inguinalis dextra ve sinister olmak üzere üç alt bölümden
costalis, pleura diaphragmatica, pleura mediastinalis vs.). İk pleura keses n n sırt omurlarından aşağıya oluşur. Regio pubis’de erkeklerde gen tal organlar, d ş lerde se meme bulunur. Regio inguinalis dextra ve
doğru nen vert kal kısımlarına pleura mediastinalis den lmekte olup arasında kalan boşluğu da spatium sinister’de canalis inguinalis’ n dış del ğ olan anulus inguinalis subcutaneus yer alır.
mediastinale adı ver lmekted r. Burasını membrana propria mediastini adı ver len b r bağ doku
Evc l hayvanlardak kaburga sayısına bağlı olarak cavum abdominis’ n alt bölümler n n boyutu
doldurmakta olup çer s nde soluk borusu (trachea), yemek borusu (oesophagus), s n r ve damarlar yer
değ şeb lmekted r. Örneğ n; atlarda 18 ç kaburga bulunduğu ç n regio abdominis cranialis en büyük,
alır. Kalp, med ast num’un tam ortasında yer almakta olup med ast num’un bölümlere ayrılmasını
buna karşılık regio abdominis media bölümü se daha küçük olarak bulunur.
sağlamaktadır. Kalb n önünde kalan bölüm mediastinum craniale, kalb n ç nde bulunduğu bölüm
mediastinum medium ve kalb n arkasında yer alan bölüm se mediastinum caudale olarak s mlend r l r.
Sağ ve sol k pleura keses (cavum pleura) arasında, büyümüş at, köpek ve ked lerde hatta yaşlı
hayvanlarda b r l şk bulunmaktadır. Bu del kler, postfötal olarak şek llen r. Bundan dolayı kl n k
uygulamalarda d kkate alınması gerek r. Çünkü sağ ve sol pleura keseler arasındak l şk n n varlığı
özell kle b r tara ak cavum pleura’ya yapılacak operasyonlarda d ğer tara ak akc ğer n sönmes ne
neden olab leceğ unutulmamalıdır.
Diaphragma’nın ger s nden başlayıp pelv s boşluğunun g r ş ne kadar devam eder. Dorsal’den bel
omurları ve kasları, yanlardan ve alttan karın kasları sınırlandırılmıştır. Karın boşluğunun pelv s boşluğu
sınırını linea terminalis ver rken göğüs boşluğu le sınırını diaphragma vermekted r. Diaphragma’nın
kav slenmes yle göğüs boşluğu ç ne doğru lerleyen kısmına “intrathoracal karın boşluğu” adı ver l r.
Şek l 1.15. Köpekte regio abdomines ve alt bölümler (Evans ve de Lahunta 2013’den mod f ye)
Şek l 1.13. Atta regio abdomines (Budras et al. 2011’den mod f ye)
Şek l 1.14. Sığırda regio abdomines (Budras ve Habel 2003’den mod f ye)
se s d k keses (vesica urinaria) bulunur. Plica genitalis’ n ç nde se d ş lerde uterus, erkeklerde se uterus
masculinus, ductus deferens’ n sonu vesicula seminalis ve ureter’ n sonu yer alır. Per toneum, bu anatom k
yapılar arasında “excavatio” adı ver len çıkmaz yolları oluşturur. Bu excavatio’lar şek l 1.17’de ver lm şt r.
Budras K-D, Sack WO, Röck S. (2011). Anatomy of the Horse. S xth Ed t on, Schlütersche GmbH&Co. KG., Veter ner Anatom ç nde at anatom s (Hippotomia), köpek anatom s (Kynotomia) g b hayvan türün
Verlag und Druckere , Hannover, Germany. çeren alt dallara göre de eğ t m ver leb lmekted r.
Çalışlar T. (1996). Evc l Hayvanların Anatom s (Genel). İ.Ü. Basımev ve F lm Merkez , İstanbul. Veter ner Anatom eğ t m nde kullanılan term noloj lat nce ve Grekçe’den gelmekte olup “Nomina
Anatomica Veterinaria” le uluslararası standartlara sah p b r term noloj çer r. İnsan anatom s nden or j n
Evans HE, de Lahunta A. (2010). Gu de to the D ssect on of the Dog. Seventh Ed t on. Saunders &Elsev er.
almakla b rl kte dört ayakları üzer nde duran hayvanlara duruş poz syonuna göre özelleşm şt r. Anatom k
Ch na.
ter mler öğren rken lk olarak vücut düzlemler ve doğrultu, yön, konum b ld ren ter mlerden başlaması
Evans HE, de Lahunta A. (2013). M ller’s Anatomy of the Dog. Fourth Ed t on, Elsev er.& Saunders, öğrenme kolaylığı açısından yararlı olmaktadır. Bunun ç n öncel kle sanal düzlemler n tanımlanması
M ssour . yapılmalıdır. Bu düzlemler
Hazıroğlu, M. (2011). Anatom n n Tanımı ve Temel Anatom k Kavramlar. In: Temel Veter ner Anatom . planum medianum, planum transversalia, planum sagittaliae ve planum dorsale’d r.
Anadolu Ün vers tes Yayını No: 2319, (Hazıroğlu M, eds), Anadolu Ün vers tes , Esk şeh r. s.2-19.
Memel lerde üç büyük vücut boşluğu vardır. Bunlar göğüs boşluğu (cavum thoracis), karın boşluğu (cavum
Kön g HE, L eb ch HG. (2004). Anatomy of Domest c An mals. Textbook and Colour Atlas. abdominis) ve leğen boşluğu’dur (cavum pelvis).
Schattauer.Sttutgart
Göğüs boşluğu (cavum thoracis) ve hemen arkasında da karın boşluğunu (cavum abdominis) d aphragma
Pasqu n C, Spurgeon T, Pasqu n S. (1996) Anatomy of domest c an mals. 3. Ed . Sudz Pub sh ng. Texas. ayırır. Sonuncusu se ger de sınırları ancak linea terminalis den len b r sınır hattı le ayrılan leğen boşluğu
Popesko P. (1979): Atlas der Topograph schen Anatom e der Haust ere. Ferd nand Enke Verlag, (cavum pelvis) le ger ye doğru devam eder. Göğüs boşluğunun tamamını pleura; karın boşluğunun
Stuttgart. tamamını ve pelv s boşluğunun sadece ön kısmını peritoneum örter. Bunlar seröz membranlar olup
bulundukları boşluk ç ne seröz b r sıvı salgılarlar. Böylece organlar b rb r ne sürtünüp zedelenmes ve
Uygulamalar
aşınmaları engellenm ş olur.
Veter ner Anatom de yer ve konum b ld ren ter mler n kullanımının göster m ,
Göğüs boşluğu, dorsal’den sırt omurları, ventral’den sternum ve yanlardan da kaburgalarla
Veter ner Anatom de term noloj n n kullanımı, sınırlandırılmış göğüs kafes çer nde bulunur. Önde apertura thoracis cranialis, arkada apertura thoracis
Hayvan modeller nde düzlemler (plana) tanımlanması, caudalis olmak üzere k açıklığı vardır. Arkada caudal’de bulunan açıklık diphragma le kapatılmıştır.
Bunun üzer nde dorsal’den ventral’e doğru üç tane açıklık vardır. Bunlar hiatus aorticus, hiatus
Vücut boşlukları ve bölümler n n göster m ,
oesophagicus ve for. venae cavae caudalis’d r. Göğüs boşluğun ç n pleura örter. Oluşan sağ ve sol pleura
hayvan ve skelet modeller le göster lecekt r. keseler (cavum pleura) arasında, büyümüş at, köpek ve ked lerde hatta yaşlı hayvanlarda postfötal b r
Anatom , organ zmaların yapı ve şek ller n nceleyen ve b yoloj n n temel n oluşturan b r b l m dalıdır. Cavum abdom n s, b r son kaburgalar d ğer de tuber coxae’ler önünden geç r len en ne düzlemler le
Vücut kısımlarını kes p ayırma anlamı taşıyan Anatom , Grekçe kökenl b r kel me olup genel yapı, doğal regio abdominis cranialis, regio abdominis media ve regio abdominis caudalis olmak üzere 3 bölümden
duruş ve anatom k yapıların b rb rler yle l şk ler n m kroskob k ve subgros olarak ncelemekted r. oluşur. Diaphragma’nın ger s nden linea terminalis’e kadar uzanır. İç yüzünü per toneum örter.
Veter ner Anatom de konulara farklı yaklaşım metotları olması neden yle öğret m ve yaklaşım Diaphragma’nın kav slenmes yle göğüs boşluğu ç ne doğru lerleyen kısmına “ ntrathoracal karın
metotlarında da farklılıklar bulunmaktadır. Öğret m metotları d kkate alındığında temelde dört alt dalın boşluğu” adı ver l r.
varlığı söz konusudur. Bunlar; Karşılaştırmalı S stemat k Veter ner Anatom (Anatomia comparativa Leğen boşluğu (cavum pelvis), k ossa coxae arasında yer alan bu boşluğun skelet dorsal’den sağrı
veterinaria systematica), Karşılaştırmalı Bölgesel Veter ner Anatom (Anatomia comparativa veterinaria (sacrum) ve lk 2-3 kuyruk omuru, yanlardan os ilium’lar ve ventral’den de os pubis ve os ischii kem kler
topographica), Karşılaştırmalı Cerrah Veter ner Anatom (Anatomia comparativa veterinaria chirurgica), tarafından oluşmaktadır. Önde l nea term nal s’den başlayıp ger de s nd r m kanalının son kısımları ve
Karşılaştırmalı Art st k ve Estet k Veter ner Anatom (Anatomia comparativa veterinaria artistica et d ş lerde urethra, vagina ve vulva’nın etrafını saran kaslar, akzarlar ve bağ doku le kapalı b r çıkıntı
esthethica) olarak yer almaktadır. hal nde sonlanır.
Peritoneum, leğen boşluğunu atlarda 3.-4. sağrı omuru, rum nantlarda 1. ve etç llerde se 1.-2. kuyruk
omuru h zasına kadar örtmekted r. Caudal’e doğru ger de kalan bölümler peritoneum le örtülü değ ld r. Ünite Soruları
Peritoneum’un oluşturduğu plica genitalis le dorsal ve ventral bölümlere ayrılır. Dorsal’de rectum,
ventral’de se s d k keses (vesica urinaria) yer alır. Plica genitalis’ n ç nde se d ş lerde uterus, erkeklerde
se uterus masculinus, ductus deferens’ n sonu vesicula seminalis ve ureter’ n sonu yer alır. Bu organlar
arasında da per toneum’un yaptığı excavat o’lar (excavatio rectogenitalis, excavatio vesicogenitalis ve
1. Rum nantlarda sol fossa paralumbalis’e aşağıdak oluşumlardan hang s dayanır?
excavatio pubovesicalis) şek llen r.
A) Karaç ğer-hepar
B) İşkembe-Rumen
C) Rah m-Uterus
D) Ren-Böbrek
E) Kör bağırsak-Caecum
2. Dört ayağı üzer nde duran b r hayvanda baştan kuyruğa, sırtından karına tam ortadan
geçen ve vücudu sağ ve sol s metr k k eş t parçaya ayırdığı kabul ed len düzlem n adı
aşağıdak lerden hang s d r?
B) Planum segmentale
E) Planum frontale
A) Cor E) D aphragma
B) Art culat o 6. Karın boşluğunun (cavum abdominis) tümünü örten seröz yapının adı aşağıdak lerden
hang s d r?
C) Pr mus
A) Per toneum
D) Manus
B) Pleura
E) Nodus
C) Mesenter um
A) Plantar s
E) L gament
B) Dorsal s
7. Önden son kaburgalar arkadan da tuber coxae’ler h zasından geç r len düzlemler arasında
C) Ventral s kalan karın boşluğu bölümü aşağıdak lerden hang s d r?
5. Göğüs le karın boşluğunun sınırını aşağıdak yapılardan hang s ver r? C) Reg o pub s
D) Fossa paralumbal s
A) L nea term nal s
C) Umb l cus 8. D ş hayvanlarda rectum le uterus arasında kalan per toneum çıkmasına aşağıdak lerden
den l r?
D) Tuber coxae’ler
A) Excavat o puboves cal s
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 27/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 28/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
1. b 2. c 3. a 4. d 5. e 6. a 7. b 8. d 9. b 10. d
C) Mesorectum
E) Pl ca gen tal s
B) Eşek-Equus caballus
Karşılaştırmalı Veter ner Anatom ’de lokomotor s stem, “hareket” s stem olarak b l nmekte olup “pas f”
ve “akt f” k bölüme sah pt r. Akt f hareket s stem , kas b l m n (myologia) çer rken pas f hareket s stem
kem k b l m (osteologia), eklem b l m (arthrologia) ve kıkırdak b l m (chondrologia) alt bölümler nden
oluşur (şek l 2.1).
Şek l 2.2. Kem ğ n k myasal kompoz syonu
Uzun b r kem kte ortada diaphysis, uçlarda se epiphysis bulunur. Diaphysis le epiphysis’ler arasındak
bölüme se metaphysis adı ver l r. Bu bölgede ep physeal kıkırdak d skler (cartilago epiphysealis)
yeralmaktadır. Kem ğ n uzunlamasına büyümes n sağlarlar.
Uzun b r kem ğe uzunlamasına kes t yapıldığında, ortadak boşluk kem k l ğ boşluğu (cavum medullare)
adını alır. İçte ep f zlere doğru sünger ms doku (substantia spongiosa) ve dışta kompakt doku (substantia
compacta) yer almaktadır (şek l 2.3). Kem ğ dıştan saran zara periosteum adı ver l r. Kem ğ n en ne
büyümes n sağladığı g b kem k kırıklarında kem ğ n onarılmasında da görev alır. Kem k l ğ boşluğunu
endosteum sarar. Cavum medullare’de gençlerde medulla ossium rubra, er şk n ve yaşlılarda se medulla
osseum flava adı ver len kem k l ğ bulunur.
İskelet hareket s stem n n pas f kısmının unsurlarından b r s d r. İskelet oluşturan kem kler n hareket
ett r lmes ancak kas s stem n n harekete geçmes ve kontraks yonları le mümkün olab lmekted r. Sert ve
dayanıklı olan kem kler n hayvan vücudundak sayısı türlere ve c nslere göre değ ş kl k göstermekle
b rl kte ortalama 188-224 adet kadardır. Vücut ağırlığının yaklaşık %7-8’ n oluştururlar. Satışa sunulmuş
b r gövden n kem k oranı sığırda gövden n %28-33’ü, koyunda %31’ ve domuzda se %21’ c varındadır.
Kem ğ n yaklaşık 1/3’ü organ k (ossein), 2/3’ü se norgan k maddelerden (kals yum fosfat, kals yum
karbonat g b ) oluşur.
Kem ğ n k myasal kompoz syonu şek l 2.2’de ver lm şt r. Organ k maddeler kem ğe esnekl k ver rken
norgan k maddeler se kem ğ n sertl ğ n sağlar.
Şek l 2.3. Uzun b r kem ğ n uzunlamasına (longitudinal) kes t . Sol: genç; sağ: er şk n (Frandson ve ark.
2009’dan)
Memel lerde kem kler şek ller ne göre dört gruba ayrılır (şek l 2.4). Ancak bu tanımlanmanın dışında kalan
bazı kem klerde mevcuttur. Bunlar;
Susam kem kler (ossa sesamoidea): Kas k r şler ne hareket kolaylığı sağlar.
Organ kem kler (heterotopik kemik): Bunlar skeletle bağlantısı olmayıp bazı organların ç nde yer
alırlar Örn. os penis köpek pen s nde, ossa cordis sığır kalb nde.
Hava taşıyan kem kler (os pneumoticum): İç nde hava boşlukları bulunur. Örn. kanatlılarda humerus,
memel lerde os frontale. Şek l 2.5. İskelet n bölümler (res m Akers ve Denbow 2013’den)
Evc l hayvanlarda skelet aks yel (skeleton axiale) ve apend küler (skeleton appendiculare) olmak üzere k
ana bölüme ayrılır (şek l 2.5)
Şek l 2.6. Kem ğ n k myasal kompoz syonu (res m Popesko 1979’dan mod f ye)
Kafatasının arka (aboral) tarafında os occipitale’de foramen magnum adı ver len b r del k bulunur (şek l Omurga (columna vertebralis), kafatasının os occipiatalis’ nden kuyruğa kadar uzanan ve omur adı ver len
2.7). Bu del kten kafatasını omur l k (medulla spinalis) terkeder. kem kler n arka arka b r araya gelmes nden oluşur. Bunun çer s nde canalis vertebralis adı ver len b r
kanal mevcut olup ç nden de omur l k (medulla spinalis) geçer.
Omurga sayıları hayvan türüne göre değ şen beş grup omurdan oluşur. Bunlara a t sayısal değerler şek l
2.9’de ver lm şt r.
Boynuza sah p gev şget renlerde, neurocran um kem kler nden b r s olan os frontale’de sağlı sollu b rer
boynuz çıkıntısı (proc.cornualis) bulunur. Kafatasının sağ ve sol yarımlarında se göz yuvarlağının
yerleşmes ç n b rer göz çukurluğu (orbita) yer alır (şek l 2.8). Şek l 2.9 Evc l hayvanlarda türlere göre omur sayıları
Şek l 2.10. Sığırda omurga bölümler , kaburga türler ve sternum (res m Barone 1976’dan mod f ye)
Şek l 2.8. Sığır kafatasınnın dorsal görünüşü (res m Popesko 1979’dan mod f ye)
Evc l hayvanlarda kaburga sayısı, sırt omurları sayısıyla aynı olup sağlı-sollu bulunmaları neden yle ç
2.1.3.2. Omurga (Columna Vertebralis) olarak fade ed l r. B r kaburga os costale den len kem ksel üst bölüm le cartilago costalis den len kıkırdak
alt bölümden oluşur. Hayvan türüne göre değ şen lk 7-8 kaburga doğrudan döş kem ğ ne (sternum)
bağlanmakta olup bunlara hak k kaburga (costae sternales/verae) adı ver l r. Ger kalan d ğerler se alt
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 35/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 36/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
uçlarındak kıkırdak parçaların b r kemer oluşturarak dolaylı olarak son kaburgaya bağlanırlar. Bunlar da Ön kol kem kler ded ğ m z ossa antebrachii, kol kem ğ (radius) ve d rsek kem ğ (ulna) olmak üzere k
yalancı kaburga (costae asternales/spuria) adlandırılır. Sonuncu ç kaburgaların uçları genelde karın kem kten oluşur. Bu kem kler etç llerde eklem tarzında bağlanmakta domuz har ç d ğer türlerde (tek
kasları arasında serbest olarak uzandığı ç n bunlara da yüzücü kaburgalar (costae fluctuantes) adı tırnaklı ve rum nant) se kem ksel olarak kaynaşmıştır. Domuzda her k kem k bağımsız olmakla b rl kte
ver lmekted r (şek l 2.11). f bröz doku le harekets z olarak bağlanmıştır.
Skeleton manus ded ğ m z ön ayak veya el skelet , b lekten başlıyarak parmak ucunda sonlanır. Evc l
hayvanlar basış şekl ne göre üç farklı grupta sınıflandırılır.
Şek l 2.13. Köpekte ön bacak kem kler (ossa membri thoracici) (res m McCracken ve ark.2008).
Şek l 2.14. Evc l memel lerde ön bacak kem kler (ossa membri thoracici) (Frandson ve ark. 2009’dan) A:
Kürek kem ğ (scapula); B: Kol kem ğ (humerus); C: Ön kol kem kler (ossa antebrachii); D:Ön ayak b lek
kem kler (ossa carpi); E: Ön ayak tarak kem kler (ossa metacarpalia); F: Parmak kem kler (ossa digitorum
manus)
Ön ayak b lek kem kler (ossa carpi) üstte 4, alta 4 olmak üzere k sıra hal nde, genelde 8 kem kten
oluşmaktadır. Ancak bu kem kler n sayısı hayvan türüne göre değ şmekted r (şek l 2.15).
Şek l 2.16. Evc l memel lerde ön ayak tarak kem kler (ossa metacarpalia) (Schm d 1972’den)
Evc l memel lerde parmak sayısı (ossa digitorum manus) 1-5 arasında değ şmekted r. Tek tırnaklılarda
(equus) 1, gev şget renlerde 2, domuzda 4, köpekte çoğunlukla 5 parmak bulunmaktadır. Her parmak
skelet n phalanx proximalis, phalanx media ve phalanx distalis adı ver len parmak kem kler
oluşturmaktadır.
Ön ayak tarak kem kler (ossa metacarpalia) uzunluk, kalınlık ve sayıları hayvan türüne göre
değ şmekted r. Med al’den lateral’e doğru os metacarpale primum, os metacarpale secundum, os
metacarpale tertium, os metacarpale quartum ve os metacarpale quintum adlarını alırlar. Rum nantlarda,
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 39/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 40/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
sacrum ve lk b rkaç kuyruk omurundan oluşan kem k çerçeveye “leğen” (pelvis) adı ver l r. Bunun ç ndek
boşluk leğen boşluğu (cavum pelvis) olarak adlandırılır. Bu boşluğun şekl nden ötürü doğum kanalı
(canalis pelvis) olarak kl n kte önem vardır.
Şek l 2.17. Köpekte arka bacak kem kler (ossa membri pelvini) (res m McCracken ve ark.2008’den).
Şek l 2.19. Atlarda kalça kem ğ (ossa coxae) (Frandson ve ark. 2009’dan)
Arka ayak b lek kem kler (ossa tarsi) üst üste üç sıra hal nde d z lm ş ve hayvan türüne göre sayısı değ şen
kem klerden oluşur. Üst sırada med al olarak aşık kem ğ (talus/astragalus), lateral olarak da
topuk/mahmuz kem ğ (calcaneus) bulunur (şek l 2.20).
Şek l 2.18. Evc l memel lerde arka bacak kem kler (ossa membri pelvini) (Frandson ve ark. 2009’dan) A:
Kalça kem ğ (ossa coxae); B: Uyluk kem ğ (femur); C: D z kapağı kem ğ (patella); D: Baldır kem kler (ossa
cruris); E: Arka ayak b lek kem kler (ossa tarsi); F: Arka ayak tarak kem kler (ossa metatarsalia); G: Parmak
kem kler (ossa digitorum manus)
Kalça kem ğ (ossa coxae), lye kem ğ (os ilium), çatı kem ğ (os pubis) ve oturak kem ğ (os ischii) olmak
üzere üç kem kten oluşur (şek l 2.19). Sağ ve sol kalça kem kler (os coxae) ventromed an konumlu Şek l 2.20. Arka ayak b lek kem kler nden (ossa tarsi) talus ve calcaneus (res m Schm d 1972’den)
f brokart lag nöz b r b rleşme le symphysis pelvina’da b rleş r. Yanlardan k kalça kem ğ , üstten os Arka ayak kem kler n hayvan türüne göre sayısı şek l 2.21’de ver lm şt r.
Genel eklem t pler üç farklı grupta ncelen r (şek l 2.23). Bu eklem t pler nden genelde kafatası kem kler
ve bu bölgede gözlenen harekets z eklemler n (synathrosis), bağ doku aracılığıyla b rleşme (syndesmosis)
(örn. köpekte d l kem ğ n n p ram te bağlanışı), d k ş tarzında b rleşme (sutura) (örn. kafatası kem kler
arasında) ve gömülme şekl nde b rleşme (gomphosis) olmaka üzere üç farklı alt t p bulunmaktadır.
Kıkırdaksal b rleşme olan yarı hareketl eklemler n (amphiarthrosis), hyal n kıkırdaklı eklemler
(synchondrosis) ve f brokart lagolu eklemler (symphysis) olmak üzere k alt t p bulunmaktadır.
Hareketl eklemler (diarthrosis), b r eklem boşluğuna sah p olup çer s nde synovia bulunduran oynar
eklemlerd r. Bu eklem t p ne en y örnek ön ve arka bacak eklemler göster leb l r.
Şek l 2.21. Arka ayak b lek kem kler (ossa tarsi) sayıları
Evc l memel hayvanların arka ayak tarak kem kler (ossa metatarsalia), kes t yüzeyler n n öndek lere göre
daha da re şekl nde olmasıyla ayrılır (şek l 2.22). Sayı ve şekl öndek lerle aynıdır. Arka ayak parmak
kem kler (ossa digitorum manus), çok küçük farklar dışında sayı ve şek l bakımından ön ayaklardak lerle
benzerd r.
Eklemlerle lg b l nmes gerek bazı ter mler söz konusudur. Ligamenta (bağ), eklem oluşturan kem kler n
uçlarını b rb b r ne bağlayan sert dayanıklı bağlara den r. Discus intervertebralis (omurlar arası d sk),
omurga’yı oluşturan omurlar arasında bulunan yoğun f bröz dokudan yapılmış ancak ortası jelat nöz olan
yapılardır. Meniscus, eklem yüzler b rb r ne uymayan eklemlerde örneğ n d z eklem ve çene eklem nde
bulunan yarım ay şekl ndek yapılardır. Labrum articulare, bazı eklemler n-örneğ n omuz eklem (art.
Şek l 2.22. Tektırnaklı (equus) ve gev şget renlerde (ruminant) ön ve arka tarak kem kler farkı (res m
humeri)-eklem çukurunu çevreleyerek çukurluğu gen şleten ve şokları absorbe eden f zbröz halkalara
Schm d 1972’den)
den r.
2.2. Eklem Bilimi (Arthrologia)
2.2.1. Hareketli Eklemler (Diarthrosis)
Eklem (articulatio) k ya da daha fazla kem k ya da kıkırdağın başka dokularla b rleşmes nden oluşur.
En az k kem k tarafında oluşturulan ve eklem kapsülü (capsula articularis) le sarılı b r eklem boşluğuna
B rleşt r c madde f bröz veya kıkırdak doku olduğu g b her k s n n karışımı da olab l r. Böylece kem kler
(cavum articulare) sah p eklemlerd r. Bu boşluk çer s nde synovia adı ver len yumurta akı kıvamında b r
harekets z, yarı hareketl ya da hareketl olmak üzere eklemler oluştururlar.
eklem sıvısı bulunur. Eklem kapsülü (capsula articularis), karşılıklı kem k uçlarını b rb r ne bağlayan k
tabakalı b r kılı ır. Dışta f bröz membran (membrana fibrosa) koruyucu ve destekley c tabakadır. İçte se
synov al membran (membrana synovialis), synovia adı ver len eklem sıvısını salgılar (şek l 2.24) . Hareketl
eklemlere en y örnek, ön ve arka bacak eklemler ver leb l r.
Hareketl eklemler, eklem oluşturan kem kler n ya da eklem yüzler n n sayısına göre bas t ve b leş k
olarak sınıflandırlır (şek l 2.25).
Ön ve arka bacaklarda bulunan hareketl eklemler dorsal’den ventral’e doğru sıralandırması şek l 2.26’de
ver lm şt r. Şek l 2.26. Evc l köpeklerde ön ve arka bacak eklemler (res m McCracken ve ark. 2008)
1-Kayma hareket : B r eklem yüzünün d ğer eklem yüzü üzer nde kaymasıdır. Örneğ n ön ve arka bacak
b lek eklemler nde kem kler n hareket .
2-Açısal hareket: Çoğunlukla bacak eklemler nde görülür. Flexion (bükülme), extension (ger lme), Rotator kaslar: Eklemler n dönmes n sağlayan kaslar.
adduction (orta düzleme yaklaşma) ve abduction (orta düzlemden uzaklaşma) hareketler b rer açısal
Abductor kaslar: Ön ve arka bacakları gövdeden uzaklaştıran kaslar.
harekett r.
Abductor kaslar: Ön ve arka bacakları gövdeye yaklaştıran kaslar.
3-Da resel hareket (circumduction): Eklem uçlarının da re şekl nde veya da reye benzer b r şek l ç zme
hareket d r. Dört ayaklarıyla yere basan hayvanlarda oldukça kısıtlıdır. Bu hareket tarzına örnek eklemler Synergist kaslar: Aynı hareket yapmak ç n b rl kte çalışan kaslar.
kalça (art. coxae) ve d z (art. genus) eklemler ver leb l r. Antagonist kaslar: B rb r ne zıt hareket yapan kaslar.
4-Dönme hareket (rotation): Kem ğ n uzun eksen etrafındak dönme haret d r. Örneğ n Atlas le ax s Levator kaslar: Yukarıya kaldıran kaslar.
( k nc boyun omuru) arasındak eklem n (art. atlantoaxialis) hareket .
Depressor kaslar: Aşağıya çeken ya da bastıran kaslar.
2.3. Kas Bilimi (Myologia)
Constrictor kaslar: Boşluklu organı daraltan kaslar.
Kaslar, akt f hareket s stem n oluşturular. B r etk n n tes r yle kısalab l r ve tekrar uzayarak yapıştıkları
Dilatator kaslar: Boşluklu organı gen şleten kaslar.
yapıları hareket ett r rler. Kaslar sadece kem kler değ l aynı zamanda çeş tl organların duvarında da
bulunarak onların da hareket etmes n sağlarlar. 2.3.2. Kasların Yardımcı Organları
Canlı vücudunda bulunan kaslar şek l, çalışma, yapıları ve bulundukları yer bakımından üç gruba Kirişler (Tendines): Kasların kasılma gücünü kem klere leten sıkı bağ dokudan yapılmış, parlak beyaz
ayrılırlar. esnek fakat az uzayab len oluşumlardır. Yassı k r şlere aponeurosis adı ver l r k bunlar özell kle karın
kaslarında gözlen r.
1-İskelet kasları (Ç zg l kaslar): En ne ç zg l olan bu kaslar steğe bağlı olarak çalışırlar ve büyük
çoğunlukla skelete (kem k-kıkırdak) yapışırlar. Kırmızı renkl olan bu kasların hayvandan hayvana reng Bursa mucosae: İçler nde synovia bulunan keseler olup bunlar bazı organlara sert yerden geçerken yastık
değ şeb lmekte, örneğ n kanatlıların göğüs kasları çok daha açık b r renge sah pt r. teşk l ederler.
Bu kaslarda b r çıkış (origo) b r sonlanma (insertio) ve ortada da kas karnı (venter) den len bölümler Vagina’lar:
bulunmaktadır. Bu kasların bağlantı noktaları ya k r ş (tendo) ya da yassı k r ş (aponeurosis) adı alır. Tendo, A-Vagina synovialis tendinis (Kiriş kını): B r k r ş etrafını uzunlamasına sarmış olan synov al keselerd r.
bacaklardak uzun kaslarda, aponeurosis se göğüs ve karın kaslarında bulunur. K r ş etrafında s l nd r b ç m nde yer alır. Bu yapılarda k r ş, bursa’nın b r tarafını bastırarak onu ç ne
2-Organ kasları (Düz kaslar): Bu kaslar, boşluklu organ, kan damarları duvarı, bazı salgı bezler , dalak, doğru çöktürür ve k r ş üzer nde bursa’nın k ucu karşılıklı gel r. Bu kesen n ç tabakası k r şe yapışıktır.
göz yuvarlağı ve kıl kökler nde bulunurlar. İskelet kaslarının aks ne en ne ç zg lenme görülmez ve tek B-Vagina fibrosa tendinis: Kas k r şler n yer nde tesp t ederler. Bunlarda synov al kat bulunmamasıyla
çek rdekl d rler. İskelete bağlanmayan bu kaslar, stem dışı çalışırlar. Çalışmaları otonom s n r s stem vagina synovialis tendinis’den ayrılırlar. Bunlar çoğunlukla fasc a’ların yapışmak üzere kaslara uzanan
kontrolünded r. Ancak bazı st sna durumlar da bulunmaktadır. Örneğ n m. retractor penis düz kas olduğu kısımlarından oluşur.
halde steml çalışır. M. rectococygeus organ kası ( stems z) olduğu halde skelete yapışır.
Akzarlar (Fasciae): Katılgan dokudan yapılmış zarlardır. Vücudun bütün kısımlarında gevşek (Fascia
3-Kalp kası: Kas l fler n n ç zg lenme göstermes ve kırmızı renkl olması le skelet kaslarına, stem dışı superficialis) ya da gerg n b r bağ dokusu (Fascia profundus) hal nde bulunur. Kasların kontraks yonlarına
çalışmasıyla organ kaslarına benzer. Ancak bu kas grubunda, kas l fler yan kollarla bağlanarak (sycytium) yardımcı oldukları g b bazı hareketler n yapılmasına veya yer değ şt rmes ne de katkıda bulunurlar.
b r ağ oluşturur. Bu durum kalbe gelen uyarımın büyük hızla her yöne yayılmasını sağlar. Kalb n kend ne
Susam kemikleri: Bel rl k r ş veya eklem kapsulaları ç nde bulunurlar. Bunlar sürtünmeye karşı cevap
özgü uyarı merkezler , kalb n sürekl çalışmasını sağlar.
olan kem klerd r.
2.3.1. Kaslara Verilen Özel İsimler
2.3.3. Vücut Kas Gruplarının Sınıflandırması
Flexor kaslar: Eklem bükerek ç açısını küçülten kaslar.
Platysma
M.cutaneus trunc
M.orb cular s or s
M.levator naso lab al s Şek l 2.27. Atta baş kasları (Budras ve Röck 2011’den)
M.depressor lab super or s (Rum nant ve domuzda) M.levator angul ocul med al s
M.depressor lab nfer or s (Etç llerde yok) M.retractor angul ocul lateral s
M.mental s M.malar s
M.omotransversar us M.supscapular s
D aphragma
M.t b al s cran al s
M.peroneus tert us
M.peroneus longus
Ayak b lek kem kler nden topuk kem ğ ne (calcaneus) yapışan bu tendonun oluşumuna katılan yapılar
Şek l 2.28. Sığır’da ön ve arka bacak kasları (Budras ve Habel 2003)
şek l 2.29’da ver lm şt r.
2.3.3.9. Arka Bacak Kasları (Mm. Membri Pelvini)
A-Dış sağrı kasları (mm.glutei)
M.gluteus superf c al s
M.gluteus med us
M.quadr ceps femor s (m.rectus femor s, m. vastus lateral s, m. vastus ntermed us, m. vastus med al s)
M.b ceps femor s Şek l 2.29. Aş l tendosunun (Tendo calcaneus communis) oluşumu
M.sem membranosus Akers RM, Denbow DM. (2013). Anatomy and Phys ology of Domest c An mals. Second ed., Blackwell
and W ley, Iowa, USA
D-Uyluğun iç kasları
Bahadır A, Yıldız H. (2010). Veter ner Anatom . Hareket S stem & İç Organlar. Ezg K tabev . Bursa.
M.sartor us
Barone R. (1976). Anatom e comparéedes mamm fères domest ques, Draw ng: M. Coutureau, (Inrap),
M.grac l s
T1, eds. V got.
M.pect neus
Budras K-D, Habel RE. (2003). Bov ne Anatomy. An Illustrated Text. F rst Ed t on, Schlütersche
M.adductor GmbH&Co. KG., Verlag und Druckere , Hannover, Germany.
Budras K-D, McCarthy PH, Fr cke W, R chter R. (2007). Anatomy of the Dog. F h, rev sed Ed t on, Kem ğ n 1/3’ünü organ k ve 2/3’ünü se norgan k maddeler meydana gel r. Tüm kem kler, vücut
Schlütersche GmbH&Co. KG., Verlag und Druckere , Hannover, Germany. ağırlığının yaklaşık %7-8’ n oluştururlar.
Budras K-D, Sack WO, Röck S. (2011). Anatomy of the Horse. S xth Ed t on, Schlütersche GmbH&Co. KG., Uzun b r kem kte ortada diaphysis ve uçlarda epihysis bulunur. Bunlar arasında kalan bölüm se
Verlag und Druckere , Hannover, Germany. metaphysis olarak adlandırılır. Bu bölgede kem ğ n uzunlamasına büyümes n sağlayan “kıkırdak d skler ”
yer alır. Kem ğ n ortasındak boşluk, kem k l ğ boşluğu (cavum medullare) olarak adlandırılır. Burada
Cavend sh M. (2010). Mammal Anatomy. An Illustrated Gu de. Marshall Cavend sh & Reference, New
kem k l ğ (medulla osseum) bulunur. Gençlerde kırmızı (medulla osseum rubra), yaşlılarda se sarı kem k
York.
l ğ (medulla osseum flava) adını alır. Kem k yapısı çer s nde sünger ms (substantia spongiosa) ve
Çakır A. (2011). Kas B l m (Myolog a). In: Temel Veter ner Anatom . Anadolu Ün vers tes Yayını No: 2319,
kompakt (substantia compacta) kem k kısımları yer alır.
(Hazıroğlu M, eds), Anadolu Ün vers tes , Esk şeh r. s.38-53.
Kem kler şek ller ne göre uzun (ossa longa), kısa (ossa brevia), yassı (ossa plana) ve düzens z (ossa
Çalışlar T. (1996). Evc l Hayvanların Anatom s (Genel). İ.Ü. Basımev ve F lm Merkez , İstanbul.
irregulare) olmak üzere dört temel gruba ayrılır.
Frandson RD, W lke WL, Fa ls AD. (2009). Anatomy and Phys ology of Farm An mals. Seventh ed., W ley-
İskelet aks yel (skeleton axiale) ve apend küler (skeleton appendiculare) olmak üzere k bölüme ayrılır.
Blackwell. USA.
B r nc s nde baş, omurga, kaburgalar ve döş kem ğ yer alır. D ğer nde se ön ve arka bacak kem kler
Hazıroğlu, M. (2011). Anatom n n Tanımı ve Temel Anatom k Kavramlar. In: Temel Veter ner Anatom . bulunur.
Anadolu Ün vers tes Yayını No: 2319, (Hazıroğlu M, eds), Anadolu Ün vers tes , Esk şeh r. s.2-19.
Eklemler, k ya da daha fazla kem k ya da kıkırdağın başka dokularla b rleşmes nden oluşur. Genel eklem
Hazıroğlu, M. (2011). İskelet S stem ve Eklemler. In: Temel Veter ner Anatom . Anadolu Ün vers tes t pler harekets z (synarthrosis), yarı hareketl (amphiarthrosis) ve hareketl (diarthrosis) olmak üzere üç
Yayını No: 2319, (Hazıroğlu M, eds), Anadolu Ün vers tes , Esk şeh r. s.20-37. gruba ayrılır. Harekets z eklemler genelde kafatasında gözlen r. Kıkırdaksal b rleşme olan yarı oynar
eklemler (amphiarthrosis) hyal n kıkırdaklı ve f brokart lago’lu olmak üzere k ye ayrılırlar. Hareketl
McCracken TO, Ka ner RA, w th Carlson D. ( llustrator) (2008). Color Atlas of Small An mal Anatomy: The
eklemler (diarhtrosis) b r eklem boşluğu (cavum articulare) ve onu saran eklem kapsülüne (Capsula
Essent als. Blackwell Publ sh ng. Iowa, USA.
articulare) sah p olup ç nde synovia barındıran eklemlerd r. Buna en y örnekler, ön ve arka bacak
Popesko P. (1979): Atlas der Topograph schen Anatom e der Haust ere. Ferd nand Enke Verlag, eklemler ver leb l r.
Stuttgart.
Eklemlerde hareket t pler dört grup altında değerlend r l r. Bunlar kayma, açısal, da resel ve dönme
Schm d E. (1972). Atlas of An mal Bones. For Preh stor ans, Archaeolog sts and Quaternary hareketler d r.
Geolog sts. Elsev er Publ sh ng Co., Amsterdam.
Kaslar akt f hareket s stem n oluşturular. Sadece kem klere bağlanmayıp aynı zamanda çeş tl organların
Uygulamalar duvarında da bulunurlar. Kaslar şek l, çalışma ve yapıları bakımında üç gruba ayrılır. Bunlar skelet kasları
Genel kem k yapısı, skelet n bölümlend r lmes ve vücut kem kler değerlend r lecek, (ç zg l ), organ kasları (düz) ve kalp kası’dır. İskelet (ç zg l ) kaslar, steğe bağlı olarak çalışırlar. Organ
kasları se stem dışı çalışırlar. Kalp kası ç zg l kas özell ğ le skelet kaslarına, stem dışı çalışmasıyla
Eklemler n genel tanımı, eklem t pler ve eklem hareketler göster lecek,
organ kaslarına benzer. En bel rg n özell ğ , kas l fler n n yan kollarla bağlanmalarıdır.
Anatom k model üzer nde kasların sınıflandırılması ve vücut kasları hakkında
Kaslar yaptıkları şleve göre gruplandırılab l rler. Örneğ n flexor (bükücü), extensor (ger c ) g b . Kaslar
b lg ve becer artırılacaktır. görevler n yaparlarken bunlara yardımcı olan oluşumlar da söz konusudur. Bunlar k r şler (tendines),
Bölüm Özeti bursa mucosae, vagina, akzarlar ve susam kem kler g b yapılardır.
Lokomotor s stem akt f (kas b l m ) ve pas f (kem k, eklem ve kıkırdak b l m ) olmak üzere k ye ayrılır.
Organ zmayı oluşturan kem kler pas f hareket s stem n n b r parçasıdır. Kem kler çeş tl hareketler
kend ler ne yapışan kasların kontraks yonuyla yaparlar. Kem k organ k ve norgan k maddelerden oluşur.
B) Arka ayak b lek kem kler 4. Aşağıdak lerden hang s aks yel skelete a t kem klerden b r s değ ld r?
C) Kaval kem ğ
A) Mand bula (alt çene kem ğ )
D) Kürek kem ğ
B) Omur
E) Omur
C) Kalça kem ğ
B) Köpek 5. Aşağıdak lerden hang s hareketl (diarthrosis) eklem n özell kler nden b r s değ ld r?
C) At
A) Genelde kafatası kem kler nde bulunması
D) Ayı
B) Synov a çermes
E) Keç
C) Eklem kapsülüne sah p olması
3. Aşağıdak lerden hang s ön bacaklarda bulunan kem klerden b r s değ ld r? D) B r boşluğa sah p olması
6. Men scus aşağıdak eklemler n hang s bulunur? D) Kas l fler n n yan kollarla bağlanıyor olması
B) Kalça eklem -art.coxae 10. Aşağıdak lerden hang s aş l tendosu (tendo calcaneus communis) yapısına katılan
oluşumlardan değ ld r?
A) M.gastrocnem us
D) Ön b lek eklem -art.carp
B) M. b ceps femor s
E) Ön 1. Parmak eklem -art.metacarpophalangeae
A) İsteml çalışması
E) M. soleus
Ağız boşluğu (cavum oris) önden dudaklar (labia oris), yandan yanaklar (bucca), dorsal’den sert ve
3. ANATOMİK SİSTEMLER (TEMEL SİNDİRİM, yumuşak damaklar (palatum durum ve palatum molle), ventral’den d l (lingua) tabanı ve aboral’den de
SOLUNUM ve DOLAŞIM SİSTEMLERİ) yutak (pharynx) le sınırlandırılmıştır. Çene kapandığında d ş kemer n n sınırlandırdığı k boşluğa ayrılır.
Dudaklar ve yanaklar le d ş kemerler arasındak boşluk vestibulum oris, d şler n arasında kalan ve ç nde
d l n bulunduğu asıl boşluk cavum oris proprium adı ver l r (şek l 3.2).
Bu s stem ağızdan başlayarak anus’e kadar devam eder. Bes nler n alınması, parçalanması ve s nd r l p şe
yaramayanların da dışarı atılmasını sağlayan b r s stemd r. Bundan dolayı bu s steme bes n tübü (tubus
alimentarius) adı da ver l r. Bu s stem, s nd r m kanalı (canalis alimentarius) ve s nd r m eklent
bezler nden (adnexa canalis digestorii) oluşur (şek l 3.1).
Şek l 3.2. Köpekte ağız boşluğu bölümler (Ammann ve ark. 1978’den mod f ye)
Ağız, üst (labium superior) ve alt (labium inferior) dudaklar le önden kapatılır. Ağız boşluğunun yan
duvarını m. bucc nator us kası sınırlandırı. İç yüzünde mukoza tabasında kulak altı tükrük bez n n (Gl.
parotis) kanalının açıldığı b r pap lla (papilla salivales/parotidea) bulunur. Rum nantlarda se yanağın ç
yüzünde mekan k pap lla olarak papilla conica’lar bulunur.
Ağızın ç n döşeyen mukoza tabasının d ş alveoller ne (d şler n yerleşt ğ çukurlar) sıkıca yapışan
bölümüne d ş et (gingiva) adı ver l r. Bu d ş etler , d şler n yer nde tesp t n sağlar. Rum nantlarda üst
kes c d şler olmadığı ç n bunların yer nde diş yastığı den len b r pulvinus dentis yer alır. Bunun temel
Şek l 3.1. S nd r m s stem (systema digestorium) bölümler kalınlaşmış d ş et d r (şek l 3.3).
Şek l 3.3. Sığırda d ş yastığı (pulvinus dentis) (res m Colv lle ve Bassert 2016’den). A-Kes c d şler (dentes incisivi)
D l (lingua), mand bula’nın ramus’ları arasında ağız boşluğu tabanına oturur. Serbest ön ucuna apex C-Ön azı d şler (dentes premolares)
linguae, gövde kısmına corpus linguae ve ger de kalan kök kısmına da radix linguae den l r. Radix linguae D-Arka azı d şler (dentes molares)
le d l kem ğ ne (os hyoideum) bağlanır. D l mukozasında pap llalar bulunur. Bazıları s nd r mde (mekan k)
Hayvan türler ne göre kalıcı (permanent) d ş formüller şek l 3.5’de ver lm şt r. Bu formüde I (dentes
bazıları da tad alma şlem nde görev alırlar. Bunların sınıflandırması şek l 3.4’de ver lm şt r.
incisivi-kes c ), C (dentes canini-köpek), P (dentes premolares-ön azı) ve M (dentes molares-arka azı)
harfler kullanılmıştır. Formül çeneler n b r yarımı göstermekted r.
Şek l 3.4. Evc l hayvanlarda d l pap llaları (papillae linguales) (res m Mansour ve ark. 2018).
Diş değişimi: Evc l memel hayvanlar, b r hayatlarının lk dönem nde d ğer daha sonra bu d şler n yer n
almak üzere farklı k dönemde d ş değ şt r rler. Bundan dolayı bunlara diphydont canlılar adı
ver lmekted r. İlk d şler süt d şler (dentes decidui) olup bunların yer ne hayvan türüne göre değ şen
zamanlarda kalıcı d şler (dentes permanentes) çıkar. Böylece hayat boyu bu d şler n değ şt rmeden
kullanırlar.
Diş tipleri:
Ostium pharyngeum tubae auditivae (östaki borusu): Sağ ve sol olarak orta kulağa bağlantı sağlar. anatom k yapıdır. Üç bölges vardır. Bunlar pars cervicalis (boyun bölümü), pars thoracalis (göğüs
bölümü) ve pars abdominalis (karın bölümü) olarak sınıflandırılır.
Aditus laryngis: Larynx’e açılır.
3.1.1.9. Mide (Gaster/Ventriculus)
Ostium oesophagicum: Oesophagus’a açılır.
Oesophagus le on k parmak bağırsağı (duodenum) arasında kalan, ağızda tükrükle zeng nleşt r lm ş
Yutağın (pharynx) üç bölümü vardır:
bes nler n şleme tab tutulduğu s nd r m bölümüdür. Duvarında bulunan bezler n salgıladığı peps n,
1-Nasopahrynx (pars nasalis pharyngis): Burun boşluğu tarafındak bölge. renn n ve h droklor k as t g b k myasalları çeren m de salgılarıyla enz mat k ve k myasal s nd r m bu
2-Oropahynx (pars oralis pharyngis): Ağız boşluğu tarafındak bölged r. bölümde başlar.
3-Laryngopharynx (Pars laryngea pharyngis): Gırtlak (larynx) tarafındak bölge. M den n yapı ve şekl hayvan türler ne göre değ ş r. Bu yönüyle m deler n sınıflandırılması şek l 3.8’de
ver lm şt r.
M de tek tırnaklılarda karın boşluğunun epigastrium bölges nde, tamamı orta düzlem n solunda; domuz
Şek l 3.9. Rum nant m deler n n yapısal özell ğ
ve etç llerde ep gastr um bölges nde ve küçük b r bölümü orta düzlem n sağında, büyük bölümü se
solunda yer alır.
Midenin bölümleri:
İşkembe (Rumen)
Börkenek (Reticulum)
Kırkbayır (Omasum)
Ş rden (Abomasum)
Rum nant m deler n n yapısal özell kler şek l 3.9 ve 3.10’da ver lm şt r.
Şek l 3.10. Sığırda m den n yerleş m ve soldan görünüşü (res mler Budras ve Habel 2003’den mod f ye)
İç yüzeyler nde vili intestinales bulunması, kalın bağırsaklardan ayrılmasını sağlar. İnce bağırsaklar, üç h zasına gel nce flexura diaphragmatica’yı yaparak sağa geçer ve colon dorsale dextrum olarak ger ye
bölüme ayrılır (şek l 3.11). doğru devam eder. Bu bölüm kısalığı ve kalınlığı le d kkat çeker. Bundan sonra sola geçen colon
transversum adını alır. Buradan colon descendens olarak rectum’a yönel r (şek l 3.12).
A-On k parmak bağırsağı (duodenum)
Rum nantlarda colon’lar, ansa prximalis, ansa spiralis ve ansa distalis olmak üzere üç bölüme ayrılır.
Tektırnaklı ve etç llerden farklı olarak b r colon d sk oluşturur (şek l 3.11). Gyri centripetales olarak kıvrılır,
flexura centralis’ yaptıktan sonra gyri centrifugales olarak colon d sk nden dışarı çıkar.
Şek l 3.12. Atta bağısakların ( ntest num) sağdan görünüşü (Budras ve ark. 2011’den mod f ye)
Şek l 3.11. Rum nantlardan sığırlarda bağırsaklar (intestinum) (Res m Budras ve Habel 2003’den mod f ye) bağırsaklardan gelen kanın toks k maddelerden tem zlenmes , gl kojen, yağ ve prote n depolanması g b
görevler vardır.
Tek tırnaklılarda, kör bağısağın (caecum) bas s kısmı sağ açlık çukurluğuna (fossa paralumbalis)
dayanmıştır. Colon’lar, at nalı şekl nde üst üste gelen b r sey r göster r. Colon ventrale dextrum olarak Karac ğer üzer nde yarıklar le b r takım loblara ayrılır.
karın boşluğunun sağ alt tarafında lerler. Flexura sternalis’ yaparak sola döner. Ger ye doğru sol tara a Karaciğer’in loblanması:
colon ventrale sinistrum olarak devam eder. Pelv s boşluğu başlangıcına gel nce flexura pelvina’yı yaparak
Lobus hepatis dexter (Etç l ve domuzlarda med al ve lateral d ye ayrılır)
kend üstüne kıvrılır ve soldan colon dorsale sinistrum olarak d aphragma’ya doğru yönel r. Diaphragma
Lobus hepatis sinister (Etç ller, domuz ve tek tırnaklılarda med al ve lateral d ye ayrılır) Bu s stem, canlılarda atmosfer le kan arasında gaz değ ş m n sağlayan b r s stemd r. Dış ortamdan
oks jen alınarak dokulardak oks dat f akt v teler sonucu oluşan karbond oks t dışarı ver l r. Bu görev n
Lobus quadratus
yer ne get r lmes nde solunum s stem n n k ana bölümü vardır.
Lobaus caudatus
A-Havayı ileten yollar
Proc. caudatus
Burun (nasus)
Proc. papillaris (Tek tırnaklılarda yoktur)
Burun del kler (nares)
Armut şekl nde b r kese olan safra keses (vesica fellae), evc l memel lerde tek tırnaklılar ve develerde
Burun başluğu (cavum nasi)
yoktur. Bu kesen n kanalı olan ductus cysticus, karac ğer n safra kanalı ductus hepaticus communis le
b rleş r ve ductus choledochus olarak on k parmak bağırsağına (duodenum) açılır. Böylece safra bu Nasopharynx (pars naso phrayngis)
bağırsak kısmına let lm ş olur.
Gırtlak (larynx)
Karın boşluğunun ön üst bölümünde, on k parmak bağırsağının (duodenum) kıvrımı arasında B-Gaz değişimini sağlayan organ
yerleşm şt r. Hem ekzokr n hem de endokr n b r bezd r. Endokr n bez olarak temel olarak insülin (kan
Akç ğer (pulmo)
şeker n düşüren) ve glukagon (kan şeker n arttıran) salgılar. Bu bez n kanalları ductus pancreaticus ve
ductus pancreaticus accessorius adını alır. Hayvan türler ne göre bulunan kanallar ve bunların açılma 3.2.1. Burun Delikleri (Nares) ve Burun Boşluğu (Cavum Nasi)
farklılıkları şek l 3.13’de ver lm şt r. Memel lerde üst çenen n ön ve üst bölümü burun olarak kabul ed l r. Orta hat üzer nde bulunur. Ayrı b r
anatom k yapı olarak bulunmaz. Yüzün b r parçasıdır. Uç kısmına burun ucu (apex nasi), üst kısmına
burun sırtı (dorsum nasi) den l r. Equus (tek tırnaklılar) dışındak türlerde burun ucu (apex nasi) üzer ndek
der , vücudun d ğer bölgeler n saran der den farklılaşmış tüyler n kaybed p kerat n ze olmuştur. Bu
farklılaşmış der n n kapladığı bölgen n sınırları hayvan türler ne göre farklı s mler alır (şek l 3.14).
Planum nasale: Küçük rum nant (koyun/keç ) ve etç llerde burun ucu le sınırlı bölge.
Planum rostrale: Domuzlarda os rostrale adlı kem ğ n üzer ndek kılsız bölge.
Planum nasolabiale (merme): Sığırlarda burun ucu le üst dudağı kapsayan kılsız bölge.
Bu bölgeler sağlıklı hayvanlarda parlak ve neml olarak gözlen r. Sağlığın b r gösterges olarak kabul ed l r.
Etç ller dışındak hayvanlarda bu bölgen n ıslaklığını buranın kend bezler sağlarken etç llerde bu bölgey
burundak gll. vestibulares nasi adı ver len bezler nemlend r r. Üst dudak üzer nde med an b r oluk
gözlen r. Philtrum adı ver len bu oluk, koyun, keç , köpek ve ked lerde planum nasale’ye kadar uzanır. Tek
tırnaklılarda (at/eşek/katır) bu bölgen n der s nde d ğer türlerdek g b b r değ ş kl k gözlenmez.
ed l r. Aks takd rde sonda dorsal yönde lerled ğ nde diverticulum nasi çer s ne g rerek lerlemes
engellen r. Yapılacak zorlamayla bölgede kanamaya veya deformasyonlara neden olunur (şek l 3.16).
Şek l 3.16. At’larda diverticulum nasi (res mler Ashdown ve ark. 2011’den)
Burun boşluğu (cavum nasi), b r burun perdes (septum nasi) le k eş t yarıma ayrılır. Her b r yarımda
Şek l 3.14. Evc l hayvanlarda nasal düzlemler (res m N ckel ve ark. 1979’dan mod f ye) kağıt kulahı benzer (ossa turbinata) yapılar bulunmaktadır. Bu külahımsı yapılar üzer burun mukozası le
kaplandığında concha nasalis olarak adlandırılır.
Burun del kler (nares), etrafları burun kıkırdakları (cartilagines nasi) le desteklenm ş olduğu ç n da ma
açık kalırlar (şek l 3.15). Burun boşluğundak konka’lar:
Bu konka’lar arasında temel üç yol ve bunların karıştığı ortak yol olmak üzere yollar şek llen r (şek l 3.17
ve 3.18).
Meatus nasi dorsalis: Burun kem ğ (os nasale) le concha nasalis dorsalis arasındadır. Koku yolu olarak
adlandırılır.
Meatus nasi medius: Concha nasi medius le üst ve alt konka’lar arasında şek llen r. S nus yolu olarak
adlandırılır.
Meatus nasi ventralis: Concha nasi ventralis le burun boşluğu tabanı arasındak yoldur. Solunum yolu
olarak adlandırılır.
Şek l 3.15. Evc l hayvanlarda burun kıkırdakları (cartilagines nasi) (res mler N ckel ve ark. 1979’dan Meatus nasi communis: Tüm meatus’ların septum nasi hattı boyunca b rleşm ş hal d r.
mod f ye)
Şek l 3.19. At’ta gırtlak (larynx) (res mler Budras ve ark. 2011’den mod f ye)
Gırtlağın (larynx) boşluğuna cavum laryngis adı ver l r. Önden arkaya doğru aditus laryngis, vestibulum
laryngis, glottis ve cavum infraglotticum olmak üzere 4 bölümden oluşur.
Aditus laryngis’den g rd kten sonra lk plica vestibularis le karşılaşılır. Bundan sonra vestibulum laryngis
lateral’e çöküntü yapar ve ventriculus laryngis lateralis adı alır. Bundan hemen sonra plica vocalis gel r
(şek l 3.20).
Şek l 3.18. Koyun’da burun boşluğu anatom k yapıları (res m Clayton ve Flood 1996’dan)
Solunum borusunun (trachea) başlangıcında yer alan gırtlak, başın boyuna geçt ğ bölgede yer alır.
Bunun çatısını gırtlak kıkırdakları (cartilagines laryngis) adı ver len değ ş k şek ll ve b r ç olan 4 kıkırdak
oluşturur. Bunlar cran al’den caudal’e doğru şu şek lde sıralanır (şek l 3.19);
-Epiglottis Şek l 3.20 Köpekte gırtlak (larynx) plica’ları (res m Done ve ark. 2009’dan mod f ye)
Ses n meydana geld ğ bölge glottis bölges d r (şek l 3.21). Burada sağlı sollu k plica vocalis arasında b r
ses yarığı (rima glottis) oluşur. Bunun dorsal’e doğru k cartilago arytenoidea arasındak kısmına pars
intercartilaginea, altta k plica vocalis arasındak kısmına se pars intermembranacea adı ver l r. Bu rima
glottis bölges nden hava geçerken burada yarattığı t treş m le ses oluşur.
Şek l 3.22. Evc l hayvanlarda trachea ve cartilago trachealis’ler (res mler N ckel ve ark. 1979’dan mod f ye)
Akç ğerler, pulmo dexter ve pulmo sinister olmak üzere k taned r. Bunlar cavum thoracis çer s nde pleura
Şek l 3.21 Köpekte ses yarığı (rima glottis) (Done ve ark. 2009’dan mod f ye)
pulmonalis le sarılı olarak cavum pleura ç nde bulunurlar. Pulmo dexter ve sinister, b rb r nden ç nden
3.2.4. Soluk Borusu (Trachea) öneml organları barındıran mediastinum ve kalp vasıtasıyla ayrılmışlardır. Sünger ms b r yapıya sah pt r.
Gırtlak le akç ğer arasında, halka şekl nde kıkırdaklar (cartilago trachealis) le destekl , bağ doku, kas ve Suya atılınca ç nde hava bulunduğunda yüzer.
mukozadan yapılmış boru şekl nde b r yapıdır (şek l 3.22). Bulunduğu bölgeye göre boyun (pars cervicalis) Akç ğerler n loblanması, türlere göre farklılık göster r. Loblanma en fazla rum nant’larda, en bas t
ve göğüs (pars thoracica) olmak üzere bölümler vardır. Akç ğerlere g rmeden hemen önce k kola loblanma se tek tırnaklılarda gözlen r. Akç ğerler n loplanması şek l 3.23’de ver lm şt r.
(bifurcatio trachealis) ayrılır. Buradan sağı sollu akç ğerlere dağılan ana bronşlar (bronchus principalis
dexter ve sinister) çıkar. Bundan sonra bronchus lobaris ve bronchus terminalis’lere ayrılarak en uç
baloncuklara (alveolus pulmonis) ulaşır.
Rum nant ve domuzlarda, bifurcatio trachealis’den hemen önce sağ tarafa doğru g den başka b r bronş
daha “bronchus trachealis (eparteriel bronchus)” vardır. Bu bronş, söz konusu türlerde sağ cran al’dek
akc ğer loblarına yayılır.
Şek l 3.24. Sığır, keç ve domuz akç ğerler nde moza k görünüm (lobuli pulmonis) (res mler N ckel ve ark.
1979’dan mod f ye)
Şek l 3.23. Evc l hayvanlarda akç ğerler n loblanması (res mler N ckel ve ark. 1979’dan mod f ye)
3.3. Dolaşım Sistemi (Systema Vosorum)
Pleura’nın altında nterlobuler dokunun çokluğu le doğru orantılı olarak “lobuli pulmonis” den len
“moza k görünüm” ortaya çıkar. Bu durum sığır, keç ve domuz akç ğerler nde d ğer türlere göre daha Bu s stem, s n r s tem ne benzer olarak b r central organa yan kalbe sah pt r. Kalbe gelen ve kalpten çıkan
fazla görülür. Bu da tür ayırt ed lmes nde yarar sağlar. Özell kle koyun ve keç akç ğer ayrımı açısından b r takım damarlar le kan vücut çer s nde dolaşır. Canlı ağırlığa göre kan m ktarı türe göre değ şmekted r.
önem taşır (şek l 3.24). Sığırlarda canlı ağırlığın 1/12’ , atlarda 1/15’ , köpeklerde 1/13’ü ve domuzlarda 1/20’s n kan
oluşturmaktadır.
Dolaşım s stem merkezde kalp ve kanı çeş tl organlara götüren ve ger get ren damar s stem nden
oluşmaktadır. Vücutta 3 temel kan dolaşımından bahsed leb l r. Kanı vücudun her yer ne götüren “büyük
dolaşım”, aort le sol karıncıktan (ventriculus sinister) başlayıp toplardamarlar (vena cava caudalis ve
cranialis) le kalb n sağ kulakcığında (atrium dextrum) sona erer. “Küçük dolaşım” se, pulmonar
atardamar (a. pulmonalis) le sağ karıncıktan (ventriculus dexter) başlayıp pulmoner toplardamarlar
(vv.pulmonales) sol kulakçıkta (atrium sinistrum) sonlanır. Bu k dolaşım foks yonel olarak b rb r n
tamamlamış olur.
D ğer üçüncü b r dolaşım se “portal dolaşım”dır. Bu dolaşımda, portal toplardamar (v.portae) karın
boşluğunun tek organlarından (örn. dalak, m de, bağırsaklar g b ) kanı toplayarak karac ğer’e get r r.
Burada kan süzülerek karc ğer toplardamarları (vv.hepaticae) le le k rl kan v. cava caudalis’e akıtılır
(şek l 3.25).
Kalb n duvarları üç kattan oluşur. Dışta pericardium, ortada myocardium ve çte endocardium’dan
meydana gel r.
Pericardium (kalp kesesi): Dışta f bröz (pericardium fibrosum) ve çte seröz (pericardium serosum) olmak
üzere k tabakadan oluşmuştur. Dıştak f bröz tabaka, büyük damar kökler n sardıktan sonra kalb
sternum (lig. sternopericardiacum-tek tırnaklı ve ruminantlarda) ve d aphragma’ya (lig.
phrenicopericardiacum-domuz ve etçillerde) bağlar. İçtek pericardium serosum, b r f bröz tabakanın ç
kısmına sıkıca yapışan lamina parietalis d ğer de kalb n üzer n sıkıca saran lamina visceralis olmak üzere
k yapraktan oluşur. Lamina visceralis’e epicardium adı da ver l r. Bu k yaprak arasındak boşluk cavum
pericardii adını alır. Bu boşluk ç nde liquor pericardii adı ver len b r sıvı bulunur (şek l 3.27).
Per card um, kalb n gereğ nden fazla gen şlemes n önler, kalb yer nde tesb t eder, kalb n sürtünerek
zedelenmes ne engel olur.
Şek l 3.25. Memel hayvanlarda portal dolaşım (res m Reece ve Rowe 2017’den mod f ye).
Kalp, göğüs boşluğunda k akç ğer arasındak mediastinum medianum ç nde bulunur. Kalp per card um
le sarılı olarak 3/5’l k kısmıyla orta hattın solunda, 2/5’l k kısmıyla da orta hattın sağ tarafına aşmıştır.
S vr ucu, pericardium çer s s nde serbest olarak bulunur. Kalb n uzunlamasına eksen , b raz sol tarafa ve
aynı zamanda da ger ye mey ll olmak üzere ventral yönde seyreder. Kalb n kaburgalara göre yerleş m ,
şek l 3.26’da ver lm şt r. Görüleceğ üzere, kalp kabaurgalara göre en yatık poz syonda köpek ve ked lerde
bulunmaktadır.
Kalp üzer nde bulunan büyük damar kökler le yer ne tesp t ed lm şt r. Aorta le omurga’ya, pulmoner
atardamar ve toplardamarlar (a., v. pulmonalis) le akç ğerlere ve caudal ana toplardamarla (v.cava
caudalis) da diaphragma’ya bağlanır.
Şek l 3.27. Kalp keses n n (pericardium) tabakaları (res m Frandson ve ark. 2009’dan mod f ye)
Kalpte gen ş olan taban (basis cordis) ve s vr olan uç kısmı (apex cordis) bulunur. Kalb n boşluk s stem n n
Şek l 3.26. Evc l hayvanlarda kalb n kaburgalara (costa) göre yer (res m Reece ve Rowe 2017’den
bölümlenmes ne uygun olarak dışta bu yapıların sınırlarında damar olukları (sulcus) vardır. Kalb
mod f ye)
besleyen koroner damarların geçt ğ oluğun (sulcus coronarius) üstünde kalan boşluk yapılar kulakçıklar
(atria cordis) ve bu oluğun ve kapakçıkların (valvula) altında kalan boşluklar da karıncık (vetriculi cordis)
olarak s mlend r l r. Kulakçıkların (atria cordis) hemen üzer nde b rer auricula dextra ve sinistra vardır
(şek l 3.28).
Kalb sağ ve sol olarak ayrılmasında dıştak sınırı, sağ ve sol uzunlamasına oluklar (sulcus longitudinalis
dexter/sulcus interventricularis subsinosus ve sulcus ongitudinalis sinister/sulcus interventricularis
paraconalis) ver r (şek l 3.28). Bu olukların çtek karşılığı olarak kulakçıklar (atrium) arasındak bölme
septum interatriale ve karıncıklar arasındak bölme se septum interventriculare adını alır.
Şek l 3.29. Tr kus p dal ve b kusp dal kapakçıkların görünüşü (res mler Popesko 1979’dan mod f ye)
Şek l 3.28. Sığır kalb n n sol ve sağdan görünüşü (res mler Dyce ve ark. 2010’dan mod f ye)
Sağ karıncığın dorsal kısmında, sol tara a truncus pulmonalis’ n del ğ ostium pulmonale bulunur. Burada Şek l 3.30. Kalb n büyük damarları ve kapakçıkları (res m Sturtz ve Asprea 2012’den mod f ye)
üç tane yarım ay b ç m nde kapak (valvulae semilunares) yer alır.
3.3.1.4. Kalpte Bulunan Kulakçıklara (Atrium) Açılan Oluşumlar
Sol karıncıkta, ostium atrioventriculare’n n hemen yanında sağda aorta’nın çıkış del ğ (ostium aorticum)
Sağ kulakçığa (atrium), vücudun k rl kanını get ren v. cava caudalis ve cranialis açılır. Bununla b rl kte
vardır. Burada da ostium pulmonale’dek g b üç tane yarım ay b ç ml kapak (valvulae semilunares) yer
rum nant ve domuzlarda bulunan ve göğüs bölges n n ön yarımının venöz kanını toplayan v. azygos
almaktadır.
sinistra, bu bölgedek sinus coronarius’a açılır. At ve etç llerde bulunan v. azygos dextra se v. cava
cranialis’e drene olur.
Sol atr um’a se akç ğerlerden tem z kan get ren vv. pulmonales açılır.
Kalp, a. coronaria cordis dextra ve sinistra olmak üzere k damar tarafından beslen r. B-Ductus lymphaticus dexter: Baş ve boynun sağ yarımı le sağ ön ekstrem te’n n lenf n toplayıp v. cava
cranialis’e açılır.
A.coronaria cordis dextra: Bu damar, ost um aort cum’un valvula semilunaris’ n ön cusp s’ nden çıkar.
Sulcus coronarius’da seyreder. 3.5. Dalak (Lien)
A.coronaria cordis sinistra: Bu damar se ost um aort cum’un valvula semilunaris’ n caudal cusp s’ Dalak, kan depolayan, depoladığı kanı gerekt ğ nde dolaşıma veren b r organ olup dolaşım s stem ç nde
c varından çıkar. Sulcus coronarius’da seyreder. değerlend r l r. Karın boşluğunun sol tafaında, regio hypochondriaca sinistra’da bulunur. Yassı b r organ
olan dalak, sığırlarda d l g b uzunca, koyunlarda üçgen, keç lerde dörtgen, atlarda se v rgül şekl nde
Kalb n başlıca toplardamarları v.cordis magna ve v. cordis media olmak üzere k taned r. Bunlardan başka
görünüme sah pt r. Atlarda üst ucu gen ş, alt ucu s vr d r. Domuzlarda oval şek ll olup hemen hemen d l
vv.cordis parvae ve vv.cordis minimae adı ver len venlerde bulunmaktadır.
şekl nded r. Köpeklerde se yassı ve uzun olup orta kısmı basıktır. Alt ucu gen şt r. Diaphragma’ya dönük
3.3.2. Damarlar yüzü facies parietalis’d r. Organlara dönük yüzüne facies visceralis adını alır. Hilus lienalis den len
Damarlar fonks yonel ve yapısal olarak k çeş tt r. Bunlar, kan damarları (vas sanguinus) ve lenf damarları bölgeden damar ve s n rler organa g rer ve çıkar.
(vas lymphaticum) olarak sınıflanır. Kan damarları se atardamar (arteriae) ve toplardamar (venae) olmak Kaynaklar
üzere ayrılır.
Ammann K, Se ferle E, Pellon G. (1978). Atlas of Topograph cal Surg cal Anatomy of the Dog. Paul
Atardamarlar (arter ae): Kalpten organlara kan taşırlar. Kalın duvarlıdırlar. Çoğunlukla der nde Parey, Berl n.
seyrederler. Vücudun en büyük atardamarı, aort’tur. Sol karıncıktan çıkar.
Ashdown RR, Done SH. (2011). Color Atlas of Veter nary Anatomy. Horse. Vol.2. Second ed., Mosby
Toplardamarlar (venae): Çevreden kalbe doğru sey rl damarladır. K rl kanı kalbe get r ler. Elsev er, London.
Atardamarların sayısından daha fazladırlar. Duvarları, atardamarlara göre daha nced r.
Bahadır A, Yıldız H. (2010). Veter ner Anatom . Hareket S stem & İç Organlar. Ezg K tabev . Bursa.
3.4. Lenf Sistemi (Systema Lympaticum)
Budras K-D, Habel RE. (2003). Bov ne Anatomy. An Illustrated Text. F rst Ed t on, Schlütersche
Atılması veya genel dolaşıma karışması gereken bazı maddeler, doğrudan kan kap larlarına ver lmey p, GmbH&Co. KG., Verlag und Druckere , Hannover, Germany.
hücrelerden hücreler arası sıvıda toplanırlar. Hücreler arası sıvıdan bunların genel dolaşıma atılmasını
Budras K-D, McCarthy PH, Fr cke W, R chter R. (2007). Anatomy of the Dog. F h, rev sed Ed t on,
lenfat k s stem yapar. Hücreler arasından kör ve nce kılcallar olarak başayıp daha büyük damarlar ve
Schlütersche GmbH&Co. KG., Verlag und Druckere , Hannover, Germany.
oradan da venöz dolaşıma b r aktarım söz konusudur. Lenf damarları lenf sıvısı (lymph) den len renks z
sarımtırak renkl sıvıyı toplardamarlara taşır. Lenf damarları vücutta yaygın b r ağ oluşturur. Yapı olarak Budras K-D, Sack WO, Röck S. (2011). Anatomy of the Horse. S xth Ed t on, Schlütersche GmbH&Co. KG.,
d ğer damarların yapısına benzer b r yapıdadırlar. Valvula lymphatica den len kapakçığa sah pt rler. Verlag und Druckere , Hannover, Germany.
Bütün lenf kap llerler , vena’lara açılmadan evvel en az b r, çoğunlukla da b rkaç lenf düğümüne uğrar. Bu Clayton HM, Flood PF. (1996). Color Atlas of Large An mal Appl ed Anatomy. Mosby-Wolfe, Barcelona,
lenf düğümlerden çıkan damar sayısı daha azdır. Bunlarda b rleşerek büyük lenf kanallarını oluşturur. Spa n.
Lenf düğümler , genell kle büyük kan damarlarının etrafında hemen hemen her organ çevres nde, kaslar
Colv lle T, Bassert JM. (2016). Cl n cal Anatomy and Phys ology for Veter nary Techn c ans. Th rd ed.,
arasında ve vücut boşluklarında toplanırlar. İç ndek s nuslarda yabancı c s m, bakter ler, v rüsler ve
Elsev er. Canada
kanser hücreler tutulur.
Çakır A. (2011). S nd r m S stem . In: Temel Veter ner Anatom . Anadolu Ün vers tes Yayını No: 2319,
Vücutta k büyük lenf damarı vardır.
(Hazıroğlu M, eds), Anadolu Ün vers tes , Esk şeh r. s.54-69.
A-Ductus thoracicus: Omurga’nın altında cisterna chyli’den (bel omurları altında) başlar. Baş ve boynun
Çalışlar T. (1996). Evc l hayvanların Anatom s (Genel). İ.Ü. Basımev ve F lm merkez . İstanbul
sağ yarımı ve sağ ön ekstrem te har ç vücudun lenf n toplar. Truncus bijugularis ya da v. cava cranialis’e
Done SH, Goody PC, Evans SA, St cland NC. (2009). Color Atlas of Veter nary Anatomy. The Dog and Cat.
dökülür.
Vol.3, Mosby Elsev er, London.
Dursun N. (1994). Veter ner Anatom II. Med san Yayınev . Ankara Lenf dolaşımındak yapılar,
Dyce KM, Sack, WO, Wens ng CJG. (2010). Textbook of Veter nary Anatomy. Saunders &Elsev er. UK. Ana lenf damarları,
Frandson RD, W lke WL, Fa ls AD. (2009). Anatomy and Phys ology of Farm An mals. Seventh ed., W ley- anatom k model ve şek llerde göster lecekt r.
Blackwell. USA.
Bölüm Özeti
Frandson RD, W lke WL, Fa ls AD. (2009). Anatomy and Phys ology of Farm An mals. Seventh ed., W ley-
Bu bölümde, s nd r m (systema digestorium), solunum (systema respiratorium) ve dolaşım (systema
Blackwell. USA.
vasorum) s stemler hakkında temel b lg ler ver lm şt r. Ağızdan başlayarak anus le sonlanan s nd r m
Mansour M, W lh te R, Rowe J. (2018). Gu de to Rum nant Anatomy. D ssect on and Cl n cal Aspects. kanalı, bes nler n alınması, parçalanması ve şe yaramayanların dışarı atılmasını sağlar. S stem, s nd r m
Joh W ley&Sons, Inc. Hoboken, USA kanalı (canalis alimentarius) ve s nd r m eklent bezler nden (adnexa canalis digestorii) oluşur.
N ckel R, Schummer A, Se ferle E. (1979). The V scera of the Domest c Mammals. Second rev sed ed., Cavum oris, k kısımdan oluşur. Dudaklar ve yanaklar le d ş kemerler arasındak boşluk vestibulum oris,
Spr nger-Verlag Berl n He delberg. d şler n arasında kalan ve ç nde d l n bulunduğu asıl boşluğa se cavum oris proprium adı ver l r.
Popesko P. (1979): Atlas der Topograph schen Anatom e der Haust ere. Ferd nand Enke Verlag, D l (lingua), mand bula’nın ramus’ları arasında ağız boşluğu tabanına oturur. Serbet ön ucuna apex
Stuttgart. linguae, gövde kısmına corpus linguae ve ger de kalan kök kısmına da radix linguae den l r. Radix linguae
le d l kem ğ ne (os hyoideum) bağlanır.
Reece WO, Rowe EW. (2017). Funct onal Anatomy and Phys ology of Domest c An mals. W ley Blacwell.
Hoboken, USA. D şler, max lla ve mand bula’da d ş çukurları (alveoli dentales) ç ne yerleşm ş, buraya d ş et le sıkıca
bağlanmış yapılardır. D şler, yerleş mler ve üstlend kler görevlere göre dört gruba (kes c , köpek, ön azı
Sturtz R, Aspre L. (2012).Anatomy and Phys ology for Veter nary Techn c ans and Nurses. A Cl n cal
ve arka azı) ayrılırlar.
Approach. W ley-Blackwell, Oxford UK.
Tükrük bezler olarak üç adet büyük tükrük bez vardır. Bunlar, gl. parotis, gl. mandibularis ve gll.
Yıldız B. (2011). Dolaşım S stem (Card ovascular System) ve İç Salgı Bezler . In: Temel Veter ner Anatom .
sublinguales’d r. Gl. parotis, vestibulum buccale’ye açılırken d ğerler caruncula sublingualis’e açılır.
Anadolu Ün vers tes Yayını No: 2319, (Hazıroğlu M, eds), Anadolu Ün vers tes , Esk şeh r. s.100-113.
Yutak (pahrynx), nasopharynx, oropharynx ve laryngopharynx olmak üzere üç bölüm hal nde ağızın
Yıldız B. (2011). Solunum S stem (Systema Resp rator um). In: Temel Veter ner Anatom . Anadolu
ger s nde yer alır. Cavum pharingis adı ver len boşluğun yed farklı del ğ olup bu bölgede s nd r m ve
Ün vers tes Yayını No: 2319, (Hazıroğlu M, eds), Anadolu Ün vers tes , Esk şeh r. s.70-82.
solunum s tem b rb r n çaprazlar.
Uygulamalar
M de (gaster), oesophagus le on k parmak bağırsağı (duodenum) arasında kalan, ağızda tükrükle
S nd r m s stem n oluşturan organlar,
zeng nleşt r lm ş bes nler n şleme tab tutulduğu s nd r m bölümüdür. Tek tırnaklılarda ve domuzda tek
Hayvan türler ne göre m de ve bağırsakların bölümler ve seyr , bölmel b leş k m de ( k mukoza, cutan ve glandular), rum nantlarda çok bölmel b leş k m de ( k
mukoza, cutan ve glandular) ve etç llerde tek bölmel bas t m de (sadece bezsel-glandular mukoza)
Karac ğer ve pancreas’ın yer , bölümler ve kanalları,
bulunur. Rum nant m deler şkembe (rumen), börkenek (reticulum), kırkbayır (omasum) ve ş rden
Solunum s stem organları (abomasum) bölümler nden oluşur. Rum nantlarda şkembe, karın boşluğunun sol tarafını kaplar.
Ses n meydana geld ğ anatom k yapılar, İnce bağırsaklar, on k parmak bağırsağı (duodenum), boş bağısak (jejunum) ve böğür bağırsağı (ileum)
Dolaşım s stem n n temel yapıları, olmak üzere üç bölümü çer r. Kalın bağırsaklar se kör bağırsak (caecum), sütun bağırsak (colon) ve düz
bağısak (rectum) bölümler nden oluşur. Rum nantlarda colon’lar b r d sk oluşturuken, tek tırnaklılarda at
Kalb n yer , yapısı, boşluk s stem ve saran zarlar,
nalı şekl nde b r sey r göster r.
Kab n beslenmes ve del k/kapakçıkları,
Damarlar,
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 87/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 88/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
S nd r m kanalı eklent bezler olarak karac ğer ve pancreas yer alır. Karac ğer temel görev olarak safra
salgılamak ve portal dolaşımda yer almaktır. Pancreas se hem ekzokr n hem de endokr n ( nsül n ve Ünite Soruları
glukagon salgılayan) b r bezd r.
Evc l hayvanlarda nares’ler arasındak kılsız bölge planum nasale (koyun/keç /köpek/ked ), planum
rostrale (domuz) ve planum nasolabiale (sığır) g b s mlerle adlandırılır. Burun boşluğu ç nde yer alan
concha nasales (dorsal, medius, ventral) le yollara (meatus) ayrılır. Gırtlak (larynx) bölümü epiglottis, cart. 1. Sığırlarda üst dudak le burun del kler arasında kalan kılsız bölgeye ne ad ver l r?
thyreoidea, cart. arytenoidea ve cart. cricoidea olmak üzere dört kıkırdak le desteklenm şt r. Ses, rima
glottis adı ver len ses yarığında plica vocalis’ler n t treş m le oluşur. Gırtlaktan t baren soluk borusu
A) Planum nasale
havayı nakleder. Her zaman açık olup kıkırdaklar (cart. trachealis) le desteklenm şt r.
Akç ğerler, sağ ve sol olmak üzere pleura pulmonalis le sarılı olarak cavum pleura’da bulunurlar. En bas t
B) Planum nasolab al e
loblanma tek tırnaklılarda en fazla se rum nantlarda görülür.
Kalp, pericardium le sarılı olarak hayvan türüne göre değ şen numaradak kaburgalar arasında bulunur. C) Planum rostrale
Kalb saran pericardium’un f bröz tabakası, alt uçtan aşarak kalb tek tırnaklılar ve rum nantlarda
sternum’a (lig.sternopericardiacum), domuz ve etç llerde se diaphragma’ya (domuz ve etç llerde) bağlar.
D) Planum sag ttale
Pericardium’un seröz tabakasının lamina visceralis ve lamina parietalis yaprakları arasında cavum
pericardii adında boşluk bulunur. Bu boşluk ç nde liquor pericardii adı ver len b r sıvı yer alır. Kalb
besleyen koroner damarların geçt ğ oluğun (sulcus coronarius) üstünde kalan boşluk yapılar kulakçıklar E) Planum vert cale
(atria cordis) ve bu oluğun ve kapakçıkların (valvula) altında kalan boşluklar da karıncık (vetriculi cordis)
olarak s mlend r l r. Kulakçıkların (atria cordis) hemen üzer nde b rer auricula dextra ve sinistra vardır.
2. Aşağıdak lerden hang s köpeklerde bulunan m de t p d r?
Kalpte k rl kanın bulunduğu sağ tara a atrium dextrum le ventriculus dexter arasında ostium
atrioventriculare dextrum’da üç yapraktan oluşan tr kusp dal kapakçık (valva tricuspidalis) bulunur. Kalb n
A) Tek bölmel bas t m de
sol tarafında se atrium sinistrum le ventriculus sinister arasında ostium atrioventriculare sinistrum’da k
yapraktan oluşan b kus p dal kapakçık (valva bicuspidalis-mitral) yer alır. Sol tara a hem truncus
B) Tek bölmel b leş k m de
pulmonalis’ n del ğ ostium pulmonale’de ve hem dce sol karıncıkta aorta’nın çıkış del ğ ostium
aorticum’da üç tane yarım ay b ç m nde kapak valvulae semilunares bulunmaktadır.
C) Çok bölmel bas t m de
Kalp a. coronaria cordis dextra ve sinistra olmak üzere k damar tarafından beslen r. Bunlar ostium
aorticum h zasından çıkar.
D) Çok bölmel b leş k m de
Hücreler arasından kör ve nce kılcallar olarak başlayıp daha büyük damarlar ve oradan da venöz
dolaşıma b r aktarımı lenf s stem sağlar. Lenf damarları lenf sıvısı (lymph) den len renks z sarımtırak
renkl sıvıyı toplardamarlara taşır. Vücutta k büyük lenf damarı yer alır. Bunlar ductus thoracicus ve E) Tek bölmel bezs z m de
Dalak, kan depolayan, depoladığı kanı gerekt ğ nde dolaşıma veren b r organ olup dolaşım s stem ç nde 3. Aşağıdak lerden hang s büyük tükrük bezler nden b r s değ ld r?
değerlend r l r. Karın boşluğunun sol tafaında, regio hypochondriaca sinistra’da bulunur.
A) Gl. parot s
B) Gl. mand bular s 6. Aşağıdak lerden hang s trachae’nın b furcat o trachea’dan hemen önce sağa doğru verd ğ
bronşdur?
C) Gl. subl ngual s monostomat ca
A) Bronchus tracheal s
D) Gl. subl ngual s polystomat ca
A) At
E) Bronchus term nal s
B) Köpek
A) Cart.aryteno dea
D) Sığır
B) Ep glott s
E) H çb r
C) Cart. Tracheal s
B) Ductus nc s vus
E) Isthmus fauc um
9. Aşağdak lerden hang s kalb n sol tarafında sol kulakçık le sol karıncık arasındak del kte
bulunan kapaktır?
C) Aort k kapakçık
D) Pulmoner kapakçık
CEVAP ANAHTARI
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 93/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 94/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
Bu s stem, drarı kandan süzen böbrekler (ren/renes), böbreklerden drarı s d k keses ne götüren drar
kanalı (ureter), s d ğ depolayan drar/s d k keses (vesica urinaria) ve buradan da drarı dışarı nakleden
urethra’dan oluşur.
Şek l 4.3. Ked böbrekler (renes) (res m Hudson ve Ham lton 2010’dan mod f ye)
Böbrekler dıştan b r takım oluşumlar le sarılmıştır (şek l 4.4). Bu oluşumların en dış tabakasını capsula
serosa oluşturur. Bu tabaka peritoneum’dan gelen b r katmandır. Bunun altında yağ tabakası olan capsula
adiposa yer alır. Bu katman dış etk lere karşı korumaktadır. En çte capsula fibrosa bulunur. Bağ dokudan
yapılmış bu tabaka, hilus renalis’den böbrek ç ne g rerek böbreğe g ren ve çıkan tüm oluşumları sarar.
Şek l 4.1. Evc l hayvanlarda sol böbrek şek ller (res m N ckel ve ark. 1979’dan mod f ye)
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 95/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 96/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
S d k keses , peritoneum’dan gelen sağlı sollu k adet yan (lig. vesicae laterale) ve b r adet med an (lig.
vesicae medianum) adı ver len bağlarla pelv s boşluğunda yer ne tesp t ed l r.
Urethra, gerek s d k torbasından drarı dışarı nakleden gerekse erkeklerde men n n dışarı atılmasında
Şek l 4.4. Böbreğ saran katmanlar (res m Dyce ve ark. 2010’dan) görev alan kassel b r borudur. Erkeklerde d ş lere göre daha uzun b r sey r göster r. D ş lerde urethra’nın
vag na’ya açıldığı yer n hemen altında diverticulum suburethrale adı ver len kör b r kese bulunur. Ancak
Böbreğe med an b r kes t yapılırsa, dışta cortex renis çte se medulla renis adı ver len b rb r nden farklı k
bu yapı sadece sığır ve domuzlarda gözlen r. Urethra’nın dış del ğ se ostium urethra externum adını
bölüm görülür. Hilus renalis’e doğru drarın toplandığı bölüm se pelvis renalis’d r.
alarak dış ortama açılır ve urethra sonlanır.
Böbrekler n orta bölümünde b r yarık veya çöküntü yer alır. Buraya hilus renalis adı ver l r. Buradan
4.2. Üreme Sistemi (Systema Genitalia)
böbrağe atardamar (a.renalis) ve s n rler oragana g rerken toplardamar (v.renalis) ve drar kanalı (ureter)
organı terk eder (şek l 4.5). Üreme s stem d ş ve erklerde farklı sayıda grup organlardan oluşur (şek l 4.6). Bu gruplar b r dışında
hem d ş hem de erkeklerde aynıdır. Fark sadece erkeklerde eklent üreme bezler n n bulunmasıdır.
Üreme s stem, d ş (organa genitalia feminina) ve erkek (organa genitalia masculina) temel sınıflandırma
ç nde değerlend r l r.
Şek l 4.5. Böbreğ n med an kes t . Sol: keç böbreğ (Mansour ve ark. 2018’den mod f ye); Sağ: etç l böbreğ
(Frandson ve ark. 2009’dan mod f ye)
İdrarı böbreklerden drar keses ne götüren kanallardır. Böbreklerden pelvis renalis’ n devamı olarak
başlar. S d k keses ne gel nce önce kas tabakasını verev olarak deler. B r müddet kas le mukoza
tabakaları arasında submukoza’da lerled kten sonra ostium ureteris adında del k le drar keses ne açılır.
Böbrekten gelen drarın depolandığı b r organdır. Gen şleyeb lme yeteneğ sayes nde kesen n doldukça Şek l 4.6. Üreme s tem n oluşturan organların gruplanması
hacm atmaktadır. Bu organ, pelv s boşluğu ç nde erkeklerde plica genitalis, d ş lerde se rahm n (uterus)
4.2.1. Dişi Üreme Organları (Organa Genitalia Feminina)
altında yer alır. Sdk keses n n duvarının büyük br kısmını üç katman hal nde
D ş üreme organları cranial’den yumurtalık (ovarium) le başlar ger ye doğru yumurta kanalı (tuba
uterina, oviduct, salpinx), rah m (uterus), hazne veya mehb l (vagina), mehb l g r t (vestibulum vagina),
ferç (vulva/pudentum femininum) ve bızırdan (clitoris) oluşan b r s stemd r (şek l 4.7).
Şek l 4.9. Köpekte d ş gen tal organlar (organa genitalia feminina) (res m Budras ve ark. 2007’den
mod f ye)
Şek l 4.7. Hayvan türler ne göre d ş üreme organları (res m Colv lle ve Bassert 2016’den mod f ye)
4.2.1.1. Dişi Üreme Organlarının Asıcı Bağları
D ş üreme organları, yerleş m ve fonks yonel açıdan ç d ş üreme organları (partes genitales femininae
D ş üreme organlarının ç üreme organları b r takım bağlarla pelv s ya da lumbal bölye asılır. Bunlar;
interna) ve dış d ş üreme organları (partes genitales femininae interna) olarak ayrılırlar. Bu
sınıflandırmaya a t tablo ve şek l, şek l 4.8 ve 4.9’da ver lm şt r. Lig. suspensorium ovarii
Mesovarium
Mesosalpinx
Mesometrium
Ligg.interconuale
Lig. latum uteri, d ş üreme organlarının en gen ş bağıdır. Bulunduğu bölgeye göre üçe (mesovarium,
mesosalpinx ve mesometrium) ayrılır (şek l 4.10).
Şek l 4.12. Sığırda ovulasyon sonrası sarı c s m (corpus luteum) oluşumu (res m Akers ve Denbow
2013’den mod f ye)
Şek l 4.10. D ş ked de üreme organları (res m Colv lle ve Bassert 2016’dan mod f ye) 4.2.1.3. Yumurta Kanalı (Tuba Uterina, Salpinx, Oviduct)
4.2.1.2. Yumurtalıklar (Ovarium) Ovulasyonda atılan yumurtayı yakalayıp rahm n boynuz kısmına (cornu uteri) nakleden yapıdır. Üç
D ş üreme hücres yan yumurtayı üreten yumurtalıklar, evc l memel lerde karın boşluğunda ve genell kle bölümü vardır. Bunlar; infundibulum tubae uterinae, ampulla tubae uterinae ve isthmus tubae uterinae’d r.
böbrekler n ger s nde bulunur. Y ne de yumurtalıkların lokal zasyonu türe göre değ şeb l r. Kısraklarda, Infundibulum’un tam ortasında ostium abdominale tubae uterinae bulunur. Buradan yumurtalıktan atılan
4.-5. bel omurun altında böbrekler n b r el ayası caudal’ nde bulunur. İneklerde, pelv s boşluğunun yumurta hücres , yumurta kanalına geçer. (şek l 4.13). Infund bulum’un çevres fimbria tubae adı ver len
g r ş n n yan kenarlarının ortasında a. iliaca externa’nın önünde yerleşm şlerd r. Domuzda, saçak benzer çıkıntılarla bezenm şt r. Bunların yumurtalığa yapışanlarına fimbria ovarica den l r.
rum nantlardak yerleş me benzerd r. Köpeklerde se 3.-4. bel omuru h zasında crista iliaca le son
kaburga arasındak uzaklığın orta noktasında bulunmaktadır.
Kısrakların yumurtalığı fasülye şekl n andırmaktadır. Çöküntü noktası fossa ovarii olarak adlandırılır. Bu
çöküntü er şk n kısraklar ç n karakter st kt r (şek l 4.11).
Rum nant ve etç l yumurtalıklarının her yer nden ovulasyon olur. Fossa ovarii bulunmaz. Domuz
yumurtalıkları se böğürtlen benzer tarzdadır. Yumurtalıktan yumurta atıldığında, yer nde corpus lutem
adı ver len sarı c s m gel ş r (şek l 4.12)
Şek l 4.13. Küçük rum nantlarda (koyun/keç ) yumurtalık lşk l anatom k yapılar (res m Clayton ve Flood
1996’dan mod f ye)
Şek l 4.11. Evc l hayvanlarda yumurtalık (res m Frandson ve ark. 2009’dan) 4.2.1.4. Rahim (Uterus)
Evc l memel lerde rah m (uterus), gebel ğ n doğuma kadar yerleşt ğ bölümdür. Üç bölüme sah pt r.
Cranial’de b r ç rah m boynuzu (cornu uteri), bundan sonra gövde kısmı (corpus uteri) ve caudal’de de
boyun bölümü (cervix uteri)’den oluşur. Evc l memel de rah m uterus bicornus olarak k boynuzlu olarak
adlandırılır. Gebel k bu boynuzlarda yerleş r. Cornu uteri den len rah m boynuzlarının karın boşluğundak
seyr at ve sığırlarda farklılık göster r. Rektal muayene açısından bu konu d kkate alınmalıdır. Sığırlarda,
kend üzer ne kıvrım yapacak şek lde cran oventral sey rl d r. Kısraklar da se önce ventrale’e sonra lumbal
bölgeye doğru uzanan cran odorsal sey rl d r (şek l 4.14).
Şek l 4.15. Kısrakta d ş üreme organları (sol) ve evc l hayvanlarda portio vaginalis (sağ) (res m Clayton ve
Flood 1996’dan mod f ye)
Şek l 4.16. İnekte vestibulum vagina ve ostium urethrae externum (res mler Akers ve Denbow 2013’den)
Erkek üreme organları yerleş m ve fonks yonel açıdan ç erkek üreme organları (partes genitales
masculina interna) ve dış erkek üreme organları (partes genitales masculina externa) olarak ayrılırlar. Bu
sınıflandırmaya a t tablo ve şek l, şek l 4.17 ve 4.18’de ver lm şt r.
Şek l 4.18. Köpekte erkek üreme organları (res m H ll’s Atlas of Veter nary Cl n cal Anatomy’den mod f ye)
Scrotum le anus arasındak nce der l bölgeye regio perinealis adı ver l r.
Şek l 4.19. Boğada testis ve epididymis bölümler (res m Popescu 1979’dan mod f ye)
Şek l 4.20. Evc l hayvanlarda ampulla ductus deferentis’ n görünümü (res mler Červeny ve ark. 2004’den
mod f ye)
Bu bezler n salgıları ve test slerden gelen spermatozoa’lar b rl kte ejaculat’ı (semen) oluştururlar. Böylece
ejaculat ç nde spermatozoa’ların d ş üreme yolunun as d k ortamından etk lenmeler önlem ş ve onların
yaşaması ve beslenmes ç n b r ortam sağlamış olurlar.
Şek l 4.24. Evc l hayvanlarda erkek gen tal organların şemat k görünümü (res mler Červeny ve ark.
2004’den)
Pen s’ n radix penis, corpus penis ve glans penis olmak üzere üç bölümü vardır. Küçük rum nantlar ve tek
tırnaklılarda glans penis’ n ön ucundan proc. urethralis olarak urethra çıkıntı le sonlanır (şek l 4.25).
Rum nant, ked ve domuzlarda glans penis oldukça küçüktür. At ve etç llerde se sınırları oldukça
bel rg nd r. Köpekler n pen s’ nde os penis, ked lerde se os glandis adı ver len b r kem k bulunmaktadır.
Şek l 4.23. Evc l hayvanlarda eklent üreme bezler (res mler Červeny ve ark. 2004’den mod f ye)
Hayvan türler nde pen s’ n yapısal özell ğ farklılık göster r. At ve etç llerde kavernöz t pte olup boşluklu
yapıdadır. Domuz ve rum nantlarda se f broelast k t pted r. Bu t p pen s ereks yon dönem dışında da
sertt r. Bu hayvanlarda preput um ç nde “S” yaparak dural halde kıvrımlıdır. Flexura sigmoidea adı ver len
bu “S” kıvrımı, domuzlarda test sler n önünde, sığırlarda se test sler n ger s nde yerleşm şt r. Bu kıvrıma
Şek l 4.25. Evc l hayvanlarda pen s şekl . A. erekt l boğa pen s , B.erekt l olmayan boğa pen s , C. koç
m. retractor penis yapışarak pen s’ n ”S” şekl n almasını sağlarmaktadır. At ve etç llerde “S” şekl
pen s ; D. domuz pen s ; E. aygır pen s (res m Frandson ve ark. 2009’dan)
gözlenmez (şek l 4.24).
4.2.2.8. Sünnet Derisi, Çav Torbası (Preputium)
Dural ( st rahat) dönemde pen s’ ç nde saklayan der den b r kılı ır (şek l 4.26). Karın duvarı der s n n Yumurtalık (Ovarium)
pen s üzer ne kıvrılıp örtmes nden oluşur. Karın der s nden gelen dış yaprak lamina externa, pen s üzer ne
Erbez (Testis)
geçen yaprak se lamina interna adını alır. Preputium’un öndek del ğ , ostium preputiale olarak
s mlend r l r. Domuzlarda preputium’un dorsal duvarında diverticulum preputiale adı ver len b r kör kese T mus (Tymus)
Beyn n tabanında bütün ç salgı bezler n n kontrolünü sağlayan b r bezd r. Kafatasında os sphenoidale’n n
fossa hypophysialis’ üzer nde oturur.
Bu bez n k bölümü vardır. Adenohipofiz (ön lob) ve nörohipofiz (arka lob) olan bu loblardan farklı
hormonlar salgılanır (şek l 4.27). Bu hormonların etk led ğ hedef organ ve etk ler , şek l 4.28’de
ver lm şt r.
Şek l 4.26. Köpekte erkek gen tal organlar (res m Done ve ark. 2009’dan)
Bu bezler, “hormon” adı ver len salgılarını özel b r kanala ht yaç göstermeden dokular arası sıvıya ve
oradan da doğrudan kana ver rler. Bu bezler tek b r yapı hal nde olduğu g b (örneğ n glandula thyroidea)
bazıları da ekzokr n (dış salgı) b r bez n ç nde lokal ze olmuştur.
Hormonlar enz mler akt ve etmek suret yle hücreler ve organlardak metabol k akt v teler düzenlerler.
Bu bezlerden salgılanan hormonların salgı mekan zması, ger b ld r m (feedback) le düzenlen r. Burada Şek l 4.27. H pof z bez nden salgılanan hormonlar. TSH: T ro d s t mülan hormon; ACTH:
mekan zma, salgılanan son ürünün ger s n ger ye lk salgı organını etk lemes d r. Poz t f ger b ld r m, son Adenokort kotrop n hormon; STH: Somatotrop n hormon; FSH: Fol kül s t mülan hormon; LH: Lute n zan
ürünün lk salgı organını etk leyerek salgısını arttırması, negat f ger b ld r m se azaltmasıdır. hormon; PRL: Prolakt n; MSH: Melanos t s t mülan hormon; ADH: Ant d üret k hormon
İç salgı bezleri:
Pancreas, hem ekzokr n hem de endokr n b r bezd r. İnsülin ve glukagon hormonları salgılar. Bunlar kan
şeker düzey ne ayarlayan hormonlardır.
Ovar um’lar, d ş lerde östrojen ve progesteron hormonları salgılar. Östrojen, d ş eşey karakterler n n
gel ş m ve devamını sağlarken, progesteron menstrual çevr m n düzenlenmes ç n östrojen le b rl kte etk
eder.
Erkek c ns yet hormonu testesteron ve andosteron salgılar. Erkek eşey karakterler n n gel ş m ve
devamına etk rler.
B r göğüs b r de boyun kısmı bulunur. Apertura thoracis cranialis’den t baren boyun bölümü, soluk
borusunun yanında, rum nant ve domuzlarda larynx’e d ğer türlerde boynun ortalarına kadar devam
eder. Göğüs kısmı mediastinum cardiale’n n sol tarafında bulunur. Yen doğanlarda çok büyük olan t mus,
Şek l 4.28. H pof z hormonları
vücudun gel ş me paralel olarak yavaş yavaş ger ler. Bu bez, ç salgı bez olduğu halde hang hormonu
4.3.2. Epifiz (Glandula Pinealis) salgıladığı tam olarak b l nmemekted r. Bununla b rl kte vücuttak kals yum ve fosfor metabol zmasında
etk n olması, v tam n C depolaması yapması, kem klerdek gel ş m üzer ne hızlandırıcı etk yapması g b
Melaton n ve seksüel akt v teden sorumlu b r bezd r.
öneml görevler vardır.
4.3.3. Tiroid Bezi (Glandula Tyroidea)
4.3.10. Göbek Kordonu (Plesenta)
Bu bez, tek tırnaklılarda 2.3., sığırda 2. ve köpeklerde 5.-8. soluk borusu halkaları (cartilago trachealis)
Gel şen fetüs ç n destek ve besley c b r organ olması yanında östrojen ve progesteron salgılar.
h zasında bulunur. Hormonu tiroksin adını alır. Bazal metabol zmayı etk lemes yanında T3 ve T4
sentezler ne de etk eder. Kaynaklar
4.3.4. Paratiroid Bezi (Glandula Parathyroidea) Akers RM, Denbow DM. (2013). Anatomy and Phys ology of Domest c An mals. Second ed., Blackwell
and W ley, Iowa, USA
Bu bezler k s dışta ve k s çte olmak üzere dört taned r. T ro d bez n n her b r lobunun ç ve üst ç
kes m nde yerleşm şlerd r. Parathormon salgılarlar. Vücudun fosfor ve kals yum metabol zmasını Bahadır A, Yıldız H. (2010). Veter ner Anatom . Hareket S stem & İç Organlar. Ezg K tabev . Bursa
düzenlerler.
Budras K-D, McCarthy PH, Fr cke W, R chter R. (2007). Anatomy of the Dog. F h, rev sed Ed t on,
4.3.5. Böbrek Üstü Bezi (Adren/Glandula Suprarenalis) Schlütersche GmbH&Co. KG., Verlag und Druckere , Hannover, Germany.
Bu bezler sağlı sollu böbrekler n cran al uçlarının ç kes m nde k tane olarak yer alırlar. Her b r Červeny C, Kön g HE, L eb ch H-G. (2004). Male Gen tal Organs (Organa gen tal a mascul na) s.381-396. In:
böbreküstü bez (adren), köken, yapı ve fonks yon bakımından b rb r nden farklı k kısımdan oluşur. Dış Veter nary Anatomy of Domest c Mammals. Textbook and Colour Atlas. (Kön g HE, L eb ch H-G eds.).
tara a korteks. ç tarafata se medulla yer alır. Kort kal kısım, vücudun şeker, prote n, su ve tuz Schattauer, Stuttgart. Germany.
metobol zmasını regüle eder. Ayrıca gen tal organların gel ş m ne de etk s vardır. Medular bölüm se Clayton HM, Flood PF. (1996). Color Atlas of Large An mal Appl ed Anatomy. Mosby-Wolfe, Barcelona,
adrenalin salgılar. Spa n.
Colv lle T, Bassert JM. (2016). Cl n cal Anatomy and Phys ology for Veter nary Techn c ans. Th rd ed., Erkek gen tal s stem n hayvan türler ne göre farklılıkları,
Elsev er. Canada
Endokr n bezler nelerd r? Yerleş m yerler ,
Çalışlar T. (1996). Evc l hayvanların Anatom s (Genel). İ.Ü. Basımev ve F lm merkez . İstanbul
konuları değerlend r lecekt r.
Doğuer S. (1970). Evc l Hayvanların Komparat f S stemat k Anatom s . Ankara Ün vers tes Basımev .
Bölüm Özeti
Ankara.
Bu bölümde, boşaltım (systema urinaria), üreme (systema genitalia) ve endokr n (systema endocrinae)
Done SH, Goody PC, Evans SA, St cland NC. (2009). Color Atlas of Veter nary Anatomy. The Dog and Cat.
s stemler hakkında temel b lg ler ver ld . Her s stem kend ç nde çerd ğ organlar le bunların bölümler
Vol.3, Mosby Elsev er, London.
tanımlandı. Bu tanımlamalarda, hayvan türler d kkate alınarak yapıldı.
Dursun N. (1994). Veter ner Anatom II. Med san Yayınev . Ankara
Boşaltım s stem (systema urinaria), drarı kandan süzen böbrekler (ren/renes), böbreklerden drarı s d k
Dyce KM, Sack, WO, Wens ng CJG. (2010). Textbook of Veter nary Anatomy. Saunders &Elsev er. UK. keses ne götüren drar kanalı (ureter), s d ğ depolayan drar keses (vesica urinaria) ve buradan da drarı
dışarı nakleden urethra’dan oluşmaktadır. Böbrekler, karın boşluğunun tavanında orta hattın her k
Frandson RD, W lke WL, Fa ls AD. (2009). Anatomy and Phys ology of Farm An mals. Seventh ed., W ley-
tarafında ancak bazı türlerde örneğ n rum nantlarda yalnız b r tara a (sağda), son göğüs omuru le lk bel
Blackwell. USA.
omurları h zasında yer alan b r organlardır. Etç l ve küçük rum nantların böbrekler yuvarlak şek ll
Frandson RD, W lke WL, Fa ls AD. (2009). Anatomy and Phys ology of Farm An mals. Seventh ed., W ley-
dolgun, domuzların k yassılaşmış zlen m vermekte, büyük rum nantların makroskob k olarak loblu, tek
Blackwell. USA.
tırnaklıların se sağ böbreğ kupa kağıdı, sol böbreğ se fasülye şekl nded r. Ked böbrekler nde,
H ll’s Atlas of Veter nary Cl n cal Anatomy. 1989. H ll’s Pet Products. makroskob k olarak karakter st k v. stellata’ların varlığı görülür.
Hudson LC, Ham lton WP. (2010). Atlas of Fel ne Anatomy for Veter nar ans. Teton NewMed a. USA. S d k keses (vesica urinaria), böbrekten gelen drarın depolandığı b r organdır. Gen şleyeb lme yeteneğ
sayes nde drar doldukça hacm atmaktadır. S d k keses , peritoneum’dan gelen sağlı sollu k adet yan
Mansour M, W lh te R, Rowe J. (2018). Gu de to Rum nan Anatomy. D ssect on and Cl n cal Aspects. Joh
(lig. vesicae laterale) ve b r adet med an (lig. vesicae medianum) adı ver len bağlarla pelv s boşluğunda
W ley&Sons, Inc. Hoboken, USA
yer ne tesp t ed l r.
Popesko P. (1979): Atlas der Topograph schen Anatom e der Haust ere. Ferd nand Enke Verlag,
Urethra, hem drarı dışarı nakleden hem de erkeklerde men n n dışarı atılmasında görev alan kassel b r
Stuttgart.
borudur. D ş lerde (sığır ve domuzda), urethra’nın vag na’ya açıldığı yer n hemen altında diverticulum
Yıldız B. (2011). Dolaşım S stem (Card ovascular System) ve İç Salgı Bezler . In: Temel Veter ner Anatom . suburethrale adı ver len kör b r kese bulnur.
Anadolu Ün vers tes Yayını No: 2319, (Hazıroğlu M, eds), Anadolu Ün vers tes , Esk şeh r. s.100-113.
D ş üreme organları cran al’den yumurtalık (ovarium) le başlar ger ye doğru yumurta kanalı (tuba
Yıldız H. (2011). Boşaltım ve Üreme S stemler . In: Temel Veter ner Anatom . Anadolu Ün vers tes Yayını uterina, oviduct, salpinx), rah m (uterus), hazne veya mehb l (vagina), mehb l g r t (vestibulum vagina),
No: 2319, (Hazıroğlu M, eds), Anadolu Ün vers tes , Esk şeh r. s.84-99. ferç (vulva/pudentum femininum) ve bızırdan (cl tor s) oluşan b r s stemd r. Mehb l (vagina), mehb l g r t
Uygulamalar (vestibulum vagina) ve ferç (vulva) ç leşme organlarıdır. D ş üreme organlarının en büyük bağı,
ligamentum latum uteri’d r. Bulunduğu yere göre mesovarium, mesosalpinx ve mesometrium adlarını alır.
Boşaltım s stem n oluşturan organlar,
D ş üreme hücres yan yumurtayı üreten yumurtalıklar, evc l memel lerde karın boşluğunda ve genell kle
Böbrekler n hayvan türler ne göre farklıkları,
böbrekler n ger s nde bulunur. Kısrakların yumurtalığı fasülye şekl n andırmaktadır. Çöküntü noktası
Boşaltım s stem n n temel yapısal özell kler , fossa ovarii olarak adlandırılır.
D ş gen tal s stem oluşturan organlar, Yumurta kanalı (tuba uterina/salpinx/oviduct); infundibulum tubae uterinae, ampulla tubae uterinae ve
D ş gen tal s stem n hayvan türler ne göre farklılıkları, isthmus tubae uterinae olmak üzere üç bölüme sah pt r. Infund bulum’un tam ortasında ostium
abdominale tubae uterinae bulunur.
Erkek gen tal s stem oluşturan organlar,
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 115/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 116/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
Evc l memel lerde rah m (uterus), gebel ğ n doğuma kadar yerleşt ğ bölümdür. Üç bölüme sah pt r.
Cranial’de b r ç rah m boynuzu (cornu uteri), bundan sonra gövde kısmı (corpus uteri) ve caudal’de de Ünite Soruları
boyun bölümü (cervix uteri)’den oluşur. Cornu uteri’ler n seyr , sığırlarda kend üzer ne kıvrım yapacak
şek lde cranioventral; kısraklar da se önce ventral’e sonra lumbal bölgeye doğru uzanan craniodorsal
sey rl d r.
Vestibulum vagina’da mukus üreten bezler mevcuttur. Bunların salgısı vestibulum vagina’nın ç n yağlar 1. Aşağıdak lerden hang s boşaltım s stem nde yer alan b r organ değ ld r?
ve ç leşme ya da doğumda kolaylık sağlar. Vagina le vestibulum vagina sınırında ostium urethrae
externum adı ver len urethra’nın d şlerde dış del ğ yer alır. Ayrıca bu bölümde hymen adı ver len b r
A) Urethra
mukoza dürümü bulunur.
Clitoris, erekt l b r dokuya sah pt r. Vulva’nın comissura labiorum ventralis’ ç nde bulunur. B) Ves ca ur nar a
Erkek üreme organları, erbez (testis), epididymis, ductus deferens, eklent üreme bezler (glandulae
genitales accessoriae), kamış (penis) ve preputium’dan oluşur. C) Uterus
Scrotum ve dolayısıyla erbez (testis), tektırnaklı ve rum nantlarda regio pubis’te, köpeklerde regio
perinealis’de, domuz ve ked lerde anus’a çok yakın olarak bulunur. D) Ureter
Epididymis, test s’ n margo epididymalis kenarına yapışık olarak bulunur. Spermatozoa’nın olgunlaştığı ve
depolandığı yerd r. Ductus deferens, spermatozoa’ları urethra’nın başlangıcına nakleder. S d k keses n n E) Ren
(vesica urinaria) üstünde ampulla ductus deferentis den len b r gen şleme yapar (domuz har ç).
Eklent üreme bezler (gll. genitales accessoriae), urethra’nın başlangıcından t baren ger ye doğru cavum 2. Sağ böbreğ kupa kağıdı, sol böbreğ fasülye şekl nde olan hayvan aşağıdak lerden
pelv s ç nde sıralanırlar. Bu bezler, gl. vesicularis (tek tırnaklılarda vesicula seminalis), gl. prostata ve gl.
hang s d r?
bulbourethralis’d r (cowper bez ). Bu bezler en az olarak köpeklerde (gl.prostata ve gl. ampullaris)
bulunur. Ked de gl.vesicularis yoktur. D ğer türlerde gl. vesicularis (aygırda vesicula seminalis), gl.
A) At
prostata, gl. bulbourethralis ve gl. ampullae bulunur.
Hayvan türler nde pen s’ n yapısal özell ğ farklılık göster r. At ve etç llerde kavernöz t pte olup boşluklu
B) Ked
yapıdadır. Domuz ve rum nantlarda se f broelast k t pted r. Rum nant ve domuzlarda “S” şekl nde b r
kıvrım (flexura sigmoidea) yapar. Köpekler n pen s’ nde os penis, ked lerde se os glandis adı ver len b r
kem k bulunmaktadır. C) Sığır
Endokr n bezler, hormon adı ver len salgılarını özel b r kanala ht yaç göstermeden dokular arası sıvıya ve
oradan da doğrudan kana ver rler. Bu bezler tek b r yapı hal nde olduğu g b (örneğ n glandula thyroidea) D) Koyun
bazıları da ekzokr n (dış salgı) b r bez n ç nde lokal ze olmuştur. Beyn n tabanında bulunan bütün ç salgı
bezler n n kontrolünü sağlayan hipofiz bez d r. Kafatasında os sphenoidale’n n fossa hypophysialis’ E) Domuz
üzer nde oturur. D ğer ç salgı bezler ; ep f z (glandula pinealis-bey nüstü bez ), t ro d bez (glandula
thyroidea), parat ro d bez (glandula parathyroidea), böbrek üstü bez -Adren (glandula
3. Aşağıdak lerden hang s böbreklerde pelv s renal s’den başlayıp s d k keses ne drarı
suprarenalis/glandula adrenalis), karın tükrük bez (pancreas), yumurtalık (ovarium), erbez (testis), t mus
taşıyan yapıdır?
(tymus) ve göbek kordonu’dur (plasenta).
A) Urethra E) Hymen
B) Tuba uter na 6. D ş tohum hücres (yumurta) aşağıdak yapıların hang s nde üret l r?
C) Ductus deferens
A) Uterus
D) Ureter
B) Test s
E) Uterus
C) Ovar um
4. Aşağıdak organlardan hang s d ş üreme organları çer s nde yer almaz? D) Ep d dym s
C) Tuba uter na
A) Preput um
E) Vulva
C) Ep d dym s
5. Aşağıdak lerden hang s taylarda vag na le vest bulum vag na sınırını ver r? D) Ductus defenes
B) Cornu uter 8. Eklent üreme bezler nden sadece gl. prostata ve gl. ampullae’ye sah p bulunan hayvan
aşağıdak lerden hang s d r?
C) Ampulla tubae uter nae
A) Aygır
D) Ost um abdom nale
B) Boğa
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 119/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 120/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
1. c 2. a 3. d 4. b 5. e 6. c 7. a 8. d 9. b 10. e
C) Koç
D) Köpek
E) Domuz
A) Aygır
B) Ked
C) Köpek
D) Boğa
E) Domuz
10. Aşağıdak lerden hang s hem ekzokr n (dış salgı) hem de endokr n ( ç salgı) b r bezd r?
A) T ro d bez
B) H pof z
C) Adren/gl.suprarenal s
D) T mus
E) Pancreas
CEVAP ANAHTARI
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 121/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 122/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
Bu s stem, kafatası boşuluğundak (cavum cranii) bey n (encephalon) le omurgadak canalis vertebralis
ç ndek omur l k’ten (medulla spinalis) oluşur. Bey n ve omur l k, kafatası ve omurga tarafından
korunmakla b rl kte meninges adı ver len bey n zarları le çevrelenm şt r. Bunlar dıştan çe doğru
duramater, arachnoidea ve piamater olarak adlandırılır.
Duramater: Duramater le periosteum (kem ğ n en dış tabakası) arasındak boşluk cavum epidurale adını
alır. Ep dural anestez bu boşluğa yapılır. Burada “BOS” (bey n-omur l k sıvısı-liquor cerebrospinalis)
yoktur. Duramater le arachnoidea arasındak boşuluğa se cavum subdurale adı ver l r. Burada da BOS
bulunmaz.
Şek l 5.1. S n r hücres (neuron) (res m Evans ve de Lahunta 2013’den mod f ye) Arachnoidea: İnce bağ doku olup sulcus’lara (oluklara) g rmeden beyn sarar. Piamater le arasında
cavum subarachnoidale bulunur. Burada BOS bulunur.
Merkez s n r s stem , substantia alba ve grisea bölümler nden oluşur. Substantia alba, meyl nl aksonların
bulunduğu kısım olup myel n n reng nden dolayı “beyaz cevher” adı ver lmekted r. Substantia grisea se, Piamater: En çte ve en nce olanıdır. Sulcus’ların (olukların) ç ne g rer. Bey n ventriculus’larına g rerek
myel ns z nöron uzantısı dendr tler çerd ğ nden sadece çek rdek reng nden dolayı koyu görnürler. Bu plexus chorioideus’ları yapar. Ventriculus lateralis’dek plexus chorioideus ventriculi lateralis, BOS
bölüme de “gr cevher” adı ver l r. üret m nde görevl d r.
Substantia alba, bey nde çte, omur l k’te dışta bulunurken, substantia grisea bey n’de dış kısımda, 5.1.1.1. Beyin (Encephalon)
omur l k’te ç kısımda yer alır.
Beyn n başlıca dört lobu vardır. Bunlar lobus frontalis, lobus occipitalis, lobus parietalis, lobus
S n r s stem k ana bölümde ncelen r: temporalis’d r (şek l 5.3).
A-Merkez s n r s stem (Systema nervosum centrale)
Şek l 5.3. Bey n lobları, lateral görünüş (res m Thomson ve Hahn 2012’dan)
Bey n üç ana bölüme ayrılır. Bu bey n bölümler ve bunların alt bölümler le çerd ğ yapılar şek l 5.4 ve
5.5’de ver lm şt r. Şek l 5.5. At beyn n n med an kes t ve bey n bölümler (res m Kön g ve L eb ch 2004’den mod f ye)
Bey n yarım küreler ne hemispherium cerebri adı ver l r. İk bey n küres arasında uzunlamasına b r yarık
olup bunun ç ne falx cerebri g rer. İk hem sfer, esas olarak corpus callosum olmak üzere kom ssural
demetlerle b rb r ne bağlanır. Hem sferler n dış yüzünde b rçok olukla (sulci cerebri) b rb r nden ayrılmış
çok sayıda kabartılar (gyri cerebri) bulunur. İç nde boşluk s stem olarak ventriculus lateralis yer alır.
Bunun ç nde plexus chorioideus ventriculi lateralis bulunmakta olup buradan BOS üret m söz konusudur.
Cerebellum, medulla oblongata ve pons’un üstünde yer alır. Bu oluşumlar arasında ventriculus quartus yer
alır. Bu yapı, zıt fonks yonlar gösteren kasların koord nel b r şek lde çalışmasında rol oynar.
Omur l k, bey n ve per fer yapılar arasındak let ş m sağlar. Aynı zamanda sp nal refleks merkez d r.
Şek l 5.4. Bey n bölümler
5.1.2. Periferik Sinir Sistemi (Systema Nervosum Periphericum)
Bey n s n rler (nn.craniales), 12 ç olup altıncısı (n.trochlearis dışında) tümü bey n ventral’ nden çıkar. Şek l 5.6. Köpekte nn.craniales dağılımı (res m Lorenz ve ark. 2011’den mod f ye)
Bazıları kafatasının tabanındak del klerden çıkar, bazıları se aynı del klerden g rerek nnervasyon
5.1.2.2. Spinal Sinirler (Nn.Spinales)
(uyarım) bölgeler ne g derler.
Omurga segmentler boyunca omur l kten sağlı sollu çıkan s n rlerd r. Bu s n rler, ramus dorsalis ve ramus
Sırasıyla bey n s n rler (şek l 5.6);
ventralis olmak üzere k köke ayrılırlar. Dorsal olanlar, kend segment ne yakın bölgedek duyu l fler le
1-Nn. olfactor (koku s n r -sens bl) bu bölgedek kaslara g den motor l fler nden oluşur. Ventral kollar se tüm vücuda ve ektrem telere
4-N.trochlear s (troklear s n r-motor-Göz ç n) Bu s n r ağının oluşumu ve bundan çıkan s n rler şek l 5.7 ve 5.8’de ver lm şt r. S n rler bu ağdan çıktıktan
sonra ön ekstrem te le göğüs bölges der ve kaslarına yayılır.
5-N.tr gem nus (motor ve sens bl)
6-N.abducens (motor-Göz ç n)
12-N.hypoglossus (motor)
Kafatasını terk etmeyen tek s n r, 8. s n r olan N.vestibulocohlearis’d r. İş tme ve denge s n r olarak ç kulak
bölges ne g der. 3. (n.oculomotorius), 7. (n.facialis), 9. (n.glossopharyngeus) ve 10. (n.vagus) s n rler
parasempat k pl kler taşır.
Plexus brachialis’den çıkan en kalın s n r, n. radialis olup bacağın ger c kas gruplarına ve antebrachium’un
cran olateral le ayağın dorsal der s ne g der (şek l 5.9).
Şek l 5.11. Sığırda n.ischiadicus ve kolları (res m Popesko 1979’dan mod f ye)
Duyu organları özel (göz, kulak g b ) ya da genel (basınç, ısı algılayan der g b ) olmakla b rl kte her b r
duygu s stem nde, uyarımı alma, sevketme ve son duygu hal ne çev rme şlemler söz konusudur. Bunun
ç n bazı duyu organları yaptığı şe göre özelleşm şt r.
Duyu organlarının bu şek lde gruplandırılmasına rağmen 4. ( ş tme duyusu ve denge organı) le 5.
(dokunma duyusu organı) olanlar kompleks kabul ed ld ğ ç n gruplandırmanın beşten fazla alınab leceğ
de b l nmekted r.
Evc l hayvanlarda, görme duyusunun temel organı göz küres ’d r (bulbus oculi). Bu duyu s stem ç nde
ayrıca görme s n r (n.opticus) göz kapakları (palpebrae), göz kasları (mm.bulbi) ve göz yaşı aygıtı
(apparatus lacrimalis) yardımcı oluşumlar olarak yer alır.
Göz küres (bulbus oculi), görme fonks yonunu yapan organdır. Bu oluşum kafatasında kem ksel göz
çukurluğu (orbita) ç nde yerleşm şt r. Önünde göz kapakları (palpebrae) ve hemen altında tunica
conjunctiva yer alır.
Göz küresinin (bulbus oculi) katmanları: Göz küres n saran katmanlar şek l 5.12 ve 5.13’de ver lm şt r. Bu
katmanlar gözü dıştan çer doğru sararak hem dayanıklılık hem de fonks yonunu yer ne get rmes ne Şek l 5.13. Gözün tabakaları (sol res mler Esson 2015; sağ res mler Kön g ve L eb ch 2004’den).
olanak sağlarlar. Cornea, renks z, perfer har ç, damarsız esnek ve saydam b r tabakadır. Göz küres n n n önünde bulunur.
Bunun hemen altında camera oculi anterior ve pupilla gel r. Pupilla’nın arkasında lens yer alır. Bu da
corpus vitreum le arkadan desteklenm şt r. Bu yapı pelte kıvamında olup göz küres n n camera vitrea
bulbi den len boşluğunu doldurur. Gözün sclera le pupilla ve iris arasında kalan kamarası, camera
anterior bulbi, lens le iris ve corpus ciliare arasında kalan kamarası se camera posterior bulbi adını alır.
Burada processus ciliaris’ler tarafından salgılanan ve göz tans yonu ç n önem taşıyan humor aquosus yer
alır (şek l 5.14).
Göz küres ne gelen görme s n r, k nc bey n s n r olan n. opticus’dur. Orb ta tabanında göz küres ne g rer.
Ret na’yı deld ğ bu alan kör nokta olup opt k d sk (discus n. optici) adını alır. N. opticus le beraber
a.v.centralis göz küres ne g rer ve a.v. retinalis centralis olarak yayılır. Ret na’nın arka bölümü ortası
yakınında sarı renkl b r alan bulunur. Işığı en y alan bu bölgeye nsanda macula, evc l hayvanlarda se
area centralis rotunda adı ver l r (şek l 5.14). İnsanlarda macula’nın ortasında yer alan çukurluğa fovea
Şek l 5.12 Evc l hayvanlarda göz küres n n (bulbus oculi) katmanları centralis adı ver l r. Evc l hayvanlarda fovea centralis bulunmaz.
Şek l 5.15. Atta göz yaşı organı (apparatus lacrimalis) (Kön g ve L eb ch 2004’den)
Gözde lens’ n görüntüyü netleşt rmek ç n uzak ve yakına göre odak uzaklığını ayarlamasına
akomodasyon adı ver l r.
Şek l 5.14. Göz küres anatom k yapıları ve kasları (A. Esson 2015; B. İnternet-1; C. Kön g ve L eb ch 2004;
D. Putz ve Pabst 2006’dan mod f ye) 5.2.2. Koku Duyusu Organı (Organum Olfactus)
5.2.1.1. Gözün Eklenti Organları (Organa Oculi Accessoria) Koku s n r ’n n (nn.olfactorii) uçları cavum nasi’dek meatus nasi dorsalis’ n caudal bölges n n dorsal’ nde
regio olfactoria mucozasına dağılır. Nn. olfactorii, b r nc bey n s n r olarak beyn n orabasal’ ndek bulbus
Gözün eklent organları, orbita (göz çukuru), tunica conjunctiva (göz küres ve kapakların ç yüzünü saran),
olfactorius’dan çıkar. Bey n boşluğu le burun boşluğunu ayrıan lamina cribrosa’dak elek benzer del kl
apparatus lacrimalis (gözyaşı organı) ve mm. bulbi’den (göz kasları) oluşur.
yapıdan geçer ve regio olfactoria’ya yayılır. Burun del kler nden g ren hava, meatus nasi dorsalis adı
Göz kapakları (palpebrae), üst (palpebrae superior), alt (palpebrae inferior) ve evc l memel lerde med al ver len koku yolu le bu bölgeye gel r.
göz açısında yer alan üçüncü (palpebrae tertia) göz kapaklarından meydana gel r.
Burun boşluğunda ayrıca meatus nasi ventralis’ n tabanında ve septum nasi’n n hemen altında organo
Gözyaşı bez (gl.lacrimalis) ve kanalları hep b rl kte gözyaşı aygıtı (apparatus lacrimalis) adını alır. Gözyaşı, vomeronasale (jacobson organı) adı ver len b r ç organ vardır. İç mukoza le döşenm ş bu oluşumlar,
normal akış seyr olarak burun boşluğuna drene olur. Cornea devamlı olarak yıkanır. Gl. lacrimalis, ağız ç ndek bes n n kokusunu ve kısmende tadını almada görev yaptığı düşünülmekted r (şek l 5.16).
gözyaşını üreten temel bez olup göz küres n n dorsolateral’ nde frontal kem ğe doğru olan bölgede yer
alır. Burada gözyaşı tunica conjunctiva ç ne akar. Med al göz açısı ç nde yer alan caruncula lacrimalis
etrafında toplanan gözyaşı, k nce kanalla (canaliculi lacrimalis) saccus lacrimalis’e ulaştırılır. Buradan da
ductus nasolacrimalis le concha nasi ventralis’ n oral ucunda burun boşluğuna açılır (şek l 5.15).
Göz küres üç ayı kas grubuna sah pt r. Bunlar, düz sey rl olanlar (m. rectus dorsalis, m.rectus ventralis,
m.rectus medialis ve m.rectus lateralis), göz yuvarlağını (bulbus oculi) ger çeken (m.retractor bulbi) ve
verev sey rl olan (m.obliquus dorsalis ve m.obliquus ventralis) kas gruplarıdır (şek l 5.14/D).
Şek l 5.16. At başının paramed an kes d ve regio olfcatoria le organo vomeronasale’n n yerleş m (res m Dış kulak kasları (mm. auriculares externi)
Clayton ve ark. 2005’den mod f ye)
Kulak kepçes (auricula) ses dalagalarını toplamaya yarar. Yapısını, cartilago auricularis oluşturur.
5.2.3. Tad Duyusu Organı (Organum Gustus) Scutulum (kalkan kıkırdağı), m. temporalis üzer ne yerleşm ş ve kulağın hareketl ğ ne yardımcı olan b r
kıkırdaktır.
Tad duyusu d lde bulunan tad pap llaları (papillae gustatoriae) le alınır. Bu pap llalar, papillae foliatae,
papillae vallatae ve papillae fungiformes’d r. Tad duyusu, chordo tympani (n. facialis’ n kolu), Dış kulak yolu (Meatus acusticus externus): Dış del ğ ne porus acusticus externus adı ver l r. Kulak zarına
n.glossopharyngeus ve n.vagus tarafından bu pap llaların tomurcuklarından alınır. (membrana tympani) kadar devam eder. İk kısmı vardır.
5.2.4. İşitme Duyusu ve Denge Organı (Organum Vestibulocochleare) -Meatus externus acusticus cartilagineus (kıkırdak bölüm)
Kulak hem ş tme hem de denge organı olarak görev yapar. İç kulakta bulunan ş tme duyusu ve denge -Meatus acusticus externus osseus (kem k bölüm)
organları (auris interna), n.vestibulocohlearis le merkez s n r s stem ne let l r. Bu s n r kafatasını terk
Kem ksel bölümün son kısmı ucunda anulus tympanicus den len oval b r del k vardır. Buraya kulak zarı
etmeyen tek bey n s n r d r.
(membrana tympani) yapışır. Bu zar, dış kulak le orta kulağı b rb r nden ayırır. Köpeklerde meatus
Kulak, dış (auris externa), orta (auris media) ve ç (auris interna) olmak üzere üç bölüme ayrılır (şek l 5.17). externus externus’un kem k ve kıkırdak bölümler b rb r ne açılı durumdadır. Bu kulak muayenes nde
otoskop yerleşt r lmes nde d kkate ed lmes gereken b r durumdur (şek l 5.18).
Şek l 5.17. Kulağın bölümler (res m Colv lle ve Bassert 2016’dan mod f ye)
Şek l 5.18. Köpekte kulak yapıları (H ll’s Atlas of Veter nary Cl n cal Anatomy 1989’den mod f ye)
5.2.4.1. Dış Kulak (Auris Externa)
5.2.4.2. Orta Kulak (Auris Media)
Bu bölümde yer alan yapılar şunlardır;
Bu bölümün boşluğuna, cavum tympani adı ver l r. Os temporale’n n pars tympanica’sı ç nde yer alır.
Kulak kepçes (auricula)
Kulak zarı (membrana tympani) le dış kulaktan ayrılırken, östak borusu/tübü (tuba auditiva) le yutak le
Dış kulak yolu (meatus acusticus externus) bağlantıdadır. Tüp şekl ndek bu yapı orta kulaktak basıncın ayarlanması ve buradak salgıların dışarı
Kalkan kıkırdağı (scutulum) atılmasına yardımcı olur. Bu bölümde, ossicula auditus adı ver len kulak kem kc kler bulnur. Dıştan çe
doğru kulak zarına dayanmış olan malleus (çek ç), incus (örs) ve stapes (özeng ) olarak sıralanırlar (şek l
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 135/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 136/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
5.19). Stapes (özeng ), oval del ğ (fenestra vestibuli) kapatır. Kulak zarının t treş m le kulak kem kc kler n
let len ses dalgaları, kem kten ve zardan ç kulak arasındak perilymph’a aktarılır. Kulak kem kc kler bu
aktarımı yaparken kend ler ne a t kasların kontraks yonu le hareket ederler. Bu kaslar m. tensor tympani
ve m. stapedius’dur. M. stapedius vücuttak en küçük ç zg l kas olarak bulunur.
Kem kten ç kulak (labyrinthus osseus) le zardan ç kulak (labyrinthus membranaceus), şek l bakımından
Şek l 5.19. İç kulakta (auris interna) ş tme ve denge merkezler (res m Frandson ve ark. 2009’dan b rb r ne uygun olup her k arasındak boşlukta per lenf (perilympha) adı ver len b r sıvı bulunmaktadır.
mod f ye) Buna karşılık zardan ç kulağın ç kısmında se endolenf (endolympha) yer alır. Zardan ç kulağın utriculus,
sacculus kısımları le ductus semicirculares adı ver len yarım halkaların uç kısımlarında yer alan ampullae
5.2.4.3. İç Kulak (Auris İnterna)
membranaceae den len ş şl kler (3 adet, anter or, poster or ve lateral s) denge merkezler olarak
Os temporale’n n pars petrosa’sı ç nde bulunur. Hem denge hem de ş tme merkezler n barındırır. İk adlandırılır. Ductus cochlearis se cochlea’nın ç nde yer alıp bulundurduğu cort organı (organum spirale)
bölümden oluşur. le ş tme merkez olarak görev yapar.
Kem kten BölümZardan Bölüm 5.2.5. Dokunma Duyusu Organı (Organum Tactus)
A.Labyr nthus osseusA.Labyr nthus membranaceus Dokunma duyusunun özel organı olarak der görev yapar. Der ve onun ekler yan ep dermo dal
oluşumları (kıl, tırnak, boynuz, meme bez dah l tüm der bezler ) b rl kte integumentum commune
Bu bölümler n çerd ğ alt bölümler şek l 5.20’de ver lm şt r.
olarak fade ed l r.
Der n n kalınlığı, hayvan türüne, ırka, yaşa ve vücudun farklı yerler ne göre değ ş kl k göster r. Genel
olarak sığırlarda atlardak nden daha kalındır. Genç ve kültür ırklarında yaşlılardan ve ıslah
ed lmem şlerden daha nced r. Sırt ve bacakların dorsal yüzler nde, karın altı ve bacakların med al
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 137/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 138/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
yüzünden daha kalındır. -gll.carpeae – domuz – ön ayak b leğ (art. carpi) ç tarafında
Mukoza der n n vücut boşluklarına doğru devamıdır. Aralarındak fark, mukozanın kıl, yağ ve ter bezler ne -gll. tor – etç ller – tela subcutanea tori’de
sah p olmayışıdır. Epidermis’de ep tel hücreler arasında kan damarları bulunmaz. M kroorgan zmaların
vücuda g rmes n engeller. Bu tabakanın altında dermis (corium) bulunur. Esnek olan bu tabakada kılları
hareket ett ren mm. arrectores pilorum adında kas teller bulunur. Der n n kalınlığını derm s ver r.
Yağ bezler (gll.sebaceae): Bu bezler kıl fol küller ne açılırlar. Vücut yüzey ne açılanları da vardır.
Dermis’ n yüzlek tabakasında bulunurlar. Salgılarına sebum adı ver l r. Der ve kılları yağlandırırlar. Bu
bezler gen tal bölge ve anus c varında yoğundur. Bunun dışında dudak, göz kapakları ve glans penis g b
bölgelerde de bulunurlar. Göz kapaklarında bulunan gll.tarsales, yağ bezler n n b r mod f kasyonudur.
Vücutta bazı bölgelerde bu bezlere rastlanılmaz. Örneğ n meme başı, burun ve planum nasale’de bu
bezler le karşılaşılmaz.
Ter bezler (gll. sudoriferae): Bu bezler ter (sudor) salgılar. Bunların düz olan akıtıcı kanalları, ya kıl Şek l 5.21 Evc l hayvanlarda özel der bezler . A. keç -gll.cornuales; B. koyun-gll.sinus infraorbitales; C.
fol küller n n ağızlarının yakınına ya da bunlardan uzakta epidermis’e açılırlar. Bazı bölgelerde toplu halde domuz-gll.carpeae; D. koyun-gll.sinus interdigitales; E. koyun-gll. sinus inguinales (Dyce ve ark. 2010’dan
bulundukları halde tırnak, glans penis ve sığırların meme başı ve tırnak arası g b bölgelerde bulunmazlar. mod f ye)
Bu bezler köpeklerde küçük olup ked lerde se vücudun bazı bölgeler nde bulunmaz. Bu bezlere etç ller n 5.2.5.3. Meme (Mamma)
ayak tabanı, koyunların kuyruk altı bölges nde ked ve domuzların papilla mammae’sı yakınında yoğun
Meme, mod f ye olmuş ter bez olup memel lerde değ ş k görünüm ve sayıdadır. Görünümündek farklılık,
olarak karşılaşılır.
gebel ğ n son dönem nde değ şmeye başlar ve tüm laktasyon (süt ver m ) dönem boyunca devam eder.
Özel der bezler : Bu bezler ter ve yağ bezler n n değ ş m sonucu oluşan özel bezlerd r (şek l 5.21). Bu değ ş mde hormonların etk s söz konusudur. Laktasyon devres n n sonunda tekrar esk görünümü
Bunlar; olmasa b le küçülmeye başlar.
-gll.plani nasolabialis – büyük rum nant – planum nasolabiale’de (üst dudak le burun del kler arası Meme, meme kompleks nden oluşur. Bunun yerleş m ve sayısı hayvan türüne göre değ ş m göster r r
kılsız bölge) (şek l 5.22 ve 5.23). B r meme kompleks üç bölümden meydana gel r.
-gll. sinus infraorbitales – koyun – Fossa lacrimalis externa’sında (os lacrimale’de) A-Corpus mammae
-gll.cornuales – keç – boynuz kökünün caudomed al’ nde B-Papilla mammae
-gll.ceruminosae – türlerde meatus acusticus externus’da (dış kulak yolu) C-Boşluk s stem (sinus lactiferi)
-gll. sinus interdigitales – koyun – parmak arası bölgede A-Corpus mammae: Asıl meme kısmıdır. Parank m n bez dokusu oluşturur. Bu bezler tubulo-alveolar
-gll. circumorales – ked de – ağız g r ş etrafında bezlerd r. Süt üret m sağlarlar. Bu bezler n bulunduğu parak m, lobi glandulae mammariae adı ver len b r
takım loblardan oluşur. Laktasyon dönem yle büyüler, sonra tekrar küçülürler. Bundan başka corpus
-gll.circumanales – köpek – anus bölges nde
mammae’de parank m ç ne yayılmış bağ ve yağ dokusu da yer alır.
-gll. sinus inguinales – koyun – ngu nal bölgede memen n her k yanında
B-Papilla mammae: Meme kompleksler n n ventral’e doğru uzantılarıdır. Şekl türlere göre değ ş kl k
göster r. Her b r corpus mammae ç n bir papilla mammae bulunur. İç nde ductus papillaris (meme başı
kanalı) yer alır. Bu kanal ostium papillare adı ver len del k le dışarı açılır. Ductus papillaris dolayısıyla
ostium paillare sayısı türlere göre farklılık göster r (şek l 5.22).
Şek l 5.24. Evc l hayvanlarda meme kompleks n n arter yel beslenmes (vascularisation)
Memen n venöz kanı, v. mammaria cranialis ve caudalis le v. subcutanea abdominis tarafından toplanır
(şek l 5.25). V. subcutanea abdominis, laktasyon dönem nde deb s ve büyüklüğü artmış, temel
v.epigastrica cranialis superficialis olan b r damardır.
Şek l 5.23. Evc l hayvanlarda ductus papillaris ve ostium papillare sayısı (üst res mler Dyce ve ark
.2010’dan)
C-Boşluk sistemi (sinus lactiferi): Corpus mammae ç nde yer alan ve sütü depolayan yapıdır. Pars
paillaris (meme başı bölümü) ve pars glandularis (meme bez bölümü) olmak üzere k kısmı vardır. Bu
yapı en büyük keç lerde bulunur. Sütün toplandığı yerd r.
Memeler b r l gament s stem (apparatus suspensorius mammarius) le asılırlar. Bu laminae laterales ve Şek l 5.25. Evc l hayvanlarda meme’n n (mammae) venöz dolaşımı
laminae mediales olmak üzere karın bölges ne memey bağlarlar. Memen n s n rler (innervation), n.iliohypogastricus, n.ilioinguinalis, n.genitofemoralis ve n.pudendus le
Meme kompleks n n beslenmes , hayvan türler ne göre farklılık göster r. Tek tırnaklılarda a.pudenta plexus mesentericus caudalis’den gelen sempat k s n r pl kler nden oluşur.
externa’nın kolları (a.mammaria caudalis ve cranialis) le beslen rken, rum nantlarda bu damarlara
5.2.5.4. Epidermoidal Oluşumlar
laveten a.thoracica lateralis’den gelen kollar da beslenmede görev alır. Etç llerde a. epigastrica cranialis
superficialis tarafından beslen r (şek l 5.24).
5.2.5.4.1. Kıl (Pili)
Boynuzlaşmış ep tel hücreler nden oluşan kıllar, vücbölgeler ne ve fonks yonlarına göre üçe ayrılır.
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 141/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 142/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
-Örtü kılları (Capilli): Tüm vücudu örten kıllardır. Kısa ve sert olanlarına setea adı ver ler. Uzun ve kıvrımlı
olanlara se pili lanei den l r.
-Uzun kıllar: Vücudun bel rl bölgeler nde bulunmakta olup bell s mle fade ed l rler:
Bahadır A, Yıldız H. (2010). Veter ner Anatom . Hareket S stem & İç Organlar. Ezg K tabev . Bursa
Clayton HM, Flood PF, Rosenste n DS. (2005). Cl n cal Anatomy of the Horse. Else ver. London, UK.
Colv lle T, Bassert JM. (2016). Cl n cal Anatomy and Phys ology for Veter nary Techn c ans. Th rd ed.,
Elsev er. Canada
Çalışlar T. (1996). Evc l Hayvanların Anatom s (Genel). İ.Ü. Basımev ve F lm Merkez . İstanbul
Deno x J-M. (2000). The Equ ne D stal L mb. Atlas of Cl n cal Anatomy and Comparat ve Imag ng.
Manson Publ sh ng, London, UK
Dursun N. (2008). Veter ner Anatom III. Med san Yayınev . Ankara.
Dyce KM, Sack, WO, Wens ng CJG. (2010). Textbook of Veter nary Anatomy. Saunders &Elsev er. UK.
Esson DW. (2015). Cl n cal Atlas of Can ne and Fel ne Ophtalm c D sease. John W ley & Sons Inc., West
Şek l 5.27. At trınağının anatom k yapıları (res m Frandson ve ark. 2009’dan mod f ye)
Sussex, UK.
Kasnak’ta (capsula ungulae), paries ungulae le solea ungulae’n n sınırını beyaz b r ç zg olan “linea alba”
Evans HE, de Lahunta A. (2013). M ller’s Anatomy of the Dog. Fourth Ed t on, Elsev er.& Saunders,
ver r. Bu ç zg nal çakımında rehberl k eder. Nal mıhları bu ç zg n n dışına doru çakılır. Böylece corium
M ssour .USA
ungulae zedelenmem ş olur (şek l 5.28).
Frandson RD, W lke WL, Fa ls AD. (2009). Anatomy and Phys ology of Farm An mals. Seventh ed., W ley-
Blackwell. USA.
H ll’s Atlas of Veter nary Cl n cal Anatomy. 1989. H ll’s Pet Products.
Kön g HE, L eb ch HG. (2004). Anatomy of Domest c An mals. Textbook and Colour Atlas. Schattauer.
Sttutgart
Lorenz MD, Coates JR, Kent M. (2011). Handbook of Veter nary Neurology. Saunders&Elsev er, M ssour ,
USA.
Şek l 5.28 At’ta capsula ungulae’n n bölümler (res m Kön g ve L eb ch 2004’den mod f ye)
Orhan İÖ. (2011). Duyu Organları. In: Temel Veter ner Anatom . Anadolu Ün vers tes Yayını No: 2319,
Der dek subcut s, ayağın fonks yonuna uygun olarak temas ett ğ bölgede kalınlaşarak esnek pl k ve yağ (Hazıroğlu M, eds), Anadolu Ün vers tes , Esk şeh r. s.132-152.
dokudan zeng n yastıklar (torus/tori) şek llenm şt r. Ertç llerde yere temas eden yerlerde torus digitalis,
Oto Ç. (2011). S n r S stem . In: Temel Veter ner Anatom . Anadolu Ün vers tes Yayını No: 2319,
torus metacarpeus, torus metatarseus ve torus carpeus adını alırlar.
(Hazıroğlu M, eds), Anadolu Ün vers tes , Esk şeh r. s.114-131.
Der üzer nde subcut s’den oluşmuş kestane ve mahmuz adı ver len kılsız yapılar vardır. Kestane b r nc
Popesko P. (1979): Atlas der Topograph schen Anatom e der Haust ere. Ferd nand Enke Verlag,
parmağın rud menter olup ön bacaklarda carpus eklem n n üstünde med al yönde, arka bacaklarda se
Stuttgart.
y ne med al yönde tarsus eklem n n hemen üzer nde yerleşm şt r. Mahmuz se k nc ve dördüncü
parmakların rud menter kabul ed l rler. Ön ve arka bacaklarda topuk eklem n n arka yüzünde bulunurlar. Putz R. Pabst R. (2006). Sobotta Atlas of Human Anatomy. Vol.1 Head, neck, Upper L mb. Elsev er,
Mun ch. Germany.
Kaynaklar
Taşbaş M. (1996). Veter ner Aesthes olog a. Tamer Yayınları. Ankara. anestez bu boşluğa yapılır. Burada “BOS” (bey n-omur l k sıvısı-liquor cerebrospinalis) yoktur. Duramater
le arachnoidea arasındak boşluğa se cavum subdurale adı ver l r. Burada da BOS bulunmaz. Piamater le
Thomson C, Hahn C. (2012). Veter nary Neuroanatomy. A Cl n cal Approach. Elsev er, Ed nburgh,
arasında cavum subarachnoidale bulunur k burada BOS bulunur.
London. UK.
Beyn n başlıca dört lobu vardır. Bunlar lobus frontalis, lobus occipitalis, lobus parietalis, lobus
Whalen R, Lee R, L nnenbr nk T, Graham M, Cuddon p, Ol ver J, Sm th M. (1998). Veter nary
temporalis’d r. Bundan başka bey n, prosencephalon, mesencephalon ve rhombencephalon olmak üzere
Neurob ology. Interact ve Programs. Colorado State Un vers ty, College of Veter nary Med c ne &
üç temel bölüme ayrılır.
B omed cals Sc ences. Macromed a Inc., Fort Coll ns, Colorado, USA.
Bey n yarım küreler ne hemispherium cerebri adı ver l r. Hem sferler n dış yüzünde b rçok olukla (sulci
Uygulamalar
cerebri) b rb r nden ayrılmış çok sayıda kabartılar (gyri cerebri) bulunur. İç nde boşluk s stem olarak
Merkez s n r s tem n n bölümler , ventriculus lateralis bulunur. Bunun ç nde plexus chorioideus ventriculi lateralis yer alıp burada BOS
Bey n hem sferler , üret m söz konusudur.
Bey n s n rler , Omur l k, omurga’nın canalis vertebralis’ ç nde kuyruğa kadar devam eder. Bu seyr boyunca k bölgede
gen şleme yapar. B r nc s , intumescentia cervicalis’d r. Burası 5. boyun omuru le 2. thoracal segementler
Plexus’lar (plexus brach al s ve plexus lumbosacral s),
arası bölgeye karşılık gel r. İk nc s se bel bölges nde olup intumescentia lumbalis adını alır. Burası 4.-5.
Gözün tabakaları ve temel anatom k yapıları, lumbal segmentler arasında bulunur. Sacrum’un başlangıç h zalarında conus medullaris denen kon
Kulağın bölümler ve temel anatom k yapıları, b ç ml s vr uçla sonlanır. Bu bölge etrafında yer alan sp nal s n rlerle b rl kte cauda equina adını alır.
Burun boşluğu ve koku merkez , Bey n s n rler (nn.craniales), 12 ç olup altıncısı (n.trochlearis dışında) tümü bey n ventral’ nden çıkar.
Kafatasını terk etmeyen tek s n r 8. s n r N.vestibulocohlearis’d r. İş tme ve denge s n r olarak ç kulak
Tad duyusu organları,
bölges ne g der. 3. (n.oculomotorius), 7. (n. facialis), 9. (n. glossopahryngeus) ve 10. (n.vagus) s n rler
Der oluşmları, parasempat k pl kler taşır.
Memen n temel anatom k yapısı Sp nal s n rler k büyük ağ yapar. B r plexus brachialis, d ğer le plexus lumbosacralis adınır. Plexus
anatom k model üzer nde değerlend r lecekt r brachialis’den çıkan s n rler, ön ekstrem te le göğüs bölges der ve kaslarına yayılır. Plexus lumbosacralis,
plexus lumbalis ve plexus sacralis’ n b rleşmes nden oluşur. Karın ve pelv s duvarı le arka bacaklara g den
Bölüm Özeti
s n rler n köken aldığı s n r ağdır. Plexus brachialis’ n en kalın s n r , n. radialis; plexus sacralis’ n en kalın
S n r s stem , s n r hücreler nden oluşur. Bu hücrelere “neuron” adı ver l r. Neuron’lar, çek rdek ve s n r se n. ischiadicus’dur.
çek rdeğ saran perikaryon le buradan çıkan uzun (akson) ve kısa (dendrit) s toplazm k uzantılardan
Sempat k s n r s stem n oluşturan sp nal s n rler n çıkış merkez , omur l ğ n tüm thoracal (sırt) ve lk 2-3
oluşur. Akson’lar myel n kılıfı le sarılı olup onu dış ortamdan yalıtır. S n r s stem , merkez (systema
lumbal sp nal segmentler n cornu lateralis’ nde bulunur. Parasempat k s stem n çıkış merkezler se bey n
nervosum centrale) ve per fer k (systema nervosum perifericum) olmak üzere k bölüme ayrılır. Merkez
le omur l ğ n sağrı segmentler nde yerleşm şt r. Cran al bölümdek parasempat k l fler taşıyan s n rler, 3.
s n r s stem , bey n (encephalon) ve omur l k’ten (medulla spinalis) oluşur. Per fer k s n r s stem , tüm
(n. oculomotorius), 7. (n. facialis), 9. (n. glossopahryngeus) ve 10. (n. vagus) s n rlerd r.
per fer k s n rler yan bey n ve sp nal s n rler çer r. Bununla b rl kte fonks yonel olarak otonom s n r
s stem ve somat k s n r s stem olarak da ayrılır. Otonom, sempatik ve parasempatik s n r s stemler nden Duyu organları özel (göz, kulak g b ) ya da genel (basınç, ısı algılayan der g b ) duyu organları olarak b r
oluşur. duygu s stem nde, uyarımı alma, sevketme ve son duygu hal ne çev rme şlemler ne sah pt r. Göz, tunica
fibrosa bulbi (cornea, sclera), tunica vasculosa bulbi (chorioidea, corpus ciliare ve iris), tunica nervosa bulbi
Bey n ve omur l k, kafatası ve omurga tarafından korunmakla b rl kte meninges adı ver len bey n zarları le
(pars caeca retina ve pars optica retina) tabakalarından oluşur. Göz’de camera anterior bulbi ve camera
çevrelenm şt r. Bunlar dıştan çe doğru duramater, arachnoidea ve piamater olarak adlandırılır.
Duramater le periosteum (kem ğ n en dış tabakası) arasındak boşluk cavum epidurale adını alır. Ep dural
posterior bulbi (bu kameralarda humor aquous bulunur, göz tans yonu ç n öneml ) le camera vitrea
(corpus vitreum bulunur) adında boşluklar yer alır. Gözde ışığı en y alan bölge, area centralis rotunda adı Ünite Soruları
ver len bölged r. Gözyaşı aygıtı, gl. lacrimalis ve gözyaşını buruna nakleden kanallardan oluşur.
Koku duyusu, koku s n r ’n n (nn.olfactorii) uçları cavum nas ’dek meatus nasi dorsalis’ n caudal
bölges n n dorsal’ nde regio olfactoria mucozasından alınır. Ayrıca burun boşluğu ventral’ nde organo
vomeronasale’de ağız ç ndek bes nler n kokusunu almada görev alır. 1. Aşağıdak lerden hang s merkez s n r s stem nde yer almaz?
Tad duyusu d lde bulunan tad pap llaları (papillae gustatoriae) le alınır. Bu pap llalar, papillae foliatae,
papillae vallatae ve papilla fungiformes’d r. Tad duyusu, chordo tympani (n. facialis’ n kolu), n. A) Bey n
glossopharyngeus ve n. vagus tarafından bunların tomurcuklarından alınır.
Kulak, hem ş tme hem de denge organı olarak görev yapar. Zardan ç kulağın utriculus, sacculus kısımları B) Omur l k
le ductus semicirculares adı ver len yarım halkaların uç kısımlarında yer alan ampullae membranaceae
den len ş şl kler “denge merkezleri” olarak adlandırılır. Ductus cochlearis se cochlea’nın ç nde yer alıp C) Bey nc k
bulundurduğu cort organı (organum spirale) le “işitme merkezi” olarak s mlend r l r.
Der ve onun ekler yan ep dermo dal oluşumları (kıl, tırnak, boynuz, meme bez dah l tüm der bezler ) D) Bey n boşlukları
b rl kte integumentum commune olarak fade ed l r. Der bezler , yağ (gll.sebaceae) ve ter (gll. sudoriferae)
le özel der bezler nden meydana gel r. Meme, mod f ye olmuş ter bez olup memel lerde değ ş k
E) Sp nal s n rler
görünüm ve sayıdadır. B r meme kompleks b r memey oluşturur. Her b r meme kompleks , corpus
mammae, papilla mammae ve boşluk s stem (sinus lactiferi) olmak üzere üç bölümden oluşur.
2. Aşağıdak yapıların hang s nde bey n omur l k sıvısı (BOS) bulunmaz?
Tırnak, capsula ungulae (boynuzlaşmış bölüm) ve corium ungulae (damar ve s n rden zeng n bölüm)
olmak üzere k bölümden oluşur. Corium ungulae le capsula ungulae, sağlıklı hayvanlarda normal
şartlarda b rb r nden ayrılmaz. Corium parietale’dek lamellae coriales le capsula ungulae’n n ç A) Cavum ep durale
kısmındak lamellae corneae le sıkıca bağlanmıştır. Kasnak’ta (capsula ungulae), paries ungulae le solea
ungulae’n n sınırını beyaz b r ç g olan “linea alba” ver r. Bu ç zg nal çakımında rehberl k eder.
B) Cavum subarachno dae
D) Bey n boşlukları
E) H çb r
B) Beyn n cerebellum bölges 6. Aur s externa le aur s med a arasındak sınırı aşağıdak oluşumlardan hang s ver r?
D) Omur l ğ n başlangıcı
B) Membrana tympan
E) H çb r
C) Östak borusu
4. Plexus sacral s’den çıkan en kalın s n r aşağıdak lerden hang s d r? D) Aur cula
A) N.pudendus E) Cochlea
B) N.rad al s 7. Aşağıdak lerden hang s evc l hayvanlarda meatus acust cus externus’da (dış kulak yolu)
bulunan özel yağ bez d r?
C) N.vagus
A) Gl.tarsales
D) N. sch ad cus
A) Chor o des
E) Gl. tor
B) İr s
A) 1
D) Proc. c l ar s
B) 2
E) Cornea
C) 3 1. e 2. a 3. c 4. d 5. e 6. b 7. c 8. b 9. d 10. a
D) 4
E) 5
A) Cor um l m tans
B) Cor um coronar um
D) Solea ungulae
10. Aşağıdak lerden hang s d ş hayvanlarda laktasyon dönem nde deb s ve büyüklüğü
artmış, temel v.epigastrica cranialis superficialis olan b r damardır?
A) V.subcutanea abdom n s
B) V.pudenda externa
C) V. mammar a cran al s
D) V.pulmonal s
E) V.cava caudal s
CEVAP ANAHTARI
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 153/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 154/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
Lumbal ve sacral omurlar kaynaşarak tek b r kem k Lumbal ve sacral omurlar ayrıdır
6.1. Hareket Sistemi
olan os lumbosacrale’y yapar.
Bu s stem, pas f (osteologia ve arthrologia) ve akt f (myologia) olmak üzere k ye ayrılır. Pas f hareket
Komşu k kaburgayı ( lk ve sonuncu har ç) b rb r ne Yoktur
s tem n n parçası olan osteoloj (kem k b l m ), genel özell kler le memel ler nk ne benzemekle b rl kte
bağlayan processus uncinati den len çıkıntılar vardır
hem uçucu hem de uçma yeteneğ n kaybetm ş (örneğ n tavuk, h nd ) kuşlarda bazı özell kler le
farklılıklar göster r. Sağ ve sol clavicula, ventral uçları le b rleşerek Clavicula’nın rud menter olarak kalıntısı vardır
Kanatlı skelet n n en öneml özell ğ , kem kler n n haf f fakat kuvvetl olmaları, b r takım kem kler n b rb r Omuz kemer (cinguli membri thoracici) tam olarak Clavicula ve os corocoideum redüks yona
le kaynaşması (örneğ n os tibiotarsus) ve bazı kem kler n de yok olmasıdır. Uçmaya adaptayon ç n şek llenm şt r uğradığı ç n omuz kemer oluşmamıştır
kem kler n haf f olması, hava keseler n n bazı kem kler ç ne kadar uzaması sonucu pneumatisation le
Ossa carpi’lerden os carpi radiale ve os carpi ulnare Hayvan türler ne göre değ şen sayıda ossa
sağlanmıştır. Kanatlılar le memel ler arasında osteoloj k farklılıklar şu şek lde özetleneb l r (şek l 6.1):
vardır carpi’ler mevcuttur
Evc l kanatlılar Memel ler
Ulna, radius’dan daha kuvvetl ve uzundur Domuz har ç radius ulna’dan daha kuvvetl ve
Pneumat ze (havalı) kem k var Yok
uzundur
Vertebralar arası b rleşme çoktur Ancak sacrum'da vertebra’lar b rleş r. Her parmaktak phalanx sayısı parmak
numarasından b r fazladır
Sternum büyük Sternum küçük
Kanatlı skelet nde sadece cartilago articularis vardır Memel lerde cartilago articularis dışında bazı
Carpometacarpus, tibiotarsus ve tersometatarsus g b Carpus, metatarsus, t b a ve metatarsus ayrı kem klerde kıkırdaklar mevcuttur. Örn.
b rleş k kem kler vardır ayrıdır. cartilago scapulae
Ossa tarsi’n n üst sırası t b a le (tibiotarsus), alt sırası Ossa tarsi’ler hayvan türüne göre değ şen Mandibula’da d ş alveoller yoktur D ş alveoller vardır
se metatarsus le (tarsometatarsus) kaynaşmıştır sayıda ayrı ayrı bulunmaktadır
Tek b r kulak kem ğ (columella) vardır Kulak kem kler malleus, incus ve stapes adıyla
üç taned r
Bu formülde evc l tavuklarda 7 tane sırt omuru bulunurken, kaz ve ördeklerde bu sayı 9 olarak
değ şmekted r. Ayrıca ördeklerde 14 adet cervical (boyun) omur bulunduğu b ld r lmekted r.
Vertebralar arasında b rleşmeler vardır. Bu b rleşme, kuşların uçması ve k bacakla yürümeler ç n şek l
değ şt rmeler nden dolayıdır. Sırt omurlarından bazıları b rb rler yle kaynaşmıştır. Ayrıca son b rkaç sırt
omuru, tüm bel omurları, sağrı omurları ve lk b rkaç kuyruk omuru b rleşerek yaklaşık 14-15 omurdan
oluşan os lumbosacrale veya synsacrum adında b r vücudun temel n oluşturan kem ğ meydana get r rler
(şek l 6.2).
Şek l 6.1. Evc l kuşlarda skelet (res m Kön g ve ark. 2016’dan mod f ye)
Şek l 6.2. Evc l kuşlarda os lumbosacrale’n n (synsacrum) ventral görünüşü (res m Kön g ve ark. 2016’dan
6.1.1.1. Kafatası İle İlgi Temel Özellikler mod f ye)
Kanatlılarda alt çene, os quadratum den len kem ğ n aracılığıyla üst çeneye eklemleş r. Bu kem k alt
Kuyruğun sonunda b rkaç omurun b rleşmes yle tek b r kem k meydana gel r. Buna pygostyl adı ver l r
çenen n süspans yonu durumundadır. Kuşlarda ağzın fazlaca açılmasını sağlar. Memel lerdek incus’un
(şek l 6.3). Bu uçuşda dümen görev görür. Bunun üzer nde gl. uropygii adı ver len b r yağ bez bulunur. Bu
(kulak kem kc kler nden ortada olan) karşılığı olarak kabul ed l r.
bez, hayvanların tüyler n n yağlanması ç n gerekl yağı salgılar. Özell kle yüzücü kuşlarda ıslanma ve
Kanatlılarda, os interparietale bulunmaz. Kalbur kem ğ (os ethmoidale) cranium cerebrale’n n parçası batmayı engeller.
olmayıp v scerale’ye dah l olmuştur.
Evc l kanatlılarda, os incisivum ve mandibula d ş alveoller ne sah p değ ld r. Mand bula kanatlılarda 11
adet kem ğ n b r araya gelmes nden oluşur.
Os ethmoidale’n n caudal kenarı üzer nde for. opticum bulunur. Buradan n. opticus geçer. Bunun üzer nde
for. olfactorium yarık şekl nde görülür. Buradan da n. olfactorius geçer.
6.1.1.4. Sternum
Uçucu ve yüzücü kuşlarda farklılıklar göster r (şek l 6.4). Yüzücülerde crista sterni hemen hemen
kaybolmuştur. Yüzmeye uygun olarak yayvan durumdadır. Uçan kuşlarda cr sta stern çok kesk n olup
sternum yanlardan basıktır.
Şek l 6.5. Evc l kuşlarda for. triosseum’un oluşumu (res m Kön g ve ark. 2016’dan mod f ye)
Ossa membri thoracici’n n d ğer kem kler , memel lerdek ne benzer humerus, radius, ulna, ossa carpi
(sadece os carpi radiale ve os carpi ulnare adında k kem k var), ossa metacarparpalia ( k adet) ve ossa
digiti manus’dan oluşur.
Scapula: Kılıç b ç m nde b r kem kt r. Foramen triosseum’un oluşumuna katılır. Bu del k, os coracoideum, Ossa tarsi: Bu kem kler n sıraları, üst ve alt kem klerle kaynaştığı ç n bulunmazlar.
furcula ve scapula arasında caput humeri ç n oluşturulan çukurluğun ç ndek del kt r (şek l 6.5). Bu Tarsometatarsus: Kuşlarda tek olan tarsometatarsus, 2., 3. ve 4. metatarsus’lar le ossa tarsi’ler n d stal
del kten m. pectoralis profundus adındak kasın supracoracoid k r ş (tendo) geçer. sıra kem kler n n kaynaşmasından oluşur.
Ossa digiti pedis: Evc l kuşlarda dört adet parmak vardır. Her parmaktak phalanx sayısı parmak
numarasından b r fazladır.
Evc l memel lerdek eklem hareketler kuşlarda da gözlen r. Ancak ossa carpi ve ossa tarsi’n n durumu
memel lerden farklıdır (kem k b l m bölümünde aktarıldı). Kuşlarda, memel lerden farklı olarak kafatası
kem kler nde hareketl b rleşmelere daha fazla rastlanılır.
Kanatlılarda boyun ve kuyruk kasları y gel şm şt r. Os lumbosacrale’n n harekets z olması neden yle
kuyruk dışındak arka kısımdak kaslar y gel şmem şt r. Bununla b rl kte arka bacak kasları y gel şm şt r.
Mm. pectorales (pectoral/göğüs kasları) y gel şm şt r. Bu kaslar kanat hareketler n tem n etmekted r.
Hem hac m hem de görevler açısından en öneml kas grubudur. Özell kle uçucu kuşlarda, bu kas grubu
d ğerler ne göre daha fazla ağırlıktadır. Bunlar solunuma engel olmaksızın uçmayı koord ne ederler. Bu
kaslar k tane olup b rb r ne zıt olarak çalışırlar (şek l 6.6).
Şek l 6.7. Evc l tavuklarda kanat kasları (res m Frandson ve ark. 2009’dan mod f ye)
M. pectoralis superficialis: Kanadın adduct on’u (orta düzleme yaklaştırıcı) ve aşağı çek lmes n sağlar.
Diaphragma: Kuşlarda diaphragma rud menterd r. Pulmoner ve abdom nal olmak üzere k parçadan
M.pectoralis profundus: Kanadın abduct on’u (orta düzlemden uzaklaştırıcı) ve kanadın kaldırılmasını oluşur.
sağlar.
6.2. Sindirim Sistemi (Systema Digestorium)
Kanatlı kaslarının beyaz veya kırmız renk almasında, kas l fler n n reng n bel rleyen myoglobulin adı
Evc l kanatlılar memel ler n s nd r m s stem arasındak farkları şöyle sıralayab lr z:
ver len prote n m ktarı etk nd r. Bu kasların fonks yonuna bağlı olarak lokal ze olur. Tavuk g b uçamayan
türlerde göğüs kaslarının beyaz renkte olması, uçma yeteneğ n kaybetm ş bu türlerde reng veren Evc l Kanatlılar Memel ler
myoglobul n prote n m ktarının azalmasından kaynaklıdır.
D ş yoktur D şler vardır
Arka bacakta baldır ve but üzer nde bulunan kaslar le kanat kasları şek l 6.6 ve 6.7’de ver lm şt r.
İngluvies (kursak) vardır Yoktur
Palatum molle (yumuşak damak) ve memel benzer Palatum molle (yumuşak damak) ve benzer
yutak (pharynx) yoktur yutak (pharynx) vardır
İk adet caecum (kör bağırsak) vardır B r adet caecum (kör bağırsak) vardır
Bağırsaklar urogen tal s stem n açıldığı cloaca le Bağırsaklar s nd r m kanalının sonlandığı anus
sonlanır le sonlanır
S nd r m kanalı ağız le başlar. D ş, yanak ve dudağın olmadığı b r ağız söz konusudur. Palatum durum,
ortasında b r yarığa sah pt r. Bu yarığa “choana yarığı” adı ver l r. Bu yarık tavuk ve güverc nlerde uzun,
kaz ve ördeklerde se kısadır. Burun boşluğuna açılan bu yarık neden yle kuşlar su çerken başlarını
Şek l 6.6. Evc l tavuklarda göğüs ve but kasları (res m Frandson ve ark. 2009’dan mod f ye)
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 161/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 162/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
kaldırır. Bunun ger s nde med an ve daha gen ş yarığa se “infundibular yarık” Bu östak tübünün
del ğ d r (şek l 6.8).
Şek l 6.9. Evc l tavuklarda s nd r m s stem organları (res m Frandson ve ark. 2009’dan mod f ye)
Evc l kanatlılarda m de k bölüme ayrılır. Kursak’tan hemen sonra gelen bezsel m de (glanduler
mide/proventriculus) ve bundan hemen sonra kassel m de (musculer/ventriculus) yer alır. Musculer/kassel
m de, taşlık d ye b l n r. Her k yüzü parlak tend nöz b r tabaka le kaplıdır. İç nde taneler öğütmek ç n
Şek l 6.8. Tavuklarda ağız boşluğu (res m Kön g ve ark. 2016’dan mod f ye) küçük taşlara rastlanab l r (şek l 6.9).
Kuşlarda d l, esas olarak bes nler n alınması ve yutmasında görev alır. Tavuklarda tad duyusu y 6.2.4. İnce Bağırsaklar (İntestinum Tenue) (Şekil 6.9)
gel şmem şt r. İnsanlardak ne benzer sınıflandırma yapılması mümkün değ ld r. Tad tomurcukları Duodenum: Bütün kanatlılarda “U” şekl nde b r kıvrım yapar. Bu kıvrım ç ne pancreas yerleşm şt r.
tavuklarda gözlen rken, kaz ve ördek d ller nde bulunmaz.
Jejunum: Karın boşuluğunun sağında ve caudal’ nde yer alır. Jejunum uzunluğunun ortalarında
6.2.1. Tükrük Bezleri (Gll. Salivales) diverticulum vitellinum adında lenforet kular b r doku bulunur.
Kuş türler n n bazılarında (örn. karabatak) tükrük bezler bulunmazken tavuklarda y gel şm şt r. Temel İleum: İk kör bağırsak (caecum) arasında colon’a açılır. Lig.ileocaecale le caecum’a bağlanır.
görev olarak yutkunmada kayganlaştırıcı rolü vardır. Bu bezler şunlardır:
6.2.5. Kalın Bağırsaklar (İntestinum Crassum) (Şekil 6.9)
Gl. maxillaris
İk körbağısak (caecum), colon ve kısa b r rectum’dan oluşur. Evc l kanatlılarda körbağırsak sağlı sollu k
Gll.palatinae tane olarak ortasında ileum’u taşır.
6.2.2. Yemek Borusu (Oesophagus) ve Kursak (İngluvies) A-Urodeum: Üreter ve erkek ve d ş üreme organlarının son kısımlarının açıldığı bölüm
Yemek borusunun başlangıç kısmı önce trachea’nın dorsal’ nde sonra sağa döner ve boynun sağ tarafına B-Coprodeum: Colon’un son kısmı rectum’un açıldığı bölüm
geçerek seyreder. Göğüs g r d nde b r gen şleme yapar. Buna kursak (ingluvies) adı ver l r (şek l 6.9). C-Proctodeum: Ventus’a açlılan son bölüm
Güverc nlerde süt kıvamı salgı yapar. Bu salgı yavruları besleme zamanı salgılanır. Kursak sütü olarak
adlandırılır.
Proctodeum’un dorsal’ nde genç kuşlarda büyük olan bağışıklık s stem ne a t b r yapı olan bursa fabricius
Solunum, sternum ve kaburgaların hareket le olur Solunum, d aphragma ve kaburga
bulunur. Alt duvarında se devekuşu, ördek ve kazda gözlenen memel lerdek pen s’ n karşılığı olan
hareketler le olur
ç eleşme organı bulunur. Phallus adı ver len bu yapı le aynı zamanda c ns yet tesb t yapılır.
Gırtlak (larynx), küçüktür. Cran al ve caudal d ye ayrılır. Gırtlak (larynx), büyüktür. Tekt r. Vocal
Kanatlılarda cloaca’nın dışarı açılan son kısmına ventus adı ver l r. Bu yapı, memel lerdek anus’ün
Vocal cord yoktur cord bulunur
karşılığıdır.
Burun del kler k tane olup gaga’nın dorsal ka des nde yer alır. Cavum nasi, kanatlılarda kısa ve dardır.
Ağız boşluğu le bağlantısını, palatum durum’dak choana yarığı sağlamaktadır.
B-Caudal larynx (syrinx): Memel ler n rima glottis’ n n karşılığıdır. Kuşlarda ses n meydana geld ğ yerd r.
Son k soluk borusu (trachea) halkası (cartilago trachealis) le lk sek z bronş al halkadan oluşur (şek l
6.11). Yanlarında elast k b r membran bulunur.
Şek l 6.10. Kanatlılarda cloaca’nın bölümler (res m Kön g ve ark. 2016’dan mod f ye) Erkek ördeklerde, soluk borusunun (trachea) son kısmı sol tara a gen ş kem kten b r ş şk nl k yapar. Buna
6.2.7. Karaciğer (Hepar), Pancreas, Dalak (Lien) bulla tympaniformis adı ver l r.
Karac ğer (hepar): Sağ ve sol k lop hal nded r. Safra keses (vesica fellea), güverc n, muhabbet kuşu ve
beç tavuğu g b türlerde bulunmaz. Evc l tavuklarda bulunmaktadır.
Dalak (lien): Kassel m den n sağ tarafında yer alır. Şekl küre veya yumurta b ç m nded r.
Evc l kanatlılar le memel ler arasında solunum s stem n n temel farklılıkları aşağıda sunulmuştur.
Akc ğerler küçük ve kompaktır. Bel rg n b r loblanma Akc ğerler büyüktür. Bel rg n b r loblanma
görülmez vardır
Hava keseler vardır Yoktur Şek l 6.11. Tavuklarda syrinx (res m Kön g ve ark. 2016’dan mod f ye)
Anastomoz olan parabronş ollere sah pt rler Akç ğerler alveoler le sonlanır 6.3.2. Akciğerler (Pulmones)
Göğüs boşluğunun dorsal bölümünü şgal ederler. B r nc kaburgadan böbreklere kadar uzanırlar.
Akç ğerlerde bel rg n b r loblanma görülmez.
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 165/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 166/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
6.3.3. Hava Keseleri (Sacci Pneumatici) Test sler, cavum abdom n s ç nde yerleşm şt r Test sler, genell kle external olarak scortum
ç nde bulunur
Bu keseler göğüs boşluğu le karın boşluğunda yerleşm ş, hayvanın ağırlığını haf flet p uçmalarını
kolaylaştırılar. Alınan hava, bu keselerde ısınarak ağırlığı haf flet r. Bunun yanında uçama denges n de Cloaca vardır Yoktur
tem n ederler. Bu keseler bazı kem kler de (örn. humerus) pneumat ze ederler.
Bunların dışında leylek, pel kan, turna ve balıkçıl kuşlarında subcutan hava keseler n n de varlığı 6.4.2.1. Erkek Üreme Organları (Systema Genitalia Masculina)
b ld r lm şt r.
Test sler, memel lerden farklı olarak karın boşluğunda yer alırlar. Bunlar fasülye şekl nde olup böbrekler n
6.4. Urogenital Sistem (Systema Urogenitalis) lobus cranialis’ n n ventral’ ne yerleşm şlerd r (şek l 6.13/B). Cranial’de ve caudal’de saccus thoracicus
Boşaltım (ür ner) ve üreme (gen tal) s stem , kanatlılarda bazı noktalarda ortak b r kanalı caudalis ve saccus abdominalis le temastadırlar.
kullanmaktadırlar. Evc l kanatlılar le memel ler arasındak temel anatom k farklar aşağıda sıralanmıştır. Ductus deferens urodeum’a açılır. B rçok kanatlıda pen s bulunmaz ancak cloaca’nın proctodeum
Evc l Kanatlılar Memel ler kısmının alt duvarında phallus adı ver len oluşum memel lerdek pen s’ n karşılığıdır. Bu organ, devekuşu,
ördek ve kazda görülür. Ç leşmeler genelde cloaca’ların ağızlaşmasıyla olur.
Her k böbrek k veya daha fazla bel rl lobdan oluşur. Loblu olmasına rağmen her b r böbrek b r
ün te hal nded r
6.4.2.2. Dişi Üreme Organları (Systema Genitalia Feminina)
Kanatlılarda embr yoloj k dönemde k gonad (ovarium) olmasına rağmen sağ ovar um ve ov duct gel şme
Böbreklerde papila renalis, pelvis renalis, calix renalis Vardır
sürec ç nde redüks yona uğrayarak kaybolur. Sol ovarium gel ş m n tamamlar ve fonks yoneld r. Ancak
ve urethra yoktur
bununla b rl kte bazı kuş türler nde örneğ n Doğan ve Atmaca g b bazı türlerde her k ovarium da
Tubüller memel lerdek nden k m sl fazladır Glomerul çok y gel şm şt r gözlen r. Ovar um’dan sonra gelen bölüm tuba uterina (oviduct) adını alır. Ovarium’a dönük kısmı hun
şekl nde olup infundibulum olarak adlandırılır. Yumurtalıktan (ovarium) atılan yumurtanın sarısıdır. Tuba
S d k keses (devekuşu har ç) yoktur Vardır uterina’da gel ş m ne devam eder ve çevres n yumurta akı sarar. Sonunda kabuk şek llen r. Uterus ve
vagina, tuba uterina’nın bölümler olarak kabul ed l r.
Devekuşu, ördek ve kaz dışında kuşlarda pen s yoktur Pen s vardır
Er şk n tuba uter na bölümler (Şek l 6.12 ve 6.13/C):
Kuşlar yumurtlar Sadece monotremalar yumurtlar
1-İnfundibulum
Genell kle sol ovar um ve ov duct vardır Her k ovar um ve ov duct vardır
2-Magnum
Gll. mammar a yoktur Vardır 3-İsthmus
4-Uterus
5-Vagina Tavuğun vücudu zeng n lenf damarları le donanmıştır. Kanatlılarda bağışıklık mekan zması k ögeden
oluşur. Bunlar, humoral bağışıklıktan sorumlu bursa fabricius ve hücresel bağışıklığı sağlayan t mus
(thymus) bez d r. Bursa fabricius, cloaca’da proctodeum’un dorsal’ nde, t mus se boyunda baştan göğüse
kadar uzanır. Bu k organ merkez lenfo d organlardır. Per fer k lenfo d organ olarak dalak, tons llalar,
caecal tons ller ve peyer plakları bulunur.
Görme duyusu memel lere göre çok daha gel şm şt r. Kuşlarda orbita ve dolayısıyla bulbus oculi büyüktür.
Palpebra inferior y gel şm ş ve hareketl d r. Palpebra tertia’da da cart lago bulunmaz. Gll. tarsales
bulunmaz. Ret na üzer nde görme merkez yakınında, n. opticus’un bulbus oculi’ye g rd ğ yerde sadece
kanatlılara özgü pecten oculi adı ver len b r yapı vardır. Bu genelde yelpaze şek ll d r. Bunun ret naya
Şek l 6.13. Evc l kanatlılarda ürogen tal organlar. A. tavuk (böbrekler), B. horoz (test sler), C. tavuk (sol oks jen ve hücresel bes n sağladığı ve gözün termal dengelenmes nde rol oynadığı kabul ed lmekted r.
ovarium ve tuba uterina) (res m Kön g ve ark. 2016’dan mod f ye) Ancak y ne de fonks yonu tam olarak b l nmemekted r. Hak k b ocular görme kuşlarda görülmez.
Tapetum, yalnızca kuğu’da bulunmaktadır.
6.5. Dolaşım Sistemi (Systema Vasorum)
6.9.2. Denge ve İşitme Organı (Organum Vestibulocochleare)
Kanatlılarda, kalp memel lerdek ne benzer odacık s stem ne sah pt r. A. coronaria cordis dextra ve sinistra
kalb besleyen damarlardır. Apex cordis, d aphragma bulunmadığı ç n karac ğer n sağ ve sol lobları Kulak memel lerdek g b dış (auris externa), orta (auris media) ve ç kulaktan (auris interna) oluşur.
arasına kadar uzar. A. brachiocephalica (şek l 6.11), v. cava cranialis ve v. pulmonalis kanatlılarda ç t r. Kuşlarda auricula yoktur. Gözün ger s ndek del kler porus acusticus externus’dur. Bu, meatus acusticus
V.cava caudalis se tekt r. externus olarak devam eder ve membrana tympani le sonlanır. Orta kulak (auris media) boşluğu olan
cavum tympani hava ht va eder ve baş kem kler ndek pneumat k alanlarla bağlantılıdır. Ayrıca östak
6.6. Lenf Sistemi (Systema Lymphaticum)
borusu (tuba auditiva) ağızın tavanında infundibular yarığa açılır. Kanatlılarda tek b r kulak kem kç ğ
vardır. Adı columella olup cavum tympani ç nde d agonal olarak bulunur.
Kanatlılarda ç kulakta (auris interna), denge aygıtı (apparatus vestibularis) yer alır. Ancak bu aygıt esas Kaynaklar
olarak b r reseptörler s stem nden oluşur. Denge aygıtı, duyu hücreler le b rl kte ampulla
Baumel JJ (ed.), K ng AS, Breaz le JE, Evans HE, Berge JCV, (1993). Handbook of Av an Anatomy:
membranaceae, sacculus ve ductus cochlearis’ n d stal kısmının devamı olan ve kanatlılara özgü bulunan
Nom na Anatom ca Av um. Second ed., Prepared by the Internat onal Comm tee on Av an Anatom cal
lagena’dan oluşur.
Nomenclature, Publ cat ons of the Nuttall Orn tolog cal Club, No.23, Cambr dge, UK.
6.9.3. Koku Organı (Organum Olfactus) Çalışlar T. (1977). Tavuk D seks yonu. Fırat Ün vers tes Veter ner Fakültes yayınları 10. Ankara
Koku reseptörler , burun boşluğunda regio olfactoria’da yerleşm şt r. Bu duyu kanatlılarda az gel şm şt r. Ün vers tes Basımev , Ankara
6.9.4. Tad Organı (Organum Gustus) Çalışlar T. (1986). Evc l Hayvanların Anatom s . II. At, Tavuk D seks yonu. İstanbul Ün vers tes veter ner
Fakültes yayınları 3432, Gür-At Matbaası, İstanbul.
D l n büyük kısmı üzer kalın b r stratum corneum le örtülmüş olduğu ç n bu duyuyu almaya pek elver şl
değ ld r. Bu nedenle memel lerden farklı olarak tad duyusunda sadece d l yer almaz. Bu nedenle tad Çalışlar T. (1996). Evc l Hayvanların Anatom s (Genel). İ.Ü. Basımev ve F lm Merkez . İstanbul
duyusu, yutak, ağız boşluğu, d l n arka bölümü ve d l altı mukozasındak kemoreseptörler tarafından Dursun N. (2002). Evc l Kuşların Anatom s . (Dursun, N. ed.), Med san Yayınev , Ankara
şek llend r len b r duyudur.
Frandson RD, W lke WL, Fa ls AD. (2009). Anatomy and Phys ology of Farm An mals. Seventh ed., W ley-
6.9.5. Deri (İntegumentum Commune) Blackwell. USA.
Der ep derm s, derm s ve subcut s’den oluşur. Kanatlı der s n n öneml özell ğ , ç nde yağ (gll.sebaceae) Kön g HE, Korbel R, L eb ch H-G. (2016). Av an Anatomy. Textbook and Colour Atlas. 5M Publ sh ng.
ve ter (gll.sudorifera) bezler n n bulunmamasıdır. Bunların yer nde, pygostyl üzer ne yerleşm ş b r yağ She eld, UK.
salgısı yapan gl. uropygii yer almıştır. Kanatlılarda ep derm s tüylü bölgelerde nce, tüysüz bölgelerde
McLelland J. (1990). A Colour Atlas of Av an Anatomy. Wolfe Publ sh ng Ltd. Aylesbury, England
kalındır. Derm s’de düz kas demetler bulunur. Bunların b r kısmı tüy kaslarıdır.
Okan E. (2011). Evc l Kanatlıların Anatom s . In: Temel Veter ner Anatom . Anadolu Ün vers tes Yayını No:
Ep derm s gaga le son phalanx üzer nde tırnağı oluşturur. Ayrıca c ns yet gösterges olarak erkeklerde çok
2319, (Hazıroğlu M, eds), Anadolu Ün vers tes , Esk şeh r. S. 154-174.
daha bel rg n olan mahmuzların yapısı da ep derm s tarfından şek llend r lm şt r.
Taşbaş M. (1996). Veter ner Aesthes olog a. Tamer Yayınları. Ankara.
Deri oluşumları (Epidermoidal oluşumlar) (şek l 6.14):
Uygulamalar
Kanatlılarda bunlar b k (crista), h nd ler n uzun b ğ (processus frontalis), çenealtı sarkık der s /sarkık
gerdan (palea), gaga (rostrum), burun del kler n çevreleyen etl membran/balmumu (rictus), pençe Kanatlıları memel leden ayıran osteoloj k farklılıklar,
(unguis digitalis), metatarsal mahmuz (calcar unguis metatarsalis), püskül (barba), pullar (scuta), kulak
Kanatlı hayvanlarda s nd r m organlarının yerleş m ve özell kler ,
memes (lobus auricularis) ve gl. uropygii’den (burzel bez ) oluşur.
Cloaca’nın yer ve bölümler ,
Bölüm Özeti
Şek l 6.14. Kanatlılarda ep dermo dal oluşum örnekler (res m Kön g ve ark. 2016’dan mod f ye)
Veter ner anatom ç nde, “kanatlı” tanımlaması altında evc l kuş türler olarak tavuk (Gallus domesticus), ördek ve kazda gözlenen memel lerdek pen s’ n karşılığı olan ç eleşme organı phallus bulunur. Ventus,
h nd (Meleagris gallopavo), kaz (Anser domesticus), ördek (Anas domesticus) ve evc l güverc n (Columba memel lerdek anus’ün karşılığıdır.
domestica) türler n kapsayan b r tanımlama genel olarak kabul ed ld ğ ç n, burada genelde bu türler n
Safra keses (vesica fellea), tavuklarda bulnurken, güverc n, muhabbet kuşu ve beç tavuğu g b türlerde
özell kler hakkında b lg ler aktarılmıştır.
bulunmaz.
Kanatlı skelet n n en öneml özell ğ , kem kler n n haf f fakat kuvvetl olmaları, b r takım kem kler n b rb r
Kuşlarda cran al ve caudal olmak üzere k gırtlak (larynx) vardır. Caudal larynx, syrinx adını alır ve ses n
le kaynaşması (örneğ n os tibiotarsus) ve bazı kem kler nde yok olmasıdır. Uçmaya adaptasyon ç n
meydana geld ğ yerd r. Son k soluk borusu (trachea) halkası (cartilago trachealis) le lk sek z bronş al
kem kler n haf f olması, hava keseler n n bazı kem kler ç ne kadar uzaması sonucu pneumatisation le
halkadan oluşur.
sağlanmıştır.
Akç ğerler, göğüs boşluğunun dorsal bölümünü şgal ederler. Er şk n b r kanatlıda bazıları ç olmak üzere
Kanatlılarda alt çene, os quadratum den len kem ğ n aracılığıyla üst çeneye eklemleş r. Bu kem k alt
toplam sek z adet hava keses (sacci pneumatici) vardır. Bunlar göğüs ve karın boşluğuna dağılmışlardır.
çenen n süspans yonu durumundadır. Kuşlarda ağzın fazlaca açılmasını sağlar. Kanatlılarda, os
interparietale bulunmaz. Kalbur kem ğ (os ethmoidale) cranium cerebrale’n n parçası olmayıp Böbrekler, os lumbasacrale’n n fossa renalis çukurluğuna gömülü olduğu ç n çıkarılırken parçalanırlar.
v scerale’ye dah l olmuştur. Testis’ler, memel lerden farklı olarak karın boşluğunda yer alırlar. Kanatlılarda sol ovarium ve tuba uterina
gel ş m tamamlamış ve fonks yoneld r. Uterus ve vagina, tuba uterina’nın bölümler d r. Vagina, cloaca’nın
Kanatlıların vertebraları arasında b rleşmeler vardır. Bu b rleşmeler, kuşların uçması ve k bacakla
urodeum kısmına açılır.
yürümeler ç n şek l değ şt rmeler nden dolayıdır. B rleşm ş kem klere örnek, pygostyl ve os
lumbosacrale’d r. Pygostyl, uçuşda dümen görev görür. Bunun üzer nde gl. uropygii adı ver len b r yağ Kanatlılarda dolaşım s stem nde, A. brachiocephalica, v. cava cranialis ve v. pulmonalis ç olarak gözlen r.
bez bulunur. Bu bez, hayvanların tüyler n n yağlanması ç n gerekl yağı salgılar. Kanatlı encephalon’unu üzer nde sulci ve gri yoktur. 12 ç bey n s n ler nden b r olan n. trigeminus’un n.
Uçucu ve yüzücü kuşlarda sternum arasında farklılıklar bulunur. Yüzücülerde crista sterni hemen hemen lingualis’ görülmez. Omur l k (medulla spinalis), cauda equina yapmadan pl k şekl nde s vr lerek
kaybolmuştur. Yüzmeye uygun olarak yayvan durumdadır. Uçan kuşlarda crista sterni çok kesk nd r. sonlanır.
Kanatlılarda, ossa cinguli membri thoracici adı ver len omuz kemer adlı oluşum, scapula, os coracoideum, Kuşlarda orbita ve dolayısıyla bulbus oculi büyüktür. Ret na üzer nde pecten oculi adı ver len b r yapı
Kanatlılarda, mm. pectorales (pectoral/göğüs kasları), y gel şm şt r. Bu kaslar kanat hareketler n tem n Kanatlılarda tek b r kulak kem kc ğ vardır. Adı columella’dır.
etmekted r. Hem hac m hem de görevler açısından en öneml kas grubudur. Tavuk g b uçamayan Kanatlılarda ep dermo dal oluşumlar ç nde gl. uropygii, özell kle su kuşlarında hayvanın yağlanması
türlerde göğüs kaslarının beyaz renkte olması, uçma yeteneğ n kaybetm ş bu türlerde reng veren açısından d kkat çeken b r bezd r. Kanatlılarda, yağ (gll.sebaceae) ve ter (gll.sudorifera) bezler n n
myoglobul n prote n m ktarının azalmasından kaynaklıdır. bulunmaması, kanatlı der s n n en öneml özell ğ d r.
S nd r m kanalı ağız le başlar. Palatum durum’da burun boşluğuna açılan choana yarığı ve hemen
arkasında infundibular yarık vardır. Yemek borusu, göğüs g d nde b r gen şleme yapar. Kursak (ingluvies)
adı ver len bu oluşum, güverc nlerde süt kıvamı b r salgı yapar.
Evc l kanatlılarda m de k bölüme ayrılır. Kursak’tan (ingluvies) hemen sonra gelen bezsel m de
(glanduler mide/proventriculus) ve bundan hemen sonra kassel m de (musculer/ventriculus) yer alır.
Duodenum’un yapmış olduğu “U” şekl ndek kıvrım ç nde pancreas bulunur. Kanatlılarda k adet kör
bağırsak (caecum) vardır. Bunlar colon’a açılır.
S nd r m, ür ner ve üreme s stem n n son kısımlarının ortaklaşa oluşturduğu organ cloaca adını alır.
Urodeum, coprodeum ve proctodeum olmak üzere üç kısmı vardır. Proctodeum’un dorsal’ nde genç
kuşlarda büyük olan bağışıklık s stem ne a t b r yapı bursa fabricius bulunur. Alt duvarında se devekuşu,
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 173/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 174/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
A) Cloaca
D) Hava keseler ve pneumat k kem kler n olması
B) Bursa fabr c us
E) Akc ğerler n göğüs boşluğunun dorsal’ nde yerleşmes
C) İngluv es
2. Aşağıdak yapıların hang s kanatlılarda son b rkaç kuyruk omurunun b rleşmes yle oluşan
ve dümen görev gören yapıdır?
D) Sacc pneumat c
A) Pygostyl
E) Phallus
A) Karac ğer
D) Car na
B) Pancreas
E) H çb r
C) İleum
3. Kanatlılarda ossa cinguli membri thoracici (omuz kemer ) aşağıdak lerden hang s nde
doğru olarak ver lm şt r?
D) Dalak
A) Urodeum E) Sol ovar um ve ov duct (tuba uter na) er şk nlerde fonks yoneld r
B) Proctodeum 9. Kanatlılarda bulunan kulak kem kç ğ n n adı aşağıdak lerden hang s nde ver lm şt r?
C) Phallus A) Os quadratum
D) Caecum B) Columella
E) Coprodeum C) Malleus
7. Aşağıdak lerden hang s evc l hayvanlarda ses n meydana geld ğ terd r? D) Stapes
B) Sacc pneumat c 10. Aşağıdak lerden hang s nde gl. uropygii’n n yer ve görev doğru olarak ver lm şt r?
8. Kanatlılarda d ş gen tal organlar ç n ver len fadelerden hang s yanlıştır? D) Pygostyl’ n dorsal’ , tüyler yağlandırmak
CEVAP ANAHTARI
7. ENJEKSİYON YERLERİNİN ANATOMİSİ ve KADAVRA
1. d 2. a 3. e 4. c 5. b 6. a 7. c 8. e 9. b 10. d
HAZIRLAMA TEKNİKLERİ
Sığırlarda kas ç (intramüsküler) enjeks yon yerler ; boyun bölges nde lateral serv kal kas bölges , gluteal
kaslar bölges ve but arkası (semitendinosus/semimebranosus) kas grubu bölges d r (şek l 7.1).
Şek l 7.1. Sığırlarda kas ç (intramüsküler) enjeks yon bölgeler (res m Rockett ve Bosted 2007’den)
Bu bölgede boynun caudal yarımında der daha gevşek, cranial yarımı se caudal’e göre daha sıkı b r
yapıdadır. Burada der geç ld kten sonra der altında bulunan m.trapezius kasının pars cervicalis bölümü
ç ne enjeks yon yapılır. Bu alan sınırını, boyun omurları (vertebrae cervicales), ligamentum nuchae (ense
bağı) ve kürek kem ğ n n (scapula) cranial sınırı olan omuz eğ m ver r (şek l 7.2).
Atlarda farklı altı bölge kas ç (intramüsküler) enjeks yon ç n kullanılır. Bu bölgeler, boyunda serv kal
lateral, triceps, göğüs (pectoral), gluteal ve but arkası (semitendinosus/semimebranosus) kas gruplarını
çermekted r (şek l 7.4).
Şek l 7.2. Sığırlarda boyun bölges kas ç (IM: ntramüsküler) ve der altı (SC: subcutan) enjeks yon yerler
(sol res m: Holgrew-Bohl ng 2016’dan; sağ res m: Budras ve Habel 2003’dan mod f ye)
Sığırlarda b r d ğer kas ç enjeks yon yer , gluteal ve but arkası (semitendinosus/semimembranosus)
kaslara yapılandır. Bu amaçla gluteal bölgede, m. gluteus medius veya m. gluteus superficialis kasları
terc h ed lmel d r. Tuber coxae’n n hemen caudal’ nde gluteal bölgen n ortalarından seç m yapılır (şek l
7.3).
Şek l 7.3. Sığırlarda gluteal kaslara (intramüsküler) enjeks yon (Sol res m: Holgrew-Bohl ng 2016’dan; sağ
res m: Budras ve Habel 2003’dan mod f ye)
Şek l 7.5. Atlarda kas ç (intramüsküler) enjeks yon bölgeler (sol üst ve alt res mler: Chapman 2018’den; Şek l 7.7. Atlarda kas ç (intramüsküler) enjeks yon bölgeler (sol res m: Rockett ve Bosted 2007; sağ
sağ res m: Budras ve ark. 2011’den mod f ye) res m: Budras ve ark. 2011’den mod f ye)
Göğüs (pectoral) kas uygulaması genell kle aşı uygulamaları ç n terc h ed l r. Göğüs kafes n n önünde ön Gluteal kaslar (sağrı) bölges , tekrarlayan büyük hac ml enjeks yonlar ç n uygundur. Ancak bu bölge
bacakların craniomedial’ nde gövdeye b rleşt ğ yerde m. pectoralis descendes kası enjeks yonda kullanılır uygulamasında dezavantaj, enjeks yona bağlı b r abse şek llend ğ nde drenajın zor olmasıdır.
(şek l 7.6). Ancak bu bölge enjeks yonlarının genelde ağrılı olab leceğ ç n at’ın şahlanarak ön ayakları le
Bu bölgen n sınırlarının bel rlenmes ç n şu yöntem uygulanır. Önce orta hat boyunca sacrum’un
zarar vermes ne karşı d kkatl olunmalıdır. Bu nedenle uygulama sırasında at’ın önünde değ l b r tarafına
processus spinosus’ları bel rlen r (şek l 7.8/A). Sonra tuber coxae’n n caudal’ (şek l 7.8/B) ve femur’un
yakın durulmalıdır
trochanter tertius’unun prox mal ucu (şek l 7.8/C) tesp t ed l r. Bu noktalar arasında kalan bölge gluteal
kaslara güvenl enjeks yon yapılan bölged r (şek l 7.8/D.
Şek l 7.6. Atlarda kas ç (intramüsküler) enjeks yon bölgeler (sol üst ve alt res mler: Chapman 2018’den;
sağ res m: Popesko 1979’dan mod f ye) Şek l 7.8. Atlarda gluteal kas ç (intramüsküler) enjeks yon (sol res mler: Holgrew-Bohl ng 2016; sağ res m:
Triceps grubu kaslar da genelde aşı uygulamaları ç n terc h ed l r. M. triceps brachii’ n caput lateralis’ Popesko 1979’dan mod f ye)
ç ne enjeks yon yapılır (şek l 7.7). Göğüs (pectoral) kas uygulamasındak uyarılar burada da d kkate But arkası (semitendinosus/semimebranosus) kaslara enjeks yon genell kle taylarda terc h ed l r.
alınmalıdır. Uygulama sırasında hayvanın yan tarafında durulması tekme atımında güvenl k sağlar. Bu kaslara
uygulamada d kkat ed lmes gereken nokta, asla k kas arasına enjeks yon yapılmamasıdır. Kas ç
(intramüsküler) enjeks yon m. semitendinosus veya m. semimembranosus kasları ç ne uygulanır (şek l
7.9).
Uyluğun caudal’ nde but arkası kas (semitendinosus/semimembranosus) grubuna enjeks yon yapılırken
seç m yer şöyle bel rlen r:
Enjektör tutmayan el le femur’un caudal’ ne baş parmak yerleşt r l r. Kanül but arkasına caudocranial
st kamette yerleşt r lse de en uygun g r ş yer caudolateral yönde uygulamadır. Böylece hayvan hareket
etsede hem femur’a hem de s yat k s n r (n.ischiadicus) zedelenmem ş olur. Caudocranial st kamette
uygulamada m.semitendinosus ve m.semimembranosus kasları arasına g r lmes ht mal vardır. İk kas
arasına uygulama asla yapılmamalıdır. Enjeks yon bu k kasdan b r n n ç ne yapılmalıdır (şek l 7.11 ve
7.12).
Şek l 7.9. Atlarda but arkası (semitendinosus/semimembranosus) kas gruplarına kas ç (intramüsküler)
enjeks yon (sol res mler: Chapman 2018; sağ res m: Popesko 1979’dan mod f ye)
Şek l 7.11. Köpeklerde but arkası kaslar (semitendinosus/semimembranosus) grubuna enjeks yonda seç m
yer ve s yat k s n r (n.ischiadicus) (res mler Taylor 2016’dan)
Şek l 7.10. Keç lerde kas ç (inramüsküler) ve der altı (subcutan) enjeks yon yerler . A. kas ç enjeks yon,
B. subcutan enjeks yon. (sol res m: Popesko 1979’dan mod f ye; sağ res m: Rockett ve Bosted 2007)
Qadriceps kas grubuna enjeks yonda, enjektör olmayan el n başparmağı femur üzer ne yerleşt r lerek
m.quadriceps femoris kası tesp t ed l r. Bu kasın m. vastus lateralis’ ne haf f cranial st kamette g r l r (şek l
7.13).
Şek l 7.15. Köpeklerde triceps kas grubuna enjeks yon uygulaması (res mler Taylor 2016’dan)
Bel bölges kaslarına enjeks yonda, 13. kaburga le crista iliaca arasındak sağ ya da sol bölge seç l r.
Burada m. longissimus dorsi kassel olarak bulunur. Omurların processus spinosus’ları elle palpe ed ld kten
sonra bunlardan 2-3 cm lateral’ nden d k olarak kas ç ne g r l r (şek l 7.16).
Şek l 7.13. Köpeklerde quadriceps grubu kaslara kas ç enjeks yon uygulaması (res mler Taylor 2016’dan)
Ön bacakta triceps kas grubuna enjeks yonda, enjektör olmayan el n başparmağı humerus üzer ne
konularak m.triceps brachii kası sınırlandırılır. Bu kasın caput lateralis’e kas ç enjeks yon yapılır. Kanül,
caudal st kamette kas ç ne yerleşt r l r (şek l 7.14 ve 7.15).
Şek l 7.16. Köpeklerde bel bölges nde m.longissimus dorsi’ye enjeks yon uygulanması (sol res m: Taylor
2016’dan; sağ res m: Done ve ark. 2009’dan)
enjeks yonunda da d kkate alınmalıdır. Özell kle enjeks yon kas ç ne yapılmalıdır. M. semitendinosus le Der altı (subcutan) enjeks yon, lateral boyun der s n n caudal yarımından uygulanır (şek l 7.2). Burası
m. membranosus kasları arasına asla enjeks yon yapılmamalıdır. S yat k s n r zedeleme durumu ve daha gevşek ve elast k b r yapıdadır. B r elle der kıvrım yapılarak kanül der altına yerleşt r l r. Eğer kanül,
enjeks yonun kapsulasyonu le em lmeme r sk söz konusudur. derm s ç nde kalırsa mutlaka b r d rençle karşılaşmış olur.
Şek l 7.17. Ked lerde kas ç (intramüsküler) enjeks yon (sol res m: Asp nall ve Asp nall 2013; sağ res m:
Hudson ve Ham lton 2010)
Şek l 7.20. Köpeklerde der altı (subcutan) enjeks yon yer ve uygulaması (sağ res m: Judah 2014; sol
res m: Crow ve ark. 2009) 7.1.3.1. Sığırlarda Vena İçi (İntravenöz) Enjeksiyon Yerleri
7.1.2.5. Kedilerde Deri Altı (Subcutan) Enjeksiyon Yerleri Sığırlarda damar ç (intravenöz) enjeks yon uygulamalarından b r ve yaygın kullanılanı v.jugularis’den
yapılan uygulamadır (şek l 7.23). Bunun ç n boyun ventrolateral’ nden sulcus jugularis’ n sınırının
Uygulama, köpeklerdek ne benzerd r. Sırt bölges der s terc h ed l r (şek l 7.21).
bel rlenmes gerek r. Sığırlarda sulcus jugularis, ventral’den m.sternomandibularis, dorsal’den se
m.cleidooccipitalis le sınırlandırılır. Bu sulcus (oluk) ç nde v. jugularis’ n kalbe g d ş yönü baş parmakla
bloke edel r. Bu bloke ed len yer n cranial kısmında venanın doluluğu h ssed l r. Kanül craniocaudal
st kamette 45-90 derecel k b r açıyla vena ç ne yerleşt r l r.
Şek l 7.21. Ked lerde der altı (subcutan) enjeks yon yer ve uygulaması (res mler: Taylor 2016’dan)
Şek l 7.22. Yavru domuzlarda der altı (subcutan) enjeks yon yerler . A. terc h ed len bölge, B. alternat f
bölge (res m: Rockett ve Bosted 2007’den)
Atlarda vena ç enjeks yon yapılan b r d ğer toplardamar, v.cephalica’dır. Bu damar, ön bacağın
proximomedial' nde, kestane’n n önünded r. V. jugularis externa'dan or j n alan bu toplar damar, radius'un
med al' üzer nde yüzeysel olarak seyreder (şek l 7.26). Kanül damara distoproximal st kamette
yerleşt r l r.
Şek l 7.24. Sığırlarda v.coccygea’ya damar ç (intravenöz) enjeks yon alanı ve uygulaması (sol res m:
Rockett ve Bosted 2007; sağ res m: Budras ve Habel 2003’den mod f ye)
Şek l 7.25. Atlarda v.jugularis’e damar ç (intravenöz) enjeks yon alanı ve uygulaması (sol üst res m: Costa
ve Chapman 2018; Sol alt res m: Chapman 2018; sağ res m: Popesko 1979’dan mod f ye)
Şek l 7.27. Küçük rum nantlarda v.jugularis’e damar ç (intravenöz) enjeks yon yer ve uygulaması (sol ve
Şek l 7.29. Köpeklerde v.jugularis’e damar ç (intravenöz) enjeks yon yer ve uygulaması (sol res m:
sağ res mler: Popesko 1979’dan mod f ye; orta res m: Rockett ve Bosted 2007)
Popesko 1979’dan mod f ye; sağ res mler: Taylor 2016)
7.1.3.4. Köpeklerde Vena İçi (İntravenöz) Enjeksiyon Yerleri
V.cephalica, antebrachium’un dorsolateral’ nde seyreden b r damardır. D rsek eklem ne yakın olarak
Köpeklerde vena ç enjeks yonda en yaygın kullanılan üç toplardamar vardır (Şek l 7.28). damarın kalbe g d ş yönü sıkıştırılınca, m.extensor carpi radialis’ n hemen medial’ nde damar palpe
1-V.jugularis ed leb l n r. Sıkıştırılan el n yönü haf f lateral’e döndürülünce, damar dorsolateral poz syonda daha
bel rg n hale gel r. Ancak unutulmaması gereken, damarın hemen yanında d stal’e uzanan
2-V.cephalica
m.brachioradialis kasının nce şer t hal nde olmasıdır. Enjeks yon 20-30 derecel k acıyla dolgunluk
3-V.saphena lateralis (parva) gösteren damarın ç ne proximodistal yönde g r lerek yapılır (şek l 7.30).
Şek l 7.28. Köpeklerde vena ç (intravenöz) enjeks yon yapılan toplardamarlar (res m Colv lle ve Bassert
2016’den)
V. jugularis, sulcus jugularis ç nde boynun ventral yarımında seyreder. Köpeklerde, sulcus jugularis,
ventral’den m.sternothyroideus, dorsal’den se m.sternooccipitalis le sınırlandırılır (şek l 7.29). Apertura
thoracis cranialis’e yakın kısımdan damar üzer ne basınç uygulanarak vena’nın dolgunlaşması sağlanır.
Kanül 20-30 derecel k b r açıyla cran ocaudal st kamette damara g r l r.
Şek l 7.30. Köpeklerde v.cephalica’ya damar ç (intravenöz) enjeks yon yer ve uygulaması (sol res m:
Budras ve ark. 2007’den mod f ye; orta ve sol üst res m: Taylor 2016; sağ alt res m: Bezu denhout 2013)
Köpeklerde v.saphena lateralis, crus’un lateral’de, proksimal’den distal’e verev yönde, art.tarsi’n n
craniolateral’ ne doğru seyreder. Tendo calcaneus communis’ n hemen cranial’ ndek çukurluktan geçen
damar, ramus cranialis ve ramus caudalis’e ayrılır. Enjeks yon, v. saphena lateralis (parva) ve onun ramus
cranialis’ boyunca yapılır. Uygulama ön bacaktak v.cephalica uygulaması şek lded r (şek l 7.31).
Şek l 7.33. Ked lerde v.jugularis’e damar ç (intravenöz) enjeks yon yer ve uygulaması (sol üst ve alt
res mler: Taylor 2016’dan; sağ üst res m: Hudson ve Ham lton 2010’dan)
V.saphena medialis, ked lerde vena ç (intravenöz) enjeks yonda en kullanışlı damarlardan b r s d r.
İngu nal bölgede bu vena üzer ne basınç uygulanarak damarın dolgunlaşması sağlanır. Uygulayıcı damarı
Şek l 7.31. Köpeklerde v.saphena lateralis’e damar ç (intravenöz) enjeks yon yer ve uygulaması (res m tesp t ett k sonra, hareket etmey önlemek ç n tesp t el n n başparmağını vena’ya b t ş k yerleşt r r.
A,B,C: Taylor 2016; D: Kön g ve L eb ch 2004; E: Bezu denhout 2013’den) Ardışık uygulamalar ç n öncel kle vena’ya g rme ş ne d stal’den başlanmalıdır. 20-30 derecel k b r açıyla
damara g r l r (şek l 7.34).
7.1.3.5. Kedilerde Vena İçi (İntravenöz) Enjeksiyon Yerleri
Ked lerde vena ç enjeks yonda en yaygın kullanılan üç toplardamar vardır (şek l 7.32).
1-V.jugularis
2-V.cephalica
3-V.saphena medialis
Şek l 7.34. Ked lerde v.saphena medialis’e damar ç (intravenöz) enjeks yon yer ve uygulaması (res mler:
Şek l 7.32. Ked lerde vena ç (intravenöz) enjeks yon yapılan toplardamarlar (res m Colv lle ve Bassert Taylor 2016’den)
2016’den)
7.1.3.6. Domuzlarda Vena İçi (İntravenöz) Enjeksiyon Yerleri
Ked lerde v.jugularis’e enjeks yonda en y uygulama hayvanın sırt üstü yatırılarak tesb t n n yapılmasıdır.
Domuzlarda sıklıkla kullanılan damar v. jugularis’d r. Damar, boynun ventrolateral bölümünün ortasında
Hayvanı tutan k ş v. jugularis’ thorax g r ş nde soluk borusunun lateral’ ne doğru sıkıştırır. Kanül
sulcus jugularis ç nde yer alır. Sulcus jugularis, ventral’den m.sternohyoideus, dorsal’den se
yerleşt recek k ş de hayvanın başını tutarak boynu stenen poz syon ç n döndürür. Böylece venada sulcus
m.sternooccipitalis le sınırlandırılır (şek l 7.35).
jugularis ç nde dolgunluk gözlen r (şek l 7.33).
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 197/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 198/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
Domuzlarda boyun, kısa ve kassel olduğu ç n m. cleidooccipitalis’ n sulcus üzer ndek b t ş noktası g r ş
ç n uygundur (şek l 7.35).
Şek l 7.37. Atlarda der ç (intradermal) enjeks yon yer ve uygulaması (res m Chapman 2018).
Kadavra hazırlanmasında ya ölmüş ya da hek m kurulu onayı (et k kurul onayı da olab l r) le ötenaz
Şek l 7.36. Domuzlarda v.auricularis lateralis’e damar ç (intravenöz) enjeks yon yer ve uygulaması yapılmasına karar ver lm ş hayvanlar kullanılmaktadır. Ancak burada temel nokta, her hang b r bulaşıcı
(res mler Holtgrew-Bohl ng 2016’den mod f ye) hastalığının olmaması gerekl d r. Ölmüş hayvanların vücutlarından pıhtılaşmış ya da henüz pıhtılaşmaya
7.1.4. Deri İçi (İntradermal) Enjeksiyonda Seçim Yeri Anatomisi başlamış kanın b r an önce alınmasına çalışılır. Bunun ç n a.carotis communis’den damar yıkaması
yapılarak kanın boşaltılmasına çalışılır. Bu şlem ç n a. carotis communis’e gen ş b r kanül yerleşt r l r ve
Genell kle lateral boyun der s bu amaçla kullanılır. Özell kle allerj k testlerde der ç enjeks yonlar
perfüzyon pompası le önce vakumlama yapılarak kan çek lmeye çalışılır. Daha sonra yıkama şlem
kullanılır (şek l 7.37).
yapılır. Bu arada v. jugularis de kes lerek serbest bırakılır. Burada amaç kadavra bütünlüğünün
bozulmamasıdır. Yıkama şlem vücut sıcaklığında f zyoloj k tuzlu su (%0.9’luk NaCl) le yapılır. Eğer
kadavra, canlı hayvandan ötenaz le yapılacaksa, der n anestez ye alınan hayvana vena ç kan
pıhtılaşmasını önleyecek k myasal madde de ver leb l r. Der n anestez altında, a. carotis communis’den
kanın boşalması sağlanır. H povolem k şok’a g ren hayvan, anestez dozu da arttırılarak ölüm dozuna Budras K-D, Habel RE. (2003). Bov ne Anatomy. An Illustrated Text. F rst Ed t on, Schlütersche
çıkılır. Bu arada kalb ve solunum bloke edecek son k myasal da doğrudan kalbe ver lerek şlem GmbH&Co. KG., Verlag und Druckere , Hannover, Germany.
tamamlanır (şek l 7.38). Bunun ç n hayvanlarda kaburgalar arası boşluğa (spatium intercostale) göre
Budras K-D, McCarthy PH, Fr cke W, R chter R. (2007). Anatomy of the Dog. F h, rev sed Ed t on,
kalb n sınırları b l nmel d r. Ölüm şek llend kten sonra kanın boşaltılması vakumlu pompa le
Schlütersche GmbH&Co. KG., Verlag und Druckere , Hannover, Germany.
tamamlanınca, vücut sıcaklığında f zyoloj k tuzlu su (%0.9’luk NaCl) le damar yıkaması yapılır. Tem z su
toplar damardan gel nce tesp t sıvısı ver lmes şlem ne geç l r. Budras K-D, Sack WO, Röck S. (2011). Anatomy of the Horse. S xth Ed t on, Schlütersche GmbH&Co. KG.,
Verlag und Druckere , Hannover, Germany.
Chapman, A. (2018). Inject on Techn ques. In: Manual of Cl n cal Procedures n the Horse. (Costa LRR,
Parad s MR. Eds.). pp.72-87. John W ley and Sons, Inc., Hoboken, USA
Cooney, KA, Chappell JR, Callan RJ, Connally BA. (2012). Veter nary Euthanas a Techn ques. A Pract cal
Gu de. John W ley & Sons, Inc., Oxford, UK
Costa LRR, Chapman A. (2018). Venous Blood Collect on. In: Manual of Cl n cal Procedures n the Horse.
(Costa LRR, Parad s MR. Eds.). pp.59-71. John W ley and Sons, Inc., Hoboken, USA
Crow SE, Walshaw SO, Boyle JE. (2009). Manual of Cl n cal Procedures n Dogs, Cats, Rabb ts &
Rodents. W ley-Blackwell., Iowa, USA
Done SH, Goody PC, Evans SA, St cland NC. (2009). Color Atlas of Veter nary Anatomy. The Dog and Cat.
Vol.3, Mosby Elsev er, London.
Ek z R, Dem raslan Y. (2018). Kadavra hazırlamada kullanılan solüsyonlar ve güncel yaklaşımlar. D cle
Şek l 7.38. Köpekte ntrakard ak (kalp ç ) enjeks yon (res mler: Cooney ve ark. 2012’den)
Ün v Vet Fak Derg 11(2): 105-108.
Kadavra tesp t sıvısı olarak en yaygın kullanılan k myasal, formaldehit’t r. Ancak aşırı rr tan olup zeh rl b r
Holgrew-Bohl ng K. (2016). Large An mal Cl n cal Procedures for Veter nary Techn c ans. Th rd ed.,
k myasaldır. Günümüzde kanserojen etk s n n ortaya çıkmasıyla kullanımı sınırlı kalmıştır. Bu k myasalı
Elsev er, M ssour , USA.
çeren tesb t sıvısı en bas t olanıdır. “Formolsal n solüsyonu” adında bu tesp t sıvısında, %10 oranında
Holtgrew-Bohl ng K. (2016). Large An mal Cl n cal Procedures for Veter nary Techn c ans. Elsev er,
formaldeh t ve %0.9 NaCl bulunmaktadır. Bunun dışında, Spence, Norville, Erskine, Larssen ve Kinnamon
M ssour , USA
adlarıyla anılan kadavra tesp t sıvıları mevcuttur. Bunların ç nde Kinnamon kadavra saklama sıvısı
formaldeh t çermeyen b r solüsyondur. Ancak günümüzde h çb r zararlı k myasal çermeyen sıvının Hudson LC, Ham lton WP. (2010). Atlas of Fel ne Anatomy for Veter nar ans. Teton NewMed a. USA.
kullanılması tüm Avrupa B rl ğ Eğ t m nde de stenen b r durumdur. Bunun ç n kadavra ömrü kısa da olsa
Judah V. (2014). Veter nary Cl n cal procedures n Smamm An mal Pract ce. Cengage Learn ng.
“tuzlu su” kullanımı ve kadavranın soğuk ortamda (+4 °C) saklanması tavs ye ed lmekted r.
Stamford, USA
Kaynaklar
K nnamon KE, Holborow GS, S mmonds RC, Sher dan MN. (1984). Preparat on of veter nary gross
Asp nall V, Asp nall R. (2013). Cl n cal Procedures n Small An mal Veter nary Pract ce. Elsev er Ltd., spec mes: A method that allows storage at room temperature for four years. J Am Vet Med Assoc. 184 (6):
London, UK 704-705.
Bezu denhout AJ. (2013). Ve ns. In: M ller’s Anatomy of the Dog. (Evans HE, de Lahunta A. eds.) Elsev er Kön g HE, L eb ch HG. (2004). Anatomy of Domest c An mals. Textbook and Colour Atlas.
& Saunders, M ssour , USA. pp. 505-534. Schattauer.Sttutgart
Brenner E. (2014). Human body preservat on – Old and new techn ques. J Anat. 224 (3): 316-344. Popesko P. (1979): Atlas der Topograph schen Anatom e der Haust ere. Ferd nand Enke Verlag,
Stuttgart.
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 201/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 202/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
Rockett J, Bosted S. (2007). Veter nary Cl n cal Procedures n Large An mal Pract ce. Thomson Delmar benzerd r. Der altı (subcutan) enjeks yonun yer domuzun büyüklüğüne bağlı olarak değ ş r. Yavru
Learn ng, New York, USA. domuzlarda sıklıkla arka bacakların craniomedial der s nden uygulanır. Er şk n domuzlarda se genell kle
caudal kulak der s nden der altı enjeks yon yapılır.
Taylor SM. (2016). Small An mal Cl n cal Techn ques. Second ed., Elsev er, M ssou , USA.
At ve Sığırlarda damar ç (intravenöz) enjeks yon uygulamalarından b r ve yaygın kullanılanı
Yıldız B, İk z İ. (1993). Kadavra yapımında ve korunmasında yaygın olarak kullanılan tesp t sıvıları. UÜ Vet
v.jugularis’den yapılan uygulamadır. Bununla b rl kte sığırlarda v. cocygea, atlarda v. cephalica enjeks yon
Fak Derg.12(1): 129-135.
yapılan d ğer toplar damarlardır. Küçük rum nantlarda (koyun/keç ) vena ç enjeks yon v.jugular s’den
Uygulamalar yapılır. Köpeklerde vena ç enjeks yonda en yaygın kullanılan v. jugularis, v. cephalica ve v. saphena
Anatom k modeller üzer nde enjeks yon yerler , lateralis (parva) toplar damarları terc h ed l rken, ked lerde se v. jugularis, v. cephalica ve v. saphena
medialis en yaygın kullanıma sah pt r. Domuzlarda sıklıkla kullanılan damar v. jugularis’d r. Bunun dışında
Anatom k model kullanılarak kadavra hazırlamada uygulaması,
yaygın kullanılan b r d ğer damar, v. auricularis lateralis’d r.
göster lerek b lg ve becer n n arttırılması amaçlanmaktadır.
Der ç (intradermal) enjeks yonda, genell kle lateral boyun der s bu amaçla kullanılır. Özell kle allerj k
Bölüm Özeti testlerde der ç enjeks yonlar terc h ed l r.
Enjeks yon yapılırken bölgen n kl n k anatom s n n b l nmes ve hang anatom k yapılar ç ne Kadavra hazırlanmasında ya ölmüş ya da hek m kurulu onayı (et k kurul onayı da olab l r) le ötenaz
uygulamanın yapılması gerekt ğ , sağlıklı b r uygulama ç n öneml d r. Yapılacak enjeks yon yapılmasına karar ver lm ş hayvanlar kullanılmaktadır. Ancak burada temel nokta, her hang b r bulaşıcı
uygulamalarında, bölgen n temel anatom s hakkında b lg ed n lmes , sağlıklı ve kompl kasyonsuz hastalığının olmaması gerekl d r. Ölmüş hayvanların vücutlarından pıhtılaşmış ya da henüz pıhtılaşmaya
enjeks yon uygulamalarının kl n kte yapılmasına olanak sağlayacaktır. başlamış kanın b r an önce alınmasına çalışılır. Bunun ç n a.carotis communis’den damar yıkaması
Hayvanlara enjeks yonlar, kas ç (intramüsküler), vena ç (intravenöz), der altı (subcutan) ve der ç yapılarak kanın boşaltılmasına çalışılır. Yıkama şlem vücut sıcaklığında f zyoloj k tuzlu su (%0.9’luk NaCl)
(intracutan) şekl nde uygulanır. le yapılır. Kadavra saklama sıvılarının rr tan ve kanserojen etk ler neden yle kullanım ömrü kısa da olsa
“tuzlu su” kullanımı ve kadavranın soğuk ortamda (+4 °C) saklanması tavs ye ed len en uygun yöntemd r.
Sığırlarda kas ç (intramüsküler) enjeks yon yerler ; boyun bölges nde lateral serv kal kas bölges , gluteal
kaslar bölges ve but arkası (semitendinosus/semimebranosus) kas grubu bölges d r. Atlarda farklı altı
bölge kas ç (intramüsküler) enjeks yon ç n kullanılır. Bu bölgeler, boyunda serv kal lateral, triceps, göğüs
(pectoral), gluteal ve but arkası (semitendinosus/semimebranosus) kas gruplarını çermekted r. Küçük
rum nantlarda, boyun serv kal lateral, triceps ve but arkası (semitendinosus/semimembranosus) kas
grupları kas ç (intramüsküler) enjeks yonda terc h ed len alanlardır. Gluteal bölge kasları nce olduğu ç n
pek terc h ed lmemekted r. Köpeklerde kas ç (intramüsküler) enjeks yon, uyluğun anterior’unda
quadriceps kas grubu, uyluğun caudal’ nde but arkası kas grubu (semitendinosus/semimembranosus), ön
bacaklarda triceps kas grubu ve lumbal omurların her k yanında bel (lumbodorsal) kas grubuna olmak
üzere temelde 4 farklı bölgeye uygulanır. Ked lerde kas ç (intramüsküler) enjeks yonlarda uygulama
yerler n n seç m köpeklere benzerd r. Ancak genelde but arkası m. semitendinosus ve uyluk önündek m.
quadriceps femoris kası daha fazla terc h ed l r.
Der altı (subcutan) enjeks yon, at ve sığırlarda lateral boyun der s n n caudal yarımından uygulanır.
Küçük rum nantlarda omuz eklem n n cranial’ nden boyuna yakın bölgeden der altı enjeks yon yapılır.
Köpeklerde, boyun ve sırt bölges der s terc h ed l r. Ked lerde enjeks yon uygulaması, köpeklerdek ne
C) Lumbodorsal kaslar
1. Aşağıdak lerden hang s sığırlarda kas ç (intramüsküler) enjeks yonda terc h ed len b r
uygulama alanı değ ld r?
D) Quadr ceps kası
A) But arkası
E) M. sem tend nosus ve m. sem membranosus kasları
B) Gluteal kaslar
4. Köpeklerde m. sem tend nosus ve m. sem membranosus kasları veya gluteal kaslara
enjeks yon yapılırken aşağıdak lerden hang s ne d kkat ed lmel d r?
C) Lateral serv kal kas bölges
A) N.rad al s’e
D) M.sem tend nosus ve m. sem membranosus arası
B) V.jugular s’e
E) H çb r
C) N. schad cus’a
2. Aşağıdak lerden hang bölge atlarda ağrılı enjeks yona neden olab l r?
D) V.cephal ca’ya
A) Pectoral bölge
E) N.vagus’a
B) Gluteal bölge
5. Ked lerde der altı (subcutan) enjeks yon aşağıdak bölgelerden hang s ne yapılır?
C) But arkası
B) Gluteal der ye
E) M. sem tend nosus ve m. sem membranosus kasları
6. Er şk n domuzlarda der altı (subcutan) enjeks yon aşağıdak lerden hang s ne uygulanır? D) M.omotransversar us-M.sternomand bular s
E) H çb r
A) Boyun der s ne
B) Gluteal der ye 9. Köpeklerde vena ç enjeks yon aşağıdak damarlardan hang ler ne yapılır?
7. Aşağıdak hayvanların hang s nde v. coccygea’ya vena ç enjeks yon yapılır? D) V.jugular s, v.cephal ca, v. saphena lateral s
B) Sığır 10. Evc l hayvanlarda kadavra hazırlanırken kanın boşaltılması aşağıdak damarların
hang s nden yapılır?
C) Köpek
A) V. cephal ca
D) Ked
B) A.carot s commun s
E) Domuz
C) A. brach al s
CEVAP ANAHTARI
8. HİSTOLOJİYE GİRİŞ, TANIMLAR VE MİKROSKOP
1. d 2. a 3. b 4. c 5. e 6. c 7. b 8. a 9. d 10. b
BİLGİSİ
Sağlık b l mler le lg l eğ t m veren fakültelerden b r olan Veter ner fakültes nde temel b l mler
bölümünde k yarıyıl ders olarak okutulan H stoloj aslında B yoloj b l m n n alt dallarından b r s d r.
B yoloj ; B os: yaşam ve Logos: b l m kel meler n n b r araya gelmes nden oluşan yaşam b l m , canlı
b l m anlamına gelen b r b l m dalıdır. B yoloj n n altında yer alan alt b l m dalları aşağıdak şemada
ver lm şt r.
F zyoloj : Hücre, organ ve s stemler arasındak l şk y nceleyen b l m dlıdır. Hücre: Metabol zma, büyüme, hareket, çoğalma ve kalıtım g b b r organ zmanın bütün şlevler n
gerçekleşt reb len en küçük canlı b r m d r.
Anatom : Canlının organ, s stem yerleş mler n ve yapısal özell kler n nceleyen b l m dalıdır.
Doku: Yapı ve fonks yon yönünden b rb r ne benzeyen hücreler n b r araya gelerek oluşturduğu yapıdır.
H stoloj ve Embr yoloj : Dokuları ve canlının döllenm ş yumurtadan erg n b r b rey oluşumuna kadar
geçen tüm sürec nceleyen b l m dalıdır. Organ: Dokular bel rl b r f zyoloj k görev yer ne get rmek üzere b r araya gelerek organları oluşturur.
Genet k: Canlıya a t karakterler ve bunların geç ş özell kler n gen düzey nde nceleyen b l m dalıdır. 8.2. Histolojinin Tarihçesi
B yok mya: Canlıların k myasal yapısı, k myasal değ ş mler ve canlılarda meydana gelen k myasal Türk ye’de modern tıp eğ t m 1827 yılında başlamıştır. Ardından 1839 yılında Mekteb- Tıbb ye
reaks yonları nceleyen b l m dalıdır. kurulmuştur. Başlangıçta anatom ders çer s nde okutulan h stoloj 1872 yılında anatom den ayrılarak
İlm- Ensac-ı Hücrev yye sm le bağımsız b r ders hal ne gelm şt r. 1982 yılında morfoloj 1993 yılında
S toloj : Hücren n yapısı, temel k myası ve özell kler n nceleyen b l m dalıdır.
H stoloj ve Embr yoloj Anab l m Dalı olarak ayrılmıştır. Daha öncede tanımlarken bel rtt ğ m z g b
Ekoloj : Canlıların çer s nde bulundukları ortam ve b rb rler le olan l şk ler n nceleyen b l m dalıdır.
h stoloj b l m ne m kroskob k anatom de den lmekted r.
M krob yoloj : M kroskop le görüleb len bakter ve mantar g b canlıları bel rleyen ve nceleyen b l m
8.3. Histolojide Kullanılan Temel Malzeme ve Cihazlar
dalıdır.
Moleküler B yoloj : Canlıların yapısını, bu yapıların b rb rler yle olan l şk ler n moleküler düzeyde 8.3.1. Dokunun Takibi İçin Gerekli Malzeme ve Cihazlar
nceleyen b l m dalıdır. F ksat fler: H stoloj de hücreler n ve doku elemanlarının canlı hale en yakın şek lde kalmasını sağlayan
Paraz toloj : Asalak olarak yaşayan canlıların yaşam, yapı ve özell kler n nceleyen b l m dalıdır. H stok net: Otomat k doku tak p şlemler n yapan c hazlardır. Programlama sayes nde yükselen ve
alçalan alkol ser ler nden geçme, en son paraf ne gömme g b şlemler bu c hazlarda yapılır. (Şek l 8.2)
V roloj : V rusların özell kler n nceleyen b l m dalıdır.
B yoloj alt b l m dallarından b r s olan H stoloj H stos: doku ve Logos: b l m yan doku b l m anlamına
gelen k yunanca kökenl kel meden oluşmuş b r sözcüktür. H stoloj n n nceleme alanında b tk ve
hayvan dokuları yer almaktadır ancak: bu derste sadece hayvan dokuları le lg l konulara değ n lecekt r.
H stoloj m kroskob k anatom olarak da tar f ed lmekted r. H stoloj b l m dalında canlıları oluşturan
yapılardan özel yöntemlerle parçalar alınıp, özel şlemlerden geç r ld kten sonra dokuya uygun boyalar
uygulanarak preparatlar hazırlanır. Daha sonra bu preparatlar m kroskop yardımıyla ncelen r ve
görüntülen r. Yapılan bu ncelemeler hücre ve doku düzey nde gerçekleş r.
Şek l 8.2. H stoloj laboratuvarlarında kullanılan doku tak p c hazı çeş tler (Leica Biosystems
Inc.’den alınmıştır.)
Yükselen alkol ser s : Düşük derecelerden başlayarak yükselen derecelere doğru %70 - 80 - 95 – absolü Lam: M kroskop yardımıyla ncelenecek objeler n üzer ne konulduğu veya sürüldüğü dar, uzun ve yassı
alkol (%100) g b alkol ser ler hazırlanır ve der n boya/alkol kaplarına ya da şale çer s ne dökülür. cam parçasıdır. Bazı lamların sadece b r tarafları tıraşlanarak buzlu hale get r l r, bu t p lamlara rodajlı lam
Hazırlanan bu ser lerden preparatlar bel rl dak kalarda beklet lerek sırasıyla geç r l r ve preparatlardak adı ver l r. Rodaj kısmı dokuya a t b lg ler n yazılmasını sağlar. (Şek l 8.5)
doku çer s nde bulunan su uzaklaştırılır.
Lamel: Lamel, lam üzer ne ncelenmek üzere alınan c sm n üzer ne kapatılan değ ş k ölçülerde bulunan
Alçalan alkol ser s : Yükselen derecelerden başlayarak düşük derecelere doğru hazırlanan alkol küçük, dört köşe lama göre çok daha nce cam parçasıdır. (Şek l 8.5)
ser ler d r. Tıpkı yükselen alkol ser ler ned olduğu g b hazırlanır ve kaplara alınır. Doku çer s ne tam ters
Preparat: Bel rl b r dokudan alınan ve özel yöntemlerle paraf ne gömüldükten sonra çok nce m kronluk
suyun geç ş sağlanır.
kes tler alınarak lam üzer ne alınan doku örnekler boyanır ve özel yapıştırıcılarla üzer ne lamel konularak
Paraf n, jelat n, agar, epon, epoks res n, plast k maddeler: Dokuların ç ne gömüldüğü ve serleşt kten kapatılır. Böylece h stoloj k yapılar nceleneb l r hale gel r. Bu preparatlar uygun koşullarda çok uzun yıllar
sonra dokuları kes t almaya uygun hale get ren k myasallardır. saklanab l r veya kullanılab l r. (Şek l 8.5)
Doku gömme c hazı: H stok nette veya manuel olarak tak b yapılan örnekler n daha sert ve daha yüksek
ısıda er yen paraf nde bloklar hal ne get r lmes n sağlayan c hazdır.
8.3.2. Parafine Gömülen Dokudan Kesit Almak İçin Gerekli Malzeme ve Cihazlar
M krotom bıçağı: Paraf n ç ne gömülmüş örneklerden kes t almak ç n kullanılan kesk n çel k bıçaklardır.
(Şek l 8.4)
Etüv: Preparat hazırlama sürec nde kullanılan bel rl aralıklarda sıcak ortam sağlayan kapaklı c hazlardır.
B r nev laboratuvar fırınıdır d yeb l r z. Etüvler kurutma, bakter yal üret m ve dezenfekte veya
ster l zasyon g b amaçlarla bel rl sıcaklıklarda kullanılab l rler. H stoloj de se bel rl derecelerde
er yeb len paraf n n dokulardan uzaklaştırılmasına yardımcı olmak üzere kullanılmaktadır.
Şale: Preparatların hazırlama sürec nde paraf n uzaklaştırma, alkol ser ler nden geç rme ve boyama
aşamalarında çer s ne konulduğu çer s preparatların konulmasına uygun kanallardan oluşan genell kle
camdan olan kapaklı yapılardır.
Sepet-askı: Tak p veya boyama sürec nde kullanılan der n boyama kaplarının çer s ne üzer nde doku
kes t örnekler olan lamların d z ld ğ metal yapılardır. Askı yardımıyla der n boya/alkol kaplarına sepetler
Şek l 8.3. Çeş tl dokudan kes t alma c hazları (Leica Biosystems Inc.’den alınmıştır.)
koyulur ve çıkarılır.
Sıcak su küvet : Paraf n bloklardan m krotom yardımıyla alınan kes tler 37 C 0 l k sıcak su dolu küvete
alınır, böylece kes t alma sırasında büzülen katlanan nce paraf n kes tler n lam üzer ne alınmadan
açılmasını sağlar.
V rusların büyüklükler 1 nanometre, hücre çer s ndek m krotubuller 10 nm, m tokondr yaklaşık 1 µm,
er tros t 1-10 µm, b tk ve hayvan hücreler 20-100 µm, yumurta hücres 1 mm kadar büyüklüğe sah pt r.
Şek l 8.5. Çeş tl laboratuvar malzemeler (Thermo Scientific, Tıbbi Laboratuvar- Histolojik Preparat
Hazırlama, T.C. Milli Eğitim Bakanlığı ve Southern Biological.’dan alınmıştır.)
Boyalar: Canlı hücre veya dokudan alınmış örneklerdek yapıları nceleyeb lmek ç n kullanılan
k myasallardır. Bu k myasalların sah p oldukları pH, as t ve baz özell kler nden faydalanılarak hücren n
veya dokunun farklı bölgeler değ ş k renge boyanarak ayırt ed leb l r hale gel r. Boyaların çeş tler b r
sonrak derste daha ayrıntılı şek lde ncelenecekt r. 8.3.3.1.2. Mikroskop Çeşitleri
Yapıştırıcılar: Lam üzer ne alınan doku tak p sürec nden geç r lerek suyla uyumlu veya ks lol le uyumlu M kroskoplar opt k s stemler ve kullandıkları ışık kaynaklarına göre genel olarak aşağıdak g b
yapıştırıcılar damlatıldıktan sonra üzer ne lamel konularak lam-lamel yapışması sağlanır. Lam lamel sınıflandırılab l rler. (Şek l 8.6)
arasını tamamen dolduran yapıştırıcı hava almayı engeller ve preparat hazırlanmış olur.
1. Karanlık Alan M kroskobu
Boya/alkol kabı: D kdörtgen şekl nde metal veya camdan yapılan der n boya/alkol/ks lol g b 2. Faz Kontrast M kroskobu
k myasalların çer s ne konulduğu tak p ve boyama esnasında kullanılan der n kapaklı kaplardır.
3. Polar zasyon M kroskobu
M kroskop: Merceklerden oluşan s stemd r. Görüntüleme ç n ışık, lazer, elektron g b kaynakları
4. İnterferens M kroskop
kullanarak gözle görülemeyen objeler n büyütülerek görünür hale gelmes n sağlar.
5. Flouresan M kroskop
8.3.3.1. Mikroskop ve Çeşitleri 6. Stereom kroskop
8.3.3.1.1. Mikroskop Nedir? 7. Elektron M kroskobu
Gözümüzün sınırlı olan büyütme gücü 200-250 µm den daha büyük nesneler ç n yeterl olmaktadır. İşte 8. Işık M kroskobu
m kroskop da gözümüzün göreb leceğ 200-250 µm den küçük objeler göreb lmek ç n kullandığımız b r
En çok kullanılan ışık m kroskobu, en gel şm ş m kroskop se elektron m kroskobudur. Işık m kroskobu
c hazdır. Çözünürlük k noktanın ayrı objeler olarak görüleb ld ğ en küçük mesafed r. İnsan gözü se 0,1
konunun en sonunda detaylı olarak anlatılacaktır.
mm’den küçük c s mler ayırt edemez. Dolayısı le bu sınırlar dışında olan daha küçük c s mler ve
nesneler çıplak gözle göremey z. 8.3.3.1.2.1. Karanlık Alan Mikroskobu
M kroskop h stoloj b l m dah l b rçok alanda kullanılan ve 0.1 mm’den daha küçük olan çıplak gözle Standart metodlarla boyanamayan ya da boyandığında karakter st k yapısı gözlenemeyen
göremeyeceğ m z canlı veya cansız objeler üzer nde yapılan ncelemeye olanak sağlayan merceklerden m kroorgan zmaların ncelenmes nde kullanılır. Karanlık saha m kroskobu yapı ve görünüm olarak ışık
oluşan opt k b r araçtır. M kroskop s stem n n çer s nde farklı büyütme gücüne sah p mercekler m kroskobuna benzemekted r ancak ışığı kullanma yolu farklılık göstermekted r.
bulunmaktadır.
Işığı toplayan kondensör lens s stem n n tam ortasına yerleşt r len yuvarlak, düz ve opak b r d sk
sayes nde ışığın geçmed ğ karanlık b r saha oluşturulur. Böylel kle ışık merkezden değ l, ancak
kenarlardan geçeb lmekted r. Objekt fe gelen ışık yalnızca ncelenen numuneden yansıyan ışık
olduğundan okulerden bakıldığında numune s yah zem n üzer nde görülmekted r.
8.3.3.1.2.3. Polarizasyon Mikroskobu Şek l 8.6 Çeş tl m kroskop çeş tler nden elde ed len görüntüler. Sağdan sola sırasıyla Elektron
D ğer m kroskoplardan farklı olarak döner b r tabla le k adet pr zmaya sah pt r. Hücre ve dokuların bazı m kroskobu, faz kontrast ve ışık m kroskobu (Leica Biosystems Inc. ve Mescher A. 15 th. Edition.
kısımları polar ze ışığa farklı tepk ver r. Polar zan pr zma tarafından ayrılan ışık demetler nden b r Junqueira’s Basic Histology Text&Atlas Mc Graw Hill Lange’ dan alınmıştır.)
objeden d ğer se kırılarak obje dışından geçer ve k nc pr zma (anal zör) yardımıyla tekrar b rleş rler. 8.3.3.1.2.6. Stereomikroskop
Kerat n, kr stal, s n r ve kas f br ller , n şasta g b hücre yapıları ve bölünmedek m tot k yapının
Işığın ncelenecek nesnen n ç nden geçmes yer ne numune yüzey nden yansıtıldığı düşük büyütme
göster lmes nde kullanılab len m kroskoplardır.
gücüne sah p olan özel m kroskoplardır. Stereoskop k ya da d seks yon m kroskobu olarak da
8.3.3.1.2.4. İnterferens Mikroskobu adlandırılırlar. Her b r ayrı opt k yola sah p k okuler n kullanılarak sağ ve sol göz ç n ayrı bakış açıları
B r çeş t faz kontrast m kroskobu olup ışık demet n n kullanımı yönünden farklıdır. B r ışık demet oluşturulur. Bu sayede ncelenen objen n üç boyutlu görüntüsü ncelenm ş olur.
örnekten geçerken, d ğer se ışıktan geçemeyen ışık demet d r. İncelenen numunen n farklı 8.3.3.1.2.7. Elektron Mikroskobu
bölgeler ndek yoğunluk farkları sayes nde kırılma ndeksler farklılık göster r. Bu farklılıkların yardımıyla
Elektron m kroskobunda ışık yer ne b r elektron demet kullanılır. Elektron m kroskoplarında elde ed len
renkl b r görüntü oluşumunu sağlar.
görüntünün çözünürlüğü ışık m kroskoplardan çok daha büyüktür. Bunun neden elektron demet n n
8.3.3.1.2.5. Flouresan Mikroskobu dalga boyunun ışığın dalga boyundan çok daha küçük olmasıdır. Elektronların dalga boyu görülen ışığın
Bazı c s mler kısa dalga boyuna sah p ultrav yole ışınlarını absorbe ederek daha büyük dalga boyuna dalga boyundan 100.000 defa daha küçüktür. Işık m kroskopları le yaklaşık olarak 2000 kez büyütme
sah p ışınlar yayarlar ve floresans olarak adlandırılır. İncelenecek olan numune V tam n A, r boflav n, gücü le c s mler nceleneb l rken elektron m kroskoplarında yaklaşık olarak 100.000 katlık büyütme gücü
porf r n, kloroplast g b doğal olarak floresans b r madde değ lse florokrom den len flöresan parlama le ışık m kroskobunda ncelenemeyen hücre ç organeller, bakter ve v rüsler g b yapıları nceleyeb lmek
özell ğ ndek b r boya le boyanmaları gerek r. Doku veyahut hücre çer s nde ya da üzer ndek b r yapının mümkündür. Işık m kroskoplarında ışığın odaklanması ç n kullanılan cam mercek s stemler yer ne
ant jen k yapıların floresan boya le bağlanmış ant korlarla bağlanması yan mmunoloj k yöntemlerle elektron m kroskoplarında vakumlu b r tüp s stem çer s nde elektromanyet k mercekler kullanılır.
boyanarak floresans özell k kazandırılması yöntem mmunoflöresan yöntem olarak adlandırılır. Floresan Transm syon elektron m kroskobu (TEM) ve Scann ng elektron m kroskobu (SEM). TEM de 10-20 nm
m kroskoplar bakter , v rüs ve protozoa enfeksyonlarının d agnozunda yaygın olarak kullanılmaktadır. ncel ğ nde hücre kes tler nde hücren n tüm organeller nceleneb l r. SEM de canlıların, c s mler n yapıları
üç boyutlu olarak nceleneb l r. Oldukça pahalı c hazlardır.
Işık m kroskobunda ışık kaynağı, b r lamba veya gün ışığı olab l r. Gelen ışık cam mercekten oluşan
kondansöre geld kten sonra nceleyeceğ n z objeden geçerek, y ne camdan yapılmış b r objekt f le
fokuslanır. Işık m kroskobu temel olarak mekan k ve opt k bölüm olmak üzere k ana kısımdan oluşur.
.B r ışık m kroskobunun büyütme gücü Oküler n büyütme gücü le objekt f n büyütme gücünün çarpımı
le elde ed l r. (Şek l 8.7)
A-MEKANİK BÖLÜM:
1-Ayak:
M kroskobun tüm ağırlığını taşıyan genelde yatay olarak U b ç m nde olan metal kısım.
2-Stat f:
Şek l 8.7 Işık m kroskopu ve bölümler (Leica Biosystems Inc.’den alınmıştır.)
Oküler, objekt f ve tabla stat f le b rleş rler. Stat f n b r d ğer adı m kroskop koludur. M kroskobun b r
yerden b r yere taşınmasını sağlayan kol g b d r. Tüm m kroskop parçaları stat fe bağlanmaktadır. Bazı B-OPTİK BÖLÜM:
m kroskoplarda stat fle ayak kısmının bağlandığı yerler v da le b rleşt ğ nden gerekt ğ nde m kroskop bu 1-Kondansör Takımı:
noktadan arkaya doğru yatırılab l r.
Kondansör ışığı b r noktada toplar ve yoğunlaştırır. Takımın ç nde en altta süzgeç, onun üstünde
3-Ayna ve Işık Kaynağı: d yafram, d yafram kolu en üstte de mercek takımı bulunur. D yafram kolu le ışık m ktarı ncelenecek
Ayna, ışık kaynağından alınan ışığın toplanarak yansıtılmasını sağlar. Genell kle bu ayna konkavdır. objeye göre azaltılır veya arttırılır. Genell kle boyasız ncelenen objelerde d yafram kapatılır. Çünkü bu
Gel şm ş m kroskoplarda ayna yer ne elektr k kablosuyla alınan elektr ğ ışığa dönüştüren ışık kaynağı objeler boyasız olduğu ç n ışığı fazla geç r rler.
vardır. 2-Tüp:
M kroskopta preparatın konulduğu yerd r. Hareketl veya sab t olab l r. Hareketl olanlarda tabla m kro 3-Oküler:
veya makro v dayla yukarı ve aşağı yönde hareket ett r l r.
M kroskobun üst kısmında bulunan tüpe takılı olarak bulunurlar. Yaygın olarak m kroskoplarda 5X, 7X,
5-Şaryo: 10X, g b büyütme gücüne sah p oküler terc h ed l r. Oküler kend büyütme güçler yle b rl kte objekt e
o
Tablanın (yatay düzlemde) 90 sağa-sola veya ler -ger hareket n sağlayan tablanın altında bulunan büyütülen görüntüyü 5X-10X kat arasında b r kere daha büyütürler.
6-Makro ve M kro V da: Objekt fler revolverde sıralanırlar. Revolver tüpün alt ve ön kısmında bulunur ve kend eksen etrafında
Stat f n üzer nde genell kle ayağa yakın kısımda bulunur. Makro v danın hareket yle büyük, m krov danın 3600 döneb l r. Objekt fler n büyütme gücü 4X, 10X,20X 40X, 60X, 100X büyüklükler nde olab l r. 4X, 10X,
hareket yle küçük hareketlerle tabla yukarı aşağı hareket ett r l r. Görüntüyü bulab lmek ç n mutlaka 4X 40X kuru s steml objekt flerd r ve preparatla objekt f arasında hava bulunur.
ya da 10X objekt fle ve makro v dayla çalışmak gerek r. Ardından 40X ve d ğer objekt f değerler nde se 100X mmers yon objekt f d r. Bu objekt e nceleme yapab lmek ç n mutlaka mmers yon yağı g b , ışığı
mutlaka m kro v dayla çalışılacaktır. Aks takd rde preparat kırılab l r ve objekt f zarar göreb l r. kırma nd s yüksek olan b r yağ kullanılır. Preparatın üzer ne b r damla damlatılarak, bu damla
mmers yon objekt f le temas ett r lerek preparat üzer nde gezd r l r. İnceleme b tt ğ nde m kroskobun
objekt f mutlaka %70 l k soprop l alkolle nemlend r lm ş özel pamuklu bez le naz kçe tem zlenmel d r.
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 219/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 220/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
Uygulamalar
H stoloj laboratuvarında bulunan malzemeler, k myasal ve c hazlar 1. Aşağıdak lerden hang s nde H stoloj n n tanımı doğru ver lm şt r?
Bölüm Özeti
A) Doku b l m
Sağlık b l mler le lg l eğ t m veren fakültelerden b r olan Veter ner fakülteler nde temel b l mler
bölümünde k yarı yıl ders olarak okutulan H stoloj , B yoloj b l m n n alt dallarından b r s d r. H stoloj
H stos: doku ve Logos: b l m, yan doku b l m anlamına gelen k yunanca kökenl kel meden oluşmuş b r B) Canlı b l m
sözcüktür. H stoloj n n nceleme alanında b tk ve hayvan dokuları yer almaktadır. H stoloj m kroskob k
anatom olarak da tar f ed lmekted r. Başlangıçta anatom ders çer s nde okutulan h stoloj 1872 yılında C) Hayvan b l m
anatom den ayrılarak İlm- Ensac-ı Hücrev yye sm le bağımsız b r ders hal ne gelm şt r. 1982 yılında
morfoloj 1993 yılında H stoloj ve Embr yoloj Anab l m Dalı olarak ayrılmıştır. H stoloj b l m dalında
D) B tk b l m
canlıları oluşturan yapılardan özel yöntemlerle parçalar alınıp özel şlemlerden geç r ld kten sonra
dokuya uygun boyalar uygulanarak preparatlar hazırlanır. Daha sonra bu preparatlar m kroskop
E) Çevre b l m
yardımıyla ncelen r ve görüntülen r. Yapılan bu ncelemeler hücre ve doku düzey nde gerçekleş r.
H stoloj de dokunun paraf ne gömülmes ne kadar olan aşamaya doku tak b den r. B rçok c haz ve
k myasal bu aşamada kullanılmaktadır. Bunlardan b rkaçı h stok net, m krotom, doku gömme c hazıdır. 2. Aşağıdak hayvanlardan hang s h stoloj de kullanılan c hazlardan b r değ ld r?
Dokular öncel kle f ksat fler çer s ne alınırlar. Sonrasında çeş tl alkol ser ler n n kullanıldığı k myasallar
kullanılarak tak pten geçerler. Ardından paraf ne gömülerek sert kes t alınacak duruma get r l rler.
A) Doku gömme c hazı
M krotom adı ver len c hazlarla m kron düzey nde kes tler lam üzer ne alınarak boyanmak üzere şlen rler.
Boyanan preparatlar m kroskopta ncelen r. Kullanılan ışık kaynağına göre çeş tl büyütme gücüne sah p
m kroskoplar vardır. Sıklıkla kullanılan ışık m kroskobudur. B) H stok net
C) M krotom
D) sıcak su küvet
E) Ultrason
1. a 2. e 3. b 4. d 5. b
C) Oküler büyütme gücü + Objekt f büyütme gücü
A) Işık m kroskobu
B) Floresan m kroskop
C) Stereom kroskop
D) Elektron m kroskobu
A) Makro v da
B) Objekt f
C) M kro v da
D) Şaryo
E) Tabla
Kurutma, dondurma ve ısıtma yöntem f z ksel tesp t ç n kullanılan modellerd r. Kurutma ve ısıtma
9. HİSTOLOJİK TEKNİKLER VE UYGULAMALARI genell kle frot şekl ne get r len yayma preparatlarda etüv ya da m krodalga yardımı le uygulanmaktadır.
Bu t p tesp t yöntemler daha çok hematoloj k ve m krob yoloj k boyaların kullanıldığı zamanlarda terc h
ed lmekted r. Dondurma yöntem nde se dokuların ved l kle dondurulması esasına dayanır. Dokular sıvı
azot ya da sol d karbond oks tte (kuru buz) dondurularak tesp t ed l r ve kr yostat adı ver len dokuların
9.1. Doku Takip Aşamaları soğukluğunu koruyan c haz çer s nde yer alan m krotom le dokulardan nce kes tler alınır. Genell kle hızlı
teşh s gereken durumlarda terc h ed lmekted r.
H stoloj alanının rut n ncelemeler nde sıklıkla ışık m kroskobu tekn kler kullanılsa da daha ayrıntılı
çalışmalar ç n yüksek büyütme özell ğ ne sah p elektron m kroskobu kullanılmaktadır. Moleküler 9.1.1.2. Kimyasal Tespit
düzeydek ayrıntıların ncelenmes se mmunoh stok mya, h stok mya ve hücre-doku kültürü tekn kler
K myasal ajanlar ve karışımları kullanılarak yapılan tesp t yöntem d r. K myasal tesp tte prote n denatüre
yardımıyla yapılmaktadır.
eden maddeler, çapraz bağlantı yapan k myasallar veya oks dan ajanlar kullanılır. Formaldeh d,
Canlıyı oluşturan hücre ve organlar çeş tl tekn kler yardımıyla m kroskop le ncelenmeye hazır hale Glas yalaset k as t, Et l alkol, Merkür klorür, P kr k as t, Aseton, Osm yum tetraoks t, Glutaraldeh d
get r lmekted r. Dokular ışık m kroskobu yardımıyla çer s nden ışık geç r lerek ncelenmekted r. Ama çoğu k myasal tesp t ç n sık kullanılan k myasal ajanlardır. Işık m kroskopu ncelemeler nde sıklıkla prote nler
zaman dokunun yapısının kalınlığı, ışığın doku çer s nden geçmes ne engel olmaktadır. Bu amaçla arası çapraz bağ oluşmasını sağlayan formaldeh t sıklıkla kullanılır. Elektron m kroskob ncelemeler nde
ncelenecek dokuların doku tak b olarak adlandırılan sıralı b r d z şlemden geçmes gerekmekted r. Bu se dokular prote nler arası çapraz bağ oluşmasını sağlayan gluteraldeh d le f kse ed l r. Elektron
şlemler sırasıyla tesp t, deh drasyon (sudan arındırma), şe aflaştırma, paraf nle doyurma, gömme m kroskop ncelemeler nde glutaraldeh t f ksasyonu sonrasında zar l p tler n n f ksasyonunda etk l olan
ve kes t alma olarak s mlend r lmekted r. (Şek l 9.1) Bu doku tak p şlemler sonunda elde ed len tamponlu osm um tetroks d çözelt s le f kse ed lmekted r. F ksasyon çözelt s n n hacm , doku örneğ n n
preparatlarda dokunun yapısı ve moleküler yapısı bozulmadan korunmaktadır. Ancak doku tak p mutlaka 10-20 kat fazlası olacak şek lde ayarlanmalıdır. F ksasyon çözelt s n n pH’ı, ortamın ısısı, tesp t
şlemler sırasında meydana gelecek aksaklıklarda dokuların yapısı bozulab l r ya da doku hazırlama solüsyonlarının doku ç ne yayılma gücü ve f ksasyon süres de tesp t etk leyen d ğer faktörlerd r.
kusurları (artefakt) oluşab lmekted r.
K myasal tesp t perfüzyon ve mmers yon (daldırma) yöntem olarak uygulanab lmekted r. Perfüzyon
f ksasyon yöntem , anestez altındak hayvanın göğüs kafes açılarak kalb n sol ventr külünden zoton k
serum ver l rken, sağ atr umdan açılan del kten kanın boşalması sağlanır. Ardından zoton k serum
kes lerek f ksat f ver lmeye başlanır. F ksat f ver len doku ve organlar f kse oldukça sertleş r. İmmers yon
(daldırma) yöntem se laboratuvarlarda sıklıkla kullanılan b r f ksasyon yöntem d r, f kse ed lecek doku
parçalarının daha önceden hazırlanmış f ksasyon çözelt s n n ç nde doku t p ne göre farklı sürelerde
beklet lerek yapılmaktadır. Ayrıca kem k ve kem k çeren sert dokular rut n tesp t sonrası kolay doku
tak b ç n dekals f kasyon solüsyonlarının kullanılmasını gerekt rmekted r.
Şek l.9.1. Doku tak p aşamaları (Mescher A. 13 th. Edition. Junqueira’s Basic Histology Text&Atlas Mc Tesp t sonunda b r sonrak aşama olan deh drasyona geçmeden önce akar su altında tesp t
Graw Hill Lange’den modifiye edilmiştir) solüsyonundan arındırılmalıdır.
9.1.1. Tespit (Fiksasyon) Sık kullanılan bazı tesp t solüsyonları ve çer kler aşağıdak g b d r.
Tesp t n amacı, hücre ve dokuların bakter ya da hücre çer s nde yer alan enz mlerle parçalanmasını %10’luk tamponlu formalin
(otol z) engelleyerek, canlı organ zmadak formunda kalmasını sağlamaktır. Bu amaçla dokular vücuttan
Rut nde sıklıkla terc h ed len prote nler, l p dler ve karbonh dratlar ç n uygun d üzyon gücü yüksek ve
alındıktan sonra kısa sürede şlenmel d r. Tesp t yöntemler f z ksel ve k myasal olarak k ye ayrılmaktadır.
hızlı b r f ksat r. Tamponlu formal n le tesp t ed len dokular yıllarca boyanma özell ğ n kaybetmeden
D st le su..........................................900ml Şek l 9.2. Doku gömme ve blok hal ne get rme aşamaları. (Leica Biosystems Inc.’den alınmıştır.)
Sodyum fosfat d bas k(anh drat)..........6.5g Suyu g der lm ş şe aflaştırılmış dokuların çer s ne gömme metaryal n n emd r lmes aşamasıdır. Bunun
amacı dokunun hem uzun süreler bozulmadan saklanması hem de m krotomla rahatlıkla nce kes t
Bouin Solusyonu
alınmasını sağlamaktır. Bu aşamada gömme metaryal ne uygun emd rme metaryal seç l r.
1897’den ber kullanılan bu solusyon b rçok dokunun tesp t ç n uygundur. Taze olarak hazırlanmalıdır.
Bu aşamada paraf ne gömülecek dokular ç n, er me sıcaklığı 4֯0C olan yumuşak paraf n dokunun ç ne
Hızlı b r f ksat r, doku boyuna ve c ns ne bağlı olarak 4 le 12 saat arasında dokuyu tesp t eder. Tesp t
emd r l r. Paraf n n dokulara kolayca emd r lmes ç n vakumlu ortam terc h ed lmel d r. Rez n ç ne
sonunda doku ç nde kalan p kr k as t n tem zlenmes ç n %50 ve ya %70’l k alkol ser ler le yıkanması
gömülecek dokular se et l alkolle deh dre ed ld kten sonra lk olarak proplen oks t ya da aseton g b
gerek r. Test s b yops ler n n tesp t nde öner lmekted r. DNA degradasyonuna yol açab ld ğ nden, ntakt
çözücülerle seyrelt lm ş plast k madde (epon, epoks -rez n g b ) doku ç ne emd r l r.
DNA gerekt r len çalışmalarda kullanılmamalıdır.
%37-40 formol.........................................250ml Emd r lme şlem b tt kten sonra dokular rahat kes t alınab lmes ç n er me sıcaklığı 55- 58 ֯C olan paraf n
çer s ne ya da saf rez ne gömülerek bloklar hal ne get r l r. Sertlesen doku blokları kes t almaya
Aset k as t................................................50ml
uygundur. (Şek l 9.2)
9.1.2. Dehidrasyon
9.1.6. Kesit Alma
Doku ç ndek suyun uzaklaştırılma aşamasıdır. Bu aşamada kullanılan deh drasyon sıvısı le doku
Blok hal ne get r lm ş dokulardan sten len kalınlıklarda kes tler n alındığı aşamadır. Alınan kes tler 38-39
çer s ndek sıvı yer değ şt r r. En sık kullanılan deh drasyon çözelt s etanol ve asetondur. Dokular
֯C sıcaklıktak d st le su çer s nde yüzdürülerek kırışıklıklarının açılması sağlanır ve lamlara yerleşt r l r.
yükselen konsantrasyonlarda (%7֯0’den 10֯0’e doğru) deh drasyon çözelt ler le muamele ed l r.
Bazen bu sıcak suya kes tler n lamların daha y tutunmasını sağlayan jelat n de ekleneb l r. Elektron
9.1.3. Şeffaflaştırma m kroskop çalışmalarında epoks -rez ne gömülen dokulardan kes tler cam ya da elmas bıçaklarla
ultram krotom yardımıyla alınır. Normal m krotomla kes tler 1-10 μm kalınlığında alınırken
Parlatma olarak da b l nen bu aşamada amaç dokuları saydamlaştırmaktır. Ayrıca bu aşamada
ultram krotomla 1 μm’den daha nce kes tler alınır. Elektron m kroskop kes tler lamlar yer ne kafes
deh drasyon aşamasında doku ç ne d uze olan alkol uzaklaştırılır. En yaygın kullanılan şe aflaştırma
şekl nde gr d adı ver len bakır ya da n kel taşıyıcılar üzer ne alınır. (Şek l 9.3)
solusyonları, ks lol, benzen, toluen, chloroform, met lbenzoat g b maddelerd r.
Şek l 9.3. Kes t alma ve preparat hal ne get rme aşamaları (Leica Biosystems Inc.’den alınmıştır.) prote nler se alc en mav s yle bel rlenmekted r. Doku ç ndek dem r varlığını bel rlemek ç n de Prusya
mav s kullanılmaktadır. Merkez s n r s stem boyamalarında da metal emd rme yöntemler ne sıklıkla
9.1.7. Boyama
başvurulmaktadır.
Çoğu hücre ve hücrelerarası madde renks zd r bu nedenle dokuları m kroskop altında nceleyeb lmek ç n
Boyama şlem n n ardından preparatlar, yükselen konsantrasyonlarda alkollerden geç r lerek sudan
öncel kle boyanması gerekmekted r. Boyama şlem ne geçmeden önce lamlara alınan paraf n kes tlerden
arındırılır ve preparatlar kurumaya alınır. Kuruyan preparatlar ks lol le parlatılır ve daha uzun süre
paraf n n uzaklaştırılması gerek r. Bu şlem ç n h stoloj laboratuvarlarında genell kle ks lolden
saklanılab lmes ç n entellan g b ks lol le uyumlu kapatıcılarla kapatılır.
yararlanılmaktadır. Ks lol ser ler nden sonra doku alçalan alkol ser ler nden geç r l r ardından terc h
ed len boyama yöntem uygulanır. 9.2. Dokuların 2 Boyutlu Kesitlerle Yorumlanması:
9.1.8. Kapatma Hücre ve dokular 3 boyutlu yapılar olmasına rağmen h stoloj k çalışmalarda 2 boyutlu olarak
ncelenmekted r. Bu sebeple çalışmalarda doğru yorum yapılab lmes ç n bu özell ğ n doğru anlaşılması
Boyama sonrası yükselen alkol ser ler nden geç r len preparatlar ardından ks lol ser s nden geç r l r ve
gerekmekted r. Boru benzer tubüler dokularda yuvarlak ve oval yapılar değ ş k boyutlarda görüleb leceğ
ks lol le uyumlu kapatıcılarla kapatılır. Kapatma şlem ç n genell kle entellan terc h ed lse de kanada
g b kenar kısmından teğet geçen kes tlerde lümen gözlenemeyeceğ ç n sadece tubüller n hücresel kısmı
balsamı g b kapatıcılar da kullanılmaktadır.
görülecekt r. (Şek l 9.4)
9.1.9. Boyalar
Dokuları renklend rmek ç n kullanılan boyalar dokunun as d k ve baz k b leşenler n seç c olarak boyar
ve dokuların yon ze olab len b leşenler yle elektrostat k bağlar kurar. Dokuların negat f yüklü kısımları
baz k boyalarla daha rahat boyanır ve bazof l k olarak adlandırılır. Poz t f yüklü kısımlar se as t boyalar le
boyandığı ç n as dof l k olarak s mlend r lmekted r. Sık kullanılan boyalardan olan hematoks len baz k
b r boya olmasından dolayı dokuyu mav -mor renge boyarken, as d k b r boya olan eoz n dokuyu
pembe kırmızı renge boyamaktadır. Ayrıca kullanılan boya, dokuyu kend reng le aynı renge boyuyorsa
ortokromat k boya, kend reng nden farklı b r renge boyuyorsa metakromat k boya olarak da
s mlend r lmekted r.
Boyalar genell kle suda hazırlansa da alkol veya asetonda er t lerek hazırlanan boyalar da vardır.
Boyamalar tek b r boyama yöntem yle yapıldığı g b b rkaç boyama yöntem b r arada da
kullanılab lmekted r. Hematoks len-eoz n ve masson veya mallory tr krom boyama yöntemler b rden
Şek l 9.4. 3 boyutlu yapıların 2 boyutlu olarak yorumlanması (Mescher A. 15 th. Edition. Junqueira’s
fazla boyama yöntem kullanılan b leş k boyama yöntemler ndend r. Hematoks len-eoz n h stoloj ve
Basic Histology Text&Atlas Mc Graw Hill Lange’ nden alınmıştır)
patoloj laboratuvarlarında kullanılan rut n boyama yöntem d r. Hematoks len as d k çer ğ neden yle
çek rdeğ mor-mav ye boyarken eoz n hücre ç nde yer alan m tokondr , salgı granüller ve kollagen 9.3. Otoradyografi
g b yapıları pembe-kırmızıya boyamaktadır. Tr krom boyalar se çek rdek ve s toplazmayı çok y b r M kroskop k otoradyograf hücre veya doku kes tler ndek yen sentezlenen makromoleküller n (DNA,
şek lde boyarken dokunun d ğer yapısal özell kler n n de daha kolay bel rlenmes n sağlamaktadır. RNA, prote n, gl koprote n ve pol sakkar t) yerler n bel rlemek çn kullanılan yöntemd r.
Özel amaçlarla kullanılan bazı boyama yöntemler de vardır. Çeş tl organ k ya da norgan k maddeler n Makromoleküller n çer s ne emd r len radyoakt f metabol tler moleküller n bulundukları özgül
doku çer s ndek yerleş m n tesp t etmek amacıyla kullanılan, per yod k as t sh (PAS), alc en-blue, bölgelerde düşük radyasyon yarar. Radyasyon yayan bu hücrelere karanlık odada radyasyon ç n m kro
Prusya mav s g b boyalar kullanılmaktadır. Bu t p boyamalar organ k ya da norgan k maddeler le algılayıcı olaran gümüş bromür kr staller le kaplanır. Radyasyon alan gümüş bromür kr staller
reaks yona g ren renkl boyaların çöktürülmes ne esasına dayanmaktadır. Per od c ac de sch (PAS) nd rgenerek makromoleküller n ışık m kroskobu ya da TEM (Transm syon elektron m kroskobu) le
boyası dokuların karbonh drat, gl kojen çer ğ n göstermekted r. Gl kozam nogl kogan ve as d k küçük s yah metal tanec kler şekl nde yer n n saptanmasını sağlar. (Şek l 9.5)
Hücre kültürü, prokaryot, ökaryot ve b tk hücreler n n doğal ortamları dışında kontrollü koşullar altında
çoğaltıldığı yöntemd r. Yöntem n kullanılma amacı, hemen her dokunun özelleşt ğ fonks yona benzer
şek lde, mümkün oldukça fazla sayıda ve deneysel çeş tl l kte hücrey n v tro koşullarda sağlamak ve
kullanıma sunmaktır. Prat kte genell kle kültür ç n hayvan hücreler terc h ed lmekted r. Hücren n temel
b yoloj k yapısının ortaya konulmasında öneml role sah pt r.
Uygulamalar
Şek l 9.5. Otoradyograf görüntüsü (Mescher A. 15 th. Edition. Junqueira’s Basic Histology Text&Atlas
Mc Graw Hill Lange’ den alınmıştır) Doku tak b aşamaları
Boyama
9.4. Histokimya
Kes t alma
Doku ve hücre çer s ndek organ k ve norgan k maddeler n varlığını ve yerleş m n tesp t etmeye yarayan
h stoloj tekn ğ d r. Bu h stoloj k tekn kte ncelenen madden n meydana gelen k myasal olaylar z nc r Özel tekn kler
sonucunda ortaya çıkan renkl b leş ğ n çöktürülmes yle dokuda bulunduğu yer ve m ktarı tesp t ed lmes
Bölüm Özeti
amaçlanır. Bu yöntem le prote n ve am noas tler, nükle k as t ve nükleoprote nler, karbonh dratlar,
l p dler, l poprote nler, enz m, p gment ve norgan k maddeler n varlığı tesp t ed leb l r. Örneğ n per od c Canlıyı oluşturan hücre ve organlar çeş tl tekn kler yardımıyla m kroskop le ncelenmeye hazır hale
ac de sch (PAS) boyama yöntem le gl kojen g b pol sakkar tler n varlığının tesp t ed ld ğ b r get r lmekted r. Bu amaçla ncelenecek dokular doku tak b olarak adlandırılan sıralı b r d z şlemden
h stok mya yöntem d r. geçmes gerekmekted r. Bu şlemler sırasıyla tesp t, deh drasyon (sudan arındırma), şe aflaştırma,
paraf nle doyurma, gömme ve kes t alma olarak s mlend r lmekted r. Bu doku tak p şlemler sonunda
9.5. İmmunoh stok mya:
elde ed len preparatlarda dokunun yapısı ve moleküler yapısı bozulmadan korunmaktadır. Tesp t n
Hücre ve dokularda bulunan ant jenler n ant jen-ant kor reaks yonu le göster ld ğ h stoloj k b r amacı, hücre ve dokuların bakter ya da hücre çer s nde yer alan enz mlerle parçalanmasını (otol z)
yöntemd r. Bu yöntem n güven l rl ğ neden yle patoloj de b rçok hastalığın tanısını koymada sıklıkla engelleyerek, canlı organ zmadak formunda kalmasını sağlamaktır. Tesp t yöntemler f z ksel ve k myasal
terc h ed len yardımcı yöntemd r. Ayrıca bazı hastalıkların prognozunun özell kler n önceden olarak k ye ayrılmaktadır. Tesp t sonunda b r sonrak aşama olan deh drasyona geçmeden önce akar su
bel rlenmes nde rol oynamaktadır. altında tesp t solüsyonundan arındırılmalıdır. %10’luk tamponlu formalin, Bouin Solusyonu sıklıkla
kullanılan f ksat flerdend r. Dokulardan su uzaklaştırılması yükselen alkol konsantrasyonlarında
(%7֯0’den 10֯0’e doğru) deh drasyon çözelt ler le gerçekleşt r l r. Şe aflaştırma bu aşamada
deh drasyon aşamasında doku ç ne d uze olan alkolü uzaklaştırılır. En yaygın kullanılan şe aflaştırma
solusyonları, ks lol, benzen, toluen, chloroform, methylbenzoat g b maddelerd r. Dokular devamında
kullanılan tekn ğe uygun şek lde paraf n veya rez n çer s nde beklet l rler. Gömme emd r lme şlem
(Şek l 9.6)
b tt kten sonra dokular rahat kes t alınab lmes ç n er me sıcaklığı 55- 58 ֯C olan paraf n çer s ne ya da saf
rez ne gömülerek bloklar hal ne get r l r. Sertlesen doku blokları kes t almaya uygundur. Sonrasında
hazırlanan dokulardan özel bıçaklar ve m krotom yardımıyla kes tler alınır. Sonrasında kes tlerden paraf n
uzaklaştırılır ve doku uygun şek lde boyanır ve üzer yapıştırıcı yardımı ve lamel le kapatılır. Hücre ve
dokular 3 boyutlu yapılar olmasına rağmen h stoloj k çalışmalarda 2 boyutlu olarak ncelenmekted r.
Otoradyograf m kroskop k otoradyograf hücre veya doku kes tler ndek yen sentezlenen
Şek l 9.6. İmmunofloresan çalışma prens b ve ghrel n n test ste mmunoh syok mya metodu le
makromoleküller n (DNA, RNA, prote n, gl koprote n ve pol sakkar t) yerler n bel rlemek ç n kullanılan
göster lmes
yöntemd r. H stok mya doku ve hücre çer s ndek organ k ve norgan k maddeler n varlığını ve
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 231/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 232/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
yerleş m n tesp t etmeye yarayan h stoloj tekn ğ d r. İmmunoh stok mya hücre ve dokularda bulunan
ant jenler n ant jen-ant kor reaks yonu le göster ld ğ h stoloj k b r yöntemd r. Bu yöntem n güven l rl ğ Ünite Soruları
neden yle patoloj de b rçok hastalığın tanısını koymada sıklıkla terc h ed len yardımcı yöntemd r. Hücre
ve Doku Kültürü hücre kültürü, prokaryot, ökaryot ve b tk hücreler n n doğal ortamları dışında kontrollü
koşullar altında çoğaltıldığı yöntemd r.
A) Paraf ne gömme
B) Kes t alma
C) Hücre kültürü
D) Boyama
E) Deparaf n zasyon
A) PAS
B) Ks lol
C) Hematoks len&Eos n
D) Alc en mav s
E) Masson
3. Aşağıdak lerden hang s ışık m kroskobunda özel bölgeler bel rlemek ç n ant kor
kullanılan yöntemd r?
1. c 2. b 3. e 4. a 5. d
C) Masson boyası
D) Hücre kültürü
A) Elektron m kroskobu
C) Otoradyograf
fonks yonlarını yer ne get recek olan özelleşm ş zarlı organeller bulunmaz. Prote n sentez nde görev alan
10. HÜCRE YAPISI VE HÜCRE ORGANELLERİ r bozom adı ver len organele sah plerd r. Hücre duvarına sah plerd r. Hücre skelet bulunmaz. (Şek l
10.1)
Hücre kavramı lk defa 1665 yılında Robert Hooke‘un ş şe mantarını m kroskopta ncelemes yle
keşfed lm şt r. Hooke ş şe mantarının m kroskoptak bal peteğ görüntüsünden dolayı görünen boşluklu
yapılara odacık anlamına gelen “cellula” adını verm şt r. Daha sonraları gel şm ş m kroskoplar ve
teknoloj sayes nde aslında hücren n boş b r yapı olmadığı anlaşılmıştır. Hücre organ zmanın beslenme,
büyüme, üreme, metabol zma g b tüm şlevler ne sah p olan en küçük fonks yonel b r m d r. Bazen b r
organ zmanın tamamı ya da b r parçası olab l r. Örneğ n am p, öglena organ zmanın tüm şlevler ne sah p
Şek l 10.2. Ökaryot k hücre (Leslie P. Gartner, Color Atlas And Text Of Histology Seventh Edition
tek hücrel canlılardır. Organ zmanın b r parçası olarak da karac ğer hücres , s n r hücres vs örnek
modifiye edilerek kullanılmıştır.)
ver leb l r. Canlılar ncelend ğ nde bazı özell kler açısından farklı hücre grupları olduğu görüleb l r.
Öncel kle temelde hücreler prokaryot k ve ökaryot k hücre olmak üzere k ye ayrılır. 10.1.1.2. Ökaryotik Hücre
Bu t p hücreler n en öneml özell ğ hücre çer s nde doğrusal olan b r kalıtım materyal n n özel b r zarla
(çek rdek zarı) le ayrılmış olmasıdır. Ayrıca hücreye a t fonks yonları yer ne get recek olan m tokondr ,
l zozom, golg g b zarlı organellere sah pt r. Prokaryot k hücreye göre daha büyük hücrelerd r 3-200 µm.
Fonks yonlarına göre farklı şek l ve büyüklüğe sah p olab l rler. Örneğ n d ş üreme hücres olan oos tler
100-150 µm büyüklüğünded r. B r hücre oval, pol gonal, yassı, küb k ve yuvarlak şekle sah p olab l r.
14
İnsanda yaklaşık 200 farklı t pte toplamda 10 hücre bulunmaktadır. Bu kadar şek l ve büyüklük farkı
olmasına rağmen temelde hücreler benzer yapılara sah pt rler. ( Şek l 10.2.)
Hayvan hücreler nde plast dler hücre duvarı bulunmaz. Koful küçük ve çok sayıdadır. B tk hücreler nde
hücre duvarı vardır ve az sayıda büyük koful bulunur. B tk hücreler nde hayvan hücreler nde bulunan
l zozom ve sentr ol bulunmaz. B tk hücreler hücre duvarının çok sert olması neden yle orta lamel
Şek l 10.1 Prokaryot hücre (Prokaryot Hücre İle Ökaryot Hücre Arasındaki Farklar, Tübitak, Bilim ve oluşumu le ortadan k ye bölünür. Hayvan hücreler nde se boğumlanarak bölünür.
Teknik, 2002)
10.1.3. Canlıların Yapısında Bulunan Temel Bileşikler
10.1.1.1. Prokaryotik Hücre Canlıların yapısına katılan temel b leş kler norgan k ve organ k olarak k ye ayırab l r z. İnorgan k
Bakter , mav -yeş l alg, r kets ya, m koplazma g b canlılarda görülen yaklaşık 1-5 µm büyüklüğünde olan b leş kler ç nde su ve m neraller bulunmaktadır. Kısaca nceleyecek olursak;
hücre t p d r. Bu hücreler n kalıtım materyal n çevreleyen b r zar yoktur. Kalıtım materyal halkasaldır ve
10.1.3.1. İnorganik Bileşikler:
hücrede serbest halde bulunur. Ayrıca hücren n prote n sentez , ATP (Adenoz ntr fosfat) sentez g b
10.1.3.1.1 Su
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 237/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 238/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
İk h drojen atomunun b r oks jen molekülüne sıkıca kovalent bağ le bağlanması le oluşmaktadır. H2O sellüloz olarak hücre duvarı yapısına, hayvanlar da se eklembacaklıların dış skelet nde bulunan k t n
molekülü çok y b r çözücüdür, hücrede yapım ve yıkım reaks yonları ç n gerekl d r. Su reaks yonlar yapısına katılırlar. Mantarlarda hücre duvarının yapısına k t n katılır. Sellüloz dallanma göstermez, n şasta
sonucu oluşan zararlı k myasallar uzaklaştırılır. Kan dokusu ç n gerekl d r. Genç hücrelerde ve az dallanma göster r, gl kojen se çok dallanma göster r.
tohumlarda yüksek oranda su bulunur. Hücre yaşlandıkça su m ktarı azalır. Suda çözünen maddelere
“h drof l k” suda çözünemeyen maddelere “h drofob k” maddeler den r. Örneğ n yağlar h drofob k
moleküllerd r.
yapıdır. Bazen üçüncül yapıdak k prote n b r araya gelerek hücrede akt f olarak çalışab lecek formu Hücrede gerçekleşen reaks yonlar ç n gerekl akt vasyon enerj s m ktarını düşürerek reaks yona g ren
dördüncül yapıyı oluştururlar. Dördüncül yapıya örnek hemoglob n molekülüdür. (Şek l 10.3) maddeler n dönüşümünü sentez n gerçekleşt ren ancak kend s değ şmeden kalan ve tekrar tekrar
kullanılab len, prote nlerden yapılmış olan moleküllerd r. Enz mler n etk ett kler maddelere substrat
10.1.3.2.4. Nükleik Asitler
den r. Her enz m substrat le özel b r bölge le özel şek lde bağlanır. Her enz m sadece görevl olduğu
Nükle k as tler nükleot d adı ver len b r mler n b r araya gelmes le olulan büyük moleküllerd r. reaks yonu gerçekleşt r r. Ortamın pH’sı, enz m m ktarı, substrat m ktarı, sıcaklık, su m ktarı g b şartlar
Nükleot dler n yapısında b r molekül fosfat, b r molekül şeker ve b r adet pür n veya p r m d n bazı enz mler n çalışmasında etk l olur. Enz mler prote n yapıda oldukları ç n yüksek sıcaklılarda ger ye
bulunur. Bazlar Aden n, T m n, Guan n, S toz n ve Uras ld r. İk t p nükle k as t vardır. R bonükle k as t dönüşümsüz olarak bozulurlar. Düşük sıcaklıkta se sadece akt v teler durur.
(RNA) ve deosk r bonükle k as t (DNA). (Şek l 10.4)
10.1.3.2.6. Hormonlar
Bel rl b r hücre ya da bezden salgılanarak hedeflenen hücreye mesaj leten moleküllere hormon den r.
Hormonlar prote n (büyüme hormonu) veya stero d (c ns yet hormonu) yapıda olab l rler. Hormonlar
üret ld kler hücreden d rekt kana ver l rler ve az m ktarda salgılanmalarına rağmen etk ler n hız b r
şek lde göster rler. Kandak m ktarları zamanla azalır. Az veya çok salgılanmaları hastalıklara neden olur.
İç salgı bezler (h pof z t ro t vs) tarafından salgılanırlar.
10.1.3.2.7. Vitaminler
Hücrede k myasal olayların gerçekleşmes nde rol oynayan moleküllerd r. Enerj kaynağı olarak
kullanılmazlar. B r kısmı vücutta depolanab l r. Depolanmayanlar dışarıdan alınmalıdır. Suda çözünen
v tam nler B ve C grubu v tam nlerd r enz mler n çalışmasında etk l d rler. Yağda er yen v tam nler A, D, E,
K v tam nler d r. Hücre zarındak yağ tabakayı kolaylıkla geçerek karac ğerde depolanırlar. Fazla
Şek l 10.4. DNA ve RNA’nın yapısı
alındığında depolanab ld ğ ç n zeh r etk s yapab l r. B ve K v tam nler bağırsaktak bakter ler tarafından
RNA: Tek z nc rl d r, çok uzun değ ld r ve 5 karbonlu r boz şeker çer r. Baz olarak T m n yer ne Uras l sentezlen r.
bulunur. RNA r bozomların yapısına katılır, prote n sentez nde görev alır. Temelde 3 RNA vardır.
10.2. Hücrenin Bölümleri, Hücreyi Oluşturan Organeller ve Görevleri
mRNA: Haberc RNA’dır. DNA üzer nde bulunan genet k ş frey r bozomlara let r.
Hücren n Temelde ökaryot k b r hücrey 3 kısımda nceleyeb l r z. Dışardan çer ye doğru hücre zarı,
tRNA: Transfer RNA. Prote n sentez sırasında gerekl olan am noas tler mRNA dak ş freye göre prote n
s toplazma ve çek rdek. Hücren n s toplazma ve çek rdek kısmı “protoplazma” olarak da adlandırılır.
sentez n n gerçekleşt ğ organel olan r bozomlara taşır.
Ş md bu bölümler detaylı olarak nceleyel m.
rRNA: R bozomal RNA. Prote n sentez nden sorumlu olan r bozom organel n n yapısına katılır.
10.2.1. Hücre Zarı
DNA (Deoks r bonükle k as t): Ç z nc rl d r. Her k z nc r b rb r le h drojen bağları le karşılıklı olarak
Hücrey dışarıdan tamamen saran ve hücren n madde alış ver ş nden sorumlu olan kısmıdır. Hücre zarı
bağlanır. RNA ya göre daha uzundur. Uras l bulunmaz. Karşılıklı z nc rlerde Aden n le T m n nükleot d ,
sayes nde hücre dış ortamdan tamamen ayrılır. Temel k myasal yapı fosfol p d ve prote nlerden
Guan n le S toz n nükleot d b r araya gel r. DNA prokaryotlarda hücre ç nde serbest bulunur,
oluşmaktadır. Hücre zarında bulunan fosfol p dler ve prote nler hücre zarında k sıra l p d moleküller
ökaryotlarda se çek rdek zarı le çevr l bulunur. M tokondr ve kloroplastların kend DNA’ları bulunur.
arasına serbest dağılmış prote nler şekl nde organ ze olurlar. Hücre zarının yapısını anlatan teor “akıcı-
Hücrede gerçekleşen tüm olaylar DNA tarafından yönet l r. (Şek l 10.4)
moza k “ zar model d r. Burada akıcı tabakayı fosfol p dler oluştururken, prote nler de tıpkı moza kler g b
10.1.3.2.5. Enzimler dağılmış ve yağ tabakasının çer s nde yer yer gömülmüş şek lde bulunur. Zardak temel yağ çeş d olan
fosfol p dler zarı oluştururken ç tabaka şekl nde yerleş m göster rler (Şek l 10.5.) Hücre zarında
fosfol p d ve prote nden başka karbonh drat ve kolesterol de bulunur. Karbonh dratlardan olan gl koz
moleküller dallı b r yapı göstererek ya prote nlere ya da fosfol p dlere bağlanırlar ve hücre dışına doğru
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 241/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 242/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
uzantılar meydana get r rler (Şek l 10.5.) L p tlerle bağlanan karbonh drat moleküller ne gl kol p d,
prote nlerle bağlanan karbonh dratlara gl koprote n adı ver l r. G l koprote nler n b r kısmı hücre zarında
hücreye dışardan gelen uyarıların hücre çer s ne let lmes n sağlayan reseptör görev görmekted r.
Şek l 10.6. Pas f ve akt f taşıma t pler (Leslie P. Gartner, Color Atlas And Text Of Histology Seventh
Edition, Wolters Kluwer, 2018.)
Şek l 10.5. Hücre zarının yapışı (Mescher A. 13 th. Edition. Junqueira’s Basic Histology Text&Atlas Mc
Graw Hill Lange’ nden alınmıştır) D füzyonun hızını etk leyen şartlar nelerd r?
Ayrıca hücre zarındak gl koprote nler n b r d ğer öneml görev de hücreye k ml k kazandırmak ve aynı 1- İk ortam arasındak madde yoğunluk farkı ne kadar fazla se d füzyon o kadar hızlı gerçekleş r.
dokuya a t hücreler n b rb r n tanımasında rol oynamaktır. Örneğ n alyuvar hücreler m z n zarlarında 2- Moleküller n hareketler sıcakla b rl kte artar dolayısı le d füzyon da artar.
bulunan ve kan gruplarının bel rlenmes nde rol oynayan (A,B,O, Rh v.b.) yapılar da gl koprote nlerd r.
3- D füzyon zarlı b r ortamda gerçekleş yorsa por çapı büyüdükçe ya da molekül çapı küçüldükçe d füzyon
Hücre zarında bulunan b r d ğer öneml yapı olan kolesterol fosfol p d moleküller n n arasına yerleşerek
hızı artar.
hücre zarının madde geç rgenl ğ n düzenler.
4- D füzyon yüzey arttıkça hızı da artar.
Canlı b r hücre zarının en öneml özell kler nden b r s seç c -geç rgen olmalarıdır. Bel rl özell ktek
maddeler zardan kolaylıkla geçeb l rler. Küçük moleküller büyük moleküllere göre (örneğ n O2 gazı CO2 D füzyon sırasında yağda er yen moleküller örneğ n A v tam n B v tam n ne göre, gaz moleküller , sıvı ve
gazına göre daha küçüktür), nötr maddeler yüklü yonlara göre (örneğ n Mg Na+ ya göre), negat f yüklü katı haldek moleküllere göre fosfol p t tabakadan daha kolay d füzyona uğrarlar. (Şek l 10.6)
yonlar poz t f yüklülere göre (Cl- Na+ ya göre ) yağda çözünenler çözünmeyenlere göre ve gazlar hücre Suyun d füzyonuna “osmoz” den r. Su moleküller yarı geç rgen zar varlığında çok olduğu tara an az
zarından daha kolaylıkla geçerler. olduğu yere d füzyona uğrar.
10.2.1.1. Hücre Zarından Madde Geçişinin Tipleri: Moleküller n hareketler nde çözelt ler n bulunduğu ortamların yoğunlukları öneml d r. Bu ortamlar
yoğunluklarına göre üçe ayrılırlar.
10.2.1.1.1. Küçük Moleküllerin Hücre İçine ve Dışına Hareketi:
10.2.1.1.1.1 Difüzyon 10.2.1.1.1.2. Hipertonik Ortam
Küçük moleküller n sadece kend k net k enerj ler n kullanarak, çok yoğun oldukları yerden az yoğun İçer s nde çözünen maddes fazla, çözücüsü az olan ortamlardır. B r hücre örneğ n b r alyuvar hücres
oldukları yere doğru hareket ne “d füzyon” ya da “bas t taşıma” den r. D füzyon hem canlı hem de yüksek yoğunluktak tuzlu su g b h perton k b r ortam çer s ne bırakılırsa kend s bu ortama göre daha az
cansız ortamda gerçekleşeb l r. B r zar olması şart değ ld r. yoğun kalacağından hücre çer s ndek su dış ortama doğru hareket eder ve hücre büzülür. (Şek l 10.7)
İçer s nde çözünen madde m ktarı çözücüsünden az olan ortamlardır. Örneğ n b r alyuvar hücres az D füzyon, kolaylaştırılmış d füzyon ve akt f taşımada hücre çer s ne küçük moleküller n alınması ve
yoğun b r ortama konulduğunda alyuvar hücres n n yoğunluğu dış ortama göre daha fazla ve su m ktarı ver lmes nden bahsett k. Hücreler daha büyük moleküller hatta bazen başka hücreler de çler ne
daha az olacağından, dış ortamda fazla olan su hücre ç ne doğru hareket edecekt r. Ve sonunda alyuvar alab l rler. Ş md bunları sırasıyla nceleyel m.
s şerek patlayacaktır yan hemol z olacaktır. (Şek l 10.7)
10.2.1.1.2.1. Endozitoz
Temelde büyük b r molekülün veya b r bakter n n hücren n kend zarı le çevrelen p koful oluşturularak
hücre ç ne alınması “Endos toz” adı ver l r. Bakter , arkeler, mantarlar ve b tk hücreler hücre
duvarından dolayı endos toz yapamazlar. Canlı hücrelerde gerçekleş r, enerj harcanır (ATP), hücre
çer s ne alınan maddeler zarla çevrelend ğ ç n hücre zarında azalma gerçekleş r.
Endos toz hücre çer s ne alınan molekülün f z ksel durumuna göre k ye ayrılır.
Şek l 10.7. Ozmoz, h perton k, h poton k ve zoton k ortam (Molecular Biology of the Cell, 5th
edition’den modifiye edilerek kullanılmıştır)
ett ğ nde çer k hücre dışına salınır kesen n zarı da hücre zarına katılmış olur. Canlı hücrelerde gerçekleş r yapıdak hormonların sentez nden, gl kojen metabol zmasının düzenlenmes nden ve vücuda g ren b rçok
ve ATP harcanır. Hücre zarında artış olur. Şek l 10.8. zeh rl madden n etk s z hale get r lmes nden sorumludur. Bu maddeler hücre çer s nde sentez nden
sonra kesec kler çer s ne alarak eğer gerekl se golg aygıtına gönder lmes nden de sorumludur. Şek l
Hücre çer s nde endos toz ve ekzos tozun gerçekleşmes hücre zarındak azalma ve artışı dengeler.
10.9.
10.2.2. Sitoplazma:
10.2.4. Golgi Aygıtı
Hücre zarı le çek rdek arasını dolduran bölüme s toplazma den r. Yapısında en fazla su bulunur (%70-80
İlk defa m kroskopta Golg s ml b l m adamı tarafından keşfed lm şt r ve bu sm almıştır. Çek rdeğ n
oranında). S toplazmanın bu sıvı kısmına s tosol veya s toplazm k matr ks adı ver l r. Sudan zeng n olan
yanında üst üste d z lm ş yassı keselerden oluşmuştur. Kesec kler n üzer nde r bozom bulunmaz. Hücrede
bu kısımda am noas t, enz m, yapısal prote n, karbonat, fosfat anyonları, potasyum sodyum yonları
dışarı salgılanacak maddeler kanallarının çer s nde bulunan enz mler yardımıyla şler ve dışarıya
v tam n ve hormonları çer r. S toplazmada nklüzyon adı ver len salgı granüller , p gment granüller ,
salgılanab lecek şekle get r r ve salgı vez küller yan kesec kler çer s nde toplar. Hücre zarında bulunan
yağ damlaları, gl kojen g b cansız kabul ed len yapılar bulunur. Ayrıca bunun dışında organel adı ver len
gl kol p d ve gl koprote n sentez n gerçekleşt r r ve hücre zarına gönder r. B tk hücreler n n hücre
ve prote n sentez , solunum g b olayların gerçekleşmes ç n gerekl zarlı ve zarsız yapıda olan organeller
çeper n n sentez n n yapıldığı yerd r. L zozomların sentez burada yapılır. Şek l 10.9.
s toplazma çes nde yer alır.
10.2.5. Ribozom
Hem prokaryot hem de ökaryot hücrelerde bulunur. Zarlı olmayan organeld r. Prote n sentez nden
sorumludur. Hücre çer s nde prote n sentez olmadığı zaman ayrı ayrı küçük ve büyük alt b r m olarak
bulunur. Yapısında prote n ve rRNA vardır. Hücre çer s nde s toplazma, endoplazm k ret kulum zarı,
çek rdek zarı, m tokondr ve kloroplast çer s nde yerleş m göster r. Şek l 10.9.
10.2.6. Mitokondri
Ç katlı zara sah p organeld r. Dışta bulunan zar düz çte bulunan zar se kıvrım ve katlanmalardan
oluşmuştur. Bu kıvrımlara kr sta adı ver l r. Kr staların yüzey nde solunumda görevl enz mler vardır ve
kıvrımların olması enz m sayısını arttırır. M tokondr n n ç kısmına matr ks adı ver l r. Matr ks sıvısı
çer s nde kend s ne a t DNA, RNA ve r bozomları vardır. Böylece kend prote nler n sentezleyeb l r ve
sayılarını arttırmak üzere çoğalab l r. Enerj gereks n m çok olan karac ğer ve kas hücreler nde büyük ve
çok sayıda bulunur. Şek l 10.9.
Şek l 10.9. Hayvan salgı hücres ve organeller . (Leslie P. Gartner, Fourth Edition International Edition 10.2.7. Lizozom
Textbook Of Histology’den modifiye edilerek kullanılmıştır)
Hücre ç nde s nd r mden sorumlu organeld r. İçer s nde yağları, prote nler , karbonh dratları ve nükle k
10.2.3. Endoplazmik Retikulum as tler s nd ren enz mler bulunur. Fagos toz ve p nos tozla hücre çer ne alınan büyük moleküller n ve
Hücre zarından başlayarak çek rdek zarına kadar ulaşan kanalcıklardan oluşan ve s toplazmanın çer s n hücredek yaşlanan organeller n s nd r lmes n gerçekleşt r r. Hücre ç nde salgılanmak ç n bekleyen ama
ağ g b kaplayan organeld r. İk t p endoplazm k ret kulum bulunur. Bazı endoplazm k ret kulum dışarıya atılmayan salgı maddeler n n s nd r m de bu organel çer s nde gerçekleş r. Ölümden sonra
kanallarının üzer nde r bozomlar bulunur. R bozomların tanec kl görünümü neden yle “granüllü hücren n çer s ne l zozomal enz mler n dağıldığı ve hücrey s nd rd ğ duruma “otol z” adı ver l r.
endoplazm k ret kulum” adını alır. D ğer t p nde üzer nde r bozom bulunmaz düz görünümlüdür buna L zozomların s nd remed kler maddeler kesec klerde b r k r, “l pofuks n” adı ver len bu b r kmeye
da “granülsüz endoplazm k ret kulum” den r. Görevler b rb r nden farklıdır. Granüllü endoplazm k yaşlılık p gmentler adı ver l r. Şek l 10.9.
ret kulum üzer nde bulunan r bozomların sentezled ğ prote n kesec kler hal nde gerekl yerlere 10.2.8. Sentrozom
göndermekle görevl d r. L zozomlara a t prote nler, hücre zarına katılacak ve hücre dışına salgılanacak
prote nler burada sentezlen r. Granülsüz endoplazm k ret kulum tr gl ser d, fosfol p d, kolesterol, stero d
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 247/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 248/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
Hayvan hücreler ne özgü b r organeld r. Yosun ve mantar hücreler nde de bulunab l r. Hayvan
10.2.13. Sil ve Kamçı
hücreler nde alyuvarlarda, s n r hücreler nde yumurtada sentrozom bulunmaz. Hücre çer s nde
çek rdeğe yakın b r konumda yer alır. Sentrozom sentr ol adı ver len k s l nd rden oluşur. Sentr oller Ökaryot k hücrelerde m krotubüller n spes f k b r düzende d z lmes le oluşan hücre dışana doğru uzanan
hücre bölünmes başladığında k katına çıkarlar ve hücren n zıt kutuplarına ayrılırlar. Kamçı ve s l oluşumlardır. Az sayıda ve büyükse kamçı, çok sayıda ve küçükse s l adını alır. Kamçı b r hücrel lerde
oluşumunda görev yapar. harekette s l se hücre yüzey ndek sıvıların hareket nde görev alır.
B tk hücreler nde bulunur. Üç t p vardır: Kloroplast, kromoplast ve lökoplast. Kloroplast klorof l Ökaryot k hücrelerde bulunur. Dışarıdan ç katlı zarla çevr l d r. Bu zar üzer nde madde geç ş n n
p gment çeren ç katlı zara sah p organeld r. Kend s ne a t r bozom, DNA ve RNA’ sı vardır. kontrollü olmasını sağlayan özel geç tler vardır. Zarın üzer nde r bozomlar bulunab l r. İç kısmı sıvı le
Karbond oks t ve suyun b rleşt r lerek ışık enerj s le karbonh dratların sentezlend ğ fotosentez n doludur. DNA ve prote nler n b raraya gelmes le oluşan kromat n pl k burada bulunur. Genet k materyal
gerçekleşt ğ organeld r. Yeş l renkted r b tk ler n yapraklarında bulunur, köklerde ve ç çeklerde pl k şekl nde doğrusaldır. Çek rdek ç nde r bozom alt b r mler n n üret ld ğ çek rdekç k adı ver len özel
bulunmaz. Kromoplast, meyvelerde yapraklarda ve havuç g b b tk ler n kökler nde bulunur. Kırmızı olan b r bölüm bulunur. Bu bölüm zarsızdır. Çek rdek zarı hücre bölünmes sırasında çözülür hücre bölünmes
l kopen, sarı olan ksantof l ve turuncu olan karoten p gmentler n çer r. Lökoplast, renks zd r ancak ışık b t nce tekrar şek llen r. Prokaryotlarda çek rdek bulunmaz genet k materyal hücre s toplazması
etk s altında kalırlarsa kloroplasta dönüşürler. B tk ler n bes n depolayan kök kısımlarında yer alırlar. çer s nde serbest bulunur. Şek l 10.9.
Kel me olarak boş boşluk anlamına gelmekted r. İçer s nde hücre öz suyu, artıklar, norgan k tuzlar, B tk ve Hayvan hücres ayrımı
kr staller ve renk maddeler g b b rçok madde bulunur. Ayrıca b tk hücreler ne renk veren antokyan ve
Hücre organeller
antoksant n g b maddeler bulunur. B tk hücreler nde az sayıda ve büyük, hayvan hücreler nde küçük ve
çok sayıda bulunur. Tatlı sularda yaşayan b r hücrel lerde “kontrakt l vakuol” den len çer g ren fazla Bölüm Özeti
suyun atılmasını sağlayan b r vakuol bulunur. Hücre organ zmanın beslenme, büyüme, üreme, metabol zma g b tüm şlevler ne sah p olan en küçük
10.2.11. Hücre Duvarı fonks yonel b r m d r. Canlılar ncelend ğ nde bazı özell kler açısından farklı hücre grupları olduğu
görüleb l r. Öncel kle temelde hücreler zarlı organeller olmayan prokaryot k ve ve zarlı organeller olan
Tüm b tk lerde, prokaryotlarda, mantarların b r bölümünde hücre zarı dışarıdan dayanıklı ve seç c
ökaryot k hücre olmak üzere k ye ayrılır. B tk hücreler ve hayvan hücreler organel hücre duvarı ve
geç rgen olmayan hücre duvarı le çevr l d r. B tk lerde sellüloz, mantar hücre duvarında k t n, bakter
hücre bölünmes yönünden farklılık göster r. Canlıların yapısında bulunan temel b leş kler su ve m neral
hücre duvarında se pept dogl kan bulunur.
maddeler g b norgan k ve karbonh drat, prote n, nükle k as t ve yağ g b organ k moleküllere sah pt rler.
10.2.12. Hücre İskeleti Nükle k as tler deoks r bonükle k as t (DNA) ve r bonükle k as t (RNA) olmak üzere k çeş tt r. DNA ç
pl kl d r, hücre çek rdeğ nde kalıtımda ve hücren n yönet m nde görevl d r, RNA tek pl kl d r, prote n
Hücreye şekl n veren, hücre ç n ağ şekl nde kaplayan ve dayanıklılık sağlayan, hücre ç nde madde ve
sentez dah l hücredek şler n yürümes nde görev alır. Temelde 3 çeş t RNA vardır: mRNA, tRNA, rRNA.
organeller n taşınması g b görevler yer ne get ren yapıdır. Üç çeş t hücre skelet yapısı vardır.
Enz mler, hücrede gerçekleşen reaks yonlar ç n gerekl akt vasyon enerj s m ktarını düşürerek reaks yona
M krotubuller: S l ve kamçı g b yapıların oluşumuna katılır ç boş tüp şekl nde yapılardır 20-25 nm
g ren maddeler n dönüşümünü sentez n gerçekleşt ren ancak kend s değ şmeden kalan ve tekrar tekrar
çapındadır. Bölünme sırasında ğ pl kler n oluşturur ve kromozomların kutuplara hareket n sağlar.
kullanılab len, prote nlerden yapılmış olan moleküllerd r. Hormonlar, bel rl b r hücre ya da bezden
M krof lamentler: M krotubüllerden çok daha nced r 6-8 nm çapındadır. Hayvanlarda kasların
salgılanarak hedeflenen hücreye bel rl b r mesajı leten moleküllerd r. V tam nler, hücrede k myasal
kasılmasında rol oynar. Akt n ve m yoz n f lamanları buna örnekt r. Ger lmeye karşı d renç göstererek
olayların gerçekleşmes nde rol oynayan moleküllerd r. Suda çözünen v tam nler B ve C grubu
hücren n şekl n korurur. Yalancı ayak oluşumu le am ps harekette görev alır. Ara F lamentler: Hücre
v tam nlerd r enz mler n çalışmasında etk l d rler. Yağda er yen v tam nler A,D,E,K v tam nler d r, ve hücre
çer s nde çek rdek g b organeller n bel rl yerde konumlanmasını sağlar. Hücreye dayanıklılık sağlar.
zarındak yağ tabakayı kolaylıkla geçerek karac ğerde depolanırlar. Hücren n temel bölümler hücre zarı,
Tırnak g b yapılara katılır. Kerat n v ment n buna örnekt r. Şek l 10.9.
s toplazma ve çek rdekt r. S toplazma ve çek rdek kısmına protoplazma adı ver l r. Hücre zarı Hücre zarı yapısı vardır. M krotubuller, m krof lamentler, ara f lamentler dayanıklılık sağlar. Çek rdek ökaryot k
sayes nde hücre dış ortamdan tamamen ayrılır. Temel k myasal yapı fosfol p d ve prote nlerden hücrelerde bulunur. İç nde DNA ve prote nler n b raraya gelmes le oluşan kromat n pl k burada bulunur.
oluşmaktadır. Hücre zarından moleküller büyüklük, taşıdıkları yük ve yağda çözünür olmalarına göre Genet k materyal pl k şekl nde doğrusaldır. Çek rdek zarı hücre bölünmes sırasında çözülür hücre
daha kolay ya da daha zor geçerler. Hücre zarından moleküller d füzyon, kolaylaştırılmış d füzyon ve akt f bölünmes b t nce tekrar şek llen r. Prokaryotlarda çek rdek bulunmaz genet k materyal hücre
taşıma le taşınır. Sadece akt f taşımada enerj kullanılır ve az yoğun ortamdan çok yoğun ortama ters s toplazması çer s nde serbest bulunur.
şek lde madde taşınır. Suyun d füzyonuna osmoz den r. Moleküller n hareketler nde çözelt ler n
bulunduğu ortamların yoğunlukları öneml d r. Bu ortamlar h perton k, h poton k ve zoton k ortamdır.
Hücrede büyük moleküller n hücre ç ne alınası endos toz dışına ver lmes ekzos tozdur. Endos toz se
fagos toz (katı madde alımı) ve p nos toz (sıvı ç nde madde alımı) olmak üzere k farklı şek lde
gerçekleş r. S toplazma hücre zarı le çek rdek arasını dolduran bölüme s toplazma den r. Yapısında en
fazla su bulunur (%70-80 oranında). Sudan zeng n olan bu kısımda am noas t, enz m, yapısal prote n,
karbonat, fosfat anyonları, potasyum sodyum yonları v tam n ve hormonları çer r. Ayrıca bunun dışında
organel adı ver len yapılar s toplazma çes nde yer alır. S toplazmada çeş tl organeller bulunur.
Endoplazm k ret kulum, s toplazmanın çer s n ağ g b kaplayan organeld r. İk t p endoplazm k ret kulum
bulunur. Üzer nde r bozom varsa “granüllü endoplazm k ret kulum” adını alır. D ğer t p nde üzer nde
r bozom bulunmaz düz görünümlüdür buna da “granülsüz endoplazm k ret kulum” den r. Görevler
b rb r nden farklıdır. Granüllü endoplazm k ret kulum prote n sentez nde görevl d r. L zozomlara a t
prote nler, hücre zarına katılacak ve hücre dışına salgılanacak prote nler burada sentezlen r. Granülsüz
endoplazm k ret kulum tr gl ser t, fosfol p d, kolesterol, stero d yapıdak hormonların sentez nden,
gl kojen metabol zmasının düzenlenmes nden ve vücuda g ren b rçok zeh rl madden n etk s z hale
get r lmes nden sorumludur. Golg aygıtı çek rdeğ n yanında üst üste d z lm ş yassı keselerden
oluşmuştur. Hücrede dışarı salgılanacak maddeler kanallarının çer s nde bulunan enz mler yardımıyla
şler ve dışarıya salgılanab lecek şekle get r r ve salgı vez küller yan kesec kler çer s nde toplar. Hücre
zarında bulunan gl kol p d ve gl koprote n sentez n gerçekleşt r r ve hücre zarına gönder r. B tk
hücreler n n hücre çeper n n sentez n n yapıldığı yerd r. L zozomların sentez burada yapılır. R bozomlar
prote n sentez nden sorumludur. S toplazmada ve endoplazm k ret kulum üzer nde bulunurlar.
M tokondr ç katlı zara sah p organeld r. Kend s ne a t DNA, RNA ve r bozomları vardır. Enerj
gereks n m çok olan karac ğer ve kas hücreler nde büyük ve çok sayıda bulunur. L zozom hücre ç nde
s nd r mden sorumlu organeld r. Sentrozom Hayvan hücreler ne özgü b r organeld r. Sentrozom sentr ol
adı ver len k s l nd rden oluşur. Hücre bölünmes nde kromzomların tutunduğu ğ pl kler n n
sentez nden sorumludurlar. Plast tler sadece b tk hücreler nde bulunur. Üç t p vardır: Kloroplast,
kromoplast ve lökoplast. Kloroplast fotosentezde görevl d r. Koful çer s nde hücre öz suyu, artıklar,
norgan k tuzlar, kr staller ve renk maddeler g b b rçok madde bulunur. B tk lerde, prokaryotlarda,
mantarların b r bölümünde hücre zarı dışarıdan dayanıklı ve seç c geç rgen olmayan hücre duvarı le
çevr l d r. B tk lerde sellüloz, mantar hücre duvarında k t n, bakter hücre duvarında se pept dogl kan
bulunur. Hücre skelet hücreye şekl n veren, hücre ç n ağ şekl nde kaplayan ve dayanıklılık sağlayan,
hücre ç nde madde ve organeller n taşınması g b görevler yer ne get ren yapıdır. Üç çeş t hücre skelet
Ünite Soruları 3. Ökaryot k hücrelerde prote n aşağıda ver len hang organelde sentezlen r?
A) Çek rdek
C) L zozom
A) Hücre zarı
D) Sentrozom
B) Kloroplast
D) Çek rdek 4. Aşağıdak lerden hang s hayvan hücreler nde karbonh dratların depo şekl d r?
E) R bozom A) Gl kojen
B) Kolesterol
2. B tk ve hayvan hücreler nde aşağıda ver len yapılardan hang ler ortak bulunur?
I. Kloroplast
C) K t n
II. M tokondr
III. R bozom
IV. Hücre duvarı D) Selüloz
C) I ve IV A) DNA ç pl kl d r
E) Yalnız IV
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 253/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 254/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
Hücreler yaşamlarını düzenl b r döngü çer s nde devam ett r rler. Bu döngü hücren n bölünmes le
CEVAP ANAHTARI
sonlanır. Bölünen hücren n tekrar bölününceye kadar geç rd ğ süreye “hücre döngüsü “ ya da “hücre
1. d 2. b 3. e 4. a 5. c s klusu” den r. Hücre bölünmes de bu döngünün b r parçasıdır.
11.1.1. İnterfaz
Hücren n bölünmeye hazırlandığı süred r, gerekl prote nler n sentez , sentro ller n ve DNA nın kend n
eşlemes bu evrede gerçekleş r. Üç evreden oluşur; Bölünmek üzere hücren n büyüdüğü evre G1, DNA nın
eşlend ğ evre S ve bölünme ç n hazırlıkların tamamlandığı G2 evres nde sent oller k katına çıkmış
olarak bulunur. Şek l 11.1
11.1.2. Mitoz
M toz bölünmey temelde k evrede nceleyeb l r z. Çek rdek bölünmes (karyok nez) ve s toplazma
bölünmes (s tok nez). Çek rdek bölünmes nde hücre farklı aşamalardan geçer. Hücre döngüsü sırasında
k katına çıkan DNA m toz bölünme sırasında k yavru hücreye eş t olarak paylaştırılır. Böylece yen
oluşan b reyde de tıpkı ata hücredek le aynı m ktarda genet k materyale sah p olur. Her m toz bölünme
s toplazma bölünmes le sonlanır. Hayvan hücreler nde hücre boğumlanarak, b tk hücreler nde se hücre
duvarından dolayı ortadan k ye ayrılarak s tok nez gerçekleş r.
Şek l 11.2. Kromozom. (Geo rey M. Cooper & Robert E. Hausman, The Cell. A Molecular Approach-
Sinauer Associates (2007)’den modifiye edilerek kullanılmıştır.)
Allel genler: Kromozomlar üzer nde “Lokus” adı ver len bel rl noktalarda kalıtsal karakter (saç reng ,
Kısaca hücre bölünmeler nden önce hücre bölünmes le lg l ter mler nceleyel m. göz reng , vs g b ) kontrol altında tutan genler yer alır. Başka b r değ şle genler n kromozomlar üzer nde
bulunduğu noktalara “lokus” den r. Homolog kromozomlar üzer nde aynı yerde yan lokusta bulunan
Kromat n: Hücre çek rdeğ çer s nde bölünme olmadığı zaman DNA prote nlerle b rl kte bulunur. Bu
genlere “allel gen” den r.
yapıya kromat n adı ver l r.
M toz bölünmen n özell kler n kısaca özetlersek:
Kromozom: Hücre bölünmes sırasında kromat n kısalıp kalınlaşarak bel rg nleş r. Bu yapıya kromozom
adı ver l r. Kromozomlar vücut hücreler , üreme hücreler olan yumurta ve spermde farklı sayılarda
bulunur. Vücut hücreler nde her kromozomdan k takım bulunur buna d plo d den r (2n), üreme
hücreler nde b r takım (n) şekl nded r haplo d adı ver l r. Her tür ç n kromozom sayısı sab tt r. Örneğ n
nsanlarda 2n=46 kromozom bulunur. Şek l 11.2.
Kardeş kromat d: Kromat n pl ğ tek b r DNA z nc r nden oluşur. DNA k katına çıktığı zaman k adet
kromat n pl ğ ne sah p olur. İk katına çıkan DNA pl kler bu süreçte b rb r nden uzaklaşmadan b rl kte
kalır. Sonrasında m tozda kromozomların kısalıp kalınlaşması le b rl kte eşleşen kromat n pl k de
bel rg n hale gel r ve her b r “kardeş kromat d” adını alır. Şek l 11.2.
Homolog kromozom: Ökaryot k canlıların vücut hücreler nde her kromozomdan b r anneden d ğer se
babadan gelm ş şek l ve yapı bakımından b rb r n n aynısı k şer kromozom bulunur. Bu kromozomlara
“homolog kromozom” adı ver l r.
Sentromer: Kromozomların üzer nde buluna kromat dler n n b rb r ne tutunduğu bölgelerd r. Şek l 11.2.
M toz bölünme 4 evreden oluşur; Profaz, Metafaz, Anafaz ve Telofaz. Şek l 11.3.
Mayoz bölünme 2n kromozomlu olan eşey üreme ana hücreler nde görülür. Bu bölünme sonunda
hücreler n sah p oldukları genet k materyal yarıya ner (n kromozoma) ve 4 hücre oluşur. Bu hücreler
b rb r nden genet k yapı olarak da farklı hücrelerd r. Çünkü mayoz bölünmen n başlangıç aşamasında
genet k çeş tl l ğe yol açan kross ng over b r takım olaylar gerçekleş r. Mayoz bölünme sonunda oluşan
hücrelere üreme hücreler yan gamet den r. Örneğ n erkek üreme hücres sperm ve d ş üreme hücres
yumurta. Bölünme sonunda yarıya nm ş kromozom sayısına (n) sah p olan bu hücreler eşeyl üreme ç n
gerekl d r. Ş md Mayoz bölünmen n aşamalarını nceleyel m. Mayoz bölünme b rb r n zleyen k
kısımdan oluşur; Mayoz I ve Mayoz II. Bunların her b r b rb r n zleyen bölünme evreler d r. Şek l 11.4.
Şek l 11.3. M tozun aşamaları. (Leslie P. Gartner, Fourth Edition International Edition Textbook Of
Histology’den modifiye edilerek kullanılmıştır.)
Şek l 11.4. Mayozun aşamaları. (Leslie P. Gartner, Fourth Edition International Edition Textbook Of
Histology’den modifiye edilerek kullanılmıştır.)
Mayoz I
Mayoz I evres nden önce hücre döngüsünde hücre S fazında DNA k katına çıkmıştır. Mayoz I evres 4 ayrı
evreden oluşur: Profaz I, Metafaz I, Anafaz I, Telofaz I. Mayoz I kromozom sayısı (n) yarıya nm ş ve genet k
olarak b rb r nden farklı k yavru hücre oluşumu le sonlanır.
Profaz I: En uzun evred r. B rb r n zleyen 5 aşamadan oluşur. Genet k çeş tl l ğ sağlayan cross ng-over
bu evrede görülür. Ş md profaz I’ n beş aşamasını kısaca görel m.
Canlıların çoğu esası m toz bölünmeye dayanan bölünme le yen b reyler n oluşumunu sağlayab l r buna
“Eşeys z üreme” adı ver l r. Bu üreme şekl nde d ş ve erkek üreme hücreler rol almaz. Eşeys z üreme Leptoten: Kromozomlar kısalıp kalınlaşmaya başlar. B r anneden b r babadan gelen homolog
genet k yapının korunmasını sağlarken hızlı b r şek lde canlıların ortamda çoğalmasını sağlar. kromozomlar b r araya gelmeye başlar. Örneğ n anneden ve babadan gelen b r nc kromozoma a t
homolog kromozom ç ler g b .
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 259/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 260/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
Z goten: Anneden ve babadan gelen homolog kromozomlar b r araya gel r ve s naps yaparlar yan
b rb rler ne temas ederler.
Pak ten: Bu evrede b r aradak homolog kromozom ç ler ne (b r anneden ve b r babadan kend n
eşlem ş yan her b r k toplamda dört kromat d çeren k kromozom) “tetrad” adı ver l r. Anneden ve
babadan gelen ve b r araya gelen homolog kromozomlar arasında bu temas noktası olan s naps
noktalarında allel genler n bulunduğu bölgelerde kısa DNA parçası değ ş mler olur.
D ak nez: Bu evrede kromozomlar kısalıp kalınlaşmalarını tamamlar. Çek rdek ve çek rdekç k zarı
kaybolur.
Metafaz I: Kısa DNA parçası değ ş m yapmış ve b r r n n aynısı olamayan kromozomlar ekvator 11.2. Üreme
düzlem ne yerleş r. Bu evre çok kısa sürer.
Canlılar kend türler n devam ett reb lmek ç n yen b reyler meydana get rerek çoğalmak zorundadırlar.
Anafaz I: Bu evrede kromozomlar kutuplara çek l r. (Somatik hücrelerde görülen Mitoz bölünmenin Bu olaya üreme adı ver l r. Üreme eşeys z ve eşeyl olmak üzere k şek lde gerçekleş r.
metafaz evresinde kromozomlar kromatidlerinden ayrılarak kutuplara çekilmekteydi hatırlayınız.)
11.2.1. Eşeysiz Üreme Tipleri:
Telofaz I: Bu evrede kromozomlar kutuplara çek lm şt r ve çek rdek zarı tekrar oluşur. hücre ortadan k ye
Bölünerek çoğalma: Bakter ve b r hücrel ökaryotlarda görülür. Çek rdek ve s toplazma eş t olarak
s tok nez le ayrılır. Kromozom sayısı (n) olan k hücre oluşur.
ortadan k ye ayrılır.
Mayoz II:
Tomurcuklanma: Hücren n dışarı doğru oluşturduğu küçük b r çıkıntıdan b r b rey n oluşmasıdır. Bu
Mayoz II, tıpkı m toz bölünmeye benzer. B r nc mayoz b ter b tmez hemen başlar. 4 evreden oluşur. tomurcuk ana b reyde de kalab l r uzaklaşarak da çoğalmaya devam edeb l r. H dra ve mayalar örnek
Profaz II, Metafaz II, Anafaz II, Telofaz II. Bu bölünmeler n sonunda 2 tane olan (n) kromozomlu hücreden 4 ver leb l r.
adet (n) kromozomlu yavru hücre oluşur.
Rejenerasyonla Üreme: Bazı canlılarda eks len kopan b r dokunun yen s yapılab l r. Bu kopan parçadan
Profaz II: Kısa sürer. Çek rdek zarı parçalanır. İğ pl kler kromat dlere sentromer kısmından bağlanır. da yen ve tam b r b rey oluşab l yorsa buna rejenerasyon adı ver l r. Den z yıldızı, toprak solucanı örnek
Tetrat oluşumu ve korss ng-over görülmez. Bazen bu evre bazı canlılarda atlanır doğrudan metafaz ver leb l r. Gel şm ş canlılarda rejenerasyon görülmez.
evres ne geç leb l r.
Sporla Üreme: Canlıların spor oluşturarak üremeler ne sporlu üreme den r. Su yosunu ve mantarlar
Metafaz II: Ekvator düzlem ne kromozomlar d z l r. örnek ver leb l r.
Anafaz II: Bu evrede kromozomlar kromat dler nden ayrılarak kutuplara doğru hareket eder. Vejetat f Üreme: B tk ler n kök, gövde ve yapraklarından yen b r b tk n n gel şmes d r. Örneğ n
menekşeler n yapraklarının köklend r lerek yen menekşe elde ed lmes g b .
Telofaz II: Kutuplara çek len kromat dler kromat ne dönüşür. Çek rdek zarı ve çek rdekç k yen den oluşur.
Hücre ortadan k ye bölünür ve (n) kromozomlu dört hücre oluşur. Partenogenez: Döllenmem ş yumurtadan bölünme le yen b r canlının oluşmasıdır. Arı ve karıncalarda
sıklıkla rastlanmaktadır.
Genet k çeş tl l k ç n gerekl d r ve canlılar arasında yaygındır. Eşeyl üreme ç n d ş ve erkek üreme
hücreler ne ht yaç vardır. Eşeyl üremede sperm ve yumurta hücreler b r araya gelerek yen b rey
oluşturacak z gotu meydana get r rler. Z got m toz bölünme le çoğalarak gel ş m ne devam eder ve tüm
doku ve organları le b r b rey oluşturur. Eşeyl üremen n en öneml avantajı olan genet k çeş tl l ğ n yanı M toz bölünme
sıra b r d ğer önem d ş ve erkek üreme hücreler n n b r araya gelmes nden sonra oluşan yen b reyde
Mayoz bölünme
kromozom sayısının tür çer s nde değ şmeden aynı kalmasını sağlamasıdır.
Üreme
11.3. Hücre Ölümü
Hücre ölümü
Tüm canlılar doğar büyür çoğalır ve ölür. Temelde hücre ölümünü Nekroz ve Apoptoz olarak k şek lde
nceleyeb l r z. Bu ölümler bas t H&E boyası le ya da özel prote nler n mmünoh stok mya (IHC) tekn ğ le
Bölüm Özeti
ant korlar kullanılarak göster lmes le bel rleneb l r. Ş md bu k hücre ölümün kısaca tanımlayalım. Bölünen hücren n tekrar bölününceye kadar geç rd ğ süreye “hücre döngüsü “ ya da “hücre s klusu”
den r. Hücre bölünmes de bu döngünün b r parçasıdır. İnterfaz hücren n bölünmeye hazırlandığı
Nekroz: Nekrozda hücre zarında kopmalar, m tokondr g b organellerde ve hücrede ş şmeler görülür.
süred r, gerekl prote nler n sentez , sentro ller n ve DNA nın kend n eşlemes bu evrede gerçekleş r. Üç
Dokunun oks jens z kalması, bes n maddes n n dokuya ulaşamaması, oks dat f hasar, rad kaller nekrozun
evreden oluşur; Bölünmek üzere hücren n büyüdüğü evre G1, DNA nın eşlend ğ evre S ve bölünme ç n
gerçekleşmes ne neden olur. Nekroz b r dokunun gen ş b r alanında gerçekleş r. Hücre çer ğ dışarı dağılır
hazırlıkların tamamlandığı ve sentr oller G2 evres nde k katına çıkmış olarak bulunur. Hücre bölünmes
ve enflamasyon yan yangı görülür. Şek l 11.5.
m toz ve mayoz olmak üzere k çeş tt r. M toz bölünmey temelde k evrede nceleyeb l r z. Somat k
Apoptoz: Apoptoz sde hücre zarında kopma ve yırtılma görülmez. Hücren n çer ğ dışarı çıkmaz,
hücrelerde gerçekleş r. Çek rdek bölünmes (karyok nez) ve s toplazma bölünmes (s tok nez). Hayvan
organeller membranla çevr l r bunlara apoptot k c s mc k adı ver l r. Hücre hacm nde azalma görülür
hücreler nde hücre boğumlanarak, b tk hücreler nde se hücre duvarından dolayı ortadan k ye ayrılarak
(büzülme). Daha sonra bu c s mc kler yandak komşu hücreler ve makrofajlar tarafından s nd r l r.
s tok nez gerçekleş r. Kromozom sayısı değ şmez b rb r n n aynısı k yavru hücre oluşur. M toz bölünme
Kromat n yoğunlaşır. Enflamasyon görülmez. Doku çer s nde bel rl b r alanda yaygın şek lde görülmez.
profaz, metafaz, anafaz ve telofazdan oluşur. Profaz hazırlık evres d r kromozomlar oluşur çek rdek zarı
Canlı hücrelerde gerçekleş r. Genler tarafından düzenlen r. Programlı hücre ölümüdür. Embr yon k
er r. Metafazda kromozomlar hücren n ortasına d z l r, anafazda se kutuplara çek l rler. Telofazda
dönemde organların gel ş m , kurbağa larvalarının dönüşmünde kuyruklarının düşmes , Yaprakların
kromozomlar çözülür ve kromat n pl ğe döner çak rdek zarı tekrar oluşur. Mayoz bölünmede üreme ana
dökülmes , hücreler n per yod k olarak yen lend ğ dokularda görülür. Şek l 11.5.
hücreler nde gerçekleş r. Kromozom sayısı yarıya ner. B rb r ne benzemeyen 4 yavru hücre oluşur.
Kromat n hücre çek rdeğ çer s nde bölünme olmadığı zaman DNA prote nlerle b rl kte bulunur. Bu
yapıya kromat n adı ver l r. Kromozom Hücre bölünmes sırasında kromat n kısalıp kalınlaşarak
bel rg nleş r. Bu yapıya kromozom adı ver l r. Vücut hücreler nde her kromozomdan k takım bulunur
buna d plo d den r (2n), üreme hücreler nde b r takım (n) şekl nded r haplo d adı ver l r. Kardeş
kromat d: DNA k katına çıktığı zaman k adet kromat n pl ğ ne sah p olur. Bunların her b r “kardeş
kromat d” adını alır. Homolog kromozom ökaryot k canlıların vücut hücreler nde her kromozomdan b r
anneden d ğer se babadan gelm ş şek l ve yapı bakımından b rb r n n aynısı k şer kromozom bulunur.
Bu kromozomlara “homolog kromozom” adı ver l r. Sentromer kromozomların üzer nde buluna
kromat dler n n b rb r ne tutunduğu bölgelerd r. Canlıların çoğu esası m toz bölünmeye dayanan
bölünme le yen b reyler n oluşumunu sağlayab l r buna “Eşeys z üreme” adı ver l r. Bu üreme şekl nde
d ş ve erkek üreme hücreler rol almaz. Mayoz Bölünme bölünme sonunda oluşan hücrelere üreme
hücreler yan gamet den r. Örneğ n erkek üreme hücres sperm ve d ş üreme hücres yumurta. Bölünme
sonunda yarıya nm ş kromozom sayısına (n) sah p olan bu hücreler eşeyl üreme ç n gerekl d r. Mayoz
bölünme b rb r n zleyen k kısımdan oluşur; Mayoz I ve Mayoz II. Bunların her b r b rb r n zleyen
Şek l 11.5 Apoptoz ve nekroz bölünme evreler d r. Mayoz I evres nden önce hücre döngüsünde hücre S fazında DNA k katına çıkmıştır.
Uygulamalar Mayoz I evres 4 ayrı evreden oluşur: Profaz I, Metafaz I, Anafaz I, Telofaz I. Mayoz I kromozom sayısı (n)
yarıya nm ş ve genet k olarak b rb r nden farklı k yavru hücre oluşumu le sonlanır. Üreme eşeys z ve
Hücre s klusu
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 263/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 264/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
eşeyl olmak üzere k şek lde gerçekleş r. Eşeys z üreme t pler ; Bölünerek çoğalma, tomurcuklanma,
rejenerasyonla üreme, sporla üreme, vejetat f üreme ve Partenogenez ‘d r. Eşeyl üreme Genet k Ünite Soruları
çeş tl l k ç n gerekl d r ve canlılar arasında yaygındır. Eşeyl üreme ç n d ş ve erkek üreme hücreler ne
ht yaç vardır. Eşeyl üremede sperm ve yumurta hücreler b r araya gelerek yen b rey oluşturacak z gotu
meydana get r rler. Z got m toz bölünme le çoğalarak gel ş m ne devam eder ve tüm doku ve organları le
b r b rey oluşturur. Hücre ölümünü Nekroz ve Apoptoz olarak k şek lde nceleyeb l r z. Bu ölümler
1. Aşağıdak lerden hang s nde hücre döngüsünde hücre bölünmes gerçekleş r ?
bas t H&E boyası le ya da özel prote nler n IHC tekn ğ le ant korlar kullanılarak göster lmes le
bel rleneb l r. Nekroz;hücrede ş şmeler görülür. Dokunun oks jens z kalması, bes n maddes n n dokuya
ulaşamaması, oks dat f hasar, rad kaller nekrozun gerçekleşmes ne neden olur. Nekroz b r dokunun gen ş A) G1
b r alanında gerçekleş r. Hücre çer ğ dışarı dağılır ve enflamasyon yan yangı görülür. Apoptoz hücre
zarında kopma ve yırtılma görülmez. Hücren n çer ğ dışarı çıkmaz, organeller membranla çevr l r B) S
bunlara apoptot k c s mc k adı ver l r. Hücre hacm nde azalma görülür (büzülme). Daha sonra bu
c s mc kler yandak komşu hücreler ve makrofajlar tarafından s nd r l r. Kromat n yoğunlaşır.
C) M toz
Enflamasyon görülmez. Canlı hücrelerde gerçekleş r. Genler tarafından düzenlen r. Programlı hücre
ölümüdür. Embr yon k dönemde organların gel ş m , kurbağa larvalarının dönüşmünde kuyruklarının
D) G2
düşmes , Yaprakların dökülmes , hücreler n per yod k olarak yen lend ğ dokularda görülür.
E) İnterfaz
1. c 2. b 3. a 4. c 5. b
C) Telofaz evres nde kromozomlar hücren n ortasına d z l r
Giriş
Canlı vücudunda benzer yapılı bel rl b r görev yer ne get rmek üzere özelleşm ş hücre gruplarına doku
den r. Dokular farklı görevler yer ne get rd kler ç n b rb rler nden b rçok açıdan da farklılık göster rler.
Örneğ n kem k dokusu yapı olarak sert ken, kan dokusu sıvıdır ve hücreler çer s nde bulunur. Dokuyu
oluşturan esas yapılar hücreler ve hücreler arasındak maddelerd r. Bazı dokularda hücrelerarası madde
fazladır, bazı dokularda se daha azdır. Bu da dokuların b rb r nden farklı olmasına neden olur. Hayvansal
dokular aşağıda sıralanmıştır.
Örtü ep tel hücreler n şekl ne ve d z l ş ne göre tek katlı ve çok katlı ep tel olmak üzere k grupta
ncelen r. Tek katlı ve çok katlı ep tel dokusunun hücreler yassı veya s l nd r k olab l r. Şek l 12.1.
Bu ün tede Ep tel ve Bağ Dokusunun özell kler n , çeş tler n ve görevler n nceleyeceğ z.
Vücudun dış yüzey n , vücut boşluklarını kaplayan dokuya ep tel dokusu den r. Vücudu saran bu doku
m kroorgan zmalara karşı da bar yer görev görür. Ep tel dokusu kan damarları çermez. Ep tel dokusu
hücreler n n altında bazal membran ded ğ m z hücren n üzer ne oturduğu bağ dokusundan ayıran b r
yapı bulunur. Hücreler n beslenmes ç n gerekl olan maddeler ve oks jen bazal membran altında yer alan
bağ dokudan d füzyon le alınır. Y ne aynı yoldan metabol tler de dışarı ver l r. Ep tel doku hücreler yan
yüzler nden b rb rler ne özel bağlantılarla tutunurlar. Hücreler n üst yüzler le bazal membrana bakan
kısımların görev ve yapıları farklıdır.
Şek l 12.2 Tek katlı ve çok katlı ep tel t pler n n m kroskop k görünüşü (Anthony L. Mescher,
Junqueira’s Basic Histology Text and Atlas, 15. Edition’dan modifiye edilerek kullanılmıştır.)
Çok Katlı Yassı Ep tel: Bu ep tel t p n oluşturan katlarda farklı şek llerde hücreler bulunur. En üst
Şek l 12.1 Tek katlı ve çok katlı ep tel t pler (Leslie P. Gartner, Fourth Edition International Edition katındak hücreler yassı şek lde hücreler olduğu ç n doku çok katlı yassı ep tel adını almaktadır. En
Textbook Of Histology’den modifiye edilerek kullanılmıştır) alt katta yerleşen hücreler pr zmat k onun devamındak hücreler pol gonal yan “çok b ç ml ”
hücrelerd r. En alt tabakadak hücreler m tozla çoğalarak yukarı doğru t l rler ve en üstte çıkana
Tek Katlı Yassı Ep tel: Yassı, sınırları düzenl olmayan sıkıca b rb rler le tutunan hücrelerden
kadar yapı ve şlevsel olarak değ ş kl ğe uğrarlar. Yukarı ulaştıklarında se bu yüzeyden dökülürler.
meydana gelm şt r. Damar ve kalp ç yüzey n döşeyen ep tele “endotel” vücut boşluklarını
Lar nks, far nks, özefagus, der , ağız boşluğu, vaj na ve korneada bulunur. Bu çok katlı ve değ ş k
döşeyenlere “mezotel” adı ver l r. Bu hücreler yassı ve nce oldukları ç n alveollerde gaz alışver ş
hücre t pler n çeren ep tel bazen kerat n çer r ve dokunun dış etkenlere karşı dayanıklı olmasını
veya kan damarlarında ep telden sıvıların taşınmasında rol oynarlar.
sağlar, örneğ n kem rgenlerde sert gıda le beslenmeden dolayı oluşab lecek hasara karşı özefagus
Tek Katlı Küb k Ep tel: En ve boyu aynı olan hücrelerd r. Em l m ve salgılama yapma görev olan çok katlı yassı ep tel nde kerat n vardır.
kanal ve tubüller n duvarında bulunur. Örneğ n tükürük bezler ve pankreasın küçük kanallarında
Çok Katlı Küb k Ep tel: Küb k veya alçak pr zmat k hücreler n k -üç katlı şek lde b raraya
bulunur.
gelmes nden oluşur. Tükürük bez , ter bezler ve pankreasın büyük boşaltma kanallarında bulunur.
Tek Katlı Pr zmat k Ep tel: Oval nukleuslu nce uzun hücrelerd r. M de ve safra keses n n lümen
Çok Katlı Pr zmat k Ep tel: Alt sırada bulunan hücreler pol gonal kısa düzens z üst sırada bulunan
yan ç tara ak boşluğa bakan yüzey nde bulunur. Bağırsakların yüzey n döşeyen hücrelerde aynı
hücreler se pr zmat k şek ll hücrelerd r. Bu doku t p ne erkek üretrasında, tükürük bezler n n
zamanda mukus salgılayan kadeh hücreler bulunur. Tek katlı pr zmat k ep tel n ön yüzey nde
büyük akıtıcı kanallarında rastlanır.
m krov llus adı ver len çıkıntılar bulunur. Bu yapılar em l m yüzey n arttırmaya yarar.
Çok katlı değ şken ep tel: drar keses , üreterler ve üretranın üst kısmını döşer. Yüzey nde yassı
Yalancı Çok Katlı Pr zmat k Ep tel: Aslında tek katlı olan ancak çok katlı g b görünen ep tel
yuvarlak pr zmat k, kubbe g b değ ş k hücreler n karışık olarak d z lmes le meydana gelen ep tel
çeş d d r. Hücreler n boyları b rb r nden farklıdır. Yan uzun boylu pr zmat k ve kısa boylu küb k
t p d r. En üstek hücreler n şek ller drar keses n n dolmasına bağlı olarak değ ş m göstermekted r.
hücreler b r arada bulunab l r. Soluk borusunda bulunan ep tel t p d r.
12.1.1.2. Çok Katlı Ep teller: İsm nden de anlaşılacağı g b hücreler n b rden fazla kat yaparak 12.1.2. Salgı Epiteli:
oluşturduğu doku t p d r. Çok katlı ep teller n çeş tler n sırasıyla nceleyel m. Şek l 11.2.
Özel b r salgı yapma yeteneğ ne sah p hücreler b r araya gelerek salgı ep tel n oluştururlar. Salgı ep tel
hücre sayısına göre b r ve çok hücrel bezler olmak üzere k grupta ncelen r.
Tek Hücrel Bezler: Mukus salgılayan goblet hücreler ekzokr n salgı yapan tek hücrel bez ç n
örnek olarak ver leb l r. Ayrıca şekl nden ötürü kadeh hücres adı da ver l r. S nd r m ve solunum
s stem n döşeyen ep teller de hücreler n arasına yerleşm şt r.
Şek l 12.3. Bas t ve b leş k bezler n çeş tler (Aytekin Yener, Solakoğlu Seyhun, Temel Histoloji’den
Ekzokr n Bezler: Salgılarını özel b r kanal aracılığıyla ya da doğrudan hücre dışına veren bezlerd r. Bu
alınmıştır)
bezler n salgılama yaptıkları madden n k myasal yapısına göre müköz, seröz ve serömüköz bezler olarak
Bas t Bezler: Dallanmamış kanala sah pt r.
üçe ayrılır.
B rleş k Bezler: Dallanmış kanal yapısına sah pt r. Salgılama b r m tüp şekl nde se tübüler bezler olarak
Endokr n Bezler: Kanal s stem bulunmayan bezlerd r ve salgılarını daha uzak bölgelere ulaştırmak ç n
da adlandırılırlar. Şek l 12.3
kana ver rler. Bu bezler hormonları depolama t pler ne ve hücreler n düzen ne göre k çeş t olarak yer
alırlar. B r kısım bezde hücreler grup ve d z ler oluşturarak b r düzen oluştururlar. Hormonları hücre ç nde Vücutta bulunan bazı organlar hem ekzokr n hem de endokr n bezler yapılarında bulundururlar. Örneğ n;
depolarlar. B r d ğer t p se b r lümen çevres nde tek katlı olarak yerleş m göster rler (bu yapıya fol kül Pankreas g b .
den r) bu lümen n etrafındak hücreler hormon sentezler ve sentezled kler hormonları lümene ver rler.
12.1.3. Epitel Hücrelerinin Yüzey Değişimleri:
Lümendek hormonlar gerekt ğ nde bu hücreler tarafından ger em lerek kan dokusuna ver l r.
Ep tel hücreler n üst alt ve yan yüzler nde hücren n de fonks yonuna ve yerleş m ne bağlı olarak b r takım
Çok hücrel Bezler: B rden fazla hücreden oluşan bezlerd r. Kanal yapısına ve hücreler n yerleş m ne göre
yüzey değ ş mler görülür. Bu değ ş mler aşağıdak şek lde nceleyeb l r z.
aşağıdak g b sınıflandırılır. Şek l 12.3
Zonula okludens: İk ep tel hücres n n arasında yan yüzeyde bulunan bağlantıdır. Hücrey b r kemer g b
sarar ve yer yer k hücren n hücre zarları kaynaşır. Zonula okludens’e sıkı bağlantı da den r. Bu bölgede
kontrollü madde geç ş gerçekleşt r l r.
Şek l 12.4. Flagella, s lya ve stereos lya’ya a t h stoloj k görüntüler. (Leslie P. Gartner, Fourth Edition
International Edition Textbook Of Histology ve Mescher A. 15 th. Edition. Junqueira’s Basic Histology
Text&Atlas Mc Graw Hill Lange’den modifiye edilerek kullanılmıştır)
S lyum: d ş üreme s stem nde bulunan kısa, nce ve kıl şekl nde olan yapılardır. Çok sayıda bulunurlar ve
ep tel hücreler n n üst yüzey n kaplarlar. Tek yönlü hareket ederler. Bu sayede tek yönlü hareketle Şek l 12.5. Ep tel hücreler n yüzey değ ş mler (Aytekin Yener, Solakoğlu Seyhun, Temel Histoloji’den
yumurta üreme hücres uterusa taşınır, solunum s stem nde de mukus dışarı atılır. alınmıştır)
M krov lluslar: S lyumlardan daha kısa üst yüzeyde bulunan parmak şekl nde s lyuma göre daha kalın Zonula Adherens: Zonula okludens n altında yer alır. Sıkı bağlantıdan farkı komşu k hücren n zarları
olan değ ş mlerd r. Görev nce bağırsak ve proks mal böbrek tübüller nde em l m yüzey n arttırmaktır. arasında mesafe bulunur kaynaşma görülmez. Bu bölgede karşılıklı k hücre zarında bulunan prote nler
aradak boşluğa doğru uzanır. Aynı zamanda bu prote nler hücreler n kend hücre skelet (akt n
Stereos lyum: S lyum ve m krov lluslardan farklı olarak hareket yetenekler yoktur. Hem em l m hem de
f lamanları) le de bağlantılı oldukları ç n bu bölgede k ep tel hücres n n hücre skeletler de etk leş r
reseptör görev göreb l rler. M krov lluslara benzerler ancak yan dallarla b rb rler le bağlanab l rler.
d yeb l r z. Ep tel tabakada adezyon kemerler (zonula adherens) şekl nded rler. Hücren n etrafında kemer
Flagellum: Hareketl ve daha uzun olan uzantılardır. Sperm hücres nde bulunur g b sarar. Şek l 12.5
12.1.3.2. Bazal (Alt Yüzey) Değişimi: Makula Adherens (Desmozom): Basınç altında çalışan hücrelerde hücreler n b r arada kalmasını sağlar.
Hücrey b r kemer g b sarar Zonula adherens’ n altında bulunur. Hücre zarında bulunan d sk şekl ndek
Ep tel hücreler n n alt tarafında, bağ dokusu üzer ne oturduğu bölüme bazal membran den r.
prote nler bulunur. Bu plaklardan hücre s toplazmasına doğru ara f lamentler uzanır. Şek l 12.5
Hem desmozom: Yüksek basınca maruz kalan der g b ep tellerde hücreler n bazal lam na üzer ne
oturdukları alt kısımda hücre zarında bulunan plak şekl nde olan tutunmayı sağlayan yapılardır.
Gap Junct on: Hücreler arasında özelleşm ş ve haberleşmey sağlayan bölgelerd r. Bu alanda da hücreler
arası kaynaşma olmaz. Düz kas, kalp kası ve s n r dokusunda bulunur. İyonlar, hormonlar, s nyal
moleküller , küçük molekül, metabol tler n hücreden hücreye geçmes n sağalar. Şek l 12.5
Bağ doku da d ğer dokular g b hücreler ve hücrelerarası maddeden oluşur. Hücrelerarası madde şek ll
bağ dokusu pl kler ve şek ls z (amorf) esas maddeden oluşmaktadır.
Bağ dokusu hücreler “Sab t Hücreler” ve “Gezg n Hücreler olmak üzere 2’ye ayrılır.
A-Sab t Hücreler:
a-F broblastalar: Bu hücreler bağ dokusu pl kler ve amorf esas maddeler n sentez nden sorumludur.
Şek l 12.6. Mezenş m hücres nden köken alan bağ doku hücreler (Leslie P. Gartner, Fourth Edition
Mek k şek ll d rler. Bu genç hücreler akt f prote n sentez yapar. Golg kompleksler bel rg nd r. Bu
International Edition Textbook Of Histology’den modifiye edilerek kullanılmıştır)
hücreler n yaşlı ve nakt f olanları “f bros t” olarak adlandırılır.
e-Yağ Hücreler : Yağları depolayan büyük ve yuvarlak hücrelerd r. Tek veya gruplar hal nde bulunurlar.
b-M yof broblastlar: Uzun ve mek k şek ll hücrelerd r. Gel ş mler hem f broblastlara hem de düz kas
Sıkıca b r araya gelerek “yağ dokusunu“ oluştururlar. Burada b rb rler ne basınç yaparak pol gonal b r
hücreler ne benzer. Yara dokusunda çok m ktarda bulunan bu hücreler, kontraks yonları le yara
şek l alırlar. Hücren n s toplazmasında küçük damlacıklar şekl nde b r ken yağ, bu damlacıkların
dudaklarının büzüşmes ne ve f broblastlar g b hücreler arası madde salgılayarak, yara y leşmes ne
b rleşmes sonucu s toplazmayı dolduran büyük b r yağ damlasına dönüşür. Beyaz yağ dokusundak yağ
katkıda bulunurlar. M yof broblastlar, muhtemelen doku hasarına yanıt olarak f broblastların veya düz
hücreler nde s toplazmayı dolduran tek b r yağ damlası vardır. Kahvereng yağ dokusunda se, r l ufaklı
kas hücreler n n değ ş me uğraması le oluşurlar.
çok sayıda yağ damlası s toplazmada bulunur. H stoloj k preparat hazırlanırken, s toplazmadak bu yağ
c-Makrofajlar: H st yos t olarak da adlandırılırlar. Bu hücreler özell kle kan damarları çevres nde damlası, boyanmayan b r boşluk bırakarak er y p ortadan kaybolur. Yağın korunması ç n, dokular
yoğunlaşırlar. Monos tler, makrofajların kaynağıdır ve bu hücreler damar duvarını geç p bağ dokusuna dondurma yolu le f kse ed lmel d r. Şek l 12.6
göç ett kten sonra olgunlaşarak makrofajlara dönüşürler. Düzens z şek ll hücreler olan makrofajlar,
f-Mezenk mal Kök Hücreler: Sadece doğum önces değ l, doğum sonrasında da çeş tl dokularda
amebo d hareketlerle gerekl yerlere kısa sürede ulaşırlar. Yabancı part küller fagos te ederek ortadan
bulunur. Bu kök hücreler, bütün bağ dokusu hücreler ne dönüşeb l rler. Er şk nlerde farklılaşmamış ama
kaldırırlar. G r nt l , çıkıntılı b r nukleusa sah pt rler. Yüksek fagos toz yetenekler n n yanı sıra, vücudun
her an farklılaşmaya hazır durumda beklerler. Bu kök hücreler, yen dokuların oluşmasında, doku
mmun yanıt, anaflaks ve nflamasyon le lg l pek çok maddey sentezleyerek salgılar. Makrofajlar,
tam r nde, yara y leşmes nde ve yen damarların oluşmasında görev alan hücrelere dönüşeb l rler (Şek l
er şk nlerde kem k l ğ nden köken alır. Bu hücreler bölünemezler ve ömürler kısadır.
12.6.)
d-Mast Hücreler : Bağ dokularında özell kle kan damarına yakın yerleşen, yuvarlak b r nukleusa sah p
büyük hücrelerd r. Morfoloj k ve fonks yonel olarak bazof llere benzer ancak, onlardan daha büyüktür.
Olgun mast hücreler bölünerek kend ler n yen lerler. Morfolojk ve b yok myasal özell kler ne göre k t p
mast hücres ayırt ed l r. Allerj lerde, allerj yapan maddelere maruz kalınmasının hemen ardından mast
hücreler ve bazof ller n granüller n n çer ğ an den ortama salınır ve anaflakt k şok tablosu şek llenerek
ölümlere yol açab l rler.
Bağ Dokusu İpl kler : Bu pl kler 3 t p olarak görülür. Kollagen, Ret kulum ve Elast k İpl kler. Şek l 12.8.
a. Kollagen İpl kler: Bağ dokuların çoğunda rastlanır. Bu pl kler yerleş m ve fonks yonlarına göre gevşek
veya sıkıca b r araya gel rler. Şe af ve homojen görünüşlüdür. Bantlaşma göster rler. Bu pl kler n 5 alt t p
vardır. Bunlardan T p I Kollagen pl kler der , kem k ve tendonda; T p II kıkırdaklarda; T p III gevşek bağ
dokusunda, düz kas, yağ dokusu ve ret kuler bağ dokusu; T p IV bazal membranlarda; T p V Kollagen
pl kler se tüm dokularda yer alır.
b. Ret kulum İpl kler : T p III Kollagen pl k özell ğ göster rler. Çok nce pl klerd r. Dallanarak lerley p,
yaygın ve destekley c b r ağ oluştururlar. Bağ doku gel ş rken lk gel şen pl k türüdür. F broblastlar
tarafından sentezlen r.
c. Elast k İpl kler: Dokulara elast k yet sağlar. Değ ş k m ktarlarda dallanarak düzens z b r ağ oluşturan
kısa pl klerd r. F broblastlar ve kas pl kler nce sentezlen r.
Şek l 12.7. Hematopo et k kök hücreden köken alan kan doku hücreler (Leslie P. Gartner, Fourth
12.2.2. Bağ Doku Tipleri:
Edition International Edition Textbook Of Histology’den modifiye edilerek kullanılmıştır)
a. Mezenk mal Bağ Doku: Doğum önces lk dönemde görülür. Henüz özelleşmem ş b r bağ dokusudur.
B-Gezg n Hücreler
Bütün bağ dokular, mezenk mal bağ dokudan gel ş r. Yüksek bölünme ve farklılaşma özell ğ ne sah pt r.
Kan Lökos tler : Bunlar kan yolu le bağ dokularına ulaşıp, oraya yerleşen hücrelerd r. İnflamasyon Mezenk m dokusu ç nde seyrek olarak ret kuler pl kler vardır. Er şk n bağ dokularına dönüştükçe, bu
(Yangı) durumlarında özell kle damarlar çevres nde b r k rler. Bu hücrelerden lenfos tler (B-lenfos tler) pl kler n yer n kollagen pl kler alır.
plazma hücreler ne dönüşürler. Plazma hücreler ant kor salgılarlar. Lenfos tler’den başka bağ
b. Müköz Bağ Doku: Doğum önces dönem n k nc yarısında görülür. Geç c b r süre zlen r. Mezenk m
dokularında kan hücreler olarak eoz nof l, nötrof l, bazof l ve monos tler’e de rastlanır. Bu hücreler n
dokunun devamı ve onun b raz daha gel şk n b r t p d r. İç nde mezenk mal hücreler, makrofajlar ve
sayısı, enfeks yon ve allerj de artış göster r (Şek l 12.7)
lenfos tler bulunur.
c. Gevşek Bağ Doku: Organ zmada yaygın olarak bulunur. D ğer dokuları b rb r ne bağlar. Ep tel’ n hemen
altında bulunur. Hücreden zeng nd r. İpl kler azdır ve hücreden yana zeng nd r. Kollagen pl kler çok sık
görülür. Lenfos t ve makrofaj çer r.
d. Sıkı Bağ Doku: Hücreler az sayıda ama pl klerden çok zeng nd r. Çeş tl yönlere seyreden pl kler, b r
araya gelerek kalın demetler yaparlar. Düzenl ve Düzens z Bağ Dokusu olmak üzere 2 t pt r. Yapısında
kollagen pl kler sık görülür.
e. Özelleşm ş Bağ Dokuları: Kıkırdak dokusu, kem k dokusu, kan dokusu, hematopoet k doku, lenfat k
doku ve yağ dokusu özelleşm ş bağ dokularıdır.
f. Yağ Dokusu: Organ zmanın enerj denges n sağlar. Yağ depolamak ç n, özelleşm ş yağ hücreler n
çer r. Tek veya gruplar hal nde bulunurlar ve enerj deposudur. Renkler ne göre beyaz ve kahvereng yağ
dokusu olmak üzere k t p yağ dokusu görülür.
Şek l 12.8. Bağ doku hücreler ve pl kler (Leslie P. Gartner, Fourth Edition International Edition
Textbook Of Histology ve Aytekin Yener, Solakoğlu Seyhun, Temel Histoloji’den modifiye edilerek Beyaz Yağ Dokusu: Der altında, kem k l ğ nde, böbrekler çevres nde bulunurlar. Öneml b r enerj
deposudur. Vücudun ısı yalıtımını sağlar.
kullanılmıştır)
Kahvereng Yağ Dokusu: Isı üret m le lg l b r yağ dokusudur. Özell kle fötusta, yen doğanlarda ve
kış uykusuna yatan hayvanlarda öneml d r. Boyun, omurlar, böbrek çevres ve sırtta skapula Ünite Soruları
kem kler arasındak alanda görülür.
Bölüm Özeti
Benzer yapılı, bel rl b r görev yer ne get rmek üzere özelleşm ş hücre gruplarına doku den r. Vücudun dış 1. Aşağıdak lerden hang s ep tel doku ç n yanlıştır?
yüzey n , vücut boşluklarını kaplayan dokuya ep tel dokusu den r. Vücudu saran bu doku
m kroorgan zmalar karşı da bar yer görev görür. Ep tel dokusunda kan damarları yoktur ve ep tel
A) Salgı üret m yapar
hücreler bazal memran ded ğ m z hücren n üzer ne oturduğu b r yapı bulunur. Ep tel dokusunun
hücreler yan yüzler nden b rb rler ne özel bağlantılarla tutunurlar. Hücreler n üst yüzler le bazal
membrana bakan kısımlarının görev ve yapıları farklıdır. Örtü ep tel ve salgı ep tel olmak üzere k B) Bes n em l m yapar
çeş tt r. Örtü ep tel tek ve çok katlı olarak sınıflandırılab l r. Salgı ep tel n n tek hücrel bezler ekzokr n ve
endokr n salgı yapan bezlerd r. Çok hücrel bezler bas t ve b leş k bezlerd r. Ep tel hücreler n üst C) Ant kor üret r
yüzey nde s lyum, m krov llus, stereos lyum flagella olmak üzere dört çeş t farklı yapı ve fonks yon
gösteren değ ş mler bulunur. Hücren n bazal nde plak şekl nde tutunmayı sağlayan hem desmozom adı
D) Vücudun dış yüzey n kaplar
ver len yapılar vardır. Yan yüzeyde se hücreler n b rb r ne tutunmasını, dayanıklılık ve haberleşmes n
sağlayan özel bağlantılar bulunmaktadır. Bunlar zonula okludens, zonula adherens ve makula adherens
(desmozom), gap junct on’ dur. E) Vücut boşluklarını kaplar
Bağ doku da d ğer dokular g b hücreler ve hücrelerarası maddeden oluşur. Hücreler arası madde şek ll
bağ dokusu pl kler ve şek ls z (amorf) esas maddeden oluşmaktadır. Bağ dokusu hücreler “Sab t 2. Aşağıdak hang s ep tel hücreler ndek yan yüzey farklılaşmalarından b r s değ ld r?
Hücreler” ve “Gezg n Hücreler olmak üzere 2’ye ayrılır. Sab t hücreler f broblastlar, m yof broblastlar,
makrofajlar, mast hücreler , yağ hücreler ve mezenk mal kök hücrelerd r. Gezg n hücreler kan yoluyla bağ
A) Hem desmozom
dokuya ulaşan lenfos t, eoz nof l, nötrof l, bazof l ve monos tlerd r. Bağ dokusu pl kler kollagen,
ret kulum ve elast k olmak üzere 3 t pt r. Farklı özell k ve yapıdadırlar. Mezenk mal, müköz, gevşek, sıkı,
özelleşm ş ve yağ dokusu olmak üzere bağ dokusunun 6 farklı t p bulunmaktadır. Yağ dokusu renkler ne B) Desmozom
göre s mlend r l r. Isı üret m nde rol oynayan ve beyaz ve kahvereng yağ dokusu olmak üzere k çeş tt r.
C) Zonula adherens
D) Makula adherens
E) Gap junct on
1. c 2. a 3. b 4. d 5. e
C) S lyum çok yönlü hareket eder
E) Hormon salgılar
A) F broblast
B) Makrofaj
C) Mast
D) Nötrof l
E) Yağ hücreler
Kan dokusu hücreler arası maddes sıvı (plazma) olan b r dokudur. Kan doku hücreler alyuvar, akyuvar ve
trombos tlerd r. Kanın %55’l k kısmını plazma oluşturur. Plazmanın %90’ı sudan oluşur. Ger kalan
kısmında se prote n, yağ, s nd r lm ş bes nler, hormon, ant kor, v tam n, kan gazları (oks jen
karbond oks t) atıklar ve m nerallerd r. Kan hücreler pıhtılaşma le uzaklaştırılır. Kan hücreler
uzaklaştırıldıktan sonra sarı renkl b r sıvı elde ed l r buna serum adı ver l r. Serumda kanın Şek l 13.1. Agranülos t (Granül taşımayanlar) ve Granülos t (Granül taşıyanlar) lökos tler. (Anthony
pıhtılaşmasında rol oynayan f br nojen ve protromb n bulunmaz. L. Mescher, Junqueira’s Basic Histology Text and Atlas, 15. Edition’dan modifiye edilerek
Osteoprogen tör hücreler: Kem ğ n büyüme dönem nde ve kırık y leşmes dönem nde
mezenk mal hücrelerden osteoblastlara dönüşürler ve kem k matr ks n salgılarlar. Uzunca oval
mek k şek ll hücrelerd r.
Kem k İl ğ n Döşeyen Hücreler: Osteoblastlardan köken alırlar. Kem k yüzey nde bulunan yassı
hücrelerd r. Kem k matr ks nde yer alan osteos tlere bes n desteğ veren ve kem ğe kals yum fosfat
g r ş çıkışını düzenleyen hücrelerd r.
Osteoklastlar: Çok çek rdekl hücrelerd r. Kem k yıkımından sorumlu hücrelerd r. Çok sayıda
Şek l 13.2. Memel le kanatlı kanı arasındak farklar (Jo Ann C. Eurell Veterinary Histology ve Temel
l zozoma sah plerd r. Görevler b t nce programlanmış b r şek lde ölürler.
Veteriner Histoloji ve Embriyoloji Ders Kitabı, 4. Baskı’dan modifiye edilerek kullanılmıştır.)
Kem k l ğ nde sentezlenen küçük kan hücreler d r. Memel lerde çek rdek taşımazlar ancak kanatlılarda Kompakt kem k ve spong yöz kem k (sünger ms ). Bu ayrım kem k çer s ndek ara madde ç ndek m neral
çek rdekl lerd r. Kanın pıhtılaşma mekan zmasında rol oynarlar. m ktarına bağlı olarak çıkar.
Kem k dokusu vücuda şek l vererek vücudun d k durmasını sağlar. İç organları korur ve kaslarla b rl kte
eklemler oluşturarak canlının hareket etmes n sağlar. Kem k dokusu hücrelerden ve hücrelerarası
maddelerden oluşur. Kem k hücreler b rb r ne s toplazm k uzantılarla bağlıdır. Kanda bulunan fosfat ve
kals yum mekan zmasını düzenler. Ara madde çer s nde kals yum, fosfat, magnezyum, karbonat g b
m neraller bulunur. Bu da kem ğ n oldukça sert b r yapı hal ne gelmes n sağlar. V tam nler ve hormonlar
kem ğ n sertleşmes nde etk l d r. Ayrıca yapısında bulunan kem k l ğ sayes nde kan yapımını sağlar.
Kem k dokusunun sert olması f kse ed lmeden önce b rtakım şlemler zorunlu kılar. H stoloj k tak pler
uygulamadan önce mutlaka doku dekals f kasyon solüsyonları le dekals f ye ed lmel d r. Böylece m neral
kısmı uzaklaştırılır ve hücrelerle matr ks korunmuş olur. Bu solüsyonlardan b r s EDTA yan
et lend am ntetraaset k as tt r. Eğer bu solüsyon kullanılmayacaksa kem k doğrudan akr l klere gömülür
ve elmas bıçaklarla kes t alınır.
Şek l 13.3. Kem k doku ve yapısı (Leslie P. Gartner, Fourth Edition International Edition Textbook Of
Kem k dokusunda yapım ve yıkımdan sorumlu hücreler bulunur. Bu hücreler; Osteoprogen tör hücreler,
Histology’den modifiye edilerek kullanılmıştır.)
Osteoklastlar, Osteoblastlar, Osteos tler ve kem k l ğ n döşeyen hücrelerd r.
Kompakt Kem k: Uzun kem kler n gövdes le yassı ve kısa kem kler n dış kısımlarında bulunur. Bu
13.2.1. Kemik Hücreleri: sert yapıdak kem ğ oluşturan hücreler ç nden damarların geçt ğ havers kanallarının çevres nde
da resel olarak yerleş r, bu yapıya osteon den r. Havers kanalları se b rb r ne volkman kanalları le
bağlanır. Havers kanalları çer s nde s n r ve kan damarları çer r. Kem k gel ş m arttıkça osteon-
havers s stem gel ş r. Kompakt kem ğ n dışardan saran zar per osteumdur. Kanalın ç tarafını saran
zar se endosteumdur. Şek l 13.3.
Spong yöz Kem k: Uzun kem kler n baş kısmında ve yassı kem klerde bulunur. Daha gevşek
düzenlenm şt r. Osteon çermez. Doku gözenekl yapıdadır. Gözenekler n çer s n kırmızı kem k l ğ
doldurur.
Kıkırdak dokusu hücre ve hücrelerarası maddeden oluşur. Kem k dokusundan daha yumuşaktır ve
yumuşak dokulara destek olur. Gel şm ş omurgalıların embr yolarında skelet kıkırdak olarak bulunur.
Er şk n dönemde kıkırdak dokusu yıkılarak yer n kem k dokuya bırakır. Er şk nlerdek kıkırdak dokusu
embr yon k dönemden sonra değ şmeyen kısımlardır. Köpek balığı g b canlılarda se er şk n dönemde de
skelet kıkırdaktır. Yapısında kondros t den len hücreler vardır. Bu hücreler n genç haller kondroblast
adını alır. Kondroblastlar hücrelerarasındak boşluğu dolduran kollajen matr ks sentezler. Kıkırdak
etrafını saran zara per kondr yum den lmekted r. Kem k dokusu arasında yer alab l r ve sürtünmey
azaltab l r. Er şk nde eklem yüzey , lar nks trakea, burun kulak g b organlarda bulunur. Hücrelerarası
Şek l 13.4. Kıkırdak doku ve çeş tler ((Leslie P. Gartner, Fourth Edition International Edition Textbook
maddeye kondr n adı ver l r ve l fler bulunur. Bu l fler n yapısı öneml d r kıkırdak dokusu bu l fler n t p ne
Of Histology’den modifiye edilerek kullanılmıştır.)
ve yoğunluklarına göre s mlend r l rler. (Şek l 13.4.)
Uygulamalar
13.3.1. Kıkırdak Tipleri
Kan dokusu
H yal n Kıkırdak: En yaygın bulunan kıkırdak t p d r. Kollajen l fler boldur. Embr yo skelet n , kaburga
uçlarını oluşturur. Eklem başlarında ve soluk borusunda bulunur. Burun, lar nks, trakea ve bronşların Kem k dokusu
Elast k Kıkırdak: H yal n kıkırdağın çerd ğ b leşenlere ek olarak çok sayıda elast k l f çer r. Matr kste yer Bölüm Özeti
alan bu l fler özel boyamalarla bel rleneb l r. Bu l fler kıkırdağın büküleb l r olmasını sağlar. Dış kulak ve
Kan dokusunun hücreler alyuvar, akyuvar ve trombos tlerd r. Kanın %55 l k kısmını plazma oluşturur.
dış kulak yolu örnek olarak ver leb l r.
Plazmanın %90’ı sudan oluşur. Ger kalan kısmında se prote n, yağ, s nd r lm ş bes nler, hormon, ant kor,
F bröz Kıkırdak: Kollagen pl klerden oluşur. Hücreler azdır ve omurlar arasında bulunur. Kıkırdak zarla v tam n, kan gazları (oks jen karbond oks t) atıklar ve m nerallerd r. Kan hücreler pıhtılaşma le
çevr lmez çevredek bağ dokusu le devamlılık göster r. uzaklaştırılır. Kan hücreler uzaklaştırıldıktan sonra sarı renkl b r sıvı elde ed l r buna serum adı ver l r.
Serumda kanın pıhtılaşmasında rol oynayan f br nojen ve protromb n bulunmaz. Üç çeş t kan hücres
vardır. Alyuvarlar (er tros tler), akyuvarlar (Lökos tler) ve kan pulcukları. Kan dokusu hücreler en çok
G emsa, May-Grünwald ve Wr ght boyaları kullanılarak göster l r. Akyuvarlar memel lerde çek rdek
taşımazlar. Akyuvarlar s toplazmalarında granül bulundurmayanlar; lenfos t ve monos t granüllüler;
nötrof l, eoz nof l ve bazof lden oluşur. Kan pulcuları pıhtılaşmada rol oynar.
Kem k dokusu vücuda şek l vererek vücudun d k durmasını sağlar. Kanda bulunan fosfat ve kals yum
mekan zmasını düzenler. Ara madde çer s nde kals yum, fosfat, magnezyum, karbonat g b m neraller
bulunur. V tam nler ve hormonlar kem ğ n sertleşmes nde etk l d r. Ayrıca yapısında bulunan kem k l ğ
sayes nde kan yapımını sağlar. Kem k dokusunda yapım ve yıkımdan sorumlu hücreler bulunur. Bu
hücreler; Osteoprogen tör hücreler, Osteoklastlar, Osteoblastlar, Osteos tler ve Kem k l ğ n Ünite Soruları
döşeyen hücrelerd r. H stoloj k özell kler ncelend ğ nde kompakt kem k ve spong yöz kem k
(sünger ms ) olmak üzere k çeş tt r.
Kıkırdak dokusu hücre ve hücrelerarası maddeden oluşur. Kem k dokusundan daha yumuşaktır ve
yumuşak dokulara destek olur. Gel şm ş omurgalıların embr yolarında skelet kıkırdak olarak bulunur. 1. Aşağıdak lerden hang s yanlıştır?
Er şk n dönemde kıkırdak dokusu yıkılarak yer n kem k dokuya bırakır. Kondros t den len hücreler
vardır. Bu hücreler n genç haller kondroblast adını alır. Kondroblastlar hücrelerarasındak boşluğu
A) Bazof ller n s toplazmaları koyu mor renkte boyanır
dolduran matr ks sentezler. Kıkırdak etrafını saran zara per kondr yum den r. Lar nks trakea, burun
kulak g b organlarda bulunur. Hücrelerarası maddeye kondr n adı ver l r ve l fler bulunur. H yal n,
B) Eoz nof ller n sayısı alerj k durumlarda artar
elast k, f bröz kıkırdak olmak üzere üç çeş t t p vardır.
A) Savunmada görevl d r
A) Osteoblastlar bölünmezler
1. c 2. d 3. a 4. b 5. e
C) Osteos tler bölünmezler
A) Osteoblast
B) Kondros t
C) M yel n
D) Osteos t
E) Osteoklast
A) Kondros t
B) Kondroblast
C) Osteos t
D) Osteoblast
E) Osteoklast
Kas dokusu canlıların hareket nde, solunumda dolaşımda ve vücut ısısının korunmasında rol
oynamaktadır. Kasılmak üzere ek özell kler kazanmış hücrelerden oluşmaktadır. Kas dokusunun ara
maddes yoktur kas hücreler n n b r araya gelmes yle oluşur. Hücreler n s toplazmasına “sarkoplazma”,
hücre zarına “sarkolemma”, endoplazm k ret kulumuna “sarkoplazm k ret kulum” m tokond ler ne Şek l 14.1. Kas doku t pler (Leslie P. Gartner, Fourth Edition International Edition Textbook Of
“sarkozom” den r. Sarkoplazmalarda kasılma yeteneğ nde olan akt n ve m yoz n pl kler vardır. Kas Histology’den modifiye edilerek kullanılmıştır.)
hücreler b r araya gelerek kas demetler n oluştururlar. Kas demetler de kasları oluşturur.
Ç zg l Kas: Hücreler uzun s l nd r k ve kalın uçludur. Hücreler n zarları er d ğ ç n hücreler kaynaşmıştır
ve çok hücrel g b görünür. İskelet sardığı ç n skelet kası den r. İsteml hareket sağlar ve merkez s n r
s stem nden çıkan motor s n rlerle donatılmıştır. Düz kaslardan farklı olarak hızlı kasılırlar ancak kısa
sürel çalışırlar ve çabuk yorulurlar. Kend ler n yen leyemezler. Ölen hücreler n yer bağ dokusu le dolar.
Hücreler enerj ht yacını karşılayab lmek ç n m tokondr yönünden zeng nd r.
İskelet kaslarını oluşturan kas l f kütleler düzenl demetler hal nde d z l rler. Kas l f demetler en dıştan
ep m syum adlı sıkı bağ doku le sarılıdır. Kas l fler nden oluşan her b r demet n etrafını per m syum
olarak adlandırılan bağ doku tarafından sarılır. Her b r kas l f se endom syum den len bazal membran ve
ret küler l flerden oluşan nce b r bağ doku tarafından sarılır. (Şek l 14.2.)
Yapısındak m yof br l denen telc kler açık ve koyu bantlar oluşturur ve bu bantlar kasa ç zg l b r görünüm
ver r. Akt n ve m yoz n m yof lamentler bulunur. İnce f lamentler akt n, tropon n ve tropom yoz nd r. Kalın
bantlar sadece m yoz nden oluşur. Ç zg l kasta kasılma
Kas dokusu uyaranlara karşı (mekan k, f z ksel ve k myasal) tepk göster r, kasılıp gevşeyerek cevap ver r.
(Şek l 14.1.)
Kas dokusu yapısına göre düz, ç zg l , kalp kası olmak üzere üçe ayrılır.
Düz Kas: İnce uzun, mek k ya da çubuk şek ll hücrelerden oluşur. Boyu 1-2 m l metred r. Hücreler tek
çek rdeğe sah pt r. M kroskopta hücreler en ne bantlı yapı göstermez. M de, bağırsak ve kan damarlarının
yapısında bulunur. İstem dışı hareket eder. Yavaş kasılır ve uzun süre devamlı çalışab l r.
Şek l 14.3. Ç zg l kaslarda bantlaşma (Aytekin Yener, Solakoğlu Seyhun, Temel Histoloji’den
alınmıştır)
Şek l 14.2. İskelet kasını oluşturan yapılar (Anthony L. Mescher, Junqueira’s Basic Histology Text and 14.2. Sinir Dokusu
Atlas, 15. Edition’dan modifiye edilerek kullanılmıştır Uyarılma özell ğ ne sah p olan hücrelerd r. Çevreden gelen uyarıları algılayarak elektr k enerj s ne çev r p
b r m ne sarkomer adı ver l r. Burada A (an zotrop) bantları koyu, I ( zotrop) bantları açık renkte boyanır gerekl organlara let r. Organ zmanın dış çevres le uyum çer s nde yaşamasını sağlar. Bazı s n r hücreler
ve kasın ç zg l görünmes n sağlar. M kroskopta A bandının ortasında b r de H bandı bulunur. H hormon salgılayab l r. S n r dokusu nöron den len hücrelerden oluşur. B r nöron dendr tler, hücre gövdes
bandının da ortasında koyu renkl b r M ç zg s vardır. I bandının ortasında se koyu b r Z ç zg s ve akson olma üzere üç ana kısımdan oluşur. Nöronlardan taşınan bütün uyarıların yönü dendr tten
bulunur. Bu k Z ç zg s arasında kalan alan ç zg l kasın kasılma b r m olan “sarkomer” oluşturur. aksona doğrudur. S n r s stem merkez s n r s stem ve per feral s n r s stem olmak üzere k ye ayrılır.
Kalp Kası: Ç zg l yapıdadır, ancak otonom s n r s stem yle donatıldığından düz kaslara benzer şek lde
stems z çalışır. Hücreler n çek rdekler sarkomer n ortasındadır, ovald r ve b r adett r.
Kas hücreler uzun, s l nd r k, kas l fler n oluşturur ve ağsı şek lded r. Oks jen ht yacı fazladır. Kalp kası
hücreler nde eksene paralel yerleşen m yof br ller ç zg l görünüme neden olur. Bu yönden ç zg l kasa
benzer.
Şek l 14.4. S n r hücres ve s naps t pler (Anthony L. Mescher, Junqueira’s Basic Histology Text and
Atlas, 15. Edition’dan modifiye edilerek kullanılmıştır.)
Şek l 14.5. Ep nöryum, per nöryum ve endonöryum (Leslie P. Gartner, Fourth Edition International Merkez s n r s stem nde nöronlar arasında yer alan özel dokuya nörogl a dokusu, bu dokuyu oluşturan
Edition Textbook Of Histology’den modifiye edilerek kullanılmıştır.) hücrelere se gl a hücreler den r.
S n r l fler s n rler oluşturmak üzere demetler hal nde gruplar oluşturur. S n rler en dıştan ep nöryum Nörogl a Hücreler n n Sınıflandırılması:
den len sıkı bağ doku le sarılıdır. S n rler buluşturan s n r demetler se per nöryum adlı bağ dokuya
Astros t: En r gl a hücreler d r. Nöronlar arasını kaplayan ve çok m ktarda dallanan uzantıları
sarılıdır. S n r demetler se m yel nl s n r teller nden oluşur. Per nöryumun ç nde Schwann hücres bulunan yıldız şek ll hücrelerd r. İk t p hücre çer r. Bunlar f bröz astros t ve protoplazm k
tarafından sarılmış aksonlar ve bunlara a t gel şmekte olan bağ dokusu, yan endonöryum yer alır. (Şek l astros tt r.
14. 5)
14.2.1. Nöron
Uyarıları alab len, değ şt reb len, leteb len s n r hücreler d r. Nöronlar s naps olarak b l nen özel alanlar
aracılığı le b rb rler yle bağlantı kurarak b lg aktarımını sağlarlar.
Dendr tler: Hücre gövdes nden çıkan çok sayıda kısa uzantılardır.
Akson: Nöronun gövdes nden çıkan tek ve uzun uzantılardır. Uyarıları gövdeden alıp d ğer s n r hücres ne
veya organa taşır. İlet n n let leceğ organ kas ya da b r bez olab l r. Kas aksonun lett ğ uyarıya kasılarak,
bez de salgı yaparak cevap ver r. Schwann hücreler n n akson etrafını sararak oluşturduğu m yel n kılıf
Şek l 14.6. Schwann hücres n n m yel n kılıfı oluşturma aşamaları ve h stoloj k s n r tel görüntüler
uyarıların taşınma hızını artırır. (Şek l 14.6)
Anthony L. Mescher, Junqueira’s Basic Histology Text and Atlas, 15. Edition’dan modifiye edilerek
Ranv er Boğumu: Aksonun üzer n saran m yel n kılıf sürekl değ l kes nt l d r. Kes nt ler n olduğu m yel n kullanılmıştır.)
kılıfsız bölgelere Ranv er boğumu den r.
Ol godendros t: Bu hücreler astros tlerden daha küçüktür. Nukleusları da astros tler n
S naps: B r s n r hücres n n akson ucu le başka b r s n r hücres n n dendr t arasındak küçük aralığa nukleuslarından daha küçük ve düzens zd r. Hücre gövdes nden b rkaç adet s toplazm k uzantı
çıkar. S toplazmaları astros tlerden daha yoğundur. Ol godendr s tler merkez s n r s stem nde
s naps den r. Uyarılar b r s n r hücres n n aksonundan d ğer s n r hücres n n dendr t ne s naps aralığından
m yel n yapımından sorumludur.
geçer.
M krogl a: Fagos toz yapab l rler. Kem k l ğ ndek monos t kök hücreler nden gel ş rler. B r hasar
Nöronların Sınıflandırılması: Uzantılarının sayısına göre nöronlar üç grupta toplanır. (Şek l 14.4) veya hastalık durumunda çoğalarak akt f fagos toz yapan hücrelere dönüşürler.
Epend m Hücres : Omur l k kanalını döşeyen tek katlı küb k ep tel görüntüsü veren hücrelerd r. hücres n n dendr t ne s naps adı ver len aralıklardan geçer. Nöronlar uzantılarına göre mult polar,
Küb k veya pr zmat k şek ll bu hücreler b rb rler le bağlantı kompleksler le bağlanırlar. Bu b polar ve un polar olmak üzere 3’e ayrılır. Merkez s n r s stem nde nöronlar arasında yer alan özel
hücreler n ap kal bölümler nde m krov luslar ve s lyumlar vardır. Bey n omur l k sıvısı (BOS)
dokuya nörogl a dokusu, bu dokuyu oluşturan hücrelere se gl a hücreler den r. Astros t,
üret m n n b r kısmı bu hücreler tarafından sentezlend ğ g b BOS dolaşımı da bu hücreler n
Ol godendros t, M krogl a, Epend m Hücres , Schwann Hücreler , Satell t (Uydu) Hücreler nörogl a
meydana get rd ğ kanalda meydana gelmekted r.
çeş tler ndend r. Per fer k s n r s stem nde bulunan nöron hücre topluluklarına Gangl yon adı ver l r.
Schwann Hücreler : Çevresel s n r s stem nde m yel n yapımından sorumludurlar. M yel n kılıf bu
hücreler n hücre zarından köken alırlar. (Şek l 14.6)
Anthony L. Mescher, Junque ra’s Bas c H stology Text and Atlas, 15. Baskı, McGraw-H ll Educat on, 2018.
Satell t (Uydu) Hücreler : Gangl yonlardak nöron gövdeler n çepeçevre saran gl a hücreler d r.
Aytek n Yener, Solakoğlu Seyhun, Temel H stoloj , Nobel Tıp K tabevler , 2006.
Küçük, yassı veya kübo d şek ll d rler.
El zabeth Aughey, Fredr c L. Frye. Comparat ve Veter nary H stology w th Cl n cal Correlates, Manson
Publ sh ng Ltd. 2001.
14.2.3. Gangliyonlar
Geo rey M. Cooper & Robert E. Hausman, The Cell. A Molecular Approach-S nauer Assoc ates (2007)
Nöronların gövdeler n , uzantılarını ve satell t hücreler n çeren kompleks yapılardır. Jo Ann C. Eurell Veter nary H stology Tenton NewMed a, 2004.
Uygulamalar Jo Ann Eurell, Br an L. Frapp er, Dellmann’s textbook of veter nary h stology, 6th ed. Blackwell Publ sh ng,
2006.
Kas dokusu yapıları ve t pler
Laboratuvar h zmetler - Doku Preparatını Boyama, T.C. M ll Eğ t m Bakanlığı, Ankara 2013.
S n r dokusu ve hücre çeş tler Le ca B osystems Inc. 1700 Le der Lane Bu alo Grove, IL 60089 Un ted States.
Bölüm Özeti Lesl e P. Gartner, Color Atlas And Text Of H stology Seventh Ed t on, Wolters Kluwer, 2018.
Lesl e P. Gartner, Textbook Of H stology, Fourth Ed t on Internat onal Ed t on, Elsev er, 2017.
Kas dokusu canlıların hareket nde, solunumda dolaşımda ve vücut ısısının korunmasında rol
M chael H. Ross, Wojc ech Pawl na, H stology : a text and atlas : w th correlated cell and molecular b ology.
oynamaktadır. Kasılmak üzere ek özell kler kazanmış hücrelerden oluşmaktadır. Kas dokusunun ara
Seventh ed t on. Wolters Kluwer Health, 2016.
maddes yoktur, kas hücreler n n b r araya gelmes yle oluşur. Hücreler n s toplazmasına “sarkoplazma”,
Özf l z Nesr n, Erdost Hat ce, Ergün Levent, Özen Asuman, Temel Veter ner H stoloj ve Embr yoloj Ders K tabı,
hücre zarına “sarkolemma” endoplazm k ret kulumuna “sarkoplazm k ret kulum” m tokond ler ne
4. Baskı, T. C. Anadolu Ün vers tes Yayınları, No: 2322, Esk şeh r, 2013.
“sarkozom” den r. Sarkoplazmalarında kasılma yeteneğ nde olan akt n ve m yoz n pl kler vardır. Kas
Prokaryot Hücre İle Ökaryot Hücre Arasındak Farklar, Tüb tak, B l m ve Tekn k, 2002.
hücreler b r araya gelerek kas demetler n oluştururlar. Kas demetler de kasları oluşturur. Kas dokusu
Rua r J Mackenz e, DNA vs. RNA – 5 Key D erences and Compar son. Technology Networks, 2018.
uyaranlara karşı (mekan k, f z ksel ve k myasal) tepk göster r kasılıp gevşeyerek cevap ver r r. Kas dokusu
S. K m Suvarna, Chr stopher Layton, John D. Bancro . Bancro 's Theory and Pract ce of H stolog cal
yapısına göre düz, ç zg l , kalp kası olmak üzere üçe ayrılır.
Techn ques 7th Ed t on, 2013, Elsev er L m ted.
S n r dokusu çevreden gelen uyarıları algılayarak elektr k enerj s ne çev r p gerekl organlara let r. Southern B olog cal, Knoxf eld VIC 3180, Austral a.
Organ zmanın dış çevres le uyum çer s nde yaşamasını sağlar. Bazı s n r hücreler hormon salgılayab l r. Tapul Leyla, Genel Embr yoloj ve H stoloj Uygulama-Tekn kler K tabı, Nobel Tıp K tabev , 2017.
S n r dokusu nöron den len hücrelerden oluşur. B r nöron dendr tler, hücre gövdes ve akson olma Thermo Sc ent f c, Appl ed B osystems, Inv trogen, F sher Sc ent f c and Un ty Lab Serv ces
üzere üç ana kısımdan oluşur. Nöronlardan taşınan bütün uyarıların yönü dendr tten aksona doğrudur. Tıbb Laboratuvar- H stoloj k Preparat Hazırlama, T.C. M ll Eğ t m Bakanlığı, Ankara 2011,.
S n r s stem merkez s n r s stem ve çevresel s n r s stem olmak üzere k ye ayrılır. Uyarıları alab len,
değ şt reb len, leteb len s n r hücreler ne nöron adı ver l r. S n r hücre gövdes nden çıkan çok sayıda kısa
uzantılara dendr t den r. Nöronlar s naps olarak b l nen özel alanlar aracılığı le b rb rler yle bağlantı
kurarak b lg aktarımını sağlarlar. Aksonlar nöronun gövdes nden çıkan tek ve uzun uzantılardır ve
uyarıları gövdeden alıp d ğer s n r hücres ne veya organa taşırlar. Aksonun etrafında Schwann
hücreler n n oluşturduğu m yel n kılıf, uyarıların taşınmasını hızlandırır. Aksonun üzer ndek m yel n kılıfın
kes nt ye uğradığı yerlere Ranw er boğumu den r. Uyarılar b r s n r hücres n n aksonundan d ğer s n r
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 301/305 https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 302/305
19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi 19.10.2020 Temel Anatomi ve Histoloji Bilgisi
1. Aşağıdak lerden hang s nde kas hücres n n s toplazması doğru ver lm şt r? D) Kalp kası çalışma yönünden düz kaslara yapı yönünden ç zg l kaslara benzer
B) Dendr t 4. Uyarıları s n r hücres gövdes nden b r başka s n r ya da organa taşıyan yapıya ne ad ver l r?
C) Sarkoplazma
A) Dendr t
D) Akt n
B) S naps
E) M yoz n
C) M yel n
B) S n r hücre gövdes nden uzanan kısa uzantılardır 5. Aşağıdak lerden hang s yanlıştır?
3. Aşağıdak lerden fadelerden hang s doğrudur? D) Ç zg l kaslar çok sayıda m tokond r ye sah pt r
CEVAP ANAHTARI
1. c 2. b 3. d 4. e 5. a
https://cdn-acikogretim.istanbul.edu.tr/auzefcontent/20_21_Guz/temel_anatomi_ve_histoloji_bilgisi/1/index.html 305/305