Professional Documents
Culture Documents
GuneyMIMARLIK 08-SanayiYapılariEndustriArkeolojisi
GuneyMIMARLIK 08-SanayiYapılariEndustriArkeolojisi
GuneyMIMARLIK 08-SanayiYapılariEndustriArkeolojisi
¢
ENDÜSTRİ MİRASINI KORUMA VE
YENİDEN KULLANIM YAKLAŞIMI
Gül KÖKSAL
¢
BİR SANAYİ YAPISINI TASARLAMAK
ZEKİ YÜZÜAK VE ÜNAL ÖZYURT İLE SÖYLEŞİ
Demet ERKE YAPTI
¢
MİMARİDE ANLAM VE DOKU YİTİMİNE
KARŞI UZLAŞMA
Didem BAŞ YANARATEŞ
08
ISSN 1309-9639
HAZiRAN 2012 • SAYI 8
<
EDİTÖR’DEN
48
31 – Adana ve Sanayi / Sadi Sürenkök
36 – Cumhuriyet’in Sanayi Kenti Kayseri ve
Modernleşme Arayüzleri / Burak Asiliskender
40 – Nazilli Sümerbank Fabrikası’nın Sosyal
Tesis Binası’nın İşlevsel Dönüşümü İçin
Analizler / Dicle Aydın, Esra Aksoy
46 – Endüstri Parkları /
Gülşen Aytaç, Dinemis Kuşuluoğlu
50 – Ruhr Bölgesini Yeniden Kurmak İçin
Kültürel Bir Tohum: Zollverein Sanayi
Kompleksinin Dönüşümü / Ayşen Ciravoğlu
53 – Lingotto / Rüksan Tuna
55 – 19. Yüzyıl Osmanlı Dönemi Demiryolu
Mirası: TCDD Yedikule Bakım Onarım -
Cer Atölyeleri / Mehmet Ünal
60 – Endüstri Mirası Zonguldak Lavuar
Koruma Alanı İçin Geliştirilen Senaryo /
Evrim Faydalı, Anıl Sarıcan Delibay
67 – “Adana’da Sanayi Yapıları”
64
Fotoğraf Yarışması Sonuçlandı / Kamuran Pekçetin
69 İNCELEME
69 – Mimarlıkta İntihal ve 50 Yıl Önce
Adana’da Yaşanan Bir Olay / Arif Şentek
71 – Yapı Üretiminin Uygulama Aşamasında
Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine
Yönelik Kontrol Listeleri Düzenlenmesi /
Muharrem Görgülü, Gülden Gümüşburun Ayalp,
Mehmet Emin Öcal
81 84
75 – Türkiye’de Yapı Üretim Sürecinde Üretilen
Riskler: TOKİ ve Adana Numune Eğitim ve
Araştırma Hastanesi Örneği / Ali Tolga Özden
YAPI DENETİM
KURULUŞLARININ
MÜŞAVİR FİRMA
OLMASIYLA
DEPREM SORUNU
ÇÖZÜLMEZ
Nusret BAŞ Yapı Denetim Kanunu’nun yürürlüğe girmesiy- sadece mimarlar açısından değil tüm bina pro-
TMMOB Mimarlar Odası Adana Şubesi le Türkiye’de özellikle yapı güvenliği açısından jeleri üreten teknik elemanlar açısından ve tüm
Yönetim Kurulu Sayman Üyesi son 12 yıl içerisinde büyük yol katedildiğini ve bina imalatında yer alan kişiler açısından sıkıntılı
olumlu gelişmeler olduğunu rahatlıkla söyle- bir durumdur.
yebiliriz. Yapı denetimi kapsamında inşa edi-
“Yapı denetimine bu kadar lip iskâna açılan yapılar can ve mal güvenliği Yapı denetimine bu kadar fazla görev tanımla-
fazla görev tanımlamak yerine açısından güvenli ve sağlam yapı olarak iskâna mak yerine yapıda oluşacak kusurlar için veya
açılmıştır. Hal böyleyken, yapı denetim kuru- olası bir depremde oluşacak yapı kusurları son-
yapıda oluşacak kusurlar için luşlarının yanında diğer meslek disiplinlerini rası meydana gelebilecek maddi zararların kar-
veya olası bir depremde oluşacak daha güçlü hale getirilmesi yönünde kanunlar şılanabilmesi için mesleki sorumluluk sigortası-
hazırlaması ve hatta meslek kuruluşlarına daha nın zorunlu hale getirilmesinin daha uygun ve
yapı kusurları sonrası meydana fazla yetki verilerek mesleklerini daha etkin bir yeterli olacağı bir gerçektir.
gelebilecek maddi zararların şekilde uygular hale getirilmesi için yetkilendi-
rilmesi gerekirken tam tersi gelişmelere şahit Ayrıca; Yapı Denetimi Hakkında Kanun ta-
karşılanabilmesi için mesleki oluyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafın- sarısında meslek odalarının işlevlerinin yok
sorumluluk sigortasının zorunlu dan hazırlanan yeni yapı denetim taslağında edilmesi yerine, yapı denetim birliği ve mes-
hale getirilmesinin daha uygun ve yer alan “teknik müşavirlik kuruluşu” şöyle ta- lek odalarının meslek içi eğitimler seminer-
nımlamaktadır. sempozyumlar, meslektaşların daha etkin
yeterli olacağı bir gerçektir.” olabilmeleri için çalıştaylar ve etik değerlerin
“Bünyesindeki meslekî yetkinliği hâiz meslek men- oluşturulması için çalışmalar yapılması öngö-
supları eliyle, zemin etüdü, harita, plân, arazi ve rülmelidir. Meslek içi eğitim almayanlara ve bu
arsa düzenleme, ifraz, tevhit, proje hazırlama, çalışmalara katılmayanlara belgelerinin iptal
kent tasarımı, proje geliştirme, yapılarda risk ve edilmesi sağlanmalıdır.
hasar tespiti, yapı güçlendirmeye ilişkin etüt ve
proje işleri, kullanım amacı değiştirilecek olan bi- Kanunun isminin değiştirilmesiyle, yapı dene-
nalar için rapor düzenlenmesi işleri, bünyesinde timlere yeni iş alanları ilave edilmesiyle yapı
hizmet alımı ile turizm uzmanı çalıştırmak sure- denetim sistemi ve hatta deprem sorununun
tiyle âtıl konut sertifikası vererek mevcut yapıları çözülmeyeceği bir gerçektir. <
turizme kazandırma işleri, yıkım ruhsatı ve yıkım
işlemine ilişkin iş ve işlemler, keşif, metraj, araştır-
ma, geliştirme ve raporlama, şartname, sözleşme
ve ihale hazırlığı, iş bitirme belgesi hazırlama ve
bu alanlarda danışmanlık işleri gibi mimarlık ve
mühendislik hizmetlerini veren veya bu hizmetler
ile birlikte bu Kanun’a göre Bakanlıkça verilen izin
belgesine bağlı olarak etüt, proje ve yapı deneti-
mi işlerini de yapabilen veyahut bu Kanun’a göre
sadece etüt, proje ve yapı denetimi işleri ile iştigal
eden ve Bakanlığın iznine bağlı olarak yurtdışında
da faaliyet gösterebilen ve ortaklarının tamamı
mimar, mühendis, şehir plâncısı olan tüzel kişiyi,’’
demektedir.
MİMARLIK VE
YAPISÖKÜM
ÜZERİNE KISA
BİR NOT
Afife BATUR Mimarlıkta mekân ve kitle anlatımlarında dolu/boş, düzlem/eğri, şeffaf/sağır vb. kavram çiftleri
Mimar en sıradan tanımlama öğeleridir. Ama yüzlerce bileşenden oluşan tasarım sürecinin bitiminde,
Prof. Dr. en azından görsel algı için kullanılan bu tanımlama öğeleri, mimarlığın günlük dile aktarımında
İTÜ Mimarlık Fakültesi önemli bir yer alır. Kurgulanan tasarımın amaçladığı simgesel sözlüğün de anlatımını yüklenir.
Öğretim Üyesi Bu nedenlerle işaret ettiğimiz kavram çiftlerinin yüklemini göz ardı eden en küçük bir davranış,
tasarımın tüm dengelerini değiştirir. Yapıtı sıradanlaştırır.
Dergimizin ilk sayısında Bu sıradanlaştırma eyleminin son örneği, Türkiye İş Bankası Adana Bölge Müdürlüğü Binası’nda
değerli meslektaşımız Mehmet sergilendi. Mimar Mehmet Konuralp’in tasarladığı yapıt, esasında bir cam kule. Eski kent ile yenisi
arasındaki sınırda duruyor ve tasarım, bu sınır konumunun sembolizmini, ışıklı/sağır cephe kontras-
Konuralp’in Türkiye İş Bankası tını yüklenen cephe dokuları ile temsil ediyor. Dolayısıyla bu tasarımda cephe dokularının özgül bir
Bölge Müdürlüğü Binasını sembolizmi var. Işıklı kulelerin arkasındaki yüksek ve kesintisiz sağır doku, bu bağlamda güçlü bir rol
üstleniyor. Yan cephedeki pahlı pencereler dokusunun da altını çizen bir rol bu.
tanıtmış ve dergimizin böylesi
bir yapının tanıtımını yaparak Özetle, işaret edilen
yerel sembolizmi bo-
yayın hayatına başlamasının zan ve diğer kule/
mutluluğunu dile getirmiştik. cephelerle bağlantı-
Ama ne yazık ki bu sevincimiz sını değiştiren reklam
panosu, yapıya verdi-
eksik kaldı. Mimar Sinan Büyük ği maddi zarar dışın-
Ödülü sahibi bir mimarın sıra da, tek kelimeyle uy-
gunsuz ve zararlı. Etik
dışı özeniyle tasarlanmış ve inşa dışı bir yapısöküm
edilmiş bir yapısının yapılı çevredeki eylemi. Yönetimin sı-
radan bir farkındalık
bu kaos içerisinde fark yaratması, mesajı uğruna tasarı-
nitelikli duruşuyla örnek olması mı altüst etmesi, ka-
bullenilmesi zor bir
beklenirken kurum yöneticileri eylem. Üstelik gör-
tarafından yapının duvarı ilan kemli konserleriyle ve
panosuna dönüştürüldü. Bu resim sergileriyle “İş
Sanat” ve o derinlikli
yanlıştan dönülmesi dileğiyle, kültür yayınlarıyla “İş
değerli hocamız mimarlık tarihçisi Kitap” ve daha nice
kültür ve sanat yatı-
Afife Batur’un bu hoyratlığa rımı yapan en büyük
tepki gösteren yazısını yapının kurumun, bu estetik
yoksunu panoyu nasıl
ilk ve şimdiki halini gösteren kabullendiğini anla-
fotoğraflarla yayınlıyoruz. mak daha zor. <
Adana Büyükşehir
Belediye Başkanı
Zihni Aldırmaz:
“GÖÇ VE
GENÇLERİMİZ
BİZİM Samet Karyaldız- Değerli Başkanım, ilk önce si- İmar Müdürlüğünde Müdür Yardımcısı olarak
ZENGİNLİĞİMİZDİR zin mimarlık eğitiminizden başlamak istiyorum;
eğitim sürecinizden ve mesleğe ilk başladığınız
çalıştım. Baktım, orası benim yapıma uygun
değil, bürokrasi çoktu, hemen ayrıldım ve
BUNLARI günleri, eğitiminizden meslek günlerine doğru
olan yılları, mesleğe bakış açınızı da içine alarak
mimarlığa projecilik, daha sonra müteahhit-
lik, daha sonra danışmanlık şeklinde devam
TOPLUMA VE anlatır mısınız? ettim. İşin özeti, ben şimdi aşağı yukarı 1947
doğumluyum, 6 yaşından beri içindeyim. 60
EKONOMİYE Zihni Aldırmaz- Tabii, toplumun bütün
özelliklerini, yaşam biçimini kavramak, her
yılı bulduk herhalde veyahut 50 yılı geçtik.
Ama mimarlıkta da 40 yılı doldurdum.
S.K.- Semt meydanlarından, semtlerin ya da leri, biz 30-35 kentten göç alıyoruz, bunun ne- B.Ş.- Anılarınızda nasıl bir Adana var, diye Samet
kentlerin metropol yerlerinin küçük meydan- ticesinde de her zaman Suriye’de çalan bir mü- Bey sormuştu; bu soru bağlamında, anılarınız-
ların; yani o meydanlarda insanlar alışveriş ya- zik bizim kulağımıza yabancı değil ya da bizim daki Adana’da mahalle yaşamı, kent dokusu,
pabilmeli, noterini bulabilmeli, Nüfus İdaresine söylediğimiz türküler, şarkılar Irak’ta, Afrika’da sokak olgusu, kültürel kaynaşma nasıldı? Adana
gidebilmeli; öyle düşünüyorsunuz herhalde? farklı konumda değil. Burada Türkiye’nin ko- bir başka mıydı o yıllarda?
numu zaten planlanmış: Bir, İstanbul finans
Z.A.- Evet. Çukurova ilçesinde merkez ve alt merkezi, sanat merkezi, medeniyet kenti de- Z.A.- Doğru başkaydı. Ben zaten Tepebağ’da
merkezler oluşturmak; yani bir insanın yürüme niliyor, Ankara yönetim merkezi, Antalya fark- doğdum. Tepebağ 5 Ocak İlkokulu, şimdiki
mesafesinde ihtiyaçlarını görmesi. Halkımızın lı bir konumda, İzmir farklı konumda, Adana Gazi Paşa, Tepebağ ortaokulu filan; yani bütün
da bazı alışkanlıkları var. Kenan Evren Bulvarı Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan penceresi ve yaşamımız orada geçti. Komşuluk ilişkisi olan,
bir çarşı aktivitesi için uygun; karşıdan karşıya Adana hem ticaret, hem enerji, hem de kültür bir yemek piştiği zaman kokusu gider diye
40 veya 50 metre mesafe olduğu için… Ama ve sanat merkezi olarak bu bölgede önemli bir yedi komşuya dağıtılan muhteşem bir şey. Göç
Turgut Özal Bulvarında da yaşam alanları oluş- görev yapıyor. bizim zenginliğimiz, bir kere bunu kabul ede-
turmak mümkün, çünkü iki taraf birbirinden ko- ceğiz. Göçle birlikte oradan gelen insanların
puyor, her alan kendisini yaşıyor. Bu bakımdan B.Ş.- Elimizdeki verilere göre, Adana son yıl- alışkanlıklarını ve kültürünü de dışlamadan,
bu öncelikleri belirledikten sonra gençleri öne larda göç alan değil, göç veren bir konumda- mahalle kültürümüzü yaşatan bir kent yaşamı
çıkartıp gençlerin spor yapmalarını, eğitim yap- dır. Örneğin, 2009 yılında kentimize gelenlerin oluşturmamız lazım. Böyle geniş caddeler, bü-
malarını ön plana aldık, çünkü eğer risk grup- sayısı 53.685’ken kentimizin verdiği göç sayısı yük apartmanlar, hiç kimsenin kimseyi tanıma-
larının olduğu belli bölgelerde gençleri ihmal 54.109’dur; yani net göç hızı binde eksi 2. Bu dığı yapılar, böyle değil, biz farklıyız.
ederseniz netice alamazsınız. Şu anda geldiği- durumda şunu söyleyebilir miyiz? Kentimize
miz noktada yılda 113.500 gence spor yaptırı- gelen-giden sayısı birbirini dengelemesine B.Ş.- Yeni kent dokusunda, selam verip alama-
yoruz. 48 tane yüzme havuzumuz oldu, yaklaşık karşı, yıllık artışı ülke ortalamasının üstündedir; dığınız insanlar çok; sokak bakkalınız, mahalle
21 adedi tribünlü, 38 tane stadımız var, 14 tane yani bu sonuca göre Adana doğurgan bir ildir. berberiniz yok…
müzemiz oldu 4 taneyken, 6 tane daha çalışı- Aslında bir kentin göç alması anlamlıdır, bence
lıyor. Sadece Tepebağ köy höyüğünde 55 tane bir gelişmedir, bölgenin zenginliğidir. Fakat son Z.A.- Biz farklıyız. Bakın, bu kültürü, bu zengin-
bina yıktık höyüğün açılması için. yıllarda Adana nitelikli de bir göç vermektedir. liğimizi kaçırmamamız lazım. Birinci hareket
Bu bizi etkiliyor mu? noktamız bu; insan önceliğimiz. Onu nasıl boz-
Tabii, konuyu detaya indirmek istemiyorum, madan kent planlamasını, kent yapılanmasını
ama bizim ana hedefimiz meslek disiplinimizin Z.A.- Gayet tabii etkiliyor. TÜİK verileri var. Ben gerçekleştirirsek öyle yapmalıyız. Burada yapar-
de verdiği avantajı kullanarak bölgesel işbirliği. sizin hazırlıklı geldiğinizi bildiğim için ben de ken bu 25.000 plandaki yolları şimdi incelediği-
Coğrafya bizim birlikte hareket etmemize uy- şöyle bir çalıştım: Şu anda 2011 verileri, belki si- niz zaman bakın, tamamı organiktir, insanların
gun… Eskiden büyük Adana, Çukurova nasıl zinki 2010 söylediğiniz. 50.523 kişi göç alıyoruz, daha önce yaşadığı, iz bıraktığı yolların şehir
o zaman çok başarılıysa, Mersin, Tarsus, Hatay, 62.402 kişi de göç veriyoruz. Dolayısıyla, eksi bir ölçeğine getirilmesidir, yoksa cetveli koyup da
Osmaniye, Kilis, bu üçgen bütününde yaklaşık alan. Ama her yıl 50.000 kişiye eğitim veriyoruz. “sen buradan gideceksin, sen de buradan gidecek-
10 milyon nüfus var. Bölgesel işbirliğini sağla- Bu daha çok dışarıdan gelen göç bizim mecbu- sin” diye hükmeden bir yapı yok.
dığımız zaman Adana Kayseri’nin denize açılan riyetten gelen ya da Adana’daki yaşam biçimi-
penceresi, Konya Mersin’in… Bu çerçevede nin kolay olmasından, iklim şartlarından, fiziksel, B.Ş.- Kentin planlaması kentin kültür dokusunu
baktığımız zaman İstanbul’dan sonra, 10 milyon kültürel, sosyal ya da ekonomik unsurlardan bu bozmadan oluşuyor.
kişiyle en büyük nüfus burada. insanlarımız geliyor ve eğitilmiş, ayakları yere
basan kişileri de göç olarak veriyoruz. Bütün Z.A.- Bozmadan. Mesela ben istiyorum ki,
B.Ş.- Tam da bu noktada aklıma geldi; 1980’li yıl- akademisyenlerin atladığı bu detay, bize teş- Adana’da en çok diyelim ki Urfalı, Mardinli varsa,
ların başında, Turgut Özal döneminde sizin bah- vikler verilirken ya da Avrupa bile burada proje bunların sıra gecelerinin yaşandığı, öte yanda
settiğiniz bölgesel bu konu merkezi hükümetin üretirken “siz göç almayan bir ilsiniz” diye bize kıl çadırlarda Yörüklerin misafir ettiği ortamlar
de gündemindeydi. Adana, Mersin, İskenderun bakıyorlar. Halbuki biz hem göç alan, hem göç oluşsun; böylece hem yaşamı, hem kültürü,
üçgeninde İstanbul’dan sonra en büyük ikinci veren dinamik bir bölgeyiz. ama şehirde de olması gereken disiplinlerle
bir metropol kent, Çukurova metropolünün birlikte… Sadece bir tarafa dengeyi kaçırdığınız
oluşumu... Bununla ilgili, anımsadığım kadarıy- Dolayısıyla, bunu böyle ele almak lazım. Bi- zaman öbür tarafı mağdur etmiş olursunuz. İşte,
la Dünya Bankasıyla birçok görüşmeler yapıldı, zim burada kırsaldan gelen kişiler bütün kül- buradaki mimarlık ve şehircilik, şehirdeki planla-
yatırım planlamaları oluşturuldu, daha sonra türün alışkanlıklarını burada idame ettiriyor. manın önceliği burada çıkıyor; insan odaklı.
bu proje durdu veya durdurtuldu. Şimdi yıllar Bir sokak Harran’dan gelen birisi, Harran aile
sonra siz de bu projeden, Çukurova Metropol yapısıyla, kültürüyle, yaşam biçimiyle geliyor, Ben İstanbul’a gidiyorum, İstanbul muhteşem
kentten bahsediyorsunuz. oturuyor ya da bir başka yerdeki insanlar aynı şeyleri başarmış, ama kent insanları yönetiyor,
şekilde. Böyle baktığımız zaman bizim Adana insanlar kenti yönetmiyor. Bir yerden bir yere
Z.A.- Tabii, aklın yolu bir. Eğer biz Adana olarak, olarak, mimarlık mesleği olarak ya da Belediye diyelim ki bir devlet büyüğü, yabancı devletler-
Çukurova olarak Altın Koza şenliklerinde fuar- olarak bu kent kültürünü ve kent yaşamını bu den bir konuk gelse, yolları kapatmadan rande-
da ve yatırımlarda Ortadoğu’nun, Afrika ülke- insanlarımıza da yaşatmak ve kabul ettirmek vusu olan yerlere ulaşması mümkün değil. Bu
lerinin, Türk Cumhuriyetlerinin cazibe merkezi için onların kültürlerini, alışkanlıklarını da ya- bakımdan biz bunu Adana’da mimar arkadaş-
olursak biz o zaman dünya kenti oluruz, çünkü şatarak farklı bir uygulama yapmamız lazım. larımızla, şehir plancılarıyla, diğer meslek disip-
bizim konumumuz, coğrafyamız bu işe çok Bunun da birinci plandaki altyapı eksiği yollar. linleriyle, bütün sivil toplum örgütleriyle birlikte
uygun. Kültür zenginliği açısından da bu böl- Çıkmaz sokaklardan kurtulacağız, herkes bir- başaracağız. Özünü kaçırmayacağız; insan kül-
genin tamamının temsilcileri var burada. Bizim birine ulaşabilecek, artık her yer aydınlatılmış türü, alışkanlıkları asgari müşterekte birleşerek
sanatçımızın, sanatımızın fazla olmasının etki- olacak. organik bir yapı ve yaşayan bir planlama.
S.K.- Evet Başkanım, şimdi, biraz da şuna girmek S.K.- Niteliksiz yapılar… oraya koyacağız. O trafik de bu proje içersinde
istiyorum: Az önce siz biraz açtınız; Adana’daki çözülecek.
koruma çalışmalarını, gene bir mimar kimliği- Z.A.- Niteliksiz, evet. Şimdi bu Arkeo Park için
nizle yorumlamanızı istiyoruz. Tepebağ özelin- Bakanlığa projeyi sunduk. Onlar Müzelerle mi Seyhan Caddesini de Yalı Evleri mantığıyla gölle
den girebiliriz. Tepebağ rehabilitasyonu ya da birlikte olalım ya da Koruma Kuruluyla mı bir- bütünleştirmek için ortadaki orta refüjü kaldı-
birçok tescilli bina var, boş… likte olalım, öyle bir çalışma yapıyorlar. Bugün- racağız, orada yaya ağırlıklı, ciddi bir doku elde
lerde görev verecekler ve burada çalışmalara edeceğiz. Taş Köprünün iki tarafında meydan
B.Ş.- Tescil edilmeyi bekleyen binalar da var. başlayacağız. Kazı ve Arkeo Park yapmayla ilgili düzenlemeleri, Taş Köprünün bu tarafında, o
çalışacağız. Ama sivil mimari örneklerini biz bu- çömlekçilerin olduğu yerdeki eski tarihî dokuyu
S.K.- Ayrıca, terk edilmiş, işlevsiz halde du- rada yaparken bunu artık bütünleştirmemiz la- ele alacağız, orada mescit gibi küçük bir cami
ran tescil niteliğinde fabrika depoları var, zım. Parça parça yapınca fazla dikkati çekmiyor. var, onu yapacağız. Hilton tarafındaki, Hilton’la
içleri boş. Bunların tekrar işlevlendirilebil- Taş Köprü arasındaki Sarıçam deresinin üzerini
mesi anlamında düşüncelerinizi almak isti- Şu anda Tepebağ Ortaokulunu aldık, içini Milli de kapatacağız, orada da bir meydan oluştu-
yoruz. Eğitim olarak boşalttıkları zaman orayı konak- racağız. Bu çerçevede eski Kolordu dediğimiz
lama tesisi olarak yapacağız ya da yaptıracağız. bina için müracaat ettik, alıp kültür merkezi
Z.A.- Tabii, geldiğimiz günden bu tarafa özel- Karşıdaki Bebekli Kilisesinin etrafını açacağız. ya da müze yapılmasıyla ilgili çalışmamız var,
likle tarihî dokuyla ilgili çalışmalarımız oldu. Ali Münif Yeğenağa Sokağı sağlıklaştırılması da onun yazışmaları sürüyor. Adliye binası taşındığı
Çünkü bizim bir tarihî merkezimiz var, bir de bu projenin bütünleşmesinde adımlardan biri zaman, Yüreğir’de biliyorsunuz otobanın yanın-
büyüme alanlarımız var. Merkezi korumak olacak. Ali Münif Yeğenağa Sokak sağlıklaştırıl- da imarı gerçekleşti, o da bir kültür yapısı olarak
için büyüme alanlarını da ciddi disipline edip ması arkasındaki kazancıların tekrar tarihî kim- tescilli yapımız zaten.
eksiklerini gidermek lazım, ama Koruma Ku- liğe uygun hale getirilmesi, karşıdaki hanlar
rulundan bir mimar arkadaşımızı hemen ya- ve Ulu Cami, yanındaki o külliyelerin de zaten Trafiği de tabii Ulaşım Mastır Planıyla çözeceğiz.
tay geçişle Belediyemize aldık. Kent Estetiği Müzeler Genel Müdürlüğünün yaptığı, Ko- Önümüze bir olumsuzluk çıkmaz ise hayalim,
Daire Başkanlığı açtık. Bu her belediyede yok. ruma Kurulunun yaptığı çalışmalardan sonra Atatürk Caddesi sonundaki Demirspor’a ait
Kent Estetiği Daire Başkanlığı diye bir Daire Seyhan Caddesine geleceğiz. Seyhan Cadde- binayı yıkıp, tren hattının altından geçerek Ke-
Başkanlığı oluşturduk, KUDEB birimini oluş- sine geldiğimiz zaman Yalı Evleri aklımıza ge- nan Evren Bulvarı’na kadar olan aksın açılması.
turduk; yani Koruma Kurulunun bir alt yöne- liyor, Hükümet Konağı geliyor, yanında Kısacık Çakmak Caddesi’nde ters, küçük saatin orada
tim biçimi. Bu sanat tarihçileri, mimarlar, ar- Konağı, karşıda Ulus Parkının içersinde Tarım Abidin Paşa’ya dönülecek, ileri gideceğiz, Kızılay
keologlar olan bir bölüm ve Adana’da önce Bakanlığının bir binası. O bina yıkılacak, bulvar Caddesi’ne dönecek, belki Ali Münif Yeğena-
elimizde olan, yok olmaya yüz tutan tarihî ortadan kalkacak. ğa Caddesi’ne sadece hafif araçlar girebilecek.
dokulardaki sivil mimari örnekleri ya da mü- Hiçbir zaman çapraz kesme olmayacak. Burada
zeler yapabileceğimiz yerleri ele aldık. Bizim B.Ş.- Bu noktada bir şey sormak istiyorum? Ken- Çakmak Caddesinden giden sağa dönebile-
dört tane müzemiz vardı geldiğimiz noktada, timizin simgesi olan Taşköprü ve büyük saat cek, ama karşıya gidemeyecek. Kuru Köprüden,
şu anda 14 tane müzemiz var; bunu gerçek- civarında yoğunlaşan motorize araç trafiği, bu Celal Bayar’dan gelen araçlar da belki Saydam
leştirdik. Özellikle Sinema Müzesini biz Altın bölgenin turizme açılmasının önünde, biz mi- Caddesine gidip dolaşacaksa Seyhan Caddesi-
Koza’da söz vermiştik, gerçekleştirdik. Şim- marlara göre büyük bir engel. Bununla ilgili de ne. Bizim metronun güzergâhından gelecek. O
di Sinema Müzesinin yanında bir bina daha bir çalışmanız var mı? zaman o tarihî dokudaki trafik azalmış olacak.
aldık, ona da devam edeceğiz. Eski vilayetin Ama esas bakın, ben yol yapmaktan, alt, üst
köşesindeki Kısacık Konağını da Ticaret Odası Z.A.- Bu Ali Münif Yeğenağa Sokak sağlıklaştırıl- geçit yapmaktansa, trafiği olumsuz etkileyen
almıştı, bize verdi, devam edeceğiz. Tepebağ ması yapılırken onun çözümü de birlikte gele- sebepleri kaldırmayı düşünüyorum.
Höyüğünde Arkeo Park yapabilmek için 56 cek. Hatta bizim büyük saatin tepesinde aslında
tane yapıyı kamulaştırdık ve yıktık, gecekon- bir örtüsü var biliyorsunuz, ama oraya da siren Tarihî dokuda 10 tane mahallede gece nüfusu
du bölgesiydi. koymak için onu kaldırmışlar. İnşallah onu da 17.100, gündüz nüfusu 300.000. Resmi kurum
Adana Ziyapaşa Mah. Kent Meydanı Ulusal Mimari Proje Yarışması Alanı. Fotoğraf: Muzaffer Ertit.
ve bankaların yükünü kaldırdığımız zaman so- B.Ş.- Tarihî dokudaki mahalleleri ve nüfusunu rına yazıyorum planların, diyorum ki, Plan Yapı-
run hafileyecektir. Onun da yolu şu: Mesela anlatırken şöyle bir sonuca varıyoruz: gece nü- mı Yönetmeliği çok iyi yapılmış. Bir kişi için kaç
Sosyal Sigortalar Kurumuna yer verdik otoba- fus,17.000 kişi, gündüz nüfus, 300.000 kişi dedi- metrekare, hangi donatı lazım var. Sadece bunu
nın yanında yer yapacaklar, gidecekler. Tapu niz. Bana göre yaşamı ters orantılı yaşayan tarihî gerçekleştirdiğimiz zaman işi çözmüş oluruz.
İdaresi her ilçeye şube açacak. Aksi takdirde bir bölge anlattığınız yer. Bahsettiğiniz plan-
zorlayacağız, “otoparkınızı yapın” diyeceğiz. Bu- lamayı yaptığınız zaman orada yaşayan bölge Diyelim ki 5.000 metrekare bir arsan var. Plan
raya gelen insanlar hep araçla geliyor. Bankaları nüfusu beklide 17.000, den 10.000’e düşecektir. Yapım Yönetmeliğine uygun bir yoğunluk
bir araya toplayacağız. Niye Sarıçam ilçemizde Fakat biliyorsunuz ki, kentler yaşarken ve yaşa- yap burada diye serbest bıraksak sizi, burada
banka şubesi yok. Oradaki insanlar mecbur mu tırken canlanır. bir kişi için 13 metrekare konut alanı kullana-
küçük saate ya da Abidin Paşa Caddesine gel- biliyorsunuz, 30 metrekare donatı için gereki-
meye. Bunları çözdüğümüz zaman inanın alt, Z.A.- Orada bir incelik var. yor. Dolayısıyla, burada arsanın büyüklüğüyle
üst geçitlere bile ihtiyaç kalmayacak ve şu anda kullanacağınız yoğunluk oranı burada zaten
1.700 civarındaki dolmuş, otobüs, minibüs filan B.Ş.- …O dokuyu kentin tüm yaşamına kazan- kısıtlı. Yoğunluğa 20 de deseniz, eğer arsanın
kesinlikle yarı yarıya düşecek. Kâr eden bir proje dırmamız gerekiyor. Geçmiş dönemin yerel yö- büyüklüğü 1,6’yı kurtarıyorsa donatıyla birlik-
olmayacak. neticileri hep bir yerlerden bir yerlere kenti gö- te, yapamazsınız. Onun için yoğunluk kavgası
türerek, bıraktıkları yerleri kaderine terk ettiler, yapmak yerine Plan Yapım Yönetmeliğindeki
S.K.- Bu söylediğiniz konular aslında, siz de ta- oraları yok ettiler. Ben şimdi aynı tehlikeyi örne- kriterlerin uygulanmasının kavgasının yapıl-
kip ediyorsunuzdur; Mimarlar Odası’nın yıllar- ğin Reşatbey için de görüyorum. Kenti bir tarafa ması lazım. Ben bunu Büyükşehir Belediyesi
dan beri değindiği ve önerdiği tespitlerdir. taşıdığınız zaman o eski bıraktığınız dokuyu da olarak 1/25.000’lik ve 1/5.000’lik planlarda
aynı şekilde, geçmiş kültürel olgusuyla yaşat- bölgesel, mahalle bazında kişi/hektar yaza-
Z.A.- Ben de onlardan biriyim zaten. manız gerekiyor, insanların içinde yaşaması ge- cağız, detay dağıtımları ilçeler yapacak, biz
rekiyor. Bu perspektifte sizin görüşünüz nedir? tekrar gelip denetleyeceğiz. Ama esas olan
S.K.- Evet, o yüzden paylaşıyoruz ve değer de kriter, Plan Yapım Yönetmeliğindeki verileri
veriyoruz. Hakikaten bütün insanları gündüz Z.A.- Ben kentlerin taşınması ya da yeni kentlerin birebir planlara uygulatmak. O zaman yoğun-
çarşıya merkeze taşıyıp akşam da geri döndür- kurulması, Toplu Konut’un büyük projeler yapması luk zaten kendi içinden çıkıyor. Siz yoğunluğu
mek trafiğin en büyük sorunlarından biri. O za- vb. bunların hepsine olumlu bakıyorum, ama esas 1 yaparsanız, diyelim ki 30 metrekare bir kişi
man az önce belirttiğiniz gerekçeleri ortadan olan tarihî dokuyu ya da o söylediğiniz mekânları yaşatacaksanız 30 metrekare donatı lazım,
kaldırırsak… nasıl kullanacağımızla ilgili. Biz orada yaşam alan- iki kişi yaşatacaksanız 60 metrekare lazım, üç
ları oluşturacağız. Aslında siz hem soruyu, hem ce- kişi yaşatacaksanız 90 metre lazım. Konutta
Z.A.- Bakın, UKM’ye en çok gelen talep “kasis ya- vabı verdiniz de ben biraz açıyorum, bana kopya da üç tane 13 lazım. Yoğunluğu arttırdıkça o
pın” trafiği yavaşlatın… Şimdi ben soruyorum, vermiş gibi oluyorsunuz. Orayı yaşatacağız, tarihî parsele sığman mümkün değil. Esas can alıcı
oradaki şoför arkadaşım ya da kendi aracını sü- dokuya uygun kültür, sanat, hizmet sektörüyle nokta bu, bunu da hassasiyetle uygulamaya
ren bir insan trafiğe saygısız mı? Hayır. İnsanları oluşturacağız, ama bir noter için, bir Maliye için, bir çalışıyoruz.
öldürmekten ya da yaralamaktan korkmayan bankada hesap açmak için gitmeyecek. O 17.000
insanlar mı? Hayır, ama o zaman diliminde 24 gece nüfusunu biz 50.000’e çıkartacağız, gündüz S.K.- Şimdi biraz şuna girmek istiyorum:
saati dağıttığı zaman hayatına hizmet alabilmek nüfusunu da 50.000’e indireceğiz. O zaman biz Adana’nın bugün geldiği konuma baktığımızda,
için ya da hizmet verebilmek için gittiğiyle iskân hem orayı yaşatacağız, hem tarihi yaşatacağız, biz özellikle son istatistikler, az önce nüfustan bah-
ettiği nokta arasında ancak hızlı giderek ulaşa- de yaşamış olacağız. sedildi, ama biraz ekonomik verileri de, kentleş-
biliyor. İlk çözüm olarak hızını keselim deniyor, me politikalarını da değerlendirerek Adana’nın
oysa burayı kaldıralım, adamın yaşadığı yere Diğer yerlerdeki taşınan bölgelerde ya da Toplu birçok kentin gerisinde kaldığını görüyoruz.
hizmeti götürelim. Konut’un büyük projelerinde, ben bütün notla- Neler yapılmalıydı ya da neler yapılmamalıydı
B.Ş.- Kentimizin o bölgesi de yeniden canlana- Ama biz şimdi bu 1/25.000’lik planda bu ek- B.Ş.- Tam da bu noktada hem kentsel dönü-
caktır. Fabrikalar kapandıktan sonra o bölgeler- sik donatıları ilçe belediye başkanı arkadaşla- şümle, hem de TOKİ’yle ilgili görüşleriniz önemli
de durağanlaşan yaşama yeni bir boyut gele- rımızla 25.000’likle, 1.000’likle ve diğerlerini bizim için. Siz de bir mimarsınız; mesela TOKİ’nin
cektir. de çözeceğiz; yani merkez, alt merkez, Çu- tip projeleri… Erzurum’da, Malatya’da, Adana’da
kurova ilçemizde de tiyatrosu, sineması, vb. yapılan tip ve benzer projeler; yani o yörenin
Z.A.- Sizinle tamamen aynı şeyi düşünüyorum; olacak, Sarıçam’da da olacak, Yüreğir’de de dokusunu ve kendine özgü ihtiyaçlarını gözet-
birlikte yaşadığımız, birlikte yaşattığımız bir olacak, Karaisalı’da da olacak, Seyhan’da da meden yapılan tip projeler. Bu konuyla ilgili gö-
SANAYİ
YAPILARI /
ENDÜSTRİ
ARKEOLOJİSİ
ENDÜSTRİ
MİRASINI
KORUMA VE
YENİDEN
KULLANIM
YAKLAŞIMI
Gül KÖKSAL İngiltere’de 18. yüzyılda, “Endüstri Devrimi” adı enerji kaynaklarını yaratmak için kullanılan
Mimar, Koruma Uzmanı altında tüm dünyayı etkileyen ve sonuçları gü- yöntemlerin ve araçların bütünü” olarak ta-
Yrd. Doç. Dr. nümüze kadar ulaşan gelişmeler, teknolojik, nımlanmaktadır. “Endüstri mirası” ise, sanayi
Kocaeli Üniversitesi iktisadi, sosyal ve siyasal boyutları ile 19. yüzyıl, kültürünün tarihsel, teknolojik, sosyal, mima-
Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi hatta 20. yüzyıl başlarına kadar tüm dünya- ri ve bilimsel değere sahip kalıntılarını içerir.
ya hızla yayılmıştır. “Manufaktur” denilen el ile İmalathane ve fabrikalar, makineler, atölyeler,
üretimin inorganik güç kaynakları ile makineye madenler ile işleme ve arıtma alanları, ambar-
“Bir zamanlar kentlerin ve yaşamın devredilmesi ve fabrika düzenine geçiş olarak lar ve depolar, enerji üretim ve iletim tesisleri,
dönüşümde ciddi rol oynayan bu tanımlanabilen bu süreçte, başlarda su kenar- demiryolu, liman gibi ulaşım alanları, ayrı-
larında kurulan üretim yapıları, iletim ve taşıma ca sanayi alanlarındaki hizmet yapılarından
tesislerin, işlevlerini yitirmelerinin olanaklarının da artmasıyla, artık hammaddenin oluşur. Yine bu alanla ilgili diğer bir kavram
ardından değerlerini koruyarak elde edildiği, ya da üretilenlerin pazarlanacağı ise, “endüstri arkeolojisi”dir. Bilindiği üzere
yerlerde kurulabilir hale gelmiş, böylece üretim “arkeoloji” eskinin bilimidir, “endüstri” ise, 18.
kamu yararına düşünsel ve tesislerinin yayılma hızı da artmıştır. Bu gelişme- yüzyıldan sonrayı işaret eder. Bu iki kelimenin
eylemsel üretimi hedefleyerek ler kentlerin planlama ve mimari düzenlerin- yan yana gelmesi ile oluşan “endüstri arkeo-
den, toplumun üretim-tüketim ilişkilerine veya lojisi” ise, sanayinin geçmişi ile bugününün
yeniden kullanımı, sadece endüstri gündelik yaşam pratiklerine dek ciddi değişim- daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla, sa-
mirasını çağdaş yaşama yeniden lerin tetikçisi olmuştur. Bu nedenle sanayi yapı- nayi faaliyetleri sonucunda yaratılan belgele-
kazandırmakla kalmamakta, ları ve yerleşkelerinin fiziki varlıkları üzerinden; rin, eserlerin, yapıların, insan yerleşimlerinin,
konumlandıkları ve ilişki kurdukları toplumların doğal ve kentsel peyzajların, somut ve somut
aynı zamanda kent yaşamına iktisadi, teknolojik, siyasal, sosyal ve kültürel ya- olmayan tüm kanıtlarını inceler.
nitelikli katkılar sağlanmaktadır. pılarının organik örüntüsünü okumak olasıdır.
Endüstri arkeolojisi disiplinler arası araştırma
Bu konuda farkındalık kazanmak, Endüstri Devrimi, başta ekonomik olmak üzere, alanıdır. Endüstri yapılarını tasarlayan mimarla-
ülkenin farklı bölgelerindeki, farklı sosyo-kültürel boyutlarıyla insanların düşünce rın kullandığı tekniklerin incelenmesi açısından
ve yaşam biçimlerinde ve yaşadıkları çevrede mimari; yapının inşa edildiği alanın topografik
işlev ve değere sahip endüstri köklü değişimlere yol açan bir dönüm nokta- özellikleri, ulaşım özellikleri, gelişim aşamaları
yapılarını yıkılmadan koruma sıdır. Devrimi izleyen yıllarda hızlanan değişim, açısından arkeolojik; yapılarda görevli olanların
hayatın her alanını etkisi altına alırken, sanayi- yaşamları ve yaşam alanlarının araştırılması açı-
altına almak ve kamu yararına leşme sürecinin öncü mekânları ve donanımları sından sosyolojik, iktisadi ve siyasi süreçleri ile
yeniden kullanılmalarını sağlamak da yeni teknolojiler karşısında verimliliklerini ekonomi-politik gibi disiplinleri ilgilendirir.
yararlı sonuçlar doğurmaktadır.” yitirmişler, devre dışı kalmışlar ve uzun bir süre
kaderlerine terk edilmişlerdir. Bu disiplinin ilgi alanına giren ve yıllarca yüksek
sıcaklık, zararlı gazlar, aşırı kirlilik gibi üretim sü-
Bugün endüstri mirası olarak önem kazanan recinin olumsuz etkileriyle karşı karşıya kalan,
bu terk edilmiş yapılar, dünyada yarım yüzyıl, üretim teknolojilerinin değişmesiyle mekânsal
Türkiye’de ise, 1990’lardan bu yana kültürel mi- değişikliklere maruz kalan, donanım ve işletim
rasın bir parçası olarak değerlendirilmektedir. sistemi modern teknoloji ürünleriyle yer de-
Sanayi yapıları ve alanları, araç, gereç ve dona- ğiştiren, işlevini yitiren endüstri yapıları, bakım
nımlar, işletim süreçleri, bulundukları kentlerle ve onarımdan yoksun bırakılmış, terk edilmiş,
ve doğa parçalarıyla, maddi ve manevi tüm hurda olarak satılmış, rant sağlamak amacıyla
sonuçlarıyla birlikte bir bütün olarak endüstri yıkılmıştır. Ancak işlevsiz kalan sanayi yapı ve
mirası kapsamında ele alınmaktadır. Bu yazıda, yerleşkelerinin geleceği 20. yüzyılın ikinci yarı-
dünyada ve Türkiye’de gündemde olan endüst- sında bilimsel olarak tartışılmaya başlanmıştır.
ri mirasının koruma ve yeniden kullanım yakla- Çok sayıda örneği olan bu tesislerin bir kısmı
şımları hakkında genel bir tartışma yapılacaktır. yıkılırken, kalanı için koruma tartışmaları önce
ulusal, ardından uluslararası boyuta geçmiş ve
Endüstri Mirasını Koruma Çalışmaları 1970’lerden sonra nitelikli koruma ve yeniden
kullanım örneklerinin sayısı artmaya başlamıştır.
Fransızca kökenli olan “endüstri” kelimesi Türk
Dil Kurumu Sözlüğü’ne göre “sanayi” kelimesi 1973 yılında İngiltere’de endüstri mirasının korun-
ile eş anlamlı olup “ham maddeleri işlemek, ması konusunda yapılan uluslararası toplantıların
her aşamanın kamuya bilgi verecek şekilde yapıl- Müze konsepti oluşturulurken sorulan; “Endüst-
ması ve belgelenmesi yararlı olacaktır. rileşme ile sanayi tesisi ve çevresinde ekono-
mik, sosyal, kentsel ve ekolojik alanda hangi de-
Endüstri mirası çeşitli yöntemlerle korunmak- ğişimler olmuştur” sorusuna verilecek yanıt, bir
tadır. Örneğin bu konuda çalışmaları olan Höh- endüstri müzesinden beklenenlerin karşılığıdır.
mann endüstri anıtlarını korumada uygulanan
yöntemleri 4 gruba ayırmıştır (Höhmann, 1992); Ancak genellikle ilk akla gelen ve tercih edilen
müze işlevi, zamanla müze sayısının artma-
1. Herhangi bir müdahale yapmadan veya en sı ve artık böyle bir gereksinimin kalmaması
az müdahale ile yeni bir işlev vermeksizin nedeniyle mümkün olamamaktadır. Örneğin
olduğu gibi korumadır. Almanya’da sadece Nordrhein-Westfalen’da
2. Çok az bir değişimle ve eski işlevine yakın bir iş- son 15 yılda 14 müze projesi tamamlanmış, bir-
levle korumadır. Bu yöntem daha çok işlevini yi- çoğu da kullanıma girmiştir (Föhl, 1995).
tirmemiş teknik anıtlar için tercih edilmektedir.
3. Yapıya müze işlevi vererek korumadır. Ancak Müze kullanımlarında yerinde korumada en-
müze kullanımı her yapı için uygun değildir. düstri yapısının ses, gürültü, koku gibi özgün
Özgün donanımını yitirmemiş, çok fazla ha- ortamına ilişkin bilgileri aktarmak önem taşı-
sar görmemiş, müdahale görmemiş ve yeterli maktadır. Çoğunlukla buhar makineleri gibi bü-
teknik bilgiyi sunacak nitelikteki bir yapının yük makineler, heykel objesi olarak müzelerin
müze olarak işlevlendirilmesi daha başarılı bilim ve teknoloji galerilerinde, özgün yerleri ve
sonuçlar vermektedir. Müze olarak kullanılan strüktürlerine dair herhangi bir referans verme-
teknik anıtlara yapılan müdahalenin fazla ve den izole edilerek sergilenmektedirler (Blockley,
eklerin tarihî yapıyı gölgede bırakacak şekilde 1999). Endüstri sürecinin ancak endüstriyel işle-
olması durumunda koruma amacını yitirmek- yiş süreci ile anlaşılabileceği açıktır. Endüstri ya-
te, yeni amaçlar için araç haline gelmektedir. pıları içindeki makineler de, endüstriyel süreci
anlamak için temel verilerdir. Yalıtılmış, steril or-
Bu noktada endüstri müzesi ile teknik müze tamlarda, farklı yerlerden getirilmiş makinelerin Resim 2-5. Ruhr Bölgesi’nde yeniden işlevlendirilen sanayi
ayrımına dikkat edilmesi gereklidir. Teknik mü- sanki herhangi bir buluntuymuş gibi sergilendi- tesislerinden bazı örnekler (Köksal, 2005).
zede sadece konuyla ilgili ürünler, üretim tek- ği müzeler yaratmak yanıltıcı olacaktır.
nikleri ve fabrikaya dair bilgiler verilir. Ancak mirasını ziyaret etmekte, ancak çok küçük bir
endüstri müzesinde, sunulan dönemin sosyal, Endüstri müzelerinin ziyaretçileri arasında bölümü endüstri mirasına karşı özel ilgi duy-
ekonomik ve teknik gelişimi, işçilerin günlük yapılan bir araştırmaya göre, müzeyi ziyaret maktadır (Blockley, 1999:146-7). Bu durumda
yaşamları, ürünlerin günlük yaşamda kullanım edenlerin yarısından fazlası genel nedenlerle, endüstri müzelerindeki bir tanıtım yazısını veya
biçimleri gibi bilgilerin yanı sıra sosyal ve kültü- herhangi bir yerde iyi bir gün geçirmek, ya da rehber kitabı okuyarak, ya da bant kaydı dinle-
rel bilgilerin de verilmesi gereklidir (Föhl, 1995). görülmeye değer yerleri görmek için endüstri yerek yapılan pasif öğrenme yerine, görevliye
Resim 6-7. Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ruhr Bölgesi Zeche Zollverein tesisi (Köksal, 2005).
sorular sorup cevaplar alarak ve işleyen sürece görülmektedir. Bulunduğu topraktan soyutlan- alanıdır (Jesberg, 1999). Bölgedeki zengin kö-
katılarak yapılan aktif öğrenme, kişilerin daha mayan, yerel kullanıcıyı dikkate alarak hem kül- mür ve maden ocakları, demiryolu bağlantıları,
fazla katılımcı ve ilgili olmalarını sağlamaktadır. türel kalkınmaya katkı sağlayan, hem de tahribat doğal su kaynakları, 19. yüzyılın ikinci yarısında
ve bilinçsizliğin önüne geçilen çoğul katılımlar endüstrileşme için uygun koşulları sağlamış ve
4. Endüstri anıtlarını yeni bir işlevle yeniden kul- hedeflenmektedir. Böylece endüstri anıtları bir bölge 20. yüzyılın başlarına doğru Almanya’nın
lanmaktır. İşlevini yitirmiş ve terk edilmiş bir yandan yeniden yaşama dönerken, diğer yan- ve Avrupa’nın en büyük endüstri bölgesi haline
yapının düzenli bakım ve onarımdan yoksun dan kent kültürüne katkıda bulunmaktadır. gelmiştir (Jesberg, 1999). 1970’lere kadar tam ka-
kalması, çok daha kısa sürede tahrip olmasına pasite ile kullanılan fabrikalar, değişen üretim sis-
neden olmaktadır. Zaman, doğa koşulları, rant Avrupa’da endüstri yapılarının korunması konu- temleri, azalan doğal kaynaklar, daha uygun ko-
kaygısı, vandalizm ve daha birçok etmen ya- sunda 20. yüzyılda başlatılan kuramsal çalışmaların şullarda ithal edilen ürün ve hizmet gibi neden-
pıların bozulmasını hızlandırmaktadır. Bu ko- yanı sıra yüzyılın son çeyreğinde Almanya, İngiltere lerle kapatılmaktadır. 1980’lerde hemen hemen
şullarda, korumanın bir boyutu olarak yapıları ve Fransa gibi ülkelerde çok sayıda sanayi yapısının tamamen boşaltılan Ruhr Bölgesi işlevini yitirmiş
yeniden kullanmak bir çözüm olarak gözük- yeniden kullanım uygulaması yapılmıştır (Trinder ve gaz depoları, kömür işletmeleri, su kuleleri, yük-
mektedir. Ancak yeniden kullanımının ilk he- Föhl, 1992 ile Cossons, 1993). Burada yeni kullanım sek fırınlar, metal işletmeleri, türbinler, limanlar,
defi ve temel amacı, yapıyı tekrar yaşama kata- konusunda genel bir fikir vermek amacıyla sınırlı sa- tersaneler ve maden işletmeleri ile devasa sanayi
rak, ömrünü uzatmak olmalıdır. İşlevini yitiren yıda çalışmaya yer verilmiştir. Ancak son 20-25 yılda alanları ve fabrikalarına sahipti (Ganser, 1992).
yapıları yıkmak yerine, gerekli müdahalelerle gerek dünyada, gerekse de Türkiye’de gerçekleştiri-
yeniden kullanmak yüzyıllardır uygulanan bir len çok sayıda uygulama örneği mevcuttur (Köksal, 1979-1987 yılları arasında Berlin’i ele alan IBA (Inter-
yöntemdir. Burada tarihin ve anıtların sürek- 2005). Almanya’da yeniden kullanılan farklı örnekleri nationale Bauausstellung) 1989-1999 yılları arasın-
liliğini sağlamak, eski malzeme ve donanımı incelemek için http://www.route-industriekultur. da da Ruhr Bölgesi’nde Emscher Parkı Projesini ele
değerlendirerek % 65-70’e varan ekonomik de/ adresine, İngiltere için http://industrial- almıştır (Ganser, 1992) Tüm alanı bir bütün olarak
kazanç sağlamak önemli etkenlerdir. archaeology.org/ adresine, Fransa için http://www. ele alan proje kapsamında gerçekleştirilen 120
cilac.com/ adresine ve Hollanda için http://www. uygulamanın, 60’ı ulusal, ya da uluslararası mima-
Uygun işlevin belirlenmesi gibi, tesise ait dona- hollandroute.nl/index.php?option=com_content& ri proje yarışmasıyla seçilmiştir (Kraft, 1999). Bun-
nımın da korunması önemlidir. Bir yapıda uygu- view=article&id=245:herbestemming-industrieel- lardan Dünya Mirası Listesi’nde yer alan yeniden
lanan yeniden işlevlendirme yöntemleri, diğer erfgoed&catid=57:themas&Itemid=80&lang=en kullanılan örneği olarak Zeche Zollverein’ı ince-
bir yapı için uygun olmayabilir. Her yapının ken- adresine bakabilirsiniz. Yazının kaynakça bölümün- lemek için http://www.zollverein.de/index.html
dine özgü durumu uzman bir ekip tarafından de bunların incelenebileceği web adresleri ile bazı adresini ziyaret edebilirsiniz. Bölgede yaşayanların
incelenmelidir. Endüstri yapılarının yeniden kul- referanslara erişmek mümkündür. hem planlama, hem de inşa sürecine katılmaları
lanımında, onların teknolojik ve sosyal nitelikle- sağlanmıştır. Küçük gemi ve motorlarla kanal ve
rinin korunması için bilimsel çalışma yapılmalı- Sanayileşme sürecini yoğun olarak yaşamış nehirler boyunca gezinti güzergâhları, nehir kena-
dır. Taşınabilir teknik anıtların korunması daha olan Almanya’da çok sayıda koruma ve yeniden rında bisiklet ve yürüyüş yolları düzenlenmiştir. 20.
kolay gibi gözükmekle birlikte, taşınabilirlikleri kullanım örneği vardır. Bunlardan ülkenin ba- yüzyıl sonlarında işlevini yitiren ve terk edilen ağır
daha hızlı bir biçimde ortadan kaybolmalarına tısındaki Ruhr Bölgesi’nin dönüşümü, endüstri sanayi ve kömür işletmelerinden oluşan endüstri
yol açabilmektedir. Makinelerin ve işletim siste- mirasının yeniden kullanımında öncü ve önem- alanları yapısal ve bölgesel ölçekte; teknik ve en-
minin tüm ayrıntılarının yerinde korunması en li bir örnektir. Ruhr Bölgesi 1970’lere dek ağır düstri müzeleri, çok amaçlı kültür merkezleri, eğ-
doğru çözümdür. Yapı müze işlevini alacaksa, sanayinin merkezi olmuş, 70’lerden sonra çeşitli lence ve dinlence yerleri, kamu mekânları, eğitim
makineleri uygun sergileme koşulları ile in-situ nedenlerle işlevini yitiren ve çöküntü bölgesi yerleri vb. yeni işlevlerle yeniden hayata katılmıştır.
korumak mümkündür. Nasıl kullanıldıklarını ve haline gelen alanın tamamının dönüştürülme- IBA Emscher Park projeleri ve Ruhr Bölgesi’nin en-
işletim sistemlerini anlatan açıklamalarla, öğre- sine yönelik çalışmalar yapılmıştır. düstri mirasını bir rota çerçevesinde tanıtmak ama-
tici ve başarılı bir uygulama yapılabilir. cıyla “Endüstri Kültürü Güzergâhı (Route Industrie
Ruhr Bölgesi, Duisburg’tan Dortmund’a uzanan Kultur)” isimli bir dizi çalışma da yürütülmektedir.
Bu durumda öncelikle ana kararların doğru veril- ve iç içe geçmiş 17 kenti barındıran, sadece % IBA’nın Emscher Parkı projeleri için yaklaşık 5 milyar
mesi gerekmektedir. Yeniden değerlendirmede 40’ı Avrupa Topluluğu’na üye 5.346 milyonluk DM harcanmıştır (Kraft, 1999). Bu miktarın üçte biri
tüm dünyada, bireysel kullanım yerine kamuya nüfusu, 2 milyonluk işyeri, 5 yüksek okulu ve 115 özel işletmeler, kalanı Nordrhein-Westfalen yöneti-
açık kültürel ve sanatsal kullanımın tercih edildiği x 70 km.lik büyüklüğü ile önemli bir endüstri mi ve Avrupa Topluluğu tarafından karşılanmıştır.
gibi korunan kompleks, şimdi bir müze olarak en ucuna yerleştirilmiştir. 1970’de Türkiye Elekt- Blockley, M. (1999). A Case Study of Ironbridge Gorge, Managing His-
toric Sites and Buildings: Reconciling, Presentation and Preservation, ed.
ilgililere açıktır. Dünya Mirası Listesi’nde yer alan rik Kurumu’na devredilen işletme, tesislerin G. Chitty, Routledge, Londra, New York.
Völkling Hütte örneğini daha detaylı incelemek eskimesi ve soğutma suyunun teminindeki Cossons, N. (1993). The BP Book of Industrial Archaeology, Londra.
için http://www.route-industriekultur.de/ adre- zorluk sebebi ile kapatılmıştır. Günümüzde Bilgi Föhl, A. (1995). Bauten der Industrie und Technik, Schriftenreihe des
sini ziyaret edebilirsiniz. Üniversitesi tarafından “Santral İstanbul Enerji Deutschen Nationalkomitees für Denkmalschutz, sayı: 47, Bonn.
Ganser, K. (1992). “Strukturwandel, Geschichtlichkeit und Perspekti-
Müzesi”, Çağdaş Sanatlar Merkezi, üniversitenin ven des Ruhrgebietes,” Deutsche Kunst und Denkmalpflege, sayı: 2, yıl:
Almanya’nın Ruhr Bölgesi’nin dönüşümü kent- bazı eğitim birimleri vb. işlevlerle yeniden kulla- 50, Rosenheim, Almanya, s. 119-28.
leri de aşacak biçimde bölgesel bir dönüşümü nılan yerleşke, her gün çok sayıda kişi tarafından Jesberg, P. (1999). “Bauen für Kultur, Arbeiten und Wohnen,” Deutsche
Bauzeitschrift, Almanya, sayı: 7, s. 107-15.
tariflemesi, bunun için özel bir ekibin oluştu- kamusal amaçlı kullanılmaktadır. Bir zamanlar
Höhmann, R. (1992). “Denkmale der Industrie - Museen der Industrie?,”
rulması, çalışmaların 10 yıllık bir program çer- İstanbul için elektrik üreten santral, artık kültür Museum und Denkmalpflege, Bericht über ein Internationales Sympo-
çevesinden programlanması, projelerin ulusal ve sanat üretimi yapmaktadır. Santral İstanbul sium, Bodensee, 30.5-1.6.1991, ICOM ve ICOMOS Almanya, Avusturya
ve uluslararası yarışmalar yoluyla elde edilmesi, örneğini daha detaylı incelemek için http:// ve İsveç, yayınlayan: ICOM Alman Ulusal Komitesi, Münih, s. 56-61.
Köksal, T. G. (1996). Haliç Tersaneleri’nin Tarihsel-Teknolojik Gelişim Sü-
işini yitiren bölge sakinlerine yeniden iş imkânı www.santralistanbul.org/main/index/ adresini reci ve Koruma Önerileri, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Y.
tanıması, konut stoğu ve mevcut yapıların iyi- ziyaret edebilirsiniz. Lisans Tezi, İstanbul.
leştirilmesi, çevre düzenlemeleri ile kamusal Köksal, T. G. (2005). İstanbul’daki Endüstri Mirası için Koruma ve Yeni-
den Kullanım Önerileri, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış
alanlar yaratılması, tüm bu çalışmaların kayıt al- Türkiye’nin ilk sanayi müzesi olarak Rahmi M. Doktora Tezi, İstanbul.
tına alınması ve arşivlenmesi, çocuklar-gençler Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından yeniden Köksal, T. G. ve Ahunbay, Z. (2006). “İstanbul’daki Endüstri Mirası İçin
ve yetişkinler için bu mirasın farkındalığını art- kullanıma açılan Lengerhane Binası ve Hasköy Koruma ve Yeniden Kullanım Önerileri,” İTÜ Dergisi/a, cilt: 5, sayı: 2, s.
tırmaya yönelik çabaların sürekliliğinin sağlan- Tersanesi ise, Haliç’teki sanayileşmenin yerinden 125-136, İTÜ Yayını, İstanbul.
Kraft, B. (1999). “IBA Emscher Park,” Deutsche Bauzeitschrift, sayı: 7,
ması gibi çok sayıda neden ile özellikle incelen- izlenebilen önemli örnekleri arasında sayılabil- Almanya, s. 99-100.
mesi gereken bir örnektir. mektedir. Müzede Rahmi M. Koç Galerisi, sual- Trinder, B., Föhl, A. vd. (1992). Blackwell’s Encyclopedia of Industrial
tı, ne-nasıl çalışır, dene-öğren, bilgisayar tarihi, Archaeology, Oxford, İngiltere.
Türkiye’de ise, İstanbul, İzmir, Eskişehir gibi kent- tarım, bisikletler-motosikletler, bebek arabaları,
lerde örnekleri görülebilen ve Avrupa’ya oranla sı- sakat arabaları, at arabaları, otomobiller, dizel WEB KAYNAKLARI
nırlı sayıda korunan ve yeniden kullanılan endüstri motorları-buhar makineleri, zeytinyağı fabrikası, TICCIH, Endüstri Mirası Tüzüğü ve yeni kullanım örnekleri için;
mirası vardır (Köksal, 2005 ile Köksal ve Ahunbay, ahşap atölyesi, gemi makineleri, kızak, çarşı (eski www.mnactec.cat/ticcih
www.mnactec.cat/ticcih/industrial_heritage.htm
2006). İstanbul’daki endüstri mirasının listesi ve döneme ait çarşı dükkânları), gemi buhar maki-
http://en.wikipedia.org/wiki/Nizhny_Tagil
yeni kullanım durumlarını incelemek için http:// nesi, denizcilik ve raylı ulaşım bölümleri yer al-
ERIH ve Avrupa Endüstri Mirası Güzergâhı hakkında ayrıntılı bilgi
itudergi.itu.edu.tr/index.php/itudergisi_a/article/ maktadır. Rahmi Koç Sanayi Müzesi’ni incelemek için; www.ERIH.de/masterplan
view/891 adresini ziyaret edebilirsiniz. için http://www.rmk-museum.org.tr/turkce/in- Dünya Mirası Listesi’ne kabul edilen endüstri yapı/alanları için;
dex.htm adresini ziyaret edebilirsiniz. www.international.icomos.org/world_heritage
Eğitim ve kültürel amaçlı yeniden işlevlendiri- Almanya’da yeniden kullanılan endüstri mirası örnekleri için;
len Silahtarağa Elektrik Fabrikası bu örneklerin Burada sınırlı olarak verilen örneklerin sayısı http://www.route-industriekultur.de/
içinde dikkat çeken bir uygulamadır. İstanbul’da ve bu konuya olan ilgi dünyada olduğu gibi İngiltere’de yeniden kullanılan endüstri mirası örnekleri için; http://
industrial-archaeology.org/
Haliç’te Alibeyköy ve Kağıthane derelerinin bir- Türkiye’de de gün geçtikçe artmaktadır. Bir za-
Fransa’da yeniden kullanılan endüstri mirası örnekleri için;
leştiği yerde Macar Ganz Elektrik Anonim Şirketi manlar kentlerin ve yaşamın dönüşümde ciddi
http://www.cilac.com/
tarafından 1913 yılında kurulan tesis, Türkiye ve rol oynayan bu tesislerin, işlevlerini yitirmeleri-
Hollanda’da yeniden kullanılan endüstri mirası örnekleri için;
İstanbul’un ilk termik santrali olma özelliğini nin ardından değerlerini koruyarak kamu yara- http://www.hollandroute.nl/index.php?option=com_content&vie
taşımaktadır. Zaman içerisinde arttırılan kapa- rına düşünsel ve eylemsel üretimi hedefleyerek w=article&id=245:herbestemming-industrieel-erfgoed&catid=57:t
sitesi ile 1938-1952 yılları arasında İstanbul’un yeniden kullanımı, sadece endüstri mirasını hemas&Itemid=80&lang=en
elektrik ihtiyacını tek başına karşılayan tesis, çağdaş yaşama yeniden kazandırmakla kalma- Dünya Mirası Listesi’nde yer alan yeniden kullanılan örneği olarak
Zeche Zollverein için; http://www.zollverein.de/index.html
daha sonra açılanlarla birlikte kente hizmet et- makta, aynı zamanda kent yaşamına nitelikli Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Völkling Hütte için;
meye devam etmiştir. Fabrikanın yerleşimi özel katkılar sağlanmaktadır. Bu konuda farkındalık http://www.route-industriekultur.de/
olarak planlanmıştır. Üretime ait binalar bir ara- kazanmak, ülkenin farklı bölgelerindeki, farklı iş- İstanbul’daki endüstri mirasının ve yeni kullanım durumlarını için;
da ve idare binasının yakınında inşa edilmiştir. lev ve değere sahip endüstri yapılarını yıkılma- http://itudergi.itu.edu.tr/index.php/itudergisi_a/article/view/891
Mühendis lokali de üretim binalarının yakınında dan koruma altına almak ve kamu yararına ye- Santral İstanbul için; http://www.santralistanbul.org/main/index/
inşa edilmiştir. Geniş arazide bakım üniteleri ve niden kullanılmalarını sağlamak yararlı sonuçlar Rahmi Koç Sanayi Müzesi için;
atölyeler yer almaktadır. Yemekhane, otopark, doğurmaktadır. < http://www.rmk-museum.org.tr/turkce/index.html
SANAYİ
YAPILARI
HAKKINDA...
Fethi DAĞLIK Dünya üzerinde insan nüfusunun az, ulaşım ve Sanayi Bölgelerinde (Sitelerinde)
Mimar iletişim olanaklarının yetersiz olduğu devirler- Alt Yapı
de, insanların yaşamlarını sürdürebilmesi için
tarım, hayvancılık ve avcılıkla uğraşması kendi- Sanayi bölgelerinde tesisi gereken alt yapı bi-
“Ülkemizde sanayileşme lerine yetiyordu. İnsan nüfusunun yüzyıllar bo- rimleri; yol, otopark, itfaiye, sağlık, güvenlik,
Cumhuriyetin kuruluşu ile yunca artması, keşifler, icatlar ve sosyal yaşam eğitim (çıraklık - teknik eleman eğitimi), su, gaz,
başlamış olup, sanayi tesisleri bilincinin gelişmesi, bilim ve tekniğin ilerlemesi elektrik, kanalizasyon, arıtma sistemleri, iletişim,
tüketimin de rasyonel ve ekonomik olmasını sosyal tesisler sayılabilir.
başlangıçta dağınık, küçük gerektirmiştir.
esnaf ve sanayi işyerleri olarak Sanayi üretimleri çeşitleri itibariyle genel başlık-
organize olmadığından İhtiyaç duyulan tarım ve hayvan ürünlerinin lar olarak tekstil, metal, plastik, ahşap, gıda, çi-
ve de gereksinim duyulan her türlü alet ve mento, kâğıt, boya ve kimyasal ürünler olduğu
ve bölgesel sanayi planları edevatın, giysi, eğitim, sağlık, barınak vb. için kadar günümüzde pek çok üretimler Ar-Ge sa-
yapılmadığından çok kıymetli gereken her türlü tüketimin artması buna kar- yesinde çeşitlilik kazanmıştır. Bu üretimlerin geri
şılık üretim ölçeğinin yetersizliği, gündeme dönüşümü yeni sanayi ürünlerine ham madde
tarım alanları kaybedilmiştir. makineli ve geri dönüşümlü üretim gibi ras- olarak yansımaktadır.
Ancak 1960’lı yıllardan itibaren yonel, ekonomik ve entegre olması gereken
sanayi yatırımlarının artması ile seri üretim modellerinin gelişmesini ön plana Artan dünya nüfusunun ekonomik yaşama-
çıkarmıştır. nın sürdürülebilir olmasında geri dönüşümlü
bölgesel sanayi planları yapılmaya üretim-tüketim planlaması kaçınılmazdır. Enerji
başlanmıştır. Bugün hemen her Buharla başlayan sanayi devriminin gelişme- ve ham madde kaynaklarının korunması esastır.
ilimizde planlı sanayi bölgelerinde siyle bugünkü dünya nüfusu ve daha fazla-
sına yetecek rasyonel üretim sistemleri ge- Sanayi Yapılarının Konstrüksiyonları
çevreye duyarlı tesislerde sanayi liştirilmiştir. Üretimin; planlı, süratli, rasyonel Hakkında
üretimi yapılmaktadır.” ekonomik, seri ve de geri dönüşümlü olabil-
mesi için günümüzde sanayi yapıları (fabri- Sanayi yapıları genellikle büyük boyutlarda ol-
kalar olarak tanımlanan) kapalı - açık - yarı duklarından bunların tasarım, planlama ve uy-
açık üretim tesisleri geliştirilmiştir. Bu üretim gulanmasında yapı türleri olarak;
tesisleri türüne göre; gaz, duman, koku, toz,
buhar, gürültü, katı ve sıvı atık ve kimyasal
maddeler çıkardıklarından ve bu atıklar se-
bebiyle de toplu yaşam yerlerinden göreceli
uzak olmaları gerektiğinden, bu üretim böl-
gelerinin sanayi (endüstri) bölgeleri olarak
şehir planlarında belirlenmesi bir zaruret
haline gelmiştir.
Resim 1. Çelik Konstrüksiyon Sanayi Yapısı.
Sanayi Bölgelerinin Seçiminde Göz
Önüne Alınması Gereken Başlıca
Özellikler:
Endüstri Arkeolojisinde
Mimarlığın Yeri:
SANAYİNİN
TERKETTİĞİ
ALANLARDA
“YENİDEN-
MİMARİ” Endüstri toplumlarının sosyo-ekonomik geli-
şimleri, ülkelerin sanayileşme tarihinin izinde
anlaşılabilir. Geniş bir perspektiften bakıldı-
N. Müge CENGİZKAN ğında, endüstri alanları ve yapıları, üretimi
Y. Mimar gerçekleştiren mekanik donanımları ve içinde
Mimarlar Odası Yayınları Editörü yer aldıkları strüktürlerle birlikte, bir ülkenin
sosyo-ekonomik geçmişinin önemli göster-
geleridir. İşlevlerini çoğu zaman hızlı teknolo-
“Üretim mekânları, insana uygun/ jik gelişmeler nedeniyle kaybettikleri için, bu
uyumlu olarak tasarlanan bir noktadan sonra temsiliyet niteliği kazanırlar.
Bu nedenlerle sanayi bölgeleri, yapıları ve
mekândan çok, üretim sürecine mekanik donanımları, endüstri anıtları olarak
ve üretimi gerçekleştirecek adlandırılır ve kamusal alanın olmazsa olmaz
parçasına dönüşürler.
olan makineleri içermek üzere
tasarlanmışlardır. Bu mekânları Endüstri arkeolojisi alanı, en genel tanımıyla,
geçmiş dönemlerin sınaî üretiminde rol oyna-
mekanik süreçler yerine insan mış, günümüzdeki fiziksel kalıntıların organize
aktivitelerini barındırmak üzere ve disiplinli bir çalışması olarak adlandırılabilir.
dönüştürmek bir çeşit yerinden Bundan dolayı bu yeni çalışma alanı, koruma
ve arkeolojinin yanı sıra, teknoloji ve ekonomi
etme (disorientation) sürecidir. Bu tarihiyle de yakından ilintilidir. Endüstri arkeo-
süreç, hem önceki kullanım / yeni lojisi, İngiltere’de, 1950’lerde ortaya atılan bir Darphane.
kavramken, 1960’larda genelde kabul gören
kullanım, hem de var olan mekân/ ve yaygın olarak kullanılmaya başlayan bir ça- alış biçimi, teorik bir çerçeve kurmamızı sağ-
yeni mekân tasarımı ikilikleri için lışma alanı haline gelir. Son dönemlere kadar lamakta. Anıtların, Riegl’ın önerdiği değerler
“miras” kavramı endüstri-öncesine ait tarihî sistemi çerçevesinde ele alınması, indirge-
geçerlidir.” kalıntılar için kullanıldığından, endüstri ve ar- meci bir tutum değil, kapsamlı bir sistema-
keoloji kelimeleri birbirleriyle uyuşmaz gibi tizasyon olarak görülmeli. Riegl’ın anıtlar için
görünmekteydiler. Endüstri yapıları uzunca ortaya koyduğu “gelişme değeri,” “göreceli
bir zaman tarihî anıt olarak tescil edilmediler. sanat değeri” ve “kullanım değeri,” endüstri
Endüstriyel üretimin hayatın her alanına sız- anıtlarını anlamamızda ve onların yeniden
masıyla, endüstri arkeolojisinin alanı da kap- işlevlendirilmelerinde, kendi tutumumuzu
sayıcı bir niteliğe büründü. Bu yeni araştırma belli ilkeler dâhilinde değerlendirmekte bir
alanında, çok farklı disiplinlerden -mimar, mü- yöntem olarak görülebilir.
hendis, tasarımcı, sosyolog, kent tarihçileri ve
her alandan araştırmacı- kişiler yer almaya baş- Endüstri mirası, basit mekanik aletlerden, ge-
ladı. Alanın araştırma nesnesi, küçük bir maki- niş endüstriyel bölgelere uzanan ölçekteki
ne parçasından, geniş bir coğrafyaya yayılan fiziksel bütün elemanları kapsayan genel bir
endüstriyel üretim bölgelerine kadar ölçek ve kavramdır. Endüstri yapılarının korunması pa-
nitelik çeşitliliği gösterdi. radoksal bir durum yaratır, çünkü bu yapılar
genellikle pragmatik nedenlerle -pratik ve
Alois Riegl’ın Değerler Sistematiği işlevsel kullanım için- inşa edilirler. Dolayısıy-
la çoğu zaman kent bağlamında ve yapısal
Anıtların doğası ve toplumların tarihi boyu olarak sembolik bir anlam taşımazlar. Fakat
değişen rolleri, 19. yüzyıl sonuna doğru Avus- sanayi toplumlarının kolektif belleğinde, en-
turyalı sanat tarihçisi Alois Riegl (1858-1905) düstriyel gelişmelerin kanıtı olarak dururlar.
tarafından kapsamlı olarak ele alınmıştır. Endüstri mirasının kültürel miras olarak kabu-
Riegl’ın anıtlar için sistematize ettiği bu de- lündeki önemli nedenlerden biri de, onların
ğerler sistemi çerçevesinde, endüstri anıt- sanat değerinin farkına varılmasıdır; kişinin
larının da anlaşılması, değerlendirilmesi ve çevre algısı/ilişkisinde değişimlere yol aç-
yaşama tekrar kazandırılma aşamasındaki ele malarıdır. Çünkü makineler ve makine ben-
Darphane. Silahtarağa.
Terkos Su Müze.
mimari aşamalarında önemli ölçütlerden birini Ve Türkiye’den... Not: Bu yazı, yazarın 2001 yılında ODTÜ Mimarlık Fakültesi, Bina
ABD’de tamamlanan “Palimpsest” Olarak Mimarlık: Endüstri Arkeolojisi
oluşturuyor. Alışıldık (konvansiyonel) program- Kapsamında Endüstri Yapılarının Yeniden İşlevlendirilmesi başlıklı yük-
larla ya da alışıldık dönüşüm projeleriyle yapı- Son yıllarda Türkiye’de de örneklerini görmeye sek lisans tezinden hareketle yazılmış; Mimarlık dergisinin 308. sayı-
lan yeniden işlevlendirmeler, genellikle üretim sında (Kasım-Aralık 2002) yazarın editörlüğünü üstlendiği “Endüstri
başladığımız ve yine kültürel ortama kazandırı- Yapılarının Yeniden Kullanımı” dosyası içinde yayımlanmıştır.
mekânlarının doğasını gereğinden fazla do- lan endüstri yapıları, özellikle Osmanlı’nın baş-
mestik hale getiriyor ve onların ayrıksı karak- kenti olarak İstanbul’da yoğunlaşıyor. Birkaçını RESİM ALTYAZILARI
terleriyle uyuşmuyor. Çünkü üretim mekânları, anmak gerekirse: Bakırköy Baruthanesi, Yunus 1. Darphane-i Amire’den İstanbul Müzesi’ne (Kaynak: İstanbul der-
gisi)
insana uygun/uyumlu olarak tasarlanan bir Emre Kültür Merkezi’ne; Darphane-i Amire, 2. Darphane-i Amire, iç mekânda sergi (Kaynak: İstanbul dergisi)
mekândan çok, üretim sürecine ve üretimi ger- İstanbul Müzesi’ne; Tophane-i Amire, Mimar 3. Darphane-i Amire, iç mekânda sergi (Fotoğraf: N. Müge Cengiz-
çekleştirecek olan makineleri içermek üzere ta- Sinan Üniversitesi Kültür ve Sanat Merkezi’ne; kan)
4. Silahtarağa Elektrik Santrali’nden, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve
sarlanmışlardır. Bu mekânları mekanik süreçler Hasköy Lengerhane ve Şirket-i Hayriye Tersa- sergi ve etkinlik merkezi olan Santral İstanbul’a (Kaynak: MO Ulusal
yerine insan aktivitelerini barındırmak üzere nesi, Rahmi Koç Endüstri Müzesi’ne; Defterdar Mimarlık Ödülleri Arşivi)
dönüştürmek bir çeşit yerinden etme (disorien- Feshane-i Amire, Feshane Uluslararası Fuar, 5. Santral İstanbul, iç mekân (Fotoğraf: Selcen Tuncer)
6. Terkos Pompa İstasyonu’ndan, İstanbul Su Medeniyetleri
tation) sürecidir. Bu süreç, hem önceki kullanım Kongre ve Kültür Merkezi’ne; Cibali Tütün Fab- Müzesi’ne (Kaynak: MO Ulusal Mimarlık Ödülleri Arşivi)
/ yeni kullanım, hem de var olan mekân/yeni rikası, Kadir Has Üniversitesi’ne; Bakırköy İspirto- 7. İstanbul Su Medeniyetleri Müzesi (Kaynak: MO Ulusal Mimarlık
mekân tasarımı ikilikleri için geçerlidir. hanesi, İTÜ İspirtohane Konservatuarı ve Kültür Ödülleri Arşivi)
SANAYİ
YAPILARI VE
ADANA’DA
SANAYİ
PLANLAMASI
Mehmet KESKİN Adana kenti uzun yıllar ülkemizde sanayi tur. Kentin düzensiz, plansız sanayileşmesi ile
Y. Mimar, Şehir Plancısı bakımından, özellikle pamuk bazlı sanayi birlikte ilk zamanlar fark edilmeyen sorunlar
kollarında, İstanbul’u takip ederek amiral ge- zamanla gün yüzü görmeye başlamış ve fakat
misi olmuştur. Tekstil öncesi Marshall yardımı geçen zaman içerisinde sorunlar büyüyerek
“Hedefe ulaşabilmenin en döneminde çeltik ürününün devamı olarak çözümü neredeyse imkânsız hale getirmeye
önemli ana kabulü zaman çırçır, daha sonra da birçok ayrı dalda sana- başlamıştır.
yileşmeye önayak olan kentlerden biri haline
ve gerçekleşebilirlilik ve gelmiştir. Daha sonra özellikle iç göçe dayalı Sanayileşme politikası tabidir ki ülke çapında
sürdürülebilirlik kavramlarının ani ve aşırı kalabalıklaşma ve sanayide planlı ele alınmalıdır ve bu yazının amaç ve ölçeğinin
hareket edemeyerek gelişmelere olumlu ve dışındadır. Adana ölçeğinde yapılması gereken,
birlikte yapılması ve tüm eşzamanlı tepkisizlik ile durağan planlama kent politikası ve şehircilik açısından alan tes-
oyuncuların katkılarının başta olmak üzere değişik nedenlerle gerile- piti, tanımlama ve programlama ile yakın, orta
miş ve neredeyse durma noktasına gelmiştir. ve uzun vadede planlama politikaları oluştura-
sağlanması ile olacaktır. Kent Mevcut Sanayi yapıları zaman içerisinde yıkı- rak uygulamaktır. Sanayi alanları sektörel bazda
içinde varlığını sürdürebilmiş ender larak başka fonksiyonlara yönelik yapılaşma- kent planında daimi yerini almalı, inkişaf miktarı
miktardaki sanayi yapılarının lar gerçekleşmiş, eski yapılar gelecek kuşak- projekte edilerek buna uygun teknik altyapısı
lara yönelik olarak yalnızca tuğla bacaları ile mevcut alanlarda güncelleştirilmeli ve çalışan-
modernleştirilerek kullanılması intikal ettirilmeye çalışılmış, göstermelik ola- larına sosyal altyapı alanları ve elemanları su-
özendirilmelidir.” rak bırakılmış birkaç örnek dışında yıkılmıştır. nulmalıdır.
Bilindiği üzere yetkili koruma amaçlı kurullar
ancak bazı konut, konak gibi binaları muhafa- Sanayi alanı çalışanlarının barınma, eğitim, spor,
za edebilecek kararlar alabilmiştir. alışveriş ve eğlenme/dinlenme faaliyetleri için
planlama ve tesisler yapılmaz, olanlar güncel
Burada hedeflenen planlama açısından mü- ve reel büyüklük ve kapasiteye ulaşmazsa ne-
tevazı bir analiz/sentez savı sunmaktan ibaret gatif yayılım ve alternatif substandart tesis ve
olup, ölçek tamamen şahsi perspektif sunumu- imkânlar ortaya çıkacaktır.
dur.
Adana’nın içinde bulunduğu koşullar ortada
Adana kent bütününde imar planı bağlamında olup, doğru sanayi alan ve büyüklüğü, tarıma
planlı sanayi alanları, mevcut planlı alanlar ve dayalı alternatif sanayi alanları tespiti ve lo-
Hacı Sabancı Organize Sanayi Alanı lokomotif kasyon transferi zaman içerisinde yapılması
yerleşimler olup, şehrin değişik bölümlerinde gereken mevcut tesislerin gerçek “zone”larda
de Küçük Sanayi Alanları bulunmaktadır. Bu faaliyet göstermesinin temini şarttır. Planla-
alanların kentsel yerleşim politikaları planlama ma sürecini akademik anlamda çözümlemiş
esasları bakımından belirgin ve yorumlanarak ülkelerde aksine bir eğilim ya da olağanüs-
analiz edilebilir prensip ve kabullere haizdir tü şartlar varit değilse, kentlerin bölgesel
demek zordur. Zira sanayi alanlarının toplu alan kullanımı olarak niteleyebileceğimiz
bulunduğu lokasyonlar tanımlanarak yeterli “zone”ları kristalize edilerek sınırları çizilip, ke-
altyapı ve sosyal donanım ilkeleriyle bütünleşir sinleştirilmiştir. Bu bölgelerin altyapıları, des-
konumdan uzaktır. tek ve tamamlayıcı komşu fonksiyonları tayin
edilmiştir. Netice olarak bu alanların sosyal ve
Sanayileşme esnasında ve bilahare planlama teknik altyapı gereksinimlerinin kentsel ta-
prensipleri bakımından vazgeçilmez unsurla- sarımları ve realizasyonlarının politikaları ve
rın başında gelen sosyal ve teknik altyapı ile gerçekleşme süreçleri belirlenmiş ve hayata
dördüncü boyut olarak niteleyeceğimiz za- geçirilmiştir.
man öğesi yeterli oranda gerçekleşememiş-
tir. Sanayileşme ile birlikte sanayi için gerekli Adana ilinde planlı sahalarda mevcut bulunan
olan altyapı zamanında yapılamamıştır. Buna 1/25.000 ölçekli imar planında da belirli olan
ani ve yoğun sayıda iç göç nüfusu eklendi- toplam 51.678.139 m2lik alan sanayi alanları
ğinde de sanayi alanları etrafında şehircilik (Organize Sanayi Bölgesi dahil), sanayi gelişme
ilkelerine aykırı gecekondulaşma, neredeyse alanları, küçük sanayi bölgeleri ve sanayi depo-
hiç teknik ve sosyal altyapı olmadan oluşmuş- lama alanları olarak planlanmış durumdadır. Bu
bölgelerde yapılaşmanın ve servis alanlarının Mevcut Milli Mensucat Fabrikası’nın resto- Ek: Adana 1/25.000 Ölçekli Nazım İmar Planı
gerçekleşmesi ivedilikle sağlanmalıdır. Bunun rasyonu yapılarak yeni Bilim ve Teknoloji Revizyonu, Sanayi Alanları ve Sanayi Depolama
için; Üniversitesi’ne tahsisi bir ihtimal ve öneridir. Alanları.
İstanbul Kadir Has Üniversitesi bu konuda
a. Durum analizi / sektörel tanımlama ve ihti- canlı örnektir. Diğer öneri ise kültür park ya- Planda koyu renkle gösterilenler mevcut sana-
yaç tespiti; pılarak, minyatür park inşa edilerek çözümle- yi alanlarıdır, bunlara küçük sanayi ve organize
b. Realizasyon süreç ve metodolojisi; nebilir. sanayi bölgesinin de dahildir. Açık renkle gös-
c. Sektör destek planlaması ve realizasyonu; terilenler sanayi gelişme ve sanayi depolama
yapılmalıdır. Kentleri yaşatan öğelerin başında kent par- alanlarıdır.
çacıkları yer almaktadır. Spor, eğlenme, ika-
Hedefe ulaşabilmenin en önemli ana kabulü met, dinlenme, eğitim, idare, vb. değişken
zaman ve gerçekleşebilirlilik ve sürdürülebilirlik kentsel alan kullanımlarına zamanın tüm
kavramlarının birlikte yapılması ve tüm oyuncu- ülkenin önde gelen sanayi yapılarına ev sa-
ların katkılarının sağlanması ile olacaktır. Kent hipliği yapan kentimizin bir de bu açıdan
içinde varlığını sürdürebilmiş ender miktarda- değerlendirilmesi için en azından fikir plan-
ki sanayi yapılarının modernleştirilerek kulla- laması yapmak zamanı gelmiş ve geçmek-
nılması özendirilmelidir. Bu politika iki açıdan tedir. Sahibi olduğumuz değerleri yaşatmak
önemlidir: görevimizdir. <
ADANA VE
SANAYİ
Saba Fabrikası.
Çırçır Fabrikası.
CUMHURİYET’İN
SANAYİ KENTİ
KAYSERİ VE
MODERNLEŞME
ARAYÜZLERİ
Burak ASİLİSKENDER Cumhuriyet’in ilanı sonrası Türkiye’de, ulusal ve Dönemin kentleşme politikaları, alt-yapı hiz-
Mimar kurumsal bir yapının inşası ve buna bağlı yeni metleri, ulaşım ağlarının kurulumu ve kamu
Yrd. Doç. Dr. yaşam tarzlarının oluşturulmasını içeren çok yapılarının inşası gibi imar hizmetlerinden
Abdullah Gül Üniversitesi katmanlı bir dönüşüm yaşandığı bilinmektedir. oluşmaktadır. Birçok Anadolu kentinde, gele-
Mimarlık Bölümü Cumhuriyet sonrası yapılan devrimlerin, siyasal neksel dokuya görece uzaklıkta kurulan bir tren
Öğretim Üyesi ve sosyal yapıda değişimi ortaya çıkarmasının istasyonu, ikisi arasında açılan lineer -ve açık
yanı sıra, mekânın kurgusunu, biçimini ve tem- uçlu- bir ana ulaşım aksı ile bu cadde üzerine
sil ettiği anlamı üzerinde de etkileri olmuştur. kurulan kamu yapıları ve parklar ile modern-
“Dönemin kentleşme leşme tetiklenmeye çalışılmıştır. Öte yandan
politikaları, alt-yapı hizmetleri, Dönem ideolojisinin mekân ve biçim üzerinde- hedeflenen değişimlerin sürekliliği ile ekono-
ki etkilerini, birbiri ile ilişkili iki yaklaşım üzerin- mik gelişmişlik arasında önemli bir ilişkiyi dikkat
ulaşım ağlarının kurulumu den tartışmaya açmak mümkündür: İlk olarak, çekilerek, kalkınma, arzulanan çağdaşlaşma he-
ve kamu yapılarının inşası Cumhuriyet’in ilanı, sadece siyasal bir rejim defini sağlayacak bir araç olarak önemsenmiştir.
değişikliği olmanın ötesinde, ülkenin mekânsal Tarım, ulaşım, altyapı yatırımları ve sanayileşme
gibi imar hizmetlerinden bütünlüğüne; ulusal sınırlara vurgu yapan bir ile arzulanan kalkınma hedefine ulaşılacağı var
oluşmaktadır. Birçok Anadolu gelişme olarak değerlendirilmelidir. Dönemin sayılmıştır. Devlet tarafından sağlanan kredi
“milli” birlik, kimlik ve aidiyet tartışmaları üze- desteği ile özel girişimciler, özellikle sanayileş-
kentinde, geleneksel dokuya rinden bu yaklaşımı izlemek mümkündür. İkinci me alanında desteklenmiştir. 1930 yılında tüm
görece uzaklıkta kurulan bir olarak, Cumhuriyet’in ilanı sonrası gerçekleştiri- dünyayı etkileyen Ekonomik Buhran’a bağlı ola-
len devrimler ile Batılı bir yaşamın ve kimliğin rak, girişimciler yatırım yapamaz hale getirince,
tren istasyonu, ikisi arasında kurulması amaç edinilmiştir. Bu yaklaşımın, sa- devlet ülkenin modernleşme hedefini sürdüre-
açılan lineer -ve açık uçlu- bir dece biçime yönelik olmayan, Batı devletleri bilmek için yeni bir kalkınma planı açıklamıştır.
ana ulaşım aksı ile bu cadde gibi refah/çağdaş bir yaşamı hedefleyen bir giri- Bu plana göre devlet, ülkenin sanayileşmesin-
şim olduğu izlenmektedir: de -ve dolayısıyla kentleşme sürecinde- liderlik
üzerine kurulan kamu yapıları yapmaya karar vermiştir.
ve parklar ile modernleşme Öte yandan Cumhuriyet sonrası bu gelişmele-
rin, kırsal yapıyı etkilemekten öte, mevcut kent
tetiklenmeye çalışılmıştır. Öte merkezlerindeki geleneksel yapıyı değiştirme
yandan hedeflenen değişimlerin amacı taşıdığı söylenebilir. Dönemin ideolojisi
olarak benimsenen modernleşme, -kavram-
sürekliliği ile ekonomik gelişmişlik sal olarak- toprak ve toprağa bağlı ilişki ağları
arasında önemli bir ilişkiyi dikkat üzerinden kırsal ortam ve kent mekân arasın-
da gerilim(ler) yaratarak değişimi tetikleyen
çekilerek, kalkınma, arzulanan süreç(ler) silsilesidir. Ancak, Cumhuriyet sonra-
çağdaşlaşma hedefini sağlayacak sı değişimi tetikleyecek tartışmaların, özellikle
bir araç olarak önemsenmiştir.” mevcut kent merkezlerinde geleneksel doku
çevresinde yapılan uygulamalar üzerinden ger-
çekleştirildiği izlenmektedir. Modern mimari
yaklaşım ise, tam da bu sebeple; geleneksel ola-
na karşı biçimsel olarak ortaya koyduğu farklılık
ile tercih edilmiştir.
Cumhuriyet sonrası, devlet merkezli sanayileş- Kayseri Uçak Fabrikası, 1926 Diğer taraftan Fabrika ile birlikte çalışacak işçi-
me hareketi, Anadolu’nun mekânsal yapısını lerin konaklayacakları bir yatakhane ve Alman
doğrudan etkileyen gelişmelere yol açmıştır. Cumhuriyet’in ilanı sonrası başlatılan kalkınma mühendislerin kalacağı tek katlı ve müstakil dü-
Devlet kendi kurduğu sanayi tesisleri ve konut hareketi kapsamında, havacılık sektörünü kur- zende konutlar yapılmıştır. İlk yıllarında, büyük
yerleşimleri ile ketsel mekânın gelişime ideo- mak ve geliştirmek için Batılı ülkeler ile çeşitli bir çoğunluğu Almanya’dan gelen 120 kişiye
lojik olarak yön vermiştir. Bu kapsamda devlet görüşmeler yapılmış, 25 Mayıs 1925 tarihinde yakın işçinin çalıştığı bilinmektedir. İnşasının
merkezli yapılanmanın başlatıldığı ilk kent olan Alman Junkers firması ortaklığında ve Türk Uçak ardından işletmesini de üstlenen Junkers şirketi,
Kayseri’deki örnekler, bu girişimin mekânsal ve ve Motor Anonim Şirketi (TOMTAŞ) kurulmuş- 1928’de maddi sebeplerle işletmeyi kapatma
sosyal etkilerini ve ortaya çıkardığı kırılmayı iz- tur. Ortaklık kapsamında ve firmanın yaptığı in- kararı almıştır. Fabrika, 1930 yılında Türk Tayya-
lemek için ilgi çekicidir. (Şekil 1) celemeler sonucunda, Kayseri’de bir uçak fabri- re Cemiyeti ve Milli Müdafaa Vekâleti tarafından,
kası, Eskişehir’de ise bir onarım tesisi kurulması mevcut uçakların bakım ve onarımı için yeni-
Kayseri, ticari ilişkileri ve demografik yapısı ile kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda, Alman Junkers den işletmeye açılmıştır. 1932 yılında Amerikan
çevresini etkileyen önemli bir Anadolu yerle- firması tarafından inşa edilen ve ilk yıllarında Curtiss Aeroplane and Motor Company ile yapı-
şimidir. Bu özellikleri ve konumundan dolayı, işletilen Kayseri Tayyare Fabrikası 6 Ekim 1926 lan anlaşma sonucunda ise uçak üretimine tek-
Cumhuriyet sonrasında başkent de yapılmak yılında hizmete girmiştir. rar başlanmıştır. Bu tarihten sonra Türk havacılık
istenmiştir. Kent, 1927 yılında, demiryolu ağı- sektörü ve savunma sanayi için çeşitli üretim ve
na bağlanmıştır. 1926 yılında, kent merkezin- Türkiye’nin ilk ağır sanayi yatırımlarından biri- onarım faaliyetlerinde bulunan tesis, günümüz-
de ülkenin ilk ağır sanayi yatırımları olan Uçak si olan Kayseri Uçak Fabrikası, aynı zamanda de (Kayseri) 2. Hava İkmal ve Bakım Merkezi ola-
(Tayyare) Fabrikası ile Tank Tamir Fabrikası ve ülkenin çelik taşıyıcılı ve geniş açıklık geçen rak hizmet vermektedir.
Bünyan ilçesinde Hidro-Elektrik Santrali ku- ilk uygulamalardan birisidir. (Şekil 3-4) Fab-
rulmuştur. 1935 yılında ise, dönemin kalkın- rika, Almanya’da tasarlanmıştır. Önce orada Uçak (Tayyare) Fabrikası, ülke sanayisi ve sa-
ma hedeflerine bağlı olarak, ülkenin ilk sanayi inşa edilen fabrika, daha sonra sökülerek vunmasına yaptığı katkılar kadar, Kayseri ken-
yatırımı Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası hiz- Kayseri’ye taşınmıştır. Hamburg limanından tinin mekânsal ve sosyal gelişimine önemli bir
mete açılmıştır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında deniz yolu ile İskenderun’a getirilen parçalar, etki yapmıştır. Mevcut kent merkezinin güney
kentte yapılan bu yatırımlardan Sümerbank buradan demiryolu ile Ulukışla’ya, oradan da çeperlerinde kurulan tesis, kentin bu yöndeki
Kayseri Bez Fabrikası ve Uçak Fabrikası, sade- kara yolu ile Kayseri’ye ulaştırılmıştır. Han- mekânsal gelişimini yönlendirmiştir. Tesis ile
ce birer sanayi işletmesi olmanın ötesinde, garların inşası için getirilen çelik malzeme, birlikte üretilen lojmanlar ve 1960 sonrasında
lojmanları ve sosyal tesisleri ile yeni birer kent Almanya’dan gelen ekip denetiminde monte çevresinde, çalışanları tarafından kurulan konut
modeli olma niteliği taşımaktadır. (Şekil 2) edilmiştir. (Şekil 5-6) kooperatifleri ile kent merkezinin güneyinde
Şekil 5. Uçak Fabrikası Hangarları, 1927 (Kayseri 2. Hava İkmal ve Şekil 6. Uçak Fabrikası Hangarları, 1927 (Kayseri 2. Hava İkmal ve
Bakım Merkezi Arşivi). Bakım Merkezi Arşivi).
Şekil 10. Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası İşletme Binası İç Mekân. Şekil 11. Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası Elektrik Santrali.
maya başlamadan önce eğitmiş, onlara “zanaat” protokole bağlı olarak, fabrika arazisini çev-
kazandırmış ve işlerinde uzman bireyler yetiş- releyen kısım, çok katlı yerleşime açılmıştır.
tirmiştir. Bu bireyler, fabrikadaki çalışma süre- 2003 yılında koruma altına alınan yapılar,
lerinin ardından, özel girişimleri ile yeni tesisler 2008 yılında bir kez daha anıt olarak tescillen-
kurmuş ve kentin ekonomik gelişimine katkıda miştir. Yerleşke, 2012 yılı başlarında Abdullah
bulunmuşlardır. Bu sayede ekonomisinin geliş- Gül Üniversitesi’ne devredilmiştir. AGÜ, Sü-
mesiyle Kayseri hem sosyal hem de ticari ölçek- merbank Bez Fabrikası’nı butik bir yerleşke
te hızla büyümüştür. alanına çevirerek, burada eğitime başlamayı
hedeflemektedir. Yerleşke’nin sosyal ve kül-
Sümerbank Kayseri Yerleşkesi, hem kent türel mekânlarla kentli ile buluşturulması da
kültündeki önemi hem de ulusal kimliğin amaçlanmaktadır.
kurulmasındaki önemlerinden dolayı, 1999
yılında -özelleştirilmek yerine- kamulaştırı- Değerlendirme Şekil 13. Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası Bakım Atölyesi.
NAZİLLİ
SÜMERBANK
FABRİKASI’NIN
SOSYAL TESİS
BİNASI’NIN
İŞLEVSEL
DÖNÜŞÜMÜ
İÇİN ANALİZLER Giriş tif işlevlerin avantaj ve dezavantajları ortaya
konulmuştur. Değerlendirme ölçütleri yeni
Zamana bağlı değişimden etkilenen toplumsal işlevin gereksinimleri ve mevcut binanın ola-
Dicle AYDIN nakları doğrultusunda düşünce geliştirmemizi
yapı; günün koşullarından, gereksinmelerinden,
Mimar sağlayacaktır. Bununla birlikte, fabrika yerleş-
teknolojisinden, değer yargılarından ve düşün-
Doç. Dr. celerinden etkilenmektedir. Toplumların yaşadı- kesi içerisindeki diğer tarihî binaların yeniden
Selçuk Üniversitesi ğı bu değişimden yapılar da etkilenir. Geçmişte işlevlendirilmesi için bir örnek teşkil edecek ve
Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi oluşturulan, yapıldığı dönemin izlerini yansı- seçilen analiz yönteminden diğer binalar için
tan yapılar; toplumlarda gerçekleşen sosyo- de yaralanmak söz konusu olabilecektir.
Esra AKSOY ekonomik ve kültürel değişimler sonucunda
İç Mimar kendilerinden beklenen performans ve ihtiyacı Yeniden Kullanım ve Endüstri
Selçuk Üniversitesi karşılayamaz olurlar. Bu yüzden yapılış amacına Binalarının Yeniden Kullanımı
İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü yönelik hizmet edemeyen yapıları yeniden kul-
Öğretim Görevlisi lanım için değerlendirmek ekonomik, çevresel Toplumlar, kültürel değerlerini ve tarihlerini ko-
ve sosyo-kültürel anlamda yarar sağlamaktadır. ruyabildikleri ve bu değerleri günümüz yaşam
Bir binanın yıkılıp yeniden yapılması yerine; kı- tarzları ile birleştirebildikleri ölçüde kimliklerini
Yapılış amacına uygun olarak sıtlı kaynaklarla yeniden işlevlendirilmesi hem yansıtmaktadır.1 Değerlerin korunabilmesinin
yaşamına devam edemeyen her ekonomik kazanım sağlanması, hem de sürdü- bir yolu da tarihî yapıların yeniden yaşatılması
rülebilirlik açısından önemlidir. Bu bağlamda; ve yeni işlevler yüklenerek topluma kazandırıl-
türlü bina aslında bir döneme masıdır. Bu da yapıların yeniden kullanılması ile
yapı sektörünün doğal çevreye verdiği zarar,
tanıklık etmiş, yaşanmışlıkları olan, mevcut yapıların değerlendirilmesiyle en aza mümkündür. Yeniden kullanım, yaşadığı döne-
kentte ve kentlide izler bırakan indirilmekte ve çevre kalitesinin artması sağlan- min izlerini taşıyan yapıların; geçmiş özelliklerini
maktadır. Yeniden kullanıma uygun olan bina, koruyarak, çeşitli onarımlarla çağdaş, kullanılır
somut delillerdir. tarihî ve kültürel değerleri de içerisinde barın- mevcut bir yapı olarak kullanılması anlamına
Yıkmak ya da işlev verilmeksizin dırabiliyorsa, binayı korumada bir yöntem olan gelmektedir. Yeniden kullanıma uygun binalar;
pasif bir koruma anlayışı yerine, yeniden kullanım, binaya sağladığı yararın yanı tarihî ve kültürel binalar olabileceği gibi, yakın
sıra topluma da birçok farklı yarar sağlamakta- zamana tarihlenen ancak, çevresel, ekonomik,
yaşamının devam etmesi dır. Bu yararların da en büyüğü; geçmiş yaşamla işlevsel vb. sebeplerden dolayı yapılış amacına
yönünde kullanım değerinin ilgili topluma somut bilgileri aktarabilmesidir. hizmet edemeyen binalardır.2 Binaların yeniden
kullanımı; kültürel mirasın korunmasını, kentsel
de dikkate alınması önemli ve yapısal çürümenin önlenmesini, ekonomik
Binaya, yeni ve doğru bir işlevin yüklenebilme-
olmaktadır. Binaların yeni işlev si için bir takım araştırmaların yapılması gerek- olmasını, enerji tüketimini azaltması ve eski
ile yaşamını devam ettirmesi; mektedir. Bu araştırmaların sonucunda doğru malzemelerin dönüşümüyle oluşturulmasını
işlev yüklendiğinde; yeni işlevle binanın uyu- sağladığı için dünyanın birçok yerinde tercih
verilecek işlevin niteliği, yeni mu tam olarak sağlanabilir ve o bina yeniden edilmektedir.3 Tercih edilen yerlerde, sürdürü-
işlevin gereksinimleri ve bina yaşanabilir hale gelir. Bu sayede işlevin sürek- lebilirlik açısından tarihî binaların yeni işleviyle
mekânsal düzeninin uyumu, liliği açısından da başarı sağlanmış olunur. Bi- kullanılabilinmesi benimsenen bir politika hali-
naların ancak yeniden işlevlendirilmesiyle sür- ne dönüşmüştür.4
kentin/yerleşimin gereksinimleri dürülebilirliğinin sağlanabilmesi ve yaşayan
gibi birçok konu ile ilintilidir. Bu mekânlar haline dönüştürülebileceği düşün- Ülkemizde mimari mirasların korunması sorun-
cesiyle; çalışma kapsamında, Sümerbank fab- ları Avrupa ülkelerinden daha fazladır. Endüstri
noktada yeni işlevin seçimi için rika yerleşkesi içerisinde konumlanan, 1937’de yapılarının korunması ve yeniden işlevlendiril-
analitik bir değerlendirme süreci hizmete açılan, günümüzde işlevini yitirmiş mesi yönünde de hiçbir karar bulunmamakta-
gerekmektedir. Bu çalışmada olan sinema binası ele alınmıştır. Bir döneme dır. Bu yüzden ülkemizde endüstri miraslarının
tanıklık etmiş ve bulunduğu kentin fiziksel, korunmasında ve yeniden işlevlendirilmesinde
yeniden kullanılma potansiyeli sosyo-kültürel gelişiminde önemli rolü olan birçok sorunla karşılaşılmaktadır. Ülkemizde en-
olan bir binada, yeni işlevin ne sinema salon binasının yeniden yaşanabilir düstri yapılarının korunamaması ve hızla yok
olacağı/neler olabileceği sorusuna hale getirilmesi ve alternatif yeniden kullanım- olmalarının nedenlerini; “koruma kararları ve
lar için gerekli analizlerin yapılması çalışmanın korumaya bakış, ekonomik nedenler, bilimsel
cevap, Nazilli Sümerbank Basma amacını oluşturmaktadır. Bu amaç doğrultu- çalışmaların yetersizliği, yeniden işlevlendirme
Fabrikası üzerinden aranmıştır. sunda mevcut yapının sürekliliğinin sağlan- ve uygulama sırasında karşılaşılan sorunlar” ola-
masında başarı elde edebilmek için alterna- rak gruplandırmak mümkündür.5
1937 yılında 213.875 m² bir alan üzerine kurul- bileceği mekânları da içerisinde barındıran bir kası kurulmuştur. Genç cumhuriyetin çağdaşlaş-
muş olan Sümerbank yerleşkesinde, Sümer- organizasyon olduğu görülmektedir. ma projeleri kapsamındaki fabrikalardan biri olan
bank fabrikalarında olduğu gibi ikili yerleşim Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’nın Nazilli il-
düzeni korunmuştur. Yolun batısında üretimi 2002 yılında ise fabrikanın faaliyetine son veril- çesinde konumlanmasında bölgesel ve yerel
sağlayan fabrikalar, memur evleri, kreş, sinema miş, 2003 yılında alanın mülkiyeti Adnan Men- etkenler önemli yer tutmaktadır.19 İlçe, fabrikanın
salonu ve sosyal tesisler yer almaktadır. Yolun deres Üniversitesi’ne tahsis edilmiştir. kurulması ile çevre yerleşimlerden göç almış ve
doğusunda ise işçi konutları ve rekreasyon gelişimde büyük etkileri oluşturmuştur. Sadece
alanları bulunmaktadır. Fabrikanın 2002 yılın- Nazilli İlçesi fabrika binasından ibaret olmayan yerleşkedeki
da faaliyetinin durdurulmasıyla işçi evlerinin sosyal etkinlikler sayesinde halk, sosyal payla-
bulunduğu alan belediyeye tahsis edilmiştir. Nazilli, Aydın İline bağlı Ege Bölgesinin en eski şımlar içerisine girmiştir. İlçeye ilk sinema salonu
Belediye bu alanı, sosyal tesisleri içerisinde yerleşim yerlerinden birisidir. Nazilli çevresinde fabrika yerleşkesiyle gelmiştir.
barındıran yeşil alana çevirmiştir. Günümüzde ilk yerleşim merkezi Lidyalıların kurduğu Mas-
hâlâ işlevini bu şekilde sürdürmektedir. Hem taura kentidir. Lidyalılar döneminde bölgenin Nazilli Sümerbank Fabrikası Sosyal
üretim yapılan yerleşke, hem de işçi konutları batısındaki İonya şehirlerinin ekonomik alanda Tesis Binası’nın Mimari ve Mekânsal
günün şartlarına göre ileri teknolojideki tek- gelişmesi, şehrin Ege ve Ön Asya ülkeleri ara- Özellikleri
nikler kullanılarak oluşturulmuştur. Her iki ala- sındaki ticaret yolu üzerinde bulunması, Nazilli
nın bataklık olan zemini kurutularak mütemadi ve çevresinin önem kazanmasını sağlamıştır. 1937 yılında yapılan sosyal tesis binası; fab-
ve derin temel sistemi kullanılmış, büyük açık- Mastaura, ticaret yolu güzergâhında, para bas- rika yerleşkesinde, ana giriş kapısının tam
lıklı betonarme çerçevelerle yapılar oluşturul- ma ayrıcalığına sahip önemli bir kent olmuştur. karşısında, doğu-batı yönünde konumlan-
muştur. Fabrika binalarının olduğu alana iki kat Bölge topraklarının çok verimli olması insanları maktadır (Fotoğraf 2). Dikdörtgen plan şe-
yüksekliğindeki betonarme kolonlarla yüksel- bu bölgeye çekmiş ve zamanla bir araya gelen masına sahip olan binanın yakın çevresinde;
tilmiş bir saçağın altından giriş yapılmaktadır. topluluklar medeniyet kurmuşlardır. Selçuklu eskiden hastane olarak kullanılan idari bina
Bu saçağın altında sağlı sollu tek katlı danışma, devletinin uç beylerinden biri olan Menteş Bey ve rekreasyon alanları bulunmaktadır. Bina-
güvenlik, misafir odası birimleri yer almaktadır. 1280 tarihinde bu alanı Selçuklu topraklarına nın esas girişi güney yönünden yapılmakta-
Giriş mekânının karşısında betonarme çerçe- dahil etmiştir. Selçukluların son döneminde dır. Doğu ve batı yönlerinde de girişler bu-
veli, kırma çatılı sinema salonu binası bulun- Nazilli, Muğla ili dolaylarında kurulan Menteşe lunmaktadır.
maktadır. Giriş alanı içerisinde kreş ve revir bö- Beyliğinin denetimi altına girmiştir. Daha sonra
lümü çözümlenmiştir. Kreş ve revir binasından bu bölgeye hâkim olan Aydınoğulları, Nazilliyi Üç kattan oluşan binanın ortasında; sinema
sonra fabrikanın merkezi alanında bulunan iki kendi beyliğine almıştır. 1425 yılında Sultan II. salonu, salonun karşılıklı iki tarafında memur-
bloktan oluşan fabrika binaları vardır. Yerleşke- Murad döneminde Nazilli, Osmanlı toprakların- ların toplandıkları lokal salonları ve şu anda
nin diğer alanları içerisinde de atölyeler, am- da yer almıştır. Osmanlı yönetimi sırasında günü- mevcutta bulunmayan sinema salonunun fu-
barlar, çırçır fabrikası, kazan dairesi, su santrali müzdeki Nazilli kent merkezinin bulunduğu yer, aye alanı bulunmaktadır. Yapının merkezinde
ve deposu, sera, itfaiye, garaj, işçi kontrol bi- çevre köylerin alışveriş merkezi, İlçe merkezi ise konumlanan sinema salonunun; halk tarafın-
rimi, işçi kantini, lojmanlar, misafirhane, kapalı ilçenin doğusunda bulunan Kestel köyü olduğu, dan sinema, tiyatro gösterileri ve konserler için
spor salonu ve rekreasyon alanları bulunmak- tarihçiler tarafından ifade edilmektedir. Nazilli 19. etkin bir biçimde kullanıldığı bilinmektedir. Bu
tadır. Tüm yapılar araziye lineer ve ortogonal yüzyıldan itibaren Aydın sancağına bağlı bir ilçe yapının hayata geçmesiyle kentin sosyal yaşa-
bir düzen içerisinde konumlanmıştır. 50’lerden merkezi olarak yönetilmiş, 1831 yılında ilçe mer- mı olumlu yönde değişmiş ve farklılaşmıştır.
sonra bu alanların bazıları kapatılmış ya da iş- kezi olmuştur. 1881 yılında belediye teşkilatı ku- 1930’ların ortalarına kadar kadın ve erkeklerin
levleri değiştirilmiştir. Fabrika incelendiğinde rulmuştur.18 Cumhuriyetin ilk yıllarında da kentin
içinde sadece makinelerden oluşan bir tesis kimliğini değiştiren, Nazilli’nin çağdaşlaşmasında
olmadığı; kültürel ve sosyal etkinliklerin yapıla- önemli yer tutan Nazilli Sümerbank Basma Fabri-
Şekil 3. Sümerbank Fabrikası’nın 1950 öncesi mevcut binalarının gösterimi.17 Fotoğraf 3. Sinema salonunun bugünkü görünümü.
bir arada bulunduğu hiçbir etkinliğe katılma- versitenin ve aynı zamanda halkın kullanımına nanın farklı etkinlik ve aktivitelerle kültürel-
mış olan halk, fabrikanın organize ettiği balo- açık, ilçenin karakteriyle uyumlu niteliklere sa- sosyal amaçlarla kullanılması; binanın açıldığı
lar, danslar ve partilerle sosyalleşmiş, özellikle hip olması gerekmektedir. Binanın ve çevrenin ilk yıllardaki popülerliğini kazanmış olacaktır.
kadınlar ön plana çıkmaya başlamıştır.15 Bu et- imkânları ışığında binaya yüklenecek yeni işle- Önerilen işlev, bu boyutuyla kültürel, sanat,
kinliklere tanıklık eden mekân / bina araştırma vin mevcut işleyişe adapte olabilmesi için; işle- mimari ve ekonomik değerler kazandırma-
konumuz olan fabrikanın sosyal tesisi-sinema vin çevreyle sosyal ve fiziksel bağlılığının kurul- sının yanı sıra binaya tarihî değerini geri ve-
salonu olmuştur. ması ve kullanıcı gereksinimlerine tam olarak recek, kullanım değeri yeni işlevle yaşamaya
cevap vermesi gerekmektedir. Ayrıca; sinema devam edecektir.
1940’lı yılların sonunda binanın bahçeye bakan binasının ilçeye sağlamış olduğu sosyal ve kül-
batı yönüne kapalı mekânlar eklenmiştir. 50’li türel katkılarını yeniden destekleyecek, bina- İşlev Önerisi 2- Kent Müzesi
yıllardan sonra da sinema salonunun fuayesi lo- nın eski canlılığının yeniden kazandırılmasına
kalle birleştirilmiştir. Ayrıca lokale bir üst kat ek- katkı sağlayacak özellikler göz önünde tutul- Binanın ve çevrenin kriterleri göz önünde
lenmiş bu katta tüccarlarla görüşme mekânları malıdır. Bu bağlamda; yeniden işlevlendirme- bulunduğunda binanın müze olarak işlev-
çözümlenmiştir. Zamanla sinema salonu işle- de işlevin gereksinimlerinin tanımlanması ve lendirilmesi, yerleşimde yeterli sayıda müze
vini yitirmiş, bu alan yemekhaneye ve düğün bu işlevlerin yapıya ve kullanıcıya sağlayacağı binasının bulunmaması ve halkın kullanımına
salonuna dönüştürülmüştür. Yemekhane işlevi, avantajlar ve dezavantajların detaylı analizi ge- da imkân vermesi açısından düşünülebilmek-
salonun bir bölümüne mutfak çözümlenmesini rekli olmaktadır. tedir. Kentin sosyo-kültürel yapısını değişti-
zorunlu kılmıştır. Üst kısımlardaki tüccar salon- ren binanın “kent müzesi” olarak kullanılma-
ları da daha sonra memurların boş zamanlarını Sosyal tesis binasının yeniden sosyal ve kültü- sı, yerleşimin özellikle tüm tarihî dokusunu
geçirdikleri oyun salonları olarak kullanılmıştır. rel sürdürebilirliği için, en doğru işlevi yükle- yansıtmasına ve fabrika binasındaki koruma
Teras altına kadar uzanan bodrum kat ise sığı- meden önce; öncelikle binanın tarihî özellik- altına alınmış sayısız dokuma ürünlerinin de
nak olarak tanımlanmıştır. leri, mekân organizasyon niteliği belirlenmiş sergilenmesine imkân sağlayacaktır. Kentin
ve SWOT analizi ile yapıya yeniden yüklenecek tarihî, coğrafi, kültürel, sosyal, ekonomik ve
Binayı mekânsal kurgu yönünden analiz ettiği- işlevlerin yapıyla ve çevreyle uyumu tespit ticari yapısına ilişkin bilgi ve belgeler, görsel
mizde; sinema salonunun belirleyici olduğunu edilmiştir. sunum ve animasyonlarla tanıtılması açısın-
görmekteyiz. Sinema salonu bir fuaye ve giriş dan önemli olacaktır. Kentte yaşamış önemli
mekânına açılmaktadır. Salondan memur ye- İşlev Önerisi 1- Gençlik Merkezi insanların balmumu heykellerinin sergilen-
mekhanesine ve lokale geçiş bulunmaktadır. mesi yeniden yaşatılmalarına imkân verecek-
Aynı zamanda salondan dış mekâna doğrudan Binaya gençlere yönelik, kültür ve sanat faa- tir. Kentin topografik maketi yapılarak müze-
ulaşılabilme olanağı bulunmaktadır. Birçok bi- liyetlerine hizmet eden bir işlev yüklenmesi, ye gelen ziyaretçilerin kent ve çevresinde ge-
rimle bağlantısı bulunan mekânda sirkülasyon yerleşim yerinde bu amaca hizmet edebile- zilmesi ve görülmesi gereken yerler hakkında
ağı simetriye yakın bir şekilde etrafında çözüm- cek bir binanın var olmaması sebebiyle dü- bilgi sahibi olabilmelerine olanak sağlanacak-
lenmiştir. Tüm bu bağlantılara baktığımızda ge- şünülmüştür. Sanatsal etkinliklerin düzen- tır. Zemin katta bulunan lokal mekânları kü-
nel olarak lineer mekânlarda yatay hareketliliğin lendiği, sinema salonunun yeniden faaliyete tüphane olarak hizmet vermesiyle kent hak-
ön planda olduğu söylenebilmektedir (Şekil 5). geçirilmesi aynı alanın konser alanı olarak da kında detaylı bilgi almak isteyenlere imkân
Bina, 2003 yılından bugüne, 9 yıldır kullanılma- kullanılabilmesi, gençlerin kişisel gelişimleri sunacaktır. Binanın sığınak olarak düşünül-
maktadır. için kurs alabilecekleri atölyelerin oluşturul- müş olan bodrum katında; tarihte kentin ti-
ması, hem üniversitede eğitim gören gençle- caret yolunda bulunması sebebiyle önemli
Sosyal Tesis Binası’nın Yeniden re hem de halka katkı sağlayabilecektir. Bina çarşı kültürünün yansıtılması için eski çarşı-
Kullanımına İlişkin Analizler içerisinde aynı zamanda verilen eğitimler so- ların dekor ve canlandırmayla tanıtılmasına
nucu elde edilen sonuç ürünleri sergilemek yer verilecektir. Teras bölümlerinde hediyelik
Sosyal tesis binasına yüklenecek yeni fonk- ve satış amaçlı alanların bulunması üniversite satış bölümü ve ziyaretçilerin dinlenebileceği
siyon, yerleşimin özelliği ile ilişkili olarak üni- için de katkı sağlamış olacaktır. Bu sayede bi- kafeterya alanları düzenlenebilecektir.
Sinema-Konser Salonu
Rekreasyon Alanları
Gençlere Yönelik
Sergi Mekânları-
yaşatılması toplumsal sorumluluklarımız-
Depo Birimleri
Satış Stantları
İdari Bölüm
Giriş Holü
Kafeterya
Atölyeler
Kat Holü
dandır. Fabrika yerleşkesinde konumlanan
sosyal tesis binasının yeniden kullanım ana-
lizleri, binanın geleceği için bir fikir projesi
olacaktır. Analiz sürecinde; yeni işlevlerin
Mekânlar Arası Erişim
mevcut yapıya adapte edilebilmesi için; çev-
resel değerler, mekânsal özellikler, mimari
6 karakter ve teknik analizler incelenmiştir.
Sosyal tesis binasının yeniden yaşatılması
kapsamında iki farklı işlev önerisi getirilmiş,
yeni işlevlerin gereksinmeleri ve işlevlerin
5 H 5
binanın mevcut haline adapte edilebilmesi
GENÇLİK
sonucunda karşımıza çıkabilecek avantaj ve
MERKEZİ dezavantajlar irdelenmiştir. Analizler doğ-
M rultusunda; binanın geçmişteki işlevini de
yansıtan “gençlik merkezi” kullanımının “kent
müzesi” fonksiyonuna göre daha uygun ol-
duğu, fırsatlar ve güçlü yönler karşılaştırıldı-
3 2 1 H 2 4
ğında görülmektedir. Binaya gençlik merkezi
işlevinin yüklenmesiyle kentin ve üniversi-
tenin bir gereksiniminin karşılanması açı-
sından da avantaj sağlayacağı bir gerçektir.
Sümerbank sosyal tesisi için işlev önerileri,
H Hol 1 Sinema-Konser Salonu 4 Islak Hacimler
M Düşey Sirkülasyon 2 Sergi Mekânları 5 Atölyeler ilçenin ve üniversitenin gereksinimleri dü-
3 Satış Stantları 6 İdari Bölüm şünülerek arttırılabilir. Analizlerin başlıkları
Çevresel Analizler İşlevsel Analizler Teknik Analizler
çalışmada; çevresel, işlevsel, teknik olarak
yeni işlev odaklı belirlenmiştir. Bu başlıklar
Binanın üniversite Binanın ilk işlevinin sosyal tesis olmasından Strüktür sisteminin ekonomik, ekolojik, yasal gibi başlıklarla de-
yerleşkesinde bulunması, dolayı; iç mekân düzenlenmesinin yeni işleve sağlam olması,
adaptasyonunun uygun olması, taylandırılabilecektir. Çalışmamızda sayısal-
Kentte bu amaca hizmet Mekândaki pencere laştırmaya gidilmeden bir ön durum tespiti
edebilecek bir binanın Binanın fonksiyonun getirdiği mekân sayılarının ve amaçlı iki öneri işlev üzerinden örneklenen
Güçlü Yönler
birçok işlev için uygun mekân düzenlemede mevcudun 150 bin kişinin yaşadığı bir kentte 300 kişi-
kullanılması binaya fazla sınırlılıklarının olması,
lik bir sinema salonunun olması kaderine
zarar verebilir.
mahkûm bıraktığımız binaların bir sonucu
Tablo 1. Sosyal Tesis Binası’nın Gençlik Merkezi olarak kullanımına ilişkin analizler. olabilir mi? <
Giriş Holü-Danışma
Sergileme Alanları
Sergi Mekânları
4, Sayı: 1, s. 35-44.
İdari Bölüm
Kütüphane
Kafeterya
Kat Holü
3. Guida, A; Pagliuca, A., 2008, “Universal Design as an Instrument for
Sustainable Reuse of Buildings”
4. Langston C., Wong, F.K.W., Hui, E.C.M., Shen, L. Y., 2007, “Stra-
tegic Assessment of Building Adaptive Reuse Opportunities in
Hong Kong,” Building and Environment. doi:10.1016/j.buildenu.
(2007.10.017)
Mekânlar Arası Erişim 5. Köksal, G., 2005, “İstanbul’daki Endüstri Mirası İçin Koruma ve Ye-
niden Kullanım Önerileri,” İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi.
3 6. Cantell,S. F.,2005, “The Adaptive Reuse of Historical Industrial Bu-
ildings: Regulation Barriers, Best Practices and Case Studies,” Virginia
KENT Polytechic Institute and State University, unpublished master’s The-
sis in Urban and Regional Planning.
MÜZESİ 3 H 3 7. Douglas,J.,2002, “Building Adaptation”, Reed Educational and Pro-
fessional Publishing, Heriot Watt University-Edinburg
8. Peri, B.,2002, “Building The Modern Environment in Early Repub-
lican Turkey: Sümerbank Kayseri and Nazilli Factory Settlements,”
ODTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi.
M
9. Boratav, K; Ekzen, A; Kepenek, Y; Sönmez, S; Türel, O.,1994,
“Türkiye’de Sanayileşmenin Yeni Boyutları ve KİT’ler,” Tarih Vakfı Yurt
Yayınları, İstanbul.
10. Arıtan, Ö., 2004, “Kapitalist/Sosyalist Modernleşme Modelleri-
1 1 1 H 1 2 nin Erken Cumhuriyet Dönemi Mimarlığının Biçimlenişine Etkileri-
Sümerbank KİT Yerleşkeleri Üzerinden Yeni Bir Anlamlandırma De-
nemesi,” DEÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi.
11. Asiliskender, B., 2002, “Cumhuriyetin İlk Yıllarında Mimaride ‘Mo-
dern’ Kimlik Arayışı: Sümerbank Bez Fabrikası Örneği,” İTÜ Fen Bilim-
leri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi.
H Hol 1 Sergi Alanları 12. Toprak, Z., 1988, “Sümerbank,” Creative Yayıncılık, İstanbul.
M Düşey Sirkülasyon 2 Kütüphane
13. Ateş, T., Eroğlu, N., Kaban,Z., Kazgan, H., Koraltürk, H., Soyak, A.,
3 İdari Bölüm Tekin, O.,1999, “Osmanlı’dan Günümüze Türk Finans Tarihi,” İstanbul
Menkul Kıymetler Borsası, İstanbul.
Çevresel Analizler İşlevsel Analizler Teknik Analizler
14. İlkin, S; Tekeli, İ.,1982, “Uygulamaya Geçerken Türkiye’de Devletçi-
liğin Oluşumu,” Ankara, ODTÜ Yayınları-Türkiye Belgesel İktisat Tarihi
Kentte bu amaca hizmet Binanın fonksiyonun Strüktür sisteminin sağlam
Serisi No: 3.
edebilecek bir binanın getirdiği mekân ihtiyaçlarını olması,
bulunmaması, karşılayabilecek alana sahip 15. Meydan, S., 2011, “Cumhuriyetin Dev Projesi: Nazilli Sümerbank
Güçlü Yönler
Tablo 2. Sosyal Tesis Binası’nın Kent Müzesi olarak kullanımına ilişkin analizler.
ENDÜSTRİ
PARKLARI
Gülşen AYTAÇ Günümüzde kentler, yoğun kentleşme sonucu almaya başlamıştır.3 Kentsel gelişim planlarında,
Şehir Plancısı, Y. Peyzaj Mimarı oluşan sağlıksız yapılaşmadan acı çekmekte- insanların yeşil ihtiyaçları daha çok gözetilme-
Yrd. Doç. Dr. dir. Ekolojik şehircilik veya yeşil şehircilik, daha ye, rehabilitasyon çalışmalarına daha çok önem
İTÜ Mimarlık Fakültesi sağlıklı yaşam alanları yaratmak için ortaya çık- verilmeye başlanmıştır. Gelişen teknolojiyle
Peyzaj Mimarlığı Bölümü mış bir kavramdır. Bu kavrama göre açık alanlar beraber, fabrika işçiliği dışında yeni istihdamlar
Öğretim Üyesi maksimum yeşil elemanlara sahip olmalıdır. Bu oluşmuştur. Endüstriyel alanlar, şehirlerin dışına
doğrultuda eski endüstriyel alanlar gibi şehir taşınmış; şehir kirlilikten arındırılmaya çalışılmış-
Dinemis KUŞULUOĞLU içinde kalmış “degrade alanlar” ıslah edilerek tır. Fakat günümüzde şehirlerin büyümesiyle
Peyzaj Mimarı yeşil sisteme katılmalıdır. Bu sayede kentlilere eskiden şehir dışına taşınmış olan alanlar, artık
İTÜ Mimarlık Fakültesi rekreasyonel fırsat sağlayacak yeşil alanların, şehir içinde yer almaktadır.
Peyzaj Mimarlığı Bölümü kültürel miras bilincini artırarak oluşturulma-
Araştırma Görevlisi sı sağlanmaktadır. Eski endüstriyel alanların Şehir içinde kalan endüstriyel alanlar, kentsel
korunması ve ıslahı, ekolojik ve kültürel bilinç yeniden yapılanma sürecinde dönüşecek-
yaratmakta ve endüstriyel ve kültürel mirasın leri yeni form ve kullanımlarla önemli bir rol
“Eski endüstriyel alanların parçası olan bu alanların yeniden kullanımını oynamaktadır. Bu alanların ıslahının göz ardı
teşvik etmektedir.1 Avrupa ve Amerika’da bu tür edilmesi kentlerin sağlığı açısından olumsuz
korunması ve ıslahı, ekolojik ve alanlar parklara dönüştürülmekte ve sürdürüle- rol oynamaktadır. 2000’li yıllara geldiğimizde,
kültürel bilinç yaratmakta ve bilir kentler yaratmak için yeşil kullanımını artır- Amerika ve Avrupa’da masif kentleşmenin ya-
endüstriyel ve kültürel mirasın maktadır. rattığı sorunları gidermek ve yaşam kalitesini
artırmak için yeşil alanların önemi anlaşılmaya
parçası olan bu alanların yeniden Endüstriyel Park Kavramı başlanmıştır. Kentsel degrade alanlar ekolojik
kullanımını teşvik etmektedir. ıslah ile dönüştürülmeye başlanmıştır. Günü-
Tarih boyunca insanlar, yeryüzünü şekillen- müzde popülerlik kazanan “peyzaj şehirciliği”
Avrupa ve Amerika’da bu tür dirmiştir. Binalar, meydanlar, kentsel ve kırsal kavramı, 20. yüzyıl beton kentlerini daha sağlıklı
alanlar parklara dönüştürülmekte peyzajlar yaratmışlardır. Bunun yanı sıra, derin çevresel yaşam alanların dönüştürmek için or-
çukurlar, devasa fabrikalar ve atık alanlar oluş- taya çıkmıştır. James Corner tarafından tasarla-
ve sürdürülebilir kentler yaratmak turmuşlardır. 1800’lerde Sanayi Devrimi ile bir- nan ve dönüştürülen New York’un eski demir-
için yeşil kullanımını artırmaktadır.” likte, duyulmamış büyüklükte ve ölçekte çev- yolu şimdiki Highline Projesi, bu kavramın nasıl
resel değişimler görülmeye başlanmıştır.2 Şehir kente entegre edileceğini gösteren önemli bir
yeşilden griye doğru görünür şekilde değişme- örnektir. Chicago’daki Stearns Taş Ocağı Parkı,
ye başlamış, insanların nerede yaşayacaklarına New York’taki Freshkills Parkı gibi çeşitli örnek-
fabrikalar karar vermeye başlamıştır. Sağlıksız ler günümüzde daha da artmaktadır.
yaşam ortamlarını takiben bulaşıcı hastalıkların
patlak vermesi, plancıların yeni şehir modelle- Peyzaj mimarlığında endüstriyel miras kavramı-
ri geliştirmelerine neden olmuştur. Ebenezer nın ilk ortaya çıkışı 1970’li yıllara dek uzanma-
Howard’ın Bahçe Şehir Hareketi, 1898 yılında ya- sına karşın, kavram ancak son yıllarda büyük
şam koşullarını iyileştirmeye yönelik geliştirilen önem kazanmaya başlamıştır. Bu kavrama göre
modellerden önemli bir örnek olarak karşımıza geçmişe tanıklık eden her nesne, insanoğlu-
çıkar. Fabrikaların şehir merkezlerinden uzağa nun; akıl, emek, üretim ve beceri birikimlerine
taşınması, geniş yeşil aksların kırsaldan merke- ışık tutması açısından kültürün bir parçası ola-
ze doğru sokulması, endüstrileşmenin sağlıksız rak kabul görmeye başlamıştır. Böylelikle işlevi-
etkilerini azaltmak için planlanan kararlardır. 20. ni yitirmiş eski endüstriyel alanlar tarihin göze
yüzyılın ortalarına doğru, kentsel planlama sü- çarpan önemli elemanları olarak değer kazan-
recinin sonucunda endüstri kentin dışında yer mışlar ve endüstriyel miras olarak korunmaya
Alanın yeniden kullanımı için tercih edilecek en Resim 2. High Line Park, New York.
(URL: http://seema.aggarwals.com/the-highline)
güzel yaklaşım, peyzaj ıslahı gerçekleştirilerek (URL: http://www.archdaily.com/24362/the-new-york-high-line-
İstanbul’un yeşil sistemine ve insanların açık officially-open/1121250496_dsr-highline-09-06-5054/)
alan ihtiyacına katkıda bulunmaya yöneliktir. Resim 3. High Line Park, New York.
Chicago’daki Stearns Taş Ocağı Parkı örneğin- (Fotoğraflar: Gülen AYTAÇ)
Resim 4. Ruhr Bölgesi Emscher Endüsri Parkı Projesi.
den de görebileceğimiz gibi, bu tür şehir için-
(URL: http://www.fedenatur.org/docs/docs/238.pdf )
de kalmış taş ocaklarının zeminin yapılaşmaya Resim 5. Duisburg-Nord Landscape Park.
uygun olmamasından dolayı konut kullanımın- (URL: http://en.wikipedia.org/wiki/File:Landschaftspark_Duisburg_
dan çok park olarak yeniden kullanılması en Nord.jpg)
ideal çözüm olacaktır. 2011 yılında yapılan bir Resim 6. Duisburg-Nord Landscape Park.
(URL: http://www.arkitera.com/haber/index/galeri/komur-ve-
ankete göre de, ilçede yaşayan sakinlerin, en celikten-kultur-endustrisine-bir-donusum-hikayesi--ruhr-bolgesi-
çok yeşil alana ihtiyaçları olduğu ve alanın park /5160?page=10)
olarak yeniden düzenlenmesini istedikleri orta- (URL:http://thegardenwanderer.blogspot.com/2011/12/
landschaftspark-duisburg-nord-germany.html)
ya çıkmıştır. 30 kişilik grubun katıldığı ankette,
Resim 7. Duisburg-Nord Landscape Park.
30 kişi de “Alanın park olarak değerlendirilme- (URL: http://zoffmannholm.dk/ )
sini tercih eder misiniz?” sorusuna “Evet” yanıtını Resim 8. Eyüp Taş Ocakları.
vermiştir.5 (http://www.milliyet.com.tr/2008/01/16/yasam/axyas03.html)
REFERANSLAR
Sonuç 1
ve 6 Loures, L., (Re)-Developing Post-Industrial Landscapes: App-
lying Inverted Translational Research Coupled with the Case Study
Günümüzde şehirde yaşayan insanlar, yeşil alan Research Method
ihtiyacı duymaktadır. Post endüstriyel alanların Retrieved from http://www.cityfutures2009.com/PDF/68_Lou-
aktif yeşil alanlara dönüştürülmesi, kültürel mi- res_Luis.pdf
Ruhr Bölgesini
Yeniden Kurmak İçin
Kültürel Bir Tohum:
ZOLLVEREIN
SANAYİ
KOMPLEKSİNİN
DÖNÜŞÜMÜ
İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti unvanını sürecinde RUHR.2010 programının da ana bile-
Ayşen CİRAVOĞLU 2010 yılında Peç ve Essen ile paylaştığını biliyo- şenlerini tanımlıyordu.
Mimar ruz. Tarihsel, coğrafi, ekonomik ve demografik
Yrd. Doç. Dr. açıdan İstanbul’la fazlaca ortaklıkları olmayan Kuşkusuz, bölgeyi yeniden ele alırken öncelik,
YTÜ Mimarlık Fakültesi bu kentler AKB kentsel ve kültürel programla- alanın son iki yüzyılının tanığı olan sanayi mira-
rının içerikleri açısından da neredeyse hiçbir sının korunarak, Almanya açısından başarılı bu-
Öğretim Üyesi
benzerlik taşımıyorlardı. Örneğin yüzölçümü lunan bu kalkınma öyküsünün gelecek nesillere
İstanbul’un iki katından da fazla, nüfusu ise iletilmesiydi. Ancak Ruhr Havzasının büyük bir
“Bölgeyi yeniden ele alırken öncelik, yarısından da az olan ve aralarında Essen’in de açık hava müzesine doğru evrilmesinin, bölge-
bulunduğu 53 kent ve kasabadan oluşan Ruhr nin sosyo-ekonomik açıdan yeniden kurulması
alanın son iki yüzyılının tanığı Bölgesi,1 AKB fırsatını bölgeyi kentsel açıdan ye- için gereken dönüşümü yaratmayacağı açıktı.
olan sanayi mirasının korunarak, niden kurmak için kullandı. Bu nedenle alanın tarihsel değerlerini sürdürür-
ken bölgeyi canlandırmak adına sanayi kültü-
Almanya açısından başarılı Bilindiği gibi, 19. yy ortalarında kömür maden- ründen kültür sanayisine bir dönüşüm yapmak
bulunan bu kalkınma öyküsünün leri ve demir çelik fabrikaları etrafında kurulan hedef olarak konmuştu. Bir zamanların “emeğin
gelecek nesillere iletilmesiydi. Ancak ve 20. yy ortalarına değin hızla kalkınan Ruhr katedralleri” olarak adlandırılan yapıları, bugü-
Bölgesi, post endüstriyel çağda madenlerin nün kültür fabrikalarına dönüşebilir miydi?
Ruhr Havzasının büyük bir açık kapanması ve ağır sanayinin bitmesiyle kent-
hava müzesine doğru evrilmesinin, sel açıdan parçalanmış ve terk edilmiş izlenimi Böylesi bir sürecin en büyük tohumu Zollverein Kö-
vermekteydi. Bu nedenle 90’larda, sanayi ta- mür Madeni Ocağı Sanayi Kompleksi’ydi. Essen’de
bölgenin sosyo-ekonomik açıdan rafından kirletilmiş olan bölgenin ekolojik ve konumlanan eskinin “yasak bölgeleri,” 90’lı yıllardan
yeniden kurulması için gereken kentsel gelişimine odaklanan uluslararası bir başlayarak çeşitli kültürel etkinliklerle bugünün
sergi geliştirilmişti. Ruhr Havzası’nı yeniden dü- kamusal mekanlarını oluşturuyor ve bu dönüşüm
dönüşümü yaratmayacağı şünmeyi gündeme taşıyan Emscher Park Ulus- “Kültür Aracılığıyla Değişim-Değişim Aracılığıy-
açıktı. Bu nedenle alanın tarihsel lararası Yapı Sergisi2 endüstriyel mirası koruma la Kültür” mottosu ile AKB sürecinin de eksenini
ve bölgesel kalkınmayı bütünleştirme hedefiyle belirliyordu. Zollverein bugün AKB programının
değerlerini sürdürürken bölgeyi toplum, kültür, peyzaj üzerine projeler üretti. Duisburg, Oberhausen, Bochum ve Dortmund’ın
canlandırmak adına sanayi İşte tam da böylesi bir tarihsel arkaplan, AKB yanında beş ziyaretçi merkezinden biridir.
kültüründen kültür sanayisine bir
dönüşüm yapmak hedef olarak
konmuştu. Bir zamanların ‘emeğin
katedralleri’ olarak adlandırılan
yapıları, bugünün kültür
fabrikalarına dönüşebilir miydi?”
venle çıkılıyor. Yer yer dış mekânla ilişki kuran bu kültür turizmine ve kültürün bölgeye enjeksi-
yolculuğun sonunda ulaşılan kotta ise tesisle il- yonuna odaklanmak yerine sanayiden arınmış
gili bilgi ve belgelere erişebileceğiniz ziyaretçi bir bölgenin ürettiği işsizlik sorunlarına yaratıcı
merkezi bulunuyor. Bu mekânı Ruhr müzesine endüstriler aracılığıyla çözümler getirmesidir.
bağlayan merdiven holünde ilginç bir sergi yer Kuşkusuz bunun ne kadar gerçekleştiği süreç
alıyor. Ruhr Bölgesindeki tüm yenilenen/koru- içinde izlenecektir, ancak biz şimdilik bin kişiye
nan sanayi yapılarının maketlerinin merdiven iş imkânı sağladığı söylenen Zollverein’ın bun-
boşluğuna farklı kotlarda asılmasıyla oluşan dan sonra da turizmden çok üretim merkezli
sergi, tüm coğrafyayı, ölçeksel bir yanılsama da yaşamını sürdürmesini umalım.
yaratacak şekilde ancak bütünselliğini kaybet-
meden algılamanızı sağlıyor. Essen’in AKB olduğunu kentteki sayıca az neon
ışıklı tabelalar ya da tren biletlerinin arkasındaki
Alandaki tek yeni yapı ise SANAA tarafından ilanlar haricinde hissetmezdiniz. Bir başka de-
tasarlanan Zollverein Tasarım ve İşletme Okulu. yişle Essen kültür başkenti olduğu üzerine bir
2006 yılında açılan okul özellikle yaratıcı en- tantana çıkarmadı. Ancak bu potansiyeli, bir
düstriler için bir odak noktası olma hedefiyle bölgenin belleğinin korunması ve gelecek ku-
yapılmış. Reklam, pazarlama, iletişim, tasarım, şaklara taşınması, bir ulusun kalkınma çabasının
mimarlık alanlarında ajanslar, şirketler, yatırım- aktarılması, bir bölgenin kendini yenileyebilme-
cılar ve yaratıcı zihinleri buluşturmayı hedefle- sinin yolunu açması yönünde yarattığı dönüşü-
yen yapı, bunu gerçekleştirebilmek için esnek me kanalize etti.
Müzeye erişimi sağlayan merdiven boşluğunda yer alan sergi.
bir kullanım öngörüyor. SANAA yapıyı her bir
kenarı 35 metre olan ve üzerinde 134 pence- İstanbul AKP Programı ise 8,5 milyon liraya mal
re bulunan bir küp olarak tasarlamasının, hem olan havai fişek ve ışık gösterileriyle taçlandı-
esnek bir kullanım sağlayacağını hem de yapı- rılmış açılış etkinlikleriyle, modern mimarlık
nın içinde farklı günışığı durumları oluşturarak ürünlerinin “yenilenmesine” ve değerlerin “or-
mekânsal bir zenginlik yaratacağını düşünüyor. yantalist” bir bakışla korunmasına odaklanan
Daha sık pencereli bir başka alternatifin yerine kentsel projeleriyle büyük bir tantana koparttı.
önerilen kabuk, yeraltı suyundan beslenen et- Bu gürültü içinde Haliç Tersaneleri, Hasanpaşa
Gazhanesi ve diğerleri sessizce rolünü oynama-
kin bir yalıtıma sahip.
yı bekledi... <
Kanımca RUHR.2010 Avrupa Kültür Başkenti NOTLAR
Programı bildik kalıpların dışında yeni ve yara- 1. Ruhr.2010 Programının ayrıntıları için: Sikiaridi, E., Vogelaar,
F., (2009), Yumuşak Kentleşme veya Planlamada Kültürel Döne-
tıcı bir kültür başkenti kavramını yaşamımıza meç: RUHR.2010 Avrupa Kültür Başkenti, Mimarlık, s.349, sa.54-56,
katması açısından ilginç bulunabilir. Ayrıca AKB TMMOB Mimarlar Odası Yayını, Ankara.
2. Projenin ayrıntıları için: http://www.epa.gov/brownfields/part-
programının bölgede yürütülen uzun soluk- ners/emscher.html
lu bir gelişmenin bir parçası olarak ele alınmış 3. Yapının ayrıntılı öyküsü için: http://www.zollverein.de/english/
index.php?f_categoryId=693
olmasının pek çok faydasını da sıralayabiliriz.
Ancak sanırım programın en başarılı yönü, salt Resimler: A. Ciravoğlu
Ziyaretçi Merkezi iç mekânı. Sergiden bir görünüm, ön plandaki maket SANAA’nın Tasarım ve İşletme Okulu.
LINGOTTO
Rüksan TUNA Torino Kuzey İtalya’da sanayinin yoğun olarak modeller arasında Torpedo, Balilla, ve FIAT 500
Y. Mimar, Breeam Değerlendiricisi yer aldığı tarihî bir şehir. Kentin ismi özellikle de Topolino da vardı.
FIAT fabrikasıyla birlikte anılıyordu. Bilindiği gibi
FIAT’ın son harfi “T” Torino’dan kaynaklanmak- Daha sonra, FIAT üretim tesislerini Mirafiori’ye
“Endüstriye arkeolojinin kent tadır. Bu yazıda sizlere tanıtacağımız Lingotto taşıdı ve 1982’de Lingotto kapatıldı. Ertesi yıl
yaşamına kazandırılan en başarılı Torino kentinin sanayi tarihinde simgesel yapı- burayı tekrar işlevlendirmek üzere uluslararası
lardan biriydi. FIAT’ın araba üretim tesisi olarak bir yarışma açıldı. Pek çok ünlü mimarın katıldı-
örneklerinden birisi olarak Lingotto Mimar Giacomo Mattè Trucco tarafından 1923 ğı yarışmayı Cenova’dan Renzo Piano kazandı.
sunduğu imkânlarla yerel ve yılında yapıldı. Firmaya 60 yıl hizmet eden bina,
yapıldığı yıllarda modern mimarlığın ikonu Lingotto 500 metre boyuyla, 5 katıyla dönemin
ulusal etkinliklere hizmet etmeğe olarak parladı. Firma burada 80’e yakın model ilk modüler precast yapı örneği idi. Bu anıtsal
devam ediyor. Ülkemizdeki sanayi üretmiş, rampalı teras katında test sürüşlerini özelliklerini ve yapının ruhunu bozulmadan
yapmıştır. Yaşı uygun olanlar hatırlar, efsane ve 1 milyon metreküplük hacminin sunduğu
yapılarının da benzeri şekillerde
yeniden işlevlendirilmesi ve yeni
kullanımlara göre tasarlanması en
içten dileğimizdir.”
Kolonları, kirişleri ve döşemeleriyle zamanının ilk prekast binasının cepheye yansıyan yapısal özellikleri olduğu gibi korunmuş.
Foto: Torino, Always on The Move, Citta di Torino, sf:14.
mekân olanaklarının hem özel sektör hem de likleri, örneğin çocuk ve mimarlık etkinlikleri
kamu kullanımına evrilmesi gerekiyordu. Şehrin önündeki meydanda, ülke resepsiyonları avlu
önemli bir parçası olarak yeni bir çekim merkezi etrafında yer alan kafelerde, 2012 Kongresine
yaratması hedefleniyordu. aday şehirlerden Durban’ın tanıtım kokteyli bu
binanın terasında yapıldı.
Büyük endüstriyel hacimler artık başka fonk-
siyonlar barındırıyordu. İçinde sergi salonları, Endüstriye arkeolojinin kent yaşamına kazan-
kongre salonları, büyük bir oditoryum, Otel Me- dırılan en başarılı örneklerinden birisi olarak
ridien, teras çatıya eklenen çelik kostrüksüyon Lingotto sunduğu imkânlarla yerel ve ulusal Lingotto’nun kent ölçeğinde konumu, kırmızı taralı alan tarihî bölge.
helikopter pisti, yine çatıya eklenen cam küre etkinliklere hizmet etmeğe devam ediyor. Ülke-
konferans salonu ve kuzey kulesinde FIAT’ın mizdeki sanayi yapılarının da benzeri şekillerde
sahipleri Agnelli ailesinin özel koleksiyon sanat yeniden işlevlendirilmesi ve yeni kullanımlara
eserlerini barındıran Giovanni & Marella Agnel- göre tasarlanması en içten dileğimizdir. <
li Galerisi, (Pinacotera) orta katlarda yönetim
ofisleri, alışveriş holleri, avlulu kafeler, otomotiv
mühendisliği araştırma ve sergi merkezi 300 bin
m2nin içine rahatça yerleşmişlerdi.
19. Yüzyıl
Osmanlı Dönemi
Demiryolu Mirası:
TCDD YEDİKULE
BAKIM ONARIM -
CER ATÖLYELERİ
Mehmet ÜNAL
Y. Mimar
Fotoğraf 2. Ankara Demiryolu Müzesi’nde bulunan ve Samsun Demiryolu İskelesi’nde lokomotiflerin Fotoğraf 3. 1800’lerin sonunda Vagonlar yurt dışından eskisi gibi bir bütün halinde değil, parçalı
denizden vinçle karaya alınmasını gösteren fotoğraf (Kaynak: Ünal, M. s, 19. 2009). bir şekilde İstanbul’a getirilerek Yedikule’de kurulan atölyelerde monte edilmiştir (Kaynak: Ankara
Demiryolu Müzesi Fotoğraf Albümleri).
Şekil 1. 1913 -1914 yıllarında Yedikule İstasyonu ve Tren Şekil 2. TCDD Ankara Cer Arşivi’nde bulunan, Yedikule Loko Bakım ve Cer Atölyeleri’nin 1947 yılındaki durumunu gösteren vaziyet planı
Atölyeleri’ni gösteren harita (Kaynak Alman Mavileri, Dağdelen, (Kaynak: Ünal, M. s.22, 2009).
1996, İstanbul).
(Bilmez, s.49, 2000). 1869-1913 yılları arasın- muştur. 4 Haziran 1870 tarihinde Yedikule- uygun güzergâh olan Sarayburnu da Topkapı
da inşa edilen Şark Demiryolları Hattı 1364 Küçükçekmece arasında hattın inşaat çalışma- Sarayı’nın içinde kalmaktadır. Bu güzergâhın
km. uzunluğundadır ve İstanbul-Edirne, Şarki larına başlanmıştır (Engin, s.65, 1993). Bu hattın getireceği avantajlara ilişkin şirket temsilcisi
Rumeli, Selanik-Mitroviçe, Edirne-Dedeağaç, yapımında, teknik ekibi Fransız ve Almanlardan Mösyö Autrey tarafından 1870 Aralık ayında
Bosna Kısmı ve Babaeski-Kırkkilise kısımların- oluşan 2000’den fazla işçi çalışmış; Fransa ile Nafia Nezareti’ne sunulan raporun padişah
dan oluşmaktadır. Prusya arasında çıkan savaş nedeniyle 1870 yılı- tarafından onaylanmasıyla bir kısmı sarayın
nın sonlarına doğru bitirilebilmiştir. 4 Ocak 1871 toprakları içinden geçen ve bu sırada Sur-u
Yedikule - Küçükçekmece Demiryolu tarihinde açılan hattın ilk istasyonları Yedikule, Sultani üzerindeki bazı köşklerin yıkılmasını
Hattı ile Yedikule İstasyon ve Atölye Bakırköy, Yeşilköy ve Küçükçekmece olmuştur. gerektiren hattın inşasına başlanmıştır. İnşası
Yapılarının İnşası tamamlanan ve 5 Ocak 1871 tarihinden itiba-
Rumeli Demiryollarının Yedikule-Küçük- ren Yedikule-Bakırköy-Yeşilköy- Küçükçekme-
Yedikule - Küçükçekmece Hattı, Rumeli Demir- çekmece hattı bitmiş olmakla beraber ce arasında günde beş sefer yapılan bu hat-
yolu olarak anılan hat üzerinde belirlenen en İstanbul’u Avrupa’ya bağlayacak demiryolu tın devreye girmesinin bölgede yaşayanların
önemli noktalardan biridir. Hat, savaş ve isyan- hattının son istasyonunun Yedikule olması günlük yaşam alışkanlıklarında değişikliklere
ların devam ettiği, ülke güvenliğinin sağlanması istasyonun yönetim, ticaret ve liman mer- olanak sağladığı görülmüştür. Bu hattın ge-
için hızlı asker sevkiyatının stratejik açıdan büyük kezine uzak olması nedeniyle uygun görül- tirdiği ulaşım kolaylığını değerlendiren birçok
önem taşımaya başladığı 19. yüzyıl sonunda memiştir. Bu işlevlerin toplandığı en uygun kişi Marmara kıyısında ev alarak işlerine trenle
öncelikle bu amaca hizmet etmek üzere kurul- nokta Sirkeci’dir. Fakat Sirkeci’ye ulaşacak en gidip gelmeye başlamıştır (Engin, s.67, 1993).
Fotoğraf 4. Tornaj Atölyesi. Yığma sistemde inşa edilmiş yapının çatı konstrüksiyonu çelik çubuk gergili Fotoğraf 5. Vagonaj (Vagon Bakım ve Onarım Atölyesi) yapısı iç görünüşü. Yığma sistemde inşa edilmiş
ahşap makaslardan oluşmaktadır. Yapının içinde; taşıyıcı sisteminden bağımsız olan, pik kolonlardan yapını çatısı ahşap konstrüksiyon şet çatıdır. Yapının duvarları günümüzde varlığını korumaktadır ancak
ve ahşap kirişlerden oluşan ikinci bir sistem bulunmaktadır ve atölyenin işlevi için gerekli mekanik çatısı çökmüştür.
aksamın taşıyıcısı olarak kullanılmıştır (kreyn, vinç, tesisat vb.) Yapı kompleks içinde özgünlüğünü ve
bütünlüğünü günümüze dek koruyabilen tek yapıdır.
Yedikule Cer Atölyeleri İnşa Ediliyor Bunlardan başka müdürlük yapısı, görevliler için lan malzeme ve yürü aksam (vagon, lokomotif
yatakhane ve yemekhaneler, lojmanlar, mağaza vb.) yurt dışından gemilerle getirilmektedir. Söz
Demiryolu, teknik kurgusu oldukça detaylı bir binaları ısıtma santrali gibi yapılar da bulunur konusu malzemelerin gemiden karaya alınması
sistem olup işlemesini sağlayan birçok farklı (Türk Ansiklopedisi, c.13, s.6-12). sırasında bazı kazalar da meydana gelmiştir. Bir
birim bulunur. Raylar, geçitler, bariyerler, işa- defasında gemiden indirilmekte olan bir loko-
retleşme kuruluşları, köprüler, döner köprüler Yedikule CER Atölyeleri Rumeli Demiryolları motif suya düşmüş, bir diğer kazada ise 15 ton
(plakturanlar), istasyonlar, yükleme yolları, ram- Hattı’nın Yedikule bölümünde yer alan tek- ray yüklü bir gemi indirme yapılırken tamamen
palar, yakıt - su depoları, yolcu istasyonları, yük nik hizmet yapıları kompleksidir. CER, çeken- batmıştır. Meydana gelen kazalar uygulamada
taşımada gerekli olan marşandiz garları ve am- çekilen araçları tanımlamak için kullanılan tek- değişikliğe gidilmesine yol açmıştır. Mesela lo-
barlar ile lokomotif depoları, işletme atölyeleri, nik bir terimdir. Bağdat Demiryolları Projesinin komotif ve vagonlar eskisi gibi bir bütün halin-
su kuleleri ve lokomotif bakımı ile ilgili araçların başlangıcında CER Atölyeleri’nin kurulmasına de değil, parçalı bir şekilde İstanbul’a getirilerek
bulunduğu mağazalar bu birimlerden sadece ilişkin bir program yapılmamıştır. Atölyelerin in- Yedikule’de kurulmuş olan bir atölyede monte
bazılarıdır (Ünal, 2009). şası, önemli bir kaza ile (Foto. 1-2) ortaya çıkan edilmeye başlanmıştır. Bu atölyede başlarında
probleme çözüm getirmek için düşünülmüştür Fransız Mühendis Lippman’ın bulunduğu 30
Demiryolu sisteminin işlerliğini sağlayan en (Ünal, 2009). Bağdat Demiryolu’nun inşası sıra- kadar işçi çalışmakta ve işlerini ustalıkla yap-
önemli birimlerinden biri de bakım ve onarım sında yaşanan bu olayı Engin şöyle anlatır “…İn- maktadır (Foto. 3). Bunlara daha sonra Sanayi
atölyeleridir. Bakım ve onarım atölyeleri, loko- şaat çalışması sırasında önce toprağı düzeltme Mektebi mezunlarından da katılanlar olmuş,
motif ve vagonların kolaylıkla atölyelere girip işlemleri yapılıp daha sonra rayların düzenlen- 1872 Ağustos ayında atölyede çalıştırılmak üze-
çıkmaları sağlamak için istasyonların çevresinde mesine geçilmektedir. Döşenmesi biten raylar re Sanayi Mektebi’nden üç öğrenci bu atölyele-
inşa edilmiştir. Onarım atölyelerinde lokomotif üzerinde işletilen trenlerden inşaat sahasına re gönderilmiştir. Bu atölyelerde çalışırken aynı
ve vagonların söküm, onarım ve montajı yapılır. malzeme taşımakta faydalanılmaktadır. Kullanı- zamanda demircilik, marangozluk, eyercilik,
Atölyeler uzun yıllar hizmet vermeye devam etmiş, Trakya hattının lo-
komotif, yolcu ve yük vagonları burada tamir edilmiş, atölyenin çok
eski olan tezgâhları yenilenmiş, binaları iyileştirilerek genişletilmiştir.
1948 yılına gelindiğinde atölyede 639 işçi çalışmaktadır. Yedikule atöl-
yesinde bir de çırak okulu bulunmaktaydı. Çırak okullarına 1972-73
ders yılından sonra öğrenci alınmayarak faaliyetlerine son verilmiştir
(Ünal s.18, 2009).
Fotoğraf 6. Tornaj Atölyesi yapısından iç görünüş. Çelik gergili ahşap makaslar ve bunlardan bağımsız Yaklaşık 44 dönümlük arazi üzerine yayılmış olan Yedikule Cer Atölyeleri
pik kolonlar ile ahşap kirişler görülmektedir.
bugünkü haliyle gözlemlenebilen farklı büyüklüklerde ve fonksiyonlar-
da toplam 57 adet yapıdan oluşan bir komplekstir. Mimari dilin değişimi
ve yapıların bir araya gelişlerinde oluşturdukları dizgi, atölye yapılarına
kullanım sırasında doğan ihtiyaçlara göre zaman içinde yatayda birim-
ler eklendiğini göstermektedir. Bu yapılara ilişkin ulaşılabilen en eski
görsel veri, alanın 1914-1915 yıllarındaki durumunu gösteren Alman
Mavileri haritalardır (Şekil 1). Araştırmalar sırasında Ankara Cer Atölyesi
Arşivleri’nde çalışma alanında yer alan yapıları gösteren 1947 ve 1953
yılı haritaları ile günümüz haritaları da atölye yapılarının zaman içinde
ihtiyaca bağlı gelişimlerini göstermesi açısından oldukça kesin verilerdir
(Ünal, s.20, 2009).
Bu alanın ve yapıların korunmasında temel Fotoğraf 9. Tornaj Atölyesi yapısından iç görünüş. Pik kolon, başlığı ve taşıdığı ahşap kirişler.
sağladıkları katkı nedeniyle sadece korunması Engin, Vahdetin, Rumeli Demiryolları, Eren Yayıncılık, İstanbul 1993. Fotoğraf 10. Dökümhane yapısından iç görünüş. Dökümhane
gerekli mimari mirası kapsamında ele alınmaları Kösebay Erkan, Yonca, Anadolu Demiryolu Çevresinde Gelişen Mi- yapısı sur duvarlarının bir bölümünü kullanmaktadır.
mari ve Korunması, İTÜ FBE Basılmamış Doktora Tezi, Yöneten: Prof.
bütüncül bir yaklaşım olmayacaktır. Tüm bu pa- Dr. Zeynep Ahunbay, İstanbul 2007.
rametreler bir araya geldiğinde bu yapı komp- Sevim Aslantaş, TCDD Sirkeci-Halkalı Banliyö Hattı Tarihi Lojman Ya-
leksleri ve çevreleri için özgün bir koruma tanım pıları ve Koruma Önerileri, YTÜ FBE Mimarlık Anabilim Dalı Rölöve-
Restorasyon Programı Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Yöneten: Prof.
ve yaklaşımına olanak sağlayan ve dünyada da
Dr. Neslihan Sönmez, İstanbul 1998.
yeni, yeni tanımı oturan Demiryolu Mirası kapsa- Taylan, O. T. Demiryolları İşletmesi; Teşkilat Tarifler, Katarlar ve Cer İş-
mında ele alınmaları gerekliliği görülür. leri, Yüksek Mühendis Mektebi Yayınları, İstanbul 1936.
Türk Ansiklopedisi, “Demiryolu,” c.13, s.6-12, 1943-1985, İstanbul.
Yedikule Atölye Yapıları’nın korunabilmesi ve
çağdaş yaşama en kısa zamanda katılabilme-
si için; mülkiyet sorununa bağlı belirsizliklerin
giderilmesi, güvenlik sorunlarının çözülmesi,
korumada bu yapı grubuna özel genel proje
yaklaşımlarının yapıların Demiryolu Mirası kap-
samında olduğu düşünülerek geliştirilmeye
çalışılması, yapıların yansıttığı dönem teknolo-
jisinin korunmasında gerekli hassasiyetin gös-
terilmesi, yapıların içinde yer alan ve yok olan
eylemlerin de soyut miras olarak değerlendiril-
mesi başarılı bir koruma için gerekli diğer şartlar
olarak sıralanabilir. Demiryolu yapılarına ilişkin
çalışmaların sayısının artması da Demiryolu Mi-
rası kavramının yerleşmesine ve bu yapıların
korunmasına yardımcı olacaktır. <
ENDÜSTRİ MİRASI
ZONGULDAK
LAVUAR KORUMA
ALANI İÇİN
GELİŞTİRİLEN
SENARYO
Zonguldak Lavuar Koruma Alanı ve Çevresi
Koruma, Planlama, Kentsel Tasarım, Mimari
ve Peyzaj Düzenleme Proje Yarışması
Proje Ekibi:
Erden GÜVEN, Mimar
Anıl SARICAN DELİBAY, Şehir Plancısı
Gökçe DEDE, Şehir ve Bölge Plancısı
Emine HASALTUN, Şehir Plancısı
Serkan YETKİN, Mimar
Neyran YONTAR, Peyzaj Mimarı
Elvin ÖZDEMİR, Şehir Plancısı
Yayına hazırlayanlar:
Evrim FAYDALI
Anıl SARICAN DELİBAY
sinin yetersiz olması, minibüs duraklarının 3. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı Temel Tasarım Kararları
kentin en işlevsel alanında görüntü ve gü- ve kent mekânına yansıtılması.
rültü kirliliği yaratması, araç sahipliliğinin Kavramsal tasarımın çıkış noktası, endüstriyel
artması ile birlikte gelen trafik yoğunluğu- Stratejiler: kültür mirası olan lavuar tesislerinin yeniden
nun kirlilik ve gürültü yaratması, 1. Tüm tasarım ve planlama sürecinde canlandırılmasının tematik olarak anlatılması ile
- Kent kimliğine ve kente özgü değerlere yö- Koruma-Kullanma dengesinin sağlanması, ortaya çıkmıştır.
nelik mekânsal öğelerin bulunmaması, kent 2. Ulaşım alt türlerinin birbirinden ayrıştırılma-
merkezinde görsel kalitenin arttırılmasına sı ve kesişim noktalarının (kavşakların) orga- Kömürün Hikâyesi: Havzadan çıkarılan kömür-
yönelik tasarımların yer almaması, nize edilmesi, ler, alanın yakınından geçen demiryolu hattı ile
- Kentte sosyal ve kültürel toplanma odağı- 3. Tasarlanan yaya alanlarında yenilenebilir taşınarak, tescilli “silo altı” denilen alana boşal-
nın bulunmaması, enerji kaynaklarının kullanımı (rüzgâr tri- tılıp, bantlarla tescilli kısmen yıkık olan “kriblaj
- Kamusal alanların azlığı ve yaya sirkülasyonunu bünleri) ile meydan aydınlatmasının sağlan- binası”na getirilerek kırılma ve elekten geçirme
ön plana çıkaran tasarımların bulunmaması, ması ve bu yöntemle kentliye sürdürülebilir- işlemlerinden sonra yıkanıp satışa hazır hale ge-
- Bir kıyı kenti olan Zonguldak’ta, merkez ala- lik bilincinin kazandırılması, tirilmekteydi. İşlenen kömürler bantlarla, alanın
nın kıyı ile ilişkisi kurulamamıştır. 4. Cumhuriyet meydanına alternatif bir kent kuzeydoğusundaki liman sahasına yüklenerek,
Alan, bir dönemin kültürünü belgeleyen “En- meydanı tasarlanması, deniz yolu ve demiryoluyla pazara iletiliyordu.
düstriyel Miras” olarak, yeni işlevler ve tasarım- 5. Kıyı kenti Zonguldak için, tasarım alanında İşlem görmeyen kömürler ise, satışa hazırlanmak
larla kente entegre edilmeye en elverişli ko- kıyı-yaya ilişkisinin su öğesiyle kurulması, üzere tescilli kriblaj binasında stoklanıyordu.
numda bulunmaktadır. Kentin ana ulaşım aksla- 6. Kenti simgeleyen öğelerden biri olan deniz
rının kesişim noktasında bulunması, demiryolu faktörünün tasarıma yansıtılması, kıyı-kent Tematik Yaklaşım: Bu tema başlangıç noktası
hattı ve limanla bağlantılı olması, kent merkezi- ilişkisinin kurulması, meydan olmak üzere meydandan tasarım ala-
ne yakınlığı ile birlikte kenti simgeleyen ve tanı- 7. Yaya sirkülasyonun sürekliliğinin sağlanması, nına doğru ham kömürün raylarla girişini döşe-
tan bir alan olma özelliklerini taşımaktadır.
Kavramsal Yaklaşım
Hedefler:
1. Endüstriyel Kültür mirasının korunması,
2. Kent merkezinde ulaşım organizasyonun
sağlanarak, kentsel erişilebilirliğin arttırılma-
sı ve planlama alanının taşıt trafiği baskısın-
dan kurtarılması, Şekil 5. Lavuar Alanı ve Çevresi, Yaya Akışı ve Odaklar.
Rüzgâr Türbünleri: Sürdürülebilir kent kav- ile örtülmesi önerilmiştir. Bu alanın genel örtü- sıra, kent sistemlerinin gelecek kuşakların ge-
ramını temel ilke edinen bu projede yeni- sü olarak ise pergola ve mimari tekstil düşünül- reksinimlerinin karşılanmasını engellemeye-
lenebilir enerji türlerinden biri olan rüzgâr müştür. cek bir biçimde geliştirilmesi gerekliliğini ta-
türbünleri kullanılmıştır. Bu türbünlerden nımlamaktadır.
bir kısmının, kentin hâkim rüzgârının en Peyzaj Yaklaşımı: Peyzajdaki kavramsal ta-
çok etkili olduğu kent limanı ve kargo alanı sarım, genel tematik yaklaşımı destekleyip, Sanayileşme sürecindeki en önemli odak-
arasında kalan rekreatif alanda konumlan- güçlendirecek kurgulardan oluşmuştur. Bu lardan biri olan Zonguldak bugün üretim
ması düşünülmektedir. Bu noktada kulla- kurguların en önemlisi alandaki yaya yolları- sistemlerinin değişmesiyle ve enformasyon
nılacak olan rüzgâr türbünlerinin meydan nın Lavuar Tesislerinin yıkılmasından önceki çağına girilmesi ile sosyo-ekonomik farklı-
aydınlatmasındaki enerjiyi üretmesi ve aynı raylı taşıma izlerine nerdeyse tamı tamına
lığını fiziksel mekânına da yansıtmaktadır.
zamanda kentliye yenilenebilir enerjinin oturtturulması ve bununda döşeme izi ola-
Bu dönüşümle birlikte kentsel sistemler yer
hayatımızdaki önemini vurgulaması ama- rak resmedilmesine dayandırılmasıdır. Alan-
değiştirirken kentte yaşayan insanların te-
cıyla sergilenmesi düşünülmüştür. Rüzgâr da manzara yönünden kapanması istenen
türbünlerinin kullanılacağı bir diğer nokta bölümlerde Zonguldak Bölgesi’nde yayılış meldeki sosyal, kültürel ihtiyaçlarının ve bek-
ise konteynır otellerin olduğu bölgedir. Bu gösteren ağaç ve çalı türlerinden olan Pinus lentilerinin karşılanabileceği alanlar doğmak-
yerleşimde de hâkim rüzgâr etkisi görül- Pinea, Laurus Nobilis ve Carpinus Betulus tadır. Zonguldak, sert topografyaya sahip,
mekte olunup, yeni yapılaşmada kullanıla- kullanılarak manzara ve ses perdesi oluştu- düzeyde fazla alanın bulunmayıp düşeyde
rak ekolojik yaşama geçiş sağlanması amaç- rulması düşünülmüştür. Arazinin geri kalan büyüyen bir kenttir. Bu gelişme durumuna
lanmıştır. yeşil alanlarında ise, Zonguldak Bölgesi en- ve alan sıkıntısına göre tasarım kriterleri dü-
demik türlerinin bu araziye kazandırılması, şünülmüştür. Dolayısıyla mimari tasarımlarda
Koruma-Kullanma Politikası: Temel yaklaşım, böylece bu bitkilerin sergilenerek tanınması zemin altındaki yapıların üzerleri çim örtü ile
tescilli olan kriplaj binasına ve kulelere yıkım- planlanmıştır. kaplanarak peyzaj öğesi olarak kullanılmıştır.
dan sonraki ilk hallerini konsültasyon anlayışı Sürdürülebilirliğin beraberinde gelen yeni-
ile yüzey temizliği dışında müdahalede bu- Sonuç lenebilir enerji üretimine örnek teşkil etmesi
lunmadan tasarlamaktır. Bu sebeple özellikle açısından rüzgâr tribünleri kullanılmıştır. Şe-
kriplaj binasında binanın içine konstrüksiyonu Zonguldak Lavuar Koruma Alanı ve Çevresi hir içi ulaşım kademelenmesi sağlanarak kent
tamamen kriplaj binasından bağımsız çalışan Koruma, Planlama, Kentsel Tasarım, Mimari ve merkezindeki kaosa müdahale edilmiştir.
ayrı bir yapı tasarlanmıştır. İşlikler ve atölyelerde Peyzaj Düzenleme Proje Yarışmasındaki plan- Tüm kentsel planlama ve tasarım sürecinde
siloların ağızları ışık ve havalandırma elemanı lama kararları ve tasarım kriterleri sürdürülebi- koruma-kullanma dengesi ilkesi ile hareket
olarak kullanılıp olduğu gibi korunmasına özen lir kent kavramı kapsamında düşünülmüş ve edilmiştir. <
gösterilmiştir. Bu birimlerin üzerilerinin hem üretilmiştir. Sürdürülebilir kent kavramı; insan
estetik hem de aydınlatma açısından -yer yer gereksinimlerine günümüz kentlerinden daha NOT
şeffaflık sağlayacak- cam bir döşeme kaplaması iyi yanıt veren kentlerin oluşturulmasının yanı 1. http://www.mimarlarodasiankara.org/index.php?Did=2634
Tasarım Modellemeleri
Sanayi yapıları konulu fotoğraf yarışmasına 43 fotoğrafçı 209 eser ile katılım sağlamıştır.
Zeki Yüzüak, Tahsin Sezer, Sina Coşkun, Hakan Kısacık ile birlikte jüri olarak birbirinden
güzel eserleri seçmekte oldukça zorlandık ve bir sonuca vardık. Mustafa Tor’un birincilik 2. ÖDÜL Göknur ARSAL
aldığı yarışmaya kentimiz fotoğrafçılarından katılım çoğunluktaydı. Meslektaşlarımızdan
ilginin daha büyük olmasını bekliyorduk, fakat umduğumuz gibi olmadı. Yalnızca iki
meslektaşımız fotoğraf göndererek katılım sağlamışlardı. Gönderilen fotoğrafların
çoğunun aynı mekânlarda yapılan çekimler olduğunu gördük. Bunun yanı sıra
kentimizin zaman içerisinde neler kaybettiğini, hangi değerlerini yitirdiğini gözler
önüne seren fotoğraf kareleri içimizi burkar durumda idi. Bu yarışma sonucunda
çıkan belgeleme niteliğindeki eserler umarım şimdiki ve gelecek nesiller için ders
çıkartılabilecek belge niteliğinde izlenebilen fotoğraflar konumunda olur.
MİMARLIKTA
İNTİHAL
VE 50 YIL ÖNCE
ADANA’DA
YAŞANAN
BİR OLAY
Arif ŞENTEK Bilindiği gibi “intihal” bir başkasının ürettiği fikir nen almış,” “kısmen almış,” “uyarlamış,” “etkilen-
Mimarlar Derneği 1927 Başkanı ve sanat eseri niteliğindeki bir çalışmayı kendine miş,” “yararlanmış” gibi değişik düzeylerde olabi-
aitmiş gibi göstermek ve kullanmak anlamına ge- liyor. Pek açık açık dillendirilmiyorsa da özellikle
liyor. Daha yalın bir deyimle “fikir hırsızlığı” diyebili- proje yarışmalarının ardından bu tür değerlen-
“Söz konusu karar ve duyuru, riz. Genellikle akademik çevrelerde kibar bir dille dirmeler yapılabiliyor.
kişilerden bağımsız bir önem “plagiarizm” deniliyor bu tür “hırsızlık” olaylarına.
Jean Nouvel’in “mimarlar fikir hırsızlarıdır ve de-
taşıyor. Karar ve duyuru, yakın “İntihal” uygar ülkelerin bilim kurumlarında çok haları bu var olan fikirleri yenilerine dönüştür-
dönem meslek tarihimizden bize ağır bir suç, bizde ise “valla yapmış ama ne yapa- mekte yatmaktadır” dediğine değinilir. Galiba
lım, kendi utansın” gibi bir yaklaşımla geçiştirile- öncelikle etik dışı olması gereken “etkilenme”
kalan sayılı belgelerden biri ve biliyor. Bu arada bazı üniversite rektörlerinin, ba- değil, “aynen kopyalama” düzeyine varan yarar-
günümüz uygulamalarına da ışık kanların, tanınmış öğretim üyelerinin bu türden lanmalardır.
işlere karıştığına ilişkin haberlere günlük gaze-
tutuyor.” telerde rastlayabiliyoruz. Genellikle “intihal”le Tabii bu konuda yakın tarihlerden uluslararası
suçlananların “yavuz hırsız” misali karşı saldırıya boyutta önemli bir örnek, 2002 yılında UIA ara-
geçme olasılığı fazla olduğu için çoğu kişi bildi- cılığıyla yapılan Güney Kore Busan kenti “Kule
ği, gördüğü halde bu tür “hırsızlık” olaylarından Kompleksi” yarışması. Yarışmanın jüri üyeleri
özel sohbetlerde söz etmeyi tercih ediyor. arasında UIA Başkanı Vassilis Sgoutas ve ünlü
mimar Mario Botta da bulunuyordu. Yarışma
Macaristan Cumhurbaşkanı’nın sonuçlarının açıklanmasından sonra kendileri-
Serüveni ne iletilen uyarıları dikkate alan jüri, birinci seç-
tikleri projenin İspanya’nın Santiago de Com-
Bu yılın uluslararası düzeyde önemli bir intihal pestella kentinde Norman Foster tarafından
olayı Macaristan’da patlak verdi. Macaristan yapılan proje ile “çarpıcı benzerlikler” taşıdığını
Cumhurbaşkanı Pal Schmitt, 1992 yılında yap- kararlarına eklemek zorunda kalmıştı.1
tığı doktora çalışmasının çalıntı olduğunun
ortaya çıkması üzerine ülkede başlayan kitlesel Uzun Süren Bir İntihal Davası
protestolara dayanamayarak görevinden istifa
etmek zorunda kaldı. Ülkemizde 10 yıl kadar önce bir mimarın, toplu
konut yapımcısı bir firmaya karşı intihal iddia-
Zamanında Macaristan ulusal kılıç takımında sıyla açtığı dava ilginç bir seyir izlemişti. Burada
yer alan ve kazandığı olimpiyat birincilikleri ile kısaca değineceğim davayı daha geniş ayrıntıla-
başarılı bir spor geçmişine sahip Cumhurbaşka- rıyla belgelemek ve incelemek meslek hukuku-
nı, anlaşılan bilimsel etik açısından aynı derece- muz açısından önemli bir çalışma olacaktır.
de başarılı değildi. Modern olimpiyat oyunları
konusunda yaptığı doktora tezini hazırlarken Söz konusu dava bir yanı ile telif haklarının ih-
kısa yolu seçmiş, Bulgaristan’dan bir bilim ada- lali iddiasını da içeriyordu. Mimar, firmaya çok
mının aynı konuda yaptığı çalışmanın çevirisini katlı konut projesi yapmıştı ve konutların son
aynen kullanmıştı. katları çatı katı ile birlikte dubleks dairelerden
oluşuyordu. Bu projeyi uygulayan firmanın
Pal Schmitt geçen yıl Cumhurbaşkanı Abdullah daha sonra bir başka mimara yaptırarak inşa
Gül’ün çağrılısı olarak ülkemizi ziyaret etmiş, ettiği farklı bir başka toplu konut projesinde
hatta Dumlupınar Üniversitesi kendisine fahri gene son katlar dubleks olarak tasarlanmıştı.
doktorluk diploması vermişti. Acaba üniversite Sanırım bu iki farklı tasarım arasında tek ortak
bu konuda Macaristan halkına ve bilim çevre- taraf, ikisinin de son katlarının dubleks olma-
lerine benzer bir duyarlılık gösterir ve verdiği sıydı.
diplomayı iptal eder mi?
Mimar böyle bir çözümün kendi tasarımı oldu-
“Mimarlar Fikir Hırsızlarıdır” ğunu, firmanın bedelini ödemeden bu tasarımı
kullandığını öne sürerek yüklüce bir tazminat
Mimarlıkta “intihal” olaylarının yaygın olduğu talebinde bulunmuştu. Firma ise iki proje ara-
söylentilerini sıkça duyarız. Bu söylentiler, “ay- sında bir benzerlik olmadığını, Türkiye’de ve
diğer ülkelerde son katları dupleks olan çok sa- Olay, Mimarlar Odası “Haysiyet Divanı” yani bir neden olmalı. Ayrıca kararda mimar AA’nın
yıda konut binası bulunduğunu ileri sürüyor ve bugünkü deyimiyle “Onur Kurulu”nda görü- “kasten zarara sebebiyet verdiği” belirtiliyor. “Kas-
örnekler veriyordu. şülmüş ve karara bağlanmış, TMMOB “Yüksek ten” sözünden anlaşılan Onur Kurulu, AA’nın bu
Haysiyet Divanı” verilen 6 ay meslekten men işi bilerek, isteyerek yaptığı kanaatine varmış,
Davanın sonuçlanması uzun bir süre aldı. Mi- cezasını onaylamış ve Bayındırlık Bakanlığı olayda hafifletici bir neden bulamamış. “Zarara
marlık okullarından hocaların da aralarında gazete ilanı yoluyla kararı duyuruyor. Bayın- neden olduğu” belirlemesine dayanarak mimar
bulunduğu birkaç bilirkişi heyeti oluşturuldu. dırlık Bakanlığı’nın duyurusunu, diline hiç BB’nin, mimar AA hakkında ayrıca bir “tazminat
İlginç olanı, bu bilirkişilerin verdikleri raporla- dokunmadan, sadece olayla ilgili mimarların davası” açabileceği akla geliyor.
rın birbiriyle çelişmesiydi. Bir raporda intihal adlarını AA ve BB diye değiştirerek aynen ak-
var deniyor, bir başka raporda böyle bir şey tarıyorum: Kararın gerekçeleri arasında “meslek şeref ve hay-
yoktur deniliyordu. Hatırladığım kadarıyla siyetini ihlal” belirlemesi de yer alıyor. Dikkat edi-
bir raporda da yüzde şu kadar intihal vardır “Adana’da serbest sahada mesleki faaliyette bu- lirse burada diğer mimar BB’nin gördüğü bir za-
diye oran veriliyordu. Sonunda firmanın da- lunmakta olan Y. Mimar AA, Yüksek Mimar BB’nin rar değil, mesleğe yönelik bir “ihlal” söz konusu.
vayı kaybettiğini öğrendim, mahkeme mima- yapmış olduğu bir bina projesini, bilirkişi sıfatile Belki ilk bakışta “meslek şeref ve haysiyetini ihlal”
rı haklı bulmuştu. Benim kanaatim ise tersi dosyasından alarak aynen kopye etmek ve imza- kalıplaşmış bir deyim gibi gelebilir ama Oda’nın
yönündeydi. Belki dava dosyasını bütünüyle siyle tatbik eylemek suretile meslek şeref ve haysi- meslek onurunu, mesleğin saygınlığını koruma
yeniden inceleme olanağı bulursam farklı dü- yetini ihlal ve meslekle alakalı işde kasden zarara işlevi açısından önem taşıyor.
şünebilirim. sebebiyet verdiğinden, Mimarlar Odası Haysiyet
Divanınca (6235 - 7303) sayılı kanunun (26)ıncı Kararda yer alan “Türkiye Cumhuriyeti hudutları
“Ağaç Yaşken Eğilir” maddesinin (ç) fıkrası gereğince (6) ay müddetle dahilinde” sözü, dikkati çeken bir diğer nokta.
serbest meslek icrasından men’i suretiyle tecziyesi- Belki o tarihlerde olağan görülebilir, sadece
İntihal konusunda duyarlılığın, “ağaç yaşken ne dair verilen 26/10/1961 gün ve (2) sayılı kararı, Adana’da değil, ülkenin hiçbir yerinde mesleği
eğilir” misali eğitim sırasında kazandırılma- aynı kanunun (10 ve 27)nci maddeleri uyarınca uygulayamazsın denilmek istenmiş. Ama 50 yıl
sı çok önemli. Batı üniversitelerinde bu etik Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yüksek sonra bakıldığında sanki özellikle ağırlaştırılmış
soruna yönelik ciddi tedbirler alınmış. Hatta Haysiyet Divanınca tetkik edilerek tasdik olun- bir ifade gibi geliyor. Belki de o tarihlerde yaşa-
öğrencilerin yaptığı yazılı çalışmaların öz- muştur. nılan “sıkıyönetim”lerden bir etkilenmedir.
günlüğünü, başka bir yerlerden aşırılıp aşırıl-
madığını denetleyen bilgisayar programları “Buna göre Y. Mimar AA’nın Türkiye Cumhuriyeti Meslektaşlarımız AA ve BB kim bilir 50 yıl önce
geliştirmişler. Mimarlık okullarında “intihal” hudutları dahilinde 1/1/1962 tarihinden 1/7/1962 bu olay dolayısıyla ne büyük gerilimler, üzüntü-
alışkanlığını önlemek için neler yapıldığını tarihine kadar serbest sahada mesleki faaliyetten ler yaşadılar. Büyük bir olasılıkla olay sonradan
araştırmakta yarar var. men edilmiş olduğu mezkûr kanunun (11 ve 28) unutulup gitti, belki de daha sonraki yıllarda
inci maddeleri gereğince tebliğ ve ilan olunur.” bu iki meslektaşımız birbirleriyle dostça ilişkiler
Görüştüğüm öğretim üyesi meslektaşlarımızın kurdular. Bu yazının amacı, hiçbir şekilde onla-
anlattıklarına bakılırsa öğrenciler arasında baş- Olay belki bugün hatırlanıyordur, belki ha- rı veya yakınlarını yeniden üzmek değil. Ancak
ka çalışmalardan “aşırı etkilenme”lerin yaygın tırlanmıyordur, ama 60 yıl önce mesleği uy- söz konusu karar ve duyuru, kişilerden bağımsız
olduğu ve bir şekilde hoş görüldüğü anlaşılıyor. gulama ve etik kurallar konusundaki titizliği bir önem taşıyor. Karar ve duyuru, yakın dönem
Neredeyse “valla yeter ki bir şeyler yapsın ge- göstermesi açısından önemli bir örnek. Ne meslek tarihimizden bize kalan sayılı belgeler-
tirsinler, ne olursa olsun razıyız” deniliyor gibi. yazık ki arşivlerimizi iyi koruyamadığımız için den biri ve günümüz uygulamalarına da ışık
Geçtiğimiz yıllarda internette aranırken buldu- konunun daha fazla ayrıntısına inme veya tutuyor. <
ğum bir duyuru,2 bu konunun artık ticari boyut- benzeri diğer olayları inceleme, karşılaştırma
lara vardığını, öğrencilerin tasarım ödevlerini yapma olanağı bulamadım. Söz konusu kararı NOTLAR
1. http://www.uia-architectes.org/texte/news/2Busan2002.html
ücreti karşılığı bir başkasına yaptırabileceklerini ele aldığımızda altının çizilmesi gereken bazı (Erişim: 01.03.2012)
gösteriyor. noktalar var. 2. http://ilan.elookat.com/ilan-OgRENCI-MIMARI-PROJELERI-
CIZILIR-uasuAAN-2361752.htm (Erişim: 05.12.2010)
3. TMMOB’nin ilk yıllarında 15 günde bir yayınlanan gazetesi
“Öğrenci Mimari Projeleri Çizilir” başlıklı duyuru- Bazı Kısa Değerlendirmeler Mühendislik-Mimarlık’ın birinci sayısı 3 Haziran 1957’de çıkmış. Adı
da şöyle deniliyor: “Yıldız Teknik Üniversitesi’nden 8 Mart 1960’da yayınlanan 120. sayısından itibaren Teknik Haber
olarak değiştirilen gazetenin yayını, son 208. sayısının çıktığı 12 Şu-
yeni mezun olmuş mimardan, uygun fiyatla öğ- Öncelikle belirtilmesi gereken, AA’nın bu işi, bi- bat 1962’ye kadar aksatılmadan sürdürülmüş. Gazetede, doğrudan
renci projeleri çizilir. Avan proje, uygulama projesi, lirkişi olarak incelemesi için kendisine verilmiş TMMOB’ye ilişkin bilgilerin dışında mühendislik ve mimarlıkla ilgili
üç boyutlu görselleştirme ve sunum gibi ödevleri- olan dosya içindeki projeyi kullanarak yapması. güncel konulardaki gelişmeler ve TMMOB’ye bağlı Odalara ilişkin
haber ve yazılar da bulunuyor. Gazete, o tarihlerde kendi yayın or-
niz sizin adınıza yapılır.” Bu “ağırlaştırıcı” bir durum ve belki bilirkişilikle ganı olmayan Mimarlar Odası’yla ilgili çalışmalarda şimdiye kadar
ilgili yasal yükümlülükler açısından ayrıca bir ir- üzerinde yeterince durulmayan önemli bir arşiv kaynağı.
50 Yıl Önce Adana’da Yaşanan Bir Olay delemeyi gerektiriyor. 4. Teknik Haber, sayı: 204, 18.12.1961, s.6.
TMMOB’nin ilk yıllarında yayınlanan Teknik Ha- Olayda dikkati çeken bir ayrıntı, tasarımın ay-
ber3 gazetesini tararken size de ilginç gelebile- nen kopyalanmış olması. Diğer bazı “intihal”
ceğini düşündüğüm bir “intihal” olayı ile karşı- olaylarında olduğu gibi bazı değişiklikler yapıl-
laştım.4 Olay 50 yıl önce, 1960’ların başında ve mamış projede. Belki böyle farklılıklar olsaydı
Adana’da geçiyor. O tarihlerde Adana’da mimar suçlama bulanıklaşabilecek ve tartışılabilir bir
sayısı herhalde iki elin parmaklarından belki bi- hal alacaktı.
raz fazladır. Üstelik bu olayı daha da ilgi çekici
duruma getiren, iki kadın mimar arasında geç- Kararda “imzasıyla tatbik eylemek suretiyle” dedi-
miş olması. ğine göre proje uygulanmış. Bu da ağırlaştırıcı
Araştırmanın Yöntemi şanabilecek iş kazalarını en aza indirebilmek adına sayılı yeni İş Kanunu’na dayalı olarak, iş sağlığı ve
yapılan çalışmalarda, bu kazaları artırıcı özelliklerin güvenliği önlemlerini detaylandırmak ve bunları
Çalışma kapsamında, öncelikle iş sağlığı ve gü- göz önüne alınması gerekmektedir. Bu özellikleri hayata geçirmek üzerek çok sayıda yönetmelik
venliği ile ilgili ülkemizdeki resmi düzenlemeler, aşağıdaki başlıklar altında özetlemek mümkündür hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur. Bu yeni dü-
konuyla ilgili yayın ve standartlar incelenerek (ÇÜ Yaşam Boyu Öğretim programı, 2010). zenlemelerden birisi de “Yapı İşlerinde Sağlık ve
bilgi toplanmıştır. Sonra, yapı üretiminin uy- Güvenlik Yönetmeliği”dir (Resmî Gazete, 2003). Bu
gulama aşamasında gerçekleştirilen temel iş - İnşaat işleri çoğunlukla doğal iklim koşulları yönetmelikte, önceki uygulamaya kıyasla konu ile
kalemleri bu işlerin gerçekleştirilmesi sürecinde altında gerçekleştirilmektedir. ilgili önemli iyileştirmeler öngörülmüştür. Ancak,
sağlık ve güvenlik bağlamında risk oluşturan - İnşaat sektöründe işçi devir hızı fazladır. bu yasal düzenlemeleri hayata geçirecek siste-
unsurlar belirlenmiştir. Sonra da, sağlık ve gü- - Çalışma ortamı çoğunlukla zemin seviye- min oluşturulup işletilmesi ve gerekli insan kay-
venlik açısından riskli görülen işler yapılırken iş sinden yukarıda ya da aşağıdadır ve sürekli nağının yetiştirilmesi gerekmektedir. Örneğin, söz
kazasından korunmak için alınabilecek güvenlik değişiklik göstermektedir. konusu yönetmelikte inşaat işletmelerinde sağlık
önlemleri belirlenmiştir. Söz konusu önlemle- - Çalışanlar ve malzemeler sürekli hareket ha- ve güvenlikten sorumlu elemanların olması ön-
rin gözden kaçırılmadan uygulanabilmesi için lindedir. görülmüş olmasına rağmen, henüz ülkemizde
bunlar kontrol listeleri şeklinde düzenlenmiştir. - Çalışma alanı geniş ve dağınıktır. bu görevi yerine getirecek yeterli sayı ve nitelikte
Bu listelerde kontrol edilecek konular, iş aşama- - İşler çoğunlukla farklı organizasyon ve iş di- teknik eleman ya da uzman bulunmamaktadır.
larına göre gruplandırılarak uygulayıcı için pra- siplinine sahip çeşitli taşeronlar ile gerçek- Bu yöndeki eksikliğin giderilmesi için de çeşitli
tik bir kullanım hedeflenmiştir. Kontrol listele- leştirilmektedir. düzenlemeler yapılmıştır. Bunların bazıları üst
rinde yer alan sağlık ve güvenlik önlemleri soru - Şantiyedeki hareketliliğin belirli bir sistema- mahkemece iptal edilmesi üzerine konuya yö-
cümleleri şeklinde oluşturulmuş ve bu listeler- tiği yoktur. nelik son düzenleme 15.08.2009 tarihinde yayım-
de, alınan önlemlerin akıbetinin izlenmesine - Her şantiye kendine özgü koşullara sahiptir. lanan “İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri İle Ortak
olanak verecek yönlendirmelere yer verilmiştir. - İnşaat işletmeleri kurumsallaşmamış ve iş- Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelik”
Ayrıca yerine getirilmeyen ya da noksanlıklar letme kültürü gelişmemiştir. ile yapılmıştır. (Resmî Gazete, 2009). Bu düzenle-
içeren işlerle ilgili yürütülen işlemlerin izlenme- - Kalıplaşmış davranış yaygınlığı fazladır. mede özetle, iş sağlığı ve güvenliği konusunda
si amacıyla her bir iş grubu için “Eksik ve Yetersiz görev alacaklar uzmanların nasıl yetiştirileceği ve
İşlemler Listesi” isimli bir form düzenlenmiştir. Yukarıda ifade edilen sektöre özgü koşullar iş istihdam koşulları ile uzmanlar, işverenler ve çalı-
sağlığı ve güvenliği konusunda alınacak önlem- şanların görev, yetki ve sorumlulukları tanımlan-
Türkiye’de İnşaat Sektöründe lerin etkinlik ve sürekliliğini güçleştirmektedir. mış bulunmaktadır.
Mevcut İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği
Uygulaması Ülkemizde iş kazalarının ve meslek hastalıklarının İnşaat İşlerinde Uygulama Aşamasına
önüne geçebilmek amacıyla çeşitli yasal düzen- Yönelik Kontrol Listeleri Önerisi
Türkiye’de inşaat sektörü, hem toplam yatırımların lemeler yapılmıştır. Çalışma ortamında sağlık ve
ulusal gelir içindeki payı, hem de yatırılan işgücü güvenlik konuları, ayrıntılı sayılabilecek düzeyde, 23.12.2003 tarihinde yürürlüğe girmiş bulu-
olanaklarının boyutu itibarıyla ekonomimizin en 01.09.1971 tarih ve 13.943 sayılı Resmî Gazete’de nan olan “Yapı İşlerinde Sağlık ve Güvenlik
canlı ve en önemli sektörlerinden biridir. Ancak yayımlanan 1475 sayılı İş Kanunu’nda yer almıştır. Yönetmeliği”inde, “Sağlık ve Güvenlik Planı (SGP)”
her yıl inşaat sektöründe çalışanların bir kısmı, iş Bu kanuna dayalı olarak, sağlık ve güvenlik konu- hazırlanmasına özel önem verilmiştir. Üretilecek
kazaları sonucunda ölüm ya da daimi iş görmez- sunda alınacak önlemleri detaylandırmak üzere, yapının fiziki boyutları, zemin koşulları ve kulla-
likler sebebi ile işini sürdürememektedir (Tablo 1). “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü;” inşaat işlerin- nılacak üretim teknolojisi, uygulama aşamasında
Özellikle ölümle sonuçlanan kaza sayısının çoklu- deki iş kazalarının fazla olması dolayısıyla da bu alınacak iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin et-
ğu bu alanda iş güvenliği ile ilgili çalışmaların çok sektörün kendine özgü koşulları göz önünde bu- kileyeceği ve dolayısıyla bu bağlamda alınacak
daha etkin olmasını gerektirmektedir. lundurularak “Yapı İşlerinde İşçi Sağlığı ve İş Gü- önlemlerin daha projenin tasarım aşamasında
venliği Tüzüğü” hazırlanarak yürürlüğe konulmuş- planlanmaya başlanması önem arz etmektedir.
İnşaat sektörünün kendine özgü bazı özellikleri tur (Resmî Gazete, 1974). 2003 yılında İş Kanunu Bu nedenle adı geçen yönetmelikte yapı üretimi,
şantiyelerde iş kazası riskinin artmasına sebep değişmiştir. İş sağlığı ve güvenliği konusunda eski tasarım ve uygulanma süreci olarak iki aşamada
olmaktadır. Bundan dolayı inşaat sektöründe ya- yasaya göre daha kapsamlı hükümler içeren 4857 ele alınıp bu her aşama için sağlık ve güvenlik
planı hazırlanmasını zorunlu kılınmıştır (Resmî
Faaliyet Grupları Toplam İş kazası sayısı Ölüm Sayısı Gazete, 2003). İlk aşamada çerçeve nitelikli olarak
hazırlanan sağlık ve güvenlik planlarının uygu-
Kömür ve Linyit Çıkartılması 8.193 3
lamaya aktarılması için daha detaylı çalışmalara
Gıda Ürünleri imalatı 2.484 11 ihtiyaç vardır. Kontrol listeleri, yapılacak işleri ha-
Tekstil Ürünleri imalatı 3.771 12 tırlatıcı ve dolayısıyla gözden kaçmaları önleyen
araçlar olmaları nedeniyle, sağlık ve güvenlik
Ana Metal Sanayi 4.819 2 planlarının uygulanması sürecinde de bu listeler-
Fabrikasyon Metal ürünler (makine hariç) 11.039 11 den yararlanılabileceği düşünülmüştür.
Makine ve Ekipman İmalatı 1.899 25
Yapılan literatür araştırmasında, ülkemizde, şan-
Metalik Olmayan Ürünler İmalatı 3.569 12 tiyenin kurulması aşamasına kadarki sürece yö-
İnşaat 6.829 156 nelik kontrol listeleri hazırlanmasını konu alan
bir yüksek lisans çalışması yapılmış olduğu tespit
Toptan ve Perakende Ticaret 155 0 edilmiştir (Canpolat, 2008). Bu nedenle bu ça-
Nakliyat 2538 38 lışmada, inşaat işlerinin uygulama aşamasında
Tablo 1. Bazı sektörlerde meydana gelen iş kazaları ile ilgili istatistikler (SGK-2009). gerçekleştirilecek işlerde alınması gereken sağlık
KAYNAKLAR
LSGP00, plandaki olumsuzluk ve eksikliklerin ra- 2003 yılında uygulamaya konulan “Yapı İşlerin- 1. Canpolat, P., 2008, “Projelendirme ve Şantiye Yerleşim Projesi Ha-
porlanmasını sağlayacak olan listedir. Bu liste; gö- de İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği” ile inşa- zırlanması Aşamasında İş Sağlığı ve Güvenliği ile İlgili Bir Öneri,” Çu-
rülen eksikliğin ait olduğu ana listedeki işlem sıra at sektöründe çalışanların iş kazaları ve meslek kurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Adana.
2. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 1974, “İşçi Sağlığı ve İş Gü-
no, yapılan kontrolün tarihi, konunun açıklaması hastalıklarına karşı korunmaları konusunda venliği Tüzüğü,” 11.01.1974 Tarih ve 14.765 Sayılı Resmî Gazete.
ve oluşan olumsuz durumun şantiyedeki sorum- önemli yenilikler getirilmiştir. Bunlardan en 3. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 1974, “Yapı İşlerinde İşçi Sağlığı
lusu ve yapılması gerekenler için ayrılmış sütun- önemlisi, yapım işlerinin projelendirme ve uy- ve İş Güvenliği Tüzüğü,” 12.09.1974 Tarih ve 15.004 Sayılı Resmî Gazete.
4. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2003, “4857 Sayılı İş Kanunu,”
larından oluşmaktadır. Kontrol sırasında görülen gulama aşamalarında ayrı ayrı olmak üzere, işçi 10.06.2003 Tarih ve 25.134 Sayılı Resmî Gazete.
eksikliklerin ve bu eksikliklerin sorumlularının, iş sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini içeren sağlık 5. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2003, “Yapı işlerinde sağlık
ve güvenlik planı (SGP) hazırlanmasının öngö- ve Güvenlik Yönetmeliği,” 23.12. 2003 Tarih ve 25.325 Sayılı Resmî
sağlığı ve güvenliği uygulama koordinatörü ta-
Gazete.
rafından oluşturulan bu “Eksik ve Yetersiz İşlemler rülmüş olmasıdır. 6. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2009, “İşyeri Sağlık ve Gü-
Listesi” doldurulmak suretiyle raporlanması öngö- venlik Birimleri İle Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında yönet-
melik,” 15.08.2009 tarih ve 27.320 Sayılı Resmî Gazete.
rülmüştür. Adı geçen yüksek lisans tezinde, özet- Ancak uygulanabilir sağlık ve güvenlik planı
7. Çukurova Üniversitesi, 2010, “İş Güvenliği ve Risk Yönetimi Kursu,”
lenen bu çalışmalar, belirtilen dokuz iş aşaması hazırlayabilmek için, hem inşaat hem de sağlık Yaşam Boyu Öğrenme Programı, Adana.
için de yapılmıştır (Görgülü, 2008). Çalışmada çok ve güvenlik konusunda yeterli birikime sahip 8. Görgülü, M., 2008, “Yapı İşlerinin Temel Aşamalarında Alınacak Sağ-
lık ve Güvenlik Önlemlerinin Geliştirilmesine Yönelik Bir Öneri,” Çuku-
sayıda tablo yer almakta; burada sadece Kalıp İşleri olmak gerekmektedir. Kontrol listeleri, deneti- rova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Adana.
ile ilgili kontrol listesi (Tablo 2) ile Eksik ve Yetersiz min etkinliğini artıran önemli araçlardan biri- 9. Öcal, M.E., 2007, “Yapı İşlerinde Sağlık ve Güvenlik Planı,” İş Sağlığı
İşlemler Listesi Tablosu (Tablo 3) formatı verilmek- sidir. Bu nedenle bu çalışmada, inşaat işlerinin ve Güvenliği Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Kardelen Ofset, Ankara.
10. Sosyal Sigortalar Kurumu 2009 yılı istatistikleri. http://www.ssk.gov.tr
le yetinilmiştir. Sözü edilen tüm kontrol listelerine uygulama aşaması için düzenlenecek sağlık ve
ulaşmak için adı geçen kaynak incelenmelidir. Adı güvenlik planının hayata geçirilmesine katkı Not: Bu yazı 21-23 Ekim 2011 tarihinde Çanakkale’de TMMOB İnşaat
geçen kaynağa http://bliss.cukurova.edu.tr/cgi- sağlayacağı düşünülerek, planda yer alan ana iş Mühendisleri Odası’nca düzenlenen “3. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği
Sempozyumu”nda sunulan “Yapı Üretiminin Uygulama Aşamasında
bin/w3cattr?d=cukurtez&n=0005648 veya http:// kalemlerinin her biri için kontrol listeleri gelişti- Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerinin Etkinleştirilmesine Yönelik
tez2.yok.gov.tr/ adreslerinden ulaşılabilir. rilmesi hedeflenmiştir. Bu listelerin, uygulayıcı- Bir Öneri” başlıklı bildiri esas alınarak hazırlanmıştır.
Şekil1. OSTİM patlamaları sonrası çekilen ve patlamalarda ağır hasar alan üretim tesislerini gösteren resimler. Fotoğraflar Ali Tolga Özden arşivinden, 2011.
Bu noktada tekrar Ulrich Beck’e dönecek olur- Hastaneyi yaptılar, kapıyı unuttular!
sak, “Şimdiye kadarki bütün devirlerin (sanayi http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&
toplumu da dahil) aksine risk toplumunun esas ArticleID=196859
niteliği, bir eksiklikle maluldür: Risk konumları-
nın dışsal hesaplanabilirliğinin imkânsızlığıdır Sedyeler acilin kapısında kaldı!
bu. Bir başka deyişle, riskler kararlara dayanır; http://gundem.milliyet.com.tr/sedyeler-
sınai olarak üretilirler ve bu bakımdan siyaseten acilin-kapisinda-kaldi-/gundem/
dönüşlüdürler. Tüm önceki kültürler ve sosyal gundemdetay/11.02.2012/1500820/default.
gelişim aşamaları çeşitli şekillerde tehditlerle htm?ref=OtherNews
MİMARİDE
ANLAM VE
DOKU YİTİMİNE
KARŞI UZLAŞMA
Didem BAŞ YANARATEŞ Günümüzün konut eğilimleri ve kültürü, site rına karşı mimari iştahı kabartır. İşlevsellik yak-
Mimar yaşam ve yerleşimlerine doğru tırmanan bir dö- laşılan fakat varılamayan bir amaçtır, der Kuban
Yrd. Doç. Dr. nüşüm göstermektedir. Bu dönüşüm sürecinin (Kuban,2002). Amacına uygun işlevselliği tam
İstanbul Kültür Üniversitesi yalıtılmış mimarileri de, artan nüfus ve hızlanan olarak karşılayabilen doğa yaratımına karşı in-
İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü modern hayatın ihtiyaçlarını en kısa yoldan san yapımının son bulmuş bir tasarım doyumu
Öğretim Üyesi karşılayan oluşumlar olarak teşvik edilmektedir. yoktur.
Sonuçta var olanı görmezden gelen mimariler,
çevreden bellediklerimizle uyuşmayan, dayatıl- Tüm canlılar kendi doğalarını yaşam çevreleri-
“Yaşam kültürünün tarafları ile mış yaşam çevreleri oluşturmakta ve yaşanan ne uyarlayan yapım etkinliğinde bulunur. Her
uzlaşarak yerin sosyal yaşantısına mimari krizin boyutu, gün geçtikçe artmaktadır. yapım çevre bileşenleri ile uzlaşmış bir mimari
Uzlaşma durumunda tüm tarafların katıldığı, anlamına gelir ve yaşam çevresi varlıkların ya-
dahil olan mimariler, zengin anlam yaşam çevrelerini kabullenen “uyuşma” sağlan- pım etkinliği ile kalıtımsal öz-elik kazanır. Bu-
ve doku değerleri taşımaktadır. maktadır. Uzlaşma ile uyuşulan sürece doğru nunla birlikte insan, doğasının baskın özelliği
işleyen biçimleniş, yaşam çevrelerinin anlam gereği, kendi kaderini belirleme arzusundadır
İdeal yaşamlara kavuşma isteğimiz ve dokusunu benimseyen dönüşümü ifade et- ve kurguladığını biçimlendirir. Başka bir de-
yapım etkinliğini gerçekleştirir mektedir. Böylece “oluşturulan çevrenin - yara- yişle çevremize uyum sağlama yeteneğimizi,
tılanın” ve “yerin - var olanın” canlı, cansız tüm varlığımızı sürdürme güdüsünün ötesinde
ve mimari, sosyal yaşamımızı tarafları ile uzlaştırıldığı biçimlendirme uğraşı, kaderimize yön veren ideallerimize ulaşma
iyileştiren, zenginleştiren unsurlar makalenin başlıca çalışma konusu olarak ele bilinci ile kullanırız. Böyle bir bilinçten hareket-
alınmıştır. Yerin yerlisine ifade ettiği anlamı ve le kaçınılmaz olarak yapım, yaşam çevresinin
ile yaşam kültürünün özünü doku bütünlüğü yaşam kültürü özünü tanımla- kurgulanan biçimlenişe uydurulma çabasına
oluşturur. Bu öz anlam ve doku maktadır. Özü uzlaştıran biçimlendirmenin kur- dönüşebilmektedir. Bu durum yerin özü ile
birlikteliği ile biçimlenir. Özün gusal işlevine ve sürecin işleyiş biçimine açıklık uzlaşılmasını, yapımın zorunlu bir uğraşı hali-
getirilmesi amaçlanmıştır. Yaşam kültürünü et- ne getirmektedir. Anlam ve doku değerlerine
biçimlenişi, yaşamaktan ne kileyen düşünme şekilleri ile yapılı çevreye ait sahip uzlaşma, yapım etkinliğine ait krizle-
anladığımıza ait tüm aktarılanlarla anlam ve doku biçimlenişi örneklendirilerek rin odağında mimari biçimlenişin baş etme-
kurgulamanın düşünme ve düşleme süreçle- si gereken temel meselesidir. Çalışmanın ilk
birlikte kendiliğinden kabul rinde izlenebilir bir yol haritası çıkarılmaya ça- bölümünde, sanayi devrimi ve beraberinde
görür. Böylece her yeni yapımın lışılmıştır. ortaya çıkan mimari krizler ele alınmış, günü-
müz mimarisinde kriz düzeyinden, uzlaşmaya
kabullenişi, değişen toplum Giriş varılamayan biçimlenişine doğru kronikleşen
yaşantısının düzenine ayak durum düzeyine geçiş vurgulanmıştır.
Modernden günümüze yaşanan mimari krize
uyduran dönüşümler olarak ait madalyonun bir yüzünü, yereli görmezden Mimari krizlerin görünen sonucu, ön görüle-
aynı zamanda yaşam kültürünü gelen yapılı çevrelerin kendi içine kapalı site meyen sosyal yaşam ideallerine karşı biçimle-
zenginleştirip çeşitlendirir. yaşantıları oluşturur. Bu tür çevresel oluşumlar, nişin kararsız kalmasıdır. Gittikçe muğlaklaşan
yerleşimi ile uyumsuz yabancı eklentiler halin- beklentileri karşılamada, anlam ve doku değe-
Aksine yaşanan dönüşümlerde de kent dokularını hızla tahrip edebilmekte ve rini yitirmeyen mimari öngörüye ihtiyaç du-
ise uzlaşmayan tarafın “öz”süz yerli yaşama ait belleğinin yok olmasına sebep yulmaktadır. Mimarinin sistematik düşünmesi
olmaktadır. Yerin kentlisi olma değerinin ifade- ile isabetli öngörüye sahip olmak için kavrama
mimarileri, anlam ve doku sizleşmesi ve yozlaşması, kültürün özü ile bes- yeteneğimizi nasıl kullandığımıza ve bellek
değerlerini yitiren yerleşimlerin lenen yaşam zevkinden yoksun kalınması anla- oluşturma süreçlerini nasıl işlettiğimize açık-
mına gelir. lık getirilmelidir. Böylece çalışmanın “Uzlaşılan
kronik sorumluları olmaya devam Bellek” başlığı altındaki bölümünde, çevresel
edecektir.” Madalyonun diğer yüzünü yaşam çevresini psikoloji kapsamında karşılaştırılan düşünme
dönüştüren yapım düşüncesi oluşturur. Bu dö- şekilleri ve güncel yaklaşım ile benimsenen
nüşümün yapım düşüncesi, içselleştirmiş bir “sosyal idrak” kavramı tanımlanmaktadır. Çalış-
yaratıcılığın tasarım süreçleri yerine kapışılıp manın devamında yer verilen mimari yapı ve
hızla tüketilen sosyal paydaya yetişme telaşı ile düzenlemeye ait örnekler de mimari düşünce-
daha çok arz oluşturacak bir üretime odaklan- nin anlam ve doku değerleri üzerine uzlaşılan
maktadır. Tüketim arzını kamçılayan günübirlik sosyal bellek yapıları olarak sonuç bölümünü
yaklaşımlar, satışa yönelik işlevselciliğin yapıla- oluşturmuştur.
Mimari Krizler ve Anlam-Doku nan mimarisi ile sınırlandırılamayan bir dil çeşit- İnsanların çevrelerinden etkilendikleri açık
Çözülmesi liliği sunmaktadır. Dünya da mimari klasik dilin ancak bu etkinin gücü mimarinin anlattıkları,
kısıtlandıramayacağı çeşitlilikte biçimlenmek- daha doğrusu anlatabildikleri ile sınırlı kalmak-
Gün geçtikçe yaşam temposu artan sosyal ha- teydi. Vitrivius’u kitabı ile sunduğu kalıpların ta. Bu etkinin boyutlarını görebilmek için de ön-
yatın yeni ihtiyaçları ve değişen koşulları, yapılı ötesinde mimari düşünme çok daha zengin bir celikle mimarinin, kriz yaşatacak düzeyde nasıl
çevrenin anlam-doku değerini koruyan örgüt- yaratıcı güce sahipti ve yaratıcılık ancak sanatın anlam değerine sahip olduğu sorusuna cevap
sel bir düzen içinde gelişimini güçleştirmek- iradesi altında gerçekleştirilebilirdi. verebilmek gerekir. İnsanın kavrama-düşünme
tedir. Günümüzün yapılı çevre oluşumlarında şekillerine hâkim olunması, anlatımın doğru ka-
daha önce hiç olmadığı kadar güçlü bir dönü- Böylece ilk krizin çözümü, Hegel’in tüm sanatla- nallardan aktarabilmenin yollarını keşfetmemizi
şümü gösteren yerleşim kavramı, bu durumun rın anası olarak mimariyi tanımlaması ile karşılık sağlamaktadır. Mimari biçimlenişinin anlatımı,
açık sonucu olarak gözlenebilmektedir. Yeri ör- buldu. Çözüm adı “sanat olarak mimari” oldu. düşünme kanallarımızdan aktarılanın depolan-
gütleyen mimaride çözülme, sokak, meydan ve “Sanat olarak mimari”: Tüm sanatların anası… dığı belleğimizde karşılık bulur. Başka bir deyişle
sosyal yaşamla birleşen mahalle oluşumlarının beleğimize yerleşenler, yaşam çevremizi biçim-
tanımlanmadığı doku yitimi olarak yaşanmak- Yeni bir kriz, dayatmacı bir sanat anlayışının mi- lendiren mimarinin uzlaştığı anlam ve doku de-
tadır. Özetle, kent dokularına tehdit olarak gö- mariyi baskılaması ile baş gösterdi. Mimarinin ğerlerini tanımlamaktadır.
rülen gece-kondu şeklindeki çarpık yapılaşma yapım iradesi ile inşa etme zorunluluğu sanatçı
yerini mimarin kendi eliyle aidiyet yoksunu bı- kişiliğin özgür iradesi ile çekişmeli hale gelmek- Uzlaşılan Bellek
raktığı site yapılarına bırakmıştır. Bu yapılar için- teydi. Yaratıcılık mı yapımı etkilemeliydi, yapım
de sınırlandırılmış yaşam alanlarının düzenle- mı yaratıcılığı? Sanat tartışmalarında yeri bile İnsanın çevresini algılama ve anlamlandırma
meleri ise her fırsatta “şehir dışına kaçma send- olmayan bu konu mimarinin başlıca meselesini, şekilleri çevresel psikoloji ve bilişim bilimleri-
romu” olarak kendini gösteren kaçar-göçer bir doğrudan ilgi alanını oluşturmaktaydı. Böylelik- nin çalışma konuları olarak ele alınmaktadır.
yaşama alışkanlığını beraberinde getirmektedir. le sanat biçimlendiren esin kaynağı olarak tek Bu alandaki güncel tartışmaların sosyolojik bi-
Böylelikle tatmin edilemeyen yaşama kalitesi ve başına mimariyi beslemekte yeterli olamadı, uy- lişime doğru boyut değiştirdiği görülmektedir.
ödün verilen yaşama kültürü kaçınılmaz hale gulamayı belirleyen tüm biçimlendirici etkenler Tek başına bir birey ve bir canlı olmanın öte-
gelebilmektedir. Oysa mimari, modern insanın yaratıcı sürece dâhil edilmeliydi. Ancak tepkiler, sinde insana sosyal bir varlık olarak yaklaşımın
kısıtlı zamanında işlevsel ihtiyaçlarını karşıla- sanattın mimarideki özerkliğine son vermek- mimari disiplinin temel kabullerinden oluşu,
makla birlikte en hızlı şekilde de tatmin etmek le yetinmeyip neredeyse tamamen reddeden sosyolojik bilişim araştırmalarını mimarinin
zorundadır. eğilimlere doğru gelişmeye devam etti. İkinci odağına taşır. Bu yöndeki araştırmaların önde
kriz kaynağı olan yapılma koşullandırılması ile gelen isimlerinden Eviatar Zerubavel’ın “Spa-
Mimari, ideal yaşamlarımızın öngörülen yapı- sınırlandırılmamış mimarinin yaratıcı düşüncesi tial Metaphors and Mental Patterns: A Socio-
laşmış ifadeleri olarak bizi tatmin eder ve yaşa- ütopyaları harekete geçirdi. Mimari proje alter- logical Perspective” başlık makalesi, mekânsal
ma kültürümüzü etkiler. Böylece mimari herkes natiflerinin geliştirilmesi ütopya üretme yönte- mecaz anlamaların zihnimizde karşılık bulma
için geçerli mecaz anlamlar yüklenir. Mimarlığın mi olarak görülüyordu: “İnşaat olarak mimari”: ve belleğimizi oluşturma şekillerine açıklık ge-
herkes için geçerli anlatımı Botton’un Mutlulu- Ütopyaların kurgulanması… tirmektedir: Rodin’in “The Thinker” çalışması ile
ğun Mimarisi çalışmasında oldukça yalın ifade bireyselci görüşü, Locke ve Berkeley’in boşluk-
edilmiştir: “Biz farklı yerlerde yaşayan, iyi ya da Arata Isozaki’ye göre de günümüz mimarisinin taki bir zihnin (tabula-rasa) daha sonra edindiği
kötü birbirinden tamamen farklı insanlarız; mi- devam eden krizi, yirminci yüzyılın ortalarında kişisel deneyimlerle kendine yer edindiği dün-
marinin görevi de bizlere ideal yaşantımızın na- bir zamanlar ütopik görülen mimari ve kent- ya varsayımı ile geliştirilerek kabullenilir. Ancak
sıl olabileceğine ilişkin bir fikir vermek” (Botton, sel imgelerin gerçek mekânları doldurduğu modern bilimin evrensel yaklaşımı, tamamen
2010). Söz konusu fikir vermek olunca mimarlık, modernizm ile başlar. Altmışlardan günümüze kişisel odaklı bir kabulü reddederek mantık
insanların yaşam biçimlerini etkileyen dönem- ironik biçimde gerçekleşen ütopyalar ve kültü- ve akıl yürütmenin kişiye özgü değişmeyen
lerde ideallerle uyuşmama sorunu yaşanan kriz- rel devrimler ardından üçüncü kriz dalgası, mi- modellemeleri üzerine gelişir. Descartes ve
lerin odağı olarak meslekten olsun olmasın tüm marın anlattıklarını kaybetmesi ile baş gösterir. Kant’ın rasyonalist yaklaşımlarının desteklediği
düşünürler tarafından sorgulanabilmektedir. Arata, The Dissolution of Architecture, (Mimarinin bilimsel kabul, insan varlığının doğası gereği
Mimar olmamasına rağmen çağımızın başlıca Çözünmesi,1975) çalışmasında ütopyalarını doğuştan sahip olduğu zihnini düzenleyen
modern düşünürlerinden biri olan Karatani’nin kaybeden mimarların onlara öznelerini sağla- mental becerileri öngörmektedir. Kişisel ola-
bu yöndeki çalışmaları da, mimarinin mecaz yan telos’larını yitirme sendromunu incelemek- rak şekillenmeyen ancak her insanda var olan
anlamlarını sorgulayan meslek disiplinindeki tedir (Arata, 2010). Öte yandan moderne geçiş genel kalıplar üzerine şekillenen düşünmenin
araştırmacıların temel başvuru kaynakları ara- süreci ile yaşanmaya başlanan “telos” yitimi modellenmesine girişilmiştir. Bu yaklaşım beyin
sında yer alır. Düşünürün Metafor Olarak Mimari sendromuna erken teşhisin gecikmeden süre- üzerine doğrudan çalışma alanları olmamasına
başlıklı kitabının girişi de bir mimar olan Arata cin öncülüğünü yapan Le Corbusier tarafından rağmen dilbilimcileri, felsefecileri, psikologları
Isozaki’nin Krizler Haritası ile başlar (Arata, 2010). yapıldığı bilinmektedir. “Öznenin mimarisi”: Ya- evrensel temelleri çözmeye yöneltmiştir. Böyle-
şayan anlam… ce bu disiplinlerdeki araştırmalar da kavramları
Isozaki, Batı düşünce sistemlerinin temellerini biçimlendirme, bilgiye başvurma, karar verme,
oluşturan mimaride her yüzyılda bir kriz yaşan- Mimari, yaşam çevremizi yapılandıran tüm gramer yapılarından anlamlı cümleler üretme
dığını ve modern mimari ile başlayan en son disiplinlerin ortak kurgu alanıdır ve yaratım gibi insanoğlunun ortak zihinsel şemalarını
dalganın günümüzde hâlâ devam ettiğini belir- mekanizmasının işletilmesinden sorumludur. keşfetmeye yoğunlaşır. Ancak sosyal bir varlık
tir. İlk kriz, kutsal bir inançla izlenen Vitrivius’un Ancak mimarinin anlam değerini yitirmesi ile olarak insanın mimari başta olmak üzere yara-
Mimari Üzerine On Kitap’ına dayalı mimari söy- baş gösteren tehlikenin boyutları çok hızlı bir tıcılığına ait tüm yapım etkinlikleri, kişiye özel
lemlerin sarsılması ile baş gösterir: Arkeolo- şekilde gelişmiş, anlam yoksunu mimariler, kit- değerlendirmelerle anlamlandırılamadığı gibi
jik buluntular ve farklı coğrafyaların mimarisi, lesel yığınlar halinde günümüzün can çekişen tüm insanlar için geçerli ortak bir reçete ile de
Vitrivius’un prototip olarak belirlenen antik Yu- yerleşim düzenlerini oluşturmuştur. ideallere ulaşamaz.
Şekil 3. Barselona, Igualada Mezarlığı - Enric Miralles ve Carme Pinos. Eski bir taş ocağı olan arazinin Şekil 4. Benidorm, Kıyı Bandı - Carlos Ferrater ve Xavier Marti Gali. Bir kıyı yerleşmesi olan Benidorm’un
topografik özelliklerinden yararlanmakla birlikte zeminde kullanılan dar ve uzun taş blokların düzeni, denizle yaşantısını idealleştiren kıyı bandı dokusunun genel görünümleri. (Alejo Bagué) 4-5
nehir metaforu anlatımı oluşturmaktadır. Yol sonunda toplanılan alan, yaşamla ölüm arasındaki nehir
yolculuğunun akıntısı ile sürüklenen mezar taşlarının biriktiği son duraktır.3
Sosyal hayatın içinde dâhil olduğumuz grupla- zarlık etmek, güvercini barış simgesi olarak gör- lanılması dikkat çekici bir anlatım özelliğidir.
rın düşünme kalıpları bizi, kişisel kararlığımızdan mek, siftah parası bırakmak, kumru gibi düşün- İnternet üzerinden paylaşılan yorumlar, sosyal
daha güçlü bir kararlılıkta yönlendirirken ortak akıl mek, selamsız köyden gelmek, helallik almadan bellekle uzlaşmanın canlı örneklerini oluş-
yürütme yeteneğimizi de çeşitlendirerek kullan- yola çıkmamak gibi çeşitlendirebileceğimiz turmuştur. Yapının yerel yaşama dâhil edilen
mamızı sağlar. Aynı sosyal grup içindeki düşün- kavrayışlarımız meslek, cinsiyet, ırk, inanç-din, ayrıcalığına tanık gösterilen bellek, bir kentin
me yapılarımız benzerlik gösterirken diğer sosyal memleket gibi sosyal grupların üzerinde uzlaş- sanayileşmesini sağlayan öncü yapılarının tar-
gruplarla da farklılaşarak çeşitlenir. Böylece elekt- tıkları bellek düzenlemelerine dayanmaktadır. tışıldığı yaşanmış deneyimlerle, geçmişe ait
ronik posta şifremizi oluşturmakta kullandığımız fotoğraflarla aktarılmaktadır. Sonuçta uzlaşılan
(mnemonik) teknikler kendimize özgü nitelikler Belleğimizi besleyen sosyal grupların sayısı art- sosyal bellek bir yapıya, anıtsallaştırılmış bir
taşırken, I. Dünya Savaşı’nı Çanakkale Zaferi ile tıkça yaşam kültürümüzü zenginleştiren hayatı değer niteliği kazandırmaktadır.
ilişkilendirerek kavrayışımız toplumumuzun ortak görme biçimlerimiz de değer kazanmaktadır.
sosyal paydasının sonucudur. Öte yandan mizah Özetle yaşam kültürümüzle ilgili bilinçlenme Anlam-Doku Değerlerini İdealleştiren
duygusu tüm insanlarda aynı güdüleri harekete durumumuz neyin hayatımızda daha çok an- Yapım
geçirmesine rağmen Karadeniz fıkraları ile Ame- lam taşıdığı veya etkili olduğu ile ilgilidir ve
rikan esprilerine verdiğimiz tepkiler farklıdır. Ze- aynı zamanda idealleştirme kılavuzlarımızı Yerel kültürün var olan mimari öğesinin koru-
rubavel, şekilleri çevresindekilerden soyutlayarak oluşturur. Yaşam çevremizi idealleştirme ça- narak kullanılmasının yanı sıra gerçekleştirile-
ayırt etmemizi algının psikoloji ile ilişkilendirilerek balarımız sosyal belleğimizden aktarabildikle- cek yeni bir mimari anlatımından da beklenen,
açıklandığını ancak çocukları annelerinden çok rimizle amacına ulaşabilmektedir. Bu anlamda sosyal bellekle uyuşan değerlerin kazanılması
babalarına benzetme ile ilgili algısal eğilimimizi en çarpıcı örneklerden birisini de Seyhan nehri olmalıdır. Böyle bir beklentinin yapım karşılığı
açıklayabilmek için sosyolojiye başvurulması ge- üzerindeki Adana Hilton Oteli’nin yapımında olan “anlam-doku değerleri ile biçimlenişi” Arki-
rektiğini savunur (Zerubavel, 2008). korunan fabrika bacasına verilen tepkiler oluş- tektonik kavramı altında tanımlamak mümkün
turmuştur. Fabrika yapısının baca gibi kanık- olmaktadır. Bu doğrultuda uluslararası mimari
Müslüman mahallesinde salyangoz satmak, sanan öğesine ait bir eklentinin, konaklama araştırmaların internet ağlarından oluşan veri
şeytanın avukatlığını yapmak, Kayserili gibi pa- gibi aykırı bir işlevin yeni yapılaşmasında kul- tabanının ve yayın organının Arquitectonics ana
Şekil 6. Carlos Ferrater’ın doku ilişkilerini kurarak deniz ve sahil yaşantısı ile uzlaşma arayışlarına ait eskiz çalışması.6
laşması ile denizi buluşturan 1,5 km.lik gezinti Yaşam kültürünün tarafları ile uzlaşarak yerin
güzergâhına ait dokusal düzenleme, sadece sosyal yaşantısına dahil olan mimariler, zengin
sahile vuran dalga hareketlerinin biçimsel dü- anlam ve doku değerleri taşımaktadır. İdeal
zenine gönderme yapan bir kıyı kaldırımı de- yaşamlara kavuşma isteğimiz yapım etkinliğini
ğildir. İçbükey ve dışbükey biçimlerin alçalan, gerçekleştirir ve mimari, sosyal yaşamımızı iyi-
yükselen hareketleri kendiliğinden mekânsal leştiren, zenginleştiren unsurlar ile yaşam kül-
tanımlar veren oyuklar yaratmaktadır. Doğal türünün özünü oluşturur. Bu öz anlam ve doku
geçişler sağlayan yükselmeler yer yer bu oyuk- birlikteliği ile biçimlenir. Özün biçimlenişi, yaşa-
ların deniz seviyesinden yol kotuna bağlantı- maktan ne anladığımıza ait tüm aktarılanlarla
larını kurmaktadır. Böylece biçimlenişi kendine birlikte kendiliğinden kabul görür. Böylece her
özgü bir sahil yaşantısı tanımlayan kıyı bandı, yeni yapımın kabullenişi, değişen toplum ya-
dokusal bütünlük sağlayan anlam düzeyine şantısının düzenine ayak uyduran dönüşümler
sadece dalga hareketi gibi doğal bir yapının olarak aynı zamanda yaşam kültürünü zengin-
analojik benzetmesi ile ulaşmaz. Sahil bo- leştirip çeşitlendirir. Aksine yaşanan dönüşüm-
yunca gezinen insanların sosyal yaşantılarının lerde ise uzlaşmayan tarafın “öz”süz mimarileri,
ilişkilendirildiği davranış kalıpları gözlemlenir anlam ve doku değerlerini yitiren yerleşimlerin
ve bunların biçimleniş modellemelerine gön- kronik sorumluları olmaya devam edecektir. <
derme yapılır. Muntanola’ya göre de kıyı do-
kusunun denize doğru sokulan ve geri çekilen KAYNAKLAR
hareketi bir anlamda çocukların gelen dalga- - Baş, D. (2010) Mimari Düşüncenin Biçimlenişi, ES Yayınları, İstanbul.
lardan kaçma, geri çekilen dalgaya koşma şek- - Botton, A. (2010) Mutluluğun Mimarisi, Sel Yayıncılık, İstanbul, s.14.
linde gözlemlenen davranış modellemesini - Isozaki A. (2010) “Giriş: Krizler Haritası”, Metafor Olarak Mimari:Dil,
Sayı, Para, Karatani K., Metis Yayınları,İstanbul, s.9-16.
ortaya koymaktadır (Thornberg, Muntanola,
- Karatani, K. (2010) Metafor Olarak Mimari: Dil, Sayı, Para, Metis Ya-
2008). Özetlersek, dalgalarla oynanan bir çeşit yınları, İstanbul.
saklambaç oyununun herkes için ifade ettiği - Kuban, D. (2002) Mimarlık Kavramları, YEM Yayınları, İstanbul, s.23.
anlam değeri ortaktır ve bu ilişkinin bir sahi- - Thornberg, Muntanola, J. (2008) “A New Architecture For A Better
lin sosyal yaşantısına yansıyan etkileşim gücü, Environment”, Arquitectonics Mind, Land & Society, Edicions UPC,
mimarinin doku örüntüsü ile yaratılmaya çalı- Barselona, Sayı:15, s.13-29.
- Zerubavel, E. (2008) “Spatial Metaphors and Mental Patterns: A soci-
şılmıştır.
ological perspective”, Arquitectonics Mind, Land & Society, Edicions
UPC, Barselona, Sayı:15, s.63-83.
Sonuç
ŞEKİLLER
1. Fotograf Enric Miralles’in wikipedia’daki sayfasından alınmıştır.
Site yaşantılarının kentsel dönüşüm içindeki et- http://en.wikipedia.org/wiki/Enric_Miralles
kileşimi, yaşanmakta olan mimari krizin boyut- 2-3.Fotoğraflar Landazine, Landscape Architecture Works, peyzaj
mimarlığının ilgili sitesinden alınmıştır.
larını aşmış ve anlam-doku değerlerini yitiren http://www.landezine.com/
yerleşimlerin kronik sorunları haline gelmiştir. 4-7. Fotoğraflar ve çizim “al architecture lab online magazine”ın arc-
Makale çalışması ile altı çizilen sorun, mimari hitecture.net internet sitesinde yer alan “seafront of Benidorm by
Carlos Ferrater-Xavier Marti Gali-OAB” başlıklı metinden alınmıştır ve
araştırmaların odağındaki güncel tartışma ko- Fotoğrafçı Alejo Bagué’ye aitir.
nularının başında yer alır. http://architecturelab.net
Zeki Yüzüak ve
Ünal Özyurt
İle Söyleşi
BİR SANAYİ
YAPISINI
TASARLAMAK
Söyleşi: Demet ERKE YAPTI
Adana’da pek çok sanayi yapısında imzası olan değerli meslektaşımız Zeki
Yüzüak ve Elektrik Mühendisi Ünal Özyurt ile sanayi yapılarının evrimi
konusunda bir söyleşi gerçekleştirmek istedik. Sanayinin gerektirdiği yapı
zarfının yaratılma süreciyle ilgili deneylerini bizimle paylaştılar. O günlerin
şartları içerisinde karşılaştıkları sorunları, mimari telif haklarından, teknik
şartnamelere, ülkemizdeki gerekli malzemenin temin edilebilmesinden
örneğin elektrik enerjisi gibi sanayinin olmazsa olmaz girdisinin o
zamanlarda nasıl karşılandığını ilginç verilerle aktardılar. Sayfalarımızda
bu söyleşinin geniş bir özetini ve Zeki Yüzüak’ın tasarladığı EXSA
fabrikasının proje çizimlerini ve görsellerini sunuyoruz.
Ü.Ö.- Hakikaten sanayide Zeki Ağabey’in çok Z.Y.- Ünal Bey’in dediği şeyler oluyor da, geçen- Şimdi işler o kadar büyüdü ki şu anda SASA’da
emeği var; gördüklerimizden bir tanesi fabrikayı de birisi Antep’te bir fabrika yaptı, böyle 30 m. bir arıtma tesisi yapılıyor, havalandırma havu-
çukura gömme… bu makası yapmışlar. “Bunu biz yerinden kaldıra- zunun alanı 4.500 m2, 4,5 dönüm bir havuz
madık, kaldırırken yamuldu” dediler. Bu işler çok yapılıyor. Su oraya gelecek, kirli su, şimdi bu
Z.Y.- İşte bazen gömülüyor, bazen yukarıya çı- kolay değil. Şimdi yaptıkları 30 m. açıklığındaki işlere çok ciddi önem veriliyor. O tarihlerde
kıyor. Ve hiçbir surette fabrikanın içine su indi- bir çerçeve kirişi kaldırırken, tabii bunları bilen bunları söylediğimiz zaman, kirli suyu ovaya
rilmez, azman 50’ye 70-80 böyle derin dereler kimselerin yapması lazım. akıtırlardı, hiç kimse de bir şey demezdi. Hat-
içerisinde yaptık, bunların kenarlarını taşıyıcı ta bütün bunlar bu işin gelişimi içinde, Rotary
olarak da kullanırdık. Su hiçbir zaman fabrikanın Ü.Ö.- Mimarın gözünden kaçmayacağı şeyler- Kulübü’nün senelik toplantılarında “çevre” ko-
içine indirilmez. den bir tanesi rampalar, mimari yalnız binayla nulu toplantılar olur. Böyle fabrikalardan atılan
suları gösteriyorlar, bir alay da sanayici orada Hatta şimdiki emniyet müdürlüğünün karşısın- D.E.Y.- Aslında söyleşimiz çok güzel oldu, ken-
oturuyor. Bana dedi ki: “Biz hep böyle yapıyoruz” da bunların eski üniteleri var. Onlar o kadar zarif diliğinden öyle bir mecrada aktı, “mimari yakla-
dedi, tabii şimdi öyle yapamıyorlar artık, ama kafes kirişlerdir ki anlatamam, ahşaptır bir kısmı şımlar” diye başladık, biz sormadan siz anlattı-
“iş işten geçti” mi diyelim? Geçti veyahut geç- da; çok güzel hakikaten güzel şeyler, tavsiye nız, soruya gerek kalmadı.
medi, ama çok ciddi olarak söylüyorum hava- ederim gidin görün.
landırma havuzunun bir küçüğü SASA’da var, Son olarak size konunun bir başka yönüyle
bu 50 x 90 m. ne yapar, 4.500 yapar değil mi? Bir seminer olduydu böyle “Yıldız Buluşması” ilgili bir soru soracağım: Şimdi işlevini kaybe-
Bunun üçte biri büyüklüğünde bir havalandır- diye hatırlıyor musunuz? Orada kendi yaptığım den atıl vaziyette duran yapılar var, Adana’da
ma havuzu var burada, ama yetmiyor. Hatta binalardan, Mersin Serbest Bölge’de EXSA için çok fazla var biliyorsunuz; hangi örneği vere-
bir yeni büyüme için bir tane daha istiyorlar yaptığım tesisi sundum, ben onunla öğünü- lim? İşte Milli Mensucat, şu an farklı anlamda
bundan, aşağı yukarı tam bir futbol sahası gibi. rüm, çok güzel bir yapı olmuştu. Çünkü Serbest kullanılmaya çalışılıyor, örneğin BOSSA Fab-
Oraya 40 cm. beton dökülüyor, o beton kati- Bölge İdaresine bu projeler gelecek tasdik edi- rikası, Tekel Binası, Cumhuriyet Un Fabrikası
yen çatlamayacak. Yeraltı suyundan su yukarı lecek vb.; onlar da Ankara’da Serbest Mühendis var. O kadar çok yapı var ki özellikle Adana’da,
çıkmayacak, havuzun içindeki su da aşağı in- Mimarlar Birliğine tevdi etmişler, onlar da hep değil mi?
meyecek. Şimdi, ters gelirse havuzu böyle baş- kendi adamlarına veriyor.
ka bir su doldurur ayrıca betonu da kırabilir, Z.Y.- Düşünün BOSSA ne olacaktı? BOSSA yıkı-
eğer su aşağı kaçarsa büyük bir enerji kaybıdır, Biz gittik, Hacı Bey: “Git işte, orada onu yap” lacaktı, BOSSA’yı bana bir gün Şevket Bey: “Biz
çünkü onu siz orada havalandırıyorsunuz, ora- dedi. Gittim, bizi adam yerine koymuyorlar, bunu, Amerika’dan etüt ettirdik, non manage-
ya pompayla geliyor, hepsi elektrik. niyetleri kendi arkadaşlarına bunu yaptırmak. ment yani, idare edilemez çıktı” dedi, yani artık
İş inada bindi, öyle bir şey yaptım ki orada bir fabrika binası, her şeyiyle kullanılmaz halde;
Peki, siz şunu sormadınız: Adana’da o harp- tanedir, güzellik olarak, mimari olarak, zaten bunu ne yapacaksınız?
ten sonra 1955-56 arasında fabrikalar nasıl bir depo binasıdır. Onun projeleri de var, kendi
çalışırdı? Elektrik yok, elektrik Galleria’nın de duruyor. D.E.Y.- İşte, yeni bir işlev kazandırılma projesi…
orada 2-3 tane kocaman dizel santral vardı, Fabrika olmaz da, ne olabilir mesela?
aydınlatmada kullanılırdı. Fabrikalar, kendi Ü.Ö.- Sanayi yapıları için tasarım yapmak diğer
motorları için elektriği kendi üretirdi. Bunla- mimari projelerden farklı oluyor. Z.Y.- Fabrika olmazsa, başka bir şey; söylü-
rın da çoğu çırçır fabrikalarının koza kabuk- yorum size, şimdi şöyle 9 m. açıklıkta de-
larını kullanırlardı. O kadar basitti çünkü bu İç mimarideki o güzel yerleştirmeleri bundan vam eden bir çerçeve, üzerinden böyle bir
işler, ama tıkır tıkır olurdu. Buzdolabının ol- ayırmak gerekiyor; mesela sanayi mimarisinde kirişleri, bir tarafı 6,5 m., bir tarafı 9 m., bir
madığı zamanlar… bunu düşünemiyorsunuz. orman böyle. Depremde de zarar gördüler.
Yani birçok yönden başka bir işe yaramaz
Mesela, şehirde develerle taşımacılık son dere- Z.Y.- Mimarın içi dışı olmaz, mimarın kafası olur, hale gelmiş.
ce doğal bir şeydi, hiç de şaşırmazdık. Benim o her şeyi yapar. Silvia’yı (Silvia Özler) şimdi bu
bildiğim fabrikalar elektriği öyle üretirlerdi. Biz vesileyle hem sevgiyle anarım, bana ettiği yar- D.E.Y.- Bence öyle değil. Bir işe yaramıyor
Sümerbank’ın karşısında otururduk, o zaman dımı da hiç unutamam. Hakikaten o yapıda 3 deyip yıkmak kolaya kaçmaktır diye düşünü-
baraj, santral, Çukurova Elektrik hiçbir şey yoktu; ay kadar benim yanımda, böyle bana yardım yorum. Gerekiyorsa bazı eklentilerle, bu tür
o fabrika çalışırdı. etmek için, tabii bedava çalışmadı, ama yani ilk yapılar yeniden işlevlendirilebilir. Dünyaya
defa da bir yerde çalışıyormuş, zaten Türkçe- baktığımızda da bunun birçok örneğini göre-
D.E.Y.- Ben Suphi Paşa Çırçır Fabrikası’nı biliyo- yi de bilmiyordu o vakit doğru dürüst, çat pat biliyoruz. Dünyadaki endüstriyel mekânlarda
rum ilk elektrik üreten fabrikaymış, hatta ken- idare ettik. Benim yarım İngilizcem, onun yarım işlevsel dönüşüm örneklerinde, işlevsel dö-
dinden artanı da satarmış. Türkçesi çok güzel bir bina çıktı orada, bir tane- nüşümün temel çıkış noktası; üretim süre-
dir. cinde kentten kopuk kalan bölgeyi kentle
Z.Y.- Suphi Paşa Fabrikası Sümerbank’ın karşı- bütünleştirmek, bunları sağlarken de en-
sındaydı, bizim de evimiz tam ikisinin arasında Tabii bu işler, şimdi hep elektronik ortamda düstriyel mirasın korunarak gelecek nesillere
bir yerdeydi; ben onu gayet iyi bilirim. Oradaki projeleri alıyoruz, internetten geliyor, bu işler görsel ve deneysel olarak doğru aktarılmasını
işçileri, onların çalışmalarını, basitti, ama gene çok kolaylaştı. Şimdi, mimaride de öyle, be- sağlamaktır. Ayrıca bu tarz dönüşümler kent-
vardı. Şimdi, Anadolu’nun hiçbir yerinde bunlar tonarmede de öyle, çelikte de öyle, mesela lerin tanıtımına ve sosyal çevreye de önemli
yoktu, Ereğli’de vardı fabrikalar. bir ayda yapılacak proje iki günde çiziliyor katkı koyarlar. Bu noktadan baktığımızda as-
bitiyor. Böyle artık kolay oldu bunlar: bizim lında şimdiki “bir işe yaramaz hallerini” bile ko-
Ü.Ö.- Şimdi mimariye bakıyorum, bazen ben yaşımızda olanların çoğu bilgisayar kullana- rumak, sanayi alanındaki tarihsel gelişimimizi
şunları görüyorum: Kemer sistemi, anlatabiliyor mıyor. Mesela, o betonarme programlarını, korumak demektir. Siz bu söyleşide eski üreti-
muyum? Böyle kemer sistemi olan yerler görü- AutoCAT’i vb. hiçbiri bilmiyor, öğrenmek de mi ne güzel anlattınız, bu anlattığınız ortam-
yorum, altına makineleri koymuşlar. istemiyorlar galiba. ları eski makineleri koruyan bazı fabrikalarda
hâlâ görmemiz mümkün. Dileğimiz çocukla-
Z.Y.- Beton yok o zaman. Ü.Ö.- Biz bu yaşta bu işlerle uğraşıyoruz, onlar rımıza bu topraklarda üretimin eskiden nasıl
uğraşmıyor. yapıldığını gösterebilmek, böylece günümü-
D.E.Y.- Cumhuriyet öncesi yapılarında değil mi? zü anlamalarını ve geleceğe yön verebilmele-
Z.Y.- Harika şeyler var, bizim adımız okunmaz rini sağlayabilmektir.
Z.Y.- Tabii Cumhuriyet döneminden önce de artık, onlar geçti bizim modalar bitti. Ben 80
bunlar varmış. Mesela, şimdi size bunun bir ör- yaşındayım. Ne demek 80 yaşında olmak biliyor Zeki Bey ve Ünal Bey bizi kırmayarak Adana’da
neğini söyleyeyim: Eski Milli Mensucat’ın fabri- musunuz? Hem tecrübe demek, hem de yani sanayi yapıları konusunda söyleşi isteğimize
kasının profilleri var, onlarda hep kafes kiriş var. 80… olumlu yanıt verdiğiniz için teşekkür ederim. <
AKKUYU
NÜKLEER
SANTRALİ ÇED
SÜRECİ
Sabahat ASLAN Bilindiği üzere 12.05.2010 tarihinde Ankara’da görüşüne sunulmadığı, halkın haklı talepleri
Mersin Nükleer Karşıtı Platform “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya görmezden gelindiği için antidemokratik ve
Yürütme Kurulu Federasyonu Hükümeti Arasında Türkiye hukuksuzdur.
Dönem Sözcüsü Cumhuriyeti’nde Akkuyu Sahası’nda Bir Nük-
leer Güç Santralinin Tesisine ve İşletimine Bunun yanında ÇED Kanunu’nun 10. maddesi-
Dair İşbirliğine İlişkin Anlaşma” imzalanmıştır. ne (Değişik: 26/4/2006 - 5491/7 md.) göre; ger-
“Ülkemizde Çernobil ve Fukuşima TBMM tarafından da 15.07.2010 tarih ve 6007 çekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu
nükleer santrallerin dünyaya sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş
bu anlaşma 27.08.2010 tarihinde Bakanlar ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi
bıraktığı korkunç miras ortada Kurulunca 244 sayılı Kanun gereği onaylan- Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla
iken, pahalı, güvensiz, kirli, kaza mıştır. Bu proje, her türlü hukuksal itirazları ve yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi
teknik denetiminin önünü kapatmış olmasın- Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendir-
riski çok yüksek olan, dünyanın dan, yangından mal kaçırır gibi hiç kimsenin
vazgeçtiği, ülkemize siyasi olarak
dayatılan ve ülkemizin enerji
problemini çözemeyecek olan,
nükleer santraller projelerinde
derhal vazgeçilmesi gerekmektedir.
Ülkemiz nükleer santrallere
mahkûm değildir. Enerjinin etkin
ve verimli kullanılması, yerli ve
yenilenebilir enerji kaynaklarımızın
potansiyeli nükleer santrallere
alternatiftir. Halka rağmen nükleer
santraller kurulamaz.”
Ütopya Yayınevi’nin “Sosyoloji - Antropo- Kitap, Gülsüm Baydar’ın 1989 yılında, Kali- Adana’da Tarih, Tarihte Adana, ilk baskısı Halet Çambel koşulların çok çetin olduğu
loji Dizisi” içerisinde yayımladığı bu kitabı forniya Üniversitesi Mimarlık Tarihi progra- 2006’da yapılan, bir kitap. Bilimsel nitelikli Toroslarda ortaya çıkan arkeolojik buluntu-
dikkatinize sunmak istedik. Kitabın yaza- mında yazdığı “The Professionalization of mimarlık tarihi - şehir monografisi türünde- ları yazgısına terk etmemiş, onların bir çatı
rı Tevfik Usluoğlu’nu Mimarlar Odası’nın the Ottoman-Turkish Architects” başlıklı ki kitaplarının ikinci baskılarının yapılması altında korunmasını sağlamıştır. Ömrünü
Antakya’da düzenlediği etkinlikte yaptığı doktora tezinin çevirisi. Bu çalışma, aradan pek alışılmış durum değil. Kitabın uzun bir yalnızca mesleği olan arkeolojiye değil, in-
sunuşla tanımıştık, şimdi de birikimlerini geçen sürede mimarlık tarihi yazımında çalışmanın ürünü olduğu anlaşılıyor. Başta sanlığa da adamıştır. Belki bu yüzden, yö-
aktardığı bu değerli çalışmasıyla karşımız- ortaya çıkan gelişmelere, tezin kapsadığı vakıfnameler olmak üzere, seyyahların göz-
alanlarda yeni çalışmalar yapılmasına, tar- rede herkesin “Halet Abla”sı olma payesini
da. Antakya’nın bölgedeki özel konumuna lemlerinden, arşiv belgelerinden, hatıralardan edinmiştir. Kastabala antik kenti için verdiği
tışmalar üretilmesine rağmen, konusunda ve çok sayıda bilimsel araştırmalardan yarar-
vurgu yapan, bunun daha bilinir olmasına mücadele tüm Çukurova’da dikkatle izlen-
temel bir kaynak olma özelliğini hâlâ ko- lanılmış. Ele alınan konular zengin dipnotlarla
gayret eden böylesi çalışmaların yaygınlaş- ruyor. Kitapta Osmanlı Mimarı: Tarihsel Bir miş, onun öncülüğü ve uyarılarıyla yörede
masını diliyoruz. ve fotoğraflarla açıklanmış. Beylik dönemi mi-
Bakış, Mimarlık Bilgisinin Kurumlaşması, Mes- yapılmak istenen çimento fabrikasına yö-
marlığının Adana’daki çehresi mimarlık ve kül-
Kitabın tanıtım yazısını sunuyoruz: lekleşmenin Kurucu Öğeleri, Uygulamadaki nelik tepkiler örgütlenebilmişti.
tür dünyasının ilgisine sunulurken, Osmanlı
Mimarlar başlıklı bölümler yer alıyor.
dönemindeki dönüşümler de ele alınıyor.
“Palmira Kraliçesi Zennubiya’nın kenti gibi Halet Çambel yaşam yoldaşı Nail Çakırhan’la
Konuya ilişkin, o yıllarda ulaşılabilen belge-
kadim tarihiyle kardeşlik bahçesi, kökleri Kitap iki ana bölümden oluşuyor. birlikte, önemli bir Osmanlı sivil yapısı olan,
leri, daha önce yapılmış çalışmaları titizlikle
kırmızı toprakların derinliklerine uzanan gözden geçiren ve daha sonraki yıllarda Tarihte Adana: tarihin erken dönemlerinden ailesinin ve kendisinin yaşadığı ahşap ya-
zeytin ve defne ağaçları arasındaki ortak yapılan çalışmalara kaynaklık edecek bu başlanarak kurtuluş savaşının sonuna kadar pıyı 60’lı yılların kıyımından kurtarmakla
yaşam kültürüyle donanmış Asi’nin çocuk- tezin, Türkçeye çevrilerek Mimarlar Odası olan dönemde, mimarlığın ortaya çıkması- yetinmemiş, arkeoloji ve mimari araştırma
larına hayat veren Antakya… tarafından yayımlanmasının, meslek litera-
nı sağlayan olguları kavramak için gereken merkezi olarak kullanılması için tereddüt-
türümüze önemli bir katkı olarak değerlen-
Peygamber Muhammed’in insanlığa getir- bakış açısını sağlıyor. Bu bölüm, konuda ya- süz bağışlamıştır.
diriyoruz.
diği mesaj ile Aristoteles’in Sokrates’in Pey- pılmış araştırmaların zengin kaynaklara da-
gamber Musa ve İsa Mesih’in mesajlarının Baydar, çalışmasında “meslekleşme” sözcü- yanan derli toplu bir özetini ortaya koyuyor. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
tarih içinde eşitçe kavranarak, sağlam bir kül- ğünü, “Uzmanların piyasa üzerinde topluca Siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel olayların tarafından düzenlenen “Halet Çambel İle
tür merkezi Doğu’nun Kraliçesi Antakya… bir egemenlik (tekel) kurmaya yönelik hak Adana’yı ve Adana’daki mimarlığı doğrudan Buluşma” etkinliklerinin bir parçası olan bu
kazanımı” anlamında kullandığını belirtiyor. ya da dolaylı olarak ilgilendiren kısımlarını yayın, Halet Çambel’in yaşamının 95. yılında
İnsanlığın düşünsel tarihindeki hümaniz- ele alan tarih bölümü, geniş tutulmuş.
maya dayanan Antakya… Kuşkusuz diğer mesleklerde olduğu gibi kısa zamanda elbirliği ve samimiyetle oluş-
mimarlıkta da edinilen ayrıcalıklı haklarla Adana’da Tarih: Adana’daki mimari eserlere turulmuş bir andaçtır.
Burada bayramların ardı arkası kesilmez: birlikte, kamuya, işverene, mesleğe karşı ayrılmış. Kentin kimliğini belirleyen unsurla-
Ramazan, Kurban, Ğadir Hum, Paskalya, sorumluluklar söz konusu ve bu meslekleş- rından biri olan Taşköprü’yle başlayan, kent Türkiye mimarlığı, uzun solukluluğuyla
Pesah… Farklı din, mezhep ve etnik grup menin olmazsa olmaz bir koşulu. Öte yan- ikonu durumundaki Ulucami külliyesi ve di- yılmaksızın sonsuzluğa devrettiği kültür
mensuplarının aynı masada toplanması dan meslekleşme, ayrıntılı ve derinlemesi- ğer mimari eserlerin irdelenmesinde krono- yapılarıyla da Halet Çambel’e olan gönül
için merasime gerek yok, ne mizansen var ne üretilmiş bir bilgi temeline dayanmak lojik sıra izlenmiş, yapılar, mimarlık tarihi disip- borcunun farkındadır.
nede yapaylık... zorunda. Çoğu kez bu, uzun geçmişi olan
lini içerisinde sorgulanarak detaylı şekilde ve
ve güncel ortamda gelişimini sürdüren bir
Bu kitap, Antakya kimliği içinde Arap Hıris- anlamlı görünen bütün boyutlarıyla ele alın-
akademik birikimi gerektiriyor. Baydar çalış-
masında, mimarlık mesleğinde söz konusu mıştır. Anlatım fotoğraflarla zenginleştirilmiş.
tiyanları etnik ve dini kimlikleriyle ele alarak
olan haklar, sorumluluklar ve bilgi birikimi- Yapıların büyük kısmının planları da verilmiş.
bütünselliğin ve farklılıkların renkliğiyle
topluluklar arası ilişkilerin özgül boyutunu ne ilişkin bir perspektiften Türkiye’deki ta- Hem dönem veya alan çalışması yapan farklı
göstererek; çok dilli, çok kültürlü olan böl- rihsel sürece bakıyor. Bu süreç, Osmanlı dö- disiplinlerdeki araştırmacıların hem de tarihe
genin, dinlerin-mezheplerin eşitçe kavran- neminden, Cumhuriyetin kuruluş yıllarına ve kültüre ilgi duyanların bilgilendirici bula-
ması açısından ciddi araştırmalara değer ve sonrasına kadar uzanıyor. cakları bu eser, bilimsel ciddiyetinden ödün
nitelikte olduğunu; dünyada yaşanan etnik Daha sonraki yıllarda bu alanda yapılan di- vermeyen, terminolojisi hafifletilmiş bir mi-
ve dini çatışmalara karşı örnek bir model ğer özgün çalışmalarla birlikte bu yayının marlık tarihi araştırmasıdır. Bu özelliği ile hem
olabileceğine ve barış kültürünün geliştiril- da meslektaşlar arasında ilgiyle karşılanaca- bir referans kitabı, hem okurlara çok yönlü
mesi için katkı sağlayacağını düşünüyoruz.” ğını umuyoruz. bir katkı sağlayacak bir başucu kitabıdır.
¢
ENDÜSTRİ MİRASINI KORUMA VE
YENİDEN KULLANIM YAKLAŞIMI
Gül KÖKSAL
¢
BİR SANAYİ YAPISINI TASARLAMAK
ZEKİ YÜZÜAK VE ÜNAL ÖZYURT İLE SÖYLEŞİ
Demet ERKE YAPTI
¢
MİMARİDE ANLAM VE DOKU YİTİMİNE
KARŞI UZLAŞMA
Didem BAŞ YANARATEŞ
08
ISSN 1309-9639
HAZiRAN 2012 • SAYI 8