Professional Documents
Culture Documents
İLETİŞİM
İLETİŞİM
İLETİŞİM
B EC E
L E TİŞ İM
İ
ar B aş tuğ
oç. D r. Bah
D
AMAÇ VE HEDEFLER
İletişim
duygu, düşünce veya bilgilerin akla gelebilecek her türlü
yolla başkalarına aktarılmasıdır. İnsanın hem doğal hem de
toplumsal çevresi ile ilişkilerine göre değişip gelişen ve
buna karşılık insanı değiştiren bir süreçtir.
-söyledikleri
-söylemedikleri
-yaptıkları
YA DA
Yüzyüze
Uzaktan iletişim
iletişim
Etkilerine
göre
Olumlu Olumsuz
iletişim iletişim
İletişim Sınıflandırmaları
Sabah bürosuna gelen Bay A. sekreteriyle selamlaşır (sözlü ilet), gelen
mektupları okur (yazılı ilet), kurulması düşünülen bilgisayar merkezi
için gönderilmiş broşürlerdeki modelleri inceler (resimle ve grafikle
ilet), birisiyle telefonda görüşür (uzaktan ilet), toplantıda resmi gazetede
yayınlanan hükümet kararlarını (kitle ilet) tartışır ve iş yaptıkları
firmalara yazı ile yeni durumu bildirir (örgütlerarası ilet), öğle yemeği
için yolda yürürken karşı kaldırımda gördüğü arkadaşına işaretle
kendisini arayacağını söyler (sözsüz ilet), yemeğini yerken bitirmesi
gereken işleri düşünür (kendi kendine ilet), açık olan radyoda hava
durumunu duyar (işitsel ilet).
Yemekten sonra genel müdüre hazırladığı raporları sunar
(formel ilet), akşam eve dönerken billboardda gördüğü
reklam afişi ilgisini çeker (görsel ilet). Apartmanda
komşusuyla konuşur (yüzyüze ilet), çocuğunun başını
okşar (dokunma ile iletişim), akşam yemeğinde eşi ve
çocuklarıyla sohbet eder (görsel-işitsel iletişim), radyoda
konser dinler (müzikle iletişim).
İnsan iletişiminin özellikleri
İnsan konuşan bir canlıdır. İnsan iletişimini en gelişmiş
hayvanlardan değişik ve üstün kılan yönü konuşma becerisidir.
Canlı yaşamın önkoşulu olarak iletişim:
Organizmanın her bölümünün yapısını ve işlevini belirleyen
DNA bir tür bellek ve merkezi yönetim görevini yapmakta ve
hücreler yön veren iletiler aktarmaktadır. Yapılan çalışmalar tek
hücrelilerden gelişkin memelilere kadar tüm canlıların alıcı ve
verici iletişim sistemleri olduğunu göstermektedir.
Hayvanların türün devamı, temel ihtiyaçların karşılanması
ve ortak düşmanların varlığını bildirmek için, kullandıkları
ses, koku, renk ve tavırlarına bakarak iletişimin sadece
insanlara has olduğunu söylemek yanlış olur.
İletişim canlı dünyasında ortak bir özelliktir.
İnsan iletişimini farklı kılan nedir?
İnsan dili ve konuşmasının simgeleştirmeye dayanması.
Hayvanın öğrendikleri kendisi ile sınırlı, koşullama yoluyla
kazandıklarını kendi yavrusuna öğretemiyor. Hayvan
öğrendiklerini aktaracak simge dağarcığından yoksundur.
İnsan iletişiminin en temel farklarından birisi de zeka:
çevreye etkili bir uyumu sağlayan tekil ya da birçok
özelliğin bileşimi zihinsel bir güç/yetenek
S
S İnsanlığın geçmişinden günümüze ve geleceğe uzanan,
S Kaynak ve hedef
S İleti (mesaj)
S Kanal ve araçlar
İletişimde yer alan sistemler
(Dış uyaranlar İlişki Biçimi (Gönderme İlişki Biçimi (Dış uyaranlar
ve İlişki Bağlamı becerileri) İlişki Bağlamı ve
Kişilik İlişki Amaçları İlişki Amaçları Kişilik
özellikleri) özellikleri
Sözlü-sembol
Anlamı kodlama dili Kodu
Kodu açma
Açma
MESAJ
Sözsüz-beden
VERİCİ dili ALICI
İletişimi İletişimi
başlata sürdüre
n kişi n kişi
GERİ BİLDİRİM
4
Kodlar
{
KABUL
EDİLİR
DAVRANIŞLAR
KABUL
EDİLEMEZ
DAVRANIŞLAR
SORUN PENCERESİ
{
KABUL
EDİLİR
DAVRANIŞLAR
KABUL
EDİLEMEZ
DAVRANIŞLAR
Kim daha rahatsız?
Kimin ihtiyacı engelleniyor?
Sorunu yaşayan kişi neler yapar?
q İç konuşmalar artar
q Uzaklaşma
q Biriktirme-toptancılık
q Savunmaya geçme
q Sen dili ile konuşma
q İletişim engellerini kullanma
Ne söylerdiniz?
İletişim engelleri
• İletişim engelleri , kişiler arası ilişkilerde olumsuz
sonuçlara sebep olabilecek ve iletişimi bozacak yüksek
riskli davranımlardır.
• İletişimi engelleyen unsurlar konuşma içine farkında
olmadan sokulmaktadır. Bu engelleyicilerle konuşmak,
genellikle çoğumuzda alışkanlık haline gelmiştir.
• Problemli iletişimlerde %90 ‘ın üstünde bu engelleyicilerin
olduğu tahmin edilmektedir.
İletişim engelleyicilerinin bazı olumsuz sonuçları:
• Karşıdakinin öz değerini düşürebilir;
• Dirençli , asi, tartışmacı olmasına neden olabilir,
• Kendi problemlerine kendi çözüm yollarını bulabilme
ihtimalini azaltır…
• Sürekli tekrarlanması da kalıcı olumsuz
sonuçlar doğurur. İnsanlar engelleyici bir
iletişim kurduklarını daha çok ebeveynlerle,
çocuklarla, patronlarla, meslektaşlarla,
arkadaşlarla kurdukları iletişimlerde
sorunlar yaşadıklarında anlarlar. Birçok
insan iletişimde sorun yaşadıklarının
farkındadır. Fakat yaşanan iletişim
problemini belirleme çok kolay değildir.
Thomas Gordon, iletişim engellerini “kirli düzine
(dirty dozen)” diye adlandırarak 12 başlık altında
toplamıştır:
• Emretme, Yönetme
• Uyarma, Tehdit etme (Gözdağı verme)
• Ahlak bekçiliği, Vaaz verme
• Öğüt verme, Çözüm getirme
• Mantık boyutuna çekme, Tartışma
• Yargılama, Eleştirme, Suçlama
• Övme, Görüşüne Katılma,
• Etiketleme, Ad takma, Gülünç duruma düşürme
• Analiz (Tahlil) etme, Teşhis (Tanı) koyma
• Güven verme, Teskin etme, Teselli etme
• İnceleme, Araştırma, Soruşturma
• Konuyu değiştirme, İşi Alaya Vurma, Şakacı
Davranma
İLETİŞİM ENGELLERİ
1. EMRETME, YÖNETME
“Neden?....Kim?.....Sen ne yaptın?......Nasıl?.....”
HASTANIN
ENDİŞELERİNE NE
OLDU?
Sık kullandığınız
iletişim engelleri
?
Hepimiz engelleyicileri çoğu
zaman kullanırız. Bunları seyrek
olarak kullanmak, ilişkiye
nadiren zarar verir.
Konuşmalardaki kötü
alışkanlıklar düzeltilebilir. İlk
denemeler zor ve cesaret kırıcı
olabilir. Çünkü kullandığımız
engelleyiciler alışkanlık haline
gelmiştir. Ancak herhangi bir
alışkanlığı değiştirmek zaman
ve çaba ister!
DUYGULARI ANLAMA
1- Branşımla ilgili o kadar çok yorum yapılıyor ki.
Duygu:
● yalnızlık
● üzüntü ● anlaşılmamak
● itilmişlik
TEMEL
DUYGULAR
Yüz İfadeleri ve Baş Hareketleri
• Stres verici olan doğum anına tepki
ağlamak=r.
• Bütün bebekler 6. haBada gülmeye başlar.
Görme özürlü bebekler de.
• Bu örnekler evrenselliğin yansımasıdır. Temel
duyguların ileHlmesinde kullanılan tepki
biçimleri doğuştan vardır ve ortak=r.
1
Baş hareketleri
2
Baş hareketleri
• Kibir, burnu havada olmak. Duruma karşı çıkıştan
üstünlüğe kadar çeşitli duyguları yansıtabilir.
• Başı önünde efendi kişi. Uysal, çekingen, kabullenici
bir duygu durumun anla=mıdır.
• Kendimize yakın bulduğumuz kişilere başımızla
hafifçe yaklaşır, uzak bulduğumuz kişilerden
başımızla hafifçe uzaklaşırız.
• Beden duruşu ile değerlendirmek daha doğrudur.
3
Baş hareketleri
- Başı sallama
- “Evet” çoğu toplumlarda
- “Hayır” Yunanistan, Yugoslavya, Bulgaristan, ve
Türkiye
- Arkaya doğru başı atma
- “Evet” Tayland, Filipinler, Hindistan, Laos
4
Başı hafifçe öne arkaya sallama
• Beraber olmayı ve
birlikteliği simgeler.
5
Başı yana eğmek
• İlkel kabilelerde tehlikeli
seslere karşı önlem
alabilmek amacıyla
daha iyi duyabilmek
için; günümüzde kişinin
ilgilendiğinin ve konuya
dahil olduğunun işareH
6
Gözler
* Göz kontağı
- Amerika, Kanada, Avrupa’da desteklenir.
- Çoğu Asya ülkelerinde ve Afrika’da kabalık=r.
* Kaşları kaldırma
- “Evet” Tayland ve bazı Asya ülkelerinde
- “Merhaba” Filipinlerde
* Göz kırpma
- Amerika ve Avrupa’da bir sırrın paylaşılması
- Başka ülkelerde flörtöz bir jest.
* Kapalı gözler
- Amerika’da uykululuk ya da sıkılma
- Japonya, Tayland, Çin’de “Seni dinliyorum ve konsantre
7
oluyorum.”
• Gözbebekleri
küçüldüğünde (çok
• Gözbebekleri ışıkta) tam odaklanma
normalden daha büyük olmakta, kendini
olduğunda (loş ışıkta) korumak ya da
kişi daha çekici kaçabilmek için net
görünmekte görüş gücü.
8
Kulaklar
v Kulağı tutmak
- Hindistan’ın bazı yerlerinde “Üzgünüm.”
v Kulağı kavramak
- Tüm toplumlarda “seni duyamıyorum.”
v Kulağı çekmek
- “Kalbimdesin” Navajo Kızılderilileri
9
Burun
* Burnu tutmak
- “kötü kokan bir şey var.” evrensel
* Burna hafifçe vurmak
- “Bu gizli.” İngilizler
- “Dikkat et!” İtalyanlar
* Burnu gösterme
- “Bu benim” Japonlar
10
Yanaklar
* Yanağı sıkış=rmak
- Övgü jesH - İtalya
- “Bu çılgınlık.” Almanya
* Yanağı okşamak
- “hoş, çekici, başarı” çoğu Avrupa ülkelerinde
11
Dudaklar ve Ağız
* Gülümsemek, öpmek, ıslık çalmak, esnemek,
ısırmak, hapşırmak, tükürmek..
* Öpücük. Asya’nın bazı kesimlerinde, yakın cinsel
ilişki anlamına geldiği için, sosyal bir kutlama
olarak bile, toplum önünde izin verilmez.
* Sesli öpücük. Filipinler’de dikkat çekmek,
Meksika’da garsona seslenmek için.
* Parmak ucuyla öpücük. Fransa’da, “Çok iyi!”
“Harika!” “Güzel!.”
12
• Tükürme. Avrupa
ülkelerinde kaba bir
davranış olurken, Çin ve
bazı Asya ülkelerinde
vücudun zararlı
nesnelerden kurtulması
olarak düşünülüp
sağlıklı bulunur.
13
• Dudakla işaret etme
(elle ya da parmakla
işareHn yerine) Filipinler
ve çoğu LaHn
Amerikalılar arasında
yaygındır.
14
Parmaklar
* Sakin ol.
* Hawai’de, “isHfini bozma” ya da
“Rahatla.”
* Japonya’da, 6
* Meksika’da “İçki ister misin?”
“O.K.” işareH.
* Çoğu kültürde “güzel” ya da “O.K.”,
* Avrupa’nın bazı kısımlarında “sırr” ya
da “değersiz”
* Japonya’da “para”
* Yunanistan, Brezilya, Rusya ve
Türkiye’de küfür
15
• Çok iyi, kabul, yaşasın
işareH:
• Avustralya, Yeni
Zelanda, Yunanistan,
İran, Rusya, ve çoğu
Afrika ülkelerinde bu
işareH yapmaktan
kaçınmak gerekir.
16
El, Kol ve Parmakların dili
Kendini ifadede en duyarlı ve etkili organımız elimiz.
Bir çocuğun parmak ucunda 6.000/cm2 sinir hücresi
var.
Homonculus
17
El hareketleri
• Karşıdan gelen önerilere
açık, kendini güvenle
ortaya koyma.
• Gel harekeH
• Hoşçakal
18
El hareketleri
• El işareHyle çağırmak.
Japonya’da kaba bir
hareket olarak
görülürken Almanya’da
2 anlamına gelir.
• Bir konudaki tar=şmayı
biHrmek için elin yatay
harekeH
19
20
Avuç Konumları
• Avucun yukarı bakması
sokaktaki dilencinin dilenme
harekeHni andıran şekilde
edilgin ve tehdit etmeyen bir
harekevr.
• Avuç aşağı doğru
çevrildiğinde anında daha
otoriter olursunuz.
21
Avuç Konumları
• Avuç yumruk şeklinde kapalı
olduğunda ve ileriye uza=lan
parmak dinleyici için
tehditkardır.
• Bu jest konuşmacının
kullanabileceği en rahatsız
edici hareketlerden biridir.
22
Dokunma (Tokalaşma-el sıkma)
24
Tokalaşma
25
• İnsanları en çok rahatsız eden iki el sıkma
biçiminden biri, karşısındakine sadece
parmaklarının ucunu vererek yapılandır.
Çoğunlukla kendi varlıklarından memnun olmayan,
güvensiz ve endişeli insanlar, kendilerini
karşılarındaki kişiye hissevrmekten çekinerek
böyle ürkek şekilde el sıkarlar. Bu kimselerin elleri
çoğunlukla soğuk ve nemlidir.
• İngilizler tararndan ‘’ölü balık’’ diye tabir edilen el
sıkma biçiminde karşınızda adeta hiç kimse yok
gibidir.
Tokalaşma
Parmak ucu tutma Ölü balık
27
• Rahatsızlık yaratan bir başka el sıkma biçimi de,
karşısındakinin eli üzerinde güç denemesi
yapanların el sıkmalarıdır. Bazı kişiler böylece
güçlerini göstererek karşılarındakini
etkileyebileceklerini zannederler. Oysa çok kere
elini sık=kları kişi üzerinde olumsuz duygunun
yaşanmasına sebep olurlar.
• Parmak ezici ,saldırgan
"kabadayı" Bpi
28
• Karşımızdakine dürüstlüğümüz ve duygularımızın
sıcaklığı konusunda güven vermek istediğimizde onun
elini iki elimizle sıkarız. Samimiyet, güven gibi özel
duygular beslediğini göstermenin açık bir yoludur.
• İnsanın uzun bir aradan sonra gördüğü eski bir
dostunun elini iki elle sıkması yadırganmasa da, ilk
defa karşılaş=ğı veya çok az tanıdığı bir kimse ile bu
şekilde el sıkışması o kişiden bir çıkar beklenHsi
olduğunu düşündürür.
“Eldiven”PoliBkacı tokalaşması
Yüz İfadeleri ve Baş Hareketleri
• Stres verici olan doğum anına tepki
ağlamak=r.
• Bütün bebekler 6. haBada gülmeye başlar.
Görme özürlü bebekler de.
• Bu örnekler evrenselliğin yansımasıdır. Temel
duyguların ileHlmesinde kullanılan tepki
biçimleri doğuştan vardır ve ortak=r.
1
Baş hareketleri
2
Baş hareketleri
• Kibir, burnu havada olmak. Duruma karşı çıkıştan
üstünlüğe kadar çeşitli duyguları yansıtabilir.
• Başı önünde efendi kişi. Uysal, çekingen, kabullenici
bir duygu durumun anla=mıdır.
• Kendimize yakın bulduğumuz kişilere başımızla
hafifçe yaklaşır, uzak bulduğumuz kişilerden
başımızla hafifçe uzaklaşırız.
• Beden duruşu ile değerlendirmek daha doğrudur.
3
Baş hareketleri
- Başı sallama
- “Evet” çoğu toplumlarda
- “Hayır” Yunanistan, Yugoslavya, Bulgaristan, ve
Türkiye
- Arkaya doğru başı atma
- “Evet” Tayland, Filipinler, Hindistan, Laos
4
Başı hafifçe öne arkaya sallama
• Beraber olmayı ve
birlikteliği simgeler.
5
Başı yana eğmek
• İlkel kabilelerde tehlikeli
seslere karşı önlem
alabilmek amacıyla
daha iyi duyabilmek
için; günümüzde kişinin
ilgilendiğinin ve konuya
dahil olduğunun işareH
6
Gözler
* Göz kontağı
- Amerika, Kanada, Avrupa’da desteklenir.
- Çoğu Asya ülkelerinde ve Afrika’da kabalık=r.
* Kaşları kaldırma
- “Evet” Tayland ve bazı Asya ülkelerinde
- “Merhaba” Filipinlerde
* Göz kırpma
- Amerika ve Avrupa’da bir sırrın paylaşılması
- Başka ülkelerde flörtöz bir jest.
* Kapalı gözler
- Amerika’da uykululuk ya da sıkılma
- Japonya, Tayland, Çin’de “Seni dinliyorum ve konsantre
7
oluyorum.”
• Gözbebekleri
küçüldüğünde (çok
• Gözbebekleri ışıkta) tam odaklanma
normalden daha büyük olmakta, kendini
olduğunda (loş ışıkta) korumak ya da
kişi daha çekici kaçabilmek için net
görünmekte görüş gücü.
8
Kulaklar
v Kulağı tutmak
- Hindistan’ın bazı yerlerinde “Üzgünüm.”
v Kulağı kavramak
- Tüm toplumlarda “seni duyamıyorum.”
v Kulağı çekmek
- “Kalbimdesin” Navajo Kızılderilileri
9
Burun
* Burnu tutmak
- “kötü kokan bir şey var.” evrensel
* Burna hafifçe vurmak
- “Bu gizli.” İngilizler
- “Dikkat et!” İtalyanlar
* Burnu gösterme
- “Bu benim” Japonlar
10
Yanaklar
* Yanağı sıkış=rmak
- Övgü jesH - İtalya
- “Bu çılgınlık.” Almanya
* Yanağı okşamak
- “hoş, çekici, başarı” çoğu Avrupa ülkelerinde
11
Dudaklar ve Ağız
* Gülümsemek, öpmek, ıslık çalmak, esnemek,
ısırmak, hapşırmak, tükürmek..
* Öpücük. Asya’nın bazı kesimlerinde, yakın cinsel
ilişki anlamına geldiği için, sosyal bir kutlama
olarak bile, toplum önünde izin verilmez.
* Sesli öpücük. Filipinler’de dikkat çekmek,
Meksika’da garsona seslenmek için.
* Parmak ucuyla öpücük. Fransa’da, “Çok iyi!”
“Harika!” “Güzel!.”
12
• Tükürme. Avrupa
ülkelerinde kaba bir
davranış olurken, Çin ve
bazı Asya ülkelerinde
vücudun zararlı
nesnelerden kurtulması
olarak düşünülüp
sağlıklı bulunur.
13
• Dudakla işaret etme
(elle ya da parmakla
işareHn yerine) Filipinler
ve çoğu LaHn
Amerikalılar arasında
yaygındır.
14
Parmaklar
* Sakin ol.
* Hawai’de, “isHfini bozma” ya da
“Rahatla.”
* Japonya’da, 6
* Meksika’da “İçki ister misin?”
“O.K.” işareH.
* Çoğu kültürde “güzel” ya da “O.K.”,
* Avrupa’nın bazı kısımlarında “sırr” ya
da “değersiz”
* Japonya’da “para”
* Yunanistan, Brezilya, Rusya ve
Türkiye’de küfür
15
• Çok iyi, kabul, yaşasın
işareH:
• Avustralya, Yeni
Zelanda, Yunanistan,
İran, Rusya, ve çoğu
Afrika ülkelerinde bu
işareH yapmaktan
kaçınmak gerekir.
16
El, Kol ve Parmakların dili
Kendini ifadede en duyarlı ve etkili organımız elimiz.
Bir çocuğun parmak ucunda 6.000/cm2 sinir hücresi
var.
Homonculus
17
El hareketleri
• Karşıdan gelen önerilere
açık, kendini güvenle
ortaya koyma.
• Gel harekeH
• Hoşçakal
18
El hareketleri
• El işareHyle çağırmak.
Japonya’da kaba bir
hareket olarak
görülürken Almanya’da
2 anlamına gelir.
• Bir konudaki tar=şmayı
biHrmek için elin yatay
harekeH
19
20
Avuç Konumları
• Avucun yukarı bakması
sokaktaki dilencinin dilenme
harekeHni andıran şekilde
edilgin ve tehdit etmeyen bir
harekevr.
• Avuç aşağı doğru
çevrildiğinde anında daha
otoriter olursunuz.
21
Avuç Konumları
• Avuç yumruk şeklinde kapalı
olduğunda ve ileriye uza=lan
parmak dinleyici için
tehditkardır.
• Bu jest konuşmacının
kullanabileceği en rahatsız
edici hareketlerden biridir.
22
Dokunma (Tokalaşma-el sıkma)
24
Tokalaşma
25
• İnsanları en çok rahatsız eden iki el sıkma
biçiminden biri, karşısındakine sadece
parmaklarının ucunu vererek yapılandır.
Çoğunlukla kendi varlıklarından memnun olmayan,
güvensiz ve endişeli insanlar, kendilerini
karşılarındaki kişiye hissevrmekten çekinerek
böyle ürkek şekilde el sıkarlar. Bu kimselerin elleri
çoğunlukla soğuk ve nemlidir.
• İngilizler tararndan ‘’ölü balık’’ diye tabir edilen el
sıkma biçiminde karşınızda adeta hiç kimse yok
gibidir.
Tokalaşma
Parmak ucu tutma Ölü balık
27
• Rahatsızlık yaratan bir başka el sıkma biçimi de,
karşısındakinin eli üzerinde güç denemesi
yapanların el sıkmalarıdır. Bazı kişiler böylece
güçlerini göstererek karşılarındakini
etkileyebileceklerini zannederler. Oysa çok kere
elini sık=kları kişi üzerinde olumsuz duygunun
yaşanmasına sebep olurlar.
• Parmak ezici ,saldırgan
"kabadayı" Bpi
28
• Karşımızdakine dürüstlüğümüz ve duygularımızın
sıcaklığı konusunda güven vermek istediğimizde onun
elini iki elimizle sıkarız. Samimiyet, güven gibi özel
duygular beslediğini göstermenin açık bir yoludur.
• İnsanın uzun bir aradan sonra gördüğü eski bir
dostunun elini iki elle sıkması yadırganmasa da, ilk
defa karşılaş=ğı veya çok az tanıdığı bir kimse ile bu
şekilde el sıkışması o kişiden bir çıkar beklenHsi
olduğunu düşündürür.
“Eldiven”PoliBkacı tokalaşması
Vücudumuz ne diyor?
1
Tokalaşma
• El sıkışırken sol eliyle karşısındaki kişinin kolunu
veya omzunu tutmak da o kişiye karşı duyulan
özel duyguları gösterir. Bu el sıkışma biçimi yakın
arkadaşlar arasında ve bu duyguların karşılıklı
olarak yaşandığı durumlarda kabul edilebilecek
bir el sıkışma biçimidir. Aksi takdirde insanlarda
rahatsızlık yaraEr.
2
• Elimizi sıkmaya niyetli olmayan birine el uzatarak
el sıkmaya zorlamak çevredekilerin de fark
eHkleri bir rahatsızlığın yaşanmasına sebep olur.
• Ev sahipliğinin söz konusu olmadığı durumlarda
ideal olan iki taraJn da hemen aynı zamanda
birbirlerine ellerini uzatmalarıdır.
4
Eller belde
• Birçok kültürde, agresyon, sabırsızlık, direnç ve haMa
kızgınlık işareNdir.
5
Eller cepte
Başparmak dışarıda:
güven ve rahatlık
Başparmak cepte: düşük konum ve
düşük özgüven işareN… Yetki ve otorite
sahibi kişiler bu davranıştan sakınmalı.
6
• Baş parmağın işaret
parmağından ayrı olarak,
iki elin parmaklarının
birbirine değer şekilde
tutulması bir üstünlük
ifadesidir. Bu jestler
kendine güven ve rahatlık
anlamındadır. Hukukçular,
maliyeciler ve doktorlar
çok sık kullanır.
7
• Parmakların iç içe
geçmesiyle ellerin
birleşNrilmesi: stres ya
da endişe, engellenme
8
Kol kavuşturma
• İnsanın kollarını kavuşturması en hassas iki
noktasından biri olan kalbi korumanın sembolik
bir ifadesidir.
• Kol kavuşturma aynı zamanda insanın
ebeveyninden beklediği kucaklanma ihNyacının
kendisi taraJndan karşılanmasıdır. Artmış olan iç
gerginlik kendi kendine temasın verdiği rahatlıkla
gevşemeye dönüşür.
9
Kol Kavuşturma
• Hoş olmayan bir
durumdan 'saklanma'
girişimi olarak her iki kol
da göğüste kavuşturulur.
10
• Kollarını kavuşturan bir dinleyici konuşmacıya
karşı sadece olumsuz bir duygu içinde olmakla
kalmayıp söylenenlere de daha az dikkat
etmektedir.
• Kişi veya kişilerin kolları kavuşmuş
durumdaysa bunu açmak için bir şeyler
yapmak gerekmektedir. Kişinin eline bir şey
vermek, soru sormak, görüşünü açıklamasına
imkan sağlamak yararlı olur.
• İnsanlar kollarını çoğunlukla istenmeyen bir durumdan
kaçınmak ve kendilerini korumak için kavuştururlar.
• Bu davranış en sık insanın kendisini yabancıların arasında
güvensiz hisseHği asansörlerde, cafelerde, kuyruklarda,
parN veya geniş sosyal toplanElarda görülür.
• Kolların kavuşturulmasından daha olumsuz bir jest
yumrukların sıkılarak veya pazuların sıkı kavranarak
kolların kavuşturulmasıdır.
• Standart Kol Kavuşturma
Kişinin kendisini güvensiz, tehdit
alEnda hisseHği bir yerde ya da
yabancılar arasındayken yaygın
olarak görülür.
• Kısmi kol kavuşturmaya kişinin
gruba yabancı olduğu veya
kendine güveninin az olduğu
durumlarda rastlanabilir.
13
Kendi kendiyle el ele tutuşmuş
• Örtük bir savunma davranışı.
Saygı ifadesi.
• Desmond Morris’e göre, bu
hareket, kişinin çocukken
korktuğunda ebeveyninin elini
tutarak yaşadığı rahatlamayı
yeniden yaşamasını sağlar.
14
• Ellerini arkasından kavuşturan kişi, karnı ve göğsü
gibi zayıf noktalarını açıkta bırakEğından, kendisini
çok güçlü ve güven içinde hissediyordur. Bu jest
mutlak bir üstünlük ve kendine güven işareNdir.
• Mülakat, dişçi muayenehanesinde beklemek gibi
kaygı düzeyinin yükseldiği durumlarda elleri arkada
kavuşturma kaygı düzeyinin düşmesine yardımcı
olabilir.
15
• Ellerdeki kalem adeta bir cankurtaran simididir.
• Özgüvenleri düşük kimselerde bir şeyleri ve bir
yerleri tutma ve kavrama ihNyacı çok fazladır. Bu
bir sandalye arkalığı veya masa kenarı olabilir.
• Parmakların ağıza girmesi kişinin çok yoğun bir
baskı alEnda olduğunun işareNdir. Desmond
Morris’e göre bu jest, kişinin çocukluğundaki
emme refleksinin yeNşkin hayata yansımasıdır.
16
• Saldırgan tutum ve
duyguların bir başka
ifadesi de işaret
parmağı ileride, baş
parmak dik ve diğer üç
parmağı avuç içinde
toplayarak yapılan
tabanca işareNdir.
17
• Açık avuç içine diğer elin parmaklarıyla temas
etmek kişinin karşısındakinden bir şeyler
beklediğinin işareNdir. Bu maddi bir beklenN
olabileceği gibi bir fikir de olabilir.
• Ellerin birbirlerine sürtülmesi kişisel bir
memnuniyeNn veya başka birinin zararından
duyulan keyfin ifadesi de olabilir.
• Avuç içlerinin çapraz olarak birbirinin içerine
konması ve parmakların diğer eli sarması sükunet
ve teslimiyet ifade eder. Bu insanın kendi
kendisine temasın verdiği rahatlıkEr.
18
Kendine dokunma: yaEşErıcı davranış
• İnsanın kendi bedenine teması gerginlik yaşanan
durumlarda kişiye rahatlık verir. İnsanların kendilerine en
çok temas eHkleri ve gerginliklerini hafifleHkleri yüzlerce
davranış incelendiğinde en çok aşağıda sıralanan 7 jesNn
tekrarlandığı görülmüştür:
1. Çeneye yaslanmak
2. Saçı okşamak
3. Yanağa yaslanmak
4. Ağıza temas etmek
5. Şakağa yaslanmak
6. Elleri cebe sokmak
7. Kollarla bedene sarılmak
19
• Kendine temasın ve dış dünya ile ilişkileri
sınırlandırmanın en güvenli yollarından biri de
özellikle erkekler için elleri cebe sokmakEr.
Ellerini cebine sokarak çevresiyle ilişkilerini en
alt düzeye indirir ve kendi duygu dünyasına
çekilir.
20
• Bacak bacak üstüne atmak, elleri yüzün veya
bedenin üzerinde gezdirmek veya elleri çeşitli
biçimlerde kenetlemek davranışlarının bütünü
insanın ihNyaç duyduğu teması ve güven duygusunu
ona vermektedir.
• İnsan bir konuda hayrete düştüğü zaman eli alnına
gider. Parmak uçlarının alna teması bir fikri geri
çağırmak içindir. Bu jest aynı zamanda dikkaNni
yoğun olarak bir noktaya toplamak isteyenlerde
görülür.
21
22
• Elin ağzı örtmesi hayreNn bir
ifadesidir. Kişi şaşkınlığı
sırasında kendisini zor
durumda bırakacak olan
tepkisini durdurmak ister.
• Parmakların gömlek ve boyun
arasındaki boşluğu
genişletmeye çalışması kişinin
daha çok havaya ve alana
ihNyaç duyduğunu, zor
durumda olduğunu gösterir.
• Kulak memesiyle oynamak
dikkaN yoğunlaşErma
isteğinden kaynaklanır.
23
• Bir dinleyicinin konuya duyduğu ilgiyi bedenin üst
bölümünün kolların, elin ve başın kullanılışı
ortaya koyar. Dinledikleri konuya ilgi duyanların
çoğunlukla bir ellerinin kapalı olarak yanakta
durduğu ve işaret parmağının da şakak boyunca
yukarı bakEğı görülmüştür.
• Başın hafif yana yatması da dinleyicinin konuya
ilgi duyduğunun işareNdir. Darwin bu jesNn insan
ve hayvanlarda ortak olduğunu, hayvanların da
çevrelerine ilgi duydukları zaman başlarını yana
eğdiklerini söylemişNr.
24
• Eğer el yanağa değmekten çıkıp avuç başa
destek olmaya başlamışsa, dinleyicinin ilgisi
kaybolmuş, sıkınE almış demekNr.
• Bir topluluğa konuşurken karşınızdakilerin bir
bölümünün bu durumda olduğunu görürseniz,
yönelteceğiniz birkaç soru ile konuşmanıza
ara vererek tazelenmelerini sağlayın.
25
EleşNrel dinleme
• İşaret parmağı dik olarak yanak boyunca uzanır avuç
içi çeneye destek olur ve orta parmakta yatay olarak
dudağın çevresinde durursa bu durum genellikle
dinleyicinin, konuşmacının kendisi veya söyledikleri
konusunda olumsuz düşüncelere sahip olduğunun
işareNdir.
• Gözlük kullanan biri, karar anında çenesini
tutmak yerine gözlük çerçevesinin bir ucunu
ağzına sokabilir.
• Elindeki kalemi veya parmağını ağzına
götürme de karar vermesi beklenen kişide
gözlenebilir. Bütün bu davranışlar hızla
verilecek bir kararın taşıdığı risklerden
korunmak için alınan önlemlerdir. Böylece kişi
zaman kazanmaya çalışır.
• SaaNni veya kol düğmesini tutmak kişinin kendisini
güvende hissetmesine yardımcı olur.
• Kokteyl parNler insanlarda gerginlik yaratan
toplanElardır. Bu sebeple insanlar iç gerginliklerini
hafifletmek için çoğunlukla farkında olmadıkları
birçok hareket yaparlar. Kadınların saçlarını,
erkeklerin bıyık ve varsa sakallarını düzeltmeleri,
kıyafetlerine çeki düzen vermeleri, elbiselerinin
üzerinden hayali iplik toplamaları, ellerini
ovuşturmaları bu hareketlerinin başlıcalarıdır.
• Kapalı bir mekanda güneş gözlüğü ile oturmak kişinin
kendisini ve duygularını gizleme yönünde bir davranış olarak
değerlendirilir.
• Çanta veya dosyayı göğsünün üzerinde tutmak kişinin
güvensizliği ve iç gerginliğinin işareNdir. Kişi böylece kendisini
dünyaya karşı bir zırhla kapatmış olur, kişinin kendisine
dayanak aramak ihNyacından kaynaklanır. İnsan kendisinin,
fikirlerinin veya duygularının kabul göreceğinden şüpheye
düşerse, ihNyaç duyduğu dayanağı bu tür objelerde arar.
Oturma biçimleri
• Rekabet
• İşbirliği
30
Oturma biçimleri
• Fazlasıyla kendine güven, çevresine
kendi görüşlerini kabul eHrme
eğilimi, üstünlük sağlama.
• Hakkından vazgeçmeye ve geri
çekilmeye hazır.
32
Ayak Kilitleme
• Bir ayağın üst kısmı,
savunma tavrını
güçlendirmek amacıyla
diğer bacağın etraJna
kilitlenir ve bu hareketle
karşılaşEğınızda kişinin
tamamen kabuğuna
çekildiğinden emin
olabilirsiniz.
33
Bacak bacak üstüne atma
• 4 durumu, Amerikan tarzı
oturma, tarEşma ve rekabete
yönelik
• Bacak Kenetleme
Bir tarEşmada kaE bir tavrı
olan birisi bacaklarını 4 şekline
geNrirken bir veya iki elini
kullanarak da bacağını
sabitleyecekNr.
34
• Asilik ve kurallara
uymayış
• Aslında korkaklık,
çekingenlik ve
tedirginlik vardır. Araya
sandalyenin sırEnı
almışEr.
• Muhabbet
35
Oturma biçimleri
• RekabeN düşündürmeyen karşılıklı
oturma biçimi...
37
Kapıya yakın oturmak özgüven eksikliğinin bir
göstergesidir. Psikolojik olarak sırtın duvara verilmesi
kişinin kendine olan güvenini artıran bir durum
olmaktadır. Bundan dolayı eğer herhangi bir yere
gidildiğinde tedirgin olunmak istenmiyorsa sırtın mutlaka
duvara verilmesi gerekmektedir. Sırtın kapıya veya
pencereye verilmesi kişiyi huzursuz ve tedirgin
etmektedir. Eğer evinize gelen misafirinizin çok fazla
oturmasını istiyorsanız gelen konuğunuzun sırtı duvara
gelecek şekilde oturtursunuz. Eğer gelen konuğunuzun
fazla oturmasını istemiyorsanız sırtını kapıya ya da
pencereye gelecek şekilde oturtmanız gerekir. Huzursuz
olacağı için bulunduğu yerde uzun süre oturamayacaktır.
Arkayı sağlama almak deyimi
38
Mesafenin kullanımı ve bedensel
temas
• Mesafe kişilerin birbirlerine verdikleri değeri,
önemi gösterir. Kişinin diğerleriyle arasına
koyduğu uzaklık, onlara karşı olan duygularıyla
alakalıdır. Kendimizi yakın hisseHklerimize
yaklaşır, hoşlanmadıklarımızdan uzaklaşırız.
43
45
İLETİŞİM BECERİLERİ DOÇ. Dr. Bahar Baştuğ
İşİTMEK VE DİNLEMEK
İki ya da daha fazla kişi arasındaki iletişimin gerçek bir diyalog olabilmesinin
bir koşulu: söz hakkının tanınması
diğer koşulu: konuşanın dinlenmesidir.
İşitme doğal ve akustik enerjinin iç kulakta elektrokimyasal bir enerjiye dönüştüğü bir
süreçtir.
Dinleme bilişsel bir süreçtir ve denetimimiz altındadır.
ZAYIF DİNLEME NEDENLERİ
Bazen konuşandan hoşlanmadığımız için, bazen ona kızgın olduğumuz ya da canımız
sıkkın ya da yorgun olduğumuz için dinlemeyiz.
Sözünü kesmeden ‘Anlıyorum’ , ‘evet’, ‘hı hı’ gibi ilgiyi gösteren kısa geri
bildirimlerde bulunma
SEÇEREK DİNLEME • Dinleyici duyarlı olduğu konu, kişi vb şeylerle ilgili söylenenleri
dinler, gerisini dinler gözükür.
Savunucu konuşma savunucu dinlemeye ve yanıt geliştirmeye yol açar. Böyle bir
savunucu iletişim ortamında iletişim süreci artan bir gerilim içinde gelişip kopabilir.
• Yargılayıcı davranış • Tanımlayıcı davranış
• Denetimci davranış • Soruna yönelik davranış
Savunucu iletişim
ortamı
Destekleyici iletişim
ortamı
• Strateji izleyen davranış • Kendiliğinden (içten
• Umursamaz davranış gelen) davranış
• Üstünlük taslayan • Anlamaya yönelik
davranış davranış
• Kesinlik taşıyan davranış • Eşitlikçi davranış
• Araştırıcı davranış
Yargılayıcı Davranış X Tanımlayıcı Davranış
Kaynağın iletileri yargılayıcı, değerlendirici ise hedefte savunma tepkisi yaratabilir.
Kaynağın yaşı, toplumsal konumu, hedefle ilişkisi savunma tepkisinin oluşmasında etkilidir.
Konuşmacının duygularını, düşüncelerini, olayları yansız biçimde tanımladığı iletiler savunucu
tepki olasılığını azaltır.
➢ ALGI
➢ TUTUM
Balığa
bayılırım
Ben de canım.
Empati kurmak için öncelikle karşımızdaki kişinin bizim gibi bir
varlığı, bizden farklı değer yargıları ve inançları olduğunu bilmek ve
bunu kabul etmek gerekir.
EMPATİ KURMAK NELERE
BAĞLIDIR
Ben merkezci davranan insan empati
kuramaz.
Karşıdaki kişinin rolüne girerek empati
kurulduğunda, o kişinin rolünde kısa bir
süre kalınmalı, daha sonra bu rolden
çıkarak kendi yerine geçilmelidir.
Bir insanın diğer insanlarla empati
kurma gücüne sahip olması ve
gerektiğinde empati kurmayı istemesi için
ana baba , yetişkin ve çocuk benlik
durumlarını, yetişkinin denetiminde
dengeli şekilde kullanabiliyor olması
gereklidir.
Empatik iletişimde hem verici hem de alıcı
empatik davranışlar göstermelidir.
Ben merkezcilik ve empatik anlayış birbirleriyle bağdaşmayan iki kavram
olup ben merkezci davranan bir kişinin; karşısındakinin rolüne girmesi ve
olaylara onun bakış açısından bakması, yani empati kurması
mümkün değildir. Bu durumda empati kurabilmek, yani
başkalarının rolüne girebilmek için ön şartın, ben-merkezcilikten
kurtulmak olduğu ileri sürülmektedir.
Ana baba , yetişkin ve çocuk benlik durumlarına yeterli düzeyde sahip olmayanlar ya
da üçüne de sahip oldukları halde bunları yetişkinin denetiminde dengeli şekilde
kullanamayanlar, karşılarındaki kişilerle empati kurmayı ya istemezler ya da
isteseler bile beceremezler.
AŞAMALI EMPATİ SINIFLAMASI
Dökmen’in aşamalı empati sınıflamasına
göre üç temel empati basamağı vardır.
Bu basamaklar; “Onlar Basamağı, Ben
Basamağı ve Sen Basamağı”dır.
Basamakların
her biri de kendi içerisinde “düşünce” ve
“duygu” olmak üzere iki alt basamaktan
oluşmaktadır
AŞAMALI EMPATI SINIFLANDIRILMASI
BİZ duygu Bizim duygularımız
BASAMAĞI düşünce Bizim
düşüncelerimiz
SEN duygu Senin duyguların
BASAMAĞI düşünce Senin düşüncelerin
BEN duygu Benim duygularım
BASAMAĞI düşünce Benim
düşüncelerim
ONLAR duygu Onların duyguları
Ton:
Dalga uzunlukları
üzerindeki açıklık
koyuluk gibi
öğelerle yaratılan
renk çeşitliliği.
RENGİN ÖZELLİKLERİ