GuneyMIMARLIK 08-SanayiYapılariEndustriArkeolojisi

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 100

Sanayi Yapıları /

TMMOB M‹MARLAR ODASI ADANA ŞUBESİ


Güneymimarlık
Endüstri Arkeolojisi
¢
ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI
ZİHNİ ALDIRMAZ İLE SÖYLEŞİ
Samet KARYALDIZ - Bahattin ŞAHİN

¢
ENDÜSTRİ MİRASINI KORUMA VE
YENİDEN KULLANIM YAKLAŞIMI
Gül KÖKSAL

¢
BİR SANAYİ YAPISINI TASARLAMAK
ZEKİ YÜZÜAK VE ÜNAL ÖZYURT İLE SÖYLEŞİ
Demet ERKE YAPTI

¢
MİMARİDE ANLAM VE DOKU YİTİMİNE
KARŞI UZLAŞMA
Didem BAŞ YANARATEŞ

Güney mimarlık TMMOB M‹MARLAR ODASI ADANA ŞUBESİ


HAZiRAN 2012.SAYI8

08
ISSN 1309-9639
HAZiRAN 2012 • SAYI 8
<
EDİTÖR’DEN

Henüz Geç Olmadan…


Sanayi Yapılarının Yeniden İşlevlendirilmesini Tartışalım
GÜNEY MİMARLIK DERGİSİ Dergimizin bu sayısında “Sanayi Yapıları / Endüstri Arkeolojisi” konusunu ele almayı ve deği-
ISSN 1309-9639 HAZİRAN 2012 SAYI: 8 şik katkılarla çok yönlü olarak değerlendirmeyi uygun gördük. Önemli sanayi kentleri denince
Kapak fotoğrafı: “Adana’da Sanayi Yapıları” Fotoğraf Yarışması yıllardır İstanbul ve Kocaeli gibi sanayi metropolleri dışında akıllara ilk gelen kentlerden birisi
1. Ödül Mustafa TOR.
olan Adana’nın sanayi yapılarının mercek altına alınmasını hedefledik.
TMMOB Mimarlar Odası Adana Şubesi tarafından
3 ayda bir yayımlanır. Yerel Süreli Yayın
SAHİBİ Sanayi ile birlikte gelişen kent dokusunun oluşturduğu yaşam çevrelerinin günümüzde fark-
TMMOB Mimarlar Odası Adana Şubesi adına lılaşması, organize sanayi bölgelerinin kurulması ve sanayinin oralarda toplaşması, planlama,
Bekir Kamışlı
ulaşım, altyapı, yatırım teşvik oranlarının illere göre tespitindeki haksızlıklar vb. gibi çok kat-
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Kamuran Pekçetin manlı sorunlar etrafında tartışılmaktadır. Bu konuların hepsinin ayrı ayrı önemi, birbirini etki-
GENEL YAYIN YÖNETMENİ
leyen yanları elbette çok yönlü irdelemeleri gerektirmektedir. Güney Mimarlık konunun bu
H. Bülend Tuna boyutunun farkında olmakla birlikte özellikle bir başka noktaya odaklanmayı tercih etmiştir.
YAYIN SEKRETERİ Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren oluşturulan sanayi yapılarının Adana kentindeki mevcut
Tülay Sarı durumunu ele almak ve sanayi yapısı olarak işlevini tamamlayan bu yapı stokunun potansiye-
YAYIN KOMİTESİ lini dikkate sunmak istedik.
Serpil Akay Çerçi, Gaye Beler, Nevzat Efe Çelimli,
Demet Erke Yaptı, Onur Erman, Yusuf Gürçınar,
Samet Karyaldız, Ufuk Önder, Bahattin Şahin, Çiğdem Taner Mimarlar Odası Adana Şubesi bu konunun önemine vurgu yapmak amacıyla Adanalı fotoğ-
KONSEPT TASARIM raf sanatçılarına çağrı yaparak bu yapıların belgelenmesini amaçlayan bir yarışma düzenledi.
Ferhat Babacan
Yarışmanın amacı Adana ve bölgesinde yer alan, kentimizin kimliğini oluşturan sanayi yapıla-
GRAFİK UYGULAMA
Ebru Laçin rının günümüzdeki durumuna dikkat çekmek ve geleceğe yönelik fikirler üretilmesine zemin
YAPIM hazırlamak olarak belirtildi. Böylece kentimizin önemli bir bileşeninin günümüzdeki durumu
Mimarlık Vakfı İktisadi İşletmesi belgelenmiş olacaktı. Bölgemizdeki pek çok sanayi tesisinin gelişen teknolojinin gerisinde kal-
Karaköy, Kemankeş Cad. No: 31 Beyoğlu 34425 İstanbul
Telefon: (0212) 244 86 87 maları; yayılan kent dokusunun içerisinde kalan arazilerinin kıymetlenmesi; yanlış teşvik uy-
BASKI gulamaları sonucu atıl kalması, boşalması, kullanılmaması gibi nedenlerle yıllardır kentin hafı-
Müka Matbaacılık Reklamcılık Yayıncılık San. ve Tic. Ltd. Şti. zasında yer eden bu yapıların bugünkü durumu hepimizi üzmektedir. Sanayi kenti Adana’nın
İ.O.S.B. Eskoop San. Sit. C-7 Blok No: 410
Başakşehir 34306 İstanbul bu önemli birikiminin tekrar kentle bütünleşebilmesine yönelik neler yapılabileceğine sanatçı
Telefon: (0212) 549 68 24 gözüyle katkı yapmak, ortaya çıkan nitelikli ürünlerle Adana’nın bu zengin potansiyelinin kent-
İLETİŞİM ADRESİ: lilerce farkına varılmasını sağlamak amaçlanmıştır. Bu yarışmanın sonuç ürünlerini dergimizin
Güney Mimarlık Dergisi
TMMOB Mimarlar Odası Adana Şubesi sayfalarında göreceksiniz. Dileğimiz bu zengin birikimin dünyadaki örnekleri gibi tekrar kentin
Reşatbey Mah. 62009 Sokak No: 2 kültür yaşamına katılmasına yönelik projelerin ortaya çıkması, tartışılması ve uygulanmasıdır.
Baskın Ap. Zemin kat ADANA
Telefon: (0322) 454 17 95 - 457 77 17
Faks: (0322) 457 24 20 Dosyamızda özellikle endüstri arkeolojisi konularında yazılara ve bu konudaki örneklere, de-
e-Posta: guneymimarlik@mo.org.tr ğerlendirmelere yer verdik. Yurt dışındaki nitelikli örneklerin yanı sıra ülkemizdeki başarılı koru-
MAKALE YAZIM KURALLARI ma çalışmalarını da özellikle göstermek istedik. Adana’dakilere benzer yapıların nasıl değerlen-
Derginin yazım dili Türkçedir. Dergide yayımlanmak üzere gönderilecek çalış-
malar daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış olmalıdır. dirildiğini, bu konudaki ilginç fikir sunumlarını, örnek projeleri aktarmak istedik. Terk edilen bu
Yazılar Adam Yayınları’nın Ana Yazım Kılavuzu kurallarına uymalıdır. yapılara bakınca bu yapıların yıkılarak arsa olarak değerlendirilmesini değil, neler olabileceğini
Yazılar, elektronik kopya (CD veya e-posta) olarak editöre iletilmelidir. CD üze-
rine yazarın ismi ve yazının kısaltılmış başlığı yazılmalıdır. Yazarlara ait bilgilerin
gören ve gösterenlerin yaklaşımlarını, önerilerini bilginize sunmak, henüz çok geç olmadan
tümü (isim, adres, kurum, unvan, telefon, faks, e-posta adresi) yazıyla birlikte
iletilmelidir. Dergiye teslim edilen yazılar yazarlarına iade edilmez. Yazının ilk
konuyu öne çıkarmak istedik. Yıllardır pek çok romana, filme, sanat yapıtına mekân olmuş
sayfasında, yeterli bilgiyi içeren bir başlık altında tüm yazarların isimleri, çalış-
tıkları kurum ve adres bilgileri olmalıdır. Bu sayfada iletişimin sağlanacağı yazar
bu alanların sadece kent ortasında kalmış kıymetli arsa olarak düşünülmesini doğrusu yürek
belirtilmelidir. Metnin sonunda kaynakça yer almalı, tablo ve şekiller ise her biri incitici bir durum olarak değerlendiriyoruz. Bu sayımızdaki sunuşların, yorumların, projelerin
ayrı bir sayfada ve metin içindeki akışlarına göre numaralandırılmış olarak yer
almalıdır. kentin yaşam kalitesinin yükseltilmesi, kentlilik bilincinin geliştirilmesi, kent belleğinin yaşa-
Makalede kullanılacak görsel malzemeler dijital ise, jpg veya tiff formatında
olmalı, kısa kenarları 10 cm’den, çözünürlüğü ise 300 dpi’dan daha düşük
tılması ve gelecek kuşaklara aktarılması doğrultusunda gösterilen çabalara yönelik bir katkı
olmamalıdır. Dijital görseller metnin içine veya başka bir word dosyasına ke-
sinlikle yapıştırılmamalı, ayrı ayrı dosyalar olarak teslim edilmelidir. Tüm görsel
sağlayacağını düşünüyoruz.
malzemelerin varsa metin içindeki yerleri belirtilmeli ve açıklamaları mutlaka
yer almalıdır. Dijital olmayan fotoğraflar dia pozitif veya orijinal baskı olarak,
çizim ve şekiller ise temiz kâğıt çıktısı olarak teslim edilebilir. Yerel yönetimler başta olmak üzere Adana üzerine proje üreten tüm kurum ve kuruluşların bu
Kaynaklar metinde parantez içinde yazarların soyadı, basım yılı olarak verilme-
lidir. Aynı yazarın bir yıl içinde birden çok kaynağına referans veriliyorsa, bun- yönde yapacakları katkıları memnuniyetle karşılayacağımızı duyurmak isteriz. İleriki sayıları-
lara a, b şeklinde ek yapılmalıdır. Aynen aktarılan yazılar için sayfa numarası ve-
rilmelidir. Kaynaklar metnin en sonunda soyadı sırasına ve aynı yazara ait yazı-
mızda dünya ve Türkiye örneklerinin yanı sıra Adana’daki sanayi yapıları üzerindeki araştırma-
larda kronolojik sıraya göre listelenmelidir. Kitap ve dergilerin isimlerinin tümü
yazılmalıdır. Kitap ve bildiri kitaplarının basımevi ve basım yeri belirtilmelidir.
lara yer vermeyi, bu konuda üretilecek başarılı yeniden işlevlendirme ve koruma örneklerini
Basılmamış bildiriler için sunulduğu yer ve bulunma koşulları belirtilmelidir. gösterebilmeyi yürekten diliyoruz.
- Köksal, A. (1998) “Aalto Bir Bağlam Mimarı mıydı?”, Arredamento Mimarlık,
Boyut Yayıncılık, İstanbul, Sayı: 100+3, s. 52-67.
- Schildt, G. (1995) Alvar Aalto, Phaidon Press Limited, London.
Teslim edilen yazılarda kaynak gösterilen, kullanılan, daha önce yayımlanmış
Yeni sayılarımızda buluşmak dileğiyle…
malzeme, metin, tablo, şekil ve benzeri için yazılı izin almak yazarların sorum-
luluğundadır. Dergiye yazı gönderen kişiler, yazılarının, aynı zamanda derginin
web sitesinde görsel malzemesiyle birlikte yayımlanmasını kabul etmiş sayılır. H. Bülend Tuna

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 3


İÇİNDEKİLER

5 GÖRÜŞ 79 – Mimaride Anlam ve Doku Yitimine Karşı


5 – Yapı Denetim Kuruluşlarının Müşavir Uzlaşma / Didem Baş Yanarateş
Firma Olmasıyla Deprem Sorunu
Çözülmez / Nusret Baş 84 PROJE/PROFİL
6 – Mimarlık ve Yapısöküm Üzerine Kısa Bir 84 – Zeki Yüzüak ve Ünal Özyurt ile Söyleşi
Bir Sanayi Yapısını Tasarlamak / Demet Erke Yaptı
Not / Afife Batur
8 – Adana Büyükşehir Belediye Başkanı
92 ÇEVRE VE EKOLOJİ
Zihni Aldırmaz ile Söyleşi
92 – Akkuyu Nükleer Santrali ÇED Süreci /
“Göç ve Gençlerimiz Bizim Sabahat Aslan
Zenginliğimizdir Bunları Topluma ve
Ekonomiye Kazandırmak Gerekir” / 95 KÜTÜPHANE
Samet Karyaldız, Bahattin Şahin
96 ESKİ VE YENİ ADANA’DAN
17 DOSYA
Sanayi Yapıları / Endüstri Arkeolojisi
18 – Endüstri Mirasını Koruma ve Yeniden
Kullanım Yaklaşımı / Gül Köksal
24 – Sanayi Yapıları Hakkında... / Fethi Dağlık
26 – Endüstri Arkeolojisinde Mimarlığın Yeri:
Sanayinin Terkettiği Alanlarda
“Yeniden-Mimari” / N. Müge Cengizkan
29 – Sanayi Yapıları ve Adana’da Sanayi
Planlaması / Mehmet Keskin

48
31 – Adana ve Sanayi / Sadi Sürenkök
36 – Cumhuriyet’in Sanayi Kenti Kayseri ve
Modernleşme Arayüzleri / Burak Asiliskender
40 – Nazilli Sümerbank Fabrikası’nın Sosyal
Tesis Binası’nın İşlevsel Dönüşümü İçin
Analizler / Dicle Aydın, Esra Aksoy
46 – Endüstri Parkları /
Gülşen Aytaç, Dinemis Kuşuluoğlu
50 – Ruhr Bölgesini Yeniden Kurmak İçin
Kültürel Bir Tohum: Zollverein Sanayi
Kompleksinin Dönüşümü / Ayşen Ciravoğlu
53 – Lingotto / Rüksan Tuna
55 – 19. Yüzyıl Osmanlı Dönemi Demiryolu
Mirası: TCDD Yedikule Bakım Onarım -
Cer Atölyeleri / Mehmet Ünal
60 – Endüstri Mirası Zonguldak Lavuar



Koruma Alanı İçin Geliştirilen Senaryo /
Evrim Faydalı, Anıl Sarıcan Delibay
67 – “Adana’da Sanayi Yapıları”
64
Fotoğraf Yarışması Sonuçlandı / Kamuran Pekçetin

69 İNCELEME
69 – Mimarlıkta İntihal ve 50 Yıl Önce
Adana’da Yaşanan Bir Olay / Arif Şentek
71 – Yapı Üretiminin Uygulama Aşamasında
Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine
Yönelik Kontrol Listeleri Düzenlenmesi /
Muharrem Görgülü, Gülden Gümüşburun Ayalp,
Mehmet Emin Öcal

81 84
75 – Türkiye’de Yapı Üretim Sürecinde Üretilen
Riskler: TOKİ ve Adana Numune Eğitim ve
Araştırma Hastanesi Örneği / Ali Tolga Özden

4 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


GÖRÜŞ <

YAPI DENETİM
KURULUŞLARININ
MÜŞAVİR FİRMA
OLMASIYLA
DEPREM SORUNU
ÇÖZÜLMEZ
Nusret BAŞ Yapı Denetim Kanunu’nun yürürlüğe girmesiy- sadece mimarlar açısından değil tüm bina pro-
TMMOB Mimarlar Odası Adana Şubesi le Türkiye’de özellikle yapı güvenliği açısından jeleri üreten teknik elemanlar açısından ve tüm
Yönetim Kurulu Sayman Üyesi son 12 yıl içerisinde büyük yol katedildiğini ve bina imalatında yer alan kişiler açısından sıkıntılı
olumlu gelişmeler olduğunu rahatlıkla söyle- bir durumdur.
yebiliriz. Yapı denetimi kapsamında inşa edi-
“Yapı denetimine bu kadar lip iskâna açılan yapılar can ve mal güvenliği Yapı denetimine bu kadar fazla görev tanımla-
fazla görev tanımlamak yerine açısından güvenli ve sağlam yapı olarak iskâna mak yerine yapıda oluşacak kusurlar için veya
açılmıştır. Hal böyleyken, yapı denetim kuru- olası bir depremde oluşacak yapı kusurları son-
yapıda oluşacak kusurlar için luşlarının yanında diğer meslek disiplinlerini rası meydana gelebilecek maddi zararların kar-
veya olası bir depremde oluşacak daha güçlü hale getirilmesi yönünde kanunlar şılanabilmesi için mesleki sorumluluk sigortası-
hazırlaması ve hatta meslek kuruluşlarına daha nın zorunlu hale getirilmesinin daha uygun ve
yapı kusurları sonrası meydana fazla yetki verilerek mesleklerini daha etkin bir yeterli olacağı bir gerçektir.
gelebilecek maddi zararların şekilde uygular hale getirilmesi için yetkilendi-
rilmesi gerekirken tam tersi gelişmelere şahit Ayrıca; Yapı Denetimi Hakkında Kanun ta-
karşılanabilmesi için mesleki oluyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafın- sarısında meslek odalarının işlevlerinin yok
sorumluluk sigortasının zorunlu dan hazırlanan yeni yapı denetim taslağında edilmesi yerine, yapı denetim birliği ve mes-
hale getirilmesinin daha uygun ve yer alan “teknik müşavirlik kuruluşu” şöyle ta- lek odalarının meslek içi eğitimler seminer-
nımlamaktadır. sempozyumlar, meslektaşların daha etkin
yeterli olacağı bir gerçektir.” olabilmeleri için çalıştaylar ve etik değerlerin
“Bünyesindeki meslekî yetkinliği hâiz meslek men- oluşturulması için çalışmalar yapılması öngö-
supları eliyle, zemin etüdü, harita, plân, arazi ve rülmelidir. Meslek içi eğitim almayanlara ve bu
arsa düzenleme, ifraz, tevhit, proje hazırlama, çalışmalara katılmayanlara belgelerinin iptal
kent tasarımı, proje geliştirme, yapılarda risk ve edilmesi sağlanmalıdır.
hasar tespiti, yapı güçlendirmeye ilişkin etüt ve
proje işleri, kullanım amacı değiştirilecek olan bi- Kanunun isminin değiştirilmesiyle, yapı dene-
nalar için rapor düzenlenmesi işleri, bünyesinde timlere yeni iş alanları ilave edilmesiyle yapı
hizmet alımı ile turizm uzmanı çalıştırmak sure- denetim sistemi ve hatta deprem sorununun
tiyle âtıl konut sertifikası vererek mevcut yapıları çözülmeyeceği bir gerçektir. <
turizme kazandırma işleri, yıkım ruhsatı ve yıkım
işlemine ilişkin iş ve işlemler, keşif, metraj, araştır-
ma, geliştirme ve raporlama, şartname, sözleşme
ve ihale hazırlığı, iş bitirme belgesi hazırlama ve
bu alanlarda danışmanlık işleri gibi mimarlık ve
mühendislik hizmetlerini veren veya bu hizmetler
ile birlikte bu Kanun’a göre Bakanlıkça verilen izin
belgesine bağlı olarak etüt, proje ve yapı deneti-
mi işlerini de yapabilen veyahut bu Kanun’a göre
sadece etüt, proje ve yapı denetimi işleri ile iştigal
eden ve Bakanlığın iznine bağlı olarak yurtdışında
da faaliyet gösterebilen ve ortaklarının tamamı
mimar, mühendis, şehir plâncısı olan tüzel kişiyi,’’
demektedir.

Bu tanım ile neler oluşacak? Öncelikle mesleği-


miz açısından bakılacak olursa serbest mimarlık
mesleğini tamamen ortadan kaldırıp bu mes-
leğin yapılması ile ilgili yetkiler yapı denetim
kuruluşlarına verilmektedir. Ayrıca yapı denetim
kuruluşları, işin başından itibaren, yani yapılacak
olan inşaatın imar durumunun alınmasından
başlayarak iskân aşamasına gelene kadarki tüm
işlem ve imalatlarda yer alabilecekler. Bu durum

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 5


GÖRÜŞ <

MİMARLIK VE
YAPISÖKÜM
ÜZERİNE KISA
BİR NOT

Afife BATUR Mimarlıkta mekân ve kitle anlatımlarında dolu/boş, düzlem/eğri, şeffaf/sağır vb. kavram çiftleri
Mimar en sıradan tanımlama öğeleridir. Ama yüzlerce bileşenden oluşan tasarım sürecinin bitiminde,
Prof. Dr. en azından görsel algı için kullanılan bu tanımlama öğeleri, mimarlığın günlük dile aktarımında
İTÜ Mimarlık Fakültesi önemli bir yer alır. Kurgulanan tasarımın amaçladığı simgesel sözlüğün de anlatımını yüklenir.
Öğretim Üyesi Bu nedenlerle işaret ettiğimiz kavram çiftlerinin yüklemini göz ardı eden en küçük bir davranış,
tasarımın tüm dengelerini değiştirir. Yapıtı sıradanlaştırır.

Dergimizin ilk sayısında Bu sıradanlaştırma eyleminin son örneği, Türkiye İş Bankası Adana Bölge Müdürlüğü Binası’nda
değerli meslektaşımız Mehmet sergilendi. Mimar Mehmet Konuralp’in tasarladığı yapıt, esasında bir cam kule. Eski kent ile yenisi
arasındaki sınırda duruyor ve tasarım, bu sınır konumunun sembolizmini, ışıklı/sağır cephe kontras-
Konuralp’in Türkiye İş Bankası tını yüklenen cephe dokuları ile temsil ediyor. Dolayısıyla bu tasarımda cephe dokularının özgül bir
Bölge Müdürlüğü Binasını sembolizmi var. Işıklı kulelerin arkasındaki yüksek ve kesintisiz sağır doku, bu bağlamda güçlü bir rol
üstleniyor. Yan cephedeki pahlı pencereler dokusunun da altını çizen bir rol bu.
tanıtmış ve dergimizin böylesi
bir yapının tanıtımını yaparak Özetle, işaret edilen
yerel sembolizmi bo-
yayın hayatına başlamasının zan ve diğer kule/
mutluluğunu dile getirmiştik. cephelerle bağlantı-
Ama ne yazık ki bu sevincimiz sını değiştiren reklam
panosu, yapıya verdi-
eksik kaldı. Mimar Sinan Büyük ği maddi zarar dışın-
Ödülü sahibi bir mimarın sıra da, tek kelimeyle uy-
gunsuz ve zararlı. Etik
dışı özeniyle tasarlanmış ve inşa dışı bir yapısöküm
edilmiş bir yapısının yapılı çevredeki eylemi. Yönetimin sı-
radan bir farkındalık
bu kaos içerisinde fark yaratması, mesajı uğruna tasarı-
nitelikli duruşuyla örnek olması mı altüst etmesi, ka-
bullenilmesi zor bir
beklenirken kurum yöneticileri eylem. Üstelik gör-
tarafından yapının duvarı ilan kemli konserleriyle ve
panosuna dönüştürüldü. Bu resim sergileriyle “İş
Sanat” ve o derinlikli
yanlıştan dönülmesi dileğiyle, kültür yayınlarıyla “İş
değerli hocamız mimarlık tarihçisi Kitap” ve daha nice
kültür ve sanat yatı-
Afife Batur’un bu hoyratlığa rımı yapan en büyük
tepki gösteren yazısını yapının kurumun, bu estetik
yoksunu panoyu nasıl
ilk ve şimdiki halini gösteren kabullendiğini anla-
fotoğraflarla yayınlıyoruz. mak daha zor. <

6 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 7
GÖRÜŞ <

Adana Büyükşehir
Belediye Başkanı
Zihni Aldırmaz:

“GÖÇ VE
GENÇLERİMİZ
BİZİM Samet Karyaldız- Değerli Başkanım, ilk önce si- İmar Müdürlüğünde Müdür Yardımcısı olarak
ZENGİNLİĞİMİZDİR zin mimarlık eğitiminizden başlamak istiyorum;
eğitim sürecinizden ve mesleğe ilk başladığınız
çalıştım. Baktım, orası benim yapıma uygun
değil, bürokrasi çoktu, hemen ayrıldım ve
BUNLARI günleri, eğitiminizden meslek günlerine doğru
olan yılları, mesleğe bakış açınızı da içine alarak
mimarlığa projecilik, daha sonra müteahhit-
lik, daha sonra danışmanlık şeklinde devam
TOPLUMA VE anlatır mısınız? ettim. İşin özeti, ben şimdi aşağı yukarı 1947
doğumluyum, 6 yaşından beri içindeyim. 60
EKONOMİYE Zihni Aldırmaz- Tabii, toplumun bütün
özelliklerini, yaşam biçimini kavramak, her
yılı bulduk herhalde veyahut 50 yılı geçtik.
Ama mimarlıkta da 40 yılı doldurdum.

KAZANDIRMAK alanda var olmak için mimarlık mesleği çok


önemli. Ben aşağı yukarı bu mesleğe çırak- Bahattin Şahin- Mimarlığınızın ilk yıllarında

GEREKİR” lıktan başladım. Benim babam mühendislik


okulları yok iken sanayi okulu mezunuydu.
yaptığınız projelerinizden biraz bahsedebilir
misiniz; hali hazırda kullanımda olan yapılarınız
Tepebağ’da, Mersin’de ve Tarsus’ta birçok yer- var mı?
Söyleşi: Samet KARYALDIZ, Bahattin ŞAHİN de anahtar teslim iş yapardı; yani ahşap, ah-
şabın arasında o ince tuğlalarla dolgu yapılan Z.A.- Ben okul sırasında da çalışarak okudum
yapı, çatısı, doğraması ve içersindeki ahşap ve hocaların atölyelerinde çalışıyordum. Birçok
eşyaların yapımıyla birlikte. Ben 6 yaşında çı- yarışma projesinde çalıştım, ama tabii kendi
Bu sayımızda Adana Büyükşehir raktım babamın yanında. Bu çerçevede daha adımıza değil. Daha sonra da ben Adana’da
sonra sanat okulu, yapı meslek lisesi ders or- yaklaşık 2.000 civarında konuta imza attım de-
Belediye Başkanı değerli talaması 90 ve üzerinde olan 20 tane öğrenci ğişik otel ve konut projeleri yaptım. Bunun yak-
meslektaşımız Zihni Aldırmaz topladılar Türkiye’nin her noktasından. Bizi laşık 800’le 1.000 civarında da müteahhit olarak
yatılı yaptılar. Yatılı okuduktan sonra burada işi bitirdim, ama takdir edersiniz ki mimarların
ile bir söyleşi gerçekleştirdik. 20 arkadaşımızın birisi barajda boğuldu, 19’u müteahhitlik yaptığı takdirde para kazanması
Samet Karyaldız ve Bahattin üniversite kazandı ve o dönem çok güzel bir mümkün değil. Onun için fazla bir param falan
Şahin’in Adana’nın dünü, bugünü çalışma vardı, ama devamı gelmedi. Bir dö- yok, sadece dostlarım var.
nemlik eğitim gören bu 19 tane arkadaşımız
ve geleceğine ilişkin sorularına Türkiye’nin her tarafından olan arkadaşlar. S.K.- Şimdi biraz mesleğe başladıktan sonraki
içtenlikle cevaplar veren Zihni Daha sonra ben Güzel Sanatlar Akademisinin sürece, aslında biraz da bugünü içeren bir süre-
Mimarlık Bölümünü bitirdim. Çok kısa süre İl ce gelmek istiyorum.
Aldırmaz’ın değerlendirmelerini,
kentin sorunlarına yönelik
düşüncelerini, projelerini ilgiyle
izleyeceğinizi düşünüyoruz.

Samet Karyaldız, Zihni Aldırmaz ve Bahattin Şahin.

8 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Bir mimar belediye başkanı olarak Adana’yı nasıl sorunu vardır; bir, insanlar hizmet alabilmek için Şimdi, biz bunu 25.000’lik planda bir hedef
değerlendiriyorsunuz? Uzunca yıllar belediye- sabahtan akşama kadar seyahat ediyor. Bana bir koyduk. Ben Belediye Başkanı olarak Mecliste
de farklı statülerde görev yaptığınızı biliyoruz, öğrenci geliyor, 4,5 saat eğitim yapıyor, 4 saat birkaç kere söyledim, dedim ki “benim önce-
şimdi de Belediye Başkanlığı makamındasınız. de yolda geçiyor. İlkokul öğrencisine biz bu hak- liğim kentin doğusuyla batısını, güneyiyle ku-
Anılarınızda nasıl bir Adana var? O günden bu- sızlığı yapamayız. 2 milyon nüfusun 500.000’i zeyini birleştiren bir yol ağı oluşturacağız. Bu-
güne taşıyabilir miyiz bir meslektaş gözüyle, mi- öğretmen ve öğrencimiz; gençlik demek ki ön- rada resmi kurumları ve cazibe merkezlerini
mar gözüyle. celiğimiz. Nüfusumuzun yüzde 50’si hanımlar, her ilçede yapılandıracağız. Ben çok üzülür-
hanımlar önceliğimiz. Böyle baktığınız zaman düm, Nüfus İdaresi şu karşıdaki apartmanın
Z.A.- Bir kere dışarıdan da şöyle bir şey algıla- bir planlama yapmak zorundasınız. Mimarlığın 6. katındaydı, engellilerin falan çıkması müm-
nıyor: Sanki ben belediyenin birçok biriminde verdiği de bir özellik var. Belediye başkanı, de- kün değildi. İlk Nüfus Müdürlüğüyle yaptığı-
bürokrat olarak da çalıştım gibi algılanıyor, ama ğişik meslek gruplarından olabilir, ama mimarlık mız temaslardan sonra şimdi Nüfus Müdür-
ben bürokrat olarak hiç çalışmadım belediye- mesleğinden olursa o farklı bir şey. Mimar de- lüğünün nerede olduğunu bilemezsiniz. Her
de, ama belediyenin her zaman içinde oldum. ğilse, en azından mimar, şehir plancıları ve diğer yerde banka şubesi gibi şubesi var, muhte-
Nasıl? Projeci olarak ya da müteahhit olarak. Be- meslek disiplinlerini etrafında yaşatarak birlikte şem bir şey. Bütün resmi kurumların böyle
lediye Başkan Danışmanlığı yaptım. Tek statüm hareket etmesi gerekir. olması lazım. Yıllardır Mimarlar Odası’nın da
Başkan Danışmanlığıydı. Daha önce eski Valimiz dile getirdiği, bizlerin de söylediği, kavşak-
Naci Parmaksız Bey ile Belediye Başkanımızın Şimdi, kadrolarımızda herhalde 10 ya da 20 tane lardaki sorunlar, akıllı dokunuşlarla giderilip
müşterek imzasıyla İmar A.Ş.’ye Yönetim Kuru- mimar arkadaşımız var, şehir plancıları var, diğer bu yapılanmanın değiştirilmesi ve 25.000’lik
lu Başkanı oldum, ayrıldım, daha sonra Sayın meslek gruplarından var. Kentimiz eskiden Ada- planda nüfusun olduğu yerlerde yürüme me-
Oğuz Kaan Köksal Valimiz vardı, onunla gene na tarihî dokuda yapılanmış, mecburiyet cad- safesinde resmi kurumların, o eğitim tesisleri-
Belediye Başkanımızın müşterek imzasıyla bir deleri oluşmuş; bankalar, resmi kurumlar, belli nin ve sosyal donatıların yapılanması.
daha şirkette görev aldım, ondan sonra Başkan yerlerde kümeleşen okullar. Bu mecburiyet cad-
Danışmanlığı yaptım burada. Orada ben görev delerine herkesin gitme mecburiyeti var. Bir Sarı- B.Ş.- Büyük ve küçük ölçekli kent meydanların-
yaptığım sürede Toplu Konut’un ve şirketin çam ilçesi kurulmuş, noteri yok, okulu yok, resmi dan ve buna bağlı merkezlerden mi bahsedi-
yaklaşık 20.000 civarında konutun gerçekleş- kurumu yok, bankası yok, ya da başka fonksiyon- yorsunuz?
mesini sağladık. Sadece 10.000 civarında Toplu lar için Abidinpaşa Caddesine gelecek, Çakmak
Konut’tan Adana’ya proje gelmesini takip ettik Caddesine gelecek. Burada esas olan, biz beş ilçe Z.A.- Merkezler, alt merkezler diyorum, ama ta-
ondan sonra. O zamanki milletvekilleri de, ga- olmuşuz, beş ilçenin yaşayacağı resmi kurum ve bii, bizim demirperde ülkelerinin döneminden
yet tabii herkes destek verdi, ama Adana’ya bu cazibe merkezlerinin oralarda yapılanması lazım, kalma büyük meydanlar inşa etmeye bütçe-
yatırımların gelmesine gayret ettik, çalıştık. Bir esas olan bu. Bunların planlanması lazım. Önce mizin yeteceğini zannetmiyorum, çünkü bizde
payımız olduysa ne mutlu. kamuoyunun bunu kabul edip benimsemesi, meydan yapabileceğimiz yerlerde ciddi hazine
önüne iş olarak alması gerekir. arazileri yok.
Ama Belediye Başkanlığı farklı bir şey. Mesuliye-
ti aldığınız zaman hem geçmişe, hem bugüne, 1960 yılından bu yana Gençliğe ve Spora dö-
hem geleceğe bakmak zorunda kalıyorsunuz. nük projelerle katkıda bulundu.
Kentler de iki türlü: Bir, tarihî yapıdan; yani tarihî
geçmişi olan kentlerin zaman içersinde büyü- 4 vakıfta kurucu üyelik ve Başkanlık yap-
mesi; Adana 4.000 yıldır ismi ve yeri değişme- tı. 5 Ocak Yetiştirme Yurdu Derneği, Şükrü
miş, 10.000 yıla uzanan tarihi var, belki daha Tülay Yetiştirme Yurdu Derneği’nde kuru-
eski. Tarsus, Mersin, Osmaniye, Hatay, Kilis, bun- cu, yönetim ve denetim kurulu üyelikleri-
ların tamamı tek bir vilayetken siyasi nedenlerle nin yanı sıra başkanlık görevinde bulundu.
bölünmüş, şimdiki Adana gerçeği ortaya çık- Derneğin 23 yıldır aralıksız yöneticiliğini
mış. Sadece kalan bölümde bile bir eski doku yaptı.
var, ihmal edilen bölgeler var. Bir de yeni Adana
dediğimiz yeni yapılanma var, onun da içersin- Hâlâ bu göreve devam ediyor. Serbest mimar-
deki eksikleri var ya da yanlış uygulamalar var. lık ve müteahhitlik hizmetlerinde bulundu.
Böyle baktığınız zaman bu mesuliyetin altına
girebilmek için herkesin katkısının olması la- Turgut Özal döneminde aktif siyasete girdi.
zım. Onun için ben buraya geldiğimde eğer bir Seyhan İlçe Sekreterliği, iki dönem Seyhan
kentin 20 yıllık, 50 yıllık geleceğini planlayacak- İlçe Başkanlığı ve il yöneticiliği yaptı. 1989
2 Ocak 1947 Adana doğumlu. İlk, orta ve lise yılında Seyhan İlçe Belediye Başkan adayı
sanız bu mesuliyetin çok büyük bir mesuliyet
eğitimini Adana’da tamamladı. 1973 yılında oldu.  Adana Büyükşehir Belediyesi’nde Baş-
olduğunu düşünerek Ortak Akıl Toplum Projesi
GSA Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu. Va- kan Danışmanlığı ve Yeni Adana İmar İnşaat
ile herkes bu işe katkı koysun dedik. Ortak akıl,
tani görevini İzmir Bornova’da yedek subay Anonim Şirketi’nde Yönetim Kurulu Baş-
ortak başarı dedik; yani, herkesin birbirini dinle-
olarak tamamladı. Boks Federasyonu İl Tem- kanlığı görevlerinde bulundu. 2009 yılında
diği, en azından katlandığı, fikrini söylediği bir
silciliği, Uluslararası Boks Hakemliği yaptı. Mü- Seyhan ve Büyükşehir Belediye Meclis üyesi
ortam oluşsun istedim.
teahhitler Birliği kurucu üyelik ve başkanlığını seçildi. 17 Haziran 2010 günü Meclis üyele-
üstlendi. rinin oylarıyla Başkan seçildi. Hâlâ bu görevi
Buradaki belediyenin gelirleri kısıtlı, imkânları
yürütmektedir.
dar, belli bir de süreçten geçiyoruz, bütçeyi hal- Müteahhitler Birliği Başkanlığı sırasında, yö-
kın en çok ihtiyacı olan şeylere harcayarak rahat- netim kurulu üyeleriyle birlikte Fen Lisesi’nin Evli ve İngilizce öğretmeni, avukat ve biyolog
latmak lazım ilk tedbir olarak. İşte, Adana’nın en Adana’ya kazandırılmasında katkıları oldu. olmak üzere 3 çocuk sahibi.
büyük sorunu nedir derseniz, iki tane bana göre

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 9


GÖRÜŞ

S.K.- Semt meydanlarından, semtlerin ya da leri, biz 30-35 kentten göç alıyoruz, bunun ne- B.Ş.- Anılarınızda nasıl bir Adana var, diye Samet
kentlerin metropol yerlerinin küçük meydan- ticesinde de her zaman Suriye’de çalan bir mü- Bey sormuştu; bu soru bağlamında, anılarınız-
ların; yani o meydanlarda insanlar alışveriş ya- zik bizim kulağımıza yabancı değil ya da bizim daki Adana’da mahalle yaşamı, kent dokusu,
pabilmeli, noterini bulabilmeli, Nüfus İdaresine söylediğimiz türküler, şarkılar Irak’ta, Afrika’da sokak olgusu, kültürel kaynaşma nasıldı? Adana
gidebilmeli; öyle düşünüyorsunuz herhalde? farklı konumda değil. Burada Türkiye’nin ko- bir başka mıydı o yıllarda?
numu zaten planlanmış: Bir, İstanbul finans
Z.A.- Evet. Çukurova ilçesinde merkez ve alt merkezi, sanat merkezi, medeniyet kenti de- Z.A.- Doğru başkaydı. Ben zaten Tepebağ’da
merkezler oluşturmak; yani bir insanın yürüme niliyor, Ankara yönetim merkezi, Antalya fark- doğdum. Tepebağ 5 Ocak İlkokulu, şimdiki
mesafesinde ihtiyaçlarını görmesi. Halkımızın lı bir konumda, İzmir farklı konumda, Adana Gazi Paşa, Tepebağ ortaokulu filan; yani bütün
da bazı alışkanlıkları var. Kenan Evren Bulvarı Türkiye’nin Ortadoğu’ya açılan penceresi ve yaşamımız orada geçti. Komşuluk ilişkisi olan,
bir çarşı aktivitesi için uygun; karşıdan karşıya Adana hem ticaret, hem enerji, hem de kültür bir yemek piştiği zaman kokusu gider diye
40 veya 50 metre mesafe olduğu için… Ama ve sanat merkezi olarak bu bölgede önemli bir yedi komşuya dağıtılan muhteşem bir şey. Göç
Turgut Özal Bulvarında da yaşam alanları oluş- görev yapıyor. bizim zenginliğimiz, bir kere bunu kabul ede-
turmak mümkün, çünkü iki taraf birbirinden ko- ceğiz. Göçle birlikte oradan gelen insanların
puyor, her alan kendisini yaşıyor. Bu bakımdan B.Ş.- Elimizdeki verilere göre, Adana son yıl- alışkanlıklarını ve kültürünü de dışlamadan,
bu öncelikleri belirledikten sonra gençleri öne larda göç alan değil, göç veren bir konumda- mahalle kültürümüzü yaşatan bir kent yaşamı
çıkartıp gençlerin spor yapmalarını, eğitim yap- dır. Örneğin, 2009 yılında kentimize gelenlerin oluşturmamız lazım. Böyle geniş caddeler, bü-
malarını ön plana aldık, çünkü eğer risk grup- sayısı 53.685’ken kentimizin verdiği göç sayısı yük apartmanlar, hiç kimsenin kimseyi tanıma-
larının olduğu belli bölgelerde gençleri ihmal 54.109’dur; yani net göç hızı binde eksi 2. Bu dığı yapılar, böyle değil, biz farklıyız.
ederseniz netice alamazsınız. Şu anda geldiği- durumda şunu söyleyebilir miyiz? Kentimize
miz noktada yılda 113.500 gence spor yaptırı- gelen-giden sayısı birbirini dengelemesine B.Ş.- Yeni kent dokusunda, selam verip alama-
yoruz. 48 tane yüzme havuzumuz oldu, yaklaşık karşı, yıllık artışı ülke ortalamasının üstündedir; dığınız insanlar çok; sokak bakkalınız, mahalle
21 adedi tribünlü, 38 tane stadımız var, 14 tane yani bu sonuca göre Adana doğurgan bir ildir. berberiniz yok…
müzemiz oldu 4 taneyken, 6 tane daha çalışı- Aslında bir kentin göç alması anlamlıdır, bence
lıyor. Sadece Tepebağ köy höyüğünde 55 tane bir gelişmedir, bölgenin zenginliğidir. Fakat son Z.A.- Biz farklıyız. Bakın, bu kültürü, bu zengin-
bina yıktık höyüğün açılması için. yıllarda Adana nitelikli de bir göç vermektedir. liğimizi kaçırmamamız lazım. Birinci hareket
Bu bizi etkiliyor mu? noktamız bu; insan önceliğimiz. Onu nasıl boz-
Tabii, konuyu detaya indirmek istemiyorum, madan kent planlamasını, kent yapılanmasını
ama bizim ana hedefimiz meslek disiplinimizin Z.A.- Gayet tabii etkiliyor. TÜİK verileri var. Ben gerçekleştirirsek öyle yapmalıyız. Burada yapar-
de verdiği avantajı kullanarak bölgesel işbirliği. sizin hazırlıklı geldiğinizi bildiğim için ben de ken bu 25.000 plandaki yolları şimdi incelediği-
Coğrafya bizim birlikte hareket etmemize uy- şöyle bir çalıştım: Şu anda 2011 verileri, belki si- niz zaman bakın, tamamı organiktir, insanların
gun… Eskiden büyük Adana, Çukurova nasıl zinki 2010 söylediğiniz. 50.523 kişi göç alıyoruz, daha önce yaşadığı, iz bıraktığı yolların şehir
o zaman çok başarılıysa, Mersin, Tarsus, Hatay, 62.402 kişi de göç veriyoruz. Dolayısıyla, eksi bir ölçeğine getirilmesidir, yoksa cetveli koyup da
Osmaniye, Kilis, bu üçgen bütününde yaklaşık alan. Ama her yıl 50.000 kişiye eğitim veriyoruz. “sen buradan gideceksin, sen de buradan gidecek-
10 milyon nüfus var. Bölgesel işbirliğini sağla- Bu daha çok dışarıdan gelen göç bizim mecbu- sin” diye hükmeden bir yapı yok.
dığımız zaman Adana Kayseri’nin denize açılan riyetten gelen ya da Adana’daki yaşam biçimi-
penceresi, Konya Mersin’in… Bu çerçevede nin kolay olmasından, iklim şartlarından, fiziksel, B.Ş.- Kentin planlaması kentin kültür dokusunu
baktığımız zaman İstanbul’dan sonra, 10 milyon kültürel, sosyal ya da ekonomik unsurlardan bu bozmadan oluşuyor.
kişiyle en büyük nüfus burada. insanlarımız geliyor ve eğitilmiş, ayakları yere
basan kişileri de göç olarak veriyoruz. Bütün Z.A.- Bozmadan. Mesela ben istiyorum ki,
B.Ş.- Tam da bu noktada aklıma geldi; 1980’li yıl- akademisyenlerin atladığı bu detay, bize teş- Adana’da en çok diyelim ki Urfalı, Mardinli varsa,
ların başında, Turgut Özal döneminde sizin bah- vikler verilirken ya da Avrupa bile burada proje bunların sıra gecelerinin yaşandığı, öte yanda
settiğiniz bölgesel bu konu merkezi hükümetin üretirken “siz göç almayan bir ilsiniz” diye bize kıl çadırlarda Yörüklerin misafir ettiği ortamlar
de gündemindeydi. Adana, Mersin, İskenderun bakıyorlar. Halbuki biz hem göç alan, hem göç oluşsun; böylece hem yaşamı, hem kültürü,
üçgeninde İstanbul’dan sonra en büyük ikinci veren dinamik bir bölgeyiz. ama şehirde de olması gereken disiplinlerle
bir metropol kent, Çukurova metropolünün birlikte… Sadece bir tarafa dengeyi kaçırdığınız
oluşumu... Bununla ilgili, anımsadığım kadarıy- Dolayısıyla, bunu böyle ele almak lazım. Bi- zaman öbür tarafı mağdur etmiş olursunuz. İşte,
la Dünya Bankasıyla birçok görüşmeler yapıldı, zim burada kırsaldan gelen kişiler bütün kül- buradaki mimarlık ve şehircilik, şehirdeki planla-
yatırım planlamaları oluşturuldu, daha sonra türün alışkanlıklarını burada idame ettiriyor. manın önceliği burada çıkıyor; insan odaklı.
bu proje durdu veya durdurtuldu. Şimdi yıllar Bir sokak Harran’dan gelen birisi, Harran aile
sonra siz de bu projeden, Çukurova Metropol yapısıyla, kültürüyle, yaşam biçimiyle geliyor, Ben İstanbul’a gidiyorum, İstanbul muhteşem
kentten bahsediyorsunuz. oturuyor ya da bir başka yerdeki insanlar aynı şeyleri başarmış, ama kent insanları yönetiyor,
şekilde. Böyle baktığımız zaman bizim Adana insanlar kenti yönetmiyor. Bir yerden bir yere
Z.A.- Tabii, aklın yolu bir. Eğer biz Adana olarak, olarak, mimarlık mesleği olarak ya da Belediye diyelim ki bir devlet büyüğü, yabancı devletler-
Çukurova olarak Altın Koza şenliklerinde fuar- olarak bu kent kültürünü ve kent yaşamını bu den bir konuk gelse, yolları kapatmadan rande-
da ve yatırımlarda Ortadoğu’nun, Afrika ülke- insanlarımıza da yaşatmak ve kabul ettirmek vusu olan yerlere ulaşması mümkün değil. Bu
lerinin, Türk Cumhuriyetlerinin cazibe merkezi için onların kültürlerini, alışkanlıklarını da ya- bakımdan biz bunu Adana’da mimar arkadaş-
olursak biz o zaman dünya kenti oluruz, çünkü şatarak farklı bir uygulama yapmamız lazım. larımızla, şehir plancılarıyla, diğer meslek disip-
bizim konumumuz, coğrafyamız bu işe çok Bunun da birinci plandaki altyapı eksiği yollar. linleriyle, bütün sivil toplum örgütleriyle birlikte
uygun. Kültür zenginliği açısından da bu böl- Çıkmaz sokaklardan kurtulacağız, herkes bir- başaracağız. Özünü kaçırmayacağız; insan kül-
genin tamamının temsilcileri var burada. Bizim birine ulaşabilecek, artık her yer aydınlatılmış türü, alışkanlıkları asgari müşterekte birleşerek
sanatçımızın, sanatımızın fazla olmasının etki- olacak. organik bir yapı ve yaşayan bir planlama.

10 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


5 Ocak Meydanı. Kenan Evren Bulvarı.

S.K.- Evet Başkanım, şimdi, biraz da şuna girmek S.K.- Niteliksiz yapılar… oraya koyacağız. O trafik de bu proje içersinde
istiyorum: Az önce siz biraz açtınız; Adana’daki çözülecek.
koruma çalışmalarını, gene bir mimar kimliği- Z.A.- Niteliksiz, evet. Şimdi bu Arkeo Park için
nizle yorumlamanızı istiyoruz. Tepebağ özelin- Bakanlığa projeyi sunduk. Onlar Müzelerle mi Seyhan Caddesini de Yalı Evleri mantığıyla gölle
den girebiliriz. Tepebağ rehabilitasyonu ya da birlikte olalım ya da Koruma Kuruluyla mı bir- bütünleştirmek için ortadaki orta refüjü kaldı-
birçok tescilli bina var, boş… likte olalım, öyle bir çalışma yapıyorlar. Bugün- racağız, orada yaya ağırlıklı, ciddi bir doku elde
lerde görev verecekler ve burada çalışmalara edeceğiz. Taş Köprünün iki tarafında meydan
B.Ş.- Tescil edilmeyi bekleyen binalar da var. başlayacağız. Kazı ve Arkeo Park yapmayla ilgili düzenlemeleri, Taş Köprünün bu tarafında, o
çalışacağız. Ama sivil mimari örneklerini biz bu- çömlekçilerin olduğu yerdeki eski tarihî dokuyu
S.K.- Ayrıca, terk edilmiş, işlevsiz halde du- rada yaparken bunu artık bütünleştirmemiz la- ele alacağız, orada mescit gibi küçük bir cami
ran tescil niteliğinde fabrika depoları var, zım. Parça parça yapınca fazla dikkati çekmiyor. var, onu yapacağız. Hilton tarafındaki, Hilton’la
içleri boş. Bunların tekrar işlevlendirilebil- Taş Köprü arasındaki Sarıçam deresinin üzerini
mesi anlamında düşüncelerinizi almak isti- Şu anda Tepebağ Ortaokulunu aldık, içini Milli de kapatacağız, orada da bir meydan oluştu-
yoruz. Eğitim olarak boşalttıkları zaman orayı konak- racağız. Bu çerçevede eski Kolordu dediğimiz
lama tesisi olarak yapacağız ya da yaptıracağız. bina için müracaat ettik, alıp kültür merkezi
Z.A.- Tabii, geldiğimiz günden bu tarafa özel- Karşıdaki Bebekli Kilisesinin etrafını açacağız. ya da müze yapılmasıyla ilgili çalışmamız var,
likle tarihî dokuyla ilgili çalışmalarımız oldu. Ali Münif Yeğenağa Sokağı sağlıklaştırılması da onun yazışmaları sürüyor. Adliye binası taşındığı
Çünkü bizim bir tarihî merkezimiz var, bir de bu projenin bütünleşmesinde adımlardan biri zaman, Yüreğir’de biliyorsunuz otobanın yanın-
büyüme alanlarımız var. Merkezi korumak olacak. Ali Münif Yeğenağa Sokak sağlıklaştırıl- da imarı gerçekleşti, o da bir kültür yapısı olarak
için büyüme alanlarını da ciddi disipline edip ması arkasındaki kazancıların tekrar tarihî kim- tescilli yapımız zaten.
eksiklerini gidermek lazım, ama Koruma Ku- liğe uygun hale getirilmesi, karşıdaki hanlar
rulundan bir mimar arkadaşımızı hemen ya- ve Ulu Cami, yanındaki o külliyelerin de zaten Trafiği de tabii Ulaşım Mastır Planıyla çözeceğiz.
tay geçişle Belediyemize aldık. Kent Estetiği Müzeler Genel Müdürlüğünün yaptığı, Ko- Önümüze bir olumsuzluk çıkmaz ise hayalim,
Daire Başkanlığı açtık. Bu her belediyede yok. ruma Kurulunun yaptığı çalışmalardan sonra Atatürk Caddesi sonundaki Demirspor’a ait
Kent Estetiği Daire Başkanlığı diye bir Daire Seyhan Caddesine geleceğiz. Seyhan Cadde- binayı yıkıp, tren hattının altından geçerek Ke-
Başkanlığı oluşturduk, KUDEB birimini oluş- sine geldiğimiz zaman Yalı Evleri aklımıza ge- nan Evren Bulvarı’na kadar olan aksın açılması.
turduk; yani Koruma Kurulunun bir alt yöne- liyor, Hükümet Konağı geliyor, yanında Kısacık Çakmak Caddesi’nde ters, küçük saatin orada
tim biçimi. Bu sanat tarihçileri, mimarlar, ar- Konağı, karşıda Ulus Parkının içersinde Tarım Abidin Paşa’ya dönülecek, ileri gideceğiz, Kızılay
keologlar olan bir bölüm ve Adana’da önce Bakanlığının bir binası. O bina yıkılacak, bulvar Caddesi’ne dönecek, belki Ali Münif Yeğena-
elimizde olan, yok olmaya yüz tutan tarihî ortadan kalkacak. ğa Caddesi’ne sadece hafif araçlar girebilecek.
dokulardaki sivil mimari örnekleri ya da mü- Hiçbir zaman çapraz kesme olmayacak. Burada
zeler yapabileceğimiz yerleri ele aldık. Bizim B.Ş.- Bu noktada bir şey sormak istiyorum? Ken- Çakmak Caddesinden giden sağa dönebile-
dört tane müzemiz vardı geldiğimiz noktada, timizin simgesi olan Taşköprü ve büyük saat cek, ama karşıya gidemeyecek. Kuru Köprüden,
şu anda 14 tane müzemiz var; bunu gerçek- civarında yoğunlaşan motorize araç trafiği, bu Celal Bayar’dan gelen araçlar da belki Saydam
leştirdik. Özellikle Sinema Müzesini biz Altın bölgenin turizme açılmasının önünde, biz mi- Caddesine gidip dolaşacaksa Seyhan Caddesi-
Koza’da söz vermiştik, gerçekleştirdik. Şim- marlara göre büyük bir engel. Bununla ilgili de ne. Bizim metronun güzergâhından gelecek. O
di Sinema Müzesinin yanında bir bina daha bir çalışmanız var mı? zaman o tarihî dokudaki trafik azalmış olacak.
aldık, ona da devam edeceğiz. Eski vilayetin Ama esas bakın, ben yol yapmaktan, alt, üst
köşesindeki Kısacık Konağını da Ticaret Odası Z.A.- Bu Ali Münif Yeğenağa Sokak sağlıklaştırıl- geçit yapmaktansa, trafiği olumsuz etkileyen
almıştı, bize verdi, devam edeceğiz. Tepebağ ması yapılırken onun çözümü de birlikte gele- sebepleri kaldırmayı düşünüyorum.
Höyüğünde Arkeo Park yapabilmek için 56 cek. Hatta bizim büyük saatin tepesinde aslında
tane yapıyı kamulaştırdık ve yıktık, gecekon- bir örtüsü var biliyorsunuz, ama oraya da siren Tarihî dokuda 10 tane mahallede gece nüfusu
du bölgesiydi. koymak için onu kaldırmışlar. İnşallah onu da 17.100, gündüz nüfusu 300.000. Resmi kurum

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 11


GÖRÜŞ

Adana Ziyapaşa Mah. Kent Meydanı Ulusal Mimari Proje Yarışması Alanı. Fotoğraf: Muzaffer Ertit.

ve bankaların yükünü kaldırdığımız zaman so- B.Ş.- Tarihî dokudaki mahalleleri ve nüfusunu rına yazıyorum planların, diyorum ki, Plan Yapı-
run hafileyecektir. Onun da yolu şu: Mesela anlatırken şöyle bir sonuca varıyoruz: gece nü- mı Yönetmeliği çok iyi yapılmış. Bir kişi için kaç
Sosyal Sigortalar Kurumuna yer verdik otoba- fus,17.000 kişi, gündüz nüfus, 300.000 kişi dedi- metrekare, hangi donatı lazım var. Sadece bunu
nın yanında yer yapacaklar, gidecekler. Tapu niz. Bana göre yaşamı ters orantılı yaşayan tarihî gerçekleştirdiğimiz zaman işi çözmüş oluruz.
İdaresi her ilçeye şube açacak. Aksi takdirde bir bölge anlattığınız yer. Bahsettiğiniz plan-
zorlayacağız, “otoparkınızı yapın” diyeceğiz. Bu- lamayı yaptığınız zaman orada yaşayan bölge Diyelim ki 5.000 metrekare bir arsan var. Plan
raya gelen insanlar hep araçla geliyor. Bankaları nüfusu beklide 17.000, den 10.000’e düşecektir. Yapım Yönetmeliğine uygun bir yoğunluk
bir araya toplayacağız. Niye Sarıçam ilçemizde Fakat biliyorsunuz ki, kentler yaşarken ve yaşa- yap burada diye serbest bıraksak sizi, burada
banka şubesi yok. Oradaki insanlar mecbur mu tırken canlanır. bir kişi için 13 metrekare konut alanı kullana-
küçük saate ya da Abidin Paşa Caddesine gel- biliyorsunuz, 30 metrekare donatı için gereki-
meye. Bunları çözdüğümüz zaman inanın alt, Z.A.- Orada bir incelik var. yor. Dolayısıyla, burada arsanın büyüklüğüyle
üst geçitlere bile ihtiyaç kalmayacak ve şu anda kullanacağınız yoğunluk oranı burada zaten
1.700 civarındaki dolmuş, otobüs, minibüs filan B.Ş.- …O dokuyu kentin tüm yaşamına kazan- kısıtlı. Yoğunluğa 20 de deseniz, eğer arsanın
kesinlikle yarı yarıya düşecek. Kâr eden bir proje dırmamız gerekiyor. Geçmiş dönemin yerel yö- büyüklüğü 1,6’yı kurtarıyorsa donatıyla birlik-
olmayacak. neticileri hep bir yerlerden bir yerlere kenti gö- te, yapamazsınız. Onun için yoğunluk kavgası
türerek, bıraktıkları yerleri kaderine terk ettiler, yapmak yerine Plan Yapım Yönetmeliğindeki
S.K.- Bu söylediğiniz konular aslında, siz de ta- oraları yok ettiler. Ben şimdi aynı tehlikeyi örne- kriterlerin uygulanmasının kavgasının yapıl-
kip ediyorsunuzdur; Mimarlar Odası’nın yıllar- ğin Reşatbey için de görüyorum. Kenti bir tarafa ması lazım. Ben bunu Büyükşehir Belediyesi
dan beri değindiği ve önerdiği tespitlerdir. taşıdığınız zaman o eski bıraktığınız dokuyu da olarak 1/25.000’lik ve 1/5.000’lik planlarda
aynı şekilde, geçmiş kültürel olgusuyla yaşat- bölgesel, mahalle bazında kişi/hektar yaza-
Z.A.- Ben de onlardan biriyim zaten. manız gerekiyor, insanların içinde yaşaması ge- cağız, detay dağıtımları ilçeler yapacak, biz
rekiyor. Bu perspektifte sizin görüşünüz nedir? tekrar gelip denetleyeceğiz. Ama esas olan
S.K.- Evet, o yüzden paylaşıyoruz ve değer de kriter, Plan Yapım Yönetmeliğindeki verileri
veriyoruz. Hakikaten bütün insanları gündüz Z.A.- Ben kentlerin taşınması ya da yeni kentlerin birebir planlara uygulatmak. O zaman yoğun-
çarşıya merkeze taşıyıp akşam da geri döndür- kurulması, Toplu Konut’un büyük projeler yapması luk zaten kendi içinden çıkıyor. Siz yoğunluğu
mek trafiğin en büyük sorunlarından biri. O za- vb. bunların hepsine olumlu bakıyorum, ama esas 1 yaparsanız, diyelim ki 30 metrekare bir kişi
man az önce belirttiğiniz gerekçeleri ortadan olan tarihî dokuyu ya da o söylediğiniz mekânları yaşatacaksanız 30 metrekare donatı lazım,
kaldırırsak… nasıl kullanacağımızla ilgili. Biz orada yaşam alan- iki kişi yaşatacaksanız 60 metrekare lazım, üç
ları oluşturacağız. Aslında siz hem soruyu, hem ce- kişi yaşatacaksanız 90 metre lazım. Konutta
Z.A.- Bakın, UKM’ye en çok gelen talep “kasis ya- vabı verdiniz de ben biraz açıyorum, bana kopya da üç tane 13 lazım. Yoğunluğu arttırdıkça o
pın” trafiği yavaşlatın… Şimdi ben soruyorum, vermiş gibi oluyorsunuz. Orayı yaşatacağız, tarihî parsele sığman mümkün değil. Esas can alıcı
oradaki şoför arkadaşım ya da kendi aracını sü- dokuya uygun kültür, sanat, hizmet sektörüyle nokta bu, bunu da hassasiyetle uygulamaya
ren bir insan trafiğe saygısız mı? Hayır. İnsanları oluşturacağız, ama bir noter için, bir Maliye için, bir çalışıyoruz.
öldürmekten ya da yaralamaktan korkmayan bankada hesap açmak için gitmeyecek. O 17.000
insanlar mı? Hayır, ama o zaman diliminde 24 gece nüfusunu biz 50.000’e çıkartacağız, gündüz S.K.- Şimdi biraz şuna girmek istiyorum:
saati dağıttığı zaman hayatına hizmet alabilmek nüfusunu da 50.000’e indireceğiz. O zaman biz Adana’nın bugün geldiği konuma baktığımızda,
için ya da hizmet verebilmek için gittiğiyle iskân hem orayı yaşatacağız, hem tarihi yaşatacağız, biz özellikle son istatistikler, az önce nüfustan bah-
ettiği nokta arasında ancak hızlı giderek ulaşa- de yaşamış olacağız. sedildi, ama biraz ekonomik verileri de, kentleş-
biliyor. İlk çözüm olarak hızını keselim deniyor, me politikalarını da değerlendirerek Adana’nın
oysa burayı kaldıralım, adamın yaşadığı yere Diğer yerlerdeki taşınan bölgelerde ya da Toplu birçok kentin gerisinde kaldığını görüyoruz.
hizmeti götürelim. Konut’un büyük projelerinde, ben bütün notla- Neler yapılmalıydı ya da neler yapılmamalıydı

12 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


konusunda gene böyle mimari bir bakışla de- kım aktiviteler ve hem kendilerini ifade edece- Diğer bir projeyi geliştirmeye çalışıyorum ve
ğerlendirme şansınız var mı? ği, hem de toplumla bütünleşeceği çalışmalar şu anda da bu bölgesel işbirliğinin bir anahtarı.
yapmaya çalışıyoruz ve birkaç dalda da iddia- Yılmayacağız, çalışacağız. Mimarlıkta bir özellik
Z.A.- Gene şuna baktığımız zaman biz: Ortak lıyız. Mesela engelsiz kent, engelsiz ülke, sağlık var, biz kendi yaptığımız doğruları bile bozar,
Akıl Toplum Projesi filan derken Ticaret Odası, turizmi de Adana’nın öncelikleri. Enerji turizmi mükemmeli ararız, bizde yılma yoktur. Bunu
Sanayi Odası, diğer sivil toplum örgütleri, her- Ortadoğu’ya ve Türk Cumhuriyetlerine, Afrika’ya da Adana’ya meslek grubu olarak biz öncülük
kesle birlikte bir masa etrafında oturup konu- açılan pencere olmamız. Eğer bir enerji korido- edeceğiz, Ortak Akıl Toplum Projesinde ben bu
şunca bunun verimini sadece kendi ölçeğimiz- runun geçtiği bütün ülkelerle biz sanatı, kültü- sorumluluğu hepimizin kabul ediyorum, yılma-
de kendi kaynaklarımızla sınırlı kalmak üzere rü ve diğerlerini de bütünleştirdiğimiz zaman dan bunun mücadelesini yapacağız ve göre-
alıyoruz, ama bu gelişmişliği ve de refahı yaşa- farklı bir yere geliriz. Şimdi biz sadece Çukurova ceksiniz ki bunun neticesini alacağız mutlaka.
yabilmemiz için merkezi hükümetin ve diğer coğrafyasında 10 milyon nüfus varsa, 350 ki-
aktörlerin de devreye girmesi lazım. Ben sadece lometre sahil, beş tane nehir, Asi Nehrimizi de B.Ş.- Ama burada bir de şu var: Sizin söylediğiniz
israf olan zamanı ya da enerjimizi doğru yöne- sayarsanız, Toroslardan gelip ovayı suladıktan gibi çoğalan bir genç nüfus var; çoğalan genç
terek belli noktalara geldiğimizi söylüyorum. Bu sonra inen, Akdeniz’e dökülen suyumuz, nehir- nüfustan ve işsizlikten bahsediyoruz, o da kendi
hiçbir zaman rehavete kapılacak bir yapı değil. lerimiz, göllerimiz ve yaylalarımızla bir bütün. içinde doğru orantılı bir gerçekliktir. Bu sorunlar
Ama şimdi ortada bir şey var, Adana göçü söy- Eğer biz bunları işler, doğru teşvik eder ve de planlanamaz ise başka doğru orantılı bir açmaz
ledik, verdiği göçü söyledik. İşsizlik oranı 2010 çalışma yaparsak, biz bu nüfusu yaşatabiliriz. daha çıkacaktır. O da şu: Mesela yanlış yatırım
yılında yüzde 19,1 şimdi 2011 yılındaki işsizlik tercihleri, azalan kamu harcamaları, merkezi ve/
verileri yaklaşık yüzde 12’ye indi, 7 puan azaldı. Bizim önümüzde bir örnek var. Çin’i düşünün; veya yerel yönetimlerin kente uygun olmayan
Ama daha azalır mı? Daha azalmaz, dışarıdan Çin bir zamanlar herkesin nüfustan dolayı ulaşım ve kentleşme politikaları…
ilave gelmezse; yani hükümetin ya da yatırım- şikâyet ettiği bir yapıydı, bugün dünyanın eko-
cının gelmesiyle ancak sağlanır. nomisini yönlendiriyor. Türkiye’de de Adana Z.A.- Eğitimdeki yanlışlıklar.
inanın doğru çalıştığımız zaman, doğru hare-
Türkiye’de genç nüfus yüzde 14,37, Adana’da ket edip doğru destek aldığımız zaman ben Bahattin Ş . …marka kentler yaratma anlayı-
yüzde 16,83, 2,5 puan öndeyiz. 500.000 genci- Adana’nın nüfusunun önümüzdeki yıllarda şı, kâr odaklı yaklaşımların taşıdığı yatırımların
miz var. 500.000 Türkiye Cumhuriyeti ordusu, er sorun olacağını düşünmüyorum. Biz göçü zen- neden olduğu kimliksiz ve kişiliksiz kentleşme
ve erbaş 460.000 filan. Türk ordusundan daha ginlik olarak kabul edeceğiz ve bunun üzerinde modeli... Oysa mevcut başarı kriteri şöyle midir:
fazla bizim gencimiz var. Ülke nüfusumuzun hep birlikte kafa yoracağız. Mühendislik ve mimarlığın planlama yönleri
yüzde 76,80’i il ve ilçelerde yaşıyor. Adana’da ile bilimsel ve toplumsal dayanakların olduğu,
88,42. Türkiye’de en fazla hizmet veren yerel yö- S.K.- Peki, konu içeriği ile bağlantılı gene: Mer- bu kriterlerin ortaya çıkardığı bir yapılanma mı
netimler. kezi hükümetlerin Adana’ya ilgisi; yani geçmiş- doğrudur, böyle olursa mı başarı gelir?
ten bugüne siyasal olarak hiçbir partiyi ayırt
B.Ş.- Ama burada, diğer adıyla Pergel Yasa- etmek istemiyorum, bugüne kadar yeterli ilgiyi Z.A.- Şimdi, söylediğiniz ikisi de var. Madde 1,
sı denilen Büyükşehir Belediyesiyle ilgili Yasa; aldığı, alamadığı konusunda ya da bundan son- biz bu bölgede ara elemana çok ihtiyacımız
Adana’yı biraz daha fazla mı etkilemiştir? ra nasıl çekilebilir konusunda. Sanki bu soruların var. Eğitimlerin büyük bir kısmının bu konuya;
kaynağında yeterince ilgi gösterilmediği anlaşı- yani iki yıllık üniversitelere ve özellikle teknik
Z.A.- Pergel değil. Bizim Adana’nın insanları ba- lıyor. Bu konuda sizin düşünceniz nedir? kadrolara ağırlık vermesi lazım. Adana’nın bir
rışçıl, herkese Mevlana gibi “gel” diyor, ekmek tane üniversitesi vardı, Çukurova Üniversitesi.
ucuz, otobüs ucuz, iklim şartları uygun, palto Z.A.- Adana’nın bir kere morale ihtiyacı var. 32.000 dönüm arazisi var, büyük kadroları var,
yok, başka bir şey yok. Adam bir çadır da kur- Morali kazanabilmesi için de söylemiş olduğu- ama sadece 25.000 civarında öğrencisi vardı.
sa yaşayabiliyor. Bunun getirdiği avantajlar var. nuz gibi merkezi hükümetin de buraya ilgisi Şimdi, Eskişehir Üniversitesini düşünün, Ana-
Sadece ekmek ve otobüs bile göçü ciddi ma- ve desteği lazım. Sayın Başbakanımız bu refe- dolu Üniversitesi kendi bahçesinde Orhangazi
nada teşvik eden bir yapılanma. Dolayısıyla, biz randumda ve seçimlerde bize çok ümitli va- Üniversitesini açmış, iki yıl eğitim vermiş. Öyle
şimdiye kadar göçten hep şikâyet eden bir ye- atlerde bulundu. 11-12 tane proje, stat, kapalı büyümüş ki Eskişehir’i var eden onlar, iki tane
rel yönetimken şimdi göç ve gençlerimiz bizim spor salonu, kültür merkezi, diğerleri. Bunların üniversite yaşatıyor. Büyükerşen gelmiş orada
zenginliğimizdir, bunları topluma ve ekonomi- tamamının biz arsalarını hallettik, imar planları- Belediye Başkanı olmuş.
ye kazandırmak gerekir diyoruz ve bunlara uy- nı çizdik, bunları gönderdik bakanlıklara, şimdi
gun projeler geliştirmeye çalışıyoruz. takipçisiyiz. D-400 karayolu üzerinde iki tane alt Ortak Akıl Toplum Projesi çerçevesinde biz Cum-
geçit denilmişti, birinin ihalesi yapıldı, biri hâlâ hurbaşkanımızdan, Başbakandan Adana’da
B.Ş.- Bizim kentimizde bu nüfus hareketliliği yapılmadı, onu takip ediyoruz. ikinci devlet üniversitesini istedik. Bunu başar-
son derece dinamik bir ivmede; verdiğiniz veri- dık. Bilim ve Teknoloji Üniversitesi kuruldu. Bu-
ler de onu gösteriyor. Büyükşehir yerel yönetim Biz eğer Ortadoğu’nun özlenen, Ortadoğu’nun nun dışında şu anda iki tane vakıf üniversitesi
başkanı olarak bu durumdan hem kısa, hem de Adana’yla ilgisini kurabilirsek kendimiz, kuruluş aşamasında. Bir de İstanbul’da ciddi bir
uzun vadeli sonuçları planlıyor musunuz? Afrika’yla, Türk Cumhuriyetleriyle bütünleşirsek üniversite Adana’ya tıp fakültesi, mühendislik,
fuarda, turizmde, diğer konularda ben herke- mimarlık dallarıyla ilgili burada bir kuruluş ha-
Z.A.- Kısa ve orta vadeli sonuçları planlıyoruz. sin ilgisinin Adana’ya öncelikli olarak geleceği- lindeler, arsayı aldılar Hazine’den, şu anda ça-
Bir kere Sanayi Odası, Ticaret Odası, İş-Kur, Bü- ni düşünüyorum. Biz Çukurova coğrafyasının lışmalar yapıyorlar. Yani önümüzdeki bir ya da
yükşehir, Valilik kısmen yapıyor, bu göçle gelen bölgesel işbirliği derken de şunu yapmaya iki yıl sonra Adana’nın beş-altı tane üniversitesi
arkadaşlarımızı ekonomiye kazandırma anla- çalışıyoruz: Adana’nın bakanı yok, ama bütün olacak. Kıbrıs’ın sadece birkaç üniversite eko-
mında, yapılandırma çalışmalarını, eğitim ça- sınır komşularımızda bakanımız var. Eğer biz nomisini düzeltirken biz yine Ortadoğu’ya, Türk
lışmalarını yapmaya çalışıyoruz. Bunun dışında bölgesel işbirliğini sağlarsak o bakanlardan da Cumhuriyetlerine, başka yerlere buradan eği-
onların kendi yaşam biçimlerine uygun birta- faydalanırız. tim vererek de hareket edeceğiz. Ama eğitim

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 13


GÖRÜŞ

Mesut Eray Hiltonsa Kavşağı.

olacak, her yerde olacak. O zaman insanlar


hastaneye, eskiden hatırlayın devlet hastane-
sini düşünün. Nehrin öbür tarafını düşünün,
hepimiz Adanalıyız, hâlâ Karşıyaka dediğimiz
yerde sanayi vardı, sanayimiz de zaten traktör
tamircileri, arabaların çemberli tekerleğinin
düzeltilmesi, ya Kale Kapısı ya Karşıyaka, şimdi
Ali Münif Caddesi. Turgut Özal Bulvarı.
Yüreğir muhteşem gelişiyor; oteller, hastane-
ayrı bir hizmet sektörü olarak giderken bizim sa- üniversite istiyoruz. O toplumla bütünleşsin, ler, eğitim tesisleri, okullar, vb. İnsanlar gene
nayimize, enerji koridorumuza, tarıma ve diğer farkına varmadan ya da vararak toplumla bir- şikâyetçi, hiç kimse halkın ne demek istediğini
ekonomik değerlerimize alt eleman yetiştirecek likte eğitilsin, kucaklaşsın, yoksa tel örgülerle anlamıyor. Halk şimdi diyor ki nitelikli konut
okullar kurulması lazım. Mesela ben İstanbul’da çevresi kapalı, girmek yasak, ben istediğimi lazım. Yüreğir’i yönetenler Yüreğir’de otursun,
bir üniversiteye gittim, orada konferans verdim, yaparım, kimseye de yaptırmam, bu tamamen Yüreğir’de çalışanlar Yüreğir’de otursun. O za-
sadece iki yıllık öğrencileri yetiştiriyorlar ve yüz- yanlış. Yanlış olduğunu zaten bu 1972-2012 man “Seyhan Nehrine iki tane daha köprü ya-
de 90’ı iş buluyormuş. döneminde kampus mantığının yanlış oldu- palım” kimse demez. Öyle bir tehlike şu anda
ğunu gördük. var, onu da ilçe belediye başkanı arkadaşlarım
B.Ş.- Bunlar çok güzel haberler ancak, Üniver- biraz çözmeye çalışıyor, onlarla birlikte hareket
siteleri kampuslara taşıyarak, kampuslara sığ- B.Ş.- Kentimizde O kadar çok atıl bina var ki, etmeye çalışıyoruz.
dırarak, kentler üniversitelerden koparılıyor mesela, Cumhuriyet Un Fabrikası… Bu yapıya
ve üniversite kenti yaşayamıyor, kentin sosyo- başka bir işlev kazandırılabilinir. Bu sizinle de Adana’nın resmi hastanelerinin toplamın-
ekonomik yapısına da bir şey veremiyor. Ma- olabilir, üniversiteyle de olabilir. Örneğin Mersin dan daha büyük bir Toplu Konut Hastanesi.
dem ki Adana’da 5-6 tane üniversite olacak, yolundaki Cola-Meşrubat Fabrikası… Onun bahçesine ben ricayla hasta yakınları
bunları kent dışında ve uzak yerlerde yapılacak için otel yaptırmıştım, üniversite iptal ettirdi.
kampuslara sığdıracağımıza, bu üniversiteleri Z.A.- Tabii, bunların hepsi sanata, kültüre, eğiti- Yıldızsız 10 liraya, 20 liraya kalınacak yerlerdi.
biz Adana içinde, az önce Samet Bey’in de söy- me katılabilir. Tamamen aynı düşünüyoruz. Hızla orada nitelikli konutlar, Adliyenin et-
lediği gibi işlevini yitirmiş, yeniden işlev kazan- rafında avukatlar için yazıhaneler, Adliye ve
dıracağımız yapılara taşıma biçimi olamaz mı? B.Ş.- Bu sorum yeni Adana’yla ilgili… Hani 30 yıl avukatlar için gerekirse iskân edecekleri yer-
Örneğin, boş duran Tekel fabrika binası gibi… önce büyük iddialarla başlayan, “imarlı kent, 200 ler. Bunun tedbirlerini almamız lazım. Zaten
bin yeni konut, 1 milyon nüfuslu yeni Adana’’ planlama disiplininde bu yok mudur? Bir yeri
Z.A.- Tamamen aynı şeyleri tekrar ediyor gibi modeli, tarlaların apartmanlaşması sonrasında cazibe merkezi yapıyorsan o cazibe merkezi-
olacak, çünkü ben de aynı şeyleri istiyorum. da beton yığınına dönüşen bu yeni Adana’yla ni yaşatan ve destek verecek kişileri de onun
Mesela Bilim ve Teknoloji Üniversitesi şimdi ilgili görüşünüzü alabilir miyiz? etrafında bütünleştirmek. Yoksa git, dağın
Milli Mensucata müracaat etti. Hem yaşatacak, başına bir şey yap, etrafında gecekondular.
hem orada sanayiyle ilgili eğitim verecek, hem Z.A.- Yeni Adana zemin olarak, iklim olarak doğ- Mesela ben Toplu Konut Başkan Yardımcısıy-
orasını kültür varlığı olarak da, güzel sanatlar ru proje, ama donatıları ve yaşam alanları eksik la görüştüm, dedim ki “Sayın Başkan Yardım-
olarak da yaşatacak. İşte, Gazi Paşa okulunu dü- olan bir proje. Donatı derken teknik ve sosyal cım, siz yeni gelmişsiniz. Yaptığınız projeleri
şünüyorlar bir bölüm için ya da başka yerlerde, altyapı alanlarını demek istiyorum. Zaten ben gezin. İki sene önce, üç sene önce yaptığınız
Tekel binalarını araştırıyorlar. O tekel binalarının buna yanlış yerde dememe gerek yok. Eğer nü- projeleri gezdiğiniz zaman eğer orada manav
bir tanesi Kalkınma Ajansları için alındı, TÜİK ve fusun yarısı hizmet alabilmek için eski Adana’ya yok da kişi orada kaçak manav açmışsa, büfe
Kalkınma Ajansı oraya gelecek, orada da konfe- gidiyorsa, tarihî dokuya gidiyorsa demek ki yan- yok da büfe açmışsa yeni projelerde onları ko-
rans salonları vb. olacak, kente de katkısı olacak. lış var, eksik var. yun hiç değilse.”

B.Ş.- Kentimizin o bölgesi de yeniden canlana- Ama biz şimdi bu 1/25.000’lik planda bu ek- B.Ş.- Tam da bu noktada hem kentsel dönü-
caktır. Fabrikalar kapandıktan sonra o bölgeler- sik donatıları ilçe belediye başkanı arkadaşla- şümle, hem de TOKİ’yle ilgili görüşleriniz önemli
de durağanlaşan yaşama yeni bir boyut gele- rımızla 25.000’likle, 1.000’likle ve diğerlerini bizim için. Siz de bir mimarsınız; mesela TOKİ’nin
cektir. de çözeceğiz; yani merkez, alt merkez, Çu- tip projeleri… Erzurum’da, Malatya’da, Adana’da
kurova ilçemizde de tiyatrosu, sineması, vb. yapılan tip ve benzer projeler; yani o yörenin
Z.A.- Sizinle tamamen aynı şeyi düşünüyorum; olacak, Sarıçam’da da olacak, Yüreğir’de de dokusunu ve kendine özgü ihtiyaçlarını gözet-
birlikte yaşadığımız, birlikte yaşattığımız bir olacak, Karaisalı’da da olacak, Seyhan’da da meden yapılan tip projeler. Bu konuyla ilgili gö-

14 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


rüşlerinizi alabilir miyiz? Mesela İstanbul’da bir Toplu Konut’un yapacağı proje tipi farklı olmalı, terk etme ihtimali ile yüz yüzedir. Doğu Ak-
Sulukule örneği var; kentsel dönüşümle oraya Seyhan’da farklı olmalı, Sarıçam’da farklı olmalı, deniz bölgesinin merkezinde yer alan kenti-
özgü o kültürel yapı, o hareketli yapı yok edildi; başka yerde farklı olmalı. Eğer ben planımda bir mizde, büyük ölçekli termik santraller, petrol
bir başka yere taşımanın olumsuz sosyal boyut- yeri bahçeli ev planlamışsam, bir başka yerde boru hatları ile rafinerilerden oluşan enerji
ları ortaya çıktı. Kentsel dönüşümü bu açıdan dört katlı, beş katlı düşük yoğunluklu şeyler dü- ihtisas bölgesi; gemi yapımı-sökümü, demir
da değerlendirir misiniz? şünmüşsem, senin getirip o bahçelerin ortasına çelik sanayi gibi ağır sektörler ile lojistiğe da-
10 katlı, 20 katlı bina yapmaya hakkın yok. Ama yalı, “özel sanayi bölgesi’’ kurulması planlan-
Z.A.- Ben kentsel dönüşümü farklı başlıklarda bunu yerel yönetimler, kamuoyu birlikte yönet- maktadır. Bununla ilgili görüşleriniz ve bakış
görmek istiyorum. Devletin yapması gereken mesi lazım. açınız nedir?
kentsel dönüşüm, Toplu Konut’un yapması
gereken kentsel dönüşüm, toplumun müşte- B.Ş.- Adana’da simge yapı olmadığından her- Z.A.- Tabii, o hükümet politikası olarak Yu-
rek kullanım alanlarının kentteki eksiklerinin kes şikâyet eder. Simge yapı varsa da çok azdır. murtalık ve o bölgedeki petrokimya tesisleri
giderilmesi olmalı. İşte, okullar, hastaneler, Adana’ya bir simge yapı olabilecek, örneğin bir ve enerjiyle ilgili ciddi çalışmalar var, HES’ler
bölge parkları, mezarlıklar, spor alanları, yüz- hastane yapısıdır. TOKİ kentimize bir hastane bi- var, vb., ama ben bizim önümüzdeki yıllarda
me salonları, yürüyüş parkurları, vb. Engelsiz nası yaptı, bir tip projeyi getirdi uyguladı. Bu ne güneşin, rüzgârın ve geri dönüşüm malze-
mekân oluşturulması. Şimdi mesela Merkez kadar doğrudur? Oysa Adana’ya eğer hastane melerinin de enerjisinin toplum tarafından
Camiye gidin Cumada, bir engelli arkadaşımın binası yapılacaksa, yapılacak hastane yarışmalar değerlendirilmesinden yanayım. Şimdi me-
o camiye girmesi mümkün değil. İşte, bu bü- yoluyla elde edilip bir simge yapı elde edilemez sela katı atık tesislerinde 10 megavat elektrik
tün camilerin kentsel dönüşümle ilgili bir ana miydi? üretiyoruz; yani sizin attığınız çöpten yakma-
başlığı olmalı. Okulların engelsiz olması, resmi dan onu ayrıştırıyoruz, silolarda çürütüyoruz,
kurumların, diğerlerinin. Z.A.- Yarışmalar da ayrı bir şey tabii de, yarış- üst noktasına çıkan gazları balonlara alıyoruz,
malarda ortaya bir şey çıkıyor; çok kısa sürede balonlarla jeneratörleri çalıştırıyoruz. Yaklaşık
Bir de kentsel dönüşümde hedef aldığımız nok- üretilemiyor, yarışmanın sonunda hareket ka- onun 4-5 katı da evsel atıkların çamurundan
ta önemli. Mesela ben şimdi güney Adana’daki biliyetin de kalmıyor. Bak biz bir yarışma proje- enerji elde edeceğiz, onun da çalışmaları-
kentsel dönüşümdeki hedef noktam yol ağını si yaptık biliyorsun. Birinci, ikinci, üçüncü bakı- nı yapıyoruz. O bakımdan güneş enerjisi de
yapılandırmak, orada yaşayan nüfusun bölge yorum, tamam, güzel, ama Adana’nın yapısına gündemde, aslında sadece depolaması zor.
parkları, okul, hastane, resmi kurum yapılarını uygun değil. Onu yapsak bir sürü olumsuzluk Enerji Kurumu, enerji piyasası bu sistemi bu-
hiç mülkiyete bakmadan nüfusun ihtiyacına ortaya çıkacak. Toplu Konut’un ya da kentsel günlerde yapı olarak da hazırlıyorlar. Eğer biz
göre koymak. Ondan sonra geri kalanı o man- dönüşümü yapacak kişilerin kentin, o kentteki ürettiğimiz enerjiyi belirli bir saatte hatta ve-
tık içersinde kendi kendini nasıl yeniler, o bölge ilçelerin ihtiyacına uygun projeler geliştirmesi rip, akşam da alarak aradaki farkı fatura ola-
insanının istediği yapıya uygun yapılarla dona- lazım. Karaisalı’da da bir kentsel dönüşüm ya- rak ödersek bizim her evin elektriği şu andaki
tılması. Kalkıp da koca Seyhan’ı yok kabul edip pacaksanız farklıdır, Sarıçam’da farklıdır. Ama giderinin onda birine düşer. Çatıları güneş
bir köşesine 10 tane blok yapmak kentsel dönü- Türkiye’de tek model yaptığınız zaman hiçbir panelleri haline getireceğiz ya da yüzeyleri,
şüm değildir. yere uymaz. neyse. Bunun maliyeti çok düşük. Esas mali-
yet akülerde depolama. Depolamayı kaldıra-
B.Ş.- Kentsel dönüşüm değil, ortak aklın getir- S.K.- Bittikten sonra tadilata başlarsınız şu anki caksın, gündüz verecek, gece alacak, aradaki
diği ve sizin deyiminizle de doğru olan; “kentsel hastanede olduğu gibi. farkı fatura edecek. Bizim Adana’nın ya da
iyileştirme.’’ Akdeniz’in en önemli kurtuluşu burada; bu-
Z.A.- Bakın, Toplu Konut’un tünel kalıpla yapılan gün işte elektriğin ücreti yüzde 20 arttı, feryat
Z.A.- Evet kentsel iyileştirme; yani kentlerin ihti- binalarının dört bir tarafı beton, izolasyonla çö- ediyoruz, yüzde 10 arttı başka şey yapıyoruz.
yaçlarının görülmesi. Mesela benim bugün yet- zülmeye çalışıyor. Bizim teknik eleman arkadaş- Bunlar yanlış, ama doğrusu bu. Enerji bizim
kim olsa, Abidin Paşa Caddesindeki bankaların larımızın da aslında odalarımızın böyle Ar-Ge ile önceliğimiz ve Allah bize çok önemli bir kay-
hepsini kapatırım. Nüfus orada, senin burada ilgili çalışmalar yapıp belki… nak vermiş; 365 günün 300 günü güneşli. 365
ne işin var? Gitsin Real’in içine bir banka açsın günü de enerji almak mümkün.
ya da şimdi kulübeler var. Kentsel dönüşümde B.Ş.- Bu önemli bir nokta. Mimarlar Odası’nın bu
özel sektörün yapacağı iş ayrı, devletin ayrı, ye- dönem Ankara’da yapılan 43. Genel Kurulunda S.K.- Teşekkürler Başkanım. Üç tane kısa sorum
rel yönetimlerin ayrı, ama öncelik derseniz ön- Ar-Ge çok konuşuldu ve bununla ilgili önerge- kaldı. Zamanınızı çok aldık biliyoruz. Adana ken-
celik kentlerin eksiklerinin giderilmesidir kent- ler verildi. Ar-Ge için Oda bütçesinden yüzde 25 tindeki mimarlığı biraz sizinle paylaşmak istiyo-
sel dönüşümde. pay ayrılması bile gündeme geldi…. rum. Mimarlığın bugün geldiği noktayı değer-
lendirmenizi istiyorum.
Toplu konut projelerinin her kente uygun proje Z.A.- Bu çok önemli bence. Eğer biz insanların
geliştirilmesi lazım. Eğer yerel yönetimler gidip mekânları doğru kullanacağı, maliyeti de aşağı Z.A.- Ben Adana kentindeki mimarlığa gir-
Toplu Konut’ta takip ederse, zorlarsa bunu ger- çekebileceğimiz orta nokta bir şey bulursak ses diğimiz zaman tabii 4.000 yıllık ismi ve yeri
çekleştirebiliyorlar. Mesela bazı kentlerde farklı de getirir, netice de alırız. Bizim en büyük eksiği- değişmediğinden dolayı başlarsam bitmez,
projeler uygulandığı oluyor. Toplu Konut’un ge- miz bu. Mesela perlit yatakları dünyada en çok ama Adana sanat ve sanatçı yönünden çok
lir getirecek projelerine bakın İstanbul’da, şura- Türkiye’de, ama kullanılmıyor maalesef…. önemli bir merkez. Her ne kadar ekonomik
da, burada, muhteşem projeler yapıyorlar. sıkıntılar, yoğun göç bu mimarlık mesleği-
B.Ş.- Geldiğimiz noktada Adana nostaljik geç- nin veriminin ortaya çıkmasını fazlaca öne
B.Ş.- Tip proje olması doğru mudur? mişiyle küresel güçlerin kendisine hazırladığı çıkartmadıysa da, buradan yetişmiş arka-
“muhtemel geleceği’’ arasına sıkışmış, kentin daşlarımızın Türkiye’nin ya da dünyanın her
Z.A.- Tip proje değil zaten bunlar. Kent parçası sahiplerinin Adana’nın geleceğini belirleme tarafında önemli projeler yaptığını biliyoruz.
oluşturuyorlar. Burada da diyelim ki Seyhan için gücünün ellerinden alınıp dış dinamiklere Buradaki binaların mimarilerindeki hataları

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 15


GÖRÜŞ

ve nasıl bir Mimarlar Odası’nı da tarifleyecek bir


şekilde o soruya cevap verirseniz seviniriz.

Z.A.- Bir insana “hangi meslekten olmak is-


tersin?” dediğiniz zaman eğer imkân olsa da
bütün mesleklerden olurum, olmak isterim
derse mimar olması lazım, çünkü mimarlık
disiplininin her meslekten biraz bilgisi ve de-
neyimi olması lazım. Dolayısıyla, mimarların
da siyasetten uzak, her meslek grubuna, her
kuruma böyle danışmanlık yapan akil insanlar
topluluğu olarak yer alması gerekir. Ben me-
Adana Uğur Mumcu Meydanı Gar Binası.
sela zaman zaman söylemlerimde de dile ge-
hiçbir zaman ben mimarlara mal etmiyorum, meliklerde ve yasalarda korunmasına yönelik tiriyorum, “bir ev alırken, bir bina alırken firma-
çünkü bizim mimarlarımız hakikaten geçmiş maddeler yok. İlk defa bu yönetmelik reviz- ya bakın, mimarına bakın” diyorum. Mimarlar
tarihine baktığınız zaman kimlerden miras yonunda Mimarlar Odası’nın da bu konuda Odası’nın böyle Ar-Ge’siyle, eğitimiyle, öğren-
aldığını, neleri düşündüğünü, neleri başar- katkısı var, Meclis üyeleriyle bunu sağladık. cilerle bütünleşmesiyle ve halka danışmanlık
dığını görmek mümkün. Yani Adana’daki Şimdi, zemin katta bir yer büyütüldüğü zaman yapmasıyla, yerel yöneticilere danışmanlık
mimarlık tarihi 4.000 yıla uzanan, işte, sivil ya da bodrumdaki sığınak mağaza haline gel- yapmasıyla önemli ana başlıklarda çalışma
mimari örnekleri ortada, burada ekonomik diği zaman hiçbir şey yapamıyordunuz; bütün yapması doğru olanı.
baskılara rağmen yaptıkları ortada. Zaten binanın elektriğini kesemiyorsunuz, suyunu
bir ekonomik savaşın olduğu bir ortamda, kesemiyorsunuz vb. Ama şimdi bu yeni yönet- B.Ş.- Kamu yararını düşünen, toplumla birleşen
şantiyede bir usul vardır, gelir kişi, “efendim, melikte sadece hatayı yapan bağımsız bölümü bir Mimarlar Odası...
şunu yaptım, bunu yaptım” der, ben derim ki cezalandırabiliyorsun.
“netice nedir? Bunu yaptınız mı, yapmadınız Z.A.- Evet. Burada tabii, sadece insanların saygı
mı?” Mimarlar birçok şey üretti, toplum için B.Ş.- Yeni yapılan İmar yönetmeliğinde birçok duyduğu, insanların “onun sözleri hakikaten bu
ne yaptı, kendi için ne yaptı? Baktığın zaman açmazlar, çelişkiler var. Biz Oda olarak, kamu konuda uzmandır, otoritedir” dediği bir yapılan-
kendi için yaptığı, dünyada bir değer olarak, yararını gözeterek, kentimizin sağlıklı geleceği mayı gerçekleştirmek lazım.
birikim olarak yaptığı topluma yaptığının için, yeni imar yönetmeliğinde karşı olduğumuz
onda biri, yirmide biri de değil. Onun için maddeler var. Ama bunun akabinde ve gelinen S.K.- Son bir soru Başkanım, kısa bir soru: Mimar
mimarlar görevini yapmıştır, ama daha ve- son noktada, sizin yaklaşımınızın da olumlu ol- olarak gene soruyorum, genç meslektaşlarınıza
rimli olabilmek için bu ortam sağlanmamış- duğunu biliyoruz. Birlikte yeniden bunları çöze- tavsiyeleriniz.
tır. İnşallah önümüzdeki günlerde bu ortamı ceğimizi umuyoruz.
da hep birlikte sağlayacağız. Z.A.- Ben bütün meslek gruplarında aynı şey-
Z.A.- Belli maddelerde ben de karşı oydaydım leri söylüyorum: İnsanların tahsil yaparak ya
S.K.- Ben biraz da şuradan da bir cevap bekliyo- zaten. Zaten Meclis’teki birçok arkadaşımızın da parayla, başka şeylerle unvanlar alabilirler,
rum aslında. Sizinle rahat konuşuyoruz meslek- da karşı duruşu vardı. Öyle olmasını düşünenler belirli makamlara gelebilirler, ama tecrübe
taşımız olduğunuz için. Bunu her meslekten bir de vardı, ama şimdi geldiğimiz nokta Mimarlar zamanla yaşayarak olur. Onun için ben genç
belediye başkanıyla aynı dozajda paylaşmamız Odası’nın en azından şu anda yargı kararı olan arkadaşlarıma kesinlikle kendilerinden büyük
mümkün değil. Bir mimarın eserini etkileyen maddelerde haklı olduğu ortaya çıktı. Dolayı- ağabeylerini, babaları konumundaki, amcala-
çok etken var; ekonomik etkenler, kullanıcının sıyla, şimdi de bir yaklaşım var “birlikte oturalım rı konumundaki kişileri mutlaka izlemelerini,
beklentileri, ama en önemlisi imar planları. İmar Oda’yla bunları çözelim” diye. İnşallah önümüz- onlarla sohbet etmelerini, deneyimlerinden
planlarının ve özellikle imar yönetmeliklerinin deki günlerde onu da çözeceğiz. faydalanmalarını tavsiye ediyorum, çünkü her
yönlendirmesi asıl mimarın çıkaracağı ürünü deneyimin bir bedeli var. Bizim meslek gru-
şekillendiriyor. Bu çerçevede birkaç cümle bek- B.Ş.- Bu bağlamda son bir sorum var: Geç- bumuzdaki arkadaşlarımıza bakarsanız, mi-
liyorum. miş dönemlerde yerel yönetimlerde bulu- marlıkta ya da müteahhitlikte iki kere, üç kere
nan ve kenti yönetenler; genelde uzman iflas edip tekrar ticari hayata dönenler vardır,
Z.A.- İmar planları ve imar yönetmelikleri; yani kuruluşların ve meslek odalarının görüşleri- başarılı olduğu, başarısız olduğu yerler vardır.
geçmişten bu tarafa tarihî dokuyu, kentin alış- ne gereken önemi vermedikleri gibi, onların Bunu yaşayarak görmek yerine onları izleyerek
kanlıklarını, kültürünü yansıtan bir biçimde de- bilgi birikimlerinden de yeterli ölçüde fayda- görürlerse daha az zarar görerek zaman kay-
ğil, ama şimdi geldiğimiz noktada bunları en lanmamışlardır. Siz bu mesleğin içinden bir betmeden daha büyük noktalara ulaşmalarını
azından asgari müşterekte çözmeye çalışıyoruz. başkanımız, bir meslektaşımız olarak meslek sağlarlar. Ben genç mimar arkadaşlarıma bun-
Mimarlar Odası’nın ya da mimarlık mesleğini odalarının bilgi birikiminden yeri geldiği za- ları tavsiye ediyorum.
icra eden kişilerle şimdi yerel yönetimlerdeki man yararlanmayı, faydalanmayı düşünüyor
üst düzey kadroların, yöneticilerin düşündükle- musunuz? Bir de en önemlisi, tabii, mutlaka yapıyorlardır,
ri aynı noktalar. Bu yönetmelikler çok önü açık, bilirsiniz etüt yaparken kalemin ucunun sert
planda yapılması gereken, plan kararıyla çözül- Z.A.- Düşünüyoruz, zaten yapıyoruz. Yalnız, olması bile beyinle o kâğıt arasındaki bağı ko-
mesi gereken birçok şeyi yönetmeliğe aktardı- şuna dikkat etmesi lazım odaların… parır. Onun için önce etüt yapıp neticeyi aldık-
ğınız zaman o yönetmeliği de uygulayacak olan tan sonra bilgisayarın başına otursunlar, yoksa
iyi niyetli bile olsa, eğer bilgi birikimi, görüşü, vb. S.K.- Kestiğim için özür dileyeceğim Başkanım, hepimizin şikâyet ettiği tip projeler çıkar. Bir
biraz eksik olursa ortaya farklı ürünler çıkıyor. o soruyu tamamlamak üzere. Mimarlar Odası’na müddet sonra bu kimin projesi diye tanımaz
Bir de yapılan binaların daha sonra yönet- bakışınız, Mimarlar Odası çalışmalarına bakışınız oluruz. <

16 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


DOSYA <

SANAYİ
YAPILARI /
ENDÜSTRİ
ARKEOLOJİSİ

Editör: Demet ERKE YAPTI

Endüstri arkeolojisi 20. yüzyılın


ikinci yarısında Avrupa’da ortaya
çıkmış bir kavram ve çalışma
alanı. Endüstri devrimiyle beraber
ortaya çıkıp teknolojinin hızına
ayak uyduramamış ve işlevini
yitirerek terk edilmiş sanayi
yapılarının ve ekipmanlarının
birer kültürel miras olarak kabul
edilmesi; bu yapıların kente, kent
kültürüne yeniden kazandırılması
düşüncesi ile ortaya çıkmış. Bu
yaklaşım ülkemizde de giderek
güncellik kazanmakta, örnekler
çoğalmaktadır.

Bu sayımızdaki dosya konusunda


endüstri arkeolojisini kavramının
ortaya çıkış süreci, dünyada
ve Türkiye’de endüstri mirası
bilincinin oluşması, endüstri
yapılarında yaşanan işlev
dönüşümünün nedenleri ve
gerekliliklerini tartışmaya açmak
ve farklı yaklaşımları irdelemek
istedik. Türkiye’de ve dünyada
endüstri arkeolojisine bakış ve
özellikle yeniden işlevlendirme
üzerine yapılan çalışmaları
aktararak bu konuya dikkat
çekmeye çalıştık.

Fotoğraf: Ömer Faruk YEYEN


Sanayi Yapıları Fotoğraf Yarışması 1. Mansiyon Ödülü

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 17


DOSYA <

ENDÜSTRİ
MİRASINI
KORUMA VE
YENİDEN
KULLANIM
YAKLAŞIMI
Gül KÖKSAL İngiltere’de 18. yüzyılda, “Endüstri Devrimi” adı enerji kaynaklarını yaratmak için kullanılan
Mimar, Koruma Uzmanı altında tüm dünyayı etkileyen ve sonuçları gü- yöntemlerin ve araçların bütünü” olarak ta-
Yrd. Doç. Dr. nümüze kadar ulaşan gelişmeler, teknolojik, nımlanmaktadır. “Endüstri mirası” ise, sanayi
Kocaeli Üniversitesi iktisadi, sosyal ve siyasal boyutları ile 19. yüzyıl, kültürünün tarihsel, teknolojik, sosyal, mima-
Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi hatta 20. yüzyıl başlarına kadar tüm dünya- ri ve bilimsel değere sahip kalıntılarını içerir.
ya hızla yayılmıştır. “Manufaktur” denilen el ile İmalathane ve fabrikalar, makineler, atölyeler,
üretimin inorganik güç kaynakları ile makineye madenler ile işleme ve arıtma alanları, ambar-
“Bir zamanlar kentlerin ve yaşamın devredilmesi ve fabrika düzenine geçiş olarak lar ve depolar, enerji üretim ve iletim tesisleri,
dönüşümde ciddi rol oynayan bu tanımlanabilen bu süreçte, başlarda su kenar- demiryolu, liman gibi ulaşım alanları, ayrı-
larında kurulan üretim yapıları, iletim ve taşıma ca sanayi alanlarındaki hizmet yapılarından
tesislerin, işlevlerini yitirmelerinin olanaklarının da artmasıyla, artık hammaddenin oluşur. Yine bu alanla ilgili diğer bir kavram
ardından değerlerini koruyarak elde edildiği, ya da üretilenlerin pazarlanacağı ise, “endüstri arkeolojisi”dir. Bilindiği üzere
yerlerde kurulabilir hale gelmiş, böylece üretim “arkeoloji” eskinin bilimidir, “endüstri” ise, 18.
kamu yararına düşünsel ve tesislerinin yayılma hızı da artmıştır. Bu gelişme- yüzyıldan sonrayı işaret eder. Bu iki kelimenin
eylemsel üretimi hedefleyerek ler kentlerin planlama ve mimari düzenlerin- yan yana gelmesi ile oluşan “endüstri arkeo-
den, toplumun üretim-tüketim ilişkilerine veya lojisi” ise, sanayinin geçmişi ile bugününün
yeniden kullanımı, sadece endüstri gündelik yaşam pratiklerine dek ciddi değişim- daha iyi anlaşılmasını sağlamak amacıyla, sa-
mirasını çağdaş yaşama yeniden lerin tetikçisi olmuştur. Bu nedenle sanayi yapı- nayi faaliyetleri sonucunda yaratılan belgele-
kazandırmakla kalmamakta, ları ve yerleşkelerinin fiziki varlıkları üzerinden; rin, eserlerin, yapıların, insan yerleşimlerinin,
konumlandıkları ve ilişki kurdukları toplumların doğal ve kentsel peyzajların, somut ve somut
aynı zamanda kent yaşamına iktisadi, teknolojik, siyasal, sosyal ve kültürel ya- olmayan tüm kanıtlarını inceler.
nitelikli katkılar sağlanmaktadır. pılarının organik örüntüsünü okumak olasıdır.
Endüstri arkeolojisi disiplinler arası araştırma
Bu konuda farkındalık kazanmak, Endüstri Devrimi, başta ekonomik olmak üzere, alanıdır. Endüstri yapılarını tasarlayan mimarla-
ülkenin farklı bölgelerindeki, farklı sosyo-kültürel boyutlarıyla insanların düşünce rın kullandığı tekniklerin incelenmesi açısından
ve yaşam biçimlerinde ve yaşadıkları çevrede mimari; yapının inşa edildiği alanın topografik
işlev ve değere sahip endüstri köklü değişimlere yol açan bir dönüm nokta- özellikleri, ulaşım özellikleri, gelişim aşamaları
yapılarını yıkılmadan koruma sıdır. Devrimi izleyen yıllarda hızlanan değişim, açısından arkeolojik; yapılarda görevli olanların
hayatın her alanını etkisi altına alırken, sanayi- yaşamları ve yaşam alanlarının araştırılması açı-
altına almak ve kamu yararına leşme sürecinin öncü mekânları ve donanımları sından sosyolojik, iktisadi ve siyasi süreçleri ile
yeniden kullanılmalarını sağlamak da yeni teknolojiler karşısında verimliliklerini ekonomi-politik gibi disiplinleri ilgilendirir.
yararlı sonuçlar doğurmaktadır.” yitirmişler, devre dışı kalmışlar ve uzun bir süre
kaderlerine terk edilmişlerdir. Bu disiplinin ilgi alanına giren ve yıllarca yüksek
sıcaklık, zararlı gazlar, aşırı kirlilik gibi üretim sü-
Bugün endüstri mirası olarak önem kazanan recinin olumsuz etkileriyle karşı karşıya kalan,
bu terk edilmiş yapılar, dünyada yarım yüzyıl, üretim teknolojilerinin değişmesiyle mekânsal
Türkiye’de ise, 1990’lardan bu yana kültürel mi- değişikliklere maruz kalan, donanım ve işletim
rasın bir parçası olarak değerlendirilmektedir. sistemi modern teknoloji ürünleriyle yer de-
Sanayi yapıları ve alanları, araç, gereç ve dona- ğiştiren, işlevini yitiren endüstri yapıları, bakım
nımlar, işletim süreçleri, bulundukları kentlerle ve onarımdan yoksun bırakılmış, terk edilmiş,
ve doğa parçalarıyla, maddi ve manevi tüm hurda olarak satılmış, rant sağlamak amacıyla
sonuçlarıyla birlikte bir bütün olarak endüstri yıkılmıştır. Ancak işlevsiz kalan sanayi yapı ve
mirası kapsamında ele alınmaktadır. Bu yazıda, yerleşkelerinin geleceği 20. yüzyılın ikinci yarı-
dünyada ve Türkiye’de gündemde olan endüst- sında bilimsel olarak tartışılmaya başlanmıştır.
ri mirasının koruma ve yeniden kullanım yakla- Çok sayıda örneği olan bu tesislerin bir kısmı
şımları hakkında genel bir tartışma yapılacaktır. yıkılırken, kalanı için koruma tartışmaları önce
ulusal, ardından uluslararası boyuta geçmiş ve
Endüstri Mirasını Koruma Çalışmaları 1970’lerden sonra nitelikli koruma ve yeniden
kullanım örneklerinin sayısı artmaya başlamıştır.
Fransızca kökenli olan “endüstri” kelimesi Türk
Dil Kurumu Sözlüğü’ne göre “sanayi” kelimesi 1973 yılında İngiltere’de endüstri mirasının korun-
ile eş anlamlı olup “ham maddeleri işlemek, ması konusunda yapılan uluslararası toplantıların

18 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


üçüncüsünde bu durum için bir örgüt kurulma- üzerinde önemli bir değişimi sergilemesi, tarihsel önemi nedeniyle bu madde geçer-
sına karar verilmiş ve TICCIH (The International iii. Yaşayan, ya da ortadan kalmış bir uygarlığın liliğini sürdürmektedir),
Committee for the Conservation of Industrial veya kültürel geleneğin, yegâne, ya da en - Yapı/yapı grubunun yer aldığı bölgenin
Heritage-Uluslararası Endüstri Mirasını Koruma azından olağanüstü tanığı olması, kültür, sosyoloji, ya da inanç bağlamında
Komitesi) kurulmuştur. TICCIH, üç yılda bir ön- iv. İnsanlık tarihinde önemli bir aşamayı (aşa- önemli bir yer tutması (12, 24) veya önemli
ceden belirlenen bir konu üzerinde uluslararası maları) temsil eden bina, mimari, teknik bir ismi/yeniliği/sistemi temsil etmesi (22),
toplantılar düzenlemekte ve üyesi olan ülkeler- grup, ya da peyzaj tipinin göze çarpan bir - Endüstriyel yerleşimin ve yapıların, mimari
deki endüstri anıtlarını, sorunlarını ve konuyla örneği olması, ve planlama açısından önemli, ya da özel bir
ilgili gelişmeleri izlemekte, yayınlar çıkarmaktadır. v. Bir kültürün (kültürlerin) simgesi, özellikle örnek olması (3, 10, 14, 23, 31, 32),
TICCIH Temmuz 2003’te Sanayi Mirası için “NİJNİ geri dönüşümü olmayan bir değişimin etki- - Endüstri Devrimi’nin oluşmasında önemli
TAGIL” Tüzüğü’nü yayınlamıştır. Tüzüğün adı, tarihi si altında korunmasız kalmış olan gelenek- bir rolü olan (16) veya bu dönemi simgele-
1696 yılında Visokogorski Demir Cevheri Made- sel insan yerleşiminin veya arazi kullanımı- yen bir yapı olması (20),
ninin açılmasına kadar uzanan Nijniy Tagil isimli nın dikkate değer bir örneği olması, - Endüstrinin belirli bir alandaki gelişimini
şehirden (Rusya) gelmektedir. Büyük bir endüstri vi. Doğrudan veya dolaylı olarak olaylara, yaşa- temsil etmesi ve kendinden sonrası için ör-
merkezi olan şehir pek çok kez Endüstri Arkeoloji- yan geleneklere, ideallere, inançlara, yaygın nek olması (3, 20, 24, 27), ya da döneminde
siyle ilgili konferans ve atölye çalışmalarına ev sa- bir önemi olan sanatsal veya edebi eserlerle dünyanın en önde giden üretim yerlerin-
hipliği yapmıştır. TICCIH ve endüstri mirası tüzüğü ilgili olmak olarak sınıflandırılmıştır. den biri olması (28, 29, 32, 33).
hakkında daha ayrıntılı bilgi için, www.mnactec.
cat/ticcih, www.mnactec.cat/ticcih/industri- Komite, bu ölçüte uyan yapının, sadece olağa- Görüldüğü üzere, yapının, yapı grubunun veya
al_heritage.htm ve http://en.wikipedia.org/wiki/ nüstü koşullarda ve diğer ölçütlerden en az birini sanayi alanının endüstri mirası listesine kabul
Nizhny_Tagil adreslerini ziyaret edebilirsiniz. de içerdiği zaman Liste’ye eklenmesi gerektiğine edilmesinde, söz konusu maddelerin birden
dikkat çekmektedir. Yapının bu ölçütlere uygun- fazlası etkili olmuştur. Yapı seçiminde herhan-
Endüstri mirası hakkında çalışan diğer bir kurum luğunun yanı sıra, yapıya ait dosyanın ilgili komi- gi bir dönem, ya da yüzyıl sınırlandırılması ge-
ERIH (The European Route of Industrial Herita- te tarafından incelenmesi ve onaylanması gerek- tirilmemiştir. İlgili ülkenin sanayi ve teknolojik
ge/Avrupa Endüstri Mirası Güzergâhı) 1999 yı- lidir. İnceleme ve onay aşaması sırasında her bir sürecinin öncesi veya sonrasında önemli yer
lında kurulan uluslararası bir ağdır. Eski endüstri yapı/yapı grubu için ayrı raporlar tutulmaktadır. tutan örnekler değerlendirmeye girmiştir. Ya-
bölgelerindeki değişimleri duyurmak ve turistik Listeye girmeye hak kazanan 37 endüstri anıt ve pım teknolojisi açısından önemli bulunan bir
ilgi yaratmak amacını taşımaktadır. Üye ülkeleri siti için hazırlanan bu raporların değerlendirilme- Roma dönemi sukemeri de, geç 19. yüzyıl veya
kapsayan bir “endüstri mirası güzergâhı” ve çeşitli siyle Tablo 1 ve aşağıdaki sonuçlara ulaşılmıştır 20. yüzyıla ait bir sanayi alanı da nitelikleri doğ-
“durak noktaları” belirlemişlerdir. Durak noktalarını (her maddenin sonunda ilgili yapı/yapı grubu- rultusunda Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.
belirlerken yapı için “Çekicilik değeri, tarihî değeri, nun Tablo 1’deki sıra numarası verilmiştir); Dünya Mirası Listesi’ne kabul edilen endüstri
sembolik değeri, özgünlük değeri, turistik altyapı, - Önemli bir teknik sorunu çözen sıra dışı (17), yapı/alanlarını daha yakından tanımak için
alanın kalitesi, yeni perspektifler sunma olanağı, ya da dünyadaki ilk teknolojik çözüm örneği www.international.icomos.org/world_heritage
toplu ulaşım ağı; yol, bisiklet ve deniz ulaşımı bağ- olması (5), adresini ziyaret edebilirsiniz.
lantıları, özel ulaşım ağı; araba, tur otobüsleri için - Bu strüktür ile ulaşımın kolaylaşması ve yeni
yol bağlantılarının varlığı” gibi ölçütler kullanmak- gelişmelere olanak sağlanması (5, 17), Türkiye’de korunması gerekli tarihî değerlerin yanı
tadır. ERIH hakkında ayrıntılı bilgi için www.ERIH. - Döneminin mühendislik gelişmeleri içinde sıra, endüstri mirası kaybının da çok hızlı olduğu
de/masterplan adresini ziyaret edebilirsiniz. önemli bir rol oynaması (6), dönemi için yeni günümüzde, anıtların ayrıntılı bir envanteri he-
bir teknolojik gelişimin örneği olması (12, 17), nüz hazırlanmamıştır. Bu tür bir çalışmayı endüstri
Türkiye’de TICCIH, ERIH vb. endüstri mirası üzeri- ya da olağanüstü başarılı ve yüksek kalitede mirasına sahip diğer ülkeler çoktan tamamlamış-
ne özel olarak faaliyet gösteren aktif benzer bir bir teknik uygulama olması (4, 6, 15, 16, 18, 26), lardır. İngiltere’de, Almanya’da, ya da Fransa’da
örgütlenme henüz yoktur. - Teknik donanımı ve üretim sistemi ile tama- bu konuda yayınlanmış birden fazla katalog bu-
men korunmuş ve/veya işlevini sürdüren lunmaktadır (Köksal, 2005). Ayrıca bu katalogların
Endüstri yapıları UNESCO’nun Dünya Mirası dünyadaki ilk (17, 24, 37) veya tek örnek (2, büyük bir kısmı sayısal ortama aktarılmış ve çeşitli
(UNESCO World Heritage) Listesi’ne de girmiş- 6), ya da örneklerden biri olması (12, 13, 19, veri tabanları oluşturulmuştur. Bu yolla envanter
tir. Liste’de yer alan 936 anıt-sit ve yerleşimin 21, 23, 28, 29, 30, 35), sistemleri, sürekli güncelleştirilmekte, geliştiril-
37’si endüstri mirasıdır (Kasım 2011) (Tablo 1). - Kendi türünün en iyi örneklerinden biri ol- mekte ve diğer sayısal ortamlarla bağlantılı olması
Liste’nin endüstri mirası hakkındaki açıklama- ması (2, 7, 13, 19, 26, 30, 37), sağlanmaktadır. Bunun yanı sıra interaktif sunum-
sında; “son 30 yılda önem kazanan yeni bir di- - Kurulduğu dönemde dünyanın en büyük lar yapılabilmekte ve yeni teknolojileri sisteme ak-
siplin olan endüstri arkeolojisi mirası, sadece endüstri kompleksi olması (8), tarabilme olanakları da sağlanmaktadır.
fabrika ve imalathanelerden oluşmamakta, aynı - Endüstriyel üretimle birlikte, etrafında ya-
zamanda kanallar, demiryolları, köprüler, ulaşım pılaşmanın başlamış olması, çalışanlar için Ülkemizdeki sanayi yapıları için de bir envanter
araçları, güç kaynakları ve işletme yerleşkeleri inşa edilen konutlar, hizmet yapıları, dini sistemine yönelik girişimler vardır, ancak kurum-
gibi yeni teknolojilerle üretilen sosyal ve tekno- yapılar, köprü, sukemeri, ulaşım yolları ile sal bir çatı altında bir ekip çalışması olmadan bu-
loji zaferlerini de kapsamaktadır” denilmektedir. bir bütün olarak korunması gereken bir nun geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması şu aşama-
yerleşim olması (8, 22, 24, 25, 31, 32, 34, 36), da mümkün olamamaktadır (Köksal, 2005).
Bir yapının, ya da yerleşkenin Dünya Mirası Listesi’ne veya bölgenin sahip olduğu hammadde
girebilmesi için aşağıdaki ölçütlerin en az ikisine sa- kaynakları nedeniyle önem kazanması ve Endüstri Mirasının Yeniden Kullanımı
hip olması gereklidir. Söz konusu ölçütler; gelişmesi, bu sürede inşa edilen yapıların
i. İnsanın yaratıcı dehasının üst düzeyde bir mimari değeri (1, 9, 11) (endüstriyel üretim İşlevini yitirmiş endüstri mirasının gelecek kuşak-
temsilcisi olması, kaynağının tükenmesi, ya da üretim sistemi- lara aktarılabilmesi, yapıları uygun bir işlevle kent
ii. Kültürel alanda veya uzun bir zaman dönemin- nin terk edilmesiyle, bölgenin kısmen, ya da hayatına kazandırmanın yanı sıra özgün kimlik-
de, anıtsal yapı, kent planlama ve peyzaj tasa- tamamen etkisini yitirmesi durumunda da, lerini de korumayla sağlanabilir. Endüstri bina-
rımında teknoloji, ya da mimarlıktaki gelişimler korunması gerekli diğer yapılar ve bölgenin larının, endüstrileşme sürecini daha önceden

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 19


DOSYA

yaşamaya başlayan batı toplumlarında yapıların


Sıra numarası ve Endüstri anıtı ve/veya sitinin adı ve Kabul edilme yılı kendilerini sergilemeye yönelik klasik müzeden
ülkenin adı Yer aldığı bölge ve ölçütü interaktif müzeye kadar çeşitli kullanım alanları
1. Almanya Rammelsberg Madenleri ve Tarihî Kenti 1992 - (i) (iv) bulunmaktadır (Trinder ve Föhl, 1992). Yeniden
işlevlendirilen binalar kimi zaman bir konser sa-
2. Almanya Völklingen Demir İşletmesi 1994 - (ii) (iv)
lonu olarak dinleyicilere, makineler arasında fark-
3. Almanya Zollverein Kömür Madenleri Kompleksi, Essen 2001 - (ii) (iii) lı bir müzik deneyimi yaşatmaktadır. Kimi zaman
4. Avusturya Hallstatt-Dachstein Salzkammergut Kültürel Peyzajı 1997 - (ii) (iii) (vi) ise, dalış okuluna dönüştürülen gaz depoları ya
da tırmanma kulesi olarak kullanılan yüksek ba-
5. Avusturya Semmering Demiryolu 1998 - (ii) (iv)
calarıyla yaşama yeniden kazandırılmaktadır. Sa-
Canal du Centre ve Çevresindeki 4 adet Kaldırma nayi yapılarının büyük ve farklı mimari atmosferi
6. Belçika 1998 - (iii) (iv)
Sistemi, La Louvière ve Le Roeulx (Hainault) yaratıcı etkinliklere mekân olabilmektedir.
7. Belçika Spiennes (Mons) Neolitik Çakmaktaşı Ocağı 2000 - (i) (iii) (iv)
Eski bir fabrikanın ve sanayi tesisinin korunması,
8. Bolivya Potosi Kenti Maden Ocakları 1987 - (ii) (iv) (vi)
sadece bir mimari mirası koruma işi olarak değil,
9. Brezilya Ouro Preto Tarihî Kenti 1980 - (i) (iii) kentin kültürel önemi ve yaşam kalitesinin yük-
Goiás Kasabası Tarihî Merkezi (Maden Çıkarılan seltilmesi açısından da ele alınması gerekli bir
10. Brezilya 2001 - (ii) (iv) konudur. Örneğin kıyılarda konumlanan sanayi
Kasaba)
yapılarına deniz yolu ile ulaşımın sağlanması,
Kutná Hora: St. Barbara Kilisesi ve Sedlec Our Lady
deniz taşıması ve ulaşımının güçlendirilmesi,
11.Çek Cumhuriyeti Katedrali ile Birlikte Tarihî Kent Merkezi (Endüstri 1995 - (ii) (iv)
kullanılmayan iskelelerin tekrar kullanıma açıl-
Kasabası)
ması, bu yolla kent-kıyı-deniz ilişkisinin canlan-
12. Çin Qincheng Dağı ve Dujiangyan Sulama Sistemi 2000 - (ii) (iv) (vi) dırılması mümkündür.
13. Finlandiya Verla Değirmeni 1996 - (iv)
Sanayi mirası anıt ve sitlerinin yeniden işlevlendiril-
14. Fransa Arc-et-Senans Royal Saltworks 1982 - (i) (ii) (iv)
mesi sırasında uygun işlevin seçimi hassas bir ko-
15. Fransa Pont du Gard (Roma Sukemeri) 1985 - (i) (iii) (iv) nudur. Endüstri yapılarının mekânsal ve strüktürel
16. Fransa Canal du Mini 1996 - (i) (ii) (iv) (vi) niteliklerinin doğru değerlendirilmesi, dikkatle ya-
pılacak basit ve geri dönülebilir değişiklikler, teknik
17. Hindistan Darjeeling Himalaya Demiryolu 1999 - (ii) (iv)
donatının yerinde sunulması, yapıların konumlan-
18. Hollanda Kinderdijk-Elshout Fabrika Bağlantısı 1997 - (i) (ii) (iv) dığı bölgenin ihtiyacı anket veya piyasa analizi ya-
Ir. D. F. Woudagemaal (D. F. Wouda Buhar Pompa pılarak araştırılması başarılı uygulamalara olanak
19. Hollanda 1998 - (i) (ii) (iv) sağlayacaktır. Burada başarı olarak tariflenen ölçüt,
İstasyonu)
hem sanayi yapısının kendine özgü niteliklerinin
20. İngiltere ve
Ironbridge Gorge 1986 - (i) (ii) (iv) (vi) korunması ve sergilenmesi, hem de alanın kamu
Kuzey İrlanda
yararına, uzun vadeli ve nitelikli bir biçimde kent
21. İngiltere ve hayatına girmesi anlamına gelmektedir.
Blaenavon Endüstri Yerleşmesi 2000 - (iii) (iv)
Kuzey İrlanda
22. İngiltere ve Fabrikaların koruma amaçlı yeniden kullanımla-
New Lanark 2001 - (ii) (iv) (vi) rında, yapının boş bir kutu gibi sadece cephele-
Kuzey İrlanda
rinin dikkate alındığı, içinin tamamen boşaltıldığı
23. İngiltere ve durumlarla çok sık karşılaşılmaktadır (Föhl, 1995).
Saltaire 2001 - (ii) (iv)
Kuzey İrlanda Burada korumacı bakış açısının ve yeniden kul-
24. İngiltere ve lanımın çıkış noktasının tanımlanması önem ka-
Derwent Vadisi 2001 - (ii) (iv)
Kuzey İrlanda zanmaktadır. Sanayi tesisini anlamlı kılan onun
25. İtalya Crespi d’Adda 1995 - (iv) (v) sadece kabuğu değil, aynı zamanda mekân dü-
zeni, donanımı, işletme sistemi ile mekânın ilişki-
26. İspanya Segovia Tarihî Kenti ve Sukemeri 1985 - (i) (iii) (iv) si, planlama anlayışı, çalışanları ve diğer hizmet
27. İspanya Las Médulas 1997 - (i) (ii) (iii) (iv) yapılarıdır. Yapıları yeni bir program önermeden
28. İsveç Engelsberg Demir İşletmeleri 1993 - (iv) önce, her tarihî yapının restorasyon projesi ön-
cesinde izlenen yol burada da uygulanmalıdır.
29. İsveç Karlkrona Limanı 1998 - (ii) (iv) Tesisin kuruluş sürecinden, son durumuna dek
30. İsveç Büyük Bakır Dağı Maden Ocağı (Falun) 2001 - (ii) (iii) (v) mimari ve teknolojik açıdan yeterli araştırma
31. Küba Trinidad Şeker Fabrikaları Vadisi (Şeker İşletmeleri) 1988 - (iv) (v) yapılmalı ve bilimsel bir yol izlenmelidir. Uygula-
malar konunun uzmanları tarafından yapılmalı,
Guanajuato Tarihî Kenti ve Maden Ocakları (Maden uygulama aşamaları düzenli olarak denetlenmeli
32. Meksika 1988 - (i) (ii) (iv) (vi)
Kasabası) ve hatalara zamanında müdahale edilmelidir.
33. Meksika Zacatecas Tarihî Merkezi 1993 - (ii) (iv) Yeniden işlevlendirilen endüstri yapıları için en
34. Norveç Røros 1980 - (iii) (iv) (v) büyük riskin, hızla yapılan yeniden işlevlendirme
uygulamaları olduğu görülmektedir (Föhl, 1995).
35. Polonya Wieliczka Tuz Ocağı 1978 - (iv)
Bu nedenle koruma ve yeniden işlevlendirme
36. Slovakya Banska Stiavnica (Gümüş Madeni Çıkarılan Kasaba) 1993 - (iv) (v) önerileri dikkatle ele alınmalı, uzun vadeli prog-
37. Venezuela Coro ve Limanı 1993 - (iv) (v) ramlarla süreklilik sağlanmalıdır. Yeniden işlev-
Tablo 1. Dünya Kültür Mirası Listesi’ndeki endüstri mirası ve kabul edilme ölçütleri. lendirme sırasında, koruma ilkeleri çerçevesinde

20 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Resim 1. Almanya Ruhr Bölgesi’nde korunan ve yeniden kullanılan yapılar bir rota etrafında gezilebilmektedir (Köksal, 2005).

her aşamanın kamuya bilgi verecek şekilde yapıl- Müze konsepti oluşturulurken sorulan; “Endüst-
ması ve belgelenmesi yararlı olacaktır. rileşme ile sanayi tesisi ve çevresinde ekono-
mik, sosyal, kentsel ve ekolojik alanda hangi de-
Endüstri mirası çeşitli yöntemlerle korunmak- ğişimler olmuştur” sorusuna verilecek yanıt, bir
tadır. Örneğin bu konuda çalışmaları olan Höh- endüstri müzesinden beklenenlerin karşılığıdır.
mann endüstri anıtlarını korumada uygulanan
yöntemleri 4 gruba ayırmıştır (Höhmann, 1992); Ancak genellikle ilk akla gelen ve tercih edilen
müze işlevi, zamanla müze sayısının artma-
1. Herhangi bir müdahale yapmadan veya en sı ve artık böyle bir gereksinimin kalmaması
az müdahale ile yeni bir işlev vermeksizin nedeniyle mümkün olamamaktadır. Örneğin
olduğu gibi korumadır. Almanya’da sadece Nordrhein-Westfalen’da
2. Çok az bir değişimle ve eski işlevine yakın bir iş- son 15 yılda 14 müze projesi tamamlanmış, bir-
levle korumadır. Bu yöntem daha çok işlevini yi- çoğu da kullanıma girmiştir (Föhl, 1995).
tirmemiş teknik anıtlar için tercih edilmektedir.
3. Yapıya müze işlevi vererek korumadır. Ancak Müze kullanımlarında yerinde korumada en-
müze kullanımı her yapı için uygun değildir. düstri yapısının ses, gürültü, koku gibi özgün
Özgün donanımını yitirmemiş, çok fazla ha- ortamına ilişkin bilgileri aktarmak önem taşı-
sar görmemiş, müdahale görmemiş ve yeterli maktadır. Çoğunlukla buhar makineleri gibi bü-
teknik bilgiyi sunacak nitelikteki bir yapının yük makineler, heykel objesi olarak müzelerin
müze olarak işlevlendirilmesi daha başarılı bilim ve teknoloji galerilerinde, özgün yerleri ve
sonuçlar vermektedir. Müze olarak kullanılan strüktürlerine dair herhangi bir referans verme-
teknik anıtlara yapılan müdahalenin fazla ve den izole edilerek sergilenmektedirler (Blockley,
eklerin tarihî yapıyı gölgede bırakacak şekilde 1999). Endüstri sürecinin ancak endüstriyel işle-
olması durumunda koruma amacını yitirmek- yiş süreci ile anlaşılabileceği açıktır. Endüstri ya-
te, yeni amaçlar için araç haline gelmektedir. pıları içindeki makineler de, endüstriyel süreci
anlamak için temel verilerdir. Yalıtılmış, steril or-
Bu noktada endüstri müzesi ile teknik müze tamlarda, farklı yerlerden getirilmiş makinelerin Resim 2-5. Ruhr Bölgesi’nde yeniden işlevlendirilen sanayi
ayrımına dikkat edilmesi gereklidir. Teknik mü- sanki herhangi bir buluntuymuş gibi sergilendi- tesislerinden bazı örnekler (Köksal, 2005).

zede sadece konuyla ilgili ürünler, üretim tek- ği müzeler yaratmak yanıltıcı olacaktır.
nikleri ve fabrikaya dair bilgiler verilir. Ancak mirasını ziyaret etmekte, ancak çok küçük bir
endüstri müzesinde, sunulan dönemin sosyal, Endüstri müzelerinin ziyaretçileri arasında bölümü endüstri mirasına karşı özel ilgi duy-
ekonomik ve teknik gelişimi, işçilerin günlük yapılan bir araştırmaya göre, müzeyi ziyaret maktadır (Blockley, 1999:146-7). Bu durumda
yaşamları, ürünlerin günlük yaşamda kullanım edenlerin yarısından fazlası genel nedenlerle, endüstri müzelerindeki bir tanıtım yazısını veya
biçimleri gibi bilgilerin yanı sıra sosyal ve kültü- herhangi bir yerde iyi bir gün geçirmek, ya da rehber kitabı okuyarak, ya da bant kaydı dinle-
rel bilgilerin de verilmesi gereklidir (Föhl, 1995). görülmeye değer yerleri görmek için endüstri yerek yapılan pasif öğrenme yerine, görevliye

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 21


DOSYA

Resim 6-7. Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Ruhr Bölgesi Zeche Zollverein tesisi (Köksal, 2005).

sorular sorup cevaplar alarak ve işleyen sürece görülmektedir. Bulunduğu topraktan soyutlan- alanıdır (Jesberg, 1999). Bölgedeki zengin kö-
katılarak yapılan aktif öğrenme, kişilerin daha mayan, yerel kullanıcıyı dikkate alarak hem kül- mür ve maden ocakları, demiryolu bağlantıları,
fazla katılımcı ve ilgili olmalarını sağlamaktadır. türel kalkınmaya katkı sağlayan, hem de tahribat doğal su kaynakları, 19. yüzyılın ikinci yarısında
ve bilinçsizliğin önüne geçilen çoğul katılımlar endüstrileşme için uygun koşulları sağlamış ve
4. Endüstri anıtlarını yeni bir işlevle yeniden kul- hedeflenmektedir. Böylece endüstri anıtları bir bölge 20. yüzyılın başlarına doğru Almanya’nın
lanmaktır. İşlevini yitirmiş ve terk edilmiş bir yandan yeniden yaşama dönerken, diğer yan- ve Avrupa’nın en büyük endüstri bölgesi haline
yapının düzenli bakım ve onarımdan yoksun dan kent kültürüne katkıda bulunmaktadır. gelmiştir (Jesberg, 1999). 1970’lere kadar tam ka-
kalması, çok daha kısa sürede tahrip olmasına pasite ile kullanılan fabrikalar, değişen üretim sis-
neden olmaktadır. Zaman, doğa koşulları, rant Avrupa’da endüstri yapılarının korunması konu- temleri, azalan doğal kaynaklar, daha uygun ko-
kaygısı, vandalizm ve daha birçok etmen ya- sunda 20. yüzyılda başlatılan kuramsal çalışmaların şullarda ithal edilen ürün ve hizmet gibi neden-
pıların bozulmasını hızlandırmaktadır. Bu ko- yanı sıra yüzyılın son çeyreğinde Almanya, İngiltere lerle kapatılmaktadır. 1980’lerde hemen hemen
şullarda, korumanın bir boyutu olarak yapıları ve Fransa gibi ülkelerde çok sayıda sanayi yapısının tamamen boşaltılan Ruhr Bölgesi işlevini yitirmiş
yeniden kullanmak bir çözüm olarak gözük- yeniden kullanım uygulaması yapılmıştır (Trinder ve gaz depoları, kömür işletmeleri, su kuleleri, yük-
mektedir. Ancak yeniden kullanımının ilk he- Föhl, 1992 ile Cossons, 1993). Burada yeni kullanım sek fırınlar, metal işletmeleri, türbinler, limanlar,
defi ve temel amacı, yapıyı tekrar yaşama kata- konusunda genel bir fikir vermek amacıyla sınırlı sa- tersaneler ve maden işletmeleri ile devasa sanayi
rak, ömrünü uzatmak olmalıdır. İşlevini yitiren yıda çalışmaya yer verilmiştir. Ancak son 20-25 yılda alanları ve fabrikalarına sahipti (Ganser, 1992).
yapıları yıkmak yerine, gerekli müdahalelerle gerek dünyada, gerekse de Türkiye’de gerçekleştiri-
yeniden kullanmak yüzyıllardır uygulanan bir len çok sayıda uygulama örneği mevcuttur (Köksal, 1979-1987 yılları arasında Berlin’i ele alan IBA (Inter-
yöntemdir. Burada tarihin ve anıtların sürek- 2005). Almanya’da yeniden kullanılan farklı örnekleri nationale Bauausstellung) 1989-1999 yılları arasın-
liliğini sağlamak, eski malzeme ve donanımı incelemek için http://www.route-industriekultur. da da Ruhr Bölgesi’nde Emscher Parkı Projesini ele
değerlendirerek % 65-70’e varan ekonomik de/ adresine, İngiltere için http://industrial- almıştır (Ganser, 1992) Tüm alanı bir bütün olarak
kazanç sağlamak önemli etkenlerdir. archaeology.org/ adresine, Fransa için http://www. ele alan proje kapsamında gerçekleştirilen 120
cilac.com/ adresine ve Hollanda için http://www. uygulamanın, 60’ı ulusal, ya da uluslararası mima-
Uygun işlevin belirlenmesi gibi, tesise ait dona- hollandroute.nl/index.php?option=com_content& ri proje yarışmasıyla seçilmiştir (Kraft, 1999). Bun-
nımın da korunması önemlidir. Bir yapıda uygu- view=article&id=245:herbestemming-industrieel- lardan Dünya Mirası Listesi’nde yer alan yeniden
lanan yeniden işlevlendirme yöntemleri, diğer erfgoed&catid=57:themas&Itemid=80&lang=en kullanılan örneği olarak Zeche Zollverein’ı ince-
bir yapı için uygun olmayabilir. Her yapının ken- adresine bakabilirsiniz. Yazının kaynakça bölümün- lemek için http://www.zollverein.de/index.html
dine özgü durumu uzman bir ekip tarafından de bunların incelenebileceği web adresleri ile bazı adresini ziyaret edebilirsiniz. Bölgede yaşayanların
incelenmelidir. Endüstri yapılarının yeniden kul- referanslara erişmek mümkündür. hem planlama, hem de inşa sürecine katılmaları
lanımında, onların teknolojik ve sosyal nitelikle- sağlanmıştır. Küçük gemi ve motorlarla kanal ve
rinin korunması için bilimsel çalışma yapılmalı- Sanayileşme sürecini yoğun olarak yaşamış nehirler boyunca gezinti güzergâhları, nehir kena-
dır. Taşınabilir teknik anıtların korunması daha olan Almanya’da çok sayıda koruma ve yeniden rında bisiklet ve yürüyüş yolları düzenlenmiştir. 20.
kolay gibi gözükmekle birlikte, taşınabilirlikleri kullanım örneği vardır. Bunlardan ülkenin ba- yüzyıl sonlarında işlevini yitiren ve terk edilen ağır
daha hızlı bir biçimde ortadan kaybolmalarına tısındaki Ruhr Bölgesi’nin dönüşümü, endüstri sanayi ve kömür işletmelerinden oluşan endüstri
yol açabilmektedir. Makinelerin ve işletim siste- mirasının yeniden kullanımında öncü ve önem- alanları yapısal ve bölgesel ölçekte; teknik ve en-
minin tüm ayrıntılarının yerinde korunması en li bir örnektir. Ruhr Bölgesi 1970’lere dek ağır düstri müzeleri, çok amaçlı kültür merkezleri, eğ-
doğru çözümdür. Yapı müze işlevini alacaksa, sanayinin merkezi olmuş, 70’lerden sonra çeşitli lence ve dinlence yerleri, kamu mekânları, eğitim
makineleri uygun sergileme koşulları ile in-situ nedenlerle işlevini yitiren ve çöküntü bölgesi yerleri vb. yeni işlevlerle yeniden hayata katılmıştır.
korumak mümkündür. Nasıl kullanıldıklarını ve haline gelen alanın tamamının dönüştürülme- IBA Emscher Park projeleri ve Ruhr Bölgesi’nin en-
işletim sistemlerini anlatan açıklamalarla, öğre- sine yönelik çalışmalar yapılmıştır. düstri mirasını bir rota çerçevesinde tanıtmak ama-
tici ve başarılı bir uygulama yapılabilir. cıyla “Endüstri Kültürü Güzergâhı (Route Industrie
Ruhr Bölgesi, Duisburg’tan Dortmund’a uzanan Kultur)” isimli bir dizi çalışma da yürütülmektedir.
Bu durumda öncelikle ana kararların doğru veril- ve iç içe geçmiş 17 kenti barındıran, sadece % IBA’nın Emscher Parkı projeleri için yaklaşık 5 milyar
mesi gerekmektedir. Yeniden değerlendirmede 40’ı Avrupa Topluluğu’na üye 5.346 milyonluk DM harcanmıştır (Kraft, 1999). Bu miktarın üçte biri
tüm dünyada, bireysel kullanım yerine kamuya nüfusu, 2 milyonluk işyeri, 5 yüksek okulu ve 115 özel işletmeler, kalanı Nordrhein-Westfalen yöneti-
açık kültürel ve sanatsal kullanımın tercih edildiği x 70 km.lik büyüklüğü ile önemli bir endüstri mi ve Avrupa Topluluğu tarafından karşılanmıştır.

22 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Ruhr Bölgesi’nden önemli bir diğer örnek ola-
rak Saarland’daki Völkling Demir İşletmesi ve-
rilebilir. 1873’te kurulan ve 1986’da terk edilen
sanayi kompleksi, 1994 yılında UNESCO tarafın-
dan Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır. IBA’nın
(Internationale Bauausstellung) proje listesin-
de yer alan kompleks için uygun işlev kararı
uzun süre verilememiştir. Müze olarak koruma
fikri ağır basmaktadır. Kamuoyunun ilgisini
çekmek için yazılı basın, seminerler, toplantı-
lar ile tartışma ortamları yaratılmıştır. 1989’da
Saar Sanat Yüksekokulu ile yapılan çalışmalar
sonucunda alanda, 1999’da Avrupa Topluluğu Resim 8. Dünya Mirası Listesi’nde yer alan ve yeniden kullanılan Resim 9. Santral İstanbul olarak yeniden işlevlendirilen Silahtarağa
ve Alman devleti desteğinde “Dünya Kültür Völkling sanayi tesisi (Köksal, 2005). Elektrik Santrali, İstanbul (Köksal, 2005).

Mirası-Völklinger Hütte-Avrupa Sanat ve En-


düstri Kültürü Merkezi” kurulmuştur. Olduğu lojman gibi yaşam alanları ise fabrika alanının KAYNAKLAR

gibi korunan kompleks, şimdi bir müze olarak en ucuna yerleştirilmiştir. 1970’de Türkiye Elekt- Blockley, M. (1999). A Case Study of Ironbridge Gorge, Managing His-
toric Sites and Buildings: Reconciling, Presentation and Preservation, ed.
ilgililere açıktır. Dünya Mirası Listesi’nde yer alan rik Kurumu’na devredilen işletme, tesislerin G. Chitty, Routledge, Londra, New York.
Völkling Hütte örneğini daha detaylı incelemek eskimesi ve soğutma suyunun teminindeki Cossons, N. (1993). The BP Book of Industrial Archaeology, Londra.
için http://www.route-industriekultur.de/ adre- zorluk sebebi ile kapatılmıştır. Günümüzde Bilgi Föhl, A. (1995). Bauten der Industrie und Technik, Schriftenreihe des
sini ziyaret edebilirsiniz. Üniversitesi tarafından “Santral İstanbul Enerji Deutschen Nationalkomitees für Denkmalschutz, sayı: 47, Bonn.
Ganser, K. (1992). “Strukturwandel, Geschichtlichkeit und Perspekti-
Müzesi”, Çağdaş Sanatlar Merkezi, üniversitenin ven des Ruhrgebietes,” Deutsche Kunst und Denkmalpflege, sayı: 2, yıl:
Almanya’nın Ruhr Bölgesi’nin dönüşümü kent- bazı eğitim birimleri vb. işlevlerle yeniden kulla- 50, Rosenheim, Almanya, s. 119-28.
leri de aşacak biçimde bölgesel bir dönüşümü nılan yerleşke, her gün çok sayıda kişi tarafından Jesberg, P. (1999). “Bauen für Kultur, Arbeiten und Wohnen,” Deutsche
Bauzeitschrift, Almanya, sayı: 7, s. 107-15.
tariflemesi, bunun için özel bir ekibin oluştu- kamusal amaçlı kullanılmaktadır. Bir zamanlar
Höhmann, R. (1992). “Denkmale der Industrie - Museen der Industrie?,”
rulması, çalışmaların 10 yıllık bir program çer- İstanbul için elektrik üreten santral, artık kültür Museum und Denkmalpflege, Bericht über ein Internationales Sympo-
çevesinden programlanması, projelerin ulusal ve sanat üretimi yapmaktadır. Santral İstanbul sium, Bodensee, 30.5-1.6.1991, ICOM ve ICOMOS Almanya, Avusturya
ve uluslararası yarışmalar yoluyla elde edilmesi, örneğini daha detaylı incelemek için http:// ve İsveç, yayınlayan: ICOM Alman Ulusal Komitesi, Münih, s. 56-61.
Köksal, T. G. (1996). Haliç Tersaneleri’nin Tarihsel-Teknolojik Gelişim Sü-
işini yitiren bölge sakinlerine yeniden iş imkânı www.santralistanbul.org/main/index/ adresini reci ve Koruma Önerileri, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış Y.
tanıması, konut stoğu ve mevcut yapıların iyi- ziyaret edebilirsiniz. Lisans Tezi, İstanbul.
leştirilmesi, çevre düzenlemeleri ile kamusal Köksal, T. G. (2005). İstanbul’daki Endüstri Mirası için Koruma ve Yeni-
den Kullanım Önerileri, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamış
alanlar yaratılması, tüm bu çalışmaların kayıt al- Türkiye’nin ilk sanayi müzesi olarak Rahmi M. Doktora Tezi, İstanbul.
tına alınması ve arşivlenmesi, çocuklar-gençler Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından yeniden Köksal, T. G. ve Ahunbay, Z. (2006). “İstanbul’daki Endüstri Mirası İçin
ve yetişkinler için bu mirasın farkındalığını art- kullanıma açılan Lengerhane Binası ve Hasköy Koruma ve Yeniden Kullanım Önerileri,” İTÜ Dergisi/a, cilt: 5, sayı: 2, s.
tırmaya yönelik çabaların sürekliliğinin sağlan- Tersanesi ise, Haliç’teki sanayileşmenin yerinden 125-136, İTÜ Yayını, İstanbul.
Kraft, B. (1999). “IBA Emscher Park,” Deutsche Bauzeitschrift, sayı: 7,
ması gibi çok sayıda neden ile özellikle incelen- izlenebilen önemli örnekleri arasında sayılabil- Almanya, s. 99-100.
mesi gereken bir örnektir. mektedir. Müzede Rahmi M. Koç Galerisi, sual- Trinder, B., Föhl, A. vd. (1992). Blackwell’s Encyclopedia of Industrial
tı, ne-nasıl çalışır, dene-öğren, bilgisayar tarihi, Archaeology, Oxford, İngiltere.
Türkiye’de ise, İstanbul, İzmir, Eskişehir gibi kent- tarım, bisikletler-motosikletler, bebek arabaları,
lerde örnekleri görülebilen ve Avrupa’ya oranla sı- sakat arabaları, at arabaları, otomobiller, dizel WEB KAYNAKLARI
nırlı sayıda korunan ve yeniden kullanılan endüstri motorları-buhar makineleri, zeytinyağı fabrikası, TICCIH, Endüstri Mirası Tüzüğü ve yeni kullanım örnekleri için;

mirası vardır (Köksal, 2005 ile Köksal ve Ahunbay, ahşap atölyesi, gemi makineleri, kızak, çarşı (eski www.mnactec.cat/ticcih
www.mnactec.cat/ticcih/industrial_heritage.htm
2006). İstanbul’daki endüstri mirasının listesi ve döneme ait çarşı dükkânları), gemi buhar maki-
http://en.wikipedia.org/wiki/Nizhny_Tagil
yeni kullanım durumlarını incelemek için http:// nesi, denizcilik ve raylı ulaşım bölümleri yer al-
ERIH ve Avrupa Endüstri Mirası Güzergâhı hakkında ayrıntılı bilgi
itudergi.itu.edu.tr/index.php/itudergisi_a/article/ maktadır. Rahmi Koç Sanayi Müzesi’ni incelemek için; www.ERIH.de/masterplan
view/891 adresini ziyaret edebilirsiniz. için http://www.rmk-museum.org.tr/turkce/in- Dünya Mirası Listesi’ne kabul edilen endüstri yapı/alanları için;
dex.htm adresini ziyaret edebilirsiniz. www.international.icomos.org/world_heritage
Eğitim ve kültürel amaçlı yeniden işlevlendiri- Almanya’da yeniden kullanılan endüstri mirası örnekleri için;
len Silahtarağa Elektrik Fabrikası bu örneklerin Burada sınırlı olarak verilen örneklerin sayısı http://www.route-industriekultur.de/
içinde dikkat çeken bir uygulamadır. İstanbul’da ve bu konuya olan ilgi dünyada olduğu gibi İngiltere’de yeniden kullanılan endüstri mirası örnekleri için; http://
industrial-archaeology.org/
Haliç’te Alibeyköy ve Kağıthane derelerinin bir- Türkiye’de de gün geçtikçe artmaktadır. Bir za-
Fransa’da yeniden kullanılan endüstri mirası örnekleri için;
leştiği yerde Macar Ganz Elektrik Anonim Şirketi manlar kentlerin ve yaşamın dönüşümde ciddi
http://www.cilac.com/
tarafından 1913 yılında kurulan tesis, Türkiye ve rol oynayan bu tesislerin, işlevlerini yitirmeleri-
Hollanda’da yeniden kullanılan endüstri mirası örnekleri için;
İstanbul’un ilk termik santrali olma özelliğini nin ardından değerlerini koruyarak kamu yara- http://www.hollandroute.nl/index.php?option=com_content&vie
taşımaktadır. Zaman içerisinde arttırılan kapa- rına düşünsel ve eylemsel üretimi hedefleyerek w=article&id=245:herbestemming-industrieel-erfgoed&catid=57:t
sitesi ile 1938-1952 yılları arasında İstanbul’un yeniden kullanımı, sadece endüstri mirasını hemas&Itemid=80&lang=en

elektrik ihtiyacını tek başına karşılayan tesis, çağdaş yaşama yeniden kazandırmakla kalma- Dünya Mirası Listesi’nde yer alan yeniden kullanılan örneği olarak
Zeche Zollverein için; http://www.zollverein.de/index.html
daha sonra açılanlarla birlikte kente hizmet et- makta, aynı zamanda kent yaşamına nitelikli Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Völkling Hütte için;
meye devam etmiştir. Fabrikanın yerleşimi özel katkılar sağlanmaktadır. Bu konuda farkındalık http://www.route-industriekultur.de/
olarak planlanmıştır. Üretime ait binalar bir ara- kazanmak, ülkenin farklı bölgelerindeki, farklı iş- İstanbul’daki endüstri mirasının ve yeni kullanım durumlarını için;
da ve idare binasının yakınında inşa edilmiştir. lev ve değere sahip endüstri yapılarını yıkılma- http://itudergi.itu.edu.tr/index.php/itudergisi_a/article/view/891
Mühendis lokali de üretim binalarının yakınında dan koruma altına almak ve kamu yararına ye- Santral İstanbul için; http://www.santralistanbul.org/main/index/
inşa edilmiştir. Geniş arazide bakım üniteleri ve niden kullanılmalarını sağlamak yararlı sonuçlar Rahmi Koç Sanayi Müzesi için;
atölyeler yer almaktadır. Yemekhane, otopark, doğurmaktadır. < http://www.rmk-museum.org.tr/turkce/index.html

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 23


DOSYA <

SANAYİ
YAPILARI
HAKKINDA...

Fethi DAĞLIK Dünya üzerinde insan nüfusunun az, ulaşım ve Sanayi Bölgelerinde (Sitelerinde)
Mimar iletişim olanaklarının yetersiz olduğu devirler- Alt Yapı
de, insanların yaşamlarını sürdürebilmesi için
tarım, hayvancılık ve avcılıkla uğraşması kendi- Sanayi bölgelerinde tesisi gereken alt yapı bi-
“Ülkemizde sanayileşme lerine yetiyordu. İnsan nüfusunun yüzyıllar bo- rimleri; yol, otopark, itfaiye, sağlık, güvenlik,
Cumhuriyetin kuruluşu ile yunca artması, keşifler, icatlar ve sosyal yaşam eğitim (çıraklık - teknik eleman eğitimi), su, gaz,
başlamış olup, sanayi tesisleri bilincinin gelişmesi, bilim ve tekniğin ilerlemesi elektrik, kanalizasyon, arıtma sistemleri, iletişim,
tüketimin de rasyonel ve ekonomik olmasını sosyal tesisler sayılabilir.
başlangıçta dağınık, küçük gerektirmiştir.
esnaf ve sanayi işyerleri olarak Sanayi üretimleri çeşitleri itibariyle genel başlık-
organize olmadığından İhtiyaç duyulan tarım ve hayvan ürünlerinin lar olarak tekstil, metal, plastik, ahşap, gıda, çi-
ve de gereksinim duyulan her türlü alet ve mento, kâğıt, boya ve kimyasal ürünler olduğu
ve bölgesel sanayi planları edevatın, giysi, eğitim, sağlık, barınak vb. için kadar günümüzde pek çok üretimler Ar-Ge sa-
yapılmadığından çok kıymetli gereken her türlü tüketimin artması buna kar- yesinde çeşitlilik kazanmıştır. Bu üretimlerin geri
şılık üretim ölçeğinin yetersizliği, gündeme dönüşümü yeni sanayi ürünlerine ham madde
tarım alanları kaybedilmiştir. makineli ve geri dönüşümlü üretim gibi ras- olarak yansımaktadır.
Ancak 1960’lı yıllardan itibaren yonel, ekonomik ve entegre olması gereken
sanayi yatırımlarının artması ile seri üretim modellerinin gelişmesini ön plana Artan dünya nüfusunun ekonomik yaşama-
çıkarmıştır. nın sürdürülebilir olmasında geri dönüşümlü
bölgesel sanayi planları yapılmaya üretim-tüketim planlaması kaçınılmazdır. Enerji
başlanmıştır. Bugün hemen her Buharla başlayan sanayi devriminin gelişme- ve ham madde kaynaklarının korunması esastır.
ilimizde planlı sanayi bölgelerinde siyle bugünkü dünya nüfusu ve daha fazla-
sına yetecek rasyonel üretim sistemleri ge- Sanayi Yapılarının Konstrüksiyonları
çevreye duyarlı tesislerde sanayi liştirilmiştir. Üretimin; planlı, süratli, rasyonel Hakkında
üretimi yapılmaktadır.” ekonomik, seri ve de geri dönüşümlü olabil-
mesi için günümüzde sanayi yapıları (fabri- Sanayi yapıları genellikle büyük boyutlarda ol-
kalar olarak tanımlanan) kapalı - açık - yarı duklarından bunların tasarım, planlama ve uy-
açık üretim tesisleri geliştirilmiştir. Bu üretim gulanmasında yapı türleri olarak;
tesisleri türüne göre; gaz, duman, koku, toz,
buhar, gürültü, katı ve sıvı atık ve kimyasal
maddeler çıkardıklarından ve bu atıklar se-
bebiyle de toplu yaşam yerlerinden göreceli
uzak olmaları gerektiğinden, bu üretim böl-
gelerinin sanayi (endüstri) bölgeleri olarak
şehir planlarında belirlenmesi bir zaruret
haline gelmiştir.
Resim 1. Çelik Konstrüksiyon Sanayi Yapısı.
Sanayi Bölgelerinin Seçiminde Göz
Önüne Alınması Gereken Başlıca
Özellikler:

1. Tarıma elverişsiz alanlar olması,


2. Hâkim rüzgârın yerleşim bölgeleri ile aksi
yönde olması,
3. Kesintisiz enerji olması,
4. Demir, kara, hava ve deniz yollarına yakın
olması,
5. Çevresel Etki Değerlendirmesinin (ÇED) dik-
kate alınması. Resim 2. Betonarme Prefabrik Sanayi Yapısı.

24 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Resim 4. Uzay Kafes Sistemi.

Sanayi Yapılarının ve Tesislerinin


Planlı Yapılması Gereğinden Bir
Sonuç Çıkarmak Gerekirse

Ülkemizde sanayileşme Cumhuriyetin kuru-


luşu ile başlamış olup, sanayi tesisleri başlan-
gıçta dağınık, küçük esnaf ve sanayi işyerleri
olarak organize olmadığından ve bölgesel
sanayi planları yapılmadığından çok kıymet-
li tarım alanları kaybedilmiştir. Ancak 1960’lı
Resim 3. BA Prefabrik + Çelik Sanayi Yapısı. yıllardan itibaren sanayi yatırımlarının artması
ile bölgesel sanayi planları yapılmaya başlan-
1. Betonarme - Karkas, Çevresel Etki Değerlendirmesi mıştır. Bugün hemen her ilimizde planlı sanayi
2. Çelik Konstrüksiyon, bölgelerinde çevreye duyarlı tesislerde sanayi
3. Betonarme - Prefabrik, Çevresel Etki Değerlendirmesi halihazır ve üretimi yapılmaktadır.
4. Bunların her ikisi veya üçü birlikte yapı sis- gelecek zaman için çok iyi etüt edilmesi ge-
temleri olabilmektedir. reken en mühim faktörlerden biridir. Toprak, Sanayi yatırımlarının artması, üretimlerin daha
su ve havanın daha az kirlenmesi ekolojik rasyonel, ekonomik ve haklı rekabete dayalı ol-
Üretim sistemlerinin gerekli kıldığı planla- mühendislik mimarlık kriterleri bilhassa gö- ması, pratikte artan dünya nüfusunun yaşamını
manın (production - line) yatay ve düşey zetilmelidir. Sanayi tesislerinin planlamasında kolaylaştıracağı, artan istihdam, daha huzurlu,
yönlerde ve geniş açıklıklarda olmaları en- bacalar, filtre ve arıtma sistemleri sanayi bina- paylaşımı kolay bir yaşamın dünya düzeni ve
tegre - kontinü sistemlerde boyutları bazen larının ekolojik dengeli olması ve toplu yaşam barışını sağlayacağı, savaş ve terörün ortadan
yüzlerce metreyi bulabilmektedir. Sanayi alanlarına geçici veya kalıcı zarar vermemesi kalkacağını (nispeten azalacağını) iddia etmek
yapıları, inşa malzemesi ne tür olursa olsun esas olmalıdır. uzak bir ihtimal olmasa gerekir. <
fonksiyonuna uygun estetik bir mühendislik
mimarlık örneği olursa, bulunduğu toplu-
mun sanat ve ekonomi kültürünü de daha
iyi yansıtacaktır.

Betonarme karkas yapılar en fazla 8.00 m. -


10.00 m. açıklığa kadar ekonomik olabildiği
gibi, betonarme prefabrik yapılar en fazla 25.00
m. - 30.00 m. açıklığa kadar ekonomik olabil-
mekte ise de çelik konstrüksiyonlu yapılarda
açıklıklar 80.00 m. açıklığa kadar ve hatta daha
geniş açıklıkta olabilmektedirler.

Sanayi yapıları kısmen, kapalı, yer altında, de-


niz içinde, açık ve yarı açık olmak üzere; çok
değişik pozisyonlarda olabilmektedir. Bunların
fonksiyonları gereği; yangın, deprem, doğal
afetlere ve taşıyacağı yüklere göre dayanıklı ve
uzun ömürlü olmaları ekonomik planlamanın
gereğidir. Tesislerde kapasitesine ve üretim
çeşidine göre binlerce insan çalışacağından
bu tesislerin; ısıtılması, soğutulması, havalan-
dırılması, iklimlendirilmesi, aydınlatılması ve
bilhassa olağanüstü hallerde güvenli olması
esastır. Fotoğraf Adana Sanayi Odası tarafından iletilmiştir.

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 25


DOSYA <

Endüstri Arkeolojisinde
Mimarlığın Yeri:

SANAYİNİN
TERKETTİĞİ
ALANLARDA
“YENİDEN-
MİMARİ” Endüstri toplumlarının sosyo-ekonomik geli-
şimleri, ülkelerin sanayileşme tarihinin izinde
anlaşılabilir. Geniş bir perspektiften bakıldı-
N. Müge CENGİZKAN ğında, endüstri alanları ve yapıları, üretimi
Y. Mimar gerçekleştiren mekanik donanımları ve içinde
Mimarlar Odası Yayınları Editörü yer aldıkları strüktürlerle birlikte, bir ülkenin
sosyo-ekonomik geçmişinin önemli göster-
geleridir. İşlevlerini çoğu zaman hızlı teknolo-
“Üretim mekânları, insana uygun/ jik gelişmeler nedeniyle kaybettikleri için, bu
uyumlu olarak tasarlanan bir noktadan sonra temsiliyet niteliği kazanırlar.
Bu nedenlerle sanayi bölgeleri, yapıları ve
mekândan çok, üretim sürecine mekanik donanımları, endüstri anıtları olarak
ve üretimi gerçekleştirecek adlandırılır ve kamusal alanın olmazsa olmaz
parçasına dönüşürler.
olan makineleri içermek üzere
tasarlanmışlardır. Bu mekânları Endüstri arkeolojisi alanı, en genel tanımıyla,
geçmiş dönemlerin sınaî üretiminde rol oyna-
mekanik süreçler yerine insan mış, günümüzdeki fiziksel kalıntıların organize
aktivitelerini barındırmak üzere ve disiplinli bir çalışması olarak adlandırılabilir.
dönüştürmek bir çeşit yerinden Bundan dolayı bu yeni çalışma alanı, koruma
ve arkeolojinin yanı sıra, teknoloji ve ekonomi
etme (disorientation) sürecidir. Bu tarihiyle de yakından ilintilidir. Endüstri arkeo-
süreç, hem önceki kullanım / yeni lojisi, İngiltere’de, 1950’lerde ortaya atılan bir Darphane.
kavramken, 1960’larda genelde kabul gören
kullanım, hem de var olan mekân/ ve yaygın olarak kullanılmaya başlayan bir ça- alış biçimi, teorik bir çerçeve kurmamızı sağ-
yeni mekân tasarımı ikilikleri için lışma alanı haline gelir. Son dönemlere kadar lamakta. Anıtların, Riegl’ın önerdiği değerler
“miras” kavramı endüstri-öncesine ait tarihî sistemi çerçevesinde ele alınması, indirge-
geçerlidir.” kalıntılar için kullanıldığından, endüstri ve ar- meci bir tutum değil, kapsamlı bir sistema-
keoloji kelimeleri birbirleriyle uyuşmaz gibi tizasyon olarak görülmeli. Riegl’ın anıtlar için
görünmekteydiler. Endüstri yapıları uzunca ortaya koyduğu “gelişme değeri,” “göreceli
bir zaman tarihî anıt olarak tescil edilmediler. sanat değeri” ve “kullanım değeri,” endüstri
Endüstriyel üretimin hayatın her alanına sız- anıtlarını anlamamızda ve onların yeniden
masıyla, endüstri arkeolojisinin alanı da kap- işlevlendirilmelerinde, kendi tutumumuzu
sayıcı bir niteliğe büründü. Bu yeni araştırma belli ilkeler dâhilinde değerlendirmekte bir
alanında, çok farklı disiplinlerden -mimar, mü- yöntem olarak görülebilir.
hendis, tasarımcı, sosyolog, kent tarihçileri ve
her alandan araştırmacı- kişiler yer almaya baş- Endüstri mirası, basit mekanik aletlerden, ge-
ladı. Alanın araştırma nesnesi, küçük bir maki- niş endüstriyel bölgelere uzanan ölçekteki
ne parçasından, geniş bir coğrafyaya yayılan fiziksel bütün elemanları kapsayan genel bir
endüstriyel üretim bölgelerine kadar ölçek ve kavramdır. Endüstri yapılarının korunması pa-
nitelik çeşitliliği gösterdi. radoksal bir durum yaratır, çünkü bu yapılar
genellikle pragmatik nedenlerle -pratik ve
Alois Riegl’ın Değerler Sistematiği işlevsel kullanım için- inşa edilirler. Dolayısıy-
la çoğu zaman kent bağlamında ve yapısal
Anıtların doğası ve toplumların tarihi boyu olarak sembolik bir anlam taşımazlar. Fakat
değişen rolleri, 19. yüzyıl sonuna doğru Avus- sanayi toplumlarının kolektif belleğinde, en-
turyalı sanat tarihçisi Alois Riegl (1858-1905) düstriyel gelişmelerin kanıtı olarak dururlar.
tarafından kapsamlı olarak ele alınmıştır. Endüstri mirasının kültürel miras olarak kabu-
Riegl’ın anıtlar için sistematize ettiği bu de- lündeki önemli nedenlerden biri de, onların
ğerler sistemi çerçevesinde, endüstri anıt- sanat değerinin farkına varılmasıdır; kişinin
larının da anlaşılması, değerlendirilmesi ve çevre algısı/ilişkisinde değişimlere yol aç-
yaşama tekrar kazandırılma aşamasındaki ele malarıdır. Çünkü makineler ve makine ben-

26 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Darphane.

Darphane. Silahtarağa.

zeri form ve mekânlar, artık modern insana


tanıdık gelmektedirler. Endüstriyel yapıların
ve ürünlerin sanat değeri, daha çok Riegl’ın
ortaya attığı “göreceli sanat değeri” yoluyla
anlaşılabilir: “Göreceli sanat değeri,” bu tür
yapıların makine estetiği çerçevesindeki de-
ğerinden kaynaklanır. Reyner Banham’ın “yü-
celtilmiş Makine Çağı (exalted Machine Age)”
olarak bahsettiği dönemde, yine Banham’ın
“fabrika estetiği” kavramı, endüstri anıtlarının
sanat değerine karşılık gelir. “Fabrika estetiği”
kavramı, tam da endüstri yapılarındaki meka-
nik üretim süreçlerinin belirlediği mekânsal
oluşumun niteliğidir.

Değişen Müzecilik Anlayışı

Bu anlamda endüstri yapılarının, büyük ölçek-


te çevreleri ve küçük ölçekte de içlerindeki
mekanik aksam ile birlikte bir bütün olarak ko-
runması, endüstri arkeolojisi açısından önem
taşıyor. Müzecilik anlayışının da son dönemler-
de, bu gelişmeler çerçevesinde kapsamlı çevre
müzeleri (total environment museum) ve ekolo- Silahtarağa.
jik müzeler yönünde geliştiğini görüyoruz. Bu
anlamda, endüstri müzelerinin iç mekânları ile lışma alanlarından birini oluşturuyor. “Gelişme ve korumanın yöntemi, korunanın mesajını
endüstri bölgelerinin sunduğu dış mekânlar değeri” kavramı, tüm bu katmanlaşmış yaşama etkileyecektir. Korunan nesnenin nasıl yeni-
arasındaki sınır da sorgulanmaya başlanır. kalıplarının, yaşamın her alanındaki mekânsal den yorumlandığı, yeniden-programlandığı
Endüstriyel bölgeler, endüstriyel ürünler ve izlerle birlikte tümden korunmasına yönelik bir (re-programming) ve yeniden-mimari (re-
mekanik donanımlardan, sanayi kompleksi değeri işaret eder. architecture) ile dönüştürüldüğü geleceğe
içindeki konutlara, dükkânlara ve rekreasyon Riegl’ın “kullanım değeri” kavramı, endüstri anıt- aktarılan bilgiyi etkileyecektir. Bu işlem zaten
alanlarına kadar birleşik bütünler olarak ele larını korumamızın temel nedeni olmasa bile, endüstriyel üretim mekanizmaları, mekânları
alınmaya başlandı. Yakın zamana kadar göz “kullanım değeri” bu yapıları yeniden işlevlen- ve alanları olarak elimizde var olanların izlerini
ardı edilen sosyo-ekonomik etkinlik tarihî ve direrek kent yaşamına kazandırırken en önemli barındırarak yeniden yaratma sürecidir. Bu, pa-
değişen üretim / kullanım sistemlerindeki ka- rolü oynar. Yeniden işlevlendirmede, yapıların limpsest olarak mimarlıktır.
lıpların (pattern) yanı sıra, konutlar, dükkânlar, neyi temsil ettikleri, kime hizmet ettiklerinden
rekreasyon alanları gibi yaşam mekânlarını da daha önemlidir. Bir nesneyi korumak, korunan İzlediğimiz bu kavramsal tasarlama sürecinde,
içeren sanayi komplekslerindeki sosyal yaşam nesnenin mesajını ve görüntüsünü gelece- endüstri mekânlarının aurasının farkında olarak
da endüstri arkeolojisi alanındaki önemli ça- ğe taşımak olduğundan, her koruma eylemi tasarlamak, yeniden-programlama ve yeniden-

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 27


DOSYA

Terkos Su Müze.

mimari aşamalarında önemli ölçütlerden birini Ve Türkiye’den... Not: Bu yazı, yazarın 2001 yılında ODTÜ Mimarlık Fakültesi, Bina
ABD’de tamamlanan “Palimpsest” Olarak Mimarlık: Endüstri Arkeolojisi
oluşturuyor. Alışıldık (konvansiyonel) program- Kapsamında Endüstri Yapılarının Yeniden İşlevlendirilmesi başlıklı yük-
larla ya da alışıldık dönüşüm projeleriyle yapı- Son yıllarda Türkiye’de de örneklerini görmeye sek lisans tezinden hareketle yazılmış; Mimarlık dergisinin 308. sayı-
lan yeniden işlevlendirmeler, genellikle üretim sında (Kasım-Aralık 2002) yazarın editörlüğünü üstlendiği “Endüstri
başladığımız ve yine kültürel ortama kazandırı- Yapılarının Yeniden Kullanımı” dosyası içinde yayımlanmıştır.
mekânlarının doğasını gereğinden fazla do- lan endüstri yapıları, özellikle Osmanlı’nın baş-
mestik hale getiriyor ve onların ayrıksı karak- kenti olarak İstanbul’da yoğunlaşıyor. Birkaçını RESİM ALTYAZILARI
terleriyle uyuşmuyor. Çünkü üretim mekânları, anmak gerekirse: Bakırköy Baruthanesi, Yunus 1. Darphane-i Amire’den İstanbul Müzesi’ne (Kaynak: İstanbul der-
gisi)
insana uygun/uyumlu olarak tasarlanan bir Emre Kültür Merkezi’ne; Darphane-i Amire, 2. Darphane-i Amire, iç mekânda sergi (Kaynak: İstanbul dergisi)
mekândan çok, üretim sürecine ve üretimi ger- İstanbul Müzesi’ne; Tophane-i Amire, Mimar 3. Darphane-i Amire, iç mekânda sergi (Fotoğraf: N. Müge Cengiz-
çekleştirecek olan makineleri içermek üzere ta- Sinan Üniversitesi Kültür ve Sanat Merkezi’ne; kan)
4. Silahtarağa Elektrik Santrali’nden, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve
sarlanmışlardır. Bu mekânları mekanik süreçler Hasköy Lengerhane ve Şirket-i Hayriye Tersa- sergi ve etkinlik merkezi olan Santral İstanbul’a (Kaynak: MO Ulusal
yerine insan aktivitelerini barındırmak üzere nesi, Rahmi Koç Endüstri Müzesi’ne; Defterdar Mimarlık Ödülleri Arşivi)
dönüştürmek bir çeşit yerinden etme (disorien- Feshane-i Amire, Feshane Uluslararası Fuar, 5. Santral İstanbul, iç mekân (Fotoğraf: Selcen Tuncer)
6. Terkos Pompa İstasyonu’ndan, İstanbul Su Medeniyetleri
tation) sürecidir. Bu süreç, hem önceki kullanım Kongre ve Kültür Merkezi’ne; Cibali Tütün Fab- Müzesi’ne (Kaynak: MO Ulusal Mimarlık Ödülleri Arşivi)
/ yeni kullanım, hem de var olan mekân/yeni rikası, Kadir Has Üniversitesi’ne; Bakırköy İspirto- 7. İstanbul Su Medeniyetleri Müzesi (Kaynak: MO Ulusal Mimarlık
mekân tasarımı ikilikleri için geçerlidir. hanesi, İTÜ İspirtohane Konservatuarı ve Kültür Ödülleri Arşivi)

Merkezi’ne; Sütlüce Mezbahası, Sütlüce Kongre


Dünyadan... ve Kültür Merkezi’ne; Silahtarağa Elektrik Sant-
rali, İstanbul Bilgi Üniversitesi ve sergi ve etkinlik
Endüstri bölgeleri ve yapıları dönüştürülmeye merkezi olan Santral İstanbul’a; Terkos Pompa
karar verildiğinde, çoğu zaman kültürel etkin- İstasyonu, İstanbul Su Medeniyetleri Müzesi’ne
likler için yeniden kodlanırlar (re-coding); çoğu dönüşen yapılardan sadece birkaçı.
tarihi yapının işlevsel dönüşümünde ilk akla
gelen işlevin, kültür merkezi ya da sergi mekânı İstanbul’daki kadar çok olmasa da, Türkiye’nin
olması gibi. Mimari tasarım sürecine giren bu çeşitli bölgelerinde endüstri yapılarının dö-
yapılar, yeni etkinliğin gereklerine göre yeniden nüştürüldüğünü görüyoruz: Ankara TCDD
tasarlanırlar: Yeniden mimari. Üretim devam Tren Hangarları’nın Çağdaş Sanatlar Müzesi ve
eder fakat bu seferki üretim endüstriyel değil, Atölyeleri olan Cer Modern’e; İzmir Pasaport
kültürel ya da bilgi üretimidir. Son dönemler- Limanı yapıları ve antrepoları, Pasaport Kültür
de dönüştürülen ve kültürel ortama sunulan Merkezi ve alışveriş merkezine... İlginç bir şe-
dünyadaki endüstri yapılarından birkaçını kilde, Türkiye’nin İstanbul dışındaki iki büyük
saymak gerekirse, Londra’da elektrik santralin- kenti daha yeni yeni bu tür uygulamalara sahne
den müzeye dönüştürülen Tate Modern; Ruhr olurken, önemli sanayi kentlerimizden Eskişehir,
Havzası’ndaki geniş endüstri bölgesinden çok endüstri mirasına sahip çıkıp, şimdiden hizmete
amaçlı bir kullanıma kavuşan IBA Emscher Park; girmiş birçok sanayi yapısını barındırıyor: Şarap
Paris’te demiryolu hangarları ve eski istasyon bi- fabrikasından Hayal Kahvesi’ne, Eskişehir Sebze
nasından müzeye dönüştürülen Galeri d’Orsay; Hali’nden Haller Gençlik Merkezi’ne. Bu tür bir
Torino’da çok amaçlı bir merkeze dönüştürülen kentlilik bilincinin uyanmasında, yerel yönetim-
Fiat Lingotto Fabrikası ilk akla gelenlerden. lerin katkılarını unutmamak gerekir. <

28 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


DOSYA <

SANAYİ
YAPILARI VE
ADANA’DA
SANAYİ
PLANLAMASI

Mehmet KESKİN Adana kenti uzun yıllar ülkemizde sanayi tur. Kentin düzensiz, plansız sanayileşmesi ile
Y. Mimar, Şehir Plancısı bakımından, özellikle pamuk bazlı sanayi birlikte ilk zamanlar fark edilmeyen sorunlar
kollarında, İstanbul’u takip ederek amiral ge- zamanla gün yüzü görmeye başlamış ve fakat
misi olmuştur. Tekstil öncesi Marshall yardımı geçen zaman içerisinde sorunlar büyüyerek
“Hedefe ulaşabilmenin en döneminde çeltik ürününün devamı olarak çözümü neredeyse imkânsız hale getirmeye
önemli ana kabulü zaman çırçır, daha sonra da birçok ayrı dalda sana- başlamıştır.
yileşmeye önayak olan kentlerden biri haline
ve gerçekleşebilirlilik ve gelmiştir. Daha sonra özellikle iç göçe dayalı Sanayileşme politikası tabidir ki ülke çapında
sürdürülebilirlik kavramlarının ani ve aşırı kalabalıklaşma ve sanayide planlı ele alınmalıdır ve bu yazının amaç ve ölçeğinin
hareket edemeyerek gelişmelere olumlu ve dışındadır. Adana ölçeğinde yapılması gereken,
birlikte yapılması ve tüm eşzamanlı tepkisizlik ile durağan planlama kent politikası ve şehircilik açısından alan tes-
oyuncuların katkılarının başta olmak üzere değişik nedenlerle gerile- piti, tanımlama ve programlama ile yakın, orta
miş ve neredeyse durma noktasına gelmiştir. ve uzun vadede planlama politikaları oluştura-
sağlanması ile olacaktır. Kent Mevcut Sanayi yapıları zaman içerisinde yıkı- rak uygulamaktır. Sanayi alanları sektörel bazda
içinde varlığını sürdürebilmiş ender larak başka fonksiyonlara yönelik yapılaşma- kent planında daimi yerini almalı, inkişaf miktarı
miktardaki sanayi yapılarının lar gerçekleşmiş, eski yapılar gelecek kuşak- projekte edilerek buna uygun teknik altyapısı
lara yönelik olarak yalnızca tuğla bacaları ile mevcut alanlarda güncelleştirilmeli ve çalışan-
modernleştirilerek kullanılması intikal ettirilmeye çalışılmış, göstermelik ola- larına sosyal altyapı alanları ve elemanları su-
özendirilmelidir.” rak bırakılmış birkaç örnek dışında yıkılmıştır. nulmalıdır.
Bilindiği üzere yetkili koruma amaçlı kurullar
ancak bazı konut, konak gibi binaları muhafa- Sanayi alanı çalışanlarının barınma, eğitim, spor,
za edebilecek kararlar alabilmiştir. alışveriş ve eğlenme/dinlenme faaliyetleri için
planlama ve tesisler yapılmaz, olanlar güncel
Burada hedeflenen planlama açısından mü- ve reel büyüklük ve kapasiteye ulaşmazsa ne-
tevazı bir analiz/sentez savı sunmaktan ibaret gatif yayılım ve alternatif substandart tesis ve
olup, ölçek tamamen şahsi perspektif sunumu- imkânlar ortaya çıkacaktır.
dur.
Adana’nın içinde bulunduğu koşullar ortada
Adana kent bütününde imar planı bağlamında olup, doğru sanayi alan ve büyüklüğü, tarıma
planlı sanayi alanları, mevcut planlı alanlar ve dayalı alternatif sanayi alanları tespiti ve lo-
Hacı Sabancı Organize Sanayi Alanı lokomotif kasyon transferi zaman içerisinde yapılması
yerleşimler olup, şehrin değişik bölümlerinde gereken mevcut tesislerin gerçek “zone”larda
de Küçük Sanayi Alanları bulunmaktadır. Bu faaliyet göstermesinin temini şarttır. Planla-
alanların kentsel yerleşim politikaları planlama ma sürecini akademik anlamda çözümlemiş
esasları bakımından belirgin ve yorumlanarak ülkelerde aksine bir eğilim ya da olağanüs-
analiz edilebilir prensip ve kabullere haizdir tü şartlar varit değilse, kentlerin bölgesel
demek zordur. Zira sanayi alanlarının toplu alan kullanımı olarak niteleyebileceğimiz
bulunduğu lokasyonlar tanımlanarak yeterli “zone”ları kristalize edilerek sınırları çizilip, ke-
altyapı ve sosyal donanım ilkeleriyle bütünleşir sinleştirilmiştir. Bu bölgelerin altyapıları, des-
konumdan uzaktır. tek ve tamamlayıcı komşu fonksiyonları tayin
edilmiştir. Netice olarak bu alanların sosyal ve
Sanayileşme esnasında ve bilahare planlama teknik altyapı gereksinimlerinin kentsel ta-
prensipleri bakımından vazgeçilmez unsurla- sarımları ve realizasyonlarının politikaları ve
rın başında gelen sosyal ve teknik altyapı ile gerçekleşme süreçleri belirlenmiş ve hayata
dördüncü boyut olarak niteleyeceğimiz za- geçirilmiştir.
man öğesi yeterli oranda gerçekleşememiş-
tir. Sanayileşme ile birlikte sanayi için gerekli Adana ilinde planlı sahalarda mevcut bulunan
olan altyapı zamanında yapılamamıştır. Buna 1/25.000 ölçekli imar planında da belirli olan
ani ve yoğun sayıda iç göç nüfusu eklendi- toplam 51.678.139 m2lik alan sanayi alanları
ğinde de sanayi alanları etrafında şehircilik (Organize Sanayi Bölgesi dahil), sanayi gelişme
ilkelerine aykırı gecekondulaşma, neredeyse alanları, küçük sanayi bölgeleri ve sanayi depo-
hiç teknik ve sosyal altyapı olmadan oluşmuş- lama alanları olarak planlanmış durumdadır. Bu

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 29


DOSYA

bölgelerde yapılaşmanın ve servis alanlarının Mevcut Milli Mensucat Fabrikası’nın resto- Ek: Adana 1/25.000 Ölçekli Nazım İmar Planı
gerçekleşmesi ivedilikle sağlanmalıdır. Bunun rasyonu yapılarak yeni Bilim ve Teknoloji Revizyonu, Sanayi Alanları ve Sanayi Depolama
için; Üniversitesi’ne tahsisi bir ihtimal ve öneridir. Alanları.
İstanbul Kadir Has Üniversitesi bu konuda
a. Durum analizi / sektörel tanımlama ve ihti- canlı örnektir. Diğer öneri ise kültür park ya- Planda koyu renkle gösterilenler mevcut sana-
yaç tespiti; pılarak, minyatür park inşa edilerek çözümle- yi alanlarıdır, bunlara küçük sanayi ve organize
b. Realizasyon süreç ve metodolojisi; nebilir. sanayi bölgesinin de dahildir. Açık renkle gös-
c. Sektör destek planlaması ve realizasyonu; terilenler sanayi gelişme ve sanayi depolama
yapılmalıdır. Kentleri yaşatan öğelerin başında kent par- alanlarıdır.
çacıkları yer almaktadır. Spor, eğlenme, ika-
Hedefe ulaşabilmenin en önemli ana kabulü met, dinlenme, eğitim, idare, vb. değişken
zaman ve gerçekleşebilirlilik ve sürdürülebilirlik kentsel alan kullanımlarına zamanın tüm
kavramlarının birlikte yapılması ve tüm oyuncu- ülkenin önde gelen sanayi yapılarına ev sa-
ların katkılarının sağlanması ile olacaktır. Kent hipliği yapan kentimizin bir de bu açıdan
içinde varlığını sürdürebilmiş ender miktarda- değerlendirilmesi için en azından fikir plan-
ki sanayi yapılarının modernleştirilerek kulla- laması yapmak zamanı gelmiş ve geçmek-
nılması özendirilmelidir. Bu politika iki açıdan tedir. Sahibi olduğumuz değerleri yaşatmak
önemlidir: görevimizdir. <

1. Kent fiziksel planlaması için bir tarihî ve can-


lı koruma planlaması marifetiyle yok olmak
üzere olan sanayi yapılarının restore edile-
rek eğlence, kültür ve alışveriş merkezi ola-
rak kullanılması;
2. Nostaljik amaçlı da olsa eski sanayi yapıla-
rının mevcut ve gelecek kuşaklara intikali
hedefinden hareketle sanayi / eğlence parkı
yapılarak tasviri.

30 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


DOSYA <

ADANA VE
SANAYİ

Sadi SÜRENKÖK Türkiye’nin ilk sanayileşen kentleri arasında yer


Adana Sanayi Odası alan Adana, üretim, yatırım ve ihracat için her
Yönetim Kurulu Başkanı türlü imkân ve altyapıya sahip bulunmaktadır.
Bölgeyi baştan aşağı sulayan kanal ve kanalet-
ler, enerji nakil hatları, uluslararası havalimanı,
Adana’da kent dokusu içerisinde TEM Otoyolu, demiryolu, limanlara yakınlığıyla
kalan sanayi yapılarının yeniden her tür ulaşım imkânına sahiptir.
işlevlendirilmesi konularının Adana’yı Adana yapan en önemli faktör, yatırım
ele alındığı dosyamızda Adana ikliminin çok müsait olmasıdır. Tarıma dayalı
sanayi veya gıda ürünlerindeki diğer yatırımlar
Sanayi Odası Başkanı Sadi için hammaddenin kaynağında bulunulmasıdır.
Sürenkök’ün Adana sanayisinin
Mükemmel altyapısı ile tek parçada Türkiye’nin
geçmişten bugünü durumunu en büyüklerinden biri olan Organize Sanayi Böl-
sergileyen yazısına yer veriyoruz. gesi, rezerv alanı olarak genişleyebilecek olan
Sürenkök’ün bu yazıda anlattıkları Yumurtalık Serbest Bölgesi ve yetişmiş insan leri üzerinde toplamıştır. İlk çağlarda, yöresel
gücü gibi önemli özelliklerin, iklim ve coğrafi gereksinimi karşılayacak düzeyde başlayan pa-
ve Adana Sanayi Odası tarafından avantajlarla birleşmesi sonucu Adana, yatırım muk üretiminin önem kazanması 1830’lara rast-
yayınlanan, Adana sanayisinin ve üretim açısından tümüyle elverişli bir bölge lamaktadır. Osmanlı devletine başkaldıran Mısır
haline gelmiştir. Valisi Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa’nın
tarihi konusunda yapılan 1833’te Çukurova yöresini ele geçirmesi, pamuk
incelemeler ne kadar önemli bir Adana Sanayisinin Tarihçesi: üretiminin gelişmesi açısından önemli bir baş-
Cumhuriyet Öncesinde Adana langıç noktası olmuş, İbrahim Paşa’nın valiliği
mirasla karşı karşıya olduğumuzu Sanayisi sırasında, Mısır’daki tarım reformuna paralel ola-
bir kez daha gösteriyor. Adana’nın rak, Çukurova’daki pamuk tarımı geliştirilmiştir.
Çukurova Bölgesi verimli toprakları, elverişli
özellikle Cumhuriyetle birlikte iklim koşulları, ulaşım olanakları ve Akdeniz’e Çukurova yöresinde hareketlenen pamuk tarı-
öne çıkan “Sanayi Kenti Adana” açılan emin koylarıyla bütün devirlerde dikkat- mı 1860’lara gelindiğinde daha da önem kazan-
imajının bugün farklılaştığını,
organize sanayi bölgelerindeki
yeni ortamlarında yaşamlarına
devam eden sanayiden kente miras
kalan yapıların bugün yeniden
değerlendirilmeyi beklediğini
görüyoruz. Dileğimiz bu yapıların
Adana’nın yüz yıllık imajına yakışır
bir şekilde tekrar kent kültürüne
kazanılması, kentin yaşam
kalitesinin yükseltilmesine katkı
verecek mekânlara dönüşmesidir.

Saba Fabrikası.

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 31


DOSYA

Çırçır Fabrikası.

Bosnalı Salih Fabrikası.

mıştır. 1861’de Amerika’da başlayan iç savaş, o


günün en önemli pamuk alıcısı olan İngiltere’yi
darboğaza sokunca pamuk fiyatları birden yük-
selmiş, İngiltere, bu durumda yeni ekim yerleri
aramaya başlamıştır. Bu gelişmeler pamuk üre-
timinin Türkiye’ye, özellikle de Adana’ya kayma-
sına yol açmıştır.

Sanayi, yerleşim merkezlerinde kurulan zeytin-


yağı imalathaneleri ile çok az sayıdaki küçük do-
kuma imalathaneleri dışında önemli bir uğraşı
olarak görülmemektedir. Cumhuriyet dönemi-
ne kadar Adana’da bugünkü anlamda sanayi
faaliyetlerine rastlamak mümkün olmamıştır.
Bölgemizde dolayısı ile ilimizde yaz aylarının Katlı İplik Fabrikası.
çok sıcak geçmesi, şehirli nüfusun büyük bir kıs-
mının uzun süre yaylalarda oturma zorunluluğu
doğurmuştur. Bu neden sanayinin gerektirdiği tıktan sonra 1876 yılında sosyal ve ekonomik leri ithalini gerçekleştirmeye muvaffak olmuş
kesintisiz üretim imkânını ortadan kaldırmıştır. nedenlerle Ceyhan İlçesine nakledilmiştir. Jus- ve 1899 yılında 2688 iğlik bir iplik fabrikası ve 2
Pamuk üretiminin yaygınlaşmasının ardından, tin Daudet’in sırasıyla karısı, çocukları ve torun- yıl sonrada dokuma tezgâhlarının çalışması ile
ulaşımda demiryolunun tesis edilmesiyle bir- ları tarafından çalıştırılan bu fabrika 1948 yılında Adana’da 3 üniteden oluşan o zamanki anlam-
likte Adana’da sanayileşme yolunda ilk adımlar Hasan Yeşil tarafından satın alınarak işletilmesi- da modern bir entegre tesis hizmete girmiştir.
atılmıştır. Dokuma sektörüne yönelik tesisler ne devam edilmiştir.
ağırlıklı olmakla birlikte çok sayıda fabrika ku- Dokuma tezgâhlarının ilk faaliyete geçtiği ta-
rulmuş; böylelikle kentin gelişimi açısından yeni Adana’dan Ceyhan’a nakledilen bu çırçır fabri- rih 13 Ocak 1901’dir. 1903 yılında yayınlanan Dr.
bir dönem başlamıştır. kasından sonra yeni bir çırçır fabrikasının kurul- Shaffer’in “Cilicia” adlı eserinde o yıllarda 45.000
ması 1885 yılına rastlar. Bu tarihte azınlık vatan- nüfusu olduğu tahmin edilen Adana’da sanayi
Adana’nın İlk Fabrikası daşlarımızdan Havace Tırpani ilerde Adana’daki henüz doğmuş cılız bir çocuğa benzetiliyordu. Ni-
Sümerbank Fabrikası’nın nüvesini teşkil edecek tekim o devirde bahsi geçen bu fabrikadan başka
Adana’da ilk fabrika 1864 yılında İş Bankası mer- olan çırçır fabrikasını kurmuştur. Bu tarihte bir bugün ev ve el sanatları olarak nitelediğimiz iplik
kez binasının eski bulunduğu yerde kurulmuş- de un değirmeni kurulmuştur. O dönemde eğirme, halı, seccade, kilim ve keçi kılından çuval
tur. Fransız Makine Mühendisi Justin Dauted bunların dışında Adana’da bugünkü anlamda dokuma imalathaneleri ve basit şekilde orak ve
tarafından kurulan bu fabrika bir çırçır fabrika- başka bir sinai faaliyet görülmemektedir. Hava- nal imali, eğer takımları, çömlek yapımı belli başlı
sıdır. 1864 yılında kurulan bu tesis 11 yıl çalış- ce Tırpani Avrupa’dan iplik ve dokuma makine- sanayi uğraşları arasında görülmektedir.

32 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Atermit Fabrikasının Açılışı.
1906 yılında da yine azınlık vatandaşlarımızdan
Aristidi Kosma Simyanoğlu, 1800 iğlik ikinci bir
iplik fabrikasını kurmuştur. Simyanoğlu Fabri-
kası adı altında üretime başlayan bu fabrikaya
1911 yılında 400 iğlik bir iplik ünitesi ile 51 adet
tezgâh ilave edilmiştir. Bu suretle ilimizde o yıl-
lara göre ikinci bir modern ve büyük bir fabri-
kanın (Bugünkü Milli Mensucat Fabrikası) kurul-
ması gerçekleştirilmiştir.
Seyhan Nehrinde Un Değirmeni. Çukurova Elektrik.
Ancak bölgemizde ve ilimizde sanayi faali-
yetleri henüz gelişme devresine girmeden 1. 1924 yılında yayınlanan Adana Ticaret leri kurulmuştur. 1945 yılında ülkemizin Batılı
Dünya Savası başlamıştır. Savaş sonunda 30 Rehberi’nden o tarihlerde şehrimizde 17 fabri- anlamda demokratik düzene geçmesi ve 1950
Ekim 1918 yılında imzalanan Mondros Mü- kanın bulunduğunu öğrenmekteyiz. Rehberler- yılında iktidarın değişmesi siyasi tarihimiz açı-
tarekesi şartlarına uyularak ilimiz 20 Aralık de bu tesislerden 2’sinin iplik ve dokuma fabri- sından olduğu gibi ekonomik yönden de yeni
1918’de Fransızların işgaline uğramıştır. İşgal- kası, 3’ünün un, 8’inin çırçır ve prese fabrikaları bir dönemin başlamasına neden olmuştur.
den, tarım, ticaret ve sanayi faaliyetleri önem- olduğu belirtilmekte, 4 fabrikanın ise atıl vazi-
li ölçüde etkilenmiş, bu durum Adana’nın yette bulunduğu bildirilmektedir. 1952-53 yıllarında Adana bölgesinde 50 kadar
kurtuluş günü olan 5 Ocak 1922 tarihine ka- pamuk şifleme evi, 10 keçe imalathanesi, 22 il-
dar devam etmiştir. 29 Ekim 1923 tarihinde Aynı tarihte bu tesislerin dışında Ticaret ve Sa- kel dokumahane, 40 kadar masere ve 4 adet su
kurulan Türkiye Cumhuriyeti devleti ülkede nayi Odası’na kayıtlı olan imalathanelerin faa- işleyen un değirmeninin bulunduğunu, terzilik,
olduğu gibi bölgemizde ve ilimizde ekono- liyet kollarına göre dağılımı ise, “4 matbaa, 44 hallaçlık gibi zanaatların da mevcut olduğunu o
mik yönden yeni ve aydınlık ufukların doğ- fırın, 7 masere, 7 gazozhane, 14 şekerleme evi, yıllara ait belgelerden öğrenmekteyiz.
masına yol açmıştır. 55 köşker, 7 saraç, 7 dink (bulgur değirmeni),
18 kazancı, 37 demirci, 34 marangoz, 9 helkeci 1956 yılında ilimizde 2’si basma tesislerine sahip 7
Cumhuriyet Dönemindeki Gelişmeler (kova yapımcısı) ve 4 bıçakçı” şeklindedir. iplik ve dokuma fabrikası, 7 bitkisel yağ fabrikası, 3
un fabrikası, 1 çimento fabrikası, 49 çırçır ve prese
Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında müba- 1950 yılına kadar geçen sürede sanayileşmenin fabrikası, 2 tuğla ve kiremit fabrikası, 4 sabun ima-
dele sonucu Adana’da mevcut 2 iplik ve do- gereği olan altyapı yatırımlarının yeterince ger- lathanesi, 1 asbestli levha fabrikası, 4 karo-mozaik
kuma fabrikasından birincisi olan Tırpani Fab- çekleştirilememiş olması ve özellikle 2. Dünya imalathanesi ve büyüklü küçüklü birçok imalatha-
rikası, önce Türk müteşebbislerinden Rasim Savaşı’nın ekonomimize olumsuz etkisi bütün nelerin faaliyette bulunduğu görülmektedir.
Dokur tarafından, daha sonra da 1927 yılında yurtta olduğu gibi bölgemiz ve ilimizde sanayi-
Ziraat Bankası tarafından satın alınmıştır. Adı leşmenin istenilen düzeyde gelişmesine engel Bu arada Seyhan Hidro-Elektrik Santralı’nın ku-
geçen fabrika 1937 yılında Malatya Mensu- olmuştur. rularak elektrik enerjisi üretimine geçmesi, yine
cat Şirketi’ne ve en son Sümerbank’a devre- 1956 yılına rastlamaktadır. Aynı yılda sanayide
dilmiştir. O yıllarda 5.000 iğ ve 51 tezgâhtan 1924-1950 yılları arasında ilimizde, mevcut sınai 7.900 kişinin çalıştığı tespit edilmiştir. Daha son-
oluşan Simyanoğlu Fabrikası ise Fransız Rober tesislere ilaveten 1 iplik, 2 bitkisel yağ, 9 çeltik, raları, mevcut tesislerin tevsii yoluyla kapasite-
Şirketi’ne satılmıştır. Bu şirket, fabrikayı merke- 2 un, 21 çırçır ve prese fabrikaları, 4 un değir- lerinin artması yanında, yeni tesislerin de ku-
zi İstanbul’da bulunan Milli Ticaret TAŞ’ne kira- meni, 2 matbaa, 11 masere ve birkaç şekerleme rularak üretime geçmeleri, ilimizdeki sanayinin
ya vermiştir. imalathanesi ile taşıt ve makine onarım atölye- devamlı bir gelişim içinde olmasını sağlamıştır.

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 33


DOSYA

Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi.

Sanayileşmenin Etkileri ve Tesislerin


Yapısı

Sanayileşmenin yalnızca toplumsal ve ekono-


mik anlamda değil, aynı zamanda kentlerin fi-
ziksel gelişiminde de önemli etkileri olmuştur.
Kentlerin omurgasını oluşturan ulaşım ağlarının
oluşmasında sanayileşmenin doğurduğu so-
Organize Sanayi Bölgesi.
nuçların etkisi büyüktür. Çoğu kez topografya
ve iklim koşullarıyla ilk şeklini alan kentler daha
1963 yılında faaliyette bulunan 145 sanayi yapısının tamamlanmasıyla, kentimizde tüm sonra hammadde, enerji kaynakları ve ulaşım
tesisinde 9.181’i erkek 4.144’ü kadın olmak sektörlerde yatırımlara gidilerek üretime geçil- ağlarının konumuna göre gelişme sürecine gir-
üzere 13.325 kişinin çalıştığı ve 122 firmada miştir. Bunlar arasında büyük firmaların yanı sıra mişlerdir.
612.313.000 liralık üretim yapıldığı tespit edil- çoğunluğu kentte daha önce eksikliği hissedi-
miştir. Bu suretle ilimizde sanayi faaliyetler hü- len orta ölçekli firmalar yer almakta, Adana teks- Fabrikaların yapısal ölçekteki değişimlerinin
kümetlerin uyguladıkları ekonomik politikalara til ve bitkisel yağ, döküm, metal, makine yedek yanı sıra, kent içindeki konumları da sanayi dev-
göre değişen hızda fakat devamlı bir gelişim parça, plastik, kimya, mobilya, gıda sektörlerin- rimi ve sonrasındaki gelişmelerden etkilenmiş-
süreci içinde günümüze kadar belirli bir akış de güçlü konumda bulunmaktadır. tir. Deniz kenarında olan yerleşimlerde sanayi
içerisinde, devam etmiştir. tesisleri, liman ticaretinin getirdiği hammadde
Yatırımcılar için büyüm olanaklar sunan Adana temini ve üretilen malların dağıtılması yönün-
Günümüzde Adana Sanayisi ve Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde ha- deki kolaylıklar nedeniyle genel olarak kıyılarda
Sektörlerin Durumu len 330 firma faaliyet göstermektedir. Bölgede, kurulurken, deniz kenarında olmayan şehirler-
25 firma inşaat, 65 firma ise proje aşamasın- de ise dönemin önemli geçiş yolları üzerinde
Türkiye’nin ilk sanayileşen ve sanayileşmeye dadır. Adana sanayisinin sektörel profiline ba- kurulduğu görülmüştür.
öncülük eden kentlerinden biri olan Adana’da kıldığında yüzde 24 ile tekstil ve konfeksiyon
sanayi yatırımları, 1980 sonrası duraklama dev- sanayisinin ilk sırayı alırken, bunu yüzde 18 ile Cumhuriyet dönemi öncesinde ve sonrasın-
resine girmiş ve 1994 yılına kadar aynı seviyede döküm, makine, metal eşya, otomotiv, yüzde 16 da sanayi yapılarının, özgün taşıyıcı sistemi-
devam etmiştir. ile gıda, yüzde 11 ile kimya ve plastik, yüzde 10 nin tuğla yığma olduğu, süreç içerisinde orta
ile elektrik- elektronik, yüzde 5 ile kâğıt, ambalaj alanda kalan taşıyıcılar betonarme karkas
İkinci Sanayi Hamlesi olarak tanımlanan 1996 ve yüzde 4 ile orman ürünleri ve mobilya sanayi olarak yenilendiği, yapıların çatı makasının
yılından sonra, Organize Sanayi Bölgesi’nin alt- takip etmektedir. ahşap, üst örtü malzemesinin ise kiremit ve

34 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


çinkodan oluştuğu görülmektedir. Betonarme
karkas olarak inşa edilen yapılardan özellik-
le un hazırlama ünitesi mimari açıdan dikkat
çekicidir. Modüler sistemle oluşturulan taşıyıcı
sistemin dış yüzeye yansıtılması sonucu elde
edilen cephelerde, zemin katlarda sivri kemerli
pencereler kullanılarak yapıya nitelikli bir gö-
rünüm kazandırılmıştır. Aynı sivri kemerlerin
çırçırlama ünitesinin zemin katlarında da kul-
lanılması, tesisteki bu iki farklı yapı arasında
mimari açıdan dil birliği olması sağlamıştır.
Dış duvarlarında dolgu malzemesi olarak de-
polarda taş, çırçırlama ünitesinde tuğla ve un
hazırlama ünitesinde briket kullanılan yapı-
larda çatı kaplama malzemesi olarak çinko ve
kiremit kullanılmıştır. Değişimler nedeniyle mi-
mari açıdan dil birliğine sahip yapılardan oluş-
mamaktadır. Betonarme sistemle inşa edilmiş
yapılardan oluşan fabrikaların çatısı ve tuğla
örgüsüyle Adana’daki diğer dokuma sanayi ya-
pılarıyla benzerlik göstermektedir.

Günümüzde ise kentin çeşitli yerlerinde, özel-


likle son yıllarda Organize Sanayi Bölgesi’nde
sanayi tesislerinin yapımında prefabrik ve çelik
yapıların ağırlık kazanması dikkati çekmekte-
dir. Buna bağlı olarak da yenilenen teknolojik
imkânlarla artık çok geniş açıklıklı, prefabrik ve
çelik yapıların örtüsü artık izolasyonu sağlaya-
cak, dış etmenlerden etkilenmeyecek, duvar
ve çatı yapısı ile kolonlarla ilgili teknolojik yapı
malzemelerinin kullanıldığı günümüz şartla-
rına uygun şekilde yapılmaktadır. Adana’da
sanayinin gerektirdiği büyük açıklıklara geçil-
mektedir.
rilerimiz üzerine, kent içinde mahalle aralarında Bu sitelerin kurulması gerçekleştiğinde kentin
Adana’da organize sanayi bölgesinin ve sanayi ve merdiven altlarındaki üretimlerin bir araya görüntüsü estetik olarak düzelmiş olacak, yol
sitelerinin, ulaşımın kolay olduğu, navlun ücret- toplanması için Büyükşehir Belediyesi tarafın- kenarlarındaki küçük atölyeler belirli yerlerde
lerinin düşük olacağı, hem hammaddeye kolay dan 1/25.000’lik nazım imar planlarında yer tah- toplanacak, böylece hijyenik olmayan ortamlar-
ulaşımın, hem de mamul maddenin pazara sisleri gerçekleştirildi. Yeni yapılacak 1/5.000’lik, da çalışanlar için daha uygun, daha çağdaş ve
ulaşımının kolay sağlanacağı yerlerde kurulmuş 1/10.000’liklerde ve uygulama planlarında da modern ortamlarda çalışma imkânı yaratılmış
olması, otoyol, havayolu ve demiryolu bağlantı- yeni sanayi sitelerinin sosyal donatıları, yolları ve olacaktır. <
larının bulunması büyük avantaj sağlamaktadır. diğer imkânları ile birlikte kurulması için sanayi-
cilerle birlikte çaba sarf edilmektedir. Öncelikli
KAYNAKLAR
Sektörel Sanayi Siteleri Oluşturulması olarak Tepebağ ve Büyüksaat civarında sayıları
Adana Sanayi Odası (ADASO) verileri.
300’den fazla olan irili-ufaklı ayakkabı üreticile-
Adana Sanayi Odası tarafından yayınlanan Adana Sanayi Tarihi Ki-
Uzmanlaşmış sanayi siteleri olarak adlandırılan rinin bir sanayi sitesinde toplanmasını istiyoruz. tabı.
sektörel sanayi sitelerinin Adana’da oluşturul- Benzer diğer meslek dallarının da belirli yerler- ÇÜ Fen Bilimler Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı’ndan Ayça Aslan
masıyla ilgili çalışmalar sürdürülmektedir. Sek- de toplanması için yerel yönetimlerle ortak ça- Özüdoğru’nun “Adana’da Dokuma Sanayi Yapılarının Endüstri Mirası
törel sanayi sitelerinin kurulmasına ilişkin öne- lışmalar devam ettirilmektedir. Kapsamında İncelenmesi” konulu Yüksek Lisans Tezi.

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 35


DOSYA <

CUMHURİYET’İN
SANAYİ KENTİ
KAYSERİ VE
MODERNLEŞME
ARAYÜZLERİ

Burak ASİLİSKENDER Cumhuriyet’in ilanı sonrası Türkiye’de, ulusal ve Dönemin kentleşme politikaları, alt-yapı hiz-
Mimar kurumsal bir yapının inşası ve buna bağlı yeni metleri, ulaşım ağlarının kurulumu ve kamu
Yrd. Doç. Dr. yaşam tarzlarının oluşturulmasını içeren çok yapılarının inşası gibi imar hizmetlerinden
Abdullah Gül Üniversitesi katmanlı bir dönüşüm yaşandığı bilinmektedir. oluşmaktadır. Birçok Anadolu kentinde, gele-
Mimarlık Bölümü Cumhuriyet sonrası yapılan devrimlerin, siyasal neksel dokuya görece uzaklıkta kurulan bir tren
Öğretim Üyesi ve sosyal yapıda değişimi ortaya çıkarmasının istasyonu, ikisi arasında açılan lineer -ve açık
yanı sıra, mekânın kurgusunu, biçimini ve tem- uçlu- bir ana ulaşım aksı ile bu cadde üzerine
sil ettiği anlamı üzerinde de etkileri olmuştur. kurulan kamu yapıları ve parklar ile modern-
“Dönemin kentleşme leşme tetiklenmeye çalışılmıştır. Öte yandan
politikaları, alt-yapı hizmetleri, Dönem ideolojisinin mekân ve biçim üzerinde- hedeflenen değişimlerin sürekliliği ile ekono-
ki etkilerini, birbiri ile ilişkili iki yaklaşım üzerin- mik gelişmişlik arasında önemli bir ilişkiyi dikkat
ulaşım ağlarının kurulumu den tartışmaya açmak mümkündür: İlk olarak, çekilerek, kalkınma, arzulanan çağdaşlaşma he-
ve kamu yapılarının inşası Cumhuriyet’in ilanı, sadece siyasal bir rejim defini sağlayacak bir araç olarak önemsenmiştir.
değişikliği olmanın ötesinde, ülkenin mekânsal Tarım, ulaşım, altyapı yatırımları ve sanayileşme
gibi imar hizmetlerinden bütünlüğüne; ulusal sınırlara vurgu yapan bir ile arzulanan kalkınma hedefine ulaşılacağı var
oluşmaktadır. Birçok Anadolu gelişme olarak değerlendirilmelidir. Dönemin sayılmıştır. Devlet tarafından sağlanan kredi
“milli” birlik, kimlik ve aidiyet tartışmaları üze- desteği ile özel girişimciler, özellikle sanayileş-
kentinde, geleneksel dokuya rinden bu yaklaşımı izlemek mümkündür. İkinci me alanında desteklenmiştir. 1930 yılında tüm
görece uzaklıkta kurulan bir olarak, Cumhuriyet’in ilanı sonrası gerçekleştiri- dünyayı etkileyen Ekonomik Buhran’a bağlı ola-
len devrimler ile Batılı bir yaşamın ve kimliğin rak, girişimciler yatırım yapamaz hale getirince,
tren istasyonu, ikisi arasında kurulması amaç edinilmiştir. Bu yaklaşımın, sa- devlet ülkenin modernleşme hedefini sürdüre-
açılan lineer -ve açık uçlu- bir dece biçime yönelik olmayan, Batı devletleri bilmek için yeni bir kalkınma planı açıklamıştır.
ana ulaşım aksı ile bu cadde gibi refah/çağdaş bir yaşamı hedefleyen bir giri- Bu plana göre devlet, ülkenin sanayileşmesin-
şim olduğu izlenmektedir: de -ve dolayısıyla kentleşme sürecinde- liderlik
üzerine kurulan kamu yapıları yapmaya karar vermiştir.
ve parklar ile modernleşme Öte yandan Cumhuriyet sonrası bu gelişmele-
rin, kırsal yapıyı etkilemekten öte, mevcut kent
tetiklenmeye çalışılmıştır. Öte merkezlerindeki geleneksel yapıyı değiştirme
yandan hedeflenen değişimlerin amacı taşıdığı söylenebilir. Dönemin ideolojisi
olarak benimsenen modernleşme, -kavram-
sürekliliği ile ekonomik gelişmişlik sal olarak- toprak ve toprağa bağlı ilişki ağları
arasında önemli bir ilişkiyi dikkat üzerinden kırsal ortam ve kent mekân arasın-
da gerilim(ler) yaratarak değişimi tetikleyen
çekilerek, kalkınma, arzulanan süreç(ler) silsilesidir. Ancak, Cumhuriyet sonra-
çağdaşlaşma hedefini sağlayacak sı değişimi tetikleyecek tartışmaların, özellikle
bir araç olarak önemsenmiştir.” mevcut kent merkezlerinde geleneksel doku
çevresinde yapılan uygulamalar üzerinden ger-
çekleştirildiği izlenmektedir. Modern mimari
yaklaşım ise, tam da bu sebeple; geleneksel ola-
na karşı biçimsel olarak ortaya koyduğu farklılık
ile tercih edilmiştir.

Bu bakışla 1923 sonrası mekânsal ortamdaki


değişimin, özellikle kentleşme ve konut üzerine
odaklandığı söylenebilir. Cumhuriyet devrim-
lerinin, çok yönlü ve kökten değişimler içeren
bir çağdaşlaşma projesi niteliği dikkate alındı-
ğında, kentleşme, modernleşme hedefinin en
önemsenen ütopyası olarak değerlendirilebilir.
Başkent Ankara başta olmak üzere, Anadolu
kentlerinin Cumhuriyet ile yeniden planlanması
bu arayışın en belirgin göstergeleridir. Şekil 1. 1930’ların sanayileşme hamlesiyle övünen bir karikatür, Cemal Nadir.

36 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Şekil 2. Sümerbank Yerleşkesi, Uçak Fabrikası’nın Kayseri içindeki konumu. Şekil 3. Kayseri Uçak Fabrikası Hangarları İç Mekân.

Cumhuriyet sonrası, devlet merkezli sanayileş- Kayseri Uçak Fabrikası, 1926 Diğer taraftan Fabrika ile birlikte çalışacak işçi-
me hareketi, Anadolu’nun mekânsal yapısını lerin konaklayacakları bir yatakhane ve Alman
doğrudan etkileyen gelişmelere yol açmıştır. Cumhuriyet’in ilanı sonrası başlatılan kalkınma mühendislerin kalacağı tek katlı ve müstakil dü-
Devlet kendi kurduğu sanayi tesisleri ve konut hareketi kapsamında, havacılık sektörünü kur- zende konutlar yapılmıştır. İlk yıllarında, büyük
yerleşimleri ile ketsel mekânın gelişime ideo- mak ve geliştirmek için Batılı ülkeler ile çeşitli bir çoğunluğu Almanya’dan gelen 120 kişiye
lojik olarak yön vermiştir. Bu kapsamda devlet görüşmeler yapılmış, 25 Mayıs 1925 tarihinde yakın işçinin çalıştığı bilinmektedir. İnşasının
merkezli yapılanmanın başlatıldığı ilk kent olan Alman Junkers firması ortaklığında ve Türk Uçak ardından işletmesini de üstlenen Junkers şirketi,
Kayseri’deki örnekler, bu girişimin mekânsal ve ve Motor Anonim Şirketi (TOMTAŞ) kurulmuş- 1928’de maddi sebeplerle işletmeyi kapatma
sosyal etkilerini ve ortaya çıkardığı kırılmayı iz- tur. Ortaklık kapsamında ve firmanın yaptığı in- kararı almıştır. Fabrika, 1930 yılında Türk Tayya-
lemek için ilgi çekicidir. (Şekil 1) celemeler sonucunda, Kayseri’de bir uçak fabri- re Cemiyeti ve Milli Müdafaa Vekâleti tarafından,
kası, Eskişehir’de ise bir onarım tesisi kurulması mevcut uçakların bakım ve onarımı için yeni-
Kayseri, ticari ilişkileri ve demografik yapısı ile kararlaştırılmıştır. Bu kapsamda, Alman Junkers den işletmeye açılmıştır. 1932 yılında Amerikan
çevresini etkileyen önemli bir Anadolu yerle- firması tarafından inşa edilen ve ilk yıllarında Curtiss Aeroplane and Motor Company ile yapı-
şimidir. Bu özellikleri ve konumundan dolayı, işletilen Kayseri Tayyare Fabrikası 6 Ekim 1926 lan anlaşma sonucunda ise uçak üretimine tek-
Cumhuriyet sonrasında başkent de yapılmak yılında hizmete girmiştir. rar başlanmıştır. Bu tarihten sonra Türk havacılık
istenmiştir. Kent, 1927 yılında, demiryolu ağı- sektörü ve savunma sanayi için çeşitli üretim ve
na bağlanmıştır. 1926 yılında, kent merkezin- Türkiye’nin ilk ağır sanayi yatırımlarından biri- onarım faaliyetlerinde bulunan tesis, günümüz-
de ülkenin ilk ağır sanayi yatırımları olan Uçak si olan Kayseri Uçak Fabrikası, aynı zamanda de (Kayseri) 2. Hava İkmal ve Bakım Merkezi ola-
(Tayyare) Fabrikası ile Tank Tamir Fabrikası ve ülkenin çelik taşıyıcılı ve geniş açıklık geçen rak hizmet vermektedir.
Bünyan ilçesinde Hidro-Elektrik Santrali ku- ilk uygulamalardan birisidir. (Şekil 3-4) Fab-
rulmuştur. 1935 yılında ise, dönemin kalkın- rika, Almanya’da tasarlanmıştır. Önce orada Uçak (Tayyare) Fabrikası, ülke sanayisi ve sa-
ma hedeflerine bağlı olarak, ülkenin ilk sanayi inşa edilen fabrika, daha sonra sökülerek vunmasına yaptığı katkılar kadar, Kayseri ken-
yatırımı Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası hiz- Kayseri’ye taşınmıştır. Hamburg limanından tinin mekânsal ve sosyal gelişimine önemli bir
mete açılmıştır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında deniz yolu ile İskenderun’a getirilen parçalar, etki yapmıştır. Mevcut kent merkezinin güney
kentte yapılan bu yatırımlardan Sümerbank buradan demiryolu ile Ulukışla’ya, oradan da çeperlerinde kurulan tesis, kentin bu yöndeki
Kayseri Bez Fabrikası ve Uçak Fabrikası, sade- kara yolu ile Kayseri’ye ulaştırılmıştır. Han- mekânsal gelişimini yönlendirmiştir. Tesis ile
ce birer sanayi işletmesi olmanın ötesinde, garların inşası için getirilen çelik malzeme, birlikte üretilen lojmanlar ve 1960 sonrasında
lojmanları ve sosyal tesisleri ile yeni birer kent Almanya’dan gelen ekip denetiminde monte çevresinde, çalışanları tarafından kurulan konut
modeli olma niteliği taşımaktadır. (Şekil 2) edilmiştir. (Şekil 5-6) kooperatifleri ile kent merkezinin güneyinde

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 37


DOSYA

Şekil 5. Uçak Fabrikası Hangarları, 1927 (Kayseri 2. Hava İkmal ve Şekil 6. Uçak Fabrikası Hangarları, 1927 (Kayseri 2. Hava İkmal ve
Bakım Merkezi Arşivi). Bakım Merkezi Arşivi).

Şekil 4. Kayseri Uçak Fabrikası Hangarları Çelik Taşıyıcı Sistemi.

Esenyurt başta olmak üzere çeşitli yeni yerle-


şimler ortaya çıkmıştır. (Şekil 7) Ancak, hem as-
keri bir tesis olması, hem de fabrikada üretilen
ya da onarıma gelen uçakların uçuş güvenliği Şekil 7. Uçak Fabrikası ve çevresi. Şekil 8. Sümerbank Kayseri Yerleşkesi Vaziyet Planı.
için çevresinde imar planları kapsamında alınan
önlemler, bölgedeki bu yapılanmanın oldukça nağı sağlamaktadır. Sümerbank’ın kurumsal Kuruluş yıllarında, 2100 işçi ile 155 memur ça-
sınırlı kalmasına sebep olmuştur. yapısı incelendiğinde, Cumhuriyetin ana fikir- lıştıran müessesenin, memur ve ustalar için
lerinin bir yansıması olduğu söylenebilir. Ku- konutları, revir, kreş, işçi ve memur lokali, mar-
Fabrika bünyesinde, hizmete başladığı ilk yıllar- rum, çalışanlarını, aileleriyle birlikte kendi “tek” ket ve fırın gibi temel ihtiyaçları karşılayacak
da bir Çıraklık Okulu açılmış, çok sayıda teknik kimliği altında toplamayı amaçlayan bir orga- birimler ile sosyal amaçlı; sinema, 1000 kişilik
eleman yetiştirilmiştir. 1930 sonrasında devletin nizasyondur. Bu düşüncenin ilk uygulaması kapalı tribünlü futbol sahası, tenis kortu gibi
askeri amaçla, tesisi işletmeye başlamasına rağ- olan Kayseri Fabrikası ve lojmanları ise, her ne spor birimleri ve etrafında müzikli eğlenceler
men bu okulun eğitim hizmeti sürdürülmüştür. kadar sanayileşme hedefini gerçekleştirmek de düzenlenen yarı-olimpik bir yüzme havuzu
Hem fabrikada çalışan işçiler hem de civarında için kurulmuşsa da aslında, ardında “modern- bulunmaktadır. (Şekil 8)
yaşayan ailelerin çocukları bu okulda eğitim leşme” hareketinin tetiklendiği kentsel ölçekte
görmüşlerdir. Diğer taraftan, fabrika ile birlik- bir düzenlemedir. Tesis, Sovyetler Birliği’nden Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası,
te sinema/balo salonu ve yüzme havuzu gibi alınan 8,5 Milyon Türk Liralık krediyle ve dö- Cumhuriyet’in mekân devrimine bir örnek-
sosyal-kültürel mekânların da yapıldığı bilin- nemin Başbakanı İsmet İnönü tarafından tir: Hem mimari hem de şehircilik düzen-
mektedir. Hizmete girdiği ilk yıllarda, çevresine Türkiye’ye davet edilen Sovyet uzmanların lemeleri ile basit ve yalın nitelikler taşıyan
hizmet sunan bu birimler, 1930 sonrası askeri incelemeleri doğrultusunda kurulmuştur. 20 binalardan oluşmaktadır. (Şekil 9-13) Sü-
yapılanmaya bağlı olarak, genel olarak halkın Mayıs 1934’de temelleri atılan fabrika ve bina- merbank Bez Fabrikası’nın mimari ve kent-
kullanımına kapatılmıştır. Yine de Cumhuriyet ların tasarımı Moskova’da yapılmıştır. sel özellikleri, Kayseri kentinin gelişimine
kutlamaları gibi askeri gazino’da düzenlenen yön vermiştir. Tesisin sahip olduğu modern
etkinliklere ya da yaz akşamları düzenlenen film Tasarım öncesi, Kayseri’de tesisin inşa edile- özellikler, kentin planlanmasının ana fikir-
gösterilerine kentten de katılım olduğu bilin- ceği saha ve kentin yapısı Ruslar tarafından lerinden biri olmuştur. Ayrıca, 1950 yılında
mektedir. incelenmiş olsa da, tasarıma bir sanayi tesisi emeklilerine kooperatif kurma hakkı tanımış
olmasından dolayı, modernizmin kapsadı- ve lojmanlarının çevresindeki arazilerini ko-
Sümerbank Kayseri Yerleşkesi, 1935 ğı değerler yön vermiştir. İnşası, Türk-Sovyet nut yapımı için tahsis etmiştir. 1970 yılı son-
işbirliği ile16 ayda tamamlanarak 16 Eylül larına kadar, Kayseri’de Sümerbank merkezli
Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası, yapıldığı dö- 1935’de dönemin başbakanı İsmet İnönü ta- konut üretimi devam etmiştir. Günümüzde,
nem ve konumu itibariyle, büyük bir devrimin rafından hizmete açılmıştır. Mimarı Prof. Ivan Yeni Mahalle, Bebek Evler, Memur Evleri ve
eseridir. Yapılış amacı, ekonomik ve sosyal iş- Nikolaev, müteahhidi ise Abdurrahman Naci İki yüz Evler olarak bilinen semtleri kurmuş-
levi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ulus-devlet oluş- Bey isimli bir Türk’tür. Amacı halk tipi, ucuz tur. (bkz. Şekil 1)
turma çabalarıyla doğrudan ilgilidir. Bundan pamuklu kumaş üretmek olan fabrika, pa-
dolayı tesis, sadece Kayseri merkezli değil, o muklu tekstil sanayi kolunun gelişmesine ve Sümerbank, Kayseri’de yeni yerleşmeler ortaya
dönemde oluşturulmaya çalışılan “modern” yurt ekonomisine geniş ölçüde yardımcı ol- çıkarmasının yanı sıra, kentin ekonomisine de
Türkiye hakkında genel bir değerlendirme ola- muştur. katkıda bulunmuştur. Fabrika, işçisini çalıştır-

38 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Şekil 9. Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası İşletme Binası. Şekil 12. Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası Elektrik Santrali Pano Odası.

Şekil 10. Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası İşletme Binası İç Mekân. Şekil 11. Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası Elektrik Santrali.

maya başlamadan önce eğitmiş, onlara “zanaat” protokole bağlı olarak, fabrika arazisini çev-
kazandırmış ve işlerinde uzman bireyler yetiş- releyen kısım, çok katlı yerleşime açılmıştır.
tirmiştir. Bu bireyler, fabrikadaki çalışma süre- 2003 yılında koruma altına alınan yapılar,
lerinin ardından, özel girişimleri ile yeni tesisler 2008 yılında bir kez daha anıt olarak tescillen-
kurmuş ve kentin ekonomik gelişimine katkıda miştir. Yerleşke, 2012 yılı başlarında Abdullah
bulunmuşlardır. Bu sayede ekonomisinin geliş- Gül Üniversitesi’ne devredilmiştir. AGÜ, Sü-
mesiyle Kayseri hem sosyal hem de ticari ölçek- merbank Bez Fabrikası’nı butik bir yerleşke
te hızla büyümüştür. alanına çevirerek, burada eğitime başlamayı
hedeflemektedir. Yerleşke’nin sosyal ve kül-
Sümerbank Kayseri Yerleşkesi, hem kent türel mekânlarla kentli ile buluşturulması da
kültündeki önemi hem de ulusal kimliğin amaçlanmaktadır.
kurulmasındaki önemlerinden dolayı, 1999
yılında -özelleştirilmek yerine- kamulaştırı- Değerlendirme Şekil 13. Sümerbank Kayseri Bez Fabrikası Bakım Atölyesi.

larak Erciyes Üniversitesi’ne devredilmiştir.


2003 sonunda ise, “anıt” olarak tescillenerek Sümerbank Yerleşkesi ve Uçak Fabrikası, Özetle, Sümerbank Bez Fabrikası ve Uçak Fab-
koruma altına alınmıştır. 2005 yılı sonlarında, mekânsal kurguları ve sundukları sosyal ve rikası gibi örnekler, dönemin ideolojik yapısı-
Erciyes Üniversitesi Rektörlüğü, Sümerbank kültürel ortamlar ile kentin ve bireylerin mo- nı irdelemek için önemlidir. Bu işletmeler ve
Yerleşkesi’nin Dış Lojmanlarından bir kısmını dernleşme sürecini etkilemiştir. Ayrıca, kent Kayseri üzerinden, Erken Cumhuriyet döne-
-1935 tarihli Dış Usta Evlerinin hepsi ve 1942 içindeki konumlarından dolayı, lojmanları mi modernleşme sürecinde mekânsal olarak
tarihli Dış Vazife Evlerinin Emniyet Müdürlüğü ve çevrelerinde destekledikleri kooperatif yapılan uygulamaların, aslında modernleşme
Hizmet binasının bulunduğu ada içinde olan yerleşimleri ile kent merkezinin kuzey ve gü- hareketinin kırsal yapıyı etkileyen sonuçları-
kısmı- Kayseri Emniyet Müdürlüğü’ne dev- ney -bir miktarda batı- yönlerinde, planlı bir nı arzulamaktan çok, kent merkezlerindeki
retmiştir. Emniyet Müdürlüğü ise ilk olarak, biçimde genişlemesini sağlamışlardır. Mo- geleneksel yapıyı değiştirme amacı taşıdığı
tescilli lojmanların çamaşırhanelerini “güven- dernleşme sürecinde, kentte endüstri kol- söylenebilir. Her ne kadar modernleşme kır-
lik sorunu oluşturuyor” bahanesi ile yıkmıştır. larının kurulmasını ve gelişmesini sağlayan sal ortam ile kent mekân arasında bir karşıtlık
Şubat 2006’da ise, Erciyes Üniversitesi Rek- bu tesisler, sadece çalışma imkânı sağlayan yaratarak değişimi ortaya çıkarsa da, Türkiye
törlüğü ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi ara- birer işletme olmanın ötesinde, Kayseri’nin özelinde başka bir yaklaşım söz konusudur:
sında, Yerleşke’nin Büyükşehir Belediyesi’ne toplumsal ve mekânsal değişimini tetikleyen Erken Cumhuriyet Dönemi Modernleşmesi,
devrini ve 600 yataklı bir araştırma hastanesi modernleşme arayüzleri olarak önemsenmeli- kırsal ortama kentsel nitelikler kazandırılma-
yapılmasını içeren bir protokol anlaşması im- dir. Öte yandan, Kayseri’de benzer yaklaşımlar sından çok, mevcut kent merkezlerinde ve
zalanmış, ama bu proje gerçekleştirilememiş- ile 1955 sonrasında kurulan Birlik Mensucat geleneksel doku çeperlerinde, yaptığı uygu-
tir. Benzer bir girişimle, 2008 yılında işletme (1951), Şeker Fabrikası (1955) ve Orta Anado- lamalar ile değişimi ortaya çıkaran kendine
binası dışında kalan alan yıkılarak yeşil alana lu Mensucat (1953) gibi işletmeler üzerinden, özgü bir deneyim olarak özelleşmektedir. Bu
çevrilmek istenmiştir. Yapıların kültür varlığı kalkınma odaklı kentleşme politikalarının bağlamda, Anadolu kentlerinde devlet tara-
olarak önemi üzerine yürütülen etkin çalış- sürdürülmek istendiği bilinmektedir. Benzer fından kurulan sanayi tesisleri ve birlikte inşa
malar sonucu bu proje de gerçekleştirileme- hedeflerle, 1975 sonrasında kentin batısında edilen konut yerleşimlerinin, modernleşme
miştir. Ancak, Erciyes Üniversitesi ve Kayseri Organize Sanayi’nin kurulmasına öncelik ve- sürecini doğrudan yönlendirdiği izlenmek-
Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan bir rildiği bile söylenebilir. tedir. <

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 39


DOSYA <

NAZİLLİ
SÜMERBANK
FABRİKASI’NIN
SOSYAL TESİS
BİNASI’NIN
İŞLEVSEL
DÖNÜŞÜMÜ
İÇİN ANALİZLER Giriş tif işlevlerin avantaj ve dezavantajları ortaya
konulmuştur. Değerlendirme ölçütleri yeni
Zamana bağlı değişimden etkilenen toplumsal işlevin gereksinimleri ve mevcut binanın ola-
Dicle AYDIN nakları doğrultusunda düşünce geliştirmemizi
yapı; günün koşullarından, gereksinmelerinden,
Mimar sağlayacaktır. Bununla birlikte, fabrika yerleş-
teknolojisinden, değer yargılarından ve düşün-
Doç. Dr. celerinden etkilenmektedir. Toplumların yaşadı- kesi içerisindeki diğer tarihî binaların yeniden
Selçuk Üniversitesi ğı bu değişimden yapılar da etkilenir. Geçmişte işlevlendirilmesi için bir örnek teşkil edecek ve
Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi oluşturulan, yapıldığı dönemin izlerini yansı- seçilen analiz yönteminden diğer binalar için
tan yapılar; toplumlarda gerçekleşen sosyo- de yaralanmak söz konusu olabilecektir.
Esra AKSOY ekonomik ve kültürel değişimler sonucunda
İç Mimar kendilerinden beklenen performans ve ihtiyacı Yeniden Kullanım ve Endüstri
Selçuk Üniversitesi karşılayamaz olurlar. Bu yüzden yapılış amacına Binalarının Yeniden Kullanımı
İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü yönelik hizmet edemeyen yapıları yeniden kul-
Öğretim Görevlisi lanım için değerlendirmek ekonomik, çevresel Toplumlar, kültürel değerlerini ve tarihlerini ko-
ve sosyo-kültürel anlamda yarar sağlamaktadır. ruyabildikleri ve bu değerleri günümüz yaşam
Bir binanın yıkılıp yeniden yapılması yerine; kı- tarzları ile birleştirebildikleri ölçüde kimliklerini
Yapılış amacına uygun olarak sıtlı kaynaklarla yeniden işlevlendirilmesi hem yansıtmaktadır.1 Değerlerin korunabilmesinin
yaşamına devam edemeyen her ekonomik kazanım sağlanması, hem de sürdü- bir yolu da tarihî yapıların yeniden yaşatılması
rülebilirlik açısından önemlidir. Bu bağlamda; ve yeni işlevler yüklenerek topluma kazandırıl-
türlü bina aslında bir döneme masıdır. Bu da yapıların yeniden kullanılması ile
yapı sektörünün doğal çevreye verdiği zarar,
tanıklık etmiş, yaşanmışlıkları olan, mevcut yapıların değerlendirilmesiyle en aza mümkündür. Yeniden kullanım, yaşadığı döne-
kentte ve kentlide izler bırakan indirilmekte ve çevre kalitesinin artması sağlan- min izlerini taşıyan yapıların; geçmiş özelliklerini
maktadır. Yeniden kullanıma uygun olan bina, koruyarak, çeşitli onarımlarla çağdaş, kullanılır
somut delillerdir. tarihî ve kültürel değerleri de içerisinde barın- mevcut bir yapı olarak kullanılması anlamına
Yıkmak ya da işlev verilmeksizin dırabiliyorsa, binayı korumada bir yöntem olan gelmektedir. Yeniden kullanıma uygun binalar;
pasif bir koruma anlayışı yerine, yeniden kullanım, binaya sağladığı yararın yanı tarihî ve kültürel binalar olabileceği gibi, yakın
sıra topluma da birçok farklı yarar sağlamakta- zamana tarihlenen ancak, çevresel, ekonomik,
yaşamının devam etmesi dır. Bu yararların da en büyüğü; geçmiş yaşamla işlevsel vb. sebeplerden dolayı yapılış amacına
yönünde kullanım değerinin ilgili topluma somut bilgileri aktarabilmesidir. hizmet edemeyen binalardır.2 Binaların yeniden
kullanımı; kültürel mirasın korunmasını, kentsel
de dikkate alınması önemli ve yapısal çürümenin önlenmesini, ekonomik
Binaya, yeni ve doğru bir işlevin yüklenebilme-
olmaktadır. Binaların yeni işlev si için bir takım araştırmaların yapılması gerek- olmasını, enerji tüketimini azaltması ve eski
ile yaşamını devam ettirmesi; mektedir. Bu araştırmaların sonucunda doğru malzemelerin dönüşümüyle oluşturulmasını
işlev yüklendiğinde; yeni işlevle binanın uyu- sağladığı için dünyanın birçok yerinde tercih
verilecek işlevin niteliği, yeni mu tam olarak sağlanabilir ve o bina yeniden edilmektedir.3 Tercih edilen yerlerde, sürdürü-
işlevin gereksinimleri ve bina yaşanabilir hale gelir. Bu sayede işlevin sürek- lebilirlik açısından tarihî binaların yeni işleviyle
mekânsal düzeninin uyumu, liliği açısından da başarı sağlanmış olunur. Bi- kullanılabilinmesi benimsenen bir politika hali-
naların ancak yeniden işlevlendirilmesiyle sür- ne dönüşmüştür.4
kentin/yerleşimin gereksinimleri dürülebilirliğinin sağlanabilmesi ve yaşayan
gibi birçok konu ile ilintilidir. Bu mekânlar haline dönüştürülebileceği düşün- Ülkemizde mimari mirasların korunması sorun-
cesiyle; çalışma kapsamında, Sümerbank fab- ları Avrupa ülkelerinden daha fazladır. Endüstri
noktada yeni işlevin seçimi için rika yerleşkesi içerisinde konumlanan, 1937’de yapılarının korunması ve yeniden işlevlendiril-
analitik bir değerlendirme süreci hizmete açılan, günümüzde işlevini yitirmiş mesi yönünde de hiçbir karar bulunmamakta-
gerekmektedir. Bu çalışmada olan sinema binası ele alınmıştır. Bir döneme dır. Bu yüzden ülkemizde endüstri miraslarının
tanıklık etmiş ve bulunduğu kentin fiziksel, korunmasında ve yeniden işlevlendirilmesinde
yeniden kullanılma potansiyeli sosyo-kültürel gelişiminde önemli rolü olan birçok sorunla karşılaşılmaktadır. Ülkemizde en-
olan bir binada, yeni işlevin ne sinema salon binasının yeniden yaşanabilir düstri yapılarının korunamaması ve hızla yok
olacağı/neler olabileceği sorusuna hale getirilmesi ve alternatif yeniden kullanım- olmalarının nedenlerini; “koruma kararları ve
lar için gerekli analizlerin yapılması çalışmanın korumaya bakış, ekonomik nedenler, bilimsel
cevap, Nazilli Sümerbank Basma amacını oluşturmaktadır. Bu amaç doğrultu- çalışmaların yetersizliği, yeniden işlevlendirme
Fabrikası üzerinden aranmıştır. sunda mevcut yapının sürekliliğinin sağlan- ve uygulama sırasında karşılaşılan sorunlar” ola-
masında başarı elde edebilmek için alterna- rak gruplandırmak mümkündür.5

40 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Tüm binalarda olduğu gibi endüstri yapıları törün baskısı yüzünden kısa sürede kapatılır.13
da gelişigüzel bir şekilde, aynı yöntemlerle iş- Yeniden sanayileşme ve kredi açma işlevlerinin
levlendirilemez. Her binanın kendine özgü bir ikisini bir arada yapabilen bir yapılaşma arayışı
karakter olarak daha esnek bir yaklaşıma ihtiya- doğar ve 3 Haziran 1933 tarihinde çıkartılan ya-
cı vardır. Yapı mirasının; teknolojik, tipolojik ve sayla “Sümerbank” oluşturulur.10 Anlaşılacağı gibi
resmi niteliklerini koruyarak daha fazla esnek- Sümerbank; temelleri Osmanlı devletine daya-
lik, mümkün olduğunca kullanıcılara yönelik, nan ve Cumhuriyet sonrasına uzanan, devletin
entegre bir yeniden kullanım olması kontrollü sanayileşme ve kalkınmasını sağlayan temel
dönüşüm planlama sağlayacaktır.3 Bu bağlam- taşlardan birisidir. Bankacılık kökenine dayanan
da iyi bir stratejik çevre döngüsü oluşturmak Sümerbank fabrikalarından birisi olan Nazilli
gerekmektedir.6 Sümerbank Basma Fabrikası da, Kurtuluş Savaşı
Fotoğraf 1. Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’nın açılışı.16 sırasında ve sonrasında ülkenin yakın ilişkiler içe-
rikalar; şeker, tekstil, demir-çelik vb. sektörlerde risinde bulunduğu Sovyetler Birliği’nden tekstil
yoğunlaşmıştır. Devlet tarafından kurulan ve KİT’lerinin yerlerinin belirlenmesi için gelen uz-
sosyalist örgütlenmelerden izler taşıyan fabrika- manlar tarafından, tüm Anadolu gezilerek karar
ların dünyada birçok örneği vardır.8 Türkiye’nin verilmiş olan iki yerleşkeden birisidir. Nazilli ve
de içerisinde bulunduğu bu ülkelerde, sanayi Kayseri yerleşkelerine açılan tekstil KİT’lerinden
fabrikaları sayesinde, ülkelerin kalkınma anlayı- sonra ülkemizde, Almanlar tarafından belirlenen
şı ve ulusal bağımsızlıklarını kazanma amacı ön Malatya, Konya-Ereğli ve Bursa-Merinos da açıl-
plana çıkmaktadır.9 Kamu iktisadi teşekkülleri mıştır.14 25 Ağustos 1935 yılında temelleri atılmış
(KİT) olarak adlandırılan bu yerleşkeler, Halkev- ve 18 ayda yapımı tamamlanan Nazilli Sümer-
leri ve Köy Enstitüleri kadar üzerinde durulma- bank Fabrikası, 1937 yılında Atatürk tarafından
yan, ancak kent ölçeğinde önemli misyonlar açılan ilk sosyal fabrika projesi olarak hizmete
taşıyan yapılanmalardır.10 Bu yapılanmalardan girmiştir. Cumhuriyetin Birinci Beş Yıllık Kalkın-
birisi de Sümerbank fabrikalarıdır. Ülkenin be- ma Planı’nın ilk önemli eseri olan fabrika, devlet
lirli yerlerinde kurulan fabrikalar; Cumhuriyetin eliyle kurulan ilk basma fabrikasıdır.15
çağdaşlaşma ideolojisini doğrudan yansıtan
Şekil 1. Stratejik çevre döngüsü.6
bankacılık kökenli kurumlardır.11 Sümerbank’ın Aydın İli, Nazilli ilçesi, Sümer Mahallesinde,
Çevre döngüsünü oluşturduktan sonrada yapı temeli 1925 yılında kurulan Sanayi ve Maadin şehir merkezine 3,5 km. uzaklıkta bulunan Sü-
için bir takım verilerin belirlenmesi gerekmekte- Bankası’na dayanmaktadır.10 Sanayi ve Maadin merbank Basma Fabrikası’nın yakın çevresinde,
dir. Bunlar; (i) Yeniden kullanılacak yapıyı seçmek, Bankası, beklenen düzeyde sanayi yatırımı yapa- eğitim, sağlık yapıları, konut alanları, öğrenci
(ii) Yapının teknik ve malzeme karakterini belirle- maması ve farklı birçok nedenden dolayı feshe- yurtları, park ve rekreasyon alanları yer almak-
mek, (iii) Yapıyla ilgili imar mevzuat standartlarını dilir.12 Onun yerine, Devlet Sanayi Ofisi (DSO) ve tadır (Şekil 2). Kentin ilk hastanesi de yerleşke
incelemek, (iv)Yeniden kullanılacak yapıya verile- Kredi Bankası kurulur. Bu bankalar da özel sek- içerisinde açılmıştır (Şekil 2).
cek işlevin uygunluğunun analiz etmektir.7

Çalışmada bu başlıklardan yararlanılarak, Na-


zilli Sümerbank Basma Fabrikası Sinema Salon
Binası’nın yeniden kullanımı için çevresel ve
yapısal veriler incelenmiş, SWOT analiziyle de
yapıya yeni yüklenecek işlevin çevresel, işlevsel
ve sosyal yönden güçlü ve zayıf yönleri ortaya
konularak; fırsatlar ve tehditler tanımlanmıştır.
Tüm bu analizlerin sonucunda elde edilen ve-
riler yeniden kullanım için değerlendirilmiştir.

Sümerbank Fabrikaları ve Nazilli


Sümerbank Fabrikası

Osmanlı devletinin 1. Dünya Savaşı’ndan ye-


nilgiyle çıkması sonucunda, büyük kayıplarla
Kurtuluş Savaşı kazanılmıştır. Bu savaşın ardın-
dan meydana gelen Türkiye Cumhuriyeti, borç
ve yoksulluk üzerinde kurulmuştur. Ülkenin bu
durumunu bilen Atatürk; “ekonomik bağımsız-
lık olmadıkça, ulusal bağımsızlık olmaz” diyerek;
bağımsızlığın temelinde, ekonomik özgürlüğün
çok önemli olduğunu vurgulamıştır. Böylece
kapitülasyonların Lozan’da kaldırılmasıyla sana-
yileşmemiş bir toplumu kalkındırmak amacıyla
sanayi yapıları oluşturulmaya başlanmıştır. Sov-
yetler tarafından tasarlanıp inşa edilen bu fab- Şekil 2. 1950’li yıllarda Sümerbank Basma Fabrikası’nın konumu ve yakın çevresi.17

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 41


DOSYA

1937 yılında 213.875 m² bir alan üzerine kurul- bileceği mekânları da içerisinde barındıran bir kası kurulmuştur. Genç cumhuriyetin çağdaşlaş-
muş olan Sümerbank yerleşkesinde, Sümer- organizasyon olduğu görülmektedir. ma projeleri kapsamındaki fabrikalardan biri olan
bank fabrikalarında olduğu gibi ikili yerleşim Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası’nın Nazilli il-
düzeni korunmuştur. Yolun batısında üretimi 2002 yılında ise fabrikanın faaliyetine son veril- çesinde konumlanmasında bölgesel ve yerel
sağlayan fabrikalar, memur evleri, kreş, sinema miş, 2003 yılında alanın mülkiyeti Adnan Men- etkenler önemli yer tutmaktadır.19 İlçe, fabrikanın
salonu ve sosyal tesisler yer almaktadır. Yolun deres Üniversitesi’ne tahsis edilmiştir. kurulması ile çevre yerleşimlerden göç almış ve
doğusunda ise işçi konutları ve rekreasyon gelişimde büyük etkileri oluşturmuştur. Sadece
alanları bulunmaktadır. Fabrikanın 2002 yılın- Nazilli İlçesi fabrika binasından ibaret olmayan yerleşkedeki
da faaliyetinin durdurulmasıyla işçi evlerinin sosyal etkinlikler sayesinde halk, sosyal payla-
bulunduğu alan belediyeye tahsis edilmiştir. Nazilli, Aydın İline bağlı Ege Bölgesinin en eski şımlar içerisine girmiştir. İlçeye ilk sinema salonu
Belediye bu alanı, sosyal tesisleri içerisinde yerleşim yerlerinden birisidir. Nazilli çevresinde fabrika yerleşkesiyle gelmiştir.
barındıran yeşil alana çevirmiştir. Günümüzde ilk yerleşim merkezi Lidyalıların kurduğu Mas-
hâlâ işlevini bu şekilde sürdürmektedir. Hem taura kentidir. Lidyalılar döneminde bölgenin Nazilli Sümerbank Fabrikası Sosyal
üretim yapılan yerleşke, hem de işçi konutları batısındaki İonya şehirlerinin ekonomik alanda Tesis Binası’nın Mimari ve Mekânsal
günün şartlarına göre ileri teknolojideki tek- gelişmesi, şehrin Ege ve Ön Asya ülkeleri ara- Özellikleri
nikler kullanılarak oluşturulmuştur. Her iki ala- sındaki ticaret yolu üzerinde bulunması, Nazilli
nın bataklık olan zemini kurutularak mütemadi ve çevresinin önem kazanmasını sağlamıştır. 1937 yılında yapılan sosyal tesis binası; fab-
ve derin temel sistemi kullanılmış, büyük açık- Mastaura, ticaret yolu güzergâhında, para bas- rika yerleşkesinde, ana giriş kapısının tam
lıklı betonarme çerçevelerle yapılar oluşturul- ma ayrıcalığına sahip önemli bir kent olmuştur. karşısında, doğu-batı yönünde konumlan-
muştur. Fabrika binalarının olduğu alana iki kat Bölge topraklarının çok verimli olması insanları maktadır (Fotoğraf 2). Dikdörtgen plan şe-
yüksekliğindeki betonarme kolonlarla yüksel- bu bölgeye çekmiş ve zamanla bir araya gelen masına sahip olan binanın yakın çevresinde;
tilmiş bir saçağın altından giriş yapılmaktadır. topluluklar medeniyet kurmuşlardır. Selçuklu eskiden hastane olarak kullanılan idari bina
Bu saçağın altında sağlı sollu tek katlı danışma, devletinin uç beylerinden biri olan Menteş Bey ve rekreasyon alanları bulunmaktadır. Bina-
güvenlik, misafir odası birimleri yer almaktadır. 1280 tarihinde bu alanı Selçuklu topraklarına nın esas girişi güney yönünden yapılmakta-
Giriş mekânının karşısında betonarme çerçe- dahil etmiştir. Selçukluların son döneminde dır. Doğu ve batı yönlerinde de girişler bu-
veli, kırma çatılı sinema salonu binası bulun- Nazilli, Muğla ili dolaylarında kurulan Menteşe lunmaktadır.
maktadır. Giriş alanı içerisinde kreş ve revir bö- Beyliğinin denetimi altına girmiştir. Daha sonra
lümü çözümlenmiştir. Kreş ve revir binasından bu bölgeye hâkim olan Aydınoğulları, Nazilliyi Üç kattan oluşan binanın ortasında; sinema
sonra fabrikanın merkezi alanında bulunan iki kendi beyliğine almıştır. 1425 yılında Sultan II. salonu, salonun karşılıklı iki tarafında memur-
bloktan oluşan fabrika binaları vardır. Yerleşke- Murad döneminde Nazilli, Osmanlı toprakların- ların toplandıkları lokal salonları ve şu anda
nin diğer alanları içerisinde de atölyeler, am- da yer almıştır. Osmanlı yönetimi sırasında günü- mevcutta bulunmayan sinema salonunun fu-
barlar, çırçır fabrikası, kazan dairesi, su santrali müzdeki Nazilli kent merkezinin bulunduğu yer, aye alanı bulunmaktadır. Yapının merkezinde
ve deposu, sera, itfaiye, garaj, işçi kontrol bi- çevre köylerin alışveriş merkezi, İlçe merkezi ise konumlanan sinema salonunun; halk tarafın-
rimi, işçi kantini, lojmanlar, misafirhane, kapalı ilçenin doğusunda bulunan Kestel köyü olduğu, dan sinema, tiyatro gösterileri ve konserler için
spor salonu ve rekreasyon alanları bulunmak- tarihçiler tarafından ifade edilmektedir. Nazilli 19. etkin bir biçimde kullanıldığı bilinmektedir. Bu
tadır. Tüm yapılar araziye lineer ve ortogonal yüzyıldan itibaren Aydın sancağına bağlı bir ilçe yapının hayata geçmesiyle kentin sosyal yaşa-
bir düzen içerisinde konumlanmıştır. 50’lerden merkezi olarak yönetilmiş, 1831 yılında ilçe mer- mı olumlu yönde değişmiş ve farklılaşmıştır.
sonra bu alanların bazıları kapatılmış ya da iş- kezi olmuştur. 1881 yılında belediye teşkilatı ku- 1930’ların ortalarına kadar kadın ve erkeklerin
levleri değiştirilmiştir. Fabrika incelendiğinde rulmuştur.18 Cumhuriyetin ilk yıllarında da kentin
içinde sadece makinelerden oluşan bir tesis kimliğini değiştiren, Nazilli’nin çağdaşlaşmasında
olmadığı; kültürel ve sosyal etkinliklerin yapıla- önemli yer tutan Nazilli Sümerbank Basma Fabri-

Fotoğraf 2. 1937 yılında yapımına başlanılan sosyal tesis binası.17

Şekil 3. Sümerbank Fabrikası’nın 1950 öncesi mevcut binalarının gösterimi.17 Fotoğraf 3. Sinema salonunun bugünkü görünümü.

42 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Şekil 4. Sosyal Tesis Binası zemin kat planı. Şekil 5. Sosyal Tesis Binası zemin kat fonksiyon şeması.

bir arada bulunduğu hiçbir etkinliğe katılma- versitenin ve aynı zamanda halkın kullanımına nanın farklı etkinlik ve aktivitelerle kültürel-
mış olan halk, fabrikanın organize ettiği balo- açık, ilçenin karakteriyle uyumlu niteliklere sa- sosyal amaçlarla kullanılması; binanın açıldığı
lar, danslar ve partilerle sosyalleşmiş, özellikle hip olması gerekmektedir. Binanın ve çevrenin ilk yıllardaki popülerliğini kazanmış olacaktır.
kadınlar ön plana çıkmaya başlamıştır.15 Bu et- imkânları ışığında binaya yüklenecek yeni işle- Önerilen işlev, bu boyutuyla kültürel, sanat,
kinliklere tanıklık eden mekân / bina araştırma vin mevcut işleyişe adapte olabilmesi için; işle- mimari ve ekonomik değerler kazandırma-
konumuz olan fabrikanın sosyal tesisi-sinema vin çevreyle sosyal ve fiziksel bağlılığının kurul- sının yanı sıra binaya tarihî değerini geri ve-
salonu olmuştur. ması ve kullanıcı gereksinimlerine tam olarak recek, kullanım değeri yeni işlevle yaşamaya
cevap vermesi gerekmektedir. Ayrıca; sinema devam edecektir.
1940’lı yılların sonunda binanın bahçeye bakan binasının ilçeye sağlamış olduğu sosyal ve kül-
batı yönüne kapalı mekânlar eklenmiştir. 50’li türel katkılarını yeniden destekleyecek, bina- İşlev Önerisi 2- Kent Müzesi
yıllardan sonra da sinema salonunun fuayesi lo- nın eski canlılığının yeniden kazandırılmasına
kalle birleştirilmiştir. Ayrıca lokale bir üst kat ek- katkı sağlayacak özellikler göz önünde tutul- Binanın ve çevrenin kriterleri göz önünde
lenmiş bu katta tüccarlarla görüşme mekânları malıdır. Bu bağlamda; yeniden işlevlendirme- bulunduğunda binanın müze olarak işlev-
çözümlenmiştir. Zamanla sinema salonu işle- de işlevin gereksinimlerinin tanımlanması ve lendirilmesi, yerleşimde yeterli sayıda müze
vini yitirmiş, bu alan yemekhaneye ve düğün bu işlevlerin yapıya ve kullanıcıya sağlayacağı binasının bulunmaması ve halkın kullanımına
salonuna dönüştürülmüştür. Yemekhane işlevi, avantajlar ve dezavantajların detaylı analizi ge- da imkân vermesi açısından düşünülebilmek-
salonun bir bölümüne mutfak çözümlenmesini rekli olmaktadır. tedir. Kentin sosyo-kültürel yapısını değişti-
zorunlu kılmıştır. Üst kısımlardaki tüccar salon- ren binanın “kent müzesi” olarak kullanılma-
ları da daha sonra memurların boş zamanlarını Sosyal tesis binasının yeniden sosyal ve kültü- sı, yerleşimin özellikle tüm tarihî dokusunu
geçirdikleri oyun salonları olarak kullanılmıştır. rel sürdürebilirliği için, en doğru işlevi yükle- yansıtmasına ve fabrika binasındaki koruma
Teras altına kadar uzanan bodrum kat ise sığı- meden önce; öncelikle binanın tarihî özellik- altına alınmış sayısız dokuma ürünlerinin de
nak olarak tanımlanmıştır. leri, mekân organizasyon niteliği belirlenmiş sergilenmesine imkân sağlayacaktır. Kentin
ve SWOT analizi ile yapıya yeniden yüklenecek tarihî, coğrafi, kültürel, sosyal, ekonomik ve
Binayı mekânsal kurgu yönünden analiz ettiği- işlevlerin yapıyla ve çevreyle uyumu tespit ticari yapısına ilişkin bilgi ve belgeler, görsel
mizde; sinema salonunun belirleyici olduğunu edilmiştir. sunum ve animasyonlarla tanıtılması açısın-
görmekteyiz. Sinema salonu bir fuaye ve giriş dan önemli olacaktır. Kentte yaşamış önemli
mekânına açılmaktadır. Salondan memur ye- İşlev Önerisi 1- Gençlik Merkezi insanların balmumu heykellerinin sergilen-
mekhanesine ve lokale geçiş bulunmaktadır. mesi yeniden yaşatılmalarına imkân verecek-
Aynı zamanda salondan dış mekâna doğrudan Binaya gençlere yönelik, kültür ve sanat faa- tir. Kentin topografik maketi yapılarak müze-
ulaşılabilme olanağı bulunmaktadır. Birçok bi- liyetlerine hizmet eden bir işlev yüklenmesi, ye gelen ziyaretçilerin kent ve çevresinde ge-
rimle bağlantısı bulunan mekânda sirkülasyon yerleşim yerinde bu amaca hizmet edebile- zilmesi ve görülmesi gereken yerler hakkında
ağı simetriye yakın bir şekilde etrafında çözüm- cek bir binanın var olmaması sebebiyle dü- bilgi sahibi olabilmelerine olanak sağlanacak-
lenmiştir. Tüm bu bağlantılara baktığımızda ge- şünülmüştür. Sanatsal etkinliklerin düzen- tır. Zemin katta bulunan lokal mekânları kü-
nel olarak lineer mekânlarda yatay hareketliliğin lendiği, sinema salonunun yeniden faaliyete tüphane olarak hizmet vermesiyle kent hak-
ön planda olduğu söylenebilmektedir (Şekil 5). geçirilmesi aynı alanın konser alanı olarak da kında detaylı bilgi almak isteyenlere imkân
Bina, 2003 yılından bugüne, 9 yıldır kullanılma- kullanılabilmesi, gençlerin kişisel gelişimleri sunacaktır. Binanın sığınak olarak düşünül-
maktadır. için kurs alabilecekleri atölyelerin oluşturul- müş olan bodrum katında; tarihte kentin ti-
ması, hem üniversitede eğitim gören gençle- caret yolunda bulunması sebebiyle önemli
Sosyal Tesis Binası’nın Yeniden re hem de halka katkı sağlayabilecektir. Bina çarşı kültürünün yansıtılması için eski çarşı-
Kullanımına İlişkin Analizler içerisinde aynı zamanda verilen eğitimler so- ların dekor ve canlandırmayla tanıtılmasına
nucu elde edilen sonuç ürünleri sergilemek yer verilecektir. Teras bölümlerinde hediyelik
Sosyal tesis binasına yüklenecek yeni fonk- ve satış amaçlı alanların bulunması üniversite satış bölümü ve ziyaretçilerin dinlenebileceği
siyon, yerleşimin özelliği ile ilişkili olarak üni- için de katkı sağlamış olacaktır. Bu sayede bi- kafeterya alanları düzenlenebilecektir.

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 43


DOSYA

NAZİLLİ SÜMERBANK FABRİKASI SOSYAL TESİS BİNASI Sonuç


BİNA
Bina Bölümleri
İŞLEV Bodrum Kat Zemin Kat Birinci Kat Açık Alan Bir döneme tanıklık etmiş, Atatürk’ün aç-
mış olduğu ilk sosyal fabrika özelliği taşıyan
Nazilli Sümerbank Fabrikası’nın binalarının

Sinema-Konser Salonu

Rekreasyon Alanları
Gençlere Yönelik
Sergi Mekânları-
yaşatılması toplumsal sorumluluklarımız-
Depo Birimleri

Satış Stantları

İdari Bölüm
Giriş Holü

Kafeterya
Atölyeler
Kat Holü
dandır. Fabrika yerleşkesinde konumlanan
sosyal tesis binasının yeniden kullanım ana-
lizleri, binanın geleceği için bir fikir projesi
olacaktır. Analiz sürecinde; yeni işlevlerin
Mekânlar Arası Erişim
mevcut yapıya adapte edilebilmesi için; çev-
resel değerler, mekânsal özellikler, mimari
6 karakter ve teknik analizler incelenmiştir.
Sosyal tesis binasının yeniden yaşatılması
kapsamında iki farklı işlev önerisi getirilmiş,
yeni işlevlerin gereksinmeleri ve işlevlerin
5 H 5
binanın mevcut haline adapte edilebilmesi
GENÇLİK
sonucunda karşımıza çıkabilecek avantaj ve
MERKEZİ dezavantajlar irdelenmiştir. Analizler doğ-
M rultusunda; binanın geçmişteki işlevini de
yansıtan “gençlik merkezi” kullanımının “kent
müzesi” fonksiyonuna göre daha uygun ol-
duğu, fırsatlar ve güçlü yönler karşılaştırıldı-
3 2 1 H 2 4
ğında görülmektedir. Binaya gençlik merkezi
işlevinin yüklenmesiyle kentin ve üniversi-
tenin bir gereksiniminin karşılanması açı-
sından da avantaj sağlayacağı bir gerçektir.
Sümerbank sosyal tesisi için işlev önerileri,
H Hol 1 Sinema-Konser Salonu 4 Islak Hacimler
M Düşey Sirkülasyon 2 Sergi Mekânları 5 Atölyeler ilçenin ve üniversitenin gereksinimleri dü-
3 Satış Stantları 6 İdari Bölüm şünülerek arttırılabilir. Analizlerin başlıkları
Çevresel Analizler İşlevsel Analizler Teknik Analizler
çalışmada; çevresel, işlevsel, teknik olarak
yeni işlev odaklı belirlenmiştir. Bu başlıklar
Binanın üniversite Binanın ilk işlevinin sosyal tesis olmasından Strüktür sisteminin ekonomik, ekolojik, yasal gibi başlıklarla de-
yerleşkesinde bulunması, dolayı; iç mekân düzenlenmesinin yeni işleve sağlam olması,
adaptasyonunun uygun olması, taylandırılabilecektir. Çalışmamızda sayısal-
Kentte bu amaca hizmet Mekândaki pencere laştırmaya gidilmeden bir ön durum tespiti
edebilecek bir binanın Binanın fonksiyonun getirdiği mekân sayılarının ve amaçlı iki öneri işlev üzerinden örneklenen
Güçlü Yönler

bulunmaması, ihtiyaçlarını karşılayabilecek alana sahip olması, büyüklüklerinin doğal


havalandırma ve analiz çalışmaları yeni verilecek işlevin sü-
Üniversite içinde bu Binanın merkezinde konumlanan çekirdeğe aydınlatma için yeterli rekliliği, kullanıcıların memnuniyeti, bina-
işleve hizmet edecek bir her noktadan rahatlıkla ulaşılabilir olması, olması, işlev uyumunun yeterliliğinin sorgulanması
binanın olmaması,
açısından yarar sağlayacaktır. Zayıf yönle-
Çevresinde yeterli rin güçlendirilmesi ve tehditler için çözüm
otopark alanının olması, aranması yeniden işlevlendirmenin başarısı-
nı ortaya koyacaktır.
Merkezi bir alanda Giriş sayısı fazla olmasından dolayı güvenlik Yapıda oluşan tahripten
Zayıf Yönleri

konumlanmadığı kontrolü zor olabilir. dolayı tesisatlarda sıkıntı


için yerleşke içi yaya yaşanabilinir. Eski binaları terk edilmişliğe bırakmak yeri-
erişiminin kolay ne, yeniden kullanımla eski binalara hayat
olmaması vermek; kültürel, sosyal, tarihî sürdürülebilir-
lik açısından fayda sağlayacağı söylenebilir.
Terasların sergileme ve Çevrede eğitim yapılarının fazla olmasından, Yeni işlevin sürekliliği sağlanması için mev-
satış stantlarına kullanım işlevin dikkat çekici olması,
imkânı sağlaması. cut bina ile işlevin adaptasyonundaki başa-
Fırsatlar

Üniversite ve kentli iletişimin düzenlenecek rısı ve bunun sonucu olarak da mekânların


Kullanıcıların otopark aktivitelerle sağlanabilmesi, işlevin gereksinmelerini karşılayabilme du-
ihtiyacını rahatlıkla
karşılayabilmesi, rumu belirleyici bir öğedir. 1937 yılında 12
bin kişinin yaşadığı bir kentte 700 kişilik bir
Binanın farklı zamanlarda 1. derece koruma alanında olduğu için amaca sinema salonunun açılması ve 2012 yılında
Tehditler

birçok işlev için uygun mekân düzenlemede mevcudun 150 bin kişinin yaşadığı bir kentte 300 kişi-
kullanılması binaya fazla sınırlılıklarının olması,
lik bir sinema salonunun olması kaderine
zarar verebilir.
mahkûm bıraktığımız binaların bir sonucu
Tablo 1. Sosyal Tesis Binası’nın Gençlik Merkezi olarak kullanımına ilişkin analizler. olabilir mi? <

44 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


KAYNAKLAR
NAZİLLİ SÜMERBANK FABRİKASI SOSYAL TESİS BİNASI
BİNA 1. Arabacıoğlu, P; Aydemir, I., 2007, “Tarihî Çevrelerde Yeniden De-
Bina Bölümleri
ğerlendirme Kavramı,” YTÜ Mimarlık Fakültesi E Dergisi, Cilt. 2, Sayı:
İŞLEV Bodrum Kat Zemin Kat Birinci Kat Açık Alan 4, s. 204-212.
2. Aydın, D; Okuyucu, E., 2009, “Yeniden Kullanıma Adaptasyon ve
Sosyokültürel Sürdürülebilirlik Bağlamında Afyonkarahisar Millet
Kültürünü Tanıtım Alanı
Depo Birimleri ve Çarşı

Hamamının Değerlendirilmesi,” YTÜ Mimarlık Fakültesi E Dergisi, Cilt.

Giriş Holü-Danışma

Sergileme Alanları
Sergi Mekânları
4, Sayı: 1, s. 35-44.

İdari Bölüm
Kütüphane

Kafeterya
Kat Holü
3. Guida, A; Pagliuca, A., 2008, “Universal Design as an Instrument for
Sustainable Reuse of Buildings”
4. Langston C., Wong, F.K.W., Hui, E.C.M., Shen, L. Y., 2007, “Stra-
tegic Assessment of Building Adaptive Reuse Opportunities in
Hong Kong,” Building and Environment. doi:10.1016/j.buildenu.
(2007.10.017)
Mekânlar Arası Erişim 5. Köksal, G., 2005, “İstanbul’daki Endüstri Mirası İçin Koruma ve Ye-
niden Kullanım Önerileri,” İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi.
3 6. Cantell,S. F.,2005, “The Adaptive Reuse of Historical Industrial Bu-
ildings: Regulation Barriers, Best Practices and Case Studies,” Virginia
KENT Polytechic Institute and State University, unpublished master’s The-
sis in Urban and Regional Planning.
MÜZESİ 3 H 3 7. Douglas,J.,2002, “Building Adaptation”, Reed Educational and Pro-
fessional Publishing, Heriot Watt University-Edinburg
8. Peri, B.,2002, “Building The Modern Environment in Early Repub-
lican Turkey: Sümerbank Kayseri and Nazilli Factory Settlements,”
ODTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi.
M
9. Boratav, K; Ekzen, A; Kepenek, Y; Sönmez, S; Türel, O.,1994,
“Türkiye’de Sanayileşmenin Yeni Boyutları ve KİT’ler,” Tarih Vakfı Yurt
Yayınları, İstanbul.
10. Arıtan, Ö., 2004, “Kapitalist/Sosyalist Modernleşme Modelleri-
1 1 1 H 1 2 nin Erken Cumhuriyet Dönemi Mimarlığının Biçimlenişine Etkileri-
Sümerbank KİT Yerleşkeleri Üzerinden Yeni Bir Anlamlandırma De-
nemesi,” DEÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Doktora Tezi.
11. Asiliskender, B., 2002, “Cumhuriyetin İlk Yıllarında Mimaride ‘Mo-
dern’ Kimlik Arayışı: Sümerbank Bez Fabrikası Örneği,” İTÜ Fen Bilim-
leri Enstitüsü Yüksek Lisans Tezi.
H Hol 1 Sergi Alanları 12. Toprak, Z., 1988, “Sümerbank,” Creative Yayıncılık, İstanbul.
M Düşey Sirkülasyon 2 Kütüphane
13. Ateş, T., Eroğlu, N., Kaban,Z., Kazgan, H., Koraltürk, H., Soyak, A.,
3 İdari Bölüm Tekin, O.,1999, “Osmanlı’dan Günümüze Türk Finans Tarihi,” İstanbul
Menkul Kıymetler Borsası, İstanbul.
Çevresel Analizler İşlevsel Analizler Teknik Analizler
14. İlkin, S; Tekeli, İ.,1982, “Uygulamaya Geçerken Türkiye’de Devletçi-
liğin Oluşumu,” Ankara, ODTÜ Yayınları-Türkiye Belgesel İktisat Tarihi
Kentte bu amaca hizmet Binanın fonksiyonun Strüktür sisteminin sağlam
Serisi No: 3.
edebilecek bir binanın getirdiği mekân ihtiyaçlarını olması,
bulunmaması, karşılayabilecek alana sahip 15. Meydan, S., 2011, “Cumhuriyetin Dev Projesi: Nazilli Sümerbank
Güçlü Yönler

olması, Basma Fabrikası,” İlk Kurşun Gazetesi, s. 59-69.


Çevresinde yeterli otopark 16. http://www.nazilli.adalet.gov.tr/Nazilli/nazilliozgun.htm
alanının olması, Binanın merkezinde konumlanan 17. Adnan Menderes Üniversitesi Arşivi.
çekirdeğe her noktadan rahatlıkla
18. http://www.nazilli.bel.tr/nazilli.asp?x=nazilli&id=1
ulaşılabilir olması,
19. Doğan, H., 2007, “Sanayinin Musikisi Nasıl Başladı, Nasıl Bitti? Sü-
merbank Basma Fabrikası’na Tarihsel Bir Bakış,” Ege Akademik Bakış,
s. 661-689.
Üniversiteye ait bir alanda Giriş sayısı fazla olmasından dolayı Müze yapılarında doğal Not: Bu metin, 24. Uluslararası Yapı ve Yaşam Kongresi’nde sunulmuş
olmasının kentlinin gelmesinde güvenlik kontrolü zor olabilir. aydınlatmadan çok yapay ve yayınlanmıştır.
çekince oluşturabilmesi, aydınlatmanın gerekli olması,
Sergileme için yeterli mekân bazı mekânlarda pencere
Zayıf Yönleri

büyüklüğünün olmaması. sayılarının ve büyüklüklerinin


fazla olmasından dolayı
problemler oluşabilir,

Yapıda oluşan tahripten


dolayı tesisatlarda sıkıntı
yaşanabilinir,

Terasların sergileme ve Kent müzesinin çevrede dikkat


kullanıcıların dinlenme çekecek olması,
Fırsatlar

mekânlarına imkân sağlaması,

Kullanıcıların otopark ihtiyacını


rahatlıkla karşılayabilmesi,

Binanın farklı zamanlarda birçok 1. derece koruma alanında


Tehditler

işlev için kullanılması binaya fazla olduğu için iç mekân duvarlarında


zarar verebilir, hiçbir değişim yapılamaması,

Tablo 2. Sosyal Tesis Binası’nın Kent Müzesi olarak kullanımına ilişkin analizler.

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 45


DOSYA <

ENDÜSTRİ
PARKLARI

Gülşen AYTAÇ Günümüzde kentler, yoğun kentleşme sonucu almaya başlamıştır.3 Kentsel gelişim planlarında,
Şehir Plancısı, Y. Peyzaj Mimarı oluşan sağlıksız yapılaşmadan acı çekmekte- insanların yeşil ihtiyaçları daha çok gözetilme-
Yrd. Doç. Dr. dir. Ekolojik şehircilik veya yeşil şehircilik, daha ye, rehabilitasyon çalışmalarına daha çok önem
İTÜ Mimarlık Fakültesi sağlıklı yaşam alanları yaratmak için ortaya çık- verilmeye başlanmıştır. Gelişen teknolojiyle
Peyzaj Mimarlığı Bölümü mış bir kavramdır. Bu kavrama göre açık alanlar beraber, fabrika işçiliği dışında yeni istihdamlar
Öğretim Üyesi maksimum yeşil elemanlara sahip olmalıdır. Bu oluşmuştur. Endüstriyel alanlar, şehirlerin dışına
doğrultuda eski endüstriyel alanlar gibi şehir taşınmış; şehir kirlilikten arındırılmaya çalışılmış-
Dinemis KUŞULUOĞLU içinde kalmış “degrade alanlar” ıslah edilerek tır. Fakat günümüzde şehirlerin büyümesiyle
Peyzaj Mimarı yeşil sisteme katılmalıdır. Bu sayede kentlilere eskiden şehir dışına taşınmış olan alanlar, artık
İTÜ Mimarlık Fakültesi rekreasyonel fırsat sağlayacak yeşil alanların, şehir içinde yer almaktadır.
Peyzaj Mimarlığı Bölümü kültürel miras bilincini artırarak oluşturulma-
Araştırma Görevlisi sı sağlanmaktadır. Eski endüstriyel alanların Şehir içinde kalan endüstriyel alanlar, kentsel
korunması ve ıslahı, ekolojik ve kültürel bilinç yeniden yapılanma sürecinde dönüşecek-
yaratmakta ve endüstriyel ve kültürel mirasın leri yeni form ve kullanımlarla önemli bir rol
“Eski endüstriyel alanların parçası olan bu alanların yeniden kullanımını oynamaktadır. Bu alanların ıslahının göz ardı
teşvik etmektedir.1 Avrupa ve Amerika’da bu tür edilmesi kentlerin sağlığı açısından olumsuz
korunması ve ıslahı, ekolojik ve alanlar parklara dönüştürülmekte ve sürdürüle- rol oynamaktadır. 2000’li yıllara geldiğimizde,
kültürel bilinç yaratmakta ve bilir kentler yaratmak için yeşil kullanımını artır- Amerika ve Avrupa’da masif kentleşmenin ya-
endüstriyel ve kültürel mirasın maktadır. rattığı sorunları gidermek ve yaşam kalitesini
artırmak için yeşil alanların önemi anlaşılmaya
parçası olan bu alanların yeniden Endüstriyel Park Kavramı başlanmıştır. Kentsel degrade alanlar ekolojik
kullanımını teşvik etmektedir. ıslah ile dönüştürülmeye başlanmıştır. Günü-
Tarih boyunca insanlar, yeryüzünü şekillen- müzde popülerlik kazanan “peyzaj şehirciliği”
Avrupa ve Amerika’da bu tür dirmiştir. Binalar, meydanlar, kentsel ve kırsal kavramı, 20. yüzyıl beton kentlerini daha sağlıklı
alanlar parklara dönüştürülmekte peyzajlar yaratmışlardır. Bunun yanı sıra, derin çevresel yaşam alanların dönüştürmek için or-
çukurlar, devasa fabrikalar ve atık alanlar oluş- taya çıkmıştır. James Corner tarafından tasarla-
ve sürdürülebilir kentler yaratmak turmuşlardır. 1800’lerde Sanayi Devrimi ile bir- nan ve dönüştürülen New York’un eski demir-
için yeşil kullanımını artırmaktadır.” likte, duyulmamış büyüklükte ve ölçekte çev- yolu şimdiki Highline Projesi, bu kavramın nasıl
resel değişimler görülmeye başlanmıştır.2 Şehir kente entegre edileceğini gösteren önemli bir
yeşilden griye doğru görünür şekilde değişme- örnektir. Chicago’daki Stearns Taş Ocağı Parkı,
ye başlamış, insanların nerede yaşayacaklarına New York’taki Freshkills Parkı gibi çeşitli örnek-
fabrikalar karar vermeye başlamıştır. Sağlıksız ler günümüzde daha da artmaktadır.
yaşam ortamlarını takiben bulaşıcı hastalıkların
patlak vermesi, plancıların yeni şehir modelle- Peyzaj mimarlığında endüstriyel miras kavramı-
ri geliştirmelerine neden olmuştur. Ebenezer nın ilk ortaya çıkışı 1970’li yıllara dek uzanma-
Howard’ın Bahçe Şehir Hareketi, 1898 yılında ya- sına karşın, kavram ancak son yıllarda büyük
şam koşullarını iyileştirmeye yönelik geliştirilen önem kazanmaya başlamıştır. Bu kavrama göre
modellerden önemli bir örnek olarak karşımıza geçmişe tanıklık eden her nesne, insanoğlu-
çıkar. Fabrikaların şehir merkezlerinden uzağa nun; akıl, emek, üretim ve beceri birikimlerine
taşınması, geniş yeşil aksların kırsaldan merke- ışık tutması açısından kültürün bir parçası ola-
ze doğru sokulması, endüstrileşmenin sağlıksız rak kabul görmeye başlamıştır. Böylelikle işlevi-
etkilerini azaltmak için planlanan kararlardır. 20. ni yitirmiş eski endüstriyel alanlar tarihin göze
yüzyılın ortalarına doğru, kentsel planlama sü- çarpan önemli elemanları olarak değer kazan-
recinin sonucunda endüstri kentin dışında yer mışlar ve endüstriyel miras olarak korunmaya

Resim 1. Duisburg-Nord Stearns Quarry Park Freshkills Park.

46 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


alınmışlardır. Böylece işlevini kaybetmiş endüst-
riyel alanlara yeni bir bakış açısı ortaya çıkmıştır.

İnsanların aktif yeşil alan ihtiyaçları, sadece eko-


lojik açıdan değil, sosyal ve kültürel farkındalığı
artırmak açısından da önemlidir. Dönemlerinin
temsilcileri olarak endüstriyel alanların yeşil
alana dönüştürülmeleri, kültürel bilinçlenmeyi
geliştirmektedir. Kültürel farkındalığı artırırken
aynı zamanda post endüstriyel parklar sosyal
mekânlar oluşturmaktadır.

High Line Projesi

High Line, New York Manhattan’da bulunan,


1930’lu yıllarda endüstriyel depolara yük taşı-
mak amacıyla yerden yükseltilerek inşa edilen Resim 2. High Line, New York.
demiryolu projesidir. Ancak 2. Dünya Savaşı
sonrası gelişen karayolu taşımacılığının demir-
yollarının kullanılmasını azaltmasıyla birlikte,
bu tren yolu da işlevini yitirmeye başlamıştır.
1970-1980 yılları arasında tamamen kapatıl-
mıştır. Bu yıllarda tren yolunun toplu taşımaya
açılması veya yıkılması gündeme geldi. 1999
yılında High Line’ın yeşil alan olarak kent parkı-
na dönüştürülmesi için bir sivil toplum örgütü
kuruldu. Belediye yönetimini ekonomik getirisi
konusunda ikna ettiler ve park alan hakkında
ıslah edilip yeşillendirilerek kamuya açılma ka-
Resim 3. High Line Park.
rarı alındı. 2003 yılında açılan uluslararası tasa-
rım yarışması sonucu, Field Operations James
Corner’ın kazanmasıyla bölge kentsel dönüşüm
projesi çerçevesinde çevreye tekrar kazandırıl-
dı. Tasarıma yön veren temel kavram, tarım-
mimari ve insan yapımı-doğal arasındaki den-
genin kamusal alanı yaratması olmuştur. Bitki-
lendirme konsepti olarak bakım ihtiyacı az tür-
lerin seçilmesi, sürdürülebilir tasarımın temelini
oluşturmaktadır. Proje genel anlamda sazlıklar,
koruluklar ve piknik alanı olarak kullanılabilecek
çim alanlardan oluşan bir peyzaj çeşitliliği ile
rekreatif amaçlı yapılardan oluşuyor.

2009 yılında ilk bölümü bitirilen High Line Par-


kı ile Manhattan, yeni bir kamusal kent parkına
sahip olmuştur. Eski demiryolunun korunması,
endüstriyel mirasın farkında olunması ve gü-
nümüz ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden kul-
lanımı kente hem kültürel, hem ekolojik hem
de ekonomik katkı sağlamıştır. Bölgedeki gayri- Resim 4. Ruhr Bölgesi Emscher Endüsri Parkı Projesi.
menkul değerlerindeki artış, yaşam kalitesinde-
ki artışı da beraberinde getirmiştir. natif enerji merkezidir. Ruhr bölgesinde toplam 1980’li yıllarda Kuzey Ruhr bölgesindeki Ems-
53 kent bulunmaktadır, IBA Emscher Park or- cher alanı yoğun endüstriyel faaliyetler sonucu
Ruhr Bölgesi ganizasyonu 20 kenti içermektedir. Endüstriyel harabeye dönüşmüştü. Büyük ölçekli sanayi-
alan dönüşümleri konusunda tüm dünyaya ör- leşmenin izleri, alanın her yerinde kendini gös-
Ruhr bölgesi Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya nek olan Almanya’daki Ruhr Bölgesi için hazırla- teriyordu. 1989-1999 yılları arasında toplanan
eyaletinde bulunan, 5,3 milyonluk nüfusu ve nan Emscher Landschaftspark 2010 projesinin Uluslararası Yapı Fuarı Emscher Park, bu alanın
4.435 km²’lik alanıyla Almanya’nın en büyük master plan direktörlüğünü Schwarze-Rodrian ne şekilde dönüştürüleceği ve nasıl ıslah edile-
metropoliten yerleşim merkezidir. Yakın bir yürütmüştür. Emscher Landschaftspark 2010 ceği konusunda tartışmalar yürüttü. “Gelecek-
zamana kadar esas gelir kaynağı kömür ve projesi, ekonomik değişime dayanan sürdürü- teki ekonomik kalkınma için sürdürülebilir bir
çelik üretiminden sağlanan bölge bugün ise lebilir bir kentsel doku yaratma amacıyla başla- bölgesel planlama çerçevesi nedir” gibi sorulara
Almanya’nın bilişim teknolojisi, lojistik ve alter- mıştır. cevap aranarak, endüstriyel tarihin zarar verdi-

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 47


DOSYA

ği alana yeni bir gelecek sunmak için bölgesel


planlama süreci başladı. Emscher Park Projesi-
nin bir parçasını oluşturan ve dünyadaki en gü-
zel örneklerden biri olan Duisburg-Nord Peyzaj
Parkı Projesinin tasarımı, 1991 yılında başladı.
Peter Latz tarafından tasarlanan parkın amacı,
endüstriyel geçmişi daha iyi anlamak ve koru-
maktır. Mümkün olduğunca mevcut durumun
korunması ve endüstriyel mirasın halka tanıtıl-
ması tasarımcının, diğer yarışmacılardan farkını
yansıtmıştır.

Duisburg-Nord Parkı, 10 yıla yakın bir süre zar-


fında 200 hektarlık bir alanda masif endüstri atık
alanından multi-fonksiyonel bir parka dönüş-
müştür. Parkın ortasında günümüzde çok çeşitli
olarak kullanılan; eski endüstri faaliyetlerinden
kalma dev bir metal konstrüksiyon bulunmak-
tadır. Alanda bulunan eski fabrika yapıları kültü-
rel ve kurumsal fonksiyonları bünyesinde barın-
dırmaktadır. Bunun dışında eski bir gazometre
Resim 5. Duisburg-Nord Landscape Park. Avrupa’nın en büyük yapay dalış merkezi haline
getirilmiştir. Eski cevher depolama sığınakların-
da dağ tırmanışı bahçeleri oluşturulmuştur ve
soyu tükenmiş yüksek bir fırın panoramik bir
kule haline dönüştürülmüştür.

Eyüp Taş Ocakları

Çoğu ülkede olduğu gibi, Türkiye’de de En-


düstri Devriminin ekoloji üzerindeki negatif
etkileri açıkça görülmektedir. Marmara Bölgesi
ve özellikle İstanbul, tarihî ve kültürel başkent
olmasının yanı sıra, sanayi başkenti de olmuş;
endüstrinin ağır çevresel etkilerini yaşamıştır.
Bu süreçte, yeşil alanlarının çoğunu sanayiye
ve dengesiz nüfus artışına bağlı olarak konut-
laşmaya kaybetmiştir. 1980’lerden sonra küresel
Resim 6. Duisburg-Nord Landscape Park. ısınmanın dünya üzerindeki etkisi sonucu artan
ekolojik bilinçlenme, şehirlerin yeşil alanlara

Resim 7. Duisburg-Nord Landscape Park. Resim 8. Eyüp Taş Ocakları.

48 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


daha çok önem vermelerini sağlamıştır. Ancak noktasını oluşturan tasarım ve bakım arasında-
artan kamusal bilince rağmen, endüstriyel alan- ki ilişkinin önemi vurgulanmalıdır. Bu nedenle,
ların ıslahı yetersiz kalmaktadır. gelecekteki endüstriyel parkların sürdürülebi-
lirliği doğal seleksiyona bırakarak sağlanmalıdır.
Post endüstriyel alanların ıslahı, yeşil alanlarını Alan Berger’ın dediği gibi, “doğa bir ürün değil,
yapılaşmaya kaybetmiş şehirlerin yeşillendiril- süreçtir.”7 <
mesi için büyük fırsatlardır. Plansız kentleşme-
nin ve aşırı kalabalık yaşam alanlarının yarattığı NOTLAR
1. Loures, L., (Re)-Developing Post-Industrial Landscapes: Applying
sağlıksız çevrelere karşı oluşan kamusal bilinç, Inverted Translational Research Coupled With the Case Study
yeşil alan talebini de artırmıştır. Bu talep, yetki- Research Method.
2. Berger, A., (2008), Designing The Reclaimed Landscape, Taylor &
lilerin degrade alanları ıslah etmelerini yönlen-
Francis, New York.
dirmesi açısından önemlidir. Türkiye’nin kalbi- 3. Koçan, N., (2011), Sanayi Alanlarının Dönüşümü Uşak Eski Tabak-
nin attığı şehir olan İstanbul’a bakıldığında, kişi hane Deri Sanayi Bölgesi, [Transformation of Industrial Areas, Usak
Old Tannery Leather Industry Zone].
başına düşen yeşil alan miktarı 1 m2’nin altında- 4. 30 Ocak 2011 tarihinde alınmıştır, http://wowturkey.com/forum/
dır. Halbuki Avrupa standartlarına göre bu oran, viewtopic.php?t=107550.
kişi başına 10 m2 olmalıdır. 2010 nüfus verileri- 5. Anket çalışması, Kuşuluoğlu, D., 2011.
6. Loures, L., (Re)-Developing Post-Industrial Landscapes: Applying
ne göre, Eyüp yaklaşık 350 bin kişilik nüfusuy- Inverted Translational Research Coupled With the Case Study
la, İstanbul’un en kalabalık 18. ilçesidir.4 50 ha Research Method.
büyüklüğündeki Eyüp taş ocakları, ilçenin açık 7. Berger, A., (2008), Designing the reclaimed landscape, Taylor &
Francis, New York
alan ihtiyacını karşılamak üzere büyük bir po-
tansiyele sahiptir. Yaklaşık 12 yıl öncesine kadar RESİMLERİN ALINDIĞI KAYNAKLAR
aktif olan Eyüp taş ocakları, daha sonra inşaat- Resim 1. Duisburg-Nord, Stearns Quarry Park, Freshkills Park.
lardan çıkarılan çamur ve benzeri malzemelerin (URL: http://freshkillspark.wordpress.com/aboutfkp/)
(URL: http://landline.hippoville.biz/index.php/2009/09/05/step-by-
doldurulmasıyla alan bataklık haline gelmiş, step-precedents/)
çevre kirliliği teşkil etmeye başlamıştır. (URL: http://freshkillspark.wordpress.com/tag/landscape-
architecture/page/4/)

Alanın yeniden kullanımı için tercih edilecek en Resim 2. High Line Park, New York.
(URL: http://seema.aggarwals.com/the-highline)
güzel yaklaşım, peyzaj ıslahı gerçekleştirilerek (URL: http://www.archdaily.com/24362/the-new-york-high-line-
İstanbul’un yeşil sistemine ve insanların açık officially-open/1121250496_dsr-highline-09-06-5054/)
alan ihtiyacına katkıda bulunmaya yöneliktir. Resim 3. High Line Park, New York.
Chicago’daki Stearns Taş Ocağı Parkı örneğin- (Fotoğraflar: Gülen AYTAÇ)
Resim 4. Ruhr Bölgesi Emscher Endüsri Parkı Projesi.
den de görebileceğimiz gibi, bu tür şehir için-
(URL: http://www.fedenatur.org/docs/docs/238.pdf )
de kalmış taş ocaklarının zeminin yapılaşmaya Resim 5. Duisburg-Nord Landscape Park.
uygun olmamasından dolayı konut kullanımın- (URL: http://en.wikipedia.org/wiki/File:Landschaftspark_Duisburg_
dan çok park olarak yeniden kullanılması en Nord.jpg)
ideal çözüm olacaktır. 2011 yılında yapılan bir Resim 6. Duisburg-Nord Landscape Park.
(URL: http://www.arkitera.com/haber/index/galeri/komur-ve-
ankete göre de, ilçede yaşayan sakinlerin, en celikten-kultur-endustrisine-bir-donusum-hikayesi--ruhr-bolgesi-
çok yeşil alana ihtiyaçları olduğu ve alanın park /5160?page=10)
olarak yeniden düzenlenmesini istedikleri orta- (URL:http://thegardenwanderer.blogspot.com/2011/12/
landschaftspark-duisburg-nord-germany.html)
ya çıkmıştır. 30 kişilik grubun katıldığı ankette,
Resim 7. Duisburg-Nord Landscape Park.
30 kişi de “Alanın park olarak değerlendirilme- (URL: http://zoffmannholm.dk/ )
sini tercih eder misiniz?” sorusuna “Evet” yanıtını Resim 8. Eyüp Taş Ocakları.
vermiştir.5 (http://www.milliyet.com.tr/2008/01/16/yasam/axyas03.html)

REFERANSLAR
Sonuç 1
ve 6 Loures, L., (Re)-Developing Post-Industrial Landscapes: App-
lying Inverted Translational Research Coupled with the Case Study
Günümüzde şehirde yaşayan insanlar, yeşil alan Research Method
ihtiyacı duymaktadır. Post endüstriyel alanların Retrieved from http://www.cityfutures2009.com/PDF/68_Lou-
aktif yeşil alanlara dönüştürülmesi, kültürel mi- res_Luis.pdf

rasın yaşatılmasında büyük rol oynamakta, aynı


2
ve 7 Berger, A., (2008), Designing the reclaimed landscape, Taylor
& Francis, New York
zamanda çevresel, sosyal ve ekolojik ihtiyacı 3
Koçan, N., (2011), Sanayi Alanlarının Dönüşümü Uşak Eski Tabakha-
da karşılamaktadır. Ayrıca endüstriyel parklar, ne Deri Sanayi Bölgesi, [Transformation of Industrial Areas, Usak Old
insanların yeni kentsel peyzajı fark etmelerini Tannery Leather Industry Zone]
sağlamaktadır. Retrieved from http://kfbd.giresun.edu.tr/fileadmin/user_uplo-
ad/2011_MART/10-Sanayi_Alanlari_Doenuesuemue.pdf
4
30 Ocak 2011 tarihinde alınmıştır.
Endüstriyel park projeleri, biyolojik çeşitliliği ve
http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=107550
yaşam ortamlarını korumalı, tarihi yaşatmalı ve 5
Anket çalışması, Kuşuluoğlu, D., 2011
endüstri dönemi peyzajını yeni peyzajla enteg-
re etmelidir.6 Islah projeleriyle birlikte, hızlı kent-
leşmenin negatif etkileri azaltılmakta, sürdürü-
lebilir kentler kapsamında daha sağlıklı yaşam
ortamları yaratılmaktadır. Sürdürülebilirliğin kilit

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 49


DOSYA <

Ruhr Bölgesini
Yeniden Kurmak İçin
Kültürel Bir Tohum:
ZOLLVEREIN
SANAYİ
KOMPLEKSİNİN
DÖNÜŞÜMÜ
İstanbul’un Avrupa Kültür Başkenti unvanını sürecinde RUHR.2010 programının da ana bile-
Ayşen CİRAVOĞLU 2010 yılında Peç ve Essen ile paylaştığını biliyo- şenlerini tanımlıyordu.
Mimar ruz. Tarihsel, coğrafi, ekonomik ve demografik
Yrd. Doç. Dr. açıdan İstanbul’la fazlaca ortaklıkları olmayan Kuşkusuz, bölgeyi yeniden ele alırken öncelik,
YTÜ Mimarlık Fakültesi bu kentler AKB kentsel ve kültürel programla- alanın son iki yüzyılının tanığı olan sanayi mira-
rının içerikleri açısından da neredeyse hiçbir sının korunarak, Almanya açısından başarılı bu-
Öğretim Üyesi
benzerlik taşımıyorlardı. Örneğin yüzölçümü lunan bu kalkınma öyküsünün gelecek nesillere
İstanbul’un iki katından da fazla, nüfusu ise iletilmesiydi. Ancak Ruhr Havzasının büyük bir
“Bölgeyi yeniden ele alırken öncelik, yarısından da az olan ve aralarında Essen’in de açık hava müzesine doğru evrilmesinin, bölge-
bulunduğu 53 kent ve kasabadan oluşan Ruhr nin sosyo-ekonomik açıdan yeniden kurulması
alanın son iki yüzyılının tanığı Bölgesi,1 AKB fırsatını bölgeyi kentsel açıdan ye- için gereken dönüşümü yaratmayacağı açıktı.
olan sanayi mirasının korunarak, niden kurmak için kullandı. Bu nedenle alanın tarihsel değerlerini sürdürür-
ken bölgeyi canlandırmak adına sanayi kültü-
Almanya açısından başarılı Bilindiği gibi, 19. yy ortalarında kömür maden- ründen kültür sanayisine bir dönüşüm yapmak
bulunan bu kalkınma öyküsünün leri ve demir çelik fabrikaları etrafında kurulan hedef olarak konmuştu. Bir zamanların “emeğin
gelecek nesillere iletilmesiydi. Ancak ve 20. yy ortalarına değin hızla kalkınan Ruhr katedralleri” olarak adlandırılan yapıları, bugü-
Bölgesi, post endüstriyel çağda madenlerin nün kültür fabrikalarına dönüşebilir miydi?
Ruhr Havzasının büyük bir açık kapanması ve ağır sanayinin bitmesiyle kent-
hava müzesine doğru evrilmesinin, sel açıdan parçalanmış ve terk edilmiş izlenimi Böylesi bir sürecin en büyük tohumu Zollverein Kö-
vermekteydi. Bu nedenle 90’larda, sanayi ta- mür Madeni Ocağı Sanayi Kompleksi’ydi. Essen’de
bölgenin sosyo-ekonomik açıdan rafından kirletilmiş olan bölgenin ekolojik ve konumlanan eskinin “yasak bölgeleri,” 90’lı yıllardan
yeniden kurulması için gereken kentsel gelişimine odaklanan uluslararası bir başlayarak çeşitli kültürel etkinliklerle bugünün
sergi geliştirilmişti. Ruhr Havzası’nı yeniden dü- kamusal mekanlarını oluşturuyor ve bu dönüşüm
dönüşümü yaratmayacağı şünmeyi gündeme taşıyan Emscher Park Ulus- “Kültür Aracılığıyla Değişim-Değişim Aracılığıy-
açıktı. Bu nedenle alanın tarihsel lararası Yapı Sergisi2 endüstriyel mirası koruma la Kültür” mottosu ile AKB sürecinin de eksenini
ve bölgesel kalkınmayı bütünleştirme hedefiyle belirliyordu. Zollverein bugün AKB programının
değerlerini sürdürürken bölgeyi toplum, kültür, peyzaj üzerine projeler üretti. Duisburg, Oberhausen, Bochum ve Dortmund’ın
canlandırmak adına sanayi İşte tam da böylesi bir tarihsel arkaplan, AKB yanında beş ziyaretçi merkezinden biridir.
kültüründen kültür sanayisine bir
dönüşüm yapmak hedef olarak
konmuştu. Bir zamanların ‘emeğin
katedralleri’ olarak adlandırılan
yapıları, bugünün kültür
fabrikalarına dönüşebilir miydi?”

Essen ve Avrupa Kültür Başkenti İşaretleri.

50 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Zollverein Sanayi Kompleksi girişi. Norman Foster tarafından dönüştürülen Red Dot Tasarım Müzesi.

Zollverein Kömür Madeni Ocağı Kompleksi


1832’de inşa edildiğinden kapandığı 1986’ya
dek dünya üzerindeki en büyük kömür made-
niydi. Fabrikanın adını aldığı Zollverein, Alman
Gümrük Birliği anlamına gelmekteydi. Fritz
Schupp ve Martin Kremmer tarafından Bauha-
us akımı etkisinde yapılan binalar ilgili döne-
minin izlerini taşıyor ve bu anlamda biçim ve
işlevin, makinelerle mimarinin iç içe geçtiği bir
yapı kompleksinin bileşenlerini oluşturuyordu.
90’lardan bugüne sanatçıların yerleştiği ve ser-
gilere ev sahipliği yapan yapılar bütünü, 1999
yılında ise Emscher Park Uluslararası Yapı Sergi-
sinin sonuç ürünlerine, eski endüstriyel alanlar-
da yeni kullanımlar konulu sergiye ev sahipliği
yaptı.3 Zollverein 2001 yılında UNESCO tarafın-
da Dünya Kültür Mirası Alanı olarak ilan edildi.

Kömür ve demir-çelik endüstrisinin karmaşık


süreçlerinin görülebildiği dünyadaki ziyarete
açık tek sanayi yapısı olan Zollverein Kömür Ma-
deni Ocağı, üç ayrı tesis içinde, maden çıkarma,
koklama (kok kömürü fırınlama), yıkama, çelik
işi, presleme, havuzlama, tuzlama, soğutma,
güneş enerjisi üretimi süreçlerinin izlenebildiği
bir yapılar bütünü. Master planını 2001-2002
yıllarında Heinrich Böll ve Hans Krabel’in OMA
ile işbirliğinde yaptığı merkezde, ziyaretçiler
rehberler eşlinde tesisin bütününü gezebiliyor
ve dilerlerse bin metre derinlikteki bir tünele de
inebiliyorlar.

Zollverein’da bizi karşılayan ilk yapı, Almanya’nın


Eyfel’i olarak adlandırılan konstrüksiyon, 12
numaralı kuyunun havalandırma kulesi. Nor-
man Foster’ın 1997’de dönüştürdüğü “Red
Dot Tasarım Müzesi” ve Zollverein Ziyaretçi
Merkezi-Ruhr Müzesi ise bu yapının iki yanın-
da konumlanmış. Dönüşümünü yine Heinrich
Böll ve Hans Krabel’in OMA ile işbirliğinde yap-
mış olduğu ve eskiden kömür yıkama merke-
zi olan Ruhr Müzesi’ne 55 metre boyunca 24
metre yüksekliğe tırmanan bir yürüyen merdi- Sanayi kompleksinin sembolü olan kule.

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 51


DOSYA

venle çıkılıyor. Yer yer dış mekânla ilişki kuran bu kültür turizmine ve kültürün bölgeye enjeksi-
yolculuğun sonunda ulaşılan kotta ise tesisle il- yonuna odaklanmak yerine sanayiden arınmış
gili bilgi ve belgelere erişebileceğiniz ziyaretçi bir bölgenin ürettiği işsizlik sorunlarına yaratıcı
merkezi bulunuyor. Bu mekânı Ruhr müzesine endüstriler aracılığıyla çözümler getirmesidir.
bağlayan merdiven holünde ilginç bir sergi yer Kuşkusuz bunun ne kadar gerçekleştiği süreç
alıyor. Ruhr Bölgesindeki tüm yenilenen/koru- içinde izlenecektir, ancak biz şimdilik bin kişiye
nan sanayi yapılarının maketlerinin merdiven iş imkânı sağladığı söylenen Zollverein’ın bun-
boşluğuna farklı kotlarda asılmasıyla oluşan dan sonra da turizmden çok üretim merkezli
sergi, tüm coğrafyayı, ölçeksel bir yanılsama da yaşamını sürdürmesini umalım.
yaratacak şekilde ancak bütünselliğini kaybet-
meden algılamanızı sağlıyor. Essen’in AKB olduğunu kentteki sayıca az neon
ışıklı tabelalar ya da tren biletlerinin arkasındaki
Alandaki tek yeni yapı ise SANAA tarafından ilanlar haricinde hissetmezdiniz. Bir başka de-
tasarlanan Zollverein Tasarım ve İşletme Okulu. yişle Essen kültür başkenti olduğu üzerine bir
2006 yılında açılan okul özellikle yaratıcı en- tantana çıkarmadı. Ancak bu potansiyeli, bir
düstriler için bir odak noktası olma hedefiyle bölgenin belleğinin korunması ve gelecek ku-
yapılmış. Reklam, pazarlama, iletişim, tasarım, şaklara taşınması, bir ulusun kalkınma çabasının
mimarlık alanlarında ajanslar, şirketler, yatırım- aktarılması, bir bölgenin kendini yenileyebilme-
cılar ve yaratıcı zihinleri buluşturmayı hedefle- sinin yolunu açması yönünde yarattığı dönüşü-
yen yapı, bunu gerçekleştirebilmek için esnek me kanalize etti.
Müzeye erişimi sağlayan merdiven boşluğunda yer alan sergi.
bir kullanım öngörüyor. SANAA yapıyı her bir
kenarı 35 metre olan ve üzerinde 134 pence- İstanbul AKP Programı ise 8,5 milyon liraya mal
re bulunan bir küp olarak tasarlamasının, hem olan havai fişek ve ışık gösterileriyle taçlandı-
esnek bir kullanım sağlayacağını hem de yapı- rılmış açılış etkinlikleriyle, modern mimarlık
nın içinde farklı günışığı durumları oluşturarak ürünlerinin “yenilenmesine” ve değerlerin “or-
mekânsal bir zenginlik yaratacağını düşünüyor. yantalist” bir bakışla korunmasına odaklanan
Daha sık pencereli bir başka alternatifin yerine kentsel projeleriyle büyük bir tantana koparttı.
önerilen kabuk, yeraltı suyundan beslenen et- Bu gürültü içinde Haliç Tersaneleri, Hasanpaşa
Gazhanesi ve diğerleri sessizce rolünü oynama-
kin bir yalıtıma sahip.
yı bekledi... <
Kanımca RUHR.2010 Avrupa Kültür Başkenti NOTLAR
Programı bildik kalıpların dışında yeni ve yara- 1. Ruhr.2010 Programının ayrıntıları için: Sikiaridi, E., Vogelaar,
F., (2009), Yumuşak Kentleşme veya Planlamada Kültürel Döne-
tıcı bir kültür başkenti kavramını yaşamımıza meç: RUHR.2010 Avrupa Kültür Başkenti, Mimarlık, s.349, sa.54-56,
katması açısından ilginç bulunabilir. Ayrıca AKB TMMOB Mimarlar Odası Yayını, Ankara.
2. Projenin ayrıntıları için: http://www.epa.gov/brownfields/part-
programının bölgede yürütülen uzun soluk- ners/emscher.html
lu bir gelişmenin bir parçası olarak ele alınmış 3. Yapının ayrıntılı öyküsü için: http://www.zollverein.de/english/
index.php?f_categoryId=693
olmasının pek çok faydasını da sıralayabiliriz.
Ancak sanırım programın en başarılı yönü, salt Resimler: A. Ciravoğlu

Ruhr.2010 projesi kapsamında yeniden ele alınmış tüm sanayi


yapılarının maketlerinin yer aldığı sergi.

Ziyaretçi Merkezi iç mekânı. Sergiden bir görünüm, ön plandaki maket SANAA’nın Tasarım ve İşletme Okulu. 

52 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


DOSYA <

LINGOTTO

Rüksan TUNA Torino Kuzey İtalya’da sanayinin yoğun olarak modeller arasında Torpedo, Balilla, ve FIAT 500
Y. Mimar, Breeam Değerlendiricisi yer aldığı tarihî bir şehir. Kentin ismi özellikle de Topolino da vardı.
FIAT fabrikasıyla birlikte anılıyordu. Bilindiği gibi
FIAT’ın son harfi “T” Torino’dan kaynaklanmak- Daha sonra, FIAT üretim tesislerini Mirafiori’ye
“Endüstriye arkeolojinin kent tadır. Bu yazıda sizlere tanıtacağımız Lingotto taşıdı ve 1982’de Lingotto kapatıldı. Ertesi yıl
yaşamına kazandırılan en başarılı Torino kentinin sanayi tarihinde simgesel yapı- burayı tekrar işlevlendirmek üzere uluslararası
lardan biriydi. FIAT’ın araba üretim tesisi olarak bir yarışma açıldı. Pek çok ünlü mimarın katıldı-
örneklerinden birisi olarak Lingotto Mimar Giacomo Mattè Trucco tarafından 1923 ğı yarışmayı Cenova’dan Renzo Piano kazandı.
sunduğu imkânlarla yerel ve yılında yapıldı. Firmaya 60 yıl hizmet eden bina,
yapıldığı yıllarda modern mimarlığın ikonu Lingotto 500 metre boyuyla, 5 katıyla dönemin
ulusal etkinliklere hizmet etmeğe olarak parladı. Firma burada 80’e yakın model ilk modüler precast yapı örneği idi. Bu anıtsal
devam ediyor. Ülkemizdeki sanayi üretmiş, rampalı teras katında test sürüşlerini özelliklerini ve yapının ruhunu bozulmadan
yapmıştır. Yaşı uygun olanlar hatırlar, efsane ve 1 milyon metreküplük hacminin sunduğu
yapılarının da benzeri şekillerde
yeniden işlevlendirilmesi ve yeni
kullanımlara göre tasarlanması en
içten dileğimizdir.”

Kolonları, kirişleri ve döşemeleriyle zamanının ilk prekast binasının cepheye yansıyan yapısal özellikleri olduğu gibi korunmuş.
Foto: Torino, Always on The Move, Citta di Torino, sf:14.

Lingotto’nun test sürüşleri yapılan meşhur çatısı.

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 53


DOSYA

Çatıya yapılan çelik strüktür eklenti. Foto: Müge Cengizkan.

mekân olanaklarının hem özel sektör hem de likleri, örneğin çocuk ve mimarlık etkinlikleri
kamu kullanımına evrilmesi gerekiyordu. Şehrin önündeki meydanda, ülke resepsiyonları avlu
önemli bir parçası olarak yeni bir çekim merkezi etrafında yer alan kafelerde, 2012 Kongresine
yaratması hedefleniyordu. aday şehirlerden Durban’ın tanıtım kokteyli bu
binanın terasında yapıldı.
Büyük endüstriyel hacimler artık başka fonk-
siyonlar barındırıyordu. İçinde sergi salonları, Endüstriye arkeolojinin kent yaşamına kazan-
kongre salonları, büyük bir oditoryum, Otel Me- dırılan en başarılı örneklerinden birisi olarak
ridien, teras çatıya eklenen çelik kostrüksüyon Lingotto sunduğu imkânlarla yerel ve ulusal Lingotto’nun kent ölçeğinde konumu, kırmızı taralı alan tarihî bölge.
helikopter pisti, yine çatıya eklenen cam küre etkinliklere hizmet etmeğe devam ediyor. Ülke-
konferans salonu ve kuzey kulesinde FIAT’ın mizdeki sanayi yapılarının da benzeri şekillerde
sahipleri Agnelli ailesinin özel koleksiyon sanat yeniden işlevlendirilmesi ve yeni kullanımlara
eserlerini barındıran Giovanni & Marella Agnel- göre tasarlanması en içten dileğimizdir. <
li Galerisi, (Pinacotera) orta katlarda yönetim
ofisleri, alışveriş holleri, avlulu kafeler, otomotiv
mühendisliği araştırma ve sergi merkezi 300 bin
m2nin içine rahatça yerleşmişlerdi.

2006 Torino Kış Olimpiyatları’na hizmet etmek


üzere yapıda pek çok düzenlemeler yapıldı. Ma-
halleden yapıya ulaşım ve iç dolaşım için yaya
yolları bağlantıları, Lingotto tren istasyonu bağ-
lantısı, ilave otopark alanları gerçekleştirildi.

Uluslararası Mimarlar Birliği UIA’nın 2008 yılında


düzenlediği Dünya Mimarlık Kongresi’nin ana
toplantıları bu salonlarda yapıldı. Ülke etkin- Çatıya çıkan rampa. Foto: Rüksan Tuna.

UIA Torino Kongresi, 2008. Foto: Müge Cengizkan.

Renzo Piano’nun Lingotto eskizi: www.rpbw.com. İç avlulardan görünüm. Foto: www.rpbw.com.

54 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


DOSYA <

19. Yüzyıl
Osmanlı Dönemi
Demiryolu Mirası:
TCDD YEDİKULE
BAKIM ONARIM -
CER ATÖLYELERİ
Mehmet ÜNAL
Y. Mimar

“Bu alanın ve yapıların


korunmasında temel hareket
noktası onların Demiryolu
Mirası tanım ve kapsamı içinde
değerlendirilmesi olmalıdır.
Demiryolu Mirası, farklı
fonksiyonlara ve teknik özelliklere
sahip demiryolu yapıları bir araya
gelerek oluşturduğu bir sistemi
tanımlar.
Korumada bu yapı grubuna
özel genel proje yaklaşımlarının
yapıların Demiryolu Mirası
kapsamında olduğu düşünülerek
geliştirilmeye çalışılması,
yapıların yansıttığı dönem
teknolojisinin korunmasında Fotoğraf 1. Ankara Demiryolu Müzesi’nde bulunan ve 20. yüzyıl başlarında Moise Barouh Fotoğrafhanesi tarafından çekilen lokomotiflerin
denizden naklini gösteren fotoğraf (Kaynak: Ünal, s. 19, 2009).
gerekli hassasiyetin gösterilmesi,
Osmanlı İmparatorluğu’nda Çağdaş Demiryollarının inşasında yaklaşık % 90 ya-
yapıların içinde yer alan ve yok Bir Ulaşım Sistemi: Rumeli Demiryolu bancı sermaye kullanılmış, Hicaz Demiryo-
olan eylemlerin de soyut miras Hattı lu dışında, Osmanlı Demiryollarının hemen
tümü yabancılar tarafından işletilmiş, yöne-
olarak değerlendirilmesi başarılı tilmiş ve denetlenmiştir (Quataert, s.1630,
Fabrikalardan sonra, sanayi devriminin en
bir koruma için gerekli diğer şartlar büyük simgesi olan ve dünyada 1825 yılın- 2008). Bu dönemde demiryollarının inşası
olarak sıralanabilir. Demiryolu da İngiltere’de başlayarak kısa bir süre içinde devam ederken meydana gelen iki gelişme
Avrupa’ya yayılan demiryolu ulaşımının Os- dikkat çekicidir. Bunlardan biri saray yöneti-
yapılarına ilişkin çalışmaların manlı İmparatorluğu’na girişi birçok yeniliğe minin ve aydın bürokrat kesimlerin demir-
sayısının artması da Demiryolu göre çok daha erken olmuştur. Daha 1830’lar- yolu yapımına her gün daha çok önem ver-
Mirası kavramının yerleşmesine ve da demiryollarının yapımı projelendirilmiş, inşa mesi; diğeri ise birçok insanın kafasındaki,
çalışmaları ise yüzyıl ortalarında başlatılmıştır. “bir demiryolu şebekesi ile Mezopotamya’yı
bu yapıların korunmasına yardımcı 1914 yılına gelindiğinde imparatorluğun Av- İstanbul üzerinden Avrupa’nın metropolleri-
olacaktır.” rupa, Anadolu ve Mısır dâhil Arap toprakların- ne bağlama” düşüncesinin somut projeler ve
da döşenmiş ve işletmeye sokulmuş olan de- girişimlere dönüşmesidir. Bunlardan birincisi-
miryollarının uzunluğu 12 bin km.yi aşmıştır. nin sonucu olarak 1865 yılında “Nafia Nezare-
Bu demiryolları, Osmanlı İmparatorluğu’nun ti” kurularak başına Edhem Paşa getirilmiştir.
Avrupa’nın ağır bastığı dünya ekonomisine İkincisinin sonucu olarak da, 1869 yılında
daha sıkı bağlamanın yanı sıra, o zamana kadar Baron Hirsch’e İstanbul’u Avrupa’ya bağlaya-
uzak ve huzursuz olan vilayetler üzerinde Os- cak demiryollarının imtiyazı verilmiştir ki, bu
manlı devletinin idari ve askeri denetimini de tarihten sonra bu demiryolu şebekesi “Şark
güçlendirmiştir (Ünal, s.4, 2009). Demiryolları” olarak anılmaya başlanacaktır

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 55


DOSYA

Fotoğraf 2. Ankara Demiryolu Müzesi’nde bulunan ve Samsun Demiryolu İskelesi’nde lokomotiflerin Fotoğraf 3. 1800’lerin sonunda Vagonlar yurt dışından eskisi gibi bir bütün halinde değil, parçalı
denizden vinçle karaya alınmasını gösteren fotoğraf (Kaynak: Ünal, M. s, 19. 2009). bir şekilde İstanbul’a getirilerek Yedikule’de kurulan atölyelerde monte edilmiştir (Kaynak: Ankara
Demiryolu Müzesi Fotoğraf Albümleri).

Şekil 1. 1913 -1914 yıllarında Yedikule İstasyonu ve Tren Şekil 2. TCDD Ankara Cer Arşivi’nde bulunan, Yedikule Loko Bakım ve Cer Atölyeleri’nin 1947 yılındaki durumunu gösteren vaziyet planı
Atölyeleri’ni gösteren harita (Kaynak Alman Mavileri, Dağdelen, (Kaynak: Ünal, M. s.22, 2009).
1996, İstanbul).

(Bilmez, s.49, 2000). 1869-1913 yılları arasın- muştur. 4 Haziran 1870 tarihinde Yedikule- uygun güzergâh olan Sarayburnu da Topkapı
da inşa edilen Şark Demiryolları Hattı 1364 Küçükçekmece arasında hattın inşaat çalışma- Sarayı’nın içinde kalmaktadır. Bu güzergâhın
km. uzunluğundadır ve İstanbul-Edirne, Şarki larına başlanmıştır (Engin, s.65, 1993). Bu hattın getireceği avantajlara ilişkin şirket temsilcisi
Rumeli, Selanik-Mitroviçe, Edirne-Dedeağaç, yapımında, teknik ekibi Fransız ve Almanlardan Mösyö Autrey tarafından 1870 Aralık ayında
Bosna Kısmı ve Babaeski-Kırkkilise kısımların- oluşan 2000’den fazla işçi çalışmış; Fransa ile Nafia Nezareti’ne sunulan raporun padişah
dan oluşmaktadır. Prusya arasında çıkan savaş nedeniyle 1870 yılı- tarafından onaylanmasıyla bir kısmı sarayın
nın sonlarına doğru bitirilebilmiştir. 4 Ocak 1871 toprakları içinden geçen ve bu sırada Sur-u
Yedikule - Küçükçekmece Demiryolu tarihinde açılan hattın ilk istasyonları Yedikule, Sultani üzerindeki bazı köşklerin yıkılmasını
Hattı ile Yedikule İstasyon ve Atölye Bakırköy, Yeşilköy ve Küçükçekmece olmuştur. gerektiren hattın inşasına başlanmıştır. İnşası
Yapılarının İnşası tamamlanan ve 5 Ocak 1871 tarihinden itiba-
Rumeli Demiryollarının Yedikule-Küçük- ren Yedikule-Bakırköy-Yeşilköy- Küçükçekme-
Yedikule - Küçükçekmece Hattı, Rumeli Demir- çekmece hattı bitmiş olmakla beraber ce arasında günde beş sefer yapılan bu hat-
yolu olarak anılan hat üzerinde belirlenen en İstanbul’u Avrupa’ya bağlayacak demiryolu tın devreye girmesinin bölgede yaşayanların
önemli noktalardan biridir. Hat, savaş ve isyan- hattının son istasyonunun Yedikule olması günlük yaşam alışkanlıklarında değişikliklere
ların devam ettiği, ülke güvenliğinin sağlanması istasyonun yönetim, ticaret ve liman mer- olanak sağladığı görülmüştür. Bu hattın ge-
için hızlı asker sevkiyatının stratejik açıdan büyük kezine uzak olması nedeniyle uygun görül- tirdiği ulaşım kolaylığını değerlendiren birçok
önem taşımaya başladığı 19. yüzyıl sonunda memiştir. Bu işlevlerin toplandığı en uygun kişi Marmara kıyısında ev alarak işlerine trenle
öncelikle bu amaca hizmet etmek üzere kurul- nokta Sirkeci’dir. Fakat Sirkeci’ye ulaşacak en gidip gelmeye başlamıştır (Engin, s.67, 1993).

56 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Şekil 3. TCDD Ankara Cer Arşivi’nde bulunan ve Yedikule Loko Bakım ve Cer Atölyeleri’nin 1953 yılındaki durumunu gösteren vaziyet planı (Kaynak: Ünal, M. s.23, 2009).

Fotoğraf 4. Tornaj Atölyesi. Yığma sistemde inşa edilmiş yapının çatı konstrüksiyonu çelik çubuk gergili Fotoğraf 5. Vagonaj (Vagon Bakım ve Onarım Atölyesi) yapısı iç görünüşü. Yığma sistemde inşa edilmiş
ahşap makaslardan oluşmaktadır. Yapının içinde; taşıyıcı sisteminden bağımsız olan, pik kolonlardan yapını çatısı ahşap konstrüksiyon şet çatıdır. Yapının duvarları günümüzde varlığını korumaktadır ancak
ve ahşap kirişlerden oluşan ikinci bir sistem bulunmaktadır ve atölyenin işlevi için gerekli mekanik çatısı çökmüştür.
aksamın taşıyıcısı olarak kullanılmıştır (kreyn, vinç, tesisat vb.) Yapı kompleks içinde özgünlüğünü ve
bütünlüğünü günümüze dek koruyabilen tek yapıdır.

Yedikule Cer Atölyeleri İnşa Ediliyor Bunlardan başka müdürlük yapısı, görevliler için lan malzeme ve yürü aksam (vagon, lokomotif
yatakhane ve yemekhaneler, lojmanlar, mağaza vb.) yurt dışından gemilerle getirilmektedir. Söz
Demiryolu, teknik kurgusu oldukça detaylı bir binaları ısıtma santrali gibi yapılar da bulunur konusu malzemelerin gemiden karaya alınması
sistem olup işlemesini sağlayan birçok farklı (Türk Ansiklopedisi, c.13, s.6-12). sırasında bazı kazalar da meydana gelmiştir. Bir
birim bulunur. Raylar, geçitler, bariyerler, işa- defasında gemiden indirilmekte olan bir loko-
retleşme kuruluşları, köprüler, döner köprüler Yedikule CER Atölyeleri Rumeli Demiryolları motif suya düşmüş, bir diğer kazada ise 15 ton
(plakturanlar), istasyonlar, yükleme yolları, ram- Hattı’nın Yedikule bölümünde yer alan tek- ray yüklü bir gemi indirme yapılırken tamamen
palar, yakıt - su depoları, yolcu istasyonları, yük nik hizmet yapıları kompleksidir. CER, çeken- batmıştır. Meydana gelen kazalar uygulamada
taşımada gerekli olan marşandiz garları ve am- çekilen araçları tanımlamak için kullanılan tek- değişikliğe gidilmesine yol açmıştır. Mesela lo-
barlar ile lokomotif depoları, işletme atölyeleri, nik bir terimdir. Bağdat Demiryolları Projesinin komotif ve vagonlar eskisi gibi bir bütün halin-
su kuleleri ve lokomotif bakımı ile ilgili araçların başlangıcında CER Atölyeleri’nin kurulmasına de değil, parçalı bir şekilde İstanbul’a getirilerek
bulunduğu mağazalar bu birimlerden sadece ilişkin bir program yapılmamıştır. Atölyelerin in- Yedikule’de kurulmuş olan bir atölyede monte
bazılarıdır (Ünal, 2009). şası, önemli bir kaza ile (Foto. 1-2) ortaya çıkan edilmeye başlanmıştır. Bu atölyede başlarında
probleme çözüm getirmek için düşünülmüştür Fransız Mühendis Lippman’ın bulunduğu 30
Demiryolu sisteminin işlerliğini sağlayan en (Ünal, 2009). Bağdat Demiryolu’nun inşası sıra- kadar işçi çalışmakta ve işlerini ustalıkla yap-
önemli birimlerinden biri de bakım ve onarım sında yaşanan bu olayı Engin şöyle anlatır “…İn- maktadır (Foto. 3). Bunlara daha sonra Sanayi
atölyeleridir. Bakım ve onarım atölyeleri, loko- şaat çalışması sırasında önce toprağı düzeltme Mektebi mezunlarından da katılanlar olmuş,
motif ve vagonların kolaylıkla atölyelere girip işlemleri yapılıp daha sonra rayların düzenlen- 1872 Ağustos ayında atölyede çalıştırılmak üze-
çıkmaları sağlamak için istasyonların çevresinde mesine geçilmektedir. Döşenmesi biten raylar re Sanayi Mektebi’nden üç öğrenci bu atölyele-
inşa edilmiştir. Onarım atölyelerinde lokomotif üzerinde işletilen trenlerden inşaat sahasına re gönderilmiştir. Bu atölyelerde çalışırken aynı
ve vagonların söküm, onarım ve montajı yapılır. malzeme taşımakta faydalanılmaktadır. Kullanı- zamanda demircilik, marangozluk, eyercilik,

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 57


DOSYA

lokomotif tamirciliği gibi hizmet alanlarında da kendilerini yetiştirecekler-


dir…” (Engin, s.78, 1993).

Atölyeler uzun yıllar hizmet vermeye devam etmiş, Trakya hattının lo-
komotif, yolcu ve yük vagonları burada tamir edilmiş, atölyenin çok
eski olan tezgâhları yenilenmiş, binaları iyileştirilerek genişletilmiştir.
1948 yılına gelindiğinde atölyede 639 işçi çalışmaktadır. Yedikule atöl-
yesinde bir de çırak okulu bulunmaktaydı. Çırak okullarına 1972-73
ders yılından sonra öğrenci alınmayarak faaliyetlerine son verilmiştir
(Ünal s.18, 2009).

Yedikule Dizel Lokomotif Deposu ile Yedikule Vagon Bakım Onarım


Atölyesi aynı çatı altında faaliyet göstermeleri, çalışan personelin aynı
tezgâhlardan ve de sosyal birimlerden yararlanmaları nedeniyle daha
etkin bir yönetimin sağlanması amacıyla 1992 yılında birleştirilerek
adı “Yedikule Cer Atölyesi” olarak değiştirilmiş, 1997 yılında da zaman
içerisinde aktivitesini kaybettiği gerekçesiyle kapatılmıştır (Ünal, s.18,
2009).

Yedikule Cer Atölyeleri’nin Mimari Oluşumu

TCDD Yedikule Cer Atölyeleri, İstanbul’da Yedikule Semti İmrahor


Mahallesi’nde, güneydoğusunda İstanbul Yedikule Sahil Surları ve Ke-
nedy Caddesi, güneybatısında Yedikule Gazhanesi, kuzeybatısında Yedi-
kule Zindanları, Yedikule Tren İstasyonu ve Yedikule İstasyon Caddesi ile
sınırlı, İstanbul Anıtlar Bölge Kurulunca tescillenmiş 2384 ada numaralı
arazi üzerinde yer almaktadır.

Fotoğraf 6. Tornaj Atölyesi yapısından iç görünüş. Çelik gergili ahşap makaslar ve bunlardan bağımsız Yaklaşık 44 dönümlük arazi üzerine yayılmış olan Yedikule Cer Atölyeleri
pik kolonlar ile ahşap kirişler görülmektedir.
bugünkü haliyle gözlemlenebilen farklı büyüklüklerde ve fonksiyonlar-
da toplam 57 adet yapıdan oluşan bir komplekstir. Mimari dilin değişimi
ve yapıların bir araya gelişlerinde oluşturdukları dizgi, atölye yapılarına
kullanım sırasında doğan ihtiyaçlara göre zaman içinde yatayda birim-
ler eklendiğini göstermektedir. Bu yapılara ilişkin ulaşılabilen en eski
görsel veri, alanın 1914-1915 yıllarındaki durumunu gösteren Alman
Mavileri haritalardır (Şekil 1). Araştırmalar sırasında Ankara Cer Atölyesi
Arşivleri’nde çalışma alanında yer alan yapıları gösteren 1947 ve 1953
yılı haritaları ile günümüz haritaları da atölye yapılarının zaman içinde
ihtiyaca bağlı gelişimlerini göstermesi açısından oldukça kesin verilerdir
(Ünal, s.20, 2009).

Vaziyet planı üzerindeki yerleşimlerine bakıldığında, demiryolu hattı üze-


rinde inşa edilen tüm cer atölyelerinin çeken ve çekilen araçların periyo-
dik bakım ve onarımlarına olanak sağlayacak bir işlev şemasına göre ta-
sarlandıkları ve buna göre arazi üzerinde konumlandıkları görülür (Şekil 2,
Fotoğraf 7. Tornaj Atölyesi yapısından içi görünüş. Pik kolona monte edilmiş vinç. 3). Atölye komplekslerinde genel inşaat programı ise şöyle gerçekleşmiş-
tir; öncelikle temel ihtiyaçları karşılayacak atölyeler inşa edilmiş, zaman
içinde atölyelerin hat ve bölge içindeki etkinliğine bağlı olarak ihtiyaç
duyulan birimler inşa edilerek organik bir biçimde büyümüştür.

Yapıların mimari dili, bu dönemde inşa edilen endüstri yapılarının da


genel özelliklerini yansıtır niteliktedir. Yalın, fonksiyonel, içinde yer ala-
cak özel üretimlerin gerçekleştirilmesine olanak sağlayan teknik dona-
tıları içeren bir tasarım dikkati çeker. Genelde tek ya da iki katlı, tuğ-
la yığma sistemde inşa edilmiş olan bu yapıların üst örtüleri geniş ve
bölüntüsüz mekân ihtiyacını karşılamak amacıyla ahşap ya da metal
makaslar ile geçilmiştir. Mekânların içinde özellikle loko bakım atölye-
si gibi büyük makine parçalarının onarımının yapıldığı yerlerde bu ağır
parçaları kaldıracak mekanizma kurulmuştur. Bunun için Metal döküm
kolon - kiriş sistemleri yapıdan bağımsız içinde ikinci bir konstrüksiyon
olarak tasarlanmıştır. Bu sistem kaldırma mekanizmalarını taşımaktadır.
Fotoğraf 8. Tornaj Atölyesi yapısından iç görünüş. Çelik gergili ahşap makas detayları. Yine yapıların zeminlerinde taşıma rayları ve lokomotiflerin altında ça-

58 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


lışmaya olanak sağlayacak geniş onarım ka-
nalları bulunmaktadır. Yapıların cephelerinde
onarılacak-yenilenecek araçların giriş çıkışla-
rına olanak sağlayacak geniş açıklıklar bırakıl-
mıştır. Yapıların aydınlatmasına katkı sağlamak
için ise çatı fenerleri ve şeffaf Marsilya tipi kire-
mitler kullanılmıştır.

Yedikule Atölye Yapıları ve Koruma


Sorunları

Yedikule Atölye Yapıları’nın koruma sorunları ve


yok olma süreci 1997 yılında fonksiyonlarının
sona erip boşaltılmaları ile başlamıştır ve günü-
müzde de devam etmektedir. Şu anda boş olan
yapıların bulunduğu alan yakın bir geçmişte
TOKİ’ye devredilmiştir ve kompleksi oluşturan
tüm yapılar işlev yitimi, güvelik, mülkiyet deği-
şimi ve yapısal nedenlere bağlı gelişen koruma
problemleri ile karşı karşıya kalmıştır. Yakın bir
gelecekte işlevlendirilerek korunmalarının sağ-
lanmaması durumunda ise yok olacakları mu-
hakkaktır.

Bu alanın ve yapıların korunmasında temel Fotoğraf 9. Tornaj Atölyesi yapısından iç görünüş. Pik kolon, başlığı ve taşıdığı ahşap kirişler.

hareket noktası onların Demiryolu Mirası tanım KAYNAKÇA


ve kapsamı içinde değerlendirilmesi olmalıdır. Mehmet Ünal, 19. Yüzyıl Osmanlı Dönemi Demiryolu Mirası
Demiryolu Mirası, farklı fonksiyonlara ve teknik Yapıları’ndan TCDD Yedikule Bakım Onarım - Cer Atölyeleri, Tarihsel
özelliklere sahip demiryolu yapıları bir araya ge- Gelişimi, Koruma Sorunları ve Çözüm Önerileri, Trakya Üniversitesi
FBE Mimarlık Anabilim Dalı, Restorasyon Programı, Basılmamış Yük-
lerek oluşturduğu bir sistemi tanımlar. Bunun sek Lisans Tezi, Yöneten: Prof. Dr. Nevzat İlhan, Edirne 2009.
yanında, Yedikule Atölye Yapılarının konumları- Donald Quataert, “19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda Demir-
na bağlı olarak İstanbul Deniz Surları ile belli ke- yolları,” Tanzimat’tan Cumhuriyete Türkiye Ansiklopedisi, İletişim
Yayınları, C.6, s.1630-1635.
sitlerde bütünleşmiş olmaları koruma çalışma-
Donald Quataert Anadolu’da Osmanlı Reformu ve Tarım 1876-1908,
larında özellikle bu iki farklı dönemin fonksiyon Çev. N. Özok Gündoğan, A.Z. Gündoğan, Türkiye İş Bankası Kültür
ve sisteminin birlikte ele alınmasını da gerekli Yayınları, 2008.
kılmaktadır. Ayrıca, bulundukları hat üzerinde Bülent Can Bilmez, Demiryolundan Petrole Chester Projesi, Tarih
yer alan doğal miras öğelerinin korunmasına Vakfı Yurt Yayınları, No:95, İstanbul 2000.

sağladıkları katkı nedeniyle sadece korunması Engin, Vahdetin, Rumeli Demiryolları, Eren Yayıncılık, İstanbul 1993. Fotoğraf 10. Dökümhane yapısından iç görünüş. Dökümhane
gerekli mimari mirası kapsamında ele alınmaları Kösebay Erkan, Yonca, Anadolu Demiryolu Çevresinde Gelişen Mi- yapısı sur duvarlarının bir bölümünü kullanmaktadır.
mari ve Korunması, İTÜ FBE Basılmamış Doktora Tezi, Yöneten: Prof.
bütüncül bir yaklaşım olmayacaktır. Tüm bu pa- Dr. Zeynep Ahunbay, İstanbul 2007.
rametreler bir araya geldiğinde bu yapı komp- Sevim Aslantaş, TCDD Sirkeci-Halkalı Banliyö Hattı Tarihi Lojman Ya-
leksleri ve çevreleri için özgün bir koruma tanım pıları ve Koruma Önerileri, YTÜ FBE Mimarlık Anabilim Dalı Rölöve-
Restorasyon Programı Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Yöneten: Prof.
ve yaklaşımına olanak sağlayan ve dünyada da
Dr. Neslihan Sönmez, İstanbul 1998.
yeni, yeni tanımı oturan Demiryolu Mirası kapsa- Taylan, O. T. Demiryolları İşletmesi; Teşkilat Tarifler, Katarlar ve Cer İş-
mında ele alınmaları gerekliliği görülür. leri, Yüksek Mühendis Mektebi Yayınları, İstanbul 1936.
Türk Ansiklopedisi, “Demiryolu,” c.13, s.6-12, 1943-1985, İstanbul.
Yedikule Atölye Yapıları’nın korunabilmesi ve
çağdaş yaşama en kısa zamanda katılabilme-
si için; mülkiyet sorununa bağlı belirsizliklerin
giderilmesi, güvenlik sorunlarının çözülmesi,
korumada bu yapı grubuna özel genel proje
yaklaşımlarının yapıların Demiryolu Mirası kap-
samında olduğu düşünülerek geliştirilmeye
çalışılması, yapıların yansıttığı dönem teknolo-
jisinin korunmasında gerekli hassasiyetin gös-
terilmesi, yapıların içinde yer alan ve yok olan
eylemlerin de soyut miras olarak değerlendiril-
mesi başarılı bir koruma için gerekli diğer şartlar
olarak sıralanabilir. Demiryolu yapılarına ilişkin
çalışmaların sayısının artması da Demiryolu Mi-
rası kavramının yerleşmesine ve bu yapıların
korunmasına yardımcı olacaktır. <

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 59


DOSYA <

ENDÜSTRİ MİRASI
ZONGULDAK
LAVUAR KORUMA
ALANI İÇİN
GELİŞTİRİLEN
SENARYO
Zonguldak Lavuar Koruma Alanı ve Çevresi
Koruma, Planlama, Kentsel Tasarım, Mimari
ve Peyzaj Düzenleme Proje Yarışması

Proje Ekibi:
Erden GÜVEN, Mimar
Anıl SARICAN DELİBAY, Şehir Plancısı
Gökçe DEDE, Şehir ve Bölge Plancısı
Emine HASALTUN, Şehir Plancısı
Serkan YETKİN, Mimar
Neyran YONTAR, Peyzaj Mimarı
Elvin ÖZDEMİR, Şehir Plancısı

Danışman: Banu SARBAN


Şehir Plancısı

Yayına hazırlayanlar:
Evrim FAYDALI
Anıl SARICAN DELİBAY

“Sürdürülebilir kent kavramı; Lavuar Alanı Uydu Görüntüsü.

insan gereksinimlerine günümüz


kentlerinden daha iyi yanıt veren “Tanıklık ettiği döneme ait üretim yapısının ve şüm; sanayinin geçmişte yer seçmiş olduğu
üretim süreçlerinin bilimsel, teknolojik, mimari mekânların rolünü değiştirerek, sanayi sektörü-
kentlerin oluşturulmasının yanı ve estetik özelliklerini sunan, döneminin fizik- nün yerini hizmetler sektörüne bırakmasıdır.
sıra, kent sistemlerinin gelecek sel, sosyal, kültürel ve ekonomik yapısını yan-
sıtan sosyal yaşama konu olmuş bu alanlar ve Zonguldak, bölgedeki kömür ve maden hav-
kuşakların gereksinimlerinin yapılar korunması gerekli kültür miraslarıdır.”1 zasının zenginliği ile var olmuş bir taşkömürü
karşılanmasını engellemeyecek bir yerleşkesi olarak; kömür işletmesi ile üretim
biçimde geliştirilmesi gerekliliğini Çağdaş koruma yaklaşımları kapsamında, sana- odağı olmuş, tesislerin ek servisleri, işletme bi-
yi dönemine ve üretim kültürüne ait kalıntılar rimleri ve işçi konutları ile yapılanmış bir sanayi
tanımlamaktadır. ait oldukları dönemin bilimsel, teknolojik,  mi- kentidir. Söz konusu dinamiklerin etkisiyle, sa-
Sanayileşme sürecindeki en mari, estetik, sosyal ve kültürel özelliklerini yan- nayi odaklı bir liman kenti olan Zonguldak’ın,
sıtmalarından dolayı endüstri/sanayi mirası ola- ekonomik, sosyal ve mekânsal yapısının bu
önemli odaklardan biri olan rak tanımlanmaktadır. dönüşüm sürecinden etkileneceği ve hizmetler
Zonguldak bugün üretim sektöründe öne çıkacağı düşünülmektedir. Bu
sistemlerinin değişmesiyle ve Endüstrinin şekillendirdiği kent makrofor- kapsamda en kritik konu, endüstriyel kimlik ve
munda; sanayinin desantralizasyonu ile kent hizmetler sektörü arasındaki uyumun gereksin-
enformasyon çağına girilmesi ile merkezinde işlevsiz eski sanayi alanları ortaya dirdiği fizik mekândaki koruma, iyileştirme ve
sosyo-ekonomik farklılığını fiziksel çıkmaktadır. Kent merkezinde atıl kalan eski sa- dönüşümün sağlanabilmesidir.
nayi alanlarına; yeni işlevler yükleme gerekliliği,
mekânına da yansıtmaktadır. endüstriyel koruma, yeniden işlevlendirilecek Zonguldak Lavuar Koruma Alanı ve
Bu dönüşümle birlikte kentsel alana yüklenecek fonksiyonlar, yaya erişilebilir- Çevresi Koruma, Planlama, Kentsel
sistemler yer değiştirirken kentte liği gibi kavram ve hedefleri ön plana çıkararak, Tasarım, Mimari ve Peyzaj Düzenleme
bir kentsel yenileme-canlandırma sürecini baş- Proje Yarışması
yaşayan insanların temeldeki latmaktadır.
sosyal, kültürel ihtiyaçlarının ve Zonguldak ili ve çevresinin sahip olduğu en-
Sanayinin desantralizasyonu ve yerine yeni düstri miraslarının korunması, değerlendiril-
beklentilerinin karşılanabileceği işlevlerin oluşturulmasına ilişkin gerçekleşme- mesi ve sonraki nesillere aktarılması amacıyla;
alanlar doğmaktadır.” ye başlayan ekonomik yaşamdaki bu dönü- Zonguldak Belediyesi tarafından serbest, ulusal

60 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Şekil 1. Lavuar Alanı Altbölgeleri. Şekil 2. Kentsel Odaklar ve Yarışma Alanının Konumu. Şekil 3. Ulaşım İlişkileri.

ve tek kademeli olarak 30.03.2010 tarihinde


ilan edilen, “Zonguldak Lavuar Koruma Alanı
ve Çevresi Koruma, Planlama, Kentsel Tasarım,
Mimarlık ve Peyzaj Düzenleme Proje Yarışması,”
Zonguldak kent merkezindeki, eski kömür yıka-
ma tesislerinin kısmen yer aldığı lavuar alanı ve
yakın çevresindeki kentsel alanı kapsamaktadır.

Yarışmanın Konusu: Cumhuriyet Dönemi ilk


sanayi tesislerinden biri olan ve kentin bir dö-
nem kültürünü belgeleyen, 08.12.2006 tarih
ve 335 sayılı TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Ka-
rabük Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge
Kurulu kararıyla “endüstriyel miras” olarak tescil
edilen lavuar tesisinin bulunduğu alan ile ya-
kın çevresinde; kentsel ihtiyaçlar doğrultusun-
da, günümüz mimarlık, mühendislik, şehircilik,
peyzaj ve sanat anlayışına uygun, uygulanabilir,
ekonomik ve çağdaş çözümlerin araştırılması
ve güzel sanatların teşvikiyle adı geçen tesisin
korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasına
imkân verecek koruma, planlama, kentsel tasa- Lavuar Alanı Kuleler.
rım, mimari ve peyzaj düzenleme projesidir.
mürlerin tüketim bölgelerine denizyoluyla nakli huriyet dönemi Türkiye’sinin önemli sanayi ya-
Yarışmaya Konu Lavuar Alanı için 1900’lü yılların başından beri kullanılmakta- pılarından biridir. Sanayinin desantralizasyonu
dır. Cumhuriyet öncesi Zonguldak’ta yabancı kapsamında, kömür yıkama işleminin kurumun
1. 08.12.2006 tarih ve 335 sayılı TC Kültür ve şirketlerin kurduğu tesislerin bulunduğu alana diğer tesislerine kaydırılmasıyla boşaltılan, ya-
Turizm Bakanlığı Karabük Kültür ve Tabiat ise 1950’li yıllarda inşa edilmiştir. rım asırdan beri işlevini sürdüren lavuar alanı-
Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararıyla nın farklı fonksiyonlar yüklenerek kente entegre
belirlenen tescil koruma alanının içi (2.2 ha). Zaman içerisinde, lavuar tesisine ait sistemin edilmesi düşünülmektedir.
2. Lavuar alanının çevre yapılaşmayla uyum ve teknolojik olarak eskimesi ve yıkama masrafla-
bütünlüğünü sağlayacak bölgeyi de kapsa- rının artması üzerine; 2006 yılında daha tekno- Alana İlişkin Değerlendirmeler
yan yakın çevresi (5.6 ha), lojik sistemlerin kullanıldığı iki yeni lavuar ve kö-
3. Lavuar alanının cephe aldığı karayolunun mür yükleme tesisi devreye girerek, söz konusu Lavuar alanının kentle ilişkisinin irdelenmesi
deniz tarafındaki dolgu alanının bir kısmı alan terk edilmiştir. Aynı yıl içinde, devre dışı bı- sonucunda; kent bütünü ile entegrasyon içeri-
(0.5 ha) olmak üzere 8.3 ha.’lık 3 ayrı alt böl- rakılan tesisinin yıkım kararı alınmış ve yıkım ça- sinde bulunmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca; bu
geden oluşmaktadır. lışmaları başlamıştır. Yıkım çalışmaları sırasında, endüstri mirasının kentsel kimliği oluşturmaya
Mimarlar Odası’nın tescil talebiyle TC Kültür ve yönelik bir potansiyel taşıdığını vurgulamak ge-
Yarışmaya Konu Proje Alanı ve Turizm Bakanlığı Karabük Kültür ve Tabiat Varlık- rekmektedir.
Çevresinin İncelenmesi larını Koruma Bölge Kurulu’nun 08.12.2006 tarih
ve 335 sayılı kararla endüstriyel miras olarak tes- Lavuar alanına ilişkin tespit edilen sorunlar;
Yarışma alanı; Zonguldak için önemli simgesel, cil edilmiştir. Yaklaşık 40.000 m2’lik alan üzerine - Lavuar alanının kentsel imajı yaratmaya yö-
tarihsel ve kültürel bir odak, kentsel açık alan, kurulu olan Merkez Lavuarı’nın tescili sonunda nelik bir fonksiyon barındırmaması ve kent
potansiyel rekreasyon alanı ve kent merkezi yıkımdan geriye kalan ve tescil edilen kuleler, bütünü ile ilişkilendirilmemiş olması,
zonunun bir parçasıdır. Bahse konu alan, ken- kriblaj binası ve silo altı yapılarının dışında boş - Endüstriyel mirasa sahip çıkılmasına yönelik
tin batı girişindeki ana arterden cephe almak- bir alan oluşmuştur. yaklaşımları sergileyecek kurguların yapıl-
tadır. Arazi getiriminin yüksek olduğu kıyıda mamış olması ve dönemin kültürünü yan-
ve kent merkezinde kalmış, Türkiye Taşkömürü Şehir merkezinde yer alan ve Zonguldak ili ile sıtmaktan ziyade; kentten izole, yıkık bir yapı
Kurumu’nun mülkiyetinde olan Lavuar (kömür özdeşleşen bu tesis, Türkiye’nin sanayileşmesi- olarak yer alması,
yıkama) tesisleri ve alanı, havzada üretilen kö- ne önderlik etmiş, Zonguldak ilinin, hatta Cum- - Kent içi ve kent dışı ulaşım kademelenme-

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 61


DOSYA

Şekil 4. 1/5000 Konsept Şeması.

sinin yetersiz olması, minibüs duraklarının 3. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı Temel Tasarım Kararları
kentin en işlevsel alanında görüntü ve gü- ve kent mekânına yansıtılması.
rültü kirliliği yaratması, araç sahipliliğinin Kavramsal tasarımın çıkış noktası, endüstriyel
artması ile birlikte gelen trafik yoğunluğu- Stratejiler: kültür mirası olan lavuar tesislerinin yeniden
nun kirlilik ve gürültü yaratması, 1. Tüm tasarım ve planlama sürecinde canlandırılmasının tematik olarak anlatılması ile
- Kent kimliğine ve kente özgü değerlere yö- Koruma-Kullanma dengesinin sağlanması, ortaya çıkmıştır.
nelik mekânsal öğelerin bulunmaması, kent 2. Ulaşım alt türlerinin birbirinden ayrıştırılma-
merkezinde görsel kalitenin arttırılmasına sı ve kesişim noktalarının (kavşakların) orga- Kömürün Hikâyesi: Havzadan çıkarılan kömür-
yönelik tasarımların yer almaması, nize edilmesi, ler, alanın yakınından geçen demiryolu hattı ile
- Kentte sosyal ve kültürel toplanma odağı- 3. Tasarlanan yaya alanlarında yenilenebilir taşınarak, tescilli “silo altı” denilen alana boşal-
nın bulunmaması, enerji kaynaklarının kullanımı (rüzgâr tri- tılıp, bantlarla tescilli kısmen yıkık olan “kriblaj
- Kamusal alanların azlığı ve yaya sirkülasyonunu bünleri) ile meydan aydınlatmasının sağlan- binası”na getirilerek kırılma ve elekten geçirme
ön plana çıkaran tasarımların bulunmaması, ması ve bu yöntemle kentliye sürdürülebilir- işlemlerinden sonra yıkanıp satışa hazır hale ge-
- Bir kıyı kenti olan Zonguldak’ta, merkez ala- lik bilincinin kazandırılması, tirilmekteydi. İşlenen kömürler bantlarla, alanın
nın kıyı ile ilişkisi kurulamamıştır. 4. Cumhuriyet meydanına alternatif bir kent kuzeydoğusundaki liman sahasına yüklenerek,
Alan, bir dönemin kültürünü belgeleyen “En- meydanı tasarlanması, deniz yolu ve demiryoluyla pazara iletiliyordu.
düstriyel Miras” olarak, yeni işlevler ve tasarım- 5. Kıyı kenti Zonguldak için, tasarım alanında İşlem görmeyen kömürler ise, satışa hazırlanmak
larla kente entegre edilmeye en elverişli ko- kıyı-yaya ilişkisinin su öğesiyle kurulması, üzere tescilli kriblaj binasında stoklanıyordu.
numda bulunmaktadır. Kentin ana ulaşım aksla- 6. Kenti simgeleyen öğelerden biri olan deniz
rının kesişim noktasında bulunması, demiryolu faktörünün tasarıma yansıtılması, kıyı-kent Tematik Yaklaşım: Bu tema başlangıç noktası
hattı ve limanla bağlantılı olması, kent merkezi- ilişkisinin kurulması, meydan olmak üzere meydandan tasarım ala-
ne yakınlığı ile birlikte kenti simgeleyen ve tanı- 7. Yaya sirkülasyonun sürekliliğinin sağlanması, nına doğru ham kömürün raylarla girişini döşe-
tan bir alan olma özelliklerini taşımaktadır.

Kavramsal Yaklaşım

Vizyon: Tarihî ve doğal çevreyi koruyarak ge-


lişen, tarihsel kimliği ile oluşmuş yeni kentsel
imajını kalkınmanın tetikleyicisi olarak kullanan,
rekabet gücü yüksek evrensel kent Zonguldak.
Yarışma alanının rolü: Sanayi odaklı kentten
hizmet odaklı kente dönüş sürecinde katalizör
Amaç: Geçmiş kentsel kimliğin, günümüz eği-
limleriyle entegre edilerek kentsel imajın belir-
leyicisi rolünün etkisiyle, kentin rekabet gücü-
nün arttırılması, kültürel ve ekonomik mekansal
dengeli gelişim.

Hedefler:
1. Endüstriyel Kültür mirasının korunması,
2. Kent merkezinde ulaşım organizasyonun
sağlanarak, kentsel erişilebilirliğin arttırılma-
sı ve planlama alanının taşıt trafiği baskısın-
dan kurtarılması, Şekil 5. Lavuar Alanı ve Çevresi, Yaya Akışı ve Odaklar.

62 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


me izi olarak resmederek işlenmek üzere, alan 4. Kent meydanındaki yaya akışı devamlılığı- olduğu dönemin izlerini taşıyan tescilli yapılar
içerisindeki seyrini ve izlediği yolları insanlara nı sağlayan, kentin sosyal kültürel ihtiyaç- ve Zonguldak simgesi olan kömürün hikâyesi
izletebilmek amacı üzerine oturtulmuştur. larına karşılık verecek fonksiyonlar yükle- gelecek nesillere aktarılmış olunacaktır.
nen tasarım alanı (Lavuar Alanı) kurgulan-
Kent Meydanı ve Anıtsal Öğe: Kentin kimliği- mıştır. 5. Fonksiyonel özellikli Lavuar alanında ve
ni simgeleyen kömüre ve kömür emekçilerine Kentsel sosyal kültürel alanların yetersizliği kent meydanında kullanılan su elemanı
gönderme yapan bir kent meydanı tasarlanmış- ve kentlinin bu yöndeki ihtiyaçlarını karşıla- kıyı kentinin varoluşunu simgeleyecektir.
tır. Avuç içine konulmuş bir kömür metaforu şek- yacak alternatiflerin olmayışı sonucunda şe- Kıyı ve derenin yapay su kanallarıyla birleştiril-
linde meydan döşemesi düşünülmüştür. Ayrıca killenen tasarım alanında fuaye alanından, mesi ile yaya alanlarında denizi kentin içine alan
limandan ve kargo alanından gelen demiryolu sanat atölyelerine, nikah salonundan, kütüp- bir tasarım kurgusu düşünülmüş, kentlinin de-
hatlarının kesişim noktası olan kent meydanında haneye, ticaret alanlarından otoparka kadar niz ile buluşması sağlanmıştır.
anıtsal öğe kurgulanmıştır. Bu anıtsal öğe “yaşa- çeşitli fonksiyonlar düşünülmüştür. Mevcut
mak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi raylı sistemin peyzaj öğesi olarak kurgulan- 6. Çok fonksiyonlu lavuar alanının komşulu-
kardeşçesine” sloganı ile imgelenmiştir. ması, tescilli yapıların geçmişlerine atıflarda ğunda bulunan eğimli alanda konteyner
bulunacak eserlerin tasarlanması planlanmış oteller ve ticaret alanları tasarlanmıştır.
Su İlişkisi: Kentsel işlevlerin su ile olan ilişkisini ve Zonguldak’ın kimliğini belleklerde tutmayı Bu oteller kot farkından dolayı teraslama
vurgularken, ait olduğu dönemin izlerini taşı- amaçlayan mimari senaryolar geliştirilmiştir. yöntemiyle konumlandırılacak olunup hem
yan lavuar tesislerinin denizle olan direkt iliş- Yalnızca merkezde yaşayanlar için değil, çevre kentin simgesi olan limana ait konteyner
kisine gönderme yapan bir alan düzenlemesi ilçeler ve hatta komşu illerden gelen ziyaret- gibi öğelerin vurgulanması hem de kentin
kurgulanmıştır. çilerin de ilgi odağı olarak bir turizm potansi- gelişme bölgesinde yer alan kısımda turizmi
yeli yaratacağı düşünülmektedir. Böylelikle ait canlandırması düşünülmüştür. Oteller özellik
Planlama Kararları

1. Kentin taşıt trafiği baskısından kurtulma-


sı amacıyla minibüs duraklarının kentin
doğu yönünde gelişen ticaret aksı üzerine
taşınmasına karar verilmiştir.
Minibüs duraklarının yeni alanı; Meri planda dü-
şünülen yaya aksına da katkı sağlayarak, ticaret
alanlarının canlanmasına ve gelişmesine imkân
verirken, tren garı ve ilçelere erişim sağlayan
minibüs duraklarına yakınlığı ile kent içi enteg-
rasyonun ve merkez-çevre ilişkisinin kurulması-
na destek olacaktır.

2. Ulaşım kademelenmesinin revizyonu ile


birlikte kamyon ve TIR güzergâhları belir-
lenmiş olup, bu araçların kent içinde do-
laşması engellenmiştir.
Şehirlerarası yolları kullanarak kent içine girme-
leri engellenen bu araçlar liman ve kargo ara-
sında yapılması planlanan yol ile bağlantı kura-
caklar ve kent içine uğramayacaklardır. Bununla
birlikte yaya akışına öncelik veren yollar plan-
lanmış olup, liman ve karayolunun bağlantısını
sağlayan yolun, tasarım alanı güzergâhında ye-
raltına alınmasıyla, tasarlanan Kent Meydanı ve
tasarım alanı arasında bütünleşik bir yaya alanı
oluşmasına imkân verilmiştir. Şekil 6. 1/2000 Konsept Şeması.

3. Rekreatif alan yoksunluğu, yeşil alan ye-


tersizliği ve kentte toplanma-buluşma
odağının eksikliği sonucunda Kent Mey-
danı tasarımı düşünülmüştür.
Kentsel donatı odaklarını ve mevcut meydan-
ları birbirine bağlayacağı düşünülen Kent Mey-
danı, yaya sirkülasyonunu sağlaması, toplanma
noktası olması ile kentlinin sosyal donatı bek-
lentisini karşılayacak bir tasarım öğesi olacaktır.
Ayrıca, liman komşuluğundaki park alanı kent
meydanı ile bütünleşerek meydanın bir parçası
haline gelmektedir. Şekil 7. 1/1000 Ölçekli Öneri İmar Planı.

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 63


DOSYA

ise alanın güneyinden geçen yoldan sağlan-


mıştır.

Kuleler: Kömür yıkama sürecindeki son işlem-


lerden biri olan çökeltme kulelerinde konum-
lanmış lokanta ve kafeterya işletmelerine eri-
şim, şeffaf asansörlerle sağlanmaktadır.

Otopark ve Çarşı: Meydanın komşuluğundaki


tasarım alanının açık fuayesi olarak tanımlanan
alan da ise bu alanla direkt bağlantılı yer altı
otoparkı ve yeme-içme işlevi yüklenmiş küçük
bir çarşı oluşturulmuştur. Bu çarşı, üzerine ör-
tülmüş tente ile aynı zamanda panayır etkin-
liklerine de olanak sağlamaktadır. Bu örtü, kıyı
kentlerinin vazgeçilmez öğesi olan martıların
kanatlarından esinlenilmiş, kanat metaforu ile
şekillendirilerek kurgulanmıştır.
Şekil 8. Alan İçi İşlevsel Bölgeler.

Gençlik Merkezi: İşlikler ve sergi alanlarının


bakımından üniversiteye yakınlığı ile öğren- binasında yer alan kütüphane ve sergi alanına komşuluğunda, cep sinemalarının çatılarının
ci kitlesini çekmeye yönelik kurgulanmıştır. bu rampadan geçiş sağlanmaktadır. yanı başında konuşlanmış, zemine gömülü
Otellerin alt katlarında ticaret ve sanat faali- stüdyoların ve müzik atölyelerinin yer aldığı
yetlerini sürdüren birimlerin bulunması plan- Oditoryum, Tiyatro ve Cep Sinemaları: Yü- gençlik merkezi tasarlanmıştır.
lanmıştır. rüyen bir rampa ile devam eden aks üzerin-
de neredeyse her düzlemden bakıldığında Nikâh Salonu: Sosyal kültürel işlevlerin yer
Kentsel Tasarım ve Mimari Tasarım çatıları çim örtülü ve büyük ölçüde zemin aldığı aksın sonunda baret metaforu ile kur-
Kararları altına alınarak tasarlanmış tesisin geçmişteki gulanmış bir nikâh salonu tasarlanmıştır. Yine
işlevine gönderme yapan oditoryum, tiyatro zemin kotunda yer alan yapının üzeri çim
Alanda Kurgulanan İşlevsel Alanlar ve cep sinemaları bulunmaktadır. Oditoryum, örtü ile kaplanarak ekolojik olmaya özen gös-
(Kültürel Aks) tiyatro ve cep sinemalarından oluşan komp- terilmiştir.
leks temelde, fuaye mekânına ve gereksini-
İşlik atölye ve sergi alanı: Tematik döşemeli ak- mine göre birleşebilen ancak, girişleri veya Konteynır oteller ve alışveriş birimleri: Ala-
sın doğusunda bulunan silo ve kaba ayrıştırma- ulaşımları şeffaf olmakla birlikte maden tü- nın batı yakasındaki bol maki topluluğundan
parçalama mekânlarında yer alır. nellerini referans alan anlayışla oluşturulmuş oluşan arazi parçasına ise arazinin doğal ya-
bir yapı topluluğudur. Bu grup ihtiyaç doğrul- pısına çok müdahale etmeden bitki örtüsü
Kütüphane ve Sergi Alanı: Devam eden aks tusunda kulelerin üzerine oturtulmuş lokanta içine saklanmış, limandaki konteynerlere
üzerinde bir konveyör metaforu ile oluşturul- ve kafeterya ile yakın olarak ilişkilendirilmiştir. gönderme yapan daireler yapılması öngörül-
muş yürüyen bir rampa kurgulanmıştır. Kripilaj Tüm bu yapı topluluklarının servis hizmetleri müştür.

Şekil 9. 1/500 Kentsel Tasarım Projesi.

64 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Şekil 10. Eski Kriplaj Binası Planı.

Rüzgâr Türbünleri: Sürdürülebilir kent kav- ile örtülmesi önerilmiştir. Bu alanın genel örtü- sıra, kent sistemlerinin gelecek kuşakların ge-
ramını temel ilke edinen bu projede yeni- sü olarak ise pergola ve mimari tekstil düşünül- reksinimlerinin karşılanmasını engellemeye-
lenebilir enerji türlerinden biri olan rüzgâr müştür. cek bir biçimde geliştirilmesi gerekliliğini ta-
türbünleri kullanılmıştır. Bu türbünlerden nımlamaktadır.
bir kısmının, kentin hâkim rüzgârının en Peyzaj Yaklaşımı: Peyzajdaki kavramsal ta-
çok etkili olduğu kent limanı ve kargo alanı sarım, genel tematik yaklaşımı destekleyip, Sanayileşme sürecindeki en önemli odak-
arasında kalan rekreatif alanda konumlan- güçlendirecek kurgulardan oluşmuştur. Bu lardan biri olan Zonguldak bugün üretim
ması düşünülmektedir. Bu noktada kulla- kurguların en önemlisi alandaki yaya yolları- sistemlerinin değişmesiyle ve enformasyon
nılacak olan rüzgâr türbünlerinin meydan nın Lavuar Tesislerinin yıkılmasından önceki çağına girilmesi ile sosyo-ekonomik farklı-
aydınlatmasındaki enerjiyi üretmesi ve aynı raylı taşıma izlerine nerdeyse tamı tamına
lığını fiziksel mekânına da yansıtmaktadır.
zamanda kentliye yenilenebilir enerjinin oturtturulması ve bununda döşeme izi ola-
Bu dönüşümle birlikte kentsel sistemler yer
hayatımızdaki önemini vurgulaması ama- rak resmedilmesine dayandırılmasıdır. Alan-
değiştirirken kentte yaşayan insanların te-
cıyla sergilenmesi düşünülmüştür. Rüzgâr da manzara yönünden kapanması istenen
türbünlerinin kullanılacağı bir diğer nokta bölümlerde Zonguldak Bölgesi’nde yayılış meldeki sosyal, kültürel ihtiyaçlarının ve bek-
ise konteynır otellerin olduğu bölgedir. Bu gösteren ağaç ve çalı türlerinden olan Pinus lentilerinin karşılanabileceği alanlar doğmak-
yerleşimde de hâkim rüzgâr etkisi görül- Pinea, Laurus Nobilis ve Carpinus Betulus tadır. Zonguldak, sert topografyaya sahip,
mekte olunup, yeni yapılaşmada kullanıla- kullanılarak manzara ve ses perdesi oluştu- düzeyde fazla alanın bulunmayıp düşeyde
rak ekolojik yaşama geçiş sağlanması amaç- rulması düşünülmüştür. Arazinin geri kalan büyüyen bir kenttir. Bu gelişme durumuna
lanmıştır. yeşil alanlarında ise, Zonguldak Bölgesi en- ve alan sıkıntısına göre tasarım kriterleri dü-
demik türlerinin bu araziye kazandırılması, şünülmüştür. Dolayısıyla mimari tasarımlarda
Koruma-Kullanma Politikası: Temel yaklaşım, böylece bu bitkilerin sergilenerek tanınması zemin altındaki yapıların üzerleri çim örtü ile
tescilli olan kriplaj binasına ve kulelere yıkım- planlanmıştır. kaplanarak peyzaj öğesi olarak kullanılmıştır.
dan sonraki ilk hallerini konsültasyon anlayışı Sürdürülebilirliğin beraberinde gelen yeni-
ile yüzey temizliği dışında müdahalede bu- Sonuç lenebilir enerji üretimine örnek teşkil etmesi
lunmadan tasarlamaktır. Bu sebeple özellikle açısından rüzgâr tribünleri kullanılmıştır. Şe-
kriplaj binasında binanın içine konstrüksiyonu Zonguldak Lavuar Koruma Alanı ve Çevresi hir içi ulaşım kademelenmesi sağlanarak kent
tamamen kriplaj binasından bağımsız çalışan Koruma, Planlama, Kentsel Tasarım, Mimari ve merkezindeki kaosa müdahale edilmiştir.
ayrı bir yapı tasarlanmıştır. İşlikler ve atölyelerde Peyzaj Düzenleme Proje Yarışmasındaki plan- Tüm kentsel planlama ve tasarım sürecinde
siloların ağızları ışık ve havalandırma elemanı lama kararları ve tasarım kriterleri sürdürülebi- koruma-kullanma dengesi ilkesi ile hareket
olarak kullanılıp olduğu gibi korunmasına özen lir kent kavramı kapsamında düşünülmüş ve edilmiştir. <
gösterilmiştir. Bu birimlerin üzerilerinin hem üretilmiştir. Sürdürülebilir kent kavramı; insan
estetik hem de aydınlatma açısından -yer yer gereksinimlerine günümüz kentlerinden daha NOT
şeffaflık sağlayacak- cam bir döşeme kaplaması iyi yanıt veren kentlerin oluşturulmasının yanı 1. http://www.mimarlarodasiankara.org/index.php?Did=2634

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 65


DOSYA

Tasarım Modellemeleri

66 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


“ADANA’DA SANAYİ YAPILARI”
FOTOĞRAF YARIŞMASI
SONUÇLANDI
Kamuran PEKÇETİN

Sanayi yapıları konulu fotoğraf yarışmasına 43 fotoğrafçı 209 eser ile katılım sağlamıştır.
Zeki Yüzüak, Tahsin Sezer, Sina Coşkun, Hakan Kısacık ile birlikte jüri olarak birbirinden
güzel eserleri seçmekte oldukça zorlandık ve bir sonuca vardık. Mustafa Tor’un birincilik 2. ÖDÜL Göknur ARSAL
aldığı yarışmaya kentimiz fotoğrafçılarından katılım çoğunluktaydı. Meslektaşlarımızdan
ilginin daha büyük olmasını bekliyorduk, fakat umduğumuz gibi olmadı. Yalnızca iki
meslektaşımız fotoğraf göndererek katılım sağlamışlardı. Gönderilen fotoğrafların
çoğunun aynı mekânlarda yapılan çekimler olduğunu gördük. Bunun yanı sıra
kentimizin zaman içerisinde neler kaybettiğini, hangi değerlerini yitirdiğini gözler
önüne seren fotoğraf kareleri içimizi burkar durumda idi. Bu yarışma sonucunda
çıkan belgeleme niteliğindeki eserler umarım şimdiki ve gelecek nesiller için ders
çıkartılabilecek belge niteliğinde izlenebilen fotoğraflar konumunda olur.

1. ÖDÜL Mustafa TOR

3. ÖDÜL Volkan ERDOĞDU

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 67


DOSYA

1. MANSİYON Ömer Faruk YEYEN

2. MANSİYON Osman ARSAL

3. MANSİYON Göknur ARSAL

68 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


İNCELEME <

MİMARLIKTA
İNTİHAL
VE 50 YIL ÖNCE
ADANA’DA
YAŞANAN
BİR OLAY
Arif ŞENTEK Bilindiği gibi “intihal” bir başkasının ürettiği fikir nen almış,” “kısmen almış,” “uyarlamış,” “etkilen-
Mimarlar Derneği 1927 Başkanı ve sanat eseri niteliğindeki bir çalışmayı kendine miş,” “yararlanmış” gibi değişik düzeylerde olabi-
aitmiş gibi göstermek ve kullanmak anlamına ge- liyor. Pek açık açık dillendirilmiyorsa da özellikle
liyor. Daha yalın bir deyimle “fikir hırsızlığı” diyebili- proje yarışmalarının ardından bu tür değerlen-
“Söz konusu karar ve duyuru, riz. Genellikle akademik çevrelerde kibar bir dille dirmeler yapılabiliyor.
kişilerden bağımsız bir önem “plagiarizm” deniliyor bu tür “hırsızlık” olaylarına.
Jean Nouvel’in “mimarlar fikir hırsızlarıdır ve de-
taşıyor. Karar ve duyuru, yakın “İntihal” uygar ülkelerin bilim kurumlarında çok haları bu var olan fikirleri yenilerine dönüştür-
dönem meslek tarihimizden bize ağır bir suç, bizde ise “valla yapmış ama ne yapa- mekte yatmaktadır” dediğine değinilir. Galiba
lım, kendi utansın” gibi bir yaklaşımla geçiştirile- öncelikle etik dışı olması gereken “etkilenme”
kalan sayılı belgelerden biri ve biliyor. Bu arada bazı üniversite rektörlerinin, ba- değil, “aynen kopyalama” düzeyine varan yarar-
günümüz uygulamalarına da ışık kanların, tanınmış öğretim üyelerinin bu türden lanmalardır.
işlere karıştığına ilişkin haberlere günlük gaze-
tutuyor.” telerde rastlayabiliyoruz. Genellikle “intihal”le Tabii bu konuda yakın tarihlerden uluslararası
suçlananların “yavuz hırsız” misali karşı saldırıya boyutta önemli bir örnek, 2002 yılında UIA ara-
geçme olasılığı fazla olduğu için çoğu kişi bildi- cılığıyla yapılan Güney Kore Busan kenti “Kule
ği, gördüğü halde bu tür “hırsızlık” olaylarından Kompleksi” yarışması. Yarışmanın jüri üyeleri
özel sohbetlerde söz etmeyi tercih ediyor. arasında UIA Başkanı Vassilis Sgoutas ve ünlü
mimar Mario Botta da bulunuyordu. Yarışma
Macaristan Cumhurbaşkanı’nın sonuçlarının açıklanmasından sonra kendileri-
Serüveni ne iletilen uyarıları dikkate alan jüri, birinci seç-
tikleri projenin İspanya’nın Santiago de Com-
Bu yılın uluslararası düzeyde önemli bir intihal pestella kentinde Norman Foster tarafından
olayı Macaristan’da patlak verdi. Macaristan yapılan proje ile “çarpıcı benzerlikler” taşıdığını
Cumhurbaşkanı Pal Schmitt, 1992 yılında yap- kararlarına eklemek zorunda kalmıştı.1
tığı doktora çalışmasının çalıntı olduğunun
ortaya çıkması üzerine ülkede başlayan kitlesel Uzun Süren Bir İntihal Davası
protestolara dayanamayarak görevinden istifa
etmek zorunda kaldı. Ülkemizde 10 yıl kadar önce bir mimarın, toplu
konut yapımcısı bir firmaya karşı intihal iddia-
Zamanında Macaristan ulusal kılıç takımında sıyla açtığı dava ilginç bir seyir izlemişti. Burada
yer alan ve kazandığı olimpiyat birincilikleri ile kısaca değineceğim davayı daha geniş ayrıntıla-
başarılı bir spor geçmişine sahip Cumhurbaşka- rıyla belgelemek ve incelemek meslek hukuku-
nı, anlaşılan bilimsel etik açısından aynı derece- muz açısından önemli bir çalışma olacaktır.
de başarılı değildi. Modern olimpiyat oyunları
konusunda yaptığı doktora tezini hazırlarken Söz konusu dava bir yanı ile telif haklarının ih-
kısa yolu seçmiş, Bulgaristan’dan bir bilim ada- lali iddiasını da içeriyordu. Mimar, firmaya çok
mının aynı konuda yaptığı çalışmanın çevirisini katlı konut projesi yapmıştı ve konutların son
aynen kullanmıştı. katları çatı katı ile birlikte dubleks dairelerden
oluşuyordu. Bu projeyi uygulayan firmanın
Pal Schmitt geçen yıl Cumhurbaşkanı Abdullah daha sonra bir başka mimara yaptırarak inşa
Gül’ün çağrılısı olarak ülkemizi ziyaret etmiş, ettiği farklı bir başka toplu konut projesinde
hatta Dumlupınar Üniversitesi kendisine fahri gene son katlar dubleks olarak tasarlanmıştı.
doktorluk diploması vermişti. Acaba üniversite Sanırım bu iki farklı tasarım arasında tek ortak
bu konuda Macaristan halkına ve bilim çevre- taraf, ikisinin de son katlarının dubleks olma-
lerine benzer bir duyarlılık gösterir ve verdiği sıydı.
diplomayı iptal eder mi?
Mimar böyle bir çözümün kendi tasarımı oldu-
“Mimarlar Fikir Hırsızlarıdır” ğunu, firmanın bedelini ödemeden bu tasarımı
kullandığını öne sürerek yüklüce bir tazminat
Mimarlıkta “intihal” olaylarının yaygın olduğu talebinde bulunmuştu. Firma ise iki proje ara-
söylentilerini sıkça duyarız. Bu söylentiler, “ay- sında bir benzerlik olmadığını, Türkiye’de ve

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 69


İNCELEME

diğer ülkelerde son katları dupleks olan çok sa- Olay, Mimarlar Odası “Haysiyet Divanı” yani bir neden olmalı. Ayrıca kararda mimar AA’nın
yıda konut binası bulunduğunu ileri sürüyor ve bugünkü deyimiyle “Onur Kurulu”nda görü- “kasten zarara sebebiyet verdiği” belirtiliyor. “Kas-
örnekler veriyordu. şülmüş ve karara bağlanmış, TMMOB “Yüksek ten” sözünden anlaşılan Onur Kurulu, AA’nın bu
Haysiyet Divanı” verilen 6 ay meslekten men işi bilerek, isteyerek yaptığı kanaatine varmış,
Davanın sonuçlanması uzun bir süre aldı. Mi- cezasını onaylamış ve Bayındırlık Bakanlığı olayda hafifletici bir neden bulamamış. “Zarara
marlık okullarından hocaların da aralarında gazete ilanı yoluyla kararı duyuruyor. Bayın- neden olduğu” belirlemesine dayanarak mimar
bulunduğu birkaç bilirkişi heyeti oluşturuldu. dırlık Bakanlığı’nın duyurusunu, diline hiç BB’nin, mimar AA hakkında ayrıca bir “tazminat
İlginç olanı, bu bilirkişilerin verdikleri raporla- dokunmadan, sadece olayla ilgili mimarların davası” açabileceği akla geliyor.
rın birbiriyle çelişmesiydi. Bir raporda intihal adlarını AA ve BB diye değiştirerek aynen ak-
var deniyor, bir başka raporda böyle bir şey tarıyorum: Kararın gerekçeleri arasında “meslek şeref ve hay-
yoktur deniliyordu. Hatırladığım kadarıyla siyetini ihlal” belirlemesi de yer alıyor. Dikkat edi-
bir raporda da yüzde şu kadar intihal vardır “Adana’da serbest sahada mesleki faaliyette bu- lirse burada diğer mimar BB’nin gördüğü bir za-
diye oran veriliyordu. Sonunda firmanın da- lunmakta olan Y. Mimar AA, Yüksek Mimar BB’nin rar değil, mesleğe yönelik bir “ihlal” söz konusu.
vayı kaybettiğini öğrendim, mahkeme mima- yapmış olduğu bir bina projesini, bilirkişi sıfatile Belki ilk bakışta “meslek şeref ve haysiyetini ihlal”
rı haklı bulmuştu. Benim kanaatim ise tersi dosyasından alarak aynen kopye etmek ve imza- kalıplaşmış bir deyim gibi gelebilir ama Oda’nın
yönündeydi. Belki dava dosyasını bütünüyle siyle tatbik eylemek suretile meslek şeref ve haysi- meslek onurunu, mesleğin saygınlığını koruma
yeniden inceleme olanağı bulursam farklı dü- yetini ihlal ve meslekle alakalı işde kasden zarara işlevi açısından önem taşıyor.
şünebilirim. sebebiyet verdiğinden, Mimarlar Odası Haysiyet
Divanınca (6235 - 7303) sayılı kanunun (26)ıncı Kararda yer alan “Türkiye Cumhuriyeti hudutları
“Ağaç Yaşken Eğilir” maddesinin (ç) fıkrası gereğince (6) ay müddetle dahilinde” sözü, dikkati çeken bir diğer nokta.
serbest meslek icrasından men’i suretiyle tecziyesi- Belki o tarihlerde olağan görülebilir, sadece
İntihal konusunda duyarlılığın, “ağaç yaşken ne dair verilen 26/10/1961 gün ve (2) sayılı kararı, Adana’da değil, ülkenin hiçbir yerinde mesleği
eğilir” misali eğitim sırasında kazandırılma- aynı kanunun (10 ve 27)nci maddeleri uyarınca uygulayamazsın denilmek istenmiş. Ama 50 yıl
sı çok önemli. Batı üniversitelerinde bu etik Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yüksek sonra bakıldığında sanki özellikle ağırlaştırılmış
soruna yönelik ciddi tedbirler alınmış. Hatta Haysiyet Divanınca tetkik edilerek tasdik olun- bir ifade gibi geliyor. Belki de o tarihlerde yaşa-
öğrencilerin yaptığı yazılı çalışmaların öz- muştur. nılan “sıkıyönetim”lerden bir etkilenmedir.
günlüğünü, başka bir yerlerden aşırılıp aşırıl-  
madığını denetleyen bilgisayar programları “Buna göre Y. Mimar AA’nın Türkiye Cumhuriyeti Meslektaşlarımız AA ve BB kim bilir 50 yıl önce
geliştirmişler. Mimarlık okullarında “intihal” hudutları dahilinde 1/1/1962 tarihinden 1/7/1962 bu olay dolayısıyla ne büyük gerilimler, üzüntü-
alışkanlığını önlemek için neler yapıldığını tarihine kadar serbest sahada mesleki faaliyetten ler yaşadılar. Büyük bir olasılıkla olay sonradan
araştırmakta yarar var. men edilmiş olduğu mezkûr kanunun (11 ve 28) unutulup gitti, belki de daha sonraki yıllarda
inci maddeleri gereğince tebliğ ve ilan olunur.” bu iki meslektaşımız birbirleriyle dostça ilişkiler
Görüştüğüm öğretim üyesi meslektaşlarımızın kurdular. Bu yazının amacı, hiçbir şekilde onla-
anlattıklarına bakılırsa öğrenciler arasında baş- Olay belki bugün hatırlanıyordur, belki ha- rı veya yakınlarını yeniden üzmek değil. Ancak
ka çalışmalardan “aşırı etkilenme”lerin yaygın tırlanmıyordur, ama 60 yıl önce mesleği uy- söz konusu karar ve duyuru, kişilerden bağımsız
olduğu ve bir şekilde hoş görüldüğü anlaşılıyor. gulama ve etik kurallar konusundaki titizliği bir önem taşıyor. Karar ve duyuru, yakın dönem
Neredeyse “valla yeter ki bir şeyler yapsın ge- göstermesi açısından önemli bir örnek. Ne meslek tarihimizden bize kalan sayılı belgeler-
tirsinler, ne olursa olsun razıyız” deniliyor gibi. yazık ki arşivlerimizi iyi koruyamadığımız için den biri ve günümüz uygulamalarına da ışık
Geçtiğimiz yıllarda internette aranırken buldu- konunun daha fazla ayrıntısına inme veya tutuyor. <
ğum bir duyuru,2 bu konunun artık ticari boyut- benzeri diğer olayları inceleme, karşılaştırma
lara vardığını, öğrencilerin tasarım ödevlerini yapma olanağı bulamadım. Söz konusu kararı NOTLAR
1. http://www.uia-architectes.org/texte/news/2Busan2002.html
ücreti karşılığı bir başkasına yaptırabileceklerini ele aldığımızda altının çizilmesi gereken bazı (Erişim: 01.03.2012)
gösteriyor. noktalar var. 2. http://ilan.elookat.com/ilan-OgRENCI-MIMARI-PROJELERI-
CIZILIR-uasuAAN-2361752.htm (Erişim: 05.12.2010)
3. TMMOB’nin ilk yıllarında 15 günde bir yayınlanan gazetesi
“Öğrenci Mimari Projeleri Çizilir” başlıklı duyuru- Bazı Kısa Değerlendirmeler Mühendislik-Mimarlık’ın birinci sayısı 3 Haziran 1957’de çıkmış. Adı
da şöyle deniliyor: “Yıldız Teknik Üniversitesi’nden 8 Mart 1960’da yayınlanan 120. sayısından itibaren Teknik Haber
olarak değiştirilen gazetenin yayını, son 208. sayısının çıktığı 12 Şu-
yeni mezun olmuş mimardan, uygun fiyatla öğ- Öncelikle belirtilmesi gereken, AA’nın bu işi, bi- bat 1962’ye kadar aksatılmadan sürdürülmüş. Gazetede, doğrudan
renci projeleri çizilir. Avan proje, uygulama projesi, lirkişi olarak incelemesi için kendisine verilmiş TMMOB’ye ilişkin bilgilerin dışında mühendislik ve mimarlıkla ilgili
üç boyutlu görselleştirme ve sunum gibi ödevleri- olan dosya içindeki projeyi kullanarak yapması. güncel konulardaki gelişmeler ve TMMOB’ye bağlı Odalara ilişkin
haber ve yazılar da bulunuyor. Gazete, o tarihlerde kendi yayın or-
niz sizin adınıza yapılır.” Bu “ağırlaştırıcı” bir durum ve belki bilirkişilikle ganı olmayan Mimarlar Odası’yla ilgili çalışmalarda şimdiye kadar
ilgili yasal yükümlülükler açısından ayrıca bir ir- üzerinde yeterince durulmayan önemli bir arşiv kaynağı.
50 Yıl Önce Adana’da Yaşanan Bir Olay delemeyi gerektiriyor. 4. Teknik Haber, sayı: 204, 18.12.1961, s.6.

TMMOB’nin ilk yıllarında yayınlanan Teknik Ha- Olayda dikkati çeken bir ayrıntı, tasarımın ay-
ber3 gazetesini tararken size de ilginç gelebile- nen kopyalanmış olması. Diğer bazı “intihal”
ceğini düşündüğüm bir “intihal” olayı ile karşı- olaylarında olduğu gibi bazı değişiklikler yapıl-
laştım.4 Olay 50 yıl önce, 1960’ların başında ve mamış projede. Belki böyle farklılıklar olsaydı
Adana’da geçiyor. O tarihlerde Adana’da mimar suçlama bulanıklaşabilecek ve tartışılabilir bir
sayısı herhalde iki elin parmaklarından belki bi- hal alacaktı.
raz fazladır. Üstelik bu olayı daha da ilgi çekici
duruma getiren, iki kadın mimar arasında geç- Kararda “imzasıyla tatbik eylemek suretiyle” dedi-
miş olması. ğine göre proje uygulanmış. Bu da ağırlaştırıcı

70 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


İNCELEME <

Yapı Üretiminin Uygulama


Aşamasında Alınacak
SAĞLIK VE
GÜVENLİK
ÖNLEMLERİNE
YÖNELİK
KONTROL
LİSTELERİ Giriş at sektörü maalesef ölümlü iş kazası sayısı ba-
kımından ilk sırada yer almaktadır (SSK, 2009).
DÜZENLENMESİ Dünyada olduğu gibi ülkemizde de iş kazaları
ve meslek hastalıkları önemli bir sorundur. Bu Sık yaşanan ve sonuçları katliam derecesinde
sorunun en temel sebebi, sanayileşmenin ge- can kayıpları ile sonuçlanabilen iş kazalarının
Muharrem GÖRGÜLÜ lişimine paralel olarak iş sağlığı ve güvenliğine neden olduğu üzüntü ve tepkiler maalesef kısa
İnşaat Mühendisi ilişkin gerekli düzenleme ve yatırımların yete- sürede etkisini yitirdiğinden; iş sağlığı ve güven-
DSİ 15. Bölge Proje ve İnşaat Şube Müdürlüğü rince ve zamanında yapılmamış olmasıdır. Hızlı liği konusundaki yetersizliklerin giderilmesine
gelişen bilim, teknoloji ve sanayileşme kuşku- yönelik gelişimler oldukça yavaş ilerlemektedir.
Gülden GÜMÜŞBURUN AYALP suz ülkelerin kalkınma süreçlerine ve bireylerin Bununla beraber konu, eskisine kıyasla toplum
Mimar refahına pek çok katkılar sağlamıştır. Ancak ça- gündemini daha fazla meşgul etmekte, sınırlı
Çukurova Üniversitesi lışma yaşamı ve iş güvenliği için aynı başarının düzeyde de kalsa, bu konuda belirli bir bilinç ve
Mimarlık Bölümü Araştırma Görevlisi sağlandığını söylemek mümkün değildir. duyarlılık oluşmuş bulunmaktadır. Bu yöndeki
gelişmeler ve Avrupa Birliği mevzuatına uyum
Mehmet Emin ÖCAL Gelişmekte olan her ülkede olduğu gibi ülke- bağlamında yürütülen çalışmalar sonucu, ül-
İnşaat Mühendisi mizde de ekonomik büyümenin önemli dina- kemizde 2003 yılında iş sağlığı ve güvenliği
Prof. Dr. miklerinden biri de inşaat sektörüdür. İnşaat ile ilgili kapsamlı düzenlemeler yapılmıştır. Bu
Çukurova Üniversitesi düzenlemeler kapsamından genel nitelikli ve/
sektörü, ülkemizde iş kazaları ve meslek hasta-
İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi veya sektörel özellikleri dikkate alan çeşitli yö-
lıklarının en fazla görüldüğü sektörlerden biri-
netmelikler hazırlanmıştır. “Yapı İşlerinde Sağlık
sidir. Bunun önemli nedenlerinden biri, inşaat
ve Güvenlik Yönetmeliği” de bunlardan birisidir.
sektörünün kendine özgü çalışma koşullarının
“Ülkemizde işçi sağlığı ve iş olmasıdır.
Bu yönetmelikte, inşaat işletmelerinde alınacak
güvenliği konusunun önemi gün sağlık ve güvenlik önlemlerinin belirlenmesi,
uygulanması ve yönetimi konusunda önemli
geçtikçe daha iyi anlaşılmaktadır. Ülkemizde en iyimser tahminlere göre yılda
iyileştirmeler sağlayacak düzenlemeler öngö-
meydana gelen 64.000’i aşkın iş kazası sonu-
Ancak bu konudaki bilinçlenmenin cunda, 1.200’e yakın insanımız hayatını kaybet-
rülmüştür. Bu düzenlemelerden birisi inşaat
işlerinin projelendirme ve uygulama aşamala-
daha da hızlandırılması için, ilgili mekte; çalışan ve üretken durumdaki 2.000’e rında sağlık ve güvenlik planı hazırlanmasının
yakın insanımız iş göremez hale gelmekte,
meslek odalarının konuya yönelik 1.600.000’a yakın insanımız da maruz kaldı-
zorunlu kılınmış olmasıdır. Ancak, sağlık ve gü-
venlik planının içeriğinin ne olması gerektiği
faaliyetlerini artırarak çeşitli kurs, ğı hastalık veya yaralanma sonucu tedaviye konusunda sektörde yeterli birikim ve deneyim
seminer ve eğitim programları muhtaç hale gelmektedir. Şüphesiz, yitip giden oluşmadığı için yönetmelikte öngörülen dü-
canların, iş göremez durumu düşen insanların zenleme henüz yeterince uygulamaya yansı-
düzenlemeleri yararlı olabilecektir. ve bunların yakınlarının çektiği acıyı ve katlan- yamamış durumdadır (Öcal, 2007). Adı geçen
Ayrıca işçi sağlığı ve iş güvenliği dığı zorlukların meydana getirdiği manevi kay- yönetmelikte, sağlık ve güvenlik planının, inşaa-
bı tartıya koymak olanaksızdır. Ancak, iş kazaları ta hazırlık ve uygulama süreçleri için iki aşamalı
konusunun, üniversitelerin ilgili sonucu hesaplanabilir maddi kayıpların yılda olarak hazırlanması öngörülmektedir. İnşaata
fakülte ve bölümlerinin ders sekiz milyar lira dolayında olduğu tahmin edil- hazırlık aşamasına yönelik benzer bir çalışma
mektedir.
programlarında başlı başına yapılmış bulunduğundan bu çalışmada, inşaat
projelerinin uygulanması aşamasında hazırla-
bir ders olarak yer alması veya İnşaat sektörü, ülkenin toplam GSMH’sine % 4-7 nacak iş sağlığı ve güvenliği planının uygulama
en azından ilgili dersler içinde aralığında bir katkı yapmakta, ilişkili olan imalat aşamasıyla ilgili kontrol listeleri geliştirilmesi
ve hizmet sektörleri ile birlikte GSMH’ya katkısı amaçlanmıştır.
daha fazla yer verilmesi, bu % 33’lere ulaşmaktadır. Sektör, ayrıca 1,4 mil-
konudaki bilinçlenmenin eğitim yon kişiye istihdam sağlamaktadır ve bu rakam Bu amaca yönelik olarak ve yüksek lisans tez ça-
Türkiye’deki toplam “kayıtlı” istihdamın % 6’sına lışması kapsamında gerçekleştirilen bu çalışma-
kurumlarında başlamasına katkı eşittir. Ülkemiz ekonomisi ve istihdamına bu ka- da, önce inşaat projelerinin uygulanması süre-
sağlayacaktır.” dar olumlu katkılar sağlayan inşaat sektörünün cinde yer alan dokuz iş kalemi analiz edilerek iş-
çok çeşitli ve boyutlu sorunları vardır. Ancak bu lem basamakları belirlenmiş, sonra da bu işlem
sorunlar içerisinde sonuçları itibariyle en can basamaklarının gerçekleştirilmesi sürecinde
yakıcı olanı, iş sağlığı ve güvenliği önlemleri ile alınması gereken sağlık ve güvenlik önlemleriy-
ilgili yetersizliklerdir. Bunun sonucu olarak, inşa- le ilgili detaylı kontrol listeleri oluşturulmuştur.

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 71


İNCELEME

Araştırmanın Yöntemi şanabilecek iş kazalarını en aza indirebilmek adına sayılı yeni İş Kanunu’na dayalı olarak, iş sağlığı ve
yapılan çalışmalarda, bu kazaları artırıcı özelliklerin güvenliği önlemlerini detaylandırmak ve bunları
Çalışma kapsamında, öncelikle iş sağlığı ve gü- göz önüne alınması gerekmektedir. Bu özellikleri hayata geçirmek üzerek çok sayıda yönetmelik
venliği ile ilgili ülkemizdeki resmi düzenlemeler, aşağıdaki başlıklar altında özetlemek mümkündür hazırlanarak yürürlüğe konulmuştur. Bu yeni dü-
konuyla ilgili yayın ve standartlar incelenerek (ÇÜ Yaşam Boyu Öğretim programı, 2010). zenlemelerden birisi de “Yapı İşlerinde Sağlık ve
bilgi toplanmıştır. Sonra, yapı üretiminin uy- Güvenlik Yönetmeliği”dir (Resmî Gazete, 2003). Bu
gulama aşamasında gerçekleştirilen temel iş - İnşaat işleri çoğunlukla doğal iklim koşulları yönetmelikte, önceki uygulamaya kıyasla konu ile
kalemleri bu işlerin gerçekleştirilmesi sürecinde altında gerçekleştirilmektedir. ilgili önemli iyileştirmeler öngörülmüştür. Ancak,
sağlık ve güvenlik bağlamında risk oluşturan - İnşaat sektöründe işçi devir hızı fazladır. bu yasal düzenlemeleri hayata geçirecek siste-
unsurlar belirlenmiştir. Sonra da, sağlık ve gü- - Çalışma ortamı çoğunlukla zemin seviye- min oluşturulup işletilmesi ve gerekli insan kay-
venlik açısından riskli görülen işler yapılırken iş sinden yukarıda ya da aşağıdadır ve sürekli nağının yetiştirilmesi gerekmektedir. Örneğin, söz
kazasından korunmak için alınabilecek güvenlik değişiklik göstermektedir. konusu yönetmelikte inşaat işletmelerinde sağlık
önlemleri belirlenmiştir. Söz konusu önlemle- - Çalışanlar ve malzemeler sürekli hareket ha- ve güvenlikten sorumlu elemanların olması ön-
rin gözden kaçırılmadan uygulanabilmesi için lindedir. görülmüş olmasına rağmen, henüz ülkemizde
bunlar kontrol listeleri şeklinde düzenlenmiştir. - Çalışma alanı geniş ve dağınıktır. bu görevi yerine getirecek yeterli sayı ve nitelikte
Bu listelerde kontrol edilecek konular, iş aşama- - İşler çoğunlukla farklı organizasyon ve iş di- teknik eleman ya da uzman bulunmamaktadır.
larına göre gruplandırılarak uygulayıcı için pra- siplinine sahip çeşitli taşeronlar ile gerçek- Bu yöndeki eksikliğin giderilmesi için de çeşitli
tik bir kullanım hedeflenmiştir. Kontrol listele- leştirilmektedir. düzenlemeler yapılmıştır. Bunların bazıları üst
rinde yer alan sağlık ve güvenlik önlemleri soru - Şantiyedeki hareketliliğin belirli bir sistema- mahkemece iptal edilmesi üzerine konuya yö-
cümleleri şeklinde oluşturulmuş ve bu listeler- tiği yoktur. nelik son düzenleme 15.08.2009 tarihinde yayım-
de, alınan önlemlerin akıbetinin izlenmesine - Her şantiye kendine özgü koşullara sahiptir. lanan “İşyeri Sağlık ve Güvenlik Birimleri İle Ortak
olanak verecek yönlendirmelere yer verilmiştir. - İnşaat işletmeleri kurumsallaşmamış ve iş- Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında Yönetmelik”
Ayrıca yerine getirilmeyen ya da noksanlıklar letme kültürü gelişmemiştir. ile yapılmıştır. (Resmî Gazete, 2009). Bu düzenle-
içeren işlerle ilgili yürütülen işlemlerin izlenme- - Kalıplaşmış davranış yaygınlığı fazladır. mede özetle, iş sağlığı ve güvenliği konusunda
si amacıyla her bir iş grubu için “Eksik ve Yetersiz görev alacaklar uzmanların nasıl yetiştirileceği ve
İşlemler Listesi” isimli bir form düzenlenmiştir. Yukarıda ifade edilen sektöre özgü koşullar iş istihdam koşulları ile uzmanlar, işverenler ve çalı-
sağlığı ve güvenliği konusunda alınacak önlem- şanların görev, yetki ve sorumlulukları tanımlan-
Türkiye’de İnşaat Sektöründe lerin etkinlik ve sürekliliğini güçleştirmektedir. mış bulunmaktadır.
Mevcut İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği
Uygulaması Ülkemizde iş kazalarının ve meslek hastalıklarının İnşaat İşlerinde Uygulama Aşamasına
önüne geçebilmek amacıyla çeşitli yasal düzen- Yönelik Kontrol Listeleri Önerisi
Türkiye’de inşaat sektörü, hem toplam yatırımların lemeler yapılmıştır. Çalışma ortamında sağlık ve
ulusal gelir içindeki payı, hem de yatırılan işgücü güvenlik konuları, ayrıntılı sayılabilecek düzeyde, 23.12.2003 tarihinde yürürlüğe girmiş bulu-
olanaklarının boyutu itibarıyla ekonomimizin en 01.09.1971 tarih ve 13.943 sayılı Resmî Gazete’de nan olan “Yapı İşlerinde Sağlık ve Güvenlik
canlı ve en önemli sektörlerinden biridir. Ancak yayımlanan 1475 sayılı İş Kanunu’nda yer almıştır. Yönetmeliği”inde, “Sağlık ve Güvenlik Planı (SGP)”
her yıl inşaat sektöründe çalışanların bir kısmı, iş Bu kanuna dayalı olarak, sağlık ve güvenlik konu- hazırlanmasına özel önem verilmiştir. Üretilecek
kazaları sonucunda ölüm ya da daimi iş görmez- sunda alınacak önlemleri detaylandırmak üzere, yapının fiziki boyutları, zemin koşulları ve kulla-
likler sebebi ile işini sürdürememektedir (Tablo 1). “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Tüzüğü;” inşaat işlerin- nılacak üretim teknolojisi, uygulama aşamasında
Özellikle ölümle sonuçlanan kaza sayısının çoklu- deki iş kazalarının fazla olması dolayısıyla da bu alınacak iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin et-
ğu bu alanda iş güvenliği ile ilgili çalışmaların çok sektörün kendine özgü koşulları göz önünde bu- kileyeceği ve dolayısıyla bu bağlamda alınacak
daha etkin olmasını gerektirmektedir. lundurularak “Yapı İşlerinde İşçi Sağlığı ve İş Gü- önlemlerin daha projenin tasarım aşamasında
venliği Tüzüğü” hazırlanarak yürürlüğe konulmuş- planlanmaya başlanması önem arz etmektedir.
İnşaat sektörünün kendine özgü bazı özellikleri tur (Resmî Gazete, 1974). 2003 yılında İş Kanunu Bu nedenle adı geçen yönetmelikte yapı üretimi,
şantiyelerde iş kazası riskinin artmasına sebep değişmiştir. İş sağlığı ve güvenliği konusunda eski tasarım ve uygulanma süreci olarak iki aşamada
olmaktadır. Bundan dolayı inşaat sektöründe ya- yasaya göre daha kapsamlı hükümler içeren 4857 ele alınıp bu her aşama için sağlık ve güvenlik
planı hazırlanmasını zorunlu kılınmıştır (Resmî
Faaliyet Grupları Toplam İş kazası sayısı Ölüm Sayısı Gazete, 2003). İlk aşamada çerçeve nitelikli olarak
hazırlanan sağlık ve güvenlik planlarının uygu-
Kömür ve Linyit Çıkartılması 8.193 3
lamaya aktarılması için daha detaylı çalışmalara
Gıda Ürünleri imalatı 2.484 11 ihtiyaç vardır. Kontrol listeleri, yapılacak işleri ha-
Tekstil Ürünleri imalatı 3.771 12 tırlatıcı ve dolayısıyla gözden kaçmaları önleyen
araçlar olmaları nedeniyle, sağlık ve güvenlik
Ana Metal Sanayi 4.819 2 planlarının uygulanması sürecinde de bu listeler-
Fabrikasyon Metal ürünler (makine hariç) 11.039 11 den yararlanılabileceği düşünülmüştür.
Makine ve Ekipman İmalatı 1.899 25
Yapılan literatür araştırmasında, ülkemizde, şan-
Metalik Olmayan Ürünler İmalatı 3.569 12 tiyenin kurulması aşamasına kadarki sürece yö-
İnşaat 6.829 156 nelik kontrol listeleri hazırlanmasını konu alan
bir yüksek lisans çalışması yapılmış olduğu tespit
Toptan ve Perakende Ticaret 155 0 edilmiştir (Canpolat, 2008). Bu nedenle bu ça-
Nakliyat 2538 38 lışmada, inşaat işlerinin uygulama aşamasında
Tablo 1. Bazı sektörlerde meydana gelen iş kazaları ile ilgili istatistikler (SGK-2009). gerçekleştirilecek işlerde alınması gereken sağlık

72 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


ve güvenlik önlemlerine yönelik kontrol listeleri Liste No LKL02
geliştirilmesi amaçlanmıştır. Dolayısıyla dikkate
alınacak iş aşamaları belirlenirken, şantiye yerle- Liste Adı Kalıp İşleri Kontrol Listesi
şim projesinin hazırlanmış ve buna göre şantiye İşin Adı
yerleşiminin yapılmış olduğu varsayılmıştır.
Yüklenici
Belirtilen kapsamda kontrol listeleri hazırlanır- Formu Dolduranın Adı
ken, yapı üretiminin kendine özgü koşullarının Formu Dolduranın Görevi
yanında, iş sağlığı ve güvenliği konusunun ülke- Hava Durumu
mizde algılanma ve uygulanması konusundaki
Tarih … / … / 20..
bilinç düzeyi dikkate alınmaya özen gösteril-
miştir. Bu bağlamda kontrol listelerinin, sadece
yapılacak çalışmaların genel bir sıralaması yeri- No Kontrol Edilecek Konular Evet* Hayır**
ne aynı zamanda olumlu davranış kazandıracak
unsurlar içermesinin uygun ve yararlı olacağı Kalıp işinde çalışan ekibe işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili gerekli
LKL02-1
düşünülmüştür. Diğer taraftan da kontrol liste- bilgiler verildi mi?
lerinin, inşaat sektöründe farklı yapı üretimleri- Kalıp işinde çalışan ekibe iş güvenliği ile ilgili kullanılacak kişisel
ne uyarlanmasına olanak verecek genellikte bir LKL02-2
koruma donanımı tanıtılıp, teslim edildi mi?
metin olması da hedeflenmiştir.
Kalıp işinde çalışan ekibin kişisel koruma donanımlarını kullanıp
LKL02-3
Kontrol listeleri hazırlanırken öncelikle inşaat iş- kullanmadıkları düzenli olarak takip ediliyor mu?
lerinin temel uygulama aşamaları belirlenmiştir. LSGP02
Daha sonra belirlenen bu her bir uygulama aşa- Kullanılacak kalıplar şantiye içinde uzun mesafeli taşıma
LKL02-4
gerektirmeyecek şekilde düzenli olarak istif edilmiş mi?
ması için iş kazası riskini artıracak durumlar ele
alınmış ve bu durumlar için alınabilecek tedbir- Kalıp ekibinde çalışanların görev dağılımı meslek hastalıklarına yol
ler konusunda önerilerde bulunularak çerçeve LKL02-5
açmayacak şekilde düzenli bir sistemde ayarlanıyor mu?
plan oluşturulmuştur. Son olarak da belirlenen
bu uygulama aşamaları için, şantiyedeki iş gü- Kalıpta çalışanların kullandıkları el merdivenlerinin sağlamlığı
LKL02-6
venliği uygulama koordinatörünün izlemesi kontrol edildi mi?
öngörülen kontrol listeleri oluşturulmuştur.
Kalıpta çalışanlar el merdivenlerini uygun eğimde kullanıyorlar
Çerçeve plan kapsamında yer alan ve aşağıda LKL02-7
mı? (Eğim 4/1)
belirtilen iş kalemleri, hemen her inşaatta rast-
lanılan temel aşamalar olarak kabul edilmiştir: Çalışanlara kalıp montajı ve kalıpların taşınması sırasında
LKL02-8 birbirlerine zarar vermeyecek şekilde uygun bir çalışma sistemi
- Kazı İşleri düzenlenmiş mi?
- Kalıp Montaj ve Sökümü
Döşeme kalıplarının montajı sırasında dış kenarlarda güvenli
- Betonarme Demiri İşlenmesi ve Montajı LKL02-9
çalışmayı sağlayacak fazladan yeterli genişlik bırakılmış mı?
- Beton Üretilmesi ve Dökümü
- İş İskelesi Kurulması ve Kullanılması Döşeme kalıplarının dış yüzlerinde yeterli sağlamlıkta korkuluklar
LKL02-10
- Duvar Örülmesi oluşturulmuş mu?
- Sıva, Boya, Badana ve Kaplama İşleri
- Tesisat İşleri Döşeme kalıplarının sökümü sırasında sökümde çalışanların
LKL02-11
- Yapının Temizliği ve Şantiyenin Taşınması dışında bu alanlara girişler kontrol ediliyor mu?

Kalıpların söküm işi bittikten sonra etraftaki tahta kırıkları ve çiviler


Kontrol listesinde yer alacak hususlar, iki aşamalı LKL02-12
toplatılıyor mu?
bir çalışma ile oluşturulmuştur. Önce, yukarıda
sayılan her bir iş kalemi için çalışanların uygu- Kalıpların söküm işi bittikten sonra bina içerisindeki asansör
LKL02-13
lama sırasında karşılaşabilecekleri iş kazası riski boşluklarına yeteri sağlamlıkta korkuluklar yapılıyor mu?
incelenmiş, diğer bir ifadeye risk analizi yapıl-
mıştır. Daha sonra da bu riskli durumlara karşı Kalıpların söküm işi bittikten sonra bina içerisindeki havalandırma
LKL02-14
alınması gereken önlemelerin ana hatları be- boşluklarına yeteri sağlamlıkta korkuluklar yapılıyor mu?
lirlenmiştir. Örneğin kazı çalışmaları ile ilgili risk Kalıpların söküm işi bittikten sonra çıkan kalıplardan çiviler
analizi yapıldığında bu iş kalemi ile ilgili olarak, LKL02-15
temizlenip uygun şekilde tekrar istif ediliyor mu?
kazı kenarının çökmesi, kazıda çalışanların üze-
Şantiye içerisinde muhtelif yerlerde kalıpta çalışanların kullanması LSGP02
rine malzeme düşmesi, kazı alanına insan veya
LKL02-16
araç düşmesi, çalışanların iş makinelerinden gereken güvenlik donanımları ile ilgili uyarı levhaları var mı?
zarar görmesi, kazı çevresindeki yapıların zarar
Kalıp işinde çalışanların tamamının, “ağır ve tehlikeli işlerde
görmesi, altyapı hizmetlerinin zarar görmesi LKL02-17
çalışmasında bir engel yoktur” ibareli sağlık raporları var mı?
olmak üzere altı risk belirlenmiştir. Daha sonra
da söz konusu iş kazası risklerini önlemek ya Tablo 2. Kalıp İşleri Kontrol Listesi
da minimize indirmek için alınabilecek önlem- *
Cevap ‘Evet’ ise Evet Sütununa “X” işareti konacak.
ler ile ilgili genel ilkeler belirlenmiştir. Bundan **
Cevap ‘Hayır’ ise Hayır Sütununa “LSGPG00” yazılarak LSGP00 listesi doldurulacak.

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 73


İNCELEME

sonraki aşamada ise, yapı üretiminin uygulama Liste No LSGP02


aşamasında iş sağlığı ve güvenliği kapsamında
alınması gereken önlemler detaylandırılmıştır. Liste Adı Eksik ve Yetersiz İşlemler Listesi
Detay düzenlemeler, yapılacak işlemleri hatır- İşin Adı
latıcı ve denetimi kolaylaştırıcı olacağı düşünü-
Yüklenici
lerek, kontrol listeleri şeklinde oluşturulmuştur.
Yukarıda belirlenen sekiz iş kaleminin tamamı Formu Dolduranın Adı
için de aynı sistematik takip edilmiştir. Formu Dolduranın Görevi
Hava Durumu
Her kontrol listesi üç ana bölümden oluşmak-
Tarih … / … / 20..
tadır. Birinci bölümde, listeyi tanımlayıcı bilgiler;

ikinci bölümde işi, işyerini ve listeyi dolduran uy-
gulama koordinatörünü belirleyici bilgiler; üçün- İşlem No Yerine Getirilmeyen Konular Kim Ne Yapacak
cü bölümde ise uygulama ile ilgili riskli görülen Kullanılacak kalıplar düzenli olarak Şantiye şefi konuyla
konular ve bu konularla ilgili alınacak önlemlerin LKL02-4 ilgilenecek.
istiflenmemiştir.
denetimini belirten bilgilere yer verilmiştir. Ra-
porlamada kolaylık olması bakımından kontrol Şantiye içerisinde kalıpta çalışanların kullanması Şantiye şefi ve İSG
listeleri yukarıda saydığımız inşaat aşamalarının LKL02-16 gereken bazı güvenlik donanımları ile ilgili bazı koordinatörü konuyla
adına ve sırasına göre kodlandırılmıştır. Örneğin, uyarı levhaları bulunmamaktadır. ilgilenecek.
kalıp işleri sırasında alınacak sağlık ve güvenlik Tablo 3. Eksik ve Yetersiz İşlemler Listesi.

tedbirleri ile ilgili liste LKL02 (Liste Kalıp 02); de-


mir ve donatı ile ilgili liste LDM03 (Liste Demir Sonuç ve Öneriler ların almaları gereken iş sağlığı ve güvenliği ile
Donatı 03); beton işleri ile ilgili liste LBT04 (Liste ilgili önlemleri yerine getirmeleri ve sonucunu
Beton 04); yapıların temizliği ve şantiyenin taşın- İnşaat sektörü, dünyada ve ülkemizde iş kazaları izleyebilmeleri konusunda önemli bir rehber
ması ile ilgili liste LYTŞT (Liste Yapı Temizliği ve ve meslek hastalıklarının en sık görüldüğü sek- olabileceği umulmaktadır.
Şantiyenin Taşınması) şeklinde düzenlenmiştir. törlerin başında gelmektedir. Her inşaat projesi-
nin birbirinden farklı olması, sürekli değişik ça- Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği konusu-
Kontrol listeleri, işlem sıra no, kontrol edilecek lışma şartlarında uygulanması, işçi devir hızının nun önemi gün geçtikçe daha iyi anlaşılmakta-
konular, evet ve hayır sütunlarından oluşmakta- fazla olması gibi sektöre özgü hususlar, iş kazası dır. Ancak bu konudaki bilinçlenmenin daha da
dır. Kontrol edilecek konular sütununda; konuyla ve meslek hastalığı riskini artırmaktadır. Dolayı- hızlandırılması için, ilgili meslek odalarının ko-
ilgili bilgiyi sınayan, hatırlatıcı, riskleri önlemeyi sıyla inşaat sektöründe işçi sağlığı ve iş güvenli- nuya yönelik faaliyetlerini artırarak çeşitli kurs,
amaçlayan sorular sorulmaya çalışılmıştır. Listeyi ğinin sağlanması daha zor ve karmaşıktır. seminer ve eğitim programları düzenlemeleri
takip eden kişi konu ile ilgili gerekli gözlemleri yararlı olabilecektir. Ayrıca işçi sağlığı ve iş gü-
yaptıktan sonra, eğer alınan tedbirler yeterli ve iş- Ülkemizin sosyal, kültürel ve ekonomik yapısın- venliği konusunun, üniversitelerin ilgili fakülte
çilerin güvenliği bakımından sakıncalı bir durum dan kaynaklanan etkenler, çalışma hayatında ve bölümlerinin ders programlarında başlı ba-
yoksa “evet” sütununa “X” işareti koyacaktır. Alınan işçi ve işverenlerin işçi sağlığı ve iş güvenliği ko- şına bir ders olarak yer alması veya en azından
tedbirler yeterli değilse, ilgili işlem basamakları nusunun önemini kavramalarını olumsuz yön- ilgili dersler içinde daha fazla yer verilmesi, bu
için güvenli çalışma koşulları sağlanamamışsa de etkilemekte ve dolayısıyla bu bilinç eksikliği konudaki bilinçlenmenin eğitim kurumlarında
bu takdirde, “hayır” sütununa LSGP00 yazılacaktır. iş kazası meydana gelme sıklığını artırmaktadır. başlamasına katkı sağlayacaktır. <

KAYNAKLAR
LSGP00, plandaki olumsuzluk ve eksikliklerin ra- 2003 yılında uygulamaya konulan “Yapı İşlerin- 1. Canpolat, P., 2008, “Projelendirme ve Şantiye Yerleşim Projesi Ha-
porlanmasını sağlayacak olan listedir. Bu liste; gö- de İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği” ile inşa- zırlanması Aşamasında İş Sağlığı ve Güvenliği ile İlgili Bir Öneri,” Çu-
rülen eksikliğin ait olduğu ana listedeki işlem sıra at sektöründe çalışanların iş kazaları ve meslek kurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Adana.
2. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 1974, “İşçi Sağlığı ve İş Gü-
no, yapılan kontrolün tarihi, konunun açıklaması hastalıklarına karşı korunmaları konusunda venliği Tüzüğü,” 11.01.1974 Tarih ve 14.765 Sayılı Resmî Gazete.
ve oluşan olumsuz durumun şantiyedeki sorum- önemli yenilikler getirilmiştir. Bunlardan en 3. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 1974, “Yapı İşlerinde İşçi Sağlığı
lusu ve yapılması gerekenler için ayrılmış sütun- önemlisi, yapım işlerinin projelendirme ve uy- ve İş Güvenliği Tüzüğü,” 12.09.1974 Tarih ve 15.004 Sayılı Resmî Gazete.
4. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2003, “4857 Sayılı İş Kanunu,”
larından oluşmaktadır. Kontrol sırasında görülen gulama aşamalarında ayrı ayrı olmak üzere, işçi 10.06.2003 Tarih ve 25.134 Sayılı Resmî Gazete.
eksikliklerin ve bu eksikliklerin sorumlularının, iş sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini içeren sağlık 5. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2003, “Yapı işlerinde sağlık
ve güvenlik planı (SGP) hazırlanmasının öngö- ve Güvenlik Yönetmeliği,” 23.12. 2003 Tarih ve 25.325 Sayılı Resmî
sağlığı ve güvenliği uygulama koordinatörü ta-
Gazete.
rafından oluşturulan bu “Eksik ve Yetersiz İşlemler rülmüş olmasıdır. 6. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 2009, “İşyeri Sağlık ve Gü-
Listesi” doldurulmak suretiyle raporlanması öngö- venlik Birimleri İle Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimleri Hakkında yönet-
melik,” 15.08.2009 tarih ve 27.320 Sayılı Resmî Gazete.
rülmüştür. Adı geçen yüksek lisans tezinde, özet- Ancak uygulanabilir sağlık ve güvenlik planı
7. Çukurova Üniversitesi, 2010, “İş Güvenliği ve Risk Yönetimi Kursu,”
lenen bu çalışmalar, belirtilen dokuz iş aşaması hazırlayabilmek için, hem inşaat hem de sağlık Yaşam Boyu Öğrenme Programı, Adana.
için de yapılmıştır (Görgülü, 2008). Çalışmada çok ve güvenlik konusunda yeterli birikime sahip 8. Görgülü, M., 2008, “Yapı İşlerinin Temel Aşamalarında Alınacak Sağ-
lık ve Güvenlik Önlemlerinin Geliştirilmesine Yönelik Bir Öneri,” Çuku-
sayıda tablo yer almakta; burada sadece Kalıp İşleri olmak gerekmektedir. Kontrol listeleri, deneti- rova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Adana.
ile ilgili kontrol listesi (Tablo 2) ile Eksik ve Yetersiz min etkinliğini artıran önemli araçlardan biri- 9. Öcal, M.E., 2007, “Yapı İşlerinde Sağlık ve Güvenlik Planı,” İş Sağlığı
İşlemler Listesi Tablosu (Tablo 3) formatı verilmek- sidir. Bu nedenle bu çalışmada, inşaat işlerinin ve Güvenliği Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Kardelen Ofset, Ankara.
10. Sosyal Sigortalar Kurumu 2009 yılı istatistikleri. http://www.ssk.gov.tr
le yetinilmiştir. Sözü edilen tüm kontrol listelerine uygulama aşaması için düzenlenecek sağlık ve
ulaşmak için adı geçen kaynak incelenmelidir. Adı güvenlik planının hayata geçirilmesine katkı Not: Bu yazı 21-23 Ekim 2011 tarihinde Çanakkale’de TMMOB İnşaat
geçen kaynağa http://bliss.cukurova.edu.tr/cgi- sağlayacağı düşünülerek, planda yer alan ana iş Mühendisleri Odası’nca düzenlenen “3. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği
Sempozyumu”nda sunulan “Yapı Üretiminin Uygulama Aşamasında
bin/w3cattr?d=cukurtez&n=0005648 veya http:// kalemlerinin her biri için kontrol listeleri gelişti- Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerinin Etkinleştirilmesine Yönelik
tez2.yok.gov.tr/ adreslerinden ulaşılabilir. rilmesi hedeflenmiştir. Bu listelerin, uygulayıcı- Bir Öneri” başlıklı bildiri esas alınarak hazırlanmıştır.

74 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


İNCELEME <

Türkiye’de Yapı Üretim


Sürecinde Üretilen Riskler:
TOKİ ve ADANA
NUMUNE
EĞİTİM VE
ARAŞTIRMA
HASTANESİ
ÖRNEĞİ Tarih boyunca farklı amaçlarla yapı üretmeye
çalışan insanoğlu tarihin ilk çağlarında doğa-
olan ülkelerde de kontrolsüz nüfus artışları ve
kırdan kente göçün tetiklediği hızla büyüyen
da bulduğu malzemeler ile basit sistemler inşa kentsel alanlar birçok yerleşimi ve dolayısıyla
Ali Tolga ÖZDEN ederek ya da mevcut doğal alanları (mağara insanları tehdit etmeye devam etmiştir. Mo-
Mimar kovukları, yüksek ağaçlar, kayalıklar vb.) kulla- dern toplumun öncülleri olan 18. ve 19. yüzyıl
ODTÜ Mimarlık Bölümü narak kendisine barınak oluşturmuştur. Bu ba- toplumu yerini sanayi toplumuna bırakırken,
Araştırma Görevlisi rınakların temel hedefi ise insanları dışarıdan sanayileşme toplumlara sadece kalkınmayı ve
gelebilecek tehditlere karşı (yabani hayvanlar, refahı değil, gelir dağılımındaki adaletsizliği ve
yağmur-kar-fırtına-soğuk-sıcak gibi doğal olay- hızla artan kentsel yoksunluk ile yoksulluğu da
“TOKİ’nin ürettiği yeni binası lar ve diğerlerinden) korumaktır. Zaman içeri- getirmektedir. Bu tezatlığın bir başka boyutu
ile Adana Numune Eğitim ve sinde hem yapı malzemelerinin hem de yapım ise gelişen teknoloji ile birlikte yapı üretim
metotlarının gelişmesi, çeşitlenmesi ile birlikte süreçlerinde yaşanmaktadır. Bir tarafta artık
Araştırma Hastanesi çağımız farklılaşan ihtiyaçlara cevap verecek yeni yapı afetlere daha dirençli yapılar üretilmekte iken
risk toplumunun, organize üretim sistemleri ve inşa faaliyetleri ortaya kon- sanayileşmenin ve modern toplumun karşı
sorumsuzlukların ve üretilmiş muştur. Bunlarla birlikte ihtiyaç duyulan yapıları karşıya kaldığı tehlike ve riskler de gelişmekte,
tasarlayan kişilerin yani tasarımcıların da ortaya farklılaşmakta ve karmaşıklaşmakta, böylece
risklerin en çarpıcı örneklerinden çıkışı bu süreçle birlikte ivme kazanmış ve yapı üretilen yapıların da maruz kaldıkları riskler
birisi olarak karşımızda profesyonelleri olarak yapı üretim sürecindeki bilinen risklerden daha karmaşık ve belirsiz
yerlerini almaya başlamışlardır. hale gelebilmektedir. Eskisinden çok daha
durmaktadır. Henüz daha farkına yoğun nüfus ve yapılaşma hareketlerine sah-
varılmamış başka birçok risk de Sanayileşme ve Endüstri Devrimi ile birlikte 18. ne olan kentler birçok afet tehdidine de açık
ve 19. yüzyıllarda Batı’da gözlenen kentleşme ve hale gelmiştir. Depremlerin, sellerin, şiddetli
başka yapılarda ve kentlerimizde buna bağlı yapılaşma fırtınası ile beraber artan fırtınaların, tsunamilerin yerle bir ettiği yerle-
çoktan üretilmiş olarak risk nüfus yoğunluğu ve kontrol edilemeyen inşa şimler aynı zamanda kimyasal (Bhopal Felaketi
faaliyetleri ile altyapısı son derece yetersiz, has- - Hindistan, 1984) ve nükleer (Çernobil Felake-
havuzlarını oluşturmakta ve yeni ta olarak nitelenebilecek kentler ortaya çıkmaya ti - Ukrayna, 1986) tehditler ile birlikte kitlesel
riskler de yapı üretim süreçlerinde başlamıştır. Bu kentler birçok felaketi adeta da- ölümlere sahne olmaktadır. Dolayısıyla, sade-
yeniden üretilmek üzere hazır vet eder hale gelmiştir. Hızla artan hava kirlili- ce doğal tehlikelerin afetlere dönüşmediği,
ği, yetersiz kalan kanalizasyon sistemleri, temiz insanların birçok tehlikeyi de kendi faaliyetleri
beklemektedir. Bu risklerin farkında suya yeterince ulaşılamaması gibi etkenler bir- ile ortaya çıkardığı ve bu tehlikelerinde afet
olmak ve yeni risklerin üretilmesini çok hastalığı hatta salgınları arttırmış, yoğun ve risklerine dönüştüğü ortaya konmaktadır. Bu
kontrolsüz büyüyen yapı stokları beraberinde anlamda, doğal afet riskleri yanında üretilmiş
engellemek de yine kurumların ve büyük yangınları ve başka felaketleri de tetikle- riskler de modern toplumun karşı karşıya kal-
bireylerin sorumluluğundadır.” miştir. Tüm bu olumsuzluklar kentsel alanlarda dığı bir gerçeklik olmaktadır.
çok ciddi bir yapı denetim faaliyetini gerektir-
miştir. Böylelikle 19. yüzyıl şehirciliğinin üçleme- Alman sosyolog Beck2 bu durumu şu şekilde
si olan “Düzen, Güzelleştirme ve Sağlık” kavramla- açıklamaktadır; “Neticede kurumların ve toplu-
rı ortaya çıkmıştır.1 Başta politikacılar, kanun ya- mun ürettiği riskler ve çelişkilerin öznelleşmesi
pıcılar, kent plancıları ve mimarlar olmak üzere ve bireyselleşmesi için bent kapakları açılır... Bi-
toplumun farklı kesimlerinden kişiler ve gruplar reyin hayatının dengesini bozan tipik olayların
yapı üretim süreçleri ile kentlerin bu üç temel niteliğindeki gizli değişim de aynı yöne işaret
kritere göre yeniden düzenlenmesi gerektiğine ediyor. Başına gelecek şey, eskiden daha ziyade
inanmışlardır. Genel anlamda kentsel büyüme tanrı ya da doğanın eseri olan kaderin sillesi ola-
ve yerleşimler kontrol altına alınmaya çalışılır- rak algılanırdı: savaş, doğal felaketler, eşin ölü-
ken özelde de tek yapı ölçeğinde daha sağlıklı mü, kısacası kendisinin sorumluluk taşımadığı
ve güvenli yapı malzemelerinin kullanımı, afet- olaylardı bunlar...”. Ancak Beck’e göre günümüz-
lere dirençli yapılar oluşturulması için gereken de modern toplum birçok olayın sorumlusu ol-
inşa metot ve teknolojilerinin geliştirilmesi üze- makta ve bu sorumluluğu da paylaşmak zorun-
rinde fikirler üretilmeye çalışılmıştır. da kalmaktadır. Böylelikle riskler mistik bir güce,
kadere ya da doğal olaylara bağlanmanın çok
20. yüzyılın ikinci yarısında ise dünya üzerin- ötesinde doğrudan insan faaliyetleri ile ilişkili ve
de sadece gelişmiş ülkelerde değil gelişmekte imal edilmiş riskler olarak karşımıza çıkmaktadır.

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 75


İNCELEME

Şekil1. OSTİM patlamaları sonrası çekilen ve patlamalarda ağır hasar alan üretim tesislerini gösteren resimler. Fotoğraflar Ali Tolga Özden arşivinden, 2011.

Tüm bu manzara modern toplumun ve kentlerin karşı karşıya olduğu teh-


likelerin analizini de temelinden değiştirmektedir. Daha önce tamamen
doğal olaylara bağlanan, daha çok kaderci yaklaşılan ve afet olduktan
sonra müdahale etmeyi öngören bakış açıları özellikle yirminci yüzyılın
son çeyreğinde büyük bir kırılmaya uğramaya başlamıştır. Afetler karşısın-
da artan can kayıplarının yanında telafisi çok zor olan ekonomik ve psiko-
sosyal etkiler ülkeleri ve kurumları uluslararası alanda afet etkilerini tanım-
lamakta yeni politikalara yöneltmiştir. Buna göre afetin tanımı yapılırken
doğal olaylar ifadesi doğal süreçlerin insan faaliyetleri ile birlikte olumsuz
etkileşimi sonucu ortaya çıkan durumlar olarak tanımlanmış, afetler doğal,
teknolojik ve insan yapımı olmak üzere farklı kategorilere ayrılmış ve afe-
tin sonuçları ile mücadele yerine afeti ortaya çıkaran nedenlerle mücadele
yaklaşımının benimsenmesi gerektiği ortaya konmuştur. Buna göre de
afeti oluşturan nedenler risk ve toplumsal dirençsizlik kavramları çerçe-
vesinde yeniden ele alınmaya başlanmıştır. Bu çerçeveden bakıldığında
da afet risklerinin azaltılması ve toplumsal dirençliliğin arttırılması tüm
dünya ülkelerinin temel hedefi haline gelmeli yaklaşımı benimsetilmeye
çalışılmaktadır.

Afet riskleri ve kentsel alanlarda karşılaşılan karmaşıklaşmış riskler sorun-


salı üzerinden tek yapı ölçeğine geçtiğimiz zaman karşımızdaki manza-
ranın da genelden çok daha farklı olmadığı görülmektedir. Deprem, sel,
şiddetli fırtına gibi doğal tehlikelerin yanında patlamalar ve yangınlar
gibi üretilmiş risklerinde yapılar üzerinde önemli hasarlara neden olan
ve can kayıplarına yol açan afetlere dönüştüğü bilinmektedir. Bu anlam-
da en yakın örneklerden birisi Ankara OSTİM’de 3 Şubat (2011) tarihinde
meydana gelen ve 20 çalışanın hayatını kaybettiği üretim tesislerinde ya-
şanan patlamalardır (Şekil 1). Aslında bu patlamalar ne bir kaza, ne bir
kader, ne de bir şansızlık olarak nitelendirilebilir.3 Meydana gelen afetin
belki de en doğru tanımı örgütlü ya da organize sorumsuzluktur. Ulrich
Beck 1992’de ortaya koyduğu “Risk Toplumu” kavramı üzerinden organi-
ze sorumsuzlukların yol açtığı afetler karşısında son derece korunmasız
olan günümüz toplumunun yani Risk Toplumunun karşı karşıya olduğu
kentsel riskleri “Çevre kirliliği, küresel ısınma, iklim değişikliği, biyolojik sis-
temlerin bozularak indirgenmesi, doğal kaynakların / toplumun / bireyin
tüketilmesi, denetimsiz bilimsel ve teknolojik gelişmeler, gizil yan etkiler,
gizlenen yanlışlar, sahte standartlar, karbon ticareti, “yeşile boyama,” belir-
sizliklerin yaygınlaşması, karmaşık nedensellik ilişkileri ve etkileşimli kriz-
ler, kalıcı istihdam açığı” gibi kavramlarla açıklamaktadır.

Dolayısıyla, kurumların ve bireylerin ürettiği riskler modern toplumun


bugün karşı karşıya kaldığı en temel sorunların başında gelmektedir. Şekil 2. Türkiye’de yapı üretim sürecinde üretilen risklerin akış şeması. “Living with Risk: Promoting Better
OSTİM’de meydana gelen patlamaların sorumluluğu üretim faaliyetle- Public Space Design, CABE Space, syf. 29, United Kingdom, 2007”den üretilmiştir (2012).

76 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Şekil 3. Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi yeni binası. Resim kaynakları: http://bighaber.com, http://www.adanakoza.tv (Şubat, 2012).

rinde kullanılan gaz tüplerinin içerisine yanlış


gazın doldurulması ve bunun da kullanım sıra-
sında patlaması olarak belirlenmiştir. Ancak bu
organize sorumsuzluğun arka planında yatan
nedenler ise soruşturulmamıştır. Bu sorumsuz-
luğun bir ucu yapı üretim sisteminden kay-
naklanan hatalar zincirine de uzanmaktadır. Bu
üretim tesislerinin standartlarının nasıl belirlen-
diği, tasarımda ve uygulamada hangi güvenlik
önlemlerinin alındığı, üretim tesislerinin karşı
karşıya kalabileceği risklerin ne kadar farkında
olunduğu, acil durumlarda bu tesislerin ve ça-
lışanlarının en az zararla nasıl korunabileceği,
binaların patlama ve yangınlar karşısında ne
tür tasarım ve malzeme seçimi kriterlerine göre
üretildiği, yangın çıkışları, yangına müdahale
sistemleri, yangının yayılmasını önleyecek kom-
partımanlaşma ve yangın söndürme sistemleri,
patlamaya ve yangına dayanıklı yapı elemanları
ve malzemelerinin sahip oldukları kriterler vb.
birçok konu da tartışılması gereken konulardır.
Bu anlamda patlamaların öncesinde yapıların
tasarım ve uygulama süreçleri ile kullanım son-
rası denetim ve değerlendirme süreçlerinin bü-
tününü kapsayan sistemde üretilen riskler fela-
keti hazırlayan temel nedenler olarak bütüncül
şekilde değerlendirilmelidir.

Yapı üretim sürecinin ilk aşamalarından itibaren,


projenin fikirsel düzeydeki oluşumu ile birlikte
farklı risklerinde üretilebilme durumunun ol-
Şekil 4. Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servis revizyon inşaatı. Resim kaynakları: http://www.dha.com.tr, http://www.
duğu göz ardı edilmemelidir. Bu sebeple yapı adanzyehaber.com, http://gundem.milliyet.com.tr (Şubat, 2012).
üretim sürecine risk azaltma yaklaşımı üzerin-
den bütüncül bir bakış açısı ile bakılmalı, olası olarak Yüreğir İlçesi Serinevler Mahallesi’nde şık beş kilometre uzaklıkta hizmet vermeye ça-
risklerin farkında olunmalı ve yapı üretim sü- hizmete girmiştir (Şekil 3). Ancak binanın hiz- lışmaktadır. Yeni binada yer alan acil servisteki
recinin her bir aşamasında bu riskleri ortadan mete girmesinden kısa bir süre sonra Acil Ser- revizyon çalışmalarının ise 6 ay gibi bir zaman-
kaldıracak ya da azaltacak kararların alınmasına vis ünitesinde yer alan kapıların ve koridorların da tamamlanabileceği belirtilmektedir.
çalışılmalıdır (Şekil 2). sedyelerin geçişine imkân vermeyecek geniş-
likte olduğu görülmüştür. Hastane yetkililerince Bu çerçevede Sağlık Emekçileri Sendikası (SES)
Yapı üretim sürecinde üretilmiş riskler için çar- yapılan incelemelerde ünitenin acil servis stan- Adana Şube Başkanı’nın yaptığı açıklamalar da
pıcı bir örnek bir süre önce basına da yansımış dartlarını taşımadığı belirlenmiştir. Bu sebeple yeni hastanede acil servis dışında da karşılaşılan
olan TOKİ tarafından Adana’da yaptırılmış olan acil servis ünitesinde yeniden inşaata başlana- sorunlara dikkat çekmektedir. Buna göre sorun-
Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde rak kapı ve koridorların genişletilmesine çalışıl- lar şu şekilde sıralanabilir;
ortaya çıkmıştır. Yeni inşa edilen bina Ocak maktadır (Şekil 4). Bu arada, acil servis ünitesi ise - Acil servisi olmayan bina ile beş kilometre
2012 tarihinde 606 yataklı bir hastane eski hastane binasında, yani yeni binaya yakla- uzaklıkta bulunan acil servis ünitesi arasın-

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 77


İNCELEME

da ciddi kopukluklar yaşanmaktadır, karşılaşmıştır, ama bugünün toplumu risklerle


- Eski binada bulunan acil serviste cerrah başa çıkmaya çalışırken kendisiyle karşı karşıya
bulunmamaktadır, gelir. Riskler insan eylemlerinin ve ihmallerinin
- Kan Bankası da yeni binaya taşınmış ve bu bir yansıması, çok gelişmiş üretici güçlerin ifa-
sebeple acil servise hızlı hizmet vermesi desidir. Yani artık tehlike kaynakları cehalet de-
güçleşmiştir, ğil, bilgidir; doğa üzerindeki kusurlu hâkimiyet
- Yeni binada “yeni doğan” servisi yapılma- değil, kusursuz hâkimiyettir; insan anlayışından
sı unutulmuş ya da etkin hizmet vermesi kaçan şey değil, sanayi çağının kurduğu norm-
olanaklı olamayacak şekilde tasarlanmış ve lar ve nesnel kısıtlar sistemidir...”4
inşa edilmiştir,
- Yeni binada yer alan ameliyathaneye ait TOKİ’nin ürettiği yeni binası ile Adana Numu-
“uyandırma” bölümünün “yeni doğan” ser- ne Eğitim ve Araştırma Hastanesi çağımız risk
visi olarak dönüştürülmesine çalışılmakta- toplumunun, organize sorumsuzlukların ve
dır, üretilmiş risklerin en çarpıcı örneklerinden bi-
- Doktorların muayene odalarında lavabo risi olarak karşımızda durmaktadır. Henüz daha
bulunmamaktadır, farkına varılmamış başka birçok risk de başka
- Hastanede birçok mekânda yağmur suları yapılarda ve kentlerimizde çoktan üretilmiş ola-
sızma yapmakta, yalıtımda problemler ya- rak risk havuzlarını oluşturmakta ve yeni riskler
şanmaktadır, de yapı üretim süreçlerinde yeniden üretilmek Şekil 5. Eski binasında tek başına hizmet vermeye çalışan Adana
- Ortada çok ciddi bir sorumsuzluk bulun- üzere hazır beklemektedir. Bu risklerin farkında Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servis Ünitesi. Resim
kaynağı: http://www.dha.com.tr (Şubat, 2012).
makta, ancak hiç kimse sorumluluk alma- olmak ve yeni risklerin üretilmesini engellemek
maktadır. de yine kurumların ve bireylerin sorumluluğun- NOTLAR
1. Stefan Yerasimos, “Tanzimat’ın Kent Reformları Üzerine,” Modern-
dadır. Bu anlamda Beck’in önerileri tartışılması leşme Sürecinde Osmanlı Kentleri, Editörler: Paul Dumont ve Francois
Hastane tasarımında ve uygulamada verilen ka- ve tekrar tekrar düşünülmesi gereken noktaları Georgeon, s. 1-18, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, 2. Basım, 1999.
rarlar yapı üretim sürecinin çok da sağlıklı yürü- işaret etmektedir; “...Bu yüzden dışsal emniyet- 2. Ulrich Beck, Risk Toplumu: Başka Bir Modernliğe Doğru, s. 206-207,
Çeviri: Kazım Özdoğan ve Bülent Doğan, İthaki yayınları, İstanbul,
tülemediğine dair önemli ipuçları vermektedir. sizliği bilimin içinde azaltmak için şunlar elzem- 2011.
TOKİ’nin üstlendiği yapı üretim sürecinde hem dir: (a) belirtileri yok etmek yerine nedenleri 3. Ali Tolga Özden, “Ostim Patlamalarının Bize Hatırlattıkları ve
TOKİ’nin hem de TOKİ tarafından ihale edilen yok etmek ne ölçüde mümkün olacak; (b) pra- Enkaz Altında Kalan Denetim Sistemi,” Bülten, TMMOB Mimarlar
Odası Ankara Şubesi yayını, No: 87, s. 30-32, Mart 2011.
projenin tasarım ve uygulama sorumluluğunu tikten (ya da uygulamadan) ders çıkarma yete- 4. Ulrich Beck, Age, s. 274.
üstlenen kurumların ya da kuruluşların kritik bir neği korunacak ya da yaratılacak mı, yoksa pra- 5. Ulrich Beck, Age, s. 263.
tesis olan hastane projesini üretmeleri sürecin- tik sonuçları görmezden gelerek geri dönüşsüz
Not: Bu yazı ilk olarak TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin ya-
de karşılaşılan sorunlar önemli riskleri, üretilmiş durumlar mı yaratılacak, yanılmazlık iddiasıyla yını Bülten’in, Şubat 2012 tarihli 96. sayısında yayımlanmıştır.
riskleri tüm çıplaklığı ile göz önüne sermekte- ders çıkarmak baştan imkânsız mı kılınacak; (c)
dir. Her ne kadar bu risklerin farkına varıldığı ve yalıtılmış görüşler mi korunacak, yoksa bağ-
buna göre risk azaltıcı önlemler çerçevesinde lamda uzmanlaşmanın gücü yeniden keşfedi-
revizyonların yapıldığı belirtilmekle birlikte ya- lip geliştirilecek mi?”5 <
pının bütüncüllüğünün sorgulanması ve yapı-
lan revizyon müdahaleleri ile yapının hem tasa- Adana Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi
rım hem de yapısal anlamda nasıl etkileneceği- yeni binası ile ilgili ulusal basında çıkan bazı ha-
nin de ortaya konulması gerekmektedir. ber başlıklarına ve ilgili yazılara web üzerinden
aşağıdaki adreslerden ulaşılabilinir:
Sadece yüz binlerce kişinin yaşadığı Adana’ya
değil çevre il ve ilçelere de hizmet edeceği dü- Tüm skandallar Adana’daki bu hastanede top-
şünülen kritik bir sağlık tesisinde henüz yapı landı!
yeni kullanıma açıldığında karşılaşılan sorunlar http://webtv.hurriyet.com.
Türkiye’de yapı üretim sürecinde ciddi sorunlar tr/2/28119/19891194/1/adana-da-hastane-
olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda bu skandali.aspx
sorunlar ve üretilmiş riskler, normal zamanlarda
dahi bu şekilde aksamalara yol açma potansiye- Sedye kapıdan geçmedi, acil servis yıkıldı!
li yüksek iken, acil durumlarda ve bir afet anın- http://www.farklihaber8.com/haber/
da nasıl bir etki yaratacaktır tartışması da göz guncel/sedye-kapidan-gecmedi-acil-servis-
önünde bulundurulmalıdır. yikildi/15719.aspx

Bu noktada tekrar Ulrich Beck’e dönecek olur- Hastaneyi yaptılar, kapıyı unuttular!
sak, “Şimdiye kadarki bütün devirlerin (sanayi http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&
toplumu da dahil) aksine risk toplumunun esas ArticleID=196859
niteliği, bir eksiklikle maluldür: Risk konumları-
nın dışsal hesaplanabilirliğinin imkânsızlığıdır Sedyeler acilin kapısında kaldı!
bu. Bir başka deyişle, riskler kararlara dayanır; http://gundem.milliyet.com.tr/sedyeler-
sınai olarak üretilirler ve bu bakımdan siyaseten acilin-kapisinda-kaldi-/gundem/
dönüşlüdürler. Tüm önceki kültürler ve sosyal gundemdetay/11.02.2012/1500820/default.
gelişim aşamaları çeşitli şekillerde tehditlerle htm?ref=OtherNews

78 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


İNCELEME <

MİMARİDE
ANLAM VE
DOKU YİTİMİNE
KARŞI UZLAŞMA

Didem BAŞ YANARATEŞ Günümüzün konut eğilimleri ve kültürü, site rına karşı mimari iştahı kabartır. İşlevsellik yak-
Mimar yaşam ve yerleşimlerine doğru tırmanan bir dö- laşılan fakat varılamayan bir amaçtır, der Kuban
Yrd. Doç. Dr. nüşüm göstermektedir. Bu dönüşüm sürecinin (Kuban,2002). Amacına uygun işlevselliği tam
İstanbul Kültür Üniversitesi yalıtılmış mimarileri de, artan nüfus ve hızlanan olarak karşılayabilen doğa yaratımına karşı in-
İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü modern hayatın ihtiyaçlarını en kısa yoldan san yapımının son bulmuş bir tasarım doyumu
Öğretim Üyesi karşılayan oluşumlar olarak teşvik edilmektedir. yoktur.
Sonuçta var olanı görmezden gelen mimariler,
çevreden bellediklerimizle uyuşmayan, dayatıl- Tüm canlılar kendi doğalarını yaşam çevreleri-
“Yaşam kültürünün tarafları ile mış yaşam çevreleri oluşturmakta ve yaşanan ne uyarlayan yapım etkinliğinde bulunur. Her
uzlaşarak yerin sosyal yaşantısına mimari krizin boyutu, gün geçtikçe artmaktadır. yapım çevre bileşenleri ile uzlaşmış bir mimari
Uzlaşma durumunda tüm tarafların katıldığı, anlamına gelir ve yaşam çevresi varlıkların ya-
dahil olan mimariler, zengin anlam yaşam çevrelerini kabullenen “uyuşma” sağlan- pım etkinliği ile kalıtımsal öz-elik kazanır. Bu-
ve doku değerleri taşımaktadır. maktadır. Uzlaşma ile uyuşulan sürece doğru nunla birlikte insan, doğasının baskın özelliği
işleyen biçimleniş, yaşam çevrelerinin anlam gereği, kendi kaderini belirleme arzusundadır
İdeal yaşamlara kavuşma isteğimiz ve dokusunu benimseyen dönüşümü ifade et- ve kurguladığını biçimlendirir. Başka bir de-
yapım etkinliğini gerçekleştirir mektedir. Böylece “oluşturulan çevrenin - yara- yişle çevremize uyum sağlama yeteneğimizi,
tılanın” ve “yerin - var olanın” canlı, cansız tüm varlığımızı sürdürme güdüsünün ötesinde
ve mimari, sosyal yaşamımızı tarafları ile uzlaştırıldığı biçimlendirme uğraşı, kaderimize yön veren ideallerimize ulaşma
iyileştiren, zenginleştiren unsurlar makalenin başlıca çalışma konusu olarak ele bilinci ile kullanırız. Böyle bir bilinçten hareket-
alınmıştır. Yerin yerlisine ifade ettiği anlamı ve le kaçınılmaz olarak yapım, yaşam çevresinin
ile yaşam kültürünün özünü doku bütünlüğü yaşam kültürü özünü tanımla- kurgulanan biçimlenişe uydurulma çabasına
oluşturur. Bu öz anlam ve doku maktadır. Özü uzlaştıran biçimlendirmenin kur- dönüşebilmektedir. Bu durum yerin özü ile
birlikteliği ile biçimlenir. Özün gusal işlevine ve sürecin işleyiş biçimine açıklık uzlaşılmasını, yapımın zorunlu bir uğraşı hali-
getirilmesi amaçlanmıştır. Yaşam kültürünü et- ne getirmektedir. Anlam ve doku değerlerine
biçimlenişi, yaşamaktan ne kileyen düşünme şekilleri ile yapılı çevreye ait sahip uzlaşma, yapım etkinliğine ait krizle-
anladığımıza ait tüm aktarılanlarla anlam ve doku biçimlenişi örneklendirilerek rin odağında mimari biçimlenişin baş etme-
kurgulamanın düşünme ve düşleme süreçle- si gereken temel meselesidir. Çalışmanın ilk
birlikte kendiliğinden kabul rinde izlenebilir bir yol haritası çıkarılmaya ça- bölümünde, sanayi devrimi ve beraberinde
görür. Böylece her yeni yapımın lışılmıştır. ortaya çıkan mimari krizler ele alınmış, günü-
müz mimarisinde kriz düzeyinden, uzlaşmaya
kabullenişi, değişen toplum Giriş varılamayan biçimlenişine doğru kronikleşen
yaşantısının düzenine ayak durum düzeyine geçiş vurgulanmıştır.
Modernden günümüze yaşanan mimari krize
uyduran dönüşümler olarak ait madalyonun bir yüzünü, yereli görmezden Mimari krizlerin görünen sonucu, ön görüle-
aynı zamanda yaşam kültürünü gelen yapılı çevrelerin kendi içine kapalı site meyen sosyal yaşam ideallerine karşı biçimle-
zenginleştirip çeşitlendirir. yaşantıları oluşturur. Bu tür çevresel oluşumlar, nişin kararsız kalmasıdır. Gittikçe muğlaklaşan
yerleşimi ile uyumsuz yabancı eklentiler halin- beklentileri karşılamada, anlam ve doku değe-
Aksine yaşanan dönüşümlerde de kent dokularını hızla tahrip edebilmekte ve rini yitirmeyen mimari öngörüye ihtiyaç du-
ise uzlaşmayan tarafın “öz”süz yerli yaşama ait belleğinin yok olmasına sebep yulmaktadır. Mimarinin sistematik düşünmesi
olmaktadır. Yerin kentlisi olma değerinin ifade- ile isabetli öngörüye sahip olmak için kavrama
mimarileri, anlam ve doku sizleşmesi ve yozlaşması, kültürün özü ile bes- yeteneğimizi nasıl kullandığımıza ve bellek
değerlerini yitiren yerleşimlerin lenen yaşam zevkinden yoksun kalınması anla- oluşturma süreçlerini nasıl işlettiğimize açık-
mına gelir. lık getirilmelidir. Böylece çalışmanın “Uzlaşılan
kronik sorumluları olmaya devam Bellek” başlığı altındaki bölümünde, çevresel
edecektir.” Madalyonun diğer yüzünü yaşam çevresini psikoloji kapsamında karşılaştırılan düşünme
dönüştüren yapım düşüncesi oluşturur. Bu dö- şekilleri ve güncel yaklaşım ile benimsenen
nüşümün yapım düşüncesi, içselleştirmiş bir “sosyal idrak” kavramı tanımlanmaktadır. Çalış-
yaratıcılığın tasarım süreçleri yerine kapışılıp manın devamında yer verilen mimari yapı ve
hızla tüketilen sosyal paydaya yetişme telaşı ile düzenlemeye ait örnekler de mimari düşünce-
daha çok arz oluşturacak bir üretime odaklan- nin anlam ve doku değerleri üzerine uzlaşılan
maktadır. Tüketim arzını kamçılayan günübirlik sosyal bellek yapıları olarak sonuç bölümünü
yaklaşımlar, satışa yönelik işlevselciliğin yapıla- oluşturmuştur.

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 79


İNCELEME

Mimari Krizler ve Anlam-Doku nan mimarisi ile sınırlandırılamayan bir dil çeşit- İnsanların çevrelerinden etkilendikleri açık
Çözülmesi liliği sunmaktadır. Dünya da mimari klasik dilin ancak bu etkinin gücü mimarinin anlattıkları,
kısıtlandıramayacağı çeşitlilikte biçimlenmek- daha doğrusu anlatabildikleri ile sınırlı kalmak-
Gün geçtikçe yaşam temposu artan sosyal ha- teydi. Vitrivius’u kitabı ile sunduğu kalıpların ta. Bu etkinin boyutlarını görebilmek için de ön-
yatın yeni ihtiyaçları ve değişen koşulları, yapılı ötesinde mimari düşünme çok daha zengin bir celikle mimarinin, kriz yaşatacak düzeyde nasıl
çevrenin anlam-doku değerini koruyan örgüt- yaratıcı güce sahipti ve yaratıcılık ancak sanatın anlam değerine sahip olduğu sorusuna cevap
sel bir düzen içinde gelişimini güçleştirmek- iradesi altında gerçekleştirilebilirdi. verebilmek gerekir. İnsanın kavrama-düşünme
tedir. Günümüzün yapılı çevre oluşumlarında şekillerine hâkim olunması, anlatımın doğru ka-
daha önce hiç olmadığı kadar güçlü bir dönü- Böylece ilk krizin çözümü, Hegel’in tüm sanatla- nallardan aktarabilmenin yollarını keşfetmemizi
şümü gösteren yerleşim kavramı, bu durumun rın anası olarak mimariyi tanımlaması ile karşılık sağlamaktadır. Mimari biçimlenişinin anlatımı,
açık sonucu olarak gözlenebilmektedir. Yeri ör- buldu. Çözüm adı “sanat olarak mimari” oldu. düşünme kanallarımızdan aktarılanın depolan-
gütleyen mimaride çözülme, sokak, meydan ve “Sanat olarak mimari”: Tüm sanatların anası… dığı belleğimizde karşılık bulur. Başka bir deyişle
sosyal yaşamla birleşen mahalle oluşumlarının beleğimize yerleşenler, yaşam çevremizi biçim-
tanımlanmadığı doku yitimi olarak yaşanmak- Yeni bir kriz, dayatmacı bir sanat anlayışının mi- lendiren mimarinin uzlaştığı anlam ve doku de-
tadır. Özetle, kent dokularına tehdit olarak gö- mariyi baskılaması ile baş gösterdi. Mimarinin ğerlerini tanımlamaktadır.
rülen gece-kondu şeklindeki çarpık yapılaşma yapım iradesi ile inşa etme zorunluluğu sanatçı
yerini mimarin kendi eliyle aidiyet yoksunu bı- kişiliğin özgür iradesi ile çekişmeli hale gelmek- Uzlaşılan Bellek
raktığı site yapılarına bırakmıştır. Bu yapılar için- teydi. Yaratıcılık mı yapımı etkilemeliydi, yapım
de sınırlandırılmış yaşam alanlarının düzenle- mı yaratıcılığı? Sanat tartışmalarında yeri bile İnsanın çevresini algılama ve anlamlandırma
meleri ise her fırsatta “şehir dışına kaçma send- olmayan bu konu mimarinin başlıca meselesini, şekilleri çevresel psikoloji ve bilişim bilimleri-
romu” olarak kendini gösteren kaçar-göçer bir doğrudan ilgi alanını oluşturmaktaydı. Böylelik- nin çalışma konuları olarak ele alınmaktadır.
yaşama alışkanlığını beraberinde getirmektedir. le sanat biçimlendiren esin kaynağı olarak tek Bu alandaki güncel tartışmaların sosyolojik bi-
Böylelikle tatmin edilemeyen yaşama kalitesi ve başına mimariyi beslemekte yeterli olamadı, uy- lişime doğru boyut değiştirdiği görülmektedir.
ödün verilen yaşama kültürü kaçınılmaz hale gulamayı belirleyen tüm biçimlendirici etkenler Tek başına bir birey ve bir canlı olmanın öte-
gelebilmektedir. Oysa mimari, modern insanın yaratıcı sürece dâhil edilmeliydi. Ancak tepkiler, sinde insana sosyal bir varlık olarak yaklaşımın
kısıtlı zamanında işlevsel ihtiyaçlarını karşıla- sanattın mimarideki özerkliğine son vermek- mimari disiplinin temel kabullerinden oluşu,
makla birlikte en hızlı şekilde de tatmin etmek le yetinmeyip neredeyse tamamen reddeden sosyolojik bilişim araştırmalarını mimarinin
zorundadır. eğilimlere doğru gelişmeye devam etti. İkinci odağına taşır. Bu yöndeki araştırmaların önde
kriz kaynağı olan yapılma koşullandırılması ile gelen isimlerinden Eviatar Zerubavel’ın “Spa-
Mimari, ideal yaşamlarımızın öngörülen yapı- sınırlandırılmamış mimarinin yaratıcı düşüncesi tial Metaphors and Mental Patterns: A Socio-
laşmış ifadeleri olarak bizi tatmin eder ve yaşa- ütopyaları harekete geçirdi. Mimari proje alter- logical Perspective” başlık makalesi, mekânsal
ma kültürümüzü etkiler. Böylece mimari herkes natiflerinin geliştirilmesi ütopya üretme yönte- mecaz anlamaların zihnimizde karşılık bulma
için geçerli mecaz anlamlar yüklenir. Mimarlığın mi olarak görülüyordu: “İnşaat olarak mimari”: ve belleğimizi oluşturma şekillerine açıklık ge-
herkes için geçerli anlatımı Botton’un Mutlulu- Ütopyaların kurgulanması… tirmektedir: Rodin’in “The Thinker” çalışması ile
ğun Mimarisi çalışmasında oldukça yalın ifade bireyselci görüşü, Locke ve Berkeley’in boşluk-
edilmiştir: “Biz farklı yerlerde yaşayan, iyi ya da Arata Isozaki’ye göre de günümüz mimarisinin taki bir zihnin (tabula-rasa) daha sonra edindiği
kötü birbirinden tamamen farklı insanlarız; mi- devam eden krizi, yirminci yüzyılın ortalarında kişisel deneyimlerle kendine yer edindiği dün-
marinin görevi de bizlere ideal yaşantımızın na- bir zamanlar ütopik görülen mimari ve kent- ya varsayımı ile geliştirilerek kabullenilir. Ancak
sıl olabileceğine ilişkin bir fikir vermek” (Botton, sel imgelerin gerçek mekânları doldurduğu modern bilimin evrensel yaklaşımı, tamamen
2010). Söz konusu fikir vermek olunca mimarlık, modernizm ile başlar. Altmışlardan günümüze kişisel odaklı bir kabulü reddederek mantık
insanların yaşam biçimlerini etkileyen dönem- ironik biçimde gerçekleşen ütopyalar ve kültü- ve akıl yürütmenin kişiye özgü değişmeyen
lerde ideallerle uyuşmama sorunu yaşanan kriz- rel devrimler ardından üçüncü kriz dalgası, mi- modellemeleri üzerine gelişir. Descartes ve
lerin odağı olarak meslekten olsun olmasın tüm marın anlattıklarını kaybetmesi ile baş gösterir. Kant’ın rasyonalist yaklaşımlarının desteklediği
düşünürler tarafından sorgulanabilmektedir. Arata, The Dissolution of Architecture, (Mimarinin bilimsel kabul, insan varlığının doğası gereği
Mimar olmamasına rağmen çağımızın başlıca Çözünmesi,1975) çalışmasında ütopyalarını doğuştan sahip olduğu zihnini düzenleyen
modern düşünürlerinden biri olan Karatani’nin kaybeden mimarların onlara öznelerini sağla- mental becerileri öngörmektedir. Kişisel ola-
bu yöndeki çalışmaları da, mimarinin mecaz yan telos’larını yitirme sendromunu incelemek- rak şekillenmeyen ancak her insanda var olan
anlamlarını sorgulayan meslek disiplinindeki tedir (Arata, 2010). Öte yandan moderne geçiş genel kalıplar üzerine şekillenen düşünmenin
araştırmacıların temel başvuru kaynakları ara- süreci ile yaşanmaya başlanan “telos” yitimi modellenmesine girişilmiştir. Bu yaklaşım beyin
sında yer alır. Düşünürün Metafor Olarak Mimari sendromuna erken teşhisin gecikmeden süre- üzerine doğrudan çalışma alanları olmamasına
başlıklı kitabının girişi de bir mimar olan Arata cin öncülüğünü yapan Le Corbusier tarafından rağmen dilbilimcileri, felsefecileri, psikologları
Isozaki’nin Krizler Haritası ile başlar (Arata, 2010). yapıldığı bilinmektedir. “Öznenin mimarisi”: Ya- evrensel temelleri çözmeye yöneltmiştir. Böyle-
şayan anlam… ce bu disiplinlerdeki araştırmalar da kavramları
Isozaki, Batı düşünce sistemlerinin temellerini biçimlendirme, bilgiye başvurma, karar verme,
oluşturan mimaride her yüzyılda bir kriz yaşan- Mimari, yaşam çevremizi yapılandıran tüm gramer yapılarından anlamlı cümleler üretme
dığını ve modern mimari ile başlayan en son disiplinlerin ortak kurgu alanıdır ve yaratım gibi insanoğlunun ortak zihinsel şemalarını
dalganın günümüzde hâlâ devam ettiğini belir- mekanizmasının işletilmesinden sorumludur. keşfetmeye yoğunlaşır. Ancak sosyal bir varlık
tir. İlk kriz, kutsal bir inançla izlenen Vitrivius’un Ancak mimarinin anlam değerini yitirmesi ile olarak insanın mimari başta olmak üzere yara-
Mimari Üzerine On Kitap’ına dayalı mimari söy- baş gösteren tehlikenin boyutları çok hızlı bir tıcılığına ait tüm yapım etkinlikleri, kişiye özel
lemlerin sarsılması ile baş gösterir: Arkeolo- şekilde gelişmiş, anlam yoksunu mimariler, kit- değerlendirmelerle anlamlandırılamadığı gibi
jik buluntular ve farklı coğrafyaların mimarisi, lesel yığınlar halinde günümüzün can çekişen tüm insanlar için geçerli ortak bir reçete ile de
Vitrivius’un prototip olarak belirlenen antik Yu- yerleşim düzenlerini oluşturmuştur. ideallere ulaşamaz.

80 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Şekil 1. Barselona, Igualada Mezarlığı- Enric Miralles ve Carme Pinos - Ölülere ait küllerin bulunduğu Şekil 2. Barselona, Igualada Mezarlığı - Enric Miralles ve Carme Pinos. Ölülere ait küllerin bulunduğu
bölmelerin yerleştirildiği batık gemi gövdesi biçimli yapılar ve zeminde akıntının sürüklediği mezar bölmelerin yerleştirildiği batık gemi gövdesi biçimli yapılar ve zeminde akıntının sürüklediği mezar
taşlarından oluşan yürüyüş aksı.1 taşlarından oluşan yürüyüş aksı.2

Şekil 3. Barselona, Igualada Mezarlığı - Enric Miralles ve Carme Pinos. Eski bir taş ocağı olan arazinin Şekil 4. Benidorm, Kıyı Bandı - Carlos Ferrater ve Xavier Marti Gali. Bir kıyı yerleşmesi olan Benidorm’un
topografik özelliklerinden yararlanmakla birlikte zeminde kullanılan dar ve uzun taş blokların düzeni, denizle yaşantısını idealleştiren kıyı bandı dokusunun genel görünümleri. (Alejo Bagué) 4-5
nehir metaforu anlatımı oluşturmaktadır. Yol sonunda toplanılan alan, yaşamla ölüm arasındaki nehir
yolculuğunun akıntısı ile sürüklenen mezar taşlarının biriktiği son duraktır.3

Sosyal hayatın içinde dâhil olduğumuz grupla- zarlık etmek, güvercini barış simgesi olarak gör- lanılması dikkat çekici bir anlatım özelliğidir.
rın düşünme kalıpları bizi, kişisel kararlığımızdan mek, siftah parası bırakmak, kumru gibi düşün- İnternet üzerinden paylaşılan yorumlar, sosyal
daha güçlü bir kararlılıkta yönlendirirken ortak akıl mek, selamsız köyden gelmek, helallik almadan bellekle uzlaşmanın canlı örneklerini oluş-
yürütme yeteneğimizi de çeşitlendirerek kullan- yola çıkmamak gibi çeşitlendirebileceğimiz turmuştur. Yapının yerel yaşama dâhil edilen
mamızı sağlar. Aynı sosyal grup içindeki düşün- kavrayışlarımız meslek, cinsiyet, ırk, inanç-din, ayrıcalığına tanık gösterilen bellek, bir kentin
me yapılarımız benzerlik gösterirken diğer sosyal memleket gibi sosyal grupların üzerinde uzlaş- sanayileşmesini sağlayan öncü yapılarının tar-
gruplarla da farklılaşarak çeşitlenir. Böylece elekt- tıkları bellek düzenlemelerine dayanmaktadır. tışıldığı yaşanmış deneyimlerle, geçmişe ait
ronik posta şifremizi oluşturmakta kullandığımız fotoğraflarla aktarılmaktadır. Sonuçta uzlaşılan
(mnemonik) teknikler kendimize özgü nitelikler Belleğimizi besleyen sosyal grupların sayısı art- sosyal bellek bir yapıya, anıtsallaştırılmış bir
taşırken, I. Dünya Savaşı’nı Çanakkale Zaferi ile tıkça yaşam kültürümüzü zenginleştiren hayatı değer niteliği kazandırmaktadır.
ilişkilendirerek kavrayışımız toplumumuzun ortak görme biçimlerimiz de değer kazanmaktadır.
sosyal paydasının sonucudur. Öte yandan mizah Özetle yaşam kültürümüzle ilgili bilinçlenme Anlam-Doku Değerlerini İdealleştiren
duygusu tüm insanlarda aynı güdüleri harekete durumumuz neyin hayatımızda daha çok an- Yapım
geçirmesine rağmen Karadeniz fıkraları ile Ame- lam taşıdığı veya etkili olduğu ile ilgilidir ve
rikan esprilerine verdiğimiz tepkiler farklıdır. Ze- aynı zamanda idealleştirme kılavuzlarımızı Yerel kültürün var olan mimari öğesinin koru-
rubavel, şekilleri çevresindekilerden soyutlayarak oluşturur. Yaşam çevremizi idealleştirme ça- narak kullanılmasının yanı sıra gerçekleştirile-
ayırt etmemizi algının psikoloji ile ilişkilendirilerek balarımız sosyal belleğimizden aktarabildikle- cek yeni bir mimari anlatımından da beklenen,
açıklandığını ancak çocukları annelerinden çok rimizle amacına ulaşabilmektedir. Bu anlamda sosyal bellekle uyuşan değerlerin kazanılması
babalarına benzetme ile ilgili algısal eğilimimizi en çarpıcı örneklerden birisini de Seyhan nehri olmalıdır. Böyle bir beklentinin yapım karşılığı
açıklayabilmek için sosyolojiye başvurulması ge- üzerindeki Adana Hilton Oteli’nin yapımında olan “anlam-doku değerleri ile biçimlenişi” Arki-
rektiğini savunur (Zerubavel, 2008). korunan fabrika bacasına verilen tepkiler oluş- tektonik kavramı altında tanımlamak mümkün
turmuştur. Fabrika yapısının baca gibi kanık- olmaktadır. Bu doğrultuda uluslararası mimari
Müslüman mahallesinde salyangoz satmak, sanan öğesine ait bir eklentinin, konaklama araştırmaların internet ağlarından oluşan veri
şeytanın avukatlığını yapmak, Kayserili gibi pa- gibi aykırı bir işlevin yeni yapılaşmasında kul- tabanının ve yayın organının Arquitectonics ana

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 81


İNCELEME

Şekil 6. Carlos Ferrater’ın doku ilişkilerini kurarak deniz ve sahil yaşantısı ile uzlaşma arayışlarına ait eskiz çalışması.6

Şekil 5. Benidorm, Kıyı Bandı - Carlos Ferrater ve Xavier Marti Gali.


Bir kıyı yerleşmesi olan Benidorm’un denizle yaşantısını idealleştiren
kıyı bandı dokusunun genel görünümleri. (Alejo Bagué) 4-5

başlığı Mind, Land, Society: Zihin-Yer-Toplum


olarak çevirebileceğimiz alt başlıkları taşır. In-
Şekil 7. Dalga hareketinin üçüncü boyuttaki devinimi, kendiliğinden oluşan oyuklu bir yapım biçimlendirir. (Alejo Bagué)7-8
ternational Association Architectural Research,
IAAR Uluslararası Mimari Araştırmalar Birliği
Ağının Universitat Politecnica De Catalunya Enric Miralles ve Carme Pinos projesi nehirdeki hareketli gemi batığından yola çıkan
UPC yayın organı editör yazısında mimari araş- Igualada’daki mezarlığın, her yıl binlerce kişi ile anlatısıdır.
tırmaların hedefi, günümüzde daha ümit verici birlikte özellikle mimarların ilgi odağında gezi-
bir gelecek öngörüleriyle mesleğin mimari, eği- len bir ziyaret işlevi bulunmaktadır. Projenin çı- Igualada Mezarlığının anlatısı açık ve kolay oku-
timcisi ve yasa koyucusu birlikteliğini sağlaya- kış noktası olan Yunan kökenli hikâyesinin üzeri- nabilir biçimlendirilişi ile her yıl binlerce mimar
cak modellemelerin geliştirilmesi olarak göste- ne çok sayıda yazımsal paralellikler kurulmakta- tarafından ziyaret edildiği ifade edilmektedir.
rilir (Thornberg, Muntanola, 2008): Vitruvius’dan dır. Ancak mezarlık (cementary) Yunanca “uyku Alışılagelmiş mezar taşları düzenlemesine kar-
Heidegger’e tanımlanan mimarinin çekirdeğini yeri” anlamına gelmektedir ve Muntanola için şı mimari anlam-doku değerlerinin uzlaştırdığı
oluşturan temelleri Aristotelesci hareketle geliş- de en çarpıcı paralelliği yaşam ile ölümü birleş- anlayış kolaylıkla, orta Yunan ve hatta Mısır’a ka-
tirilen yaklaşım, çok geniş alanlarda yer alan pek tiren bir uyku yolculuğu bağlantısı oluşturur. dar erken Yunan dönemine inen köklü bir bel-
çok sayıdaki bilimsel araştırmaların zihin - yer leğe dayandırılabilmektedir. Mimarinin ölümle
- toplum ilişkilendirilmesi ile desteklemektedir. Barselona’daki eski bir taş ocağı olan arazinin yaşam arasında kurduğu anlam boyutu, insan-
Bu araştırmaların üzerine geliştirdiği zihin - yer topografik verilerine uyarlanan projenin ön- ların dünya görüşlerini etkileyen yeni algısal
- toplum ilişkilerine, psikoloji üzerine çalışmala- celiği, zemin döşemesinde zikzaklarla izlenen deneyimlerini zenginleştirir. Özetle, mimarinin
rı ile çağımızın Nobel ödüllü Eric Kandel’in son yürüyüş güzergâhı boyunca, teknonik biçim- modellediği kurgu basit bir mezarlığa insanların
otobiyografisinde de işaret edildiği vurgulan- lendirme ile kurulan çok yönlü anlatımlara inancında güçlü etkiler yaratan ölüm ve yolcu-
maktadır. sahip olmasıdır. Güzergâh boyunca ölülere ait luk arasındaki ilişkiyi keşfetme hazzı vermekte-
küllerin bulunduğu bölmeler, batık gemi göv- dir. Yapım öz-eliğini -özden gelen anlatımını-,
Sonuçta mimari, anlam-doku değerlerini yere desini çağrıştıran yapılar içinde düzenlenmiş- keşfedilen anlam değerini yitirmeyerek sürdü-
ve topluma ait kültürün belleği ile uzlaşarak ka- tir. Zemin taşlarının zikzak yerleşimi, akıntıya rebilmektedir.
zanmaktadır ve uzlaşmanın tarafları zihin - yer kapılmış devingen mezar taşlarını düşündüren
ve toplum başlıkları altında buluşturulmaktadır. bir düzenlemeye sahiptir. Bunlar ziyaretçilere İkinci örnek projenin çok daha farklı bir tematik
Editör Muntanola’nın üzerinde durduğu iki mi- mezarlık güzergâhları boyunca eşlik eden ta- yapısı vardır. Mimarları Carlos Ferrater ve Xavi-
mari örnek, bu buluşmayı sağlayan biçimlenişin butların üzerinde yüzdüğü bir nehre dönüş- er Marti Gali olan uluslararası birincilik ödülü
anlaşılmasına da örnek modeller olarak açıklık mek üzere yukarıdan aşağıya doğru yan yana proje, İspanya’nın en yoğun eğlence ve turis-
getirir. Birbirinden oldukça farklı iki konusu olan dizilmişlerdir. Ölümle tekne ilişkilendirilmesi tik kıyı beldelerinden biri olan Benidrom’da
örneklerin birisi şiirsel anlatımı ile işlevinin ileri- çok kullanılmış eski bir metafordur ancak yeni halka açık bir kıyı bandı düzenlemesi olarak
sinde değerler yüklenmiş bir mezarlık projesidir. ve yaratıcı olanı mimarisinin baştan sona bir gerçekleştirilmiştir. Kentin yoğun sahil yapı-

82 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Şekil 8. Dalga hareketinin üçüncü boyuttaki devinimi, kendiliğinden oluşan oyuklu bir yapım biçimlendirir. (Alejo Bagué)7-8

laşması ile denizi buluşturan 1,5 km.lik gezinti Yaşam kültürünün tarafları ile uzlaşarak yerin
güzergâhına ait dokusal düzenleme, sadece sosyal yaşantısına dahil olan mimariler, zengin
sahile vuran dalga hareketlerinin biçimsel dü- anlam ve doku değerleri taşımaktadır. İdeal
zenine gönderme yapan bir kıyı kaldırımı de- yaşamlara kavuşma isteğimiz yapım etkinliğini
ğildir. İçbükey ve dışbükey biçimlerin alçalan, gerçekleştirir ve mimari, sosyal yaşamımızı iyi-
yükselen hareketleri kendiliğinden mekânsal leştiren, zenginleştiren unsurlar ile yaşam kül-
tanımlar veren oyuklar yaratmaktadır. Doğal türünün özünü oluşturur. Bu öz anlam ve doku
geçişler sağlayan yükselmeler yer yer bu oyuk- birlikteliği ile biçimlenir. Özün biçimlenişi, yaşa-
ların deniz seviyesinden yol kotuna bağlantı- maktan ne anladığımıza ait tüm aktarılanlarla
larını kurmaktadır. Böylece biçimlenişi kendine birlikte kendiliğinden kabul görür. Böylece her
özgü bir sahil yaşantısı tanımlayan kıyı bandı, yeni yapımın kabullenişi, değişen toplum ya-
dokusal bütünlük sağlayan anlam düzeyine şantısının düzenine ayak uyduran dönüşümler
sadece dalga hareketi gibi doğal bir yapının olarak aynı zamanda yaşam kültürünü zengin-
analojik benzetmesi ile ulaşmaz. Sahil bo- leştirip çeşitlendirir. Aksine yaşanan dönüşüm-
yunca gezinen insanların sosyal yaşantılarının lerde ise uzlaşmayan tarafın “öz”süz mimarileri,
ilişkilendirildiği davranış kalıpları gözlemlenir anlam ve doku değerlerini yitiren yerleşimlerin
ve bunların biçimleniş modellemelerine gön- kronik sorumluları olmaya devam edecektir. <
derme yapılır. Muntanola’ya göre de kıyı do-
kusunun denize doğru sokulan ve geri çekilen KAYNAKLAR
hareketi bir anlamda çocukların gelen dalga- - Baş, D. (2010) Mimari Düşüncenin Biçimlenişi, ES Yayınları, İstanbul.
lardan kaçma, geri çekilen dalgaya koşma şek- - Botton, A. (2010) Mutluluğun Mimarisi, Sel Yayıncılık, İstanbul, s.14.
linde gözlemlenen davranış modellemesini - Isozaki A. (2010) “Giriş: Krizler Haritası”, Metafor Olarak Mimari:Dil,
Sayı, Para, Karatani K., Metis Yayınları,İstanbul, s.9-16.
ortaya koymaktadır (Thornberg, Muntanola,
- Karatani, K. (2010) Metafor Olarak Mimari: Dil, Sayı, Para, Metis Ya-
2008). Özetlersek, dalgalarla oynanan bir çeşit yınları, İstanbul.
saklambaç oyununun herkes için ifade ettiği - Kuban, D. (2002) Mimarlık Kavramları, YEM Yayınları, İstanbul, s.23.
anlam değeri ortaktır ve bu ilişkinin bir sahi- - Thornberg, Muntanola, J. (2008) “A New Architecture For A Better
lin sosyal yaşantısına yansıyan etkileşim gücü, Environment”, Arquitectonics Mind, Land & Society, Edicions UPC,
mimarinin doku örüntüsü ile yaratılmaya çalı- Barselona, Sayı:15, s.13-29.
- Zerubavel, E. (2008) “Spatial Metaphors and Mental Patterns: A soci-
şılmıştır.
ological perspective”, Arquitectonics Mind, Land & Society, Edicions
UPC, Barselona, Sayı:15, s.63-83.
Sonuç
ŞEKİLLER
1. Fotograf Enric Miralles’in wikipedia’daki sayfasından alınmıştır.
Site yaşantılarının kentsel dönüşüm içindeki et- http://en.wikipedia.org/wiki/Enric_Miralles
kileşimi, yaşanmakta olan mimari krizin boyut- 2-3.Fotoğraflar Landazine, Landscape Architecture Works, peyzaj
mimarlığının ilgili sitesinden alınmıştır.
larını aşmış ve anlam-doku değerlerini yitiren http://www.landezine.com/
yerleşimlerin kronik sorunları haline gelmiştir. 4-7. Fotoğraflar ve çizim “al architecture lab online magazine”ın arc-
Makale çalışması ile altı çizilen sorun, mimari hitecture.net internet sitesinde yer alan “seafront of Benidorm by
Carlos Ferrater-Xavier Marti Gali-OAB” başlıklı metinden alınmıştır ve
araştırmaların odağındaki güncel tartışma ko- Fotoğrafçı Alejo Bagué’ye aitir.
nularının başında yer alır. http://architecturelab.net

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 83


PROJE/PROFİL <

Zeki Yüzüak ve
Ünal Özyurt
İle Söyleşi

BİR SANAYİ
YAPISINI
TASARLAMAK
Söyleşi: Demet ERKE YAPTI

Adana’da pek çok sanayi yapısında imzası olan değerli meslektaşımız Zeki
Yüzüak ve Elektrik Mühendisi Ünal Özyurt ile sanayi yapılarının evrimi
konusunda bir söyleşi gerçekleştirmek istedik. Sanayinin gerektirdiği yapı
zarfının yaratılma süreciyle ilgili deneylerini bizimle paylaştılar. O günlerin
şartları içerisinde karşılaştıkları sorunları, mimari telif haklarından, teknik
şartnamelere, ülkemizdeki gerekli malzemenin temin edilebilmesinden
örneğin elektrik enerjisi gibi sanayinin olmazsa olmaz girdisinin o
zamanlarda nasıl karşılandığını ilginç verilerle aktardılar. Sayfalarımızda
bu söyleşinin geniş bir özetini ve Zeki Yüzüak’ın tasarladığı EXSA
fabrikasının proje çizimlerini ve görsellerini sunuyoruz.

84 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Demet Erke Yaptı- Zeki Yüzüak ve Ünal Özyurt
ile Adana’da Sanayi yapılarının geçmişi ve bu-
gününü konuşacağız. Ünal Bey sizi tanımayan-
lar olabilir. Bize kendinizi anlatır mısınız?

Ünal Özyurt- 1962 yılında İTÜ’den Yüksek


Elektrik Mühendisi olarak mezun oldum. 62-
63 yıllarında İTÜ’de asistanlık yaptıktan sonra
1963’de İrfanlı Barajı’nda, 1966 yılında Kesik-
köprü Barajı’nda İşletme Müdürlüğü yaptım.
Daha sonra Adana’ya yerleşerek Adana Elektrik
İşletmesi Fen İşleri Müdürlüğü yaptım. 1971 yı-
lından itibaren serbest olarak büyük endüstri
tesisleri ve tarım yapılarının planlama konsept-
leri konusunda planlama mühendisliği ve kont-
rolörlük yapıyorum.

D.E.Y.- Zeki Bey, bize Adana’da sanayi yapıları


hakkında neler söyleyebilirsiniz? Ünal Özyurt ve Zeki Yüzüak.

Zeki Yüzüak- Mimarlıkla ilgili tarafını konuşa-


caksak, Adana’ya gelişimde, yani mezuniyetim-
de, 1956’dan sonrası hakkında bir şeyler diyebi-
lirim, ama ondan önceki kısım için de, genelde
Adana’da sanayi neymiş, ne varmış, ne yokmuş?
Onları da iyi kötü biliyorum.

Şimdi, Adana’da İkinci Cihan Harbinin bitimine


kadar sanayi eski yapılarla devam etmiş, o dö-
nemde benim bildiğim, sadece Sümerbank’ın
bir iki tesisinin büyütülmesi var. Onun dışındaki
bütün fabrikalar Cumhuriyet’ten önceki döne-
me aittir veya o kökenli yapılardır. Mimari yönden
bahsedilecek bir şey olduğunu zannetmiyorum.

İlk büyümeler 1950’den sonra başlamış, en


ciddi tesis, Sabancı ailesinin Adana’da yaptığı
büyük üniteler; mesela BOSSA kurulmuş, Gü- Tülay Sarı, Demet Erke Yaptı, Ünal Özyurt, Zeki Yüzüak.
ney Sanayi kurulmuş onun karşıtı olarak. Fakat
bunların sanayi tertibi klasik sistemden öteye Zekai Bey’in kullandığı 6 x 9 m. aks var, “bunlar yoktu. Hala SASA’nın tesisleri öyle çok ağır yük-
geçmemiş; belli bir ölçüleri var, onunla yapıl- niye hep aynı?” dedim. Sonra farkına vardım ki ler, büyük açıklıklar olarak devam eder, onların
mış. Mesela, BOSSA’daki 6 x 9 m. aks ölçüsünde- bir kitaptaki çözülmüş bir örneği geliştirmişler, tasarımının da aşağı yukarı yüzde 70’ine yakını-
ki bina sistemi, tek katlı betonarme, BOSSA’da onu kullanmışlar, yani çok da yanlış bir şey değil. nı ben yaptım.
da öyle, Güney Sanayi’de de öyle. Son derece O zaman bu işler böyle, hesap kitap, bilgisayar
muhterem bir büyüğümüz vardı, Allah rahmet vb. yok, öyle yapılmış; bunlar fena şeyler de de- Sonra, teşvikler çıktı, mesela 50.000 m2 iplik üni-
eylesin bana çok büyük iyilikleri vardır, hatta bü- ğildi. Buraya kadar benim bildiğim budur. teleri yapılması söz konusu oldu. Şimdi, Allah
yük öğretileri vardır, değerli bir hocamızdı, tek rahmet eylesin, Sakıp Bey (Sabancı): “Bu Kaya-
tip açıklıklarla bu işleri halletmiş, ama çok büyük Sonra, 1960 sonrasında, bu modern yapılar, lıoğlu ve ortağı biliyor bu işi, onlara verin” demiş.
tesisler yapılmıştır. çelik yapılar nasıl yapıldı? 56’da ben mezun ol- Şevket Bey’le oturduk, kendisine “siz niye hep
dum, bir iki sene memuriyet yaptım, askere git- böyle yapıyorsunuz? Çatı yapalım, büyük açık-
D.E.Y.- Hocanız kimdi? tim, 1960’da da büro açtım. Rahmetli Mustafa lıklar yapalım, böyle orman gibi fabrika mı olur?”
Sayar’ın oğluyla ortak oldum. Ben mühendis dedim.
Z.Y.- Yüksek Mühendis Zekai Koçak; son za- mimar olduğum için o da mimar, böyle beraber
manlarda Güney Sanayi’nin genel müdürüydü, çalıştık. 1967’da SASA’daki çalışmalarımızda çok O zaman 14,5 x 21,5 metrelik bir aks sistemi
ondan evvel mesela bütün BOSSA binalarını, değişik şeyler yoktur mimari yönden, ama me- çıktı “Bu olur mu?” dedi, “Olur” dedim. Kolon
Güney Sanayi’nin eski kısımlarının tamamını sela SASA’nın bugünkü cephesine o gün gayet araları 14,5 m., çatı açıklığı 21,5 m. gayet basit
Zekai Koçak yapmıştır. Eskiden, şimdi Adana’da ciddi olarak çaba tükettik. Ben şu anda SASA’da daireler çıktı. Böyle 14,5 metrelik daire kirişleri
40 senede bir deprem olurdu, 1942 depremin- bazı şeyler yapıyorum, o itinayı gösteremiyo- çıktı. O zaman bu 21,5 metre açıklığı, 23 kg/m2
den sonra Adana’ya bir deprem ofisi kurulmuş, ruz. O zaman “Aman, güzel olsun” diyenler vardı, çözdük, bunun için biz 16 x 17 m. yapıyoruz;
onun da başına Zekai Bey getirilmiş. Sonra, ya- şimdi yok. O binalar yalnız, İngiltere’den gelen çatı örtüsü Atermit. Bu TEKSA Fabrikası, ilk defa
vaş yavaş depremi unutmuşlar, Zekai Bey kal- projelerin, tertiplerin betonarmeye çevrilmesi yapılan odur. Bu yapıldığı zaman herkesin ağzı
mış, deprem gitmiş. şeklindeydi, yani orada çok orijinal bir şeyler açık kaldı, “nasıl oldu bu?” dediler, sahiden de

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 85


PROJE/PROFİL

Z.Y.- Önemli bir şey söyledi Ünal Bey, mesela


iplik tesislerinde belli bir rutubet ve belli bir ısı
olacak. Belli ısı neye yarar? Rutubetin düşmesini
önler.

Ü.Ö.- Hemen söyleyeyim: Tekstil için yüzde 80


rutubet, 8 dereceyi geçmeyen sıcaklık lazım.

Z.Y.- Mesela bu dereceleri sağlayan, iplikte ayrı,


dokumada ayrı, başka yerde ayrıdır, bunlar için
klima tesisleri üreten firmalar vardır, ilk zaman-
larda bunlar doğrudan doğruya Avrupa’dan ge-
lirdi, ithal edilirdi. İsviçre’de Zürih’te Lua firması
vardı o çok popülerdi. Sonra Alarko devreye
girdi, şimdi hepsi Türkiye’de yapılıyor. Hassas
kontrol cihazları dışında, bunların hepsi yapılı-
yor. Tabii bunlar bizim işimiz değil, ama o binayı
biz yaparız.

D.E.Y.- Sorumlu her zaman mimar olduğu için,


hepsine hâkim olmak gerekiyor.

Z.Y.- Tabii her zaman öyledir, ama mimar bun-


ları tertip ederken her zaman yetkin olmayabi-
dış cephesine fevkalade emek verdim, uğraş- Şimdi, deprem hesabı şudur, eskiden de öyleydi liyor. Mesela Ünal Bey bunları pekâlâ organize
tım; çok da beğenildi, hakikaten de güzeldi. şimdi de ona yakındır, yeni birleştirme metodu ediyor, yapıyor. Genelde makine mühendisleri,
Şimdi boyamışlar, bir şeyler olmuş. Mimari teli- vb. hepsi bir noktaya gelir: Binanın kendi ağır- elektrik mühendisleri bu işleri iyi yaparlar. Tabii
fe öyle saygı göstermek gibi bir âdet olmadığı lığının bir emsalle çarpılarak, tepesinden veya onlar, gene mimarla beraber çalışırlar. Ondan
için, herkes istediği gibi boyuyor. Bu açıklıkta, tatbik edilen noktalardan yana yıkılarak verilir; sonra, bu işlerde inşaat mühendisliği çok öne
bu tertipteki binayı o zaman ilk uyguladık, ça- bu değişmez. Bu şimdi de böyledir. Yeni yönet- çıkar.
tıları TEMSA Firması yaptı, sonra onlar ortak meliklerde bu böyle değil, ama gene sonuçta
oldular, bunu birçok yerde kopya ettiler. Hatta buna benzer. Orada da buna benzer tertiplerle Şimdi mesela bu rutubet değerleri var ya, es-
Kayseri’de yapmışlar. “Bunu ne yaptınız orada?” SASA’nın tesislerini yaptık, aynı sistem. BOSSA kiden fabrikaların yeri sulanırdı rutubet artsın
dedim, “aynen kullandık” dediler. “Ya yıkılırsa?” 4, PİLSA, EXSA, OLMUKSA, SASA, oradaki bütün diye, böyle su püskürtürdü. O makineler çalışır-
diye sordum, “niye, burada yıkılmadı?” diye ce- tesislerine bu sistemleri ben yaptım; aşağı yu- ken yani pamuğu iplik haline getirirlerken; iplik
vapladılar. “Orada kar var, burada kar var mı?” karı bir milyon metrekare yaptım; yoruldum da. kopar hemen. Sanayi mimarlığı doğrudan doğ-
Gayet basit, boru prizma sistemler kullanmış- ruya teknolojiyle ilgili bir şeydir. Cumhuriyet
tık, tabii benim icadım değil, birçok yerde, hat- Ü.Ö.- Şimdi, bugün mimari yaklaşım olarak dü- geldiği zaman Adana’da bayağı bir tekstil işlet-
ta Türkiye’de birçok uygulaması vardı. Benim şünürsek yani endüstriyel yapılarda her proje- mesi vardır, ama bunların tamamı gayrimüslim-
tasarımımı hem çaldılar, hem de kopyaladılar; nin kendisine has bir inşaat şekli oluyor. Mesela lerin elindeymiş. Çırçır fabrikaları, iplik fabrikaları
telif melif yoktu o zaman. Tabii onlarda büyük bir tekstil, bir dokuma fabrikasındaki yapı, bir varmış, dokuma da varmış. Mesela, Sümerbank
emniyet payları vardı. Ayrıca Kayseri’de öyle mekanik atölyede, bir gıda sanayi, bir meyve doğrudan doğruya Tırpaniye’nin fabrikasıdır.
uzun boylu kar yağmaz, yani birinci devresi sanayi paketlemesinde, bunlara özgü mimari- Tabii bunlar çok mükemmel tesisler olmamakla
sıkıntılı olmadı, olduysa da haberim yok yani, yi düşünmek gerekiyor. Önce o sürecin uygun beraber, gene de varmış Adana’da; oluş sebebi
ama öyle korkuttum. olabileceği bir içyapı, dış değil; önce içyapıya de pamuktur.
bakıyoruz. Çevre, makineleri yerleştirebilmek,
Sonra, aynı uygulamaları birçok yerde yaptık, içerideki işlevliği, fonksiyonu düşünüyoruz de- Aslında, Çukurova’nın pamuğu iplik imali için
sonra ben MARSA binasının yeni tesislerini yap- ğil mi? Makinelerin arasındaki trafik var, bir hayli çok uygun değildir, elyafı kısadır. Peki, ne ya-
tım, BOSSA’nın böyle 2-3-4 üniteleri var, hepsini geçişler var, buna göre planlamak lazım, çünkü pıyorlardı? Adana’daki büyük tesislerin tama-
yaptım. Organize Sanayi Bölgesinde; Adana’da kolonları etkiliyor bunlar. mı ipliği şöyle veya böyle satın alır, Adana ip-
büyük bir atılımdır o. Oradaki BOSSA 4 tesisle- liği pamuğu değildir o, Ege’nin pamuğudur,
rinde çok değişik şeyler çıktı, böyle açıklıklı bi- Z.Y.- Bunları işletmeciler, fabrikayı planlayanlar Hatay’ın pamuğudur ve mühim miktarda it-
nalar orada 35 m.ye kadar çıktık, hepsi tertemiz peşinen onun üzerine konuşurlar, o laf bize çok haldir, Mısır’dan gelir. İlk pamuğu da Kavalalı
oldu; bir kısmı da prefabrikti onların. Prefabrik sonra düşer? Tabii ki işin aslı odur. Mehmet Paşa getirmiş. Tekir Yaylası’nın üstünde
olmalarının özelliği çelik malzeme paslanır ya- 2 tane taştan büyük tabyası vardır, böyle durur
hut iyi boyayı bildiğimizden değil, o prefabrik Ü.Ö.- Bize “Buraya oturtun binayı” derler, siz aralar- onlar kale gibi; oralara kadar gelmiş. Adana’ya
öğeler depremde çok ağır hasar gördü. 42+50 dan kolon koymaya çalışırsınız mecburen. Müm- da Mısır’dan o kozayı getirmiş, hatta bugün
ne yapar? 92 yapmaz mı? 50 senede bir işte, kün olduğu kadar da bunları açık yaparsınız. Tabii Adana’daki bir grup çiftçi ailelerini de getirmiş.
92’ye 50 daha koyarsanız, 2032’de gene dep- bunlar, bu sanayi yapılarının hemen hemen ço-
rem olacak. Bunlar periyodik gelir, ben 42 dep- ğunun kendi şartlandırmaları var içeride. Dışarı- O zamanki pamuk, şimdiki asala cinsi pamuk
remini hatırlarım, ilkokulda öğrenciydim, Şubat da 30 derece, içeride de 30 derece değil; örneğin değil, onlar kozadır. Doğrudan doğruya elma
ayında deprem oldu. içeride 24 dereceyi geçmeyecek vb. gibi. biçimindedir, bu toplanır evlere dağıtılır. Ku-

86 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


rumuş siyah bir elma şeklindedir koza, evlere Ü.Ö.- Bu derelerin yandan büyüklüğünü düşü- bitmiyor. Rampaya geliyorsunuz aşağı iniyor-
dağıtılır. Onlara “çifleme” derlerdi; kırarlar, için- nün; şimdi, sifon sistemi var yeni çıkan. Derede sunuz, aşağıya sular akıyor. Arsayı seçerken
den pamuğu çıkarırlar çiflerlerdi. Onlar çırçır meyil vermek, 100 m., 130 m. çatı uzunluğu var. eğer düzse, 1 m., 50 cm. dolduruyoruz. O za-
fabrikalarına gider, çırçır fabrikasında çekirdeği İki tarafa dağıtsanız 65 m., 70 m., 100 m., 200 m. man şu çıkıyor mimaride: Toprağı hapsedip
ayrılır, “çiğit” dediğimiz pamuğun çekirdeği ay- uzunluk oluyor. sıkıştırmak için orada oturduğu yerde bir çevre
rılır; o pamuk da kullanılır yani basit öyle kaput duvarı istiyor, yoksa hapsedemezsiniz toprağı?
bezi vb. için Adana’da iplik de üretilirdi, doku- Z.Y.- Aslında bana sorarsanız riskli şeyler. Yani Toprağı sıkıştırıp, hapsedeceksiniz ve sıkıştı-
ma da yapılırdı, ama söylediğim tarzda öyle yağmurun ne kadar yağacağını Allah bilir. Şimdi racaksınız. Bunların hepsi sonuçta bir mimari
modern bir tekstil sanayi o düzeyde kalmış. yeni sistemler oluyor, böyle uzun boylu dereceli sorundur.
Ondan sonra çok ileri gitti Adana. 60’lı yıllar- çizimlere filan lüzum yok, bunlar vakum siste-
da bayağı bu iş başlamıştı, ama daha ziyade miyle hallediliyor. Z.Y.- Şimdi, bu söylediğim tarihlerde bu büyük
62-63’ten sonra başladı, 70’e kadar sanayiye açıklıkları, şöyle böyle yaptık diyorum, ama bun-
büyük yatırımlar yapıldı. Mesela, ben her za- Ü.Ö.- Şimdi polietilen kaynakları yapılıyor, sızdırma- lar Türkiye’de yapılmaya başlanmıştı. Mesela,
man SASA’da birisi biri bir şey söyleyecek oldu sı kaçırması yok. Bazen çapını söylüyorsunuz, bakı- Gebze’de Arçelik’in tesisleri vardı; adı başkaydı,
mu, “Bak SASA’yı bile ben yaptım” derim. 5 Ocak yorsunuz derede su yok. Bu kadar yağmur yağıyor oluklu mukavvaydı; onların tesislerinde bunlar
1967’de SASA’nın temeli atıldı, Türkiye’deki ilk bir cm. içeride yok, geçip gidiyor. Büyük bir binada yapılmıştı. Doğrusu biz onları örnek aldık, onlar
kimyevi tekstil fabrikası ilk defa orada elyaf ben bunu uygularım. Ona göre de çelik sistemde bize fikir verdi, zaten herkes bir şeyi yeniden
üretilmeye başlandı. bunları kullanmak daha ekonomik oluyor. keşfederse olmaz.

Ü.Ö.- Hakikaten sanayide Zeki Ağabey’in çok Z.Y.- Ünal Bey’in dediği şeyler oluyor da, geçen- Şimdi işler o kadar büyüdü ki şu anda SASA’da
emeği var; gördüklerimizden bir tanesi fabrikayı de birisi Antep’te bir fabrika yaptı, böyle 30 m. bir arıtma tesisi yapılıyor, havalandırma havu-
çukura gömme… bu makası yapmışlar. “Bunu biz yerinden kaldıra- zunun alanı 4.500 m2, 4,5 dönüm bir havuz
madık, kaldırırken yamuldu” dediler. Bu işler çok yapılıyor. Su oraya gelecek, kirli su, şimdi bu
Z.Y.- İşte bazen gömülüyor, bazen yukarıya çı- kolay değil. Şimdi yaptıkları 30 m. açıklığındaki işlere çok ciddi önem veriliyor. O tarihlerde
kıyor. Ve hiçbir surette fabrikanın içine su indi- bir çerçeve kirişi kaldırırken, tabii bunları bilen bunları söylediğimiz zaman, kirli suyu ovaya
rilmez, azman 50’ye 70-80 böyle derin dereler kimselerin yapması lazım. akıtırlardı, hiç kimse de bir şey demezdi. Hat-
içerisinde yaptık, bunların kenarlarını taşıyıcı ta bütün bunlar bu işin gelişimi içinde, Rotary
olarak da kullanırdık. Su hiçbir zaman fabrikanın Ü.Ö.- Mimarın gözünden kaçmayacağı şeyler- Kulübü’nün senelik toplantılarında “çevre” ko-
içine indirilmez. den bir tanesi rampalar, mimari yalnız binayla nulu toplantılar olur. Böyle fabrikalardan atılan

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 87


PROJE/PROFİL

suları gösteriyorlar, bir alay da sanayici orada Hatta şimdiki emniyet müdürlüğünün karşısın- D.E.Y.- Aslında söyleşimiz çok güzel oldu, ken-
oturuyor. Bana dedi ki: “Biz hep böyle yapıyoruz” da bunların eski üniteleri var. Onlar o kadar zarif diliğinden öyle bir mecrada aktı, “mimari yakla-
dedi, tabii şimdi öyle yapamıyorlar artık, ama kafes kirişlerdir ki anlatamam, ahşaptır bir kısmı şımlar” diye başladık, biz sormadan siz anlattı-
“iş işten geçti” mi diyelim? Geçti veyahut geç- da; çok güzel hakikaten güzel şeyler, tavsiye nız, soruya gerek kalmadı.
medi, ama çok ciddi olarak söylüyorum hava- ederim gidin görün.
landırma havuzunun bir küçüğü SASA’da var, Son olarak size konunun bir başka yönüyle
bu 50 x 90 m. ne yapar, 4.500 yapar değil mi? Bir seminer olduydu böyle “Yıldız Buluşması” ilgili bir soru soracağım: Şimdi işlevini kaybe-
Bunun üçte biri büyüklüğünde bir havalandır- diye hatırlıyor musunuz? Orada kendi yaptığım den atıl vaziyette duran yapılar var, Adana’da
ma havuzu var burada, ama yetmiyor. Hatta binalardan, Mersin Serbest Bölge’de EXSA için çok fazla var biliyorsunuz; hangi örneği vere-
bir yeni büyüme için bir tane daha istiyorlar yaptığım tesisi sundum, ben onunla öğünü- lim? İşte Milli Mensucat, şu an farklı anlamda
bundan, aşağı yukarı tam bir futbol sahası gibi. rüm, çok güzel bir yapı olmuştu. Çünkü Serbest kullanılmaya çalışılıyor, örneğin BOSSA Fab-
Oraya 40 cm. beton dökülüyor, o beton kati- Bölge İdaresine bu projeler gelecek tasdik edi- rikası, Tekel Binası, Cumhuriyet Un Fabrikası
yen çatlamayacak. Yeraltı suyundan su yukarı lecek vb.; onlar da Ankara’da Serbest Mühendis var. O kadar çok yapı var ki özellikle Adana’da,
çıkmayacak, havuzun içindeki su da aşağı in- Mimarlar Birliğine tevdi etmişler, onlar da hep değil mi?
meyecek. Şimdi, ters gelirse havuzu böyle baş- kendi adamlarına veriyor.
ka bir su doldurur ayrıca betonu da kırabilir, Z.Y.- Düşünün BOSSA ne olacaktı? BOSSA yıkı-
eğer su aşağı kaçarsa büyük bir enerji kaybıdır, Biz gittik, Hacı Bey: “Git işte, orada onu yap” lacaktı, BOSSA’yı bana bir gün Şevket Bey: “Biz
çünkü onu siz orada havalandırıyorsunuz, ora- dedi. Gittim, bizi adam yerine koymuyorlar, bunu, Amerika’dan etüt ettirdik, non manage-
ya pompayla geliyor, hepsi elektrik. niyetleri kendi arkadaşlarına bunu yaptırmak. ment yani, idare edilemez çıktı” dedi, yani artık
İş inada bindi, öyle bir şey yaptım ki orada bir fabrika binası, her şeyiyle kullanılmaz halde;
Peki, siz şunu sormadınız: Adana’da o harp- tanedir, güzellik olarak, mimari olarak, zaten bunu ne yapacaksınız?
ten sonra 1955-56 arasında fabrikalar nasıl bir depo binasıdır. Onun projeleri de var, kendi
çalışırdı? Elektrik yok, elektrik Galleria’nın de duruyor. D.E.Y.- İşte, yeni bir işlev kazandırılma projesi…
orada 2-3 tane kocaman dizel santral vardı, Fabrika olmaz da, ne olabilir mesela?
aydınlatmada kullanılırdı. Fabrikalar, kendi Ü.Ö.- Sanayi yapıları için tasarım yapmak diğer
motorları için elektriği kendi üretirdi. Bunla- mimari projelerden farklı oluyor. Z.Y.- Fabrika olmazsa, başka bir şey; söylü-
rın da çoğu çırçır fabrikalarının koza kabuk- yorum size, şimdi şöyle 9 m. açıklıkta de-
larını kullanırlardı. O kadar basitti çünkü bu İç mimarideki o güzel yerleştirmeleri bundan vam eden bir çerçeve, üzerinden böyle bir
işler, ama tıkır tıkır olurdu. Buzdolabının ol- ayırmak gerekiyor; mesela sanayi mimarisinde kirişleri, bir tarafı 6,5 m., bir tarafı 9 m., bir
madığı zamanlar… bunu düşünemiyorsunuz. orman böyle. Depremde de zarar gördüler.
Yani birçok yönden başka bir işe yaramaz
Mesela, şehirde develerle taşımacılık son dere- Z.Y.- Mimarın içi dışı olmaz, mimarın kafası olur, hale gelmiş.
ce doğal bir şeydi, hiç de şaşırmazdık. Benim o her şeyi yapar. Silvia’yı (Silvia Özler) şimdi bu
bildiğim fabrikalar elektriği öyle üretirlerdi. Biz vesileyle hem sevgiyle anarım, bana ettiği yar- D.E.Y.- Bence öyle değil. Bir işe yaramıyor
Sümerbank’ın karşısında otururduk, o zaman dımı da hiç unutamam. Hakikaten o yapıda 3 deyip yıkmak kolaya kaçmaktır diye düşünü-
baraj, santral, Çukurova Elektrik hiçbir şey yoktu; ay kadar benim yanımda, böyle bana yardım yorum. Gerekiyorsa bazı eklentilerle, bu tür
o fabrika çalışırdı. etmek için, tabii bedava çalışmadı, ama yani ilk yapılar yeniden işlevlendirilebilir. Dünyaya
defa da bir yerde çalışıyormuş, zaten Türkçe- baktığımızda da bunun birçok örneğini göre-
D.E.Y.- Ben Suphi Paşa Çırçır Fabrikası’nı biliyo- yi de bilmiyordu o vakit doğru dürüst, çat pat biliyoruz. Dünyadaki endüstriyel mekânlarda
rum ilk elektrik üreten fabrikaymış, hatta ken- idare ettik. Benim yarım İngilizcem, onun yarım işlevsel dönüşüm örneklerinde, işlevsel dö-
dinden artanı da satarmış. Türkçesi çok güzel bir bina çıktı orada, bir tane- nüşümün temel çıkış noktası; üretim süre-
dir. cinde kentten kopuk kalan bölgeyi kentle
Z.Y.- Suphi Paşa Fabrikası Sümerbank’ın karşı- bütünleştirmek, bunları sağlarken de en-
sındaydı, bizim de evimiz tam ikisinin arasında Tabii bu işler, şimdi hep elektronik ortamda düstriyel mirasın korunarak gelecek nesillere
bir yerdeydi; ben onu gayet iyi bilirim. Oradaki projeleri alıyoruz, internetten geliyor, bu işler görsel ve deneysel olarak doğru aktarılmasını
işçileri, onların çalışmalarını, basitti, ama gene çok kolaylaştı. Şimdi, mimaride de öyle, be- sağlamaktır. Ayrıca bu tarz dönüşümler kent-
vardı. Şimdi, Anadolu’nun hiçbir yerinde bunlar tonarmede de öyle, çelikte de öyle, mesela lerin tanıtımına ve sosyal çevreye de önemli
yoktu, Ereğli’de vardı fabrikalar. bir ayda yapılacak proje iki günde çiziliyor katkı koyarlar. Bu noktadan baktığımızda as-
bitiyor. Böyle artık kolay oldu bunlar: bizim lında şimdiki “bir işe yaramaz hallerini” bile ko-
Ü.Ö.- Şimdi mimariye bakıyorum, bazen ben yaşımızda olanların çoğu bilgisayar kullana- rumak, sanayi alanındaki tarihsel gelişimimizi
şunları görüyorum: Kemer sistemi, anlatabiliyor mıyor. Mesela, o betonarme programlarını, korumak demektir. Siz bu söyleşide eski üreti-
muyum? Böyle kemer sistemi olan yerler görü- AutoCAT’i vb. hiçbiri bilmiyor, öğrenmek de mi ne güzel anlattınız, bu anlattığınız ortam-
yorum, altına makineleri koymuşlar. istemiyorlar galiba. ları eski makineleri koruyan bazı fabrikalarda
hâlâ görmemiz mümkün. Dileğimiz çocukla-
Z.Y.- Beton yok o zaman. Ü.Ö.- Biz bu yaşta bu işlerle uğraşıyoruz, onlar rımıza bu topraklarda üretimin eskiden nasıl
uğraşmıyor. yapıldığını gösterebilmek, böylece günümü-
D.E.Y.- Cumhuriyet öncesi yapılarında değil mi? zü anlamalarını ve geleceğe yön verebilmele-
Z.Y.- Harika şeyler var, bizim adımız okunmaz rini sağlayabilmektir.
Z.Y.- Tabii Cumhuriyet döneminden önce de artık, onlar geçti bizim modalar bitti. Ben 80
bunlar varmış. Mesela, şimdi size bunun bir ör- yaşındayım. Ne demek 80 yaşında olmak biliyor Zeki Bey ve Ünal Bey bizi kırmayarak Adana’da
neğini söyleyeyim: Eski Milli Mensucat’ın fabri- musunuz? Hem tecrübe demek, hem de yani sanayi yapıları konusunda söyleşi isteğimize
kasının profilleri var, onlarda hep kafes kiriş var. 80… olumlu yanıt verdiğiniz için teşekkür ederim. <

88 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi
EXSA KONFEKSİYON FABRİKASI BİNASI
Zeki YÜZÜAK
Y. Mühendis Mimar

EXSA Konfeksiyon Fabrikası, 1985-2000 yılları arasında,


Adana Organize Sanayi Bölgesinde, Sabancı Holding
için hazırlanan, SASA iplik, BOSSA denim, OLMUKSA
mukavva, EXSA konfeksiyon projelerinden sonuncusu-
dur. 1995-96 seneleri içinde projelendirilmiş ve uygulan-
mıştır.
Bina, üretim salonları, yardımcı sosyal birimler ile büro
binasından meydana gelmektedir. İşletme kısımlarının
düzenlenmesi, mimari ölçülere uyularak, konfeksiyon
imalatının Avrupa’daki en yetkili uzmanları tarafından
yapılmıştır.
Yapı Y harfi kesitli dere kirişlerine mesnetlenen 21,50
m. açıklı kafes kirişlerden düzenlenmiştir. Kirişler, kendi
için 50 x 50 cm. ölçüsünde yağmur kanalları içermekte,
en şiddetli yağışlarda yağmur suları fabrika içine indiril-
meden yan cephelere yöneltilmiştir.
Dere kirişlerinin kenar kolonları U harfi kesitli yapılarak
bu sistem mimaride açıkça belirtilmiştir. Yağmur boru-
ları U kolonları içine yerleştirilmiş ve çörtenlerle son-
landırılarak, yağmur iniş borularının yeterli olmaması
durumunda dahi tıkanma önlenmiştir. Cepheler diğer
Sabancı tesislerinde olduğu gibi 4 m. genişliğinde Sa-
bancı mavisi bant ile sonlandırılmış ve bütün kolonlar
bu bant içine uygun şekilde devam etmiş, ayrıca esas
aks kolonlar U kesitlerini belirtilerek düzenlenmiştir. Bu
sayede bina planları dış cephede gözlenebilmiştir. Büro
bloğu, değişik görevi belirtecek şekilde saydam olarak
düzenlenmiş ve yapıyı güney cephede sonlandırmıştır.
EXSA Konfeksiyon Fabrikası
Yeri: Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Alanı
Mal Sahibi: EXSA A.Ş.
Kullanım amacı: Yüksek üretim kapasiteli konfeksiyon
giyim fabrikası
Yapı hakkında genel bilgi:
Yapı alanı: 14.300 m²
Servisler: 2.000 m²
Toplam: 16.300 m²
Yapı sistemi: Betonarme iskelet ve çelik çatı
Proje yapımı:
Mimari: Y. Mühendis Mimar Zeki Yüzüak
Betonarme ve çelik projesi: AKPAK İnşaat Proje Bürosu,
İnşaat Y. Mühendisi Abdullah Paksoy
Tesisat ve klima projeleri: Makine Y. Mühendisi Yavuz
Keş
Elektrik projesi: Elektrik Mühendisi Gürcan Erkal
Müteahhit firma: YALKAR İnşaat, İnşaat Y. Mühendisi
Ergun Yalçın
Proje süresi: 4 ay / 1995
İnşaat süresi: 12 ay / 1995-1996

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 89


PROJE/PROFİL

90 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 91
ÇEVRE VE EKOLOJİ <

AKKUYU
NÜKLEER
SANTRALİ ÇED
SÜRECİ

Sabahat ASLAN Bilindiği üzere 12.05.2010 tarihinde Ankara’da görüşüne sunulmadığı, halkın haklı talepleri
Mersin Nükleer Karşıtı Platform “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya görmezden gelindiği için antidemokratik ve
Yürütme Kurulu Federasyonu Hükümeti Arasında Türkiye hukuksuzdur.
Dönem Sözcüsü Cumhuriyeti’nde Akkuyu Sahası’nda Bir Nük-
leer Güç Santralinin Tesisine ve İşletimine Bunun yanında ÇED Kanunu’nun 10. maddesi-
Dair İşbirliğine İlişkin Anlaşma” imzalanmıştır. ne (Değişik: 26/4/2006 - 5491/7 md.) göre; ger-
“Ülkemizde Çernobil ve Fukuşima TBMM tarafından da 15.07.2010 tarih ve 6007 çekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu
nükleer santrallerin dünyaya sayılı Kanunla onaylanması uygun bulunan çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş
bu anlaşma 27.08.2010 tarihinde Bakanlar ve işletmeler, Çevresel Etki Değerlendirmesi
bıraktığı korkunç miras ortada Kurulunca 244 sayılı Kanun gereği onaylan- Raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla
iken, pahalı, güvensiz, kirli, kaza mıştır. Bu proje, her türlü hukuksal itirazları ve yükümlüdürler. Çevresel Etki Değerlendirmesi
teknik denetiminin önünü kapatmış olmasın- Olumlu Kararı veya Çevresel Etki Değerlendir-
riski çok yüksek olan, dünyanın dan, yangından mal kaçırır gibi hiç kimsenin
vazgeçtiği, ülkemize siyasi olarak
dayatılan ve ülkemizin enerji
problemini çözemeyecek olan,
nükleer santraller projelerinde
derhal vazgeçilmesi gerekmektedir.
Ülkemiz nükleer santrallere
mahkûm değildir. Enerjinin etkin
ve verimli kullanılması, yerli ve
yenilenebilir enerji kaynaklarımızın
potansiyeli nükleer santrallere
alternatiftir. Halka rağmen nükleer
santraller kurulamaz.”

92 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


mesi Gerekli Değildir Kararı alınmadıkça bu projelerle ilgili onay, izin, teş-
vik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemez; proje için yatırıma başlanamaz ve
ihale edilemez, hükmüne rağmen Akkuyu Nükleer Santral Projesi sözleş-
mesi ÇED raporu alınmadan imzalanmıştır. Bunun yanında hükümet 14
Nisan 2011 tarih ve 27905 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelik
değişikliği ile Akkuyu Nükleer Santraline ÇED muafiyeti getirmiştir.

Yürütülen demokratik ve hukuksal mücadelelerin sonucunda hükümet


geri adım atarak Akkuyu Nükleer Santral Projesiyle ilgili ÇED sürecini
başlatmak zorunda kalmıştır. ÇED Başvuru Dosyası 02.12.2011 tarihinde
17.07.2008 tarih ve 26939 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlü-
ğe giren ÇED Yönetmeliği’nin 8. maddesi 1. bendi gereğince Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı’na sunulduğu bildirilmiş olup, Çevre ve Şehircilik
Bakanlığı’nın sayfasında ÇED dosyası yayınlanmıştır.

Akkuyu’da kurulması planlanan nükleer santralde uygulanması düşü-


nülen VVER1200 reaktör modeli dünyada denenmemiş bir teknolojidir.
İşletmeye alınmayan bir teknolojinin yaratacağı riskler hakkındaki bilgi
ve deneyim yetersizlikleri ÇED süreci ile ilgili yürütülen tüm çalışmala-
rın bilimsel olmadığı gerçeğini yansıtmıştır. Bu anlamda Akkuyu Nükleer
Santral Projesinin tesis yapım ve işletimini üstlenen Akkuyu NGS Elektrik
AŞ formalitelerini yerine getirmek için hazırladığı ÇED dosyasının içeriği-
ne bakıldığında, bilimsellikten yoksun, yalan yanlış bilgilerin olduğu, ülke
gerçeğinden uzak ve ciddiyetsiz olduğu görülmektedir.

ÇED dosyasında aşağıda belirtilen olumsuzluklar mevcuttur.


- Nükleer enerjinin iyi, diğer enerji modellerinin kötü olduğu ve Akkuyu
Nükleer Santralinin tarıma ve turizme vereceği zararlara ilişkin hiçbir
çalışmanın yapılmadığı gözlemlenmiştir. Oysa Akkuyu Nükleer Sant-
rali bölgemizin tarımına ve turizmine çok zarar vereceği ortadadır.
- Depremsellik bakımından Akkuyu’ya yakın sadece Ecemiş fay hattının
olduğunu ve Ecemiş fay hattının Akkuyu nükleer santraline zarar ver-
meyeceği yazılmıştır. Fakat Prof. Dr. Ahmet Ercan, asıl zararın Akkuyu
bölgesine yakın olan;
1. Kıbrıs Dalma Batma Kuşağı,
2. Ölü Deniz Kırığı,
3. Güney Ege Dalma Batma Kuşağı,
4. Doğu Anadolu kırıklarının
vereceğini, bu fay hatlarının hareketli olduklarını ve tarihte meydana
getirdikleri 7,9 büyüklüğünde depremlerin ve tsunamilerin binlerce
kişiyi öldürdüklerinin belgelendiğini açıklamıştır.

Yukarıdaki bilgiler ÇED dosyasında yer verilmemiş olup, işletmeye alınma-


Proje Sahasının çevresindeki yüzey suyu kaynakları.
yan ve deprem bölgesinde olan Akkuyu Nükleer Santralinin neye göre
depreme dayanıklı olacağına ilişkin soru işaretleri taşımaktadır.

- Akkuyu nükleer santralinin soğutma suyunun denizden sağlanacağı


yazılmış, fakat deşarj suyunun denizin eko sistemine, Akdeniz’in ikli-
minin sıcaklığı nedeniyle günlük kullanılacak suyun buharlaşmasının
sonuçlarının vereceği zararlar belirtilmemiştir.

- Nükleer atıkların Akkuyu sahasında 10 yıl bekletileceği belirtilmiş


olup, 10 yıldan sonra bu atıkların ne olacağına ilişkin hiçbir bilgi mev-
cut değildir, atıklar hakkında bilgi verilmemesi, daha önce çıkartılan
yönetmelikler gereği gizlice Akkuyu’ya gömüleceğinin bir kanıtıdır.

- Nükleer santrallerin kaza riski taşıdığı yazılmış, fakat Çernobil ve Fuku-


şima nükleer santral facialarının yarattığı geri dönüşü olmayan fela-
ketlerden ve ayrıca nükleer santralin çalıştığı sürece yayacağı radyas-
yonun çevre ve insan sağlığına vereceği zararlardan hiç söz edilme-
miştir. Akkuyu’da meydana gelecek bir kazanın telafisinin mümkün
olmayacağı gerçeği de yansıtılmamıştır.

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 93


ÇEVRE VE EKOLOJİ

Akkuyu için şu anda yürütülen ÇED süreci ül-


kemizin taraf olduğu Rio Sözleşmesi’ne ve ÇED
Yönetmeliği’ne aykırı bir biçimde sürdürülmek-
tedir. ÇED sürecinde Akkuyu’da 29.03.2012 ta-
rihinde yapılmak istenen “Halkın Katılımı Top-
lantısı” usulüne uygun olarak gerçekleştirilme-
miştir. Halkın katılımı toplantısı nükleer santralin
gerçek etki bölgesinde yapılmamıştır. Nükleer
santralle ilgili ÇED sürecinde yerel halk dışlan-
mış, toplantıya halkın çoğunluğu alınmamış,
halkın tepkisi nedeni ile toplantı yapılmamıştır.
Nükleer santralin etki alanındaki bu konuda ehil
olan meslek örgütleri, sivil toplum örgütleri, be-
lediyeler ÇED sürecine dahil edilmemiştir.

Nükleer santralin olumsuz etki alanın tamamın-


da halkın katılımı toplantısı yapılmaması, yapı-
lan toplantılara halkın alınmaması, bu şekilde
yoğun hak ihlallerinin yaşanması Anayasa’nın
sağlıklı bir çevrede yaşam hakkını düzenleyen
56. maddesine aykırı olup, ayrıca Türkiye’nin
taraf olduğu sözleşmelere de aykırıdır. Yaşanan
bu hukuksuzluğun takipçisi olmak adına Mersin
halkının nükleer santral karşıtlığında itirazlarını
dile getirmek için bir imza kampanyası başla-
tılmıştır. Toplanan dilekçeler hukuken kullanıla-
caktır.

Ülkemizde Çernobil ve Fukuşima nükleer sant-


rallerin dünyaya bıraktığı korkunç miras ortada
iken, pahalı, güvensiz, kirli, kaza riski çok yüksek
olan, dünyanın vazgeçtiği, ülkemize siyasi ola-
rak dayatılan ve ülkemizin enerji problemini çö-
zemeyecek olan, nükleer santraller projelerinde
derhal vazgeçilmesi gerekmektedir. Ülkemiz
nükleer santrallere mahkûm değildir. Enerjinin
etkin ve verimli kullanılması, yerli ve yenilene-
bilir enerji kaynaklarımızın potansiyeli nükleer
santrallere alternatiftir. Halka rağmen nükleer
santraller kurulamaz.

- Ülkemizin hiç ihtiyacı olmayan nükleer sant-


ral teknoloji dayatmalarına,
- Ülkemizin “Nükleer Çöplük” olmasına,
- Nükleer silahlanmaya,
- Dünyada işsiz kalan “nükleer lobilerinin” kâr
hırsları yüzünden, çocuklarımızın geleceği-
nin karartılmasına,
- Bilimsel olmayan, tamamen siyasal tercih-
lere dayalı “Nükleer Santral Kurma” kararına,
karşı durmak gerekiyor.

Barışın, yaşam hakkının, çocuklarımızın gele-


ceğinin korunmasını savunmak ve ülkemizin
geleceğini, sağlığını ve bağımsızlığını tehlikeye
sokacak olan nükleer santrallerin kurulmama-
sı için herkesin mücadele etmesi gerekmekte-
dir. <

94 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


KÜTÜPHANE

ARAP HIRİSTİYANLAR OSMANLI-TÜRK ADANA’DA TARİH - HALET ÇAMBEL İLE


– Değişim ve Etkileşim MİMARLARINDA TARİHTE ADANA BULUŞMA
Boyutuyla Hıristiyan Kültürü MESLEKLEŞME
Gözde Ramazanoğlu, Mayıs 2012, 2. Hazırlayan: M. Melih Güneş,
Tevfik Usluoğlu, Ütopya Yayınevi, Gülsüm Baydar, çev. Arif Şentek, Mart basım, Etik Yayınları, Ankara, 272 sayfa. Mimarlar Odası İstanbul BK Şubesi
Ankara, 240 + 32 sayfa. 2012, Mimarlar Odası Yayınları, Ankara, Yayınları, 2012, İstanbul, 204 s.
143 s.

Ütopya Yayınevi’nin “Sosyoloji - Antropo- Kitap, Gülsüm Baydar’ın 1989 yılında, Kali- Adana’da Tarih, Tarihte Adana, ilk baskısı Halet Çambel koşulların çok çetin olduğu
loji Dizisi” içerisinde yayımladığı bu kitabı forniya Üniversitesi Mimarlık Tarihi progra- 2006’da yapılan, bir kitap. Bilimsel nitelikli Toroslarda ortaya çıkan arkeolojik buluntu-
dikkatinize sunmak istedik. Kitabın yaza- mında yazdığı “The Professionalization of mimarlık tarihi - şehir monografisi türünde- ları yazgısına terk etmemiş, onların bir çatı
rı Tevfik Usluoğlu’nu Mimarlar Odası’nın the Ottoman-Turkish Architects” başlıklı ki kitaplarının ikinci baskılarının yapılması altında korunmasını sağlamıştır. Ömrünü
Antakya’da düzenlediği etkinlikte yaptığı doktora tezinin çevirisi. Bu çalışma, aradan pek alışılmış durum değil. Kitabın uzun bir yalnızca mesleği olan arkeolojiye değil, in-
sunuşla tanımıştık, şimdi de birikimlerini geçen sürede mimarlık tarihi yazımında çalışmanın ürünü olduğu anlaşılıyor. Başta sanlığa da adamıştır. Belki bu yüzden, yö-
aktardığı bu değerli çalışmasıyla karşımız- ortaya çıkan gelişmelere, tezin kapsadığı vakıfnameler olmak üzere, seyyahların göz-
alanlarda yeni çalışmalar yapılmasına, tar- rede herkesin “Halet Abla”sı olma payesini
da. Antakya’nın bölgedeki özel konumuna lemlerinden, arşiv belgelerinden, hatıralardan edinmiştir. Kastabala antik kenti için verdiği
tışmalar üretilmesine rağmen, konusunda ve çok sayıda bilimsel araştırmalardan yarar-
vurgu yapan, bunun daha bilinir olmasına mücadele tüm Çukurova’da dikkatle izlen-
temel bir kaynak olma özelliğini hâlâ ko- lanılmış. Ele alınan konular zengin dipnotlarla
gayret eden böylesi çalışmaların yaygınlaş- ruyor. Kitapta Osmanlı Mimarı: Tarihsel Bir miş, onun öncülüğü ve uyarılarıyla yörede
masını diliyoruz. ve fotoğraflarla açıklanmış. Beylik dönemi mi-
Bakış, Mimarlık Bilgisinin Kurumlaşması, Mes- yapılmak istenen çimento fabrikasına yö-
marlığının Adana’daki çehresi mimarlık ve kül-
Kitabın tanıtım yazısını sunuyoruz: lekleşmenin Kurucu Öğeleri, Uygulamadaki nelik tepkiler örgütlenebilmişti.
tür dünyasının ilgisine sunulurken, Osmanlı
Mimarlar başlıklı bölümler yer alıyor.
dönemindeki dönüşümler de ele alınıyor.
“Palmira Kraliçesi Zennubiya’nın kenti gibi Halet Çambel yaşam yoldaşı Nail Çakırhan’la
Konuya ilişkin, o yıllarda ulaşılabilen belge-
kadim tarihiyle kardeşlik bahçesi, kökleri Kitap iki ana bölümden oluşuyor. birlikte, önemli bir Osmanlı sivil yapısı olan,
leri, daha önce yapılmış çalışmaları titizlikle
kırmızı toprakların derinliklerine uzanan gözden geçiren ve daha sonraki yıllarda Tarihte Adana: tarihin erken dönemlerinden ailesinin ve kendisinin yaşadığı ahşap ya-
zeytin ve defne ağaçları arasındaki ortak yapılan çalışmalara kaynaklık edecek bu başlanarak kurtuluş savaşının sonuna kadar pıyı 60’lı yılların kıyımından kurtarmakla
yaşam kültürüyle donanmış Asi’nin çocuk- tezin, Türkçeye çevrilerek Mimarlar Odası olan dönemde, mimarlığın ortaya çıkması- yetinmemiş, arkeoloji ve mimari araştırma
larına hayat veren Antakya… tarafından yayımlanmasının, meslek litera-
nı sağlayan olguları kavramak için gereken merkezi olarak kullanılması için tereddüt-
türümüze önemli bir katkı olarak değerlen-
Peygamber Muhammed’in insanlığa getir- bakış açısını sağlıyor. Bu bölüm, konuda ya- süz bağışlamıştır.
diriyoruz.
diği mesaj ile Aristoteles’in Sokrates’in Pey- pılmış araştırmaların zengin kaynaklara da-
gamber Musa ve İsa Mesih’in mesajlarının Baydar, çalışmasında “meslekleşme” sözcü- yanan derli toplu bir özetini ortaya koyuyor. Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi
tarih içinde eşitçe kavranarak, sağlam bir kül- ğünü, “Uzmanların piyasa üzerinde topluca Siyasal, ekonomik, sosyal ve kültürel olayların tarafından düzenlenen “Halet Çambel İle
tür merkezi Doğu’nun Kraliçesi Antakya… bir egemenlik (tekel) kurmaya yönelik hak Adana’yı ve Adana’daki mimarlığı doğrudan Buluşma” etkinliklerinin bir parçası olan bu
kazanımı” anlamında kullandığını belirtiyor. ya da dolaylı olarak ilgilendiren kısımlarını yayın, Halet Çambel’in yaşamının 95. yılında
İnsanlığın düşünsel tarihindeki hümaniz- ele alan tarih bölümü, geniş tutulmuş.
maya dayanan Antakya… Kuşkusuz diğer mesleklerde olduğu gibi kısa zamanda elbirliği ve samimiyetle oluş-
mimarlıkta da edinilen ayrıcalıklı haklarla Adana’da Tarih: Adana’daki mimari eserlere turulmuş bir andaçtır.
Burada bayramların ardı arkası kesilmez: birlikte, kamuya, işverene, mesleğe karşı ayrılmış. Kentin kimliğini belirleyen unsurla-
Ramazan, Kurban, Ğadir Hum, Paskalya, sorumluluklar söz konusu ve bu meslekleş- rından biri olan Taşköprü’yle başlayan, kent Türkiye mimarlığı, uzun solukluluğuyla
Pesah… Farklı din, mezhep ve etnik grup menin olmazsa olmaz bir koşulu. Öte yan- ikonu durumundaki Ulucami külliyesi ve di- yılmaksızın sonsuzluğa devrettiği kültür
mensuplarının aynı masada toplanması dan meslekleşme, ayrıntılı ve derinlemesi- ğer mimari eserlerin irdelenmesinde krono- yapılarıyla da Halet Çambel’e olan gönül
için merasime gerek yok, ne mizansen var ne üretilmiş bir bilgi temeline dayanmak lojik sıra izlenmiş, yapılar, mimarlık tarihi disip- borcunun farkındadır.
nede yapaylık... zorunda. Çoğu kez bu, uzun geçmişi olan
lini içerisinde sorgulanarak detaylı şekilde ve
ve güncel ortamda gelişimini sürdüren bir
Bu kitap, Antakya kimliği içinde Arap Hıris- anlamlı görünen bütün boyutlarıyla ele alın-
akademik birikimi gerektiriyor. Baydar çalış-
masında, mimarlık mesleğinde söz konusu mıştır. Anlatım fotoğraflarla zenginleştirilmiş.
tiyanları etnik ve dini kimlikleriyle ele alarak
olan haklar, sorumluluklar ve bilgi birikimi- Yapıların büyük kısmının planları da verilmiş.
bütünselliğin ve farklılıkların renkliğiyle
topluluklar arası ilişkilerin özgül boyutunu ne ilişkin bir perspektiften Türkiye’deki ta- Hem dönem veya alan çalışması yapan farklı
göstererek; çok dilli, çok kültürlü olan böl- rihsel sürece bakıyor. Bu süreç, Osmanlı dö- disiplinlerdeki araştırmacıların hem de tarihe
genin, dinlerin-mezheplerin eşitçe kavran- neminden, Cumhuriyetin kuruluş yıllarına ve kültüre ilgi duyanların bilgilendirici bula-
ması açısından ciddi araştırmalara değer ve sonrasına kadar uzanıyor. cakları bu eser, bilimsel ciddiyetinden ödün
nitelikte olduğunu; dünyada yaşanan etnik Daha sonraki yıllarda bu alanda yapılan di- vermeyen, terminolojisi hafifletilmiş bir mi-
ve dini çatışmalara karşı örnek bir model ğer özgün çalışmalarla birlikte bu yayının marlık tarihi araştırmasıdır. Bu özelliği ile hem
olabileceğine ve barış kültürünün geliştiril- da meslektaşlar arasında ilgiyle karşılanaca- bir referans kitabı, hem okurlara çok yönlü
mesi için katkı sağlayacağını düşünüyoruz.” ğını umuyoruz. bir katkı sağlayacak bir başucu kitabıdır.

GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8 | 95


ESKİ VE YENİ ADANA’DAN

Fotoğraf “Adana Sanayi Tarihi” kitabından alınmıştır. (sf 112)

96 | GÜNEYMİMARLIK | HAZİRAN2012 | SAYI 8


Sanayi Yapıları /

TMMOB M‹MARLAR ODASI ADANA ŞUBESİ


Güneymimarlık
Endüstri Arkeolojisi
¢
ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANI
ZİHNİ ALDIRMAZ İLE SÖYLEŞİ
Samet KARYALDIZ - Bahattin ŞAHİN

¢
ENDÜSTRİ MİRASINI KORUMA VE
YENİDEN KULLANIM YAKLAŞIMI
Gül KÖKSAL

¢
BİR SANAYİ YAPISINI TASARLAMAK
ZEKİ YÜZÜAK VE ÜNAL ÖZYURT İLE SÖYLEŞİ
Demet ERKE YAPTI

¢
MİMARİDE ANLAM VE DOKU YİTİMİNE
KARŞI UZLAŞMA
Didem BAŞ YANARATEŞ

Güney mimarlık TMMOB M‹MARLAR ODASI ADANA ŞUBESİ


HAZiRAN 2012.SAYI8

08
ISSN 1309-9639
HAZiRAN 2012 • SAYI 8

You might also like