Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 19

GAZİ ÜNİVERSİTESİ KIRŞEHİR EĞİTİM FAKÜLTES DERGİSİ, Cilt 6, Sayı 1, (2005), 149- 167 149

FRANSIZ İNKILABI’NIN TÜRK MODERNLEŞME SÜRECİNE


ETKİLERİ

Bengül Salman BOLAT


Gazi Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi,
Sosyal Bilgiler Öğretmenliği ABD, Kırşehir/ Türkiye

Geliş Tarihi: 03.09.2003 Yayına Kabul Tarihi: 13.04.2005

ÖZET
Fransız İnkılabı gerek oluşum sebepleri gerekse sonuçları ile tüm dünyayı etkilemiştir. Bugünkü
modern dünyanın şekillenmesinde etkili olan inkılap, meydana geldiği dönemde özellikle milliyetçilik ve
çağdaşlaşma kurumları ile kendisini göstermiştir. Milliyetçilik fikri imparatorlukları derinden sarsmış ve ulus
devletlerini oluşturmuştur. Osmanlı Devlet adamları başlangıçta bu inkılabın yıkıcı etkisini görememişlerdir.
Fransız İnkılabı fikirlerinden esinlenerek; fakat temel unsurlar üzerinde durmadan devleti içinde bulunduğu
bunalımdan kurtaracaklarını düşünmüşlerdir. Ancak İnkılabın milliyetçi tesirleri, tüm alınan önlemlere rağmen
İmparatorluğu dağıtmıştır. Osmanlı Devleti’nin tarih sahnesinden çekilmesinden sonra Mustafa Kemal Atatürk
geçmişte yapılan hataları tekrarlamayıp tüm eski kurumları tasfiye etmiştir. Çağdaş, milli, akla ve bilime dayalı
kurduğu yeni devlette Fransız fikirleri etkisinde kalmakla beraber kendi düşünce yapısını oluşturmuştur.
Anahtar Kelimeler: Fransız İnkılabı, Türk İnkılabı, Osmanlı Yenileşmesi, Atatürkçü Düşünce Sistemi.

THE EFFECTS OF FRENCH REVOLUTION ON TURKISH


MODERNIZATION PROCESS
ABSTRACT
Both the reasons and the results of French Revolution have affected the world. İn the perriod of
becoming contemporary, the revolution, has been seen with its institutions of modernization and nasyonalism in
the world. The idea of nationalism has shaken the Empires and finally the National States have appeared all
araund the world. In the beginning, the Ottoman statemen were not able to notice the destructire results of that
revolution. Taking French Revolutioninto account, the statemen though that they would solve the crises which the
country faced but not considering the basic ıssues in Ottoman Empire. Despite the precautions due to the
nasionalistic effects of the Revolution, the Empire was disintegrated after Ottoman Empire. Atatürk didn’t do the
same mistake. Meanwhile, he abalished those institutions. Although Atatürk was affected by French Revolution
he performed his own thoughts in contemporary, national sensible and scientific behaviour.
Key Words: French Revolution, Turkish Revolution, Kemalist Thinking System, The Reform of Ottoman
Empire.
150 Fransız İnkılâbının Türk Modernleşme Sürecine Etkileri/B.S.Bolat

1. GİRİŞ
sınıfı ise bankacılar, tüccarlar ve
FRANSIZ İNKILABI VE FİKİRLERİ
sanayicilerden oluşan Büyük Burjuvazi,
Tarihte meydana gelen büyük memur, doktor vb. aydınlardan oluşan
değişimlerde, sadece ekonomik ve teknik Küçük Burjuvazi ve nihayet köylülerdi.
gelişmeler değil, düşünsel, sosyal, ahlaki ve Herhangi bir siyasi ayrımı olmayan, bu sınıf
siyasal gelişmelerde önemli rol oynamıştır. tüm vergileri ödemekle yükümlüydü. Bu
Bu açıdan bakılırsa Fransız İnkılabı, uzun eşitsizlik Fransa’da bir ihtilal patlak
bir hazırlık sürecinden geçerek vermesini kolaylaştırmıştır.3 Çünkü
1
olgunlaşmıştır. Bu nedenler üç başlıkta ekonomik bakımdan güçlü olan özellikle de
sıralanabilir. “Büyük Burjuva” kesimi siyasi bir kimlik
arayışına girmiştir. Ayrıca 1787’de ABD’nin
1-Sosyal Sebepler: İhtilal patlak kurulması da, bu sınıfı iyice
4
vermeden önce halk üç sınıfa ayrılmıştır. bilinçlendirmiştir.
Bunlar;
2-Fikri Sebepler: 16.,17. ve 18.
a) Asiller Sınıfı yüzyıllarda yaşamış olan bir çok aydın ve
filozof Fransız İnkılabı’nın fikri temellerini
b) Ruhban Sınıfı atmışlardır Bunlardan bazıları Machivelli,
Thomas Morus, Loçke, Montesquieu, J.J.
c) Halk sınıfı 2
Rousseaou, Auguste Comte 5 dur.
Yüksek memuriyetleri ve ordudaki büyük
3-Ekonomik Sebepler: Fransa’da sınıfsal
rütbeleri asiller elinde tutarken devlete hiç
bir ayrımın olması üretici ve ekonomik gücü
vergi vermezlerdi ve köylünün işlediği
elinde bulunduran sınıfın yönetime
topraklarda bu sınıfa aitti. Köylü bu 6
katılamaması toplumda bir çelişki
topraklardan yeterince faydalanamazdı.
oluşturmaktaydı. Ekonomik anlamda üstün
Aynı şekilde ruhban sınıfı da geniş
olan burjuvazi sınıfı siyasi bir kimlik arayışı
ayrıcalıklara sahipti. Din adamları sadece 5
ile harekete geçmiştir.
yılda bir, çok az vergi ödemekteydiler. Halk
1 Tüm bu sebepler ülke içinde mevcutken,
Fransız İnkılabı’nın nedenleri için bkz. Safa
Erkün, “Fransız Devriminin Esprisi Üzerine”, de Fransa’daki mali buhran ihtilali ateşleyen
la Revolution Française A La Turkquie
3
d’Atatürk, 10-12 Mai 1989, İstanbul- Paris, Armaoğlu, a.g.e., s.33; Göze, a.g.e., s. 541.
4
1990, s-4-9. (Yazar burada Jean Jaures ‘in Ahmet Mumcu, Tarih Açısından Türk
Histoire Socialiste De La Revolution Française İnkılabı’nın Temelleri ve Gelişimi, 14. Baskı,
adlı eserinden yaptığı alıntıda, Devrimin İnkılap Yay., İstanbul, 1996, s.3.
5
sebeplerini 1-Feodalite ve soyluluk 2- Krallık Geniş bilgi için bkz. Göze, a.g.e., s.100-116,
Kurumu 3- Kilise 4- Finansal durum5- Filozatik 154-172, 174-214, 231-233, Thomas Morus,
düşünce 6- Burjuvalığın oluşumu 7- Ekonomik Ütopya, Çev. S.eyüboğlu, M. Urgan, V. Günyol,
gelişme 8- Mülkiyetin durumu 9- Kapitalizmin İstanbul, 1964.; Ana Britanica, C.XVII, s.73.;
oluşması ve Paris 10- Sol ve sağ politikalar Murat Sarıca, Siyasi Düşünce Tarihi, 7.Baskı,
başlıkları altında almıştır). İstanbul, 1996, s.117-119.; Armaoğlu, a.g.e.,
2
Fahir Armaoğlu, 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi, s.33-34.
6
(1789-1914), Türk Tarih Kurumu Yay., Ankara, Oral Sander, Siyasi Tarih İlkçağlardan 1918’e,
1997, s.33; Ayferi Göze, Siyasal Düşünceler ve 6. Baskı, İmge Yay., Ankara, 1998, s.44.
Yönetimler, 9. Baskı, İstanbul, 2000,s.542-543.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ KIRŞEHİR EĞİTİM FAKÜLTES DERGİSİ, Cilt 6, Sayı 1, (2005) 151

sebep olmuştur. Devlet maliyesinin iflasın Yurttaş Hakları Bildirisi’ ni yayınlamıştır.


eşiğine gelmesi üzerine, soylular harekete Bu bildiri başlıca 4 ana başlıktan
geçerek çözüm düşünmüşlerdir. Ancak tüm oluşmuştur.
toprak mülkiyeti olanlardan da vergi
alınması söz konusu olunca bunu kabul 1- Bir anayasa ile Monarşinin yetkilerinin
etmek istemeyen soylular 1614’ten beri sınırlandırılması.
kapalı olan parlamento (Etats-
2- Vergilerin düzene konması ve
Generaux)’nun yeniden oluşturulmasını
azaltılması.
kabul etmek zorunda kalmışlardır.7
Parlamentonun toplanması siyasi bir kimlik
3- İç gümrük duvarlarının indirilmesi.
arayışında olan Burjuvazi kesimini çok
sevindirmiş ve aristokrasiye karşı 4- Basın özgürlüğünün sağlanması11.
mücadeleyi başlatmıştır.8
1789 bildirisi 12 yeni çağın kamu
1789 Mayısında, soylular, din adamları ve hukukunun ilkelerini belirtirken, aynı
halkın oluşturduğu üç sınıfın parlamentosu zamanda da eski düzenin ayrıcalıklarına
açılarak İnkılabın ilk adımı atılmıştır. Bu dayanan düzeni de yıkmıştır. Ancak 1789
gelişen koşullar karşısında, yani ihtilalini gerçekleştirenler de, halk da “İnsan
parlamentonun orta sınıfı ciddiye almaması ve Yurttaş Hakları” bildirisini
üzerine Burjuva sınıfı monarşiye savaş yayınlamalarına rağmen Cumhuriyet fikrine
açmıştır.9 Çıkan olaylar sonucunda yabancıydılar. 1791’de bahsedilen bu
Burjuvazi sınıfı 9 Temmuz 1789’da hakların yerine getirilmesi için bir anayasa
oluşturdukları “Milli Meclisi”, “Kurucu hazırlanmıştır. Buna göre, egemenlik tekdir,
Meclis” olarak adlandırmıştır. Kralın bölünemez, zamanla kaybedilemez. Milli
kuvvetlerinin bu meclisi dağıtması üzerine egemenlikten bahsedilirken genel oy ilkesi
14 Temmuz’da Bastille Hapishanesi’nin kabul edilemezdi ve oy kullanma servet
basılması ile ihtilal patlak vermiştir.10 esasına dayalı hale getirilmiştir.13
Bundan sonra Kurucu Meclis “İnsan ve
1792’de istila tehdidi altında kalan
7
Armaoğlu, a.g.e., s.35.; Mumcu, a.g.e., s.4. İnkılapçılar Avusturya ve Prusya’ya savaş
8
Göze, a.g.e., s.544. (Mutlakıyet yönetimine ilan ederek bir çok Avrupa devleti ile
karşı, önceleri soylu sınıfının ekonomik savaşmaya başlamışlardı. Böylelikle İnkılap
anlamdaki mücadelesini destekleyen
Burjuvalar Etats - Generaux’un 1614’teki fikirleri yayılmaya başlamıştır14. Ancak
yapısıyla toplanmasına karar verilince Napoleon Bonaparte’ın monarşik düzene
aristokrasi ile mücadeleye gireceklerdir). Fransız geri dönme ve imparatorluk kurma fikri kısa
İnkılabının sebepleri ile ilgili geniş bilgi için
zamanda ortaya çıkmıştır.15 1799’da yeniden
bkz.Albert Soboul, Fransız Devriminin Kısa
Tarihi, Çev. İsmail Yarkın, İstanbul, 1989, s.7-
11
47., Server Tanilli, Dünyayı Değiştiren On Yıl Soboul, a.g.e, 62-65 ,Sander , a.g.e., s.146.
12
Fransız Devrimi Üstüne (1789-1799), İstanbul, Geniş bilgi için bkz. Göze, a.g.e, s.457-552
1989, s.19-66. (Bildirinin tam metni için bkz. Göze, a.g.e.,s.
9
Necip Aslan, Çağımızı Hazırlayan Düşünce, 222-224.
13
İstanbul, 1967, s.5-14.; Göze, a.g.e., s.544; Göze, a.g.e. , s.552.
14
Sander, a.g.e. , s.145. Sander , a.g.e. ,s.147.
10 15
Ziyaeddin Fahri Fındıkoğlu Fransız İhtilali ve Ordunun baskısı ile yönetimi ele alan Napoleon
Tanzimat, İstanbul 1943, s. 61-62 Sander, a.g.e Bonaparte yayınladığı bildiride “Yurttaşlar artık
s.146; Göze , a.g.e. ,s.547. devrim bitti! Başlangıçtaki ilkelerine erişti
152 Fransız İnkılâbının Türk Modernleşme Sürecine Etkileri/B.S.Bolat

düzenlenen Anayasanın başına haklar ve Batı İnkılabı veya Atlantik İnkılabı de


özgürlükler konmasına gerek duyulmamış, denmektedir.19 Fransız İnkılabı ile,
yapılan değişikliklerle monarşiye ve ekonomik açıdan belirli bir güce erişen
imparatorluğa dönülmüştür. Napoleon’un Burjuvazinin ele geçirdiği gücü kullanarak,
Avrupa’ya hakim olmak isteği ile diğer iktidar kavgasının, sınıf kavgasının üstüne
devletlerle yaptığı savaşlardan yenik çıkması çıkarılması, milli egemenliğe ulaşılmasını
imparatorluk düzenini yeniden sarsmıştır ve gerçekleştirmiştir.20 Avrupa’daki bu
1814’te Senatonun kararı ile tahttan gelişmelerin düşünce hayatına da önemli
indirilmiştir. Bundan sonra geçici bir etkileri olmuştur. “Aydınlanma Felsefesi”
hükümet kurulmuştur. Sonuçta 1830 olarak adlandırılan bu fikirler “insanları
ihtilaline gidilmiş yine servet koşulu siyasal tutsak kılan her şeye karşı çıkmak” olarak
haklarda aranmıştır. Ancak bir miktar nitelendirilebilir. Dünyaya yeni bir bakış
düşürülerek daha fazla kişinin yönetime açısı getiren bu düşünce akımı, bilim, doğa,
katılması sağlanmıştır. 1830 şartları ile milli mutluluk, erdem, yaratıcılık, akıl gibi
egemenlik ilkesi yeniden kabul edilmiştir. temellere dayanmaktadır.21
Sansür yasaklanmış ve çok önemli olarak
resmi din ilkesi kaldırılmıştır.16 1789’da 2. FRANSIZ İNKILABI’NIN
patlak veren Fransız İnkılabı, 1830 ve OSMANLI AYDINLARINA
1848‘de yeniden Avrupa’yı sarsan siyasal ETKİLERİ
değişim, özgürlük, eşitlik, kardeşlik,
Fransız İnkılabı, batı gelişmeleri içinde,
milliyetçilik gibi terimlerle dönemindeki
İslam Dünyası üzerinde gerçek bir etkide
düzenleri değiştirmiş, hatta geleceği de
bulunan ilk büyük fikir hareketidir. Daha
yönlendirmiştir17. XIX. Yüzyılın sonlarına
önceleri Hıristiyanlık dünyası ve İslam
gelindiğinde Avrupa’da Rusya ve Osmanlı
dünyası savaşta ve barışta olsun defalarca
Devleti dışındaki tüm toplumlar Fransız
karşılaşmalarına ve etkileşmelerine rağmen
İnkılabı modeline uygun olarak
18 Rönesans ve Reform gibi Avrupalı
değişmiştir. Fransız İnkılabı’na Burjuvazi
hareketler Müslüman milletler üzerinde
tarafından yönetildiği için Burjuva İnkılabı,
fazla etkili olmamıştır. Buna karşın tüm
Batı ülkelerinin tümünü etkilediği içinde
dünyayı derinden etkileyen Fransız İnkılabı
devrim!” demiştir. Daha sonra anayasanın 1.
Maddesinde “Cumhuriyet yönetimle bir
imparatorluğa emanet edilir.” denmiştir. Zühtü
19
Feran ,Napolyonlar Nasıl Yaşadılar, İstanbul, Suat İlhan, Türk Devrimi ve Türk Dünyası,
1979, s.11. Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara , 2001, s.34-
16
Fransız Devrimi , 1830-1848 ihtilalleri ve tüm 35.; Ancak Alfred Cobban ve Francois Furet’in
gelişmelerle ilgili geniş bilgi için bkz.A.Aulard, başında bulunduğu bir grup Fransız Devrimi
Fransa İnkılabının Siyasi Tarihi, Demokrasinin kavramlarını red etmişlerdir. Onlara göre XVIII.
ve Cumhuriyetin Kaynakları ve Gelişmesi, Çev. Yüzyıl Fransa’sının “feodal” nitelendirilmemesi
Nazım Poroy, Ankara, 1987; Eric J. Hobsbawm, gerekir. Aksine o yüzyıl Fransası daha makul
Devrim Çağı, 1789-1848, Çev. Jülide Ergüder,- olarak despotik nitelendirilmeli ve Fransa’daki
Alaeddin Şenel, Ankara,1989. Göze a.g.e. s.537- olayın despotizm karşıtı hürriyetçi taleplerin
607; Armaoğlu, a.g.e.,s.33-97; Sander, siyasi bir patlaması olarak ileri sürmüşlerdir.
a.g.e.,s.144-155. İmanuel Wallerstein, “Fransız Derimi ve
17
Kongar, a.g.e., s.37; geniş bilgi için bkz. Murat Değişmenin Normalliği”, Dergah, sa.36,
Sarıca, Fransız İhtilali, Gerçek Yay, İstanbul, C.III,Şubat 1993, s.18.
20
1970. İlhan ,a.g.e.,s.36.
18 21
Mumcu , a.g.e., s.4. Sarıca ,a.g.e., s.30 vd.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ KIRŞEHİR EĞİTİM FAKÜLTES DERGİSİ, Cilt 6, Sayı 1, (2005) 153

Müslüman Dünyasını da etkilemiştir.22 yapanların krallara, devlet yönetimine ve din


Çünkü Fransız İnkılabına gelinceye kadar adamlarına karşı tutumları tasvip
Hıristiyanlık Dünyasının geri kalmışlığının, edilmemiştir. Ayrıca İnkılap düşüncelerinin
İslam Dünyasının ileri düzeyinin ve imparatorlukları sarsması üzerinde ilk
parlaklığının önüne geçemeyeceği zamanlarda hiç durulmamıştı. O dönemde
düşüncesinin yoğunluğu yani batı Osmanlı aydınlarından çok azı bu İnkılabın
dünyasının küçümsenmesi söz konusudur. düşüncelerinden etkilenmiştir. Örneğin
Fakat Batı dünyasının ilerlemesine karşılık 1793’de İngiltere’ye sefaret katibi sıfatıyla
doğu dünyasının gerilemesi, batıya bakışı gidip, dönüşünde Fransızca bir eser yazan
değiştirmiştir. Mahmud Raif Efendi, kitabının önsözünde
Vatanıma25 yararlı olması” cümlesini
Bir İmparatorluk olması sebebiyle, kullanmıştır.
Fransız İnkılabından en çok etkilenen
devletlerin başında gelen Osmanlı Fransız inkılabından en çok etkilenenler
Devleti’nin devlet adamları, Fransa’da Gayrimüslimler olmuştur. Fransa Compo
1789’da patlak veren olayları başlangıçta Farmio Anlaşması ile Venedik topraklarını
pek önemsememişlerdir. Hatta bu olaylardan Avusturya ile paylaştıktan sonra Osmanlı
memnuniyet dahi duymuşlardır. Yılardır Devleti ile komşu olmuştur. Böylelikle
savaştıkları Avusturya ve Rusya, ihtilalin, Osmanlıların Hıristiyan tebaasına hürriyet
kendi milletlerine sıçramasından duydukları ve milliyetçilik düşünceleri aşılanmaya
endişeden dolayı Osmanlı Devleti ile başlanmıştır. Sırplar 1804’te bu sebeple
anlaşma yoluna gidebilirlerdi. Gerçekten de ayaklanmışlarsa da başarılı olamamışlardır.
1792’de Avusturya ile Ziştovi, Rusya ile Nitekim II. Mahmut 1826’da Yeniçeri
Yaş Anlaşmaları imzalanmıştır.23 Ocağını kaldırdıktan sonra şu sözleri
söyleyerek Fransız İnkılabını’nın Osmanlı
Böylelikle 1792’de barışın sağlanması ile Devletin’de ortaya çıkardığı etkileri ortadan
Avrupa’nın Fransız İnkılabı’nın sorunlarıyla kaldırmaya çalışmıştır26. “Ben tebaamın
ilgilenmesi, III. Selim’in Osmanlı ordusunu Müslüman’ını Camii de, Hıristiyan’ını
düzenlemesine ortam sağlamıştır. Kilisede, Musevi’sini Havra’da fark ederim
Batılılaşma eğilimlerinin başlaması, batının aralarında başka güna fark yoktur. Cümlesi
üstün olduğu görüşü Osmanlı’da kabul hakkındaki muhabbet ve adaletim havidir ve
edilmiş ve batılı özellikle de Fransız teknik hepsi hakiki evladımdır.”27. Fakat 1821’de
adamları vasıtasıyla reformlar yapılmaya Mora’da patlak veren ayaklanma, Avrupa
başlanmıştır.24 Fakat Fransız İnkılabı’nı Devletlerinin desteği ile Yunanistan’ın
22
bağımsızlığı (1828) ile sonuçlanmıştır. Daha
Bernard Lewis, Modern Türkiye’nin
Doğuşu,Çev. Metin Kıratlı, 6. Baskı, Türk Tarih
kurumu Bas., Ankara, 1996, s.41.
23 25
Ercüment Kuran, “Fransız İnkılabı’nın Türk Burada vatan kelimesi Fransız İnkılabından
Düşünürlerine Etkisi (1789-1922)”, Erdem, sonra Batı dünyasında kullanılan anlamda
Aydın Sayılı Özel sayısı –II.,C.9, sa. 26,Türk kullanılmıştır. Kuran, “Fransız İnkılabı’nın....” ,
Tarih Kurumu Bas., Ankara, Eylül 1996, s.737. s.738.
26
Kuran, “III. Selim, Çağdaşlaşma ve Fransa”, De Orhan Aldıkaçtı, Anayasa Hukukumuzun
La Revolution Française A La Turkquie Gelişmesi ve 1961 Anayasası, 3.Baskı, İstanbul,
d’Atatürk ,10-12 Mai 1989, İstanbul-Paris, 1990, 1978, s. 40-41.
27
s.52. Reşat Kaynar,Mustafa Reşit Paşa ve Tanzimat,
24
Lewis , a.g.e., s.57-58. Ankara, 1991, s. 100.
154 Fransız İnkılâbının Türk Modernleşme Sürecine Etkileri/B.S.Bolat

sonra Sırplar, Karadağlılar ve Bulgarlar da gazeteci aydın tipinin ilk örnekleri olarak ta
Osmanlı’dan kopmuşlardır. kabul edilen 31 ve “Genç Osmanlılar” veya
“Yeni Osmanlılar” olarak32 nitelendirilen ve
Osmanlı Devlet adamları, Hıristiyan kendilerine devleti kurtarma görevi
tebaayı milliyetçilik akımlarından uzak yükleyen bu kişiler, muhalefet yaparken dini
tutmak için, Osmanlıcılık siyaseti unsurları kullanmışlardır. Din, ilk önceleri
uygulamaya başlayarak 1839’da Tanzimat muhalefet aracı iken sonraları
Fermanı (Gülhane Hatt-ı Hümayunu)’nı ilan düşüncelerinin temelini oluşturmuştur.
etmişlerdir.28 Tanzimat dönemini 1839’ da İslami söylemi Meşrutiyeti ilan ettirmek için
Sultan Abdülmecit ile başlatmak gelenek kullanan Genç Osmanlılar öğrendikleri batılı
olmuştur. Aslında Tanzimat’ın hazırlayıcısı fikirlere de İslami karşılık bulma çabasına
II.Mahmut Dönemi ıslahatlarıdır. 1826’da girmişlerdir.33 Örneğin demokrasi yerine
Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılması büyük bir “meşveret”, parlamento yerine “şura”,
olaydır. Bunun ardından II. Mahmut’un modern kamuoyu yerine “ehl-i hallü akd”
yenileşmeyi sadece askeri alanda sınırlı gibi kavramlardır.34 Özellikle Fransa
bırakmayıp bir dizi yenilikler yapması İnkılabı’nın “Olguculuk” (pozitivizm) ve
Tanzimat’ın temelini teşkil etmiştir.29 “Usçuluk” (akılcılık) fikirleri örnek
Tanzimat Dönemi yenilikçileri model olarak alınmaya başlanmıştır. Bu aydın kesim Genç
Napoleon Fransa’sını örnek almışlardır. Osmanlılar Cemiyeti’ni kurmuştur.35
Fransa’nın merkeziyetçiliği Osmanlı
yenileşmelerine uygun gelmiştir. Bu nedenle Genç Osmanlılar Meşrutiyet yönetiminin
Osmanlılar bir takım Fransız kurumlarının her konuda yeterli olacağı görüşündeydiler.
benzerlerini kurmuşlardır.30 Bunun nedenini meşrutiyetin bir ideoloji
olmasından daha çok Fransız
Fransız İnkılabı sonucu yayılan düşünürlerinden J.J. Rousseau’nun
düşünceler, 1860’lı yıllara gelindiğinde, “fikirlerini tercih etmelerinde” aramak
başta Nâmık Kemâl, Ziya Paşa ve Ali Suavi gerekmektedir. Genç Osmanlılar Fransız
olmak üzere iktidardaki hükümetin filozoflarından Montesquieu’yu da
uygulamalarını eleştiren muhalif Osmanlı biliyorlardı. Fakat tercüme etmeye ve
Aydınlarını etkilemiştir.Osmanlı Devleti’nde derinden incelemeye gerek görmeden
Rousseau’yu tercih etmişlerdir.36 Paris’teki
28
Hilmi Ziya Ülken, “Tanzimattan Sonra Fikir bu çevreye Ahmet Rıza’da katılmıştır.
Hareketleri” Tanzimat 2, MEB Yay. İstanbul,
1999, s. 757-775. Olgucuların önde gelenlerinden Pierre
29
Orhan Koloğlu, “Fransız Devrimi ve II. Lofitte’nin derslerine katılan Ahmet Rıza
Mahmut Reformları”, De La Revolution
Française A La Turkquie D’Atatürk ,10-12 Mai
31
1989, İstanbul- Paris, 1990, s.113. Mümtaz’er Türköne, Siyasi İdeoloji Olarak
30
İlber Ortaylı, İmparatorluğun En uzun İslamcılığın Doğuşu, İletişim Yay., İstanbul,
Yüzyılı, İstanbul, 1983,s. 96.; Ercüment Kuran, 1991, s.95.
32
“Osmanlı İmparatorluğunda Yenileşme Enver Ziya Karal, Osmanlı Tarihi, C.VII,
Hareketleri” Türk Dünyası El Kitabı, byy, bty, 2. Baskı, Ankara 1977, s.313.
33
s.498. Musa Çadırcı, “Tanzimat’tan Türköne, a.g.e., s. 76-96.
34
Cumhuriyete Ülke yönetimi”, Tanzimattan A.g.e, s.102.
35
Cumhuriyete Türkiye Ansiklopedisi, C.I, Gürbüz D.Tüfekçi, Atatürk‘ün Düşünce
s.212. Ömer Celal Sarc, “Tanzimat ve Yapısı, 3. baskı, Turhan Kitapevi, Ankara, 1986,
Sanayiimiz”,Tanzimat I, İstanbul, 1940, s.423- s.76; Kuran, “Fransız İnkılabının…. ”, s. 739.
36
433. Tüfekçi, a.g.e, s.7.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ KIRŞEHİR EĞİTİM FAKÜLTES DERGİSİ, Cilt 6, Sayı 1, (2005) 155

“Meşveret” dergisini çıkarmıştır.37 bu şekilde bağırdıklarını ve ülkenin


Olguculuğun (pozitivizm) etkileri, bütününü koruduklarını belirtmişlerdir.41
imparatorluğu kurtarmayı amaçlayan asker-
sivil aydın kesimin tarihsel misyonları Osmanlı aydınları Fransız İnkılabı’nın
biçiminde, toplumda gözükmeye temeli olan insan hakları, özgürlük,
38
başlamıştır. İlk girişimler ise Olguculuk bağımsızlık ve milliyetçilik gibi kavramları
ilklerinin İslamla bütünleşme çabası tartışmışlardır.42 Jön Türklerin en çok
şeklinde olmuştur.39 ilgilendikleri fikir akımlarından olan
Olguculuk (pozitivizm) da, bir yandan
Jön Türkler “Halk Hürriyeti” fikrini J.J. bireyseI ayrılıklara son verecek yaklaşımı,
Rousseau’ dan “Kuvvetler Ayrılığı” ilkesini diğer yandan bilim dini olmak iddiası bir
Montesquieu’dan aldıklarını ifade hayli ilgi çekmiştir. August Comte’a ait
etmişlerdir. Nâmık Kemâl “İçtimai olan43 bu fikirden başka Jön Türkleri büyük
Sözleşme” anlayışını da Locke’ den bir etki altında bırakan diğer bir düşünür ise
aktarmıştır. N. Kemal, tebaanın hayatı, Gustave Le Bon’un fikirleridir. Le Bon,
hürriyeti ve mülkünü korumak görevinin XIX. Yüzyıl sonundan itibaren Türk
hükümdara ait olduğunu savunur. Ancak düşünürlerinin belirledikleri “toplumun
onun eşitlik kavramı batılılardan farklıdır. seçkinlerin yönetimi altında olması” fikrini
Batılılar eşitliği siyasi sosyal ve ekonomik savunan sosyolog olmuştur.44 Ayrıca Türk
alanlarda aynı haklardan yararlanması olarak Milliyetçiliği de, yine Fransız İnkılabı etkisi
tanımlarken o, bu terimi adalet önünde ile kendini göstermiştir. 1871 sonrası
kişilerin eşitliği olarak ifade eder.40 milliyetçiliğin en yoğun olduğu dönemde
doğal olarak Jön Türkler de bu düşünceden
1895’ten sonra Avrupa’da hızlanan, Jön etkilenmişlerdir. Osmanlı Devleti’nin farklı
Türkler hareketi, bu tarihten itibaren temelde unsurlara karşı hoşgörülü tutumu devlet
gayet basit tezler ortaya koymaya içinde yüzyıllardan beri rahat yaşam imkanı
başlamıştır. Yurt dışında yayınladıkları ilk sağlamıştır. Fakat bu unsurlar Fransız
kitap olan “Vatan Tehlikede” adlı risalede İnkılabı fikirlerinden, özellikle
bunları işlerken Fransız İnkılabı sonrasında milliyetçilikten etkilenmekte gecikmemişler
Fransa, yabancı orduların istilası tehlikesiyle ve Osmanlı’dan kopmuşlardır. Bu da Jön
karşılaştığı zaman, vatansever Fransızların Türklerde “Türk Milliyetçiliği” fikrinin
oluşmasına etki etmiştir.45

37
E.E Ramsaur, Jön Türkler ve 1908 İhtilali Çev.
Nuran Ülken, Sander Yay. , İstanbul, 1972. s.38 41
Şükrü Hanioğlu , “Jön Türkler ve Fransız
vd.
Düşünce Akımları” de la Revolution Francaise
38
Kongar, a.g.e., s.46; Kuran, “Osmanlı Ala Turgui d’Atatürk, İstanbul–Paris,
İmparatorluğunda yenileşme ...”,s.759; M. 1990,s.174-175.
42
Hikmet Altuğ, “ Türkiye’de Pozitivizm ve Altuğ, a.g.m. , s.240.
43
Atatürkçülük”, I. Milletlar arası Atatürk a.g.m., s. 241.
44
Sempozyumu (açılış konuşmaları – bildiriler), Hanioğlu ,a.g.m., s.175-176.
45
21-23 Eylül 1987, Ankara, 1994 , s. 240. Osman Okyar, “Fransız Devrimcileri ve
39
Şerif Mardin, Jön Türkler’in Siyasi Fikirleri, İttihatçılar”,de la Revalution Francaise Ala
İletişim Yay. İstanbul, 1983, s.164-170. Turquie d’Atatürk, İstanbul-Paris,1990,s.179-
40
Kuran ,”Fransız İnkılabının.......” , s. 739-740. 180.
156 Fransız İnkılâbının Türk Modernleşme Sürecine Etkileri/B.S.Bolat

II. Meşrutiyetin46 ilanı, memlekette adeta kilisenin tüm yetkilerini ve imtiyazlarını yok
hürriyet bayramı olarak kutlanmıştır. Fransız ederek, fertlerin eşitliğine ve laikliğe
İnkılabı konusunda iki kitap yayınlanmıştır. dayanan bir siyasi yapı getirmeye çalıştılar.
Bunlardan biri, Ali Reşad‘ın “Fransa İttihatçılar ise bu uygulamaların
İnkılab-ı Kabiri” diğeri ise, Ali Kemal’in uzağındaydılar. Osmanlı Devletine
1913’te yayımladığı “Rical-i İhtilal” dir.47 Meşrutiyeti getirirken, devletin temel
vasıflarını değiştirmeksizin, Batıdaki siyasi
Fransa İnkılapçıları ile İttihatçılar ve iktisadi sistemi, imparatorluğa
arasında, fertler arasında eşitlik sağlamak ve yerleştirirken ihtilal değil, reform sürecini
toplumun kendi kendilerini idare etmesi başlatmışlardır.49
konusunda benzeri fikirler olmasına rağmen,
mensup oldukları kültürel ve sosyal 3. FRANSIZ İNKILABI
ortamdan kaynaklanan farklılıklarda vardır. FİKİRLERİNİN ATATÜRK
Fransız İnkılapçıları Fransız burjuvaları olup ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
aydınlanma düşüncelerine içten
inanmaktadırlar. İttihatçılar ise, her ne kadar Türk Milli Mücadelesinin ve İnkılabı’nın
batının siyasi fikirlerine bağlı gibi önderi Atatürk, döneminin pek çok aydını
görünseler de bir ikilem içindeydiler. Bir gibi Osmanlı Toplumunun sorunları ile
tarafta Osmanlı geleneksel kültürü, din, ilgilenmiştir.50 Bunun sonucunda doğu-batı
hukuk, tarih ve edebiyatından, diğer taraftan ayrımını kafasında yapabilmiştir. O
da batılı pozitif ve sosyal bilimlerden öğrencilik yıllarında Fransa İnkılabı
etkilenmişlerdir. İttihatçıların çoğunluğu, hakkında bilgiler edinmeye başlamış ve
hürriyet sloganı altında Sultan Fransızca öğrenmesi sayesinde de Fransız
II.Abdülhamit’le mücadele ederken ne, İnkılabı’nın düşünce akımlarını öğrenmiştir.
hürriyet kavramının sınırlarını ve anlamını, Milli mücadele ile başlayan tarihi dönemeç,
ne de meşrutiyet rejiminde söz konusu M. Kemal Atatürk’ü çökmekte olan Osmanlı
olacak demokrasi sisteminin kaidelerini Devleti’nin yerine, milli değerlere ve çağdaş
oturtabilmişlerdir.48 ilkelere dayanan yeni bir millet devleti
kurulması gerektiğini düşünmeye sevk
II. Meşrutiyet’in liberal dönemi ile (1908- etmiştir51.
1913) Fransız İnkılabı arasında da çok fark
vardır. Fransız İnkılapçıları siyasi ve sosyal Atatürk, 14 Temmuz 1922’de Fransız
sahalarda, Fransız toplumunu baştan aşağı İnkılabı’nın yıldönümünde yaptığı
değiştirmek şeklinde bir hedefe konuşmada, Fransız İnkılabı’nın kendisini
yönelmişlerdir. Mutlak monarşinin yerine nasıl etkilediğini şu sözlerle ifade etmiştir;
cumhuriyeti kurdular, aristokrasinin ve
“Başlangıçta ayaklanma ve ihtilal
46 biçiminde görülen hareket, yerini bir
II. Meşrutiyet ile ilgili geniş bilgi için bkz.
Aykut Kansu, 1908 Devrimi,İletişim yay.,çev.
49
Ayda Erbal, İstanbul, 1995.Odile Moreau, a.g.m, s.183-185.
50
“Fransız Belgelerinin Işığında 1908 Jön Türk Şerif Mardin, “Atatürkçülüğün Kökeni”,
Devrimi ve Askeri Reformlar"”XII. Türk Tarih Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, CI
Kongresi, Ankara, 12-16 Eylül1994, III. Cilt, ,s.88.
51
Ankara1999, s.1203-1208. Şerafettin Turan, Atatürk’ün Düşünce Yapısını
47
Kuran, a.g.m. , s. 741. Etkileyen Olaylar Düşünürler, Kitaplar, 3. Baskı,
48
Okyar, a.g.m, s.180. Türk Tarih Kurumu Bas. Ankara ,1999, s.3.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ KIRŞEHİR EĞİTİM FAKÜLTES DERGİSİ, Cilt 6, Sayı 1, (2005) 157

İnkılaba bırakır. Fransız ihtilali de bu TBMM, Fransız İnkılabı’nın “Conventioan”


dönemlerden geçmiş ve milletin toplumun nun (Meclis Hükümeti) benzeri olduğu gibi,
vicdanında yerleşmiş onun için evrensel “İstiklal Mahkemeleri” de Fransa İnkılap
olmuştur.” “Baylar, işte bu gün 1789 mahkemelerinin bir benzeri olmuştur.54
Temmuzunun 14. Günü burada kutluyoruz
ve bu Fransızların milli bayramı olduğu Fransız İnkılabı’nın Mili Mücadele tarihi
kadar henüz özgürlüklerine kavuşmamış üzerindeki etkileri araştırılırken, son
milletlerinde sevinecekleri bir gündür....” Osmanlı Mebusan Meclisi’nin 28 Ocak
1920’de kabul ettiği ve 17 Şubat 1920’de
“....Türk tarihinde de istilacı orduların ilan ettiği “Misak-ı Milli” ile Fransız
İzmir’den denize dökülmesi, bizim milli İnkılabı’nın “İnsan ve Yurttaş Hakları”
tarihimiz için dünya tarihinde yepyeni bir arasındaki benzerlikler de inkar edilemez.55
dönem olacaktır. Bu da artık istila için Atatürk İnkılabının Fransız İnkılabından
hiçbir memleketin özgürlük ve esinlendiği doğrudur. Fakat yöntem ve
bağımsızlıklarını yok etmeye olanak uygulama bakımından farklılıkları
bulunmayışıdır. Eğer haksızlığa uğramış mevcuttur. Her şeyden önce Fransız İnkılabı
Asya ve Afrika milletleri, bizim bağımsızlık 18. Yüzyılın, Atatürk İnkılabı ise 20.
mücadelemizden bir ibret almışlarsa, Yüzyılın ürünüdür. Fransız İnkılabı sınıfsal
kendileri için pahalıya da mal olsa, bu yola nitelikte; burjuva sınıfının feodaliteye
gideceklerdir. Özgürlük ve bağımsızlıktan başkaldırısı iken, Atatürk İnkılabı,
yoksun bir millet için, yaşamanın ne anlamı, emperyalizme karşı başlayıp Milli
ne de zevki vardır. Hakimiyet ile sonuçlanmıştır.

“Baylar, bizim Asya‘yı ayaklanmaya ve Atatürk, Türk İnkılabı’nın kaynağının


savaşmaya sürükleyişimiz Fransız milletini Türk insanı olduğunu ifade eder. Bu İnkılap
kahramanca hareketlere sürükleyen Türk Toplumunun siyasal, sosyal, kültürel
nedenlerden daha az kuvvetli ve daha az ve ekonomik değer yargılarının ürünü
mantıkî değildir..”52 olduğu kadar evrensel değerleri de kapsar.
Başka İnkılaplar gibi sosyal bilimciler,
Atatürk bu konuşması ile, bağımsızlık filozoflar, düşünürler tarafından daha
anlayışının Fransız İnkılabı’ndaki önceleri ortaya atılan ve tartışılan bir
düşüncelerden etkilendiğini ifade ederek, ideolojinin ürünü değildir. Türk İnkılabı’nın
Türk Milli Mücadelesiyle Fransız İnkılabı hazırlığını yapanlar, düşünsel yönden
arasındaki benzerliği işaret etmiştir. Ayrıca olgunlaştıranlar, aksiyon alanında başarıyla
Asya ve Afrika milletleri için Türk Milli uygulayanlarda aynı kişi veya kişiler olması
Mücadelesi’nin esin kaynağı olacağını da onun özelliğidir. Atatürk, yalnızca
belirtmiştir. ekonomik, toplumsal değer ölçüleri sermaye
ve emek, emekçilerin egemenliği gibi kısıtlı
Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulurken
de Fransız İnkılabı örnek alınmıştır.53
54
Ergun Aybars, İstiklal Mahkemeleri, Bilgi Yay.
52
Konuşmanın tam metni için bkz. Samih Nafiz Ankara, 1975 , s.13,15,26.41; İsmet Giritli,
Tansu, iki Devrin Perde Arkası, Anlatan “Fransız İhtilali ve Etkileri”, Atatürk Araştırma
Hüsamettin Ertürk, Ararat Yay., İstanbul , 1969, Merkezi Dergisi, c. V. Temmuz 1989, sa. 15,
s. 560-563. s.543 .
53 55
Kongar , a.g.e.,s.258. a.g.m., s.543.
158 Fransız İnkılâbının Türk Modernleşme Sürecine Etkileri/B.S.Bolat

düşüncelerle yola çıkmamış olup, bütün sanmayınız. Tam tersine, asker olmama
kültürel ve toplumsal değerleri dile rağmen bence güç kendisini oluşturan
getirmiştir.56 etkenlerin sonuncusudur. Benim amacım
tinsel, bilimsel ve ahlak açısından ve teknik
Atatürk’ün düşüncelerinde ve yönden güçlü olmaktır. Bu saydığım
gerçekleştirdiği Türk İnkılabı’nın özelliklerden yoksun olan bir ulusun bütün
temellerinde Usçuluk (akılcılık) bireylerinin en son silahlarla donatıldığını
Rasyonalizm ve Olguculuk (pozitivizm)’un varsaysak bile güçlü olduğunu kabu etmek
izleri bulunmaktadır.57 Atatürkçü düşüncede doğru olmaz”61
akıl ve bilim temel olmuştur. Atatürk’ün
olguculuğu Comte’un bir izleyiciliğe Atatürk İnkılaplarının temelleri İttihat ve
biçiminde değil de insan düşüncesinin Terakki dönemindeki “batıcılık” akımına
eriştiği bir aşama olarak kendini dayalı çözümlerdedir. Bu açıdan Türk
göstermiştir. O “Hayatta en gerçek yol İnkılabı içinde olguculuğun sürekliliği
gösterici bilimdir” 58 demiştir. kendini göstermektedir. İttihat ve Teraki’nin
ismi bile pozitivizmle bağlantılıdır. Yazı
Dr. Reşit Galip’le yaptığı bir konuşmada İnkılabı, laiklik, cumhuriyetçilik,
Atatürk’ün şu sözleri Onun olguculuğunu milliyetçilik gibi hemen hemen tüm
yansıtmaktadır. “Benim manevi mirasım inkılapların çekirdeği pozitivizmle
bilim ve akıldır. Zaman hızla dönüyor. Böyle oluşmuştur. 62

bir dünyada asla değişmeyecek yargılar


getirdiğini ileri sürmek usun ve bilimin Türk İnkılabı, Pozitivist düşünceyi hemen
gelişmesini yadsımak olur”59 hemen tümüyle uygulamaya aktarmıştır.
Burada Comte’un “dünya dini değil
Atatürk’ün düşüncelerindeki olgucu öz 18 pozitivist düşünce ilkeleri uygulanmıştır.63
Kasım 1918 yani Mondros Mütarekesi
sonrasında Fethi (Okyar) Bey ile ortak
olduğu Minber gazetesine verdiği demeçte 61
Bu demecin tam metni için bkz. Enver Ziya
de görülmektedir.60 Karal “Atatürk’ü Hatırlamak”, Atatürk’e Saygı,
Türk Dil Kurumu Yay, Ankara,1969, s.120 vd.
62
“....en iyisi siyasetin her türlü anlamıyla Niyazi Berkes, Türkiye’de Çağdaşlaşma, bilgi
yay. Ankara,1973, s.404; Himmet Akın,
en çok güçlü olmakta bulunduğunu kabul
“Cumhuriyetimizin 50. yılında Atatürk
ederim. En çok güçlü olmak deyiminden İnkılapları ve Türk Milliyetçiliğine Toplu bir
amacımı, yalnız silah gücü olduğunu Bakış”, 50. yıl Konferansları, Milli Eğitim
Bakanlığı Bas.,2.basım, Ankara 1974, s. 20;
Urial Heyd, Türk Ulusçuluğunun Temelleri,
56
Hikmet Altuğ, “Dünyada Son Yüzyıllar Kültür Bak. Yay., Ankara, 1979, s.104; Kongar,
Devrimleri ve Atatürkçülük, Atatürk Araştırma Devrim Tarihi..., s.48.
63
Merkezi,Uluslararası İkinci Atatürk Kongar, Devrim Tarihi.... s.48 (Aslında belki
Sempozyumu, 9-11 Eylül, 1991 Ankara, C.I, de Comte’nin kendi çağdaşları arasındaki
Ankara, 1996, s.437-438. “gecikmiş” niteliği, dinsel bağnazlığı henüz
kıramamış olan bu yüzden de Batı Avrupa’nın
57
Turan, a.g.e, s.11. gerisinde kalmış bulunan Osmanlı İmparatorluğu
58
Emre Kongar, “Agusto Comte ve Mustafa tarafında kullanabilecek bir model yaratmıştır.
Kemal Atatürk”, Türk Dili, Mayıs,1981, s.744: Yani Comte’un “ileri dönük”olmaktan ziyade
Turan, a.g.e. s.12. “geçmişin değerlendirilmesine” dayalı modeli
59
Kongar, a.g.e., s.41. ancak çağın gerisindeki Osmanlı’da
60
Tüfekçi, a.g.e, s.95. uygulanabilmiştir.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ KIRŞEHİR EĞİTİM FAKÜLTES DERGİSİ, Cilt 6, Sayı 1, (2005) 159

Atatürk yenik ve yıkık bir ülke uluslardan farklı yapı ve kültür farklılığı
devralmıştır. Yeni düzenin bunun üzerine olduğunu ve bunun dikkate alınması
kurulması gerekmektedir.64 O, Osmanlı gerektiğini belirtmiş Fransız İnkılabının
İmparatorluğunun düştüğü hatayı ihtilal eylemine saygılı olduğunu belirten
tekrarlamamıştır. Batı, Osmanlıların son Atatürk, hiçbir zaman bu ihtilalin getirdiği
yıllarında bilisel anlamda ilerleme kültür değişiminin aynen uygulanmasına
kaydederken ve üstün duruma gelirken, taraftar olmamıştır. 1789 ve onu izleyen
Osmanlı Devleti ise, gerek onlara karşı yıllarda oldukça çekici görünen bildiri ve
kazandığı önceki zaferlerin duygusu ile, sloganların zaman geçtikçe insan aklıyla ve
gerekse de dinsel inanışların saptırılması bilimi ile geliştirilmesinden yana olduğunu68
gibi sebeplerle batıdan uzak kalmıştır.65 şu sözlerle belirtmiştir.
Atatürk Osmanlı Devletini bu anlamda
değerlendirmiş ve şunları söylemiştir; ”Fransa İhtilali bütün Cihana hürriyet
fikrini nefheylemiştir ve bu fikrin halen esas
“Ülkeler çeşitlidir. Fakat uygarlık birdir menbaı bulunmaktadır. Fakat o tarihten beri
ve bir ulusun ilerlemesi için de bu yegane beşeriyet ilerlemiştir. Türk Demokrasisi
uygarlığa katılması gerekir. Osmanlı Fransa ihtilalinin açtığı yolu takip
İmparatorluğu’nun çöküşü, Batıya karşı elde etmiş,lakin has vasf-ı mümeyyizle inkişaf
ettiği muzafferiyetler nedeniyle çok üstünlük etmiştir. Zira her millet inkılabını içtimai
duygusuna kapılarak kendisini Avrupa muhitinin tazyikat ve ihtiyacına tabi olan ve
uluslarına bağlayan bağları kestiği gün hal ve bu ihtilal ve inkılabın zaman-ı
başlamıştır. Bu bir hata idi; bunu vukuuna göre yapar.”69
yinelemeyeceğiz”66 Bu sözlerinden de
anlaşılacağı gibi Atatürk, bilimin yol M. Kemal Atatürk’ün Olguculuk ve
göstericiliğini kendine ilke edinmiştir. O, Usçuluk ile bağlantısını sağlayan temel
bilimin ışığında Türklerin, Türkiye ilkeleri, ulusal egemenlik, laiklik ve
Cumhuriyetini kurması gerektiğini halkçılıktır. Bütün halkı “ayrıcalıksız,
savunmuş ve “Türk Millettinin yürümekte sınıfsız kaynaşmış, bir yığın olarak
olduğu ilerleme ve medeniyet yolunda, düşünmesi O’nu halkçılık kavramına
elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ulaştırmıştır. Böylece halkçılık kavramı
ilimdir.”67 diyerek bu düşüncesini Atatürk’te sınıf çatışmasına karşı kullanılan
açıklamıştır. Osmanlıların Fransız İnkılabına bir araçtır. Çağdaş medeniyet seviyesine
bakışlarının bu doğrultuda olmamasının ulaşmada ilk aşama iktisadi kalkınmadır.
onların taklitçiliğinden kaynaklandığını Ancak bu nasıl olacaktı? Burada Kemalizmi,
düşünmüştür. Meşrutiyet Anayasasının ise pozitivizmle aynı paralele sokan mantık
Fransız İnsan Hakları Bildirisini taşıdığı ortaya çıkar. Önce İzmir İktisat Kongresi
düşüncelerin bir kopyası olduğunu ve toplanmıştır.Yarı feodal, yarı bürokratik bir
Türklerin Fransızlardan ve dünyadaki öteki toplum yapısında, liberalizmin ticaret
burjuvazisi ve büyük toprak sahipleri lehine
64 olacağı açıktır. Ancak Atatürk’te ideolojik
Mardin, a.g.m., s.86.
65
Tüfekçi, a.g.e. , s.84. düzeyde liberalizmi meşru kılan kavram
66
Tüfekçi, a.g.e., s, 94.
67 68
Utkan Kocatürk, Atatürk’ün Fikir ve Tüfekçi, a.g.e.,97.
69
Düşünceleri, Atatürk Araştırma Merkezi, Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, Türk Tarih
Ankara, 1999, s. 140. Kurumu Bas, Ankara 1997, s.120.
160 Fransız İnkılâbının Türk Modernleşme Sürecine Etkileri/B.S.Bolat

halkçılık olmuştur. Aynı zamanda bu Fransız İnkılabı’nın iki önemli sonucu


kavram “İslamsal egemenlik kavramına olmuştur; mutlak monarşi yıkılarak ulusal
karşı çıkan ve sonunda onun yerini alan laik egemenlik anlayışı benimsenmiş, imtiyazlar
egemenlik kavramıdır.70 Atatürkçü ideoloji, kaldırılarak eşitliğe yol açılmıştır. Bu
Milli Mücadele’den başlayarak halka, İnkılab ile Ortaçağ Avrupa’sının yapısı
millete, milletin isteklerine dayanmaya, değişmiştir.
alınan her kararı, her girişimi, her siyaset ve
eylemi millet adına, halkın temsilcilerinin Atatürk’ün İnsan ve Yurttaş
oylarıyla oluşturmayı ve uygulamayı Beyannamesi’nden esinlendiğini,bu belgede
öngörmüştür.71 yer alan bir çok esasın, özellikle milli
egemenlik prensibinin milli mücadelenin ilk
Atatürk “Fizik ötesi ve bilimdışı önemli yazılı vesikası olan 21-22 Haziran
kavramları” düşüncesinin dışında tutmuş 1919’da “Amasya Genelgesi” nden
“kişi ve toplum yaşamının siyasal olarak başlayarak, Erzurum ve Sivas Kongreleri
düzenlenmesinde, devletin eylem ve kararlarında, 1921 ve 1924 Anayasalarında
işlevlerinde “aklı ve bilimi”kaynak almıştır. yer aldığını görüyoruz.74
Bu nedenle Atatürkçü düşünceyi
“rasyonalizme ve pozitivizm” akımlarının Mustafa Kemal’in özgürlük anlayışının
ulusal öze dayandırılan bir bileşimi olarak temelinde, doğal haklar kavramına dayanan
kabul edilir.72 J.J. Rousseau’nun görüşleri ile 26 Ağustos
1789 tarihli Fransız Yurttaş ve İnsan Hakları
Atatürk’ün çöken Osmanlı Bildirisindeki hükümler mevcuttur. Fransız
İmparatorluğunun yerine ulusal değerlere ve Yurttaş Hakları Bildirisinde özgürlük şöyle
çağdaş ilkelere dayanan yeni bir Türkiye tanımlanmıştır;
kurma fikri, bu düşüncelerden gelişmiştir.
Milliyetçilik fikri halkçılık ile birlikte Madde 4: Özgürlük, başkasına zarar
gelişmiş ve ön plana çıkmıştır. Tüm vermeyen her şeyi yapabilmeye dayanır.
inkılaplarını da bunun üzerine tesis etmiştir. Onun için, her insanın doğal haklarının
Atatürk’ün milliyetçilik anlayışı Ziya sınırı, toplumun başka üyelerine aynı hakları
Gökalp gibi “maddeciliğin getirdiği sınıf sağlayan sınırlardır. Bu sınır ancak yasa ile
kavgasına karşı ortak bilinç düşüncesi ile belirlenebilir..
hareket” etmiştir. O, dinin etkisi yerine Türk
Madde 5: Topluma zarar veren eylemleri
Milliyetçiliğini ve bilim egemenliğini
ancak yasa yasaklayabilir. Yasanın
koruyan bu doktrin ile Fransız İnkılabı’ndan
yasaklamadığı hiçbir şeye engel olunmaz ve
üstün olmuştur.73
hiç kimse yasanın emretmediğini yapmaya
zorlanamaz.75 Atatürk Vatandaş İçin Medeni
70
Bilgilerde Özgürlük (Hürriyet) konusunda
Taner Timur, “Atatürk ve Pozitivizm”
Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi, C.I, şunları yazmıştır;
s.94-95.
71
Suna Kili, “Atatürk ve Bilimsel Gerçek”,
Uluslararası Atatürk Konferansı Tebliğleri,
İstanbul , Ekişim Yay., 1981, s.376.
72 74
Cavit Orhan Tütengil, Atatürk’ü Anlamak ve İsmet Giritli, “Fransız İhtilali ve Etkileri....”
Tamamlamak, İstanbul, 1975, s.216-217. s.540.
73 75
Altuğ , “Türkiye’de Pozitivizm..., s.242. Ş. Turan, a.g.e. ,s. 15.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ KIRŞEHİR EĞİTİM FAKÜLTES DERGİSİ, Cilt 6, Sayı 1, (2005) 161

“Özgürlük, insanın düşündüğünü ve idaresinin kurulmasında ve 1924


dilediğini mutlak olarak yapabilmesidir” Anayasası’nın hazırlanmasında 18.Yüzyıl
felsefesi ve Fransız İnkılabı’nın tesirleri
“Bu tanım, özgürlük sözcüğünün en geniş büyük olmuştur. Atatürk Fransız
anlamıdır. İnsanlar bu anlamda özgürlüğe İnkılabından etkilenmiş fakat bu inkılabı
hiçbir zaman sahip olmamışlardır ve taklit etmemiştir. Özellikle inkılabın kanlı
olamazlar.“...anlaşılıyor ki salt bir kişise terör yönünü onaylamamıştır. 1922’de bu
özgürlük olamaz. Başkasının hak ve konuda şunları söylemiştir.
özgürlüğü ve ulusun ortak yararı, kişisel
özgürlüğünü sınırlar. Kişisel özgürlüğü “Türkiye derece derece mi ilerlemeli, ani
sınırlandırma devletin de adeta esası ve olarak mı? İki sistem var. Bir, bilinen Büyük
görevidir... Özgürlük, başkasına zararlı Fransız İhtilalindeki yöntem; Rejimle
olmayacak her türlü kullanımda değişecek. İhtilallere karşı mukabil ihtilaller
bulunmaktır, denildiği zaman, vatandaş yapılacak. Sağ solu tepeler, sol sağı
özgürlüğünün, yalnız bunun amaç olduğu, süpürürken, bakılacak ki bir buçuk asırlık
devletin bu amacı sağlamak için araç zaman geçmiş. Bu milletin damarlarında o
sayıldığı anlatılmış olur. Fakat bu araçtır ki kadar bol kan ve önünde o kadar geniş
ulusun genel yararını ve amacını zaman var mı?”78
koruyacaktır. O halde kişisel özgürlüğe sınır
olarak, başkalarının özgürlük sınırını 1793 sonlarında Convention’in laikliği de
gösterirken kişisel özgürlüğün, ulusun genel aşırı şekilde yorumlayarak, Fransa’da “De-
yararının gerektirdiği dereceden daha fazla Christiannızation” adı verilen
sınırlandırılamayacağı kabul edilmiş Hıristiyanlıktan arındırma girişiminde
oluyor... “Çünkü bu sınır ancak yasa yoluyla bulunduğunu ve bu dönemde bazı
saptanır ve belirtilir”.76 komünlerde ibadet özgürlüğü kısıtlanır,
kiliseler kapatılırken 7 Kasım 1793’de
M. Kemal Atatürk bağımsızlık tutkusunu Convetion huzuruna çıkan Paris baş-
“özgürlük ve bağımsızlık Benim piskoposunun görevinden istifa ettiğini,
karakterimdir” diyerek en açık bir biçimde Notre Dame Kadetralinin “Akıl Dini” ne
açıklamıştır.77 10 Ocak 1920’de ayrıldığını görüyor ve fakat bu aşırılığın
yayınlanmaya başlayan Hakimiyeti Milliye Hıristiyan ülkelerin müdahale korkusu ile
gazetesinin başlığı altında “Mesleği; bizzat Robespierre tarafından
79
Milletin iradesini hakim kılmaktır” ibaresi durdurulmuştur.
yer almıştır. Atatürk, Türk Milli
Mücadelesi’ni “Hakimiyet-i Milliye” Atatürk’ün düşüncesinde, ulusal
Parolası ile açıklamış ve yürütmüştür. Daha Egemenlik dışında her türden yönetim
başlangıçta Atatürk, Fransız İnkılabı biçimi delilik; bir cinnettir. Kişi ve sınıf
felsefesinin temel dinamiklerinden biri olan egemenliğine dayanan yönetimlerle gerçek
milli egemenliği kendisine bayrak yaparken Demokrasinin kurulması olanaksızdır.
de bu neticeleri öngörmüştür. Gerçek halk Demokrasiye inanmış Atatürk’e göre;

76
A.İnan, Medeni Bilgiler ve M. Kemal
Atatürk’ün El yazıları, Ankara, 2000, s.65. vd.
77 78
Turan, a.g.e. , s. 16; Ulusal Egemenlikle İlgili Kocatürk, a.g.e. , s.90.
79
bkz. Kili ,a.g.m., s.365. Giritli, agm, s. 542.
162 Fransız İnkılâbının Türk Modernleşme Sürecine Etkileri/B.S.Bolat

“Yetkileri sınırlı dahi olsa da ideoloji, dinsel öğenin tüm ağırlığı ile hakim
hükümdarlık biçimi demokrasiye, ulusalcı olduğu bir toplumda, savaş yıllarında tinsel,
egemenlik ilkesine uygun değildir”.80 mezhepsel güçlerden, odaklardan
simgelerden ve imgelerden yararlanılmasına
Fransa’da o günün koşullarına göre karşılık “bilim”, bilimin yol göstericiliğini
böylesi bir yönetim geçerli olabilirdi. Fakat aklı benimsemiş, laik bir toplum oluşturmayı
bunun başka ülkelerde aynen uygulanmaya çağdaş olmanın şartı saymıştır.85
kalkışılması Türk İnkılabı’nın bilimsel
yasasına ters düşerdi. Cumhuriyet rejiminin Laiklik ilkesinde pozitivizmin bir sonucu
bütün özelliklerini yakından inceleyen olarak devlet işlerinden dinsel hükümleri
Atatürk, Meşrutiyet ile aralarında çok fark soyutlamak, dini Tanrı ile kul arasında bir
olduğunu görmüştür. Cumhuriyetçilik daha vicdan işi haline getirmek çabası vardır.86
bilimsel, daha insancıl ve daha özgürlük “Türk İnkılabı’nın laikliği, dini,
sağlayan niteliklere sahiptir. Özgürlük memleketimizde tehlikeli bir gericilik
bireylerin insan olarak yaşamasının faktörü ve dini istismar mevzuu olmaktan
81
koşuludur. kurtarıp, asli ve vicdanı hürriyetine
kavuşuncaya dek, devletin dini hayata
1921 Anayasası’nın birinci maddesindeki lakayıt kalmamasını emreden bir laikliktir.
ifadeye göre; “Egemenlik kayıtsız koşulsuz İslam Dini’nin bir yönden İnkılaplar
milletindir. Yasama ve yürütme gücü aleyhine ve siyasi çıkarlar lehine istismar
milletin tek gerçek temsilcisi olan mecliste konusu olmamasına ve diğer yönden, dinsiz
belirginleşmiş ve toplanmıştır.82 Bu iki toplum olmayacağına göre, batılı anlamda
sözcüğü tek sözcükle özetleyebiliriz bir milli kültür seviyesine yükselmesi böyle
“Cumhuriyet”. bir laiklik telakkisini ve tatbikatını
kaçınılmaz kılmaktadır.87
Türk modernleşmesine Olguculuğun
katkılarından birisi de laiklik olmuştur. M. Kemal Atatürk 1916’da Şehbender
Gerçeğin araştırılmasında bilim öncelikli Zade Ahmet Hilmi’nin “Allahı İnkar
hale gelmiştir.83 Bir toplumda bilimsel mümkün müdür?” adlı yapıtını okumuştur.
zihniyetin oluşması, dogmatik ve skolastik Bu kitabın bir bölümü ‘‘August Comte ve
olmayan hür düşüncenin oluşması ile Felsefesi” başlığını taşıyordu. Atatürk bu
mümkündür. Bu ise, devlet yapısının laik yapıtla ilgili şunları söylemiştir.
olması ile gerçekleşir. Bu gerçeği iyi bilen
Atatürk’ün yaptığı tüm inkılapların temeli ve “Allah’ı inkar mümkün mü? Yapıtını
güvencesi “laiklik” olmuştur.84 Atatürkçü bitirdim. Bütün filozofların, değişik dinlere
bağlı olan doğalcılar, usçular, özdekçiler,
80
A. İnan, a.g.e. , s. 33. bilgiler, düşünürler, gizemciler, hepsi ruhun
81
Tüfekçi, a.g.e. , s.190.
82
Suna Kili-Şeref Gözübüyük, Türk Anayasa
Metinleri, Türkiye İş Bankası Yay., Ankara Işığında Çağdaşlaşma”, Atatürkçü Düşünce, byy,
1995, s. 91. 1992. s.670.
83 85
Ekrem Işın, “Osmanlı Modernleşme ve Kili, a.g.m.,s. 376.
86
Pozitivizm”, Tanzimattan Cumhuriyete Türkiye Kemal Arı, “Atatürkçü Düşüce Sistemi”,
Ansiklopedisi, C. II, s.362. Atatürk Konferansları, Atatürk Araştırma
84
Abdurrahman Çaycı, “Atatürk ve Merkezi, Ankara, 1999, s.113.
87
Çağdaşlaşma”, Atatürkçü Düşünce, byy, 1992, Hüseyin Nail Kubalı, “ Atatürk İnkılapları ve
s.654; Utkan Kocatürk, “Atatürkçü Düşünce Eski Reformlar”, RCD, Ankara, 1972, s.125.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ KIRŞEHİR EĞİTİM FAKÜLTES DERGİSİ, Cilt 6, Sayı 1, (2005) 163

var olup olmadığını, ruhun ve cismin bir bir sorunun O’nun kişiliğinin göz ardı
veya ayrı olup olmadığını, ruhun kalıcı olup edilerek incelemeyeceğini vurgulamıştır.89
olmadığını inceliyor. Bu incelemelerde bilim
ve tekniğe dayananlar kabul edilebilir. 4. SONUÇ
İmam Gazali, İbn Rüşd gibi Müslüman
M. Kemal Atatürk önderliğinde, Osmanlı
imamların sözleri de genel anlayıştan
toplumunun çok uluslu yapısından arta kalan
tümüyle farklıdır; yalnız anlatımlarında çok
Anadolu Türkleri’nin gerek Anadolu’yu
simge var. Dindar düşünürler, kuraları,
kaybetmemek ve gerekse sömürge olmaktan
bilimleri, teknikleri ve felsefeyi şeriatın
kurtulmak amacıyla gerçekleştirdikleri
sözlerini yorumlamak için evirip çevirmeye
kurtuluş mücadelesinden sonra, ulusal, laik
çaba göstermişler”88
demokratik yeni bir devlet oluşturulmuştur.
Bu sözlerden anlaşılacağı gibi Atatürk Bu kurtuluş mücadelesi ile, Türk milletinin
belli kalıplara girmekten kaçınan, eleştirel yapısına uygun olan, ama diğer bağımsızlık
bakan bir yapıya sahiptir. Düşüncelerin iyi mücadelesi veren uluslara da örnek teşkil
yanlarını aldığı gibi kötü yanlarını da eden, uygulama yöntemi akıl ve bilim olan
atmasını bilmektedir. Bu da, onun sistemler inkılaplarla tamamlanmıştır.
ve düşünceler karşısında özgün tarafını
Yüzyıllardan beri geri kalmış olan
göstermektedir. Atatürk’ün inkılapçılık
Anadolu insanını bundan kurtarmak
yönünü inceleyen araştırmacılardan
batılılaşmayı öngören, demokratik, laik,
Duhamel’e göre, Atatürk’ün gerçekleştirmiş
özgürlükçü, çoğulcu, ulusal egemenliğe
olduğu İnkılap hiçbir şekilde İngiliz, Fransız
dayalı, halkçılığa yönelik bir çağdaşlaşmayı
ve Rus inkılapçılarının eserleri ile
amaçlayan Atatürk ideolojisi bir takım fikir
karşılaştırılamaz, çünkü bu ülkelerini, hiç
akımlarından esinlenerek oluşmuştur.
birisi dilinde yazısında değişiklik yapmayı
düşünmemiştir; ne Cramwel ne Robespierre,
Atatürk, Fransız İnkılabı’nın kendisini
ne Lenin, ne de onun halefleri ülkelerin de
üzerinde tesiri olduğunu belirtmiştir. Ancak
bilimsel felsefeyi, akıl yöntemini, kısacası
Türk Toplumu’nun özelliklerini koruması
halklarının alın yazısını değiştirmeye
gerektiğinin özenle altını çizmiştir. Dünya
girişmemişlerdir. Fransız devlet adamı F.De
tarihi açısından büyük bir önemi olan
Geranda Mustafa Kemal’in sadece, ulusların
Fransız İnkılabı’nın tüm ayrıntılarını ve bu
yazgısını etkileyen diğer adamları ile küçük
İnkılabın fikirlerini iyi bilen Atatürk
bir askeri cuntanın desteği ile iktidara gelen
Türkiye’de gerçekleştirdiği İnkılap da
diktatörlerle karıştırılmaması görüşündedir.
Fransız İnkılabı’nın daha üstüne çıkmıştır.
Şöyle ki, Fransız İnkılabı uzun süreçle
Yazar Chantitch Chaondan Le Miracle
sonuçlanabilmiş ve kanlı olaylarla da sahne
Turc (Türk Mucizesi) adlı eserinde
olmuştur.
Türkiye’deki tüm reformların ilham
kaynağının Mustafa Kemal olduğunu ve
onun Gösterdiği yolda Gerçekleştirildiğini,
Türkiye’nin ekonomik, sosyal veya siyasal 89
Bilge Yavuz, “Fransız Gözüyle Atatürk
İnkılabı Üzerine Genel Değerlendirmeler”,
Belleten, CLX., sayı:227-229., TTK Bas.
Ankara, 1997, s. 449-451.
88
Turan, a.g.e. , s.12.
164 Fransız İnkılâbının Türk Modernleşme Sürecine Etkileri/B.S.Bolat

Oysa ki Atatürk İnkılabı’nın bizzat 5. KAYNAKLAR


kaynağı Türk insanı olmuş ve tamamen
onun yapısına uygun olarak Ana Britanica, C. XVII.
gerçekleştirmiştir. Türk Toplumunu
Aldıkaçtı, O., Anayasa Hukukumuzun
yüceltme ve yükseltme amacını gütmüştür.
Gelişmesi ve 1961 Anayasası, 3. Baskı,
Aynı zamanda gerçekleştiği günden itibaren
İstanbul, 1978.
geleceğe yönelik bir fikir gücü olarak
karşımıza çıkmış ve güncelliğini,
Akın, H., “Cumhuriyetimizin 50. Yılında
gerçekçililiğini hiç kaybetmemiştir.
Atatürk Devrimleri ve Türk
Milliyetçiliğine Toplu bir Bakış”, 50. yıl
Atatürk İnkılabını gerçekleştirirken
Konferansları, MEB. Bas., 2.basım,
pozitivist düşünceyi hemen tüm alanlarda da
Ankara, 1974.
uygulamaya aktarmıştır. Akıl ve bilimi ön
planda tutarken hayalci ve salt kuramsal
Altuğ, H., “Dünyada Son Yüzyıllar
görüşleri dışlamıştır. Fransız İnkılabı
Devrimleri ve Atatürkçülük”, Atatürk
düşüncelerinden etkilenirken daha önce
Araştırma Merkezi, Uluslararası İkinci
kendisi gibi bu düşüncelerden etkilenen
Atatürk Sempozyumu, 9-11 Eylül, 1991
Osmanlı devlet adamlarını ve aydınlarının
Ankara, C.I, Ankara, 1996.
düştükleri hataları tekrarlamamıştır. Her
şeyden önce Türklerin Dünyadaki ve …………...,“Türkiye’de Pozitivizm ve
Fransa’daki toplumlarda farklı olduğunu, Atatürkçülük”, I. Uluslar arası Atatürk
başka bir deyişle her milletin kendine özgü Sempozyumu (Açılış konuşmaları-
özelliklerinin olduğunu ve salt taklitçiliğin bildiriler), 21-23 Eylül 1987, Ankara,
başarı getirmeyeceğinin bilincinde olmuştur. 1994.

Atatürk’ün Ulusal egemenlik, Laiklik ve Arı, K., “Atatürkçü Düşünce Sistemi”,


Halkçılık ilkeleri, O’nun Olguculuk ve Atatürk Konferansları, Atatürk Araştırma
Usçuluk ile bağlantısının en açık ifadesidir. Merkezi, 1999.

Tüm bu nitelikleri ile Atatürkçü Düşünce Armaoğlu, F., 19. Yüzyıl Siyasi Tarihi
Sistemi, monarşik yapıdan Cumhuriyete, (1789-1914), TTK Yay., Ankara, 1997.
teokratik toplumdan laik topluma, geri
kalmışlıktan çağdaşlığa giden ideolojidir. Atatürk’ün Söylev ve Demeçleri, TTK Bas.,
Tüm bunlar O’nun diğer İnkılaplardan ve Ankara, 1997.
İnkılapçılardan üstün kılan özelliklerdir.
Aslan, N., Çağımızı Hazırlayan Düşünce,
İstanbul, 1967.

Aulard, A., Fransa İnkılabının Siyasi Tarihi,


Demokrasinin ve Cumhuriyetin
Kaynakları ve Gelişmesi, Çev. Nazım
Poroy, Ankara, 1987.

Aybars, E., İstiklal Mahkemeleri, Bilgi Yay.,


Ankara, 1975.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ KIRŞEHİR EĞİTİM FAKÜLTES DERGİSİ, Cilt 6, Sayı 1, (2005) 165

Berkes, N., Türkiye’de Çağdaşlaşma, Bilgi Işın, E., “Osmanlı Modernleşme ve


Yay., Ankara, 1973. Pozitivizm”, TCTA, C. II.

Çadırcı, M., “Tanzimat’tan Cumhuriyete İlhan, S., Türk Devrimi ve Türk Dünyası,
Ülke Yönetimi”, TCTA, C.I. Atatürk Araştırma Merkezi, Ankara,
2001.
Çaycı, A., “Atatürk ve Çağdaşlaşma”,
Atatürkçü Düşünce, byy, 1992. Imanuel, W., “Fransız Derimi ve
Değişmenin Normalliği”, Dergah,
Erkün, S., “Fransız Devriminin Esprisi Sayı:36, C.III, Şubat 1993.
Üzerine”, de la Revolution Française A
La Turkquie d’Atatürk, 10-12 Mai 1989, İnan, A., Medeni Bilgiler ve M. Kemal
İstanbul- Paris, 1990. Atatürk’ün El Yazıları , Ankara, 2000.

Eroğlu, H., Atatürk Hayatı ve Üstün Kişiliği, Kansu, A., 1908 Devrimi, İletişim Yay.,
Kültür Bak. Yay., Ankara, 1997. Çev. Ayda Erbal, İstanbul, 1995.

...................., Atatürk ve Türk Toplumu, Karal, E. Z., “Atatürk’ü Hatırlamak”,


Ank.,1981. Atatürk’e Saygı, TDK Yay, Ankara,
1969.
Feran, Z., Napolyonlar Nasıl Yaşadılar,
İstanbul, 1979. ........................., Osmanlı Tarihi, C.VII, 2.
Baskı, Ankara, 1977.
Fındıkoğlu, Z. F., Fransız İhtilali ve
Tanzimat, İstanbul, 1943. Kaynar, R., Mustafa Reşit Paşa ve Tanzimat,
Ankara,1991.
Giritli, İ., “Fransız İhtilali ve Etkileri”,
Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, C. Kili, S.-Gözübüyük, Ş., Türk Anayasa
V., sa. 15, Temmuz 1989, Metinleri, Türkiye İş Bankası Yay.,
Ankara, 1995.
Göze, A., Siyasal Düşünceler ve Yönetimler,
9. Baskı, İstanbul , 2000. ................., “Atatürk ve Bilimsel Gerçek”,
Uluslar arası Atatürk Konferansı
Hanioğlu, Ş., “Jön Türkler ve Fransız Tebliğleri , İstanbul ,1981.
Düşünce Akımları”, de la Revolution
Francaise A la Turgui Kocatürk, U., Atatürk’ün Fikir ve
Düşünceleri, Atatürk Araştırma Merkezi,
d’ Atatürk, İstanbul – Paris, 1990. Ankara, 1999.

Heyd, U., Türk Ulusçuluğunun Temelleri, ..........................., “Atatürkçü Düşünce


Kültür Bak. Yay., Ankara,1979. Işığında Çağdaşlaşma”, Atatürkçü
Düşünce, byy, 1992.
Hobsbawm, E. J., Devrim Çağı, 1789-1848,
Çev. Jülide Ergüder,- Alaeddin Şenel, Koloğlu, O., “Fransız Devrimi ve II.
Ankara, 1989. Mahmut Reformları”, de la Revolution
166 Fransız İnkılâbının Türk Modernleşme Sürecine Etkileri/B.S.Bolat

Française A La Turkquie d’Atatürk, 10- Mumcu, A., Tarih Açısından Türk


12 Mai 1989. Devrimi’nin Temelleri ve Gelişimi,
14.Baskı, İnkılap Kitapevi, İstanbul
Kongar, E., Devrim Tarihi ve Toplum Bilim 1996.
Açısından Atatürk, 5. Bas., Remzi
Kitapevi, İstanbul, 1999. Okyar, O., “Fransız Devrimcileri ve
İttihatçılar”, de la Revalution Francaise A
...................., “Agusto Comte ve Mustafa la Turquie d’Atatürk, İstanbul-Paris,
Kemal Atatürk”, Türk Dili, Mayıs,1981. 1990.

Kubalı, H. N., “Atatürk Devrimleri ve Eski Ortaylı, İ., İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı
Reformlar”, RCD, Ankara, 1972. , Hir Yay., İstanbul, 1983.

Kuran, E., “Fransız İnkılabı’nın Türk Ramsaur, E.E., Jön Türkler ve 1908 İhtilali,
Düşünürlerine Etkisi (1789-1922)”, Çev. Nuran Ülken, Sanden Yay.,
Erdem, Aydın Sayılı Özel Sayısı-II, C.9, İstanbul, 1972.
TTK Bas., Ankara, Eylül, 1996.
Sander, O., Siyasi Tarih İlkçağlardan
.................., “Osmanlı İmparatorluğunda 1918’e, 6. Baskı, İmge Yay., Ankara
Yenileşme Hareketleri”, TDEK, byy, bty, ,1998.

..................., “III.Selim, Çağdaşlaşma ve Sarc, Ö. C., “Tanzimat ve Sanayimiz”,


Fransa”, de la Revolution Française A La Tanzimat I , İstanbul, 1940.
Turkquie d’Atatürk, 10-12 Mai 1989,
İstanbul- Paris, 1990. Sarıca, M., Siyasi Düşünce Tarihi, 7.Baskı,
İstanbul, 1996.
Lewis, B., Modern Türkiye’nin Doğuşu,
Çev. Metin Kıratlı, 6. Baskı, TTK Bas., .................., Fransız İhtilali, Gerçek Yay.,
Ankara, 1996. İstanbul, 1970.

Mardin, Ş., Jön Türkler’in Siyasi Fikirleri, Soboul, A., Fransız Devriminin Kısa Tarihi,
İletişim Yay., İstanbul, 1983. Çev. İsmail Yarkın, İstanbul, 1989.

.................., “Atatürkçülüğün Kökeni”, Tanilli, S., Dünyayı Değiştiren On Yıl


CDTA, CI. Fransız Devrimi Üstüne (1789-1799),
İstanbul, 1989.
Moreaue, O., “Fransız Belgelerinin Işığında
1908 Jön Türk Devrimi ve Askeri Tansu, S. N., İki Devrin Perde Arkası,
Reformlar”, XII. Türk Tarih Kongresi, Anlatan Hüsamettin Ertürk, Ararat Yay.,
Ankara, 12-16 Eylül, 1994, III. Cilt, İstanbul, 1969.
Ankara,1999.
Turan, Ş., Atatürk’ün Düşünce Yapısını
Morus, T., Utopia, Çev. S. Eyüboğlu, Etkileyen Olaylar Düşünürler, Kitaplar,
M.Urgan, V. Günyol, İstanbul, 1964. 3. Baskı, TTK Bas., Ankara, 1999.
GAZİ ÜNİVERSİTESİ KIRŞEHİR EĞİTİM FAKÜLTES DERGİSİ, Cilt 6, Sayı 1, (2005) 167

Tüfekçi, G. D., Atatürk’ün Düşünce Yapısı,


3. Baskı, Turhan Kitapevi, Ankara, 1986.

Türk Diplomasisi 2000 Yıllık Süreç,


Ankara, Türk Tarih Kurumu, 15-17 Ekim
1997, Sempozyuma Sunulan Tebliğler,
Yay. Haz.: İsmail Soysal, TTK Bas.,
Ankara, 1999.

Türköne, M., Siyasi İdeoloji Olarak


İslamcılığın Doğuşu, İletişim Yay.,
İstanbul, 1991.

Tütengil, C. O., Atatürk’ü Anlamak ve


Tamamlamak, İstanbul, 1975.

Sadi, I., “Atatürkçülüğün İlkeleri


İnkılapların Fikri Temelleri, Atatürkçü
Düşünce, byy, 1992.

Sungu, İ., “Tanzimat ve Yeni Osmanlılar”,


Tanzimat I, İstanbul, 1940.

Timur, T., “Atatürk ve Pozitivizm”, CDTA,


C.I.

Ülken, H. Z., “Tanzimattan Sonra Fikir


Hareketleri”, Tanzimat I, MEB Yay.
İstanbul, 1999.

Wallerstein, I, “Fransız Devrimi ve


Değişmenin Normalliği”, Dergah, sa. 36,
C.II, Şubat, 1993.

Yavuz, B., “Fransız Gözüyle Atatürk


Devrimi Üzerine Genel
Değerlendirmeler”, Belleten, CLX-
sayı:227-229, TTK. Bas., Ankara, 1997.

You might also like