Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 81

T Ü R K Ş İ V E L E R İ N İ N T A S N İ F İ

R. Rahmeti Arat

i. GİRİŞ s- 62-64
h. TÜRK ŞİVELERİNİN TASNİFİ TECRÜBELERİ s. 65-124
1. A d e l u n g , j . Ch. ( I8Ü6 ) a. 65
2. A d e l u n g , F r . B. 65
3. K l a p r o t h , H. J . (.1823) s. 68
4. B a i b i , A. ( 1826 ) S. 09
• 6. P a l mb 1 a d, W. Fr. (1827 ) a. 70
6. H a m m e T, J. (1838 ) S. 72
7. B e r e s i n , İ. N. (1849) S. 73
8. R a d l o f f , W. (1883) a. 75
9. V â m b e r y , H. ( 1885) S. 88
10. K a t a n t . v, N. F . (1894) S. 90
11. A r İ s t o v , N. A . (1896) s. 92
12. C a h u n , L . (1896) S. 93
13. K o r , F . E . (1Ö10)
5 a- 94
14. R a m s i e d t , G. J . ( 1917 ) S. 96
15. N e m e t h , J. ( 1917) . e. 97
16. B o g o r o d i t s k i y , V . A . (1922) S. 102
17. S a m o y l o v i ç , A. ( 1922 ) S. 97
18. B o g o r o d i t s k i y , V. A. (1934) S. 102
19. L i g e t İ, L . [Bârezİ, G.] (1941) s. 105
20. R â s â n e n , M. (1949) S. 106
21. B a s k a k o v , N. A . (1952) 8.110

III. TÜRK ŞİVELERİNİN TASNİFİ TECRÜBELERİNDEN


ÇIKAN NETİCELER. a. 124-133
1. Tasnifin esâsını teşkil eden ses hususiyetleri a. 124
2. Şivelerin adlandırılması S. 125
3. Şive gurupları S. 126
4. Yakut ve Çuvaş lehçeleri 8. 128
5. Tarihî şiveler ve yası dili malzemesi S. 128
6. Şive gurupları ve adlandırılması 9. 130

IV. TÜRK ŞİVELERİ TASNİFİNİN BUGÜNKÜ DURUMU s. 133-138¬


1. Tasnifin esâsını teşkil eden dil hususiyetleri ve
• şive gurupları 9. 133
2. Şive guruplarının adlandırılması a. 135
3. Şive guruplarının tasnifi cedveli S. 137
60 R. Rahmeti Arat

I.

G İ R İ Ş

Türk şivelerinin tasnifi meselesi türklük bilg-isinin b i r b i r i n e g i r i f t


meselelerinden yalnız b i r i n i teşkil eder. Türklerde aile birliğini, a i l e ­
lerin birleşmesinden husule gelen soy birliğini, soyları içine alan
b o y birliğini ve nihâyet boyların topluluğu olan k a v i m b i r l i k l e r i n i
meydana getiren esâs unsurların t e s b i t i v e b u b i r l i k l e r ile bu b i r l i k ­
lerin b i r b i r l e r i ile olan münâsebetlerinin türk tarihi içindeki inkişâf­
larının t a k i b i bugünün başlıca meselelerinden b i r i d i r . Türk d i l i , türk
edebiyatı, türk tarihi ve u m u m i y e t l e türk kültürünün b i r çok mese­
leleri bu hususların aydınlanması ile yakından ilgili bulunmaktadır.
S i b i r y a k a v i m l e r i n i n bir kısmı ile son zamanlara k a d a r göçebe hayat
tarzını b i r dereceye k a d a r muhâfaza etmiş olan türk k a v i m l e r i n d e
müşahede edilen kavmî b i r l i k l e r hakkında bâzı araştırmalar yapılmış
o l m a k l a b e r a b e r , bunlar daha çok basit birer tavsiften i b a r e t kalmış­
tır. Bugün gerek bu b i r l i k l e r arasındaki münâsebetler, gerek b u b i r ­
l i k l e r i n inkişâfları hakkında kâfî mâlûmata sâhip bulunmuyoruz. Bâzı
türk k a v i m l e r i n i n yabancı te'siri altında kalmış türk k a v m i v e y a
türkleşmiş yabancı k a v i m g i b i telâkkisinin bugün bile münâkaşa m e v ­
zuu olması, bu husustaki b i l g i l e r i m i z hakkında bize b i r fikir v e r e b i l i r .
Bu mesele ile yakından ilgilenmesi icâp eden asıl türk muhitine g e ­
lince, itiraf etmeliyiz k i , bu meselelerde en umûmî bilgilerde bile pek
b ü y ü k açıklıklar m e v c u t t u r ve bu sâhada araştırmalar y a p m a k l a m ü ­
kellef enstitülere henüz sâhip bulunmadığımıza göre, b u açıklıkların
kısa b i r zamanda doldurulması da pek mümkün görünmemektedir.

Ayrı-ayrı şahıslar g i b i , içtimaî bünyeler de tabi'î b i r inkişâf y o l u


t a k i p etmektedir. Bu inkişâfın asıl âmili içtimaî b i r l i k l e r i n k e n d i içle­
r i n d e k i şartlar olmakla beraber, b u r a d a dışarıdan gelen te'sirlerin d e ,
b i r dereceye k a d a r , e h e m m i y e t i vardır. Türk m i l l e t i g i b i , f a a l i y e t i n i
b i r kaç kıt'a üzerine y a y a n milletlerde b u karşılıklı münâsebetlerin
t e ' s i r i , tabiatiyle, daha büyük olacaktır.
Kavmî birliğin esâsını teşkil eden u n s u r l a r d a n b i r i de d i l d i r . O n u n
için, türk lehçe, şive v e ağızları bahis mevzuu o l u r k e n , kavmî b i r l i k
meselesi ile karşılaşılması ve bâzı hususların bu b i r l i k l e r e göre izaha ça­
lışılması tabi'î görülmelidir. Fakat unutulmamalıdır k i , şivelerin t a s n i f i
T ü r k şivelerinin tasnifi fil

g i b i , müşahhas bir mevzuda bile yalnız k a v m i münâsebete işâret et­


m e k kâfî g e l m e z ; bu tarzda bir izah yoluna g i r i l i n c e , bütün b i r millî
bünye ve bunun tarihî inkişâfı göz önünde bulundurulmalıdır. Bütün
b u meselelerin karşılıklı münâsebetleri ve tarihî s e y r i tesbit edilinceye
k a d a r , bu mevzuların hiç b i r i k e n d i başına tam olarak halledilemez ve
elde edilen neticeler de ancak bu sâhadaki araştırmaların ilerilemesi
nisbetinde b i r kıymet ifâde edebilir.
Bu umûmî esâsları türk şivelerinin tasnifine t a t b i k etmek istersek,
yapılması lâzım gelen işler şöyle hulâsa e d i l e b i l i r . Türk şivelerinin
esâslı ve ilmî bir tasnifinin yapılabilmesi için, 1. türk şiveleri, d i l b i l ­
gisi bakımından, daha ince b i r t e t k i k e tâbî tutularak, muhtelif şive
husûsiyetlerinin daha yakından t e s b i t edilmiş olması; 2. bu husûsiyet-
ler k e n d i aralarında mukayese edilmek suretiyle, şiveler arasındaki
münâsebetlerin tâyin edilmiş olması; 3. şivelerde görülen farklı husû-
siyetlerin k a v i m l e r i n k e n d i bünyelerine veya kavmî karışmalara âit
olup-o!madığmı anlamak için, bu şiveleri konuşan k a v i m l e r i n t a r i h i
ile e t n o l o j i k teşekküllerinin araştırılmış ve 4. her şivenin mevcut en
eski ve en y e n i d i l mâlzemesi mukayese edilerek, şivelerin husûsî te­
kâmül temâyüllerinin, hiç değilse ana hatları ile, tebârüz ettirilmiş b u ­
lunması icâp eder. Bu şarllar yerine getirilinceye kadar, türk şivele­
r i n i n tasnifi türk d i l b i l g i s i n i n dâimâ göz önünde bulunduracağı bir
mesele olarak k a l m a k t a devam edecek ve yapılacak tecrübelerin ne­
ticeleri de araştırmaların umûmî gelişmesine bağlı kalacaktır.

Türk şivelerinin tasnif tecrübelerinden, t o p l u olarak, i l k bahseden


İ. N . B e r e z i n olmuştur ( 1848; b k . n r . 7 ) . Son zamanlarda B.
Ç o b a n z â d e (Türk-Tatar dialektolojisi, Giriş, Bakû, 1927) de
aynı mevzû üzerinde durmuştur. Türk d i l i ve edebiyatı sahasında
umûmî alâkanın derinleşmesi ve genişlemesi için çok istifâdeli eserler
vermiş olan bu müellif, kendisi bir tasnif ortaya koymamış olmakla
berâber, daha önce yapılmış olan belli-başlı tasnülerİ esâslı bir tahlile
tâbî tutmuştur. 1926'da Bakû'da toplanan türkoloji kongresinde, türk
şiveieri arasındaki münâsebetlere dâir b i r tebliğde bulunmuş olan
Ç o b a n z â d e , türk şive araştırmaları ile i l g i l i çalışmalara temâsla,
bu tetkiklerin müstakil olarak ele alınmayıp, çok defa, diğer sahaların
aydınlatılmasında ve bir takım tarihî, iktisadî ve siyâsî meselelerin
hallinde yardımcı b i r f a a l i y e t g i b i telâkki edilmiş olduğunu, türkolog-
füologların ayrı-ayrı şivelerin t e t k i k i n d e n ileri gidemeyerek, m u k a y e ­
seli araştırmalara geçmemiş bulunduklarını, şivelerin tasnifinde de y a l ­
nız ses hususiyetleri üzerinde d u r u l a r a k , tarihî husûsiyetlere ehemmi­
y e t verilmemiş olmasından dolayı, muhtelif p r e n s i p l e r i n biı birine ka-
İ'}
62 R. Rahmeti Arat

rıştırilmış bulunduğunu belirtmiş ve b u noktalara k o n g r e n i n d i k k a t i n i


celbetmiştir ( b k . ayn. esr. ve Stenograf içeskiy otçet türkologiçeskogo
s'ezda, Bakû. 1926, s. 100). K o n g r e d e 1. her d i l ve şivenin ayrı-ayn tet­
k i k i ve bunların d i k k a t l i araştırmalara dayanan mufassal lügat ve i l ­
m i g r a m e r l e r i n i n hazırlanmasına, 2. türk d i l ve şivelerinin mukayeseli
g r a m e r i , mukayeseli iştikak lügati ve tasnifi için zarûrî olan hazırlık­
ların yapılmasına k a r a r verilmiş ( b k . ayn. esr., s. 4 0 1 ) o l m a k l a b e r a ­
ber, aradan uzun yıllar geçtiği hâlde, b u arzu hâlâ t a h a k k u k e t t i r i l e ­
memiştir v e her vesile i l e tekrar-tekrar hatırlatılmağa değer mühim
bir mesele olarak o r t a d a durmaktadır.
B u r a d a türk şivelerinin tasnifi üzerinde şimdiye k a d a r yapılmış
olan tecrübeler, mümkün olduğu k a d a r t o p l u b i r hâlde, b i r a r a y a g e ­
tirilmeğe çalışılmıştır. O k u y u c u l a r b u r a d a ^ b i r de İstanbul üniversite­
sinde tedrisatta kullanılmakta olan değişik tasnif şeklini bulacaklardır.
Bu yazıda önce şivelerin tasnifi ile yakından i l g i l i olan türk k a ­
vimleri ile türk yazı d i l i n i n inkişâf devirlerine dâir kısımların da e k ­
lenmesi düşünülmüştü. Fakat yazı hacminin fazla büyümemesi için, b u
mevzuların ayrıca ele alınması u y g u n görülmüştür.
Yazı matbaaya v e r i l d i k t e n sonra, b u mevzü ile i l g i l i i k i m a k a l e
intişar etmiştir : N . A . B a sjk a k o v, K voprosu o hlassijikatsii târkskih
yazıkov ( „Türk d i l l e r i n i n tasnifi meselesine d â i r " ; İzvest. A k a d . N a u k
SSSR, o t d . L i t a r e t u n i yazıka, 1952, X I , 2, s. 1 2 1 - 1 3 4 ) ve S. E .
M a l o v , Drevnie i novıe türkskie yazıki („Eski ve y e n i türk d i l l e r i " ;
ayn. esr., s. 135 — 1 4 3 ) . Bunlardan birincisi — eski ve y e n i , bütün
türk d i l ve şivelerini, daha doğrusu mevcut bütün d i l mâlzemesini
b i r tasnif çerçevesi içine yerleştirme tecıübesidir; i k i n c i s i — türk
d i l ve şivelerinde eskilik ve y e n i l i k meselesinin tâyini hususunda bâzı
esâslar üzerinde d u r m a k t a ve bunları b u bakımdan g u r u p l a r a ayırmak­
tadır. B a s k a k o v ' u n makalesi, türk şivelerinin tasnifini de içine a l ­
mış olduğundan, baskı mÜşkilâtına rağmen, tasnif tecrübeleri sırasına
alınmış, f a k a t neticeler kısmında istifâdeye imkân bulunamamıştır. Ş i ­
velerden ziyâde türk yazı d i l i meselesi ile i l g i l i olan b u yazılara i l e ­
r i d e temâs edilecektir;
M.

T Ü R K ŞİVELERİNİN TASNİFİ T E C R Ü B E L E R İ

1
A D E L U N G , Johann C h r i s t o p h
(1732 —1806)
Mithridates,\ t 1806.

2
A D E L U N G , Friedrich
(1768—1843)

Uebersicht aller bekannten Sprachen and ihrer


. Dialecte, s. 32—35.

Gerek bu i k i müellifin ve gerek bunlardan sonra b u mevzû i l e


ilgilenmiş elan H . J. v o n K 1 a p r o t h , A . B a l b i , W . F. P a l m b l a d
ve J. v o n H a m m e r ' i n eserlerinden istifâde etmek imkânı, maalesef,
•bulunamamış ve bunlar hakkındaki malûmat i . N . B e r e z i n ' i n Re-
eherehes sur les dialecîes musülmens. I . Systeme des dialeetes tares
( K a z a n , 1 8 4 3 ) adlı eserinden alınmıştır ( k r ş . aş. nr. 7 ) . B e r e z i n , b u n ­
lara dolayısı ile temas etmiş olduğundan, türk şivelerinin tasnifi ile
i l g i l i cedvelieri kendi eserine almış olmakla berâber, bu tasniflere esâs
.teşkil edan hususiyetler üzerinde ayrıca durmamış ve ancak neticele­
r i n i kısaca tenkitle İktifa etmiştir.
B e r ez i n ' e göre, j . C h . A d e 1 u n g dünya d i l l e r i sistemi v e şi­
veleri üzerinde duruıken, gramer ve lügat husûsİyetleıini göz Önünde
•bulundurmak suretiyle, türk diline de temas etmiş ve türk şivelerini
bir tasnife tâbi tutmuştur. Bu malzeme daha sonra yeğeni F. A d e -
l u n g tarafından e!e alınmış ve ikmâline çalışılmıştır. Fakat b u r a d a
da bir çok n o k t a l a r eksik kalmış ve şive guruplarındaki karışıklıklar
önlenememiş ( m a l , çuvaşça, Tatar sîvelsrî arasında zikredilmesi lâzım
ge!d;ği hâlde, S i b i r y a türkleri şiveleri arasına alınmıştır) ve bâzı şi­
veler ( m s l . Azerî şivesi) tasnife idhâl edilmemiştir. Bu tasnifte yer alan
.şiveler, d i l .liJsûilyetlerifiden ziyâde, k a v i m isimlerine göre sıralanmış
ve bundan ('olayı lasn.f de arzu edildiği kadar vâzıh olmamıştır. Bun-
Jara b i r de b i r çok m a t b u iı lîdt.ırıaı eklemek lâzımdır.
Tasnifte türk şiveleri şu §• kilde sıralanmaktadır.
R, Rahmeti Arat

J. C h . A d e l u n g H e r i k i s i n d e müşterek F. Adelung

L C E N U P T A T A R L A R I V E V A TÜRKLER

1. Türkistanlılar
Kara-Kalpaklar
2. Türkmenler
a. Afşarlar a, Afşarlar (İran) 1

b. Begdeliler ( S u r i y e )
c. M u t u a l i ( L ü b n a n )
d. U r u k l a r ( A n a d o l u )
e. N o v a r l a r { S u r i y e )
3 . Özbekler ( e s k i H a r z e m l i l e r )
a. Taşkentliler
b. A r a l b. A r a b e s (I)
c. Belhliler
d. Hiveliler

4. Buhârâ
a. Büyük Buhârâ
b. Küçük Buhârâ
c. U y g u r l a r
5. Karamanlılar
6. Osmanlılar, Türkler

II. ŞİMAL T A T A R L A R I , ASİL T A T A R L A R


( Ç ı ğ a t a y , eski tatar şiveai)

A. Sâf Tatarlar
1. N o g a y ve Kırım tatarları a. N o g a y
a. M o n k a t b. M o n k a t
b. K u n d u r l a r c. K u n d u r l a r
1. Bı;cak (Besara bya)
2. Yedsan
3. Yanboyluk
4. Kaban

d. Mansurlar
e. T e r e k tatarları
f. Basij anlar f. Kırım tatarları,
g. K u m u k l a r K a r a i m yabudilerü
h. Karaçay
Türk şivelerinin tasnifi

g. Dağıstan tatarları
h. Şirvan tatarları
i . Uytigur
2. K u m a n l a r k. Kumanlar
3 . Kazan tatarları I . K a z a n tatarları
4. O r e h b u r g tatarları m. O r e n b u r g tatarlara
' _ 1. Uf a tatarları
2. Mİşerler
3. Başkırtlar
4. Kara-Kalpaklar
5 . Kırgız n. K g -ı r l z

Burutlar, büyük, orta Burutlar, b ü y ü k O r d a


ve küçük O d a l a r o. N i j e n o v g o r o d tatarları
6. T u r a n veya S i b i r y a p . T u r a n veya S i b i r y a
tatarları tatarları
1. Turalıîar
2. Tobol tatarları
3. Taralılar
4. Tomsk tatarları
5. Obi tatarları
6. B a r a batılar
7. Verhotur tatarları
8. Yekaterinburg
9. Cazlar
10. Zeuhtinliler
11. Yasaklılar

B. M o ğ u l - T a t a r ırkı

1. K r a s n o y a r s k tatarları a. K r a s n o y a r s k tatarlara
Kuznetsk tatarları 1. Soyotlar.
Soyotlar 2. Kangatlar

b. Kuznetsk tatarları
1. Tona havzası
2. Biy havzası
3. Kaça havzası

2. Kaçalılar c. Kaçalılar
1. Kaçalılar
2. Kızıltılar .
3. K a y d unlular
4. Sagaylar
5. Bahirler
Türkiyat Mecmuası
R. Rahmeti Arat

3. Çulım tatarları d. Çulım tatarları


4. Teleütler e. Teleütler, Telengütler
f . Kamasinliler, Karagaslar
1. K i s t i n tatarları
2. Tulibert tatarları
3. Abalılar
4. Verho-Tomsk tatarları
5. Bİrüsler
6. Sagau tatarları '
7. Beltirler
5. Y a k u t l a r g. T u r u h a n tatarları
6. Çuvaşlar h. Y a k u t l a r
i . Çuvaşlar

K L A P R O T H , H. J. von

(1783 — 1 8 3 5 )
Asia polygloita, Paris, 1823.

İ. N . B e r ez i n ' e göre ( a ş . b k . ) , A s y a k a v i m l e r i n i n tasnifi tecrü­


besini yapmış olan K l a p r o t h eserinde 14 türk k a v m i z i k r e t m e k t e ,
fakat esere ilâve edilmiş olan atlasta 23 türk şivesine âit lügat
malzemesi v e r m e k t e d i r . Müellif, şivelerden bahsederken, gramer şekil­
lerine y e r vermemiş, yalnız lügat araştırmaları ile i k t i f a etmişfir. Ç o k
defa telâffuzları bile hatalı olan b u lügat mâlzemesi, şivelerin bâzı h u ­
susiyetlerini göstermekle berâber, bunları b i r b i r i n d e n ayırt etmeğe kâfî
gelmediğinden, b u müellif de türk şiveleri için bir tasnif sistemi vü­
cûda getirememiştir.
Esere eklenmiş olan d i l atlasında ( s . X X V I — X X X I X ) türk şiveleri
şu şekilde sıralanmaktadır.

1. Uygur 9. Yenisey
2. Kazan 10. Kuznetsk
3. Başkırt 11. Baraba
4. Mişer 12. Kaı.haz
5. Nogay 13. Teleüt
6. Tobolsk 14. Yakut
7 . Çaz 15. Kırgız
8. Çulım 16. Hive
Türk şivelerinin tasnifi 67

17. Türkmen 20. Kızılbaş


18. Karaçay 2 1 . Kazah
. 19. Kumık 22. Osmanlı
' . 23. Çuvaş

- B A L B I , Adriano
(1782 — 1848)
Atlas etfınographigue da globe, Paris, 1826.

1. N . B e r e z i n ' i n , t a s n i f i n d e k i esâslar hakkında izahat vermeme­


s i n e , şivelerin g u r u p l a r a taksimini hatâlı ve malzeme bakımından p e k
tatminkâr bulmamasına rağmen, B a 1 b i j ' n i n , k e n d i d e v r i n e göre, oldukça
i s t i f a d e l i b i r tasnif yapmış olduğu anlaşılmaktadır.
A . B a l b i türk şivelerini şu şekilde guruplandırmıştır.

L TÜRK DİLİ

1. U y g u r
2. Osmanlı
a. Rumeli
b. A n a d o l u
3. Ç a g a t a"y
a. Özbekler
b . A r a l veya K o n g r a t l a r
4. K ı p ç a k
a. Turalı tatarları
b. Çazlar
c. Başkırtlar
d. Mişerler
c. 'Kara-Kalpakîar
5. T ü r k m e n
a. - Türkistan türkmenleri
b . Kâbil türkmenleri . .
c. İran türkmenleri
d. Türkiye türkmenleri
R . Rahmeti Arat

1. Anadolu türkmenleri
2. Begdeliler . v

8. No var
4. U r u k l a r , Y ö r ü k ,
5. Mutualiler

e. Rusya türkmenleri

6. K a f k a s - Tunalılar

a. B a s i y a n
1. A s d Basiyanlar veya Balkar
2. Karaçay
3. Çerige veya Çegem

b. N o g a y
c. Kumıklar

7. K ı r g ı z
a. B u r u t l a r
b. Kazak, K a y s a k
1. B ü y ü k Orda
2. Orta Orda
3. Küçük Orda

8. C e n û b î Sibiryalılar
a. Çulım, U r a n h a t v e y a T u t a l
b. B a r a b a , Barama veya Barabalılar
c. Kuznetsk veya Verho-Tomsk, Abalıl
d. Kaçlar, Kaşkalar veya Kaçalılar
e. Kanzaglar
f. Y a n n a r veya Yarıntılar
g. Y a s t a l a r veya Yastalılar
h. Bohtalar v e y a Bohtalılar
i. T u b a l a r , Tubalılar v e y a Kırgıstar
j. Beltirler ...
k. Soyonlar*
1. Birüsler
m. Teleütler, Tölötler

li. YAKUT DİU

III. ÇUVAŞ DİLİ


T i i r k şivelerinin tasnifi

P A L M E L A D , Wilhelm Fredrik
(1788 — 1852)
Geographische und statistische Ephemeniden,
1827, X I X , 2 2 5 - 2 4 0 .

I . N . B e r e z i n ' e göre, daha geniş bir tasnif o l m a k l a berâber,


Adelung tasnifindeki hatâlar b u r a d a d a m e v c u t t u r . U y g u r , Azerî
ve K a z a n şiveleri ile yakutça unutulmuştur. Müellif tasnifinde d i l hu-
sûsiyetlerine dayanacağı y e r d e , daha çok k a v i m l e r i n tasnifini yapmıştır.
P a 1 m b 1 a d 'ın tasnifinde türk k a v i m l e r i şöyle bir sıra tâkip
etmektedir.
L ASIL TÜRKLER

1. Osmanlılar
2. Türkmenler
3. Özbekler
4. Kara-Kalpaklar
5. S i b i r y a türkleri (veya tatarları)
a. Turalılar
b. T o b o l s k tatarları
c. T u r a tatarları
d. T o m s k tatarları

II. K A R I Ş I K TÜRKLER

1. Nogaylar
a. Asıl N o g a y l a r
'. 1. Bucuk
2. Kundur
3. Kasbulat
4. Naourous

b. Basiyanlar veya K u c a tatarları


1. Kara çay
2. Çerige
3. Baaiyanlar veya Balkarlar
c. Kumıklar
2. Başkırtlar
TO E . Rahmeti Arat

a. Nogay '
b. S i b i r y a başkırtları
c. K a z a n başkırtları
d. Osa başkırtları
3, M i ş e r I e r
4. K ı r g ı z l a r
a. Büyük O r d a
b. O r t a O r d a
c. Küçük O r d a
4. Ç o 11 m 111 a r

III, TÜRKÇE KONUŞAN, F A K A T TÜRK ASLINDAN


OLMAYAN KAVİMLER

1. T u bal ar
2. Teleütler
3. Barabalılar
4. Çuvaşlar
5. Kuznetskliler, Abalılar
6. Kaçalılar
7. Yarınar v e y a Carınar
8. Bohtolar
9. Kaydinar
10. Beltirler
11. Sayanlar
12. Birüsler

HAMMER, Joseph, v o n
(1774 — 1856)
I , Bibiiotheca iialiana, 1825 (Decembra), s. 364 — 3 6 5 ;
0. Wiener Jahrbücher der Literatur, 1827, XXXV11I,
s. 1 6 — 1 7 ; I I I . ayri. esr., 1836, L X X V I , s. 1 8 9 - 1 9 1 .

Muhtelif vesilelerle b u meseleye temas etmiş olan müellif, aşağıdaki


sıradan da anlaşılacağı g i b i , gittikçe derinleşmiş ve I . N . B e r e z i n ' e
göre, bütün kusurlarına rağmen, diğerlerine nisbetle daha vâzıh b i r
sistem vücûda getirmiştir. Şive guruplarının karışık olması, bâzı ş i v e
T ü r k şivelerini e tasnifi

guruplarında daha küçük zümreler zİkredİldiği hâlde, S i b i r y a şivelerinin


gösterilmemesi, Âzerî şivesi i l e , İstifâde ettiği mâlzemeye rağmen^
komancayı tasnife almaması ve kırgızcanın ayrı bîr g u r u p hâlinde alın­
mış bulunması, tasnifin başlıca kusurlarını teşkil eder.
Hammer'in gittikçe inkişâf eden tasnifi şu gurupları ihtivâ e t ­
mektedir.
t ( 1825)
1. Çağatay^
2. Türkistafil
3. Kıpçak
4. Kırgız
• D. ( 1827)
1. U y g u r
2. Özbek
3. Türkmen
4. ' Kıpçak
5. N o g a y
6. Osmanlı
7. Dağıstan
8. S i b i r y a
9. Kırgız
III. (1836)
A . Kıpçak '
L Kırım
2. Kazan
3. Astırhan
4. Nogay
B. Büyük ve küçük Buhârâ "2
5. U y g u r veya Ç a ğ a t a y
6. Özbek
• 7. Türkmen
C. Dağıstan
8. Dağıstan '.
9. K a y t a k ve K a r a - K a y t a k
10. K u m u k ve Gazi-Kumuk
ıı. Kuvıç ;
12. Kara-Kalpak
R. Rahmeti Arat

. . D . Kırgız bozkırı
13. Kırgız
E. S i b i r y a
14. Çuvaş
15. Y a k u t
16. Başkırt
F. A n a d o l u
r 17. Osmanlı
G. A v r u p a
18. Osmanlı, Rumeli

BEREZİN, i l y a Nikolayaviç [ E . Berezine]


( 1819 — 1896 )

Recherches sur les dialectes musulmans. I . Système des dialectes


t u r c s ( Kazan, 1848 ), 95 s. ( Ayrı basım hâlinde çıkan b u eserin
aynı İsim altında İntişar eden aslı için b k . Üçemya zapiski izdav.
imperatorskim kazanskim universitetom, 1849, K a z a n , 1 8 4 8 ) .

Önce Kazan v e sonra Petersburg üniversitelerinde profesörlük


etmiş olan müellif, 1842—1845 yıllarında, K a z a n üniversitesinin yardımı
ile, şarkta yapmış olduğu ilmî araştırmalarda «müslüman şivelerini» ( 1 .
fürk şiveleri sistemi, 2. y e n i fars şivelerinin sistemi, 3. y e n i arap
şivelerinin sistemi ve 4. türk d i l i üzerinde araştırmalar) t e t k i k etmiş-
Ön Müellifin yukarıdaki eseri bu t e t k i k l e r d e n elde edilen neticele­
r i n i l k kısmını teşkil etmektedir. B e r e z i n eserinde, türk k a v i m l e r i
arasında bizzat yapmış olduğu t e t k i k l e r d e n başka, türkçe basma ve
y_azma eserler ile daha e v v e l yapılmış olan tasnif tecrübelerinden de
istifâde etmiştir ( b k . 1. J . C h . A d e 1 u n g , 2. F. A d e l u n g , 3. H . J.
K l a p r o t h , 4. A . B a l b i , 5. W . F. P a l m b l a d ve 6. J. v. H a m m e r ;
Ira müelliflerin t a s n i f l e r i hakkındaki malûmat B e r e z i n ' i n bu eserin­
d e n alınmış tır ).
B e r e z i n ' i n eserinde, türk şiveleri üzerinde 'daha önce yapılmış
olan tasnif tecrübeleri kısa b i r , t a h l i l ve tenkide tâbi t u t u l d u k t a n son­
r a ; k e n d i s i n i n varmış olduğu neticeler hulâsa edilmektedir. Burada
îürk şiveleri, 1. en eski v e en y e n i Ç a ğ a t a y v e y a ş a r k , 2. T a t a r
v e y a ş i m â l ve 3. Türk veya g a r p o l m a k üzere, üç g u r u p içinde
Turk şivelerinin tasnifi Ti

t o p l a n m a k t a ve bunları b i r b i r i n d e n ayıran başlıca hususiyetlere işaret


e d i l d i k t e n sonra, b u g u r u p l a r a dâhil şivelerin hususiyetleri üzerinde
durulmaktadır.

t Ç A Ğ A T A Y V E Y A ŞARK G U R U B U (TÜRKİSTAN )

Bu g u r u b a dâhil türk şivelerini diğerlerinden ayıran başlıca husu­


siyetler şunlardır: 1. d- yerine t- {temir «demir»), -z yerine -s (bar¬
mas «gitmez»), b ve p yerine m (yazarmız—yazarbız «yazarız») sesle­
r i n i n b u l u n m a s ı ; 2. hâl-i hâzır için -ar, -er, -ur -ür, -ır, -ir e k l e r i n i n
'kullanılması; 3. gramer şekillerinin daha âz olması v e k a i d e y e daha
az tâbî tutulması; 4. diğer guruplarınkinden farklı gramer şekillerine
tesâdüf edilmesi ve 5. eski türkçe kelimelerin daha çok muhâfaza
•edilmiş olması.
Bu g u r u b a şu şiveler dâhildir :
. 1. Uygur
2. Koman
3. Çağatay
4. Özbek
5. Türkmen (Türkistan)
6. Kazan (yazı d i l i )

II. T A T A R V E Y A ŞİMAL GURUBU (KIPÇAK)

Edebî mahsûller bakımından daha f a k i r o l m a k l a beraber, g r a m e r


şekilleri hususunda Çağatay g u r u b u n d a n pek geri kalmayan b u g u ­
r u p t a bilhassa şu hususiyetler zikre değer : 1. ya, u v e ne seslerinin
çokluğundan, ileri gelen telâffuz tatlılığı; 2. b i r ç o k seslerin değişik şe­
k i l l e r i n i n bulunması; 3. kâideye u y m a y a n g r a m e r şekillerinin m e v c u ­
d i y e t i ; 4. hâl-i hâzır için, muzârİ -r y e r i n e , -a, -e g e r u n d i u m şeklinin
kullanılması ve 5. diğer guruplarınkinden farklı g r a m e r şekillerinin
bulunması.
Bu g u r u b a şu şiveler d â h i l d i r :
1. Kırgız
2. Başkırt
3. Nogay
4. Kumık
5. Karaçay
6. Mişer
7. Sibirya
74 R. Rahmeti Arat

III. TÜRK V E Y A G A R P G U R U B U

Edebî mahsûller bakımından çok zengin olan b u g u r u b u n başlıca


husûsiyetleri şunlardır: 1. telâffuzun lâtif, tatlı, doğru ve ünlü ahengi­
nin t a m olması; 2. gramer şekillerinin çok, kaideye u y g u n ve mazbut
bulunması; 3. -r isim-fiil şeklinin hâl-i hâzır ve diğer zamanlar için
kullanılması; 4. arapça ve farsça kelimelerin çokluğu ve eski şekille­
r i n daha az muhafaza edilmiş bulunması.
Bu g u r u b a şu şiveler dâhildir:
1. Dağıstan
2. Azerbaycan
3. Kırım
4. Anadolu
5. Rumeli (İstanbul)

R ADLOFF, Wilhelm
• (1837 — 1918)

Phonetik der'nördlichen Türksprachen, Leipzig, 1882—1883,


I I , s. 280—291 ( C a p . X V I I I ) : Classification der Türkdialecte
nach den phonetischen Erscheinungen.

«Ses hususiyetlerine göre, türk şivelerinin tasnifi> başlığından d a


anlaşıldığı g i b i , R a d i o f f t a s n i f i n d e , esâs olarak, ses husûsiyetlerini ele
almakta ve bunları önce g u r u p l a r a ve sonra bu guruplara dâhil şivelere
göre sıralamaktadır, Türk şivelerinin mühim b i r kısmını bizzat tetkik,
etmiş olan müellif eserinin bu kısmında ancak tasnif için mühim gör­
d ü ğ ü husûsiyetleri b i r araya getirmiştir, Muhtelif şivelerdeki seslerin:
d u r u m u hakkında daha etraflı b i r f i k i r edinmek için, eserin bütününün,
göz önünde bulundurulması .zarûrîdir. Bu arada muhtelif şive ve şive
guruplarına dâir verilen geniş malûmatın d a h i aynen tekrarlanması, tasnif
tecrübelerini bir araya t o p l a m a k gâyesini güden b i r yazının hudutla­
rını asmakla beraber, şivelerin tasnifinde ses hususiyetlerinin ehem­
m i y e t i n d e n dolayı, faydalı görülmüştür.

L ŞARK ŞİVELERİ . '

Müsâvî haklara sahip olan a, e(e), o, a, ü, ı, i ünlüleri, ağız. b o r u -


Türk şivelerinin tasnifi 75

sunun durumuna göre, her b i r i n d e dörder o l m a k üzere, a r t - d a m a k


(a, o, i , t i ) , ö n - d a m a k ( e,5, i,ü'), d i ş ( o , i , e,i), d u d a k ( o , u, ö, a )
v e b u n u n genişleme ve darlaşma derecelerine göre de g e n i ş ( a , e, o, ö)
ve d a r (ı,İ,u,ü) ünlülere ayrılır (geniş—diş—art-damak—a, geniş —
d u d a k — a r t - d a m a k — o , geniş—diş—ön-damak — e , geniş—dudak—ön-
d a m a k — ö, dar—diş—art-damak—;, d a r — d u d a k — ö n - d a m a k — a , d a r —
diş —ön-damak — i , dar—dudak—ön-damak — u ) . Ön-damak benzer­
liği ile şartlanmış olan muntazam ünlü sırası mevcuttur. O r t a d u r u m d a
bulunan t e k ön-damak ünlüsü — ı ' d i r { m s l . attığa < atliğğa «atlıya»,
yığan <. yığğan « y ı ğ a n » ) . Geniş-^diş—art-damak o.'nun k e n d i s i n d e n
s o n r a gelen d a r ünlülere zayıf te'sir etmesine m u k a b i l ( m s l . o ' d a n
sonra umumiyetle i, bâzan o"), dudak—ön-damak ünlüsü olan ö, ken­
disinden s o n r a k i d a r ünlüyü k u v v e t l i te'siri altında b u l u n d u r u r ( m s l .
ö ' d e n sonra dâimâ ü ) .
Başta ve sonda yalnız sadâsız ünsüzler ( m s l . korot < ; rüs. gorod
»şehir», peyrem < beyrem < bayram « b a y r a m » ) ve o r t a d a , ünlüler
arasında, yalnız sadâlı patlayıcı sesler ( m s l . k yerine ğ, t yerine d, p
y e r i n e b, $ yerine j ; ç sesi, f - f ş telâffuz edildiğinden, sadâlılaşmaz:
içip «içip», pıçak «bıçak», paça < patsa < pâdişâh) b u l u n u r . . Ünlü ile
başlayan b i r ek geldiği v a k i t , sondaki patlayıcı sadâsızlar dâimâ sa-
dâhlaşır ( m s l . ot—odı «ateşi», at—adım «atım», sat— sadayn »satayım»).
H e r i k i s i de ünsüz olmak şartı i l e , o r t a d a sadâsız çift ses b u l u n a b i l i r
( m s l . akkan «akan», sakta- <Zsakla- ^saklamak», oktın <okmn «okun»).
Hece s o n u n d a n, m, h sesleri bulunduğu v a k i t , b u n u tâkip eden he­
cenin başındaki p sesi m olur. Kalın ve ince / sesi b u l u n u r .

1. Asıl Altay şiveleri

Geniş, d u d a k ünlüleri o ve ö her hecede b u l u n a b i l i r ; o dâimâ o ' d a n


sonra, ö ise Ö'den sonra gelir v e böylece geniş ünlülü ekler dört türlü
değişikliğe ( a , e, o, ö ) tâbî t u t u l u r . D i f t o n g l a r d a n a n c a k ' [/-diftongu
bulunur ( m s l . uy «sığır», uykta- «uyumak»). U z u n ünlülerden â, e, z
sesleri aii.-yk. aa, ee, ii g i b i telâffuz e d i l i r ( m s l . sâl = saal< sağal
<; sakal, kân — kaan<i kağan); uzun i bulunmaz v e b u n u n yerine i
kullanılır. Son hecenin hafif ünlüsü kendisinden s o n r a k i a r ^ d i l sesi ile
birleşirse, dâimâ uzun ü ve S ünlüleri m e y d a n a gelir ( m s l . atta < athğ
«atlı», ittü<.itlig «itli»). Mürekkep ön-dil sesi olan ç, sadâlı şekli b u ­
lunmadığı için, o r t a d a , ünlüler .arasında, sadâsız şeklini muhafaza eder
( m s l . içip «içip», pıçak «bıçak», koyçu «koyuncu»). O r t a d a , ön-damak
ünlüleri arasında, art-dil seslerinden yalnız ğ sesi b u l u n u r . Patlayıcı
ve basit sızıcı sesler, i k i ünlü arasında sadâsız şekillerini muhafaza
76 R. Rahmeti Arat

ederlerse, ikizleşirler (kk, kk, pp, tt, ss; msl. ekki = eki «iki», y e t t i =
yeti «yedi», albassun = almasun «almasın»), Sadâsız art-dil sızıcı h
bulunmaz. Sadâh /, L , n sesleri, sadâsız ünsüzlerden sonra — i ve diğer
sadâlı ünsüzlerden (m, n, l, n ) sonra — d olur. Çift ünsüzlerden rl, r L
sesleri o r t a d a değişmez [msl. karlık-, karlü < karlığ «karlı», erlik
«şeytan», erlii <i ederlig «eyerli»).
Ünsüzlerin d u r u m u için b k . b i r de 370 — 375.

a. Aliay şivesi

D u d a k ünlülerinin benzerliği çok k u v v e t l i olup, ü 'den sonra dâimâ


ö gelir. Başta yarı-ünlü y — bulunur. Çift ünsüz pk o r t a d a kp o l u r
( m s l . ökpo < Öpkö «ciğer», yakpın < yapkan «kapamış»).
Bk; b i r d e ünlüler için — 1 0 v e ünsüzler için — 178,252, 407—409,435.

b. Teleüt şivesi

D u d a k ünlülerinin benzerliği daha zayıf o l u p , ti' 'den sonra dâimâ


e gelir. Başta y y e r i n e y'(=dy) bulunur.
Bk.bir de ünlüler için — 5 - 9 ve ünsüzler için —181,252,407—409, 435.

2. Baraba şivesi

D u d a k ünlüleri benzerliği, A l t a y şivelerininkine nisbetle, daha


zayıftır; o yalnız i l k hecede bulunur. Ö ve ü ünlülerinin t e ' s i r i
farklıdır, [/-diftongdan başka, geniş uaû'e ( m s l . uak «ufak», aat- «kır­
mak») ve d u d a k eü ( m s l . teiidir- < tegdir- «deydirmek», teiibe «töbe»)
diftonglarına da rastlanır. Son hecenin hafif ünlüsü, son art-dil sesi ile
birleşirse, asıl A l t a y şivelerinde olduğu g i b i , dâimâ uzun ü, ü olur.
Ünsüzlerin baş, s o n ve o r t a d a k i d u r u m u A l t a y şivelerinde olduğu
g i b i d i r ; f a k a t burada sonda sadâlı z sesi bulunur. A l t a y şivelerindeki
'ğ yerine g, ç (— t + ş) yerine ts (başta ve s o n d a ) ve dz (ortada ünlü
ve sadâlılar arasında) geçer. Baraba şivesinin diğer b i r hususiyeti
de canh eklerin başındaki /, n seslerinin, kelime sonundaki sadâsız
ünsüzlerden sonra bile, muhâfâza edilmesidir ve b u bakımdan şark
şiveleri arasında ayrı b i r y e r işgâl etmektedir.
B k . b i r de ünlüler i ç i n — 1 1 ve ünsüzler için — 2 5 2 , 415—416.

3. ŞİmâlîAltay şiveleri

D u d a k ünlülerinin benzerliği bakımından, Baraba şivesine b e n z e r ;


o yalnız i l k hecede bulunur, ö ve ü ünlülerinin te'sir k u v v e t i farklıdır.
Türk şivelerinin tasnifi 77

K e l i m e sonunda art-dil sesi ğ bulunur. Mürekkep Ön-dil sesi olan


ç ' n i n , ç ve c o l m a k üzere, her i k i şekli mevcuttur. A r t - d a m a k — b u r u n
sesi h o r t a d a , çok defa, ğ sesi ile. değişir ( m s l . L e b . tügey «çift-çift»
= A l t . tünöy), sadâh n, / sesleri sadâsız ünsüzlerden sonra — t , b u ­
r u n sesi olan"n 'den sonra — d ve h, m seslerinden sonra — n olur; sadâlı
g, r , / seslerinden sonra ise —değişmez.

a. Lebed şivesi

A l t a y c a d a k i mürekkep ön-dil sesinin b u r a d a , sadâlı ve sadâsız


olmak üzere, her. i k i şekli m e v c u t t u r : kelime başında, sonunda v e
sadâsız ünsüzlerden sonra — p ; o r t a d a ünlüler arasında ve sadâlı ü n ­
süzlerden sonra — c . A l t a y şivesinde olduğu g i b i , Lebed şivesinde de
başta y- b u l u n u r ; fakat b u sesi tâkip eden ünlüden sonra n, h, m
seslerinden b i r i bulunursa, b u y sesi dâima n ( n y ) sesine inkılâp eder
( m s l . nand- «Çyahıl- «yanılmak», nahmur < yanmur »yağmur», nahıs
•< yanış «yalnız», nah- < yan- «geri gelmek, dönmek»).
B k . b i r de ünsüzler için — 179, 410—411, 436.

b. Şor şivesi

Başta ve sonda ç sesi yerine dâimâ ş ve ortada, L e b e d şivesinde


olduğu g i b i , c b u l u n u r . Kelime başında, A l t a y ve Teleüt şivelerindeki
y ve y' sesleri yerine dâimâ ç kullanılır (y- yerine n ile telâffuz edi­
len sözler h â r i ç ; b u n sesi Lebed şivesindeki n sesine tekabül eder
ve b u n u tâkip eden b u r u n sesinin kaybolduğu sözlerde de muhafaza
e d i l i r ) . Bir çok kelimelerde i l k hece sonunda, A l t a y şivesindeki y
y e r i n e , s ve o r t a d a , ünlüleri müteakip, z sesleri kullanılır ( ms!.
azak = ayak «ayak", kazın —kayın -kayın», pos=poy « b o y , tos- =
toy- «doymak»).
Bk. bîr de ünlüler için — 1 1 "e ünsüzler için — 1 8 2 , 2 7 6 , 4 1 0 — 4 1 1 , 4 3 7 .

4. Abakan şiveleri

D u d a k ünlü 1 erindeki", benzerlik derecesi zayıf ve değişiktir; o y a l ­


nız i l k hecede ve ö yalnız i t k i k i hecede bulunur ( m s l . ora «çukur,
hendek», ökpöde «ciğerde*, ödös • b o ğ a z » ; fakat aynı şahıs bunları oro,
ökpede ve ödes şekillerinde de söyleyebilir). A b a k a n şivelerinin b i r
hususiyetini de/ diğer şivelerde rastlanmayan, uzun î ' n ı n mevcûdiyetİ
teşkil eder ( m s l . kın < hnhı «yanı, kenarı», talî < tuhht «örgüsü»),
Sadâh ünsüzlerden örıce, ortada ve sonda b i r sadâlı ğ (—ğ) ve
7S R. Rahmeti Arat

eb ( « e v » ) kelimesinde de b i r sadâiı b bulunur. Kelime başında


y sesi yerine, Şc-r şivesinde olduğu g i b i , n sesi geçer; bâzı k e l i m e ­
lerde ise, başta — s ve o r t a d a , Şor şivesinde olduğu g i b i , z sesi b u ­
lunur.
B k . b i r d e ünlüler için — 1 2 — 1 4 , ünsüzler için — 376.

HL ASIL ABAKAN ŞİVELERİ

İlk hecede e dâimâ çok k e s i n olarak telâffuz edilen e sesine i n ­


kılâp eder, f a k a t b u değişme ünlülerin sıralanışına te'sır etmez.

1. Sagay şivesi

Kelime başında, A l t a y şivesindeki y- yerine, Şor şivesinde olduğu


g i b i . dâimâ ç bulunur. Kelime başındaki ç ve ş sesleri y e r i n e s sesi g e ­
çer. O r t a d a , ünlüler arasında, A l t a y şivesindeki z vğ j y e r i n e , z sesi
kullanılır. O r t a d a , A l t a y şivesindeki p y e r i n e , dâima sadâlı c bulunur.
Bk. b i r de ünsüzler için — 1 8 5 , 3 7 7 - 3 7 9 , 4 1 0 — 4 1 1 , 437.

2. Koybal şivesi

K e l i m e başında, A l t a y şivesindeki y y e r i n e , dâimâ y ( = t y ) ; s, ş


ve p sesleri y e r i n e — s ve z, j ve c sesleri yerine de — z kullanılır, k s ve
kp guruplarındaki seslerin y e r l e r i değişir ( s k ve pk). K e l i m e başındaki
y sesi, i l k ünlüyü n ve h sesleri tâkip ettiği v a k i t , n sesine inkılâp
e d e r ; i l k ünlüyü m sesi tâkip ederse, m olur ( m s l . mamtırtkı — Sag,
namurtka 'yumurta> ).
Bk. b i r de ünsüzler için — 1 8 6 .

3. Kaça şivesi

Kelime başındaki ve s o n u n d a k i bütün sesler K o y b a l şivesinde


olduğu g i b i d i r . K o y b a l şivesinde o r t a d a , A l t a y şivesindeki p sesine
tekabül eden z y e r i n e , aslında önceki hecenin sonu ise — 2, aslında
s o n r a k i hecenin başı i s e — j ( d y ) sesi geçer, si; ve pk gurupları, çok
defa, olduğu g i b i muhâfaza edilir,
. Bk. b i r de ünsüzler için — 1 8 6 .

4, Y ü s ve Kızıl şivesi

Ünlülerin d u r u m u şimâlî A l t a y şivelerindekine benzer. Ortada,


A l t a y şivesinde olduğu g i b i , dâimâ y b u l u n u r . Sonda, z ve ş sesleri
T ü r k şivelerinin tasnifi 7!»

y e r i n e , ekseriya s ve o r t a d a z kullanılır. A l t a y şivesinde kelime b a ­


şındaki ç sesi Kızıl şivesinde de mevcuttur; o r t a d a , b u n u n y e r i n e , z,
•ç ve c sesleri geçer; sonda ise, yalnız ş sesi kullanılır... .

5. K ü erik (Çolım) şivesi

Ünlüler ve ünlü ahengi bakımından, şimalî A l t a y şivelerine yakın


-olup, geniş ua (au, Ö, ü y e r i n e ) ve üe diftonglarına sık tesadüf edil-,
mesi b u şivenin b i r husûsiyetini teşkil eder ( m s l . ua = S, au, ağu
-«zehir», uats = ös, öp, auç, avuç «avuç», suak = sök, sük « s o ğ u k » ) .
y v e s, s, z, j sesleri A l t a y şivesinde olduğu g i b i d i r . A l t a y şive­
s i n d e k i mürekkep ünsüz ç sesi, Baraba şivesinde olduğu g i b i , başta,
sonda ve sadâsız ünsüzler yanında o r t a d a — ts ve o r t a d a , ünlüler a r a ­
sında sâdâlı ünsüzler önünde — d z olur. Sonda ve 3adâlı ünsüzler
-önünde o r t a d a —sadalı ğ sesi bulunur. Bâzı kelimelerde o r t a d a , A l t a y
şivesindeki y sesi yerine — z kullanılır. Canlı eklerin başındaki /,
TI sesleri, sadâsız ünsüzlerden sonra — i ve sadâlı ünsüzlerden s o n r a
— d o l u r ; . b u r u n seslerinden sonra gelen l sesi ise — n sesine inkılâp
•eder.

B k . b i r de ünlüler için — 1 1 ve ünsüzler için — 180, 4 1 0 — 4 1 1 , 4 3 7 .

6. Soyon şivesi

Ünlüler ve d u d a k ünlüleri benzerliği şimalî A l t a y şivelerinde o l ­


duğu g i b i d i r . Uzun ı bulunur. Kökteki İ sesi çok defa r şeklindedir
( m s l . ıt, it «it», pıt = bit «bit»).
Kelime başında ü ç art-damak sesine (k, k, h ) rastlanır. Ön>dil
.seslerinden s sesi A l t a y şivesindeki s sesine ve s ise — s ve p sesleri­
ne tekabül e d e r ; o r t a d a , b u sesler y e r i n e , z,j, j sesleri geçer. K e l i m e
başında, A l t a y şivesindeki y y e r i n e , / bulunur ve çok defa n şeklinde
görülür ( m s l . numurtka — yumurika «yumurta-, nit ~ yiğit «yiğit»),
.İlk hecenin sonunda, A l t a y şivesindeki y ve A b a k a n şivelerindeki z
-ve s sesleri yerine, Soyon şivesinde d ve t seslerinin bulunması
'bu şivenin b i r husûsiyetini teşkil eder. Önceki kelimenin s o n u n d a k i p
;ile sonraki kelimenin başındaki k seslerinin y e r değiştirmesi yalnız
.Soyon şivesinde müşahede edilen b i r husûsiyettir ( m s l . kirik-pep <^
kirip kep <, kir ip kelip «gire gelip», kelik-korsö < .kelip körsö »gelip
_gÖrse», kek-pörgöş < kep körgöş < kelip körgeç «gelip görünce»),
Bk. b i r de ünlüler için — 1 1 ve ünsüzler için— 183, 253—254.
80 R. Rahmeti Arat

7, Karagas şivesi

Ünlüler ve kelime köklerinin sonundaki d ve t seslerinin durumır


S o y o n şivesinde olduğu g i b i d i r . O r t a d a ünlüler arasında s ve ş ses­
l e r i n i n bulunması, k ve ğ sesleri yerine, sızıcı h ve o r t a d a b yerine-
/ sesinin geçmesi K a r a g a s şivesinin d i k k a t e değer hususiyetlerini teş­
k i l eder.
B k . b i r de ünlüler i ç i n — 15,' ünsüzler i ç i n — 184, 253 — 254.

8. Uygur şivesi

Ünlülerin d u r u m u b i l i n m e m e k t e d i r . D u d a k ünlülerinin benzerliği


S o y o n şivesindekine yakındır.
S o y o n ve A l t a y şivelerinde olduğu g i b i , sadâlı ve sadâsız ünsüzler
b u r a d a da b u l u n u r . U y g u r şivesinde de, S o y o n şivesindeki g i b i , m u ­
a y y e n kelime köklerinin sonunda t veya d sesine tesadüf edilir. C a n l ı
e k l e r i n başındaki İ ve n sesleri, ünsüz ile biten köklerin sonunda,,
değişmez.
B k . b i r de ünsüzler için — 187.

II. GARP ŞİVELERİ

i sesi, ön-damak i ve art-damak i olmak üzere, i k i ünlü hâlinde


b u l u n u r ; uzun î orta durumdadır.
K e l i m e başında hemen-hemen , yalnız sadâsız art-dil sesleri k, k
ile umumiyetle Ön-dil sesi t ve bâzan da, nâdir o l a r a k , sadâlı d b u l u ­
nur; diğer taraftan sadalı d u d a k sesi b umûmî olup, nâdir olarak sa­
dâsız p sesine d e tesâdüf e d i l i r . Ke'ime sonunda yalnız sadâsız p a t ­
layıcı sesler bulunur. A r t - d i l ve d u d a k sesleri o r t a d a dâimâ y u m u ş a ­
tılır; kelime s o n u n d a k i i sesi o r t a d a da sadâsız şeklini muhafaza eder.
Kalın v e ince o l m a k üzere, i k i / sesi m e v c u t t u r . K e l i m e başında, o r ­
tasında ve sonunda s, z ve ş sesleri b u l u n a b i l i r .

1. Kırgız şiveleri

.. ' Şark şivelerinde olduğu g i b i , bu şivelerde: de sekiz aslî ünlü m e v ­


c u t t u r . İlk hecedeki e sesi, A b a k a n şivelerindeki g i b i , e olur. Ünlü:
sırası çok muntazam b i r sıraya tâbidir, ö sssi bütün hecelerde b u l u ­
n a b i l i r ; ü sesinden sonra — ü ve Ö, ö sesinden sonra — ö ve ü bulunur.
D u d a k — a r t - d a m a k ünlüleri olan o ve u seslerinden sonra dâimâ u sesi.
gelir.
Türk şivelerinin tasnifi •- "Ui

Sadâh ünsüzlerden n, t sesleri, sadâsız ünsüzlerden sonra d â i ­


m a t ve sadâlı ünsüzlerden sonra ise, d olur. Sonda sadâh ünsüzler­
den ancak z ve j sesleri b u l u n a b i l i r . Birleşme y o l u . i l e , kelime ortasın­
da sadâlı çift ünsüzlerden zg, zğ, z d ve zb sesleri vücûda g e l e b i l i r ;
bitişik t e r k i p l e r d e bd seslerine de tesâdüf edilir. Canlı e k l e r i n başında
p (ünsüzlerden s o n r a ) ve m (ünlülerden s o n r a ) sesleri değişik k u l ­
lanılır.

Bk. b i r de ünsüzler için — 4 1 2 - 4 1 3 , 438.

.. .. a. Kara-Kırgız şivesi
o sesi her hecede b u l u n a b i l i r ( A l t a y şivelerinde olduğu gibi)/~&
sondaki art-dil sesi son geniş ünlü ile — 5, 8 ve dar ünlü ile — ü , ü şek­
linde birleşir; b u şekilde vücûda gelen ö ve ö seslerinin d u d a k b e n ­
zerlikleri y o k t u r . A l t a y şivesinde olduğu g i b i , burada d a mürekkep-^
sesi bulunur. Kelime başında y sesi mevcuttur. • •,
B k . b i r d e ünlüler için — 1 6 ve ünsüzler için — 176,255,315,386 - 3 8 8 .

b. Kazak-Kırgız şivesi

Geniş dudak—art-damak ünlüsü olan o ancak i l k hecede bulunabi-


i i r (bolğanda = Kara-Kırgız bolğortdo «olunca, olduğu vakit», konak
= Kara-Kırgız konok « k o n a k » ) . Geniş d i f t o n g l a r d a n ua, üö\ ta, ie ve
d u d a k diftonglarından aa, eü, OK, öa diftongları b u l u n u r . Kara-Kırgız
şivesindeki s sesi b u r a d a s sesine v e ç sesi ise, ş sesine inkılâp eder ;
kelime başındaki y sesi y e r i n e , b u r a d a c b u l u n u r .
Bk. b i r de ünlüler için — 17 ve ünsüzler için — 175, 255, 315^
382-385. .
•• c. Kara-Kalpak şivesi

Henüz iyice araştırılmamıştır. .* •.

2. İrtiş şiveleri

Irtiş şiveleri ünlüler bakımından umumiyetle -şimalî A l t a y şivele#-


n i n k i n i n aynıdır; d u d a k benzerliği değişik o l u p , o ancak i l k hecede
bulunur. B u r a d a kökteki ünlüler değişmesinin b i r .. çok izlerine tesâdüf
edilir { e > i , o > ıı, 5 > ü, i > i").
Kelime başında « sesinin d u r u m u A l t a y şivesindekine benzer. A l ­
tay şivesindeki ç sesi çok defa ts o l u r ve i k i ünlü arasında d a
-SEdâsız şeklini mub'âfaza eder. Sonda yalnız sadâsız ön-dil sızıcı 5. v e
Türkiyat Mecmuası — ^
R. Rahmeti Arat

ş-bulunabilir. Ünsüzlerden k, h, c seslerine ancak yabancı kelimelerde


tesadüf e d i l i r . Sadâlı ünsüzlerden / v e n sesleri, her d u r u m d a , m u ­
hafaza edilir.
. B k . b i r de ünlüler için — 2 2 ve ünsüzler için — 174, 252, 315,.
415—416.

a. Turalı şivesi

Ünlülerin d u r u m u bakımından, Baraba şivesine benzer. Köklerde


5-Î> û" ve e > i değişmesi umumiyetle tamamlanmıştır. — p sesi her
y e r d e t s olmuştur.

b. Kürdak şivesi

Ünlüler bakımından, Turalı şivesine benzer. D u d a k diftongları aa r

sü { s o n u n c u s u çok defa Kazak-Kırgız şivesindeki an y e r i n e kullanılır)


şivenin b i r hususiyetini teşkil eder. — ç sesi umumiyetle m u h a f a z a e d i l i r ,
ö r t a d a çift-ünsüz ğl bulunur (diğer g a r p şivelerinde ğ sesi, / önünde,,
çok defa ünlüleşir).

c. T o b o l ve Tümen şiveleri

. Ünlülerin d u r u m u bakımından, g a r b i Rusya T a t a r şivelerinin he-


men^hemen aynıdır; o > o değişmesi umumiyetle tamamlanmıştır.
— p >ts tamâmiyle yerleşmiştir.
Bk. b i r de ünlüler için — 2 2 ve ünsüzler i ç i n — 174.

3. Başkırt. şivesi

K e l i m e kökünde o > a, ö > ü değişmesi tamamlanmıştır. E k l e r d e


ay e, i , /, u, i l b u l u n a b i l i r . Şark şivelerinde kelime köklerindeki e b u ­
rada, e v e ı o l m a k üzere, i k i şekilde, i i s e — 7" şeklinde b u l u n u n
ç sesi her d u r u m d a ön-damak s sesine inkılâp etmiştir ( m s l .
stktı < çıktı^sak < çak, suska <^ çuçkı).. Baştaki y sesi j ( ö n ü n e çok
hafif telâffuz edilen b i r t eklenmesi i l e ) olmuştur.

Bk. b i r de ünlüler için — 26 ve ünsüzler için.— 173,256,315,380—381.

a. O v a Başkırt şivesi

Kelime başındaki s sesi y e r i n e , diş-arasl sızıcı 2 sesi geçmiştir


(smsl. 2/71 • < S7*TI esen», ıiz <C siz «siz», zaklc- tsaklamak»).
Türk şivelerinin tasnifi 83

b. D a ğ Başkırt şivesi

K e l i m e , başındaki s sesi y e r i n e , nefes A sesi geçmiştir ( m s l . hin


^ sin «sen», hizge <^sfzge «size» kari <L sarı «sari», hakla- <C sakla¬
- saklamak »).

4. V o l g a veya şarkî R u s y a şiveleri

Kelime kökünde o > u, u >• a, ö > u, ü "> a, İ > i ve e > i d e ­


ğişmeleri tamamlanmıştır. D u d a k benzerliği yalnız u ve ö ünlülerinde
(bulunur; b u seslerden sonra geniş ünlülerden ancak a, e b u l u n a b i l i r .
D u d a k diftonglarından au, eü ve geniş d i f t o n g l a r d a n ua bulunur ( m s l .
aak .«ufak», kuala- «kovmak», yuaş «yavaşa).
O r t a d a yarı-ünlü o ( y ) çok yaygındır. Yabancı kelimelerde h, h, f
•4, sonuncuya, nâdir o l a r a k , türkçe kelimelerde de rastlanır) sesleri b u ­
l u n u r . I sesi, m ve' n seslerinden sonra, çok defa n sesine inkılâp
eder ;• canlı eklerin başında bulundukları v a k i t değişmez. Sonda sadâlı
ünsüzlerden. 2 ve j sesleri, o r t a d a ise, çift-ünsüzlerden zğ, zg, zd, zb,
bz sesleri bulunur. ' ••. • •
. B k . b i r de ünlüler için — 23—25 ve ünsüzler için — 1 7 2 , 256, 315,
391—392, 415-416.

a. Mişer şivesi

Kelime köklerindeki a, u, i, ü ünlüleri k u v v e t l i telâffuz e d i l i r . Baş­


t a k i y umumiyetle muhafaza e d i l i r , ancak î önünde ön-dâmak İs se-
.sine inkılâp eder ( m s l . yaş «yaş», yalkau «tenbel», yak «yok»,
jyal «yol», yürek « k a l p » ; fakat ts'in < yln < yıyın<iytğtn ayığın,
topluluk», ts'ıtısıp <; yıyılışıp < yığılışıp «toplanıp »-•). ç sesi yerine
.ts kullanılır ( msl. tsak <C çak, tsıktı < çıktı, ts'iber <" çiber «güzel»).
O r t a d a , sızıcı ğ sesi yerine, g e r i d e n telâffuz edilen sadâlı art-dil g
.sesi geçer.

b. K a m a şivesi

Kelime başındaki y sesi, geniş ünlüler önünde — y , d a r ünlüler


•önünde — o telâffuz edilir. Baştaki v e o r t a d a k i ç sesi. muhâfaza e d i l i r ;
.sonda ise, bunun yerine, Önüne gâyet zayıf telâffuz edilen b i r t sesi
.getirilmek üzere, s sesi geçer.

c. Simbir şivesi •

Kelime başındaki y sesinin d u r u m u K a m a şivesindeki gibidir, e


.sesi dâimâ ön-damsk ç sesi şeklinde telâffuz e d i l i r i . .
R. Rahmeti Arat

d. Kazan şivesi

Kelime başındaki y sesi umumiyetle c olmuştur, ç sesi başta v e


o r t a d a muhafaza e d i l i r ; s o n d a k i p i s e , ön-damak ç veya ş şeklinde t e ­
lâffuz edilir.

.• e. Belebey şivesi

Kelime başındaki y, geniş ünlüler önünde — dar ünlüler Önünde¬


— j olur.

f. Kasım şivesi

Bu şivenin başlıca husûsiyetlerinden b i r i n i art-damak seslerinden


k, k ğ> S seslerinin kelime başında ve ortasında düşerek, bunların
y e r i n e , ses tellerinin kapanıp-açılmasından husule gelen ' sesi geçer
( m s l . V r f z < kaldı «kaldı», ildî<
>
kildi «geldi», Hfen < kıtken «giden»)-
Bu şive henüz iyice t e t k i k edilmemiştir.

ÛT O R T A A S Y A ŞİVELERİ

Ünlülerin d u r u m u umûmiyetle şark şivelerininkine benzer; f a k a t


b u r a d a geniş d u d a k ünlüleri ancak i l k hecede bulunur. Mühim husu­
siyetlerden b i r i n i orta d u r u m d a bulunan t e k b i r i sesinin m e v c u d i y e t i
teşkil eder.
Kelime başındaki ünsüzlerin d u r u m u g a r p şivelerininkine çok y a ­
kındır; yalnız, b u r a d a sadâlı art-dil ğ ve g seslerine daha çok tesâdüf
e d i l i r . S o n d a k i patlayıcı k, k, p, t sesleri, f i i l kökünün sonunda b u ­
lundukları v a k i t , İki ünlü arasında sadâlılaşmaz. Ön-dil sızısı ses­
lerinin d u r u m u A l t a y şivesininkine benzer, ç sesi her d u r u m d a muhâ-
faza edilir. O r t a A s y a şivelerinin diğer mühim b i r hususiyetini de tek­
b i r ince / sesinin bulunması teşkil eder. Ünsüzlerden h, z, v, c, j
sesleri kelime başında yalnız yabancı kelimelerde bulunur. Yabancı
kelimelerdeki / sesi bunun sadâsız m u k a b i l i o l a n p ile değiştirilir
(ms!. patihı < fatiha).

Bk. b i r de ünsüzler için — 4 3 8 — 4 4 3 .

1. Tarançı şivesi

D a r ünlü i sesi, çift ünsüzle ayrılmamış olan hâllerde, kendinden,


önceki a sesine te'sir eder ( v e a > e değişmesi husule gelir; msl, ett<t
alı «alı», ateşi <" atası «babası», Ş$r <Loğır «ağır»). S o n d a k i i dâİmâ.
uzun ı hâlinde b u l u n u r ; Sonda d u d a k ünlüsü olan â sesi b u l u n u r . Ü n -
Türk şivelerinin tasnifi 85

lülerin sıralanışı gayr-i muntazamdır ( m s l . a 'dan sonra a, e, i, u, û ses­


leri g e l e b i l i r ) .
Sadâlı T sesi her yerde kalın telâffuz e d i l i r . S o n d a k i n sesi, ekin
başında / sesi bulunduğu v a k i t , benzeşme y o l u ile, / olur ( m s l . küller
< künler, tüller < tünler, yürgeller <Lyürgenler «yürüyenler»); h + '
birleşmesi ise, ün şeklini alır ( m s l . köhni <^ kinli < könüli «gÖnülü»,
afini <C ahli < ahili «elbisesi»). Ünlüler önünde r ve h sesleri çok defa
düşer ( m s l . kâliğaç <.kar!ığaç, kâ~ğa<i karga, hah < halk; fakat halhi
«halkı»).
Bk. bir de ünlüler için — . 1 9 — 2 1 v e ünsüzler için — 170, 257, 315,
3 8 9 — 3 9 0 , 414.

2. Hami şivesi

Henüz t e t k i k edilmemiştir.

3. . A k s u şivesi

Henüz t e t k i k edilmemiştir.

4. Kâş gar şivesi .

Henüz t e t k i k edilmemiştir. _ , .'

. 5. Ç ağ atay şi v e I e r i

• - Bu şivelerde i sesi, Tarançı şivesinde olduğu g i b i kendinden e v ­


v e l k i a sesine te'sir etmez.
Bk. b i r de ünsüzler İçin — 1 7 1 , 257.
Çağatay şiveleri ses bakımından henüz t e t k i k edilmemiştir.

a. Şimalî Sart şivesi "'


b. • K o k a n d şivesi
c. Zerefşan ovası şivesi '
d. Buhârâ şivesi.
e. H i v e şivesi

IV. CENÛP ŞİVELERİ

Bu şivelerde d e , şark şivelerinde olduğu g i b i , sekiz ünlü m e v c u t ­


t u r , o v e ö ünlüleri yalnız ilk hecede bulunur ve a, ü ünlülerinde o l ­
d u ğ u g i b i i bunları dâimâ dar d u d a k ünlüleri tâkip eder. Yabancı
kelimelerde çok defa ünlü âhengine u y u l m a z ; kalın ve ince ünlüler
88 R. Rahmeti Arat

yan-yana bulunabilir ( m s l . Usan, ziyafet, ihtiyar). Uzun i o r t a d u r u m ­


d a bulunur.
Kelime başında sadâlı patlayıcı g , t i , b sesleri umûmî olarak k u l ­
lanılır. Sonda, sadâlı ön-dil, sızıcı z ve sadâlı art-dil ğ, g seslerinden
başka, b i r de sadâlı d u d a k ve ör.-dil bve d sesleride kullanılır. Başta,.
b sesi y e r i n e , bâzan dudak sızıcı v sesi geçer, ç sesi başta, o r t a d a v e
sonda kısmen c ile değişir.

1. Türkmen şivesi

Henüz t e t k i k edilmemiştir.

2. Azerbaycan şivesi

Bu şivede eü d i f t o n g u bulunur. Başta, a r t - v e ön-damak ünlüleri


önünde, sadâlı art-dil g sesi, umûmî olarak kullanılır ( o r t a d u r u m d a ­
d ı r ) ; aynı ünlüler önünde çok defa k sesine de rastlanır ( m s l . garin
< karın, ğayş<.kaytş, ğtl-<.kıl-, ğırh- < kırk-, ğoca<_ koca «ihtiyar»,
gol < kol, gice ve kice<ikeçe, köhne ve göhne, gizlen- ve kizlen- ve:
karış, koran-, künder- «göndermek», kölge «gölge»). Sonda, kalın ün­
lülerden sonra, çok defa h ve nâdir olarak, ğ bulunur ( m s l . ağ<_ak T

toyah < tavuk). O r t a d a , t, s, ş ve p sesleri önünde, k ve i yerine, dâ-


imâ h ve h' bulunur ( m s l . ahtı<.aktı, ahtar-<^ aktar-, ahsa- <C aksa-,
çÖreh'çi<. çörekçi, eh'sik<eksik «fakir»). l~\-i, benzeşme y o l u İle,
-tt, d + 1 = dd, n + / = n n , n-\- 1 = nn v e r -\- l = rr olur ( msl.
anna-<İahla-, iünne < tünle, ağırrıh<İağır-lıh, kirri <" kirli, errik<Z
erlik).

Bk. b i r de ünlüler için — 18 ve^ünsüzler için — 167, 259,315,393, 419.

3. Kafkasya şiveleri

Ses bakımından henüz t e t k i k edilmemiştir.

4. Anadolu şiveleri

Henüz i y i c e t e t k i k edilmemiştir (ünsüzler için b k . 168, 2 5 8 ) .

a. Hüdâvendigâr şivesi

Kuvvetli nefesle telâffuz edilen art-dil k c


ve ff sesleri ile ternâ-
yüz eder.
Türlt şivelerinin tasnifi •'S;

b. Karaman şivesi

5. Kırım şivesi (Karaim telâffuzuna göre)

Sadâlı sızıcı v sesi yarı-ünlü y şekline g i r e r ( m s l . u a r < y a r - < o o / > ,


y e / - O e ; > < A e 7 - ) . K e l i m e başında, kalın ünlüler önünde — £ , ince
ünlüler Önünde ekseriya — g v e nâdir olarak k bulunur, i i sesi, şimal
şivelerinde olduğu g i b i , çok kalın telâffuz e d i l i r . Başta ön-dil t v e H
seslerinin her i k i s i de b u l u n a b i l i r ; fakat t / s e s i daha çok kullanılır
( m s l . dayan-, daş, deg~, dol', diş, dil, duş-; fakat taş-, tip «dip.».,
türkü). g sesi o r t a d a bâzan y o l u r . n -f- / = S/'dir • ( m s l . canlı
< canlı). .

Bk. b i r de ünlüler için — 18 ve ünsüzler için — 166, 260, 315,


393, 418.

6. Osmanlı şivesi.

Sonda, k, k, k, ğ v e g seslerinden başka, b i r de yelileşmiş k v e


g sesleri b u l u n u r ; ince ünlülerden sonra dâimâ g kullanılır ( b â z ı
ağızlarında bu ses yelileşmiş d sesine inkılâp eder). Başta d sesi, t se­
sine nisbetle, daha çok geçer, g sesi o r t a d a , ince ünlüler arasında,
çok defa y olur ( m s l . deyil <^legil, değirmen < tegirmen).

B k . b i r de ünlüler için — 18 v e ünsüzler için — 169.


Balkan yarı m-adasındaki şivelerin husûsiyetleri henüz t e t k i k e d i l ­
memiştir.

V Â M B E R Y , Hermann (Armin Bamberger)


(1832—1913)
Das Türkenvolk in sehinen ethnologischen und
ethnographischen Beziehungen, L e i p z i g , 1885.
f.

V ä m b e r y R a d l o f f ' u n tasnifini d i l bakımından doğru b u l m a k l a


berâber, heyet-i umûmiyesİ bakımından t a t m i n e d i c i b i r tasnif sayma­
maktadır. Bu tasniflerde türklerin k a v m i teşekküllerinin de d i k k a t e
alınmasının lüzümunu ileri süren müellif, şivelerden ziyâde, coğrafî
durumları i l e tarihî inkişaflarını göz önünde t u t a r a k , türk k a v i m l e r i n i
şu beş g u r u p içinde toplamıştır.
R. Rahmeti Arat

I. SİBİRYA TÜRKLERİ

1. Y a k u t
2. Teleüt ( Telenget-kişi)
3. A l tay. (Altay-kişi, A l t a y Kalmıkları,
D v o e d anlar)
4. Sor ( K o n d o m a )
5. T u b a (Tuba-kişi, Yış-kişi, U r e n h a y ,
Çernevo)
6. Kumandı (Kumandı-kişi, Ak-Kalmıklar )
7. Kızıl
8. Çolım
9. Sagay
10. Beltir
1 1 . Kaça
12. K o y b a l ( K a y b a l )
13. K a r a g a s
14. S o y o n ( S o y o t )
15. Kamaş
16. Baraba ( T o b o i , idâri b a k ı m d a n : Taralık,
T o b o l l u k , Tümenlik, Turalık ).
1 7 . T u v a ( T u b a , U r e n h a y , A l t a y , S o y o n , Sayanlı).

II. ORTA ASYA TÜRKLERİ

1. Kara-Kırgız
2. Kazak-Kırgız
3. U y g u r ve şarkî Türkistan
4. Ö z b e k ( K u r a m a , Çala-Kazak)
5. Kara-Kalpak
6. Türkmen (menşe, bakımından g a r p
türklerine dâhildir)

III. VOLGA TÜRKLERİ

1. Kazan ( K a z a n , Astırhan, K u n d u r )
2. Çuvaş
3. Başkırt
4. Mişer
5. Tepter ( O r e n b u r g , U f a , V y a t k a , P e r m ) .
T ü r k şivelerinin tasnifi

IV. PONTUS TÜRKLERİ

1. Kırım
2. Nogay
3. Kurıdur ( K a r a g a ç )
4. Kumuk
5. Karaçay v . b .

V. GARP TÜRKLERİ

1. A z e r b a y c a n ( K a f k a s y a , ' İran).
2. Osmanlı ( 1 . Yerleşik. 2. G ö ç e b e :
Y ü r ü k , Türkmen)

K A Î A N O V , N i k o l a y Fedoroviç
( 1862 — 1922) .
Etnografiçeskiy obzor turetsko-tatarskİh plemen. Vstupit-
elnaya lektsiya v k u r s obozreniya turetsko-tatarskih
plemen, proçitannaya v İmparatorskom Universitete 29
y a n v a r y a 1894 goda (Uçemtja zapisku Impr. Kazansk,
Universteta, g o d L X İ , k n i g a 3, May—İyün), Kazan, 1894,
s. 1 8 6 - 2 0 6 .

Aslen A l t a y türklerinden o l u p , 1894 yılından i t i b a r e n K a z a n ü n i ­


versitesinde profesörlük yapmış olan müellif, türk k a v i m l e r i n i n yayı-
Jışı, d i l , yazı, d i n ve yaşayış tarzları ile vücûda getirmiş oldukları dev­
letler hakkında t o p l u b i r f i k i r vermeği istihdaf eden giriş dersinde
türk şivelerinin tasnifine de kısaca temas etmekte ve d i l husûsiyetleri
üzerinde d u r m a y a r a k , türk şivelerini şu dört g u r u p içinde t o p l a ­
maktadır.

I. ŞİMAL G U R U B U

Obi havzası türklerinin şiveleri.

II. CENÛP GURUBU

1. Kırım
2. Balkan yarım-adası
R, Rahmeti Arat

. 3. Anadolu
4. Filistin
5. Şimalî A f r i k a
6. İran ve K a f k a s y a .

İH. ORTA V E Y A MERKEZ GURUBU

1. V o l g a havzası
2. Garbî ve şarkî Türkistan
3. Türkmen
4. Kara-Kalpak
5. Özbek

.IV. ŞARK GURUBU

İ. Kırgız-Kazak
2. ' Kırgız
3. T o m s k ve Y e n i s e y vilâyetleri
4. Karagas (İrkutsk vilâyeti)
. 5. Urenhay (şimâlî Moğulistan)
6. Y a k u t

K a t a n o v daha sonra neşretmiş olduğu ve türk şivelerinin m u ­


kayeseli araştırılması için çok mühim olan diğer bir eserinde (Opıt
issledovaniya uryanhayskago yazıka s ukazaniem glavneyşih rodsiven-
nzh otnoşenii ego k drugim yaztkam türkskago kornya, Kazan, 1903 ) r

istifâde ettiği şiveleri göstermek için, bunların i s i m l e r i n i k a y d e t m e k ­


t e d i r . Tasnif ile i l g i l i olmamasına rağmen, tasniflerde adları geçerr
b u şivelerin b u r a d a z i k r i faydalı görülmüştür.

A. TARİHÎ ŞİVELER

1. Orhun
2. Uygur
3. Kuman
4. Çağatay
5. Selçuk

B. C A N L I ŞİVELER

1. Altay 3. Baraba
v 2. Azerî ... 4. Başkırt
Türk şivelerinin tasnifi 91

5. Beltİr ( Y e n i s e y ) 25. Mari opol-Grek


6. Çernevo 26. Mişer
7. Gagauz 27. Nogay
8. H a m i 28. Sagay ( Y e n i s e y )
9. Hüdâvendigâr. 29. Sart
10. İşim ( T o b o l ) 30. Şor
1 1 . Kaça ( Y e n i s e y ) 31. Tar
12. Kamasin ( Y e n i s e y ) 32. Taran çı
13. Karagas 33. Teleüt
14. K a r a m a n 34. Tepter
15. Kâşgar 35. Tobol
16. K a z a k 36. Tölös
17. Kazan 37. Tura •
18. Kırgız 38. Turfan
19. Kırım 39. Tümen
20. Kırım ( K a r a i m ) •4o; Türk ( O s m a n l ı )
21. Kızıl ( Y e n i s e y ) 41. Türkmen
22. K o y b a l ( Y e n i s e y ) 42. Ufa
23. K u m u k . 4 i. Yakut
24. Küerik ( T o m s k ) 44. Yârken d

11

A R İ S T O V , N. A.
Zametki ob etniçeskom sostave türkskih plemen (Jivaya
starına, 1,1896, s. 4 5 2 — 4 5 6 ) .

R a d 1 o f f 'un tasnifine karşı V â m b e r y ' n i n yapmış olduğu


itirazı, esâs itibârı ile, haksız bulan A r i s t o v d i l hususiyetlerini ırk
ve k a v i m meseleleri ile karıştırmağı doğru bulmamakta ve S i b i r y a
türklerinden başka, diğer bütün türklerin U y g u r l a r d a n neş'et e t t i k l e r i n i ,
ne tarihî ve ne de kaymî deliller ile isbat etmek mümkün olmadı­
ğını k a y d e t m e k t e d i r . M a m a f i h A r i s t o v R a d l o f f 'un d i l hususiyetleri­
ne göre sıralamış olduğu şive guruplarını kavmî bakımdan da doğru
b u l m a k l a ve b u g u r u p l a r d a şu kavmî hususiyetleri görmektedir.

I. ŞARK G U R U B U

Bu g u r u b a dâhil bulunan A l t a y ve S o y o n k a v i m l e r i türklerin eski


y u r d u n d a o t u r m a k t a ve ırk bakımından d a bunları temsil etmektedir-
aa R. Rahmeti Arat

1er. Bunlar, ancak b i r dereceye k a d a r , S a m o y e d ve Y e n i s e y k a v i m l e r i


ile karışmışlardır.

II. GARP GURUBU

Bu g u r u b a dâhil t i i r k k a v i m l e r i , A l f a y ' d a n çıkınca, önce S a m o y e d


ve D i n l i n k a v i m l e r i i l e karışmışlar, daha sonra, şimâl-i g a r b i d e k i m e m ­
leketlere vâsıl olunca, başlıca Fin-Ugur kavimleri ile temasta b u l u n ­
muşlardır. G a r b a doğru iferiledikçe, ırkî karışıklıkları a r t a r . En çok
karışıklık V o l g a havzasında, N o g a y l a r d a ve s o n r a Başkırtlarda görü­
lür. K a z a k l a r nisbeten az ve Kırgızlar ise, daha az dış te'sir altında
kalmışlardır.

FİL ORTA A S Y A GURUBU

Buraya dâhil k a v i m l e r d e şarkî-iran tabakasının bulunması b i r hu-


sûsiyet teşkil eder. B i r a z d a T i b e t t e ' s i r i m e v c u t t u r . Yabancıların t e ' -
sirine mârûz k a l m a d a n ö n c e d e , bu kavimler k e n d i aralarında karışmış
bulunuyorlardı.

-../ IV. CENÛP G U R U B U

Bu g u r u b a g i r e n türk k a v i m l e r i başlıca Kanlı île b i r mıkdar K ı p ­


çak unsurlarından terekküp etmekte ve ırk bakımından, İran, B a l k a n
ve A n a d o l u ' d a k i y e r l i k a v i m l e r i n k u v v e t l i te'siri altında b u l u n m a k t a ­
dırlar.

12

CAHUN, Léon
Introduction à l'histoire de l'Asie, 1896, s. 3 4 — 3 5 .

Daha çok türk t a r i h i sâhasında çalışm-ş olan bu müellif, b u ese­


r i n d e , dolayısı ile, türk şiveleri arasındaki münâsebetlere de temâs e t ­
mekte ve bunları üç g u r u p t a toplamaktadır.

I. G A R P G U R U B U

1. Osmanlı -
2. Azerî (İran ve K a f k a s y a ) .. .
Türle siveleriain tasnifi 33

••'•IL ŞARK GURUBU ••

Uygurlardan neş'et ettiğini söylediği bu g u r u b a şu şiveler dâhil


bulunmaktadır.

1. Çağatay :
,
2. Özbek
3. Rusya türkleri
4. S i b i r y a türkleri
5. 'Kâşgar •
6. Türkmen
7. Kırgız
8. A i t a y
9. Tarançı V,
10.. K a r a i m (Kırım ve L i t v a n y a )

. III. Ş I M Â L GURUBU '

'.-;.• 1. Yakut
2. Yakutçanm değişik şekillerinden
ibâret olan diğer şiveler

13

K b R ş , Fedor Evgeneviç
(1843 — 1915)
Klassifikatsiya turetslcih plemen po yazı kam ( Etnograf içeskoe
obozrenie, k n . 84—85, M o s k v a , 1910).

• .Türk şivelerinin tasnifi tecrübeleri arasında ehemmiyetli b i r y e r


işgâl eden bu tasnifin esâsları ile.elde edilen neticeleri müellifin k e n d i
yazısından tâkip etmek, şüphesiz, çok faydalı o l u r d u . Fakat makaleyi
i h t i v a eden mecmua, bütün araştırmalara rağmen, bulunamamış ve bu­
r a d a b u tasnif "hakkında ancak dolayısı ile verilmiş olan malûmatla
i k t i f a etmek zarûreti hâsıl olmuştur.
Radloff ile K o r ş ' u n tasniflerinden istifâde suretiyle yeni b i r
tasnif tecrübesi vücûda getirmiş olan S a m o y l o v i ç ( b k . 1 7 ) , k e n d i
görüşünü izah e d e r k e n , bu i k i tasnife sık-sık temâs etmekte ve. böy­
lece K o r ş ' u n tasnifi hakkında da b i r b i l g i e d i n m e k fırsatını vermek­
tedir. Burada K o r ş ' u n tasnifi hakkında söylenenler S a m o y 1 o v i ç'in
94 R. Rahmeti Arat

kayıtlarından çıkarılmıştır. K o r ş , daha sonra k e n d i tasnifinde yapmış


o l d u ğ u bâzı tashihler hakkında, M o s k o v a a r k e o l o j i cemiyetinin şark
k o m i s y o n u n d a b i r tebliğ yapmış ise de, b u tebliğ neşredilmsmiştir ( b k .
Samoyloviç, ayn esr., s. 7, not 2 ) .
K o r ş k e n d i t a s n i f i n i , b i r i s e s (ğ sesinin ayrı şİve guruplarındaki
d u r u m u ) ve diğeri ş e k i l (hâl-i hazır sığasının teşkili) o l m a k üzere,
başlıca i k i hususiyet üzerine esâslandırmakta ve türk şivelerini, s o n u n ­
cusu i k i bölümden ibâret o l m a k üzere, dört g u r u p içinde toplamaktadır.

L ŞİMAL GURUBU

Bu g u r u b u n husûsiyeti 1. ğ sesinin hece sonunda -o şeklinde i n ­


kişâfı ( m s l . tav < tağ « d a ğ » ) ve 2. hâl-i hâzır sigasının f i i l l e r i n -a zarf-
f i i l şekli ( b u şekil bâzan b i r yardımcı f i i l i l e birleşebilir) ile i f â d e e d i l ­
m e s i d i r . ( m s l . keie-turur-men «geliyorum»).
S a m o y l o v i ç , K o r ş ' u n b u g u r u b a idhâl ettiği şiveleri ayrıca
z i k r e t m e y e r e k , bunun R a d l o f f ' u n g a r p g u r u b u n a tekabül ettiğini
k a y d e t m e k t e d i r ( R a d l o f f ' t a b u g u r u b a dâhil şiveler şunlardır: 1.
.Kırgız ş i v e l e r i — a. Kara-Kırgız, b. Kazak-Kırgız, c. K a r a - K a l p a k — 2.
Jrtiş şiveleri ~- a. Tura, b. Kürdak, T o b o l ve Tümen — 3. Başkırt şi­
vesi — 4. V o l g a havzası şiveleri).

II. ŞARK G U R U B U

Bu g u r u b u n husûsiyeti, 1. ğ sesinin her d u r u m d a muhafazası ( m s l .


tağ " d a ğ » ) ve 2. hâl-i hâzır sigasının isim-fiil şekli île ifâde e d i l ­
m e s i d i r ( m s l . kelür-men «geliyorum»).
B ü g u r u b a şu şiveler dâhildir: e s . k i l e r d e n — 1. O r h u n ( Y e n i s e y )
âbideleri, 2. U y g u r , 3; Çağatay ve 4. K o m a n metinlerinin d i l i ve
y e n i l e r d e n — 1. Karagas ve 2. ( b â z ı kayıtlar i l e ) K o y b a l , Sagay
v e Salar şiveleri.

IÎf. GARP GURUBU

Bu g u r u b u n husûsiyeti 1. ğ sesinin, ünsüzlerden sonra, düşmesi


' ( m s l . kalan < kıl'ğ m «kalan») ve 2. hâl-i hâzır sigasının, şark g u r u ­
b u n d a olduğu g i b i , -r isim-fiil şekli ile ifâde e d i l m e s i d i r .
S a m o y 1 o v i ç K o r ş 'UTI b u g u r u b u n u n 'R a d l . o f i ' i a s n i f i n d e k i
cenûp g u r u b u n a tamâmiyle tekabül ettiğini k a y d e d i y o r ( R a d l o f f ' t a
bu g u r u b a şu şiveler dâhildir: L Türkmen, 2.-Azerbaycan- 3. K a f k a s y a , .
-4 A n a d o l u , 5. Kırım ( K a r a i m ) v e 6. Osmanlı).; ";
Türk şivelerinin tasnifi

IV. KARIŞIK GURUP

Şark ile şimal gurupları arasında b i r mevki alan b u g u r u p i k i b ö ­


l ü m e ayrılmakta o l u p , S a m o y l o v i ç ' a göre, b u n l a r d a n a-bölutnü —
R a d l o f f ' u n O r t a - A s y a g u r u b u n a tekabül etmektedir ( R a d l o f f ' t a b u
g u r u b a şu şiveler dâhildir: 1. Tarançı, 2. H a m i , 3. A k s u , 4. Kâggar ve 5.
Ç a ğ a t a y şiveleri); b- bölümüne i s e . — Y a k u t , Çuvaş lehçeleri dâhil b u ­
lunmaktadır.
S a m o y l o v i ç , A l t a y , Teleüt, "Çernevo v . b . şivelerinden bahs­
e d e r k e n , bunlar üzerinde ayrıca d u r m a y a r a k , bunların K o r ş ' t a kısmen
. ş i m â l v e kısmen k a r ı ş ı k g u r b u n o-bölümÜne idhâl edilmiş o l d u ­
ğ u n u kaydetmekle iktifâ etmiştir.

14

R A M ST E D T , G. J.

Tietosanakîrja, IX, 2039—2040, 1917; îso Tietosanakîrja,


X I V , 295—296 ve dgn esr.,lX, 1938.

R a m s t e d f i n türk şivelerinin tasnifi için kabûl ettiği esâslar ile


-varmış olduğu neticeleri müellifin asıl yazısından t e t k i k etmek i m k â ­
nı bulunamamıştır. Aşağıdaki tasnif cedveli, bunun f i n ansiklopedisin-
d e k i kısa b i r hulâsasından alınmış olduğundan, gerek hususiyetlerin
b e l i r t i l m e s i ve gerek şivelerin sıralanması hususunda t a m bîr f i k i r e d i n ­
mek için, kâfî gelmemektedir. R â s â n e n ( b k . 2 0 ) ' i n k e n d i tasnifinde
"R a m s t e d t ' i esâs alarak, onu daha sonraki tasnif tecrübeleri ile geniş­
letmiş olduğunu ifâde ettiğine ve bunlar arasındaki f a r k l a r a a y ­
l ı c a işâret edilmediğine bakılırsa, b u i k i tasnifin, esâs hatları i l e ,
b i r b i r i n e benzediği düşünülebilir. O n u n için bu hususta R â s â n e n
.tasnifinin göz önünde bulundurulması faydalı olacaktır.
Müellif önce türkçenin dâhil bulunduğu Ural-Altay d i l ailesi hak¬
. kında kısaca mâlûmat v e r d i k t e n sonra, türk şivelerini şu g u r u p l a r
j ç i n d e toplamaktadır; •

I t A ) . Ç U V A Ş DİLİ

(ta < tağ)

' II ( B ). Y A K U T DİLİ

(ttn<t2<trğ)
96 R. Rahmeti Arat

. ııı ( O . ŞIMÂL G U R U B U

1. ıf-bölümü (tağ)
1. Urenhay, Soyot
2. Karagas
2. z-bÖlümü
3. K o y b a l , Şor
4. Çolım
3. //-bölümü (tâ v e y a İü<^tağ)
5. Baraba
6. A l t a y ( A l t a y Kalmıkları,
Teleüt, L e b e d , K u m a n d ı )

ıV ( D ) . ŞARK" G U R U B U
( .<d,
9 tuğ)

1. Sart (Buhârâ, H i v e )
2. Şarkî Türkistan ( Y â r k e n d , Kâşgar,
T u r f a n , H a m i , Tarançt, Ç a ğ a t a y )

V ( F ) . CENÛP GURUBU

(doğ ve da <^ tağ)

1. Türkmen (Türkmenistan, S t a v r o p o l )
2. Türk. veya Osmanlı.

15

N E M E T H , Julius

Tiirkische Grammatik ( S a m m l u n g GÖschen),


Berlin-Leİpzig, 1917.

Macar âlimi e s e r i n i n ' m u k a d d i m e s i n d e , türkçenin diğer diller a r a .


s m d a k i y e r i n i izah ederken, bütün türk şivelerinin t e k b i r âile^
teşkil ettiğini ve b u g ü n k ü türk şivelerini başlıca şu i k i g u r u b a ayır­
m a k mümkün olduğunu söylemektedir.

i. S — G U R U B U

Kelime başında, diğer şivelerdeki y sesi yerine, s sesini k u l l a n a n ,


şiveler
Türk şivelerinin tasnifi

1. Yakut
2. Çuvaş ( b u şivede b i r de
türk. f > / olmaktadır)

11. T - GURUBU

Kelime başında y sesini muhafaza eden şiveler. Bu g u r u b a bütün


canlı türk şiveleri ile eskilerden Kök-Türk, U y g u r ve K u m a n şiveleri
dâhildir.

16 bk. 1 8

17

S A M O Y L O V İ Ç , A.

Nekotorıe dopolneniya k kîassifikatsii turetskih yazıkov


(Petrögrad, 1922); alm. hulâsası için b k . R. R a c h m a t i ,
Zar Klassifikation der Türk-Sprachen (Ungarische
Jahrb&cher, IX, 321-324).

R a d 1 o f f 'un tasnifini esâs ve K o r ş 'unkini yardımcı o l a r a k


alan S a m o y l o v İ ç , bâzı ilâveler de y a p m a k suretiyle, bu i k i t a s n i f i
birleştirmekte ve z-^-r, d^> y, tek heceli sözler ile birden fazla heceli
sözlerin sonunda -ğ, eklerin başındaki ğ- ve o! bol- hususiyetlerine
göre, türk şivelerini altı g u r u p içinde toplamaktadır.

I -Zİ-GUAUBU (BULGAR)

Bu g u r u b u n hususiyetleri şunlaıdır: 1. r < 2 (ftkar<.tokuz)p.%


r<z<.d(ura<adak), 3. pul->bol-, 4.~v, — <-ğ (frv ~- ta < r a ğ ) ,
5. — < - g , 6. —<ğ- (yaln3<.k-.iğın).

Bu g u r u b a şu şiveler dâhildir.

a. Eskilerden: . ;•
Bulgar
1. Volga Bulgarları
2. Tuna Bulgarları . "

b. Bugünkülerden:
Çuvaş
Türkiyat Mecmuası —-37
38 R. Rahmeti Arat

D, D- G U R U B U ( U Y G U R , ŞİMÂL-I Ş A R K İ )

Bu g u r u b u n hususiyetleri şunlardır: 1. z (tokuz) 2. d (adak), 3.


böl-, 4. -ğ (tağ), 5. -ğ (tağlığ), 6. ğ- (kalğan).
d sesinin değişik şekillerine (d, t, z ) göre, bu g u r u p üç bölüme
ayrılır ve b u n l a r a dâhil şiveler şunlardır.

A. J-bölümü

a. Eskilerden
1. Orhun
2. Uygur
b. Bugünkülerden
1. S o y o n ( S o y o t veya U r e n h a y )
2. Karagas
3. Salar

B. f-bölümü
Yakut

C. z -b ö l ü m ü

1. Sarig U y g u r
2. Kamasin
3. Koybal
4. Sagay
5. Kaça
6. Beltir
7. Şor
8. Kızıl
9. Küerik

Ut. Î L İ f - G U R U B U ( KIPÇAK, ŞİMÂL-İ GARBÎ)

Bu g u r u b u n husûsiyetleri şunlardır. ] . z (tokuz), 2. y<Cd (ayak


< adak), 3. bol-, 4. -v<-ğ (tav<tağ), 5. — < - ğ (tavlı <tağlığ),
6: ğ- (kalğan).
Bu g u r u b a şu şiveler dâhildir.

a. Eskilerden
Kıpçak
T ü r k şivelerinin tasnifi 89

b. Bugünkülerden
1. Altay
2. Teleüt
3. Kumandı
4. Kırgız
5. Kumık
6. Karaçay
7. Balkar
8. Tobol
9. Baraba
10. İç Rusya şiveleri
11. Mişer
12. Başkırt
13. Kırım (cenûp sahili hâriç)
14. K a r a i m (osmanlılaşmış olanlar h â r i ç )
15. Nogay
16. Kazak

Bu g u r u p a dâhil şiveler, b i r b i r l e r i n e olan yakınlıklarına göre, şu


bölümlerde t o p l a n a b i l i r .

1. Moğul d e v r i n d e n önceki şiveler

a. 1. Altay
2. Teleüt
3. Kırgız

b. I . Kumık
2. Karaçay
3. Balkar
4. Karaim
5. Tatar

2. Moğul d e v r i n d e n sonraki şiveler

1. Kazak
2. Nogay

IV. T AĞLIK—GURUBU { Ç A Ğ A T A Y CENÛB-İ Ş A R K Î )

Bu g u r u b u n husûsiyetleri şunlardır: 1. z (tokaz) 2. y < d (ayak<C


•adak), 3. bol-, 4. -ğ ( tağ), 5. -k < - ğ ( tağlık < t ağlı g ) , 6. ğ- ( kalğan).
100 R. Rahmeti Arat

Bu g u r u b a şu şiveler dâhildir.
a. Eskilerden
Çağatay
b. Bugünkülerden
1. Şarkî Türkistan şiveleri ( S a n U y g u r
ve Salar şiveleri hâriç)
2. Garbî Türkistan şiveleri ( H i v e
• Sart ağzı hâriç )
3. Özbek ( F e r g a n a , Taşkent,
Semerkand ve B u h a r a )

V. T AĞLI— GURUBU ( KIPÇAK-TÜRK M E N , ORTA).

Bu g r u b u n hususiyetleri şunlardır: 1. z (tokız), 2. y<.d (ayak<Z


adak), 3. bol-, 4. -ğ (loğ), 5. — <-ğ (toğlı <tağltğ), 6. ğ. (kdğan).

Bu g u r u b a şu şiveler dâhildir.

a. T o m s k vilâyeti
1. Çolım
2. Abin
3. Çerr.evo

b. Cenûb-i garbî gtırubu hususiyetleri ile


karışık olanlar
4. Özbek ( H i v e )
5. Sart ( H i v e )

I V . ve V . guruplar birleştirilerek, birbirinden farklı şiveler ayrı*


bölümler hâlinde de sıralanabilir.

VI. OL— G U R U B U ( T Ü R K M E N , CENÛB-İ GARBİ )

Bu g u r u b u n hususiyetleri şunlardır: 1. z (dokuz) 2. y<d (ayck.


<adak), 3. ol-, 4. -ğ ( değ < tağ ), 5. — < • ğ (dağlı < tağlığ ), 6.
— < -ğ (k-dan<Z/fTİğ m).

Bu g u r u b a şu şiveler dâhildir.

1. H i v e cümhûn} eti ahâlisi


2. Bukâı â » J

3. Efganistan Türkistan'ı
Türk şivelerinin tasniîi 101

4. Türkmenistan cümhûıiyeti
5. İran ( A z e r b a y c a n , Esterâbâd,
Horasan v . b . )
6. Azerbaycan cumhuriyeti
7. Ermenistan »
• 8. Gürcistan »
9. Anadolu
10. Suriye (şimâl kısmı)
11. İstanbul ve civarı
12. Balkan yarım-adası
13. Besarabya
14. Kırım ( cenûp s a h i l i )
15. Türkmen ( S t a v r o p o l — şimali
K a f k a s y a , Astırhan)

SAMOYLOVÎÇ 'İN TASNİF CEDVELÎ

1. tokuz {dokus)-Gt.

2. ara-Gr. adak-Gr. i ayak-Gr.

ÜT bol- {pal pul-, 6uÎ-)-Gr. o/-Gr.


i. tav (iii)-Gr. tağ-Gr, tav-Gr. tağ {dağ)-Gr.-

5. ı-Gr. k-Gr. i-fir. k (ğ)-Gr. ı-Gr.


6. kolan (yulna)^ kalğan-Gr. kalan Gr.

I n IIİ IV V VI
ı-Gr. d-Gr. tnv-Gr. tağhk-Gr tağh-Gı. ol-Gr.

Kıpçak-
Bulgar Uygur Kıpçak Çağatay Türkmen
Türkmen
Şimâl-i şarkî Şimâl i garbı Ceııûb işarltî Orta Cenûb-i rıarbî
102 R. Rahmeti Arat

18

BoGOR ODİTSKİY, Vasiliy Alekseviç,


(1857—?)
Vvedenie v tatarskoe yazıkoznanie v svyazi s drugimi
türkskimi yazıkami, Kazan, 1934.

Müellif daha 1921 'de, İzvestiya Vsetaiarskogo Tsinir. îspoln. Kc~


miteta Sovetov gazetesinde (sayı 237 ve 2 3 9 ) , türk d i l l e r i için, aşa­
ğıdaki tasnife yakın b i r tasnif t e k l i f i n d e bulunduğunu y a z m a k t a ( b k .
s. 5, n o t 1) ve bu makalesi hakkında S e l i ş ç e v ' u n Vesinik Pros-
vesçeniya T S S R ( 1 9 2 1 , sayı 6—7, s. 218 ) mecmuasındaki b i b l i y o g r a f y a
notuna işaret etmektedir. B u r a d a zikredilen gazete ve mecmua k o l e k ­
siyonları İstanbul'da bulunmadığı için, bu tasnifin esâsları ile şive g u ­
rupları hakkında malûmat edinmek mümkün olmamıştır. Fakat aynı
müellifin ertesi sene intişar etmiş olan Vvedenie v türko-tatarskoe
yazıkoznanie ( I . kısım, Kazan, 1922) adlı eserinde, Ural-Altay d i l âile-
sinden bahsedilirken, türk şivelerinin esâs gurupları zikredilmiştir ki,,
bu yukarıdaki makalenin bir hulâsası olmalıdır ( b k . s. 38, n o t 1).
B u r a d a şarktan g a r b a doğru şu şive gurupları yer almaktadır.

1. Yakut.dili
2. O r t a S i b i r y a şiveleri ( K a r a g a s , Urenhay, A b a k a n ve A l t a y )
3. G a r b i S i b i r y a şiveleri ( B a r a b a , T o b o l v . b . )
4. V o l g a - U r a l şiveleri ( T a t a r , Başkırt v.b.)—e s k i l e r d e n : Kıpçak
5. O r t a A s y a şiveleri ( Ç i n tatarları ve Sar t, Kara-Kırgız,. Kazak-
Kırgız v . b . ) — e s k i l e r d e n : Çağatay
6. Cenup şiveleri (Türkiye, A z e r b a y c a n v . b . ) — e s k i l e r d e n :
Selçuk
7. Çuvaş d i l i (menşei henüz, sarih olarak, tesbit edilmiş değildir).

B o g o r o d i t s k i y , bu son eserinde (1934, y k . b k . ) türk k a v i m


ve şiveleri üzerinde daha etraflıca d u r m a k t a ve muhtelif k a v i m l e r i n
bulundukları y e r l e r i tesbitle, bunların menşe meselelerine, yaşayış
tarzlarına ve şive husûsiyetlerine de temâs e t m e k t e d i r . Müellif türk
şivelerini,- çuvaşça hâriç, y e d i g u r u p içinde toplamaktadır,

I. ŞİMÂL-İ ŞARKI GURUBU

Coğrafî bakımdan birleştirilmiş olan bu g u r u p içinde Y a k u t ç a


diğer ikisinden oldukça farklı bir d u r u m arzetmektedir. Son i k i şive
ayrıca «şark gurubu» olarak da gösterilebilir.
Türk şivelerinin tasnifi

Y a k u t d i l i diğer türk şivelerinden b i r takım hususiyetlerle ayrıl­


maktadır; msl. kelime başındaki s- sesi kaybolmuş ( u < s u <au», en <C
sen «sen») v e geniş d i f t o n g l a r inkişâf etmiştir (ıa—a b u r a d a a ile-e
arasında b u l u n u r — , ie, uo, üö) v . b .
Karagas ve T u v a şivelerinde ana-türkçede kelime başındaki y- sesi
ç (çer < [ y e r ) ve aslî ç ise, ş sesine inkılâp etmiştir (şap- < çap- «vur­
mak»). Aynı hususiyet A b a k a n g u r u b u n a dâhil şivelerde de görülür.

1. Yakut
2. Karagas
3. Tuva (Urenhay, Soyon
veya S o y o t )

II. H A K A S ( A B A K A N ) GURUBU

Bu g u r u b a dâhil şivelerin i l k i k i s i e sesini s, diğer üçü de ? ola­


r a k inkişâf ettirmiştir ( m s l . Sag. ve Belt. is-<^iç-, K o y b , , K a ç . ve
Kız. i ? - < ı p - «içmek»)-

1. Sagay
2. . Beltir
3. K o y b a l
4. Kaç
5. Kızıl

İÜ. ALTAY GURUBU

Bu g u r u b a g i r e n şiveler arasında büyük b i r benzerlik mevcut olup,


bâzı ses ve şekil bakımından Kırgız diline yakındır.

a. C e n û p bölümü

1. Asıl A l t a y ( A l t a y kişi, A l t a y
Kalmıkları)
2. Teleüt ( T e l e n g e t , Telefiet)

b. Şimâl bölümü

3. Kumandı
4. T u b a ( Ç e r n e v o tatarları)
5. Şor ( b i r kısmı — K o n d o m )
1» R. Rahmeti Arat

IV. GARBİ SİBİRYA GURUBU

İşim şivesi hâriç, bu g u r u b a dâhil şivelerin başlıca hususiyetlerin­


den b i r i n i ana-türkçedeki ç sesinin ts olarak inkişaf etmiş olması teş­
k i l eder.
1. Çulım ( K ü e r i k )
2. Baraba
3. Tobol
4. İşim
5. Tümen
6. Tura

V. VOLGA-URAL GURUBU

Bu g u r u b a dâhit şiveler d i l bakımından büyük bir benzerlik gös­


terirler ve ünlülerin inkişâfı ( o > u , ö"> ü) husûsundada aynı d u r u m d a
bulunmaktadırlar.
Başkırt şivesinde eski p sesi yerine s sesi geçmiştir ve bu bakım­
d a n garbî S i b i r y a şivelerine benzer.
s
: 1. T a t a r ( K a z a n , U f a , Astırhan, K a s ı m ;
Mişer — T a t a r i s t a n , Penza,
Saratov, S i m b i r , N i j g o r o d ) .
2. Başkırt ( Y u r m a t , Burcan, K v a k a n ;
sonuncusu . yazı diline esâs
olan ağızdır).

VI. ORTA ASYA GRUBU

Bâzı tâli f a r k l a r mevcût o l m a k l a beraber, bu g u r u b a dâhil i l k


dört şive, esâsında bir b i r l i k arzeder ve bunlar bâzan sKâşgar şivesi»
İsmi altında birleştirilir.
Kazak şivesinde, s < g inkişâfı dolâyısı ile, eski ş ve s sesleri b i r ­
leşmiştir (kus<kuş «kuş»); diğer taraftan eski ç sesi ş' (aş'<aç
« a ç » ) ve kelime başındaki u sesi de c olmuştur.
Kara-Kalpak şivesi iyice t e t k i k edilmemiştir, fakat özbekçeye
yakındır.
1. a. Şarkî Türkistan (Kâşgar,
Yarkend, Turfan, Hami),
b, Tarançı
Türk givelerinih tasniii 101

c. Sarı-Uygur
d. Salar
2. Kazak-Kırgız ( K a z a k )
3. Kara-Kırgız ( K ı r g ı z )
4. Özbek ( Ö z b e k ve S a r t )
5. Kara-Kaipak

VII. CENÛB-İ GARBÎ ( T Ü R K ) GURUBU

1. Türkmen (Türkmenistan, Efganistan


Türkistanı, Esterâbâd, İran)
2. A z e r b a y c a n ( A z e r b a y c a n , İran).
3. Şimalî K a f k a s y a (Karaçay, Balkar,
Kumuk)
4. Kırım
5. Türkiye
B o g o r o d i t s k i y i l k tasnifinde (1922 y k . b k . ) çuvaşçayı, türk
^ i v e guruplarının y e d i n c i s i olarak zikretmişken, bu defa bu lehçeyi
türk d i l ailesi içinden çıkararak, M o g u l ve Mançu-Tunguz sırasında,
A l t a y dilleri g u r u b u n a idhâl etmiştir,

19

LiGETİ, Lajos

[ b k . Bârczi Geza, Magyar szâfejfö szâidr, Budapest, 1 9 4 1 ] .

L i l g e t i ' n i n k e n d i tasnifini h a n g i esâslara göre yaptığı ve h a n g i


hususiyetleri göz Önünde bulundurduğu hakkında mâlûmatımız y o k t u r .
Aşağıdaki cedvel, macar arkadaşlarımız E c k m a n n 'ın yardımı i l e ,
B â r c z i ' n i n yukarıda zikredilen eserinden alınmıştır.
L i g e t i türk şivelerini altı g u r u p içinde toplamaktadır.

I. UZ ( O Ğ U Z ) DİLLERİ

1. Azerbaycan
2. Kırım A
3. Türk ( O s m a n l ı )
4. Türkmen

B u r a y a b i r de Selçuk, Kâşgarî'de gaz işâreti ile gösterilen


•106 R. Rahmeti Arat

malzeme, H o u t s m a ve diğer Kıpçak lûgatlerindeki Türkmen mâlze^


mesi dâhildir..

D. KIPÇAK DİLLERİ

1. Balkar 8. Kırım B.
2. Başkırt 9. K u m u k
3. Karaçay 10. K u r d a k
4. Karaim 1 1 . Mişer
5. Kara-Kırgız 12. N o g a y
6. Kazan 13. Özbek A .
7. Kazak-Kırgız 14. T o b o i
15. T u r a v . b .

B u r a y a b i r d e Peçenek, K u m a n ve H o u t s m a , lbn Mühennâ,


E b û H a y y â n lügatleri malzemesi dâhildir.

III. SİBİRYA DİLLERİ

i. Abakan 10. Kumandı


2. Altay 11. Küerik
3. Baraba İZ Leb e d
4. Kaça 13. Şor"
5. K a n d ak 14. Sagay
6. Karagas 15. Soyot
7. Kızıl 16. Teleüt
8. Kondom 17. Tuba
9. Koybal 18. Urenhay

IV. TÜRKl DİLLERİ

1. Çağatay
2. Yoğur
3. Ç i n türk şiveleri
4. Özbek B ( H i v e tatarları şivesi)
5. Salar
6. Tarançı
7. Asıl Türki

V. ÇUVAŞ

VI. YAKUT
Türk şivelerinin tasnifi 107

Türkçenin eski edebî d i l l e r i : 1. Türk, 2. U y g u r ve


3. Türkistan d i l yadigârları ( b u r a y a K â ş g a r î lügatindeki mâlzeme-
nin d e bir kısmı dâhildir).

20
RÂSANEN, Martii
Materialien zur Laulgeschichte der Türkischen Sprachen
(Studia Orientalia, edidit Sosietas Orientalis Fennİca,
XV), Helsinki, 1949, s. 2 5 - 3 1 ,

R â s â n e n , esâs o l a r a k , R a m s t e d f i n tasnifini almış ve b u n u


R a d l o f f ve S a m o y l o v i ç ' i n tasnifleri ile tamamlamağa çalışmıştır.
Tasnifin temelini burada da seslerin inkişâfı teşkil e t m e k t e d i r ( r ~ z ;
çuv. tâhar türk. tokuz; -ğ: tağ^>tau, tâ, tö, tâ; - ı ğ > - * , -ık; kalğan
> kalan; o r t a d a ve sonda i / ( J ) > r , Z, y, r; baştaki b-'nin d u r u m u :
bol- ve ol-). Müellife göre, uzun ve kısa ünlüler ile sadâsız k a p a n ­
ma, ışıldama v e kapanma-süıtünme y o l u ile meydana gelen ünsüzlerin
sonda, i k i ünlü arasında o r t a d a , bilhassa 1. v e 2. hecelerin h u d u d u n ­
d a k i durumları da tasnifte d i k k a t e alınmalıdır.
Müellif, aynı zamanda, türk. k a v i m l e r i n i n ictimâî bünyesi ve t a r i h ­
lerinin seyrinden doğan şartlar içinde, türk d i l ve şiveleri zaman-zaman
kaynaşarak, aralarındaki f a r k l a r o r t a d a n kalkmış o l d u ğ u n d a n , eski
d e v i r l e r d e görülen şive farklarının tarih b o y u n c a t a k i b i n i n ve seslerin
tarihî inkişâfından, tasnif için, istifâdenin güçleşmiş olduğunu da be­
lirtmektedir.
Türk şiveleri b u r a d a allı ( S a m o y I o v i ç'teki bir g u r u b u n ilâvesi
ile, y e d i ) g u r u p içinde toplanmaktadır.

I ( A ) . ÇUVAŞ DİLİ

Çuvaş d i l i n i n , bilhassa e t n o g r a f i k sebeplerden dolayı, türkleşmiş


b i r F i n - U y g u r k a v m i n i n karışık dili olduğunu ileri sürenler olmuştur.
F a k a t çuvaşça karışık bir d i l olmayıp ( m s l . çeremişçenin te'siri p e k
azdır), diğer türk şivelerinde k a y b o l a n bir çok eski hususiyetleri m u ­
hafaza eden, tam mânası ile, b i r türk şivesidir. Çuvaşçayı altaycanın
ayrı b i r g u r u b u o l a r a k kabûl etmek ( P o p p e ) veya yakutça ile b i r ­
likte b i r s- g u r u b u içinde birleştirmek için, bir sebep y o k t u r .
Çuvaşçanın başlıca husûsiyetleri: r > r ; d>r; tağ >tu^ tSv
v . b . ; sonda ( v e başta) — sadâsız ünsüzler ve o r t a d a — sadâlı pat­
layıcılar.
103 R. Rahmeti Arat

Bu g u r u b a Tuna ve V o l g a Bulgarlarının d i l l e r i de dâhildir.

II ( B ). Y A K U T DİLİ

Diğer şivelerden farklı olmasına rağmen, yakntçayı müstakil b i r


g u r u p olarak almayıp, b u n u şimâl-i şark g u r u b u n a i d hâl eden Sa-
m o y l o v i ç ' e karşı h a y r e t i n i gizlemeyen müellif, yakutçanın, aslında
z-şivesi o l m a k l a beraber, yabancı dillerin ( S a m o y e d ve T u n g u z ) bâzı
hususiyetlerini benimsemiş y e uzun zaman diğer türk şivelerin -
den ayrı kalarak, kapalı b i r inkişâf tâkip etmiş olan b i r şive olarak
kabû! edilebileceğini ileri sürmektedir. Fakat yakutça her hâlde ayrı
bir g u r u p telâkki e d i l m e l i d i r .
Yakutçanm başlıca h u s u s i y e t l e r i : z > s , /; a">t; tağ>tıa «orman>
v . b . ; değişiklik yalnız kapanış y o l u İle meydana gelen art-damak ve
d u d a k ünsüzleri sâhasındadır ( b k . I V ) .

ili ( C ) . ŞİMÂL-İ ŞARKÎ GURÜBU


{ Ramstedt: «Şİmfil» )

Bu guruba, umumiyetle, A l t a y civarında konuşulan diller dâhil


o l u p , d sesinin d u r u m u n a göre, şu bölümlere ayrılır.

1. d- b ö 1 ü m ü

1. Eski türkçe d i l malzemesi


2. Soyot ( U r e n h a y ) ; şİmâl-İ garbı Moğulistan,
bugünkü Tannu-Tuva cümhûriyeti)
3. Karagas ( S a y a n dağlarının şimâl y a m a c ı ;
iağ muhafaza e d i l i r )

2. z-bölümü

A b a k a n ve yüz isteplerinde konuşulan


şiveler; bugün — «Makas».
1. Kaça
; • 2. Sagay
3. K o y bal
4. Kızıl
5. Şor ..
6. Küeı i k
7. Çohm
S. Beltir
Türk şivelerinin tasnifi 109

9. Kamaş
10. San-Uygur ( Ç i n )

3. y - b ö 1ü m ü

Şimâlî A l t a y şiveleri
1. Baraba ( B a r a b a bozkırı)
2. Kumar.da (tağ)
3. L e b e d {tağ)
4. T u b a ( Y ı ş kişi) ( t o y )

Asıl A l t a y şiveleri ( A l t a y Kalımlıları;


bugün — O y r a t )
5, Altay («)
ö. Teleüt (ta)
1. Tölös (lü)

Bu şivelerin iyice araştırılmamış olması ve b i r b i r l e r i n i n te'siri altında


bulunmaları t a s n i f i güçleştirmektedir.
Bu şive g u r u b u n d a sonda ( v e başta) —sadâsız, o r t a d a — sadâlı
ünsüzler b u l u n u r ; Karagas, bu bakımdan, V I . guruba daha yakındır.

IV ( D ) . ŞİMÂL-İ GARBİ G U R U B U

( Ramstedt: «Garp» )

Bu g u r u p t a değişiklik yalnız kapanma y o l u ile meydana gelen


a r t : d a m a k ve dudak ünsüzleri sâhasındadır ( b k , I I . ) .
Buraya dâhil şiveler şunlardır:

1. Kırgız (Kara-Kırgız; (ö<:tağ)


• 2. Kazak ( Kazak- Kırgız ; tau < tağ)
3. Kara-Kalpak ( K a z a k a ğ z ı ; tau <Hcğ)
4. N o g a y (Şimali K a f k a s y a ve Kırım)
5. Kumık V
6. Karaçay \ (Kafkasya)
7. Balkar J
8. K a r a i m (şark Kar.—Kırım, g a r p K a r .
— Lehistan ve L i t v a n y a )
9. V o l g a türkleri ( T a t a r , Miçer)
10. Başkirt
110 E . Rahmeti Arat

1 1 . K o m a n (Peçenek, Polovets)
12. Kıpçak ( H o u t s m a , T A G ; Ebû H a y y â n )

Bu g u r u b a bir de şu şiveler dâhildir.

Samoyloviç'e göre
1. O y r a t
2. Teleüt

L i g e t i ' y e göre
3. Tobol
4. Kurdak
5. Tura
6. Özbek A

V ( E ) . CENÛB-t ŞARK GüRUBU


( Ramstedt: . 'Şark» )

Bu g u r u p t a u m u m i y e t l e seslerin aslî d u r u m u muhâfaza edilir; art-


d a m a k ve d u d a k seslerindeki değişiklik ancak 2. ve 3. hece h u d u t ­
larında ve sözlerde görüiür.
B u r a y a dâhil şiveler şunlardır.

3. Özbek B ( H i v e tatarları)
4. Sart ( B u h â r â ve Hive şehirleri ahâlisi;
aslında iranlı o l u p , farsça da konuşurlar).
5. Çağatay

VI ( F ) . CENÛB-İ GARBÎ GURUBU


( Ramstedt : «cenup» )

Başlıca hususiyetleri: ol- < bol-, dağlı < tağlığ; sadâsız k, i , p, t,


ç sesleri — aslî kısa ünlülerden sonra, 1. ve 2. hece hudutlarında muhâ­
faza e d i l i r ; aslî uzun ünlülerden sonra, aynı d u r u m d a ve sözlerde sa-
dâhlaşır ( b u d u r u m kısmen s o n d a d a vârittİr).

Bu g u r u b a dâhil şiveler şunlardır.


1. Türkmen ( H a z e r denizinin şarku ve cenûbu)
2. A z e r b a y c a n ( K a f k a s y a ve İran)
Türk şivelerinin tasnifi 111

3. Osmanlı ( A n a d o l u , Balkanlar, Kırım'ın cenubu


4. Gagauz ( R u m a n y a )

Vıı ( G ) . O R T A V E Y A TÜRKMEN-KıPÇAK GURUBU


( Samoyloviç 'e göre )

T o m s k vilâyeti şiveleri
1. Çolım
2. A b i n
3. Çernevo

21

B A S K A K O V , N. A .

K voprosu o klassifakatsii lürkskih yazıkov (îzvest. A k â d , N a u k


SSSR, o t d . Literaturı i yazıka," 1952, X I , 2, s. 1 2 1 — 1 3 4 ) .

Türk şivelerinin tasnifi tecrübelerinde, türk şiveleri arasına, kısmen


^ y r ı şive guruplarının eski devirlerle olan alâkasına işâret etmek ve
kısmen de mevcût d i l mâlzemesini b u guruplara bağlamak maksadı i l e .
yazı dili malzemesini yerleştirmek temâyülü umumiyetle mevcüttur.
Fakat b u n l a r d a esâs gâye bugünkü şivelerin tasnifi o l u p , tarihî d e v i r ­
l e r e âit mâlzeme daha çok izah mâhiyetini taşımaktadır, B a s k a k o v
'un b u tecrübesi ise, b u çerçeveyi aşmakta ve şimdiye k a d a r b i l i n e n
bütün türk d i l mâlzemesini b i r tasnife tâbî t u t m a k gâyesini gütmekte-
• dir. Daha önceki tecrübelerde de olduğu g i b i , b u r a d a d a d i l i n tarihî
inkişâfı ve bunun ayrı merhalelerine âit hususiyetler ile bugünkü şi­
velerin d a r mânada şive hususiyetini teşkil eden hususlar, aralarında
i ı i ç b i r f a r k gözetilmeksizin, aynı sıraya konulmuş bulunmaktadır.
Müellif türk d i l mâlzemesi şöyle tasnif e t m e k t e d i r .

A.
TÜRK DILLERININ GARBI HUN DALı

Bu dalın, bilhassa bunu şarkî H u n dalından ayıran, başlıca h u s u ­


s i y e t l e r i şunlardır: s e s b i l g i s i s a h a s ı n d a — a. eski z, d ve t ses­
l e r i yerine r veya g seslerinin bulunması ( m s l . odak, azak, atah v . b .
yerine ura, ayak v.b.), b. sadâlı ve sadâsız sesler arasındaki büyük f a r k
•derecesi (b — p, k — g s—z,d — t),c. b i r b i r i n d e n farklı ünsüzlerin
ıs R. R ı h m e t i Arat

(h, v, h v.b.) m e v c u d u ; g r a m e r b ü n y e s i n d e — a. mürekkep cümle-


teşekkülünün daha çok inkişâf etmiş olması ve aralarında diğer diller­
d e n d e geçenler olmak üzere, b i r çok bağlama edatlarının mevcûdiyeti,.
b. i s i m ve f i i l şekillerinde kısaltma-birleşmeiere daha az tesadüf e d i l ­
mesi; s ö z h a z i n e s i n d e — m e v c u t f a r k l a r , arap ve İran d i l l e r i n d e n ,
geçme b i r çok ve moğulcadan nisbeten az kelime bulunması.
Bu dala dâhil diller şu guruplara ayrılmaktadır: I . Bulgar, II..
O ğ u z , I I I . Kıpçak ve I V . K a r l u k gurupları.

I BULGAR GURUBU

Eski dillerden Bulgar ve Hazar d i l l e r i ile bugünkü Çuvaş d i l i n i


içine alan Bulgar g u r u b u , V o l g a havzasının en eski ahalisi B u l g a r l a r
( V I . — X I V asırlar) ile t a r i h bakımından b i r az daha sonra gelen Tuna-
Bulgarları ile Hazarlar g i b i , doğrudan-doğruya g a r b i Hunların teşekkü­
lüne dâhil k a v i m l e r i n muhitinde vücut bulmuş olup, bunların halefleri
olan Çuvaşların dilinde eski bünyesini muhafaza e t m e k t e d i r .
Bu guruba dâhil d i l l e r i ve bunlar arasında çuvaşçayı diğer gu-
ruplarınkinden ayıran hususiyetler şunlardır: s e s b i l g i s i s â h a s ı n -
d a — a. üçü geniş ve altısı dar ünlüden teşekkül eden ayrı b i r ünlü sis­
teminin mevcûdiyeti, 6. kelime başında, diğer d i l l e r d e k i bâzı ünsüzlerin
y e r i n e , d i f t o n g ve d i f t o n g a benzer birleşmelerin geçmesi ( m s l . ert- yerine
geri- "götürmek», egev yerine yekev «eğe», iz yerine g"ir «iz», ot y e r i n e
vat "âteşu, ortn y e r i n e viran «yer» v . b . ) , c. r - l e ş m e , yâni diğer
d i l l e r d e b i r i yerine diğeri geçen sjz tjd^y ünsüzleri yerine r sesinin
geçmesi ( m s l . kelime sonunda zjs -«- r: ağizjj avız yerine cavar «ağız»,.
baz yerine par «buz» hız yerine Kir, kâz yerine her «güz» v . b . , k e l i ­
me ortasında adak, azok, ogck v . b . yerine ura v.b., d. M e ş m e , yâni
diğer d i l l e r d e k i ş <-- s yetine / sesinin geçmesi ( m s l . kış ~ kıs y e r i n e
hel «kış», tüş «-^ tös yerine telek «düş», işik esik y e r i n e alak «kapı»
v . b . ) ; g r a m e r b ü n y e s İ n d e — diğer g u r u p l a r m k i n d e n mühim nis-
bette ayrılan farklı şekil ve cümle husûsiyetlerinin bulunması; s ö z .
h a z i n e s i n d e — a . diğer türk dillerinde bulunmayıp, yalnız b u g u ­
r u p t a bulunan mühim b i r kelime tabakasının mevcûdiyeti ( m s l , camsa
«burun», caram, kaçtın ^arka», aram «kadın», çatma «tava», kurka-
«kepçe» ccce « a y a k ' , tulu *buğdayf, nitıyar «ceviz, fındık», v . b . ) , b. i s ­
lav ve fin-ogur menşe'Ii mühim bir kelime tabakasının bulunması.

. . H. OĞUZ GURUBU

Oğuz gurubunun hususiyetleri: s e s b i l g i s i s â h a s ı n d a — a-


Türk şivelerinin tasnifi

diğer dillerde ( m s l . Kıpçak ve K a r l u k ) altı ile dokuz arasında deği­


şen ünlü y e r i n e , kaide hâlinde, sekiz kısa ünlünün mevcûdiyeti, b.
eklerde dar-dudak ünlülerinin bulunması ( m s l . yarık yerine yanık
«aydınlık, şûle»), c. beg «bey» ve dağ «dağ» g i b i kelimelerde sonda­
k i g, ğ seslerinin muhafazası ve bâzı eklerde b u seslerin düşmesi (me'L
kelgen yerine gelen, alğan yerine alan v . b , ) , d. kelime başında-^
ve t seslerinin sadalılaşması ( m s l . kor- yerine gör-, til yerine dil),e.
ol- «olmak» (60/-, pol-, pul- y e r i n e ) kökünde baştaki b\p sesinin düş­
mesi, / . bâzı kelimelerde d a r ünlüler önünde ve sonunda y sesinin
düşmesi ( m s l . yır yerine ir «şarkı», fyt yerine it «köpek, it» v . b . ) ;
g r a m e r b ü n y e s i n d e — a. isim tasrifinde i l g i ve yükleme hallerine
işaret eden eklerin tam şekilleri (-mhf-nih ve -nıj-ni) yanında, bunların
b i r d e ses bakımından kısaltılmış şekillerinin (-mj-in, -ıfij-ih ve -i) b u ­
lunması, b. verme hâline işâret eden e k i n , ünsüz önünde, ses bakı­
mından kısaltılmış şekli ( m s l . adama v . b . ) , c. b i r i n c i şahıs cemi ekinin
ses bakımından kısaltılmış şeklinin bulunması ( m s l . berermiz yerine
bereris «veririz» v . b . ) , d. dilek sığasında, -gaj-gü yerine, -asıj-esi e k i ­
nin kullanılması ( m s l . kelgü yerine kelesi «gelesi»), e. gereklik sığası­
nın -mahj-meli şekli, /. kıpçakçadaki isim-fiil şekli -ğanj-gen yerine
-mışj-miş şeklinin kullanılması; s ö z h a z i n e s i n d e — diğer gurupla-
rınkinden farklı bâzı köklerin mevcûdiyeti; msl.

Oğuz Kıpçak
ilaeri burun "önce»
kart böri «kurt»
el k o l *el»
alm mahlay «alın»
O ğ u z g u r u b u üç bölüme ayrılmaktadır : 1. Oğuz-Türkmen, ¿2.
Oğuz-Bulgar ve 3. Oğuz-Selçuk.

1, Öğuz-Türkmen bölümü

Oğuz-Türkmen bölümü, tarih bakımından, O ğ u z dillerinin daha eski.


bir d e v i r d e k i birliğine âit olup, buraya M a h m u d Kâşgarî'de tesbit
edilen O ğ u z d i l i ile bugünkü Türkmen ve şimâlî K a f k a s y a ' d a k i T r u h -
men dilleri dâhildir ve daha s o n r a k i b i r k a v m i b i r l i k o!an Oğuz-Sel­
çuk bölümüne m u k a b i l , şu husûsiyetleri taşımaktadır; s e s b i l g i s i
s a h a s ı n d a ' — a . Oğuz-Selçuk bölümündeki diş eti sesleri s — z seslerine
m u k a b i l , türkmencenin bâzı şivelerinde diş^arası ş — z seslerinin mev­
cûdiyeti ( m s l . T r k . söz yerine T r k m . söz «söz» v . b . ) , A. kelime başında
patlayıcı 6 sesinin muhafazası ve sızıcıiaşması—türkçede v sesini geç-

Tiirkiyat Mecmuası —a£


R. Rahmeti Arat

m e k l e d i r ( m s l . ver- yerine 6er- «vermek»), c. aslî uzun ünlülerin mev­


c u d i y e t i ; b u , b u b ö l ü m ü n daha eski olduğuna ve şark türk düleri i l e
o l a n ilgisine delâlet eder ( a y n i aslî uzunluklar için krş. m t l . Y a k u t ;
türkçede bu aslî uzunluklar artık mevcut değildir); g r a m e r bün­
y e s i n d e — a . mâzî için, Oğuz-Selçuk bölümüne dâhil türkçedeki -dik]
•dik ve -misj-mis y e r i n e , isim-fül -anj-en ( < -ğanj-gen) şeklinin k u l ­
lanılması, b. gelecek zaman sığasında, türkçedeki -acekj-ecek yerine,
-a'nın düşmesi İle, -cakj-cek şeklinin bulunması ( m s l . T r k . verecek
y e r i n e T r k m . b e r c e k ) , c. ünlüye b i t e n f i i l l e r i n -p zarf-fiil şekillerinde
y .sesinin kaybolması ( m s l . T r k . okuyup ve vermeyip yerine T r k m .
oku-p ve ber-me-p) v.b.

2. Oğuz-Bulgar bölümü

Oğuz-Bulgar bölümüne bir taraftan e s k i d i 11 e r d e n — Peçenek


ve Uz ( T o r k , Berendi, K o v u y v . b . ) ve b u g ü n k ü l e r d e n — G a g a u z
dili dâhildir. Esâsında Oğuzlar ile müşterek b i r dile sâhip bulunan
v e bugünkü Gagauzların kavmî bünyesine de karışmış olan Peçenek
ve Uz k a v i m l e r i , Bulgar ve sonra Kıpçak muhitine girince, önce B u l ­
gar ve daha sonraki devirlerde Kıpçak d i l i husûsiyetlerini benimse­
mişler; fakat aynı zamanda O ğ u z lügat hazinesi ile gramer bünyesini
muhafaza etmişlerdir.
Mahmud Kâşgarî'nin de İşâret etmiş olduğu g i b i , Bulgar husûsiyet-
leri yalnız peçenekçeye girmekle kalmamış, aynı zamanda bugünkü
türk d i l l e r i n i n bünyesinde de muhafaza edilmiştir; bu bilhassa ön ün­
lüler önündeki, ünsüzlerin incelmesi hususiyetini taşıyan K a r a i m ve-
Gagauz dillerinde görülmekte ve çuvaşçamn da bir hususiyetini teşkil
etmektedir k i , bu Bulgar unsurun bulunduğuna delâlet eder. Ö n ün­
lüler önündeki ünsüzlerin İncelme kanunu Karaim ve Gagauz d i l l e r i n ­
de b i r de bu seslerden sonra gelen Ön ünlülerin şekil değiştirmesine
ve bunların m u k a b i l l e r i olan a r t ünlülere inkılâbını intaç ettirmiştir
( m s l . eve yerine ev'a °eve>, kesme yerine kes'm'a ckesmel» v.b.).

3. Oğuz-Selçuk bölümü

Oguz-Selçuk d i l l e r i , tari-h bakımından, diğer i k i bölüme nisbetle


daha sonraki bir birliği temsil etmektedir. Bu bölüme e s k i l e r d e n
Selçuk d i l i ve eski Osmanlı ile b u g ü n k ü l e r d e n türkçe dâhildir.
Bu bölümün husûsiyetleri yukarıda O ğ u z Türkmen Lölumündeki
tekabüllerde gösterilmiştir.
Türk şivelerinin tasnifi 115

[II. KIPÇAK. GURUBU

Kıpçak g u r u b u şu bölümleri i h t i v a eder : Kıpçak-Bulgar, Kıpçak-


O ğ u z veya Uz-Kıpçak ( P o l o v e t s ) ve Kıpçak-Nogay.
Kıpçak g u r u b u n a dâhil d i l l e r i n başlıca husûsiyetleri: s e s b i l g i s i
s a h a s ı n d a — a. s e k i z — d o k u z ünlü mevcut olup, bunlar arasında d a r
ünlülerin (*, i, a, a ) henüz tamamiyle teşekkül etmemiş b i r d u r u m d a
bulunması, A. ünlü ve ünsüz birleşmelerinin daha eski şekilleri olan
oğ, eg, ög v . b . y e r i n e av, iy, üy birleşmelerinin tekabülü ( m s l . tağ
y e r i n e tav «dağ», teg- yerine tiy- «değmek?, öğren- yerine üyren- «öğ­
renmek» v . b . ) ve b i r de bâzı şekil ve lügat husûsiyetleri ( b k . O ğ u z
v e K a r l u k husûsiyetleri arasında gösterilen karşılaştırmalar).

1. Kıpçak-Bul gar bölümü

Kıpçak-Bulgar bölümüne o r [ t a - ç a ğ ı n A l t m - O r d u edebî d i l i n i n


g a r p şekli ile b u g ü n k ü i k i türk dili { T a t a r ve Başkırt) dâhildir.
T a t a r ve Başkırt d i l l e r i , menşe'Ieri itibârı ile, Kıpçak ve Bulgar kavmî
d i l l e r i n i n karşılıklı te'sirleri altında vücûde gelmiş o l u p , Kıpçak-Bulgar
"bölümünün başlıca şu müşterek husûsiyetlerini taşımaktadır: s e s b i l ­
g i s i s a h a s ı n d a — a. bu bölüme dâhi! dillere has dokuz ünlüden ibâ-
ret ünlü sistemi Bulgar g u r u b u n d a k i n e ( m s l . Ç u v a ş ) yakın olup, b u so­
n u n c u d a n ancak köklerde, rusçadakİ e (a) sesine tekabül eden sesin
yerine a bulunması ve tamâmiyle teşekkül etmemiş olan i ' ve i', o'
-ve ö' ünlülerinin Tatar ve Başkırt d i l l e r i n d e k i telâffuzlarının b i r az farklı
•olması ( b u r a d a k i o' ve o"ünlülerinin telâffuzu çuvaşçadaki d u d a k ünlü-
.leleri olan 5 ve e seslerine çok yakındır).
Ünsüzler sisteminde Kıpçak-Bulgar bölümü, çuvaşçadan bilhassa
bâzı ünsüzlerin incelmiş şekillerinin bulunması ile ayrılır (p, p'; b, A';
m, m; d, d' v.b.), s' ( b u n u n yerine y, j veya c sesleri geçer) ve v
•( Kıpçak-Bulgar dillerinde' bu ses ancak son devirlerde ve yabancı k e l i ­
m e l e r d e kullanılmağa başlanmıştır) seslerinin bulunması.

2. Kıpçak-Oğuz (Uz-Polovets) böl ü m ü

Kıpçak-Oğuz bölümüne e s k i l e r d e n — Polovets ve b u g ü n k ü ­


l e r d e n — K a r a i m , K u m u k v.b. dâhil olup, başlıca husûsiyetleri'şunlar-
d ı r : s e s b i l g i s i s a h a s ı n d a — a. Kıpçak-Nogay bülümündeki s
y e r i n e ş ( m s l . tas yerine tas «taş») ve ş yerine p ( m s l . kaş- yerİı.e kaç*
-«kaçmak» bulunması ( b â z ı Polovets şive ve ağızları üe k a r a i m c a d a
Kıpçak-Nogay husûsiyetleri de m e v c u t t u r ) ; A. kelime başında diğer
^bölümlerdeki jjc yerine y bulunur ( msl. joljcol yerine y o l «yol»).
MÜ R. Rahmeti Arat

3. Kıpçak-Nogay bölümü

Kıpçak d i l l e r i n i n yalnız bugünkü N o g a y , Kara-Kalpak ve Kazak:


d i l l e r i n i i h t i v a eden b u bölümün vücût bulması, yukarıda da işaret
edildiği g i b i , Altın-Ordu devletinin dağılma devrine tesadüf etmekte
ve diğer d i l l e r i n inkişâfı ile i l g i l i bulunmaktadır.
Kıpçak-Nogay bölümü, tarih bakımından daha eski olan Kıpçak-
Eulgar ve Kıpçak-Oğuz bölümlerinden şu husûsiyetler ile ayrılmakta­
d ı r : a. ç ve s sesleri yerine şves seslerinin geçmesi ( m s l . kaç- yerine-
İtas- «kaçmak», kış yerine kıs «kış» v . b . ) ; 6. bâzı durumlarda ve b i r ­
l i k t e bulundukları ünsüzlerin te'siri altında, mjbjp ve njdjl seslerinin,
değişik kullanılması.

IV. K A R L U K GURUBU

K a r l u k g u r u b u türk d i l l e r i n i n şark ve g a r p dalları arasında orta.


b i r d u r u m d a bulunmaktadır. Nisbeten son devreye ( X . — X I . asırlar)-
âit olan b u d i l birliği, Kara-Hanlılar d e v r i n d e b i r taraftan garbî ve
şarkî türk dilleri ile diğer taraftan o r t a A s y a İran d i l l e r i n i n karşılıklı,
te'sİrlerİ neticesinde vücût bulmuştur.
K a r l u k g u r u b u , K a r l u k - U y g u r ve Karluk-Harzem olmak üzere, i k i .
bölümden i b a r e t t i r .
Bu g u r u b u n husûsiyetleri: s e s b i l g i s i s a h a s ı n d a — a. gerek
ayrı d i l l e r d e ve gerek bunların şivelerinde, ünlü sayısının altı — d o k u z ara­
sından ( b â z a n d a h a fazla) değişmesi, b. k ünsüzünün muhtelif incelme-
d e r e c e l e r i ; c. p, r, k ünsüzlerinin sadalılaşmaması; d. g sesinin muha­
fazası veya kelime sonlarında k olması ( m s l . sarrğ veya san yerine
sanğjsarık «san», tîrik »diri», ölük «Ölü»v.b.}; g r a m e r b ü n y e s i n ,
d e — o . -ganj-gen isim-fiil şeklinin yaygın olması ( O ğ u z dillerinde bunun
yerine ya kısaltılmış şekli olan -anj-en veya -dılçl-dik şekilleri kullanılır),.
b. -makj-mek y e r i n e , -ğaj-gü isim şekillerinin kullanılması, c. i l g i hâlinder
-nınj nih e k i n i n tam şekli ile kullanılması ve ünsüzlere göre, değişik
şekillerin bulunmaması ve çıkma hâlinde -din şekli, d. t o p l a m a sayı sı­
fatlarında -egü(si) ( O ğ u z -ile{si) vs Kıpçak -au (ı), -ev(i) y e r i n e ) şek­
l i n i n kullanılması ( m s l . O ğ u z . ikkih(si) ve Kıpçak ekev(i) yerine-
ikegü(si) «ikisi, her ikisi»), . e. hareket isminde -unçj-inç ( m s l . kor­
kunç»), f. üçüncü şahıs zamiri için ol yerine u (/).

Tarihî bakımdan muhtelif d e v i r l e r e âit b i r kaç d i l i ihtİvâ eden


K a r l u k g u r u b u , y u k a r d a da işâret edilmiş olduğu g i b i , b i r b i r i n d e n ,
farklı husûsiyetleri hâvî i k i bölüme ayrılmaktadır.
Türle şivelerinin tasnifi 117

1. Karluk-Uygur bölümü

K a r l u k - U y g u r d i l bölümü, X . — X I . asırlarda teşekkül eden ve tarihte


Kara-Hanlılar devleti ismi ile tanınan k a v i m ve halklar topluluğuna
âit olup, başlıca i k i dilden teşekkül etmektedir. Bunlardan b i r i — U y ­
g u r , Türgeş, Y a ğ m a ve K a r l u k k a v i m l e r i n i içine alan Kara-Hanlılar
devletinin edebî d i l i d i r . İran k a v i m l e r i n i n d i l l e r i ile karşılaşmada gâlip
çıkan bu d i l , bu karşılıklı t e ' s i r l e r altında, aynı zamanda mühim mık-
darda, Önce arap ve sonra Sâmânî devletinin İran edebî dillerinden
olmak üzere, iran-arap lügat hazinesini benimsemiştir. Kara-Hanhlarm
dil âbidelerinden, b i r i Baîasagunlu Yusuf Has H a c i b ' i n Kutadgu Bilig ' i
ve diğeri M a h m u d Kâşgarî'nin Divan lügati H-türk'ü olmak üzere, i k i
büyük eser mevcuttur. ,
Bu bölüme dâhil i k i n c i d i l ise, daha s o n r a k i bir d e v r i n edebî dili
o l u p , X I I . — X I V . asırlara, yâni Moğul istilâsından s o n r a k i b i r devreye
âit bulunmaktadır. Bu d i l esâsında Kara-Hanlılar ( U y g u r ) d i l i n i n an-
'ane ve husûsiyetlerini muhâfaza etmiş olmakla beraber, ayrı edebî
eserlerin yazılmış olduğu muhit ve mahallerin husûsiyetlerini almış ve
bundan dolayı, daha s o n r a k i eski Özbek d i l i n d e görüldüğü g i b i , umû­
mî k a i d e l e r i n dışına çıkmıştır.
Bu dilde yazılmış edebî eserler şunlardır: Nâsıreddin Rabgûzî, Kı­
sasa'' l-enbiya ( X I V . asır), E d i b A h m e d Yügnekî, Atebetü'l-Hakayık
( X I . — X I I . asır). Bu edebî d i l i n unsurlarını, U y g u r kâtipleri elinden
çıkan Altın-Ordu yarlıklarında da görmekteyiz.
K a r l u k - U y g u r bölümü husûsiyetleri şunlardır: a. y~> z v e y a d
tekabülünün mevcûdiyeti ( m s l . diğer d i l l e r d e k i iygi yerine ezkü~- edkü
»iyi», aygır y e r i n e azgir ad gir. v.b.), b. -u,' -yu zarf-fiil şeklinin b u ­
lunması ( m s l . otlayu), c. -inça, -ginça zarf-fiil şekli, d. -ğusı isim-fiil
v e •ğalukj-gülak hareket isim şekilleri ve e. ilâve n sesinin bulun­
ması ( m s . içinde v.b.) ile gramer bünyesinde ve esas söz hazinesin-
d e k i husûsiyetler.

2. K a r l u k -H arzem bölümü

Karluk-Harzem bölümüne, t a r i h bakımından, daha s o n r a k i devire


âit yazı ve konuşma d i l l e r i dâhildir. Bunların en eskisi X I I . asra âit
olan H o c a A h m e d Yesevî'nin Divan-ı Hikmet'inin d i l i olup, O ğ u z ve
Kıpçak husûsiyetlerini taşıyan bir konuşma d i l i n d e n meydana gelmiş­
t i r . Yesevî v e aynı zamanda o n u n halefi-tiîmizlerinin ( m s l . Har-
zemli Süleyman Bakırgânî, Hakîm A t a ), yaşayan Oğuz-Kıpçak şive­
leri ile Kara-Hanlılar edebî d i l i üzerine k u r u l a n d i l i , o r t a çağ Kara-
118 R. Rahmeti Arat

Hanlılar-Harzem d i l i olarak da i s i m l e n d i r i l e b i l i r d i . Bu d i i , bilindiği g i b i ,


daha sonra, artık Moğul istilâsını riıüteâkip, t a r i h bakımından, daha
yakın b i r devirde meydana gelen ve a y n r bölüme dâhil i k i d i l i n esâ­
sını teşkil etmiştir: biri—Cucİ ulusunun şarkî kısmının, yâni H a r z e m ' i n
edebî dili ( e n büyük âbidesi — şâir Harezmî'nin 1353're kaleme aldığı
Muhabbet-nâme ' d i r ) , d i ğ e r i — Ç a ğ a t a y ulusunun edebî eski-Özbek d i l i .
Bu sonuncusu, yâni eski Özbek edebiyatının parlak d e v r i , T i m u r l u -
lar devrinin sonlarına doğru, eski Özbek dilini yaratan dâhî şâir A l i
Şîr Nevâî ( 1441—1501 )'nin faâliyet ve icat d e v r i n e rastlar ve Zahîreddin
M u h a m m e d Babur ( 1 4 8 3 — 1 5 3 0 ; Babur-nâme), M u h a m m e d Sâlih ( ölrn.
1535; Sıbanî-nâme) v . b . eserlerini bu dilde yazmışlardır. Bu d i l , T i -
murlular devletinin dağılması ile o r t a y a çıkan Buhârâ, H i v e ve H o k a n d
hanlıklarının da edebî dili olmuştur.

Böylece Karluk-Harzem bölümüne şu diller dâhil bulunmaktadır:


a. orta çağ dillerinden—Kara-Hanlılar-Harzem ( H o c a A h m e d Yesevî ' n i n
eserleri ile tilmizleri Hakîm A t a v . b . d i l i ) , Harzem edebî d i l i üzerine
teessüs eden A l t u n - O r d u dili ve en yüksek şeklini T i m u r l u l a r dev­
r i n d e bulan eski Özbek d i l i , b. bugünkü dillerden — U y g u r ( m u h t e l i f
şiveleri Üe b i r l i k t e ) ve Özbek ( b ü t ü n şiveleri i l e ) d i l l e r i . B u n l a r d a n
i l k i — U y g u r d i l i , K a r l u k - U y g u r bölümünün bâzı hususiyetlerini i h t i v a
ettiği g i b i , i k i n c i s i — Özbek d i l i , yalnız Karluk-Harzem bölümünün
husûsiyetlerini hâvidir.
Bu bölümü K a r l u k - U y g u r bölümünden ayıran başlıca husûsiyetler
şunlardır: a. z^>y ( m s l . azğır ~ adgır yerine aygır «aygır»), b,
i—z > o r t a t, c. yükleme hâli e k i n i n tam şekli ( m s l . kızın yerine
kızını «kızını» v e ilâve n sesinin bulunmaması { msl. içinde yerine iç ide
«içinde»; orta-çağ d i l l e r i hâriç), d. Ön-damak âhenginin kaybolması ve
ünlülerde d u d a k âhenginin zayıf te'siri, e. bâzı dillerde husûsî ünlü
u y u m u , / . isim ve f i i l şekillerindeki f a r k l a r ve bilhassa K a r l u k ve O ğ u z
şekillerinin yan-yana bulunması• ( m s l . f i i l isimlerinde. -ğa\-gü, -ğulukl
•gülük ile yan-yana -makj-mek, -makhk',-meklik; İsim-fül şekillerinde
-ğtısr, -acak ve -ğay ve g. söz hazinesinde görülen husûsiyetler.

B.

TÜRK DİLLERİNİN ŞARKİ HUN D A L I

Şarkî H u n dalına dâhil d i l ve h a l k l a r , sırası ile, şarkî H u n kavmî


birliği, şarkî Gök-Türk hakanlığı, eski U y g u r devleti ve Kırgız kavmî
birliğini teşkil eden türk kavimlerinden terekküp etmiş ve bunlardan.
Türk şivelerinin tasnifi

böylece, b i r i — U y g u r ve diğeri — Kırgız-Kıpçak g u r u b u olmak üzere,


iki kavmî b i r l i k ve bunların d i l i meydana gelmiştir.
Şarkî H u n dalını garbî H u n dalından ayıran başlıca husûsiyetler
şunlardır : s e s b i l g i s i s a h a s ı n a — eski diller (Gök-Türk, Yenisey-
O r h u n ve eski U y g u r ) hâriç, şark dalına dâhil d i l l e r i n çoğunda, -aği-eg
ses guruplarının birleşmesi neticesinde vücûda gelen uzun ünlülerin
bulunması ( b u h u s û s i y e t yeni Moğul şivelerinde de m e v c u t t u r ) , &
Türk d i l i n i n g a r p dalındaki y yerine, muhtelif şivelerde z, d, t sesle­
r i n i n kullanılması ( m s l . ayak yerine adakjazak v.b.; nisbeten y e n i olan
Kırgız ve A l t a y d i l l e r i hâriç), c. sadah ve sadasız d—t,b—p,k—g,s^z
ünsüzleri arasındaki farkın zayıf veya hiç bulunmaması; bunların her çifti
aynı sesin farklı şekilleri g i b i telâkki edilmektedir ( a n c a k b u g ü n k ü
A l t a y , Hakas v . b . edebî dillerinde b u sesler birer ayrı kıymet kazan­
mağa başlamıştır), d. g a r p dalında umûmiyctle kullanılmakta olan -u,
h seslerinin şark dalında bulunmaması; g r a m e r b ü n y e s i n d e — a.
mürekkep cümle şeklinin daha az inkişâf etmiş olması ve b u n d a n d o ­
layı bağlama edâtlarının azlığı, b. isim ve fiil terkiplerinde çok inkişâf
etmiş olan şekil birleşmeleri; s ö z h a z i n e s i n d e — söz hazinesinde
görülen f a r k l a r ve b i r de, g a r p dalındaki arap-fars kelimeleri y e r i n e j
şark dalında mühim m i k t a r d a moğulca kelimelerin bulunması.

Burada ancak şark dalını garp dalından ayıran esas f a r k l a r a işa­


ret edilmiştir; her i k i g u r u p içinde kendilerine has daha b i r çok h u ­
sûsiyetler mevcuttur.

1. U Y G U R GURUBU

U y g u r g u r u b u şark d a l m a dâhil dillerin çoğunu içine almaktadır»


Bu g u r u b a dâhil bütün diller, U y g u r k a v i m l e r i n i n , milâdın i l k asırla­
rından başlayarak, H u n , S i y a n b i , Gök-Türk, U y g u r v . b . kavmî b i r l i k ­
lerin içinde bulundukları ve uzun süren b i r d e v i r d e teşekkül etmiştir.
U y g u r gurubunun bu dalın ikinci g u r u b u o l a n Kırgız-Kıpçak g u ­
r u b u n d a n ayıran umûmî vasıfları şunlardır: a. k e l i m e ortasında,,y y e ­
rine, t-^-d~z seslerinin bulunması ( m s l . ayak yerine atah^ adak'~
azak «ayak»), b. kelime sonunda, y y e r i n e , t^s seslerinin bulunması
( m s l . kay- y e r i n e kat- «dökmek» ve boy, boyım yerine pos, poztm »ken­
d i m » ) , c. kelime sonunda sadah ğ sesinin muhafazası ( m s l . tağ « d a ğ *
v.b.).
U y g u r g u r u b u , b u n l a r d a n başka, gramer bünyesi ve kelime hazi­
nesi bakımından d a mühim f a r k l a r arzetmektedir.
U y g u r gurubu, Uygur-Tukyu, Y a k u t ve H a k a s olmak üzere, ijç
bölüme ayrılmaktadır.
R. Rahmeti Arat

1. Uygur-Tukyu bölümü

U y g u r - T u k y u bölümü, t a r i h bakımından, U y g u r g u r u b u n u n en es­


k i s i n i teşkil etmekte ve eski dillerden — Yenisey-Orhun âbidelerinin dili
île eski-Uygur d i l i n i ve bugünkülerden — T u v a ile Karagas d i l l e r i n i
içine almaktadır. (

Bu bölümün başlıca husûsiyetleri: s e s b i l g i s i s a h a s ı n d a —


C7i. kelime ortasında, diğer d i l l e r d e k i t^-z^y yerine, d sesinin bu-
lİlhmasi ( m s L atah, azak, ayak y e r i n e adak »ayak», ayırılmaz yerine
admlmaz «ayrılmaz», iygi yerine edgü «iyi», kayrak ~ kazruk ye­
dine kudruk «kuyruk» v.b.), 6. kelime sonunda, diğer d i l l e r d e k i s — y
Terine t ( m s l . kuy- ~ kas- yerine kat- «dökmek»), c. it, rt ünsüzle-
s n d e k i benzeşmemezlik ( m s l . kördi yerine kör ti «gördü>, öldi yerine
olti «öldü» v.b.), d. ünlülerde d u d a k âhenginin bulunmaması, e. k e ­
lime sonunda sadâlı ğ, g seslerinin muhafazası ( m s l . tağ «dağ-,
Beg «bey» v.b.), /. gelecek zaman için, -arj-er yerine daha çok -arj-ür
ve -ırj-ir şekillerinin kullanılması, g. n sesinin mevcûdiyeti. Bu bölüme
dâhil dillerde söz hazinesinin eskiliği ve mühim mıkdarda çin ve sans-
Üiritçe kelimelerin bulunması d a b i r hususiyet teşkil eder. B u bölümün
söz hazinesindeki husûsiyetleri göstermek üzere, O r h u n âbidelerindeki.
s a k e l i m e l e r e işaret edilebilir: sabim «sözüm», budun «halk», süle- «harb-
stmek», sOsi «askeri», nen «nesne, hiç», ıduk «mukaddes», balık «şe-
3fi-» ve yardımcı edatlardan ermiş, erinç v . b .

2. Yakut bölümü

Y a k u t bölümünde yalnız Y a k u t dili bulunmaktadır. Y a k u t l a r , d i ­


ğer türk k a v i m ve dillerinden, çok d i l l i kavimler, bilhassa T u n g u z ve
eski A s y a k a v i m l e r i ile tecrit edilmiştir.
Bugünkü Y a k u t d i l i , U y g u r d i l i ile müşterek bâzı husûsiyetlere
aâhip o l m a k l a berâber, U y g u r g u r u b u n d a n şu n o k t a l a r d a ayrılmakta­
dır: a. keüme ortasında, y~d~-z y e r i n e , t sesinin bulunması ( m s l .
ayak ~ adak ~ azah yerine atah «ayak»), b. kelime başında, y ~ j c ***
dT-^ç y e r i n e , s sesinin bulunması ( m s l . yıl~-jıl~cıl~~d'û, çil y e r i n e
sil »yıl», y o l jol~col~çol yerine suol «yol»), c. bâzı kelimelerde
söz başındaki s sesinin kaybolması { m s l . seglz yerine ağış «sekiz», sen
^ l i n e en «sen»), d*, kelime ortasında s ( < 0 < f ) sesinin h olması ( m s l .
htsah — bışak, pışak yerine bıhah «bıçak»), e. diğer türk dillerinde
bulunmayan ve ıa, f i , uo üö şeklinde yükselen diftongların mevcûdiyeti.
Bunlardan başka Y a k u t dili gramer bünyesi ve bilhassa şekil b i l g i s i
ile söz hazinesinde de b i r çok husûsiyetlere mâlik bulunmaktadır.
Türk şivelerinin tasnifi 121

3. Hakas bölümü

Hâkas bölümü i k i kısımdan ibaret o l u p , b i r i n c i kısma—Hakas d i l i


' ( i k i şive g u r u b u n u içine almaktadır: 1. ışıldayan — Sagay ve Beltir
şiveleri, 2. cızıldayan — Kaç, K o y b a l , Kızıl ve Şor şiveleri; Şor d i l i n i n
U r a s şivesi, Sarı-Üygur şivesi, b u g ü n k ü H a k a s diline dâhil o l m a y a n
Kamaş ve Küerik ağızları), ikinci kısma — Şor d i l i n i n K o n d o m şivesi,
A l t a y dilinin şimâl şiveleri (Çernevo veya Yış-Kiji ( T u b a ) şivesi, K u ­
mandı ( K u b a n d ı ) şivesi, L e b e d v e y a K u u - K i j i ( Ç a l k a n d u u , Şalkan-
•duu şivesi) dâhildir.
Bu bölümün husûsiyetleri: a. kelime ortasında, diğer d i l l e r d e k i
t f ^ d ^ - i sesleri y e r i n e , z sesinin bulunması ( m s l . ayak, adak, atak,
•yerine azah «ayak» v . b , ; K o n d o m şivesi ile A l t a y d i l i n i n şimâl şiveleri
h â r i ç ) , b. kelime sonunda, diğer d i l l e r d e k i y yerine, s — z seslerinin b u ­
lunması ( m s l . kiy- yerine kes- «giymek» v.b.; K o n d o m şivesi ile A l t a y
-dilinin şimâl şiveleri h â r i ç ) , c. kelime başında, diğer d i l l e r d e k i y ~ j ~ c
- " d ' - ^ s sesleri yerine, ç ve n ^ r i seslerinin bulunması ( m s l . yıl, fil,
•Cif, d'ıl, sil yerine çil «yıl» ve yağmtr yamğır yerine nağmır\lri'amır\'/
.nağbarünanmur «yağmur v.b.»), d. kelime ortasında m / / 6 ~ n sesle­
r i n i n karışık kullanılması { m s l . keme yerine kebe «gemi», temir yerine
iebir «demir» v.b.), e. pil geçijjpileeçi «bilen, bilici» t i p i n d e isim-fiillerin
m e v c u d i y e t i ve diğer ses ve şekil husûsiyetleri ile söz hazinesinde
görülen f a r k l a r .

II. KIRGIZ-KIPÇAK GURUBU

Türk dillerinin müstakil b i r g u r u b u n u teşkil eden Kırgız-Kıpçak


•gurubu bugün, Kırgız ve A l t a y olmak üzere, i k i yaşayan d i l ile temsil
edilmektedir.
Bu g u r u b u n başlıca husûsiyetleri şunlardır: a. tam teşekkül etmiş
•olan sekiz normal ve sonradan vücûda gelen altı—sekiz uzun ünlü, b. ü n ­
lülerde dudak uyumunun daha çok inkişâf etmiş olması, c. sadah ve sa-
dasız ünsüzlerin şivelerce zayıf ayırt edilmesi, d. Kıpçak-Nögay guru-
b u n d a k i ç—s sesleri yerine, ç—ş seslerinin bulunması ( m s l . kaş- yerine
Jcaç- «kaçmak» v e bas yerine baş «baş»), e. kelime başında umûmiyetle
sadasız ünsüzlerin bulunması (bilhassa A l t a y d i l i n d e ) , / . ünlüler ara­
sında bulunan ünsüzlerin sadalılaşması (bilhassa A l t a y d i l i n d e ; b i r çok
.şivelerinde müşâhede edilmekle berâber, b u husûsiyet Kırgız d i l i için
umûmî değildir), g. eski türk d i l l e r i ile müşterek bir çok g r a m e r şe­
k i l l e r i n i n m e v c u d i y e t i , h. şahıs eklerini kısaltma temâyülü ( b i r i n c i ve
122 R. Rahmeti Arat

i k i n c i şahıslarda i y e l i k ekleri i l e , şekil bakımından, birleşmiş olduğu,


hâlde, mânaca ayırt e d i l m e k t e d i r ) v . b .
Kırgız-Kıpçak g u r u b u n a g i r e n d i l l e r , türkçenin şark dalına dâhil
bulunduklarından, g a r p dalına dâhil dillerden büyük m i k d a r d a moğul
ve daha az m i k t a r d a ( A l t a y diline nisbetle, Kırgız d i l i n d e daha fazla)'
arap-fars kelimelerinin bulunması ile de ayırt e d i l m e k t e d i r .
Böylece türk d i l l e r i , tarih bakımından ve d i l husûsiyetlerine g ö r e r

şöyle b i r tasnife tâbî t u t u l a b i l i r :

A.

TÜRK DİLLERİSİN GARBİ HUN DALI

L BULGAR GURUBU

a. Eskilerden
İ. Bulgar
2. Hazar.
b. Bugünkülerden

3. Çuvaş

11. OĞUZ GURUBU

1. Oğuz-Türkmen bölümü
a. Eskilerden
1. O ğ u z ( X . — X I . asırlar; M a h m u d K â ş g a r î )
b. Bugünkülerden
2. Türkmen
3. T r u h m e n

2. Oğuz-Bulgar bölümü

a. Eskilerden
1. Peçenek
2. Uz
b. Bugünkülerden
3. Gagauz

3. Oğuz-Selçuk bölümü

a. Eskilerden
1. Selçuk
Türk şivelerinin tasnifi İ2S

2. E s k i Osmanlı
ı
b . Bugünkülerden
3. Âzerî
4. Türk ( O s m a n l ı )

Di. KIPÇAK GURUBU

1. Kıpçak-Bulgar bölümü

a. Eskilerden
1. Altın-Ordu ( g a r b ı )
b. Bugünkülerden
2. T a t a r ( K a s ı m , Mişer v . b . )
3. Başkırt

2. Kıpçak-Oğuz ( U z - P ol o v e t s ) bölümü

a. Eskilerden
1. Polovets (Moğul devrinden önce v e
sonra = Kıpçak, K u m a n )
b . Bugünkülerden
2. K a r a i m
3. K u m u k •

Kıpçak-Nogay bölümü

Bugünkülerden
1. N o g a y
2. Kara-Kalpak
3. Kazak

IV. KARLUK GURUBU

1. Karluk-Uygur bölümü

Eskilerden
1. Kara-Hanlılar devleti türk dili
(Divan lügati't-türk, Kutadgu Bilig)
2- Kara-Hanlılar d e v r i n d e n sonraki türk
d i l i (Hibetü'l-hakayık, Kısasu'l-enbiya)
124 R. Rahmeti Arat

2. Karluk-Harzem bölümü

a. Eskilerden
1. K a r l u k - Harzem
( A h m e d Yesevî, Divan-ı Hikmet v.b.)
2. A l t m - O r d u (şarkî; Muhabbet-nâme v.b.)
3. E s k i Özbek
b. Bugünkülerden
4. Ö z b e k ( K ı p ç a k şiveleri hâriç)
5. U y g u r ' ( y e n i , bütün şiveleri ve bunlar
arasında Salar ve H o r o n )

B.

TÜRK DİLLERİNİN ŞARKÎ HUN DALI

I. UYGUR GURUBU

1. Uygur-Tukyu bölümü

a. Eskilerden 1

1. O r h u n âbidelerinin eski O ğ u z dili


(—Tukyu)
2. Eski U y g u r
b. Bugünkülerden
3. T u v a ( — U r e n l j a y , S o y o t , S o y o n )
4. Karagas ( T o f a )

2. Yakut bölümü

Bugünkülerden
Y a k u t ( D o l g a n ile b i r l i k t e )

3. Hakas bölümü

Bugünkülerden
1. H a k a s ( b ü t ü n şiveleri)
2. Kamaş
3. Küerik
4 . Şor
Türk şivelerinin tasnifi 125

5. A l t a y d i l i n i n şimâl şiveleri
( T u b a , Şalkanduu, K u m a n d ı ) '
6. S a n U y g u r

0. KIRG1Z-K1PCAK GURUBU

Bugünkülerden
i 1. Kırgız
2. A l t a y ( A l t a y , Teleüt,
Telengit şiveleri)

ili.

TÜRK ŞİVELERİNİ TASNİF TECRÜBELERİNDEN


ÇIKAN NETİCELER

1. T a s n i f i n esâsını teşkil eden ses h usû s i y e t le r i.

Yukarıda neşir tarihlerine göre sıralanmış plan mevcut tasnif


tecrübeleri gözden geçirilirse, bunların büyük b i r kısmının şive tasnifi
o l m a k t a n ziyâde, türk k a v i m l e r i n i coğrafî esaslara göre sıralama tec­
rübesinden ibaret olduğu görülür. Türk şiveleri arasındaki esâs f a r k ­
ların azlığından dolayı kavimler ile şive hudûtlan çok defa birleştiği
için, bunlar ancak bir dereceye kadar şive t a s r i f i g i b i telâkki edilebi­
lir; fakat asıl gâyebakımından, şive tasnifi o l m a k t a n uzaktır. B e r e z i n
zamanında şive t e t k i k l e r i n i n henüz başlangıç devrinde bulunduğu dü-
şünfİürse, asıl tasnif tecrübesi R a d l o f f ile başlamıştır denilebilir.
K o r ş ' u n tasnifi buna yeni b i r görüş tarzı ilâve etmiş ve S a m o y -
l o v i ç ise, b u i k i esâsı birleştirmek, şive guruplarına bunların tarihî
malzemesini eklemek ve gurupları coğrâfî-tarihî-kavmî isimler ile ad­
landırmak suretiyle, daha vâzıh v e kullanışlı b i r şekil vermiştir.
Bogoroditskiy ile R â s â n e n bu esâsları bir az daha genişlet­
miş ve derinleştirmişlerdir. N e m e t h ' İ n işaret etmiş olduğu ses u n ­
suru çok mühimdir; kendisinin bu meseleye ancak dolayısı ile temâs
ederek, şivelerin tasnifini bir bütün olarak ele almamış olması te'essüfe
şayandır.
Türk şivelerinin t e t k i k i n d e R a d l o f f ' u n mâlzemesi, bütün kusur­
larına rağmen, nasıl hâlâ bir teme! teşkil ediyorsa, türk şivelerinin
tasnifinde de en mühim esâsları yine bu âlime borçluyuz. Türk şive­
lerinde görülen başlıca farkları seslerin muhtelif şivelerde almış olduğu,
şekiller teşkil ettiği için, şivelerin tasnifinde d e , esâs olarak, ses h u ­
susiyetlerinin alınması tabiîdir. R a d l o f f ' u n ses hususiyetlerini, tasni-
126 R. Rahmeti Arat

fî o l m a k t a n ziyâde, t a v s i f i b i r şekilde ele almış olması türk d i l b i l g i ­


sinin o z a m a n k i d u r u m u ile i l g i l i d i r . Daha sonraki tasnif tecrübele­
rinde, şivelerin b i r çokları için müşterek o l u p , şive gurupları arasın­
d a k i münâsebetleri göstermek bakımından b ü y ü k ehemmiyeti olmayan
husûsiyetler yerine, her şive g u r u b u n d a ayn-ayrı inkişâf y o l u tâkip
etmiş olan bâzı mühim sesler üzerinde d u r u l m a k suretiyle, daha umûmî
esâslara doğru gidilmiştir.
Şimdiye kadar türk şivelerinin tasnifi tecrübelerinden elde edilen
neticeye göre, t a s n i f i n esâsını teşkil eden ses husûsiyetleri, bunların
d a h a yakından belirtilmesi ile, şöyle hulâsa e d i l e b i l i r :

1. aslî veya inkişâf y o l u ( m s l . J > z ) ile meydana gelen z sesi­


nin muhâfazası veya r sesine inkilâp etmesi;
2. i ve d sesleri ile d sesinin z ve y şeklinde inkişâfı;
3. tek heceli sözlerin sonundaki ğ sesinin muhafaza edilmesi
v e y a v (y) olması;
4. bîrden fazla heceli sözlerin s o n u n d a k i ğ sesinin muhâfazası
v e y a sadâsızlaşarak k olması yahut düşmesi;
5. tasrif eklerinin başındaki ğ sesinin muhâfazası veya düşmesi;
6. kelime başındaki y ~ s sesleri husûsiyeti.
Buna göre, türk şivelerinin tasnifinde esâs teşkil eden husûsiyet­
ler z ~ - r , j - ~ s - ile d (t) ve ğ seslerinin muhtelif şive guruplarında
almış olduğu şekillere inhisar etmektedir, ol- ve bol- söz farkı tasnifin
esâsına âit olmayıp, daha çok bir tek şive gurubunun vasfını teşkil
•eder. -ğan ve -sn ekleri şekil b i l g i s i sâhasına g i r m e k l e berâber, alınan
misâlde, e k t e n ziyâde, ğ sesinin eklerin başındaki d u r u m u ile i l g i l i d i r .
İleride bu esâsların bir az daha genişletilmesi mümkündür. Şive­
l e r i n tasnifinde ses husûsİyetlerinden başka, şekil bilgisi sahasında
.görülen husûsiyetlerden de istifâde edilebilir. Türk dilinde mevcût ek­
lerin b i r kısmı türkçenin tarihî inkişâf seyrinde ayrı merhalelerin malı
olmuş, bir kısmi ise, bugünkü şivelerde ve bu şivelerin b i r e r husu­
s i y e t i n i teşkil edecek mâhiyette, şekil, mâna ve cümledeki kullanılışına
g ö r e , kıymetini, az-çok değiştirmiştir. Bu bakımdan bâzı e k l e r i n de
tasnifte m u a y y e n b i r yer alması mümkündür. Bunlara b i r de, b i r tas­
nif unsuru o l a r a k , bâzı kelimelerin ayrı şive guruplarında kujlamhp-
Jtullanılmaması ilâve edilebilir.
Türk şivelerinin tasnifi henüz tatmin edici bir hâle gelmemiş o l ­
makla berâber, yukarıdaki tecrübelerden açıkça görüldüğü g i b i , git­
tikçe vâzıh bir şekil almağa doğru gitmektedir. Bu sâhada daha sarih
b i r neticeye ulaşılması ise, daha evvelce de işâret edildiği g i b i , şivede-
Türk şivelerinin tasnifi

Tİn tasnifinde göz önünde bulundurulması icâp eden esâs meseleler


üzerindeki araştırmaların gelişmesine bağlıdır.

2. Şivelerin adlandırılması

Türk şivelerinin tasnifinde karşılaşılan mühim meselelerden b i r i n i


teşkil eden şivelerin adlandırılması üzerinde ayrıca veya dclayısı ile
durulmuş olmakla berâber, henüz sarîh b i r netice elde edilememiştir.
Yalnız tasnife âit olmayıp, aynı zamanda türklük b i l g i s i n i n bütününü
de i l g i l e n d i r e n b u meseleyi ileride de ısrarla t a k i p etmek lâzım gele­
cektir.
Türk şivelerinin bu şiveleri konuşan k a v i m i s i m l e r i ile adlandırıl­
ması en tabiî b i r hal çâresi o l a b i l i r d i . Fakat türk k a v i m l e r i n i n b i r
kısmı son zamanlara kadar k e n d i kavmî bünyesini v e dolayısı ile
kavmî ismini muhafaza etmiş olduğu hâlde, diğer bir kısmı, bilhassa
•çok eskiden yerleşik hayat ve medeniyete geçmiş olan kısım, artık
kavmî bünyesini ve bununla b i r l i k t e kavmî ismini terketmiş b u l u n m a k ­
tadır. Türklerin kavmî teşekkülü henüz ayrı b i r t e t k i k mevzuu olarak
ele alınmamış olduğundan, mevcût kavimler arasındaki münâsebetler
ile bunların tarihî devirlerde mensup bulundukları kavmî gurupların
,:tesbîti, şimdilik, imkânsızdır. O n u n için türk k a v i m l e r i n i n ve dolayısı
ile şivelerinin b i r kısmının k a v i m isimleri ile, b i r kısmının d a coğrafî
mevkilerine göre adlandırılması, ister-istemez, daha b i r müddet d e v a m
edecektir.
Türk k a v i m ve şivelerinin adlandırılmasında görülen tuhaflıklardan
b i r i d e , aynı k a v i m ve şive için muhtelif isimlerin kullanılmakta olma­
sıdır. Bunlar arasında bu k a v i m l e r i n k e n d i l e r i tarafından kullanılan
isimler yanında, bunlara komşuları tarafından verilen İsimler ile üze­
r i n d e veya yakınında yaşadıkları şehir, nehir, d a ğ v . b . veya idarî
t a k s i m a t t a dâhil bulundukları idârî bölgelere göre v e r i l e n isimler de
mevcuttur. Bunların çok defa gelişi-güzel kullanılması ve bir çok ilmî
• eserler ile el kitaplarına geçmiş bulunması, işin aslına vâkıf olmayanlar
için, bâzan içinden çıkılması güç bir durum yaratmaktadır. Bu vaziye­
t i n birdenbire değiştirilmesine imkân yoktur- Fakat b u meselenin, ayrı
b i r mevzii olarak ele alınması ve h e r k e s tarafından tereddütsüz k u l ­
lanılabilecek bir sistemin Vücûda getirilmesi zaıûrîdir.

3. Şive gurupları

Türk şivelerinin tasnifinde karşılaşılan güçlüklerden b i r i de mev-


••cût şive|enn muhtelif guruplar içindeki y e r i n i n açık olarak tâyini me-
128 R. Rahmeti Arat

selesidir. Bâzı şivelerin şimdiye kadar hiç t e t k i k edilmemiş olması,,


bâzılarında ise, mevcût b i l g i n i n kâfi gelmemesi, bunların şu v e y a b u
şive g u r u b u n a idhâlinde tereddüt yaratmaktadır. K a v m i teşekkül v e
şive bakımından, komşularının k u v v e t l i te'siri altında kalmış olan şive­
lerde de aynı güçlüklerle karşılaşılmaktadır. Türk şivelerinin tasnifinde,,
bilhassa cenûb-i şarkî S i b i r y a ile Türkistan mıntakalarındaki şivelerin
guruplandııılmasında görülen karışık d u r u m , bu şiveler hakkındaki
malûmatın azlığından ileri gelmektedir. Şimdiye kadar ayrı-ayrı şiveler
hâlinde g u r u p l a r d a yer alan bâzı d i l zümrelerinin birleştirilmesi de-
b e l k i mümkün olacaktır; böylelikle bir taraftan tasnif gurupları hafif­
l e r , diğer taraftan da şivelerdeki ağızların tesbitine doğru g i d i l e b i l i r .

Türk şivelerinin tasnifinde görülen vuzuhsuzluğun sebeplerinden


b i r i n i de asıl şive mefhûmunun henüz sarâhatle tâyin edilmemiş olması,
ve tasnifte b u mefhûmun dışına çıkılarak, umûmiyetle mevcût bütün
d i l malzemesinin, ufkî b i r şekilde, yan-yana sıralanmış bulunması teş­
k i l etmektedir.
Mevcût şiveler, muayyen şartlar altında ve d i l i n her hângi b i r
devresinde «anadilden» ayrılarak, d i l i n umûmî inkişâfı ile b i r l i k t e , b i r
de k e n d i hudûtları içinde ve husûsî bir inkişâf seyri t a k i p etmiş o l ­
duklarından, bunların başlıca farklarını teşkil eden ses, ek ve k e l i m e
husûsiyetleri o devrenin d i l mâlzemesi ile izah e d i l e b i l m e l i d i r ; başka
b i r tâbirle, böyle b i r devrenin mâlzemesi ile izah edilebilen şiveler b i r
g u r u p içinde toplanmalıdır. ( M s l . türk şivelerinin tasnifinde esâs un­
sur olarak kabûl edilen bâzı seslerin farklı inkişâfları için krş. i . 1-
tağ, tağ, dağ, tav{u), da, tâ, tÜ<,tağ; 2. bağ, pağ, bav(u), pav(a) bö,.
pâ<bağ; 3. yağ, yağ, çağ, yau(ü), yö,çö, yü<yağ; 4. sağ, sav(a),.
sB, so, sû~<.soğ; 5. yağ-, yav(u)-, cav{a)-, yâ-, câ-, çâ- <.yağ-, I I . 1.
tağhğ, tağlığ, tağlık, tav{a)lı, tav(u)du, tolü < tağlığ; 2. bağhğ, bağlık,,
bavula, bav(y)h, pav{u)lü, bâlâ < bağhğ; 3. yağlğ, yağlık, yağlı, yâlı
yül3 <.ycğlığ. I I I . 1. tos- ( < r o z - ) , toy-, doy-, tay- < r W - ; ı. tıs- (</ız-)-
tıy-, t~U<itıd~; 3. askır, aksır, ayğır <adğır v.b. v.b.). Bugünkü türk
şivelerinde görülen f a r k l a r böylece bu seslerin henüz asıl şekillerini,
muhafaza eden bir devreye götürül-bilmektedir. Bunları kendinde
birleştiren devi e, umûmî olarak, «eski türkçe» tâbiri ile adlandırıla­
b i l i r e de, bu tâbir ancak her hangi bir devreye nisbetle b i r kıy­
met ifâde etmekte, f a k a t . m u h t e l i f ' d e v r e l e r bahis mevzuu olunca,
sarahatini k a y b e t m e k t e d i r . Bugünkü duruma nisbetle »eski» olan b i r
d e v r e n i n , türk dil.hin tarihî inkişâfı bakımından da «eski» elması icâp
etmez. İstanbul'da toplanmış olan i k i n c i d i l kurultayında ( 1 9 3 4 ) , türk-
şivelerinin menşe' ve guruplandırilmasına dâir yapmış olduğum bir
Türk şivelerinin tasnifi

tebliğde, b u d e v r e n i n adlandırılmasına temasla, b u n u n , «eski türkçe»


malzemesinin en mühim kısmını teşkil eden U y g u r metinlerine nisbet
ile, «Uygur devri» tâbiri ile" karşılanmasını teklif etmiştim. Türk d i l i n i n
tarihî inkişâfı ve b u n u n muhtelif- d e v r e l e r i tesbit edilerek, muayyen
b i r ıstılah sistemi vücûde getirilinceye k a d a r , b u tâbirin yahut bunun­
la ifâde edilmek istenilen mefhûmu içine alan diğer bir tâbirin k u l l a ­
nılması, karışılıkları Önlemek bakımından, faydalı olacaktır.

4. Yakut ve Çuvaş lehçeleri

Türk d i l i âilesi içinde: bulunmakla berâber, diğer şivelerinkine nis-


betle daha farklı husûsiyetler gösteren ve bu husûsiyetlerin b i r kısmı,
diğer şivelerde olduğu g i b i , türkçenin mevcût eski malzemesi île izah
edilemeyen i k i lehçe (şive tâbiri ile kasdedilen mefhûmu karıştırmamak
için, şive yerine, bunların lehçe tâbiri ile karşılanması daha münâsip o l a ­
caktır) mevcûttur: Y a k u t ve Ç u v a ş lehçeleri. Bu i k i lehçe diğer şive­
lerle aynı hizada mütalea edilmeyip, b u n l a r a tasnif cedvelinde husûsî b i r
yer ayrılması daha doğru olacaktır. Bu lehçelerde müşahede edilen ve
diğer şivelerinkiuden farklı olan husûsiyetler türk d i l i n i n «daha eski*
bir d e v r i n d e mevcût unsurların farklı inkişâfı ile izah edilmelidir. Buna
göre, bugünkü şive husûsiyetlerinİ kendinde birleştiren «eski» .bir
devirden başka, Y a k u t ve Çuvaş lehçeleri, ile diğer şivelerin »eski»
d e v r i n i birleştiren «daha eski» b i r devrenin kabûl edilmesi lâzımdır.
Bugün için daha çok nazarî olan b u d e v r e y i aydınlatacak mâlzemeye
sâhip bulunmamakla berâber, zamanla böyle b i r mâlzemenin, daha eski
devirlerden kalan metinlerin bulunması veya mukayese y o l u ile te'sis
edilmesi suretiyle, elde edilebileceğini ümit etmemek için de bir sebep
y o k t u r . Türk şivelerinin tasnifinde, mevcût şive guruplarını yerleştirir­
ken, bunların yalnız ufkî değil, aynı zamanda âmûdî sıralarını d a d ü ­
şünmek doğru olacaktır.

:5. Tarihî şiveler ve yazı dili malzemesi •

Türk şivelerinin tasnifinde mevzuun esâsına muhâlif olan cihetler­


den b i r i de, bugünkü şiveler üzerinde d u r u l u r k e n , türk d i l i n i n tarihî
inkişâfı meselesinin göz önünde t u t u l m a y a r a k , d i l i n muhtelif inkişâf
merhalelerine âit olan mâlzemenin doğrudan-doğruya b u g ü n k ü şive
gurupları içinde mutâlea edilmek istenilmesidir. Bir d i l i n umûmî bün­
yesine ve dolay ısı ile onun bütün şûbelerine şâmil bir gelişmesi oldu
ğu- g i b i yalnız ayrı şûbe hudutları içinde kalan husûsî bir gelişmesi de
r

Türkiyat Mecmuası..— 9
İM R. Rahmaii A r a t h . "

vardır. Bunlardan d i l i n bünyesine â i t olânları^-dilin. inkişâf merhalele­


r i n i ve;şûbelere âit olanları ise ^ şive guruplarını çerçevelerler^'
. ^Türklerin k a v m i bünyesi, içtimâi teşekkül tarzı, siyâsî ve kültür
t a r i h i n i n s e y r i , zaman-zaman ve yer-yer v u k u a gelen kaynaşmalara
rağmen, muhtelif şivelerin meydana gelmesine ve m u a y y e n şartlar al-, i
tında bunların içindeki husûsî gelişmelere müsait bir zemin hazırlamış--.'
tır. T a r i h i n e n eski d e v i r l e r i n d e n b e r i türk k a v i m l e r i n i n k e n d i dar . m u ­
;

hitleri içinde d e , b i r b i r i n d e n az-çok farklı, şiveler vücûda gelmiş o l d u ­


ğu tasavvur edilebilir. Şive; husûsiyetlerini tebarüz e t t i r m e k bakımından
bugünkü ihtiyaçları tamamen karşılamamakla berâber, X I . asır o r t a l a ­
rında türk k a v i m ve şiveleri hakkında: Mahmûd K , â ş g a r î'nin yerjiıiş
olduğu mâlûmat mühimdir "ve b u meselenin incelenmesinde -yardım |
edecek mâhiyettedir. Daha s o n r a k i d e v i r l e r d e ; kaleme alınmış: buna .,
benzer diğer eserlerden de b u hususta istifâde etmek m ü m k ü n d ü r . , :

Eski devirlere âit d i l mâlzemesihin t e t k i k i n d e şivelere işâret olabilecek '


hususiyetler üzerinde d a h a - d i k k a t l i durulması ile,» 6u meselenin, aydın-.
latilmasi için bâzı esâsların elde. edilmesi de mümkündür.v \i • ¿1-^1
Şive v e şive guruplarının tarihî.inkişâfını tâkip hususunda istifâde -
edilebilmekle berâber, yalnız şive j n a h s û l ^ olarak bakılmaması ^lâzjms
gelen-malzemenin en mühim kısmını, bilhassa tarihî- devirler için, jyaz;i-'
dilidmahsûlü teşkil etmektedir. H e r yazı d i l i n i n iibaşlângiçta muayyen.?,
b i r . şiveye dayandığı kabûl e d i l e b i l i r . Türk. yazı d i l i n i n daha s o n r a k i
inkişâf merhalelerinde de muhtelif şivelerin büyük te'siri olmuştur. Fakat
y a z r d i l i , hiç b i r devirde, yalnız o d evrenin, v e y a b i r , tek^şive^ve şive
g u r u b u n u n d a r . hudûtlari: İçinde kalmamıştır.-Yazı d i l i n i , umûmî te'şir r

leri'. ne k a d a r - k u v v e t l i olursa-olsun, m u h t e l i f kültür: çevreleri ile hu-


dûtlandırmak da mümkün'değildir. Yazı. d i l i m u a y y e n , şartlar; altında
meydana gelmiş o l m a k l a berâber, k e n d i inkişâf seyrinde b i r ,çok. şive
guruplarını, b i r çok kültür-dâirelerini j ç i n e almış ve bunları- bir: b.ütün
hâlinde, b i r b i r i n e bağlamıştır. Bu d u r u m karşısında yazı d i l i rn.âlieme-V;
sinin şivelerden ve hattâ şive guruplarından yalnız b i r tânesine âit
telâkki edilmesine,. ;ta-biî,;: imkân y o k t u r . Yazı diline, .kavimler, kültür
:

dâireleri, d e v i r l e r ve şiveler üstünde, türk milletinin kültür faâliyetinin


t a r i h seyri içinde vücûda getirmiş olduğu b i r varlık olarak bakılması
v e b i r bÜtüh: olarak ele' alınması-;ieap eder. Türk yazı d i l i n i n inkişâf
merhalelerini' tâyin ederken, d i l i n iç bünyesinde vücûda gelen . h u s u s i ­
yetler esâs olmak üzere, türk f i k i r ; hayatının seyri ve dolayısı ile b u ­
nun dile mal etmiş olduğu' kıymetlerin de göz Önünde bulundurulması;
lâzımdır. . ; •:. - -îfm ; ."•••>•. av'q?>1

Türk şiveleri'ile yazı d i l l e r i n i n tasnifinde birbirinden.farklı esâslar,


Türk givelerinin tasnifi 131

bahis mevzuu olduğundan, bilhassa b u g ü n k ü araştırma ve tecrübe


•devrinde, bunların ayrı-ayrı meseleler hâlinde ele alınması v e her b i r i ­
nin k e n d i çerçevesi içinde incelenmesi faydalı olacaktır. İleride, b u
sahadaki t e t k i k l e r i n gelişmesi i l e , şivelerin tarihî devirlere doğru g ö ­
türülmesi hususunda yazı dili mahsûllerinin b i r kısmından istifâde edi­
lebileceği tabi'îdir.
Ayrı şive ve şive guruplarına âit husûsiyetleri daha eski devirlere
d o ğ r u t a k i p husûsunda türk d i l b i l g i s i oldukça müsâit b i r d u r u m d a
bulunmaktadır. Şive hususiyetlerinin mühim b i r kısmı, hiç değilse esâs
temâyüller bakımından, yazı d i l i mâlzemesine bağlanabilmekte ve b u
•durumda bulunmayan şiveler için de b i r asırdan beri t o p l a n m a k t a olan
şive malzemesi, bir dereceye kadar, b u v a z i f e y i görecek ehemmi­
yettedir.

6. Şive gurupları ve adlandırılması

Şive guruplarının sayısı ve bunların adlandırılması, tasnif saha­


f ı n d a elde edilen tecrübelerin artması ile mütenâsip olarak, b i r tekâ­
mül s e y r i t a k i p etmiştir. Bu tekâmül tâbirinden artık b i r neticeye
varılmış olduğu mânası anlaşılmamalıdır. Bu tâbirler ancak o r t a y a atıl­
mış birer teklif o l u p , bunlar üzerinde, bu mesele ile yakından i l g i l i
•olanlar arasında bile, henüz bir anlaşma husûle gelememiştir. O n u n
için bilhassa gurupların adlandırılması için kullanılan tâbirlerin, t o p l u
.hâlde, göz önünde bulundurulması faydalı olacaktır.
Türk şiveleri hakkındaki b i l g i l e r i n artması nisbetinde, tasniflerdeki
g u r u p sayıiarı da tedricî b i r artış göstermektedir; msl. i k i ( b i r i — 2
b ö l ü m ; b k . 1, 2 ) , ü ç ( b k . 4, 5, 7, 1 2 ) , d ö r t ( b k . 8, 10, 1 1 ) , d ö r t
-(biri — 2 bölüm; b k . 13),-beş ( b k . 9 ) , a l t ı ( b i r i — 3 b ö l ü m ; b k . 1 7 ) ,
a l t ı ( v e eski d i l l e r ; b k . 1 9 ) , y e d i ( b i r i — 3 b ö l ü m ; b k . 2 0 ) , y e d i
( Ç u v a ş hâriç, bîri — 2 b ö l ü m ; b k . 1 8 ) .
Şive guruplarını adlandırmak için kullanılmış olan tâbirler çok
kalabalık bir yekûn teşkil etmektedir. Bunların başlıcaları, guruplar
-hâlinde, şunlardır.

A. Coğrafî cihetlere göre

1. Şimal ( b k . 1, 2, 7, 10, 12, 13, 14)


2. Cenûp ( b k . 1, 2, 8, 10, 1 1 , 14, 1 8 )
3. Şark ( b k . 7, 8, 10, 1 1 , 12, 13, 1 4 )
4. G a r p ( b k . 7, 8, 9, 1 1 , 12, 13, 1 4 )
132 R. Rahmeti Arat

5. Şimâl-i şarkî ( b k . 17, 18, 2 0 )


6. Şimâl-i g a r b i ( b k . 17, 2 0 )
7. Cenûb-i şarkî ( b k . 17, 2 0 )
8. Cenûb-i garbî ( b k . 17, 18, 2 0 )
9. Orta (bk. 10)
10. Merkez ( b k . 1 0 )

B. Coğrafî isimlere göre

1. Abakan ( b k . 18)
2. Altay ( b k . 18)
3. Kıpçak ( b k . 7 )
4. O r t a A s y a ( b k . 8, 9, 1 1 , 16, 1 8 )
5. Pontus ( b k . 9 )
6. S i b i r y a ( b k . 9, 1 9 )
7. Garbı S i b i r y a ( b k . 16, 1 8 )
8. O r t a S i b i r y a ( b k . 16, 1 8 )
9. Türkistan ( b k . 7 )
10. Voiga ( b k . 9)
11. V o i g a - U r a l ( b k . 16, 1 8 )

C. Kavmî isimlere göre

1. Bulgar ( b k . 1 7 )
. 2 . Çağatay ( b k . 7, 1 7 )
3. Çuvaş ( b k . 4, 14, 16, 19, 2 0 )
4. Hakas ( b k . 18)
5. Kıpçak ( b k . 7, 17, 1 9 )
6. Kıpçak-Türkmen ( b k . 1 7 )
7. T a t a r ( b k . 7 )
8. Asıl tatar ( b k . 1, 2 )
9. C e n u p tatarları ( b k . 1, 2 )
10. Mogui-tatar ( b k . 1, 2 )
11. Saf tatar ( b k . 1, 2 )
12. Şimâl tatarları ( b k . 1, 2 )
13. Türk-Tatar ( b k . 1, 2 )
14. Türk ( b k . 1, 2, 4, 7, 18)
15. Asıl türkler ( b k . 5 )
16. Karışık türkler ( b k . 5)
T ü r k şivelerinia tasnifi 133

17. Türkçe konuşan, fakat türk aslından


o l m a y a n kavimler ( b k . 5 )
18. Türkmen ( b k . 1 7 )
19. Kıpçak-Türkmen ( b k . 1 7 )
20. Uygur ( b k . 17)
21. Uz ( b k . 1 9 )
22. Y a k u t ( b k . 4, 14, 16, 19, 2 0 )

D. Dil husûsiyetlerine göre

1. t/-Gurubu ( b k . 17)
2. r-Gurubu ( b k . 1 7 )
3. s-Gurubu ( b k . 1 5 )
4. y-Gurubu ( b k . 15)
• 5. o/-Gurubu ( b k . 1 7 )
6. fau-Gurubu ( b k . 1 7 )
7. toğ/z-Gurubu ( b k . 1 7 )
8. tağlık-Gürubu (bk. 17)
9. Karışık ( b k . 12, 1 3 )
İO. O r t a ( b k . 17, 2 0 )
11. Turki ( b k . 19)

E. Tâbirlerin karışık kullanılmasına göre

1. Cenûb-i g a r b i ( t ü r k ) ( b k . 1 8 )
2. Cenûp tatarları (türkler) ( b k . 1 , 2 )
3. Şimâl tatarları (Asıl t a t a r l a r ) ( b k . 1, 2 )
4. O r t a (Türkmen-Kıpçak) ( b k . 2 0 )
5. Çağatay, Şark (Türkistan) ( b k . 7 )
6. T a t a r , Şimâl ( K ı p ç a k ) ( b k . 7)
7. Türk, G a r p ( b k . 7 )
8. Hakas ( A b a k a n ) ( b k . 1 8 )
9. r-Gurubu ( B u l g a r ) ( b k . 17)
10. ^-Gurubu ( U y g u r , Şimâl-i şarkî) ( b k . 1 7 )
11. o/-Gurubu (Türkmen, Cenûb-i g a r b i ) ( b k . 1 7 )
12. raîi-Gurubu ( K ı p ç a k , Şimâl-i g a r b î ) ( b k . 1 7 )
13. tağlık-Gurubu ( Ç a ğ a t a y , Cenbûb-i ş a r k î ) ( b k . 17)
14. inğ/i-Gurubu (Kıpçak-Türkmen, O r t a ) ( b k . 17)

"Yukarıdaki tâbirlerin ifâde ettikleri mânâ ve kullanılış tarzları


184 R. Rahmeti Arat

hakkında b i r f i k i r edinmek için, d i l hususiyeti bakımından aynı gurup-


içinde bulunması lâzım gelen şivelerin muhtelif t a s n i f l e r d e k i y e r l e r i ile
bunların dâhil bulunduğu gurupların i s i m l e r i n i gözden geçirmek kâfidir.
M s l . şivelerin oldukça mühim b i r kısmını t o p a r l a y a n tav (/d, tü)<tağ-
husûsiyeti alınırsa, şöyle b i r manzara ile karşılaşılır. ~' 2

1. Şimâl Tatarları (Asıl T a t a r l a r ) ( b k . 1, 2 )


2. Türk ( b k . 4 )
3. a. Asıl türkler, b. Karışık türkler, c. Türkçe konuşan,
fakat türk aslından olmayan k a v i m l e r ( h e r üç g u r u p t a
dağınık) ( b k . 5 )
4. a. Çağatay v e y a Şark g u r u b u (Türkistan), b. T a t a r v e y a
Şimâl g u r u b u ( K ı p ç a k ) ( i k i g u r u p t a d a ğ ı n ı k ) ( b k . 7 )
5. a. Şark şiveleri, b. G a r p şiveleri ( i k i g u r u p t a d a ğ ı n ı k }
(bk. 8)
6. a. S i b i r y a türkleri, b. O r t a A s y a türkleri, c. V o l g a türkleri,
d. Pontus türkleri ( h e r dört g u r u p içinde d a ğ ı n ı k ) ( b k . 9 )
7. a. O r t a veya Merkez g u r u b u , b. Şark g u r u b u ( i k i g u r u p t a
dağınık) ( b k . 10)
8. Şark g u r u b u ( b k . 1 2 )
9. Şimâl g u r u b u ( b k . 1 3 )
10. r a f - G u r u b u ( K ı p ç a k , şimâl-i g a r b î ) ( b k . 1 7 )
11. a. A l t a y g u r u b u , b. Garbî S i b i r y a g u r u b u , c. V o l g a - U r a l
g u r u b u , d. O r t a A s y a g u r u b u ( h e r dört g u r u p t a d a ğ ı n ı k )
(bk. 18)
12. a. Kıpçık d i l l e r i , b. S i b i r y a d i l l e r i ( h e r i k i g u r u p t a d a ğ ı ­
n ı k ) ( b k . 19)
13. a. Şimâl-i şarkî g u r u b u , b. Şimâl-i garbî g u r u b u ( h e r i k i
gurupta d a ğ ı n ı k ) ( b k . 2 0 )

IV.

TÜRK ŞİVELERİ TASNİFİNİN BUGÜNKÜ DURUMU

Yukarıda verilen İzahattan da anlaşılacağı g i b i , türk d i l i b i l g i s i ve


umumiyetle türklük b i l g i s i n i n b u g ü n k ü d u r u m u n d a , her bakımdan
t a m b i r tasnif vücûda g e t i r m e k mümkün değildir. Fakat mevcût
malzemeyi yeniden gözden geçirerek, tasnifi daha vâzıh v e daha k u l ­
lanışlı b i r hâle g e t i r m e k yollarını aramak faydalı olacaktır.
T ü r k şivelerinin tasnifi 18B

1. Tasnifin esâsını teşkil eden dil hususiyetleri


ve şive gurupları

Türk d i l i n i n lehçe ve şiveleri, v a k t i y l e J. N e m e t h ' i n de işâret et­


miş olduğu g i b i , kelime başındaki y ~ s- husûsiyetine göre, b i r tarafta
Y a k u t v e Çuvaş lehçeleri ile diğer t a r a f t a bütün diğer şiveler olmak
üzere, i k i b ü y ü k kısma ayrılmaktadır. Şivelerin tasnifinde k a b u l edilmiş
olan umûmî esaslardan ı ^ r v e z (<.d)~ r husûsiyetine göre de Çuvaş
lehçesi hem Y a k u t lehçesinden hem de diğer şivelerden farklı b i r du­
r u m d a bulunmaktadır; buna b i r de b u lehçeyi diğer'lehçe ve şiveler­
den ayıran husûsiyetini eklemek mümkündür. Türk d i l i n i n bütü­
nünü göz önünde tutan bütün tasniflerde ( b k . ms l . B o g o r o d i t s k i y ,
18) Çuvaş lehçesinin türk d i l i içinde ayrı b i r g u r u p teşkil etmesi icap
ettiği neticesine varılmış olduğundan, bu husûsun münakaşası artık
bahis mevzuu değildir.
Y a k u t lehçesi d e , y - ~ s - husûsiyetinden başka, d ~ t husûsiydi
ile, diğer lehçe ve şivelerden farklı ayrı b i r g u r u p teşkil eder. Bu leh­
çenin S a m o y l e v i ç ' t e ci-gurubu ( U y g u r , Şimâl-î şarki )'nun r-bölü-
müne tek başına ve B o g o r o d i t s k i y ' d e , Karagas ve T u v a şive­
leri ile b i r l i k t e , şimâl-î şarkî g u r u b u n a idhâl edilmiş olması yanlıştır.
Bu i k i lehçe üzerinde d u r u l u r k e n , bilhassa şu noktaların göz önün­
de bulundurulması lâzımdır. Çuvaş lehcesindeki z «d) ^ r nusûsiyeti
nisbeten son d e v i r l e r e âit b i r d u r u m olarak kabûl edilse bile, b u i n ­
kişâfa r e h b e r l i k etmiş olan z ~ r hususiyeti ile ş t v e g- ~~ s- münase­
betleri v e Y a k u t lehcesindeki g s- i l e t~-*d husûsiyetleri, diğer türk
şivelerinin bugünkü durumları ile i l g i l i olmadığı g i b i , b u şivelerin ircâ
e d i l e b i l d i k l e r i «eskis d e v r e n i n malzemesi ile de izah edilememektedir.
O n u n için, yukarıda da işâret edildiği g i b i , bu farklı inkişâfın sebep­
l e r i n i k e n d i n d e bulunduran «daha eski» bir d e v r e n i n kabûlü zarurîdir
ve bundan dolayı bu lehçelerin tasnifte, diğer şive guruplarının ufkî
sırasına konulmayıp, tarihî inkişâfı belirtmek üzere, amûdî bir sıraya
yerleştirilmesi doğru olacaktır.
Diğer şivelere gelince, bunları i l k önce şivelerin tasnifinde esâs
olarak kabûl edilen seslerden d sesinin inkişâf şekillerine göre ayır­
mak icap eder. Buna göre, b i r t a r a f t a — d sesinin muhâfaza edilmesi ve
diğer t a r a f t a — b u n u n z sesine inkilâp etmesi husûsiyetleri ile, kendiliğin­
den i k i g u r u p meydana çıkmaktadır.
G e r i k a l a n bütün şiveler, <f > g bakımından, g kısmına dâhil bulun­
duklarından, bunların tasnifinde bu hususiyetin dışında, başka b i r esâs
bulmak lâzım gelmektedir; b u da g sesinin muhtelif d u r u m l a r d a şive-
136 R. Rahmeti Arat

lerde arzettiği inkişâf şekillerinde bulunmaktadır. Bu suretle tek .he­


celi kelimelerin sonunda ğ~>v(a) husûsiyetine göre, ayrı b i r g u r u p ve
b i r d e n fazla heceli sözlerin s o n u n d a k i ğ sesinin, sedasızlaşarak, k sesine
inkılâp etmesi hususiyetine göre de, başka b i r g u r u p ayrılabilmektedir.
Yukarıdaki şive gurupları böylece tanzim e d i l d i k t e n sonra, g e r i ­
de daha i k i şive g u r u b u kalmaktadır. Bu gurupların i k i s i de tek he­
celi sözlerin s o n u n d a k i ğ sesinin muhâfaza edilmesi ve b i r d e n fazla
heceli sözlerin sonundaki ğ sesinin düşmesi hususunda birleşmekte,
fakât tasrif e k l e r i n i n başındaki ğ sesinin d u r u m u bakımından, b i r b i ­
r i n d e n ayrılmaktadır. Tasrif e k l e r i n i n başındaki ğ sesini düşüren şi­
ve g u r u b u aynı zamanda kelime başındaki i-sesini sadâlılaştırarak, d-
şekline sokmaktadır. Şive guruplarının işaretinde birliği muhafaza et­
mek bakımından, bu son husûsiyetin de tasnifin esâs unsurları arasına
alınması faydalı olur.
Bu hususiyetlere göre, türk lehçe ve şive gurupları ve hususiyet­
leri şu şekilde sıralanabilir.

A . Türk lehçe gurupları •.

I. r-Gurubu (i-~-z, / — $,ş--^u-)


II. i-Gurubu ( i — d, s - ^ y - )

B. Türk şive gurupları

1 (f-Gurubu (adak, trğ. iağhğ, kalğm)


ı •• II. z-Gurubu (az ak, tağ, tağlığ, kalğan) •
III. raw-Gurubu (ayak, tav, tavlı, kalğan) .
-. I V . ra^/ı-Gurubu (ayak, tağ, tağlı, kalğan):
V. rağ/ı&-Gurubu (ayak, tağ, t a ğ 1ı k,. kalğan)
VI. dağlı-Gurubu (ayak, dağ, dağlı, kalan)

• 1. Şive g u r u p l-a r i n i n a d l a n d ı rılm ası

Tasnif tecrübelerinden de görüldüğü g i b i , lehçe ve şive gurupları­


n ı asıl maksada u y g u n b i r şekilde adlandırmak için münâsip tâbir­
ler bulmak c i d d e n güçtür. Şimdiye k a d a r bilhassa bu n o k t a d a amelî
b i r neticeye henüz yaklaşılmamış olduğu yukarıdaki karşılaştırmada
(bk. I I I , 5) açık o l a r a k görülmektedir. Bu karışıklık bilhassa şivelerin,
tasnifinde henüz kat'îleşmemiş bulunan ve b i r çoklarının, şahsî temâyül-
lere göre, farklı anlaşılması m ü m k ü n olan tâbirlerin kullanılmasından
ileri gelmektedir. '• \. • f : .: ;
T ü r k şivelerinia tasnifi 187

Türk şivelerinin tasnifi ile doğrudan-doğruya i l g i l i olanlar ve türk


d i l i sahasında çalışanlar için, şive guruplarının d i l hususiyetlerine göre
•adlandırılması mühimdir. H e r g u r u p için tasnifte esâs olan b i r ses
veya b u sesin durumuna işâret eden bir kelimenin z i k r i maksadı a n ­
l a t m a ğ a kâfi g e l m e k t e d i r . Türk d i l b i l g i s i ile doğrudan-doğruya îlgi-
. l i olmayıp, dolayısı ile b u meseleye temâs eden ilim şubeleri mensup­
ları İle daha geniş o k u y u c u k i t l e s i için, b u gurupların daha umûmî
b i r İsimle işâretlenmesi, tabiî, daha faydalı olacaktır. Böyle bir işâretin
umûmî olması ve fazla ince teferruata girmemesi, f a k a t aynı zamanda
maksada u y g u n bulunması İcap eder.
Son devirlerde türklerîn kavmî, kültür ve siyâsî bünyesindeki i n ­
kişâf s e y r i , b u g u r u p l a r a kavmî teşekküllerine göre bir isim vermeği
ızorlaştırmaktadır. Şimdiye k a d a r en çok t a t b i k edilen, şive guruplarını
coğrafî tâbirlerle adlandırmak usûlü de p e k m u v a f f a k olmuş b i r usûl
sayılamaz; b u maksatla cihet isimlerinin kullanılması ile de bir taraftan
çıkış noktasının tesbitinde görüş birliğinin te'min edilememesi ve diğer
t a r a f t a n b i r d e n fazla şive g u r u b u için aynı tâbiri kullanma zarureti k a r ­
şısında karışıklığı önlemek mümkün olmamıştır. Bütün gurupları coğ­
rafî isimlerle adlandırmakta da aynı mahzurlar m e v c u t t u r . .
Şimdiye kadar yapılmış olan tecrübeler dâhilinde kalmak üzere,
rşive gurupları, d i l hususiyetini gösteren îşâretler yanında, b i r de 1 . kav-
.mî, 2. coğrafî, 3. cihet isimleri ile adlandırılabilir. Bu g u r u p l a r d a n i k i s i
— eskiden beri kavmî isimleri ile tanınan Çuvaş ve Y a k u t guruplarıdır.
.111. ve I V . g u r u p l a r a dâhil şiveleri konuşan k a v i m l e r i n menşe d u r u m u
açık o l a r a k belli olmadığından, bunların kavmî isimlerle adlandırılması,
sarahat bakımından, b i r f a y d a te'min e t m e z ; bunların bulundukları
mıntakalara göre isimlendirilmesi, şimdilik, daha i y i olur. V I . g u r u p
için münâsip b i r isim b u l m a k güçtür. T o m ismi aslında coğrafî b i r
i s i m o l m a k l a beraber, aynı zamanda idârî bir bölgenin adıdır. Buna
rağmen, diğer g u r u p l a r a u y m a k ve coğrâfî isim mânasına gelmek üze­
r e , şimdilik bu ismin kullanılmasında büyük b i r mahzûr y o k t u r . Zâten
b u şive g u r u b u daha çok d i l c i l e r i ilgilendiren küçük b i r zümreden ibâ-
:rettir. Türk k a v i m l e r i n i n b ü y ü k kısımlarını içine alan ve türk d i l i n d e
g e r e k şive ve gerek yazı d i l i malzemesi bakımından mühim olan diğer
üç g u r u p ( V . , V D . ve VIII.) kavmî ve coğrâfî isimlerin kâfi gelmeyeceği
b i r d u r u m arzeder. Bunların türk m u h i t i n d e çok yaygın tâbirleri olan
•cihet isimleri ile adlandırılmasının maksada daha u y g u n düşeceği k a ­
n a a t i n d e y i m . Bu şekil aynı zamanda türk yazı d i l i tasnifi için de en
umumileşmiş b i r k e y f i y e t t i r .

Buna göre, mevcût lehçe ve şive guruplarını şöyle sıralayabiliriz.


138 R. Rahmeti Arat

A, Türk lehçe gurupları

I. r-Gurubu ( Ç u v a ş )
II. t-Grubu ( Y a k u t )

B. Türk şive gurupları

I. rf-Gurubu ( S a y a n )
II. z-Gurubu ( A b a k a n )
III. tau-Gurubu ( Ş i m â l )
IV. rog/ı-Gurubu ( T o m )
V. Yoğ/iA-Gurubu ( Ş a r k )
VI. c/og/ı-Gurubu ( C e n u p )

Bu kısaltılmış isimler, konuşma dilinde, umûmî ifâdede—türkçesi T

şive gurupları i ç i n — g u r u b u ve lehçe ve şiveler kasdedildiği v a k i t — leh­


çesi, şiveleri tâbirleri ile genişleyecektir.
Şive guruplarını tarihî d e v i r l e r ile bağlama ve b u n u tasnifte be­
l i r t m e meselesine gelince, b u n u n bugünkü türk şivelerinin tasnifinde
zarûrî b i r mecburiyet olmadığı ve türk d i l b i l g i s i n i n bugünkü d u r u m u n d a
b u n u n sarih o l a r a k belirtilmesine imkân bulunmadığı k a n a a t i n d e y i m .
Şimdiye kadar yapılan tecrübeler b u n u n çok yanlış neticelere götüre.
bileceğine açık b i r misâl teşkil eder. ( M s l . Çuvaş lehçesi için, b u n u n
menşei o l a r a k düşünülen Bulgar tâbiri b i r dereceye k a d a r b i r işaret
sayılabilir; fakat b u d a Bulgar tâbirinden kasdedilen mânanın müp-
hemliğinden dolayıdır. Bulgar isminin kavmî veya siyâsî b i r isim o l u p
-olmadığı henüz b i r münakaşa mevzuudur, t-, d-, z- ve ve (/-gurup­
larını içine alan b i r g u r u p ile U y g u r tâbiri arasında b i r münâsebet t a ­
s a v v u r etmek, cidden, güçtür. Kıpçak i s m i n i n tarihî bakımdan doğru
olabileceği düşünülse bile, b u tâbirin ifâde ettiği k a v i m v e saha ile
b u g u r u b u n mümessillerini birleştirmenin ne k a d a r güç olduğu aşikâr­
dır. Türkmen tâbiri bugün b i r şive ile b i r siyâsî teşekkülün ismi o l ­
d u ğ u n d a n , bunun daha geniş b i r mefhûm için kullanılması, sarâhatten
ziyâde, b i r ç o k karışıklıklara sebebiyet v e r e b i l i r ) . Bu mesele, şivelerin
tasnifinden ziyâde, türk d i l i n i n tarihî inkişâf merhalelerinin tesbiti i l e
ilgilidir.

3. Şive guruplarının tasnif cedveli

Türk şivelerinin tasnifi hakkında v e r i l e n izahat, şema hâlinde, şöyle


hulâsa edilebilir.
ANA TÜRKÇE
' veya
ESKİ TÜRKÇE

S-GURUBU K-GURUBU S- GURUBU

ESKİ ÇUVAŞÇA ESKİ TÜRKÇE veya U Y G U R DEVRİ ESKİ YAKUTÇA

I> r - G ı m b u II. / - G u r u b u
ÇUVAŞ Y A K U T

1. II. III. IV. V. VI.


d- Gurubu i • Gurubu (av - G urubu fnğlı • Gurubu lagltk - Gurubu dağlı - Gurubu

SAYAN «LBAKAN Şİ M Â L T OM ŞARK CENUP

You might also like