Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 224

BlLGl YAYINLARI : 101

SAlT FAlK BUTUN ESERLERl: 8

ISBN 975 - 494 - 13 1 - 9


93 06 Y. 0105 0616

Qirinci Bas1m 1970


lkinci Bas1m 1976
O�iincii Bas1m 1980
Dordiincii Bas1m 1982
B�inci Bas1m 1984
Altmc1 Bas1m 1987
Yedinci Bas1m I 990
Sekizinci Bas1m 1992

Dokuzuncu Bas1m
Arahk 1993
SAiT FAiK

BOtOn Eserleri
8

Tiineldeki �ocuk
Mahkeme Kap1s1

BiLGi YA YINEVi
Sail Faik'in eserlerinin yasal sahibi olan Da­
ri.i§§afaka Cemiyeli ile yap1lan ozel anla§ma
geregince, sanal(flnln bi.iii.in eserlerinin ya­
yin hakk1 Ti.irk(fe ve bi.iii.in dillerde Bilgi Ya­
yinevi'ne aittir. Bu dizide <flkan ve <flkacak
olan eserlerin hi<tbiri kaynaklari goslerilme­
den al1namaz, yay1mlanamaz. Yayinevi'nin
yaz1l1 izni olmadan radyo ve lelevizyona
uyarlanamaz, oyun ve film haline gelirile­
mez.
i<;iN DEKiLER

TOneldeki <;ocuk
TUneldeki <;ocuk .. .. ............ ....... .............. ... .. ...... 9
...

Ketenhelvac1 13
. . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . ... . . .

bnundeki Ki§ . ....... .. ... . . ..... .. .. ..... ................. .. ...... 17


..

Bin Dort Yuz Yetmi§ Alt1 Nikel Kuru§un


Hikayesidir . .
. . . . .. . . . . . . . .......... 21 .... . . . . . . . . . ...... . . .. . . . .

Sevgilime Mektuplar
insanhgin Haline Dogru . . .. . . .. .... . . . ..... . . . . . . ...... . . . . . . . . 25
Bir Ku!Uphanenin Hikayesi 39

Ka§1kadas1'ndan Mektuplar
I. 44
II. i ki Ki§i Aras1nda . . . . .... . . . . . .. . . . . . . . .. . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . .. 46
Sevgiliye Mektup 48
Turk�eye Tercume Edilemeyen Kitap . . . ....... . . . . . . . . . 51
Ayag1ma Dola§an R6portaj . . . . . .. . . .... . . . . . . . .. . . . . . .. . . . . . . 54
Di§ ve Di§ Agris1 Nedir Bilmeyen Adam ... . . . . . . . . .... 58
Guzeller Se�iliyor. . .... ... ...... ...................... .... . .... .
... 63
Krali�enin Evinde .................................................. 68
"D" Grubu Sergisi 73
Rak1 $i§esinde Ballk Olmak isteyen $air 77
Uzun Omer 83

Mahkeme Kap1s1
Seylan <;ay1 H 1rs1zlar1 ........................................... 9 1
Modern Bir Karikoca . .. .. ... .. ................ ............ ... . 97
.. .

"Bursa'dan Cesur Bir ihtiyar Geldi" 10 1


iki Bu�uk Lirallk Bir Rl.i§vet.. 106 . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . ... ........

5
i<;iNDEKiLER

Tuneldeki Cocuk
TUneldeki <;ocuk .. .. .... .. ... .. .... .. . . .......... ..... .. ......... ... 9

Ketenhelvac1 14

Onundeki Kil?.......................................................... 19
Bin Dart Yuz Yetrnil? Altl Nikel Kurul?un
Hikayesidir 23

Sevgilime Mektuplar

lnsanhgm Haline Dogru. ...... ............ ....... ...... .... ...... 27


Bir Kutuphanenin Hikayesi ...... ............ ................ ... 44

Ka�1kadas1'ndan Mektuplar

I. 50

II. lki Kil?i Arasmda..... .. .. .... . ................. .. ... ........ . .... 53

Sevgiliye Mektup.... .... .... ..... ................... .......... . . . . .. 5 6


TUrkc;:eye Tercurne Edilerneyen Kitap ... .. ............... 59
Ayag1rna Dolal?an Roportaj ........ .... ...... .................. 63
Oil? ve Oil? Agns1 Nedir Bilrneyen Adam ..... .. ..... .. .. . 68

Guzeller Sec;:iliyor 74

Kralic;:enin Evinde 80

"D" Grubu Sergisi ............................ .. ....... . . .... ........ 8 6


Rak1 l?il?esinde Bahk Olrnak lsteyen l?air.. . .. .. ........ 91
Uzun Orner............................................................. 98

5
Mahkeme Kap1s1
Seylan <;ay1 H1rs1zlan 107

Modern Bir Kan-koca 114

"Bursa'dan Cesur Bir lhtiyar Geldi" 119

lki Buyuk Lirahk Bir Ru�vet... .................................. 125


Bir Peri Masah m1? ipekli Kuma� H1rs1zhg1 m1? 129

Uy Bayan Bir Bay 134

Koltuk Degnekli Adam . . . . . ....................... . . . . . . . . . . . . . . . . 138

Pi�manllk ............................................ ............ . . . . . . . . 142

Nufus Tezkeresiz Adam .... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .............. . . . . 14 7

Sultan Mahmut Turbesi'nin Kur�unlan . . . . .. . . . . . . . . . . . . . 150

Altm1� Lirahk Bir Kadm <;antas1 155

B1yakla Oynanmaz . . . . . . .......................... . ...... . .... . . . . . 159

Yuze Yakm Basamak . . . . . . . . . . . . . .... . . . . . . . . . . . .. . . . . . ... . 163


... .. .

<;ama�1r lpleri ve Don Gomlek Hayaletleri ....... . . . .. . 167

Oniversiteliler ve Bir Bayan ............................ ....... . 172

Artistler Turneye Q1karken ....................... ... ... ........ 176

Bu Senenin Me�hur Karak1�1Cinayeti . ... .


.... ........ .. . 180

Daymm Ceketi ....... . . . . . . . . .. . . . . .. ...


... ..
...... . ..... . ......... . 184
..

H. Sogukpmar 188

Yerli lskoy Kuma�mdan SporCeket...... .... . . . . . ....... . 192

100.000 Marsilya Kiremiti .... . . . . . . .... . . . .......... . . . ........ . 196

Meryem Ana Kandili Ampulunun Kordonu . . . . . ........ 200

Bir Muharebe . . . . . ......... . . . . . . ..... . .... .


. . . ...... . . . .. . .. . . . . .. . . . . 205

Ba�kalarmm Derdiyle Dertlenen Bayan .


.... . . . . . . . . . . . . 210

Mahkemeye Verilen Mektuplar Kimin? .


. . . .. . . . . . . . . . . .. . 2 14

Portakal Ezmelerinde Boya Var m1, Yok mu? ... . . . 220 . .

6
TUNELDEKi <;OCUK
TUNELDEKi �OCUK

$u in san/a ra hii;bir §ey i;ok degil dir.

Bugi.lnlerde I stanbul nahiyelerinden birinde


gecelerimi ge<;:irmek mecburiye tindeyim. Saat do­
kuzdan sonra, nahiyede mi.lthi� bir karanhk deni­
zin i<;:inden <;:1kar, etrah doldurur, nahiye derin bir
uykuya dalar, tam bu saatlerde insan arayan serin
bir ri.lzgar sessiz ve karanhk sokaklan ve sahipsiz
kopekleri, dostsuz kedileri bulur, boylece sabahla­
ra dogru giderdik.
Vaktiyle bir mi.lte�ebbis Rumun mazotla i�le­
yen iki dinamosu nahiyeye bir elektrik verir; san ,
olgi.ln bir courant cont inu, insanlan uzaktan haya­
len belli eder ama �eklen hi<;: belli etmez, <;:iftlerin
kim oldugunu kimsecikler bilmezmi�. $imdi bele­
diye ile a n la�amayan mi.lte�ebbis, cereyam kes­
mi�. Karanhk sokaklar 8 . 3 0 'dan sonra nereye gi­
derler me<;:hul!
Nahiye sa kinleri i s e yalmz kan lan m sever in­
sanlar oldu klan ndan e vlerine kapamyor; insana,
yan nki dalaverelerini pencere kenarlannda c1gara
i<;:erek di.l�i.lni.lyorlar gibi geliyor.
Yalmz bazen <;:ocu klan n pa<;:avralara gaz bu­
lay1p karanhg1 deldikleri ve deniz kenarlannda bu
me�alelerle korkun<;: k1ska<;:h bi.lyi.lk pavuryalan
toplad1k lan gari.lli.lyo r. Sahil boyu evleri bu egzo-

9
tik, garip ve �airane manzaray1 seyrederek bir de­
receye kadar uykulannda 1�1k ve ses i�itip g6ri.i­
yorlar.
N ahiyede kolej t ahsili yapm1�; Frans1zca, ln­
gilizce lisanlanm dili gibi bilen bir Ti.irk hammma
bu uzayan, 1�1ks1z gecelerden bahset tigim zaman;
- �u insanlara karanhk c;:ok bile! dedi.
Posb1y1kh Rum bahkc;:1lar, c;:1plak bacakh s1ska
c;:ocuklar, g1rtlaklan bir kan� d1�anya firlam1$ Kurt
hamallar, doksanhk Rum kadmlan, ben, sen, pas­
ta mi.ivezzii, o bakkal c;:1rag1. . . Hepi miz �u insan­
lardand1k .
Ben hammm yanmda, oteki biraz uzakta, be­
riki manavm ko�esinde, gi.izel ve meyus bakkal c;:1-
rag1 yoku�un ortasmdayd1.
Mi.inaka�a etmedi m , neme laz1 m ! Kadm, na­
hiye mi.idi.iri.iyle senlibenli konu�ur. Erkeklere fi­
kir, kadmlara nasihat verir.
0 gun lstanbul'a indim. �urac1ga Ti.ineldeki
c;:ocuk mi.i�ahedemi -o hamm ic;:in degil, ben on­
dan i.imidimi kesmi�tim- yine Ti.ineldeki c;: ocuk
ic;:in yazacag1m:
Ti.inele Beyoglu t ar afmdan bindi k. Bu saat­
lerde bu taraf tan a�ag1ya kalabahk yoktur. lkinci
mevkideyiz. Bir ko�ede i.ic;: asker, beride bir ihti­
yar kadm, yam ba �mda gelini , daha otede vapura
yeti�mekten mi.ihim mi.ihim bahseden bir Ermeni
grubu, ben, bir de o vard1k.
Ayaklanm oturdugu yerin a ltma mi.imki.in ol­
dugu kadar c;:ekmi�t i . Ancak dikkat edilirse ayak­
kab1s1z oldugu fark edilebilirdi . Daha kalkmam1�h.
Birinci mevkii i kinciden a y1ran parma khgm ve pe­
ronla yolcu vagonlanm ay1ran parmakhgm oto­
matik demiri kapamyor, yeni kalk1yordu .

10
Sonra kap1lar, denizden bir bahgm nefes ahp
vermesini hahrlatan bir ic;: c;:eki�iyle kapand1lar.
0 , sag elinin parmaklanm bi.ikerek kulak me­
mesinin altma koymu�. a gz1 ac;:1 k h . Oteki eli; kirli,
siyah, pis, f akat hrnaklan derisinin koyu esmerli­
ginden olacak bembeyaz, dizinin ilsti.indeydi. Ka­
lem gibi parmaklan vard 1 . Siyah bir mintanm ils­
tilnde, yaghboya hissini veren beyaz denemeye­
cek kadar a c;:1k renk birtak1m desenler f ark edili­
yordu. Sedef bir kopc;:a, kirli ve incecik boynunu
s1km1�t 1 . $imdi yilzilndeyim . . .
Bas1k bir buru n , ac;:1k, hayretle ac;:1lm1� sulu
bir ag1z, bi.iyilk, koyu kahvereng i , insani deneme­
yecek kadar masum gozler; gozlerin beyazlannda
da hayret. Sac;:lan karmakan�1k, ilstlerinde c1gara
ki.ilil var .
Kap1lar kapanmca -ben ayakta v e hemen
onun yanmday1m- kaf asm1 kaldmp bana bakt1. 0
zamana kadar ben vaziye timi alm1�h m . Ciddi ba�­
ka yerlere bak1yordu m . Ewela gozlerini, sonra
kafasm1 indirdi . Ben yine kendisini dikizlemeye
ba�lad1m. 0 kadar belirsiz ve o kadar i c;:ten zevkli
bir gi.ilil�. dudagm1, gozilnil ve ka�m1 yalay1verdi
ki. . .
Ti.inele binmek sevincini bu on iki ya�mdaki
c;:ocukta bulabilmek ho�! Belki ben de ilk bini�te
sevinmi�imdir. Birc;:ok sevinen c;:ocuklar da g6r­
di.i k . Ellerini c;:1rpm1�lar;
- Baba, bak! Bak, n e ho�! demi�lerdir.
Sevincimizi biz ne kadar belli etmi�tik.
Halbuki o , bunu belli etmemeye c;:ah�1yor.
A�ag1ya dogru titreyerek, sallanarak, gilrilltilli.i ay­
nhyoruz. 0, bu sefer kar�1daki madamla ki.ic;:ilk
c;:ocugu gozli.iyor. Onlar ona bakm1yorlar bile. Bi-

11
raz rahat t 1 r . Yine bana bak1yor. Ben gazeteme
dalm1� gari.lni.lyorum. $imdi bi.lsbi.lti.ln raha t . Fa­
kat bir �eyler, benim tarafimdan bir bak1� sezmi�
haliyle yine, yanmdan karanhgm ic;inden insanla­
n, 1�1klan ve cehennemi gi.lri.llti.lsi.lyle gec;en oteki
hattaki vagona kar�1, i stedigi gibi sevine miyo r .
Y i n e o ki.lc;i.lk gi.lli.1�; o minimini, bedbaht, m a ­
sum, korkak gi.lli.1�. $imdi uzaktan, Ti.lnelin Galata
t arafmdaki kap1smm yanmki.lresinin ag1r ag1r ac;1-
h�1m seyrediyoruz; o da , ben de. 0 mini mini gi.l�
li.1� e ksilmeden devam ediyo r . l�te obi.lr taraftay1z.
Ki.lc;i.lk c;ocugun yi.lzi.l, soyulmu� bir taze badem g i ­
bi parlad 1 . Esmer, adamak1lh esmer b i r yi.lzde bi.1-
ti.ln bir a ydmh k. Sanki yi.lzi.lni.l bir me�ale ve bir
c;aglayan aym zamanda y1kay1p a ydmlahyor. Fa­
kat b u o kadar ani bir a nd1 ki yakalayamad1m. 0
bi.lyi.lk 1�1gm c;ocugun ic;ine dogru birdenbire c;ekil­
digini ve yine deminki k i.lc;i.lk tebessi.lmi.ln yerine
yerle�tigini gardi.l m . Bu sefer o beni yakalam1�t 1 .
Kendisine bakhg1m1 gordi.l . Yi.lzi.lnden tebessi.lm
uc;up gitmi�ti . Yi.lzlerce, binlerce defa Ti.lnele bin­
mi� bir adamm, hatta, y a y1k1hrsa korkusuyla Ti.1-
nele mecburen binen adamm lakaydisi ve s1kmhs1
i.lsti.lne c;ok mi.l�ti.l. K ap1lar gi.lri.llti.l ile ac;1ld1 . Ki.1-
c;i.l k , yine onlann da hrnaklan bembeyaz, kalem
bacaklanm si.lri.lyerek giderken yine ona yeti�tim.
$imdi Ti.lnelin d1� mdayd1k. Ewela buraya nas1l,
ne c;abuk g eldigine hayre tini i f ade eden ac;1k ag1z­
la iki kap1y1 ve ak�am kalabahgmda Beyoglu'na
c;1kan insanlan seyretti . Evet, sanki agz1yla seyret­
ti. Sonra bi.lyi.lk bir hazla yi.lri.ld i.l.
Arkasmdan bakt 1 m . Pantolonunun geni� ve
y1rhk pac;alan seviniyor. Arkasmm bi.lyi.lk diki�ler­
le dikiJmi� Ve alt tarafi t a m a men soki.l)mi.l� yamaSI

12
bir T ilnele oturmaktan memnun oldu�unu soyler
gibiydi.
Kara bacaklan kalabah�m i<;:ine kan�hlar .
Her �eyinden Edirnekap1'da, k1�m bir teneke
evde ve yazm bir <;:ad1rda oturdu�u anla�1hyordu.
T ilnelleri insanlar i<;:in yaph k . Yoku�lardan
lahzada insinler, yoku�lan ani vahitte <;:1ksmlar di­
ye. T ilnelin kay1�1. T ilnele ilk defa bindi�i zaman
sevinen ve bu sevinci bile belli etmek istemeyen
bir <;:ocuk i<;:in yap1labilecek bir �ey.
E�er bugiln biz tilnel kay1�1 yapam1yorsak,
bunun en bi.iyilk sebebi T ilnele ilk binen ve sevi­
nen <;:ocu�u sevmememizdendir, demeyece�i m . 0
zaman hem kendimi methetmi� olurum, hem de
tilnel kay1�1 yapabilecek bir iktidarda oldu�um ze­
hab1 has1l olur, milracaatlar vaki olur! Diyece�im
yalmz � u :
- $ u insanlara hi<;:bir �ey <;:ok de�il.
Edirnekap1'da bu ak�am, bir ana bir <;:ocu�un
T ilnele nas1l bindi�i hikayesini dinleyecek. (: o­
cuk, "Kocaman gozli.i bir adam bana bakh da, iyi­
ce sevinemedim . " diyecek. Yabanc1lara gillemedi­
�i, beyaz di�lerini gosteremedi�i, duydu�u �eyleri,
soyleyemedi�i �eyleri bu anaya soyleyecek, onlar
da T ilnele binmi� kadar sevinecekler.

1 946

13
KETENHELVACI

Vay ne gi.lzel ke tenhelvam!


Eyli.11 ba�lannda koyi.lmi.lze geldigini biliyo­
rum. T a lstanbul' lardan kalkar geli r . 1 94 2 sene�
sinde ketenhelvac1hk!
Dunyanm oyle mi.lthi� gi.lnlerinde ya�1yoruz
k i . . . Sonra o Istanbul denilen �ehir nedir? Eski­
den sapa semtlerde baz1 ki.l<;i.lci.lk di.lkkanlar go­
ri.lr, sahiplerinin 5 kuru�luk zeytinyag1 , 1 0 0 para­
hk sirke ve 7 kuru�luk gazyag1 alan mi.l�terilerin­
den me mnun olduklanm di.l�i.lni.lrdi.lm.
Bugi.ln lstanbul'da herkes ihtikarla me�gul,
harp bi.lti.ln di.lnyada. Yine Istanbul sokaklarmda
bir ketenhelvac1 !
Bir k ay1�la boynuna as1lm1� kutusunun i<;in­
de, hafif, ancak bir kilo ag1rhgmdaki mahyla, d1-
�arda harbin, lstanbul'da ihtikarm ahp yi.lri.ldi.lgi.l
bedbaht senelerde, ketenhelvacmm sesi insam
nerelere, ne di.l�i.lncelere goti.lrmi.lyor
Ketenhelvac1 bir masal mahlukudur. 0 da go­
<;i.lp gittikten sonra, belki ketenhelvac1lar nesli ti.l­
kenecek. Fakat bugi.lnli.lk, bu masal havas1 i<;inde
onunla beraber ya�amahy1z. Vapur paras1 gidip
gelme 2 5 'ten fazla tutar. <;:ocuklar eski <;ocuklar
m1d1r? Kadmlar eski kadmlar m1d1r? Ogle uykula­
rma yatm1� sayfiyenin mavi gozli.l, Frans1zca ko­
nu�an <;ocuklan �imdilik daha <;ikolata biliyorlar,

14
ketenhelvay1 ne edecekler? Onlar i<;in, ketenhel­
vac1 bir masal insam bile degildir. 0 yalmz benim
i<;in, masallan si.isleyen �ehzadeler, sultanlar, kah­
veci gi.izeller i , halla<;lar g ibidir. Bu <;ocuklar onun
lisanmdan bile anlamazlar:

Fa kirin h a /inden a n/or fakir


Ben den keten he/uasr a/an h an r m, <;ak r r .
Kap rdan b i r t o n e d a h a <;rka rsa
Kara goz/U m
K u t u m k a lacak t a m t akrr

Bah<;emde di.i�i.ini.iyoru m: Bu adam kimdir?


Yalmz bununla ge<;inebilir mi? Yoksa ketenhelva­
c1lann -bir masalda oldugu gibi- bir beytine bir
kese altm verecek sultanlar m 1 vard1r hala lstan­
bul'da? Yoksa bunu bir zevk i<;in mi yapar; bir i�­
<;idir d e , bir tatil gi.ini.ini.i boyle mesut mu ge<;irir?
N e bi<;im bir adamd1r? Ka<; ya�mda vard1r? Osti.i
ba�1 nas1ld1r? Kutusunun �eklini di.i�i.ini.iyorum:
Demin bir ka y1�la omuzuna as1h bir kutu di.i�i.in­
mi.i�ti.i m . Acaba oyle midir? Yoksa dondurmac1la­
rmki gibi iki omuza bir smkla tutturulmu� iki ku­
tulu mudur?

Kimse/er bi/medi,
Goz u m ya� r m si/medi,
Og l u m sekiz, torun u m yedi,
Ben k azan drm, o yedi,
Vay ne g uzel keten he luam!

$air olmasma muhakkak bu adam �airdir. Fa­


kat acaba torun sahibi olacak ya�ta m1d1r? Mu­
hakkak Kas1mpa�a'da oturuyordur. Ses o ses! 0 ,
b1<;km, aksam bah<;enin i<;ini dolduran bu ki.ilhan­
bey sesi, Kas1mpa�a'dan gelir.

15
1 94 2 senesinde 1 2 , 5'luk kundura yald1z1 ku­
tusunu 1 2 5 kuru�a satan " Kevork Efendi" nin yam
ba�mda bir ketenhelvacmm ya�amas1 ne garip
�ey! 0 lstanbul'daki, senelerce, kocaman di.ikkan
sahipleri; birc;:ogu memur insan kalabahgma bir
tek muhabbet ni�anesi ta�1madan zengin olmu�­
lard1r. Fakat doymam1�lard1r. Bir lamba �i�esin­
den yi.izde yi.iz kar, bir makaradan 5 0 . 0 0 0 lira
yapmak usuli.ini.i ogrenmi�lerdir. Kocaman came­
kanlannda isimleri bi.iyi.i k dukkanlar, birdenbire
insanlann muhtac;: olduklan her �eyi yasaklam1�­
lard1r. Yahut hie;: s1k1lmadan, adeta gunde bir lira­
dan bir a y durmadan zam yapm1�lard1r. Bu ayak­
kab1 7 lira idi . 37 lirad1r. Arna bunlar gec;:en sene
30 kuru�tu . Yine 30 kuru�a bulunmuyor ki. lster­
seniz bir tane bulabiliriz. Fiyah 3 lirad1r. 3 liraya
yirmi tane bulabilir misiniz? Yirmi tane degil, be�
yi.iz tane bulunur. Aman bulunuz!
lstanbul'un bu korkunc;: gi.inlerinde bir keten­
helvacmm soka klanndan gec;:i�ini g6rme k , daha
dogrusu i�itme k . . . Neredesiniz masallar? Merak
ediyorum, bu adam1 g6recegim.
Koyi.in c;:ar�1sma iniyorum. Kestaneci manga-
lm oni.inde oturmu�.
- Merhaba Ali , ketenhelvac1y1 gardun mu?
- <:;: ocuklugun aklma geldi galiba beyim.
- Oyle oldu . . . Hay1r, �a�1yorum be Ali ! Bu
adam ne kazamr diye?
- Kazamr beyim, degil ekmek parasm1 c;:1kar­
mak, rak1 parasm1 da c;:1kanr. lc;:meden yapa maz
o! Ben tanmm. $imdi muhakkak sarho�tur. l�te
gozukti.i.
Bir arahktan c;:1km1�t1. Esmer bir yi.izi.i vard 1 .
Kaske tinden ta�m1� siyah sac;:lan yakma gelince

16
c;:ok k1rc;:11la�h . Gozleri harikulade ve c;:ok gi.ize l.
Kalin g i.ir ka�lan var. S1rtmda ceketi yak. B i r kru­
vaze yelek giymi�: On cepleri bi.iyi.ik. Kirk iki se­
nedir bu i�i yaparm1�. Yazm nane satarm1�. Son­
bahar ve ilkbaharda ketenhelvas1 . Allahm verdigi
bereketten bahsetti. Sarho� degildi . Bu Ali' nin bir
yalamd1r. 0 da, belki ayda y1lda bir, Kag1thane'de
zurna dinlerse, ic;:ermi�. " Yoksa ic;:mem ," ded i . Ba­
zen de efkarlamrm1�. Mahpushanede oglu varm1�
da, c;:ekermi�.
Ayagmda yans1 bitmi� lastikler vard1. Onlan
a rkadan kmnapla bagla m1�t 1 . Bir ayag1 dimdik,
bi.iki.ilmi.iyord u . Onu si.iri.ikli.iyor, ote kini k1v1rarak
yi.iri.iyordu.
Konu�urken mi.ithi� g e n e;: bir sesi vard1.
- Siz �airsinizdir ketenhelvac1lar, degil mi?
dedim.
Adeta u t and1. Cevap vermedi . Dogrusunu is­
t erseniz, iyi anlamad1m . Fakat cevap vermeyi�in­
den �oyle manalar sezdi m :
" N e haddimize efendim?" Yahut d a ; " Dogru,
�airizdir. N'olacak? Ba�ka ne olabiliriz?" mi de­
mek istemi�t i.
Ali' ye;
- Oc;: buc;:ukta m1d1r vapur? ded i . Oyle ise bir
volta daha vuray1m mahallelerde, belki bir �ey c;:1-
kar Ekmek paras1! Allah bereket versi n !
Magrurdu. Bir beyit d a h a soyledi, zemin ve
zamana uygun bir beyit:

Ka/d i m bir kem i k b i r deri,


Vo lta vurd u m m a h a l le leri.

En tuhafi; bahc;:eden onun sesini i�ittigim za­


man, di.i�i.indi.iklerimin yansmm dogru olmas1yd 1 .

17
Torunlan da vard1. Kutusu dondurm acmmki gibi
degildi. Bir kay1�la boynundan as1lm1 � h . Kutusu
derin bir kutuydu . Bir kilise gibi kubbesi vard 1 .
Kutunun kenarmdan bir d e cep gibi b i r c;1kmhs1;
oraya sanh, pembeli, ye�illi ince kag1tlar doldur­
mu�t u . Ostelik Kas1mpa�aliyd1 d a .
1 94 2 senesi eyli.il aymda gazeteler, ihtikar
havadisleriyle inti�ar eder d ur urken, Istanbul so­
kaklannd a , arkalan yenmi� lastik ayakkab1lanyla
bir ketenhelvacmm mevcudiye tini di.i�i.inmek, in­
sam masallarm memleketine si.iri.ikli.iyor. Masalla­
rm koti.i, aldahc1, yalanc1, hain memleke tine.
Kahrolsun masalla r !

1 943

18
ONUNDEKi Kl�

Birdenbire yorganm altmda i.irperdigini duy­


du . Bu 1hk battaniyeli yatak tan d1�an s1 pek mi so­
guktu? Masanm i.isti.indeki <;:alar saat ters dondi.i­
gi.inden, ona bakmak i<;:in kolunu <;:1kan p da pija­
masmdan dirseklerine kadar s1yn lan kolu buz gibi
bir havaya degince odanm pek sogudugunu o za­
man fark etti. Bir saa ttir yatagm s1cakhgmda di.i­
�i.ini.iyordu. Ak�ama kadar bu s1cakhgm i<;:inde,
kurmak . . . Bazen dakikalar gi.i<;: ge<;:erek, bazen ya­
nm saatleri, bir saatleri bir saniye i<;:inde ge<;:erek;
he le saat be�i bulsayd1. . . Saat on ikiyi <;:eyrek g e ­
<;:iyor. "Kalksam , bir 1 h l a m u r kaynatJ p i<;:se m , e k ­
m e k c a m m istemiyor. D o l a p t a bir portakal vard1;
yesem , bir gazete a ld1rsa m" diye di.i�i.indi.i. Kalka­
m1yordu k i . . . D1�arda kar olacag1m tahmin e t t i .
Perdeyi <;:ekip bakt 1 . Kar t i p i ha linde yag1yor,
apartman tepelerinden dumanlarla beraber, bu
ya t a k 1hkhg1 ona bi.i sbi.i ti.i n saadetle�tiren bir tarz­
da ilflenip duruyordu. " Evlenmi� olsayd 1 m , Yarab­
bi ! Bir kadm �imdi <;:oktan kalkm1� olurdu. Hi<;: ol­
mazsa bir mangal; taze , k1rm1z1. H i<;: olmazsa <;:in­
ko bir ibrik; ki.iflenmi�, ihtiyar, k1r<;:11 . Belki bir sa­
han olurdu. D1�an da, mis kokulu. . . demeye kal­
mad1, bir<;:ok �eyler g6rdi.i , hisse tti. "Uyuyor mu­
yum?" diye kendi kendine sordu, uyudugunu uya­
nmca anlad1 . . . Saat bir bu<;:uktu. $u kendisine il<;:

19
saniye gibi gelen bir saat on be� dakika zarfmda
ne halt kan�hrm1�h? Galiba d1�anda lapa lapa kar
yagan bir i�siz k1� gi.lni.l bir 1hk sinemaya dalm1�;
bir yaz gi.lni.l bir ormanhk, bir su kenan , bir har­
man yeri, bir koyli.1 klZI g6rmi.l�ti.l. lc;:ine pelte pel­
te bir �eyler c;:oki.lyor, yine ic;:inden bir �eyler , kar
taneleri gibi savruluyord u . Tekrar uyumu�tu.
Uyand1g1 zaman saat d6rtti.l. Yine kalkamad1.
Perdeyi arahk edip yine bakh. Kar, �imdi ri.lzgarla
savrulmuyor; tane tane , done done, benek benek
di.l�i.lyordu . Birden d1�ansm1 bu sefer arzulad 1 .
"Kalkmah art 1 k , " d e d i . " O �i.lrsem b i r kahveye gire­
rim . Bir- iki insan yi.lzi.l g6ri.lri.l m . " Yataktan firlad1.
Arna, oda n e soguktu! Bekar odasmm ona gore
en gi.lzel �eyine ko�t u . Bu bir radyoyd u . Ac;:t 1 . Ka­
lm bir erkek sesi c;:ok uzaktan konu�uyor. Bir is­
tasyondan da di.lgmenin sonunu c;:evirdigi halde
ancak i�itilebilir keskin bir kadm sesi, bir opera
parc;:as1 soyli.lyordu.
Radyonun 1�1gmda 1smm1� gibiydi. <; abucak
giyindi. Ac;: 1k b1rakhg1 ince kadm sesli istasyon­
dan, �imdi, birtak1m yashk, yorgan altlarmdan fir­
lam1�a benzeyen boguk bir keman sesi geliyordu.
Radyoyu kapad1. Kendini soka kta buldu . Ekmek
vesikam yarnmda m1 acaba? Tela�la ceplerini ara­
d1. Eli, karneden evvel bir banknotun kag1dma
degdi . Ferahlam1�t 1 . Ekmek karnesini de buldu.
"Tararat tam tam/ tararat tam tam t a m , de­
di, som a "Peki. . . Ya ekmek vesikam yarnmda ol­
sayd1 da param olmasayd1? Yahut da, param ol­
sayd1 da ekmek karnem yarnmda olmasa yd1?
Ayrn �ey degild i. Birincisini ele ahrsa mesele ha­
kikaten mi.lhimdir. Hatta korkunc;:tur. Tipiyi kar�1-
smda donmu� bir adam �e klinde, b1y1klan dimdik,

20
karh, gozleri mavi, donuk gardi.l. Bir yerde oku­
mu�tu: Napolyon'un Rusya'dan <;:ekili�inde bir or­
man kenarmda mola veren bir alaym nobet<;:ileri­
ni, sabahleyin birer a!;jaca dayanm1�, dimdik bir
vaziyette donmu� bulmu�lar. Alay1 c anlan p ahas1-
na kurtaran bu nobe t<;:ilerin posb1y1kl arm1, bi.lyi.lk
burunlanrn, kaskah boyunlanm gozi.lni.ln oni.lne
getird i . Nobet<;:ileri di.lnyada yap1lm1� yap1lacak
heykellerin en kor kuncu haline dondi.lren so!;ju!;ju,
kar�1smda canh gari.lr gibi oldu. Bunun i.lzerine,
ikinci ihtimale omuz silkt i . "Di.l�i.lnmeye bile de!;l­
mez , " ded i.
Evinde b i r damla e rzak yoktu . lyi bil iyordu
ki, koca �ehrin zenginl e r i , sand1k sand1k �ekerle­
riyle, bulgurlan , pirin<;:leri, odun komi.lrleriyle bu
bi.lyi.lk ta� evlerine kapanm1�lard 1 . Oradan, Bode s
Ef endi'nin a p a r t m anmm kilerinde ki sucuk kangal­
l armdan gelen yazm, Yasef Efendi'nin �eker san­
d1!;lmdan s1zan i l kbahann, Sacit Yurtsever'in Ko­
ket a p a r t m anmm peynir tenekelerinden gelen
sonbahann f arkmda olsa bile, i<;: ini bedbahthk
dolduruyordu. Odasmdan mi.lthi� karh bir p azar
gi.lni.l soka!;la firlayan bekar adam , ben iyi bir ada­
m1m, diye di.l�i.lndi.l. Bir beyaz karanh!;la vanyor,
bir beyaz karanhk daha oni.lnde a<;:1hyordu . Yava�
yava� 1�1klanm yakan <;:ar�1larda ayaklan buz kes­
mi�, kula!;jm1 buz gibi i!;lneler didikleyen a da m
ka�kolunu boynundan <;:1 kararak kulaklanm sard 1 .
Ka�kolu <;:enesinin a l tma s1ms1k1 ba!;llad1 . lnsanla­
rm arasma kan�t 1 . Bir ri.lya, bir sevimli ri.lya gibi
bir di.lnya gari.lyord u . Bir kahvehane ona ne ka­
dar cazip gari.lndi.l.
Birdenbire oni.lndeki beyaz karanh!;lm s1ynhp
geri geri u<;:tu!;junu, <;:abuk <;:abuk ka<;:h!;lm1 gardi.l:

21
Caddenin bir kilometre 6 tesinde bir c;:ocuk ko�u­
yor. $urada bir gene;: k1z bir delikanhy1 kartopuna
tutuyor . . . Hava belki de kar toplamak i.lzere ac;:­
m1� h . lc;:indeki saadet hissi artm1�h. Biraz sonra
bir i�kembecide bir c;:orba ic;:ecek. Kocaman ekmek
parc;:alanm c;:orbaya do�rayacak. Oh! lc;:i 1sma­
cak . . . Belki de iki barda k tur�u suyu ic;:ecek. Hava,
gece yata�a girerken belki de lodoslayacak . . .
( orbay1 ve tur�u suyunu ic;:ip evine ko�tu.
Radyosundan gi.lzel bir ses;
"Sulh, anla�ma c;: o k yakm gozi.lki.lyor. Bi.lti.ln
taraflar, hemen hemen, bir karara varm1�lard1r.
lnsano�lunun hi.lr gi.lnleri, mesut gi.lnleri kap1m1z1
c;:ahyor. Ne galip, ne d e ma�lup vard1r. Yalmz,
yalmz insano�lunun hi.lr di.l�i.lncesi, temin edilmi�
isti kbali, istismars1z c;:ah�mas1 garanti edilmi�tir.
Ya�amak, sevi�mek. . . " diyor.
Di.l�meyi c;:eviriyor. Bir tath, mec;:hul, garip,
�imdiye kadar i�itilmem i�, birdenbire anla�1lan,
insanm ic;:ine y1�m y1�m lim i t , hayat y1�an bir ses
odanm ic;:ini dola�1yor.
$imdi radyosunun di.l�mesini kapamadan
uyuyuverecek. Yann lodosla 1smm1� odada saa tin
sekizi c;:almasm1 beklemeden radyonun sesiyle
uyamp hemen yataktan f1rlayacak, i�ine ko�acak.
Dostlanna;
- Azizim, dun a k�am A. B. di.lnyanm istikba­
linden bahse t t i . Arhk mesele yoktur, diyecek.
ltiraz edecekler, k1zacak. Arna di.lnyanm bu
korkunc;: gidi�ine ra�men umutlu, paltosunun ya­
kasmda karlar, a yaklan buz gibi, boyun a tk1sm1
kula klanna dolayarak bekar odasmm yolunu tuta­
cak . . .
1 9 46

22
BIN DO RT YU Z YETMi� ALTI NiKEL
KURU�UN HiKAYESiDiR

Bir zamanlar, komisyonculuk ya pard1m.


bni.imde bir bahc;:e var Bu bahc;:enin biraz
otesinde deniz. . . R1ht1ms1z bir deniz kenan . . .
Zeytinyag fic;:1lan yi.ikli.i kay1klar; ceviz, f asulye,
f md1k, patates yi.ikli.i motorlar. . .
Bahc;:enin ic;:inde de c;: ocuklar . . . Baz1lan nm ar­
kasmda ki.ife, kiminin belinde i p , c;:ogunun ayakla­
n c;:1plak, bir k1smmm ayaklan nda kendilerinin ol­
mayan y1rhk fotinler. . . M evsim k1� . . .
0 sene, �ehirde fazla k1� olmuyordu neden­
se . . . Bahc;:e dedigim yer si.ipri.inti.ili.ikti.i.
Bahc;:e denince bizim akhm1za ne gelir? <;:i­
c;:ekler, ku�lar, agac;:lar, c;:ocuklar, yahut da c;:ocuk
gibi insanlar, degil mi? Burada ne c;:ic;:ekler, ne
ku�lar, ne de agac;:lar vard1. Yine de bu si.ipri.inti.i­
li.ik bir bahc;:eye benziyor d u . Ku�suz, agac;:s1z, c;:i­
c;:eksiz bir bahc;: e ; yer yer yagmur suyu birikmi�
c;:ukurlarda tahtadan, kag1ttan ka y1klar, bir si.iri.i
de c;:ocuklar. . . Soma yuk hamallan . . . Kocaman
b1y1kh kolba�1lan nm, kravath katiplerinin gizli giz­
li analanna soven, okumas1 yazmas1 yak saglam
ve gi.irbi.iz hamallar . . .
<;:ocuklar, bahc;:enin havuzlan , yahut si.ipri.in­
ti.ili.igi.in su birikintileri yanmda kumar oynuyorlar­
d 1 . Hayat nikel kuru�lan n tlrhlh ucunda parhyor-

23
d u . Bir pis, ki.ic;:i.ik avuc;:tan yine bir ote kisine akta­
n lan parada gi.ilen bir !;i ey vard1 : Haya t. . . Bir ku­
TU!;i la mesut olmak . . . Kumarda kazamlan bir kuru!;i
otekini c;:eker. Bir kuru!;ila di.inyanm en mesutu
oluveriyorlard 1 . Bahc;:ede c;:ic;:ekler ac;:1hyor ku!;i lar
oti.iyor, pis kokan deniz kenan ta uzak kumluklar­
dan gelen bir iyot kokusu ile doluyord u . Nike! ku­
TU!;i larla kumar oynayan mesut c;:ocuklara, sattJ g1
yet mi!;i c;:uval f asulyenin kaz1 g1 i le meyus bir ko­
misyoncu c;:1k1!;i 1yordu:
- Ulan, u tanmaz m1s1mz siz b e !
U ta nmazlar bunlar amca , u tanmazlar . . . Hem
ne diye utansmlar? Nike! kuru!? kirk parad1r. Pa­
ra, hayatm ba!;i lad1g1 tarihtir. Bu tarihten itibaren
4 0 para kirk tane bir !? e ydir. Bir cepten otekine
aktan ld1g1 zaman birisi saadetinden ne kadar kay­
bederse e t sin, bu bizim ic;:in e hemmiye tsizdir.
Oteki mesuta bakah m ! Meyuslar, dertliler, si.ip­
ri.inti.ili.igi.i si.ipri.inti.ili.ikten daha koti.i gori.irler. Sen
onlara ac1, onlardan kork komisyoncu amca! Be­
rikiler ne iyi insanlar! Mesutlar; bu si.ipri.inti.ili.igi.in
cennetini duyanlar . . . Buras1 !;i imdengeru bahc;:e­
dir. G i.il, karanfil, mene k!;i e toplanabilir. Sakalar
burada o t e r . Belki egzotik ku!;i lar, hurma , baobab
agac;:lan bile vard1r. Onlar seninledir komisyoncu
a m ca ! Onlar kurU!;i Un k1 y me tini bilen insanlard1r.
<;:ocuklar birdenbire c;:e kilip giderlerdi. Bir ta­
nesi ki.ifesini s1rtlad1g1 gibi tekrar bir 25 kuru!;i ka­
zanma k ic;:in yola c;:1k1verirdi. Oyun arkada!;iJ , ken­
di s1rh ile kazand1g1 25 kur· '!? a, eglence ile kazan­
d1g1 5 0'yi katacak, oraya; duvara, kocaman arsa­
nm duvan na aptes bozacak, sonra belki ki.ifesini
kahveye b1ra k1p sine maya gidecek. Belki de tahta
gi.imri.ik kuli.ibesini n ke nan na bir ate!? yak1p arka-

24
da�mm bir 25 kuru� daha kazamp si.lpri.lnti.lli.lge
donmesini bekleyecek.
Bu <;:ocuklar u tanmazlar amca ! Sen fasulyele­
rine , faturalanna, <;:eklerine donsen iyi edersi n!
Akim bu i � e ermez. Sen duyamazsm bu saa­
deti ! . .
<;:ocuklar oni.lmdeki bah<;:eye gelirlerd i . Pa­
zarlan ben penceremde bulunmaz, onlann orada
olup ol mad1klanm ne kadar merak ederdim . Pa­
zartesiyi iple <;:ektigim olurdu. Hasta degilsem sa­
at on bu<;:uga dogru penceremin oni.lndeyimdir.
0 gi.ln bah<;:emde kimsecikler gozi.lkmi.lyord u .
Kimseler dedimse, kumarc1lan kastedi yordum.
Yoksa hamallar, bastonuna dayanm1� halden do­
nen ihtiyar Mi.lsli.lmanlar , kay1kla donen �i�man
zengin H1ristiyanlar, delik bir zeytinyag fi<;:1sma,
dilenirken ellerinde tuttu klan ma�rapay1 dayam1�
gi.lzel <;:ingene kanlan, y1rhk bir patates <;:uvalma,
<;:uvallann da etrafma gozlerini dikmi� s1ska kadm­
lar. . . Si.lpri.lnti.lli.lgi.l !ados bir temiz y1ka m1�t 1 . Bir
bayat bahk kokusuna kan�m1� yosun, pislik koku­
su pencerenin a<;:1k camlanndan i<;:eriye doluyor­
du. Peki, kumarc1lar neredeydiler? Biraz sonra
gelirler elbette . . . $imdilik <;:ekmeceme doneyim.
<;:ekm ecemde kuru�lar dolu . . . Bir sand1k yumurta
sat t 1 m . Parasm1 on kilo nikelle odediler. Degi� to­
ku� ettim gibi bir �ey . . .
Vah�i kabilelerin yaphklan gibi bir �ey . . . Yu­
murtaya nike l , nikele yumurta . . . Ortada para
yak . . . Ben nikeli n'ideyim? Kumarc1lardan en on­
ce en ki.l<;:i.lgi.l geld i . Bu, bir nane �ekercisidir. Be­
yaz patiskadan bir ceketi var. Pantolonu en yeni
olam odu r . Pantolonu ile fotinleri arasmda bir ka­
n� a<;:1khk var . Kimbilir? K1sa pantolon giymek

25
hevesi vard1r bu <;:ocukta . . . Vard1r ama, boyle bir
muhitte bir nane �ekercisinin k1sa pantolon giy­
mesi ! . . Sonra kumar oynamas1 dogru degil ama . . .
Biraz sonra hakikaten k1sa pantolonlu bir seyirci
grubu geldi . Bunlar mektepten ka<;:m1�lard 1 . Bu
bah<;:eye onlar da her giln gelirlerdi . Oynamaz,
seyrederlerd i . Kendileri hi<;: oynamazlard 1. Paras1
biten biri ile ortak giderlerdi . He psinden sonra
da, kimsede din, iman, avrat b1rakmayan, koca­
man, simsiyah bir mahluk geldi . Bu milthi� hile­
!
bazd 1 . Dilkkanm onilnden bir adam onlara <;:1k1�h.
0 simsiyah kakillleri ta�m1�, ensesi irile�mi�, hat­
lan daha hi<;: ustura gormemi�, kuzguni yumu�ak
bir tilyle kaph olan da ona bag1rd 1 :
- Sana ne oluyor? Polise g i t �ikayetin varsa,
her giln kafamlZI �i�irip durma !
Adam;
- It! diyor ve di.ikkanm i<;:ine <;:ekiliyor.
Kuru�lanm1 say1yorum : 1 4 76 kuru� . . . Pence-
reden a�ag1 firlahyoru m . Evvela �a�kmhk, sonra
bir karga�ahk oluyor.
l�leri bitince penceredeki delirmi� adama ba­
k1yorlar. Ben, di.ikkamrm bir daha a<;:mamak ilze­
re kap1yorum . On kilo nikele satm ald1g1m mesut
bir delilikle sokaklarda dola�1yorum .

1 946

26
Sevgilim e Mek t up/ar:

INSANLIGIN HALiNE DOGRU

Sevgilim, bu mektubu sana yazacag1ma, i�


b a kanma yazmahyd1 m . Dogrusu da bu o lurdu.
Arna sevgilim, bi.iyi.ik yerlere hie;: yaz1 yazmad1m
da, nas1l yaz1ld1gm1 bilemem diye korkt u m . Olur
a, bir hata ederim. Arna sana , sana neler neler
yazmam. Her �eyimi soylerim.
Sonunda sersemce b i r c;:ocuk gibi oldugumu
anlay1 verdin, niye boyleyim, dersin? Sabahleyin
evden c;:1karken bi.iyi.ik adamlar gibi ciddi, ti.iccar­
lar gibi hesaph, zeki olmay1 kararla�hnyor; ak�a­
ma dogru deli dolu, hesa ps1z, sersem bir halde
evi me doni.iyorum. Yarad1h� bu sevg i li m . Bir ti.irli.i
ist edigin gibi adam olama yacag1m! . .
Sana �u a �a g1da yazacaklanma, ciddi, hesap­
h, zeki olmay1 ka rarla �t1 rd1 g1 m sabahlarnnm birin­
de. ba�la m1�hm. 0 zamanlar gazetelerden birinde
bana i� vermi�lerdi. Gazete ba�muharriri;
- Roportajlar yazm, demi�ti. Fabrikalan,
a tolyeleri gezin, i�c;:ilerle , i�verenlerle konu�un.
Bize onlann halini anlat m . Hem bakm I� Bakanh­
g1 kuruld u . Devlete yard1m1m1z dokunur , bir baka­
nm goremedigini bir gazeteci g6ri.iveri r .
Sabahleyin erkenden u yand1m. �ah�maya

27
gitmek ne gi.lzel �ey, sevgilim . Oh! Sokaklarda sa­
bah havas1 ne serin, ne ba�ka ti.lrli.1. Sanki ak�a­
ma kadar teneffi.ls e t tigimiz hava kirleniyor. Sen
de bilirsin ya! Sabahleyin erkenden i.lniversiteye
giderken bu gi.lzel havay1 koklam1�smdir.
Bu yeninin gi.lzelligi, ba�layan �eyin tazeli­
gi . . . 0 sabahki benim halim de oyleydi . lc;imde
seyahate c;1kan insanlann i.lzi.lnti.lsi.l, sevinci vard1 .
Kalbim daha c;ok c;arp1yord u . Geceyi, pis geceyi
a t m1 �hm. <;:ay1 r gibi ye�il, diriydim .
Deri ve kosele f abri kalanm gezmeye gidiyor­
dum. Oralara kadar yayan yi.lri.ldi.lm. Yahn­
ayaklann pek c;ok bulundugu deri ve kosele f abri­
kalanna en yakm mahallelerden gec;erken bazen
bir burc;, bazen y1k1k bir c;e�me, bir nar agac1 , bir
minare, bir mescit, insam Osmanh tarihine goti.1-
ri.lyor. Sokaklar c;ok tenha da onda n . Bu saatte
herkes, i�ine varm1� olaca k . Yalmz baz1 kahvele­
rin ic;inde emeklilerle i�sizler pinekliyor.
Yedikule oni.lndeyim. l�te Arkeoloji Mi.lzesi!
Bogdurulan Gene; Osman, kement, zindan, oli.l m
kuyusu ! B1rakahm �u iyi bilmedigimiz tarihi .
B1rak1lm1yor ki , oni.l mi.lzde ard1m1z da o . Bir
c;e�menin oni.lndeyim. Bizans ku�ahmmm Mi.lsli.1-
man oli.llerine fatiha: Adem , �ehit, hak, muhasa­
rayi Istanbu l , Cenab-1 mi.l teal. . .
Cenk, gi.lri.llti.l, havan topu sesi, tekbir . . .
Sur d1�ma vard 1 m , he psinden, tarihin te hlike­
li, yan masal koynundan birdenbire bugi.lnki.l di.ln­
yaya c;1k1verdim . Kar�1mda bir di.lnya ve insan me­
lezi; ne surlar gibi y1k1k, ne Gene; O sman'm ba�1-
nm koptugu yer gibi karanhk, ne de kulelerin ku­
rumu�. sopa gibi kalm1� bald1rlannm hayaleti gibi
zehirle yici : l�te fabrikalar!

28
Bacalanndan ufka, zenginli�in, saadetin ottil­
�il; insan kudret inin, almterinin, zekanm amtlan .
Tarihin, insan kalbini s1k1�mdan birdenbire
kurtuluverdim: l�te f abrikalar! lnsano�lunu sela­
mete gotilrecek, olil deriyi canland1racak, kurtlu
deriyi pabU<;: yapacak bi.iyilciller.
Ne gilzel gozilkilyorlar uzaktan: Dumanlan,
pencereler i , dildilk sesleri, kayna�an insanlan,
komilril, isi ile . . . lnsan ic;:in c;:ah�an insanm koku­
suna kan�m1� bir mayho� koku burnuma doluyor,
"lnsano�lu ah�an hayvand1r" der, Dostoyevski
O/ii/er Euinin Ha trra/arr 'nda; kokuya, derde, pis­
li�e, felakete , rahata ne c;:abuk ah�1hr. On dakika
sonra, koku �idde tini a r hrd1kc;:a, burnumuzda ko­
kuya kar�1 hassasiyet e ksiliyor.
Fabrikalara varmaya daha yolum var. Tek
tilk ta�lan kalm1� bir mezarhktay1 m . Verde hay­
van kemikleri, boynuz, yapa�1, deri kmnhlan.
Birkac;: kadm, kuzu postekilerini gilne�e sermi�,
kurutuyorlar. Az ilerde bir kirli yorganm ilstilne
bir adam oturmu�. c1gara tellendiriyor. Etrafmda
kirli bezlere benzeyen, m endil bi.iyilklil�ilnde bir
�eyler dizili; o da bunlan kurutuyor. C1garasmdan
c1garam1 yak1yor, merhabala�1yor.
- Bunlar nedir, hem�erim? diye soruyoru m .
- A b e yarmad1r bunlar, beyi m !
- Varma diye, buna m 1 derler? Bizim bildi�i-
m iz . . .
Sozilmil kesiyor:
- Oylesine yarma da bulunur ic;:im izde a m a ,
te b i z boylesine d e "yarma" deriz.
Gi.ilil�erek susuyoru z .
- A d m ne , hem�erim?
- Elmas!

29
Gi.izel isim, kadm ismine benziyor: Gi.izel
isim! l�te hi<; bilemeyecegimiz insanogullanndan
biri. Adam yerine almad1klanm1zdan biri! Aram1z­
da harikulade k1zlanyla , �ark1lanyla , bembeyaz
di�ler i , �akrak halleriyle ya�ayan bunlara biz, kim­
bilir ne kadar kotil insanlar geliyoruz ki, seneler­
dir i<;:imize girmiyorlar. $ehrin d1�1m, k1rlan sev­
m i�ler de bizi, �ehir halkm1 sevmemi�ler. Ne gil­
zel k1zlanm, ne uydurduklan menek�elerden bi<;:il­
m i� �alvarh �ark1lan m , ne kemanlanm, ne de gil­
zelliklerini gordil k . Yalmz pis taraflanm, mecbu­
ren pis olduklan yeri gordilk. $ehir halk1 biz boy­
leyi z , sevgilim . . . Birbirimizi kotillemeye <;:ah�mz.
- Sen daldm be, hem�erim?
- Olur aras1ra be, Elmas Aga!
Bay Elmas'm kara patlak gozleri, kalm ka�la­
n, y1rhk kaske t i , k1lh kulag1, k1r<;:1l sakah, kuru za­
y1f elleri, k1sa boyu, fildi�i di�leri ne sevimli bir
bi.itil n , g6rmeliydin bu a dam1 sevgilim; severdin,
ho�lamrdm.
- Peki ne ya parsm bu yarmalan be hem�e­
rim?
- T e f yapa r , s a t a n m <;: o l u k <;:ocuga. T akanm
zilleri de kenarcag1zlanna tefcegizlerin, ge<;:erim
mahallelerden. Hangi <;:ocuk anasma buuz etmez,
ben ge<;:ince, be pa�am ! Hele kil<;:ilmencik mahal­
le k1zlan, pek dil�kilndilr teflerime, be bey i m !
- Bununla m 1 ge<;:inirsin El mas Aga?
- Abe kanm da <;:ah�1r be! Ma�a satar, gelbe-
ri satar, sacayag1 sat a r . lki oglum da f abrikalarda­
dir b e ! Benimkisi de degildir zor zanaat, ge<;:indi­
rir adami . Muhta<;: olmam kimseye .
Bay Elmas'1 milstakbel bir dilgilniln hammad­
desiyle yalmz b1rak h m , a rkamda te. f, ud, di.imbe-

30
l e k , zurna sesleri duyar gibi olarak ne�e ic;:inde
yi.iri.iyorum.
$imdi, oyle yerlere girece!;jim ki, oralarda in­
sano!;jlu, insano!;jlu ic;:in t e r doki.iyor, hakkm1 a h ­
y o r , keyfini si.iri.iyor; e llerinde, derisinde h a l a y a �
s 1 !;j 1 r derisinin yap1�kanh!;j1, z1rn1!;jm, asidin, ic;:ya­
!;jmm, l a!;j1mm kokusu ile ak�ami.isti.i evine mem­
nun doni.iyor Kokunu n , o v1c1k v1c1kh!;lm ne za­
ran var! Fabrikanm sabunu da suyu da boldur.
Hele du�, hie;: olmaz olur mu, bu k oskoca f abrika­
da? lnsan ic;:in c;:ah�an insam, ak�ami.isti.i, evine
tertemiz dondi.irecek tesisat bir f abrikada bulun­
maz olur mu? Kac;: parahk �ey!
Bi.iyi.ik f abrikalardan birinin oni.inde durdum.
Kocaman ci.imle kap1s1 ac;:1k. lc;: eride kamyonlar
var, komi.ir var, deri var. En c;:ok da koku var . Bir
kavaflar ic;:i kokusunun daha c1v1!;j1. Kokunun may­
ho� u , c1v1!;j 1 , c;:i.iri.i!;li.i olmaz ama, olursa boyle
olur, i�te . . .
- Efendi m , f abrikamn sahibini g6rmek istiyo-
rum.
- Ne yapacaksm1z?
- Konu�aca!;j1m.
- Kendisi burada bulunmaz. Mi.idi.ir bey var,
onunla k onu�un.
Def terlerin, gozli.ikli.i adamlarm, cetvel t ahta­
lannm, hokkalarm arasm dan gec;:ip bir yere otur­
t uluyorum. On ad1m otemde, o!;lle gi.ine�inin ic;:in­
de yanan elektriklerin, donen kay1�larm, bir koyu
karanh!;lm ic;:inden modern insanm gi.iri.ilti.isi.i geli­
yor.
Gene;:, yak1�1kh, t e r temiz giyimli bir adam
oni.imde belirdi. Hangi gazeteden oldu!;jumu so­
rup o!;jrendi, sonra;

31
- Efendim, bendeniz bugi.ln lstanbul'a inece­
gim, bir randevu vere li m . Ba�ka bir gi.ln te�rif
edi n , bulu�ahm. Size f abrikay1 gezdireyi m . Kase le
vaziyetini, bugi.lnki.l fiyat vaziyetini izah edeyim,
dedi .
- B e n daha c;: a k i�c;: inin halini g<:irmek ic;:in
geldim. Onlarla kanu�ma k niyetindeydim. Acaba
�imdi mi.lmki.ln degil mi?
Herhalde daha gazeteci alamad1m. Bu lak1r­
d1y1 soyler soylemez ada m ;
- Sah gi.lni.l te�rif ed erseniz, c;: a k iyi alur, de­
yiverdi .
Gazeteci boyle m i yapar? Bir �ey bulur soy­
lerdi. Hani zeki almaya ahdetmi�tim. Sanki, "Bir
dakikac1k bir amele ile k anu�mahy1m, mesela Ha­
san'la" dese m , hangi Hasan demeyeceklerdi ya?
Hem deseler bile, "$u arta baylu, zay1fc;:a, kara b1-
y1kh, kele� Hasan" desem muhakkak bir Hasan
yamma gelecekti. Hem�erisiyim de diyebilirdim,
daha ba�ka bir yalan da uydurabilirdim.
Bi.lyi.lk fabrikadan arkama baka baka c;: 1 k hm.
Dagru bir kahveye. Bir kopi.lkli.1 kahve . Sanra ku­
lag1mda �u sozler:
- Angarya, angarya, angarya ! En a�ag1 bir
saatten f azla c;:ah�hnr her gi.ln; insa fma! Bir gi.ln
arhk burama dayand 1 . Soylenecek aldum. Ertesi
gi.ln, "Sana burada i� yak " dedi . Derdimi dokme­
ye c;:ah�hm, dinlemedi. $ikayet edecegimi soyle­
dim, gi.lldi.1 : "Ben, dedi, "senin 1 0 0 Jiran ic;:in
1 0 0 0 lira harcanm. Seni ha ks1z c;:1kartmm. Ba�a
c;:1kamazsm benimle . $imdiden sanra seni di.lnya­
da i�e alma m . Gec;:mi� ala ! "

1 946

32
II

Kahveden c;:1khg1m zaman sokak tenha idi .


Herkes i�ine gitmi�ti. Ben de fabrikalara dogru
yi.iri.idi.im . Bir tanesinden ic;:eriye girdim.

l�veren, imalathaneyi gezdiriyor.


G6ri.iyorsun ya sevgilim, bu sefer sozi.imi.i tut­
tum, zekam1 kulland 1 m . N e dedim? Soylemem , is­
temem kendimi sana methetmek, oyle l a f e t tim
ki, adamcag1z gezdirmeye mecbur kald1 .
Ben neyi m , gordi.in a, sana kullanamad1g1m
zekam1 adama kulland1m. l�veren imala thaneyi
gezdiriyor: Sag1mda dart- be� tane lahit var, ba�la­
nnda adamlar. Bu lahitlerin ic;:i kirec;: ve ta� dolu.
lc;:inde v1c1k v1C1k derile r . l�c;:ilerin yalmz birinin
a yagmda c;:izme var, ote kiler yalmayak. Ostlerinde
ba�lannda c;:uval gibi bir ceketten k1lh gogusleri
gozi.iki.iyo r . Hepsi ic;: gomle ksiz birtak1m adamlar.
O n lerinde bir deri onli.i k bile yok. Y1rhk bir c;:uva­
Im yans1, pis sular ic;:ind e .
l�vere ne;
- Yem e k verir misiniz i�c;:ilerinize? diyorum.
- Veri yoruz.
- Fazla mesai yaparlar m1?
- Onlan korumak ic;:in yapanz.
- Fazla mesai ic;:in ne odersiniz?
- G i.indeligine saat ba�ma isabet edeninin bir
buc;:uk mislini .
- Ya! . . Amelelerle yalmz, yani siz olmadan
g6ri.i�meme mi.isaade eder misiniz?
- 0 neye , neye o?

33
- Bakahm onlar ne dil�ilnilyor, diye. Size
soyleyemeyecek bir �ikayetleri varsa, diye.
- Peki ama, c;:ok rica ederim, isim yazmamak
�arhyla . . . Milessesem pek yenidir ef endim , iste­
mem, reklam istemem.
Yazmayaca�1ma soz veriyorum. Arna tutma­
yaca�1m sozilmil ki. -Yani Triyandafiles Deri lma­
lathanesi-.
Dolabm ba�mdakilere yana�1yorum:
- Size yemek veriyor mu?
- Hay1r.
- Nas1l hay1r?
- Vermiyor. Yemek yerine 3 0 k uru� para ve-
riyor.
- Gi.indeli�iniz ne k a dar?
- 330 kuru�.
- Sizin ayakkab1lanmz yak mu?
- Usulen c;:izme vermesi laz1m, daha vermedi.
- Verir mi?
- Verse aya�1m1zda olurdu, vermez.
- Kac;: saat c;: a h�1rsm 1z?
- Sekizden be� buc;:u�a kadar. Bir saat o�le
tat iii.
- Fazla mesai yaph�m1z olur mu?
- Olur.
- Mesela kac;:tan kac;:a kadar?
- 5 . 3 0'dan 9 . 3 0 'a kadar. Bazen de 1 2'ye ka-
dar.
- Ne verir size fazla mesai ic;:in?
- Ne verecek? Gi.i ndeli�im izin saat ba�ma
dil�enini.
Akmayan, dolmu� bir deri la�1mm1 ay1kla­
makta olan bir gene;: adama do�ru yilrilrken ils­
tilnden ba�mdan, c;:izmesinden iyi bir i�c;:i oldu�u

34
belli bir adam yamma geldi. Arhk soracaklarnm
bu gene;: adama da soramad1m. Sorduklanmm
hepsine bu yeni gelen c;:izmeli cevap verdi. I� Ka­
nunu'nu ezberlemi� gibiyd i. H angi suale hangi ce­
vabm verilece!;)ini biliyordu.
Sevgilim, ayaklanna ald1!;)m her yeni kundu­
ray1 giyerken sana yukandaki deri imal athanesi­
nin reklam iste meyi�ini hahrlamam rica e tsem . . .
lmalathaneden d1�anya c;:1khm. Yi.lri.lyoru m .
Tenha sokaklarda ]ados. Burnumda a r h k c;:oktan
ah�h!;)1m koku. Birden gozi.lm ac;:1k bir kap1ya ili�­
ti . .$6yle ic;:eriye bakh m . Bir ma kinenin ba�mda
yedi adam vard 1 . Oc;:i.l m akinenin bir t arafmda,
otekiJer de kar�I tarafmda S1ra]anm1� c;:ah�1yor]ar­
d1. Bir k1sm1 deriyi bu makinenin bir tarafmdan
sokuyor, obi.lr t araftakiler bu deriyi kirlerinden,
ya!;)lanndan, f azlahklanndan temizlenmi� bir ha I­
de c;:1kanyorlard 1 . 0 kadar i�e dalm1� c;:ah�1yorlard1
ki, bir mi.lddet sessizce, onlar da f arkmda olma­
dan, i�c;:ileri seyre t t i m . Bir t anesi hafif hafif "Cev­
riye"yi mmldamyo r . Birc;:ok gencin duda!;)mda
"Gaz koydum fenerlere . . . " ti.lrki.lsi.l vard1.
Beni gordi.ller, �oyle bir bak hlar, konu�tular.
Buna yarma m akinesi derlermi�. Birc;:ok imalatha­
nelerde iptidai bir �ekilde sahrla rla yap1lan bu
a meliyeyi, burada ki makine c;:arc;:abuk yap1yord u .
Yedi ki�i , g6ri.llmemi� bir si.lratle makine ile he­
mahenk c;:ah�1yorlard1 . T emiz k1yaf etli birisini i�­
veren samp;
- Amelelerle gori.l�ebilir miyim? dedim.
- Siz kimsiniz?
- Gazeteciyim . . . Siz imalathanenin sahibi
mi si ni z?
- H ay1r. Ben makinistim.

35
- Ne ahrsm1z siz?
- 200 lira maa�.
- Ya bunlar?
- Onlar yevmiye a hr. Ogrenmek istediginiz
bir �ey varsa, �una sorun . Amele mi.lmessilidir o .
Zay1f, �en yi.lzli.1 birisine yana�1yorum . Sora­
cag1m bir �eyler vard 1 , sordu m .
- B e n amele mi.lmessiliyim a m a , i�<;iyim d e .
$imdi size ceva p vermeye dalarsam parmag1m1
kaptmn m . Anladm m1 beyim? Soracagm1 sen �u
kar�1kilere sor.
Kar�1dak i adamlardan birine soruyorum:
- Ka<; ya�mdasm hem�erim?
lki berrak gb z yi.lzi.lme <;ocuk<;a bak1yor:
- On be�.
- K a <; saat <;ah�1rsm?
- Sekiz saa t .
- Fazla mesai yapar m1sm?
- Y a p m a s a m ne halt ederim. 6 yevmiye yeri-
ne haftada 1 0- 20 yevm iye yap1yorum.
- Fabrika sahibi y em e k veriyor mu?
- Gi.lya veriyor. Birlik'in yemegi. Adama yet-
mez ki, doyulmaz k i onunla .
Amele mi.lmessili dayanam1yor, bir kap1y1
gosteriyor;
- Efend i , diyor, a s1 l mi.l messiller i <;erde, bir
de oray1 git gar
A<;1k k a p1dan i<;eriye , bir zehirli hava ve asit
kokusu i<;ine dahyoru m . Gozlerim yamyor. Bura­
da iki-i.l<; adamm mi.lthi� bir si.lratle bir lahtin i<;in­
den oki.lz derilerini <;1plak el ve ayaklarla <;1kanp
bir taraf a goti.lrdi.lklerini gori.lyorum. Bunlar kire<;
kuyulanndan deri <;1kanyorlar. <;::1 plak el ve a yak­
larla . Bir taraftan da konu�uyorlar:

36
- Mal sahibi ne <;:izme , ne eldiven verir. Ver­
mesi laz1m. Bu kire<;:li su eli ayag1 <;:ahr <;:ahr ya­
kar. Arna ah�hk, ne yapahm? Haydi elimizi bir
yana b1rakahm: 0 arhk nas1rland 1 . Arna ayaklan­
m1z? Vermiyar <;:izme . Ne desen ba�. Bugiln ya­
rm, bugiln yann!
- Buras1 kimin m a h ?
- Bahar Mevda D e r i Fabrikas1.
Onlar bu lak1rd1y1 bi tirmeden daha, iki temiz
giyinmi� adam arkamda bitiyar:
- Ne istiyarsunuz, siz?
- Hi<;:. Gazeteciyim de . Garmeye gelmi�tim.
- Ameleyi i� zamanmda me�gul e tmek dagru
mu?
- lki dakikalanm <;:ald 1 m , affedersiniz.
- Dagru degil ama.
K1zanm a , sevgili m . Ben de Allah kuluyum.
- <;:izmeleri var anlann, ama giymezler. Boy­
le <;:1plak <;:ah�mak kalaylanna geliyar.
lki adama donilyarum.
- Bakm, diyarum , ne diyar: Siz istemiyar­
mu�sunuz . . .
lnsan elini, insan ayag1m <;:ahr <;:ahr yakan ki­
re<;:li sulara basa basa i�lerine h1zla sald1ran i�<;:i­
ler, bir �ey soylemiyarla r . Bir bana, bir i�verene
bak1yarlar. Birisinin vazif esi ate� tutmak a Isa d a ,
a n a ma�a istemiyar, eliyle ate�i tutmaktan zevk
ahyar dese birisi , ancak boyle bak1hrd1 a m a .
$a�1rd1m k a l d 1 m . l nsanaglunu bu kadar ah­
mak<;:a aldatmak i<;:in insanm kendisi ne almahd1r,
sevgilim? Akima ne geli rse soyle. Ben gelirsem
zaran yak: Sersem alma h , degil mi?
Ne ben, ne yalmayak, dirseklerine kadar <;:1-
nl<;:1plak kallanyla kire<;:, kan , asit i<;:inde <;:ah�an

37
i�<;:i , bu patron vekilleri m i , o�ullan m1 oldu�unu
kest iremedi�im adamlann bu korkun<;: yalanma
inand1k. Birbirimize bak1�akald1k.

1946

Ill

Buradan da bir yilz ki�inin <;:ah�h�1 bi.iyilk


fabrikay1 gezmek ilzere aynhyorum .
Onilme kil<;:ilcil k , dedelerden kalma bir ima­
lathane ili�iyor. l<;:inde bir tek amele <;:ah�an bir
yer.
Be� metre yilksekli�inde nerde ise dil�mek
ilzere olan bir <;ah. Yukan kat say1lan birtak1m
geli�igilzel tahtalar ve d i rekler a hlm1�. Bir yerden
deriler sark1yor.
lki-il<;: kalasm ilstilnde yata�a benzer bir �ey
var. Direklerin arasmda gezinen adamm zaman
zaman bir baca�m1, sonra tabanmm altm1 g6ril­
yorum.
- Hem�erim, merhaba.
Karanhk, golge hali nde g6rilnmeyen bir di­
rekten a�a�1ya bir adam s1ynhp iniyor.
- Ho� geldin, diyor.
Verde a<;:1k mezarlara benzeyen, mustatil �ek­
linde <;:ukurlar var. Bu <;:ukurlardan bir tanesinin
yilzil bir porf ir manzaras1 alm1�. 0 kadar ta�a,
c1lk yaraya benzeyen b i r ta�a benziyor ki, oraya
do�ru yilrilrken adam beni durduruyor.
- Aman beyim, d iyor, oras1 kire<;: <;:ukuru.
Sonra anlahyor:
- Buras1 eski usu!, dededen g6rme tabakha-

38
n e . Ma kine namma bir �ey yok. Bizim derileri mi­
ze pek kulak asma ! Ne olsa, makine i�i ba�ka. Biz
ufak deri yapanz. Terli k , c;:anta, �u bu ic;:in, kec;:i
derisi i�leriz.
Guler b i r yi.lzi.l var b u adamcag1zm, sevgilim .
Kocamustapa�ahym1�. Ne sevdim bu ada m 1 . Ne
tath bir sesi, ne cana y a k m bir hali var:
- Posteki �urada z1rmklamr. � u kuyuya ahhr.
0 kuyunun dibinde k i r e c;: vard1r. Onun i c;:inde b i r
hafta kah r . S o n r a y 1 k a n 1 T , temizlenir. �u gordi.l­
gi.ln b1c;:akla tabak edilir, palamuta batmhr. Yahut
da kroma konur Arna bizde krom yok, palamuta
koyanz. Palamutun ic;:inde deri rengini ahr. Deri
biraz tavlansm diye tala� ic;:inde durur. l�te bunlar­
dan s onra da hammlann gi.lzel ayaklanna kec;:i de­
risinden terlikleri bir parc;:a biz, en c;:ok da kimler
gec;:irir, Allah bilir.
Gi.lli.lyor ada m . Ne tuhaf bir gi.lli.l�i.l vard 1 ! Ac1
desem, degil, tath dese m , degil!
- Adm ne hem�eri m ?
- Hasan Gi.lc;:gi.ller! dedi.
Konu�tu:
- Bu sanata dedelerimiz, dev sanah derlerd i .
lnsan a n c a k on b e �. yirmi sene bu i � e dayanabi­
lir. (ok gi.lc;: za naat! S ari hastahk, dogru soylemi�­
ler sana , bu civarda pek gori.llmez. Kirec;: gibi ze­
hirli �eyler sari hastahga mani olur ama, bir tane­
sine di�ini gec;:iremez: V ereme . l�c;:ide bu g1das1z­
hk si.lri.lp giderse c;:ok veremli gorecegiz.
- Dogru, dedim, i �c;:ilerin c;:ogunun rengini
uc;:uk gordi.l m .
- Zor zanaat! Dev zanaah, dedi .
Beni Si.lmbi.llzade'deki tabakc;:1lar kahvesine
c;:ag1rd 1 . Soz verdim. Bir gi.ln seninle Kocamusta-

39
pa�a'ya gider, Si.lmbi.llzade'deki belki de si.lmbi.llli.1
bir kahvede Gi.l<;gi.ller'le oturur konu�uruz, olmaz
m1 sevgilim? Gelmezsin degil mi? Ne olur gelsen
sanki!
Bi.lyi.lk f abrikaya gitmek i.lzere Gi.l<;gi.ller'den
aynhyorum.

1946

IV

Bahar geldi, g6rdi.ln mil? Ben g6rdi.lm. Bir


\:ingene k1zmm gogsi.lndeyd i. Bir insan kokusu
duydum Mi.lri.lve t't e . lsmi Mi.lri.lve t'ti. \:ay1rlara
uzanm1�h. Di�lerinin koyu, sanya <;alar bir beyaz
rengi vard1 . Bir mahalle k1zmm, arkada�ma agzm­
dan <;1kanp, al sen <;igne dedigi sak1zmm rengin­
de . . .
Agz1 ot kokuyordu. Gozleri siyah bir <;i<;e kti;
insanlarda a<;an . Ne <;i<;e k a<;m1� erik agac ma, ne
ye�il kaf asm1 kundaktan <;1karm1� inc ir yapraklan­
na, si.lmbi.lllere, ne de �ebboylara imrendim. Hep­
s i , tahta havaleler, <;ahl ar, <;itler ve tel 6rgi.ller
arasmdan bak1yorlar insana. Erikler, si.lmbi.lller ve
�ef taliler bile insanoglunun bir tanesinin elinde.
Mi.lri.lve t'in hi<;bir �eyi yoktu. Dudaklanndan op­
ti.lm onu. 25 kuru� mukabilinde . . .
Moral yapac ag1mdan korkma, sevgil i m ! Se­
nin k1zmayac agm1 da biliri m . Memnun bile olur­
sun, seni unuttum sanma, sana hi<; be nzemeyen
Mi.lri.lvet'te senden J:> ir �eyler vard1. lnamr m1sm
mesu t t u m , 25 kuru�a onu operken.
Bir d a h a opti.lrmedi. Agzma bi.lyi.lk ve <;atlak

40
ellerini kapad1 . Ne uzun parmaklan vard 1 . Avu­
cundan o p ti.im. Avw;: lannm a g1r bir kokusu vard1.
Sonra a ya ga kalkt 1 . Servi gibi uzundu . Salm­
d1 gitti. Sa<;:lannm parma klannda ve avu<;:lannda
cevizin yaphg1 siyahhg1, k1Z1lhg1, gi.ine�in i<;:inde
pan) panl, band1ra band1ra gitti. Topraga yi.izi.iko­
yun uzand1 m . Sonra s1rti.i sti.i geldi m. Cenuba h1zh
h1zh bulutlar gidiyordu . Gok bir tarafta bir ki.if
maviligindeydi . Bi.iyi.ik fabrikaya dogru yi.iri.idi.i m .
Nihayet, bin bir zahme tle bi.iyi.ik deri fabrika­
sm1 gezmek i<;:in mi.isaade <;:1kt 1 . Bir saat sonra ge­
zecegim. Fabrikanm kap1smda rastlad1g1m bay:
- Bir saat sonra te�rif edin. Daha gorece k
yerleriniz var. M esela, �uradaki imala thaneyi ge­
zin o zamana kadar.
l�i mi�i yokmu� gi.ili. im! Bana bir mizansen
haz1rhyormu� adamcag1z. Hani yut masma yutar­
d1m, camm ! Ne yapay1m ki, kabahat sende! Sana
soz verdim ak1lh olacag1ma <lair. . .
Evvela du�lan gezdik. A melenin hepsi <;:izme­
liydi. Onlerinde tertemiz onli. ikler vard1 . Sallapati
bir adamm fabrikay1 gezecegi i�<;:ilere soylenilme­
mi� olacak ki, halime bak1p, onlar da hal lisamy­
la;
- Bu herife m i bu numaralar? der gibi bana
bak1yorlard1 .
Du�lan gezdik, dedim a , inanma !
O<;: tane du� yeri var. Senelerden beri burala­
ra su a kmad1g1 besbelli . \:inkolar yepyeni . Biraz
evvel de deriler kaldmlm1� olsa gerek. Kokulan
kalm1�.
- lsteyen du� yapabilir mi?
- Tabii efendim.
Yala n! Burada kimse du� yapmam1�hr. Birisi

41
yapmaya kalksa herkes giller. Patrondan tutun
da, dosta kadar!
Sonra musluklara bakhk; sekiz musluk. Dart
yi.iz a mele c;:ah�1yor. Birer dak ikadan hesaplasan,
sonuncu a mele alt1 saat sonra pa kla�ir. Hatta alt1
buc;:uktan da f azla eder. l�c;:ilerin hepsinin sa!;j
elinde tek eldiven . . .
- Lastik bulam1yoruz e fendim.
Lastik eldivenlerin hepsi de g1cir g1cir yen i.
B i r saat evvel tak1ld1klan m onla r soylemese, i�c;:i­
nin gozi.i soyli.iyor Bi ra k ki, eldivenler bile lisana
gelmi� burada . . . Yammdan bir dakika aynlm1yor­
lar Geziyorum, g<:iri.iyorum . Sonunda beni rahat
b1rakmalan ic;:in 1srar ediyorum. l�te o zaman,
sevgilim, oynanan komediyi eldivenler, yeni c;:iz­
meler, yeni onli.i kler, i�c;:iler bir a!;j1zdan anlat hlar.
l�c;:ilerin ne kontrah var, ne saa t i . Her zaman ya­
nm saat, bir saat f azla c;:ah�hnlmak . . . Has ta olun­
ca u mursanmama k . . . H ic;:bir �eylerini di.i�i.inme­
mek . . . Yalmz, yalmz kesesini doldurmak . . . On iki
ya�mda c;: ocuklar c;: ah�tirmak, bunlan okutma­
mak . . . l�te i�verenin zihni yet i!
Ben c;:ah�manm ne demek oldu!;junu g<:irdi.i m .
Ne demek olmad1!;1m1 o!;lrendim. lnsano!;! lunun
halini sana bir parc;:a gosterdim mi, dersin? Ne
gezer sevgilim!
Daha neler g<:ir i.ilebilir ve gosterilebilir. Ne
yapay1m sevgilim, elimden bu kadar geldi. Notla­
nm1 kaybe t t i m . Hic;:bir yerde bu yaz1lanm c;:1kma­
d1. Bir yerde c;:1kaca k h , olmad1. $imdi yangmdan
artakalan notlarla insano!;jlunun halinden sana bu
kadarc1k soz ac;:abild im. Hem sonra, sen beni yi.i­
zi.isti.i b1rak1verdin. Camm bir �eyler istemiyor.
Sen varken ne iyiyd i . Gozlerin ac;:1kt 1 . Sabahleyin

42
mavi gozlerin 1�;;i l 1�;;i l yamyordu. Seninle beraber
uyamyor, i�ime beraber gidiyor, senin i<;in etrafi­
ma bakm1yor, beraber i.lzi.llecegimizi, bag1rabile­
ce!'.)imizi, hi<;bir �eyden korkmadan, almm1z a<;1k,
gozlerimiz fild1r fild1r, insanoglunun halini garme­
ye, yazmaya ba�layabilecegimizi umu yordum.
$imdi ne sen varsm , ne de bende insan hali­
ni garecek goz. Aylardan beri i� anyorum sevgi­
lim . Eskiden seninle beraber; kimseden bir �ey
<;almadan korkusuz ve vicdan azaps1z bir saadet
isterdim. $imdi ise sensiz i m . <;ah�masam da gar­
mesem de etrafima ba kmasam da olur. lnsana
olur gibi geliyor a ma, olmuyor, yine bak1yorum
etraf1 m a . V ine ha ks1zhklan gari.lyorum. V ine yal­
mz kendini di.l�i.lnenleri etrafum sarm1� buluyo­
rum . Sensiz de ya�amyormu� sevgilim.
Hani oyle bir l a f vard1r. Seninle de sensiz de
yapam1yorum gib i . Ben seninle de sensiz de yap1-
yorum .
\:ingene k1zmm hayali oldugunu soylemeye
li.lzum var m1?

1946

43
BIR KUTUPHANENIN HiKAYESi

Ak�am 1 �1!;jma oiurdum. Kitaplann i.izerinden


bana doki.ilen k1rm1Z1 1�1ga kar�1, ac1 ac1 di.i�i.in­
di.im . Sokakian ag1r ag1r gec;:erken beni selamla­
yan �u yeimi�lik ihiiyar, ben kirk be�ligin c;:ocuklu­
gunu , delikanhhgm1 nas1l hahrhyorsa, ben de
onun gibi bu �ehrin c;:ocuklugunu, genc;:ligini hahr­
hyor ve galiba da daha genc;:ken onun ihiiyarhgm1
ya�1yordum .
Evei, bu �imdiki vilayei on be� ya�mda bir
nahiye oldugu gun, ben de on alh ya�mdayd1m.
Yani, ondan biraz bi.iyi.ikc;: e . Bi.iii.in arzuma, bi.iii.in
ciddiyeiime ragmen bu yaramaz c;:ocuga agabey
dediriemedi m . $imdi o benden daha ihiiyar go­
ri.inmesine kar�1 bu agabey dedirimek i.imidi bi.is­
bi.iti.in sondi.i . lkimiz de aym ya�ia gibiydik. 0 ,
benden muhakkak k i c;: o k ewe!, c;: o k deli , c;:ok aie­
�in bir ruh ia�1yord u . On be� ya�m bi.iii.in gi.izelli­
gi, pejmi.irdeligi, karmakan�1 khg1 ile. Onun ne cu­
mas1, ne pazan belliydi. Ben mekiep ien kac;:arken
o deresini ia�mr, ben c;:ocuklarla kavga ederken
o, kalabahk ve c;:amurlu caddelerinde yahnayak
ba�1 kabak, yi.izi.i gozi.i zifos ic;:inde -f akai on be�
ya�m gi.izelligiyle- gelene gec;:ene dilini c;:1kanr; se­
razai, edepsiz, haylaz bir c;:ocukiu.
Ben arhk mekiepien kac;:m1yor, baz1 dersler­
den zevk alip saa ilerce c;: a li�hg1m oluyord u . Onun-

44
la me�gul olamay1p bu sevimli, can arkada�1m1 bir
mi.iddet unutmu�tu m .
B i r �enlik gecesi, herhalde b i r culus gecesiy-
di. Toplar ahlm1�, me�aleler yanm1�. . . fi�ekler
pathyor, ya�asmlar yi.ikseliyordu. Buti.in bu pahr­
t m m ic;:inde , arkada�1ma bir sokak ba�mda rastla­
d 1 m . Hey 1r, sokak ba�mdan beraber c;:1km1�hk d a ,
tam kocamanca bir meydanm ortasmda. Ben
onun arkasmdan omuzuna vurdu m . Doni.ince yi.i­
zi.ini.i gordi.im.
0, bu gi.iri.il ti.ini.in ic;:inde biraz �a�1rm1�, biraz
mahcup gibiyd i . Duda k l a r mm kenannda �eftal i,
erik, armut sulan !eke !eke . . . k1rm1z1 yanaklannda
ben gibi c;:amurlar.
Herkes ona bak1yor, herkes onun ic;:in kul ,
kurban oluyord u . 0 , �imdiye kadar bu derece se­
vildigini tahmin edemeyen yaramaz bir c;:ocuk gibi
bozulmu�, aptalla�m1� ve bu sevgiyi pek f azla ya­
d 1rgam1� h . Kaluna girdim. l rice vi.icudunu meyda­
m n ortasmda" gererek beraberce yi.iri.idi.ik. Herkes
bizi al k1�hyord u . Arahk sokaga vannca ikimize de
aym zamanda bir ko�mak hevesidir geld i . Ben
onde, 0 arkada, 0 onde, ben arkada SU kenanna
vard1k ve c;:imenlere di.i�ti.ik.
Ne konu�tuk, bilmiyorum. Aradan o kadar
za man gec;:ti ki, hem iki c;:ocuk ara smda ne konu­
�ulur?
Bir sene gec;:ti gec;:medi o, i�i hovardahga vur­
d u . Biraz zay1flad1 , fakat uc;:an, ince , yak1�1kh bir
c;:apkm oldu. Arhk SU ke nannda alemler mi, �1k
mendiller, kravatlar, pudralar, iskarpinler mi is­
tersin! Bu s1rada yirmi ya�ma girmi�ti. Bir ak�am,
kazahk emri geld i. 0, buna hie;: sevinmed i. Her­
kes �enlik yaparken o, yine su ba�mda, yakm

45
koyden kald1rd1!;j1 on be�lik bir yosmay1 sarho� et­
mekle me�guldi.1. K1za;
- Diline kurban olam! diyordu.
Fakat i.lc; gi.ln sonra i.lsti.lne garip bir de!;li�ik­
lik geld i . Edebiyata mera k sarm1�t 1 . Zamane �air­
leri gibi neyden, meyden, mahbuptan bahsedi­
yord u . l�te o esnada c;a lg1haneler, meyhaneler,
kahvehaneler a c;1ld1. Biraz sonra bu �air, yeni bir
mektebe girdi!;li ic;in c;e�meler yapt 1 rd 1 . Altm kur­
nalar koydurttu. Lale, ku!;ju resimleri c;izd i . Fizi­
!;je merak e t t i . Telgrafhaneler, telefonlar ya phr­
d1. Fakat fizi!;jin elektrik bahsine yana�m1yor,
kandili ve gazya!;jmm yanarken c;1kard1!;j1 c;1t1rt1y1
seviyord u . 0 esnada kimyaya merak sarsayd1
�imdi vilayetin te mizce, ic;ecek bir suyu bulunabi­
lird i .
Fakat kimyaya akh e rmiyor, sonralan iktisat­
tan bahsedenin yi.lzi.lne a te�in nutuklar ve zembe­
reksiz �iirler okuyordu . Bir gi.ln ona ded im:
- A benim biricik �eker karde�im . H e r �eyi
merak ediyorsun. Hatta �a irsin. Heykelt1ra� bile!
Oldu olacak, niye b i r gazete c;1ka rmazsm?
Ters bir zamanma r a st la m1�1m.
- Benim iht iras1m b u kadar Vilayet olmak
istemiyoru m .
Bir ak�am clans salonunun e n �eker k1zm1
kandmrken ona rastlad1m. Ondan gizli, klZI bir
taraf a c;ekerek, bir gazete ruhsatiyesi almadan
opi.lci.lk vermemesini t e mbih e t t i m . K1z once fena
ic;erledi . Bana;
- Ne demek istiyorsunuz, ki.lc;i.lk bey? ded i.
- Bak, dedim. Gazete c;1kmca b i r mi.lsabaka
ac;aca!;j1m. Gi.lzellik mi.lsabakas1 ve sen . . .
Sozi.lmi.l bitirmeden f1rlad1;

46
- Aman, tangoyu kac;:1rmayay1m! dedi.
Arkada�1m adamak1lh dans6rmi.l� d e . Bravo!
Oyun sonunda ikisi birden yamma geldiler. Ve er­
kek;
- Yahu, dedi. Sen ne adamsm be! Nic;:in bir
gazete c;:1karmazsm? Senden ehliyetlisi var m1, ne
gi.lne duruyorsun?
- Aman! dedim .
- Amam za mam yak , derhal. Al sana 2 0 0 0
lira . . . Kara ortag1z.
Benim gazeteyi c;:1kard1g1mm d6rdi.lnci.l aym­
da , �Ip dedi vilayetlik emri di.l�ti.l. Kerameti bana
hamlettiler. Arkada�1m bizzat geldi. Te�ekki.lr etti.
Ve badema kara ortak olmad1g1m1z1, bi.lti.ln para­
nm bana ait oldugunu soyledi. Ben de te�ekki.lr
e ttim, aynld1k.
Bu aynh� o aynh� oldu. Rakipler ortaya c;: 1 kt1,
resimli gazeteler a r tt1. C inayetler, c;:a pkmhklar,
hovardahklar, evli kadmlan ayartmalar c;:ogald 1 .
Ortahg1 garip insanlar istila ett i . B e n , arkada�1-
m m bu c;:ehrelerini g6ri.lnce, arkam1 dondi.l m . On­
dan uzakla�t 1 m . Ba�ka diyarda paralanm1 yedim.
Bir gi.ln, yine meteliksiz yine onun kucagma di.1-
�i.lnce , birdenbire tamyamad1.
- Otur bakahm, ded i , kimsiniz?
lsmimi, cismimi, nerede oturdugumu, nerede
okudugumu sordu. Nihayet sonunda;
- H a , sen misin? ded i . Kahve mi istersin, c;:ay
m1? C1gara ic;:iyor musun? Havalarla nas1lsm? Kar
kad1 oldi.1, i�ittin mi?
Acele, mektup yazar gibi, ba�tan savma ko­
nu�uyor. Sonunda da mektup bitirir gib i , "Ellerini
s1kanm" diyecegine hakikaten elimi s1kt1 ve aynl­
d1k. "Eski dost, di.l�man olmaz derler" dogrudur.

47
Ertesi gi.ln bana, " . . . Ki.lti.lphanesi" mi.ldi.lrli.l�i.lni.l
vermez mi?
" . . . Ki.lti.lphanesi" mi.ldi.lri.l old um, sakah uza t ­
t1m.
B i r gi.ln sokaklan dola�h m . Arkada�1m ne bi.l­
yi.lmi.l�, ne koca gobekli muhte�em bir mahluk o l ­
mu�tu . Hala s a k a h , b1y1�1 a�arma m1�t 1 . Gal iba bo­
ya si.lri.lyord u .
B i lmem ne ki.lti.lphanesi mi.ldi.lri.l . . .
Ki.lti.lphane �ehrin bir kenanndayd1 . lki tane­
cik memuru m , bir de daktilom vard 1 . <:: 1 t1r c;1t1r
yaz1lar yazan bir k1zca�1 z . Ilk zamanlar beyefendi,
diyordu . Sakah uzatmca, mi.ldi.lr be y demeye ba�­
lad 1 . Ben bu tahavvi.lli.ln f arkma vannca bir gi.ln
b1y1kla kan�1k sakah yak hm. Tira� olmak mecbu­
riyeti has1l oldu . Ondan sonra da daktilo hamm
bana ne beyef endi, ne mi.ldi.lr bey, dedi . Senl iben­
li;
- C:: o k oluyorsun arhk sen de, diyordu. Hatta
tehditlere kalk1yord u .
Arkada�1m ki.lti.lphaneyi ziyaret eden b i r t e k
insand1 . B i r ko�ede oturur, okurdu. Me�er i�in
ic;inde i� varm1�. Nihayet daktilo, vilayet kona�1
daktilolar �efi oldu . Do�rusu ben sevindim, bana
bir tane ba�ka gonderirler diye. Fakat ertesi gi.ln
a rkada�1m �u kM1d1 gonde rd i :
. . . Ki.lti.lphanesi mi.ldi.lri.l . . . Beyefendiye . Ki.l­
ti.lphanenizi mi.ltemadi tef ti�lerimde, ferd-i vahide
tesadi.lf etmek nasip olmad1. Bu ha! kar�1smda
memleketin iktisadi buhramm nazan itibara ala­
r a k b ayan . . . ile iki memur baym kadro harici c;1-
kanld1klan ve ki.lti.lphane memurlu�unun zat1alile­
rinde aym maa�la ipka edild@ i�'ar olunur e f en­
dim.

48
Bense ertesi giln, -eski arkada�h�a gilvene­
rek- �u mealde bir cevap gonderdimse de, iki ay­
d1r hi<;:bir cevap alamad1m.
"Kiltilphanemizi m iltemadi tefti�lerinizde,
ferd-i vahide tesadilf e tmeyi�iniz hususundaki
noktai nazanmz acizlerince de musip g6rillmil� ve
bu suretle zevaitten olan iki memur beyin kadro
harici edilmeleri f ehmedilmi�se de eski maruf ve
k1ymetli kita plann yeni harflere tahvilinde bi.iyilk
hizmetleri sebkat etmekte olan hanumn a<;:1�a
<;:1kanlmalanndaki sebe p anla�1lamam1� olmakla,
bu bapta beni tenvir buyurmamz rica ve istirham
olunur e fendim . "
$imdi ak�am 1�1klanna oturuyor, camdan ca­
ma s1zan klZll akislere kar�1 bir on bir bu<;:ukluk
yak1p ac1 ac1 bir yaz1 m a k inesinin <;:1hrhsm1 amyo­
rum . . .

1936

49
Ka§ 1 kada s 1 'ndan Mek tu p l ar:

Bal zac'm "Causine Bette", "Cesar Birotteau"


ve "La Femme de Trente Ans" ismindeki kitapla­
nm okuduktan sonra, onun hayatm1 tasvir eden
bir kitap elime gec;:ti.
Bilenler bilir elbet; ismi " H onore de Balzac'm
mi.lfrit hayat1"d1r. Yahut ben bu, "La Prodigieuse
vie de H onore de Balzac" serlevhasm1 bu �ekilde
terci.lme ediyoru m . Belki yanh�. f akat boy le bir
terci.lme edi� daha c;:ok ho�uma gidiyor. . .
Balzac'm hayatmdan en adi, e n gi.lnli.lk taraf­
lanm ele ahrsak, gcSrdi.lgi.lmi.lz �eyler, daha dogru­
su, anlad1g1m1z �eyler: Sanatkan arkasmdan t a ki p
eden, o n u yaz1sm1 yazmaktan meneden b i r �ey
vard1r. Bu nedir, bilmiyoruz? Sanki insanlann s1r­
nm fa� ettirmemek isteyen bir gizli kuvvet, sanat­
kan mi.ltemadiyen kovalamakt ad1r. Eger bu gizli
kuvvete kar�1 koyarsamz -Balzac'ta oldugu gibi­
ya erken oli.lrsi.lni.lz, ya hut da Stendhal'de oldugu
gib i, anla�1lamadan nallan dikersiniz.
Bence bu gizli kuvvet yoktur. Bu gizli kuvvet
�u hasut, korkunc;:, zay1f karakterl i , gece ri.lyala­
nnda bile, gi.lndi.lz hi.llyalannda bile sanatkan k1s­
kanan muvaff ak olamam1� sanatkard1r. Muvaff ak
olamam1� sanatkar da muhakkak kendi di.lnyasm­
da mi.lthi� bir ada md1r. Onda kinler, arzular, hat­
ta muvaff ak olmu� sanatkardan daha c;:ok tekami.ll

50
etmi!ii t ir. lkisi arasmda yalmz insanlara sunduklan
!ii e ylerin f ark1 vard1r. Ondan ate ben, kendi nefsi­
me bir rate t i pini as1l sanatkara arkada!ii olarak !iiU
di.inyada vakit gec;irmek ic;in tercih ederim. Bu
muvaff ak olamam1 !ii sanatkann iki ti.irli.i tezahi.iri.i
vard1r. Biri, alelade koti.i !iia ir, koti.i hikayeci, koti.i
romanc1 !ii e klinde t ezahi.ir eder ki, hic;bir ehemmi­
yeti yoktur. B unlar as1l sanat kardan daha sevimli­
dirler. Fakat bir de mi.inekkit denilen fena , adi,
rezil bir !ii e y vard1r ki, b una da yana bilmek ic;in in­
sanm Balzac a yannda olmas1 laz1m gelir. Yahut
da Balzac gibi yahut Balzac'm asnnda oldugu gi­
bi, insam birtak1m kadmlann anlayabilmesi, hie;
olmazsa zi.ippelikle anlar gozi.ikrnesi laz1md1r. Sa­
bahlara kadar koyu, zehirli kahveler rc;erek bir as­
rm, bir m e m leketin, birtak1m insanlann hikayesi­
ni yazabilmek ic;in ya Balzac'm hayatmda oldugu
gibi kadmlar, yahut da bunlann bulunmad1g1 tak­
dirde birtak1m ba !iik a yokluklar da l az1md1r.
Onlar d a , koti.i sana tkar ve mi.inekkit denilen
canavar. . .
Bunlars1z sanatkarm hayah ne gi.izeldir
Hele ikide bir, Louis Phi lippe asnnm baha­
neler bularak mi.inek k i t t e n ba !ii k a ti.irli.i tenkit etti­
gi Balzac'm hayah aras1ra tuhaf bahanelerle bir
memlekette sanatkan kovalamasa . . .
Ya o Balza c zamanmm korkunc; kitapc;1la n ! . .
Bunla n bugi.in Ankara caddesi yoku!ii u nda nezi h ,
soguk, sevimli , a d i , g a r i p , latif, c;irkin, gi.izel. . .
bin ti.irli.i s1f atlarla oni.imi.izde garmesek.
Ti.irkiye'nin Balzac'1 daha korkunc;, daha ac1,
daha bedbaht olmaya mahkumdur. Faka t . . . Fakat
o Balzac'm b ugi.in bunlara taham mi.il edebilmesi
gerektir. lnsan, ancak o zaman Balzac olur. lc;in-

51
de bunlan hissetmeyen romanc1 veya hikayeci, bu
mesle!'je girmesin! Yoksa -bizim gibi- ki.l<;:i.lk, za­
y1f, Ankara yoku�unun kita p<;:1lannm s1fatlan gibi
s1f atlarla, hatta kita p<;:1lar kadar ya�amadan oli.lr­
ler.
"Balzac'm mi.lfrit hayat 1 ! " Sen bana neler o!'j­
rettin?

1942

52
i K i Ki�i ARASINDA

II

- Birbirimizi tamy1p da ne olacak?


- Aram1zdaki ihtilaf kalkacak desem kalkma-
yacak. Fakat herkes saadetini bulacak. Burada
ekmegini buldugu gibi demek isterdi m .
Evvelsi ak�am vapurda giderken bir bi.lyi.lk �e­
hirden bir bi.lyi.lk �ehre gelen a<; bir kadmm bay1l­
d1gm1 gardi.lm. Yanaklan <;:okmi.l�, yi.lzi.l tath bir
<;:ocuk yi.lzi.l halini alm1�h. Dudaklanm yahyor,
adeta bir ki.l<;:i.lk kopek gibi sesler <;:1kanyor ve
mavi� mavi� bak1yordu. Fakat kadmcag1z ne lak1T­
d1 soyli.lyor, ne ayaga kalkabiliyordu . Bu bi<;:im bir
bay1lma hadisesi ilk defa gardi.lm . Kamarotlar, <;:1-
mac1 ve bir bilet<;:i ko�up kendi kamaralanna go­
ti.lrdi.ller. A<; oldugu anla�1ld 1 . Kimse ona <;:orba
verdi mi, bilmiyorum. Belki o biletleri z1mbalayan
delikanh karnesini ona vermi�. bir de <;:ay i<;:irmi�­
tir. <;:unki.l o, ben sevdigimle otururken "Ooo! Vi­
ne bulu�mu�sunuz; ne birbirinizden a ynl mazsm1z!
K1skamyorum sizi" der, giller ve bizi beraber go­
ri.lnce sevinir.
A<; ve tok, her �eydedir. Hem maddemizde,
hem ruhumuzda ! lkisinin de ekmege ihtiyac1 var­
d1r.
Vapur halkmm bir k1sm1 peynirin fiya t m 1 , bir

53
k1sm1 zeytinyagmm, bir k1sm1 �ununkini bununki­
ni firlatanlarla doluydu. Evlerinde gi.izel c;:ocuklan
vard1 . 0 a c;: kadm1 anla yamad1lar. Orkek i.irkek
bak1p gazetelere ko�tular Neler di.i�i.indi.iler der­
sin?
- Mevzuumuzla mi.inasebeti kalmad1.
- Kal masm! Mevzudan mevzua a t lanz. Fakat
ben m i.inasebet bulacag1m . lpin ucunu kac;:1rd1m
a ma, yine bulma ya c;:ah�acag1m. Sen tok ve fiyat
arhran (late�bin ve latemsil) insanlardansm, ben
de orada mavi� gozlerimle baygm bakan kadm1m.
Belki o kadmm oteki hisleri oldi.iri.ilmi.i�, yalmz
karmm doyurmak fiili kalm1�hr. Fakat benim kar­
mm t o k . Ac;: olan ic;:im . . . Sana bir ba�ka hikaye
anlatay1 m .
Eskiden, genc;:li!;limde bir cuma gi.ini.i Kag1tha­
ne'ye i n m i � , orada bir gi.izel ya kalam1�, tepelere
c;:1k m1�t 1 m . Yine bir tepe ile ba�ka bir tepenin bir­
le�ti!;li bir ki.ic;:i.ik ve iki i nsan alabilecek di.izli.ikte
yatm1� h k . Biraz sonra i.isti.imi.izdeki tepede ewela
birtak1m koyun sesleri duyduk. Aldm� e tmedik,
sonra kocaman sopah bir c;:oban peyda old u . Os­
ti.imi.izd e , �oyle on metre i.isti.imi.izde oldugu ic;:in
Kitab-1 Mukaddes c;:obanlanna benziyordu. Bizi
g6ri.ince i.izerimize dogru geld i . Kac;:amad 1 k . Yam­
m1zda durd u . Kafalanm1zdan tutt u . Ben, onun go­
ri.indi.igi.i s1rada sevgili min yanagm1 opi.iyordu m .
Ba�lanmlZI birbirine dokundurdu.
- byle degil, oyle degil, ded i . DudaklannlZI
birle�tirin !
Ne korkusuz opi.i�mi.i�ti.ik. Maviligin ic;:indeki
bulutlan dag si.iri.isi.ine kahp giden c;:oban arkasma
bakm1y o r , f akat k1s k1s gi.ili.iyordu, zannet mi�tik;
sevinm i�ti k . Bize, a�ag1dan kavgalann ve eglence-

54
lerin y1�1ld1�1 Ka�1thane'den binlerce insan sesi
hep opi.l�i.lyorlarm1� gibi gelmi�ti. Ondan sonra o
c;obam her yerde arad1m. Ha kikaten Arkadya'dan
gelmi� olacak ki, bir daha ona insanlar ic;inde
rastlamad1m.

1942

55
SEVGiLiYE MEKTUP

Seninle di.lnya ahval inden konu�uyorduk. Bu


vaziyet kar�1smda sana hislerimden bahse tmemi
istemiyordum. Bana kahrsa hie;: de ay1p bir �ey
yapm1yorum. lnsanlar birbirlerine nas1l f elaket
gi.lnlerinde daha c;:ok sokulurlarsa, ben de aym �e­
yi yapm1yor muyum?
lstiklal Harbi 'nde kasabamlZI kah Yunanhlar,
kah Abazalar i�gal ederd i . Biz konu kom�u bir
araya toplamr, 1�1klan sondi.lri.lr, birbirimize gi.lve­
nir otururduk. Bir mi.lthi� firtmah gece ha hrhyo­
rum: Evimiz kendi evimizdi. 0 gece �im�ekler bir­
birini mi.lthi� gi.lri.llti.llerle kovahyordu. Bahc;:edeki
a gac;:lar eski bir ahret lisamyla konu�uyordu.
Uza ktan denizin kayalara toslad1gm1, kayalann
denize ve denizin kayalara homurdand1gm1 duyu­
yorduk. Bi.lti.ln ev halk1 bir sofraya toplanm1�hk.
$im �eklerin mavi 1�1gmda birbirimizin yi.lzi.lni.l go­
rebiliyorduk. Evimiz bir ormanm ic;:inde ve koyden
uzaktayd1 . Yakmlara �i m�ekler de di.l�i.lyordu.
Korkudan ziyade bir beraber bulunmak hissiyle,
hatta gece yansmdan sonra hie;: boyle birle�memi�
olmaktan dogmu� bir hazl a , �im�eklerin soguk ay­
dmhgmda mavi, c;:ok yakm beyaz sevgili c;:ehreleri
g6ri.lyordum: Anam, babam, k1z karde�i m , teyze­
min bi.lyi.lk klZI . . . Kimbilir belki yakm kom�ulan­
m1z olsayd1, onlan da c;:agmrd1k.

56
Seni yalmz boyle �im�ekli havalar i<;:in istedi­
!;)im a klma gelmesi n . Seni �im�eksiz havalarda bir
sandala a h p o!;)le uykusuna yatm1� bir evin, beyaz
kire<;: badanah sahil kasabasmda sandahm1z1, bah­
<;:elerin , hamaklann , uyumu� insanlann, sahile
e!;)ilmi� <;:amlann golgesi vura vura, sandal denizin
dibinden bir kan� yukarda , sahile si.lri.lni.lrcesine
k1y1dan goti.lrmek, suda ki.l<;:i.lk bahklann ka<;:1�h!;)1-
m, <;:ak1l ta�lannm �ekillerini kaybedip buldu!;)unu;
ye�i l , san, kumral, hatta beyaz yosunlarm oyna�­
hklanm gostererek dola�hrmak ve o anda <;:1kan
ki.l<;:i.lk bir hava ile kokun burnuma de!;)di!;)i zaman
sevinmek ve sana o zaman a�ktan gi.lzelle�en ve
iyile�en dertsiz, hastahks1z yi.lzi.lmi.l gostermek, se­
ni ne kadar sevdi!;)imi yalmz gozlerimle anlatmak,
yalmz yi.lzi.lmi.ln ortasma di.l�mi.l� ince bir saadet
<;:izgisi ile her �eyi ifade etmek isterd i m .
Fakat b u kadar bulu tsuz, bu kadar ri.lzgars1z,
bu kadar �im�eksiz di.lnyada ya�ayamayaca!;)1z.
Boyle anlarda t a <;:ocuklu!;)umdan beri kahraman
kesildim . Sen bana sokul, yaslan. Ben <;:aresiz,
�im�eklerin 1�1!;)mda senin bak1r <;:ah!;)1 gozlerini
g6reyim ve kaybede yim. lnsanlann birbirini yedi­
!;)i �u bi.lyi.lk kavga di.lnyasmda iki insanm de!;)i l ,
binlerce insanm, <linden, ideolojiden, h e r �eyden
uzak, f akat her �eye ra!;)men sevi�ti!;)ini gormese­
ler bile bilsinler. Buyi.lk laflar soylemeden, "Haki­
kat budur ! " bile demede n , insan oldu!;)u muzdan
beri olagelen, bir ba�kasmda kendimizi duyabildi­
!;)imiz, hatalanm1z1 ve meziyetlerimizi anla yabildi­
!;)imiz �eyi yapah m : Sevi�eli m .
Belki h e r �ey hakikat tir. Belki h e r kavgada
bir h a k , bir hakh ve bir haks1z vard1r. Fakat a�kta
ne h a k , ne hakh, ne haks1z, hatta ne de bir haki-

57
kat vard1r. Onda yalmz bi.ii i.in bunlann yoklugun­
dan varolan bir �ey, gi.izellik vard1r.
Hi<;bir �eye inanm1yorum, sevgilim. Yalmz
senin ve gi.izelligin -senin gi.izelligin degil, o t a ­
ma men ayn bir �ey- bi.iyi.ik harflerle bir g iize l l i k
varolduguna inanm1yorum. Buna da inanmamak
denmez, <;i.inki.i bi.iii.in gazeteler, bi.iii.in mecmua­
lar, <;i.inki.i bi.iii.in di.inya bize b1y1k altmdan gi.ili.im­
si.iyor. Bize "inanmayanl a r ! " diyorlar.
Harbi yapan onlar, onu bitirecek de biziz de­
sem, pek bi.iyi.ik muharrir edas1 takmacag1m1 he­
saplam1yor degilim. Fakat mademki sen, di.inya ile
�u veya bu ti.irli.i benden bir alaka bekliyorsun. Ben
de kendimi hakh <;1karmak i<;in bugi.inki.i bi.iyi.ik
mi.itefekkirler gibi laf soylemekten kendimi mene­
demezsem affet, kusura bakma, tekrar edeyim:
Harbi yapan onlarsa , onu bitirecek biziz. Bi.i­
ii.in k1� bulu�amayaca!'.)1m1za sen memnunsan me­
se]e yak! Yazm ben seni yine bulurum. Belki harp
de bitmi� olur. 0 sana vaadet ti!'.)im gezintiyi yapa­
nz. Bizim adanm kenannda beyaz evler f ilan yak
ama, o kadar vah�i kayahklar, o kayahklara as1l­
m1� <;am a !'.)a<;lan ve kaya , ku�, tepe, <;i<;ek golge­
leri var ki. . . Sesim gi.izel ol mad1g1 i<;in sandahm1-
za bir de gramofon koymay1 di.i�i.ini.iyoru m .
M e r a k etme . Gramofon plag1 t e k insan sesli
olmayacak; bir koro, �oyle bir kala bahk ve bilhas­
sa <;ocuk sesli kadmlann ve kadm sesli <;ocuklann
beraberce okuduklan bir saadet �ark1s1. . .
Sen de sevmezsin t e k insan sesini degil mi?
Aman ne pis �eydir o ! 0 kendini ne begenmi�lik­
tir. Ne bet �eydir; tek insanm bir gram of on p]a­
gmda ha yk1rmas1! . .
1942

58
TURK�EYE TERCUME
EDiLEMEYEN KIT AP

Birisi frak yaptmyordu . H alis ketenden bir


beyaz papyon kravat alm1�. onu du�unuyordu. Fa­
kat bu du�uncenin yam ba�mda bulamk bir fan
halinde, terbiye sistemle rinin c;:ahlan, parmakhk­
lan -seyyar foto!1rafc;:1larm bayram yerlerinde c;:1-
karthklan foto!1ra flann fonu gibi- mu�amba ustu­
ne resmedilmi� bir bahc;:e, bir uzak ko�k, bir �eh­
rin yangm kulesi, bir vapurun kupe�tesi , bir tay­
yare vuzuhsuzlu!1uyla duruyord u . Bu, c;:ok eski
manada guzel bir burjuva c;:ocu!1uydu. $i �mand1,
yanaklan tombul ve k1rm1Z1yd 1 . llim ve t erbi ye,
sis tern ve edebiyat kaf asmda resimler c;:iziyor; mu­
temadi bir naturmort sergisi ic;:inde du�unuyord u .
N i c;: i n b i r c;:ocuk gibi gi.ili.iyor, nic;:in di�lerinin ke­
nannda ve pembe a!1zmm ic;:inde tukurukten �ef­
faf balonlar, pedagojisini bu kadar ac;:1kc;:a if�a edi­
yordu?
Bir masanm ba�mdayd1lar. Oc;:u de orada . . .
Bu tun isteklerin sustu!1u yerde . . . lsvec;:li k1zlann,
doymayan Alman kadmlannm, havai, tath Frans1z
c;:ocuklannm ic;:inde tahsil et mi�lerd i . Ve bu pasta­
neyi belki de hahralanm tazeledi!1i ic;:in tercih edi­
yorlard 1 .
Ortada oturan esmer b i r adamd1. Na mazm1
k1hp a ptesini tazeledikten sonra, dinsizlik hakkm-

59
da bir konferans vermeye haz1rlamyor gibi bir ha­
Ii vard 1 . Sozlerini tartara k soyli.iyordu . Mi.itemadi­
yen yazmak, konu�tuklanm ve bu saniyede di.i­
�i.indi.iklerini kaydetmek, vermek istedi�i eseri bir
saniyede ver ebilmek, her �eyi evvelden birer birer
ha z1rlamak ve birdenbire vermek istiyordu. Zan­
nederim dima �mda muhavereler vard1 . Muhakkak
kafasmda bir kitap yaz1hyordu.
Oc;:unci.i �ah1s hakkmda hic;:bir fikrim yoktu.
Konu�muyord u . Arkada�lanndan bamba�ka di.i�i.i­
ni.iyordu. Kahps1z ve ta�km bir sanat istiyordu.
Belki sanat ic;:in kendi damarlanm kesecek. Bir­
denbire o kadar enerj isiz bir hali vard1 ki, sanki
tam alum anmda "Ya�ama k ! " diye ba�mp yata­
�mdan kalkacak ve senelerce gene bir oli.i gibi ya­
�ayacak samhyordu. Fakat bana ilk anda yaph�1
tesir c;:ok ba�kayd 1 .
" Oc;:unci.i ce mrenin topra�a di.i�ti.i�i.ini.i biliyor
musunuz?" diye birdenbire soruverecek. Ve saf
bir kadm haliyle;
"Art1k havalar yava� yava� 1sm1r. Gi.inler ya­
va� yava� uzar, merak etmeyin yaz geldi , diye­
c e kt i .
Onlerinde bi.iii.in b i r omi.ir v e kainat vard1 .
Bi.iii.in kitaplan anhyorlard1 . En tath i limlerle u�­
ra�1 yorlard 1 . Ma nevi bir i k lime c;:ekilmi�lerd i .
" Madde v e maddecilik b i r manas1z felsefedir" de­
miyo rlard 1 . B i r ki.ic;:i.ik terci.imeyi i.ic;: i mza ile c;:1ka­
n p yetmi� be�er lira pay etmek ic;:in konu�uyorlar­
d 1 . Oc;:unci.i �ah1s bu paya i�tirak etmedi . <;:unki.i
kanaa tkard 1 . Daha ziyade kendi sahas1 dahilinde
sakin c;:ah�may1 tercih edi yordu, bir ki.iti.iphane ve
bir �ohre tten ba�ka hic;:bir arzusu olmayan insan­
lara benzeyen bu i.ic;: i nsanm yanmdaki mahluk

60
adeta bir c;:ocuktu. Ne soyleseler tasdik etmek, ne
soyleseler gi.llmekten ba�ka hic;:bir �ey di.l�i.lnmi.1-
yordu. Bu c;:ocuk, terci.lme edecekleri kitabm ismi­
ni bilmiyordu . Neden bahsettigini bir kelime ile
soylese anla�1lmayacak. Fakat mesele anla�1hp
anla�ilmamasmda degildir. 0 halde bahset tikleri
ve terci.lme edecekleri eser neydi? Bu suale �oyle
cevap verilebilir: "l�in ic;:inde 500 lira vard 1 . "
Bu isim terci.lme edecekleri kit abm a d 1 d a
olabilir. Pastaneye ka�lan yukard a , surah b i r gay­
ri tabii zevkle boyah, si.lsli.1, ilk be�eri ve tabii ma­
nalan uc;:makla beraber, yerine zeka, moda ve ka­
dmhk c;:ok �eyler b1rakm1� -insanm tabii arzulanm
degil, anormal hislerini ayakland1ran- gene;: bir
kadm gird i . Gi.lzeldi. Gi.lzelligin ne oldugunu bil­
me yenler ic;:in harikulade yd i . lnsan bu kmn y1lan
vi.lcudunu bir saniyede yere y1kmak ic;:in ayaklan­
mak ve birdenbire bir denize girmek ic;:in soyun­
mak iste r . Ve sonra o denize , o deniz ic;:inin ihti­
rass1z sakin maviligine kan�m1� ve suyun i.lsti.lne,
sap1k hislerden uzakla�m1� gibi c;:1ka r . Ve "Disi p­
lin" kitab1 bu k1z ic;:in terc i.lme edilebilir. 0 zaman
elimizde k1hc;:, bir sur i.lsti.lnde di.l�man gemilerine
kar�1 hirer Donki�ot kesilebilirdi k. Dardi.lmi.lz de
terci.lme edilecek kitabm parasma baka n , pasta­
nenin ve modernizmin gi.lzel k1zma dondi.l k .
$i�man, gene;: pedagoji alimi, e s m e r entelek­
ti.lele dondi.l .
- Ver kitab1, dedi . Ben terci.lme edeyi m .
Aptes ald1ktan sonra dinsizlik hakkmda kon­
f er ans verecek es mer ese yist: ·

- Nas1l veririm, kita p ve fikir beni m . Sen ter­


ci.lme et. Fakat paranm yans1 benim olsun ve is­
tersen arkada� sana yard1m etsin.

61
- Sizin olsun, dedi, isteme m .
b t e k i c;:ocuk t a b i a t h , her soze gi.llen ve ko­
nu�mayan adam ic;:inden;
"Hakikaten bu k1z, paras1z yakalanma z!" diye
di.l�i.lndi.l. Halbuki bu modern, zi.lppe, latif k1z bir
ki.lc;:i.lk kaya bah�1 gibi be kliyord u . 2 0 p arahk bir
olta ile yakalanacak b i risiydi . Ve nitekim onu,
herkes u cu n a acayip hayvanlar, oyuncaklar t ak1l­
m1� olt alarla besbedava yakahyorlard1 .
Biraz gayretle bu dart ki�iden i.lc;:i.l, bu ka�lan
yolunduktan sonra istedi�i �ekilde di.lzeltilmi� ki.1-
c;:i.lk klZI yakalad1lar. Ve bu yi.lzden "Disiplin" is­
mindeki kitap, Ti.lrkc;:eye terci.lme edilemedi. Ter­
ci.lme edilemedi�i de gayet iyi oldu.

1 936

62
AYAGIMA D O LA�AN ROPORTAJ

B i zim sekreterle matbaadan <;1km1�, yoku�u


iniyorduk. Yedig i.i n 'i.i n sekreteri <;ekik gozli.l, orta
boyl u , ih ti yarh!;jmda tin tin olacak, kendisine ya­
va� yava� ah�1lan, ah�1lmca da ondan vazge<;ile­
meyen bir arkada�hr. Di.l�i.lnmeyi sever. Kendi
di.l�i.lnceleri ba�kasmmkilerle aym bile olsa a yk1-
nym1� gibi gozi.lkerek ba�kasmm di.l�i.lncelerini
o!;jrenmeyi sevdi!;lini samyorum.
S e kreterle di.lnyadan, ge<;imden, insandan
soz a<;m1�hk. Ba�ka �eyler di.l�i.lni.llmeyen gi.lnler­
de ya�1yoruz. A�ktan soz a<;sak hemen ay1p olu­
yor. <;:i<;eklerden soz a<;1lsa ol mu yor, tutmuyor.
Sekreter �oyle diyord u :
- Allah herkesin nzkm1 verir, dostum. Yoksa
sokakta a<;tan ge<;ilmez.
Ben;
- B u i � e A l l a h kan�maz, diyor, devam etme­
ye <;ah�1rken:
- Evvela inamr m1sm, inanmaz m1sm?
Bu suale hemen derhal cevap verebilecek ka­
dar o gun kuvvetli de!;lildim sanm m .
- . . . 0 ba�ka mese l e ! Yalmz �unu soyleyebili­
rim ki, Allah her sabah k a l k1 p , �u H asan'a, �u Ah­
met'e , �u H1risto'ya, �u Moiz' e , �u Kirkor'a diye
pey e tmiyor herhalde.
- Ya ne ya p1yor?

63
- Onun ne yaphgm1 bilmem. Arna insanlar
sabahleyin kalk1yorlar. . . Hatta kilerini doldurmu�
olanlar bile kalk1yorlar, o gun ne yapacaklanm ,
<;:ark1 nas1l dondi.lrebilece klerini di.l�i.lni.lyorlar. Ki­
mi ko�up terliyor, kimi kafasm1, kimi adalelerini,
kimi baca klanm, kimi s1rtm1, omuzunu ortaya ko­
yuyor . . .
- Arna Allah da nzkm1 veriyor.
- R1zk1 Allah gonde rmiyor. lnsanlar onu ter-
le, yorgunlukla, didinme ile hak ediyorlar.
- Elbe tte elleri bogri.lnde otururken de gon­
derecek degil ya!
- Peki, karaborsac1lara nas1l gonderiyor der­
sin?
- Kamyonla ! . . diyor, gi.lli.l�i.lyoruz.
Bab1ali yoku�undan inilmi�, Allahm insanog­
luna gokten zembille hediyeler gonderecegi iki­
miz tara fmdan da pek kabul edilmeden Yeni Pos­
tane'nin kap1sma vanlm1�hr.
Sekreter etrafi goste rdi:
- Hepsi ko�uyorlar, gori.lyor m usun �u insan­
lan? Ekmek parasma. Bu karga�ahk, bu kovala­
maca hep -koltugunun altma i.l<;: <;:eyreklik bir ek­
mek s1k1�hnlm1� bir hamalm ekmegini gostere­
rek-; onun i<;:i n .
Beyaz ceketli b i r lokanta garsonu elinde b i r
t e psi, h 1 z h h 1 z h bir yaz1haneye yemek goti.lri.lyor.
Arkadan kollan s1vah ceketsiz bir delikanh adeta
ko�arcasma elinde bir kag1d1 salla yarak yi.lri.lyor,
daha arkadan da elinde bir ekmegin dortte i.l<;:i.l,
ayaklan <;:1plak bir hamal, oteki elinde ipi sallaya­
rak gidiyordu. Birdenbire, -oyle samyorum ki, o
gomlegi s1vah, ceketsiz, bir ti.lccar katibi oldugu
her �e yinden belli gen<;:, belli belirsiz lokanta gar-

64
sonuna c;arptJ- garsonun elindeki tepsi yere yu­
varland1. Tabaklar kmld 1 . Asfaltm i.lzerine bir be­
yinle , ye�il salatalar, i.lc; biber dolmas1 seriliverd i.
Lokanta garsonu t epsiyi yerden kald1rd 1 . Et­
rafma c;abucak t oplanm1� ol anlarm yi.lzi.lne bak­
madan elleri bogri.lnde, tepsi kalc;asmda, gozi.l
dolmalarda duraklad1.
G arson bir mi.lddet oylece durdu. lc;inden ge­
c;enleri kestirmek zor bir �ey degild i. Hepim izin
ak lmdan garsonun onlan tekrar te psisine alacag1
di.l�i.lncesi gec;iyordu. Onun da a klma ilk gelen bu
oldu . Dolmalara b a kt 1 . Tozlanm1� beyine dondi.l.
Ona, "Ah sen, ah sen! Bi.lti.ln kabahat sende ! '' der
gibi ba ktJ. K1pk1rm1Z1yd 1 . $a�kmd1. Bir yandan us­
tasm1 di.l�i.lni.lyord u . Dokunsan aglayacak gibi bir
yi.lz baglad1 . Sonra ic;inden gec;en bir soze, bir ka­
rara uydu. " N e yapahm? Kaza ust a ! " der gibiydi.
Kmk tabaklardan bir k1smm1 bir �ey yapm1� ol­
mak ic;in t oplad 1 . Dolmalara bir daha goz attJ. Be­
yine bu sefer hie; bakmad 1 . Yi.lri.ldi.l gitt i .
$imdi dolmalarla beyinin ba�mda di.l�i.lnen iki
c;ocuk, i.lsti.l ba�1 t ertemiz bir e fendi, bir ihtiyar
h amm vard1 . Biz de kar�1 kaldmmda duruyorduk.
Hepimiz yere di.l�enlere bak1yorduk. Garsona
adamak11l1 bakmam1�tJk bile. Bugi.ln bile iyice yi.1-
zi.lni.l hatJrla m1yoru m. K a c; ya�mda gozi.lken bir
adamd1? Nas1l bir adamd1? Uzun muydu, k1sa m1?
Zay1f m1, �i�man m1? H e pimiz dolmalarla beyine,
onun yanma di.l�mi.l� ince ince k1y1lm1� filiz salata­
ya bak1yorduk. Sanki dolmalara kabahat i�lemi�
c;ocuklar gibi, "Ay1p degil mi, pie; kurulan?" der
gibi bak1yorduk. "Bu yap tJgm1z yak1�1r m 1 size?"
l�te tam bu s1rada, garsondan o n , on be�
ad1m geride yi.lri.lyen k ol tugunun altma i.lc; yi.lz dir-

65
hem e kmegini s1k1�hrm1� hamal da dolmalara
yakla�m1�h . -Belki olam anlahrken aym si.lrati ve­
remiyorum- Bi.lti.ln bu hadise hemen bir yirmi sa­
niye ic;:inde olup bitmi�t i . Hamal yi.lri.lyi.l�i.lni.l hie;:
bozmadan, acele etmeden, sallana sallana geld i .
Verdekilere bizim g i b i , onlarla konu�ur gibi bak­
mad 1 . Hemen egildi. Garsonun yansm1 toplad1g1
tabak kmnhlanndan en bi.lyi.lgi.lni.l sec;:ti. Veniden
kald1rd 1 . lc;:ine beyini koydu, sonra biraz ilerdeki
salataya uzun, kuru, kemikli sert bir bilek uzand1.
Ve�il salatalan da beyinin i.lsti.lne koyd u . Bizim
uzaktan e pe yce sec;:emedigimiz bir ufak san �eyi
eline ahp bakt1. Bu bir limon parc;:as1yd 1 . Sonra
ayaga kalkt 1 . lpini beline soktu. Tekrar egildi. Ve­
re koydugu e kmegini opti.l. Tabak tutan elini kol­
tuk altma yerle�tirdi . Bo� kalan eliyle dolmalan
kavrad1 . lhtiyar hamma;
- Gi.lnah teyze, yaz1k! Bir kursaga girsin hie;:
olmazsa . . . dedi.
Vi.lri.ldi.l g i t t i .
Sekreter b a n a b e n se kretere b a k t 1 m . O ;
- Gordi.ln mi.l? ded i . Nas1l gonderirmi� Allah
herkesin nzkm1?
Bunun bir tesadi.lften ba�ka bir �ey olmad1g1-
m bilmiyor degildi k . H a k i katen garip bir tesadi.lf­
ti.l. Arna bizim biraz evvelki di.l�i.lncelerimizin i.ls­
ti.lne di.l�mi.l� bir tesadi.lfti.l. Di.lnya boyuna doni.1-
yordu. Vine de insanlar nzklanm c;:1karabilmek
ic;:in y1rtm1yorlar, c;:1rpm1yorlard 1 . Vine de gi.lnden
gi.lne , daha c;:ok c;:ah�malan, daha c;:ok didinmeleri
laz1m geli yordu . Vukandan bunu tanzim eden hic;:­
bir kuvvet yoktu . Ancak insanlar birbirlerinin hak­
km1 yemekle bu i�e c;:are bulabilirlerdi. Bi.lti.ln di.ln­
yada mesele gelip buraya dayanm1�h-

66
Biltiln di.inyada insanlar bu i�i di.i�ilnilyorlar­
d1. Harpler bunun ic;:in oluyordu. Ancak insanlann
birbirlerini di.i�ilnmesi, haks1zhk e tm e mesi, birbiri­
ni sevmesi her insano�lunun kendisi gibi bir var­
hk oldu�unu anlamas1 �arhyla bu ekmek ve kahk
i�i halledilebilecekti. H e r giln tabaklar kmlmaz,
dolmalar yere di.i�mezdi.
Arna . . . Gokyilzilnden inmi� bu gilzel tesadil­
filn, sakallan uzam1� b i r ip hamalmm yilzilne
serpti�i tath gillilmsemeye de can dayanm1yordu.
Arna i�/ n bir de oteki tarafi vard1. Belki lokantac1,
garsonu kovmu�tu . Belki de haftahk kazancmdan
bir k1smm1 kesecekti.
Sekreter de benimle beraber boyle di.i�ilnil­
yordu, ama yine de beni k1zd1rmaya c;:ah�1yordu:
- Allah sabahleyin kalkt1. Hamal Ha san'm,
y a h u t Hilseyin'in beyin sala tas1yla biber dolmasm1
"Nefaset Lokantasi" a�c;:1s1 Bolulu Mehmet Efen­
di'ye haz1rlath! . . diyord u.
Sonra bana bakt1. B e n anlad1m.
- Oyle , dedi m . Sait kuluna da bir beyin sala­
tas1 ile iki biber dolmasma bunu oturup yazmak
di.i� til.

1 94 7

67
Di� VE Di� AGRISI NEDiR
BiLMEYEN ADAM

Ak�amlan i.i.c;:-dort barda k bira ic;:mek adetin­


de iseniz, dubleleri aym yerde ic;:meyip ayakta bi­
ra ic;:ilen yerleri dola�may1 severseniz, muhakkak
rastlam1�s1mzd1r. Siyah b1y1klan, terte miz gozleri,
uzunca bir c;:enesi vard1r. <;:: a buk c;:abuk konu�ur,
ama baz1 harfleri heceleyemez. Oc;: biradan f azla
ic;:mi�se, c;:ok dikkatli dinle m e k �arhyla , size kendi­
sini tamtabilirim. Di.i.nyanm en tath, en iyi adam1-
d1r. Ona, �eker gibi adam diyebiliriz.
Anadolu Pasaj 1'nm nihayetinde, ki.i.c;:i.i.ci.i.k bir
kahve. Kahvecinin eli ile c;:ektigi mis gibi kahve­
sinden ic;:mek ic;:in gelen i.i.c;:-be� tiryaki. . . Duvarlar­
da av, sonbahar, k1�, �ato levhalan. Ko�edeki ma­
salann biri i.i.zerinde bir daktilo ma kinesi gorecek­
sini z. Ak�amm i.i.c;:-dort birasm 1 , c;:oluk c;:ocugunun
naf akasm1 bir ki.i.c;:i.i.k yaz1 makinesi ile namusluca
kazanan adam ordad1r. lranh kahveci:
- Succuh yer, fmd1h yer, cewiz yer, salatahh
yer. . .
Dogu�tan gozleri g ormeyenler olur. Dogu�­
tan sag1r ve dilsizler olur. Dogu�tan ayaks1zlar,
kulaks1zlar da belki gori.i.lmi.i.�ti.i. r . Dogu�tan di�siz
adam olur mu? Olmaz olur mu? "Hepi miz di�siz
dogdu k. Di�leri miz sonradan c;:1km1�t 1 r , " diyeceksi­
niz . "Oyle ise, dogdugu gibi di�siz kalan adam bu-

68
lunur mu?" diye sorsa m , "Olur mu oyle adam
da?" dersiniz. l�te size boyle bir adam: Bay Ferit
Yazgan.
Kendisi, " Dogu�tan di�sizim" diyor. Dogru
degil b u . "Dogdugum gibi di�sizim" demesi laz1 m .
Ayaklanm1z ic;:in, b i r cihe tten dogru, b i r cihetten
yanh�. sonradan c;:1kmad1r deriz. As1l di�lerimiz
sonradan c;:1kmad1r.
Dogdugumuz gun seyrek de olsa , yumu�ac1k
sac;:lanm1z vard 1 r Arna a gz1m1z ku� agz1, canavar
0
olmayan bahk agz1 gibidir. Dostum Bay Ferit Yaz-
gan dudaklanm aralay1p da agzm1 gosterdigi za­
man, insan �a�1p kahyor. Onun uzunca c;:enesiyle,
bir tek k1h agarmam1� kara b1y1klarmm arasmda
insan inci gibi pm! pm!, hafifc;:e sanya bakan sag­
lam, kuvvetli di�ler beklerken, k1pk1rm1Z1 bir c;:u­
kur, di� yerine de sanki naylondan yap1l m1� ince
bir k1rm1Z1 c;:izgi goruyor.
Dogu�tan kar o l m a k buyuk bir tabiat haks1zh­
g1, bir f elakettir. Sonradan kar olmaktan daha ac1
degil ama. Anadan dogma karun dunyaya kendi­
ne gare bir �ekil vermesi, hatta bir dunya garu�u­
ne, bizim kavrayamayacag1m1z bir dunya garu�u­
ne sahip bulunm as1 m u m ku n . Kimbilir guzellik de­
digimiz garip, mudaf aas1 mu�kul, c;:ogu zaman
haks1z �ey, belki sesimizd e , belki kokumuzda, bel­
ki ellerimizin s1cakhg mda ve titreyi�indedir. H er­
halde anadan dogma bir kar k1zm sec;:ecegi erkek
muhim bir adamdi r . Gozlu kadmlarm anlayama­
yacag1 bir guzellige , bir erkeklige sahiptir.
Dogu�tan sag1r ve dilsizlerin talihi, karunku
kadar ters olmasa da, yine bir e ksikliktir. Bay Fe­
rit ic;:in boyle bir �ey du�unmuyorum. Ben bunu
bir e ksiklik, bir kusur b i le saym1yoru m . Bir defa

69
ne o g1rg1r makineli di�<;i odalan, ne yanag1m1z1
ke<;e gibi yapan morfin, ne de -Allah di.l�mamma
vermesin in�allah- di� a gns1 ! . . Gece yans1 ta th
uykudan azgm bir di� agns1 ile uyanrnay1 bir ha­
yal edin hel e ! Bi.lti.ln boyle �eyler ba�kalannm . Ne
kerpeten kabusu, heyulas1, devi, karakoncolosu! . .
Bay Feri t ;
- Boyle dogdu m , boyle olecegim, diy or. Arna
her i;ocuk gibi bol bol <;akal erigi yiyememi�i m .
H1yan rendeler, fmd1g1 ezermi�im. Ne yapahm,
taksirat! . . Belki di.lnya nimetlerinin tadm1 sizin ka­
dar bilmem ama, hepsinden hirer lokma tathm .
Tathm ama, sertlerini b i r ti.lrli.l sevemedim. Fm­
d1ktan, cevizden ho�lanmam.
- Ne seversin, Ferit Bey?
- Neleri sevecegim birader! . . Tabii yumu�ak
�eyleri .
Ferit Bey'in li.lgatinde di� kelimesi yoktur. Ne
kimseye di� biler, ne di�e dokunur, ne de di�i ge­
<;er. Halim selim adamdu. Fazla a l akadan h o�lan­
maz. Adami severse derdini anlahr, tath tath ko­
nu�u r . Ben k endisini pek severim. 0 da beni se­
ver ki konu�uyor.
- Kirk dokuz ya�ma girdi m . $imdiye kadar
mide agns1 i;ekmemi�tim. Yalmz bu sene midem­
den s1kmh i;ekiyorum . lyi hazrnedemiyorum her­
hald e .
- Ne yeme klerini seversiniz. H erhalde lapa
gibi, si.ltla<; gibi olanlanm . . .
- Onlan bile sevme m . Suyu severim, su gibi
'e
�eyleri severim. Gi.ll rek ilave ediyor:
- Ozum suyuna, arpa suyuna, arada olma k
�arhyla, i m a m suyuna yi.lzi.lm yokt ur. Ne yapar­
s m , benim di�im de onlara gei;iyor.

70
lranh kahveci:
- $akka yapar, inanma! 0 ne cevvizler k1rar.
Cevvizi gozzi.lmi.ln oni.lnde agzmda k1rd1. !nan ol­
sun gozzi.lmle garmi.l�e m .
B a y Ferit g o z k1rp1yor .
- lnan m a , diyor, T ahr an'a i.lc;: kilometre me­
safede dogmu�tur. lnanm a !
- Yalan m 1 soylirem?
- Yerim a ma, elimle ezerim de sonra agz1ma
atanm.
- Ezmeden atarsm.
- Sen yine oyle bi! . . .
Gi.lli.l�i.lyoruz. Sonra Bay Ferit elimden kale­
mi kag1d1 ahyor, bir �eyler yaz1yor. l�te yazd1klan:
" 1 3 1 5 senesinde, Sultanahmet'te Nakilbent
mahallesinde, Gi.lzelc;:e�me sokagmda dogmu�um.
Mahalle mektebi, Sultanahmet Ri.l�tiyesi'ni ikmal
ettikten sonra, askerligim geld i. Fakat hep tecil
edildim. Evliyim. lki c;:ocuk babas1y1m. Biri k 1z, bi­
ri e r k e k iki evlad1m var. \;ocuklanmm di�leri, Al­
laha �i.lki.lr, sapasa!;jlamd1r. Ailemde hie;: di�siz in­
san yak. Gerek Kad1rga Di�c;:i Mektebi'nd e , gerek­
se Gi.llhane H astanesi'nde uzun muayenelerden
sonra di� sinirlerimin f azla kuvveti yi.lzi.lnden di�­
l erimin c;:1kmad1!;l1 neticesine vanlm1�hr 0 zaman
talebe bulunan di� tabibi Hi.ldaverdi , di�lerimi
yapmak ic;:in elinden geleni yaph ise de muvaff ak
olamad1 . A!;lzunm radyografisini, kahbm1 ahp Pa­
ris'e gonderdiler. Oradan bana bir takma di� gon­
derdilerse de, t u t mad1. Nihayet c;:ene kemi!;limin
kemikleri inki�af edemedi!;li ic;:in di� tak1m1 yap1la­
mayaca!;j1 anl a�1ld1. . .
- Bay Ferit, �imdiye kadar bir s1kmh c;:ektiniz
mi?

71
- Milhim bir s1kmh degil.
- Di� agnsm1 tercih eder miydin?
- Di� agns1 nedir? Mide agns1 gibi bir �ey-
se . . .
- <;:ok daha f ena.
- Nas1ld1r?
- Tarif edilemez ki d i� agns1 .
- Mide agns1 edilir m i ?
- H i <; boyle anadan dogm a, yanh� a m a n e
ise , di�sizler g6rillm il� m il?
- Ben Tilrkiye'de b i r taneyim. Bilmem ba�ka
memleke tlerde var m1? Arna sanm1yorum! Dilnya­
da di�i <;:1kmam1� t e k ada m 1 m .
- Ferit B e y , kimbilir belk i bu bir tekamilldilr.
Belki yann, bu vah�et zamamm1zdan kalma <;:abuk
<;:ilrilyen kem ikleri hep birden kaybedecegiz. Bir
zaman gelece k , belki bi.itiln <;:ocuklar di�siz doga­
cak.
Bay Ferit gilldil.
- Teselliye ihtiyac1m yak, dedi. Sizin kuyum­
cu <;:ar�1sma donen di�leriniz ba�kalannm e t ini,
e kmegini yemek i<;:in bir vesile ise, ben halimden
memnunum .
Sahiden de o y l e . B a y Ferit miltevaz1, alnmm
teriyle kazamp ya�am1� b i r ada m . Hepim izden da­
h a az, daha yumu�ak �eyler yemi�. Sert ten, k es­
kinden nefret etmi�. Evvelce Beyoglu'nda , Sultan­
ahmet'te bidayet mahkemelerinde zab1t katipligi
yaparm1�. $imdi tam sekiz senedir daktiloluk ya­
p1yor. Kontratlar dolduruyor, istidalar, mektuplar
yaz1yor.
- Yalmz, diyor, son zamanlarda iyi g1da ala­
mad1g1mdan, gozlerim bozulmaya ba�la d1. Ona
camm s1k1hyor. Doktorlar vitam insizlikten diyor-

72
Jar. Bir de �u mide a!;jnm olmasayd1, di�sizlikten
yana bir �ikayetim olmayacakt1.
Kahveye kontratlanm t azelemek i.lzere kirac1-
lar, ev sahipleri geli yor. 0, ne�eli bir yi.lzle kont­
rat ka!;j1tlanm daktilonun demiri arasma s1k1�hnr­
ken bana ;
- Vine bulu�ahm, diyor, �oyle bir-iki bardak
bira ic;:eriz. Hem di�ten konu�mam1� oluruz. Beni
bilmedi!;jim �eyden konu�turma fazla .
Hele iki-i.lc;: bardak biradan sonra Ferit Bey
ne �en, ne ho�tur bilseniz! Oyle kahkahalar atar
ki , hayali kuvvetli olan, o nun elli ya�mda bir teki
bile c;:i.lri.lmemi� otuz iki di�inin pm! pm! a!;jzmda
parlad1!;jm1 gori.lr.

1 947

73
GUZELLER SE�iLiYOR

Gi.izellerden hic;biri daha gelmemi�ti. Ilk ge­


len Perihan Oc;oluk old u . Gi.izel bir ba�lang1c; de­
dim kendi kendime, boyle giderse sahiden gi.izel­
ler g6rece!;jiz. Sa!;l yana!;jmm alt k1smma do!;jru,
c;enesi i.isti.inde ki.ic;i.ici.ik bir c;ic;ek a�1s1 yeri gibi
gec;mi� bir Antep c;1bam hemen bir kac;amak buse
gi.izelli!;jinde. Ozi.im gibi gozlerinde bir cenup ri.iz­
gan firtmas1. Esmer, uzun. Sac;lan yaz gi.ine�in­
den nerede ise kumral k e silecek.
Bir gi.izele ne sorulabilir? Korolas1 kaf a . . . Oy­
le zamanlarda durursun ki! . . Akhma sormak ic;in
ancak �u sual geldi. Soramazd1m y a ;
"Demokrat Parti'den mi, Halk Part isi'nden
misiniz?"
"Hangi �airleri be!;jenirsiniz?" diyebilirdim.
Onu da sora mad1m. Birdenbire mi.ihim bir sual
hatmma gelmi� g ib i ;
- Kac; kilosu nuz, efendim? demez m iyim.
Sanki o da suali bekliyormu�;
- Elli bir kilo, e fendim, ded i.
- Sormak ay1p olmasm, kac; ya�mdasm1z?
- Yirmi, ef endim.
Bir taraftan kendi k e ndime, "Sana ne yahu?"
derken bir taraf tan d a :
- Nerede okudunuz?
- Lise mezunuyum.

74
- Oniversiteye gitmiyor musunuz?
- Hay1r, gidemedi m . Liseyi bitirir bitirmez
film <;:evirmeye ba�lad1m.
- Film de m i <;:evirdiniz?
- Evet, ama siz benim oteki ismimi bilirsiniz
herhalde. Oteki ismim Berrin Aydan'd1r. Gen<;/ik
G u n a h i filminde oynad1m .
- Oyle mi e fendim? Pek g i.izel.
Bu s1rada k1rm1Z1lar giyinmi� bir gi.izel, me�­
hur ses y1ld1zlanm1zdan birinin ref akatinde ince
uzun boyu ile arz1 endam etti. -$u arz1 endam et­
mek l ak1rd1sm1 bugi.in i<;:in kullanmama okuyucula­
nmm mi.isaadesini rica e dece!'.)im-. Bu kirm1z1lar
giyinmi� gi.illa<;:lar gibi bembeyaz, h1raman serviler
gibi uzun, �af aklar gibi pembe, <;:erkez gozdeler
gibi terbiye l i , nazik gi.izele ancak boyle bir yerde ,
boyle bir bahane ile yana�1labilir:
- Efend i m ! Mi.isabakaya girecek misiniz siz
de?
- Evet .
- A f buyurun. lsminizi ba!'.)1�lar m 1sm1z?
- lnci lzmirli.
Gi.i zelin kar�1smda kim sersemlemez k i . . . Ak­
hma gelen muhte�em suale bakm:
- Boyunuz ka<;: santim?
Gi.izeller de serse mliklerin fa r k ma varmamak
i<;:in bugi.in mazurlar. H eyecan i<;:indeler <;:i.inki.i:
- 1 , 6 3 efendim .
Serseml i!'.jim devam e diyor:
- Ka<;: ya�mdasm1z?
- On dokuz.
- Nerede okudunuz?
Ben bu sualimle "hangi mektepte? demek
istem i�t i m . Cevabm ka r�1smda bi.isbi.iti.in a falla-

75
dim . lnci Hamm'la resmimiz i�te bu katmerli ser­
semli!'.lin enstantanesi.
- Evvelce Maksim'de okuyordum . $imdi Te­
peba�1'nda okuyorum .
Ben Maksim'i Taksim yerine ald1m . Ba�lad1m
Tepeba�1'nda hangi lise vard1r? diye dil�ilnme­
ye . Neden sonra Zehra Bilir'in kendisine yolda�
olmasmdan anlad1m ki, lnci Hamm me�hur oku­
yuculanm1zdanm1�. Kendi halime i<;:in i<;:in gillerek
gilzellerin ve j ilri azasmm arkasmdan " Onyon
Fransez"in konferans salonuna <;:1khm .
Ji.iri azas1 sandalyelerine kuruldular. $oyle bir
bakt 1 m . Hepsi bu sene e czac1h!'.l1, di�<;:ili!'.l i, Mi.ilki­
ye'yi, m ilhendisli!'.li, hukuku bitirmi� mahdumlan­
na e� se<;:meye gelmi� erkek g6rilcillere benziyor­
lard1: Hele re isleri Peyam i. . .
- Peyami Bey, ilk gilzellik milsabakas1 ka<;:ta
oldu?
- Galiba 1 93 2 'de . lyi hahrlam1yorum. Yahut
daha evvel, <;:ok daha evvel.
Peyami Safa yirmi senedir demek g6rilcillilk
eder. Kendi <;:ocu!'.lu daha evlenecek <;:a!'.lda olma­
d1!'.lma g6re kimbilir kimleri ba� goz etmi�tir?
Ji.irinin hukuku bitirmi�, mahdumu bulunma­
yan biricik azas1 lngiliz gabardininden muhte�em
bir kostilm giymi�, gilmil� sa<;:h, ya!'.l1z <;:ehreli, ce­
keti kolunda, fevkalade �1k bir gomlek s1rhnda
-gomle!'.li o kadar gilzel ki, insan yanh� zehaba
ka p1hyor: Vallahi gomle!'.lini gilzellere gostermek
i<;:in ceketini <;:1kanp koluna alm1� bu <;:apkm, deyi­
veriyor-, Do!'.lan Nadi:
- Azizim Sait, gonill kimi severse, gilzel
odur.
Niza m e t tin Nazif'e;

76
- Kadmm c;:irkini olur mu i.lstat? diyorum.
Ondan, "Olmaz" diye ba!;j1rmak beklerken;
- Tabii olur, diyor, h e m benim gibi ecdadmm
c;:ogunun 3 7 5 cariyesi , 4 00 nikahh kans1 bulunan
bir adama boyle sual sorulur mu? Tepedelenliyim
ben, Tepedelenli . Ali Pa�a'nm, Veli Pa�a'nm cari­
yeleri ile nikahhlan memleketin en sec;:il mi�lerin­
dend i . Arada Bulgar, S1rp, Gi.lrci.l, �erkez, Latin,
Cermen, Ulah, Bo�na k , H1rva t , Arnavut gi.lzel l eri
ecdad1mm saraymda gezinirlerdi.
0 zaman gi.lzellik m i.lsabakalan esir pazarla­
rmda yap1ld1g1 ic;:in Nizam, cetlerinin ruhuna sin­
mi� gibi �imdi mayolarla oni.lnden gec;:en gi.lzellere
kara kara gozlerini aem1�, b1y1klanm c;:eki�tiriyor,
elinde bir torba Venedi k di.lkas1; s1rhnda samur
ki.lrk, belinde hanc;:er, mayolu gi.lzele;
- Heyecanh m1sm1z? diye soruyo r.
Gi.lzel:
- Hay1r e fend i m .
Niza m :
- Yalan soyle m e , heyecanhsm.
- Vallahi heyecanh degili m , e fendim.
- Nas1l degilsin camm! Kalbin gobeginde ah-
yor.
Refik Halit tam bu s1rada gozli.lklerini t a k h .
M i.lthi� sinirliy d i . Sandalyesinin arka sma y1g1 l m1�,
kendi hayranlannm muhaveresinden rahat rahat
birinciyi sec;:ememek korkusuyla sandalyesinden
aras1ra firhyordu.
Peyami, c;:mg1ra!;j1 c;:ald1. .$imdi ma yolu gi.lzel­
ler gec;:iyor.
Resmi gec;:it ba�lad1. Gi.lzellerden kimi tath
tath gi.lldi.1. Kimi sarard 1 . Kiminin kalbi gobe!;jinde
a t t 1 . lnci lzmirli duda!;jm1 1s1rd1. Aynur Yi.lee] cid-

77
diyd i. Sevim Cengiz jilriye hi<; bakmad1 . Maksude
Tamsel'in vilcudu giln g6rmemi� gibi beyazd1 . H il­
ma�ah H i<;:an filtursuzd u . Perihan O <;:oluk dantela­
h mendilini Madam de Pompadour gibi sallad1 .
Sezer Sezin jilriye pek tath tath bakt1. Bu ham­
mm mayosu bir par<;:a u zunca idi. Nizamettin Na­
zif haks1zhk olmasm diye mayosunu bir par<;:a yu­
kanya <;:ektirt t i . Remziye Ait boyas1z ve esraren­
gizd i . Sonuna kadar da esrarengiz kald1. Suzan
Sezer kmth.
Peyami sual ilstilne sual soruyordu: "Di.in ge­
ce iyi u yudunuz m u ? Rilya g6rdilnilz mil? Heye­
canh m1s1mz?"
Biltiln bu suallerden o�rendi�imiz hakikat,
gilzellerin rilya gormedi�i hakikati old u .
Garilciller ( y a n i jilri) bir odaya kapand1ktan
sonra mayolu gilzellerle de bir odaya biz gazeteci­
ler kapand 1 k . O nyon Fransez salonlannda mayolu
k1zlarla s1ms1k1 giy inmi� bizler konu�tuk. Resimler
<;:ektik. Bir kolumda gilzellerin en genci on alt1 ya­
�mda Fahire Oza l p , oteki kolumda Leyla Levi bir
kanapeye de ben y1�1ld 1 m .
Gi.izellerle yakmdan tam�mak n e iyi �ey. $ u
i<;:erdeki g6rilciller belki bunlann en gilzelini bu­
lup <;:1karacaklar ama, en �ekerini, en tathsm1, en
zarifini, e n insam saramm k a t'iyen bulamayacak­
lar. Buna imkan y a k .
Bir gilzelin kula�ma bir gazeteci soruyor.
Ben kulak m isafiri oluyorum .
. . .?
- Evlenece�im erkek uzun boylu, geni�
omuzlu olsun, olduk<;:a zengin olsu n. Bana ba�h
olsu n.

78
G uzel (irkin a ra m a m
Gon/U m e b i r egle n ce i s terim o ls u n
O/u r ise o ls u n , boyl esi o ls u n .
Kulagma sual sorulan gi.lzelin yanagmda bir
de beni vard 1 . Demek ki , ben oradan $amram
Hamm'1 yadetmi�i m :

Ya nagi nda b i r ben i m u tlaka o ls u n


Mu t/a ka o/s u n !
Ji.iri , (yani g6ri.lci.ller) ter ic;:inde, ceketleri kol-
lannda firlad1lar.
Evvela Peyami'ye ko�tum .
- Olmad1. Benim istedigim olmad1, dedi.
Sonra Refik Halit'e. 0 da:
- Efendim, anlamad1m. Bir gi.lri.llti.l, bir kar­
ga�ahk, bir mi.lnaka�a . Olan o ldu: Bizim begendi­
gimiz begenilmedi sizin anlayacagm1z.
Nizamettin somurtmu�tu.
Dostum ressam Mi.lnif Fehim, ne olsa eski
dost, hafifc;:e c;:1tlath:
- Senin anlayaca!;jm, tam alaturka bir zevk
ji.lriye hakimdi . Boyle olunca da . . .
Birincili!;li kazanan gi.lzelin kim oldu!;junu tah­
min edemedim, ama nas1l musikinin alaturkac1s 1 ,
ala frangac1s1 varsa, b u i�in d e alaturkac1s 1 , a l a ­
frangac1s1 varm1�. G6ri.lci.llerin (affedersiniz, j i.lri­
nin) alaturkac1lan a!;j1r basm1�lar. . . Bunun boyle
olacag1 belliydi manas m a , ben de Mi.lnif Fehim'e;
- Olaca!;jma bak, i.ls t a t ! dedi m .
Gi.lzeller giyinmi�lerdi. H a n i b i n k a t diyeme­
yece!;jim ama birc;:ok gi.lzellerin emprimeli halleri
mayolu hallerinden iki def a daha gi.lzeldi .

1 947

79
KRALl<;:ENIN EVINDE

Kim kendi kendine , "Gi.izellik nedir?" diye


sorsa, kaf asmdan alaca�1 bir cevap vard1r. Kimi,
gilzellik gern;:lik tir, der. Bu sozil soyleyenin bir Za­
man sonra kar�1sma oyle muhterem , oyle sevimli,
oyle konu�kan, oyle zek i ve canayakm bir eski
hammefendi <;:1kar ki, kaf asmdan bu cevab1 a Ian
adama, yine k a f as1 gilzellik ihtiyarhkm1�, der gibi
olur. Gi.izellik; boy bas, hem ka�. gozdilr derse­
niz, yine yamlacaksm1z.
- $u Fatma ne gilzel kiz! 0 ne boy bas, o ne
ka� goz!
Bir dil�man hemen;
- Arna so�uktur, dedi m iydi, deminki ka�,
goz, boy, bosa bir de s1cakhk eklemek laz1m gel­
di�ini anlarsm1z. Boylu bosl u , ka�h gozlil, kam s1-
cak bir dilbere, ka�s1z gozsilz, boysuz bossuz,
ama civelek m i civelek biri <;:1kar do�u�tan o�re­
nilmi� bir-iki cilve yapar. Bakarsm1z ki, boylu bos­
lunun, kam sica�m bi.iyilsil <;:ozillilvermi� tir. 0 za­
man "Gi.izel kim, gonill sevdi" dersiniz.
Vine yamlm1�s1mzd 1 r . Bir nevi sarho�lu�un
kurbamsm1zd1r. Ay1lmca, cilveli <;:irkinin cilveleri
dokillilr, cinsi cazibesi, boyath�m1z iskarpinlerin
pmlhs1 nas1l u<;:arsa, u<;:up gitmi�tir. "Bu muydu
benim ho�land1�1m dilber? Aman Yarabb i ! " dersi­
niz.

80
Der oglu dersiniz.
Bununla beraber gi.lzellik bir vehim degildir.
Hakikat olarak da vard1r. Genc;likten, boydan,
bostan, ka�tan, gozden, halden, kam s1cakhktan
bir �eyler ahp insam sevgiye, hayata c;ag1ran bir
yarad1h� mucizesidir.
On yedi tanesinin o n yedisi de a�ag1 yukan
gi.lzel diye a ynlan k1zdan bir tanesine otuz ki�i;
- Hamm sen gi.lzelsin! . . dedigi zam a n , arhk
lnci H a m m ' m gi.lzelligi ha kkmda bize laf di.l�mez.
Arna tarif de edemeyiz ! 0 da g i.lc;. Bugi.ln gi.lzeli
nas1l tarif edebiliriz. Eskiden kli�eler vard1: Hakka
gibi ag1z, kalem gibi ka�. ceylan gibi goz, servi gi­
bi boy, inci gibi di�ler, sedef hrnaklar, elma ya­
naklar, topuklanm cloven sac;lar . . . lnsan basard1
kli�eyi. Okuyan d a ;
- S a h i , gi.lzelmi�. d e rd i .
Bugi.ln gozlerimizle sozlerimiz kli�elerden k a ­
c;m1rlar, ama yine de onlann tesiri altmdad1rlar.
Gozlerin rengi (onu sonra soyleyecegim) �eff af bir
ten, sac;lann bic;iminden uzunca gozi.lken yuvar­
lak, pembe bir yi.lz; gi.lr , sanya c;alan k umral sac;­
lar; temiz, berrak bir aim ve boyun; inc e , zarif bir
gogi.l s , u zun nurdan bacaklar; ic;inden bir yaz gi.1-
ni.l Bogazic;i akarm1� gibi damarh, ince, c;alak, ya­
ramaz eller. Gi.lldi.lgi.l zaman da gi.lzel ya, h1rc;m­
la�hg1 za man, lnci Hamm pek gi.lzel olacak sam­
nm . Nas1l k1zd1rmah bilmem ki. . . Ost i.lste sualler­
le, akhma ne gelirse soracag1m .
Dogramac1 $akir sokag1, Tarlaba�1'ndad1r.
Sessiz, ki.lli.lsti.lr bir sokak. Ak�amki yaga n , bugi.ln
de yagmakta devam eden yagmur, Dogramac1 $a­
kir sokagmm arnavutkaldmmlanm c;amur ic;inde
b1rakm1�. lnci H a m m'm oturdugu ev, evden boz-

81
ma bir a partman. "Ke�ke beni apartman yapma­
salard1. Apartrnanhk benim neyime? Apartman
dedigin �ey Tal imhane'de olur. Ben bir aileyi an­
cak bannd1racak bir evd i m , ne yapahm, dart kath
bir apart man olduk. Ev sahibinin sayesinde! . . di­
yen evlerden biri.
lnci Hamm'm odasmda insan yerlerde inciler,
pembeye kac;:an renkte inciler a n y or. lnci minci
yok tabii. Kilc;:ilk k1z karde�lerinin bebekleri, may­
munu, arabas1, bir piyano, bir konsol, bir gar­
drop, bir ayna, iki kil i m , bir de yanm adamhk bir
balkon. Balkonda feslegen saks1lar, aynamn ve
piyanonun ilstilnde resimler.
Bir kilc;:ilk, miltevaz1 ailenin gilzel k1zmm bir­
tak1m hayalleri varm1�. Bir sahneye c;:1k1p �ark1
soylemek istermi�; hakikat olmu�. Hangi kadm
gilzel olmak istemez? l�te el inde bir gilzellik bera­
h. Sinemalara gider, "Ah, ben bir y1ld1z olsam . . .
dermi�. Olmak ilzere. Kimbilir, lstanbul'un ne ma­
hallelerinde, ne k1zlan vard1r ki, bu talihi k1skamp
uykulanm kac;:mrlar. Yine ne k1zlar vard1r ki, ta­
lihleri onlan "sinema y1ld1Z1" ya pacagma, "sinema
delisi" edip b1rak1vermi�t i r .
Y a ! Talih ku�u boyledir i�te! B i r de bakars1-
m z, bir giln gokte uc;:arken, hie;: de maruf olmayan
bir Dogra mac1 .$akir'in ne milnase betle ismini
verdigi bilinmez �u sokag1 bir goreyim der, bir ln­
ci Hamm'm evinin damma konuver ir. Talih ku�u
da gilzelleri sever l�te boylece lnci Hamm da bil­
yilk isimli okuyucu hammlann arasmda genc;:ligi
ve gilzelligi ile �ohrete eri�inceye kadar daha bir­
c;:ok seneler beklemesi, sesini kaybetme mesi laz1m
gelen bir meslekten film y1ld1zhgma yilkseliverir.
Her taraf tan film c;:evirmesi ic;:in teklifler ahr.

82
Onun cazibesi, sevimli hali, boyu bosu, ka�1 gozi.l,
anlay1�1, sesinin pek tath tonu, beceriksizl igi, bir
de rejisari.l yard1m ederse me�hur bir y1ld1z oluve­
rir. Bizden temenni ve roportaj . Gayret ondan !
Yer yer sular birikmi� Dogramac1 $akir soka­
gma girerken bir si.lri.l de sualler yaz1yordum. A�a­
g1 yukan Mi.lkerrem Kami! Su ile Kerime N adir'in
romanlanm seven bir k rali<;:e ile kar�1la�acagarn
t ahm in ediyordu m . Arna i.lmit bu ya! Belki de su­
allerimden bir tanesi olan "Hangi romanc1lanm1Z1
seversiniz?" der demez, "Hi.lseyin Rahmi'yi, Os­
man Cemal'i, Orhan Kemal'i . . . " diyecegini de ha­
yal e tmi�tim:
- Roman okumay1 sever misiniz lnci H amm?
- <;:ok severim.
- Mesela hangi romanlan?
- Vallahi isimlerini h ahrlam1yorum. Terci.lme
roman sevmem; yerli. . . Mesela . . . Kerime N adir'in
ro manlanm, Mi.lkerrem Kami! Su'nun romanl an­
m.
Sahiden gi.lzel gozleri var . l<;:inde bir tek renk
yak gozlerinin ; bir<;:ok renkler var . Ye�il var, efla­
tun var, birara mavi var , kahverengi var, ela var,
bu arada bir<;:ok gi.lne� 1�1g1 var . Pmlt1dan ve renk­
t en oyle nasibini alm1� gozler ki, ela gozli.ldi.lr, di­
yorsunuz, degi l . Lacivert, ye�il; ne mi.lnasebet!
Kahverengi; ha y1r e fend i m ! Birbirinden renkleriy­
le aynlan bir si.lri.l maden ve ta�1 bir havanda do­
vi.lni.lz, i<;:inde bak1r d a olsun, gi.lmi.l� de, platin de;
granit de olsu n, zeberce t de, zi.lmri.lt de, inci de
olsun, kum da . . . Bunlann i.lsti.lne gi.lne� 1�1g1 vu­
run, sonra birdenbire bir ay 1�1g1 ge<;:in: l�te lnci
Hamm'm gozleri.
- Siz k1zmayag0ri.l n . <;:ok gi.lzel olursunuz.

83
Oyle derler. Bizim b ir kam�u hamm vard1 . 0
da boyle derdi. Kanu�kan m1 kanu�ka n. lnsan
i<;:inden, " Kanu� gilze l i m , kanu�" diyar.
- . . . Arhk sahnede akumak istemiyaru m ! Hi<;
almazsa bir zaman i<;:in istirahat edece� im . On­
dan sanra var kuvve t im l e film <;:evirece�im .
- Evlenmek istemiyar musunuz?
- lstemez alur muyum?
- Bu bahtiyar erkek nas1l almah?
- Gi.izel almasm, zaran yak!
- <;:irkin mi alsun?
- Ya k ! <;:irkin de isteme m .
- Ne i � y a psm?
- Ne i� y a parsa ya p s m.
- Hele he le . . .
- Daktar alsun, m il teahhit alsu n , avukat al-
sun . . .
Bizi k a p1lara kadar ge<;:ird i . Elbiselerinden
dalay1 ozilr diledi.
- Bu k1yafetimi mazur g6ril n . B e n diktim ,
dedi.
- Biz e v e girerken n e pi�iriyardunuz baka-
hm?
- Muhallebi pi�iriyardum.
- Bir arahk da sa�an saydunuz galiba?
- Sa�an de�il a. Sa�an da sayanm ama, sa-
�an de�ildi. Gizlice bir �eftali ah�hnyardu m .
- N e yemekleri seve rsiniz?
- Allaha�km1za bana yemek lafi etmeyin.
- Ilk def a nerede, hangi �ark1y1 akudunuz?
- llkonce lzm ir'de " <;:amhk Senar" gazinasun-
da akudu m . On dart ya�mda var yaktu m . Gazina
sahibi beni akutmak i<;:in neler yapmad1. Bana,
"Sahnenin her tara fm1 bayraklarla ve resimlerle

84
dona taca!;j1m . Senin �erefine" dedi. Bir de sahne­
ye c;1khm ki, ne bayrak var, ne resi m . Ben de du­
daklanm1 buke buke, "Ey Turk genci, kana tlan"1
okudum.
- Siz kac; kilosunuz lnci Hamm? Pek ince
�eymi�siniz?
- Elli dart kilo.
- Az de!;lil mi?
- Yemiyorum ki . . .
- .$i�manlamaktan m 1 k orkuyorsunuz?
- Vallahi de!;lil, yemek sevmiyorum .
- Ne seversiniz?
- Yemekten ba�ka her �ey.
- Mesela ku�lardan hangi ku�u?
Odasmdaki kanaryay1 diyece!;jini sand 1 m .
H a t t a tavus diyecek d i y e bekledim. .$u lnci H a ­
mm p e k mutevaz1 k1z.
- Serc;eyi, dedi .
- Ya c;ic;eklerden?
Gui, fulya, yasemin diyecek sand1m, ama o ;
- Fesle!;jen ! demez mi?
Bay1lmm fesle!;jene ben de . . . Hem c;ic;ek bile
de!;lildir ama ne guzel kokar. Ya�asm fesle!;jen!
Ya�asm serc;e ! Ya�asm lnci H a m m !

1 947

85
" D " GRUBU SERGiSi

Oyle samyorum ki, bugi.ln "d" grubu diye bir


�ey yoktur. Turk ressamlan vard 1 r Bir arahk bir­
kac;: tanesi birle�mek, 0 gi.ln ic;:in onlerine c;:1kan
pek orta halli ya�hlan ala�ag1 etmek, hem de res­
mi bid'at degilse bile li.lzumsuz sayanlara, olmazsa
genc;:lige, mi.lnevver k1sma sevdirmek gayesiyle
s1rt s1rta vermek li.lzumunu duymu�lar. Sonra, bu
arhk anane halini alm1� . . . Ba�ka ti.lrli.1 resmi sev­
dirememek, bir galeriyi , bir sergiyi yalmz ba�ma
ac;:amamak korkusu da kan�m1� i�e , si.lri.lp gidi­
yor
Boyle bir grup, bilmem ilk zamanlannda
mi.l�terek birtak1m di.l�i.lncelerden, yahut payla�1l­
m1� bir resim anlay1�mdan m 1 dogmu�tu? Arna
sanm1yorum. \;aresizlikten, c;:ok sevdikleri bir sa ­
nattan bir gi.ln, " Usand1 m . Allah kahretsin boyay1
da, firc;:ay1 da, tuvali d e ! " dememek ic;:in hie;: de fe­
na olmam1�. Bugi.lnki.l mi.lthi� kalabahk, dogru di.1-
ri.lst resim seyredilemeyecek kadar kalabahk o
gi.lnki.l agacm yemi�idir.
Arna " d " grubu d i y e bir �ey yoktur. H e m ol­
mamahd1r da. Bu, iyi ile koti.lni.ln, sakinle del inin,
dahi ile kalpazanm, s1cakla sogugun bir aradahg1,
resmi sevenler, onu benim gibi yanm yamalak
anlayanlar ic;:in de zara r l 1 . Boylece, iyiyi koti.lyi.l
kan�hrmak tehlikesi c;:ogahyor. Hangi resmin iyi,

86
hangi resmin koti.l oldugunu soyleyecek degil i m .
H a n i o n u pek anlayana da rastla mad1m . Pek a n ­
lay1!iih g e <;:inen bir s a n a t mi.lnekkidi bir gi.ln ko<;:
resmi oni.lnde bana;
" Insana tos vuracak gibi; ne gi.lzel resim degil
mi?" demi!ii t i .
Vapur resmi di.ldi.lk otti.lrecekmi!ii gib i , kadm
resmi sizi sevecekmi!ii g ib i , gurup resmi -ayya!ii
iseniz- t a m vakti kerahat oldugunu haber verir gi­
bi oldugu i<;:in m i gi.lzeldir?
Neyse, ge<;:elim bunlan . . . Ad1m a hlm1yor sa­
londa . Bir ko!ii e de tiyatro artistleri, otede konser­
vatuvar mensuplan operac1lar, ke manc1lar, viyo­
lonselcil e r , gen<;: !ii a irle r , profesarler, talebeler;
anlay1!ii l an, giyini!ii l eri, salonlanyla me!iih ur hamm­
lar, ecnebiler, gazeteciler, !ii e hrin maruf simalan
hep oradayd1. Resimler de oradayd1. Arna zavalh
ressa mlar kaybolup gitmi!ii l erdi. Kimleri garmek
istemezdi m . 0 mi.lthi!ii parmaklan yapan eli s1k­
mak isterd i m . Camm Abidin , nerdesin?
1 90 0 bilmem ka<;:ta , yalmz ba!ii l anna kahrlar­
sa bir !ii e y yapamayacaklanm anlayan alh ki!ii i bir­
le!ii m i!ii l er, resim hayatmda bu dordi.lnci.l te!ii e k ki.11
oldugu i <;:i n , ismini "d" grubu koymu!ii l ar Gayeleri
halka resmi sevdirmek, k endinden evvelki yan sa­
natkarlan susturmak. Soma sonra say1lan artmI!ii ,
o gi.ln i<;:in ezberlenmi!ii , donmu!ii tela kkileri y1kan
bir hamle ile <;:ah!ii mI!ii l ar. Bugi.lni.ln belliba!ii h res­
samlan haline gelmi!ii l er ama , o gi.lnki.l h1z da kal­
mam1!ii . l<;:Ierinden birka<;:1 mi.lstesna, f azla e fendi­
le!ii m i!ii l er. Evet, ustala!ii m l!ii l ar.
On dokuzuncu as1r sonu Fransa'smm o !ii a !ii 1 r­
hc1 Gauguin'lerinin, Cezanne'lannm, U tril­
lo'lannm bu, bugi.lnki.l Picasso'lara, Matisse'lere

87
ula�hran sanatm1 elbette benden iyi anlam1� olan
bugi.inki.i Ti.irk ressamlan, neden <;:alh'la�mak i.ize­
reler? Galerinin birc;:ok resimlerinde bir yerine
yerle�me, bir "Acaba ileri m i gidiyorum?" diyen,
"Aman, rahahm1 bozmayay1m , " diyen bir ha! var.
Halbuki resim, hay1r ressam, bugi.in herhangi bir
D. Parti mebusundan daha a t e � l i olmah de�il mi?
Bu nereden geliyor? Onu ara�hracak de�ilim.
Sonra kendimize bak1p f azla konu �mak da i�ime
gelm iyor. Onlar yine bizden iyi! H i e;: olmazsa bir­
birlerinin k1ymetini biliyorlar
<;:o�u Ti.irk halkm1, belki de �u salona gele­
me yecek, geldi�i zaman da hayretle, �a�kmhkla,
ama sayg1 ile resimlere bakacak olan Ti.irk hal km1
seviyorlar arhk. Mevzulannm c;:o�u halk, Ti.irk
halk1. ly i , gi.izel, yalmz bir �ey eksik. Co�kunluk
gibi bir �ey hatta biraz acemilik gibi bir �ey,
-elleri mi.istesna- kafalanm, ic;:lerini veri� eksi k.
Ressamlanm1zm iyi gozle r i var. lle r i kabil iyetleri
var. Arna rahah da, si.ikOnu da bir sevi�leri var
ki. . . Bir gun fe the c;:ah�t1klannm bugi.in esiri olma­
lan fena taraflan. Anla�ilmayacaklanndan korku­
yorlar sanki de, pek anlay1�h . pek i.istat gozi.iki.i­
yorlar. Baz1 resimler insana , "Aman kravahm ya­
na kac;:h, olmaz, sonra serseri derler, olmaz ! " di­
yor. . . Biliyorum neden c;:ekiniyorlar. Di.i n onlara
ehemmiyet bile vermeyen bugi.inki.i kalabahk, he­
le biraz Picasso'yu, M a t i sse'i sevsinler, hele biraz
bugi.inki.i bi.iii.in di.inyay1 saran sanat ara�hrmasma
ka hlsmlar, k1yametleri koparacakhr da onda n .
Koparsm be ! N'olur? I l k ba�lad1�1m1z gun,
nas1l k1yamet koparm1�lard1? Nas1l alay etmi�ler­
di? <;:o�u. hep o gi.ini.in t e krardan doni.i�i.i korkusu
ic;:inde ustala�m1� ressamlanm1zdan birdenbire bi.i-

88
yuk bir firlay1�la firlamala n m ; hi.ir, korkusuz, di.in­
ya c;:apma ermele rini; ic;:lerinden baz1lannm da
bro�i.irdeki uf ak uf ak mi.ize mi.idi.iri.i laflarma kmp,
Ti.irk resmine di.inyaca sevilmi� isimler c;:1karmalan
beklenir. Bu mevcut olmayan "d" grubundan m 1 ,
yoksa d1�ardan m 1 , yoksa en genc;:lerden m i bekle­
nir? Birisinden beklenir.
$ekip Hoca her resmin oni.inde dostc;:a, ah­
bapc;:a, hatta babaca dola�1yor. Hamdi Tanpmar
hakikaten anlay1�h konferansmdan soma, hangi
resim i.izer inde konfer ansmm anahatlanm bulabi­
lecegini di.i�i.ini.iyor. l�te Leopold Levy! Her za­
man gene;:, her zaman �en, her zaman 1 900'li.i,
Francis Carco'nun, Utr illo'nun arkada�1.
- Mi.isaade eder m isiniz, resminizi c;:ekelim
i.istat? diyorum.
Bana;
- Hay hay! diyor.
Yanmda ki hammlara da;
- Aman bana gi.ildi.irecek bir �ey soyleyin,
ben somurtmu� fotograf h i e;: sevm e m! diyor.
$ehir Tiya trosunun beni g6ri.ince "heykel
gozli.i adam" diyen, bugi.in kendisi bir kamelyalar,
begonyalar, gi.iller, menek�eler nati.irmortu kadar
gi.izel artisti Nevin Akkay a , bir pencerenin oni.in­
de degil, tablolarm kar�1smda nas1l duracagm1 he­
saplarken fotogra fc;:1m1z resmini c;:e kince;
- Artistim tabii, diyor, bir resmin kar�1smda
nas1l durulacagm1 prova e tmeli y i m .
Yalmz o m u prova e t m i � sanki? Sergiyi ge­
zen bi.iii.in hammlar bir resme nas1l ha yran olup
durulacagm1, ayna kar�1smda bir haf ta evvelden
talim e t mi�ler gibi bece riyorlar. Arna �u Ahmet
Hamdi Tanpmar konu�masm1 , �iir yazmasm1 k1v1-

89
nyar d a , resme bakmasm1 beceremiyar. Biz er­
keklerin c;:agu k1v1ram1yaruz bu i�i. Arna bir tane­
cik sanat munekkidimiz Fikret Adil mustesna.
Bereket versin sanbahar a ! Yaksa "d" grubu­
nun 1 5' inci resim ve heykel sergisinde, muhakkak
bir-iki bay1lan alurd u . Bir kalabahk, bir kalabahk­
h! . . l�te resmin anlayam yak diye ter ter tepini­
yarduk. Alm bakalim size! Hadi bakalim! $u res­
samlar vallahi nankorler! Bir tanesi bana;
- Kuru kalabahk, b i r tanesi resim almaz bun­
lann ! diyar
Yanmdaki arkada�1 ana:
- Resimden g e c;: t i m , bro�ur alm1yarlar, man-
�er .
B e n d e keseye davramyarum. B i r 2 5'lik verip
bir bro�ur alay1m diyarum. 2 , 5 liraym1�. Cebime
de davranm1� bulunuyarum. Bir turlil 2 , S'lugu ce­
bimden c;:1karam1yaru m . Bereket versin anal Sag
alsun �u Cerna) Tallu! le;: cebimden bir turlu c;:1k­
mayan elimi tutuyar, elime bir bro�ur tutu�turu­
yar d a . . .
$ u ressamlar bizden daha c;:ak zugurtluk c;:ek­
mi�lerd i r Halden anlarlar.

1 947

90
RAKI �i�ESiNDE BALIK OLMAK
iSTEYEN �AiR

Ozerinde en c;:ok durulmu�, zaman zaman


alaya almm1�, zaman zaman kendini kabul et tir­
mi�, tekrar inkar, tekrar kabul edilmi�; zamanmda
hem iyi , hem koti.l �ohrete ermi� bir �air vard1r.
lki incecik bacak, k1saca bir trenc;:kot, kanar­
ya sans1 bir ka�ko l , mi.lselles bir yi.lz, �i�irilmi� go­
!'.ti.lse benzeyen bir s1r t , -denilebilirse- ergenlik
bozu!'.tu bir yi.lz: l�te gori.lni.l�te Orhan Veli .
$iirlerinin mi.lnaka�as1 bana di.l�mez. Seven
m i hakh, sevmeyen mi? Oras1 bize ait de!'.til. Nu­
rullah Atac;: onu yeter derecede tamtm1�hr. Arna
kendisi Orhan Veli'yi tammazm1�. Gec;:enlerde bir
mi.llakatta;
- Orhan Veli mi? demi�.
Ben de Orhan Veli'ye sordum. 0 da t amm1-
yor.
Bari birisi li.l tfetse de, �airle m i.lnekkidi birbi­
rine tam�hnverse. Daha do!'.trusu, ban�hnverse . . .
Arna Nurullah Atac;: dargmh!'.ta pek dayanam1yor
olmah ki, b1y1k al tmdan gi.lli.lmsi.lyor ve , " H akkm1
inkar etmeyelim, iyi �aird i r , " diyor. Orhan Veli b1-
y1k altmdan gi.llmi.lyordu . Gi.llmi.lyordu ama, o da,
" Hakkm1 inkar e tmeyelim, �iirden anlayan adam­
d1r , " dedi.
Istanbul �ehrini z a m a n zaman bir moda sa-

91
rar. Bazen bir �ark1, bazen bir t e k "Voyvo ! " keli­
mesi, baz1 defa, " . . . bilmem kime ma�allah ! " gibi.
Orhan Veli'nin;
"Yaz1k oldu Si.ileyman Efendiye'si" de me�hur
olmu�tu. Biz okuyucula r , acaba �air bu m1sram
me�hur olaca!'.lm1 bilerek mi bunu yazd 1 , diye ken­
di kendimize bir sual sormu�tuk. Ben de �aire
onu sordum .
0:
- Ben, hayah sadeli k i<;:inde ge<;:mi�, basit bir
adamm haya tmdan bahse tmek istedim . Acayiplik
olsun diye yazmad1m. $iiri ne�retmeden evvel de
bu kadar yad1rganaca!'.lm1 tahmin etmiyordum.
Ben;
- Yad1rganmam1�hr. Me�hur olmu�tur, dedim.
Bir �ey daha sevgili �air, ben sormak istemezdim
ama, sizden bahseden her adam bana bile �unu
soruyor: Nasm edebiyata sokmakla ne demek isti­
yor? Nasir pek m i milhim sanki? Anhyorsunuz ya,
baz1 gen<; k1zlar bunu pek merak ediyor da.
Orhan Veli mustarip bir ha! ald1. Yerinden
aynlm1� t urnalar gibi u<;:tu.
- Hayatmda bi.iyilk m anevi 1shraplar olmayan
bir insan i<;:in nasmn milhim oldu!'.lunu telakki edi­
yorum, dedi .
lnsan b i r �airle konu�urken �u suali sormak
ay1p ka<;:ar ama, soraca!'.l1m dedim , kendi kendi­
me :
- Sizde nas1r var m1yd1 o zaman?
- Si.ileyman Efendi �iirinden sonra ah1 t u t t u.
Bende de nas1r <;:1kh.
- Peki, gelelim rak1 �i�esinde bahk olmaya . . .
- Vine mahsus yazmad1m. 0 s1rada yoksul-
luklar i<;:inde ya�ayan bir adamm hayahm anlahr

92
o �iir. Boyle birc;:ok �eyler ister, bu a rada rak1 ic;:­
mek de ister. Bu istek mubalagah b i r �ekilde anla­
h l m1�hr.
- Nasir kadar sukse yapacagm1 umuyor muy­
dunuz?
- Onu belki di.i�i.inmi.i�i.imdi.ir. Baz1 kelimele­
r in, baz1 cumlelerin kullamla kullamla manalan
kalm1yor. Okuyucuya b irc;:ok sozler t esir etmez
oluyor. l�te o zaman �air, okuyucuyu durtmek,
basmakahp sozlerin ic;:ine a t hg1 gaflet uykusundan
uyand1rmak ist iyor. R a k1 �i�esinde bahk olsam
m1sra 1 , m1sra1 degil, satin da bu ma ksatla soylen­
m i� ola b i l i r.
$ a i re soylemedim ama, du�undilm: $ a i r,
okuyucuyu durtecegine, gaflet uykusundan u yan­
d1racagma, basmakahp sozleri soyleyiverse daha
iyi olmaz m1 sanki?
- Rak1y1 sever mi siniz?
- Bay1lmm.
- Bendeniz de . . . Ucuzlamasma ne dersiniz?
- Bir ti.irli.i inana m1yorum.
- Ya Fahrettin Kerim Bey'e?
- Allah deri m .
- N e�redilmemi� y e n i �iirlerinizden bir t ane
lutfeder misiniz?
Tath tath okudu:

CJMBIZLI $l!R
Ne a to m bombasr,
Ne Londra konferan s r ;
B i r e l inde c r m b rz,
Bir e l inde a y n a ;
Um u r u n d a m r d ii n ya .
93
Okur-yazar hammlan kilplere bindirecek bir
�iir. Orhan Veli k1zacak belki. $iirini ge<;:en ak­
�amki Fikret Adil'in y a p h � 1 bir azizlikte bir ham­
ma okudum. Fena i<;:erledi. Elindeki votkay1 masa­
ya b1rak t 1. 0 da ir ticalen:

Ne e l i nde nas r r
Ne ba� r n da (o l u k (oc u k
Bir elinde yirmi dokuzluk
1 ki ayagrnda nos r r
Um u ru mda m r Orhan Veli?

deyivermez m i?
Tam bu s1rada yamm1za, �imdiye kadar yaz­
d1�1 m1sralann adedi milyonu bulan, tepetaklak
olmay1 gaze alacak bir tabi aramakla me�gul gen<;
�air Suavi Ko<;:er geld i . l k i �air musaf aha e t t iler.
- Suavi Ko<;:er'i nas1l bulursunuz? dedim .
lki � a ir birbirine bak1�hlar.
Orhan Veli;
- Bir harikad1r! ded i.
- En <;:ok hangi �airleri seversiniz?
- En <;:ok isimsiz �airleri severim . Daha ziya-
de ad1 bil inmeyen halk �airlerini. Mesela tilrkilleri
<;:1karanlan.
- Bir tane soyler m isiniz?
Aldi �air bakahm ne ded i:

A k� a m olur h ap i s h a n e k i t le n i r
K i m i kag r t oynar k i m i b i t len i r
Ki m i n i n t emyizden evra k 1 gel i r
D ii � t ii m b i r o r m a n a y o / belli degil
Ya t a r r m yata r i m g u n belli degi/.

Kimin olursa olsun gilzel �iir!


Gi.izel bir �iir okunduktan sonra insan bir za-

94
man susuyor, konu�am1yor. Neden sonra sor­
dum:
- $ i i r e ne zaman ba�ladm1z?
- Bu hastahk bende on bir, on iki ya�lannda
ba�lar. 0 zamanki yazd1!;)1m �iirler ali�1lm1� tarzda
�eylerd i. Daha dogrusu koti.i �iirlerdi. $airlerden
koti.ilerinin bile tesiri altmda yazard1m. Bir gi.in
geld i . Eski �iirlerden b1ktik. lstedik k i , biraz daha
f arkli o lsun.
"Amma da biraz daha h a ! " demedim .
Devam e t t i :
- 0 s1ralarda gavur � iirlerini okuyorduk.
- On i k i ya�mda m1?
- Hay1r. Daha sonralan. Bu arada Baudela-
ire'den sonraki nesillerin, daha <;ok modern �air­
lerin k itaplanm . Bir de si.irrealistleri . l�te herkesin
a cayiplik telakki e t t i !;) i �iirleri o zaman yazd1k.
- $imdi o �iirleri begenir misiniz?
- $imdi onlan begenmiyorum. $ekil bak1mm-
dan zay1f buluyorum . $iirin bir de ustalik denen
�eye da yand1!;)m1 o zaman bilmiyormu�uz demek.
Bugi.in bu �airlerden a ynld1k. Halk edebiyatmdan
istif ade ediyoruz. Arna bir ham le yapabilmek i<;in,
eskilik t en silkinebilmek i<;in o �iirleri de yazmak
laz1 md i .
- En <; o k sevdi!;)iniz b i r �iiri okur musunuz?
Hangisini okuyacagm1 bir mi.iddet kestireme-
d i . Sonra �u �iiri okudu:

Uza n rp y a t r uerm i�, sere serpe,


En tarisi s r yrr/m r �, h afiften ;
Kolu n u k a ld 1 rm 1�, k o l t ugu goriiniiyor;
Bir eliyle de gogs ii n ii t u t m u� .
kinde kotii liigii yak, biliyorum;
95
Yok, ben im de yok a m a . . .
O l maz k i !
Boyle de yat i lmaz k i !

B u p e k sevimli �iiri d e dinledikten sonra �aire,


kafiyeye donmeye niyetli olup olmad1�1m sordum.
- $imdilik vezine , kafiyeye ba�lanmamak la­
z1m . Sonra f aydalamlabilir.
- Ni<;:in?
- Vezinsiz, kafiyesiz �iir, �airi gil<;:lil�il do�ru-
dan do�ruya �iirde aramak imkamyla daha do�rusu
zaruretiyle kar�1la�hnyor . Bu zaruret de �iirin <;:ev­
resini geni�letiyor. Gi.iniln birinde vezinli, kafiyeli
�iire donillecek olursa, o zamanm �airleri bugilnkil
nesillerin tecrilbesinden istif ade etmi� olacaklar.
Orhan Veli elindeki �i�eye mahzun bir tebes­
silmle bakt 1 . $i�e bitmek ilzereyd i . Kadehlere hi­
rer tane daha koyduk. $i�e bo�ald 1 . Bo� �i�eyi
pencereden d1�anya a t hk. Sanki Orhan Veli'nin
okuyucuyu g a flet uykusundan uyand1rmak i<;:in
yazd1�1 m 1Sra rak1 �i�esinin i<;:indeymi� gibi, �i�e
bi.iyilk bir �ang1rh ile kmld1 . l<;:indeki mevhum sar­
ho� istavrit ay1ld1. Ku� olup u<;:t u . 0, kanarya san­
s1 ka�kolunu boynuna sard 1 . Ben harap �apkam1
kaf ama ge<;:irerek soka�a firlad1k. Gen<; �air i�te o
zaman kendisinin en gilzel m 1sralanm mmldand1 :

lsta n b u l 'u n mermer ta� / a n ;


Ba� 1 m a do kon uyor, kon uyor a m a n, mart1
ku� lan ;
Gozlerimden bo� a n 1 r h ic ra n ya� l a n ;
Eda /rm,
Senin y ii z ii n den b u h a li m .
Arhk n e okuyucuyu gaflet uykusundan uyan­
d1rmak var, ne rak1 �i�esinde bahk olmak meselesi:

96
lst a n bu l 'un orta yeri sinema;
Garipligim, mahzun J u gum duyurmayrn
an a ma;
El kon u § u r, seui§ i r m i§; bona n e ?
Seuda / r m
Boy n u n a ueba / r m .

N e Sere Serpe, n e C 1 m b1z/1 $ i i r beni sarma­


m1�t 1 . Ne yapahm, anlayam1yoruz i�te . Arna boy­
lesini anhyoruz. l<;:imize bir garipliktir <;:okilyor.
Anadolu <;:ocu!'.luyuz n'idelim . Yapam1yoruz biz
Breton, Tzara ve Michaux i le .
- Ostat, sen bana o ad1 bilinmez halk �airle­
rinden bir tilrkil daha soylese ne.
- Peki. . .

Hapishane i(inde ii ( ago( incir


Ko llarrm ke lep(e a n am boyn u m da zincir
Zin c i r sallandrk(a h e r ya n r m sanc r r
D ii § t ii m b i r o r m a n a yo/ belli degil
Ya tarrm ya t a r r m g u n belli degil

Orhan Veli'yi p e k sevdi!'.li Anadoluhisan'na


gitmek ilzere vapura bindirip donerken, yirmi se­
ne evvel ba�ka bir �airin yazd1!'.l1 �u m 1sralan ha­
hrlad1m:

Gol lerde bu dem bir kamr§ olsam

$u �air istekleri bir <;:eyrek as1rda aym imkan­


s1zh!'.l1 devam et tirmek �arhyla ne kadar de!'.l i�iyor.
$air de!'.l ilim bereket ! Gollerde k a m 1�. rak1 �i­
�esinde bahk olmay1 bir �i�e siyah �arap kar�1sm­
da alelade beni-adem olmaya da de!'.li�emem do!'.l­
rusu.

1 94 7

97
UZUN OMER

En uzunumuzdan bir metre daha uzun, en


geni�imizden yanm me tre daha geni�, e n �i�ko­
muzdan yi.lz elli kilo daha a!;j1r bir adam ya�1yor
ic;:imizd e . Bereket, en k oti.lmi.lzden daha koti.l, en
nankori.lmi.lzden daha nankor, en ak1lhm1zdan iki
misli daha ak1lh de!;jil ! Yoksa halimiz nice olurdu?
Aksine en iyimizden, en kendi halindemizden be�
defa daha iyi , daha mi.l t evaz1. . .
Bir adam di.l�i.lni.ln k i , kendisine bir elbisecik
ya p hraca!;j1 zaman sekiz metre k uma�a ihtiyac1
vard1r. Bu di.l�i.lndi.l!;ji.lni.lz adamm bir pabucu 1 50
liraya yap1labilir (Ne naylon, ne de alh kauc;:uktur
bu ayakkabmm) . En alelade elbise 500 liraya mal
olur ona.
$u bizim Gala ta Kopri.lsi.l bir de nerede var
acaba? \:in'de var m1d1r dersiniz? Berberleri, bo­
yac1lan, yemi�c;:ileri, suculan, simitc;:ileri, a�c;:1lan,
gazinolan -kundurac1lan ile t uhafiyecileri eksik­
ha t ta evsiz barks1zlara havadar o te l leriyle bir kop­
ri.lmi.lz vard1r. Do!;jrusu �airaneli!;jine �airane, bu­
l unmazh!;jma bulunmaz ma tah ! Di.lnyada misli me­
nendi olmayan bu kopri.lni.ln a ltmda, tavam bize
g6re de!;lil ama , �u yukanda sozi.l gec;:en adama
gore bas1k bir di.lkkanda bir piyango sa hc1s1 ya�1-
yor : Bay Omer Ozkan. Ozkan soyadmdan c;:ok,
Uzun Omer ismi ile amlan bu gene;: adam1 hemen

98
her lstanbullu, h e r lstanbul'a gelen ta$rah Haydar­
pa$a vapurund a n Kopril'ye ayak basar basmaz
durup hayretle seyreder. Kuc;ilk c;ocuklar saa tler­
ce, kovuluncaya kadar onilnde durup kendilerin­
den, babala nndan ve agabeylerinden ikiler, uc;ler,
dartler kere buyil k , muhte$em bu adam1 seyreder­
ler. Dogrus u , $a$kmhkla seyretmeye deger b i r
ada m . Arna c; o k b a kmca kendisine ilzilluyor O m e r
Efendi. Bakm, b a k m a ma , fazla durmadan gec;in
n'olur? Fakat onu garilnce durup hayran hayran
seyretmemeye de can ister. Biz gaze teciler de c;o­
cuklar gibiy iz. Y a l m z c;ocuklar gibi olsak yine iyi,
c;ocu klardan da b e t eriz. Yalmz seyretmekle kal­
maz, m erak1m1Z1 gidermek ic;in yanma sokulur,
konU$Uruz d a :
- O m e r E f e n d i , b i r elbiseyi kac;a yaptmyor­
sun?
- O nu h i e; sorm a ! 5 0 0 liradan a$ag1 elbise
dikm iyorlar b a n a .
- Pabuc;lar?
- Hele pabuc;lar! 1 5 0 l iradan a$ag1ya h ic;bir
kundurac1 ayakkab1 y a p m1 yor. Koselelerin de h a l i
malu m . Ne kadar k a l m olursa o k a d a r c;ilrilk olu­
yor. N e kadar yilril me se n ilc; a yda parc;alamyor.
- Kac; metre kuma$tan e lbise c;1k1yor sana?
- Sekiz m e t reden.
- K a c; kilo varsm?
- �oktan tarhlmad1m ama, yilz yetmi$ kara
okka m1, kilo mu oyle bir $ey.
- Ma$allah !. .
H erhalde sokakta bizim gibi a lelade fanileri
tartan kantarlarda tarhlrnasa gere k . �ilnkil bu bi­
zi tartan kantarlar yilz e l l i kiloluk bir insana ta­
hammill edebilirler. Oyle adamlar da harp senele-

99
rinde karaborsa ya pmad1larsa, en a�a�1 kirk kilo
di.i�mil�lerdir.
- Omer Efendi, <;:ok m u yersin?
- Size g6re <;:ok say1hr ama, cilsseme g6re
az. Do�rusu �oyle i�tah1 yerinde normal bir adam
gibi yerim. O<;: kap yemek, yilz dirhem ekmek.
Arna <;:ok su i<;:iyorum.
- Boyunun uzunlu�u ka<;: santim?
- lki metre yirmi be� santim. Arna arhk bil-
yilmilyorum. O<;: seneden beri bi.iyilmem durdu.
Daha bi.iyilmek iyi de�ilmi�.
- Tabii de�il Omer Efendi. Allah vermesin
daha f azla bi.iyilseydin, demek bir s1�1rdan ayak­
kab1, bir top kuma�tan elbise giyecektin. Ka<;: ya­
�mdasm?
- 3 3 7 do�umluyum. Var hesa p e t .
- Nerelisin?
- Bilecik'in Abbash koyilnden.
- Bilyilme n e zaman ba�lad1 sende?
- Ben hahrlam1yorum. Bizimkiler kimi be�
ya�mda ba�lad1 diyor, kimi on iki, on il<;: ya�mda.
Kaylil k1sm1 ne bilsin ya�m1.
- En <;:ok neden ho�lamrsll'l Omer?
- Biz koylil k1sm1 neden ho�lanaca�1z? Hi<;:
di.i�ilnmed im .
- Neye k1zarsm en <;:ok?
Gozlerini yilzilme k a ld1rd 1 . Oyle m unis, oyle
<;:ocuk, oyle tath bir insan gozleri ki , g6rilp de
tabiatm fena bir oyun oynamak i<;:in bu insam
se<;:mesine kar�1 isyan duymamak imkans1 z . B un­
lar kahvere ngi, berrak, masum; i<;:inden dostluk,
hilzil n , silkOn, teve k k ill, raz1hk o kunan iki gilzel
goz.
- Durup da kendinden ge<;:ercesine beni sey-

1 00
reden c;oluk c;ocuga k1zanm a, bu k1zmak degil,
cam s1k1lmak. K1zd1g1m bir tek �ey var: H a ks1zhk.
- Hie; haks1zhk gordi.ln mil?
- lnsan olur da haks1zhk garmez olur mu?
Bi.lti.ln Anadolu'yu, Izmir vilayetini dola�hrd1lar.
Bi.lti.ln paralanm1 yediler.
bmer'in ag1r, kendi si kadar uzun degil ama,
geni� bir sesi var . Alnmda ve yi.lzi.lnde i.lc;-dart ta­
ne ben. Buru n, ka�, a g1z, dev aynasmda insan yi.1-
zi.lni.ln i.lc; def a bi.lyi.lmi.l�i.l. Yi.lzi.lni.ln ha tlan gayet
yumu�ak. Hemen yeni terleyen b1y1klan var. Ha­
fifc;e i.lrken gozleriyle insana bak1p kahn ve tathca
gi.lldi.lgi.l zaman, insanm ona;
- Tabiat bu f e na oyununa seni neden sec;ti
Omer, adam m1 yoktu? diyecegi geli yor.
0 kadar bi.lyi.lkli.lk budalalan var ki, �u di.lnya
yi.lzi.lnde kendini bi.lyi.lk garenlere bu oyunu oyna­
mahyd1 tabiat. Bu mi.ltevaz1, bu sessiz, bu koyi.ln­
de orak bic;ip koyunlanm bay1ra salmak ic;in dog­
mu� adama ne diye ili�ilmi�?
- Doktorlar senin bu uzamana ne diyorlar?
- Onlara bakarsa n , kafamdaki hormonlar
c;ok i�liyormu� da onda nm1�. Arna nineme bakar­
san o diyor ki, "Deden de boyleydi. Senden bile
u zundu. lki yi.lz kara okka gelirdi. Tarladan don­
di.lgi.i za man iki bakrac; su ic;erdi. Yi.lri.ldi.igi.i zaman
evler sars1hrd 1 . " Ya! Bizim koyde benim gibi
adamlar eskiden pek c;ok mu�.
Demek ki bmer'in ninesine bakarsak, vakti
zamanmda Bilecik'in Abbash koyi.lne bir yaz ogle­
sinde inip de c;marh koy kahvesine oturdugumuz
zaman, korkudan ki.lc;i.lk dilimizi yutaca km1�1z. Ev­
liyalar, <levier koyi.l gibi b i r �eymi� o Abbash koyi.l.
- Baban nas1ld1r?

1 01
- l�te baba m ! dedi.
1 , 6 5 - 1 , 6 8 boyunda, beyaz b1y1kh, s1hhatli,
din<; bir adam1 gosterd i .
- l k i karde�im d a h a vard1r. Biri k 1 z , b i r i er­
kek . Arna onlar norma l .
O m e r Efendi'nin " normal" kelimesini "sizin
gibi" manasmda kullanmaya zorla ah�hnld1!'.lm1 sa­
myorum . Bulamad1k g i t t i TOrk<;:esini �u Frenk ke­
limesin i n .
- Omer Efendi bir �ey daha soraca!'.l1m
ama . . .
- Biliyorum soraca!'.lm �ey i ! dedi.
GOze l , temiz, iyi gozleri surahmm bir tarafm­
da duruverdi:
- Kadmlardan a<;:acaksm de!'.lil mi?
O nOne b a kt 1 . Bir o kOze bir yumruk indirse
"1hh ! " d iye <;:okertecek kadar bOyOk, balyoz gibi
elleriyl e , uzu n , bir ya�mda bir dut a!'.lac1 kalmh!'.lm­
daki parmaklanyla bile t l e r i kan�hrd1 . Bir mO�teri­
ye bilet uza t t 1 . O n a , " H a y1rh olsun ! " dedi. Sonra
bana;
- Kadmlar benden korkmakla haks1zhk edi­
yorlar, dedi. Ben de kendi hal inde bir kadmla ev­
lenmek isteri m . H e m doktorlar da izin veriyor.
Ben de herkes g ibiyim. Uzamak hastahksa, arhk
durdu o da. O<;: senedir bOyOmOyorum da. Hayah­
m 1 da kazamyoru m . Bir kadm1 pekala mesut ede­
bilirim .
- $oyle h i <; gozOne kestirdi!'.lin var m1?
- 0 yak i�t e . YOzOne bakmam onlann ki.
<;:o!'.lu f e n a fena �aka yap1yorlar. Ge lip, "Ne za­
man evlenece!'.liz Omer A!'.labey?" diye alay edi­
yorl a r . Boyle soyleyenlerle, sanki raz1 olsal a r ,
b e n evlenir m i yi m ?

1 02
Bu s1rada gen<; bir hamm, elinde paketler,
dilkkandan i<;:eriye g irdi .
- O m e r Ef end i , �u paket biraz dursun sizde,
donil�te alm m .
O m e r ka�lannm ilsti.lnden hamm a , y a n gozle
bana ba k h . K1pk1rmm k1zard 1 . Hamm da gilzel mi
gilzeldi. Omer'in yilzilnden, ka<;:amak bakan goz­
lerinden hasre te benzer bir �eyler u<;:tu.
- Omer Efendi, dedi m . Belki bu sayede helal
silt emmi� bir yolda� bul m u � olursun.
Bilyilk bilyilk gilldil. Yilzil, gozil, gillil�il bu
bahiste onunla uzun uzun konu�ulabilecegini belli
ediyordu .
Ak�am olunca O m e r Efendi gi�esini ka par,
Kopril'niln merdivenlerini uzun, dalgm bir hillya
ale minde <;:1kar. Kendinden altm1�ar, yet mi�er,
seksener santim a�ag1da insanlann ilsti.lne saffet
dolu , hilsran dolu gozleriyle bakarak bir tramvay
vatmanmm yanmda iki bilklilm Be�ikta�'taki evine
<loner. Babas1yla yemeklerini yerler. Sonra tahta­
dan hususi yap1lm1� karyolas1 kmld1g1 i<;:in yerde
hususi yap1lm1� �iltesine uzamr, gozlerini ka par,
helal silt emmi� bir e � dil�ilnilr.
Uzun Omer'in bile tlerinin <;:oguna i kramiye
rastla m1yor ama, kil<;:ilk ikra miyeler yilzde doksa­
nma rastlam1�. Hele kendisinden bilet alm1� ha­
mmlardan ikramiye <;:1k mayan hi<; yok mu�. diyor­
lar. Dogru m u bilme m .

1 947

1 03
MAHKEME KAPISI
Birinci Bas1m 1 95 6
i kinci Bas1m 1 965
O�uncu Bas1m 1970
Diirduncu Bas1m 1 976
Be�inci Bas1m 1 980
Altinc1 Bas1m 1 982
Yedinci Bas1m 1 984
Sekizinci Bas1m 1 987
Dokuzuncu Bas1m 1 9 90
Onuncu Bas1m 1 992
On Birinci B as1m 1 9 9 3
SEYLAN <;A YI HIRSIZLARI

Sw;:lu yerinde , i.l<;: tane babayani k1hk ve eda­


h, yamk yi.lzli.l, hra�lan uzam1� orta ya�h insan
var.
Hakim:
- Anlat bakahm, sen H asan ! . .
H asan Ozer, biraz sinirli oldugu belli bir ses­
le , elindeki denizci kasket ini bura bura anlatt 1 :
- B e n , yirmi b e � senedir motorlarda <;:ah�1-
nm. Ba�1ma hi<;: boyle i� gelmedi. Gi.lnlerden bir
<;:ar�amba gi.lni.lydi.l. Sandah iskeleye baglad1m.
Evime yollaninadan evvel sandaldaki mu�a mbay1
di.lrdi.lm , katlad1 m . B1rak1p evime yolland1m. Sa­
bahleyin vazifemin ba�ma geldigim zaman (l�imin
ba�ma diyecegi yerde , vazifemin diyordu ) , bak­
t 1 m , ak�am di.lrdi.lgi.lm mu�ambalar sandalm ki.l­
pe�tesine serili vaziyette . Kendi kendime, "Allah
Allah , bu manzara da ne oluyor?" ded i m . Mu�am­
balan kald1rd 1 m . B i r de ne g6reyim? lki sand1k
yok mu? "Bu sand1klar ne ola?" diye sordum. Me­
gersem <;:aym1�.
- <;:ay oldugunu nereden bildin?
- Hi.lseyin Yaz1c1 soyledi efendi m .
- Sonra?
- Sonra efendime soyleyeyim. Kahveye ko�-
t u m . Hi.lseyin'i <;:ag1rd1m . " H i.lseyin be! Gel ! " de­
d i m . "Ne var be sabah sabah?" dedi .

1 07
- Saat ka<;:h?
- Alt1 vard 1 .
- Peki s a a t be�te s e n i n iskelede i�in neydi?
- l�imin vaktiydi e fendim . Hem saat be� de-
!'.lil, alt1yd1 .
- Ee, anla t . . .
- Derken e fendim . Biz Hilseyin'le sandalm
ba�ma geldik. Hilseyin sand1klan g6rilr g6rmez,
"<;:ay sand1!'.l1 bunlar", d e d i . Sandala atlay1p sand1k­
lan k1y1ya <;:1kard 1 . Aldi gotilrdil.
- Bu <;:aylar Hilseyin'in miydi?
- Hay1r e fendim.
- Oyle ise, ne diye a h p gotilrmesine milsaa-
de e t tin?
- Bir cahillik e t ti m e fendim.
- Bu cahilli!'.le inanmam1z �imdi biraz zor ola-
cak ama . . . Pekala Hilseyin bunlan ne yapm1�?
- Gotilrilp satm1� e f e ndim.
Hasan'm elindeki k a sketin hayn kalm am1�t 1 .
H a k i m o t u r deyip de oturdu!'.lu zaman, bu bi<;:are
kasketi bu sefer de a p1� aralanna alm1�. s1k1yor,
s1k1yord u .
S1ra Abdurrahman Yirmibe�'e gelmi�ti. Biraz
sonra anlayaca!'.l1m1z gibi, Abdurrahman ewelden
kestirmi� bulunsayd 1 , soyadm1 Yirmibe� yerine
Onbe� kordu. Fakat ne bilsin . . .
Abdurrahman Yirmibe�. he psinden daha ya�­
h, <;:oluk <;:ocuk sahibi , sakin halli, babacan, sinir­
siz bir adam.
Abdurrahman Yirmibe�:
- Efendim, ben �u H ilseyin'le kahvede oturu­
yord u m . Bir arahk bu sandalc1 Hasan geldi. Bir
�eyler soyled i . 0 da, "Pekala geliyoru m ," dedi.
Bana d a , " H aydi y ilril sen de!" dedi. "Bana yar-

1 08
dim eders i n ! " ded i. Ben de gittim. Evvela Pet­
ro'nun a ilesinin evine g i t tik. Orada bakhm ki c;:ay
sand1!;)1 duruyor.
- <;ay sand1!;)1 oldu!;)unu nereden anladm?
- <;ay sand1!;)1 belli olur ef en dim.
- Sand1klar ac;:1k m1yd1?
- Bir tanesi ac;:1kh da, c;:uvala koyduk.
DO�OndOm : Kimbilir Abdurrahman Yirmibe�.
belki de cebine a t h!;)1 bir a vuc;: c;:ay1 ak�am demlen­
dirmi�t ir? Mis gibi bir k oku bir kuc;:Ok mangalla
1smm1� oday1 doldurmu�t ur. Abdurrahman bir ne­
f es c1garasmdan, bir yudum da c;:aymdan ic;:ip, "l�­
te halis c;:ay buna derler" demi�tir. Bir tutam c;:ayla
bir 1 5 lira hamaliye parasmm keyfini bozacak
sonra ki hadiseleri belki de hie;: dO�Onmemi�tir.
DO�Onduyse, "Neme gerek birader. Ben c;:almad1m
ya, nihayet c;:almam ta�1d1m" diye ferahlam1�hr.
0 devam ediyordu:
- Ya!;)iskelesi'nde ya!;) taciri Asaf'a goturup
teslim e t t i k .
- <;almm1� mal oldu9unu bilm iyor mu ydun?
- Bilmiyordum ef endim.
- Bunlarm c;:ay ticareti, yahut komisyonculu-
!;)u yaph!;)m1 m 1 samyordun?
- Hay1r efendim, onlann ikisi de bahkc;: 1 , san-
dalc1d1r.
- Oyleyse?
- Gottir, dediler, gotOrdOm e fend i m .
- Peki k a c;: para aldm?
- 1 5 lira.
- lyi hamaliye paras1 bu za manda. lki sand1k
Ba!;)dat'tan 1 5 liraya gelir o!;)lum.
Abdurrahman, ic;:t@ c;:ay genzine kac;:m1� gibi,
yOzOnO buru�turdu. B i r tutam c;:aym ac1 tamah1 m1

1 09
yi.izi.ini.i ek�itmi�ti? Yoksa, "lc;:ti!".)im bir bardak c;:ay
burnumdan fitil fitil gelecek mi?" diye m i di.i�i.in­
mi.i�ti.i, bilinmez. Bu hal bir-iki dakika si.irdi.i. Son­
ra ya�h insanlara has bir tevekki.ille sakinle �ti.
S1ra bu i�teki roli.i oldukc;:a mi.ihim olan, c;:ay­
lan sahp, paralan da arkada�lanyla tamamen tak­
sim etmemi� bulunan Hi.iseyin Yaz1dya gelmi�ti.
Huseyin Yaz1c1 soze ba�lar ba�lamaz <;:e�memey­
danh oldu!".junu belli eden bir hal alm1�h. <;:e�me­
meydam ismiyle eski lsta nbul'un tulumbac1hk ale­
m i hahra gelmemeye imkan yoktur Kimbilir Hi.i­
seyin Yaz1c1 da belki yaman gelip yaman giden­
lerdend i . Uzun boylu, siyah ve uzun b1y1kh, siyah
ku�akh bir delikanh oldu!".ju muhakkak. Kirk yedi
ya�mdayd 1 . Fakat uzun boyu gene de uzun boy,
sesi gene "eyvallah i m a m m ! " diyen ses. Yalmz si­
yah ve uzun b1y1 klanna ak di.i�mi.i�, kenarlan sa­
kallannm arasma kan�m 1 �. Halbuki eskiden boyle
miydi? Her gun sinekkayd1 hra� olurdu. Mahalle­
de o gec;:erken, Uzun H asan gec;:iyor, diye goste­
rirlerd i . Hey gidi gi.inler. . .
Hi.iseyin Yaz1c1:
- Efendim ben, yani kulunuz, <;:e�memeyda­
m'nda, Hamidiye caddesinde bir meyhanede kafa­
y1 c;:ekiyord u m . $oyle tam keyif olmu� bir zama­
mmda bu Hasan c;:1kageld i . Ortahk da kararmaya
ba�la m1�t 1. Bana , "Hi.iseyin, iskeleye kadar gel
anam ! " ded i . Gitt i k . Bana iki sand1k c;:ay verd i .
"Bunlan a l da okut , ded i . " U l a n b e n bunlan kime
okutaca!".)1m gece vakti?" dedim . 0, "Kime satar­
san sat, taksim ederiz" ded i .
- Demek k i , taksim ederiz, ded i .
- Y a k e fendim sozi.in geli�i oyle dedim . Yok-
sa taksim ederiz demedi .

110
- Dedi mi, demedi m i ?
- Demedi efend i m .
- Pe kala . . . B i z evvela, "Ta ksim ederiz dedi"
diye yazdmnz . Sonra o lafin yanma da, "hay1r,
demedi de �oyle dedi" der iz. Peki ne dedi?
- $unlan sat, ded i .
- Pekala . .
Bay hakim bayan dakt iloya sordu:
- Ne yazdm1z?
Bayan d a ktilo :
"Taks im ederiz, ded i . "
H a k i m:
- Devam ediniz: "Taksim ederiz, ded i . H a yir,
taksim ederiz demed i . $unlan sat dedi. H i.ise­
yin'e hitaben:
- Sonra . . .
- Sonra efendim, b e n de <;:aylan a ld 1 m . Per-
�embe pazannda Petro'nun a ilesinin evine goti.i­
ri.ip b1rakhm.
- Pekala bu H a san i;:ay t icareti ile m i u!1ra�1r?
- H ay1r efend i m . Motorlarda <;:ah�1r.
- 0 halde iki sand1 k i;:aym onun olmad1 !1m1
anlam adm m1?
- Anlad1m ama efendim keyift i m . Keyif ol­
masam almazd 1 m . Sarho�lu!1un tesi r i .
- Sarho�lu!1un tesiriyle her � e y yap1hr. Yalmz
h1rs1zhk yap1lma z . . Sonra?
- Sonra e fe n d i m . Sabah oldu .
- Akim ba�ma gelmedi m i ?
- G e l d i efendim, a m a b i r def a o l a n olmu�tu.
1� <;:1!1rmdan <;:1km1�t 1 . Git t i m . Bizim Y irmibe $'i bul­
du m . Beraber Petro'nun evine gittik. 0 i;:ay san­
d1klanm yi.iklen d i , goti.iri.ip Asaf'a verdik.

111
- Kac;: para aldm1z?
- Efendim bir defa 1 0 0 , bir defa 1 8 8 lira al-
d1k.
- H a san'a ne verdin?
- 1 2 5 lira verdim efendi m .
- Ya Abdurrahman'a?
- Ona 15 lira taka e t t im .
- Niye az ana?
- Ona verdigim ham aliye paras1yd1 efendi m .
- Hamaliye paras1 1 5 lira m 1 tuttu? Ucuz ha-
maliye dagrusu. Abdurrahman'm bu c;:aylarm h1r­
s1zhk mah aldugundan haberi yak muydu?
- Yaktu e fendim.
- 0 senin ne i � yapt1gm1 biliyardu. �ay i�i ile
ugra�m1yardun. 1 5 lira da hamaliye ahyar. Bir
�ey anlamad1 m1?
- Vallahi c;:akh m1 c;: a kmad1 m 1 anlayamad1m.
Parasm1 ald1, ti.lydi.l.
- Peki paranm geri kalamm ne yaptm?
- Geri kalamm da H asan Ozer'le ic;:tik e fen-
dim. Ha, 5 lira da araba paras1 verdik efendim.
Hakim bundan sanra lehlerine taplanacak
deli! alup almad1gm1 sardu. lzah da ett i :
- Yani h e r �ey aleyhini zde. Sizin tarafm1zdan
bir �ahit falan varsa gost eri n , dedi.
Bu s1rada Hasan ayaga kalkarak bay hakimin
sualine �u cevab1 verd i :
- Efendim, hakim b e y , bana Hi.lseyin 1 25 l i ­
ra degil 85 lira verdi .
Abdurrahman Yirmibe� de ayaga kalkarak;
- Yak neme laz1m, dedi . Benim param1 tas­
tamam verdi . 1 5 lira.
Ne aldular, diye sarmaym a r h k. Bu i l k duru�-

1 12
ma idi. Eide kuvvetli deliller bulundu�undan tevkif
edildiler

Sabahleyin c;ay ic;erken ic;imde bir buruk lez­


zet buldu m . Bu uc; ya�h ba�h adam, babacan ta­
v1rlan ile gozumun onune geldiler. Sab1kalan
olup olm ad1�m1 yazamam1�1 m . Sab1kas1zd1r diye
di.i�i.indi.im. .$eytana uyu�lanna bir akraba gibi
i.izi.ildi.im.
Onlardan H asan'1 ya�ma ra�men kuvvetli kol­
larla adam ta�1r, veyahut motoru ya�larken gor­
mek, H useyin'i kahvede deli kanhlara, "O gun lale­
liyi bir takhk, ku� gibi uc;uyordu . . . di ye bir eski
tulumbac1 hikayesi anlahrken dinlemek, Abdur­
rahman Yirmibe�'i ise bir iskele boyunda h1rs1zhk
yapm1� bir hamal c;ocu�una h1rs1zh�m fena bir
�ey oldu�unu anlahrken seyretmek, benim ic;in bu
mahkemeyi yazmaktan daha c;ok zevkli olacakt1 .

1 942

113
MO DERN BiR KARl-KOCA

Ci.lrmi.lme�hut hakim. i ewela onlara ban�ma­


lanm teklif ett i . lkisi de a yak dirediler
Her ikisi de suc;lu, her ikisi de davac 1 . K an­
kocad1rlar. Sirkeci'de (adm1 yazmam1�1m) bir otel­
de otururlar. Kadm orada mi.ldi.lr s1f ahyla c;ah�1r
Kocas1 d a �ofordi.lr.
Kadm o t uz be� ya�m1 a�m1�; erkek 330 do­
�umlu. • Erke�in ismi Ahmet, anasmm gi.lzel bir
ismi var ; Nene. Erkek M ersin'in, ismi de kendisi
gibi gi.lzel bir k azasmdandir: Gi.llnar kazas1. Kadm
O r hanelilidir. Hakim sordu�u zaman, "Otelin k a ­
ti besiyim" ded i . Biraz sonra okumas1 yazmas1
olup olmad1�1 usulen sorulunca, " O kumam yaz­
rnam yoktur" cevabm1 v erdi. Okuyup yazmas1 bu­
lunmayan bir katip . . . Mahkemede hazir bulunan­
lar bu cevab1 kahkaha ve gi.lli.lmsemelerle kar�1la­
d1lar. K1sa boylu, ya�mdan biraz f azla gosteren,
dudak lannda mi.ltemadiyen sinirli ve manas1z bir
t e bessi.lm gezdiren bir bayand1 bu.
Ahmet anla t t 1 :
- Gec;inemiyordum. Aram1zda h i e; kavga ek­
sik olmuyordu. Birkac; def a karakollara di.l�ti.l k .
Y i ne ban�t 1 k . Bo�anmak ic;in mahkemeye mi.lra­
c a a t e t t i m . $ahit yazdird1�1m �ofor Hamdi, kanm
Fethiye'ye;
") Yani yirmi sekiz ya91nda.

114
"Arhk bo�anacaks1rn-z . Ba� �ahit de benim ! "
diye haber vermi�. Fethiye d e ;
"Ben o n a b i r t u z a k kuray1m d a bo�anmak is­
temek neymi� anlasm ," demi�.
Bunun uzerine ic;:ime bir kurt du�ti.l. Sinirli ol­
dum. Kendisinden korkmaya ba�lad1m. Dun sa­
bah bavulumu e�yarm d o ldurup oteli terk etmeye
k arar verd i m . Bu niyetle merdivenleri inerken
k ar�1ma c;:1kh;
"Nereye gidiyorsun?" diye sordu .
" Elbet yatacak bir otel odas1 bulur, ba�1m1 so­
kanm. Ben arhk senin yanmda kalmaya korkuyo­
rum , gidece !;j i m ! " dedi m .
" B i r yere gidemezsin. $uradan �uraya bir
ad1m ata mazs m . Bitin k anland1 da c;:ekip g idiyor
musun? Hem bavulunu goster bakay1m. Belki de
mu�terilerin e�yasm1 c;:aldm" diye ba�lad1.
A!;lzma geleni soyluyordu . Namusuma taalluk
eden birtak1m koti.l sozler . . . Ozerime sandal ye ile
hucum e t t i . Polisler geld i . Karakola goti.lrduler .
Zab1tlar tutuldu. Evvela o imza etti . Tam ben im­
za atarken;
"Yamyorsun Ahmet ! " diye ba!;j1rd1lar. Fakat
imza etmekle yanmak arasmda bir munasebet go­
remedim.
Paltomdan keskin b i r koku ile bir dumand1r
c;:1kh!;lm1 garunce i�i kavrad1m. Hemen paltomu
c;:1kanp athm. Paltomun arkasmdan bir kan� yer
yanm1�, sondurduler. Me!;jer paltoma kezzap dok­
mu�. Bana hakaret etti!;li ic;:in davac1y1m ef endim.
Hakim :
- Bak o da senden �ikaye t c;: i , onu dovmu�-
sun?
Ahmet:

115
- Dovmedim efendi m .
Ahmet konu�urken Fethiye a r a s1ra sC'.Jztinll
kesmek ister gibi ahhyor , fakat hakimin ciddi ba­
k1�lan kar�1smda yine silt dokmi.i� kedi gibi sini­
yor, sonra tekrar alevleniyordu. Hakimin �iddetli
bir ihtan i.izerine arhk s oze kan�mad1 ama, bir ti­
yatro aktrisi mimikleriyl e , bazen i�itilebilir bir ses­
le, "Allah Alla h ! " demekten geri kalm1yordu. l�te
Ahmet'in sorgusu bu hava ic;:inde. bitti. S1ra Fethi­
ye'ye gelmi�ti.
Fethiye;
- Garsondu, dedi. Bizim o telde yat1p kalkar­
d1. Allahm emri ile beni istedi. Eh Allah emridir,
dedim. Kendisine vard1m . Be� senedir evliyiz. Ben
kocam1 severi m . Kavga etti�imiz sabahm gecesi
onu pencere kenannda c1gara ic;:er buldum. "Bana
bir �ey oldu , " ded i . "Ri.iyamda fena �eyler g6ri.iyo­
rum . Denizlere mi di.i�mi.iyorum, bulutlara m1 c;:1k­
m1yorum. Bir �eyler oluyor bana. Cinnet getirece­
�im . " 0 sabah bakhm bavulunu alm1� gidiyor.
"Ne o beyefendi , " dedi m . "Mi.i�teri gibi nere­
lere gidiyorsun?"
"Gidece�im, arhk senin yanmda o turamam ! "
cevabm1 verdi.
"Ne koti.ili.ik g6rdi.in benden kocac1�1m" de­
dim. Bu nu soy I er soylemez kaf ama bir yumruk
vurdu, sandalyeyi ka pmca i.izerime hi.i cum e t t i .
Sovdi.i, sayd1. A y1rd1la r.
- Bak, ona sen de fena fena sozler soylemi�­
sin?
- Ben k ocam1 severim. Oyle isnatlarda bu­
lunmam . Sonra karakola g i t tik. Karakolda palto­
sunun cebinde o tomobilin baz1 yerlerini silmek
ic;:in yanmda gezdirdi�i kezzap �i�esini g6rdi.im.

1 16
Birkac; defa da , "Sana bunu dokerim" diye beni
t ehdit etmi�ti. Polislere, bakm, diye gostermek
i.lzere �i�eyi cebinden ald1m. 0 da egilmi� imza
a hyordu. Kalkarken c;arph, s1rhna doki.lldi.1.
H a ki m :
- Burasm1 c;ok gi.lzel tevil ettin. Peki �i�e ka­
p a h degil miydi?
- Kapahyd1 ama e fendim, kocam h1zh c;arph,
h pas1 firlad1. Hem e fendim onun bi.lti.ln elbiseleri­
ni ben kendi paramla y a p h m . Tam be� kat elbise­
si var. Kendi yaphrd1g1m elbiseyi ben ne diye ya­
kay1m? Evet efendim davac1y1m, bana hakaret et­
ti, dovdi.l.
$ahit Avni, otelin kar�1smdaki di.lkkanda c;1-
rakhr. lc;erde, "Adam b1c;a klamyor. Ko�un, polise
haber verin" diye bir kadm sesi duydugunu , hep
beraber karakola gittiklerini , karakolda , Ahmet'in
i.lsti.lne kezzap doki.lldi.lgi.lni.l, fakat dokeni garme­
d i gini soyledi. S1ra �ahit Celal Dagh'ya gelmi�t i .
Bu k 1 s a boylu, o n yedi y a�lannda, gayet s1hhatli
bir g e nc;ti.
- Ben o otelde misafirim, diye soze ba�lad1.
Erkek kadma hic;bir �ey d e m edi. Kadm a gzma ge­
l eni soyledi. Erkegin eli ndeki bavula yap1� h . Bir
yandan, "Ne reye gidiyor sun? Seni ben be� sene­
dir be sliyorum . $u e l bi selerini bile ben yaphm.
Seni hie; b1rak1r m1y1m?" diyor, bir yandan da so­
vi.lp duruyordu. Bir arahk sandalyeyi kaphg1 gibi
A h m et'in i.lzerine yi.lri.ldi.l . 0 da sandalyeyi elinden
ahp iki tokat a�ketti. Ben araya gird i m . Polisler
geldi. Karakola g i t t i k. Kara kolda da bu Fethiye
H a mm kendi cebinden kezzap �i�esini c;1kanp Ah­
m e t 'in paltosuna dokti.1. $i�eyi de sobaya att 1 , de­
di.

117
Fethiye;
- Bu �ahit, kocamm arkada�1d1r, diye itiraz
etti.
$a hit;
- Hay1r e fendim, oraya geleli ancak u<;: gun
oldu, dedi .
Ahmet'e soruldu . Ahmet �ahidin arkada�1 ol­
mad1g1m ve dogru soyledigini bildirdi.
Fethiye'nin, koc asma hakaret ettigi sabit ol­
dugundan u<;: gun hapsine ve bir lira para cezas1
odemesine, Ahme t'in de sabit olan dovme SU<;:Un­
dan 25 lira para cezasma, dovdugu kendi kans1
oldugu i<;:in bu cezanm artmlarak 29 lira 30 kuru�
odemesine, f akat kadm tarafmdan �iddetli tahrik
edildiginin anla�1lmas1yla bu cezanm 9 lira 70 ku­
ru� olmasma karar verildi. hte size bir duru�mada
bitiveren bir <lava ve bir aile haya tmda olmamas1
laz1m gelen, f akat her gun olagelen vakalardan
biri . . .

1942

1 18
"BURSA'DAN CESUR BIR iHTiYAR GELD i "

Beyaz zemin i.lsti.lnde ye�il c;izgili minta n , be­


yaz top sakal, geni�, muhte�em bir vi.lcut, mavi,
s1cak ve ta th gozler; ayaklannda mest . . . l�te nef si
Bursa'dan Ibrahim A!�a. Soyad1 \:ime n . Dolandm­
c1hktan maznun. Tevelli.ldi.l 1 2 7 9 : Koki.l Aziz dev­
rine dayanan bir c;mar agac1.
Davac1 yerinde kimseler y o k . Fakat davacmm
isminin "Mi�el" oldugunu ogreniyoruz. Dava
1 9 39'dan beri g6ri.llmekt e . Fakat davac1 Mi�el
mahkemeye bazen gelip, bazen gelmemekte .
Mi.lddeiumumi davacmm derhal ge tirilmesini ve
bu davanm bir an evvel neticelenmesini istiyor.
Derhal zab1taya telefon edilmesine ve davacmm
getirilip bu si.lri.lp giden i�in nihayet bitmesine ta­
rafta r. Mi.lddeiumuminin bu ist egi yerine getiril­
mek i.lzere mahkeme tatil ediliyor. Yanm saat
gec;memi�tir. Bursah yagc1 Ibrahim Aga koridorun
bir kana pesinde evvelce bu hie; tammad1gm1 iddia
e ttigi Mi�el'i beklemekt e . Beyaz ka�lan c;ahlm1�,
alnmdaki teni rengindeki et beni k1zarm1�, davac1-
nm ikide birde , "Sakalhyd1, yok sakahm hra� e t ­
m i � de o y l e gelmi�ti" dedigi sakalh, k1zgm bekli­
yor. Nihayet Mi�el polis refakatinde gozi.lkti.l. Ib­
rahim Aga da i.lzerine yi.lri.ldi.l.
- Sen misin o, beni <lava eden ha? Sen mi­
sin? ci.lmlesine kar�1 Mi�el sapsan kesildi .

119
Bu davanm i kinci sahnesi Mi�el'in baygmhk
ge<;:irmesiyle nihayet buldu . . . $imdi il<;:ilneil sah­
nedeyiz:
M i � e l , Bedesten'de mileevherat taciri bir Mu­
sevidir. Bir giln di.ikkanma bir adam gelir 600 li­
rahk ah�veri� ede r. lnci , kilpe ve gerdanhk ahr.
Paramn bir miktanm verir. Ost tarafm1 bir emre
m u harrer senetle ode r . Bu adamm ismi Hae1
Ali'dir. M atru�, ihtiyar bir adamd1r. Bu emre mu­
harrer senedin alaeakh y erinde "Ali Bese n"; bor<;:­
lu yerinde de fmne1 Abdullah isminde birinin ad1
yaz1hd1 r . 6 0 0 lirahk mileevherat alan adamsa i�te
bu Ali B e sen'dir. Mi�el bu emre muharrer senedi
Ali Besen'd e n , yani ah�veri� yapan ma tru� ihti­
yardan a lm1�t1r. Fakat e m re muharrer senetlerin
arkasma ciro edilmesi laz1m gelirken bunu yaphr­
mam1�t 1 r . Mi�el'in emre muharrer senetlerin alt1-
na bir e i ro laz1m geldigini bilmemesine imkan var
m1d1r? Gi.inler ge<;:er. Doksan bir giln vadeli sene­
din gilnil gelir. Fakat di.ikkana ne gelen vard1r, ne
giden. . . 0 gelmezse Mi�el gidemez m i ? Kalkar
Bursa'ya gide r . Bursa'da tamd1g1 Hae1 Emin is­
mindeki bir zata milraeaat eder. Yage1 Ali ismin­
de birini tamy1p tammad1g1m sorar. 0 da yage1
Ali isminde birini tamm ad1g1m f akat yage1 Ibra­
him Aga isminde bir adam tamd1gm1 , bu adamm
da namuslu bir adam oldugu n u , bononun sahibi
�ayet 0 ise paray1 muhakkak odeyeeegini soyler.
Kalkarlar, yage1 lbrahim'i bulurlar. l�te bugiln
maznun sa ndalyesinde o turan adam bu yage1 Ib­
rahim Aga'd1r. Mi�el, Ibrahim Aga'y1 gorilnee,
"Bu adam senede kefil olan adamd1r . Bana bor<;:lu
olan bu adam degildir. Onun sakah yoktu. . . der.
Ibrahim Aga bononun sahibinin nereli oldugunu

1 20
Mi�el'den sorar. Mi�el, "lnegollil" cevabm1 verir.
Ibrahim Nla "Yann saat alt1da gel de beraber lne­
gol'e gideriz . . . Adamlan bulur param ahrsm" der.
Fakat ertesi sabah, Ibrahim A�a. kendisini alaka­
dar etmeyen bu i� i<;:in lnegol'e gitmekten vazge­
<;:er. Mi�el de, lstanbul'a cloner.
Kuyumcu Mi�el bundan evvelki duru�malara
aklma esti�i zaman gelmi�, esmedik<;:e gelmemi�,
Ibrahim A�a'y1 kah saka ls1z, kah sakalh goster­
mi�, cam isteyince, "Ah�veri� esnasmda di.ikkanda
adam yoktu" cam istem eyince, "vardi" demi� ve
boylece davay1 i�in i<;:inden <;:1k1lmaz bir hale sok­
mu�tu.
Bugiln de hakim, di.ikkanda bu 6 0 0 lirahk
ah�veri� esnasmda kimse olup olmad1�m1 sorun-
ca;
- Urfah manif aturac1 Muslim vard1 , ded i .
Biraz sonra tekrar aym sual kar�1smda;
- Ben su<;:luya ma] verdi�im ve o senet verdi­
�i zaman, di.ikkanda kimse yoktu. I� ikimiz arasm­
da ge<;:ti, de di .
- Pekala, senden m a ! alan bu adam m1yd1?
- Bu adamd1 e fendi m .
Mi.iddeiumumi bu <;:ok kan�1k vakay1 �oylece
izah e t t i :
"Yap1lan duru�ma sonunda, su<;:lu lbrahim'in
Mi�el'in Kapah<;:ar�1'daki di.i kkanma giderek bile­
zik, kilpe, inci gibi 6 0 0 l ira k1ymetinde milcevher
alarak buna mukabil di.i kkanda Mi�el tara fmdan
yaz1lm1� ve Ali milhilrlil bir senet verdi�i ve aynca
bu senedi temin etmek ilzere lnegol'de fmnc1 Ab­
dullah tarafmdan Ali Besen namma verilen bir
emre m uharrer senedi t eminat olarak davac1ya
verdi�i ve senetlerin vadelerinin geldi�i tarih t e ,

1 21
davacmm bunlan tahsil ic;:in Bursa'ya gitmesini
mliteakip, emre muharrer senetteki isimlerin uy­
durma aldugu ve binnetice suc;:lu lbrahim'in davac1
Mi�el'in hulus ve saffetinden istifade eder yallu hi­
le yaparak daland1rd1g1 iddia alunmu�sa da suc;:lu,
aksi sabit al mayan mudafaasmda davac1 Mi�el'den
iddia vec;:hile mucevherat almad1gm1 soylemi� ve
Mi�el verdigi cevapta mudaf a a nm aksini iddia et­
mi�, bununla beraber vukuu iddia alunan ticari
muamele esnasmda dukkanda ma! sahhp bunun
kar�1hgmda senet verildigi s1rada suc;:lu ile kendi­
sinden ba�ka kimse bulunmad1gm1 bildirmi�tir.
Amme �ahidi gosterilen ve Bursa'da ifadesi
alman HaCJ Mehmet Emin'in �ahadeti de, suc;:un
i�lendigini anlahr mahiyette degildir Davacmm
ic;:timai vaziyeti dalay1s1yla boyle ciro edilmemi�
bir senedi al mas1 ve ilh . . . "
Muddeiumumi, bu izahmm sanunda suc;:lunun
beraatma karar verilmesini de ilave etmi�ti.
Muddeiumuminin bu izahmm sanunda Ibra­
him Aga'nm yerinden hrlad1g1, muba�irin mlima­
naatma ragmen muddeiumu minin yanma kadar
sakuldugu, elini kulagmm arkasma goturdugu ve
ag1r i�ittigi ic;:in soylenilenleri i�itmeye c;:ah�hg1 go­
ruldu. Verine zarla goturuld u . Hakim;
- Ben sana anlatmm sanr a , sen hele dur b a ­
k a h m ! demeseyd i , k a l a y kalay y e r i n e gec;:ecege
benzemiyard u . 0, "beraat" kelimesini duymu�tu,
f akat manasm1 anlamamakta 1srar ediyardu.
- Yani beraat ne demek? diye saruyar, sanra
Mi�el'e donerek;
- Ah bu yak mu? Ah bu yak mu? Vallah
5 0 0 0 lira tazminat isteyecegim bundan. Garur a
glinlinli, 5 0 0 0 lira, 5 0 0 0 diyar ve mlitemadiyen

1 22
soyleniyard u . Kimseyi dinlemiyar, "Sus, dur ! " din­
lemiyar, masaya muhte�em yumruklanm daya­
m1�;
- Ah bu M i�el ah! demekte devam ediyard u .
Hakim ke · disine susm asm1 soyledi. Fakat a,
bu sefer mi.iddeiurnumiye dondi.i:
- Mi.iddei11m umi bey a!;jlum! A llaha�kma, bari
sen dinl8 : B a k ben mekteplere ya!;) m i.iteahhitli!;li
yapan m . E h , �oyle boyle gec;:iniyarum. Ya� k ema­
lini buld u . Ne yapay1m? $imdi ya!;) bulam1yarum.
Bazen gidip Bahkesir'den gon ahyarum. Benim
kendi sermaye m 1 0 , 15 bin liray1 bulu r . Yak ya­
lan soyle m e ye yim, 1 6 0 0 lira param vard1r. Arna
bu benim p a ra m . \;acuk lannki ayn. Mi.iddeiumu­
mi bey, �imdi bir telgraf c;:ekeli m . 1 6 00 liray1 ge­
tirteyim. Ben gosteririm bu Mi�el' e , 5 0 0 0 lira is­
teyece!;jim. B e n anun yakasm1 b1rakmam . Yak sa­
kahm1 kesmi�im. Ben kirk senedir sakalhy1m .
Tovbe tavbe yarabbi! Birak reis bey, k1Z1yarum.
Hakim, ya�ma hi.irmet ediyar, ana f azla bir
ihtarda bulunmayarak yalmz susmasm1 soyli.iyor­
du. Fakat lbrahim A!;la i�itir m i ki . . .
Y a , m i.iddeiumumi bey a!;jlum , beni go­
ri.ince bay11Jverdi. Sama e fendim . . . dedi ve niha­
yet yarulmu� alacak ki susmu�tu.
H a ki m ka ranm akudu:
" Davac1 Mi�el'in, Bursa'da ' H a c 1 Emin bu se­
nede kefil alan adamd1r' diye Hac1 lbrahim'i gos­
terdi!;lini ve sanra da m ahkemede 'bu kefil alan
de!;lil, benden m a ! a lan a damd1r' dedi!;lini ve bu iki
if ade arasmda a ykmlik b u lunmasmdan; davacmm
senet ahp senet verdi!;li esnada di.ikkanda kimse
almad1!;jmdan ve <lava e dilenin Mi�el'i tammad1!;l1-
m iddia e t m esinde n , i�te bir dalandmc1hk m a hiye-

1 23
ti bulunmad1g1, ancak hukuki bir mahiyet bulun­
dugu anla �1ld1gmdan H ac 1 lbrahim'in beraat etme­
sine karar verildi .
HaCJ Ibrahim kap1dan c;:1karken hala bagm­
yordu:
- Beraat neymi�. anlamad1m ki. Ah bu
adam. Adi neydi bunun , Mi�el mi? Mi�el de kim­
mi�? Bu ya�ta mahkemelere du�mek. Elinde bir
k1rm1Z1 kag1 t . Millet bana bakar, dolandmc1 diye .
Yahu insan 6 0 0 lirahk m a ! satar da gidip bir no­
terden kag1t almaz m1? lstanbul'da noter dolu ya­
hu. Noter! Noter!
Sonra bana yakla�h.
- Sen ne yaz1yordun, b i z ic;:erde konu�urken?
diye sordu.
- Hie;: baba. Gazete i c;:in . . .
- H a , yaz! Vaz, de k i , "Bir cesur ihtiyar gel-
di, de. Canma okudu k e ndisine dolandmc1 diye­
nin, de. Sonra da beraa h ald1 gitti Bursa'ya d e . "

1942

1 24
iKi BU<;UK LiRALIK BIR RU�VET . . .

llkmektep ogretmeni Ibrahi m , c;:ocuklara hi­


kaye anlahr gibi anlah yordu:
- Ben bir arsa alm1�t1m, e fendim. Bu arsanm
muamelesini takip e t m e k ic;:in Fatih Tapu Sicil
Muhaf1zhg1'na gittim. K ap1dan ic;:eriye girdim.
Kar�1ma -suc;:lu yerindeki adam1 gostererek- bu
adam c;:1kt1. Yamma yakla�h;
"l�iniz nedir?" diye sordu. 0 zaman kendisi­
nin odac1 veya hademe oldugunu anlad1m. l�imi
k1saca anlat hm: "Bir arsa alm1�hm da onun mua­
melesini neticelendirmek isti yorum . . . Bana bir
masay1 i�aret ederek kendisi de oraya dogru yuru­
du. Buras1 sicil muhaf1zmm masas1 imi�. Evrak1
bu masada oturan memurun onl.ine koydu m . Me­
mur yorgun bir vaziyette oldugunu anlahr bir �e­
kilde evrak1 itti . Hic;:bir �ey soylemedi . Fakat boy­
lece bu i�i �imdi yapamayacagm1 i�rap ediyordu.
Ben buna ragmen evra k 1 memurun onune b1ra k­
t1m.
Bu s1rada isminin Tahsin oldugunu ogrendi­
!'.)im ve demin beni kap1dan kar�1la yan hademe
bana d1�an c;:1kmam1 i�aret e t t i . Ben d1�an c;: 1 kt 1 m .
0 da b e ni takip ett i . Koridorda, "Garuyorsunuz
ya, dedi, "memur beyin i�i ba�mdan a�km , bu i�i
kolay kolay neticelendiremez. Gunler ister. Arna
siz i�in c;:abuk garulmesini istiyorsamz 2-3 lira ile

1 25
bu i�i <;:abuk halle t t iririz. Ben paray1 memura ve­
rece !'.l im . Arhk i� olduk t a n sonra benim bah�i�imi
de unutmazsm1z" d e d i .
Ben d e , "bugiln vaktim milsait de!'.l il, yarm
para ile gelirim. l�i de yarm hallederiz" dedim . 0
d a , "Daha iyi, d a h a iyi! Hem nilfus tezkeresiyle
bir-iki zarf laz1 m , onlan da getirirsiniz. Yann te�­
rif edin, ded i . Evrak orada sicil muhaf1zmm ya­
nmda kald1 . Ben <;: 1k t 1 m . Gitt i m , do!'.lru arkada�1m
foto!'.lraf<;:1 Si.ireyya'ya dedim ki, boy le boy le . . . 0
da bana, "Tapu d a iresinde zaten oteden beri boy­
ledir. $unlara yap h k lannm cezasm1 <;:ektirelim.
Bir cilrmilme�hut tertip e delim" dedi.
Arkada�1m foto!'.lraf <;:1 Si.ireyya benimle gel­
med i . Ben gidip Alemdar karakoluna milracaat
ettim . Bir 2 , 5 lirah!'.lm seri numarasm1 tespit etti­
ler. Ve bana da i ki memur verdiler.
Ertesi giln, bu iki m em urla tapu da iresine git­
tim. Onilme y ine Tahsin <;:1kt1. Beraber koridora
<;:1khk. Tahsin bana "Paray1 getirdin mi?" diye sor­
du. "Getird im" dedim . Ewelce numarasm1 tespit
etti!'.lim iz bir 2 , 5 ' l u !'.l u kendisine verd i m . Paray1 al­
d1 ve bana, "Bira d e r , " dedi, "bu i�ler paras1z ol­
m uyor. Uzun silrilyor. H em ben bu ald1!'.l1m para­
y1 sicil m uhaflZI Nihat'a verece !'.l i m . Kendim 1 0
para almayaca !'.l 1 m . lstersen gel gar. I � bittikten
sonra bize de 5 - 1 0 para verirsiniz" ded i .
- Sivil memurlarla a ramzda nas1l b i r parola
vard1 . Bu i�i nas1l yapaca k t m1z?
- Efendim . P aray1 i<;:erde vermeyecek, kap1-
dan uzak ve kalabahk bulunmayan bir yerde vere­
cektim. Sonra t a m zamanmda mendilimi <;:1kara­
rak burnumu silecektim . Onlar gelip cilrmilme�­
hudu ya pacaklard1 .

1 26
- Sonra?
- Sonra e fendim. T ahsin'in, "Beni de unut-
ma" demesine kar�1hk ben de, "Sen hi<; merak et­
me, seni di.i�ilnilrilm" dedim. Arkasma di.i�tilm.
Sicil muha fizmm yanma geldi. Orada memura pa­
ray1 veremedi.
- Keramet buyurmayahm . Veremedi mi, ver­
medi m i?
- Efendim, memurun yanma gitti. Paray1 ver­
medi. Memur ona bir defter verd i. 0 da defteri
ahp bir ba�ka masaya gotilrdil.
- Demek ki veremedi de�il, vermed i.
- Memura vermek i<;:in vakit bulamad1�m1 sa-
myorum. Tahsin ba�ka masaya giderken ben de
memurlara i�aret verdim . Yani mendilimi <;:1kanp
burnumu sild im. Memurlar yeti�ip Tahsin'i yakala­
d1lar. Seri numaras1 almm1� 2 , S 'lu�u cebinden <;:1-
kard1lar.
- Hangi cebinden?
- Hangi cebinden oldu�unu iyi bilmiyorum .
Fakat zannedersem pantolon cebinden.
Maznun Tahsin'in k u la klan a�1r i�itiyor. Ni­
hayet bu ifadeye ne cevap verece�ini anlayabildi.
Tahsin;
- Ben bu paray1, birtak1m zarflar almacakt 1 ,
onun i<;:in ald1m . Kilsurunu iade edecek t i m . Bu i�
hakk1mda tertip edilmi�t i r . Bana oyun oynanm1�­
hr. Ertesi giln beni daireden istifaya mecbur e tti­
ler. . . Ben bu paray1 masraf i<;:in alm1�hm, ded i.
bteki �ahitlerin hi<;:biri gelmemi�ti, M a h ke­
menin taliki laz1m geliyordu.
Su<;:lu yine aya�a k a l kt1. <;:eneleri titriyordu,
dudaklan sapsan idi.
- Hastay1m efendim , ne yesem <;:1kanyorum.

1 27
Altm1� ya�mday1m . \;olu k <;ocu k sahibiyim. $imdi­
ye kadar boyle �eyler ba�1ma gelmed i . Beni ser­
best olarak muhakeme e d i n . Mahpushanede ya­
pam 1yorum. Adaletin t ec ellisini istiyorum . Hasta­
y1m.
Hakim kendisine ne zamandan beri yath�m1
sordu. Fakat sui;:lu iyice anlamam1�h.
- On b i r gun efend i m , dedi.
Acaba on bir gi.inden beri mevkuf muydu,
yoksa, on bir gi.inden ber i hasta m1yd1?
Mi.iddeiumumi hakime ;
- On bir gi.indi.ir hasta olsa gerek. Epey za­
mand1r mevkuftur, ded i , sonra sozi.ine, oteki �a­
h itlerin dinlenilmesinden ewe), mahpusun tahliye
talebinin reddedilmesini d e eklemeyi unutmad1.
Hakim bu iste�i yerinde buldu.
Maznun a ;
- Oteki �ahitler de aym o n dordi.inde dinlen­
sinler. Ondan sonra t ahliye t alebini di.i�i.inece�iz.
Sen �imdilik yine yataca ksm. Hasta isen tevkifha­
nede iyi doktorlar vard 1 r . Kendine baktmrsm me­
rak etme, d ed i .
Kap1da esmer b i r gen<; k1zla e smer v e i;:ok
mi.ibarek yi.izli.i b i r kadm onu bekliyordu. Tahsin
onlara, "Merak etmey i n , adalet yerini bulacakhr"
dedi . Dudaklan hala t iril tiril t itriyordu.

1 942

1 28
BIR PERI MASALI M l?
IPEKLI KUMA� HIRSIZLIGI M l?

Kil<;:ilk mahkeme salonunu dokuz su<;:lu dol­


duruverdi . Aralannda bir de <;:ar�afh bayan var.
Bay hakim;
- Bu hamm da ne a nyor? deyince, milba�ir,
"O da onlardan ! " diye cevap verdi.
Kadm;
- Dur bakahm h el e , dedi, daha belli degi l .
lpekli kuma� h1rs1zhgm1 birka<;: giln evvelki
gazetelerde havadis �eklinde okudunuz. Dokuz ki­
�iler: lskender, Fe h m i , Hilseyin Nar, Hilseyin
Eminoglu <;:almaktan; As1m, Sabri, Kami!, Mak­
sut, Ziynet almaktan ve mah saklamaktan su<;:lu­
lar. <;:almaktan su<;:lu olanlar muhakeme sonunda
tevkif edildi. Digerleri ise �imdilik serbest kald1lar.
Bunu biliyorsunuz. $imdi size <;:almaktan su<;:lu
olanlar i�i �oylece anlatacaklar:
Dardil de Rizeli, Frans1zcanm Marsilya �ivesi
gibi Tilrk<;:enin de Karadeniz �ivesi �akrak ve
ahenktar. Fakat ne y a z 1 k ki taklit edemeyecegim.
lskender, Galata'da n h hmlarda hamalhk ya p1yor.
Ania t h :
- E�ya pazar gilnil g e ld i . Kas1m babanm ardi­
yesine kondu . Mah biz tilccarlara ta�1yacakhk.
Fehmi'yi buld u m . "$unlan, dedim, "para yapa­
hm, zengin oluruz. Fehmi, "Benim bir arkada�1m

1 29
var . . . hele bir onunla konu�ay1 m , " dedi g i t t i . Git­
mi� Hi.iseyin Nar'1 bulmu�. g eldi: "Yer hazi r , " de­
di, "sabahleyin ta�mz. " T ophane'den bir araba
tuttuk, mallan arabaya yi.ikledik. Ver elini Sultan­
hamam1. Sultanhamam1'nda bir di.ikkanm oni.ine
mallan bo�althk. Arabacmm parasm1 vererek sav­
d1k. Fehmi gitti bir kamyon buldu, kamyon geldi.
Yedi harar mah bu sefer de kamyona yi.ikledik.
Do�ru Ferikoy' e . Orada yeni yap1lmakta olan bir
evden yirmi m etre mesafede etrafi tu�ladan, i.istil­
ni.in kiremitleri daha konmam1�. duvarlannm s1va­
s1 si.iri.ilmemi� di.ikkamms1 bir yapmm kap1sm1 ac;:­
hk. Ben bu di.ikkanm kimin oldu�unu bilmiyor­
dum. Ma ksut'unmu�. Ma ksut'un kendisini g6rme­
dim. Malian buraya yerle� tirdik . Oc;: saat kadar
orada kald1k. Oc;: saat soma Hi.iseyin Nar yamm1-
za geld i . Ona;
"Bu mallan satmak ic;:in bize vas1ta ol. Sana
yi.izde yirmi be� veririz" dedik. Biraz di.i�i.indi.i.
"Bu i�i yalmz ba�1ma ba�aramayaca�1m. Durun,
bir arkada� daha bulay1 m . Bakahm nas1l olur" de­
di. Gitt i . Hi.iseyin Emino�lu'nu getirdi. Mutab1k
kald1k. Ona da yi.izde yirmi be� verecektik. lki
Hi.iseyin c;:ekip gittiler Ak�am oldu. Hilseyin Nar
geldi. Yeme�imizi getirdi. Biz yakalanmz diye d1-
�anya c;:1km1yorduk. Hi.iseyin bize, "Merak e t m e­
yin, oteki Hi.iseyin mi.i�teri bulmu�. sa taca�JZ°' de­
di.
0 g e c e orada hararlann i.isti.inde yathk. H i.i­
seyin sabahleyin erken c;:1k h , gitti . 0 s1rada yeni
evin i�c;:ileri ve s1vac1lan geldiler. Biz o gun, ak�a­
ma kadar ac;: kald1k. H i.iseyin'i bekledik. Hi.iseyin
ak�ami.isti.i bir sand1kla geldi . $i mdilik sahlacak
olan mah bu sand1�a doldurduk. Bu on top siyah

1 30
kuma�t1 . Sabahleyin Hi.lseyin bir araba ile geld i .
M a h yi.lkled i . Bize de yiyecek b1ra kt1. G i t t i . B i z yi­
ne o gi.ln oradan c;1kamad1k. Kap1 aralarmdan s1-
vac1lan seyrett i k . C1gara c1gara i.lsti.lne ic;tik. Ak­
�ami.lsti.l iki Hi.lseyin de geldiler. Em inoglu, "Bura­
s1 benim akrabam Maksut'undur. Haber ahrsa ol­
maz , �u mah bir ba�ka yere ta�1yahm. Ben size
dart-be� sand1k, kilim milim getireyi m , e�ya dengi
gibi yapar, goc; t a�1yormu � gibi gondeririz, ded i .
G i t m i�ler, Topka p1'da bir e v bulmu�lar. Sand1k ve
kilimlerle geldiler. Malian gi.lzel balya yaphk. Ev
e�yasmdan f arks1zd 1 .
Sonra efendim sabahleyin Eminoglu bir ara­
ba ge tirdi. Biz tabii kapmm arahgmdan bak1yo­
ruz. Hamallar kap1 oni.lndeki mah yi.lklediler. Ev­
vela arabay1 gonderdiler. Sonra Hi.lseyin Nar'la
beraber ikisi yolland1lar. Biz o gi.ln orada kald1k.
Yalmz araba bi.lti.ln mah a lmam1� h . Geriye i.lc; bal­
ya daha kalm1�h. Ak�am1 bu minval i.lzere e ttik.
Ak�ami.lsti.l Hi.lseyin Nar bir taksi ile geld i . lkimiz
bindik. Fehmi orada i.lc; dengin yanmda kald1.
Topkap1'da bir eve vard 1 k . Sabah1s1 Fehmi de gel­
di. Sonra Eminoglu bir c;uval ma! yaph. Gitti . Er­
tesi sabah da polisler bizi bashlar efendi m . Ben
yalmz Fehmi ile anl a�h m . Fehmi de o teki Hi.lse­
yin Nar'la; Hi.lseyin Nar da Eminoglu'yla anla�­
m1�. btekilerin hic;birini ben tammam.
lskender tath t a t h, teferruatm1 dahi unutma-
dan boylece anla t t 1 :
Hakim;
- Boyle m i o l d u lskender? dedi.
- Boyle . . .
- Oldu m u ya, lskender? Yapt 1gm1 begendin
mi? Karakolda bu ifadeyi mi verdin?

1 31
- Karakolda ne soyledigimi bilmiyorum ki
ef endim, <;:ok s1k1$hrd1lar.
- Camm ne diye boyle soylilyorsun? Billbi.il
gibi soyleyeni ne diye s1k1$hrsmlar?
Fehmi'nin Karadeniz $ivesi ise daha canh,
daha oynak:
- lskender mallan t eslim e t t i . Dogru soylil­
yor, anla$hk. Ben yer bulmak i<;:in gittim. Mak­
sut'u tammam. Tezgahtanyla anla$hm. Yeri bul­
d u m . Fakat bu i$in i<;:inden yalmz <;:1kamayacag1m1
a khm kesti. Hem$erim Hilseyin Nar'1 buldum.
Ona i$i anla t t 1m . Evvela kabul e t medi. Fakat erte­
si sabah tarif et tigim yere geldi .
Hilseyin de bu i$in hakkmdan gelemeyecegi­
ni ke$fe t t i . btesi lskender'in anlat hg1 gibi old u .
Hilseyin Nar:
- Fehmi bana pazar gilnil geld i . "Yann sa­
bahleyin s a a t onda Ferikoy'e gel, Maksut'un yeni
yap1lan di.ikkanmm onilne" ded i . Ba$ka bir $ey­
den bahsetmedi.
"Camm," ded i m , " n e var? Soylesene . . .
"Sen gel camm, orada garilrsiln.
Ben de sabahleyin Ferikoy'e damlad1m. Me­
rak e t m i$tim. Bak hm k i orada, yeni yap1lmakta
olan bir di.ikkanm i<;:inde yedi harar var "Bunlar
da ne?" dedim. "Senin nene laz1m , " dediler. "Go­
rilyorsun i$te, mal! Sen bunlan sat . . . yilzde yirmi
be$i senin . . .
Gittim, Eminoglu'nu buldum .
Hilseyin Eminoglu:
- Ben, Gala t a 'da Gi.ircil Osman'm kahvesinde
oturuyordum . Vakit gece dokuz bu<;:uktu. Uyku
gozilmden ak1yord u . H e l e $U <;:ay1 i<;:eyim de, gidip
yatay1m, dedim. 0 s1rada Hilseyin geld i . Bana,

1 32
"Sen benimle Ferikoy'e, Maksut'un evine ge­
l i r m isin?" ded i .
Ben, " M a ksut'un e v i daha bitmedi ki. Hem
ne yapaca!;)1z gece yans1 orada?" dedim . " M a ksut
�imdi fmndad1r. Onunla bir i�in varsa yann sabah
konu�uruz . "
"Cam m , " dedi, "sen g e l , bir gidelim oraya ka­
dar. Yolda i�i anla tmm .
Derken e fendim, Ferikoy'e vard1k. Saat da
o n biri bulmu�tu. Maksut'un yeni yap1lmakta olan
di.ikkanmm ka p 1sm1 i t t i k , ic;:eriye g irdik. lc;:erisi zin­
dan gibi karanhkt1. Hilse yin bir mum yakh. Mu­
mun 1�1!;)mda kocaman hararlar ve hararlann ilze­
rinde de insan vilcutlan vard1.
Hararlan yoklad1m, yumu�ak yumu�ak �ey­
l er. "Bunlar nedir?" dedim. "lpe k l i kuma�, dedi­
l er. "Ne kadar ma] var bunlard a , ded i m . " 7-8 bin
lirahk var ," dediler.
Hilseyin Emino!;)lu'nun ifadesi sonlara do!;)ru
bir masal havasm1 alm1�h.
Mumlar yamyor, bilyilk, kocaman hararlann
ilstilnden insan hayaletleri hrhyor. lpekli kuma�­
lar; siyah, san, ye�il, mavi . . . Binlerce l iralar.
Neticenin ne oldu!;)unu bil iyorsunuz. Koridor­
da mahkemeyi dinlemi� bir ada m ,
- Ne 7 -8 b i n l iras1, d e d i . Orada 1 00 bin l ira­
hk ma] vard1. Tam 1 0 0 b in, 1 0 0 bin papel . . .
Adam hem gidiyor, hem soyleniyordu . Bu
1 00 bin lirahk ipekli k u m a � masah ona milthi� t e­
sir etmi�t i .
- 1 00 b i n papel . . .

1 942

1 33
(J� BAYAN BIR BAY

Davac1 llyas'm sol gozi.lni.ln altmda bir s1ynk


var ama, vakanm ge<;:ti!'.ji gi.lnden k alma olmasma
imkan yak. llyas su<;:lu yerinde oturan bayanlar ta­
rafmdan dovi.lldi.l!'.ji.lni.l ist ida ede l i , aylar ge<;:m i�.
Adam bu i.l<;: bayam, dovme ve su<;: tasniinden <la­
va ediyor. Mi.lddeiumumilik once birtak1m sebep­
lerden dolay1 takibata m a hal olmad1!'.jm1 ileri si.lr­
mi.l�se d e , l lyas it iraz e tm i� . . . Bu itiraz yalmz dov­
me ve sovme su<;:undan varit gori.lli.lyor Su<; tasnii
meselesi i<;:in de takibata mahal gori.llmi.lyor.
H a k i m , bayanlara, aradan uzun bir zaman
ge<;:mi� olmasma ra!'.jmen yine mi.lruru zaman ol­
mad1!'.j1 ve davaya ba�lanaca!'.jm1 soyledi. O<;: baya­
nm i.l<;:i.l de gayet gi.lzel giy inmi�ler. Bayan Sai­
me'nin s1rtmda nefti bir manta ve omuzlannda re­
nar Arjante. Bayan Bedia'nm go!'.jsi.lnde bir k1rm1-
z1 yapma gill. Bayan Beti.ll'i.ln ise �arabi mantosu,
son moda bir �a pkas1, yine bir t ilkisi.
Hakim, once Bayan Be ti.ll'e ne soyleyece!'.jini
sordu. Fakat nedense i.l<;:i.l birden aya!'.ja kalktilar
ve ortada oturan Bayan Bedia soze ba�lad1 .
Ben, burada onun kadar hukuki ve gi.lzel soy­
leyemeyece!'.jim. Buna imkan yak .
Arna hakikati soylemek laz1m gel irse, Bayan
Bedia bir<;:ok avukatlan k 1skand1racak, yine bir<;:ok
hatipleri i<;:lendirecek kadar di.lri.lst, vaz1h bir li-

1 34
sanla anla hyor. Kimbilir belki de bir hukuk tahsili
yap m1$hr. Belki de bu I stanbul ba yanlanna has
bir meziye t t i r .
- Efe n d i m , m a h k e m e - i aliyenizce $ i m d i g o ­
ri.ilmek i.izere o l a n dava , evvelce l k i n c i A g 1 r Ce­
za'da net icelendirild i . Bu dava , bizim tarahm1zdan
bugi.inki.i davac1 mevkiinde olan adama ac;:1lm1$
Beti.il'i.i kac;:mnaya te$ebbi.is davas1yd 1.
B u adam mahkG.m o ld u . Fakat Temy iz, lkinci
A g 1r Ceza 'nm bu karanm $U $ekilde bozdu: Bu
dava bir k1z kac;:1rma davas1 degil, bir tasallut da­
vas1d 1 r . Mahkeme-i a idesine havale ett i . Asliye
Ceza Mahkemesi'nde ise tekrar g6ri.ilen davam1z­
da, bugi.in davac1 olan zatm bizi dovdi.igi.i sabit
olarak bir ay yirmi gi.in hapse ve 4 0 lira da para
cezasma c;:arp1ld1. Bu cezay1 da Temyiz tasdik ett i .
$ i m d i vaziyet $Udur: K e n d i mahkG.m oldugu b i r
suc;:tan oti.iri.i suc;:lu, davac1 olarak tekrar kar$1m1za
c;:1k1yor. G6ri.ilmi.i$ olan bir davaya yeniden bak­
maya hic;:bir mahal olmad1g1 ic;:in . . . Asliye Ceza
Mahkeme si'nin ilarnmm getirilmesini ve bu dava­
nm sukutunu talep eder i m . Dosyalann numarala­
nm ve ilarnm tarih ve numarasm1 takdim edece­
g i m , diyerek c;:antasmdan ki.ic;:i.ik bir defter c;:1kard1
ve birtak1m numaralar ve tarihler s1ralad1.
Bir nefeste ve ka t'iyyen evvelce di.i$i.ini.ilmi.i$
ve s6ylenmi$ hissini vermeyen tabii bir heyecan­
la, beni m yazm1$ oldugumdan bin defa daha ustu­
ruplu bir hukuk l isamyla soylenen bu sozler kar$1-
smda, liyas ne diyece!'.jini $a$1rm1$h. Birtak1m soz­
ler geveliyor, neler anlatm1yordu.
Bayanlarla bir mahallede oturdugunu, kom$U
olduklanm, memlekete g i t t i g i zaman, kendisini
vapurda deniz tuttugunu . . . daha neler de neler

1 35
Yan belli bir Karadeniz $ivesi vard1. Kimbilir belki
de daha birc;:ok $eyler soyleyecekti. Fakat hakim,
bunlann dava ile alakas1 olmad1gm1 ihsas ett i . 11-
yas bu sefer bi.isbi.iti.in $a$1rm1$t l . Nihayet:
- Ben bunlann ne dediklerini bile anlama­
d1m. Ben davac1y1m . Beni dovdi.iler, sovdi.iler.
Onlar da ceza yesinler. Hem de gerc;:ekten i.izeri­
me a t1hp sac;:1m1 ba$1m1 yoldular
Hakim:
- Oglum, sen davam mi.idafaa edecek kabili­
yette degilsin. Bari bir avukat tutsayd m . Bunlann
burada $imdi ne mi.inasebeti var. Bak, iyi dinle .
Ben sana ne soruyoru m : Bu bayan diyor ki , $imdi
senin onlara isnat ettigin suc;:un mahkemesi g6ri.il­
mil$. Bu suc;:u onlann degil senin i$ledigin sabit
olmu$. Evvela lkinci Ag1r Ceza'da muhakeme edil­
mi$si n. Fakat Temyiz bunu bozmu$. Suc;:unun ma­
hiyetini ba$ka ti.irli.i g6rmil$, seni . . . Asliye Ceza
Mahkemesi'ne g6ndermi$. Orada mahkOm olmu$­
sun. Temyiz de bu karan t asdik e tmi$. !;)imdi soy­
le bakay1m bana. Boyle mi oldu, vaziyet bu mu­
dur?
llyas nihayet i$i kavrar gibi olmu$, belki de
heyecam yah$m1$h. Yine araya birtak1m l a f l ar k a ­
T1$tlrd1. Davas1 ile alakas1 c;:ok u z a k birtak1m vaka­
lar anlath.
llyas a$ag1 yukan $Unlan soylemi$t i :
O n u n iddias1 o mahke mede tetkik edilmemi$.
Eve t , lkinci Ag1r Ceza'ya vermi$ler, fakat . . . Asliye
Ceza Mahkemesi'nde davas1 g6ri.ilmil$. Temyiz
Ag1r Ceza'nm karanm bozmu $ .
Evet, llyas orada hakikaten b i r a y yirmi gun
hapse mahkOm olmu$, a m a bu i$1e o gi.inki.i i$in
ala kas1 yokmu$. Bu vaka ayn bir vaka imi$. 0 i$-

1 36
ten sonra tekrar bayanlarla arasmda bir mOnazaa
olmu�. 0 zaman kendisini dovmO� ve ona sov­
mO�ler.
Bayanlar yine hep birden aya�a kalkm1�lard 1 .
- Hay1r efendim . Vaziyet bu de�i l . Ba�ka b i r
vaka olmam1�hr. Bu aym i � t e n biz o n u . . . Asliye
Ceza'da mahkOm e ttirirken, bu da o s1rada aym i�
i<;:in mahkeme-i aliyenize mOracaat e t m i�.
Hakim dO�OndO . . . Asliye Ceza Mahkeme­
si'nin ilarnmm ve o i�e ait dosyalann getirilmesine
karar vererek duru�may1 bitirdi.
Evvela bayanlar <;:1khlar. llyas Beyo�lu Birinci
Sulh Ceza Mahkemesi binasm1 onlardan pek <;:ok
sonra terk e t ti. Acaba b u bayanlardan korkusun­
dan m 1 dersiniz? Mahkeme aym on sekizine k ald1.
Merak e t ti m , gidece�im. Size de anlatmm . Baka­
hm bayanlar m 1 hakh, yoksa Bay llyas m 1 ?

1 942

1 37
KO LTUK DEGNEKLi ADAM

Bakkal Ali'nin di.lkkanmm oni.l mah�erden bir


numune . Kimler yak . Pembe Hamm, Ay�e Ha­
mm, m i.ltekait R1za Bey, Osman Pehlivan, Recep
Day1, Bay M urtaza lc;:el ve gayrihi.lm . . . 0 gun er­
zak dag1hhyor Paras1z zannetme yi n. Bakkal Ali
ne o kadar zengin, ne de bu kadar comer t . Yani
belediye erzak tevzi yeri . Paras1yla ama, Bodos
Aga gibi vurgun vurmadan dag1hyor. Dukkanm
kepenkleri yan i n i k , millet birbirini i ti yor. Bagn�­
malar, gi.lri.ll ti.ller, a k1l verenler
- C a m m , s1raya girelim ef endim, bu ne reza-
le t !
- Paras1yla ahyoruz bakkal ba�i ! Ne surat edi­
yorsun?
- Camm bayan biraz dikkat e t sene, ayaklan­
ma bas1yorsun.
- Bayan dikkat edecek gozi.lm mil kald1? Go­
zi.lm bulgurd a .
l�te t a m b u s1rada, bugi.ln suc;:lu s1rasmda otu­
ran H asan, sokak ba�mdan soki.ln etmi�. Ayakla­
rmm bir tanesi mevcut bulunmad1g1 ic;:in koltuk
degnekleriyle yi.lri.lr. $im di maznun yerinin kena­
nna b1rakhg1 koltuk degnegiyle o gun �i�man Fat­
m a H amm'dan daha c;:evi k yi.lri.lyord u .
$ a h i t M u harrem $enk6se seyyar sahc1 i m i � .
lyi g i y i n m i � . Bugi.ln ic;:in g i.lzel bir kravat baglam1�,

1 38
hra� olmu�. Vaka gilnil herhalde bulgurdan alabil­
di!'.l i i<;:in �enli!'.li hala baki. Belki de bu �enlik soya­
dmdan geliyor. Soy sop boyle miltebessim yilzlil
insanlard1r, olabil ir.
- Bakkal Ali'nin dilkkanmda erzak tevzi edili­
yordu. Ben de biraz bulgur ve pirin<;: tedarik et­
mek i<;:in yanm saattir bekliyordum . Bir arahk bir
adamm ba!'.l1rd1!'.lm1 duydum:
" Menediyorum, dilkkam kapayacaksm1z. Bu­
giln erzak tevzi ettirmeyece!'.lim, da!'.l1lsm.
Bakhm, bu Hasan. Koltuk de!'.lneklerinden bi­
rine dayanm1�. otekini h avaya kald1rm1� h . Kimse­
ye vurmuyord u . Fakat bakkala kar�1 de!'.lne!'.l ini
salhyor;
"Menediyorum, e fendim" diye ba!'.lmyordu.
Yanma kadar sokuldum. A!'.lzmdan rak1 koku­
su geliyord u . Gozleri k a n <;:ana!'.l1 gibiyd i . Me!'.ler
sarho�mu�. Biraz uzakla �1yor. . . yine koltuk de!'.l­
nekleriyle s1<;:rayarak geliyordu.
"Be ni dinlemiyorsunuz ha. Size , bugiln da!'.l1-
hlmayacak demedim mi?" diyor, bu se fer dilkka­
nm kepenklerini indirmeye, ahaliyi da!'.l1tmaya <;:a­
h�1yordu. Nihayet polis <;: a !'.l1rmaya mecbur k al d1k.
Polis gelince ona;
"Sen kim oluyorsun? Ben bugiln erzak da!'.l1t­
hrmayaca!'.l 1 m . Sen <;:ekil g i t i�ine ! " dedi.
Polis vazif esini yaparak onu gotilrmeye ba�­
lad1. 0 homurdamyordu . Faka t ne soyled i!'.lini iyi­
ce anlayamad1 m . Biz de karakola kadar gittik.
l�te orada, a<;:h a!'.lzm1 yumdu gozilnil . . . soyJe­
di soyledi.
- Bir diyece!'.lin var m 1 Hasan, �ahidin �aha­
detine?
- Ne diyece!'.lim bay hakim. Bilmiyorum, bel-

1 39
ki boyle olmu�tur <;: o k sarho�tum . Ben sarho�
olunca boyle oluyorum.
$ahit Ata ve Hayri de aym �eyleri soylediler.
Ata:
- Ille de erzak da�1hlmayacak, diye tutturdu.
Bendeniz, erzak tevzi memuruyum . Kendisine ri­
ca ettim. "Senin aklm ba�mda de�il. o�lum , de­
dim. "$uradan git. Bir �ey almak istersen nilfus
ka�1dm da yanmda ise sana da veririz. Dur bekle,
ne ba�mp <;:a�myorsun? Herkesin i�i gilcil var . "
Dinletemedim efendim . Gittim polis <;:a�1rd1m.
Karakola gotilrdilk. Orada da polislere hakaret
ett i .
- <;: o k m u sarho�tu?
- Oyle olacak, gozleri kanhyd1. Koltuk de�-
ne�iyle yilrilrken bile sallamyordu.
- Bak Hasan, bunlar da oyle soylilyo r.
- Dedim y a e fendim, sarho�tum. <;: o k fazla
sarho�tum. l<;:ince kendimi kaybediyorum .
- Sen de i<;:me oyleyse .
- Ara s1ra ka<;:1yor. Yoksa ben her ak�am
<;:ekmem . . . ak�amc1 de�ilim.
- Senin sab1kan var m 1 H asan?
- Var efendim, bir tane dovmekten, bir tane
de hakaretten var.
- Yine polise?
- Ev et ef en dim, yine sarho�tum o zaman.
- Pekala, o zaman ka<;: ayd1?
- Vallahi iyi bilmiyorum efendim. Yathk <;:1k-
hk. Epey yathm a m m a .
- Bak a k1llanmam1�sm.
- Bu rakmm Allah belasm1 versin ef endim,
i<;:meyeyim �u z1kk1m1 diyoru m , bir m ilddet sabre­
diyorum, sonra , bir kadeh<;:ik i<;:eyim b e , ne olur?

1 40
Di.inyay1 ba�ka ti.irli.i g6reyim, hayahmm s1kmhs1
ge<;:sin diyoru m . Bir kad e h , bir kadeh daha, on­
dan sonrasm1 a r h k sayam1yorum.
- bteki hakaret su<;:undan sana para cezas1
da verdiler mi?
- Verdiler e fendim .
- Ne kadar?
- Vallahi bilmiyoru m .
- Demek k i paray1 vermedin.
- Tebli� e tmediler k i vereyim. Tebli� e tsinler
para haz1r Verece�iz.
Hasan'm su<;:unun m ahiyeti tevkif edilmesine
sebep oldu. Ka p1da bir polise teslim edild i . Kol­
tuk de�neklerinin arasmda bir baca�1 ileriye geri­
ye sallana sallana, s1<;:rayarak uzakla�h.

1 942

1 41
Pi�MANLIK

8 , 3 0 vapurunda n , Bi.lyi.lkada'ya i�<;iler <;1k1-


yor. Badanac1lar, s1vac1lar, boyac1lar, marangoz­
lar: Bi.lyi.lkada yaza haz1rlamyor. Anastas'la Aristi­
d i iki s1vac1 gen<;tir
Bakkal Moiz'in �ivesi di.lzgi.ln:
- 8 , 3 0 va purundan bu zamanda i�<;iler <; 1kar.
Birden di.lkkamrm doldururlar. Belki elliye yakm
insan vard 1 . Ben tezgaht a n <;1kacak vaziyette de­
gildim , s1k1�m1� kalm1�h m . Bir arahk hammm biri;
"Ekmekler gidiyor, bakkal! " diye ba!;l1rd1. Zar
zor d1�an hrlad1m .
Bayan, " Budur, budur diye birisini goster-
di. Bu, Anastas't1. Yanmda bir arkada�1yla gidi­
yord u . Burada ki su<;lu olanla deg i l , ba�ka bir ar­
kada�1yla .
"Ya e kme!;ji ver, yahut da karne ile paray1. . .
"Gozi.lni.l a<; baba h k , bizde ekmek filan yok­
tur" di ye ellerini gosterd i . Bay an hala ekme!;li a�1-
ranm o oldugunda 1srar ediyordu. Bayan, polis
<;a!;l1rd1. Ben di.lkkana g i t t i m , kalabahkta obi.lr ek­
meklere de bir �ey olmasm diye . Ben, e kme!;li <;a­
lam gormedim, bilm iyorum . Karakola <;a!;l1rd1lar.
Orada ekme!;ji <;alanm d e m in konu�tu!;jum <;ocuk
oldugunu, ekme!;ji ba�ka b i r arkada�ma verdikten
sonra kendisinin e l i bo� g i t t i!;lini o!;jrend i m .
- Bunlar karakolda ne dediler.

1 42
- Emniyet amiri, Anastas'a, "Paran var m1?"
diye sordu. 0 da cebinden e pe y bir para <;:1kard 1 .
"Kamen v a r m1?" diye soruldu. l k i tane d e karne
gosterd i . Ba�ka bir �ey bilmiyorum .
Anastas:
- l�e gitmek i <;:in acele ediyordum . Dukkan
kalabahkt1. H e r zaman ekme!;jimi bu bakkaldan
ahn m. Ekme!;ji ahp dart karneyi oraya b1rakhm.
P aray1 da, "Yabanc1 de!;jildir bakkal, a k �ama veri­
rim" diye di.i�i.indi.i m . Vermedi m . Elimde i� tak1m­
lan oldu!;ju i <;:in ekme!;ji a rkada�1m Aristidi'ye ver­
dim. 0 yi.iri.idi.i git t i .
- l y i arkada�lann varm1�. Ben olsam b u za­
manda babama emniyet edip karnemi bir ba�kas1-
na vermezd i m . Do!;jrusu, vallah korkard1m. H aydi
Anastas. Do!;lru soyle ! Do!;lru soyle mekte bir ha­
y1r vard1r. $u karneleri oraya tezgahm uzerine b1-
r akmadm de!;jil mi?
- B1rakhm e fe ndim.
Hakim:
- Belki bu da do!;jrudur, ama goruyorum ki,
sen zeki bir <;:ocuksun. Yuzi.in onu gosteriyor. Sen
ekme !;ji ahp da karneyi t ezgahm usti.ine b1rakacak
halde de!;jildin. Paray1 b1rakh m deseydin , buna bir
dereceye kadar inamrd1 m . Sana , bak ne diyorum;
do!;lru soylemekte bir hay1r vard1r. Karneleri b1-
rakmadm, de!;jil mi?
Anastas ba�1m onune e!;ldi, k1zard 1 .
- B1rakmad1m e fendim, dedi .
Hakim:
- Niye b1rakhm ded i n , utanmadm m 1 ?
Anastas:
- <;:ok u tand1m bay hakim. Ben bir hata et­
tim. Affedin . Arkada�1ma gelince, o, ben karnele-

1 43
ri ve paray1 b1ra khm sarnyordu. Onun hie;: kaba­
hati yak.
Hakim:
- S e n niye bu hataya i�tirak e t tin, soyle ba­
kahm Aristidi?
Aristidi :
- Biz alt1 ki�iydik. He psi karneleri bize ver­
mi�lerd i . Oteki arkada�lar i�e git mi�lerdi. Ben ka­
pmm yanmdayd1m . Anastas ic;:eri gird i . Bana bir
ekmek verdi. Ben de yi.iri.idi.im gitti m . Anastas'm
para y1 ve karneleri verdi!'.)ini zanne ttim. Sonra ar­
kadan polis yeti�ti. Anastas'a ekme!'.)i sord u . Ben
onde gidiyordum . Polisin sordu!'.)unu i�i tince don­
di.im ve ekme!'.)i, "Buyurun . . . " diyerek polise tes­
lim e t t i m .
$ a hit I s met Hamm :
- Ben yanm saattir bekliyordu m . Bakhm ki ,
gamseleli bir c;:ocuk dakikasmda ekme!'.)i a h p gidi­
yor. "Ben bir saattir bekliyorum. Hala e kme!'.)imi
vereceksin . Bak ba�kalan ahp gidiyorlar. Biraz da
bize ba k ! " diye bakkala c;:1k1�t1m. Bakkal hemen
ko�t u . " H angisi?" diye sordu. Anastas'1 gosterdim.
Polis getirdik. Oteki c;:ocuk e kme!'.)i getirip, "Buy­
run ! " diyerek polise teslim e t ti.
$ahit $ahan Asi l p e k , hakimin her sozi.ine,
"Benim haberim y ok!"tan ba�ka bir �ey soyleme­
di.
Hakim de;
- Mademki bunun hic;:bir �eyden haberi yok­
mu�. ne diye ge tirdiler? l�ine gitse ydi daha i yi ydi,
dedi .
lki �ahit daha dinlenildi . Onlann di.ikkandaki
vakadan hie;: haberi yoktu. Yalmz d1�ardaki hadise­
ye �ahit olmu�lard 1 . Nihayet polis lrfan dinlenildi :

1 44
- Merkezden iskeleye gidiyordum. lsmet Ha­
m m , ko�a ko�a geld i . "Polis, polis ko� ! Ekmek
<;ald1lar . . . " di ye haykmyordu. Ekmegi <;a lam lsmet
Hamm gosterdi.
H akim :
- Pekala, otek inin bu i�ten haberi var m1yd1?
Polis lrf an:
- Kanaatimce onun da haberi vard1 . Fakat
em in degilim hakim bey.
Anastas tekrar affm1 isted i . "Parasm1 ak�ama
vallahi verecektim" diye de ilave ett i . Davac1, ek­
me!;ji kendisine iade edildigi i<;in davasmdan vaz­
ge<;m i�t i. Anastas yine affm1 istedi. �ok teessi.ir
duydugu yi.izi.inden anla�1hyordu. 0 sapsan, biz
heyecanh, karan bekled i k .
Hakim;
- Bak oglum, diye ba�lad1. Senin, biraz bek­
lemek s1kmhsma taham mi.il edemeyerek, bu ek­
me!;ji <;alm1� olduguna kanaat getirdim. Ceza n, bu
harekete uygun Ceza Kanunu'nun . . . maddesi mu­
cibince alh a yd1r. Fakat <;ald1gm �ey nihayet pek
a z bir �ey oldugundan, senin bu cezanm i.i<;te iki­
sini indiri yorum. Dart a y hapis oluyo r. Ya�m ki.i­
<;i.ik oldu gu i<;in bunu da indiriyorum. Bir ay yirmi
gi.in hapis yatacaksm. Bunu da i<;inde camekan­
daki ekmege kar�1 m ukavem etsiz bir his duydugu­
na kanaat getirdi!;jim i<;in, ahvali haz1ray1 di.i�i.ine­
rek cezam bir ay i.i<; gi.ine indiriyorum. Nedamet
get irdi!;jine, bu i�i bir daha yapmayacagma kanaat
getirdi!;jim i<;in bu cezam da tecil edi yorum. Yani
�imdi mahpus olarak yatmayacaksm . A rn a y ine
cezan cezad1r. Yalmz bir daha boyle �eyler yap­
mazsan sanki ceza gormemi�sin gibi olacak. Ya­
parsan o zaman <;ok fena olacak. Bir def a sab1ka-

1 45
h olacaksm. Sonra daha ag1r ceza goreceksin . . .
Ve b u cezam da o ceza ile birlikte <;:ekeceksi n .
Sana gelince Aristidi, senin soylediklerine d e
inand 1 m . Onun i<;:in seni de, beraat e ttiriyorum.
Fakat bir daha parasmm verildi!;lini gozi.lnle iyice
gormeden, bir mah arkada!ii m da verse alma, dik­
katli �I oglum.
Mahkeme masraflan da 250 kuru!ii t u t t u .
Onu da Anastas senden a l acag1z, hadi bakahm .

1 942

1 46
NUFUS TEZKERESiZ ADAM

Boynundan as1h pasta c;:antas1yla , g ene;:, giller


yi.lzli.l pasta mi.lvezzii Muzaffer Romao!;jlu, do!;jru
soyleyece!;jine yemin e t t i .
- B e n o gece telgra fhanede nobetc;:iydim . Sa­
a t bir buc;:u!;ja do!;jru 2 2 1 numaraya bir y1ldmm
telgrafi geld i . T elgrafi yerine goti.lrmek ic;:in posta­
neden c;:1khm. H 1zh h1zh yi.lri.lyordum. Tam H arbi­
ye'ye varm1�hm ki, bir di.lkkanm ke penginin yan
ac;:1k oldu!;junu ve ic;:erde birtak1m ka!;j1tlann h1�1r­
dad1!;jm1 ve parlad1!;jm1 gordi.lm. Bu parlayan �ey­
ler ka!;j1t m 1yd1? Yamp sonen bir elektrik feneri
m i y d i , yoksa kedi gozleri miydi? Pek f arkmda de­
!;l i l i m . E!;lil i p ic;:eriye bakhm. Yalmz bir el gordi.lm.
Bir c;:uvala birbiri arkasma birtak1m paket ler dol­
duruluyordu. Herhalde b u paketler Enala'lar, Ser­
k idoryan'lar, Bo!;jazic;:i'lerd i . Yani ti.lti.ln paketi bi.l­
yi.lkli.l!;ji.lndeydi . Bu e lin sahibini yan sec;:t i m . $u
ortada oturan olsa gerek. 0 kadar dalm1� ve h1zh
h1zh pake tleri c;:uvala dolduruyordu ki, beni gore­
m e d i . Do!;lrulup da polise haber vermeye gidece­
!;lim zaman bir de bakhm ki, kar�1 kaldmmda birisi
a�a!;j1 yukan dola�1yor, o da �u solda o t urand1r.
Obi.lr kenarda o turam t a mm1yorum. Ben yalmz bu
ikisini gordi.lm : Pol ise haber vermek i.lzere uzak­
la�hm . Polis ko�arak geld i . Fakat o kar�1 kaldmm­
da a�a!;j1 yukan gezinen, benden �i.lphelenmi� ola-

1 47
cak k i, arkada�ma bir 1shk <;:ald1. Belvi.i bah<;:esine
dogru ka<;:maya ba�lad1l a r . Polis de arkalanndan
ko�tu. Ben de 2 2 1 num aranm y1ldmm telgrafm1
daha fazla bekletmemek i<;:in i�ime gitt i m .
O <;: delikanh maznunun il<;:ilniln d e sa<;:lan ala­
bildigine bi.iyilmil�. Ade ta kaf a Ian, 1s1rganlar ve
bald1ranlar bitmi� harap ve bak1ms1z bir bah<;:e ha­
linde, vah�i otlarla dolu . Kafalannm arkalan il<;:il­
niln de di.imdi.iz. Kil<;:ilci.ik bir yuvarlakhk ve <;:1kmh
yak. Yi.izler uzun ve bi.i yi.ik. Bir tanesi <;:enesine
yiln bir ka�kol baglam1�. Biri y1rhk ceke t l i , otekin­
de eski liyme liyme bir kazak, il<;:ilncilsi.iniln yalmz
mintam var. Bu mintandan par<;:a par<;:a, k ire<;: be­
yazhgmda, kans1z bir ten gozi.iki.iyor. Bir polis me­
muru, maznunlann yi.izle�tirildigini ve itiraf ettikle­
rini soyleyince, Ahmet garip bir sesle soylend i :
- Zarl a , tabii e t t ir irsiniz.
$ahitler birbiri ardma geli yor. $imdi, yap1lm1�
ba�ka h1rs1zhklar da meydana <;:1k1yor. Su<;:lular mil­
temadiyen inkar ediyorlar. Hi<;:bir �ahidin dogru
soylemedigini, kendilerinin kabahatli olmad1klanm
soyli.iyorlar. Polisteki ifadelerini inkar ediyorlar.
l�te kumral sakalh, nahif, zarif bir ada m . Bu
adam1 koridorda g6rdi.igi.im zaman, ne bi<;:im bir
s1fah oldugunu merak e t mi�tim. Bana bir musiki­
�inas hissini vermi�t i . Meg er, Dolmabah<;:e Cami­
si'nin milezzini imi�. Ba y muezzin:
- Efendim, Dolmabah<;:e milezziniyim bende­
niz. Bizim muvakk1thane vard1r. $u Dolmabah<;:e
muvakk1thanesi. Onun ilsti.iniln kur�unlan hirer hi­
rer kalkt 1 . Kimse yakalayamad1 h1rs1zlan. Tam se­
k iz yilz k ilo kur�un <;:ald1lar. Yaz1k, gilnah e fendim.
- Sizin fikrinizce, b u kur�unlan nas1l ta�1m1�­
lar?

1 48
- Tedricen zannederim e fendim. Kendileri
her ne kadar, paliste bir def ada goti.lrdi.lklerini
soyledilerse de, bendeniz inanmad1m. Nas1l alur
efendim? Sekiz yi.lz kiladan f azla kur�un ancak
ka myanla nakledilebilir. Zanm acizanemce, ba�ka
bir tarafa de pa etmi�ler. Sanra a�1r a�1r ta�1m1�­
lar alsa gerek.
- Karakaldaki if adeleri nas1ld1 dediniz?
- Bir gecede c;alm1�lar ve bir gecede ta�1m1�-
lar. Boyle soylediler e fendim.
S uc;lu Ahmet birdenbire yine aya�a kalk h .
- Camm1zdan b 1 k h k e fendim, dedi. Karakal
karakal si.lri.lklendik. 0 karakal seni n, bu karakal
beni m . Oldi.lk, yarulduk, kabahati i.lsti.lmi.lze ald1k;
yaksa biz yapmad1k.
Harbiye'deki c1garac1 di.lkkamm sayanlar iki ar­
kada�h. Kur�unlan c;alanlarsa bu iki arkada� ve bir
de yanlanndaki i.l<;i.lnci.lsi.lymi.l�. Onun ismi Musta­
fa . . . Hakkmda ba�ka hic;bir malumat yak. Ne anas1-
nm, ne babasmm ismini biliyar. Yalmz vaktiyle,
Bi.lyi.lkada'dan almm1� bir ni.lfus tezkeresi varm1�.
$imdi a da kay1p. Bi.lyi.lkada'ya yaz1lm1�. Fakat han­
gi Mustafa? Mustafa'nm di.lnyada kimsesi yak.
- Bir akraban da m 1 yak?
- H i<;, hi<; kimsem y a k .
Bi.lyi.lkada Ni.lfus Dairesi'nden cevap gelm i�.
Mustafa'nm da�um tarihinin bir ti.lrli.1 bulunamad1-
� 1 ve bu vazi yette de bulunmas1 ihtimali almad1�1
anla�1hyar.
Duru�ma, Mustaf a'nm ni.lfusa yeniden kay­
dettirilip, ancak bu suret le, da�um tarihinin mah­
kemeye verilmesinden sanraya b1rak1ld 1 .

1 942

1 49
SULTAN MAHMUT TURBESi'NiN
KUR�UNLARI

Bunlar iki ahbap. Gari.ini.i�te ya�lan on a l t 1 ,


on yedi. B i r i esmer, kuc;:uk b1y1klan v a r A t l e t ya­
p1h , c;:evik halli, karaya g 1 z .
b t e k i biraz sallapati t av1rh, kumral, uzun yi.iz­
li.i ve uzun burunl u . N ecati ile Misak kimbilir nere­
de tam�1p ahbap oldular? lkisi de i�sizdi. Parklan
dola�1yorlar, sinemalann ka p1lannda resimlere
bak1 yorlard 1 . Misak'm babas1 t ulu mba ve t erkos i�­
l eriyle ugra�1rd1. Bir di.i kkanlan vard 1 . Sonra di.i k ­
kam kapad1lar. lhtiyar bab a , ayakta i � yap1yor,
Misak da sokak sokak dola�1yordu. Necati'nin ba­
bas1 olmu�. bir anas1 var. Mektebe gitti, okuya­
mad 1 . l�e verdiler, adama k1lh c;:ah�ma d 1 . Artik b1-
y1klan terlemi�. koca deli kanh olmu�t u . Annesi
onunla ba�a c;:1kam1yord u .
Saatler b i r saat ileri almmadan once, yedi ile
sekiz aralannda, o r tahgm alacakaranhktan siyaha
dondugu ak�amlann birinde, Sultan Mahmut Ti.ir­
besi'nin onunden gec;:iyorlard1. Ellerini �oyle uza­
t abilecek bir yukse klikte bir kur�un parc;:asmm,
Sultan Mahmut Ti.irbesi'nin parmakhklan i.i zerin­
den sarkt1gm1 g6rdi.iler.
Bayan hakim sord u:
- Bunlan koparmak ewela kimin aklma geldi?
N ecati cevap verdi:

1 50
- lkimizin birden a khna geldi. lkimiz birden
g6rdilk. Birbirimize bak1� t 1 k ve kopard1 k .
- Ni<;:in kopardm1z?
- Satmak i<;:in. l�sizdik. Paraya ihtiyac1m1z var-
d1.
Kur�unu kopard1ktan sonra bak1yorlar k i , ol­
duk<;:a a�1r bir �ey. Misak eliyle bir tarhyor. Be�
kilo var, diyor, epey para eder.
Vine bak1yorlar ki, ortahk epeyce kararm1�,
gelen ge<;:enler azalm1�. Kimse i�in farkmda de�il.
Bir, bir daha , bir daha k opanyorlar. Bunlan N e ­
cati'nin evinde sakhyorlar. Ertesi giln Neca ti'nin
annesinin evde olmad1�1 bir s1rada, bir mangalm
ilstilne bir tencere konuyor. Kur�un ne <;:abuk, ne
tuhaf eriyo r. Neca ti'nin i<;:inde kil<;:ilk bir melal
vard1r. Belki de hasta yath�1 bir gece , ihtiyar bir
kadmm bir kep<;:e i<;:inden bir berrak suya caz1r
cuzur bir �eyler doktil�ilnil ve annesine;
- Nazar de�mi� <;:ocu�a hamm klZl m , dedi�i­
ni hahrhyorla r .
B u , b i r dakika silren s1kic1 hava, <;: o k silrmil­
yor. Kur�unu kill<;:e yap1yorlar. O<;: giln sonra tek­
rar Sultan Mahmut Ti.irbesi'ne damhyorlar. Vine
saat yedi-sekiz s1raland1 r . Vine ses sada kesilmi�­
tir.
Necati anlatmakta devam ediyordu:
- Pencereye f ilan hrmanmad1k. Zaten kur­
�unlar elimizin yeti�ece�i bir yerdeyd i . Gayet ko­
layhkla elimizle sokilp ald1k. Ertesi giln bunlan da
eritip kill<;:e haline koyduk .
- Kime sataca�m1z1 bi liyor m uydunuz?
- Ben bilmiyordum. Misak'm babasmm ahba-
b1 Hilseyin Bey isminde birisi varm1�. Ona gotilr­
dilk, sathk.

1 51
- Ka<;:a sattm1z?
- 50 kuru�ta n .
- Ka<; kilo vard1?
- Tam otuz be� kiloydu. 1 7 ,5 lira ald1k.
- Sizden bu Hilseyin kefil istemedi mi?
- Misak'm babasm1 tamd1g1 i<;:in kefil filan is-
temedi .
Misak uzun yilzlil, adeta etrafma danlm1� gibi
bakan bir delikanh . Ecnebi tebaas1. lkamet tezke­
resi yanmda olmad1g1 i<;:in ya�1 malum degil. Anla­
hyor. Gi.izel bir Tilrk<;:esi var
- Bir o kopard 1 , bir ben. Ondan sonra gotil­
rilp Neca ti'nin evinde, evde kimse olmad1g1 bir s1-
rada erittik. Hilseyin Bey'e gotilrilp sat hk.
- Bunlan nereden buldun, diye sana sormad1
m1?
- Eskiden babamm di.ikkam onun di.ikkanmm
yanmdayd 1 . Beni tamr Eskiden de babamla ba­
zen gotilrilr, kur�un satard1k. Onun i<;:in bir �ey
sormad1.
- Babana soyler diye korkmadm m1?
Misak cevap verme d i . Dudaklanm uzath ve
sustu.
$ahit mimar Sedat <;:etinta�, Sultan Mahmut
Ti.irbesi'nin parmakhklan ilstilndeki kur�un tezyi­
nat hakkmda �u malumat1 verdi:
- Hadise hakkmda ewela �unu arz edeyim .
l�i m , Abideleri Koruma Mildilrlilgil'ndedir. Ak�am
vaktiyd i . Hademe geld i , vakay1 haber verd i . Git­
tim, tetkikat yaphm . Be� bi.iyilk, dart kil<;:ilk par<;:a
kur�un tezyinat eksik. Bunlar beyzi, gilne� veya
y1ld1z �eklinde tezyini mahiyette eserlerdir. Antiki­
tedir. On dokuzuncu as1r sanatmm gilzel ornekle­
ridir. Sanat tarihinde ampir tarzmm nefis �ekille-

1 52
ridir H a l e n bu parc;:alardan pek c;:o!;ju yerli yerin­
de durmaktad1r. Yerlerinden gayet zorlukla ancak
alet kullanma kla soki.llebilir. Bunlar yi.lzlerce par­
c;:ad1r. Bi.lyi.lk parc;:alann b ir tanesi yedi kilo gelir.
Ki.lc;:i.lklerse dart kilo gelir. Bu h1rs1zlar yirmi i.lc;:
adedini c;:alm1�la r .
- Ya n i , m ecmuu ne kadar k i l o eder?
- Tahminen yi.lz kiloyu gec;:er, e fendim. Polis
yakalad1ktan sonra a n c a k otuz be� k ilosu iade
edilmi�se de, antikite mahiyetleri tamamen mah­
volmu�. $imdi hirer ki.llc;:e halindedir. Arhk k1y­
me tleri o k1ymet de!;jildir.
Maznunlar, mimar Sedat <;:e tinta�'m �ahade­
tine i tiraz edere k, kur�unlan gayet kolayhkla, elle­
riyle yerinden sokti.l klerini ve c;:ald1klan parc;:alann
da ancak be� tane oldu!;junu soylediler.
Mi.lteaddit �ahitlerden en selahiyetlisi, h1rs1z­
lan ya kalayan gene;:, mavi gozli.1, c;:olak bir polist i .
Bay Tu!;jrul Osti.l n, �oyle anla t t 1 :
- Ald1!;j1m e m i r i.l zerine, bu i � i tarassuta me­
mur edild i m . Saat yedi s1ralannda bu i kisi geldi­
ler. Nokta yerindeki poli s , vaziyet icab1 hie;: o ta­
raflara bakm1yord u . Onu �oyle bir gozledi k t en
sonr a , Misak etrafi kollamaya ba �lad1. Necati de
kur�unlan sokmeye koyuldu. Ozerlerine ko�tum.
Beni gari.lnce kac;:maya ba�lad1lar Aram1zda bir
yan�hr ba�la d1. Necati h 1zh ko�tu!;ju ic;:in ortada n
kaybolmu�tu. B e n Misa k ' m pe�indeydi m . Ni hayet
yakalad 1 m . Karakola teslim ettim. Orada, Neca­
ti'nin adresini soyledi. Vine o gece gidip Necati'yi
de evinde yakalad 1 m . B u kur�unlan kendileri c;:al­
d1klanm itiraf ettiler.
$ahit Osman, Sultan Mahmut Ti.lrbesi'nin
bekc;:isiymi�. Kur�unlan kimin sokti.l!;li.lni.l bilmedi-

1 53
� i n i , fakat kur�unlann soki.llmi.l� aldu�unu haber
verdi�ini soyledi .
- Ilk tahkikatta ifade verdin mi? diye saran
bayan hakime;
- Efendim, ilki de sanu da bir, diye cevap
verd i .
Yammdaki kadm, m i m a r Sedat �etinta� ifa­
de verirken soze kan�mak isteyen N ecati'ye, ya­
va�<;:a, ancak benim i�itebilece�im bir sesle;
- Sen sus bakay1m, ded i .
Gozlerine bakhm. Bulamkh. Esmer b i r kadm­
d1. Ciddi bir yi.lzi.l, iradeli bir <;:enesi vard1. D i kkat­
le bakh�1m1 g6ri.lnce, ba�1m oyle bir �ekilde salla­
d1 ki, her �eyi anlam1�h m . Bana;
- Evet, dikkatli bakmaya hacet yak. Onun,
Necat i'nin anas1y1m i�te . . . Zavalh yavrucu�um,
demi�ti.
Ana, ne mi.lbarek �eysin.

1 942

1 54
ALTMI� LiRALI K BiR KAD IN <;ANTASI

Madam H erakliye'ni n <;:antasmdan 850 kuru�


<;:1kt 1�m1 biz o�renir o�renmez, Madam Herakliye,
tath bir Rum �ivesiyle ba�lad1:
- Benim <;:antada 850 kuru� da <;:1kar, 1 00 0
l i ra d a <;:1kar. Fakat b e n korkanm. Yamma para
alma m . Ben paraya yan1111yorum hakim bey, ben
<;:antaya ac1 yorum. B u zamanda oyle bir kadm
<;:antas1, ka<;: l irad1r, bilir m isiniz? Ben diyeyim 6 0 ,
s i z deyin 9 0 . Krokodi l , e fendim. Krokodi l , bay
hakim; kadm, <;:antas1z olur mu?
- Siz davay1 anlatm madam.
- Ben, Beyo�lu'nda Do�ruyol'da di.ikkanlann
e�yasm1 seyrede ede geziyordum. Ortahk <;:ok pa­
hah olmu�, hi<;:bir �ey ahnacak gibi de �il. Dalm1-
�1m. B i rdenbire <;:antam1 elimden ka phlar, e fen­
dim. Birisi otek ine , oteki ba� kasma verd i . Ben ar­
kalanndan ko�tum . Kas1mpa �a'ya do�ru indil e r .
B e n d e arkalanndan indi m . O <;: ki�iydiler e fendim.
<;:alam, as1l <;:antay1 benden <;:alam gorsem tam­
nm . Fakat burada o yak. Bunu do�rusunu soyle­
yeyim, g6rmedim. lyice gormedim. Elimden ka­
pam gordi.im. bteki arkada�ma verd i . Onu g6r­
sem belki tanmm. Sonra bir il<;:ilncil de ko�tu. Fa­
kat bu muydu , bilmiyorum?
Su<;:lu yerinde bir ki�i var. btekiler ba�ka bir
su<;:tan otilril mevkufmu� l a r . Bugiln getirilememi�-

1 55
!er. SU<;:lu yerindeki bir k i� i, on be� ya�mda, Ya­
�ar isminde bir kara <;:ocuk. Arna ne kadar esmer.
Sa<;:lan duman gibi kara , duman gibi tOtOyor. lki
ka�1 birbirine de!'.liyor Dudaklan sipsivri, one
do!'.lru adeta firlam1�. Keskin, sert bir burnu var
Gozlerinden ate� <;:1k1yor. KO<;:OcOk ellerinde, y1-
kanm1� olmasma ra!'.lmen, hala fotin boyalannm
lekeleri bel l i . San ketenden y1rhk de!'.lil ama bum­
buru�uk elbise. Bel inde mavi, kirli bir on!Ok.
Ya�ar;
- Ben pazarlarda o t eberi satanm, diyor ama,
fotin boyac1h!'.l1 yaph!'.lm1 elleri soy!Oyor Esna fh!'.l1
fotin boyac1h!'.lma tercih etti!'.li besbelli. Ya�ar fo­
tin boyac1h!'.lm1 sevmiyor . Hakk1 da var.
Hakim ;
- B a k Ya�ar, n e l e r y a pm 1�sm? N a s 1 l o l d u b u
i�, a n l a t bakahm? d i y e sord u .
Ya�ar;
- GozOm kar olsun hakim bey, dedi, benim
bu i�ten haberim varsa . Ben esnafim. Pazar pazar
dola�1r, oteberi satanm. Ben ne bu madam1 tam­
n m , ne de onun <;:antasm1 kapan Mustafa'y 1 . . .
Mustafa kom�umuzdur, ama o benden <;:ok bOyOk,
onunla konu�mam ki. Efendim , hem bu madam
beni g6rm0� mo? Gormemi�. Ben namusumla ge­
<;:inirim . Boyle bir i�ten haberim varsa iki gozOm
onOme a ksm.
- Pekala, karakolda ne if ade verdin?
- Boyle soyledim e fendim .
- T1pk1 boyle mi?
- Elbette e fendim , h pk 1 hpk1sm a .
H a k i m , karakoldaki ifadesini okud u . Burada,
madamm <;:antasm1 Mustafa'nm kaph!'.lm1, Recep'e
verdi!'.lini, Recep'in de k endisine verdi!'.lini, mada-

1 56
mm <;:antasmdan 8 5 0 kuru� <;:1kh�m1 , sonra Unka­
pam koprilsilnde paray1 payla�tiklanm, <;:antay1
da denize a ttiklanm yaz1yordu .
- Gardiln mil? Karakolda boyle soylem i�sin.
- Ef endim. Benim okumam yazmam yak k i .
Ne yazd1lar, n e ettiler, b e n bilir miyim?
- Burada imzan var?
- 0 imza m1 e fendim? $uraya ba�parma�m1
bas, dediler. Ben de bast 1m.
- Ne diye bastm?
- Okumam yazmam yak. Ne yazd1klanm ne
bileyim? Ba�parma�1m1 ka�1dm ilstilne basma k ,
n e demek ne bileyim b e n ? B a s derlerse ba�par­
ma�1m �u ka�1da, ben de basanm .
- Pekala, �ahitleri dinleyelim.
$ahit bek<;:i gelme m i� t i. bteki �ahit salep<;:i
Muslim A�a geld i. Kaytan b1y1kh , sert yilzlil, be­
linde bir siyah ku�ak . . .
- Namusun, vicdanm ilzerine . . .
Muslim A�a.
- Vallah namusum ilstilne more, vicdamm
da, dedi.
Muslim A�a:
- Gi.i�ilmleri toprakla parlahyordum . Vakit
ak�amd1. Bir de b a kt 1 m , na oteki Mustafa, iki
bostan arasmdan h1zh h1zh ge<;:e r .
"Nereye be Mustafa , " dedim, "h1zh h1zh?"
Eliyle bir taraf1 gosterd i . Gitt i. Ben ba�lad1m
gil�ilmil pan! pan! parlat maya. Geceleyin saleple
<;:1kmak laz1m. Ekmek paras1, reis bey . Bir de bak­
t 1 m , bu sef er bek<;:i ko�a ko�a geliyor.
"Buradan adam ge<;:ti mi?" dedi.
"Ge<;:ti, Muharrem A�a" dedim .
"Kimdi o ge<;:en?" dedi.

1 57
"Mustafa. $u hani bizim Mustafa b e ! " de-
dim .
Ko�a ko�a gitt i . Soma efendime soyleyeyim,
bu madam geld i . Ben madam1 tanmm, aras1ra be­
nim salebimden ic;:mi�tir.
"Ne o, hayrola mada m?" dedim.
"Birak Allahm1 severse n , " dedi, "bizim c;:anta­
y1 k1lef te ettile r . "
"Yak b e mada m , " dedi m . "\:ok ilzilldilm, vah
vah .
Sahiden d e ilzillmil�tilm. Beraber kahveleri
dola�hk. Kimseleri bulamad1k reis bey. Ben yalmz
Mustafa'y1 gordilm. Bu Ya�ar'1 gormedim .
Ya�ar ferahlam1�t 1 .
Mahkeme, o t e k i �ahit bekc;:inin ve diger suc;:­
lulann tevkifhaneden getirilmesi ic;:in bir ba�ka gil­
ne kald1 .

1 942

1 58
Bl<;:AKLA OYNANMAZ

$ahit Arif:
- Kil<;:ilkpazar'da Kutucular'daki Celal'in gazi-
nosunda . . .
H ak i m :
- $imdi oralarda da m 1 meyhaneler a<;:1ld1?
Arif:
- Evet efendim , a<;:1ld1 y a . Celal'in gazinosun­
da bira i<;:iyordum. Gazinoda bu su<;:lu Hayri, gazi­
nocu Celal'le oturmu� �arap i<;:iyorlar, tath tath
k o nu�uyorlard1 . Ben tezgah ba�mdayd1m. Kendi
dalgamda, dil�ilnilyordu m . Bir arahk bu Hayri so­
kaga <;:1kh. Biraz sonra da bana hizmet eden gazi­
nocunun kans1 Sabiha d1�an <;:1kh. Az sonra evve­
la Hayri, arkasmdan Sabiha geldiler.
H ak i m :
- D1�arda bir �ey m i konu�tular acaba?
Arif:
- Vallahi, orasm1 bilmiyorum e fendim. Hayri
geldi, oturdu. Bir �arap daha 1smarlad1, sonra ba­
na, "Arif oglu m ," dedi. " Bir sahhk b1<;:ag1m var. ls­
tersen verey im. Ucuza b1rakacag1m, insana laz1m
o l u r . " Ben de, "Bana b1<;:agm filan lilzumu yak ar­
kada�" ded i m . Ben boyle �eyler kullanmam hakim
bey. Dogrusu b1<;:ak filan sevmem . Hem insan oy­
le �eyler kullanmamah .
H a ki m :

1 59
- A ferin. Boyle di.i�ilnilyorsan, bravo .
Arif:
- Sahih soylilyorum e f endim, ben b1<;:ak m1-
<;: a k sevmem . . .
Haki m :
- Peki , sana bu Hayri, o sataca�1 b1<;:a�1 gos­
terdi mi?
Arif:
- Ahmkar olmad1m ki gostersin. "Bize yara­
maz oyle �eyler" ded i m . Bu s1rada Celal bira al­
mak ilzere gazinodan gitti. "Be lki bir-iki �i�e bulu­
rum da i<;:ersin Hayri" diyordu . 0 gitt i . Ben
onilmdeki �i�enin parasm1 verdim.
- Kime verdin?
- Bu Sabiha'ya verdim e fendim. Fakat �i�e-
nin dibinde bir miktar bira kalm1�h. Onu da bar­
da�1ma dokmil�, duda�1ma gotilrilrken bir f eryat­
hr koptu. Ben tezgah ba�mda oturdu�um i<;:in, ar­
kam di.ikkana donilktil.
Hakim :
- Celal <;:1k1p gittikten sonra di.ikkanda kim
kalm1�h?
Arif:
- Ben, bir de su<;:lu H a yri, bir de Sabiha . . .
Hakim :
- Yani il<;:ilnilzden ba�ka kimse yak?
Arif:
- Evet, il<;:ilmilzden ba�ka k i m se yoktu. Sonra
arkama, yani di.ikkandan yana yilzilmil <;:evird i m .
Bir bakhm, Sabiha yukanda, merdivenlere do�ru
ka<;:1yor. <;:unkil ef endim, bu di.ikkanm ilstil Ce­
lal'in ikame tgah1d1r. Sabiha odasma do�ru feryat
ederek ko�uyord u . Obi.ir yanda n, sokak ka p1sm­
dan da bu Hayri'nin se�irt ti�ini g6rdilm, ne oldu-

1 60
gunu bilmiyardum. Herhalde bir �eyler almu�tu.
Ben de Hayri'nin arkasmdan sakaga firlad1m.
Hayri kar�1daki berber di.ikkanma gird i. Ben pali­
se haber verdim . Yakalad1la r .
- S e n bu Hayri'yi Sabiha'y1 b1<;:aklarken g6r­
di.in mil?
- Arkam donilk aldugu i<;:in g6rmedim.
- Dilkk anda bir sen , bir Sabiha, bir de Hayri
alduguna, Sabiha'nm da kendi kendini yaralaya­
mayacagma g6re , kadm1 kim b1<;:aklad1 oyleyse?
- Tabii Hayri efend i m .
- Peki, aralannda Celal gittikten sanra n e
kanu�uyarlard1?
- Vallahi iyi i�itmedim. <;:unkil soyledim ya
efendim . He pimiz insanagluyuz. Benim de kendi­
me g6re di.i�ilncem vard1r. Dalm1�1m. Yalmz bir
a r a h k , gelirsin gidersin d i y e , birtak1m sozler duy­
dum.
- Sayle bakahm Hayri. lnsan kadm b1<;:aklar
m1? Eskiden erkekler boyle degildi? $imdiki er­
keklerin gil<;:leri kadmlara m 1 yetiyar?
Hayri:
- Ef endim, ben y a p mad1m. Ben bira i<;:mek
i.izere gazinaya geldim . Celal, bira yak, dedi. Ben
de biraz soylendim, a da beni dovdil. Kaf am1 ke­
penge <;:arphm . Sanra, bira yak diye <;:ekilip git­
tim . Neden sanra palisler berber di.ikkanma gelip
beni, "Sabiha'y1 vurmu�su n , diye yakalad1lar. Be­
nim hi<;:bir �eyden haberim yak. Gazinacu Ce­
lal'den davac1y1m. Beni dovdil.
- Sen soyle bakahm Celal?
- Efendim, bu Hayri, di.ikkamma geld i. Bira
yaktu. Vermedim. Ostilme <;:ulland 1 . Mintamm1
y1r t t 1 . Ben de anu ittim . Ka fasm1 hafif<;:e yan a<;:1k

1 61
ke penge c;:ar p h . Sonra �arap isted i . Verdim . H at­
ta bana da 1smarlad 1 . Ben gittim bira buldum, gel­
d i m . Mil�terilere bak1yordum, bir ara da onun ya­
nma geldim. Oturd u m . "Bira buldum, dedim. "ls­
ter misin?" "Yak , dedi. "�arap da olsa olur " Bi­
raz sonra ben yine dilkkandan c;:1kh m . Belki iki-ilc;:
�i�e daha bulurum da, m il�terilerime mahcup ol­
mam diye dil�ilnilyordum. Geldigim zaman kanm1
yara lanm1� buldum.
- B u Sabiha, senin nikahli kann m1?
- H ay1r e fend i m , nikahli degiliz.
- Oyleyse neyin oluyor? Metresin mi?
- Ev et e f endim, m e t r e s i m.
H a k i m biraz sonra karanm vermi�ti. Hay­
ri'nin Sabiha'y1 yaralad1g1 sabit olmu�tu. Bu yara­
lama fashm b1c;:akla i�ledigi ic;:in cezas1 da artmld1.
Cilrmilme�hut kanununa gare de derhal tevkif
edild i . H ak i m, H ayri'ye;
- B1c;:ak insam ipe kadar gotilrebilir. Dikkat
et, bu ceza sana ders olsun, bir daha yapmazsm,
ded i.

1942

1 62
YUZE YAKIN BASAMAK

Salonda benden ba �ka dinle yici yok . Suc;lu


yerinde, i.isti.i ba�1 temiz bir adamla bir ihtiyar
avukat var. Evrak1 hakim tetkik ediyo r. Salonu
garip bir sessizlik sarm1�. D1�andan, koridordan
insanlar gec; iyor: Jandarma, mahkum, suc;lu ka­
dm, erkek. Fakat sanki bu salona bu sesler girmi­
yor. Bir ri.izgar u!;jultusu yla kap1y1 ancak yalay1p
gidiyorlar.
Nihaye t davay1 anh yoruz. Dava, bana Saba­
ha ttin Ali'nin Ka n a / 'm 1 hahrlahyor.
Onun k a d a r feci bir h a d ise de!;l i l , ne bir cina ­
y e t mevzubahis, n e de sonunda g6re ce!;jimiz gibi,
bu hikayede b i r mahkumiyet.
$imdiden haber vereyim: Bu dava, beraa t ile
net icelendi.
Bak1rkoy k oylerinden birinde , H asan'm tarla­
s1. vard1r. 1 5- 2 0 doni.im b i r �ey. H a san'm tarlas1-
nm kenanndan b i r su yolu gec;er Kocaman k i.ink­
lerle gec;en bu su, Bak1rkoy evlerine g ider. H asan
sebzeler yeti�tirmekted ir. Bir gi.in bu ki.inklerin bir
t anesinin bir yerinden delinmi� oldu!;lu g6ri.ili.ir.
H asan'm topraklannda d a bir 1slakhk. Pac;avralar­
la hkanm1� delikten H asan' m tarlasma ince bir su
s1zmaktad1r
H asan Bak1rkoy su k i.inklerini delmekten sue;-
Ju.

1 63
Hasan'm iri kahverengi gozleri , k1Tm1Z1ya c;:a­
lan sakah, degirmi yi.lzi.l, bi.lyi.lk agz1, dalh minta­
m, muhte�em elleri kendi kendini mi.ldafaa edebi­
lecek; bi.lyi.lk agz1 bir �eyler soyleyebilecek, gozle­
ri anlatacak, sakah daha k1zaracak, degirmi yi.lzi.l
k1s1lacak ve bu i�i kendisinin yapmad1g1m, suyol­
cunun yollan tamir ederken kendi tarlas1 civann­
da bir hkanmay1 onlemek ic;:in bu deligi a c;:hgm1,
isterlerse suyolcu Ali Baba'y1 dinleyebileceklerini
soyleyebilecek gibi gozi.lkti.lgi.l halde, Hasan; sa­
kin , sessiz, agzmdan bir tek soz c;:1karmayan bir
ada m . Bereket versin, avukat tutmu�. H o � . tut­
masayd1 da suyolcu Ali Baba'nm �ahade tiyle her
�ey anla�1lm1� olacakh y a .
A l i Baba:
- Kirk senedir Bak1rkoy su yolunun ba�mda­
y1m. Yetmi� alh ya�mda y1m. Bi.lti.ln yola ben ba­
kanrn . Yol bu beyi m . Su yolu bu, bozulmaz olur
mu? Kah h kamr, kah c;:i.lri.lr, kah ezilir. Ben her
gi.ln , yolu bir dola�mm. Bin ti.lrli.1 ihtimal var . De­
len de olur, ezen de olu r . Kendi kendine de hka­
mr. . . Farz edelim ki yol hkand 1 , acaba nereden h­
kand1? Ali Baba'dan ba�ka bu i�i anlayacak yok­
tur, hakim bey. Kulag1m 1 su yoluna yap1�hrd1m
m1, nereden hkanm1� bulurum. Zanaahm1z bu . Di­
le kolay, kirk sene bu. 0 su yolunun ki.lnkleri avu­
cumun ic;:i g ibidir l�te gec;:enlerde yine hkanm1�­
h.
Arad1m tarad1m , kulag1m1 ya p1�hrd1m: Bak­
h m ki, Hasan'm tarlas1 civannda h kanm1�. Yag­
murlarla ta�lar, topraklar gelir; hkar ki.lnki.l be­
yim. Gittim. Hasan da tarlada c;:ah�1yordu . Pek
f arkmda degili m . Ki.lnki.l k1rd 1 m . Nihayet yer bul­
du m . Su gi.lri.11 gi.lri.11 akrnaya ba�lad 1 . Oray1 gi.lzel-

1 64
ce temizled i m . Hasan'm oradak i deligi de �imdilik
sard1 m . Gittim i�ime. Birkac;: gi.ln sonra aletlerim­
le gidip tamir edece kt i m . Oradan kac;: parahk su
a kacak, beyim? Hem t a m i r i�i de bildiginiz gibi
kolay degild i r . l�te ben gittikten sonra herhalde
hkad1g1m �eyler kendilig inden c;:1km1� olacak. Ya­
hut da su yun f azla tazyikiyle biraz f azlaca su ak­
m1� olacak k i, gori.lp haber vermi �ler. Hasan'1 da
yakalam1�lar. Ben , i k i gi.ln sonra tamirci ile bera­
ber gelip deligi tamir e ttik. Hasan'm i�ini sonra
haber a ld1m . Arna i� i�ten gec;:m i�t i . Hasan'1 mah­
kemeye verm i�ler. Ben kendisini tammam. Belki
birkac;: defa , selami.lnaleyki.lm, demi�tir, o kadar.
- Yan i , uzun lafin k1sas1 A l i Baba . . . Bu
adam, bu su yolunu kmp suyu kendi tarlasma
a k1tm1� m1d1r?
- Ha�a. Oray1 k1ran benim, ef en dim. Bu ada­
m m hic;:bir kabahati yok. Akan sular durmu�tu.
Hasan ka fasm1 egm i�t i . lc;:ini b i r ferahhk dol­
durmu�tu. Hasan'm bu i�ten ne kadar korktugunu
tahmin ede mezsiniz. O c;: c;:ocuklu bir baba . . . H i e;:
yapmad1g1 bir i � t e n s u e;: altmda . . . Vak1a mevkuf
degil a m a , Hasan di.l�i.lnmez mi geceleri yatagma
yatmca?
Mi.lddeiumumi, H a sa n'm ki.lnkleri kmp suyu
kendi bostanma aktard1g1 sabit olmad1g1 , Ali Ba­
ba'nm kat'i �ahadetiyle a nla�1ld1gmdan, Hasan'm
beraahm iste d i .
Bu s1rada h a k i m , H asan'a ne soyleyecegini
sordu.
- A llah raz1 olsun efendi m , ne diyeyim? ded i .
Usulen avukatm buradaki di.l�i.lncelerini b i l m i ­
yoru m . Belki d e biraz daha lak1rd1 soylemek arzu
e t m i�tir? En iyi ihtimalle bunu di.l�i.lni.lyoru m . Bel-

1 65
ki de o , ba�ka du�uncelerle bunu yapm1�hr? Bura­
s1 bizi alakadar etmez, �oyle dedi :
- Efendim . H e r ne k adar muddeiumumi be­
yin beraat talebine i�tirak edersem de, baz1 husu­
sah daha fazla aydmlatmak ic;:in , duru�manm bir
ba�ka gune b1rakilmasm1 rica edecegim.
Hakim de, muddeiumumi de benim gibi �a�1r­
m1�lar m1yd1 bilmem?
H asan hic;:bir �ey anlamam1� gibiydi. Saf yu­
zunde hic;:bir mana yoktu. Belki de o da, avukah­
nm bu istegine, sorulsa i�tirak edecek ti. Yine bel­
ki bir ha f ta, belki bir o n gun ic;:i ic;:ine s1gmayarak
bekleyecek . Birkac;: gun sonra tekrar gelecek, tek­
rar gidecek . . .
Hakim :
- lhtiyarsm1z . . . bey, dedi, bu merdivenleri bir
daha c;:1kmak size zahme t olmayacak m1? Ben sizi
bu zahme tten kurtaraca g 1 m : Duru�may1 bir ba�ka
gune b1rakmayacag1m. H ele siz c;:1km1z. D1�arda
be� dakikac1k beklemek zahmetinde bulununuz.
H asan be� dakika sonra beraat e tmi�ti.
B u <lava ic;:in bir daha c;:1kmayacag1 yuze ya­
k m basamag1 muteessir inen ihtiyar avukatla be­
raber konu�a konu�a g i t t iler.
Benim, H asan'm beraatma m1, yoksa avuka­
tm garip dilegine mi bilmem, gozlerim ya�ard1.

1 94 2

1 66
c;AMA�IR IPLERI VE DON GOMLEK
HAYALETLERI

SU<;:lu ortada yak. H akimin kar�1smdaki s1ra­


da be� insan oturmu�. Dardil davac1 mevkiinde,
bir tanesi sU<;:lunun <;:ald1g1 bir pardosilyil satm al­
m1� bir arkada�1.
Bu sonuncusu on alt1 ya�lannda, <;:elimsiz, za­
y1f, halsiz bir <;:ocuk.
Hava, d1�anda olduk<;:a soguk . . . 3 , 5 liraya al­
d1g1 <;:almm1� pardosilyi.i elinden alm1� olsalar ge­
rek ki, s1rhnda tily gibi b i r ceket var.
Ben sami inden o <;:ocuga <;:ok benzeyen bir
kadmm yanmday1m.
Dart davac1dan ikisi asker, ikisi kadm.
Birinci asker: - Ef e ndim, <;:ama�1rlanm1 bah-
<;:eye asm1�hm. Kurusunl a r diy e .
Hakim : - <;:ama�1rlann neydi?
Birinci asker: - Gomlek ve �ey efendim . . .
Hakim: - N e ?
A s k e r : - $ey?
Hakim: - Sayle yavrum, ne oldugunu soyle.
Bak, iki defad1r soruyorum?
Asker: - Efendim, �eydi efendim . . .
Hakim : - Neydi yavrum, f anila m1?
Asker: - Hay1r e fendim, f anila deg ii . . .
Hakim: - Oyleyse ne oldugunu soyle d e , ya­
z1lacak.

1 67
Asker: - Don, e fendim.
Gen<; asker k 1p k1rm1Z1 oldu .
H a k i m : - Siz hamm? Sizin, nenizi alm1�?
Birinci k adm: - Ef e ndim, benim evin oniln
deki ampulil . . . bir de oglanm pardosilsilnil . . .
H a k i m : - Kimin?
Birinci kad m : - Bizim oglanm . . .
H a k i m : - Yani sizin <;:ocugunuz o oglan . . .
Birinci kad m : - Evet benim <;:ocugum . . .
H a k i m : - Ka<;:a alm1�hmz o pardosilyil?
Birinci kadm : - 0 zamanlar . . . o zamanlar
ucuzdu . . . 1 2 liraya alm1�hk.
Hakim: - Pardosil nerede as1hyd1?
Birinci kadm : - H e m en k a p1dan girince efen­
dim . . .
H a k i m : - Kap1 a<;:1k m1yd1?
Birinci kad m : - Kapah . . . kapahyd1 ama, kilit­
li de gild i.
Ha kim: - Peki ampulil nas1l <;:alm1�?
Birinci kadm: - O nlar iki arkada�m1� efen­
dim . . . Birisi ate kine omuz vermi� . . .
H a ki m : - Senin neni ald1?
l kinci asker (bir $arki Anadolu leh<;:esiyle): -
Dun gumlek . . .
H a kim : - Senin de m i don, gomlegini?
lkinci asker: - Hay1r e fendim . . .
H a k i m : - Neyini oyleyse? . .
lkinci asker: - Dun gumlek, e fendim . . .
Ha kim: - Yani, senin de donunla gomlegini
degil m i ?
lkinci a s k e r : - Evet e fendim . . .
- Pekala, hamm senin neyini alm1�?
- Jarse yorgamm 1 . . .
S1ra zay1f yap1h, pardosilsilz, san yilzlil, girt-

1 68
lak kemigi birkac;: ay sonra a�m derecede firlaya­
cag1 tahmin edilen suc;:lunun c;:ald1g1 pardosi.iyi.i
sattJg1 c;:ocuga gelmi�ti .
Hakim: - Bak, sen h1rs1zhk malm1 satm al­
m1�sm. Ne dersin?
<;:ocuk: - Ef endim ben h1rs1zhk mah oldugu­
nu bilmiyordum. Ona Sirkeci'de Kemalbey sine­
masmm oni.inde rasgeldim. Osti.i ba�1 o za man
i y i , di.izgi.indi.i. S1rtmda da pardosi.i vard1. Ben i ,
kenara c;: e k t i . "Evden kac;:tl m , " ded i . "Para laz1m,
�u pardosi.iyi.i sana satay1 m . Yabanc1ya g itmesin . "
"Kac;: para istiyorsun?" dedim. " 3 , 5 l ira" dedi . He­
men eve ko�tum . Annemden 3 , 5 l ira ald1m. Go­
t i.irdi.im verd i m . Pardosi.iyi.i de s1rtlma gec;:irdi m .
- Yani h1rs1zhk m a h oldugunu bil miyordun?
- Hay1r bil miyordum hakim bey . . . onun par-
dosi.isi.i zanne t t i m . Paras1z kalm1�. sa tlyor zahir
dedi m . Ben de yabanc1ya gi tmesin diye di.i�i.in­
di.im . . . Soma paras1 oldugu zaman gelip pardosi.i­
yi.i istese ve 3 , 5 liram1 verse, veririm diye de di.i­
�i.indi.im.
- Senin arkada�m m 1d1r?
- Arkada�1md1r e fendim . .
- Sonra ne oldu?
- Paray1 ald 1 , Kemalbey sinemasma dogru
yolland1 .
- Pekala, otur oglu m .
Yammdaki kadm, bu c;:ocugun muhakkak ki
anas1. Yerinde duram1yor kadmcag1z . . .
Ben suc;:luyu di.i�i.ini.iyorum. Herhalde hasta­
lanm1� olacak ki, mahkemeye g e tirilmemi�. Belki
o da zay1f, nahif bir c;:ocuktur? Gozlerinde ha la
iyilige donmeye mi.isai t 1�1klar, yi.izi.inde hala zeka­
nm verdigi ince, �eytani hatlar vard1r?

1 69
$imdi ic;eriye ba�ka �ahitler gmyor. Resmi
pol isler, sivil polisler, birbirini takip etmekte . . .
Bir tanesi anlat 1yor:
- Efendim, c;atal gibi bir �ey yapm1� . . . Bah­
c;eli bir ev gardi.l mi.l, duvann dibine geliyor. Ora­
da bir delik fa Ian bulup o c;atalh so pa ile c;ama�1r
iplerini geriyor ve kendisine dogru c;ekiyor, alabil­
digini ahp kac;1yormu�.
Suc;luyu, duvar dibi yerine bir mektepte gori.1-
yorum . . . iyi tutu] mu� bir not de fterine ince , c;alak
bir yaz1 ile bir hesap yapmakta, bir mi.lselles c;iz­
mekte . . . kafas1 , c;ama�1r iplerini kendine dogru
c;ekerkenki heyecan yerine, iki mi.lsellesin mi.lsa­
vatm1 bulmaktaki zevke dalm1�. Uzun parmakh el­
leri var. Ne gi.lzel resim yapacak.
Ona resim hoca s1, "Sende bir �eyler var,
c;apk m , " diyor. "Belki iyi bir ressam olacaksm . "
l�te meydanda olmayan bir tevkifhane hasta­
nesinde, i.lmit edelim ki, yaphklanna pi�man, es­
mer bir c;ocuk. Ate�i var. Bir komodinin i.lsti.lnde
san bir ilac; . . . ki.lc;i.lk bir ki.llahta iki gi.lllac; var. . .
Kirli elleri yashgm i.lsti.lnde, belki de mahkemeyi
di.l�i.lni.lyor: Acaba kac; a y m 1 verdiler?
Arhk bunu di.l�i.lnme ki.lc;i.lgi.lm . . . Yann, bir
gi.lzel yarm, ba�ka arzular, ba�ka heyecanlarla bir
demirli kap1dan c;1kmay1, arhk bir sinemaya, birta­
k1m koti.l resimlerin birbirini manas1z takip etme­
sini seyretmek ic;in, bir gurbette askerin don ve
gomlegine muhtac; ol mad1g m 1 , ki.lc;i.lk gazeteci c;o­
cuklann nas1l heyecanh seslerle ve zevkle gazete
satt1klanrn, gece yans1 evlerine bi.lyi.lk erkek vaka­
nyla dondi.lklerini, analannm onlan �efkatle ve
gururla kar�1lad1klanm di.l�i.ln. Yatagmda ne c;a­
ma�1r ipleri seni bogazlayacak, ne ba�kasmm par-

1 70
dosi.isi.i senin omuzlanm 1s1tacakt1r. Orada n , se­
nin insan olarak, pi�man olarak c;:1kt1!'.)m1 gormek
ic;:in dul ananla berabe r , -ah onun da bu i�te b i raz
kabahati vard1r : Sana f azla yi.iz vermi�tir, biraz
daha ki.ic;:i.ikken seni qnaca dovmesini bilmemi�­
t ir- hepimiz seni bekliyoruz, c;:ocu!'.)um . . . Yalmz
ve yalmz yapt1klarma pi�man ol; kaf i . Yi.izi.ini.in
rengi bir haftada yerine gelir. Uykularm di.izelir,
ri.iyam hic;:bir k orkunc;: hayat kirletmez. Ah, o c;:a­
ma�1r ipler i . . . 0 don gomlek hayaletleri. . .

1 942

171
ONiVERSiTELiLER VE BIR BA YAN

Yakalan rozetli birtak1m genc;:ler, mahkeme­


nin ka p1smda, digerleri de ic;:erideyd i . Bu kalaba­
h k da nedir? diye sokuldum. Suc;:lu yerinde rengi
sinirden mi, korkudan m 1 , neden sarard1g1 mec;:­
hul bir bayan oturmu�tu. Y ine suc;:lu yerinde ceke­
tinin yakas1 rozetli, dalgah sac;:h bir gene;: oturu­
yor, b i r ba�ka gene;: de ayakta, �ahit yerinde ydi.
$ahidin son sozlerine yet i�ebilmi�tim.
$ahit Bay Faik;
- Bu bayan, yalmz a r kada�1m1z Elmas'a degil,
biltiln ilniversitel ilere hakaret etti, ded i .
Suc;:lu Bayan Nezihe, bu �ahidin �ahade tini
kabul etmed i .
- Efendim , b a n a hakaret edenlerden biri d e
budur. Ben nas1l o l u r da bunun �ahitligini kabul
ederim? ded i .
Davaya sebe p olan hadise �uyd u :
Oniversite talebesinden B a y Elmas a leyhin­
de, Bayan Nezihe, emniyeti suiistimalden bir <la­
va ac;:m1� . Bu dava mahk emede g6rillmil�. �ahitle­
rin celbi ic;:in bir ba�ka gilne kalm1�.
Fakat tam ka p1dan c;:1karlarken, �imdi gorillen
muhakemenin mevzuu ortaya c;:1km1�. Bay El­
mas'm davasm1 takip e t m e k ilzere onu miltecaviz
arkada� da beraberlermi�. Her �ahidin agzmdan

1 72
ba�ka �ekle bi.lri.lnen bu hadiseyi �ahitlerden Suat
Paz1h �oyle anlahyordu:
- Ben kap1da muhake meyi dinliyordum. Mu­
hakeme yanm saat si.lrdi.l . Sonra hepsi kap1dan
c;:1khlar. Bu arada bir bay da bu bayanla birli kte
c;:1kh. Yine o bay, suc;:lu Elmas'a, "E�yay1 yollasay­
dm1z da bunlara hacet kalmasayd 1 , daha iyi degil
miydi?" diye gi.lzellikle bir �eyler soyledi. Bay El­
mas cevap vermeye bile vakit bulamad1 . Bayan
Nezihe'nin ti.lki.lrmesiyle ve ensesine de iki tokat
indirmesiyle kar�1la� h . Elmas bir �ey yapmad 1 .
Polis c;:ag1rd 1 . <;: o k pahr hlar oldu efend i m . Sonra
bayan, polislerin yanmda bu e f endilere hakaret
e t t i . Polisin yanmda dahi vurdu.
Bayan Nezihe a hld1:
- Birc;:ok i.lniversiteliler bu adamm pe�ine di.1-
�erek yalan yere �ahadet e t mesi ic;:in kand1rd1lar,
e fendim.
Sahit Salih de hikaye eyledi :
- Bendeniz hadise i.lzerine gittim, bidayetini
gardi.lm. Kalabahk toplanm1�h. Esasen ben gayet
yakmdayd1m. Bu ha mm yana�h. Su e fendinin i.lsti.1-
ne yi.lri.ldi.l: Bir tokat vurdu ve yi.lzi.lne ti.lki.lrdi.l . Ben
onlara sorgu dairelerinin oni.lnde rastlad1m. Elmas
ile Bayan Nezihe'nin suiistimal davalan varm1�.
As1l kavga mahkemeden c;:1kmca ba�lam1�. Ben
orasm1 bilmiyoru m. Daha dogrusu ben kavganm,
dava da dahil olursa, i.lc;:i.lnci.l safhasma �ahidim.
Bayan Nezihe soz a ld 1 .
- Etrah i.lniversiteliler alm1�h. B e n kendimi
bilmi yordum . <;:ok fena vaziyetteydim . Her ag1z­
dan bir koti.l lak1rd1 c;:1k1yordu, ded i .
- H ic;:bir taraftan b i r koti.l soz soylendigini
duymad 1 m . Yalmz Bayan Nezihe soyli.lyordu.

1 73
Hakim, iki tarafi ban�hrmak istedi .
- Gelin, dedi, �u davalan halledin, ban�m.
olsun bitsi n.
Suc;:lu Elmas kat'i b i r sesle cevap verd i :
- H ay1r.
Bayan Nezi h e , Bay Elmas'm ban�ma teklifini
boy le kat'i bir if adeyle reddet tigini gari.ince;
- Benim de �ahitlerim var, dedi . He m�irem,
zevcem, bir polis memuru, asliye ceza mi.iba�i ri .
Hakim, hem�iresiyle zevcinin �ahadetlerinin
kabul edilemeyecegini , polis memuru ile mi.iba�i­
rin dinlenebilecegini soyledi.
Polis memuru bulunamad1. Arna, Bayan Ne­
zihe, polisin numarasm1 ve nerede c;:ah�hgm1 zap­
tetmi�ti. Muba�ir c;:agnl d 1 . 0 soze ba�lad1 ve �oyle
bitird i :
- B e n kaydiye vermek ic;:in b i r arahk d1�an
c;:1km1�hm. 0 s1rada birtak1m genc;:lerin Bayan Ne­
zihe ile alay ettiklerini gardi.im. "Bak bak, ti.iki.ir­
di.i" diyorlard1. Bu hal bir mi.iddet sonra yuha �ekli­
ni ald 1 . "Osti.ine ti.iki.irdi.i. Osti.ine ti.iki.irdu ! " diye
bag1r1�1yorlard1 . Bayan Nezihe de asabile�t i . Bir
tanesine dogru �oyle bir elini sallad1. Fakat elini
sallad1g1 Bay Elmas degildi . Bir ba�ka efendiydi.
Kufi.ir etm edi . Yalmz bu s1rada ba�ka bir bayan
ki.ifi.ir ediyordu. Bayan Nezihe'yi bu genc;:ler c;:ok
f azla tahrik e ttiler. Gri elbiseli bir efendinin s1rtma
eliyle vurdu. Hakarette bulundugunu i�itmedim.
$a hit Suat'm �ahadetiyle , �a hit mi.iba�ir Su­
le yman'm �ahadetleri arasmdaki ihtilafi gidermek
laz1m geld i .
$ahit Suat tekrar duru�maya almd1. Muba�ir
Suleyman'la muvacehe e dildiler. Bay Suat if ade­
sinde 1srar etti .

1 74
- Ben boyle gardilm, do!'.lru soylilyorum,
dedi.
Mi.iba�ir Si.ileyman;
- Vakanm bidaye tine yeti�medim. Biraz son­
ra kaydiye i<;:in mahkemeden <;:1kh!'.l 1m esnada g6r­
di.iklerimi soylilyorum. Soylediklerim do!'.lrudur,
ded i.
Hadisenin nas1l ge<;:ti!'.lini b i r def a da �ahit
polisten dinlemeliydi. Nitekim oyle de oldu.
Pol isin celbi i<;:in mahkeme bir ba�ka gilne b1-
rak1ld1 .
On, on be� ilniversitelinin, mahkeme kap1-
smda yin e , bir i.i<;i.inci.i davaya sebebiyet verecek
bir hadise <;:1kard1klanm sananlar aldamrla r . En
kil<;:ilk bir hadise olmad 1 . Bilyilk bir so!'.lukkanhhk­
la da!'.l1ld1lar.

1 942

1 75
ARTiSTLER TURNEYE �IKARLARKEN

Suc;:lulardan birisi muameleci, 6teki re11sor.


Istanbul bi.iyi.ik �ehir; i c;:i nde neler yok: Bilmedigi­
miz, ismini i�itmedigimiz artistler, rejisorle r. l�te
bir dava mi.inasebe tiyle lstanbul'da, Atilla Serc;:ek
isimli bir rejisorle Diru h i , Anjel admda iki de ar­
tist bulundugunu ogreniyoruz.
Bu iki artist Anadolu'da me�hur olsalar gerek
ki, Ati lla Serc;:ek Efendi , onlan Anadolu'ya goti.ire­
bilmek ic;:in ba�1m dertlere sokmu�.
Muameleci Nihat ba�ka bir suc;:tan mevkuf,
rejisor serbest muhakeme edilmekte. Hakim, N i ­
h a t ' a sordu:
- Senin oteki i� ne oldu?
- Otuz sene yedim, e fendim, temyiz ettirdim.
Bono sahtekarhgmdan otuz sene mi.iddetle
hapse mahkOm olan Nihat Koyuncu, arzuhalci ve
muamele takipc;:isi oldugunu soyli.iyor ve hadiseyi
anlat1yordu:
- Benim bu i�le alakam bir muamele yi.izi.in­
den . . . Para almak hakk1mken metelik almad1g1m
bir muamele. Bu i�i bir iyilik olsun diye yaphm.
Bunlar artisttir. l�lerini gori.ivereyim, ded i m . Me­
sele �u: Diruhi ile Anjel, Kumkap1 nahiyesine mi.i­
racaat edip ni.ifus tezkereleri bulunmad1gm1 ve bu­
na mukabil bir ilmi.ihaber almak i stediklerini soy­
lemi�ler. Evvelden iki �ahit bulunmu�. $ahitlerin

1 76
isimleri ilmi.ihaberde yaz1 h . 3 3 2 dogumlu oldukla­
nm mi.ibeyyin bir ilmi.ihaber alm1�lar. Bana mi.ira­
caat ettikleri zaman bu ilmi.ihaberler yanlannday­
d 1 . Arna, ilmi.ihaberler sahte miydi? Oras1 bana
ait bir �ey degil. Sahte b ile olsa , ben saht el igini
nereden bileyim? Anadolu'ya turneye <;1kacaklar­
m1�. Ni.ifus tezkeresiz gidemiyorlar. Bana mi.iraca­
at e t t iler. Ben de bunlan ald 1 m , Fatih Ni.ifus Me­
murlugu'na goti.irdi.i m . Made m k i ellerinde ilmi.iha­
ber vard1, belki hirer nilfus tezkeresi verirler, ver­
meseler bile nilfus kag1d1 yerine gei;ecek muvak­
kat hirer kag1t almabilir diye di.i�i.indi.im. Oradak i
me mur, bu ilmi.ihaberlere istinaden nilfus tezkere­
si vermeyecegini soy led i. Yalvard1lar, s1zland1lar,
"Turneye <;1kacag1z" dediler. Memur bir kolayhk
gosterdi, "Benim size nilfus tezkeresi vermeme
im kan yoktur. Yalmz bu ilmi.ihaberlere istinaden
sizin 3 3 2 dogumlu oldugunuzu ve nilfus tezkeresi
i�inin muamelede bulundugunu if ade eden bir ka­
g1t vereb ilirim , i�inize gelirse yapay1 m , " ded i . Ben
de i;ok rica ettim. Memurdan boyle bir kag1t al­
d1k. Artistler cemiyeti de buna dayanarak kendile­
rine art ist vesikas1 verdi. Turneye <;1 khlar. Bende­
niz bu muamele i<;in, hakk1rnd1 alabilirdim, fakat
metelik almad 1 m . Hay1r i<;in yaphm.
- Siz anlatm ba kahm?
- Ef endim, bendeniz operet rejisori.iyi.imdi.ir.
Bi.iii.in artistleri bendeniz yeti�tirm i�imdir. Yani
ben i;ah�anlann hem hocas1, hem de patronu­
y u m . 0 tarihte art istler reisi bulunan H a l i t , mi.ies­
seserni s1k1�hrmaya ba�lad1. Ni.ifus tezkeresiz k im­
seyi i;ah�hrmayasm, diye tembih etti. Bende za­
ten nilfus tezkeresiz kimse i;ah�amaz. Fakat bak­
hm Diruh i'nin nilfus tezkeresi, bir def a bana gos-

1 77
termi�ti, kaybolmu�. Anjel de meger bana ba�ka­
smm nilfus tezkeresini gostermi�. Ben, "Bugiln­
den tezi yak, milessesemizi terk edeceksiniz .
ded i m . 0 gilnlerde Anadolu'ya turneye <;1kmak
ilzere haz1rlamyorduk. K1zlar bana, "Biz 332 do­
gumlu olursak, turneye <;1kanz," diye soru�turun­
ca ben de, " H e , dedi m , "o zaman mesele kal­
maz, tabii <;1karsm1z.
Birka<; giln sonra Kumkap1 nahiyesinden
a lmm1� bir ilmilhaberle geldilerse de, ben bu ka­
g1tla rla artistler reisi Niha t'a milracaat e t tim. 0
d a , "Bunlarla veremeyi z , bize nilfus dairesinden
bir kag1t getirmelisini z , " dedi . Soma ilave eyledi,
"Size bir adam gondereyim. Mua melecidir. Bu i�i
takip ede r , " ded i . l�te Nihat Efendi de bu suretle
gelmi�tir. K1zlarla beraber Fatih Nilfus Me murlu­
gu'na gittiler. Oradan ald1klan taze kag1tlan Nihat
Efendi g6rilnce de, "Olmaz," demed i . Artistler ve­
sikasm1 ald1lar. Biz de turneye <;1khk. Anadolu'ya
on sekiz ki�ilik bir heyetle gitmi�iz. Hem �ark1lar
toplayacak, hem de milli havalar terennilm ede­
cektik. Yolda giderken, bu k1zlar aralannda mil­
naka�aya tutu�mu�la r . Bir arkada�lan, "Siz zaten
artist olamazsm1z. Ya�m1z kil<;ilktilr. Sahte ilmil­
haberle artistlik karh aldm1z, sizi ihbar edece­
gi m , demi�. Ve hemencek de i hbar etmi�. O rada
rejis6r olmam milnasebetiyle beni sorguya <;ekti­
ler. Bildigim gibi i�i agnathm. Bizi b1rakhla r . lh­
bar edenlerse zaten kumpanyam1zdan aynlm1�lar­
d1. Biz de Anadolu'yu d ola�hk. Milli oyunlar og­
rendik, �ark1lar soyledi k . lstanbul'a Maksim Bar'a
dondilk. Benim ne bu il milhaberlerin sahte oldu­
gundan haberim vard1r, ne de bu Nihat Efendi'yi
evvelden tanmm. Artistler reisi Nihat, beni artist

1 78
acentesi mi.idi.iri.ine takdim e t mi�, o zat da bu mu­
ameleciyi bulmu�tur. Ha kikaten de, i�i Nihat
Efendi muamele ederken k1zlann elinde bu ilmi.i­
haberler mevcuttu. Ben o teki celsede �ahitken bu
sefer suc;lu oldu m , a�nay am1yorum, dedi.
Her iki suc;luya da birc;ok yerleri silik il mi.iha­
berler gosterildi . $ahitlere de aym �ekilde hareket
edildi ve bu il mi.ihaberleri k1zl arm ellerinde g6r­
di.iklerini soyledil e r
Mahkeme, kalabahk bir yekOn t u t a n �ahitlere
celp yaz1lmasma karar vererek bir ba�ka gi.ine b1-
rak1ld1.
lstanbul hakikaten bi.iyi.ik �ehirdi. Artist ve
rejisorleri ile, muamelecileri ile, artist mi.idi.irleri,
acenteleri ile, ne kumpanyalar, ne operetler var­
m1� da bunlardan yaz1k ki yalmz mahkemeler ve­
silesiyle haberdar olabiliyoruz. Bunlann, yerlerin­
de �ohret sahibi olduklanna da inanmahy1z. Oyle
olmasayd1 rejis6r Serc;ek Atilla Efendi me�hur Di­
ruhi ile Anjel'i f eda etmemek ic;in boy le gi.iri.ilti.ili.i
ve k an�1k i�lere girer miydi?

1942

1 79
BU SENENiN ME�HUR KARAKl�I
CiNAYETi

Hani o ikinci karda, be� ad1m otemizde bem­


beyaz bir karanhgm tramvaylan ve insanlan yut­
tugu gilnlerde . . .
Biz o gilnlerde biraz komilr bulmay1 dil�ilnil­
yor, bu karm arhk son kar, son milthi� kar olaca­
gm1 limit ediyor, gokyilzilnde bir mavilik, bir par­
c;:ac1k bir mavilik gozilkse birkac;: sene ewelki 1hk
k1�lar ba�layacak samyordu k . Belki o 1hk k1�larda
biraz f azla nezle olu yor, lodostan belki biraz f azla
lapac1 oluyorduk ama, m emnunduk.
Halbuki bu senenin b u korkunc;: k1�mda o ko­
milr denilen kara k1zm p e�inde ydik: <;:oluk c;:ocu k ,
kadm erkek, fakir zeng i n .
l � t e , bizim kaplamalan soktilgilmilz, harabe­
leri y1ktig1m1z, gelinlik sand1klan parc;:alad1g1m1z,
mars1k hasretiyle kapkara karard1g1m1z gilnlerde
i�lenen bir cinaye ti bugiln mahkeme salonunda
dinlerken, d1�arda bah a r m , Postane'nin yan yolla­
rmdan birinde kedi yavrulan gilzelligi ve sevimlili­
gi ile oyna�hgm1 gorilyor, hemen hemen bu cina­
yeti bir film seyreder gibi seyre haz1rlamyordum .
$ahit mevkiinde gene;: polis, benim buraya
yazacag1mdan daha c;:ok kat'i bir lisanla biraz ez­
berlenmi� tesiri veren c;:ok iyi bir polis raporu gil­
zelligiyle anl a t t 1 :

1 80
- K1� k1yamet bir g ilndil. Saat on, on bw;:uk
raddelerindeydi. . .
Burada hakim sozilnil keserek sordu:
- Hani o bi.iyilk k1�ta m1?
- Evet e fendim, o bi.iyilk k1�ta . lkinci bi.iyilk
karda.
Biraz durdu. Devam e t t i :
- lki b e k <;: i , kollanna girmi� olarak yarahy1
getirdiler. "Seni kim vurdu?" dedik. "Berber kalf a­
s1 S. ded i.
$imdiye kadar dikkat etmedigim su<;:luya bak-
t1m:
San�m bir adamd1. Sam iin tarafmda oturdu­
gum i<;:in yalmz arkasmdan g6rilyord u m . Kuvvetli,
biraz dar olmakla beraber adaleli oldugu belli bir
s1rh , yine <;: o k geni� olmamakla beraber normal
bir omzu . . . <;:ocuk ensesi var. Kap1 yanma kadar
<;:1k1p yilzilnil g6rebildim : Kumral b1y1g1 yalmz bu­
run kanatlan hizasma k a dar. Sakah hafif uzam1�.
Yirmi iki, yirmi il<;: ya�lannda gozilkilyor. Biraz
sararm1� olmakla beraber, gayet sakin. Uzun, gil­
zel yi.izli.i bir adam.
Polis anlahyor:
- Tozkoparan'm altmda. Asfaltm hemen a�a­
g1smda. Vaka orada olmu� e fendim. Berber kalf a­
smm nerede oturdugunu bek<;:ilerle beraber gelen
arkada�1 M . . . isminde birisi soyleyebildi. <;:iinkil
arhk yarah soz soyleyecek vaziyette degild i. Vine
bu M . . . ism indeki yaralmm ve yaralayanm arka­
da�1 ile beraber su<;:lunun Tophane'deki evine yol­
land1k . Tophane'deki eve vard1g1m1z zaman, kap1-
y1 bize bir kadm a<;:h. Su<;:lunun hem�iresiymi�.
Daha eve gelmedigini soyledi. Biz tam evden <;:1k­
maktayken yoku� yukan bir adamm <;:1khg1m gar-

181
di.ik. Ellerini arkasma koymu�. sakin sakin ilerli­
yordu . "Du r ! " dedim . H i e;: mukavemet e t medi. Al­
d1m, karakola teslim e t t im. Orada , " M . . . 'y1 ben
vurdum" ded i . B1c;:a�m yerini sorduk. "!;li�hane yo­
ku�una c;:1karken garajm arkasma athm" ded i . Be­
raberce oraya g i t t i k . Karlann ic;:ine di.i�mi.i� olan
b1c;:a�m yerini kendisi gosterd i . "!�t e l " dedi.
B1c;:a�1 ald1m. Bu b1c;:ak, sapma bez sanlm1�.
ki.ic;:i.ik c;:apta bir kamayd1 .
Suc;:lu aya�a kalkm1� h . Bir ki.ilhanbeyi edas1y­
la konu�uyor Omuzlan c;:arp1hyor.
- Kabul etmem efendi m , yaland1r. Vurmas1-
na ben vurdum ama, o da bana b1c;:ak c;:ekt i . Onun
b1c;:a�m1 da buldular. Sakhyorlar, dedi. Hem beni
Tophane'de yakalayan adam bu de� i l , beni bekc;:i­
ler yakalad1.
Hemen hemen hic;:bir vicdan azab1 c;:ekti�i
hissedilmiyor.
Korkunc;: bir k1� gecesinde, insanlann manga­
la, sobaya , hatta birbirine sokulmaya , odalarda
nefesle 1smmaya, birbirlerini hasre tle, i�tiyakla
sevmeye mi.isait bir k1� gecesinde . . . Karlann sav­
ruldu�u. servilerin siyah ve beyaz uludu�u. sokak­
ta kalm1�lann ruhlannm donmamas1 ic;:in bir insan
eli s1kmaya muhtac;: oldu�u saatlerde, bir insam
oldi.irmek.
Aramzda hic;:bir mukaddes rab1ta ol madan, yal­
mz senin be�endi�in bir kadm1 bir ba�ka adamm
be�enmesinden haz duyamayacak kadar bedbaht­
san, yatarsm bir servinin altma o k1� gecesi . . . lki
saatte, tath bir uyku ile bu di.inyadan goc;:ebilirsin.
Bu belki senin ic;:in daha hay1rh idi arkada�
berber kalfas1. Sana, anan baban insanlann en
ac1maz yeri olan insan sakahm bile bin bir i tina ile

1 82
sabunlarla kopi.lrterek, s1cak sularla y1kayarak, hie;:
ac1tmadan kesmeyi ogret me k istemi�ler. Sana, bir
usta hie;: ac1mayan o insan sakahm bile keserken
ne ti.lrli.1 itinalar gostermeyi o!;jretmedi mi? Sabun­
lar, s1cak sular, havlular, kolonyalar, pudralar,
kremler. . .

Mahkeme, oldi.lri.llenin de b1c;:ak c;:ekip c;:ekme­


d i !;l i n i anlamak i.lzere suc;:lunun gosterdigi �ahitle­
rin dinlenmesine karar verirken salonu terk ettim .
Sokaga c;:1kt 1 m . lc;:imde hakiki bir melal vard 1 .
Ba�1m doni.lyor, ellerim t erli yordu. lnsanlara bak1-
yord u m . Her mevsimde birbirlerini sevmek ic;:in
yarahlm1� bu bazen meyus, bazen �en , bazen gi.1-
ri.llti.lci.l, bazen melankolik gec;:ip giden kalabahk­
tan hic;:birisinin kendi gibi sakallan bi.lyi.lyen, ken­
di gibi gi.llen ve aglayan, kendi gibi hislenen ve
sevi�en bir mahluku oldi.lremeyece!;ji n i , bu mahke­
me salonunda gardi.l!;li.lmi.ln nesli ti.lkenmi� bir in­
san numunesi oldugunu di.l�i.lni.lyor; hie;: kimseye,
ama hie;: kimseye, kendisinin her hususta e�i bir
mahluku oldi.lrmeyi isnat edemiyoru m .
B u Kopri.l'd e n , denizleri ve vapurla n , u za k
camil eri , bahar gi.lne�i altmda parlayan binalan
i nsan denilen mahluka seyret tirmemeyi ancak bir
tek �ey yapabilir. Mevhum birisi: Azrail.
Sen berber kalf as1 olsayd m, f1rc;:anm al tmda
yumu�ayan bir sakal di.l�i.lni.lr, aynada bir esmer
i nsan yi.lzi.l gari.lr, b1c;:a!;lm1 c;:ekmi�ken uzaklara
a tar' koluna oldi.lrece!;jin insam takar;
- Gel a!;jam, derdin, gel sakalm uzam1�, seni
bir hra� edeyi m .
1 9 42

1 83
DA YININ CEKETI

3 4 0 dogumlu, iri ve hantal yap1h, agz1 yan


a<;:1k, dar alnma kakillleri dil�mil� Mehmet Dal­
g1r'm yalmz dalgm gozlerinde degil, y1rhk minta­
nmda ve mora yakm esmer teninde bir ilrkeklik,
bir korku var .
- Bakm b a y hakim, diyor, zmg1r zmg1r ti tri-
yorum .
Yilzilniln hatlan, sol kolu ispazmoz i<;:ind e .
- Benim ba�1m yerinde d e g i l k i . . .
- Ba�m nerede?
- Ostilmde.
- Akim?
- Akhm i<;:inde degi l . Onu kaybettim . Ben h-
marhanede de yathm . Bundan kurtulursam arhk
<;:ah�acag1m. Zanaahm m arangozluk. Yapmasma
yaphm. N e yalan soyleyeyim: Yaphm. Fakat a ffe­
din beni. Bir daha yapmayacag1 m . Dogru bir ma­
rangoza . . . Haftahk ne verirse versin; isterse bo­
gaz tokluguna <;:ah�acag1 m .
- Akim ba�mda gozilkilyor, Mehmet . Peki sa­
b1kan var m1?
- Var efendim . Bir defa da day1mm ceketini
<;:alm1�t 1 m . Zaten hep o yilzden oluyor. Bu sefer
de day1mm ceketini �u parayla iade edeyim diye
<;:ald1m . Ah, o day1mm ceketi! Beni belaya sokan,
hep o. Kabahat day1mm ceketinde .

1 84
- 0 sefer sana ceza verdiler mi?
- Verdiler Bir ay hapis verdiler ama, daha
yatmad1m , reis bey .
�imdi arhk pantalan, i<;inden mar bir insan
derisi gozi.lken minta n , ayaklardaki parampar<;a
lastik hep birden titriyar.
Bir dakikahk bir si.lkOt esnasmda, Mehmet
Dalg1 r'm ban profiline bak1yarum: Agz1 yan a<;1k,
siyah seyrek sakallan uzam1�, yan samimi, yan
yalanc1ktan yap1lm1� kendine acmd1rmaya <;ah�an
bu yanm yi.lzde , ne kadar karkmu� bir bebek hali
var.
- Benim akhm ba�1mda degil.
- Anlat bakahm nas1l aldu?
- Ak�am saat sekizde, Vefa'da bir evin bah-
<;esine girdim. Bir-iki-i.l<; basa mak <;1khm. Yan
a <;1k bir kap1dan dald1m. \;ama�1rlar arada , rafm
i.lstiindeyd i . Orada ne varsa ald1 m . �ehzade Ca­
misi'ne goti.lri.lp saklad1m.
- N eler aldm?
- Bir manta, ipekli gomlek, <;acuk yashg1, iki
tane fOtr �apka, bir kasket, bir <;if t ayakkab1 , iki
yi.ln fanila -yi.ln fanilalan hemen s1rhma ge<;ir­
dim-, karakalda s1rhmdan <;1kard1lar ya . . . N e var­
sa hepsini ald1m . Ertesi gi.ln eskici aradan ge<;i­
yardu. Tam sa tarken y a kalad1lar. Eskiciyle beni
karakala goti.lri.lrke n , e skiler alay1m1 elden ka<;1r­
d1lar, efendim. O<; gi.ln karakalda yathm. Herif
ka<;h a m a , mallan e linden alm1�hk. H epsi sahibi­
ne geri verildi. Yun f anilalan da ald1lar. Ba km s1r­
hmda m1?
- Karakalda i.l<; gi.ln niye yat tm? Galiba da!'.jru
soylemedin?

1 85
- Soyledi m . Ne bi l eyim ben? Buradaki gibi
soyledim .
Hakim, daktiloya yazdmrken Mehmet, kendi
soylediklerinin kag1tlara yaz1lmasma hayret eder
gibi bak1yordu . Biraz soma hakim yazdmrken
onun tasdik ma kammda ba$1m sallad1g1 gori.ildi.i.
Yuzi.ini.i bir <;ocuk sevinci sarm1$h. Soylediklerinin
bir kag1da yaz1lmas1 onu adeta bir <;ocuk gibi se­
vindirmi$t i . Sol kolu hala titriyord u . Sarkm1$ kalm
a l t dudagmm da bir $eyler okudugunu gari.ir gibi
old um.
- Bir daha yapmayacag1m. Vallaha yapmaya­
cag 1 m . Hem ben bunu day1mm ceketini almak
i<;in yaphm. Kendi kendime, "Da y1mm ceketini,
$ Unlan satar ahnm, hapisten de kurtulurum , " de­
dim. Day1m <;ok k1Z1yordu . Beni eve bile alm1yor­
du.
H akim bunu da yazd1rd1 .
"Bu i$i day1mm c e ketinin borcunu odemek
i<;in yaphm . "
Mehmet Dalg1r;
- Hah, ded i . Dogrusu bu. Yaphmsa bunun
i <;in yaphm. Day1mm ceketi i <;in . . . Bundan kurtu­
lursam dogru marangoza . . .
Mehmet bundan kurtulamad1. Su<;un mahiye­
tine , elde kuvvetli deliller bulunmasma binaen,
karakolda neza ret a l tma a lmd1g1 tarihten ba$la­
mak i.izere cezasmm ta yinine kadar mevkuf ola­
rak m uhakeme edilmesine karar verildi.
D1$anda Mehmet Dalg1r, yanmdaki polise
sordu:
- N e oldu?
- Muhakemen gari.i li.inceye kadar mahpus-
hanede kalacaksm.

1 86
Mehme t :
- Y a . Orada t aym v a r m 1 ?
- Tabii.
- Marangozluk o�retirler mi?
Polis;
- Tabii, dedi.
Mehmet'in sol kolu ve alt duda�1 titredi.

1 942

1 87
H. SOGUKPINAR

Acaba bugi.in adli yenin <;:ocuklar gi.ini.i mi.i?


H a n i o hap k u t ularmm i<;:inde "kahillere gi.inde i.i<;:
adet'' yaz1h ka!;j1tlar yak mudur? Nereye baksan o
haplardan gi.inde i.i<;: tane alacak bir babayi!;jit go­
remiyorum. H e psi mi.irahik.
Bir ara lkinci A!;l1r Ceza oni.inde, b i r t a ne ka­
hile rastlad1m. Onun da muhake mesine gitmeye
yi.ire!;jim raz1 olmad1. <;:am yarmas1 gibi bir adam­
d1. Gozlerinde muhabbet ve tevekki.il doluydu.
Oni.inde kans1 vard 1 . Kansmm oni.inde de iki t a ne
alt1 ile sekiz ya� arasmda i k i k1z <;:ocu!;ju. Ne gi.izel
<;:ocuklard 1 . Bir arahk gidip de babalarmm i.i<;: gi.in­
l i.ik sakalma taze, s1cak ve k1rm1Z1 dudaklanm si.ir­
meselerdi, �u iri vi.icutl u , muhabbetle dolu ve kah­
verengi gozli.i adamm m ahkemesine girip dinleye­
cektim . <;:ocuklardan bir t anesi, bizde adet olma­
d1!;j1 halde bir i k inci def a gidip, babasm1 duda !;jm­
dan opti.i.
Belki i f tiraya u!;jram1� b i r adamd1r, belki bu­
gi.in beraat edecekt ir.
Ayaklan <;:1plak, ceketsiz, sa<;:lan karmakan�1k
iki <;:ocuk, �urada burada b1y1klan bobstil bir gen<;:;
f akat onun da heni.iz sakah <;:1kmam1�, g i.izelce de
giy inmi�, yi.izi.ine bakmaya bile gelm iyor. lnsana;
- Ne bak1yorsun ulan, adam gormedin m i
hi<;:? deyiveriyor.

1 88
- Yok karde�im, gec;:mi� olsun. lnsanm ba�1-
na �u di.inyada her �ey gelir. Bizimki gazetecilik . . .
ne yaparsm?
- Hadi bakahm k1r . . .
Ben onu dinlemeye karar verip mahkeme sa­
lonuna girdi!;lim zaman, suc;:lu yerinde bir ba�ka
c;:ocukla rastla�1yorum .
Maznun Hi.iseyin, on iki var yok . . . Hakim ya­
�m1 c;:oktan sormu�. Zab1t ve if ade de okunmu�.
- Neden c;:aldm? diyor haki m .
Ki.ic;:i.ik Hi.iseyin i.isti.ini.i ba�1m gosterir g i b i b a ­
km1yor, cevap vermiyor
Osti.inde yamah bir gomlek var. Pantolonu­
nun bir tanesinin yans1 bir ba�ka ve koyu renkli
pantolondan e kle nmi�se de diki�leri p e k gev�edi­
!;l i ic;:in bu pac;:a geni�c;:e bir tozluk hali alm1�.
Aya klannda telle ba!;lh iki lastik parc;:as1 var. Ayak
bileklerinde iki a y ewe) ya ph!;j1 h1rs1zh!;jm c;:amuru­
nu hapishanenin t ozu cilalam1�; adeta yeni bir in­
san teni gibi bir siyahh k . Kendi kendime, herhal­
de Hi.iseyin hakime, lisam hal ile, a ya!;j1ma bir
pa ntolon, gomle!;jime b i r ceket, c;:amuruma bir
aya kkab1 almak ic;:in c;:ald1m diyor, dedim . Fakat
bu c;:ocuklar bizim gibi, bi.iyi.ik insanlar gibi yalanc1
de!;jiller. Ne diyor, biliyor musun?
- Soylesene, niye c;:aldm?
- Param yoktu, o n u n ic;:in.
- Paray1 ne yapacaktm?
- Fmd1k, fishk ahrd 1 m . S ine maya g iderd i m .
Olur � e y d e !;j i l demey in, bir· c;:ocu!;jun i.isti.ini.i
ba�1m ancak anas1, babas1 di.i�i.ini.ir; onun i.isti.i ba­
�1 ne olursa olsun, fmd1k fish!;ja daha c;:ok muhtac;:­
hr.
<;:ocuklar gi.izel �ey. <;:ocuklar arzularm, h a -

1 89
yallerin, ilmitlerin , f antezilerin, olmaz gilzellikle­
rin memleketinde ya�ar.
Hilseyin daha kil<;:ilk olsayd1 ve daha kil<;:ilk
<;:ocuklann da h1rs1zhk yapmas1 milmkiln olsayd1,
dokuz ayhk yavrunun hakim huzurunda, ne i<;:in
<;:aldm? sualine, �oyle bir cevap vermesi milmkiln­
dil:
- Gokteki ay1 s a t m a lacakt 1 m .
Bereket versin k i , dokuz a y h k <;:ocuklar daha
konu�mazlar H1rs1zhk yapmasm1 bilmezler. Fakat
arzu ile t e pinir, <;:1�hklar kopanrlar. Aya ve y1ld1z­
lara, parlayan ve hk1rdayan �eylere minimini
avu<;:lanm uzahrlar.
$ahit polis Ahmet Saner gelip durdu.
Hakim: - Neler <;:alm1� bu <;:ocuk? ded i .
$ah i t : - Efendim, b i r karyola etekli�i, pence­
re perdesi, yashk yilzil, bir saat, bir erkek ayakka­
b1s1, bir kumbara . . .
Hakim : - Kumbaranm i<;:inde para var m1y­
m1�?
$ah i t : - Bilmiyorum e fendim, galiba yak-
mu�.
Hakim: - E�yalar bulundu mu?
$ahi t : - Hepsi bulundu, e fendim. Karyola
e te kli�ini, perdeyi ve yashk yilzilnil bir seyyar
sebzeciye satm1�. Buldu k , yerine verdik. Saati bir
yere b1rakm1�. "Olen babammd1. . . ilzerimde koya­
cak cebim yak, satacakt1m. lyi para vermediler.
Birka<;: giln kalsm, diye kahveciye b1rakm1�, al­
d1k. Erkek ayakkab1sm1 i se �u adama satm1�.
0 adam ellilik bir a dam. P e k fakir oldu�u ils­
tilnden, ba�mdan belli . . . o da seyyar boyac1y­
m1� . . . bir gozil kor.
Hakim : - Do�ru mu soylilyor o�lum bu?

1 90
Hilseyin: - Evet ef endim, do�ru soylilyor.
Polis komiseri �ahit Adil:
- Efendim , b u hamm bize milracaat etti (o
zamana kadar g6rmedi�im davac1y1 g6rdilm. Ba�1
6rtillil gen<; bir bayand1), hafif bir �ilphesi oldu�u­
nu soyledi.
Hakim : - Kimden?
Komiser: - Bu <;:ocuktan . Evlerinin alt katm­
da, bu Hilseyin anas1 ile otururmu�. Celbe ttik. lti­
raf e t t i . Sath�1 yerleri bir bir soyled i . E�yalar istir­
dat edilip sahibine teslim edild i . Pabu<;:lan di�er
maznun Halil'e ; karyola e te kli�i ile yashk yilzilnil
bir seyyar sebzeciye satm1�. Adami di.in yakala­
d1k. Saati Hilseyin kendisi bulup get irdi.
- Ne dersin o�lum? Boyle mi oldu?
- Boyled ir. . . do�rudur e fendim .
Bu sefer di�er maznun aya�a kalk1yor:
- Efendim, ben Hilseyin'i tanmm . Fotin bo­
yarken bana geldi, "Bir ayakkab1 var . $urada bir
asker satmak istiyor. Ahr m1sm?" ded i . Fotinler
de elinde yd i . Bakhm, "Ka<; para istiyor?" dedim .
"5 papel" ded i. "2 papel veririm" dedim . " B ir so­
ray1m" diye g i t t i, geldi, " 2 , 5'tan a�a�1 vermiyor"
ded i . "Veremem" ded i m . " Hadi ver oyleyse" dedi.
"Asker bir �ey yapmasm?" dedim . "Yak," dedi,
" 2 , 5 koparamazsan ver dedi zaten . . .
- Ne dersin Hilseyin? Boyle m i oldu?
Hilseyin:
- T1pk1 boyle, efendim .
Son o�rendi�im �u oldu: On iki, o n il <;: ya�la­
nndaki Hilseyin So�ukpmar'm sab1kas1 da varm1�.

1 942

191
YERLi iSKO� KUMA�INDAN
SPOR C EKET

- Sana baban para gondermez m i ?


- G onderir efend i m , a yda 5, 6, bazen 8 lira
bile gonderir.
Suc;:lunun ismini vermeyece!'.)im. Yalmz bu ya­
z1y1 yazmaktan da kend i m i alam1yorum. Suc;:lunun
ismine A , davac1ya da B diyelim .
A ve B mektep talebesidirler. Mektepte yahp
kalk1yorlar. lki iyi arkada�hrlar. lki suc;:lu daha
var. Birisi bir elbise c i , o t e kisi kahveci.
Kahveci Yakup An'nm kahvesi Beyaz1t civa­
rmdad1r. Yakup'un rivayetine ba k1hrsa, bu kahve­
ye "Kahvehane" demekten ziyade, "�erbe tc;:i di.ik­
kam" demek laz1 m .
Oyle k i , c1gara ve kahve ic;:ilmeyen masum
bir di.ikkanda �erbetler ic;:iliyor. Belki de aras1ra
gi.izel sesli bir haf1z gelip mevlit okuyor. Gui sulan
doki.ili.ip �erbetler da!'.)1hyor. H ele baz1 gi.inler,
halk �airleri gelip yeni � iirlerini okuyorlar, mi.i�a­
feheler oluyor. . .
Yakup Agabey: - Bunlar benim kahveme gi­
der gel irler.
Hakim: - Senin kahvene boyle on be�. on al­
t 1 ya�mda c;:ocuklar m 1 gelir?
Yakup A gabey: - Efendim, benim kahvede
ka!'.)1t, tavla oynanmaz. Kahve de ic;:ilmez, �erbet

1 92
ic;:ilir. Bunlar da gelip ara s1ra �erbet ic;:erler, gazoz
ic;:erler, giderlerd i . A'y1 da B'yi de bu yi.izden tam­
nm. Gi.inlerden bir gun A geld i . Osti.inde kahve­
rengi bir ceket vard 1 . Bana, "Yakup Agabey , " de­
di, "�u i.isti.imdeki ceket, a yag1mdaki golf panto­
lonla uygun di.i�mi.iyor. $unu senin tamd1gm bir
elbiseci varsa spor ceketle degi�el im .
Osti.indeki ceket s1rtma gare b i r ceket oldu­
g u ic;:in ben de kendisinin ceketi zanne t t im . Bera­
ber kalk1p, tamd1g1m mi.istamel elbise c i , Ti.irkis­
tanli Kabil'in di.ikkanma g it t i k . Orada A, spor b i r
c e k e t begend i . Onunla kendi c e k e t i n i t r a m p a e t ­
t i . G i t t i . Sonradan ogrendim k i , bu c e k e t , kendi­
sinin degilmi�; bir arkada�mmm1�. Ben ne bile­
yim e fendim? Ceket A'nm s1rtma tastamam g e l i­
yordu. Ben kendi sine b i r iyilik yapay1m diye elbi­
seciye goti.irdi.im.
- Yani ka� yapay1m der ken, goz c;:1kard m !
Yakup Agabey susm u�tu. $i�man vi.icudu eri­
mi�, posb1y1klan di.i�mi.i�ti.i.
Ti.irkistanh Kab i l :
- Yakup b i z i m kahvecidir. Bu c;:ocukla bera­
ber g eld i . "$u ceketi golf pantolonla uyacak bir
spor ceketle degi�ir m isin?" dediler. Ben de Ya­
kup Agabey'in hatm ic;:in A 'nm s1rtmda ki ceketi
muayene ett i m . 1 4 lira k1ymetinde bir ceketti.
" Pekala . Size bir spor ceket vereyim . . . Yine aym
k1ymette, belki 1 3 l ira k1ymetinde bir spor ceket
verdim .
- Peki bu i�ten sen ne anladm?
- Kar yapmad1m e fendim, hahr ic;:in . . .
- Ceket ne kuma�mdand1?
- Onlannki yerli.
- Ya seninki?

1 93
- Benimki lsko<;: kuma�1yd1 ef endim. !ska<;
ama, yerli lsko<;:lardan .
Garilyorsunuz y a , s1rhm1zdaki <;:o�u lngiliz
kuma�larmm markas1 yerli lsko<;:'tur.
- Senin ceket m ilceddet miydi?
- Hay1r, benimki de, onunki de milstameldi.
- <;:almm1� mal qiye �ilphelenmedin mi?
- Nas1l �ilphelenebilirim efendim ? <;:ocu�un
s1rhndaki ceket. Sonra Yakup A�abey'le gelmi�.
H1rs1zhk hi<; akhma gelm e d i .
S1ra , su<;:lu A'ya gelmi�ti. K1rm1Z1 yilzlil, asa­
bi, �a�km bir hali var.
A: - Arkada�nnm bu ceketini bundan bir
mi.iddet ewe!, benim bugilnkil ceketimle de�i� et­
mi�tik.
Hakim : - Nas1l? Anlayamad 1 m . Yani o giln
d1�anda elbiseci ile de�i� e t ti�in ceke t , eskiden
senin ceke tindi de, B'le de�i� m i e tmi�tin?
A : - Evet efend i m , o ceket eskiden benimdi.
Arkada�1mla de�i� e t tik. Fakat ben sonra pi�man
oldum . Arkada�1ma, "Ver benim ceke t i m i , a l ken­
dininkini ! " dedim. Raz1 olmad 1 . B ile gayet laubali
konu�uruz.
Hakim: - Oyleyse seninle kimse laubali ko­
nu�masm . Hemen ceket gidiveriyor.
A : - Oylesi de�il efendim. Yani <;:ok iyi konu­
�uruz. 0, ceketi de�i�tirmeye raz1 olmaymca, ben
de �una bir �aka yapay1 m , dedim . Dolabmm a<;:1k
oldu�u bir gilnden istif ade ile eskiden benim olan
ve de�i�ti�ime <;:ok pi�man oldu�um ceketi s1r hma
ge<;:irdim. Yakup A�abey'in kahvesine gitti m . Ar­
kada�1m1 bi.isbiltiln �a�1rtmak i<;:in akhma bir �ey­
tanhk geldi. G i t t i m , bir spar ceketle bu ceketi de­
�i�tirdi m . Ak�ama mektebe dondil�ilm zaman, ar-

1 94
kada�1m ceketinin kayboldu�unu fark e t m i�, dart
bir taraf1 anyordu. Hemen i�i anlathm. "lstersen
�imdi gider, senin ceketi almz . lstersen bu ceketi
al. Spor ceket daha gOze l . $ayet herif vermezse
senin ceketini babamdan para gelsin, oderim . Bu­
nu da ben giyeyim , " ded i m . B yOzOme garip garip
bakt 1 . "$imdi i� i�ten ge<;:ti" der gibiyd i. Mektep
idaresi me�er i�i haber alm1�. Bir laubalili�e kur­
ban olmu�tum.
Davac1 B'ye soruldu . 0, i�in aynen arkada�1-
nm anlath�1 gibi oldu�unu; ceketi ewelce de�i�­
m i� bulunduklanm soyledi.
- Evvelce o mevzubahis ceketi, arkada�1mla
de�i�mi�tik. Sonradan o pi�man oldu. Fakat ara­
dan <;:ok zaman ge<;:mi�t i. Benim ona verdi�im ce­
ket y1rhlm1�h. Kabul e t m ed i m . 0 da bana oyun
oynamak Ozere ceketimi alm1�, ba�ka bir ceketle
de�i�mi�.
Mahkeme, �ahitlerin dinlenmesi i<;:in ba�ka
bir gOne kald1.
Su<;:lu ve davac1 koridora <;:1khklan zaman, A,
bir daha hi<;:bir a r kada�ma oyun oynamayaca�ma,
hi<;:bir laubalilikte bulunmayaca�ma delalet eden
k1pk1rm1z1 gozlerle B'ye sokulmu�tu. B, kendisini
teselli ediyordu.
DOkkanmda yalmz �erbet satan Yakup A�a­
bey'se;
- <;:ocukluk. . . <;:ocukluk, diye soyleniyor, ba­
�ml iki taraf a salhyordu.

1942

1 95
1 00 . 000 MARSiLYA KiREMiTi

Potur, yi.in <;ora p, beyaz yi.in ku�ak, kaf as1


ustura hra�h. si.inneti �erif i.izere sakalh, ayaklar­
da nal<;ah tak1r t a k1r, bizim 30 lira verip ald1klan­
m1zdan <;ok saglam bir kundura . . . hte davac1 Bul­
garya muhaciri Ahmet. $imdi Bursa vilaye tinin
Bara koyi.inden . . .
Su<;lu Hamdi Tekkalm1�. gi.izel giyinmi�. ba�1-
na gelen i�ten fena halde sinirlenmi� bir halde,
oni.inde telgraf makbuzlan, senetler, muamele ka­
g1tlan, bir gazete ilam, daha bir si.iri.i ka�1tlar. . .
$unu ogreniyoruz: Ahmet'in 6 6 6 lira 6 5 ku­
ru� alacagmm tahsili i<;in muamele takip edecegi­
ni soyledigi halde, Ahmet'in yazd1g1 bir istida ile
muamelenin kendi kendine tekemmi.il ettigini og­
renerek davacmm hulus ve saffetinden istif ade
edip mezkOr paranm yansm1 ve bir hayli de yol
masraf1 ald1ktan sonra davac1ya ancak 1 7 0 lira
verdigi, binaenaleyh, bu suretle Ahmet'i doland1r­
d1g1 ileri si.iri.ili.iyordu. $ahit Kemal, i�i �oyle anlat­
t l:
- Muhacir Ahmet, Bulgarya'dan 1 0 0 . 00 0 ki­
remitiyle lstanbul'a gelmi�. Bunlan liman idaresi­
ne sat m1�. Kendisinden bu i�te yine bir ba�ka mu­
ameleci yard1m bahanesiyle bir hayli s1zd1rm1�. Li­
man idaresi ti.iccar tarif e si i.izerinden bu kiremitle­
ri alm1�. Fakat oradaki me murlar Ahmet Aga'y1

1 96
ikaz etmi�;;J e r. Demi�;;J e r ki: "Sen ti.lccar tarifesi
i.lzerinden muamele garmeyeceksin, bir istida ile
hakkm1 ara , " demi�ler. Ahmet de bir istida yaz­
m1�. Fakat iki senedir cevap alam1yormu�. Soguk
bir gi.lnde, bizim yaz1hanenin oni.lnde bu ihtiyar
adam1 o turmu� buldum . l<;eriye a ld1m. Derdini an­
lath. Bir ba�ka gi.ln, bu H amdi ile beraber bana
geldiler. Hamdi i�in t e kemmi.11 ettigini, bu i�te
<;ok ugra�hgm1, isterse para s1m kendisine bugi.ln
alacagm1, yalmz icabeden yerlere vermek ve bir
de Ankara'ya bu i�i t a k i p i.lzere gonderdigi ada­
mm da masrah kar�1hg1 �u kadar lira olmak i.lzere
bu paranm yansm1 kendisi, yansm1 da Ahmet
Aga'ya verecegini soyledi .
"Bana, dedi, "bir senet verin, gidelim, para­
y1 alahm.
Ahmet Aga raz1 old u . Senet verdik. Gittiler.
Ahmet Aga paranm yansmdan daha az alm1�h.
Hamdi birtak1m masra flar ve yo! paralan ilave et­
mi�ti. Muamele takip edip e tmedigini bilmiyorum.
lki sene ewe! verilmi� istida i.lzerine muamele
kendi kendine tekemmi.11 etmi�. hi<;bir muamele
takip edilmemi�tir, dedi.
Su<;luya soruldu:
- Ne i� gori.lrsi.ln?
- ln�aat i�leri ile ugra�mm. Mi.l teahhitlerden
i� ahnm. Davac1 benim a krabamd1r. Kanmm am­
cas1d1r. Ben kendisinin aym zamanda vekiliyim .
Mahkemeye bir vekaletname ibraz e t t i .
- Fa kat s e n avukattan f azla i.lcret alm1�sm?
- <;:ok ko�t um, yoruldum b u i�te.
Ahmet Aga'dan ni.lfus kag1d1 istenildigi za-
man, o ;
- Mi.lhi.lr mi.l? diyerek mi.lhri.lni.l uzatmaya

1 97
kalkt 1 . Kulaklan hie;: i�itmiyord u . Bag1ra bag1ra an­
latild 1 . Nihayet anlayabil m i� t i .
- Mi.lhi.lrle beraber ni.lfus kag1dm1 m1 istiyor­
sun? Te! diyerek uzath.
Oteki �ahit Mehmet, k1s1k bir sesle anlatma­
ya ba�l ad1:
- Kemal Bey'in yaz1hanesinde Hamd i'nin Ke­
mal Bey'e, "Sen arhk Ahmet'in gonli.lni.l yapar­
s m , " diye rica e t tigini, Kemal Bey'in de, "Ahmet
Aga akh ba�mda bir adamd1r. Ben kan�mam. Pe­
ki sen ne i� yapacaksm ki, para istiyorsun bu
adamdan?" dedigini duydum. O nu n da, "Anka­
ra'ya adam gonderdim. Muameleyi ba�tan nihaye­
t e kadar takip e t t im , " ded igini duydum.
Suc;:lu:
- $ahidin �ahadeti tamamen yalan ve u ydur­
mad1r.
$ahit:
- Mi.lsaade buyrun, a nlahyorum. Bunun i.lze­
rine Kemal Bey, Ahmet'e, "Ne dersin?" diye sor­
du? 0 da, "Sen bil irsin bey? Art1k camma tak de­
di, �u paray1 bir an ewe] alay1m , li.lzumu var , " de­
di. Kemal Bey de yumu�amak i.lzereydi a m a , ara­
ya girdim. "Kemal Bey senedi verme" dedim . "Li­
m an idaresi memurlan para almazlar, bu yalan
soyli.lyor , " dedim . Ben yaz1haneden c;:1khm. Bir
arahk Kemal Bey'i yine k a nd1rm1�. Senedi ellerin­
den a l m 1�.
Kemal Bey'e soruldu:
- Liman idaresi memurlarma verecegim diye
tasrih ederek soy le med i . lcabeden yerlere para
verecegim dedigini soyledi. Bir de avukat tutaca­
g1m dedigini de hahrhyorum.
Suc;:lu fena halde sinirlenmi�ti. Ayaga kalkt 1 :

1 98
- Benim elimde resmi evrak var . lstiday1
1 4 . 1 . 1 9 4 1 tarihinde veren Ahmet Aga degi l, be­
nim. Ben yaphg1m i�leri �ahitlerle ve delillerle is­
pat edecegim. Bu adam benim evimde on be�
gi.in kald1.
- Otel parasm1 m 1 istiyorsun?
- Hay1r, onu demek istemedim. $ahitle-
rim var: Kanm, kaympederim . Hi.iseyin isminde
birisi . Bu davac1y1 bana getiren kaympederimdir.
Hi.iseyin Pekya man da �a hit tir.
- Neye �ahittir bunlar?
- Bunlar kendisi yle �if ahi a kdimiz olduguna
ve mua meleyi takip ettigime. Bundan evvel d6r­
di.inci.i ticaretteki bu kiremit i�ini de ben takip e t ­
tim. 0 zaman b a n a p a r a verecekken, <;:ekti g i t t i .
Kemal B e y i � i bilmez. B e n ugra�hm, ugra�hm. l�i
tekem mi.il ettirdim . Kemal Bey'in yaz1hanesine
git tigim zaman muamele tamamd1. Ben de kendi
hakk1m1 ald1m.
Ahmet Aga'nm 1 00 . 0 0 0 kiremit ten eline ge­
<;:en para 1 7 0 lira . Acaba hakikaten dolandmld1
m1? Yoksa i�i bilmemezlikten paray1 muameleci­
ler mi hak e t ti? Bunu �ahi tlerin dinlenmesinden
sonra anlayacag1z.

1 942

1 99
MERYEM ANA KANDiLi AMPULUNUN
KORDONU

Mahkeme sa lonunu yi.izlerce kahverengi , ela,


mavi, siyah parla k gozler doldurdu. Bir ilkmekte­
bin talebesi t a tbikat ic;:in Birinci A!'.)1r Ceza salonu­
nu sec;:mi!? · · . Pm! pm! gozler dart bir tarafa dik­
katle bak1yor. Yann onlann da ic;:inden hakhy1
haks1z1 ay1ran insanlar c;:1kacak. Talihlerine, her
ne kadar f azla bir al aka uyand1racak dava de!'.jilse
de, birc;:ok t e knik laflann gec;:ti!'.)i tam mekteplileri
ilgilendirecek bir dava. Oldukc;:a korkunc;: bir ol­
di.irme davas1 c;:1kmad1!'.)ma memnunum. Ki.ic;:i.ici.ik
gozlerin , bi.iyi.iklerin neler yaptiklanm , neler yap­
maya mi.isait ve kabiliyetli olduklanm anlay1p
i.izi.ildi.iklerini garmek iste mezdim . lstedi!'.)im oldu.
Bu davada, garece!'.)imiz gib i , -benim gibi­
t embeller de dahil olmak i.izere c;:ah!?kanlar elek­
t ri k hususunda birc;:ok !?eyler o!'.)renebilirlerd i .
H e r za man b u i.ic;: maznun, k 1 r sac;:hs1 daima
ortada, beyaz sac;:hlar da iki yanda yer ahrlar.
Gec;:enlerde yine aym davaya rastlam1!?hm.
Maledyus ve Teolyus E fendilerin sandalyelerine
o turduklan zaman yalmz pembe ve beyaz ba!?lan
gozi.iki.ir. Orta ya Kenedyus Ef en di uzun boyu ile
oturdu!'.)u zaman, tuhaf, f akat ho!? bir manzara arz
ede r . l!?te bunlan not e tmi!?tim; beyaz sakallar,
beyaz ve uzun sac;:lar, pembe ve parlak kaf a tasla-

200
n, siyah elbise , tertemiz beyaz yakalar. Y1llar, bu
ya�a kadar bOtOn k1llan beyazla�hrd1ktan sonra
s1hhatle ve enerjiyle adeta durmu�. Harikulade
gOzel, ya�SIZ, adeta Bizans lmparatorlu!'.lu'nda
do!'.lmu�a benzer ihtiyarla r . . .
Kom iser muavini �ahit Murtaza;
- Ben, dedi, yangm tahkikatma kan�mad 1 m .
Yalmz bu yangmda y a n a n Mehmet Efendi Ca­
m i'nin mOezzini Mehmet Ef endi'yi enkaz arasm­
dan <;:1kard1m . Adamca!'.l 1z1 caminin onOnde bul­
duk. H erhalde ka<;:arken oraya dO�mO� ve yanm1�
olacak.
Istanbul Belediye Fen l�leri'nde mOtehass1s
elektrik mOhendisi �ahit A dnan Ergeneli �oyle �a­
hadette bulunuyordu:
- Hadiseyi g6rmedim . Ancak ehlivuku f s1fa­
hyla raporlar verdik. Havai tesisa tta fincanlar k1-
nkt 1 . Baz1 yerlerde kordonlann Ozerinde madeni
aksam yoktu. Ve sigortalann Ozerine de ehliyetsiz
eller tarafmdan ba!'.llanm1� teller mevcuttu. Fakat
bunlara ra!'.lmen yangmm elektrikten <;:1kh!'.lm1 kat'i
surette tespit edemedik. Yangmm bu bozuk tesi­
sattan <;:1kmas1 <;:ok muhtemeldir.
Hakim sordu:
- Adnan Bey, bu g o rd0!'.l0n0z O<;: e fendi, Pat­
rikhane'nin cismani, yani mali k1smmm i�ler ine
bakarlar. Sizce bunlara a t f edilebilecek bir kusur
var m1d1r?
- E!'.ler onlara ait bir �eyse elektrik tesisatm1
1slah e tmemeleri bir kusu rdur.
- Bu yangm, hath havainin fenah!'.lmdan m 1 ,
yoksa dahili tesisatm bozuklu!'.lundan m 1 <;:1km1�hr?
- Yangmm elektrikten <;:1kh!'.lm1 kat'i surette
tespit edemedi!'.limizi, bOyOk bir ihtimalle yangmm

201
bozuk tesisattan c;:1km1!? olabilecegini ke!;ifettigimizi
ewelce soylemi!;itim. Havai hatta vukubulacak k1sa
devreler, yani kontaklar, tesirlerini; hattm ba!;ilan­
g1c1 olan Patrikhane'ye ait kargir binada gosterir­
ler. Kargir binada bir yangm eseri mevcut olmad1-
gma gare, bu yangm havai hattm bozuklugundan
c;:1kmam1!;ihr. Havai hat, Patrikhane'ye ait kargir
binadan c;:1k1p, yanan ah!;iap binaya giriyordu.
0 halde dahili tesisat da saglam oldugu tak­
dirde, yangmm elektrikten c;:1km1!? olmasma imkan
veremeyi z . Fakat dahili tesisatta bozukluk varsa,
nitekim biz bu bozuklugu sigorta tellerinin ehli yet­
siz eller tarafmdan kurcalanm1!? ve teller baglan­
mJ!;i olmas1 gibi , kordonl ann ac;:1k bulunmas1 gibi
!?eylerle tespit e t t i k. Yangmm bu tesisa tta c;:1kma­
sma bi.iyi.ik bir ihtimal vard1r. Fakat bu da kat'i de­
gildir.
Ehlivukuftan Bay Be!;iir'in if adesi okundu ve
Adnan'a soruldu. Be!;iir i fadesinde, yangmm ic;:er­
deki tesisatm bozuklugundan c;:1khgm1 kat'i olarak
soyli.iyordu . Meryem Ana tasviri oni.indeki kandile
gelen cereyan, ac;:1k bir kordondan geliyordu.
Yangm buradan c;:1km1!;it 1 r , diyor ve haric;:ten gelen
havai hat, burada k1sa devre yapabilir neticesine
vanyordu.
Adnan cevap verdi:
- Eger dahili tesisat bozu k degilse, harici tesi­
satm bununla alakas1 olamaz. Bozuksa bizatihi da­
hili tesisatm bozuklugundan olabilir. Biz yangmm
sebebini, !?U ve budur diye kat'i surette tespit ede­
medik. Harici tesisa t tan olmasma imkan ve ihti­
mal yoktur. Havai hatta k1sa devre olursa bundan
oti.iri.i havai hattm sonunda bulunan ah!;iap binada
yangm vukua gel mesine ihtimal yoktur. Yalmz !;iU

202
var ki; havai hattm ah�ap binaya girdigi yerde -ki
artlk dahili tesisata ait b i r �eydir- bir anza olursa,
oradan <;1kacak �erareler, binaya giri� noktasmda­
ki kaplamalan yakabilir. Nitekim ge<;enlerde ba�­
ka bir vaka da, bu hadiseyi t espit e t t i .
B i r �ahit yangm esnasmda, Meryem A n a t as­
virinin oni.indeki kandilin hala yanmakta oldugu­
nu gc5rmi.i�ti.i. Soruldu:
- Eger yangm bu kontaktan <;1ktiysa, o kandil
hala yanabilir mi? 0 binada elektrikler yanmak ta
devam edebilir mi?
- Bir kablodan muhtelif hatlar <;1kar. H epsi­
nin ayn sigortas1 vard1r. Bir hatta giden sigorta
yanarsa, yalmz 0 hattm lambalan soner, o te kiler
yanmak ta devam ederler. Biz, arkada�1m Fikret'le
verdigimiz raporda, dahili tesisatta gc5rdi.igi.imi.iz
noksanlan bildirdik. Fa k a t kat'i bir fikir dermeyan
etmedik.
- Yangmm <;1ktig1 soylenilen dairenin tava­
nmda alevler <;1karken oradaki lamba yamyormu�.
Ne di.i�i.ini.irsi.ini.iz?
- Eger yangm soylenilen binada ve o k1s1mda
<;1km1� ve t avan da mi.idafiin soyl edigi gibi alev
i<;inde kalm1�sa, o k1s1mda bulunan ve ortada as1h
olan lambanm, alevlerin bu vaziyetine gore t elleri
yakmas1 ve binnetice 1�1k bulunmam as1 zaruriydi.
Bu sefer su<;lulardan Kenedyus Ef en di ayaga
kalkarak soz istedi:
- Ben elektrik mi.itehass1s1 degilim. Fakat fel­
sefe tahsil e t tim . Biz bugi.in elektrikten <;e�it <;e�it
istifadeler ediyoruz. Fakat elektrigin bizatihi ne
oldugunu biliyor muyuz? Bunu bilmemize imkan
yok. Nedir? Me<;hul. Bence de hakiki bir mi.ite­
hass1s kat'i bir �ey soyleyemez. Ni tekim mi.itehas-

203
sis olan bey de fikrime i�tirak ediyor. Yalmz mi.l­
tehass1s beyden �unu sormak istiyorum: Farz ede­
lim ki, dahili tesisat da mi.lkemmeldi r. Bu takdirde
herhangi bir kaza olabilir m i , olamaz m1?
- Kaza .olmas1, o t esisa tm mi.lkemmel yapil­
mad1�ma delalet eder. Mi.lkemmel tesisattan yan­
gm c;1kmas1 imkan haricidir. Yalmz birisi tarafm­
dan t ellere �idde tli bir darbe vurulmas1 ki, bu da
yine harici bir tesirdir, yangm tevlit edebilir
Kenedyus Efendi bu sefer bir Frans1zca tabir
soyle d i :
- Bir c o s for t u i t ola maz m 1 ?
Bay A d n a n , reise hitap e t t i :
- C a s fortuit fevkalade b i r h a l demektir. Fen­
de boyle bir �eyi kabul edemeyiz. Ya bir tesisat
bozuklugu, yahut harici kast veya tesir. Fende,
"cas fortuit" yoktur.
Acaba Kenedyus Efendi, bu fevkalade hal ile
Patri khane'ye mi.lteveccihen bir manevi ceza m1
kastedi yordu? Yerine ot urdu . Oteki �ahit Fikret
dinlenild i . Raporu kat'i olan Bay Be�ir �ahitlerle
muvacehe edildiler. Hepsi fikirlerinde 1srar e t ti.
Mahkeme ba�ka bir �ahidin istinabesini dinle­
mek i.lzere Ankara'ya mi.lzekkere yaz1lmasma ka­
rar verdi ve muhakeme ba�ka gi.lne kald1.
R e i s suc;lulara ,
- Dikkat edin, yine muhakeme gi.lni.l paskal­
yaya t e sadi.lf et mesin, ded i .
Ki.lc;i.lk mekte plilerin gozleri s1caktan ag1r ag1r
kapamyord u . Eski dikka t leri uc;mu�tu . Bu elektrik
meselesi onlara herhalde biraz ag1r gelmi�t i .

1942

204
BiR MUHAREBE

U<;:i.i de a mca <;:acuklan. Davac1 Suleyman


uzun baylu, uzun burunlu, ki.i<;:i.ik ve esrarengiz
gozli.i bir adam. Yuzi.i gozi.i sarg1lar i<;:inde. Bir
muharebe meydanmdan <;:1km1� bir hali var. Os­
ti.inde havanm sICakh!'.jma ra!'.jmen kalm bir palta­
ya s1ms1k1 sarmm1�; i.i�i.iyar gibi, karnmdan kanu­
�an insanlar misali dudaklanm aynath!'.j1 halde gi.ir
sesi salanu dalduruyar. Bu seste bile bir izam, bir
mi.ibala!'.ja edas1 var:
- Etmeydam'ndaki Suleyman'm hanmda yata­
nm. Ak�am dakuz sulannda hana dondil m . Kap1-
y1 ittim. Bunlar kapmm a rkasmda saklanm1�lard 1 .
Birinin elinde k a l m b i r demir, otekinin elinde ka­
caman bir kaya vard 1 . Ozerime <;:ulland1lar, yere
y1khlar. Vurdular ha vurdular. Feryat figan ettim .
"Adam oldilrilyarla r , " d iye ba!;l1rd 1 m . Karktular,
b1ra khlar. Ben de karakalda salu!'.ju ald1m . Ora­
dan beni has taneye gonderdiler. Yilzilmi.i arada
sard1lar ef endi m. Davac1y1m ben bunlardan, beni
az daha oldilreceklerd i .
Su<;:lu Yusuf, Suleyman anlahrken ba�1m iki
taraf a salhyar, sinirli sinirli gillilyardu.
- Ef endim, de di, bu Suleyman, bizim akraba­
m1zd1r. Biz anu ne diye dovelim? Mesele, �oyle al­
du: Evvelki gun koyden a mcam, Suleyman'm ba­
bas1 geldi . Ostte yak, ba�ta yak. Peri�an bir hal-

205
de. Biz amca <;:ocuklan tuttuk kendisine bir pantol
bir de ceket verdik. Adamca�1zm gozil ya�ard1.
As1l oz o�lu olan �u Si.ileyman adamm yilzilne bile
bakmad1. A k�am hana gelince, "Si.ileyman, de­
dim, "bu adam senin baban. Allah da raz1 olmaz,
kul da . . . $una bir yard1m et . Bak, bir ceket pantol
verdik. Sen de il<;:-be� kuru� ver. Hamdolsun pa­
ran var. Gi.inahhr. Ay1phr , " dedim. Sen mi sin
boyle soyleyen. A<;:h a�zm1, yumdu gozilnil, "Sus , "
dedim, "Si.ileyman, insam gilnaha sokma . " $oyle
ilzerine yilrilr gibi yaphm . Zaten tuhaf bir adam­
d1r. Acayibin biridir. H em�erilerine sorun efen­
dim. Bu adam kimseyle konu�maz. Ne i� yaph�1
belli de�ildir. Bir arkada�1 yoktur. Bir �eyden kor­
kar gibi ya�ar. Benim, "Sus Si.ileyma n ! " dememe
kalmad1. Bu fena halde korktu. Ka<;:mak istedi.
Yilzilnil k a p1ya <;:arph. Bir par<;:a bir �ey kanad1.
Ben gilldilm. 0, "Sen g6rilrsiln, diye gitti. Git­
mi�, polise beni dovdiller diye haber vermi�. Biz
kendisini dovmedik. Nasihat edelim, dedik.
Su<;:lu Cafer anlath:
- Ben odamda oturuyord u m . Kula�1ma garip
bir ses geldi . Si.ileyman'm sesini ald1m. Ne oluyor,
diye a�a�1ya indim. $ayet bir kavga filan varsa
ay1ray1m, diyordum . Bakhm ki, Si.ileyman bir ko­
�u gide r . Vine tuhafh�1 tutmu�tur, dedi m . Bu ada­
m m ne i� yaph�m1, ne yaph�m1, ne etti�ini kimse
bilm e z . Esrarh bir adamd1r, e fendim. Yusuf'a de­
dim ki, "Yusuf, nedir, mesele nedir? Boyuna ne­
reye ka<;:ar boyle?"
"Birak �unu be Cafer A�a , dedi, 'baban a<;:,
biila<;:, <;:1plak . . . $una biraz yard1m e t , ' diyecek ol­
dum. Deli gibi ka<;:t 1 , gitti . Giderken de kaf asm1
<;:arph ya , oh olsun" dedi.

206
Biz gi.llerek odalanm1za girdik. Polisler biraz
sonra bizi <;a!;j1rd1lar. Bir de karakola gittik ki Si.1-
leyman'm yi.lzi.l gozi.l sarg1lar i <;inde. Sanki muha­
rebeden <; 1 km1� . . .
$ahit R1za Co�kun dinlend i :
- B u nl a r i.l<;i.l de Kebanhd1r v e amca <;ocukla­
nd1 r . M e m l e ketten Si.lleyman'm babas1 g eldi. $u
adamlar -su<;lulan gosterdi- i.lsti.lni.l ba�1m di.lzdi.1-
ler Fakat ne yalan soyleyeyim �u oz o!;jlu elini bi­
le opm e di . Bu yi.lzden ak�am ben hanm meyda­
nmda o tururken Si.lleyman'la Yusuf'un sesini al'"
dim. 0 meseleyi mi.lnaka�a ediyorlard1 . Vurdular
m1 vuru�tular m 1 bir �ey gormedim. �i.lnki.l kap1-
nm sa!;j i<; tarafmda konu�uyorlard 1 . Ben de mey­
damn sa!;l tarafmda oturdu!;lum i <;in ancak kapmm
sol kanat tarafm1 gori.l yordum. Yalmz Yusuf'un
"Ne ki.lfrediyorsun b e ! " dedi!;lini, Si.lleyman'm da,
"Ben kufretmiyorum, sen ediyorsun , " dedi klerini
duyd u m . Cafer b u s1rada odasmdan indi . Onlara
do!;lru gidince mi.lnaka�a kesild i . Si.lleyman ka<;1p
gi tmi�. Yusuf'la Cafer benim yamma geldiler. El­
lerinde ne demir, ne ta� vard1. Sonra karakola
gittik. Karakolda yi.lzi.lnde u f ac1k bir <;izik vard1.
Kan ancak s1Z1yordu. Gordi.l!;li.lm, bildi!;lim bundan
ibarettir.
H a k i m sordu:
- Si.l l eyman, Yusuf'un elinde ne vard1?
- D emir vard1 e f endim.
- Neyle vurdu?
- Ta�la e fendim.
- Caf er'in elinde ne vard1?
- Hem ta�. hem de demir vard 1 .
- Neyle vurdu?
- H e m t a � . hem demirle e fendim .

207
Rapor okundu. "Yilzilniln nahiyei silflasmda
ve sol kulak memesinin ilzerinde pek haf if s1ynk­
lar mil�ahede edilmi� ve pansumam ya p1lm1�hr"
deniyordu.
- Bak ra por, hafif s1ynk diyor, senin dedi�in
gibi olsa �imdi kar�1mda duramazd m . Ne dersin?
Hem Yusuf'un elinde demir vard 1 , ama ta�la vur­
du diyorsun. Bu ne bi<;:im if ade?
- Ef en dim, Caf er arkamdan ellerimi tuttu.
Yusuf ta�la vurmaya ba�lad1. Caf er de, hem ta�la
hem demirle boyuna vuruyordu. Vere y1k1ld1m.
lkisi ilstilme ahld1lar. Vine ta�la ve demirle, vur
bre vur. Sonra tekmelediler. Ozerime <;:1k1p tepin­
diler.
Si.ileyman'm bu kadar dayaktan, elmac1k ke­
m i�inde ve sol kulak m emesinde hafif s1ynklarla
kurtulmas1, mucize kabilinden bir �eydi.
Hakim:
- Rapor d i y o r k i , h a f i f s1ynklar; �ahit diyor
ki, dovmediler. Ben ne yapay1m �imdi? Sen di­
yorsun, beni oldi.irdiller. Kar�1mda sapasa�lamsm .
Ben n e yapay1m?
Su<;:lu Yusuf:
- Efendim, onun hrnaklan iki santimdir. Yil­
zilnil mahsus da kanahp bizi mahkemeye ge tire­
cek kabiliye tte bir adamd1r.
Hakim karanm verdi:
- Si.ileyman, sen h e r ne kadar demirle, ta�la
dovilldil�ilnil iddia ediyorsan da gerek �ahit, ge­
rek rapor seni tekzip ediyor. Yilzilndeki hafif s1y­
nklar bir yere <;:arpmakla, hatta yilzilnil ka�1rken
bile olacak mahiyette �eylerdir. Senin bu i�i <;:ok
milbala�a etti�in i<;:in bana bir tilrlil b u adamlann
seni dovdilkleri kanaati gelmemi�tir. Sen milbala-

208
ga e tmeseydin belki seni dovdukleri kanaati ben­
de hasil olabilirdi .
Bunun ic;:in bu adamlarm seni dovdugune ka­
naat g e tiremedim. Onlan beraat e ttiriyorum.
Temyiz edebilirsin .
Suleyman paltosuna s1ms1k1 sanlarak surat1
bir kan� as1k, a mca ogullanna bakmadan c;:ekildi
gitti.

1 942

209
BA�KALARININ DERDiYLE
DERTLENEN BAYAN

Bu ba yan, haftanm Oc;:-dart gOnOnO adliyede


<lava dinleme kle gec;:iriyor. Gec;:en gOn bir ba�ka
bayana �ayle dert yamyordu.
- Karde�, di yordu, bizim herif aldOkten son­
ra ic;:im ic;:ime s1gm1yor. Ben c;:ok felaket gardOm
hammc1g1m . Haftanm Oc;: gOnO buraday1m. Ne an­
hyorum, demeyi n . Ba�kalarmm derdini dinleyip,
kendi yalmzhg1m1 unutuyorum. Baylece, dOnyada
benden ba�ka insanlar oldugunu hissedi yorum.
Ah, bilmezsin karde�! Yalmzhk katO �ey. Benim
de derdim var. Kocam aldO . Oglumun biri Oc;: ay­
l!k, ateki dart ya�mda git tiler. Bir kmm vard1.
Katti kocaya dO�tO. Dogururken onu da kaybet­
tik. <;:ocuk, yani torunum sag. Hmz1r herif, onu
da c;:ok gardO. lzini kaybettim . Kocam da bir me­
seleden dart ay mahpus yatm1�t 1 . 0 zaman onun
davasma gelmi�t i m . 0 gOnden beri benim der­
dimden ba�ka dertler oldugunu agrenmek ic;:in bu­
raya gelir, kendi derdimi unutur, elalemin derdiy­
le dertleniri m .
- Gel karde�, g e l . $uncag1z n e yapm1� baka­
hm?
lki bayan bir mahke meye dald1lar. Dakikasm­
da c;:1khlar. Vine o h a m m ;
- Aman, d e d i . Bu d a d e r t m i ? Bu radyo ve

210
dirhem tart! davalanndan da hie;: ho�lanma m .
A a a ! B a k , �u c;:ocu!;ju gari.lyor musun? diye yanda­
ki kanapelerden birinde oturmu� bir delikanhy1
gosterdi. Bu delikanlmm yanma sokuldular. S1rh­
na derisinden bir �eymi� gibi yap1�m1� dar, kirli
bir f anila giymi�, ayaklan c;:1plak, pantolonunun
yans1 ba�ka bir pantolondan yamanm1� olan bu
delikanhya, dem inden beri konu�an bayan sordu:
- Bu i.lsti.ln ba�m ne o!;jlum? Gec;:enlerde se­
nin i.lsti.lnde tertemiz b i r elbise vard1.
- Sathm onu hamm teyze. Ne yapay1m. lhti­
yar babama haber vermeye yi.lzi.lm mil var? Ya
yi.lre!;jine iner, yahut da kalkar memleketten gelir;
� urac1kta bana bir t e m iz sopa c;:eker. Bu yi.lzden
yazam1yorum da . . . Paras1zhk fena �ey hamm tey­
ze . . . C1gara ister. Biraz kahk ister. Mapushanede
ne var ne yak sathm . Bu para beni bir a y daha
idare eder. Zaten ne kadar gi.lni.lm kald1 �unun �u­
rasmda . . . Otuz yedi gun bir �ey.
- Oyle mi? Ne kadar verdiler?
- lki ay.
- Neyse, ya�m kilc;:ilk de onun ic;:in.
- Sab1kam da yoktu hamm teyze.
- Allah kurtarsm .
$imdi hamm teyze yanmda ki bayana anlah­
yordu:
- A garseydin hammc1!;j1m. <;:ic;:ek gibi c;:ocuk­
tu. H a t ta ben ilk gardi.l!;li.lm gun, bu a ile c;:ocukca­
!;j1z1 da ne yapm1�, diye a c1m1�hm . $imdi �u hali­
ne bak. Do!;lru, yi.lrekler ac1s1 . Ama n! Ne de fena
kokuyor de!;lil mi?
- Derdi neymi� ham mc1!;j1m?
- Ef endim bu c;:ocu kca!;j1z memle ketinden gel-
m i�. Bir a�c;:1 yanmda c;:ah�1rm1�. A�c;:1 iyi adam-

211
m 1�. Ostune ba�ma, temizce, o benim ilk gardu­
gum urbay1 satm alm1�. Temiz pak bir c;:1rak ol­
mu�. Kendisi soylemiyor ama, ben anlad1m . Her­
halde a�c;:mm c;:ekmecesi ac;:1k oldugu bir gun bir­
kac;: lira a�1rm1�. Adamcag1z, onu <lava fa Ian etme­
mi�; k ovmu�. Bu da birkac;: gun sokaklarda surt­
mu�. Sonra k endi rivaye t i . Ben mahkemeyi dinle­
yemedim. Bir nisan gecesi cebindeki paralann
hepsi tukenmi�. Gece saat on bir, on iki sulannda
bu sokaklann ortasmda kahvermi�. Cebinde para­
s1 yak ki gidip Galata'da bir otelde kalsm. Ba�la­
m1� tenha sokaklarda yurumeye. Du�un h a m m .
Sokaklarda cinler top a t arken . . . Kann ac;: . . .
Kadmcag1z yakasm1 1s1rd1, iki bayan bir mud­
det sustular. Sonra, m a h kemelerde derdini ba�ka
dertlerle unutmaya c;:ah�an hamm, tekrar anlatma­
ya ba�lad1:
- Sultanahmet'te ke pengi iyi ka panmam1� bir
dukkan garmu�. Etrafma bakmm1�. kimseler yak .
Hava da buz gibi; b u sene havalar da duzelmiyor
ki camm . Neredeydik? Ha. Ac;:m1� dukkanm ke­
pengini, girmi� ic;:ine bizim Ahmetc;:ik. Geceyi or­
da gec;:irmi�. Dukkanm list penceresinden hafif bir
1�1k garunce uyanm1�. Yumurta sepetinden tic;: yu­
murta ahp c;:ig c;:ig onlan yutmu�. Sonra k ep engin
arkasmdan sokaga bakm1�: Kimseler yak. Fakat
bir pis yagmur �an! �an) yagmakta. Ne yapsm bu
vaziye tte? Dukkam �oyle bir gozden gec;:irmi�.
Bakm1� ki, kar�1da bir c;:ivide bir c;:uval as1h; onu
kafasma gec;:irmi�, dukkandan firlam1�. Bakkal,
yumurtasmm , ka�arpeynirinin ve pashrmasmm
da e ksik oldugunu soyluyor, ama Ahme t , yalmz
uc;: yumurta ile bir c;:uval ald1gm1 itiraf ediyor. Gu­
nah1 boynuna . btesini soylemiyor BabacaglZI ih-

212
tiyani11�. \: o k da namuslu adamm1�. Yazsa ne ya­
par yapar biraz yard1m e debilir belki . 0 da fakir­
mi� cam m . Nas1l yard1m e tsi n, degil mi hamm?
Oyle olmasa c;:ocugunu gurbete gonderir mi? Al­
lah �eytana uydurmasm, hamm .
Oteki bayan:
- Aman hammc1g1m . Arhk ic;:ime f enahk gel­
di. $uradan c;:1kah m .
- S e n g i t k m m , sen t azesin. Elbette ic;:ine fe­
nahk g eli r Biz soylemesi ay1p, arhk dert dinle­
mekten ka�arland1k. Ben neler dinlemedim, ne­
ler.
Oteki hamm merdivenlere dogru yakasm1 1s1-
rarak, dualar mmldanarak c;:ekti gitt i . Fakat orta
ya�h bayan, bu sefer k a p1s1 kalabahk bir mahke­
meye dogru yOrOdO. Kendisine yer ac;:t 1 . lc;:eri gir­
di. Arkasmdan ben de girdi m . Yan yana mahke­
me dinliyorduk. Bu mahke mede tamd1k simalar
vard 1 . Bir tarafta Ertugrul Muhsin, oteki tarafta
Peyami Safa, Ci hat Baban, avukatlan .
lhtiyar hamm bana sordu:
- Ogul, bu ne davas1?
- Tekrar ba�layan H a m let davas1, hamm tey-
ze, dedi m .
lhtiyar bayan anlamad1. MOba�irin bizim tara­
f a bak1�mdan Orkerek sustu. Ben dalm1�1m. Biraz
sonra yamma bakmca k endisini g6remed i m . Ka­
p1dan bakhm: D1�arda, bir kanapenin Ozerinde in­
ce bir c1gara sarm1�, tellendiriyord u .

1 942

213
MAH KEMEYE VERiLEN
MEKTUPLAR KiMiN?

Mahkeme salonunu hemen hemen kadmlar


doldurmu� denilebilirdi. Ben ic;:eriye girdigim zaman
taraflann sorgulan yap1lm1�. davanm mevzu anla�1l­
m1� olacak ki, �ahitlerin sorgusuna gec;:ilmi�ti.
Ayakta, �ahadet yerinde duran Bay Onnik
anlahyordu:
- Gec;:en sene bu za manlardayd 1 . $imdi $i�­
li'ye ta�mm1� isek o zamanlarda Hahc1oglu'nda
otururduk. Bir c;:1ghk i�it mi� isem marhlar cHOyor
sanm1�1 m . . . Birbiri pe�ine iki c;:1ghk daha kopar
kopmaz kulak vermi�im, bakm1�1m ki, bu marh
sesinden ba�ka tOrlO bir sestir . Yine tmmam 1�1m.
Mahallenin c;:ocuklan bang1r bang1r bagmyorlar
sanm1�1m . . . Bu sesleri bizim Madam Takohi de
i �itmi�. Merdivenleri iniorken;
"Zo Onni k ," dedi, " ne oloruz?" Kap1ya c;:1kt i k .
Fantola Hamm b i z e dogru ko�uyor . Bizi m mada­
m1 garOnce, "Hele �u halime bakm, dedi, "Paki­
ze beni ne hale koymu�tur. 0 kadar bag1rm1�1m,
kimsecikler imdad1ma ko�mam1�hr," dedi . Matma­
zelin sac;: ba�1 birbirine kan�m1�t 1 . Burnundan ha­
nl hanl kan gelordu.
Sonram k o�arak karakola gitmi�tir. Sokakta
Pakize'yi garmemi�i mdir. Soyleorsam ben Fanto­
la'nm kelamm1 nakledorum. GozOmle ne Paki-

214
ze'nin dovdi.lgi.lni.l garmi.l�i.lmdi.lr, ne de kulag1mla
sovdi.lgi.lni.l i�itmi�imdi r . Pakize'nin evi, Fantola i le
arka arkayad1r. Pek yakmd1rlar.
Suc;:lu Pakize dayanamad1 . Yerinden iki tara­
fa sallanarak;
- Evlerimiz yan yana degildir. Arada koca­
man sokak vard1r, dedi .
Mesele anla�1liyord u . Bir dovme, sovme da­
vas1yla kar�1 kar�1yayd1 k .
Suc;:lu Pakize idi. Davac1 da Mat mazel Fanto­
la. l kisinin avukatlan vard1 . Hakk1, birbirlerine
kaphrmamaya azmetmi�e benziyorlard1 .
Hadisede kabahatli ile kabaha tsizin Bay On­
nik'in anlathg1yla ay1rdedilemeyecegi muhakkakt 1 .
Hele boyle b i r kadmlar kavgasmd a , �ahit olarak
ya lmz bir Bay Onnik'in bulunmas1, ba�ka hic;:bir
kimsenin garmemesi biraz degil, bir hayli garip
olmaz m1yd1? Nitekim mi.lba�ir, i�te �ahi tlerden
ikincisini c;:a!;l1rd1.
Adi Mi.lbeccel bu k1zcag1zm . . . On ya�mda k1r­
m1Z1lar giymi�, ba�ma mavi bir kurdele ta km1�t1.
H akimin;
- Anlat bakalim, ne biliyorsun? demesi i.lzeri­
ne k1zard1. 0 kadar ki, onu o haliyle garenler yi.l­
zi.lni.ln rengini, entarisinden kolay kolay ay1rdede­
mezlerdi .
Anlatmaya ba�lad 1.
- Ben, dedi , evimizin kap1smdayd1m. Fantola
Abla'm sokaktan gec;:i yordu. Bana , "Mi.lbeccel,
bak sana ne verece!;lim , " dedi.
H akim sordu:
- Ne verece kti sana?
- Yemi� . . .
- Yemi� verecekti, oyle mi?

215
- Evet ef endim.
- Devam et. . .
- Ben Fantola Abla'ma ko�tum. Bu s1rada Pa-
kize Hamm onilmilze <;:1kh . Fantola Abla'mm sa<;:­
lanndan tuttu, vurdu. Ben hemencecik ko�tum.
- Nereye, evine mi?
- Evet efendim , kork t u m . A�lamaya ba�la-
m1�hm . A;meme de a�laya a�laya anlathm. Hepi­
miz korktuk. Arhk korkumuzdan soka�a <;:1kama­
d1k.
Su<;:lu Pakize, hakimden soz istemeye lilzum
g6rmeden ahld1.
- Bakm1z hakim b e y , ded i . Sana yemi� vere­
ce�im diye evine gotilrmil�. Bu <;:ocu�u yine ye­
mi� vererek pekala kand1rabilir, aleyhimde �aha­
dette bulundurabilir. Ben bu <;:ocu�un �ahadetini
kabul etmem hakim bey . . .
Pakize Hamm'm a vuka tmm nas1l olup da
parma�m1 1s1rmad1�ma hala hayretler i<;:i ndeydim .
Ger<;:i parma�m1 1s1rma d1, f akat milvekkilesine
hayran hayran bakmaktan da kendini alamad1. Bu
�ekilde aleyhte bir �ahadeti nas1l hakh bir itirazla
<;:ilril tilvermi�ti.
Milba�irin sesi , �ahadet yerine Madam Kalyo­
pi'yi <;:a�myordu. Kap1dan salma salma i<;:eriye
girdi. Zay1f h, kirk be� ya�mda oldu�unu soyleme­
seydi , kendisinin otuzdan yukan oldu�unu tahmin
edecek babayi�idin eli opillilrdil.
- Ben, diye soze ba�lad1, matmazelin evine
aras1ra musafir giderim . Ne zaman gitsem, poste­
leni, nasul derler hak i m , Pakize Hanum <;:1kar ge­
lir. Matmazele f ena lak1rd1lar soy I er. Vine bir ge­
ce de musafirdim. Gece Fantola ilen yahyorduk.
Pakize gece yans1 geldi. Ne k a d a r cam var, bu

216
Pakize hepsi asodo alm1�, ne zaman gidiyor, bi­
zim Fantola da beraber . . . camlar asodo . . .
- Garip . . . hep seni n Fantola'ya misafir gitti-
�in gecelere m i tesadilf ediyor bu vakalar?
Kalyopi Hamm;
- Boyle . . . demekle i k t ifa etti.
Hakim yine sordu:
- Bu i� ka<;: defa boyle oldu?
- Yirmi def a . . .
Pakize Hamm bu �ahidin if adesini de <;:ilrilt­
meye <;:ah�h.
- Bu matmazel bizim mahallede oturmaz, de­
di, once beni tamd1�m1 ispat e tsi n . Madem cam­
lann kmld1�m1 yatarken duymu�, benim k1rd1�1m1
nereden g6rmil�. Hem b u i� gecenin hangi saa­
tinde olmu�.
$ahidi bol mahkeme buna derler. l�te bir ye­
nisi daha: Firdevs Hamm, sozilne;
- lkisiyle de samimi de�ilim, demekle ba�lad1
ve devam etti: Ne dovil� oldu, ne bir �ey . . . Ben
boyle bir �ey gormedim. Yalmz Pakize'nin kocas1-
nm davacmm evine gidip geldi�ini duyuyor ve go­
rilyoruz.
- Sen g6rdiln mil?
- Bir ak�amd1, Cahide , Milberra ve Selime
Hammlarla m 1s1rh�m i<;:inde oturuyorduk. Fanto­
la'nm evi tam kar�1m1zdayd 1 . Pakize'nin kocas1,
elinde siyah bir �i�e ile Fantola'nm evine girdi . . .
Az sonra da Pakize evinden <;:1kh. Fantola'nm ka­
p1 tokma�m1 <;:ald1 . Kocasm1 sordu. Bunun ilzeri­
ne matmazel, Pakize Hamm'a sovilp saymaya
ba�lad1. Bu ara, kocas1 da rezalet olmasm diy e ,
kap1ya <;: 1 k h. Pakize H a mm kocasmm yakasma
yap1�h, evine gotilrdil. 0 zamana kadar ma tmaze-

217
Jin, Pakize'nin kocasm1 evine ald1�1 mahallede
<;:alkalamp duruyord u . l�te biz de boyle gozilmilzle
g6rdilk.
Pakize H a m m , bu �ahadete ses <;:1karmad1.
Fakat Matmazel Fantola;
- Beni, ded i , Pak ize'nin elinden kurtaran
kendisidir. $imdi yalan soylilyor.
S1ra �ahit Takohi'ye gelmi�ti. B . Onnik'in
zevcesi Takohi. . .
Hakim, do�ru soyleyece�ine dair soz ald1k­
tan sonra ya�m1 sordu:
- 45-46, ne ise . . . diye cevap verdi ve hadise­
yi Bay Onnik'in anlath�1 gibi anlath. Yalmz Bay
Onnik, Matmazel Fantola'nm burnundan hanl hanl
kan akh�m1 soyledi�i halde, muhterem zevcesi bu­
nu makul bir hadde indir mi�, "Biraz kan vard 1," de­
mi�ti. Ve Fantola'nm "Beni Pakize dovdil" demedi­
�ini, "Dovdiller, oldilreceklerdi" dedi�ini i�aret e t ti.
S1ra, �ahit polis Hali t'in <;:a�nlmasma geldi.
$ahadet makamma geldikte n , �ahadete ba�­
lamadan icabeden merasime tabi tutulduktan son­
ra, davac1y1 i�aret ederek;
- Bu ma tmazel geld i , dovilldil�ilnil soyledi .
Burnunda hafif bir k1rm1Z1hk vard 1 . Muayene edil­
sin diye hastaneye gonderdik, dedi .
H akim sordu:
- Size cam kmld1�ma dair bir �ikayet vaki ol­
du mu?
- Cam k1rma hakkmda bir �ikayet vaki olma­
d1 e fendim.
Mevcut �ahitlerin dinlenmesi bitmi�ti. Su<;:lu
Pakize'nin avukah aya�a kalk h , soz istedi:
- Bu ailenin, de d i , levhai faciasmm <;:1plakh�1-
m if�a eden iki mektup takdim edece�im yilksek

218
mahkemenize . . . okunsun . . . �u anda, zevcesi Paki­
ze , maznun sandalyesinde otururke n, zevci, d1�a­
nda davac1 Matmazel Fantola'y1 beklemektedir.
Hatta biraz evve l, m a h kemeye kol kola gelmi�ler­
dir. Bu mektuplar, Mat mazel Fantola'nm hatt-1
desti ve imzas1yla yaz1lm1�hr.
Hakim, davac1 Fantola'ya sordu:
- Yaz1 yazmak bilir misiniz?
- Bilirim . . . f akat bu mektuplar benim de�il-
dir, diye cevap verdi .
- Mektuplan once gar, ondan sonra benim
de�ildir, dersi n . Al, bak bakay1m . . .
H a k i m , mektuplarla birlikte bir de bo� ka�1t
gonderdi ve ilave ett i :
- $ u ka�1da d a imzam at . . . bOyOk harflerle
kO<;:Ok h a ; flerle.
Fantola Hamm, gozlO�OnO arad 1 . Bulamad1.
lmzasm1 gozlOksOz atmaya mecbur kald1.
Me ktuplar okundu.
Davac1 Matmazel Fantola'nm avukah soz ald 1 .
- Bu mektuplar a�1kane mektuplar olmamas1-
na ra�men yine bizim de�ildir. .. dedi.
Amme �ahitlerinin, mOdafaa �ahitlerinden
gelmeyenlerin dinlenmesi ve su<;:lu tara fmdan ib­
raz olunan mektuplann ehlivukuf marif etiyle Mat­
mazel Fantola'nm olup olmad1�mm tevsik edilme­
si ·i<;:i n, muhakeme ba�ka bir gOne b1rak1ld1.
Dava bugOnlOk bitmi�, seyir sona ermi�ti. Sa­
lonu dolduran kadm kalabah�1 d1�anya <;:1kh, iki
grup te�ekkOl etmi�ti. Bir grup kahkahalarla gOlO­
yor, i kincisi kindar bak1�larla bak1yordu.

1 942

219
PORTAKAL EZMELERiNDE
BOYA VAR Ml YO K MU?

Her gi.in bir k avga, bir gi.iri.ilti.i muhake mesini


aksettirme, belki okuyuculanma s1kmt1 vermi�tir
diye , mevzuu "boyama" ile ilgili bir davay1 yazma­
y 1 kararla�t1rd 1 m . Boya m a . Evet aldanm1yorsunuz,
boyama. Fakat akhmza geldi!'.)i gibi de !'.jil. Goz bo­
yama sanm1�tm1z de!'.jil m i ? H ay1r . . . Mamafih; te­
lakkiye gore bunu yine, boyle bir boyama da sa­
yabilirsiniz.
$ekerci Cemil, portakal ezmelerini yaparken
ic;:ine boya koymu� mudur, koymam1� m1d1r? l�te
hadise bu . . .
$ekerci Cemil'e sorarsamz o ve avukat 1 , bu
mesele i.izerine verilen raporlara g6re soz soyle­
mektedirler. Mesela bir rapor "Koymam1�hr" qu
diyor, Cemil ve avukah "Koymad1m" der, "Koy­
mu�tur" mu diyor, Bay Cerni! "Koydum" der.
Koymu� mudur, koymam1� m1d1 r ? Bunu �i.iphe
yak ki mahkeme, Ce mil'in if a de sine gore de!'.) ii
de, raporlara dayanarak aydmlatacakt 1 r . Fakat yi­
ne ne yaz1k ki, bu mesele hakkmda mahkemeye
tevdi edilen raporlardan biri "Koymu�tur" dedi!'.ji
halde bile, ba�kas1 bunun a ksini soylemi�tir. $im­
di ne yap1lacakt1r? Hakikaten meseledir ve mese­
le oldu!'.junda iddia makam1 da bizim kanaatimiz­
dedir.

220
Hadise !;iU:
$ekerci Cemil'in portakal ezmeleri boyahd1r
denmi!;i ve bunlardan iki numune ahnml!;i. Birinci
numuneyi tetkik eden belediye k imyagerinin ver­
di!;li rapor, bu portakal ezmelerinde anilin boyas1
bulundu!;ju merkezindedir. Yine bu kimyagerin ra­
poruna gare anilin boyas1 s1hhate muz1r boyalar­
dand1r. Ilk duru!;imada !?ekerci Cerni!, "Bi.iii.in !?e­
k erciler gibi ben de !?eke rlemelerime ve ezmeleri­
me boya koyan m . Portakal ezmesine portakal
rengi vermek ic;:in Bayer'den anilin boyas1 a ld1m
ve koydum" demi!;i t i r .
Fakat i k i n c i numuneyi muayene e d e n T1bb1-
adli k imyageri, bu portakal ezmesinde boya bu­
lunmad1!;11, rengi tabii oldu!;ju kanaatini ortaya
si.irmi.i!;i. Bunun i.izerine suc;:lu, "Ben portakal ez­
mesine boya koydu!;jumu zannediyord u m . Demek
k i koymaml!;il m . Zaten !? e kerlerimi ve ezmelerimi
ustalar imal eder. Rengi kafi derecede gi.izel gar­
mi.i!;iler ki boya koymam1!;ila r , " diyor.
Her ne k adar belediye k imyageri mahu t bo­
yanm s1hhate muz1r oldu!;lunu soyli.iyorsa da, S1h­
hat Vekaleti'nden , g1da maddelerine konulmas1
umumi s1hha t i bozacak mahiyette olan boyalar­
dan olup olmad1!;11 soru!;iturulacakhr.
Mi.iddeiumumi bu telif-i be yni i m kans1z vazi­
yet kar!;i!Smda, mi.itaJaasml soyJed i .
- H e r g u n boyle b i r vaka kar!;i1smda kahyo­
ruz, ded i . Bu i!;ii bir an evvel halle tmek laz1md1r.
l!;ite iki ra por: Birisi belediye k i myagerinin tek im­
zah raporu ki, bu rapord a ,. mahut portakal ezme­
lerinde anilin boyas1 bu lundu!;ju, bu boyanm da
s1hhate mum boyalardan oldu!;ju yaz1h. l!;ite ikinci
rapor: Bu tek imzah T1bb1adli kim yagerinin rapo-

221
ru : Bu ezmelerde boya mevcut degildir. Boyle bir
vaziyet kar�1smda yap1lacak i�, ezmelerden bir
i.ic;i.inci.i numuneyi T1bb1adli meclisine havale e t ­
mek v e buradan almaca k raporla hakikati ogren­
mek.
Suc;lunun avukatJ m i.iddeiu muminin bu istegi­
ni �oyl ece c;i.iri.itmeye c;a h �t 1 .
- Gerc;i , dedi, birisi v ar, birisi yok, diyor. Fa­
kat var diyen belediye kimyageridir. As1l son mer­
ci T1bb1adlidir. Mademki, T1bb1adli raporu, ezme­
lerimizde boya yoktur diyor bu boyledir. Zaten
belediye ki myageri �ahadeti s1rasmda, "$ekerler­
de o]sun ezmelerde olsun boya oldugunu kimyevi
tahlillerle anlamak uzun zamana, en a�ag1 bir aya
mi.iteva kk1ft 1 r . Biz, raporumuzu verirken ezmele­
rin rengine b a kt 1 k . Bu renk anilin boyasmm verdi­
gi renktir. Bu boy a da s1hhate muz1rd 1 r , " demi�tir.
Demek ki , tam bir tahlil yap1lmam1�hr. Bu rapor
nihayet renge bakarak sathi bir kanaatin raporu­
dur. Son merci de T1bb1adli kimyageri olduguna
gore , onun verdigi raporun muteber olmas1 suc;­
suz oldugumuzu gosteri r .
Fakat mi.iddeiumumi b u i � i c;abucak kesip a t ­
m aya t araftar gori.inmi.iyordu.
- $i mdi, burada iki noktai nazar doguyor. Ya
birisi, ya oteki dogrudur. Belediye kimyageri mes­
Ieginde hata yapm1� ve bir vatanda�1 beyhude
mahkemeye si.iri.iklemi�se, i�inden gi.ici.inden ah­
koymu�sa mesuldi.ir. Fakat belediye kimyager i ,
T1bb1adli kimyageri de h i r e r t e k imzadan ibarettir­
ler. Yamlabilirler. H angisinin dogru oldugunu ne­
reden bilelim? Bu hakikati ogrenmemiz laz1md1r.
Binaenaleyh, bunu a n c a k T1bb1adli i�leri ve b i r
h e y e t t a h l i l edere k, bize hangi ra porun hakikate

222
uygun oldu!;junu bildirebilecektir. Bu suretle karar
verilmesini isterim, dedi .
Meseleni n , Adli T1b l�leri Meclisi'nin tetkikine
ve anilin boyasmm g1da maddelerine konulmas1,
memnu boyalardan olup olmad1!;jmm sorulmasma
karar verildi.

1 942
Sail Faik Abas1yamk, Adapazan'nda dogdu (22.1 1.1906). Kereste ti­
caretiyle ugra�an Mehmet Faik Beyin ogludur. llkogrenimini Ada­
pazan'nda, ortaogrenimini Istanbul Erkek Lisesiyle Bursa Lisesinde
gordii (1928). Sonra bir siire tstanbul Dariilriinunu (Universitesi)
Edebiyat Fakiiltesinde okudu; babasmm istegi iizerine, iktisat ogre­
nimi i<;in Lausanne'a gittiyse de on be� giin sonra Fransa'ya, Gre­
noble'e ge<;ti, ii<; y1I kadar Fransa'da kald1 (1931- 1935); lstanbul'a
dtiniince k1sa bir siire Hahc1oglu Ermeni Yetim Mektebinde Tiirk<;e
tij!retmenligi yapll; ticarelle uj!ra�mas1 i<;in babasmm a<;t1g1 toptanc1
tah1l maj!azasm1 i�letemeyerek birka<; ay sonra ticaretten aynld1:
"yaz1 yazmay1 i� sayd1g1 i<;in ba�ka bir i� yapmamaya karar verdi" ;
bu arada, lkinci Diinya Sava�• s1rasmda bir ay kadar " Haber." gaze­
lesinde adliye muhabirlij!i gtirevinde <;ah�t1 (1942); babasmm tilii­
miinden (1939) sonra, onun bi raktig1 gelirle, annesinin Burgaz Ada­
smdaki evinde ya�ad1, "modern edebiyata yap11g1 hizmetlerden dola­
y1", Amerika'daki Mark Twain Dernej!ine onur iiyesi se<;ildi, ertesi
y1l siroz hastahj!mdan tildii (11.5.1954). Annesinin oliimiinden (1963)
sonra, Burgaz Adasmdaki ev "Sail Faik Miizesi" haline getirildi
( 1964); vasiyel geregince Darii��araka Dernej!ine kalan eserlerinin
geliriyle bir "Sail Faik Odiilii" olu�luruldu.

Sanat hayatina !Jiir yazarak ba!Jlayan Sait Falk, ilk hikayelerini (Beyaz
Mendil, Zemberek) B ursa Lisesinde okuduQu sirada yazmr!J; Avrupa'dan
doniince, c;e!Jltll gazete ve dergilerde yay1mlad1Q1 eserleriyle, hikayeciliQi
meslek edlnml!Jtir. Hikaye niteliQi gosteren roportaj lariyla birlikte, o
alandaki c;ah!Jmalari on bir kitapta toplanm1!Jl1r. Bunlar d1!Jmda bir ro­
man, iic; uzun hikaye yazm1!J, ayrica bir de !Jllr kltab1 yay1mlam1!Jt1r. H i­
k a y e I e r : "Semaver" (1 936), "Sarmc;" (1 939), "$ahmerdan" (1 940),
"Liizumsuz Adam" (1 948), "Mahalle Kahvesi" (1 950), "Havuz Ba!J•"
(1 952), "Son KU!Jlar" (1 952), "Alemdagda Var Bir Y1lan" (1 954), "Az Se­
kerli" (1 954), "Tiineldeki Cocuk" (1955), "Mahkeme Kap1s1" (1 956). Uzun
h I k a y e I e r : "Kumpanya" (1 951), "Havada Bulut" (1 952), "Kay1p Ara­
myor" (1 953). R o m a n : "Medan Mai!Jel Motoru" (1 944), "Birtak1m ln­
sanlar" ad1yla (1 952). $ i i r I e r : "$imdi Sevl!Jrne Vakti" (1 953). D e r-
1 e m e I e r : "Bahkc;1mn Oliimii - Ya!Jasm Edebiyat" (1 977), "Ac;1k Hava
Oteli - Konu!Jrnalar - Mektuplar" (1 980), "Mi.ithl!J Bir Tren - Ceviriler,
Uyarlamalar" (1981), "Ya!Jamak H 1 rs1, G. Simenon'dan c;eviri" (1 954),
"Sevgiliye Mektup, H ikayeler - Yaz1lar - Mektuplar - Konu!Jmalar" (1 987),
"Bitmeml!J Senfoni, Bitmemi!J H i kayeler - Oyunlar - Mektuplar ve Sail Fa­
ik Kaynakc;asr" (1 989).

Bilgi Yaymevi, Sait Faik'in geli§me �izgisini gostermek ama­


c1yla eserlerini ilk bas1h§lar1 s1rasma gore yay1mlamaktad1r.
Bu kitapta sanat�mm 10. bas1ma ula§m•� iki yap1t1, Tiineldeki
('ocuk'la Mahkeme KaplSI bir araya getirilmi�tir.

1 1 1 11 I

You might also like