Professional Documents
Culture Documents
2017 İmece
2017 İmece
2017 İmece
-2-
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
SORU CEVAP
SORU SINAVI GEÇMEK ĠÇĠN SADECE BU KAYNAK YETERLĠ OLUR MU?
CEVAP Bu kaynak fikir edinmek üzere geçmiĢ yıllarda çıkmıĢ soruların çözümünden oluĢmaktadır.
Ben çözeyim fikir edineyim ona göre çalıĢmalarıma yön vereyim ya da ben hazırım soruları göreyim
diyorsanız bu konularda size yardımcı olup yön verecektir. Tek baĢına yeter demek yanlıĢ olur.
SORU STANDART SAPMA VAR MI? YOKSA HER SORU 1 PUAN MI?
SORU KPSS‘DEN KAÇ PUAN ALIRSAM KURUM SINAVINA GĠRMEYE HAK KAZANABĠLĠRĠM.
CEVAP Bu sorular durum ve Ģartlara göre değiĢir. Kimse bilemez. 73 aldım yeter mi ? 80 aldım
yeter mi vs. Bu bilinemez. Açılacak iller konusu bilinmez, sadece tahmin edilir oda ne derece tutar
takdir sizin. Neresi kesin gelir? Tek il tercihi olduğu için bununda bilinmesi zor. Lakin çok il tercihi
olursa puanların yükseleceği ve garanti gelecek yerleri tespiti biraz daha kolay olabilir.Kimseye çok
fazla itibar etmeyin ne olursa olsun gelebilir algısıyla ders çalıĢın.Olmadı KPSS‘ye hazırlığınız olur.
CEVAP Bu o anki Ģartlara, açılacak illere, yapılacak sınavın zorluk derecesine, girecek olan adaylar-
ın potansiyeline göre değiĢebilir. Taban 70 olup. Sınava girenlerin puanlarına göre sıralamala usulüy-
le bu sayı 80le de kapatabilir, 71 lede o anki durum bunu gösterecektir. Önceden 70 le kapattığı
dahi olmuĢtur. ‗Son zamanlarda Herkesin 80 den aĢağı kapatmaz bakıĢı ise görecelidir.‘
SORU GEÇMĠġ SINAV SORULARININ CEVAPLARI MI BAZ ALINMALI, GERÇEK CEVAPLAR MI?
CEVAP Kurum hatalarından dönmektedir. Bu yüzden zamanın da yanlıĢ açıklanan cevaplar yüzünden
ötürü. ‗‘Daha önce sorduğu ve yanlıĢ cevap verdiği bir soruyu daha sonra tekrar sorup doğru
cevabını vermiĢtir.‘‘ Buradan hareketle YanlıĢ cevaplar KESĠNLĠKLE baz alınamaz. 1 + 1 = 2 dir bu
CEVAP Yoruma açık bir konu. Son yıllardaki yapılan bazı sınavlarda iptal edildiği yönünde bilgimiz
-4-
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
22-ŞUBAT-2003
1.Verginin Üretim Faktörlerine Doğru Transferi Hangi Tür Vergi Yansımasıdır?
A) Ġleriye Doğru Yansıma
B) Geriye Doğru Yansıma
C) Sınırlı Yansıma
D)Diferansiyel Yansıma
ÇÖZÜM:
VERGĠNĠN YANSIMA: Ödenen verginin piyasa koĢullarından faydalanarak KISMEN ya da TAMAMEN baĢkalarına akta-
rılmasını ifade eder.
YANSIMANIN AġAMALARI >>> VERGĠNĠN ÖDENMESĠ >>> VURGU >>> AKTARMA >>> YERLEġME
YANSIMA TÜRLERĠ
-Ġleriye Yansıma: Verginin yüksek fiyat içerisinde ÜRETĠCĠDEN TÜKETĠCĠYE AKTARILMASI durumunda gerçekleĢir.
-Geriye Yansıma: Verginin girdi maliyetlerinin ve iĢçi ücretlerinin düĢürülmesi Ģeklinde ÜRETĠM FAKTÖRLERĠNE DOĞRU
-Kanuni Yansıma: Verginin kanuni sınırlar içerisinde KANUNUN ÖNGÖRDÜĞÜ BĠÇĠMDE yansıması. (KDV ve BSMV )
Örneğin: Bina sahibinin kirayı arttırmak suretiyle VERGĠYĠ KĠRACIYA ÖDETMESĠ gibi.
-Sınırlı Yansıma : Yansımanın üretim zincirinin BELĠRLĠ BĠR ALANIYLA SINIRLI OLDUĞU belli bir NOKTADAN
SONRA YANSITILAMADIĞI durumlardaki yansıma türüdür. YANĠ: BĠR KEREDE yansıtılır OLAY BĠTER.
-Sınırsız Yansıma: Yansımanın HER YÖNDE OLACAĞINI, belirli bir toplumda değil, bütün ekonomik bireylere
- Biçimsel Yansıma: Verginin EN SON KĠMĠN ÜZERĠNDE KALDIĞINI belirlemeye çalıĢır. >>> Vergi kim ödemiĢ?
- Efektif Yansıma : Mükellefin VERGĠYE OLAN TEPKĠSĠNĠ ve bu tepkinin ekonomiye etkisini ölçen yansıma türüdür.
-Mutlak Yansıma : Herhangi bir verginin oranındaki artıĢın gelir dağılımı üzerindeki etkisidir. Yapılan artıĢ sonucu
bu vergiyi ödemek zorunda olanların gelirlerini azaltarak toplumun gelir dağılımını değiĢtirir. Vergilerdeki artıĢ
-Diferansiyel Yansıma: Kamu harcamaları sabit varsayıldığında yürürlükteki herhangi bir verginin kaldırılarak yerine
baĢka bir vergi konulması suretiyle GELĠR DAĞILIMINDA MEYDANA GELEN değiĢmelerdir.
ÇAPRAZ YANSIMA (ÇĠFTE YANSIMA): Esnekliği YÜKSEK olan bir malın VERGĠSĠNĠN esnekliği DÜġÜK olan bir malın
ÇĠFT YANSIMA (ÇĠFT YERLEġME): Verginin fiyata yansıtılırken, üreticinin vergi artıĢının içerisine KARINI DA
-5-
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
ADVALOREM VERGĠLER (PARASAL-EKONOMĠK) SPESĠFĠK VERGĠLER (ÖLÇÜ-ADET-KG VS)
- MATRAH DEĞERLERĠ ÜZERĠNDEN hesaplanan vergiler -Vergi borcunun ağırlık, hacim, uzunluk gibi ölçüler
ise AD VALORVERGĠLERdir. üzerinden hesaplanarak alınan VERGĠLERdir.
ÖR: Katma Değer Vergisi verilebilir. ÖR: Motorlu TaĢıtlar Vergisi EN GÜZEL örnektir.
Fiyat değiĢmelerinde, konulan verginin nisbi ağırlığının sürekli değiĢmesi, spesifik vergilerin fiyat hareketlerini izlemede
YETERSĠZ KALMASI ve spesifik tarifelerin gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi gibi belli vergi türlerine
uygulama imkanının olmaması nedeniyle günümüzde spesifik tarifelerin uygulandığı vergilerin sayısı oldukça azalmıĢtır.
DÜZ ORANLI VERGĠLER (FLAT TAX) - SABĠT ORANLI VERGĠLER‖ VEYA ―TEK ORANLI VERGĠLER
Vergi matrahı NE OLURSA OLSUN TEK BĠR VERGĠ ORANININ bir defaya mahsus uygulanmasını içeren vergidir.
3. AĢağıdakilerden hangisi vergi ödeme gücüne ulaĢmak için kullanılan tekniklerden birisidir?
A) En Az Geçim Ġndirimi B) Vergi Mahsubu C) Vergi Tevkifatı D) Vergi Ġadesi
ÇÖZÜM:
EN AZ GEÇĠM ĠNDĠRĠMĠ : Mükellefin kendisinin ve ailesinin yaĢamının ASGARĠ DÜZEYDE SAĞLAMAK için
gerekli olan gelirin vergilendirilmemesidir.
ÖDEME GÜCÜNE ULAġMANIN (VERGĠLEMEDE ADELETĠ SAĞLAMA) YOLLARI
Vergi Mahsubu : Önceden PEġĠN ÖDENMĠġ verginin, ÖDENECEK VERGĠDEN düĢülmesi (indirilmesi)dir.
Vergi Tevkifatı: Hesaplanacak vergi matrahından ilgili kanunlarca belirlenen oranlardan yapılan KESĠNTĠLERE denir.
Vergi Ġadesi : Tahsil edilmiĢ verginin bir bölümünün ya da tümünün YÜKÜMLÜYE GERĠ ÖDENMESĠ ya da vergi
4. Vergiye esas alınacak gelirin sürekli gelir yaratan bir kaynaktan elde edilmesini ödeme gücünün
belirlenmesinde dikkate alan teori aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Mali Gelir Teorisi B) Safi ArtıĢ Teorisi C) Kaynak Teorisi D) Safi AzalıĢ Teorisi
-6-
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
GELĠR TEORĠLERĠ:
A)KAYNAK TEORĠSĠ: Üretim kaynaklarının (emek ,sermaye, doğal kaynaklar, teĢebbüs) Sürekli Olarak Üretim Sürecine
sokulması sonucu elde edilen gelirlerdir.
Bu teoriye göre Gelir Vergisi Kanunu‘nda sayılan ticari, zirai, serbest meslek kazancı, menkul sermaye iradı, gayrimenkul
sermaye iradı, ücret gelirleri ve öz tüketim kaynak teorisine göre GELĠR sayılmıĢtır.
B)NET ARTIġ (MALĠ – SAFĠ ARTIġ) TEORĠSĠ: KiĢilerin sahip olduğu değerlerde artıĢ yaratan her türlü fazlalıklardır.
MĠRAS,BAĞIġ,YARDIM,PĠYANGO ĠKRAMĠYESĠ,KUMAR KAZANCI NET ARTIġ TEORĠSĠne göre GELĠR SAYILMIġtır.
GELĠR = Dönem içi Tüketim + (Dönem Sonu Servet Değeri – Dönem BaĢı Servet Değeri)
NOT:
KAYNAK TEORĠSĠNE GÖRE ―DĠĞER KAZANÇ VE ĠRATLAR‖ GELĠR OLARAK KABUL EDĠLMEZ.
SAFĠ ARTIġ TEORĠSĠNE GÖRE ―DĠĞER KAZANÇ VE ĠRATLAR‖ GELĠR OLARAK KABUL EDĠLĠR.
5.Gerçek kiĢilerin çeĢitli kaynaklardan elde ettikleri her türlü irat ve kazancın bir araya getirilerek
vergilendirilmesini aĢağıdaki kavramlardan hangisi tanımlar?
A) Artan Oranlı Gelir Vergisi B) Sedüler Gelir Vergisi
C) Azalan Oranlı Gelir Vergisi D) Üniter Gelir Vergisi
ÇÖZÜM:
GELĠR VERGĠSĠNĠN UYGULANIġ BĠÇĠMLERĠ
1.SEDÜLER GELĠR VERGĠSĠ 2.BĠRLEġĠK GELĠR VERGĠSĠ
Bu tür vergilendirmede gelirler çeĢitli kategorilere BirleĢik gelir vergilerinde çeĢitli kaynaklardan elde edilen
ayrılmıĢ olup her kategori AYRI AYRI vergilendirilir. gelirler SABĠT ORANLI ve ayrı ayrı tarifelere tabi
Sedüler gelir vergilerinde DÜZ ORANLI tarife kullanılır. tutularak vergilendirilir.
6.Yeni bir verginin uygulamaya konulması sonucunda bireylerin daha fazla çalıĢmayı tercih etmeleri
aĢağıdakilerden hangi etkiyi meydana getirir?
A) Tasarruf Etkisi
B) Ġkame Etkisi
C) Gelir Etkisi
D) Konjonktürel Etki
-7-
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
ĠKAME ETKĠSĠ: GELĠR ETKĠSĠ:
Uygulamaya konulan vergiyle birlikte kiĢinin çalıĢmak Uygulamaya konulan vergiyle birlikte kiĢinin daha fazla
yerine dinlenmeyi tercih etmesine yol açar. çalıĢarak eski gelir düzeyini yakalamasıdır.
ÇÖZÜM: STAGFLASYONA KARġI MALĠYE POLĠTĠKASI DĠYORSA, SELEKTĠF MALĠYE POLĠTĠKASI AKLIMIZA GELMELĠ.
STAGFLASYON
Enflasyonla birlikte durgunluğun (ĠĢsizliğin) görülmesidir.
LAKĠN UNUTMAMAK LAZIMDIR KĠ; Stagflasyondaki enflasyon MALĠYET ENFLASYONUDUR.
MALĠYET ENFLASYONU: Bir ekonomide, üretim faktörleri piyasasında rekabetin bozulması sonucu girdi fiyatlarının
yükselmesinin, maliyetlerin artmasının ve dolayısıyla TOPLAM ARZIN AZALMASININ neden olduğu enflasyon türüdür.
Bu nedenledir ki stagflasyonu ortadan kaldırmak için desteklenecek sektörler selektif olarak belirlenmeli ve sübvansiyona
-8-
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
8.Fonksiyonel maliye politikasında kamu harcamalarının temel amacı nedir?
A) Fiyat ArtıĢlarını Engellemek B) Yatırımları Arttırmak
C) Kamu Borçlarını Azaltmak D) Tam Ġstihdamı GerçekleĢtirmek
ÇÖZÜM:
Maliye politikasının aktif kullanımını savunan Keynesyen anlayıĢın bir uzantısı olan Fonksiyonel Maliye anlayıĢı ise 1960‘lı
yıllarda ortaya çıkmıĢtır. Fonksiyonel maliye, makroekonomik sorunların çözümünde maliye politikası araçlarının, özellikle bütçe
politikasının, fonksiyonel kullanımını savunmaktadır.
Fonksiyonel Maliye Politikasında, kamu harcamalarının temel amacı TAM ĠSTĠHDAMI gerçekleĢtirmektir.
Bütçe dengesinden ziyade makroekonomik dengenin sağlanmasına önem veren bu anlayıĢ, bütçe dengesinin yıllık değil, bir
konjonktür dönemi sonucunda sağlanması gerektiğini savunarak DEVRĠ BÜTÇE ve TELAFĠ EDĠCĠ BÜTÇE teorilerini
geliĢtirmiĢlerdir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
9.Bütçe denkliğinin yıllık denklik yerine daha uzun süreli dönemler itibariyle uygulanmasını amaçlayan
bütçe teorisi aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Klasik Bütçe Teorisi B) Devri Bütçe Teorisi
C) Telefi Edici Bütçe Teorisi D) Sıfır Tabanlı Bütçe Teorisi
ÇÖZÜM:
BÜTÇE TEORĠLERĠ
-Borçlanma yapılmamalı. (Yapılacaksa uzun vadeli, yatırımları finanse etmek için, sermaye piyasalarından borçlanacaksın)
-Bütçenin yıllık olarak düĢünülmesi yerine uzun süreli dönemler dikkate alınarak uygulanacak
-Bütçe bazı dönemlerde açık/fazla verebilir.(Sorun değil).Bunun için devlet bütçesi içerisinde bir FON oluĢtur, fazla
verdiği dönemlerde FONA at, açık verdiği dönemlerde FONDAN kaynak aktar, dengeye gel * Unutma ki!!! Önemli olan
ÖR: Ekonomide geniĢleme varken 2 yıl bütçe fazlası ver. Ekonomide daralma var. O zaman 2 yıl bütçe açığı ver. 4 yılda
Kısa vadeli bir borcun, uzun vadeli ya da süresiz borç Yüksek faizli tahvilin düĢük faizli tahville değiĢtirilmesidir.
haline getirilmesidir.
-Devletin faiz yükü ARTAR, dolayısıyla borç yükü ARTAR. -Borç yükünü hafifletmek amacıyla devletin tahvilin faiz
AMAÇ; kısa dönemde kamu dengesini rahatlatma. oranlarında indirim yapmasıdır.
DEZAVANTAJI; Alacaklılarda güvensizlik yaratır,
Ġlerdeki borçlanma miktarını sekteye uğratır.
11.Vergi miktarında 1 birim artıĢ olursa milli gelirde ne kadar azalma olacağını gösteren sayı nedir?
A) Vergi Çarpanı B) Hızlandıran Katsayısı C) Marjinal Çarpan D) Denk Bütçe Çarpanı
ÇÖZÜM: Y= Milli Gelir, C= Tüketim, T= Vergi, G= Devlet Harcamaları, I= Yatırımlar, MG= Milli Gelir
KEYNES‘ in mal piyasasındaki dengeyi gösteren çarpan analizi ile maliye politikasın MG üzerindeki etkileri belirlenebilir.
Buna göre basit milli gelir modelinden (Y=C+G+I) hareket ederek, ÇARPAN ANALĠZĠ çeĢitli politika araçları açısından
ayrı ayrı değerlendirilecektir.
katlanarak artar ve MG‘ ye yapılan kamu harcamasından DAHA BÜYÜK miktarda artmaktadır.
ΔY = [ 1 / (1-c)] x ΔG
- 10 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
VERGĠ ÇARPANI
*Vergilerde yaratılan 1 birimlik artıĢın kullanılabilir kiĢisel geliri buna bağlı olarak talebi AZALTACAĞI, bunun ise
ekonomide yayılarak MG‘ yi AZALTACAĞI açıktır.
NOT: Verginin çarpan etkisinin büyüklüğü, mal ve hizmet alımına yönelen kamu harcamasından DAHA KÜÇÜKTÜR.
SEBEBĠ; Kamu harcamasıyla kamu mal ve hizmeti alarak ekonomide harcama yolu ile talebi arttırmakta, verginin ilk
etkisi ise öncelikle kiĢisel kullanılabilir geliri azaltmakta ve azalan gelirin tamamı kadar değil SADECE ( c ) kadarlık
kısmı talep azalmasına ilk etki olarak yansıyacak ve bu yansıma yine ( c ) kadar ekonomide yayılarak MG‘ de azalma
yaratacaktır. ΔY = [ -c / (1-c)] x ΔT
12.Marjinal tüketim eğilimi 0.80 iken kamu harcamaları 700 trilyon TL artırılmıĢtır. Bu harcamaları
karĢılamak üzere 700 trilyon TL tutarında yeni vergi konulmuĢtur. Bu durumda milli gelirdeki artıĢ
ne kadar olacaktır?
A) 600 Trilyon TL B) 675 Trilyon TL C) 700 Trilyon TL D) 900 Trilyon TL
SORUMUZDA: Kamu harcamalarındaki 700 trilyonluk artıĢ, 700 trilyonluk vergi ile karĢılanmıĢtır.
>>> Milli gelirdeki artıĢ 700 Trilyon TL‘dir.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÖZEL BÜTÇELER
Bir bakanlığa bağlı veya ilgili olarak belirli bir kamu hizmetini yürütmek üzere kurulan, gelir tahsis edilen, bu gelirler-
den harcama yapma yetkisi verilen, kuruluĢ ve çalıĢma esasları özel kanunla düzenlenen ve 5018 sayılı Kanuna ekli (II)
sayılı cetvelde yer alan her bir kamu idaresinin bütçesi. - YÖK, ÖSYM, ÜNĠVERSĠTELER örnek verilebilir.
ÖZERK BÜTÇELER
- Merkezi yönetim bütçeleri dıĢında yönetilen ve iĢletme bütçesi niteliğinde olan bütçelerdir.
-Özerk bütçeli kuruluĢlara en iyi örnek KĠT‘lerin bütçesidir.
-Özerk bütçenin hazırlanması, genel ve özel bütçeden ayrı olarak yapılır.
-Uygulanması için yasama organının onayına gerek yoktur.
-TRT, Merkez Bankası, Atatürk Orman Çiftliği vb. örnek verilebilir.
KATMA BÜTÇELER:
5018 sayılı Kamu mali yönetiminde disiplin ve bütünlüğün sağlaması için Kanunun kapsam alanı geniĢ tutulmuĢ ve mali
bakımından kaynak israfı ve usulsüzlüklere sebep olan katma bütçelerin varlığına son verilmiĢtir. (KALDIRILMIġTIR.)
14.Vergi hukukunda genel olarak vergilendirme süreci aĢağıdakilerden hangi aĢamaları takip eder?
A) Tarh - Tebliğ - Tahakkuk – Tahsil B) Tarh - Tahakkuk - Tebliğ - Tahsil
C) Tahakkuk - Tarh - Tebliğ – Tahsil D) Tarh - Tahakkuk - Tahsil – Tebliğ
- 11 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: SIRASIYLA >>> TARH – TEBLĠG – TAHAKKUK – TAHSĠL (4T)
VERGĠNĠN TARHI: Vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanması.
VERGĠNĠN TAHSĠLĠ: Verginin kanuna uygun surette ilgili vergi dairesine ödenmesidir.
VERGĠLENDĠRME SÜRECĠ
TARH TEBLĠG TAHAKKUK TAHSĠL
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
1-ARTAN ORANLI VERGĠLER (ġahsi Gelir Vergisi gibi) 8-MAL STOKLARINDAKĠ DEĞĠġMELER
7-PARA ALDANMASI
ÇÖZÜM:
GELĠR VERGĠSĠ: Gerçek KiĢilerin bir dönem boyunca elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden alınan vergidir.
- GERÇEK KĠġĠLERĠN gelirleri, GELĠR VERGĠSĠne tabidir.
- Gelir YILLIKtır.
- Gelirin GENEL TOPLAM olması. (ÇeĢitli kazanç ve iratların genel toplamı.(ÜNĠTER GELĠR VERGĠSĠ)
- Gelirin GERÇEK olmalı. Yani: Vergiye tabi gelirin, MUHASEBE DÜZENĠ üzerinden tespit edilmiĢ olması.
- Gelir vergileri mükellefin ġAHSĠ VE AĠLEVĠ DURUMUNU göz önüne alır ve bu sebepten ötürü,
- 12 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
17.AĢağıdakilerden hangisi kamu giderlerinin görünüĢte artıĢ nedenlerinden değildir?
A) Para değerinin düĢmesi B) Bütçelerde giderlerin yazılıĢ Ģeklinin değiĢtirilmesi
C) Kamu hizmetlerinin para ile gördürülmesi D) SanayileĢme ve iktisadi kalkınma
ÇÖZÜM: SANĠYELEġME VE ĠKTĠSADI KALKINMA >>> EKONOMĠK ANLAMDA GERÇEK ARTIġ DURUMUDUR.
GÖRÜNÜġTE ARTIġ
- AYNĠ ekonomiden, NAKDĠ ekonomiye geçilmesi. (Para ekonomisine geçiĢ)
GERÇEKTE ARTIġ
- Siyasi ( Liberal veya Sosyalist Bir Ġktidarın Gelmesi, - Partilerin Taahhütlerini Yerine Getirmeleri)
NOT: NÜFUS ARTIġI HEM GERÇEKTE, HEMDE GÖRÜNÜġTE ARTIġA SEBEP OLABĠLĠR.
18. AĢağıdakilerden hangisi az geliĢmiĢ ekonomilerde vergi politikasının amaçları arasında değildir?
A) Tüketimi artırmak veya tüketimin kısılmasına engel olarak iktisadi kaynakların tüketime gitmesini
sağlamak
B) Kalkınma için zorunlu kamu yatırımlarını artan kamu tasarrufları lehine çevirmek
C) Milli gelirin hızlı artırılmasını ve dengeli dağılımını sağlamak
D) Bölgeler, sektörler ve kiĢiler arasında ekonomik dengesizlikleri gidermek
19.Vergi yasalarına göre vergilendirilen çeĢitli gelir unsurlarının gelir olarak tutarları aynı olsa bile,
sahipleri açısından farklı vergi ödeme gücünü ifade ettiği düĢüncesine dayanan vergileme prensibi
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Ayırma Prensibi
B) EĢitlik Prensibi
C) Yasallık Prensibi
D) Artan Oranlılık Prensibi
- 13 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
AYIRMA PRENSĠBĠ (TEORĠSĠ)
Vergi yasalarına göre vergilendirilen çeĢitli gelir unsurları vardır. Ayırma prensibi, temelde, söz konusu unsurların gelir
olarak tutarları aynı olsa bile, sahipleri açısından farklı ekonomik iktidar ve vergi ödeme gücü ifade ettiği düĢüncesine
dayanmaktadır.
Buna göre, vergilendirmede iktidar prensibinin gerçekleĢtirilebilmesi için gelirin miktarı kadar kaynağının da önemi
vardır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
20.Kamu hizmetleri için ayrılan ödeneklerden en yüksek hizmet çıktısı elde etmek için geliĢtirilen
bütçeleme sistemi aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Program bütçe B) Milli bütçe C) Sıfır esaslı bütçe D) Performans bütçe
ÇÖZÜM:
PROGRAM BÜTÇE PERFORMANS BÜTÇE (TR)
-Belirli kaynaklarla HANGĠ HĠZMETLERĠ yaparak en yüksek (EN UCUZ MALĠYET- EN YÜKSEK HĠZMET)
TOPLUM REFAHINI sağlarız? -Devletin gerçekleĢtirdiği hizmetlerle bunların birim
-Alternatif programlar arasından EN RASYONEL seçimi maliyetinin önem kazandığı bütçe sistemi
yapma fırsatı veren bütçe sistemi -Yapılacak hizmetin en ucuza nasıl yapılacağını belirtir.
*Eldeki kaynaklarla EN YÜKSEK hizmet çıktısını
*O HALDE ; hedefler
-Ġsrafı ÖNLER, AMAÇLAR ön planda olur.
-süresi 1 yıldan uzundur ÖRN: Temel eğitim hizmetinde
ÖRN:(Ġstanbul-Ankara arası ulaĢımı nasıl sağlamalıyım.) Çıktı ->Mezun öğrenci sayısı
(Havayolu-karayolu-demiryolu) Sonuç->ĠĢ bulan öğrenci sayısı
MĠLLĠ BÜTÇE
Bir ekonominin gelecek dönemdeki toplam kaynak ve harcamalarıyla ilgili tahmini dengedir. Gelecek belirli bir dönemde,
ekonominin toplam kaynakları sayılan Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) ve unsurları tahmin edilir. GSMH'ya yönelen,
yatırım ve tüketim harcamaları olarak ifade edilen toplam talep veya toplam harcama tahminleriyle kurulacak denge,
ekonominin genel dengesi veya milli bütçedir.
- 14 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
22.Vergi kanunlarına göre kendileri için vergi borcunu doğuran bir olay bulunmakla beraber, belirli
kiĢiler veya kiĢi gruplarının açıkça vergi mükellefiyeti dıĢında bırakılmasına ne denir?
A) Vergiden Kaçınma
B) Muafiyet
C) Ġstisna
D) Dar Mükellefiyet
ÇÖZÜM:
VERGĠ HARCAMASI: Devletin, ekonomik, mali ve sosyal amaçlarla tahsil edeceği vergilerden kısmen veya tamamen;
geçici veya süresiz feragat etmesidir. >>> (MUAFĠYET – ĠSTĠSNA - ĠNDĠRĠM Ģeklinde olur.)
MUAFIYET – ĠSTĠSNA
Vergilendirilmesi gereken KĠġĠNĠN vergi dıĢı bırakılmasına MUAFĠYET. (Sübjektif)
Vergilendirilmesi gereken KONUNUN vergi dıĢı bırakılmasına ĠSTĠSNA denir. (Objektiftir)
DAR MÜKELLEFĠYET : Ġkametgâhı Türkiye‘de bulunmayanlar ile bir takvim yılında 6 aydan fazla Türkiye‘de oturmayan-
lar dar mükelleftir. Dar mükellefler sadece Türkiye‘de elde ettikleri kazançlardan vergilendirilirler.
VERGĠDEN KAÇINMA: Mükellefler vergiyi doğuran olaya neden olmayarak ya da kendileri için hukuki bir durumun ger-
çekleĢmesine yol açmayarak vergi borcunun ortaya çıkmasına engel olmaktadırlar. Buna vergiden kaçınma denir.
23.Artan oranlı vergilerde, dilimlere göre matrah büyüdükçe vergi miktarında meydana gelecek
artıĢın, matrahtaki artıĢ miktarına oranı aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Ortalama oran
B) Artma oranı
C) Yükseklik farkı
D) Marjinal oran
ÇÖZÜM:
MARJĠNAL VERGĠ ORANI: Vergi miktarındaki artıĢın, Matrahtaki artıĢ miktarına oranına Marjinal Vergi oranı denir.
ORTALAMA VERGĠ ORANI: Toplam vergi gelirinin, vergilendirilebilir gelire (Matraha) oranıdır.
YÜKSEKLĠK FARKI: Bir vergi tarifesindeki en yüksek oranla en düĢük oran arasındaki farkı ifade eder.
UZUNLUK FARKI: Artan oranlı vergilerde, tarifedeki en düĢük ve en yüksek matrahlar arasındaki farktır.
ÇÖZÜM:
Merkez bankasının fonksiyonlarından bir tanesi olan ‗Paranın Ġstikrarını Sağlama Fonksiyonu‘ bakımından kredi arz ve
talebi dengesinin kurulması gerekir. Bunun için Kantitatif (Niceliksel) ve Kalitatif (Niteliksel) kredi kontrolü gerekir.
- 15 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Yöntemleri Ģunlardır:
ĠSKONTO POLĠTĠKASI: Faiz haddi, toplam yatırım hacmi üzerinde etkili olabilir. Faiz oranının belirlenmesi bu
politikanın esasıdır. Uygulanacak olan ucuz ya da sıkı para politikası kredi talebini dengeler.
REESKONT POLĠTĠKASI: Ticari bankalarca iskonto edilmiĢ senetlerin merkez bankasınca bir daha iskonto edilmesi
sırasında uygulanacak oranlar veya hangi senetlerin iskonto edileceği toplam kredi talebini belirler.
AÇIK PĠYASA ĠġLEMLERĠ: Devletin merkez bankası aracılığıyla likidite durumuna göre menkul kıymet, tahvil ve hisse
senedi alımı veya satımı yapmasıdır.
KANUNĠ KARġILIKLAR: Ticari bankaların topladıkları mevduatın bir kısmı kanuni karĢılık adıyla merkez bankasında
tutulur. Bu oranların yüksekliği bankaları likidite darboğazına sokar, düĢüklüğü ise kredileri ucuzlatır.
KREDĠ TAVANLARI: Kredi hacmini sektörler ve çeĢitleri itibariyle belirli tavanlar bağlamaktadır.
ÇÖZÜM:
Kayıtsızlık Eğrisi ( Farksızlık Eğrisi, EĢ Fayda Eğrisi ) : Tüketiciye aynı tatmini sağlayan farklı mal bileĢimlerinin geometrik
yeridir.
- 16 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Marjinal Ġkame Oranı ( MRS ): Tüketicinin aynı tatmin düzeyinde
kalabilmek için malların birinden bir birim daha fazla tüketmesi
halinde öteki maldan vazgeçmesi gereken miktarın ne olduğunu
gösterir.
Eğer tüketici için x ve y malları arasında bir fark yok ise, iki mal
birbiri yerine hiçbir sınırlama olmadan kullanılabiliyorsa (toz Ģeker
ile kesme Ģeker gibi), bu mallara tam ikame mallar denilmektedir.
Tam ikame malların farksızlık eğrisi Ģekilde görüldüğü gibi negatif
eğimli doğru Ģeklinde olacaktır.
Marjinal ikame oranının farksızlık eğrisi üzerinde her noktada aynı
olması ( MRS‘ nin sabit olması ), mallar arasında tam ikame olduğunu
gösterir. ( D seçeneği )
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Talep esnekliği ( talebin fiyat esnekliği ) katsayısı, malın talep edilen miktarında meydana gelen yüzde değiĢimin,
malın fiyatında meydana gelen yüzde değiĢime oranıdır. ( C seçeneği )
Not: C seçeneğinde ‗‘sayısal değiĢim‘‘ ifadesi yerine ‗‘yüzde değiĢim‘‘ ifadesi kullanılmalıdır / kullanılması daha doğrudur.
Talebin fiyat esneklik katsayısı, daima eksi değerlidir ( B seçeneği yanlıĢtır) ve bu nedenle sıfır ile eksi sonsuz
arasında değiĢebilmektedir. ( D seçeneği )
Talebin fiyat esneklik katsayısının daima eksi değerli (negatif) olmasının nedeni talep kanunudur. Talep kanununa
göre fiyatlardaki değiĢme ile talep edilen miktardaki değiĢme arasında ters yönlü bir iliĢki vardır. Yani, fiyatta bir azalma
olması durumunda talep edilen miktar artacak veya fiyatta bir artma olması durumunda talep edilen miktar azalacaktır.
Talebin fiyat esneklik katsayısı daima negatif olmasına rağmen, ekonomik analizlerde mutlak değeri ile yani pozitif
olarak ifade edilir.
- 17 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
27.Üretim teorisinde üretim fonksiyonuna iliĢkin aĢağıdakilerden hangisi yanlıĢtır?
A) Üretim fonksiyonunda inputların ve outputların miktar ve para değeri esas alınır.
B) Üretim teknolojisi veri kabul edilir.
C) Üretim etkinliğinin sağlandığı varsayılır.
D) Belirli input bileĢimleri ile azami ürün miktarının sağlanması amaçlanır.
ÇÖZÜM:
Üretim fonksiyonunda inputların (girdilerin) ve outputların (çıktıların) miktar değerleri esas alınmaktadır. Maliyet denkleminde
ise inputların ve outputların miktar ve para değeri esas alınmaktadır.
( A seçeneği yanlıĢtır )
28. Azalan verim kanununa iliĢkin olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Üretime katılan tüm faktörler değiĢkendir.
B) DeğiĢken faktörlerin miktarının eĢit birimler halinde arttırılması halinde üretim önce azalan hızla artar.
C) DeğiĢken faktör miktarının arttırılması belirli bir noktadan sonra toplam üretimin azalmasına neden olur.
D) Azalan verimler kanunu ortalama verimliliğin sürekli olarak artması ile açıklanır.
ÇÖZÜM:
Kısa Dönemde Üretim ve Azalan Verimler Kanunu
Kısa dönem, üretim faktörlerinden yalnızca bir tanesinin (emek, L ) miktarının değiĢtirilebildiği, diğer üretim faktörlerinin
(sermaye, K ) ise değiĢtirilemeyip sabit kaldığı dönemdir.
Yani kısa dönemde tek bir üretim faktörü değiĢken olmaktadır. ( A seçeneği yanlıĢtır )
Tüm faktörler sabit tutulup, tek değiĢken faktör olan emek miktarı
arttırıldıkça, toplam fiziki ürün ( üretim ) önce artan hızla
artmaktadır ( 0A aralığı). ( B seçeneği yanlıĢtır)
- 18 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
29. EĢ ürün eğrilerine iliĢkin olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Aynı paftadaki eĢ ürün eğrileri birbirini kesmezler.
B) EĢ ürün eğrileri negatif eğimlidir.
C) EĢ ürün eğrileri orijine dıĢbükeydirler.
D) EĢ ürün eğrileri iki malın değiĢik miktarları kullanılarak elde edilebilecek azami tatmin düzeyini
gösterir.
ÇÖZÜM:
EĢ ürün eğrisi, üretimde kullanılan ve birbirleri yerine ikameleri mümkün olan iki üretim faktörünün, aynı miktar üretim
sağlayan farklı bileĢimlerinin geometrik yeridir.
EĢ Ürün Eğrilerinin Özellikleri
EĢ ürün eğrileri sol yukarıdan sağ aĢağıya doğru inerler, yani negatif
eğimlidirler. (B seçeneği)
EĢ ürün eğrileri birbirlerini kesmezler. (A seçeneği)
EĢ ürün eğrileri orijine dıĢbükeydirler. ( C seçeneği )
EĢ ürün eğrisinin eğimini marjinal teknik ikame oranı gösterir.
Marjinal Teknik Ġkame Oranı ( MRTS ); üretimde kullanılan
faktörlerden birinin miktarı arttırıldığında, aynı üretim düzeyini
koruyabilmek için, diğer üretim faktörünün ne kadar azaltılması
gerektiğini gösterir.
Not: D seçeneğindeki ifade kayıtsızlık eğrisini tanımlamaktadır. Diğer seçenekler özelliklerini belirtmiĢtir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
30. Kısa dönem maliyet kavramına iliĢkin aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Üretim sıfır iken oluĢan maliyetlerin toplamı sabit maliyeti ifade eder.
B) Üretim seviyesindeki artıĢla birlikte toplam maliyet eğrisi ile toplam değiĢken maliyet eğrisi birbirine
yakınlaĢır.
C) Toplam değiĢken maliyet eğrisi orijinden baĢlar.
D) Toplam değiĢken maliyetin artıĢ hızı üretim seviyesi ile birlikte değiĢiklik gösterir.
ÇÖZÜM:
Kısa Dönem Maliyet Analizi
Kısa dönemde üretim faktörlerinden biri (emek) değiĢken, diğerleri (sermaye) sabit girdi olarak kabul edilmektedir.
Toplam Sabit Maliyet (TFC), kısa dönemde üretim miktarından bağımsız olan, üretim sıfır iken dahi oluĢan maliyetlerin
toplamıdır. (A seçeneği)
Toplam DeğiĢken Maliyet (TVC), üretim miktarı sıfır iken sıfır olan üretim miktarındaki artıĢla birlikte ortaya çıkan maliyetlerin
toplamıdır. Üretim sıfır iken toplam değiĢken maliyet söz konusu olmadığı için, TVC eğrisi Ģekilde de görüldüğü gibi orijinden
baĢlar. (C seçeneği)
Toplam Maliyet (TC) = TFC + TVC
TVC eğrisi üretime bağlı olduğu için orijinden; TC eğrisi ise TC = TFC + TVC olduğu için TFC düzeyinden baĢlayarak üretim
arttıkça artar. TVC eğrisi TC eğrisini paralel olarak takip eder. TC ve TVC eğrileri arasındaki mesafe TFC‘yi göstermektedir ve
TFC sabit olduğu için bu mesafe değiĢmeyip sabit kalmaktadır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 19 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
31. Tek satıcılı arz eğrisine iliĢkin olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Arz eğrisi üzerindeki bütün noktalar her mal için pozitif eğimlidir.
B) Arz eğrisinin sola kayıĢı arzın azalıĢını, sağa kayıĢı ise arzın artıĢını gösterir.
C) Arz eğrisi üzerindeki bir noktanın esnekliğine nokta esnekliği adı verilir.
D) Doğrusal olmayan arz eğrisine bir noktada çizilen teğet orijinden geçiyorsa o noktanın esnekliği birdir.
ÇÖZÜM:
Fiyat yükseldikçe, üreticilerin daha fazla malı piyasaya sunmak istemeleri durumu arz kanunu ile ilgilidir. Arz kanununa göre,
fiyatlarla miktarlardaki değiĢme aynı yönlü olduğundan arz eğrisinin eğimi daima pozitiftir. Ancak tersine dönen emek arz
eğrisi arz kanununun istisnasını oluĢturmaktadır.
Tersine dönen emek arz eğrisi ücret arttıkça önce pozitif eğimli (Ġkame Etkisi > Gelir Etkisi) iken,
belirli bir ücret düzeyinden sonra negatif eğimli (Gelir Etkisi > Ġkame Etkisi) olmaktadır.
Tersine dönen emek arz eğrisi ile ilgili detaylı bilgi için 2003 / 43. Sorunun çözümüne bakınız.
Not: ‗‘Tek satıcılı arz eğrisi‘‘ ifadesi, bireysel ya da emek arz eğrisini ifade etmek için kullanılmıĢtır.
32. Tam rekabetçi bir firma ile monopolü karĢılaĢtıran aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Tam rekabetçi firmanın miktar eksenine paralel iken, monopolün talep eğrisi negatif eğimlidir.
B) Tam rekabetçi firmanın toplam hasılat eğrisi baĢlangıç noktasından çıkan bir doğru iken, monopolün
toplam hasılat eğrisi bir çan biçimindedir.
C) Kısa dönemde monopol ile tam rekabetçi firmanın maliyetleri arasında fark yoktur.
D) Tam rekabetçi firmanın marjinal hasılat eğrisi daima ortalama hasılat eğrisinin altında iken, monopolün
ortalama ve marjinal hasılat eğrileri çakıĢıktır.
ÇÖZÜM:
TAM REKABET PĠYASASI MONOPOL PĠYASASI (TEKEL)
VARSAYIMLAR VARSAYIMLAR
Atomisite koĢulu; Alıcı ve satıcılar piyasa fiyatını *Yakın ikamesi olmayan bir malın üretimi ya da satıĢı tek bir
firma tarafından yapılmaktadır.
etkileyemeyecek kadar çok sayıda olması.
Homojenlik koĢulu; Alıcı, satıcı ve piyasadaki mallar
*Piyasaya giriĢ engelleri mevcuttur.
birbirinin aynıdır.
Mobilite koĢulu; Piyasaya her türlü giriĢ ve çıkıĢ serbesttir.
- 20 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
( )
ÇÖZÜM:
Örümcek Ağı Teoremi: Tarımsal ürünlerde talep değiĢikliğine arzın uyabilmesi için bir üretim döneminin geçmesi gerekir.
Tarımsal ürünlerin piyasasında talep, içinde bulunulan dönemde geçerli olan fiyatın fonksiyonu (C seçeneği) iken, arz bir önceki
dönemin fiyatlarının fonksiyonudur. Üretici her yıl ne kadar üretim yapacağına geçen yılın fiyatlarına bakarak karar verir. Bu
da dalgalanmalara neden olur. Bunu açıklayan Ģekiller örümcek ağına benzer(Cobweb).
Arzın Eğimi =Talebin Eğimi >>> Sürekli Dalgalanma
34. Milli gelire ulaĢmak için aĢağıdakilerden hangisi safi milli hasıladan düĢülür?
A) Yurt dıĢından elde edilen mülkiyet gelirleri B) Dolaylı vergiler
C) Amortismanlar D) Sosyal sigorta kesenekleri
ÇÖZÜM:
Milli Gelir (MG): Bir ülkede belirli bir dönemde (genellikle bir yıl) üretilen nihai mal ve hizmetlerin net parasal değerine
(dolaylı vergiler çıkarıldıktan sonra) eĢittir.
Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH): Bir ülkenin vatandaĢları tarafından, belirli bir dönemde o ülkede veya diğer ülkelerde
üretilen nihai mal ve hizmetlerin parasal değerine eĢittir.
35. Para arzı tanımlamasında aĢağıdaki unsurlardan hangisi para tanımına dâhil değildir?
A) Vadesiz ticari mevduat B) Vadesiz mevduat sertifikası
C ) Merkez Bankasındaki vadesiz mevduat D) Vadeli tasarruf mevduatı
ÇÖZÜM:
Para arzı, bir ekonomide dönen toplam para miktarıdır. ekonomideki nakit para, vadesiz mevduat ve çeklerin toplamıdır.
Görüldüğü gibi vadeli mevduat para arzı tanımında yer almayıp, para arzı tanımında yer aldığından D seçeneği yanlıĢtır.
- 22 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
36. Keynesyen çözümlemede kullanılan teorik tüketim fonksiyonu esas olmak üzere
ise marjinal tüketim eğilimi nedir?
A) 0,50 B) 0,75 C) 0,25 D) 0,60
ÇÖZÜM:
Marjinal Tüketim Eğilimi (MPC, c ): Harcanabilir gelirde ( ) meydana gelen artıĢın tüketim harcamalarını (C ) ne kadar
arttırdığını gösterir.
37. Ödemeler Bilançosundaki Cari iĢlemler hesabının içindeki aĢağıdaki iĢlemlerden hangisi yer
almaz?
A) Yabancı ülke sakinlerine yapılan ticari bono ödemeleri
B) Yabancı ülke sakinlerine yapılan kar payı ödemeleri
C) YurtdıĢında yaĢayan iĢçilerimizin gönderdikleri paralar
D) Yabancı ülke sakinlerinin ülkemizde yaptıkları harcamalar
ÇÖZÜM:
Ödemeler dengesi dört ana hesaptan oluĢur.
*Cari ĠĢlemler Hesabı *Sermaye ve Finans Hesabı
*Resmi Rezervler Hesabı *Net Hata Noksan
a.Cari ĠĢlemler Hesabı: Cari iĢlemler hesabında, ülkenin diğer ülkelerle gerçekleĢtirdiği mal ve hizmet iĢlemleri yer alır.
Cari iĢlemler hesabı da dört hesaptan oluĢur.
1.DıĢ Ticaret Dengesi Hesabı: Bu hesapta diğer ülkelerle yapılan mal ihracat ve ithalatı takip edilir.
2.Hizmetler Dengesi Hesabı: Bu hesapta diğer ülkelerle yapılan hizmet ihracatı ve ithalatı takip edilir. Bu hesapta turizm,
taĢımacılık, navlun, uluslararası bankacılık ve sigortacılık ve inĢaat hizmetleri görünmeyen iĢlemler dengesi hesabına kaydedilir.
3.Mal ve Hizmet Yatırım Hesabı Dengesi: Faiz gelirleri ve giderleri, kar transferleri mal ve hizmet yatırım hesabı dengesini
oluĢturur.
4.KarĢılıksız Transferler Hesabı: KarĢılıksız transferle hesabında, hükümet hibeleri ve yurtdıĢındaki iĢçilerin döviz
transferleri yer alır. Bu hesapta yer alan kalemlere hiçbir ödemede bulunmak gerekmez.
Cari ĠĢlemler Hesabı Dengesi = DıĢ Ticaret Dengesi + Hizmetler Dengesi + Mal ve Hizmet Yatırım Hesabı Dengesi + KarĢılıksız Transferler
Cari iĢlemler hesabı dengesinin negatif olması, o ülkenin mal ve hizmet ihracatının mal ve hizmet ithalatından daha küçük
olduğu anlamına gelir ve cari iĢlemler hesabı açığı (cari açık) olarak tanımlanır.
Cari iĢlemler hesabı dengesinin pozitif olması, ülkenin mal ve hizmet ihracatının mal ve hizmet ithalatından daha büyük olduğu
anlamına gelir ve cari iĢlemler hesabı fazlası (cari fazla) olarak tanımlanır.
b.Sermaye ve Finans Hesabı: Ġkinci ana hesap olan sermaye ve finans hesabında, ülkenin dıĢ alemle gerçekleĢtirdiği varlık
iĢlemleri yer alır. Sermaye hesabında tahvil, hisse senedi, ev, arsa, gibi varlıkların alım satımı ile banka mevduat hesapları
kaydedilir.
Ülkenin tahvil, hisse senedi, ev, arsa gibi varlıkların yurtdıĢında satıĢından ve yurtdıĢında yerleĢik olanların ülkede açtırdıkları
banka mevduat hesaplarına para yatırmalarından o ülkeye sermaye girmiĢ olur.
Bir ülkede yerleĢik kiĢilerin yurtdıĢından tahvil, hisse senedi, ev, arsa gibi varlıklar satın almaları ve yabancı ülkelerde banka
mevduat hesapları açtırmaları sonucu ülkeden sermaye çıkıĢı olur.
- 23 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Sermaye ve Finans Hesabı Dengesi= Sermaye GiriĢi + Sermaye ÇıkıĢı
Sermaye ve finans hesabı dengesinin pozitif olması, sermeye giriĢinin sermaye çıkıĢından fazla olduğu anlamına gelir ve
sermaye ve finans hesabı fazlası (net sermaye giriĢi) olarak adlandırılır.
Sermaye ve finans hesabı dengesinin negatif olması, sermaye çıkıĢının sermaye giriĢinden daha fazla olduğu anlamına gelir ve
sermaye ve finans hesabı açığı (net sermaye çıkıĢı) olarak adlandırılır.
c.Net Hata ve Noksan Hesabı: YanlıĢ ya da eksik kayıtlar nedeniyle ödemeler dengesi kalemleri arasındaki tutarsızlığın
kaydedildiği hesaptır. Hem cari iĢlemler dengesi hesabında hem de finansman kapsamında değerlendirilecek bir hesaptır. Net
hata ve noksan kalemi artı olduğunda cari iĢlemler ya da sermaye ve finans hareketleri dengelerinde kapsanmayan bir
faaliyetten dolayı ülkeye döviz giriĢi olmuĢ demektir ya da döviz giriĢine (çıkıĢına) neden olan ve cari iĢlemler veya sermaye ve
finans hareketleri dengesinde kapsanan bir iĢlem eksik (fazla) olarak hesaba katılmıĢtır.
Net hata ve noksan kalemi eksi olduğunda cari iĢlemler ya da sermaye ve finans hareketleri dengelerinde kapsanmayan bir
kalem yoluyla ülkeden döviz çıkıĢı olmuĢ demektir ya da döviz çıkıĢına (giriĢine) neden olan ve cari iĢlemler veya sermaye
hareketleri dengesinde kapsanan bir iĢlem fazla (eksik) olarak hesaba katılmıĢ demektir.
d.Resmi Rezervler Hesabı: Resmi rezervler hesabı, hükümetin merkez bankası ve IMF nezdinde sahip olduğu döviz
rezervlerinde meydana gelen değiĢmeleri yansıtır. Döviz rezervlerinin artması ve azalması, resmi rezervler hesabı fazlası ve
resmi rezervler açığı olarak tanımlanır.
Açıklamalardan anlaĢılacağı üzere finansal varlıklara yapılan ödemeler (ticari bono ödemeleri gibi) cari iĢlemler hesabında değil,
sermaye hesabında yer almaktadır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Ġthalat kotaları, ithal edilecek mal miktarlarının üst sınırlarının hükümet tarafından miktar ya da değer olarak
belirlenmesidir.
Ülkenin dıĢa kapalı olması durumunda malın fiyatı fiyat P3 olacaktır. DıĢa açık bir ekonomide ise malın dünya fiyatı P1 iken talep
0L kadar olacak ve 0E kadar mal ülke içinde üretilecek, EL kadar mal ithal edilecektir.
Ülkenin ithalata MN kadar kota uygulaması durumunda, malın ülkeye giriĢ
fiyatı P2‘ ye yükselecek ( A seçeneği) ve ülkede 0F kadar mal üretilecek,
tüketim OK‘ ya gerileyecek ve kota kadar (FK) mal ithal edilecektir.
- 24 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
39. Ülkeler arasındaki dıĢ ticareti ve uzmanlaĢmayı ülkelerin sahip oldukları nispi faktör
zenginliklerine bağlayan teori veya yaklaĢım aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Heckscher – Ohlin Teorisi B) Cournot YaklaĢımı
C) Chamberlin YaklaĢımı D) KarĢılaĢtırmalı Üstünlükler Teorisi
ÇÖZÜM:"
Heckscher – Ohlin Teorisi (Faktör Donatım Teorisi):
Bir ülke hangi üretim faktörüne zengin olarak sahipse üretimi o faktörü yoğun biçimde kullanarak gerçekleĢtirdiği
mallarda karĢılaĢtırmalı üstünlük elde eder. (A seçeneği)
Cournot YaklaĢımı: Fransız matematikçi – iktisatçı Augustin Cournot‘ un düopol piyasasıyla ilgili çözümü, iĢletmelerin
birbirine egemen olmak yerine, her birinin kendisini rakibinin uydusu gibi görmesi ve böyle davranması varsayımına
dayanır.
Chamberlin YaklaĢımı: Oligopol piyasasında firmalar birbirlerine bağımlı olduklarının farkındadırlar ve tecrübelerinden
ders alırlar.
KarĢılaĢtırmalı Üstünlükler Teorisi: D. Ricardo‘ya göre bir ülke diğerine göre hangi malın üretiminde daha yüksek oranda
üstünlük sahibi ise o malın üretiminde uzmanlaĢır ve o malı ihraç eder, diğerini ithal eder.
40. AĢağıdakilerden hangisi gümrük birliğini serbest ticaret bölgesinden ayıran temel bir özelliktir?
A) Üye ülkeler arasında tarife ve kotaların kaldırılması
B) Üye ülkeler arasında üretim faktörlerinin serbest dolaĢımı
C) Üçüncü ülkelere karĢı ortak gümrük tarifesinin uygulanması
D) Hiçbiri
NOT: Ortak pazar aĢamasına ek olarak ekonomik birlik; ekonomik, parasal ve sosyal politikalar ile kurumların birleĢtirilmesi söz
konusudur. Özellikle tek para sistemi, merkez bankası ve birleĢtirilmiĢ mali sistem ile ortak dıĢ ticaret politikalarının
uyumlaĢtırılması iktisadi birliğin temelini oluĢturur.
Tabloda kırmızı boyalı özelliğimiz açıkça görülmektedir. (3. ülkelere karĢı ortak tarife ve korumacı önlemler)
- 25 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
41. Laffer eğrisi teorisine göre, maksimum vergi gelirini sağlayan vergi oranının %50 varsayımı altında; vergi
oranının %30‘a düĢürülmesi halinde önceki duruma göre vergi gelirlerinde meydana gelecek değiĢiklik hakkında
aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Vergi gelirleri değiĢmez B) Vergi gelirleri azalır
C) Vergi gelirleri artar D) Hiçbiri
ÇÖZÜM:
Laffer Eğrisi; vergi oranlarının belirli bir noktaya kadar yükselmesinden sonra
(optimal vergi oranı), daha fazla yükselen vergi oranlarının toplam vergi gelirini
düĢüreceğini açıklayan eğridir. Arthur Laffer tarafından geliĢtirilmiĢtir.
Laffer Eğrisi‘ne göre vergi oranı 0 ve 100 iken vergi hasılatı sıfırdır. Vergi oranı
artarken belli bir maksimum noktaya kadar (optimal vergi oranına kadar) vergi
hasılatı da artmakta ancak, bu nokta geçilirse vergi oranının artmasına rağmen
vergi hasılatı düĢmeye baĢlar.
Vergilemenin mali sınırı vergi oranının arttırılmasına rağmen vergi gelirlerinde bir
artıĢ olmadığı nokta Laffer Eğrisi‘nin tepe noktasıdır. Buna göre vergi geliri
açısından optimum seviye %50 olarak belirlenmektedir. Bu oran yükseldiğinde vergi
gelirleri tam tersi azalmaktadır.
A. Laffer, vergi oranlarını düĢürmenin istihdamı geniĢleteceğini devlet gelirlerini artıracağını ve bütçe açıklarını da
azaltacağını ileri sürmektedir.
ġekilde görüldüğü gibi vergi oranlarının %50‘den %30‘a düĢmesi durumunda vergi gelirleri azalacaktır.
A) B)
C) D)
ÇÖZÜM:
Esneklik formüllerinde miktardaki yüzde değiĢim ( % Q ) pay kısmında yer alacağından C ve D seçeneğindeki ifadeler
hatalıdır. B seçeneği talebin fiyat esnekliğini ( ), A seçeneği ise arz esnekliğini ( )göstermektedir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Tersine Dönen Emek Arz Eğrisi: Tersine dönen emek arz eğrisi, arz kanunun bir istisnasıdır. Tersine dönen emek arz eğrisi; pozitif
eğime sahipken, ikame etkisi gelir etkisinden büyük, negatif eğime sahipken, ikame etkisi gelir etkisinden küçük, dirsek yaptığı kısımda
ise, ikame etkisi gelir etkisine eĢittir.
ĠĢgücünün fiyatı (ücreti) arttığında gelir ve ikame etkileri meydana gelir.
Ücrette bir artıĢ meydana geldiğinde bireyin boĢ zamandan vazgeçerek daha çok
çalıĢmak istemesi ikame etkisi, boĢ zamanı tercih ederek daha az çalıĢmak
istemesi ise gelir etkisi ile ilgilidir.
Gelir etkisi daha az çalıĢmayı-üretmeyi teĢvik ederken, ikame etkisi daha çok
çalıĢmayı-üretmeyi teĢvik eder. Gelir ve ikame etkileri ters yönde hareket
ederler. (B seçeneği)
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 26 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
44. SatıĢ vergileri ile ilgili olarak aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) SatıĢ vergileri talep esnekliğine bağlı olarak tümüyle tüketicilere aktarılır.
B) SatıĢ vergileri gelire bağlı olarak tüketiciler ve satıcılar arasında paylaĢılır.
C) SatıĢ vergileri arz esnekliğine bağlı olarak satıcılar ve üreticiler arasında paylaĢılır.
D) SatıĢ vergileri arz ve talep esnekliğine bağlı olarak tüketiciler ve satıcılar arasında paylaĢılır.
ÇÖZÜM:
Vergi Yükü Kime Yüklenir?
Teorik ve pratik anlamda hangi tarafın esnekliği daha düĢük ise o taraf vergi yükünden daha fazla etkilenir.
Talebin esnek arzın ise inelastik olduğu durumda vergi yükünün çoğunu üreticiler yüklenir (öder). Tam tersine talebin inelastik
ve arzın esnek olduğu durumda ise vergi yükünün çoğunu tüketiciler öder.
45. Faiz oranları ve bono fiyatları ile ilgili olarak aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Faiz oranları ve tahvil fiyatları aynı yönde hareket eder.
B) Faiz oranları ve tahvil fiyatları ters yönde hareket eder.
C) Faiz oranları ve tahvil fiyatları birbirinden bağımsızdır.
D) Faiz oranları ve tahvil fiyatları hem aynı hem de ters yönde hareket eder.
ÇÖZÜM:
ġekilde de görüldüğü gibi faiz oranları ile tahvil fiyatları
arasında ters yönlü bir iliĢki vardır. Tahvil fiyatları artar ise
faiz oranları düĢer; tahvil fiyatları düĢer ise faiz oranları
yükselir.
46.Türk Ticaret Kanununa göre, tacirlerin ticari defterleri ile birlikte, iĢletmeleri ile ilgili iĢler
dolayısı ile aldığı belgeleri ve verdiği belgelerin suretlerini son kayıt veya belge tarihinden itibaren
saklama süresi kaç yıldır ?
A) 1 yıl
B) 5 yıl
C) 10 yıl
D) 20 yıl
ÇÖZÜM:
Türk Ticaret Kanunu‘nun 82.maddesine göre ticari defter ve belgelerin saklanma süresi 10 yıldır. Saklamaya baĢlama süresi son
kayıt iĢlemi ile baĢlar
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 27 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Soruda ilk olarak dikkat etmemiz gereken nokta tacir olmanın sonuçları arasında olmayan maddeyi sormuĢ olmasıdır. Öncelikle
tacir ne demektir? Tacir; kısaca ticaretle uğraĢan kiĢi demektir. Tacir gerçek veya tüzel kiĢilik olabilir.
Tacir olmak aĢağıdaki sonuçları doğurur.
-Tacir, ticari defter tutar.
-Ticaret siciline kayıtlı olmak zorundadır.
-Ticaret unvanı seçer ve kullanır.
-Tacir iflasa tabidir.
-Ticaret ve sanayi odalarına kayıt olur.
-Erdemli, basiretli ve güvenilir bir iĢ adamı gibi hareket etmek zorundadır.
-Ticari iĢ Karinesi.
-Tacir faiz ve ücret isteyebilir.
-Fatura ve teyit mektubu düzenler.
-Ticari örf ve adetlere uymak zorundadır.
Bu özelliklere bakıldığında B Ģıkkında bulunan ücret ve cezanın azaltılmasını istemek tacir olmanın sonuçlarından değildir .
48. Limited Ģirketler ile ilgili olarak aĢağıda yer alan ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Limited Ģirkette en az iki, en fazla elli ortak olabilir.
B) Limited Ģirket ortaklarının sermaye payları için hisse senedi çıkaramazlar.
C) Limited Ģirketler bankacılık ve sigortacılık yapabilirler.
D) Limited Ģirketin ortaklar genel kurulu Ģirketin en üst düzeyde ki karar organıdır.
ÇÖZÜM:
13.01.2011 tarihinde kabul edilip 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanuna göre sorumuzun cevabı iki
Ģıklıdır. Sınavın yapıldığı tarihte eski Ticaret kanunu geçerli olduğu için A Ģıkkı o zamana göre doğru sayılmıĢtır. Lakin son
düzenlemeler ile Limited Ģirketler A Ģıkkında verilenin aksine en az bir en fazla elli kiĢiden oluĢmaktadır. Ayrıca eski
Türk Ticaret Kanunu‘nda Limited Ģirketler Bankacılık ve sigortacılık yapamaz, hisse senedi çıkaramazlar denmesine
rağmen Yeni Türk Ticaret Kanuna göre Limited ġirketler aracılık maksadı ile sigortacılık faaliyeti yapabilirler. Eski
kanunun 503ncü maddesinin son fıkrasındaki Limited ġirketlerin sigortacılık yapamayacağı maddesi kaldırılmıĢtır.
C Ģıkkında ikisi bir arada verildiği için biz de Ģıkkı yanlıĢ kabul etmek zorundayız. Limited Ģirketin ortaklarından oluĢan
genel kurul en üst karar alma organıdır.
DOĞRU CEVAP A VE C SEÇENEĞĠDĠR.
49. Türk Ticaret Kanunu‘nda yer alan kıymetli evrakın unsurları ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden
hangisi yanlıĢtır?
A) Kıymetli evrak bir senettir.
B) Kıymetli evraka sadece paraya tahvili mümkün ve devredilebilen alacak hakları bağlanabilir.
C) Kıymetli evrak sayılan senetlerde senede bağlanan hak, senetten ayrı olarak dermeyan edilebilir.
D)Senede bağlanmıĢ hakkın da devri ancak senedin teslimi ile mümkündür.
ÇÖZÜM:
Türk Ticaret Kanunumuza göre kıymetli evrakların içerdikleri hak senetten ayrı olarak ileri sürülemez ve baĢkalarına
devredilemez. Kıymetli evraklar maddi unsur, gayri maddi unsur ve bu iki unsurun birleĢmesi ile öz bulur. Gelelim kıymetli
evrakın özelliklerine.
-Kıymetli evrakta soyutluluk(mücerretlik)ilkesi geçerlidir.
-Kıymetli evrakta hak ile senet arasında bir bağ mevcuttur.
-Kıymetli evrakın parasal bir değeri vardır ve borç senedi olarak düzenlenir.
-Kıymetli evrakın içinde dolaĢım kabiliyeti olan hak mevcuttur.
-Kıymetli evrak özel Ģekil Ģartına tabidir.
-Kıymetli evrakta mevcut olan hak ciro ve zilyetlik hakkı devri ile devrolur.
ÇÖZÜM:
Anonim ġirketlerde iĢletme konusunun gerçekleĢmesiyle ya da gerçekleĢmesinin imkânsız hale gelmesi durumunda, iĢletmenin
iflas kararı alması ile ya da sözleĢmede öngörülmüĢ bulunan bir sona erme nedeni gerçekleĢmiĢ ise anonim Ģirket sona erer.
C Ģıkkında verilen ortaklık esas sermayesinin yarısı oranında kayıp söz konusu olsa bile anonim Ģirket sona ermez.
Bu Ģıkların dıĢında kalan sona erme halleri ise Ģunlardır.
-Sürenin sona ermesine rağmen iĢlere fiilen devam etmek sureti ile belirsiz süreli hale gelmemek koĢulu ile esas sözleĢmede
öngörülen sürenin sona ermesi.
-Genel kurulun %75 çoğunluk ile aldığı karar ile.
-Kanunda öngörülen diğer hallerde
-Mahkeme kararı ile Ģirketin feshi ile(Belirli Ģartların oluĢması sonucu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı‘nın isteği ile )
51. AĢağıdakilerden hangisi çek, poliçe, bono gibi ticari senetlerin ortak özelliklerinden değildir?
A) Ticari senetlerde müteselsil sorumluluk esası geçerlidir.
B) Ticari senetler sadece ulusal bir nitelik taĢır.
C) Ticari senetlerde beyan ve imzalardan her biri bağımsızdır.
D) Ticari senetler Ģekle bağlıdır.
ÇÖZÜM:
Bono, poliçe ve çek gibi ticari senetler uluslararası nitelik taĢımakla beraber, kânunla düzenlenmiĢ Ģekil Ģartına tabidirler. Çek,
senet ve poliçede cirantalar(Emre yazılı bir ticari senedi ciro eden kimse) müteselsil sorumluluk sahibidir.
Sorumuzda B Ģıkkında ULUSAL nitelik ibaresi yanlıĢtır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM: Bir hizmetin kamuya yönelik olması kamu hizmeti sayılması için yeterlidir ibaresi yanlıĢtır.
Sorumuzu cevaplamadan öncelikle kamu hizmeti nedir onu öğrenelim. Kamuda bize yararı olan her Ģey kamu hizmetidir. Bunu
kim yapar, kim karar alır? Siyasi organlar tarafından kamu yararı olan her Ģey belirlenir, bir kamu kuruluĢu tarafından gözetim
ve denetimi ile ya kendisi ya da özel kesim tarafından yürütülen iĢlerdir.
Kamu hizmetinde dolaylı yol yoktur. Direk kamunun yararına olması gerekmektedir. Bir karar koyucu vasıtası ile kamu
hizmetleri belirlenir. Kamu hizmetleri milli savunma konusu düĢünüldüğünde ülkesel, otobüs ve su iĢletmesi olarak
düĢünüldüğünde yerel, ortaöğretim ve üniversite eğitimi olarak düĢünüldüğünde ise bölgesel kamu yararınadır. Kamu
hizmetleri kamu kurumları tarafından yapılmakla beraber onların denetiminde özel iĢ kolu ile de yapılabilir. Kamu hizmetleri
sürekli hizmetler olmasının yanında doğal afetler gibi durumlarda geçici kamu hizmetleri olarak da yürütülebilir. Kamu
hizmetlerinin kamu hizmeti sayılması için tekil olması gerekmez. Örneğin; Spor Bakanlığı‘nın olimpik yüzme havuzlarının yanında,
özel olimpik yüzme havuzları da bir kamu hizmetidir.
Ve en son olarak önemli bir nokta. Kamu hizmetlerinde illa ki kamu hukuku geçerli değildir. Özel hukuk içeren kamu
hizmetlerinde mevcuttur.
ÇÖZÜM:
Yönetsel iĢlevlerin özelliklerine kısaca değinelim. ĠĢlevin amacı, kamu yararını sağlamaktır. UlaĢmak istediği amaç yasama ve
yürütme organı tarafından belirlenir. ĠĢlevin konusu kamu hizmetidir. ĠĢlevler Hukuka dayanır. Yönetsel iĢlev ve bunu
sürdüren görevliler süreklilik arz eder. Yönetsel iĢlevler isteğe bağlı olmaksızın yönetsel kuruluĢlarca yürütülür. Yönetsel
iĢlevlerde devletin yaptığı tasarruflar nedeni ile oluĢan zararlar devlet tarafından karĢılanır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Ġlk olarak özel hukuk tanımı ile baĢlayalım. Özel hukuk, toplumun birbiri ile eĢit haklara sahip üyeleri arasındaki iliĢkileri
düzenleyen hukuk dalıdır.
Özel Hukuk dalları içinde MEDENĠ HUKUK (KiĢiler hukuk, aile hukuku, miras hukuku, eĢya hukuku),BORÇLAR HUKUKU,
TĠCARET HUKUKU(Ticari iĢletme Hukuku, ġirketler Hukuku, Kıy.Evr.Hukuku, Deniz Tic.Hukuku, Sigorta Hukuku) ve
DEVLETLER ÖZEL HUKUKU yer alır.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
55. Hak sahibine hakkın konusu olan eĢyayı kullanma, onun semerelerinden yararlanma yetkisini
veren hak tanımına aĢağıdakilerden hangisi uymaktadır?
A) Kaynak Hakkı
B) Üst Hakkı
C) Ġntifa Hakkı
D) Sükna Hakkı
ÇÖZÜM:
Sorumuzun cevabı Ġntifa Hakkıdır. Ġntifa hakkı kiĢinin bir mal üzerinde ömür boyu kullanma hakkına sahip olması demektir.
Ġntifa hakkı kiĢinin bir mala sahip olması ya da bir malın kiĢinin olması demek değildir.100 yıl ile sınırlıdır. Bu hak miras yolu
ile aktarılamaz ancak sözleĢmede aksi bir Ģart söz konusu değil ise bir baĢkasına devredilebilir.
56. Bir sözleĢmenin kanunun emrettiği hükümlere aykırı olarak kurulması veya sözleĢmenin konusunun
imkânsız, kamu düzenine veya ahlaka aykırı olması hallerinde, hukuki iĢlemi hiç yapılmamıĢ gibi
hükümsüz kılan yaptırıma ne denir?
A) Muvazaa
B) Gabin
C) Mutlak Butlan
D) Haksız Fiil
- 30 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Sorumuzun cevabı Mutlak Butlandır. Mutlak butlan nedir açıklayalım. Bir iĢlemin sosyal yaĢamda gerçekleĢtirilmiĢ olsa bile
ister yazılı ister sözlü olsun hukuki olarak geçersiz sayılması haline MUTLAK BUTLAN denir. ĠĢlem baĢından itibaren
geçersiz ve yok, yani kabul edilmemiĢ sayılır. Hâkim, olayın mutlak butlan ile sakat olduğunu gördüğümde re ‘sen olayı ele alıp
geçersiz sayabilme yetkisine sahiptir. Mutlak butlanda dikkat edilmesi gereken husus, bir iĢlem mutlak butlan ile sakat diye
eyleme konulamaz diye bir surum söz konusu değildir. Sakat yani aslen geçersiz bir iĢlem hukuki olarak sonuçları ortaya çıkana
kadar yasal süreciyle geçerliliğini korur. Sakat olduğunun iddia edilmesiyle ve karara bağlanması ile hiç yapılmamıĢ gibi kabul
edilir. Bir iki örnek verecek olursak;
-Akli dengesi bozuk birinin evlenmesi
-Evli birinin baĢka biri ile nikâh yapması
-Medeni kanunumuza göre erkeğin erkekle, kadının kadına evlenmesi
57. Hukuki iĢlemi doğurmaya yönelik irade açıklamasının oluĢması ya da açıklanması sırasında
istenmeden veya karĢı tarafın yahut üçüncü bir kiĢinin hareketi ile ortaya çıkan sakatlıklara ne
denir?
A) Gabin
B) Butlan
C) Haksız Fiil
D) Hiçbiri
ÇÖZÜM:
58. Ödünç verilen bir miktar paranın veya misli bir Ģeyin mülkiyetini ödünç alan kimseye devreden
sözleĢmeye ne denir?
A) Karz
B) Kefalet
C) Vekâlet
D) Alacağın Temliki
- 31 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Kısaca Karz; birinin diğerine kullanılmakta tükenen misli bir malı, daha sonra emsalini geri ödemek üzere vermesine denir.
Buna göre karz, altın, gümüĢ, para veya buğday, arpa gibi misli bir malın bir müddet sonra mislinin geri verilmesi üzere ödünç
olarak verilmesidir. Tam olarak karĢılamamakla birlikte aynı manayı ifade etmek üzere Türkçe‘ de ödünç ve borç kavramları da
kullanılmaktadır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
SEBEPSĠZ ZENGĠNLEġME: Sebepsiz zenginleĢme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın malvarlığının
çoğalması (zenginleĢmesi) demektir. Sebepsiz zenginleĢme nedeni ile bir davanın açılabilmesi için, bir iade borcunun doğması
için dört unsurun bulunması gerekir. Sebepsiz zenginleĢmeden söz edebilmek için, bir kimsenin mal varlığında bir
zenginleĢme(çoğalma) meydana gelmiĢ olmalıdır. FakirleĢme, bir kimsenin mal varlığındaki zenginleĢme, diğer kimsenin
malvarlığının aleyhine olarak gerçekleĢmeli yani bir kimsenin mal varlığı zenginleĢirken diğerinin mal varlığı o oranda
fakirleĢmiĢ olmalıdır. Ġlliyet bağı, bir kimsenin mal varlığında meydana gelen zenginleĢme ile diğerinin mal varlığında meydana
gelen fakirleĢme arasında illiyet bağı bulunmalıdır. ZenginleĢme ile fakirleĢme arasında neden–sonuç iliĢkisi bulunmalıdır. Haklı
bir sebebin bulunmaması, bir mal varlığında diğerinin aleyhine olarak meydana gelen zenginleĢmenin haklı bir sebebe
dayanmamasıdır. Eğer zenginleĢme geçerli olmayan, gerçekleĢmemiĢ olan, sona ermiĢ bulunan bir sebebe dayanmakta ise böyle
bir zenginleĢme sebepsiz zenginleĢmedir. Sebepsiz zenginleĢmeden doğan borç, geri verme (iade) borcudur. Geri verme
borcunun kapsamı, sebepsiz zenginleĢen kimsenin iyi niyetli olup-olmamasına göre değiĢir. Sebepsiz zenginleĢmede geri verme,
fakirleĢen tarafın zenginleĢen tarafa karĢı açacağı bir davayla sağlanır, bu davaya sebepsiz zenginleĢme davası denir. Bu dava
zarar görenin verdiğini geri istemeye hakkı olduğunu öğrendiği tarihten baĢlayarak iki yıl ve her halde bu hakkın doğduğu
tarihten baĢlayarak on yıl geçmekle zamanaĢımına uğrar.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
60. AĢağıdakilerden hangisi kusura dayalı haksız fiilin unsurlarından biri değildir?
A) Hukuka Aykırılık B) Zarar
C) Ġlliyet Bağı D) ZenginleĢme
ÇÖZÜM:
Haksız fiil, hukuk kurallarına aykırı olarak bir kiĢinin Ģahsına ve mal varlığına zarar veren fiillere denir. Haksız fiilin oluĢması
için;
-Hukuka Aykırılık
-Zarar
-Kusur
-Ġlliyet Bağı unsurları oluĢmuĢ olması gerekmektedir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
61. Borçlar kanuna göre genel zaman aĢım süresi kaç yıldır?
A) 1 Yıl B) 5 Yıl C) 10 Yıl D) 20 Yıl
ÇÖZÜM:
62. SözleĢmenin kurulması sırasında verilen ve taraflara sözleĢmeden rücu edebilme yetkisi tanımak
için kararlaĢtırılmıĢ tazminata ne denir?
A) Karz B) Pey Akçesi
C) Cezai ġart D) Cayma Akçesi
- 32 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Borçlar Kanunu‘nun 178.maddesine göre sözleĢme yapılır iken cayma akçesi belirlenmiĢ ise, taraflardan her biri cayma
yetkisine sahiptir. Bu durumda parayı veren taraf cayarsa verdiği parayı bırakır, almıĢ olan cayar ise aldığının iki katını geri
verir.
CAYMA AKÇESĠ: SözleĢmenin yapıldığı sırada verilen, sözleĢmeden cayabilmek için kararlaĢtırılmıĢ bir tazminattır. Cayma
akçesi kararlaĢtırılmıĢsa, taraflardan her biri sözleĢmeden caymaya yetkili sayılır. Akçeyi (parayı) vermiĢ olan cayarsa
verdiğini bırakır, almıĢ olan cayarsa aldığının iki katını geri verir. Cayma akçesi kararlaĢtırılan hallerde, sözleĢmede aksi
belirtilmedikçe, sözleĢmeden cayan taraftan cayma akçesinden baĢka bir tazminat istenemez. SözleĢme ifa edilirse cayma
akçesi geri verilir. PiĢmanlık akçesinin pey akçesinden farkı; Pey akçesinde tarafların cayma hakkı yoktur. PiĢmanlık akçesinde
cayan taratan bu paranın üzerinde bir tazminat alma imkânı yoktur. Bu yönüyle borçluyu ifaya zorlayan bir uygulamadır. Çünkü
caymak, tazminat ödemeyi gerektirmektedir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
63. Tarafların iradelerine uygun bir sözleĢmeyi iradelerine uygun olmayan zahiri bir sözleĢme
arkasına gizlemeleri ve zahiri sözleĢmenin aralarında hükümsüz olduğu hususunda anlaĢmaları halinde
ne tür bir muvazaa söz konusudur?
A) Adi Muvazaa B) Mutlak Muvazaa
C) Nisbi Muvazaa D) Hiçbiri
ÇÖZÜM:
Sorumuzun cevabına öncelikle Muvazaa konusunu açıklayarak baĢlayalım. Muvazaa, iki tarafın gerçekte yapmak istemedikleri
bir hukuki iĢlemi daha önceden anlaĢarak 3. KiĢileri aldatma amaçlı yapıyormuĢ gibi görünmektir. Bir nevi dalga dümen, alavere
dalavere iĢi ;)
Bu üçkâğıt iĢi iki türlü yapılır. Örneğin benim çok borcum var ve haciz gelecek. ArkadaĢım ile anlaĢarak tüm mal varlığımı onun
üstüne geçiren bir satım sözleĢmesi ile 3.kiĢiyi kandırmıĢ oluyorum. Aslında bu sözleĢmeyi usulünde yapma taraftarı değilim.
Bunun adına Mutlak Muvazaa diyoruz. Bir diğer çeĢidi ise aslında bir sözleĢme yapma taraftarıyız lakin bunu 3.kiĢilerden
çekindiğimiz için baĢka bir iĢlemin arkasına gizleme yoluna gidiyoruz. Bunun adına da Nispi Muvazaa diyoruz. Yani
sorumuzun cevabı da kendini bu tanımda buluyor.
64. Bir kimsenin istediğini saklı tutarak, istemediği bir husus ciddi bir niyet ile beyan etmesi haline
ne denir?
A) Latife Beyanı B) Zihni Kayıt C) Muvazaa D) Gabin
ÇÖZÜM:
Bu soruda iki Ģık arasında kafa karıĢabilir. Latife beyanı bir kimsenin karĢısındakinin alınmayacağını düĢünerek bir anlamda
samimiyetine inanarak ya da düĢüncesizlik yaparak ciddi olmadan abartılı söz ve davranıĢlarda bulunmasıdır. Buna halk dilinde
patavatsız insanda diyoruz Zihni Kayıt ise, isteyerek ve bilerek gerçek iradesinden farklı irade beyanında
bulunmasıdır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Öncelikle fesih nedir? Fesih karĢı tarafa bildirmek sureti ile tek taraflı olarak anlaĢmayı bozan ve bozucu yenilik doğuran
irade beyanıdır. Ġrade feshi ise kiĢinin beyanı ile iradesi arasında oluĢan uyumsuzluk sonucu ortaya çıkan istenmeyen durum,
sakatlıktır. Bu sebepten dolayı sözleĢme iptal edilir. Ġrade sakatlığı istenmeden meydana gelmiĢtir ve unsurları içinde Hile,
Hata ve Tehdit vardır.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 33 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
66.AĢağıdakilerden hangisi bir iĢletmenin belli bir dönemine ait büyük defter hesaplarının borçlu ve
alacaklı tutarlarına iliĢkin toplamları ile bunların bakiyelerini düzenli bir Ģekilde gösterir?
A) Kar-Zarar Cetveli B) Mizan
C) Nakit Akım Tablosu D) Envanter Cetveli
ÇÖZÜM:
Bir iĢletmenin belli bir dönemine ait büyük defter hesaplarının borçlu ve alacaklı tutarlarına iliĢkin toplamları ile bunların
bakiyelerini düzenli bir Ģekilde gösteren çizelgeye MĠZAN denir.
Kar-Zarar Cetveli: Bir iĢletmenin belirli bir muhasebe döneminde elde ettiği gelirler ile yaptığı giderler arasındaki net farkı
gösteren belgeye denir. (Tek düzene tabi olmayan basit iĢletmelerde kullanılır. (Ör: Bakkal) )
UYARI: Kar-zarar Cetvelinin, tek düzen muhasebe sisteminde karĢılığı, Gelir Tablosudur.
Nakit Akım Tablosu: Bir faaliyet dönemi içinde iĢletmede ortaya çıkan NAKĠT AKIġLARINI açıklamayı amaçlayan bir
tablodur. Bu tablo aracılığıyla iĢletmenin dönem içindeki nakit giriĢ ve çıkıĢlarını, kaynakları ve kullanım yerleri itibariyle
izlemek olanaklı olmaktadır.
Envanter Cetveli (Listesi): MUHASEBE DIġI ENVANTER sonucunda ortaya çıkan bilgilerin yazıldığı listedir.
Mizan: Yevmiye defterine kaydedilen bilgilerin, defteri kebire (Büyük deftere) doğru aktarılıp aktarılmadığını kontrol
etmeye yarayan çizelgelerdir. 3‘e ayrılır.
67.ĠĢletmenin varlıkları arasında yer alan, fakat mülkiyeti iĢletmeye ait olmayan değerlerin izlendiği
hesap hangisidir?
A) Tali Hesap B) Ana Hesap
C) Muavin Hesap D) Nazım Hesap
ÇÖZÜM:
Tali (Yardımcı-Muavin) Hesap: Büyük defterde yer alan bazı hesapların ayrıntısının ayrıca takip edilmesi bazı durumlarda
büyük bir önem kazanır. Örneğin: bir iĢletmenin kredili olarak mal sattığı yüzlerce müĢterisi olabilir. Büyük defterde TEK BĠR
MÜġTERĠ hesabı tutulup, yardımcı bir defterde müĢterilerden her biri için ayrı bir hesap açılır. Böylece müĢterilerden
alacaklar, büyük defterdeki ana hesapta toplam olarak, yardımcı hesaplarda da müĢteriler itibariyle ayrı ayrı takip edilebilir.
ÖRNEĞĠN: 120.01 Tuğrul Koçer Alıcılar Hs. , 120.02 Dursun Ali YavaĢ Alıcılar Hs.
Ana Hesap: 100 Kasa, 600 yurt içi satıĢlar gibi. (Yani Tek Düzen Hesap planında yer alan tüm hesaplar)
Nazım Hesap: NAZIM HESAPLAR: 9 NOLU HESAP GRUBU: ĠĢletme varlıkları arasında yer alan fakat mülkiyeti
***Hatırlatıcı nitelik taĢıyan hesaplardır. *** Nazım hesaplar yine nazım hesaplarla karĢılaĢtırılır. (kapatılır)
- 34 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
68.Bir iĢletmenin belli bir tarihte sahip olduğu varlıklar ile bu varlıkların sağlandığı kaynakları
gösteren mali tablo aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Öz Kaynak DeğiĢim Tablosu B) SatıĢların Maliyeti Tablosu
C) Bilanço D) Kar Dağıtım Tablosu
ÇÖZÜM: Kavramsal çerçevede bir soru olup, öncelikle Ģıkları açıklayarak çözüme baĢlayalım
Öz kaynaklar değiĢim tablosu: Bir iĢletmenin belli bir dönemde öz kaynak kalemlerinde meydana gelen değiĢiklikleri
gösterir. Bu tablo, özellikle sermaye iĢletmelerinde öz kaynak kalemlerinde meydana gelen değiĢmeleri toplu olarak
SatıĢların Maliyeti Tablosu: ĠĢletmelerin dönem içindeki stok hareketlerini, üretim maliyetlerini, satılan mamul
maliyetlerini, satılan hizmet maliyetlerini gösterir. Bilindiği gibi gelir tablosunda SATIġLARIN MALĠYETĠ bölümü
bulunmaktadır. Buradaki satıĢların maliyeti ayrı bir tablo Ģeklinde düzenlenerek ve hesaplanarak gelir tablosuna ek
ÇOK ÖNEMLĠ BĠR UYARI: SatıĢların maliyeti tablosunu, ĠĢletmelerin dönem içindeki stok hareketleri, üretim maliyetleri,
ÇOĞU ARKADAġIMIZ BUNU SADECE SATILAN TĠCARĠ MAL (MAMUL) MALĠYETĠ OLARAK ALIYOR BU YANLIġ!!!
KAR – DAĞITIM TABLOSU: dönem kârını (zararını) ödenecek vergiler, dağıtılacak kâr ve yedek akçeler olarak nasıl
BĠLANÇO: Bir Ģirketin tüm varlıklarını, borçlarını ve sermayesini gösteren ve Ģirketin belli bir andaki fotoğrafı niteliğinde
NOT: BĠLANÇODA GELĠR GĠDER (GELĠR TABLOSU) HESAPLARI, MALĠYET (7LĠ HESAPLAR) YER ALMAZ.
69.Bir yıldan fazla kullanma süresine sahip olup da iĢletmeler tarafından faaliyetlerinin
yürütülmesinde sürekli olarak kullanılan maddi ve maddi olmayan aktif değerlere ne ad verilir?
A) Stok B) Duran Varlıklar
C) Dönen Varlıklar D) Kısa Vadeli Yabancı Kaynak
ÇÖZÜM:
Dönen Varlıklar: Bir faaliyet dönemi içinde tüketilmesi düĢünülen varlıklardır. 12 Aydan AZ.
Duran Varlıklar: Bir yıldan fazla kullanma süresine sahip olup da iĢletmeler tarafından faaliyetlerinin
yürütülmesinde sürekli olarak kullanılan maddi ve maddi olmayan aktif değerlere denir. 12 AYDAN FAZLA,
Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar: Bir faaliyet dönemi içinden ödenmesi düĢünülen borçlardır. 12Aydan AZ
Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar: 12 Aydan FAZLA süre sonra ödenmesi düĢünülen borçlardır.
Öz Kaynaklar: ĠĢletme sahip ya da sahiplerinin iĢletme üzerindeki haklarının gösterildiği hesap grubu
- 35 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
70.Bir iĢletme, alıĢ maliyeti 4.000.000 TL olan bir taĢıt aracını 2.000.000 TL peĢin ve geri kalanı da
alıcının ciro ettiği bir poliçe karĢılığında olmak üzere 6.000.000 TL‘ye satmıĢtır. SatıĢ anında taĢıt
aracına iliĢkin birikmiĢ amortisman tutarı 1.000.000 TL‘dir.
ĠĢletmenin bu iĢlem sonucu yapacağı yevmiye kaydı kar-zarar hesabına iliĢkin kayıt aĢağıdakilerden
hangisidir?
A) Borçlu kayıt – 2.000.000 B) Alacaklı kayıt – 3.000.000
C) Alacaklı kayıt – 2.000.000 D) Borçlu kayıt – 3.000.000
NOT: ĠġLETMENĠN AKTĠFĠNE KAYITLI MADDĠ DURAN VARLIK SATILDIĞINDA, SATIġ BEDELĠ DURAN VARLIĞIN
NET DEĞERĠNDEN BÜYÜKSE 679 DĠĞER OLAĞANDIġI GELĠR VE KARLAR HESABININ ALACAĞINA KAYDEDĠLĠR.
DURAN VARLIĞIN NET DEĞERĠ = ALIġ BEDELĠ – BĠRĠKMĠġ AMORTĠSMAN – HURDA DEĞERĠ
71. Bir iĢletmenin 2002 yılı mal alıĢ ve satıĢlarına iliĢkin bilgiler aĢağıdaki gibidir:
Brüt satıĢlar 1.000.000.- Dönem sonu stoku 300.000.-
Dönem baĢı stoku 250.000.- Mal alıĢları 500.000.-
ĠĢletmenin brüt satıĢ karı aĢağıdakilerden hangisidir?
A) 550.000.- B) 350.000.- C) 650.000.- D) 800.000.-
ÇÖZÜM: Kâr marjı verilmediği için iĢletme stoklarını aralıklı envanter yöntemine göre izlemektedir.
Bu bilgiyi bizim bilmemiz gerekiyor. (ÖNEMLĠ!!!)
ÇÖZÜM:
TĠCARĠ MALI SATIN ALAN KĠġĠNĠN KAYDI TĠCARĠ MALI SATANIN YAPACAĞI KAYIT
---------------/----------------------- --------------/------------------------ -------
153 TĠCARĠ MALLAR 10.000.000 100 KASA 4.000.000
100 KASA 4.000.000 120 ALICILAR 6.000.000
320 SATICILAR 6.000.000 600 YURT ĠÇĠ SATIġLAR 10.000.000
--------------/------------------------ --------------/-------------------------------
ALICILAR HS >>>>> VADELĠ MAL SATARSAK ANAHTAR KELĠME: (BĠZDEN TĠCARĠ MAL ALDILAR)
SATICILAR HS. >>>>> VADELĠ MAL ALIRSAK ANAHTAR KELĠME: (BĠZE TĠCARĠ MAL SATTILAR)
73.(X) iĢletmesi (Y) bankasında 15.000.000 TL tutarında bir vadesiz mevduat hesabı açarak bu
bedeli banka hesabına yatırmıĢtır. Bu iĢlemin yevmiye kaydı hangisidir?
ÇÖZÜM:
NOT: ArkadaĢlar dikkat ediyoruz, vadeli ya da vadesiz mevduat hiç fark etmez buradan anlayacağımız bizim
102 BANKALAR hesabıdır. Alıcılar ve Satıcılar hesabı olan Ģıklar ĢaĢırtmak amacıyla koyulmuĢtur.
BURADAN HAREKETLE, bankaya para yatırdığımız için bankalar hesabında artıĢ olacak (Borlandırılacak)
Kasadan para çıkıĢı olacağı için kasa hesabında bir azalma meydana gelecektir. (Alacaklandırılacak)
Kasa 2.000.000
Kasa 3.000.000
ÇÖZÜM: KASA BORÇ KALANI =BORÇ TOPLAM – ALACAK TOPLAM = 20M – 12M = 8 MĠLYON
75.(X) iĢletmesi müĢterisi (Y)‘den 20.000.000 TL‘lik alacağına karĢılık aynı miktarda senet almıĢtır.
Bu iĢleme ait kayıt aĢağıdakilerden hangisidir ?
- 38 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: Soruyu çözmeden önce bir iki önemli hususa değinmekte fayda var.
ALICILAR HESABININ AKLIMIZA GELECEĞĠ YERLER SATICILAR HESABININ AKLIMIZA GELECEĞĠ YERLER
Yukarıda da belirtildiği gibi iĢletme alacağına karĢılık SENET ALMIġ ise ---------/-------------------
---------/-------------------
ÇÖZÜM:
---------------/----------------------- ----------------/-------------------
100 KASA XX
501 ÖDENMEMĠġ SERMAYE HS XX
102 BANKA XX
500 SERMAYE HS XX 153 TĠCARĠ MALLAR XX
501 ÖDENMEMĠġ SERMAYE XX
---------------/-----------------------
----------------/--------------------
------------/--------------------------- ------------/---------------------------
264 ÖZEL MALĠYETLER 3.000.000 252 BĠNALAR 3.000.000
100 KASA 3.000.000 100 KASA 3.000.000
------------/--------------------------- ------------/---------------------------
79.Bir iĢletmenin satıĢları 45.000.000 TL, genel giderleri 4.000.000 TL, olağandıĢı gelirleri
6.000.000 TL, satılan malın maliyeti 20.000.000 TL ise bu iĢletmenin net karı ne kadardır?
A) 35.000.000 B) 27.000.000 C) 25.000.000 D) 20.000.000
ÇÖZÜM: Gelir tablosu bilgimizi ölçmeye yarayan bir soruyla karĢı karĢıyayız.
A-BRÜT SATIġLAR 45.000.000
B-SATIġ ĠNDĠRĠMLERĠ(-) 0
C-NET SATIġLAR 45.000.000 >>> (45.000.000 – 0 )
D-SATIġLARIN MALĠYETĠ(-) (20.000.000)
BRÜT SATIġ KÂRI 25.000.000 >>> (45.000.000 - 25.000.000)
E-FAALĠYET GĠDERLERĠ(-) (4.000.000) (GENEL YÖNETĠM, FĠNANSMAN ,AR-GE)
FAALĠYET GĠDERLERĠDĠR.
FAALĠYET KÂRI 21.000.000 >>> (25.000.000 – 4.000.000 )
I-OLAĞAN DIġI GELĠR VE KÂRLAR 6.000.000
J-OLAĞAN DIġI GĠDER VE ZARARLAR (-) 0
DÖNEM KÂRI V YA ZARARI 27.000.000 >>>>>>> (21.000.000 + 6.000.000)
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
80.
GeçmiĢ Yıllar Karı Hs. 25.000.000
Yasal Yedekler Hs. 25.000.000
- 40 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
17-NİSAN-2004
1. Üretim faaliyetlerine katılım sonucu oluĢan gelirleri vergiye tabi gelir olarak kabul eden teori
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Mali Gelir Teorisi B) Safi ArtıĢ Teorisi C)Kaynak Teorisi D) Safi AzalıĢ Teorisi
ÇÖZÜM:
GELĠR TEORĠLERĠ:
A)KAYNAK TEORĠSĠ: Üretim kaynaklarının (emek ,sermaye, doğal kaynaklar, teĢebbüs) Sürekli Olarak Üretim Sürecine
sokulması sonucu elde edilen gelirlerdir.
Bu teoriye göre Gelir Vergisi Kanunu‘nda sayılan ticari, zirai, serbest meslek kazancı, menkul sermaye iradı, gayrimenkul
sermaye iradı, ücret gelirleri ve öz tüketim kaynak teorisine göre GELĠR sayılmıĢtır.
B)NET ARTIġ (MALĠ – SAFĠ ARTIġ) TEORĠSĠ: KiĢilerin sahip olduğu değerlerde artıĢ yaratan her türlü fazlalıklardır.
MĠRAS,BAĞIġ,YARDIM,PĠYANGO ĠKRAMĠYESĠ,KUMAR KAZANCI NET ARTIġ TEORĠSĠne göre GELĠR SAYILMIġtır.
GELĠR = Dönem içi Tüketim + (Dönem Sonu Servet Değeri – Dönem BaĢı Servet Değeri)
NOT:
KAYNAK TEORĠSĠNE GÖRE ―DĠĞER KAZANÇ VE ĠRATLAR‖ GELĠR OLARAK KABUL EDĠLMEZ.
SAFĠ ARTIġ TEORĠSĠNE GÖRE ―DĠĞER KAZANÇ VE ĠRATLAR‖ GELĠR OLARAK KABUL EDĠLĠR.
2. AĢağıdaki terimlerden hangisi verginin ödenmesi gereken aĢamaya gelmesi halini ifade eder?
VERGĠNĠN TARHI: Vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanması.
VERGĠNĠN TAHSĠLĠ: Verginin kanuna uygun surette ilgili vergi dairesine ödenmesidir.
VERGĠLENDĠRME SÜRECĠ
TARH TEBLĠG TAHAKKUK TAHSĠL
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 41 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
VERGĠ YARGISI:Mükelleflerle vergi idareleri arasında ortaya çıkacak uyuĢmazlıkların idari yollarlasonuçlandırılması her
zaman mümkün olmayabilir. Ġdari mekanizmalardan sonuç alınamayan durumlarda yargısal çözüm yolları devreye girmektedir.
Türkiye‘de Vergi Yargısı bağımsız bir yargı kolu olamayıp Ġdari yargı içinde yer almaktadır.
4.Lüks tüketim mallarının yüksek oranda vergilendirmesi, aĢağıdaki ilkelerinden hangisinin bir
sonucudur?
A) Genellik ilkesi B) Yatay adalet ilkesi C) Dikey adalet ilkesi D) Belirlilik ilkesi
ÇÖZÜM:
En genel anlamıyla Vergilemede Adalet, vergi yükünün toplumca uygun ve kabul edilebilir biçimde dağılımını ifade eder.
Adaletli bir vergi veya vergi sistemi hem yatay hem de dikey adalete uygun olmalıdır.
BENZER DURUMDA OLAN KĠġĠLERĠN EġĠT ĠġLEME TABĠ TUTULMASI YATAY ADALET (EġĠTLĠK),
BENZER DURUMDA OLMAYAN, FARKLI KOġULLAR ALTINDAKĠ KĠġĠLERE FARKLILIKLARI ÖLÇÜSÜNDE ĠġLEM
YAPILMASI ĠSE DĠKEY ADALET (EġĠTLĠK)TĠR. >>>> (Daha Zengin Olan Fakire Göre Daha Çok Vergi Öder.)
5. Vergileme kapsamında olduğu halde, belli bir mükellef grubunun vergi dıĢı bırakılmasına ne ad
verilir?
A) Ġstisna
B) Muafiyet
C)Terkin
D) Dar Mükellefiyet
ÇÖZÜM:
VERGĠ HARCAMASI: Devletin, ekonomik, mali ve sosyal amaçlarla tahsil edeceği vergilerden kısmen veya tamamen;
geçici veya süresiz feragat etmesidir. >>> (MUAFĠYET – ĠSTĠSNA - ĠNDĠRĠM Ģeklinde olur.)
MUAFIYET – ĠSTĠSNA
Vergilendirilmesi gereken KĠġĠNĠN vergi dıĢı bırakılmasına MUAFĠYET. (Sübjektif)
Vergilendirilmesi gereken KONUNUN vergi dıĢı bırakılmasına ĠSTĠSNA denir. (Objektiftir)
DAR MÜKELLEFĠYET
Ġkametgâhı Türkiye‘de bulunmayanlar ile bir takvim yılında 6 aydan fazla Türkiye‘de oturmayanlar dar mükelleftir.
Dar mükellefler sadece Türkiye‘de elde ettikleri kazançlardan vergilendirilirler.
TERKĠN: Vergi borcu veya cezasının kısmen veya tamamen silinmesidir.
ÇÖZÜM:
VERGĠNĠN KONUSU: Verginin ÜZERĠNE KONU OLDUĞU, doğrudan ya da dolaylı olarak kaynağı oluĢturan iktisadi unsurdur.
VERGĠYĠ DOĞURAN OLAY: Vergi kanunlarının VERGĠNĠN DOĞUMUNU BAĞLADIKLARI bir olayın gerçekleĢmesi veya
VERGĠNĠN MATRAHI: Verginin üzerinden hesaplandığı PARASAL TUTAR (Ad valorem) veya FĠZĠKĠ UNSUR Spesifik
7. AĢağıdaki kavramlardan hangisi, verginin nihai olarak kanuni veya gerçek ödeyiciler üzerinde
olmasını ifade eder?
A) Verginin YerleĢmesi
B) Verginin Ödenmesi
C) Verginin Yayılması
D) Verginin Kapitalizasyonu
ÇÖZÜM:
YANSIMA SÜREÇLERĠ
Ödeme: Ġlk aĢama verginin herhangi bir Ģekilde ödenmesiyle baĢlar.
Vurgu: Vergi ödendikten sonra vergi mükellefinin vergi ödenmesinden dolayı üzerinde hissettiği PSĠKOLOJĠK BASKIdır.
Aktarma: Üzerine vergi yükünün devredildiği kiĢi yine fiyat mekanizması aracılığı ile bu yükü baĢkalarına, onlar da
diğerlerine parça parça devretme yönüne gitmeleriyle oluĢan aĢamalardır.
YerleĢme: Fiili ve son olarak, diğer bir birey üzerine yeni transfer ümidi bulunmaksızın,―vergi yükü" son mükellefte kaldı
VERGĠNĠN KAPĠTALĠZASYONU: Bir malın üzerine konulan verginin kaldırılması nedeniyle o malın değerinin artmasına denir.
8. Artan oranlı vergilerde, dilimlere göre matrah büyüdükçe vergi miktarında meydana gelecek
artıĢın matrahtaki artıĢ miktarına oranına ne denir?
A) Artma oranı
B) Marjinal oran
C) Ortalama oran
D) Yükseklik farkı
ÇÖZÜM:
MARJĠNAL VERGĠ ORANI: Vergi miktarındaki artıĢın, Matrahtaki artıĢ miktarına oranına Marjinal Vergi oranı denir.
ORTALAMA VERGĠ ORANI: Toplam vergi gelirinin, vergilendirilebilir gelire (Matraha) oranıdır.
YÜKSEKLĠK FARKI: Bir vergi tarifesindeki en yüksek oranla en düĢük oran arasındaki farkı ifade eder.
UZUNLUK FARKI: Artan oranlı vergilerde, tarifedeki en düĢük ve en yüksek matrahlar arasındaki farktır.
- 43 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
9. AĢağıdakilerden hangisi gelir tahminlerinde kullanılan otomatik usullerden değildir?
A) Ortalama usulü
B) Ortalama artıĢlara göre artırma usulü
C) Bir önceki yıl usulü
D) Doğrudan doğruya takdir usulü
ÇÖZÜM:
BÜTÇE GELĠRLERĠNĠN TAHMĠNĠNDE ĠKĠ YÖNTEM KULLANILIR:
OTOMATĠK YÖNTEMLER: Uygulanması biten son bir ya da birkaç yılın kesinleĢen rakamları yeni yılın tahmini olarak kabul edilir
Birinci Yöntem: Bir önceki yılın kesinleĢmiĢ gelir rakamlarının gelecek yılın gelir tahmini olarak
Ġkinci Yöntem: KesinleĢmiĢ olan son birkaç yılın ortala gelir artıĢlarına son yılın kesin gelir rakamları ilave edilerek
Üçüncü Yöntem: Son birkaç yılın kesinleĢmiĢ gelir rakamları ortalamasına göre gerçekleĢtirilebilir.
DOĞRUDAN DOĞRUYA TAHMĠN YÖNTEMĠ: Otomatik yöntemlerin aksine tahminlerin yapılmasında geçmiĢ
dönemlerdeki uygulamalardan faydalanılmakla beraber bunlara BAĞLI KALINMAKSIZIN; konjonktürdeki değiĢmeler
değerlendirilerek gelir bütçesi tahminleri yapılır.
10. Tüm devlet gelirlerinin bir araya toplanıp birleĢtirilmesini ve devletin tüm masraflarına karĢılık
bulmasını, belli bir gelir kaynağının belli bir hizmetin yürütülmesi için ayrılmaması gerektiğini iĢaret
eden bütçe ilkesi hangisidir?
A) Genellik Ġlkesi
B) Birlik Ġlkesi
C)Adem-Ġ Tahsis Ġlkesi
D) Gayrisafilik Ġlkesi
ÇÖZÜM:
GENELLĠK ĠLKESĠ BĠRLĠK ĠLKESĠ
Bütçede yer alacak tüm gelir ve giderlerinin bütçede bir arada görülmesini
ifade eder. Bütçe gelir ve giderlerinin TEK BĠR
BÜTÇEDE toplanmasını ifade eder.
Döner sermayeli iĢletme bütçeleri, Ģartlı bağıĢ ve yardımlar, katma
bütçeler, fon uygulamaları, bu ilkeden sapma gösterir.
11. Matrahın adet, ağırlık, uzunluk gibi ölçüler olarak ifade edildiği vergiler aĢağıdakilerden
hangisidir?
A) Spesifik Vergiler
B) Düz Oranlı Vergiler
C) Tersine Artan Oranlı Vergiler
D) Ad Valorem Vergiler
- 44 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
AD VALOREM VERGĠLER (PARASAL-EKONOMĠK) SPESĠFĠK VERGĠLER (ÖLÇÜ-ADET-KG VS)
- MATRAH DEĞERLERĠ ÜZERĠNDEN hesaplanan vergiler ise -Vergi borcunun ağırlık, hacim, uzunluk gibi ölçüler
AD VALOREM VERGĠLERdir. üzerinden hesaplanarak alınan VERGĠLERdir.
ÖR: Katma Değer Vergisi verilebilir. ÖR: Motorlu TaĢıtlar Vergisi EN GÜZEL örnektir.
Fiyat değiĢmelerinde, konulan verginin nisbi ağırlığının sürekli değiĢmesi, spesifik vergilerin fiyat hareketlerini izlemede
YETERSĠZ KALMASI ve spesifik tarifelerin gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi gibi belli vergi türlerine
uygulama imkanının olmaması nedeniyle günümüzde spesifik tarifelerin uygulandığı vergilerin sayısı oldukça azalmıĢtır.
DÜZ ORANLI VERGĠLER (FLAT TAX) - SABĠT ORANLI VERGĠLER‖ VEYA ―TEK ORANLI VERGĠLER
Vergi matrahı NE OLURSA OLSUN TEK BĠR VERGĠ ORANININ bir defaya mahsus uygulanmasını içeren vergidir.
ÖR: KURUMLAR VERGĠSĠ >>> %20.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
12. ġahsi gelir vergisinin ekonomik stabilizatör olmasını sağlayan özelliği aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Cebre dayalı olarak alınması B) Gelir akımına bağlı olması
C) Vergi tarifesinin dik müterakki olması D) Verginin kaynakla kesilmesi
ÇÖZÜM:
ġAHSĠ GELĠR VERGĠSĠNĠN OTOMATĠK STABĠLAZÖR OLMASINDA
- KĠġĠSEL GELĠR VERGĠSĠNĠN GENEL OLMALIDIR.
- DĠK (ARTAN) ORANLI TARĠFE YAPISINA SAHĠP OLMALIDIR.
- VERGĠ KAYBI AZ OLMALIDIR.
- VERGĠNĠN STOPAJ USULÜNE GÖRE TAHSĠL EDĠLMELĠDĠR.
- GELĠR DAĞILIMI ÇARPIK OLMALIDIR. (HERKESTE EġĠT OLURSA ETKĠSĠ AZ OLUR)
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
13. Enflasyonist dönemlerde gecikmeksizin ekonomideki likidite fazlasını eritmek için baĢvurulabilecek vergi
türü aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Geçici Vergi B) Gelir Vergisi C) Kurumlar Vergisi D) Veraset Ve Ġntikal Vergisi
ÇÖZÜM: GELĠR VERGĠSĠ: Gelir üzerinden verilen bir vergidir. Gerçek kiĢilerin gelirleri gelir vergisine tâbidir. % 15
Gelir bir gerçek kiĢinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.
-ARTAN ORANLI GELĠR VERGĠSĠ enflasyonu önlemede kullanılan EN ETKĠN VERGĠ türüdür.
-Artan oranlı gelir vergisinin enflasyonla mücadelede etkin olmasının sebebi ENFLASYON DÖNEMLERĠNDE yüksek gelir
elde edenlerin daha büyük bir oran ile vergilendirilerek talebi düĢürme etkisinin olmasıdır. (LĠKĠDĠTEYĠ ERĠTELĠM)
-Kaynaktan kesme ve peĢin vergi uygulamaları ile de ANTĠ ENFLASYONĠST GÜCÜ ARTMAKTADIR.
KURUMLAR VERGĠSĠ
Kurumlar Vergisi, kurum kazançları üzerinden alınan bir vergi türüdür. Kurum kazancı, gelir vergisinin konusuna giren
gelir unsurlarından oluĢur. Kurumlar vergisi, kurum kazancı üzerinden % 20 oranında alınır.
-Kurumlar vergisi gelir vergisine kıyasla konjonktüre uyma ve olumlu sonuç verme imkanı DAHA DÜġÜKTÜR.
-Çünkü bu vergi genelde DÜZ ORANLIdır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 45 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
14. Deflasyonla mücadelede toplam talebi aĢağıdakilerden hangisi diğerlerine göre daha fazla
artırır?
A) Vergi indirimleri B) Transfer harcamaları
C) Aynı miktarda kamu harcaması yapmak üzere vergi artıĢı D) Kamu tüketim harcamaları
ÇÖZÜM:
DEFLASYON: Genel fiyat düzeyleri düĢerken ulusal gelir, üretim ve istihdamın da düĢmesidir.
15. Açık bütçe veren bir ekonomide, aĢağıdakilerden hangisi anti enflasyonist bir bütçe politikası
örneği oluĢturmaz?
A) Bütçe giderleri ve gelirlerini azaltarak daha küçük denk bir bütçe oluĢturmak.
B) Bütçe gelirlerini artırmadan sadece bütçe giderlerini azaltmak.
C) Bütçe gelirlerini ve giderlerini denk bütçe oluĢturacak Ģekilde büyütmek
D) Bütçe giderlerini artırmadan bütçe gelirlerini artırmak.
ÇÖZÜM:
BÜTÇE AÇIĞI: Bütçe giderlerinin gelirlerinden büyük olması durumu.
Açık bütçe uygulaması ekonomide geniĢletici etkiler oluĢturacağından enflasyonist sonuçlar doğurmaktadır.
ġĠMDĠKĠ AMACIMIZ >>> BÜTÇE FAZLASI OLUġTURMAKTIR. (ANTĠ ENFLASYONĠST -ENFLASYON KARġITI- )
16. Enflasyonla mücadelede bankalar yerine doğrudan Ģahıslardan borçlanma yolunun tercih
edilmesinin nedeni aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Bankaların devlete borç vermek istememeleri. B) Özel tüketim harcamalarının kısılması.
C) Toplam arzın artırılması. D) Para arzının geniĢletilmesi
ÇÖZÜM: 14. Sorumuzdaki çözümü daha iyi anlamamızı sağlayacak tarzda bir soru. Deflasyonda ne yapıyorduk ekonomi
canlansın diye tüketim harcamalarını arttırıyorduk. (En sağlam ve etkili yol buydu).
Enflasyonda ise bankalardan borçlanmak yerine ġAHISLARIN TERCĠH EDĠLMESĠ Özel tüketim harcamalarının
kısılması dır.
(Ġnsanlarda para çok var, deli gibi para harcıyorlar fazlalıkları alalım ki harcamasınlar.)
Neden bankalardan almıyoruz, bankalardan alırsak bankalar KAYDĠ PARA yaratarak ekonomiyi daha da sıkıntıya sokabilir
(Amacımız ekonomiyi fazlalıklardan kurtararak dengeye getirmek.)
KAYDĠ PARA ( MEVDUAT PARASI): Temel olarak BANKALAR tarafından yaratılan paraya denmektedir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 46 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
17. AĢağıdakilerden hangisi telafi edici maliye politikası araçlarından değildir?
A) Bankalardan borçlanmak suretiyle kamu tüketim harcamalarını artırmak.
B) Vergileri artırmak suretiyle kamu harcamalarını artırmak.
C) Merkez Bankasından borçlanmak suretiyle kamu yatırım harcamalarını artırmak.
D) Vergi indirimlerine gitmek suretiyle özel harcamaların artmasını sağlamak.
ÇÖZÜM:
TELAFĠ EDĠCĠ MALĠYE (BÜTÇE) POLĠTĠKASI:
Toplam talep unsurlarında azalma var ise (ekonomide daralma ya da kriz var ise) kamu harcamaları arttırılabilir.
Üretim, Talepte meydana gelen artıĢlara ayak uyduramaması sonucunda enflasyonist bir durum oluĢmuĢsa, kamu
harcamaları kısılabilir.
TELAFĠ EDĠCĠ MALĠYE POLĠTĠKALARI ĠLE SAĞLANAN GENĠġLEME TOPLAM TALEBĠ ĠKĠ ġEKĠLDE ARTTIRIR.
1-Vergilerin azaltılması ve transfer ödemelerinin arttırılması harcanabilir geliri arttırmak yoluyla toplam talebi arttıracaktır.
2-Vergileri değiĢtirmeden kamu alımlarının artması toplam talebi doğrudan arttırır.
A ġIKKI, Durgunluk dönemlerinde bankalardan borçlanmak atıl fonları harekete geçirmek ekonomide olumludur.
D ġIKKI , Vergide indirim var, harcanabilir geliri artırmak suretiyle toplam geliri arttıracaktır.
B ġIKKI ĠSE ; VERGĠLERĠ ARTTRMAK SURETĠYLE KAMU HARCAMALARINI ARTIRMAK Denk Bütçeyi ĠFADE EDER.
18. AĢağıdakilerden hangisi ―Telafi Edici Bütçeler Teorisinin özelliklerinden birisi değildir?
A) Ġstihdam seviyesine kadar bütçe açık verecek Ģekilde bağlanmalıdır.
B) Ekonominin durgunluk döneminde sosyal yardımlar artırılmalıdır.
C) Bilgilendirilmeyen atıl fonların vergilendirilmesi suretiyle kamu harcamaları artırılmalıdır.
D) Ekonominin durgunluk döneminden çıkmasıyla birlikte kamu harcamaları azaltılmalıdır.
ÇÖZÜM:
19. Bir ekonomide, toplam talep ile toplam arz arasındaki iliĢki hangi halde enflasyona sebep olur?
A) Efektif toplam talebin tam çalıĢma seviyesinin altında, ancak toplam arzın üzerinde teĢekkül etmesi
B) Efektif toplam talebin tam çalıĢma ve toplam arz seviyesinin üstünde bir noktada teĢekkül etmesi
C) Efektif toplam talebin tam çalıĢma ve toplam arz seviyesinin altında bir noktada gerçekleĢmesi
D) Efektif toplam talebin tam çalıĢma ve toplam arz eğrisi seviyesinde bir noktada teĢekkül etmesi
- 47 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Yandaki şekilde görüldüğü gibi,
Efektif toplam talebin tam çalıĢma ve toplam arz seviyesinin
üstünde bir noktada teĢekkül etmesi (AD2), ENFLASYONA
sebebiyet verecektir. (B SEÇENEĞĠ)
ÇÖZÜM:
TRANSFER HARCAMALARI
Transfer harcamaları doğrudan milli gelir üzerinde ETKĠ MEYDANA GETĠRMEYEN ve satın alma gücünün özel Ģahıslar
ve sosyal gruplar arasında EL DEĞĠġTĠRMESĠNE NEDEN OLAN harcamalardır.
22. ġahsi gelir vergisinin, gelir dağılımını düzeltici bir maliye politikası aracı olabilmesi için sahip
olması gereken özellikler arasında aĢağıdakilerden hangisi yer almaz?
A) Gelir vergisinin genel bir vergi olması.
B) Gelir vergisinin artan oranlı bir tarifeye sahip olması
C) Gelir vergisinin tasarrufu teĢvik edecek bir yapıya sahip olması.
D) Gelir vergisinin götürü vergilendirme yöntemlerine dayanmaması
- 48 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
ġAHSĠ GELĠR VERGĠSĠNĠN OTOMATĠK STABĠLAZÖR OLMASINDA
- KĠġĠSEL GELĠR VERGĠSĠNĠN GENEL OLMALIDIR.
23. Ġdare tarafından, vergiye konu tutara kanunla belirlenen oranların uygulanarak ödenecek
verginin hesaplanması iĢlemine ne ad verilir?
A) Tarh B) Tahakkuk C) Tahsil D) Tebliğ
VERGĠNĠN TARHI: Vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanması.
VERGĠNĠN TAHSĠLĠ: Verginin kanuna uygun surette ilgili vergi dairesine ödenmesidir.
VERGĠLENDĠRME SÜRECĠ
TARH TEBLĠG TAHAKKUK TAHSĠL
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
24. Bir sözleĢmede her iki tarafın iradeleri ve irade açıklamaları arasında bilerek ve istenerek
yaratılmıĢ olan uyumsuzluk durumuna ne ad verilir?
A) Gabin
B)Muvazaa
C) Ġrade Fesadı
D) Butlan
ÇÖZÜM:
GABĠN: Ġki tarafa borç yükleyen sözleĢmelerde karĢılıklı edimler arasında taraflardan birisinin sıkıntıya düĢmesi durumunda
bu halinden, karĢı tarafın tecrübe eksikliğinden ve düĢüncesizliğinden yararlanılarak oluĢturulan durumdur. Bir nevi Onun
durumundan aĢırı yararlanmadır. Gabinde zarar gören bu hakkını, düĢüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği; zor durumda
kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten baĢlayarak bir yıl ve her halde sözleĢmenin kurulduğu tarihten
baĢlayarak beĢ yıl içinde kullanabilir.
BUTLAN: Kısaca geçersizlik, hükümsüzlük anlamına gelmektedir. Bir iĢlemin sosyal yaĢamda gerçekleĢtirilmiĢ olsa bile ister
yazılı ister sözlü olsun hukuki olarak geçersiz sayılması haline MUTLAK BUTLAN denir. ĠĢlem baĢından itibaren geçersiz ve
yok, yani kabul edilmemiĢ sayılır. Hâkim, olayın mutlak butlan ile sakat olduğunu gördüğümde re ‘sen olayı ele alıp geçersiz
sayabilme yetkisine sahiptir. Mutlak butlanda dikkat edilmesi gereken husus, bir iĢlem mutlak butlan ile sakat diye eyleme
konulamaz diye bir surum söz konusu değildir. Sakat yani aslen geçersiz bir iĢlem hukuki olarak sonuçları ortaya çıkana kadar
yasal süreciyle geçerliliğini korur. Sakat olduğunun iddia edilmesiyle ve karara bağlanması ile hiç yapılmamıĢ gibi kabul edilir.
Bir iki örnek verecek olursak;
- 49 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ĠRADE BEYANI: KiĢinin kendi iradesini özgürce açıklamasıdır. SözleĢmenin kurucu unsurlarındandır. Her irade beyanı hukuki
nitelikte değildir lakin hukuki sonuç doğurmaya yönelik irade beyanları olduğu vakit hukuki yaptırımlar uygulanır. Ġrade ile irade
beyanı arasında uyumsuzluklar meydana gelebilir. Bu uyumsuzluklar istenerek olabileceği gibi istenmeden de meydana gelebilir.
Bu durumda sözleĢme ya hukuki iĢlemler sakat olur.
Ġrade fesadı, irade ve irade beyanı arasındaki uyumsuzluğun istenmeden meydana gelmesidir. Ġrade fesadı(Sakatlık) üç
Ģekilde ortaya çıkar. Bunlar; Hata, Hile, Tehdit(Ġkrah)‘dir.
Hata; irade ile beyan arasında istenilmeyerek meydana gelmiĢ uygunsuzluk halidir.
Hile; bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, sözleĢme yapmaya sevk etmek için onda bilerek
YanlıĢ bir kanaat uyandırılır veya esasen mevcut yanlıĢ kanaat devam ettirilirse hile söz konusudur.
Ġkrah (korkutma); bir kimsenin yapmak istemediği bir hukuki iĢleme, aksi takdirde zarara uğrayacağı tehdidi ile razı olmasını
sağlayan korkutmadır.
MUVAZAA: Tarafların, üçüncü kiĢileri aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayan bir iĢlem yapmaları fakat görünürdeki bu
iĢlemin kendi aralarında geçerli olmayacağı hususunda anlaĢmalarıdır.
MUTLAK MUVAZAA: Taraflar üçüncü kiĢileri aldatmak amacı ile iĢlem yapmaktadırlar. Lakin aslında herhangi bir iĢlem yapmak
istememektedirler. Bu üçkâğıt iĢi iki türlü yapılır. Örneğin benim çok borcum var ve haciz gelecek. ArkadaĢım ile anlaĢarak tüm
mal varlığımı onun üstüne geçiren bir satım sözleĢmesi ile 3.kiĢiyi kandırmıĢ oluyorum. Aslında bu sözleĢmeyi usulünde yapma
taraftarı değilim. Bunun adına Mutlak Muvazaa diyoruz.
NĠSBĠ MUVAZAA: Taraflar aslında bir iĢlem yapmak istemektedirler lakin üçüncü kiĢilerden çekindikleri için yapmak
istedikleri iĢlemi bir baĢka iĢlemin arkasına saklamaktadırlar. Örneğin; büyük oğluna tarla bağıĢlamak isteyen baba, diğer
çocuklarının tepkisinden çekindiği için büyük oğlu ile anlaĢarak bağıĢlama iĢlemini satım iĢleminin arkasına saklamıĢtır.
Bu açıklamalara bakıldığında sorumuzda açıklanan durum yani her iki tarafın isteyerek yapmıĢ olduğu uyumsuzluğun karĢılığı
MUVAZAA‘dır.
25. Ġki tarafa borç yükleyen sözleĢmelerde taraflardan birinin darda kalmasından, düĢüncesiz-
liğinden yararlanılarak edimler arasında meydana getirilen açık orantısızlık haline ne ad verilir?
A) Sebepsiz ZenginleĢme B) Butlan
C) Haksız Fiil D) Gabin
ÇÖZÜM:
SEBEPSĠZ ZENGĠNLEġME: Sebepsiz zenginleĢme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın malvarlığının
çoğalması (zenginleĢmesi) demektir. Sebepsiz zenginleĢme nedeni ile bir davanın açılabilmesi için, bir iade borcunun doğması
için dört unsurun bulunması gerekir. Sebepsiz zenginleĢmeden söz edebilmek için, bir kimsenin mal varlığında bir
zenginleĢme(çoğalma) meydana gelmiĢ olmalıdır FakirleĢme, bir kimsenin mal varlığındaki zenginleĢme, diğer kimsenin
malvarlığının aleyhine olarak gerçekleĢmeli yani bir kimsenin mal varlığı zenginleĢirken diğerinin mal varlığı o oranda fakirleĢmiĢ
olmalıdır. Ġlliyet bağı, bir kimsenin mal varlığında meydana gelen zenginleĢme ile diğerinin mal varlığında meydana gelen
fakirleĢme arasında illiyet bağı bulunmalıdır. ZenginleĢme ile fakirleĢme arasında neden–sonuç iliĢkisi bulunmalıdır. Haklı bir
sebebin bulunmaması, bir mal varlığında diğerinin aleyhine olarak meydana gelen zenginleĢmenin haklı bir sebebe
dayanmamasıdır. Eğer zenginleĢme geçerli olmayan, gerçekleĢmemiĢ olan, sona ermiĢ bulunan bir sebebe dayanmakta ise böyle
bir zenginleĢme sebepsiz zenginleĢmedir. Sebepsiz zenginleĢmeden doğan borç, geri verme (iade) borcudur. Geri verme
borcunun kapsamı, sebepsiz zenginleĢen kimsenin iyi niyetli olup-olmamasına göre değiĢir. Sebepsiz zenginleĢmede geri verme,
fakirleĢen tarafın zenginleĢen tarafa karĢı açacağı bir davayla sağlanır, bu davaya sebepsiz zenginleĢme davası denir. Bu dava
zarar görenin verdiğini geri istemeye hakkı olduğunu öğrendiği tarihten baĢlayarak iki yıl ve her halde bu hakkın doğduğu
tarihten baĢlayarak on yıl geçmekle zamanaĢımına uğrar.
- 50 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
GABĠN: Ġki tarafa borç yükleyen sözleĢmelerde karĢılıklı edimler arasında taraflardan birisinin sıkıntıya düĢmesi durumunda
bu halinden, karĢı tarafın tecrübe eksikliğinden ve düĢüncesizliğinden yararlanılarak oluĢturulan durumdur. Bir nevi Onun
durumundan aĢırı yararlanmadır.
BUTLAN: Kısaca geçersizlik, hükümsüzlük anlamına gelmektedir. Mutlak Butlan ve Nisbi Butlan olmak üzere ikiye
ayrılır. Bir işlemin sosyal yaşamda gerçekleştirilmiş olsa bile ister yazılı ister sözlü olsun hukuki olarak geçersiz sayılması
haline MUTLAK BUTLAN denir. İşlem başından itibaren geçersiz ve yok, yani kabul edilmemiş sayılır. Hakim, olayın
mutlak butlan ile sakat olduğunu gördüğümde re ‘sen olayı ele alıp geçersiz sayabilme yetkisine sahiptir. Mutlak
butlanda dikkat edilmesi gereken husus, bir işlem mutlak butlan ile sakat diye eyleme konulamaz diye bir surum söz
konusu değildir. Sakat yani aslen geçersiz bir işlem hukuki olarak sonuçları ortaya çıkana kadar yasal süreciyle
geçerliliğini korur. Sakat olduğunun iddia edilmesiyle ve karara bağlanması ile hiç yapılmamıĢ gibi kabul edilir.
HAKSIZ FĠĠL: Hukuk kurallarına aykırı olarak bir kiĢinin Ģahsına ve mal varlığına zarar veren fiillere denir. Haksız fiilin
oluĢması için Hukuka aykırılık, Zarar, Kusur ve Ġlliyet bağı unsurları bulunması gerekir.
ÇÖZÜM:
HAKSIZ FĠĠL: Hukuk kurallarına aykırı olarak bir kiĢinin Ģahsına ve mal varlığına zarar veren fiillere denir. Haksız fiilin
oluĢması için Hukuka aykırılık, Zarar, Kusur ve Ġlliyet bağı unsurları bulunması gerekir.
Buna göre B Ģıkkında hukuka aykırılık, kusur ve zarar verilmesine karĢı illiyet bağı noksan bırakılmıĢtır.
Zarar ile haksız fiil arasında illiyet bağıda bulunması gerekir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
27. Taraflar arasında bir sözleĢmenin yapılmıĢ olduğu pekiĢtirmek amacıyla, sözleĢmenin tamam-
lanmıĢ olduğuna bir kanıt olarak taraflardan birinin diğerine vermiĢ olduğu paraya ne ad verilir?
A) Cayma akçesi
B) Cezai ġart
C) Pey Akçesi
D) Tazminat
ÇÖZÜM:
PEY AKÇESĠ: Bir sözleĢme yapılırken, taraflardan birinin diğer tarafa, sözleĢme yapıldığına kanıt olmak üzere verdiği bir
miktar paradır. Halk dilinde buna kapora denir. BaĢka türlü sözleĢme veya adet yoksa pey akçesini alan, onu alacağına mahsup
etmeyerek muhafaza eder. Örneğin bir kira sözleĢmesi yapılınca kiracı daha eve taĢınmadan kiralayana bir miktar para verir.
Yurdumuzdaki adetlere göre kiralayan aldığı pey akçesini, ileride doğacak kira alacağına mahsup eder. SözleĢme herhangi
nedenle geçerli olmazsa, alınan pay akçesinin sebepsiz zenginleĢme kurallarına göre geri verilmesi gerekir.
- 51 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
CAYMA AKÇESĠ: SözleĢmenin yapıldığı sırada verilen, sözleĢmeden cayabilmek için kararlaĢtırılmıĢ bir tazminattır. Cayma
akçesi kararlaĢtırılmıĢsa, taraflardan her biri sözleĢmeden caymaya yetkili sayılır. Akçeyi (parayı) vermiĢ olan cayarsa
verdiğini bırakır, almıĢ olan cayarsa aldığının iki katını geri verir. Cayma akçesi kararlaĢtırılan hallerde, sözleĢmede aksi
belirtilmedikçe, sözleĢmeden cayan taraftan cayma akçesinden baĢka bir tazminat istenemez. SözleĢme ifa edilirse cayma
akçesi geri verilir. PiĢmanlık akçesinin pey akçesinden farkı; Pey akçesinde tarafların cayma hakkı yoktur. PiĢmanlık akçesinde
cayan taratan bu paranın üzerinde bir tazminat alma imkânı yoktur. Bu yönüyle borçluyu ifaya zorlayan bir uygulamadır. Çünkü
caymak, tazminat ödemeyi gerektirmektedir.
ÜCRET ALIKOYMA: Bir hizmet sözleĢmesinde, ücretin bir bölümü sözleĢme uyarınca alıkonulmuĢsa, sözleĢmede aksine bir
hüküm yer almadıkça, kesilen bu para iĢverenin muhtemel bir zararını karĢılamak için alıkonulmuĢ sayılır. Böylece iĢçi ilerde bir
zarara sebep olmazsa (iĢ iliĢkisi sona erdiğinde )kesilen para kendisine geri verilir. Alıkonan para, sebep olunan zarardan az ise
aradaki fark iĢçiye iade edilir. ĠĢverenin zararı, kesilen paradan fazla ise iĢçi aradaki farkı öder.
CEZAĠ ġART: Cezai Ģart, borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde, borçlunun alacaklıya karĢı yerine getirmeyi
yüklendiği edimdir. Cezai Ģart, asıl borcu doğuran sözleĢme ile birlikte veya sonradan kararlaĢtırılabilir. Cezai Ģartta yüklenen
edim, genellikle bir miktar paradır. Örneğin damatlık takım elbisenin düğün gününe yetiĢmemesi halinde terzi 500 TL ödemeyi
kabul etmiĢtir. içinde hatıralar olan CD‘yi çoğaltacak olan kimse asıl CD‘ye zarar vermesi halinde 1000TL ödeyecektir. Ceza
ödemesi baĢtan kararlaĢtırmıĢ olabilir. Paradan baĢka bir edimde kararlaĢtırılabilir. Bu ödeme korkusu borçluyu, iĢini
zamanında ve özenli yapmaya yöneltir. Cezai ġart asıl borca bağlı bir edimdir. Asıl borç ġekil noksanlığı, imkânsızlık,
ehliyetsizlik, emredici kurallara veya ġahsiyet haklarına aykırılık gibi nedenlerle geçersiz ise, cezai ġart da geçersizdir.
ÇÖZÜM:
CEZAĠ ġART: Cezai Ģart, borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde, borçlunun alacaklıya karĢı yerine getirmeyi
yüklendiği edimdir. Cezai Ģart, asıl borcu doğuran sözleĢme ile birlikte veya sonradan kararlaĢtırılabilir. Cezai Ģartta yüklenen
edim, genellikle bir miktar paradır. Örneğin damatlık takım elbisenin düğün gününe yetiĢmemesi halinde terzi 500 TL ödemeyi
kabul etmiĢtir. Ġçinde hatıralar olan CD‘yi çoğaltacak olan kimse asıl CD‘ye zarar vermesi halinde 1000TL ödeyecektir. Ceza
ödemesi baĢtan kararlaĢtırmıĢ olabilir. Paradan baĢka bir edimde kararlaĢtırılabilir. Bu ödeme korkusu borçluyu, iĢini
zamanında ve özenli yapmaya yöneltir. Cezai ġart asıl borca bağlı bir edimdir. Asıl borç ġekil noksanlığı, imkânsızlık,
ehliyetsizlik, emredici kurallara veya ġahsiyet haklarına aykırılık gibi nedenlerle geçersiz ise, cezai ġart da geçersizdir. Cezai
Ģartın unsurları olarak geçerli bir borcun bulunması, cezai Ģart olarak kararlaĢtırılan edimin mali bir değer taĢıması ve bağımsız
olması, cezai Ģarttan doğan borç asıl borcun yanında Fer‘i bir borç niteliğinde olmasıdır. D Ģıkkında verilen borcun muaccel hale
gelmesi cezai Ģartın unsurlarında değildir
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 52 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Borcun sona ermesi, hem borç iliĢkisinin ortadan kalkmasını, hem de mevcut borç iliĢkisinden doğmuĢ olan tek bir borcun sona
ermesini ifade eder. Bir borç iliĢkisi sadece tek bir borçtan ibaretse borcun ortadan kalkmasıyla tüm borç iliĢkisi sona ermiĢ
olacaktır. Eğer bir borç iliĢkisinde birden çok borç iliĢkisi doğmuĢsa, tek bir borcun ortadan kalkması, borç iliĢkisini ortadan
kaldırmayacak, borç iliĢkisi teker teker sona ermedikçe devam edecektir. Borcu ortadan kaldıran hallere kısaca değinelim.
ĠFA: Borcun yerine getirilmesiyle borç kalkar. Yeter ki zamanında ve sözleĢmeye uygun olsun.
ĠBRA: Alacaklı ile borçlunun, bir alacağın tümünü veya bir bölümünü ortadan kaldırmak için yaptıkları sözleĢmedir. Alacaklı
hakkından vazgeçer, borçlu edimi yerine getirme borcundan kurtulur. Örneğin bir bakkal kendisine borcu çok olan bir
müĢterisine yardım etmek için borçlarını silebilir.
YENĠLEME: Alacaklı ve borçlunun anlaĢarak borca yeni bir Ģekil vermesiyle eski Ģekliyle borç sona ermiĢ ve buna karĢılık yeni
bir borç doğmuĢ olur. Yenileme halinde borçlu, yeni bir borç meydana getirmek suretiyle edimini yerine getirmeksizin mevcut
borcundan kurtulur. Örneğin Yılmaz ile Yiğit arasındaki alım-satım sözleĢmesi uyarınca Yiğit, satın aldığı malın bedeli olarak
Yılmaz‘a 300 TL ödeyecektir. Taraflar bir yenileme anlaĢmasıyla Yiğit‘in 330 TL‘lik borcuna karĢılık borcunun sona ermesini,
onun yerine elbise dikme borcu altına girmesini kararlaĢtırmıĢlarsa bu yenilemede borç iliĢkisinin tarafları aynı kalmakta, fakat
yeni bir borcun oluĢmasıyla eski borç sona ermektedir.
ALACAKLI VE BORÇLU SIFATLARININ BĠRLEġMESĠ: Borçtan bahsedebilmek için alacaklı ve borçlunun ayrı kiĢiler olması
gerekir. BaĢta böyle iken sonradan alacaklı aynı zamanda borçlu ya da borçlu aynı zamanda alacaklı haline gelirse borç sona
erer. Örneğin alacaklının, borçlunun ölümü ile onun mirasçısı olması veya bir iĢletmenin bütün aktif pasifiyle devir alması ve
devir alanın, devir aldığı iĢletmeye borcu olması, alacaklı ile borçlu sıfatlarının aynı kiĢide birleĢmesine neden olur.
TAKAS: Ġki kiĢi arasındaki aynı cinsten karĢılıklı borçların, bunlardan birinin tek taraflı beyanıyla sona erdirilmesidir. Örneğin
Doğan bir kira sözleĢmesi nedeni ile Gül‘e 600 TL borçlu ise, buna karĢılık Gül de satın aldığı televizyon sebebi ile Doğan‘a 700
TL ödeyecekse, Doğan‘ın veya Gül‘ün takas beyanı ile (borcunu alacağı ile takas etmesi) her iki borç, borçlardan az olanın
tutarında sona erer. Takastan sonra Gül Doğan‘a 100 TL borçlu kalır.
ZAMAN AġIMI: Bir alacağın uzun bir süre ileri sürülmemesi sebebiyle, alacaklının bunu talep yetkisini kaybetmesidir.
(Borç eksik borç olur) 6098 Yeni borçlar kanununda borcu sona erdiren hallerden çıkartılmıĢtır.
30. AĢağıdaki sözleĢmelerden hangisinde amaç. Bir Ģeyin mülkiyetinin kesin bir biçimde karĢı tarafa
devredilmesini gerçekleĢtirmek değildir?
A) Satım SözleĢmesi
B) Vedia SözleĢmesi
C) Trampa SözleĢmesi
D) BağıĢlama SözleĢmesi
ÇÖZÜM:
Satım sözleĢmesi; Borçlar Kanununa göre, satıcının satılan malı alıcının üstlendiği satıĢ parası (semen) karĢılığında alıcıya
teslim ve mülkiyeti ona geçirmek borcunu yüklendiği sözleĢmedir. Ġki tarafa borç yükleyen sözleĢmelerdendir. Satım
sözleĢmesinin unsurları satılan Ģey, semen ve tarafların satılan Ģey ile semenin değiĢtirilmesi konusundaki anlaĢmadır.
Satılan Ģey; maddi Ģeyler kadar maddi olmayan Ģeyler de satılabilir. Örneğin gaz, elektrik, miras payı, bir haber, mağazanın
müĢterileridir. Semen; (satıĢ parası) alanın satın aldığı Ģeye karĢılık satıcıya ödemeyi üstlendiği paradır. AnlaĢma; alıcı ile
satıcının semen karĢılığında satılan Ģeyin mülkiyet ve zilyetliğinin devri konusunda anlaĢmıĢ olmalarıdır. Mülkiyetin alıcıya
geçebilmesi için taĢınırlarda zilyetliğin devri, taĢınmazlarda ise tapu siciline tescil iĢlemlerinin yapılması gerekir.
Takas (trampa) sözleĢmesi: Malların değiĢtirilmesi için yapılan sözleĢmedir. Bu sözleĢmede satım hükümleri uygulanır. Bir alıcı,
bir satıcı değil iki alıcı, iki satıcı var sayılır. Çünkü iki taraf da bir Ģeyin teslim borcu altındadır.
- 53 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
BağıĢlama sözleĢmesi: BağıĢlayan, menkul ya da gayrimenkul bir malın mülkiyetini bağıĢlanana devretmeyi üstlenmektedir.
Ancak burada kendisine bağıĢta bulunan kiĢi bir maddi karĢılık borcu altına girmez. KarĢılıksız özelliğinin sonuçları Ģunlardır:
Buna karĢın bağıĢlanan (bağıĢı kabul eden) kiĢinin reĢit olması Ģart değildir.
BağıĢlayan kiĢi tek taraflı fedakârlıkta bulunduğuna göre, bazı hallerde sorumluluktan kurtulabilir. BağıĢlanan bağıĢlayana ya
da yakınlarına karĢı ağır bir suç iĢlemiĢse (bağıĢ Ģartına bağlı olan Ģart yerine getirilmemiĢse) bağıĢlayan vaat ettiğini
vermeyebilir.
BağıĢlayan henüz bağıĢı vermemiĢ, mali durumu bozulmuĢsa bağıĢı vermemek hakkına sahiptir.
Vedia (emanet) sözleĢmesi; bir menkul malın saklanmak ve istenildiğinde iade edilmek amacıyla birine verilmesi sözleĢmenin
konusunu oluĢturur. Vediada muhafaza etme, saklama amacı vardır. Veren tarafın yararı önceliklidir. Bu sebeple veren taraf
ücret ödemelidir. Örneğin otelde eĢyaların bırakılması, otoparka araba bırakılması, emanetçiye çanta bavul bırakma, bankadaki
vadesiz mevduat, portmantoya manto bırakılması.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Hizmet sözleĢmesi; konusu iĢ görme ve emek harcamadır. ĠĢçi ve iĢveren arasında yapılır. iĢçi, iĢveren tarafından verilen iĢi
bizzat talimatlara uygun Ģekilde özenle yapmak, iĢletmeye ait sırları saklamak, alet ve malzemeyi özenle kullanmak, artan
malzemeyi iĢverene iade etmek zorundadır. Buna karĢılık iĢveren de iĢçiye ücretini zamanında ödemek, sağlığını ve iĢ güvenliğini
korumak, iĢçiye dinlenme zamanı vermek durumundadır. Hizmet sözleĢmesi iki tarafa borç yükleyen sözleĢmedir. Kısaca hizmet
sözleĢmesinin özelliklerine değinecek olursak;
Sorumuzun B Ģıkkında kullandırma amacı güden sözleĢmedir denmiĢtir. Kullandırma amacı güden sözleĢmeler; Kira sözleĢmesi,
Ödünç verme sözleĢmesi, ĠĢ görme sözleĢmeleri ve ġahsi teminat sözleĢmeleri olarak 4 Ģekilde olur. Hizmet sözleĢmesi
kullandırma amacı güden bir sözleĢme değildir.
32.Bir ülkede belirli bir zamanda yürürlükte bulunan hukuk kurallarının tümüne birden ne ad verilir?
A) Tabii Hukuk
B) Yazılı Hukuk
C) Mevzu Hukuk
D) Müspet (Pozitif) Hukuk
- 54 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Müspet (Pozitif) Hukuk: Bir ülkede belli bir dönemde uygulanan (yürürlükte bulunan) hukuk kurallarının tümünü birden ifade
etmek amacıyla kullanılan bir kavramdır. Bu deyimin kapsamı tüm yürürlükteki yazılı hukuk metinleri, örf adet, hukuk
kurallarının tamamıdır. >>> (Yürürlükteki Yazılı Hukuk + Yazısız Hukuk‘tur.) (D Seçeneği)
Mevzu hukuk : Sadece yetkili organ ya da makamlarca usulüne göre yürürlüğe konulmuĢ bulunan hukuk kurallarından sadece
yazılı olanları ifade eder. Mevzu hukuk kavramının kapsamında yer alan Yazılı Hukuk kuralları kimi zaman ―mevzuat‖ olarak da
ifade edilmektedir. (B Seçeneği ve C Seçeneği)
Doğal (tabii) Hukuk- Ġdeal Hukuk : Pozitif hukukun karĢıtı olarak, olanla değil olması gerekenle ilgilenen hukuk biçiminde
tanımlanabilir. Daha açık bir ifade ile yürürlükte olması lazım gelen, daha adil düĢen kuralların neler olması gerektiği ile
ilgilenen hukuka, ideal hukuk ya da Tabii (Doğal) Hukuk adı verilir. (A Seçeneği)
Tarihi hukuk , artık yürürlükte olmayan hukukaa denir. GeçmiĢte uygulanmıĢ olmasına rağmen günümüzde uygulanmayan
yürürlükten kalkmıĢ bulunan hukuktur
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
33. Ölüm tehlikesi içinde kaybolan bir kimsenin gaipliğine karar verilmesi için geçerli olan süre
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Altı ay
B) Bir yıl
C) Ġki Yıl
D) BeĢ Yıl
ÇÖZÜM:
Türk Medeni Kanunu‘nda Gaiplik kararına göz atalım.
1. Genel olarak
MADDE 32.- Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü
hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların baĢvurusu üzerine mahkeme bu kiĢinin gaipliğine karar verebilir.
Yetkili mahkeme, kiĢinin Türkiye'deki son yerleĢim yeri; eğer Türkiye'de hiç yerleĢmemiĢse nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yer;
böyle bir kayıt da yoksa anasının veya babasının kayıtlı bulunduğu yer mahkemesidir.
2. Yargılama usulü
MADDE 33.- Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin
üzerinden en az beĢ yıl geçmiĢ olması gerekir.
Mahkeme, gaipliğine karar verilecek kiĢi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre
yapılan ilânla çağırır.
Bu süre, ilk ilânın yapıldığı günden baĢlayarak en az altı aydır.
3. Ġstemin düĢmesi
MADDE 34.- Gaipliğine karar verilecek kiĢi, ilân süresi dolmadan ortaya çıkar veya kendisinden haber alınırsa ya da öldüğü
tarih tespit edilirse gaiplik istemi düĢer.
4. Hükmü
MADDE 35.- Ġlândan sonuç alınamazsa, mahkeme gaipliğe karar verir ve ölüme bağlı haklar, aynen gaibin ölümü ispatlanmıĢ gibi
kullanılır.
Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleĢtiği veya son haberin alındığı günden baĢlayarak hüküm doğurur.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 55 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
AYNÎ HAK KAVRAMI: EĢya Hukukunun temel konusunu teĢkil eden aynî hak; sınırları belli olan eĢya üzerinde bir kiĢinin
doğrudan doğruya haiz olduğu hâkimiyet ve tasarruf etme hakkıdır. Aynî hak, kiĢinin eĢya üzerindeki doğrudan doğruya
hâkimiyeti olup ihlali halinde herkese karĢı ileri sürülebilen bir mutlak haktır. KiĢi eĢya üzerindeki aynî hakkını kiĢilik
haklarında olduğu gibi, herkese karĢı ileri sürebilir. Zira bu hakların herkes tarafından ihlali mümkündür.
Türk-Ġsviçre EĢya hukukunda aynî hakların türleri kanun tarafından sınırlı Ģekilde öngörülmüĢtür. Kanundaki bu düzenlemenin
dıĢında yeni bir aynî hak tipi yaratılamaz. Bu ilkeye sınırlı sayı ve tip ilkesi (numerus clausus) denir. Borçlar Hukukundaki
sözleĢme serbestisi EĢya Hukukunda geçerli değildir. TMK‘nın kabul ettiği sisteme göre aynî haklar:
Mülkiyet Hakkı (Sınırsız her kese karĢı ileri sürülebilir)
Ġrtifak Hakları(BaĢkasına ait bir malı kullanma ve ondan faydalanma yetkisi verir)
TaĢınmaz Yükü (Gayrimenkul Mükellefiyeti)
Rehin Hakkı(Menkul ve Gayrimenkul rehin hakkı)
Mülkiyet, tam bir aynî haktır.
Diğerleri ise sahibine eĢya üzerinde sınırlı aynî yetki (hak) sağlarlar. Aynî haklar; sahibine eĢya üzerinde sağladığı yetkiye,
hakkın konusu olan eĢyaya ve hakların sahibine göre üç temel grup içinde sınıflandırmaya tabi tutulmaktadır.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
35. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre aĢağıdakilerden hangisi kolektif Ģirketler için infisah
sebebi değildir?
A) ġirket sermayesinin üçte birinin zayi olması
B) Konkordato ile neticelenmiĢ olsa bile Ģirketin iflası
C) TTK‘nın 196.maddesi hükmü mahfuz olmak üzere ortaklardan birinin iflası
D) ġirketin diğer bir Ģirket ile birleĢmesi
ÇÖZÜM:
Kollektif Ģirketler ticari hayatta en yaygın olan Ģirket türüdür. Ortakların kiĢisel emek ve gayretlerinin önem kazandığı ticari
iĢletmelerde bu ortaklık Ģekli tercih edilir. Kollektif Ģirket, özellikle küçük ve orta çapta perakende, yarı toptancı ticaret
iĢletmeleri ile, orta çapta iĢletmeler için uygundur. Asgari bir sermaye koyma zorunluluğu da yoktur. Kollektif Ģirket ortakları
birbirine güveni olan kimseler arasında kurulur. Ortakların birbirine karĢı olan güveni üçüncü kiĢilerin de güvenini sağlar.
Ġki ve daha çok gerçek kiĢi tarafından, bir ticari iĢletmeyi müĢterek ticaret unvanı altında iĢletmek amacı ile bir akitle kurulan
ve Ģirket alacaklarına karĢı ortakların tümünün sorumluluğu sınırsız ve zincirleme olan; hak ve ehliyeti iĢletme konusu ile sınırlı,
tüzel kiĢiliğe sahip bir ticaret Ģirketidir.
- 56 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
36. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre Limited Ģirketler ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden
hangisi yanlıĢtır?
A) ġirket ortaklarının sayısı ikiden az ve elliden çok olamaz.
B)ġirket mukavelesinde yazılı bir sebeple Ģirket infisah edilir.
C)ġirket sermayesine iliĢkin bir payın miras yolu ile iktisabı için, ortakların muvafakatine gerek yoktur.
D) ġirket ortakları, Ģirket karından pay ve koydukları sermaye için faiz alabilirler.
ÇÖZÜM:
13.01.2011 tarihinde kabul edilip 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren Türk Ticaret Kanuna göre sorumuzun cevabı iki Ģıklıdır.
Sınavın yapıldığı tarihte eski Ticaret kanunu geçerli olduğu için A Ģıkkı o zamana göre doğru sayılmıĢtır. Lakin son düzenlemeler
ile limited Ģirketler A Ģıkkında verilenin aksine en az bir en fazla elli kiĢiden oluĢmaktadır. Ayrıca eski Türk Ticaret
Kanunu‘nda Limited Ģirketler Bankacılık ve sigortacılık yapamaz, hisse senedi çıkaramazlar denmesine rağmen Yeni Türk
Ticaret Kanuna göre Limited ġirketler aracılık maksadı ile sigortacılık faaliyeti yapabilirler. Limited Ģirketin
ortaklarından oluĢan genel kurul en üst karar alma organıdır.
DOĞRU CEVAP A VE D SEÇENEĞĠDĠR.
37. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre sermayesi paylara bölünmüĢ komandit Ģirket kurucu
sayısı en az kaç kiĢi olmalıdır?
A) 2 B) 3 C) 5 D) 8
ÇÖZÜM:
Yeni Türk Ticaret Kanunu‘nun 568.maddesine göre, sermayesi paylara bölünmüĢ komandit Ģirket kurucuları 5 kiĢiden az
olamaz. Kuruculardan en az birisi komanditer olması Ģartı vardır.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
38. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre haksız rekabete karĢı açılacak davalarda zaman aĢımı
süresi, dava açmaya hakkı olan tarafın bu hakların doğumunu öğrendiği günden itibaren kaç yıldır?
A) 1 yıl B) 4 yıl C) 5 yıl D) 10 yıl
ÇÖZÜM:
Yeni Türk Ticaret Kanunu‘uın 56. maddesi, haksız rekabet halinin varlığı halinde açılabilecek davaları belirtmiĢtir. Bu davalar Ģu
Ģekildedir:
Tespit Davası: Tespit davası, sadece haksız rekabet halinin tespitine yönelik bir davadır. Bu dava, haksız rekabetin tespitinin
dahi yeterli olabileceği durumlar için öngörülmüĢtür.
Haksız Rekabetin Men‘i Davası: Bu dava ile mevcut bir haksız rekabet fiiline son verilmesi amaçlanmaktadır. Bu dava, devam
eden haksız rekabet ihlalleri için öngörülmüĢtür.
Haksız Rekabetin Ref‘i Davası: Eski hale iade davası niteliğinde olan bu dava, haksız rekabetin neticesi olan maddi durumun
ortadan kaldırılmasına veya haksız rekabet fiili yanlıĢ ve yanıltıcı beyanlarla yapılmıĢsa bu beyanların düzeltilmesine yönelik
olarak öngörülmüĢtür. Söz konusu dava ile haksız rekabete yol açan fiilin piyasada görülen bütün olumsuz tesirlerinin gündeme
getirilmesi gerekir. YanlıĢ ve yanıltıcı beyanların düzeltilmesi bu dava yoluyla sağlanabilir. Ancak bu davanın bir tazmin niteliği
bulunmamaktadır. Bununla beraber red davası ile tazminat davası birlikte de açılabilir.
Tazminat Davası: Tazminat davası, maddi ve manevi tazminat davası olarak iki Ģekilde açılabilir. Tazminat davası ile haksız
rekabet fiilinden zarar gören kimse, gördüğü zararın tazmin edilmesini talep edebilecektir. Bu davanın açılması, failin kusuruna
ve davacının zararına bağlıdır. Bu davada, davacı hem failin kusurlu olduğunu, hem zarar miktarını, hem de illiyet bağını ispat
edecektir. Zararın ispatlanması her zaman kolay olmamaktadır. Bu sebeple maddi tazminat davasında zararın tespitine yönelik
olarak TTK md. 56/1(e)‘de ―…haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karĢılığına da karar
verebilir.‖ ifadesi öngörülmüĢtür. Bu durumda, davacının talebi üzerine hâkim, davalının kârı oranında tazminata
hükmedebilecektir.
Haksız rekabet fiiline karĢı olarak manevi tazminat davası açılması imkânı da bulunmaktadır. Manevi tazminat davası Türk
Borçlar Kanunu‘nun 58inci maddesi uyarınca açılabilecektir. Bu durumda hâkim, belirli bir tazminatın ödenmesine veya fiilin
kınanmasına ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir. Ġlanın kapsam ve Ģekline hâkim karar verirse de, uygulamada bu
ilan günlük gazetelerde yapılmaktadır.
- 57 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Davalar bakımından öngörülen yeniliklerden biri, ekonomik çıkarları zarar gören veya tehlikeye giren müĢterilerin de bu
davaları açabileceğinin kanunda açıkça belirtilmiĢ olmasıdır. Ayrıca yine yukarıda ilk üç sırada sayılan davanın odalar, meslek
birlikleri ve tüketicinin ekonomik çıkarlarını korumaya yönelik sivil toplum kuruluĢları tarafından da açılabileceği açıkça
belirtilmiĢtir. Böylece kanun, iĢbu düzenlemelerin yalnızca rakipleri korumaya yönelmediğini açıkça ortaya koymuĢ ve iĢbu
davaların yalnızca rakipler tarafından açılabileceği yönündeki dar yorumu engellemiĢtir.
ZamanaĢımı
Haksız rekabet hallerine iliĢkin yukarıda sayılan davalar, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl içinde ve herhalde
fiilin iĢlenmesinden itibaren üç yıl içinde açılmalıdır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
39. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre aĢağıdakilerden hangisi tacir olmanın hukuki Ģartlarından değildir?
A) Tacirler her türlü borçlarından dolayı iflasa tabidirler.
B)Tacirler iĢletmelerini ticaret siciline kaydettirmek zorundadırlar.
C) Tacirler bir ticaret unvanı kullanmak zorundadırlar.
D) Tacirler bir marka kullanmak zorundadırlar.
ÇÖZÜM:
Soruda ilk olarak dikkat etmemiz gereken nokta tacir olmanın sonuçları arasında olmayan maddeyi sormuĢ olmasıdır. Öncelikle
tacir ne demektir? Tacir; kısaca ticaretle uğraĢan kiĢi demektir. Tacir gerçek veya tüzel kiĢilik olabilir.
Tacir olmak aĢağıdaki sonuçları doğurur.
-Tacir, ticari defter tutar. -Ticaret siciline kayıtlı olmak zorundadır. -Ticaret unvanı seçer ve kullanır.
-Tacir iflasa tabidir. -Ticaret ve sanayi odalarına kayıt olur. -Ticari iĢ Karinesi.
-Tacir faiz ve ücret isteyebilir. -Ticari örf ve adetlere uymak zorundadır. -Fatura ve teyit mektubu düzenler.
-Erdemli, basiretli ve güvenilir bir iĢ adamı gibi hareket etmek zorundadır.
40. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre aĢağıdakilerden hangisi çekte bulunması gereken zorunlu Ģekil
Ģartlarından değildir?
A) Ödeyecek kimsenin ‗‘muhatabın‘‘ adı soyadı B) KeĢidecinin imzası
C) Ödeme Yeri D) ‗‘Çek‘‘ kelimesi
ÇÖZÜM:
Yeni Türk Ticaret Kanununa göre Çekin üzerinde mutlaka;
1 - ÇEK KELĠMESĠ yazılı olmalıdır. ( madde 692 /1. "Çek" kelimesini ve eğer senet Türkçeden baĢka bir dille yazılmıĢ ise o
dilde "Çek" karĢılığı olarak kullanılan kelimeyi‖.)
2 - Kayıtsız ve Ģartsız olarak muayyen bir bedelin ödenmesi için havaleyi ihtiva etmelidir. ( Madde 692 /2. ―Kayıtsız ve Ģartsız
muayyen bir bedelin ödenmesi için havaleyi‖. ― Çeke yazılan belli bir miktarı ÖDEYĠNĠZ‖ ibaresi bulunmalıdır.)
Çekle ödenecek miktar, açıkça yazılmalıdır. Rakamla yazılan miktar ile yazıyla yazılan miktar arasında çeliĢki bulunması halinde
yazıyla yazılan miktara itibar edilmelidir.
Yabancı para ile çek keĢide etmek mümkündür. Ödeme çekte belirtilen yabancı para ile yapılabileceği gibi Türk parasıyla da
yapılabilir. Yabancı paranın Türk parası olarak karĢılığı, çekin muhatap bankaya ibrazı gününde yabancı paranın MERKEZ
BANKASINCA BELĠRLENEN EFEKTĠF SATIġ DEĞERĠNE göre belirlenmelidir. ESAS ALINACAK DEĞER ĠBRAZ
TARĠHĠNDEKĠ DEĞERDĠR.
- 58 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
KeĢideci, ödemenin muayyen bir para ile yapılması lüzumunu Ģart koĢmuĢ ise (Aynen ödeme Ģartı) ilk iki fıkra hükümleri tatbik
olunmaz.
Çek bedeli; keĢide ve ödeme memleketlerinde aynı adı taĢıyan ve fakat kıymetleri birbirinden farklı olan para ile gösterildiği
takdirde, ödeme yerindeki para kastedilmiĢ sayılır.
3 - Ödeyecek kimsenin "muhatabın" ad ve soyadı yazılmalıdır.( TTK. Madde 694 – ―Türkiye'de ödenecek çeklerde muhatap
olarak ancak bir banka gösterilebilir. Diğer bir kimse üzerine çekilen çek; yalnız havale hükmündedir‖.)
3167 sayılı Kanun Madde 4 /1. – (DeğiĢik: 26/2/2003-4814/3 md.) Çek hesabı açılan bankaya muhatap banka denir.
3167 sayılı Kanun Madde 4 / 2. KoĢullarına uygun ve karĢılığı var olan çek, muhatap bankanın herhangi bir Ģubesine ibraz
edildiğinde hamilin vergi kimlik numarası saptandıktan sonra ödenir. Ancak, çek hesabı açılmıĢ olan Ģube dıĢında herhangi bir
Ģubeye ibraz edilen çek, o Ģubece karĢılığı sorulmak suretiyle ödenir.
4 - ) Ödeme yeri bulunmalıdır. (Madde 693 / 2 - ―Çekte sarahat yoksa muhatabın ad ve soyadı yanında gösterilen yer, ödeme
yeri sayılır. Muhatabın ad ve soyadı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde çek, ilk gösterilen yerde ödenir. Böyle bir
sarahat ve baĢka bir kayıt da mevcut değilse çek muhatabın iĢ merkezinin bulunduğu yerde ödenir‖.)
5 - KeĢide günü ve keĢide yeri açıkça yazılmalıdır. ( TTK. Madde 692/5 )
1 – Çekin keĢide edildiği tarihte, keĢide günü yazılmamıĢ ise; çek muhatap bankaya ibraz edilinceye kadar, çeki elinde
bulunduran hamil tarafından ikmal edilip keĢide günü yazılabilir ve çekin bu unsuru tamamlanabilir. Ancak; takvimde bulunan bir
tarih (27.06.2007) keĢide günü olarak yazılabilir. ( 38.06.2008 ya da 18.18.2008 ya da 35.14.2008 vs. yazılırsa keĢide tarihi
geçerli kabul edilemez.)
2 – KeĢide tarihi olarak yazılan gün takvimde bulunmaz ise; çek ayın son günü keĢide edilmiĢ sayılır. (Örneğin, keĢide tarihi
31.06.2008, 30.02.2008, vs. yazılmıĢ olan çek, 30.06.2008, 28.02.2008 tarihinde keĢide edilmiĢ sayılır ve çekin, çek vasfını
taĢıdığı kabul edilir. Ancak, 32.06.2004, 28.14.2005, 35.12.2003 vs. takvimde bulunmayan keĢide tarihleri ( imkânsız tarih)
yazılmamıĢ sayılır ve çek, çek vasfında kabul edilmez.)
―KeĢide tarihi olarak Ģubat ayının 29. günü yazılan çekler, Ģubat ayının son günü keĢide edilmiĢ kabul edilirken, keĢide tarihi
Ģubat ayının 30. günü yazılan çekler ise çek vasfında kabul edilmiyor, Ģubat ayının 30. günü takvimde bulunmadığı için imkânsız
tarih olarak kabul ediliyordu. Ancak; son C.G.K. Kararı ile; keĢide tarihi olarak 29.- 30. veya 31. ġubat yazılan çekler ayın son
günü keĢide edilmiĢ sayılıyor ve bu çeklerin çek vasfını taĢıdığı kabul ediliyor.‖
b - ) KeĢide yeri:
KeĢide yeri yazılmayan ya da açıkça ve anlaĢılır Ģekilde yazılmayan çek, çekin unsurlarını taĢımadığından adi belge
niteliğindedir. Unsurları bulunmadığından TTK.nun Tarifine uygun kıymetli evraklardan olan kambiyo senedi (çek) olarak kabul
edilmemektedir.
―TTK. nu Madde 693 / 3. -KeĢide yeri gösterilmemiĢ olan çek, keĢidecinin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde çekilmiĢ
sayılır.‖ (Bu hüküm keĢide yerinin istisnası olarak getirilmiĢtir. Örneğin: KeĢideci tüzel kiĢilerin çekin önyüzüne bastıkları ve
üzerine imza attıkları kaĢelerde yer ismi gösterilmiĢse bu yer keĢide yeri olarak kabul edilmektedir.)
2 – KeĢide yeri, açıkça ve anlaĢılır Ģekilde yazılmalıdır. KeĢide yeri, baĢka yerleĢim yerlerini de çağrıĢtıracak Ģekilde rumuzlu
olarak yazılmamalıdır. BaĢka yerleĢim yerlerini çağrıĢtıracak Ģekilde rumuzlu yazılan keĢide yeri yazılmamıĢ sayılır ve çekin çek
vasfını taĢımadığı kabul edilir. ( örneğin, keĢide yeri olarak yazılan― Ant.‖ Rumuzu Antalya ve Antakya‘yı, ―Erz.‖ Rumuzu
Erzurum ve Erzincan‘ı çağrıĢtırdığından, keĢide yeri bu Ģekilde yazılan çekler çek vasfında kabul edilmemektedir. Ancak, ―Ank.‖
,‖ Ġst.‖, ―Ġzm.‖ gibi rumuzların Ankara, Ġstanbul ve Ġzmir‘i çağrıĢtırdığı herkesçe bilindiğinden, keĢide yeri bu Ģekilde yazılan
çekler, çek vasfında kabul edilmektedir. ANCAK; ―ALġ.‖ ALAġEHĠR OLARAK KABUL EDĠLDĠ. ( Yargıtay 10. C.D. 06.03.2007
gün ve 2005/10878, 2007/2528)
- 59 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
3 - Muhatap banka Ģubelerinin bulunduğu il veya ilçe isimleri keĢide yeri olarak yazılmalı, köy veya kasaba isimleri çeklerde
keĢide yeri olarak yazılmamalıdır. Ancak; muhatap banka Ģubelerinin bulunduğu kasaba isimlerinin keĢide yeri olarak
yazılabileceğini düĢünüyorum.
(ÇEKTE – KEġĠDE YERĠ- KEġĠDE TARĠHĠ VE MĠKTARI BOġ BIRAKILABĠLĠR) Çek; keĢideci tarafından imzalanarak diğer
unsurları tamamlanmadan boĢ olarak verilebilir. BoĢ bırakılan unsurlar bankaya ibraz edilmeden önce tamamlanmalıdır. KeĢideci,
çek hamiline güvenerek bu Ģekilde bir çek keĢide edebilir. Bu çek, ibrazdan önce boĢ bırakılan kısımlar doldurulmuĢ ise geçerli
bir çektir.
NOT: Çekte yazılı bulunan keĢide yeri veya keĢide tarihi üzerinde herhangi bir değiĢiklik, düzeltme, v.s. yapılmıĢ ise; bu
değiĢikliğin (düzeltmenin) keĢideci tarafından paraf edilip edilmediğine bakılmalı veya bu değiĢikliğin keĢidecinin bilgi ve rızası
ile hamil tarafından yapılıp yapılmadığı araĢtırılmalıdır. Aksi halde ibraz süresi geçirilen bir çekin keĢide tarihi veya keĢide yeri
keĢidecinin rızası dıĢında değiĢtirilerek çek süresinde ibraz edilmiĢ gibi gösterilebilir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
41. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre, ticari vekil, satıĢ memuru veya müstahdem gibi tabi bir
sıfatı olmaksızın bir mukaveleye dayanarak muayyen bir yer veya bölge içinde daimi bir suretle
ticari bir iĢletmeyi ilgilendiren aktiflerde aracılık etmeyi veya bunların o iĢletme adına yapmayı
meslek edinen kimseye ne denir?
A) Komisyoncu B) Acente C) Tellal D) Seyyar tüccar memuru
ÇÖZÜM:
Hemen Türk Ticaret Kanununa göz atıyoruz. Madde 102 diyor ki ;(1) Ticari mümessil, ticari vekil, satıĢ memuru veya iĢletmenin
çalıĢanı gibi iĢletmeye bağlı bir hukuki konuma sahip olmaksızın, bir sözleĢmeye dayanarak, belirli bir yer veya bölge içinde
sürekli olarak ticari bir iĢletmeyi ilgilendiren sözleĢmelerde aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen
kimseye acente denir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
42. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre, anonim Ģirketlere iliĢkin olarak aĢağıdaki ifadelerden
hangisi doğrudur ?
A) Anonim Ģirketler sadece tedrici Ģekilde kurulabilir.
B) Bir anonim Ģirketin kurulması için Ģirkette pay sahibi en az 10 kurucunun bulunması gerekir.
C) Anonim Ģirketler kanunen yasak olmayan her türlü iktisadi maksat ve konular için kurulabilir. ġu kadar
ki, esas mukavelede Ģirket mevzuunun hudutlarını açıkça göstermiĢ olması Ģarttır.
D) Anonim Ģirket, bir unvana sahip esas sermayesi muayyen olmayan ancak paylara bölünmüĢ olan
amaçlarından dolayı yalnız mamelekiyle mesu bulunan Ģirkettir.
ÇÖZÜM:
(Yeni TTK 329) maddesinde anonim Ģirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüĢ olan, borçlarından dolayı yalnız mal varlığıyla
sorumlu bulunan Ģirket olarak tanımlanmıĢtır. Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiĢ oldukları sermaye payları ile ve Ģirkete karĢı
sorumludur.
Anonim Ģirketlerin özellikleri:
- Anonim Ģirketler kanunen yasak edilmeyen her türlü iktisadi ve ticari konuların gerçekleĢmesi amacıyla kurulabilir. Ana
sözleĢmede Ģirket konusunun açıkça gösterilmesi zorunludur.
- Anonim Ģirketlerde, tüzel kiĢinin tacir olmasının bir sonucu olarak, bir ticaret unvanı altında kurulmak ve bu ticaret unvanını
ticaret sicilinde tescil ettirmek zorundadır.
- Anonim Ģirket sermaye Ģirketi olduğundan, ticaret unvanı iĢ konusu ile ilgili olmalıdır. "Anonim Ģirket" ibaresinin açık veya
kısaltılmıĢ "Aġ" olarak yazılması gerekir.
- Anonim Ģirketlerin kuruluĢ iĢlemleri Türk Ticaret Kanunu‘nda düzenlenmektedir. Mevcut TTK‘na göre bir anonim
Ģirketin kurulması için Ģirkette pay sahibi en az beĢ kurucunun bulunması Ģart iken, yeni TTK ile anonim Ģirket kurulması
için bir veya daha fazla kurucunun var olması yeterlidir (Yeni TTK Md.338). Böylelikle yeni TTK ile tek kiĢinin anonim
Ģirket kurabilmesine olanak sağlanmıĢtır.
- 60 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
- Yeni TTK‘na göre, esas sermaye 50.000 TL‘sından ve kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiĢ bulunan halka açık
olmayan anonim Ģirketlerde baĢlangıç sermayesi 100.000 TL‘sından aĢağı olamaz (Yeni TTK Md. 332).
- Anonim Ģirketlerde hisse devri kolaydır. Menkul kıymet olarak el değiĢtirir. KuruluĢ sırasında ayni (mal, eĢya) olarak konan
sermaye karĢılığında alınan hisse senetleri iki yıl geçmedikçe satılamaz.
- Anonim Ģirketler, kurumlar vergisi mükellefidir. Verginin muhatabı Ģirkettir.
- Hisse senedi ve tahvil çıkarma hakkı sadece anonim Ģirketlere verilmiĢtir.
- Anonim Ģirketler tüzel kiĢiliğe sahiptir. Tüzel kiĢilik ticaret siciline tescille gerçekleĢir.
- Anonim Ģirketin, borçlarına karĢı sorumluluğu mal varlığı ile sınırlıdır. Ortakların sorumluluğu ise taahhüt ettikleri sermaye ile
sınırlıdır.
- Sermaye, her biri 1 Kr'luk paylara ve katlarına bölünür.
- Anonim Ģirket, sermayesi paylara bölünerek hisse senetleri ile temsil edilebilir. ġirket sermayesinin tamamı ödenmedikçe
hamiline yazılı hisse senedi çıkarılamaz.
Anonim Ģirketlerin tutmak zorunda oldukları defterler Ģunlardır:
- Yevmiye defteri
- Büyük defter
- Envanter ve bilanço defteri
- Genel kurul karar defteri
- Yönetim kurulu karar defteri
- Pay sahipleri defteri
- Pay defteri
- Tahvil defteri
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Gayri safi yurtiçi hâsıla (GSYH) bir ülkenin sınırları içerisinde belirli bir dönemde üretilen tamamlanmıĢ (nihai) mal ve
hizmetlerin piyasa değerine denir. Bir ekonominin ne kadar ürettiğinin en önemli göstergesidir. Milli Gelir ÜÇ yöntemle
hesaplanmaktadır;
a) Üretim yöntemi: Ekonomide üretilmiĢ nihai mal ve hizmetlerin piyasa değerlerinin toplanması suretiyle yapılır. Bu
hesaplama yapılırken üretim sürecinde ara mal olarak kullanılan mal ve hizmetler hesaplamaya dâhil edilmez. Bunu yapmanın
yolu ise ekonomik birimler tarafından yaratılan katma değerlerin toplanmasıdır. Katma değer bir malın piyasa değeri ile bu
malın üretim sürecinde kullanılan girdilerin değeri arasındaki farktır.
b) Harcama yöntemi: GSYH= C + I + G + (X-M)
Tüketim harcamaları(C) : Bireylerin nihai mal ve hizmetleri edinmek için yaptıkları harcamalardır (otomobil, ev, berber,
seyahat vb. mal ve hizmetler için tüketicilerin yaptıkları harcamalar).
Yatırım harcamaları (I): Firmaların ve devletin baĢka bir mal ya da hizmet üretmek üzere satın aldıkları nihai mal ve
hizmetler için yaptıkları harcamalardır. Yeni bir makina, teçhizat, ya da bir fabrika binası için yapılan harcamalar bu
kategoriye girmektedir. Bu kategoriye yeni bina ve ev için yapılan harcamalar ile firmaların stok değiĢimleri de dâhil edilir.
Kamu harcamaları (G): Devletin eğitim, sağlık, güvenlik, yargı gibi temel fonksiyonlarını yerine getirirken ihtiyaç duyduğu mal
ve hizmetlere yaptığı harcamalar bu kategori içerisinde yer almaktadır.
Net Ġhracat (X-M): BaĢka ülkelerin ürettiği mal ve hizmetlere yapılan harcamalar (dıĢ alım - ithalat) ile bizim ürettiğimiz
mal ve hizmetlere diğer ülkelerin yaptıkları harcamalar (dıĢ satım - ihracat) arasındaki farkı gösterir. Bir ülkenin ithalatı
baĢka bir ülke ya da ülkelerin ihracatıdır. Bir ekonominin ihracatı ithalatından büyükse net ihracatı pozitif, ithalatı
ihracatından büyükse negatif olur.
c) Gelir yöntemi: GSYH‘nın gelir yaklaĢımı ile hesaplanması bir ekonomide ekonomik faaliyetler sonucu elde edilen gelirlerin
toplanması suretiyle olur. GSYH‘ nın bir parçası olan yatırımların bir kısmı bina, makina, teçhizat gibi fiziksel sermayenin
eskime payı olarak ayrılmaktadır. O yüzden gelir yöntemi ile hesaplanan GSYH‘ ya amortismanlar eklenir. Son olarak üretim
sonucu elde edilen hâsılatın bir kısmı ise dolaylı vergi olarak devlete ödenirken, devlette bazı kesimlere sübvansiyon adı altında
bazı ödemeler yapacaktır. Dolaylı vergileri devletin geliri olarak, devletin yaptığı sübvansiyon ödemelerini de gideri olarak
düĢünürsek, gelir yaklaĢımı ile GSYH hesaplanması Ģöyle olacaktır:
GSYH = Ücret + Kâr + Faiz + Rant + Amortismanlar + Dolaylı vergiler –Sübvansiyonlar
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 61 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
44. Bir ekonomide marjinal tüketim eğilimi 0,80 ise çarpan ( ) aĢağıdakilerden hangisidir?
A) 5 B)10 C)15 D)20
ÇÖZÜM:
Kamunun Yer Almadığı DıĢa Kapalı Ekonomide Çarpan: Çarpan, bir ekonomide reel toplam çıktının denge düzeyindeki
değiĢiminin, dıĢsal değiĢkendeki değiĢime oranı olarak tanımlanır. DıĢsal değiĢken, ekonomideki değiĢimlerden bağımsız olan
değiĢkendir. Çarpan ( ya da çoğaltan), Otonom harcamalarda meydana gelen değiĢikliğin, milli gelirde meydana getireceği
değiĢikliği gösterir.
Marjinal tüketim eğilimi(MPC, c): Tüketicinin artan gelirinin ne kadarlık kısmını tüketime ayırdığını gösterir.
Marjinal tasarruf eğilimi (MPS) (s) : Tüketicinin artan gelirinin ne kadarlık kısmını tasarrufa ayırdığını gösterir.
MPC + MPS =1
̅
45. Keynesyen yaklaĢımda, likidite tuzağındaki bir ekonomi için aĢağıdakilerden hangisi kullanılır?
A)Para politikası etkisiz kalmaktadır.
B)Maliye politikası etkisiz kalmaktadır.
C)Faiz oranı belli bir düzeyin altına düĢmez.
D)Özel sektör yatırımları artmadığından milli gelir artmaz.
ÇÖZÜM:
Likidite Tuzağı: Likidite tuzağında, insanlar, piyasada geçerli olan faiz oranında arz edilen paranın tümünü elde tutmaya
hazırdır. Faiz oranlarının düĢebileceği en alt düzeye düĢmüĢ olması durumunda -ki
bu faiz oranı sıfır veya herkesin daha aĢağı düĢmeyeceğine inandığı sıfıra yakın
bir orandır- para arzının artması, insanları tahvil alımına yöneltmeyeceği için,
tahvil fiyatlarının düĢeceği beklentisi oluĢacak ve para elde tutulacaktır. Bu
durumda para arzı artıĢı faiz oranlarını etkileyemediğinden, toplam harcamalar
da etkilenmeyecek ve gelir düzeyi değiĢmeden kalacaktır. Likidite tuzağı, para
politikasının ekonomiye etkisinin olmadığını savunan Keynesçilerin ortaya
çıkabileceğini kabul ettikleri bir durumdur. Likidite tuzağında, para politikasının
ekonomiye etkisi sıfıra indiğinden bu durumda uygulanabilecek tek iktisadi
politika seçeneği maliye politikası olmaktadır.
46. AĢağıdakilerden hangisi sermayenin marjinal etkinliği eğrisinin Ģeklini belirleyen ve veri kabul
edilen unsurlardan değildir?
A)Üretim fonksiyonu
B)Sermaye mallarının maliyeti
C)Yatırımların getireceği gelirle ilgili bekleyiĢler
D)Tüketim fonksiyonu
ÇÖZÜM:
Keynes Genel Teori‘ de yatırım projesinin bugünkü değerini sıfır kılan ve dolayısıyla da yatırım projesinin beklenen net
getirilerinin bugünkü değerini bugünkü maliyetine – sermaye malının bugünkü arz fiyatına eĢit kılan iskonto oranını, sermayenin
marjinal etkinliği ( mec ) olarak adlandırmıĢtır. Diğer bir ifadeyle sermayenin marjinal etkinliği, yatırımdan her dönem %kaç
kar elde edileceğini gösteren bir orandır. Bu nedenle, ―beklenen kar oranı‖ veya ―iç verimlilik oranı‖ olarak ta adlandırılır.
Keynes‘e göre sermayenin marjinal etkinliğini hesaplayan firma, sermayenin marjinal etkinliği (mec) ile piyasa faiz oranını (r)
karĢılaĢtırır ve yatırım kararını ona göre verir.
- 62 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
mec > r ise yatırım yapılır,
mec < r ise yatırım yapılmaz,
mec = r ise kararsızlık söz konusudur. (firmalar yeni yatırım yapılması konusunda
kararsızdır, yenileme yatırımı yapılır)
ÇÖZÜM:
HIZLANDIRAN MODELĠ: Paul Samuelson tarafından geliĢtirilmiĢtir. Firmaların yatırım kararlarını faiz oranına göre değil,
hâsıla ya da satıĢlar ile açıklayan bir yaklaĢımdır. YaklaĢımın baĢlangıcı çarpan/çoğaltan sürecine dayanır. Modeldeki temel
kavram ―hızlandıran‖ katsayıdır. Hızlandıran katsayısının diğer adı ―sermaye-hâsıla‖ oranıdır. Sermaye –hâsıla oranı; bir birim
çıktı (hâsıla) üretebilmek için gerekli olan sermaye miktarını ifade eder.
K* = arzulanan sermaye stoku Y= gelir v= hızlandıran (sermaye-hâsıla) katsayısı olmak üzere v= Ģeklinde ifade
Tüketim malları sanayisindeki firmaların tam kapasite, yatırım malı üreten sanayilerin eksik kapasitede çalıĢıyor olmaları
gerekir. ( D seçeneği yanlıĢtır)
- 63 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Devlet‘in veya anonim Ģirketlerin ödünç para bulmak için itibari kıymetleri eĢit ve ibareleri aynı olmak üzere çıkardıkları borç
senetlerine tahvil denir. Tahvil, ihraç eden iĢletme açısından bir finansman aracıdır. ( A seçeneği) Yani kendine kaynak bulmak
isteyen Devlet veya anonim Ģirket, gelecekte elde edecekleri gelirlerini teminat göstererek borç senedi çıkartırlar. Devlet
tarafından çıkartılan tahvillere Devlet Tahvili denir ve vadeleri en az 1 yıl olur. Bankalar, tüketici finansmanı Ģirketleri ve
anonim ortaklıklar tarafından çıkartılan tahvillere ise Özel Sektör Tahvilleri denir. Bu kurumlar tahvilleri geleceğe yönelik
gelirlerini teminat göstererek en az 2 yıl ve daha uzun vadeyle, ödünç para bulmak amacıyla çıkartırlar.
Tahvil sahibinin (hamili) bir Ģirkete kullandırdığı sermaye yabancı sermayedir. Tahvil, hamiline yazılı olduğu hallerde kimin
elinde ise onun mülkiyetinde sayılır. (B seçeneği) Tahvil hamili, tahvili çıkaran kuruluĢun uzun vadeli alacaklısıdır. Tahvil
sahipleri tahvili çıkaran Ģirketin aktifi üzerinde alacağından baĢka hiçbir hakka sahip değildir. Yani Ģirketin yönetimine
katılamaz, ortaklık hakkı elde edemez. ( C seçeneği yanlıĢtır, zira ortaklık hakkı sağlayan tahvil değil hisse senedidir)
49. Belirli bir dönemde elde edilen satıĢ gelirinin maliyetlere oranı olarak tanımlanan Ekonomiklik Oranı (E) ile
ilgili aĢağıdakilerden hangisi yanlıĢtır?
A)Teorik olarak ekonomiklik oranı arasındaki tüm değerleri alabilir.
B) Ekonomiklik oranı olarak tarif edildiği alan iĢletmenin gayri iktisadilik alanını (veya zarar bölgesini)
gösterir.
C)Ekonomiklik oranının olarak tarif edildiği alan kara geçiĢ noktasını gösterir.
D)Ekonomiklik oranı, olması iĢletmenin ürettiği ürünü satamadığı anlamına gelir.
ÇÖZÜM:
Ekonomiklik: Diğer bir adı iktisadiliktir. Belli bir süre içinde satıĢ yapıldığını düĢünelim. Bu süre içinde elde
edilen gelirin maliyetlere oranına ekonomiklik denir.
( )
( )
( )
Yukarıdaki oranın 1 ‗den büyük olması gerekmektedir. Aksi takdirde ekonomiklik söz konusu olmaz.
- 64 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
50. Birim satıĢ fiyatı 300 000 TL, birim değiĢken gideri 100 000 TL ve toplam sabit giderleri
70 000 000 TL olan bir iĢletmenin baĢa baĢ noktasındaki üretim miktarı kaç birimdir?
A)400 B)350 C)300 D)250
ÇÖZÜM:
( )
TR = P x Q = 300 000 x Q
Q= 350
51. Çapraz talep esnekliği katsayısının iĢareti ile ilgili olarak aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A)Katsayının iĢareti tamamlayıcı mallarda artı (+), rakip mallarda veya ikame mallarda eksi (-) olur.
B)Katsayının iĢareti tamamlayıcı mallarda eksi (-), rakip mallarda veya ikame mallarda (+) olur.
C)Katsayının iĢareti tamamlayıcı mallar veya ikame mallarda artı (+), rakip mallarda eksi (-) olur.
D)Katsayının iĢareti tamamlayıcı mallar veya ikame mallarda eksi (-), rakip mallarda artı (+) olur.
ÇÖZÜM:
Çapraz Talep Esnekliği: X ve Y gibi iki mal olduğunu varsayalım. Bu mallar ikame mallar ise, X malının fiyatındaki artıĢ Y malının
tüketimini arttırır. Bu mallar tamamlayıcı mallar ise, X malının fiyatındaki artıĢ Y malının tüketimini azaltır.
Çapraz Talep Esnekliği; Y malının fiyatındaki yüzde değiĢmenin, X malının talep edilen miktarında ne kadarlık değiĢmeye sebep
olacağını gösterir.
ƐPy > 0 ( + ) ise; X ve Y malları ikame (rakip) mallardır. Örneğin, çay ve kahve.
ƐPy < 0 ( - ) ise; X ve Y malları tamamlayıcı mallardır. Örneğin, otomobil ve benzin.
ƐPy = 0 ise; X ve Y malları iliĢkisiz mallardır.
- 65 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
52. Kısa dönem ortalama maliyet eğrilerinden hareketle uzun dönem ortalama maliyet eğrisine
geçiĢte aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A)Uzun dönem ortalama maliyet eğrisi, her üretim seviyesinde en düĢük maliyetle üretimi mümkün kılan
kısa dönem ortalama maliyet eğrilerinin her birine bir noktada teğettir.
B)Uzun dönem ortalama maliyet eğrisi, her üretim seviyesinde en düĢük maliyetle üretimi mümkün kılan
kısa dönem ortalama maliyet eğrileri üzerindeki noktaların geometrik yeridir.
C)Kısa dönem ortalama maliyet eğrilerinden hareketle elde edilen uzun dönem ortalama maliyet eğrisinde
tesis çapına iliĢkin yapılan ayarlamalar ihmal edilmektedir.
D)Uzun dönem ortalama maliyet eğrisi her üretim seviyesinin en düĢük ortalama maliyetini gösteren
eğridir.
ÇÖZÜM:
Üretim faktörleri fiyatları ve teknoloji sabitken, uzun dönem ortalama maliyet(LRAC), tüm üretim faktörlerinin değiĢmesi
sonucu her bir üretim düzeyi için minimum ortalama maliyetten oluĢur. ġekilde görüldüğü gibi uzun dönem ortalama maliyet
(LRAC) eğrisi, kısa dönem ortalama maliyet(SRAC) eğrilerini kapsar ve kısa dönem maiyet eğrilerine SADECE minimum
oldukları noktalardan teğet geçer. Bir diğer adı da zarf eğrisidir. ( A seçeneğinde ‗‘bir noktada‘‘ ifadesi yanlıĢtır. Çünkü Uzun
dönem ortalama maliyet eğrisi, kısa dönem ortalama maliyet eğrilerini herhangi bir noktada değil sadece minimum
noktalarından kesmektedir).
ÇÖZÜM:
Kaldor ve Hicks Ölçütleri: N. Kaldor‘un geliĢtirdiği ölçüte göre belirli bir politikanın uygulanması sonucunda ortaya çıkan yeni
durumdan kazançlı çıkacak olanlar, zarar görenlerin kayıplarını tam olarak tazmin etseler bile, hala kazançlı iseler, yeni durum
bir sosyal iyileĢmedir. Yani yeni durumda toplumun refahı artmıĢtır.
Kayıpların telafisi ya da tazmini ilkesinin uygulandığı bu ölçütte kazanan kaybedenin zararını ödese bile kazançlı çıkmaktadır.
Benzer bir ölçüt J. R. Hicks tarafından geliĢtirilmiĢtir. Hicks‘e göre bir politika uygulamasından zarar görenler, bu politikanın
uygulanmaması için, önerdikleri parasal ödemelerle kazançlı çıkanları ikna edemiyorlarsa bu durum bir sosyal iyileĢmedir.
Dikkat edilirse Kaldor‘un ve Hicks‘in Ölçütleri aynı olgunun iki ayrı yüzünü ortaya koymaktadır. Her ikisi de kayıplar ile
kazançların karĢılaĢtırılmasına dayanmaktadır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 66 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
TEKELCĠ ( MONOPOLCÜ) REKABET PĠYASASI
Birbirine benzer fakat aynı olmayan ürünlerin çok sayıda firma tarafından üretilip satıldığı piyasa türüne tekelci rekabet
piyasası adı verilir.
Tekelci Rekabet Piyasasının Temel Özellikleri
Piyasada birçok alıcı ve satıcı vardır. ( D seçeneği) Tekelci rekabet piyasasındaki firmalar piyasa fiyatını etkileme gücüne
sahiptir.
Piyasadaki her firma farklılaĢtırılmıĢ bir ürün satmaktadır. ( A seçeneği yanlıĢtır) Ürün FarklılaĢtırması: Ürünün marka,
renk, ambalaj gibi küçük özellikleri bakımından diğerlerinden ayrılmasıdır. Ürün farklılaĢtırması; gerçekten farklı bir ürün
geliĢtirerek ya da tüketicilerin gözünde ürünün diğerlerine göre farklı olduğu algısı yaratılarak gerçekleĢtirilebilir.
Piyasaya giriĢ ve piyasadan çıkıĢ kolaydır. Piyasaya giriĢi veya piyasadan çıkıĢı engelleyen hiçbir yasal veya baĢka tür bir
engel yoktur. Dolayısıyla ekonomik kâr sıfır oluncaya kadar piyasaya yeni firmalar girmeye devam edebilir. ( B ve C
seçeneği )
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
55. Firma maliyetinin endüstri arzının geniĢlemesi sonucunda yükselmesi nasıl adlandırılır?
A)DıĢsal ekonomiler B)Ġçsel ekonomiler
C)DıĢsal eksi-ekonomiler D)Ölçek ekonomileri
ÇÖZÜM:
Firmanın kendi ölçeğinde meydana gelen değiĢmelerin maliyetler üzerinde etkisi içsel ekonomiler; firmanın faaliyette
bulunduğu endüstri ölçeğinde meydana gelen değiĢmelerin maliyetler üzerindeki etkiler dıĢsal ekonomilere neden olur.
DıĢsal eksi-ekonomiler: Herhangi bir endüstri geliĢip büyüdükçe, endüstrideki firmaların maliyetlerinin yükselmesine neden
olabilir. Bu tür ekonomilere negatif dıĢsal ekonomiler (dıĢsal eksi ekonomiler) denir. Özellikle; çevre kirliliğinin artması
firmaların atık tesisleri oluĢturmasına neden olacaktır.
Ölçek ekonomileri: Firmaların üretim kapasitelerinde meydana gelen artıĢlar sebebiyle birim üretim maliyetinde azalmalar
Ģeklinde ortaya çıkan istifadeler veya tasarruflardır. Firma ölçeğinin değiĢmesi uzun dönemde mümkün olabileceğinden, ölçek
ekonomileri de ancak uzun dönemde söz konusu olabilecektir.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
56. Tam rekabet piyasasında, üretici açısından kar maksimizasyonu hangi noktada gerçekleĢir?
A)Marjinal maliyetin marjinal hâsılata eĢit ve marjinal maliyet eğrisinin alçalıyor olduğu nokta
B)Marjinal maliyetin marjinal hâsılata eĢit ve marjinal maliyet eğrisinin sabit olduğu nokta
C)Marjinal hâsılatın marjinal maliyetten büyük ve marjinal maliyet eğrisinin yükseliyor olduğu nokta
D)Marjinal maliyetin marjinal hâsılata eĢit ve marjinal maliyet eğrisinin yükseliyor olduğu nokta
ÇÖZÜM:
MC = MR firma kısa dönem karını maksimum yapan üretim
düzeyindedir ( c noktası ) ġekilde görüldüğü gibi bu üretim düzeyinde
Marjinal Maliyet ( MC ) eğrisi yükselmektedir. ( D seçeneği)
ÇÖZÜM:
Sıfır Esnek Arz Eğrisi (ƐS = 0) Birim Esnek Arz Eğrisi (ƐS = 1)
( A seçeneği )
( C seçeneği )
( B seçeneği )
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
EleĢtirileri:
Emeğin tek faktör olarak alınması doğru değildir.
Ülkeler arasındaki iĢgücü verimindeki farklılığın nedenlerini açıklamamaktadır. ( D seçeneği )
ĠĢgücünün ülke içinde tam hareketli, ülkeler arasında tam hareketsiz olması gerçek dıĢıdır (göçler vardır),
Ricardo teorisi bir arz teorisidir, talep ihmal edilmiĢtir. ( B seçeneği yanlıĢtır)
Model sabit maliyetlere ve tam uzmanlaĢmaya dayalıdır.
Model statiktir.
Üretimin aĢamalara ayrılmasına değinmemektedir
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
59. Stolper – Samuelson gelir dağılımı teoremi ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A)Serbest ticaret ülkede yaĢayan insanların tümünün yararınadır.
B)Serbest ticarette, ithalata rakip kesimde çalıĢanlar kazanır.
C)Korumacılıkta, ithalata rakip kesimde çalıĢanlar kazanır.
D)Gümrük tarifeleri uluslararası uzmanlaĢmayı kolaylaĢtırdığı için ulusal geliri artırıcı rol oynar.
ÇÖZÜM:
STOLPER-SAMUELSON GELĠR DAĞILIMI TEOREMĠ
Bu teoreme kadar ‗‘ serbest ticaret ülkede yaĢayanların tümünün yararına, korumacılık ise zararınadır ‗‘ görüĢü benimsenmiĢti.
Bu teoreme göre ise ‗‘serbest ticaret ihracat endüstrilerinde yoğun kullanılan faktörün lehinedir. Korumacılık ise ithalata rakip
endüstride yoğun olarak kullanılan faktörün lehinedir.‘‘
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 69 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
60. Gümrük vergileri ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A)Spesifik gümrük vergileri adet ve ağırlık gibi malların fiziki birimleri üzerinden alınır.
B)Ad valorem gümrük vergileri malın değerinin belirli bir oranı Ģeklinde alınan vergilerdir.
C)Spesifik gümrük vergileri, ithal malları talebini ucuz mallardan pahalı mallara kaydırabilir.
D)Ad valorem vergiler, spesifik vergiler kadar dıĢ koruma sağlamaz.
ÇÖZÜM:
GÜMRÜK TARĠFELERĠNĠN ÇEġĠTLERĠ
Spesifik Vergiler: Birim ve ağırlık gibi malların fiziki birimleri üzerinden alınan vergilerdir.( A seçeneği) Spesifik vergiler,
1. Vergide adalet ilkesi ile bağdaĢmazlar.
2. Ġthalatı ucuz mallardan pahalı mallara kaydırabilirler. ( C seçeneği )
3. Enflasyona karĢı ad valorem vergiler kadar koruma sağlamazlar. ( D seçeneği yanlıĢtır )
Ad Valorem Vergiler: Malın değerinin belirli bir yüzde oranı Ģeklindedir. ( B seçeneği ) Ad valorem vergiler uygulanırken bir
malın değerinin belirlenebilmesi için iki yöntem vardır.
1. F.O.B. (Free On Board – Güvertede Teslim): Malın Ġhracatçının limanında gemiye yüklendiği fiyattır.
2. C.I.F. (Cost, Insaurance and Freight – Maliyet, Sigorta ve Navlun) : Fiyat, malın ithalatçı ülkenin limanına
vardığı andaki fiyatı olup maliyetle birlikte taĢıma ve sigorta giderleri toplamından oluĢur.
Karma gümrük vergileri: Genellikle hammaddesi gümrük vergisine tabi olan mallara uygulanır. Bu durumda verginin spesifik
kısmı hammadde üzerine konulan gümrük vergisine eĢittir. Ek olarak alınan ad valorem vergi ise, iç ekonomide o sanayi dalına
sağlanmak istenen koruma oranını yansıtır.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Gelir Yöntemiyle GSMH‘ya UlaĢma Gelir Yöntemiyle GSYĠH‘ya UlaĢma
Ücret Ücret
Faiz Faiz
Rant (Kira) Rant (Kira)
Kar Kar
+ +
Net Yurtiçi Gelir Net Yurtiçi Gelir
+ Net Faktör Geliri + (Dolaylı Vergiler-Sübvansiyon)
Milli Gelir Net Yurtiçi Hâsıla
+ (Dolaylı Vergiler-Sübvansiyon) + Yıpranma ( Amortisman)
Safi Milli Hâsıla Gayrı Safi Yurtiçi Hâsıla
+ Yıpranma ( Amortisman )
Gayrı Safi Milli Hâsıla
- 70 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
62. AĢağıdakilerden hangisi doğrudan yatırımların yararları arasında sayılmaz?
A)Yeni teknolojinin ülkeye gelmesini sağlar.
B)Döviz giderlerini arttırır.
C)Döviz gelirlerini arttırır.
D)Ġhracatı arttırır.
ÇÖZÜM:
Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımlarının Olumlu Etkileri
63. Oligopol piyasasında bir firmanın rakiplerinin kararları veri iken kendisi için yapabileceğinin en
iyisini yaptığı duruma ne ad verilir?
A)Kazanç matrisi
B)Oyun teorisi
C)Nash dengesi
D)Hâkim strateji
ÇÖZÜM:
Kazanç matrisi, Oyun Teorisinde tarafların izleyecekleri stratejiye göre karĢılaĢılacak sonuçları ön gören ihtimaller
tablosudur.
Oyun teorisi, Uygulamalı matematiğin bir dalı olan oyun teorisi temel olarak stratejik durumlarda karar verme bilimidir. Farklı
stratejik durumlarla karĢılaĢan karar vericileri ve onların davranıĢlarını anlamaya ve modellemeye çalıĢan bu alanın iktisat
haricinde biyoloji, siyaset bilimi, uluslararası iliĢkiler ve bilgisayar bilimleri dâhil birçok uygulama alanı vardır.
Nash dengesi, Oligopol piyasasında bir firmanın rakiplerinin kararları veri iken kendisi için yapabileceğinin en iyisini yaptığı
durum.
Hâkim strateji, Oyun kuramında bir oyunda oyuncunun rakibin tüm stratejilerine verebileceği en iyi yanıt.
64. Muhasebe uygulamaları için seçilen muhasebe politikalarının birbirini izleyen dönemlerde
değiĢtirilmeden uygulanmasını ifade eden muhasebe kavramı hangisidir?
A) Tutarsızlık Kavramı B) Belgelendirme Kavramı
C) Dönemsellik Kavramı D) Tutarlılık Kavramı
- 71 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: Kavramsal çerçevede bir sorudur. Dönemsellik ve tutarlılık kavramlarını karĢılaĢtırarak soruyu çözelim.
TUTARLILIK KAVRAMI DÖNEMSELLĠK KAVRAMI
**Muhasebe uygulamaları için seçilen muhasebe politikalarının ** ĠĢletmenin sınırsız kabul edilen ömrünün, belli
birbirini izleyen dönemlerde de değiĢtirilmeden uygulanmasını dönemlere bölümlenmesi ve her bir dönemin faaliyet
sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak
**ĠĢletmenin mali tablolarının karĢılaĢtırılabilir olması saptanmasıdır.
65. Gelir ve giderlerin tahakkuk esasına göre muhasebeleĢtirilmesi hangi muhasebe temel kavramının
gereğidir?
A)ĠĢletmenin Sürekliliği Kavramı B)Dönemsellik Kavramı C)Maliyet Esası Kavramı D)Özün Önceliği Kavramı
ÇÖZÜM: 64. soruda da belirttiğimiz gibi gelir ve giderlerin tahakkuk esasına göre muhasebeleĢtirilmesi
DÖNEMSELLĠK kavramı gereğidir.
ĠġLETMENĠN SÜREKLĠLĠĞĠ KAVRAMI MALĠYET ESASI KAVRAMI
* Maliyet esası kavramının temelini oluĢturur. TaĢıt alımı, bina alımı, ticari mal alımı vs.
önce finansal özellikleri esas alınması gerektiğini belirten - Gümrük vergiler - Montaj giderleri
**ĠLERĠ VADELĠ ÇEKLERĠN, SENET OLARAK kaydedilmesi gelmesi aĢamasına kadar yapılan her türlü asamalar
Özün Önceliği Kavramı gereğidir. varlığın maliyetini oluĢturur. (Üzerine eklenir yani)
Binek otomobillerdir.
- 72 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
66.AĢağıdakilerden hangisi maddi duran varlıklar kapsamında değildir?
A) AraĢtırma ve GeliĢtirme Giderleri B) Yeraltı ve Yer üstü Düzenleri
C) Yapılmakta Olan Yatırımlar D) Arazi ve Arsalar
ÇÖZÜM: Tek düzen Hesap planı bilgisi ölçmeye yönelik bir sorudur.
25. Maddi Duran Varlıklar 26. Maddi Olmayan Duran Varlıklar
250. Arazi ve Arsalar 260. Haklar
251. Yeraltı ve Yerüstü Düzenleri 261. ġerefiye
252. Binalar 262. KuruluĢ ve Örgütlenme Giderleri
253. Tesis, Makine ve Cihazlar 263. AraĢtırma ve GeliĢtirme Giderleri
254. TaĢıtlar 264. Özel Maliyetler
255. DemirbaĢlar 267. Diğer Maddi Olmayan Duran Varlıklar
256. Diğer Maddi Duran Varlıklar 268. BirikmiĢ Amortismanlar (-)
257. BirikmiĢ Amortismanlar (-) 269. Verilen Avanslar
258. Yapılmakta Olan Yatırımlar
259. Verilen Avanslar
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM: Mali analiz konusu olup formül bilgimizi sorgulayacak tarzda bir sorudur.
Kaldıraç Oranı = Toplam Yabancı Kaynaklar / Toplam Varlıklar Ġdeal oranı % 50 dir.
FĠNANSMAN ORANI
ĠĢletmenin mali bağımlılık derecesini gösteren bu oran iĢletmenin mali yeterliliğinin araĢtırılmasına da imkân tanır.
68. (X) iĢletmesinin Kasım 2003 sonu itibariyle KDV‘ye ait hesapları aĢağıdaki gibidir.
- 73 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Bu soruyu aĢama aĢama çözelim.
Ticari mal satın aldım, taĢıt satın aldım, demirbaĢ aldım… ALDIM VE ĠNDĠRDĠM !!! 191 ĠNDĠRĠLECEK KDV.
Mal sattım, Araç sattım, DemirbaĢ sattım vs. Elimizden çıkan ve hesapladığımız bir Ģey var !!! 391 HESAPLANAN
KDV
69. (Y) üretim iĢletmesinin yıl içerisindeki ham madde ve malzeme hareketleri aĢağıdaki gibidir.
Verilen bu bilgiler doğrultusunda ilk giren ilk çıkar yöntemi (FĠFO) uygulandığında, (Y) üretim iĢletmesinin
dönem sonundaki mallarının miktarı ile bunların birim maliyetleri kaç liradır?
A)7.200 birim – 1.600 TL B) 7.200 birim – 1.450 TL C) 6.500 Birim – 1.350 TL D) 6.500 Birim – 1.250 TL
- 74 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: STOK DEĞERLEME YÖNTEMĠNĠN MANTIĞINI ĠYĠ BĠLMEMĠZ GEREKĠYOR.
FĠFO YANĠ ĠLK ALDIĞIN MALI DÖNEM BAġINDAN ÜRETĠME SEVKETMEYE BAġLA (75.400 BĠRĠM)
AlıĢlar 15 Eylül: 13.000 Birim >>>> (NORMALDE 20.200 BĠRĠM VAR ANCAK BĠZĠM AMACIMIZ 75.400 BĠRĠME
ALIġLAR 15 EYLÜLÜN >>> 7.200 BĠRĠM MALI SATILMAMIġ OLUP BĠRĠM MALĠYETĠ 1.600 TL DĠR.
70. (T) iĢletmesi kullanmıĢ olduğu kredi için bankadan aldığı yılsonu hesap özetinde 11.000.000 TL
faiz tahakkuk ettirilerek hesaba iĢlendiğini görmüĢtür. Bu iĢlemin yevmiye kaydı aĢağıdakilerden
hangisidir?
Finansman Giderleri Hs. 11.000.000 Banka Kredileri Hs. 11.000.000
Banka Kredileri Hs. 11.000.000 Finansman giderleri Hs. 11.000.000
A B
BANKA KREDĠSĠ ALMA KAYDI (Bankadan Kredi kullanımı) DÖNEM SONU KREDĠ FAĠZ TAHAKKUKU KAYDI
--------------/------------------- --------------/-----------------------------
102 BANKALAR HS XX 780 FĠNANSMAN GĠDERĠ 11.000.000
300 BANKA KREDĠLERĠ XX 300 BANKA KREDĠLERĠ 11.000.000
-------------/-------------------- --------------/-----------------------------
(YANĠ: ÜSTÜNE EKLENĠYOR GĠBĠ DÜġÜNELĠM)
- 75 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
71.Genel kabul görmüĢ muhasebe ilkeleri göz önünde bulundurulduğunda aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Özel tükenmeye tabi varlıklar için uygun tutarlarda tükenme payı ayrılmalıdır.
B) Bilançoda, varlıkları bilanço tarihindeki gerçeğe uygun değerleriyle gösterebilmek için varlıklardaki
değer düĢüklüklerini belirleyerek karĢılıkların ayrılması zorunludur.
C) Dönen ve duran varlıklar grubunda yer alan alacakları, bilanço tarihindeki gerçeğe uygun değerleriyle
gösterebilmek için reeskont iĢlemleri yapılmalıdır.
D) Öz kaynakların bilançoda net olarak gösterilmesi için geçmiĢ yıllar karları ile dönem karı, öz kaynaklar
grubunda indirim kalemleri olarak yer almalıdır.
ÇÖZÜM:
UYGUN AMORTĠSMAN ĠLKESĠ, MADDĠ VE MADDĠ OLMAYAN VARLIKLARA UYGULANIR. A seçeneğidir.
VADELĠ ALACAKLARIN BĠLANÇO GÜNÜ (DÖNEM SONU) DEĞERĠNĠN ĠNDĠRĠLMESĠ ĠLKESĠ C seçeneğidir.
ÖZ KAYNAKLARIN NET OLARAK GÖSTERĠLMESĠ ĠLKESĠ, Öz kaynakların bilançoda net olarak gösterilmesi için
GEÇMĠġ YILLAR ZARARLARI ile DÖNEM ZARARI, ÖZ KAYNAKLAR GRUBUNDA indirim kalemleri olarak yer almalıdır
72.(A) iĢletmesi diğer bir Ģehirdeki (B) iĢletmesine konsinye olarak 10.000.000 TL ‗lik mal göndermiĢ,
malın gönderilmesiyle ilgili olarak (C) nakliyat ambarına KDV dahil 220.000 TL (KDV oranı % 10 dur)
ödemiĢtir.
Bu iĢlemle ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A)Ticari Mallar Hs. 10.000.000 TL alacaklandırılır
B) Ġndirilecek Kdv Hs. 20.000 TL Borçlandırılır
C) Kasa Hs. 220.000 TL alacaklandırılır
D) Pazarlama SatıĢ ve Dağ. Giderleri Hs. 200.000 TL Borçlandırılır
ÇÖZÜM:
KONSĠNYE NEDĠR ? Mülkiyet devri yapılmaksızın malın kesin satıĢının yapılmadan ithalatçı tarafa gönderilmesidir.
KONSĠNYE MAL VERĠLMESĠ KAYDI NAKLĠYAT KAYDI
-----------------/----------------------- --------------------/--------------------------
157 DĠĞER STOKLAR 10.000.000 760 PAZARLAMA SATIġ VE DAĞ. GĠD. 200.000
153 TĠCARĠ MALLAR 10.000.000 191 ĠNDĠRĠLECEK KDV HS 20.000
---------------/-------------------------
100 KASA 220.000
157 DĠĞER STOKLAR BURDA ÖNEMLĠ
---------------------/-------------------------
DĠKKAT!!! TĠCAR MALLAR ALACAKTA !!!
KDV DAHĠL DEDĠĞĠ ĠÇĠN 220.000 / 1,10 = 200.000 TL
NADĠR OLARAK OLDUĞU YERLERDENDĠR. KDVDEN AYRIġTIRDIM 1 + KDV ORANINA BÖLDÜK.
- 76 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
73. 31.12.2003 tarihinde yeniden değerlemeye tabi tutulacak demirbaĢla ilgili hesaplar aĢağıdaki
gibidir.
DEMĠR BAġLAR DEMĠRBAġ BĠRĠKMĠġ
500.000.000 AMORTĠSMAN
200.000.000
Yeniden değerleme oranının %50 olması durumunda, 31.12.2003 tarihinde hesaplanacak olan yeniden
değerleme değer artıĢ fonu ne kadardır?
A) 100.000.000 B) 150.000.000 C) 200.000.000 D) 250.000.000
ÇÖZÜM: YENĠDEN DEĞER ARTIġI ĠÇĠN ÖNCELĠKLE VARLIĞIN NET DEĞERĠNĠN BULUNMASI GEREKĠR.
DURAN VARLIĞIN NET DEĞERĠ = ALIġ BEDELĠ – BĠRĠKMĠġ AMORTĠSMAN – HURDA DEĞERĠ
= 500.000.000 – 200.000.000 - 0
YENĠDEN DEĞERLEME ÖNCESĠ DURAN VARLIK NET DEĞERĠ = 300.000.000
YENĠDEN DEĞERLERSEK % 50 OARANINDA = 300.000.000 X % 50 = 150.000.000 TL
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 77 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
- 78 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
10-ARALIK-2005
1. Bir ülkede yetkili makamlar tarafından konulmuĢ olan ve yürürlükte bulunan hukuk kurallarının
tümüne ne ad verilir
A) Müspet hukuk B) Tabii hukuk
C) Mevzu hukuk D) Gelenek hukuku
ÇÖZÜM:
Müspet (Pozitif) Hukuk: Bir ülkede belli bir dönemde uygulanan (yürürlükte bulunan) hukuk kurallarının tümünü birden ifade
etmek amacıyla kullanılan bir kavramdır. Bu deyimin kapsamı tüm yürürlükteki yazılı hukuk metinleri, örf adet, hukuk
kurallarının tamamıdır. (yürürlükteki yazılı hukuk + yazısız hukuk‘ tur)
Mevzu hukuk: Sadece yetkili organ ya da makamlarca usulüne göre yürürlüğe konulmuĢ bulunan hukuk kurallarından sadece
yazılı olanları ifade eder. Mevzu hukuk kavramının kapsamında yer alan Yazılı Hukuk kuralları kimi zaman ―mevzuat‖ olarak da
ifade edilmektedir.
Doğal (tabii) Hukuk- Ġdeal Hukuk: Pozitif hukukun karĢıtı olarak, olanla değil olması gerekenle ilgilenen hukuk biçiminde
tanımlanabilir. Daha açık bir ifade ile yürürlükte olması lazım gelen, daha adil düĢen kuralların neler olması gerektiği ile
ilgilenen hukuka, ideal hukuk ya da Tabii (Doğal) Hukuk adı verilir.
Gelenek Hukuku: Yazısız hukuk kuralları ifade eder yani örf ve adet.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Mutlak Haklar, sahibine maddi ve maddi olmayan (gayri maddi) bütün mallar ile kiĢiler üzerinde en geniĢ yetkileri veren ve
sahibi tarafından herkese karĢı ileri sürülebilen haklardır. Mutlak haklar ya mallar ya da kiĢiler üzerinde söz konusu olurlar.
- 79 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
3. Medeni kanun hükümlerine göre, yeni kurulan dernekler, tüzüklerinin gazetede yayımlandığı
günden itibaren azami ne kadar süre içerisinde ilk genel kurul toplantılarını oluĢturmak
zorundadırlar?
A) 1 ay B) 3 ay C) 6 ay D) 1 yıl
ÇÖZÜM:
Derneğin tanımı Dernekler Kanununda Kazanç paylaĢma dıĢında, kanunlarla yasaklanmamıĢ belirli ve ortak bir amacı
gerçekleĢtirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kiĢinin, bilgi ve çalıĢmalarını sürekli olarak birleĢtirmek suretiyle
oluĢturdukları tüzel kiĢiliğe sahip topluluklar olarak yapılmıĢtır.
Dernekler serbest kuruluĢ sistemi içerisinde kurulur. Bu sistemde tüzüklerinde dernek olarak kurulmak iradesini açığa
vurmakla ve kuruluĢ bildirisiyle eklerini merkezlerinin bulunduğu yerin en büyük mülki amirliğine vermekle hükmi Ģahsiyet
kazanırlar.
Derneklerin en yetkili ve yüksek organı genel kuruludur. Tüzükleri gazetede yayınlanan dernekler, yayınlama tarihinden
itibaren 6 ay içerisinde ilk genel kurul toplantılarını yapmak ve organlarını belirlemek zorundadır.
4. Medeni kanunumuz yasal mal rejimi olarak aĢağıdakilerden hangisini kabul etmiĢtir?
A) EdinilmiĢ mallara katılma
B) PaylaĢmalı mal ayrılığı
C) Mal ayrılığı
D) Mal ortaklığı
- 80 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Mal Rejimi: EĢlerin evlenmeden önce sahip oldukları ve evlilik süresince edindikleri (taĢınır, taĢınmaz mal ve para gibi)
malvarlıklarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde her türlü iĢlem yapma usullerini belirleyen hukuk kurallarına
mal rejimi denir.
Medeni Kanunda iki tür mal rejimi düzenlenmiĢtir:
1. Yasal Mal Rejimi
2. Seçimlik Mal Rejimleri.
Yasal Mal Rejimi :
Evlenmeden önce veya sonra, malvarlığının yönetimi ve paylaĢımı konusunda kanunda yazılı seçimlik mal rejimlerinden birini
sözleĢme yaparak seçmemiĢ olan eĢlerin kanunen tabi olduğu sisteme yasal mal rejimi denir.
Yeni Medeni Kanunda yasal mal rejimi: ―EdinilmiĢ Mallara Katılma rejimidir.
YASAL MAL REJĠMĠ OLAN EDĠNĠLMĠġ MALLARA KATILMA‘DA HER EġĠN ĠKĠ TÜR MALVARLIĞI VARDIR:
1. EdinilmiĢ Mallar:
Her eĢin edinilmiĢ malları Ģunlardır:
-- ÇalıĢmasının karĢılığı olan maaĢ, ücret vs.,
-- Sosyal güvenlik kuruluĢlarının yaptığı her türlü ödemeler,
-- ÇalıĢma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminat,
-- KiĢisel malların geliri (kira, faiz gelirleri gibi),
-- EdinilmiĢ malların yerine geçen değerler.
Mal rejimi tasfiye edildiğinde sadece ―edinilmiĢ mallar‖ eĢler arasında yarı yarıya ―eĢit olarak‖ paylaĢtırılır.
2. KiĢisel Mallar :
Her eĢin kiĢisel malları Ģunlardır:
-- EĢlerden birinin kiĢisel kullanımına yarayan eĢya,
-- Evlenmeden önce sahip oldukları mallar,
-- Evlenmeden sonra miras veya bağıĢ yoluyla geçen mallar,
-- Manevi tazminat alacakları,
-- KiĢisel malların yerine geçen değerler.
Seçimlik Mal Rejimi:
Kanunda belirlenmiĢ olan türler arasından eĢlerin mal rejimi sözleĢmesi yaparak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilecekleri
rejimlere, seçimlik mal rejimi denir.
Seçimlik mal rejimleri :
Mal Ayrılığı, PaylaĢmalı Mal Ayrılığı ve Mal Ortaklığı‘dır.
Mal Rejimi SözleĢmesi :
EĢlerin, kanunda yazılı seçimlik mal rejimlerinden birini seçmek için aralarında yaptıkları sözleĢmeye mal rejimi sözleĢmesi
denir.
EĢler, tabi oldukları mal rejimini, aralarında sözleĢme yaparak her zaman değiĢtirebilirler.
Yeni Medeni Kanunumuz 01 Ocak 2002 tarihinden itibaren mal rejimini düzenlemiĢ, yeni düzenleme ile;
01 Ocak 2002 tarihine kadar Mal Ayrılığı rejimi
01 Ocak 2002 tarihinden sonra ise EdinilmiĢ Mallara Katılma rejimini benimsemiĢtir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
5. Türk Ticaret Kanuna göre, tacirin ticari iĢlerinde kullandığı ada ne ad denir?
A) ĠĢletme adı B) Ticaret unvanı C) Marka D) Patent
ÇÖZÜM:
Tacir; kısaca ticaretle uğraĢan kiĢi demektir. Tacir gerçek veya tüzel kiĢilik olabilir.
Tacir olmak aĢağıdaki sonuçları doğurur.
-Tacir, ticari defter tutar.
-Ticaret siciline kayıtlı olmak zorundadır.
-Ticaret unvanı seçer ve kullanır.
-Tacir iflasa tabidir.
-Ticaret ve sanayi odalarına kayıt olur.
-Erdemli, basiretli ve güvenilir bir iĢ adamı gibi hareket etmek zorundadır.
-Ticari iĢ Karinesi.
-Tacir faiz ve ücret isteyebilir.
-Fatura ve teyit mektubu düzenler.
-Ticari örf ve adetlere uymak zorundadır.
- 81 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
6. AĢağıdakilerden hangisi Türk Ticaret Kanununa göre sermaye Ģirketlerince tutulması zorunlu olan
defterden değildir?
A) Yevmiye Defteri B) Defter-i Kebir C) Kasa Defteri D) Envanter Defteri
ÇÖZÜM:
Sermaye ġirketleri: Sermaye Ģirketlerinde, ortakların sorumlulukları Ģirkete getirmeyi taahhüt ettikleri sermaye miktarıyla
sınırlıdır. Bu tür Ģirketlerde ortaklardan birinin ayrılmasıyla ortaklık bozulmaz. Ortakların Ģirketteki ortaklık payları kiĢisel
değildir. Bu paylar baĢkasına satılabilir veya devredilebilir.
Sermaye Ģirketlerinin en önemli özelliklerinden biri de sermayeye ortak olmak ile Ģirketin yönetimiyle ilgilenmenin birbirinden
ayrılmıĢ olmasıdır. Ortakların ikinci planda kalmaları ve asıl olanın Ģirkete getirilen sermaye olması nedeniyle bu tür
ortaklıklara sermaye Ģirketleri denir. ġirket, gücünü ve itibarını sermayesi ve yönetiminden alır. ġirket alacaklarına karĢı
Ģirket mal varlığı bir güvence oluĢturur. TTK‘ da yer alan sermaye Ģirketleri Anonim, limited, sermayesi paylara bölünmüĢ
(hisseli) komandit Ģirket olmak üzere üç tanedir.
Yeni Türk Ticaret Kanunu‘na göre sermaye Ģirketlerinin tutmak olduğu zorunlu defterler Ģunlardır.
-Yevmiye Defteri
-Defter-i Kebir
-Envanter Defteri
-Pay Defteri
-Yönetim Kurulu karar defteri
-Genel kurul toplantı ve müzakere defteri
-Ġnternet kayıtlarının yazıldığı defter.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
7. AĢağıdakilerden hangisi temsil yetkisine sahip olarak çalıĢan tacir yardımcılarından değildir?
A) Seyyar tüccar memuru B) Tellal
C) Ticari Vekil D) SatıĢ mağazası memuru
ÇÖZÜM:
Tacir Yardımcıları: ĠĢletmeyi tacirin kendisi veya yasal temsilcileri iĢletmekle beraber bunlar ticari etkinliklerinde bazı
yardımcılara ihtiyaç duyabilir. Tacir yardımcıları tacire bağlı olanlar ve bağlı olmayanlar diye iki gruba ayrılır. Tacir
yardımcılarının bir kısmı tacire bağımlı olarak çalıĢır. Bunlar tacirin talimatları çerçevesinde onun denetimi ve gözetimi altında
faaliyet gösterir. Diğer bir kısmı ise, çalıĢma yöntem ve zamanını serbestçe belirleme yetkisine sahip, bağımsız yardımcılardır.
Ticari Mümessil: Ticari mümessil, bir ticari iĢletmenin iĢlerini idare etmek üzere atanan kiĢidir. Ticari mümessil, iĢletmenin
amacına ulaĢabilmesi için faaliyet konusuna giren her türlü iĢlemi yapabilir. Örneğin, iĢletmeye iĢçi alabilir, onların
sözleĢmelerini feshedebilir, malların alım satımı konusunda sözleĢmeler yapabilir, tacir adına kambiyo taahhüdünde bulunabilir
yani emre muharrer senet, çek ve poliçe düzenleyebilir, iĢletmeye dâhil taĢınmazları kiraya verebilir. Ancak, ticari mümessil
iĢletmenin ortadan kalkmasına, tasfiye olunmasına yol açabilecek iĢlemleri yapamaz, özel yetki verilmedikçe iĢletmeyi
devredemez, iĢletme üzerinde rehin hakkı kuramaz, müvekkili olan tacirin iflasını isteyemez.
Ticari mümessilin temsil yetkisi sadece iki halde sınırlandırılabilir. Bunlardan bir tanesi, ticari mümessilin temsil yetkisinin
sadece görevlendirildiği Ģube ile sınırlandırılmasıdır. Bu durumda tacir mümessilin diğer Ģubeler için yaptığı iĢlemlerden
sorumlu olmaz. Ġkincisi ise, birlikte temsil Ģartıdır. Tacir birden fazla mümessil atayarak, kendisi adına iĢlem yaparken birlikte
imza atmaları Ģartını getirebilir.
Ticari Vekil: Ticari vekil, ticari mümessil sıfatına sahip olmaksızın bir ticari iĢletme sahibi tacir tarafından ticari iĢletmenin
bütün veya belirli bazı iĢlerini yapmak üzere temsil yetkisi ile donatılan kiĢidir. Eğer ticari vekil tacir tarafından ticari
iĢletmenin tüm iĢlerini yapmak üzere atanıyor ise, bu kiĢiye genel yetkili ticari vekil, örneğin fabrika müdürü; ticari iĢletmenin
belirli bazı iĢlerini yapmak üzere atanıyor ise, bu kiĢiye de sınırlı (özel) yetkili ticari vekil, örneğin satın alma iĢleri ile görevli
kiĢi denir. Ticari mümessil bir iĢletmenin olağan ve olağanüstü nitelikteki tüm iĢlemleri yapmaya yetkili olduğu halde, genel
yetkili ticari vekil iĢletmenin sadece olağan iĢlerini yapabilir. Ticari vekil özel yetki verilmedikçe ticari mümessil gibi kambiyo
taahhüdünde bulunamaz.
- 82 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Seyyar Tüccar Memuru: Seyyar tüccar memuru, iĢletmenin sahibi tacir adına ticari iĢletmenin merkezinin dıĢındaki yerlerde
tacir adına iĢlem yapmaya yetkili kiĢidir. Bunlar, ticari iĢletmenin faaliyet çevresini geniĢletmek ve merkez dıĢındaki yerlere de
yaymak için atanır. Seyyar tüccar memuruna, gereğinde iĢlem yapacağı üçüncü kiĢilere ibraz etmek üzere bir yetki belgesi
verilir. Seyyar tüccar memurları tacir adına üçüncü kiĢilerle sözleĢme yapmak ve bu sözleĢmelerle ilgili olarak bedel tahsil
etmek yetkisine sahiptir. Seyyar tüccar memurları ancak iĢletme merkezinin bulunduğu yer dıĢındaki yerlerde iĢlem
yapabileceğinden, bu yerlerin merkezin bulunduğu büyük Ģehir belediyesi sınırları ya da il sınırları dıĢındaki bir yer olması
gerekmektedir.
Acente: Ticaret Kanununun 116. maddesine göre ticari mümessil, ticari vekil, satıĢ memuru müstahdem gibi tabi bir sıfatı
olmaksızın bir mukaveleye dayanarak belirli bir yer veya bölge içinde devamlı bir Ģekilde ticari iĢletmeyi ilgilendiren akitlerde
aracılık etmeyi veya bunları o iĢletme adına yapmayı meslek edinen kimseye acente denir.
Komisyoncu: Komisyoncu, belli bir ücret karĢılığında kendi adına ve müvekkili hesabına kıymetli evrak ve taĢınır eĢya alım
satımını üstlenen kimsedir. Komisyoncu ile müvekkil arasındaki iliĢki iĢ üzerindedir ve sürekli değildir. Kendisine verilen iĢi
yapınca komisyoncu ücretini alır.
Tellal: Tellal, bir ücret karĢılığında bir anlaĢma fırsatı göstermek veya sözleĢmenin yapılmasında aracılık etmek üzere tayin
edilen kimsedir. Kısacası, tellal iki tarafı bir araya getirir. Tellal her iki tarafla da anlaĢma yapan ve bunlardan ücret alacak
olan bir aracıdır. Dolayısıyla tarafsız olmalı ve her iki tarafın da haklı çıkarlarını hakkaniyete uygun bir denge halinde korumalı,
bir tarafı diğer tarafa oranla daha avantajlı bir duruma getirmemelidir. Genel olarak tellallık Borçlar Kanununda
düzenlenmiĢtir.
ÇÖZÜM:
Bono, poliçe ve çek gibi ticari senetler uluslararası nitelik taĢımakla beraber, kanunla düzenlenmiĢ Ģekil Ģartına tabidirler. Çek,
senet ve poliçede cirantalar(Emre yazılı bir ticari senedi ciro eden kimse) müteselsil sorumluluk sahibidir.
Sorumuzda D Ģıkkında ULUSAL nitelik ibaresi yanlıĢtır.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
9. Geminin tamamının veya bir cüzünün yahut belli bir yerinin taĢıtana tahsisi edilerek eĢyanın
denizde taĢıtılmasını amaç edinen sözleĢmelere ne ad verilir?
A) Çarter
B) Kırkambar
C) Navlun
D) KonĢimento
- 83 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Kırkambar sözleĢmesi, belli bir eĢyayı navlun bedeli karĢılığında denizyoluyla taĢımayı öngören sözleĢme. Temelde taĢıyan ile
yükleten arasında yapılır; taĢıyan malı belli bir hedefe götürmeyi, yükleten de navlunu ödemeyi üstlenir.
Navlun; Deniz hukukunda taĢıyanın belirli bir ücret karĢılığında, gemisini kısmen ya da tamamen taĢıtana tahsis ederek ya da
tahsis etmeksizin bir yükü deniz yoluyla taĢımayı yüklendiği sözleĢmedir.
KonĢimento; TaĢıma senedi olarak da bilinen, üzerinde yükleyici, alıcı, ihbar mercii bilgileri baĢta olmak üzere söz konusu ticari
iĢlemle ilgili her türlü bilginin yer aldığı kıymetli evraktır.
Çarter sözleĢmesi, ―taĢıyanın geminin tümünü ya da bir bölümünü veya belirli bir yerini taĢıtana taahhüt ederek denizde eĢya
taĢımayı yükümlendiği‖ bir sözleĢmedir. Kırkambar sözleĢmesinin aksine, çarter sözleĢmesinde belirli bir eĢyanın taĢınması
taahhüt olunmayıp, sadece eĢya taĢımak amacıyla geminin bir bölümü taĢıtana tahsis edilir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Hukuk devleti tanımı: KiĢinin temel hak ve özgürlüklerini, vatandaĢlarının huzurunu hukuk devleti ilkeleriyle bağdaĢmayacak
derecede sınırlayan politik, ekonomik ve sosyal bütün engelleri kaldırır. Hukuk devletinde, idarenin iĢlemleri yargısal denetime
tabidir, mahkemeler bağımsızdır, hak ve özgürlükler anayasal güvence altındadır.
Anayasamızın ikinci maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Anayasa Mahkemesi de bir kararında hukuk
devletini, "Ġnsan haklarına saygılı ve hakları koruyucu, adil bir hukuk düzeni kuran ve bunu devam ettirmekte kendisini yükümlü
gören, bütün eylem ve iĢlemleri yargı denetimine bağlı olan devlettir." Ģeklinde tanımlanmaktadır.
ÇÖZÜM:
Genel olarak yönetsel iĢlevler yasama ve yargı iĢlevlerinin dıĢında kalan iĢlevler olarak tanımlanır.
Yönetsel ĠĢlevlerin Bazı özellikleri
1.Yönetsel iĢlevin amacı Kamu yararının sağlanmasıdır.
2.Yönetsel iĢlevin ulaĢmak istediği amaç, yasama ve yürütme organı tarafından belirlenir.
3.Yönetsel iĢlevlerin konusu yürütülen kamu hizmetleridir.
4.Yönetsel iĢlevle ya hukuksal iĢlem ya da eylem olarak yapılır.
5.Yönetsel iĢlev ve bunları yürüten görevliler süreklidir.
6.Yönetsel iĢlevler hukuka uygun olarak yürütülür.
7.Yönetsel iĢlevler bir isteğe bağlı olmaksızın yönetsel kuruluĢlarca yürütülür.
Sorumuzda A Ģıkkında taĢınmaz mallara saldırının engellenmesi kamu yararına bir yönetsel iĢlevdir.
C ve D Ģıklarında ki uygulamalarda idari anlamda yönetsel iĢlev kapsamına girmektedir.
Lakin B Ģıkkında verilen çekiĢmesiz yargı, ilgililer arasında uyuĢmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir
hakkın olmadığı haller ve hâkimin re‘ sen harekete geçerek hukuku uyguladığı hallerdir.
Bu durum kamu yararından çok özel yarar ön plandadır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 84 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
12. AĢağıdakilerden hangisi yerinden yönetim özelliklerinden biri değildir?
A) Yerinden yönetim kuruluĢları bağımsız kuruluĢlardır.
B) Yerinden yönetim kuruluĢlarının kendi bütçeleri vardır
C) Yerinden yönetim kuruluĢlarının kendi yönetim organları vardır.
D) Yerinden yönetim kuruluĢlarının tüzel kiĢilikleri vardır.
ÇÖZÜM:
Yerinden yönetim (âdemi merkeziyet), topluma sunulacak bazı idari hizmetlerin devlet merkezinden ve tek elden değil,
merkezi idare teĢkilatı içinde yer almayan ve merkezi idare hiyerarĢisine dâhil olmayan kamu tüzel kiĢileri tarafından
yürütülmesidir.
Yerinden yönetim ilkesi, ya belli bir yöre ya da belli bir hizmet itibariyle, iki biçimde uygulanmaktadır. Yerinden yönetim
ilkesinin belli bir yöre itibariyle uygulanmasına yerel yerinden yönetim (mahalli âdemi merkeziyet), belli bir hizmet itibariyle
uygulanmasına ise hizmet yerinden yönetimi (hizmet âdemi merkeziyeti) denilmektedir.
Yerinden Yönetimin Özellikleri:
-Tüzel kiĢilikleri mevcuttur. Ġdari özerkliğin göstergesi olarak algılanabilir.
-Özerk kuruluĢlardır.
-Karar ve yürütme organlarını seçimle iĢbaĢına getirirler.
-Kendilerine ait bütçeleri mevcuttur.
Merkezi yönetim tarafından denetlenirler.
Özelliklere baktığımızda A Ģıkkında bağımsız denmiĢtir. Oysaki Yerinden yönetimler Özerk kuruluĢlardır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
13. AĢağıdakilerden hangisi idari yargıda kesinleĢmiĢ kararlara karĢı gidilebilecek yasal yollardan
değildir?
A) Kararın düzeltilmesi
B) Yargılamanın yenilenmesi
C) Temyiz
D) Anayasa Mahkemesine tam yargı davası açılması
ÇÖZÜM:
ÇÖZÜM:
Kefalet öyle bir sözleĢmedir ki, onunla kefil, borçlunun borcunu yerine getirmemesi durumunda bundan kiĢisel olarak (Ģahsen)
sorumlu olmayı alacaklıya karĢı yüklenir (taahhüt eder).
Kefalet sözleĢmesi tek tarafa borç yükleyen sözleĢmelerdendir, çünkü kefalette yalnız kefil borç altına girmekte, alacaklı ise
bundan sadece çıkar elde etmektedir.
- 85 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
KEFALET SÖZLEġMESĠNĠN ÖZELLĠKLERĠ:
-Geçerli bir asıl borcun bulunması zorunludur.
-Bu kuralın istisnası: Hata veya ehliyetsizlik sebebiyle asıl borçlunun sorumluluğuna gidilemeyen hallerde; eğer kefil akdin
borçludan kaynaklanan bu eksikliğini baĢtan beri biliyor ise kefilin sorumluluğu devam eder.
-Kefilin sorumluluğu asıl borçludan daha ağır ve farklı olamaz.
Bu kuralın istisnası; asıl borçlunun konkordato ilan etmesi halinde ortaya çıkar.
Konkordato tasdik edildiği takdirde asıl borçlu konkordato ile belirlenen oranda yükümlü olurken kefil asıl borcu ödemek
zorunda kalabilir.
-Alacak asıl borçluya karĢı muaccel (ileri sürülebilir durumda) olmadan kefile karĢı muaccel olamaz.
-Asıl borç bir Ģarta bağlı ise kefil kayıtsız Ģartsız bir taahhüt altına giremez.
-Kefalet alacağı asıl alacaktan ayrı olarak temlik edilemez.
-Kefil asıl borçluya ait bütün def‘iler alacaklıya karĢı ileri sürebilir.
-Alacaklı ihtilaf halinde sadece kefaleti değil asıl borcun varlığını da ispat etmek zorundadır.
Kefalet akdi ikinci derecede bir akittir. Zaman bakımından asıl borcun ödenmemesi halinde kefil takip edilebilir. Yükümlülük
açısından ise asıl borç muaccel (ileri sürülebilir durumda) olduktan sonra kefalet muaccel olabilir.
Kefil asıl borcu yerine getirmez; fakat asıl borcun yerine getirilmemesinden doğan zararı tazmin eder.
Sorumuzun A Ģıkkında daha sonra doğacak borçlar için kefalet sözleĢmesi yapılması mümkün değildir denmiĢtir. Bankaların
Kredi kartı borçları ve ev sahiplerinin kiracıları için aldığı kefalet sözleĢmelerinde durum farklılık gösterir. Önemli olan nokta
oluĢmamıĢ kredi kartı borcuna ya da vadesi gelmemiĢ kira için kefalet söz konusudur. Kefalet sözleĢmesinde mutlaka kefalet
tutarı belirlenmelidir. Aksi halde sözleĢme geçersiz olur. Lakin Kefalet sözleĢmesinde kefalet tutarı belirtilmiĢ ise bu durumda
ileri doğacak içinde uygulanması mümkündür.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
15. Bir tiyatronun vestiyerine bir palto bırakılmıĢ, karĢılığında da marka alınmıĢtır. Söz konusu
olayda müĢteri ile tiyatro sahibi arasındaki iliĢki aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Vedia B) Ariyet C) Karz D) Kira
ÇÖZÜM:
Karz(Tüketim ödüncü) ödünç verenin bir miktar paranın veya tüketilebilir bir Ģeyin mülkiyetini ödünç alana devretmeyi
borçlandığı ve ödünç alanın da aldığıyla aynı cinsten Ģeyi miktar veya değer itibariyle geri vermeyi borçlandığı sözleĢmedir.
Kullanım ödüncü (ariyet), ödünç verenin bir Ģeyin karĢılıksız (ivazsız) olarak kullanılmasını ödünç alana bırakmak ve ödünç
alanın da o Ģeyi bizzat kullandıktan sonra geri vermekle yükümlü olduğu sözleĢmedir.
Vedia SözleĢmesi, bir çok durumda menkul mallar, çeĢitli ihtiyaçlar yüzünden diğer kimselere emanet olarak bırakılırlar.
Örneğin, bir lokantaya girerken paltoların, vestiyere bırakılması, saatin tamir amacıyla, bir kimseye bırakılması
hallerinde durum böyledir. Bu Ģartlar altında malların diğer kimselere bırakılmasına (vedia) adı verilir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
GABĠN: Ġki tarafa borç yükleyen sözleĢmelerde karĢılıklı edimler arasında taraflardan birisinin sıkıntıya düĢmesi durumunda
bu halinden, karĢı tarafın tecrübe eksikliğinden ve düĢüncesizliğinden yararlanılarak oluĢturulan durumdur. Bir nevi onun
durumundan aĢırı yararlanmadır. Gabinde zarar gören bu hakkını, düĢüncesizlik veya deneyimsizliğini öğrendiği; zor durumda
kalmada ise, bu durumun ortadan kalktığı tarihten baĢlayarak bir yıl ve her halde sözleĢmenin kurulduğu tarihten baĢlayarak
beĢ yıl içinde kullanabilir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 86 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
17. AĢağıdakilerden hangisi yatırım bütçelerinin aleyhindeki görüĢlerden biri değildir?
A) Bütçe açıklarını gizleyebilir B) Açık bütçelerin sakıncalarını azaltmayabilir
C) Kamu maliyesi disiplini bozabilir D) Yatırımların terkibini değiĢtirebilir
18. Borçlanmanın devletin olağanüstü ve istisnai bir geliri olduğunu savunan iktisadi düĢünce
hangisidir?
A) Klasik B) Keynesyen C) Merkantilist D) Monetarist
ÇÖZÜM:
BORÇLANMAYA KARġI BAZI OKULLLARIN SAVUNDUĞU DÜġÜNCE
- Devletin borçlanma ile ekonomiden çektiği kaynakları verimsiz alanlara aktaracağına inanılmıĢ ve bu
nedenle DEVLET BORÇLANMASINA SICAK BAKILMAMIġtır.
KLASĠK - Gerekli durumlarda) uzun vadeli, yatırımları finanse etmek için, Sermaye Piyasalarından Borçlanılmalıdır.
DÜġÜNCE
-YANĠ BORÇLANMA devletin OLAĞANÜSTÜ VE ĠSTĠSNAĠ BĠR KAMU GELĠRĠdir.
Borçlanma NORMAL KAMU GELĠRĠDĠR ve bütçe dengesi yerine makro ekonomik denge esas
KEYNESYEN alınmıĢtır.
DÜġÜNCE
Ekonomiye müdahale olarak EN ÖNEMLĠ ARAÇ MALĠYE POLĠTĠKASIdır.
MONETARĠST Kamu borçlanmasının faiz oranlarını arttıracağını, bunun özel tüketim harcamaları ile yatırım
DÜġÜNCE harcamalarını AZALTACAĞI ĠÇĠN borçlanmaya karĢı çıkmıĢlardır.
MERKANTALĠST Vergi bir karĢılık olarak görülmüĢ ve DEVLET BORÇLANMASINA SICAK BAKILMAMIġTIR.
DÜġÜNCE
- 87 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
19. Belirli bir tüketim düzeyine ulaĢılabilmesi bakımından iktisadi kalkınma ile aĢağıdakilerden
hangisi arasında bir çatıĢma vardır?
A) Tasarruf hacmi B) Yatırım hacmi C) Gelir dağılımı D) Bütçe gelirleri
ÇÖZÜM:
MALĠYE POLĠTĠKASININ AMAÇLARI MALĠYE POLĠTĠKASININ ARAÇLARI
- KAYNAK KULLANIMINDA ETKĠNLĠK 1.VERGĠLER
- GELĠR DAĞILIMINDA ADALET 2.BÜTÇE
- EKONOMĠK BÜYÜME VE KALKINMA 3.KAMU HARCAMASI
- EKONOMĠK ĠSTĠKRAR 4.BORÇLANMA
1-Fiyat Ġstikrarı 2-Tam Ġstihdam
AMAÇLARININ ÇATIġMASI AMAÇLARIYLA - ARAÇLARININ ÇATIġMASI
1.GELĠR VE SERVET DAĞILIMINDA ADALETĠ 1.Ġktisadi kalkınma amacının gerçekleĢtirilebilmesi için yatırım
SAĞLAMA ĠLE EKONOMĠK BÜYÜME KALKINMA yapılması gerekir. Yatırımlar maliye politikası araçlarından biri
ARASINDAKĠ ÇATIġMA olan borçlar ile finanse edilirse borç yükü artar bu durumda
GeliĢmekte olan ülkeler büyüme sürecine kalkınma amacı gerçekleĢtirilirken borç yükünün artmasına sebep
girebilmeleri için kamu gelirlerine ihtiyaç duyarlar ve olunur.
bu toplumdaki bireylerde vergi bilinci ve ahlakı tam
olarak yerleĢmediğinden dolayı gelir ve servet 2.Devlete borç veren kesim çoğunlukla yüksek gelir grubuna
üzerinden alınan vergilerde bir kaçakçılık dahildir. Borçlanmanın getirilerinden bu kesim yararlanır. Bu
yaĢanacaktır. Bu davranıĢlardan dolayı devlet durum gelir dağılımının bozulması anlamına gelir. Bu nedenle
büyümeyi sağlamak için dolaylı vergilere baĢvurur. maliye politikası araçlarından biri olan borçlanma ile gelir
Sonuçta büyüme ve kalkınmayı sağlamak için gelir dağılımının adaletli hale getirilmesi amacı arasında bir çatıĢma
dağılımında adalet bozulmuĢ olur. olur.
2.FĠYAT ĠSTĠKRARI VE TAM ĠSTĠHDAM 3.Maliye politikası araçlarından biri olan enflasyonun önlenmesi
ARASINDAKĠ ÇATIġMA için toplam talebi kısacak dolaylı vergilere baĢvurulur. Dolaylı
Ekonomi tam istihdam düzeyine yaklaĢtıkça azalan vergiler gelir dağılımının bozulmasına neden olur. Bu durumda
verimle kanunu nedeniyle fiyatlar genel düzeyi gelir dağılımında adaletin sağlanması amacıyla maliye politikası
yükselmeye baĢlar (çalıĢtırılan marjinal iĢçilerin araçları arasında yer alan vergiler arasında çatıĢma ortaya
verimi düĢük olduğundan) çıkar.
20. Bir ekonomide, ekonomik istikrarın sağlanması için aĢağıdakilerden hangisi birlikte
gerçekleĢmelidir?
A) Tam Ġstihdam - Sermaye Birikimi B) Adil Gelir Dağılımı - Tam Ġstihdam
C) Nispi Fiyat Ġstikrarı - Tam Ġstihdam D) Nispi Fiyat Ġstikrarı - Ekonomik Büyüme
ÇÖZÜM:
Bir ekonomide, Ekonomik Ġstikrarın Sağlanması için nispi Nispi Fiyat Ġstikrarı - Tam Ġstihdam‘ın gerçekleĢmesi gerekir.
TAM ĠSTĠHDAM:
Bir ülkedeki bütün üretim faktörlerinin tam ve etkin kullanımını ifade eder.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 88 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
21. Konjonktür politikasına iliĢkin sorumluluğun parlamentoda olduğu ancak önlemlerin türü ve dozunu
belirleme iĢinin hükümete bırakıldığı maliye politikası aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Ġhtiyari maliye politikası
B) Otomatik istikrar sağlayıcı maliye politikası
C) Formül esnekliği
D) Açık bütçe politikası
ÇÖZÜM:
ĠRADĠ (ĠHTĠYARĠ) MALĠYE POLĠTĠKASI OTOMATĠK ĠSTĠKRAR SAĞLAYICI (STABĠLĠZATÖR)
Politika belirleyicilerin ve uygulayıcıların, ekonominin içinde Ekonomide oluĢan dengesizliklerin giderilmesinde hiçbir
bulunduğu konjonktürel durumu tespit ederek önlem almaları müdahaleye gerek kalmaksızın ekonominin kendi içinde var
ve uygulamalarını, bu politika ve uygulamalarının hiçbir yasal olan kurum veya mekanizmalarla dengeye gelmesidir.
veya hukuki bir norma tabi olmaksızın belirlenmesidir.
Devlet giderleri, gelirlerini aĢarsa aradaki fark bütçe açığını Ekonomiye müdahalenin bazı kanunlarda belirlenerek
oluĢturur. Günümüz devletlerinin baĢlıca sorunlarından birini belirli Ģartların oluĢması halinde uygulamaya girmesidir.
bütçe açığı teĢkil eder. Çünkü bu açıklar genellikle para Bu yöntem iradi maliye politikasının taĢıdığı sakıncaları
basılmasına ve bu da enflasyona neden olmaktadır. önlemek ve otomatik stabilizatörlerin yetersizliğini
Bazı durumlarda hükümetler bütçe açığını bir iktisat gidermek amacıyla getirilmiĢtir.
politikası aracı olarak kullanır ve açığı özellikle yaranırlar.
Durgunluk dönemlerinde, ekonomi talep yetersizliği yüzünden
atıl kapasite ve iĢsizlik sorunu ile karĢılaĢmıĢsa bütçenin ÖRNEK; Enflasyonun %... ‗yı geçmesi halinde talebin
açık vermesi yoluyla talep yaratılması ve ekonominin kısılması amacıyla KDV‗nin %... Artırılmasının kanunda
canlandırılması yoluna gidilir. yer bulması.
ÇÖZÜM:
VERGĠ GAYRETĠ: Bir ülkede bulunduğu tahmin edilen vergi kapasitesi ile fiili vergi hasılatı arasındaki oransal iliĢkiye denir.
VERGĠNĠN YANSIMASI: Kanuni mükellefi tarafından ödenen bir verginin fiyat mekanizması aracılığı ile, kısmen veya tamamen
üçüncü Ģahıslara aktarılmasıdır.
VERGĠ YÜKÜ: Vergilerin kiĢiler üzerinde yarattığı parasal etkidir. Vergi yükü, vergileme yüzünden kiĢilerin mal varlıklarında
meydana gelen azalmayı ifade eder.
VERGĠ GELĠR ESNEKLĠĞĠ
Vergi gelirlerindeki oransal değiĢimin gayri safi millî hasıladaki oransal değiĢmeye oranlanmasıyla hesaplanan katsayı,
diğer bir deyiĢle vergi gelirlerinin gayri safi millî hasıladaki değiĢmelere karĢı gösterdiği duyarlılık.
- 89 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
23. Konjonktürel dalgalanmalara karĢı en duyarsız vergi aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Tüketim Vergisi B) KiĢisel Gelir Vergisi C) Servet Vergisi D) Kurumlar Vergisi
ÇÖZÜM: Ekonominin Deflasyonist ve Enflasyonist süreçlere girme durumuna Konjonktürel Dalgalanmalar denir.
Talep üzerinde en duyarlı vergi, kuĢkusuz tüketim vergileridir. En duyarsız vergi ise servet vergileridir.
Sıralayacak olursak : TÜKETĠM VERGĠLERĠ >>> GELĠR VERGĠSĠ >>> KURUMLAR VERGĠSĠ >>>SERVET VERGĠSĠ
ÇÖZÜM:
ÇÖZÜM:
Kısa dönem (6 ay ile 1 yıl arası) gibi ekonomik büyümede bir gerileme yaĢanır ise bu durum resesyon olarak
tanımlanmaktadır. Ancak, eğer ekonomik büyümede gözlemlenen gerileme Ģiddetli ve derin ise ve uzun dönemi kapsıyor ise, bu
tür bir gerilemeyi depresyon olarak tanımlıyoruz. Örneğin, 1929 Buhranı gibi.
Depresyon; Piyasa faaliyetinin oldukça uzun süre durgun gittiği, iĢsizliğin arttığı, fiyatların düĢme eğilimi gösterdiği ve toplam
satın alma gücünün daraldığı bir konjonktür safhasını ifade etmek üzere kullanılan terimdir. Depresyonlara deflâsyonist etkiler
hâkimdir.
Depresyonu önlemek için alınacak tedbirlerin hedefi, iĢ hacmini geniĢletmektir. Depresyonlar fiilî talebi yükseltici bir politika
ile tedavi edilebilir. Vergileri indirerek istihlâk eğiliminin desteklenmesi, faizin düĢürülerek Yatırımlara uygun ortam
hazırlanması ve açık Finansman tekniği ile gelirlerde çarpan etkisinin kuvvetlendirilmesi. Depresyonlarla baĢlıca mücadele
tedbirleridir.
Ekonomide Durgunluk olduğu zaman talep yetersizliği ekonomideki daralmayı derinleĢtirir. Devletin emek yoğun yatırımları
geliri olumlu etkileyip , otomatik stabilizatör olarak çalıĢtıracağı için EMEK YOĞUN YATIRIMLAR en etkili yoldur.
ÇÖZÜM:
Pareto Optimumu: Toplumsal refah kriteridir. Toplumdaki en az bir bireyin refah düzeyini azaltmadan diğerinin refahını
arttırmanın bir yolu yoksa o toplumun refahı optimumdur. Pareto optimumunun gerçekleĢmesi için hem üretimde hem de
tüketimde etkinlik sağlanmalıdır. Ġktisatçı Vilfredo Pareto'nun adıyla anılır.
Gini Katsayısı: Bir ülkede milli gelirin dağılımının eĢit olup olmadığını
ölçmeye yarayan bir katsayıdır. Katsayı 0 ile 1 arasında değerler alır ve yüksek değerler daha büyük eĢitsizliğe tekabül
ederler. Örneğin herkesin aynı gelire sahip olduğu bir toplumun Gini katsayısı 0 iken tüm gelirin bir kiĢide toplandığı (birden
çok kiĢinin mensup olduğu) toplumun bu katsayısı 1'dir. Gini katsayısı Lorenz eğrisinin üstündeki alanın, 45 derecelik eĢitlik
doğrusunun altında kalan tüm alana bölünmesiyle bulunur.
Not: OECD ülkeleri arasında gelir dağılımı adaletsizliğinde Türkiye‘nin Gini katsayısı (0.411) dir.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Tam rekabet piyasasında P = MR = MC eĢitliğinin sağlandığı etkin ölçek düzeyinde üretim yapılmaktadır. Tekelci piyasalarda ise
P > MR = MC ‗ nin sağlandığı noktada etkin ölçekten daha düĢük bir üretim düzeyi ile atıl kapasitede üretim gerçekleĢmektedir.
Dolayısıyla, tekelci piyasalarda üretim düzeyi tam rekabet üretim düzeyinden daha düĢük, fiyatlar ise daha yüksek olmaktadır.
Tekelci piyasalarda marjinal maliyetin üzerindeki bu ek fiyatlar ‗‘mark-up fiyat‘‘ olarak adlandırılmaktadır.
ÇÖZÜM:
Paranın dolaĢım hızı, piyasadaki para miktarının ekonomide üretilen toplam mal ve hizmetleri satın almak için yıllık bazda
ortalama olarak kaç defa el değiĢtirdiğini gösterir ve ekonomide yaratılan gayri safi milli hasılanın para miktarına bölünmesiyle
elde edilir. Paranın dolaĢım hızı, temel olarak, bireylerin para talebinde değiĢime neden olan gelir ve faiz değiĢimlerinden
etkilenmektedir.
Paranın dolaĢım hızını etkileyen bir diğer faktör, fiyat düzeyinde gerçekleĢen ve gerçekleĢmesi beklenen değiĢmelerdir.
Fiyat artıĢ hızı (enflasyon) yüksek olan bir ekonomide paranın dolaĢım hızı da yüksek olacaktır. Merkez Bankası, para politikası
uygulamaları ile birlikte enflasyon oranını ve enflasyon bekleyiĢlerini etkileyerek, dolaylı da olsa, paranın dolaĢım hızını
değiĢtirebilmektedir.
29. Bir ekonomide iĢsizlik oranı % 11, enflasyon oranı % 9 ve faiz oranı % 5 ise ―Misery Index
(Mutsuzluk oranı)‖ nedir?
A) % 3 B) % 15 C) % 20 D) % 25
ÇÖZÜM: Makroekonomik Performans: Bir ekonominin bir dönemdeki baĢarısının ölçülmesinde üç temel kıstas vardır:
Enflasyon oranı, büyüme hızı ve iĢsizlik oranı. Kısa dönemde halkın en çok dikkat ettiği göstergeler iĢsizlik ve enflasyondur. Bu
iki değiĢkenin toplamı ise hoĢnutsuzluk (mutsuzluk) endeksi olarak adlandırılır.
ÇÖZÜM:
Keynesyen modelin varsayımları:
-Keynes‘e göre talep arzı yaratır.
-Ekonominin tam istihdamda dengede olacağını varsayan Klasik görüĢe karĢı, Keynes‘e göre ekonomi eksik istihdam düzeyinde
de dengeye gelebilir. Sadece toplam harcama düzeyi yeterli olduğu zaman tam istihdam olanak dâhilindedir. Eğer harcamalar
yeterli değilse iĢsizlik ortaya çıkacaktır.
-Fiyat ve ücretler katıdır, yapıĢkandır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
31.Ekonominin istikrarlı fiyat koĢullarında daha geniĢ bir istihdam hacmine geçtiği enflasyonsuz
geliĢmeye ne denir?
A) Deflasyon B) Reflasyon C) Resesyon D) Stagflasyon
ÇÖZÜM:
Deflasyon, fiyatlar genel düzeyinde sürekli azalma; resesyon durgunluk; stagflasyon ise ekonomik durgunluk ve enflasyonun
bir arada görülmesi durumudur.
Soruda reflasyon tanımlanmaktadır. BaĢka bir ifadeyle reflasyon; deflasyon veya stagflasyon tehdidi altındaki bir ekonominin
geniĢletici para ve maliye politikalarıyla tersine çevrilerek, özellikle para arzının enflasyona yol açmayacak Ģekilde ölçülü bir
Ģekilde arttırılarak piyasaların yeniden dengeye getirilmesi ve fiyat istikrarının sağlanmasıdır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 92 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
32.Bireyin daha önceki en yüksek gelir seviyesinin sağladığı tüketim kalıbının etkisinin devam
etmekte olduğunu aĢağıdakilerden hangisi ifade eder?
A)Sürekli gelir hipotezi
B)Ömür boyu gelir hipotezi
C)Nispi gelir hipotezi
D)Harcanabilir gelir teoremi
ÇÖZÜM:
Sürekli Gelir Hipotezi: Nobel ödüllü iktisatçı M. Friedman tarafından geliĢtirilmiĢtir. Bireyler tüketim davranıĢını yalnız cari
gelir düzeylerine göre değil, gelecekte bekledikleri geliri de hesaba katarak yani sürekli veya uzun dönem tüketim olanaklarına
göre belirlerler. Örneğin hasat döneminde yüksek gelire kavuĢan bir çiftçi, yılın diğer zamanlarında ya hiç gelir elde etmez ya
da az bir gelir elde eder. Bununla birlikte, söz konusu çiftçi farklı zamanlarda farklı gelir etmesine karĢın, sadece hasat
mevsiminde aĢırı tüketim yapıp diğer zamanlarda az miktarda tüketim yapmayı kabul etmeyecektir. Yine tarımsal gelirlerin
yıldan yıla büyük dalgalanmalar gösterdiği bilinen bir olgudur ve çiftçi de bu durumu bilmektedir. Yani çiftçi sadece gelirindeki
mevsimlik dalgalanmaları değil, yıllar itibariyle gelirinin değiĢkenliğini de göz önünde bulunduracaktır. Kısacası, tüketim yalnızca
ilgili olduğu dönem gelirine değil, daha uzun bir dönemdeki ortalama gelire bağlı olarak planlanacaktır.
YaĢam (Ömür) Boyu Gelir Hipotezi: 1950‘lerde F. Modigliani, A. Ando ve R. Brumberg tarafından geliĢtirilmiĢtir. Bireylerin
cari dönem tüketimlerinin, yaĢamları boyunca elde etmeyi umdukları toplam beklenen gelirleri ile servetlerine bağlı olduğunu
ifade eder. Bireylerin bütün yaĢamları boyunca yaptıkları tüketimden en büyük toplam faydayı elde etmeye çalıĢtıklarını, bu
nedenle de tüketim ve tasarruflarını mümkün oldukça uzun dönemler için planladıklarını varsayar. Buna göre bireyler,
gelirlerinin yüksek olduğu dönemlerde tasarruf yapmakta ve gelirlerinin düĢtüğü dönemlerde ise tasarruflar sayesinde birikmiĢ
olan servetlerini kullanarak tüketimlerinin gelirle birlikte düĢmesine izin vermemektedirler. Bireylerin gelirlerinin en çok
düĢtüğü dönem genelde emeklilik yıllarıdır. ġu halde yaĢam-boyu gelir hipotezini, tasarrufların, yaĢlılıktaki tüketimi karĢılamak
üzere yapıldığını varsayarak geliĢtirebiliriz.
Nispi Gelir Hipotezi: J. Duesenberry tarafından ortaya atılan nispi gelir hipotezi hane halklarının tüketim davranıĢına iliĢkin
gözlemlerden yola çıkılarak geliĢtirilmiĢtir. Duesenberry, bireylerin tüketim ve tasarruf davranıĢının yaĢadıkları toplumsal
çevreden büyük ölçüde etkilendiğini gözlemlemiĢtir. Belli bir gelir düzeyindeki bir birey, gelir düzeyi yüksek bir çevrede
yaĢıyorsa daha düĢük gelirli bir çevrede yapacağından daha fazla tüketim yapmaktadır. Yani bireysel (ya da hanehalkı bazında)
tüketim sadece bireylerin bireysel tercihlerine değil, komĢuların tüketim yapısına da bağlıdır. Duesenberry‘nin ikinci gözlemi,
belli bir yaĢam standardına ulaĢan bir ailenin olabildiğince bu standardı sürdürmeye çalıĢtığı Ģeklindedir. Yani tüketim daha
önce ulaĢılmıĢ en yüksek gelir düzeyine de bağlıdır.
Nispi gelir hipotezine göre gelir azalınca tüketimde meydana gelen azalma, gelir artınca meydana gelen artıĢtan küçüktür:
Mandal (Takoz) Etkisi.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
33.Uzun dönem iĢsizlikle kısa dönem iĢsizliğin çakıĢtığı noktadaki iĢsizliğe ne ad verilir?
A)Dönemsel iĢsizlik B)Mevsimsel iĢsizlik C)Eksik talep iĢsizliği D)Doğal iĢsizlik
ÇÖZÜM:
Phillips eğrisi bir ekonomide iĢsizliği azaltmak için alınacak önlemlerin
nominal ücretleri yükselttiğini, aksine iĢçi ücretlerinin düĢmesi durumunda
(toplam talebi azaltıcı önlemler nedeniyle) da iĢsizliğin arttığını ortaya
koymaktadır.
Kısa Dönem Phillips Eğrisi; beklenen enflasyon ve doğal iĢsizlik oranı
sabitken, enflasyon oranı ve iĢsizlik oranı arasındaki ters yönlü iliĢkiyi
göstermektedir.
Uzun Dönem Phillips Eğrisi; beklenen enflasyon ve gerçekleĢen enflasyon
oranları birbirine eĢit olduğu zaman enflasyon oranı ile iĢsizlik oranı
arasındaki iliĢkiyi gösteren bir eğridir. Uzun dönem Phillips eğrisi doğal iĢsizlik
oranı düzeyinde çizilecek dik bir doğru ile gösterilebilir.
- 93 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
34.AĢağıdakilerden hangisi Merkez Bankası bilançosunun pasif kalemleri arasında yer almamaktadır?
A) Emisyon B) Banka Mevduatları C) Kamu Mevduatı D) Kamu Kredileri
ÇÖZÜM:
TCMB ANALĠTĠK BĠLANÇOSUNUN TEMEL BÜYÜKLÜKLERĠ
Varlıklar (Aktif) Yükümlülükler (Pasif)
1- DıĢ Varlıklar 1- Toplam Döviz Yükümlülükleri
-Döviz Rezervleri - DıĢ Yükümlülükler
- Ġç Yükümlülükler
2- Ġç Varlıklar
-Nakit ĠĢlemler 2- Merkez Bankası Parası (TL Yükümlülükler)
Hazine borçları - Rezerv Para
Bankacılık Sektörüne Açılan Nakit Krediler - Emisyon
TMSF‘ na Kullandırılan Krediler - Bankalar Mevduatı
Kamu Kredileri - Fon Hesapları
Diğer Krediler - Banka DıĢı Kesim Mevduatı
-Değerleme Hesabı - Diğer Merkez Bankası Parası
-IMF Acil Yardım Takip Hesabı ( Hazine ) - Açık Piyasa ĠĢlemleri
- Kamu Mevduatı
ÇÖZÜM:
Enflasyon vergisi; özel bir vergi türüdür, bu verginin alınması için bir kanun çıkarılmasına gerek yoktur. Bireyler, fiyatlar genel
seviyesinin yükselmesi ve ellerinde tuttukları paraların (TL) değer kaybetmesi sebebiyle otomatik olarak bu vergiyi öderler.
Enflasyon vergisinin matrahı; o ülkenin reel para dengesi (M/P), enflasyon vergisinin oranı ise; enflasyon oranı /(1+enflasyon
oranı)'dır. Enflasyon vergisi hükümetler için sınırsız bir gelir kaynağı değildir. Enflasyon belli bir oranın üzerine çıkınca örneğin
hiper enflasyon dönemde hükümetin enflasyon vergisi gelirleri azalır. Optimal enflasyon vergisi oranının ve gelirinin tespiti için
vergi oranları ile vergi gelirleri arasındaki iliĢkiyi irdeleme metodu olan "Laffer Eğrisi Analizi'' kullanılır.
ÇÖZÜM:
BekleyiĢler Etkisi (Fisher Etkisi) : Enflasyon beklentisine kapılan bireyler, ödünç verirken, piyasa cari faizi (i) yanında,
ana paranın enflasyon karĢısındaki erimesini telafi edecek ek bir prim () talep ederler. Enflasyonist beklentilerin yükselmesi,
ek primi artırır ve dolayısıyla faizler yükselir.
i = r +
r = reel faiz
i = cari faiz
= beklenen enflasyon
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 94 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
37. Türkiye‘de 2006 yılında geçilecek olan ―Enflasyon Hedeflemesi Rejimi ile ilgili olarak
aĢağıdakilerden hangisi yanlıĢtır?
A)Fiyat endeksi olarak Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) seçilmiĢtir.
B)Üç ayda bir ―Enflasyon Raporu‖ yayımlanacaktır
C)Merkez Bankası Para Politikası kararlarında ―tavsiye veren‖ konumundan ―karar alıcı‖ konuma
geçecektir.
D)Para Politikası Raporu yayımlanmaya devam edecektir.
ÇÖZÜM:
Türkiye‘ de 2002–2005 yılları arası dönemde uygulanan örtük enflasyon hedeflemesi programıyla enflasyonla mücadele
konusunda elde edilen baĢarının ardından, Merkez Bankası tarafından Aralık 2005 yılında yapılan bir duyuru ile 2006 yılı
baĢından itibaren açık ( klasik ) enflasyon hedeflemesi rejimine geçileceği bildirilmiĢtir:
Hem örtük hem de klasik enflasyon hedeflemesinde tüketici enflasyonu için oluĢturulan hedefler üç yıllık bir vadede yıllık
açıklanmıĢtır. ( B seçeneği )
Para otoritesinin aldığı kararlar, bu kararların gerekçeleri ve ekonomik geliĢmeler hakkındaki düĢünceleri açısından Ģeffaf
olmalıdır. ġeffaflık, örtük enflasyon hedeflemesinde olduğu gibi klasik enflasyon hedeflemesinde de kamuoyuna yayınlanan
istatistikler ve raporlar yoluyla sağlanmıĢtır. ( D seçeneği )
Merkez Bankası tarafından enflasyon hedefi olarak TÜFE‘deki yıllık değiĢiklikler esas alınmıĢtır. ( A seçeneği )
Enflasyon hedeflemesinin kamuoyu tarafından kolay anlaĢılabilmesi ve iletiĢimi açısından avantajları göz önüne alınarak,
enflasyon hedefi bant hedef olarak belirlenmeye baĢlanmıĢ ve % 2‘lik bant aralığı belirlenmiĢtir.
Klasik enflasyon hedeflemesinde temel araç kısa vadeli faiz haddidir ve bu faiz haddine ‗politika faizi‘ de denilmektedir.
Not: TCMB kararlarının ‗karar alıcı‘ nitelikte olması 2006 yılında klasik enflasyon hedeflemesine geçilmeden önce, 2001 yılında
araç bağımsızlığına kavuĢması ile gerçekleĢmiĢtir. ( C seçeneği yanlıĢtır )
38.AĢağıdakilerden hangisi bir iĢletmenin yabancı kaynaklar toplamının iĢletmenin toplam kaynaklan
üzerindeki etkisini ölçmeye yarar?
A) BaĢabaĢ Noktası B) Finansal Kaldıraç C) Sermaye Yapısı D) BirleĢik Kaldıraç
ÇÖZÜM:
BaĢabaĢ Noktası : Kara geçiĢ noktasıdır. SABĠT GĠDER = A , BĠRĠM SATIġ FĠYATI = F
BĠRĠM DEĞĠġKEN GĠDER = B OLSUN.
BAġABAġ NOKTASI SATIġ MĠKTARI BAġABAġ NOKTASI ġATIġ TUTARI
A A
BAġABAġ SATIġ MĠKTARI = -------------- BAġABAġ SATIġ TUTARI = --------------------
F-B (F – B) / F
FĠNANSMAN ORANI FĠNANSAL KALDIRAÇ ORANI
- 95 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
39.(A) Anonim ġirketi, birim satıĢ fiyatı 7 YTL olan mallardan günde 300 adet satmaktadır. SatıĢlarda
vade 30 gün olup müĢteriler eğer ilk 10 günde ödeme yaparlar ise, % 3 iskontonun yapıldığı kredili satıĢ
politikası izlenmektedir.
MüĢterilerin % 5‘si Bu Politikayı Kabul Ettiğine Göre ġirketin Ortalama Alacak Tahsil Süresi
AĢağıdakilerden Hangisidir?
A) 15 Gün
B) 18 Gün
C) 19 Gün
D) 20 Gün
SON 20 GÜNDE ÖDEYENLER VE ĠLK 10 GÜN ĠÇĠNDE ÖDEYENLER ARASINDAKĠ FARK BĠZĠM ORTALAMA
TAHSĠLAT SÜREMĠZĠ VERECEKTĠR. >>>>>> 20 GÜN – 1 GÜN = 19 GÜN
40. ġirket hisse senedi değerlerinin gelecekte elde edeceği kâr paylarının bugünkü değeri ile
değerlenmesine ne denir?
A)Net Aktif Değeri
B)Temettü Kapitilizasyonu
C)Defter Değeri
D)Piyasa Değeri
ÇÖZÜM:
Temettü Kapitalizasyonu: Kâr dağıtımının hisse senetleri değeri üzerinde etkili olduğu ve hisse senedinin bugünkü değerinin,
beklenen temettülerin bugünkü değerine eĢit olacağı kabul edilmektedir. (Temettü Kapitalizasyonu = Hisse BaĢına Ödenen
Net Aktif Değer: Bir Ģirketin varlıklarının (aktiflerinin) piyasa değerinden borçlarının piyasa değeri çıkarılarak bulunan değeri
Piyasa Değeri: Bir hisse senedinin piyasa koĢulları atlında arz ve talebe göre belirlenmiĢ değeridir.
Defter Değeri: Firmanın muhasebe kayıtlarına göre ortaya çıkan değeridir. Defter değeri Ģirketin varlıkları ile borçları
arasındaki farkın (Net Aktif Değerin), mevcut hisse sayısına bölünmesi ile bulunur.
41.Temettülerin her yıl sabit oranda artacağı varsayımı altında senetlerin değerlerinin
hesaplanmasında kullanılan yöntem aĢağıdakilerden hangisidir?
A)Rassal YürüyüĢ Teorisi
B)Modern Portföy Teorisi
C)Gordon Büyüme Modeli
D)Etkin Piyasalar Hipotezi
- 96 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Rassal YürüyüĢ Kuramı: Etkin bir piyasada, hisse senetleri fiyatlarındaki değiĢmenin birbirinden bağımsız ve aynı dağılıma
sahip olduğu varsayımından hareketle hisse senetleri fiyatlarının geçmiĢ hareket veya eğilimlerininin gelecekteki fiyat
öngörülerinde kullanılamayacağını ileri sürmektedir.
Modern Portföy Teorisi: Geleneksel portföy yönetiminde, portföyde yer alan menkul kıymetlerin getirileri arasındaki iliĢkileri
göz önünde bulundurmadan sadece portföydeki menkul kıymetlerin sayılarını artırarak risk faktörünü azaltılabileceği
öngörülmektedir. Bu yaklaĢım, modern portföy yönetiminin kurucusu olan Markowitz‘ in geliĢtirdiği teoriyle beraber
geçerliliğini yitirmiĢtir. Çünkü, sadece portföy çeĢitlendirilmesine gidilerek riskin azaltılamayacağı, portföyde yer alan menkul
kıymetler arasındaki iliĢkinin yönünün ve derecesinin de riskin azaltılması yönünde etkili olduğu Markowitz Ortalama -Varyans
Modeli ile ortaya konulmuĢtur. Modern Portföy Teorisi, yatırımcının karĢılaĢtığı takası, riske karĢı beklenen getiri olarak
tanımlamaktadır. Markowitz Ortalama Varyans Modeli, ―Bütün yumurtalarını aynı sepete koyma!‖ atasözüne matematiksel bir
anlam vermiĢtir.
Gordon Büyüme Modeli: Gelecekte sabit bir hızla büyüyeceği varsayılan kâr paylarının bugünkü değerini hesaplamaya yönelik
hisse senedi öz değer belirleme modeli.
Etkin piyasalar hipotezi: Finansal piyasaların bilgi açısından etkin çalıĢtığını bu yüzden ticarete konu varlıkların
(örn. bonolar, senetler) zaten mevcut bütün veriyi yansıttığını ve yeni bilgiye mümkün olan en yüksek hızla tepki verdiğini
savunan tezdir.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR. KURUM B OLARAK AÇIKLAMIġTIR.
42.Bir iĢletmenin sabit giderleri 50.000 YTL, birim değiĢken giderleri 200 YTL ve birim satıĢ fiyatı ise 300
YTL‘dir.
Buna göre, iĢletmenin baĢabaĢ noktasındaki satıĢ miktarı aĢağıdakilerden hangisidir?
A) 150 B) 500 C) 1.500 D) 5.000
ÇÖZÜM: >>> SABĠT GĠDER = A , BĠRĠM SATIġ FĠYATI = F , BĠRĠM DEĞĠġKEN GĠDER = B OLSUN.
BAġABAġ NOKTASI SATIġ MĠKTARI BAġABAġ NOKTASI ġATIġ TUTARI
A A
BAġABAġ SATIġ MĠKTARI = -------------- BAġABAġ SATIġ TUTARI = ---------------
F - B (F – B) / F
50.000 50.000
BAġABAġ SATIġ MĠKTARI = ----------- = 500 ADET BAġABAġ SATIġ TUTARI = ----------- = 150.000 TL
(300 - 200) (300-200) / 300
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM: m
VERGĠNĠN YANSIMASI
ÖdenmiĢ bir verginin piyasa mekanizmasından yararlanmak suretiyle diğer birimlere aktarılmasıdır.
YAPISI
NOT: MÜKELLEFĠN VERGĠLERĠ FĠNANSMAN ġEKLĠ
- VERGĠNĠN ORANLARININ YÜKSEKLĠĞĠ
ÇÖZÜM: ġıklardaki ilkelerden yola çıkarak Adam Smith‘in vergilendirme ilkelerini açıklamak sorumuzu çözdürecektir.
(A) DALET (EġĠTLĠK) ĠLKESĠ: : Bireylerin ödeme güçlerine göre devlet harcamalarına katılmasıdır.
(B) ELĠRLĠLĠK (KESĠNLĠK): Her bireyin ödeyeceği verginin miktarı ve zamanı kesin olmalıdır.
(U) YGUNLUK (KOLAYLIK) ĠLKESĠ: Vergiler en uygun zamanda tahsil edilmeli ve ödemeler bireyleri rahatsız etmemeli.
Ekonomide oluĢan dengesizliklerin giderilmesinde HĠÇBĠR MÜDAHALEYE GEREK KALMAKSIZIN ekonominin kendi içinde
var olan kurum veya mekanizmalarla dengeye gelmesidir.
1-ARTAN ORANLI VERGĠLER (ġahsi Gelir Vergisi gibi) 8-MAL STOKLARINDAKĠ DEĞĠġMELER
7-PARA ALDANMASI
46. AĢağıdaki kavramlardan hangisi faiz dıĢı açık kavramı ile aynı anlamda kullanılmaktadır?
A) Nakit Açığı B) Birincil Açık C) Bütçe Açığı D) ĠĢlemsel Açık
ÇÖZÜM:
KAMU KESĠMĠ VE FĠNANSMAN (GELENEKSEL) BÜTÇE AÇIĞI
Ülkeler arasında karĢılaĢtırılmalarının daha kolay sağlanabilmesi için ―kamu kesimi borçlanma gereği‖ olarak ortaya
konulmaktadır. ―Bütçe Gelirleri - Bütçe Giderleri‖
ÇÖZÜM: EN AZ GEÇĠM ĠNDĠRĠMĠ : Mükellefin kendisinin ve ailesinin yaĢamının ASGARĠ DÜZEYDE SAĞLAMAK için
gerekli olan gelirin vergilendirilMEMESĠdir.
ÖDEME GÜCÜNE ULAġMANIN (VERGĠLEMEDE ADELETĠ SAĞLAMA) YOLLARI
EN AZ GEÇĠM MUAFĠYET VE AYIRMA ARTAN ORANLI
ĠNDĠRĠMĠ ĠSTĠSNA ĠLKESĠ TARĠFE
1- Matrahtan Ġndirim Sistemi 1- Sınıf Usulü Artan Oranlı Tarife
2- Vergiden Ġndirim (Decot) Sistemi (Tr) 2- Dilim Usulü Artan Oranlı Tarife (Tr)
3- Bölme (Katsayı) Sistemi
Vergi Tevkifatı: Hesaplanacak vergi matrahından ilgili kanunlarca belirlenen oranlardan yapılan KESĠNTĠLERE denir.
Vergi Ġadesi : Tahsil edilmiĢ verginin bir bölümünün ya da tümünün YÜKÜMLÜYE GERĠ ÖDENMESĠ ya da vergi
48. Adam Smith‘in ―mükelleflerden alınan vergiler en az masrafla devlet hazinesine girebilmelidir‖
düĢüncesi, aĢağıdaki vergileme ilkelerden hangisiyle ifade edilir?
A) Ġktisadilik Ġlkesi B) Uygunluk Ġlkesi C) EĢitlik Ġlkesi D) Yeniden Dağıtım Ġlkesi
ÇÖZÜM:
KLASĠK VERGĠLENDĠRME ĠLKELERĠ >>> ADAM SMĠTH
(T) ASARRUF (ĠKTĠSADĠLĠK) ĠLKESĠ: Vergi en az maliyetle toplanmalı.
(A) DALET (EġĠTLĠK) ĠLKESĠ: : Bireylerin ödeme güçlerine göre devlet harcamalarına katılmasıdır.
(B) ELĠRLĠLĠK (KESĠNLĠK): Her bireyin ödeyeceği verginin miktarı ve zamanı kesin olmalıdır.
(U) YGUNLUK (KOLAYLIK) ĠLKESĠ: Vergiler en uygun zamanda tahsil edilmeli ve ödemeler bireyleri rahatsız etmemeli.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
49. Vergi ödemesi gereken bir kiĢinin bu vergiyi üçüncü bir Ģahsa taĢıtmaksızın vergi ödememesi
haline ne ad verilir?
A) Vergi Amortismanı B) Vergiden Kaçınma C) Verginin Yansıması D) Vergi Kaçakçılığı
ÇÖZÜM:
VERGĠNĠN AMORTĠSMANI: Bir mal veya hak üzerine konulan bir vergi nedeniyle o mal veya hakkın değerinin düĢmesine denir.
VERGĠNĠN YANSIMASI: ÖdenmiĢ bir verginin piyasa mekanizmasından yararlanmak suretiyle diğer birimlere aktarılmasıdır.
VERGĠDEN KAÇINMA: Mükellefler vergiyi doğuran olaya neden olmayarak ya da kendileri için hukuki bir durumun gerçekleĢmesine
yol açmayarak vergi borcunun ortaya çıkmasına engel olmaktadırlar. Buna vergiden kaçınma denir.
VERGĠ KAÇIRMA: Bireylerin, Ģirketlerin, trustların ve diğer kuruluĢların yasadıĢı yollarla ödemekle yükümlü
oldukları vergileri ödememe çabaları için kullanılan genel bir terimdir. Vergi kaçırmaya teĢebbüs eden mükellefler, gerçek durumlarını
vergi otoritelerine kasten yanlıĢ tanıtarak ya da gizleyerek (örneğin kazandıklarından daha az gelir, kâr veya kazanç beyan ederek veya
- 99 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
50.Bir malın talep edilen miktarındaki artıĢ oranı, fiyatındaki düĢüĢ oranından daha küçükse, talebin
fiyat esnekliği katsayısı aĢağıdakilerden hangisidir?
A) 1‘den büyüktür
B) 1‘den küçüktür
C) 1‘e eĢittir
D) Sıfırdır
ÇÖZÜM:
( )
ƐP = ( ) Ģeklinde gösterilir.
0 ≤ ƐP < 1 Esnek olmayan (Ġnelastik) Talep Eğrisi: Talep miktarındaki yüzde değiĢiklik fiyattaki
yüzde değiĢiklikten daha küçük.
ƐP = 1 Birim Esnek Talep Eğrisi: Talep miktarındaki yüzde değiĢiklik fiyattaki yüzde değiĢikliğe
eĢit.
ƐP = ∞ Sonsuz Esnek (Tam Esnek) Talep Eğrisi: Veri fiyattan talep miktarındaki yüzde değiĢiklik
sonsuz (∞). (Yatay eksene paralel sonsuz esnek talep eğrisi)
ƐP >1 Esnek Talep Eğrisi: Talep miktarındaki yüzde değiĢiklik, fiyattaki yüzde değiĢiklikten daha
büyük.
- 100 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
51. AĢağıdakilerden hangisi vergi denetim müesseselerinden değildir?
A) Yoklama B) Vergi incelemesi C) Arama D) PiĢmanlık ve ıslah
ÇÖZÜM:
VERGĠ ĠDARESĠNĠN DENETLEME VE BĠLGĠ EDĠNME YOLLARI
1.YOKLAMA 2.VERGĠ ĠNCELEMESĠ
Mükellefleri veya mükellefiyetle ilgili maddi olayları, Yoklamadan daha ayrıntılı bir denetimdir.
kayıtları, mevzuatları araĢtırmak ve tespit etmektir. Amaç; ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araĢtırmak,
Mükellefin faaliyet koluna göre gece de yapılabilir. tespit etmek ve sağlamaktır.
Yoklamada baskın basanındır diyerekten mükellefe Ġnceleme mükellefin iĢyerinde, müsait değilse vergi dairesinde yapılır.
önceden haber verilmez. Ġnceleme sırasında tüm defter, belge ve kayıtlar istenebilir.
Kimler Yetkili; Kimler Yetkili;
-Vergi dairesi müdürü -Ġlin en büyük mal memuru
-Yoklama memuru -Vergi müfettiĢ ve yardımcıları
-Yetkili makamlarca yoklama yapmaya yetkili -Vergi dairesi müdürleri
kılınanlar
-Vergi incelemesine yetkili olanlar
-Gelir Uzmanları
Neyin Yoklamasını Yaparlar; Neyi Ġncelerler;
-Ödeme kaydedici cihaz kullanılıp kullanılmadığı, Yasaya göre defter ve hesap tutmak, evrak ve belgeleri
-Deftere usulüne göre kayıt yapılıp yapılmadığı, gerektiğinde ibraz etmek zorunda olan gerçek ve tüzel
-Levha asılıp asılmadığı, kiĢilerdir.
-TaĢıtlarda gerekli belgelerin bulunup bulunmadığıdır. Tahakkuk zamanaĢımı içinde inceleme yapılır. Ġnceleme
sonucunda bir tutanak düzenlenir. Gerekirse ikmalen ve resen
tarhiyat yapılır.
3.ARAMA 4.BĠLGĠ TOPLAMA
Ġhbara dayanarak ya da vergi inceleme elemanlarının -Vergi Hukukunda; vergi dairesinin mükellef ve mükellefle ilgili
yaptığı inceleme raporlarına dayanarak vergi kaçırdığı üçüncü kiĢilerden ve kamu idare ve müesseselerinden bilgi
anlaĢılan mükellefin veya ona iĢtirak edenlerin eve ve toplama hakkı vardır.
iĢ yerlerinde yapılan araĢtırmalardır. -VUK m.148‘e göre― kamu idare ve müesseseleri, mükellefler
ve mükelleflerle muamelede bulunan gerçek ve tüzel kiĢiler,
Arama için; maliye bakanlığının veya vergi incelmesi yapmaya yetkili
1.Vergi incelemesi yapan elemanların SULH olanların isteyecekleri bilgileri vermeye mecburdurlar‖.
YARGICINDAN arama yapmak için izin talebinde
bulunulacak Bilgi vermeden çekinme hakkı olanlar;
2.SULH YARGICI arama için ĠZĠN BELGESĠ verecek PTT‘ler,Meslek sırrı dolayısıyla doktor avukat gibi serbest
meslek sahipleri CMUK 88. maddeye göre istenmesi ve
Not: toplanan bilgiler Maliye Bakanlığı‘nın Ġstihbarat açıklanması yasak olan belgelerdeki mükelleflerle ilgili özel
arĢivinde toplanır. bilgiler açıklanamaz.
ÇÖZÜM: VERGĠ MÜKELLEFĠ üzerine düĢen vergi borcunu ödemekle yükümlü gerçek veya tüzel kiĢidir.
VERGĠ ALACAĞI vergi kanunlarının ver vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun gerçekleĢmesi ile doğmaktadır.
VERGĠDE ĠSTĠSNA vergi kanunlarına göre vergilendirilmesi gereken vergi konularının vergi dıĢı bırakılmasıdır.
VERGĠ SORUMLUSU verginin ödenmesi bakımından alacaklı vergi dairesine karĢı muhatap olan kiĢidir
ÇÖZÜM:
Talebin Fiyat Esnekliği
Malın talep edilecek miktarının fiyat değiĢimlerine yüzde olarak ne kadar tepki gösterileceğini ortaya koyar.
Talebin fiyat esnekliği ya da talebin nokta fiyat esnekliği;
( )
ƐP = ( ) Ģeklinde gösterilir.
Talebin fiyat esnekliği; talep edilen miktardaki yüzde değiĢimin, malın fiyatındaki yüzde değiĢime oranıdır.
ÇÖZÜM:
Tam rekabet piyasası, alıcılar ile satıcılar arasındaki rekabetin en iyi Ģekilde sağlandığı idealize edilmiĢ bir piyasadır. Bu
piyasa birçok alıcı ve satıcının benzer ürünleri alıp sattıkları ve hem alıcıların hem de satıcıların piyasa fiyatını
etkileyemedikleri piyasa türüdür Gerçek hayatta tam rekabet piyasasının varlığı için öne sürülen varsayımların ( bu varsayımlar
2003 / 32. Sorunun çözümünde açıklanmıĢtır) gerçekleĢmesi neredeyse olanaksızdır. Ancak altın piyasası, döviz piyasası ve
tarımsal ürün piyasaları çok sayıda alıcı ve satıcının varlığı ile bu Ģartları en yüksek düzeyde sağlayan piyasalar olarak kabul
edilebilir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR. KURUM C OLARAK AÇIKLAMIġTIR.
- 102 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Arz esnekliği, arz edilen mal miktarının piyasa Ģartlarındaki değiĢmelere ne kadar tepki gösterdiğini ifade eder. Arzın fiyat
esnekliği (veya arz esnekliği), fiyattaki yüzde değiĢmelerin arz edilecek mal miktarında meydana getireceği yüzde değiĢmenin
ne kadar olacağını ifade eder.
Arz Esnekliği ƐS =
Arz esnekliğinin iĢareti arz kanunundan dolayı her zaman pozitiftir (+). (Arz kanunu; bir malın
fiyatındaki artıĢlar o malın arz edilecek miktarını arttırır).
Dikey ekseni kesen arz eğrisinin esnekliği 1‘den büyük ve her noktada farklıdır. ( A seçeneği )
Yatay ekseni kesen arz eğrisinin esnekliği her noktada farklı ve 1‘den küçüktür. ( C seçeneği)
Orijinden çıkan arz Eğrisinin esnekliği ise her noktada aynı ve 1‘e eĢittir. ( B seçeneği )
‘Pazar‘ ya da ‗piyasa‘ dönemi de denilen çok kısa dönemde firma üretimini fiyata göre
ayarlayabilecek durumda değildir, dolayısıyla arz esnek değildir. Kısa dönemde firma kapasite
dâhilinde üretimini artıracağı için arz esnekleĢmeye baĢlar, üretimin miktarının değiĢmesiyle
maliyetler de değiĢir. Uzun dönemde ise bütün üretim faktörleri değiĢebileceği için arz oldukça
esnektir.
ÇÖZÜM:
TEKELCĠ REKABET PĠYASASI
Birbirine benzer fakat aynı olmayan ürünlerin çok sayıda firma tarafından üretilip satıldığı piyasa türüne tekelci rekabet
piyasası adı verilir.
Piyasadaki her firma farklılaĢtırılmıĢ bir ürün satmaktadır. Ürün FarklılaĢtırması: Ürünün marka, renk, ambalaj gibi küçük
özellikleri bakımından diğerlerinden ayrılmasıdır. Ürün farklılaĢtırması; gerçekten farklı bir ürün geliĢtirerek ya da
tüketicilerin gözünde ürünün diğerlerine göre farklı olduğu algı sı yaratılarak gerçekleĢtirilebilir.
Piyasaya giriĢ ve piyasadan çıkıĢ kolaydır. Piyasaya giriĢi veya piyasadan çıkıĢı engelleyen hiçbir yasal veya baĢka tür bir engel
yoktur. Dolayısıyla ekonomik kâr sıfır oluncaya kadar piyasaya yeni firmalar girmeye devam edebilir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 103 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
DIġ TĠCARET POLĠTĠKASI ARAÇLARI
Gümrük Tarifeleri: Malların ülke sınırlarından geçiĢi sırasında alınan vergilerdir. Fiyat mekanizmasının iĢleyiĢine dayanır.
Tarife DıĢı Araçlar: Gümrük tarifelerinin dıĢında genellikle döviz çıkıĢına yol açan iĢlemleri kısıtlamak için hükümetin tek
taraflı kararı ile konulan müdahale yöntemleridir.
Miktar Kısıtlamaları: Devletin ithalatı doğrudan doğruya belirli miktarla sınırlandırmasına dayalı uygulamaları kapsar
( ithalat kotaları, ithalat yasakları, döviz kontrolleri… )
Tarife Benzeri Faktörler: Ġthalatı pahalılaĢtırıp, yerli üretimin karlılığını artıran, yani fiyat mekanizması yoluyla
serbest ticarete müdahale niteliğinde bulunan önlemlerdir ( çoklu kur uygulamaları, yerli katkı oranları, ithal-ikamesi
endüstrilerine verilen sübvansiyonlar…)
Görünmez Engeller: Devletin halk sağlığı, çevre korunması veya kamu güvenliği gibi nedenlerle çıkartmıĢ olduğu idari,
teknik düzenleme veya standartları içerir ( sağlık standartları, güvenlik standartları, teknik standartlar…)
Gönüllü Ġhracat Kısıtlamaları: Ġthalatçı ülkenin piyasasını bozduğu gerekçesiyle, üretici ülkelerin mal ihracını
sınırlandırmaya yönelik bir tür kota uygulamasıdır.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Uluslararası Para Fonu yani IMF, dünya çapında örgütlenen ekonomik ve mali kuruluĢlardan en etkili olanıdır. 1945 yılında,
Bretton Woods konferansı ile kurulmuĢtur. Bretton Woods AntlaĢmasının IMF ile ilgili kısmını oluĢturan maddelerden 1.
Madde‘de Fonun amaçları belirtilmektedir. Bu amaçlar;
Uluslararası parasal sorunlar üzerinde iĢbirliği ve danıĢmaya aracılık etmek amacıyla sürekliliği olan bir kurum kanalıyla
uluslararası parasal iĢbirliğini kurmak, geliĢtirmek ve teĢvik etmek.
Ekonomik politikanın temel amaçları olarak bütün üye ülkelerde üretken kaynakların geliĢtirilmesine, yüksek istihdam ve
reel milli gelir düzeylerinin korunma ve geliĢtirilmesine katkıda bulunmak ve uluslararası ticaretin dengeli bir Ģekilde
büyüyerek yaygınlaĢmasına imkan sağlamak,
Kambiyo istikrarını sağlamak amacıyla üye ülkeler arasında düzenli kambiyo iliĢkilerini sürdürmek, rekabetçi kambiyo
ayarlamalarını önlemek ve daha önce rekabet zihniyeti ile konulmuĢ bazı kambiyo Ģartlarının yıkıcı etkilerini ortadan
kaldırmak.
Dünya ticaretinin büyümesine engel oluĢturan kambiyo kısıtlamalarını ortadan kaldıracak ve üye ülkelerin karĢılıklı
iliĢkilerini düzenleyecek Ģekilde çok uluslu ödemeler sisteminin kurulmasına yardımcı olmak,
Ödemeler dengesinde ortaya çıkabilecek geçici bozulmaları gidermek amacıyla üye ülkelere fon kaynaklarını kullanabilme
imkânı sağlamak ve üye ülkelerin uluslararası ticaret ve karĢılıklı refahı bozacak önlemlere baĢvurmalarını engellemek.
Yukarıda belirtilmiĢ olan amaçlara paralel olarak üye ülkelerin uluslararası ödemeler dengelerinde meydana gelebilecek
dengesizliklerin derecesini azaltmak ve süresini kısıtlamak olarak belirtilmektedir.
Asıl amaç, son maddede belirtilmiĢ olup bu amacı gerçekleĢtirebilmek için IMF, dıĢ ödeme güçlükleri ile karĢı karĢıya kalan üye
ülkelere gerekli kaynak yardımında bulunacak, döviz kurlarında istikrarı özendirecek ve üyelerin rekabetçi devalüasyonlara
yönelmelerine engel olacaktır.
Böylece IMF‘nin temel amacı; uluslararası refahın yükseltilmesi için uluslararası ticaret ve iĢbirliğinin arttırılmasını
engelleyecek mekanizmaların oluĢmasını önlemek olarak anlaĢılmaktadır. Uluslararası para sistemini gözetlemek ve üyelerinden
tutarlı ve kalıcı ödemeler dengesi politikası izlemelerini istemek gibi genel bir görevi olan IMF‘nin yeni dönemdeki (Bretton
- 104 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Woods‘dan sonraki) fonksiyonları maddeler halinde Ģu Ģekilde sıralanmıĢtır:
Ekonomik istikrarsızlığı ve dıĢ açığı olan ülkelere kısa vadeli kredi sağlamak,
Uluslararası parasal iliĢkilerin düzenli ve uyumlu bir Ģekilde geliĢmesini gözetlemek,
Üye ülkelerdeki makro ekonomik ve yapısal uyum politikalarına destek olmak,
Üye ülkeler arasında daha liberal dıĢ ticaret politikalarının kabulünü özendirmek,
DıĢ ticaret ve kambiyo rejimlerinin liberalizasyonu ve rasyonelleĢtirilmesi gibi konularda teknik açıdan yardım yapmak
ve eğitim hizmetleri vermek,
Üye ülkelerin uluslararası ticari bankalara veya resmi kuruluĢlara olan ve ödenemeyen borç sorununun giderilmesine
aracı olmak, yeni ödeme planları ile borç ertelemesini içeren anlaĢmalar hazırlamaktır.
Özetle belirtmek gerekirse IMF, dıĢ ödeme güçlüğü çeken ülkelere kredi açarak onların dıĢ dengeyi sağlamalarına yardımcı
olur ve uluslararası para sisteminin dengeli bir Ģekilde iĢlemesine katkıda bulunur.
Not: Tam istihdamın sağlanması IMF‘in değil bizzat ülke ekonomisinin amaçları arasındadır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
―Finansal küreselleĢme, sermayenin uluslararası sınırları aĢarak çeĢitli ülkelerdeki bankacılık ve finans piyasalarında rahatça
dolaĢması, küresel çapta kâr fırsatları kollaması, gittiği ülkede herhangi bir olumsuz havanın esmesi durumunda ise hızlıca
burayı terk ederek daha güvenli limanlara sığınması demektir. Finansal küreselleĢme, doğrudan yabancı yatırımlar, portföy
yatırımları ve kısa vadeli banka ödünçlerini içeren sıcak para hareketleri Ģeklinde kendisini göstermektedir.
Finansal sistemin liberalleĢmesi ve küreselleĢmesi yeni finansal araçları gündeme getirdiği gibi, uygulanmakta olan finansal
araçlara da yeni fonksiyonlar yüklemiĢtir. 1980 sonrası artan finansal yenilikler piyasalarda, ürünlerde, hizmetlerde ve
teknolojide ortaya çıkmıĢlardır
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR. KURUM A OLARAK AÇIKLAMIġTIR.
61.AĢağıdaki teoremlerden hangisi uluslararası ticareti açıklamak için ortaya atılan teoremlerden değildir?
A)Nitelikli ĠĢgücü Teoremi B)Tercihlerde Benzerlik Teoremi
C)Modern Portfolyo Teoremi D)Ürün Dönemleri Teoremi
ÇÖZÜM:
I. Nitelikli ĠĢgücü Teoremi: Bu teoremde, özellikle sanayi ülkeleri arasındaki dıĢ ticaretin büyük bir bölümünün nitelikli iĢgücü
farklılıkları ile açıklanabileceği üzerinde durulur. Bu görüĢe göre, belirli mesleki ve nitelikli iĢgücü bakımından zengin ülkeler,
üretimi büyük ölçüde bu faktörlere bağlı olan mallarda uzmanlaĢırlar. Diğer tarafta niteliksiz emeğe bol olarak sahip olan
ülkeler ise, yoğun biçimde niteliksiz emeği içeren malların üretiminde üstünlüğe sahip olmaktadırlar. Bu açıklamalardan
sonra, faktör donatımı teorisi ile nitelikli iĢgücü teoremi arasındaki benzerlik açıkça görünmektedir.
II. Tercihlerde Benzerlik Hipotezi: Homojen olmayan sanayi ürünleri ticaretini konu alır. Ticareti belirleyen üretim
maliyetlerinden çok, ülkeler arasındaki zevk ve tercihlerin benzerliği yani talep koĢullarıdır. Zevk ve tercihleri belirleyen temel
etken gelir düzeyidir. Firmalar, iç piyasada yoğun talep gören malları üretirler, bu mallarda uzmanlaĢtıkça, benzer tercihlere
sahip diğer ülkelere de satarlar. Sanayi ürünlerin ticareti özellikle benzer tercihlere ve gelir düzeylerine sahip ülkeler
arasında yoğunlaĢır. ( Taleplerin ÇakıĢması Hipotezi)
III. Ürün Dönemleri Hipotezi: Bir mal yeni mal durumundan eski mal biçimindeki yaĢam dönemine geçerken üretimin coğrafi
yeri de değiĢir. Teknolojik yenilikler ve yeni malların geliĢtirilmesi ileri sanayileĢmiĢ ülkelerde gerçekleĢir. Bu yüksek derecede
eğitilmiĢ iĢgücünün ve AR-GE‘ye yapılan nispeten yüksek harcamaların bir sonucudur. Bu konuda yapılan çeĢitli çalıĢmalar
gösterdiği gibi, nitelikli iĢgücüne kıt, ama toprak ve niteliksiz iĢgücüne sahip az geliĢmiĢ ülkeler daha çok tarım ürünü ihraç
ettikleri görülmektedir. Aksine, vasıflı emek bakımından göreceli olarak zengin geliĢmiĢ ülkeler ise yoğun olarak sanayi
ürünlerin ihraç ettiklerini görmekteyiz.
Bu üç teori, yeni dıĢ teorileri arasında yer almaktadır. O halde bir de sorunun cevabı olan Modern Portfolyo Teoremi‘ne
bakalım:
Modern Portföy Teorisi: Geleneksel portföy yönetiminde, portföyde yer alan menkul kıymetlerin getirileri arasındaki iliĢkileri
göz önünde bulundurmadan sadece portföydeki menkul kıymetlerin sayılarını artırarak risk faktörünü azaltılabileceği
öngörülmektedir. ( Daha detaylı bilgi için 2005/41. Sorunun çözümüne bakınız. )
Ġlk kayıt borçlandırılarak yapılır. (Düzenleyici hesaplar hariç) Aktif hesaplar gibi ilk kayıt borçlandırılarak yapılır ve
Borç KALANI verir. borç kalanı verir.
PASĠF HESAPLAR
GELĠR HESAPLARI
ĠĢletmenin kaynaklarındaki (sermaye + borçlar) değiĢmeleri
izleyen hesaplardır. Pasif hesaplar gibi ilk kayıt alacaklandırılarak yapılır.
alacak kalanı verir.
63.VerilmiĢ olan iĢ avanslarının, iĢin tamamlanmasından sonra kapatılmasına iliĢkin yevmiye kaydı
aĢağıdakilerden hangisidir?
ÇÖZÜM:
Ġġ AVANSI VERĠLMESĠ KAYDI Ġġ TAMAMLANADIKTAN SONRA AVANSIN KAPATILMASI
---------------/--------------------
--------/-------------------- 770 GENEL YÖNETĠM GĠDERĠ HS XX
ÇÖZÜM: KASA NOKSANINI ve FAZLASINI ĠLK KAYITTA NEREYE YAZACAĞIM KARIġIYOR? BORCA MI, ALACAĞA MI?
NOKSAN VAR; KASADAN PARA AZALMIġ GĠBĠ DÜġÜN VE KASAYI ALACAĞA YERLEġTĠR.
----------------/-----------------------------
197SAYIM VE TESELLÜM NOKSANLARI XX
100 KASA XX
----------------/-----------------------------
SORUMUZA GERĠ DÖNERSEK FAZLALIK VAR VE TESPĠT EDĠLEMEMĠġ VE BĠR SONRAKĠ DÖNEME
BIRAKILMIġTIR. BU CÜMLENĠN TÜRKÇESĠ ġU KARDEġĠM BEN ġUAN BUNU BULAMADIM SONRA BAKARIZ.
SAKIN AMA SAKIN KAR - ZARAR GĠBĠ BĠR DÜġÜNCEMĠZ OLMASIN DAHA SONUÇLANAN BĠR ġEY YOK ORTADA.
65. 31 Aralık 2005 tarihi itibariyle (M) Ltd. ġti‘nin kasasında 25.000 $ bulunmakta olup, Yabancı paralar
kasasının hesap bakiyesi 28.000 TL‘dir. Aynı Tarihte 1 $ = 1,3 TL‘dir.
Buna göre yılsonu itibariyle yapılacak kayda iliĢkin olarak aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Kambiyo Zararları Hs. 4500 TL (BORÇ) B) Kambiyo Karları Hs. 4500 (BORÇ)
C) Kambiyo Zararları Hs. 4500 TL (ALACAKLI) D) Kambiyo Karları Hs. 4500 (ALACAK)
ÇÖZÜM:
Dönem Sonunda : Yabancı paralar kasasının hesap bakiyesi 28.000 TLdir.
Yukarıdaki ĠĢmlerden sonra; Dönem içinde 25.000 $ x 1.12 TL = 28.000 TL ye kaydedilmiĢ Yabancı para;
ÇÖZÜM:
HAP BĠLGĠ: KARġILIK AYIRMA SORULARINDA KARġILIĞIN KARġISINDA KARġILIK YER ALIR.
SENETSĠZ ALACAĞIN ġÜPHELĠ HALE GELMESĠ YARISI ĠÇĠN KARġILIK AYRILMASI
--------------------/-------------------- -------------------/-----------------------------
128 ġÜPHELĠ TĠCARĠ ALACAKLAR 4.500 654 KARġILIK GĠDERLERĠ 2.250
120 ALICILAR 4.500 129 ġÜPHELĠ TĠC. ALACAKLAR KARġILIĞI 2.250
-------------------/--------------------- -------------------/-----------------------------
NOT: KARġILIK GĠDERLERĠ GELĠR TABLOSU HESABI OLDUĞU ĠÇĠN BORÇTA YER ALIR. (ALACAK OLMAZ)
ALACAK KAYDI, DÖNEM SONU KAR / ZARAR HESABINA DEVĠRDE OLUR SADECE!!!
67. ĠĢletme, alıcı (C)‘den olan senetsiz alacağına karĢılık yaptığı 200 TL‘lik tahsilatı yanlıĢlıkla alıcı
(B)‘den olan senetli alacağa mahsup etmiĢtir. Hatanın düzeltilmesi için yapılması gereken kayıt
aĢağıdakilerden hangisidir?
Alıcılar Hs. (Alıcı (C)) 200 Alacak Senetleri Hs. (Alıcı (B)) 200
A Alacak Senetleri Hs. (Alıcı (B)) 200 B Alıcılar Hs. (Alıcı (C)) 200
Kasa Hs. 200 Alıcılar Hs. (Alıcı (B)) 200
C Alacak Senetleri Hs. (Alıcı (B)) 200 D Alacak Senetleri Hs. (Alıcı (C)) 200
ÇÖZÜM: KarıĢık ve zor bir soru gibi gözükmekte olup basit bir yöntemle sorumuzu çözelim.
***OLMASI GEREKEN KAYIT*** ---GERÇEKTE OLAN KAYIT--- HATALI OLAN
-------------/---------------- ------------/--------------------------
100 KASA 200 100 KASA 200
120 ALICILAR (Alıcı C) 200 121 ALACAK SENETLERĠ (Alıcı) B 200
------------/------------------ ------------/--------------------------
DÜZELTME
---------------/------------------------
121 ALACAK SENETLERĠ (Alıcı B) 200
120 ALICILAR (Alıcı C) 200
---------------/-------------------------
- 108 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
68. (S) iĢletmesi, mal satıĢı karĢılığında (D)‘den 50.000 TL tutarında poliçe almıĢ ancak (D)‘nin borcunu
vadesinde ödemeyecek olması nedeniyle söz konusu poliçe 55.000 TL tutarındaki diğer bir poliçeyle
değiĢtirilerek borcun vadesi 4 ay uzatılmıĢtır. Buna göre aĢağıdaki kayıtlardan hangisi doğrudur?
ÇÖZÜM: SORU DĠYORKĠ (S) ĠġLETMESĠ (D) ĠġLETMESĠNE MAL SATMIġ POLĠÇE (YANĠ SENET) ALMIġ AMA (D)
BUNU ZAMANINDA ÖDEYEMEYECEK VE S ĠġLETMESĠ BUNDAN FAĠZ GELĠRĠ ELDE EDECEKTĠR.
S ĠġLETMESĠNĠN KAYDI D ĠġLETMESĠNĠN KAYDI
--------------------/-------------------------------- --------------------/---------------------------------------
121 ALCAK SENETLERĠ 55.000 321 BORÇ SENETLERĠ 50.000
121 ALACAK SENETLERĠ 50.000 780 FĠNANSMAN GĠDERLERĠ 5.000
642 FAĠZ GELĠRLERĠ 5.000 321 BORÇ SENETLERĠ 55.000
--------------------/-------------------------------- --------------------/----------------------------------------
BU TARZ SORULAR ĠġLETMENĠN (S) FAĠZ GELĠRĠ elde ettiğini göstermek için sorulur,
69.(A,B) Kollektif Ģirketi, 100.000 TL tutarındaki sermayesi 2 ortak tarafından taahhüt edilerek kurulmuĢ ve
ortaklar 20.000 TL tutarında ticari mal ve 60.000 TL tutarında nakit vermiĢlerdir.
Buna göre aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) 500 Sermaye Hesabı 80.000 TL (ALACAK) bakiyesi verir
B) 501 ÖdenmemiĢ Sermaye Hesabı 20.000 TL (ALACAK) bakiyesi verir
C) 500 Sermaye Hesabı 20.000 TL (ALACAK) bakiyesi verir
D) 501 ÖdenmemiĢ Sermaye Hesabı 20.000 TL (BORÇ) bakiyesi verir
ÇÖZÜM: ORTAKLAR 100.000 SERMAYE TAAHÜT ETMĠġ BUNUN 80.000 BĠN TL LĠKKISMINI ĠġLETMEYE VERMĠġLERDĠR
(PARA + TĠCARĠ MAL) >>> 20.000 TL LĠK KISMI HENÜZ ÖDENMEMĠġTĠR, SORUMUZDA BUNU SORGULAMAKTADIR.
SERMAYE TAAHÜDÜ KAYDI SERMAYE TAAHÜDÜNÜN YERĠNE GETĠRĠLMESĠ
-------------------/--------------------- ------------------------/------------------------
501 ÖDENMEMĠġ SERMAYE 100.000 100 KASA HS. 60.000
500 SERMAYE 100.000 153 TĠCARĠ MALLAR HS. 20.000
------------------/---------------------- 500 SERMAYE 80.000
SERMAYE TAAHHÜT EDĠLMĠġ, HENÜZ ÖDENMEMĠġ. ------------------------/------------------------
UNUTMAYALIM, 501 ödenmemiĢ sermaye pasifi düzenleyici
501 ÖDENMEMĠġ SERMAYE (-) aktif karakterli bir hesaptır.
1 0.000 - 0.000
YANĠ ArtıĢ olduğu zaman hesabın Borcuna (Taahüt kaydında olduğu gibi),
AzalıĢ olduğunda hesabın Alacağına ( Taahüdün yerine getirilmesi) gibidir.
20.000 TL BORÇ BAKĠYESĠ VERĠR.
- 109 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
70. (A) A.ġ. 2002 yılında 100.000 TL‘ye satın aldığı sabit kıymetin nakliye ve montajı için 10.000 TL
harcamıĢtır. 10 yıl süreli amortismana tabi tutulacak olan sabit kıymet için 2002 ve 2003 yıllarında normal
amortisman usulüne göre amortisman ayrıldıktan sonra, söz konusu sabit kıymet 2004 yılı baĢında 90.000 TL,
peĢin ödeme karĢılığında satılmıĢtır. (SORU 6 SIFIR ÇIKARTILARAK ÇÖZÜLMÜġTÜR)
A) 4.000 TL Kar B) 2.000 TL Kar C) 4.000 TL Zarar D) 2.000 TL Zarar
10 YIL SÜRELĠ AMORTĠSMANA TABĠ TUTALACAK OLUP, NORMAL AMORTĠSMAN YÖNTEMĠ UYGULANACAKTIR.
2002 VE 2003 YILI ĠÇĠN AMORTĠSMAN AYRILMIġTIR >>> 11.000 + 11.000 = 22.000 TL
2004 YILI SATILDIĞI ĠÇĠN BU YIL AMORTĠSMAN AYRILMAZ !!! DĠKKAT ÖNEMLĠ!!!
NEDEN AYRILMAZ DEDĠĞĠNĠZĠ DUYAR GĠBĠYĠM AMORTĠSMAN DÖNEM SONUNDA AYRILIR ‗31.12.20XX‘
DURAN VARLIĞIN NET DEĞERĠ = ALIġ BEDELĠ – BĠRĠKMĠġ AMORTĠSMAN – HURDA DEĞERĠ
= 110.000 - 22.000 - 0
BĠZ DURAN VARLIĞI 90.000 TLYE SATTIK GÖRÜYORUZ KĠ 2.000 TL KAR ELDE ETTĠK.
71.(G) iĢletmesi, 2003 yılı baĢında 20.000 TL‘ye aldığı makine ve tesisat için 10 yıl süreyle azalan bakiyeler
usulüne göre amortisman ayırmayı kararlaĢtırmıĢtır. Söz konusu iktisadı kıymet için 2005 yılı sonunda
ayrılacak amortisman tutarı aĢağıdakilerden hangisidir? (SORU 6 SIFIR ÇIKARTILARAK ÇÖZÜLMÜġTÜR)
A) 2.560 B) 7.200 C) 3.200 D) 9.760
ÇÖZÜM:
72. (S) iĢletmesinin 2005 yılı sonu itibariyle bazı hesaplarının bakiyesi aĢağıdaki gibidir.
73. (S) iĢletmesinin Ocak 2005 ayında gerçekleĢen bazı gider kalemleri aĢağıdaki gibidir.
Direkt Ġlk Madde Malzeme Gideri 20.000
Direkt Ġlk Madde Malzeme Gideri 20.000 710 DĠREKT ĠLK MADDE MALZEME
Sabit Kıymet Mo taj Gideri 4.000 730 GENEL ÜRETĠM GĠDERĠ
Kırtasiye Malzemesi Gideri 1.000 770 GENEL YÖNETĠM GĠDERĠ
Fabrika ĠĢçilerine Ödenen Ü ret Giderleri 10.000 720 DĠREKT ĠġÖĠLĠK GĠDERĠ
Ġdari Bina Aydınlatma Ve Isıtma Gideri 9.000 770 GENEL YÖNETĠM GĠDERĠ
Ġdari Bina Ġçin Ödenen Kira G deri 6.000 770 GENEL YÖNETĠM GĠDERĠ
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
74.(T) Aġ‘nin 2003 yılına iliĢkin Cari Oranı 1.2 iken 2004 yılında bu oran 1.4‘e yükselmiĢtir. Buna göre
aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Toplam aktifi artmıĢ veya toplam pasifi azalmıĢtır
B) Toplam dönen varlıklar artmıĢ veya toplam kısa vadeli borçlar azalmıĢtır
C) Toplam kısa vadeli borçlar artmıĢ veya toplam dönen varlıklar azalmıĢtır
D) Toplam pasifi artmıĢ veya toplam aktifi azalmıĢtır
ÇÖZÜM :
CARĠ ORAN: Paraya çevrilebilir değerlerin, kısa süreli borçlara bölünmesi ile ortaya çıkan orandır. Cari oranın
yükselmesi, ödeme gücünün arttığını gösterir. Bu oran, iĢletmenin kısa vadeli borçları ile ödeme kapasitesini
Ġdeal oranı 2 olması gerekir. Türkiye‘de 1,5 kabul edilebilir bir orandır.
DÜġÜNELĠM ARKADAġLAR CARĠ ORAN NASIL ARTAR ?
Dönen Varlık Artacak Ya Da Kısa Vadeli Kaynak Azalacak Değil Mi ? Aslında Soruda Bunu Ġstiyor.
ÇÖZÜM:
103 VERĠLEN ÇEKLER VE ÖDEME EMĠRLERĠ (-)
1. AKTĠFĠ DÜZENLEYĠCĠ PASĠF KARAKTERLĠ BĠR HESAPTIR
KAYDEDĠLĠR)
--------------------/----------------------------
254 TAġITLAR XX
103 VERĠLEN ÇEKLER VE ÖDEME EMĠRLERĠ XX
--------------------/----------------------------
BANKADAN GELEN DEKONTTA DÜZENLENEN ÇEKĠN ÖDENDĠĞĠ ANLAġILMIġTIR
--------------------/----------------------------
103 VERĠLEN ÇEKLER VE ÖDEME EMĠRLERĠ XX
102 BANAKALAR XX
--------------------/----------------------------
b) ġıkkındaki ifadeyi incelersek çek cirosu verilen çekler ve ödeme emirlerinde gerçekleĢmez, verilen çekler ve ödeme emirleri
ÇÖZÜM:
630-AraĢtırma ve GeliĢtirme Giderleri(-)
FAALĠYET GĠDERLERĠ(-) 631-Pazarlama, SatıĢ ve Dağıtım Giderleri(-)
632-Genel Yönetim Giderleri(-)
- 112 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
653-Komisyon Giderleri(-)
654-KarĢılık Giderleri(-)
DĠĞER FAALĠYETLERDEN OLAĞAN 655-Menkul Kıymet SatıĢ Zararı(-)
GĠDER VE ZARARLAR(-) 656-Kambiyo Zararları(-)
657-Reeskont Faiz Giderleri(-)
659-Diğer Olağan Gider ve Zararlar(-)
660-Kısa Vadeli Borçlanma Giderleri(-)
FĠNANSMAN GĠDERLERĠ(-) 661-Uzun Vadeli Borçlanma Giderleri(-)
671-Önceki Dönem Gelir ve Kârları
OLAĞAN DIġI GELĠR VE KÂRLAR 679-Diğer Olağan DıĢı Gelir ve Kârlar
680-ÇalıĢmayan Kısım Gider ve Zararları(-)
OLAĞAN DIġI GĠDER VE ZARARLAR(-) 681-Önceki Dönem Gider ve Zararları(-)
689-Diğer Olağan DıĢı Gider ve Zararlar(-)
77. AĢağıdakilerden hangisi Özel Tükenmeye Tabi Varlıklar arasında yer almaz?
A) ġerefiye B) Hazırlık ve GeliĢtirme
C) Arama Giderleri D) Diğer Özel Tükenmeye Tabi Varlıklar
ÇÖZÜM:
Özel Tükenmeye Tabi Varlıklar Maddi Olmayan Duran Varlıklar
271. Arama Giderleri 260. Haklar
261. ġerefiye
272. Hazırlık ve GeliĢtirme Giderleri
262. KuruluĢ ve Örgütlenme Giderleri
277. Diğer Özel Tükenmeye Tabi Varlıklar 263. AraĢtırma ve GeliĢtirme Giderleri
264. Özel Maliyetler
278. BirikmiĢ Tükenme Payları (-)
267. Diğer Maddi Olmayan Duran Varlıklar
279. Verilen Avanslar 268. BirikmiĢ Amortismanlar (-)
269. Verilen Avanslar
NOT : Ortak hesap Verilen Avanslardır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM: Soruyu çözmeden önce Satıcılar hesabını nasıl iĢliyor, nasıl kullanıyorduk bunu hatırlayalım.
SENETSĠZ OLARAK TĠCARĠ MAL SATIN ALDIK >>> SORUDA NE DĠYOR PEKĠ
-----------/----------------- -----------/-----------------
153 TĠCARĠ MALLAR HS XX 320 Satıcılar Hs. XX
320 SATICILAR XX 300 Banka Kredileri Hs. XX
-----------/----------------- -----------/------------------
NE DEMĠġTĠK ADAM BĠZE MAL SATTI (Satıcı) BANKA KREDĠSĠ ÇEKĠLEREK SATICIYA OLAN BORÇ ÖDENMĠġTĠR.
320 SATICILAR HESABI BORÇTA ĠSE BĠLELĠM KĠ ÖDEME VAR !!!
- 113 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
79.ĠĢletme, faaliyetlerinde kullanılmak üzere satın alacağı makine bedelinin %20‘si tutarında avans
ödenmesi için bankaya talimat vermiĢtir. Talimat yerine getirildiğinde, iĢletme hangi hesaba borç
kaydı yapmalıdır?
A) Tesis, Makine ve Cihazlar Hs. B) Yapılmakta Olan Yatırımlar HS.
C) Verilen Avanslar Hs. D) Verilen SipariĢ Avansları Hs.
ÇÖZÜM:
TALĠMAT YERĠNE GETĠRĠLDĠĞĠNDE
DURAN VARLIK ALIMI ĠÇĠN TALĠMAT TĠCARĠ MAL ALIMI ĠÇĠN TALĠMAT VERĠLSEYDĠ
---------------/-------------- ---------------/------------------
259 Verilen Avanslar XX 159 Verilen SipariĢ Avansları XX
102 Bankalar XX 102 Bankalar XX
---------------/-------------- ---------------/-------------------
80. Genel Yönetim Giderleri Hs. XX Yandaki kayıt hangi iĢleme aittir?
Özel Fonlar XX
BirikmiĢ Amortismanlar (Makine) Hs. XX
ÇÖZÜM: 549 ÖZEL FONLAR HESABI: ĠĢletme maddi bir duran varlığı (örneğin Makine) sattığında, satıĢtan kar elde etmiĢ
ise ve satıĢ 3 yıl içinde yeni bir maddi varlık alınmak amacıyla yapılmıĢsa, satıĢtan elde edilen kar bu hesapta izlenir.
----------------------/-------------------
--------------------/-----------------------------
770 GENEL YÖNETĠM GĠDERLERĠ 1.500
- 114 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
16-HAZİRAN-2007
1. Muvazaa ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Mutlak muvazaada görünürdeki iĢlem ve muvazaa anlaĢması olmak üzere iki iĢlem vardır
B) Bir sözleĢmede her iki tarafın iradeleri ile iradelerinin açıklanması arasında kasten yaratılmıĢ
uygunsuzluktur
C) Hükümsüz olan görünürdeki iĢlem, kural olarak bütün üçüncü kiĢilere karĢı ileri sürülebilir.
D) Yasanın emrettiği Ģekilde yapılmamıĢsa da olsa gizli iĢlem geçerlidir
ÇÖZÜM:
Muvazaa, tarafların yaptıkları sözleĢmenin hiç hüküm doğurmaması veya görünüĢteki sözleĢmeden baĢka bir sözleĢmenin
hükümlerini doğurması hususundaki anlaĢmalarıdır.
Böylece taraflar, 3. Ģahıslara karĢı aslında istemedikleri beyanlarıyla meydana gelen sözleĢmeyle görünmeyi fakat gerçekte
yaptıkları sözleĢmenin ya hiçbir sonuç doğurmamasını ya da baĢka bir sözleĢmenin hükümlerini meydana getirmesini arzu
etmekte ve bu hususta anlaĢmaktadırlar.
Muvazaa anlaĢması, tarafların sadece görünüĢte sözleĢme yapılması ama bununla bağlı olmayacakları konusunda
anlaĢmalarıdır. Örneğin, alacaklılarından mal kaçırmak için eĢiyle satıĢ sözleĢmesi yapan kocanın yapmıĢ olduğu satıĢ
sözleĢmesi.
* Nisbi muvazaa ise, tarafların görünüĢteki sözleĢmeden baĢka, gizli bir sözleĢmenin hükümlerinin meydana gelmesi
hususundaki anlaĢmalarıdır. Nisbi muvazaa için tarafların, kendi aralarında baĢka bir iĢlem yapıp bunu dıĢ dünyaya baĢka bir
iĢlem gibi göstermek hususunda muvazaa anlaĢması ve görünürde bir sözleĢme yapmalarının dıĢında bir de gerçek
amacı belirten gizli bir sözleĢmenin yapılması gerekir.
Nisbi muvazaada görünürdeki iĢlem, tarafların gerçek iradeleri bu yolda olmadığı için geçersizken, gizli iĢlem bakımından irade
uyuĢması olduğu için kural olarak geçerli sayılmaktadır. Ancak gizli iĢlem için kanun bir takım Ģekil Ģartları öngörmüĢse ve
bunlar yerine getirilmemiĢse gizli iĢlem de hükümsüz olur.
Gizli iĢlem için öngörülen Ģekil Ģartları yerine getirilmiĢse, bu iĢlem irade uyuĢması olduğu için geçerlidir. Nisbi muvazaanın
tipik örneği diğer çocuklarını mirastan mahrum bırakmak için babanın hayattayken en sevdiği oğluna mallarını satmıĢ gibi
göstermesi oysa bunları ona bağıĢlaması.
Nisbi muvazaada, görünüĢteki sözleĢme irade uyuĢması olmadığı için geçersizken, gizli sözleĢme geçerlilik Ģartlarını taĢıyorsa
muvazaadan etkilenmez ve geçerli bir sözleĢme olarak hükümlerini ifade eder.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
3. Borçlar Kanununa göre aĢağıdaki hallerden hangisi borcu sona erdiren sebeplerden biri değildir?
A) Borçlunun ölmesi
B) Ġfa
C) ZamanaĢımı
D) Kusursuz Ġmkânsızlık
ÇÖZÜM:
Borcun sona ermesi, hem borç iliĢkisinin ortadan kalkmasını, hem de mevcut borç iliĢkisinden doğmuĢ olan tek bir borcun sona
ermesini ifade eder. Bir borç iliĢkisi sadece tek bir borçtan ibaretse borcun ortadan kalkmasıyla tüm borç iliĢkisi sona ermiĢ
olacaktır. Eğer bir borç iliĢkisinde birden çok borç iliĢkisi doğmuĢsa, tek bir borcun ortadan kalkması, borç iliĢkisini ortadan
kaldırmayacak, borç iliĢkisi teker teker sona ermedikçe devam edecektir. Borcu ortadan kaldıran hallere kısaca değinelim.
ĠFA: Borcun yerine getirilmesiyle borç kalkar. Yeter ki zamanında ve sözleĢmeye uygun olsun.
ĠBRA: Alacaklı ile borçlunun, bir alacağın tümünü veya bir bölümünü ortadan kaldırmak için yaptıkları sözleĢmedir. Alacaklı
hakkından vazgeçer, borçlu edimi yerine getirme borcundan kurtulur. Örneğin bir bakkal kendisine borcu çok olan bir
müĢterisine yardım etmek için borçlarını silebilir.
YENĠLEME: Alacaklı ve borçlunun anlaĢarak borca yeni bir Ģekil vermesiyle eski Ģekliyle borç sona ermiĢ ve buna karĢılık yeni
bir borç doğmuĢ olur. Yenileme halinde borçlu, yeni bir borç meydana getirmek suretiyle edimini yerine getirmeksizin mevcut
borcundan kurtulur. Örneğin Yılmaz ile Yiğit arasındaki alım-satım sözleĢmesi uyarınca Yiğit, satın aldığı malın bedeli olarak
Yılmaz’a 300 TL ödeyecektir. Taraflar bir yenileme anlaĢmasıyla Yiğit’in 330 TL’lik borcuna karĢılık borcunun sona ermesini,
onun yerine elbise dikme borcu altına girmesini kararlaĢtırmıĢlarsa bu yenilemede borç iliĢkisinin tarafları aynı kalmakta, fakat
yeni bir borcun oluĢmasıyla eski borç sona ermektedir.
ALACAKLI VE BORÇLU SIFATLARININ BĠRLEġMESĠ: Borçtan bahsedebilmek için alacaklı ve borçlunun ayrı kiĢiler olması
gerekir. BaĢta böyle iken sonradan alacaklı aynı zamanda borçlu ya da borçlu aynı zamanda alacaklı haline gelirse borç sona
erer. Örneğin alacaklının, borçlunun ölümü ile onun mirasçısı olması veya bir iĢletmenin bütün aktif pasifiyle devir alması ve
devir alanın, devir aldığı iĢletmeye borcu olması, alacaklı ile borçlu sıfatlarının aynı kiĢide birleĢmesine neden olur.
TAKAS: Ġki kiĢi arasındaki aynı cinsten karĢılıklı borçların, bunlardan birinin tek taraflı beyanıyla sona erdirilmesidir. Örneğin
Doğan bir kira sözleĢmesi nedeni ile Gül’e 600 TL borçlu ise, buna karĢılık Gül de satın aldığı televizyon sebebi ile Doğan’a 700
TL ödeyecekse, Doğan’ın veya Gül” ün takas beyanı ile (borcunu alacağı ile takas etmesi) her iki borç, borçlardan az olanın
tutarında sona erer. Takastan sonra Gül Doğan’a 100 TL borçlu kalır.
ZAMAN AġIMI: Bir alacağın uzun bir süre ileri sürülmemesi sebebiyle, alacaklının bunu talep yetkisini kaybetmesidir.
(Borç eksik borç olur) 6098 Yeni borçlar kanununda borcu sona erdiren hallerden çıkartılmıĢtır.
- 116 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
4. Borçlar kanununa göre aĢağıdakilerden hangisi takasın Ģartlarından değildir?
A) Borçların muaccel olması B) Borçların miktarının eĢit olması
C) Borçların karĢılıklı olması D) Borçların benzer olması
ÇÖZÜM:
Takas, fonksiyonu itibariyle borcu sona erdiren sebeplerden birisidir. Takas yoluyla bir borç ortadan kalkar. Takas bir borcun,
bir karĢı alacağın (takas alacağının) feda edilmesi suretiyle sona erdirilmesidir. Diğer bir deyiĢle takas, ―karĢılıklı olarak hem
alacaklı hem de borçlu bulunan kiĢilerin muaccel iki borçtan en az olanın miktarı oranında yaptıkları bir hesap iĢlemidir‖.
Takasta her ikisi de birbirlerinin hem alacaklısı hem de borçlusu olan iki kiĢi vardır. Bunlardan her biri, karĢısındaki kiĢiden
olan alacağından vazgeçerek onu ve dolayısıyla kendisini borçtan kurtarmaktadır.
Bunu bir örnekle açıklayalım: Ali, Ahmet‘ten 250 liralık bir alacağa sahip ve fakat ona karĢı satıĢ sözleĢmesinden dolayı 500
lira borcu bulunmaktadır. O halde Ali ve Ahmet birbirlerinin hem alacaklısı, hem de borçlusudurlar. Gerçekten Ali‘nin 250
liralık alacağına karĢılık 500 liralık borcu; Ahmet‘in 250 liralık borcuna karĢılık 500 liralık alacağı mevcuttur. Bu arada Ali ve
Ahmet isterlerse ―takas‖ yoluyla bu borçları en az olanı oranında sona erdirebilirler; yani takas sonucunda Ahmet, Ali‘ye olan
250 liralık borcundan kurtulur. Ali de Ahmet‘e olan 500liralık borcunun 250 liralık kısmını ödemiĢ olur.
Yukarıdaki örnekten de anlaĢılacağı gibi takas, tarafların karĢılıklı (çifte) ifada bulunmalarını ve dolayısıyla masrafa girmelerini
önlediği için, iĢlerde kolaylık ve basitlik sağlar.
Takasın iki türü vardır. Bunlar;
Kanuni takas, bizzat kanunun taraflardan birine tanıdığı ve diğer tarafın rızasının bulunmasına gerek olmayan takastır ki,
Borçlar Kanunumuzda düzenlenmiĢ bulunan ve aĢağıda inceleyeceğimiz takas türü de budur.
Akdi takas ise tarafların karĢılıklı rızalarıyla, yani bu konuda aralarında yapacakları bir takas sözleĢmesi ile mümkün olabilen
takastır. Akdi takas Borçlar Kanunumuzda düzenlenmiĢ değildir, fakat taraflar bu konuda her zaman anlaĢma yapabilirler.
Takasın ġartları
Takasın söz konusu olabilmesi için baĢlıca dört Ģartın gerçekleĢmiĢ bulunması zorunludur. ġimdi bunları kısaca belirteceğiz.
Borçların KarĢılıklı Olması
Takas edilecek borçlar karĢılıklı olmalıdır. Diğer bir deyiĢle, takasta bulunacak olan iki kiĢi birbirlerine karĢı hem alacaklı hem
de borçlu olmalıdırlar (BK. m. 118). Örneğin benim size bir borcum varsa, bu borcumu ancak sizden olan bir alacağım ile takas
edebilirim, fakat onu baĢkasından olan bir alacağım ile takas etmem mümkün değildir; çünkü bu ikinci halde borçlar arasında
―karĢılıklılık‖ (mütekabiliyet) yoktur. Aynı Ģekilde ben, size olan borcumu baĢkasının sizden olan alacağı ile de takas edemem;
çünkü burada da borçlar arasında karĢılıklılık yoktur.
Borçların Benzer Olması
KarĢılıklı olan borçların aynı zamanda yekdiğerinin benzeri (mümasili) olması da gerekir (BK. m. 118). Diğer bir deyiĢle takas
yekdiğerine tamamen benzeyen iki borç arasında olur. Örneğin her iki borcun da konusu para veya aynı nevi ve cinsten misli
eĢya ise, borçlar arasında benzerlik var demektir. Yoksa borçlardan birinin konusu para, diğerinin konusu misli eĢya, örneğin 10
kilo pirinç ise, bu borçlar arasında benzerlik olmadığından para borcu ile pirinç teslimi borcunun takas edilmeleri mümkün
değildir. Borçlar arasında konuları bakımından benzerlik Ģart ise de, miktarları bakımından eĢitlik Ģart değildir. O halde, 500.
000. 000 liralık para borcu ile 300. 000. 000 liralık para borcu birbirleriyle takas edilebilir ve böylece borçlar en az olanı,
örnekte 300. 000. 000 lira oranında sona ermiĢ olurlar (BK. m. 122/II).
Borçların Muaccel Olması
Takasın mümkün olabilmesi için, karĢılıklı ve birbirine benzer olan iki borcun da muaccel olması gerekir (BK. m. 118). Eğer
borçlardan birinin muaccel olmasına karĢılık diğeri henüz müeccel ise, bunların takası söz konusu olmaz. Aynı Ģekilde müeccel
olan iki borcun da takası mümkün değildir. Ancak BK. m. 121 ile bu kurala bir istisna getirilmiĢtir. Gerçekten, sözü geçen madde
hükmüne göre ―borçlunun iflası halinde alacaklılar, muaccel olmasa bile alacaklarını müflisin kendilerinden olan alacağı ile takas
edebilirler‖.
Takas Açıklamasında BulunulmuĢ Olması
Takas, yukarıdaki Ģartların gerçekleĢmiĢ olmasıyla birlikte kendiliğinden gerçekleĢmez, bunun için borçlulardan birinin takas
açıklamasında (beyanında) bulunmuĢ olması gerekir (BK. m. 122/I). Takas açıklaması (beyanı) tek taraflı bir hukuki iĢlem olup
herhangi bir Ģekle tabi değildir. Takas açıklamasının hüküm doğurabilmesi (iĢleyebilmesi), onun karĢı tarafa ulaĢmasıyla
mümkün olur. Borçlulardan birinin takas açıklamasında bulunabilmesi için, bu hakkından önceden vazgeçmemiĢ (feragat
etmemiĢ) olması gerekir; çünkü borçlulardan birinin bu hakkından önceden vazgeçmesi mümkündür (BK. m. 124).
ÇÖZÜM:
Sorumuza cevabı Yeni Türk Ticaret Kanunu madde 12 de bulabiliriz
MADDE 12- (1) Bir ticari iĢletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına iĢleten kiĢiye tacir denir.
(2) Bir ticari iĢletmeyi kurup açtığını, sirküler, gazete, radyo, televizyon ve diğer ilan araçlarıyla halka bildirmiĢ veya
iĢletmesini ticaret siciline tescil ettirerek durumu ilan etmiĢ olan kimse, fiilen iĢletmeye baĢlamamıĢ olsa bile tacir
sayılır.
(3) Bir ticari iĢletme açmıĢ gibi, ister kendi adına, ister adi bir Ģirket veya her ne suretle olursa olsun hukuken var sayılmayan
diğer bir Ģirket adına ortak sıfatıyla iĢlemlerde bulunan kimse, iyiniyetli üçüncü kiĢilere karĢı tacir gibi sorumlu olur.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
6. Türk Ticaret Kanununa göre limited Ģirketlerle ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) En az iki kiĢiyle kurulabilir
B) Tacir sıfatına haizdir
C) Tüzel kiĢiliğe sahiptir
D) ġirket borçlar nedeniyle ortaklar sınırsız olarak sorumludur
ÇÖZÜM:
Limited Ģirketlerin tanımı: Ġki ve daha fazla gerçek veya tüzel kiĢi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulup ortakların
sorumluluğu, koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı ve esas sermayesi belirli olan Ģirkettir.
Yeni TTK. Limited Ģirketler asgari 10.000 -TL sermaye ve asgari 1 ortakla kurulmalıdır. Türkçe olarak tespit edilmesi gereken
unvanlarında Limited ġirket ibaresinin bulunması ve faaliyet konusunun gösterilmesi zorunludur. Ortakların koyacakları
sermayenin en az 25 TL veya bunun katları olması lazımdır.
Limited Ģirketlerin özellikleri:
- Limited Ģirketin kuruluĢ iĢlemleri, anonim Ģirketin kuruluĢ iĢlemlerine göre daha kolaydır.
- ġirket bir ticaret unvanına sahiptir. Ticaret unvanı iĢ konusuyla ilgili olmak zorundadır.
- Limited Ģirketler, bankacılık ve sigortacılık dıĢında kanunun yasaklamadığı her türlü faaliyette bulunabilir.
- Limited Ģirket sermayesinin en az 10.000 TL olması Ģarttır.
- Ortakların koyacakları sermayenin en az 25 TL veya bunun katları olması zorunludur.
- Ortakların Ģirket borçlarına karĢı sorumluluğu, taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlıdır.
- Sermaye hisselere değil paylara bölünür.
- Limited Ģirketler, hisse senedi ve tahvil çıkartamaz.
- Limited Ģirketlerde ortaklığın devri, anonim Ģirketlere göre daha zordur. Pay devrinin noter huzurunda gerçekleĢtirilmesi,
ticaret sicilinde tescili ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi‘nde ilan edilmesi zorunludur.
- Limited Ģirketin yönetimi, ortaklardan biri veya birkaçı tarafından yapılabileceği gibi, dıĢarıdan yönetici de atanabilir.
- Limited Ģirketlerde kararlar ortakların oy çokluğu ile alınır.
- Ortak sayısı yirmiden fazla olan limitet Ģirketler denetçi bulundurmak zorundadır.
- Limited Ģirketlerde ortakların tamamı rekabet yasağına tabi değildir. Sadece yönetici olanlar bu yasağa tabidir.
- Limited Ģirketlerde vergi muhatabı Ģirketin kendisidir. limitet Ģirketler kurumlar vergisi mükellefidir.
Yönetim ile Ġgili Organlar: Limited Ģirketlerin baĢlıca organları Ģunlardır:
- Genel kurul
- Müdürler
- Denetçiler
Limited Ģirketlerin tutmak zorunda oldukları defterler Ģunlardır:
- Yevmiye defteri - Büyük defter
- Envanter ve bilanço defteri - Pay defteri
DOĞRU CEVAP A VE D SEÇENEĞĠDĠR.
- 118 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
7. 05.02.2007 tarihinde Ankara'da düzenlenen ve odeme yeri de Ankara olan çek hangi tarihe
kadar ödenmek üzere ibraz edilmelidir?
A) 12.02.2007 B) 15.02.2007 C) 05.03.2007 D) 05.05.2007
ÇÖZÜM:
Sorumuzun cevabını yine Yeni Türk Ticaret Kanunu madde 796‘da bulabiliriz.
MADDE 796- (1) Bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse on gün; düzenlendiği yerden baĢka bir yerde ödenecekse bir ay
içinde muhataba ibraz edilmelidir.
(2) Ödeneceği ülkeden baĢka bir ülkede düzenlenen çek, düzenlenme yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı kıtalarda
ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. Bu bakımdan, bir Avrupa ülkesinde düzenlenip de Akdeniz‘e sahili bulunan bir
ülkede ödenecek olan ve aynı Ģekilde Akdeniz‘e sahili olan bir ülkede düzenlenip bir Avrupa ülkesinde ödenmesi gereken çekler
aynı kıtada düzenlenmiĢ ve ödenmesi Ģart kılınmıĢ sayılır.
(3) Birinci ve ikinci fıkralarda yazılı süreler, çekte yazılı olan düzenlenme tarihinin ertesi günü baĢlar.
Sorumuzda düzenleme ve ödeme yeri aynı (ANKARA) olduğu için ibraz süresi 10 gündür.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Kıymetli Evrak Tanımı: Kıymetli evrak, üzerinde yazılı hakkın senede sıkı sıkıya bağlı olduğu, bu nedenle hakkın ancak bu
belgeyle talep edilebileceği ve bu belgeyle devredilebildiği senetlerdir. Kıymetli evrak, alacaklının veya hak sahibinin elinde
bulunur. Borçlunun vaadini ve alacaklının hakkını gösterir. Alacağı gösteren alelade senetlerden önemli farkları vardır. bu
farkları anlayabilmek için özellikle kıymetli evrakın özelliklerinin bilinmesi gerekir.
ÇÖZÜM:
Poliçenin Tanımı, Poliçe Nedir: Poliçe belirli bir kiĢi emrine, diğer bir kiĢiye verilen ödeme yetkisini kapsayan bir senettir.
Poliçede üç taraflı iliĢkiyi düzenleyen bir senettir. Senedi düzenleyen keĢideci, bir kiĢiye borçlu iken diğerinden alacaklıdır.
KeĢideci alacaklı olduğu kiĢiye hitaben düzenlediği senedi borçlu olduğu kiĢiye teslim eder. Borçlu senedi kabul ettiğinde
keĢideci aradan çekilmiĢ olur. Borçlu isterse borcunu keĢideciye veya diğer alacaklıya ödemekte serbesttir.
Senedi düzenleyen (keĢideci), üçüncü bir kiĢiye (muhatap) poliçede gösterilmiĢ olan diğer bir Ģahsa (lehtar) veya onun emri
havalesine, senette belirtilen vadede belirli bir meblağı ödeme emrini, kanunun aradığı Ģekil Ģartlarını yerine getirmek kaydıyla
yöneltir. Poliçeyi düzenleyenin (keĢideci) hem muhatapla hem de lehtarla iliĢkisi vardır. KeĢidecinin muhataptan alacağı, lehtara
da borcu vardır. KeĢideci poliçe düzenleyecek ve muhatabın da kabul etmesiyle aradan ekilmekte, muhataptan kendisine olan
borcundan poliçede yazdığı tutar kadarını kendisinin borcu olan lehtara ödemesini istemektedir.
Poliçe keĢideci tarafından düzenlenip, vadesinde lehtara ödeneceğine dair muhatabın onayı alınmak üzere muhataba gönderilir.
Muhatap poliçeyi kabul edince "kabul edilmiĢtir" notunu yazarak imzalar. Poliçe muhatap tarafından lehtara gönderilir. Poliçenin
vadesi geldiğinde lehtar poliçeyi muhataba ibraz ederek senet tutarını tahsil eder. Lehtar poliçeye "Tahsil ettim" notu yazarak
imza eder ve poliçeyi muhataba verir.
Poliçenin üzerinde eksiksiz olarak bulunması gereken unsurlar aĢağıdadır:
- Metinde poliçe kelimesi – baĢka dilde yazılmıĢ ise o dildeki poliçe karĢılığı kelime,
- Belli bir paranın kayıtsız Ģartsız ödenmesi için havale. (A Ģıkkı)
- Ödeyecek olanın adı, soyadı, ticaret unvanı – muhatap. (D Ģıkkı)
- Poliçeyi düzenleyenin adı, soyadı, ticaret unvanı ve imzası – keĢideci.
- Kime ve kimin emrine ödeneceği – lehtar.
- Tanzim (düzenleme) yeri ve tarihi.
- Ödeme yeri. (C ġıkkı)
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
10. AĢağıdakilerden hangisi Ġcra Mahkemelerinin bakmak olduğu dava ve iĢler arasrnda sayilmaz?
A) Hacizde istihkak davası
B) Ġhalenin feshi davası
C) Tasarrufun iptali davası
D) Ġcra dairelerinin iĢlemlerine karĢı Ģikâyet
ÇÖZÜM:
Ġcra dairelerinin iĢlemlerinin doğru ve kanuna uygun olup olmadığını denetlemek ve kanunla kendisine verilen diğer icra iĢlerini
yapmakla görevli mercidir. Ġcra dairesini devamlı gözetim ve denetim altında tutar.
ĠCRA MAHKEMESĠ, icra ve iflâs iĢleri için kurulmuĢ özel bir yargı organıdır. Anayasa'nın 152. maddesi anlamında bir
mahkemedir.
ĠCRA MAHKEMESĠ‘nin icra dairesini Ģikâyet yolu ile baĢvurulması halinde denetlemesi dıĢındaki bazı görevleri:
-Ġhalenin feshini Ģikâyet yoluyla incelemek
-Hacizde ve iflasta istihkak davalarına bakmak
-Ġtirazın kaldırılması talebini incelemek
-ĠĠK da düzenlenen cezai hükümler çerçevesinde bu davalara bakmak ve ceza vermek.
-Takibe karĢı borçlunun itirazını incelemek
-Ġcra Dairelerinin iĢlemlerine karĢı yapılan Ģikayetleri incelemek
-Ġcra ve iflas suçlarını inceleyerek ceza vermek
-Adi konkordato talebi hakkında ve konkordato mühleti hakkında karar vermek
-Ġlamlı icrada icranın geri bırakılmasına karar vermek
-Ġpotek kaydının terkine karar vermek
-ZamanaĢımı durumunda takibin iptaline karar vermek.
ĠCRA MAHKEMESĠ‘nin kararlarına karĢı Yargıtay‘a temyiz yoluna baĢvurulabilir. ĠĠK'da buna iliĢkin özel hükümler mevcuttur.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 120 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
11. Ġcra tetkik mercilerinin kararlarına karĢı temyiz ve temyiz sonucu karara bağlama süreleri
aĢağıdakilerden hangisidir?
Temyiz Süresi (Gün) Karara Bağlama Süresi (Gün)
A) 15 15
B) 7 30
C) 10 15
D) 30 30
ÇÖZÜM:
Ġcra Mahkemeleri‘nin kararlarına Ġcra ve Ġflas Kanunu‘nun 363.maddesi uyarınca; verdiği kararların malın değer ve miktarının
5.240 TL‘yi geçmesi Ģartı ile tefhim (hakimin kararı katılanların yüzüne okuması) ve tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içinde
temyize baĢvurabilir. Ve yine Ġcra ve Ġflas Kanunu'nun 366.maddesi uyarınca, istinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü
Muhakeme Kanunu‘na göre yapılır ve 15 gün içinde karara bağlanır.
Velhasılıkelam, karara karĢı itiraz 10 gün, karara bağlama süresi 15 gündür.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
12.Ġcra iflas Kanununa göre aĢağıda belirtilen durumların hangisinde icra takibi durmaz?
A) Borçlunun usul ve fürundan birisinin ölmesi
B) Borçlunun icra tetkik merciinden izin alarak yurt dıĢına çıkması
C) Borçlunun ağır hasta olması
D) Borçlunun tutuklu ve hükümlü olması
ÇÖZÜM:
Ne zaman Ġcra yapılamaz? GüneĢin batmasından 1 saat sonra ile güneĢin doğmasından bir saat önceye kadar sürede(gece) ve
tatil günlerinde icra muamelesi yapılamaz. Gece çalıĢılan yerlerde veya borçlunun mal kaçırma teĢebbüsünün olduğu anlaĢıldığı
hallerde gece de icra takibi yapılır.
Ġcra takibini Ģu unsurlar erteler ya da durdurur.
-Karısı veya kocası ve kan ve sıhriyet itibari ile usul ve fürundan birisi ölen bir borçlu aleyhinde olan takip ölüm günü ile
beraber 3 gün ertelenir.
-Terekenin borçlarından dolayı ölüm ile beraber 3 gün için takip ertelenir.
-Borçlu hakkında kanunda gösterilen sebeplerden dolayı icra talik edilmiĢ veya konkordato için mühlet verildiği durumda,
borçluya takip yapılmaz.
-Askerlik halinde icra memuru borçluya bir mümessil tayin etmesi için süre verir. Bu süre bitinceye kadar takip ertelenir.
-Yine tutukluluk ve hükümlülük halinde mümessil tayin edilene kadar takip ertelenir.
-Borçlu ağır hasta ise hastalığı geçinceye kadar takip yapılmaz.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
13. Menfi tespit davası ile ilgili olarak aĢağıdakilerden hangisi yanlıĢtır?
A) Borç ödenmeden önce menfi tespit davası açılabilir
B) Borcun bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açılabilir
C) Borcun icra dairesince takip edildiği sırada borçlu tarafından menfi tespit davası açılabilir
D) Borç icra dairesine ödendikten sonra menfi tespit davası açılabilir
ÇÖZÜM:
Menfi Tespit kelime anlamı olarak olumsuz tespittir. Hukuk içerisindeki anlamı ise 'Borçlu Olunmadığını Tespiti' dir. Bu
davaya 'Borçtan Kurtulma' davası da denebilir. Menfi Tespit hukukumuzda sıkça baĢvurulan bir dava yoludur.
Ġcra Ġflas Kanunu‘nun 72. Maddesinde;
'Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.
Ġcra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde on beĢinden aĢağı olmamak
üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir karan verebilir.
Ġcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak,
borçlu gecikmeden doğan zararları karĢılamak ve alacağın yüzde on beĢinden aĢağı olmamak üzere göstereceği teminat
karĢılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebilir denmiĢtir.
- 121 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Maddenin ilk bölümünde icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açılabileceği belirtilmiĢtir. Ġkisi arasındaki
fark ise icra takibinden önce %15 teminat ile icranın durması yönünde tedbir karan alınabilirken icra takibinden sonra icra
dosyasının borcunun tamamen kapatılması ve bundan sonra %15 teminatla tedbir karan alınabileceği noktasıdır. Eğer borçlu kiĢi
menfi tespit davası açmasına rağmen tedbir karan almamıĢsa ve borcu ödemiĢse mahkeme borcun ödendiğini öğrendiği andan
itibaren davaya ödenmiĢ bedelin geri alınması anlamındaki 'Ġstirdat Davası' Ģeklinde bakacaktır.
Ġcra Ġflas Kanunu 72 Madde de belirtilen bir hususta süre konusundadır. Takibe itiraz etmemiĢ veya itirazı kaldırılmıĢ olan
borçlu eğer borcu ödemiĢ ise ödediği tarihten itibaren 1 sene içerisinde genel mahkeme de dava açarak bu paranın geri
alınmasını istemelidir. Aksi halde zamanaĢımı söz konusu olacaktır.
Madde yetkili mahkemeyi menfi tespit ve istirdat davaları yönünden takibin yapıldığı icra dairesi veya davalının ikamet
adresinin bağlı olduğu mahkemede açılabileceğini belirtmiĢtir. Davada ispat yükü ise borçlu olmadığını veya borcu haksız yere
ödediğini iddia eden borçluya aittir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
14.Tam ehliyetsiz kiĢilerin yasal temsilcileri, aĢağıdaki hukuki iĢlemlerden hangisini yapabilir ?
A) BağıĢ Yapma B) Kefil Olma
C) ĠĢyeri açma D) Vakıf Kurma
ÇÖZÜM:
Tam ehliyetsizler kategorisine giren kiĢilerin fiil ehliyetleri hiç yoktur; çünkü bunlar, fiil ehliyetinin en önemli koĢulu olan ayırt
etme gücünden yoksun kiĢilerdir. O halde ―ayırt etme gücüne sahip olmayanlar‖ tam ehliyetsiz olan, yani fiil ehliyetleri
bulunmayan kiĢilerdir. Bunların küçük veya ergin olmalarının da önemi yoktur .
Tam ehliyetsizlerin hukuki iĢlem ehliyeti yoktur; çünkü hukuki iĢlemler, bir hukuki sonuç elde etmek üzere irade
açıklamasında bulunmaktır. Oysa, tam ehliyetsiz kiĢiler, ayırt etme gücünden yoksun olduklarından, hukuken iradeleri de yok
sayılır. Bu sebepledir ki bunlar, hiçbir hukuki iĢlem yapamazlar. Hatta yasal temsilcilerinin rızası ile dahi hukuki iĢlemlerde
bulunmaları mümkün değildir. Yaptıkları hukuki iĢlemler hiçbir hüküm ifade etmez. Hatta bunlar, tam ehliyetsize sırf yarar
sağlayan iĢlemler olsa dahi, durum değiĢmez. Öte yandan, bu hukuki iĢlemler yasal temsilcinin onaması ile de geçerli hale
gelemezler. KarĢı tarafın iyi niyetli olup olmamasının da hukuki iĢlemin geçerli olması bakımından önemi yoktur. Diğer bir
deyiĢle, karĢı taraf, kendisiyle hukuki bir iĢleme giriĢen kiĢinin ayırt etme gücünden yoksun bir kimse olduğunu bilmese dahi,
yapılan hukuki iĢlem batıldır ve iyi niyetli kiĢi bu hukuki iĢlemden geçerli surette bir hak kazanamaz.
Tam ehliyetsizler, kiĢiye sıkı sıkıya bağlı olan haklarını da bizzat kullanamazlar. Yasal temsilcileri de bu hakları onlar adına
kullanamazlar. O halde ayırt etme gücüne sahip olmayan bir kiĢi, evlilik dıĢı çocuğunu bizzat tanıyamayacağı gibi, velisi de onun
adına tanıma yapamaz. Tam ehliyetsizlerin haksız fiillerden sorumlu olma ehliyeti de yoktur. Bu itibarladır ki ayırt etme gücüne
sahip olmayan bir kiĢi, örneğin bir akıl hastası, haksız fiilleriyle baĢkalarına vermiĢ olduğu zararlardan sorumlu olmaz. Kural bu
olmakla beraber, bunun istisnaları da vardır. Bunlardan biri, kusursuz sorumluluk durumlarında görülür. Bu durumlarda tam
ehliyetsizlerin de sorumlu olacakları kabul edilmektedir. O halde ayırt etme gücüne sahip olmayan bir kiĢi adam çalıĢtıran
(istihdam eden) durumunda ise, çalıĢtırdığı adamın (müstahdemin) (BK. m. 55), hayvan tutan, hayvanın (BK. m. 56) ve taĢınmaz
sahibi mülkiyet hakkını yasal kısıtlamalara aykırı kullanarak (MK. m. 730) baĢkalarına vermiĢ oldukları zararları ödemekle
yükümlü olacaktır.
Diğer bir istisna da hakkaniyetten doğmaktadır. Gerçekten, BK. m. 54/I‘e göre, hakkaniyet gerektiriyorsa, hâkim, ayırt etme
gücüne sahip olmayan kimseyi, vermiĢ olduğu zararı tamamen veya kısmen tazmine mahkûm eder. Hâkim, özellikle tarafların
mali durumuna göre, ayırt etme gücüne sahip olmayan kiĢi tarafından verilmiĢ olan zararların ödettirilmesinin hakkaniyet gereği
olup olmadığını takdir eder. Bu konuda klasik bir örnek vardır. O da, zengin bir akıl hastasının fakir bir köylünün harmanını
yakması olayıdır. Zarar veren kiĢinin mali durumunun gayet iyi, buna karĢılık zarara uğrayanın ise son derece kötü olması,
burada tam ehliyetsiz akıl hastasının bu haksız fiilinden dolayı sorumlu olmasını, yani vermiĢ olduğu zararı fakir köylüye
ödemesini haklı gösterir.
Ayırt etme gücünden sürekli olarak değil de, geçici olarak yoksun bulunan kimseler, haksız fiillerinden dolayı sorumludurlar.
Ancak bu kimseler, ayırt etme güçlerini geçici olarak kaldıran hale kendi kusurlarıyla düĢmemiĢ olduklarını ispat ederlerse,
sorumlu olmazlar (BK. m. 54/II). O halde, ileri derecede sarhoĢluk dolayısıyla ayırt etme gücünü geçici olarak kaybetmiĢ olan
bir kimse, bu haldeyken baĢkalarına haksız bir fiiliyle vermiĢ olduğu zararları ödemek zorundadır. Fakat bu kimse, bu hale
(sarhoĢluk haline) kendi kusuruyla düĢmediğini, buna baĢkalarının sebebiyet vermiĢ olduğunu, örneğin arkadaĢlarının kendisini
tabancayla korkutarak içki içmeye zorladıklarını ispat ederse, bu sorumluluktan kurtulur.
Tam ehliyetsizlerin dava ehliyeti de yoktur. Öyleyse ayırt etme gücüne sahip olmayan kiĢiler mahkemelerde davacı veya davalı
sıfatıyla bulunup yargılama (usul) hukuku iĢlemlerini bizzat yapamazlar.
Özetle; Tam ehliyetsizler bağıĢlama yapamaz, vakfedemez, kefil olamazlar. Kanuni aracılığı ile hak kazanır ya da borç altına
girerler.
- 122 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
15. TaĢınır eĢyalar üzerinde ayni haklar hangi anda kazanılır?
A) Tapu siciline tescil edildiğinde B) SözleĢme yapıldığında
C) EĢya teslim alındığında D) Para tam olarak ödendiğinde
ÇÖZÜM:
TaĢınır (Menkul) EĢya: Bir yerden bir yere bir değiĢiklik olmadan kolayca kaldırılıp taĢınabilen ve gayrimenkuller dıĢında kalan
her türlü varlıklardır. Türk Borçlar Kanunu‘nun satıĢ ile ilgili hükümleri menkul eĢya satıĢları dikkate alınarak düzenlenmiĢtir.
Gayrimenkul s atıĢları ile ilgili hükümler ise istisna durumundadır. Menkul satıĢları ndaki hükümlerin gayrimenkul satıĢlarında da
uygulanacağı kanunda öngörülmüĢtür.
AYNÎ HAK KAVRAMI EĢya Hukukunun temel konusunu teĢkil eden aynî hak; sınırları belli olan eĢya üzerinde bir kiĢinin
doğrudan doğruya haiz olduğu hakimiyet ve tasarruf etme hakkıdır. Aynî hak, kiĢinin eĢya üzerindeki doğrudan doğruya
hakimiyeti olup ihlali halinde herkese karĢı ileri sürülebilen bir mutlak haktır. KiĢi eĢya üzerindeki aynî hakkını kiĢilik
haklarında olduğu gibi, herkese karĢı ileri sürebilir. Zira bu hakların herkes tarafından ihlali mümkündür.
TaĢınır eĢyalarda sahibin rızası olması Ģartı ile eĢya teslim alındığında ayni hak kazanılmıĢ olur.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
16. Türk Medeni Kanunu‘na göre aĢağıdakilerden hangisi hakimin yarattığı hukukun niteliklerinden
biri değildir?
A) Kanun niteliği taĢıması
B) Kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı olmaması
C) Kural olarak bağlayıcı olmaması
D) Üst yargı denetimine bağlı olmaması
ÇÖZÜM:
Hakim kanunda veya örf ve adette olaya uygulanacak bir hüküm bulamazsa (hukuk boĢluğu ortaya çıkması durumunda) kendi
kanun koyucu olsaydı o olaya iliĢkin nasıl bir hüküm getirecek idiyse ona göre karar verir, hukuk yaratır. Hakim kendisine
tanınmıĢ olan bu yetkiyi kullanmamazlık edemez. Yani gerek yazılı gerekse yazılı olmayan hukuk kaynaklarında bu hususda
herhangi bir kaynak mevcut olmadığından ben bu anlaĢmazlığı halledemiyeceğim diyemez. Buna hakimin hak dağıtmaktan
kaçınması denirki böyle bir halde zarara uğrayan taraf hakim aleyhine tazminat davası açabilir. Hakimin hukuk yaratırken
baĢvuracağı ilk olanak, kanunun benzer durumları düzenlemek için koyduğu fakat önündeki olayı kapsamayan bir hükümden
öncelik (evleviyet) veya kıyas (örnekseme) yolu ile yararlanmaktır. BaĢka bir kanun hükmünden yararlanma imkanı olmasa bile
kanunun ruhundan yararlanabilir.
Hakim yarattığı hukuk kuralını olaya uygular ve buna göre karar verir. Söz konusu karar, gerek hukuk yaratma Ģartları bulunup
bulunmadığı, gerek konulan kuralın yerinde olup olmadığı, gerekse kuralın uygulanıĢının uygun olup olmadığı açısından Yargıtay
tarafından temyiz denetimine tabi tutulabilir.
Hâkimin hukuk yaratması, takdir yetkisi ile de karıĢtırılmamalıdır. Hâkimin takdir yetkisinin söz konusu olduğu hallerde,
kanunda hâkimin, önündeki somut olaya uygulayabileceği bir hüküm vardır. Fakat bu hükümde sadece olaya uygulanabilecek
çözüm yolu ana hatlarıyla gösterilmiĢ, bundan bütün ayrıntılarıyla sonuç çıkarılarak bu hukuk kuralının somut olaya uydurulması
yetkisi hâkime bırakılmıĢtır. ĠĢte bu da kanun boĢluğudur ve bu boĢluk hakimin takdir yetkisini kullanmasıyla doldurulur.
Ceza hukuku alanında hakimin hukuk yaratması mümkün değildir. Çünkü ceza hukuku alanında önemli ilkelerinden birisi,
‗kanunsuz suç ve ceza olmaz‘ ilkesidir. Dolayısıyla, yürürlükteki ceza kanunlarının kapsamına kesinlikle girmeyen bir eylem
mahkeme önüne geldiğinde, hakim bu eylemin suç oluĢturmadığına karar vermek durumundadır. Özel hukuk alanında ise, davanın
temeli bir hak iddiasıdır. Bu hak iddiasının cevabı, ‗hukuken böyle bir hakkın bulunduğu‘ yahut ‗hukuken böyle bir hakkın
bulunmadığı‘ Ģeklinde olacaktır. Özel hukuk iliĢkisinden kaynaklanan bir davada hakim, önüne getirilen hak iddiasına dair
herhangi bir hukuk kuralı bulamadığında, böyle bir hakkın bulunduğuna yahut bulunmadığına dair kararını, Medeni Kanun‘un
ifadesiyle ‗kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre‘ verecektir.
Buna göre hakimin yarattığı hukuk; kanun niteliği taĢımayan, kuvvetler ayrılığı ilkesine bağlı, kural olarak bağlayıcılığı
olmayan hukuktur. Hakim in yarattığı hukuk kanun ve anayasada olay hakkında hüküm bulunmadığı için oluĢmuĢtur. Bu
yüzden Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenemez. Lakin, hakim kararı temyiz edilebilir ve bu temyiz davasına
Yargıtay bakar. Bu durumda D Ģıkkı da yanlıĢ görülmektedir. Kurum üst mahkeme olarak büyük ihtimal Anayasa
Mahkemesini düĢündüğü için çeliĢkili bir soru ile karĢımıza gelmiĢtir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 123 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
17. Ġdari yargıda yürütmenin durdurulması kararına karĢı bir üst mercie itiraz süresi aĢağıdakiler-
den hangisidir?
A) 7 Gün B) 30 Gün C) 15 Gün D) 1 Ay
ÇÖZÜM:
Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar; DanıĢtay dava dairelerince verilmiĢse konusuna göre Ġdari veya
Vergi Dava Daireleri Genel Kurullarına, bölge idare mahkemesi kararlarına karĢı en yakın bölge idare mahkemesine, idare ve
vergi mahkemeleri ile tek hâkim tarafından verilen kararlara karĢı bölge idare mahkemesine, çalıĢmaya ara verme süresi içinde
ise idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlara en yakın nöbetçi mahkemeye veya kararı veren hâkimin katılmadığı
nöbetçi mahkemeye, kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebilir.
Ġtiraz edilen merciler, dosyanın kendisine geliĢinden itibaren yedi gün içinde karar vermek zorundadır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
18. Ġdare ve Vergi Mahkemelerinin yürütmeyi durdurma kararlarının idareye tebliğinden itibaren
hangi süre içerisinde iĢlem tesisi edilmesi zorunludur?
A) 7 Gün B) 30 Gün C) 15 Gün D) 60 Gün
ÇÖZÜM:
Ġdare ve Vergi Mahkemelerinin yürütmeyi durdurma kararları idareye ulaĢtığı andan itibaren 30 Gün içinde iĢleme konmalıdır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
19. Ġdari Yargılama Usulü Kanunu‘na göre aĢağıdakilerden hangisi davaların ‗bağlantılı dava‘ sayılması
için aranan unsurlardan biri değildir?
A) Davaların aynı maddi sebepten doğmuĢ olması
B) Davaların aynı hukuki sebepten doğmuĢ olması
C) Davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerlerini etkileyecek nitelikte olması
D) Davalarda davacıların aynı olması.
ÇÖZÜM:
Aynı maddi veya hukuki sebepten doğan ya da biri hakkında verilecek hüküm, diğerini etkileyecek nitelikte olan davalar
bağlantılı davalardır.
2. Ġdare mahkemesi, vergi mahkemesi veya DanıĢtay‘a veya birden fazla idare veya vergi mahkemelerine açılmıĢ bulunan
davalarda bağlantının varlığına taraflardan birinin isteği üzerine veya doğrudan doğruya mahkemece karar verilir.
3. Bağlantılı davalardan birinin DanıĢtay‘da bulunması halinde dava dosyası DanıĢtay‘a gönderilir.
4. Bağlantılı davalar, değiĢik bölge idare mahkemesinin yargı çevrelerindeki mahkemelerde bulunduğu takdirde dosyalar
DanıĢtay‘a gönderilir.
5. Bağlantılı davalar aynı bölge idare mahkemesinin yargı çerçevesindeki mahkemelerde bulunduğu takdirde dosyalar o yer
bölge idare mahkemesine gönderilir.
Bağlantılı davalar aynı maddi ve hukuki sebepten doğmuĢ olup, davalardan biri hakkında verilen karar diğer kararları
doğrudan etkileyen davalardır.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
20. Ġdari Yargılama Usulü Kanunu‘na göre kanun yararına bozma için baĢvuru yetkisi kime aittir?
A) Yargıtay BaĢsavcısı B) DanıĢtay BaĢkanı
C) DanıĢtay BaĢsavcısı D) Cumhuriyet BaĢsavcısı
ÇÖZÜM:
Bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve DanıĢtay‘ca ilk derece mahkemesi olarak verilip temyiz
incelemesinden geçmeden kesinleĢmiĢ bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade
edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden BaĢsavcı tarafından kanun yararına temyiz olunabilir.
Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur. Bu bozma kararı, daha önce kesinleĢmiĢ olan mahkeme
veya DanıĢtay kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz.
Bozma kararının bir örneği ilgili bakanlığa gönderilir ve Resmi Gazete' de yayımlanır.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 124 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
21. AĢağıdakilerden hangisi yerinden yönetimin özelliklerinden biri değildir?
A) Yerinden yönetim kuruluĢlarının tüzel kiĢilikleri vardır.
B) Yerinden yönetim kuruluĢlarının kendilerine özgü bütçeleri yoktur.
C) Yerinden yönetim kuruluĢları genel yönetiminin vesayeti altındadır.
D) Yerinden yönetim kuruluĢlarının özerklikleri vardır.
ÇÖZÜM:
Yerinden yönetim (ademi merkeziyet), topluma sunulacak bazı idari hizmetlerin devlet merkezinden ve tek elden değil,
merkezi idare teĢkilatı içinde yer almayan ve merkezi idare hiyerarĢisine dahil olmayan kamu tüzel kiĢileri tarafından
yürütülmesidir.
Yerinden yönetim ilkesi, ya belli bir yöre ya da belli bir hizmet itibariyle, iki biçimde uygulanmaktadır. Yerinden yönetim
ilkesinin belli bir yöre itibariyle uygulanmasına yerel yerinden yönetim (mahalli ademi merkeziyet), belli bir hizmet itibariyle
uygulanmasına ise hizmet yerinden yönetimi (hizmet ademi merkeziyeti) denilmektedir.
Yerinden Yönetimin Özellikleri:
-Tüzel kiĢilikleri mevcuttur. Ġdari özerkliğin göstergesi olarak algılanabilir.
-Özerk kuruluĢlardır.
-Karar ve yürütme organlarını seçimle iĢbaĢına getirirler.
-Kendilerine ait bütçeleri mevcuttur.
-Merkezi yönetim tarafından denetlenirler.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu‘na göre,
- Radyo ve Televizyon Üst Kurulu
- Telekominikasyon Kurumu
- Sermaye Piyasası Kurumu
- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
- Enerji piyasası Düzenleme Kurumu
- Kamu Ġhale Kurumu
- Rekabet Kurumu
Tütün,Tütün Mamülleri ve Alkollü Ġçkiler Piyasası Düzenleme Kurumu olarak sayılmıĢtır
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
23. KamulaĢtırma kararına karĢı dava açma yeri ve süresi aĢağıdakilerden hangisidir ?
A) Ġdare Mahkemesi- 30 gün B) Ġdare Mahkemesi- 60 gün
C) DanıĢtay – 30 gün D) DanıĢtay – 60 gün
ÇÖZÜM:
KamulaĢtırma; özel Ģahıslara ait taĢınmaz malların; devlet veya kamu tüzel kiĢileri tarafından kamu yararı gereğince, kanun ile
belirlenmiĢ olan esaslar çerçevesinde, ücreti peĢin ödenmek kaydıyla mülkiyetinin mecburi olarak alınmasıdır. Ġstimlak kelimesi
de aynı anlama gelmektedir.
Bu tanımlamada esas dikkat edilmesi gereken husus kamulaĢtırmanın/istimlakin bir zorla satın alma olduğu; bu zoralımın
kanunla düzenlenen esaslar çerçevesinde ve bedeli peĢin ödenmek sureti ile olabileceğidir.
KamulaĢtırma kanunu kanunu gereğince, Genel anlamda Devlet Kurumu olarak nitelendirdiğimiz kamu tüzel kiĢileri; (Örn;
Üniversiteler, Belediyeler, DSĠ Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü) kamu yararı söz konusu olan durumlarda
bedelinin peĢin ödenmesi Ģartı ile kanunda gösterilen esaslara riayet ederek özel mülkiyetlerde bulunan taĢınmaz mal
varlıklarını zorla satın alabilmektedir.
KamulaĢtırma kararına karĢı ‗KamulaĢtırmanın Ġptali davası‘ Ġdare Mahkemesine, tebligat gününden veya tebligatta ilan
süresinin bitiminden itibaren 30 Gün içinde açılır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 125 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
24. ―Ekonomiye müdahalede en önemli araç maliye politikasıdır‖ diyen görüĢ aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Klasik B) Merkantalist C) Arz Yönlü D) Keynesyen
ÇÖZÜM:
-Devletin faaliyetlerinin ekonomik istikrarsızlığa ve israfa neden olduğunu, özel sektörün daha
verimli olduğunu ve bu nedenle DEVLET MÜDAHALESĠNĠ istemezler.
-Piyasaya hiçbir müdahaleye gerek kalmadan EKONOMĠ KENDĠLĠĞĠNDEN DENGEYE gelir. (GÖRÜNMEZ EL)
-Say kanunu geçerlidir. (Her arz kendi talebini yaratır.)
KLASĠK -Tarafsız Maliye - Tarafsız Devlet anlayıĢı savunulur.
DÜġÜNCE -Ekonomi TAM ĠSTĠHDAMDADIR.
-Fiyatlar, faizler ve ücretler ESNEKTĠR.
-I=S (YATIRIM = TASARRUF)
-Küçük Devlet – Denk Bütçe – Dolaylı Vergilerle Finansman
- Gerekli durumlarda) uzun vadeli, yatırımları finanse etmek için, Sermaye Piyasalarından Borçlanılmalıdır.
-YANĠ BORÇLANMA devletin OLAĞANÜSTÜ VE ĠSTĠSNAĠ BĠR KAMU GELĠRĠdir.
-Ekonomi her zaman tam istihdamda dengede değil, EKSĠK ĠSTĠHDAMDA da dengeye gelebilir.
-Toplam talebi arttırarak ekonomi tam istihdamda dengeye gelinebileceğini öne sürmüĢtür.
-Spekülasyon güdüsüyle para talebi faiz esnekliği LĠKĠTĠDE TUZAĞI nedeniyle sonsuzdur ve bu
KEYNESYEN
DÜġÜNCE durumda Para Politikası etkinsiz, Maliye Politikası etkindir.
-Hazinenin ekonomik istikrarı sağlama, kamunun gelir ihtiyacını karĢılama ve ekonomiyi düzeltme
görevleri vardır.
-Borçlanma Normal Kamu Geliridir ve Bütçe Dengesi yerine makro ekonomik denge esas alınmıĢtır.
-Kamu borçlanmasının faiz oranlarını arttıracağını, bunun özel tüketim harcamaları ile yatırım
harcamalarını AZALTACAĞI ĠÇĠN borçlanmaya karĢı çıkmıĢlardır.Vergi bir karĢılık olarak görülmüĢ
- 126 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
25. AĢağıdakilerden hangisi parafiskal gelirlerin özelliklerinden biri değildir?
A) Kamu hizmeti gören kurumların finansmanı için alınır
B) Devletin egemenlik gücüne dayanılarak alınır
C) Ġlgili kurumların bütçelerinde muhasebeleĢtirilir
D) Devlet bütçesi içinde yer alır
ÇÖZÜM:
PARAFĠSKAL GELĠRLER (Vergi Benzeri)
1. Kamu-yarı kamu niteliğine haiz ekonomik- sosyal-mesleki kuruluĢların üyelerine sundukları hizmetlerden dolayı,
üyelerinden aldıkları aidatlardır.
2. Cebridir >>>> (Vergiye benzer)
3. KarĢılığı vardır. >>>> (Harca benzer)
4. Genel bütçe içerisinde yer almaz. Söz konusu kuruluĢun bütçesinde yer alır ve burada MUHASEBEleĢtirilir.
ÖRNEK: Sigorta Primleri, Ticaret Sanayi Odalarına Ödenen Aidatlar, Avukatların Barolara Ödedikleri Aidatlar,
T.C. Emekli Sandığı Aidatı vs.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
26. Niskanen‘e göre kamu harcamalarındaki artıĢta en önemli etken aĢağıdakilerden hangisidir?
A) SavaĢ Sonrası Vergiler B) Kalkınma C) Nüfus D) Bürokratlar
ÇÖZÜM:
NISKANEN YAKLAġIM (BÜROKRASĠ )
1. Kamuda mal ve hizmet üretim ve yönetimini bürokratlar aracılığıyla gerçekleĢir.
2. Bürokratlar bütçe maksimizasyoncusudur.
3. Çok harcama yaparak bütçeyi büyütürler
4. Kamu kesiminin de aĢırı geniĢlemesinden dolayı sosyal kaynak tahsisinde etkinsizlik ortaya çıkmaktadır.
BÜROKRASĠ MODELĠ
►W. A. Niskanen‘in savunduğu bürokrasi modeli, kamu harcamalarının artıĢının ve kamu sektörünün büyümesinin temel
nedenini bürokratların davranıĢları ile açıklamaktadır.
►Bürokrasi modeline göre, bürokratlar gelir, güç ve prestij elde etmek için bürolarını büyütmektir.
►Bu amaçla da her zaman daha yüksek bir bütçe talep etmektedirler.
►Bürolar büyüdükçe, bu büroların faaliyetlerinin dıĢarıdan izlenmesi de zorlaĢtığından, talep edilen bütçe büyüklükleri
zaman geçtikçe çok daha fazla artıĢ göstermektedir. Bunun sonucunda, kamu harcamalarının aĢırı artıĢı
gerçekleĢmektedir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
27. Bir ekonomide belirli bir dönemde Ödenen vergiler 700 birim, toplumun toplam geliri 1000
birim, toplumun kamu hizmetlerinden sağladığı fayda 200 birim ise net vergi yükü oranı yüzde
kaçtır?
A) 20 B) 50 C) 70 D) 90
ÇÖZÜM:
VERGĠ YÜKÜ: Vergilerin kiĢiler üzerinde yarattığı parasal etkidir.
Vergi yükü, vergileme yüzünden kiĢilerin mal varlıklarında meydana gelen azalmayı ifade eder.
- 127 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
(Ödenen Vergi - Sağlanan Kamusal Hizmet Faydaları) (700 – 200)
NET VERGĠ YÜKÜ: -------------------------------------------- ---------- = % 50
GELĠR 1.000
(Ödenen Vergi + Yansıyan Vergi) - (Sağlanan Kamusal Hizmet Faydaları + Yansıtılan Vergi)
GERÇEK VERGĠ YÜKÜ: -------------------------------------------------------------------------
GELĠR
28. Kamu harcamaları değiĢmez kabul edildiğinde bir verginin kaldırılıp, yerine yeni bir verginin
konulması durumunda gelir dağılımında meydana gelen etkiler ne tür bir yansıma oluĢturur?
A) Mutlak Yansıma B) Ekonomik Yansıma C) Sınırlı Yansıma D) Diferansiyel Yansıma
ÇÖZÜM:
VERGĠNĠN YANSIMA: Ödenen verginin piyasa koĢullarından faydalanarak KISMEN ya da TAMAMEN baĢkalarına akta-
rılmasını ifade eder.
YANSIMANIN AġAMALARI >>> VERGĠNĠN ÖDENMESĠ >>> VURGU >>> AKTARMA >>> YERLEġME
YANSIMA TÜRLERĠ
-Ġleriye Yansıma: Verginin yüksek fiyat içerisinde ÜRETĠCĠDEN TÜKETĠCĠYE AKTARILMASI durumunda gerçekleĢir.
-Geriye Yansıma: Verginin girdi maliyetlerinin ve iĢçi ücretlerinin düĢürülmesi Ģeklinde ÜRETĠM FAKTÖRLERĠNE DOĞRU
-Kanuni Yansıma: Verginin kanuni sınırlar içerisinde KANUNUN ÖNGÖRDÜĞÜ BĠÇĠMDE yansıması. (KDV ve BSMV )
Örneğin: Bina sahibinin kirayı arttırmak suretiyle VERGĠYĠ KĠRACIYA ÖDETMESĠ gibi.
-Sınırlı Yansıma : Yansımanın üretim zincirinin BELĠRLĠ BĠR ALANIYLA SINIRLI OLDUĞU belli bir NOKTADAN
SONRA YANSITILAMADIĞI durumlardaki yansıma türüdür. YANĠ: BĠR KEREDE yansıtılır OLAY BĠTER.
-Sınırsız Yansıma: Yansımanın HER YÖNDE OLACAĞINI, belirli bir toplumda değil, bütün ekonomik bireylere
- Biçimsel Yansıma: Verginin EN SON KĠMĠN ÜZERĠNDE KALDIĞINI belirlemeye çalıĢır. >>> Vergi kim ödemiĢ?
- Efektif Yansıma : Mükellefin VERGĠYE OLAN TEPKĠSĠNĠ ve bu tepkinin ekonomiye etkisini ölçen yansıma türüdür.
-Mutlak Yansıma : Herhangi bir verginin oranındaki artıĢın gelir dağılımı üzerindeki etkisidir. Yapılan artıĢ sonucu
bu vergiyi ödemek zorunda olanların gelirlerini azaltarak toplumun gelir dağılımını değiĢtirir. Vergilerdeki artıĢ
-Diferansiyel Yansıma: Kamu harcamaları sabit varsayıldığında yürürlükteki herhangi bir verginin kaldırılarak yerine
baĢka bir vergi konulması suretiyle GELĠR DAĞILIMINDA MEYDANA GELEN değiĢmelerdir.
ÇAPRAZ YANSIMA (ÇĠFTE YANSIMA): Esnekliği YÜKSEK olan bir malın VERGĠSĠNĠN esnekliği DÜġÜK olan bir malın
ÇĠFT YANSIMA (ÇĠFT YERLEġME): Verginin fiyata yansıtılırken, üreticinin vergi artıĢının içerisine KARINI DA
- 128 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
29.AĢağıdakilerden hangisi yürürlükteki vergi mevzuatına göre uygulanan cezalardan biridir?
A) Ağır Kusur B) ĠĢyeri Kapatma C) Kusur D) Vergi Ziyaı
ÇÖZÜM:
VERGĠ SUÇU, mükellef ve sorumlular ile memurların vergi kanunlarına aykırı hareket etme sonucu ortaya çıkar.
Ceza ise aykırılıklara uygulanan yaptırımlardır. Vergi suç ve cezalarını, Ġdari vergi suç ve cezaları ile Ceza Hukuku
anlamında vergi suç ve cezaları olmak üzere iki baĢlıkta incelemek mümkündür.
ĠDARĠ VERGĠ SUÇ VE CEZALARI, vergi idaresi tarafından idari usullere uyularak cezalandırılan suçları ifade eder
Vergi Zıyaı (Kaybı) Suçu; VUK md. 341 de düzenlenmiĢtir. Mükellef veya sorumlunun vergilemeyle ilgili ödevlerini
zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi sebebiyle verginin tahakkuk ettirilmemesi ya da eksik
tahakkuk ettirilmesidir. Tahsil değil tahakkuk aĢamasıyla ilgilidir. Zıyaa uğrayan verginin bir katı ceza uygulanır
ancak eylem aynı zamanda hürriyeti bağlayıcı bir suç ise bu halde verginin üç katı ceza uygulanır. Kanuni süre
geçtikten sonra verilen beyannameler için cezanın yarısı uygulanır ( inceleme baĢlamadan önce verilirse)
Usulsüzlük; Vergi kanunlarının Ģekle ve usule iliĢkin hükümlerine aykırı hareket edilmesi halinde vergi kaybı olmasa
bile usulsüzlük fiili oluĢur. Genel Usulsüzlük, Birinci Derece Usulsüzlükler ve Ġkinci Derece Usulsüzlükler, usulsüzlük
fiillerini daha çok defter belge düzenine ve bildirim yükümlülüklerine aykırılık teĢkil eden fiiller olduğu
görülmektedir. Özel Usulsüzlükler, fatura düzenlememek, sevk irsaliyesi taĢıma irsaliyesi düzenlememek vb. bu
ve benzer hallerde her bir eylem için kanunda öngörülen para ezası uygulanır.
CEZA HUKUKU ANLAMINDA VERGĠ SUÇ VE CEZALARI Bu suçlara verilecek cezalar hürriyeti bağlayıcı cezalar
olduğundan ceza mahkemelerinde yargılama yapılır.
a- Kaçakçılık Suçu,
-Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapmak, sahte isimlere hesap açılması, matrahı azaltacak Ģekilde
hesapların baĢka defterlere aktarılması, defter ve kayıtların tahrif edilmesi gizlenmesi, içeriği itibariyle yanıltıcı belge
düzenlenmesi, kullanılması
-Defter kayıt ve belgelerin yok edilmesi, değiĢtirilmesi, sahte belge düzenlenmesi veya kullanılması, anlaĢması olmayan
matbaalarda belge bastırılması ya da bu belgelerin kullanılması
-Hürriyeti bağlayıcı ceza verilir, ikici sıradaki fiilleri iĢleyenler hakkında verilen cezalar para cezasına çevrilmez.
Ayrıca zıyaa uğrayan verginin üç katı ceza para cezası verilir.
b- Vergi Mahremiyetinin Ġhlali:
Vergi iĢlem ve incelemeleriyle uğraĢan memurlar, vergi yargı kuruluĢlarında görevli olanlar, vergi komisyonlarına katılanlar
ve bilirkiĢiler görevleri dolayısıyla, mükellef ve mükellefle ilgili kiĢilerin kiĢiliklerine, servet ya da mesleklerine iliĢkin
olarak öğrendikleri sırları açıklayamazlar ve üçüncü kiĢilerin yararına kullanamazlar. Bu hükme uymayanlar Türk Ceza
Kanunu'nda yer alan ilgili cezalarla cezalandırılır.
c- Mükelleflerin Özel ĠĢlerini yapmak
Vergi Usul Kanununun 6. maddesine göre, vergi iĢlemleri ve incelemeleriyle Vergi Mahkemeleri, Bölge Ġdare Mahkemeleri
ve DanıĢtay'da görevli memurlar; mükelleflerin vergi kanunlarının uygulanmasıyla ilgili hesap, yazı ve benzeri özel iĢlerini
yapamazlar. Bu kanuna aykırı hareket edenler Türk Ceza Kanunun da yer alan ilgili cezalarla cezalandırılabilirler.
Tüzel kiĢiler (Ģirketler vd.) vergi cezalarından sorumludurlar. Ayrıca eğer vergi cezası tüzel kiĢiden alınamaz ise
yöneticilerden tahsil edilir.
- 129 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
30. AĢağıdakilerden hangisi matrahı belirleme yollarından biri değildir?
A) Karine Usulü B) MahsuplaĢma Usulü C) Ġdarenin Takdiri Usulü D) Beyan Usulü
ÇÖZÜM:
MATRAH BELĠRLEME USULLERĠ
GÖTÜRÜ USÜLÜ: Vergi hesaplamasına konu olan değer ve miktarın tek tek hesaplanması yerine tüm konu ve mükellef
için
aynı durumdaki tüm vergi mükellefleri için genel olarak belirlenmesi.
KARĠNE-DIġ GÖSTERGELER: Bazı dıĢ göstergelere bakılarak matrahın tespit edilmesidir.(Kapı, Pencere Sayısı)
31. AĢağıdakilerden hangisi vergi alacağını sona erdiren nedenlerden biri değildir?
A) ZamanaĢımı B) Mahsup C) Terkin D) Tecil
ÇÖZÜM:
VERGĠ ALACAĞINI SONA ERDĠREN DURUMLAR
ÖDEME
TERKĠN: Devlet tarafından mükellefin vergi borcunun tamamının veya bir kısmının silinmesidir.
ZAMANAġIMI: VUK‘a göre 5 yıl süre içinde vergi borcunun tahsil edilememesi durumunda, mükelleften vergi alacağını
tahsil edememesi.
AF: Bazı nedenlerden dolayı kaybolan ( kaçırılan, kaçırılmaya teĢebbüs edilen) vergi hasılatını arttırmak için
mükelleflerin VERGĠ CEZA ve FAĠZLERĠNĠ silmesidir.
MAHSUP VE TAKAS: ÖdenmiĢ verginin ödenecek vergiden indirilmesine verginin mahsubu(tarh aĢamasında gerçekleĢir);
aynı türden karĢılıklı iki borcun birbiri ile mübadelesine verginin takası denir( tahsil aĢamasında gerçekleĢir.)
UZLAġMA: Mükellefle il vergi idaresi arasında uyuĢmazlığın idari aĢamada çözümlenmesidir.(Vergi borcunu tamamen
ortadan kaldırabilir)
MĠRASIN REDDĠ: Kanuni mirasçılar mirasın kardan çok zarar getireceği durumlarda mirası reddedebilir. Bu durumda
vergi de yalan olur.
NOT: ÖLÜM VERGĠ BORCUNU SONA ERDĠRMEZ, YALNIZCA CEZALAR ORTADAN KALKAR.
TECĠL: VERGĠ BORCUNUN ERTELENMESĠ (DAHA SONRA ÖDENECEK).
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
32. AĢağıdakilerden hangisi vergiye tabi gelirin genel özelliklerinden biri değildir?
A) ġahsilik B) Elde Etme C) Safilik D) Tahsil Etme
ÇÖZÜM:
GELĠR; bir kiĢinin, bir takvim yılı içerisinde elde ettiği kazanç ve iratların safi (net) tutarıdır.
Gelir Vergisi Kanunu'na göre geliri oluĢturan kazanç ve iratlar Ģunlardan oluĢmaktadır:
- 130 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
33. Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) Kanununda; ―belirli bir motor silindir hacmini geçmeyen ve özel olarak uygun
tertibat taktırılan araçların, sakatlık derecesi % 90 ve daha fazla olanlara ilk defa tesliminde ÖTV
alınmayacağı‖ belirlenmiĢtir. Bu durum için aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Bir muaflık hükmüdür B) Bir istisna hükmüdür
C) Vergi sorumlusunu belirten bir hükümdür D) Vergi alacağını belirten bir hükümdür
ÇÖZÜM: SORUMUZDA ‗‘Belirli bir motor silindir hacmini geçmeyen ve özel olarak uygun tertibat taktırılan araçların,
sakatlık derecesi % 90 ve daha fazla olanlara ilk defa tesliminde ÖTV alınmayacağı‘‘
KONUNUN vergi dıĢı bırakılmasını YANĠ BĠR ĠSTĠSNA DURUMU SÖZ KONUSUDUR.
VERGĠ MAHREMĠYETĠ: (VUK Madde 5) – AĢağıda yazılı kimseler görevleri dolayısıyla, mükellefin ve mükellefle ilgili
kimselerin Ģahıslarına, muamele ve hesap durumlarına, iĢlerine, iĢletmelerine, servetlerine veya mesleklerine mütaallik
olmak üzere öğrendikleri sırları veya gizli kalması lazım gelen diğer hususları ifĢa edemezler ve kendilerinin veya üçüncü
Ģahısların nef'ine kullanamazlar;
ÇÖZÜM:
Maliye politikasının kısa vadeli amacı ekonomik istikrardır. Uzun dönemli amacı iktisadi büyüme ve geliĢmedir.
- 131 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
36.Enflasyonla mücadelede vergi mükelleflerinin vergi artıĢlarına gösterecekleri tepkilerle ilgili
olarak aĢağıdaki]erden hangisi doğrudur?
A) Gelire olan talep esneklikleri düĢükse ikame etkisi doğar ve toplam arz artar
B) Gelire olan talep esneklikleri yüksekse ikame etkisi doğar ve toplam arz artar
C) Gelire olan talep esneklikleri düĢükse gelir etkisi doğar ve toplam arz azalır
D) Gelire olan talep esnekliği yüksekse gelir etkisi doğar ve toplam arz artar
ÇÖZÜM:
Enflasyonla mücadelede vergilerin arttırılması bireylerin gelirlerinde bir azalmaya sebep olacaktır. Bu gelir azalıĢları
karĢısında bireylerin ekonomik davranıĢlarında bir takım değiĢiklikler oluĢur. Bunlar;
KARAR ETKĠSĠ
Verginin bireylerin YATIRIM, TÜKETĠM VE TASARRUF kararlarını etkilemesidir.
ĠKAME ETKĠSĠ: GELĠR ETKĠSĠ:
Uygulamaya konulan vergiyle birlikte kiĢinin çalıĢmak Uygulamaya konulan vergiyle birlikte kiĢinin daha fazla
yerine dinlenmeyi tercih etmesine yol açar. çalıĢarak eski gelir düzeyini yakalamasıdır.
verginin ikame esnekliğinden birey bu durumda Daha Az Bireyin GELĠRE olan TALEBĠNĠN ESNEKLĠĞĠ YÜKSEKSE
ÇalıĢmayı tercih edecektir. birey bu durumda Daha Çok ÇalıĢmayı tercih edecektir.
ÜRETĠM (Toplam arz) AZALACAK ve ekonomi ÜRETĠM (Toplam arz) ARTIġI olacak ve enflasyonla
37. Faiz ödemeleri kamu harcamaları politikası açısından aĢağıdaki harcama türlerinden hangisine
girmektedir?
A) Yatırım Harcamaları
B) Transfer Harcamaları
C) Cari Harcamalar
D) Sosyal Transferler
ÇÖZÜM:
REEL (GERÇEK) HARCAMALAR
1.CARĠ HARCAMALAR 2.YATIRIM HARCAMALARI
Bir bütçe dönemi içinde tüketilen ve aynı dönemde Üretim kapasitesini arttıran kaynakların daha etkin kullanımını
faydası sağlanan ve genellikle her yıl tekrarlanan sağlayan ve Milli Geliri arttıran, faydası sonraki yıllara sarkan
giderlerdir. Üretimi arttırıcı etkisi yoktur. harcamalardır.
Mevcut üretim kapasitesini iĢler durumda tutan Sermaye birikimine yönelik harcamalardır. (Maddi Sermaye-
harcamalardır. BeĢeri olmayan sermaye)
ÖR: Personel, Memur, ĠĢçi MaaĢları, Tazminatları, ÖR: Etüt Proje Giderleri, TaĢıt Alımı, Büyük Onarım Giderleri
Ödüller, Kırtasiye Giderleri, DemirbaĢ Alımı, Küçük vs.
Onarım Giderleri, Yolluklar vs.
- 132 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Ġktisadi (Verimli) T.H: Üretimin arttırılması yönelik yapılan harcamalardır.
ÖR: Sübvansiyonlar, Üreticilere Verilen Krediler vs.
Sosyal (Verimsiz) T. H: DüĢük gelir gruplarına yönelik olarak yaĢam standartlarını yükseltmek amacıyla yapılan harcamalardır.
ÖR: Emekli MaaĢları, ĠĢsizlik Sigortası, Öğrenci Bursları, YeĢil Kart, Ayni Yardımlar, Tavan Fiyat Uygulaması vs.
Mali Transfer Harcamaları: Kamu kurum ve kuruĢların finansman açıklarının kapatılması amacıyla yapılan harcamalar
ÖR: Özel Bütçeli ve DDKB Açıklarının Kapatılması Ġçin Genel Bütçeden Yapılan Hazine Yardımları, Borç Faiz Ödemeleri,
KĠT Açıklarının Kapatılması vs.
Gelir T.H: Transfer harcamasının ülke içinde yapılmasıdır.
Sermaye T.H: Transfer harcamasının ülke dıĢına yapılmasıdır. ÖR: SavaĢ Tazminatları, DıĢ Borç Faiz Ödemeleri
Dolaysız T.H: KiĢilerin gelirlerinin direk arttırmaya yönelik yapılan harcamalardır.
ÖR: Öğrenci Bursları, Dul Yetim Aylıkları, Borç Faizi Ödemeleri
Dolaylı T.H: KiĢilerin gelirlerini dolaylı yoldan arttıran harcamalardır.
ÖR: YeĢil Kart Uygulamaları, Kömür, Gıda Yardımları, Vergi Ġadesi
38.Depresyonla mücadelede telafi edici kamu harcamalarının, milli ekonomide milli gelir ve istihdam seviyesini
yükseltmesi aĢağıdakilerden hangisi ile ifade edilir?
A) Çarpan Etkisi B) Hızlandıran Etkisi C) Pump-Priming Kuramı D) Artan Masraf Kanunu
ÇÖZÜM:
ÇARPAN (ÇOĞALTAN) ETKĠSĠ HIZLANDIRAN MODELĠ
Otonom harcamalardaki bir birim artıĢın denge gelir Otonom harcamalarda meydana gelen bir değiĢmenin
düzeyinde yol açtığı artıĢa çoğaltan ya da çarpan denir. çoğaltan tarafından geliri, gelirin de hızlandıran ilkesiyle
yatırımları etkilediği, diğer bir deyiĢle hızlandıran ilkesi ile
çoğaltanın karĢılıklı iliĢkilerini gösteren modeldir.
39. AĢağıdakilerden hangisi Merkez Bankası‘nın kantitatif kredi kontrolü araçlarından biri değildir?
A) Açık Piyasa ĠĢlemleri B) Emisyon C) Kredi Tavanları D) Kanuni KarĢılık Ve Disponibilite
ÇÖZÜM:
Merkez bankasının fonksiyonlarından bir tanesi olan ‗Paranın Ġstikrarını Sağlama Fonksiyonu‘ bakımından kredi arz ve
talebi dengesinin kurulması gerekir. Bunun için Kantitatif (Niceliksel) ve Kalitatif (Niteliksel) kredi kontrolü gerekir.
Toplam kredi hacminin miktar yönünden kontrol edilmesi kantitatif kredi kontrolüdür. Amacı, bankaların ödünç
verebilecekleri fonları ve likiditeleri kontrol etmektir. Yöntemleri Ģunlardır:
ĠSKONTO POLĠTĠKASI: Faiz haddi, toplam yatırım hacmi üzerinde etkili olabilir. Faiz oranının belirlenmesi bu
politikanın esasıdır. Uygulanacak olan ucuz ya da sıkı para politikası kredi talebini dengeler.
REESKONT POLĠTĠKASI: Ticari bankalarca iskonto edilmiĢ senetlerin merkez bankasınca bir daha iskonto edilmesi
sırasında uygulanacak oranlar veya hangi senetlerin iskonto edileceği toplam kredi talebini belirler.
AÇIK PĠYASA ĠġLEMLERĠ: Devletin merkez bankası aracılığıyla likidite durumuna göre menkul kıymet, tahvil ve hisse
senedi alımı veya satımı yapmasıdır.
KANUNĠ KARġILIKLAR: Ticari bankaların topladıkları mevduatın bir kısmı kanuni karĢılık adıyla merkez bankasında
tutulur. Bu oranların yüksekliği bankaları likidite darboğazına sokar, düĢüklüğü ise kredileri ucuzlatır.
KREDĠ TAVANLARI: Kredi hacmini sektörler ve çeĢitleri itibariyle belirli tavanlar bağlamaktadır.
- 133 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
KALĠTATĠF KREDĠ KONTROLÜ:
Toplam kredi hacmini kredinin dağıldığı sektörler ve ekonomik faaliyetler yönünden kontrolüdür. Milli ekonomi yönünden
geliĢmesi arzulanan ve geliĢme potansiyeli olan sektörlere kolaylıkla kredi açılır. Aksi tesir yapacak sektörlere de tam
tersi uygulanır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
40. Transfer harcamalarındaki artıĢ, eĢit vergi artıĢı ile finanse edildiğinde, denge gelir düzeyi
üzerindeki etkisi ne olur?
A) Transfer harcaması miktarı kadar artar
B) Bir etki meydana getirmez
C) Alman vergi miktarı kadar azalır
D) Transfer harcamalarının çarpanı ile çarpımı kadar artma olur
ÇÖZÜM:
Soruyu çok fazla uzatmadan, transfer harcamalarının doğrudan milli gelir üzerinde etki meydana getirmeyen harcamalar
olduğunu biliyoruz. Bu harcamaların eĢit vergi ile finanse edilmiĢ yani bir örnekle açıklarsak.
ÖR: 10 liralık transfer harcaması, 10 liralık vergi ile karĢılanmıĢtır. (Bir etki meydana getirmez.)
41. Büyüyen Bir Ekonomide Bütçe Gelirlerindeki ArtıĢ Nedeniyle Ekonominin Frenlenmesine Ne Ad Verilir?
A) Mali Sürüklenme
B) Enflasyon BoĢluğu
C) Çarpan Etkisi
D) Crowding Out Etkisi
ÇÖZÜM:
MALĠ SÜRÜKLENME (Ekonomik Büyümenin Frenlenmesi) ENFLASYON BOġLUĞU (gap)
Büyüyen bir ekonomide, bütçe gelirlerindeki otomatik Toplam talebi toplam arzdan daha hızlı geniĢleten veya
artıĢın ekonomi üzerinde ters bir etki yaratarak, arzı talepten daha hızlı daraltan yapısal nedenler ve iktisat
ekonomiyi aĢırı ölçüde istikrara getirme olgusuna denir. politikası tedbirleri enflasyonun baĢlıca kaynağıdırlar.
ÇARPAN (ÇOĞALTAN) ETKĠSĠ Bu süreçte toplam talep ile toplam arz arasındaki denge
Otonom harcamalardaki bir birim artıĢın denge gelir ani ve kuvvetli bir Ģekilde bozulmakta ve aĢırı bir talep
düzeyinde yol açtığı artıĢa çoğaltan ya da çarpan denir. doğmaktadır. Buna enflasyon boĢluğu (gap) denilmektedir.
42. AĢağıdaki ifadelerden hangisi kiĢisel gelir dağılımını saptamaya yönelik usul çalıĢmaları ile ilgilidir?
A) Laffer Eğrisi
B) Phillips Eğrisi
C) Formül Esnekliği
D) Gini Katsayısı
- 134 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
LAFFER EGRĠSĠ (I. HALDUN- A. LAFFER)
- Vergi oranlarının belirli bir noktaya kadar yükselmesinden sonra (Optimal
Vergi Oranı), daha fazla yükselen vergi oranlarının toplam vergi gelirini
düĢüreceğini açıklayan eğridir.
ÇÖZÜM:
VERGĠ TEMELLĠ GELĠRLER POLĠTĠKASININ ASIL AMACI STAGFLASYONU ÖNLEMEdir.
Daha Detaylı Çözüm Guy 2003 / 7. Soruya Bakabilirsiniz.
- 135 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
44. iĢletme tarafından satın alınan "kar ve zarar ortaklığı belgesi" hangi hesapta muhasebeleĢtirilir?
A) ĠĢtirakler B) Hisse Senetleri
C) Özel Kesim Tahvil Senet ve Bonoları D) Diğer Menkul Kıymetler
ÇÖZÜM: KAR ZARAR ORTAKLIĞI BELGESĠ DĠĞER MENKUL KIYMETLER HESABI ĠÇERSĠNDE YER ALMAKTADIR.
111 ÖZEL KESĠM TAHVĠL 112 KAMU KESĠM TAHVĠL 118 DĠĞER MENKUL
SENET VE BONOLARI HS SENET VE BONOLARI HS. KIYMETLER HS.
111.00 Tahviller 112.00 Devlet Tahvilleri 118.00 Kıymetli Madenler (Altın – GümüĢ
-Platin)
111.01 Banka ve Finansman Bonoları 112.01 Hazine Bonoları 118.01 Yatırım Fonları Katılım Belgesi
111 02 Kara ĠĢtirakli Tahviller 112.03 Gelir Ortaklığı Senetleri 118.02 Repo Edilen Menkul Kıymetler
111.03 Dövize Endeksli Tahviller 112.04 Dövize Endeksli Devlet Tahvilleri 118.03 Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler
111.04 Banka Garantili Bonolar 112.05 Dövize Endeksli Gelir Ortaklık Senedi 118.04 Katılma Ġntifa Senetleri
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR. KURUM CEVAP ANAHTARINDA CEVABI C ġIKKI OLARAK AÇIKLAMIġTIR
45. 2007 yılı içerisinde 700.000 TL ‗ye satın alınan ve azalan bakiyeler usulüne göre % 40 oranında
amortisman ayrılan bir maddi duran varlığın 31.12.2008 tarihli bilançodaki net değeri kaç TL‘dir?
A) 112.000
B) 144.000
C) 168.000
D) 252.0000
ÇÖZÜM:
Amortisman ayırma sorusu olup bize DĠREKT Amortisman Oranını vermiĢtir.
% 40 / 2 = % 20 (5 YIL KULLANIM ÖMRÜ VARDIR)
Eğer Normal Amortisman Oranını bulmak istiyorsak % 40 Verilen amortisman oranını
aĢağıdaki formülde yerine koyalım ve (%20 yani 1/5)
Normal amortisman % 40 deseydi, biliyoruz ki Normal Amortisman X 2 = Azalan Bakiyeler Amortisman Oranıdır.
ANCAK BU ORAN % 50 YĠ GEÇEMEZ. >>> ÜST SINIR % 50DĠR.
YIL AKTĠFE GĠRĠġ DEĞE Ġ AYRILAN AMORTĠSMAN BĠRĠKMĠġ AMORTĠSMAN NET AKTĠF DEĞERĠ
SORUDA BĠZE 31.12.2007 TARĠHLĠ BĠLANÇODAKĠ NET AKTĠF DEĞERĠ SORULMAKTADIR. 252.000 TL‘DĠR.
- 136 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
46. Bir iĢletmeye iliĢkin bilanço bilgileri aĢağıdaki gibidir.
Dönen Varlıklar 780.000 Duran Varlıklar 1.570.000
Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar 355.000 Sermaye 1.750.000
Buna göre iĢletmenin kısa vadeli yabancı kaynakları kaç TL‘dir?
A) 245.000 B)425.000 C)605.000 D) 955.000
ÇÖZÜM: KeĢke hep böyle gelse tarzı bir soru bizim tabirimizle KEK
VARLIKLAR KAYNAKLAR
DÖNEN VARLIKLAR 780.000 KISA VADELĠ YABANCI KAYNAKLAR ???
DURAN VARLIKLAR 1.570.000 UZUN VADELĠ YABANCI KAYNAKLAR 355.000
ÖZKAYNAKLAR 1.750.000
AKTĠF TOPLAMI 2.350.000 PASĠF TOPLAMI 2.350.000
NE DER MUHASEBE TEMEL DENKLEMĠ AKTĠF TOPLAM = PASĠF TOPLAM
BURADAN HAREKETLE, 1.750.000 + 355.000 + ??? = 2.350.000 >>> Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar =245.000
47. Enflasyon muhasebesi uygulaması aĢağıdaki muhasebe temel kavramlarından hangisine aykırıdır?
A) Maliyet Esası B) Tutarlılık C) Özün Önceliği D) Ġhtiyatlılık
ÇÖZÜM:
ENFLASYON MUHASEBESĠ: ―Fiyatlar Genel Düzeyindeki MALĠYET ESASI KAVRAMI
DeğiĢmeler KarĢısında Mali Tabloların Düzeltilmesidir.‖ Para mevcudu, alacaklar ve maliyetinin belirlenmesi
mümkün veya uygun olmayan diğer kalemler hariç,
Yüksek enflasyon dönemlerinde mali tablolarda yer alan
iĢletme tarafından edinilen varlık ve hizmetlerin
kalemlerin enflasyona göre düzeltilerek, düzeltme iĢleminin
muhasebeleĢtirilmesinde, bunların elde edilme
yapıldığı tarihteki gerçek değerlerine yakın tutarlarla
ifade edilmesini sağlayan iĢlemlerin tümüne enflasyon maliyetlerinin esas alınmasını ifade eder.
muhasebesi denir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
48. Bir anonim Ģirketin ana sözleĢmesi hükümleri gereğince ayırdığı yedekler, aĢağıdaki hesaplardan
hangisinde takip edilir?
A) Yasal Yedek B) Statü Yedekleri C) Olağanüstü Yedekler D) Diğer Kar Yedekleri
ZORUNLU YEDEK yedekler bu hesapta izlenir. I. Tertip Yedek Akçe ve II. Tertip Yedek Akçe olarak ikiye ayrılır.
AYRILMASI 541 STATÜ YEDEKLERĠ: ġirket ana sözleĢmesi hükümlerince ayrılan yedeklerdir.
542 OLAĞANÜSTÜ YEDEKLER: ġirket genel kurulu tarafından kararlaĢtırılarak alınan yedeklerdir.
ĠHTĠYARĠ YEDEK
- 137 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
49. Bir iĢletme 100.000 TL‘lik senedi iskonto ettirerek karĢılığında 75.000 TL tahsil etmiĢtir.
Bu iĢleme iliĢkin kayıt aĢağıdakilerden hangisidir?
Kasa Hs. 75.000 Kasa Hs. 75.000
Reeskont Faiz Giderleri Hs. 25.000 Genel Yönetim Giderleri Hs. 25.000
A Alacak Senetleri Hs. B Alacak Senetleri Hs.
100.000 100.000
ÇÖZÜM:
BANKADAN SENET ĠSKONTOSU (KIRDIRMASI)
100 KASA 75.000
780 FĠNANSMAN GĠDERĠ 25.000 >>>FĠNANSMAN GĠDERĠNĠ SORGULAYAN BĠR SORUDUR.
121 ALACAK SENETLERĠ 100.000
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
ADINDA KARġILIK GEÇĠPTE BAZI ÖNEMLĠ
DÜZENLEYĠCĠ HESAP OLMAYANLAR!!! AKTĠFĠ DÜZENLEYĠCĠ HESAPLAR
370 Dönem Karı Vergi Ve Diğer Yasal Yükümlülük KarĢılıkları 103 Verilen Çekler Ve Ödeme Emirleri Hesabı (-)
119 Menkul Kıymet Değer DüĢüklüğü KarĢılığı (-)
372 Kıdem Tazminatı KarĢılıkları
122 Alacak Senetleri Reeskontu (-)
373 Maliyet Giderleri KarĢılıkları 124 KazanılmamıĢ Finansal Kiralama Faiz Gelirleri (-)
129 ġüpheli Ticari Alacak KarĢılığı (-)
379 Diğer Borç Ve Gider KarĢılıkları
158 Stok Değer DüĢüklüğü KarĢılığı (-)
257 BirikmiĢ Amortismanlar (-)
ÇÖZÜM:
Tek düzen hesap planını bilmeyi gerektirecek tarzda bir sorudur.
Zor gibi gözükse de aslında çok kolay bir soru olup Ģıkları elimizden geldiğince açıklamaya çalıĢalım.
AKTĠF olan adam gitmiĢ vergiyi hemen ödemiĢ (Banka hesaplarında böyleydi) 193 PEġĠN ÖDENEN VERGĠ VE FONLAR.
Pasif olan adam vergiyi ödememiĢ, tahakkuk ettirmiĢ (ücret tahakkuklarında böyleydi) 360 ÖDENECEK VERGĠ VE FONLAR.
391 HESAPLANAN KDV (Mal satıĢlarında kullanıyorduk KDV kapatmaları hariç hep alacaktaydı).
373 KIDEM TAZMĠNATI KARġILIĞI >>>> 37 BORÇ VE GĠDER KARġILIKLARI hesap grubunda yer alır,
adında karĢılık geçip DÜZENLEYĠCĠ HESAP OLMAYAN pasif karakterli bir hesaptır.
- 138 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
52.ĠĢletmenin inĢa ettirmekte olduğu yeni yönetim binası ile ilgili olarak yaptığı harcamalar hangi
hesaba kaydedilir?
A) Genel Yönetim Giderleri
B)Binalar
C) KuruluĢ ve Örgütlenme Giderleri
D) Yapılmakta Olan Yatırımlar
258 YAPILMAKTA OLAN YATIRIMLAR HESABI: ĠĢletmelerde yapımı süren ve tamamlandığında ilgili maddi duran varlık
hesabına aktarılacak olan, her türlü madde ve malzeme ile iĢçilik ve genel giderlerle ilgili harcamaların izlendiği hesaptır.
----------------/-------------------------- ----------------/--------------------------
258 YAPILMAKTA OLAN YATIRIMLAR XX 252 BĠNALAR XX
250 ARAZĠ VE ARSALAR XX 258 YAPILMAKTA OLAN YATIRIMLAR XX
----------------/-------------------------- ----------------/--------------------------
ÇÖZÜM:
SERMAYE ARTTIRIMI SERMAYE ARTTIMI ĠÇĠN KARLI HĠSSE SENEDĠ SATIġI
OLDUĞU ZAMAN
-----------------------------/----------------------------- -----------------------------/--------------------------------------------
501 ÖDENMEMĠġ SERMAYE HS. 15.000.000 100 KASA 17.000.000
500 SERMAYE HS. 15.000.000 501 ÖDENMEMĠġ SERMAYE 15.000.000
-----------------------------/----------------------------- 520 HĠSSE SENEDĠ ĠHRAÇ PRĠMLERĠ 2.000.000
-----------------------------/-----------------------------------------------
NOT: HĠSSE SENEDĠ ARTTIRIMI VAR, PRĠM ELDE ETMĠġ ĠġLETME OLARAK DEĞERLENDĠREBĠLĠRĠZ.
ĠĢletme 100 TL değerli hisse senetlerini 110 TL ye satmıĢtır. ĠĢletme 100 TL değerleri hisse senetlerini 90 TL ye
satmıĢtır.
------------------/------------------------- ------------------/---------------------------
-------------------/--------------------------- ------------------/----------------------------
- 139 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
54.Gider Tahakkukları Hesabı ile ilgili olarak aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Bilançonun pasifinde yer alır
B) Bilançoda diğer borçlar grubu içinde yer alır
C) Gelir Tablosunda yer alır
D) Dönem sonunda kapatılarak gelecek aylara ait giderler hesabına aktarılır.
ÇÖZÜM:
381 GĠDER TAHAKKUKLARI HS: Ġçinde çalıĢılan dönemde ortaya çıkmıĢ BĠLANÇO HESABIDIR.
olmakla birlikte ödenmesi gelecek aylarda yapılacak giderlerin izlendiği hesaptır.
Bilançonun PASĠFĠNDE Yer Alan
DÖNEM AYIRCI Bir Hesaptır.
BĠLANÇODA , 38.GELECEK AYLARA AĠT GELĠR VE GĠDER TAHAKKUKLARI HESAP GRUBU ĠÇERĠSĠNDE BULUNUR.
380. Gelecek Aylara Ait Gelirler
381. Gider Tahakkukları
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
B) 3.000.000
C) 3.600.000
D) 4.000.000
ÇÖZÜM: GELĠR TABLOSU HESAPLARINI BĠLMEYE YÖNELĠK TUZAK BĠR SORUDUR. SORUMUZ BRÜT
SATIġ KARINI ĠSTĠYOR, BEN ELDEKĠ VERĠLERLE TÜM HESAPLAMALARI YAPACAĞIM.
- 140 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
E-FAALĠYET GĠDERLERĠ(-) (500.000)
1-AraĢtırma ve GeliĢtirme Giderleri(-)
2-Pazarlama, SatıĢ ve Dağıtım Giderleri(-)
3-Genel Yönetim Giderleri(-) >>>>>>>>>>>>>>>>>>> (500.000)
FAALĠYET KÂRI VEYA ZARARI 2.500.000 >>>>>>>>>> (3.000.000 – 500.000)
F-DĠĞER FAALĠYETLERDEN OLAĞAN GELĠR VE KÂRLAR 1.000.000
1-ĠĢtiraklerdan Temettü Gelirleri
2-Bağlı Ortaklıklardan Temettü Gelirleri
3-Faiz Gelirleri >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> 1.000.000
4-Komisyon Gelirleri
5-Konusu Kalmayan KarĢılıklar
6-Menkul Kıymet SatıĢ Kârı
7-Kambiyo Kârları
8-Reeskont Faiz Gelirleri
9-Diğer Olağan Gelir ve Kârlar
G-DĠĞER FAALĠYETLERDEN OLAĞAN GĠDER VE ZARARLAR(-) 0
1-Komisyon Giderleri(-)
2-KarĢılık Giderleri(-)
3-Menkul Kıymet SatıĢ Zararı(-)
4-Kambiyo Zararları(-)
5-Reeskont Faiz Giderleri(-)
6-Diğer Olağan Gider ve Zararlar(-)
H-FĠNANSMAN GĠDERLERĠ(-) 0
1-Kısa Vadeli Borçlanma Giderleri(-)
2-Uzun Vadeli Borçlanma Giderleri(-)
OLAĞAN KÂR VEYA ZARAR 3.500.000 >>>>>>>>>> (2.500.000 + 1.000.000)
56.Banka mevduat hesaplarından çekilerek borsaya yatırılan paranın mahrum kalınan mevduat faizi
getirisi aĢağıdaki maliyet kavramlarından hangisi ile ifade edilir?
A) Alternatif Maliyet
B) Kontrol Edilemeyen Maliyet
C) Ġzlenemeyen Maliyet
D) FarklılaĢan Maliyet
ÇÖZÜM: Kavramsal çerçevede bir sorudur, iktisat derslerimizden hatırlayacağımız bir kavram sorunun cevabıdır.
ALTERNATĠF (FIRSAT) MALĠYETĠ, herhangi bir malın BATIK MALĠYET = ġu anda alınacak kararlardan
üretimini bir birim artırmak için baĢka bir maldan etkilenmeyen, daha önce alınmıĢ kararlar sonucu ortaya
vazgeçilmesi, feragatta bulunulması gereken mal ve/veya çıkmıĢ olan maliyetlerdir. Bunlar seçilen alternatife göre
kazanç miktarıdır. BaĢka bir deyiĢle iktisadi bir seçim değiĢmezler. Bunlar daha önce alınmıĢ bir karar sonucu
yapılırken vazgeçilmek zorunda kalınan ikinci en iyi ortaya çıkmıĢ olup daha sonra alınan kararlardan
alternatiftir. etkilenmezler.
- 141 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
57.Bir iĢletmenin iĢ günü sonunda yaptığı kasa sayımında kasada 5.250-TL olduğu görülmüĢtür.
Kasa hesabının borcu 117.750-TL, alacağı 112.750-TL olduğuna göre aĢağıdaki kayıtlardan hangisi
doğrudur?
A KASA 250
SAYIM VE TESELLÜM FAZLALARI 250
B SAYIM VE TESELLÜM FAZLALARI 250
KASA 250
C KASA 250
DĠĞER HAZIR DEĞERLER 250
D KASA 250
SAYIM VE TESELLÜM NOKSANLARI 250
FĠĠLĠ SAYIM>KASA BORÇ KALANI KASADA FAZLA VARSA KASAYI BORCA YAZ !!!
KASA FAZLASI -----------------------------/------ -------------------------
100 KASA 250
FĠĠLĠ SAYIM<KASA BORÇ KALANI
39 SAYIM VE TESELLÜM FAZLALARI 250
KASA NOKSANI
-----------------------------/--------------------------------
DĠKKAT!!!
5.250 - 5.000 = + 250 KASA FAZLASI
Fiili Sayımı Baz Alarak Karar Veriyoruz.
58. AĢağıdaki hesaplardan hangisi 7/A ve 7/B seçeneklerinde defter-i kebir düzeyinde yer alan bir
hesaptır?
A) Direkt Ġlk Madde ve Malzeme Giderleri B) AraĢtırma ve GeliĢtirme Giderleri
C) Finansman Giderleri D) Genel Üretim Giderleri
ÇÖZÜM:
7/A FONSĠYON ESASLI MALĠYET HESAPLARI 7/B GĠDER ÇEġĠTLERĠ ESASLI MALĠYET HESAPLARI
70. Maliyet Muhasebesi Bağlantı Hesapları 790. Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri
71. Direkt Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri 791. ĠĢçi Ücret Ve Giderleri
- 142 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
59. Bir imalat iĢletmesinin belirli bir döneme ait bazı bilgileri aĢağıdaki gibidir.
Dönem BaĢı Yarı Mamul Stok 15.000
Dönem Sonu Yarı Mamul Stok 20.000
Dönem BaĢı Mamul Stok 6.000
Dönem Sonu Mamul Stok 11.000
Dönem Ġmalat Maliyeti 85.000
Buna göre Satılan Mamul Maliyeti kaç YTL‘dir?
A) 85.000
B) 74.000
C) 80.000
D) 75.000
ÇÖZÜM:
ÜRETĠLEN VE SATILAN MAMUL MALĠYETĠ TABLOSU
UYARI: Dönem baĢı hesaplarından,dönem sonu hesapları çıkartılır. !!! (–) !!! çıkabilir sorumuzda olduğu gibi.
UYARI: YARI MAMUL KULLANIMI >>> ÜRETĠM SÜRECĠNE GĠRĠP HENÜZ ĠġLEM GÖRMEYEN KISIM.
- 143 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: Extra ve ezber bir soru olduğunun farkındayım arkadaĢlar ne yazık ki kısa yolu yok.
1.SipariĢ Maliyet Sistemi 2.Safha (Evre) Maliyet Sistemi
Bu sistemde, maliyet, sipariĢ olarak Bu sistemde, maliyet üretim evreleri itibariyle hesaplanır.
adlandırılan tek bir parça, grup veya çok Üretim tek tip veya benzer özelliklere sahip ürünlerin yığın
az farklılık taĢıyan mamul veya hizmet Ģeklinde üretimini içerir.
için hesaplanır. Maliyet her bir dönem için, evrelerde toplam maliyet, üretim
Çoğunlukla, üretim müĢteri istekleri miktarına bölünmesi suretiyle hesaplanır.
çerçevesinde gerçekleĢtirilir. Bulunan birim maliyet, tek tip veya benzer özelliklere sahip
Esnek bir üretim yapısından söz tüm mamul veya hizmetlere uygulanır.
edilebilir. Bir safhaya devredilmiĢ birimlerle, o safhada dönem baĢında
Giderler, her bir sipariĢ için ayrı ayrı bulunan yarı mamul birimlerinin toplamı, o safhadan çıkan
belirlenir. birimlerin toplamına eĢittir
SipariĢler itibariyle belirlenemeyen Bir safhaya girmiĢ birimlerin toplamı, o safhadan bir sonraki
giderler, sipariĢe tahmini yükleme safhaya (veya mamul ambarına) sevk edilen birimlerin, safhada
yoluyla verilirler. kalan yarı mamullerin ve varsa fire miktarının toplamına eĢittir
Tekne-yat üretimi, iĢ makinası üretimi, Dönem sonunda elde kalmıĢ yarı mamuller, önceki safha
reklam kampanyaları, otomobil tamir maliyetleri açısından daima %100 tamamlanma derecesine
hizmetleri sipariĢ maliyet sisteminin sahiptir
uygulamasına örnek olarak verilebilir. ÇamaĢır makinası üretimi, ekmek üretimi, bankacılık hizmetleri
evre maliyet sisteminin uygulama alanlarına örnek olarak
verilebilir.
Bir safhada ortaya çıkan fire, bir önceki safhadan bu safhaya
devredilmiĢ toplam maliyeti etkilemez
61. ĠĢletme, satın aldığı malı %20 karla satmaktadır. SatıĢ fiyatı üzerinden %25 indirim
yapıldığında satıĢ fiyatı 18 TL olan malın maliyet bedeli kaç YTL‘dir?
A) 20 B) 24
C)22 D)19.2
ÇÖZÜM:
MATEMATĠK SORUMU NE >>> BU TARZ SORULARI DEĞER VEREREK DAHA KOLAY BULURUZ.
YANĠ 100 Z + 20 Z = 120Z PARAYA SATIYOR. SATIġ FĠYATI ÜZERĠNDEN % 25 ĠNDĠRĠM DĠYOR
YANĠ >>> 120Z x % 25 = 30Z ĠNDĠRĠM YAPTIK.
120Z – 30Z = 90Z >>> SON HALDEKĠ MALIN FĠYATI BUNU ĠSE 18 TL YE SATMIġIZ.
90Z = 18TL >>> Z= 18 / 90 >>> 100Z = (100 X 18) / 90 >>>>> BĠZ 100 Z YĠ ARIYORUZ >>> 100Z= 20TL
62. ĠĢletme tarafından vadeli olarak mal satılması durumunda aĢağıdakilerden hangisi söz konusu olur?
A) Aktif ve pasif toplamları aynı tutarda artar
B) Aktif toplamı artar, pasif toplamı azalır
C)Aktif toplamı azalır, pasif toplamı artar
D) Aktif ve pasif toplamlarında bir değiĢiklik olmaz
- 144 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: Bu tarz soruların mantığı Ģudur iĢletme toplamının artması, azalması ya da değiĢmemesi
yaptığımız kayıtlara göre değiĢir, yani 2 tane aktif hesap kullanırsak sorumuz da olduğu gibi aktif toplam
değiĢmez çünkü halk tabiriyle bir cebimizden alıp diğer cebimize koymuĢ olacağız. (KARLI SATIġ DESEYDĠ
Ġġ BAġKA OLURDU)
VERĠLERĠ BEN SORUYU DAHA ĠYĠ ANLAYALIM DĠYE YAZDIM.
VARLIKLAR KAYNAKLAR
100 KASA 30 500 SE M YE 150
BĠLANÇOYU DĠKKATLĠ
120 ALICILAR 20
ĠNCELEYĠP VERĠLERĠ
ĠYĠ ANLAYALIM. 153 T.MAL 100
AKTĠF TOPLAM 150 PASĠF TOPLAM 150
VARLIKLAR KAYNAKLAR
63. Satıcılara olan senetsiz borca karĢılık, baĢka bir Ģirketin hisse senetlerinin verilmesi durumunda
hangi hesaba borç kaydı yapılır?
A) Hisse Senetleri B) Maddi Duran Varlıklar
C) Satıcılar D) Menkul Kıymet SatıĢ Karları
ÇÖZÜM:
Öncelikle satıcı hesabını hatırlayalım nerede kullanıyorduk?
SENETSĠZ BORCA KARġILIK
ÖR: ĠĢletme vadeli olarak ticari mal almıĢtır.
HĠSSE SENEDĠ VERĠLMESĠ KAYDI.
----------/----------- -----------/----------------------
153 Ticari Mallar XX 320 SATICILAR XX
110 HĠSSE SENETLERĠ XX
320 Satıcılar XX
-----------/----------------------
---------/-------------
SATICILAR HESABINI
Adam bize mal sattı (SATICILAR), ALACAKLI kaydedilir. TERS KAYITLA KAPATIYORUZ.
NEDEN ALACAKLI KAYDEDĠLĠR?
64. (Z) A.ġ tüm aktif ve pasifiyle birlikte (Y) A.ġ. tarafından 1.000.000 TL ödenerek satın
alınmıĢtır. Satın alma tarihinde (Z) A.ġ‘nin rayiç değeri 750.000 TL, iktisadi kıymetlerinin net
değeri 1.100.000 YTL, bilanço değeri ise 850.000 TL‘dir. Buna göre, (Y) A.ġ. tarafından bu iĢlem
dolayısıyla yapılacak kayda iliĢkin olarak aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) 150.000 TL‘nin ġerefiye B) 250.000 TL‘nin ġerefiye
C) 150.000 TL‘nin KuruluĢ ve Örgütlenme Gideri D) 250.000 TL‘nin KuruluĢ ve Örgütlenme Gideri
- 145 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
261 ġEREFĠYE (HAVA PARASI – PEġTAMALLIK) HS. : Bir kuruluĢ devralınırken katlanılan maliyet ile söz konusu
ĠĢletmenin rayiç bedelle hesaplanan net varlıklarının değeri arasındaki olumlu farkların izlendiği hesaptır.
ġerefiye hesaplanırken rayiç bedelin tespit edilmemesi halinde, net defter değeri esas alınır.
Aralıklı envanter yöntemini uygulayan (M) iĢletmesinin 2006 yılı dönem baĢı ve dönem sonu mal mevcudu sırasıyla
17.000 YTL ve 15.500 YTL olup, dönem Ġçindeki mal alıĢ - satıĢına iliĢkin bilgiler aĢağıdaki gibidir:
ÇÖZÜM:
ARALIKLI ENVANTER YÖNTEMĠ ÜZERĠNDEN BĠR SORU KORKULACAK BĠR DURUM YOK
SATILAN MALLARIN MALĠYETĠ = TĠCARĠ MALLAR BORÇ KALANI – DÖNEM SONU STOK
UYARI: TĠCARĠ MALLAR HESABININ ĠÇĠNDE DĠKKAT EDERSEK ALIġ ĠLE BAġLAYAN KALEMLER YER ALIR,
ALIġ (ĠADESĠ, ĠSKONTOSU VE GĠDERĠ) GĠBĠ. SATIġ ĠLE ĠLGĠLĠ KALEMLER GELĠR TABLOSUNDA YER ALACAKTIR.
- 146 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
66.ĠĢletmenin mal satıĢına iliĢkin karı kaç TL‘dir?
A) 32.800 B) 34.300
C) 45.200 D) 39.600
ÇÖZÜM:
HANGĠ KAR SORUSU GELĠYOR AKLIMIZA DEĞĠL MĠ ? BAKTIĞIMIZ ZAMAN VERĠLEN DEĞERLERE VE
GELĠR TABLOSUDA AKLIMIZA GELDĠĞĠ ZAMAN BU OLSA OLSA BRÜT SATIġ KARIDIR.
67.Halı ticareti yapmak üzere faaliyete baĢlayan iĢletmenin aylık kirası 15.000 TL, diğer genel
giderlerinin toplamı ise 10.000 TL‘dir. ĠĢletme, halıların adedini 500 TL ye alıp, 750 TL ye
satmaktadır. Bu iĢletmenin ayda 5.000 TL kar elde etmesi için satması gereken halı adedi
aĢağıdakilerden hangisidir?
A)20 B) 40
C) 100 D) 120
ÇÖZÜM:
ĠĢletme üretime baĢlamadan, üretim yapsa da yapmasa da katlandığı giderler vardır bunlara SABĠT GĠDER denir.
BU TARZ SORULAR SABĠT GĠDERLER TESPĠT EDĠLEREK SORULAR ÇÖZMEYE BAġLANIR GENELLĠKLE SABĠT GĠDER
SATILMASI GEREKEN = (SABĠT GĠDERLER + HEDEFLENEN KAR) / (SATIġ FĠYATI – DEĞĠġKEN GĠDER)
68. Bir iĢletmenin KDV beyannamesine göre önceki aylardan devreden KDV 11.000 TL, dönem
içindeki mal alıĢlarına iliĢkin KDV 27.000 TL‘dir. ĠĢletmenin dönem içindeki mal satıĢlarına iliĢkin
KDV 44.000 TL olup bunun 40.000 TL‘lik kısmı tahsil edilmiĢtir. Buna göre, iĢletmenin söz konusu
dönemdeki ödenecek KDV ne kadardır?
A) 2.000 YTL B) 6.000 YTL C)17.000 YTL D) Ödenecek KDV yoktur
- 147 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: KALIP SORULARDAN BĠR TANESĠDĠR.
AY SONUNDA TAHAKKUK KAYDI YAPILIRKEN
SORUMUZDA ĠNCE BĠR NOKTA VAR. DEVREDEN KDV‘YĠ VERMĠġ BĠLĠYORUZ KĠ BĠZ DEVREDEN KDV BORÇ
KISIMDA YER ALIR, ANCAK ĠġĠN PÜF NOKTASI BURADA KARDEġĠM BU FAZLA GELDĠ SEN BUNU KAPAT DĠYOR.
O ZAMAN ÖNCE DEVREDEN KDVYĠ ALACAKLANDIRILARAK KAPATIYORUZ. SONRA DĠĞER ĠġLEMLER BĠLDĠĞĠMĠZ
GĠBĠ 391 HESAPLANAN KDV TERS KAYITLA BORÇTA, 191 ĠNDĠRĠLECEK KDV TERS KAYITLA ALACAKTA YER ALIR.
69.(A) A.ġ. 2002 yılında nominal bedeli 1.000 TL olan hisse senetlerinden 500 adedini toplam 1.200.000 TL
ye satın almıĢ, 2005 yılında kar dağıtımı nedeniyle aynı hisse senetlerinden bedelsiz olarak 100 adet daha
iktisap etmiĢtir. 2006 yılında söz konusu hisse senetlerinden 350 adedi, 2.200 YTL birim fiyattan satılmıĢ
olup, söz konusu hisse senetlerinin yılsonu itibariyle borsadaki iĢlem gördüğü fiyat 2.150 YTL‘dir. Buna göre,
2006 yılı sonu itibariyle iĢletmenin portföyündeki hisse senetlerinin bilançodaki tutarı kaç YTL‘dir?
A) 500.000 B) 537.500 C) 550.000 D) 600.000
2006 YILINDA 350 ADEDĠNĠ SATMIġIZ SORU BĠZE DÖNEM SONUNU SORDUĞU ĠÇĠN
1 ADEDĠNĠ 2.200 TLDEN
DÖNEM SONU ELĠMĠZDE 600-350 = 250 ADET HĠSSE SENEDĠ
HĠSSE SENEDĠ BAġI 200 TL KARIMIZ VAR. KALMIġTIR. BĠZDEN DÖNEM SONU BĠLANÇOSUNDAKĠ NET
(2.200 TLden SATTIK BĠZĠM ALIġIMIZ 2.000TL) DEĞERĠ ĠSTĠYOR. BU NE DEMEK KARDEġĠM ALIġ BEDELĠ ĠLE
HĠSSE SENETLERĠNĠ HESAPLA.
NEKADAR KAR ELDE EDER Bilançoda hesaplar nasıl gözükür? MALĠYET BEDELĠ değil mi?
350 ADET X 200 TL = 70.000 TL KARLI SATSAK veya ZARARLI SATSAK biz aradaki kar / zarar
- 148 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
70.(A) iĢletmesi tarafından 2004 yılında 50.000 TL‘ye iktisap edilen ve faydalı ömrü 10 yıl olan makina için
azalan bakiyeler usulüne göre amortisman ayrılmaya baĢlanmıĢtır. Söz konusu makina 2007 yılı baĢında 20.000
TL bedelle satıldığına göre, satıĢtan elde edilen kar veya zarar ne kadardır?
A) 5.600 YTL ZARAR B) 5.480 YTL KAR C) 5.000 YTL KAR D) 4.400 YTL ZARAR
ÇÖZÜM:
UYARI : AZALAN BAKĠYELER YÖNTEMĠ = NORMAL AMORTĠSMAN YÖNTEMĠ X 2
TABLODAN GÖRÜYORUZ KĠ 2006 YILI 31.12.2006 YILI SONU MAKĠNEMĠZĠN NET DEĞERĠ 25.600 TLDĠR
2007 YILI ĠÇERĠSĠNDE SATILACAĞI ĠÇĠN (BAġINDA DEMĠġ SORUMUZ) O YIL AMORTĠSMAN
AYRILMAZ.
SATIġ FĠYATI – NET DEĞER = KAR/ZARAR >>> 20.000 TL – 25.600 = - 5.600 TL ZARAR ELDE EDĠLĠR.
71. Bir farksızlık eğrisi üzerinde sol yukarıdan sağ aĢağıya doğru gidildiğinde marjinal ikame oranının
mutlak değerinin azalması farksızlık eğrisinin hangi özelliğini göstermektedir?
A)Orijinden uzaklaĢtıkça daha yüksek toplam fayda sağlaması
B)Orijine göre dıĢbükey olması
C)Eğrilerin birbirlerini kesmemesi
D)Negatif eğimli olması
ÇÖZÜM:
Farksızlık eğrilerinin orjine göre dıĢbükey olmalarının nedeni azalan marjinal ikame oranıdır. Ordinal fayda teorisinde
'kesinlikle dıĢbükey 'kayıtsızlık eğrisi üzerinde bir noktadan diğerine geçmek, seçilen mal bileĢimini değiĢtirmek demektir.
Örneğin x eksenindeki maldan daha fazla tüketmek isteyen tüketici belli bir miktar y malından vazgeçmek durumundadır ve
kayıtsızlık eğrilerinin eğimi sabit olmadığı için, daha fazla x tüketmek için vazgeçilen y miktarı gittikçe azalacaktır. ĠĢte
buna azalan marjinal ikame oranı ilkesi denir. Azalan marjinal ikame oranı varsayımına göre, bir farksızlık eğrisi üzerinde sol
yukarıdan sağ aĢağıya doğru inildilçe marjinal ikame oranının mutlak değeri giderek azalmaktadır. ( Farksızlık eğrileri ile ilgili
daha detaylı bilgi için 2003 / 25.sorunun çözümüne bakınız. )
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
72. A ve B mallarını tüketen bir kimse için, A malının marjinal faydasının B malının marjinal faydasına oranı 3
ve B malının fiyatı 60 YTL ise tüketicinin denge noktasına gelebilmesi için A malının fiyatı ne olmalıdır?
A) 20 B) 180 C) 60 D) 90
ÇÖZÜM:
MU: Marjinal fayda, P: Fiyat olmak üzere;
Tüketici dengesi:
- 149 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
73. Bütçenin tamamı harcandığında MUa/Pa >MUb/Pb ise, tüketicinin dengeye gelebilmesi için en
uygun davranıĢ aĢağıdakilerden hangisidir? (MU: Marjinal Fayda; P:Fiyat)
A)A malından tükettiği miktarı azaltması
B)A malından tükettiği miktarı artırması
C)B malından tükettiği miktarı artırması
D)A malından tükettiği miktarı değiĢtirmemesi
ÇÖZÜM:
Tüketici Dengesi: Tüketicinin belirli Ģartlarda en yüksek fayda düzeyini sağladığı durumdur. Buna göre tüketicinin dengeye
gelebilmesi için gerekli Ģart, her mal için harcanan son liraların sağladığı faydaların birbirine eĢit olmasıdır.
Tüketici dengesi:
ise; bu durumda rasyonel davranıĢ gereği tüketici faydasını arttırmak için, tükettiği A malı miktarını arttırmaya ve
ise; bu durumda rasyonel davranıĢ gereği tüketici faydasını arttırmak için, tükettiği B malı miktarını arttırmaya ve
ÇÖZÜM: ()
- 150 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Yukarıdaki Ģekilde yer alan farksızlık eğrisi hangi tür mallara aittir?
A) Tamamlayıcı Mallar B) Ġkame Ġmkânı Olmayan Mallar
C) Birbirini Tam Ġkame Eden Mallar D) Tekel Malları
ÇÖZÜM:
X ve Y mallarının tam tamamlayıcı mallar olduğu durumda (Sağ ayakkabı ile sol ayakkabı gibi)
kayıtsızlık eğrisi "L" Ģeklinde olur ve marjinal ikame oranı sıfırdır. Böyle bir durumda bir mala
sahip olmadan diğerine sahip olmanın tüketici için bir Ģey ifade etmeyeceği düĢünülürse bu iki
mal arasında değiĢimi ifade eden bir oran da bulunmayacaktır. Tüketicinin X malından daha fazla
sahip olduğu takdirde (X ekseninde sağa kayıldığı takdirde) Y malını azaltmadığı ve aynı miktarda
sahip olmaya devam ettiği ve bu birleĢimin aynı fayda düzeyinde kaldığı görülebilir. (A seçeneği )
Eğer tüketici için x ve y malları arasında bir fark yok ise, iki mal birbiri yerine hiçbir sınırlama
olmadan kullanılabiliyorsa (toz Ģeker ile kesme Ģeker gibi), bu mallara tam ikame mallar
denilmektedir. Tam ikame malların farksızlık eğrisi Ģekilde görüldüğü gibi negatif eğimli doğru
Ģeklinde olacaktır.
Marjinal ikame oranının farksızlık eğrisi üzerinde her noktada aynı olması ( MRS‘nin sabit
olması ), mallar arasında tam ikame olduğunu gösterir. ( C seçeneği )
76. Toplam fiziki ürün eğrisine çizilecek teğet orijinden geçiyorsa, değme noktasındaki değiĢken
girdi düzeyi için aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A)Ortalama fiziki ürün maksimumdur ve marjinal fiziki ürüne eĢittir
B)Ortalama fiziki ürün minimumdur ve marjinal fiziki ürüne eĢittir
C)Toplam fiziki ürün maksimumdur
D)Marjinal fiziki ürün minimumdur
ÇÖZÜM:
Toplam Fiziki Ürün (TPP) : DeğiĢken girdi (emek, L ) miktarının arttırılmasına bağlı olarak elde edilen çıktıdır. Burada fiziki
ürün deyimiyle fiilen gerçekleĢtirilen üretim miktarından söz edilmektedir, kastedilen parasal değer değildir. Diğer girdiler
sabitken, değiĢken girdi miktarı olan emek miktarı arttırılırsa, üretim sıfırdan baĢlayarak artmaya baĢlar. Üretim önce
yükselen oranlarda artmakta, belirli bir düzeyden sonra ise gittikçe azalan oranlarda artmaktadır. Bu durum azalan verimler
yasası ile açıklanabilir.
Azalan verimler yasası; üretim faktör miktarları sabitken, bir üretim faktörünün üretimde kullanılan miktarının arttırılması
durumunda, her ilave birimin sağladığı ürün miktarının azaldığını ifade eden iliĢkidir.
Marjinal Fiziki Ürün (MPP) : Emek miktarındaki bir birimlik değiĢmenin toplam ürün miktarında meydana getirdiği değiĢimdir.
Emek veriminin nasıl bir seyir izlediğini gösterir. ġu Ģekilde gösterilir;
- 151 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Ortalama Fiziki Ürün (APP) : Bir birim emek için elde edilen ürün miktarıdır.
Emeğin ortalama fiziki ürünü (APPL) Ģu Ģekilde gösterilir;
ġekilde de görüldüğü gibi, toplam fiziki ürün eğrisine çizilecek teğet orijinden
geçiyorsa ( a noktasında ); ortalama fiziki ürün maksimumdur ve marjinal fiziki
ürüne eĢittir.
77. :1 YTL, : 2 YTL ve TC: 16 YTL iken düĢey eksende sermayenin yatay eksende ise emek
miktarının gösterildiği bir modelde eĢ maliyet doğrusunun denklemi aĢağıdakilerden hangisidir?
(K: Sermaye miktarı; L: Emek miktarı; Pk: Sermaye fiyatı; Pl: Emek fiyatı; TC: Toplam maliyet)
A)K= 16 - 2L B)L= 16 - 2K
C)K=-16 + 2L D)K= 16 + 2L
ÇÖZÜM:
EĢ Maliyet Doğrusu: Aynı miktarda toplam harcamayı gerektiren emek ve sermaye girdisi bileĢenlerini gösteren doğruya eĢ
maliyet doğrusu denir. Bu doğru üzerinde yer alan her bir noktada yer alan girdi bileĢimleri için yapılan toplam harcama
aynıdır.
TC= wL + rK
( ) ( )
2L + K K = 16 – 2L ve L = 8 -
ÜRETĠCĠ DENGESĠ
En iyi bileĢiminin en uygun üretim miktarını sağladığı noktaya
"Üretici Dengesi" denir. EĢ-ürün eğrilerinden herhangi birinin
eĢ-maliyet doğrusuna teğet olduğu noktada oluĢur. (D)
79. Tam rekabet piyasasında kısa dönemde Firmanın ortalama değiĢken maliyetinin fiyata eĢit
olduğu üretim düzeyine ne ad verilir?
A) Denge Noktası
B) Kapanma Noktası
C) BaĢabaĢ Noktası
D) Kar Noktası
- 153 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Kısa Dönem Firma Arz Eğrisi: Firma piyasada zarar etmesine rağmen kalma veya piyasadan çekilme kararını verirken hep
ortalama değiĢken maliyetlerini (AVC) göz önünde bulundurur. olduğunda üretim baĢlar.
Tam Rekabetçi piyasalarda kısa dönem firma arz eğrisi, ortalama değiĢken
maliyetin minimum olduğu noktadan baĢlayan marjinal maliyet eğrisidir.
Her bir firmanın kısa dönem arz eğrisi toplamı piyasa arz eğrisini
verecektir.
Ne zaman ki fiyat seviyesinin üstüne çıkar, firma için de aĢırı kâr söz konusu olur.
*Not: Sadece tam rekabetçi piyasalarda firmanın kısa dönem arz eğrisi MC‘ nin bir kısmına eĢittir.
ÇÖZÜM:
Marjinal maliyet (MC), bir birim daha fazla üretim yapıldığında toplam maliyetlerde gözlenen artıĢtır.MC=
Toplam sabit maliyet (TFC): Üretim miktarından bağımsız olan firmanın hiç üretim yapmasa dahi katlanmak zorunda olduğu
maliyetlerdir. ( TFC ile ilgili daha detaylı bilgi için 2003 / 30. Sorunun çözümüne bakınız. )
, ,
ÇÖZÜM:
KiĢisel Gelir ( KG) : Milli ekonomide, genellikle bir yıl gibi belirli bir dönem içerisinde kiĢilerin ellerine geçen toplam gelir
miktarıdır. KG = Milli Gelir + ( transfer harcamaları + subvansiyonlar ) - ( kurumlar vergisi + Ģirketlerin dağıtılmayan karı +
sosyal kesintiler )
Gayri Sâfi Milli Hâsıla (GSMH): Belli bir dönemde bir ülke vatandaĢlarının sahip oldukları üretim faktörleri kullanılarak
üretilmiĢ bütün nihai mal ve hizmetlerin piyasa fiyatlan ile hesaplanmıĢ değeri olarak tanımlanır.
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla ( GSYH): Bir ülke sınırları içerisinde belli bir zaman içinde üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin
para birimi cinsinden değerini ifade eder.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
2002 yılı için fiyat endeksi : ( Not: Baz yıl için fiyat endeksi değeri daima 100‘e eĢittir.)
83. Bir ekonomide gelir düzeyi 100 birimden 200 birime çıktığında toplam tüketim harcamaları 80
birimden 160 birime çıkmıĢtır. Bu ekonomide marjinal tasarruf eğilimi kaçtır?
A) 0,80
B) 0,75
C) 0,20
D) 0,40
- 155 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Marjinal tüketim eğilimi (MPC) (c), toplam harcanabilir gelirdeki (YD) artıĢın ne kadarlık bir kısmının tüketim
( C )harcamalarına gittiğini gösterir.
Marjinal tasarruf eğilimi (MPS) (s) ,toplam harcanabilir gelirdeki artıĢın ne kadarlık kısmının tasarrufa ( S ) ayrıldığını
gösterir.
84.
i. Reel tüketim harcamaları, cari reel gelirin kısa dönemde değiĢmeler göstermeyen bir
fonksiyonudur.
ii. Marjinal tüketim eğilimi pozitif; fakat ―bir ‖den küçüktür.
iii. Marjinal tüketim eğilimi ortalama tüketim eğiliminden büyüktür.
iv. Marjinal tüketim eğilimi muhtemelen gelir arttıkça küçülür.
Keynes‘e göre tüketim ve gelir arasındaki iliĢkilerle ilgili olarak yukarıdaki ifadelerden hangisi
/hangileri doğrudur?
A) I, II ve IV B) I, II, III ve IV
C) Yalnız I D) Yalnız III
ÇÖZÜM:
Keynesyen Tüketim Fonksiyonu: ‗‘ Tüketimin Mutlak Gelir Hipotezi ‗‘ olarak da bilinir. Cari dönem tüketimi ile cari dönem
harcanabilir gelirini iliĢkilendirir. Tüketim harcamaları, cari dönem harcanabilir gelir düzeyi arttıkça artar.
C: Tüketim fonksiyonu, ̅ : Otonom tüketim, YD: harcanabilir gelir, c: Marjinal tüketim eğilimi
Kısa dönem itibariyle tüketim harcamaları reel gelirin istikrarlı bir fonksiyonudur. ( i )
Marjinal tüketim eğilimi sıfırla-bir arasında değer alan (0<c<1) pozitif bir katsayıdır. ( ii )
Harcanabilir gelir arttıkça tüketim harcamaları da artar. Ancak tüketimdeki artıĢ, gelirdeki artıĢtan daha küçüktür.
Bu durum ―temel psikolojik yasa‖ olarak bilinir.
Marjinal tüketim eğilimi (MPC), gelirdeki bir birimlik artıĢın tüketime giden kısmını gösterir.
Ortalama tüketim eğilimi (APC), toplam gelirin tüketime harcanan oranını gösterir. Ortalama tüketim eğilimi de gelir
düzeyiyle birlikte azalır. Ortalama tüketim eğilimi marjinal tüketim eğiliminden yüksektir.
Gelirleri artan kiĢiler bu gelir artıĢlarının giderek azalan payını tüketime artan bir payını ise tasarrufa ayırırlar.
Ġnsanlar kural olarak genellikle gelirleri artıkça tüketimlerini de artırmak eğilimindedirler. Bu artıĢ gelirdeki artıĢtan
daha azdır.
- 156 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
85. Philips eğrisine iliĢkin olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A)Ücretlerin esnekliği tam ise Philips eğrisi arızi iĢsizlik seviyesinde çizilen düĢey doğrudan uzaklaĢır
B)Ücretlerin iĢsizlik haddine karĢı duyarlılığı her ülkede değiĢik olduğu için Philips eğrisinin Ģekli ülkeden
ülkeye farklılık gösterir
C)Ücretlerin esnekliği tam ise Philips eğrisi arızi iĢsizlik seviyesinde çizilen düĢey doğrudan uzaklaĢır
D)Philips eğrisi yıllık fiyat artıĢları ile iĢsizlik oranı arasındaki pozitif iliĢkiyi gösterir
ÇÖZÜM:
Phillips eğrisi, 1958 yılında Ġngiliz istatistikçi ve ekonomist William Phillips tarafından bulunmuĢtur. Phillips Eğrisi; ĠĢsizlikle
enflasyon oranları arasında ters yönlü iliĢkiyi gösteren eğridir. ( D seçeneği yanlıĢtır ) Eğriye göre, iĢsizlik oranı yükseldikçe
ücret enflasyon oranı düĢer. Bir baĢka deyiĢle, iĢsizlik ile ücret enflasyonu arasında bir değiĢ tokuĢ vardır.
Ücretlerin tam rekabet koĢullarından bağımsız saptandığı varsayılır. Philips eğrisine göre iĢsizlik oranının düĢük olduğu
ekonomilerde enflasyon artar. Ġstihdam artıĢı ya da yüksek ücretler piyasada likidite bolluğuna neden olacağı için kısa dönemde
enflasyonist etkiler oluĢur. Ġktisatçılar kısa dönem için iĢsizlik ve enflasyon arasında bir seçim yapmak zorundadır. Orta ve
uzun dönemde konjonktür seyrine ve uygulanacak para ve maliye politikalarına göre enflasyon olağan sayılabilecek düzeylere
çekilebileceği gibi kontrolden de çıkabilir. Philips eğrisi uzun dönemde güvenilir analiz yapma imkânı sağlamaz.
Ücretlerin esnekliği Phillips eğrisi bir etki yaratmamakla birlikte ücret esnekliğinin
tam olması durumunda LRPC (uzun dönem Phillips eğrisi ) söz konusu olur ve LRPC‘
nin konumunu etkileyen ücretlerin esnekliği değil, doğal iĢsizlik oranıdır. ( A ve C
seçeneği yanlıĢtır )
Ücretlerin iĢsizlik haddine karĢı duyarlılığı her ülkede değiĢik olduğu için Philips
eğrisinin Ģekli ülkeden ülkeye farklılık gösterir.
86. AĢağıdakilerden hangisi tüketim fonksiyonunun aĢağıya doğru kaymasına neden olmaz?
A)Tüketicilerin net aktiflerinin reel değerlerinin azalması
B)Tüketici kredilerinin maliyetinin yükselmesi
C)Cari harcanabilir gelirin azalması
D)Gelirin yeniden dağılımı sonucunda ortalama tüketim eğilimi düĢük bireylerin gelirinin artması
ÇÖZÜM:
Tüketim Fonksiyonu
Marjinal tüketim eğilimi c değiĢtiğinde ise tüketim fonksiyonunun eğimi değiĢecektir.Cari harcanabilir gelirde bir değime
olduğunda ise eğri üzerinde aĢağı veya yukarı doğru bir kayma gerçekleĢecektir, eğri aĢağıya veya yukarıya doğru
kaymayacaktır. ( C seçeneği yanlıĢtır ) Örneğin, cari harcanabilir gelirde bir artıĢ meydana gelmesi halinde A noktasından B
noktasına geçilecektir.
ÇÖZÜM:
̅
Yukarıdaki Ģekle göre üretim maliyetlerinin artması sonucu kısa dönem toplam arz eğrisinin (AS) sola
doğru kayması ile yaĢanan duruma ekonomide ne ad verilir? (AD: Toplam Talep)
A) DEPRESYON B) RESESYON
C) STAGFLASYON D) ENFLASYON
ÇÖZÜM:
RESESYON; Ekonomide küçülme durumudur. Ekonomide resesyon var diyebilmek için GSYH da üst üste iki çeyreklik küçülme
söz konusu olmalıdır.
DEPRESYON; Bir ekonomide ekonomik faaliyetlerin uzun süreli olarak aĢağı yönlü olması demektir. Resesyondan farkı ise,
depresyon çok uzun sürelidir ve ekonomideki küçülme rakamları daha büyük rakamlardır.
STAGFLASYON; Resesyon (durgunluk) ile enflasyonun aynı anda yaĢandığı durumdur.
ENFLASYON; Fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artıĢtır. Soruda toplam arz ( AS ) eğrisinin sağa kaymasıyla fiyatlar genel
düzeyi artmıĢtır, yani enflasyon yaĢanmıĢtır.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
Yanda yer alan Ģekle göre tüketim fonksiyonu ile ilgili aĢağıdaki
ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A)AB aralığında ortalama tüketim eğilimi 1 ‘den büyüktür
B)Marjinal tüketim eğilimi her noktada aynıdır
C)OA kadar otonom tüketim vardır
D)B noktasında ortalama tüketim eğilimi sıfırdır
- 158 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Grafikteteki 45 derecelik doğru planlanan harcamalar ( AE ) doğrusudur. A noktasından baĢlayan pozitif eğimli doğru ise
tüketim fonksiyonunu (C = Co + cYd ) göstermektedir. A noktası otonom tüketimi ifade ettiğine göre 0A kadar otonom tüketim
olduğu doğrudur. ( C seçeneği )
90. Tüketim fonksiyonunun C=10+0,8Y olduğu dıĢa kapalı ve devletin olmadığı bir ekonomide
tasarruf fonksiyonunu aĢağıdaki grafiklerden hangisi gösterir? (S: Tasarruf; Y:Gelir; C:Tüketim)
ÇÖZÜM:
C = 10 + 0,8 Y ise, S = - 10 + 0,2 Y olmalıdır. Neden? Çünkü;
1. Tasarruf fonksiyonu : Ģeklindedir. (otonom tasarruf), gelirden bağımsız yani hiç gelir edilmese bile
yapılacak olan tasarruftur. Peki hiç gelir elde etmediğimizde tasarruf ne olur? Tabiki negatif olur ve hiç gelir elde
etmediğimizde yapmıĢ olduğumuz otonom tüketimin negatif değerine eĢit olur. Burada otonom tüketim 10 olarak
verildiğine göre, otonom tasarruf -10 olacaktır. Otonom tüketimin -10 olduğu iki seçenek var peki hangisi doğru?
2. MPC + MPS = 1 dir ve MPC = 0,8 ise MPS = 0, 2 olacaktır. MPS‘nin 0,2 olduğunu grafikten nasıl anlarım?
= 0,2 olmalı. Deneme yanılma metodu ile ( C ve D seçeneklerine bakıyoruz ) C seçeneğinde MPS =
- 159 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Gümrük rejimlerini vergi mevzuatı açısından genel ve özel olmak üzere iki grupta toplamak mümkündür:
a.Genel gümrük rejimlerinde; ithalat ve ihracat mallarına iliĢkin iĢlemler normal ve objektif rutin çerçevesinde yapılır. Ġç
piyasada tüketilmek üzere getirilmiĢ malların gümrük iĢlemleri, bunlar ithalatçının emrine teslim olunurken tamamlanır. Tekrar
ihraç edilmek üzere getirilmiĢ mallar ise transit, antrepo, geçici kabul, vb. rejimlerden yararlanır.
b.Özel gümrük rejimleri ise, gümrük teĢkilatının normal görev yeri dıĢında cereyan eden iĢlemleri ve belirli mal türlerini
kapsar. Sınır ticareti, fiktif antrepolar, geçici kabuller, geçici serbest bölgeler vb. milli gümrük sınırı dıĢında kalmakta ve özel
gümrük rejimlerine örnek olmaktadır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
92. Ġhraç veya ithal edilen malın karĢılığında döviz kullanılarak ya da kullanılmadan, aynı miktarda ithal
veya ihraç edilen malın belirli bir oranına mukabil bir ihracat veya ithalat yapılmasına ne ad verilir?
A) Trampa B) Kliring C) Bağlı Muamele D) Özel Takas
ÇÖZÜM:
Trampa: Bir malın baĢka bir malla değiĢimi, takas.
Kliring: Ülkeler arasındaki iki yanlı ticaret anlaĢmalarının temelde malla ödemeyi öngören bir türü. Kliringde anlaĢmalı ülkeler
arasında ithalat ve ihracat iĢlemleri döviz kullanılmadan mahsup ve takas yoluyla ve kliring kurumları aracılığıyla
Bağlı Muamele: Ġhraç veya ithal edilen malın karĢılığında döviz kullanılarak ya da kullanılmadan, aynı miktarda ithal veya ihraç
edilen malın belirli bir oranına mukabil bir ihracat veya ithalat yapılmasıdır.
Özel takas: Bir ülkeden, belirli bir malın ithali karĢılığında, o ülkeye herhangi bir malın ihraç edilmesidir.
ÇÖZÜM:
Ġhracat sübvansiyonları: Devlet dıĢ ticarete ithalatın kısıtlanması amacının dıĢında ihracatın özendirilmesi amacıyla da
müdahale edebilir. Bu nedenle
Vergi iadesi (D seçeneği yanlıĢ )
Dolaysız prim ödemesi (A seçeneği)
Ġhracat kesimine düĢük faizli kredi ( B seçeneği )
Malın ithalatın yapacak firmalara düĢük faizli kredi verilmesi ( C seçeneği )
Ġhracat kesimine ucuz girdi sağlanması gibi yöntemlere baĢvurur.
- 160 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
94. AĢağıdakilerden hangisi IMF‘den sağlanan özel kredi imkânlarından biridir?
A) Yapısal Uyum Kolaylığı B) Sistemi Yapılandırma Kolaylığı
C) GüçlendirilmiĢ Yapısal Uyum Kolaylığı D) Petrol Kolaylığı
ÇÖZÜM:
95. Bir ülkenin para stoğundaki değiĢimin fiyatlar genel seviyesine oranı ne ile ifade edilir?
A) Beylik Hakkı B) Reel Faiz Oranı C) Paranın DolaĢım Hızı D) Çapa
ÇÖZÜM:
Beylik Hakkı (Senyoraj) :Para basma yetkisini elinde tutan kurumun, bu yetkisi dolayısıyla para basarak elde ettiği reel
gelirdir. Para stoğundaki değiĢimin fiyatlar genel seviyesine oranı ile ifade edilir.
S= M / P
S: toplam senyoraj gelirleri, M: nominal para stoku, P: fiyatlar genel düzeyi,
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Finansal Planlamanın Faydaları
- 161 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
97. AĢağıdaki ilerden hangisi, çalıĢma sermayesi düzeyini etkileyen baĢlıca unsurlardan biri değildir?
A)Ekonomik yapı
B)SatıĢlardaki düzenlilik
C)ĠĢletmenin faaliyet konusu
D)SatıĢlardaki artıĢ ya da azalıĢ oranı
ÇÖZÜM:
Bir iĢletmenin çalıĢma sermayesini, genellikle nakit ve nakit benzerleriyle, geçici yatırımlar, alacaklar ve stoklar gibi en geç bir
yıl içinde nakde dönüĢebilecek dönen varlıklar oluĢturur.
ÇalıĢma sermayesi düzeyini etkileyen baĢlıca unsurlar Ģöyle sıralanabilir:
ĠĢletmelerin faaliyet konusu: ÇalıĢma sermayesi miktarı iĢletmenin faaliyet konusuyla yakından ilgilidir. Örnek olarak,
ticari faaliyet gösteren iĢletmelerde çalıĢma sermayesi düzeyi, üretim faaliyetinde bulunan iĢletmelere göre daha
yüksek olmaktadır.
ĠĢletmelerin büyüklüğü: Genel olarak küçük ölçekteki iĢletmeler büyük ölçekteki iĢletmelere göre daha fazla çalıĢma
sermayesine gereksinme duyarlar. Bunun en önemli nedeni, büyük iĢletmelerin küçük iĢletmelere göre çalıĢma
sermayesi yönetimine daha fazla önem vermeleri ve çalıĢma sermayesi yönetiminde etkinliği arttırabilmeleridir. Diğer
bir nedeni, büyük iĢletmelerin para ve sermaye piyasasından daha kolay fon sağlayabilmeleridir.
SatıĢlardaki düzenlilik: Bir iĢletmenin satıĢları ne kadar istikrarlı ise çalıĢma sermayesine olan ihtiyaç da o kadar az
olacaktır.
SatıĢlarda artıĢ ya da azalıĢ oranı: SatıĢlardaki artıĢlar ya da azalıĢlar çalıĢma sermayesini doğrudan etkileyerek
artıĢlara ya da azalıĢlara neden olacaktır. Ancak çalıĢma sermayesi yönetiminde etkinlik arttıkça çalıĢma
sermayesindeki artıĢ satıĢlardaki artıĢtan daha düĢük olabilmektedir. ÇalıĢma sermayesi düzeyi belirlenirken, uygun
cari borç miktarının saptanması, iĢletmenin likiditesi ile borçlarının vadelerine iliĢkin kararların verilmesi
gerekmektedir. Bu tür kararlar ise risk ve kârlılık analizi yapılmaksızın verilmemelidir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Ölçek Ekonomileri ( Ġçsel Tasarruflar): Firmanın tesis ölçeğini büyütmesi halinde maliyetinin düĢmesine neden olan
avantajlardır. Ölçek ekonomileri, reel ekonomiler ve parasal ekonomiler olmak üzere ikiye ayılabilir.
2. SATIġ ( PAZARLAMA )
3. DÜġÜK TARĠFELĠ TAġIMA
3. TAġIMA VE DEPOLAMA
- 162 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
99. AĢağıdakilerden hangisi, iĢletmeyi bir bütün olarak görmeye ve bütüne yönelik politika ve
strateji geliĢtirmeye yarayan yönetsel yetenektir?
A) Teknik Yetenek B) BeĢeri Yetenek C) DüĢünse] Yetenek D) Kavramsal Yetenek
ÇÖZÜM:
Yöneticilerin Yönetsel Yetenekleri
Teknik Yetenek: Yöneticinin doğrudan yönetmekle sorumlu bulunduğu alan hakkında gerekli bilgiye sahip olması Ģeklinde ifade
edilebilir.
BeĢeri ĠliĢkiler Yeteneği: Etkili yönetim için gerekli yeteneklerden bir diğeri de, insanları içten gelen bir istekle çalıĢmaya
ikna edebilme ve grup olarak amaçların gerçekleĢtirilmesinde iĢbirliği yapmalarını sağlayabilme yeteneği olarak ifade edilebilir.
Amaca ancak insan unsuru ile ulaĢılabileceğinden yöneticinin bu alanda yetenekli olmasının önemi kendiliğinden ortaya çıkar.
Kavramsal Yetenek: Gerekli bilgileri bir araya toplamak suretiyle iĢletmenin bütünü için yeni planlar hazırlama, politikalar
saptama ve planlanmıĢ eylemlerin uzun dönemdeki muhtemel sonuçlarını önceden tahmin edebilme yeteneği olarak ifade
edilebilir.
ÇÖZÜM:
Üretim sistemlerin temel iĢlevi, tüketicilerin istek ve arzularını doyuma ulaĢtırarak biçim ve kalitedeki ürünleri, en düĢük
maliyetle, en kısa zamanda ve yeteri miktarda üretmektedir. Üretim sistemleri, bu iĢlevi yerine getirebilecek Ģekilde
tasarlanmalıdır. Söz konusu tasarım yapılırken, baĢlıca Ģu etkenler göz önünde bulundurulmalıdır;
– ürün talebi,
– üretim esnekliği,
– otomasyon düzeyi,
– ürün kalitesi, ( A seçeneği )
– tüketici ile iliĢki düzeyi.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 163 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
- 164 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
27-EKİM-2007
1.ĠĢ veya emek gelirinden, sermaye gelirine oranla daha az vergi alınması gerektiğini savunan kuram
aĢağıdakilerden hangisidir?
A)En Az Geçim Düzeyi Kuramı
B)Ayırma Kuramı
C)Vergi Ödeme Gücü Kuramı
D)Vergi Tarifeleri Kuramı
ÇÖZÜM:
2.Kamu mâliyesi kuramında aĢağıdakilerden hangisi katma değer vergisi tipleri arasında yer
almamaktadır?
A)Gayri Safı Hasılat Tipi
B)Gelir Tipi
C)Tüketim Tipi
D)Üretim Tipi
- 165 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
KDV HESAPLANMASINDA KULLANILAN YÖNTEMLER
VERGĠDEN ĠNDĠRĠM YÖNTEMĠ: Önce satıĢ fiyatı üzerinden vergi hesaplanır daha sonra mal alıĢları sırasından ödenen
KDV hesaplanan KDV‘den düĢülür. (Günümüzde Kullanılan Yöntem)
GAYRĠ SAFĠ HASILA TĠPĠ >>> ÜCRET + FAĠZ + KAR+ RANT+ AMORTĠSMAN
TÜKETĠM TĠPĠ (TR‘de Kullanılan) >>> ÜCRET + FAĠZ + KAR+ RANT + AMORTĠSMAN - YATIRIM
ÜCRET TĠPĠ >>> ÜCRET + FAĠZ + KAR+ RANT - (FAĠZ + KAR+ RANT)
3.Bir vergiyi ödeyen mükellefin iktisadi durumlardan yararlanarak, bu vergiyi bir baĢkasına
devretmesi olarak tanımlanan durum aĢağıdakilerden hangisidir?
A)Verginin Ödenmesi B)Verginin Yansıması
C) Vergiden Kaçınma D) Verginin YerleĢmesi
ÇÖZÜM:
VERGĠNĠN YANSIMASI: Kanuni mükellefi tarafından ödenen bir verginin fiyat mekanizması aracılığı ile, kısmen veya
tamamen üçüncü Ģahıslara aktarılmasıdır.
YANSIMA SÜREÇLERĠ
Ödeme: Ġlk aĢama verginin herhangi bir Ģekilde ödenmesiyle baĢlar.
Vurgu: Vergi ödendikten sonra vergi mükellefinin vergi ödenmesinden dolayı üzerinde hissettiği PSĠKOLOJĠK BASKIdır.
Aktarma: Üzerine vergi yükünün devredildiği kiĢi yine fiyat mekanizması aracılığı ile bu yükü baĢkalarına, onlar da
diğerlerine parça parça devretme yönüne gitmeleriyle oluĢan aĢamalardır.
YerleĢme: Fiili ve son olarak, diğer bir birey üzerine yeni transfer ümidi bulunmaksızın, ‗vergi yükü‘ son mükellefte kaldı.
VERGĠDEN KAÇINMA: Mükellefler vergiyi doğuran olaya neden olmayarak ya da kendileri için hukuki bir durumun
gerçekleĢmesine yol açmayarak vergi borcunun ortaya çıkmasına engel olmaktadırlar. Buna vergiden kaçınma denir.
4.Kamu giderlerinin görünüĢte artıĢ nedenleri arasında aĢağıdakilerden hangisi yer almamaktadır?
A)Paranın değerinin düĢmesi
B)Bütçe giderlerinin düzenlenme usullerindeki değiĢiklik
C)Ülke nüfusundaki artıĢ
D)Kamu sektöründe görülen hizmetlerin artıĢı
ÇÖZÜM: KAMU SEKTÖRÜNDE GÖRÜLEN HĠZMETLERĠN ARTIġI >>> EKONOMĠK ANLAMDA GERÇEK ARTIġ
DURUMUDUR.
GÖRÜNÜġTE ARTIġ
- 166 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
GERÇEKTE ARTIġ
- Askeri (SavaĢ ve Savunma Giderlerinin ArtıĢı)
- Siyasi ( Liberal veya Sosyalist Bir Ġktidarın Gelmesi, - Partilerin Taahhütlerini Yerine Getirmeleri)
NOT: NÜFUS ARTIġI HEM GERÇEKTE, HEMDE GÖRÜNÜġTE ARTIġA SEBEP OLABĠLĠR.
NOT: SORUMUZDA ÜLKE NUFUSUNDAKĠ ARTIġ DEMĠġ, HARCAMA ĠLE ĠLGĠLĠ BĠR ġEY SÖYLEMEMĠġ BÖYLE DERSE
KĠġĠ BAġINA HARCAMA SABĠTMĠġ GĠBĠ KABUL EDECEĞĠZ VE GÖRÜNÜġTE ARTIġ SEBEBĠDĠR.
5.Bakanlar Kurulu‘nun, merkezî yönetim bütçe tasarısı ile milli bütçe tahminlerini gösteren raporu
mali yıl baĢından en az kaç gün önce Türkiye Büyük Millet Meclisi‘ne sunması gerekmektedir?
A)45 B)60 C)75 D)90
ÇÖZÜM:
BÜTÇE KOMĠSYONU 55 GÜN içerisinde BÜTÇE KANUN TASARISINI görüĢerek TBMM GENEL
l7 EKĠM - 10 ARALIK KURULUNA SEVK EDER. (BÜTÇE KOMĠSYONU
(55 GÜN) EN AZ 40 KĠġĠDEN oluĢur, >>> 25Ġ ĠKTĠDAR, 15Ġ MUHALEFET PARTĠSĠNDEN)
(Komisyona üye olmayanlar toplantıya katılabilir lakin görüĢ bildiremezler.)
10 - 31 ARALIK TBMM GENEL KURULU 20 GÜN içinde Bütçe Kanun Tasarısını görüĢerek ONAYLAR VE
(20 GÜN) CUMHURBAġKANINA gönderir.
(Genel kurulda milletvekilleri gider arttırıcı veya gelir azaltıcı önerilerde BULUNAMAZLAR)
- 167 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
6.Toplumdaki bireylerden en az birinin refahını azaltmadan diğer birinin refahını artırma imkanı
yoksa o toplumun refahının optimum noktada olduğunu savunan teori, aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Pigou Etkisi B) Pareto Optimumu C) Vergi Optimumu D) Optimal Vergileme
ÇÖZÜM:
PĠGOU ETKĠSĠ YA DA (REEL BALANS ETKĠSĠ)
Kamu harcamalarının azaltılmasının MG‘yi düĢürebileceğini ileri sürer. Kamu harcamalarının azalmasının MG‘de yarattığı
etkiye Pigou Etkisi (Reel Balans) denir.
PĠGOU ETKĠSĠ ĠKTĠSATTA; fiyatların düĢmesinin serveti ve buna bağlı olarak da tüketimi arttırdığını ifade eder.
DüĢen fiyatlar servet sahibi olan bireylerin sahip oldukları servetin değerini arttırır, bu da tüketimi kamçılar.
Devlet harcamalarının azaltılmasının bireylere faydadan çok zarar getireceğini savunur ve kamu harcamalarının
azalmasının talebi daraltacağını iddia
Servet Servet
eder. P C S Y istihdam , P C S Y istihdam
P P
PARETO OPTĠMALĠTESĠ
I.EN ĠYĠ TEOREMĠ:
Hiç kimsenin durumunu kötüleĢtirmeden, en az bir kiĢinin durumumu iyileĢtirmek mümkün değilse Pareto Optimumdur.
PARETO ĠYĠLEġTĠRME:
Hiç kimsenin durumunu kötüleĢtirmeden en az bir kiĢinin durum iyileĢebiliyorsa Pareto ĠyileĢtirme vardır.
2.EN ĠYĠ TEOREMĠ:
Aksak rekabet koĢulu altında Pareto Optimalitesinin tam olarak sağlanamaması durumunda devletin
vergiler ve sübvansiyonları kullanarak optimuma yaklaĢmasıdır.
- 168 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
7.AĢağıdakilerden hangisi vergi benzeri (parafiskal) gelirler arasında yer almaktadır?
A) Harç B) ġerefiye
C) Resim D) T.C. Emekli Sandığı Aidatı
ÇÖZÜM:
PARAFĠSKAL GELĠRLER (Vergi Benzeri)
5. Kamu-yarı kamu niteliğine haiz ekonomik- sosyal-mesleki kuruluĢların üyelerine sundukları hizmetlerden dolayı,
üyelerinden aldıkları aidatlardır.
6. Cebridir >>>> (Vergiye benzer)
7. KarĢılığı vardır. >>>> (Harca benzer)
8. Genel bütçe içerisinde yer almaz. Söz konusu kuruluĢun bütçesinde yer alır ve burada MUHASEBEleĢtirilir.
9. ÖRNEK: Sigorta Primleri, Ticaret Sanayi Odalarına Ödenen Aidatlar, Avukatların Barolara Ödedikleri Aidatlar,
T.C. Emekli Sandığı Aidatı vs.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
8.Otonom (gelirden bağımsız) yatırımlardaki bir değiĢikliğin milli gelirde meydana getireceği artıĢ
veya azalıĢ aĢağıdakilerden hangisi ile ifade edilir?
A) Çarpan Etkisi B)Maximand Ġlkesi
C)Reel Balans Etkisi D)Crowding Out Etkisi
ÇÖZÜM:
ÇARPAN (ÇOĞALTAN) ETKĠSĠ
Otonom harcamalardaki bir birim artıĢın denge gelir düzeyinde yol açtığı artıĢa çoğaltan ya da çarpan denir.
Özel tercihlerde olduğu gibi, toplumsal tercihlerde de "özel çıkar" aksiyomu geçerlidir. Kamu tercihi literatüründe bu "homo
economicus" motifiyle siyasal karar alma sürecinde rol alan aktörlerin "çıkarlarını" maksimize etmeye çalıĢmaları;
YANĠ seçmenlerin "fayda maksimizasyonu", siyasal partilerin "oy maksimizasyonu", bürokrasinin "bütçe maksimizasyonu",
çıkar ve baskı gruplarının "rant maksimizasyonu", peĢinde koĢmaları "MAXĠMAND" ĠLKESĠ olarak adlandırılmaktadır.
9.Harrod-Domar büyüme modeline göre büyüme hızını belirleyen en temel etken nedir?
A)Nüfus ArtıĢı B)Yatırım Seviyesi
C)Teknolojik DeğiĢim D)Sermaye Birikimi
ÇÖZÜM:
HARROD-DOMAR BÜYÜME MODELĠNE GÖRE BÜYÜME HIZINI BELĠRLEYEN EN TEMEL ETKEN SERMAYE BĠRĠKĠMĠDĠR.
10.Maliye politikasının amaçları ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Ekonomik istikrarın sağlanması maliye politikasının amacıdır
B) Ödemeler bilançosu dengesinin sağlanması maliye politikasının amacıdır
C) YaĢanabilir bir çevre maliye politikasının amacı değildir
D) Gelir dağılımını düzenlemek maliye politikasının amacıdır
- 169 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: YAġANABĠLĠR BĠR ÇEVRE maliye politikasının amacıdır. (1970‘li yıllardan sonra önem kazanmıĢ)
MALĠYE POLĠTĠKASININ AMAÇLARI
- KAYNAK KULLANIMINDA ETKĠNLĠK
- GELĠR DAĞILIMINDA ADALET
- EKONOMĠK BÜYÜME VE KALKINMA
- EKONOMĠK ĠSTĠKRAR
1-Fiyat Ġstikrarı 2-Tam Ġstihdam
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
OTOMATĠK ĠSTĠKRAR SAĞLAYICI (STABĠLĠZATÖR)
Ekonomide oluĢan dengesizliklerin giderilmesinde hiçbir müdahaleye gerek kalmaksızın ekonominin kendi içinde var olan
kurum veya mekanizmalarla dengeye gelmesidir.
FORMÜL ESNEKLĠĞĠ
Ekonomiye müdahalenin bazı kanunlarda belirlenerek belirli Ģartların oluĢması halinde uygulamaya girmesidir.
Bu yöntem iradi maliye politikasının taĢıdığı sakıncaları önlemek ve otomatik stabilizatörlerin yetersizliğini gidermek
amacıyla getirilmiĢtir.
ÖRNEK; Enflasyonun %... yı geçmesi halinde talebin kısılması amacıyla KDV‗nin %... Artırılmasının kanunda yer bulması.
TANZĠ ETKĠSĠ ( OLIVERA - TANZI)
Enflasyon döneminde vergi tahsilinin gecikmesi ile uğranılan reel satın alma gücü kaybıdır.
BU KAYBIN NEDENĠ: Enflasyon döneminde verginin tarhı ile tahsili arasında geçen sürenin uzamasıdır.
GEÇĠCĠ VERGĠ UYGULAMASININ TEMELĠNĠ OLUġTURUR.
GEÇĠCĠ VERGĠ: Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme dönemlerinde gelir ve kurumlar vergisine
mahsuben üçer aylık kazançları üzerinden hesaplanıp ödendiği bir peĢin vergidir.
12.Transfer harcamalarındaki artıĢ, eĢit vergi artıĢı ile finanse edildiğinde, denge gelir düzeyinde
nasıl bir etki yapar?
A) Bir etki meydana gelmez
B) Transfer harcaması kadar artar
C) Alınan vergi miktarı kadar azalır
D) Transfer harcamalarının çarpanı ile çarpma kadar artar
ÇÖZÜM: Soruyu çok fazla uzatmadan, transfer harcamalarının doğrudan milli gelir üzerinde etki meydana getirmeyen
harcamalar olduğunu biliyoruz. Bu harcamaların eĢit vergi ile finanse edilmiĢ yani bir örnekle açıklarsak.
ÖR: 10 liralık transfer harcaması, 10 liralık vergi ile karĢılanmıĢtır. (Bir etki meydana getirmez.)
- 170 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
13.1929 ekonomik bunalımı ile ortaya çıkan iktisadi durumda, maliye politikasının temel amacı hangi
iktisadi sorunun çözümüne yönelik olmuĢtur?
A) Enflasyon B) DıĢ Ticaret Açığı
C) Talep Fazlalığı D) Eksik Ġstihdam
ÇÖZÜM:1930‘larda yaĢanan Büyük Bunalım DEFLASYON (çok büyük bir ekonomik daralmanın ve yüksek iĢsizliğin yaĢandığı
dönem) dönemindeki ekonomik olaylar iktisatçıların makro ekonomiye olan ilgilerini artırdı. 1929‘dan sonra baĢlayan makro
iktisadın en önemli çalıĢmasını John Maynard Keynes ―Ġstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi‖ kitabıyla gerçekleĢtirdi.
Keynes, Klasiklerin öne sürdüğü istihdamın fiyatlar ve ücretlerce belirlenmesi görüĢünü reddeder ve toplam talebin istihdamı
belirlediğini savunur. Keynes‘e göre ekonomiye devlet müdahalesi Ģarttır ve TEMEL AMACI EKSĠK ĠSTĠHDAM SORUNUNU
çözmektir.
OKULLAR KLASĠKLER KEYNES MONETARĠST
Tam rekabe ksik rekabet Kısa dönem eksik Uzu dönem tam
rekabet
- 171 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
14.AĢağıdakilerden hangisi otomatik istikrar sağlayıcı maliye politikasının en önemli sakıncasıdır?
A) Gelir dağılımım bozması
B) Maliye politikasının uygulanmasını geciktirmesi
C) Zamanında doğru teĢhis koyulamaması
D) Ekonomik büyümenin otomatik frenlenmesine yol açması
ÇÖZÜM:
OTOMATĠK ĠSTĠKRAR SAĞLAYICI (STABĠLĠZATÖR)
Ekonomide oluĢan dengesizliklerin giderilmesinde hiçbir müdahaleye gerek kalmaksızın ekonominin kendi içinde var olan
kurum veya mekanizmalarla dengeye gelmesidir.
15.AĢağıdakilerden hangisi Türk vergi sisteminde servet üzerinden alman vergilerden değildir?
A) Veraset ve Ġntikal Vergisi
B) Emlak Vergisi
C) Özel Tüketim Vergisi
D) Motorlu TaĢıtlar Vergisi
ÇÖZÜM:
TÜRKĠYE‘DE ALINAN VERGĠLERĠN KONULARA GÖRE DAĞILIMI
GELĠR ÜZERĠNDEN SERVET ÜZERĠNDEN HARCAMA ÜZERĠNDEN
ALINAN VERGĠLER ALINAN VERGĠLER ALINAN VERGĠLER
Gelir Vergisi (GV) Emlak Vergisi (EM) KDV (1985‘de yürürlüğe girdi)
Kurumlar Vergisi (KV) Motorlu TaĢıtlar Vergisi (MTV) ÖTV (2002‘ de yürürlüğe girdi)
Veraset ve Ġntikal Vergisi (VĠV) BSMV (Banka Sigorta Muamele Vergisi)
ÖĠV (Özel ĠletiĢim Vergisi)
ġans Oyunları Vergisi
Damga Vergisi
Gümrük Vergisi (sadece ithalattan alınır, tüm vergiler
içinde Vergi Usul Kanunu‘na tabi olmayan tek vergidir)
- 172 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
17.Tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken aĢamaya gelmesine ne denir?
A) Tahakkuk B) Tecil C) Terkin D) Tahsil
ÇÖZÜM:
VERGĠNĠN TARHI: Vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanması,
VERGĠNĠN TAHSĠLĠ: Verginin kanuna uygun surette ilgili vergi dairesine ödenmesidir.
ÇÖZÜM:
VERGĠ ALACAĞINI SONA ERDĠREN DURUMLAR
ÖDEME
TERKĠN: Devlet tarafından mükellefin vergi borcunun tamamının veya bir kısmının silinmesidir.
ZAMANAġIMI: VUK‘a göre 5 yıl süre içinde vergi borcunun tahsil edilememesi durumunda, mükelleften vergi alacağını tahsil
edememesi.
AF: Bazı nedenlerden dolayı kaybolan ( kaçırılan, kaçırılmaya teĢebbüs edilen) vergi hasılatını arttırmak için mükelleflerin
VERGĠ CEZA ve FAĠZLERĠNĠ silmesidir.
MAHSUP VE TAKAS: ÖdenmiĢ verginin ödenecek vergiden indirilmesine verginin mahsubu(tarh aĢamasında gerçekleĢir); aynı
türden karĢılıklı iki borcun birbiri ile mübadelesine verginin takası denir( tahsil aĢamasında gerçekleĢir.)
UZLAġMA: Mükellefle il vergi idaresi arasında uyuĢmazlığın idari aĢamada çözümlenmesidir.(Vergi borcunu tamamen
ortadan kaldırabilir)
MĠRASIN REDDĠ: Kanuni mirasçılar mirasın kardan çok zarar getireceği durumlarda mirası reddedebilir. Bu durumda vergi
de yalan olur.
NOT: ÖLÜM VERGĠ BORCUNU SONA ERDĠRMEZ, YALNIZCA CEZALAR ORTADAN KALKAR.
TECĠL: VERGĠ BORCUNUN ERTELENMESĠ (DAHA SONRA ÖDENECEK).
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
19.Gelir vergisi sisteminde uygulanan ―tüm gelir unsurlarının toplanması, varsa zararın bu toplamdan mahsup
edilmesi‖ ilkesine ne ad verilir?
A) Sedüler Gelir Vergisi Ġlkesi
B) Üniter Gelir Vergisi Ġlkesi
C) Çifte Vergilendirmeyi Önleme Ġlkesi
D) Net ArtıĢ Teorisi Ġlkesi
ÇÖZÜM:
GELĠR VERGĠSĠNĠN UYGULANIġ BĠÇĠMLERĠ
SEDÜLER GELĠR VERGĠSĠ BĠRLEġĠK GELĠR VERGĠSĠ
Bu tür vergilendirmede gelirler çeĢitli kategorilere ayrılmıĢ BirleĢik gelir vergilerinde çeĢitli kaynaklardan elde edilen
olup her kategori AYRI AYRI vergilendirilir. gelirler SABĠT ORANLI ve ayrı ayrı tarifelere tabi tutularak
- 173 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÜNĠTER GELĠR VERGĠSĠ
Sübjektif karakterli bir vergidir. Bu tür vergilendirmeden ELDE EDĠLEN GELĠRLERĠN TÜMÜ toplanır ve bu toplamdan
Üniter vergilendirmede, mükellefleri ödeme gücüne göre vergilendirme ve vergi adaletinin gerçekleĢtirilmesi
amaçlanmıĢtır.
KISACA: Bütün gelirleri TOPLA ödenecek vergiyi bul, gelirler arasında mahsup yap (Artan Oranlı)
ÇÖZÜM:
VERGĠ: kamu hizmetlerini karĢılamak amacıyla, kiĢilerden ve kuruluĢlardan kanun yoluyla toplanan paralardır. Vergi, devlet ve
diğer kamu kuruluĢlarının, kamu hizmetlerinin finansmanını karĢılamak üzere kiĢilerden zorla aldıkları paralardır.
VERGĠNĠN ÖZELLĠKLERĠ
** Cebridir. (Zorunlu)
** KarĢılıksızdır. (KiĢinin Ģahsına yönelik özel ve doğrudan bir karĢılık vaadi ve taahhüdü olmamasıdır.)
** GELĠR (GV-KV) , SERVET (MTV, EV, VĠV) , HARCAMA (KDV, ÖTV, Damga Vergisi, BSMV, ÖĠV) üzerinden alınır.
ÇÖZÜM:
MALĠYET MUHASEBESĠNĠN AMAÇLARI
hizmetin maliyet fiyatının saptanması, iĢletme giderlerinin 2. Maliyet Kontrollerine Aracı (Yardımcı) Olmak
ANCAK: ġıklarda bulunan hisse senetleri maliyetlerinin saptanması bu genel muhasebenin görev alınana girer, keza
yeri gelmiĢken söyleyelim genelde Ģıklara vergi hesaplanması koyulur bu da Genel Muhasebenin konusunu oluĢturur.
Sistemler aĢağıdaki gibi sıralanabilir. Tahmini Maliyet Yöntemi; Maliyetlerin, geçmiĢ deneyimlerden
1.Tam Maliyet Sistemi (Bilimsel olmayan yöntemlerle) ve cari girdi fiyatlarından
2.Normal Maliyet Sistemi yararlanılarak tahmin edilmesi esasına dayanan bir yöntemdir.
3.DeğiĢken Maliyet Sistemi
4.Direkt (Asal) Maliyet Sistemi
Standart Maliyet Yöntemi; Bilimsel yöntemlerle önceden
saptanması ve kayıtların bu maliyetlere göre tutulmasını
öngören bir yöntemdir.
23.(X) ĠĢletmesinde (A) hammaddesinin 1-31 Temmuz dönemine iliĢkin hareketleri Ģöyledir.
Bu iĢletmenin 31 Temmuz tarihinde stokta bulunan hammaddeleri FĠFO (ilk giren ilk çıkar)
yöntemine göre değerlemesi durumunda stok tutarının kaç YTL olması gerekir?
A)670.000
B)690.000
C)700.000
D)710.000
- 175 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: BU TARZ SORULARDA ÖNEMLĠ OLAN KULLANACAĞIMIZ YÖNTEMDĠR. (LĠFO-FĠFO-ORTALAMA MALĠYET)
SORU FĠFO (YANĠ ĠLK DÖNEM BAġI MALDA DAHĠL, ĠLK ALINAN MALDAN BAġLAYARAK ÜRETĠME SEVKET DĠYOR.
KISAYOL: ÜRETĠME SEVKEDĠLENLERĠ TOPLA ( AYIN 21 + AYIN 29 >> (2.000 + 2.000) = 4.000 ADET
ÜRETĠME SEVKET
AYIN 9 1.000 ADET ELĠMĠZDE KALAN MALLAR= AYIN 15i 2.000 ADET (3.000 – 1.000)
AYIN 1 2.000 ADET X 225 TL = 450.000 AYIN 15i 2.000 ADET X 230 TL = 460.000
AYIN 9 1.000 ADET X 220 TL = 220.000 AYIN 25i 1.000 ADET X 250 TL = 250.000
AYIN 15 1.000 ADET X 230 TL = +230.000 ELĠMĠZDE KALAN STOK MALĠYETĠ= 710.000 TL
ÜRETĠME VERĠLEN MALĠYETĠ = 900.000 TL
24.ĠĢletmelerin belli bir dönemde elde ettiği tüm gelirler ile aynı dönemde katlandığı bütün maliyet
ve giderleri ve bunların sonucunda iĢletmelerin elde ettiği dönem net karını veya zararını kapsayan
tablo aĢağıdakilerden hangisidir?
A) SatıĢların Maliyeti Tablosu
B) Gelir Tablosu
C) Kar Dağıtım Tablosu
D) Bilanço
- 176 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
SatıĢların Maliyeti Tablosu: ĠĢletmelerin dönem içindeki stok KAR – DAĞITIM TABLOSU: dönem kârını (zararını)
ödenecek vergiler, dağıtılacak kâr ve yedek akçeler
hareketlerini, üretim maliyetlerini, satılan mamul maliyetlerini,
olarak nasıl dağıtıldığını gösteren bir finansal tablodur.
satılan hizmet maliyetlerini gösterir. Bilindiği gibi gelir
DĠKKAT: GELĠR TABLOSU DĠNAMĠK BĠR YAPIDADIR. DĠKKAT: BĠLANÇO STATĠK (DURAĞAN) BĠR TABLODUR.
C-NET SATIġLAR
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 177 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
5. ÖZ KAYNAKLAR
50. ÖdenmiĢ Sermaye 54. Kar Yedekleri
500. Sermaye 540. Yasal Yedekler
501. ÖdenmemiĢ Sermaye (-) 541. Statü Yedekleri
502.Sermaye Düzeltmesi Olumlu Farkları 542. Olağanüstü Yedekler
503.Sermaye Düzeltmesi Olumsuz Farkları (-) 548. Diğer Kar Yedekleri
549. Özel Fonlar
52. Sermaye Yedekleri
520. Hisse Senedi Ġhraç Primleri 57. GeçmiĢ Yıllar Karları
521. Hisse Senedi Ġptal Karları 570. GeçmiĢ Yıllar Karları
522. MDV Yeniden Değerleme ArtıĢları
523. ĠĢtirakler Yeniden Değerleme ArtıĢları 58. GeçmiĢ Yıllar Zararları
524. Maliyet ArtıĢları Fonu 580. GeçmiĢ Yıllar Zararları (-)
529. Diğer Sermaye Yedekleri
59. Dönem Net Karı (Zararı)
590. Dönem Net Karı
591. Dönem Net Zararı (-)
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Mizan: Yevmiye defterine kaydedilen bilgilerin, defteri kebire (Büyük Kar-Zarar Tespiti: Gelir ve giderlerin
deftere) doğru aktarılıp aktarılmadığını kontrol etmeye yarayan karĢılaĢtırılarak faaliyet sonucunun tespit
çizelgelerdir. edilmesidir.
3‘e ayrılır.
Değerleme: Bir iĢletme varlıklarının bilanço
1.Aylık mizan(geçici mizan), Keyfi olarak düzenlenebilir. (Zorunlu değil.)
günündeki gerçek değerinin tek tek ele alınarak
2.Genel Geçici Mizan, 31.12.XX Tarihinde ilk düzenlenen mizana denir.
tespit edilmesidir
3.Kesin Mizan, yılsonunda ayarlama ve düzeltme kayıtları yapıldıktan
sonra bu kayıtların doğruluğunu araĢtırır.
ENVANTER: Bilanço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir
Ģekilde ve müfredatlı olarak tespit etmektir.
Muhasebe DıĢı Envanter: ĠĢletme varlıklarının ve Muhasebe Ġçi Envanter: Muhasebe dıĢı envanteri
borçlarının miktar olarak belirlenmesi ve değerlenmesi iĢlemidir. yapılarak büyük defterler ile karĢılaĢtırılan veriler
arasında tutarsızlık varsa bu verilerin gerçeğe
**Muhasebe dıĢı envanter ile miktar olarak tespit edilen değerler ilk uygun olması için sayım sonucuna göre gerekli
olarak envanter defterine kaydedilir ve büyük defter verileriyle düzeltme kayıtlarının yapılması iĢlemidir.
karĢılaĢtırılarak aradaki fark ortaya konulur.
ANAHTAR KELĠME: SAYMAK ANAHTAR KELĠME: DÜZELTME KAYDI
- 178 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
28.Mamulün stoklara verildiği ve hizmetin tamamlandığı andan itibaren bu mal ve hizmetlerin
alıcılara teslimine kadar yapılan giderlerin kaydedildiği hesap aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Pazarlama SatıĢ Ve Dağıtım Giderleri
B) Genel Yönetim Giderleri
C) Genel Üretim Giderleri
D) Finansman Giderleri
ÇÖZÜM:
ĠĢletmelerde üretimi ve bu üretime bağlı hizmetler için yapılan direkt iĢçilik ve
direkt ilk madde ve malzeme dıĢında ki giderler bu hesaba borç kaydedilerek
730 GENEL ÜRETĠM GĠDERLERĠ: izlenir.
ANAHTAR KELĠMELER : EN-DĠREKT MALZEME
EN- DĠREKT ĠġÇĠLĠK
760 PAZARLAMA SATIġ ĠĢletmeye ait mamulün stoklara gönderildiği ve hizmetin tamamlandığı andan
VE DAĞITIM GĠDERLERĠ: itibaren mal ve hizmetlerin alıcılara teslimine kadar yapılan giderler bu hesaba
borç kaydedilir.
UYARI: ġÜPHELĠ HALDEKĠ KIYMETLER VE KARġILIK AYIRMA (ÖRNEĞĠN ġÜPHELĠ ALACAKLAR ĠÇĠN) ,
NAZIM HESAPLAR KULLANILMAZ. >>> KARġILIK AYRILIR.
- 179 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
30 ve 31‘inci sorulan aĢağıdaki verilere göre cevaplayınız.
BĠLANÇO
(YTL)
AKTĠF PASĠF
I- DÖNEN VARLIKLAR I- KISA VAD. YAB. KAYNAKLAR
Kasa ve Bankalar 100.000 Banka Kredileri 600.000
Alacaklar 100.000 Ticari Borçlar 250.000
Alacak Senetleri 10.000 Ödenecek Vergiler 150.000
Stoklar 250.000 Kısa Vad. Y. Kay. Toplamı 1.000.000
PeĢin ÖdenmiĢ Gid. 40.000 II- UZUN VAD. YAB. KAYNAKLAR
Dönen Varlıklar Toplamı 500.000 Banka Kredileri 1.000.000
II- DURAN VARLIKLAR Uzun Vad. Yab. Kay. Toplamı 1.000.000
ĠĢtirakler 3.000.000 III- ÖZKAYNAKLAR
Gayrimenkuller 2.000.000 ÖdenmiĢ Sermaye 3.000.000
(B.Amort. 1.000.000) Kanuni Y. Akçeler 250.000
DemirbaĢlar 600.000 ihtiyarı Y. Akçeler 250.000
Maddi Olmayan Duran Varlıklar 400.000 Öz kaynaklar Toplamı 3.500.000
Duran Varlıklar Top. 5.000.000
Aktif Toplamı 5.500.000 Pasif Toplamı 5.500.000
30.Yukarıda yer alan verilere göre iĢletmenin cari oranı aĢağıdakilerden hangisidir?
A)0,20 B)0,30 C)0,40 D)0,50
ÇÖZÜM: BAKILDIĞI ZAMAN DENĠZ DERYA BĠR SORU GĠBĠ DURUYOR ANCAK NE ĠSTEDĠĞĠNĠ ĠYĠ ANLAYARAK
FORMÜLLE ÇOK RAHAT ÇÖZEBĠLECEĞĠMĠZ BĠR SORUDUR.
( Cari oranın kural olarak "2" olması istenir.) *** Oranın yüksekliği, paranın atıl kaldığını ve kazanma
Türkiye‘de 1,5 kabul edilebilir. gücünün azaldığını gösterdiği için tercih edilmez.
30. SORUDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR. 31. SORUDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 180 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
32.(X) iĢletmesi 31.12.2007 tarihinde kurdaki artıĢ nedeniyle dolar cinsinden olan
alacağına iliĢkin 150.000 TL tutarında kur farkı hesaplamıĢtır. ĠĢletmenin yapması gereken
muhasebe kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
A Kasa Hesabı 150.000 B Alıcılar Hesabı 150.000
Kambiyo Karlan Hesabı 150.000 150.000
Kambiyo Karlan Hesabı
C Kambiyo Zararları Hesabı 150.000 D Kambiyo Karlan Hesabı 150.000
Alıcılar Hesabı 150.000 Kasa Hesabı 150.000
Öncelikle soruyu daha iyi anlamak için $ karĢılığı mal DÖNEM SONU DEĞERLEME
satma kaydını yapalım soruyu ben yazacağım kafamdan. KAYDINI YAPARSAK
33.(A) iĢletmesi, Ģüpheli ticari alacak karĢılığı olarak ayırmıĢ olduğu 200.000.TL
tutarındaki alacağının yarısını tahsil etmiĢ, kalan kısmının tahsil imkânı ortadan kalkmıĢtır.
Buna göre iĢletmenin yapması gereken muhasebe kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
A Kasa Hesabı 100.000 B Kasa Hesabı 100.000
Konusu Kalmayan KarĢılıklar Hs. 100.000 ġüpheli Ticari Alacaklar Kar. 100.000
ġüpheli Ticari Alacaklar KarĢılığı ġüpheli Ticari Alacaklar 100.000
200.000 Konusu Kalmayan KarĢılıklar 100.000
C Kasa Hesabı 100.000 D
ġüpheli Ticari Alacaklar Kar. 200.000 Kasa Hesabı 100.000
ġüpheli Ticari Alacaklar 200.000 Konusu Kalmayan KarĢılıklar 100.000
Konusu Kalmayan KarĢılıklar 100.000
ÇÖZÜM:
SENETLĠ ALACAĞIN ġÜPHELĠ HALE GELMESĠ UYARI :
-------------------/--------------------------------------- 1. Tahsil ettiğimiz kadar kasaya para yazdık.
128 ġüpheli Ticari Alacaklar KarĢılığı 200.000
121 Alacak Senetleri 200.000 2. KarĢılık kaydında açmıĢ olduğumuz ġüpheli Ticari Alacaklar
-------------------/--------------------------------------- KarĢılığı hesabını 100.000 TL tahsilattan, 100.000 TL de tahsil
KARġILIK AYIRMA KAYDI edememekten ötürü 200.000 TL borçlandırarak kapattık.
-------------------/---------------------------------------
654 KarĢılık Giderleri 200.000 3. 200.000 TL yani tahsil ettiğimiz ve tahsil imkanı kalmayan kadar
129 ġüpheli Ticari Alacaklar KarĢılığı 200.000 128 Ģüpheli alacağı kapattık.
-------------------/---------------------------------------
4. Konusu Kalmayan KarĢılıklar 100.000 TL tahsilattan, 100.000 TL
ġüpheli Alacağın YARISININ TAHSĠLĠ
de tahsil edememekten ötürü 200.000 TL borçlandırarak
Diğer Yarsının TAHSĠL ĠMKANI KALMAMASI Kaydı
kapattık.
-------------------/-------------------------------------------
100 Kasa 100.000
129 ġüpheli Ticari Alacaklar KarĢılığı 200.000
128 ġüpheli Ticari Alacaklar 200.000
644 Konusu Kalmayan KarĢılıklar 100.000
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
--------------------/------------------------------------------
- 181 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
34.(Y) iĢletmesi, aktifine 500.000 TL alıĢ bedeli ile kayıtlı hisse senetlerini, 600.000 TL ye peĢin
olarak satmıĢtır. ĠĢletmenin yapması gereken muhasebe kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
A Kasa Hesabı 100.000 B Kasa Hesabı 600.000
Hisse Senetleri 100.000 Hisse Senetleri 600.000
ÇÖZÜM: ĠĢletme 500.000 TL kayıtlı hisse senetlerini 600.000 TL‘ye satarsa ne yapmıĢ olur?
Sesinizi duyar gibiyim kar elde etmiĢ olur.
-----------------/----------------------------
100 Kasa Hesabı 600.000 UYARI: >>> BURASI ÇOK ÖNEMLĠ!!!
110 Hisse Senetleri 500.000
645 Menkul Kıymet SatıĢ Karları 100.000 HĠSSE SENETLERĠNĠ KAYITLI DEĞERĠ KADAR AZALTTIK
-----------------/-----------------------------
35.Bir iĢletme tarafından vadeli olarak mal alınması durumunda aĢağıdakilerden hangisi
gerçekleĢir?
A) Aktif ve pasif toplamları aynı tutarda artar B) Aktif toplamı artar, pasif toplamı azalır
C) Aktif toplamı azalır, pasif toplamı artar D) Aktif ve pasif toplamlarında bir değiĢiklik olmaz
ÇÖZÜM: BĠLANÇODA YERĠNE KOYUP ÇÖZEBĠLECEĞĠMĠZ TARZDA, ZORLAYICI OLABĠLECEK BĠR SORUDUR.
ZĠHNĠMĠZDEN ÇÖZMEYE ÇALIġMAK BĠZE HATA YAPTIRIR.
VADELĠ MAL ALINMASI (MAL 5TL OLSUN )
-----------/-----------
153 TĠCARĠ MALLAR 5
320 SATICILAR 5
----------/-------------
BĠLANÇO
VARLIKLAR (AKTĠF) KAYNAKLAR (PASĠF)
TĠCARĠ MALLAR >>>(ARTAR) SATICILAR >>>(ARTAR)
36.Aralıklı envanter yöntemini uygulayan bir iĢletmenin ticari mallarına iliĢkin bilgiler
aĢağıdaki gibidir.
Dönem baĢı stok: 520 adet
Dönem sonu stok:300 adet
Dönem içi alıĢlar: 1.130 adet
Buna göre iĢletmenin dönem içi satıĢ miktarı aĢağıdakilerden hangisidir?
A) 1.350 B)910 C) 1.310 D)820
DÖNEM BAġI STOK + DÖNEM ĠÇĠ ALIġLAR – DÖNEM ĠÇĠ SATIġLAR = DÖNEM SONU STOK
- 182 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
37.(S) iĢletmesi, dönem sonu ticari mal stokunu hataen 1.000 YTL fazla hesaplamıĢtır. Bu duruma
göre, ilgili yıl gelir tablosunda yer alan satılan mallar maliyeti ile dönem net karma iliĢkin
aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
SATILAN MALLAR MALĠYETĠ DÖNEM NET KARI
A FAZLADIR EKSĠKTĠR
B EKSĠKTĠR FAZLADIR
C FAZLADIR FAZLADIR
D EKSĠKTĠR EKSĠKTĠR
ÇÖZÜM:
PRATĠK OLARAK SORUYU AġAĞIDAKĠ KURGUYA GÖRE ÇÖZELĠM.
TĠCARĠ MAL HS. BORÇ KALANI = 10.000 TL , DÖNEM SONU STOK ĠSE 2000 TL OLSUN
SATILAN TĠCARĠ MALIN MALĠYETĠ (STMM) = TĠCARĠ MAL HS. BORÇ KALANI - DÖNEM SONU STOK
38.ĠĢletme tarafından yarısı senetle, yarısı çekle mal satıĢı yapılması durumunda, aĢağıdaki
hesaplardan hangilerine alacak kaydı yapılması gerekmektedir?
A) Alacak Senetleri - Verilen Çekler B) Alacak Senetleri - Alman Çekler
C) Yurtiçi SatıĢlar - Hesaplanan KDV D) Ticari Mallar - Ġndirilecek KDV
ÇÖZÜM: Uyarı: Artık KarıĢtırmıyoruz Mal Satıldığı Zaman Yurt Ġçi SatıĢlar Hs Kullanılır.
Burada bazı arkadaĢlarımızın aklına Ģu gelebilir, mal sattık TĠCARĠ MALLAR neden alacakta yer almadı.
BU ÇOK KARIġTIRILAN BĠR DURUM HEMEN AÇIKLAYALIM.
MAL SATIġLARINDA SÜREKLĠ ENVANTER YÖNTEMĠ VARSA, YANĠ Malı Sat Ve Maliyetini Hemen Kaydet)
YA DA Dönem Sonunda Aralıklı Envanter Yönteminde, (MALĠYETĠ DÖNEM SONUNDA >>> KAYDET
ÖR: 8 TL MALĠYETLĠ MALI ĠġLETME YARISI PEġĠN YARISI ÇEKLE 10 TL YE SATMIġTIR. KDV % 20DĠR.
-------------/------------------ -------------/------------------
100 KASA 6 100 KASA 6
101 ALINAN ÇEKLER 6 101 ALINAN ÇEKLER 6
600 YURT ĠÇĠ SATIġLAR 10 600 YURT ĠÇĠ SATIġLAR 10
391 HESAPLANAN KDV 2 391 HESAPLANAN KDV 2
-------------/------------------ -------------/-------------------
SÜREKLĠ ENVANTERDE ( MALĠYET KAYDI ARALIKLI ENVANTERDE
-------------/----------------------
621 Satılan Ticari Malların Maliyeti 8 YANDAKĠ MALĠYET KAYDI DÖNEM SONUNDA
153 Ticari Mallar 8 KULLANILIR.
-------------/-----------------------
UYARI: BĠZ MAL SATIġINI MALĠYETĠNE GÖRE YAPARIZ, MALĠYETĠ SONRADAN ENVANTER
YÖNTEMĠMĠZE GÖRE; SÜREKLĠYSE HEMEN , ARALIKLIYSA DÖNEM SONUNDA GÖSTERĠRĠZ.
- 183 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
39.Bir iĢletme satın aldığı mala karĢılık satıcıya, müĢterisinden aldığı bir çeki ciro etmesi
halinde aĢağıdaki hesaplardan hangisine alacak kaydı yapılması gerekmektedir?
A)Alıcılar B)Verilen Çekler ve Ödeme Emirleri
C)Alınan Çekler D)Kasa
ÇÖZÜM: ĠġLETME MÜġTERĠSĠNDEN ALDIĞI ÇEKĠ CĠRO ETMĠġ YANĠ BAġKASINA DEVRETMĠġTĠR.
ÇEK CĠROSU ĠLE MAL ALINMASI ÇEK KEġĠDE EDEREK MAL ALINMASI
ÇEK DÜZENLEDĠ (KEġĠDE ETTĠ DĠYORSA) >>>> 103 Verilen Çekler Ve Ödeme Emirleri ALACAKLI,
40. Bir iĢletmenin bankalar hesabının bakiyesi 1.200 TL olduğuna göre, aĢağıdakilerin hangisi doğrudur?
A) ĠĢletmenin bankaya 1.200 TL borcu vardır
B) ĠĢletme bankaya 1.200 TL tutarında çek vermiĢtir
C) ĠĢletme bankadan 1.200 TL kredi almıĢtır
D) ĠĢletmenin bankada 1.200 TL parası vardır
ÇÖZÜM: SORU BĠZE BANKALAR HESABINI SORUYOR DĠĞER ÖRNEKLERĠ BEN PEKĠġSĠN DĠYE YAZDIM.
102 BANKALAR HS. 100 KASA HS. 320 SATICILAR HS. 300 BANKA KREDĠLERĠ HS.
41.ĠĢletmenin 2007 Ekim ayı sonu itibariyle Ġndirilecek KDV Hesabı 520.000 YTL, Hesaplanan KDV Hesabı
600.000 YTL‘dir. Buna göre ay sonunda yapılacak kayda iliĢkin olarak aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Ġndirilecek KDV Hesabına borç kaydı yapılır
B) Devreden KDV Hesabına alacak kaydı yapılır
C) Ticari Mallar Hesabına borç kaydı yapılır
D) Ödenecek Vergi ve Fonlar Hesabına alacak kaydı yapılır
----------------/----------------------
391 HESAPLANAN KDV 600.000
191 ĠNDĠRĠLECEK KDV 520.000
360 ÖDENECEK VERGĠ VE FONLAR 80.000
----------------/-----------------------
ÇÖZÜM:
GELĠR TABLOSU
- 185 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
45.1 Euro = 1,60 TL kuru ile kasa hesabına kaydedilen 3.000 Euro‘nun bir kısmı
bozdurulmuĢ ve karĢılığında alman 3.864 YTL‘nin 184 TL si kambiyo karı olarak
kaydedilmiĢtir. Buna göre, iĢletme tarafından kaç Euro bozdurulmuĢtur?
A)2.300 B)2.288
C)2.322 D)2.260
ÇÖZÜM:
PRATĠK ÇÖZÜM >>> (ALINAN PARA TUTARI – KAMBĠYO KARI) / 1€‘NUN TL KARġILIĞI
46.Mobilya iĢi ile iĢtigal eden bir iĢletme, 2007 yılının ilk 6 ayında iĢyeri kirası olarak
toplam 18.000 TL, personel ve diğer sair giderler için de 22.000 TL ödemiĢtir. Bu dönem
içinde satılan mobilyaların her birinin maliyeti 3.000 TL, satıĢ fiyatı ise 4.000 TL olup,
aynı dönem sonunda 20.000 TL net kar elde edilmiĢtir. Buna göre, iĢletme bu dönemde kaç
adet mobilya satmıĢtır?
A)20 B)40
C)60 D)80
- 186 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
ÖNCELĠKLE SABĠT GĠDERLERĠ HESAPLAYALIM.
SABĠT GĠDERLER = Ġġ YERĠ KĠRASI + PERSONEL VE SAĠR GĠDERLER ĠÇĠN YAPILAN GĠDER
SABĠT GĠDERLER = 18.000 + 22.000 >>>> 40.000 TL
SATILAN MOBĠLYA= (SABĠT GĠDERLER + GERÇEKLEġEN KAR) / (SATIġ FĠYATI – DEĞĠġKEN GĠDER)
ĠġLETME TĠCARĠ MAL SATIN ALMIġ VE ÇEK KEġĠDE ETMĠġTĠR. ĠġLETME TAġIT ALMIġ
---------------/----------------------------------- VE SENET KEġĠDE ETMĠġTĠR.
153 TĠCARĠ MALLAR XX
103 VERĠLEN ÇEKLER VE ÖDEME EMĠRLERĠ XX -----------/----------------
48.ĠĢletmenin Aralık ayma ait elektrik faturasının tutarı 17.000 TL olup, henüz
ödenmemiĢtir. Bu tutar dönem sonunda hangi hesabın alacağında yer alır?
A) Gider Tahakkukları Hesabı B) Gelecek Aylara Ait Giderler Hesabı
C) Genel Yönetim Giderleri Hesabı D)Kasa Hesabı
- 187 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: BĠR ġEY ÖDENME AġAMASINA GELMĠġ ĠSE NE OLMUġTUR? TAHAKKUK MALĠYECĠLER BĠLDĠ
770 GENEL YÖNETĠM GĠDERĠ YÖNETĠM BĠNASI YA DA HĠÇ BĠR ġEY BELĠRTMĠYORSA
760 PAZARLAMA SATIġ VE DAĞITIM GĠDERĠ PAZARLAMA / DAĞITIM BĠRĠMĠ DERSE
730 GENEL ÜRETĠM GĠDERĠ ÜRETĠM BĠRĠMĠ DERSE
49.(A) Limited Ģirketi tarafından 2005 yılında 500.000 TL maliyet bedeli ile aktife alınan
bir makine için 10 yıl boyunca, azalan bakiyeler usulüne göre amortisman ayrılmaktadır.
Buna göre, 31.12.2007 tarihinde ayrılması gereken amortis man tutarı aĢağıdakilerden
hangisidir?
A) 100.000 B)80.000
C)64.000 D)51.200
ÇÖZÜM:
TABLODAN GÖRÜYORUZ KĠ 31.12.2007 YILI SONU MAKĠNEMĠZE AYRILAN AMORTĠSMAN 64.000 TLDĠR.
50.Stok değerleme yöntemlerinden olan ilk giren ilk çıkar (FĠFO) yöntemi hakkında
aĢağıdakilerden hangisi yanlıĢtır?
A) Dönem sonu stok değeri piyasa değerine göre düĢük olup, satılan mal maliyeti piyasa değerine yakındır
B) Özellikle çabuk bozulan, azalan, kırılan, çürüyen mallar için kullanılmaktadır
C) Fiyatlar düĢerken dönem sonu stok değeri düĢük, satılan mal maliyeti fazladır
D) Fiyatlar yükselirken dönem sonu stok değeri yüksek, satılan mal maliyeti düĢüktür
- 188 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: FĠFO; Ġngilizce olarak First Ġn First Out (Ġlk Giren Ġlk Çıkar) kelimelerinin baĢ harflerinden oluĢur.
Fifo Yöntemi (Ġlk Giren Ġlk Çıkar): Fifo değerleme yöntemi, üretime verilecek olan veya satılacak malların stoklara ilk
önce giren mallardan olması gerektiği varsayımına dayanır. Stoktaki malların kullanılma sırası ilk alınan mallardan
baĢlanarak sırasıyla devam eder. Yani stoklara giren malların yine giriĢ sırasıyla stoktan çıkarlar.
*** Özellikle çabuk bozulan, azalan, kırılan, çürüyen mallar için kullanılmaktadır.
*** Bu yöntemin en büyük sakıncası; fiktif (gerçek olmayan) karların çıkmasına sebep olmasıdır.
Bununun sebebi ise ilk alınan madde ve malzemenin alıĢ maliyetinin düĢük olması
BÖYLE OLUNCA, Fiyatlar yükselirken dönem sonu stok değeri yüksek, satılan mal maliyeti düĢüktür
Fiyatlar düĢerken dönem sonu stok değeri düĢük, satılan mal maliyeti fazladır.
A ġIKKI >> Dönem sonu stok değeri piyasa değerine göre YÜKSEK / DÜġÜK OLABĠLĠR, satılan mal maliyeti
piyasa değerine YAKIN / VEYA UZAK OLABĠLĠR ( ENFLASYON VE DEFLASYONA GÖRE DEĞĠġĠR )
ÇÖZÜM:
MALĠ TABLOLAR
TEMEL MALĠ TABLOLAR 1.BĠLANÇO
2.GELĠR TABLOSU
1.SATIġLARIN MALĠYETĠ
52.BaĢka bir ülkenin malından talep edilecek bir birim karĢılığında, ülkenin kendi malından önerilecek
miktarları gösteren eğri aĢağıdakilerden hangisidir?
A)Teklif Eğrisi
B)Üretim Olanakları Eğrisi
C)Talep Eğrisi
D)Toplumsal Kayıtsızlık Eğrisi
- 189 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Teklif Eğrileri: John Stuart Mill tarafından genel anlamda ele alınan dıĢ ticaretteki arz ve talep konusunun ortaya koyduğu
karĢılıklı talep kanununu daha ayrıntılı ele alan ve grafiklerle açıklama yoluna giden Alfred Marshall, Teklif Eğrilerini
uluslararası iktisat bilimine kazandırmıĢtır. Böylece dıĢ ticaret hadlerinin oluĢumunda arz ve talep etkilerine daha net bir
açıklama getirilmiĢtir.
Ülkenin belli bir miktar veya hacimdeki ithal malı için önerdiği ihraç malı tutarına teklif denir. Bir teklif temel olarak üç ayrı
element içerir. Bunlar;
1. Ġhraç Miktarı,
2. Ġthal Miktarı,
3. Uluslararası Fiyat Oranı.
Ticaret hacmine bağlı olarak ülkenin teklifleri değiĢme gösterir. Her 1 birim ithal ürün için ihraç ürünü teklifi bir öncekine
göre azalıĢ gösterir ve sıfır noktasına ulaĢır. Bu nokta, mümkün olan en yüksek ihracat hacmini ifade eder.
Teklif Eğrisi için ithal edilen mal bir birim artırılırken, buna karĢılık önerilecek ihraç malı miktarını gösteren eğri denilebilir.
Eğri üzerindeki her nokta belirli durumdaki dıĢ ticaret hadlerinin göstermektedir.
ÇÖZÜM:
MERKANTĠLĠZM (XVI-XVII. yy)
Merkantilist dönemden önce dünyada yaygın bir dıĢ ticaretten söz etmek güçtür. Bu durumun tek istisnası uzak doğu ile
Avrupa arasında yaĢanan ve Türkiye‘yi bir köprü durumuna getiren Ġpek Yolu‘dur. Merkantilist dönem feodalitenin yerine ulusal
devletlerin kurulmakta olduğu bir dönemdir. Yeni oluĢan ulus devletlerin resmi ekonomi doktrini merkantilizm olmuĢtur.
Merkantilizme göre dıĢ ticaret politikasının temel amacı hazinenin altın stokunu artırmaktır. ( D seçeneği)
Yoğun devlet müdahaleciliğine dayanan bir doktrindir.
Ġhracatın artırılmasına birinci derecede önem verirler.
Mamul mal ithalinin kısıtlanmasını öngörür. Hammaddelerin ithali serbesttir.
Merkantilistler altın giriĢlerini artırmak için ticaret filosunun geliĢmesine de büyük ağırlık verir.
Merkantilist doktrine göre dünya serveti (altın veya gümüĢ stoku) sabittir. O nedenle dıĢ ticaret yapan ülkelerin
arasında daima bir çeliĢki vardır. Ticaretten bir taraf kârlı çıkarken diğer taraf aynı ölçüde zarara uğrar.
Sanayi devriminden sonra (kas gücünün yerine buhar gücünün kullanılması ile) Merkantilizmin yerine liberal görüĢler
geçmeye baĢladı.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Bebek Endüstri Tezi: Bu tez; ölçek ekonomileri, tecrübe, bilgi birikimi ve teknolojik üstünlük gibi nedenlerle rakiplerine karĢı
dezavantajlı konumda olan bir endüstrinin, ileride geliĢip karĢılaĢtırmalı üstünlüğe sahip olmasını sağlayacak optimum büyüklüğe
veya optimum üretim düzeyine ulaĢıncaya kadar, dıĢ rekabete karĢı korunmasını öngörür. Bebek endüstri tezinde, endüstrinin
geliĢmesinin her safhasında, genellikle dıĢsal ekonomileri kapsayan bir öğrenme sürecinin olduğu varsayılır. Yeni endüstriler bu
öğrenme süreci sayesinde, olumlu dıĢsal ekonomilerden ve optimum üretim hacmine yaklaĢtıkça pozitif içsel ekonomilerden
faydalanarak, yabancı firmalarla rekabet edecek düzeye ulaĢırlar. Bu nedenle, bebek endüstri görüĢü temelde serbest ticareti
reddetmez. Koruma ve kamu müdahalesi öğrenme ve optimum üretim hacmine ulaĢma süreci ile sınırlıdır, yani geçici bir koruma
söz konusudur.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 190 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
55.Gümrük Birliği'nin Serbest Ticaret Bölgesi‘nden en önemli farkı nedir?
A)Kotaların kaldırılmıĢ olması
B)Gümrük tarifelerinin kaldırılmıĢ olması
C)DıĢa karĢı ortak gümrük tarifesinin uygulanması
D)Her ülkenin dıĢa karĢı kendi özel tarifelerini uygulaması
ÇÖZÜM:
Ödemeler bilançosu, bir ülkede yerleĢik kiĢilerin belirli bir dönem boyunca yabancı ülkede yerleĢik kiĢilerle yaptıkları tüm
ekonomik iĢlemlerin sonucunu gösteren sistematik bir kayıt biçiminde tanımlanır. Ödemeler bilançosu stok değil, akım
kavramıdır. Ödemeler bilançosu ekonominin mal ihracat ve ithalat dengesini göstermektedir.
Not: Ödemeler bilançosu ile ilgili daha detaylı bilgi için 2003/ 37. Sorunun çözümüne bakınız.
57.Bir projenin risk sermayesi (Venture Capital) portföyünde yer alabilmesi için, aĢağıdakilerden
hangisi yanlıĢtır?
A)Yeni teknoloji, pazarlama ve yeni ürün konseptlerine sahip olması
B)Yatırımcılara açık olması
C)Ürünlerin prototip aĢamasında ve bir patente sahip olması
D)Ürünün gelecek vaat edebilirliğinin net olarak hesaplanabilir olması
ÇÖZÜM:
Risk Sermayesi: Kendilerine finansman arayan Ģirketlerin ve/veya yeni fikirleri olan giriĢimcilerin; kendilerine yatırım
yapabilecekleri yeni fikirleri olan giriĢimciler ve Ģirketler arayan, risk almaya hazır finansör/ sermayedarlar ile buluĢmasıdır.
Risk sermayesi, profesyoneller tarafından oluĢturulan bir fondur. Genç, dinamik, hızlı büyüme ve yüksek karlılık potansiyeli olan
projelere yatırım yapar. ġirketlerin baĢlangıç sermayeleri için iyi bir kaynaktır. Finans sektöründe, belirli amaçlar için kullanımı
öngörülen ve bu amaçlar için oluĢturulan bir finansal araçtır. Yatırım fonlarından biridir.
Risk Sermayesinin Sağladığı Faydalar
1-Yeni ve yüksek büyüme ve karlılık potansiyeli gösteren projelere yatırım yapar.
2-Hisse senedi satın alır.(Borsa değil)
3-Ürün ve hizmet üretimine yardımcı olur.
4-ġirket yönetimine katılır, stratejik kararlarda yardımcı olur.
5-Uzun dönemli düĢünür.
Risk sermayesi, yeni teknoloji veya ürün, yeni bir üretim Ģekli veya hizmet biçimi tasarlayan ve paraya ihtiyaç duyan
kiĢi/kiĢilere ilgi duyar.
Yatırım projesi, geliĢme potansiyeli gösteren yeni teknolojileri ve malların üretimini içermeli, dinamik, yaratıcı küçük ve orta
büyüklükteki iĢletmelere yönelik olmalıdır. Yaratıcı ve dinamik giriĢimci yapılarına rağmen, öz varlıklarının yetersiz olması
nedeniyle sermaye ve para piyasalarından yararlanamayan kiĢi/firmalar ve yatırımlar için risk sermayesi çok önemlidir. ( A ve
B seçeneği)
Risk sermayesi yatırımı, hisse senedi karĢılığında yapılmaktadır. Bu anlamda sermayedar büyük bir risk altında olacağı için
yatırım yapacağı firma/projeyi iyi bir inceleme ve elemeye tabi tutmaktadır. Risk sermayesi yatırımları uzun vadeli
yatırımlardır. Ortalama yatırımın geri dönme süresi 5-10 yıldır.
Risk sermayedarı için yapılacak yatırımda baĢarılı olabilmenin en önemli kriteri yönetimdir.
- 191 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Risk Sermayesi Finansman Türleri
Çekirdek Sermayesi: ‗Fikir aĢamasının finansmanı‘ Ģeklinde özetlenebilir. Yeni bir ürün veya hizmetin yaratılması için çekirdek
sermayenin sağlanmasıdır. Bu finansman yöntemi, ancak iĢletmeye ait projenin daha önce karĢılaĢılmamıĢ; ihtiyaç duyulur yeni
ürün/hizmet ve hızla büyüyebilme kapasitesi olan bir pazara sahip olması halinde gerçekleĢtirilmektedir.
BaĢlangıç Finansmanı: Bu yatırım biçimi risk sermayesinin genel kullanım alanı. AR-GE faaliyetlerinin ikinci aĢaması olan
geliĢtirme aĢamasında kullanılmaktadır. Genellikle kuruluĢ süreci içinde olan ya da kısa bir süreden beri faaliyette olan; ancak
ürününü ticarileĢtirememiĢ firmaların finansmanında kullanılır.
Erken AĢama ve Geçit Finansmanı: Bu aĢamada firma belli bir büyüklüğe ulaĢmıĢtır. Pazara sürdüğü malı veya hizmeti mevcut
olup, ürünün pazardaki üstünlüğünü sağlayacak bir marka imajı ve önemli bir pazar payı yoktur. ĠĢletme bu aĢamada, prototipini
geliĢtirmiĢ ancak ticari üretimi ve pazarlaması için fona ihtiyaç duymaktadır. Piyasadaki rakipleriyle kıyasıya bir rekabet için;
ürününün üstünlüğünü ispatlamaya yetecek kapasitede kâr edememektedir. ( C seçeneği )
Köprü Finansman: Köprü finansman 6 ay-1 yıl içerisinde halka açılmayı ümit eden Ģirketlere aktarılır.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Stok Yönetimi: Finans yöneticisi stoklara mümkün olduğunca az sermaye yatırmak ister, böylece fonları baĢka yerlerde
kullanabilmeye çalıĢır. Fakat aynı zamanda iĢletmenin üretim ve pazarlama fonksiyonlarının da aksamasına yol açmayacak kadar
stok bulundurması gereklidir. Bu iki husus arasında denge kurmaya çalıĢır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
59.ĠĢletmeler net bugünkü değer yöntemi ile değerlenirken, makine ve teçhizatın hurda değeri
hakkında aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A)Ġz bedelle izlenir B)Son yıla gelir olarak kaydedilir
C)Sıfır olarak değerlenir D)Son yılın gelirinden düĢülür
ÇÖZÜM:
Bir yatırımın net bugünkü değeri (NBD), yatırımdan beklenen net nakit giriĢlerinin belli bir iskonto oranıyla indirgenmiĢ
değerleri toplamından, yatırım harcamalarının bugünkü değerleri toplamının çıkarılmasıyla bulunur. Eğer, bu yönteme göre, net
bugünkü değer pozitif ise (NBD>0), yatırım yapılır; negatif ise yatırım yapılmaz. Ömrü tükenen bir makine veya teçhizattın
hurda değerinin satıĢından elde edilen gelir, iĢletme açısından son yıla gelir olarak kaydedilmektedir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
60.Yatmm tutarı 30 milyon YTL olan bir projenin net nakit giriĢleri aĢağıdaki gibi olduğuna göre, bu
projenin geri ödeme süresi kaç yıldır?
NAKĠT GĠRĠġLERĠ
YIL
(MĠLYON YTL)
1 8
2 10
3 14
4 20
61. Bir iĢletmede belirli bir dönemde elde edilen kârın, aynı dönemde iĢletmede kullanılan
sermayeye oranına ne ad verilir?
A)Verimlilik
B)Etkinlik
C)Etkililik
D)Rantabilite
ÇÖZÜM:
Verimlilik=girdi/ çıktı=üretim öğeleri /üretim sonucu
62,Bir birim daha fazla mal tüketimi sonucu, toplam faydada yaratılan değiĢikliğe ne ad verilir?
A)Marjinal Fayda
B)Ordinal Fayda
C)Artan Fayda
D)Kardinal Fayda
ÇÖZÜM:
Marjinal fayda: Bir birim daha fazla mal tüketilmesi sonucu toplam faydada meydana gelen değiĢikliktir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
63.
Yandaki Ģekle göre aynı bütçe doğrusu üzerinde A noktasından B
noktasına geçen bir tüketici açısından nasıl bir değiĢmeden söz
edilebilir? (KL:Bütçe Doğrusu, I, II:Farksızlık eğrileri)
A)Teknoloji
B)Fiyat
C)Zevk ve Tercihler
D)Gelir
- 193 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
TÜKETĠCĠ DENGESĠ
⏟
⏟
Gelir düzeyi ve diğer değiĢkenler sabitken, sadece malın kendi fiyatı değiĢmektedir.
Bir malın fiyatındaki değiĢmelere bağlı olarak optimal noktaları birleĢtirildiğinde el edilen
eğri fiyat tüketim eğrisi (PCC) dir. Eğimi –Px / Py dir.
Fiyat tüketim eğrisi (PCC) yatay ise mallar iliĢkisizdir. Çünkü X malının fiyatı değiĢtiğinde
Y malı bu durumdan etkilenmez.
Px arttıkça bütçe doğrusu dikleĢir, düĢtükçe yatıklaĢır.
Fiyat tüketim eğrisinden(PCC) hareketle fiyatı değiĢen mal için bireyin talep eğrisi
çizilir.
Gelir arttığında bir mala olan talep azalıyorsa bu mal „‟düĢük mal‟‟
olarak nitelenir(gelir tüketim eğrisi negatif eğimli).
- 194 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
64.AĢağıdakilerden hangisi tek bir alıcının faaliyet gösterdiği piyasalardır?
A)0ligopol B)Monopol C)Monopson D)Pür Monopol
ÇÖZÜM:
Oligopol Piyasalar: Bir mal veya hizmetin piyasasında satıcılar az; alıcılar çok sayıda ise, bu tür piyasalara oligopol denir.
Ancak burada az sözcüğü ile çok sözcüğünün anlamlarının sayıyla ilgili olmadığı unutulmamalıdır. Satıcıların az olması, bunlardan
birinin veya birkaçının, duruma göre fiyatı belirleyebilmeleri veya değiĢtirebilmeleri imkanlarına sahip olduklarını ifade eder.
Monopol Piyasası: Bir mal veya hizmetin piyasasında fiyatı bir tek satıcı belirleyebiliyorsa, bu piyasaya monopol veya tekel
satıcı piyasası denir. Böyle bir durumda piyasada alıcılar, tek satıcının belirlediği fiyatı kabul etmek durumundadırlar.
Monopson Piyasası (Alıcı Tekeli ): Bir malın piyasasında fiyatı veya satın alınacak miktarı alıcı belirliyor veya
değiĢtirebiliyorsa, böyle piyasalara monopson piyasalar denir.
Pür Monopol ( Saf Tekel): Tekelci firmanın sattığı malın hiçbir malla ikame edilemediği tekel piyasası.
65.
ÇÖZÜM:
Bir Ģeyi elde etmek için vazgeçilen en iyi alternatife, fırsat maliyeti veya vazgeçme maliyeti (alternatif maliyet) denir.
Tüketicinin hiç B tüketmediğini tüm geliri ile A malı tükettiğini düĢünelim. Bu durumda tüketici P noktasında olacaktır. Daha
sonra tüketici OL kadar B malı tüketmek istemiĢ olsun. Tüketici OL kadar B malı tüketmek için, RP kadar A malından
vazgeçmiĢtir. O halde OL kadar B malının, A malı cinsinden alternatif maliyeti RP olacaktır
66.AĢağıdaki grafikte arz ve talep eğrileri ile gösterilen mal nasıl bir maldır?
A)Ġkame Malı
B)Serbest Mal
C)DüĢük Mal
D)Giffen Mal
- 195 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
ġekilde; piyasada bir mal için ödenmeye razı olunan en yüksek fiyatın ( T ) bile, satıcıların o malı satmaya razı olacakları en
düĢük fiyatın ( A ) altında olması durumu söz konusudur. Böyle bir duruma çok lüks mal ve hizmetler örnek olarak gösterilebilir.
Yani grafikte arz ve talep eğrileri gösterilen mal, lüks maldır diyebiliriz. Ancak seçeneklere lüks mal yoktur ve sorunun cevabı
kurum tarafında B olarak kabul edilmiĢtir.
Serbest mal, piyasada tüketicilerin tüm gereksinmeleri karĢılayacak kadar bol olan
maldır ve serbest mallar yandaki Ģekilde görüldüğü gibi için piyasa fiyatı
oluĢmamaktadır.
ÇÖZÜM:
Devalüasyon: Sabit kur sistemlerinde ödemeler bilançosu açık veren ülkenin, devlet tarafından alınan bir kararla, ulusal
paranın dıĢ satın alma gücünün düĢürülmesidir. Kısaca devalüasyon milli paranın değerinin yabancı paralar karĢısında
düĢürülmesi olarak tanımlanabilir.
Regresyon: DeğiĢkenler arasındaki iliĢkinin matematiksel bir model ile açıklandığı yöntemdir. Ġki değiĢken için analiz
yapıldığında basit regresyon, ikiden fazla değiĢken için analiz yapıldığında ise çoklu regresyon adı verilir.
Deflasyon: Genel olarak piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düĢüĢ göstermesi durumudur
Depresyon: Bir ekonomide gözlemlenen gerilemenin Ģiddetli, derin ve uzun dönemli olması durumudur.
68.Fiyatlar sabitken gelirdeki artıĢ, bütçe doğrusunda aĢağıdakilerden hangisine neden olur?
A)Ġçeriye Kayarak Eğiminin DikleĢmesine
B)DıĢarıya Kayarak Eğiminin YatıklaĢmasına
C)Paralel Olarak Sola Kaymasına
D)Paralel Olarak Sağa Kaymasına
ÇÖZÜM:
Bütçe doğrusu, gelirin tamamının harcanması halinde herhangi iki maldan alınabilecek miktarların bileĢimlerini gösterir.
Bütçe Doğrusundaki DeğiĢmeler
- 196 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
x ve y fiyatları aynı oranda artarsa x ve y fiyatları aynı oranda azalırsa
(Px ve Py x , y ); (Px ve Py x , y );
69.Tüketicinin gelirinin değiĢmesi durumunda ulaĢabileceği yeni tüketici denge noktalarını gösteren
eğriye ne ad verilir?
A)Fiyat-Tüketim Eğrisi B)Gelir-Tüketim Eğrisi
C)Bütçe Doğrusu D)Farksızlık Eğrisi
ÇÖZÜM:
Sadece gelirdeki değiĢmeler sonucu ulaĢılan optimal seçimler birleĢtirerek gelir tüketim eğrisi elde edilir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Örümcek Ağı Teoremi: Tarımsal ürünlerde talep değiĢikliğine arzın uyabilmesi için bir üretim döneminin geçmesi gerekir.
Tarımsal ürünlerin piyasasında talep, içinde bulunulan dönemde geçerli olan fiyatın fonksiyonu iken, arz bir önceki dönemin
fiyatlarının fonksiyonudur. Üretici her yıl ne kadar üretim yapacağına geçen yılın fiyatlarına bakarak karar verir. Bu da
dalgalanmalara neden olur. Bunu açıklayan Ģekiller örümcek ağına benzer(Cobweb).
arzın eğimi=talebin eğimi ; sürekli dalgalanma
arzın eğimi>talebin eğimi ; dengeye yönelik dalgalanma
arzın eğimi<talebin eğimi ; dengeden uzaklaĢan dalgalanma ( D seçeneği yanlıĢtır )
ÇÖZÜM:
ÇÖZÜM:
IS-LM Modeli, mal ve para piyasalarındaki faiz oranı ile reel çıktı arasındaki iliĢkiyi
göstermeye yarayan makroekonomik bir araçtır. IS ve LM eğrilerinin kesiĢme noktası Genel
Denge olarak adlandırılır. Bu noktada tüm ekonominin mal ve para piyasalarında eĢ zamanlı
olarak eĢitlik söz konusudur.
IS/LM sırasıyla Yatırım – Tasarruf / Likidite Tercihi- Para arzı anlamına gelmektedir.
Modelin dıĢa açık küçük ekonomiler için geliĢtirilmiĢ olanı Mundell Flemming Modeli diye de
adlandırılır.
ġekilde de görüldüğü gibi modelde, fiyatlar sabit iken, dikey eksende yer alan faiz ( i ) ve
yatay eksende yer alan gelir ( Y ) değiĢmektedir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Phillips eğrisi; iĢsizlikle enflasyon oranları arasında ters yönlü iliĢkiyi gösteren eğridir. Eğriye göre, iĢsizlik oranı
yükseldikçe ücret enflasyon oranı düĢer. Bir baĢka deyiĢle, iĢsizlik ile ücret enflasyonu arasında bir değiĢ tokuĢ vardır.
Not: Phillips eğrisi ile ilgili daha detaylı bilgi için 2007-1 / 85. Sorunun çözümüne bakınız.
- 198 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
74.AĢağıdakilerden hangisi toplam talebin artmasına bağlı olarak toplam talep eğrisinin sağa doğru
kaymasına yol açan sebeplerden birisi değildir?
A)Tüketim Harcamalarının Artması
B)Kamu Harcamalarının Artması
C)Vergilerin Artması
D)Ġhracatın Artması
ÇÖZÜM:
TOPLAM TALEP ( AD )
Toplam talep, belirli bir zaman dönemi boyunca ekonomideki tüm nihai mal ve
hizmetler için yapılan harcamaların toplamıdır.
Toplam talep belirleyicileri, tüketim, yatırım, kamu ve net ihracat harcamalarıdır. Bu belirleyicilerden birindeki değiĢim, toplam
talep eğrisinde kaymaya yol açar.
-Beklentiler: Hane halkları gelecekteki gelirinde artıĢ bekliyorsa daha az tasarruf edip daha çok tüketim yapacaktır. Bu da
toplam talebin artmasına yol açacaktır. Bu hareket kendisini toplam talep eğrisinin sağa kayması Ģeklinde gösterir.
-Yabancı gelirleri ve döviz kuru: Ulusal para biriminin diğer ülkelerin para birimleri karĢısında değer yitirmesi durumunda
döviz kuru yükseldi diye kabul edilir. Yükselen döviz kuru, yerli ürünlerin diğer ülkeler için daha ucuz olduğu anlamını taĢır. Bu
durumda yabancılar yerli ürünlere olan taleplerini arttıracaklardır. Bu da ilgili ülke için ihracatın artması demektir. Artan
ihracat AD eğrisini sağa doğru kaydırır.
-Vergiler ve transfer harcamaları: Kamu harcamalarının artırılması ( vergi oranlarının azaltılması, transfer harcamalarının
arttırılması ) toplam talebi artıracaktır. ( C seçeneği yanlıĢtır )
-Faiz oranı: Merkez bankalarının ekonomideki para miktarını arttırmaları, faiz oranlarını düĢürecektir. Faiz oranlarındaki
düĢüĢ borçlanma maliyetlerinde bir hafifleme anlamına gelir. Borçlanarak yatırım harcamasında bulunacak giriĢimciler için faiz
oranlarındaki düĢüĢ bir fırsat olur. Böylece bol para, düĢük faize, düĢük faiz de daha çok yatırım harcamasına sebebiyet verir.
Yatırımlardaki bu artıĢ toplam talebi arttırır ve AD eğrisi sağa kayar.
75.Tam istihdam seviyesinde olan bir ekonomide toplam talep azalması durumunda aĢağıdakilerden
hangisi oluĢur?
A)ĠĢsizlik ve fiyatlarda herhangi bir değiĢiklik olmaz B)ĠĢsizlik ve fiyatlar artar
C)ĠĢsizlik artar, fiyatlar azalır D)ĠĢsizlik artar, fiyatlar değiĢmez
ÇÖZÜM:
Yukarıda yer alan Ģekle göre tüketim fonksiyonu ile ilgili aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
(C:Tüketim, Y:Gelir, GH:Tüketim fonksiyonu)
A) A noktasının sağında (AH), ortalama tüketim eğilimi 1‘den büyüktür
B) A noktasının solunda (GA), ortalama tüketim eğilimi 1‘den küçüktür
C) A noktasında, ortalama tüketim eğilimi sıfırdır
D) B noktasında, tüketim harcanabilir gelirden BK kadar fazladır
ÇÖZÜM:
Grafikteteki 45 derecelik doğru planlanan harcamalar ( AE ) doğrusudur. G noktasından baĢlayan pozitif eğimli doğru ise
tüketimi ( C ) göstermektedir.
APC: Ortalama tüketim eğilimi ( C / Y) ise;
GA aralığında C > Y olduğundan; APC > 1 ( B seçeneği yanlıĢtır )
A noktasında C = Y olduğundan; APC = 1 ( C seçeneği yanlıĢtır )
AH aralığında C < Y olduğundan ; APC < 1 dir. ( A seçeneği yanlıĢtır )
GH doğrusu tüketim ( C ) ve 0J doğrusu planlanan harcamaları ( AE ) göstermekte olduğuna göre; B noktasında C > AE dir.
Aradaki fark BK kadardır.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
77.KiĢilerin yeni iĢ aramaları veya iĢ değiĢtirmeleri esnasında oluĢan iĢsizlik çeĢidi aĢağıdakilerden hangisidir?
A)Mevsimsel ĠĢsizlik
B)Friksiyonel ĠĢsizlik
C)Yapısal ĠĢsizlik
D)Gizli ĠĢsizlik
ÇÖZÜM:
Mevsimlik ĠĢsizlik: Bazı ekonomik faaliyetlerin belirli mevsimlerde yapılabilmeleri sebebiyle ortaya çıkan iĢsizliktir. Örneğin
tarım sektöründe iĢler mevsimlere dağılmıĢtır. Hasat sonrası birçok kiĢi tarla iĢleri bittiği için iĢsiz kalırlar.
Friksiyonel (Geçici) iĢsizlik: ĠĢ gücüne yeni katılanları ve iĢinden çıkartılanları ya da yeni iĢ arayanları kapsamaktadır.
Ekonomik açıdan geliĢmiĢ veya geliĢmemiĢ bütün ülkelerde emek piyasasının iyi iĢlememesinden kaynaklanan bir iĢsizliktir.
Ekonomide bazen bazıları boĢ gezerken, bazı yerlerin iĢçi araması gibi durumlar söz konusu olabilir. Her iki tarafın da piyasa
Ģartları hakkında tam bilgiye sahip olmamaları ve ―iĢgücü (emek) piyasası‖ nın iĢleyiĢindeki aksaklıklar nedeniyle meydana
gelmektedir. Örneğin, bir iĢçinin var olan iĢinden ayrılıp yeni iĢ araması sürecinde içinde bulunduğu iĢsizlik friksiyonel
iĢsizliktir.
Yapısal ĠĢsizlik: Bir ülkenin ekonomik yapısında meydana gelen değiĢmelerin sebep olduğu iĢsizliktir. ÇeĢitli mal ve hizmetlere
olan talepteki değiĢmeler sonucu, emek talebinin yapısı da değiĢir. ĠĢgücünün bu yeni duruma uyum sağlamasına kadar ortaya
çıkan iĢsizlik yapısal iĢsizliktir. Yapısal iĢsizliğin bir türü de teknolojik değiĢimlerden kaynaklanır. Bunun yanında sanayi
üretimin çeĢitli kollarında da bu iĢsizlik görülür.
Gizli ĠĢsizlik: Genellikle az geliĢmiĢ ülkelerde çok rastlanan gizli iĢsizliği, marjinal verimliliği sıfır ya da sıfırın altında olan
iĢçilerin durumu olarak tanımlayabiliriz. *Bu kiĢiler fiilen çalıĢıyor görünmelerine rağmen, iĢ alanından çekildiklerinde üretimde
hiçbir azalma olmaz. Kasabaya veya Ģehre gidip iyi ücretle iĢ bulabilecek bir insanın ailesine veya köyüne bağlılığından dolayı,
kendisine ihtiyaç olmadığı halde köyünde çalıĢması gizli iĢsizliktir. Ülkemizde tarımda çalıĢanların çoğu gizli iĢsizlik
durumundadır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 200 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
78.Para piyasasının dengede olduğu faiz oranı ve gelir bileĢimlerini gösteren eğri aĢağıdakilerden
hangisidir?
A)LM Eğrisi B)IS Eğrisi C)Toplam Arz Eğrisi D)Philips Eğrisi
ÇÖZÜM:
PARA PĠYASASI DENGESĠ (LM EĞRĠSĠ): LM eğrisi veya para piyasası denge eğrisi,
para piyasasının dengede olduğu faiz oranı ve gelir düzeylerinin bileĢimini gösteren
eğridir. LM eğrisi boyunca her noktada para arzı para talebine eĢittir yani para piyasası
dengededir. Eğri dıĢındaki tüm noktalar dengesizlik noktalarıdır. LM‘nin solundaki tüm
noktalarda para arzı, para talebinden, sağındaki tüm noktalarda ise para talebi para
arzından fazladır
79.Gayri safı milli hasıla (GSMH) ile gayri safı yurtiçi hasıla (GSYÎH) arasındaki fark aĢağıdakilerden
hangisidir?
A)Transfer Harcamaları B)Amortisman C)Sübvansiyonlar D)Net Faktör Gelirleri
ÇÖZÜM:
Gayri safi yurtiçi hâsıla (GSYH) bir ülkenin sınırları içerisinde belirli bir dönemde üretilen tamamlanmıĢ (nihai) mal ve
hizmetlerin piyasa değerine denir.
Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH): GSMH ile bir ülkenin üretim faktörleri o ülke sınırları içerisinde ve dıĢarısında belirli bir
dönemde üretilen nihai mal ve hizmetlerin piyasa değeridir.
80.
Yukarıdaki Ģekilde gösterilen üretim olanakları eğrisine göre gelecek üretim döneminde en yüksek
büyüme hızını verecek nokta hangisidir?
A)A
B)B
C)C
D)D
ÇÖZÜM:
Üretim Ġmkânları Eğrisi; sabit teknoloji ve tüm kaynakların kullanılması ile üretilebilecek tüm mal üretim bileĢimini gösterir.
Üretim imkanları eğrisi üzerindeki noktalarda ( C ve B ) üretim yapılması durumunda ekonomide etkinlik sağlanacaktır. Üretim
imkanları eğrisinin üzeri ve altında kalan kısım ( C, B ve D noktaları ) eriĢilebilir bölge; üretim imkanları eğrisinin üstünde kalan
kısım ( A noktası ) ise eriĢilemez bölge olarak tanımlanmaktadır.
- 201 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ANCAK; soruda bizden istenilen ‗‘gelecek üretim döneminde en yüksek büyüme hızını
verecek nokta‘‘ olduğu için bu detayı gözden kaçırmamak gerekir. B noktasında daha fazla sermaye malı üretilmekte ve daha az
tüketim malı üretilmektedir. Bu yüzden B noktasında en yüksek büyüme hızı gerçekleĢir.
Ucu açık bir soru olduğu için A ve B Ģıkkı doğru olarak kabul edilebilir.
KURUM TARAFINDAN VERĠLEN CEVAP B ġIKKIDIR.
ÇÖZÜM:
Likidite Tuzağı: Likidite tuzağında, insanlar, piyasada geçerli olan faiz oranında arz edilen
paranın tümünü elde tutmaya hazırdır. Faiz oranlarının düĢebileceği en alt düzeye duĢmuĢ
olması durumunda -ki bu faiz oranı sıfır veya herkesin daha aĢağı düĢmeyeceğine inandığı
sıfıra yakın bir orandır- para arzının artması, insanları tahvil alımına yöneltmeyeceği için,
tahvil fiyatlarının düĢeceği beklentisi oluĢacak ve para elde tutulacaktır. Bu durumda para
arzı artıĢı faiz oranlarını etkileyemediğinden, toplam harcamalar da etkilenmeyecek ve gelir
düzeyi değiĢmeden kalacaktır. Likidite tuzağı, para politikasının ekonomiye etkisinin
olmadığını savunan Keynescilerin ortaya çıkabileceğini kabul ettikleri bir durumdur.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
1 Temmuz 2012 yılında yürürlüğe giren Borçlar Kanunu‘na göre Sebepsiz zenginleĢmeden doğan istem hakkı ,hak sahibinin geri
istemesi hakkı olduğunu öğrendiği tarihten baĢlayarak iki yılın ve her halde zenginleĢmenin gerçekleĢtiği tarihten
baĢlayarak on yılın geçmesi ile zamanaĢımına uğrar.
Sorumuz eski borçlar Kanunu‘na göre sorulduğu için doğru Ģık bulunmamaktadır.
Sorumuzun cevabı 2 yıl-10 Yılı‘dır.
DOĞRU CEVAP YOKTUR.
83. Bay (A),yaptıkları kira sözleĢmesine dayanarak gayrimenkulünü Bay (B)‘ye aylık 1.000.000 TL karĢılığında
kiralamıĢtır. Yapılan sözleĢmede ifa yeri belirtilmemiĢ olup, kira borcu herhangi kıymetli bir evraka da
bağlanmamıĢtır. Buna göre söz konusu kira borcunun ifa yeri aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Ödeme zamanında alacaklının ikametgâhının bulunduğu yer
B)Ödeme zamanında borçlunun ikametgâhının bulunduğu yer
C) Borcun doğduğu anda alacaklının ikametgâhının bulunduğu yer
D) Borcun doğduğu anda borçlunun ikametgâhının bulunduğu yer
- 202 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Ġfa Yeri: Borcun yerine getirilmesi gereken yer ifa yeridir. Bu yerin hukuk açısından büyük önemi bulunur. Bir borcun ifa yerini
taraflar sözleĢmede gösterebilirler. Ġfa yeri taraflarca açıkça veya üstü kapalı olarak belli edilmemiĢse aĢağıdaki kurallara
göre belirlenir.
- Para borçlarında ifa yeri; borcun konusu para ise ödeme, alacaklının ifa zamanında oturduğu yerde yapılır. Para
borcunun alacaklının ikametgâhında ödenmiĢ sayılması için paranın alacaklının ikametgâhına götürülmesi gerekir. Para posta
aracılığı ile ödenecekse ikametgâhta ödemeli olarak gönderilmelidir, alacaklı henüz postaneden parayı almamıĢsa borç
ödenmemiĢtir.
- Parça borçlarında ifa yeri; borcun konusu belirli bir malın teslimi ise o malın sözleĢme yapıldığı sırada bulunduğu yerde
teslimi gereklidir. Tarafların sözleĢme yaptığı sırada malın baĢka bir yerde bulunmakta olduğunu bilmeleri gerekir. Örneğin
satılan otomobil Ġstanbul‘da garajda, sözleĢme Ġzmir‘ de yapılmıĢsa otomobil Ġstanbul da teslim edilecektir.
- Diğer borçlarda ifa yeri; para ve parça borçlarının dıĢında kalan diğer bütün borçlarda ifa yeri borcun doğumu zamanında
borçlunun oturduğu yerdir, yani borçlunun ikametgâhıdır.
Bu açıklamalardan sonra kira borcunun herhangi bir kıymetli evrak ile belge altına alınmadığından para borcu olarak kabul
edilir. Para borcunda alacaklının ikametgâhında ödenir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Yeni Borçlar Kanununun 183. cü maddesi ise ―Kanun, sözleĢme veya iĢin niteliği engel olmadıkça alacaklı borçlunun rızasını
aramaksızın alacağını üçüncü bir kiĢiye devredebilir.‖ ġeklinde düzenlenmiĢtir.
Genel olarak bir borç iliĢkisi kimler arasında kurulmuĢsa, alacaklılık ve borçluluk sıfatları da onlara ait olacak ve borçlu, kime
karĢı ifa yükümü altına girmiĢse, alacak hakkı da ona ait olacaktır. Bununla beraber kanunun tarifinden Ģunu açıkça anlıyoruz
ki kanun, alacaklının, alacağını üçüncü bir Ģahsa devretmesine izin vermektedir.
Alacağın asıl alacaklıdan baĢka üçüncü bir Ģahsa geçmesi için aĢağıdaki Ģartların gerçekleĢmesi gerekir.
a-Alacağı devreden ile alacağı devralan arasında yazılı bir sözleĢme yapılmalıdır.
b-Alacağın devri yazılı Ģekilde yapılmalıdır.
c-Alacağın devrine hukuki bir engel bulunmamalıdır.
Ayrıca Yeni borçlar kanunu Madde 188 der ki, Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karĢı sahip olduğu savunmaları,
devralana karĢı da ileri sürebilir.
Borçlu, devri öğrendiği anda muaccel olmayan alacağını, devredilen alacaktan önce veya onunla aynı anda muaccel olması
koĢuluyla borcu ile takas edebilir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Takas, fonksiyonu itibariyle borcu sona erdiren sebeplerden birisidir. Takas yoluyla bir borç ortadan kalkar. Takas bir borcun,
bir karĢı alacağın (takas alacağının) feda edilmesi suretiyle sona erdirilmesidir. Diğer bir deyiĢle takas, ―karĢılıklı olarak hem
alacaklı hem de borçlu bulunan kiĢilerin muaccel iki borçtan en az olanın miktarı oranında yaptıkları bir hesap iĢlemidir‖.
Takasta her ikisi de birbirlerinin hem alacaklısı hem de borçlusu olan iki kiĢi vardır. Bunlardan her biri, karĢısındaki kiĢiden
olan alacağından vazgeçerek onu ve dolayısıyla kendisini borçtan kurtarmaktadır.
Bunu bir örnekle açıklayalım: Ali, Ahmet‘ten 250 liralık bir alacağa sahip ve fakat ona karĢı satıĢ sözleĢmesinden dolayı 500
lira borcu bulunmaktadır. O halde Ali ve Ahmet birbirlerinin hem alacaklısı, hem de borçlusudurlar. Gerçekten Ali‘nin 250
liralık alacağına karĢılık 500 liralık borcu; Ahmet‘in 250 liralık borcuna karĢılık 500 liralık alacağı mevcuttur. Bu arada Ali ve
Ahmet isterlerse ―takas‖ yoluyla bu borçları en az olanı oranında sona erdirebilirler; yani takas sonucunda Ahmet, Ali‘ye olan
250 liralık borcundan kurtulur. Ali de Ahmet‘e olan 500liralık borcunun 250 liralık kısmını ödemiĢ olur.
Yukarıdaki örnekten de anlaĢılacağı gibi takas, tarafların karĢılıklı (çifte) ifada bulunmalarını ve dolayısıyla masrafa girmelerini
önlediği için, iĢlerde kolaylık ve basitlik sağlar.
- 203 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Takasın iki türü vardır.Bunlar;
Kanuni takas, bizzat kanunun taraflardan birine tanıdığı ve diğer tarafın rızasının bulunmasına gerek olmayan takastır ki,
Borçlar Kanunumuzda düzenlenmiĢ bulunan ve aĢağıda inceleyeceğimiz takas türü de budur.
Akdi takas ise tarafların karĢılıklı rızalarıyla, yani bu konuda aralarında yapacakları bir takas sözleĢmesi ile mümkün olabilen
takastır. Akdi takas Borçlar Kanunumuzda düzenlenmiĢ değildir, fakat taraflar bu konuda her zaman anlaĢma yapabilirler.
Takasın ġartları
Takasın söz konusu olabilmesi için baĢlıca dört Ģartın gerçekleĢmiĢ bulunması zorunludur. ġimdi bunları kısaca belirteceğiz.
Borçların KarĢılıklı Olması
Takas edilecek borçlar karĢılıklı olmalıdır. Diğer bir deyiĢle, takasta bulunacak olan iki kiĢi birbirlerine karĢı hem alacaklı hem
de borçlu olmalıdırlar (BK. m. 118). Örneğin benim size bir borcum varsa, bu borcumu ancak sizden olan bir alacağım ile takas
edebilirim, fakat onu baĢkasından olan bir alacağım ile takas etmem mümkün değildir; çünkü bu ikinci halde borçlar arasında
―karĢılıklılık‖ (mütekabiliyet) yoktur. Aynı Ģekilde ben, size olan borcumu baĢkasının sizden olan alacağı ile de takas edemem;
çünkü burada da borçlar arasında karĢılıklılık yoktur.
Borçların Benzer Olması
KarĢılıklı olan borçların aynı zamanda yekdiğerinin benzeri (mümasili) olması da gerekir (BK. m. 118). Diğer bir deyiĢle takas
yekdiğerine tamamen benzeyen iki borç arasında olur. Örneğin her iki borcun da konusu para veya aynı nevi ve cinsten misli
eĢya ise, borçlar arasında benzerlik var demektir. Yoksa borçlardan birinin konusu para, diğerinin konusu misli eĢya, örneğin 10
kilo pirinç ise, bu borçlar arasında benzerlik olmadığından para borcu ile pirinç teslimi borcunun takas edilmeleri mümkün
değildir. Borçlar arasında konuları bakımından benzerlik Ģart ise de, miktarları bakımından eĢitlik Ģart değildir. O halde, 500.
000. 000 liralık para borcu ile 300. 000. 000 liralık para borcu birbirleriyle takas edilebilir ve böylece borçlar en az olanı,
örnekte 300. 000. 000 lira oranında sona ermiĢ olurlar (BK. m. 122/II).
Borçların Muaccel Olması
Takasın mümkün olabilmesi için, karĢılıklı ve birbirine benzer olan iki borcun da muaccel olması gerekir (BK. m. 118). Eğer
borçlardan birinin muaccel olmasına karĢılık diğeri henüz müeccel ise, bunların takası söz konusu olmaz. Aynı Ģekilde müeccel
olan iki borcun da takası mümkün değildir. Ancak BK. m. 121 ile bu kurala bir istisna getirilmiĢtir. Gerçekten, sözü geçen madde
hükmüne göre ―borçlunun iflası halinde alacaklılar, muaccel olmasa bile alacaklarını müflisin kendilerinden olan alacağı ile takas
edebilirler‖.
Takas Açıklamasında BulunulmuĢ Olması
Takas, yukarıdaki Ģartların gerçekleĢmiĢ olmasıyla birlikte kendiliğinden gerçekleĢmez, bunun için borçlulardan birinin takas
açıklamasında (beyanında) bulunmuĢ olması gerekir (BK. m. 122/I). Takas açıklaması (beyanı) tek taraflı bir hukuki iĢlem olup
herhangi bir Ģekle tabi değildir. Takas açıklamasının hüküm doğurabilmesi (iĢleyebilmesi), onun karĢı tarafa ulaĢmasıyla
mümkün olur. Borçlulardan birinin takas açıklamasında bulunabilmesi için, bu hakkından önceden vazgeçmemiĢ (feragat
etmemiĢ) olması gerekir; çünkü borçlulardan birinin bu hakkından önceden vazgeçmesi mümkündür (BK. m. 124).
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
ĠĢletme adı kullanılması zorunlu değildir. Lakin ad konusunda herhangi bir kanuni sınırlama getirilmemiĢtir. ĠĢletme adı
kullanılması halinde tescil ettirme yükümlülüğü doğar. ĠĢletme sahibi hedef tutmaksızın doğrudan doğruya iĢletmeyi tanıtmak
ve benzer iĢletmelerden ayırt etmek için kullanılan adların da sahipleri tarafından tescil ettirilmesi lazımdır.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Eski kanunda ―Ġki veya daha fazla hakiki veya hükmi Ģahıs tarafından bir ticaret unvanı altında kurulup, ortaklarının
mesuliyeti koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile mahdut ve esas sermayesi muayyen olan Ģirkete limited Ģirket denir.
Ortakların sayısı ikiden az ve elliden çok olamaz‖ olarak düzenlenen uygulama, Yeni TTK‘nun 573. Maddesinde ―Limited
Ģirket, bir veya daha çok gerçek veya tüzel kiĢi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulur; esas sermayesi belirli olup,
bu sermaye esas sermaye paylarının toplamından oluĢur. ‖ Ģeklinde düzenlenmiĢtir. 01.07.2012 tarihine kadar yürürlükte olan
mevcut Ticaret Kanunumuza göre iki olan asgari ortak sayısı yeni kanunda bire düĢürülmektedir.
Bu soruda doğru Ģık yoktur. Yeni Türk Ticaret Kanunu‘na göre doğru cevap en az 1 en fazla 50 kiĢi olarak kabul edilir.
DOĞRU CEVAP YOKTUR.
- 204 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
88. Türkiye‘de keĢide edilen bir çek, Amerika birleĢik Devletleri‘nde ki bir bankadan ödenecektir.
Bu çekin söz konusu bankaca ödenebilmesi için en geç kaç gün içinde ibraz edilmesi gerekir?
A) 10 gün B) 1 Ay C) 3 Ay D) 1 Yıl
ÇÖZÜM:
MADDE 796- (1) Bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse on gün; düzenlendiği yerden baĢka bir yerde ödenecekse bir ay
içinde muhataba ibraz edilmelidir.
(2) Ödeneceği ülkeden baĢka bir ülkede düzenlenen çek, düzenlenme yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı kıtalarda
ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. Bu bakımdan, bir Avrupa ülkesinde düzenlenip de Akdeniz‘e sahili bulunan bir
ülkede ödenecek olan ve aynı Ģekilde Akdeniz‘e sahili olan bir ülkede düzenlenip bir Avrupa ülkesinde ödenmesi gereken çekler
aynı kıtada düzenlenmiĢ ve ödenmesi Ģart kılınmıĢ sayılır.
(3) Birinci ve ikinci fıkralarda yazılı süreler, çekte yazılı olan düzenlenme tarihinin ertesi günü baĢlar.
Çek,
-Düzenleme yeri ile ödeme yeri ayrı kıtalarda ise 3 Ay içinde ibraz edilmek zorundadır.
89. AĢağıdaki kıymetli evraklardan hangisi kambiyo senetlerinin özelliklerinden biri değildir?
A) KonĢimento
B) Çek
C) Poliçe
D) Bono
ÇÖZÜM:
1. Kambiyo Senetleri: Kambiyo senetleri, kıymetli evrakın tüm özelliklerini taĢır ve uygulamada en yaygın olarak kullanılan
kıymetli evrak çeĢididir. Kanunen emre yazılı olarak düzenlenen, içerdikleri hak bakımından mutlaka bir para alacağını konu
edinen, ekonomik alanda çok iĢlem ve etki gören önemlerine binaen Türk Ticaret Kanunu‘nda özel olarak düzenlenmiĢtir.2.
Kambiyo senetlerinin özellikleri Ģunlardır:
- Bir alacak hakkını içerir.
- Uluslararası bir nitelik taĢır.
- Bir borç iliĢkisini kurucu niteliktedir.
- Ġmzaların ve beyanların bağımsızlığı ilkesi geçerlidir.
- Ödenmesi için senedin ibrazı gereklidir.
- Gerekli Ģekil Ģartlarına uygun olmalıdır.
- Emre yazılı senetlerdir.
- Senedi imzalayanlar, kefil sıfatı ile imzalamıĢ olsalar dahi müteselsil borçlu durumundadır.
3. Kambiyo Senetlerinin Nitelikleri:
- Senetlerde mahfuz (saklı) olan hak, senet ile beraber doğar, senetten önce yoktur.
- Kanunen emre yazılı senetlerdir.
- ġekil Ģartlarına tâbidirler.
- Devir, ödeme, üzerlerine imza atanların hak ve yükümlülükleri, hak sahiplerinin haklarını kullanmak için yerine getirmeleri
gereken Ģartlar, söz konusu senetlere bağlı alacakların takibi, zaman aĢımı bakımından özel kurallara tâbidirler.
- Kanuni veya kazai atıfet mehilleri geçerli değildir.
4. Kambiyo Senedi ÇeĢitleri: Kambiyo senetleri poliçe, bono ve çek olarak kabul edilir.
ÇÖZÜM:
Bir önceki soruda kambiyo senetleri hakkında yeterli bilgiyi verdik.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 205 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
91.AĢağıdakilerden hangisi Ġcra ve Ġflas Kanunu‘na göre Ģikayet sebeplerinden biri değildir?
A) Ġtirazın reddedilmesi
B) Bir hakkın yerine getirilmemesi
C) Bir hakkın sebepsiz yere sürüncemede bırakılması
D) Yapılan iĢlemlerin kanuna aykırı olması
ÇÖZÜM:
ġikâyet, icra (ve iflâs) dairelerinin hukuka aykırı olan iĢlemlerin iptalini veya düzeltilmesini sağlamak için kabul edilmiĢ bir
kanun yoludur. ġikâyet bir dava değildir.
Kanunun açıkça öngördüğü hallerde icra(ve iflâs) dairelerinden baĢka organların iĢlemlerine karĢı da Ģikâyet yoluna gidilebilir.
Bu organlar Ģunlardır:
Ġflâs Bürosu
Ġflas idaresi
Birinci Alacaklılar Toplantısı
Ġkinci Alacaklılar Toplantısı
Konkordato komiseri
ġikâyet Sebepleri
1- ĠĢlemin Kanuna Aykırı Olması Bir kanun hükmünün hiç uygulanmaması veya yanlıĢ uygulanmasıdır. Bu sebep, genel Ģikâyet
sebebidir.
2- ĠĢlemin Hadiseye (olaya) Uygun Olmaması: Kanunun icra dairesine takdir yetkisi tanıdığı hallerde söz konusu olur.
Örneğin; ücret haczinde, icra müdürü borçlunun ücretini haczettiğinde haczedilen miktardan geri kalan miktar borçlu ve
ailesinin geçinmesi için yeterli olmazsa iĢlem hadiseye uygun değildir iddiası ile bu iĢlemin Ģikâyet yolu ile düzeltilmesi
istenebilir.
3- Bir Hakkın Yerine Getirilmemesi: Ġcra dairesinin görevi dahilinde olan bir iĢi yapmayı reddetmesi hali. Örneğin icra
dairesinin takip talebini kabul etmemesi.
4- Bir Hakkın Sebepsiz Olarak Sürüncemede Bırakılması: Ġcra dairesinin yapmak zorunda olduğu bir iĢlemi, kanunda
öngörülen süre içinde veya kanunda süre öngörülmemiĢ ise uygun bir sürede haklı bir sebep olmaksızın yapmaması.
92. Ġcra ve Ġflas kanununa göre kendisine gönderilen ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlu bu
itirazını nereye yapmalıdır?
A) Sulh Mahkemesi
B) Asliye Mahkemesi
C) Ġcra Dairesi
D) Ġcra Tetkik Merciine
ÇÖZÜM:
Borçlu kendisine gönderilen ödeme emrine 7 gün içinde Ġcra Dairesine itirazını yapmak zorundadır.Yapmaz ise ödeme emri ve
takip kesinleĢmiĢ olur.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Öncelikle Aciz vesikası nedir?
Ġcrada alacaklı alacağının tamamını alamamıĢsa, kalan miktar için kendisine verilen vesika "Aciz vesikası" olarak tanımlanıyor.
Bir diğer ifade ile aciz belgesi, borçlunun kanuni yönden takip edilen alacağı ödemeye yeterli malı bulunmadığına dair icra
dairesi tarafından verilen resmi belge olarak karĢımıza çıkıyor.
- 206 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Madde 143 – (DeğiĢik: 3/7/1940 - 3890/1 md.)
(DeğiĢik birinci fıkra: 17/7/2003-4949/40 md.) Alacaklı alacağının tamamını alamamıĢ ve aciz vesikası düzenlenmesi için
gerekli Ģartlar yerine gelmiĢse, icra dairesi kalan miktar için hemen bir aciz vesikası düzenleyip alacaklıya ve bir suretini de
borçluya verir; bu belgeler hiçbir harç ve vergiye tâbi değildir. Aciz vesikasının bir nüshası da her il merkezinde Adalet
Bakanlığınca tespit edilen icra dairesi tarafından tutulan özel sicile kaydedilmek üzere bu icra dairesine gönderilir.
Yukarıda ki kanun maddesinde sorumuzun cevabı açık Ģekilde belirtilmiĢtir. Lakin kurum soruyu sorar iken D Ģıkkında icra
DAĠRESĠ yerine icra MAHKEMESĠ ibaresini kullanmıĢtır. Ġcra Dairesi ve Ġcra Mahkemesi görev bakımından farklı iki birimdir.
Bu sebepten dolayı sorumuzun D Ģıkkı da yanlıĢtır. Sorumuzun cevabı Ģıklarda yoktur.
94. Kullanılması ile hukuk düzeninde yeni bir durum yaratan haklar aĢağıdakilerden hangisidir?
A)Bozucu yenilik doğuran haklar B) Geçici yenilik doğuran haklar
C) Ġnfisahı yenilik doğuran haklar D) ĠnĢai yenilik doğuran haklar
ÇÖZÜM:
Yenilik doğuran hak anlamına gelen inĢai hak; bir hukuki durumun ortadan kaldırılması, değiĢtirilmesi veya yeni bir
hukuki durumun yaratılması için kiĢinin kullandığı hak olarak karĢımıza çıkıyor.
Yenilik doğuran haklar; taraflar arasında yeni bir hukuki iliĢki kuran veya mevcut iliĢkide bir değiĢiklik doğuran ya da bu iliĢkiyi
sona erdiren bir etkiye sahiptir. Diğer bir deyiĢle inĢai yani yenilik doğuran haklar yeni bir hukuki iliĢki kurabiliyor, var olan
durumu değiĢtirebiliyor ya da mevcut hukuki durumu sona erdirebiliyor.
Yukarıda yapılan açıklamalardan da görüldüğü üzere inĢai haklar üç baĢlık altında toplanabilir. Bunlar;
•Kurucu yenilik doğuran haklar
•DeğiĢtirici yenilik doğuran haklar
•Bozucu yenilik doğurucu haklar, olarak sıralanabilir.
Kurucu yenilik doğuran haklar: Kullanıldığında yeni bir hukuki durum yaratıyor.
Örnek: Bir satıĢ sözleĢmesi yapmak. Diyelim ki arabasını satmak isteyen Tarık‘ın isteğini, Sultan‘ın kabul etmesi durumun da
satım sözleĢmesi kurulmuĢ oluyor (Sultan‘ın kabul beyanı kurucu yenilik doğuran bir hakkın kullanılmasıdır).
DeğiĢtirici yenilik doğuran haklar: Kullanıldığında var olan hukuki durum devam etmekte, ancak yapısında değiĢiklik meydana
getirir.
Örnek: Tarık'ın arabasını alan Sultan arabada daha önce kararlaĢtırılan teyp, jant ve Türkiye Haritası gibi aksesuarların
olmadığını görüyor Bunun üzerine Sultan daha önce aralarında anlaĢtıkları fiyat üzerinde indirim talep ediyor Buradan da
anlaĢıldığı üzere hukuki iĢlem devam etmekte olup, sadece yapısında değiĢiklikler yapılıyor
Bozucu yenilik doğuran haklar: Kullanılmasıyla var olan mevcut bir hukuki iliĢkiyi tamamen sona erdiriyor.
Örnek: Tarık‘ın, Sultann‘ın arabanın fiyatındaki indirim talebini kabul etmemesi durumunda, Tarık‘ın sözleĢme koĢullarına
uyulmadığı gerekçesiyle Sultan‘ın arabayı geri iade etmesi.
Bozucu yenilik doğuran haklara diğer örnekler:
•Dernek üyesinin istifası,
•Kanundan veya sözleĢmeden doğan bir hakka dayanarak bir sözleĢme iliĢkisinin tek taraflı sona erdirilme,
•BoĢanma davası açma hakkı
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
95. TaĢınmaza iliĢkin aĢağıdaki haklardan hangisi tapu kütüğüne tescil edilemez?
A) TaĢınmaz satıĢ vaadi B) Ġrtifak Hakları C) Rehin Hakları D) Mülkiyet
ÇÖZÜM:
Tapu kütüğüne tescil edilmesi gereken haklar;
-Rehin Hakları
-Mülkiyet
-Ġrtifak Haklerı ve taĢınmaz yükleri olarak medeni kanunda düzenlenmiĢtir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
96. KiĢinin haklara sahip olması ve borç yüklenmeye uygun olmasını ifade eden kavram
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Fiil Ehliyeti B) ġahsiyet Hakları
C) Hak Ehliyeti D) Medeni hakları kullanma ehliyeti
- 207 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Hak ehliyeti (medeni haklardan yararlanma ehliyeti) hak ve borç sahibi olabilme, yani hakların ve borçların süjesi olabilme
iktidarıdır. Hak ve borç sahibi olabilme iktidarına sahip bulunan varlıklar ise, günümüzün modern hukuk sistemlerinde
kiĢilerdir. Bu itibarladır ki, hak ehliyeti ile kiĢi kavramları aynı anlama gelmektedir.
Hak ehliyeti, pasiftir; yani bir kimsenin hak ehliyetine sahip olabilmesi için, bir iĢlem yapmasına, bir irade açıklamasında
bulunmasına lüzum yoktur. Gerçek kiĢiler bakımından sadece doğmuĢ olmak hak ehliyetini kazanmak için gerekli ve yeterlidir.
Hatta sağ doğmak koĢuluyla cenin dahi hak ehliyetine sahiptir (MK. m. 28/II). Tüzel kiĢilerin hak ehliyeti ise, onların kanunun
öngördüğü Ģekilde kurulmuĢ olmalarıyla baĢlar (MK. m. 47, 48). Bunu daha sonra ele alacağız. Hak ehliyeti gerçek kiĢiler
bakımından doğumla kazanıldığı içindir ki, birkaç dakika önce doğmuĢ olan bir çocuğun dahi haklara ve borçlara sahip olabilme
iktidarı vardır. Gerçekten, eğer yeni doğmuĢ olan bir çocuğun babası veya anası doğumdan bir dakika sonra ölürse, bu çocuk
onların mirasçısı olur ve terekedeki bütün hak ve borçlar kendisine geçer, yani bu hak ve borçların sahibi olur.
Fiil ehliyeti (medeni hakları kullanma ehliyeti), bir kiĢinin bizzat kendi fiil ve iĢlemleriyle kendi lehine haklar, aleyhine borçlar
yaratabilme iktidarıdır. Fiil ehliyeti, daha önce gördüğümüz hak ehliyetinden farklıdır. Gerçekten, hak ehliyetine her kiĢi sahip
bulunduğu halde, fiil ehliyeti bakımından durum böyle değildir. Fiil ehliyetine herkes değil, ancak kanunun aradığı bazı koĢullara
sahip bulunan kiĢiler sahiptirler; çünkü hak ehliyetinin pasif olmasına karĢılık, fiil ehliyeti aktif bir ehliyettir.
ġahsiyet hakları ise;Dar Anlamda ġahsiyet = Hak Ehliyeti = ġahıs anlamına gelmektedir.
GeniĢ Anlamda ġahsiyet = Fiil Ehliyeti + ġahsi Haller + ġahsi Haklardan oluĢur.
ġahsiyet hakları mutlak haklardandır. Yani herkese karĢı ileri sürülebilir. ġahsiyet hakları aynı zamanda Ģahsa bağlı haklardandır.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü kanununun 4. Maddesi Ģöyle demektedir.
Madde 4 - Dilekçeler ve savunmalar ile davalara iliĢkin her türlü evrak, DanıĢtay veya ait olduğu mahkeme baĢkanlıklarına veya
bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi baĢkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde
asliye hukuk hakimliklerine veya yabancı memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebilir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
98. Bir belediyenin kendi görev alanına girmeyen bir konuda kamulaĢtırma yapması,idari iĢlemin hangi
unsurunda hukuka aykırılık teĢkil eder?
A) Konu B) Sebep
C) ġekil D) Yetki
ÇÖZÜM:
Ġdari ĠĢlemin unsurlarını detaylı olarak inceleyelim. Bunlar;
YETKĠ: ĠĢlemin hangi idari makam tarafından yapılacağı yetki unsuru ile açıklanır. Ġdarede asıl olan yetkisizliktir. Mevzuatta yetkili
makam olarak gösterilen kimse, iĢlem ancak o makam tarafından yapıldığında hukuka uygun olur. Yetki sakatlığının icazet yolu ile
giderilmesi mümkün değildir.
KiĢi Bakımından yetki: Ġdari iĢlemi yapmaya yetkili makamı ifade eder. Yetki ancak o makam tarafından kullanıldığında idari iĢlem
hukuka uygun olur.
Zaman Bakımından Yetki: Bir iĢi yapmakla esasen yetkili olan kimse bazı zamanlarda bu iĢi yapmaya yetkili olmayabilir. Henüz ataması
yapılmamıĢ bir memur, ya da izinli olan bir memur izin süresinde idare adına irade açıklamaya yetkili değildir. Güvenoyu almamıĢ bir
hükümetin karar alıp alamayacağı da tartıĢılıyor. Ancak idarenin sürekliliği ilkesi gereği sınırlı da olsa bazı konularda irade açıklamaya
yetkili olduğunu kabul etmek gerekecektir. Belediye meclisinin belli toplantı dönemleri vardır. Ya da olağanüstü toplanmıĢ da olabilir
meclis. Bu vakitler dıĢında bir idari iĢ- lem tesis edilirse yine sakat olur.
Konu Bakımından Yetki: Her idare ancak kendisine verilen görevleri yerine getirmeye yetkilidir.
Yer Bakımından Yetki: Kamu idareleri yürüttüğü faaliyetler bakımından yetkileri kural olarak belirli bir bölge ile sınırlıdır. Mesela
Belediyeler kural olarak Türkiye‘nin her yerinde faaliyet gösteremez. Kamu kurumları ise genellikle hizmetlerini ülke genelinde
yürütürler. Yetkileri belli bir coğrafi alanla sınırlı değildir.
- 208 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ġEKĠL: Genelde Ģekil unsuru içerisinde usul unsuru da anlatılır. Ancak bu ikisini ayrı birer unsur olarak nitelendiren yazarlar da vardır.
Kural olarak idari iĢlemler yazılı olmak zorundadır. Ancak bazı iĢlemler sözlü ya da görsel nitelikte olabilirler. ġekil kuralları bazen
geçerlilik bazense ispat kuralı olarak düzenlenmektedir. Ġdarenin susmasına da hukuki sonuçlar bağlanmıĢ olabilir. Zımni ret veya zımni
kabul anlamına gelebilir. Kural olarak idarenin susması zımni ret olsa da bunu istisnaen zımni kabul olarak nitelendirebileceğimiz
durumlar vardır. Ġmar kanununda bir örneği var. Yapı kullanma izni istemine 30 gün içinde cevap verilmezse bu susma kabul anlamına
geliyor.
Ġdari iĢlemler gerekçeli olmalıdır. (AY m. 40) Ancak bu hükme uyulmamıĢ olması DanıĢtay kararlarına göre iĢlemi her zaman
sakatlamıyor.
Ġdari usul kuralları; bir iĢlemin nasıl yapılması gerektiği ile ilgili kurallardır. Genel bir idari usul kanunumuz bulunmamakla birlikte ilgili
mevzuatta bu tür kurallar öngörülmüĢse bunlara uyulmaması da idari iĢlemi sakatlar.
SEBEP: Ġdareyi idari iĢlem yapmaya iten neden iĢlemin sebep unsurunu teĢkil eder.
Örneğin DMK: m. 125 te iĢe geç gelme nedeni ile disiplin cezası verileceği hüküm altına alınmıĢtır. Burada iĢlemin sebep unsuru
memurun iĢe geç gelmesidir. Bazen idare bir iĢlemi yaparken birden fazla sebebe dayanabilir.
Sebep Ġkamesi: Bazen iĢlemin sebep unsuru hukuka aykırı gibi görünür, ancak esasında sebep oluĢmuĢ ve fakat idare bunun yanlıĢ
tespit etmiĢtir. Bu durumda bu iĢlemin iptali için bir dava açıldığında mahkeme, doğru sebebi tespit ederek sebebi ikame eder ve iĢlem
ayakta tutulur.
KONU: ĠĢlemin hukuk âleminde meydana getirdiği değiĢiklik idari iĢlemin konu unsurunu oluĢturur.
ĠĢlemin konu unsuru meĢru olmalıdır ve imkânsız olmamalıdır.
99. Ġdari yargıda taraflar kaç gün içinde kararın düzeltilmesini isteyebilir?
A) 7 B)15 C) 30 D) 60
ÇÖZÜM:
Sorunun sorulduğu tarihte Ġdari yargı kararlarına karĢı kararın düzeltilmesi baĢvurusu kararın tebliği tarihini izleyen 15
gün içinde yapılır.
NOT: 1 temmuz 2014 değiĢikliği ile idari yargıda karar düzeltme kaldırılmıĢtır.
100. Ġdari yargıda tek bir hâkimle verilen kararlara karĢı itiraz merci ve süresi aĢağıdakilerden
hangisidir?
A) DanıĢtay- 30 gün
B) Bölge Ġdare Mahkemesi- 30 gün
C) DanıĢtay- 60 gün
D) Bölge Ġdare Mahkemesi- 60 gün
ÇÖZÜM:
Ġdari Yargılama Usulü kanunu Madde 45 de; ilgililer, idare ve vergi mahkemelerinin tek hakimle verdikleri nihai kararlara karĢı
Bölge Ġdare Mahkemelerine tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde itiraz edebilirler‘‘ diyor.
NOT: Bölge Ġdare Mahkemesine itiraz kalkmıĢ olup onun yerine Ġstinaf gelmiĢtir.
Ġstinaf, ilk derece mahkemeleri tarafından verilen kararların hem olay yönünden hem de hukuki yönden üst dereceli mahkeme
tarafından denetlenmesidir. Ġstinaf kanun yoluna baĢvurulduğunda ceza davası veya hukuk dava dosyası üst dereceli Ġstinaf
Mahkemesi (Bölge Adliye Mahkemesi) tarafından ikinci kere incelenerek yerel mahkemenin kararı denetlenir.
Ġstinaf Mahkemesi (Bölge Adliye Mahkemesi) tarafından istinaf incelemesi sonucunda verilen karara karĢı da koĢulları varsa,
temyiz incelemesi için Yargıtay‘a temyiz baĢvurusu yapılabilir. Böylece üç dereceli bir inceleme sistemi kurularak hukuk veya
ceza davası neticesinde verilen kararın yeterince denetlenmesi sağlanmak istenmiĢtir.
- 209 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
- 210 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
15-KASIM-2008
1. Bütün okulların Milli Eğitim Bakanlığına bağlanmasını ve eğitimde ikiliğin kaldırılmasını sağlayan
kanun aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Mecelle B) Medeni Kanun C) Kanunname-Ġ Ali Osman D) Tevhid-Ġ Tedrisat Kanunu
ÇÖZÜM:
MECELLE-Ġ AHKÂM-I ADLĠYE VEYA KISACA MECELLE, TÜRK MEDENĠ KANUNU (17 ġubat 1926)
1868-1876 yılları arasında Ahmet Cevdet PaĢa baĢkanlığındaki bir Osmanlı devleti kanunlarında erkeğin üstünlüğüne
komisyon tarafından derlenen Ġslami özel hukuk (medeni hukuk) dayanan bir düzen vardı. Aile hayatında mirasta
kuralları Osmanlı Ġmparatorluğu'nun son yarım yüzyılında Ģer'i Ģahitlikte ve bunun gibi birçok konuda erkeklerin daha
mahkemelerde hukuki dayanak olarak kullanılmıĢtır. fazla hakkı vardı. Laik hukuk anlayıĢı ise bu farklılıkları
KANUNNAME-Ġ ALĠ OSMANĠ VEYA KANUN-I KADĠM kabul edemezdi. Bu nedenle dini kurallara göre
Fatih sultan Mehmet çıkardığı bir yasa ile tahta çıkan Ģehzadeye düzenlenmiĢ olan MECELLE adlı kanun kitabı Türkiye
kardeĢini öldürme yetkisi verdi. (Kanunname-i Ali Osman ) Cumhuriyetinin medeni kanununu oluĢturamazdı. Bu
amaçla Avrupa ülkelerinde uygulanmakta olan Medeni
Amaç: TAHT KAVGALARINI ÖNLEMEK. kanunlar incelenmiĢ ve ĠSVĠÇRE Medeni Kanun tercüme
(Böylece Türk tarihinde MERKEZĠYETÇĠLĠK kurulmuĢ oldu.) edilip düzenlenerek Türk Medeni kanunu olarak kabul
edilmiĢtir.
NOT: 1982 anayasasında 174. maddeyle koruma altına alınmıĢ ―inkılap kanunlarından‖ bir tanesidir.
ÇÖZÜM:
Mizan: Yevmiye defterine kaydedilen bilgilerin, defteri Envanter Cetveli (Listesi): Muhasebe dıĢı envanter
kebire (Büyük deftere) doğru aktarılıp aktarılmadığını sonucunda ortaya çıkan bilgilerin yazıldığı listedir.
kontrol etmeye yarayan çizelgelerdir.
BĠLANÇO: Bir Ģirketin tüm varlıklarını, borçlarını ve
3‘e ayrılır.
4. Aylık mizan(geçici mizan), Keyfi olarak düzenlenebilir. sermayesini gösteren ve Ģirketin belli bir andaki
(Zorunlu değil.) fotoğrafı niteliğinde olan finansal tablodur.
5. Genel Geçici Mizan, 31.12.XX Tarihinde ilk düzenlenen
ġĠFRE: MALĠ DURUM,FOTOĞRAF
mizana denir.
6. Kesin Mizan, yılsonunda ayarlama ve düzeltme kayıtları NOT: BĠLANÇODA GELĠR GĠDER (GELĠR TABLOSU)
yapıldıktan sonra bu kayıtların doğruluğunu araĢtırır.
HESAPLARI, MALĠYET (7LĠ HESAPLAR) YER ALMAZ.
4. (Y) Aġ‘nin sermayesinin 100.000 TL artırılmasına karar verilmiĢ ve her birinin nominal
bedeli 1 TL olan 100.000 adet hisse senedi 130.000 YTL‘ye satılmıĢtır, ihraç edilen hisse
senetlerinin bedeli banka hesabına yatırılmıĢtır. Buna göre nominal bedel ile satıĢ bedeli
arasındaki farkın kaydına iliĢkin aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Sermaye yedekleri hesabının borcuna
B) Sermaye yedekleri hesabının alacağına
C) Hisse senedi ihraç primleri hesabının borcuna
D) Hisse senedi ihraç primleri hesabının alacağına
ÇÖZÜM:
SERMAYE ARTTIRIMI SERMAYE ARTTIMI ĠÇĠN KARLI HĠSSE SENEDĠ SATIġI
(BĠLDĠĞĠMĠZ SERMAYE ARTTIRIMI) OLDUĞU ZAMAN
NOT: HĠSSE SENEDĠ ARTTIRIMI VAR, PRĠM ELDE ETMĠġ ĠġLETME OLARAK DEĞERLENDĠREBĠLĠRĠZ.
- 212 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
5. (A) Ltd. ġti. 2007 hesap dönemi sonunda kurumlar vergisi tutarını 40.000 YTL olarak hesaplamıĢtır.
Buna göre 31.12.2007 tarihinde söz konusu tutarın kaydedileceği alacaklı hesap
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) PeĢin Ödenen Vergi ve Fonlar B) Dönem Net Kârı veya Zararı
C) Dönem Kârı Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülük KarĢılıkları D) Ödenecek Vergi ve Fonlar
ÇÖZÜM: 691 Dönem Kârı Vergi Ve Diğer Yasal Yükümlülük KarĢılıkları Hesabı: Dönem kârı üzerinden, ilgili mevzuat
hükümlerine göre hesaplanan vergi ve yasal yükümlülüklerin izlendiği hesaptır. Kurumlar vergisi yükümlüsü iĢletmeler dönem karı
üzerinden hesapladıkları vergi ve diğer yasal yükümlülükler için karĢılık ayırarak dönem karını netleĢtirirler.
31.12.2007 Tarihinde Kurumlar Vergisinin Kaydedileceği Kayıt
-------------------/-----------------------------------
691 Dönem Karı Vergi Ve Diğer Yasal Yük. KarĢılığı Hs. XX
370 Dönem Karı Vergi Ve Diğer Yasal Yük. KarĢılığı Hs. XX
Kurumlar Vergisi KarĢılığının Ayrılması
---------------------/---------------------------------
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
6. 1 Dolar = 1,30 TL kuru ile kasa hesabına kaydedilen 2.000 Doların bir kısmı bozdurul-
duğunda karĢılığında alınan 2.580 YTL‘nin 630 TL‘si kambiyo kârı olarak kaydedildiğine
göre, bozdurma sırasındaki kur aĢağıdakilerden hangisidir?
A) 1,57 B) 1,66 C) 1,72 D) 1,87
ÇÖZÜM :
PRATĠK ÇÖZÜM >>> (ALINAN PARA TUTARI – KAMBĠYO KARI) / 1€‘NUN TL KARġILIĞI
BOZDURULAN € = (2.580 - 630 ) / 1,30 TL >>>> 1.500€ DUR.
7. ―Bir varlığın elde edilmesi veya değerinin arttırılması için yapılan harcamalarla bunlara bağlı tüm
giderlerin toplanır‘ Ģeklinde ifade edilen değerleme yöntemi aĢağıdakilerden hangisidir?
A)Maliyet Bedeli B ) AlıĢ Bedeli C ) Rayiç Bedel D) Emsal Bedeli
ÇÖZÜM :
1. Maliyet Bedeli: Bir iktisadi kıymetin elde edilmesi, değerinin arttırılması veya bu iĢlemlere ek olarak yapılan her türlü
giderlerin toplamına denir.
2.Borsa Rayici: Bir iktisadi kıymetin değerlemeden önceki son iĢlem günündeki ortalama değeridir.
**Hisse senetleri ve yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir. (BU YÜZDEN DEĞERE GÖRE KARġILIK AYRILIR)
3.Tasarruf Değeri: Bir iktisadi kıymetin değerleme gününde sahibi için arz ettiği gerçek değerini ifade eder.
**Alacak senetleri, borç senetleri ve vadeli çekler dönem sonlarında tasarruf değeri ile değerlenirler.
4. Mukayyet Değer (Kayıtlı Değer): Bir iktisadi kıymetin muhasebe kayıtlarında gösterilen değeridir.
5. Ġtibari Değer (Nominal Değer): Ġktisadi kıymetlerin üzerinde yazılı olan değeridir
6. Rayiç Bedel: Bir iktisadi kıymetin değerleme günündeki normal alım satım değeridir.
8. Emsal Bedel: Gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen ya da doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde
satılması halinde benzer bir mala göre sahip olacağı değere denir. >>> Değeri düĢen stoklar emsal bedelle değerlenir.
ÇÖZÜM : Önce 7/A SEÇENEĞĠNE GÖRE ÖRNEK UYGULAMA yapıp daha sonra çözüme ulaĢalım.
1. ĠĢletme bankada 10.000 TL mevduat, 8.000 TL nakit mevcudu, 15.000TLlik makin, 7.000 TL‘lik bina ve
1.500 TL‘lik bilgisayar ve 5.000 TL‘lik araba ile iĢe baĢlamıĢtır.
2. 21.000 TL‘lik direkt malzeme peĢin olarak satın alınmıĢtır. Ayrıca % 10 KDV ödenmiĢtir.
3. 27.000 TL direkt ilk madde ve malzeme, 1.000 TL endirekt malzeme üretimde kullanılmıĢtır.
4. 2.500 TL direkt iĢçilik, 1.000 TL endirekt iĢçilik tahakkuk etmiĢtir. Bunlardan 400 TL vergi, 200 TL
SSK Primi kesilmiĢtir. Kalan miktarın yarısı için personele borçlu kalınmıĢtır.
5. Bu dönemde 1.000 TL‘lik elektrik kullanılmıĢtır. Fatura gelmiĢ ve kullanılan elektriğin 100 TL‘si
iĢletmenin bürolarında; kalanı ise üretimde kullanılmıĢtır.
6. Üretimde kullanılan makine ve binalar için 3.000 TL, satıĢtaki taĢıtlar için 1.000 TL, Yönetim
bürosundaki bilgisayar ve demirbaĢlar için 5.000 TL‘lik amortisman tahakkuk etmiĢtir.
7. AraĢtırma departmanında 6.000 TL, satıĢ ve genel yönetimde 2.500 TL‘lik malzeme tüketilmiĢtir.
8. AraĢtırma ve geliĢtirme, satıĢ ve genel üretim gider yerlerinde çalıĢanlara 4.000 TL ücret tahakkuku
yapılmıĢtır. Bu ücretlerden 500 TL vergi, 600 TL SSK primi kesilmiĢtir. Kalan ise peĢin ödenmiĢtir.
9. ĠĢletmenin vergi ve harç gideri olarak tahmin edilen ve bu döneme isabet eden gider 4.000 TL‘dir.
10. Dönem sonunda üretimde kullanılmayan 4.000 TL‘lik direkt ilk madde ve malzeme stoka iade edilmiĢtir.
2. 21.000 TL‘lik direkt malzeme peĢin olarak satın alınmıĢtır. Ayrıca % 10 KDV ödenmiĢtir.
Malzeme Alımı
- 214 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
3. 27.000 TL direkt ilk madde ve malzeme, 1.000 TL endirekt malzeme üretimde kullanılmıĢtır.
4. 2.500 TL direkt iĢçilik, 1.000 TL endirekt iĢçilik tahakkuk etmiĢtir. Bunlardan 400 TL vergi, 200 TL SSK Primi
kesilmiĢtir. Kalan miktarın yarısı için personele borçlu kalınmıĢtır.
5. Bu dönemde 1.000 TL‘lik elektrik kullanılmıĢtır. Fatura gelmiĢ ve kullanılan elektriğin 100 TL‘si iĢletmenin
bürolarında; kalanı ise üretimde kullanılmıĢtır.
*** 381 Gider Tahakkuku Hesabını Kullanmamızdaki Sebep Fatura GelmiĢ Fakat Daha ÖdenmemiĢtir.
6. Üretimde kullanılan makine ve binalar için 3.000 TL, satıĢtaki taĢıtlar için 1.000 TL, Yönetim bürosundaki bilgisayar
ve demirbaĢlar için 5.000 TL‘lik amortisman tahakkuk etmiĢtir.
7. AraĢtırma departmanında 6.000 TL, satıĢ ve genel yönetimde 2.500 TL‘lik malzeme tüketilmiĢtir.
- 215 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
8. AraĢtırma ve geliĢtirme, satıĢ ve genel üretim gider yerlerinde çalıĢanlara 4.000 TL ücret tahakkuku yapılmıĢtır. Bu
ücretlerden 500 TL vergi, 600 TL SSK primi kesilmiĢtir. Kalan ise peĢin ödenmiĢtir.
AÇIKLAMA BORÇ ALACAK
8 750 ARAġTIRMA VE GELĠġTĠRME GĠD. HS. 4.000
760 PAZARLAMA SATIġ VE DAĞ. GĠDERĠ HS. 4.000
770 GENEL YÖNETĠM GĠDERLERĠ HS. 4.000
360 ÖDENECEK VERGĠ VE FONLAR HS. 500
361 ÖDENECEK SOSYAL GÜVENLĠK HS. 600
100 KASA HS 10.900
Ücret Tahakkuku
9. ĠĢletmenin vergi ve harç gideri olarak tahmin edilen ve bu döneme isabet eden gider 4.000 TL‘dir.
10. Dönem sonunda üretimde kullanılmayan 4.000 TL‘lik direkt ilk madde ve malzeme stoka iade edilmiĢtir.
Mad.
AÇIKLAMA BORÇ ALACAK
No
11 151 YARI MAMULLER HS. 26.400
711. Direkt Ġlk Madde Ve Malzeme Yansıtma Hs 13.000
721. Direkt ĠĢçilik Giderleri Yansıtma HS 2.500
10.900
731. Genel Üretim Giderleri Yansıtma HS
Üretim Maliyetlerinin Devri
- 216 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
BU SÜRECĠ GÖRDÜKTEN SONRA !!!
ÜRETĠM MALĠYETLERĠNĠN DÖNEM SONUNDA
ÜRETĠM MALĠYETĠ HESABINA AKTARILMASI
9 v e 1 0 . s o r u l a r ı a Ģ a ğ ı d a k i v e r i l e r e g ör e c e v a p l a yı n ı z .
BeĢ kurucu ortak bir araya gelerek inĢaat iĢleri ile uğraĢmak üzere (X) Aġ‘yi ―ani‘‘ Ģekilde kurmaya karar vermiĢlerdir. ġirket ana
sözleĢmesine göre Ģirket sermayesi 5.000 TL‘dir ve her biri 1 TL‘den olmak üzere 500.000 paya bölünmüĢtür. Ortakların taahhüt
ettiği pay adedi eĢittir. Taahhüt edilen sermayenin yarısı Ģirket adına bankada açtırılan hesaba yatırılmıĢtır. ġirketin kuruluĢuna
izin verildikten sonra, Ģirket ticaret siciline tescil ettirilmiĢ ve durum Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiĢtir. ġirket kuruluĢu
için ortaklarca 720 TL‘si KDV olmak üzere toplam 4.720 YTL kuruluĢ harcaması yapılmıĢ ve bu tutar ortaklarca nakden
ödenmiĢtir. Söz konusu harcamaların aktifleĢtirilmesine karar verilmiĢtir.
9. ġirket kuruluĢunda taahhüt edilen sermaye ile sermayenin yarısının ödenmesine iliĢkin muhasebe kaydı
aĢağıdakilerden hangisidir?
ÇÖZÜM :
SERMAYE TAAHÜDÜ KAYDI UYARI
--------------/--------------------
501 ÖdenmemiĢ Sermaye 500.000 1. Sermaye artırımı, sermaye taahhüdü kayıtları aynıdır. (HAP BĠLGĠ)
- 217 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
10.KuruluĢ için yapılan harcamalara iliĢkin muhasebe kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
Genel Yönetim Giderleri 4.000
Kasa 4.720
Kasa 4.720
Kasa 4.720
Kasa 4.720
ÇÖZÜM : KuruluĢ için yapılan harcama adı üstünde KURULUġ VE ÖRGÜTLENME GĠDERĠdir.
Yani iĢletmenin ödeyeceği bir parayı ortaklar öderse iĢletmenin ortağa borcu olmuĢ olur. Kısaca herkesin kesesi farklı
ÖĞRETEN BĠLGĠ : ĠĢletme yerine ortak ödeme yaparsa ORTAKLARA BORÇLAR hesabı alacaklanır.
11. Ayakkabı imal eden fabrikanın ambarından deri iĢleme bölümüne 350 TL‘lik boya ile servisin temizliğinde
kullanılmak üzere 40 TL‘lik deterjan sevk edilmiĢtir. Söz konusu malzemelerin Ģevkine iliĢkin olarak 7/A
seçeneğine göre yapılması gereken muhasebe kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
Ġlk Madde ve Malzeme Gideri 390
A Gider ÇeĢitleri Yansıtma 390
- 218 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM :
*** Üretim süresince kullanılan her türlü malzeme ilk madde ve malzemedir Sorumuzda deri iĢleme bölümüne
Boya Sevki Direkt Ġlk Madde Malzeme
Ġlk madde ve malzeme, mamule yüklenebilme olanağına göre
direkt ve endirekt olarak ikiye ayrılır. Servisin Temizliğinde kullanılmak üzere
sevk edilen deterjan ise Endirekt
1-) Direkt Malzeme: Üretilen mamulün içine giren ana maddesini
Malzeme dir. (ĠĢletme malzemesi)
oluĢturan ve ekonomik açıdan önemli olan malzemedir.
7/A YÖNTEMĠNE GÖRE KAYIT
Örneğin: Mobilya için sunta, mont için deri vs.
--------------/-------------
2-) Endirekt Malzeme: Genel Üretim Giderlerinin Borcunda Ġzlenir
710 Direkt Ġlk Mad. Mal Gid. 350
a-) Yardımcı malzeme: Üretilen mamulün içine giren ancak ana 730 Genel Üretim Giderleri 40
maddesini oluĢturmayan,ekonomik açıdan hesaplanması çok önemli 150 Ġlk Madde malzeme Gid. 390
olmayan malzemedir. Direkt Ġlk Madde 350
Endirekt Malzeme 40
Örneğin: Mobilya için çivi, mont için düğme, elbise üretimi için astar vs. ---------/--------------
b-) ĠĢletme malzemesi: Üretim süreciyle ilgili olan ancak kesinlikle UYARI : Genel Üretim Gidelerini
üretilen mamulün içine girmeyen malzemedir. kullanmamızdaki sebep Endirekt Malzeme
kullanımıdır.
Örneğin: maskeler, bakım onarım malzemeleri, iĢçi önlükleri,
temizlik giderleri vs.
12. Üretilen mal ve hizmetin üretim maliyetini saptayan, maliyet kontrolünü sağlayan, baĢarısını
değerlendiren, elde edilen bilgiler ile planlama yapan ve yönetimin alacağı kararlara yardımcı olan muhasebe
dalı aĢağıdakilerden hangisidir?
A) ġirketler Muhasebesi B) Finansal Muhasebe C) Maliyet Muhasebesi D) Genel Muhasebe
YÖNETĠM MUHASEBESĠ: Genel muhasebe ve Maliyet muhasebesinden elde edilen bilgilerin sistemli bir Ģekilde
yöneticilere aktarılması, yöneticilerin kullanacağı bilgiler haline getirilmesi görevini üstlenen muhasebe türüdür.
-Proje hazırlama ve planlama sürecinde yönetim muhasebesinden yararlanılır.
-Yöneticilerin karar almalarında, önemli katkıda bulur.
MALĠYET (ÜRETĠM) MUHASEBESĠ : Üretim (imalat) ve hizmet iĢletmeleri tarafından kullanılan, birim maliyetlerin
hesaplanması ve kontrol aracı olarak kullanılması amacıyla kullanılan muhasebe türüdür.
- 219 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
13 ve 14 üncü soruları aĢağıdaki verilere göre cevaplayınız.
(A) Ticari iĢletmesinin belirli bir dönemde (Z) malına iliĢkin hareketleri aĢağıdaki gibidir.
2 . SATIġ 30 16 480
13. Ağırlıklı ortalama maliyet yöntemine göre dönem sonu stokunun birim maliyeti aĢağıdakilerden
hangisidir?
A) 12,86 TL
B) 13,75 TL
C) 14,37 TL
D) 15 TL
ÇÖZÜM: BASĠT BĠR SORUDUR KÜÇÜK BĠR FORMÜLLEN SORUYU HEMEN ÇÖZELĠM.
UYARI: DÖNEM BAġI STOK VE ALIġLAR TOPLAM MALĠYETĠ OLUġTURUR. (FĠYATSAL TOPLAMLARI)
DÖNEM BAġI MAL MĠKTARI VE ALIġ MĠKTARLARI, TOPLAM ÜRÜN MĠKTARINI OLUġTURUR.
14. Ġlk giren ilk çıkar (FIFO) yöntemine göre dönem sonu stokunun toplam maliyeti aĢağıdakilerden
hangisidir?
A) 660 TL
B) 750 TL
C) 810 TL
D) 900 TL
- 220 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
FĠFO DEMĠġ (ĠLK GĠREN ĠLK ÇIKAR, YANĠ DÖNEM BAġI STOKTAN BAġLAYARAK SAT DĠYOR)
1.ADIM >>> SATIġ MĠKTARLARINI TOPLA (1. SATIġ + 2. SATIġ (50 + 30 = 80 ADET)
ÇÖZÜM:
NET ALIġLAR = MAL ALIġLARI + ALIġ GĠDERLERĠ – ALIġTAN ĠADELER – ALIġ ĠSKONTOLARI
SATILAN MALLARIN MALĠYETĠ = TĠCARĠ MALLAR BORÇ KALANI – DÖNEM SONU STOK
ALIġ (ĠADESĠ, ĠSKONTOSU VE GĠDERĠ) GĠBĠ. SATIġ ĠLE ĠLGĠLĠ KALEMLER GELĠR TABLOSUNDA YER ALACAKTIR.
ÇÖZÜM:
ÇÖZÜM:
UYARI: 2. TAġITI 2007 YILINDA 45.000 TL SATMIġTIR. SORUYU DAHA ĠYĠ ANLAMAK ĠÇĠN KAYDI YAPALIM.
2011 20.000
TOPARLAYACAK OLURSAK,
1. TAġITIN 40.000 TL + YENĠ TAġITIN 40.000 = 80.000 TL BĠRĠKMĠġ AMORTĠSMANI VARDIR.
19. Miktar olarak tespit edilen ve değerlenen varlık ve kaynakların mevcut durumu ile bunlara
iliĢkin hesaplar arasındaki farkların giderilmesi, baĢka bir deyiĢle hesapların gerçek durumu gösterir
hale getirilmesi için yapılan iĢlemler aĢağıdakilerden hangisi ile ifade edilir?
A) Muhasebe Ġçi Envanter
B) Genel Geçici Mizan
C) Kesin Mizan
D) Muhasebe DıĢı Envanter
- 223 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
ENVANTER: Bilanço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir
Ģekilde ve müfredatlı olarak tespit etmektir.
Muhasebe DıĢı Envanter: ĠĢletme varlıklarının ve Muhasebe Ġçi Envanter: Muhasebe dıĢı envanteri yapılarak
borçlarının miktar olarak belirlenmesi ve değerlenmesi büyük defterler ile karĢılaĢtırılan veriler arasında tutarsızlık
iĢlemidir.
varsa bu verilerin gerçeğe uygun olması için sayım sonucuna göre
**Muhasebe dıĢı envanter ile miktar olarak tespit edilen hesapların gerçek durumu gösterir hale getirilmesi için yapılan
değerler ilk olarak envanter defterine kaydedilir ve büyük gerekli düzeltme kayıtlarının yapılması iĢlemidir.
defter verileriyle karĢılaĢtırılarak aradaki fark ortaya
konulur.
ANAHTAR KELĠME: SAYMAK ANAHTAR KELĠME: DÜZELTME KAYDI
Mizan: Yevmiye defterine kaydedilen bilgilerin, defteri kebire (Büyük deftere) doğru aktarılıp aktarılmadığını kontrol
etmeye yarayan çizelgelerdir.
3‘e ayrılır.
1. Aylık mizan(geçici mizan), Keyfi olarak düzenlenebilir. (Zorunlu değil.)
2. Genel Geçici Mizan, 31.12.XX Tarihinde ilk düzenlenen mizana denir.
3. Kesin Mizan, yılsonunda ayarlama ve düzeltme kayıtları yapıldıktan sonra bu kayıtların doğruluğunu araĢtırır.
20. B iĢletmesinin dönem sonu stok envanteri sırasında deposunda yer alan ticari mallarının 10.000
TL‘lik kısmının eksik olduğu tespit edilmiĢtir. Bu iĢleme iliĢkin olarak yapılması gereken muhasebe
kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
A Ticari Mallar 10.000 B Satılan Ticari Mallar Maliyeti 10.000
Sayım ve Tesellüm Noksanları 10.000 Ticari Mallar 10.000
C Sayım ve Tesellüm Noksanları 10.000 D Sayım ve Tesellüm Noksanları 10.000
Satılan Ticari Mallar Maliyeti 10.000 Ticari Mallar 10.000
ÇÖZÜM: SORUYU AYNI KASA FAZLA VE NOKSANI SORULARINI ÇÖZDÜĞÜMÜZ GĠBĠ ÇÖZECEĞĠZ.
TĠCARĠ MAL FAZLASI VAR
FAZLA VAR; TĠCARĠ MAL FAZLA GĠBĠ DÜġÜN VE TĠCARĠ MALLARI BORCA YERLEġTĠR.
----------------/----------------------------
153 TĠCARĠ MALLAR XX
397 SAYIM VE TESELLÜM FAZLALARI XX
----------------/-----------------------------
21. Banka Kredileri hesabının borcuna, ÇıkarılmıĢ Tahviller hesabının alacağına kayıt yapılan
yevmiye maddesi aĢağıdakilerden hangisini ifade eder?
A) ĠĢletme hazine bonosu satın almıĢtır
B) ĠĢletme bankaya olan borcunu tahvil çıkararak ödemiĢtir
C) ĠĢletme devlet tahvili faiz gelirini bankadaki hesabına yatırmıĢtır
D) ĠĢletme bankadaki mevduat hesabını repoya çevirmiĢtir
- 224 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
ĠġLETMENĠN BANKA KREDĠSĠ ALMASI BANKA KREDĠSĠNĠ ÖDEMESĠ
----------------------/---------- ----------------------/----------------
102 BANKALAR XX 300 BANKA KREDĠLERĠ XX
300 BANKA KREDĠLERĠ XX 405 ÇIKARILMIġ TAHVĠLLER XX
----------------------/------------ ----------------------/-----------------
UYARI: BANKA KREDĠLERĠ pasif karakterli bir UYARI: BANKA KREDĠSĠNĠ ters kayıtla (borçlandırarak ) kapattık,
hesaptır yani ilk kaydı alacakta olur. iĢletme Banka Kredisini ödemek için tahvil çıkartmıĢtır.
22. ĠĢletme ortağının Ģirkete 50.000 TL borç vermesi durumunda yapılması gereken
muhasebe kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
A Sermaye 50.000
Ortaklara Borçlar 50.000
B Kasa 50.000
Sermaye 50.000
C Kasa 50.000
Ortaklara Borçlar 50.000
D Ortaklara Borçlar 50.000
Kasa 50.000
ÇÖZÜM:
ORTAĞIN ĠġLETMEYE BORÇ VERMESĠ ĠġLETMENĠN ORTAĞA BORÇ VERMESĠ
----------------------/---------------- ----------------------/----------------
100 KASA XX 131 ORTAKLARDAN ALACAKLAR XX
331 ORTAKLARA BORÇLAR XX 100 KASA XX
----------------------/---------------- ----------------------/----------------
KĠġĠLĠK KAVRAMI: ĠĢletme ve ortaklar (sahipler) farklı kiĢilerdir. >>> Kısaca herkesin kesesi farklı
Yani iĢletmenin ödeyeceği bir parayı ortaklar öderse iĢletmenin ortağa borcu olmuĢ olur.
ÖĞRETEN BĠLGĠ : ĠĢletme yerine ortak ödeme yaparsa ORTAKLARA BORÇLAR hesabı alacaklanır.
ĠĢletme ortağına para verirse ORTAKLARDAN ALACAK hesabı borçlanır.
ÇÖZÜM:
ÖNEMLĠ PASĠFĠ DÜZENLEYĠCĠ HESAPLAR ÖNEMLĠ AKTĠFĠ DÜZENLEYĠCĠ HESAPLAR
302 ErtelenmiĢ Finansal Kiralama Borçlanma Maliyetleri (-) 103 Verilen Çekler Ve Ödeme Emirleri Hesabı (-)
308 Menkul Kıymet Ġhraç Farkı (-) 119 Menkul Kıymet Değer DüĢüklüğü KarĢılığı (-)
322 Borç Senetleri Reeskontu (-) 122 Alacak Senetleri Reeskontu (-)
371.Dönem Karının PeĢin Ödenen Vergi Ve Diğer Yasal 124. KazanılmamıĢ Finansal Kiralama Faiz Gelirleri (-)
Yükümlülükler KarĢılığı (-) 129 ġüpheli Ticari Alacak KarĢılığı (-)
501 ÖdenmemiĢ Sermaye (-) 158 Stok Değer DüĢüklüğü KarĢılığı (-)
570 GeçmiĢ Yıl Zararları (-) 257 BirikmiĢ Amortismanlar (-)
591 Dönem Net Zararı (-)
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 225 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
24. ĠĢletme, satmıĢ olduğu maddi duran varlığa ait 100.000 TL satıĢ kârını yenileme fonuna alınıĢ,
ancak 3 yıl içerisinde yerine yenisini almamıĢtır. Bu durumda iĢletmenin yapması gereken muhasebe
kaydı aĢağıdakilerden hangisi olmalıdır?
A Özel Fonlar 100.000
Önceki Dönem Gelir ve Karları 100.000
B Kasa 100.000
Özel Fonlar 100.000
C Özen Fonlar 100.000
Sermaye 100.000
D Kasa 100.000
Sermaye 100.000
ÇÖZÜM:
YENĠLEME AMACIYLA TAġIT SATIMI 3 YIL SONRA TAġITIN YENĠSĠ ALINMAZSA
---------------/--------------------- ---------------/---------------------
100 KASA XX 549 ÖZEL FONLAR XX
257 BĠRĠKMĠġ AMORTĠSMANLAR XX 671 ÖNCEKĠ DÖNEM GELĠR VE KARLARI XX
CEVAP: YENĠLEME AMACIYLA TAġITI SATMASAYDIK KAR ELDE EDECEKTĠK AMA BĠZ DEDĠK KĠ KARDEġĠM
YENĠLĠCEM BEN TAġITIMI, BUNUN ĠÇĠN FON AYIRIYORUM. YASAL OLARAKTA BUNUN SÜRESĠ 3 YILDIR.
3 YIL GEÇTĠ GEÇMĠġTEKĠ KARI HESAPLARIMA ALMAM LAZIM, BU YÜZDEN ÖNCEKĠ DÖNEM GELĠR VE KARLAR.
25. ĠĢletme, bankadaki mevduat hesabından dönem sonunda 100.000 TL faiz geliri elde
etmiĢtir. Faiz geliri üzerinden % 10 oranında vergi tevkifatı yapılıp kalan tutar Ģirketin
vadesiz banka hesabına yatırılmıĢtır. Bu durumda yapılması gereken muhasebe kaydı
aĢağıdakilerden hangisidir?
- 226 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
FAĠZ GELĠRĠ ELDE EDĠLMĠġ, GELSĠN PARACIKLAR PARACIKLAR GELMEDEN HEMEN
10.000 TL PEġĠN VERGĠMĠZĠDE ÖDEDĠK, MUTLUYUZ BĠLĠNÇLĠ VATANDAġ OLMAK BÖYLE BĠR ġEY
---------------------------/--------------------------------------
------------------------/------------------------------------------
26. (K) ĠĢletmesi, değeri düĢen mallar hesabındaki 120.000 TL tutarındaki malın yarısını
peĢin, yansını da kredili olarak 60.000 YTL‘ye satmıĢtır. Bu mallar için 60.000 TL stok
değer düĢük karĢılığı ayrılmıĢtır. Buna göre (K) iĢletmesinin yapması gereken muha sebe
kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
ÇÖZÜM:
Stok önemli ölçüde değer kaybettiği için. Yarısı PeĢin Diğer Yarısı Kredili olarak 60.000 TL‘ye satmıĢtır.
157 Diğer Stoklar Hesabına alınır. --------------/-------------------------------
100 KASA 30.000
120 ALICILAR 30.000
Malın Değerinin Önemli Derecede DüĢmesi 158 STOK DEĞER DÜġÜK. KARġILIĞI 60.000
-----------------/------------------- 157 DĠĞER STOKLAR 120.000
157.01 Değeri DüĢen Mallar 120.000
157 DĠĞER STOKLAR 120.000
---------------/------------------------------
157.01 Değeri DüĢen Mallar 120.000
153 TĠCARĠ MALLAR 120.000 UYARILAR:
---------------/----------------------
A. Malın tamamını sattığımız için 158 Stok Değer DüĢüklüğü KarĢılığı
Değeri DüĢen Malın Yarsına KarĢılık Ayrılması Hesabını Ters kayıtla kapattık. (60.000 TL)
-------------/----------------------- UYARI: Malın Yarısını satmıĢ olsaydık (30.000 TL) kapatacaktık.
654 KARġILIK GĠDERLERĠ 60.000
158 STOK DEĞER DÜġÜKLÜĞÜ KARġ. 60.000 B. Malı sattığımız için artık Diğer Stoklara aldığımız mal elimizden
-------------/---------------------------- gitmiĢ oldu onu da ters kayıtla kapattık (120.000 TL) UYARI:
Malın Yarısını satmıĢ olsaydık (60.000 TL) kapatacaktık.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP NE YAZIK KĠ VERĠLEN ġIKLAR ARASINDA YER ALMAMAKTADIR.
ġĠMDĠ DĠYEBĠLĠRĠZ: B ġIK DOĞRU DEĞĠL MĠ? ġık doğru ancak eksik verilmiĢtir.
DĠĞER STOKLARI yazmak zorundadır. Alt (Yardımcı Hesapları) Tek BaĢına kullanamayız.
- 227 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
27. X malı talebinin fiyat esnekliği (-1/2) ise, aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) X malı fiyatı %1 arttığında bu malın talep miktarı % 0,5 oranında artmaktadır
B) X malı fiyatı %1 arttığında bu malın talep miktarı % 5 oranında azalmaktadır
C) X malı fiyatı %1 arttığında bu malın talep miktarı % 0,5 oranında azalmaktadır
D) X malı fiyatı %1 arttığında bu malın talep miktarı % 5 oranında artmaktadır
ÇÖZÜM:
Talebin Fiyat Esnekliği (ƐP ): Talep edilen miktardaki yüzde değiĢimin, malın fiyatındaki yüzde değiĢime oranıdır.
ƐP =
NOT: Talep kanunu, bir malın fiyatıyla talep edilen miktarı arasında ters yönlü (negatif) bir iliĢkinin olduğunu ve malın
fiyatındaki bir artıĢın talep edilecek mal miktarında azalmaya sebep olacağını ortaya koyar. Talebin fiyat esnekliğinin iĢareti
talep kanunundan dolayı her zaman eksi (-) dir. Ancak uygulamalarda, talebin fiyat esnekliği mutlak değer içerisinde ifade
edilmekte ve bundan dolayı (negatif) iĢaret gösterilmemektedir.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
28. AĢağıdakilerden hangisi, tam rekabet piyasasının özellikleri sonucu ortaya çıkan durumlardan
biri değildir?
A) Firmaların piyasa fiyatını belirlemesi
B) Piyasadaki tüm malların homojen olması
C) Piyasaya giriĢ ve çıkıĢların serbest olması
D) Piyasada bir malın sadece tek bir fiyatının olması
ÇÖZÜM:
Tam rekabet piyasasında; satılan malın homojen (türdeĢ) olması, piyasada Ģeffaflık (alıcı ve satıcıların tam bilgiye sahip olması
) ve piyasada çok sayıda alıcı ve satıcı (atomize özelliği ) olmasından dolayı alıcı veya satıcılar fiyatı tek baĢlarına
belirleyemezler, piyasada oluĢan fiyatı kabul ederler.
Not: Tam rekabet piyasası ile ilgili daha detaylı bilgi için 2003 / 32. Sorunun çözümüne bakınız.
29. Çay ve tütünün aynı toprakta yetiĢtirildiği varsayımı altında, diğer değiĢkenler sabitken tütünün
fiyatının artmasının yaratacağı etki aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Çay arz eğrisi sabit kalır B) Çay arz eğrisi boyunca aĢağıya doğru hareketlenme meydana gelir
C) Çay arz eğrisi sola kayar D) Çay arz eğrisi sağa kayar
ÇÖZÜM:
Arz Edilen Miktardaki DeğiĢme Arzda DeğiĢme
P (Fiyat) P S2
S S0
B
1,50 S1
A
1,00
Q Q
O 8 O
12
- 228 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Arz Eğrisini Kaydıran ( Arzda DeğiĢmeye Neden Olan ) Faktörler
NOT:Bütün maddelerde diğer bütün faktörler sabit olduğu kabul edilir.)
1- Üretim maliyeti (girdi fiyatları) arttığında malın birim ücreti artar ve eğri SOLA kayar. Örneğin fındık üretiminde, iĢçi
ücretlerinin artması, aynı fiyata daha az fındık satılması anlamına gelir. Dolayısıyla eğri sola kayar.
2- Teknolojik geliĢmeler verimliliği artırır ve eğri SAĞA kayar. Örneğin, bir otomobil fabrikası yeni bir teknoloji kullanarak
üretim maliyetini azaltır ve fiyatlar düĢer. Dolayısıyla talep artar ve arz eğrisi de sağa kayar.
3- Diğer malların fiyatları artarsa eğri SOLA kayar. Örneğin çay ve tütün üreten bir çiftçi tütün fiyatlarında artıĢ
yaĢandığında tütün üretmek daha karlı diye düĢünecek ve çay için arz eğrisi sola kayar.
4- Vergilerin artması maliyeti artırır ve eğriyi SOLA kaydırır. Çünkü maliyet artmıĢtır ve üretici aynı fiyata daha az arz
yaratmaya baĢlar. Çünkü karı azalmıĢtır.
5- Sübvansiyonların artması maliyeti azaltır ve dolayısıyla eğriyi sağa kaydırır. Fiyatların beklentisinde, beklenti yükseliĢ
yönündeyse eğri SOLA kayar.- Örneğin gelecek yıl fiyatlarda artıĢ bekleyen üretici Ģimdi daha az arz edecektir.
7- Rakip firma sayısının artıĢı eğriyi sağa kaydırır. Çünkü rekabetten dolayı firmalar daha fazla mal satmak isteyeceklerdir.
8- Hava koĢulları, özellikle tarımsal arzda önemlidir. Kötü hava koĢulları arz eğrisinin sola kaymasına neden olur. Örneğin, bir
mısır üreticisi için hasat döneminden önce yaĢanan bir don olayı, arz eğrisini sola kaydıracaktır.
30. Tam rekabetçi firmanın kârını maksimize ettiği üretim düzeyinde aĢağıdakilerden hangisi geçerlidir?
A) Marjinal gelir ile marjinal maliyet arasındaki fark maksimumdur B) Marjinal gelir marjinal maliyete eĢittir
C) Marjinal gelir ortalama toplam maliyete eĢittir D) Marjinal maliyet minimumdur
ÇÖZÜM: Rekabetçi bir iĢletme için fiyat = ortalama gelir = marjinal gelir P= AR = MR
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
A) I ve IV B) ĠII-IV C) III-I D) II ve IV
ÇÖZÜM:
TEKELCĠ REKABET PĠYASASI
Birbirine benzer fakat aynı olmayan ürünlerin çok sayıda firma tarafından üretilip satıldığı piyasa türüne tekelci rekabet
piyasası adı verilir.
Piyasadaki her firma farklılaĢtırılmıĢ bir ürün satmaktadır. Ürün FarklılaĢtırması: Ürünün marka, renk, ambalaj gibi
küçük özellikleri bakımından diğerlerinden ayrılmasıdır. Ürün farklılaĢtırması; gerçekten farklı bir ürün geliĢtirerek ya da
tüketicilerin gözünde ürünün diğerlerine göre farklı olduğu algısı yaratılarak gerçekleĢtirilebilir.
Piyasaya giriĢ ve piyasadan çıkıĢ kolaydır. Piyasaya giriĢi veya piyasadan çıkıĢı engelleyen hiçbir yasal veya baĢka tür
bir engel yoktur. Dolayısıyla ekonomik kâr sıfır oluncaya kadar piyasaya yeni firmalar girmeye devam edebilir.
Tekelci rekabet piyasasında piyasaya giriĢ ve piyasadan çıkıĢla ilgili herhangi bir engel olmadığından kârın uzun
dönemde de sürdürülmesi mümkün değildir. Rekabet nedeniyle uzun dönemde ekonomik kar sıfırlanır.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 229 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
32. Talep eğrisinin yatay eksene paralel olması durumunda, verginin taraflar arasındaki dağılımı
nasıl olur?
A) Üreticiler birim satıĢ vergisinin tamamını öderler
B) Üreticiler birim satıĢ vergisinin bir kısmını öderler
C) Tüketiciler birim satıĢ vergisinin tamamını öderler
D) Vergiyi eĢit paylaĢırlar
ÇÖZÜM:
Vergi yükünün büyük kısmının üreticiler mi yoksa tüketiciler tarafından mı yükleneceği esneklik tarafından belirlenir. Teorik
ve pratik anlamda hangi tarafın esnekliği daha düĢük ise o taraf vergi yükünden daha fazla
etkilenir.
Talebin esnek, arzın ise inelastik olduğu durumda vergi yükünün çoğunu üreticiler yüklenir (öder).
Tam tersine talebin inelastik ve arzın esnek olduğu durumda ise vergi yükünün çoğunu tüketiciler
öder.
Talep eğrisinin yatay eksene paralel olması durumunda, talep sonsuz esnektir ve bu durumda vergi
yükünün tamamını üreticiler öderler.
33. Döviz kurlarının oluĢumunu sadece akım değiĢken ya da dıĢ ticaret açısından analiz eden ve
sermaye akımlarının etkilerini yok sayan yaklaĢımlara ―Geleneksel YaklaĢımlar‖ denir. AĢağıdaki
yaklaĢımlardan hangisi bu kategoriye girmez?
A) DıĢ Ticaret Akımları YaklaĢımı B) Erken Keynesyen YaklaĢım
C) Yeni Keynesyen YaklaĢım D) Satın alma Gücü Paritesi YaklaĢımı
ÇÖZÜM:
Döviz kurlarının oluĢumunu açıklayan teoriler:
• Geleneksel teoriler:
a.DıĢ ticaret akımları yaklaĢımı ( A seçeneği )
b.Satınalma gücü paritesi yaklaĢım ( D seçeneği )
• Yeni veya modern teoriler
a.Parasal yaklaĢım ve
b.Portfolyo dengesi yaklaĢımı (veya mali varlık yaklaĢımı)
Görüldüğü gibi‘‘ DıĢ Ticaret Akımları YaklaĢımı ve ‗‘Satın Alma Gücü Paritesi YaklaĢımı‘‘ geleneksel yaklaĢım iken ( A ve D
seçeneği doğru ) , ‗‘Yeni Keynesyen YaklaĢım ve Erken Keynesyen YaklaĢım‘‘ geleneksel yaklaĢım arasında yer almamaktadır.
Ancak; B seçeneğindeki ‗‘Erken Keynesyen YaklaĢım‘‘, ‗‘Keynesyen YaklaĢım‘‘ olarak ele alınır ve Geleneksel YaklaĢım ile
Keynesyen YaklaĢımın ortaya koydukları teorilerin benzer oldukları düĢünülürse, B seçeneği doğru olarak kabul
edilebilmektedir.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
34. AĢağıdakilerden hangisi kısa dönem maliyet analizinin varsayımlarından biri değildir?
A) Üretim Faktörlerinin Homojen Olması B) Bazı Üretim Faktörlerinin Sabit Olması
C) Teknoloji Düzeyinin Sabit Olması D) Faktör Fiyatlarının DeğiĢken Olması
ÇÖZÜM:
Kısa dönem maliyet analizinin özellikleri:
• Kısa dönemde üretim faktörleri homojendir ve homojen olan bu üretim faktörlerinin fiyatları
sabittir. ( A seçeneği doğru, D seçeneği yanlıĢtır)
• Kısa dönemde bazı üretimleri sabittir. Firma üretim miktarını değiĢtirmek istediğinde, üretim
faktörlerinden sadece bir kısmını değiĢtirebilmekte, diğer üretim faktörlerini ise
değiĢtirememektedir. (B seçeneği)
• Kısa dönemde üretim teknolojisinin sabit olduğu kabul edilmektedir. (C seçeneği)
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 230 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
35. Döviz kurlarındaki değiĢikliğin dıĢ ticaret dengesini iyileĢtirebilmesi için Ġthalat ve ihracat talep
esneklikleri toplamının 1 den büyük olması gerektiğini ortaya koyan kuram aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Marshall-Lemer KoĢulu B) Mutlak SGP Hipotezi
C) Mundel-Flemeng Modeli D) Gustav Cassel YaklaĢımı
ÇÖZÜM:
Marshall – Lerner KoĢulu: döviz kurundaki bir değersizleĢmenin ödemeler dengesini iyileĢtirmesi için ithalat talebinin fiyat
esnekliğinin+ihracat talebinin fiyat esnekliğinin 1'den büyük olması gerektiğini öne süren koĢuldur.
Mutlak Satın Alma Gücü Paritesi: Ġki ayrı ülkede, bir ürün grubunun belirlenen kurda fiyatlarının eĢitlenmesi demektir.
Mundell-Fleming Modeli: "IS-LM" modelinin geliĢtirilmiĢ biçimidir. Ġki model arasındaki temel fark "IS-LM" modelinin kapalı
ekonomiyi, Mundell-Fleming modelinin ise açık ekonomiyi analiz etmesidir.
Satın Alma Gücü DeğerdeĢliği: Ġki ülke parası arasındaki denge döviz kurunun söz konusu ülke paralarının yurtiçi satın alma
güçlerine göre belirleneceğini açıklayan ve Gustav Cassel tarafından geliĢtirilen yaklaĢımdır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
36. Nominal gayri safi yurt içi hâsılanın tanımı aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların temel bir yılın piyasa fiyatları
üzerinden değerine nominal gayri safi yurt içi hasıla denir.
B) Bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların ve hizmetlerin üretildikleri yılın piyasa
fiyatları üzerinden değerine nominal gayri safı yurt içi hasıla denir.
C) Bir ülke vatandaĢlarının sahip oldukları üretim faktörlerine gerek o ülkedeki gerek diğer ülkelerdeki
üretime katkıları karĢılığında yapılan ödemeler toplamına nominal gayri safı yurt içi hasıla denir.
D) Bir ülkedeki o ülke vatandaĢlarının bir yılda gelir vergisi öncesi eline geçen toplam gelire nominal gayri
safı yurt içi hasıla denir.
ÇÖZÜM:
Nominal Gayri Safi Yurt Ġçi Hasıla: Bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların ve hizmetlerin
üretildikleri yılın piyasa fiyatları üzerinden değerine nominal gayri safı yurt içi hasıla denir.
Reel Gayri Safi Yurt Ġçi Hasıla: Bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların ve hizmetlerin temel bir
yılın piyasa fiyatları üzerinden değerine nominal gayri safi yurt içi hasıla denir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
37. Devri hareketlerin (iktisadi dalgalanma) aĢamaları sırasıyla nasıl seyir izler?
A) Daralma - Zirve - Toparlanma
B) Daralma - Dip - Toparlanma - Zirve - GeniĢleme
C) Zirve - Daralma - Dip - Toparlanma - GeniĢleme
D) Zirve - Daralma - Dip - GeniĢleme – Toparlanma
ÇÖZÜM:
ÇÖZÜM:
ĠĢletmelerde baĢarıyı sağlamak ve daha yükseklere çıkmak için misyon, vizyon, hedef ve amaçlar doğrultusunda bir dizi
çalıĢmalar yapılmaktadır Performans da belirlenen tüm hedeflerin baĢarıya ulaĢması için bir takım özellikleri (nitelikleri)
taĢıması gerekir. Bunlar Ģu beĢ özellikten oluĢmaktadır:
39. Bir ülkede paranın dolaĢım hızı % 5 oranında düĢerken, para arzı % 14 ve hasıla % 6 oranında
artmıĢtır. Fisher denklemi kullanıldığında bu ülkedeki enflasyon oranı aĢağıdakilerden hangisidir?
A) % 15 B) % 13 C) % 7 D) % 3
ÇÖZÜM:
Paranın Miktar Teorisi: Fisher ekonomik birimlerin sadece iĢlem amacıyla kullanmak için para talep ettiklerini yani paranın
tutulmasının tek sebebinin mal ve hizmet satın almak olduğunu kabul eder. Fisher‘in teorisi Ģu denkleme dayanmaktadır:
Üretim düzeyi ile fiyatlar genel düzeyini çarptığımızda ise nominal GSYĠH‘yı elde ederiz. Yani eĢitliğin sağ tarafı nominal
GSYĠH (hasıla ) değerine eĢittir.
Para arzındaki değiĢimlerin enflasyon üzerindeki etkisini açıklayabilmek için bu denklemde ifade edilen değiĢkenler değiĢim
oranları Ģeklinde ifade edilirse denklem Ģu Ģekilde yazılır:
→ %14 + ( - %5 ) = %6 + ise; enflasyon oranı ( ) = % 3 olur.
40. AĢağıda yer alan formüllerden hangisi iĢletmelerin otofinansman gücünü tanımlar?
A) Otofinansman Gücü = Vergi Sonrası Kar+Amortismanlar -Dağıtılan Kar
B) Otofinansman Gücü = Vergi Sonrası Kar + Kısa Vadeli Alacaklar + Amortismanlar - Dağıtılan Kar
C) Otofinansman Gücü = Mali Kar - Amortismanlar - Dağıtılmayan Kar
D) Otofinansman Gücü = Vergi Sonrası Kar + Kar Yedekleri + Dağıtılan Kar
ÇÖZÜM:
2.FORMÜL (Kar Dağıtımı YapılmıĢ) >>>OTOFĠNANSMAN GÜCÜ: Vergi Sonrası Kar – Dağıtılan Kar + Amortismanlar
NOT: Kar dağıtımı yapıldıkça oto finansman gücü azalacaktır. DAĞITILMAYAN KAR = VERGĠ SONRASI KAR
- 232 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
41. Maslow‘un ihtiyaçlar hiyerarĢisi teorisine göre aĢağıda yer alan ihtiyaçların doğru sıralandığı
seçenek hangisidir?
I- Sosyal Ġhtiyaçlar II- Saygı, itibar, takdir kazanma ihtiyacı
ÇÖZÜM:
Maslow teorisi, insanların belirli kategorilerdeki ihtiyaçlarını karĢılamalarıyla, kendi içlerinde bir hiyerarĢi oluĢturan daha 'üst
ihtiyaçlar'ı tatmin etme arayıĢına girdiklerini ve bireyin kiĢilik geliĢiminin, o an için baskın olan ihtiyaç kategorisinin niteliği
tarafından belirlendiğini söz konusu etmektedir. Maslow'un kiĢilik kategorileri kendi aralarında bir dizilim oluĢtururlar ve her
ihtiyaç kategorisine bir kiĢilik geliĢme düzeyi karĢılık gelir. Birey, bir kategorideki ihtiyaçları tam olarak gideremeden bir üst
düzeydeki ihtiyaç kategorisine, dolayısıyla kiĢilik geliĢme düzeyine geçemez.
I- Sosyal Ġhtiyaçlar
42. AĢağıda yer alan veriler doğrultusunda iĢletmenin kâra geçiĢ noktasındaki üretim
miktarı nedir?
Sabit Maliyetlerin Toplamı 150.000 TL
SatıĢ Fiyatı 100 TL
Birim DeğiĢken Maliyet 50 TL
ÇÖZÜM: >>> SABĠT GĠDER = A , BĠRĠM SATIġ FĠYATI = F , BĠRĠM DEĞĠġKEN GĠDER = B OLSUN.
BAġABAġ NOKTASI SATIġ MĠKTARI BAġABAġ NOKTASI ġATIġ TUTARI
A A
BAġABAġ SATIġ MĠKTARI = -------------- BAġABAġ SATIġ TUTARI = --------------------
F-B (F – B) / F
150.000 150.000
BAġABAġ SATIġ MĠKTARI = ----------- = 3.000 ADET BAġABAġ SATIġ TUTARI = ----------- = 300.000TL
(100 - 50) (100 - 50) / 100
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
43. Ankara merkezli BBD televizyon kanalı, olimpiyat oyunlarından dönen kafilenin yurda geliĢini
naklen yayınladığı için haberler 3 dakika uzamıĢtır. Bunun sonucu olarak da reklâmlar 3 dakika
kısaltılmıĢtır. Naklen yayın görüntüleri için 500 YTL gider yapılmıĢtır, 1 saniyelik reklâm fiyatı
100 YTL olduğuna göre bu haberin alternatif maliyeti kaç YTL‘dir?
A) 15.000 TL B) 18.000TL
C) 18.500 TL D) 30.000 TL
- 233 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
ALTERNATĠF (FIRSAT) MALĠYETĠ, herhangi bir malın üretimini bir birim artırmak için baĢka bir maldan vazgeçilmesi,
feragatta bulunulması gereken mal ve/veya kazanç miktarıdır. BaĢka bir deyiĢle iktisadi bir seçim yapılırken vazgeçilmek
zorunda kalınanikinci en iyi alternatiftir.
BĠZĠM SORUMUZDA,
Olimpiyat oyunlarından dönen kafilenin yurda geliĢini naklen yayınladığı için haberler 3 dk uzamıĢtır.
MAHRUM KALINAN >>1 SANĠYESĠ 100 TL OLAN 3 dakika (180 saniye X 100 TL = 18.000 TL‘dir.
ÇÖZÜM:
FAKTÖR DONATIMI TEORĠSĠ
KarĢılaĢtırmalı üstünlükler teorisi uluslararası emek verimliliğindeki farklılıkların nedeni üzerinde durmamaktadır.
Bu açık,
Eli Heckscher‘in, 1919 yılında yayınlanan ―faktör oranları teorisi‖ makalesi
Bertil Ohlin‘in 1933 yılında yayınlanan ―Bölgelerarası Ticaret ve Uluslar arası Ticaret‖ adlı kitabı ile
giderilmiĢtir.
Teorinin ana düĢüncesi: Bir ülke hangi üretim faktörüne zengin olarak sahipse, üretimi o faktörü yoğun biçimde gerektiren
mallarda karĢılaĢtırmalı üstünlüğe sahiptir.
45. A iĢletmesinin kurmayı planladığı otomobil fabrikasını, diğer Ģartlar sabit iken aĢağıda yer alan malzeme
endeksi verileri doğrultusunda hangi Ģehre kurması daha rasyoneldir? (Malzeme Endeksi =ME)
A) K. Ereğli B) Ġzmir
C) ġ. Urfa D) Ġstanbul
ÇÖZÜM:
A iĢletmesi rasyonel davranıĢ gereği en düĢük maliyetle üretim yapacağı Ģehri seçmelidir. Sorunda verilen malzeme endeksi
formülünden anlaĢıldığı üzere, bir birimde bulunan yerel malzeme miktarı ile bir birim ürün üretmek için gereken yerel
malzeme arasındaki farkın en düĢük olduğu Ģehir tercih edilmelidir. Bunun için A iĢletmesi otomobil fabrikasını, malzeme
endeksinin en düĢük olduğu Ģehir olan K.Ereğli‘de kurmalıdır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 234 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
46. AĢağıda yer alan veriler doğrultusunda ―Geri Ödeme Süresi Yöntemi‖ kullanıldığında iĢletme
hangi yılda kâra geçmektedir?
Gemi imalatı ile iĢtigal eden H iĢletmesinin Antalya'da yapmayı planladığı yatırımın toplam maliyeti 10.000.000 TL
olup yıllar itibari ile hesaplanan nakit giriĢlerine iliĢkin bilgiler aĢağıdaki gibidir. 2009 yılında devletin gemicilik
sektörüne iliĢkin desteği kapsamında 3.500.000 YTL sigorta primi ödenmemiĢtir.
A) 2012
B) 2011
C) 2010
D) 2009
ÇÖZÜM:
Geri Ödeme Süresi Yöntemi: Yatırım için harcanan fonların ne kadar sürede karĢılanabileceğini hesaplamaya yarayan kolay bir
yöntemdir. Geri ödeme süresi bir yatırımın sağlayacağı net para giriĢinin, yatırım tutarını karĢılayabilmesi için geçmesi gerekli
zaman uzunluğudur. Bu yöntemin esası, bir proje için yatırılan paranın kaç yıl sonra geri alınabileceğinin hesaplanmasıdır.
Bu yöntemde birden fazla yatırım projesi arasında seçim yapılıyorsa, geri ödeme süresi en kısa olan proje seçilir. Ayrıca bu
sürenin, giriĢimcinin belirlediği kabul edilebilir azami geri ödeme süresinden de kısa olması gerekir. Eğer tek yatırım projesi
varsa, bu projenin uygun görülebilmesi için, kabul edilebilir azami geri ödeme süresinden daha kısa bir geri ödeme süresine
Soruda, yatırım için katlanılan maliyetin 10 000 000 TL olduğu verilmiĢ ve iĢletmenin kara geçtiği yıl sorulmaktadır. ĠĢletme ne
zamanki bu tutarın üzerinde nakit giriĢi sağlar; o zaman kara geçiĢ yapar. Buna göre iĢletmeye giren nakit giriĢlerine bakalım:
2008 ve 2009 yıllarının toplam nakit giriĢi 10 150 000 TL olup, baĢlangıçta katlanılan 10 000 000 TL‘ yi geçtiğine göre; iĢletme
47. DıĢ ticarette korumacılığın nedenleri arasında aĢağıdakilerden hangisi yer almaz?
A) Ulusal Güvenlik
B) Genç Endüstri Tezi
C) DıĢa Açık Büyüme Ġhtiyacı
D) Stratejik Ticaret Politikası
- 235 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
ULUSLARARASI TĠCARET
POLĠTĠKASI TERCĠHLERĠ
d.ĠĢsizliğin Azaltılması
48. Bir ülkenin düĢük maliyetle ürettiği mallarda uzmanlaĢıp bunları ihraç etmesi, yüksek maliyetle
üretebileceği malları ise ithal etmesi gerektiğini vurgulayan ekonomik teori ve teorinin sahibi olan
ekonomist aĢağıdakilerin hangisinde doğru eĢleĢtirilmiĢtir?
A) Adam Smith-Mutlak üstünlükler teorisi
B) David Ricardo-Mutlak üstünlükler teorisi
C)Eli Heckscher -KarĢılaĢtırmalı üstünlükler teorisi
D) Paul Krugman-KarĢılaĢtırmalı üstünlükler teorisi
ÇÖZÜM:
Adam Smith‘ in Mutlak Üstünlükler Teorisi: Her ülke (üretiminde) mutlak avantaja sahip olduğu malın üretiminde
uzmanlaĢarak onu ihraç etmeli, mutlak dezavantaja sahip olduğu malı ithal etmelidir. Böylece dıĢ ticaret kapalı ekonomi
durumuna göre taraflara daha fazla yarar sağlayacaktır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 236 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
DIġ TĠCARET POLĠTĠKASI ARAÇLARI
1. GÜMRÜK TARĠFELERĠ: malların ülke sınırından geçiĢi sırasında alınan vergilerdir.
2. TARĠFE DIġI ARAÇLAR: döviz çıkıĢına yol açan iĢlemleri kısıtlamak için hükümetin tek taraflı kararı ile konulan
müdahale önlemleridir. Dörde ayrılır:
a. Miktar kısıtlamaları
b. Tarife benzeri faktörler
c. Görünmez engeller
d. Gönüllü ihracat kısıtlamaları
3. ĠHRACATIN ÖZENDĠRĠLMESĠ
4. BAĞLI TĠCARET
a. Takas: Doğrudan malların mallarla değiĢimdir. Ġhracatçıya, ithalatçı ülkeden mal veya hizmet Ģeklinde ödeme yapılır.
b. Kliring: Ülkeler arasındaki iki yanlı ticaret anlaĢmalarının temelde malla ödemeyi öngören bir türü. Kliringde anlaĢmalı
ülkeler arasında ithalat ve ihracat iĢlemleri döviz kullanılmadan mahsup ve takas yoluyla ve kliring kurumları
aracılığıyla gerçekleĢtirilir.
c. KarĢı satın alım: Bu yolla ticarette, özel bir firmanın yabancı bir devlete mal satması ve belli bir süre sonra da o
ülkeden mal satın alması söz konusu olmaktadır.
d. Geri satın alım: Teknolojisi geliĢmiĢ bir ülkenin özel firması, az geliĢmiĢ bir ülkeye makine donatım, üretim teknolojisi
veya anahtar teslim fabrika satmaktadır. Bu fabrikada üretilecek malların bir bölümünü geri satın alma taahhüdünde
bulunur. GeliĢmiĢ ülkelere hammadde sağlamanın bir yoludur.
e. Dengeleme: Satıcının ihraç ettiği mal bedelinin tümünü veya bir kısmını mal karĢılığı alması anlamındadır.
50. Tarım ve sanayi ürünleri arasındaki ticaret hadlerinin uzun dönemde tarım ürünleri aleyhine
değiĢmekte olduğunu ileri süren iktisadi görüĢ aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Rybcznski Teoremi B) Stolper-SamuelsonTeoremi
C) Mundel-Fleming Modeli D) Singer-Prebish Tezi
ÇÖZÜM:
Rybczynski Teoremi: Sabit göreli fiyatlarda, faktörlerden birinin miktarının artması, o faktörün kullanılmasıyla üretilen ürün
miktarının da oransal olarak artmasına ve üretilen diğer ürün miktarının azalmasına yol açar.
Stolper-SamuelsonTeoremi: Serbest ticaret ihracat endüstrilerinde yoğun kullanılan faktörün lehinedir. Korumacılık ise
ithalata rakip endüstride yoğun olarak kullanılan faktörün lehinedir.
Mundell-Fleming Modeli: "IS-LM" modelinin geliĢtirilmiĢ biçimidir. Ġki model arasındaki temel fark "IS-LM" modelinin kapalı
ekonomiyi, Mundell-Fleming modelinin ise açık ekonomiyi analiz etmesidir.
Singer-Prebish Tezi: Uzun dönemde ticaret hadlerinin, tarım ürünü ihraç eden geliĢmekte olan ülkeler aleyhine
ve sanayi ürünü ihraç eden sanayileĢmiĢ ülkeler lehine değiĢeceğini savunur.
51. AĢağıdakilerden hangisi enflasyonla mücadelede uygulanan bütçe politikalarından biri değildir?
A) Bütçenin Giderlerini Azaltmak
B) Daha Büyük Denk Bütçe Hazırlamak
C) Bütçenin Gelirlerini Artırmak
D) Daha Küçük Denk Bütçe Hazırlamak
- 237 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
BÜTÇE AÇIĞI: Bütçe giderlerinin gelirlerinden büyük olması durumu.
Açık bütçe uygulaması ekonomide geniĢletici etkiler oluĢturacağından enflasyonist sonuçlar doğurmaktadır.
ġĠMDĠKĠ AMACIMIZ >>> BÜTÇE FAZLASI OLUġTURMAKTIR. (ANTĠ ENFLASYONĠST -ENFLASYON KARġITI- )
52. AĢağıdakilerden hangisi maliye politikası uygulamasında otomatik stabilizatörlerden biri değildir?
A) ĠĢsizlik sigortası primleri ve iĢsizlik yardımları B) Toprak mahsullerine ödenen mali yardımlar
C) Merkez bankası tarafından piyasalara yapılan müdahale D) Kurum ve aile tasarrufları
ÇÖZÜM:
OTOMATĠK STABILIZATÖRLER
Ekonomide oluĢan dengesizliklerin giderilmesinde HĠÇBĠR MÜDAHALEYE GEREK KALMAKSIZIN ekonominin kendi içinde
var olan kurum veya mekanizmalarla dengeye gelmesidir.
1-ARTAN ORANLI VERGĠLER (ġahsi Gelir Vergisi gibi) 8-MAL STOKLARINDAKĠ DEĞĠġMELER
2-FAĠZ ORANLARI 9-GELĠRLERĠN FĠYAT ARTIġLARINI TAKĠPTE GECĠKMESĠ
3-DESTEKLEME ALIMLARI-Tarım Sektörü Mali Yardımları- 10-DIġ TĠCARET ETKĠSĠ
4-ĠġSĠZLĠK SĠGORTALARI VE NEGATĠF VERGĠLER 11-GELĠR DAĞILIMI
5-REEL ANKES (PĠGOU) ETKĠSĠ 12-TASARRUFLAR (Birey – Aile ve Kurum)
6-BÜTÇE AÇIK VE FAZLALARI 13-KARPAYI ÖDEMELERĠ
7-PARA ALDANMASI
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
53. 2008 yılında ABD‘de baĢlayıp tüm dünyayı etkisi altına alan finansal krizden kurtulmak için
hangi önleme baĢvurulmamıĢtır?
A) Ġflas aĢamasına gelen finansal kurumlara devlet tarafından el konulması
B) Yabancı sermaye yatırımlarına vergi indirimi uygulamasına gidilmesi
C) Merkez bankaları tarafından faiz artırımına gidilmesi
D) Devlet tarafından mevduata sağlanan güvencenin artırılmas
ÇÖZÜM:
2008 Finansal Krizi, küresel boyutta etkileri nedeniyle Ģimdiye kadar karĢılaĢılmıĢ büyük ekonomik krizlerin baĢında
gelmektedir. 2008 Finansal Krizinde, para politikasının krizin etkilerini hafifletmede önemli bir rol üstlendiği düĢünülmektedir.
Küresel krizle baĢ edebilmek için Amerikan Merkez Bankası(FED) ve diğer merkez bankaları koordineli olarak faizleri
düĢürürken ( C seçeneği yanlıĢtır ), AB ve diğer bazı ülkeler bankalardaki mevduat garantisini artırırken, bazıları ise tam
güvence getirmiĢtir.
ÇÖZÜM:
KEYNESYEN TELAFĠ EDĠCĠ YAKLAġIM-(PUMP-PRĠMĠNG)-(TULUMBA BASMA ETKĠSĠ)
Harcamaların gelir yaratıcı etkisinin bulunduğu görüĢünden hareketle, ekonomiyi durgunluktan kurtarmak ve iktisadi
faaliyetleri canlandırmak için devletin, açık piyasa iĢlemleri veya baĢka yollarla piyasaya para pompalayarak satın alma gücünü
artırmaya yönelik harcama yapması.
Bu sebeple kamu açığının kaldırılması ekonomide DARALTICI etkiler doğuracağını ifade eder.
ÇÖZÜM:
DURGUNLUK, RESESYON, DEPRESYON
Eğer, bir ulusal ekonomide ekonomik büyüme yavaĢlıyor ise bu durum DURGUNLUK (stagnation) olarak tanımlanır.
Kabul edilebilir ölçüde kısa bir zaman dilimi için (6 ay ile 1 yıl arası) ekonomik büyümede bir gerileme yaĢanır ise bu
durum RESESYON olarak tanımlanmaktadır. Ancak, eğer ekonomik büyümede gözlemlenen gerileme Ģiddetli ve derin ise
ve uzun bir zaman dilimini kapsıyor ise, bu tür bir gerilemeyi DEPRESYON olarak tanımlıyoruz.
Örneğin: 1929 Buhranı gibi.
Devlet harcamalarının, ekonomiyi canlandırmaya yönelik yapıldığı, halk tarafından bilinmelidir. Aksi halde, gelecek
hakkındaki bekleyiĢler kötümsere döner.
Harcama programı azami dikkatle ve daralma baĢlamadan önce hazırlanmalı ve istenildiği anda uygulamaya hazır
hale getirilmelidir. Harcama zamanı, yeri, türü vs. belli olmalıdır.
Diğer politikalarla uyumu sağlanmalıdır.
56. GerçekleĢmiĢ bütçe gelir ve giderleri farkı ile bütçe dıĢı gelir ve giderleri arasındaki farkın
karĢılaĢtırılması sonucu bulunan tutara ne denir?
A) Hazine Açığı veya Fazlası
B) Ödemeler Bilânçosu Açığı veya Fazlası
C) DıĢ Ticaret Açığı veya Fazlası
D) Bütçe Açığı veya Fazlası
- 239 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
HAZĠNE AÇIĞI VEYA HAZĠNE FAZLASI
Hazine açık ya da fazlasını meydana getiren hesaplar bütçe hesapları ile bütçe dıĢı hesapların bir arada gösterilmesinden
doğan hazine özel hesapları gibi hesaplar aslında bütçe dıĢı hesaplardır. Bütçe dıĢı hesapların gerçekleĢmiĢ gelirleri ile
giderleri arasındaki fark (-) olduğu vakit bu hesaplar açık , (+)olduğu vakit bu hesaplar fazla gösteriyor demektir. Hazine açığı
ya da fazlası denen Ģey gerçekleĢmiĢ BÜTÇE GELĠRLERĠ ĠLE GĠDERLERĠ ARASINDA (-,+) farkın bütçe dıĢı hesaplar
gelirleri ve giderleri arasındaki farkla bir arada karĢılaĢtırılması demektir.
Hazine açığı ekonomide geniĢlik doğurucudur. Hazine fazlası ise ekonomide daralma meydana getirir.
ÖDEMELER DENGESĠ= CARĠ ĠġLEMLER HESABI DENGESĠ + SERMAYE VE FĠNANS HESABI DENGESĠ + RESMĠ
REZERVLER HESABI DENGESĠ + NET HATA VE NOKSAN = 0
ÇÖZÜM:
KONJONKTÜREL ESNEKLĠĞĠ EN YÜKSEK OLAN VERGĠ, KĠġĠSEL GELĠR VERGĠSĠDĠR.
Zamanımızda iktisaden kalkınmıĢ ekonomilerde devlet gelirlerinin önemli kısmını oluĢturan bu VERGĠYE AĠT TARĠFENĠN
ARTAN ORANLI OLMASI nedeniyle, konjonktürel refah aĢamasında vergi varidatı vergi matrahından daha süratli
artmaktadır. Vergi, yükümlülerin kullanılabilir gelirlerini azaltan zorunlu bir ödeme olduğundan, özel tüketim ve yatırım
giderlerindeki artıĢ yükümlülerin gelirleriyle orantılı bir seyir izlememektedir. Buna karĢılık, konjonktürün daralma
dönemlerinde ortalama vergi oranlarında düĢme olduğu için yükümlüler —Kullanılabilir Gelirlerindeki Azalmaya Rağmen—
58. AĢağıdakilerden hangisi devletin gelir dağılımını değiĢtirme yollarından birisi değildir?
A) Yüksek gelir elde edenlere yönelik vergi oranlarını artırmak
B) Gecikme faizi oranının artırılması
C) Eğitim olanaklarının artırılması
D) Faktör fiyatlarının değiĢtirilmesi
- 240 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
GELĠR DAĞILIMI: Bir ekonomide ortaya çıkan gelirin bireylere nasıl paylaĢtırıldığını gösteren ekonomik göstergedir.
Bir ülkede toplumsal barısın sağlanması ve korunabilmesi büyük ölçüde gelir dağılımının adil olmasına ve asgari gelir düzeyinin
belirli bir noktanın altına düĢmemesine bağlıdır. Adil gelir dağılımı, farklı gelir grupları arasında büyük uçurumlar oluĢmasına
ortam yaratmayan dağılım olarak tanımlanabilir. Ancak, gelir dağılımının kendiliğinden adil olarak gerçekleĢmesi mümkün
olmamaktadır. Devlet tarafından gelir dağılımına müdahale edilmesi sosyal devletin de bir geregi olarak görülmektedir; çünkü
bölüĢüm sürecinin kendi akısına bırakılması sadece ekonomik açıdan değil, aynı zamanda
Sosyal ve politik boyutlarıyla da önemli sorunlar ortaya çıkarabilme potansiyeline sahiptir.
GELĠR DAĞILIMIN BOZULMASININ NEDENLERĠ GELĠR DAĞILIMINI DEĞĠġTĠRME (ADALETĠ SAĞLAMA) YOLLARI
1. BĠREYSEL YETENEKLER 1.VERGĠLEMEDE ARTAN ORANLILIK
2. MĠRAS YOLUYLA EDĠNĠLMĠġ SERVET 2.ZORUNLU VERGĠLER
3. EĞĠTĠM DÜZEYĠ FARKLILIKLARI 3.SÜBVANSĠYONLAR VE TEġVĠKLER
4.KAMUSAL MAL VE HĠZMET HARCAMALARI
59. Bir iĢletmenin kurulduğu çevreye, ulaĢım, enerji ve iĢ imkânları getirmesi hangi tür dıĢsallıklara örnektir?
A) Bu durumda dıĢsallık söz konusu değildir
B) Üreticiden üreticiye olumlu dıĢsallık
C) Üreticiden üreticiye olumsuz dıĢsallık
D) Tüketiciden tüketiciye olumlu dıĢsallık
ÇÖZÜM: Bir iĢletmenin kurulduğu çevreye, ulaĢım, enerji ve iĢ imkânları getirmesi üreticiden üreticiye olumlu dıĢsallıktır.
NEGATĠF DIġSALLIK
Negatif DıĢsallık; kiĢinin ya da kurumun aldığı bir kararın baĢka bir ekonomik birime zarar verme durumudur. Bu noktada bir birim
fayda sağlarken diğer birim bu faydadan açık bir Ģekilde zarar görür.
Örnekler
Otobüste sigara içen birinin, içmeyen birisini etkilemesi de bir negatif dıĢsallıktır. Yolculukta sigara içme kararı, sigara içen için
keyif verici iken sigara içmeyen için negatif bir etki oluĢturur. TÜKETĠCĠDEN TÜKETĠCĠYE NEGATĠF DIġSALLIK
Belli dönemlerde balık avına yasaklar getirilmektedir. Bunun temeldeki nedeni balık neslinin devamının sağlanması ve avlanılması
muhtemel balıkların geliĢiminin tamamlanmasına izin verilmesidir. Ancak bu dönemlerde çok sıkça kaçak balık avı gündeme
gelmektedir. Bu tip faaliyetler sonucu balıkçılıkla geçimini sağlayan ve bu sektörde faaliyet gösteren üreticilerin zarar görmesine
neden olmaktadır. TÜKETĠCĠDEN ÜRETĠCĠYE NEGATĠF DIġSALLIK
ÇÖZÜM:
ADVALOREM VERGĠLER (PARASAL-EKONOMĠK) SPESĠFĠK VERGĠLER (ÖLÇÜ-ADET-KG VS)
- MATRAH DEĞERLERĠ ÜZERĠNDEN hesaplanan vergiler -Vergi borcunun ağırlık, hacim, uzunluk gibi ölçüler
ise AD VALORVERGĠLERdir. üzerinden hesaplanarak alınan VERGĠLERdir.
ÖR: Katma Değer Vergisi verilebilir. ÖR: Motorlu TaĢıtlar Vergisi EN GÜZEL örnektir.
Fiyat değiĢmelerinde, konulan verginin nisbi ağırlığının sürekli değiĢmesi, spesifik vergilerin fiyat hareketlerini izlemede
YETERSĠZ KALMASI ve spesifik tarifelerin gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi gibi belli vergi türlerine
uygulama imkanının olmaması nedeniyle günümüzde spesifik tarifelerin uygulandığı vergilerin sayısı oldukça azalmıĢtır.
61. Kamu mâliyesi ile ilgili konuların ekonomik açıdan ele alındığı yaklaĢım aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Gelir YaklaĢımı B) DeğiĢim YaklaĢımı C) Refah YaklaĢımı D) Yapısal YaklaĢım
ÇÖZÜM:
KAMU MALĠYESĠNE ĠLĠġKĠN YAKLAġIMLAR (GELENEKSEL)
1.KURUMSAL YAKLAġIM:Devlet faaliyetlerini HUKUKĠ ve ĠDARĠ açıdan ele alır.
2.YAPISAL YAKLAġIM:Kamu maliyesi konularını EKONOMĠK YÖNÜ ile ilgilenir.
3.REFAH YAKLAġIMI: Devlet faaliyetleri ile Toplum Refahının Nasıl Maksimize Edilmesi gerektiğini öngörmekte olup, birey-
lerin refahlarını azaltmadan toplum refahının artırılmasını amaçlamaktadır.
4.DEĞĠġĠM YAKLAġIMI: Vergiler sunulan kamu hizmetinin bedeli olarak görülür.
5.GELĠR YAKLAġIMI (FONKSĠYONEL MALĠYE): devlet faaliyetlerinin MG‘yi arttırıcı/azaltıcı etkileri ile ilgilenir.
KAMU MALĠYESĠNE ĠLĠġKĠN YAKLAġIMLAR (ÇAĞDAġ)
1.HUKUKĠ YAKLAġIM: >>> Devlet faaliyetlerini HUKUKĠ ve ĠDARĠ açıdan ele alır.
ÇÖZÜM:
65. Merkezi yönetim bütçesinin hazırlanmasında gayrisafi usulün uygulanması, hangi bütçe ilkesinden
kaynaklanmaktadır?
A) Birlik B) Genellik
C) Alenilik D) Denklik
ÇÖZÜM:
GENELLĠK ĠLKESĠ BĠRLĠK ĠLKESĠ
Bütçede yer alacak tüm gelir ve giderlerinin bütçede bir arada
görülmesini ifade eder. Bütçe gelir ve giderlerinin TEK BĠR BÜTÇEDE
Döner sermayeli iĢletme bütçeleri, Ģartlı bağıĢ ve yardımlar, katma toplanmasını ifade eder.
bütçeler, fon uygulamaları, bu ilkeden sapma gösterir.
Genellik Ġlkesinin Hayata Geçirilebilmesi Ġçin NOT: GENELLĠK VE BĠRLĠK ĠLKELERĠ ÇOĞU
AĢağıdaki iki ilke Hayati Önem TaĢımaktadır. ZAMAN KARIġTIRILIR.
ADEM-Ġ TAHSĠS ĠLKESĠ GAYRĠSAFĠ USÜL ĠLKESĠ
Belirli gelirlerin belirli giderlere Gelir ve giderlerin birbirinden TEK BĠR BÜTÇE ĠFADESĠ GÖRÜLMEDĠKÇE
tahsis edilememesidir. mahsup edilmeksizin, bütçede ayrı BĠRLĠK ĠLKESĠ ĠġARETLENMEMELĠDĠR.
ayrı yer almalarını ifade eder.
Tüm kamu giderlerine tahsis edilir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
66. AĢağıdakilerden hangisi vergi ödeme gücüne ulaĢmada kullanılan tekniklerden biri değildir?
A) Asgari Geçim Ġndirimi
B) Muafiyet ve Ġstisna
C) Yararlanma Esası
D) Artan Oranlı Tarifeler
- 244 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
67. Ġcra hukukunda borcun tebliğinden itibaren borçlu kaç gün içinde ve nereye mal beyanında
bulunmak zorundadır?
A) 5 gün içinde icra dairesine
B) 7 gün içinde icra mahkemesine
C) 7 gün içinde icra dairesine
D) 10 gün içinde icra mahkemesine
ÇÖZÜM: Ġcra hukukunda borcun tebliğinden itibaren borçlu 7 gün içerisinde icra dairesine mal beyanında bulunmak zorundadır.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
68. Ġcra iflas kanununa göre aĢağıdakilerden hangisi haczi kabil olmayan mallardan biri değildir ?
A) Kamu Ġktisadi TeĢebbüslerin malı
B) Borçlu ve ailesinin 2 aylık yiyecek ve yakacakları
C) Devlet malları ve özel kanunlarda haczi caiz olmadığı gösterilen mallar
D) Borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için lüzumlu olan arazi hayvan nakil vasıtaları
- 245 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
HACZĠ CAĠZ OLMIYAN MALLAR VE HAKLAR:
Madde 82 - (DeğiĢik madde: 18/02/1965 - 538/46 md.)
AĢağıdaki Ģeyler haczolunamaz:
1. Devlet malları ile mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar,
2. Borçlunun zatı ve mesleki için lüzumlu elbise ve eĢyasiyle borçlu ve ailesine lüzumu olan yatak takımları ve ibadete mahsus
kitap ve eĢyası,
3. Vazgeçilmesi kabil olmayan mutfak takımı ve pek lüzumlu ev eĢyası,
4. Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer
eklenti ve ziraat aletleri; değilse, sanat ve mesleki için lüzumlu olan alet ve edevat ve kitapları ve arabacı, kayıkçı, hamal gibi
küçük nakliye erbabının geçimlerini temin eden nakil vasıtaları,
5. Borçlu ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise borçlunun tercih edeceği bir süt veren mandası veya ineği veyahut üç keçi veya
koyunu ve bunların üç ay lık yem ve yataklıkları,
6. Borçlunun ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları ve borçlu çiftçi ise gelecek mahsül için lazım olan tohumluğu,
7. Borçlu bağ, bahçe veya meyva veya sebze yetiĢtiricisi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan bağ bahçe ve bu sanat
için lüzumlu bulunan alet ve edevat,
Geçimi hayvan yetiĢtirmeye münhasır olan borçlunun kendisi ve ailesinin maiĢetleri için zaruri olan miktarı ve bu hayvanların üç
aylık yem ve yataklıkları,
8. Borçlar Kanununun 510 uncu maddesi mucibince haczolunmamak üzere tesis edilmiĢ olan kaydı hayatla iratlar,
9. Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malul olanlara bağlanan emeklilik maaĢları ile bu hizmetlerden birinin ifası
sebebiyle ailelerine bağlanan maaĢlar ve ordunun hava ve denizaltı mensuplarına verilen uçuĢ ve dalıĢ tazminat ve ikramiyeleri,
Askeri malullerle, Ģehit yetimlerine verilen terfi zammı ve 1485 numaralı kanun hükmüne göre verilen inhisar beyiye hisseleri
10. Bir muavenet sandığı veya cemiyeti tarafından hastalık, zaruret ve ölüm gibi hallerde bağlanan maaĢlar,
11. Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat
Ģeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar,
12. Borçlunun haline münasip evi (Ancak evin kıymeti fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya
bırakılmak üzere haczedilerek satılır.)
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
69. Haczedilen bir malı satın alan alıcıya bedelini ödemesi için menkul ve gayri menkul mallarda kaç
günlük süre verilebilir?
A) 7-10 gün B) 7-20 gün
C) 5-10 gün D) 3-5 gün
ÇÖZÜM: Haczedilen bir malı satın alan alıcıya bedelini ödemesi için taĢınır mallar için en fazla 7 gün,taĢınmaz mallarda ise
en fazla 10 gün ödeme süresi verilir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
70. AĢağıdakilerden hangisi iflas tasfiyesi süresinin ve iflas kararının kaldırılmasının talep edileceği
hallerden değildir ?
A) Bütün alacaklılarının taleplerini geri aldığına dair bir belgeye sahip olunması
B) Bütün alacaklıların itfa edildiğine dair bir belgeye sahip olunması
C) Konkordato teklifinin mahkeme tarafından tasdik edilmesi
D) Borçlunun tüm borçlarını rızası ile kabul etmesi
ÇÖZÜM:
ġartları;
Durumunda bütün alacaklılarını tatmin eden veya onlarla bir anlaĢma yapmıĢ olan müflise, iflasa karar veren ticaret
mahkemesine baĢvurarak, iflasın bütün sonuçları ile birlikte kaldırılmasını isteme yetkisini tanımıĢtır.
ÇÖZÜM:
Ġcrada alacaklı alacağının tamamını alamamıĢsa, kalan miktar için kendisine verilen vesika "Aciz vesikası" olarak tanımlanıyor.
Bir diğer ifade ile aciz belgesi, borçlunun kanuni yönden takip edilen alacağı ödemeye yeterli malı bulunmadığına dair icra
dairesi tarafından verilen resmi belge olarak karĢımıza çıkıyor.
Aciz vesikasında alacaklının ödenmeyen alacağı, faizi ve takip gideri yer alır ve bu belgenin verilmesi hiçbir harca tabi değildir.
Aciz belgesini düzenleme yetkisi, takibin yapıldığı esas icra dairesine aittir. Ġstinabe yoluyla yapılan haciz ve satıĢlar olsa bile
bu belgeyi düzenleme yetkisi esas icra dairesine aittir. Yetkisiz icra dairesi tarafından düzenlenmesi halinde, bu belge hiçbir
hüküm ve değer taĢımaz.
Aciz Belgesinde;
-Dosya numarası,
-Alacaklının ve borçlunun kimlikleri, adresleri, gerçek kiĢilerin TC kimlik numaraları,
-Hangi tutardaki alacak için düzenlendiği,
-Kaydın sicilden terkin nedeni,belirtilir.
ĠĠK‘nun 105. maddesinde geçici aciz vesikası düzenlenmiĢtir. Haciz sırasında borçlunun haczi kabil malları bulunmakla birlikte,
bunların takdir edilen kıymetlerinin, takip konusu alacağı karĢılamayacağı anlaĢılırsa, bu durumu belirten haciz tutanağı geçici
aciz vesikası niteliğindedir.
Burada aciz vesikası haciz sırasında verilmekte olduğu için kesin nitelikte değildir. Kesin nitelikte olmamasının nedeni yapılan
haciz‘in borcu karĢılayıp karĢılamayacağı yapılacak satıĢ sonucunda anlaĢılacaktır.
Geçici aciz vesikası verilmesinin tek sonucu, iptal davası açılabilmesine olanak sağlanmasıdır.
ĠĠK 143. Maddede yapılan aciz vesikası tanımı, kesin aciz vesikası için geçerli bir tanımdır. Doktrinde bu belgenin ‗icra memuru
tarafından, alacaklının talebine gerek olmadan verileceği‘ belirtilmektedir. Ancak uygulamada talep olmadan icra memurları bu
belgeyi alacaklılara vermemektedirler.
Uygulamada alacaklının talebi üzerine aciz vesikası düzenlendiği görülse de borçlunun da bu belgenin icra müdürlüklerinden
düzenlenmesini isteme hakkı mevcuttur. Nitekim, aciz vesikası maddi hukuk bakımından hem alacaklı hemde borçlu bakımından
sonuçlar doğuran bir belgedir. Alacaklı bu belgenin düzenlenip kendisine verilmesinde ne kadar yarar sahibi ise, borçlu da
‗borcuna iĢleyen faizin bir an önce durmasını‘ istemekle alacaklı kadar yarar sahibidir.
1-Aciz vesikası sadece haciz koydurulmuĢ veya hacze iĢtirak etmiĢ olan takip alacaklılarına verilebilir.
*Rehin alacaklılarına aciz vesikası verilmez. Aciz vesikası yerine ‗rehin açığı belgesi‘ verilir.
2-SatıĢ ve satıĢ bedellerinin paylaĢtırılması safhasının sona ermiĢ olması gerekir.
*SatıĢ yapılmıĢ ve hacze iĢtirak eden baĢka alacaklılar da varsa, bu takdirde aciz belgesi, sıra cetveli yapılıp paraların
paylaĢtırılmasından sonra verilecektir.
*Alacaklı herhangi bir sebeple satıĢtan feragat ederek kendisine aciz belgesi verilemesini talep edemez.
3-Borçlunun satıĢı yapılan mal dıĢında haczi kabil mali bulunmamalıdır.
*Ancak, borçlunun; yabancı memlekette malı veya sadece maaĢı bulunması, kesin aciz belgesi verilmesine engel olmaz.
4-Alacaklının ‗alacağını masraf ve faizleriyle birlikte‘,tamamen alamamıĢ olması gerekir.
Aciz vesikasında yazılı alacağın zaman aĢımı süresi 20 yıldır.Aciz belgesinde yazılı alack için borçlu ve kefillerden fazi
istenemez.Aciz belgesinin sicilinin tutulduğu yer Ġcra dairesidir.Borçlunun haczi caiz olan bir malı yok ise tutulan haciz
tutanağı aynı zamanda borç ödemeden aciz belgesi yerine geçer.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 247 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
72. Tacir aleyhine iflas hükmü verecek merci aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Ġcra Dairesi B) Ġflas Dairesi
C) Asliye Ticaret Mahkemesi D)Sulh Hukuk Mahkemesi
ÇÖZÜM:
Ġcra Ġflas Kanunua göre iflas davası, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesinde açılır. Bu
bakımdan ĠĠK, iflas davalarında ticaret mahkemesini görevli mahkeme olarak, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki
mahkemeyi de yetkili mahkeme olarak göstermiĢtir.
73. Küçük ve kısıtlılara ait bir ticari iĢletmede tacir sıfatı kime aittir?
A) Yasal Temsilci B) Vasi C) Küçük ve Kısıtlı D) Veli
ÇÖZÜM:
Küçük ve kısıtlılara ait bir ticari iĢletmede tacir sıfatı,küçük ve kısıtlının yasal temsilcisi değildir.Bizzat küçük ve kısıtlının
kendisidir.Tacir sıfatının sahibi temsil edilendir.
74. Tacirler terkin talepleri üzerine ticaret sicil memurluğunca verilecek kararlara karĢı hangi
mahkemeye hangi süre içerisinde itiraz edebilir ?
A) Asliye Ticaret Mahkemesine 8 gün içerisnde
B) Asliye Ticaret Mahkemesine 15 gün içerisnde
C) Asliye Hukuk Mahkemesine 15 gün içerisnde
D) Asliye Hukuk Mahkemesine 10 gün içerisnde
ÇÖZÜM:
Tacirler terkin talepleri üzerine ticaret sicil memurluğunca verilecek kararlara karĢı,tebliğden itibaren 8 gün içerisinde,
sicilin bulunduğu yerde bulunan ticari davalara bakmakla görevli Asliye Ticaret Mahkemesine basvurmak zorundadır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Komandit ġirket: Ticari bir iĢletmeyi bir ticaret ünvanı altında iĢletmek amacıyla kurulan ve Ģirket alacaklarına karĢı ortaklar-
dan bir kısmının sorumluluğu sınırlanmamıĢ ve diğer bir kısım ortaklarının sorumluluğu belirli bir miktar ile sınırlanmıĢ olan
Ģirket türüdür. Komandit Ģirketlerin en önemli özelliği, ortakların bir kısmının sorumluluğunun sınırlı, bir kısmının sorumluluğu-
nun da sınırsız olmasıdır. Komandit Ģirket biri komandite diğeri komanditer olmak üzere en az iki ortak tarafından kurulur.
Komanditer ortak: Sormluluğu Ģirketteki sermaye ile sınırlı olan ortaklardır. ġirketin yönetimine seçilemezler. Komanditer
ortaklar gerçek ve tüzel kiĢiler olabilir.Ayrıca;
- 248 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
76. Kolektif Ģirketlerde ortakların rekabet yasağına uymaması dolayısı ile diğer ortaklar tarafından
açılacak davalarda zaman aĢımı süresi ne kadardır?
A) Durumun öğrenildiği andan itibaren ve 3 ay her halükarda 1 yıl
B) Durumun öğrenildiği andan itibaren ve 1 ay her halükarda 3 ay
C) Durumun öğrenildiği andan itibaren ve 1 yıl her halükarda 3 yıl
D) Durumun öğrenildiği andan itibaren ve 1 yıl her halükarda 5 yıl
ÇÖZÜM:
Yeni Türk Ticaret Kanunu der ki;
MADDE 230- (1) Bir ortak, ortağı olduğu Ģirketin yaptığı ticari iĢler türünden bir iĢi, diğer ortakların izni olmaksızın kendi veya baĢkası
hesabına yapamayacağı gibi aynı tür ticari iĢlerle uğraĢan bir Ģirkete sorumluluğu sınırlandırılmamıĢ ortak olarak giremez.
MADDE 231- (1) Bir ortak 230 uncu maddeye aykırı hareket ederse, Ģirket, bu ortaktan tazminat istemekte veya tazminat yerine bu ortağın
kendi adına yaptığı iĢleri Ģirket adına yapılmıĢ saymakta, üçüncü kiĢilerin hesabına yapmıĢ olduğu iĢlerden doğan menfaatlerin Ģirkete
bırakılmasını istemekte serbesttir.
(2) Bu seçeneklerden birine diğer ortaklar çoğunlukla karar verir. Bu hak, bir iĢlemin yapıldığının veya ortağın diğer bir Ģirkete girdiğinin
öğrenildiği tarihten baĢlayarak üç ay ve her hâlde iĢlemin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl sonra zamanaĢımına uğrar.
ÇÖZÜM:
Rehin cirosundan amaç; bonodan kaynaklanan hakkı ciro edilen kiĢiye rehnetmektir. Rehin cirosu teminat niteliği taĢıdığından,
―Bedeli Rehindir‖ veya ―Bedeli Teminattır‖ gibi ibarelerin ciroda bulunması gerekmektedir. Bankaların kredilerin teminatı
olarak alacakları senetler bu tür ciro ile devralınır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Poliçe belirli bir kiĢi emrine, diğer bir kiĢiye verilen ödeme yetkisini kapsayan bir senettir. Poliçede üç taraflı iliĢkiyi
düzenleyen bir senettir. Senedi düzenleyen keĢideci, bir kiĢiye borçlu iken diğerinden alacaklıdır. KeĢideci alacaklı olduğu
kiĢiye hitaben düzenlediği senedi borçlu olduğu kiĢiye teslim eder. Borçlu senedi kabul ettiğinde keĢideci aradan çekilmiĢ olur.
Borçlu isterse borcunu keĢideciye veya diğer alacaklıya ödemekte serbesttir.
Senedi düzenleyen (keĢideci), üçüncü bir kiĢiye (muhatap) poliçede gösterilmiĢ olandiğer bir Ģahsa (lehdar) veya onun emri
havalesine, senette belirtilen vadede belirli bir meblağı ödeme emrini, kanunun aradığı Ģekil Ģartlarını yerine getirmek kaydıyla
yöneltir. Poliçeyi düzenleyenin (keĢideci) hem muhatapla hem de lehdarla iliĢkisi vardır. KeĢidecinin muhataptan alacağı,
lehdara da borcu vardır. KeĢideci poliçe düzenleyecek ve muhatabın da kabul etmesiyle aradan çekilmekte, muhataptan
kendisine olan borcundan poliçede yazdığı tutar kadarını kendisinin borcu olan lehdara ödemesini istemektedir.
Senedi düzenleyen (keĢideci),bir süre belirleyerek veya belirlemeden poliçenin kabule arz edilmesini Ģart koĢabilir.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
79. Bir ilçe belediye baĢkanı hakkında yetkili merciin vermiĢ olduğu soruĢturma izni kararına karĢı
kaç gün içinde hangi makama itiraz edilir ?
A) 10 gün içerinde DanıĢtay‘a
B) 10 gün içerisinde Bölge Ġdare Mahkemesine
C) 7 gün içinde soruĢturma iznini veren makama
D) 10 gün içerisinde Ġdare Mahkemesine
ÇÖZÜM:
Bir ilçe belediye baĢkanı hakkında yetkili merciin vermiĢ olduğu soruĢturma izni kararına karĢı 10 gün içinde DanıĢtay‘a
itiraz edebilir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 249 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
80. AĢağıdakilerden hangisi il genel meclisinin feshine karar verir?
A) Bölge Ġdare Mahkemesi B) DanıĢtay
C) ĠçiĢleri Bakanlığı D) Vali
ÇÖZÜM:
MADDE 22. Diyor ki;
- Ġl genel meclisi;
a) Kendisine kanunla verilen görevleri süresi içinde yapmayı ihmal eder ve bu durum il özel idaresine ait iĢleri aksatırsa,
b) Ġl özel idaresine verilen görevlerle ilgisi olmayan siyasî konularda karar alırsa,
ĠçiĢleri Bakanlığının bildirisi üzerine DanıĢtayın kararı ile feshedilir.
ĠçiĢleri Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde meclisin feshine dair bildiri ile birlikte karar verilinceye kadar meclis toplantılarının
ertelenmesini de ister. DanıĢtay, toplantıların ertelenmesi hususunu en geç bir ay içinde karara bağlar.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
81.Yasanın DanıĢtay‘ın görüĢünün alınmasını zorunlu gördüğü bir iĢlemin DanıĢtay‘ın görüĢü alınmadan
yapılması halinde aĢağıdakilerden hangisi söz konusu olur ?
A) Amaç unsuru yönünden sakattır.
B) Konu unsuru yönünden sakattır.
C) Yetki unsuru yönünden sakattır.
D) ġekil unsuru yönünden sakattır.
ÇÖZÜM:
YETKĠ: ĠĢlemin hangi idari makam tarafından yapılacağı yetki unsuru ile açıklanır. Ġdarede asıl olan yetkisizliktir. Mevzuatta
yetkili makam olarak gösterilen kimse, iĢlem ancak o makam tarafından yapıldığında hukuka uygun olur. Yetki sakatlığının icazet
yolu ile giderilmesi mümkün değildir.
KiĢi Bakımından yetki:Ġdari iĢlemi yapmaya yetkili makamı ifade eder. Yetki ancak o makam tarafından kullanıldığında idari
iĢlem hukuka uygun olur.
Zaman Bakımından Yetki:Bir iĢi yapmakla esasen yetkili olan kimse bazı zamanlarda bu iĢi yapmaya yetkili olmayabilir. Henüz
ataması yapılmamıĢ bir memur, ya da izinli olan bir memur izin süresinde idare adına irade açıklamaya yetkili değildir. Güvenoyu
almamıĢ bir hükümetin karar alıp alamayacağı da tartıĢılıyor. Ancak idarenin sürekliliği ilkesi gereği sınırlı da olsa bazı
konularda irade açıklamaya yetkili olduğunu kabul etmek gerekecektir. Belediye meclisinin belli toplantı dönemleri vardır. Ya da
olağanüstü toplanmıĢ da olabilir meclis. Bu vakitler dıĢında bir idari iĢ- lem tesis edilirse yine sakat olur.
Konu Bakımından Yetki:Her idare ancak kendisine verilen görevleri yerine getirmeye yetkilidir.
Yer Bakımından Yetki:Kamu idareleri yürüttüğü faaliyetler bakımından yetkileri kural olarak belirli bir bölge ile sınırlıdır.
Mesela Belediyeler kural olarak Türkiye‘nin her yerinde faaliyet gösteremez. Kamu kurumları ise genellikle hizmetlerini
ülkegenelinde yürütürler. Yetkileri belli bir coğrafi alanla sınırlı değildir.
ġEKĠL:Genelde Ģekil unsuru içerisinde usul unsuru da anlatılır. Ancak bu ikisini ayrı birer unsur olarak nitelendien
yazarlar da vardır.
Kural olarak idari iĢlemler yazılı olmak zorundadır. Ancak bazı iĢlemler sözlü ya da görsel nitelikte olabilirler. ġekil
kuralları bazen geçerlilik bazense ispat kuralı olarak düzenlenmektedir. Ġdarenin susmasına da hukuki sonuçlar bağlanmıĢ
olabilir. Zımni red veya zımni kabul anlamına gelebilir. Kural olarak idarenin susması zımni red olsa da bunu istisnaen zımni kabul
olarak nitelendirebileceğimiz durumlar vardır. Ġmar kanununda bir örneği var. Yapı kullanma izni istemine 30 gün içinde cevap
verilmezse bu susma kabul anlamına geliyor.
Ġdari iĢlemler gerekçeli olmalıdır. (AY m. 40) Ancak bu hükme uyulmamıĢ olması DanıĢtay kararlarına göre iĢlemi her zaman
sakatlamıyor.
Ġdari usul kuralları; bir iĢlemin nasıl yapılması gerektiği ile ilgili kurallardır. Genel bir idari usul kanunumuz bulunmamakla
birlikte ilgili mevzuatta bu tür kurallar öngörülmüĢse bunlara uyulmaması da idari iĢlemi sakatlar.
SEBEP:Ġdareyi idari iĢlem yapmaya iten neden iĢlemin sebep unsurunu teĢkil eder.
Örneğin DMK: m. 125 te iĢe geç gelme nedeni ile disiplin cezası verileceği hüküm altına alınmıĢtır. Burada iĢ lemin sebep unsuru
memurun iĢe geç gelmesidir. Bazen idare bir iĢlemi yaparken birden fazla sebebe dayanabilir.
Sebep Ġkamesi: Bazen iĢlemin sebep unsuru hukuka aykırı gibi görünür, ancak esasında sebep oluĢmuĢ ve fakat idare bunun
yanlıĢ tespit etmiĢtir. Bu durumda bu iĢlemin iptali için bir dava açıldığında mahkeme, doğru sebebi tespit ederek sebebi ikame
eder ve iĢlem ayakta tutulur.
KONU:ĠĢlemin hukuk âleminde meydana getirdiği değiĢiklik idari iĢlemin konu unsurunu oluĢturur.
ĠĢlemin konu unsuru meĢru olmalıdır ve imkânsız olmamalıdır.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 250 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
82. DanıĢtay, Bölge Ġdare Mahkemesi, Ġdare ve Vergi Mahkemelerinin yürütmeyi durdurma
kararlarına iliĢkin idare ne kadar süre içerisinde iĢlem tesis etmek zorundadır ?
A) Kararın idareye tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde
B) Kararın alındığı tarihten itibaren 60 gün içerisinde
C) Kararın idareye tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içerisinde
D) Kararın alındığı tarihten itibaren 30 gün içerisinde
ÇÖZÜM:
Ġdare; DanıĢtay, Bölge Ġdare Mahkemesi, Ġdare ve Vergi Mahkemelerinin yürütmeyi durdurma kararlarına iliĢkin kendisine
ulaĢan tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde iĢlemi tahsis etmek zorundadır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
YETKĠ: ĠĢlemin hangi idari makam tarafından yapılacağı yetki unsuru ile açıklanır. Ġdarede asıl olan yetkisizliktir. Mevzuatta
yetkili makam olarak gösterilen kimse, iĢlem ancak o makam tarafından yapıldığında hukuka uygun olur. Yetki sakatlığının icazet
yolu ile giderilmesi mümkün değildir.
KiĢi Bakımından yetki:Ġdari iĢlemi yapmaya yetkili makamı ifade eder. Yetki ancak o makam tarafından kullanıldığında idari
iĢlem hukuka uygun olur.
Zaman Bakımından Yetki:Bir iĢi yapmakla esasen yetkili olan kimse bazı zamanlarda bu iĢi yapmaya yetkili olmayabilir. Henüz
ataması yapılmamıĢ bir memur, ya da izinli olan bir memur izin süresinde idare adına irade açıklamaya yetkili değildir. Güvenoyu
almamıĢ bir hükümetin karar alıp alamayacağı da tartıĢılıyor. Ancak idarenin sürekliliği ilkesi gereği sınırlı da olsa bazı
konularda irade açıklamaya yetkili olduğunu kabul etmek gerekecektir. Belediye meclisinin belli toplantı dönemleri vardır. Ya da
olağanüstü toplanmıĢ da olabilir meclis. Bu vakitler dıĢında bir idari iĢ- lem tesis edilirse yine sakat olur.
Konu Bakımından Yetki:Her idare ancak kendisine verilen görevleri yerine getirmeye yetkilidir.
Yer Bakımından Yetki:Kamu idareleri yürüttüğü faaliyetler bakımından yetkileri kural olarak belirli bir bölge ile sınırlıdır.
Mesela Belediyeler kural olarak Türkiye‘nin her yerinde faaliyet gösteremez. Kamu kurumları ise genellikle hizmetlerini ülke
genelinde yürütürler. Yetkileri belli bir coğrafi alanla sınırlı değildir.
84. Ġlçe sınırları içerisinde birden çok köy ve belediye yararına kamulaĢtırma kararı almaya hangi
merci yetkilidir?
A) Ġl Genel Meclisi
B) Ġlçe idare kurulu
C) Köy Ġhtiyar heyeti
D) Belediye Encümeni
ÇÖZÜM:
Ġlçe sınırları içerisinde birden çok köy ve belediye yararına kamulaĢtırma kararını ilçe idare kurulu alır, vali ise bu kararı
onaylar.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
85. Vergi yasalarının gerçek anlamda geriye yürümezliği hangi ilkenin bir öğesidir?
A) Verginin Genelliği Ġlkesi B) EĢitlik Ġlkesi
C) Mali Güce Göre Vergilendirme Ġlkesi D) Hukuki Güvenlik Ġlkesi
- 251 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: Vergi yasalarının gerçek anlamda geriye yürümezliği hukuki güvenlik ilkesi gereğidir.
HUKUK GÜVENLĠĞĠ ĠLKESĠ: Hukuk kaidelerinde sık sık değiĢiklikler yapılarak hukuki istikrarı ve belirliliği yok eden kurallar
konulmaması, zamanda geriye doğru yürüyen kuralların kazanılmıĢ haklara dokunmadan kiĢilerin temel hak ve özgürlüklerini
teminat altına alma ödevini ifade eder. Bu açıdan hukuki güvenlik ilkesi, temel haklarla korunan ortak bir değerdir.
86. Bir hükmün, kanunun yapısı içindeki ve diğer mevzuat hükümleriyle bağlantısının kurularak
yorumlanmasına ne ad verilir?
A) Sistematik Yorum B) Daraltıcı Yorum C) Amaçsal Yorum D) Lâfzı Yorum
VERGĠNĠN TARHI: Vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanması.
VERGĠNĠN TAHSĠLĠ: Verginin kanuna uygun surette ilgili vergi dairesine ödenmesidir.
VERGĠLENDĠRME SÜRECĠ
TARH TEBLĠG TAHAKKUK TAHSĠL
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
88. Vergi borcu için baĢvurulabilecek tüm olağan yargı yollarının tüketilmesine ne ad verilir?
A) Verginin KesinleĢmesi B) Verginin Tahakkuku C) Verginin Affı D) Verginin Tebliği
VERGĠNĠN KESĠNLEġMESĠ: Mükellefin tarh edilen vergiye karĢı tüm dava yollarının tükenmesidir. Bu aĢamadan sonra
vergide değiĢiklik yapılamaz.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 252 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
89. Vergi mahkemesinin kararına göre düzenlenen ihbarnamenin 15 Ekim 2008 günü mükellefe tebliğ
edilmesi halinde söz konusu verginin vadesi aĢağıdakilerden hangisidir?
A) 14 Kasım 2008 B) 14 Aralık 2008 C) 15 Kasım 2008 D) 15 Aralık 2008
ÇÖZÜM:
Vergi Mahkemesine dava açılması halinde verginin tahsili durmaktadır. Vergi mahkemesi kararına binaen hesaplanan
vergilerin tebliğinden itibaren 1 AYDIR. 15 Ekim 2008 de tebliğ edilmiĢ >> 15 Kasım 2008 verginin vadesidir.
ÇÖZÜM: Borçlunun Yabancı Memlekette Bulunması, TAHSĠL ZAMANAġIMINI DURDURAN SEBEPLER arasındadır.
TAHSĠL ZAMANAġIMINI DURDURAN SEBEPLER TAHSĠL ZAMANAġIMINI KESEN SEBEPLER
-HĠLELĠ ĠFLAS -ÖDEME
-YURT DIġINDA OLMA -ÖDEME EMRĠ TEBLĠĞĠ
-TEREKESĠNĠN TASFĠYESĠ -MAL BĠLDĠRĠMĠ
-HACĠZ UYGULAMASI
-TEMĠNAT VERĠLMESĠ
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
VERGĠNĠN TARHI: Vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanması.
VERGĠNĠN TAHSĠLĠ: Verginin kanuna uygun surette ilgili vergi dairesine ödenmesidir.
VERGĠLENDĠRME SÜRECĠ
TARH TEBLĠG TAHAKKUK TAHSĠL
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
VERGĠYĠ DOĞURAN OLAY: Vergi kanunlarının VERGĠNĠN DOĞUMUNU BAĞLADIKLARI bir olayın gerçekleĢmesi veya
hukuki bir durumun vukuu bulması olarak tanımlanabilir.
ÇÖZÜM:
Tam ehliyetsizler kategorisine giren kiĢilerin fiil ehliyetleri hiç yoktur; çünkü bunlar, fiil ehliyetinin en önemli koĢulu
olan ayırt etme gücünden yoksun kiĢilerdir. O halde ―ayırt etme gücüne sahip olmayanlar‖ tam ehliyetsiz olan, yani fiil
ehliyetleri bulunmayan kiĢilerdir. Bunların küçük veya ergin olmalarının da önemi yoktur .Kanunda gösterilen ayrık durumlar
saklı kalmak üzere, ayırt etme gücü bulunmayan kimsenin fiilleri hukuki sonuç doğurmaz‖.
Tam ehliyetsizlerin hukuki iĢlem ehliyeti yoktur; çünkü hukuki iĢlemler, bir hukuki sonuç elde etmek üzere irade
açıklamasında bulunmaktır. Oysa, tam ehliyetsiz kiĢiler, ayırt etme gücünden yoksun olduklarından, hukuken iradeleri de yok
sayılır. Bu sebepledir ki bunlar, hiçbir hukuki iĢlem yapamazlar. Hatta yasal temsilcilerinin rızası ile dahi hukuki iĢlemlerde
bulunmaları mümkün değildir. Yaptıkları hukuki iĢlemler hiçbir hüküm ifade etmez. Hatta bunlar, tam ehliyetsize sırf yarar
sağlayan iĢlemler olsa dahi, durum değiĢmez. Öte yandan, bu hukuki iĢlemler yasal temsilcinin onaması ile de geçerli hale
gelemezler. KarĢı tarafın iyi niyetli olup olmamasının da hukuki iĢlemin geçerli olması bakımından önemi yoktur. Diğer bir
deyiĢle, karĢı taraf, kendisiyle hukuki bir iĢleme giriĢen kiĢinin ayırt etme gücünden yoksun bir kimse olduğunu bilmese dahi,
yapılan hukuki iĢlem batıldır ve iyi niyetli kiĢi bu hukuki iĢlemden geçerli surette bir hak kazanamaz.
Tam ehliyetsizler, kiĢiye sıkı sıkıya bağlı olan haklarını da bizzat kullanamazlar. Yasal temsilcileri de bu hakları onlar
adına kullanamazlar. O halde ayırt etme gücüne sahip olmayan bir kiĢi, evlilik dıĢı çocuğunu bizzat tanıyamayacağı gibi, velisi
de onun adına tanıma yapamaz.
Tam ehliyetsizlerin haksız fiillerden sorumlu olma ehliyeti de yoktur. Bu itibarladır ki ayırt etme gücüne sahip olmayan bir
kiĢi, örneğin bir akıl hastası, haksız fiilleriyle baĢkalarına vermiĢ olduğu zararlardan sorumlu olmaz. Kural bu olmakla beraber,
bunun istisnaları da vardır. Bunlardan biri, kusursuz sorumluluk durumlarında görülür. Bu durumlarda tam ehliyetsizlerin de
sorumlu olacakları kabul edilmektedir. O halde ayırt etme gücüne sahip olmayan bir kiĢi adam çalıĢtıran (istihdam eden)
durumunda ise, çalıĢtırdığı adamın (müstahdemin) (BK. m. 55), hayvan tutan, hayvanın (BK. m. 56) ve taĢınmaz sahibi mülkiyet
hakkını yasal kısıtlamalara aykırı kullanarak (MK. m. 730) baĢkalarına vermiĢ oldukları zararları ödemekle yükümlü olacaktır.
Diğer bir istisna da hakkaniyetten doğmaktadır. Gerçekten, BK. m. 54/I‘e göre, hakkaniyet gerektiriyorsa, hakim, ayırt etme
gücüne sahip olmayan kimseyi, vermiĢ olduğu zararı tamamen veya kısmen tazmine mahkum eder. Hakim, özellikle tarafların
mali durumuna göre, ayırt etme gücüne sahip olmayan kiĢi tarafından verilmiĢ olan zararların ödettirilmesinin hakkaniyet gereği
olup olmadığını takdir eder. Bu konuda klasik bir örnek vardır. O da, zengin bir akıl hastasının fakir bir köylünün harmanını
yakması olayıdır. Zarar veren kiĢinin mali durumunun gayet iyi, buna karĢılık zarara uğrayanın ise son derece kötü olması,
burada tam ehliyetsiz akıl hastasının bu haksız fiilinden dolayı sorumlu olmasını, yani vermiĢ olduğu zararı fakir köylüye
ödemesini haklı gösterir.
Ayırt etme gücünden sürekli olarak değil de, geçici olarak yoksun bulunan kimseler, haksız fiillerinden dolayı sorumludurlar.
Ancak bu kimseler, ayırt etme güçlerini geçici olarak kaldıran hale kendi kusurlarıyla düĢmemiĢ olduklarını ispat ederlerse,
sorumlu olmazlar (BK. m. 54/II). O halde, ileri derecede sarhoĢluk dolayısıyla ayırt etme gücünü geçici olarak kaybetmiĢ olan
bir kimse, bu haldeyken baĢkalarına haksız bir fiiliyle vermiĢ olduğu zararları ödemek zorundadır. Fakat bu kimse, bu hale
(sarhoĢluk haline) kendi kusuruyla düĢmediğini, buna baĢkalarının sebebiyet vermiĢ olduğunu, örneğin arkadaĢlarının kendisini
tabancayla korkutarak içki içmeye zorladıklarını ispat ederse, bu sorumluluktan kurtulur.
Tam ehliyetsizlerin dava ehliyeti de yoktur. Öyleyse ayırt etme gücüne sahip olmayan kiĢiler mahkemelerde davacı veya
davalı sıfatıyla bulunup yargılama (usul) hukuku iĢlemlerini bizzat yapamazlar.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Hukuk kurallarının düzenlemekte olduğu iliĢkiler o kadar çeĢitli ve birbirinden o kadar farklıdır ki, sonuç itibariyle bu kuralların
tanıdığı yetkiler, yani haklar da mahiyetleri bakımından birbirinden farklı ve çeĢitlidir. Bununla beraber hakları türlü ölçütlere
(kıstaslara) göre gruplara ayırmak mümkündür.
Ġntifa Hakkı, bir malın ömür boyu kullanım hakkıdır. Bu hak miras yoluyla aktarılamaz ancak ilgili sözleĢme de aksi bir Ģart söz
konusu değilse bir baĢkasına devredilebilir. Ġntifa Hakkının süresi en fazla 100 yıldır. 100 yıldan daha uzun süreli Ġntifa Hakkı
geçerli kabul edilemez.
Rehin hakları ise sahibine, alacağını borçlusundan alamadığı takdirde rehin verilmiĢ olan Ģeyi sattırarak paraya çevirtmek
suretiyle alacağını tahsil etmek yetkisini veren ayni haklardır.
- 254 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Hakkın konusu olan eĢyanın taĢınır (menkul) veya taĢınmaz (gayrimenkul) olmasına göre rehin, "taĢınır rehni ve "taĢınmaz rehni"
olmak üzere ikiye ayrılır. Her iki rehin türünün de çeĢitli alt türleri vardır. Örneğin taĢınmaz rehininin "ipotek", "ipotekli borç
senedi" ve "irat senedi" olmak üzere üç türü vardır. Ülkemizde sadece ipotek türü uygulanmaktadır.
Sükna ya da bir baĢka ifade ile oturma hakkı; Medeni Kanunu'n 823. maddesine göre kiĢiye bir yapıda veya o yapının belli bir
bölümünde oturma yetkisi veren bir haktır. Oturma hakkı'nın bir baĢkasına devredilmesi veya miras olarak bırakılması da
mümkün değildir.
Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, intifa hakkına iliĢkin hükümler oturma hakkına da uygulanır. Maddede belirtildiği üzere
oturma (sükna) hakkı Ģahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu için, baĢkalarına devredilemez. Sükna hakkı sahibi malikin rızası
olmadıkça bu hakkını kira yolu ile de olsa baĢkalarına devredemez.
Nafaka Hakkı ise geçim sıkıntısı içinde bulunan kimseye,yasanın öngördüğü durumlarda yapılan maddi yardımdır.
Nafaka,Ġntifa ve Oturma(Sükna) hakları devredilemeyen haklardır.
95. Bir kiĢinin kiĢilik hakkına karĢı hukukta aykırı bir saldırının gerçekleĢip bitmesi ve etkilerinin
devam etmesi halinde o kiĢi aĢağıdaki davalardan hangisini ya da hangilerini açabilir?
ÇÖZÜM:
Saldırıya son verilmesi (MEN)davası, kiĢilik haklarına hukuka aykırı bir saldırının gerçekleĢmesi ve bu saldırının halen devam
etmesi durumunda açılabilen bir davadır. Bu davanın açılmasındaki amaç, devam etmekte olan saldırının durdurulmasıdır.
Davanın açılması bakımından saldırıda bulunan kimsenin kusurunun olup olmadığının önemi yoktur. Önemli olan, saldırının hukuka
aykırı olmasıdır. Örneğin, rızası olmadan kiĢinin bir fotoğrafının sokaklardaki reklam panolarında bir ürünün reklamının
yapılması amacıyla sergilemesi halinde kiĢi saldırıya son verilmesi davası açarak, fotoğrafının sergilenmesinin durdurulmasını
isteyebilir.
Önleme davası, henüz gerçekleĢmemiĢ olmakla birlikte, bir takım belirtilerden yakın bir zamanda gerçekleĢmesi mümkün
görülen bir haksız saldırı tehlikesine karĢı açılan ve daha gerçekleĢmeden bu saldırıyı önlemeyi amaçlayan davadır. Örneğin, bir
gazetenin, yakında bir sinema sanatçısının özel hayatıyla ilgili yazı dizisi baĢlatacağını okurlarına duyurması halinde önleme
davası açılabilir.
Tespit davası, kiĢilik haklarına karĢı yapılmıĢ ve sona ermiĢ bulunan bir saldırının yarattığı etkilerin hâlâ devam etmesi
halinde açılabilir. Bu sebeple, henüz baĢlamamıĢ veya devam etmekte olan saldırılar hakkında tespit davası açılamaz. Diğer bir
deyiĢle tespit davasının açılabilmesi için diğer dava yollarına (durdurma ve önleme davaları) baĢvurma olanağının olmaması
gerekir.
KiĢi tespit davasında, saldırının hukuka aykırılığının tespiti yanında, gerekirse, kararın yayınlanmasını veya kararın üçüncü
kiĢilere bildirilmesini de talep edebilir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 255 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
96. AĢağıdakilerden durumlardan hangisi gerçek kiĢiliği sona erdiren hallerdir ?
ÇÖZÜM:
Ölüm, gerçek kiĢiliği sona erdiren hukuki olaydır. Ölüm ile gerçek kiĢilik sona erince, ölenin kiĢilik hakları ve kiĢiye bağlı
hakları da ortadan kalkar; fakat malvarlığı hakları mirasçılarına geçer. Ölen kiĢinin cesedi bir eĢya niteliğine dönüĢmez ve
hukuki iĢlemlere konu yapılamaz, örneğin satılamaz. Ancak, bu kiĢi ölmeden önce düzenlenmiĢ olduğu bir vasiyetname ile
cesedinin bilimsel incelemelerde bulunulmak üzere bir bilim kuruluĢuna, örneğin tıp fakültesine verilmesini veya organlarının
baĢkalarının hayatını kurtarmak üzere verilmesini arzu etmiĢse, mirasçıları onun bu son isteğini yerine getirebilirler
Gerçek kiĢiliği sona erdiren durumlardan bir diğeri de gaipliktir. ―Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun
zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların baĢvurusu
üzerine mahkeme bu kiĢinin gaipliğine karar verebilir. ‖ Nüfus Kanunu da 40. maddesinde gaipliğe iliĢkin bir hüküm
içermektedir. Sözü geçen maddeye göre, ―SavaĢ halinde askere alınarak memleket içinde veya dıĢında bir tarafa gönderilip de
savaĢa katıldığı veya bir çarpıĢmada bulunduklarına dair Ģubelerince bir bilgi bulunmadan herhangi bir surette gaip olanlarla,
sivillerin ilgilileri Medeni Kanun gereğince mahkemeye müracaatla gaip olan kimsenin ölü veya sağ olduğuna hakim tarafından
hükmedilmesini isteyebilir‖.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
I- Borcun nakil sözleĢmesini yapmak II- Alacaklının rızası III- Borcun naklinin ivazlı olarak yapılması
ÇÖZÜM:
Borcun nakli bir borç iliĢkisinde borçlunun yerini yeni bir borçlunun alması demektir.
Yani alacağın temlikinin tersidir. Alacaklının Ģahsında meydana gelen değiĢme borçlu açısından önemli değildir. Ancak borçlunun
Ģahsında meydana gelen değiĢme (borcun nakli) alacaklı açısından son derece önemlidir.Çünkü alacaklının her bakımdan
güvendiği eski borçlunun yerini hiç tanımadığı ve ödeme gücünden Ģüphe ettiği yeni bir borçlu almaktadır.Bu nedenledir
ki borcun nakli ―alacaklının muvafakati ile‖ mümkün olabilir.
Alacaklı ile borcu yüklenen yeni borçlu arasında yapılan bir sözleĢmedir.Bu sözleĢmeyle eski borçlu borçtan kurtulmakta ve
yerini alacaklının oluru (izni) ile yeni borçlu(nakil müteahhidi) almaktadır.Alacaklı bundan sonra ifayı eski borçludan değil
yeni borçludan talep eder. (nakil müteahhidi)Borcun nakli sözleĢmesi hiçbir Ģekle tabi değildir.ġahsi edimleri içeren borçların
nakli mümkün değildir.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Resmi Ģekil‗ den maksat, hukuki iĢlemin yetkili resmi bir makam önünde yapılmasıdır. Bizim hukukumuzda bu makamlardan biri
noter diğeri ise tapu memurudur. Bu makamların düzenledikleri senetlere resmi senet denir. Resmi senetlerin içeriğinin, aksi
ispat edilinceye kadar doğru olduğu hakkında bir karine vardır. Noterlerin resen düzenledikleri senetlerin ispat gücü fazladır;
bunlar, sahteliği ispat edilinceye kadar kesin bir delil (kanıt) sayılırlar.
Medeni Kanun ile Borçlar Kanununun resmi Ģekle tabi tuttuğu baĢlıca hukuki iĢlemler Ģunlardır: ―Mal rejimi sözleĢmesi, ―resmi
vasiyetname‖ , ―miras sözleĢmesi,― taĢınmazlar üzerindeki ayni haklarla ilgili iĢlemler‖ ,―taĢınmaz satımı‖ ,―bir taĢınmazın veya
taĢınmaz üzerindeki ayni bir hakkın bağıĢlanması taahhüdü‖ ,―ölünceye kadar bakma sözleĢmesi‖.
- 256 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
99. AĢağıdakilerden hangisi kanuni temsilcidir?
A) Vekil B) Vasi C) Müdür D) Ticari mümessil
ÇÖZÜM:
Kanuni temsilciler;
-Vasi
-Veli
-Kayyım
-Yasal Temsilci olarak kanunda sayılmıĢlardır.
ÇÖZÜM:
Alacaklı, borçlu ve edim unsurlarına sahip ancak talep unsurunun mevcut olmadığı yada sorumluluğun borçlu lehine hafifletildiği
borç iliĢkileridir. Borç ve alacak mevcuttur, ancak alacaklının talep hakkı ve buna bağlı bulunan dava ve cebri icra hakları
mevcut değildir.
-Evlenme tellallığından doğan ücret borcu
-Kumar ve bahisten doğan borçlar(spor-toto, loto, sayısal loto, at yarıĢları, milli piyango hariç)
-EĢler arasındaki borçlar(Dava açma var ama cebri icra yok)
-Ahlaki vazifelerden doğan borçlar(Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düĢecek olan üstsoyu ve altsoyu ile,
kardeĢlerine nafaka vermekle mükelleftir, bu durum hariç)
-ZamanaĢımına uğramıĢ olan borçlar(ZamanaĢımı iddiası(def‘i)hakim tarafından re‘sen nazara alınmaz. Kanunda aksi yoksa ise,
her alacak 10 yıl sonunda zamanaĢımına uğramıĢ olur. Zaman aĢımına uğramıĢ borç ödendiği takdirde geri istenemez geçerlidir.)
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 257 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
- 258 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
03-NİSAN-2010
1. AĢağıdakilerden hangisi Erzurum ve Sivas Kongrelerinde alınan ortak kararlardan değildir?
A) Milli sınırlar içinde vatan bölünmez bir bütündür parçalanamaz
B) Milli irade padiĢah ve halifeyi kurtaracaktır
C) Manda ve himaye kabul olunamaz
D) Kuva-I Milliyeyi tek bir kuvvet tanımak ve milli iradeyi hakim kılmak temel esastır.
ÇÖZÜM:
ERZURUM KONGRESĠ (23 temmuz - 7 ağustos 1919) SĠVAS KONGRESĠ (4 -11 Eylül 1919)
1.Milli sınırlar, içinde VATAN bir bütündür parçalanamaz. 1.ERZURUM KONGRESĠ kararları aynen kabul edilmiĢtir.
2.Her türlü iĢgale karĢı milletçe topyekûn direnilecektir. 2.Yurttaki bütün cemiyetler «ANADOLU VE RUMELĠ MÜDAFAA-
3.Ġstanbul hükümetinin yerine geçici bir hükümet kurulacaktır. Ġ HUKUK» adı ile birleĢtirildi.
4.Kuvay-i Milliye‘yi etkili Milli Ġradeyi hakim kılmak esastır. 3.Manda ve himaye son kez tartıĢılmıĢ ve reddedilmiĢtir.
5.Hıristiyan ahaliye siyasi hâkimiyetimizi ve sosyal dengemizi 4.Temsil Heyeti bütün vatanı kapsar hale getirilmiĢtir.
7.Mebuslar Meclisi, derhal toplanmalı hükümet iĢleri derhal 6. Ġrade-i Milliye gazetesinin çıkarılması kararlaĢtırıldı. 7.Batı
denetim altına alınmalıdır. Anadolu Kuvay-ı Milliye birliklerinin baĢına Ali Fuat Cebesoy
Sivas Kongresi‘nde bütün milli cemiyetler Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında birleĢtirildi.
Sivas Kongresi‘nde temsilciler kurulu yurdun tamamını temsil eder duruma getirilmiĢtir.
2. ‗‘Egemenliğin ve siyasi iktidarın kaynağı halktır.‘‘ Atatürk döneminde gerçekleĢtirilen aĢağıdakilerden hangisi
bu düĢünce ile doğrudan ilgili değildir?
A) Cumhuriyetin Ġlanı B) Kadınlara Siyasal Haklar Tanınması C) Saltanatın Kaldırılması D) Soyadı Kanununun Çıkartılması
ÇÖZÜM:
SOYADI KANUNU (1934)
Osmanlıda soyadı yoktu. Bu durum özellikle devlet ve toplum yaĢamında karmaĢaya neden oluyordu.
Ayrıca bazı aileler kendilerini ÜSTÜN GÖSTEREN unvanlar kullanıyordu.
Bu durum toplumda sınıf ayrıcalıklarına neden oluyordu.
- 259 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
3. AĢağıdakilerden hangisi yeni bağlı ticaret yöntemlerinden biri değildir?
A) KarĢı Satın alım ĠĢlemleri
B) Geri Satın alım ĠĢlemleri
C) Aktarmalı Ticaret
D) Dengeleme AnlaĢmaları
ÇÖZÜM:
Bağlı ticaret yöntemleri; takas, kliring, karĢı satın alım, geri satın alım, dengeleme.
Not: Bağlı ticaret yöntemleri ile ilgili daha detaylı bilgi için 2008 / 49. Sorunun çözümüne bakınız.
4. Döviz kurlarında görülen günlük dalgalanmaları yabancı menkul değerlerin arz ve talebindeki
değiĢmelerle açıklamaya çalıĢan teori aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Portfolyo Dengesi YaklaĢımı
B) Parasalcı Teori
C) Satın Alma Gücü Teorisi
D) GeniĢletilmiĢ Varlık Teorisi
ÇÖZÜM:
Portfolyo Dengesi YaklaĢımı ( Varlık Piyasası Modeli): Portfolyo dengesi yaklaĢımı, döviz kurlarında görülen günlük
dalgalanmaları yabancı menkul değerlerin arz ve talebindeki değiĢmelerle açıklamaya çalıĢan oldukça yeni bir teoridir. Yatırımcı
açısından yabancı menkul değer tutmakla yerli menkul değer tutmanın risk yönünden hiç farkı bulunmayacağı, dolayısıyla
yatırımcının yabancı menkul tuttuğu için ayrı bir risk primi talep etmeyeceği varsayılmaktadır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
5. Fiyat - Altın para akımı mekanizması ile denkleĢme aĢağıdaki iktisatçılardan hangisi tarafından
ortaya atılmıĢtır?
A) Wassily Leontief
B) Stolper Samuelson
C) David Hume
D) Adam Smith
ÇÖZÜM:
Fiyat-Altın Para Akımı Mekanizması ile DenkleĢme: Klasik iktisatçılar, ödemeler bilânçosunun denkleĢtirilmesinde para
arzındaki değiĢmelerle fiyatlar genel düzeyi arasındaki iliĢkiye büyük önem vermiĢlerdir. Bu amaçla fiyat-para akımı
mekanizmasını oluĢturmuĢlardır. Bu mekanizmayı ilk kez ortaya atan düĢünür Ġngiliz David Hume‘dur. (1711-1776) Hume‘un
açıklamaları temelde uluslararası altın standardına dayanmaktadır. Bunun nedeni klasiklerin yaĢadığı dönemlerde dünyada altın
para standardının uygulanmasıydı. Bu sistemde altın hem iç ekonomik iĢlemlerde kullanılan bir ulusal para, hem de uluslararası
bir ödeme aracı iĢlevi görmekteydi. Her ülkenin parasının değeri altın cinsinden tanımlandığı ve altının ithal ve ihracı serbest
bırakıldığı için, uluslararası paralar otomatik olarak sabit kurlardan birbirine bağlanmıĢ olmaktadır. DolaĢımdaki para, ya
doğrudan doğruya altın sikkelerden ya da altına dönüĢtürülebilen ―kâğıt paralar‖dan (banknot) oluĢmaktaydı. Kâğıt para
kullanılması sistemin iĢleyiĢi açısından herhangi bir farklılık doğurmuyordu. Çünkü bu paralar, altın karĢılığı olan yani sabit
fiyatlardan istenildiğinde altına dönüĢtürülebilen paralardı.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
6. Ġthal malı bir birim artırılırken, bunların karĢılığında ülkenin kendi malından önereceği miktarları
gösteren eğri aĢağıdakilerden hangisidir?
A) KarĢılıklı Talep Eğrisi
B) KarĢılıklı Kayıtsızlık Eğrisi
C) DönüĢüm Eğrisi
D) Teklif Eğrisi
- 260 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
KarĢılıklı Talep Eğrisi: John Stuart Mill bu model ile ilk defa dıĢ ticarette talep koĢullarına yer vermiĢtir.
DıĢ ticarette denge fiyatları, iki ülkeli modelde ülkelerden birinin, diğerinin malına olan talebinin Ģiddetine bağlıdır. Bir ülkenin
karĢılıklı talebi, kendi malından vereceği bir birim için diğerinin malından talep edeceği
miktarla ölçülür.
KarĢılıklı Kayıtsızlık Eğrisi: Kayıtsızlık eğrileri toplumun çeĢitli refah düzeylerini ve talep
koĢullarını göstermek amacıyla kullanılır. Ekonomik analizdeki kolaylıkları nedeniyle,
toplumsal kayıtsızlık eğrileri iktisatçılar tarafından yoğun olarak kullanılmaktadır. Toplumun
talep koĢullarını incelemek açısından önem taĢımaktadır. Bireysel kayıtsızlık eğrisiyle aynı
doğrultuda olmak üzere, Toplumsal kayıtsızlık eğrileri de toplumsal düzeyde aynı faydayı
sağlayan mal bileĢimlerini ifade eder. Ait oldukları toplumun talep koĢullarını
göstermektedirler.
Grafikte görüldüğü gibi her eğri bir kayıtsızlık eğrisini ifade etmektedir. Kâğıt eksenine
yakın çizilen eğriler o toplumda kağıda daha fazla talep olduğunu, Buğday eksenine yakın çizilen eğriler ise söz konusu toplumda
buğdaya yönelik bir eğilimin olduğunu gösterir. Aynı paralelde çizilen eğriler fayda düzeyindeki farklılıkları gösterirken, k
eğrileri ile b eğril
DönüĢüm Eğrileri: Bir ülkenin veri teknoloji ve tam çalıĢma koĢulları altında sınırlı kaynaklarıyla üretebileceği mal bileĢimlerini
gösteren eğriye dönüĢüm eğrisi veya üretim olanakları eğrisi adı verilir.
Teklif Eğrileri: KarĢılıklı talep teorisi, Alfred Marshall tarafından geliĢtirilerek teklif eğrileri adı verilen grafikle
gösterilmiĢtir. Ülkenin bir miktar ithal malı karĢılığında önerdiği ihraç malı tutarına teklif adı verilir. Teklif eğrisi, ithal malı
bir birim artırılırken, ülkenin kendi malından önereceği miktarı gösteren eğriye denir. Bir teklif aynı anda üç Ģeyi ifade eder:
Ġhraç miktarı
Ġthal miktarı
Uluslar arası fiyat oranı
Ticaret hacmine bağlı olarak ülkenin teklifleri de değiĢir. Ġthalat her defasında belli miktar artırılırken ülkenin her ilave birim
ithal malı karĢılığında kendi malından teklif edeceği miktarlar giderek azalır ve hatta bir noktada sıfıra düĢer.
Ġthal malı birer birim artırılırken, bunların karĢılığında ülkenin kendi malından önereceği miktarları gösteren eğriye teklif
eğrisi denir. Ya da tersine, teklif edilen ihraç malları birer birim artırılırken talep edilen ithal malı miktarlarını gösteren talep
eğrisi de denilebilir.
Bir teklif eğrisi hem arz, hem de talep eğrisi olmak özelliklerine sahiptir.
Eğer iki ülkenin, ayrı ayrı elde edilen teklif eğrileri aynı grafik üzerinde gösterilirse bunlar bir noktada kesiĢir ve bu
noktadan geçen fiyat oranı denge ticaret haddini oluĢturur.ġekilde görüldüğü gibi bu OP fiyat oranıdır.
Teklif eğrilerinde kaymalar: Teklif eğrileri, ülkelerin arz ve talep koĢullarına bağlı olduğuna göre bu faktörlerdeki bir
değiĢmeden de etkileneceklerdir. Teklif eğrilerinde bir kayma normal olarak iki sonuç doğurur:
- 261 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
7. Batılı sanayileĢmiĢ ülkeler arasında, birlik, dayanıĢma ve iĢbirliği sağlayan, bu ülkelerin ekonomik
ve siyasal konularda görüĢlerini belirleyip uyumlaĢtırmaya aracılık eden kuruluĢ aĢağıdakilerden
hangisidir?
A) NAFTA B) OECD
C) EFTA D) EU
ÇÖZÜM:
NAFTA (Kuzey Amerika Ülkeleri Serbest Ticaret AnlaĢması): Bu anlaĢmanın tarafları Kanada, ABD ve Meksika'dır. 1 Ocak
1994‘te yürürlüğe giren NAFTA kapsamında, söz konusu üç ülke arasındaki ticaret ve yatırımlar liberalize edilmiĢ, ilk kez
yabancı Ģirketlere, anlaĢma ülkelerini uluslararası tahkim kurullarında tek taraflı olarak dava etme hakkı tanınmıĢtır.
OECD (Ekonomik Kalkınma ve ĠĢbirliği Örgütü ya da Ġktisadi ĠĢbirliği ve GeliĢme TeĢkilatı ): 14 Aralık 1960 tarihinde
imzalanan Paris SözleĢmesi'ne dayanılarak, 1961'de kurulan ekonomik bir örgüttür ve savaĢ yıkıntıları içindeki
Avrupa'nın Marshall Planı çerçevesinde yeniden yapılandırılması amacıyla 1948 yılında kurulan Avrupa Ekonomik ĠĢbirliği
Örgütü nün (OEEC) doğrudan mirasçısıdır. Batılı sanayileĢmiĢ ülkeler arasında, birlik, dayanıĢma ve iĢbirliği sağlayan, bu
ülkelerin ekonomik ve siyasal konularda görüĢlerini belirleyip uyumlaĢtırmaya aracılık eder. Üyelerinin büyük bir bölümü AB ve
ĠUT üyeleridir, çoğunluğu da gözlemci üyelerdir. OECD ülkeleri sanayileĢip zengin olmuĢ ülkelerdir. Türkiye kurucu
üyelerindendir.
EFTA (Avrupa Serbest Ticaret Birliği): 3 Mayıs 1960 yılında Avrupa Birliği'ne bir alternatif olarak kurulmuĢ, günümüzde
4 Avrupa ülkesinin üye olduğu bir uluslararası ticaret örgütüdür. Kurucular dahil üyelerinin çoğu EFTA'dan ayrılarak AB'ye
girmiĢtir. Üye ülkeler: Norveç, Ġsviçre, Ġzlanda ve LihtenĢtayn 'dır. Merkezi Cenevre'dedir. Norveç ve Ġsviçre EFTA'dan
ayrılarak AB'ye girmek istememektedir. Türkiye ile EFTA Ülkeleri arasında 1991 yılı sonunda imzalanan Serbest Ticaret Alanı
AnlaĢması Nisan 1992'de yürürlüğe girmiĢtir.
EU (Avrupa Birliği AB): Yirmi sekiz üye ülkeden oluĢan ve toprakları büyük ölçüde Avrupa kıtasında bulunan siyasi ve ekonomik
bir örgütlenmedir. 1992 yılında, Avrupa Birliği AntlaĢması olarak da bilinen Maastricht AntlaĢması‘nın yürürlüğe girmesi sonucu,
var olan Avrupa Ekonomik Topluluğu'na yeni görev ve sorumluluk alanları yüklenmesiyle kurulmuĢtur.
8. ―Emek zengin ülkeler, emek - yoğun malları, sermaye zengin ülkeler de sermaye - yoğun malları
daha ucuza üretirler.‖ ifadesi hangi teorinin temel sonucudur?
A) KarĢılaĢtırmalı Üstünlük Teorisi
B) Faktör Donatımı Teorisi
C) Teklif Eğrisi Teorisi
D) KarĢılıklı Talep Teorisi
ÇÖZÜM:
Faktör Donatımı (Heckscher-Ohlin) Teorisi: Basit ve rasyonel bir düĢünceye dayanan bu teori, bir ülke hangi üretim
faktörüne zengin olarak sahipse, üretimi o faktörü yoğun biçimde gerektiren mallarda karĢılaĢtırmalı üstünlük elde etmesi, yani
onları ucuza üretmesi ve o alanlarda uzmanlaĢmasına dayanmaktadır. Bir ülke emeğe göreceli olarak daha bol biçimde sahiptir,
böyle bir ülkede doğal olarak emek-yoğun mallar daha ucuza üretilir. Bunun gibi sermaye faktörüne zengin olarak sahip bulunan
ülkelerin de sermaye-yoğun malları daha ucuza üretmeleri beklenir.
Diğer varsayımlar,
c) Bir malın üretim fonksiyonu bütün ülkelerde aynıdır. (Emek-yoğun ise her yerde aynı)
d) Üretimde ölçeğe göre sabit verim koĢulları geçerlidir.
e) Ülkelerin talep koĢulları birbirinin benzeridir.
- 262 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
9. Pazar payını korumak için farklılaĢtırılmıĢ ürünlerin çıkarılması, ürün yaĢam eğrisinin hangi
aĢamasında yapılabilir?
A) Olgunluk B) DüĢüĢ
C) Ürün GeliĢtirme D) Büyüme
ÇÖZÜM:
Ürün yaĢam eğrisi, ürünün satıĢ tarihçesini grafik olarak gösteren bir
kavramdır. AĢağıdaki Ģekilde gösterildiği gibi ürün yaĢam eğrisi temel olarak
dört aĢamadan oluĢur:
–GiriĢ (sunuĢ-tanıtma) dönemi
– GeliĢme dönemi
– Olgunluk dönemi
– Gerileme ( düĢüĢ )dönemi
Bu eğri üzerinde ürün hareket ettiğinde, rekabet, dağıtım, fiyatlandırma,
tutundurma ve pazar bilgisiyle ilgili stratejilerin periyodik olarak
değerlendirilmesi ve muhtemelen değiĢtirilmesi gereklidir. Ürün yaĢam eğrisini kullanmakla pazarlama yöneticileri, kârlı
olabilecek ürünleri daha iyi hale getirerek ürünün varlığını sür dürmesini sağlayabilir, kârsız ürünleri ise ürün portföyünden
çıkarabilirler.
GiriĢ Dönemi: Ürünün pazar alanında ilk kez yer aldığı, baĢlangıçta satıĢların çok az ve karlılığın negatif olduğu aĢamadır.
Genel olarak Ģirket dağıtım ve tutundurma için büyük harcamalar yapmasına karĢın baĢlangıç gelirinin düĢük olmasından dolayı,
kâr elde edilemez. Bu aĢamada satıĢlar yavaĢ yavaĢ yükselir. Yeni mal, ürüne karĢı acil ihtiyacı ve yeterli satın alma gücü olanlar
tarafından satın alınır. Pazarda yeni malın benzeri olmadığından doğrudan rakip yoktur. Ne var ki, yeni malın yerini aldığı ikame
malları üretenlerin rekabeti söz konusudur. Bu aĢamada yeni malın nitelikleri alıcıların istekleri doğrultusunda sık sık yapılan
pazar araĢtırmalarına göre değiĢtirilir. Yeni bir ürünü geliĢtirme ve pazara sunma oldukça büyük harcamalar yapmayı zorunlu
kılar. Yeni ürünün zarar etme riski nispeten yüksektir.
GeliĢme / Büyüme Dönemi: Bazı ürünler bazı nedenlerden dolayı giriĢ aĢamasından öteye gidemezler. Potansiyel alıcılar yeni
malı herhangi bir nedenden ötürü benimsemediklerinde mal tutunmamıĢ olur. GeliĢme dönemi süresince, satıĢlar hızlı bir
Ģekilde artar, mal giderek aĢağı gelir gruplarınca da satın alınmaya baĢlanır ve kârlılık en üst düzeye ulaĢır, bunun ardında da
kârda gerileme baĢlar. Bu pazarın büyümesi anlamındadır. Ürünün pazarda benimsenmeye baĢlanmasından sonra birçok rakip
iĢletme pazara girmeye çalıĢır. GeliĢme aĢaması ürünün devamlılığı açısından oldukça kritik bir aĢamadır, çünkü bu geliĢme
süresince ürünün baĢarısına karĢı görülen rekabetçi tepkiler ürünün yaĢam umudunu etkiler.
Olgunluk Dönemi: Olgunluk dönemi süresince satıĢ artıĢı azalan oranda devam eder, ancak en üst satıĢ noktasına ulaĢılmasından
sonra satıĢ eğrisi azalma eğilimi gösterir. Bu aĢamada ürün tüm gelir grupları tarafından satın alınır. Ürünü satın alanlar içinde
düĢük gelir grubundakiler çoğunluktadır. Olgunluk aĢaması, pazarda pek çok rakip markanın bulunmasından ötürü yoğun
rekabetle karakterize edilir. Rakip, iĢletmeler kendi ürünlerindeki farklılıklar üzerinde dururlar.
Gerileme Dönemi: Ürünün yaĢam eğrisinin son aĢaması olan gerileme döneminde ürün satıĢları ve kârlılığı, sağlanan teknolojik
ilerlemeler, toplumsal eğilimlerde görülen değiĢmeler vb. nedenlerle artan hızda azalmaya devam eder. Bu durumda iĢletme,
kârlılığını olumsuz yönde etkileyen malları ya doğrudan mal karmasından çıkarır ya da ürüne yapılan harcamaları kısıtlar, dağıtım
ağını daraltır. Aslında bu dönemde, sektörel olarak tüm satıĢlar azalır. SatıĢlar artan oranda azalabildiği gibi, birden bire de
kesilebilir. Rakip iĢletmelerin büyük bir kısmı geliĢme aĢamasında pazardan çekildiği için doğrudan rekabetle karĢılaĢılmaz.
Ürün yaĢam eğrisi kavramı, firmanın pazardaki spesifik bir ürün ya da markanın üzerine ilgisini odaklamasını sağlar. Ürün yaĢam
eğrisi kavramının iĢletmeler tarafından kullanılmasındaki esas nedenlerden biri, pazara ve rekabete iliĢkin bazı özelliklerin bir
aĢamadan diğerine geçildikçe değiĢtiği ve bu değiĢikliklerin pazarlama stratejisi üzerinde önemli etkileri olduğu düĢüncesidir.
Bu yüzden her bir aĢama, firmanın yerine getirmesi gereken farklı faaliyetleri gösterir.
10. Bursa‘da faaliyette bulunan bir iĢletme X, Y ve Z sipariĢlerini almıĢtır. ĠĢletme mevcut kapasite
durumu sebebiyle, bu sipariĢlerden sadece bir tanesini seçebilecek olup, diğer iki sipariĢ
reddedilecektir. Bu sipariĢlere iliĢkin olarak beklenen kar rakamları aĢağıdaki Ģekildedir.
ÇÖZÜM:
ĠġLETMELERĠN BĠRLEġME ġEKĠLLERĠ
a. Füzyon ( Merger ): Ġki veya daha çok ticari Ģirketin alacak ve borçlarını birleĢtirerek, yeni bir ticari ünvan altında
birleĢmeleridir. Füzyonu diğer birleĢmelerden ayıran en önemli özelliği, iĢletme sahipliğinin birleĢmesidir.
b. Satın Alma (Aksiyon ):ĠĢletmenin, pazarını geniĢletmek veya yeni pazarlar kazanmak amacıyla, tesisleri ve kaynakları
uygun olan, fakat baĢarılı bir Ģekilde çalıĢtırılamayan bir iĢletmeyi satın almasıyla gerçekleĢtirilen, bir büyüme
stratejisidir.
c. Konsorsiyum ( Konsaolidasyon ): Belirli bir amacı gerçekleĢtirmek veya belirli bir iĢ için kurulan birlik veya ortaklık
anlamına gelir. ĠĢletmeler uluslar arası kuruluĢlar gibi belirli bir amacı gerçekleĢtirmek için birbirleriyle anlaĢarak bir
araya gelebilirler.
d. Konsern: Bu çeĢit birleĢme, tipik bir tekelleĢme yaratır. Konsern anlaĢmaları tröste benzer. Ancak en önemli fark,
tröstlerde amaç rekabeti önleyerek kârı arttırmak olduğu halde, konsernde maliyet düĢürmektir. Konserne katılan
iĢletmeler, dikey büyüme halinde birbirlerini tamamlarlar. Bu çeĢit birleĢmeler birçok ülkede tüketicilerin zarar görmesi
nedeniyle yasaklanmıĢtır.
e. Tröst: Ġki veya daha çok iĢletmenin gerek yasal ve gerekse ekonomik bağımsızlıklarını kaybederek anlaĢmalar sonucu
birleĢmelerine "tröst" adı verilir. Kartel ile tröst arasındaki en belirgin farklılık, tröstde anlaĢan iĢletmelerin yasal ve
ekonomik bağımsızlıklarını yitirmeleridir.
f. Holding: Bir Ģirketin baĢka Ģirketlerin hisse (pay) senetlerinin büyük bir bölümünü (% 50'den fazlasını) satın alarak
onların yönetim ve denetimini ele geçirmesiyle oluĢan Ģirketler grubudur.
b. Centilmenlik AnlaĢmaları: ĠĢletmeler arasında karĢılıklı güven esasına dayanan, yasal açıdan bağlayıcı nitelikte olmayan
belli amaçların gerçekleĢmesine yönelik yazılı veya sözlü anlaĢmalardır. Ġki veya daha fazla iĢletme, aralarındaki rekabeti
kaldırmak amacıyla ortak bir üretim, pazarlama, finansman politikası güdeceklerine iliĢkin geçici veya
sürekli nitelikte centilmenlik anlaĢması yapabilirler
12. Belli bir takvim zamanında elde edilen satıĢ gelirlerinin maliyetlere oranı iĢletmelerde neyi ifade
eder?
A) SatıĢ Rantabilitesi B) Kar Rantabilitesi
C) Verimlilik D) Ekonomiklik
- 264 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Rantabilite ( Karlılık ) = Kar / Sermaye
Ekonomiklik: Diğer bir adı iktisadiliktir. Belli bir süre içinde satıĢ yapıldığını düĢünelim. Bu süre içinde elde edilen gelirin
maliyetlere oranına ekonomiklik denir. ( ) ( )
ÇÖZÜM:
Gensoru önergesi, bir siyasi parti grubu adına veya en az yirmi milletvekilinin imzasıyla verilir.
Gensoru önergesi, veriliĢinden sonraki üç gün içinde bastırılarak üyelere dağıtılır; dağıtılmasından itibaren on gün içinde
gündeme alınıp alınmayacağı görüĢülür. Bu görüĢmede, ancak önerge sahiplerinden biri, siyasi parti grupları adına birer
Milletvekili, Bakanlar Kurulu adına BaĢbakan veya bir Bakan konuĢabilir.
Gündeme alma kararıyla birlikte, gensorunun görüĢülme günü de belli edilir; ancak, gensorunun görüĢülmesi, gündeme alma
kararının verildiği tarihten baĢlayarak iki gün geçmedikçe yapılamaz ve yedi günden sonraya bırakılamaz.
Gensoru görüĢmeleri sırasında üyelerin veya grupların verecekleri gerekçeli güvensizlik önergeleri veya Bakanlar Kurulunun
güven isteği, bir tam gün geçtikten sonra oylanır.
Bakanlar Kurulunun veya bir bakanın düĢürülebilmesi, üye tamsayısının salt çoğunluğuyla olur; oylamada yalnız güvensizlik
oyları sayılır.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
14. Dava açma süresi, özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde DanıĢtay ve Ġdare
mahkemelerinde…… ve Vergi mahkemelerinde ……. gündür.
Yukarıdaki cümlede boĢ bırakılan alanlara yazılması gerekenler sırasıyla aĢağıdakilerden hangisisidir?
A) 60,30
B) 30,60
C) 60,60
D) 30,30
ÇÖZÜM:
Dava açma süresi, özel kanunlarda ayrı süre gösterilmeyen hallerde DanıĢtay ve Ġdare mahkemelerinde 60 gün ve Vergi
mahkemelerinde 30 gündür.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 265 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Hukuk devleti ilkesinin en önemli gereği, idarenin yapmıĢ olduğu iĢlem ve eylemlerinin hukuka uygunluk yönünden yargı
denetimine tabi olmasıdır. Bununla beraber, yargı denetimi idarenin iĢlem ve eylemleri üzerinde yapılan tek denetim değildir.
Yargı denetimi dıĢında, idari, siyasal ve kamuoyu denetimi ile de idari iĢlem ve eylemlerin hukuka uygunluğu denetlenir.
ĠDARĠ DENETĠM,Ġdari denetim, Ġdarenin yapmıĢ olduğu iĢlem ve eylemlerin idari kuruluĢlar tarafından denetlenmesidir. Bu
denetim, aynı kamu tüzel kiĢiliği içinde yer alan iki merciden birinin diğerinin iĢlem ya da eylemini denetlemesi biçiminde
olabileceği gibi, bir kamu tüzel kiĢisi ya da organının yapmıĢ olduğu bir iĢlem ya da eylemin bir baĢka kamu tüzel kiĢisi ya da
organı tarafından denetlenmesi biçiminde de olabilir. Ġdari denetimin birinci biçimi, iç denetim olarak da adlandırılan hiyerarĢi
denetimidir. Ġdari denetimin ikinci biçimi ise, dıĢ denetim olarak da adlandırılan vesayet denetimidir.
HiyerarĢi denetimi ve vesayet denetimi dıĢında, Devletin özel denetim kuruluĢları tarafından yapılan denetim de bir baĢka idari
denetim biçimidir. Örneğin kamu iktisadi teĢebbüslerinin iĢlemlerinin Yüksek Denetleme Kurulu tarafından denetlenmesi, genel
ve katma bütçeli dairelerin harcamalarına ya da mallarına iliĢkin iĢlemlerin SayıĢtay‘ca denetlenmesi ya da Devlet Denetleme
Kurulu‘nca Ġdare üzerinde yapılan denetim gibi.
SĠYASAL DENETĠM;esas itibariyle Yasama organının hükümeti denetlemesi biçiminde olmaktadır. Aslında her parlamentolu
siyasal rejimde görülen siyasal denetim, parlamenter sistemi benimsemiĢ bulunan ülkelerde çok daha sıkı ve etkilidir.
Siyasal denetimde, yasama organı Ġdareyi doğrudan doğruya değil ve fakat hükümet aracılığı ile denetlemektedir. Gerçekten
Anayasa‘nın 112. maddesinin birinci fıkrasında, Bakanlar Kurulu‘nun hükümetin genel siyasetinin yürütülmesinden dolayı Yasama
organına karĢı siyasal sorumluluğu belirtildikten sonra, aynı maddenin ikinci fıkrasında da her bir bakanın kendi yetkisi içindeki
iĢlerden ve emri altındakilerin iĢlemlerinden de Yasama organına karĢı münferiden sorumlu olacakları belirtilmiĢtir. ĠĢte
Yasama organı bu Anayasa kuralları uyarınca hem Bakanlar Kurulu‘nu ve hem de tek tek bakanları denetlemek suretiyle Ġdareyi
de denetlemiĢ olmaktadır. Ancak hemen belirtmek gerekir ki, Yasama organının denetimine asıl muhatap olan Ġdare değil ve
fakat Ġdarenin baĢında bulunan hükümet ya da münferit bakanlardır.
KAMUSAL DENETĠM;Ġdarenin yapmıĢ olduğu iĢlem ve eylemler üzerindeki denetim yollarından biri de kamuoyu denetimidir.
Ancak kamuoyu denetiminin etkili olabilmesi için, kamuoyunun serbestçe olaĢabilme koĢullarının bulunması gerekir. Bunun için,
herĢeyden önce düĢünceyi açıklama özgürlüğünün sınırlanmamıĢ olması gerekir. Bununla bağlantılı olarak, bağımsız basın ve kitle
haberleĢme araçları bulunmalı ve baĢta meslek kuruluĢları olmak üzere sivil toplum örgütlerinin serbestçe faaliyet
gösterebilme olanakları olmalıdır. Bu koĢulların yokluğu ya da eksikliği, kamuoyu denetimini ya imkânsız kılar ya da
etkisizleĢtirir.
YARGI DENETĠMĠ;Yargı dıĢı denetim yolları, yukarıdaki açıklamalarımızdan da anlaĢılacağı üzere, ne denli iyi iĢlerlerse
iĢlesinler, Ġdarenin yapmıĢ olduğu iĢlemlerin hukuka uygunluğunun denetlenmesinde yeterli olamazlar. Gerçekten, idari denetim
ister hiyerarĢik denetim biçiminde, ister vesayet denetimi biçiminde olsun, nihayet Ġdarenin kendi kendini denetlemesidir.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
16. Ġdare hukukuna göre aĢağıdakilerden hangisi yürütmenin durdurulması kararının sonuçlarından değildir?
A) Ġdare bu karara uymak zorundadır.
B) Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiĢtiremez.
C) Yönetimin bu karar konusunda takdir yetkisi yoktur.
D) Yürütmenin durdurulması kararı kural olarak geriye yürümez.
ÇÖZÜM:
Öncelikle yürütmeyi durdurma kararı nasıl alınır buna bakalım.
1. Ġptal davası açılır
2. Bu dava dilekçesinde ya da daha sonra aynı davaya konulmak üzere ayrı yeni bir dilekçe ile yürütmenin durudurlamıs talebi
yapılır.
3. Mahkeme, Ġdari iĢlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari iĢlemin açıkça hukuka
aykırı olması Ģartlarının birlikte gerçekleĢmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.
4. Mahkemece yürütmenin durdurulması istemi reddedilirse bu karara karĢı yapılan itiraz üzerine Bölge idare mahkemesi veya
DanıĢtay da yürütmenin durdurlmasına karar verebilir.
Yürütmenin durdurulması, idari yargıda açılacak iptal davalarında mahkemenin nihai karar vermesinden önce tedbir niteliğinde
verilen bir karardır. Ġdari yargıdaki yürütmenin durdurulması kararı ile adli yargıdaki ihtiyati tedbir kararı sazı yönden ortak
nitelik taĢısalar da idari yargıya has özellikler taĢır. 2577 sayılı Yasanın 27. maddesinde düzenlenmiĢtir.
Ġdari iĢlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari iĢlemin açıkça hukuka aykırı olması
Ģartlarının birlikte gerçekleĢmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir. Bu
karara yürütmeyi durdurma kararı denir.
- 266 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Yürütmeyi durdurma kararının sonuçları ise;
-DanıĢtay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına iliĢkin kararlarının
icaplarına göre idare, gecikmeksizin iĢlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir Ģekilde kararın
idareye tebliğinden baĢlayarak otuz günü geçemez. Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen
kararlar hakkında, bu kararların kesinleĢmesinden sonra idarece iĢlem tesis edilir.
-Tam yargı davaları hakkındaki kararlardan belli bir miktarı içerenler genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur.
- DanıĢtay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre iĢlem tesis edilmeyen veya eylemde
bulunulmayan hallerde idare aleyhine DanıĢtay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.
-Mahkeme kararlarının (otuz) gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava
açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir.
-Vergi uyuĢmazlıklarına iliĢkin mahkeme kararlarının idareye tebliğinden sonra bu kararlara göre tespit edilecek vergi, resim,
harçlar ve benzeri mali yükümler ile zam ve cezaların miktarı ilgili idarece mükellefe bildirilir.
-Tazminat ve vergi davalarında kararın idareye tebliğinden itibaren infazın gecikmesi sebebiyle idarece kanuni gecikme faizi
ödenir.
-Yürütmeyi durdurma karar verildiğinde idari iĢlemin uygulanması durdurulur.ĠĢlemin alınmasından önceki hukuksal ortama
dönülmüĢ olur.Yürütmenin durdurlması kararları,iptal kararları gibi geriye yürür.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Tam yargı davaları kiĢilerin ya kesin olarak suçlu çıkması yada kesin olarak suçsuzluğu kanıtlanıp gene serbest bırakma
yöntemidir.
1-Tam yargı davalarına yönetsel iĢlemler,yönetsel eylemler,yönetsel sözleĢmeler konu olur.
2-Tam yargı davasında davacı,bir hakkın yerine getirilmesini,bir hakka yapılan saldırının durdurulmasını,ya ada uğranılan zararın
giderilmesin, isteyebilir.
3-Tam yargı davası açabilmek için hakkın ihlal edilmiĢ baĢka bir ifadeyle, çiğnenmiĢ olması gerekir
4-Tam yargı davasında bir hak ihlalinden dolayı yönetimin bir edimde bulunması gerekip gerekmediğine karar verilir.
5-Tam yargı davasının doğurduğu sonuçtan ancak davanın tarafları yararlanabilir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
18. Ġdari Yargılama Usül Kanununa göre aĢağıdakilerden hangisi yargılamanın yenilenmesini
gerektiren sebeplerden biri değildir?
A) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp,karara bağlanması.
B) Lehine karar verilen kimsenin,karara etkisi olan bir hile kullanmıĢ olması
C) BilirkiĢinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun iddaa edilmiĢ olması
D) Çekinmeye mecbur olan baĢkan,üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiĢ olması
ÇÖZÜM:
- 267 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Yargılamanın yenilenmesi, kesinleĢmiĢ hükümlere karıĢı kabul edilmiĢ olağanüstü bir yasa yoludur. Bu yolla hükümlerdeki maddi
soruna iliĢkin fiili hataların giderilebilmesine olanak sağlanmıĢtır. Hükümlü yararına yargılamanın yenilenmesi nedenleri 311.
maddenin 1. fıkrasında altı bent halinde gösterilmiĢtir:
a) DuruĢmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaĢılırsa.
b) Yemin verilerek dinlenmiĢ olan bir tanık veya bilirkiĢinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile
gerçek dıĢı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaĢılırsa.
c) Hükme katılmıĢ olan hakimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dıĢında,aleyhine ceza kovuĢturmasını veya bir ceza ile
mahkumiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiĢ ise.
d) Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmıĢ olup da bu hüküm kesinleĢmiĢ diğer bir hüküm ile ortadan
kaldırılmıĢ ise.
e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız baĢına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne
alındıklarında sanığın beraatını veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkum edilmesini
gerektirecek nitelikte olursa.
Bu kapsamda (f) bendiyle; ―ceza hükmünün, Ġnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair SözleĢmenin veya eki
protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesinin
kesinleĢmiĢ kararıyla tespit edilmiĢ olması‖ hali de yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak benimsenmiĢ, yargılamanın
yenilenmesi isteğinin Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesinin 4. 2. 2003 tarihinde kesinleĢmiĢ kararları ile bu tarihten sonra
yapılan baĢvurular üzerine verilecek kararlar hakkında ve kararın kesinleĢmesi tarihinden itibaren bir yıl içinde ileri
sürülebileceği kabul edilmiĢtir.
Sorumuzun C Ģıkkında BilirkiĢinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun iddaa edilmesi yeterli değildir,mahkeme tarafından
kabul edilmiĢ olması gerekmektedir.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
19. AĢağıdakilerden hangisis,disiplin suçunı gerektiren bir fiilden dolayı aynı idarece sadece bir
disiplin cezası verilmesi ilkesine verilen addır?
A) Ölçülülük ilkesi
B) Savunmasız ceza olmaz ilkesi
C) Hakka hak ilkesi
D) Teklik ilkesi
ÇÖZÜM:
Bu sorumuzda devlet memurlarına uygulanan disiplin cezalarına detaylı olarak göz atmakta fayda var diye düĢünüyoruz.Devlet
memurlarına verilecek disiplin cezaları ile her bir disiplin cezasını gerektiren fiil ve haller Ģunlardır:
A - Uyarma : Memura, görevinde ve davranıĢlarında daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.
Uyarma cezasını gerektiren fiil ve haller Ģunlardır:
a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine
getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kayıtsızlık göstermek veya düzensiz
davranmak,
b) Özürsüz veya izinsiz olarak göreve geç gelmek, erken ayrılmak, görev mahallini terk etmek,
c) Kurumca belirlenen tasarruf tedbirlerine riayet etmemek,
d) Usulsüz müracaat veya Ģikayette bulunmak,
e) Devlet memuru vakarına yakıĢmayan tutum ve davranıĢta bulunmak,
f) Görevine veya iĢ sahiplerine karĢı kayıtsızlık göstermek veya ilgisiz kalmak,
g) Belirlenen kılık ve kıyafet hükümlerine aykırı davranmak,
h) Görevin iĢbirliği içinde yapılması ilkesine aykırı davranıĢlarda bulunmak.
B - Kınama : Memura, görevinde ve davranıĢlarında kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.
Kınama cezasını gerektiren fiil ve haller Ģunlardır:
a) Verilen emir ve görevlerin tam ve zamanında yapılmasında, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasların yerine
getirilmesinde, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçlerin korunması, kullanılması ve bakımında kusurlu davranmak
b) EĢlerinin, reĢit olmayan veya mahcur olan çocuklarının kazanç getiren sürekli faaliyetlerini belirlenen sürede kurumuna bildirmemek,
c) Görev sırasında amire hal ve hareketi ile saygısız davranmak,
d) Hizmet dıĢında Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranıĢlarda bulunmak,
e) Devlete ait resmi araç,gereç ve benzeri eĢyayı özel iĢlerinde kullanmak,
f) Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzeri eĢyayı kaybetmek,
g) ĠĢ arkadaĢlarına, maiyetindeki personele ve iĢ sahiplerine kötü muamelede bulunmak,
h) ĠĢ arkadaĢlarına ve iĢ sahiplerine söz veya hareketle sataĢmak,
- 268 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ı) Görev mahallinde genel ahlak ve edep dıĢı davranıĢlarda bulunmak ve bu tür yazı yazmak, iĢaret, resim ve benzeri Ģekiller çizmek ve
yapmak,
j) Verilen emirlere itiraz etmek,
k) Borçlarını kasten ödemeyerek hakkında yasal yollara baĢvurulmasına neden olmak,
l) Kurumların huzur, sükün ve çalıĢma düzenini bozmak.
Ġ) Yetkili olmadığı halde basına, haber ajanslarına veya radyo ve televizyon kurumlarına bilgi veya demeç vermek.
C- Aylıktan Kesme:Memurun, brüt aylığından 1/30 - 1/8 arasında kesinti yapılmasıdır.
Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller Ģunlardır:
a) Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine
getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak,
b) Özürsüz olarak bir veya iki gün göreve gelmemek,
c) Devlete ait resmi belge, araç, gereç ve benzerlerini özel menfaat sağlamak için kullanmak,
d) Görevle ilgili konularda yükümlü olduğu kiĢilere yalan ve yanlıĢ beyanda bulunmak,
e) Görev sırasında amirine sözle saygısızlık etmek,
f) Görev yeri sınırları içerisinde her hangi bir yerin toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz olarak kullanılmasına yardımcı olmak,
ı) Hizmet içinde Devlet memurunun itibar ve güven duygusunu sarsacak nitelikte davranıĢlarda bulunmak,
D- Kademe Ġlerlemesinin Durdurulması: Fiilin ağırlık derecesine göre memurun, bulunduğu kademede ilerlemesinin 1 - 3 yıl
durdurulmasıdır.
Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiil ve haller Ģunlardır:
a) Göreve sarhoĢ gelmek, görev yerinde alkollü içki içmek,
b) Özürsüz ve kesintisiz 3 - 9 gün göreve gelmemek,
c) Görevi ile ilgili olarak her ne Ģekilde olursa olsun çıkar sağlamak,
d) Amirine veya maiyetindekilere karĢı küçük düĢürücü veya aĢağılayıcı fiil ve hareketler yapmak,
e) Görev yeri sınırları içinde herhangi bir yeri toplantı, tören ve benzeri amaçlarla izinsiz kullanmak veya kullandırmak,
f) Gerçeğe aykırı rapor ve belge düzenlemek,
g) Ticaret yapmak veya Devlet memurlarına yasaklanan diğer kazanç getirici faaliyetlerde bulunmak,
h) Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düĢünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak, kiĢilerin yarar veya
zararını hedef tutan davranıĢlarda bulunmak,
ı) Belirlenen durum ve sürelerde mal bildiriminde bulunmamak,
i) Açıklanması yasaklanan bilgileri açıklamak,
j) Amirine, maiyetindekilere, iĢ arkadaĢları veya iĢ sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek,
k) Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dıĢında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak
ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranıĢlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir sebebe dayanmaksızın borcunu ödemeden
yurda dönmek,
l) Verilen görev ve emirleri kasten yapmamak,
m) Herhangi bir siyasi parti yararına veya zararına fiilen faaliyette bulunmak.
E- Devlet Memurluğundan Çıkarma: Bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarmaktır.
Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve haller Ģunlardır:
a) Ġdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükun ve çalıĢma düzenini bozmak, boykot, iĢgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini
engelleme, iĢi yavaĢlatma ve grev gibi eylemlere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teĢvik
etmek veya yardımda bulunmak,
b) YasaklanmıĢ her türlü yayını veya siyasi veya ideolojik amaçlı bildiri, afiĢ, pankart, bant ve benzerlerini basmak, çoğaltmak,
dağıtmak veya bunları kurumların herhangi bir yerine asmak veya teĢhir etmek,
c) Siyasi partiye girmek,
d) Özürsüz olarak bir yılda toplam 20 gün göreve gelmemek,
e) SavaĢ, olağanüstü hal veya genel afetlere iliĢkin konularda amirlerin verdiği görev veya emirleri yapmamak,
f) Amirlerine, maiyetindekilere ve iĢ sahiplerine fiili tecavüzde bulunmak,
g) Memurluk sıfatı ile bağdaĢmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunmak,
h) Yetki almadan gizli bilgileri açıklamak,
ı) Siyasi ve ideolojik eylemlerden arananları görev mahallinde gizlemek,
j) Yurt dıĢında Devletin itibarını düĢürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranıĢlarda bulunmak,
k) 5816 sayılı Atatürk Aleyhine ĠĢlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri iĢlemek.
Disiplin cezası verilmesine sebep olmuĢ bir fiil veya halin cezaların özlük dosyasından silinmesine iliĢkin süre içinde tekerrüründe bir
derece ağır ceza uygulanır. Aynı derecede cezayı gerektiren fakat ayrı fiil veya haller nedeniyle verilen disiplin cezalarının üçüncü
uygulamasında bir derece ağır ceza verilir. (1)
Disiplin cezalarında Ģu ilkeler esastır.
-Ölçülülük ilkesi
-Savunmasız ceza verilmemesi ilkesi
-Teklik ilkesi
-Kanunilik ilkesi
Sorumuzda disiplin suçunu gerektiren bir fiilden dolayı aynı idarece sadece bir disiplin cezası verilmesi TEKLĠK ĠLKESĠ ile
açıklanmaktadır.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 269 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
20. I-Takibin kesinleĢmesi II-Ödeme emri
III-Takip talebi IV-Haciz
Ġcra ve Ġflas kanununa göre genel haciz yolu ile takipte yukarıda yer alan aĢamalar aĢağıdaki
Ģıklardan hangisinde doğru olarak verilmiĢtir?
A) I-II-III-IV B) III-II-I-IV C) II-III-IV-I D) III-I-IV-II
ÇÖZÜM:
Ġlâma veya kambiyo senedine bağlı olmayan ve rehinle de teminat altına alınmamıĢ olan, para veya teminat alacağının tahsili için
baĢvurulan ilamsız icra yoluna genel haciz yolu ile takip denir.
Genel haciz yolu ile takip yapabilmek için alacağın senede bağlı olması gerekmez.
Genel haciz yoluyla takip, altı aĢamadan oluĢur. Bunlar sırasıyla:
-alacaklının takip talebi (III)
-icra dairesi tarafındanborçluya ödeme emri gönderilmesi (II)
- takibin (ödeme emrinin) kesinleĢmesi (I)
-borçlunun mallarının haczedilmesi(IV)
-hacizli malların satıĢı
-satıĢtan elde edilen paraların paylaĢtırılması (veya ödenmesi).
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
21. Ġcra ve Ġflas kanununda düzenlenen ‗Ģikayet süresi‘ nin niteliği aĢağıdakilerden hangisidir?
A)ZamanaĢımı süresidir B) Düzenleyici süredir
C) Takibin taraflarına yönelik özel süredir D) Hak düĢürücü süredir
ÇÖZÜM:
ġikayet süresi hakkında bilgilere kısaca göz atalım.
Kural: ġikâyet süresi 7 gündür:Ģikâyet süresi Ģikâyet edenin Ģikâyet konusu iĢlemi öğrendiği günden itibaren baĢlar. ġikâyet
süresi hak düĢürücü niteliktedir.
ġikâyetin süreye tabi olmadığı haller: ġikâyetin süresinin 7 gün olmasının iki önemli istisnası vardır:
a- Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman Ģikâyet olunabilir
(ġikâyet sebeplerinden 3. ve 4. sebepler).
b- Kamu düzenine aykırı olan iĢlemlere karĢı da süresiz Ģikâyet yoluna gidilebilir. Borçlunun, 3. kiĢilerin ve kamunun menfaatini
korumak için konulmuĢ emredici hükümlere aykırı yapılmıĢ iĢlemler kamu düzenine aykırıdır.
Örnek olarak, Borçluya ödeme emri gönderilmeden mallarının haczedilmesi ve Ġcra müdürünün açık arttırmaya katılarak ihaleyi
kendi adına yaptırması verilebilir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
22. Ġcra ve Ġflas kanununa göre aĢağıdaki mahkemelerden hangisi ihtiyati haciz kararı vermeye
yetkili değildir?
A) Malın bulunduğu yer mahkemesi
B) Borçlunun ikametgâhının bulunduğu yer mahkemesi
C) Kararın en az masrafla ve en çabuk ifa edileceği yer mahkemesi
D) SözleĢmenin yapıldığı yer mahkemesi
ÇÖZÜM:
Ġhtiyati haciz, alacaklının para alacağının zamanında ödenmesinin güvence altına alınması için borçlunun mallarına geçici olarak hukuken
el konulmasıdır. Alacaklı genel olarak borçlunun borcunu zamanında ödeyeceği konusunda Ģüpheli ise o halde öncelikle borçlunun taĢınır
ve taĢınmaz mallarını haczettirerek sonrasında icra takibi veya alacak davası açacaktır.Alacaklı, ihtiyati haciz kararı almak için, kural
olarak borçlunun ikamet ettiği yer mahkemesine bir dilekçe ile baĢvuracaktır; yine söz konusu dilekçede delillerini ibraz edecektir.
Delillerin ihtiyati haczin varlığına kanaat getirecek Ģekilde olması yeterli olup tam bir ispat mahkemelerce aranmayacaktır. Fiili olarak
uygulamada borçlunun dinlenilmeden de alacaklının talebi doğrultusunda mahkemece ihtiyati haciz kararı hükme bağlanmaktadır.
Ģayet mahkemece alacaklının talebi kabul edilerek, ihtiyati hacze karar verilmesi halinde, mahkemece alacaklıdan, takip veya dava
sonucu haksız çıkma ihtimaline karĢı teminat alınmasına karar verecektir mahkemelerde yerleĢik olarak uygulanan oran ise genellikle
alacak miktarının%10 ile %15 olmaktadır.Ġhtiyati hacizde;SözleĢmenin yapıldığı yer mahkemesi,Malın bulunduğu yer
mahkemesi,Borçlunun ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi ve alacaklının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesine dava
açılabilir.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 270 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
23. Borçlunun mallarının hacizinde borçluya en az yük teĢkil edecek ve haciz ile satılması en kolay
mallardan baĢlanarak bir sıra takip edilmesi aĢağıdaki kavramlardan hangisini ifade eder ?
A) Sıra cetveli B) Pay cetveli
C) Hacizde orantılılık D) Hacizde tertip
ÇÖZÜM:
HACĠZDE SIRA (TERTĠP) Borçlunun mallarından ancak alacağın ana para ve faizini ve takip giderlerini karĢılayacak kadarı
haczedilir, daha fazlası haczedilemez (m. 85,I).Fakat borçlunun alacağa yetecek kadar malı haczedilirken yokluğu borçluya en
az yük teĢkil edecek ve haczi ve satılması en kolay olan mallardan iĢe baĢlamak gerekir. Yani ,borçlunun malları haczedilirken
belli bir sıraya uyulur ki , buna hacizde tertip denir.Sorumuzun cevabı tam da bu tanıma uymaktadır.Lakin kurum sorunun
cevabını A Ģıkkı yani sıra cetveli olarak kabul etmiĢtir.Bu yanlıĢtır.Sıra cetveli,borçlunun bir çok kiĢiye borcu olduğu
durumda,tüm malları borçlarını karĢılamadığı zaman düzenlenir.Alcaklılar için sıra belirlenir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
24. Ġbraz süresi kaçırılan bir çekle ilgili olarak aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Çek,çek olma vasfını kaybeder.
B) Ġbraz süresinin kaçırılmasının hukuki bir sonucu yoktur alacak hakkı devam eder
C) Hamil,kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla takip eder
D) Çekin bankada karĢılığı varsa hamil her zaman tahsil eder.
ÇÖZÜM:
Çek, düzenlendiği yerde ödenecekse 10 günlük ibraz süresi vardır. Ödeneceği yerden baĢka bir memlekette düzenlenen bir
çek, düzenleme yeri ile ödeme yeri aynı kıtalarda ise 1 ay, ayrı kıtalarda ise 3 ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. Bir Avrupa
ülkesinde düzenlenip de Akdenize sahili olan bir ülkede ödenecek veya aksine çekler, aynı kıtada düzenlenmiĢ ve ödenmesi Ģart
kılınmıĢ sayılır.
Ġbraz süresi, çekin üzerinde yazılı düzenleme tarihinin ertesi günü baĢlar.
Ġbrazın süresinde yapıldığı, çekin arkasına muhatap bankaca ibraz tarihinin yazılmıĢ olmasıyla tespit edilir.
Hamil ibraz süresini geçirirse, kambiyo hukuku gereğince icra takibi yapamaz.
Çekin kısmi olarak karĢılığı varsa, bu miktar ödenir. Kısmi ödemeyi reddeden alacaklı hamil, temerrüde düĢer ve reddettiği
miktar oranında müracaat hakkını kaybeder.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
25. AĢağıda yer alan kıymetli evrak ve devri ile ilgili eĢleĢtirmelerden hangisi doğrudur ?
ÇÖZÜM:
Nama Yazılı Senetler: Belli bir kiĢinin adına yazılı olup onun emrine kaydını içermeyen ve yasal olarak da emre yazılı
senetlerden sayılmayan kıymetli evrak. Ada yazılı senet.
Emre Yazılı Senetler: Ya senet lehine düzenlenen kiĢinin adından sonra emrine kaydı bulunmalı,ya da öyle bir kayıt
bulunmamakla beraber senet kanunen emre yazılı senetlerden sayılmalıdır.
- 271 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Emre Yazılı Düzenlenemeyecek Senetler
• Ġpotekli Borç Senedi
• Ġrat Senedi
• Pay Senedi
• Tahviller
ÇÖZÜM:
Bir kiĢinin (gerçek ya da tüzel) diğer bir kiĢiden alacağı olduğunu belirten hukuki belgedir. BaĢlıca alacak senetleri Ģunlardır:
a) adi alacak senetleri (tüccar olmayan kiĢiler rasında düzenlenen ve Borçlar Kanunu hükümlerine tâbi olmayan
senetler)bono, çek, poliçe, fatura,havale senedi, makbuz senedi, devlet tahvilleri, hazine bonoları, vb.)
KonĢimento,taĢıma senedidir…
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
27. Anonim ortaklıkların esas sözleĢmelerinde hüküm bulunması kaydıyla yönetim kurulunun Türk
Ticaret Kanununun sermaye artırılmasına iliĢkin hükümlerine tabi olmaksızın hisse senedi
çıkarabilecekleri azami miktarın belirlendiği ve ticaret siciline kaydedilen sermeye türüne sahip olan
Ģirket aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Sabit sermayeli Ģirket B) Basit sermayeli Ģirket
C) Kayıtlı sermayeli Ģirket D) DeğiĢir sermayeli Ģirket
ÇÖZÜM:
1. DeğiĢir Sermayeli ġirketler
Sınırsız sorumlu nitelik taĢıyan Ģahıs Ģirketlerine özgü bir sermaye türüdür. Bu sermaye türünde kanunla konulmuĢ, sözleĢmeye
esas teĢkil edecek bir sermaye bulunmamaktadır. Daha önceden belirttiğimiz üzere, Ģahıs Ģirketlerinde sermayeden ziyade
ortaklar önem taĢıdığı için,sermaye sadece iç iliĢkide önem arz edecektir.
2. Esas (Sabit) Sermayeli ġirketler
Sınırlı sorumlu nitelik taĢıyan sermaye Ģirketlerinde uygulanan bir sermaye türüdür. ġirketin, tüm alacaklılarına karĢı azami
sorumluluğunu ifade eder. Sermaye miktarının asgarisi ise kanunla konulmuĢtur.
Örneğin, A.ġ.'de asgari sermaye 50 milyardır. ġirket sermayesi sabit olarak sözleĢmede yazılmalıdır. Dolayısıyla, yazılan bu
miktarda yapılacak bir değiĢiklik sözleĢme değiĢikliği anlamına gelir ki, bu oldukça zor bir durumdur.
3. Kayıtlı Sermayeli ġirketler
Az önce ele aldığımız sabit sermayeli Ģirketlerde sermaye değiĢiminin zor, ancak zaruri olması ve zamanla iktisadi hayatta
sermayenin erimesi gibi nedenlerle ele alınan yeni bir sermaye türüdür. Bu sermaye türü sadece halka açık anonim Ģirketler için
öngörülmüĢtür ve Sermaye Piyasası Kanununda düzenlenmiĢtir. Esas sermayeden farklı olan yönü, gerekli olduğu durumlarda
sermaye değiĢiminin daha kolay olmasıdır. ġöyle ki, anonim Ģirketlerin sermaye değiĢimine karar vermek genel kurulun
görevidir. Genel kurul ise, kural olarak senede bir kere olağan olarak toplanmaktadır. Bu da değiĢimi oldukça zora sokmaktadır.
SPK ile, sermaye değiĢtirme yetkisi genel kuruldan yönetim kuruluna devredilmiĢtir.
ÇÖZÜM:
Ġnfisahın kelime anlamı; kendiliğinden ortadan kalkmadır. Anonim Ģirketin infisahından anlaĢılması gereken; herhangi bir
karar yahut ihbar olmaksızın Ģirket faaliyetlerinin bitmesidir. Sona erme sebeplerinden birisi olan infisah, TTK m.434‘de 9
bent halinde düzenlenmiĢtir. Bahsi geçen maddedeki hallerden yahut esas sözleĢmede kabul edilen sebeplerden birinin
gerçekleĢmesi ile anonim Ģirket kendiliğinden sona erer.
Ġnfisah kendiliğinden sonuç doğurmakla beraber, infisahın gerçekleĢip gerçekleĢmediği hususu uyuĢmazlık yaratabilir. ĠĢte, bu
durumda, infisahın saptanması davası açılır. Mahkeme vereceği bir kararla infisahın oluĢup oluĢmadığına karar verir. Ortak,
infisahın tespiti davası açabilir.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Tacir;kısaca ticaretle uğraĢan kiĢi demektir.Ticari bir iĢletmeyi kurup açtığını sirküler, gazete, radyo, vs. ilan vasıtalarıyla
halka bildirmiĢ veya iĢletmesini ticaret siciline kaydettirerek durumu ilan etmiĢ olan kimse gerçekten iĢletmeye baĢlamamıĢ
olsa bile tacir sayılır.
Tacir gercek veya tüzel kiĢilik olabilir.Gerçek kiĢilerin yanında,Tüzel kiĢilerin tâcir sıfatını kazanmaları Türk Ticaret
Kanununda düzenlenmiĢtir. Kanuna göre, tüzel kiĢiler, tâcir sıfatının kazanılması açısından üç gruba ayrılırlar:Ticaret
ortaklıkları, dernekler ve Kamu Ġktisadi TeĢekkülleri.
30. AĢağıdakilerden hangisi esnaf faaliyeti büyüklüğünü aĢsa biIe ticari iĢletme niteliği taĢımaz?
A) Fırın B) A bankasının Kızılay Ģubesi C) Vakfa ait kırtasiye dükkanı D) Derneğe ait sinema
ÇÖZÜM:
Ticari ĠĢletme: Ticari iĢletme kavramı kanunda açık ve net olarak tanımlanmıĢ değildir. Sadece kanunun 11. maddesinde
ticarethane veya fabrika yahut ticari Ģekilde iĢletilen diğer müesseseler, ticari iĢletme sayılır denilmektedir. Ekonomik
hayatta karĢımıza çıkan, para ya da parayla ölçülebilen değerlerle ilgili faaliyet gösteren her iktisadi kurum, teknik anlamda
mutlaka bir ticari iĢletme olmayabilir.
A)ġAHIS UNSURU:
- En az 2 kiĢi
-Kural olarak gercek yada tüzel kiĢi farketmez(istisnası var or.kollektif Ģrkt
B)AKĠT UNSURU :
- Ġradelerin Ģirket kurma noktasında birleĢmesi lazım
-Açık veya zimnı irade olabilir
-ġirket aktinde karĢılıklı ve birbirine zıt menfaat yoktur ; ortak menfaat vardır
-Kural olarak Ģekil Ģartı yoktur
*Bir Ģirket ,TK da tarif edilen Ģirketlerin mümeyyiz vasıflarına haiz degilse adi Ģirket olarak
nitelendirilir.
C)SERMAYE UNSURU:
- ġirketin kuruluĢu ve iĢleyiĢi için gerekli olan ve ortaklar tarafından taahhüt edilen ve parayla ölçülebilen değerdir.
-Her ortak belli bir miktarda sermaye getirmek zorundadır.
-Zorunludur
-ġirketin amacına göre sermaye türü de değiĢebilir.
-Mamelek kavramından farklıdır.
D)MÜġTEREK AMAÇ UNSURU:
-Her ortak aynı amacı gütmelidir.
-Derneklerden farkı Ģirketin amacının iktisadi olmasıdır
- Kural olarak kazancada zararada beraber katılacaklardır istisna:Ģirkete sadece meğini getiren taraf akitte hüküm bulunmak
Ģartıyla zarara katılmaz.
E)AFFECTĠO SOCĠETATĠS UNSURU:
-MüĢterek amaca ulĢabilmek için gayret ,özen ve çaba harcama anlamına gelmektedir.
-Tüm Ģirketlerde vardır ama oranları farklıdır.
-Hiç bir zaman tamamen ortadan kalkmaz
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
32. Kolektif Ģirketin idaresi ortak olmayan bir kiĢiye bırakıldığında bu kiĢinin hukuki konumu
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Ticari mümessil B) Genel yetkili vekil
C) Tüccar memuru D) Ticari vekil
ÇÖZÜM:
Kollektif ġirketler: Bir ticari iĢletmeyi bir ticaret unvanı altında iĢletmek amacıyla, gerçek kiĢiler arasında kurulan ve
ortaklarından hiçbirinin sorumluluğu, Ģirket alacaklarına karĢı sınırlandırılmamıĢ olan Ģirket türüdür. Türk Ticaret Kanunu‘na
göre, ticari bir iĢletmeyi bir ticaret unvanı altında çalıĢtırmak amacıyla gerçek kiĢiler arasında kurulan, ortakların her birinin
Ģirket alacaklılarına karĢı sınırsız sorumlu olduğu ortaklıklara kollektif Ģirket denir. ġirketin yönetiminden her ortak
sorumludur. KuruluĢ anlaĢmasında aksine bir hüküm yoksa diğer ortakların rızası olmadan ortaklıktan çıkılamaz. Aynı Ģekilde
Ģirkete yeni bir ortağın alınması için tüm ortakların rızası olmalıdır. Kolektif Ģirketlere yalnızca gerçek kiĢiler ortak olabilir.
Ortaklar, kâr veya zararı eĢit olarak ya da daha önce kuruluĢ anlaĢmasında belirtilen oranlarda bölüĢebilirler.Kolektif
Ģirketlerde idare ortak olmayan 3. Bir kiĢiye bırakıldığında,idarenin bırakıldığı kiĢi ticari mümessil ünvanını alır.
33. Ġnsanların, hukuk düzeninin sınırları içinde, haklara ve borçlara ehil olmada eĢit olmaları neyin
sonucudur?
A) Fiil ehliyeti
B) Ayırt etme gücü
C) Hak ehliyeti
D) Erginlik
- 274 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Hak ehliyeti (medeni haklardan yararlanma ehliyeti) hak ve borç sahibi olabilme, yani hakların ve borçların süjesi olabilme
iktidarıdır. Hak ve borç sahibi olabilme iktidarına sahip bulunan varlıklar ise, günümüzün modern hukuk sistemlerinde kiĢilerdir.
Bu itibarladır ki, hak ehliyeti ile kiĢi kavramları aynı anlama gelmektedir.
Hak ehliyeti, pasiftir; yani bir kimsenin hak ehliyetine sahip olabilmesi için, bir iĢlem yapmasına, bir irade açıklamasında
bulunmasına lüzum yoktur. Gerçek kiĢiler bakımından sadece doğmuĢ olmak hak ehliyetini kazanmak için gerekli ve yeterlidir.
Hatta sağ doğmak koĢuluyla cenin dahi hak ehliyetine sahiptir.Tüzel kiĢilerin hak ehliyeti ise, onların kanunun öngördüğü
Ģekilde kurulmuĢ olmalarıyla baĢlar Hak ehliyeti gerçek kiĢiler bakımından doğumla kazanıldığı içindir ki, birkaç dakika önce
doğmuĢ olan bir çocuğun dahi haklara ve borçlara sahip olabilme iktidarı vardır. Gerçekten, eğer yeni doğmuĢ olan bir çocuğun
babası veya anası doğumdan bir dakika sonra ölürse, bu çocuk onların mirasçısı olur ve terekedeki bütün hak ve borçlar
kendisine geçer, yani bu hak ve borçların sahibi olur.
34. Kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin
sınırlanması gerekli görülen ergin bir kiĢiye aĢağıdaki iĢlerden hangisinde görüĢü alınmak üzere bir
yasal danıĢman atanmaz?
A) Dava açma B) BağıĢlama C) Kefil olma D) Evlenme
ÇÖZÜM:
Kendilerine yasal danıĢman atanmıĢ olanlar, kısıtlanmaları için yeterli bir sebep bulunmamakla beraber, korunması
bakımından fiil ehliyetinin sınırlandırılması gerekli görülen ergin kiĢilerdir . Bu gibi kiĢilere kanunda sayılmıĢ olan önemli
hukuki iĢlemlerde oyu alınmak üzere bir yasal danıĢman atanır. Bu kiĢiler, MK. m. 429‘da 9 bent halinde sayılmıĢ olan Ģu
iĢlemleri yasal danıĢmanlarının olumlu oyunu almaksızın yapamazlar: Dava açma ve sulh olma; taĢınmazların alımı, satımı,
rehnedilmesi ve bunlar üzerinde baĢka bir ayni hak kurulması; kıymetli evrakın alımı, satımı ve rehnedilmesi; olağan
yönetim sınırları dıĢında kalan yapı iĢleri; ödünç verme ve alma; ana parayı alma; bağıĢlama; kambiyo taahhüdü altına
girme; kefil olma. Sınırlı ehliyetli kiĢi, bu iĢlemleri yasal danıĢmanının görüĢünü almaksızın yapamaz; yaparsa bu iĢlemler tek
taraflı bağlamazlık yaptırımına tabi olurlar; yani bu iĢlemlerle tam ehliyetli olan karĢı taraf bağlı, fakat sınırlı ehliyetli kiĢi
bağlı değildir. Görüldüğü üzere, evlenme faaliyetinde yasal danıĢman görüĢüne ihtiyaç yoktur.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Vesayeti gerektiren haller;
1 - Küçüklük,
2 - Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı,
3 - Savurganlık, alkol veya uyuĢturucu madde bağımlılığı, kötü yaĢama tarzı, kötü yönetim,
4 - Özgürlüğü bağlayıcı ceza,
5 - Vesayet altına alınacak kiĢinin kendi istemi.
Vasiliği kabul etmeyebilecek kiĢiler;
1 - AltmıĢ yaĢını doldurmuĢ olanlar,
2 - Bedensel özürleri veya sürekli hastalıkları sebebiyle bu görevi güçlükle yapabilecek olanlar,
3 - Dörtten çok çocuğun velisi olanlar,
4 - Üzerinde vasilik görevi olanlar,
5 - CumhurbaĢkanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Bakanlar Kurulu üyeleri, hakimlik ve savcılık mesleği mensupları.
Vasi olamayacak kiĢiler;
1 - Kısıtlılar,
2 - Kamu hizmetinden yasaklılar veya haysiyetsiz hayat sürenler,
3 - Menfaati kendisine vasi atanacak kiĢinin menfaati ile önemli ölçüde çatıĢanlar veya onunla aralarında düĢmanlık bulunanlar,
4 - Ġlgili vesayet daireleri hakimleri.
- 275 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Vasinin görevleri;
1 - Defter tutulması
2 - Değerli Ģeylerin saklanması
3 - TaĢınırların satılması
4 - Paraların yatırılması
5 - Ticari ve sınai iĢletmelerin iĢletilmesi
6 - TaĢınmazların satılması
Sorumuzun B Ģıkkında taĢınmazların derhal satılıp nakde cevrılmesının aksıne vasinin görevlerinden biri de,değerli Ģeylerin
saklanmasıdır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
AĢağıdaki durumlarda miras bırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir:
1. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karĢı ağır bir suç iĢlemiĢse,
2. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karĢı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde
yerine getirmemiĢse.
Kanun maddelerinde görüldüğü üzere bu iki Ģart yerine geldiğinde mirasçılıktan çıkarabilir.
37. Aksine düzenleme olmadıkça, sahibine taĢınırlar, taĢınmazlar, haklar veya bir malvarlığı
üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayan hak aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Rehin hakkı B) Kaynak hakkı
C) Ġntifa hakkı D) Oturma hakkı
ÇÖZÜM:
Daha önceki yıllarda sorulan sorularda bu haklar konusuna detyalı Ģekilde değindik.Sorumuzda sahibine
taĢınırlar,taĢınmazlar,haklar veya bir malvarlığı üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayan hak sorulmuĢtur.Bu da Ġntifa
Hakkıdır.
ĠNTĠFA HAKKI;Gayrimenkul üzerindeki yararlanma ya da kullanma hakkına denir. Gayrimenkul sahibi; mülkiyeti üzerinde tutup
kullanma hakkını baĢkasına devreder. Ġntifa hakkı sahibi; gayrimenkulden yararlanma yetkisine sahip olur. Gayrimenkul
üzerinde fiili ya da hukuki tasarruflar yapamaz. (gayrimenkulü satamaz, ipotek ettiremez vs.)
Ġntifa hakkı ticari faaliyetler için tesis edilebileceği gibi bazen de anne ya da baba gayrimenkulün intifa hakkını üzerinde
bırakarak çıplak mülkiyet hakkını çocuklarına devretmektedirler. Anne baba; hayatta kaldığı sürece gayrimenkulü diledikleri
gibi kullanmakla beraber; vefat halinde miras veya intikal iĢlemi yapmaya gerek kalmadan gayrimenkul çıplak mülkiyet sahibi
çocuğa kalır.
Ġntifa hakkı mirasçıya intikal etmez ve devredilemez.
- 276 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Tapu siciline aĢağıdakiler taĢınmaz mal ve hak olarak yazılır:
a) Arazi,
b) Bağımsız bölümler,
c) Müstakil ve daimi haklar.
Mevzuat çerçevesinde tescilleri zorunlu hale gelmedikçe Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerle,kamunun ortak
kullanımına ayrılmıĢ taĢınmaz mallar kütüğe yazılamaz.
ÇÖZÜM:
Alacaklı, borçlu ve edim unsurlarına sahip ancak talep unsurunun mevcut olmadığı yada sorumluluğun borçlu lehine hafifletildiği
borç iliĢkileridir. Borç ve alacak mevcuttur, ancak alacaklının talep hakkı ve buna bağlı bulunan dava ve cebri icra hakları
mevcut değildir.
-Evlenme tellallığından doğan ücret borcu
-Kumar ve bahisten doğan borçlar(spor-toto, loto, sayısal loto, at yarıĢları, milli piyango hariç)
-EĢler arasındaki borçlar(Dava açma var ama cebri icra yok)
-Ahlaki vazifelerden doğan borçlar(Herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düĢecek olan üstsoyu ve altsoyu ile,
kardeĢlerine nafaka vermekle mükelleftir, bu durum hariç)
-ZamanaĢımına uğramıĢ olan borçlar(ZamanaĢımı iddiası(def‘i)hakim tarafından re‘sen nazara alınmaz. Kanunda aksi yoksa ise,
her alacak 10 yıl sonunda zamanaĢımına uğramıĢ olur. Zaman aĢımına uğramıĢ borç ödendiği takdirde geri istenemez geçerlidir.)
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Borcun nakli bir borç iliĢkisinde borçlunun yerini yeni bir borçlunun alması demektir.
Yani alacağın temlikinin tersidir. Alacaklının Ģahsında meydana gelen değiĢme borçlu açısından önemli değildir. Ancak borçlunun
Ģahsında meydana gelen değiĢme (borcun nakli) alacaklı açısından son derece önemlidir.Çünkü alacaklının her bakımdan
güvendiği eski borçlunun yerini hiç tanımadığı ve ödeme gücünden Ģüphe ettiği yeni bir borçlu almaktadır.Bu nedenledir
ki borcun nakli ―alacaklının muvafakati ile‖ mümkün olabilir.
Alacaklı ile borcu yüklenen yeni borçlu arasında yapılan bir sözleĢmedir.Bu sözleĢmeyle eski borçlu borçtan kurtulmakta ve
yerini alacaklının oluru (izni) ile yeni borçlu(nakil müteahhidi) almaktadır.Alacaklı bundan sonra ifayı eski borçludan değil
yeni borçludan talep eder. (nakil müteahhidi)Borcun nakli sözleĢmesi hiçbir Ģekle tabi değildir.ġahsi edimleri içeren borçların
nakli mümkün değildir
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
41. AĢağıdakilerden hangisi borçlunun temerrüde düĢmesi için gerekli Ģartlardan değildir ?
A) Borçlunun kusurlu olması B) Alacaklının ihtarı
C) Ġfanın imkânsız olmaması D) Borcun muaccel olması
- 277 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Borçlunun temerrüdünün (direniminin) söz konusu olabilmesi için, baĢlıca iki Ģartın gerçekleĢmiĢ bulunması gerekir. Bu
Ģartlardan biri, borcun muaccel olması, diğeri ise ihtardır. Nitekim BK. m. 101/I bunları ―muaccel bir borcun borçlusu
alacaklının ihtarıyla mütemerrid (direngen) olur‖ demek suretiyle açıkça belirtmiĢtir.Ayrıca edimin iflasınınında imkansız olması
gerekmektedir.Yani borcunu ödeyecek durumun halen devam ediyor olması gerekmektedir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
42. SözleĢme yapılırken taraflardan birinin sözleĢmenin yapıldığının kanıtı olarak verdiği paraya ne
ad verilir?
A) Cezai Ģart
B) Pey akçesi
C) PiĢmanlık akçesi
D) Cayma akçesi
ÇÖZÜM:
PEY AKÇESĠ:Bir sözleĢme yapılırken, taraflardan birinin diğer tarafa, sözleĢme yapıldığına kanıt olmak üzere verdiği bir
miktar paradır. Halk dilinde buna kapora denir. BaĢka türlü sözleĢme veya adet yoksa pey akçesini alan, onu alacağına mahsup
etmeyerek muhafaza eder. Örneğin bir kira sözleĢmesi yapılınca kiracı daha eve taĢınmadan kiralayana bir miktar para verir.
Yurdumuzdaki adetlere göre kiralayan aldığı pey akçesini, ileride doğacak kira alacağına mahsup eder. SözleĢme herhangi
nedenle geçerli olmazsa, alınan pay akçesinin sebepsiz zenginleĢme kurallarına göre geri verilmesi gerekir.
CAYMA AKÇESĠ:SözleĢmenin yapıldığı sırada verilen, sözleĢmeden cayabilmek için kararlaĢtırılmıĢ bir tazminattır. Cayma
akçesi kararlaĢtırılmıĢsa, taraflardan her biri sözleĢmeden caymaya yetkili sayılır. Akçeyi (parayı) vermiĢ olan cayarsa
verdiğini bırakır, almıĢ olan cayarsa aldığının iki katını geri verir. Cayma akçesi kararlaĢtırılan hallerde, sözleĢmede aksi
belirtilmedikçe, sözleĢmeden cayan taraftan cayma akçesinden baĢka bir tazminat istenemez. SözleĢme ifa edilirse cayma
akçesi geri verilir. PiĢmanlık akçesinin pey akçesinden farkı; Pey akçesinde tarafların cayma hakkı yoktur.PiĢmanlık akçesinde
cayan taratan bu paranın üzerinde bir tazminat alma imkânı yoktur. Bu yönüyle borçluyu ifaya zorlayan bir uygulamadır.Çünkü
caymak, tazminat ödemeyi gerektirmektedir.
ÜCRET ALIKOYMA: Bir hizmet sözleĢmesinde, ücretin bir bölümü sözleĢme uyarınca alıkonulmuĢsa, sözleĢmede aksine bir
hüküm yer almadıkça, kesilen bu para iĢverenin muhtemel bir zararını karĢılamak için alıkonulmuĢ sayılır. Böylece iĢçi ilerde bir
zarara sebep olmazsa (iĢ iliĢkisi sona erdiğinde )kesilen para kendisine geri verilir. Alıkonan para, sebep olunan zarardan az ise
aradaki fark iĢçiye iade edilir. ĠĢverenin zararı,kesilen paradan fazla ise iĢçi aradaki farkı öder.
CEZAĠ ġART: Cezai Ģart, borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde, borçlunun alacaklıya karĢı yerine getirmeyi
yüklendiği edimdir. Cezai Ģart, asıl borcu doğuran sözleĢme ile birlikte veya sonradan kararlaĢtırılabilir. Cezai Ģartta yüklenen
edim, genellikle bir miktar paradır. Örneğin damatlık takım elbisenin düğün gününe yetiĢmemesi halinde terzi 500 TL ödemeyi
kabul etmiĢtir. içinde hatıralar olan CD‘yi çoğaltacak olan kimse asıl CD‘ye zarar vermesi halinde 1000TL ödeyecektir. Ceza
ödemesi baĢtan kararlaĢtırmıĢ olabilir. Paradan baĢka bir edimde kararlaĢtırılabilir. Bu ödeme korkusu borçluyu, iĢini
zamanında ve özenli yapmaya yöneltir.Cezai ġart asıl borca bağlı bir edimdir. Asıl borç ġekil
noksanlığı,imkânsızlık,ehliyetsizlik,emredici kurallara veya ġahsiyet haklarına aykırılık gibi nedenlerle geçersiz ise, cezai ġart
da geçersizdir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
43. Bay A,Bay B‘ye olan 10.000 TL tutarındaki borcunu zaman aĢımına uğramıĢ olmasına rağmen ödemiĢtir.
Olayla ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur ?
A) Bu bir bağıĢlama sayılır, A,bağıĢlamadan rücu sebebi ileri sürerek iade talebinde bulunabilir.
B) A‘nın ifadesi geçerli bir ifadır.Ġade talebinde bulunamaz.
C) A, sebepsiz zenginleĢme hükümlerine dayanarak B‘den iade talebinde bulunabilir.
D)A istihkak davası açarak ödediği parayı talep edebilir.
- 278 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
TBK m. 78 ―BorçlanılmamıĢ edimin ifası‖ baĢlığını taĢımaktadır. Anılan madde uyarınca borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle
yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir. Buna göre, borç
olmayan Ģeyin ödenmesi halinde, sebepsiz zenginleĢmeye dayanılarak talepte bulunulabilmesi için (i) borcun ifası amacıyla
ödeme yapılması, (ii) ödenmesi gereken bir borcun mevcut olmaması, (iii) ödemede bulunanın yanılarak (hataen) kendisini borçlu
zannetmesi Ģartlarının gerçekleĢmesi aranır.
ZamanaĢımına uğramıĢ bir borcun ifasından veya ahlaki bir ödevin yerine getirilmiĢ olmasından kaynaklanan
zenginleĢmelerin geri istenemeyeceği açık hükme bağlanmıĢtır.
Borç olmadığı hâlde ödenmiĢ olan edimin geri istenmesine iliĢkin diğer kanun hükümleri saklıdır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
44. Döviz kurunda meydana gelen aĢırı yükselme, A‘ya 30.000 dolar borçlu olan B‘yi iflasın eĢiğine
getirmiĢtir. Bu durumda B‘nin hâkimden talep edebileceği hukuki imkân aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Gabin B) Kısmi imkânsızlık
C) Geçici Ġmkânsızlık D) Emprevizyon
ÇÖZÜM:
Emprevizyon(Beklenmeyen Hal)Teorisi:"Akit yapıldığı sırada mevcut bulunan Ģartlar önemli surette değiĢmiĢse,tarafların
akitle bağlı olmaması kuralına "Clausula Rebus Sic Stantibus" (Beklenmeyen Hal ġartı) denilmekte, bu görüĢ öğretide
"Emprevizyon Teorisi" adıyla anılmaktadır.
Alman Hukuku bu teoriyi "ĠĢlem Temelinin Çökmesi Kuramı"(edim ve karĢı edim arasındaki dengenin taraflardan biri için artık
çekilmez, katlanılamaz biçimde bozulması) olarak daha da geliĢtirmiĢtir.(Bkz.Jozef Esser/Elke Schmidt, Schuldrecht, Band 1,
Allgemeiner Teil, Heidelberg 1984 s.330 vd, Serozon age.s.164 vd).
Bu teoriler gerçeğe tam olarak uygun değilse de, Ahde Vefa prensibine(Pacta Sund Servan)kesin ve sıkı sıkıya bağlılığın her
zaman adil olmadığı bilinen bir gerçektir.
Bu nedenle gününümüzde, ahde vefa prensibine dayalı çatıĢma dürüstlük kuralı uygulanarak çözümlenmeye çalıĢılmakta, bir
baĢka ifadeyle; değiĢen koĢullar karĢısında MK.2. maddesinden yararlanılarak sözleĢmenin yeniden düzenlenmesi imkanı hasıl
olmaktadır.ĠĢte bu noktada, hakim müdahalesiyle "sözleĢmenin değiĢen koĢullara uyarlanması"gündeme gelmektedir.
Edimler arasındaki dengeyi bozan olağanüstü hallere harp, ani ekonomik kriz(Ģok devalüasyon)örnek gösterilebilir.
Ancak uyarlama için salt bu hallerin ortaya çıkması yeterli olmayıp:
1-Ortaya çıkan olaylar olağanüstü ve objektif nitelikde olmalıdır.
2-Tarafların yüklendikleri edimler arasındaki denge aĢırı ölçüde ve açık biçimde bozulmuĢ olmalıdır.
3-DeğiĢen Ģartlar taraflar bakımından önceden öngörülebilir(hesaba katılabilir)nitelikte olmamalıdır. (Bkz. Doç. Dr. Ġbrahim
Kaplan Hakimin SözleĢmeye Müdahalesi S-152 vd.,Ankara-1987)
Somut olayda hemen ekonomik kriz(devalüasyon)öncesi yapılmıĢ olan dövize endeksli kira sözleĢmesinin,ortaya çıkan kriz
gerekçesiyle uyarlanması isteminde;ülkemizde istikrarsız ekonomik durum ve sık karĢılaĢılan devalüasyon vakası,tacir olan
davacı tarafından tahmin edilebilecek(öngörülebilecek) bir olgudur.Kaldı ki; devalüasyon ve ekonomik krizlerin aniden
oluĢmadığı,piyasalarda belirli sinyaller verdikten sonra meydana geldiği bilinmektedir.O halde; tacir olan davacı yönünden
"Sonradan ortaya çıkan olguların tahmin edilemez nitelikte olması" Ģartı mevcut olmayıp, uyarlama söz konusu
olamayacağından,davacı(kiracının)sözleĢmeyle(ahde vefa ilkesiyle)bağlı olduğunun kabülü gerekir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
45. 25 yaĢındaki akıl hastası A, babası B ile yaĢamaktadır. A, apartmanın giriĢinde saklandığı
yerden aniden ortaya çıkarak, apartmana girmekte olan C‘nin dikkatini dağıtmıĢ ve merdivenlerden
düĢerek kolunun kırılmasına sebep olmuĢtur. C‘nin uğradığı zararla ilgili olarak aĢağıdakilerden
hangisi doğrudur?
A) A her halükarda kusursuz olarak sorumludur.
B) A‘nın temyiz kudreti olmadığı için hiç kimse kusurlu değildir.
C) B‘ kusursuz olarak sorumludur ancak, kurtuluĢ beyinesi getirebilir.
D) A ve B müteselsilen sorumludur.
- 279 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Gözetime muhtaç küçüğün, kısıtlının, akıl hastasının ve akıl zayıfının üçüncü bir kiĢinin zarara uğramasına sebep olması halinde,
otoritesine tâbi oldukları ev baĢkanının sorumluluğu ortaya çıkar (TMK. m. 369). Bu sorumluluk, ev baĢkanının otoritesi altında
bulunan gözetime muhtaç kiĢileri, denetim altında bulundurmak ve onların toplum yaĢamına problemsiz bir Ģekilde katılmalarını
sağlamak yükümlülüğünden kaynaklanmaktadır. ġöyle ki, ev baĢkanının hâkimiyet alanı içinde bulunan kiĢiler üzerinde denetim
ve gözetim yükümlülüğü olduğundan zararlı sonucun meydana gelmesini engelleme imkânı da vardır. Ev baĢkanlığı iliĢkisi,
kanundan, sözleĢmeden veya örf ve adetten doğabilir. Ev baĢkanının sorumluluğu kusursuz sorumluluk hallerinden kurtuluĢ
kanıtı getirilebilen olağan sebep sorumluluğudur. Gözetime muhtaç bir kiĢinin hukuka aykırı bir Ģekilde kusurlu veya kusursuz
bir davranıĢıyla üçüncü kiĢinin zarar görmesine sebep olması halinde, bu davranıĢ ile ev baĢkanının özen ve gözetim ödevinin
ihlâli arasında uygun illiyet bağının varlığının tespit edilmesi ve ev baĢkanının kurtuluĢ kanıtı getirememesi halinde ev baĢkanının
sorumluluğu söz konusu olur.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
46. ĠĢletmenin belirli bir tarihteki mali yapısını gösteren tabloya ne ad verilir?
A) Bilanço
B) Genel Geçici Mizan
C) Gelir Tablosu
D) Fon Akım Tablosu
BĠLANÇO: Bir Ģirketin tüm varlıklarını, borçlarını ve deftere) doğru aktarılıp aktarılmadığını kontrol etmeye yarayan
GELĠR TABLOSU: Bir iĢletmenin belli dönemdeki elde FON AKIM TABLOSU: ĠĢletmelerin belirli bir hesap döneminde
ettiği tüm gelirler ile aynı dönemde katlandığı sağladığı finansal kaynaklarını ve bunların kullanım yerlerini
gösteren finansal bir tablodur.
bütün maliyet ve giderleri ve bunların sonucunda
Bu tablo sayesinde iĢletmenin faaliyetleri sonucu meydana
iĢletmelerin elde ettiği dönem net karını veya
getirilen ya da borçlanma Ģeklinde ortaya çıkan fonlar ile neler
zararını kapsayan yani faaliyet sonuçlarını gösteren yapıldığı ve bu fonların nerelerde kullanıldığı açıkça
tablodur. görülmektedir.
ÇÖZÜM :
GĠDER: Dönem hasılatının (gelirinin) elde edilmesi HARCAMA: Herhangi bir amaçla iĢletme tarafından ödenen
amacıyla faaliyetlerini devam ettirebilmek için paranın, transfer edilen varlığın, katlanılan borcun parasal
yaptığı, kullanılmıĢ veya tüketilmiĢ harcamalardır. ifadesidir. (KATLANILAN GĠDER)
Bu sorumuz, kar ve zararı sorgulamaktadır. Bazı arkadaĢlarımız diğer Ģıklara gidebilir daha detaylı bir çözüm için 09.10.2010 gelir
uzman yardımcılığı sınavı 78. soruya bakınız.
48. Gelir ve gider hesaplarının iĢleyiĢ kuralları ile ilgili aĢağıda yer verilen bilgilerden hangisi yanlıĢtır?
A) Gelirlerdeki artıĢ ilgili hesabın alacağına yazılır
B) Gelir hesapları borç kalanı verir veya kalan vermez
C) Giderlerdeki artıĢ ilgili hesabın borcuna yazılır
D) Giderlerdeki azalıĢ hesabın alacağına yazılır
ÇÖZÜM:
Aktif hesaplar gibi ilk kayıt borçlandırılarak yapılır. Pasif hesaplar gibi ilk kayıt alacaklandırılarak yapılır.
49. Net satıĢlar ile satılan malların maliyeti arasındaki fark aĢağıdakilerden hangisini ifade eder?
A) ĠĢletme Karı
B) Faaliyet Karı
C) Brüt SatıĢ Karı
D) Net Kar
ÇÖZÜM : AĢağıdaki örnek gelir tablolarındaki veriler soruyu daha iyi anlamak için verilmiĢtir.
SORUDA BRÜT SATIġ KARINI KOYMUġ DOĞRUDUR, ZARARIDA DĠYEBĠLĠRDĠ. AġAĞIDAKĠ ÖRNEKLERDEN BAKALIM.
- 281 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
50. Sürekli envanter yönteminde iĢletmede mevcut malın maliyetini aĢağıdakilerden hangisi verir?
A) Ticari Mallar Hesabının Borç Tutarı B) Ticari Mallar Hesabının Borç Kalanı
C) Yurtiçi SatıĢlar Hesabının Alacak Tutarı D) Ticari Mallar Hesabının Alacak Tutarı
BORÇ KALANI = MEVCUT MALIN MALĠYETĠNĠ BORÇ KALANI = NET MAL ALIġ MĠKTARINI
MEVCUTTAN KASIT = (Dönem sonu mevcudu)dur. YANĠ (Depoya giren net mal miktarını) gösterir
51. Bir yıl ya da normal faaliyet döneminden daha uzun sürelerle iĢletme faaliyetlerinde
kullanılmak üzere satın alman varlıklara ne ad verilir?
A) Duran Varlık
B) Dönen Varlık
C) Ticari Varlık
D) Hazır Değer
- 282 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Dönen Varlıklar: Bir faaliyet dönemi içinde tüketilmesi düĢünülen varlıklardır. 12 Aydan AZ.
Duran Varlıklar: Bir yıldan fazla kullanma süresine sahip olup da iĢletmeler tarafından faaliyetlerinin yürütülmesinde sürekli
olarak kullanılan maddi ve maddi olmayan aktif değerlere denir. 12 AYDAN FAZLA,
Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar: Bir faaliyet dönemi içinden ödenmesi düĢünülen borçlardır. 12Aydan AZ
Uzun Vadeli Yabancı Kaynaklar: 12 Aydan FAZLA süre sonra ödenmesi düĢünülen borçlardır.
Öz Kaynaklar: ĠĢletme sahip ya da sahiplerinin iĢletme üzerindeki haklarının gösterildiği hesap grub
52. Bir iĢletmenin gelir tablosunda yer alan bazı bilgiler aĢağıdaki gibidir.
Brüt SatıĢlar 8.500
Genel Yönetim Giderleri 500
SatıĢtan iadeler 400
SatıĢların Maliyeti 4.500
Faiz Gelirleri 1.000
SatıĢ Ġskontoları 600
ÇÖZÜM:
A-BRÜT SATIġLAR 8.500
B-SATIġ ĠNDĠRĠMLERĠ(-) (1.000)
1-SatıĢtan Ġadeler(-) (400)
2-SatıĢ Ġskontoları(-) (600)
3-Diğer Ġndirimler(-)
C-NET SATIġLAR 7.500
D-SATIġLARIN MALĠYETĠ(-) (4.500)
1-Satılan Mamuller Maliyeti(-) (4.500)
BRÜT SATIġ KÂRI VEYA ZARARI 3.000
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 283 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
YENĠ KURULAN ĠġLETME FAALĠYETĠNE DEVAM EDEN ĠġLETME
ĠLK olarak dönem baĢı envanteri yapılır
YEVMĠYE DEFTERĠ
YARDIMCI DEFTER
KESĠN MĠZAN
KAPANIġ KAYDI
54. ĠĢletme 10.000 TL alıĢ bedeli olan arsaya 1.000 TL komisyon 500 TL tapu, 100 TL mahkeme
masrafı yapmıĢtır. Aynı arsanın üzerinde bulunan binanın yıkımı için 2.000 TL harcamıĢ çıkan enkazı
1.500 TL‘ye satmıĢtır. Buna göre arsanın maliyetini bulunuz?
A) 11.100 TL B) 11.600 TL C) 12.100TL D) 13.600 TL
ARSANIN YIKIMI MASRAFI – ÇIKAN ENKAZDAN ELDE EDĠLEN GELĠR 2.000 – 1.500 = 500TL
56. Hisse senetleri alıĢ bedelinden daha düĢük bedelle satılması durumunda, alıĢ ve satıĢ
fiyatı arasındaki fark hangi hesaba borç kaydedilir?
A) Menkul Kıymet SatıĢ Kârı Hs. B) Menkul Kıymet SatıĢ Zararı Hs.
C) Kambiyo Zararı Hs. D) Menkul Kıymet Değer DüĢüklüğü Hs.
ÇÖZÜM:
HĠSSE SENEDĠ ALIġ BEDELĠNDEN DAHA HĠSSE SENEDĠ ALIġ BEDELĠNDEN DAHA
YÜKSEK BEDELLE SATILIRSA DÜġÜK BEDELLE SATILIRSA
ĠĢletme 100 TL değerli hisse senetlerini 110 TL ye ĠĢletme 100 TL değerleri hisse senetlerini 90 TL ye satmıĢtır.
satmıĢtır.
391 Hesaplanan Kdv Hs. XX Bu yevmiye kaydında hangi hesap yanlıĢ kullanılmıĢtır?
A) Ticari Mal Hs. B) Hesaplanan KDV Hs .
100 Kasa Hs. XX
C) Alman Çekler Hs. D) Satıcılar Hs.
320 Satıcılar Hs. XX
ÇÖZÜM:
Öncelikle arkadaĢlar bu neyin kaydı? Bunu tespit edelim. Ticari mal artmıĢ, kasadan para azalmıĢ, satıcı bize mal satmıĢ (satıcı
artmıĢ), alınan çek ciro etmiĢim (alınan çek azalmıĢ).
PEKĠ >>> Mal Alımlarında KDV hesaplıyor muyduk biz, yoksa indiriyor muyduk soru bunu soruyor.
ÇÖZÜM:
ÇÖZÜM: 780 FĠNANSMAN GĠDERLERĠ HESABI: ĠĢletme faaliyetlerinin aksamadan yürütülebilmesi amacıyla borçlanılan
tutarlarla ilgili faiz, kur farkları, komisyon ve benzeri giderler bu hesaba borç olarak kaydedilir.
BANKA KREDĠSĠNE FAĠZ TAHAKKUK ETMESĠ BORÇ SENEDĠNĠN YENĠLENMESĠ
--------------------/----------------------- ---------------/-----------------
780 FĠNANSMAN GĠDERLERĠ XX 321 BORÇ SENETLERĠ XX
381 GĠDER TAHAKKUKLARI XX 780 FĠNANSMAN GĠDERLERĠ XX
--------------------/----------------------- 321 BORÇ SENETLERĠ XX
---------------/------------------
ALACAK SENEDĠNĠN BANKAYA ĠSKONTOSU ÇIKARTILMIġ TAHVĠLLERE FAĠZ TAHAKKUK ETMESĠ
---------------/------------------ ---------------/------------------
121 ALACAK SENETLERĠ XX 780 FĠNANSMAN GĠDERLERĠ XX
780 FĠNANSMAN GĠDERLERĠ XX 381 GĠDER TAHAKKUKLARI XX
121 ALACAK SENETLERĠ XX ---------------/------------------
---------------/-------------------
HĠSSE SENETLERĠ ĠHRACI
Nominal (Üzerinde yazan) ya da nominal değerinin üstünde ihraç edilir. Nominal değerinin altında ihraç edilemez.
Hisse senetleri nominal değerinin üstünde ihraç edildiği zaman fark Hisse Senedi Ġhraç Primleri hesabının
alacağına kaydedilir.
ÖRN: (Y) A.ġ‘nin sermayesinin 100.000 TL artırılmasına karar verilmiĢ ve her birinin nominal bedeli
1 TL olan 100.000 adet hisse senedi 130.000 YTL‘ye satılmıĢtır, ihraç edilen hisse senetlerinin bedeli banka
hesabına yatırılmıĢtır.
Sermaye Arttımı Ġçin Karlı Hisse Senedi SatıĢı Olduğu Zaman
-------------------/--------------------------
102 BANKALAR 130.000
501 ÖDENMEMĠġ SERMAYE 100.000
520 HĠSSE SENEDĠ ĠHRAÇ PRĠMLERĠ 30.000 DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
-------------------/---------------------------
- 286 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
60. KDV dahil 2.360 TL‘ye satılan mal karĢılığında, satıĢ bedelinin yarısı için senet, diğer
yarısı için çek alınmıĢ ve aĢağıdaki gibi kaydedilmiĢtir.
------------/-------------------------
ALACAK SENETLERĠ 2.360 Buna göre yapılması gereken düzeltme kaydı
TĠCARĠ MALLAR 2.000 aĢağıdakilerden hangisidir?
HESAPLANAN KDV 360
--------------------------------------
ÇÖZÜM: KarıĢık ve zor bir soru gibi gözükmekte olup basit bir yöntemle sorumuzu çözelim.
***OLMASI GEREKEN*** ---GERÇEKTE OLAN--- (HATALI KAYIT)
----------------/---------------------- ----------------/----------------------
101 ALINAN ÇEKLER 1.180 121 ALACAK SENETLERĠ 2.360
121 ALACAK SENETLERĠ 1.180 153 TĠCARĠ MALLAR 2.000
600 YURTĠÇĠ SATIġLAR 2.000 391 HESAPLANAN KDV 360
391 HESAPLANAN KDV 360 ----------------/----------------------
----------------/----------------------
DÜZELTME
----------------/-------------------
101 ALINAN ÇEKLER 1.180
61. Maliyeti 1.200 TL olan bir mal kaç TL ye satılırsa, satıĢ fiyatı üzerinden % 25 kâr
elde edilmiĢ olur?
A)960 B) 1.380 C) 1.440 D) 1.500
ÇÖZÜM:
1.200 TL MALĠYETĠ VARSA , % 25 KAR ĠSTĠYORSA BU NEDEMEK?
1.200 X %25 = 300 TL DAHA FAZLA PARA SAT DEMEK 1.200 + 300 = 1500 TL
- 287 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
62. Satıcıya verilen mal sipariĢi için, çek ciro edilerek avans ödenmiĢtir. Yapılması gereken
kayıt aĢağıdakilerden hangisidir?
ÇÖZÜM:
MAL SĠPARĠġĠ AVANSI ĠÇĠN ÇEK CĠROSU DURAN VARLIK SĠPARĠġĠ AVANSI ĠÇĠN ÇEK CĠROSU
---------------------/---------------- ---------------------/----------------
159 VERĠLEN SĠPARĠġ AVANSLARI XX 259 VERĠLEN AVANSLAR XX
101 ALINAN ÇEKLER XX 101 ALINAN ÇEKLER XX
---------------------/---------------- ---------------------/----------------
MAL SĠPARĠġĠ DERSE >>>> VERĠLEN SĠPARĠġ AVANSI DURAN VARLIK SĠPARĠġĠ DERSE >>>> VERĠLEN AVANS
63.AĢağıdaki hesaplardan hangisi iĢletmenin düzenlediği dönem baĢı bilançosunda yer almaz?
A) Özel Maliyetler B) Kısa Vadeli Borçlanma Giderleri
C) Verilen SipariĢ Avansları D) Arama Giderleri
64. AĢağıdakilerden hangisi varlık hesaplarıyla ilgili bir karĢılık hesabı değildir?
A) Stok Değer DüĢüklüğü KarĢılığı
B) Menkul Kıymetler Değer DüĢüklüğü KarĢılığı
C) Kıdem Tazminatı KarĢılığı
D) ġüpheli Ticari Alacaklar KarĢılığı
- 288 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
370 Dönem Karı Vergi Ve Diğer Yasal Yükümlülük KarĢılıkları 119 Menkul Kıymet Değer DüĢüklüğü KarĢılığı
122 Alacak Senetleri Reeskontu
372 Kıdem Tazminatı KarĢılıkları
124 KazanılmamıĢ Finansal Kiralama Faiz Gelirleri
373 Maliyet Giderleri KarĢılıkları 129 ġüpheli Ticari Alacak KarĢılığı
379 Diğer Borç Ve Gider KarĢılıkları 158 Stok Değer DüĢüklüğü KarĢılığı
257 BirikmiĢ Amortismanlar
65. Noksan olan malların bedelinin depo sorumlusundan tahsil edilmesine karar verilmesi
halinde yapılması gereken kayıt aĢağıdakilerden hangisidir?
ÇÖZÜM : SAYIM VE TESELLÜME AKTARMAMIġ. (DĠREKT KESMĠġ HESABI BĠZĠM GARĠBAN DEPO SORUMLUSUNDAN)
ĠġLETMENĠN TĠCARĠ MALLARIN BEDELĠ KADAR PERSONELDEN ALACAKLAR HESABINI BORÇLANDIRIR (ARTIRIR),
------------------/-----------------------
196 PERSONELDEN ALACAKLAR HS. XX
153 TĠCARĠ MALLAR HS. XX
-------------------/----------------------
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
66. ĠĢletme varlıklarının sigorta değerleri hangi muhasebe temel kavramı gereğince ve
nerede gösterilmelidir?
A)Tutarlılık - Nazım Hesaplar B) Tam Açıklama - Varlık Hesapları
C)Özün Önceliği - Bilanço Dipnotları D) Tam Açıklama - Bilanço Dipnotları
ÇÖZÜM: ĠĢletme varlıklarının sigorta değerleri ile gösterilmesi TAM AÇIKLAMA KAVRAMI gereği
VARLIK (BĠLANÇO) dipnotlarında gösterilir.
TAM AÇIKLAMA KAVRAMI
**Mali tabloların, bu tablolardan yararlanacak kiĢi ve kuruluĢların doğru karar vermelerine yardımcı olacak ölçüde
yeterli, açık ve anlaĢılır olmasını ifade eder.
**Mali tablo kalemlerinde yer almayan ancak karar vericilerin kararlarını etkileyecek olayların dipnotlarda verilmesi
bu kavram gereğidir.
**Nazım hesapların, düzenleyici hesapların ve dipnotların kullanılması tam açıklama kavramı gereğidir.
KAR MARJIMIZI SORUYOR >>> MALĠYETĠMĠZ 100Y ĠDĠ, SON DURUMDAKĠ SATIġIMIZ 128Y >> MARJ =%28DĠR.
68. 01.07.2009 tarihinde 4 yıllığına kiralanan bir satıĢ mağazasına asma kat yaptırılmıĢ,
bunun için 1.750 TL harcanmıĢtır. Buna göre yapılan gider, aĢağıdaki hesaplardan
hangisinde izlenmelidir?
A) KuruluĢ Ve Örgütlenme Giderleri B) Özel Maliyetler
C) Gelecek Yıllara Ait Giderler D) Binalar
ÇÖZÜM:
KĠRALANAN MAĞAZAYA ASMA KAT YAPTIRMA MEVCUT MAĞAZAYA ASMA KAT YAPTIRMA
--------------/--------------------- --------------/-----------------
264 ÖZEL MALĠYETLER 1.750 102 BĠNALAR 1.750
100 KASA 1.750 100 KASA 1.750
--------------/--------------------- --------------/------------------
KĠRALANAN MAĞAZAYA BOYA BADANA YAPTIRMA MEVCUT MAĞAZAYA BOYA BADANA YAPTIRMA
--------------/----------------------- --------------/----------------------
770 GENEL YÖNETĠM GĠDELERĠ XX 770 GENEL YÖNETĠM GĠDELERĠ XX
100 KASA XX 100 KASA XX
--------------/----------------------- --------------/----------------------
UYARILAR:
1.KĠRALANAN MAĞAZA DĠYORSA AKLIMIZA ÖZEL MALĠYET GELECEK, PÜF NOKTA ġUDUR YAPILAN MASRAF
MAĞAZANIN DEĞERĠNĠ ARTTICI NĠTELĠKTE OLMALIDIR. ÖR: ASMA KAT YAPTIRMAK, ASANSÖR YAPTIRMAK
2.MEVCUT MAĞAZA DEMEK DEĞER ARTTIRICI DURUMU KENDĠ BĠNAMIZA KAYDEDECEĞĠZ DEMEK.
3. DĠKKAT EDERSEK BOYA BADANA YAPTIRMA KAYDINI GENEL YÖNETĠM GĠDERĠ OLARAK ALDIK NEDEN?
ÇÜNKÜ DEĞER ARTTIRICI BĠR GĠDER DEĞĠLDĠR.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
69. SatıĢ yapmak üzere bir yatak fuarına katılan Bay (M), fuara katılım ücreti olarak
10.000 TL, yer kirası olarak da 2.000 TL ödemiĢtir. Diğer taraftan fuara katılım
Ģartlarına göre, satılan her maldan maliyet bedelinin üzerindeki tutarın %5 i fuar
yönetimine ödenecektir. Yatağın her birinin Bay (M) ye maliyeti 600 TL, her birinin satıĢ
fiyatı ise 800 TL olduğuna göre, satıĢlardan zarar edilmemesi için satılma sı gereken asgari
yatak sayısı aĢağıdakilerden hangisidir?
A) 60 B) 64
C) 70 D) 75
- 290 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
ÖNCELĠKLE SABĠT GĠDELERĠ BULALIM. >>>> SABĠT GĠDERLER = FUARA KATILIM ÜCRETĠ + YER KĠRASI
SABĠT GĠDELER = 10.000 + 2.000 = 12.000 TL , SATIġ FĠYATI = 800 TL , DEĞĠġENKEN MALĠYET = 600 TL
EN SON BĠRĠM DEĞĠġKEN GĠDER = 600 + 10 = 610 (ARTTI ADAMLAR KOMĠSYONCU GĠBĠLER HORTUMLADILAR )
BAġABAġ NOKTASI SATIġ TUTARI = TOPLAM SABĠT GĠDELER / (SATIġ FĠYATI – DEĞĠġKEN GĠDER)
BAġABAġ NOKTASI SATIġ TUTARI = 12.000 / (800 – 610) >>>>>> 64 ADET YATAK
70. Gelir etkisi ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) DüĢük mallar için gelir etkisi ile ikame etkisi aynı yöndedir
B) Normal mallar için gelir etkisi daima pozitiftir
C) Tüm mallar için gelir etkisinin iĢareti hakkında önceden kesin bir Ģey söylenemez
D) Genel olarak gelir etkisi ikame etkisinden küçüktür
ÇÖZÜM:
GELĠR ve ĠKAME ETKĠSĠ
Gelir Etkisi: Tüketicinin karĢılaĢtığı mallardan birinin fiyatının düĢmesi reel olarak gelir artıĢı yaratır. Tüketici artan bu gelir
ile fiyatı düĢen mal ve diğer mallardan daha çok satın alma olanağına kavuĢur.
Ġkame Etkisi: Mallardan birinin fiyatının düĢmesi, fiyatı düĢen malı diğer mallara göre daha ucuz hale getireceğinden
tüketicinin talebi düĢen mal lehine değiĢecektir.
NORMAL MAL: Gelir arttığında talebi artan, gelir azaldığında talebi azalan mallardır.
DÜġÜK MAL: Gelir arttığından tüketimi azaltılan mallardır.
GĠFFEN MALI: Bir malın fiyatının artması sonucu talebinin de artmasıdır.
A seçeneği yanlıĢtır, düĢük mallar için gelir ve ikame etkisi aynı yönlü değildir, ikame etkisi negatif yönlü ( - ) ve gelir etkisi
pozitif yönlü (+)dür.
B seçeneği yanlıĢtır, normal mallar için gelir etkisi pozitif değil negatiftir.
C seçeneği yanlıĢtır, gelir etkisi normal mallarda negatif, düĢük ve Giffen mallarda pozitif iĢaretlidir.
D seçeneği yanlıĢtır, düĢük mallarda negatif ikame etkisi > pozitif gelir etkisi iken, Giffen mallarda tersi durum geçerlidir. Yani
genel olarak gelir etkisi ikame etkisinden küçüktür diyemeyiz.
- 291 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Talebin Fiyat Esnekliği (ƐP ): Talep edilen miktardaki yüzde değiĢimin, malın fiyatındaki yüzde değiĢime oranıdır. ƐP =
Talep kanunu, bir malın fiyatıyla talep edilen miktarı arasında ters yönlü (negatif) bir iliĢkinin olduğunu ve malın fiyatındaki bir
artıĢın talep edilecek mal miktarında azalmaya sebep olacağını ortaya koyar. Talebin fiyat esnekliğinin iĢareti talep kanunundan
dolayı her zaman eksi (-) dir. Ancak uygulamalarda, talebin fiyat esnekliği mutlak değer içerisinde ifade edilmekte ve bundan
dolayı (negatif) iĢaret gösterilmemektedir. O halde talep esnekliğinin birden küçük olması, katsayının 0 ile -1 arasında olduğunu
göstereceğinden A seçeneği yanlıĢtır.
Not: Talep esnekliği ile ilgili daha detaylı bilgi için 2005 / 50. Sorunun çözümüne bakınız.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
72. Kısa dönem maliyet kavramları ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Ortalama sabit maliyet devamlı azalan bir eğri ile gösterilir
B) Ortalama değiĢken maliyet ve ortalama toplam maliyet eğrileri birbirlerine paralel değildir
C) Marjinal maliyet eğrisi ortalama değiĢken maliyet ve ortalama toplam maliyet eğrilerinin her birini bu
eğrilerin minimum noktalarından kesmektedir
D) Ortalama değiĢken maliyet genellikle Ģeklinde bir eğri olarak çizilir.
ÇÖZÜM:
KISA DÖNEMDE MALĠYETLER
Kısa Dönemde Toplam Maliyetler (TC)
Toplam sabit maliyet (TFC): Üretim düzeyi ile birlikte değiĢmeyip sabit
kalan üretim harcamaları toplamıdır. Bu maliyetler üretim miktarı sıfır
olsa dahi firmanın katlanmak zorunda olduğu maliyetlerdir.
TC = TFC + TVC
Ortalama değiĢken maliyet (AVC): Bir birim çıktı baĢına düĢen toplam değiĢken maliyete denir.
ġekilde ( b ) görüldüğü gibi ATC ve AVC eğrileri birbirine paralel değildir. ( B seçeneği ) AVC ve ATC eğrileri
Ģeklindedir. ( D seçeneği yanlıĢtır)
Kısa Dönemde Marjinal Maliyetler (MC):Firmanın bir birim daha fazla üretmesi sonucunda katlanmak zorunda
olduğu ek maliyettir. ġekilde ( b ) görüldüğü gibi MC eğrisi; AVC ve ATC eğrilerini minimum noktalarından
kesmektedir. ( C seçeneği )
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 292 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Yukarıda yer alan gelir tüketim eğrisine göre aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Y Normal Mal, X DüĢük Mal B) X Normal Mal, Y Normal Mal
C) X DüĢük Mal, Y DüĢük Mal D) X Normal Mal, Y DüĢük Mal
ÇÖZÜM:
Tüketicinin gelirinin sürekli değiĢmesi sonucunda ortaya çıkan X ve Y malı bileĢimlerinin geometrik düzlemdeki yerine gelir
tüketim eğrisi denilmektedir..Gelir tüketim eğrisi, farklı gelir düzeylerinde tüketilen malların bileĢimlerini vermektedir. Her
iki malın da düĢük mal olma olasılığı yoktur. Her iki mal da normal mal ise gelir tüketim eğrisi pozitif eğimli bir doğrudur. DüĢük
malın gelir tüketim eğrisi negatif eğimli, üstün malın gelir tüketim eğrisi ise pozitif eğimlidir
Gelir tüketim eğrisi hangi eksene doğru bükülmüĢ ise o mal normal mal diğeri ise düĢük maldır. O halde grafikte verilen gelir
tüketim eğrisi X eksenine doğru büküldüğüne göre X normal mal, Y düĢük maldır.
ÇÖZÜM:
MONOPOLCÜ REKABET PĠYASASI
Monopolcü Rekabet: Endüstriye giriĢ ve çıkıĢların kolay olduğu ( D seçeneği), farklılaĢtırılmıĢ mallar (A seçeneği) üreten çok
sayıda firmanın faaliyet gösterdiği bir piyasa yapısıdır.
Mal FarklılaĢtırması: Monopolcü rekabet firması, baĢarılı bir mal farklılaĢtırması yaparak hem talebi geniĢletmeye hem de
talep eğrisini daha az esnek ( B seçeneği) duruma getirmeyi amaçlar. Monopol piyasasında tek firma var iken, monopolcü
rekabet piyasasında çok sayıda firma vardır. Bu nedenle, monopolcü rekabet piyasasındaki bir firmanın talep eğrisi, monopol
piyasasındaki firma talep eğrisinden daha esnektir.
Not: Monopolcü rekabet piyasası ile ilgili daha detaylı bilgi için 2004 / 54. Sorunun çözümüne bakınız.
75. ‗‘Düopol firmalar birbirlerinin üretim seviyelerini veri kabul etmek yerine fiyat seviyelerini veri
kabul etmektedir‖ varsayımını savunan klasik düopol modeli aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Bertrand Modeli B) Cournot Modeli
C) Sweezy Modeli D) Chamberlain Modeli
- 293 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
OLĠGOPOL MODELLERĠ
1. Geleneksel (Klasik) Oligopol Teorileri
• Cournot Modeli (Augustin Cournot) :Varsayımları:
1. piyasada sadece iki firma vardır (düopol piyasası);
2. firmalar homojen bir mal üretmekte ve piyasa talep eğrisinin ne olduğunu bilmektedirler;
3. her iki firma da birbirinin üreteceği mal miktarını veri (sabit) kabul edip kârını maksimum yapacak Ģekilde ne kadar mal
üreteceğine eĢ anlı karar verirler (stratejik değiĢken üretim düzeyidir);
4. firmaların maliyet yapıları aynıdır ve
5. üretim maliyetleri sıfırdır.
Her düopolcü, rakibinin halihazırda piyasaya sürmüĢ olduğu miktarı değiĢtirmeyeceğini varsayarak kendine en yüksek kârı
sağlayan üretim düzeyini belirlemektedir. Ancak bu varsayım gerçekleĢmemektedir, çünkü bir firmanın belirlediği üretim
miktarına karĢı rakip firma tepki göstererek yeni denge arayıĢına gitmektedir. Ancak bu sefer de rakip iĢletmenin dengesi,
diğer firmayı yeni bir denge arayıĢına itmektedir. Bu süreç her bir firmanın denge üretim düzeyi, diğerini tatmin edene kadar
sürer ve sonuçta her iki firma da aynı denge üretim düzeyine ulaĢır. Cournot Modelinde stratejik değiĢken üretim düzeyidir.
• Bertrand Modeli (Joseph Bertrand): Düopol piyasasında dengeyi incelemektedir. Homojen mal üreten firmalar fiyat düzeyi
üzerinden rekabet etmektedir. Bu modelde stratejik değiĢken fiyat düzeyidir. Dolayısıyla her bir firma kârını maksimize
edecek kendi fiyat düzeyini belirlerken rakibinin fiyatını değiĢtirmeyeceğini varsaymaktadır. Firmaların her biri kendi fiyatını
belirlediğinde diğerinin, fiyatı ―hangi düzeyde tuttuğunu gözleyememektedir‖, sadece tahmin edebilmektedir. Eğer firma
rakibinin fiyat düzeyini doğru tahmin ederse Bertrand dengesine ulaĢır. Bunun dıĢında her bir firmanın piyasa talebinin tümünü
karĢılayabilecek bir kapasiteye sahip olduğu da (her firmanın piyasa talebinin tümünü karĢılayabilecek kadar mal üretebileceği
de) varsayılmaktadır. Bertrand Paradoksu: Bertrand modelinde tek bir denge noktası oluĢmaktadır ve bu noktada iki firma
da tam rekabet modelindeki fiyat ve üretim düzeyi ile karĢı karĢıya kalarak sıfır ekonomik kâr elde etmektedir.
• Edgeworth Modeli (Francis Y. Edgeworth): Model, piyasada iki firmanın olduğu, firmaların aynı maliyetle homojen mal
ürettikleri, her düopolcünün kendi malına yönelik talep eğrisini tam olarak bildiği ve her iki firmanın da kâr maksimizasyonu
amaçladıkları varsayımları üzerine kurulmuĢtur. Bu modelde farklı olarak hem üretim düzeyi hem fiyat düzeyi stratejik
değiĢken olarak kabul edilmektedir. Edgeworth modeline göre tek bir çözüm (Cournot modelinde olduğu gibi sabit bir çözüm)
yoktur, bunun yerine fiyat düzeyinin ve üretim düzeyinin sürekli dalgalanması söz konusu olmaktadır.
• Stackelberg Modeli: (Heinrich Stackelberg): Modele göre, önce firmalardan biri (lider firma) piyasaya girmekte, diğer
firma (takipçi firma) onun davranıĢını izlemekte ve kendi kararını vermektedir. Firmanın kendi üretim düzeyinin rakibinin
üretim düzeyini etkileyeceğini varsaymaktadır. Bu varsayımlar altında, aynı talep ve maliyet fonksiyonlarına rağmen
Stackelberg modelinde oluĢan fiyat düzeyi Cournot modeline göre daha düĢük olmaktadır. Dolayısıyla firmalardan birinin daha
fazla bilgiye sahip olması tüketiciler açısından yarar sağlamaktadır. Toplam üretim düzeyi ise Cournot modeline göre daha
yüksektir ancak takipçi firmanın üretim düzeyi Cournot modelindeki her bir firmanın üretim düzeyinden daha düĢüktür.
Stackelberg modelinde toplam kâr daha düĢük olmakla birlikte, lider firma Cournot modelindeki firmalardan daha avantajlı
durumdadır. Stackelberg Modelinde stratejik değiĢken, üretim düzeyidir.
Modern oligopol modellerinde firmaların birbirlerinden bağımsız hareket etmedikleri kabul edilmektedir. Bu modellerde fiyat
anlaĢmaları, iĢ birliği formları, fiyat liderliği ve fiyat takipçiliği gibi, yeni yöntemlerle, günümüz sorunlarına daha çok
yaklaĢmaktadırlar. Modern oligopol teorileri, firmalardan birinin aldığı bir kararın rakiplerinin faaliyetini etkilediği varsayımına
dayanmaktadır. Bu bağlamda da, piyasa payı büyük olan firma veya firmalar neleri etkileyebileceklerini ve rakiplerin nasıl
davranacaklarını tahmin edebilmektedirler. Modern oligopol teorilerini geleneksel oligopol teorilerinden ayıran en önemli
özellik, oligopolistik bağımlılığı dikkate almalarıdır.
• Chamberlin Modeli (Edward H. Chamberlin): Daha gerçekçi bir düopol modeli orataya koymaktadır. Chamberlin modelinde
firmaların aralarındaki karĢılıklı bağımlılığın farkında oldukları varsayılmaktadır. Oligopolistik bağımlılık, herhangi bir anlaĢma
olmadan firmaları birlikte davranmaya itmektedir.
• Fellner Modeli: Fellner‘e göre temelde endüstri için kâr maksimizasyonunun gerçekleĢmesi firmalar açısından daha yararlı
sonuçlar doğurabilmektedir. ġöyle ki; endüstride olası en yüksek kâr sağlanacak daha sonra bu kâr firmalar arasında
paylaĢtırılacaktır. Burada hareket noktası, rekabetten zarar görmek istemeyen oligopolcülerin, bir monopolcü gibi davranarak
en yüksek kârı aralarında paylaĢacak anlaĢmalar yapmalarıdır. Ancak bu birlikte kâr maksimizasyonu gerçekleĢtirmede çok
büyük güçlüklerle karĢılaĢılmaktadır. Bu bağlamda Fellner, oligopol piyasasında faaliyet gösteren firmaların her zaman ortak
çıkara uygun davranmayacaklarını ileri sürmektedir. Ortak çıkar uğruna davranmayı engelleyen etkenler arasında ise: firmalar
- 294 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
arasındaki maliyet ve üretim farklılıkları, piyasadaki belirsizlik durumları, firmalar arasındaki bilgi alıĢveriĢini yasaklayan
hukuki düzenlemeler, firmalar arası risk değerlendirme farklılığı, yönetici ve pay sahiplerinin tercihlerini uyumlaĢtırmadaki
güçlükler, araĢtırma-geliĢtirme ile reklamlarla ilgili koordinasyonun yapılmasındaki güçlükler ve hepsinden önemlisi firmaların
bağımsızlıklarını koruma istekleridir.
Dirsekli Talep Eğrisi Modeli (Paul Sweezy ): Oligopolde var olan fiyat katılığını açıklamaktadır. Firmalar örneğin piyasa talebi
azaldığında veya maliyetleri azaldığında, fiyatı düĢürmek istememektedir. Çünkü bu rakip firmalar tarafından yanlıĢ algılanarak
bir fiyat savaĢını baĢlatabilir. Buna karĢılık talepteki ve maliyetlerindeki bir artıĢ karĢısında da fiyatlarını yükseltmede
isteksiz olacaklardır. Çünkü bu sefer de rakiplerinin fiyatları yükseltmeyeceği konusunda Ģüpheleri olacaktır. Bu fiyat sabitliği
dirsekli talep eğrisinin temelini oluĢturmaktadır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
76. Tasarruf yatırım özdeĢliği ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Bir ekonomide vergiler hükümet harcamalarından büyükse hükümet tasarrufa pozitiftir
B) Bir ekonomide dıĢ aleme yapılan ödemeler dıĢ alemden yapılan ödemelerden küçük olduğunda cari
iĢlemler dengesi negatiftir
C) Bir ekonomide cari iĢlemler dengesi negatif ise yabancı tasarruf pozitiftir
D) Ulusal tasarruf ulusal yatırımdan büyük ise, ulusal tasarruf fazlası kadar negatif yabancı tasarruf olur.
ÇÖZÜM:
Basit Ekonomide Tasarruf- Yatırım ÖzdeĢliği
Kullanılabilir gelir (Yd ) tasarruf ( S ) ve yatırım ( I ) arasında bölünmektedir. Yd = C+S
Basit Ekonomide toplam talep, tüketim ( C ) ve yatırımdan oluĢur. Y = C+I
C + S = C + I eĢitliği gereği
S = I olur.
Yd= Y+TR –T (Eğer transferler ihmal edilirse veya sıfır kabul edilirse Y d = Y-T olur)
Yd= C + S ve Y+TR-T = C+S olur. EĢitlik C‘ye göre düzenlenirse; C= Y+TR-T-S olur.
Y = C + I + G ve C= Y-I-G olur.
SadeleĢtirilirse özdeĢlik S-I = G + TR –T haline dönüĢür. TR ihmal edilirse S-I = G –T özdeĢliği elde edilir.
S-I özel tasarrufu, G-T‘ de kamu tasarrufunu temsil etmektedir. Buna göre, G; kamu harcamalarını, T; vergileri (gelir)
temsil ettiğinden bütçe dengesi iliĢkisi ortaya çıkar:
G = T ise bütçe denkliği,
G>T ise bütçe açığı,
T>G ise bütçe fazlası (hükümet tasarrufu) var demektir. ( A seçeneği )
Transfer harcamaları da dikkate alınırsa gösterimler; G+T R=T, G+TR>T ve T > G+TR Ģeklinde olur.
(G + TR) – T bütçe açığını ve T– (G+TR) bütçe fazlasını ifade eder.
Devletin Olduğu DıĢa Açık Ekonomide Tasarruf-Yatırım ÖzdeĢliği
Devletin olduğu ekonomide toplam talep; Y= C + I + G + (X-M) yada (X-M = NX ise) Y = C+I+G+NX dir.
Buradan C= Y-I-G-NX yazılır.
Bu eĢitlik çözülürse; Y+TR-T-S = Y-I-G-NX ve
- 295 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
DıĢa açık ekonomilerde özel sektör tasarruf ve yatırımları arasındaki fark, bütçe açığı ile net dıĢ ticaret fazlasının toplamına
eĢittir. (Burada bütçe açığı bütçe dengesini, net dıĢ ticaret fazlası da dıĢ dengeyi temsil etmektedir.)
X>M ise; dıĢ ticaret fazlası( cari iĢlemler dengesi pozitif ) vardır ( B seçeneği yanlıĢtır ) ve yabancı tasarruf negatiftir.
M>X ise; dıĢ ticaret açığı ( cari iĢlemler dengesi negatif ) vardır ve yabancı tasarruf pozitiftir. ( C seçeneği )
Bir ekonomide hem bütçe açığı hem de dıĢ ticaret açığı varsa bu iki açık birlikte ―ikiz açıklar‖ olarak adlandırılır.
Özel kesim tasarruflarının yatırımları aĢan kısmı (S-I); devletin bütçe açığı ile (G-T) yada transferler verilmiĢse, ( G+TR-T)
ile net dıĢ ticaret fazlasının (NX) toplamına özdeĢtir.
Bütçe dengesi ve dıĢ ticaret dengesi sağlanmıĢ ise, özel kesim tasarruf-yatırım eĢitliği sağlanmıĢ olur. Genel anlamdaki
tasarruf yatırım eĢitliği ise Ģu Ģekilde ortaya konulabilir;
S-I = G + TR –T + NX denkleminde; (G+TR-T)yi denklemin soluna, I‘yı ise denklemin soluna alırsak;
(S+T)– (G+TR) = I+NX olur.
Burada;
(S+T)-(G+TR)= milli tasarrufları, I+NX = milli yatırımları ifade etmektedir.
S=I
S-I = G - T
S-I = G-T + (X-M)
Sızıntılar; toplam yurtiçi harcamaları düĢüren dolayısıyla da milli gelirin azalmasına sebebiyet veren unsurlara sızıntılar denir.
En önemli sızıntılar; gelirin harcanmayan kısmı olan ve ekonomiye döndürülmeyen tasarruflar, devletin toplamıĢ olduğu vergiler
ile ithalat için yapılan harcamalardır. Söz konusu bu sızıntılar toplam yurtiçi talebin azalmasına neden olduklarından milli geliri
azaltıcı etkide bulunurlar.
Enjeksiyonlar; toplam yurtiçi harcamaları artıran dolayısıyla da milli gelirin artmasına katkıda bulunan unsurlara enjeksiyonlar
denir. Sızıntıların neden olduğu gelir azalması enjeksiyonların katkısıyla dengelenir. En önemli enjeksiyonlar; tasarrufların
tekrar ekonomik sisteme dönüĢünü sağlayan yatırımlar, devletin yapmıĢ olduğu kamu harcamaları ile ihracat yapılmasıyla elde
edilen gelirlerdir. Söz konusu bu harcamalar toplam yurtiçi talebi artırdıkları için milli geliri artırıcı etkide bulunurlar.
Sızıntılar Enjeksiyonlar
MG Azaltan Unsurlar MG Artıran Unsurlar
S = I
S+T = I+G
S+T+M = I+G+X
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
77. Nominal döviz kuru ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Bir birim yabancı paranın ulusal para cinsinden fiyatına - değerine iki taraflı nominal döviz kuru denir.
B) Nominal döviz kuru bir birim ulusal paranın kaç birim yabancı para ile değiĢtirildiğini yansıtır.
C) Nominal döviz kurunun yükselmesi nominal değer kaybı olarak değerlendirilir.
D) Nominal değer kaybı yurt içinde üretilen malların yabancılar için pahalılaĢmasına yol açar.
ÇÖZÜM:
Nominal Döviz Kuru: Bir para biriminin bir baĢka para birimi karĢısındaki değeridir. BaĢka bir ifadeyle, bir birim yabancı
paranın ulusal para cinsinden ifadesidir. Örneğin 1 dolar = 2 TL der isek burada nominal döviz kuru 2 olacaktır. ( A ve B
seçeneği )
Nominal Döviz Kurunun DüĢmesi (Yerli Paranın Değer Kazanması): 1 birim yabancı para satın almak için ödenmesi gereken
yerli para miktarının azalmasıdır. Örneğin 1 dolar = 2 TL iken, 1 dolar = 1 TL olur ise nominal döviz kuru düĢmüĢ ve yerli para
değer kazanmıĢ olur. Bu durumda ihracat pahalı hale geleceği için azalır ve ithalat ucuz hale geleceği için artar.
- 296 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Nominal Döviz Kurunun Yükselmesi (Yerli Paranın Değer Kaybetmesi ): 1 birim yabancı para satın almak için ödenmesi
gereken yerli para miktarının artmasıdır. Örneğin 1 dolar = 2 TL iken, 1 dolar = 3 TL olur ise nominal döviz kuru yükselmiĢ ve
yerli para değer kaybetmiĢ olur. Bu durumda ithalat pahalı hale geleceği için azalır ve ihracat ucuz hale geleceği için artar. ( C
seçeneği doğru, D seçeneği yanlıĢtır )
ÇÖZÜM:
ĠĢgücü bir ekonomide çalıĢma istek ve kabiliyetine sahip nüfus (aktif nüfus). ĠĢ gücü ya da aktif nüfus ise çalıĢanlar (istihdam
edilenler) ve çalıĢmayanlar (iĢsizler) olarak sınıflandırılmaktadır.
ĠĢsizlik: ÇalıĢma gücü ve arzusu olduğu halde cari ücret düzeyinde iĢ arayıp da bulamayanların toplamıdır.
ĠĢsiz: ÇalıĢma istek ve gücünde olup, piyasadaki cari ücret haddinde çalıĢmak isteyen, fakat makul ve uygun bir iĢ bulamayan kimse
olarak tanımlanır.
Kurumsal olmayan sivil nüfus = 15 yaĢ ve üzeri toplam nüfus – ( KıĢla, Hastane, Hapishane gibi yerlerde ikamet edenler)
Kurumsal olmayan sivil nüfus kendi içerisinde üç gruba ayrılır. Bu alt gruplar;
a. ÇalıĢanlar
b. ĠĢsizler
c. ĠĢgücü Ġçinde Yer Almayanlar ( çalıĢmak istemeyenler) Ģeklindedir.
ĠĢgücü = Ġstihdam edilenler ( çalıĢanlar ) +ĠĢsizler = Kurumsal olmayan nüfus – ÇalıĢmak istemeyenler
79. Bir ekonomide hükümet alımları G=335 TL, vergiler T=300 TL ve transferler TR=50 TL‘dir.
Hükümetin geçen yıldan devreden borcunun 400 TL ve faiz haddinin % 5 olduğu varsayımları altında
bütçe açığı kaçtır?
A) 55 B) 65
C) 85 D) 105
ÇÖZÜM:
G: Kamu harcamaları, TR: Transfer harcamaları, T: Vergiler
G = Kamu ( hükümet alımları ) + TR + Faiz Ödemeleri ise; G = 335 + 50 + ( 400 x 0,05 ) = 405
ÇÖZÜM:
IS-LM MODELĠ
Modelin amacı, veri bir fiyat düzeyinde ulusal geliri neyin belirlediğini göstermektir. Genel olarak, toplam talep eğrisini
kaydıran Ģeyin ne olduğunu gösteren bir model olarak görebiliriz. Modeli kullanan ilk iktisatçı Hicks‘tir.
IS, ―yatırım‖ve ―tasarruf‖ anlamına gelir ve IS eğrisi mal ve hizmet piyasasındaki durumları analiz etmektedir.
LM, ―likidite‖ ve ―para‖ anlamına gelir. LM eğrisi para arz ve talebinin nasıl geliĢtiğini gösterir.
Faiz oranı hem yatırımı hem de para talebini etkilediği için modelin iki bölümünü birleĢtiren değiĢken, faiz oranıdır.Genel olarak
model, ürün ve para piyasaları arasındaki etkileĢimin, toplam talep eğrisinin konumunu ve eğimini nasıl belirlediğini, dolayısıyla
da kısa dönemde ulusal gelir düzeyini göstermektedir.
IS EĞRĠSĠ
IS eğrisi, mal piyasasında faiz oranı ile gelir düzeyi arasındaki iliĢkiyi gösterir. IS
eğrisi negatif eğimlidir.
IS eğrisinin eğimi
( A seçeneği doğrudur )
Yatırımların faize duyarlılığı IS eğrisinin eğimini belirler. Yatırımların faize duyarlılığı yükseldikçe, IS eğrisinin eğimi
azalacaktır. Aynı Ģekilde yatırımların faize duyarlılığı azaldıkça da IS eğrisinin eğimi artacaktır. Bunun sebebi; faizde meydana
gelen değiĢim karĢısında yatırımın faizdeki değiĢmeye görece farklı oranlarda değiĢmesi, planlanan harcama fonksiyonunun
konumunu değiĢtireceğinden IS eğrisinin eğimini de etkileyecektir.
LM EĞRĠSĠ
LM eğrisinin eğimi
Para talebinin faiz esnekliği arttıkça LM eğrisinin eğimi azalır, para talebi faiz değiĢmelerine duyarlılığı azaldıkça eğri dikleĢir.
- 298 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
LM eğrisini sağa kaydıran unsurlar Ģunlardır:
GeniĢletici para politikası sonucu Merkez Bankasının nominal para arzını arttırması.
Reel para arzında artıĢa neden olacak Ģekilde genel fiyat düzeyinin düĢmesi.
Beklenen enflasyon oranındaki artıĢın para talebini azaltması.
Para ikamesinin yaygınlaĢması ile para talebinin azalması.
Kredi kartı kullanımının yaygınlaĢmasına bağlı olarak para talebinin azalması.
Elde para tutmaya oranla alternatif varlıkların ( hazine bonosu, hisse senedi ve tahvi lgibi) risklerinde önemli ölçüde
azalma olması sonucunda paraya olan talebin azalması.
Servetin azalmasından dolayı para talebinin azalması.
Bu unsurları aksi yönde incelediğimizde LM eğrisinin sola kaymasına neden olan unsurları elde etmiĢ oluruz.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
81. Para ve maliye politikaları ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Yatırımın faize tümüyle duyarsız olması halinde maliye politikası yatırım üzerinde bir daralmaya yol
açmaz
B) Para talebinin faiz haddine hiç duyarlı olmaması halinde geniĢletici maliye politikası tam etkindir
C) Yatırımın faize tümüyle duyarsız olması halinde maliye politikası çoğaltanı harcama çoğaltanına eĢittir
D) Para talebinin faiz haddine sonsuz duyarlı olması haline likidite tuzağı denir.
ÇÖZÜM:
PARA POLĠTĠKASI
Para Politikasının Güçlü Etkileri: Klasik iktisadın öngördüğü Ģekilde LM eğrisinin düĢey bir doğru olması halinde para
politikasının etkileri nispeten daha güçlü olacaktır.
Para Politikasının Zayıf Etkileri: Para politikasının ekonominin faiz oranı ve gelir düzeyi üzerinde etkisinin olmadığı iki özel
durum vardır. Bunlardan ilkinde ekonomi likidite tuzağında olduğu için LM eğrisi yatay bir doğru biçimindedir. Ġkincisinde ise
yatırımlar faiz oranına duyarsız olduğu i.in IS eğrisi düĢey bir doğru biçimindedir.
a.Likidite Tuzağı: Para talebinin faiz haddine sonsuz duyarlı olması halidir ( D seçeneği ). Likidite tuzağında, insanlar,
piyasada geçerli olan faiz oranında arz edilen paranın tümünü elde tutmaya hazırdır. Faiz
oranlarının düĢebileceği en alt düzeye duĢmuĢ olması durumunda -ki bu faiz oranı sıfır veya
herkesin daha aĢağı düĢmeyeceğine inandığı sıfıra yakın bir orandır- para arzının artması,
insanları tahvil alımına yöneltmeyeceği için, tahvil fiyatlarının düĢeceği beklentisi oluĢacak ve
para elde tutulacaktır. Bu durumda para arzı artıĢı faiz oranlarını etkileyemediğinden, toplam
harcamalar) da etkilenmeyecek ve gelir düzeyi değiĢmeden kalacaktır. Likidite tuzağı, para
politikasının ekonomiye etkisinin olmadığını savunan Keynescilerin ortaya çıkabileceğini kabul
ettikleri bir durumdur. Likidite tuzağında, para politikasının ekonomiye etkisi sıfıra indiğinden
bu durumda uygulanabilecek tek iktisadi politika seçeneği maliye politikası olmaktadır.
b. ġekilde yatırımların faize duyarsız olması durumunda IS eğrisinin dik bir doğru Ģeklini
alacağı gösterilmiĢtir. LM burada pozitif eğimlidir ve geniĢletici para politikası faiz oranını
düĢürmektedir. Ancak faiz oranındaki düĢme yatırımları artırmadığından para politikası
burada da gelir düzeyi üzerinde hiç etki yapmamaktadır. Yatırımın faize tümüyle duyarsız
olması halinde maliye politikası yatırım üzerinde bir daralmaya yol açmaz ( A seçeneği )
Keynesci aralık da denilen LM eğrisinin yatay bölgesi, likidite tuzağını gösterir. Bu bölgede para
talebi faiz oranına karĢı sonsuz esnektir ki burada paranın sadece spekülatif amaçlı talep
edildiği varsayılmaktadır ve para miktarındaki değiĢmeler faiz oranlarını etkilemez; bu bölgede
yalnızca maliye politikası etkilidir. Klasik aralık veya uç paracı durumda LM eğrisi düĢey eksene
paraleldir ki burada para sadece muamele güdüsüyle talep edilmekte ve para talebi faize
duyarsız olmaktadır; dolayısıyla bu bölgede sadece para politikası etkilidir.
- 299 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Likidite tuzağı ve uç paracı durum teorik olasılıklar olarak karĢımıza çıkmaktadır. Gerçekte LM eğrisinin eğimi, değiĢebilmekle
birlikte, ortada kalan ara bölgede olduğu gibi pozitiftir.
MALĠYE POLĠTĠKASI: Maliye politikası araçları olan kamu harcamaları, transferler, vergiler ve yasal düzenlemeler ile mal
piyasası dengesi etkilenir. Kamu otoritelerince yürütülen geniĢletici maliye politikası ile IS eğrisi sağa kayarken daraltıcı
maliye politikası ile IS eğrisi sola kayar. DıĢlama (crowding out), kamu harcamalarındaki artıĢ veya vergi indirimi biçiminde
uygulanan maliye politikasının faiz oranını yükseltmesi nedeniyle özel harcama bileĢenlerini azaltmasıdır.
Maliye Politikasının Güçlü Etkileri: Para politikasının etkinliğinin sıfır olduğu, yatay bir LM
eğrisine yol açan likidite tuzağında, maliye politikası tam etkindir. Bu durumda dıĢlama etkisi
oluĢmaz, gelir düzeyi, faiz oranlarının yükselmesi baskısıyla karĢılaĢmadan, çoğaltan mekanizması
elverdiğince artar. Maliye politikasının tam etkili olduğu bir durum da IS eğrisinin dik olduğu
durumdur.
Maliye Politikasının Zayıf Etkileri: Para talebinin faize duyarlılığı sıfır ise yani para sadece iĢlem
güdüsüyle talep ediliyorsa LM eğrisi diktir. GeniĢletici maliye politikası, IS eğrisini sağa
kaydırırken faiz oranlarını yükseltir. Faiz oranındaki bu yükseliĢ ise yatırımları düĢürecektir.
Yatırımlardaki bu azalıĢ tam tamına kamu harcamaları artıĢına eĢittir. Bu halde tam dıĢlama vardır. Maliye politikasının
etkinliği sıfırdır. Para politikası ise maksimum etkinliktedir. ( B seçeneği yanlıĢtır )
82. I-Tahsil
II-Tarh
III-Tahakkuk
IV-Tebliğ
Vergilendirme süreci için aĢağıdaki sıralamalardan hangisi doğrudur?
A) II-II-I-IV B) II-I-III-IV
C) I-III-II-IV D) II-IV-III-I
VERGĠNĠN TARHI: Vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanması.
VERGĠNĠN TAHSĠLĠ: Verginin kanuna uygun surette ilgili vergi dairesine ödenmesidir.
VERGĠLENDĠRME SÜRECĠ
TARH TEBLĠG TAHAKKUK TAHSĠL
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÖRNEĞĠN: 2003 yılında elde edilen bir gelirin vergisinin zamanaĢımına uğraması için, 2004 takvim yılının 1 Ocak tarihinden 2008
yılının 31 Aralık tarihine kadar tarh ve mükellefe tebliğ edilmemiĢ olması gerekir.
- 300 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
TAHSĠL ZAMANAġIMI:
Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı baĢından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaĢımına
uğrar. Kendi özel kanunlarında zamanaĢımı süresi gösterilen para cezaları (Kabahatler Kanunu‘na göre verilen para cezaları gibi) ile
amme para cezaları bu hükmün dıĢındadır.
-Verginin vadesi, o verginin ödeme süresinin son gününü ifade etmektedir.
-ZamanaĢımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul olunur.
ÖRNEĞĠN: 2004 yılı gelirleriyle ilgili 2005 yılının Mart ayında ödenmesi gereken Gelir Vergisi 1. taksitinin ödenmemesi
durumunda, bu borçla ilgili zamanaĢımı 2006 takvim yılının baĢından itibaren iĢlemeye baĢlayacak ve 31.12.2010 tarihinde sona
erecektir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
84. Vergi ziyaı ve usulsüzlük suçlarını belli bir süre içinde tekrar iĢleyen mükelleflere
aĢağıdakilerden hangisine ait hükümler uygulanır?
A) Tekerrür B) Kıyas
C) Muafiyet D) Ġçtima
ÇÖZÜM: Vergi ziyaı ve usulsüzlük suçlarını belli bir süre içinde tekrar iĢleyen mükelleflere TEKERRÜR hükümleri uygulanır.
TEKERRÜR
Cezası kesilen ve kesinleĢen bir mükellef, cezanın kesinleĢtiği tarihi takip eden takvim yılı baĢından baĢlayarak;
Vergi Ziyaında 5 yıl içinde tekrar iĢlenirse ceza %50 arttırılır
Genel Usulsüzlük 2yıl içinde tekrar edilirse ceza %25 arttırılır.
Özel Usulsüzlükte cezalarda artırım YOKTUR.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
KURUM CEVABI B SEÇENEĞĠ OLARAK AÇIKLAMIġTIR.
85. AĢağıdakilerden hangisi Vergi Usul Kanunda düzenlenmiĢ ve parasal ceza öngörülmüĢ suçlardan
biridir?
A) Vergi Kaçakçılığı
B) Mükelleflerin Özel ĠĢlerinin Yapmak
C) Vergi Ziyaı
D) Vergi Mahremiyetinin Ġhlali
ÇÖZÜM:
VERGĠ USUL KANUNDA DÜZENLENMĠġ VE PARASAL CEZA ÖNGÖRÜLMÜġ SUÇLAR
VERGĠ SUÇU, mükellef ve sorumlular ile memurların vergi kanunlarına aykırı hareket etme sonucu ortaya çıkar.
Ceza ise aykırılıklara uygulanan yaptırımlardır. Vergi suç ve cezalarını, Ġdari vergi suç ve cezaları ile Ceza Hukuku
anlamında vergi suç ve cezaları olmak üzere iki baĢlıkta incelemek mümkündür.
ĠDARĠ VERGĠ SUÇ VE CEZALARI, vergi idaresi tarafından idari usullere uyularak cezalandırılan suçları ifade eder.
Usulsüzlük; Vergi kanunlarının Ģekle ve usule iliĢkin hükümlerine aykırı hareket edilmesi halinde vergi kaybı olmasa bile
usulsüzlük fiili oluĢur.
Genel Usulsüzlük, Birinci Derece Usulsüzlükler ve Ġkinci Derece Usulsüzlükler, usulsüzlük fiillerini daha çok defter
belge düzenine ve bildirim yükümlülüklerine aykırılık teĢkil eden fiiller olduğu görülmektedir.
Özel Usulsüzlükler, fatura düzenlememek, sevk irsaliyesi taĢıma irsaliyesi düzenlememek vb. bu ve benzer hallerde her
bir eylem için kanunda öngörülen para ezası uygulanır.
- 301 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
CEZA HUKUKU ANLAMINDA VERGĠ SUÇ VE CEZALARI Bu suçlara verilecek cezalar hürriyeti bağlayıcı cezalar olduğundan
ceza mahkemelerinde yargılama yapılır.
a- Kaçakçılık Suçu,
-Defter ve kayıtlarda hesap ve muhasebe hileleri yapmak, sahte isimlere hesap açılması, matrahı azaltacak Ģekilde hesapların
baĢka defterlere aktarılması, defter ve kayıtların tahrif edilmesi gizlenmesi, içeriği itibariyle yanıltıcı belge düzenlenmesi,
kullanılması
-Defter kayıt ve belgelerin yok edilmesi, değiĢtirilmesi, sahte belge düzenlenmesi veya kullanılması, anlaĢması olmayan
matbaalarda belge bastırılması ya da bu belgelerin kullanılması
-Hürriyeti bağlayıcı ceza verilir, ikici sıradaki fiilleri iĢleyenler hakkında verilen cezalar para cezasına çevrilmez.
Ayrıca zıyaa uğrayan verginin üç katı ceza para cezası verilir.
Vergi Miktarında Hatalar: Vergi Konusunda Hata: Vergi konusuna girmeyen ya da vergiden istisna
Tarifelerin, oranların yanlıĢ uygulanması sonucu olan unsurlardan vergi alınmasıdır.
matrahın eksik/fazla çıkması
Vergilendirme Döneminde Veya Muafiyet Döneminde Hata: Verginin
Çifte Vergilendirme: alındığı dönemin yanlıĢ olması veya verginin alındığı dönem itibarıyla o
YanlıĢlıkla aynı vergi konusu üzerinden birden kiĢinin vergiden muaf olması
fazla verginin alınmasıdır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
87. Vergi sistemimizde ödenecek gelir vergisini hesaplamak üzere kullanılan tarifeye ne ad verilir?
A) Tek Oranlı Tarife
B) Azalan Oranlı Tarife
C) Artan Oranlı Tarife
D) Tersine Artan Oranlı Tarife
- 302 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: Gelir vergisini hesaplamak üzere kullanılan tarifeye artan oranlı tarife denir.
GELĠR VERGĠSĠ: Gerçek KiĢilerin bir dönem boyunca elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden alınan vergidir.
- Gerçek KiĢilerin gelirleri, GELĠR Vergisine tabidir.
- Gelirin SAFĠ (NET) tutarı vergilendirilir.
- Gelir Yıllıktır.
- Gelirin Genel Toplam olması. (ÇeĢitli kazanç ve iratların genel toplamı.(ÜNĠTER GELĠR VERGĠSĠ)
- Gelirin Gerçek olmalı. Yani: Vergiye tabi gelirin, MUHASEBE DÜZENĠ üzerinden tespit edilmiĢ olması.
- Gelir vergileri mükellefin ġahsi Ve Ailevi Durumunu göz önüne alır ve bu sebepten ötürü,
- Artan Oranlı düzenlenmiĢtir.
- Muaflık Ve Ġstisnalara ĠMKAN VERĠR >>> (Sadece: Ticaret ve Sanat Erbabı)
- Yansitilamaz >>> (KiĢilerin kazançlarını hedef aldığı için yansıtılamaz)
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
88. GeniĢletici maliye politikası uygulaması sonucunda faiz oranının yükselmesine bağlı olarak özel
yatırım harcamalarının azalması durumuna ne ad verilir?
A) Mali Sürüklenme
B) Formül Esnekliği
C) Nötr Para
D) DıĢlama Etkisi
ÇÖZÜM:
MALĠ SÜRÜKLENME (Ekonomik Büyümenin Frenlenmesi)
Büyüyen bir ekonomide, bütçe gelirlerindeki otomatik artıĢın ekonomi üzerinde ters bir etki yaratarak, ekonomiyi aĢırı
ölçüde istikrara getirme olgusuna denir.
FORMÜL ESNEKLĠĞĠ
Ekonomiye müdahalenin bazı kanunlarda belirlenerek belirli Ģartların oluĢması halinde uygulamaya girmesidir.
Bu yöntem iradi maliye politikasının taĢıdığı sakıncaları önlemek ve otomatik stabilizatörlerin yetersizliğini gidermek
amacıyla getirilmiĢtir.
ÖRNEK; Enflasyonun %... ‗yı geçmesi halinde talebin kısılması amacıyla KDV‗nin %... Artırılmasının kanunda yer bulması.
89. Enflasyonist beklentiler cari enflasyon oranına eĢit olduğunda enflasyon ve iĢsizlik arasındaki
değiĢim oranını gösteren eğri aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Uzun Dönem Phillips Eğrisi
B) Toplam Arz Eğrisi
C) Toplam Talep Eğrisi
D) Fiyat - Tüketim Eğrisi
ÇÖZÜM:
PHĠLĠPS EĞRĠSĠ (A.W. PHĠLLĠPS)
Phillips eğrisi, bir ekonomide enflasyonla iĢsizlik arasında ters yönlü iliĢki
olduğunu anlatan bir ekonomik analizdir. Yeni Zelandalı iktisatçı A.W. Phillips
tarafından Ġngiltere ekonomisi üzerinde yapılan bir araĢtırma sonucunda
geliĢtirilmiĢtir.
Bu iliĢkiyi Ģöyle bir Ģekilde göstermek mümkündür.
Dikey eksende enflasyon, yatay eksende iĢsizlik yer alıyor. Phillips eğrisi
analizinin ortaya koyduğu iddiaya göre; enflasyon e1‘den e2‘ye düĢtüğünde
iĢsizlik oranı da i1‘den i2‘ye yükselir.
- 303 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
UZUN DÖNEM PHĠLĠPS EĞRĠSĠ
Enflasyonist beklentiler cari enflasyon oranına eĢit olduğunda enflasyon ve
iĢsizlik arasındaki değiĢim oranını gösteren eğri Uzun Dönem Philips Eğrisidir.
ÇÖZÜM:
GELĠR DAĞILIMI: Bir ekonomide ortaya çıkan gelirin bireylere nasıl paylaĢtırıldığını gösteren ekonomik göstergedir.
Bir ülkede toplumsal barısın sağlanması ve korunabilmesi büyük ölçüde gelir dağılımının adil olmasına ve asgari gelir düzeyinin
belirli bir noktanın altına düĢmemesine bağlıdır. Adil gelir dağılımı, farklı gelir grupları arasında büyük uçurumlar oluĢmasına
ortam yaratmayan dağılım olarak tanımlanabilir. Ancak, gelir dağılımının kendiliğinden adil olarak gerçekleĢmesi mümkün
olmamaktadır. Devlet tarafından gelir dağılımına müdahale edilmesi sosyal devletin de bir geregi olarak görülmektedir; çünkü
bölüĢüm sürecinin kendi akısına bırakılması sadece ekonomik açıdan değil, aynı zamanda
Sosyal ve politik boyutlarıyla da önemli sorunlar ortaya çıkarabilme potansiyeline sahiptir.
GELĠR DAĞILIMIN BOZULMASININ NEDENLERĠ
1. BĠREYSEL YETENEKLER
2. MĠRAS YOLUYLA EDĠNĠLMĠġ SERVET
3. EĞĠTĠM DÜZEYĠ FARKLILIKLARI
GELĠR DAĞILIMINI ETKĠLEYEN ETMENLER GELĠR DAĞILIMINI DEĞĠġTĠRME (ADALETĠ SAĞLAMA) YOLLARI
1- Emeğin Dağılımı 1.VERGĠLEMEDE ARTAN ORANLILIK
2- Servet Dağılımı 2.ZORUNLU VERGĠLER
3- Faktör Fiyatları 3.SÜBVANSĠYONLAR VE TEġVĠKLER
4.KAMUSAL MAL VE HĠZMET HARCAMALARI
91. Ekonomide talep yetersizliği nedeniyle iĢlem hacminin daralması sonucunda ortaya çıkan kapasite
düĢüklüğü ve iĢsizlik olgusuna ne ad verilir?
A) Enflasyon B) Stagflasyon
C) Durgunluk D) Devalüasyon
ÇÖZÜM:
DURGUNLUK, RESESYON, DEPRESYON
Eğer, bir ulusal ekonomide ekonomik büyüme yavaĢlıyor ise bu durum DURGUNLUK (stagnation) olarak tanımlanır.
Kabul edilebilir ölçüde kısa bir zaman dilimi için (6 ay ile 1 yıl arası) ekonomik büyümede bir gerileme yaĢanır ise bu durum
RESESYON olarak tanımlanmaktadır. Ancak, eğer ekonomik büyümede gözlemlenen gerileme Ģiddetli ve derin ise ve uzun bir
zaman dilimini kapsıyor ise, bu tür bir gerilemeyi DEPRESYON olarak tanımlıyoruz. Örneğin: 1929 Buhranı gibi.
STAGFLASYON
Enflasyonla birlikte durgunluğun (ĠĢsizliğin) görülmesidir.
LAKĠN UNUTMAMAK LAZIMDIR KĠ; Stagflasyondaki enflasyon MALĠYET ENFLASYONUDUR.
MALĠYET ENFLASYONU: Bir ekonomide, üretim faktörleri piyasasında rekabetin bozulması sonucu girdi fiyatlarının
yükselmesinin, maliyetlerin artmasının ve dolayısıyla Toplam Arzın Azalmasının neden olduğu enflasyon türüdür.
- 304 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ENFLASYON
Fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hissedilir artıĢını ifade eden bir durumdur. Diğer bir tanımı nominal millî gelirin, bu gelirle
satın alınan mal miktarına (gerçek millî gelire) nazaran artması yani ĢiĢmesi demektir. Deflasyonun tersidir.
DEFLASYON
Deflasyon, genel olarak piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düĢüĢ göstermesi durumudur.
Bunun yanında enflasyon durumundan fiyat yükseliĢini durdurmayı ya da yavaĢlatmayı veya enflasyon eğilimi karĢısında fiyatları
düĢürmeyi öngören iktisat siyasetidir.
SLUMPFLASYON
Bir ekonomide GSYH reel olarak küçülürken enflasyon da ortaya çıkıyorsa o ekonomi slumpflasyon ile karĢı karĢıyadır.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
92. Enflasyonla mücadelede borçlanma mekanizmalarından hangisi daha fazla likidite kısıcı etkiye
sahiptir?
A) Devlet tahvillerinin doğrudan halka satılması B) Merkez Bankasından borçlanma
C) Uluslararası finans kurumlarından borçlanma D) Devlet tahvillerinin belediyelere satıĢı
ÇÖZÜM: Deflasyonda ne yapıyorduk ekonomi canlansın diye tüketim harcamalarını arttırıyorduk. (En sağlam ve etkili yol buydu).
Enflasyonda ise bankalardan borçlanmak yerine ġAHISLARIN TERCĠH EDĠLMESĠ Özel tüketim harcamalarının kısılması dır.
(Ġnsanlarda para çok var, deli gibi para harcıyorlar fazlalıkları alalım ki harcamasınlar.)
Neden bankalardan almıyoruz, bankalardan alırsak bankalar KAYDĠ PARA yaratarak ekonomiyi daha da sıkıntıya sokabilir.
(Amacımız ekonomiyi fazlalıklardan kurtararak dengeye getirmek.)
KAYDĠ PARA ( MEVDUAT PARASI): Temel olarak BANKALAR tarafından yaratılan paraya denmektedir.
ÇÖZÜM:
Merkez bankasının fonksiyonlarından bir tanesi olan ‗Paranın Ġstikrarını Sağlama Fonksiyonu‘ bakımından kredi arz ve talebi
dengesinin kurulması gerekir. Bunun için Kantitatif (Niceliksel) ve Kalitatif (Niteliksel) kredi kontrolü gerekir.
- 305 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
94. Tam kamusal mallar için aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğru değildir?
A) Toplumsal ihtiyaçları karĢılamak için üretilirler
B) Faydalan toplum bireyleri arasında bölüĢtürülemez
C) Piyasa konusu olabilirler
D) Faydasından yoksun kalınamaz
ÇÖZÜM:
TAM (SAF – KOLLEKTĠF) KAMUSAL MAL VE HĠZMETLER
(SAVUNMA - ADALET - DĠPLOMASI - ZORUNLU EĞĠTĠM)
1.FAYDASI BÖLÜNEMEZ 6.GELĠR DAĞILIMINA ETKĠLERĠ NÖTRDÜR.
2.FĠYATLANDIRILAMAZ. 7.DIġLAMA ETKĠSĠ SÖZ KONUSU DEĞĠL
3.PAZARLANAMAZ. 8.POLĠTĠK FĠYATLANDIRMA YAPILIR
4.TÜKETĠMĠ ENGELLENEMEZ 9.FĠNANSMANI ZORUNLU VERGĠLERLE KARġILANIR
5.PĠYASA KONUSU OLAMAZ.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
95. Ödenen vergilerin toplumun gelirine bölünmesiyle bulunan oran aĢağıdakilerden hangisinde doğru
olarak verilmiĢtir?
A) Bireysel Vergi Yükü B) Toplam Vergi Yükü
C) Gerçek Vergi Yükü D) Net Vergi Yükü
ÇÖZÜM:
VERGĠ YÜKÜ: Vergilerin kiĢiler üzerinde yarattığı parasal etkidir.
Vergi yükü, vergileme yüzünden kiĢilerin mal varlıklarında meydana gelen azalmayı ifade eder.
Bireyin Ödediği Vergiler (Tamamı)
BĠREYSEL VERGĠ YÜKÜ: ---------------------------
BĠREYĠN GELĠRĠ
Ödenen Vergiler
TOPLAM VERGĠ YÜKÜ: --------------------
Toplumun Geliri (GSMH)
(Ödenen Vergi - Sağlanan Kamusal Hizmet Faydaları)
SAFĠ (NET) VERGĠ YÜKÜ: --------------------------------------------
GELĠR
(Ödenen Vergi + Yansıyan Vergi) - (Sağlanan Kamusal Hizmet Faydaları + Yansıtılan Vergi)
GERÇEK VERGĠ YÜKÜ: -------------------------------------------------------------------------
GELĠR
96.Wagner yasasına göre, kamu harcamaları genellikle aĢağıdakilerden hangisinden daha hızlı artmaktadır?
A) Vergi Gelirlerinden
B) Toplam Borçlardan
C) Toplam Tasarruflardan
D) Milli Gelirden
ÇÖZÜM:
WAGNER >>> ―Devlet Faaliyetlerinde Sürekli ArtıĢ Kanunu‖
Wagner, ―Kamu Harcamalarının ArtıĢ Kanununu‘‘ ilk kez ortaya koymuĢtur. Buna göre, gayri safi milli hasıladaki artıĢ, kamusal
hizmetlere olan talebi kendisinden daha fazla artırır. Yani gayri safi milli hasıla içerisinde devletin payı olan kamu harcamaları,
bireylere düĢen paydan daha fazla olmaktadır. Bu durum daha çok geliĢmekte olan ülkelerde görülür. Wagner'in bu teorisi
Türkiye'de hala geçerlidir. Devletin yeni hizmetleri ifa etmesi ve aynı hizmetleri daha yüksek standartlarda ifa etmesi
devletin payını arttırmaktadır. GeliĢmekte olan ülkelerde de yeni hizmetler oluĢtuğundan, bu kanun onlar için hala geçerlidir.
BĠREYLERĠN SOSYAL ĠLERLEME ĠSTEKLERĠ KAMU HARCAMALARINI SÜREKLĠ ARTTIRIR.
- 306 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
KAMU HARCAMALARININ ARTMASININ NEDENĠ;
-SanayileĢme
-KentleĢme, Sosyal Yapıdaki DeğiĢme
-Yerel Yönetimlerin Artması ve Sundukları Hizmetin GeniĢlemesi
97. AĢağıdaki bütçe sistemlerinden hangisinde, bütçe ödeneklerinin verilmesinde üzerinde durulan konu,
sunulacak hizmetlerin miktarı ve nitelikleri olmayıp, daha çok hizmetleri yapacak örgütlerin ihtiyaçlarıdır?
A) Geleneksel Bütçe Sistemi
B) Modern Bütçe Sistemi
C) Plan Bütçe Sistemi
D) Program Bütçe Sistemi
ÇÖZÜM:
GELENEKSEL (KLASĠK) BÜTÇE
*Ödenekler hizmetlere tahsis edilirken önemli olan ÖRGÜTLERĠN ĠHTĠYACIDIR.
* BU AÇIDAN; 1-Unutmayalım ki burada kamu harcamalarında KURUMSAL SINIFLANDIRMA yapılır
2-Kurumsal sınıflandırma varsa burada Merkezi Yönetim Ve Merkezi Kontrol AnlayıĢı vardır.
3-Girdi Odaklıdır SONUÇLARA BAKMAZ.
Bu Yüzden SADECE Mali Denetimi kale alır, Performans Denetimi önemsiz.
4-Bütçe teknik bilgi ve ihtiyaçlara göre değil, siyasal anlayıĢa göre yapılır.
O HALDE;
*Plan bütçe iliĢkisi kurulmaz (Kısa Vadeli Olduğundan)
*Sayısal analiz tekniklerden yararlanmaz.
*Kalifiye eleman alıp masrafa girilmez.
*Hal böyle olunca kolay hazırlanır, maliyeti de sudan ucuz olur.
-Belirli kaynaklarla HANGĠ HĠZMETLERĠ yaparak en yüksek (EN UCUZ MALĠYET- EN YÜKSEK HĠZMET)
TOPLUM REFAHINI sağlarız? -Devletin gerçekleĢtirdiği hizmetlerle bunların birim
-Alternatif programlar arasından EN RASYONEL seçimi yapma maliyetinin önem kazandığı bütçe sistemi
fırsatı veren bütçe sistemi -Yapılacak hizmetin en ucuza nasıl yapılacağını belirtir.
*O HALDE ; *Eldeki kaynaklarla EN YÜKSEK hizmet çıktısını hedefler
-Ġsrafı ÖNLER, AMAÇLAR ön planda olur.
-süresi 1 yıldan uzundur ÖRN: Temel eğitim hizmetinde
ÖRN:(Ġstanbul-Ankara arası ulaĢımı nasıl sağlamalıyım.) Çıktı ->Mezun öğrenci sayısı
(Havayolu-karayolu-demiryolu) Sonuç->ĠĢ bulan öğrenci sayısı
SIFIR ESASLI BÜTÇELEME
-Hizmetler sanki her yıl yeniden yapılacakmıĢ gibi düĢünülerek ödeneklerin verilmesidir. (GEÇMĠġĠ OLMAYAN BÜTÇEDĠR.)
-DüĢük öncelikli hizmetlerden çok, yüksek öncelikli hizmetlere önem veren bir sistemdir.
99. Bir ülkede mevcut, genellikle uluslararası nitelikli fonların ani hareketliliğinin yol açacağı
olumsuzlukları giderme fonksiyonu olan ve potansiyel finansal krizlerin önlenmesine katkı sağlayan
vergiye ne denir?
A) Ramsey Vergisi B) Cobweb Vergisi
C) Tobin Vergisi D) Dupont Vergisi
ÇÖZÜM:
TOBĠN VERGĠSĠ
Kısa vadeli sermaye hareketlerinin neden olacağı istikrar bozucu etkilerini azaltmak amacıyla dövizle yapılan uluslararası
iĢlemlerden alınan ve ilk kez 1978 yılında J. Tobin tarafından önerilen çok küçük oranlı bir vergidir. Bu verginin alınmasını
savunanlar, toplanan bu vergi gelirlerinin dünyanın öncelikli ve ivedi sorunlarının çözümünde kullanılmasını önermektedirler.
Binde 1 ila binde 5 oranında vergi alınmalıdır der.
RAMSEY VERGĠLEME
Bu kurama göre, Talebin fiyat esnekliği düĢük malların daha fazla vergilendirilmesi gerektiği ileri sürülmüĢtür.
Böylece devletin vergi hâsılatı max olur. Örneğin ekmekten çok, elmastan az vergi al gibi bir uygulamadır.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR
ÇÖZÜM:
-Devletin gücü sahip olduğu KIYMETLĠ MADENLERLE ölçülür.
-Ülkedeki kıymetli madenleri arttırabilmek için;
1.Ġhracatı ve sanayiyi özendir.
2.Yurt içi ticareti geliĢtir.
MERKANTALĠST
DÜġÜNCE 3.Temel ham madde ithalinde vergi indirimi, mamul madde ithalinde ağır gümrük tarifesi konulması
ve daha çok ihracatı arttırmanın, yurt dıĢı kaynakları yurt içine çekmek amaçlanmıĢtır.
-Kamu borçlanmasının faiz oranlarını arttıracağını, bunun özel tüketim harcamaları ile yatırım
harcamalarını AZALTACAĞI ĠÇĠN borçlanmaya karĢı çıkmıĢlardır.Vergi bir karĢılık olarak görülmüĢ
ve DEVLET BORÇLANMASINA SICAK BAKILMAMIġTIR.
Doğal düzeni savunan bu görüĢe göre toplumsal ve ekonomik kurallar doğal bir kanun gücüyle oluĢur.
Üretimde TEK VERĠMLĠ ALAN TARIMDIR. Tarım, tüketilenden daha fazla üretime yol açar. OluĢan bu
fazlalık Fizyokratlar' ca «NET HASILA» olarak ifade edilir.
Diğer faaliyetler (ticaret, sanayi) ise kısırdır, çünkü net hasıla oluĢturmazlar.
FĠZYOKRAT
- Tek verimli alan tarım olduğuna göre VERGĠ, sadece tarımdan alınmalıdır.
DÜġÜNCE
- Ġhracat, tarımsal ürünlere dayanmalıdır.
- Değerin kaynağı tarımdır.
- Sermaye sadece tarımsal yatırımlarda kullanılmalıdır.
- Faiz, tarımsal sermayenin kazancıdır.
- 308 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
09-EKİM-2010
1. AĢağıdaki sorunlardan hangisi Lozan BarıĢ AntlaĢması ile tamamen çözülememiĢtir?
A) Kapitülasyonlar
B) SavaĢ Tazminatı
C) Boğazlar
D) Devlet Borçları
ÇÖZÜM:
LOZAN ANTLAġMASI‘NIN ESASLARI
1. SINIRLAR: 6. ERMENĠ SORUNU:
SURĠYE SINIRI: - Ermeni devleti fikrinden vazgeçilmiĢtir.
Fransa ile imzalanan Ankara Ant. esas kabul edildi.
Böylece HATAY sınırlarımız dıĢında kaldı.
7. AZINLIKLAR VE NÜFUS MÜBADELESĠ:
Azınlık ayrıcalıkları kaldırılmıĢtır. Türkiye‘de bulunan
IRAK SINIRI:
azınlıklar Türk uyruklu kabul edilmiĢtir.
Musul sorunu nedeniyle Irak sınırı belirlenemedi. Batı Trakya‘daki Türkler ile Ġstanbul‘daki Rumlar dıĢında
Ġngiltere ile ikili görüĢmelere karar verildi. kalanların değiĢtirilmesine karar verildi.
Lozan‘da belirlenemeyen tek sınırdır. 1926 Ankara Ant. ile
Musul >>> Ġngiltere‘ye bırakılmıĢtır. -Avrupalı devletlerin iç iĢlerimize karıĢması önlendi.
-Yunanistan mübadele konusunda sorun çıkardı.
BATI SINIRI:
8. YABANCI OKULLAR:
Meriç ırmağı sınır olarak kabul edildi. Karaağaç savaĢ
Yabancı okulların öğreniminin Türk Hükümeti tarafından
tazminatı olarak alındı. Gökçeada ve Bozcaada Türkiye‘ye düzenlenmesi kararlaĢtırıldı.
diğerleri silahsızlanmak Ģartıyla Yunanistan‘a verildi. Bu konu daha sonra Türkiye ile Fransa ve Vatikan arasında
Bugünkü Yunan sınırımız çizilmiĢtir. sorun olmuĢtur.
2. KAPĠTÜLASYONLAR: 9. PATRĠKHANE :
Kapitülasyonlar tüm sonuçları ile birlikte kaldırılmıĢtır. Patrikhane siyasî yetkilerinden arındırılmak Ģartıyla
Ekonomik alanda da tam bağımsızlık kabul edilmiĢtir. Ġstanbul‘da kalmasına karar verildi.
Patrikhaneden kaynaklanan Hıristiyan halkın bazı imtiyazları
3. SAVAġ TAZMĠNATI: Medeni Kanunun kabulü ile ortadan kaldırıldı.
Yunanistan‘dan Karaağaç savaĢ tazminatı olarak alınmıĢtır.
Yunanistan ekonomik sıkıntıda olduğundan burası alınmıĢtır. 10. ĠSTANBUL‘UN DURUMU:
- 309 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
2. Katılan delegeler yönünden bölgesel olmasına karĢın, alınan kararlar yönünden ulusal nitelik
taĢıyan kongre aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Sivas Kongresi
B) Erzurum Kongresi
C) Nazilli Kongresi
D) Balıkesir Kongresi
ÇÖZÜM: ERZURUM >>> ToplanıĢ Bölgesel , Kararlar Ulusal SĠVAS >>> ToplanıĢ-Kararlar >>> Ulusal
ÇÖZÜM:
Normlar hiyerarĢisi hukukun yazılı kaynakları arasında bulunan astlık üstlük iliĢkileridir. Normlar hiyerarĢisi hukukun asıl
kaynakları içinde yer alan yazılı kaynakların hiyerarĢi sırasını belirterek hangi yazılı kaynakların öncelikli olduğunu
göstermektedir.
Normal hiyerarĢisi Anayasa > Kanun > Tüzük > Yönetmelik > Genelge > Yönerge Ģeklinde oluĢmaktadır.
4. Ġdare takdir yetkisini kullanırken aĢağıdaki hususlardan hangisine uymak zorunda değildir?
A) Teamüllere B) Kamu yararına
C) EĢitlik ilkesine D) Yasaların koyduğu sınırlara
- 310 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Genel bir ifadeyle takdir yetkisi, belli bir davranıĢta bulunurken ya da belli bir görevi yerine getirirken yahut da bir karar
verirken kanun tarafından az veya çok bir hareket serbestliği, bir baĢka ifadeyle kanun koyucunun önceden bir hareket Ģekli
koymadığı hallerde yerine göre hareket edebilme yetkisi tanınmıĢ ise, bu durumda takdir yetkisinden bahsedilir.
Takdir yetkisi ―keyfi‖lik demek değildir. Ġdare takdir yetkisini kullanırken bazı ilkelere uymak zorundadır.
Bu ilkeler aĢağıdak igibi sıralanabilir :
-Ġdare, takdir yetkisini kullanırken her Ģeyden önce,yasanın koyduğu sınırlar içerisinde kalmalıdır.
-Ġdare, takdir yetkisini kullanırken eĢitlik ilkesine önem vermelidir.
-Ġdare, takdir yetkisini kamu yararı için kullanmalıdır.
-Ġdare,takdir yetkisini gerekçeli kullanmalıdır.
5. Ġdare Hukukunda yer alan ‗yetki geniĢliği ilkesi‘ ile ilgili aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Verilen yetkiyi kullanan, merkezi idarenin bir memurudur
B)Sorumluluk sadece yetki verene aittir
C)Kullanılan yetki, merkezi idarenin tanıdığı yetkidir
D)Yürütülen hizmet, merkezi bir hizmettir
ÇÖZÜM:
Yetki GeniĢliği : Merkezden yönetimin yumuĢatılmıĢ Ģeklidir.Bu yetki ile merkezden yönetimin taĢra teĢkilatındaki bazı kamu
görevlilerine belli konularda kendiliğinden karar alma ve uygulama yetkisi verilir.Anayasaya göre; illerin idaresi yetki geniĢliği
esasına dayanır.Yetki kullanılırken elde edilen yarar da zarar da idareye aittir.
– Merkeze ait olan bir yetki, merkezi idarenin taĢra örgütlerinde görevli amir (vali) tarafından kullanılmaktadır. Yetkiyi
merkez adına kullanan amir, merkezi idarenin hiyerarĢisine dahildir.
– Yetkiyi merkez adına kullanan amir, bu yetkiyi merkezi idarenin yürütmekle ödevli olduğu bir hizmetin (milli bir kamu
hizmetinin) yürütülmesi için kullanmaktadır.
– Yetkinin kullanılması ile yürütülen hizmetin giderleri merkezî idarenin bütçesinden karĢılanmaktadır. Yürütülen hizmet
dolayısıyla elde edilen gelirler de merkezî idare bütçesinin gelirleri arasına katılmaktadır.
Nihayet, yetkinin kullanılması ile yürütülen hizmete tahsis edilmiĢ bulunan mallar da ya merkezi idarenin mülkiyetindedir ya da
merkezi idarenin hüküm ve tasarrufu altındadır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Kamu malları kavramını ve hukuki durumunu sağlıklı bir temele dayandırabilmek için öncelikle, malların kamu malı olduğu veya
olmadığı Ģeklinde ayırıma tabi tutulmasının ve neden böyle bir ayrıma ihtiyaç duyulduğunun açıklığa kavuĢturulması gerekir.
DanıĢtay; Ġdare Hukuku ilkelerine göre, kamunun kullanma ve yararlanmasına ait olan veya bu amaca tahsis edilen eĢya ve
mallarla bir kamu hizmetinin unsuru ve ayrılmaz parçası sayılabilecek olan malları kamu malı olarak kabul etmektedir.
- 311 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Kamu Mallarının Özellikleri:
-Kamu malları özel mülkiyete konu olamaz. Kamunun kullanımına ayrılmıĢ olmaları nedeniyle yapılarını korudukları sürece alınıp
satılamaz, kazandırıcı zaman aĢımı ile elde edilemez.
-Kamu malları trampa edilemez, bağıĢlanamaz, haczedilemez, ipotek ve iĢgal yoluyla iktisap edilemez.
-Kamu malları devredilemez. Sahipsiz mallarda devir yasağı mutlak bir Ģekilde uygulanır. Orta ve hizmet mallarında ise tahsis
iĢleminin kaldırılması halinde devri mümkündür.
-Kamu mallarından sahipsiz ve orta mallar hiçbir suretle tapuya tescil edilemezler. Özel mal niteliği kazanamazlar. Ancak
sahipsiz mallar kategorisi içinde yer alan ormanlar Türk Hukuk Sistemine göre tapuya tescil edilmekle birlikte devletin özel
malı değildir.
-Kamu malları kamulaĢtırılamaz. KamulaĢtırılabilmesi için özel mülkiyete ait olması gerekir.
-Kamu malları milli servet olmaları sebebiyle ayrıcalıklı korumaya tabidir.
-Kamu mallarından olan sahipsiz mallardan herkes serbestçe yararlanabilir. Bunun için herhangi bir izne gerek olmadığı gibi
ücret de alınmaz. Orta mallar için de durum aynıdır. Ancak hizmet mallarından kiĢiler özel olarak yararlandıklarından kısmen ya
da çeĢitli adlar altında bir bedel alınır.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Yargılamanın yenilenmesi, kesinleĢmiĢ hükümlere karıĢı kabul edilmiĢ olağanüstü bir yasa yoludur. Bu yolla hükümlerdeki maddi
soruna iliĢkin fiili hataların giderilebilmesine olanak sağlanmıĢtır. Hükümlü yararına yargılamanın yenilenmesi nedenleri 311.
maddenin 1. fıkrasında altı bent halinde gösterilmiĢtir:
a) DuruĢmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaĢılırsa.
b) Yemin verilerek dinlenmiĢ olan bir tanık veya bilirkiĢinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal
ile gerçek dıĢı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaĢılırsa.
c) Hükme katılmıĢ olan hakimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dıĢında,aleyhine ceza kovuĢturmasını veya bir ceza ile
mahkumiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiĢ ise.
d) Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmıĢ olup da bu hüküm kesinleĢmiĢ diğer bir hüküm ile ortadan
kaldırılmıĢ ise.
e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız baĢına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne
alındıklarında sanığın beraatını veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkum edilmesini
gerektirecek nitelikte olursa.
Bu kapsamda (f) bendiyle de; ―ceza hükmünün, Ġnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair SözleĢmenin veya eki
protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesinin
kesinleĢmiĢ kararıyla tespit edilmiĢ olması‖ hali de yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak benimsenmiĢ, yargılamanın
yenilenmesi isteğinin Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesinin 4. 2. 2003 tarihinde kesinleĢmiĢ kararları ile bu tarihten sonra
yapılan baĢvurular üzerine verilecek kararlar hakkında ve kararın kesinleĢmesi tarihinden itibaren bir yıl içinde ileri
sürülebileceği kabul edilmiĢtir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
8. Ġdari Yargılama Usulü Kanununa göre yargı kararlarının uygulanması için kamu görevlilerine verilen
süre ne kadardır?
A) 10 gün
B) 15 gün
C) 30 gün
D) 45 gün
ÇÖZÜM:
Ġdari Yargılama Usulü Kanununa göre yargı kararlarının uygulanması için kamu görevlilerine verilen süre 30 gündür.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 312 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
9. Medeni Kanunda bir hüküm bulunmaması durumunda, hakim karar verirken öncelikle hangi
kaynaktan yararlanır?
A) KarĢılaĢtırmalı Hukuk B) Bilimsel Makaleler
C) Örf ve Adet Hukuku D) Kıyas(Örnekseme)
ÇÖZÜM:
Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkim, örf ve âdet
hukukuna göre,bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir.
Hâkim, karar verirken bilimsel görüĢlerden ve yargı kararlarından yararlanır.
Kanunda sorumuzun cevabı açıkca anlatılmaktadır. Ġlk öncelik Örf ve Adet hukukudur.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Fiil ehliyeti (medeni hakları kullanma ehliyeti), bir kiĢinin bizzat kendi fiil ve iĢlemleriyle kendi lehine haklar, aleyhine
borçlar yaratabilme iktidarıdır. Fiil ehliyeti, daha önce gördüğümüz hak ehliyetinden farklıdır. Gerçekten, hak ehliyetine her
kiĢi sahip bulunduğu halde, fiil ehliyeti bakımından durum böyle değildir. Fiil ehliyetine herkes değil, ancak kanunun aradığı bazı
koĢullara sahip bulunan kiĢiler sahiptirler; çünkü hak ehliyetinin pasif olmasına karĢılık, fiil ehliyeti aktif bir ehliyettir.Ayırt
etme gücüne sahip olmayan ve ergin olmayan kiĢinin hak ehliyeti olmasına rağmen,Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı
olmayan her ergin kiĢinin fiil ehliyeti vardır.Bu sebepten her hak ehliyetine sahip kiĢi fiil ehliyetine de sahip değildir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
11. AĢağıdakilerden hangisi ayırt etme gücünü ortadan kaldıran nedenlerden değildir?
A)UyuĢturucu alımı B) Uyurgezerlik C)SarhoĢluk D)YaĢlılık
ÇÖZÜM:
Ayırt etme gücünün, kiĢilerin fiil ve iĢlemlerinin amacını, sonuçlarını, kapsam ve etkilerini seçebilme ve bunlara uygun olarak
hareket edebilme yeteneği olarak tanımlanması mümkündür.
Ayırt etme gücünü ortadan kaldıran haller Ģunlardır:
-YaĢ Küçüklüğü -Akıl Hastalığı -Akıl Zayıflığı
-SarhoĢluk -Diğer(SarhoĢluğa yakınlık olarak algılanan durumlar,ayırt etme gücünü ortadan kaldıran haller)
12. ZamanaĢımına uğramıĢ bir borçla ilgili aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Alacak davası açılması halinde hakim,zamanaĢımı def‘ini Re‘sen nazara alır
B) Borçlu alacaklı tarafından ifaya zorlanamaz
C) Borç ortadan kalkar
D) Borçlu borcunu ödemekten kaçınamaz
ÇÖZÜM:
ZamanaĢımının alacaklı yönünden hükmü, onun alacağını borçludan talep ve dava hakkını kaybetmesi Ģeklinde ortaya çıkar.
ZamanaĢımı alacak hakkının bizzat kendisini etkilemeyip sadece ondan çıkan talep ve dava haklarını ortadan kaldırdığından
dolayıdır ki, borç yine de devam eder; fakat borçlu zamanaĢımına dayanarak borcu ödemekten kaçınma imkanını elde etmiĢ
olur; böylece alacaklının ifa talebine karĢı zamanaĢımı def‘inde bulunabilir. Borçlu zamanaĢımı def‘ini ileri sürmedikçe hakim
bunu kendiliğinden dikkate alamaz Ancak borçlu isterse def‘i ileri sürme hakkından vazgeçerek borcunu ödeyebilir. Ancak,
borçlunun zamanaĢımından önceden vazgeçmesi (feragat etmesi) hükümsüzdür
ÇÖZÜM:
Derneğin tanımı Dernekler Kanununda Kazanç paylaĢma dıĢında, kanunlarla yasaklanmamıĢ belirli ve ortak bir amacı
gerçekleĢtirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kiĢinin, bilgi ve çalıĢmalarını sürekli olarak birleĢtirmek suretiyle
oluĢturdukları tüzel kiĢiliğe sahip topluluklar olarak yapılmıĢtır.
Dernekler serbest kuruluĢ sistemi içerisinde kurulur.Bu sistemde tüzüklerinde dernek olarak kurulmak iradesini açığa vurmakla
ve kuruluĢ bildirisiyle eklerini merkezlerinin bulunduğu yerin en büyük mülki amirliğine vermekle hükmi Ģahsiyet kazanırlar.
Derneklerin en yetkili ve yüksek organı genel kuruludur.Tüzükleri gazetede yayınlanan dernekler,yayınlama tarihinden itibaren
6 ay içerisinde ilk genel kurul toplantılarını yapmak ve organlarını belirlemek zorundadır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Mülkiyet hakkı, nesneler (eĢyalar) üzerinde en geniĢ yetki sağlayan bir ayni hak olarak tanımlanabilir. Mülkiyet hakkının
sahibine çok geniĢ yetkiler veriyor olması bu hakkın sınırsız olduğu anlamına gelmediği medeni kanunun 618inci maddesinde
belirtilmiĢtir. mülkiyet hakkının sahibine sağladığı en geniĢ yetki, tasarruf yetkisidir. Malik, kanun dairesinde malı üzerinde
dilediği gibi tasarruf edebilir. Mutlak tasarruf yetkisi hem maddi hem de hukuki tasarrufları içine alır. Maddi tasarruf malikin
malını kullanması, ondan yararlanması, değiĢtirilmesini hatta gereğince onu yok etmesini de içine alır. bunun yanında malikin
malına iliĢkin hukuki iĢlemler yapması, örneğin evini satması, kiraya vermesi, saatini rehnetmesi ise hukuki tasarruftur.
mülkiyet sahibine bir eĢya üzerinde tam ve geniĢ yetkileri veren ayni haktır.
Mülkiyet hakkı malike; kullanma,semerelerinden yararlanma,devretme-tüketme yetkilerini veriyor. Mülkiyet hakkı ona sahip
olana, hakkın konusu olan eĢya üzerinde ve kanunun çizdiği sınırlar içinde dilediği gibi tasarruf etmek yetkisini veren haktır.
Sorumuzun Ģıklarında geçen diğer hakları daha önceki yolların sorularında detaylı olarak açıkladık.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Gayrimenkul üzerindeki yararlanma ya da kullanma hakkına intifa hakkı denir. Gayrimenkul sahibi; mülkiyeti üzerinde tutup
kullanma hakkını baĢkasına devreder. Ġntifa hakkı sahibi; gayrimenkulden yararlanma yetkisine sahip olur. Gayrimenkul
üzerinde fiili ya da hukuki tasarruflar yapamaz. (gayrimenkulü satamaz, ipotek ettiremez vs.) .Ġntifa Hakkının süresi en fazla
100 yıldır.100 yıldan daha uzun süreli Ġntifa Hakkı geçerli kabul edilemez. Ġntifa hakkı ticari faaliyetler için tesis edilebileceği
gibi bazen de anne ya da baba gayrimenkulün intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyet hakkını çocuklarına
devretmektedirler. Anne baba; hayatta kaldığı sürece gayrimenkulü diledikleri gibi kullanmakla beraber; vefat halinde miras
veya intikal iĢlemi yapmaya gerek kalmadan gayrimenkul çıplak mülkiyet sahibi çocuğa kalır. Ġntifa hakkı mirasçıya intikal
etmez ve devredilemez.Ġntifa hakkı üç farklı yöntem ile kurulur.
- SözleĢmeyle, Kanundan Doğan Haklar ile, Mahkeme Kararı Ġle
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 314 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
16. AĢağıda sayılan ödeme nedenlerinden hangisi için sebepsiz zenginleĢme davası açılamaz?
A)Hatalı bir sözleĢme
B)Haksız ve ahlaka aykırı bir amaç
C)Hileli bir sözleĢme
D)Ġkrah sonucu düzenlenen sözleĢme
ÇÖZÜM:
SEBEPSĠZ ZENGĠNLEġME DAVASININ AÇILAMAYACAĞI HALLER ġUNLARDIR:
-Zaman aĢımına uğramıĢ olan bir borcun ödenmesi : Zaman aĢımına uğramıĢ olan bir borcu ödeyen bir kimse , borcun zaman
aĢımına uğradığına bilmeyerek ödemede bulunmuĢ olsa dahi verdiğini geri alamaz.
-Ahlaki bir görevin yerine getirilmesi : Ahlaki bir görevi yerine getiren,Örn. Güç durumda bulunan bir yakınına yardım eden
bir kimse,kanunen mecbur olduğu zannıyla ödemede bulunmuĢ olsa dahi verdiğini geri alamaz .
-Haksız veya ahlaka aykırı bir amaç için ödemede bulunulması : Haksız veya ahlaka bir amacın elde edilmesi için verilmesi
için verilen Ģey geri istenemez. Örn. KarĢı tarafı evlilik dıĢı razı etmek veya bir suç iĢlemsini veya yasalara aykırı davranmasını
temin etmek amacıyla yapılan ödemeler, karĢı taraf vaat ettiği Ģeyi yerine getirmiĢ olsa da olmasa da dava yoluyla geri alınamaz.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
17. Bay (A), yardıma muhtaç olan uzaktan akrabası Bay (B)'ye karĢı kendisini ahlaki olarak sorumlu
hissetmiĢ ve kendisine 10.000-TL yardımda bulunmuĢtur. Ancak aynı yıl içinde Bay (A)'nın iĢleri
kötüye gitmiĢ ve Bay (B)'ye vermiĢ olduğu 10.000-TL'nin iadesini talep etmiĢtir.
Bu durumla ilgili aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) (B)'nin borcu eksik borç niteliğinde olduğundan, parayı iade etme zorunluluğu yoktur
B) Para yardımı, bağıĢlama niteliğinde olduğundan (A)'nın parayı talep etme hakkı yoktur
C) (A)'ırn iĢlerinin kötüye gitmesi, bağıĢlamadan rü‘cu sebebi olduğu için (B) almıĢ olduğu parayı iade
etmek zorundadır
D) (B) sebepsiz zenginleĢtiği için parayı iade etmek zorundadır
ÇÖZÜM:
Sorumuz eksik borca konu olan bir sorudur.Bunun için öncelikle eksik borç nedir bakalım.
Eksik Borçlar: Kimi durumlarda borç bir sorumluluk doğurmaz. Yani borç vardır ama sorumluluk yoktur. Eksik borç denen bu
durumda, ortada bir borç vardır. Borçlu tarafından kendi isteğiyle yerine getirildiği takdirde bu ifa geçerlidir. Bununla birlikte
eksik borcu ifa etmeyen borçludan, ifanın dava ya da takip yoluyla istenmesi kural olarak söz konusu değildir. Eksik
borçlar içinde bulunan Ahlaki Görevlerden Doğan Borçlar tam da sorumuzda anlatılan eksik borcun bu kapsamına girmektedir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
18.
I - Takas
II - iflas
III - Odeme
Yukardakilerden hangileri borcu sona erdiren hallerdendir?
A) Sadece II
B) I ve II
C) II ve III
D) I ve III
ÇÖZÜM:
Borcun sona ermesi, hem borç iliĢkisinin ortadan kalkmasını, hem de mevcut borç iliĢkisinden doğmuĢ olan tek bir borcun sona
ermesini ifade eder. Bir borç iliĢkisi sadece tek bir borçtan ibaretse borcun ortadan kalkmasıyla tüm borç iliĢkisi sona ermiĢ
olacaktır. Eğer bir borç iliĢkisinde birden çok borç iliĢkisi doğmuĢsa, tek bir borcun ortadan kalkması, borç iliĢkisini ortadan
kaldırmayacak,borç iliĢkisi teker teker sona ermedikçe devam edecektir.Borcu ortadan kaldıran hallere kısaca değinelim.
- 315 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ĠFA: Borcun yerine getirilmesiyle borç kalkar.Yeter ki zamanında ve sözleĢmeye uygun olsun.
ĠBRA:Alacaklı ile borçlunun, bir alacağın tümünü veya bir bölümünü ortadan kaldırmak için yaptıkları sözleĢmedir. Alacaklı
hakkından vazgeçer, borçlu edimi yerine getirme borcundan kurtulur. Örneğin bir bakkal kendisine borcu çok olan bir
müĢterisine yardım etmek için borçlarını silebilir.
YENĠLEME:Alacaklı ve borçlunun anlaĢarak borca yeni bir Ģekil vermesiyle eski Ģekliyle borç sona ermiĢ ve buna karĢılık yeni
bir borç doğmuĢ olur. Yenileme halinde borçlu, yeni bir borç meydana getirmek suretiyle edimini yerine getirmeksizin mevcut
borcundan kurtulur. Örneğin Yılmaz ile Yiğit arasındaki alım-satım sözleĢmesi uyarınca Yiğit, satın aldığı malın bedeli olarak
Yılmaz‟a 300 TL ödeyecektir. Taraflar bir yenileme anlaĢmasıyla Yiğit‟in 330 TL‟lik borcuna karĢılık borcunun sona ermesini,
onun yerine elbise dikme borcu altına girmesini karalaĢtırmıĢlarsa bu yenilemede borç iliĢkisinin tarafları aynı kalmakta, fakat
yeni bir borcun oluĢmasıyla eski borç sona ermektedir.
ALACAKLI VE BORÇLU SIFATLARININ BĠRLEġMESĠ:Borçtan bahsedebilmek için alacaklı ve borçlunun ayrı kiĢiler olması
gerekir. BaĢta böyle iken sonradan alacaklı aynı zamanda borçlu ya da borçlu aynı zamanda alacaklı haline gelirse borç sona
erer. Örneğin alacaklının, borçlunun ölümü ile onun mirasçısı olması veya bir Ģletmenin bütün aktif pasifiyle devir alması ve
devir alanın, devir aldığı iĢletmeye borcu olması, alacaklı ile borçlu sıfatlarının aynı kiĢide birleĢmesine neden olur.
TAKAS:Ġki kiĢi arasındaki aynı cinsten karĢılıklı borçların, bunlardan birinin tek taraflı beyanıyla sona erdirilmesidir. Örneğin
Doğan bir kira sözleĢmesi nedeni ile Gül‟e 600 TL borçlu ise, buna karĢılık Gül de satın aldığı televizyon sebebi ile Doğan‟a 700
TL ödeyecekse, Doğan‟ın veya Gül‟ün takas beyanı ile (borcunu alacağı ile takas etmesi) her iki borç, borçlardan az olanın
tutarında sona erer. Takastan sonra Gül Doğan‟a 100 TL borçlu kalır.
ZAMAN AġIMI : Bir alacağın uzun bir süre ileri sürülmemesi sebebiyle,alacaklının bunu talep yetkisini kaybetmesidir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
19. AĢağıdakilerden hangisi borçlunun mütemerrit sayılması için gerekli olan Ģartlardan biri değildir?
A) Borcun muaccel olması B) Borcun ifasının mümkün olması
C) Borçlunun kusurlu olması D) Alacaklının ihtar etmesi
ÇÖZÜM:
Borçlunun temerrüdünün (direniminin) söz konusu olabilmesi için, baĢlıca iki Ģartın gerçekleĢmiĢ bulunması gerekir. Bu
Ģartlardan biri, borcun muaccel olması, diğeri ise ihtardır. Nitekim BK. m. 101/I bunları ―muaccel bir borcun borçlusu
alacaklının ihtarıyla mütemerrid (direngen) olur‖ demek suretiyle açıkça belirtmiĢtir.Ayrıca edimin iflasınınında imkansız olması
gerekmektedir.Yani borcunu ödeyecek durumun halen devam ediyor olması gerekmektedir.
20. Borcun hiç veya gereği gibi ifa edilememesi halinde, borçlunun alacaklıya karĢı yerine getirmeyi
yüklendiği edime ne ad verilir?
A) Cezai Ģart B) Cayma akçesi
C) Yedek akçe D) Pey akçesi
ÇÖZÜM:
CEZAĠ ġART: Cezai Ģart, borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde, borçlunun alacaklıya karĢı yerine getirmeyi
yüklendiği edimdir. Cezai Ģart, asıl borcu doğuran sözleĢme ile birlikte veya sonradan kararlaĢtırılabilir. Cezai Ģartta yüklenen
edim, genellikle bir miktar paradır. Örneğin damatlık takım elbisenin düğün gününe yetiĢmemesi halinde terzi 500 TL ödemeyi
kabul etmiĢtir. içinde hatıralar olan CD‘yi çoğaltacak olan kimse asıl CD‘ye zarar vermesi halinde 1000TL ödeyecektir. Ceza
ödemesi baĢtan kararlaĢtırmıĢ olabilir. Paradan baĢka bir edimde kararlaĢtırılabilir. Bu ödeme korkusu borçluyu, iĢini
zamanında ve özenli yapmaya yöneltir.Cezai ġart asıl borca bağlı bir edimdir. Asıl borç ġekil
noksanlığı,imkânsızlık,ehliyetsizlik,emredici kurallara veya ġahsiyet haklarına aykırılık gibi nedenlerle geçersiz ise, cezai ġart
da geçersizdir.
Sorumuzun diğer Ģıklarına daha önce detaylı Ģekilde değindik.
21. AĢağıdakilerden hangisi takas iĢlerinin yapılabilmesi için gerekli Ģartlardan biri değildir?
A) KarĢılıklı borç iliĢkisinin olması
B) Borçların miktarının veya tutarının aynı olması
C) Borçların konusunun özdeĢ olması
D) Borçların muaccel olması
- 316 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Bu sorumuz 2007 yılında yapılan ikinci sınavda ve daha önceki sınavlarda da tekrar sorulmuĢtur.Ondan dolayı fazla detaya
girmeden sadece Ģıklar halinde değinmekte fayda var.
Takasın ġartları
-Borçların KarĢılıklı Olması -Borçların Benzer Olması
-Borçların Muaccel Olması -Takas Açıklamasında BulunulmuĢ Olması
ÇÖZÜM:
Anayasa Mahkemesi hakkında her Ģeyi sizler için Anayasa Mahkemesinin resmi sitesinden kopyala yapıĢtır yaptık
Anayasa Mahkemesi onyedi üyeden kurulur.
Türkiye Büyük Millet Meclisi; iki üyeyi SayıĢtay Genel Kurulunun kendi baĢkan ve üyeleri arasından, her boĢ yer için
gösterecekleri üçer aday içinden, bir üyeyi ise baro baĢkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday içinden
yapacağı gizli oylamayla seçer. Türkiye Büyük Millet Meclisinde yapılacak bu seçimde, her boĢ üyelik için ilk oylamada üye tam
sayısının üçte iki ve ikinci oylamada üye tam sayısının salt çoğunluğu aranır. Ġkinci oylamada salt çoğunluk sağlanamazsa, bu
oylamada en çok oy alan iki aday için üçüncü oylama yapılır; üçüncü oylamada en fazla oy alan aday üye seçilmiĢ olur.
CumhurbaĢkanı; üç üyeyi Yargıtay, iki üyeyi DanıĢtay, bir üyeyi Askerî Yargıtay, bir üyeyi Askerî Yüksek Ġdare Mahkemesi
genel kurullarınca kendi baĢkan ve üyeleri arasından her boĢ yer için gösterecekleri üçer aday içinden; en az ikisi hukukçu
olmak üzere üç üyeyi Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal
bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği üçer aday içinden; dört üyeyi üst kademe yöneticileri,
serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beĢ yıl raportörlük yapmıĢ Anayasa Mahkemesi raportörleri
arasından seçer.
Yargıtay, DanıĢtay, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek Ġdare Mahkemesi ve SayıĢtay genel kurulları ile Yükseköğretim Kurulundan
Anayasa Mahkemesi üyeliğine aday göstermek için yapılacak seçimlerde, her boĢ üyelik için, en fazla oy alan üç kiĢi aday
gösterilmiĢ sayılır. Baro baĢkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday için yapılacak seçimden fazla oy alan
üç kiĢi aday gösterilmiĢ sayılır.
Anayasa Mahkemesine üye seçilebilmek için, kırkbeĢ yaĢın doldurulmuĢ olması kaydıyla; yükseköğretim kurumları öğretim
üyelerinin profesör veya doçent unvanını kazanmıĢ, avukatların en az yirmi yıl fiilen avukatlık yapmıĢ, üst kademe
yöneticilerinin yükseköğrenim görmüĢ ve en az yirmi yıl kamu hizmetinde fiilen çalıĢmıĢ, birinci sınıf hâkim ve savcıların adaylık
dahil en az yirmi yıl çalıĢmıĢ olması Ģarttır.
Anayasa Mahkemesi üyeleri arasından gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile dört yıl için bir BaĢkan ve iki
baĢkanvekili seçilir. Süresi bitenler yeniden seçilebilirler.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
23. AĢağıdakilerden hangisi Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmeye yetkili kiĢi ya da kurumlar
arasında değildir?
A) Yargıtay Genel Kurulu B) DanıĢtay genel Kurulu
C) Adalet Bakanlığı MüsteĢarı D) CumhurbaĢkanı
ÇÖZÜM:
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) yapısı 12 Eylül 2010 günü yapılan Anayasa referandumu ile değiĢmiĢ olup
Kurulun teĢkilat yapısı ve çalıĢma usul ve esaslarını düzenleyen 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu 11 Aralık
2010 tarihinde yürürlüğe girmiĢtir.
12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değiĢikliği ile HSYK‘nın;geniĢ tabanlı temsil esasına dayalı olarak üye sayısı 7 den 22 ye
çıkarılmıĢ, Genel Kurul ve üç daire Ģeklinde çalıĢması benimsenmiĢ, kendi sekreteryasına kavuĢturulmuĢ, meslekten çıkarma
kararlarına karĢı yargı yolu açılmıĢtır. Hâkim ve savcıların denetlenmesinden sorumlu TeftiĢ Kurulu, HSYK‘ya bağlanmıĢtır.
6087 sayılı Yasaya göre HSYK, Genel Kurul ve üç daire halinde çalıĢmaktadır. HSYK‘da, Genel Sekreterlik ve TeftiĢ Kurulu
olmak üzere iki hizmet birimi bulunmaktadır. Kurulun sekreterya hizmetleri Genel Sekreterlik tarafından yerine
getirilmektedir. TeftiĢ Kurulu, BaĢkanın gözetiminde Kurul adına görev yapmaktadır. Genel Sekreterlik ve TeftiĢ Kurulu
bürolar Ģeklinde teĢkilatlanmıĢtır.
- 317 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
HSYK Genel Kurulu 22 üyeden oluĢmaktadır. Kurulun BaĢkanı Adalet Bakanı olup,Adalet Bakanlığı MüsteĢarı Kurulun tabii üyesidir.
Kurulun diğer üyeleri ise; ilk derece adli yargı hâkim ve savcılarının kendi aralarından seçtikleri yedi, ilk derece idari yargı
hâkim ve savcılarının kendi aralarından seçtikleri üç, Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından seçtiği üç, DanıĢtay
Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından seçtiği iki, Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından seçtiği
bir ve CumhurbaĢkanının hukukçu öğretim üyeleri ve avukatlar arasından seçtiği dört üyeden oluĢmaktadır.
24.Türk Ticaret Kanununa gore aĢağıda belirtilen tüzel kiĢilerden hangisi tacir degildir?
A) Kamu iktisadi teĢekkülleri B) Kamu tüzel kiĢileri
C) Ticari bir iĢletme iĢleten dernekler D) Komandit Ģirketler
ÇÖZÜM:
Ticaret Ģirketleriyle(D ġIKKII), amacına varmak için ticari bir iĢletme iĢleten vakıflar, dernekler(C ġIKKI) ve kendi kuruluĢ
kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari Ģekilde iĢletilmek üzere Devlet, il özel idaresi,
belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kiĢileri tarafından kurulan kurum ve kuruluĢlar (A ġIKKI) da tacir sayılırlar.
(2) Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kiĢileri ile kamu yararına çalıĢan dernekler ve gelirinin
yarısından fazlasını kamu görevi niteliğindeki iĢlere harcayan vakıflar, bir ticari iĢletmeyi, ister doğrudan doğruya ister kamu
hukuku hükümlerine göre yönetilen ve iĢletilen bir tüzel kiĢi eliyle iĢletsinler, kendileri tacir sayılmazlar.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
25.Arızi olarak bir veya bir kaç ticari iĢe aracılık eden kimseler hakkında hangi kanun hükümleri
uygulanır?
A) ĠĢ Kanunu B) Türk Medeni Kanunu
C) Borçlar Kanunu D) Ġcra ve iflas Kanunu
ÇÖZÜM:
Arızi olarak bir veya bir kaç ticari iĢe aracılık eden kimseler hakkında Borçlar Kanunu Hükümleri uygulanır.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
26. AĢağıdakilerden hangisi Türk Ticaret Kanunu‘nda sayılan ticari Ģirketlerden biri değildir?
A) Kooperatifler B) Komandit ġirketler
C) Donatma ĠĢtiraki D) Kolektif ġirketler
ÇÖZÜM:
Sorumuzun cevabı Yeni Türk Ticaret Kanunu 124. Madde de açıkca belirtilmiĢtir.
Kanun der ki;
MADDE 124- (1) Ticaret Ģirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif Ģirketlerden ibarettir.
(2) Bu Kanunda, kollektif ile komandit Ģirket Ģahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüĢ komandit Ģirket sermaye
Ģirketi sayılır.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 318 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
27.AĢağıdakilerden hangisi ayni bir hakkı temsil eden senetlerden değildir?
A) Çek
B) Varant
C) Makbuz Senedi
D) KonĢimento
ÇÖZÜM:
Ayni bir hakkı temsil eden senet dediği zaman aklımıza Emtia Senetleri gelmelidir.
Emtia Senetleri: Senetteki hak bir mal üzerindeki mülkiyet hakkını veya aynı hakkı (EĢya üzerinde tasarruf yetkisi veren ve
herkese karĢı ileri sürülebilen haklar)ifade eder. Bu senetler;-Makbuz Senedi,Varant ve KoniĢmentodur.
ÇÖZÜM:
Ġflâs sebebi denilince akla, iflâs davası açılabilmesi ve mahkemenin de iflâs kararı verebilmesi için aranan sebep gelmektedir.
Mevzuatımızda açıkça genel bir iflâs sebebi düzenlenmemiĢ ve tanımlanmamıĢtır. Ġcra ve Ġflâs Kanunu hükümlerinin tamamı
gözden geçirildiğinde; borcun ödenmemesi halini genel iflâs sebebi olarak görmek mümkündür. Bunun yanı sıra Kanunda,
doğrudan doğruya iflâs ile ilgili bazı durumların bulunması;sermaye Ģirketlerinde borçların aktiften fazla olması;iflâsın
ertelenmesi talebinin reddi veya erteleme süresi sonunda iyileĢmenin mümkün olmadığının tespiti ,konkordatonun tasdik
olunmaması, konkordato mühletinin kaldırılması ,konkordatonun feshi gibi haller de, özel olarak öngörülmüĢ olan iflâs
sebeplerindendir.
Sermaye Ģirketlerinin borçlarının aktiften fazla olması bir iflas nedenidir.Lakin Kolektif Ģirketler Ģahıs Ģirketi olduğu için
böyle bir durum iflas sebebi değildir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
HACZĠ CAĠZ OLMAYAN MALLAR VE HAKLAR:
Madde 82 - (DeğiĢik madde: 18/02/1965 - 538/46 md.)
AĢağıdaki Ģeyler haczolunamaz:
1. Devlet malları ile mahsus kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen mallar,
2. Borçlunun zatı ve mesleki için lüzumlu elbise ve eĢyasiyle borçlu ve ailesine lüzumu olan yatak takımları ve ibadete mahsus
kitap ve eĢyası,
3. Vazgeçilmesi kabil olmayan mutfak takımı ve pek lüzumlu ev eĢyası,
4. Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve
ziraat aletleri; değilse, sanat ve mesleki için lüzumlu olan alet ve edevat ve kitapları ve arabacı, kayıkçı, hamal gibi küçük
nakliye erbabının geçimlerini temin eden nakil vasıtaları,
5. Borçlu ve ailesinin idareleri için lüzumlu ise borçlunun tercih edeceği bir süt veren mandası veya ineği veyahut üç keçi veya
koyunu ve bunların üç ay lık yem ve yataklıkları,
6. Borçlunun ve ailesinin iki aylık yiyecek ve yakacakları ve borçlu çiftçi ise gelecek mahsül için lazım olan tohumluğu,
7. Borçlu bağ, bahçe veya meyva veya sebze yetiĢtiricisi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan bağ bahçe ve bu sanat
için lüzumlu bulunan alet ve edevat,
Geçimi hayvan yetiĢtirmeye münhasır olan borçlunun kendisi ve ailesinin maiĢetleri için zaruri olan miktarı ve bu hayvanların üç
aylık yem ve yataklıkları,
- 319 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
8. Borçlar Kanununun 510 uncu maddesi mucibince haczolunmamak üzere tesis edilmiĢ olan kaydı hayatla iratlar,
9. Memleketin ordu ve zabıta hizmetlerinde malul olanlara bağlanan emeklilik maaĢları ile bu hizmetlerden birinin ifası
sebebiyle ailelerine bağlanan maaĢlar ve ordunun hava ve denizaltı mensuplarına verilen uçuĢ ve dalıĢ tazminat ve ikramiyeleri,
Askeri malullerle, Ģehit yetimlerine verilen terfi zammı ve 1485 numaralı kanun hükmüne göre verilen inhisar beyiye hisseleri
10. Bir muavenet sandığı veya cemiyeti tarafından hastalık, zaruret ve ölüm gibi hallerde bağlanan maaĢlar,
11. Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat
Ģeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralar,
12. Borçlunun haline münasip evi (Ancak evin kıymeti fazla ise bedelinden haline münasip bir yer alınabilecek miktarı borçluya
bırakılmak üzere haczedilerek satılır.)
13.Ġlama bağlı olan nafakalar.
ÇÖZÜM:
Ġflas teĢkilatı Resmi ve Özel Ġflas organları olarak iki kısımdan oluĢmaktadır.Bunlar;
Resmi Organlar:Ġcra Dairesi,Asliye Ticaret Mahkemesi,Ġflas Dairesi ve Ġcra Mahkemesi‘dir
Özel Organlar: Ġflas Bürosu,Ġflas Ġdaresi,Birinci Alacaklılar Toplantısı,Ġkinci Alacaklılar Toplantısı
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
31. AĢağıdakilerden hangisi haciz iĢleminde istihkak davasının konusunu teĢkil etmez?
A) Mülkiyet Hakkı B) Önalım Hakkı
C) Ġntifa Hakkı D) Alacak Hakkı
ÇÖZÜM:
Fakat Türk tatbikatı, baĢkasının arsası üzerine inĢa edilmiĢ olan bina hakkında aslında levazım sahibinin hakkı ayni olmayıp
Ģahsi bir hak olduğu halde malzeme sahibine mahcuz mala istihkak davası açma imkanı vermiĢtir. Yine tatbikat, kiraladığı
yerdeki mahsulün haczi üzerine, mahsulü yetiĢtiren kiracının- mülkiyet hakkını haiz olmadığı halde- istihkak davası açmasına
imkan vermiĢtir.
Mülkiyet Hakkı
MK. 618. maddeye göre, bir Ģeye malik olan kimse o Ģeyle yasa çerçevesinde dilediği gibi tasarruf etmek hakkını taĢır.
Haksız olarak o Ģeye el koyan herkese karĢı istihkak davası açabilir ve her çeĢit müdahalenin önlenmesini isteyebilir.Buna göre,
istihkak iddiasında bulunmanın en doğal Ģekli, o mal üzerinde mülkiyet hakkı ileri sürülmesidir. Ġleri sürülen mülkiyet hakkı
müstakil, müĢterek ve iĢtirak halinde bulunabilir.
MK. 619‘a göre bir Ģeyin tamamlayıcı parçaları asıl Ģeyden ayrı olarak haczedilemeyeceklerinden ayrı bir istihkak davasına
konu edilemezler. Yani malikin dıĢındaki kiĢiler tamamlayıcı parçalarda bağımsız olarak malik sayılamaz ve bu kiĢiler istihkak
iddiasında bulunamazlar. Tabii semereler (MK. 620) ve teferruatta ise aksi bir uygulama söz konusudur. MK. 621‘e göre
teferruat üzerinde, asıl Ģeyden ayrı olarak mülkiyet hakkı ileri sürülebildiğine göre teferruat için istihkak iddiasında
bulunulabilir.
- 320 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Rehin Hakkı
Alacaklar için öngörülen teminat genellikle Ģahsi ve ayni olmak üzere ikiye ayrılır. ġahsi teminata tipik örnek ―kefalet‖ ve
ayni teminata da ―rehin‖dir.
Rehin konusunu nesneler oluĢturur. Ancak Medeni Kanunumuzda, alacaklar ve diğer haklar üzerinde de rehin hakkının
oluĢturulabileceği öngörülmüĢtür.
Rehin hakkı konusuna göre taĢınmaz ve taĢınır rehni diye ikiye ayrılabilir.
Rehin hakkının da istihkak davasına konu olabileceği ĠĠK. 96 ve 97‘de açıkça düzenlenmiĢtir.
TaĢınır malın alacaklıya teslimi ile taĢınır rehni kurulduğuna göre, borçlunun elinde bulunan bir mal üzerinde kural olarak
rehin hakkı kurulamaz. Çünkü hükmen teslim taĢınır rehninde kabul edilmemiĢtir. Ancak teslimsiz rehinlerde, örneğin ticari
iĢletme rehni ile hayvan rehninde üçüncü kiĢi rehin hakkını ileri sürerek istihkak iddiasında bulunabilir. MK. 864-867‘de
düzenlenmiĢ bulunan hapis hakkı da ĠĠK 23 gereğince bir taĢınır rehni türü olduğundan, hapis hakkı sahibi alacaklının bu
hakkına dayanarak istihkak iddiasında bulunması mümkündür.Zira hapis hakkı sahibinin hakkı, alacaklının hakkından önce gelir.
32. Var olan kaynaklar ve teknoloji ile belirli bir dönemde üretilebilecek iki nihai mal veya hizmetin
değiĢik bileĢimlerini gösteren eğriye ne ad verilir?
A) Laffer Eğrisi B) Üretim Olanakları Eğrisi
C) Phillips Eğrisi D) Kayıtsızlık Eğrisi
ÇÖZÜM:
Laffer Eğrisi: ABD"li ekonomist Arthur Laffer tarafından sunulmuĢtur. Arz
ekonomisinin önemli kavramlarındandır. Vergi oranları ile devletin tahsil edeceği toplam
vergi gelirleri arasındaki iliĢkiyi gösterir. Buna göre, bireyler vergi oranlarında
yapılacak artıĢlara cevap verirler. Vergi düzeyindeki artıĢ belli bir noktaya kadar
devletin vergi gelirlerinin artmasını sağlarken, vergilerin daha da yükseltilmesi
bireylerin vergi ödemekten kaçınma eğilimi göstermesine, dolayısıyla devletin vergi
gelirlerinin azalmasına yol açar.
Üretim Olanakları ( Ġmkânları ) Eğrisi: Bir ülkenin veri teknoloji ve üretim faktörleri
varsayımı altında üretebileceği azami mal ve hizmet miktarlarını ifade eder. Üretim Ġmkanları Eğrisi ile bir ülkenin iki farklı
maldan üretebilecekleri alternatif bileĢimleri göstermek mümkündür.
Phillips Eğrisi: 1958 yılında Ġngiliz istatistikçi ve ekonomist William Phillips tarafından
bulunmuĢtur. Phillips Eğrisi; ĠĢsizlikle enflasyon oranları arasında ters yönlü iliĢkiyi gösteren
eğridir. Eğriye göre, iĢsizlik oranı yükseldikçe ücret enflasyon oranı düĢer. Bir baĢka deyiĢle,
iĢsizlik ile ücret enflasyonu arasında bir değiĢ tokuĢ vardır. Ücretlerin tam rekabet
koĢullarından bağımsız saptandığı varsayılır. Philips eğrisine göre iĢsizlik oranının düĢük olduğu
ekonomilerde enflasyon artar. Ġstihdam artıĢı ya da yüksek ücretler piyasada likidite bolluğuna
neden olacağı için kısa dönemde enflasyonist etkiler oluĢur. Ġktisatçılar kısa dönem için iĢsizlik
ve enflasyon arasında bir seçim yapmak zorundadır. Orta ve uzun dönemde konjonktür seyrine
ve uygulanacak para ve maliye politikalarına göre enflasyon olağan sayılabilecek düzeylere
çekilebileceği gibi kontrolden de çıkabilir. Philips eğrisi uzun dönemde güvenilir analiz yapma
imkânı sağlamaz.
Kayıtsızlık Eğrisi: Tüketiciye aynı tatmini sağlayan farklı mal bileĢimlerinin geometrik yeridir. (Kayıtsızlık eğrisi ile ilgili daha
detaylı bilgi için 2003 / 25. sorunun çözümüne bakınız. )
- 321 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Talep Edilen Miktardaki DeğiĢme ve Talepte DeğiĢme
Talep Miktarında DeğiĢme: Bir malın fiyatındaki değiĢmeler talep edilen miktarda
değiĢikliğe neden olur (A B). Malın fiyatının değiĢmesi, talep eğrisinde kaymaya
neden olmaz, talep eğrisi üzerinde harekete neden olur.
b. Malla ĠliĢkili Malların Fiyatı: Bir malla iliĢkili malları, ikame ve tamamlayıcı mallar olmak üzere ikiye ayırabiliriz.
Ġkame Mal; birbirinin yerine kullanılabilen mallardır. Örneğin tereyağı-margarin ikame mallardır. Malın ikame malının fiyatı
arttığında, ilgili malın talebi artar, azaldığında azalır.
Tamamlayıcı Mal; tüketimde birlikte kullanmak zorunda olduğumuz mallardır. Örneğin; çay ve Ģeker. Malın tamamlayıcı malının
fiyatı arttığında talebi azalırken, fiyatı azaldığında talebi artar.
c. Zevk ve Tercihler: Talebin en belirleyici özelliği tüketicinin zevkidir diyebiliriz. Örneğin; muzu seviyorsanız daha çok muz
satın alırsınız. Firmalar tüketicilerin tercihlerini belirlemek için çoğunlukla reklamları kullanırlar.
d. Beklentiler: Tüketicilerin satın almaya niyetli oldukları mal veya hizmetin fiyatının gelecekte ne olacağı ile ilgili
beklentiler, söz konusu mal veya hizmetlere olan bugünkü talebi etkileyebilir.
e. Alıcı Sayısı: Bireysel talep eğrisi alıcı sayısından da etkilenir. Örneğin; A, B ve C‘ye tüketici, D‘nin de katılması durumunda
piyasada talep edilen muz miktarı her fiyat seviyesinde artacak ve buna bağlı olarak piyasa talebi yükselecektir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Fakir mal olarak ifade edilen düĢük mal, tüketicinin geliri arttığı zaman daha az satın aldığı mallardır. DüĢük malların bir kısmı
Giffen malı niteliğinde bir kısmı ise Giffen malı niteliğinde değildir. Yani her Giffen malı bir düĢük mal iken, her düĢük mal
Giffen malı değildir.
Giffen malı için, talep kanuna ters düĢen bir yönelim gösteren ve fiyatı düĢen maldan daha az satın alınan ve daha az satın
alınma nedeni de fiyattaki değiĢme ile aynı yönlü olan ―pozitif gelir etkisinin‖ fiyattaki değiĢme ile ters yönlü olan ―negatif
ikame etkisinden daha büyük‖ olması durumu söz konusudur.
Gelir etkisinin ikame etkisinden daha büyük olduğu düĢük mallar ―GIFFEN MAL‖ olarak sınıflandırılmaktadır.
ÇÖZÜM:
Denge fiyatı, piyasa dengesinde oluĢacaktır. Piyasa dengesini bulabilmek için arz ve talep denklemlerini birbirine eĢitlememiz
gerekir:
Talep denklemi: P = 7 - 0,3 Q Arz denklemi: P = 2 + 0,2 Q
(denge miktarı )
Q = 10 ise, bunu arz veya talep denklemlerinden birinde yerine koyarak denge fiyatına ulaĢırız:
36.Bir ülke içinde yerleĢik bulunan bütün üretim faktörlerinin belirli bir dönem içinde ürettiği nihai
malların ve hizmetlerin toplam piyasa değeri aĢağıdakilerden hangisidir?
A)Gayrisafi Yurt Ġçi Hâsıla B)Net Millî Hâsıla
C)Net Yurt Ġçi Hâsıla D)Gayrisafi Millî Hâsıla
ÇÖZÜM:
Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH): Bir ülke içinde yerleĢik bulunan bütün üretim faktörlerinin belirli bir dönem içinde ürettiği
nihai malların ve hizmetlerin toplam piyasa değeridir.
Net Milli ( Yurtiçi ) Hâsıla: Mal ve hizmetlerin cari piyasa fiyatlarıyla elde edilen değeridir. GSMH'dan amortismanlar
çıktıktan sonra kalan kısımdır.
Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH): GSMH ile bir ülkenin üretim faktörleri o ülke sınırları içerisinde ve dıĢarısında belirli bir
dönemde üretilen nihai mal ve hizmetlerin piyasa değeridir.
38.Gelir (Y)= 1200, tüketim (C)= 500, yatırım (I)= 400, devlet harcamaları (G)= 100 olan dıĢa açık
bir ekonomide net ihracat (NX) miktarı kaçtır?
A) 200 B) 300
C) 400 D) 500
ÇÖZÜM:
Gayri Safi Yurt Ġçi Hâsıla ( GSYH )‘ nın harcama yöntemine göre hesaplanması Ģu Ģekildedir:
GSYH ( Y ) = C + I + G + NX
1200 = 500 + 400 + 100 + NX
200 = NX
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 323 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
39.Ekonominin tam istihdam seviyesinde olabilmesi için maliye politikalarının etkin bir Ģekilde
kullanılması gerektiğine inanan iktisat okulu aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Klasik
B) Yeni Klasik
C) Keynesyen
D) Monetarist
ÇÖZÜM:
ĠKTĠSAT OKULLARININ MALĠYE POLĠTĠKASINA ĠLĠġKĠN YAKLAġIMLARI
Merkantilist anlayıĢ, 16. yüzyılın ikinci yarısı ile 17. yüzyıla kadar olan dönemde hâkim olmuĢ ve ulus devletin oluĢum sürecinde
devletin korumacı ve müdahaleci bir rol üstlenmesi gerektiğini savunmuĢtur.
Fizyokratlar, 18. yüzyılda ekonomide doğal bir düzenin var olduğunu ve bu düzenin özel mülkiyetin korunması ve devletin
ekonomiye sınırlı müdahalesi ile mümkün olduğunu savunmuĢlardır.
Klasik iktisat okulu, 18. yüzyıl sonu ve 19. yüzyıl baĢında geliĢmiĢ ve ―Görünmez El‖ kavramını ortaya çıkararak ekonomideki
doğal bir piyasa düzeninin var olduğunu; ekonominin her zaman tam istihdam seviyesinde kendiliğinden dengeye geleceğini
savunmuĢtur. Say yasası olarak bilinen ―her arzın kendi talebini yarattığı‖ Ģeklindeki arz yönlü yaklaĢım, her ekonominin doğal
bir büyüme hızı olduğunu ve kamu otoritesinin bu hızı etkileyemeyeceği sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Bu yaklaĢım, kamunun
yalnızca kamusal hizmetleri sunması gerektiğini desteklemektedir. Devletin sınırlı rolü çerçevesinde gerçekleĢtireceği
harcamaların da sınırlı olması gerekmektedir ve bu harcamaların borçlanmaya baĢvurulmadan sadece vergi gelirleri ile finanse
edilmesi gerektiği görüĢü bütçenin denk olması gerektiği görüĢünü de beraberinde getirmektedir.
1929 Dünya Ekonomik Buhranına kadar iktisat okullarının maliye politikası yaklaĢımları, bütçe dengesini bir ilke olarak kabul
eden ve kamu maliyesinde dengesizlik yaratacak herhangi bir müdahaleyi reddeden klasik (mali gelenekçi) bir yaklaĢım olarak
nitelendirilebilir. Büyük ölçekli iĢsizlik ve ekonomik durgunluk yaratan 1929 Büyük Buhranı‘nın yaĢanması ile birlikte ise bu
yaklaĢım sorgulanmaya baĢlanmıĢ ve kamu müdahalesini savunan modern (müdahaleci) maliye anlayıĢının temelleri atılmıĢtır.
Keynesyen anlayıĢ, üretim ve istihdamın talep tarafından belirleneceğini öne süren ( talep yönlü ) bir yaklaĢımdır. Modern
maliye anlayıĢının temellerini atan John M. Keynes, Klasik iktisadi düĢüncenin temel unsurlarından biri olan ekonominin tam
istihdam seviyesinde dengede olacağı görüĢünü, eksik istihdam düzeyinde de dengenin var olabileceği görüĢü ile reddetmiĢtir
1929 Buhranı döneminde yaĢanan durgunluğun da talep yetersizliğinden kaynaklandığını savunan Keynes‘e göre devlet elindeki
para ve özellikle maliye politikası araçlarını ekonomi politikası yönetiminde aktif olarak kullanıp talebi artırarak ekonomiyi
durgunluktan çıkarabilir. Bu yaklaĢıma göre devlet ekonomik durgunluk dönemlerinde harcamalarını artırıp vergileri azaltarak
―geniĢleyici maliye politikası‖ uygulamalıdır.
Maliye politikasının aktif kullanımını savunan Keynesyen anlayıĢın bir uzantısı olan Fonksiyonel Maliye anlayıĢı ise 1960‘lı yıllarda
ortaya çıkmıĢtır. Fonksiyonel maliye, makroekonomik sorunların çözümünde maliye politikası araçlarının, özellikle bütçe
politikasının, fonksiyonel kullanımını savunmaktadır. Bütçe dengesinden ziyade makroekonomik dengenin sağlanmasına önem
veren bu anlayıĢ, bütçe dengesinin yıllık değil, bir konjonktür dönemi sonucunda sağlanması gerektiğini savunarak devri bütçe
ve telafi edici bütçe teorilerini geliĢtirmiĢlerdir.
Keynesyen düĢünce ile birlikte ortaya çıkan maliye politikasının aktif olarak kullanılması yaklaĢımı sonucunda kamu sektöründe
yaĢanan göreli büyüme, 1970‘li yıllara gelindiğinde ortaya çıkan ekonomik durgunluk, iĢsizlik ve yüksek enflasyonun bir arada
yaĢandığı stagflasyon olgusu ile tekrar sorgulanmaya baĢlamıĢtır.
Parasalcı (Monetarist) yaklaĢım, bu dönemde ortaya çıkmıĢ ve Klasik anlayıĢın, ekonomiye müdahalenin gereksiz olduğu,
müdahale etmek gerekiyorsa da bunun parasal araçlarla yapılması gerektiği düĢüncesini desteklemiĢtir. Artan kamu
harcamalarının finansmanı için para arzının hükümetler tarafından gereksiz ve aĢırı ölçüde artırılmasının enflasyon yaratarak
ekonomide istikrarsızlığa neden olduğunu ileri süren Parasalcılar bu nedenle para politikasının iktisadi sorunlara karĢı daha
etkili olduğunu savunmaktadırlar.
Arz yönlü iktisat, 1980‘ lerde ortaya çıkmıĢtır. Temel varsayımları klasik iktisat düĢüncesine dayanan bu anlayıĢta, verginin
optimal bir oranı olduğu ve bu oranın üzerindeki bir artıĢın bireylerin çalıĢma eğilimlerini azaltarak ekonomik daralmaya ve
dolayısıyla vergi gelirlerinde bir düĢüĢe yol açacağı kabul edilmiĢtir. Bu noktada arz yönlü iktisatçılar ekonomide devlet
müdahalesinin azaltılmasını, kamu harcamalarının ve vergilerin düĢürülerek devletin küçültülmesini, ekonominin arz kanadının
rekabetçi yapı korunmak suretiyle teĢvik edilmesini savunmuĢlardır.
ÇÖZÜM:
Ġnsani Yoksulluk Endeksi: Kırk yaĢ altı yaĢam süresi olasılığı, yetiĢkinler arasındaki okuma yazma bilmeme oranı, sağlıklı içme
suyuna sahip olmayan nüfusun yüzdesi, sağlık olanaklarından yoksun nüfusun yüzdesi, yeterli beslenemeyen beĢ yaĢ altı nüfusun
yüzdesi ve gelir yoksulluğu düzeyinin altındaki nüfus gibi değiĢkenler belli ağırlıklarla dikkate alınarak BirleĢmiĢ Milletler
Kalkınma Programı( UNDP )‘nca hesaplanıp yayımlanan endekstir.
Pareto Etkinliği Analizi: Pareto verimliliği, optimum pareto veya pareto optimumu olarak da adlandırılır. Toplumdaki üretici,
tüketici ve faktör sahiplerinden birinin durumunu kötüleĢtirmeden bunlardan bir baĢkasınınkinin durumunu iyileĢtirmenin
mümkün olmadığı kaynak tahsisi durumudur. Yani toplumdaki bireylerden en az birinin refahını azaltmadan diğer birinin
refahını artırma imkânı yoksa o toplumun refahı optimumdur. Pareto optimumunun gerçekleĢmesi için hem üretimde hem de
tüketimde etkinlik sağlanmalıdır.
Ġnsani GeliĢme Endeksi (ĠGE): Gelir, eğitim ve sağlıklı yaĢam süresini hesaba katarak ülkeleri insani geliĢme düzeyine göre
sıralayan bir endekstir. BirleĢmiĢ Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından geliĢtirilmiĢtir. Endeksin amacı, gelir
düzeyinin ötesine geçen bir refah değerlendirmesi yapmaktır.
41.Tam istihdam düzeyinde olan bir ekonomide aĢağıdakilerden hangisi deflasyonist açık yaratır?
A) DıĢ Alem Gelirlerindeki Bir ArtıĢ
B) Gelir Vergisi Oranındaki Bir ArtıĢ
C) Para Arzındaki Bir ArtıĢ
D) Parasal Ücretlerdeki Bir ArtıĢ
ÇÖZÜM:
Deflasyonist Açık: Tam istihdam ulusal gelir düzeyinde otonom harcamalarda ortaya çıkan bir azalıĢ, planlanan toplam harcama
fonksiyonunu aĢağı doğru kaydırmaktadır. Ancak kısa dönemde ekonomide üretimde kullanılan üretim faktörlerinin miktarlarını
azalmak olanaklı olmadığından, düĢen talep karĢısında firmalar fiyatlarını düĢürmek zorunda kalmaktadırlar. Bu nedenle cd
aralığı deflasyonist açık olarak adlandırılmaktadır.
Deflasyonist açık, toplam talebin tam istihdam milli gelir düzeyini karĢılamaması durumudur. O halde, toplam talepte azalmaya
yani deflasyonist açığın nedenlerine bakalım:
Daraltıcı maliye politikası ( vergilerin arttırılması, kamu harcamalarının azaltılması),
Daraltıcı para politikası ( para arzının azaltılması ),
Olumsuz talep Ģokları (ülkenin ihraç mallarına olan talebin düĢmesi, gelecek hakkındaki bekleyiĢlerin kötümser olması vs. )
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
42.AĢağıdakilerden hangisi ithal edilmekte olan bir mala getirilen gümrük vergisinin etkilerinden biri
değildir?
A) Malın yurtiçi tüketiminin azalması
B) Malın ithalatının azalması
C) Ġç piyasada üretici rantının azalması
D) Ġç piyasada tüketici rantının azalması
- 325 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
GÜMRÜK VERGĠSĠNĠN ETKĠLERĠ
Mal BaĢına P1P2 kadar spesifik veya ad valorem bir vergi konulması
durumunda;
Yurtiçi fiyatı (artar) P2 olur,
Yurtiçi tüketim (azalır) OU olur, ( A seçeneği )
Yurtiçi üretim (artar) OS olur ve
Ġthalat (azalır) SU olur. (B seçeneği )
b. Tüketim Etkisi ( b ) : Gümrük tarifeleri iç fiyatları yükselterek bir yandan yerli üretimi özendirirken, diğer yandan
tüketimin kısılmasına yol açtığından ―b‖ üçgeninin alanı tüketim kaybını gösterir. ( D seçeneği )
c. DıĢ Ticaret Etkisi ( KS + UR ): Üretimdeki artıĢ ve tüketimdeki azalıĢ nedeni ile ithalattaki daralma yani dıĢ ticaret
etkisi KS+UR kadardır.
d. Gelir Etkisi ( c ) : Gümrük tarifeleri ithalat hacmini sıfıra indirecek kadar yüksek olmadığı sürece hazineye gelir sağlar.
e. BölüĢüm Etkisi ( d ) : Gümrük tarifeleri, ulusal gelirin tüketicilerden üreticilere yeniden bölüĢümüne neden olur.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
MAL VE PARA PĠYASALARINDA BĠRLĠKTE DENGE (GENEL DENGE)
Ekonominin genel dengesi ile hem mal hem de para piyasasında denge sağlanmıĢ olur. Denge noktasında; mal piyasasında
planlanmıĢ harcamalar arz edilen Hâsılaya (gelir düzeyine) eĢittir; para piyasasında ise halkın elinde tutmak istediği para
miktarı arz edilen para miktarına eĢittir.
- 326 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
• LM eğrisinin yatay olduğu durumda, para politikası ile para arzının değiĢtirilmesi LM eğrisini etkilemez, bu durumda halk
piyasadaki faiz oranı üzerinden piyasadaki bütün parayı elinde tutmaya hazırdır (Likidite Tuzağı). Para arzı artıĢı faiz
oranlarını etkilemediğinden toplam talepte (özellikle yatırımlar) etkilenmez ve gelir düzeyi değiĢmez.
• LM eğrisinin dikey olduğu (klasik durum) durumda, para arzı arttığında LM sağa kayar ve gelir düzeyi maksimum düzeyde
Artar. LM eğrisi dikeyken para politikası gelir üzerinde maksimum etkiye sahiptir.
• LM eğrisinin dikey olduğunda (klasik durumda), maliye politikasının gelir üzerinde hiçbir etkisi yoktur (Tam DıĢlama Durumu).
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Enflasyon, belli bir ekonomide belirli bir dönemde fiyatlar genel düzeyindeki sürekli artıĢtır. Toplam talebin toplam arzı
aĢmasından ya da maliyet artıĢ eğilimlerinden kaynaklandığı iddiası bulunmaktadır. Monetaristlere göre enflasyon sadece
parasal bir olgudur. Çünkü Monetaristlere göre; geniĢletici para politikası ( parasal geniĢleme ) enflasyona sebep olmaktadır,
ancak tek baĢına geniĢletici bir maliye politikasıyla sürekli yüksek enflasyon meydana getirilemez.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
45.AĢağıdakilerden hangisi ödemeler bilançosunun cari iĢlemler dengesi içinde yer almaz?
A) Ġthalat B) ĠĢçi gelirleri C) DıĢ Borç Faiz ödemeleri D) DıĢ borç ana para geri ödemeleri
ÇÖZÜM:
Ödemeler bilançosunda; ithalat, iĢçi gelirleri ve dıĢ borç faiz ödemeleri cari iĢlemler dengesi içinde yer almakta
iken, dıĢ borç ana para geri ödemeleri sermaye hesabı içinde yer almaktadır.
Not: Ödemeler Bilançosu ile ilgili daha detaylı bilgi için 2003 / 37. Sorunun çözümüne bakınız.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
46.Uluslararası ticaret ile ilgili tartıĢmalar için bir forum niteliği taĢıyan ve ülkeler arasındaki
ticaretin kurallarının geliĢtirildiği uluslararası organizasyon aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Dünya Ticaret Örgütü
B) Dünya Bankası
C) Uluslararası Para Fonu (IMF)
D) Ekonomik ĠĢbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD)
- 327 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Dünya Ticaret Örgütü ( WTO ): Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel AnlaĢması (GATT), Ekim 1947‘de doğmuĢ ve Ocak
1948‘de yürürlüğe girmiĢtir. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), GATT kapsamında yürütülen son çok taraflı müzakere turu -
Üye devletlerin birbirleriyle adil ve tam rekabet koĢulları altında ticaret yapabilecekleri serbest ve açık bir ticaret
sistemi oluĢturmak,
Dünya kaynaklarının sürdürülebilir kalkınma hedefine en uygun bir Ģekilde kullanımına imkan vermek,
Farklı ekonomik düzeydeki ülkelerin ihtiyaç ve endiĢelerine cevap verecek Ģekilde mevcut kaynakları geliĢtirmektir.
47.AĢağıdakilerden hangisi ihracatın artırılması amacıyla yurt içi üretim artıĢını sağlayacak
araçlardan biridir?
A) Tarife
B) Kota
C) Sübvansiyon
D) Ġthal Ġkamesi
ÇÖZÜM:
Tarife: ÇeĢitli mallara uygulanacak vergi oranlarını gösteren listedir. Tarifelerin geleneksel amaçları; gelir sağlama ve
korumadır.
Kota: Hükümetlerin ithal edilecek mal hacmi üzerine fiziki miktar veya değer olarak koyduğu sınırlandırmalara denir.. Ġhracat
kotaları, bir malın ihracatçısı ile ithalatçısı arasında yapılan iki taraflı görüĢmeler sonucunda ihracatın belirli bir kota ile
sınırlandırılmasıdır, asıl amaç az geliĢmiĢ ülkenin rekabetine dayanamayan geliĢmiĢ ülke yerli sanayinin korunmasıdır. Ġthalat
kotası ise en çok bilinen kota uygulamasıdır. Bu yüzden sadece kota denildiğinde akla bu tür kotalar gelmektedir. Ġthal kotaları
yurtiçi tarım veya sanayi kesimini korumak ya da ödemeler bilançosu açıklarını kapatmak gibi nedenlerle kullanılır.
Sübvansiyonlar: Ġhracat sübvansiyonu, imalatçı ihracatçıların üretimini arttırmak için doğrudan finansal
destek verilmesidir. Ġhracat sübvansiyonları içinde; ihracatın özendirilmesi amacıyla ihracatçıya vergi iadesi, dolaysız prim
ödemesi, ihracata dönük üretim yapan sanayicilere düĢük faizli kredi ve ucuz girdi sağlanması, ihraç malını satın alacak yabancı
ithalatçılara uygun koĢullu kredi verilmesi vb. yer alır.
Ġthal Ġkamesi: Daha önce yurtdıĢından ithal edilen mal ve hizmetlerin yavaĢ yavaĢ ülke içerisinde üretilmeye baĢlanmasıdır.
Ġthalat ikamesi, genellikle tüketim malları üretimi, ara malları üretimi ve yatırım malları üretimi olarak gerçekleĢtirilir. Ġthal
ikamesi bir araç değil, bir iktisat politikasıdır.
- 328 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
PARA POLĠTĠKASI RAÇALARI
GENEL PARA - KREDĠ ÖZEL PARA - KREDĠ
KONTROL ARAÇLARI KONTROL ARAÇLARI
Açık Piyasa Selektif Kredi
ĠĢlemleri Politikası
Zorunlu KarĢılık Ġthalat
Oranı Teminatları
Taksitli
Reeskont Politikası SatıĢların
Kontrolü
Asgari Ödeme
Disponibilite Oranı
Oranı
Kredi Tavanları
Politikası
2) Zorunlu KarĢılık Oranı (Mevduat Munzam KarĢılık Oranı): Bankalar kendilerine yatırılan mevduatlar üzerinden ayırmaları
gereken karĢılıkları gösterir. Bankaların ne kadar karĢılık ayıracaklarını da merkez banksı belirler.
3) Reeskont Oranları: Bankaların, daha önce bireyler tarafından kendilerine kırdırılan senetleri, Merkez Bankasına ikinci
kez kırdırmalarına (iskonto ettirmelerine ) reeskont, bu iĢlem için uygulanan orana ise ―reeskont oranı‖ denir. Kısacası
reeskont, cari senetlere uygulanan iskontodur.
4) Disponobilite Oranları: ―Nakit ihtiyatı‖ demektir, yani ihtiyatta nakit tutmak demektir. Merkez Bankası, bankalara kasada
belli bir oranda banknot ve elindeki DĠBS‘lerin (devlet iç borçlanma senetleri-kolayca nakde dönüĢebilecek olanları) bir
kısmını elinde tutacaksın emri verebilir. Bu oranı MB ilan eder. Kısacası Merkez Bankasının tahvil ve bono gibi disponobil
değereler üzerinden ayırmıĢ olduğu karĢılık oranına ―disponobilite oranı‖ denir.
Not: Disponobilite oranının, zorunlu karĢılık oranından farkı; zorunlu karĢılık oranı mevduattan ayrılır ve MB‘de tutulur,
disponobilite oranları ise öyle değildir.
5) Faiz Oranları: Faiz oranları, aslında ara hedeftir. Ama bazen para politikasının ana hedefi haline gelebilir. Dolayısıyla
Merkez Bankası faiz oranını belirleyerek ekonomideki para arzını kontrol edebilir.
6) Kredi Tavanları Politikası: Merkez Bankası tarafından bankaların verdiği kredilerin üzerine bir tavan (limit) konmasıdır.
Bankaların açabileceği krediler üzerine limit koymaktır. Böylece piyasadaki para miktarı kontrol edilmeye çalıĢılır fakat
etkinliği belli dönemler dıĢında sınırlıdır.
2) Ġthalat Teminatı: Ġthalatçıların lisans (ithalat izni) alabilmek için ithal ettikleri malın ulusal para karĢılığının ticari
bankalar vasıtası ile MB‘ye yatırmak zorunda olduklarını ifade eder.
3) Taksitli SatıĢların Kontrolü: Tüketicilerin taksitle satın alabilecekleri mallara sınır getirilmesi demektir. Çok fazla
kullanılan bir politika olmamakla birlikte, günümüzde daha çok BDDK tarafından kullanılan bir araçtır.
4) Asgari Ödeme Oranı: Menkul kıymet yatırımcılarının, menkul kıymetleri borçlanarak almaları durumunda, borçlanmanın
belli bir oranının kendi kaynaklarından yapılması zorunluluğunun getirilmesidir.
5) Ġkna Yöntemi (Açık Ağız Politikası): Piyasaların ikna edilmesidir. MB, bankaları ikna etmeye çalıĢır. Guvernör (Merkez
Bankası BaĢkanı) konuĢarak ikna etmeye çalıĢır. Bunu basın açıklaması yolu ile yapar.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 329 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
49.Zorunlu karĢılık oranındaki bir düĢüĢ aĢağıdakilerden hangisine neden olur?
A) Bankaların kredi verme olanaklarının azalmasına
B) Reeskont oranının yükselmesine
C) Para arzının azalmasına
D) Para arzının artmasına
ÇÖZÜM:
Zorunlu karĢılık oranları azalırsa, bankalar daha fazla kredi açacaklardır. Buda toplam talep, istihdam ve milli gelir düzeyini
arttıracaktır. Buna geniĢlemeci para politikası denir, para arzı artar. ( D seçeneği )
Tersine zorunlu karĢılık oranları artarsa, bankalar daha az kredi açacaklardır. Buda toplam talep, istihdam ve milli gelir
düzeyini azaltacaktır. Buda daraltıcı para politikasıdır, para arzı azalır.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
50.1980 sonrası uygulanan kalkınma planlarının temel amacı aĢağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Mali piyasaların kontrol altına alınması
B) Ekonominin dıĢ rekabete karĢı korunması
C) Ekonominin rekabet gücünün artırılması
D) Kamu kesimi Ġmalat sanayi yatırımlarının artırılması
ÇÖZÜM:
24 Ocak kararlarından sonra Türkiye‘nin ekonomi anlayıĢı, yeni bir anlayıĢla, ―piyasa ekonomisi‖yle hayat bulmuĢtur. 24 Ocak
kararlarıyla birlikte ekonomi serbest piyasa anlayıĢıyla kapitalist dünyaya entegre edilmeye çalıĢılırken, kar maksimizasyonu ve
rekabetçi fiyat politikaları üzerine yeni bir ekonomi anlayıĢı dizayn edilmiĢtir.
Türkiye o güne kadar uyguladığı dıĢa kapalı devletçi politikalardan vazgeçmiĢtir. Planlı kalkınma modeliyle ülkenin ihtiyaç
duyduğu her türlü malın ülke içinde üretilmesi anlayıĢıyla, ―ithali ikame‖ etmeye çalıĢan Türkiye yerine, dıĢ âleme açık bir
Türkiye tercih edilmiĢtir.
24 Ocak kararlarında temel olarak;
Ġstikrar paketi tam anlamıyla Türkiye‘nin ―serbest piyasa ekonomisine‖ geçmesini ve uluslararası sermaye ile
entegrasyon sağlanmasını amaçlıyordu.
DıĢa kapalı bir ekonominin yerine, dünya sermayesi ile bütünleĢen bir ekonomi modeline geçiĢ hedeflenmekteydi.
Yabancı sermayeye ilk kez kapılar bu kadar net olarak aralanıyordu.
DıĢarıdan almaktansa içeriden temine dayalı ―ithal ikameci‖ politikaların yerine döviz giriĢi sağlayacak, ihracata dayalı
bir ekonomi modelinin benimsenmesi amaçlanıyordu.
Kamunun fiyat denetimlerinde mümkün olduğunca taraf olmaması ve fiyatlar genel seviyesinin piyasada oluĢan arz-
talebe göre belirlenmesi hedefleniyordu.
Kamunun ekonomi içindeki payı azaltılacak. Özel kesim öne çıkarılacak. Sermaye piyasaları oluĢturulacak, kambiyo
rejimi serbestleĢtirilecek. Tüm bunların yapılabilmesi için ise kurumsal ve yapısal düzenlemeler hayata geçirilmiĢtir.
Bu aynı zamanda Cumhuriyet Türkiye‘sinde, Devletçilik ilkesinin yeniden anlamlandırılması da oluyordu.
Faiz hadlerinin artık devlet tarafından değil piyasa tarafından belirlenmesi ve enflasyon üzerinde faizin hayata
geçirilmesi yani reel faizin oluĢmasına imkân sağlanıyordu.
O halde diyebiliriz ki, tüm bu amaçlara ulaĢabilmek için öncelikle ekonominin rekabet gücünün arttırılması gerekmektedir.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Konversiyon:Devletin borç yükünü hafifletmek amacıyla faiz oranı yüksek tahvilleri, faiz oranı düĢük tahvillerle değiĢtirmesidir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 330 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
52.Normal kapasite ile fiili kapasite arasındaki farka ne ad verilir?
A)Atıl Kapasite
B)Kapasite Kullanım Oranı
C)Optimum Kapasite
D) Pratik Kapasite
ÇÖZÜM:
Atıl Kapasite: Normal kapasitenin kullanılmayan kısmına atıl (aylak-boĢ) kapasite denir. Bir baĢka tanımla atıl
kapasite, normal kapasite ile gerçek ( fiili )kapasite arasındaki farktır.
Kapasite Kullanım Oranı: Bir üretim biriminin belirli bir dönemde fiilen gerçekleĢtirdiği üretim miktarının fiziki
olarak üretebileceği en yüksek miktara olan oranını gösterir.
Optimum Kapasite: Üretim birimi baĢına düĢen toplam maliyetin en düĢük olduğu kapasitedir.
Pratik ( Normal ) Kapasite: Teorik kapasiteden çeĢitli duraklamalar sonucu meydana gelen kayıplar çıkarılarak
bulunan kapasitedir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
Bir vergi sonrası, piyasa fiyatının ne kadar artacağı, verginin üretici (arz) ve tüketici (talep) arasındaki esneklik
değerlerine göre değiĢir.
Arz Esnekliği Arttıkça Verginin Tüketici Üzerinde Ödenen Kısmı Artar.
Arz Esnekliği ‗ ∞ ‘ Ġken Verginin Tamamı Tüketici Üzerinde Kalır.
Arz Esnekliği ‗ 0 ‘ Ġken Verginin Tamamı Üretici Üzerinde Kalır.
Talep Esnekliği Arttıkça Verginin Üretici Üzerinde Ödenen Kısmı Artar.
Talep Esnekliği ‗ ∞ ‘ Ġken Verginin Tamamı Üretici Üzerinde Kalır.
Talep Esnekliği ‗ 0 ‘ Ġken Verginin Tamamı Tüketici Üzerinde Kalır.
ÇÖZÜM:
TAM (SAF – KOLLEKTĠF) KAMUSAL MAL VE HĠZMETLER (SAVUNMA - ADALET - DĠPLOMASI - ZORUNLU EĞĠTĠM)
1.Faydası Bölünemez 6.Gelir Dağılımına Etkileri Nötrdür.
2.Fiyatlandırılamaz. 7.DıĢlama Etkisi Söz Konusu Değil
3.Pazarlanamaz. 8.Politik Fiyatlandırma Yapılır
4.Tüketimi Engellenemez 9.Finansmanı Zorunlu Vergilerle KarĢılanır
5.Piyasa Konusu Olamaz.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 331 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
55.Yetkili kuruluĢlar tarafından bir iĢ ya da faaliyetin yapılmasına izin verilmesi dolayısıyla yapılan
ödemeye ne ad verilir?
A) Resim B) Ecrimisil
C) ġerefiye D) Vergi
ÇÖZÜM:
RESĠM: Yetkili kuruluĢlar tarafından herhangi bir iĢ ya da faaliyetin yapılmasına Ġzin Verilmesi KarĢılığında yapılan ödemelerdir.
VERGĠ: Kamu hizmetlerini karĢılamak amacıyla, kiĢilerden ve kuruluĢlardan kanun yoluyla toplanan paralardır. Vergi, devlet
ve diğer kamu kuruluĢlarının, kamu hizmetlerinin finansmanını karĢılamak üzere kiĢilerden zorla aldıkları paralardır.
HARÇ: Bazı kamu kurum ve kuruluĢlarının yaptıkları hukuki iĢlemden ve sundukları hizmetten dolayı aldıkları paraya harç
denir. Harç konusu olan hizmetleri sadece devlet yerine getirmektedir ve bunun karĢılığını da yine devlet almaktadır.
PARAFĠSKAL GELĠRLER (Vergi Benzeri): Kamu-yarı kamu niteliğine haiz ekonomik- sosyal-mesleki kuruluĢların üyelerine
sundukları hizmetlerden dolayı, üyelerinden aldıkları aidatlardır.
ECRĠMĠSĠL: Hazine taĢınmazının yahut bir malın sahibinin, rızası dıĢında Ġdarenin izni olmadan gerçek veya tüzel kiĢilerce
iĢgal edilmesi sonucunda, iĢgalcinin veya idarenin kusurlu olup olmadığına bakılmaksızın, taĢınmazın iĢgalden önceki haliyle
elde edilebilecek muhtemel gelir esas alınarak Ġdarece talep edilen tazminata Ecrimisil denir.
KISACA, HAKSIZ ĠġGAL TAZMĠNATIDIR.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
56.Vergi ödeme güçlerine göre herkesin vergi ödemesi, aĢağıdaki vergileme ilkelerinden hangisidir?
A) Verimlilik
B) Genellik
C) Kanunilik
D) Açıklık
ÇÖZÜM:
ÇAĞDAġ VERGĠLEME ĠLKELER
1. GENELLĠK: Herkesin vergi ödeme gücüne göre vergi ödemeli. (Ödeme gücü zayıf olanları vergilendirilmemesi gerektiğini söyler)
3. BELĠRLĠLĠK: Vergi uygulamasının baĢarısı bakımından vergi ile ilgili kurum ve iĢlemlerin belli olması.
5.VERĠMLĠLĠK: Vergi ile amaçlanan hâsılatın belli bir dönem inde gerçekleĢmesi.
l0. KESĠNLĠK: Vergi ödevlerinin Ģekil, yer ve zaman bakımından kuĢkuya yer vermeyecek bir yapıda hazırlanması gerektiğidir.
12. EġĠTLĠK: Vergi yükünün mükelleflerin sosyal ve iktisadi durumları göz önüne alınarak paylaĢtırılmasıdır.
YATAY EġĠTLĠK: Aynı gelir düzeyine sahip kiĢilerden AYNI , DĠKEY EġĠTLĠK: Farklı gelir düzeyindekilerden FARKLI vergi alınmasıdır.
- 332 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
BÜTÇE ĠLKELERĠ
1- Genellik Ġlkesi 8- Yıllık Olma Ġlkesi
ÇÖZÜM:
VERGĠ MATRAHININ AġINMASI (VERGĠ EREZYONU)
Vergi harcamaları, vergi kaçırma ve vergiden kaçınmanın artması nedeniyle vergi matrahının aĢınmasıdır.
VERGĠ PLANLAMASI
Makro Planlama: Devletin en uygun kaynaklardan en uygun Ģekilde vergi almasıdır.
Mikro Planlama: Mükellefin kanunlara dayanarak en asgari düzeyde vergi ödemesidir.
VERGĠ KAPASĠTESĠ;
- Bir ekonominin taĢıyabileceği azami vergi yükünü gösterir.
- Bir ekonomide ulaĢılabilecek azami vergi gelirlerini belirler.
- Bir ülkede alınan toplam vergiler itibariyle ötesine geçilemeyecek kurumsal siniri belirler.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM: Eğitim yarı kamusal mal ve hizmettir. Pazarlanabilir, faydasından mahrum bırakılabilir.
TAM (SAF – KOLLEKTĠF) KAMUSAL MAL VE HĠZMETLER (SAVUNMA - ADALET - DĠPLOMASI - ZORUNLU EĞĠTĠM)
1.Faydası Bölünemez 6.Gelir Dağılımına Etkileri Nötrdür.
2.Fiyatlandırılamaz. 7.DıĢlama Etkisi Söz Konusu Değil
3.Pazarlanamaz. 8.Politik Fiyatlandırma Yapılır
4.Tüketimi Engellenemez 9.Finansmanı Zorunlu Vergilerle KarĢılanır
5.Piyasa Konusu Olamaz.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
OTOMATĠK STABILIZATÖRLER
Ekonomide oluĢan dengesizliklerin giderilmesinde HĠÇBĠR MÜDAHALEYE GEREK KALMAKSIZIN ekonominin kendi içinde
var olan kurum veya mekanizmalarla dengeye gelmesidir.
1-ARTAN ORANLI VERGĠLER (ġahsi Gelir Vergisi gibi) 8-MAL STOKLARINDAKĠ DEĞĠġMELER
2-FAĠZ ORANLARI 9-GELĠRLERĠN FĠYAT ARTIġLARINI TAKĠPTE GECĠKMESĠ
3-DESTEKLEME ALIMLARI-Tarım Sektörü Mali Yardımları- 10-DIġ TĠCARET ETKĠSĠ
4-ĠġSĠZLĠK SĠGORTALARI VE NEGATĠF VERGĠLER 11-GELĠR DAĞILIMI
5-REEL ANKES (PĠGOU) ETKĠSĠ 12-TASARRUFLAR (Birey – Aile ve Kurum)
6-BÜTÇE AÇIK VE FAZLALARI 13-KARPAYI ÖDEMELERĠ
7-PARA ALDANMASI
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 334 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
BÜTÇE AÇIĞI: Bütçe giderlerinin gelirlerinden büyük olması durumu.
Açık bütçe uygulaması ekonomide geniĢletici etkiler oluĢturacağından enflasyonist sonuçlar doğurmaktadır.
ġĠMDĠKĠ AMACIMIZ >>> BÜTÇE FAZLASI OLUġTURMAKTIR. (ANTĠ ENFLASYONĠST -ENFLASYON KARġITI- )
64.Devletin enflasyonla mücadele etmek için öncelikle borçlanması gereken finansman kaynağı
aĢağıdakilerden hangisi olmalıdır?
A) Ticari Bankalar
B) Merkez Bankası
C) Tasarruf Sandıkları
D) KiĢiler
ÇÖZÜM: Deflasyonda ne yapıyorduk ekonomi canlansın diye tüketim harcamalarını arttırıyorduk. (En sağlam ve etkili yol buydu).
Enflasyonda ise bankalardan borçlanmak yerine ġAHISLARIN TERCĠH EDĠLMESĠ Özel tüketim harcamalarının kısılması dır.
(Ġnsanlarda para çok var, deli gibi para harcıyorlar fazlalıkları alalım ki harcamasınlar.)
Neden bankalardan almıyoruz, bankalardan alırsak bankalar KAYDĠ PARA yaratarak ekonomiyi daha da sıkıntıya sokabilir.
(Amacımız ekonomiyi fazlalıklardan kurtararak dengeye getirmek.)
KAYDĠ PARA (MEVDUAT PARASI): Temel olarak BANKALAR tarafından yaratılan paraya denmektedir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
65.Kamu kesiminin makine teçhizat ve taĢıt alımları hangi harcama kategorisi içinde yer alır?
A) Transfer Harcamaları
B) Kamu Tüketim Harcamaları
C) Yatırım Harcamaları
D) Cari Harcamalar
ÇÖZÜM:
REEL (GERÇEK) HARCAMALAR
1.CARĠ HARCAMALAR 2.YATIRIM HARCAMALARI
Bir bütçe dönemi içinde tüketilen ve aynı dönemde Üretim kapasitesini arttıran kaynakların daha etkin kullanımını
faydası sağlanan ve genellikle her yıl tekrarlanan sağlayan ve Milli Geliri arttıran, faydası sonraki yıllara sarkan
giderlerdir. Üretimi arttırıcı etkisi yoktur. harcamalardır.
Mevcut üretim kapasitesini iĢler durumda tutan Sermaye birikimine yönelik harcamalardır. (Maddi Sermaye-
harcamalardır. BeĢeri olmayan sermaye)
ÖR: Personel, Memur, ĠĢçi MaaĢları, Tazminatları, ÖR: Etüt Proje Giderleri,TaĢıt Alımı, Büyük Onarım Giderleri vs.
Ödüller, Kırtasiye Giderleri, DemirbaĢ Alımı,
Küçük Onarım Giderleri, Yolluklar vs.
TRANSFER HARCAMALARI (T.H)
Transfer harcamaları doğrudan milli gelir üzerinde etki meydana getirmeyen ve satın alma gücünün özel Ģahıslar ve
sosyal gruplar arasında el değiĢtirmesine neden olan harcamalardır.
- 335 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Ġktisadi (Verimli) T.H: Üretimin arttırılması yönelik yapılan harcamalardır.
ÖR: Sübvansiyonlar, Üreticilere Verilen Krediler vs.
Sosyal (Verimsiz) T. H: DüĢük gelir gruplarına yönelik olarak yaĢam standartlarını yükseltmek amacıyla yapılan harcamalardır.
ÖR: Emekli MaaĢları, ĠĢsizlik Sigortası, Öğrenci Bursları, YeĢil Kart, Ayni Yardımlar, Tavan Fiyat Uygulaması vs.
Mali Transfer Harcamaları: Kamu kurum ve kuruĢların finansman açıklarının kapatılması amacıyla yapılan harcamalar
ÖR: Özel Bütçeli ve DDKB Açıklarının Kapatılması Ġçin Genel Bütçeden Yapılan Hazine Yardımları, Borç Faiz Ödemeleri,
KĠT Açıklarının Kapatılması vs.
Gelir T.H: Transfer harcamasının ülke içinde yapılmasıdır.
Sermaye T.H: Transfer harcamasının ülke dıĢına yapılmasıdır. ÖR: SavaĢ Tazminatları, DıĢ Borç Faiz Ödemeleri
Dolaysız T.H: KiĢilerin gelirlerinin direk arttırmaya yönelik yapılan harcamalardır.
ÖR: Öğrenci Bursları, Dul Yetim Aylıkları, Borç Faizi Ödemeleri
Dolaylı T.H: KiĢilerin gelirlerini dolaylı yoldan arttıran harcamalardır.
ÖR: YeĢil Kart Uygulamaları, Kömür, Gıda Yardımları, Vergi Ġadesi
ÇÖZÜM:
STAGFLASYON
Enflasyonla birlikte durgunluğun (ĠĢsizliğin) görülmesidir.
LAKĠN UNUTMAMAK LAZIMDIR KĠ; Stagflasyondaki enflasyon MALĠYET ENFLASYONUDUR.
MALĠYET ENFLASYONU: Bir ekonomide, üretim faktörleri piyasasında rekabetin bozulması sonucu girdi fiyatlarının
yükselmesinin, maliyetlerin artmasının ve dolayısıyla Toplam Arzın Azalmasının neden olduğu enflasyon türüdür.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
KURUMLAR VERGĠSĠ
Kurumlar Vergisi, kurum kazançları üzerinden alınan bir vergi türüdür. Kurum kazancı, gelir vergisinin konusuna giren gelir
unsurlarından oluĢur. Kurumlar vergisi, kurum kazancı üzerinden % 20 oranında alınır.
KURUMLAR VERGĠSĠ MÜKELLEFLERĠ
A) Sermaye ġirketleri: Anonim ġirket, Limited ġirket, Sermayesi Paylara BölünmüĢ Komandit ġirket.
B) Kooperatifler.
C) Ġktisadî Kamu KuruluĢları.
D) Dernek veya Vakıflara Ait Ġktisadî ĠĢletmeler.
E) ĠĢ Ortaklıkları.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 336 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
69.Vergi kanunlarına göre aĢağıdakilerden hangisi verginin ödenmesi bakımından alacaklı vergi
dairesine karĢı muhatap olan kiĢidir?
A) Tasfiye Memuru
B) Vergi Sorumlusu
C) Kanuni Temsilci
D) Kefil
ÇÖZÜM:
VERGĠ SORUMLUSU
Mükellef adına vergi ödevlerinin yerine getiren üçüncü kiĢilere vergi sorumlusu denir.
Vergi mükellefi ve sorumlusu üstlendikleri ödevleri sözleĢme ile bir baĢkasına devredilemez.
Ancak, mükellef ve vergi sorumlusu vergi ödevini onlar adına yerine getirmek üzere temsilci (vekil) atayabilir.
ÇÖZÜM:
VERGĠ BORCUNU SONA ERDĠREN DURUMLAR
ÖDEME
TERKĠN: Devlet tarafından mükellefin vergi borcunun tamamının veya bir kısmının silinmesidir.
ZAMANAġIMI: VUK‘a göre 5 yıl süre içinde vergi borcunun tahsil edilememesi durumunda, mükelleften vergi alacağını tahsil
edememesi.
AF: Bazı nedenlerden dolayı kaybolan ( kaçırılan, kaçırılmaya teĢebbüs edilen) vergi hasılatını arttırmak için mükelleflerin
VERGĠ CEZA ve FAĠZLERĠNĠ silmesidir.
MAHSUP VE TAKAS: ÖdenmiĢ verginin ödenecek vergiden indirilmesine verginin mahsubu(tarh aĢamasında gerçekleĢir); aynı
türden karĢılıklı iki borcun birbiri ile mübadelesine verginin takası denir( tahsil aĢamasında gerçekleĢir.)
UZLAġMA: Mükellefle il vergi idaresi arasında uyuĢmazlığın idari aĢamada çözümlenmesidir.(Vergi borcunu tamamen
ortadan kaldırabilir)
MĠRASIN REDDĠ: Kanuni mirasçılar mirasın kardan çok zarar getireceği durumlarda mirası reddedebilir. Bu durumda vergi
de yalan olur.
NOT: ÖLÜM VERGĠ BORCUNU SONA ERDĠRMEZ, YALNIZCA CEZALAR ORTADAN KALKAR.
- 337 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
TÜRKĠYE‘DE ALINAN VERGĠLERĠN KONULARA GÖRE DAĞILIMI
GELĠR ÜZERĠNDEN SERVET ÜZERĠNDEN HARCAMA ÜZERĠNDEN
ALINAN VERGĠLER ALINAN VERGĠLER ALINAN VERGĠLER
Gelir Vergisi (GV) Emlak Vergisi (EM) KDV (1985‘de yürürlüğe girdi)
Kurumlar Vergisi (KV) Motorlu TaĢıtlar Vergisi (MTV) ÖTV (2002‘ de yürürlüğe girdi)
Veraset ve Ġntikal Vergisi (VĠV) BSMV (Banka Sigorta Muamele Vergisi)
ÖĠV (Özel ĠletiĢim Vergisi)
ġans Oyunları Vergisi
Damga Vergisi
Gümrük Vergisi (sadece ithalattan alınır, tüm vergiler
içinde Vergi Usul Kanunu‘na tabi olmayan tek vergidir)
73.Gelir vergisi kanununa göre aĢağıdakilerden hangisi gelirin nitelikleri arasında yer almaz?
A) Yurt Ġçinde Elde Edilmelidir B) Gerçek KiĢiye Aittir
C) Safi Tutardır D) Bir Takvim Yılında Elde Edilir
ÇÖZÜM:
GELĠR VERGĠSĠ: Gerçek KiĢilerin bir dönem boyunca elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden alınan vergidir.
- GERÇEK KĠġĠLERĠN gelirleri, GELĠR VERGĠSĠne tabidir.
- Gelir YILLIKtır.
- Gelirin GENEL TOPLAM olması. (ÇeĢitli kazanç ve iratların genel toplamı.(ÜNĠTER GELĠR VERGĠSĠ)
- Gelirin GERÇEK olmalı. Yani: Vergiye tabi gelirin, MUHASEBE DÜZENĠ üzerinden tespit edilmiĢ olması.
- Gelir vergileri mükellefin ġAHSĠ VE AĠLEVĠ DURUMUNU göz önüne alır ve bu sebepten ötürü,
ÇÖZÜM:
VERGĠNĠN YANSIMA:
Ödenen verginin piyasa koĢullarından faydalanarak KISMEN ya da TAMAMEN baĢkalarına aktarılmasını ifade eder.
- 338 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
TÜRKĠYE‘DE ALINAN VERGĠLERĠN KONULARA GÖRE DAĞILIMI
GELĠR ÜZERĠNDEN SERVET ÜZERĠNDEN HARCAMA ÜZERĠNDEN
ALINAN VERGĠLER ALINAN VERGĠLER ALINAN VERGĠLER
Gelir Vergisi (GV) Emlak Vergisi (EM) KDV (1985‘de yürürlüğe girdi)
Kurumlar Vergisi (KV) Motorlu TaĢıtlar Vergisi (MTV) ÖTV (2002‘ de yürürlüğe girdi)
Veraset ve Ġntikal Vergisi (VĠV) BSMV (Banka Sigorta Muamele Vergisi)
ÖĠV (Özel ĠletiĢim Vergisi)
ġans Oyunları Vergisi
Damga Vergisi
Gümrük Vergisi (sadece ithalattan alınır, tüm vergiler
içinde Vergi Usul Kanunu‘na tabi olmayan tek vergidir)
ÇÖZÜM:
KATMA DEĞER VERGĠSĠNĠN KONUSU
1.Ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler,
2.Her türlü mal ve hizmet ithalatı,
3.Diğer faaliyetlerden doğan teslim ve hizmetler:
3.1.Posta, telefon, telgraf, teleks ve bunlara benzer hizmetler ile radyo ve televizyon hizmetleri,
3.2.Her türlü Ģans ve talih oyunlarının tertiplenmesi ve oynanması, Spor-Toto oynanması, piyango tertiplenmesi
(Millî Piyango dahil), at yarıĢları ve diğer müĢterek bahis ve talih oyunları tertiplenmesi, oynanması,
3.3. Profesyonel sanatçıların yer aldığı gösteriler ve konserler ile profesyonel sporcuların katıldığı sportif faaliyetler, maçlar,
yarıĢlar ve yarıĢmalar tertiplenmesi, gösterilmesi, Madde 1 (KATMA DEĞER VERGĠSĠ KANUNU)
76. AĢağıdakilerden hangisi muhasebenin dönemsellik kavramının gereği olarak yapılan bir
kayıt değildir?
A) Vadeli çeklerin alınan çekler hesabı yerine alacak senetleri hesabına kaydedilmesi
B) Alacak senetleri için reeskont ayrılması
C) PeĢin ödenen kiranın gelecek yıllara tekabül eden kısmının bilanço hesaplarında
muhasebeleĢtirilmesi
D) Kullanılmayan kırtasiye malzemelerinin diğer stoklar hesabına alınması
ÇÖZÜM :
DÖNEMSELLĠK KAVRAMI ÖZÜN ÖNCELĠĞĠ KAVRAMI:
** ĠĢletmenin sınırsız kabul edilen ömrünün, belli ** ĠĢlemlerin muhasebeye yansıtılmasında onların
dönemlere bölümlenmesi ve her bir dönemin faaliyet biçimlerinden önce finansal özellikleri esas alınması
sonuçlarının diğer dönemlerden bağımsız olarak gerektiğini belirten kavramdır.
saptanmasıdır.
**Ġleri vadeli çeklerin, senet olarak kaydedilmesi
ANAHTAR KELĠMELER
Özün Önceliği Kavramı gereğidir.
GELĠR – GĠDER – TAHAKKUK- REESKONT-AMORTĠSMAN ANAHTAR KELĠME : ‗ÖZ‘
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 339 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
77. Saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle bilanço günündeki varlıkları ve
borçları kesin bir Ģekilde ve ayrıntılı olarak saptama iĢlemine ne ad verilir?
A) Değerleme
B) Denetim
C) Kontrol Etme
D) Envanter Çıkarma
ÇÖZÜM :
ENVANTER: Bilanço günündeki mevcutları, alacakları ve borçları saymak, ölçmek, tartmak ve değerlemek suretiyle kesin bir
Ģekilde ve müfredatlı (ayrıntılı) olarak tespit etmektir.
Muhasebe DıĢı Envanter: ĠĢletme varlıklarının ve Muhasebe Ġçi Envanter: Muhasebe dıĢı envanteri yapılarak büyük
borçlarının miktar olarak belirlenmesi ve değerlenmesi defterler ile karĢılaĢtırılan veriler arasında tutarsızlık varsa bu
iĢlemidir. verilerin gerçeğe uygun olması için sayım sonucuna göre
**Muhasebe dıĢı envanter ile miktar olarak tespit edilen
hesapların gerçek durumu gösterir hale getirilmesi için yapılan
değerler ilk olarak envanter defterine kaydedilir ve büyük
gerekli düzeltme kayıtlarının yapılması iĢlemidir.
defter verileriyle karĢılaĢtırılarak aradaki fark ortaya
konulur.
ANAHTAR KELĠME: SAYMAK ANAHTAR KELĠME: KAYIT
78. AĢağıdaki iĢlemlerden hangisi bir iĢletmenin öz sermayesinde artıĢ veya azalıĢa neden
olmaz?
A) Satıcılara olan borcun çek ciro edilerek ödenmesi
B) ġüpheli hale gelen bir ticari alacak için karĢılık ayrılması
C) Ġhraç edilen hisse senetlerinin nominal değerinin üzerinde bir bedelle piyasada satılması
D) Aktifte bulunan taĢıtlar için amortisman ayrılması
ÇÖZÜM : Zor bir soru öncelikle bunu söylemek ger ekiyor. Elimizden geldiğince basit çözmeye çalıĢalım.
ġüpheli hale gelen bir ticari alacak için Ġhraç Edilen Hisse Senedi (Nominal Değer Üzerinde)
karĢılık ayrılması ---------------------/------------------
102 Banka 130.000
-------------------/-------------------- 501 ÖdenmemiĢ Sermaye 100.000
654 KarĢılık Giderleri XX 520 Hisse Senedi Ġhraç Primleri 30.000
129 ġüpheli Ticari Alacaklar KarĢılığı XX --------------/--------------------------
------------------/---------------------
TAġIT ĠÇĠN AMORTĠSMAN AYRILMASI ( 7/A) Satıcılara Olan Borcun Çek Ciro Edilerek Ödenmesi
-------------/---------------------- ----------/----------------
B ġIKKI KARġILIK GĠDERLERĠ, D ġIKKI 770 GENEL YÖN. GĠD. >>>> ÖZ SERMAYEDE AZALIġA
C ġIKKI HĠSSE SENETLERĠ ĠHRAÇ PRĠMLERĠ VEYA MENKUL KIYMET SATIġ KARI ÖZ SERMAYEDE ARTIġA,
ANCAK A ġIKKI ARTIġ- AZALIġ OLUġTURMAZ. (GELĠR – GĠDER VEYA ÖZ KAYNAK HESABINI ETKĠLEMEZ.)
- 340 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
X Ticaret ĠĢletmesinin dönem baĢı bilançosunda yer alan kalemler aĢağıdaki gibidir:
Kasa 1.200
Bankalar 1.650
Alıcılar (kısa vadeli) 2.000
Ticari Mallar 8.000
DemirbaĢlar 3.600
Binalar 21.000
Banka Kredileri 3.300
Satıcılar (kısa vadeli) 5.000
Ödenecek Vergi ve Fonlar 1.400
Sermaye 24.000
Dönem net kar/zararı ?
82. Yukarıdaki verilere göre X Ticaret ĠĢletmesinin bilançosundaki dönem net karı/zararı
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) 3.350 Kar
B) 3.750 Zarar
C) 3.750 Kar
D) 5.950 Kar
- 341 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM :
VARLIKLAR KAYNAKLAR
DÖNEN VARLIKLAR KISA VADELĠ YABANCI KAYNAKLAR 9.700
12.850
10.HAZIR DEĞERLER >>> 2.850 30.MALĠ BORÇLAR >>> 3.300
100 Kasa 1.200 300 Banka Kredileri 3.300
102 Bankalar 1.650 32.TĠCARĠ BORÇLAR >>> 5.000
12.TĠCARĠ ALACAKLAR >>> 2.000 320 Satıcılar 5.000
120 Alıcılar 2.000 36.ÖDENECEK VERGĠ VE DĠĞER YÜKÜMLÜKLER >>> 1.400
15 STOKLAR >>> 8.000 360 Ödenecek Vergi ve Fonlar 1.400
153 Ticari Mallar 8.000
AKTĠF / PASĠF = KISA VADELĠ YABANCI KAYNAK + UZUN VADELĠ YABANCI KAYNAK + ÖZKAYNAK
- 342 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM :
YUKARIDAKĠ KAYDIN SORUSUNU YAZARSAK, ĠĢletme 5.000 TL + % 18 KDV ile Ticari Mal Satın almıĢtır.
KarĢılığında, 2.000 TL Banka mevduatından ödeme, 1.300 TL çek cirosu, 1.400 TL Satıcıya borçlanmıĢ.
1.200 TL ise daha önceden Verilen SipariĢ Avansı mahsup edilerek kapatılmıĢtır.
-----------------------------------------------/-------------------------------------------------------------------
Ticari Mallar Hs. 5.000 >>> 5.000 TL‘lik Ticari Mal Alımı
Ġndirilecek KDV Hs. 900 >>> % 18 KDV indirilmiĢtir. (5.000 X % 18)
Verilen SipariĢ Avansları 1.200 >>> (Daha önceden verilen SipariĢ Avansı mahsup edilerek kapatılmıĢ)
Alınan Çekler 1.300 >>> (MüĢteri çeki ciro edilerek verilmiĢtir.)
Bankalar Hs. 2.000 >>> (Banka mevduatından para ödenmiĢtir.)
Satıcılar Hs. 1.400 >>> (Satıcı bize mal sattı , satıcıya borçlandık)
-----------------------------------------------/-------------------------------------------------------------------
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
85. ĠĢletme birim alıĢ fiyatı 30 TL olan aktifindeki 5.000 adet hisse senedini, adedi 25 TL
den peĢin bedelle satmıĢtır. SatıĢ iĢleminin iĢletmenin bilanço kalemlerine etkisi hangi Ģıkta
doğru olarak verilmiĢtir?
Dönen Varlıklar Özkayalar Dönen Varlıklar Özkayalar
A) DeğiĢmez Artar C) Azalır Artar
B) DeğiĢmez Azalır D) Azalır Azalır
ÇÖZÜM :
ÖZ SERMAYEDEKĠ ARTIġLAR >>> GELĠR HESAPLARI (GELĠR TABLOSU) VE ÖZ KAYNAKLAR ARTIġLARI
ZARARINA HĠSSE SENEDĠ SATIġI >>>> TANESĠ 30 TL ĠKEN 25 TL DEN SATIYORUZ. HĠSSE BAġI 5 TL ZARAR.
------------------/--------------------------
100 KASA 125.000
655 MENKUL KIYMET SATIġ ZARARI 25.000
110 HĠSSE SENEDĠ 150.000 >> Unutmuyoruz aldığımız değer üzerinden KAPATIYORUZ.
--------------------/-------------------------------
110 HĠSSE SENEDĠ HESABI >>> VARLIK HESABIDIR VE SATTIĞIMIZ ĠÇĠN VARLIKLAR AZALDI ÖZSERMAYEYĠ ETKĠLEMEZ.
655 MENKUL KIYMET SATIġ ZARARI HS >>> GĠDER HESABIDIR (GELĠR TABLOSU), ZARAR OLDUĞU ÖZSERMAYE AZALDI.
ÇÖZÜM : Gelir tablosunun iki önemli bölümünü koyarak sorunun nereden geldiğini tekrar etmiĢ olduk.
1 8 0 G ELECEK AYLARA AĠT GĠDERLER
129 ġÜPHELĠ TĠCARĠ ALACAKLAR KARġILIĞI
BĠLANÇODA YER ALIR
181 GELĠR TAHAKKUKLARI
- 343 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
653-Komisyon Giderleri(-)
DĠĞER FAALĠYETLERDEN 654-KarĢılık Giderleri(-)
655-Menkul Kıymet SatıĢ Zararı(-)
OLAĞAN GĠDER VE ZARARLAR(-) 656-Kambiyo Zararları(-)
657-Reeskont Faiz Giderleri(-)
659-Diğer Olağan Gider ve Zararlar(-)
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
87. AĢağıdaki hesaplardan hangisi mali borçlar hesap grubunda yer almamaktadır?
A) Hisse Senetleri Ġptal Karları
B) ÇıkarılmıĢ Bonolar Ve Senetler
C) Tahvil Anapara Borç Taksit Ve Faizleri
D) Banka Kredileri
ÇÖZÜM :
30. MALĠ BORÇLAR 52.SERMAYE YEDEKLERĠ
300. Banka Kredileri 520. Hisse Senedi Ġhraç Primleri
301. Finansal Kiralama ĠĢlemlerinden Borçlar 521. Hisse Senedi Ġptal Karları
302. ErtelenmiĢ Finansal Kiralama Borçlanma Maliyetleri (-) 522. MDV Yeniden Değerleme ArtıĢları
303. Uzun Vadeli Kredilerin Anapara Taksitleri ve Faizleri 523. ĠĢtirakler Yeniden Değerleme ArtıĢları
304. Tahvil Anapara Borç ,Taksit ve Faizleri 524. Maliyet ArtıĢları Fonu
305. ÇıkarılmıĢ Bonolar ve Senetler 529. Diğer Sermaye Yedekleri
306. ÇıkarılmıĢ Diğer Menkul Kıymetler
308. Menkul Kıy. Ġhraç Farkları (-)
309. Diğer Mali Borçlar
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
88. Tek Düzen Muhasebe Sistemine göre aĢağıdakilerden hangisi iĢletmelerce düzenlenmesi
gereken temel mali tablolardan birisidir?
A) Fon Akım Tablosu
B) Gelir Tablosu
C) SatıĢların Maliyeti Tablosu
D) Nakit Akım Tablosu
ÇÖZÜM:
MALĠ TABLOLAR
1.SATIġLARIN MALĠYETĠ
2.FON AKIM TABLOSU
EK MALĠ TABLOLAR
3.NAKĠT AKIM TABLOSU
4.KAR DAĞITIM TABLOSU
5.ÖZ KAYNAK DEĞĠġĠM
- 344 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
89 ile 91 arasındaki sorular yukarıdaki verilere göre cevaplandırılacaktır)
(Z) Aġ'nin 2009 dönemine iliĢkin gelir tablosunda yer alan bazı kalemler aĢağıdaki gibidir:
Tutar
Yurtiçi SatıĢlar 2.000.000
SatıĢtan Ġadeler ?
Satılan Ticari Mallar Maliyeti 1.500.000
Genel Yönetim Giderleri 150.000
Faiz Gelirleri 50.000
Finansman Giderleri 75.000
Önceki Dönem Gelir ve Karları 25.000
Dönem Karı Vergi ve Diğer Yasal Yük. KarĢ. 60.000
89. (Z) Aġ‘nin brüt satıĢ karı 450.000 TL olduğuna göre satıĢtan iadeler tutarı kaç TL‘dir?
A) 30.000 B) 50.000 C) 150.000 D) 500.000
B-SATIġ ĠNDĠRĠMLERĠ(-) (?) yanda görüyoruz, biz aĢağıda ki tablo üzerinde iĢlem
1-SatıĢtan Ġadeler(-) (?) yapacağız, satıĢ indirimleri soruluyor net satıĢlar
bilinmediği için ve bize satılan ticari mallar maliyeti
C-NET SATIġLAR
ve brüt satıĢ karını verildiği için iĢlemlerimize
D-SATIġLARIN MALĠYETĠ(-) 1.500.000
2-Satılan Ticari Mallar Maliyeti(-) 1.500.000) aĢağıdan yukarıya doğru (brüt satıĢ karıdan yukarıya)
doğru baĢlayacağız.
BRÜT SATIġ KÂRI 450.000
(89. soruda bize brüt satıĢ karını vermiĢ vermiĢ.)
ÇÖZÜM :
Faaliyet Giderlerine Kadar Yukarıda Çözdük O AĢamaları Özet Bir ġekilde Yazcağım.
NOT: Verilen veriler doğrultusunda tablolarımızı oluĢturduk olmayanları yazmadım, ya da 0 koydum.
UYARI : Bu tarz soruları yapmak isteyen arkadaĢlar soruyu sabırla anlamaya çalıĢıp, sabırla farklı bir kağıda
çözmeli benim çözdüğüm Ģekilde, diğer türlü bende kısa kısa yazıp geçebilirdim. ancak böyle yapmak bize
soruyu ezberlemekten baĢka bir Ģey kazandırmazdı.
A-BRÜT SATIġLAR 2.000.000
(75.000)
H-FĠNANSMAN GĠDERLERĠ(-)
DÖNEM KARI VEYA ZARARLARI >>>>> (VERGĠ ÖNCESĠ KAR) 300.000 >>> (275.000 + 25.000)
K- DÖNEM KARI VERGĠ VE DĠĞER YASAL YÜKÜMLÜLÜK KARġILIKLARI (-) 60.000 (300.000 x % 20)
- 346 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
92. (A) Ticari ĠĢletmesi ticaretini yaptığı malları, maliyetlerine % 25 kar ilave ederek satmaktadır.
(A) Ticari ĠĢletmesi, yüksek miktarda sipariĢ veren (B) Ticari ĠĢletmesine bir parti malı satıĢ fiyatı
üzerinden % 10 iskonto yaparak satmıĢtır. SatıĢ dolayısıyla (B) Ticari ĠĢletmesine yapılan iskonto
tutarı 10.000 TL olduğuna göre satılan malların (A) Ticari ĠĢletmesine maliyeti kaç TL'dir?
A) 75.000 B) 80.000 C) 90.000 D) 100,000
ÇÖZÜM :
A ĠġLETMESĠ BU MALI % 25 KARLA YANĠ >>> 100D X % 25 = 25D + 100D = 125 D YE SATIYOR.
B ĠġLETMESĠ ÇOK MAL ALACAKMIġ, ĠSKONTO (ĠNDĠRĠM) ĠSTĠYOR > > SATIġ FĠYATI ÜZERĠNDEN % 10
YAPALIM ABĠ % 10 ĠNDĠRĠM >>> 125 D X % 10 = 12,5 D >>> DĠYOR KĠ BU YAPTIĞIN ĠSKONTO 10.000 TL DĠR.
93. Aralıksız (sürekli) envanter yöntemini kullanan bir iĢletme alıĢ maliyeti 9.000 TL olan bir malı,
KDV‘si ve 5.000 TL'si peĢin, kalanı kredili olmak üzere, KDV dahil 11.800 TL‘ ye satmıĢtır.
(KDV oranı %18‘dir.) Yapılması gereken muhasebe kaydı aĢağıda ki]erden hangisidir?
Kasa 6.800 Yurtiçi SatıĢlar 10.000
A Alıcılar 5.000 B Hesaplanan KDV 1.800
Yurtiçi SatıĢlar 10.000 Kasa 11.800
Hesaplanan KDV 1.800
Kasa 6.800 Kasa 6.800
Alıcılar 5.000 Alıcılar 5.000
C Yurtiçi SatıĢlar 10.000 D Satılan Ticari Mallar Maliyeti 9.000
Ticari Mallar 1.800 Ticari Mallar 9.000
Yurtiçi SatıĢlar 10.000
Hesaplanan KDV 1.800
ÇÖZÜM: SÜREKLĠ (DEVAMLI) ENVANTERDE MALĠYET KAYDI YAPILIR. BU BĠLGĠ ĠLE SORU 2 SANĠYEDE ÇÖZÜLEBĠLĠRDĠ.
ÖR: AlıĢ maliyeti 9.000 TL olan bir malı, KDV‘si ve 5.000 TL'si peĢin, kalanı kredili olmak üzere, KDV
dahil 11.800 TL‘ ye satmıĢtır. (KDV oranı %18‘dir.)
--------------/------------------------- ------------------/-----------------------------------
100 KASA 6.800 100 KASA 6.800
101 ALINAN ÇEKLER 5.000 101 ALINAN ÇEKLER 5.000
600 YURT ĠÇĠ SATIġLAR 10.000 600 YURT ĠÇĠ SATIġLAR 10.000 >> (11.800 / 1.18)
391 HESAPLANAN KDV 1.800 391 HESAPLANAN KDV 1.800
--------------/------------------------- ------------------/-----------------------------------
SÜREKLĠ ENVANTERDE >>> MALĠYET KAYDI ARALIKLI ENVANTERDE
--------------/-------------------------
621 Satılan Ticari Mallar Maliyeti 9.000 YANDAKĠ MALĠYET KAYDI DÖNEM SONUNDA YAPILIR.
153 Ticari Mallar 9.000
--------------/-------------------------
UYARI: Biz Mal SatıĢını Maliyetimize Göre Yaparız, Maliyeti Envanter Yöntemimize Göre
SÜREKLĠYSE HEMEN , ARALIKLIYSA DÖNEM SONUNDA KAYDEDERĠZ.
ÇÖZÜM:
YIL ĠSE 100
BASĠT FAĠZ = (ALINAN PARA X FAĠZ ORANIX VADE ) / 100 X AY ĠSE 12 Bölünür
GÜN ĠSE 360
(K X 15 X 6)
(21.500 – K) = ----------- >>> K = 20.000
(12 X 100)
95. Azalan bakiyeler yöntemini kullanan bir iĢletme 2008 yılında iktisap ettiği ve faydalı
ömrü 5 yıl ve hurda değeri sıfır olan bir makine için 2009 yılında 48.000TL amortisman
gideri hesaplamıĢtır. Makinenin iĢletmeye maliyeti kaç TL‘dir?
A) 120.000 B) 200.000 C) 240.000 D) 280.000
ÇÖZÜM: Genelde TaĢıtın Net Değeri Verilirdi. Burada Meseleyi Tersten Soruyor.
96. Birim satıĢ fiyatı 24 TL olan (A) Mamulü için birim baĢına değiĢken maliyet 10 TL ve
bu mamulün üretimi için katlanılacak toplam sabit maliyet 7.000 TL‘dir. Bu bilgilere göre
baĢa baĢ noktasındaki toplam satıĢ hasılatı kaç TL Mir?
A) 14.000 B) 20.000
C) 12.000 D) 10.000
ÇÖZÜM:
KASA NOKSANI/FAZLASI 100 KAS HS.
FĠĠLĠ SAYIM = KASA BORÇ KALANI KASA HS BORÇ KALANI 170.000 TL
170.000
SORUNSUZ
FĠĠLĠ SAYIM - KASA BORÇ KALANI
FĠĠLĠ SAYIM>KASA BORÇ KALANI 100.000 - 170.000 = - 70.000 KASA NOKSANI
KASA FAZLASI
FĠĠLĠ SAYIM<KASA BORÇ KALANI KASADA NOKSAN VARSA KASAYI ALACAĞA YAZ !!!
KASA NOKSANI -----------------------------/-------------------------- -------
197 SAYIM VE TESELLÜM NOKSANLARI 70.000
DĠKKAT!!!
100 KASA 70.000
Fiili Sayımı Baz Alarak Karar Veriyoruz.
-----------------------------/- -------------------------------
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
98. ĠĢletmede toplam üretim kapasitesi 5.000 birim olup, mevcut durum itibariyle 500
birimlik boĢ kapasite bulunmaktadır. ĠĢletmenin 500 birimlik yeni bir sipariĢ alması ve
maliyet ile satıĢ fiyatında değiĢiklik olmaması durumunda aĢağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A)Birim BaĢına Sabit Maliyet Azalır B) Toplam DeğiĢken Maliyetler Artar
C) ĠĢletmenin Toplam Karı Azalır D) Toplam Sabit Maliyetler DeğiĢmez
TOPARLARSAK
Toplam Sabit Maliyetler DeğiĢmez Toplam DeğiĢken Maliyetler Devamlı Artar
Birim BaĢına Sabit Maliyetler Devamlı Azalır Birim BaĢına DeğiĢken Maliyetler Sabittir.
DÖNEM BAġI MAMUL STOK + DÖNEM ĠÇĠ ÜRETĠM – DÖNEM ĠÇĠ SATIġLAR = DÖNEM SONU MAMUL STOK
ÇÖZÜM:
SERMAYE TAAHÜDÜ KAYDI UYARI
------------/--------------------- 1. Sermaye artırımı, sermaye taahhüdü kayıtları aynıdır. (HAP BĠLGĠ)
501 ÖdenmemiĢ Sermaye 200.000 2. Sermaye taahhüdü yerine getirildiği zaman pasifi düzenleyici hesap olan
500 Sermaye Hesabı 200.000 501 ödenmemiĢ sermaye alacaklandırılarak kapatılır. (Ġlgili tutar kadar)
------------/--------------------- 3. ÖDENMĠġ SERMAYE diye bir hesap yoktur, hesap gurubu vardır.
- 350 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
19-KASIM-2011
1. (X) ve (Y) ülkelerine ait 2010 yılında üretilen nihai ve ara malların miktarı ile piyasa fiyatları
aĢağıdaki gibidir.
ÜRETĠM YERĠ
Bu verilere göre (X) ülkesinin 2010 yılı nominal gayrisafi yurtiçi hasılası kaç TL‘dir?
A) 2.300.000 B) 3.200.000 C) 3.500.000 D) 3.550.000
ÇÖZÜM:
Nominal Gayri Safi Yurt Ġçi Hâsıla: Bir ülkenin sınırları ĠÇĠNDE belirli bir yılda üretilen NĠHAĠ malların ve hizmetlerin
üretildikleri ( CARĠ ) yılın piyasa fiyatları üzerinden değeridir.
(X) Ülkesinin 2010 yılı Nominal GSYH‘sı= (100 000 x 20,00 ) + ( 50 000 x 30,00 )
= 3 500 000 TL
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
2. (Z) ülkesinin 2008 ve 2010 yıllarında 1987 yılı fiyatlarıyla reel gayri safi yurtiçi hâsılası (GDP)
sırasıyla 420 milyar ve 1.680 milyar TL dır. Bu verilere göre (Z) ülkesinin uzun dönem büyüme
hızı nedir?
A) % 1 B) % 4 C) % 100 D) % 400
ÇÖZÜM:
Ġktisadi Büyüme: Bir ülkede üretilen mal ve hizmet miktarının zaman içerisinde artması ya da reel GSYĠH‘nın zaman içerisinde
sürekli artması anlamına gelmektedir.
Büyüme Hızı: Bir ülkenin toplam reel gelirinde oluĢan yıllık yükselme oranına denir.
a.
⁄
b. ( ) ( )
Soruda bizden uzun dönem büyüme hızı istenmektedir:
⁄ ⁄
( ) ( )
( ) ⁄
- 351 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
3. Emek piyasasını kapsayan IS-LM modelinde tam istihdamın istisnai bir durum, düĢük istihdamın
ise genel bir durum olması için nominal ücretlerin katı olması gerektiğini savunan iktisatçı kimdir?
A) John Maynard Keynes B) Robert Slow
C) John Hicks D) Franco Modigliani
ÇÖZÜM:
NEO-KEYNESYEN EKONOMĠ: John Maynard Keynes"in geliĢtirdiği, yetmiĢlere kadar geniĢ oranda uygulama bulan
Keynesyen Ekonomi"nin, iĢsizlik ve enflasyonun birlikte artması karĢısında gelen eleĢtirilere verilen cevaplar temelinde oluĢan,
Keynesyen makro yaklaĢımıyla neo-klasik okulun mikro yaklaĢımını kısa ve uzun dönemli dalgalanmalar ayrımıyla bağdaĢtırmaya
çalıĢan görüĢler toplamıdır. Keynesyen ekonomi, Klasik ve Neoklasik makroekonominin reddettiği üç temel özelliğini korur;
Keynes"in çalıĢma arkadaĢlarından Pigou da Pigou etkisi ile ücret ve fiyat esnekliği olan bir piyasada fiyatlar düĢtükçe artan
harcamaların tam istihdamı sağlayacağını gösterir. Keynes"e getirilen eleĢtirilerde, onun fiyatların esnek olmadığını kabul
ederek genel değil özel bir durumu betimlediği dolayısıyla Keynes"in kuramsal bir baĢarı ortaya koymadığı söylenmiĢtir. Keynes
yalnızca bütün sınıfları hoĢnut edecek bir ekonomik müdahale programı getirmiĢtir. IS-LM Modeli bu eleĢtirilere karĢı
Keynesgil tam istihdam olmadan denge bulunabilir önermesini, para ve maliye politikalarının faiz, çıktı ve istihdam üstündeki
etkisini göstermek amacındadır.
F. Modigliani 1944"te Model üstüne araĢtırmalarıyla tanımlanmıĢ sınırlı durumların dıĢına çıktı ve istihdamın nominal gelirin
denge düzeyine bağlı değil, arz yanına özellikle emek piyasasına bağlı olduğunu göstermiĢtir. Bu Neoklasik bakıĢla iĢsizlik ücret
yapıĢkanlığından doğar. Modigliani gerçek ücretlerin piyasa koĢullarına uymasını engellemesinden hareketle Keynesyen
ekonomiye makroekonomik ücret yapıĢkanlığının önemli olduğunu göstererek Neoklasik senteze katkıda bulunmuĢtur.
4. Bir ülkenin mal-hizmet-varlık karĢılığı olmadan diğer ülkelere yaptığı karĢılıksız transferler,
ödemeler dengesinin hangi ana kısmı içerisinde yer alır?
A) Sermaye Hesabı
B) Cari Hesap
C) Net Hata Ve Noksan
D) Resmi Rezerv ĠĢlemleri Hesabı
ÇÖZÜM:
Bir ülkenin mal – hizmet – varlık karĢılığı olmadan diğer ülkelere yaptığı karĢılıksız transferler, ödemeler dengesinin cari
iĢlemler hesabında yer almaktadır.
Not: Ödemeler dengesi ile ilgili daha detaylı bilgi için 2003 / 37. Sorunun çözümüne bakınız.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 352 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
5. Petrol Ġhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC), net petrol ihraç eden ve bilinen dünya petrol
rezervlerinin üçte ikisini elinde bulunduran ülkelerin oluĢturduğu bir konfederasyondur. AĢağıdaki
ülkelerden hangisi OPEC üyesi değildir?
A) Rusya
B) Cezayir
C) Endonezya
D) Venezuela
ÇÖZÜM:
Petrol Ġhraç Eden Ülkeler Örgütü ( OPEC ): Net petrol ihraç eden ve bilinen dünya petrol rezervlerinin üçte ikisini
ellerinde bulunduran ülkelerin oluĢturduğu konfederasyondur. Kurucu üyeleri; Suudi Arabistan, Ġran, Kuveyt, Irak ve
Venezuela'dır (1960). KuruluĢa, sonradan Katar (1961), Ubya (1962), Endonezya (1962), BirleĢik Arap Emirlikleri (1967),
Cezayir (1969), Nijerya (1971), Ekvator (1973-1992) ve Gabon (1975-1994) katılmıĢlardır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
6. Bütçe açığının olduğu bir ekonomide (T < G + TR) hükümet alımları 1.000 TL artarken transfer
ödemeleri 1.000 TL azalmıĢtır. Marjinal tüketim eğiliminin 0,8 ve marjinal vergi haddinin 0,25
olduğu bir durumda bütçe açığı nasıl değiĢecektir?
A) Bütçe Açığı 500 TL Azalır
B) Bütçe Açığı DeğiĢmez
C) Bütçe Açığı 500 TL Artar
D) Bütçe Açığı 125 TL Azalır
ÇÖZÜM:
ve
ve
( ) ( )
( ) ( )
( ) ( )
Bu durumda gelirdeki toplam değiĢiklik; Milli gelirin 500 TL artması durumunda, bu artıĢtan
sağlanan vergi kadar bütçe açığı azalacaktır:
7. GeliĢmiĢ ülkelerin mali olanaklarını geliĢme yolundaki ülkelere kanalize ederek dünya genelinde
yaĢam kalitesini artırmak ve fakirliği azaltmak için geliĢme yolundaki ülkelere proje ve program
kredileri vermeyi temel amaç edinen uluslararası ekonomik kuruluĢ hangisidir?
A) Dünya Bankası B) Uluslararası Kalkınma Ajansı
C) Ġktisadi ĠĢbirliği Ve Kalkınma Örgütü D) Uluslararası Para Fonu
- 353 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Dünya Bankası: II. Dünya SavaĢı'nın ardından 1945 yılında Uluslararası Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (IBRD) adıyla
kurulmuĢ, 1947 yılında BirleĢmiĢ Milletlerin özerk uzman kuruluĢlarından biri olma özelliği kazanmıĢtır. GeliĢmiĢ ülkelerin mali
olanaklarını geliĢme yolundaki ülkelere kanalize ederek dünya genelinde yaĢam kalitesini artırmak ve fakirliği azaltmak için
geliĢme yolundaki ülkelere proje ve program kredileri vermek temel amacıdır. Türkiye 1947 yılında üye olmuĢtur.
Uluslararası Kalkınma Ajansı (IDA): Dünyanın en yoksul ülkelerine yardımda bulunarak ve faizsiz kredi vererek bu ülkelerde
iktisadi büyümeyi sağlamak, gelir eĢitsizlikleri azaltmak ve insanların yaĢam koĢullarını iyileĢtirmek amacıyla 1960 yılında
kurulan Dünya Bankası grubu kuruluĢlarından biridir. Türkiye, IDA‘ ya kurucu üye olarak 1960 yılında katılmıĢtır.
Ġktisadi ĠĢbirliği ve Kalkınma Örgütü ( OECD ): 14 Aralık 1960 tarihinde imzalanan Paris SözleĢmesi'ne dayanılarak kurulmuĢ
olan uluslararası ekonomik bir örgütüdür. OECD, savaĢ yıkıntıları içindeki Avrupa'nın Marshall Planı çerçevesinde yeniden ya-
pılandırılması amacıyla 1948 yılında kurulan Avrupa Ekonomik ĠĢbirliği Örgütü'nün (OEEC) doğrudan mirasçısıdır.
Uluslar arası Para Fonu ( IMF ): Küresel finansal düzeni takip etmek, borsa, döviz kurları, ödeme planları gibi konularda
denetim ve organizasyon yapmak, aynı zamanda teknik ve finansal destek sağlamak gibi görevleri bulunan uluslararası
bir organizasyondur.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
8. Klasik iktisatçılardan dıĢ ticarette talep koĢullarına ilk kez değinen iktisatçı kimdir?
A) A. Smith B) J. S. Mill C)A. Marshall D) D. Ricardo
ÇÖZÜM:
Talep yönünden dıĢ ticaret teorisine katkıda bulunan ilk iktisatçı John S. Mill'dir. Mill'e göre dıĢ ticaret durumunda oluĢacak
fiyat, karĢılıklı talep kanunu tarafından belirlenir. KarĢılıklı Talep Kanunu'na göre oluĢan uluslararası fiyat, her iki ülkenin de
ticaret dengesini sağlayacak Ģekilde belirlenmelidir. Ġki ülkeli iki mallı bir modelde bir ülkenin karĢılıklı talebi, onun kendi
malından vereceği bir birim için, diğerinin malından talep edeceği miktarlarla ölçülür.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Damping, malların yabancı piyasalarda üretim maliyetlerinin altında satılması olarak nitelendirilmektedir. Ġç piyasasında
damping yapılan ülkede üreticiler zarar görür ve damping uluslararası ticarette haksız rekabet uygulamasıdır. Uluslararası
ticarette damping üç Ģekilde yapılabilmektedir:
1. Geçici (süreksiz ) damping; ekonomide talep daralması, zevk ve tercihlerin, üretim teknolojilerinin değiĢmesi,
teknolojik yenilikler sonucu bazı malların geliĢmiĢ ülke pazarlarında demode olması, firmaların plansız üretim yapması
gibi nedenlerle biriken stokları eritmek için, firmaların geçici olarak, düĢük fiyattan dıĢ pazarlara satıĢ yapmaları
sonucu oluĢur. Bu tür damping, dampingli satıĢ yapılan ülkelerde tüketicilerin daha düĢük fiyattan mal satın almaları
nedeniyle, tüketicilerin lehine olur. Ancak, bu ülkelerde üreticilerin satıĢlarını düĢürür ve kısa süreli zarar görmelerine
neden olur. Bu yönüyle, dıĢ ticarette görülen bir haksız rekabet uygulamasıdır.
2. Sürekli damping; iç piyasanın darlığı nedeniyle üreticilerin, optimum kapasiteye ulaĢıp ölçek ekonomilerinden
yararlanmak ve karını maksimum yapabilmek için maliyetinin biraz üzerindeki fiyattan uluslararası piyasalara sürekli
satıĢ yapmasıdır.
3. Yıkıcı damping; Ģirketler yada devletlerin, bir ülkede iç piyasada rakipleri ortadan kaldırmak için, ürünlerinin fiyatını
kendi ülkesindeki iç piyasa fiyatının altında belirleyerek uyguladıkları bir haksız rekabet türüdür.
10. AĢağıdakilerden hangisi IMF den sağlanan krediler arasında yer almaz?
A) GeniĢletilmiĢ Finansman Hesabı
B) UzatılmıĢ Fon Kolaylığı
C) Teknik Yardım Kolaylığı
D) Yapısal Uyum Kolaylığı
- 354 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
11. AĢağıdakilerden hangisi döviz türevleri olarak da adlandırılan geleceğe yönelik yapılan döviz iĢlemleri
arasında yer almaz?
A) Vadeli Teslim ĠĢlemleri (Forward) B) Döviz Gelecek ĠĢlemleri (Futures)
C) Döviz Opsiyonları (Options) D) Kaldıraçlı Döviz ĠĢlemleri (Forex)
ÇÖZÜM:
ÇÖZÜM:
Ödemeler bilançosunun baĢlıca ana hesap kalemleri Ģunlardır:
1. Cari ĠĢlemler Hesabı
a. Mal Ticareti Hesabı ( faiz gelirleri ve giderleri, kar transferleri mal ve hizmet yatırım hesabı )
b. Hizmet Ticareti Hesabı (turizm, taĢımacılık, navlun, uluslararası bankacılık ve sigortacılık vs )
c. DıĢ Ticaret Dengesi Hesabı ( mal ithalat ve ihracatı )
d. Gelirler Hesabı
e. KarĢılıksız Transferler Hesabı
2. Sermaye ve Finans ĠĢlemleri Hesabı
a. Doğrudan Yatırımlar
b. Portföy Hesabı
c. Diğer Hesaplar
3. Resmi Rezervler Hesabı
4. Net Hata ve Noksan Hesabı
Görüldüğü gibi doğrudan yatırımlar cari iĢlemler hesabında değil, sermaye hesabı içerisinde yer almaktadır.
Not: Ödemeler bilançosu ile ilgili daha detaylı bilgi için 2003 / 37. Sorunun çözümüne bakınız.
ÇÖZÜM:
Bir üretim sürecinde ve verili teknolojik düzeyde kullanılan faktörlerden birinin miktarı arttırılır ve diğer faktörlerin miktarı
sabit tutulursa, miktarı arttırılan girdinin ilâve birimleri üretime katıldıkça toplam ürün bir noktaya kadar artacaktır. Bu
noktadan sonra eklenen birim girdilerle ilâve ürün miktarı azalmaya ve hatta verim düĢmeye baĢlayacaktır. Ġktisatta bu ilkeye
azalan verimler kanunu denir.
Azalan verimler kanunu Ġktisat biliminde ilk olarak Fransız iktisatçı Anne Robert Jacques Turgot tarafından ele alınmıĢtır.
DeğiĢen girdi oranları kanunu olarak da adlandırılan azalan verimler kanununun iktisat biliminde kabul görmesi hususunda
Turgot'un yanı sıra Johann Heinrich von Thünen, David Ricardo, James Anderson, Edward West, David Ricardo, Jean Baptiste
Say, John Stauart Mili ve Paul Leroy Beaulieu' gibi iktisatçıların da önemli katkıları olmuĢtur.
Thomar Malthus'un ünlü nüfus teorisi de azalan verimler kanununa dayanmaktadır. Nüfus artıĢının toplum üzerine etkilerini
araĢtıran Malthus'a göre nüfus geometrik diziyle, besin maddeleri ise aritmetik diziyle artmaktadır. Bu teoriye göre nüfus
gıda maddelerine göre daha fazla arttığından kiĢi baĢına düĢen ürün azalmaktadır. Bu azalmanın nedeni de elveriĢli toprakların
sınırlı olmasıdır. Aynı zamanda bu teoriye göre, nüfus için gerekli geçim araçlarının miktarı sınırlı olup, bu araçların miktarı
arttığı halde, nüfus da artıĢ gösterir. Ancak toprak miktarı sınırlı olduğundan nüfusta meydana gelen artıĢlar hayat seviyesini
düĢürmektedir.
A seçeneği ; Paul Douglas ve W. C. Cobb, Cobb-Douglas tipi üretim fonksiyonu ile azalan verimler kanunu ölçeğe göre getiri
kavramıyla iliĢkilendirmiĢleridir:
, K:sermaye, L:emek (saat, kiĢi vs.),
y:üretim, a: çıktının sermaye esnekliği, b: çıktının emek esnekliği
a+b>1 ise ölçeğe göre artan getiri,
a+b<1 ise ölçeğe göre azalan getiri,
a+b=1 ise ölçeğe göre sabit getiri,
C seçeneği; Robinson, Stanley Jevons, Alfred Marshall, Fisher majinalist iktisatçılardır. Azalan verimler kanunu, marjinal
analiz ile ilgili olduğu için Robinson‘ un da azalan verimler kanununa katkıları vardır diyebiliriz.
D seçeneği; Maliyet kuramının ana amaçlarından biri, üretimde kullanılan faktörlerle, üretim sonucu elde edilen ürün arasındaki
ilgiyi saptamaktır. BoĢ kapasite maliyetleri sabit maliyetlerin üretimde kullanılmayan kısmı olarak tanımlanmakta; boĢ kapasite
maliyetleri, aksak rekabet koĢulları ve iliĢkileri Schneider, Hilgert, Gutenberg ve Mehner'in görüĢleri çerçevesinde
incelenebilmektedir. O halde Gutenberg‘in de azalan verimler kanununa katkıları olduğu söylenebilir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
14. AĢağıdakilerden hangisi iĢletmelerin birleĢmeleri için kullanılan terimlerden biri değildir?
A) Konsalidasyon B) Akuisyon (Satın Alma)
C) Difüzyon D) Merger (Füzyon)
ÇÖZÜM:
Difüzyon, maddelerin çok yoğun ortamdan az yoğun ortama göçüyle ilgili fiziksel bir terimdir. ĠĢletme birleĢmeleri için
kullanılan bir terim değildir.
Not: ĠĢletme birleĢmeleri ile ilgili daha detaylı bilgi için 2010 - 1 / 11. Sorunun çözümüne bakınız.
15. AĢağıdaki yargılardan hangisi küçük ve orta ölçekli iĢletmelerin ekonomik ve toplumsal
kalkınmada oynadığı roller arasında sayılamaz?
A) Yığın üretim yaptıklarından çok kez satıĢ fiyatını düĢürme olanağına sahiptirler
B) ÇağdaĢ esnek üretim sistemlerine en uygun iĢletmelerdir
C) Ġstihdam sağlayarak iĢsizlik sorununun çözümüne yönelik alternatiflerden birini oluĢtururlar
D) Ekonomiye dinamizm ve serbest rekabete dayalı piyasa ekonomisine iĢlerlik kazandıran birimlerdir
- 356 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
KOBĠ ( Küçük ve Orta Boy ĠĢletmeler )'lerin Ekonomik ve Sosyal Kalkınmadaki Önemi
1. KOBĠ'ler ekonomiye dinamizm ve serbest rekabete dayalı piyasa ekonomisine iĢlerlik kazandıran birimlerdir. ( D
seçeneği ) KOBĠ'ler, yalnızca büyük iĢletmelerin ürettiği aynı mal ve hizmetleri üretip onları rekabetçi ortama
çekerek ekonomik canlılık kazandıran birimler değil, aynı zamanda büyük iĢletmelerin kullandığı mamul ve yarı mamul
girdileri üreterek onların geliĢimini de tamamlarlar.
2. KOBĠ'ler ekonomik yapıda sayısal miktar, üretim değeri, istihdam hacmi, katma değer, yatırım hacmi
ve mülkiyetin tabana yayılması açısından büyük bir ağırlığa sahiptirler.
3. KOBĠ'ler ekonomide geliĢmeyi hızlandırmak için giriĢimcilik faktörünün bir üretim elemanı olarak devreye girmesini
ve böylece toplumun yaratıcı potansiyelinin ortaya çıkarılmasını gerçekleĢtiren birimlerdir.
4. KOBĠ'ler istihdam sağlayarak ve yeni iĢ olanakları yaratarak ülkedeki iĢsizlik sorununun çözümüne yönelik
alternatiflerden birisini oluĢtururlar. ( C seçeneği )
5. Küçük ve orta ölçekli iĢletmeler, çağdaĢ esnek üretim sistemlerine en uygun iĢletme türleridir. ( B seçeneği )
7. Küçük iĢletmeler, bir ölçüde de eğitim fonksiyonlarını üstlenirler. Bunlar, çalıĢan nüfus ve meslek fonksiyonu yeterince
veya hiç almamıĢ gençler için birer okul fonksiyonu görürler. Küçük iĢletmeler bu kiĢiler için meslek ve teknik eğitimin
alındığı, ekonomiye sürekli yetiĢmiĢ iĢgücünün, kalifiye personelin yetiĢtirildiği yerlerdir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
ĠĢletme Büyüklüğü Ölçütleri
Kantitatif ( Niceliksel ) Ölçütler:
Üretim miktarı, ( C seçeneği )
SatıĢ hâsılatı (ciro)i
ĠĢletmenin sermaye tutarı, ( D seçeneği )
Dönen ve duran varlıklar toplamı (aktifler toplamı).
ĠĢçi sayısı, ( A seçeneği )
Kullanılan girdi miktarı,
Kullanılan makine ve tezgâhların sayısı ve gücü
ĠĢletmenin ve yararlanılan arazinin büyüklüğü (özellikle tarımsal iĢletmelerde),
ĠĢletmenin sektördeki pazar payı,
ĠĢletmenin Yönetim Biçimi: Yönetim yapısının bağımsız olduğu, diğer bir deyiĢle, iĢletme sahibi ve yöneticisinin
genelde aynı kiĢi olduğu iĢletmeler küçük veya orta iĢletmeler; iĢletme sahiplerinin profesyonel yöneticilerle yönetim
kadrosundan ayrıldığı iĢletmeler büyük iĢletmeler grubuna girerler.
Sektördeki Ağırlığı: Faaliyetlerini sürdürdüğü sektör veya iĢkolunda küçük bir yere ya da paya sahip iĢletmeler
genelde küçük yada orta iĢletmeler olarak sayılırlar.
ĠĢletmenin Faaliyet Yeri (Alanı): ĠĢ faaliyetlerinin yöresel, bölgesel, ülkesel veya uluslararası boyutlarda olması yine
söz konusu iĢletmenin büyüklüğünü yansıtan niteliksel bir ölçüt durumundadır.
- 357 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
17. DüĢük bir malın fiyatı düĢtüğünde, tüketicinin o maldan talep ettiği miktarın azalması durumu
aĢağıdakilerden hangisinde oluĢur?
A) Gelir etkisinin malın talep miktarını artırıcı etkisinin, ikame etkisinin malın talep miktarını azaltıcı
etkisinden düĢük olması
B) Gelir etkisinin malın talep miktarını azaltıcı etkisinin, ikame etkisinin malın talep miktarını
artırıcı etkisinden büyük olması
C) Hem gelir hem de ikame etkisinin malın talebini artırma yönünde etkiye sahip olması
D) Hem gelir etkisinin hem de ikame etkisinin malın talebini azaltma yönünde etkiye sahip olması
ÇÖZÜM:
DüĢük mal, talebi gelirle ters yönde değiĢen maldır. Yani gelirde bir artıĢ meydana geldiğinde talebi artan ya da gelirde bir
azalma meydana gediğinde talebi artan mallara düĢük mal denir.
Giffen mal bir düĢük maldır. Ancak tüm Giffen mallar düĢük mal olmasına rağmen, her Giffen malı bir düĢük mal değildir.
Giffen malın özelliği, fiyatı arttığında bu mala olan talebin de artmasıdır (Talep kanununa ters düĢen bir durum söz konusudur.)
Soruda ‗‘ düĢük bir malın fiyatı düĢtüğünde, tüketicinin o maldan talep ettiği miktarın azalması ‗‘ ifadesi ile Giffen maldan
bahsedilmektedir. Giffen mallarda pozitif gelir etkisi, negatif ikame etkisinden büyüktür.
Not: Gelir ve ikame etkileri ile ilgili 2010 – 1 / 70. Sorunun çözümüne bakınız.
18. AĢağıdakilerden hangisi tam rekabet ile monopolcü rekabet piyasasının ortak özelliklerinden
değildir?
A) Her iki piyasada da çok sayıda satıcı ve alıcının olması
B) Her iki piyasada da üretilen malların homojen olması
C) Her iki piyasada da karar birimlerinin tam bilgiye sahip olmaları
D) Her iki piyasaya da giriĢ ve çıkıĢın serbest olması
ÇÖZÜM:
Tam Rekabet Piyasasının Temel Özellikleri
*Homojenlik koĢulu: Piyasada alınıp satılan mal hemen hemen aynı özelliklere sahiptir.
*Mobilite koĢulu: Piyasaya baĢka üreticilerin giriĢi ya da mevcut üreticilerin piyasadan çıkıĢı önünde hiç bir engel yoktur,
*Piyasadaki her firma farklılaĢtırılmıĢ bir ürün satmaktadır. Ürün FarklılaĢtırması: Ürünün marka, renk, ambalaj gibi küçük
özellikleri bakımından diğerlerinden ayrılmasıdır. Ürün farklılaĢtırması; gerçekten farklı bir ürün geliĢtirerek ya da
tüketicilerin gözünde ürünün diğerlerine göre farklı olduğu algısı yaratılarak gerçekleĢtirilebilir. ( B seçeneği yanlıĢtır )
*Piyasaya giriĢ ve piyasadan çıkıĢ kolaydır. Piyasaya giriĢi veya piyasadan çıkıĢı engelleyen hiçbir yasal veya baĢka tür bir engel
yoktur.
- 358 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
19.
Azalan Marjinal Ġkame Oranı
Sabit Marjinal Ġkame Oranı
Artan Marjinal Ġkame Oranı
Yukarıda yer alan ikame oranlarına uygun farksızlık eğrileri aĢağıdakilerden hangisinde doğru sırayla
verilmiĢtir?
A) Orijine göre iç bükey - Negatif eğimli düz çizgi - Orijine göre dıĢ bükey
B) Negatif eğimli düz çizgi - Orijine göre dıĢ bükey - Orijine göre iç bükey
C) Orijine göre iç bükey - Orijine göre dıĢ bükey - Negatif eğimli düz çizgi
D) Orijine göre dıĢ bükey - Negatif eğimli düz çizgi - Orijine göre iç bükey
ÇÖZÜM:
Marjinal ikame oranı( MRS): Farksızlık eğrisinin herhangi bir noktasına çizilen teğetin eğiminin negatif iĢaretlisidir. Tüketici
bir birim daha fazla X tüketmek isterse, her defasında kaç birim Y‘ den vazgeçeceğini gösterir.
I. Azalan Marjinal Ġkame Oranı II. Sabit Marjinal Ġkame Oranı III. Artan Marjinal Ġkame Oranı
Farksızlık eğrisi orijine göre Farksızlık eğrisi negatif eğimli düz bir Farksızlık eğrisi orijine göre içbükeydir.
dıĢbükeydir. doğru Ģeklindedir. Mallar arasında
mükemmel ikame vardır.
20. Bir ülkedeki nüfusun belirli bir yüzdesinin gelirin aynı yüzdesini aldığı, kiĢisel gelir dağılımında
mutlak eĢitlik durumunda Gini Katsayısının değeri kaç olur?
A) (-)1 B) 0
C) 1 D) 2
ÇÖZÜM:
Lorenz Eğrisi, toplumdaki gelir dağılımı adaletini gösterir. Toplumun yüzde kaçı, milli gelirden hangi oranda pay alıyor
sorusunun cevabını verir. Gini katsayısı ise bunun formülüze edilmiĢ halidir. Gini Katsayısı: Gelir eĢitsizliğinin sayıyla
tanımlanmasını sağlayarak karĢılaĢtırma yapma imkânı sunar. 0-1 arası değer alır. 1'e yaklaĢması eĢitsizliğin arttığını, 0'a
yaklaĢması azaldığını gösterir.
G = A / A+B
Bir toplumda gelir adaletli olarak paylaĢılmıĢsa (herkes eĢit gelir elde
ediyorsa, mutlak eĢitlik durumunda) Gini katsayısı "0" değerini almakta,
toplumdaki gelirler yalnız bir kiĢi tarafından alınmıĢsa Gini katsayısı "1"e eĢit
olmaktadır. Gini katsayısının değeri gelir düzeyinin büyüklüğüne değil, farklı gelir
düzeyleri arasında kalan kiĢilerin sayısına bağlıdır. Özetle Gini oranının artması
eĢitsizliğin arttığını, azalması ise eĢitsizliğin azaldığını gösterir.
21.Yukarıda yer alan tabloda X ve Y mallarının fiyatları ile tüketilen her birimden elde edilen marjinal
faydalar verilmiĢtir. Tablodaki verilere göre 9 TL si olan bir tüketicinin denge noktasına ulaĢması için X ve Y
mallarından sırasıyla kaçar birim tüketmesi gerekir?
X Y
A) 4 1
B) 3 3
C) 3 2
D) 2 5
ÇÖZÜM:
MU: Marjinal fayda, P: Fiyat olmak üzere; Tüketici dengesi:
()
Bu aĢamada soruda bize verilen tablodan deneme yanılma yöntemiyle bu eĢitlikleri sağlayan X ve Y değerleri bulunur:
22. Tam rekabet piyasasında kısa dönemde piyasa fiyatının, firmanın ortalama değiĢken
maliyetlerinin minimum olduğu düzeye kadar düĢtüğü nokta aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Denge Noktası
B) BaĢa baĢ Noktası
C) Kapatma Noktası
D) Kar Noktası
ÇÖZÜM:
Sabit maliyetler bir firmanın üretim yapmasa da katlandığı maliyetlerdir. O halde
Fiyat ortalama değiĢken maliyetin üzerinde olduğu sürece firma arz etmeye
(üretim yapmaya) devam edecektir. Yani tam rekabette firma arz eğrisi marjinal
- 360 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
23. 1982 Anayasasına göre, aĢağıdaki bakanlardan hangisi genel seçimlerinden önce görevinden
çekilmek zorunda değildir?
A) UlaĢtırma Bakanı B) ĠçiĢleri Bakanı
C) DıĢiĢleri Bakanı D) Adalet Bakanı
ÇÖZÜM:
1982 Anayasasına göre, genel seçimlerinden önce görevinden çekilmek zorunda olan bakanlar;UlaĢtırma Bakanı,ĠçiĢleri Bakanı
ve Adalet Bakanı‘dır.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
24. 1982 Anayasasına göre, aĢağıdakilerden hangisi Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve
yetkileri arasında bulunmamaktadır?
A) Milletlerarası antlaĢmaları onaylamak
B) Kanun koymak, değiĢtirmek ve kaldırmak
C) Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetlemek
D) Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek
ÇÖZÜM:
Parlâmenter sistemlerde parlâmentoların genellikle kanun yapmak, hükûmeti denetlemek ve devlet bütçesini kabul etmek gibi
üç temel görev ve yetkisi vardır. Parlâmenter bir sistem kuran 1982 Anayasası da, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu üç temel
görev ve yetkiye sahip olduğunu kabul etmiĢ, onların yanında birtakım yetkiler daha vermiĢtir.Anayasa Türkiye Büyük Millet
Meclisi‘ne verdiği görev ve yetkileri 87‘nci maddesinde saymıĢtır:
1. Kanun koymak, değiĢtirmek ve kaldırmak.
2. Bakanlar Kurulu ve bakanları denetlemek.
3. Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek.
4. Bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüĢmek ve kabul etmek.
5. Para basılmasına karar vermek.
6. SavaĢ ilânına karar vermek.
7. Milletlerarası andlaĢmaların onaylanmasını uygun bulmak.
8. Anayasanın 14‘üncü maddesindeki fiillerden dolayı hüküm giyenler hariç olmak üzere, genel ve özel af ilânına karar vermek.
9. Mahkemelerce verilip kesinleĢen ölüm cezalarının yerine getirilmesine karar vermek. (Türkiye‘de 2004 yılında
kaldırılmıĢtır.)
10. Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmek.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
25. Bir kiĢinin hâkim kararıyla ergin (reĢit) olabilmesinde aĢağıda yer alan Ģartlardan hangisi
yanlıĢtır?
A) Küçüğün menfaatinin olması
B) Küçüğün 14 yaĢını tamamlamıĢ olması
C) Velinin izninin bulunması
D) Mahkemenin bu konuda karar vermesi
ÇÖZÜM:
Ergin kılınma da bir erken erginlik halidir. Medeni Kanunumuz bunu 12. maddesinde düzenlemiĢtir. Sözü geçen maddeye göre,
―On beĢ yaĢını dolduran küçük, kendi isteği ve velisinin rızasıyla mahkemece ergin kılınabilir‖. Yukarıdaki madde hükmüne
göre, bir küçüğün erginliğine karar verilebilmesi için Ģu koĢulların bulunması gerekir:
– Mahkeme hükmüyle ergin kılınacak küçüğün on beĢ yaĢını bitirmiĢ olması.
– Küçüğün istemi. Erginliğine karar verilmesi isteminde bulunma, kiĢiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğu içindir ki, bu istemin
bizzat küçükten gelmesi gerekir. Küçüğün istemi olmadan onun ergin kılınmasına karar vermek mümkün değildir. O halde bu
koĢul ergin kılınmanın koĢullarından en önemlisidir.
– Velisinin rızası. Küçüğün ergin kılınmasına karar verilmesi, onun velayet altından çıkması sonucunu doğuracağından, kanunumuz
burada velinin rızasını da aramaktadır. Yukarıdaki koĢullara bir de, küçüğün menfaatinin bulunması koĢulunu ekleyebiliriz.
Gerçekten hakim, ergin kılınma kararı vermeden önce, bunda küçüğün korunmaya değer bir menfaatinin bulunup
bulunmadığını da araĢtırmalıdır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 361 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
26. TaĢınmazlar üzerinde ayni haklar ne zaman kazanılır?
A) SözleĢme Yapıldığında B) Bedelinin tam olarak ödendiğinde
C) Tapu siciline tescil edildiğinde D) Teslim alındığında
ÇÖZÜM:
AYNÎ HAK KAVRAMI:EĢya Hukukunun temel konusunu teĢkil eden aynî hak; sınırları belli olan eĢya üzerinde bir kiĢinin
doğrudan doğruya haiz olduğu hakimiyet ve tasarruf etme hakkıdır. Aynî hak, kiĢinin eĢya üzerindeki doğrudan doğruya
hakimiyeti olup ihlali halinde herkese karĢı ileri sürülebilen bir mutlak haktır. KiĢi eĢya üzerindeki aynî hakkını kiĢilik
haklarında olduğu gibi, herkese karĢı ileri sürebilir. Zira bu hakların herkes tarafından ihlali mümkündür.
Türk-Ġsviçre EĢya hukukunda aynî hakların türleri kanun tarafından sınırlı Ģekilde öngörülmüĢtür. Kanundaki bu düzenlemenin
dıĢında yeni bir aynî hak tipi yaratıl amaz. Bu ilkeye sınırlı sayı ve tip ilkesi (numerus clausus) denir. Borçlar Hukukundaki
sözleĢme serbestisi EĢya Hukukunda geçerli değildir. TMK‘nın kabul ettiği sisteme göre aynî haklar:
Mülkiyet Hakkı (Sınırsız her kese karĢı ileri sürülebilir)
Ġrtifak Hakları(BaĢkasına ait bir malı kullanma ve ondan faydalanma yetkisi verir)
TaĢınmaz Yükü (Gayrimenkul Mükellefiyeti)
Rehin Hakkı(Menkul ve Gayrimenkul rehin hakkı)
TaĢınmazlar üzerinde ayni haklar Tapu siciline tescil edildiğinde kazanılır.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
27. X ile evli olan Y ‗nin X‘in dayısı Z ile arasındaki hısımlığa aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Y ile z arasında bir hısımlık oluĢmamıĢtır
B) Y ile Z arasında yapay hısımlık vardır
C) Y ile Z arasında 3.dereceden yansoy kan hısımlığı vardır
D) Y ile Z arasında 3.dereceden yansoy kayın hısımlığı vardır
ÇÖZÜM:
HISIMLIK
Hısımlık, sadece gerçek kiĢiler bakımından söz konusu olan ve insanların arasındaki yakınlık bağını ortaya koyan bir kurumdur.
Özellikle miras hukukunda, usul hukukunda ve aile hukukunda büyük önem taĢır. Hısımlık ya doğal yolla ya da evlenme veya evlat
edinme gibi belli iliĢkiler sonucunda ortaya çıkan bir bağdır.
Hısımlık Türleri
Hısımlık, kuruluĢ ve doğuĢ Ģekillerine göre, ―kan hısımlığı‖, ―kayın hısımlığı‖ ve ―evlat edinmeden doğan hısımlık‖ olmak üzere üç
türe ayrılır.
Kan Hısımlığı
Kan hısımlığı, bir kimse ile onun kendilerine kan bağıyla bağlı bulunduğu kiĢiler arasındaki hısımlıktır, uygulamada soy hısımlığı
olarak da adlandırılmaktadır. Örneğin, bir kimsenin kendi ana ve babası, kardeĢleri, ana ve babasının ana babaları (büyük ana ve
büyük babaları), çocukları ve torunları, amca, hala, dayı, teyzeleri ile kuzenleri arasındaki hısımlık kan hısımlığıdır. KiĢiler
arasındaki mevcut kan hısımlığının derecesi, hısımlar ararsındaki doğumların sayısı ile belli olur.
Kan hısımlığı da kendi içinde, ―üstsoy-altsoy hısımlığı‖ ve ―yansoy hısımlığı‖ olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.
Düz hat hısımlığı olarak da adlandırılan üstsoy-altsoy hısımlığı, biri diğerinden gelen, yani birbirlerinden üreyen kiĢiler
arasındaki hısımlıktır. Üstsoy-altsoy hısımlığı, hem baba hem de ana tarafından sınırsız olan bir hısımlıktır. Bir kimsenin düz
hattan aĢağı inen hısımları alt soy hısımları, düz hattın üzerindeki hısımları ise üst soy hısımlarıdır. Örneğin, bir kimsenin
babası, dedesi, büyük dedesi, annesi, anneannesi üst soyu, oğlu, oğlunun oğlu veya kızı ise alt soyudur.
Yan soy hısımlığı, ortak soydan gelenler arasındaki hısımlıktır. O hâlde, iki kimsenin birbirlerinin yansoy hısımı olabilmeleri için,
her ikisinin de ortak bir soydan (kökten) gelmeleri gerekir. Bu itibarladır ki, kardeĢler arasında; bir kimse ile amcası, halası,
dayısı ve teyzesi arasında; aynı Ģekilde, o kimse ile amca, hala, dayı ve teyzesinin çocukları yani kuzenleri arasında yansoy
hısımlığı vardır.
Aynı ortak kökten gelen kiĢiler arasındaki hısımlık, tam kan yansoy hısımlığıdır. Örneğin ana ve babaları bir olan kardeĢler
arasında tam kan yansoy hısımlığı vardır.
Sadece bir tek kökün ortak olduğu yansoy hısımlığı, yarım kan yansoy hısımlığı olarak isimlendirilir. Örneğin anaları bir babaları
ayrı veya babaları bir anaları ayrı kardeĢler arasında durum böyledir.
- 362 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Kayın Hısımlığı
Kayın hısımlığı, evlenme dolayısıyla meydana gelen hısımlıktır. EĢlerden biri ile diğer eĢin kan hısımları, aynı tür ve dereceden
kayın hısımları olurlar. Örneğin, eĢin anası, babası, kardeĢleri, kuzenleri vb. diğer eĢin aynı dereceden kayın hısımlarıdır.
Kayın hısımlığının bazı önemli sonuçları vardır. Öncelikle evlenmeyle meydana gelmiĢ olan kayın hısımlığı, evliliğin sonradan iptal,
ölüm veya boĢanma sebebiyle ortadan kalkması hâlinde sona ermez, yine devam eder. Fakat evlilik sona erdikten sonra eski
eĢlerin yeni doğan kan hısımları ile diğer eski eĢ arasında kayın hısımlığı meydana gelmez. BaĢka bir ifadeyle evlilik birliğinin
sona ermesinin ardından yeni kayın hısımlığı doğmaz.
Kayın hısımlığı, eĢlerden biri, yani eĢin bizzat kendisi ile diğer eĢin kan hısımları arasındaki hısımlıktır. Bu sebepledir ki,her iki
eĢin kan hısımları arasında,hiçbir hısımlık yoktur.
Birinci derecede kayın hısımları: KiĢinin eĢinin anne ve babası.
Ġkinci derecede kayın hısımları :KiĢinin eĢinin kardeĢleri,büyük annesi ve büyük babası
Üçüncü derecede kayın hısımları:KiĢinin eĢinin kardeĢ çocukları,dayısı,amcası,halası ve teyzesi.
Evlat Edinmeden Doğan Hısımlık
Bu hısımlık evlat edinme dolayısıyla meydana gelir ve hısımlığın kaynağı, evlat edinme iĢlemine yönelik mahkeme kararıdır.
Evlat edinen ile evlatlık arasında oluĢan hısımlık, evlatlık iliĢkisi ortadan kalktığı anda kendiliğinden ortadan kalkar (TMK m.
317, 318).
Evlatlık iliĢkisi sadece evlat edinenle evlatlık arasında bir hısımlık iliĢkisi doğurur. Bunların hısımlarıyla kendi aralarında bir
hısımlık iliĢkisi meydana getirmez.
Evlatlık ve onun alt soyu evlat edinenin mirasçısı olur ve bu mirasçılık iliĢkisi tek taraflıdır (TMK. m. 314). Evlatlıkla evlat
edinen ve bunlardan biri ile diğerinin altsoyu ve eĢi arasında evlenme yasağı vardır.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
28. Türk Medeni kanununda belirlenmiĢ olan yasal mal rejimi aĢağıdakilerden hangisidir ?
A) EdinilmiĢ mallara katılma rejimi
B) Mal ortaklığı rejimi
C) PaylaĢmalı Mal ayrılığı rejimi
D) Mal ayrılığı rejimi
ÇÖZÜM:
Mal Rejimi:EĢlerin evlenmeden önce sahip oldukları ve evlilik süresince edindikleri (taĢınır, taĢınmaz mal ve para gibi)
malvarlıklarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde her türlü iĢlem yapma usullerini belirleyen hukuk kurallarına
mal rejimi denir.
Medeni Kanunda iki tür mal rejimi düzenlenmiĢtir:
1. Yasal Mal Rejimi 2. Seçimlik Mal Rejimleri.
1. EdinilmiĢ Mallar:
Her eĢin edinilmiĢ malları Ģunlardır:
-- ÇalıĢmasının karĢılığı olan maaĢ, ücret vs.,
-- Sosyal güvenlik kuruluĢlarının yaptığı her türlü ödemeler,
-- ÇalıĢma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminat,
-- KiĢisel malların geliri (kira, faiz gelirleri gibi),
-- EdinilmiĢ malların yerine geçen değerler.
Mal rejimi tasfiye edildiğinde sadece ―edinilmiĢ mallar‖ eĢler arasında yarı yarıya ―eĢit olarak‖ paylaĢtırılır.
- 363 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
2. KiĢisel Mallar :
Her eĢin kiĢisel malları Ģunlardır:
-- EĢlerden birinin kiĢisel kullanımına yarayan eĢya,
-- Evlenmeden önce sahip oldukları mallar,
-- Evlenmeden sonra miras veya bağıĢ yoluyla geçen mallar,
-- Manevi tazminat alacakları,
-- KiĢisel malların yerine geçen değerler.
Seçimlik Mal Rejimi:
Kanunda belirlenmiĢ olan türler arasından eĢlerin mal rejimi sözleĢmesi yaparak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilecekleri
rejimlere, seçimlik mal rejimi denir.
Seçimlik mal rejimleri :
Mal Ayrılığı, PaylaĢmalı Mal Ayrılığı ve Mal Ortaklığı‘dır.
Mal Rejimi SözleĢmesi :
EĢlerin, kanunda yazılı seçimlik mal rejimlerinden birini seçmek için aralarında yaptıkları sözleĢmeye mal rejimi sözleĢmesi
denir.
EĢler, tabi oldukları mal rejimini, aralarında sözleĢme yaparak her zaman değiĢtirebilirler.
Yeni Medeni Kanunumuz 01 Ocak 2002 tarihinden itibaren mal rejimini düzenlemiĢ,yeni düzenleme ile;
- 01 Ocak 2002 tarihine kadar Mal Ayrılığı rejimi
- 01 Ocak 2002 tarihinden sonra ise EdinilmiĢ Mallara Katılma rejimini benimsemiĢtir.
29. Medeni Kanuna göre aĢağıda verilenlerden hangisi,eĢya üzerine tatbik edilebilecek sınırlı ayni
haklardan birisi değildir?
A) Ġrtifak Hakları
B) TaĢınma yükü
C) Rehin Hakları
D) Haciz Hakları
ÇÖZÜM:
Medeni Kanunda eĢya üzerinde sağladıkları hak ve yetkilerin kapsam ve niteliklerine göre sınırlı ayni haklar üç grupta
toplanmıĢtır:
Ġrtifak Hakları ( MK. md. 779-839)
TaĢınmaz Yükü (MK. md. 840-850)
Rehin Hakları ( MK. md. 851-972)
- 364 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Örnek: TaĢınmazında bağ bulunan malikin, bir Ģarap fabrikasına her yıl belli miktarda üzüm teslim etme borcuna karĢılık Ģarap
fabrikası maliki lehine kendi taĢınmazı üzerinde bir taĢınmaz yükü tesis edebilir.
Yapmama (kaçınma) Ģeklindeki borçlar taĢınmaz yükünün konusuna girmezler.
TaĢınmazın el değiĢtirmesi taĢınmaz yükünü etkilemez. Bu durumda yeni malik, kanundan dolayı mükellefiyetin borçlusu haline
gelir (MK. md. 849).
TaĢınmaz yükünün kazanılması ve tescili alsine bir hüküm yoksa taĢınmaz mülkiyetiyle ilgili kurallara tabi tutulmuĢtur (MK. md.
840/3). Bunun için tapuda resmi yazılı Ģekilde sözleĢmenin yapılması ve tapuya tescil zorunludur (MK. md. 840/1). Ancak,
taĢınmaz mülkiyetinin telcilsiz kazanılmasıyla ilgili haller (MK. md. 705) Medeni Kanunun 840. maddesindeki yollama nedeniyle
taĢınmaz yükü için de geçerlidir. Ayrıca, eski düzenlemeden farklı olarak taĢınmaz yükünün değerinin yabancı para ile
belirlenmiĢ bir miktar üzerinden de gösterilebilme olanağı sağlanmıĢtır.
TaĢınmaz yükünde alacaklının hakları ve taĢınmaz malikinin sorumluluğu taĢınmazın değeri ile sınırlıdır. Buna göre malikin kiĢisel
sorumluluğu yoktur. Yükümlülük ifa edilmediği takdirde lehine mükellefiyet tesis edilen sınırlı ayni hak sahibi kiĢi, taĢınmazı
sattırarak alacağını temin eder (MK. md. 848).
TaĢınmaz mükellefiyeti ile temin edilen alacak, taĢınmaz rehninde olduğu gibi zamanaĢımına uğramaz (MK. md. 847).
(3) Rehin Hakları
Bir borç iliĢkisinde alacaklı, alacağının daha güvenceli hale getirmek için teminat isteyebilir. Borçlunun alacaklıya verebileceği
iki tür teminat söz konusu olabilir. Bunlar Ģahsi teminat ve ayni teminattır.
ġahsi teminatta borç ödenmediği takdirde, alacaklı, borçlu yanında sorumlu tutabileceği bir baĢka kiĢi elde etmektedir. Borç
ödenmeyince alacaklı, borcun ifasını bu kiĢiden talep edebilir. Kefalet Ģahsi teminatın en yaygın Ģekli olup Borçlar Kanununda
düzenlenmiĢtir (BK. md. 496 vd.).
Ayni teminatta borç ödenmediği takdirde alacaklı, borçlu yanında bir baĢka borçluya değil, paraya çevirebileceği bir eĢyaya
(ayına) sahiptir.
Örnek: Rehin bir ayni teminattır. Borç ödenmediği takdirde alacaklı sadece rehin konusu malı paraya çevirtip alacağını tahsil
edebilir.
Kefalette kefil sorumlu olduğu miktar için bütün malvarlığıyla sorumlu olduğu halde, rehinde, rehin veren kiĢi sadece rehin
verdiği mal ile sorumludur.
Teminat alacağa bağlı yani fer‘i nitelikte haklar temin eder. Asıl borç mevcut ve geçerli ise teminatta mevcuttur ve borcun
ödenmesini garanti eder.
Rehin, borçlunun borcuna karĢı gösterilen bir ayni teminat olup borç ödenmediği takdirde, alacaklıya rehin konusunu paraya
çevirterek alacağını tahsil edebilme yetkisini veren alacağa bağlı fer‘i nitelite sınırlı bir ayni haktır.
Rehin hakları rehnin konusuna göre taĢınır (menkul) renni ve taĢınmaz rehni olarak ikiye ayrılmaktadır. Haklar üzerinde kurulan
rehin, taĢınır rehinleri arasında sayılmaktadır.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
30. (A)‘nın dairesini (B)‘ye kiraya vermesi durumunda (A) ve (B)‘nin daire üzerindeki zilyetlik
durumları aĢağıdakilerden hangisnde doğru olarak verilmiĢtir ?
A) (A) zilyet olmaktan çıkmıĢ,(B) asli zilyet haline gelmiĢtir
B) (A) Fer‘i zilyet,(B) asli zilyet haline gelmiĢtir.
C) (A) fer‘i dolaylı zilyet,(B) asli dolaysız zilyet haline gelmiĢtir.
D) (A) asli dolaylı zilyet,(B) fer‘i dolaysız zilyet haline gelmiĢtir.
ÇÖZÜM:
Zilyetlik, bir kimsenin bir Ģeyi elinin altında bulundurması" demektir. Medeni kanun zilyetliği, bir Ģey üzerinde Fiilen tasarruf
sahibi olma" Ģeklinde tanımlanmaktadır. O halde zilyetlik, "bir Ģey üzerinde fiili hâkimiyet" veya bir eĢyayı fiili hâkimiyet ve
kudret alanı içinde bulundurma" biçiminde tanımlanabilir.
Unsurları: Bir eĢya üzerinde zilyetliğin söz konusu olabilmesi için ilk olarak "fiili hâkimiyet" ve ikinci
Olarak "zilyetlik Ġradesi‖nin bulunması gerekir.
Türleri:
1. Asli Zilyetlik Feri Zilyetlik: Malik sıfatıyla hareket eden kimsenin zilyetliği "asıl", buna karĢılık bir Ģeyi sınırlı ayni veya
Ģahsi bir hakka dayanarak fiili hâkimiyeti altında bulunduran kimsenin zilyetliği ise "fer"i zilyetliktir.
2. Vasıtasız(Dolaysız) zilyetlik Vasıtalı(Dolaylı) Zilyetlik: Vasıtasız zilyetlik, fiili hâkimiyeti doğrudan doğruya icra eden
kimsenin zilyetliğidir, Vasıtalı zilyetlik ise, eĢya üzerinde bir baĢkası vasıtasıyla fiili hâkimiyet sahibi olan kimsenin zilyetliğidir.
3. Tek zilyetlik Birlikte Zilyetlik: Tek zilyetlik bir eĢya üzerinde bir tek Ģahsın yanız baĢına zilyet olması demektir. Birlikte
zilyetlik ise bir eĢya üzerinde fiili hâkimiyeti aynı hukuki sıfatla ve aynı zamanda beraberce kullanan birden fazla kimselerin
zilyetliğidir.
4. EĢya Zilyetliği Hak Zilyetliği: EĢya zilyetliği, maddi bir mal üzerin deki fiili hâkimiyettir. Hak zilyetliği ise, ayni haklarda
söz konusu olan zilyetliktir.
5. Zilyet Yardımcılığı: Bir eĢya üzerinde fiili hâkimiyeti baĢkasının adına menfaatine kullanan kimsenin durumudur.
- 365 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Zilyetliğin Kazanılması
Ġki Ģekilde kazanılır.
1. Aslen Kazanma: Bir eĢyanın zilyetliğinin bir baĢkasına naklen ve devren değil, doğrudan doğruya kazanan Ģahsın tek taraflı
bir fiili ile elde edilmesi demektir. .
2. Devren Kazanma: Bir eĢya üzerinde mevcut bulunan zilyetliğin zilyedin isteği ile bir baĢkasına geçmesi, nakledilmesi
demektir. Buna "Zilyetliğin devri" veya "zilyetliğin nakli" denir. Ġki türde olur. Biri teslimle kazanma, diğeri Teslimsiz
Kazanmadır. Teslimle kazanma, eĢyanın teslimi ile olur. Teslimsiz kazanma ise Kısa Elden Teslim, Hükmen Teslim, zilyetliğin
Havalesi, Emtiayı Temsil Eden Senetlerin Devri ve Miras yolu ile olabilir.
Zilyetliğin Kaybedilmesi
Zilyetliğin kaybedilmesi demek, eĢya üzerinde fiili hâkimiyet icra etme imkânının devamlı olarak ortadan kalkmıĢ olması
demektir ki, bu da zilyedin iradesiyle veya iradesi dıĢında olur.
Zilyetliğin Korunması
Üç yol vardır:
1. Savuma Hakkı: Zilyet, bütün gasp ve tecavüz fiillerini kuvvet kullanmakta defetmek hakkına sahiptir.
2. Zilyetlik Davaları: Medeni kanunumuz zilyetliğin tecavüz ve gasp fiillerine karĢı dava yoluyla da
Korumaktadır ki, bu davalara "zilyedIik davaları" denir. Biri "yeddin iadesi davası", diğeri "tecavüzün meni davası" olmak üzere
baĢlıca iki türdedir.
3. Zilyetliğin Ġdari yoldan Korunması: Bir gayrimenkule zilyet bulunan kimse, bu gayrimenkule tecavüzde bulunulduğu
taktirde, gayrimenkulün bulunduğu yerin kaymakam veya valisine müracaatla tecavüzün men'ini (önlenmesini) talep edebilir.
Sorumluluk: Ġyi niyetli zilyet, eĢyada gerçekleĢen zarardan dolayı sorumlu olmaz. Kötü niyetli zilyet, eĢyada meydana gelen
hasarı ödemekle mükelleftir.
Sorumuzda A evin sahibi olduğu için asli zilyettir.Aynı zamanda B‘ye kiralaması sebebi ile evin üzerinde fiili hakimimeti
yoktur.Bundan dolayı A,asli dolaylı zilyet durumundadır.
B ise evin sahibi olmadığı için fer‘i zilyet,aynı zamanda evin üzerinde aracısız olarak fiili hakimiyeti olduğundan fer‘i
dolaysız zilyettir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
31. 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usul Kanunu‘na göre aĢağıdaki dava türlerinden hangisi idari dava
niteliği taĢımamaktadır?
A) Tespit davaları
B) Ġdari sözleĢmelerden doğan davalar
C) Tam yargı davaları
D) Ġptal davaları
ÇÖZÜM:
Bu sorunun açıklamasını idarehukuku.net‘ten kopyala yapıĢtır yaptım
Ġdari dava türleri Ģunlardır:
a- Ġdari iĢlemler hakkında yetki, Ģekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri
için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b- Ġdari eylem ve iĢlemlerden dolayı kiĢisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı (tazminat) davaları,
c- Tahkim yolu öngörülen imtiyaz ĢartlaĢma ve sözleĢmelerinden doğan uyuĢmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin
yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleĢmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuĢmazlıklara iliĢkin davalar.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
32. AĢağıdakilerden hangisi Ġdari yargıda yargılamanın yenilenmesi sebepleri arasında yer almaz ?
A) Lehine karar verilen tarafın, karar etkisi olan bir hile kullanmıĢ olması
B) Vekil veya kanuni temsilcisi olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmıĢ bulunması
C) Kararda birbirine aykırı hükümler bulunması
D) Çekilmeye mecbur, baĢkan,üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiĢ olması
- 366 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Yargılamanın yenilenmesi, kesinleĢmiĢ hükümlere karıĢı kabul edilmiĢ olağanüstü bir yasa yoludur. Bu yolla hükümlerdeki maddi
soruna iliĢkin fiili hataların giderilebilmesine olanak sağlanmıĢtır. Hükümlü yararına yargılamanın yenilenmesi nedenleri 311.
maddenin 1. fıkrasında altı bent halinde gösterilmiĢtir:
b) Yemin verilerek dinlenmiĢ olan bir tanık veya bilirkiĢinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile
gerçek dıĢı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaĢılırsa.
c) Hükme katılmıĢ olan hakimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dıĢında,aleyhine ceza kovuĢturmasını veya bir ceza ile
mahkumiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiĢ ise.
d) Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmıĢ olup da bu hüküm kesinleĢmiĢ diğer bir hüküm ile ortadan
kaldırılmıĢ ise.
e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız baĢına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne
alındıklarında sanığın beraatını veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkum edilmesini
gerektirecek nitelikte olursa.
f) Çekinmeye mecbur olan baĢkan,üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiĢ olması.
g) Lehine karar verilen tarafın,karar etkisi olan bir hile kullanmıĢ olması
Bu kapsamda ; ―ceza hükmünün, Ġnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair SözleĢmenin veya eki protokollerin
ihlali suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesinin kesinleĢmiĢ kararıyla
tespit edilmiĢ olması‖ hali de yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak benimsenmiĢ, yargılamanın yenilenmesi isteğinin Avrupa
Ġnsan Hakları Mahkemesinin 4. 2. 2003 tarihinde kesinleĢmiĢ kararları ile bu tarihten sonra yapılan baĢvurular üzerine
verilecek kararlar hakkında ve kararın kesinleĢmesi tarihinden itibaren bir yıl içinde ileri sürülebileceği kabul edilmiĢtir.
33. AĢağıdaki mahkemelerden hangisinde ilk derece yargı yeri olarak dava açılamaz?
A) DanıĢtay B) Bölge Ġdare Mahkemesi
C) Ġdare Mahkemesi D) Askeri Yüksek Ġdare Mahkemesi
ÇÖZÜM:
DanıĢtay: DanıĢtay‘ın kuruluĢu ve görevleri Anayasamızın 155‘inci maddesinde düzenlenmiĢtir. 155‘inci maddeye göre, DanıĢtay,
―idari mahkemelerce verilen ve kanunun baĢka bir idari yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir‖.
Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
DanıĢtay, davaları görmek, BaĢbakan ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları, kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz
ĢartlaĢma ve sözleĢmeleri hakkında iki ay içinde düĢüncesini bildirmek, tüzük tasarılarını incelemek, idari uyuĢmazlıkları
çözmek ve kanunla gösterilen diğer iĢleri yapmakla görevlidir.
Askeri Yüksek Ġdari Mahkemesi: Askeri Yüksek Ġdare Mahkemesinin kuruluĢu ve görevleri Anayasamızın 157‘inci maddesinde
düzenlenmiĢtir. 157‘inci maddeye göre, Askeri Yüksek Ġdare Mahkemesi, ―askeri olmayan makamlarca tesis edilmiĢ olsa
bile, asker kiĢileri ilgilendiren ve askeri hizmeti iliĢkin idari iĢlem ve eylemlerden doğan uyuĢmazlıkların yargı denetimini
yapan ilk ve son derece mahkemesidir‖. Ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuĢmazlıklarda ilgilinin asker kiĢi olması Ģartı
aranmaz.
Bölge Ġdare Mahkemeleri: Bölge idare mahkemeleri, bölgelerin coğrafî durumları ve iĢ hacmi göz önünde tutularak Adalet
Bakanlığınca kurulur ve yargı çevreleri tespit olunur. Bu mahkemelerin kuruluĢ ve yargı çevrelerinin tespitinde, ĠçiĢleri ve
Maliye Bakanlıklarının görüĢü alınır. ĠĢ hacmi göz önünde tutularak aynı yargı çevresi içinde birden fazla Bölge Ġdare
Mahkemesi kurulabilir. Bir yerde birden fazla bölge idare mahkemesi var ise, bunlar arasındaki iliĢki görev iliĢkisi değil;
iĢbölümü iliĢkidir ve bu iliĢki Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca düzenlenir.Bölge Ġdare Mahkemeleri ilk derece
mahkemesi değildir.
Ġdari yargı kolunun ilk derece mahkemeleri ―idare mahkemeleri‖ ve ―vergi mahkemeleri‖ dir.
- 367 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
- Ġdare Mahkemeleri: Ġdare mahkemeleri, bölgelerin coğrafî durumları ve iĢ hacmi göz önünde tutularak Adalet Bakanlığınca
kurulur .
Adalet Bakanlığı, söz konusu mahkemelerin kuruluĢ ve yargı çevrelerinin tespitinden önce, ĠçiĢleri ile Maliye Bakanlıklarının
görüĢünü alır. ĠĢ hacmi göz önünde tutularak aynı yargı çevresi içinde birden fazla idare mahkemesi kurulabilir. Bir yerde
birden fazla idare mahkemesi varsa, bunlar arasındaki iliĢki görev iliĢkisi değil; iĢ bölümü iliĢkisidir ve bu iĢbölümü iliĢkisi
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca düzenlenir.
Ġdare mahkemelerinin kaldırılmasına veya yargı çevrelerinin değiĢtirilmesine ĠçiĢleri ve Maliye Bakanlıklarının görüĢleri
alınarak, Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir ve bu kararlar Resmî
Gazete‘de yayımlanır. Ġdare mahkemelerinde, bir baĢkan ile yeteri kadar üye bulunur. Mahkeme kurulu, bir baĢkan ve iki
üyeden oluĢur. BaĢkan ve üyeleri hâkim statüsündedirler. BaĢkanın yokluğunda kıdemli üye baĢkana vekillik eder.
- Vergi Mahkemeleri: Vergi mahkemeleri, bölgelerin coğrafî durumları ve iĢ hacmi göz önünde tutularak Adalet Bakanlığınca
kurulur .Adalet Bakanlığı, söz konusu mahkemelerin kuruluĢ ve yargı çevrelerinin tespitinden önce, ĠçiĢleri ile Maliye
Bakanlıklarının görüĢünü alır. ĠĢ hacmi göz önünde tutularak aynı yargı çevresi içinde birden fazla vergi mahkemesi kurulabilir.
Bir yerde birden fazla vergi mahkemesi var ise, bunlar arasındaki iliĢki, görev iliĢkisi değil; iĢbölümü iliĢkisidir ve bu iliĢki
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca düzenlenir .Vergi mahkemelerinde, bir baĢkan ile yeteri kadar üye bulunur. Mahkeme
kurulu, bir baĢkan ve iki üyeden oluĢur. BaĢkanın yokluğunda, kıdemli üye baĢkana vekillik eder .BaĢkan ve üyeler hâkim
statüsündedirler. Her vergi mahkemesi nezdinde yazı iĢleri müdürünün yönetiminde bir kalem bulunur. Her mahkemeye
yeterince zabıt kâtibi ve memur verilir .
Vergi mahkemelerinin görevlerinin neler olduğu, 2576 sayılı Kanun‘un 3410 sayılı Kanunla değiĢik 6‘ ncı maddesinde
gösterilmiĢtir. Bu hükme göre, vergi mahkemeleri;
- Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi ve resim ve harçlar ile benzeri malî yükümler ve bunların zam ve
cezaları ile tarifelere iliĢkin davaları,
- Yukarıda belirtilen konularda 6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uygulanmasına iliĢkin
- Diğer kanunlarda verilen iĢleri çözümler.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
34. Kanun Hükmünde Kararnamelerin yargısal denetimi aĢağıdakilerden hangisi tarafından yapılır ?
A) DanıĢtay
B)TBMM
C) Yargıtay
D) Anayasa Mahkemesi
ÇÖZÜM:
Yasama organının (meclisin) konu, süre ve gayeyi belirleyen bir yetki kanunu ile verdiği veya doğrudan doğruya Anayasa‘dan
aldığı yetkiye dayanarak hükümetin çıkardığı kanun gücüne sahip bir kararnameye kanun hükmünde kararname denir.
Hükümetlere böyle bir yetkinin verilmesinin sebebi, Kanun Hükmünde Kararname çıkarma usulünün, kanun çıkarma usulüne
nazaran daha pratik ve kolay olmasıdır.
1982 Anayasası‘nın 91. maddesine göre Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna Kanun Hükmünde Kararname çıkarma
yetkisi verebilir. Fakat bazı konularda hükümete Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi verilemez. Bunlar temel haklar,
kiĢi hakları ve siyasi hak ve ödevlerdir. Ancak olağanüstü dönemlerde çıkarılan Kanun Hükmündeki Kararnameler bu konuları da
düzenleyebilirler.
Meclis, hükümete yetki verdiği kanunda, çıkarılacak Kanun Hükmünde Kararname amacını, nelerle sınırlı olacağını, kullanma
süresini ve bu süre içinde birden fazla Kanun Hükmünde Kararname çıkarılıp çıkarılmayacağını belirler. Hükümet değiĢse de
yeni gelen hükümet, eski hükümete verilen Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisinden faydalanır. Meclis, hükümete
verdiği bu yetkiyi her zaman kaldırabilir.
Kanun Hükmündeki Kararnameler, Resmi Gazete‘de yayınlandıkları gün yürürlüğe girerler; fakat Kanun HükmündeKararnamede
yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir. Kanun Hükmünde Kararname yayınlanır yayınlanmaz Türkiye
Büyük Millet Meclisine sunulur.Meclis bu kararnameleri diğer tasarılardan önce ve ivedilikle görüĢür. Yayınlandıkları gün
Meclis‘in tasdikine sunulmayan kararnameler o gün yürürlükten kalkar. Meclis bir kararnameyi aynen kabul edebilir,
değiĢtirerek kabul edebilir veya toptan reddedebilir. Normal dönemlerde çıkarılacak kararnameler BaĢbakanın baĢkanlık
ettiği Bakanlar Kurulu tarafından çıkarıldığı halde, olağanüstü dönemlerde, sıkıyönetim ve savaĢ durumlarında çıkarılacak Kanun
Hükmündeki Kararnameleri, ancak CumhurbaĢkanının baĢkanlık edeceği Bakanlar Kurulu çıkarabilir. Normal dönemlerde
çıkarılan kararnamelerin Anayasa‘ya aykırılığı iddia edilirse, bunu Anayasa Mahkemesi denetler. Olağanüstü dönemlerde,
sıkıyönetim ve savaĢ durumlarında çıkarılan kararnameler yargı denetimine tabi değildirler.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 368 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
35. Ġdari Yargılama Usulü Kanunu‘na göre aĢağıdakilerden hangisi ilk derece mahkemesi olan DanıĢtay‘a
açılacak iptal davalarından değildir?
A) Bakanlık müsteĢarının görevden alınmasına iliĢkin müĢterek kararnamenin iptal davası
B) Bakanlık genelgesinin iptaline iliĢkin dava
C) Birden fazla idare mahkemesinin yetki alanına giren dava
D) TOBB‘un ülke genelinde uygulama üzere yayımladığı tebliğin iptaline iliĢkin dava
ÇÖZÜM:
llk derece mahkemesi olarak DanıĢtay‘da görülecek davalar Ģunlardır :
a- Bakanlar Kurulu kararlarına karĢı açılacak iptal ve tam yargı (tazminat) davaları,
b- BaĢbakanlık, bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluĢlarının müsteĢarlarıyla ilgili müĢterek kararnamelere karĢı açılacak
iptal ve tam yargı davaları,
c- Bakanlıkların düzenleyici iĢlemleri ile kamu kuruluĢları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluĢlarınca çıkarılan
ve ülke çapında uygulanacak düzenleyici iĢlemlere karĢı açılacak iptal ve tam yargı davaları,
d- DanıĢtay Ġdari dairesince veya Ġdari ĠĢler Kurulunca verilen kararlar üzerine uygulanan eylem ve iĢlemlere karĢı açılacak
iptal ve tam yargı davaları,
e- Birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren iĢlemlere karĢı açılacak iptal ve tam yargı davaları,
f- DanıĢtay Yüksek Disiplin Kurulu kararları ile bu Kurulun görev alanı ile ilgili DanıĢtay BaĢkanlığı iĢlemlerine karĢı açılacak
iptal ve tam yargı davalar
MüĢterek kararnamelerin iptali davası, ilk derece mahkemesi olarak Ġdare Mahkemeleri‘nde görülür.
36. Bakanlar Kurulu kararlarına karĢı açılan davalar aĢağıdaki mahkemelerin hangisine götürülür ?
A) DanıĢtay
B) Vergi Mahkemeleri
C) Yargıtay
D) Ġdare Mahkemesi
ÇÖZÜM:
Bakanlar Kurulu kararlarına karĢı açılan davalar ilk derece mahkemelerinden DanıĢtay‘ta görülmektedir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Ġntifa senetleri, sahibine sadece malvarlıksal haklar sağlayan ve hisse senetlerinden farklı olarak herhangi bir payı temsil
etmeyen kıymetli evrak niteliğindeki senetlerdir.
Ġntifa senetleri sahiplerine pay sahipliği haklarının verilemeyeceğini, ancak bu kiĢilere net kara, tasfiye sonucunda kalan tutara
katılma veya yeni çıkarılacak payları alma hakkı tanınabileceğini düzenler.
Ġntifa hisse senedi sahipleri Ģirketin ortağı olamazlar,mali haklara sahip olmalarına rağmen zarara katılmazlar.Sahibine pay
sahipliği sıfatı kazandırmaz ve anonim Ģirkette herhangi bir payı temsil etmez.
Türk Ticaret Kanunu‘na göre kurucu intifa senetleri sahibine bir ayrıcalık tanınır ve Ģirkette dağıtabilecek kârın mevcut olduğu
durumlarda Ģirket kârın dağıtılmamasını kararlaĢtırmıĢ olsa dahi kurucu intifa sahiplerinin esas sözleĢmede öngörülen kâr
paylarını alacağı öngörülür.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
38. Kollektif Ģirketin idaresi ortak olmayan bir kiĢiye bırakıldığında, bu kiĢi hukuken hangi
konumdadır?
A) Ticari Vekil B) Ticari mümessil
C) Acente D) Komisyoncu
- 369 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Kollektif Ģirketin idaresi ortak olmayan bir kiĢiye bırakıldığında,bu kiĢi hukuken Ticari mümessil konumunda olur.
Ticari mümessilde internette bir sitemiz Ģunu diyor.
Ticari Mümessil: Ticari mümessil, bir ticari iĢletmenin iĢlerini idare etmek üzere atanan kiĢidir. Ticari mümessil, iĢletmenin
amacına ulaĢabilmesi için faaliyet konusuna giren her türlü iĢlemi yapabilir. Örneğin, iĢletmeye iĢçi alabilir, onların
sözleĢmelerini feshedebilir, malların alım satımı konusunda sözleĢmeler yapabilir, tacir adına kambiyo taahhüdünde bulunabilir
yani emre muharrer senet, çek ve poliçe düzenleyebilir, iĢletmeye dahil taĢınmazları kiraya verebilir. Ancak, ticari mümessil
iĢletmenin ortadan kalkmasına, tasfiye olunmasına yol açabilecek iĢlemleri yapamaz, özel yetki verilmedikçe iĢletmeyi
devredemez, iĢletme üzerinde rehin hakkı kuramaz, müvekkili olan tacirin iflasını isteyemez.
Ticari mümessilin temsil yetkisi sadece iki halde sınırlandırılabilir. Bunlardan bir tanesi, ticari mümessilin temsil yetkisinin
sadece görevlendirildiği Ģube ile sınırlandırılmasıdır. Bu durumda tacir mümessilin diğer Ģubeler için yaptığı iĢlemlerden
sorumlu olmaz. Ġkincisi ise, birlikte temsil Ģartıdır. Tacir birden fazla mümessil atayarak, kendisi adına iĢlem yaparken birlikte
imza atmaları Ģartını getirebilir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Tacire bağlı yardımcılar;
-Ticari Mümessil,Ticari Vekil,Seyyar Tüccar Memuru
Tacire bağlı olamayan Yardımcılar ise;
-Acente,Komisyoncu,Tellal
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Görüldüğünde ödenecek vaadi düzenlenmiĢ bono,ödenmesi için keĢideciye,keĢide tarihinden itibaren aksi kararlaĢtırılmadığı
sürece keĢide tarihinden itibaren 1 yıl içinde ibraz edilmelidir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
41. Ġpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takipte ödeme emrine karĢı borçlu aĢağıdakilerden
hangisine itiraz edemez?
A) Faize
B) Rehin hakkına
C) Temerrüt tarihine
D) Alacağın miktarına
ÇÖZÜM:
Ġpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takipte ödeme emrine karĢı borçlu taĢınmaz rehinlerinde rehin hakkına itiraz
edemez.Bu durum taĢınırlar için geçerli değildir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Konkordato, herhangi bir dürüst borçlunun ödeme teklifinin konkordatoya tabi alacaklarının belirli bir çoğunluğu tarafından
kabulü ve mahkemenin onayı ile gerçekleĢen ve borçlunun, borçlarının bir kısmından kurtulmasını veya ödeme Ģeklinin borçlu
yararına değiĢmesini sağlayan, iflasa nazaran yumuĢatılmıĢ, alacaklıların eĢit olarak tatminine yarayan kolektif bir cebri icra
kurumudur.
Serbest Muhasebeci Mali müĢavir Selçuk Öztürk sitesinde bu konu hakkında Ģunları söylüyor;
Konkordato sürecinin amaçları, verilen süre içerisinde borçlunun teklif ettiği konkordatonun alacaklılar tarafından incelenmesi
ve mahkemece kabulü için zaman tanınmasıdır. Süreç içerisinde Ģu sonuçlar oluĢabilir;
Borçluya karĢı takip yapma yasağı: Konkordato sürecine giren borçluya kural olarak icra takibi yapılamaz, sürenin verilmesinden
önce baĢlanmıĢ takipler durur ( 3 ). Buna rağmen yapılan her türlü takip iĢlemleri geçersizdir, konkordatonun re‘sen dikkate
alınması gerekir. Konkordato süresi içerisinde borçlu aleyhine takip yapılması yasağının sonucu olarak süre ile kesiĢen zaman
aĢımı ve hak düĢürücü süreler aĢağıdaki durumlar haricinde iĢlemez.
Borçlu aleyhine rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabilir veya daha önce baĢlamıĢ olan rehin takiplerine devam
edilebilir.
Ġcra ve Ġflas Kanunu 206. maddesinin 1. sırasında yazılı alacaklılar (Hizmetçi ücretleri, müstahdem ücretleri, Cenaze
masrafları, nafaka alacakları, iĢçi ihbar ve kıdem tazminatları) mühlet süresince takip yapabilirler veya baĢlamıĢ olan
takiplerine devam edebilirler.
Konusu Ģahıs varlığı hakkı olan veya borçlunun malvarlığı ile ilgili olmayan ilamlı takipler devam edebilir.
Süreç içinde borçlu aleyhine dava açılabilir ve ihtiyati tedbir kararı alınabilir.
Borçlunun tasarruf yetkisinin kısıtlanması: Borçlu, malları üzerinde tasarruf yetkisine sahiptir. Fakat yetkisinin kullanılması
iflas anlaĢması komiserinin denetimindedir. Borçlu, süreç içinde komiserin denetiminde iĢlerini yapmaya devem eder. Ancak,
konkordato süresinin ilanından sonra borçlunun bazı iĢlemleri yapması kesinlikle yasaklanmıĢ olup buna rağmen yaptığı iĢlemler
hükümsüzdür. Bunlar;
Mallarını rehnetmek,
Gayrimenkullerini satmak ve gayrimenkulleri üzerinde ayni hak tesis etmek,
Kefil olmak,
Ġvazsız tasarruflarda bulunmak (bağıĢlama, ariyet gibi)
44. Haczedilebilir hiçbir mal bulunmadığını saptayan haciz tutanağının hukuksal niteliği nedir?
A) Kesin aciz belgesi B) Geçici aciz belgesi
C) Borcunu ödeyemez belgesi D) Müflislik belgesi
ÇÖZÜM:
Haciz sırasında borçlunun haczedilebilir hiçbir malı bulunmadığ saptanır ise bu durumu tespit eden haciz tutanağı 143.
Maddeye göre kesin aciz vesikası hükmündedir. Bu durumda alacaklıya ayrıca aciz vesikası düzenlenerek verilmez.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 371 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
45.
I. Altın alacağı
II. Teminat alacağı
III. SözleĢmeden doğan tazminat alacağı
IV. Türk lirası para alacağı
Yukarıdaki alacaklardan hangisi veya hangileri için ilamsız icra yapılabilmesi mümkündür?
A) Sadece IV
B) II-IV
C) I-II-IV
D) I-III-IV
ÇÖZÜM:
Ġlamsız icra,sadece para ve teminat alacakları için mümkün olan bir yoldur. Alacaklının alacağı bir para (veya teminat) alacağı
ise, alacaklı önce mahkemede dava açmadan icra dairesine baĢvurup bir ilâmsız icra takibi yapabilir.
Buna göre II ve IV maddelerinde sayılan alacak türleri ilamsız icranın takip alanına girmektedir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
46. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, ödeme emrine itiraz etmek isteyen borçlu,
ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren en geç kaç gün içinde itiraz etmek zorundadır?
A) 5
B) 7
C)10
D) 30
ÇÖZÜM:
Kambiyo senedine dayanan haciz yolu ile takipte ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun itirazı;
a- icra dairesinin yetkisine
b- kambiyo senedinde kendisine isnad edilen imzaya
c- takip konusu borcun varlığı veya miktarına veya borcun ertelendiğine (imhal) ya da zamanaĢımına uğradığına iliĢkin olabilir.
Borçlu bu üç itiraz sebeplerinden sadece birisine ya da birden fazlasına dayanabilir. Borçlunun her üç sebebe birden itiraz
etmesi halinde icra mahkemesi öncelikle yetki ardından imza ve son olarak da borca itirazı inceleyip karara bağlayacaktır.
Borçlu her üç itirazı da aynı Ģekilde; ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihten itibaren beĢ gün içinde bir dilekçe ile takibin
yapıldığı icra dairesinin bağlı bulunduğu icra mahkemesine ya da gönderilmek üzere masrafını ödemek suretiyle baĢka bir yer
icra mahkemesine de verilebilir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
47. Davalının, zaman aĢımı nedeniyle borcun kendisinden istenemeyeceğini ileri sürmesine ne denir?
A) Ġnkâr
B) Def‘i
C) Ġkrar
D)Ġtiraz
ÇÖZÜM:
Def‘i, borçluya tanınmıĢ, borçlanılan edimin ifasından özel bir sebeple kaçınma hakkıdır. Def‘ilerin ortak özellikleri; alacak
hakkı ve talep yetkisiyle bağlantılı olma, hak olma, sınırlı sayıda olmama, zamanaĢımına uğramama ve maddî hukuka iliĢkin bir
savunma vasıtası olma Ģeklinde sıralanabilir. Borç iliĢkilerinde def‘iler kendi içerisinde, etkilerinin süresine, doğurdukları
sonuçların kapsamına ve hukukî temelinin olup olmamasına göre türlere ayrılır. Bu türler içerisinde def‘iler açısından yapılan en
kapsamlı ve temel ayrım, def‘ilerin kullanılmasıyla ortaya çıkan etkinin süresi dikkate alınarak yapılmıĢ olanıdır. Bu çerçevede
borç iliĢkilerinde var olan def‘iler sürekli def‘iler ve geçici def‘iler olarak ikiye ayrılır. Sürekli def‘ilere, zamanaĢımı def‘i,
haksız fiil def‘i, sebepsiz zenginleĢme def‘i, ayıplı ifa def‘i; geçici def‘ilere ise ödemezlik def‘i veya ifa güçsüzlüğü halinde
ödemezlik def‘i, hapis hakkına iliĢkin def‘i veya alıkoyma hakkına iliĢkin def‘i, kefilin sahip olduğu def‘iler örnek verilebilir.
ÇÖZÜM:
Hak düĢürücü süre (sükütühak): doğrudan doğruya hakkı ortadan kaldıran sürelerdir. Bu sürelerin geçmesiyle artık hak
doğrudan doğruya ortadan kalktığından, zamanaĢımı sürelerinin geçmesi gibi eksik bir borç sonucunu doğurmaz. ZamanaĢımı bir
―defi hakkı‖ vermesine karĢılık, hak düĢürücü süreler ―itiraz‖ niteliğindedir. Defi, borçluya tanınmıĢ bir hak olduğu için, her hak
gibi, defi hakkının kullanılmasından vazgeçilebilir. Buna karĢılık ―itiraz‖ bir hakkın doğumuna engel olan veya doğmuĢ bir hakkı
ortadan kaldıran bir sonuç yarattığı için, borçlu bundan vazgeçemeyeceği gibi hakimin de re ‗sen nazara alması gerekir.
Açıklanan sebeple; zamanaĢımı defi, borçlu tarafından ileri sürülmedikçe, yargıç tarafından kendiliğinden göz önüne alınamaz
ve bir sonuç yaratmaz iken itiraz ve hak düĢürücü süre, yargıç tarafından doğrudan ve kendiliğinden göz önüne alınmak
zorundadır. Hak düĢürücü sürelerde, zamanaĢımındaki gibi, sürelerin durması ya da kesilmesi de söz konusu değildir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
49. I- Bir kimse yetkisi olmadığı halde temsilci olarak hukuki bir iĢlem yaparsa, bu iĢlem ancak onandığı
takdirde temsil olunanı bağlar
II-Yetkisiz temsilcinin kendisi ile iĢlem yaptığı diğer taraf, temsil olunandan uygun bir süre içinde
bu hukuki iĢlemi onayıp onamayacağını bildirmesini isteyebilir. Bu süre içinde iĢlemin onanmaması
durumunda, diğer taraf bu iĢleme bağlı olmaktan kurtulur.
III- Parça borçları, alacaklının sözleĢmenin kurulduğu sıradaki yerleĢim yerinde ifa edilir
IV- Parça borçları, sözleĢmenin kurulduğu sırada, borç konusunun bulunduğu yerde ifa edilir.
V- Para ve parça borçları dıĢındaki bütün borçlar, doğumları sırasında alacaklının yerleĢim yerinde
ifa edilir.
Yukarıdaki ifadelerden hangileri yanlıĢtır?
A)- I-III B)- II-V
C)- III-V D)- III-IV
ÇÖZÜM:
Borcun yerine getirilmesi gereken yer ifa yeridir. Bu yerin hukuk açısından büyük önemi bulunur. Bir borcun ifa yerini taraflar
sözleĢmede gösterebilirler. Ġfa yeri taraflarca açıkça veya üstü kapalı olarak belli edilmemiĢse aĢağıdaki kurallara göre
belirlenir.
- Para borçlarında ifa yeri; borcun konusu para ise ödeme, alacaklının ifa zamanında oturduğu yerde yapılır. Para borcunun
alacaklının ikametgâhında ödenmiĢ sayılması için paranın alacaklının ikametgâhına götürülmesi gerekir. Para posta aracılığı ile
ödenecekse ikametgâhta ödemeli olarak gönderilmelidir, alacaklı henüz postaneden parayı almamıĢsa borç ödenmemiĢtir.
- Parça borçlarında ifa yeri; borcun konusu belirli bir malın teslimi ise o malın sözleĢme yapıldığı sırada bulunduğu yerde
teslimi gereklidir. Tarafların sözleĢme yaptığı sırada malın baĢka bir yerde bulunmakta olduğunu bilmeleri gerekir.
Örneğin satılan otomobil Ġstanbul‘da garajda, sözleĢme Ġzmir‘ de yapılmıĢsa otomobil Ġstanbul da teslim edilecektir.
- Diğer borçlarda ifa yeri; para ve parça borçlarının dıĢında kalan diğer bütün borçlarda ifa yeri borcun doğumu zamanında
borçlunun oturduğu yerdir, yani borçlunun ikametgâhıdır.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 373 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Kısaca geçersizlik,hükümsüzlük anlamına gelmektedir.Mutlak Butlan ve Nisbi Butlan olmak üzere ikiye ayrılır.Bir iĢlemin sosyal
yaĢamda gerçekleĢtirilmiĢ olsa bile ister yazılı ister sözlü olsun hukuki olarak geçersiz sayılması haline mutlak butlan
denir.ĠĢlem baĢından itibaren geçersiz ve yok,yani kabul edilmemiĢ sayılır.Bu yüzden butlan sebebi ortadan kalksa ya da
karĢılıklı edimler ifa edilmiĢ olsa bile geçerli bir iĢlem haline gelmez.Hakim,olayın mutlak butlan ile sakat olduğunu
gördüğümde re‘sen olayı ele alıp geçersiz sayabilme yetkisine sahiptir.Mutlak butlanda dikkat edikmesi gereken husus,bir
iĢlem mutlak butlan ile sakat diye eyleme konulamaz diye bir surum söz konusu değildir.Sakat yani aslen geçersiz bir iĢlem
hukuki olarak sonuçları ortaya çıkana kadar yasal süreciyle geçerliliğini korur. Butlanı yalnız taraflar değil,yararı olan üçüncü
Ģahıslarda ileri sürebilir.Batıl olan hukuki iĢlemlerde kusurlu olan taraf kusursuz tarafın menfi zararını ödemekle
yükümlüdür.Sakat olduğunun iddaa edilmesiyle ve karara bağlanması ile hiç yapılmamıĢ gibi kabul edilir.Bir iki örnek verecek
olursak ;
-Akli dengesi bozuk birinin evlenmesi
-Evli birinin baĢka biri ile nikah yapması
-Medeni kanunumuza göre erkeğin erkekle,kadının kadına evlenmesi
NĠSBĠ BUTLAN ise hukuki iĢlem baĢlangıçta geçerli olması,hukuki sonuç meydana getirmesine rağmen ilgililerden birinin
beyanı üzere geçersiz hale gelmesi durumudur.Misalen;hukuka uygun olarak yapılan bir ihaleye fesat karıĢtırıldığının anlaĢılması
üzerine ihalenin iptal edilmesi verilebilir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
51. Bankadan araç kredisi almak isteyen A, yakın arkadaĢı B‘den kefil olmasını rica eder. B, A‘nın
borçlarını ödeme konusunda hassas davranmadığını bildiği için, kefil olmak istememesine rağmen A‘nın
ricasını kıramaz ve kefalet sözleĢmesini imzalar.
Bu olayda aĢağıdakilerden hangisi söz konusudur?
A) Saik‘te hata B) Zihni kayıt
C) Latife beyanı D) Gabin
ÇÖZÜM:
Zihni kayıt, bir kimsenin gerçekte istemediği bir hukuki iĢlem için irade beyanında bulunmasına denir.Tam da sorumuzda ki
durum bu vasfı karĢılamaktadır.
Zihni kayıt halinde «evet» diyen bir kimse aslında «hayır» diye düĢünür veya tersi olur. Meselâ, gerçekte satmak istemediği
halde, elindeki değerli vazoyu satacakmıĢ gibi irade beyanında bulunan bir kimse, bu durumdadır.
Zihni kayıtlar kural olarak, gerçek bir irade beyanının meydana getireceği sonucu doğurur; çünkü, güven iliĢkisine göre, karĢı
taraf onun zihni kayıtla irade beyanında bulunduğunu bilmez ve bilebilecek durumda değildir. Ġstisna olarak, bir kimse karĢı
tarafın yaptığı beyanın zihni kayıt altında yapıldığını biliyorsa veya bilebilecek durumdaysa, o zaman yapılmıĢ olan irade
açıklaması hiç bir hukuki sonuç doğurmaz; çünkü, bu durumda karĢı taraf, beyanın gerçek iradeye uymadığını bilir.
ÇÖZÜM:
Bazı hallerde kiĢiler doğan zarardan dolayı bir kusurları olmasa da sorumlu tutulabilirler. ĠĢte bu haller kusursuz sorumluluk
halleri olarak nitelendirilir. Dolayısıyla bu kiĢiler kusur sorumluluğu değil, sebep sorumluluğu ilkesine göre sorumlu tutulurlar.
Kusursuz sorumluluk halleri, dikkat ve özen sorumluluğu, hakkaniyet sorumluluğu ve tehlike (risk) sorumluluğu olarak üç
baĢlıkta incelenebilir.
Hakkaniyet sorumluluğu:Ayırt etme gücü olmayanlar verdikleri zarardan ancak hakkaniyet gerektiriyorsa ve kusursuz olarak
sorumludurlar. Burada durumun hakkaniyet gerektirip gerektirmediği hakimin takdirine bağlıdır. Ayırt etme gücünü geçici
olarak kaybeden kiĢi, bu sırada verdiği zararları gidermekle yükümlüdür. Ancak ayırt etme gücünü kaybetmede kusuru
olmadığını ispat ederse sorumluluktan kurtulur.
Not: Ayırt etme gücünü geçici yitirenler, verdikleri zarardan hakkaniyet gerektirmese de sorumlu olurlar.
Dikkat ve özen sorumluluğu:Bu hükümde kiĢinin bakım ve gözetimindekilerin fiillerinden dolayı sorumluluğu ve sahip olduğu
veya yaptığı yapının veya taĢınmazın verdiği zararlardan sorumluluğu incelenmektedir.
- 374 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
a) Adam çalıĢtıranın kusursuz sorumluluğu:Borçlar kanunu madde 66 ―Adam çalıĢtıran, çalıĢanın, kendisine verilen iĢin
yapılması sırasında baĢkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.‖ Adam çalıĢtıran, çalıĢanını seçerken, iĢiyle ilgili talimat
verirken, gözetim ve denetimde bulunurken zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse sorumlu
olmaz. Bir iĢletmede adam çalıĢtıran, iĢletmenin çalıĢma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elveriĢli olduğunu ispat
etmedikçe o iĢletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıĢtıran, ödediği tazminat
için zarar veren çalıĢana ancak onu bizzat sorumlu olduğu ölçüde rücu hakkına sahiptir.
b) Hayvan bulunduranın sorumluluğu:Bir hayvan bakımını ve yönetimini sürekli veya geçici olarak üstlenen kiĢi, hayvanın verdiği
zararı gidermekle yükümlüdür. KiĢinin bu zararın doğmasında kusuru olmasa dahi doğan zarardan sorumluluğu vardır. Bu
sorumluluk kusur sorumluluğu değil sebep sorumluluğudur. Hayvan bulunduran, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni
gösterdiğini ispat ederse sorumlu olmaz. Yani hayvan idare eden kurtuluĢ kanıtı getirebilir.
c) Yapı malikinin sorumluluğu:Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların bozukluklardan veya bakımındaki
eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. Bina ve yapı maliki zararı ödeme konusunda kurtuluĢ kanıtı ileri süremez.
Ancak rücu hakkı saklıdır. Her ne kadar bina ve yapı malikinin kurtuluĢ kanıtı ileri sürme imkanı olmasa da zararın mücbir
sebepten, olağan üstü halden, zarar görenin veya üçüncü kiĢinin ağır kusurundan kaynaklandığını ispat ederse illiyet bağının
kesilmesini sağlar ve zararı ödemekten kaçınabilir.
d) TaĢınmaz malikinin sorumluluğu:Bir taĢınmaz malikinin, mülkiyet hakkını bu hakkın yasal kısıtlamalarına aykırı kullanması
sonucunda zarar gören veya zarar tehlikesi ile karĢılaĢan kimse, durumun eski haline getirilmesini, tehlikenin ve uğradığı
zararın giderilmesini dava edebilir. TaĢınmaz malikinin tüm eĢyadan sorumluluğu vardır. Zarar gören komĢu taĢınmaz maliki ya
da sınırlı ayni hakka veya kira gibi Ģahsi bir hakka dayanarak zilyet olan kiĢiler olmalıdır.
e) Ev baĢkanının (reisinin) sorumluluğu:Ev baĢkanı ev halkından olan küçüğün kısıtlının, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı bulunan
kiĢinin verdiği zarardan dikkat ve özeni gösterseydi dahi zararın meydana gelmesini engelleyemeyeceğini ispat etmedikçe
sorumludur. Örneğin kiĢi, 6 yaĢındaki çocuğun sokakta kırdığı araba camının zararından sorumludur. Ev baĢkanı kurtuluĢ kanıtı
ileri sürebilir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
VERGĠNĠN TARHI: Vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanması.
VERGĠNĠN TAHSĠLĠ: Verginin kanuna uygun surette ilgili vergi dairesine ödenmesidir.
VERGĠLENDĠRME SÜRECĠ
TARH TEBLĠG TAHAKKUK TAHSĠL
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
54.Vergi matrahının defter, kayıt ve belgelere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hallerde, verginin
takdir komisyonu tarafından takdir edilen matrah üzerinden tarh olunması hangi tarhiyat çeĢididir?
A)Ġkmalen Vergi Tarhı
B)Ġdarece Vergi Tarhı
C)Re‘sen Vergi Tarhı
D)Beyana Dayalı Tarh
- 375 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
VERGĠ USUL KANUNUNDA YER ALAN VERGĠ TARH YÖNTEMLERĠ
VERGĠNĠN TARHI: Ödenecek verginin hesaplanması iĢlemidir.
BEYANA DAYANAN TARH:
Vergi matrahının mükellefçe saptanıp bildirilmesi iĢlemidir.
Vergi; vergi dairesi tarafından tarh edilir.
Mükellefler kural olarak beyana dayanan tarha karĢı dava açamazlar.
Ancak vergi hatası olması ve ihtirazı kayıtla beyanname verilmesi bu durumların istisnası niteliğindedir.
Beyannamenin verilmesiyle tarh ve tahakkuk aĢaması birlikte gerçekleĢmektedir.
Beyanname üzerinden tahakkuk fiĢi kesilir.
ĠKMALEN TARHĠYAT
Bir vergi tarh edildikten sonra defter, kayıt ve belgelere dayanılarak matrahın eksik hesaplandığının tespit edilmesi
sonuncu verginin TEKRAR tarh edilmesidir.
Mükellef dava açma süresi içinde dava açmazsa vergi kesinleĢir.
RE‘SEN TARHĠYAT
BEYANA DAYALI VERGĠLERDE, mükellefin defter, kayıt, belgelere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde verginin
matrahının takdir komisyonları tarafından tarh edilmesidir.
55.AĢağıdakilerden hangisi gelir veya harcama üzerinden alınan vergi türlerinden değildir?
A)Özel Tüketim Vergisi B)Kurumlar Vergisi
C)Katma Değer Vergisi D)Motorlu TaĢıtlar Vergisi
ÇÖZÜM:
TÜRKĠYE‘DE ALINAN VERGĠLERĠN KONULARA GÖRE DAĞILIMI
GELĠR ÜZERĠNDEN SERVET ÜZERĠNDEN HARCAMA ÜZERĠNDEN
ALINAN VERGĠLER ALINAN VERGĠLER ALINAN VERGĠLER
Gelir Vergisi (GV) Emlak Vergisi (EM) KDV (1985‘de yürürlüğe girdi)
Kurumlar Vergisi (KV) Motorlu TaĢıtlar Vergisi (MTV) ÖTV (2002‘ de yürürlüğe girdi)
Veraset ve Ġntikal Vergisi (VĠV) BSMV (Banka Sigorta Muamele Vergisi)
ÖĠV (Özel ĠletiĢim Vergisi)
ġans Oyunları Vergisi
Damga Vergisi
Gümrük Vergisi (sadece ithalattan alınır, tüm vergiler
içinde Vergi Usul Kanunu‘na tabi olmayan tek vergidir)
ÇÖZÜM:
VERGĠ HARCAMASI: Devletin, ekonomik, mali ve sosyal amaçlarla tahsil edeceği vergilerden kısmen veya
tamamen; geçici veya süresiz feragat etmesidir. >>> (MUAFĠYET – ĠSTĠSNA - ĠNDĠRĠM Ģeklinde olur.)
MUAFIYET – ĠSTĠSNA
DAR MÜKELLEFĠYET
Ġkametgâhı Türkiye‘de bulunmayanlar ile bir takvim yılında 6 aydan fazla Türkiye‘de oturmayanlar dar mükelleftir.
VERGĠDEN KAÇINMA
Mükellefler vergiyi doğuran olaya neden olmayarak ya da kendileri için hukuki bir durumun gerçekleĢmesine yol açmayarak
vergi borcunun ortaya çıkmasına engel olmaktadırlar. Buna vergiden kaçınma denir.
ÇÖZÜM:
VERGĠ BORCUNU SONA ERDĠREN DURUMLAR
ÖDEME
TERKĠN: Devlet tarafından mükellefin vergi borcunun tamamının veya bir kısmının silinmesidir.
ZAMANAġIMI: VUK‘a göre 5 yıl süre içinde vergi borcunun tahsil edilememesi durumunda, mükelleften vergi alacağını tahsil
edememesi.
AF: Bazı nedenlerden dolayı kaybolan ( kaçırılan, kaçırılmaya teĢebbüs edilen) vergi hasılatını arttırmak için mükelleflerin
VERGĠ CEZA ve FAĠZLERĠNĠ silmesidir.
MAHSUP VE TAKAS: ÖdenmiĢ verginin ödenecek vergiden indirilmesine verginin mahsubu(tarh aĢamasında gerçekleĢir); aynı
türden karĢılıklı iki borcun birbiri ile mübadelesine verginin takası denir( tahsil aĢamasında gerçekleĢir.)
UZLAġMA: Mükellefle il vergi idaresi arasında uyuĢmazlığın idari aĢamada çözümlenmesidir.(Vergi borcunu tamamen
ortadan kaldırabilir)
MĠRASIN REDDĠ: Kanuni mirasçılar mirasın kardan çok zarar getireceği durumlarda mirası reddedebilir. Bu durumda vergi
de yalan olur.
NOT: ÖLÜM VERGĠ BORCUNU SONA ERDĠRMEZ, YALNIZCA CEZALAR ORTADAN KALKAR.
- 377 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
58. 2005 yılında beyan edilmesi gereken 2004 yılına iliĢkin kazanç beyan edilmemiĢtir. Bu durumda
vergi hangi tarihte tahakkuk zamanaĢımına uğrar?
A) 31.12.2008
B) 01.01.2009
C) 31.12.2009
D) 31.12.2010
ÇÖZÜM:
TAHAKKUK (TARH) ZAMANAġIMI:
Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın baĢından itibaren baĢlayarak 5 yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ
edilmeyen vergiler tahakkuk zamanaĢımına uğrar.
ÖRNEĞĠN: 2004 yılında elde edilen bir gelirin vergisinin zamanaĢımına uğraması için, 2005 takvim yılının 1 Ocak tarihinden
2009 yılının 31 Aralık tarihine kadar tarh ve mükellefe tebliğ edilmemiĢ olması gerekir.
TAHSĠL ZAMANAġIMI:
Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı baĢından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse
zamanaĢımına uğrar. Kendi özel kanunlarında zamanaĢımı süresi gösterilen para cezaları (Kabahatler Kanunu‘na göre verilen
ÖRNEĞĠN: 2006 yılında elde edilen bir kurum kazancıyla ilgili tahsil zamanaĢımının baĢlangıcı ve bitimi ne zamandır?.
2006 yılında elde edilen kurum kazancından doğan kurumlar vergisi, 2007 yılının nisan 25‘ine kadar beyan edilip nisan sonuna
kadar ödenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla verginin vade tarihi 30 Nisan 2007 ‘tir. (Lakin Bu Tarihte ÖdememiĢse)
59.Gelir Vergisi Kanununa göre aĢağıdakilerden hangisinde gelirin elde edilmesi tahakkuk esasına
dayanmaktadır?
A)Zirai Kazanç
B)Gayrimenkul Sermaye Ġradı
C)Serbest Meslek Kazancı
D)Ücret
ÇÖZÜM: Bize aĢağıdaki kadar detay sormazlar, tahakkuku bilelim diğerleri tahsildir diye bilelim yeterli.
VERGĠYĠ DOĞURAN OLAY 1.TAHAKKUK ESASI
Her ne Ģekilde olursa olsun gelirin elde edilmesidir. -Ticari kazançlar zirai kazançlarda
Ticari kazançlarda
Her ne Ģekilde
Vergiyi doğuranolursa olsun gelirin
olay; kazanç elde göre
türlerine edilmesidir.
ikiye ayrılır -Zirai kazançlarda
2.TAHSĠL ESASI
Vergiyi doğuran olay; kazanç türlerine göre ikiye ayrılır.
Ücret, Serbest Meslek Kazancı, Gayri Menkul Sermaye Ġradı,
Menkul Sermaye Ġradı, Diğer Kazanç ve Ġratlar
- 378 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
KATMA DEĞER VERGĠSĠNĠN KONUSU
1.Ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler,
3.1.Posta, telefon, telgraf, teleks ve bunlara benzer hizmetler ile radyo ve televizyon hizmetleri,
3.2.Her türlü Ģans ve talih oyunlarının tertiplenmesi ve oynanması, Spor-Toto oynanması, piyango tertiplenmesi
(Millî Piyango dahil), at yarıĢları ve diğer müĢterek bahis ve talih oyunları tertiplenmesi, oynanması,
3.3. Profesyonel sanatçıların yer aldığı gösteriler ve konserler ile profesyonel sporcuların katıldığı sportif faaliyetler, maçlar,
61. TBMM‘ye bağlı düzenli ordunun kurtuluĢ mücadelesi verdiği ilk cephe aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Doğu Cephesi
B) Batı Cephesi
C) Güney Cephesi
D) Kuzey Cephesi
ÇÖZÜM:
DOĞU CEPHESĠ (ĠLK CEPHE)
OSMANLI DEVLETĠ‘nden kalan SON DÜZENLĠ ORDUDUR.
TBMM‘nin milletlerarası alanda imzaladığı ilk siyasal antlaĢma olan Gümrü AntlaĢması,
METNĠNDE TBMM HÜKÜMETĠ ADI GEÇEN ĠLK ANLATġMADIR.
62.Katılan delegeler yönünden bölgesel olmasına karĢın, alınan kararlar yönünden ulusal nitelik
taĢıyan kongre aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Sivas Kongresi
B) Balıkesir Kongresi
C) Nazilli Kongresi
D) Erzurum Kongresi
ÇÖZÜM: ERZURUM >>> ToplanıĢ Bölgesel , Kararlar Ulusal SĠVAS >>> ToplanıĢ-Kararlar >>> Ulusal
- 379 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
63.Tüm kamu gelirlerinin, tüm kamu giderlerine tahsis edilmesine ne ad verilir?
A) Tahsis Ġlkesi
B) Adem-i Tahsis Ġlkesi
C) Samimiyet Ġlkesi
D) Doğruluk Ġlkesi
ÇÖZÜM:
GENELLĠK ĠLKESĠ BĠRLĠK ĠLKESĠ
Bütçede yer alacak tüm gelir ve giderlerinin bütçede bir arada görülmesini
ifade eder. Bütçe gelir ve giderlerinin TEK BĠR BÜTÇEDE
Döner sermayeli iĢletme bütçeleri, Ģartlı bağıĢ ve yardımlar, katma bütçeler, toplanmasını ifade eder.
fon uygulamaları, bu ilkeden sapma gösterir.
64.Bir ülkede, sosyal sınıf farkı gözetilmeksizin herkesin kendi mallarından ve gelirlerinden vergi
vermek zorunda olması, aĢağıdaki vergi ilkelerinden hangisine girer?
A) Genellik Ġlkesi
B) Uygunluk Ġlkesi
C)Adalet Ġlkesi
D) EĢitlik Ġlkes
ÇÖZÜM:
A.WAGNERĠN VERGĠLENDĠRME ĠLKELERĠ
MALĠ ĠLKELER: Maliye politikasına iliĢkin ilkelerdir.
YETERLĠLĠK: kamu harcamalarını karĢılayacak düzeyde olmalıdır.
ESNEKLĠK: Kamu giderlerindeki artıĢa uyum sağlayabilmeli.
65.ĠĢverenlerin, üzerlerindeki vergi yükünü azaltmak için, iĢçilerin ücretlerini düĢürmesi suretiyle
gerçekleĢtirilen yansıma çeĢidine ne denir?
A)Diferansiyel Yansıma
B)Çifte Yansıma
C)Ġleriye Doğru Yansıma
D)Geriye Doğru Yansıma
- 380 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: ĠĢçilerin Ücretlerini DüĢürmesi Suretiyle Üretim Faktörlerine Doğru Yansıma >>> Geriye Doğru Yansımadır.
VERGĠNĠN YANSIMA: Ödenen verginin piyasa koĢullarından faydalanarak KISMEN ya da TAMAMEN baĢkalarına akta-
rılmasını ifade eder.
YANSIMANIN AġAMALARI >>> VERGĠNĠN ÖDENMESĠ >>> VURGU >>> AKTARMA >>> YERLEġME
YANSIMA TÜRLERĠ
-Ġleriye Yansıma: Verginin yüksek fiyat içerisinde ÜRETĠCĠDEN TÜKETĠCĠYE AKTARILMASI durumunda gerçekleĢir.
-Geriye Yansıma: Verginin girdi maliyetlerinin ve iĢçi ücretlerinin düĢürülmesi Ģeklinde ÜRETĠM FAKTÖRLERĠNE DOĞRU
-Kanuni Yansıma: Verginin kanuni sınırlar içerisinde KANUNUN ÖNGÖRDÜĞÜ BĠÇĠMDE yansıması. (KDV ve BSMV )
Örneğin: Bina sahibinin kirayı arttırmak suretiyle VERGĠYĠ KĠRACIYA ÖDETMESĠ gibi.
-Sınırlı Yansıma : Yansımanın üretim zincirinin BELĠRLĠ BĠR ALANIYLA SINIRLI OLDUĞU belli bir NOKTADAN
SONRA YANSITILAMADIĞI durumlardaki yansıma türüdür. YANĠ: BĠR KEREDE yansıtılır OLAY BĠTER.
-Sınırsız Yansıma: Yansımanın HER YÖNDE OLACAĞINI, belirli bir toplumda değil, bütün ekonomik bireylere
- Biçimsel Yansıma: Verginin EN SON KĠMĠN ÜZERĠNDE KALDIĞINI belirlemeye çalıĢır. >>> Vergi kim ödemiĢ?
- Efektif Yansıma : Mükellefin VERGĠYE OLAN TEPKĠSĠNĠ ve bu tepkinin ekonomiye etkisini ölçen yansıma türüdür.
-Mutlak Yansıma : Herhangi bir verginin oranındaki artıĢın gelir dağılımı üzerindeki etkisidir. Yapılan artıĢ sonucu
bu vergiyi ödemek zorunda olanların gelirlerini azaltarak toplumun gelir dağılımını değiĢtirir. Vergilerdeki artıĢ
-Diferansiyel Yansıma: Kamu harcamaları sabit varsayıldığında yürürlükteki herhangi bir verginin kaldırılarak yerine
baĢka bir vergi konulması suretiyle GELĠR DAĞILIMINDA MEYDANA GELEN değiĢmelerdir.
ÇAPRAZ YANSIMA (ÇĠFTE YANSIMA): Esnekliği YÜKSEK olan bir malın VERGĠSĠNĠN esnekliği DÜġÜK olan bir malın
ÇĠFT YANSIMA (ÇĠFT YERLEġME): Verginin fiyata yansıtılırken, üreticinin vergi artıĢının içerisine KARINI DA
66.AĢağıdaki piyasa türlerinin hangisinde, vergi yükünün çoğu, firmalar üzerinde kalmaktadır?
A) Monopol Piyasa B) Duopol Piyasa
C) Tam Rekabet Piyasası D) Oligopol Piyasa
ÇÖZÜM:
VERGĠNĠN YANSIMA: Ödenen verginin piyasa koĢullarından faydalanarak KISMEN ya da TAMAMEN baĢkalarına
aktarılmasını ifade eder.
Talep Esnekliği > Arz Esnekliği >>> Verginin Çoğunu Üretici Öder.
Talep Esnekliği < Arz Esnekliği >>> Verginin Çoğunu Tüketici Öder.
- 381 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
PĠYASALARIN YAPISI
TAM REKABETTE: Piyasa talep eğrisi yataydır, sonsuz esnektir. Hiçbir firma piyasa fiyatını etkileyemez, piyasa fiyatı
veridir. Firmalar vergi nedeniyle maliyeti artsa bile bunu fiyata yansıtamaz.
KISA DÖNEMDE VERGĠNĠN YANSIMASI OLDUKÇA SINIRLI OLUP verginin büyük bir kısmı FĠRMALAR ÜZERĠNE YERLEġĠR.,
UZUN DÖNEMDE ĠSE verginin büyük bir kısmı TÜKETĠCĠLERE ÜZERĠNE YERLEġĠR.
MONOPOLDE: Kural olarak vergi yansımasından söz edilemez. Vergi yansıması ÜRETĠCĠ-TÜKETĠCĠ PAYLAġIR.
OLĠGOPOLDE: Talep esnekliği düĢük ve firmalar birlikte hareket ediyorlarsa vergi yansıtılabilir.
ÇÖZÜM:
PEACOCK – WISEMAN (SICARAMA TEZĠ)
SavaĢ, doğal afet, kriz dönemlerinde kamu harcamaları artar, sıçrama yapar.
Kamu harcamaları finansmanı için vergi yükünü arttırılır. (Toplumda Tepkiye Neden Olmaz).
Bunalım sonrasında toplum vergi yüküne alıĢtığından vergi oranlarında indirime gidilmez.
Kamu harcamaları eski düzeyine inmez.
ÜLKEMĠZDEKĠ EN GÜZEL ÖRNEĞĠ >>> ÖZEL ĠLETĠġĠM VERGĠSĠDĠR. (ÖTV)
68.Faydası bölünebilir malların üretiminin özel kesime, faydası bölünemez malların üretiminin ise
kamu kesimine verilmesi gerektiğini belirten, bilim adamı kimdir?
A) Hansen B) Samuelsen
C) Keynes D) Klark
ÇÖZÜM:
ĠKTĠSADĠ RASYONALĠTE YAKLAġIMI
Bu görüĢe göre devletin, piyasa ekonomisinin iĢleyiĢinde tamamlayıcı bir görev üstlenmesi gerektiğini savunur.
Bu görüĢe iliĢkin üç farklı görüĢ bulunmaktadır;
SAMUELSON
Piyasada üretilmesi mümkün olmayan, faydası bölünemeyen mal ve hizmetlerinin kamu kesimi, üretilmesi mümkün olan ve
faydası bölünebilen mal ve hizmetler ise özel sektör tarafından üretilmesi gerektiğini ifade eder
CHAMBERLĠN - COURNOT (AKSAK REKABET)
Devlet tam rekabet koĢullarından sapma olan monopol ve oligopol piyasalarda faaliyette bulunmalı ya da bu piyasalardaki
faaliyetleri düzenlemelidir ki kaynak dağılımında etkinlik sağlansın.
TABOTONĠ-BROCHĠER (ÖZEL-KAMU SEKTÖRÜ MALĠYET KARġILAġTIRMASI)
Bir malı ister kamu isterse özel sektör üretsin. Bu yaklaĢıma göre önemli olan üretilen mal ve hizmetin topluma maliyetinin ne
olacağı araĢtırılmalıdır. Öyle ki, devlet faaliyetinin sınırı belirlenirken her bir faaliyetin özel veya kamu
kesiminde üretilmesi halinde toplumun yükleneceği maliyetin hesaplanması gerekmektedir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
69.Bütçenin, gelir ve giderlerinin birbirine denk olması gerektiğini savunan bütçeleme sistemi,
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Sıfır Tabanlı Bütçe B) Telafi Edici Bütçe
C) Klasik Bütçe D) Program Bütçe
- 382 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
GELENEKSEL (KLASĠK) BÜTÇE
*Ödenekler hizmetlere tahsis edilirken önemli olan ÖRGÜTLERĠN ĠHTĠYACIDIR.
* BU AÇIDAN; 1-Unutmayalım ki burada kamu harcamalarında KURUMSAL SINIFLANDIRMA yapılır
2-Kurumsal sınıflandırma varsa burada Merkezi Yönetim Ve Merkezi Kontrol AnlayıĢı vardır.
3-Girdi Odaklıdır SONUÇLARA BAKMAZ.
Bu Yüzden SADECE Mali Denetimi kale alır, Performans Denetimi önemsiz.
4-Bütçe teknik bilgi ve ihtiyaçlara göre değil, siyasal anlayıĢa göre yapılır.
O HALDE;
*Plan bütçe iliĢkisi kurulmaz (Kısa Vadeli Olduğundan)
*Sayısal analiz tekniklerden yararlanmaz.
*Kalifiye eleman alıp masrafa girilmez.
*Hal böyle olunca kolay hazırlanır, maliyeti de sudan ucuz olur.
-Belirli kaynaklarla HANGĠ HĠZMETLERĠ yaparak en yüksek (EN UCUZ MALĠYET- EN YÜKSEK HĠZMET)
TOPLUM REFAHINI sağlarız? -Devletin gerçekleĢtirdiği hizmetlerle bunların birim
-Alternatif programlar arasından EN RASYONEL seçimi yapma maliyetinin önem kazandığı bütçe sistemi
fırsatı veren bütçe sistemi -Yapılacak hizmetin en ucuza nasıl yapılacağını belirtir.
*O HALDE ; *Eldeki kaynaklarla EN YÜKSEK hizmet çıktısını hedefler
-Ġsrafı ÖNLER, AMAÇLAR ön planda olur.
-süresi 1 yıldan uzundur ÖRN: Temel eğitim hizmetinde
ÖRN:(Ġstanbul-Ankara arası ulaĢımı nasıl sağlamalıyım.) Çıktı ->Mezun öğrenci sayısı
(Havayolu-karayolu-demiryolu) Sonuç->ĠĢ bulan öğrenci sayısı
SIFIR ESASLI BÜTÇELEME
-Hizmetler sanki her yıl yeniden yapılacakmıĢ gibi düĢünülerek ödeneklerin verilmesidir. (GEÇMĠġĠ OLMAYAN BÜTÇEDĠR.)
-DüĢük öncelikli hizmetlerden çok, yüksek öncelikli hizmetlere önem veren bir sistemdir.
70.Devletin bir mali yıl içinde, yurt dıĢı alacaklılarına ödeyeceği borç, anapara, faiz ödemelerinin
toplamının o yılki ihracat gelirlerine oranına ne denir?
A) Borcun Amortismanı
B) Toplam Borç Yükü
C) Moratoryum
D) Borç Servis Oranı
ÇÖZÜM:
BORÇ SERVĠS ORANI
Bir ülkenin bir yıl içinde ödemesi gereken anapara, faiz ve temettü ödemeleri toplamının ihracat gelirlerine oranıdır.
BORCUN REDDĠ VE MORATORYUM
-Devletin tek taraflı bir kararla mevcut borcunun tamamını veya bir kısmını ortadan kaldırdığını söylemesi BORCUN REDDĠdir.
-Devletin borçlarını zamanında ödeyememesi durumunda borcun temerrüde düĢmesi ve devletin mevcut koĢullarda borcunu
ödeyememesine MORATORYUM denir. NOT: Moratoryumda BORÇ SONA ERMEZ.
-Dr. Price Otomatik Amortisman Teorisi: Devlet her yıl borçların ödenmesi için bir fon ayırmalı, bu fon bileĢik faiz iĢlemesi sonucu
ÇÖZÜM:
ġAHSĠ GELĠR VERGĠSĠNĠN OTOMATĠK STABĠLAZÖR OLMASINDA
- KĠġĠSEL GELĠR VERGĠSĠNĠN GENEL OLMALIDIR.
- DĠK (ARTAN) ORANLI TARĠFE YAPISINA SAHĠP OLMALIDIR.
- VERGĠ KAYBI AZ OLMALIDIR.
- VERGĠNĠN STOPAJ USULÜNE GÖRE TAHSĠL EDĠLMELĠDĠR.
- GELĠR DAĞILIMI ÇARPIK OLMALIDIR. (HERKESTE EġĠT OLURSA ETKĠSĠ AZ OLUR)
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
VERGĠNĠN YANSIMA: Ödenen verginin piyasa koĢullarından faydalanarak KISMEN ya da TAMAMEN baĢkalarına
aktarılmasını ifade eder.
Dolaylı Vergi >>> Yansıtılabilen Vergidir. Dolaysız Vergi >>> Yansıtılamayan Vergidir.
-Artan oranlı gelir vergisinin enflasyonla mücadelede etkin olmasının sebebi enflasyon dönemlerinde yüksek gelir elde edenlerin
daha büyük bir oran ile vergilendirilerek talebi düĢürme etkisinin olmasıdır.
-Kaynaktan kesme ve peĢin vergi uygulamaları ile de anti enflasyonist gücü artmaktadır.
-Ayırma ilkesi ile ücret geliri ile sermaye gelirleri farklı vergilendirildiğinden farklı ayarlama yapılmasına imkan vermektedir.
-Kurumlar Vergisi yeni yatırım fonlarını kıstığı ve beklenen geliri azalttığı için genel etkisi bakımından yatırımları kısıcıdır.
-Kurumlar vergisi gelir vergisine kıyasla konjonktüre uyma ve olumlu sonuç verme imkanı daha düĢüktür.
-Bu küçük ölçekli kurumları daha yüksek vergi baskısı altına sokacaktır.
-Ülkemizde kurumlar vergisinin enflasyonla mücadele göz önünde tutularak dizayn edilmiĢtir.
-Tek oranlı olması ve toplam vergiler içinde payının nispeten daha küçük olması enflasyonla mücadelede etkisini azaltmaktadır.
3-KONJONKTÜREL (ARĠZĠ-DEVREVĠ) ĠġSĠZLĠK: (HACI KRĠZ VAR, KITLIK VAR KUSURA BAKMA) S
Ekonomiye olan etkisi kaldırılabilir. Mevsimsel iĢçilik, konjonktürel iĢsizlik değildir. GEÇĠÇĠ ĠġSĠZLĠKtir.
DOĞAL ĠġSĠZLĠK
GĠZLĠ ĠġSĠZLĠK: Marjinal fiziki ürünü sıfır olan iĢçilerdir. Tarım ve kamuda çok sayıdadır.
Ġktisadi HoĢnutsuzluk Endeksi (Mutsuzluk Oranı): ĠĢsizlik Oranı + Enflasyon oranı Arthur OKUN
ÇÖZÜM:
LAFFER EGRĠSĠ (I. HALDUN- A. LAFFER)
- Vergi oranlarının belirli bir noktaya kadar yükselmesinden sonra
(Optimal Vergi Oranı), daha fazla yükselen vergi oranlarının toplam vergi
gelirini düĢüreceğini açıklayan eğridir.
- 385 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
PHĠLĠPS EĞRĠSĠ (A.W. PHĠLLĠPS)
Phillips eğrisi, bir ekonomide enflasyonla iĢsizlik arasında ters yönlü iliĢki
olduğunu anlatan bir ekonomik analizdir. Yeni Zelandalı iktisatçı A.W. Phillips
tarafından Ġngiltere ekonomisi üzerinde yapılan bir araĢtırma sonucunda
geliĢtirilmiĢtir.
Bu iliĢkiyi Ģöyle bir Ģekilde göstermek mümkündür.
Dikey eksende enflasyon, yatay eksende iĢsizlik yer alıyor. Phillips eğrisi
analizinin ortaya koyduğu iddiaya göre; enflasyon e1‘den e2‘ye düĢtüğünde
iĢsizlik oranı da i1‘den i2‘ye yükselir.
ÇÖZÜM:
BÜTÇE AÇIĞI: Bütçe giderlerinin gelirlerinden büyük olması durumu.
Açık bütçe uygulaması ekonomide geniĢletici etkiler oluĢturacağından enflasyonist sonuçlar doğurmaktadır.
ġĠMDĠKĠ AMACIMIZ >>> BÜTÇE FAZLASI OLUġTURMAKTIR. (ANTĠ ENFLASYONĠST -ENFLASYON KARġITI- )
- 386 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
1930‘larda yaĢanan Büyük Bunalım DEFLASYON (çok büyük bir ekonomik daralmanın ve yüksek iĢsizliğin yaĢandığı dönem)
dönemindeki ekonomik olaylar iktisatçıların makroekonomiye olan ilgilerini artırdı. 1929‘dan sonra baĢlayan makro iktisadın en
önemli çalıĢmasını John Maynard Keynes ―Ġstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi‖ kitabıyla gerçekleĢtirdi.
Keynes, Klasiklerin öne sürdüğü istihdamın fiyatlar ve ücretlerce belirlenmesi görüĢünü reddeder ve toplam talebin istihdamı
belirlediğini savunur. Keynes‘e göre ekonomiye devlet müdahalesi Ģarttır ve TEMEL AMACI EKSĠK ĠSTĠHDAM SORUNUNU
çözmektir.
MALĠYE POLĠTĠKASI
Devletin makro büyüklüklere (enflasyon, iĢsizlik gibi) müdahale etmek için maliye politikası araçlarını kullanarak düzenlemesidir.
ÇÖZÜM:
STAGFLASYON
Enflasyonla birlikte durgunluğun (ĠĢsizliğin) görülmesidir.
MALĠYET ENFLASYONU: Bir ekonomide, üretim faktörleri piyasasında rekabetin bozulması sonucu girdi fiyatlarının
yükselmesinin, maliyetlerin artmasının ve dolayısıyla Toplam Arzın Azalmasının neden olduğu enflasyon türüdür.
ENFLASYON: Fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hissedilir artıĢını ifade eden bir durumdur. Diğer bir tanımı nominal millî
gelirin, bu gelirle satın alınan mal miktarına (gerçek millî gelire) nazaran artması yani ĢiĢmesi demektir. Deflasyonun tersidir.
DEFLASYON: Deflasyon, genel olarak piyasada fiyatların belirli bir zaman aralığında sürekli düĢüĢ göstermesi durumudur.
Bunun yanında enflasyon durumundan fiyat yükseliĢini durdurmayı ya da yavaĢlatmayı veya enflasyon eğilimi karĢısında fiyatları
SLUMPFLASYON: Bir ekonomide GSYH reel olarak küçülürken enflasyon da ortaya çıkıyorsa o ekonomi slumpflasyon ile karĢı
karĢıyadır.
- 387 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM :
ĠġLETMENĠN SÜREKLĠLĠĞĠ KAVRAMI ÖNEMLĠLĠK KAVRAMI:
* ĠĢletmenin ömrünün sahiplerinin yaĢam süreleri ile sınırlı değildir. **Önemli hesap kalemleri, finansal olayların ve diğer
* Maliyet esası kavramının temelini oluĢturur. hususların mali tablolarda ayrıca yer alması gereğini ifade
eder. (%20)
ANAHTAR KELĠME: SONSUZ VE SINIRSIZ ÖMÜR. ANAHTAR KELĠME: %20
ÇÖZÜM :
Mali nitelikli olayları tarih, konu, miktar, tutar belirterek belgelendirmek ve bu belgeleri
Kaydetme ilgili deftere (yevmiye) günlük yazma iĢlevidir.
Kayıtları yapılan çok sayıdaki iĢlemleri belirli grup ve sınıflara göre düzenlenmesi iĢlevidir.
Sınıflandırma Büyük defter (Defter-i Kebir) de her sayfaya ayrı bir ana hesap açılması ve izlenmesi bu
1. ĠĢlevi
iĢlev gereğidir.
Kayıt ve sınıflandırma iĢlevleri yapılmıĢ ve mizanlarla doğruluğu kontrol edilmiĢ, hesaplamaları
Özetleme yapılmıĢ bilgilerin, iĢletmeyle ilgili tarafların kullanacağı özet bilgiler haline getirmek
amacıyla mali tabloların (Bilanço, Gelir Tablosu gibi) düzenlenmesi iĢlevidir.
Yönetici ve analistler tarafından, iĢletmenin hazırladığı Mali Tablolar ve Raporlar halindeki
2.ĠĢlevi Analiz ve Yorum bilgilerin incelenmesi, anlamlı bilgiler elde etmek amacıyla bir takım analiz tekniklerinin
kullanıldığı (oran analizi, karĢılaĢtırmalı tablo analizi vs..) elde edilen sonuçların ne anlama
geldiğinin belirlenmesi iĢlevidir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
80. Yevmiye defterine kaydedilmiĢ olan iĢlemleri sistemli bir Ģekilde hesaplara dağıtan ve
düzenli olarak bu hesaplarda toplayan defter hangisidir?
A) Envanter B) Defter-Ġ Kebir
C) Bilanço D) Mizan
ÇÖZÜM
YEVMĠYE DEFTERĠ: Mali nitelikli iĢlemlerin, belgelere BÜYÜK DEFTER ( DEFTER-Ġ KEBĠR): Yevmiye defterine
dayandırılarak, tarih, sıra ve maddeler halinde düzenli olarak maddeler Ģeklinde kaydedilen iĢlemleri buradan alarak
kaydedildiği defterlerdir. sistemli bir Ģekilde ilgili hesaplara dağıtan ve
sınıflandırılmıĢ olarak bu hesaplarda toplayan defterdir.
Not: VUK‘a göre tutulması zorunludur.
***Hesapların iĢleyiĢini gösteren yasal defterlerdir.
- 388 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
81. Gider tahakkukları hesabı ile ilgili olarak aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Bilançonun pasifinde yer alır B) Bilançoda diğer borçlar grubu içinde yer alır
C) Gelir tablosunda yer alır D) Dönem sonunda kapatılarak gelir tahakkukları hesabına aktarılır
ÇÖZÜM:
381 GĠDER TAHAKKUKLARI HS >>> Ġçinde çalıĢılan dönemde ortaya çıkmıĢ Bilanço Hesabıdır
olmakla birlikte ödenmesi gelecek aylarda yapılacak giderlerin izlendiği hesaptır. Dönem Ayırcı Bir Hesaptır.
Bilançonun Pasifinde Yer Alan
Bilançoda 38.GELECEK AYLARA AĠT GELĠR VE GĠDER TAHAKKUKLARI Hesap Grubu Ġçerisinde Bulunur.
380. Gelecek Aylara Ait Gelirler
381. Gider Tahakkukları
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM: Tek düzen hesap planını bilmeyi gerektirecek tarzda bir sorudur.
Zor gibi gözükse de aslında çok kolay bir soru olup Ģıkları elimizden geldiğince açıklamaya çalıĢalım.
AKTĠF olan gitmiĢ vergiyi hemen ödemiĢ (banka hesaplarında böyleydi) 193 PEġĠN ÖDENEN VERGĠ VE FONLAR.
Pasif olan adam vergiyi ödememiĢ, tahakkuk ettirmiĢ (ücret tahakkuklarında böyleydi) 360 ÖDENECEK VERGĠ VE FONLAR.
391 HESAPLANAN KDV (mal satıĢlarında kullanıyorduk KDV kapatmaları hariç hep alacaktaydı).
373 KIDEM TAZMĠNATI KARġILIĞI >>>> 37 BORÇ VE GĠDER KARġILIKLARI hesap grubunda yer alır, adında karĢılık geçip
83. Bir iĢletmede ay sonu itibariyle, Ġndirilecek KDV hesabının borç kalanı 7.000 TL, Hesaplanan KDV
hesabının alacak kalanı 5.000 TL‘dir.
Buna göre, ay sonunda yapılacak kayıtta aĢağıdaki hesaplardan hangisinin kullanımı doğrudur?
A) Hesaplanan KDV hesabı 5.000 TL alacaklı
B) Ġndirilecek KDV hesabı 2.000 TL alacaklı
C) Devreden KDV hesabı 2.000 TL alacaklı
D) Ġndirilecek KDV hesabı 7.000 TL borçlu
HESAPLANAN KDV > ĠNDĠRĠLECEK KDV ĠSE >>> ARADAKĠ FARK 360 ÖDENECEK VERGĠ VE FONLAR HS ALACAĞINA YAZILIR
HESAPLANAN KDV < ĠNDĠRĠLECEK KDV ĠSE >>>> ARADAKĠ FARK 190 DEVREDEN KDV HS BORCUNA YAZILIR
-------------------/-----------------
391 HESAPLANAN KDV 5.000
190 DEVREDEN KDV 2.000
191 ĠNDĠRĠLECEK KDV 7.000
-------------------/------------------
DOĞRU CEVAP SEÇENEKLERDE YOKTUR.
KURUM SORUNUN DOĞRU CEVABINI C ġIKKI OLARAK AÇIKLAMIġTIR.
- 389 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
84 ve 85 inci sorulan aĢağıda yer alan bilgilere göre cevaplandırınız.
(ABC) Ltd. ġti. sadece buğday alım satımı ile iĢtigal eden bir firmadır. Söz konusu firmanın 01.01.2010
tarihli açılıĢ bilançosunda yer alan ticari mamul stok tutarı 7.800.000 TL‘dir. ĠĢletme dönem içinde
12.200.000 TL tutarında buğday satın almıĢtır, ĠĢletme stok değerleme sistemi olarak ilk giren ilk çıkar
yöntemini kullanmakta olup, 31.12.2010 tarihli dönem sonu bilançosunda yer alan stok tutarı 5.000.000
TL‘dir. ĠĢletmenin 2010 dönemine iliĢkin gelir tablosunda yer alan pazarlama ve satıĢ gideri tutarı
500.000 TL, genel yönetim gideri 1.000.000 TL‘dir. ĠĢletmenin baĢkaca bir gideri bulunmamaktadır. Gelir
tablosunda yer alan toplam net satıĢ tutarı 25.000.000 TL‘dir.
84. (ABC) Ltd. ġti‘nin 2010 yılı satılan ticari mallar maliyeti kaç TL‘dir?
A) 15.000.000 B) 20.000.000
C) 23.500.000 D) 25.000.000
ÇÖZÜM:
153 TĠCARĠ MALLAR HESABI
DÖNEM BAġI MAL MEVCUDU 7.800.000 ALIġ ĠADELERĠ 0
DÖNEM ĠÇĠ MAL ALIġLARI 12.200.000 ALIġ ĠSKONTOLARI 0
ALIġ GĠDERLERĠ 0
BORÇ TOPLAMI 20.000.000 ALCAK TOPLAMI 0
Satılan Malların Maliyeti = Ticari Mallar Borç Kalanı – Dönem Sonu Stok
85. Yukarıda yer alan bilgilere göre iĢletmenin dönem karı kaç TL‘dir?
A) 5.000.000 B) 8.500.000
C) 10.000.000 D) 25.000.000
ÇÖZÜM: BRÜT SATIġLAR – SATIġ ĠNDĠRĠMLERĠ = NET SATIġLAR, NET SATIġLARI = 25.000.000DĠR.
A-BRÜT SATIġLAR 25.000.000
B-SATIġ ĠNDĠRĠMLERĠ(-) 0 >>> VERĠLMEMĠġ.
C-NET SATIġLAR >>> 25.000.000
D-SATIġLARIN MALĠYETĠ(-) (15.000.000) >>> 84. SORUDA HESAPLADIK
BRÜT SATIġ KÂRI 10.000.000
FAALĠYET GĠDERLERĠ(-) (1.500.000)
630-AraĢtırma ve GeliĢtirme Giderleri(-) 0
631-Pazarlama, SatıĢ ve Dağıtım Giderleri(-) (500.000)
632-Genel Yönetim Giderleri(-) (1.000.000)
F) FAALĠYET KARI 8.500.000
F-DĠĞER FAALĠYETLERDEN OLAĞAN GELĠR VE KÂRLAR 0
G-DĠĞER FAALĠYETLERDEN OLAĞAN GĠDER VE ZARARLAR(-) 0
H-FĠNANSMAN GĠDERLERĠ(-) 0
OLAĞAN KAR VEYA ZARAR 8.500.000
J-OLAĞAN DIġI GELĠR VE KARLAR 0
I-OLAĞAN DIġI GĠDER VE ZARARLAR 0
DÖNEM KARI >>>>> (VERGĠ ÖNCESĠ KAR) 8.500.000
ÇÖZÜM:
KASA NOKSANI/FAZLASI 1 0 KASA HS.
KASA HS BORÇ KALANI 7.000 TL
FĠĠLĠ SAYIM = KASA BORÇ KALANI 7.000
SORUNSUZ
FĠĠLĠ SAYIM - KASA BORÇ KALANI
FĠĠLĠ SAYIM>KASA BORÇ KALANI 7.400 - 7.000 = + 400 KASA FAZLASI
KASA FAZLASI
FĠĠLĠ SAYIM<KASA BORÇ KALANI KASADA FAZLA VARSA KASAYI BORCA YAZ !!!
KASA NOKSANI -----------------------------/-----------------------------
100 KASA 400
DĠKKAT!!!
397 SAYIM VE TESELLÜM FAZLALARI 400
Fiili Sayımı Baz Alarak Karar Veriyoruz. -----------------------------/------------------------------
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
87. (X) Aġ, bankada açtırdığı 6 ay vadeli hesaba yıllık % 20 faiz oranı üzerinden
1.000.000 TL yatırmıĢtır. Stopaj oram % 15 olduğuna göre, iĢletmenin vade sonunda
iĢleyen faiz ile ilgili yapacağı kayıt aĢağıdakilerden hangisidir?
A Bankalar 100.000 B Bankalar 85.000
Faiz Gelirleri 100.000 Faiz Gelirleri 85.000
ÇÖZÜM:
Öncelikle Faizi Hesaplayalım. FAĠZ = (Para X Faiz Oranı X Ay ) / 12 X 100
FAĠZ = (1.000.000 x 20 x 6 ) / 12 x 100 = 100.000 TL
BANKADAN KESĠLEN STOPAJ >>> VERGĠYĠ PEġĠN KESTĠ, NE DEMĠġTĠK ÖNCEKĠ SORUMUZDA BĠLĠNÇLĠ VATANDAġ
----------------------/--------------------------------------------
102 BANKALAR 85.000
193 PEġĠN ÖDENEN VERGĠ VE FONLAR 15.000 >>> PEġĠN VERGĠYĠ KESTĠK (100.000 X % 15)
642 FAĠZ GELĠRLERĠ 100.000 >>> FAĠZ GELĠRĠ ELDE ETTĠK
----------------------/--------------------------------------------
HAP BĠLGĠ: Bankadan kesilen vergiler her zaman 193 PEġĠN ÖDENEN VERGĠ VE FONLAR‘ın borcunda izlenir.
88. (H) Ltd. ġti. 01.01.2010 tarihinde 3 yıllığına iĢyeri olarak kiraladığı binaya 54.000 TL
harcama yaparak asma kat yaptırmıĢtır. ĠĢletmenin yaptığı bu harcama aĢağıdaki
hesaplardan hangisinde izlenmelidir?
A) Özel Maliyetler
B) Gelecek Yıllara Ait Giderler
C) KuruluĢ Ve Örgütlenme Giderleri
D) Binalar
- 391 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
KĠRALANAN MAĞAZAYA ASMA KAT YAPTIRMA MEVCUT MAĞAZAYA ASMA KAT YAPTIRMA
------------------/------------------ ------------------/------------------
264 ÖZEL MALĠYETLER 54.000 102 BĠNALAR 54.000
100 KASA 54.000 100 KASA 54.000
------------------/------------------ ------------------/------------------
KĠRALANAN MAĞAZAYA BOYA BADANA YAPTIRMA MEVCUT MAĞAZAYA BOYA BADANA YAPTIRMA
------------------/------------------ ------------------/------------------
770 GENEL YÖNETĠM GĠDELERĠ XX 770 GENEL YÖNETĠM GĠDELERĠ XX
100 KASA XX 100 KASA XX
------------------/------------------ ------------------/------------------
UYARILAR:
1.KĠRALANAN MAĞAZA DĠYORSA AKLIMIZA ÖZEL MALĠYET GELECEK, PÜF NOKTA ġUDUR YAPILAN MASRAF
MAĞAZANIN DEĞERĠNĠ ARTTICI NĠTELĠKTE OLMALIDIR. ÖR: ASMA KAT YAPTIRMAK, ASANSÖR YAPTIRMAK
2.MEVCUT MAĞAZA DEMEK DEĞER ARTTIRICI DURUMU KENDĠ BĠNAMIZA KAYDEDECEĞĠZ DEMEK.
3. DĠKKAT EDERSEK BOYA BADANA YAPTIRMA KAYDINI GENEL YÖNETĠM GĠDERĠ OLARAK ALDIK NEDEN?
ÇÜNKÜ DEĞER ARTTIRICI BĠR GĠDER DEĞĠLDĠR. (TEMĠZLĠK GĠDERĠ, KIRTASĠYE GĠDERĠ GĠBĠ BĠR GĠDERDĠR.)
ÇÖZÜM:
VARLIK HESAPLARI KAYNAK HESAPLARI
2. ARTIġLAR BORCA, AZALIġLAR ALACAĞA KAYDEDĠLĠR. 2. ARTIġLAR ALACAĞA, AZALIġLAR BORCA KAYDEDĠLĠR.
90. Alacak senetleri hesabının iĢleyiĢine iliĢkin olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Senedin tahsili için dava açıldığında hesabın alacağına kayıt yapılır
B) Senet alındığında hesabın borcuna kayıt yapılır
C) Senet ciro edildiğinde hesabın borcuna kayıt yapılır
D) Senet tahsil edildiğinde hesabın alacağına kayıt yapılır
- 392 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
ALACAK SENEDĠNĠN ALINMASI ALACAK SENEDĠNĠN CĠROSU
TAġIT SATTI VARSAYALIM TĠCARĠ MAL ALDI VARSAYALIM
--------------/-------------------- ---------------/-------------------
121 ALACAK SENETLERĠ XX 153 TĠCARĠ MALLAR XX
254 TAġITLAR XX 121 ALACAK SENETLERĠ XX
-------------/---------------------- ---------------/-------------------
ALACAK SENEDĠNĠN TAHSĠLĠNE SENET TAHSĠLĠ ĠÇĠN DAVA ETMESĠ (ġÜPHELĠ HALE GELME)
--------------/--------------------- --------------/----------------------
100 KASA XX 128 ġÜPHELĠ TĠCARĠ ALACAKLAR XX
121 ALACAK SENETLERĠ XX 121 ALACAK SENETLERĠ XX
--------------/--------------------- --------------/----------------------
ÇÖZÜM:
SERMAYE ARTTIRIMI - (TAAHHÜDÜ) SERMAYE AZALTIMI
-------------/---------------- ------------/---------------------
501 ÖdenmemiĢ Sermaye Hs. XX 500 Sermaye Hs. XX
500 Sermaye Hs. XX 331 Ortaklara Borçlar Hs. XX
-----------/------------------ ------------/---------------------
SERMAYE TAAHÜDÜNÜN YERĠNE GETĠRĠLMESĠ KARIN SERMAYEYE EKLENMESĠ
ĠĢletme önceki dönem 10.000 TL Kar elde etmiĢ olup, karın tamamını
A ortağı taahhüt ettiği 15.000 TL ödemiĢtir. sermayeye ekleme kararı almıĢtır.
--------------/-------------------- ÖNCELĠKLE SERMAYE TAAHHÜT GEÇMĠġ YIL KARINI
100 Kasa Hs. 15.000 KAYDINI YAPIYORUZ SERMAYEYE ĠLAVE EDĠYORUZ
501 ÖdenmemiĢ Sermaye Hs. 15.000 ----------------/------------ ------------/--------------
-----------/------------------------ 501 ÖdenmemiĢ Sermaye 10.000 570 GeçmiĢ Yıllar Karları 10.000
500 Sermaye 10.000 501 ÖdenmemiĢ Sermaye 10.000
---------------/------------- ------------/--------------
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
92. Yukarıda yer alan yevmiye kaydı aĢağıdaki iĢlemlerden hangisine aittir?
A) Sermaye taahhüt kaydı B) ġirketin hisse senedi satın alması
C) Ortağın sermaye taahhüdünü yerine getirmesi D) Ortaklara hisse senedi verilmesi
ÇÖZÜM:
SERMAYE ARTTIRIMI - (TAAHHÜDÜ) ORTAĞIN SERMAYE TAAHÜDÜNÜ YERĠNE GETĠRMESĠ
----------------/--------------------------
----------------/---------------------- 110 HĠSSE SENETLERĠ 100.000
501 ÖDENMEMĠġ SERMAYE HS. 450.000 100 KASA 200.000
500 SERMAYE HS. 450.000 101 ALINAN ÇEKLER 150.000
----------------/---------------------- 501ÖDENMEMĠġ SERMAYE 450.000
----------------/---------------------------
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 393 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
93. Bir anonim Ģirketin yasal mevzuat ve ana sözleĢme hükümleri gereğince ayırdığı yedekler dıĢında
kalan, yönetim kurulunun önerisi ve genel kurulun kararıyla ayrılan yedekler aĢağıdaki hesaplardan
hangisinde takip edilir?
A) 540 Yasal Yedekler
B) 541 Statü Yedekleri
C) 548 Diğer Kar Yedekleri
D) 542 Olağanüstü Yedekler
ÇÖZÜM :
94. (K) Aġ‘nin kuruluĢu sırasında yapılan giderlerin ortaklardan birisi tarafından ödenmesi
halinde yapılacak yevmiye kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
331 Ortaklara Borçlar XX 770 Genel Yönetim Giderleri XX
A 381 Gider Tahakkukları XX B 191 Ġndirilecek KDV XX
331 Ortaklara Borçlar XX
262 KuruluĢ Ve Örgütlenme Giderleri XX D 262 KuruluĢ Ve Örgütlenme Giderleri XX
C 100 Kasa XX 191 Ġndirilecek KDV XX
331 Ortaklara Borçlar XX
ÇÖZÜM : KuruluĢ Ġçin Yapılan Harcama Adı Üstünde KuruluĢ Ve Örgütlenme Gideridir.
ÖRGÜTLENME PARASINI ĠġLETME VERĠRSE ÖRGÜTLENME PARASINI ORTAKLAR VERĠRSE
----------------/---------------------- ----------------/----------------------
262 KuruluĢ Ve Örgütlenme Giderleri XX 262 KuruluĢ Ve Örgütlenme Giderleri XX
191 Ġndirilecek KDV XX 191 Ġndirilecek KDV XX
100 Kasa XX 331 ORTAKLARA BORÇLAR XX
----------------/---------------------- ----------------/----------------------
KĠġĠLĠK KAVRAMI: ĠĢletme ve ortaklar (sahipler) farklı kiĢilerdir.
Yani iĢletmenin ödeyeceği bir parayı ortaklar öderse iĢletmenin ortağa borcu olmuĢ olur. Kısaca herkesin kesesi farklı
ÖĞRETEN BĠLGĠ : ĠĢletme yerine ortak ödeme yaparsa ORTAKLARA BORÇLAR hesabı alacaklanır.
95. Bilanço değeri 80.000 TL olan alacak senetleri, Ģirketin tasfiyesi sırasında 60.000 TL olarak
tahsil edilmiĢtir. Bu iĢlemle ilgili yevmiye kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
102 Bankalar 60.000
A 655 Menkul Kıymet SatıĢ Zararı 20.000
121 Alacak Senetleri 80.000
- 394 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM : Olağanüstü Durumlar, Olağanüstü Hesapları Gerektirir.
ġĠRKET TASFĠYESĠ : Bir ticaret kuruluĢunun batması, kapanması gibi nedenler üzerine hesapların kesilmesi,
alacaklılara, ortada kalan mal ve paradan paylarına düĢen miktarın verilmesi, likidasyon.
ÇÖZÜM: Önemli gördüğüm bazı formülleri özet geçtikten sonra sorumuzu çözelim.
- 395 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
98. (F) Aġ‘nin ürettiği Y mamulüne iliĢkin bazı bilgiler aĢağıdaki gibidir;
Y mamulünün birim satıĢ fiyatı 800 TL‘dir,
Y mamulünden bir yılda 1.500 birim üretilecektir,
Y mamulünün birim değiĢken maliyeti 650 TL‘dir,
Y mamulünü üretebilmek için katlanılacak toplam sabit maliyet 150.000 TL‘dir.
Yukarda yer alan bilgilere göre Y mamulünün baĢabaĢ noktası satıĢ miktarı kaç birimdir?
A) 500
B) 1.000
C) 1.500
D) 2.000
99. ĠĢletmede toplam kapasite 5000 birimdir. ĠĢletmede 400 birimlik boĢ kapasite
bulunmaktadır. ĠĢletmenin 400 birimlik yeni bir sipariĢ alması ve maliyet, fiyat değiĢikliği
olmaması durumunda aĢağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Birim baĢına sabit maliyet artar
B) Birim baĢına değiĢken maliyet azalır
C)Toplam değiĢken maliyetler azalır
D) Toplam sabit maliyet değiĢmez
ÇÖZÜM:
SABĠT MALĠYETLER DEĞĠġKEN GĠDERLER
Üretim hacmindeki değiĢmelere bağlı olarak toplam tutarı Üretim hacmiyle doğru orantılı olarak
değiĢmeyen maliyetlerdir. ĠĢletmenin belirli bir kapasitede TOPLAM TUTARI devamlı artan
çalıĢabilmesi için bu maliyetlere mutlaka katlanılması gerekir. Bu FAKAT BĠRĠM BAġINA sabit kalan maliyetlerdir.
belirli kapasite kurulduktan sonra üretimin düzeyi ne olursa olsun,
TOPLAM SABĠT MALĠYET TUTARI değiĢmez;
** Genelde iĢçilik ve malzeme maliyetleri değiĢken maliyet
olarak kabul edilir.
FAKAT BĠRĠM BAġINA DÜġEN SABĠT MALĠYET üretim KAR – ZARAR DURUMU
hacmiyle ters orantılı olarak değiĢir. Atıl Kapasite ve Fiyat AYNIYSA >>> Toplam Kar DeğiĢmez
Yani üretim arttıkça birim baĢına sabit maliyet düĢer, ( Kapasiten var para aynı yerimizde sayıyoruz )
üretim azaldıkça birim baĢına düĢen sabit maliyet de artar.
- 396 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
TOPLARSAK
Toplam Sabit Maliyetler DeğiĢmez
Toplam DeğiĢken Maliyetler Devamlı Artar
Birim BaĢına Sabit Maliyetler Devamlı Azalır.
Birim BaĢına DeğiĢken Maliyetler Sabittir.
ÇÖZÜM:
*** Üretim süresince kullanılan her türlü malzeme ilk madde ve malzemedir. Sorumuzda deri iĢleme bölümüne
Ġlk madde ve malzeme, mamule yüklenebilme olanağına göre direkt ve Boya Sevki Direkt Ġlk Madde Malzeme
endirekt olarak ikiye ayrılır.
Servisin Temizliğinde kullanılmak üzere
1-) Direkt Malzeme: Üretilen mamulün içine giren ana maddesini sevk edilen deterjan ise Endirekt
oluĢturan ve ekonomik açıdan önemli olan malzemedir. Malzeme dir. (ĠĢletme malzemesi)
Örneğin: Mobilya için sunta, mont için deri vs.
2-) Endirekt Malzeme: Genel Üretim Giderlerinin Borcunda Ġzlenir. 7/A YÖNTEMĠNE GÖRE KAYIT
a-) Yardımcı malzeme: Üretilen mamulün içine giren ancak ana maddesini -------------/------------------
710 Direkt Ġlk Mad. Mal Gid. 350
oluĢturmayan,ekonomik açıdan hesaplanması çok önemli olmayan
730 Genel Üretim Giderleri 40
malzemedir.
150 Ġlk Madde malzeme Gid. 390
Örneğin: Mobilya için çivi, mont için düğme, elbise üretimi için astar vs.
Direkt Ġlk Madde 350
Endirekt Malzeme 40
b-) ĠĢletme malzemesi: Üretim süreciyle ilgili olan ancak kesinlikle ---------/----------------------
üretilen mamulün içine girmeyen malzemedir. UYARI: Genel Üretim Gidelerini
Örneğin: Maskeler, Bakım Onarım Malzemeleri, ĠĢçi Önlükleri, kullanmamızdaki sebep Endirekt Malzeme
Temizlik Giderleri Vs. kullanımıdır.
- 397 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
- 398 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
28-OCAK-2012
1.Mustafa Kemal PaĢa, hangi olay öncesinde tüm resmi görevlerinden istifa etmiĢtir?
A) Erzurum Kongresi B) Amasya GörüĢmesi C) TBMM‘nin Açılması D) Amasya Tamimi
ÇÖZÜM: Mustafa Kemal PaĢa Erzurum Kongresi öncesi 9. Ordu MüfettiĢi olarak Erzurum'da. (Temmuz 1919)
- Ulusal egemenliğe dayalı yeni bir TÜRK DEVLETĠ kurulması yolunda atılan ĠLK ADIMdır. (Zemin hazırlama var)
ÇÖZÜM:
Tüzükler: Normlar hiyerarĢisi sırasına göre kanunlardan sonra gelen tüzükler, kanunların iĢleyiĢini göstermek için DanıĢtayın
yargısal denetiminden sonra Bakanlar Kurulu tarafından çıkartılmaktadır. Tüzükleri CumhurbaĢkanı onaylar ve Resmi
Gazete‘de yayımlanır. Tüzükler bir tarih belirtilmezse yürürlüğe yayımlandıktan 45 gün sonra girer.Hukuka aykırılığı gerekçesi
ile tüzükler hakkında açılacak iptal davası DanıĢtay‘ca karar bağlanır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 399 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
4. 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununa göre ilanı gereken düzenleyici iĢlemlerde dava açma
süresi ne zaman iĢlemeye baĢlar?
A) Ġlan tarihini izleyen günden itibaren on beĢ gün sonra
B) Ġlan tarihini izleyen günden itibaren otuz gün sonra
C) Ġlan tarihini izleyen günden itibaren altmıĢ gün sonra
D) Ġlan tarihini izleyen günden itibaren
ÇÖZÜM:
Bilindiği gibi düzenleyici iĢlemlere karĢı iptal davası açma süresinin baĢlangıcı sorunu Ġdari Yargılama Usûlü Kanununda açıkça
düzenlenmiĢtir. Kanunun 7‘inci maddesinin son fıkrasına göre,
―ilanı gereken düzenleyici iĢlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren baĢlar. Ancak bu iĢlemlerin
uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici iĢlem veya uygulanan iĢlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilir‖.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
5. Ġdare Hukuku‘na göre aĢağıdakilerden hangisi yürütmenin durdurulması kararının sonuçlarından değildir?
A) Ġdare bu karara uymak zorundadır.
B) Yasama ve yürütme organları ile idare,mahkeme kararlarını hiçbir surette değiĢtiremez.
C) Yürütmenin durdurulması kararı kural olarak geriye yürümez.
D) Yönetimin bu karar konusunda takdir yetkisi yoktur.
ÇÖZÜM:
Öncelikle yürütmeyi durdurma kararı nasıl alınır buna bakalım.
1. Ġptal davası açılır
2. Bu dava dilekçesinde ya da daha sonra aynı davaya konulmak üzere ayrı yeni bir dilekçe ile yürütmenin durudurlamıs talebi
yapılır.
3. Mahkeme, Ġdari iĢlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari iĢlemin açıkça hukuka
aykırı olması Ģartlarının birlikte gerçekleĢmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.
4. Mahkemece yürütmenin durdurulması istemi reddedilirse bu karara karĢı yapılan itiraz üzerine Bölge idare mahkemesi veya
DanıĢtay da yürütmenin durdurlmasına karar verebilir.
Yürütmenin durdurulması, idari yargıda açılacak iptal davalarında mahkemenin nihai karar vermesinden önce tedbir niteliğinde
verilen bir karardır. Ġdari yargıdaki yürütmenin durdurulması kararı ile adli yargıdaki ihtiyati tedbir kararı sazı yönden ortak
nitelik taĢısalar da idari yargıya has özellikler taĢır. 2577 sayılı Yasanın 27. maddesinde düzenlenmiĢtir. Ġdari iĢlemin
uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari iĢlemin açıkça hukuka aykırı olması Ģartlarının
birlikte gerçekleĢmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir. Bu karara yürütmeyi
durdurma kararı denir.
Yürütmeyi durdurma kararının sonuçları ise;
-DanıĢtay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına iliĢkin kararlarının
icaplarına göre idare, gecikmeksizin iĢlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir Ģekilde kararın
idareye tebliğinden baĢlayarak otuz günü geçemez. Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen
kararlar hakkında, bu kararların kesinleĢmesinden sonra idarece iĢlem tesis edilir.
-Tam yargı davaları hakkındaki kararlardan belli bir miktarı içerenler genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur.
- DanıĢtay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre iĢlem tesis edilmeyen veya eylemde
bulunulmayan hallerde idare aleyhine DanıĢtay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.
-Mahkeme kararlarının (otuz) gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava
açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir.
-Vergi uyuĢmazlıklarına iliĢkin mahkeme kararlarının idareye tebliğinden sonra bu kararlara göre tespit edilecek vergi, resim,
harçlar ve benzeri mali yükümler ile zam ve cezaların miktarı ilgili idarece mükellefe bildirilir.
-Tazminat ve vergi davalarında kararın idareye tebliğinden itibaren infazın gecikmesi sebebiyle idarece kanuni gecikme faizi
ödenir.
-Yürütmeyi durdurma karar verildiğinde idari iĢlemin uygulanması durdurulur.ĠĢlemin alınmasından önceki hukuksal ortama
dönülmüĢ olur.Yürütmenin durdurlması kararları,iptal kararları gibi geriye yürür.
ÇÖZÜM:
Bölge Ġdare Mahkemeleri: Bölge idare mahkemeleri, bölgelerin coğrafî durumları ve iĢ hacmi göz önünde tutularak Adalet
Bakanlığınca kurulur ve yargı çevreleri tespit olunur. Bu mahkemelerin kuruluĢ ve yargı çevrelerinin tespitinde, ĠçiĢleri ve
Maliye Bakanlıklarının görüĢü alınır. ĠĢ hacmi göz önünde tutularak aynı yargı çevresi içinde birden fazla Bölge Ġdare
Mahkemesi kurulabilir. Bir yerde birden fazla bölge idare mahkemesi var ise, bunlar arasındaki iliĢki görev iliĢkisi değil;
iĢbölümü iliĢkidir ve bu iliĢki Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca düzenlenir.
Bölge idare mahkemelerinin kaldırılmasına veya yargı çevrelerinin değiĢtirilmesine, ĠçiĢleri ve Maliye Bakanlıklarının görüĢü
alınarak Adalet Bakanlığının önerisi üzerine, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir ve bu kararlar Resmî
Gazete‘de yayımlanır.Bölge Ġdare mahkemeleri, bir baĢkan ve iki üyeden oluĢur; yani toplu mahkemelerdir. BaĢkan ve üyeleri
hâkim statüsündedirler.
4577 sayılı Kanun‘un 1 inci maddesi ile değiĢik 2576 sayılı Kanun‘un 3. maddesinin üçüncü fıkrasına göre, Bölge Ġdare
Mahkemesi, baĢkan ve üyeliklerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca atama yapılır. Mahkeme baĢkanının kanunî sebeplerle
yokluğunda, baĢkanlığa en kıdemli üye vekâlet eder; aynı sebeplerle üye noksanlığı ise, bölgedeki idare ve vergi mahkemesi
hâkimlerinden kıdem sırasına göre tamamlanır. Bu mahkemeler, gerektiğinde, birden çok kurul halinde çalıĢabilir. Bölge idare
mahkemesi baĢkanının katılmadığı hallerde, mahkeme kurullarına o kuruldaki en kıdemli üye baĢkanlık eder. Bu kurulların
oluĢumu ve aralarındaki iĢ bölümü Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
8. 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununa göre,kanun yararına temyiz baĢvurusunda kim
bulunabilir ?
A) Adalet Bakanlığı B) BaĢbakanlık
C) Ġlgili kamu kurumu D) DanıĢtay BaĢsavcısı
ÇÖZÜM:
2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu‘nun 51.maddesi uyarınca Kanun yararına bozma;
1. (DeğiĢik: 5.4.1990 – 3622/20 md.) Bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve DanıĢtayca ilk
derece mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleĢmiĢ bulunan kararlardan niteliği bakımından
yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden BaĢsavcı
tarafından kanun yararına temyiz olunabilir.
- 401 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
9. Acentenin yetkileri ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır ?
A) Aracılıkta bulunduğu veya akdettiği mukavelelerde ilgili her türlü ihtar,ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan
beyanları temsil ettiği tacir namına yapmaya ve bunları kabul etmeye yetkilidir
B) Özel ve yazılı bir izin olmadan temsil ettiği tacir namına sözleĢme yapmaya yetkili değildir
C) Bizzat temsil ettiği malların bedelini tahsil edebilir
D) Temsil ettiği tacirin iĢletmesine ortak kabul edilir.
ÇÖZÜM:
ACENTE:Ticari mümessil, ticari vekil, satıĢ memuru veya müstehdam gibi tacire bağımlı olmaksızın, bir sözleĢmeye dayanarak, belli bir yer
veya bölge içinde, sürekli olarak bir ticari iĢletmeyi ilgilendiren sözleĢmelerde aracılık etmeyi veya bu sözleĢmeleri o iĢletme adına yapmayı
meslek edinen kimsedir.
-Acentalık iliĢkisi sözleĢme ile kurulur fakat bu sözleĢme herhangi bir Ģekle tabi değildir. Sadece acentaya tacir adına sözleĢme yapma
tanınmak isteniyorsa, bu yetkinin yazılı olarak verilmesi ve belgenin acenta tarafından tescil ve ilan ettirilmesi gerekir .Aynı Ģekilde acentanın
belli bir yer veya bölgede sahip olduğu tekel hakkının kaldırılmasını öngören anlaĢmaların da yazılı olarak yapılması zorunludur.
- Acenta gerçek kiĢi olabileceği gibi, tüzel kiĢi de olabilir. Acenta tacirin bağımsız yardımcılarındandır. Acenta kendi adına bir iĢletmeye
sahiptir ve bu iĢletme ticari iĢletme boyutunda ise, acenta aynı zamanda tacir sıfatına da sahip olur .
- Acentalık iliĢkisi, bir veya belli sayıda sözleĢmenin kurulmasına aracılık etmek üzere değil, sürekli olarak aracılık faaliyeti yapmak üzere
kurulan bir iliĢkidir.
Acentanın tacir adına ve hesabına sözleĢme yapabilmesi (akit yapan acenta) için, acentaya özel yetki verilmiĢ olması gerekir. Bu
yetkinin yazılı olması veya yetki belgesinin ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekir.
Akit yapma yetkisi bulunmayan ya da kendisine tanınan yetkinin sınırlarını aĢan acenta, müvekkili tacir adına bir sözleĢme yapmıĢ ise, bunu
öğrenen tacirin derhal sözleĢmeye icazet vermediğini üçüncü kiĢiye bildirmesi gerekir. Aksi halde yetkisizce yapılan sözleĢmeyi kabul etmiĢ
sayılır. Ġcazet verilmeyen bu sözleĢme taciri bağlamayacak ve bundan acenta sorumlu olacaktır.
Acentanın Hakları Ve Borçları
Acentaya verilen temsil yetkisi sınırlandırılabilir. Örnek olarak belli bir miktara kadar sözleĢme yapmak yetkisi tanınabilir. Bu sınırlamalar,
tescil ve ilan edilmek Ģartıyla iyi niyetli üçüncü kiĢilere karĢı ileri sürülebilir.
Acenta, aracılıkta bulunduğu veya tacir adına bizzat yaptığı sözleĢmelerle ilgili her türlü ihbar ve protesto gibi hakkı koruyucu
beyanlara müvekkili adına yapmaya ve bunları kabule ve aracılık yaptığı sözleĢmelerden kaynaklanan uyuĢmazlıklarda müvekkil tacir
adına dava açmaya yetkilidir Bu hükme aykırı Ģartlar geçersiz kabul edilmiĢtir .Hakkı koruyucu beyanları, temerrüt ihtarı, ayıp ihbarı
örnek olarak sayılabilir.
Acenta, özel olarak yazılı bir yetki verilmedikçe bizzat teslim etmediği malların bedelini alamayacağı gibi, bedelini bizzat ödemediği malları da
teslim alamaz .
Sona Erme Nedenleri
• Acentalık sözleĢmesinde kararlaĢtırılan sürenin dolmasıyla acentalık iliĢkisi de kendiliğinden son bulur.
• Belirsiz süreli acentalık sözleĢmeleri, taraflarca üç ay önceden ihbar etmek Ģartıyla sona erdirilebilir
• Sürekli hukuki iĢlerden sayılan acentalık iliĢkisi de haklı nedenlerin varlığı halinde feshedilebilir.
• Taraflardan birinin ölümü, iflası, kısıtlanması.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 402 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
10. AĢağıdakilerden hangisi tacir sayılmaz ?
A) Ticari Ģekilde iĢletilmek üzere devlet,vilayet,belediye gibi kamu tüzel kiĢileri tarafından kurulan
teĢekkül ve müesseseler
B) Limited Ģirketi ortağı Bay (A)
C) Bir ticari iĢletmeyi iĢleten devler memuru Bay (B)
D) Bir ticari iĢletmenin sahibi 9 yaĢındaki küçük
ÇÖZÜM:
Tacir;kısaca ticaretle uğraĢan kiĢi demektir.Ticari bir iĢletmeyi kurup açtığını sirküler, gazete, radyo, vs. ilan vasıtalarıyla
halka bildirmiĢ veya iĢletmesini ticaret siciline kaydettirerek durumu ilan etmiĢ olan kimse gerçekten iĢletmeye baĢlamamıĢ
olsa bile tacir sayılır.
Tacir gercek veya tüzel kiĢilik olabilir.Gerçek kiĢilerin yanında,Tüzel kiĢilerin tâcir sıfatını kazanmaları Türk Ticaret
Kanununda düzenlenmiĢtir. Kanuna göre, tüzel kiĢiler, tâcir sıfatının kazanılması açısından üç gruba ayrılırlar:Ticaret
ortaklıkları, dernekler ve Kamu Ġktisadi TeĢekkülleri.
Limited Ģirketlerde tacir sıfatı Ģirketin kendisine aittir.ġirketin ortağı tacir sayılmaz.
11. Tacirden fatura alan kiĢi,aldığı tarihten itibaren kaç gün içinde faturanın içeriği ile ilgili bir
itirazda bulunmamıĢsa bu içeriği kabul etmiĢ sayılır ?
A) 3
B) 7
C) 8
D) 10
ÇÖZÜM:
Eski ve Yeni Türk Ticaret Kanunlarında Faturanın tarifi yapılmamıĢtır.
Mevzuatımızdaki bütün ifadeler ve faturanın iĢlevi çerçevesinde biz Faturayı; ―satıcı ile müĢteri arasında meydana gelen
ticari bir iliĢkiyi ispat etmeye yarayan, hukuki niteliği olan bir belgedir‖ Ģeklinde tanımlamaktayız.
Fatura;
Satıcı ile müĢterisi arasında meydana gelen ticari bir iliĢkiyi ispatlaması gerekmektedir. Bunun için de, bu iki taraf arasında
ticari iliĢkinin ilk kuruluĢ aĢamasında mutabık kaldıkları hususları içermesi gerekmektedir. Fatura iki taraf arasında ticari
iliĢkinin kuruluĢu safhasında mutabık kalınan hususları içermiyor ise yasada belirtilen 8 gün içinde itiraz edilmemesi halinde
faturanın kabul edildiği anlamı çıkmayacaktır. Çünkü iki tarafın anlaĢtıkları Ģartlar dahilinde bir fatura düzenlenmemiĢ
olmaktadır.
Fatura iki taraf arasındaki ticari iliĢkinin ispat vesikasıdır. Her ne kadar yasanın fatura baĢlıklı maddesinde ―Ticari iĢletmesi
bağlamında bir mal satmıĢ, üretmiĢ, bir iĢ görmüĢ veya bir menfaat sağlamıĢ olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura
verilmesini ve bedeli ödenmiĢ ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.‖ Ġfadelerinden faturanın istenilmesini müĢterinin
arzusuna bağlı olduğu, istemediği takdirde satıcıdan fatura almayabileceği anlamı çıkıyorsa da, fatura hukuki olarak düzenlemesi
zorunlu bir belgedir.
Fatura iki taraf arasında ticari iliĢkiyi ispat edici bir belge olmasından dolayı hukuki bir niteliği bulunmaktadır.
Yeni Türk Ticaret Yasasının 21/2 maddesiyle getirilen hükme göre faturaya itiraz için gerekli süre, bu faturanın alındığı
tarihten itibaren 8 gündür.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 403 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Poliçenin Tanımı, Poliçe Nedir: Poliçe belirli bir kiĢi emrine, diğer bir kiĢiye verilen ödeme yetkisini kapsayan bir senettir.
Poliçede üç taraflı iliĢkiyi düzenleyen bir senettir. Senedi düzenleyen keĢideci, bir kiĢiye borçlu iken diğerinden alacaklıdır.
KeĢideci alacaklı olduğu kiĢiye hitaben düzenlediği senedi borçlu olduğu kiĢiye teslim eder. Borçlu senedi kabul ettiğinde
keĢideci aradan çekilmiĢ olur. Borçlu isterse borcunu keĢideciye veya diğer alacaklıya ödemekte serbesttir.
Senedi düzenleyen (keĢideci), üçüncü bir kiĢiye (muhatap) poliçede gösterilmiĢ olan diğer bir Ģahsa (lehdar) veya onun emri
havalesine, senette belirtilen vadede belirli bir meblağı ödeme emrini, kanunun aradığı Ģekil Ģartlarını yerine getirmek kaydıyla
yöneltir. Poliçeyi düzenleyenin (keĢideci) hem muhatapla hem de lehdarla iliĢkisi vardır. KeĢidecinin muhataptan alacağı,
lehdara da borcu vardır. KeĢideci poliçe düzenleyecek ve muhatabın da kabul etmesiyle aradan ekilmekte, muhataptan
kendisine olan borcundan poliçede yazdığı tutar kadarını kendisinin borcu olan lehdara ödemesini istemektedir.
Poliçe keĢideci tarafından düzenlenip, vadesinde lehdara ödeneceğine dair muhatabın onayı alınmak üzere muhataba gönderilir.
Muhatap poliçeyi kabul edince "kabul edilmiĢtir" notunu yazarak imzalar. Poliçe muhatap tarafından lehdara gönderilir.
Poliçenin vadesi geldiğinde lehdar poliçeyi muhataba ibraz ederek senet tutarını tahsil eder. Lehdar poliçeye "Tahsil ettim"
notu yazarak imza eder ve poliçeyi muhataba verir.
Poliçenin üzerinde eksiksiz olarak bulunması gereken unsurlar aĢağıdadır:
- Metinde poliçe kelimesi – baĢka dilde yazılmıĢ ise o dildeki poliçe karĢılığı kelime,
- Belli bir paranın kayıtsız Ģartsız ödenmesi için havale.
- Ödeyecek olanın adı, soyadı, ticaret unvanı – muhatap.
- Poliçeyi düzenleyenin adı, soyadı, ticaret unvanı ve imzası – keĢideci.
- Kime ve kimin emrine ödeneceği – lehdar.
- Tanzim (düzenleme) yeri ve tarihi.
- Ödeme yeri.
Yuakrıdaki unsurlardan birisi olmaz ise poliçe geçersiz olur.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
13. 1982 Anayasasına göre aĢağıdakilerden hangisi ekonomik ve sosyal hak veya ödevlerden birisi
değildir?
A) Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi B) ÇalıĢma hakkı ve ödevi
C) YerleĢme ve seyahat hüssiyeti D) Konut hakkı
ÇÖZÜM:
1982 Anayasasına göre sosyal ve ekonomik hak ve ödevler Ģunlardır:
·Ailenin korunması: Aile, Türk toplumunun temelidir ve eĢler arasında eĢitliğe dayanır.
·Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi: Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.
·ÇalıĢma ve sözleĢme hürriyeti: Herkes, dilediği alanda çalıĢma ve sözleĢme hürriyetine sahiptir. .
·ÇalıĢma hakkı ve ödevi: ÇalıĢma, herkesin hakkı ve ödevidir.
·ÇalıĢma Ģartları ve dinlenme hakkı: Kimse yaĢına, cinsiyetine ve gücüne uymayan iĢlerde çalıĢtırılamaz.
·Sendika kurma hakkı: ÇalıĢanlar ve iĢverenler, üyelerinin çalıĢma iliĢkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini
korumak ve geliĢtirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluĢlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve
üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir.
·Toplu iĢ sözleĢmesi hakkı: ĠĢçiler ve iĢverenler, karĢılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalıĢma Ģartlarını
düzenlemek amacıyla toplu iĢ sözleĢmesi yapma hakkına sahiptirler.
·Grev hakkı ve lokavt: Toplu iĢ sözleĢmesinin yapılması sırasında, uyuĢmazlık çıkması halinde iĢçiler grev hakkına sahiptirler.
·Ücrette adalet sağlanması: Ücret emeğin karĢılığıdır.
·Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması: Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaĢama hakkına sahiptir.
·Sosyal güvenlik hakkı: Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir.
·Konut hakkı:Devlet Ģehirlerin özelliklerini ve çevre Ģartlarını gözeten bir planlama yaparak,konut ihityacını karĢılayacak
tedbirler alır,toplu konut teĢebbüslerini destekler.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
14. 1982 Anayasasına göre milletvekili seçilme yeterliliği ile ilgili aĢağıda yer alan ifadelerden
hangisi yanlıĢtır?
A) Otuz yaĢını doldurmuĢ olmak gerekir
B) En az ilkokul mezunu olmak gerekir
C) Yükümlü olunan askerlik hizmetini yapmıĢ olmak gerekir
D) Yüz kızartıcı suçtan dolayı ceza almamıĢ olmak gerekir
- 404 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
1982 Anayasasına göre milletvekili seçilme Ģartları Ģunlardır:
1-25 yaĢını doldurmuĢ olmak,
2- En az ilkokul mezunu olmak,
3-Askerlik hizmetini yapmıĢ olmak,
4-Kamu hizmetinden yasaklanmamıĢ olmak,
5- Taksirli suçlar hariç 1 yıldan fazlahapis yatmamıĢ olmak,
6- Yüz kızartıcı suç iĢlememiĢ olmak,
7-Devlet sırrını açığa vurmamıĢ olmak,
8-Ġdeolojik ve anarjik suçlara katılmamak,
9-Kısıtlı olmamak
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
15)- Türk Medeni Kanununa göre, konuya iliĢkin kanunda uygulanabilir bir hükmün bulunmaması
halinde hakim öncelikle hangi kaynağı kullanarak çözüm üretmelidir?
A) Örf ve adet kurallarını
B) Ahlak kurallarını
C) Din kurallarını
D) Hukuk felsefesi kurallarını
ÇÖZÜM:
Medeni Kanunda bir hüküm bulunmaması durumunda Türk Medeni Kanunu der ki;
Madde 1 - Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır.Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkim, örf
ve âdet hukukuna göre,bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir.
Hâkim, karar verirken bilimsel görüĢlerden ve yargı kararlarından yararlanır.
Kanunda sorumuzun cevabı açıkca anlatılmaktadır.Ġlk öncelik Örf ve Adet hukukudur.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
16. Türk Medeni Kanununa göre aĢağıdakilerden hangisi fiil ehliyetine sahip olması için aranan
Ģartlardan biri değildir?
A) Ergin olma
B) Seçilme yeterliliğine sahip olma
C) Ayırt etme gücüne sahip olma
D) Kısıtlı olmama
ÇÖZÜM:
Fiil ehliyeti (medeni hakları kullanma ehliyeti), bir kiĢinin bizzat kendi fiil ve iĢlemleriyle kendi lehine haklar, aleyhine
borçlar yaratabilme iktidarıdır. Fiil ehliyeti, daha önce gördüğümüz hak ehliyetinden farklıdır. Gerçekten, hak ehliyetine her
kiĢi sahip bulunduğu halde, fiil ehliyeti bakımından durum böyle değildir. Fiil ehliyetine herkes değil, ancak kanunun aradığı bazı
koĢullara sahip bulunan kiĢiler sahiptirler; çünkü hak ehliyetinin pasif olmasına karĢılık, fiil ehliyeti aktif bir ehliyettir.Ayırt
etme gücüne sahip olmayan ve ergin olmayan kiĢinin hak ehliyeti olmasına rağmen,Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı
olmayan her ergin kiĢinin fiil ehliyeti vardır.Bu sebepten her hak ehliyetine sahip kiĢi fiil ehliyetine de sahip değildir.
Fiil ehliyetine sahip olmak için ;
-Ergin olmak
-Ayırt etme gücüne sahip olmak
-Kısıtlı olmamak gerekmektedir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
17. Tam ehliyetsiz kiĢinin temsilcisi tarafından yapılamayacak iĢlemler arasında aĢağıdakilerden
hangisi yer almaz?
A) Ehliyetsiz adına bağıĢ yapması
B) Ehliyetsiz adına gayrimenkul alması
C) Ehliyetsiz adına vakıf kurması
D) Ehliyetsiz adına kefil olması
- 405 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Tam ehliyetsizler kategorisine giren kiĢilerin fiil ehliyetleri hiç yoktur; çünkü bunlar, fiil ehliyetinin en önemli koĢulu olan ayırt
etme gücünden yoksun kiĢilerdir. O halde ―ayırt etme gücüne sahip olmayanlar‖ tam ehliyetsiz olan, yani fiil ehliyetleri
bulunmayan kiĢilerdir. Bunların küçük veya ergin olmalarının da önemi yoktur .
Tam ehliyetsizlerin hukuki iĢlem ehliyeti yoktur; çünkü hukuki iĢlemler, bir hukuki sonuç elde etmek üzere irade
açıklamasında bulunmaktır. Oysa, tam ehliyetsiz kiĢiler, ayırt etme gücünden yoksun olduklarından, hukuken iradeleri de yok
sayılır. Bu sebepledir ki bunlar, hiçbir hukuki iĢlem yapamazlar. Hatta yasal temsilcilerinin rızası ile dahi hukuki iĢlemlerde
bulunmaları mümkün değildir. Yaptıkları hukuki iĢlemler hiçbir hüküm ifade etmez. Hatta bunlar, tam ehliyetsize sırf yarar
sağlayan iĢlemler olsa dahi, durum değiĢmez. Öte yandan, bu hukuki iĢlemler yasal temsilcinin onaması ile de geçerli hale
gelemezler. KarĢı tarafın iyi niyetli olup olmamasının da hukuki iĢlemin geçerli olması bakımından önemi yoktur. Diğer bir
deyiĢle, karĢı taraf, kendisiyle hukuki bir iĢleme giriĢen kiĢinin ayırt etme gücünden yoksun bir kimse olduğunu bilmese dahi,
yapılan hukuki iĢlem batıldır ve iyi niyetli kiĢi bu hukuki iĢlemden geçerli surette bir hak kazanamaz.
Tam ehliyetsizler, kiĢiye sıkı sıkıya bağlı olan haklarını da bizzat kullanamazlar. Yasal temsilcileri de bu hakları onlar adına
kullanamazlar. O halde ayırt etme gücüne sahip olmayan bir kiĢi, evlilik dıĢı çocuğunu bizzat tanıyamayacağı gibi, velisi de onun
adına tanıma yapamaz. Tam ehliyetsizlerin haksız fiillerden sorumlu olma ehliyeti de yoktur. Bu itibarladır ki ayırt etme gücüne
sahip olmayan bir kiĢi, örneğin bir akıl hastası, haksız fiilleriyle baĢkalarına vermiĢ olduğu zararlardan sorumlu olmaz. Kural bu
olmakla beraber, bunun istisnaları da vardır. Bunlardan biri, kusursuz sorumluluk durumlarında görülür. Bu durumlarda tam
ehliyetsizlerin de sorumlu olacakları kabul edilmektedir. O halde ayırt etme gücüne sahip olmayan bir kiĢi adam çalıĢtıran
(istihdam eden) durumunda ise, çalıĢtırdığı adamın (müstahdemin) (BK. m. 55), hayvan tutan, hayvanın (BK. m. 56) ve taĢınmaz
sahibi mülkiyet hakkını yasal kısıtlamalara aykırı kullanarak (MK. m. 730) baĢkalarına vermiĢ oldukları zararları ödemekle
yükümlü olacaktır.
Diğer bir istisna da hakkaniyetten doğmaktadır. Gerçekten, BK. m. 54/I‘e göre, hakkaniyet gerektiriyorsa, hakim, ayırt etme
gücüne sahip olmayan kimseyi, vermiĢ olduğu zararı tamamen veya kısmen tazmine mahkum eder. Hakim, özellikle tarafların
mali durumuna göre, ayırt etme gücüne sahip olmayan kiĢi tarafından verilmiĢ olan zararların ödettirilmesinin hakkaniyet gereği
olup olmadığını takdir eder. Bu konuda klasik bir örnek vardır. O da, zengin bir akıl hastasının fakir bir köylünün harmanını
yakması olayıdır. Zarar veren kiĢinin mali durumunun gayet iyi, buna karĢılık zarara uğrayanın ise son derece kötü olması,
burada tam ehliyetsiz akıl hastasının bu haksız fiilinden dolayı sorumlu olmasını, yani vermiĢ olduğu zararı fakir köylüye
ödemesini haklı gösterir.
Ayırt etme gücünden sürekli olarak değil de, geçici olarak yoksun bulunan kimseler, haksız fiillerinden dolayı sorumludurlar.
Ancak bu kimseler, ayırt etme güçlerini geçici olarak kaldıran hale kendi kusurlarıyla düĢmemiĢ olduklarını ispat ederlerse,
sorumlu olmazlar (BK. m. 54/II). O halde, ileri derecede sarhoĢluk dolayısıyla ayırt etme gücünü geçici olarak kaybetmiĢ olan
bir kimse, bu haldeyken baĢkalarına haksız bir fiiliyle vermiĢ olduğu zararları ödemek zorundadır. Fakat bu kimse, bu hale
(sarhoĢluk haline) kendi kusuruyla düĢmediğini, buna baĢkalarının sebebiyet vermiĢ olduğunu, örneğin arkadaĢlarının kendisini
tabancayla korkutarak içki içmeye zorladıklarını ispat ederse, bu sorumluluktan kurtulur.
Tam ehliyetsizlerin dava ehliyeti de yoktur. Öyleyse ayırt etme gücüne sahip olmayan kiĢiler mahkemelerde davacı veya davalı
sıfatıyla bulunup yargılama (usul) hukuku iĢlemlerini bizzat yapamazlar.
Tam ehliyetsizler adına hukuki iĢlemleri kanuni temsilciler yapar ve bu durumda;
Özetle; Tam ehliyetsizler bağıĢlama yapamaz,vakfedemez,kefil olamazlar.Kanuni aracılığı ile hak kazanır ya da borç altına
girerler.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
18. (A) ile evli olan (B) nin ,(A) nın teyzesinin oğlu olan (C) ile olan hasımlık iliĢkisi aĢağıdaki
seçeneklerden hangisinde doğru olarak verilmiĢtir?
A) (B) il (C) arasında bir hısımlık bulunmamaktadır.
B)(B) il (C) arasında 3.dereceden yansoy kayın hısımlığı vardır
C)(B) il (C) arasında 4.dereceden yansoy kan hısımlığı vardır
D)(B) il (C) arasında 4.dereceden yansoy kayın hısımlığı vardır.
ÇÖZÜM:
HISIMLIK
Hısımlık, sadece gerçek kiĢiler bakımından söz konusu olan ve insanların arasındaki yakınlık bağını ortaya koyan bir kurumdur. Özellikle miras
hukukunda, usul hukukunda ve aile hukukunda büyük önem taĢır. Hısımlık ya doğal yolla ya da evlenme veya evlat edinme gibi belli iliĢkiler
sonucunda ortaya çıkan bir bağdır.
Hısımlık Türleri
Hısımlık, kuruluĢ ve doğuĢ Ģekillerine göre, ―kan hısımlığı‖, ―kayın hısımlığı‖ ve ―evlat edinmeden doğan hısımlık‖ olmak üzere üç türe ayrılır.
- 406 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Kan Hısımlığı
Kan hısımlığı, bir kimse ile onun kendilerine kan bağıyla bağlı bulunduğu kiĢiler arasındaki hısımlıktır, uygulamada soy hısımlığı olarak da
adlandırılmaktadır. Örneğin, bir kimsenin kendi ana ve babası, kardeĢleri, ana ve babasının ana babaları (büyük ana ve büyük babaları), çocukları
ve torunları, amca, hala, dayı, teyzeleri ile kuzenleri arasındaki hısımlık kan hısımlığıdır. KiĢiler arasındaki mevcut kan hısımlığının derecesi,
hısımlar ararsındaki doğumların sayısı ile belli olur.
Kan hısımlığı da kendi içinde, ―üstsoy-altsoy hısımlığı‖ ve ―yansoy hısımlığı‖ olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.
Düz hat hısımlığı olarak da adlandırılan üstsoy-altsoy hısımlığı, biri diğerinden gelen, yani birbirlerinden üreyen kiĢiler arasındaki hısımlıktır.
Üstsoy-altsoy hısımlığı, hem baba hem de ana tarafından sınırsız olan bir hısımlıktır. Bir kimsenin düz hattan aĢağı inen hısımları alt soy
hısımları, düz hattın üzerindeki hısımları ise üst soy hısımlarıdır. Örneğin, bir kimsenin babası, dedesi, büyük dedesi, annesi, anneannesi üst
soyu, oğlu, oğlunun oğlu veya kızı ise alt soyudur.
Yan soy hısımlığı, ortak soydan gelenler arasındaki hısımlıktır. O hâlde, iki kimsenin birbirlerinin yansoy hısımı olabilmeleri için, her ikisinin de
ortak bir soydan (kökten) gelmeleri gerekir. Bu itibarladır ki, kardeĢler arasında; bir kimse ile amcası, halası, dayısı ve teyzesi arasında; aynı
Ģekilde, o kimse ile amca, hala, dayı ve teyzesinin çocukları yani kuzenleri arasında yansoy hısımlığı vardır.
Aynı ortak kökten gelen kiĢiler arasındaki hısımlık, tam kan yansoy hısımlığıdır. Örneğin ana ve babaları bir olan kardeĢler arasında tam kan
yansoy hısımlığı vardır.
Sadece bir tek kökün ortak olduğu yansoy hısımlığı, yarım kan yansoy hısımlığı olarak isimlendirilir. Örneğin anaları bir babaları ayrı veya
babaları bir anaları ayrı kardeĢler arasında durum böyledir.
Kayın Hısımlığı
Kayın hısımlığı, evlenme dolayısıyla meydana gelen hısımlıktır. EĢlerden biri ile diğer eĢin kan hısımları, aynı tür ve dereceden kayın hısımları
olurlar. Örneğin, eĢin anası, babası, kardeĢleri, kuzenleri vb. diğer eĢin aynı dereceden kayın hısımlarıdır.
Kayın hısımlığının bazı önemli sonuçları vardır. Öncelikle evlenmeyle meydana gelmiĢ olan kayın hısımlığı, evliliğin sonradan iptal, ölüm veya
boĢanma sebebiyle ortadan kalkması hâlinde sona ermez, yine devam eder. Fakat evlilik sona erdikten sonra eski eĢlerin yeni doğan kan
hısımları ile diğer eski eĢ arasında kayın hısımlığı meydana gelmez. BaĢka bir ifadeyle evlilik birliğinin sona ermesinin ardından yeni kayın
hısımlığı doğmaz.
Kayın hısımlığı, eĢlerden biri, yani eĢin bizzat kendisi ile diğer eĢin kan hısımları arasındaki hısımlıktır. Bu sebepledir ki,her iki eĢin kan
hısımları arasında,hiçbir hısımlık yoktur.
19. Türk Medeni kanununda belirlenmiĢ olan yasal mal rejimi aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Mal ayrılığı
B) PaylaĢmalı Mal ayrılığı
C) EdinilmiĢ mallara katılma
D) Mal ortaklığı
ÇÖZÜM:
Mal Rejimi:EĢlerin evlenmeden önce sahip oldukları ve evlilik süresince edindikleri (taĢınır, taĢınmaz mal ve para gibi)
malvarlıklarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde her türlü iĢlem yapma usullerini belirleyen hukuk kurallarına
mal rejimi denir.
Medeni Kanunda iki tür mal rejimi düzenlenmiĢtir:
1. Yasal Mal Rejimi 2. Seçimlik Mal Rejimleri.
- 407 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
YASAL MAL REJĠMĠ OLAN EDĠNĠLMĠġ MALLARA KATILMA‘DA HER EġĠN ĠKĠ TÜR MALVARLIĞI VARDIR:
1. EdinilmiĢ Mallar:
Her eĢin edinilmiĢ malları Ģunlardır:
-- ÇalıĢmasının karĢılığı olan maaĢ, ücret vs.,
-- Sosyal güvenlik kuruluĢlarının yaptığı her türlü ödemeler,
-- ÇalıĢma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminat,
-- KiĢisel malların geliri (kira, faiz gelirleri gibi),
-- EdinilmiĢ malların yerine geçen değerler.
Mal rejimi tasfiye edildiğinde sadece ―edinilmiĢ mallar‖ eĢler arasında yarı yarıya ―eĢit olarak‖ paylaĢtırılır.
2. KiĢisel Mallar :
Her eĢin kiĢisel malları Ģunlardır:
-- EĢlerden birinin kiĢisel kullanımına yarayan eĢya,
-- Evlenmeden önce sahip oldukları mallar,
-- Evlenmeden sonra miras veya bağıĢ yoluyla geçen mallar,
-- Manevi tazminat alacakları,
-- KiĢisel malların yerine geçen değerler.
Seçimlik Mal Rejimi:
Kanunda belirlenmiĢ olan türler arasından eĢlerin mal rejimi sözleĢmesi yaparak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilecekleri
rejimlere, seçimlik mal rejimi denir.
Seçimlik mal rejimleri :
Mal Ayrılığı, PaylaĢmalı Mal Ayrılığı ve Mal Ortaklığı‘dır.
Mal Rejimi SözleĢmesi :
EĢlerin, kanunda yazılı seçimlik mal rejimlerinden birini seçmek için aralarında yaptıkları sözleĢmeye mal rejimi sözleĢmesi
denir.
EĢler, tabi oldukları mal rejimini, aralarında sözleĢme yaparak her zaman değiĢtirebilirler.
Yeni Medeni Kanunumuz 01 Ocak 2002 tarihinden itibaren mal rejimini düzenlemiĢ,yeni düzenleme ile;
- 01 Ocak 2002 tarihine kadar Mal Ayrılığı rejimi
01 Ocak 2002 tarihinden sonra ise EdinilmiĢ Mallara Katılma rejimini benimsemiĢtir.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Zilyetlik, bir kimsenin bir Ģeyi elinin altında bulundurması" demektir. Medeni kanun zilyetliği, bir Ģey üzerinde Fiilen tasarruf
sahibi olma" Ģeklinde tanımlanmaktadır. O halde zilyetlik, "bir Ģey üzerinde fiili hâkimiyet" veya bir eĢyayı fiili hâkimiyet ve
kudret alanı içinde bulundurma" biçiminde tanımlanabilir.
Unsurları: Bir eĢya üzerinde zilyetliğin söz konusu olabilmesi için ilk olarak "fiili hâkimiyet" ve ikinci
Olarak "zilyetlik Ġradesi‖nin bulunması gerekir.
Türleri:
1. Asli Zilyetlik Feri Zilyetlik: Malik sıfatıyla hareket eden kimsenin zilyetliği "asıl", buna karĢılık bir Ģeyi sınırlı ayni veya
Ģahsi bir hakka dayanarak fiili hâkimiyeti altında bulunduran kimsenin zilyetliği ise "fer"i zilyetliktir.
2. Vasıtasız(Dolaysız) zilyetlik Vasıtalı(Dolaylı) Zilyetlik: Vasıtasız zilyetlik, fiili hâkimiyeti doğrudan doğruya icra eden
kimsenin zilyetliğidir, Vasıtalı zilyetlik ise, eĢya üzerinde bir baĢkası vasıtasıyla fiili hâkimiyet sahibi olan kimsenin zilyetliğidir.
3. Tek zilyetlik Birlikte Zilyetlik: Tek zilyetlik bir eĢya üzerinde bir tek Ģahsın yanız baĢına zilyet olması demektir. Birlikte
zilyetlik ise bir eĢya üzerinde fiili hâkimiyeti aynı hukuki sıfatla ve aynı zamanda beraberce kullanan birden fazla kimselerin
zilyetliğidir.
4. EĢya Zilyetliği Hak Zilyetliği: EĢya zilyetliği, maddi bir mal üzerin deki fiili hâkimiyettir. Hak zilyetliği ise, ayni haklarda
söz konusu olan zilyetliktir.
5. Zilyet Yardımcılığı: Bir eĢya üzerinde fiili hâkimiyeti baĢkasının adına menfaatine kullanan kimsenin durumudur.
- 408 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Zilyetliğin Kazanılması
Ġki Ģekilde kazanılır.
1. Aslen Kazanma: Bir eĢyanın zilyetliğinin bir baĢkasına naklen ve devren değil, doğrudan doğruya kazanan Ģahsın tek taraflı
bir fiili ile elde edilmesi demektir. .
2. Devren Kazanma: Bir eĢya üzerinde mevcut bulunan zilyetliğin zilyedin isteği ile bir baĢkasına geçmesi, nakledilmesi
demektir. Buna "Zilyetliğin devri" veya "zilyetliğin nakli" denir. Ġki türde olur. Biri teslimle kazanma, diğeri Teslimsiz
Kazanmadır. Teslimle kazanma, eĢyanın teslimi ile olur. Teslimsiz kazanma ise Kısa Elden Teslim, Hükmen Teslim, zilyetliğin
Havalesi, Emtiayı Temsil Eden Senetlerin Devri ve Miras yolu ile olabilir.
Zilyetliğin Kaybedilmesi
Zilyetliğin kaybedilmesi demek, eĢya üzerinde fiili hâkimiyet icra etme imkânının devamlı olarak ortadan kalkmıĢ olması
demektir ki, bu da zilyedin iradesiyle veya iradesi dıĢında olur.
Zilyetliğin Korunması
Üç yol vardır:
1. Savuma Hakkı: Zilyet, bütün gasp ve tecavüz fiillerini kuvvet kullanmakta defetmek hakkına sahiptir.
2. Zilyetlik Davaları: Medeni kanunumuz zilyetliğin tecavüz ve gasp fiillerine karĢı dava yoluyla da
Korumaktadır ki, bu davalara "zilyedIik davaları" denir. Biri "yeddin iadesi davası", diğeri "tecavüzün meni davası" olmak üzere
baĢlıca iki türdedir.
3. Zilyetliğin Ġdari yoldan Korunması: Bir gayrimenkule zilyet bulunan kimse, bu gayrimenkule tecavüzde bulunulduğu
taktirde, gayrimenkulün bulunduğu yerin kaymakam veya valisine müracaatla tecavüzün men'ini (önlenmesini) talep edebilir.
Sorumluluk: Ġyi niyetli zilyet, eĢyada gerçekleĢen zarardan dolayı sorumlu olmaz. Kötü niyetli zilyet, eĢyada meydana gelen
hasarı ödemekle mükelleftir.
Bir daireinin kiracısı,o dairenin asli değil fer‘i zilyedidir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Daha önceki sorularımızda eksik borç konusunu birkaç defa tekrar ettik.Eksik borçlar arasında zamaaĢımına uğramıĢ borcun
olduğunu gördük.
Buna göre zamanaĢımına uğramıĢ borç,EKSĠK BORÇTUR.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
22. Borçlar hukukuna göre aĢağıdakilerden hangisi takasın Ģartlarından biri değildir?
A) Takas beyanında bulunulmuĢ olması B) Borçların karĢılıklı olması
C) Borçların eĢit olması D) Borçların muaccel olması
ÇÖZÜM:
Takasın ġartları
Takasın söz konusu olabilmesi için baĢlıca dört Ģartın gerçekleĢmiĢ bulunması zorunludur. Daha önceki sınavlarda detaylı
değindiğimiz için Ģimdi bunları kısaca belirteceğiz.
Borçların KarĢılıklı Olması
Borçların Benzer Olması
Borçların Muaccel Olması
Takas Açıklamasında BulunulmuĢ Olması
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
24. Borçlar hukuka göre alacaklı ve borçlu arasında hukuki iliĢki devam ederken,alacaklı taraf
değiĢir ve borçlunun bundan haberi olmazsa;borçlunun önceki alacaklıya yaptığı ifanın sonucu
aĢağıdakilerden hangisidir ?
A) Ġfa geçersizdir,borcu sona erdirmez
B) Ġfa icazete tabidir,icazet verilir ise borç sona erer
C) Ġfa geçerlidir,borcu sona erdirir
D) Tek taraflı bağlamazlık içerir
ÇÖZÜM:
Yeni Borçlar Kanununun 183. cü maddesi ise ―Kanun, sözleĢme veya iĢin niteliği engel olmadıkça alacaklı borçlunun rızasını
aramaksızın alacağını üçüncü bir kiĢiye devredebilir.‖ ġeklinde düzenlenmiĢtir.
Borçlu, alacağın devredildiğinden habersizse, alacağın devredildiği, devreden veya devralan tarafından kendisine
bildirilmemiĢse, önceki alacaklıya, alacak birkaç kez devredilmiĢse son devralan alacaklı yerine önceki devralan
alacaklılardan birine iyi niyetle ödemede bulunursa borçtan kurtulur. Borçluya alacağın devredildiğini bildiren bir ihbar
yapılmadığı takdirde kural olarak borçlunun iyi niyetli olduğu kabul edilir. Borçlar Kanununun 186. cı maddesi ile, iyi niyetli
borçlu korunmaktadır. Borçlu eski alacaklıyı hala alacaklı sandığı için ödemeyi ona yapmaktadır.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Alacaklının, borçludan borç konusunu talep etme hakkının doğması yani ifanın talep edilebilmesi herhangi vadeye bağlanmayan
borç iliĢkilerinde borcun muaccel olması(ödenme gününün gelmesi) ile olur.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 410 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Kısaca geçersizlik,hükümsüzlük anlamına gelmektedir.Mutlak Butlan ve Nisbi Butlan olmak üzere ikiye ayrılır.Bir iĢlemin sosyal
yaĢamda gerçekleĢtirilmiĢ olsa bile ister yazılı ister sözlü olsun hukuki olarak geçersiz sayılması haline mutlak butlan
denir.ĠĢlem baĢından itibaren geçersiz ve yok,yani kabul edilmemiĢ sayılır.Bu yüzden butlan sebebi ortadan kalksa ya da
karĢılıklı edimler ifa edilmiĢ olsa bile geçerli bir iĢlem haline gelmez.Hakim,olayın mutlak butlan ile sakat olduğunu
gördüğümde re‘sen olayı ele alıp geçersiz sayabilme yetkisine sahiptir.Mutlak butlanda dikkat edikmesi gereken husus,bir
iĢlem mutlak butlan ile sakat diye eyleme konulamaz diye bir surum söz konusu değildir.Sakat yani aslen geçersiz bir iĢlem
hukuki olarak sonuçları ortaya çıkana kadar yasal süreciyle geçerliliğini korur. Butlanı yalnız taraflar değil,yararı olan üçüncü
Ģahıslarda ileri sürebilir.Batıl olan hukuki iĢlemlerde kusurlu olan taraf kusursuz tarafın menfi zararını ödemekle
yükümlüdür.Sakat olduğunun iddaa edilmesiyle ve karara bağlanması ile hiç yapılmamıĢ gibi kabul edilir.Bir iki örnek verecek
olursak ;
-Akli dengesi bozuk birinin evlenmesi
-Evli birinin baĢka biri ile nikah yapması
-Medeni kanunumuza göre erkeğin erkekle,kadının kadına evlenmesi
NĠSBĠ BUTLAN ise hukuki iĢlem baĢlangıçta geçerli olması,hukuki sonuç meydana getirmesine rağmen ilgililerden birinin
beyanı üzere geçersiz hale gelmesi durumudur.Misalen;hukuka uygun olarak yapılan bir ihaleye fesat karıĢtırıldığının anlaĢılması
üzerine ihalenin iptal edilmesi verilebilir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
27. Haczedilebilir hiçbir mal bulunmadığını saptayan haciz tutanağının hukuksal niteliği nedir ?
A) Geçici aciz belgesi B) Kesin aciz belgesi C) Müflislik belgesi D) Borcunu ödeyemez belgesi
ÇÖZÜM:
Haciz sırasında borçlunun haczedilebilir hiçbir malı bulunmadığ saptanır ise bu durumu tespit eden haciz tutanağı 143.
Maddeye göre kesin aciz vesikası hükmündedir. Bu durumda alacaklıya ayrıca aciz vesikası düzenlenerek verilmez.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Gerçek KiĢi Tacirler:Ticaret kanunumuzda, herhangi bir ticari iĢletmeyi kısmen ya da tamamen kendi adına iĢletenlere ya da
henüz iĢletmeye baĢlamamasına rağmen ilgili çerçevede iĢleteceğini ilan edenlere (örnek: ticaret sicilinde tescil
ettirmek) gerçek kiĢi tacir denir ve iflasa tabidir. Ticaretten men edilmiĢ olmalarına rağmen (örnek: memurlar), herhangi bir
ticari iĢletme iĢletenler de gerçek kiĢi tacir kabul edilir ve iflasa tabidirler.
Tüzel KiĢi Tacirler:Ticaret Ģirketlerine (anonim Ģirket, limitet Ģirket, kolektif Ģirket ve komandit Ģirket), kooperatiflere,
ticari iĢletme iĢleten derneklere (kamu yararına çalıĢan dernekler hariç; örnek: Kızılay aynı zamanda maden suyu
iĢletmeciliği yaptığı halde kamu yararına çalıĢan bir dernek olduğundan tacir sayılmaz) tüzel kiĢi tacir denir ve iflasa
tabidir.
Kamu tüzel kiĢileri tarafından kurulan teĢekküller ya da müesseseler de tüzel kiĢi tacir kabul edilir ve iflasa tabidir (S.S.K. ve
Bağkur hariç; bunlar tüzel kiĢi tacir kabul edilseler de iflasa tabi değildirler).
Tacir Olmadıkları Halde Tacirler Hakkındaki Hükümlere Tabi Olan KiĢiler (Ticaret Kanunu Gereği):Ġster kendi adına
isterse hukuksal olarak var olmayan bir Ģirket adı altında, bir ticari iĢletme açmıĢ gibi hareket eden ve iĢlemlerde bulunan
kiĢiler, tacirin yararlandığı hak ve menfaatlerden faydalanamaz olsalar da, iflasa tabidirler.
Birden fazla kiĢinin ortak olarak sahip oldukları bir gemiyi, tüm ortaklar adına ve hesabına, deniz ticaretinde kullanmaları için
kurulan ortaklık tipine donatma iĢtiraki denir. Donatma iĢtirakleri de, tüzel kiĢiliğe sahip olmamalarına ve tacir olarak kabul
edilmemelerine rağmen, iflasa tabidir.
Tacir Olmadıkları Halde Tacirler Hakkındaki Hükümlere Tabi Olan KiĢiler (Özel Kanunlar Gereği):Ticareti terk etmiĢ
olmasına ve artık tacir sıfatı kalmamasına rağmen, eski tacir 1 yıl süre ile iflasa tabidir
Kolektif Ģirket ortakları, sadece Ģirket borçları çerçevesinde iflasa tabidir; yani, bir kolektif Ģirket ortağı sadece bu sıfattan
dolayı tacir olarak kabul edilmez ve baĢka bir sebepten tacir sayılmıyor ise, Ģahsi borçlarından dolayı iflasa tabi değildir. Aynı
Ģekilde, komandit Ģirket ortaklarından komandite ortak, sadece Ģirket borçları çerçevesinde iflasa tabidir
Kanuna aykırı karar ve iĢlemlerde bulunarak bankanın faaliyet izninin kaldırılmasına ya da fona devrine neden olan sorumlular da
(menfaat temin eden hakim ortakları, yönetim kurulu baĢkanı ve üyeleri, kredi komitesi baĢkanı ve üyeleri, genel müdür, genel
müdür yardımcısı ve imzası bankayı bağlayan [ilzam eden] memurlar, vb.) bankaya verdikleri zararlarla sınırlı kalarak, iflasa
tabidir.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 411 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
29. Ġcra ve Ġflas Kanununa göre,ilama dayanan takip kural olarak en son iĢlem tarihi üzerinden kaç
yıl geçmekle zamanaĢımına uğrar ?
A) 1 yıl B) 5 yıl
C) 7 yıl D) 10 yıl
ÇÖZÜM:
Ġlamlı icra takibinin baĢarılı olabilmesi için, ilamın (yani ilamdaki alacağın) zamanaĢımına uğramamıĢ olması gerekir. Eğer ilam
zamanaĢımına uğramıĢ ise, borçlu, icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir
Ġlama dayanan takip, son iĢlem üzerinden on sene geçmekle zamanaĢımına uğrar . Buna göre, ilamlar on yıllık zamanaĢımına
tabidir.
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
30. AĢağıdakilerden hangisi Ġcra ve Ġflas Kanununa göre düzenlenen talik (erteleme) hallerinden biri
değildir?
A) Borçlunun ailesinden birinin ölmesi
B) Borçlunun tutuklu veya hükümlü olması
C) Borçlunun babasının ağır hasta olması
D) Borçlunun asker olması
ÇÖZÜM:
Ġcra takibini Ģu unsurlar erteler ya da durdurur.
-Karısı veya kocası ve kan ve sıhriyet itibari ile usul ve fürundan birisi ölen bir borçlu aleykinde olan takip ölüm günü ile
beraber 3 gün ertelenir.
-Terekenin borçlarından dolayı ölüm ile beraber 3 gün için takip ertelenir.
-Borçlu hakkında kanunda gösterilen sebeplerden dolayı icra talik edilmiĢ veya konkordato için mühlet verildiği
durumda,borçluya takip yapılmaz.
-Askerlik halinde icra memuru borçluya bir mümessil tayin etmesi için süre verir.Bu süre bitinceye kadar takip ertelenir.
-Yine tutukluluk ve hükümlülük halinde mümessil tayin edilene kadar takip ertelenir.
-Borçlu ağır hasta ise hastalığı geçinceye kadar takip yapılmaz.
31.AĢağıdakilerden hangisi kurumlar vergisi açısından dar mükellef olarak kabul edilir?
A) Kanuni merkezi ve iĢ merkezi Türkiye‘de bulunanlar
B) Kanuni merkezi yurt dıĢında olup iĢ merkezi Türkiye‘de bulunanlar
C) Kanuni merkezi Türkiye‘de olup iĢ merkezi yurt dıĢında bulunanlar
D) Kanuni merkezi ve iĢ merkezi yurt dıĢında bulunanlar
ÇÖZÜM:
DAR MÜKELLEFĠYET
Ġkametgâhı Türkiye‘de bulunmayanlar ile bir takvim yılında 6 aydan fazla Türkiye‘de oturmayanlar dar mükelleftir.
Dar mükellefler sadece Türkiye‘de elde ettikleri kazançlardan vergilendirilirler.
Dar mükellefler Türkiye dıĢında elde ettikleri gelirlerden dolayı kurumlar vergisine tabi tutulamaz.
Kanuni merkezi ve iĢ merkezi yurt dıĢında bulunur. (Adam yerleĢik değil abi )
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
32.Zirai faaliyete iĢtirak etmeyip, sadece üründen pay alan arazi sahibinin geliri için
aĢağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A)Gayrimenkul Sermaye Ġradı
B) Serbest Meslek Kazancı
C) Zirai Kazanç
D) Ticari Kazanç
- 412 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
GAYRĠMENKUL SERMAYE ĠRADI
Gayrimenkul sermayeden özellikle bina ve araziden sağlanan bir gelir türü olup Türk vergi mevzuatında birtakım mal ve
hakların kiraya verilmesinden elde edilen menfaatleri tanımlamak için kullanılmıĢtır.
ZĠRAĠ KAZANÇ
Zirai faaliyetlerden doğan kazançlardır. Çiftçiye ait her türlü ziraat makine ve aletlerinin baĢka çiftçilerin zirai istihsal
iĢlerinde çalıĢtırılması da zirai faaliyetlerden sayılır.
Hasılatları üzerinden tevkifat kaynakta vergilendirme) yapılmak suretiyle vergilendirilir. Beyanname vermezler.
TĠCARĠ KAZANÇLAR
Gerçek kiĢilerin ticaret ve sanayi faaliyetlerinden sağladıkları para veya parayla ölçülebilen menfaatlerdir.
Mal alım satımı, elde edilen ürünün satıĢı, hizmet gibi faaliyetler ticari faaliyetlerden bazılarıdır.
ÇÖZÜM:
VERGĠYĠ DOĞURAN OLAY 1.TAHAKKUK ESASI
-Ticari kazançlar
Her ne Ģekilde olursa olsun gelirin elde edilmesidir. -Zirai kazançlarda
2.TAHSĠL ESASI
Vergiyi doğuran olay; kazanç türlerine göre ikiye ayrılır. -Ücret, -Serbest Meslek Kazancı,
-Gayri Menkul Sermaye Ġradı, -Menkul Sermaye Ġradı,
-Diğer Kazanç ve Ġratlar
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
34.(Y) Ltd. ġti. 2006 yılına iliĢkin kazancını 2007 yılında beyan etmiĢ ancak, tahakkuk eden vergiyi
ödememiĢtir. Bu durumda bu vergi hangi tarihte tahsil zamanaĢımına uğrar?
A) 01.01.2011
B) 31.12.2011
C) 01.01.2012
D) 31.12.2012
ÇÖZÜM:
TAHAKKUK (TARH) ZAMANAġIMI:
Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın baĢından itibaren baĢlayarak 5 yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ
edilmeyen vergiler tahakkuk zamanaĢımına uğrar.
ÖRNEĞĠN: 2004 yılında elde edilen bir gelirin vergisinin zamanaĢımına uğraması için, 2005 takvim yılının 1 Ocak
tarihinden 2009 yılının 31 Aralık tarihine kadar tarh ve mükellefe tebliğ edilmemiĢ olması gerekir.
- 413 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
TAHSĠL ZAMANAġIMI:
Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı baĢından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse
zamanaĢımına uğrar. Kendi özel kanunlarında zamanaĢımı süresi gösterilen para cezaları (Kabahatler Kanunu‘na göre
verilen para cezaları gibi) ile amme para cezaları bu hükmün dıĢındadır.
ÖRNEĞĠN: 2006 yılında elde edilen bir kurum kazancıyla ilgili tahsil zamanaĢımının baĢlangıcı ve bitimi ne zamandır?.
2006 yılında elde edilen kurum kazancından doğan kurumlar vergisi, 2007 yılının nisan 25‘ine kadar beyan edilip nisan
sonuna kadar ödenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla verginin vade tarihi 30 Nisan 2007‘tir. (Lakin Bu Tarihte ÖdememiĢse)
ÇÖZÜM:
VERGĠ BORCUNU SONA ERDĠREN DURUMLAR
ÖDEME
TERKĠN: Devlet tarafından mükellefin vergi borcunun tamamının veya bir kısmının silinmesidir.
ZAMANAġIMI: VUK‘a göre 5 yıl süre içinde vergi borcunun tahsil edilememesi durumunda, mükelleften vergi alacağını tahsil
edememesi.
AF: Bazı nedenlerden dolayı kaybolan ( kaçırılan, kaçırılmaya teĢebbüs edilen) vergi hasılatını arttırmak için mükelleflerin
VERGĠ CEZA ve FAĠZLERĠNĠ silmesidir.
MAHSUP VE TAKAS: ÖdenmiĢ verginin ödenecek vergiden indirilmesine verginin mahsubu(tarh aĢamasında gerçekleĢir); aynı
türden karĢılıklı iki borcun birbiri ile mübadelesine verginin takası denir( tahsil aĢamasında gerçekleĢir.)
UZLAġMA: Mükellefle il vergi idaresi arasında uyuĢmazlığın idari aĢamada çözümlenmesidir.(Vergi borcunu tamamen
ortadan kaldırabilir)
MĠRASIN REDDĠ: Kanuni mirasçılar mirasın kardan çok zarar getireceği durumlarda mirası reddedebilir. Bu durumda vergi
de yalan olur.
NOT: ÖLÜM VERGĠ BORCUNU SONA ERDĠRMEZ, YALNIZCA CEZALAR ORTADAN KALKAR.
36.AĢağıdakilerden hangisi Vergi Usul Kanununda yer alan vergi tarh yöntemlerinden değildir?
A) Cebren Tarh
B) Ġdarece Tarh
C) Ġkmalen Tarh
D) Re‘sen Tarh
- 414 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
VERGĠ USUL KANUNUNDA YER ALAN VERGĠ TARH YÖNTEMLERĠ
VERGĠNĠN TARHI: Ödenecek verginin hesaplanması iĢlemidir.
BEYANA DAYANAN TARH:
Vergi matrahının mükellefçe saptanıp bildirilmesi iĢlemidir.
Vergi; vergi dairesi tarafından tarh edilir.
Mükellefler kural olarak beyana dayanan tarha karĢı dava açamazlar.
Ancak vergi hatası olması ve ihtirazı kayıtla beyanname verilmesi bu durumların istisnası niteliğindedir.
Beyannamenin verilmesiyle tarh ve tahakkuk aĢaması birlikte gerçekleĢmektedir.
Beyanname üzerinden tahakkuk fiĢi kesilir.
ĠKMALEN TARHĠYAT
Bir vergi tarh edildikten sonra defter, kayıt ve belgelere dayanılarak matrahın eksik hesaplandığının tespit edilmesi sonuncu
verginin TEKRAR tarh edilmesidir. >>> Mükellef dava açma süresi içinde dava açmazsa vergi kesinleĢir.
RE‘SEN TARHĠYAT
BEYANA DAYALI VERGĠLERDE, mükellefin defter, kayıt, belgelere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde verginin
matrahının takdir komisyonları tarafından tarh edilmesidir.
AĢağıda durumlarda RE‘SEN TARHĠYAT söz konusudur.
-Kanuni süre içinde beyanname verilmemiĢse,
-Tutulması zorunlu defterlerin tamamının veya bir kısmının tutulmaması,
-Beyan edilen matrahın yazmaması,
-Matrahta usulsüzlük tespit edilmesi.
ĠDARECE TARHĠYAT
Mükellefin kanunen belirtilen sürede vergi idaresine müracaat etmemesi ve vergi ödevlerini yerine getirmemesi nedeniyle
verginin idare tarafından hesaplanmasıdır.
DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
MADDĠ VERGĠ HUKUKUNU: "Vergi borcu konusunda hak ve ödevlerin doğumunu, sona ermesini ve bunların içeriğine iliĢkin hukukî
ilkeleri inceleyen dal" olarak tanımlayabiliriz.
Maddi vergi hukuku: Vergi Alacağının Konusunu, Yöneldiği KiĢiyi,Vergi Ġdaresinin Yükümlü ve Sorumlu KarĢısındaki Yetkilerini Belirler.
ġEKLĠ VERGĠ HUKUKU: "Maddî hukukça belirlenen vergi iliĢkisinde hak ve yükümlülüklerin gerçekleĢtirilme usullerini düzenleyen dal"
olmaktadır.
ġEKLĠ VERGĠ HUKUKUNUN KONUSUNA GĠREN Vergi Usul Kanunu, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun,
Ġdarî Yargılama Usulü Kanunu gibi yasalar aynı zamanda genel vergi hukukunun belli konularını da içermekte, düzenlemektedirler.
Genel vergi hukukunun, yada baĢka bir yaklaĢımla, maddî vergi hukukunun bazı konuları ile Ģeklî vergi hukukunun incelendiği söylenebilir.
>>> Çünkü vergi hukukunun bu iki ana dalı arasındaki sınır kaçınılmaz olarak çok belirli değildir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
39.AĢağıdaki vergi tarifesine göre 2.500-TL kazanan bir kiĢi için marjinal vergi oranı nedir?
Vergi Dilimi Vergi Oranları
0-500 0
1001-2000 20
2001-3000 30
3001- Fazlası 40
ÇÖZÜM: Kazancının Ġçerisindeki Matrahın (Vergi Dilimi) KarĢısındaki Vergi Oranı Marjinal Vergi Oranıdır.
MATRAH OLARAK (VERGĠ DĠLĠMĠ) >>>> 2001-3000 TL ARASINDADIR VE VERGĠ ORANI % 30 DUR.
GERÇEKTE ARTIġ
- Askeri (SavaĢ ve Savunma Giderlerinin ArtıĢı)
- Siyasi ( Liberal veya Sosyalist Bir Ġktidarın Gelmesi, - Partilerin Taahhütlerini Yerine Getirmeleri)
NOT: NÜFUS ARTIġI HEM GERÇEKTE, HEMDE GÖRÜNÜġTE ARTIġA SEBEP OLABĠLĠR.
ÇÖZÜM:
PARETO OPTĠMALĠTESĠ
-Sosyal refah bireylerin refahının toplamıdır.
-Birey kendi refahını kendisi değerlendirebilir.
-Kimsenin refahı azalmadan bir baĢkasının refahı arttırılabiliyorsa sosyal refah artar. (Pareto iyileĢtirme)
I.EN ĠYĠ TEOREMĠ:
Hiç kimsenin durumunu kötüleĢtirmeden, en az bir kiĢinin durumumu iyileĢtirmek mümkün değilse Pareto Optimumdur.
PARETO ĠYĠLEġTĠRME:
Hiç kimsenin durumunu kötüleĢtirmeden en az bir kiĢinin durum iyileĢebiliyorsa Pareto ĠyileĢtirme vardır.
2.EN ĠYĠ TEOREMĠ:
Aksak rekabet koĢulu altında Pareto Optimalitesinin tam olarak sağlanamaması durumunda devletin
vergiler ve sübvansiyonları kullanarak optimuma yaklaĢmasıdır.
Pareto Orinalisttir. Bu Yüzden Bireylerin Faydaları Kardinal Olarak Ölçülebilir Ġfadesi Hatalıdır.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
1930‘larda yaĢanan Büyük Bunalım deflasyon (çok büyük bir ekonomik daralmanın ve yüksek iĢsizliğin yaĢandığı dönem)
dönemindeki ekonomik olaylar iktisatçıların makro ekonomiye olan ilgilerini artırdı. 1929‘dan sonra baĢlayan makro iktisadın en
önemli çalıĢmasını John Maynard Keynes ―Ġstihdam, Faiz ve Paranın Genel Teorisi‖ kitabıyla gerçekleĢtirdi.
Keynes, Klasiklerin öne sürdüğü istihdamın fiyatlar ve ücretlerce belirlenmesi görüĢünü reddeder ve toplam talebin istihdamı
belirlediğini savunur. Keynes‘e göre ekonomiye devlet müdahalesi Ģarttır ve Temel Amacı eksik istihdam sorununu çözmektir.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR. KURUM CEVABI D SEÇENEĞĠ OLARAK AÇIKLAMIġTIR.
43.Enerji ve bazı hammadde kıtlıkları nedeniyle üretim artıĢı sağlanamaması sonucunda gerçekleĢen
fiyat artıĢına ne ad verilir?
A) Yapısal Enflasyon B) Kar Enflasyonu C) Maliyet Enflasyonu D) Çekirdek Enflasyon
ÇÖZÜM:
YAPISAL ENFLASYON: Enerji ve bazı hammadde kıtlıkları nedeniyle üretim artıĢı sağlanamaması sonucunda gerçekleĢen fiyat artıĢına denir.
MALĠYET ENFLASYONU: Bir ekonomide, üretim faktörleri piyasasında rekabetin bozulması sonucu girdi fiyatlarının yükselmesinin,
maliyetlerin artmasının ve dolayısıyla Toplam Arzın Azalmasının neden olduğu enflasyon türüdür.
ÇEKĠRDEK ENFLASYON
Tüketici ve Toptan EĢya Fiyat Endeksleri gibi genel kullanıma açık mal ve hizmet sepetlerinden oluĢan enflasyon endekslerinin temel
enflasyonist eğilimleri tam olarak yansıtmadığı varsayımı ile, bazı mal grupları ile fiyat değiĢmelerine yol açan bir takım unsurların enflasyon
endeksinden çıkarılması sonucu ulaĢılan bir enflasyon tanımıdır.
KAR ENFLASYONU
Sermaye ve üretimde yoğunlaĢmanın bulunduğu ve kâr paylı fiyatlandırma yapan büyük firmaların egemen olduğu kesimlerde firmaların kâr
oranlarını artırmalarına bağlı olarak ortaya çıkan bir tür maliyet enflasyonu.
ÇÖZÜM:
TANZĠ ETKĠSĠ ( OLIVERA - TANZI)
Enflasyon döneminde vergi tahsilinin gecikmesi ile uğranılan reel satın alma gücü kaybıdır.
BU KAYBIN NEDENĠ: Enflasyon döneminde verginin tarhı ile tahsili arasında geçen sürenin uzamasıdır.
GEÇĠCĠ VERGĠ Uygulamasının Temelini OluĢturur.
GEÇĠCĠ VERGĠ: Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme dönemlerinde gelir ve kurumlar vergisine
mahsuben üçer aylık kazançları üzerinden hesaplanıp ödendiği bir peĢin vergidir.
FĠSHER ETKĠSĠ: Enflasyonla faiz arasında iliĢkiyi açıklar. Buna göre beklenen enflasyonun artması faizi de artırır.
Bu durum, paranın enflasyon nedeniyle aĢınan kısmının faiz oranı artıĢı ile kapatılması ile açıklanır.
45.Gelir vergisinin genel bir harcama vergisi ile ikame edilmesi halinde ekonomik büyümenin
hızlanacağını ileri süren iktisatçı kimdir?
A) Keynes B) Kaldor C) Philips D) Wagner
ÇÖZÜM:
KALDOR: Yüksek artan oranlı vergilerin dolaylı vergilere kıyasla gönüllü tasarruflara daha az zarar verdikleri düĢüncesinden
hareketle genel bir harcama vergisi önermiĢ ve gelir vergisinin böyle bir vergi ile ikame edilmesi halinde ekonomik kalkınmanın
hızlandırılabileceğini savunmuĢtur.
DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
46.Bütçenin, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüĢülmesi ile ilgili olarak, aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Bütçe tasarıları ve rapor, kırk üyeden kurulu Bütçe Komisyonunda incelenir
B) TBMM üyeleri, bütçe kanunu tasarılarının Genel Kurulda görüĢülmesi sırasında, gider azaltıcı önerilerde bulunabilirler
C) TBMM üyeleri, bütçe kanunu tasarılarının Genel Kurulda görüĢülmesi sırasında, gelirleri artırıcı önerilerde
bulunabilirler
D) Bakanlar Kurulu, merkezi yönetim bütçe tasarısı ile milli bütçe tahminlerini gösteren raporu, mali yılbaĢından en az kırk
beĢ gün önce, TBMM‘ye sunar
ÇÖZÜM: Makroekonomik Göstergeler ve Bütçe Büyüklükleri En Geç Ekim Ayının Ġlk Haftası Ġçinde Ypk‘
Da GörüĢülür.
Maliye Bakanlığınca Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı Hazırlanır.
01-l7 EKĠM Merkezi Yönetim Bütçe Tasarısını Bakanlar Kuruluna Sunulur.
Bakanlar Kurulu Bütçe Kanun Tasarısını Tbmm‘ye Verir. Tbmm‘ye Gelen Bütçe Kanun Tasarısı
Bütçe Komisyonuna Verilir. (Mali YılbaĢından 75 Gün Önce)
Bütçe Komisyonu 55 Gün Ġçerisinde Bütçe Kanun Tasarısını GörüĢerek Tbmm Genel Kuruluna
l7 EKĠM - 10 ARALIK Sevk Eder. (Bütçe Komisyonu
(55 GÜN) En Az 40 KiĢiden OluĢur, >>> 25i Ġktidar, 15i Muhalefet Partisinden)
(Komisyona Üye Olmayanlar Toplantıya Katılabilir Lakin GörüĢ Bildiremezler.)
10 - 31 ARALIK Tbmm Genel Kurulu 20 Gün Ġçinde Bütçe Kanun Tasarısını GörüĢerek Onaylar Ve
(20 GÜN) CumhurbaĢkanına Gönderir.
(Genel Kurulda Milletvekilleri Gider Arttırıcı veya Gelir Azaltıcı Önerilerde Bulunamazlar)
Bütçe CumhurbaĢkanı Tarafından Onaylanır (Veto Edemez, Ġptal Davası Açabilir.)
31 ARALIK
Resmi Gazete‘de Yayınlanarak Yürürlüğe Girer. (1.Ocak)
DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 418 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
47.5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa göre, üst yönetici ile ilgili olarak,
aĢağıdakilerden hangisi yanlıĢtır?
A) Ġl özel idarelerinde, üst yönetici validir
B) Ġlçe Belediyesinde, üst yönetici kaymakamdır
C) Maliye Bakanlığında, üst yönetici müsteĢardır
D) Milli Savunma Bakanlığında, üst yönetici bakandır
ÇÖZÜM:
5018 SAYILI KAMU MALĠ YÖNETĠMĠ VE KONTROL KANUNUNA GÖRE, ÜST YÖNETĠCĠLER
NOT : 2016 KHK değiĢikliği ile artık tüm bakanlıklarda üst yönetici müsteĢar olmuĢtur.
Önceden : istisna olarak belirtilen MSB kapsamında üst yöneticinin Milli Savunma Bakanı olması hükmü kaldırılmıĢtır.
ÇÖZÜM:
MALĠ ANESTEZĠ Mali yükümlülüklerin muhatapları tarafından farkına varılmadan yerin getirilmesidir.
Dolaylı Vergilerde Çok Görülür.
Dolaylı Vergi >>> Yansıtılabilen Vergid ir. Dolaysız Vergi >>> Yansıtılamayan Vergidir.
- 419 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
49.Tam rekabet piyasasında uzun dönemde vergi, aĢağıdakilerden hangisinin üzerine yansır?
A) Üretici B) Toptancı C) Satıcı D) Tüketici
ÇÖZÜM:
VERGĠNĠN YANSIMA:
Ödenen verginin piyasa koĢullarından faydalanarak kısmen ya da tamamen baĢkalarına aktarılmasını ifade eder.
DOLAYLI VERGĠ >>> YANSITILABĠLEN VERGĠDĠR.
DOLAYSIZ VERGĠ >>> YANSITILAMAYAN VERGĠDĠR.
Talep Esnekliği > Arz Esnekliği >>> Verginin Çoğunu Üretici Öder.
Talep Esnekliği < Arz Esnekliği >>> Verginin Çoğunu Tüketici Öder.
PĠYASALARIN YAPISI
TAM REKABETTE: Piyasa talep eğrisi yataydır, sonsuz esnektir. Hiçbir firma piyasa fiyatını etkileyemez, piyasa fiyatı veridir.
Firmalar vergi nedeniyle maliyeti artsa bile bunu fiyata yansıtamaz.
Kısa Dönemde Verginin Yansıması Oldukça Sınırlı Olup Verginin Büyük Bir Kısmı Firmalar Üzerine YerleĢir.,
Uzun Dönemde Ġse Verginin Büyük Bir Kısmı Tüketicilere Üzerine YerleĢir.
MONOPOLDE: Kural olarak vergi yansımasından söz edilemez. Vergi yansıması ÜRETĠCĠ-TÜKETĠCĠ PAYLAġIR.
OLĠGOPOLDE: Talep esnekliği düĢük ve firmalar birlikte hareket ediyorlarsa vergi yansıtılabilir.
50.AĢağıdakilerden hangisi, bir ekonomide enflasyonla mücadelede kullanılabilecek mali araçlar bileĢimidir?
A) Kamu harcamalarının arttırılıp, vergilerin sabit tutulması
B) Kamu harcamalarının sabit tutulup, vergilerin azaltılması
C) Kamu harcamalarının ve vergilerin arttırılması
D) Kamu harcamalarının azaltılıp, vergilerin arttırılması
ÇÖZÜM:
MALĠYE POLĠTĠKASI
Devletin makro büyüklüklere (enflasyon, iĢsizlik gibi) müdahale etmek için maliye politikası araçlarını kullanarak düzenlemesidir.
51.Belirli bir hizmetin veya iĢin görülmesi için yetkili makamlardan alman izin karĢılığında ödenen
paraya ne denir?
A) Vergi B) Resim
C) Harç D) ġerefiye
ÇÖZÜM:
RESĠM: Yetkili kuruluĢlar tarafından herhangi bir iĢ ya da faaliyetin yapılmasına Ġzin Verilmesi KarĢılığında yapılan ödemelerdir.
VERGĠ: Kamu hizmetlerini karĢılamak amacıyla, kiĢilerden ve kuruluĢlardan kanun yoluyla toplanan paralardır. Vergi, devlet
ve diğer kamu kuruluĢlarının, kamu hizmetlerinin finansmanını karĢılamak üzere kiĢilerden zorla aldıkları paralardır.
HARÇ: Bazı kamu kurum ve kuruluĢlarının yaptıkları hukuki iĢlemden ve sundukları hizmetten dolayı aldıkları paraya harç
denir. Harç konusu olan hizmetleri sadece devlet yerine getirmektedir ve bunun karĢılığını da yine devlet almaktadır.
PARAFĠSKAL GELĠRLER (Vergi Benzeri): Kamu-yarı kamu niteliğine haiz ekonomik- sosyal-mesleki kuruluĢların üyelerine
sundukları hizmetlerden dolayı, üyelerinden aldıkları aidatlardır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 420 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
54 Gerçek usulde bir gelir vergisinin, vergilendirme aĢamaları aĢağıdakilerden hangisinde doğru
sıralanmıĢtır?
A) Tarh, Tahakkuk, Tebliğ, Tahsilat B) Tahakkuk, Tarh, Tebliğ, Tahsilat
C) Tarh, Tebliğ, Tahakkuk, Tahsilat D) Tahakkuk, Tebliğ, Tarh, Tahsilat
VERGĠNĠN TARHI: Vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanmasıdır.
VERGĠNĠN TAHSĠLĠ: Verginin kanuna uygun surette ilgili vergi dairesine ödenmesidir.
VERGĠLENDĠRME SÜRECĠ
TARH TEBLĠG TAHAKKUK TAHSĠL
- 421 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
55.Talebin fiyat esnekliği (-2) olan bir malın fiyatı 20 TL olduğunda talep miktarı 60 birimdir.
Fiyat 22TL‘ye çıktığında bu malın talebi kaç birim olur?
A) 72 B) 54 C) 48 D) 35
ÇÖZÜM:
Talebin fiyat esnekliği; talep edilen miktardaki yüzde değiĢimin, malın fiyatındaki yüzde değiĢime oranıdır.
Malın talep edilecek miktarının fiyat değiĢimlerine yüzde olarak ne kadar tepki gösterileceğini ortaya koyar.
( )
ƐP = ( ) Ģeklinde gösterilir.
( )
( ) ( )
ƐP = ( ) = -2 >> ( )
( )
56.Ali‘nin bir mal için ödemeye istekli olduğu fiyat 40 TL, Yusuf un 50 TL, Erkan‘ın ise 60 TL‘dir.
Malın fiyatı 40 TL olduğuna göre üç tüketicinin toplam tüketici artığı kaç TL‘dir?
A) 20 B) 30 C) 40 D) 50
ÇÖZÜM:
Tüketici Rantı (Artığı): Bir tüketicinin belirli bir malı satın alabilmek için
ödemeye razı olduğu fiyat ile piyasada oluĢan ve ödediği denge fiyatı ( )
arasındaki farktır. Talep eğrisinin altında ve denge fiyatının üzerinde olan
( Ģekildeki taralı olan ) bölge, piyasadaki tüketici fazlasını gösterir.
57.Bütün gelirini kazak ve çikolataya harcayan bir tüketicinin, çikolata fiyatının azaldığı
durumda çikolataya olan talebi sırasıyla ikame ve gelir etkilerine bağlı olarak nasıl değiĢir?
(Çikolatanın düĢük mal olduğu kabul edilecektir.)
Ġkame Etkisi Gelir Etkisi
A) Artar Artar
B) Azalır Azalır
C) Azalır Artar
D) Artar Azalır
ÇÖZÜM:
Gelir Etkisi: Tüketicinin karĢılaĢtığı mallardan birinin fiyatının düĢmesi reel olarak gelir artıĢı yaratır. Tüketici artan bu gelir ile
fiyatı düĢen mal ve diğer mallardan daha çok satın alma olanağına kavuĢur. Buna fiyat düĢmesinin yarattığı gelir etkisi denir.
Mesela Ģöyle düĢünelim; elimde 10 TL var, bir çikolata alacağım ve bir adet çikolata 2 TL ise bu çikolatayı aldığımda geriye
cebimde diğer mallardan (örneğin kazak ) satın almak için 8 TL kalacak. Çikolatanın fiyatı düĢtü 1 TL oldu, artık bir adet çikolata
aldığımda cebimde diğer mallardan satın almak için 9 TL para kalacaktır. Bu durumda gelirimde sayısal anlamda bir artıĢ yok ama
satın alma gücüm arttı. Nasıl oldu? Gelirimde bir değiĢme olmaksızın çikolatanın fiyatının düĢmesine bağlı olarak satın alma
gücüm veya reel gelirim armıĢ oldu. ĠĢte buna gelir etkisi diyoruz.
- 422 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Ġkame Etkisi: Mallardan birinin fiyatının düĢmesi, fiyatı düĢen malı diğer mallara göre daha ucuz hale getireceğinden tüketicinin
talebi düĢen mal lehine değiĢecektir.
Hemen yukarıdaki örneğe dönelim; cebimdeki para 10 TL ve çikolatanın fiyatı baĢlangıçta 2 TL iken, tüm paramı çikolata için
harcasam beĢ adet çikolata alırım değil mi? Çikolatanın fiyatı 1 TL‘ye düĢtüğünde ise artık on adet çikolata alabilirim. Ne oldu?
Çikolatanın fiyatı düĢtüğünde (diğer mal fiyatları sabit iken), çikolata diğer mallara göre ucuzladı. ĠĢte buna da ikame etkisi
diyoruz.
DüĢük mal: Gelir artınca, talep edilen mal miktarı azalıyorsa bu mal düĢük maldır. Yani ne anlama geliyor? Yukarıdaki örnekte 10
TL olan gelirim artsın ve 20 TL olsun; çikolata benim için düĢük mal ise artık gelirim arttığında daha az çikolata alacağım
anlamına geliyor.
DüĢük mallarda ikame etkisi negatiftir. Açalım: Etkinin negatif olması ne demek? Ters yönlü bir etki doğuracak demek. Yani
düĢük malın fiyatı düĢerse ikame etkisi artacak demek. O halde; benim için düĢük mal olan çikolatanın fiyatı düĢtüğünde, ikame
etkisi artar, yani daha çok çikolata talep ederim.
DüĢük mallarda gelir etkisi pozitiftir. Bunu da açalım: Etkinin pozitif olması aynı yönlü etki anlamına geliyor. Yani, düĢük malın
fiyatı düĢerse gelir etkisi azalır. Yani düĢük malın olan fiyatı düĢerse gelir etkisi de azalır. O halde; benim için düĢük mal olan
çikolatanın fiyatı düĢtüğünde, gelir etkisi azalır, yani daha az çikolata talep edip diğer mallardan (örneğin kazak ) daha fazla
satın alırım.
Ancak düĢük mallarda negatif ikame etkisi, pozitif gelir etkisinden daha büyük olduğu için, toplam etki negatiftir.
58.Tüketicinin gelirinde meydana gelen %10‘luk artıĢın talep edilen mal miktarını %10‘dan daha az arttırdığı
durumda Engel eğrisinin Ģekli nasıldır? (Dikey eksende talep edilen miktar, yatay eksende gelir düzeyi yer
almaktadır.)
A) Pozitif eğimli ve yatay eksene kıvrılan bir eğridir B) Negatif eğimli bir eğridir
C) Pozitif eğimli ve dikey eksene kıvrılan bir eğridir D) Engel eğrisine çizilen teğet, yatay ekseni kesecektir
ÇÖZÜM:
Tüketicinin nominal gelirindeki nispi değiĢme ile, bu gelir değiĢmesinin bir sonucu olarak tüketicinin bir maldan satın almak
istediği miktarda meydana gelen nispi değiĢme arasındaki iliĢkiye talebin gelir esnekliği adı verilir. Bir mala duyulan ihtiyaç ne
kadar fazla ise o malın gelir esnekliği o derece küçüktür.
Tüketicinin geliri arttığında talebi artan mallar normal mallardır ve normal mallar için gelir esnekliği pozitiftir. ( )
Tüketicinin geliri arttığında talebi azalan mallar düĢük mallardır ve düĢük mallar için gelir esnekliği negatiftir. ( )
Mal ve Hizmetler
Engel eğrisi, gelir ile tüketilecek mal miktarı arasındaki iliĢkiyi gösterir. Engel eğrileri; normal mallar için pozitif eğimli, düĢük
mallar için negatif eğimlidirler.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 423 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Azalan verimler kanunu yalnızca kısa dönemle ilgilidir, uzun dönemde ortaya çıkmaz. Azalan verimler kanunu ile ilgili 2003 / 28.
Ve 2012-1 / 72. sorunun çözümüne bakınız.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
60.Ölçeğe göre artan getiri söz konusu olduğu bir durum için emek ve sermaye miktarı %10
artırılırsa çıktı miktarında nasıl bir değiĢme meydana gelir?
A) % 10 azalır
B) % 10 dan daha az artar
C) %10 artar
D) %10 dan daha fazla artar
ÇÖZÜM:
UZUN DÖNEMDE MALĠYET EĞRĠLERĠNĠN YAPISI
Uzun dönemde üretimi arttırmak istediğimizde hem sermaye hem de emeği ve diğer bütün girdileri arttırabileceğimiz koĢullar
hazırdır.
Ölçeğe göre getiri; uzun dönemde, bütün üretim faktörlerinin belli bir oranda arttırdığımızda, elde edilen ürün miktarında
gözlediğimiz artıĢ oranıdır.
Bütün üretim faktörlerini arttırdığımızda, üretilen ürün miktarı daha az artmıĢsa, ölçeğe göre azalan getiri;
Bütün üretim faktörlerini arttırdığımızda, üretilen ürün miktarı aynı oranda artmıĢsa, ölçeğe göre sabit getiri;
Bütün üretim faktörlerini arttırdığımızda, üretilen ürün miktarı daha fazla artmıĢsa, ölçeğe göre artan getiri; durumu söz
konusudur. ( D seçeneği )
Getiri kavramları, kısa dönem ve uzun dönem için farklıdır. Kısa dönemde en az bir faktör sabittir. Dolayısıyla bir faktörde artıĢ
sağlanabilirken, diğer üretim faktörü sabit kalmaktadır. Bu Ģartlar altında azalan getiri yasası kaçınılmazdır. Oysa uzun
dönemde bütün faktörlerin arttırılabilmesi söz konusudur. Ölçeğe göre getiri kavramı uzun dönemde geçerlidir.
Uzun dönemde bütün faktörleri arttırabildiğimize göre, uzun dönem maliyet eğrisi bir iĢletmenin en uygun üretim kararlarını
verebileceği süredir. Uzun dönem maliyet eğrisi iĢletme açısından en düĢük maliyetli olanakları yansıtmaktadır. Uzun dönemde
maliyetler, kısa dönemde karĢılaĢılacak ortalama maliyetlere görece daha düĢüktür.
.
Ölçeğe göre artan getiri söz konusu ise uzun dönem
ortalama maliyet (LRAC ) eğrisi düĢmektedir.
Ölçeğe göre sabit getiri söz konusu ise uzun dönem
ortalama maliyet eğrisi yataydır.
Ölçeğe göre azalan getiri söz konusu ise uzun
dönem ortalama maliyet eğrisi yükselmektedir.
- 424 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Kardinal fayda yaklaĢımına göre yukarıda yer alan tabloda x ve y mallarının tüketim miktarları (Q)
ve marjinal faydaları (MUx ve MUy) gösterilmiĢtir. X ve Y mallarının fiyatları TL ve =2
TL‘dir. Tüketicinin geliri ise C=16‘dır. Bu bilgiler ıĢığında tüketicinin faydasını maksimize edecek X
ve Y bileĢiminde elde edeceği toplam fayda ne kadardır?
A) 204 B) 170 C) 134 D) 128
ÇÖZÜM:
MU: Marjinal fayda, P: Fiyat olmak üzere;
Tüketici dengesi:
( )
Bu aĢamada soruda bize verilen tablodan deneme yanılma yöntemiyle bu eĢitlikleri sağlayan X ve Y değerleri bulunur:
2 birim X tüketimden elde edilen faydayı bulmak için marjinal faydaları toplarız: 32 + 28 = 60
4 birim Y tüketiminden elde edilen faydayı bulmak için marjinal faydaları toplarız: 22 + 20 + 18 + 14 = 74
62.Serbest piyasa ekonomisinin kendiliğinden tam istihdamı sağlaması mümkün değildir. Hükümetlerin
iĢsizliği azaltmak için piyasa mekanizmasının iĢleyiĢine müdahale etmesi gerekir. Devletin iĢsizlik
merkezli bir politika izlemesi gerekir. Bu düĢünceleri savunan makro ekonomik model aĢağıdakilerden
hangisidir?
A) Yeni Klasik Model B) Keynesyen Model C) Klasik Model D) Monetarist Model
- 425 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Keynesyen model, üretim ve istihdamın talep tarafından belirleneceğini öne süren ( talep yönlü ) bir yaklaĢımdır. Modern maliye
anlayıĢının temellerini atan John M. Keynes, Klasik iktisadi düĢüncenin temel unsurlarından biri olan ekonominin tam istihdam
seviyesinde dengede olacağı görüĢünü, eksik istihdam düzeyinde de dengenin var olabileceği görüĢü ile reddetmiĢtir 1929
Buhranı döneminde yaĢanan durgunluğun da talep yetersizliğinden kaynaklandığını savunan Keynes‘e göre devlet elindeki para ve
özellikle maliye politikası araçlarını ekonomi politikası yönetiminde aktif olarak kullanıp talebi artırarak ekonomiyi durgunluktan
çıkarabilir. Bu yaklaĢıma göre devlet ekonomik durgunluk dönemlerinde harcamalarını artırıp vergileri azaltarak ―geniĢleyici
maliye politikası‖ uygulamalıdır.
Not: ġıklarda yer alan diğer iktisadi görüĢler ile ilgili daha detaylı bilgi için 2010-2 / 39. Sorunun çözümüne bakınız.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
63.Para politikasının maliye politikasından daha etkin bir politika olduğunu ve merkez bankasının
para arzının sabit bir hızla büyümesini sağlayan para politikası izlemesi gerektiğini savunan iktisatçı
kimdir?
A) Milton Friedman B) Robert Solow C) Franco Modigliani D) John Hicks
ÇÖZÜM:
Parasalcı (Monetarist) yaklaĢım, ekonomiye müdahalenin gereksiz olduğu, müdahale etmek gerekiyorsa da bunun parasal
araçlarla yapılması gerektiği düĢüncesini desteklemiĢtir. Artan kamu harcamalarının finansmanı için para arzının hükümetler
tarafından gereksiz ve aĢırı ölçüde artırılmasının enflasyon yaratarak ekonomide istikrarsızlığa neden olduğunu ileri süren
Parasalcılar bu nedenle para politikasının iktisadi sorunlara karĢı daha etkili olduğunu savunmaktadırlar.
Milton Friedman, Monetarizmin oluĢumunda ve tanıtımında en önemli isimdir. 1976 yılında "Paranın Miktar Teorisi üzerine
çalıĢmalar" adlı kitabında Monetarizmin temel ilkelerini ortaya koymuĢtur. Milton Friedman kendisine Nobel Ekonomi Ödülü
verilirken yaptığı konuĢmada "enflasyon her zaman ve her yerde parasal bir olgu olmuĢtur" sözüyle parasal geniĢleme - enflasyon
arasındaki sıkı iliĢkiye vurgu yapmıĢtır. Friedman "para önemli değildir" tarzındaki hakim Keynesyen düĢünceyi ortadan kaldırmak
istemiĢtir. Friedman, para politikasının hem geniĢlemelerde hem de daralmalarda gerçekten etkili olduğunu göstermiĢtir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
DıĢa açık ekonomilerde özel sektör tasarruf ve yatırımları arasındaki fark, bütçe açığı ile net dıĢ ticaret fazlasının toplamına
eĢittir. (Burada bütçe açığı bütçe dengesini, net dıĢ ticaret fazlası da dıĢ dengeyi temsil etmektedir.)
X>M ise; dıĢ ticaret fazlası( cari iĢlemler dengesi pozitif ) vardır ve yabancı tasarruf negatiftir.
M>X ise; dıĢ ticaret açığı ( cari iĢlemler dengesi negatif ) vardır ve yabancı tasarruf pozitiftir. ( C seçeneği )
Not: Daha detaylı bilgi için 2010 – 1 / 76. sorunun çözümüne bakınız.
- 426 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
65.Bir kiĢinin harcanabilir kiĢisel geliri 3.000-TL den 3.500-TL ye çıkınca, tüketimi 2.000-TL den
2.300-TL ye çıkmaktır. Bu kiĢinin harcanabilir kiĢisel geliri 5.000-TL ye çıktığında tasarruf
edeceği tutar kaç TL olacaktır?
A) 3.200 B) 3.000 C) 2.000 D) 1.800
ÇÖZÜM:
Soruda verilenlere göre; harcanabilir kişisel gelir ( )de 500 TL’lik bir artış meydana geldiğinde tüketim ( C ) 300 TL
artmakta olduğuna göre tasarruf ( S ) da 200 TL artacaktır. O halde;
olacaktır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
66.(Nakit + Vadesiz Mevduat + Diğer Çek Yazılabilir Mevduat + Vadeli Mevduat ve Benzeri Daha
Az Likit Varlıklar + Yurtiçi Döviz Tevdiat Hesapları) toplamı aĢağıdaki para arzlarından hangisini
tanımlamaktadır?
A) M1 B) M2 C) M2Y D) M2YR
ÇÖZÜM:
Para arzı, bir ekonomide dönen toplam para miktarıdır. ekonomideki nakit para, vadesiz mevduat ve çeklerin toplamıdır.
ise e ek olarak tasarruf ve kısa dönem vadeli mevduatların toplamıdır.
67.Üye ülkelerin, sadece karĢılıklı ticaretleri üzerindeki gümrük tarifeleri, kotalar, ithal ve ihraç
yasakları gibi her türlü engel veya kısıtlamaların kaldırılarak üçüncü ülkelere karĢı ortak gümrük
tarifesinin uygulandığı bütünleĢme Ģekli aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Gümrük Birliği B) Serbest Ticaret AnlaĢması C) Ortak Pazar D) Ekonomik Birlik
ÇÖZÜM:
Üye ülkelerin, sadece karĢılıklı ticaretleri üzerindeki gümrük tarifeleri, kotalar, ithal ve ihraç yasakları gibi her türlü engel
veya kısıtlamaların kaldırılarak üçüncü ülkelere karĢı ortak gümrük tarifesinin uygulandığı bütünleĢme Ģekli, gümrük birliğidir.
Not: BütünleĢme ( birleĢme ) aĢamaları ile ilgili daha detaylı bilgi için 2003 / 40. Sorunun çözümüne bakınız.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Adam Smith‘in dıĢ ticaretin yapılıĢ nedenlerini açıklamak için öne sürdüğü teori Mutlak Üstünlük Teorisi‘dir. Adam Smith'e
göre ülkeler, kapalı ekonomi durumuna göre daha kârlı olduğu için dıĢ ticaret yaparlar. Bir ülke bir malı diğerine göre mutlak
olarak daha ucuza üretiyorsa, o malın üretiminde ihtisaslaĢmalı, buna karĢılık mutlak üstünlüğe sahip olmadığı malların üretim
ve ihracatını üstünlüğe sahip olan ülkelere bırakmalıdır. Bu Ģekildeki uluslararası ihtisaslaĢma sonucunda, üretim faktörleri
ülkeler arasında daha etkin bir Ģekilde kullanılacak ve dünya üretiminde artıĢ sağlanacaktır. Bundan, birbirleri ile ticaret yapan
tüm ülkeler yararlanacaktır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 427 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
69.Bir ülkenin veri teknoloji ve tam çalıĢma koĢulları altında sınırlı kaynaklarıyla üretebileceği mal
bileĢimlerini gösteren eğriye ne ad verilir?
A) Teklif Eğrisi B) DönüĢüm Eğrisi C) Arz Eğrisi D) Kayıtsızlık Eğrisi
ÇÖZÜM:
Bir ülkenin veri teknoloji ve tam çalıĢma koĢulları altında sınırlı kaynaklarıyla üretebileceği mal
bileĢimlerini gösteren eğriye dönüĢüm eğrisi veya üretim olanakları eğrisi adı verilir.
Not: Teklif eğrisi ile ilgili 2007-2 / 52. , dönüĢüm ( üretim imkanları )eğrisi ile ilgili 2007-2/80. ,
arz eğrisi ile ilgili 2004/57. ve kayıtsızlık eğrisi ile ilgili daha detaylı bilgi için 2003/ 25. Sorunun
çözümüne bakınız.
ÇÖZÜM:
IS EĞRĠSĠ
IS eğrisi, mal piyasasında faiz oranı ile gelir düzeyi arasındaki iliĢkiyi gösterir. IS
eğrisi negatif eğimlidir.
IS eğrisinin eğimi
( D seçeneği doğrudur )
Yatırımların faize duyarlılığı IS eğrisinin eğimini belirler. Yatırımların faize duyarlılığı ve çarpan yükseldikçe, IS eğrisinin eğimi
azalacaktır. Aynı Ģekilde yatırımların faize duyarlılığı azaldıkça da IS eğrisinin eğimi artacaktır. Bunun sebebi; faizde meydana
gelen değiĢim karĢısında yatırımın faizdeki değiĢmeye görece farklı oranlarda değiĢmesi, planlanan harcama fonksiyonunun
konumunu değiĢtireceğinden IS eğrisinin eğimini de etkileyecektir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Tüketici rantı kavramını ilk kez ortaya atan iktisatçı Alfred Marshall‘dır.
Not: Tüketici rantı ile ilgili daha detaylı bilgi için 2012-1/ 56. Sorunun çözümüne bakınız.
- 428 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
ÜRETĠM FONKSĠYONLARI
AĢama III: Marjinal ürünün sıfır olduğu üretim düzeyinden baĢlayarak, toplam ürünün
sıfır olduğu noktaya kadar devam eder. (Mutlak azalan verim)
Emeğin Ortala Ürünü ( ) Bir birim emek kullanımından elde edilen ürün miktarıdır.
Emeğin Marjinal Ürünü ( ) Diğer koĢullar sabitken (Ceteris paribus), ekstra bir birim emek kullanıldığında toplam çıktıda
meydana gelen ek üretim miktarıdır.
Azalan Verimler Kanunu: Sabit miktarda kullanılan girdilere değiĢken bir girdiden yeni birimler eklendiğinde, belirli bir noktadan
sonra, bu değiĢken girdinin marjinal ürünü düĢmeye baĢlar.
Marjinal Teknik Ġkame Oranı (MRTS): Bir firmanın üretim miktarını sabit tutarak, emek yerine ikame edebileceği sermaye
miktarını veren orandır.
Ġkame Esnekliği: Çıktı düzeyi sabit iken bir girdinin diğeri ile ne kadar kolay ikame edilebildiğini yüzdesel olarak ölçen ölçüte
denir.
( )
1.COBB - DOUGLAS ÜRETĠM FONKSĠYONU (k=1) 3.SABĠT ORANLI ( LEONTĠEF )ÜRETĠM FONKSĠYONU
> 1 , ölçeğe göre artan getiri (k=0)
2.DOĞRUSAL ÜRETĠM FONKSĠYONU (k=∞) (LEONTIEF) 4.ĠKAME ESNEKLĠĞĠ SABĠT ÜRETĠM FONKSĠYONU
(CES)
- 429 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
73.
I.Tasarrufların değerlendirilmesini sağlamaları
II. Bölgelerin ekonomik geliĢmesine katkıda bulunmaları
III. Ar-Ge ve üretim konusunda geliĢme sağlamaları
Yukarıdaki sayılanlardan hangisi/hangileri iĢletmelerin bir ekonomi içindeki yeri ve önemini gösterir?
A) Sadece I B) Sadece II C) II ve III D) I, II ve III
ÇÖZÜM:
ĠĢletmelerin Ekonomik Açıdan Yeri ve Önemi
1. ĠĢletmelerin üretim üniteleri veya birimleri olmaları,
2. ĠĢletmelerin yaratıcı birer ünite olmaları, ( III )
3. ĠĢletmelerin bölgelerin ekonomik geliĢmesine katkıda bulunmaları, ( II )
4. ĠĢletmelerin tasarrufların değerlendirilmesini sağlamaları. ( I )
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
ĠĢletmenin üretim tekniği kantitatif ölçütler arasında yer almaz.
Not: ĠĢletme büyüklüğü ölçütleri ile ilgili daha detaylı bilgi için 2011 / 16. Sorunun çözümüne bakınız.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
75. AĢağıda verilen hesaplardan hangisi kar yedekleri arasında yer almaz?
A) Hisse Senedi Ġptal Karları B) Statü Yedekleri C) Özel Fonlar D) Olağanüstü Yedekler
ÇÖZÜM:
52. SERMAYE YEDEKLERĠ 54. KAR YEDEKLERĠ
520. Hisse Senedi Ġhraç Primleri 540. Yasal Yedekler
521. Hisse Senedi Ġptal Karları 541. Statü Yedekleri
522. MDV Yeniden Değerleme ArtıĢları 542. Olağanüstü Yedekler
523. ĠĢtirakler Yeniden Değerleme ArtıĢları 549. Diğer Kar Yedekleri
524. Maliyet ArtıĢları Fonu 549. Özel Fonlar
529.Diğer Sermaye Yedekleri
ÇÖZÜM:
Hazır Değerler + Menkul Kıymetler Dönen Varlıklar – Stoklar – Ticari Alacaklar
NAKĠT ORAN = ---------------------------- YA DA NAKĠT ORAN = -------------------------------
Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar Kısa Vadeli Yabancı Kaynaklar
- 430 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
77. AĢağıdaki hesaplardan hangisinin kalanı bilançoda (-) eksi olarak yer alır?
A) Ortaklara Borçlar B)ÖdenmemiĢ Sermaye C)Ortaklardan Alacaklar D)Sermaye
302 ErtelenmiĢ Finansal Kiralama Borçlanma Maliyetleri (-) 103 Verilen Çekler Ve Ödeme Emirleri Hesabı (-)
308 Menkul Kıymet Ġhraç Farkı (-) 119 Menkul Kıymet Değer DüĢüklüğü KarĢılığı (-)
322 Borç Senetleri Reeskontu (-) 122 Alacak Senetleri Reeskontu (-)
371 Dönem Karının PeĢin Ödenen Vergi 124. KazanılmamıĢ Finansal Kiralama Faiz Gelirleri (-)
ve Diğer Yasal Yükümlülükler KarĢılığı (-) 129 ġüpheli Ticari Alacak KarĢılığı (-)
501 ÖdenmemiĢ Sermaye (-) 158 Stok Değer DüĢüklüğü KarĢılığı (-)
570 GeçmiĢ Yıl Zararları (-) 257 BirikmiĢ Amortismanlar (-)
591 Dönem Net Zararı (-)
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
78. AĢağıdakilerden hangisi Ģirketlerde sermaye taahhüdünde bulunulması durumunda kullanılan hesaplardır?
Sermaye XX Sermaye XX
A Ortaklara Borçlar XX B ÖdenmemiĢ Sermaye XX
Kasa XX ÖdenmemiĢ Sermaye XX
C ÖdenmemiĢ Sermaye XX D Sermaye XX
79. AĢağıdakilerden hangisi ortaklara kar payı dağıtılması halinde yapılacak ilk muhasebe kaydıdır?
ÇÖZÜM:
ORTAKLARA KAR PAYI DAĞITILMASI TAHAKKUK (1. KAYIT) ORTAKLARA KÂR PAYI ÖDENDĠĞĠNDE
--------------/-------------------- -------------/------------------
570 GEÇMĠġ YILLAR KARLARI XX 331 ORTAKLARA BORÇLAR XX
331 ORTAKLARA BORÇLAR XX 100 KASA XX
-------------/--------------------- ----------- /--------------------
- 431 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
80. AĢağıdakilerden hangisi gelir tablosunda vergi ve yasal yükümlülüklerden önceki karı ifade
etmektedir?
A) Faaliyet Karı B) Dönem Karı C) Dönem Net Karı D) Hisse BaĢına Kar
NET SATIġLAR – SATILAN MALIN MALĠYETĠ = BRÜT SATIġ KARI VEYA ZARARI
BRÜT SATIġ KARI / ZARARI – FAALĠYET GĠDELERĠ = FAALĠYET KARI VEYA ZARARI
Daha detaylı açıklama ve nereden geldiğini görmek için, GELĠR UZMAN YARDIMCILIĞI 09.10.2010 SINAVI 91. soruya bakınız.
81. Hisselerinin çoğunluğunu elinde tutarak baĢka Ģirketleri kontrol altında bulunduran Ģirket
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Holding B) Hisseli Komandit C) Kollektif D)Kooperatif
ÇÖZÜM:
- 432 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
VARLIKLAR (AKTĠFLER) = KAYNAKLAR (PASĠFLER)
VARLIKLAR = BORÇLAR + SERMAYE
VARLIKLAR – BORÇLAR =SERMAYE
BORÇLAR =VARLIKLAR - SERMAYE
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
85. ĠĢletme vadesi gelen 180.000 TL tutarındaki borç senedini ödeyemediği için yenisi ile değiĢtirmiĢtir. Yeni
senet 200.000 TL tutarındadır. ĠĢletme geç ödemeden dolayı katlandığı 20.000 TL‘yi hangi hesapta
giderleĢtirmelidir?
A) Menkul kıymet gideri B) Komisyon gideri C) Finansman gideri D)Diğer olağan gider ve zararlar
ÇÖZÜM:
-----------------/-------------------- -----------------/--------------------
-----------------/-------------------- -----------------/--------------------
86. (ABC) iĢletmesi 1 Ocak 2012 tarihinde 10 yıllığına kiralamıĢ olduğu iĢyerine 7.000 TL tutarında
dekorasyon gideri yapmıĢtır. Söz konusu iĢyeri için aylık 500 TL kira ödenecektir. ĠĢletme için
hesap dönemi takvim yılıdır. ĠĢletmenin baĢkaca bir gideri yoktur. Bu iĢletmenin 2012 hesap dönemi
amortisman gideri ne kadardır?
A) 6.500 B) 6.000 C) 1.400 D) 700
- 433 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
UYARI: ÖZEL MALĠYET ĠLE YAPILAN GĠDERLERDE AMORTĠSMAN AġAĞIDAKĠ GĠBĠ HESAPLANIR.
YANĠ >>> YAPILAN ÖZEL MALĠYETĠN MALĠTETĠ / ÖZEL MALĠYETĠN KULLANIM SÜRESĠ
NOT: Kira gideri varlığın maliyetini etkilemez hesaplamaya dahil etmeyiz dikkat edelim.
87. (XYZ) iĢletmesi ilk giren ilk çıkar yöntemini uyguluyorsa 10.03.2012 tarihinde yapılan 12 Kg‘lık
satıĢın maliyeti kaç TL‘dir?
A) 36 B) 38 C) 48 D) 55
ÇÖZÜM: FĠFO‘YU SORUYOR NEYDĠ FĠFO >>> DÖNEM BAġI STOKTAN SATMAYA BAġLA. (Ġlk giren ilk çıkar)
ÇÖZÜM:
- 434 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
89. (A) Ltd. ġti bankadaki ticari mevduat hesabından 15.05.2011 tarihinde 100.000-TL çekmiĢtir.
Bu durumda Ģirketin yapacağı muhasebe kaydı ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Bir aktif hesap alacaklandırılır, bir pasif hesap borçlandırılır
B) Bir aktif hesap borçlandırılır, bir aktif hesap alacaklandırılır
C) Bir aktif hesap bir ile bir pasif hesap borçlandırılır
D) Bir aktif hesap borçlandırılır, bir pasif hesap alacaklandırılır
ÇÖZÜM:
AKTĠF HESAPLAR:
ĠĢletmenin varlıklarındaki değiĢmeleri izleyen hesaplardır. GĠDER HESAPLARI
Ġlk kayıt borçlandırılarak yapılır. (Düzenleyici hesaplar hariç ) Aktif hesaplar gibi ilk kayıt borçlandırılarak yapılır
Borç KALANI verir. ve
borç kalanı verir.
PASĠF HESAPLAR
ĠĢletmenin kaynaklarındaki (sermaye + borçlar) değiĢmeleri GELĠR HESAPLARI
izleyen hesaplardır. Pasif hesaplar gibi ilk kayıt alacaklandırılarak yapılır.
alacak kalanı verir.
Ġlk kayıt alacaklandırılarak yapılır. (Düzenleyici hesaplar hariç )
Alacak KALANI verir.
90. Aralıklı envanter yöntemini uygulayan bir iĢletmenin ticari mallarına iliĢkin bilgiler aĢağıdaki gibidir.
Dönem baĢı stok: 1.150 adet
Dönem sonu stok: 820 adet
Dönem içi alıĢlar: 1.270 adet
Buna göre iĢletmenin dönem içi satıĢ miktarı aĢağıdakilerden hangisidir?
A) 540 B) 780 C)1.300 D) 1.600
ÇÖZÜM:
DÖNEM BAġI STOK + DÖNEM ĠÇĠ ALIġLAR – DÖNEM ĠÇĠ SATIġLAR = DÖNEM SONU STOK
- 435 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
YEVMĠYE DEFTERĠ
YARDIMCI DEFTER
KESĠN MĠZAN
KAPANIġ KAYDI
92. (Z) ĠĢletmesinde meydana gelen yangın sonucu 130.000 TL‘lik mal zarara uğramıĢtır. Sigorta
Ģirketi tarafından iĢletme adına 150.000 TL‘lik sigorta tazminatı tahakkuku yapılmıĢ ve ödeneceği
bildirilmiĢtir. Buna iliĢkin kayıt aĢağıdakilerden hangisinden verilmiĢtir?
ÇÖZÜM: BĠR KISAYOL >>> OLAĞANÜSTÜ DURUMLARDA OLAĞANÜSTÜ HESAPLAR (KAR / ZARAR) KULLANILIR
ĠġLETMENĠN 130.000 TL‘LĠK MALI KULLANILMAZ HALE GELMĠġ VE SĠGORTA ġĠRKETĠ 150.000 SĠGORTA
TAZMĠNATI TAHAKKUK ETMĠġTĠR.
--------------------/----------------------------------
127 DĠĞER TĠCARĠ ALACAKLAR 150.000 >>> SĠGORTA ġĠRKETĠ
153 TĠCARĠ MALLAR 130.000 >>> YANAN MALI KAPATIYORUZ
679 DĠĞER OLAĞAN DIġI GELĠR VE KARLAR 20.000 >>> (BEDAVADAN GELEN PARA )
--------------------/-----------------------------------
SORU: NEDEN DĠĞER TĠCARĠ ALACAKLAR KULLANDIK?
TĠCARĠ MALLAR CĠDDĠ DEĞER KAYBEDERSE SĠGORTA ÖDEMELERĠ
127 DĠĞER TĠCARĠ ALACAKLAR HESABI BORLANDIRILIR.
DURAN VARLIKLAR CĠDDĠ DEĞER KAYBEDERSE SĠGORTA ÖDEMELERĠNDE
136 DĠĞER ÇEġĠTLĠ ALACAKLAR HESABI BORÇLANDIRILIR.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 436 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
93. AĢağıdaki iĢlemlerden hangisi bir iĢletmenin öz sermayesinde artıĢ veya azalıĢa neden olmaz?
A) Satıcılara olan borcun çek ciro edilerek ödenmesi
B) ġüpheli hale gelen bir ticari alacak için karĢılık ayrılması
C) Ġhraç edilen hisse senetlerinin nominal değerinin üzerinde bir bedelle piyasada satılması
D) Aktifte bulunan taĢıtlar için amortisman ayrılması
ÇÖZÜM:
ġüpheli hale gelen bir ticari alacak için karĢılık ayrılması Ġhraç Edilen Hisse Senedi (Nominal Değer Üzerinde)
-------------------/-------------------- ----------------------/---------------------
654 KarĢılık Giderleri XX 102 Banka 130.000
129 ġüpheli Ticari Alacaklar KarĢılığı XX 501 ÖdenmemiĢ Sermaye 100.000
------------------/---------------------- 520 Hisse Senedi Ġhraç Primleri 30.000
----------------------/---------------------
TAġIT ĠÇĠN AMORTĠSMAN AYRILMASI ( 7/A) Satıcılara Olan Borcun Çek Ciro Edilerek Ödenmesi
----------------------/--------------------- ----------------------/---------------------
770 Genel Yönetim Giderleri XX 320 Satıcılar XX
257 BirikmiĢ Amortismanlar XX 101 Alınan Çekler XX
----------------------/--------------------- ----------------------/---------------------
ÖZ SERMAYEDEKĠ ARTIġLAR >>> GELĠR HESAPLARI (GELĠR TABLOSU) VE ÖZ KAYNAKLAR ARTIġLARI
B ġIKKI KARġILIK GĠDERLERĠ, D ġIKKI 770 GENEL YÖN. GĠD. >>>> ÖZ SERMAYEDE AZALIġA
C ġIKKI HĠSSE SENETLERĠ ĠHRAÇ PRĠMLERĠ VEYA MENKUL KIYMET SATIġ KARI ÖZ SERMAYEDE ARTIġA,
ANCAK A ġIKKI ARTIġ- AZALIġ OLUġTURMAZ. (GELĠR – GĠDER VEYA ÖZ KAYNAK HESABINI ETKĠLEMEZ.)
94. ĠĢletme tanesi 100TL den 500 adet hisse senedi satın almıĢtır. Daha sonra hisse senetlerinin
tamamını tanesi 90TL den satmıĢtır. ĠĢletmenin hisse senedi satıĢından oluĢan farkın kaydı
aĢağıdaki hesapların hangisinde gösterilir?
A) Hisse Senetleri Hesabının Borcunda B) Hisse Senedi SatıĢ Zararının Alacağında
C) Menkul Kıymet SatıĢ Zararının Borcunda D) Menkul Kıymet SatıĢ Kârının Alacağına
ÇÖZÜM:
HĠSSE SENEDĠ ALIġ BEDELĠNDEN DAHA HĠSSE SENEDĠ ALIġ BEDELĠNDEN DAHA
100TL den 500 adet hisse senedi satın almıĢtır. Daha 100TL den 500 adet hisse senedi satın almıĢtır. Daha
sonra hisse senetlerinin tamamını tanesi 90TL den satmıĢtır. sonra hisse senetlerinin tamamını tanesi 110TL SATARSA!!!
----------------------/------------------------- ----------------------/------------------------
655 MENKUL KIYMET SATIġ ZARARLARI 5.000 110 HĠSSE SENETLERĠ 50.000
100 HĠSSE SENETLERĠ 50.000 645 MENKUL KIYMET SATIġ KARLARI 5.000
----------------------/------------------------- ----------------------/------------------------
- 437 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
95. (A) ticari iĢletmesi ticaretini yaptığı malları, maliyetlerine % 25 kar ilave ederek satmaktadır.
(A) ticari iĢletmesi, yüksek miktarda sipariĢ veren (B) ticari iĢletmesine bir parti malı satıĢ fiyatı
üzerinden % 10 iskonto yaparak satmıĢtır. SatıĢ dolayısıyla (B) ticari iĢletmesine yapılan iskonto
tutarı 10.000 TL olduğuna göre satılan malların (A) ticari iĢletmesine maliyeti kaç TL‘dir?
A) 100.000 B)90.000 C) 80.000 D) 75.000
A ĠġLETMESĠ BU MALI % 25 KARLA YANĠ >>> 100D X % 25 = 25D + 100D = 125 D YE SATIYOR.
B ĠġLETMESĠ ÇOK MAL ALACAKMIġ, ĠSKONTO (ĠNDĠRĠM) ĠSTĠYOR >> SATIġ FĠYATI ÜZERĠNDEN % 10
YAPALIM ABĠ % 10 ĠNDĠRĠM >>> 125 D X % 10 = 12,5 D >>> DĠYOR KĠ BU YAPTIĞIN ĠSKONTO 10.000 TL DĠR.
96. Azalan bakiyeler yöntemini kullanan bir iĢletme 2008 yılında iktisap ettiği ve faydalı ömrü 5 yıl
ve hurda değeri sıfır olan bir makine için 2009 yılında 48.000TL amortisman gideri hesaplamıĢtır.
Makinenin iĢletmeye maliyeti kaç TL‘dir?
A) 280.000 B) 240.000 C) 200.000 D) 120.000
ÇÖZÜM: GENELDE TAġITIN NET DEĞERĠ VERĠLĠRDĠ. BURADA MESELEYĠ TERSTEN SORUYOR.
AMORTĠSMAN ORANININI BULDUKTAN SONRA ARKADAġLAR HĠÇ UĞRAġMADAN SORUYU ġIKLARDAN DENEYĠN.
97. Birim satıĢ fiyatı 24 TL olan (A) Mamulü için birim baĢına değiĢken maliyet 10 TL ve bu
mamulün üretimi için katlanılacak toplam sabit maliyet 7.000 TL‘dir. Bu bilgilere göre baĢa baĢ
noktasındaki toplam satıĢ hasılatı kaç TL Mir?
A) 10.000 B) 12.000 C) 14.000 D) 20.000
- 438 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
98. ĠĢletmede toplam üretim kapasitesi 5.000 birim olup, mevcut durum itibariyle 500 birimlik boĢ
kapasite bulunmaktadır. ĠĢletmenin 500 birimlik yeni bir sipariĢ alması ve maliyet ile satıĢ fiyatında
değiĢiklik olmaması durumunda aĢağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) ĠĢletmenin toplam karı azalır B) Birim baĢına sabit maliyet azalır
C) Toplam değiĢken maliyetler artar D) Toplam sabit maliyetler değiĢme
ÇÖZÜM: BU TARZ SORU ÇOKCA ÇÖZDÜĞÜMÜZ ĠÇĠN PRATĠK TABLOMUZDAN SORUYU ÇÖZELĠM.
TOPARLARSAK
99. Ürettiği mallara % 60 kâr ekleyerek satıĢ fiyatını belirleyen bir iĢletme, satıĢ fiyatı üzerinden
% 20 indirim yaptığında iĢletmenin kâr marjı % kaç olur?
A)12 B) 18
C) 28 D) 40
MALI %60 KAR EKLEYEREK SATIYOR MUġUZ >>> SATIġ FĠYATIMIZ 160Y
KAR MARJIMIZI SORUYOR >>> MALĠYETĠMĠZ 100Y ĠDĠ, SON DURUMDAKĠ SATIġIMIZ 128Y >> MARJ = %28DĠR.
100-Bir iĢletmesinin belirli bir döneme ait bazı bilgileri aĢağıdaki gibidir.
Dönem BaĢı Yarı Mamul Stok 15.000
Dönem Sonu Yarı Mamul Stok 20.000
Dönem BaĢı Mamul Stok 6.000
Dönem Sonu Mamul Stok 11.000
Dönem Ġmalat Maliyeti 85.000
Buna göre Satılan Mamul Maliyeti kaç YTL‘dir?
A) 74.000
B) 75.000
C) 80.000
D) 85.000
- 439 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
UYARI: Dönem baĢı hesaplarından – dönem sonu hesapları çıkartılır dikkat, (–) çıkabilir sorumuzda olduğu gibi.
UYARI: YARI MAMUL KULLANIMI >>> ÜRETĠM SÜRECĠNE GĠRĠP HENÜZ ĠġLEM GÖRMEYEN KISIM.
- 440 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
24-NİSAN-2012
1. TBMM, Ġtilaf Devletleri Tarafından aĢağıdakilerden hangisi ile resmen tanınmıĢtır?
A) Lozan AnlaĢması
B) Londra Konferansı
C) Ankara AnlaĢması
D) Kars AnlaĢması
2. TBMM seçimleri ile ilgili olarak aĢağıdakilerden hangisi 1982 Anayasasında yer alan hükümlerden
biri değildir?
A) Türkiye Büyük millet Meclisi seçimleri dört yılda bir yapılır.
B) Genel seçimlere bir yıl kala ara seçim yapılmaz.
C) SavaĢ sebebi ile yeni seçimlerin yapılmasına imkân görünmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi,
seçimlerin iki yıllığına geriye bırakılmasına karar verebilir.
D) Meclis, dört yıl dolmadan seçimlerin yenilenmesine karar verebileceği gibi, Anayasada belirtilen
Ģartlar altında CumhurbaĢkanınca verilecek karar göre seçimler yenilenir.
ÇÖZÜM:
3. Kanun hükmünde Kararname ile ilgili olarak aĢağıdakilerden hangisi 1982 Anayasasında yer alan
hükümlerden biri değildir?
A) Kanun hükmünde kararnameler Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer
B) Kanun hükmünde kararnameler Resmi Gazetede yayımlandıkları gün Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.
C) Siyasi haklar ve ödevler hakkında kanun hükmünde kararnameler çıkartılabilir
D) Bakanlar Kuruluna kanun hükmünde kararname çıkartma yetkisini Türkiye büyük Millet Meclisi verir.
ÇÖZÜM:
Yasama organının (meclisin) konu, süre ve gayeyi belirleyen bir yetki kanunu ile verdiği veya doğrudan doğruya Anayasa‘dan aldığı
yetkiye dayanarak hükümetin çıkardığı kanun gücüne sahip bir kararnameye kanun hükmünde kararname denir.
Hükümetlere böyle bir yetkinin verilmesinin sebebi, Kanun Hükmünde Kararname çıkarma usulünün, kanun çıkarma usulüne
nazaran daha pratik ve kolay olmasıdır.
- 441 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
1982 Anayasası‘nın 91. maddesine göre Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna Kanun Hükmünde Kararname
çıkarma yetkisi verebilir. Fakat bazı konularda hükümete Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi verilemez. Bunlar temel
haklar, kiĢi hakları ve siyasi hak ve ödevlerdir. Ancak olağanüstü dönemlerde çıkarılan Kanun Hükmündeki Kararnameler bu
konuları da düzenleyebilirler.
Meclis, hükümete yetki verdiği kanunda, çıkarılacak Kanun Hükmünde Kararname amacını, nelerle sınırlı olacağını, kullanma
süresini ve bu süre içinde birden fazla Kanun Hükmünde Kararname çıkarılıp çıkarılmayacağını belirler. Hükümet değiĢse de yeni
gelen hükümet, eski hükümete verilen Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisinden faydalanır. Meclis, hükümete verdiği bu
yetkiyi her zaman kaldırabilir.
Kanun Hükmündeki Kararnameler, Resmi Gazete‘de yayınlandıkları gün yürürlüğe girerler; fakat Kanun
HükmündeKararnamede yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir. Kanun Hükmünde Kararname
yayınlanır yayınlanmaz Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulur.Meclis bu kararnameleri diğer tasarılardan önce ve ivedilikle
görüĢür. Yayınlandıkları gün Meclis‘in tasdikine sunulmayan kararnameler o gün yürürlükten kalkar. Meclis bir kararnameyi aynen
kabul edebilir, değiĢtirerek kabul edebilir veya toptan reddedebilir.
Normal dönemlerde çıkarılacak kararnameler BaĢbakanın baĢkanlık ettiği Bakanlar Kurulu tarafından çıkarıldığı halde,
olağanüstü dönemlerde, sıkıyönetim ve savaĢ durumlarında çıkarılacak Kanun Hükmündeki Kararnameleri, ancak
CumhurbaĢkanının baĢkanlık edeceği Bakanlar Kurulu çıkarabilir. Normal dönemlerde çıkarılan kararnamelerin Anayasa‘ya
aykırılığı iddia edilirse, bunu Anayasa Mahkemesi denetler. Olağanüstü dönemlerde, sıkıyönetim ve savaĢ durumlarında çıkarılan
kararnameler yargı denetimine tabi değildirler.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
4. EniĢtesi (A)‘dan ödünç aldığı arabayı temizletmek üzere yıkama mahalline bırakan (B)‘nin zilyetliği
ne tür bir zilyetliktir?
A) Dolaylı fer‘i zilyet B) Dolaysız Fer‘i zilyet C) Dolaysız asli zilyet D) Zilyet yardımcısı
ÇÖZÜM:
Zilyetlik, bir kimsenin bir Ģeyi elinin altında bulundurması" demektir. Medeni kanun zilyetliği, bir Ģey üzerinde Fiilen tasarruf
sahibi olma" Ģeklinde tanımlanmaktadır. O halde zilyetlik, "bir Ģey üzerinde fiili hâkimiyet" veya bir eĢyayı fiili hâkimiyet ve
kudret alanı içinde bulundurma" biçiminde tanımlanabilir.
Unsurları: Bir eĢya üzerinde zilyetliğin söz konusu olabilmesi için ilk olarak "fiili hâkimiyet" ve ikinci
Olarak "zilyetlik Ġradesi‖nin bulunması gerekir.
Türleri:
1. Asli Zilyetlik Feri Zilyetlik: Malik sıfatıyla hareket eden kimsenin zilyetliği "asıl", buna karĢılık bir Ģeyi sınırlı ayni veya
Ģahsi bir hakka dayanarak fiili hâkimiyeti altında bulunduran kimsenin zilyetliği ise "fer"i zilyetliktir.
2. Vasıtasız(Dolaysız) zilyetlik Vasıtalı(Dolaylı) Zilyetlik: Vasıtasız zilyetlik, fiili hâkimiyeti doğrudan doğruya icra eden
kimsenin zilyetliğidir, Vasıtalı zilyetlik ise, eĢya üzerinde bir baĢkası vasıtasıyla fiili hâkimiyet sahibi olan kimsenin zilyetliğidir.
3. Tek zilyetlik Birlikte Zilyetlik: Tek zilyetlik bir eĢya üzerinde bir tek Ģahsın yanız baĢına zilyet olması demektir. Birlikte
zilyetlik ise bir eĢya üzerinde fiili hâkimiyeti aynı hukuki sıfatla ve aynı zamanda beraberce kullanan birden fazla kimselerin
zilyetliğidir.
4. EĢya Zilyetliği Hak Zilyetliği: EĢya zilyetliği, maddi bir mal üzerin deki fiili hâkimiyettir. Hak zilyetliği ise, ayni haklarda söz
konusu olan zilyetliktir.
5. Zilyet Yardımcılığı: Bir eĢya üzerinde fiili hâkimiyeti baĢkasının adına menfaatine kullanan kimsenin durumudur.
Zilyetliğin Kazanılması
Ġki Ģekilde kazanılır.
1. Aslen Kazanma: Bir eĢyanın zilyetliğinin bir baĢkasına naklen ve devren değil, doğrudan doğruya kazanan Ģahsın tek taraflı
bir fiili ile elde edilmesi demektir. .
2. Devren Kazanma: Bir eĢya üzerinde mevcut bulunan zilyetliğin zilyedin isteği ile bir baĢkasına geçmesi, nakledilmesi
demektir. Buna "Zilyetliğin devri" veya "zilyetliğin nakli" denir. Ġki türde olur. Biri teslimle kazanma, diğeri Teslimsiz
Kazanmadır. Teslimle kazanma, eĢyanın teslimi ile olur. Teslimsiz kazanma ise Kısa Elden Teslim, Hükmen Teslim, zilyetliğin
Havalesi, Emtiayı Temsil Eden Senetlerin Devri ve Miras yolu ile olabilir.
Zilyetliğin Kaybedilmesi
Zilyetliğin kaybedilmesi demek, eĢya üzerinde fiili hâkimiyet icra etme imkânının devamlı olarak ortadan kalkmıĢ olması demektir
ki, bu da zilyedin iradesiyle veya iradesi dıĢında olur.
- 442 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Zilyetliğin Korunması
Üç yol vardır:
1. Savuma Hakkı: Zilyet, bütün gasp ve tecavüz fiillerini kuvvet kullanmakta defetmek hakkına sahiptir.
2. Zilyetlik Davaları: Medeni kanunumuz zilyetliğin tecavüz ve gasp fiillerine karĢı dava yoluyla daKorumaktadır ki, bu davalara
"zilyedIik davaları" denir. Biri "yeddin iadesi davası", diğeri "tecavüzün meni davası" olmak üzere baĢlıca iki türdedir.
3. Zilyetliğin Ġdari yoldan Korunması: Bir gayrimenkule zilyet bulunan kimse, bu gayrimenkule tecavüzde bulunulduğu taktirde,
gayrimenkulün bulunduğu yerin kaymakam veya valisine müracaatla tecavüzün men'ini (önlenmesini) talep edebilir.
Sorumluluk: Ġyi niyetli zilyet, eĢyada gerçekleĢen zarardan dolayı sorumlu olmaz. Kötü niyetli zilyet, eĢyada meydana gelen
hasarı ödemekle mükelleftir.
B arabayı aldığı ödünç aldığı anda Fer‘i zilyetliği baĢlamıĢtır.Lakin arabayı yıkamacıya bıraktığı için dolaylı zilyetlik durumu vakıf
olmuĢtur.Bu durumda hem A hem de B dolaylı zilyettir.
Aracın mülkiyeti A da olduğu için A asli b ise Fer‘i zilyet durumundadır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
5. Türk Medeni kanununda belirlenmiĢ olan yasal mal rejimi aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Mal ayrılığı rejimi B) PaylaĢmalı Mal ayrılığı rejimi
C) Mal ortaklığı rejimi D) EdinilmiĢ mallara katılma rejimi
ÇÖZÜM:
Mal Rejimi:EĢlerin evlenmeden önce sahip oldukları ve evlilik süresince edindikleri (taĢınır, taĢınmaz mal ve para gibi)
malvarlıklarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde her türlü iĢlem yapma usullerini belirleyen hukuk kurallarına mal
rejimi denir.
Medeni Kanunda iki tür mal rejimi düzenlenmiĢtir:
1. Yasal Mal Rejimi 2. Seçimlik Mal Rejimleri.
Yasal Mal Rejimi :
Evlenmeden önce veya sonra, malvarlığının yönetimi ve paylaĢımı konusunda kanunda yazılı seçimlik mal rejimlerinden birini
sözleĢme yaparak seçmemiĢ olan eĢlerin kanunen tabi olduğu sisteme yasal mal rejimi denir.
Yeni Medeni Kanunda yasal mal rejimi: ―EdinilmiĢ Mallara Katılma rejimi‖dir.
YASAL MAL REJĠMĠ OLAN EDĠNĠLMĠġ MALLARA KATILMA‘DA HER EġĠN ĠKĠ TÜR MALVARLIĞI VARDIR:
1. EdinilmiĢ Mallar:
Her eĢin edinilmiĢ malları Ģunlardır:
-- ÇalıĢmasının karĢılığı olan maaĢ, ücret vs.,
-- Sosyal güvenlik kuruluĢlarının yaptığı her türlü ödemeler,
-- ÇalıĢma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminat,
-- KiĢisel malların geliri (kira, faiz gelirleri gibi),
-- EdinilmiĢ malların yerine geçen değerler.
Mal rejimi tasfiye edildiğinde sadece ―edinilmiĢ mallar‖ eĢler arasında yarı yarıya ―eĢit olarak‖ paylaĢtırılır.
2. KiĢisel Mallar :
Her eĢin kiĢisel malları Ģunlardır:
-- EĢlerden birinin kiĢisel kullanımına yarayan eĢya,
-- Evlenmeden önce sahip oldukları mallar,
-- Evlenmeden sonra miras veya bağıĢ yoluyla geçen mallar,
-- Manevi tazminat alacakları,
-- KiĢisel malların yerine geçen değerler.
Seçimlik Mal Rejimi:
Kanunda belirlenmiĢ olan türler arasından eĢlerin mal rejimi sözleĢmesi yaparak kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilecekleri
rejimlere, seçimlik mal rejimi denir.
Seçimlik mal rejimleri :
Mal Ayrılığı, PaylaĢmalı Mal Ayrılığı ve Mal Ortaklığı‘dır.
Mal Rejimi SözleĢmesi :
EĢlerin, kanunda yazılı seçimlik mal rejimlerinden birini seçmek için aralarında yaptıkları sözleĢmeye mal rejimi sözleĢmesi denir.
EĢler, tabi oldukları mal rejimini, aralarında sözleĢme yaparak her zaman değiĢtirebilirler.
Yeni Medeni Kanunumuz 01 Ocak 2002 tarihinden itibaren mal rejimini düzenlemiĢ,yeni düzenleme ile;
- 01 Ocak 2002 tarihine kadar Mal Ayrılığı rejimi
01 Ocak 2002 tarihinden sonra ise EdinilmiĢ Mallara Katılma rejimini benimsemiĢtir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 443 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
6. 28.02.1982 tarihinde doğan (A)‘nin doğum tarihi babası tarafından nüfus kütüğüne 22.08.1983 tarihi olarak
kaydettirilmiĢtir. Buna göre nüfus kaydındaki yanlıĢlığın düzeltilmesi ile ilgili olarak aĢağıda yer verilen
ifadelerden hangisi doğrudur?
A) A‘nın baĢvurusu ve iki kiĢinin Ģahitliği üzerine doğrudan düzeltilir
B) A mahkeme kararını nüfus müdürlüğüne ibraz ederse düzeltilir.
C) A‘nın babasının doğum belgesini ibraz etmesi halinde düzeltilir
D) A doğum belgesini nüfus müdürlüğüne ibraz ederse düzeltilir
ÇÖZÜM:
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri kanunu der ki; >>>> Kayıt düzeltilmesi
MADDE 35- (1) KesinleĢmiĢ mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve
taĢıdığı bilgileri değiĢtirecek Ģerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus
müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.
(2) Aile kütüklerindeki din bilgisine iliĢkin talepler, kiĢinin yazılı beyanına uygun olarak tescil edilir, değiĢtirilir, boĢ bırakılır
veya silinir.
Nüfus davaları
MADDE 36- (1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aĢağıdaki usûllere uyulur:
a) Nüfus kayıtlarına iliĢkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen Ģahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine
Cumhuriyet savcıları tarafından yerleĢim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt
düzeltme davaları Cumhuriyet savcısı ve nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara
bağlanır.
b) Aynı konuya iliĢkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir. Ad değiĢikliği halinde, nüfus müdürlüğü
bu kiĢinin çocuklarının baba veya ana adına iliĢkin kaydı, soyadı değiĢikliğinde ise eĢ ve ergin olmayan çocukların soyadını da
düzeltir.
c) Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teĢkil eder.
(2) KiĢilerin baĢkasına ait kaydı kullandıklarına iliĢkin baĢvurular Bakanlıkça incelenip sonuçlandırılır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
7. Medeni kanuna göre ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar ile ilgili olarak aĢağıda verilen
ifadelerden hangisi doğru değildir?
A)Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar haksız fiillerden sorumlu değillerdir
B) Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi iĢlemleri ile borç altına
giremezler
C) KarĢılıklı kazanmada ve kiĢiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada yasal temsilcinin rızası gerekli değildir
D) Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve kısıtlıların hak ehliyetleri vardır
ÇÖZÜM:
Sınırlı ehliyetsizler, fiil ehliyetinin koĢullarının tamamına sahip olmayan kiĢilerdir. Bu itibarla da kural olarak bunların fiil
ehliyetleri yoktur. Fakat, kanun koyucu bu kiĢileri tam anlamıyla ehliyetsiz saymayı uygun görmeyerek onları bazı bakımlardan
kısmen ehliyetli addetmiĢtir. Sınırlı ehliyetsizler kategorisine giren kiĢiler, ayırt etme gücüne sahip küçükler ile ayırt etme
gücüne sahip kısıtlılardır. Bu kiĢiler, fiil ehliyetinin en önemli koĢulu olan ayırt etme gücüne sahiptirler. Fakat bunlardan bir
kısmı ergin değildir, bir kısmı ise kısıtlıdır, yani bunlar fiil ehliyetinin ayırt etme gücüne sahip olmak koĢulu dıĢındaki diğer iki
koĢulundan birine sahip, diğerine sahip değildirler.
Sınırlı ehliyetsizlerin hukuki durumu MK. m. 16‘da düzenlenmiĢtir. Sözü geçen maddeye göre, ―Ayırt etme gücüne sahip
küçükler ve kısıtlılar, yasal temsilcilerinin rızası olmadıkça, kendi iĢlemleriyle borç altına giremezler. KarĢılıksız
kazanmada ve kiĢiye sıkı sıkıya bağlı hakları kullanmada bu rıza gerekli değildir‖. ―Ayırt etme gücüne sahip küçükler ve
kısıtlılar haksız fiillerinden sorumludurlar‖.
Görüldüğü üzere, sınırlı ehliyetsizler kanunda belirtilen istisnai durumlar dıĢında fiil ehliyetine sahip olmayan kiĢilerdir. Bu
itibarladır ki, bunlarda ehliyetsizlik asıl, ehliyetlilik ise istisnadır.
Sınırlı ehliyetsizlerin hukuki iĢlem ehliyeti bakımından durumlarını üç halde ayrı ayrı incelemek gerekir:
-Bizzat Yapamayacakları ĠĢlemler:satım, kira, eser (istisna) ve hizmet sözleĢmeleri gibi kendilerini borç altına sokan iĢlemleri
bizzat yapamazlar
-Kendi BaĢlarına Yapabilecekleri ĠĢlemler:Sınırlı ehliyetsizler, kendilerini borç altına sokmayan ve sadece menfaat sağlayan
iĢlemleri, örneğin karĢılıksız kazanmaları yasal temsilcilerinin rızasına gerek olmadan, bizzat yapabilirler.
-Hiç Yapamayacakları ĠĢlemler:―vesayet altındaki kiĢi adına kefil olmak, vakıf kurmak ve önemli bağıĢlarda bulunmak yasaktır‖
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 444 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
HISIMLIK
Hısımlık, sadece gerçek kiĢiler bakımından söz konusu olan ve insanların arasındaki yakınlık bağını ortaya koyan bir kurumdur.
Özellikle miras hukukunda, usul hukukunda ve aile hukukunda büyük önem taĢır. Hısımlık ya doğal yolla ya da evlenme veya evlat
edinme gibi belli iliĢkiler sonucunda ortaya çıkan bir bağdır.
Hısımlık Türleri
Hısımlık, kuruluĢ ve doğuĢ Ģekillerine göre, ―kan hısımlığı‖, ―kayın hısımlığı‖ ve ―evlat edinmeden doğan hısımlık‖ olmak üzere üç
türe ayrılır.
Kan Hısımlığı
Kan hısımlığı, bir kimse ile onun kendilerine kan bağıyla bağlı bulunduğu kiĢiler arasındaki hısımlıktır, uygulamada soy hısımlığı
olarak da adlandırılmaktadır. Örneğin, bir kimsenin kendi ana ve babası, kardeĢleri, ana ve babasının ana babaları (büyük ana ve
büyük babaları), çocukları ve torunları, amca, hala, dayı, teyzeleri ile kuzenleri arasındaki hısımlık kan hısımlığıdır. KiĢiler
arasındaki mevcut kan hısımlığının derecesi, hısımlar ararsındaki doğumların sayısı ile belli olur.
Kan hısımlığı da kendi içinde, ―üstsoy-altsoy hısımlığı‖ ve ―yansoy hısımlığı‖ olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır.
Düz hat hısımlığı olarak da adlandırılan üstsoy-altsoy hısımlığı, biri diğerinden gelen, yani birbirlerinden üreyen kiĢiler
arasındaki hısımlıktır. Üstsoy-altsoy hısımlığı, hem baba hem de ana tarafından sınırsız olan bir hısımlıktır. Bir kimsenin düz
hattan aĢağı inen hısımları alt soy hısımları, düz hattın üzerindeki hısımları ise üst soy hısımlarıdır. Örneğin, bir kimsenin babası,
dedesi, büyük dedesi, annesi, anneannesi üst soyu, oğlu, oğlunun oğlu veya kızı ise alt soyudur.
Yan soy hısımlığı, ortak soydan gelenler arasındaki hısımlıktır. O hâlde, iki kimsenin birbirlerinin yansoy hısımı olabilmeleri için,
her ikisinin de ortak bir soydan (kökten) gelmeleri gerekir. Bu itibarladır ki, kardeĢler arasında; bir kimse ile amcası, halası,
dayısı ve teyzesi arasında; aynı Ģekilde, o kimse ile amca, hala, dayı ve teyzesinin çocukları yani kuzenleri arasında yansoy
hısımlığı vardır.
Aynı ortak kökten gelen kiĢiler arasındaki hısımlık, tam kan yansoy hısımlığıdır. Örneğin ana ve babaları bir olan kardeĢler
arasında tam kan yansoy hısımlığı vardır.
Sadece bir tek kökün ortak olduğu yansoy hısımlığı, yarım kan yansoy hısımlığı olarak isimlendirilir. Örneğin anaları bir babaları
ayrı veya babaları bir anaları ayrı kardeĢler arasında durum böyledir.
Kayın Hısımlığı
Kayın hısımlığı, evlenme dolayısıyla meydana gelen hısımlıktır. EĢlerden biri ile diğer eĢin kan hısımları, aynı tür ve dereceden
kayın hısımları olurlar. Örneğin, eĢin anası, babası, kardeĢleri, kuzenleri vb. diğer eĢin aynı dereceden kayın hısımlarıdır.
Kayın hısımlığının bazı önemli sonuçları vardır. Öncelikle evlenmeyle meydana gelmiĢ olan kayın hısımlığı, evliliğin sonradan iptal,
ölüm veya boĢanma sebebiyle ortadan kalkması hâlinde sona ermez, yine devam eder. Fakat evlilik sona erdikten sonra eski
eĢlerin yeni doğan kan hısımları ile diğer eski eĢ arasında kayın hısımlığı meydana gelmez. BaĢka bir ifadeyle evlilik birliğinin sona
ermesinin ardından yeni kayın hısımlığı doğmaz.
Kayın hısımlığı, eĢlerden biri, yani eĢin bizzat kendisi ile diğer eĢin kan hısımları arasındaki hısımlıktır. Bu sebepledir ki,her iki
eĢin kan hısımları arasında,hiçbir hısımlık yoktur.
Birinci dereceden kayın hısımları: KiĢinin eĢinin anne ve babası.
Ġkinci dereceden kayın hısımları :KiĢinin eĢinin kardeĢleri,büyük annesi ve büyük babası
Üçüncü dereceden kayın hısımları:KiĢinin eĢinin kardeĢ çocukları,dayısı,amcası,halası ve teyzesi.
Dördüncü dereceden kayın hısımları:KiĢinin eĢinin,kardeĢ çocukları,dayı çocukları,amca çocukları,hala çocukları ve teyze
çocuklarıdır.
BeĢinci dereceden kan hısımları:KiĢinin dördüncü dereceden kan hısımlarının çocukları
Altıncı dereceden kan hısımları:KiĢinin beĢinci dereceden kan hısımlarının çocukları
A‘nın dedesi B ve D ise B‘nin kardeĢi C‘nin torunu ise Bile C arasında yansoy kan hısımlığı oluĢmaktadır.Bu nedenle A ile D
arasında da aynen yansoy kan hısımlığı vardır.
Aile D arasındaki A‘dan B‘ye iki doğum,B ile C arasında ikinci dreceden kan hısımlığı mevcut olup,C ile d arasında da iki doğum
vardır.
A ile d arasında ki hısımlık 6.dereceden yansoy kanhısımlığıdır.
9. Medeni kanuna göre vesayet ile ilgili olarak aĢağıda verilen ifadelerden hangisi doğru değildir?
A) YaĢı küçük olanlardan velayet altında bulunmayanlar vesayet altına alınır.
B) ReĢit olmalarına rağmen akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebi ile iĢlerini göremeyenler vesayet altına alınır
C) Bir yıldan kısa süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkûm olan ergin vesayet altına alınır
D) YaĢlılığı sebebi ile iĢlerini gerektiği gibi yönetemediğini ispat eden her ergin vesayet altına alınır
ÇÖZÜM:
10. Olağanüstü zamanaĢımı yoluyla taĢınmazın mülkiyet haklarının kazanılması için gerekli olan
Ģartlar arasında aĢağıdakilerden hangisi aranılmaz?
A)TaĢınmaz üzerindeki zilyetlik sahibinin iyi niyetli olması
B)Tapu sicilinde malikin kim olduğunun anlaĢılamaması
C)Zilyetliğin davasız ve aralıksız devam etmesi
D)Zilyetliğin en az 20 yıl sürmesi
ÇÖZÜM:
- 446 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
-Malikin tapuda belli olmaması: Tapusuz taĢınmazlarda bu Ģart kendiliğinden mevcuttur. Tapuda kayıtlı taĢınmazlarda ise ancak
tapu sicilinden maliki kim olduğu anlaĢılamayan taĢınmazlarla yirmi sene önce ölmüĢ veya gaipliğine karar verilmiĢ bir kiĢinin
sicilde malik olarak gözüktüğü taĢınmazların mülkiyeti zamanaĢımı ile kazanılabilir.
Zilyetliğe iliĢkin Ģart:Olağanüstü zamanaĢımı ile mülkiyet kazanacak kiĢinin taĢınmaza malik sıfatı ile davasız ve aralıksız yirmi
sene süreyle zilyet bulunması gerekir.
-Malik sıfatıyla zilyetlik:Zilyedi olduğu taĢınmaz için kira bedeli veya kendiliğinden ecrimisil ödeyen zilyedin malik sıfatı ile
zilyet olduğundan bahsedilemez.
-Aralıksız zilyetlik: Malik sıfatı ile aralıksız zilyetlik, aralıksız yirmi sene devam etmiĢ olmalıdır. Zilyetliğin aralıksız devam
etmesinden maksat, zilyetliğin zamanaĢımı süresinde kaybedilmemiĢ olmasıdır. Kazandırıcı zamanaĢımı sürelerinin
hesaplanmasında, kesilmesinde ve durmasında, Borçlar Kanununun zamanaĢımına iliĢkin hükümleri kıyas yoluyla uygulanır.
Davasız zilyetlik: Zilyedin zamanaĢımından faydalanabilmesi için zilyetliği davasız olmalıdır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Kamu yararının gerektirdiği hallerde gerçek ve özel hukuk tüzel kiĢilerinin mülkiyetinde bulunan taĢınmazların, kaynakların ve
irtifak haklarının bedeli peĢin veya bazı hallerde taksitle ödenmek kaydıyla belirli esas ve usuller çerçevesinde anlaĢarak ya da
zorla alınmasına kamulaĢtırma (istimlak) denilmektedir.
Anayasanın 46 ncı maddesinde; "Devlet ve kamu tüzel kiĢileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karĢılıklarını peĢin
ödemek Ģartıyla, özel mülkiyette bulunan taĢınmazların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre,
kamulaĢtırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir." hükmüne yer verilmiĢ, müteakip fıkralarında da hangi
hallerde ve ne Ģekilde taksitlendirme yapılabileceği belirtilmiĢtir.
Tanımdan anlaĢılacağı gibi;
KamulaĢtırmada kamu yararı olması,
KamulaĢtırmada bedelinin peĢin ödenmesi
KamulaĢtırmada mal sahibinin rızası aranılmaması unsurları mevcuttur.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
12. AĢağıdakilerden hangisi mahalli idare kolluk amirleri arasında yer almaz?
A) Vali B) Kaymakam C) Belediye BaĢkanı D) Köy Muhtarı
ÇÖZÜM:
Mahalli idarelerden belediyelerin kolluk makamları; belediye meclisi, belediye encümeni, belediye baĢkanı ve belediye baĢkan
yardımcılarıdır.
Köy idarelerinin kolluk makamları ise, düzenleyici iĢlemler yapmaya yetkili köy ihtiyar meclisi ile bireysel iĢlemler yapmaya
yetkili olan köy muhtarıdır.
Vali ise tüm özel ve genel kolluk birimlerinin amiridir.
Kaymakam,Mahalli idare kolluk amirleri arasında değil,Genel Ġdari kolluk makamları arasındadır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
13. Ġdarenin özel mülkiyete konu olan bir taĢınır elde etme yetkisine ne ad verilir?
A)Ġstimval B) ĠĢgal C) Haciz D) Ġstimlak
ÇÖZÜM:
Ġstimval, taĢınır malların kamulaĢtırılmasını, taĢınır ve taĢınmaz malların kullanımının geçici olarak idareye geçmesini, askerlik
dıĢında bireylere bedensel çalıĢma yükümlülüğü getirilmesini ifade eder.
Ġdare, ihtiyaç duyduğu taĢınır malları piyasadan, normal yollardan veya Kamu Ġhale Kanununun öngördüğü yöntemlerden birini
kullanarak çoğu zaman satın alabilir. Fakat idarenin, acele ve olağanüstü durumlarda, normal yollarla veya ihale yöntemleriyle
taĢınır malları elde etmesi mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda idare taĢınırların kamulaĢtırılması yoluna, yani istimvale
baĢvurur TaĢınır ve taĢınmaz malların mülkiyetine iliĢmeden, geçici olarak kullanma hakkının idareye geçmesi de istimvaldir.
- 447 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
DanıĢtay'ın görevleri "idari" ve "yargılama" olmak üzere iki grupta toplanır.
DanıĢtay'ın idari görevleri, danıĢma ve inceleme niteliğindedir. Kamu yönetiminin iĢleyiĢinde karĢılaĢılan idare hukuku ile ilgili
sorunlar olduğunda CumhurbaĢkanlığı veya BaĢbakanlık aracılığı ile DanıĢtay'a baĢvurulabilir. Bazı durumlarda DanıĢtay'ın
görüĢünün alınması kanun gereği de olabilir. Ayrıca DanıĢtay, BaĢbakan ve Bakanlar Kurulu'nca gerekli görülmesi halinde
gönderilen kanun tasarıları hakkında düĢüncelerini bildirmekte yükümlüdür. Bir yerde belediye kurulması için DanıĢtay'ın
görüĢüne baĢvurulur. DanıĢtay ayrıca, tüzük tasarılarıyla imtiyaz Ģartlarını ve sözleĢmelerini incelemekle yetkilidir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Anayasanın getirdiği yeni kurumlardan biri de, Devlet Denetleme Kuruludur (madde 108). Bu Kurul, yönetimin hukuka
uygunluğunun, verimli ve düzenli bir Ģekilde yürütülmesinin ve geliĢtirilmesinin sağlanması için, CumhurbaĢkanlığına bağlı Ģekilde
kurulmuĢtur; doğrudan doğruya CumhurbaĢkanınca atanan baĢkan ve üyelerden oluĢur.
Devlet Denetleme Kurulu, Anayasadan önce, Milli Güvenlik konseyi döneminde kurulmuĢ ve etkinliklerine baĢlamıĢtır. Bu kurul,
alıĢılmıĢ bir denetleme, ya da teftiĢ kurulu değildir. Yönetimin içinde ve dıĢında, değiĢik yapı ve yetkilere sahip denetim
kuruluĢları vardır. Genellikle bu kuruluĢlar yönetimi, verimlilik, hukuka uygun açılarından denetleyebildikleri gibi, görevliler
hakkında, disiplin ve ceza soruĢturması da yaparlar. Devlet Denetleme Kurulu ise, CumhurbaĢkanının gerek duyduğu alanlarda
inceleme araĢtırma ve denetim yaparak, CumhurbaĢkanına bilgi sunar. Devlet Denetleme Kurulunun etkinlikleri, hiç bir zaman,
disiplin ve ceza kovuĢturması netiliğinde olmadığı gibi, böyle bir amaç da gütmez.
Bu Kurulun özellikleri aĢağıdaki gibi sıralanabilir:
a) Kurul, CumhurbaĢkanına bağlıdır; görevi, doğrudan doğruya CumhurbaĢkanından alır; kendiliğinden kurum ve kuruluĢlar
üzerinde araĢtırma ve incelemede bulunamaz.
b) Kurulun görev alanına giren kuruluĢlar ve kiĢiler, kurulca istenen her türlü bilgileri ve belgeleri vermekle yükümlüdür.
c) Kurul adına hazırlanan ve CumhurbaĢkanına sunulacak olan raporlar, Kurulda görüĢülür ve karara bağlanır.
d) Kurul kararları gizlidir. Kurul tarafından hazırlanan raporlar, yalnız CumhurbaĢkanına sunulur. CumhurbaĢkanı kendisine
sunulan raporu onayladıktan sonra, rapor BaĢbakanlığa gönderilir.
e) Devlet Denetleme Kurulu yasasında 1990 yılında yapılan değiĢikliğe göre, Kurul raporlarında; incelenmesi tahkiki, teftiĢi, veya
dava açılması istenilen alanlar, en geç 45 günde, gereği yapılmak üzere BaĢbakanlıkça yetkili mercilere intikal ettirilir. Sonuçta
BaĢbakanlık aracılığı ile CumhurbaĢkanlığına bilgi verilir. Bu düzenlemenin, Anayasaya uygun olduğu söylenemez. Anayasanın 108.
maddesinde açıkça belirtildiği gibi, Devlet Denetleme Kurulunun, hareketi CumhurbaĢkanının isteği üzerine …her türlü inceleme,
denetleme ve araĢtırma yapar. Devlet Denetleme Kurulunun, soruĢturma yapma, ya da dava açılmasını isteme gibi bir yetkisi
yoktur.
f) Kurulun hazırladığı ve CumhurbaĢkanının onayladığı rapor, kamu kuruluĢlarını bağlayıcı bir karar değildir. Ġlgili kuruluĢ,
açısından, bir ön rapor Ģeklindedir. Yetkili ve ilgili kuruluĢ gerekli soruĢturma ve araĢtırmayı yapar sonucunu da BaĢbakanlık
aracılığı ile CumhurbaĢkanlığına sunar.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 448 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
16. AĢağıdakilerden hangisi idari yargıda yargılamanın yenilenmesi sebepleri arasında yer almaz?
A) Lehine karar verilen tarafın, karar etkisi olan bir hile kullanmıĢ olması
B)Bir kararda birbirine aykırı hükümler bulunması
C)Vekil veya kanuni temsilcisi olmayan kimseler ile davanın görüĢülüp karara bağlanmıĢ bulunması
D)Çekilmeye mecbur olan baĢkan, üye ve hâkimin katılmasıyla karar verilmiĢ olması
ÇÖZÜM:
Yargılamanın yenilenmesi, kesinleĢmiĢ hükümlere karıĢı kabul edilmiĢ olağanüstü bir yasa yoludur. Bu yolla hükümlerdeki maddi
soruna iliĢkin fiili hataların giderilebilmesine olanak sağlanmıĢtır. Hükümlü yararına yargılamanın yenilenmesi nedenleri 311.
maddenin 1. fıkrasında altı bent halinde gösterilmiĢtir:
a) DuruĢmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaĢılırsa.
b) Yemin verilerek dinlenmiĢ olan bir tanık veya bilirkiĢinin hükmü etkileyecek biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile
gerçek dıĢı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaĢılırsa.
c) Hükme katılmıĢ olan hakimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dıĢında,aleyhine ceza kovuĢturmasını veya bir ceza ile
mahkumiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiĢ ise.
d) Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmıĢ olup da bu hüküm kesinleĢmiĢ diğer bir hüküm ile ortadan
kaldırılmıĢ ise.
e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız baĢına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne
alındıklarında sanığın beraatını veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkum edilmesini
gerektirecek nitelikte olursa.
f) Çekinmeye mecbur olan baĢkan,üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiĢ olması.
g) Lehine karar verilen tarafın,karar etkisi olan bir hile kullanmıĢ olması
h)-Vekil veya kanuni temsilcisi olmayan kimseler ile davanın görüĢülüp karara bağlanmıĢ bulunması
Bu kapsamda ; ―ceza hükmünün, Ġnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair SözleĢmenin veya eki protokollerin
ihlali suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa Ġnsan Hakları Mahkemesinin kesinleĢmiĢ kararıyla
tespit edilmiĢ olması‖ hali de yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak benimsenmiĢ, yargılamanın yenilenmesi isteğinin Avrupa
Ġnsan Hakları Mahkemesinin 4. 2. 2003 tarihinde kesinleĢmiĢ kararları ile bu tarihten sonra yapılan baĢvurular üzerine verilecek
kararlar hakkında ve kararın kesinleĢmesi tarihinden itibaren bir yıl içinde ileri sürülebileceği kabul edilmiĢtir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
17. 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununa göre aĢağıdakilerden hangisi yanlıĢtır?
A)Ġdari mahkemeler, idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde karar verebilir
B)Ġdari yargı yetkisi idari eylem ve kiĢilerin uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır
C)Ġdari mahkemeler, yerindelik denetimi yapamazlar
D)CumhurbaĢkanının doğrudan doğruya yaptığı iĢlemler idari yargı denetimi dıĢındadır.
ÇÖZÜM:
2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununun 2 Maddesi 2 ve 3 ncü bentlerine göre
2. Ġdari yargı yetkisi, idari eylem ve iĢlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. Ġdari mahkemeler; yerindelik
denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen Ģekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak,
idari eylem ve iĢlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.
3. CumhurbaĢkanının doğrudan doğruya yaptığı iĢlemler idari yargı denetimi dıĢındadır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 449 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
SEBEPSĠZ ZENGĠNLEġME :Sebepsiz zenginleĢme,bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın malvarlığının çoğalması
(zenginleĢmesi) demektir.Sebepsiz zenginleĢme nedeni ile bir davanın açılabilmesi için, bir iade borcunun doğması için dört
unsurun bulunması gerekir.Sebepsiz zenginleĢmeden söz edebilmek için, bir kimsenin mal varlığında bir
zenginleĢme(çoğalma)meydana gelmiĢ olmalıdır.
FakirleĢme,bir kimsenin mal varlığındaki zenginleĢme,diğer kimsenin malvarlığının aleyhine olarak gerçekleĢmeli yani bir kimsenin
mal varlığı zenginleĢirken diğerinin mal varlığı o oranda fakirleĢmiĢ olmalıdır.Ġlliyet bağı, bir kimsenin mal varlığında meydana
gelen zenginleĢme ile diğerinin mal varlığında meydana gelen fakirleĢme arasında illiyet bağı bulunmalıdır. ZenginleĢme ile
fakirleĢme arasında neden–sonuç iliĢkisi bulunmalıdır. Haklı bir sebebin bulunmaması,bir mal varlığında diğerinin aleyhine olarak
meydana gelen zenginleĢmenin haklı bir sebebe dayanmamasıdır.Eğer zenginleĢme geçerli olmayan, gerçekleĢmemiĢ olan, sona
ermiĢ bulunan bir sebebe dayanmakta ise böyle bir zenginleĢme sebepsiz zenginlĢmedir.
Sebepsiz zenginleĢmeden doğan borç, geri verme (iade) borcudur. Geri verme borcunun kapsamı, sebepsiz zenginleĢen kimsenin
iyi niyetli olup-olmamasına göre değiĢir.
Sebepsiz zenginleĢmede geri verme, fakirleĢen tarafın zenginleĢen tarafa karĢı açacağı bir davayla sağlanır, bu davaya sebepsiz
zenginleĢme davası denir.
Bu dava zarar görenin verdiğini geri istemeye hakkı olduğunu öğrendiği tarihten baĢlayarak iki yıl ve her halde bu hakkın
doğduğu tarihten baĢlayarak on yıl geçmekle zamanaĢımına uğrar.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
19. Borçlar Kanununa göre aĢağıdakilerden hangisinin gerçekleĢmesi halinde alacak borç iliĢkisi son bulmaz?
A) Alacaklının borç senedi üzerinde yazılı miktarın bir kısmım tahsil ettikten sonra borçlunun yanında senedi
yırtması
B) Ev sahibinin kiracısına olan 500 TL tutarındaki borcuna karĢılık 500 TL tutarındaki kira alacağını takas etmesi
C) At yetiĢtiricisi (A)‘nın satmıĢ olduğu yarıĢ atının alıcı (B)‘ye teslim edilmeden önce hastalanarak ölmesi
D)Alacaklının borçlu iĢletmeyi devralmasından sonra bozucu (infisahı) Ģartın gerçekleĢmesi sebebiyle, devralmanın
hükümsüz kalması
ÇÖZÜM:
Borcun sona ermesi, hem borç iliĢkisinin ortadan kalkmasını, hem de mevcut borç iliĢkisinden doğmuĢ olan tek bir borcun sona
ermesini ifade eder. Bir borç iliĢkisi sadece tek bir borçtan ibaretse borcun ortadan kalkmasıyla tüm borç iliĢkisi sona ermiĢ
olacaktır. Eğer bir borç iliĢkisinde birden çok borç iliĢkisi doğmuĢsa, tek bir borcun ortadan kalkması, borç iliĢkisini ortadan
kaldırmayacak,borç iliĢkisi teker teker sona ermedikçe devam edecektir.Borcu ortadan kaldıran hallere kısaca değinelim.
ĠFA: Borcun yerine getirilmesiyle borç kalkar.Yeter ki zamanında ve sözleĢmeye uygun olsun. (Bir kısmı ödenen borç sonunda
alacaklının borçlunun yanında senedi yırtması borcun ifasıdır)
ĠBRA:Alacaklı ile borçlunun, bir alacağın tümünü veya bir bölümünü ortadan kaldırmak için yaptıkları sözleĢmedir. Alacaklı
hakkından vazgeçer, borçlu edimi yerine getirme borcundan kurtulur. Örneğin bir bakkal kendisine borcu çok olan bir
müĢterisine yardım etmek için borçlarını silebilir.
YENĠLEME:Alacaklı ve borçlunun anlaĢarak borca yeni bir Ģekil vermesiyle eski Ģekliyle borç sona ermiĢ ve buna karĢılık yeni bir
borç doğmuĢ olur. Yenileme halinde borçlu, yeni bir borç meydana getirmek suretiyle edimini yerine getirmeksizin mevcut
borcundan kurtulur. Örneğin Yılmaz ile Yiğit arasındaki alım-satım sözleĢmesi uyarınca Yiğit, satın aldığı malın bedeli olarak
Yılmaz‟a 300 TL ödeyecektir. Taraflar bir yenileme anlaĢmasıyla Yiğit‟in 330 TL‟lik borcuna karĢılık borcunun sona ermesini,
onun yerine elbise dikme borcu altına girmesini karalaĢtırmıĢlarsa bu yenilemede borç iliĢkisinin tarafları aynı kalmakta, fakat
yeni bir borcun oluĢmasıyla eski borç sona ermektedir.
ALACAKLI VE BORÇLU SIFATLARININ BĠRLEġMESĠ:Borçtan bahsedebilmek için alacaklı ve borçlunun ayrı kiĢiler olması
gerekir. BaĢta böyle iken sonradan alacaklı aynı zamanda borçlu ya da borçlu aynı zamanda alacaklı haline gelirse borç sona erer.
Örneğin alacaklının, borçlunun ölümü ile onun mirasçısı olması veya bir Ģletmenin bütün aktif pasifiyle devir alması ve devir
alanın, devir aldığı iĢletmeye borcu olması, alacaklı ile borçlu sıfatlarının aynı kiĢide birleĢmesine neden olur.
TAKAS:Ġki kiĢi arasındaki aynı cinsten karĢılıklı borçların, bunlardan birinin tek taraflı beyanıyla sona erdirilmesidir. Örneğin
Doğan bir kira sözleĢmesi nedeni ile Gül‟e 600 TL borçlu ise, buna karĢılık Gül de satın aldığı televizyon sebebi ile Doğan‟a 700
TL ödeyecekse, Doğan‟ın veya Gül‟ün takas beyanı ile (borcunu alacağı ile takas etmesi) her iki borç, borçlardan az olanın
tutarında sona erer. Takastan sonra Gül Doğan‟a 100 TL borçlu kalır.
KUSURSUZ ĠMKANSIZLIK:Borcu sona erdiren sebeplerden biri olarak karĢımıza çıkmaktadır.
Ġmkânsızlık baĢlangıçtaki imkânsızlık ve daha sonra ortaya çıkan imkânsızlık diye ikiye ayrılmaktadır.
BaĢlangıçtaki imkânsızlık yani daha sözleĢmenin kurulması esnasında ifanın imkânsız olması halinde sözleĢme batıldır. Yani
geçerli değildir.( Sorumuzun C Ģıkkında atın teslim edilmeden ölmesi)
- 450 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Sonraki imkânsızlık ise sözleĢme kurulduğu esnada ifa mümkün olup ta daha sonra herhangi bir sebeple ifa mümkün olmazsa
karĢımıza çıkmaktadır. Sonraki imkânsızlıkta eğer borçlunun kusuru varsa kusurlu imkânsızlık eğer kusuru yoksa kusursuz
imkânsızlıktan bahsedilir.
Kusursuz imkânsızlık halinde borçlu sorumluluktan kurtulmaktadır
ZAMAN AġIMI : Bir alacağın uzun bir süre ileri sürülmemesi sebebiyle,alacaklının bunu talep yetkisini kaybetmesidir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
20.
I- Manevi tazminat alacağı temlike konu edilemez
II- Nafaka alacağı temlik konusu edilemez.
III-Ġflas masasına dahil olan alacaklar alacaklı tarafından temlik edilebilir.
IV-Alacağın temlikinin geçerli olması için borçlunun rızasının alınmasına
gerek yoktur
V-Alacağın temlik edilebilmesi için muaccel olması gerekir
Alacağın temlikine iliĢkin olarak yukarıdaki ifadelerden doğru olanlar aĢağıdakilerden hangisinde
belirtilmiĢtir?
A) I,II,IV B) I,IV,V
C) II,III,IV D) II,IV
ÇÖZÜM:
Alacağın temliki, alacağı devreden ile alacağı devralan arasında yapılan bir sözleĢme ile alacağın, alacağı devralana geçirilmesini
ifade eder. Kural olarak her çeĢit alacak temliğe konu olabilir. Yani sadece mevcut alacaklar değil, doğacak alacalarda temli
edilebilir. Doğacak alacakların temlik edilebilmesi için yeterince belirlenebilir ya da belli olması gerekir. Bir alacağın tamamın
temlik olması gibi bir Ģart da yoktur. Kısmi temlikte olabilir.
Borçlu, temlik sözleĢmesini dıĢındadır. Bunun için borçlunun sözleĢmenin yapılamasına katılması gerekmez. Ancak temlikin
borçluya bildirilmemiĢ olması, temlikten haberdar olmayan borçlunun iyiniyetle eski alacaklıya ödemede bulunmasına neden
olabilir. Böyle bir durum olduğunda yapılan ödeme geçerlidir.
Alacağın temlikin geçerlilik Ģartları:
Yazılı temlik sözleĢmesi: temlik sözleĢmesi, yazılı Ģekilde yapılmalıdır. Bunun için, sadece alacağı temlik edenin imzasının
bulunması yeterlidir. Temlik akdi bu anlamda Ģekle bağlıdır.
Alacağın temlikinin yasaklanmamıĢ olması gerekir. Bu da alacağın temlik edilmesi kanun veya sözleĢme hükümlerine göre veya
iĢin niteliği gereği yasaklanmıĢ olmamalıdır.
Alacağı yasaklanmıĢ haller vardır. Bu haller kanunda yasaklanmıĢtır. 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları hakkında kanunun 12.
Maddesine göre‘‘kiracı. SözleĢmede aksine açıklık olmadıkça kiralanan yeri kısmen veya tamamen baĢkasına kiralayamaz.‘‘
Yine taraflar yapacakları sözleĢme ile de temliki yasaklayabilirler. Bu yasağa rağmen alacak temlik edilirse, temlik
geçersizdir. Alacağı devir alan kiĢinin iyiniyetli olması durumu değiĢtirmez; lakin BK 162/II bu konuda bir istisnası vardır.
borçlu alacağın temlik edilmeyeceğini kararlaĢtırmıĢ olduğunu , alacağı temlik yasağını içermeyen yazılı bir borç ikrarına
dayanarak iyiniyetle almıĢ üçüncü Ģahsa karĢı ileri süremez.
Niteliği gereği borcun alacaklıya yapılması gerektiği durumlarda alacak temlik edilemez. Örneğin nafaka alacakları, yine
manevi tazminat talebi karĢı tarafça kabul edilmedikçe devredilemez.
Bir alacağın olması gerekir.
SözleĢme bağlanması gerekir
Temlik edenin tasarrufa yetkili olması gerekir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
21. (A) Ģahsı fotoğraf makinası satan bir iĢyerinde satıcıya bir makinanın fiyatını sormuĢ ve 500 TL
olduğunu öğrenmiĢtir.ġahıs bunu 450 TL ye almak istediğini açıklamıĢtır.
Buna göre (A) Ģahsının irade açıklamasının niteliği aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Öneriye davet B) Öneri (icap)
C) Zımni kabul D) Kabul
- 451 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Ġcap:
SözleĢmenin meydana gelebilmesi için gerekli olan iki irade açıklamasından zaman bakımından önce yapılana icap, bu açıklamayı
yapana ise icapçı (muhip) denir. Ġcap sözleĢmenin doğabilmesi için teklifte bulunmak demektir. Ġki taraftan hangisinin
açıklamasının icap hangisinin açıklamasının kabul olduğunu anlayabilmek için hangisinin zaman itibarıyla önce yapılmıĢ olduğuna
bakmak gerekir. Ġcabın hukuki sonuçlar doğurabilmesi için sözleĢmenin esaslı noktalarını içermesi gerekir. Yani icap tam ve
mükemmel olmalıdır. Ġcabın icapçının bir sözleĢme yapma konusundaki iradesini ciddi surette yansıtması gerekir. Eğer icapta
böyle bir nitelik bulunmuyorsa bu icaba davettir. Örneğin bir kırtasiyeciye giderek 1000 liraya bir dolma kalem almak
istediğimizi söylersek bu icap değil icaba davet olur. Gazetelerde televizyonlarda radyolarda fiyat gösterilmeksizin reklamlar ve
ilanlar yapılması vitrinlerde fiyat gösterilmeden mal sergilenmesi, tarife, katalog ve cari fiyat listesi göndermek icaba davettir.
Ġcap icapçıyı bağlar, vazgeçilemez. Eğer süreli icap söz konusu ise icapçı kabul haberi kendisine ulaĢıncaya dek icabıyla bağlıdır.
Süresiz icapta ise (yani icapçının kabul için süre belirtmemiĢ olmak halinde) icabın hazır olanlar ve olmayanlar arasında olup
olmamasına göre değiĢir.
Süresiz icapta eğer icap hazır olanlar arasında ise icap derhal kabul edilmediği takdirde icapçı icabıyla bağlı değildir. Süresiz
icapta eğer icap hazır olmayanlar arasında ise yani icapçı ile kabulcünün karĢı karĢıya bulunmadıkları bir durumda yapılmıĢ ise
icapçı normal bir kabul haberinin kendisine ulaĢacağı ana kadar icabıyla bağlı kalır. Bu durumda Ģu üç zamanın tespit edilmesi
gerekir:
Kabul haberi gerekirse bu yeni icap sayılır. GecikmiĢ olarak gelen kabul haberi vaktinde vaktinde gönderilmiĢ bulunuyorsa icapçı
bununla bağlı kalmak zorundadır.
Ġcaptan Dönmesi:
Ġcap geri alınabilir. Eğer;
1. Ġcabın geri alındığı haberi kabule üye icabın varmasından önce ulaĢırsa
2. Ya da icapla aynı anda ulaĢırsa
3. Ya da icaptan sonra ulaĢmıĢ olmakla beraber kabulcü icabın geri alındığını icaptan önce haber alırsa icaptan dönülmüĢ sayılır.
Netice olarak icapçı yapmıĢ olduğu icabı kabulcünün bunu öğrendiği ana kadar geri alabilir. Ġcapçı kabulden önce ölürse ya da fiil
ehliyetini kaybederse icap geçersiz olmaz, ölüm halinde icapçının mirasçıları onun yerine geçer. Ġcapçının bizzat Ģahsı önemli ise
mirasçılar bu icapla bağlı kalmazlar.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
22. Bir sözleĢmenin yapıldığına delil olmak üzere verilen paraya ne denir?
A)PiĢmanlık akçesi B)Pey akçesi
C)Ceza Ģartı D)Cayma tazminatı
ÇÖZÜM:
PEY AKÇESĠ:Bir sözleĢme yapılırken, taraflardan birinin diğer tarafa, sözleĢme yapıldığına kanıt olmak üzere verdiği bir miktar
paradır. Halk dilinde buna kapora denir. BaĢka türlü sözleĢme veya adet yoksa pey akçesini alan, onu alacağına mahsup
etmeyerek muhafaza eder. Örneğin bir kira sözleĢmesi yapılınca kiracı daha eve taĢınmadan kiralayana bir miktar para verir.
Yurdumuzdaki adetlere göre kiralayan aldığı pey akçesini, ileride doğacak kira alacağına mahsup eder. SözleĢme herhangi
nedenle geçerli olmazsa, alınan pay akçesinin sebepsiz zenginleĢme kurallarına göre geri verilmesi gerekir.
CAYMA AKÇESĠ:SözleĢmenin yapıldığı sırada verilen, sözleĢmeden cayabilmek için kararlaĢtırılmıĢ bir tazminattır. Cayma
akçesi kararlaĢtırılmıĢsa, taraflardan her biri sözleĢmeden caymaya yetkili sayılır. Akçeyi (parayı) vermiĢ olan cayarsa verdiğini
bırakır, almıĢ olan cayarsa aldığının iki katını geri verir. Cayma akçesi kararlaĢtırılan hallerde, sözleĢmede aksi belirtilmedikçe,
sözleĢmeden cayan taraftan cayma akçesinden baĢka bir tazminat istenemez. SözleĢme ifa edilirse cayma akçesi geri verilir.
PiĢmanlık akçesinin pey akçesinden farkı; Pey akçesinde tarafların cayma hakkı yoktur.PiĢmanlık akçesinde cayan taratan bu
paranın üzerinde bir tazminat alma imkânı yoktur. Bu yönüyle borçluyu ifaya zorlayan bir uygulamadır.Çünkü caymak, tazminat
ödemeyi gerektirmektedir.
ÜCRET ALIKOYMA: Bir hizmet sözleĢmesinde, ücretin bir bölümü sözleĢme uyarınca alıkonulmuĢsa, sözleĢmede aksine bir
hüküm yer almadıkça, kesilen bu para iĢverenin muhtemel bir zararını karĢılamak için alıkonulmuĢ sayılır. Böylece iĢçi ilerde bir
zarara sebep olmazsa (iĢ iliĢkisi sona erdiğinde )kesilen para kendisine geri verilir. Alıkonan para, sebep olunan zarardan az ise
aradaki fark iĢçiye iade edilir. ĠĢverenin zararı,kesilen paradan fazla ise iĢçi aradaki farkı öder.
- 452 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
CEZAĠ ġART: Cezai Ģart, borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde, borçlunun alacaklıya karĢı yerine getirmeyi
yüklendiği edimdir. Cezai Ģart, asıl borcu doğuran sözleĢme ile birlikte veya sonradan kararlaĢtırılabilir. Cezai Ģartta yüklenen
edim, genellikle bir miktar paradır. Örneğin damatlık takım elbisenin düğün gününe yetiĢmemesi halinde terzi 500 TL ödemeyi
kabul etmiĢtir. içinde hatıralar olan CD‘yi çoğaltacak olan kimse asıl CD‘ye zarar vermesi halinde 1000TL ödeyecektir. Ceza
ödemesi baĢtan kararlaĢtırmıĢ olabilir. Paradan baĢka bir edimde kararlaĢtırılabilir. Bu ödeme korkusu borçluyu, iĢini zamanında
ve özenli yapmaya yöneltir.Cezai ġart asıl borca bağlı bir edimdir. Asıl borç ġekil noksanlığı,imkânsızlık,ehliyetsizlik,emredici
kurallara veya ġahsiyet haklarına aykırılık gibi nedenlerle geçersiz ise, cezai ġart da geçersizdir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
23. Dedesi torununa bir ev bağıĢlamak istemektedir. Ancak, diğer torunlarının bundan rahatsız
olacağını düĢündüğü için torunuyla anlaĢarak evi bir satıĢ sözleĢmesi yaparak torununa vermiĢtir. Bu
olay aĢağıdakilerden hangisi ile açıklanabilir?
A)Gabin B)Hile
C)Nispi muvazaa D)Sebepsiz zenginleĢme
ÇÖZÜM:
MUVAZAA:Tarafların, üçüncü kiĢileri aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayan bir iĢlem yapmaları fakat görünürdeki bu
iĢlemin kendi aralarında geçerli olmayacağı hususunda anlaĢmalarıdır.
MUTLAK MUVAZAA: Taraflar üçüncü kiĢileri aldatmak amacı ile iĢlem yapmaktadırlar.Lakin aslında herhangi bir iĢlem yapmak
istememektedirler.Bu üç kağıt iĢi iki türlü yapılır.Misalen benim çok borcum var ve haciz gelecek.Arkadasım ile anlaĢarak tüm
mal varlığımı onun üstüne gecıren bir satım sözleĢmesi ile 3.kiĢiyi kandırmıĢ oluyorum.Aslında bu sözleĢmeyi usulunde yapma
taraftarı değilim.Bunun adına Mutlak Muvazaa diyoruz.
NĠSBĠ MUVAZAA: Taraflar aslında bir iĢlem yapmak istemektedirler lakin üçüncü kiĢilerden çekindikleri için yapmak
istedikleri iĢlemi bir baĢka iĢlemin arkasına saklamaktadırlar.Misalen;büyük oğluna tarla bağıĢlamak isteyen baba,diğer
çocuklarının tepkisinden çekindiği için büyük oğlu ile anlaĢarak bağıĢlama iĢlemini satım iĢleminin arkasına saklamıĢtır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
24. Türk Ticaret Kanununa göre ticaret Ģirketleri tüzel kiĢiliklerini ne zaman kaybederler?
A)Ticaret Sicilinden kayıtlarının terkin edilmesiyle B)Tasfiyenin tamamlanmasıyla
C)Ġflas halinde iflasın açılmasıyla D)Ticaret Mahkemesince fesih kararı alınınca
ÇÖZÜM:
ġirketin tüzel kiĢiliği ticaret sicilinden silinmesi ( terkini ) ile sona erer. Tüzel kiĢiliğin sona ermesi için tasfiye iĢlemlerinin
eksiksiz yapılmıĢ olması gerekir. ġayet, tasfiye iĢlemleri gerektiği gibi tamamlanmamıĢ ve tasfiyesi gereken hususlar eksik
bırakılmıĢsa, tüzel kiĢilik ticaret sicilinden silinse bile, limited Ģirketin tüzel kiĢiliğinin sona erdiğinin kabulü olanaksızdır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Birden çok borçlusu olan bir borcun tümünün, borçlulardan herhangi birinden istenebilmesi ve borçlulardan her birinin de borcun
tümünü yerine getirmekten sorumlu olması halinde, o borca müteselsil borç denir.
Müteselsil borçlulukta, her borçlu borcun tamamından alacaklıya karĢı sorumludur. Böyle bir borcun borçlularının
sorumluluğu, borcun tümü ödeninceye kadar sürer.Borçlulardan birine karĢı zaman aĢımı kesilince diğerlerine karĢı kesilmiĢ
sayılır.
Borçlulardan biri, payına düĢenden daha çoğunu ödeyemeyeceğini ileri süremez ve önce diğerine baĢvur diyemez. Payına
düĢenden daha çoğunu (ya da tamamını) ödeyen borçlu, öteki borçlulara baĢvurarak bunu istemeye hak kazanır. Öteki müteselsil
borçlular da alacaklıya karĢı kendiliğinden borçtan kurtulurlar.
Diğer müteselsil borçlulardan her biri, ödemede bulunan borçluya karĢı ancak kendi payı ile sorumludur. Müteselsil borcun
alacaklısı alacağını, borçlulardan birinden veya hepsinden isteyebilir. Örneğin B,C ve D, Alp‘e müteselsil olarak 1000YTL
borçlanmıĢlardır. Alp dilerse hepsine karĢı, dilerse B‘ye karĢı ve C ile D‘ye karĢı dava açabilir, icra takibine giriĢebilir.
- 453 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Borçluların müteselsil (dayanıĢmalı) olarak sorumluğu, borçlulardan her birinin müteselsil olarak sorumlu olmayı açıkça kabul
etmelerinden doğabileceği gibi, birtakım borçlarda kanun hükmüyle de ortaya çıkabilir. Örneğin Osman ile Ġlhan borçlanırken,
birlikte ve müteselsil olarak borçlandığını gösteren kelimeler kullanıp imza ederlerse, kendi iradeleri ile müteselsil sorumluluğu
kabul etmiĢ olurlar. Ġlhan ile Osman bono denilen senet çeĢidini birlikte imza ederek borçlanırlarsa, açıkça müteselsil olmayı
kabul etmiĢ olmasalar bile, Ticaret Kanunun ilgili kuralları gereği müteselsil borçlu durumundadırlar.
Birden çok alacaklının varlığı halinde, alacaklılardan her birinin borcun tümünün ifasını diğerlerinden izin almadan isteyebilmesi,
ancak alacaklılardan birine ifada bulunan borçlunun, bütün alacaklılara karĢı borçtan kurtulması söz konusudur. Bütün bu
açıklamalar kefalet yoluyla borçlu olanlar için de geçerlidir. Adi kefalette alacaklı önce borçluya, sonra tahsil edilmeyen kısım
için kefile baĢvurabilir. Buna karĢılık müteselsil kefalette alacaklı ister borçluya ister kefile baĢvurur.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
26. Çekin bankaya ibraz süresiyle ilgili olarak aĢağıdakilerden hangisi yanlıĢtır?
A)KeĢide yeri Ankara - Ödeme yeri Ankara olan çek 10 gün içinde ibraz edilmelidir
B)KeĢide yeri Ġzmir - Ödeme yeri Tahran olan çek 1 ay içinde ibraz edilmelidir
C)KeĢide yeri Ġzmir - Ödeme yeri Newyork olan çek 3 ay içinde ibraz edilmelidir
D)KeĢide yeri Kahire - Ödeme yeri Ġzmir olan çek 3 ay içinde ibraz edilmelidir
ÇÖZÜM:
Sorumuzun cevabını Yeni Türk Ticaret Kanunu madde 796‘da bulabiliriz.
MADDE 796- (1) Bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse on gün;(A ġIKKI) düzenlendiği yerden baĢka bir yerde ödenecekse
bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.
(2) Ödeneceği ülkeden baĢka bir ülkede düzenlenen çek, düzenlenme yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay(B ġIKKI) ve ayrı
kıtalarda ise üç ay içinde(C ġIKKI) muhataba ibraz edilmelidir. Bu bakımdan, bir Avrupa ülkesinde düzenlenip de Akdenize sahili
bulunan bir ülkede ödenecek olan ve aynı Ģekilde Akdenize sahili olan bir ülkede düzenlenip bir Avrupa ülkesinde ödenmesi
gereken çekler aynı kıtada düzenlenmiĢ ve ödenmesi Ģart kılınmıĢ sayılır.
Ġzmir Ģehrini Avrupa Ģehri kabul ettiğimizde, Kahire Ģehrinin de Akdeniz‘e kıyısının var olduğu göz önüne alınınca çekin ödeme
süresi 1 aydır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
27.
I-Zilyetliğin intikali
II-Ciro
III-Alacağın temliki
Yukarıda belirtilenlerden nama yazılı bir senedin devredilmesi için gerekli olanlar, aĢağıdakilerden
hangisinde doğru olarak verilmiĢtir?
A)Sadece I B) I ve II
C) I ve III D) I, II ve III
ÇÖZÜM:
Nama yazılı kıymetli evrak el değiĢtirme yeteneği en az ve ağır olan senetlerdir. Bunlarda devir, devir beyanı ve senedin teslimi
ile olur. TTK. m. 559‘a göre, devir beyanı senedin arkasına yazılabileceği gibi, ayrı bir kâğıt üzerine de yazılabilir. Devir
beyanının yazılı olması ve altının imzalanması gerekir. Senedi devralan kimse de aynı usulle senedi devredebilir. Nama yazılı
senetlerin devri BK. m. 162 vd. maddelerdeki ―alacağın temliki‖ müessesesine benzer bazı sonuçlar doğurur. Borçlu ancak
senedin hâmili bulunan ve senette adı yazılı olan kiĢilere senet bedelini ödemekle yükümlüdür. Bu nedenle senedin içerdiği hakkın
iyi niyetle, senet malikinden baĢka bir kiĢiye ödenmesi söz konusu olmaz.
Nama yazılı senetlerin devrine esas itibariyle alacağın temliki hükümleri uygulandığından, senet borçlusunun senet alacaklısına
karĢı sahip bulunduğu def‘iler, diğer hak sahiplerine karĢı da ileri sürülebilir (BK. m. 162 vd. ). Örneğin, senedin düzenlenmesine
neden olan alt iliĢkiden doğan def‘i sonraki hak sahiplerine de ileri sürülebilir. Bu nedenle nama yazılı senetlerde soyutluk ilkesi
geçerli değildir. Hattâ bazı yazarlar bu tip senetleri kıymetli evrak bile saymamak eğilimindedirler.
- 454 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Ticari mümessil:ĠĢletmenin iĢlerini idare etmek ve iĢletmeyle ilgili hukuki iĢlemleri ticaret unvanına ―vekaleten‖ veya benzeri bir
kelimeyi ekleyerek müvekkil yerine imza atmak suretiyle yapmaya yetkili kiĢidir.
Bir iĢletmenin iĢlerini idare için atanır.Mutlaka ticari iĢletme gerekmez, esnaf iĢletmeleri de olur, ancak burada ticaret siciline
kayıt zorunlu olur.Atamaya, iĢletmeyi iĢleten kiĢi, tüzel kiĢilerde ilgili organ yetkilidir.ĠĢletme sahibi ticari mümessil atamaya
mecbur değildir.Fakat merkezi yurt dıĢında olanlar buradaki Ģubelerine mutlaka ikametgahı burada olan bir ticari mümessil
atamak zorundadır.Genel olarak gerçek kiĢiler ticari mümessil olarak atanabilir.Bu kiĢinin tam ehliyetli olması gerekmez.Devlet
memuru ticari mümessil olarak faaliyet gösteremez.
Ticari iĢletmeler için atanan ticari mümessilin,ticaret siciline kaydı zorunludur, ancak tescil kurucu değildir, zımnen de
atanabilir.Sicile kaydı için noter onayı gerekir.Esnaf iĢletmelerine ticari mümessil atamak için sicil kurucudur, zımnen atanamaz.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
29. AĢağıdakilerden hangisi ticaret Ģirketlerinin tasfiyesiz son bulma hallerinden biridir?
A)ġirketin birleĢmesi B)Mahkeme kararı
C)Fesih D)Ġflas
ÇÖZÜM:
ġirketin birleĢmesi : tasfiye edilem iĢlemi olmadan iki ya da daha fazla Ģirketin tüm kaynak,varlık ve borçlarını birleĢtirmesi
kaydı ile tüzel kiĢiliklerine son verip,yeni bir Ģirket meydana getirmeleri ya da mevcut bir ticaret Ģirketine katılmaları tasfiye
edilmeksizin Ģirketin son bulma halidir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Her sermaye Ģirketi hisse senedini çıkarma yetkisine sahip değildir. Sermaye Piyasası Kurulundan izin alan sermaye Ģirketleri
hisse senedi çıkarabilir. Hisse senedi çıkarma yetkisi olan kurum ve kuruluĢlar Ģunlardır:
- Anonim Ģirketler
- Sermayesi paylara bölünmüĢ komandit Ģirketler
- Özel kanunla kurulmuĢ kurumlar (T.C. Merkez Bankası, Kamu Ġktisadi TeĢekkülleri, sigorta Ģirketleri, bağlı ortaklıklar)
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
31. Ġcra ve Ġflas Kanunu‘na göre, aĢağıdakilerden hangisi ipotek kapsamı içine girmez?
A)Ġrat senedi B)Hapis hakkı C)TaĢınmaz yükü D)Gemi ipoteği
ÇÖZÜM:
Ġcra ve Ġflas Kanunu 23. Madde der ki ;
Bu Kanunun uygulanmasında; 1. ―Ġpotek‖ tabiri ipotekleri, ipotekli borç senetlerini, irat senetlerini, eski hukuk hükümlerine göre
tesis edilmiĢ taĢınmaz rehinlerini, taĢınmaz mükellefiyetlerini, bazı taĢınmazlar üzerindeki hususî imtiyazları ve taĢınmaz eklenti
üzerine rehin muamelelerini,
2. ―TaĢınır rehni‖ tabiri, teslime bağlı rehinleri, Türk Medenî Kanununun 940 ıncımaddesinde öngörülen rehinleri, ticarî iĢletme
rehnini, hapis hakkını, alacak ve sair haklar üzerindeki rehinleri,
3. Sadece ―Rehin‖ tabiri, ―ipotek‖ ve ―taĢınır rehni‖ tabirlerine giren bütün taĢınır ve taĢınmaz rehinlerini, Ġhtiva eder.
Hapis hakkı Ġcra ve Ġflas Kanununda değil Türk Medeni Kanununda sayılmıĢtır.
- 455 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
32. Ġcra ve Ġflas Kanunu‘na göre, iflasta paralar ne zaman kesin olarak dağıtılır?
A)Sıra cetvelinin kesinleĢmesinden sonra
B)Pay cetvelinin kesinleĢmesinden sonra
C)Pay cetvelinin kesinleĢmesinden bir hafta sonra
D)Sıra cetvelinin kesinleĢmesinden bir hafta sonra
ÇÖZÜM:
Ġflâsın sonunda, masa malları satılınca yapılması gereken iĢlem elde edilen paranın alacaklılar arasında paylaĢtırılmasıdır. Bu
paylaĢtırmada kural olarak iflâsın ilkelerinden biri olan eĢitlik ilkesi gözetilir. Alacağın doğumu veya masaya ne zaman bildirildiği
burada önem taĢımaz. Ancak, rehinli alacaklılar, imtiyazlı alacaklılar ve imtiyazsız alacaklılar arasında farklılık bulunmaktadır.
Rehinli alacaklılar, rehinli malın satıĢ bedelinden alacaklarını aldıktan sonra, artan para kalırsa diğer alacaklılara bu paradan
ödeme yapılır.
Ġflâsta paraların paylaĢtırılmasında eĢitlik ilkesi geçerlidir. Ödenmesi gereken alacakların ne zaman doğduğu veya iflâs masasına
hangi tarihte kaydedildiği önemli değildir.
Ġcra ve Ġflâs Kanunu‘nun 206. maddesinin ilk üç sırasında yer alan alacaklılar imtiyazlı alacaklı olarak kabul edilir. Bunlar, daha
çok bir takım sosyal düĢüncelerle imtiyaz tanınmıĢ alacaklardır. Örneğin, iĢçi ücretleri, velayet veya vesayetten kaynaklanan
alacaklar gibi. Tasfiye sonunda sırasıyla önce bu alacaklar ödenir.
Ġcra ve Ġflâs Kanunu‘nun 206. maddesinin ilk üç sırasının dıĢındaki alacaklar imtiyazsız alacaklardır. Ancak imtiyazlı alacaklar
tam olarak ödendikten sonra imtiyazsız alacaklar ödenir. Bu alacaklar da tam olarak ödenemezse (ki çoğunlukla böyledir), kalan
para bu alacaklılara garameten (alacakları oranında) paylaĢtırılır. PaylaĢtırma sırasında, iflâs tasfiyesi için yapılan giderler önce
ödenir.
Ġflâs idaresi, malları satıp bedeli tahsil ettikten ve sıra cetvelinin kesinleĢmesinden sonra bir pay cetveli düzenleyerek
son hesabı yapar .Tasfiyeden elde edilen gelir bu pay cetveline göre paralar dağıtılır
Paraların paylaĢtırılmasından sonra, alacağını alamamıĢ olan alacaklılara, alacağın ödenmeyen kısmı için iflâs idaresi tarafından
aciz belgesi verilir. Bu belge daha önce açıklanan, genel haciz yolundaki aciz belgesiyle aynı niteliktedir. Sadece burada
alacaklının, müflise karĢı yeni takip yapabilmesi için, müflisin iflâstan sonra yeni mal iktisap ettiğini ispat etmesi gerekir.
Masaya kaydettirilmediği için tasfiyeye girmemiĢ olan alacaklılar da, aciz vesikası verilen alacaklılar hakkındaki hükümlere
tâbidirler
Paralar dağıtıldıktan sonra, iflâs idaresi, iflâs kararını veren mahkemeye bir rapor sunar. Bu rapor üzerine mahkeme, tasfiyenin
bittiğini anlarsa, iflâsın kapandığına karar verir ve bu ilân edilir
Ġflâs kapandıktan sonra, tasfiyeye girmeyen bir mal bulunursa, iflâs idaresi o malı satar ve alacağını eksik alan alacaklılara
sıraya göre dağıtır
Ġflâsın tasfiyesinden sonra, iflâsın sonuçlarının ortadan kalkmasını isteyen müflis, itibarın iadesi yoluna baĢvurması gerekir.
Buna göre müflis, masaya kabul edilen tüm alacaklıların alacaklarını ifa ettiğini makbuz veya belgelerle ispat ederek iflâs kararı
veren mahkemeye baĢvurmalıdır .
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
33. AĢağıdakilerden hangisi Ġcra ve Ġflas Kanunu‘na göre iflasın açılmasıyla birlikte duracak
takiplerden biri değildir?
A)Para alacağına iliĢkin ilamlı takip
B)Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip
C)Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip
D)Genel haciz yoluyla takip
ÇÖZÜM:
Ġflâsın açılmasından önce müflise karĢı baĢlamıĢ olan takipler iflâsın açılması ile kural olarak durur ve iflâs kararının
kesinleĢmesi ile de düĢer; ayrıca, iflâs tasfiyesi sırasında müflise karĢı yeni takip yapılamaz .Ġflâsın açılması ile duran takipler,
esasen müflisin masaya giren malvarlığı ile ilgili takiplerdir;bunların dıĢında, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan
takiplerle ,tahliyeye ve borçlunun Ģahsına iliĢkin takipler devam eder. Bunun gibi iflâstan sonra da rehin sahibi alacaklı
istediği takdirde masaya karĢı rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir.
- 456 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
34. AĢağıdakilerden hangisi bir malın değiĢim değerinin, toplam faydası tarafından değil, marjinal
faydası tarafından belirlenmesinin sonuçlarındandır?
A) Doyum Noktası B) EĢ marjinal Ġlkesi C) Elmas-Su Paradoksu D) GeniĢleme Yolu
ÇÖZÜM:
Kullanım değeri yüksek olan su gibi bir malın değiĢim değerinin az olmasına karĢılık, kullanım değeri çok az olan elmas gibi bir
malın değiĢim değerinin çok yüksek olması, değer paradoksu veya su-elmas paradoksu diye nitelendirilir. Bu paradoks değerin
fayda ile açıklanamayacağını göstermiĢtir. Malın değerini belirleyen kendi özelliği değil, her ilave biriminin birey için oluĢturduğu
değerdir. Yani bir malın değiĢim değerini belirleyen marjinal faydasıdır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
35. ġeker hastalarının insülin iğnesi talebi durumunda fiyat-tüketim eğrisinin Ģekli aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Eğri yatay eksene dik düz çizgi Ģeklindedir B) Eğri yatay eksene paralel düz çizgi Ģeklindedir
C) Eğri negatif eğimlidir D) Eğri pozitif eğimlidir
ÇÖZÜM:
Fiyat Tüketim Eğrisinin Eğimi ve Talep Esnekliği ile ĠliĢkisi
Bir malın fiyatının sürekli değiĢmesi sonucu oluĢan yeni denge noktalarının geometrik
düzlemdeki yerine fiyat tüketim eğrisi ( PCC ) denilmektedir. Fiyat tüketim eğrisi yardımı
ile bireysel talep eğrisine ulaĢılmaktadır.
ġeker hastası bir tüketici için insülin iğnesi zorunlu bir maldır ve olacağı için PCC
yatay eksene dik olacaktır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
36. Telafi edilmiĢ talep eğrisi ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A)Sadece ikame etkisini yansıtır
B)Giffen malı söz konusu olduğunda pozitif eğimlidir
C)Sadece gelir etkisini yansıtır
D)DüĢük mallarda alıĢılmıĢ talep eğrisi ile çakıĢır
ÇÖZÜM:
Hicksgil talep eğrisi aynı zamanda telafi edilmiĢ talep eğrisi olarak da bilinmektedir. Telafi edilmiĢ talep eğrisi, bir malın fiyatı
düĢtüğü zaman tüketicinin reel gelirinin sabit tutmasıyla fiyatı düĢen maldan daha fazla satın alınmasının istenmesinin analizini
yapmaktadır. Bu yüzden sadece ikame etkisini içerir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
37. Ġkame esnekliğinin 1‘e eĢit olduğu sermaye ve emek girdilerinin mükemmel olmayan bir biçimde
ikame edilebildiği üretim fonksiyonu aĢağıdakilerden hangisidir?
A)Doğrusal üretim fonksiyonu B)CES üretim fonksiyonu
C)Cobb-Douglas üretim fonksiyonu D)Leontief üretim fonksiyonu
ÇÖZÜM:
Ġkame esnekliğinin 1‘e eĢit olduğu sermaye ve emek girdilerinin mükemmel olmayan bir biçimde ikame edilebildiği üretim
fonksiyonu Cobb-Douglas üretim fonksiyonudur.
Not: Üretim fonksiyonları ile ilgili daha detaylı bilgi için 2012-1 / 72. Sorunun çözümüne bakınız.
- 457 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
38. Havayolu Ģirketinin business class ayrımı yoluyla normal bilet fiyatına göre yapmıĢ olduğu fiyat
farklılaĢtırması aĢağıdakilerden hangisidir?
A)Birinci derece fiyat farklılaĢtırması
B)Ġkinci derece fiyat farklılaĢtırması
C)Üçüncü derece fiyat farklılaĢtırması
D)Blok fiyat farklılaĢtırması
ÇÖZÜM:
Tekelde ( Monopolde ) Fiyat FarklılaĢtırması: Aynı malın tek bir üretici tarafından farklı alıcılara farklı fiyatlardan
satılmasına fiyat farklılaĢtırması denir. Tekelci firma, aynı malı farklı tüketicilere farklı fiyatlardan satarak kârını arttırabilir.
Tam ( birimler arası ) fiyat farklılaĢtırması: Tekelci bir firmanın x malından 500 birim üretip sattığını varsayalım. Malın her
birimini, ayrı ayrı müĢterilerin ödemeye hazır oldukları en yüksek fiyata satarsa tekelci firmanın tam fiyat farklılaĢtırması
yaptığı söylenir.
Ġkinci derece ( miktarlar arası ) fiyat farklılaĢtırması: Belli bir miktar için birim baĢına tek fiyat belirleyip, daha sonraki ek
birimler için daha düĢük bir fiyat belirliyorsa ikinci derece fiyat farklılaĢtırması yaptığı söylenir.
Üçüncü derece (alıcılar arası ) fiyat farklılaĢtırması: Farklı piyasalarda farklı fiyat uygularsa ya da aynı alıcı kitlesi içerisinde
bölümlendirme yaparak onlara farklı fiyatlar uygularsa üçüncü derece fiyat farklılaĢtırması yapmıĢ olur. Örneğin bir sinema yaĢlı
müĢterilerine sinema biletini diğer müĢterilerine göre daha düĢük bir fiyattan satarak üçüncü derece fiyat farklılaĢtırması
yapar. Havayolu Ģirketinin business class ayrımı yoluyla normal bilet fiyatına göre yapmıĢ olduğu fiyat farklılaĢtırması da üçüncü
derece fiyat farklılaĢtırmasına örnektir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
39. Emek piyasasında monopson durumunda olan bir firmada, emeğin marjinal (girdi) maliyeti nasıldır?
A)Sermayenin marjinal (girdi) maliyetine eĢittir
B)Ücret haddine eĢittir
C)Emeğin marjinal maliyet eğrisi, emek arz eğrisinin altında seyreder
D)Ücret haddinden büyüktür
ÇÖZÜM:
Monopson, tek alıcının olduğu piyasa durumudur. Buna karĢı satıcı çok sayıdadır. Mallar homojendir. Alıcı, arz
edenlerin teklifleri hakkında iyi bilgiye sahiptir. Piyasaya giriĢ hakkında teknolojik ve yasal engeller olabilir veya
olmayabilir.
Monopsoncu tek satın alıcı olduğu için arz eğrisi ve ayrımı vardır. monopsoncunun daha fazla emek
kiraladığında, daha yüksek ücret ödeyeceğini, daha az emek kiraladığında daha düĢük ücret ödeyeceğini iĢaret
etmektedir. Rekabetçi denge ile kıyaslandığında istihdam ve ücret oranı monopsonda daha düĢüktür.
ġekilde de görüldüğü gibi, emeğin marjinal faktör (girdi) maliyeti ( ); ücret haddi ( W*) ve ortalama faktör (girdi)
maliyetinden ( ) büyüktür.
Not: Emeğin marjinal faktör maliyeti ( ) eğrisi, emek arz eğrisinin ( ) üzerinde seyrettiğinden C seçeneği yanlıĢtır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 458 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
40. Marjinal ikame haddinin farksızlık eğrisi boyunca arttığı (tüketicinin (X) malına bağımlı hale
gelmesi durumunu ifade eder) durumda farksızlık eğrisinin Ģekli nasıl olur?
A)Yatay eksene paralel düz çizgi
B)Negatif eğimli düz çizgi
C)Orijine göre iç bükey
D)Pozitif eğimli düz çizgi
ÇÖZÜM:
Marjinal ikame haddinin artan olması durumunda ( artan MRS durumunda ), farksızlık eğrisi orijine göre iç bükey olacaktır.
Not: Daha detaylı bilgi için 2011 / 19. Sorunun çözümüne bakınız.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
41. Tüketicinin hem (X) hem de (Y) malından satın almak suretiyle faydasını maksimize etmesinin
mümkün olmadığı, tek bir mal almak suretiyle fayda maksimizasyonu sağladığı denge hali hangisidir?
A) Dahili Denge B) KöĢe Dengesi
C) Walrasgil Ġstikrarsız Denge D) Marshallgil Ġstikrarsız Denge
ÇÖZÜM:
Tüketici her iki maldan da tüketerek dengeye geliyor ise buna dahili denge denilmektedir. Tüketici tek bir mal tüketerek
dengeye geliyorsa bu denge noktasına köĢe dengesi denir
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
42. Solow büyüme modelinde büyüme etkisini oluĢturan temel etmen aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Tasarruf Oranı B)Sermaye Birikimi C) ĠĢgücü D)Teknolojik GeliĢme
ÇÖZÜM:
Solow Büyüme Modeli: Solow‘un yapmıĢ olduğu çalıĢmalar neo-klasik büyüme teorileri içerisinde önemli bir yere sahiptir. Solow
tasarruf, nüfus artıĢı ve teknolojik geliĢmenin büyüme üzerine ve bu değiĢkenlerin birbirleri üzerine olan etkilerini incelemiĢtir.
Modelde ilk kez sermaye birikiminin sağlanmasında nüfus artıĢı ve teknoloji oranının etkileri incelenmiĢtir. Ġktisadi büyüme için
teknolojik ilerleme olmadan sürekli ve kalıcı büyümenin sağlanamayacağı iddia edilir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Para Arzı Tanımları
M1 : DolaĢımdaki para + Vadesiz mevduat
M2 : M1 + Vadeli mevduat
M3Y : M3 + DTH
- 459 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
44) (A) ve (B) ülkelerine ait 2011 yılında üretilen nihai ve ara malların miktarı ve piyasa fiyatları
aĢağıdaki gibidir:
(A) Ülkesi (B) Ülkesi
Miktar Birim Piyasa Birim Piyasa
Fiyatı (TL) Miktar Fiyatı (TL)
(A) Ülkesi Ara mal 30.000 10 10.000 5
VatandaĢları Nihai mal 100.000 20 30.000 40
(B) Ülkesi Ara mal 12.000 6 25.000 10
VatandaĢları Nihai mal 50.000 30 120.000 50
Yukarıdaki verilere göre (B) ülkesinin 2011 yılı nominal gayrisafi yurtiçi hasılası kaç TL dir?
A) 6.250.000 B) 7.200.000 C) 7.500,000 D) 9.072.000
ÇÖZÜM:
Nominal Gayri Safi Yurt Ġçi Hâsıla: Bir ülkenin sınırları ĠÇĠNDE belirli bir yılda üretilen NĠHAĠ malların ve hizmetlerin
üretildikleri ( CARĠ ) yılın piyasa fiyatları üzerinden değeridir.
(B) Ülkesinin 2011 yılı Nominal GSYH‘sı= (30 000 x 40 ) + ( 120 000 x 50 )
= 1 200 000 + 6 000 000
= 7 200 000 TL
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
45. Bugünkü ve gelecekteki hükümet alımları veri iken, hükümetin vergilerde bir indirim yapması ve
vergilerde gerçekleĢtirdiği indirim kadar kiĢilerden borçlanmasının kiĢisel tüketimi ve tasarrufu
etkilemeyeceğini savunan iktisatçı aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Robert Solow B) Arthur Laffer C) David Ricardo D) Robert Lucas
ÇÖZÜM:
Ricardocu Denklik Teoremi: Devletin iktisadi faaliyetlerinin, ekonominin ya da bireylerin iktisadi kararları üzerindeki etkisinin
ölçülmesinde bakılması gereken göstergenin reel kamu harcamaları olduğunu, kamu harcamalarının finansman biçiminin ise önemli
olmadığını ifade eder. Veri bir kamu harcamasının vergi yerine borçlanmayla finansmanının, bireylerin tüketim kararları ve
ekonominin sermaye birikimi üzerinde bir etkisi olmayacağı, bu iki finansman biçiminin etkisinin birbirine denk olacağı önermesi
Ricardocu Denklik Teoremi olarak adlandırılır. Servet etkisinin geçerli olmayacağını, dolayısıyla, kamu borç stokundaki de-
ğiĢmenin ya da veri bir kamu harcamasının vergiler yerine borçlanmayla finansmanının, toplam talep, faiz oranları ve sermaye
birikimi üzerinde bir etkisi olmayacağını öne sürer. Önemli olan vergi/borçlanma ikamesi değil, kamu kesiminin yaptığı mal ve
hizmet alımına yönelik harcamalar (reel harcamalar) ve marjinal vergi oranlarıdır. Çünkü bugünkü kamu borcu, bugünkü değeri
söz konusu borca eĢit gelecekteki vergiler demektir. Devletin kamu harcamalarını değiĢtirmedikçe, bunun için gerekli olan
vergilerin bugünkü değerinin değiĢmeyeceğini, yani vergilerin bugün ya da gelecekte ödenmesinin bir farkı olmayacağını öngören
rasyonel bireyler, mali aldanmaya kapılmayacaklar ve borçlanmayla finanse edilen maliye politikasının toplam talep ve sermaye
birikimi üzerinde bir etkisi olmayacaktır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
46. Yeni Keynesyen iktisatçılara göre, aĢağıdakilerden hangisi nominal ücretlerin yapıĢkan olmasına
yol açar?
A)ĠĢveren ve iĢçiler arasındaki gizli sözleĢmeler
B)Sistematik olmayan beklenti hataları
C)Bireylerin yaptığı seçimlerin irrasyonel olması
D)Asgari ücret uygulaması
- 460 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Yeni Keynesyen Ġktisat anlayıĢına göre, istihdamdaki ve üretimdeki dalgalanmalar büyük ölçüde nominal toplam talepteki
dalgalanmalardan kaynaklanmaktadır. Nominal Ģokların önemli olmasının nedeni, nominal ücretlerin ve fiyatların tam olarak esnek
olmamasıdır.
Koordinasyon Yetersizlikleri: Varsayalım ki para stokunda bir artıĢ oldu. Fiyatlar para arzı ile aynı oranda yükselecektir. Ancak
bir firma ürünlerinin fiyatını, diğer firmalar henüz fiyatlarını artırmadan artırırsa müĢterilerini diğer firmalara kaptırma riski
ortaya çıkar. Ekonomide tüm firmalar fiyatları artırmada koordine edilemeyeceğinden ekonomideki tüm fiyatların ayarlanmasının
belli bir süre almasına ve dolayısıyla kısa dönemde pozitif eğimli bir toplam arz eğrisine yol açacaktır. Koordinasyon problemleri,
ücretlerin de aĢağı doğru katı olduğunu bir ölçüde açıklar.
Liste (ĠĢlem ) Maliyetleri: Liste, katalog ya da menü maliyetleri firmaların fiyatlarını sürekli değil de ara sıra ayarlamalarına
yol açabilir. Buna göre, firmaların fiyatlarını anında değiĢtirmemesinin nedeni; katlanmaları gereken kâğıt, baskı, mürekkep gibi
maliyetlerdir. Bu fiyat ayarlama maliyetleri, firmaların fiyatları sürekli ayarlamak yerine, aralıklı ayarlamasına neden olmaktadır.
Toplam Talep DıĢsallığı: Bir firmanın fiyat ayarlamasının tüm öteki firmaların ürünleri için talep üzerindeki makroekonomik
etkisi toplam talep dıĢsallığı olarak isimlendirilir. Toplam talep dıĢsallığı nedeniyle, firma karar alırken bu dıĢsallığı ihmal ettiği
için fiyat indirimi toplumsal olarak arzu edilir olmasına rağmen firma bazen liste maliyetine ve fiyatlarını indirmeye katlanmaz.
Böylece ekonominin bütünü için arzu edilmemesine rağmen fiyatlar yapıĢkan olur.
Etkin Ücret Teorisi: Ücretlerle iĢçilerin verimliliği arasındaki iliĢkiyi dikkate alarak firmaların ücretleri etkin ücret düzeyinde
sabitlediklerini varsaymaktadır.
SözleĢmeler ve Uzun Dönem ĠliĢkileri: ĠĢçilerin pek çoğu mevcut iĢlerine uzun süre devam etme beklentisindedirler. Tipik
olarak firmalar ve iĢçiler arasında ücret ayarlamaları yılda bir kez yapılmaktadır. Benzer Ģekilde firmalar arasında da uzun
dönemli anlaĢmalar yapılarak mal ya da ham madde alımına yönelik uzun dönemli sözleĢmeler yapılır. Bu sözleĢme süresince
belirlenen fiyatlar dıĢında baĢka bir fiyat uygulanamaz. Bu tür sözleĢmeler ücretlerin ve fiyatların yapıĢkan olmasına neden olur.
Zımni (Örtük) SözleĢme Modeli: Ücretler, iĢçi-iĢveren arasında yazılı bir anlaĢma olmaksızın uzun dönemli olarak örtük bir
biçimde belirlenir. Konjonktürün geniĢleme dönemlerinde ücret artıĢı ya da durgunluk dönemlerinde ücretlerde düĢme gibi
uygulamalar yapılmaz. ( A seçeneği )
Fiyatların KarıĢık Ayarlanması: Bir ekonomide fiyatların aynı anda ve koordineli olarak değiĢtirilmesi mümkün değildir.
Firmalar, fiyatı ilk değiĢtiren firma olmak istemezler. Bu nedenle de fiyat ayarlamaları yavaĢ gerçekleĢir.
Ġçeridekiler-DıĢarıdakiler Modeli: Firmalar, iĢsizleri iĢe alıp istihdam etmek yerine, hâlen çalıĢmakta olan iĢçileri muhafaza
etmek eğilimindedirler. Çünkü firmalar eski iĢçileri iĢten çıkarmanın, yenilerini eğitmenin maliyeti gibi nedenlerle elemanlarını
değiĢtirmeyi ve yenilerinin istihdamını pek göze alamazlar. Toplam talebin düĢtüğü durumlarda bile firmalar zararına çalıĢmayı
da göze alarak ellerinde bulundurdukları elemanlarını bırakmak istemez ve onlara, talepteki daralma geçene kadar marjinal
verimliliklerinin üzerinde bir ücret ödemeyi kabul edebilirler.
47. Vergi oranındaki düĢmenin, vergi kaçaklarım azaltacağını ve bunun da vergi gelirlerinin artmasına
ilave bir katkı sağlayacağını savunanlar aĢağıdakilerden hangileridir?
A) Arz Yönlü Ġktisatçılar B) Keynesyen Ġktisatçılar
C) Parasalcı Ġktisatçılar D) Neoklasik Ġktisatçılar
ÇÖZÜM:
Vergi indirimlerinin ekonomik büyüme ve etkinliği artıracağı üzerine kurulmuĢ iktisat akımı 1970‘ li yılların sonlarına doğru ortaya
çıkmıĢ olan Arz Yönlü Ġktisat‘ tır. Arthur Laffer, vergi indirimleri sonucunda toplam piyasa üretiminin ve toplam vergi
gelirlerinin artacağını savunmuĢtur. Buna göre vergi indirimleri uzun dönemde bireylerin tüketim yerine tasarrufa yönelmelerini
ve boĢ durma yerine çalıĢmaya yönelmelerini sağlayarak vergi gelirlerini ve toplam piyasa üretimini arttırır.
Not: Laffer Eğrisi ile ilgili bilgi için 2003 / 41. Sorunun çözümüne bakınız.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 461 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
48. Merkez Bankası aĢağıdaki araçlardan hangisini kullanarak para çarpanını etkilemeye çalıĢır?
A) Döviz Kuru B) Ġskonto Haddi C) Açık Piyasa ĠĢlemleri D) Zorunlu KarĢılık Oranı
ÇÖZÜM:
Para Arzının Belirlenmesi
Para Çarpanı
M1= m x MB
Para çarpanı, bir ekonomide para arzı miktarının dört değiĢkene bağlı olarak oluĢturmaktadır:
Parasal taban, büyük ölçüde merkez bankası tarafından kontrol edilmektedir. Bankacılık sektörü ve banka dıĢı
kesimin davranıĢlarının değiĢmediği bir ortamda, parasal tabanın artıĢı para arzını arttıracaktır.
Zorunlu karĢılık oranı, Merkez bankası tarafından belirlenir. ( D seçeneği )
Serbest rezerv oranı, bankacılık sektörü tarafından belirlenir.
Nakit oranı, banka dıĢı kesimin kararlarına bağlı olarak belirlenir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
49. A.Smith‘in mutlak üstünlük teorisine göre aĢağıda bir birim mal üretimi için gerekli iĢ gücü
miktarı verilen iki ülke arasında, serbest ticaret baĢladığında nasıl bir dıĢ ticaret ortaya çıkar?
X malı Y malı
A Ülkesi 20 16
B Ülkesi 8 24
A)Her iki malı da A ülkesi ihraç edecektir
B)A ülkesi X malım B ülkesi Y malını ihraç edecektir
C)A ülkesi Y malını B ülkesi X malını ihraç edecektir
D)Ġki ülke arasında ticaret her iki ülke içinde faydalı değildir
ÇÖZÜM:
Adam Smith; Merkantilistlerin, dıĢ ticaretin sıfır toplamlı bir oyun olduğu düĢüncesini çürütmüĢtür. Ticaretten her iki ülke de
kazançlı çıkar. Her iki ülke de ticaretin olmadığı duruma göre daha yüksek üretim ve tüketim noktalarına ulaĢabilir. Bunu
sağlayan uzmanlaĢma ve iĢbölümüdür. A. Smith‘in bu konuda geliĢtirdiği model Mutlak Üstünlük Teorisi‘dir.
Modelin varsayımlar Ģunlardır:
Ġki ülke ve iki çeĢit mal vardır, her iki ülke de her iki malı üretebilir.
DıĢ ticarette para kullanılmaz, mallar değiĢ tokuĢ edilir.
Fiyatlar nominal-parasal değil reeldir-görecelidir, yani bir malın değeri diğer mal cinsinden veya malı üretmek için
harcanması gereken iĢgücü miktarı cinsindendir.
Her iki ülke her iki malı tüketmeye ihtiyaç duyar.
Mutlak Üstünlükler Teorisi‘ne göre, bir ülke karĢı ülkeye göre hangi malları daha düĢük maliyetle üretiyorsa o malların
üretiminde uzmanlaĢmalı ve bunları ihraç ederek pahalıya üretebildiklerini dıĢ ülkeden ithal etmelidir.
Soruda A ve B ülkelerinin X ve Y mallarından bir birim üretmeleri için gerekli iĢgücü miktarları verilmiĢtir. A ülkesi Y malını, B
ülkesi ise X malını daha ucuza ürettiğinden A ülkesi Y, B ülkesi X malını ihraç edecektir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 462 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
50. Aralarında ticaret yapan iki ülkeden birinin çok küçük diğerinin çok büyük olması durumunda
küçük ülkenin kazançlı çıkacağını ifade eden yaklaĢım hangisidir?
A) Korumacılık B) Metzler Paradoksu C) Massetme YaklaĢımı D) Önemsiz Olmanın Önemi
ÇÖZÜM:
Korumacılık: Ġthal ürünlere koyulan gümrük vergileri, kısıtlayıcı kotalar ve çeĢitli diğer hükümet düzenlemeleri gibi yöntemler
yoluyla ithal ve yerli ürünler arasında adil rekabet sağlamak için devletler arasındaki ticareti kısıtlayan ekonomi politikasıdır.
Metzler Paradoksu: Gümrük tarifelerinin, ithalatçının önemi yüzünden ithal malların fiyatlarının düĢmesine yol açmasıdır.
Massetme YaklaĢımı: S.Alexander'ın öne sürdüğü, devalüasyonun ödemeler bilançosunda yaratabileceği etkileri açıklamaya
çalıĢan bir yaklaĢımdır. Bir ekonomide dıĢ denkliğin nasıl sağlanabileceği ile ilgilidir. Massetme yaklaĢımına göre, reel milli gelir
ve toplam harcamalar arasındaki fark, ihracat ve ithalat arasındaki farka eĢittir.
Önemsiz Olmanın Önemi ( Küçük Ülke Avantajı ): Bir ülke ucuza ürettiği malı dıĢarıya pahalıya satarak kar elde eder. Ancak
bu ülke, büyük bir ülke ise çok miktarda mal satacağı için arz-talep kanunlarına göre malın fiyatı iç piyasadaki fiyatına yaklaĢır,
dolayısıyla elde edilen kar azalır ve malı dıĢarıya satmanın cazibesi kalmaz. Ancak küçük bir ülke hiçbir zaman fiyatı etkileyecek
kadar çok mal satamayacağı için karlılığı yüksek düzeyde devam edecektir. DıĢ ticaret hacimleri farklı olan iki ülke dıĢ ticarete
girdiklerinde küçük ülke avantajlı çıkar. Çünkü dünya fiyatlarını büyük ülkenin arz, talep ve yurtiçi fiyatlarına göre
belirlenmektedir. Bu durumda küçük ülke daha düĢük fiyata ithalat daha büyük fiyata ihracat yaparak kazançlı çıkar.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
51. DıĢ ödemeler açığının, para arzının para talebini aĢmasının bir sonucu olduğu ve devalüasyonun
para arzı para talebi dengesini yeniden sağlayarak dıĢ açıkları giderebileceğini ileri süren yaklaĢım
hangisidir?
A) Parasalcı YaklaĢım B) Mundell-Fleming YaklaĢımı C) Massetme YaklaĢımı D) Esneklikler YaklaĢımı
ÇÖZÜM:
Parasalcı yaklaĢıma göre; dıĢ ödeme açığı, para arzının para talebini aĢmasının bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
Devalüasyon gerçekleĢtirildiğinde, bozulan para arz ve talebi dengesi yeniden sağlanarak dıĢ ödeme açıkları
giderilebilmektedir. Devalüasyon, dıĢ ticarete giren malların ulusal para cinsinden fiyatlarını yükseltecektir. Diğer taraftan,
mallar arasındaki ikame olanakları nedeniyle ticari olmayan malların fiyatları da artacaktır. Bu durum ekonomide genel bir fiyat
yükseliĢini ifade etmektedir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
52. AĢağıdaki durumların hangisinde ödemeler dengesi eğrisi (BP) gelir eksenine, dik doğru
Ģeklindedir?
A) Yurtiçi faiz oranı dünya faiz oranına eĢitse
B) Yurtiçi fiyatlar dünya fiyatlarına eĢitse
C) Ülkeler arası sermaye hareketliliği tamamen yasaksa
D) Ülkeler arası sermaye hareketliliği tamamen serbestse
ÇÖZÜM:
ÖDEMELER BĠLANCOSU DENGESĠ: BP EĞRĠSĠ
BP eğrisi, ödemeler bilançosundaki hesaplara iliĢkin genel dengenin sağlandığını gösteren
eğridir. Ödemeler dengesi açıkları (BP<0), dıĢarıdan sermaye giriĢiyle ya da cari iĢlemler
hesabının açığını çeĢitli maliye ve para politikaları ya da ticaret politikaları ile kapatarak
giderilir. Ödemeler dengesi fazlası varsa (BP>0), dıĢarıya sermaye ihraç edilerek denge
sağlanabilir.
Sermaye hareketliliğinin tam olması durumu, BP eğrisinin yatay olmasına yol açacaktır. Bunun
anlamı, ödemeler dengesinin faiz oranına sonsuz duyarlı olmasıdır. Bu durumda BP eğrisinin
üstünde ödemeler bilançosu fazlası, altında ise ödemeler bilançosu açığı vardır. Sermaye hareketlerinin yasak olması durumunda
ise BP eğrisi düĢey ( dik ) bir doğru halini alır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 463 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
53. Uluslararası ekonomik sistemin iĢlemesinde ortaya çıkan sorunları çözmek ve ekonomik
sıkıntı çeken devletlere kredi sağlamak amacı ile kurulmuĢ olan uluslararası örgütün adı
nedir?
A) Uluslararası Para Fonu
B) Uluslararası Kalkınma Birliği
C) Uluslararası Finansman Kurumu
D) Dünya Bankası
ÇÖZÜM:
Uluslararası ekonomik sistemin iĢlemesinde ortaya çıkan sorunları çözmek ve ekonomik sıkıntı çeken devletlere kredi sağlamak
amacı ile kurulmuĢ olan uluslararası örgüt, Uluslar arası Para Fonu ( IMF ) dur. ( A seçeneği )
Not: Uluslararası Para Fonu ile ilgili daha detaylı bilgi için 2005/ 59. , 2011/ 7. sorunun çözümüne bakınız
Not: Dünya Bankası ve Uluslar arası Kalkınma Birliği ( IDA ) ile ilgili bilgi için 2011/ 7. Sorunun çözümüne bakınız.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM: AĢağıdaki formüle en uygun Ģık B Ģıkkında verilmiĢtir. Menkul Kıymetler 0 olarak alınacaktır.
55. Kaynakların boĢa harcanmasına karĢılık hedeflerine ulaĢtığı tespit edilen bir iĢletmenin etkililik
ve etkenlik düzeyleri hakkında aĢağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Etkililik ve etkenlik düzeyi yüksek
B) Etkililik düzeyi yüksek, etkenlik düzeyi düĢük
C) Etkililik düzeyi düĢük, etkenlik düzeyi yüksek
D) Etkililik ve etkenlik düzeyi düĢük
ÇÖZÜM:
Etkililik: Bir sistemin önceden tanımlanmıĢ olan amaçlarına ulaĢma derecesini ölçen bir terimdir. Etkililik daha çok planlara
ulaĢmanın ölçüsüdür.
Soruda verilen bilgilere göre, iĢletme hedeflerine ulaĢtığı için etkililik düzeyi yüksektir.
Etkenlik: Bir iĢletmede belirlenen amaçların gerçekleĢtirilmesi için tüketilmesi beklenen kaynaklar ile gerçekten tüketilen
kaynaklar arasındaki iliĢki olarak tanımlanır. BaĢka bir deyiĢle etkinlik, girdilerle iliĢkili bir performans ölçütüdür, bir girdi-çıktı
mekanizması aracılığı ile iĢleri doğru yapabilme kabiliyetinin ölçüsüdür.
Soruda verilen bilgilere göre, iĢletme hedeflerine ulaĢırken kaynakları boĢa harcamıĢ olduğu için etkenlik düzeyi düĢüktür.
- 464 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
56. Kredili satıĢ yapan firmaların bu satıĢlarından doğan alacak haklarını bankalara veya bu konuda
uzmanlaĢmıĢ diğer finansman kuruluĢlarına satmaları hangi finansman aracı olarak adlandırılır?
A) Leasing B) Factoring C) Risk Sermayesi D) Kredi Finansmanı
ÇÖZÜM:
Leasing (finansal kiralama), belirli bir süre için kiralayan (leasing firması) ile kiracı arasında düzenlenen ve
satıcıdan/üreticiden kiracı tarafından seçilip, kiralayan tarafından satın alınan bir malın mülkiyetini kiralayanda, kullanma
hakkını ise kiracıda bırakan bir sözleĢmedir.
Faktoring, firmaların mal ve hizmet satıĢlarından doğmuĢ veya doğacak vadeli, fatura veya fatura yerine geçen bir belgeye
dayanan alacakların, faktoring Ģirketi tarafından temlik alınması yoluyla, finansman, garanti ve tahsilât hizmetlerinin
sunulduğu bir finansal üründür. Faktoring, mal ve hizmet satıĢlarından doğan vadeli alacakların temlik yolu ile bir faktoring
kuruluĢuna devredilmesi ve bu alacakların faktoring kuruluĢu tarafından yönetilmesidir. ( B seçeneği )
Risk Sermayesi: Kendilerine finansman arayan Ģirketlerin ve/veya yeni fikirleri olan giriĢimcilerin; kendilerine yatırım
yapabilecekleri yeni fikirleri olan giriĢimciler ve Ģirketler arayan, risk almaya hazır finansör / sermayedarlar ile buluĢmasıdır.
( Risk sermayesi ile ilgili daha detaylı bilgi için 2007-2 / 57. sorunun çözümüne bakınız.)
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
57. Kamu giderlerinin artıĢ nedenlerinin sınıflandırılması ile ilgili olarak, aĢağıda ileri sürülen
nedenlerden hangisi kategorik olarak diğerlerinden farklıdır?
A) Para ekonomisinin yaygınlaĢması B) Ülke sınırlarının büyümesi
C) Askeri harcamaların yaygınlaĢması D) Bütçe yöntemlerinin değiĢmesi
ÇÖZÜM: ASKERĠ HARCAMALARIN YAYGINLAġMASI >> GERÇEK ARTIġ DURUMU, DĠĞERLERĠ GÖRÜNÜġTE ARTIġTIR.
GÖRÜNÜġTE ARTIġ
- AYNĠ ekonomiden, NAKDĠ ekonomiye geçilmesi. (Para ekonomisine geçiĢ)
GERÇEKTE ARTIġ
- Askeri (SavaĢ ve Savunma Giderlerinin ArtıĢı)
- Siyasi ( Liberal veya Sosyalist Bir Ġktidarın Gelmesi, - Partilerin Taahhütlerini Yerine Getirmeleri)
NOT: NÜFUS ARTIġI HEM GERÇEKTE, HEMDE GÖRÜNÜġTE ARTIġA SEBEP OLABĠLĠR.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
58. Vergi matrahı ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Advalorem vergilendirmede vergi matrahı olarak malın miktarı esas alınmaktadır
B) Verginin matrahı, verginin üzerinden hesaplanacağı değer veya miktardır
C) Bazı durumlarda verginin konusu ile verginin matrahı aynı olabilmektedir
D) Her verginin mutlaka bir matrahı vardır
- 465 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
VERGĠNĠN MATRAHI: Verginin hesaplanmasında esas alınan değer ya da miktara matrah denir.
Bu matrahın üzerine bir vergi tarifesi uygulanarak vergi borcu hesaplanır. Vergi matrahları iki çeĢitte karĢımıza çıkar.
AD VALOREM VERGĠLER (PARASAL-EKONOMĠK) SPESĠFĠK VERGĠLER (ÖLÇÜ-ADET-KG VS)
- MATRAH DEĞERLERĠ ÜZERĠNDEN hesaplanan vergiler ise -Vergi borcunun ağırlık, hacim, uzunluk gibi ölçüler
AD VALOREM VERGĠLERdir. üzerinden hesaplanarak alınan GÜMRÜK VERGĠLERĠdir.
ÖR: Katma Değer Vergisi verilebilir. ÖR: Motorlu TaĢıtlar Vergisi EN GÜZEL örnektir.
Fiyat değiĢmelerinde, konulan verginin nisbi ağırlığının sürekli değiĢmesi, spesifik vergilerin fiyat hareketlerini izlemede
YETERSĠZ KALMASI ve spesifik tarifelerin gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi gibi belli vergi türlerine
uygulama imkanının olmaması nedeniyle günümüzde spesifik tarifelerin uygulandığı vergilerin sayısı oldukça azalmıĢtır.
59. Vergilendirmeye esas olacak değer veya miktarın, tek tek belirlenmesi yerine, aynı durumdaki
tüm vergi konuları ve vergi mükellefleri için bütünlük içinde ve genel olarak belirlenmesi usulüne ne
ad verilir?
A) Karine Usulü B) DıĢ Göstergeler Usulü C) Götürü Usul D) Takdir Usulü
ÇÖZÜM:
KARĠNE-DIġ GÖSTERGELER: Bazı dıĢ göstergelere bakılarak matrahın tespit edilmesidir.(Kapı, Pencere Sayısı)
60. Vergi harcamalarının tutarının ya da yol açtığı maliyetin belirlenmesi açısından kullanılan, vergi
ayrıcalıkları kaldırılırsa bunun yaratabileceği çeĢitli iktisadi ve mali etkilerin de dikkate alınması
suretiyle elde edilebilecek gelir büyüklüğünün göz önünde bulundurulduğu yönteme ne ad
verilmektedir?
A) Vazgeçilen Gelir Yöntemi B) Harcama Dengesi Yöntemi
C) Gelir Tahakkuku Yöntemi D) Kazanılan Gelir Yöntemi
ÇÖZÜM:
VERGĠ HARCAMASI, belirli ekonomik ve sosyal amaçlara ulaĢmak için, kanunun öngördüğü temel yükümlülük sistemi ile
uyumlu olmayan ve kanuni bir hükümden kaynaklanan vergi geliri kaybı veya ertelemesi Ģeklindeki kamu harcaması olarak
tanımlanabilir. Vergi harcamalarının tahmin edilmesinde üç yöntem kullanılmaktadır.
VAZGEÇĠLEN GELĠR YÖNTEMĠ: Vergi ayrıcalıkları sebebiyle vergi gelirlerinde meydana gelen kayıpların ölçülmesine dayanır.
KAZANILAN GELĠR YÖNTEMĠ: Vergi ayrıcalıkları kaldırıldığı zaman elde edilebilecek vergi kazancının tahmin edilmesidir.
EġDEĞER HARCAMA YÖNTEMĠ: Vergi harcaması yerine, aynı fayda düzeyine ulaĢmak için yapılması gereken doğrudan kamu
harcamaları tutarının tahmin edilmesidir.
- 466 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
61. Verginin devletin aylıklı memurları aracılığıyla toplanmasının söz konusu olduğu vergi tahsil
yöntemine ne ad verilmektedir?
A) Emanet Usulü B) Ġhale Usulü
C) Ġltizam Usulü D) Temsilciler Aracılığıyla Tahsil Usulü
62. Vergi kanunlarına göre vergilendirilmesi gereken kiĢi ya da kiĢi gruplarının, aynı veya baĢka
kanunlarla vergi dıĢı bırakılmasına ne ad verilmektedir?
A) Vergi Ġstisnası B) Vergi Muafiyeti C) Vergi Terkini D) Vergi Ġndirimi
ÇÖZÜM:
VERGĠ HARCAMASI: Devletin, ekonomik, mali ve sosyal amaçlarla tahsil edeceği vergilerden kısmen veya tamamen;
geçici veya süresiz feragat etmesidir. >>> (MUAFĠYET – ĠSTĠSNA - ĠNDĠRĠM Ģeklinde olur.)
MUAFIYET – ĠSTĠSNA
Vergilendirilmesi gereken KĠġĠNĠN vergi dıĢı bırakılmasına MUAFĠYET. (Sübjektif)
Vergilendirilmesi gereken KONUNUN vergi dıĢı bırakılmasına ĠSTĠSNA denir. (Objektiftir)
63. Uluslararası nitelikli fonların ülkelerden ani çıkıĢ yapmaları sonucunda oluĢabilecek potansiyel
krizleri önlemek amacıyla kısa vadeli spekülatif döviz ve sermaye hareketlerinin vergilendirilmesi
gerektiğini ifade eden iktisatçı aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Frank Ramsey B) James Tobin C) Oliveratanzi D) Richard Musgrave
ÇÖZÜM:
TOBĠN VERGĠSĠ
Kısa vadeli sermaye hareketlerinin neden olacağı istikrar bozucu etkilerini azaltmak amacıyla dövizle yapılan uluslararası
iĢlemlerden alınan ve ilk kez 1978 yılında J. Tobin tarafından önerilen çok küçük oranlı bir vergidir. Bu verginin alınmasını
savunanlar, toplanan bu vergi gelirlerinin dünyanın öncelikli ve ivedi sorunlarının çözümünde kullanılmasını önermektedirler.
Binde 1 ila binde 5 oranında vergi alınmalıdır der.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 467 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
64. Verginin, belli bir dönem içinde karĢılanması gereken kamu giderleri açısından yeterli finansmanı
sağlamaya yönelik olmasını ifade eden, vergiden beklenilen hasılatın belirli bir dönem içinde elde
edilmiĢ olmasını öngören vergi ilkesi aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Uygunluk Ġlkesi B) Belirlilik Ġlkesi C) Açıklık Ġlkesi D) Verimlilik Ġlkesi
ÇÖZÜM:
3. BELĠRLĠLĠK: Vergi uygulamasının baĢarısı bakımından vergi ile ilgili kurum ve iĢlemlerin belli olması.
5.VERĠMLĠLĠK: Vergi ile amaçlanan hâsılatın belli bir dönem inde gerçekleĢmesi.
l0. KESĠNLĠK: Vergi ödevlerinin Ģekil, yer ve zaman bakımından kuĢkuya yer vermeyecek bir yapıda hazırlanması gerektiğidir.
12. EġĠTLĠK: Vergi yükünün mükelleflerin sosyal ve iktisadi durumları göz önüne alınarak paylaĢtırılmasıdır.
YATAY EġĠTLĠK: Aynı gelir düzeyine sahip kiĢilerden aynı , DĠKEY EġĠTLĠK: Farklı gelir düzeyindekilerden farklı vergi alınmasıdır.
ÇÖZÜM:
- 468 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
DEVRĠ BÜTÇE TEORĠSĠ (ALVĠN HANSEN)
-Bütçenin yıllık olarak düĢünülmesi yerine uzun süreli dönemler dikkate alınarak uygulanacak
-Bütçe bazı dönemlerde açık/fazla verebilir.(Sorun değil).Bunun için devlet bütçesi içerisinde bir FON oluĢtur, fazla
verdiği dönemlerde FONA at, açık verdiği dönemlerde FONDAN kaynak aktar, dengeye gel * Unutma ki!!! Önemli olan
bütçe dengesi değil MALĠ DENKLĠKTĠR.
ÖR: Ekonomide geniĢleme varken 2 yıl bütçe fazlası ver. Ekonomide daralma var. O zaman 2 yıl bütçe açığı ver.
4 yılda bütçe denkliğini sağla
TELAFĠ EDĠCĠ BÜTÇE TEORĠSĠ (SIR WILLIAM BEVERIDGE)
*KEYNES‘TEN FĠKĠR ALMIġ VE DEMĠġ KĠ ; (ĠLK ÖNEREN KĠġĠ KEYNESTĠR)
Özel kesimin harcamalarının azalması sonucu ortaya çıkan eksik istihdam durumunun giderilerek ekonominin tam istihdamda
dengeye gelmesi için eksik olan özel kesim harcamalarının kamu harcamaları ile telafi edilmesidir.
Önemli olan tam istihdam sağlanıncaya kadar devletin AÇIK VERME DERDĠNE DÜġMEDEN harcamalara giriĢebilmesidir.
TAM ĠSTĠHDAM SAĞLANDIKTAN SONRA bütçe denkliğine yeniden riayet eder.
-Burada da bütçe denkliği değil, ÖNEMLĠ OLAN EKONOMĠNĠN DENGESĠ sağlanmalı.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
66. Kamu transfer harcamalarındaki artıĢ, eĢit vergi artıĢı ile finanse edildiği takdirde, denge gelir
düzeyi üzerindeki toplam etkinin değeri ne kadar olur?
A) Sıfıra EĢit B) Sıfırdan Küçük C) Sıfırla Bir Arasında D) Birden Büyük
ÇÖZÜM:
Soruyu çok fazla uzatmadan, transfer harcamalarının doğrudan milli gelir üzerinde etki meydana getirmeyen harcamalar
olduğunu biliyoruz. Bu harcamaların eĢit vergi ile finanse edilmiĢ yani bir örnekle açıklarsak.
ÖR: 10 liralık transfer harcaması, 10 liralık vergi ile karĢılanmıĢtır. (Bir etki meydana getirmez.)
DĠĞER BĠR ÇÖZÜM ĠSE ÇARPAN MEKANĠZMASIYLA YAPILABĠLĠR
VERGĠ ÇARPANI =ΔY = [ -c / (1-c)] x ΔT TRANSFER ÇARPANI =ΔY = [c / (1-c)] x ΔT
GÖRÜYORUZ KĠ MARJĠNAL TÜKETĠM EĞĠLĠMĠ (c) VERGĠ ÇARPANINDA (-),
TRANSFER ÇARPANINDA (+) DEĞERDEDĠR.
VERGĠ ÇARPANI – TRANSFER ÇARPANI = 0 >>> (BĠR ETKĠ MEYDANA GELMEZ)
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
67) Ülkemizde sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyümenin sağlanması ve dıĢa bağımlılığın azaltılması için
aĢağıdakilerden hangisi yapılmalıdır?
A) Dolaylı Yabancı Sermaye ArtıĢı Sağlanmalıdır B) Ulusal Tasarruf Düzeyi Yükseltilmelidir
C) Vergi Oranlan Yükseltilmelidir D) DıĢ Borç Miktarı Artırılmalıdır
ÇÖZÜM:
Tasarruf kavramı, kullanılabilir gelirin tüketimden arta kalan kısmı Ģeklinde tanımlanabilir.
Tasarruf, ulusal ve yabancı tasarruf Ģeklinde ikiye ayrılmaktadır.
Ulusal Tasarruf, özel sektör tasarrufu ve kamu sektörü tasarrufu toplamından DıĢ tasarruf ise kısa ya da uzun
oluĢmaktadır. Ulusal tasarruf düzeyi ekonominin yeni sermaye oluĢturma kapasitesini vadeli yabancı sermaye Ģeklinde
belirlemekte, bu nedenle de önemli bir makroekonomik ölçüt olarak kabul edilmektedir. ülkeye gelmektedir.
Bu bağlamda, tasarruf düzeyi düĢük olan ülkelerin, büyümeden vazgeçmeden yollarına devam etmeleri durumunda
dıĢ kaynaklara baĢvurmaları gerekmektedir. Bu ise, cari iĢlemler açığının yükselmesine neden olabilmekte ve ekonomiyi
dıĢsal Ģoklara maruz bırakabilmektedir. Türkiye‘de de var olan yüksek düzeydeki tasarruf açığı sorunu nedeniyledir ki
yatırımların büyük bir kısmı dıĢ tasarruflar ile finanse edilmektedir. Ülkemizde sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyümenin
- 469 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
68. Enflâsyonist dönemlerde yatırımları olumsuz etkilememek için, en geçerli kamu finansmanı yolu
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Vergileri Artırmak
B) Merkez Bankasından Avans Kullanmak
C) Sermaye Piyasalarından Borçlanmak
D) Hane Halkına Yönelik Tahvil Ġhraç Etmek
ÇÖZÜM: BaĢlıca amacımız enflasyonu azaltmak, çünkü aĢağıdaki kurgu gibi bir durum olur(Bankadan borçlandık) ve
enflasyon daha da patlak verirse >>> Firmalar, yerli ve yabancı yatırımcılar, yatırım yapmaktan korkarlar ve
yatırım yapmazlar. Bu yüzden Enflasyonu kontol altına alacak bir politikaya ihtiyacımız var. Ġnsanlardaki fazla
paraları alarak bunu yapabiliriz.
Deflasyonda ne yapıyorduk ekonomi canlansın diye tüketim harcamalarını arttırıyorduk. (En sağlam ve etkili yol buydu).
Enflasyonda ise bankalardan borçlanmak yerine ġAHISLARIN TERCĠH EDĠLMESĠ Özel tüketim harcamalarının kısılmasıdır.
(Ġnsanlarda para çok var, deli gibi para harcıyorlar fazlalıkları alalım ki harcamasınlar.)
Neden bankalardan almıyoruz, bankalardan alırsak bankalar KAYDĠ PARA yaratarak ekonomiyi daha da sıkıntıya sokabilir.
(Amacımız ekonomiyi fazlalıklardan kurtararak dengeye getirmek.)
KAYDĠ PARA ( MEVDUAT PARASI): Temel olarak BANKALAR tarafından yaratılan paraya denmektedir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
69. GeniĢletici maliye politikası uygulaması sonucunda faiz oranının yükselmesine bağlı olarak özel
yatırım harcamalarının azalması durumuna ne ad verilir?
A) Mali Sürüklenme
B) Formül Esnekliği
C) DıĢlama Etkisi
D) Nötr Para
ÇÖZÜM:
MALĠ SÜRÜKLENME (Ekonomik Büyümenin Frenlenmesi)
Büyüyen bir ekonomide, bütçe gelirlerindeki otomatik artıĢın ekonomi üzerinde ters bir etki yaratarak, ekonomiyi aĢırı
ölçüde istikrara getirme olgusuna denir.
FORMÜL ESNEKLĠĞĠ
Ekonomiye müdahalenin bazı kanunlarda belirlenerek belirli Ģartların oluĢması halinde uygulamaya girmesidir.
Bu yöntem iradi maliye politikasının taĢıdığı sakıncaları önlemek ve otomatik stabilizatörlerin yetersizliğini gidermek
amacıyla getirilmiĢtir.
ÖRNEK; Enflasyonun %... ‗yı geçmesi halinde talebin kısılması amacıyla KDV‗nin %... Artırılmasının kanunda yer bulması.
CROWDĠNG OUT (DIġLAMA) ETKĠSĠ
Devletin, kamu yatırımlarının ve harcamalarının finansmanını sağlamak amacıyla iç borçlanmaya gitmesi sonucunda faiz
oranlarındaki yükseliĢle birlikte özel sektör yatırım ve harcamalarının düĢmesi sonucuna ―dıĢlama etkisi‖ denilmektedir.
- 470 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
70. AĢağıdaki vergi türlerinden hangisi gelir dağılımı üzerinde en az etkiye sahiptir?
A) Gelir Vergisi B) Kurumlar Vergisi C) Katma Değer Vergisi D) Emlak Vergisi
ÇÖZÜM:
ġAHSĠ GELĠR VERGĠSĠ GELĠR DAĞILIMI ÜZERĠNDE TÜKETĠM (HARCAMA) VERGĠLERĠ ĠSE GELĠR DAĞILIMI
ADALETĠ SAĞLAMADA EN ETKĠLĠ VERGĠDĠR. ÜZERĠNDE ADALETĠ SAĞLAMADA EN AZ ETKĠLĠ VERGĠDĠR.
-MÜKELLEFLERĠN KĠġĠSEL DURUMLARINI DĠKKATE ALIR -MÜKELLEFLERĠN KĠġĠSEL DURUMLARINI DĠKAKTE ALMAZ
-GENEL BĠR VERGĠ OLMASI -ARTAN GELĠRLE BĠRLĠKTE ARTAN TASARRUFLAR KARġISINDA
ÇÖZÜM:
Merkez bankasının fonksiyonlarından bir tanesi olan ‗Paranın Ġstikrarını Sağlama Fonksiyonu‘ bakımından kredi arz ve
talebi dengesinin kurulması gerekir. Bunun için Kantitatif (Niceliksel) ve Kalitatif (Niteliksel) kredi kontrolü gerekir.
KANTĠTATĠF KREDĠ KONTROLÜ:
Toplam kredi hacminin miktar yönünden kontrol edilmesi kantitatif kredi kontrolüdür. Amacı, bankaların ödünç
verebilecekleri fonları ve likiditeleri kontrol etmektir. Yöntemleri Ģunlardır:
ĠSKONTO POLĠTĠKASI: Faiz haddi, toplam yatırım hacmi üzerinde etkili olabilir. Faiz oranının belirlenmesi bu
politikanın esasıdır. Uygulanacak olan ucuz ya da sıkı para politikası kredi talebini dengeler.
REESKONT POLĠTĠKASI: Ticari bankalarca iskonto edilmiĢ senetlerin merkez bankasınca bir daha iskonto edilmesi
sırasında uygulanacak oranlar veya hangi senetlerin iskonto edileceği toplam kredi talebini belirler.
AÇIK PĠYASA ĠġLEMLERĠ: Devletin merkez bankası aracılığıyla likidite durumuna göre menkul kıymet, tahvil ve hisse
senedi alımı veya satımı yapmasıdır.
KANUNĠ KARġILIKLAR: Ticari bankaların topladıkları mevduatın bir kısmı kanuni karĢılık adıyla merkez bankasında
tutulur. Bu oranların yüksekliği bankaları likidite darboğazına sokar, düĢüklüğü ise kredileri ucuzlatır.
KREDĠ TAVANLARI: Kredi hacmini sektörler ve çeĢitleri itibariyle belirli tavanlar bağlamaktadır.
- 471 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
72. Enflasyon ile mücadelede uygulanacak bütçe politikası ile ilgili olarak aĢağıdakilerden hangisi
yanlıĢtır?
A) Büyüme Oranında ArttırılmıĢ Bütçeler Hazırlanmalı
B) Bütçe Giderleri Azaltılmalı
C) Bütçe Gelirleri Artırılmalı
D) Daha Küçük Ölçekli Denk Bütçe Yapılmalı
ÇÖZÜM:
ġĠMDĠKĠ AMACIMIZ >>> BÜTÇE FAZLASI OLUġTURMAKTIR. (ANTĠ ENFLASYONĠST -ENFLASYON KARġITI- )
73. Basit usulde vergilendirme ile ilgili olarak aĢağıdakilerden hangisi yanlıĢtır?
A) Defter tutma zorunlulukları yoktur
B) Vergi Usul Kanununda belirtilen belgeleri düzenleme ve kullanma yükümlülükleri yoktur
C) Geçici vergi ödemezler
D) Teslim ve hizmetleri katma değer vergisinden istisnadır
ÇÖZÜM:
BASĠT USUL: Bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler ve satılan malların alıĢ bedelleri arasındaki
müspet(olumlu) farktır
Genel ġartlar:
-Kendi iĢinde bilfiil çalıĢmak veya bulunmak
-ĠĢyeri Mülkiyetinin Kira Bedeli Toplamı;
BüyükĢehir Belediye Sınırları Ġçinde 6.000 TL‘yi,
Diğer Yerlerde 4.000 TL‘yi aĢmamak(2015 için).
-Ticari, zirai veya mesleki faaliyetler dolayısıyla gerçek usulde Gelir Vergisi'ne tabi olmamak. (Geçici vergi ödemezler)
-Vergi tevkifatı yapılmaz ve muhtasar beyanname vermez.
-Defter tutma zorunlulukları yoktur.
-Teslim ve hizmetleri katma değer vergisinden istisnadır.
-Ticari kazancın tespitinde amortismana tabi iktisadı kıymetin alıĢları ve satıĢları dikkate alınmaz.
-Kendi isteklerine göre vergi usul kanundaki belgeleri kullanma düzenleme yükümlülükleri vardır.
Özel ġartlar:
AlıĢ satıĢ faturaları iĢ hasılatı kanununda belirtilen rakamları aĢmayacak
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
74. AĢağıdakilerden hangisinin elde ettiği kazanç serbest meslek kazancı olarak vergilendirilmez?
A) Noterler
B) Dava Vekilleri
C) Özel Okul ĠĢletmeciliği
D) Gümrük Komisyoncuları
- 472 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
SERBEST MESLEK FAALĠYETĠ; sermayeden ziyade Ģahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve
ticari mahiyette olmayan iĢlerin iĢverene tabi olmaksızın Ģahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır.
Tahkim iĢleri dolayısıyla hakemlerin aldıkları ücretler,
Kolektif, adi komandit (komandite ortak) ve adi Ģirketler serbest meslek faaliyeti yapıyor ise ortakların aldıkları
kar payları serbest meslek kazancıdır,
Telif kazançları (telif hakkının sahibi veya kanuni mirasçıları tarafından baĢkalarına satılmaları veya kiralanmaları),
Gümrük komisyoncuları, noterler, borsa ajan ve acenteleri,
Birkaç serbest meslek erbabını bir araya getirip faaliyette bulunmalarını sağlayarak kazançtan pay alanlar.
Dava vekilleri, iĢ takipçileri, ebeler, sünnetçiler, sağlık memurları, arzuhalciler, rehberler, konser veren müzik
sanatçıları, müĢavirler.
TĠCARĠ KAZANÇ
Her türlü sınai ve ticari faaliyet,
Maden, taĢ ve kireç ocakları, kum ve çakıl üretim yerleri ile tuğla ve kiremit harmanlarının iĢletilmesi,
Coberlik iĢleri (Cober: Borsada kendi nam ve hesabına hisse senedi ve tahvil üzerine iĢ yapan ve bunun spekülasyonu
ile uğraĢan kiĢilere verilen addır),
Özel okul ve hastanelerle benzeri yerlerin iĢletilmesi,
Gayrimenkullerin alım, satım ve inĢa iĢleri ile devamlı olarak uğraĢılması,
Kendi nam ve hesabına, menkul kıymet alım-satımı ile devamlı olarak uğraĢanların bu iĢi,
DiĢ protezciliği,
Satın alınmak veya trampa suretiyle edinilmiĢ olan arazinin, iktisap tarihinden itibaren 5 yıl içinde parsellenerek bu
süre içinde veya daha sonraki yıllarda kısmen veya tamamen satılması,
Çiftçiye ait olmakla beraber zirai iĢletmeye dahil edilmeyen biçerdöver veya traktörün iĢletilmesinden elde edilen
gelirler.
Adi komandit, eshamlı komandit Ģirketlerin komandite ortakları ile kolektif Ģirketlerin ortaklarının aldıkları kar
payları (iĢletme zirai faaliyette bulunsa dahi) zirai kazanç değil ticari kazançtır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
75. Dar mükellefiyete tabi olanların Türkiye'de elde edip, yıllık beyanname ile bildirmek zorunda
olmadıkları kazanç ve iratlar için verecekleri beyanname aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Muhtasar Beyanname B) Stopaj Beyannamesi
C) Münferit Beyanname D) Dar Mükellef Kazanç Beyannamesi
ÇÖZÜM: Türkiye‘de yerleĢmiĢ olmayan gerçek kiĢiler, Türkiye‘de elde ettikleri kazanç ve iratlar üzerinden dar
mükellef esaslarına göre vergilendirilir.
DAR MÜKELLEFĠYET
Ġkametgâhı Türkiye‘de bulunmayanlar ile bir takvim yılında 6 aydan fazla Türkiye‘de oturmayanlar dar mükelleftir.
Dar mükellefler sadece Türkiye‘de elde ettikleri kazançlardan vergilendirilirler.
GELĠR VERGĠSĠ BEYANLARI
1.YILLIK BEYANNAME
Yıllık beyanname, muhtelif kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde edilen kazanç ve iratların bir araya getirilip
toplanmasına ve bu suretle hesaplanan gelirin vergi dairesine bildirilmesine mahsustur.
2.MUHTASAR BEYANNAME
Muhtasar beyanname gelir vergisi beyanlarından biridir. Muhtasar beyanname, iĢverenler veya vergi tevkifatı yapan
diğer kimseler tarafından kesilen vergilerin matrahları ile birlikte, toplu olarak vergi dairesine bildirilmesine mahsustur.
Muhtasar beyannamede stopaj usulü vergilendirme söz konusudur. Stopaj usulünde vergi asıl borçludan değil, vergi
sorumlusundan talep edilir.
3.MÜNFERĠT BEYANNAME
Dar yükümlü olanların yıllık beyanname ile bildirmeye mecbur oldukları kazanç ve iratlardan, vergisi kesinti yani tevkifat
yoluyla alınmamıĢ olanların bildirilmesi için kullanılan beyannameye münferit beyanname denir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 473 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
76. Uğur, CoĢkun‘dan 2012 Nisan ayı içerisinde bir otomobil satın alarak aynı ay içerisinde trafik
siciline tescil ettirmiĢtir. Motorlu taĢıtlar vergisi mükellefiyeti ile ilgili olarak aĢağıdakilerden
hangisi doğrudur?
A) CoĢkun‘un mükellefiyeti yılsonuna kadar devam eder
B) Uğur‘un mükellefiyeti 2013 Ocak ayından itibaren baĢlar
C) Uğur‘un mükellefiyeti 2012 Ocak ayından itibaren baĢlar
D) Uğur‘un mükellefiyeti 2012 Temmuz ayından itibaren baĢlar
ĠLK DEFA TESCĠL VE KAYIT OLAN TAġITLARDA ---> OCAK-HAZĠRAN arası ise Ocak ayından itibaren
TEMMUZ-ARALIK arası ise Temmuz ayından itibaren
2.MADDE Araç trafik siciline kayıt ve tescilli olup da, devir veya temlik sonucu el değiĢtiriyorsa; bu devir ilk altı ay
içinde yapılıyorsa takip eden son altı aylık dönemin baĢından, son altı ay içinde yapılıyorsa takip eden takvim yılı
baĢından yani bir sonraki yıldan itibaren baĢlar.
DEVĠR VE TEMLĠK NEDENĠYLE DEĞĠġĠYORSA ---> OCAK-HAZĠRAN arası ise Temmuz ayından itibaren
TEMMUZ-ARALIK arası ise Ertesi yılın ocak ayından itibaren
mükellefiyet baĢlar.
3.MADDE Motorlu TaĢıtlar Vergisi Mükellefiyeti, motorlu araçların kayıtlarının sicilden silinmesi sona erer.
Ancak; kayıttan silinme, ilk altı ay içinde yapılıyorsa takip eden son altı aylık dönemin baĢından, son altı ay içinde
yapılıyorsa takip eden takvim yılı baĢından yani bir sonraki yıldan itibaren baĢlar.
TAġITLARIN SĠCĠL KAYITLARININ SĠLĠNMESĠ ---> OCAK-HAZĠRAN arası ise Temmuz ayından itibaren
TEMMUZ-ARALIK arası ise Ertesi yılın Ocak ayından Ġtibaren
mükellefiyet sona erer.
SORUMUZA BAKARSAK, UĞUR ÇOġKUNDAN ĠLK NĠSAN AYINDA BĠR OTOMOBĠL SATIN ALDI VE TESCĠL ETTĠRDĠ,
UĞURUN MÜKELLEFĠYETĠ 2.MADDEDEN ANLAYACAĞIMIZ GĠBĠ TEMMUZ 2012 DEN ĠTĠBAREN BAġLAYACAKTIR.
ÇOġKUNUN MÜKKELLEFĠYETĠ ĠSE TESCĠL ANINDA YANĠ TEMMUZ 2012DE SON BULUR.
77. Mükellef (B) 2011 yılma ait kazancını 2012 yılında beyan etmemiĢtir. Bu kazanca ait vergi
hangi tarihte tahakkuk zamanaĢımına uğrar?
A) 01.01.2016 B) 31.12.2016 C) 01.01.2017 D) 31.12.2017
ÇÖZÜM:
Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın baĢından itibaren baĢlayarak 5 yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ
edilmeyen vergiler tahakkuk zamanaĢımına uğrar.
ÖRNEĞĠN: 2011 yılında elde edilen bir gelirin vergisinin zamanaĢımına uğraması için, 2012 takvim yılının 1 Ocak tarihinden
2016 yılının 31 Aralık tarihine kadar tarh ve mükellefe tebliğ edilmemiĢ olması gerekir.
- 474 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
TAHSĠL ZAMANAġIMI:
Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı baĢından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse
zamanaĢımına uğrar. Kendi özel kanunlarında zamanaĢımı süresi gösterilen para cezaları (Kabahatler Kanunu‘na göre verilen
ÖRNEĞĠN: 2006 yılında elde edilen bir kurum kazancıyla ilgili tahsil zamanaĢımının baĢlangıcı ve bitimi ne zamandır?.
2006 yılında elde edilen kurum kazancından doğan kurumlar vergisi, 2007 yılının nisan 25‘ine kadar beyan edilip nisan sonuna
kadar ödenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla verginin vade tarihi 30 Nisan 2007 ‘tir. (Lakin Bu Tarihte ÖdememiĢse)
hatalarının düzeltilmesine ilgili Vergi Dairesi Müdürü karar vererek, düzeltme fiĢine dayanılarak hatalar düzeltilmektedir.
Yasal düzenleme gereği düzeltme iĢlemleri idarenin takdirine bırakılmıĢtır. V.U.K.‘nun 120. maddesi de bu durumu
düzenlemiĢtir. Bu anlamda öncelikle ya yükümlüsü idareden düzeltme istemi bulunması ya da vergi idaresi yapılan hatanın
farkına vararak bu hatanın düzeltilmesi gerektiği yönünde vergi dairesi müdürüne olayın ulaĢtırılması gerekir.
79. AĢağıdakilerden hangisi Vergi Usul Kanununa göre tasdike tabi defterlerden değildir?
A) Defter-Ġ Kebir B) ĠĢletme Defteri C) Ġmalat Defteri
D) Serbest Meslek Kazanç Defteri
Ancak unutulmamalıdır ki tasdike tabi olmayan bir defter usulüne göre tasdik ettirildiğinde daima sahibi lehine ispat aracıdır.
- 475 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
80. AĢağıdakilerden hangisi vergi borcunu sona erdiren durumlardan biri değildir?
A) Ödeme B) ZamanaĢımı C) Terkin D) Ölüm
81. Dönem sonu iĢlemleri ile ilgili, yevmiye ve defter-i kebir kayıtları yapılarak hesapların defter-i
kebir bakiyeleri, envanter sonuçlarına göre düzeltildikten sonra düzenlenen belge/tablo
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Kesin Mizan B) Rapor Tipi Bilanço C)Ara Bilanço D) Genel Geçici Mizan
ÇÖZÜM:
Mizan: Yevmiye defterine kaydedilen bilgilerin, defteri kebire (Büyük deftere) doğru aktarılıp aktarılmadığını kontrol
etmeye yarayan çizelgelerdir.
3‘e ayrılır.
1. Aylık mizan(geçici mizan), Keyfi olarak düzenlenebilir. (Zorunlu değil.)
2. Genel Geçici Mizan, 31.12.XX Tarihinde ilk düzenlenen mizana denir.
3. Kesin Mizan, yılsonunda ayarlama ve düzeltme kayıtları yapıldıktan sonra bu kayıtların doğruluğunu araĢtırır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
82. (ABC) Ltd. ġti. 2007 yılında 10,000 TL‘ye iktisap ettiği faydalı ömrü beĢ yıl olan amortismana
tabi iktisadi kıymet için azalan bakiyeler yöntemi ile amortisman ayırmaya baĢladıktan sonra üçüncü
yıl normal amortisman yöntemine geçmiĢtir. Buna göre (ABC) Ltd. ġti.‘nin yıllar itibariyle
ayırabileceği amortisman tutarları aĢağıdakilerden hangisinde doğru olarak gösterilmiĢtir?
2007 2008 2009 2010 2011
A) 4.000 2.400 1.440 864 1.296
- 476 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: SORU ZOR GĠBĠ GÖZÜKÜYOR DEĞĠL MĠ BĠR TAKTĠKLE ĠġLER ÇOK KOLAYLAġABĠLĠR.
AZALAN BAKĠYELER YÖNTEMĠNDEN >>> NORMAL AMORTĠSMAN YÖNTEMĠNE GEÇERSE GEÇĠLEN YILDA DAHĠL
2009-2010-2011 >>> AYNI TUTARDA AMORTĠSMAN OLACAK YANĠ >>>1.200 TL TEK ġIK VAR DEĞĠL MĠ ^_^
TABĠ BU EZBER MANTIK ANCAK TAKTĠK AKLIMIZDA OLSUN TEK ġIK OLURSA YAPIġTIR.
UYARI : >>> 2007 VE 2008 YILLARI AZALAN BAKĠYER YÖNTEMĠNE GÖRE AMORTĠSMAN HESAPLANDI,
2009 YILI ĠÇERĠSĠNDE NORMAL AMORTĠSMAN YÖNTEMĠNE GEÇĠLDĠĞĠ ĠÇĠN, AMORTĠSMANA GEÇĠLEN YILIDA
DAHĠL EDĠP (2009), NET AKTĠF DEĞERĠ (3.600 TL) >>> (AMORTĠSMAN HESAPLAYACAĞIMIZ 2009 – 2010-2011
83. (ADM) Ltd. ġti. toptan halı ticareti ile iĢtigal etmektedir. ĠĢletmenin deposunu su basması
sonucu demirbaĢlarının 100.000 TL‘lik kısmı kullanılamaz hale geldiği bilirkiĢi raporlarıyla tespit
edilmiĢtir. Sigortalı olan demirbaĢların 25.000 TL‘lik kısmı itfa edilmiĢtir. Sigorta Ģirketi iĢletme
lehine 90.000 TL‘lik sigorta tazminatı tahakkuk ettirdiğini bildirmiĢtir. Bu bilgilere göre yapılması
gereken yevmiye kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
- 477 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: BĠR KISAYOL >>> OLAĞANÜSTÜ DURUMLARDA OLAĞANÜSTÜ HESAPLAR (KAR / ZARAR) KULLANILIR
ĠĢletmenin deposunu su basması sonucu demirbaĢlarının 100.000 TL‘lik kısmı kullanılamaz hale geldiği bilirkiĢi
raporlarıyla tespit edilmiĢtir. Sigortalı olan demirbaĢların 25.000 TL‘lik kısmı itfa edilmiĢtir. Sigorta Ģirketi iĢletme
lehine 90.000 TL‘lik sigorta tazminatı tahakkuk ettirdiğini bildirmiĢtir.
--------------------/----------------------------------
136 DĠĞER ÇEġĠTLĠK ALACAKLAR 90.000 >>> SĠGORTA ġĠRKETĠ
257 BĠRĠKMĠġ AMORTĠSMANLAR 25.000 >>> ĠTFA EDĠLEN (TÜKENEN)
255 DEMĠRBAġLAR 100.000 >>> DEMĠRBAġI KAPATIYORUZ
679 DĠĞER OLAĞAN DIġI GELĠR VE KARLAR 15.000 >>> (BEDAVADAN GELEN PARA )
--------------------/-----------------------------------
SORU: NEDEN DĠĞER ÇEġĠTLĠ ALACAKLARI KULLANDIK?
84. ĠĢletmede kasa hesabının kalanı 6.900 TL, kasa sayımında belirlenen tutar ise 7.400 TL‘dir.
Farkın nedeni belirlenememiĢtir. Buna göre, yapılacak kayıtta aĢağıdaki hesaplardan hangisinin
kullanımı doğrudur?
A) Sayım ve Tesellüm Fazlaları hesabı alacaklı 500 TL B) Sayım ve Tesellüm Noksanları hesabı borçlu 500 TL
C) Sayım ve Tesellüm Noksanları hesabı borçlu 6.900 TL D) Sayım ve Tesellüm Fazlaları hesabı borçlu 7.400 TL
ÇÖZÜM:
85. ĠĢletmenin, sahibi olduğu bina için yapmıĢ olduğu aĢağıdaki giderlerden hangisinin binalar
hesabında aktifleĢtirmesi zorunludur?
A)Temizlik B) Yürüyen Merdiven C) Boya Badana D) Elektrik Tesisatı Onarımı
ÇÖZÜM: BU TARZ SORULARDA SORGULAYACAĞIMIZ BĠLGĠ, AYRILMAZ PARÇA VE CĠDDĠ DEĞER ARTIġI
YANĠ: YÜRÜYEN MERDĠVEN YA DA ASMA KAT YAPTIRIMI GĠBĠ GĠDERLER MALĠYET OLARAK
**MESELA,TEMĠZLĠK – BOYA BADANA, TESĠSAT ONARIMI >>> GĠBĠ GĠDERLER, GENEL YÖNETĠMĠN ĠġĠDĠR.
- 478 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
86. (ABC) ĠĢletmesinin dönemle ilgili tahakkuk eden personel ücretinin brüt tutarı 750.000 TL‘dir.
Bu ücrete iliĢkin bilgiler aĢağıdaki gibidir:
SGK ĠĢveren Payı 135.000 TL
SGK ĠĢçi Payı 250.000 TL
Gelir Vergisi 112.000 TL
Damga Vergisi 4.500 TL
SGK ĠĢçi ĠĢsizlik Primi 7.500 TL
SGK ĠĢveren ĠĢsizlik Primi 15.000 TL
Buna göre ücret tahakkukuna iliĢkin yapılacak yevmiye kaydı yandakilerden hangisidir?
ÇÖZÜM:
PEKĠ, TEK BĠR HESAPLA SORUYU ÇÖZSEK NASIL OLUR CEVAP B NASIL MI?
ADINDA VERGĠ GEÇENLERĠ TOPLA >>> DAMGA + GELĠR = 116.500 TL >>> ÖDENECEK VERGĠ VE FONLAR
TABĠ KĠ GENE SÖYLÜYORUZ KĠ EZBER YOK SADECE KORKMAYALIM SORUDAN BUNUN ĠÇĠN YAZDIM.
- 479 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Dönem sonu envanter çalıĢmaları sırasında; maliyet bedeli 1.500 TL olan stokun noksan olduğu, maliyet
bedeli 2.500 TL olan stok değerinde % 40 düĢme olduğu, bu stoklar dıĢında 8.000 TL tutarında stok
bulunduğu saptanmıĢtır.
87.ĠĢletmenin dönem içi net alıĢ tutarı kaç TL‘dir?
A) 19.000 B) 21.000 C) 22.000 D)22.500
ÇÖZÜM: TUZAK BĠR SORUDUR. DÖNEM SONU ĠġLEMLERĠ KAFA KARIġTIRIYOR DEĞĠL MĠ?
(STMM HESAPLAMALARINDA KULLANILACAK DURUMA GÖRE 88. SORUDA AÇIKLAYACAĞIZ)
DÖNEM ĠÇĠ NET ALIġLAR = DÖNEM ĠÇĠ ALIġLAR + ALIġ GĠDERLERĠ – ALIġ ĠADELERĠ – ALIġ ĠSKONTOLARI
ÇÖZÜM:
DÖNEM SONU STOK =1.500 + 2.500 + 8.000 = 12.000 >>> NORMAL DEĞERLERĠYLE ALDIK!!!
SATILAN MALLARIN MALĠYETĠ = TĠCARĠ MALLAR BORÇ KALANI – DÖNEM SONU STOK
- 480 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
89. ĠĢletme, bankada açtırdığı 3 ay vadeli hesaba yıllık % 15 faiz oranı üzerinden 200.000 TL yatırmıĢtır.
Stopaj oranı % 15 olduğuna göre, iĢletmenin vade sonunda iĢleyen faiz ile ilgili yapacağı kayıt aĢağıdakilerden
hangisidir?
ÇÖZÜM:
HAP BĠLGĠ: Bankadan kesilen vergiler her zaman 193 PEġĠN ÖDENEN VERGĠ VE FONLAR‘ın borcunda izlenir.
90. (X) Aġ‘nin satıcı (Y)‘ye 50.000 TL‘lik senetli borcu bulunmaktadır. (X) A.ġ. borcunu ödemekte
zorluk çektiği için (Y)‘yi ortak olarak almaya karar vermiĢ, gerekli yasal iĢlemler tamamlanmıĢtır. Bu
iĢleme iliĢkin yapılması gereken yevmiye kayıtları aĢağıdakilerden hangisidir?
- 481 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
91. Bir iĢletmenin 2010 yılı dönem net karı 75.000 TL‘dir. ĠĢletmenin ödenmiĢ sermayesi 450.000
TL olup geçmiĢ yıllarda elde edilen karlardan ayrılan birinci tertip yasal yedek akçe tutarı 87.500
TL‘dir. Buna göre iĢletmenin 2010 yılı için ayırması gereken birinci tertip yasal yedek akçe tutarı
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) 2.500 B) 3.750 C) 7.500 D) 15.000
I.Tertip Yedek Akçe EN FAZLA ÖdenmiĢ Sermayenin %20‘sine ulaĢıncaya kadar ayrılır.
- 482 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
92. (X) A.ġ.‘nin ÇıkarılmıĢ Tahviller Hesabının dönem sonundaki alacak kalanı aĢağıdakilerden
hangisini gösterir?
A) Ödenecek olan tahvil anapara ve faizlerini
B) ÖdenmiĢ olan tahvilli borçları
C) Uzun vadeli tahvilli borçları
D) Bilânço tarihinden itibaren bir yıl içinde ödenecek tahvilli borçları
ÇÖZÜM:
ÇIKARILMIġ TAHVĠLLER Hesabının dönem sonundaki Alacak Kalanı, UZUN VADELĠ TAHVĠLLĠ BORÇLARINI gösterir.
Tahvil Ana Para Ödemesi Bir Yılın Altına DüĢmesi TAHVĠLĠN ANA PARASININ ÖDENMESĠ KAYDI
----------------/----------------- ----------------/-----------------
405 ÇIKARILMIġ TAHVĠLLER XX 304 TAHVĠL ANAPARA BORÇ XX
304 TAHVĠL ANAPARA BORÇ XX TAKSĠT VE FAĠZLERĠ HS.
TAKSĠT VE FAĠZLERĠ HS. 102 BANKALAR XX
----------------/----------------- ----------------/-------------------
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
93. (Z) Anonim ġirketi, sermayesini 30.000.000 TL artırmıĢ ve hisse senetlerini borsada
35.000.000 TL‘ye satmıĢtır. SatıĢ esnasında ortaya çıkan bu fark hangi hesaba ve ne Ģekilde
kaydedilir?
A) Hisse Senetleri Ġhraç Primleri Hesabının borcuna B) Hisse Senetleri Ġhraç Primleri Hesabının alacağına
C) Menkul Kıymet SatıĢ Karları Hesabının alacağına D) Menkul Kıymet SatıĢ Karlan Hesabının borcun
ÇÖZÜM: SERMAYE ARTTIRIMI SERMAYE ARTTIMI ĠÇĠN KARLI HĠSSE SENEDĠ SATIġI
(BĠLDĠĞĠMĠZ SERMAYE ARTTIRIMI) OLDUĞU ZAMAN
----------------/--------------------------- ----------------/---------------------------------
501 ÖDENMEMĠġ SERMAYE HS. 30.000.000 100 KASA 35.000.000
500 SERMAYE HS. 30.000.000 501 ÖDENMEMĠġ SERMAYE 30.000.000
----------------/--------------------------- 520 HĠSSE SENEDĠ ĠHRAÇ PRĠMLERĠ 5.000.000
----------------/---------------------------------
NOT: HĠSSE SENEDĠ ARTTIRIMI VAR, PRĠM ELDE ETMĠġ ĠġLETME OLARAK DEĞERLENDĠREBĠLĠRĠZ.
ĠĢletme 100 TL değerli hisse senetlerini 110 TL ye satmıĢtır. ĠĢletme 100 TL değerleri hisse senetlerini 90 TL ye
satmıĢtır.
----------------/--------------------------- ----------------/---------------------------
100 KASA 110 100 KASA 90
110 HĠSSE SENETLERĠ 100 655 MENKUL KIYMET SATIġ ZARARLARI 10
645 MENKUL KIYMET SATIġ KARLARI 10 100 HĠSSE SENETLERĠ 100
----------------/---------------------------- ----------------/---------------------------
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 483 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
95. AĢağıdakilerden hangisi, Tek Düzen Hesap Planı‘nda, hem 7/A hem de 7/B seçenekleri
arasında yer alır?
A) Ġlk madde ve malzeme giderleri B) Amortismanlar ve tükenme paylan
C) Genel üretim giderleri D) Finansman giderleri
7/A FONSĠYON ESASLI MALĠYET HESAPLARI 7/B GĠDER ÇEġĠTLERĠ ESASLI MALĠYET HESAPLARI
70. Maliyet Muhasebesi Bağlantı Hesapları 790. Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri
71. Direkt Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri
791. ĠĢçi Ücret Ve Giderleri
72. Direkt ĠĢçilik Giderleri
73. Genel Üretim Giderleri 792. Memur Ücret Ve Giderleri
74. Hizmet Üretim Maliyeti 793. DıĢarıdan Sağlanan Fayda Ve Hizmetler
75. AraĢtırma Ve GeliĢtirme Giderleri 794. ÇeĢitli Giderler
76. Pazarlama SatıĢ Ve Dağıtım Giderleri
795. Vergi, Resim Ve Harçlar
77. Genel Yönetim Giderleri
78. Finansman Giderleri 796. Amortisman Ve Tükenme Payları
797. Finansman Giderleri
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
96. Anonim Ģirketlerde ana sözleĢmede hüküm bulunmak Ģartıyla yalnızca yönetim kurulunun isteği
ve genel kurulun kararıyla T.T.K hükümlerine tabi olmaksızın sermaye artırımına imkân sağlayan ve
ticaret siciline tescil edilen sermayeye ne ad verilir?
A) Esas Sermaye B) BaĢlangıç Sermayesi C) Kayıtlı Sermaye D) ArtırılmıĢ Sermaye
ÇÖZÜM: Esas ve baĢlangıç aynı diye kafamız karıĢmasın, sorumuz T.T.K diye özellikle belirtmiĢ.
- 484 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
97.(Y) ĠĢletmesi, 2 (iki) mamul üretmekte olup, direkt giderlerin dağılımı aĢağıdaki gibidir:
I. Mamul II. Mamul
Direkt Ġlk Madde ve Malzeme 2.000 TL 4.000 TL
Direkt ĠĢçilik 3.000 TL 3.000 TL
ĠĢletmenin, genel üretim giderleri toplamı 3.000 TL olup, genel üretim giderleri, ilk madde ve
malzeme giderleri esas alınarak mamullere dağıtılacaktır. Buna göre, I. mamulün toplam maliyeti kaç
TL‘dir?
A) 6.000
B) 6.250
C) 6.500
D) 8.000
ÇÖZÜM:
3.000
----- X 2.000 = 1.000 TL GENEL ÜRETĠM GĠDERĠ I.MAMULE DAĞITILACAK, II. MAMULE 2.000 TL
6.000
I. MAMUL TOPLAM MALĠYETĠ = DĠREKT ĠLK MADDE MALZEME + DĠREKT ĠġÇĠLĠK + DAĞITILAN GENEL ÜRETĠM GĠDERĠ
Mamuller XX
Yarı Mamuller - Üretim XX
98. Yukarıdaki muhasebe kaydı, aĢağıdakilerden hangi iĢleme aittir?
A) Stoklara yeni bir hammadde giriĢine
B) Yeni bir mamul satın alınmasına
C) Üretilen mamullerin satılmasına
D) Üretimin tamamlanarak mamullerin stoklara alınmasına
- 485 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
21.000 TL‘lik direkt malzeme peĢin olarak satın alınmıĢtır. Ayrıca % Dönem sonunda üretimde kullanılmayan 4.000 TL‘lik direkt ilk
10 KDV ödenmiĢtir. madde ve malzeme stoka iade edilmiĢtir.
150 ĠLK MADDE VE MALZEME STOK HS. 21.000 150 ĠLK MADDE VE MALZEME STOK HS. 4.000
191 ĠNDĠRĠLECEK KDV HESABI 2.100 4 710 DĠREKT ĠLK MADDE VE MALZEME 4.000
1 100 KASA HS 23.100 Malzeme iadesi
Malzeme Alımı
27.000 TL direkt ilk madde ve malzeme, ÜRETĠM MALĠYETLERĠNĠN DÖNEM SONUNDA ÜRETĠM
1.000 TL endirekt malzeme üretimde kullanılmıĢtır. MALĠYETĠ HESABINA AKTARILMASI
UYARI:Dönem baĢı hesaplarından – dönem sonu hesapları çıkartılır dikkat, (–) çıkabilir sorumuzda olduğu gibi.
UYARI:YARI MAMUL KULLANIMI >>> ÜRETĠM SÜRECĠNE GĠRĠP HENÜZ ĠġLEM GÖRMEYEN KISIM.
- 486 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
- 487 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
- 488 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
10-KASIM-2012
1. ĠĢletme 01.06.2012 tarihinde bir yıllık kira bedeli 12.000 TL olan satıĢ mağazası kira bedelinin
tamamını, nakden ödeyerek kiralamıĢ ve yaptığı ödemenin de tamamını gider olarak kaydetmiĢtir.
ĠĢletme yapmıĢ olduğu muhasebe kaydıyla ilgili aĢağıdaki muhasebe temel kavramlarından hangisine
aykırı hareket etmiĢtir?
A) Dönemsellik B) Ġhtiyatlık C) Maliyet Esası D) Tutarlılık
ÇÖZÜM:
** Gelecekteki gider ve zararlar için karĢılık ayrılarak kayıt Örnek: ĠĢletme, hurdaya çıkan malzemelerini koymak ve böylelikle
yapılmasına rağmen, GELĠR VE KÂRLAR ĠÇĠN herhangi bir açık depo olarak kullanmak üzere 100.000 TL (+18.000 TL KDV)
iĢlem yapılmaması bu ilke gereğidir.
bedelli bir arsa satın almıĢtır. Satın alım esnasında Notere 1.000
**Muhtemel gider ve zararlar için karĢılık ayrılması TL (+180 TL KDV), Tapu harcı ve ilk emlak vergisi olarak 900 TL
yedek ayrılması ihtiyatlılık kavramı gereğidir. ödemiĢtir.
MuhasebeleĢtirilmesi esnasında;
**DĠKKAT: Alacağın henüz vadesi gelmemesine rağmen
alacaklı olunan kiĢi ya da iĢletmenin iflas gibi nedenlerle tahsil 100.000 TL Arsa bedeli + 1.000 TL Noter + 900 TL Tapu
edilebilme durumu Ģüpheli duruma düĢerse karĢılık ayrılması harcamaları= 101.900 TL olarak 250 ARAZĠ VE ARSALAR
ÖZÜN ÖNCELĠĞĠ KAVRAMI gereğidir.
HESABI‘na kaydetmiĢtir.
**VUK‘a göre Ģüpheli sayılan bir alacağın tahsil edileceği **Burada KDV‘ler dıĢında katlanılan tüm maliyetleriyle
biliniyorsa tahsilât gerçekleĢtirilinceye kadar karĢılık elde edilme değeriyle kaydedilmesi bu kavram gereğidir.
ayrılmaması da ÖZÜN ÖNCELĠĞĠ KAVRAMI gereğidir.
BĠR BAġKA ÖRNEK; iĢletmede 2 yıl önce 1.020 TL ye satın
alınmıĢ bilgisayarın değeri 700 TL ye düĢmesine rağmen hala ilk
ANAHTAR KELĠMELER: KARġILIK AYIRMA, YEDEK AYIRMA
alındığındaki değeriyle gösteriliyor olması bu kavram gereğidir. Bu
(AKÇE)
durum 257 BirikmiĢ Amortismanlar Hesabı kullanılarak bu eskime
payının bilanço toplamında düzeltilir.
- 489 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
103 Verilen Çekler Ve Ödeme Emirleri Hesabı (-) 302 ErtelenmiĢ Finansal Kiralama Borçlanma
119 Menkul Kıymet Değer DüĢüklüğü KarĢılığı (-) Maliyetleri (-)
122 Alacak Senetleri Reeskontu (-) 308 Menkul Kıymet Ġhraç Farkı (-)
124. KazanılmamıĢ Finansal Kiralama Faiz Gelirleri (-) 322 Borç Senetleri Reeskontu (-)
129 ġüpheli Ticari Alacak KarĢılığı (-) 371.Dönem Karının PeĢin Ödenen Vergi
158 Stok Değer DüĢüklüğü KarĢılığı (-) ve Diğer Yasal Yükümlülükler KarĢılığı (-)
501 ÖdenmemiĢ Sermaye (-)
257 BirikmiĢ Amortismanlar (-)
570 GeçmiĢ Yıl Zararları (-)
591 Dönem Net Zararı (-)
ÇÖZÜM: ARKADAġLAR BU SORU YANLIġ SORULMUġTUR, GELĠR TABLOSU HESAPLARINI SORUP ġIKLARDA GELĠR TABLOSU
ĠLKELERĠ VERĠLMĠġTĠR. BĠZ SORUYU GELĠR TABLOSU ĠLKELERĠNDEN DEĞĠLDĠR DĠYE VARSAYIP KISA BĠR ÇÖZÜM YAPALIM.
Öz kaynağın net olarak gösterilmesi ilkesi: Öz kaynakların bilançoda net olarak gösterilmesi için geçmiĢ yıllar zararları,
dönem zararı ile ödenmemiĢ sermaye, öz kaynaklar grubunda indirim kalemleri olarak yer almasını gerektiğini ifade eder ve
BĠLANÇO ĠLKELERĠ ARASINDA YER alır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
4.AĢağıdaki hesaplardan hangisi iĢletmenin düzenlediği dönem baĢı bilançosunda yer almaz?
A) Arama giderleri B) Uzun vadeli borçlanma giderleri C) Özel maliyetler D) AraĢtırma ve geliĢtirme giderleri
27. Özel Tükenmeye Tabi Varlıklar 26. Maddi Olmayan Duran Varlıklar
271. Arama Giderleri 260. Haklar
272. Hazırlık ve GeliĢtirme Giderleri 261. ġerefiye
277. Diğer Özel Tükenmeye Tabi Varlıklar 262. KuruluĢ ve Örgütlenme Giderleri
278. BirikmiĢ Tükenme Payları (-) 263. AraĢtırma ve GeliĢtirme Giderleri
279. Verilen Avanslar 264. Özel Maliyetler
267. Diğer Maddi Olmayan Duran Varlıklar
268. BirikmiĢ Amortismanlar (-)
269. Verilen Avanslar
ARAġTIRMA GELĠġTĠRME GĠDERLERĠ UZUN VADELĠ BORÇLANMA GĠDELERĠ GELĠR TABLOSUNDA YER ALIR
HEM BĠLANÇODA H-FĠNANSMAN GĠDERLERĠ(-)
HEM GELĠR TABLOSUNDA 660 Kısa Vadeli Borçlanma Giderleri(-)
661 Uzun Vadeli Borçlanma Giderleri(-)
HEM MALĠYET HESAPLARINDA YER ALIR.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 490 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
5. (X) ĠĢletmesi satın aldığı makine için satıcıya bir müĢteri çeki vermiĢtir.
Bu durumda yapılacak muhasebe kaydında hangi hesaba alacak kaydı yapılır?
A) Alacak senetleri B) Alınan çekler C) Borç senetleri D) Verilen çek ve ödeme emirleri
ÇÖZÜM: ÖNCEDEN ALDIĞI MÜġTERĠ ÇEKĠNĠ VERMĠġ DEMEK (CĠRO ETMĠġ YANĠ DEVRETMĠġ DEMEKTĠR.)
---------------/-----------------------
253 TESĠS, MAKĠNE VE CĠHAZLAR HS. XX
191 ĠNDĠRĠLECEK KDV HS. XX
101 ALINAN ÇEKLER HS. XX >>> MÜġTERĠ ÇEKĠ VERMĠġ VEYA CĠRO ETMĠġ
--------------/------------------------ >>> ÇEK KEġĠDE (DÜZENLEDĠ DESEYDĠ) 103 VERĠLEN
ÇEKLER VE ÖDEME EMĠRLERĠ ALACAKLANIRDI.
NAKDEN ARAÇ SATIN ALINMASI (5TL OLSUN ARAÇ) BANKAYA PARA YATIRILMASI (20 TL OLSUN)
254 TAġITLAR 5 BĠR CEPTEN ALDIK 102 BANKALAR 20 BĠR CEPTEN ALDIK
100 KASA 5 DĠĞER CEBE KOYDUK. 100 KASA 20 DĠĞER CEBE KOYDUK.
BĠLANÇO BĠLANÇO
VARLIKLAR (AKTĠF) KAYNAKLAR (PASĠF) VARLIKLAR (AKTĠF) KAYNAKLAR (PASĠF)
KASA >>>(AZALIR) KASA >>>(AZALIR)
TAġITLAR >>>(ARTAR) BANKALAR >>>(ARTAR)
AKTĠF TOPLAMI (DEĞĠġMEZ) PASĠF TOPLAMI (DEĞĠġMEZ) AKTĠF TOPLAMI (DEĞĠġMEZ) PASĠF TOPLAMI (DEĞĠġMEZ)
BĠLANÇO BĠLANÇO
VARLIKLAR (AKTĠF) KAYNAKLAR (PASĠF) VARLIKLAR (AKTĠF) KAYNAKLAR (PASĠF)
KASA SATICILAR KASA >>>(ARTAR)
>>>(AZALIR) >>>(AZALIR) ALICILAR >>>(AZALIR)
AKTĠF TOPLAMI (AZALIR) PASĠF TOPLAMI (AZALIR) AKTĠF TOPLAMI (DEĞĠġMEZ) PASĠF TOPLAMI (DEĞĠġMEZ)
- 491 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
7. (Y) ĠĢletmesi satın aldığı KDV hariç 100.000 TL tutarındaki malın 30.000 TL‘lik kısmı için alıcılara ait
çeki ciro etmiĢ, 50.000 TL‘lik kısmı için poliçe düzenlemiĢ ve 20.000 TL‘lik kısmı ve KDV‘sini (KDV oranı
%18) nakden ödenmiĢtir. Buna iliĢkin yevmiye kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
153 Ticari Mallar Hs. 118.000 153 Ticari Mallar Hesabı 100.000
100 Kasa 20.000 B) 191 Ġndirilecek KDV Hesabı 18.000
A) 103 Verilen Çekler Hesabı 30.000 100 Kasa Hesabı 38.000
321 Borç Senetleri Hesabı 50.000 101 Alınan Çekler Hesabı 30.000
391 Hesaplanan KDV Hesabı 18.000 321 Borç Senetleri Hesabı 50.000
153 Ticari Mallar Hesabı 100.000 153 Ticari Mallar Hesabı 100.000
C) 191 Ġndirilecek KDV Hesabı 18.000 D) 191 Ġndirilecek KDV Hesabı 18.000
100 Kasa Hesabı 38.000 100 Kasa Hesabı 38.000
101 Alınan Çekler Hesabı 30.000 121 Alınan Çekler Hesabı 30.000
320 Satıcılar Hesabı 50.000 320 Satıcılar Hesabı 50.000
101 ALINAN ÇEKLER HESABI ALACAKLANIR. 103 VERĠLEN ÇEKLER VE ÖDEME EMĠRLERĠ HS. ALACAKLANIR.
----------------------------/--------------------------------------------------------------------
153 TĠCARĠ MALLAR HESABI 100.000 >>>>>TĠCARĠ MAL ALDIK
191 ĠNDĠRĠLECEK KDV HESABI 18.000 >>>>> KDV ĠNDĠRDĠK (%18)
100 KASA HESABI 38.000 >>>>> KASADAN PARA ÖDEDĠK
101 ALINAN ÇEKLER HESABI 30.000 >>>>> ÇEK CĠRO ETTĠK
321 BORÇ SENETLERĠ HESABI 50.000 >>>>> SENET KEġĠDE ETTĠK (POLĠÇE DÜZENLEDĠK)
----------------------------/--------------------------------------------------------------------
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
8. (x) iĢletmesi 2010 yılında 50.000 TL‘ye demirbaĢ satın almıĢ ayrıca demirbaĢın nakliyesi içinde 5.000
TL ödemiĢtir. 5 yıl süreli amortisman ayrılacak demirbaĢ için 2010 ve 2011 yıllarında normal amortisman
ayrılmıĢtır. DemirbaĢ 2012 yılında 40.000 TL bedelle satılmıĢtır. Bu satıĢın yevmiye kaydına iliĢkin
aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Diğer olağan gelir ve karlar hesabı 7.000 TL alacaklı
B) BirikmiĢ amortismanlar hesabı 33.000 TL alacaklı
C) DemirbaĢlar hesabı 50.000 TL alacaklı
D) Diğer olağan gelir ve karlar hesabı 12.000 TL borçlu
- 492 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
TaĢıt Alındığı zaman kaydı TAġITIN MALĠYETĠ = 55.000 TL, KULLANIM ÖMRÜ 5 YILDIR.
---------/-------------
NORMAL AMORTĠSMAN KULLANILIYOR : (EN KOLAYI )
254 TAġITLAR 55.000
100 KASA 55.000 AMORTĠSMAN TUTARI = TAġITIN MALĠYETĠ / TAġITIN KULLANIM ÖMRÜ
--------/-----------------
>>> 55.000 / 5 = 11.000 YILLIK AMORTĠSMAN TUTARI.
(NAKLĠYE + TAġITIN DEĞERĠ)
= 2010 + 2011 YILLARI ĠÇĠN AMORTĠSMAN AYIRIP, 2012 YILI ĠÇĠNDE TAġITI
TAġITIN MALĠYETĠ
SATMIġTIR. O ZAMAN BĠRĠKMĠġ AMORTĠSMAN = 11.000 + 11.000
TAġITIN SATIġ DEĞERĠ - TAġITIN NET DEĞERĠ = + ĠSE KAR, - ĠSE ZARAR >>>40.000 – 33.000 = + 7.000 KAR
9. ĠĢletme, (ABC) bankasında 16.12.2011 tarihinde yıllık faiz oranı %12 olan 30 gün vadeli 100.000 TL‘lik bir
hesap açtırmıĢtır. Hesap vade sonunda vadesiz hesaba aktarılarak kapatılmıĢtır.
Buna göre iĢletmenin dönem sonunda yapması gereken kayıt aĢağıdakilerden hangisidir?
102 Bankalar 1.000 B 102 Bankalar 500
A 642 Faiz Gelirleri 1.000 642 Faiz Gelirleri 500
102 Bankalar 1.000 181 Gelir Tahakkukları 500
C 642 Faiz Gelirleri 500 D 642 Faiz Gelirleri 500
380 Gelecek Aylara Ait Gelirler 500
UYARI: AKTĠFĠ DÜZENLEYĠCĠ HEAP OLAN BĠRĠKMĠġ AMORTĠSMANLAR ĠNDĠRĠM KALEMĠ OLARAK ALINMIġ OLUP
DURAN VALIKLARIN DEĞERĠ 100.000 TL ĠKEN BU DEĞER 95.000 TLYE ĠNDĠRMĠġTĠR.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
11. Stok hareketlerini sürekli envanter yöntemiyle izleyen bir iĢletme 3 adet malı KDV hariç 30.000 TL satmıĢtır.
ĠĢletme satıĢları % 25 karla yapmaktadır. (KDV oranı % 18)
Satılan mallardan bir tanesinin iadesi durumunda iĢletmenin yapacağı dönem sonu kayıtlarında aĢağıdaki
hesaplardan hangisinin kullanımı doğrudur?
A) Ticari mallar hesabı borçlu 8.000 B) SatıĢtan iadeler hesabı borçlu 11.800
C) Hesaplanan KDV hesabı alacaklı 1.800 D) Satılan ticari mallar maliyeti hesabı alacaklı 10.000
ÇÖZÜM: SÜREKLĠ ENVANTER DEMEK, MAL SATTIKTAN SONRA HEMEN MALĠYET KAYDI YAP KARDEġĠM DEMEK.
% 25 KARLA MAL SATIġ KAYDI SATILAN MALLARDAN BĠR TANESĠ ĠADE EDĠLĠRSE
VADELĠ SATTIK VARSAYALIM
--------------/----------------------- MAL ĠADESĠ VARSA
120 ALICILAR 35.400 --------------/-------------------------
600 YURT ĠÇĠ SATIġLARI 30.000 610 SATIġTAN ĠADELER HS 10.000
391 HESAPLANAN KDV 5.400 191 ĠNDĠRĠLECEK KDV 1.800
--------------/------------------------ 120 ALICILAR 11.800
HEMEN MALĠYET KAYDINI YAPALIM ---------------/-------------------------
---------------/---------------------------------- ĠADE ALINAN MALIN MALĠYETĠ KAYDI !!! ÖNEMLĠ
621 SATILAN MALIN MALĠYETĠ 24.000 -----------------/----------------------------
153 TĠCARĠ MALLAR 24.000 153 TĠCARĠ MALLAR 8.000
--------------/----------------------------------- 621 SATILAN TĠCARĠ MALIN MALĠYETĠ 8.000
SORU: 24.000 TL NERDEN GELDĠ? -----------------/-----------------------------
UYARI 2 : ĠADE ALINAN MALIN MALĠYETĠNĠ SOL
1 ADET MAMUL >>> % 25 KARLA 10.000 TLYE SATILDI
TARAFTAKĠ VERĠLERE GÖRE 8.000 TL OLARAK YAPTIK.
YANĠ >>> 10.000 TL / % 1,25 = 8.000 TL MALĠYET (SORUDA BUNU SORGULUYOR)
12. (Z) Aġ‘nin brüt satıĢ karı 2.250.000 TL olduğuna göre satılan ticari mallar maliyeti kaç TL‘dir?
A) 9.500.000 B) 9.750.000 C) 10.250.000 D) 10.500.000
2-Satılan Ticari Mallar Maliyeti(-) (???) 2.250.000 >>>> (NET SATIġLAR - SATIġLARIN MALĠYETĠ)
SATIġLARIN MALĠYETĠ = 9.500.000
BRÜT SATIġ KÂRI
ZOR BĠR SORU OLMUġ, GELĠR TABLOSU KALEMLERĠNĠ VE BU KALEMLERĠN ALTINDAKĠ HESAPLARIN ĠYĠ BĠLĠNMESĠ
GEREKĠYOR ELĠMDEN GELDĠĞĠNCE AÇIK VE NET ÇÖZMEYE ÇALIġTIM, BĠR ÖNCEKĠ SORULARDAN HAREKETLE SORULARI
AYRI BĠR KÂĞIDA ÇÖZMENĠZ SĠZE FAYDA SAĞLAYACAKTIR.
- 495 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
14.ĠĢletme daha önce kredili yaptığı satıĢla ilgili olarak alıcı iĢletmeye 200 TL iskonto yaptığını fatura ile
bildirmiĢtir. KDV tutarı 36 TL‘dir.
Bu iĢletmeye ait yevmiye kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
153 Ticari Mallar Hesabı 200 153 Ticari Mallar Hesabı 200
A) 191 Ġndirilecek KDV Hesabı 36 B) 391 Ġndirilecek KDV Hesabı 36
120 Alıcılar Hesabı 236 120 Alıcılar Hesabı 236
611 SatıĢ Ġskontoları Hesabı 200 611 SatıĢ Ġskontoları Hesabı 200
C) 191 Ġndirilecek KDV Hesabı 36 D) 191 Ġndirilecek KDV Hesabı 36
329 Diğer Ticari Borçlar Hesabı 236 120 Alıcılar Hesabı 236
ÇÖZÜM:
ĠSKONTOYU YAPAN (MALI SATAN) ĠSKONTODAN FAYDALANAN (MALI ALAN) ĠġLETME
---------------/----------------------- ---------------/-----------------------
611 SATIġ ĠSKONTOLARI HESABI 200 320 SATICILAR 236
191 ĠNDĠRĠLECEK KDV HESABI 36 153 TĠCARĠ MALLAR 200
120 ALICILAR HESABI 236 391 HESAPLANAN KDV 36
---------------/----------------------- ---------------/-----------------------
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
15.ĠĢletme maliyeti 80.000 TL olan, 20.000 TL değer düĢüklüğüne uğramıĢ ve aynı tutarda karĢılık
ayırmıĢ olduğu mallarını 60.000 TL‘ye satmıĢtır.
SatıĢ iĢleminin kaydında aĢağıdaki hesaplardan hangisi borçlandırılır?
A) Ticari mallar B) Stok değer düĢüklüğü karĢılığı C) KarĢılık giderleri D) Konusu olmayan karĢılıklar
ÇÖZÜM:
---------------/----------------- UYARILAR:
Değeri DüĢen Mala 20.000 TL KarĢılık Ayrılması A. Malın tamamını sattığımız için 158 Stok Değer DüĢük.KarĢılığı
-------------/------------------------
Hesabını Ters kayıtla kapattık. (20.000 TL)
654 KARġILIK GĠDERLERĠ 20.000
158 STOK DEĞER DÜġÜKLÜĞÜ KARġ. 20.000 UYARI: Malın Yarısını satmıĢ olsaydık (10.000 TL) kapatacaktık.
-------------/----------------------------- B. Malı sattığımız için artık Diğer Stoklara aldığımız mal elimizden
- 496 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
16. 2009 yılında 40.000 TL‗lik Ģüpheli alacak için 20.000 TL karĢılık ayrılmıĢtır. 2010 yılında 35.000 TL
olarak tahsil edilmiĢtir. Tahsille ilgili muhasebe kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
ÇÖZÜM:
ġüpheli hale gelen 40.000 TL‘lik alacak. 128 ġÜPHELĠ TĠCARĠ ALACAKLAR 40.000
- 497 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
50 - 30 50
ASĠT TEST ORANI = ------------------ = 1 CARĠ ORAN = -------- = 2,5
18. Maliyet değerlerini LĠFO yöntemine göre belirleyen (Y) Aġ‘nin Ağustos 2012 dönemi (x) ürünü
stok hareketleri aĢağıdaki gibi olup 20 Ağustos 2012 tarihinde 600 kg (x) ürünü satın satmıĢtır.
Tarih Açıklama Miktar (kg) Birim Fiyat Tutar
01 Ağustos 2012 Temmuz ayından devir 250 10 TL 2.500 TL
15 Ağustos 2012 Alım 500 15 TL 7.500 TL
Yukarıdaki bilgilere göre (Y) Aġ‘nin satıĢını yapmıĢ olduğu (x) ürününün toplam maliyet tutarı
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) 5.250 TL B) 7.500 TL C) 7.750 TL D) 8.500 TL
ÇÖZÜM:
600 KG MALIN TOPLAM MALĠYETĠ>>>8.500 TL DĠR. 600 KG MALIN TOPLAM MALĠYETĠ>>>7.750 TL DĠR.
BĠZE DÖNEM SONU STOK MALĠYETĠ SORULSAYDI BĠZE DÖNEM SONU STOK MALĠYETĠ SORULSAYDI
01 AĞUSTOS‘TA 150 KG MAL KALMIġTIR. 15 AĞUSTOS‘TA 150 KG MAL KALMIġTIR.
150 KG X 100 TL = 1.500 TLDĠR., 150 KG X 150 TL = 2.250 TLDĠR.
DÖNEM SONU STOK MALĠYETĠ = 1.500 TL DĠR. DÖNEM SONU STOK MALĠYETĠ = 2.250 TL DĠR.
- 498 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
19. Kardaki yüzde değiĢmenin satıĢ hacmindeki yüzde değiĢmeye bölümü aĢağıdakilerden hangisini verir?
A) Mali rantabilite oranı B) Katkı oranı C) Faaliyet kaldıracı D) Güvenlik payını
ÇÖZÜM:
MALĠ RANTABĠLĠTE = Net Kar / Öz kaynak
(ÜRETĠM YÖNTEMĠ) Net SatıĢlar – Toplam DeğiĢken Maliyet (iĢletme sahiplerinin iĢletmeye koydukları kaynakların
KATKI ORANI = ----------------------------------
verimli kullanılıp kullanılmadığını ölçer)
Net SatıĢlar
EKONOMĠK RANTABĠLĠTE =
Birim Katkı Payı (BR FĠYAT – BR DEĞĠġKEN GĠDER)
(Vergi öncesi kar+ Faiz gideri ) / Toplam Kaynaklar
KATKI ORANI : ------------------------------------------
Birim SatıĢ Fiyatı (BR FĠYAT) (iĢletmenin toplam kaynaklarının ne kadar verimli olduğu)
FAALĠYET KALDIRACI
Bir ĠĢletmede toplam giderlerin bir bölümünün, faaliyet hacmi ne düzeyde bulunursa bulunsun, sabit gider niteliğinde olması,
faaliyet kaldıracına olanak vermektedir. ĠĢletmenin toplam giderleri için sabit giderlerinin payı yüksekse, satıĢ hacmindeki
değiĢiklikler kârlarda daha büyük değiĢikliklere yol açacaktır. Yani iĢletmenin satıĢlarındaki değiĢmelerin kârlarda daha yüksek
oranlarda değiĢiklik yaratmasındaki neden, iĢletmenin sabit giderlerinin bir kaldıraç etkisi yaratmasıdır.
FAALĠYET KARINDAKĠ % DEĞĠġME
FAALĠYET KALDIRACI = ------------------------------
SATIġ HACMĠNDEKĠ % DEĞĠġME
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
20. Tek düzen hesap planında aĢağıdaki hesaplardan hangisi ile ilgili yansıtma hesabı yoktur?
A) Pazarlama satıĢ dağıtım giderleri B) KuruluĢ ve örgütlenme giderleri
C) Finansman giderleri D) Hizmet üretim maliyeti
7/A FONSĠYON ESASLI MALĠYET HESAPLARI 7/B GĠDER ÇEġĠTLERĠ ESASLI MALĠYET HESAPLARI
70. Maliyet Muhasebesi Bağlantı Hesapları 790. Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri
71. Direkt Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri 791. ĠĢçi Ücret Ve Giderleri
72. Direkt ĠĢçilik Giderleri 792. Memur Ücret Ve Giderleri
73. Genel Üretim Giderleri
793. DıĢarıdan Sağlanan Fayda Ve Hizmetler
74. Hizmet Üretim Maliyeti
794. ÇeĢitli Giderler
75. AraĢtırma Ve GeliĢtirme Giderleri
76. Pazarlama SatıĢ Ve Dağıtım Giderleri 795. Vergi, Resim Ve Harçlar
77. Genel Yönetim Giderleri 796. Amortisman Ve Tükenme Payları
78. Finansman Giderleri 797. Finansman Giderleri
21. -------------------/--------------------------
500 SERMAYE HESABI XX
331 ORTAKLARA BORÇLAR HESABI XX
----------------------/---------------------------
Yukarıda yer alan yevmiye kaydı aĢağıdaki iĢlemlerden hangisine aittir?
A) Sermaye artırımı B) Sermaye azaltımı
C) Karın ortakların sermayesine eklenmesi D) Ortakların sermaye taahhütlerini ödemesi
- 499 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
22. (Y) Anonim Ģirketinin sermayesi 800.000 TL'dir. Sermaye nominal değeri 100 TL olan 8.000
adet paya bölünmüĢtür. Esas sermaye 2.000 adet payın yok edilmesi suretiyle azaltılacaktır. Bu
yüzden borsada 2.000 adet hisse tanesi 120 TL den alınmıĢtır. Hisse satın alınmasına iliĢkin
yevmiye kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
Sermaye Hesabı 240.000 501 ÖdenmemiĢ sermaye hesabı 240.000
A Kasa Hesabı 240.000
260.000 B 500 Sermaye hesabı 240.000
ÇÖZÜM:
_________________/_____________________________________________________________________________
500 Sermaye Hesabı 200.000 >>> SERMAYE AZALTIMI DEĞERĠ
780 Finansman Giderleri Hesabı 40.000 >>> (ADEDĠ 100 TL OLAN Sermaye payını 120 TLDEN ALDIK)
100 Kasa Hesabı 240.000 >>> (PEġĠN ÖDEME KAYDI)
2.000 ADET X 20 TL = 40.000 TL FĠNANSMAN GĠDERĠDĠR.
_________________/_____________________________________________________________________________
NOT: 110 HĠSSE SENEDĠYLE , ġĠRKET HĠSSELERĠNĠ KARIġTIRMAYIN ARKADAġLAR.
>>> PAY AZALTILDI, SERMAYE AZALTILDI DENĠLDĠĞĠ ZAMAN 500 SERMAYE HESABI BORÇTA OLUR.
23. AĢağıdakilerden hangisi tek düzen hesap planında 7/A seçeneği maliyet grubu hesabıdır?
A) Ġlk madde ve malzeme giderleri B) ÇeĢitli giderler
C) Amortismanlar ve tükenme payları D) Genel üretim giderleri
ÇÖZÜM:
7/A FONSĠYON ESASLI MALĠYET HESAPLARI 7/B GĠDER ÇEġĠTLERĠ ESASLI MALĠYET HESAPLARI
70. Maliyet Muhasebesi Bağlantı Hesapları 790. Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri
71. Direkt Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri 791. ĠĢçi Ücret Ve Giderleri
72. Direkt ĠĢçilik Giderleri 792. Memur Ücret Ve Giderleri
73. Genel Üretim Giderleri
793. DıĢarıdan Sağlanan Fayda Ve Hizmetler
74. Hizmet Üretim Maliyeti
794. ÇeĢitli Giderler
75. AraĢtırma Ve GeliĢtirme Giderleri
76. Pazarlama SatıĢ Ve Dağıtım Giderleri 795. Vergi, Resim Ve Harçlar
77. Genel Yönetim Giderleri 796. Amortisman Ve Tükenme Payları
78. Finansman Giderleri 797. Finansman Giderleri
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 500 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
24. Bir anonim Ģirketin yasal mevzuat ve ana sözleĢme hükümleri gereğince ayırdığı yedekler dıĢında kalan,
yönetim kurulunun önerisi ve genel kurulun kararıyla ayrı-lan yedekler aĢağıdakilerden hangisidir?
A) 540 yasal yedekler B) 541 Statü Yedekleri
C) 542 Olağanüstü yedekler D) 548 Diğer kar yedekleri
ZORUNLU YEDEK bu hesapta izlenir. I. Tertip Yedek Akçe ve II. Tertip Yedek Akçe olarak ikiye ayrılır.
AYRILMASI 541 STATÜ YEDEKLERĠ: ġirket ana sözleĢmesi hükümlerince ayrılan yedeklerdir.
ĠHTĠYARĠ YEDEK 542 OLAĞANÜSTÜ YEDEKLER: ġirket genel kurulu tarafından kararlaĢtırılarak alınan yedeklerdir.
25. (x) Limited ġirketi dönem sonunda 30.000 TL zarar etmiĢtir. Bu zararın 20.000 TL‗lik kısmı yasal
yedeklerden karĢılanmıĢ geriye kalan kısmın ise gelecek yıllarda elde edilecek kardan karĢılanmasına
karar verilmiĢtir.
Buna göre yapılması gereken yevmiye kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
540 Yasal Yedeler Hesabı 20.000 540 Yasal Yedeler Hesabı 20.000
A 580 GeçmiĢ Yıl Zararı Hesabı 10.000 B 570 GeçmiĢ Yıl Karları Hesabı 10.000
591 Dönem Net Zararı Hesabı 30.000 591 Dönem Net Zararı Hesabı 30.000
591 Dönem Net Zararı Hesabı 30.000 540 Yasal Yedeler Hesabı 20.000
C 540 Yasal Yedeler Hesabı 20.000 D 591 Dönem Net Zararı Hesabı 20.000
580 GeçmiĢ Yıl Zararı Hesabı 10.000
ÇÖZÜM:
---------------------/-----------------------------------
540 YASAL YEDELER HESABI 20.000 >>>> DAHA ÖNCEDEN AYRILAN YEDEKTEN KARġILANAN KISIM
580 GEÇMĠġ YIL ZARARI HESABI 10.000 >>>> HENÜZ KAPATILMAMIġ ZARAR
591 DÖNEM NET ZARARI HESABI 30.000 >>>> ĠLGĠLĠ DÖNEMDEKĠ ZARAR
---------------------/------------------------------------
580 GEÇMĠġ YILLAR ZARARLARI HESABI (-): GeçmiĢ yıllarda ortaya çıkan ve henüz yedeklerle, geçmiĢ yıllar
kârları ile ya da sermayeye mahsup edilerek kapatılmamıĢ zararların izlendiği hesaptır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
26. 1982 Anayasası‘na göre aĢağıdaki görevlerden hangisi için TBMM üyesi olma zorunluluğu yoktur?
A) Meclis baĢkanı B) Bakan C) TBMM BaĢkanlık Divanı Katip Üyesi D) BaĢbakan
ÇÖZÜM:
- 501 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Laiklik; din ve devlet iĢlerinin birbirinden ayrılmasını öngören, din ve vicdan özgürlüğünü savunan, dini inançların kullanılarak
halkın sömürülmesinin önüne geçemeye çalıĢan, devlet yönetiminde aklın ve bilimin, toplumun inancında hoĢgörünün hâkim olmasını
isteyen, dinin gerekleri için hizmet edilmesini sağlayan bir Atatürk ilkesidir.
Laiklik ilkesi ile devletler belli bir dine üstünlük tanıyıp, onun kurallarını bütün vatandaĢlara benimsetmeye ve uygulatmaya
çalıĢmazlar. Laiklik ilkesi ile ilgili olarak anayasamızda ―Kimse, ibadete, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve ibadetlerini
açıklamaya zorlanamaz; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz‖ ibaresi mevcuttur.
Atatürk: ―Din ve mezhep herkesin vicdanına kalmıĢ bir iĢtir. Hiçbir kimse, hiçbir kimseyi, ne bir din ne de bir mezhebi kabul
etmeye zorlayabilir. Din ve mezhep, hiçbir zaman politika aleti olarak kullanılamaz.‖ diyerek laiklik konusundaki görüĢlerini
kısaca ifade etmiĢtir.
28. Her seçmenin sadece ve sadece bir oy hakkına sahip olması ilkesini ifade eden kavram
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Bireysel oy ilkesi B) KiĢisel oy ilkesi C) Serbest oy ilkesi D) EĢit oy ilkesi
ÇÖZÜM:
Bireysel oy toplumsal oy
Kural olarak seçme hakkı bireyseldir. Bireyler vatandaĢ olmalarından dolayı oy hakkına sahiptirler. Bunun karĢısında toplumsal
oy sistemi yer alır. Toplumsal oy sistemi, daha çok mesleki temsil esasına dayanır. Buna göre, ulusu oluĢturan yalnız bireyler
değildir; mesleki topluluklar da vardır. Oy hakkı düzenlenirken, sorunun bu yönü de dikkate alınmalıdır. Mesleki temsil
konusunda, faĢist rejimlerin‘ verdiği kötü örnekler dolayısıyla, bu sistem gözden düĢmüĢ ve bireysel oy sistemi uygulamaya
egemen olmuĢtur.
EĢit oy ağırlıklı oy
Herkesin eĢit ağırlıkta, tek bir oya sahip olmasına, eĢit oy hakkı denir. Bu ilkeye göre, seçmenlerden her birinin birer oyu
vardır; oylar da birbirine eĢittir. Ağırlıklı oyda ise, seçmenin kiĢiliğine özgü nedenlerden dolayı, seçmene birden çok oy kullanma
hakkı tanınır. Buna göre bazı seçmenler, gördüğü eğitim, ya da servet düzeyi, veya ailenin baĢı olması gibi nedenlerle, diğer
seçmenlere göre, daha çok oy kullanma hakkına sahiptir. Ağırlıklı oy sistemi geçmiĢte kalmıĢ, yerini eĢit oy sistemine, baĢka bir
deyiĢle, tek kiĢi, tek oy ilkesine bırakmıĢtır.
Oy kullanmanın bireyin isteğine bırakılması durumunda, isteğe bağlı oy hakkından söz edilir. Bu sistemde, bireyin seçime katılıp
katılmaması, oyunu kullanıp kullanmaması, kendi isteğine bırakılmıĢtır. Bunun karĢıtı zorunlu oy sistemidir. Yasal bir özürü
olmadan oy kullanmayanlar hakkında çeĢitli cezalar öngörülmüĢtür. Zorunlu oy sisteminde, seçime katılma oranı yüksektir. Yaygın
olanı, oy kullanma hakkının isteğe bağlı olmasıdır.
Serbestlik ve gizlilik
Seçmenin her türlü siyasal ve ekonomik etkilerden uzak, herhangi bir baskıya maruz kalmadan, kendi isteğine göre oyunu
kullanabilmesine, serbestlik ilkesi denir. Bu da, seçmenin oyunun yasal olmayan yollardan etkilenmesinin önlenmesi ile sağlanır.
Seçmenin kullandığı oyun niteliğinin hiç kimse tarafından bilinmemesine de, gizlilik ilkesi denir. Gizlilik ilkesinin amacı da
seçmenin, her türlü korkudan uzak olarak, serbest bir biçimde oyunu kullanmasını sağlamaktır.
- 502 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
29.AĢağıdakilerden hangisi Osmanlı Ġmparatorluğunda anayasal geliĢmenin ilk adımı olarak kabul edilir?
A) Tanzimat Fermanı B) Sened-Ġ Ġttifak C) 1876 Tarihli Kanuni Esasi D) Islahat Fermanı
30. Anayasaya göre kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı
olmamak Ģartıyla çıkarılan hukuki metinlere ne ad verilir?
A) Talimatname B) Yönetmelik C) Genelge D) Yönerge
ÇÖZÜM:
Yönetmelikler, BaĢbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kiĢilerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların, tüzüklerin
uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak koĢuluyla çıkardıkları yazılı hukuk kurallarıdır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
31. Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan tebliğlerin iptali için aĢağıdaki yargı organlarından
hangisine dava açılması gerekir?
A) Vergi mahkemesi B) Ġdare mahkemesi C) Bölge idare mahkemesi D) DanıĢtay
ÇÖZÜM:
Ġptal Davaları;Ġdari iĢlemler hakkında yetki, Ģekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı
iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalardır.
2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Yasasının 2. maddesinin 1/a bendinde, iptal davaları "idari iĢlemler hakkında yetki, Ģekil,
sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından
açılan" davalar olarak tanımlanmıĢtır.
Ġdarenin bütün eylem ve iĢlemlerinin yargısal denetime açık olduğu hukuk devletinde idarenin hukuka uygunluğunun
sağlanmasında en etkin araçlardan biri "iptal davaları"dır.
Ġptal davalarındaki sübjektif ehliyet koĢulu, doğrudan doğruya hukuk devletinin yapılandırılması ve sürdürülmesine iliĢkin bir
sorundur. Dolayısıyla sübjektif ehliyet koĢulunun, idari iĢlemlerin hukuka uygunluğunun iptal davası yoluyla denetlenmesini
engellemeyecek bir biçimde anlaĢılması gerekmektedir.
Ġdari yargının varlık nedeni, subjektif hak ihlallerinin giderilmesiyle birlikte aynı zamanda, idari iĢlemlerin etkin ve yaygın
biçimde hukuka uygunluk denetiminin yerine getirilmesidir.
Bireylerin ve sivil toplum kuruluĢlarının menfaat ilgisini kurdukları idari tasarrufları, iptal davası yoluyla idari yargı önüne
getirmelerinin, idarenin hukuka uygunluğunun yargısal denetiminin sağlanmasıyla "Hukuk Devleti"nin gerçekleĢtirilmesine hizmet
edeceği; soruna bu açıdan bakıldığında, klasik dava türleri dıĢında idari yargıya özgü bir dava türü olan "iptal davası"nı açan
gerçek veya tüzel kiĢinin, dava açmakla ulaĢmak istediği amaç bakımından klasik anlamda "davacı"dan farklı olduğu
tartıĢmasızdır.
Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde DanıĢtayda ve idare mahkemelerinde altmıĢ ve vergi
mahkemelerinde otuz gündür.
2. Bu süreler;
- 503 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
3. Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda
aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren onbeĢ gün sonra iĢlemeye baĢlar.
4. Ġlanı gereken düzenleyici iĢlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren baĢlar. Ancak bu iĢlemlerin
uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici iĢlem veya uygulanan iĢlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici
iĢlemin iptal edilmemiĢ olması bu düzenlemeye dayalı iĢlemin iptaline engel olmaz.
Ġlgililer haklarını ihlal eden bir idari iĢlem dolayısıyla DanıĢtay‘a ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı
davası veya iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası açarak bu davanın karara bağlanması
üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına baĢvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir iĢlemin icrası sebebiyle
doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası açabilirler.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
32. Medeni hukuka göre aĢağıdakilerden hangisi sınırlı ayni haklar kapsamında değildir?
A) Mülkiyet hakları B) TaĢınmaz yükü C) Rehin hakları D) Ġrtifak hakları
ÇÖZÜM:
Kısaca Sınırlı Ayni Haklara göz atalım.
Sınırlı Aynî Haklar: Sahibine sınırlı yetki veren, eĢya üzerinde ya kullanma ya da yararlanma veya her ikisini birden kullanma
yetkisi veren haklara sınırlı aynî haklar denir. Bu haklar sahibine sağladığı yetkiler bakımından üç gruba ayrılır:
a) Ġrtifak Hakkı: Sahibine baĢkasına ait eĢya üzerinde kullanma ve faydalanma hakkı veren sınırlı bir aynî haktır. Ġrtifak hakkı
kendi içinde üçe ayrılır.
b) TaĢınmaz Yükü (Gayrimenkul Mükellefiyeti):Bir gayrimenkul malikinin bu gayrimenkulü karĢılık göstermek suretiyle bir
baĢkası lehine bir Ģey yapmaya, bir Ģeyi vermeye mecbur kılan sınırlı bir aynî haktır.
c) Rehin Hakkı:Bu, hak sahibine, alacağını temin edemediği zaman rehnedilen eĢyayı icra kanalı ile sattırarak elde edilecek satıĢ
parasından alacağını tahsil etme yetkisini veren sınırlı bir aynî haktır.
aa) TaĢınır (Menkul Rehni): Bir alacağın teminatını teĢkil etmek üzere bir menkulün rehnedilmesidir.
bb) TaĢınmaz (Gayrimenkul Rehni): Bir alacağın teminatını teĢkil etmek üzere bir gayrimenkulün kanunda öngörülen gayrimenkul
rehni türlerinden birinde teminat olarak gösterilmesi, rehnedilmesidir.
Görüldüğü üzere Sınırlı ayni Haklar içinde Mülkiyet Hakkı yoktur.Mülkiyet hakkı Mutlak Haktır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 504 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Ġdari makamların günlük iĢ yükünü hafifletmek için kullanılır.Açık bir kanuni düzenlemeye ihtiyaç yoktur.Yetki devrinden farkı
karar alma yetkisinin devredilmemesidir.
Özellikleri
-Ġmza devrinde bunu devreden makam bunu istediği zaman kullanabilir(aynı anda da olabilir)
-Sorumluluk yetkiyi devreden makama aittir cezai sorumluluk ise imza yetkisi devredilen makama aittir
-Ġmza yetkisini devreden kiĢinin o makam dan sürekli olarak ayrılması imza devrini sona erdirir
Ġmza devrinde bunu devreden makam bunu istediği zaman kullanabilir olmasına rağmen sorumuzun A Ģıkkı bunun tam
tersini söylemektedir.
34. 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununa göre, idarenin yaptığı eylem ve iĢlemlere karĢı dava
açmak üzere dava dilekçeleri veya açılan davalara karĢı yapılan savunmalar ve davaya iliĢkin her
türlü evrak idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde aĢağıdakilerden hangisine verilir?
A) Ġl Muhakemat müdürlüğüne B) Ġl Hukuk müdürlüğüne
C) Asliye Hukuk hakimliğine D) Sulh Hukuk hakimliğine
ÇÖZÜM:
2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanunu Madde 4 de sorumuzun cevabı karĢılık bulmaktadır.Buna göre;
Madde 4 – Dilekçeler ve savunmalar ile davalara iliĢkin her türlü evrak, DanıĢtay veya ait olduğu mahkeme baĢkanlıklarına veya
bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi baĢkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde
büyükĢehir belediyesi sınırları içerisinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın asliye hukuk hakimliklerine veya yabancı
memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebilir
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
35. Gerçek kiĢiliği sona erdiren ölüm ile ilgili aĢağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Ölümle birlikte, ölenin kiĢiye bağlı hakları kendiliğinden ortadan kalkar
B) Birden fazla kiĢiden hangisinin önce veya sonra öldüğü ispat edilemezse hepsi aynı anda ölmüĢ sayılır.
C) Birlikte ölüm karinesi birbirine mirasçı olabilecek kimseler bakımından önem taĢır.
D) Ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumda kiĢilik kendiliğinden sona erer.
ÇÖZÜM:
Gerçek kiĢilik ölüm ile sona erer .Gerçek kiĢiliğe son veren bir baĢka hal ise, gaipliktir. Bu iki hali ayrı ayrı inceleyelim:
Ölüm
Ölüm, gerçek kiĢiliği sona erdiren hukuki olaydır. Ölüm ile gerçek kiĢilik sona erince, ölenin kiĢilik hakları ve kiĢiye bağlı hakları
da ortadan kalkar; fakat malvarlığı hakları mirasçılarına geçer. Ölen kiĢinin cesedi bir eĢya niteliğine dönüĢmez ve hukuki
iĢlemlere konu yapılamaz, örneğin satılamaz. Ancak, bu kiĢi ölmeden önce düzenlenmiĢ olduğu bir vasiyetname ile cesedinin
bilimsel incelemelerde bulunulmak üzere bir bilim kuruluĢuna, örneğin tıp fakültesine verilmesini veya organlarının baĢkalarının
hayatını kurtarmak üzere verilmesini arzu etmiĢse, mirasçıları onun bu son isteğini yerine getirebilirler. Bir kiĢinin ölmüĢ
olduğunun ispatı, bundan kendi lehine bir hak çıkaracak olan kimseye düĢer (MK. m. 29/I). Ölüm olayı kiĢisel durum sicilindeki
(nüfus kütüğündeki) kayıtlarla veya yasal karinelerle ispat edilebilir. Medeni Kanunumuz bu konuda iki karine kabul etmiĢtir.
- 505 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Ölüm Karinesi
―Bir kimse, ölümüne kesin gözle bakılmayı gerektiren durumlar içinde kaybolursa, cesedi bulunamamıĢ olsa bile gerçekten ölmüĢ
sayılır‖ (MK. m. 31). Bu kimsenin kütüğüne ―o yerin en büyük mülkiye amirinin emriyle‖ ölüm kaydı düĢürülür (MK. m. 44).
Buna ölüm karinesi denir.
Medeni Kanunumuz, m. 31‘de öngörülen koĢullarda kaybolan bir kimsenin ölmüĢ olduğunun ispatında ortaya çıkacak güçlüğü
dikkate alarak bu konuda bir karine kabul etmiĢtir. Gerçekten, örneğin havada infilak edip parçalanarak denize düĢen bir uçakta
yolculuk etmekte olan ve cesedi de bulunamayan bir kimsenin ölmüĢ olduğunu ispat etmek, imkansız denecek kadar güçtür. Kanun
bu halde ölüm karinesi ile ilgilileri ispat yükünden kurtarmaktadır.
1972 tarih ve 1587 sayılı Nüfus Kanunu da ölüm karinesiyle ilgili bir hüküm içermektedir. Gerçekten, sözü geçen Kanunun 40.
maddesine göre, ―bir kimse bir geminin torpil neticesinde batması, fırtına kazası, yanma, patlama, çarpıĢma ve savaĢ gibi
ölümüne muhakkak nazarı ile bakılacak durumlar içinde gaip olup da ölüsü bulunmamıĢ ise, kayıtlı bulunduğu askerlik Ģubesi veya
kıtası komutanlığınca, sivil ise olayın olduğu yer zabıtasınca durum belgelendirildiği takdirde o kimse gerçekten ölmüĢ sayılarak
en büyük idare amirinin emri ile künyesine ölüm kaydı düĢürülür… Künyesine ölü iĢareti verilenlerden sonradan sağ oldukları
anlaĢılanların mahkemeye baĢvurarak ölüm kaydının kaldırılması istenmezse, nüfus idaresince genel hukuk bakımından
Cumhuriyet Savcılığına bildirilerek ölüm kaydı kaldırtılır‖. Nüfus Kanunu ölüm karinesinin geçerli olacağı durumları sınırlı Ģekilde
saymamıĢ, sadece örnek kabilinden belirtmiĢtir. Bunu, maddede kullanılan ―gibi‖ kelimesinden kolaylıkla anlayabiliriz. O halde
sayılan durumlara benzer bir durum, o kimsenin ölümüne kesin gözle bakılacak nitelikte ise, o kimse hakkında da ölüm karinesi
geçerli olacaktır. Nüfus Kanunu ayrıca asker ve sivil kiĢilerden bu durumda bulunanlar hakkında ölüm karinesinin geçerli
olabilmesi için, durumun ne Ģekilde belgelendirileceğini de belirtmektedir.
Birden fazla kiĢiden hangisinin önce veya sonra öldüğü ispat edilemezse, hepsi aynı anda ölmüĢ sayılır (MK. m. 29/II).
Buna birlikte ölüm karinesi denir. Bu karine, özellikle birbirine mirasçı olabilecek kimseler bakımından önem arz eder.
Gerçekten, bu durumda olan iki kimse, örneğin bir baba ile bir oğul aynı anda ölmüĢlerse, birbirlerinin mirasçısı
olamazlar. Eğer biri diğerinden bir süre sonra ölmüĢse, öncekinin ölümü sırasında hayatta olduğundan onun mirasçısı
olabilecektir. Gerek ölüm karinesi gerekse birlikte ölüm karinesi adi karinelerdir; yani bunların aksi her türlü delil (kanıt)
ile ispat edilebilir.
Gaiplik
Gerçek kiĢiliği sona erdiren durumlardan bir diğeri de gaipliktir. Medeni Kanunumuz gaipliği m. 32 ve devamında düzenlemiĢtir.
MK. m. 32‘ye göre, ―Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü
hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların baĢvurusu üzerine mahkeme bu kiĢinin gaipliğine karar verebilir.
‖ Nüfus Kanunu da 40. maddesinde gaipliğe iliĢkin bir hüküm içermektedir. Sözü geçen maddeye göre, ―SavaĢ halinde askere
alınarak memleket içinde veya dıĢında bir tarafa gönderilip de savaĢa katıldığı veya bir çarpıĢmada bulunduklarına dair
Ģubelerince bir bilgi bulunmadan herhangi bir surette gaip olanlarla, sivillerin ilgilileri Medeni Kanun gereğince mahkemeye
müracaatla gaip olan kimsenin ölü veya sağ olduğuna hakim tarafından hükmedilmesini isteyebilir‖.
Görüldüğü gibi, bir kimsenin gaipliğine iki halde karar verilebilir: Bunlardan biri, ölüm tehlikesi içinde kaybolma; diğeri ise uzun
zamandan beri haber alınamamadır. Ancak, bu durumlarda bir kimsenin gaipliğine karar verebilmek için belli bir sürenin geçmiĢ
olması da gerekir. Nitekim Medeni Kanun, 33. maddesinde bu süreleri, ölüm tehlikesi içinde kaybolma için bir yıl; uzun zamandan
beri haber alınamama durumu için ise son haber tarihinden itibaren beĢ yıl olarak tespit etmiĢtir. Bir kimsenin gaipliğine karar
verebilmek için, o kimsenin ölüm tehlikesi içinde kaybolmuĢ olması gerekir. Eğer bir kimse, ölümüne kesin gözle bakılabilecek bir
durumda kaybolmuĢsa, bu takdirde zaten onun hakkında ölüm karinesi geçerli olduğundan ayrıca gaiplik kararı alınmasına gerek
yoktur. Örneğin havada parçalanarak denize düĢmüĢ olan uçakta bulunan bir kimsenin ölümüne kesin gözle bakılabilirse de,
ormanda avlanmakta olan bir avcının veya Uludağ‘a kayağa gitmiĢ olan bir sporcunun kaybolması halinde, onların ölümüne ancak
kuvvetli olasılık gözüyle bakılabilir.
Kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan kimsenin de ölmüĢ olması kesin değildir. Bu kimsenin hayatta olması
pekala mümkün ve olasıdır. Örneğin çalıĢmak üzere yabancı bir ülkeye gitmiĢ olan bir kimseden ailesi ve yakınları uzun
süredir haber alamamıĢlarsa, onun hayat ve akıbeti hakkında endiĢeye düĢebilecekleri gibi, kendilerini ihmal ettiği ve
unuttuğu sonucuna da varabilirler. Kanunumuzun aradığı koĢullar mevcut ve süreler geçmiĢ olsa dahi, gaiplik kendiliğinden, yani
kanundan ötürü gerçekleĢmez. Bunun için mahkemenin ―gaiplik kararı‖ vermesi Ģarttır. Mahkeme, gaiplik kararını kendiliğinden
veremez. Bunun için hakları ölüme bağlı bulunan kimselerden birinin bir talepte bulunması gerekir. Bu talep gaibin Türkiye‘deki
- 506 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
son yerleĢim yeri; eğer gaip Türkiye‘de hiç yerleĢmemiĢse nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yer; böyle bir kayıt da yoksa anasının
veya babasının kayıtlı bulunduğu yerin mahkemesine yapılır (MK. m. 32/II). Mahkeme, bu talep üzerine gaip hakkında bilgisi olan
kimseleri belli bir süre içinde bilgi vermeleri için usulüne göre iki kez yapılan ilanla çağırır. Bu süre ilk ilanın yapıldığı günden
baĢlayarak en az altı aydır (MK. m. 33/III). Yapılan iki ilandan da durumu bilinmeyen kiĢi hakkında bir bilgi elde edilemezse,
mahkeme gaiplik kararı verir (MK. m. 35/I). Bu karar hakimin bildirmesi üzerine nüfus siciline kaydolunur (MK. m. 45).
Gaiplik kararı, o kiĢinin ölmüĢ olduğuna bir karine oluĢturur. Gaiplik kararı, verildiği andan itibaren değil, ölüm tehlikesinin
gerçekleĢtiği veya son haberin alındığı günden baĢlayarak hüküm doğurur; yani geçmiĢe etkili sonuçlar doğurur
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
36. Medeni hukuka göre sınırlı ehliyetliler ile ilgili aĢağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Sınırlı ehliyetler medeni hakları tek baĢlarına kullanamazlar
B) Sınırlı ehliyetliler, aslında tam ehliyetli oldukları halde bazı sebeplerden dolayı ehliyetleri belli
konularda sınırlandırılmıĢ kimselerdir
C) Sınırlı ehliyetliler ergin ve ayırt etme gücüne sahiptirler
D) Sınırlı ehliyetliler kısıtlı değillerdir
ÇÖZÜM:
Sınırlı ehliyetliler, aslında tam ehliyetli oldukları halde bazı sebeplerden dolayı ehliyetleri belli konularda sınırlandırılmıĢ
bulunan kiĢilerdir.Gerçekten, bu kategoriye giren kiĢiler ergin ve ayırt etme gücüne sahip oldukları gibi, kısıtlı da değillerdir.
Fakat kanun koyucu bu kiĢilerin ehliyetlerini onları veya bir baĢkasını korumak amacıyla sayıca az fakat çok önemli bazı hukuki
iĢlemler bakımından sınırlamıĢtır;bu kiĢilerde ehliyetlilik asıl, ehliyetsizlik ise istisnadır. Sınırlı ehliyetler kategorisine evli
kiĢiler ile kendilerine yasal danıĢman atanmıĢ olanlar girer.
EĢlerden biri kanunda belirtilen bazı hukukî iĢlemleri ancak diğer eĢin rızası ile yapabilir. Örneğin MK. m. 194 hükme göre
eĢlerden biri, aile konutu denilen içinde çocuklarıyla beraber oturdukları konutu diğer eĢin açık rızası olmadıkça devredemez
veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Aynı Ģekilde bir eĢ diğerinin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira
sözleĢmesini feshedemez. Bir eĢ paylı mülkiyetteki payını ancak diğer eĢin rızası ile satabilir. Ancak, bu sınırlamaların eĢlerin fiil
ehliyetini mi, yoksa tasarruf yetkisini mi sınırladığı doktrinde tartıĢılmaktadır.
Kendilerine yasal danıĢman atanmıĢ olanlar, kısıtlanmaları için yeterli bir sebep bulunmamakla beraber, korunması bakımından fiil
ehliyetinin sınırlandırılması gerekli görülen ergin kiĢilerdir (MK. m. 429). Bu gibi kiĢilere kanunda sayılmıĢ olan önemli hukuki
iĢlemlerde oyu alınmak üzere bir yasal danıĢman atanır. Bu kiĢiler, MK. m. 429‘da 9 bent halinde sayılmıĢ olan Ģu iĢlemleri yasal
danıĢmanlarının olumlu oyunu almaksızın yapamazlar: Dava açma ve sulh olma; taĢınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar
üzerinde baĢka bir ayni hak kurulması; kıymetli evrakın alımı, satımı ve rehnedilmesi; olağan yönetim sınırları dıĢında kalan yapı
iĢleri; ödünç verme ve alma; ana parayı alma; bağıĢlama; kambiyo taahhüdü altına girme; kefil olma. Sınırlı ehliyetli kiĢi, bu
iĢlemleri yasal danıĢmanının görüĢünü almaksızın yapamaz; yaparsa bu iĢlemler tek taraflı bağlamazlık yaptırımına tabi olurlar;
yani bu iĢlemlerle tam ehliyetli olan karĢı taraf bağlı, fakat sınırlı ehliyetli kiĢi bağlı değildir. Görüldüğü üzere, gerek evli kiĢiler,
gerek kendilerine yasal danıĢman atanmıĢ olan kiĢiler ancak kanunda açıkça belirtilmiĢ bulunan iĢlemler bakımından ehliyetleri
kısıtlanmıĢ olan, fakat bunların dıĢında tam ehliyetli bulunan kimselerdir.
Kurum sanırım bu soruyu not.oku.com‘dan almıĢ Bizde çözümü oradan aldık çünkü…
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
37. AĢağıdakilerden hangisi, kiĢiliği dıĢa karĢı koruyan davalardan birisi değildir?
A) Tespit davası B) Önleme davası C) Yerine getirme davası D) Tazminat davası
ÇÖZÜM:
KiĢiliğin dıĢa karĢı (haricen) korunması, kiĢilik haklarını dıĢtan, yani baĢkaların dan gelebilecek olan haksız (hukuka aykırı)
saldırılara karĢı korumak demektir. Medeni Kanunumuz kiĢiliği dıĢa karĢı da korumaktadır
Tespit Davası:Medeni Kanunumuza göre, kiĢilik haklarına saldırıda bulunulan kiĢi, sona ermiĢ olsa bile etkileri hâlâ devam eden
saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir,bununla birlikte düzeltmenin veya kararın üçüncü kiĢilere bildirilmesi ya da
yayımlanması isteminde de bulunabilir .Bu hükümlerden de anlaĢılacağı gibi, kanun koyucumuz, bir saldırı sonucun da kiĢilik hakları
zedelenmiĢ olan kimselere, sona ermesine rağmen etkisini devam ettirdiği takdirde, bu saldırının hukuka aykırılığını tespit
ettirmek üzere dâva açma hakkı tanımaktadır.
- 507 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Tespit dâvasının açılabilmesi için, kiĢilik haklarına karĢı yapılmıĢ olan ve halen sona ermiĢ bulunan hukuka aykırı saldırının etkilerini
devam ettirmekte olma sı gerekir. Bu itibarlardır ki, henüz gerçekleĢmemiĢ, fakat çok yakın bir zamanda gerçekleĢme ihtimali
bulunan bir hukuka aykırı saldırıya karĢı tespit dâvası açılamayacağı gibi, gerçekleĢmiĢ fakat etkileri silinmiĢ bulunan hukuka aykırı
bir saldırıya karĢı da tespit dâvasının açılması mümkün olmayacaktır. Örneğin, bir kimse kendisi hakkında baĢkaları tarafından
Ģurada burada söylenmiĢ olan sözlerin veya basın yoluyla kamuoyuna yansıtılmıĢ bulunan birtakım iddia ve haberlerin, kiĢilik
haklarına karĢı gerçekleĢmiĢ bulunan haksız bir saldırı olduğunu tespit ettirmek üzere, Ģayet bu iddia ve haberler veya söylenilmiĢ
olan sözler kamuoyunu hâlâ meĢgul etmekte, yani birçok kimse hâlâ bu konuyu konuĢmakta ise, tespit dâvası açabilecektir. Buna
karĢılık, kamuoyu bu iddia ve haberler veya sözler üzerinde durmadığı, yani konu yeni olmakla beraber kamuoyunda ilgi
uyandırmamıĢ bulunduğu takdirde, tespit dâvası açılamayacaktır. Aynı Ģekilde, üzerinden uzunca bir zaman geçmiĢ olan ve
unutulmuĢ bulunan saldırılara karĢı da tespit dâvasının açılması mümkün olmayacaktır.
Saldırıya Son Verilmesi(Men) Dâvası:Bir kimsenin kiĢilik haklarına karĢı hukuka aykırı bir saldırıda bulunulması ve saldırının
devam etmekte olması halinde açılabilecek olan dâva, saldırıya son verilmesi dâvası (men dâvası) dır. Saldırıya son verilmesi dâvası,
yapılmıĢ olan ve dâva açılması esnasında devam etmekte bulunan hukuka aykırı saldırılara karĢı açılır; çünkü bu dâva ile eriĢilmek
istenen gaye, kiĢilik haklarına karĢı yapılmakta olan hukuka aykırı saldırıya son verilmesi ve bunun bir daha tekrarlanmasına engel
olunmasıdır. O halde, eskiden gerçekleĢmiĢ ve artık geçmiĢe karıĢmıĢ bulunan bir hukuka aykırı saldırıya son verilmesi söz konusu
olamayacağına göre, böyle durumlarda saldırıya son verilmesi dâvası açmanın pratik faydası da yoktur. Örneğin bir kimse, bir
fotoğrafçının kendisinin izni olmadığı halde resmini dükkânının vitrininde reklâm olarak sergilediğini veya herhangi bir kiĢinin
kendisinin Ģeref ve haysiyetini zedeleyici nitelikte el ilânları dağıtmakta olduğunu görürse,saldırıya son verilmesi dâvası açarak bu
duruma son verilmesini ister.Bu dâva sonucunda hâkim, iddiayı haklı bulursa, dâvacının resminin vitrinden kaldırılmasına ve bir daha
vitrine konulmamasına veya el ilânlarının toplattırılmasına ve bir daha dağıtılmamasına karar verir.
Önleme Dâvası:Önleme dâvası, halen mevcut olmamakla beraber birtakım belirtilerden pek yakın bir zamanda gerçekleĢmesi
beklenen bir hukuka aykırı saldırı tehlikesine karĢı açılan dâvadır. Bu dâva ile, gerçekleĢmesi muhtemel olan bir hukuka aykırı
saldırının doğmasına engel olunur. Önleme dâvası bu bakımdan daha önce gördüğümüz tespit ve saldırıya son verilmesi dâvalarından
ayrılmaktadır. Gerçekten, saldırıya son verilmesi ve tespit dâvaları, mevcut ve devam etmekte olan veya sona ermiĢ olmasına
rağmen etkisi hâlâ devam eden bir hukuka ay kırı saldırıya karĢı açılabildikleri halde, önleme dâvası gelecekte (ileride) büyük bir
ihtimalle gerçekleĢmesi beklenen bir hukuka aykırı saldırı tehlikesine karĢı açılmaktadır. Örneğin bir dergi pek yakında bir devlet
adamının özel hayatıyla ilgili açıklamalarda bulunacağını, bu arada çok ilginç resimler de yayımlayacağını ilân etmekte ise, bu devlet
adamı yakın bir zamanda bu dergi tarafından kiĢilik haklarına karĢı hukuka aykırı saldırıda bulunulacağı iddiasıyla önleme dâvası
açabilir. Hâkim, bu iddiayı haklı bulursa, o derginin böyle bir yazı serisini yayımlamamasına karar verir ve böylece muhtemel bir
saldırı tehlikesi daha gerçekleĢme imkânını bulamadan önlenmiĢ olur. Eğer bu dergi buna rağmen böyle bir yayına giriĢirse, bu
takdirde kiĢilik hakları hukuka aykırı bir saldırıya uğramıĢ olan devlet adamı ―saldırıya son verilmesi‖ davasını açar, çünkü hukuka
aykırı saldırı tehlikesi gerçekleĢmiĢ olduğuna göre artık bundan kaçınmayı sağlayacak önleme dâvasına lüzum kalmamıĢtır. Medeni
Kanunumuz 25/I maddesinde ―önleme dâvası‖ndan da açıkça söz etmektedir.
Medeni Kanunumuzun kiĢilik haklarına yapılan haksız saldırılara karĢı kiĢilere tanıdığı dâvalardan sonuncusuna, yani ―tazminat
dâvaları‖na geçmeden önce, yukarıda gördüğümüz üç dâva ile ilgili ortak noktaları kısaca belirtmekte fayda vardır. Tespit,
saldırıya son verilmesi ve önleme dâvalarının açılabilmesi için, kiĢilik haklarına karĢı yapılan veya yapılması muhtemel bulunan
saldırının hukuka aykırı olması gerekir. Hukuka aykırı saldırı, hukuk düzeni tarafından izin verilmeyen bir fiil veya davranıĢtır.
Nitekim Medeni Kanunumuzun 24/II maddesi, kiĢilik hakkı zedelenenin rızasına, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarara
veya kanunun verdiği bir yetkiye dayanmayan her saldırıyı hukuka aykırı saymaktadır. Fakat bu hukuka aykırı saldırının mutlaka da
saldırganın kusurundan ileri gelmiĢ olmasına lüzum yoktur. Saldırgan, bu fiil veya davranıĢında karĢı tarafın kiĢilik haklarını
çiğnemek kast ve niyetiyle hareket etmemiĢ olsa bile, bu fiil ve davranıĢı kiĢilik haklarının çiğnenmesi sonucunun doğurduğu
takdirde kendisine karĢı bu dâvalar açılabilir.
Demek ki tespit, saldırıya son verilmesi ve önleme dâvalarının açılabilmesi bakımından en önemli koĢul, kiĢilik haklarına karĢı yapılan
veya yapılması muhtemel bulunan saldırının hukuka aykırı olmasıdır. Bu nedenledir ki, hukuka aykırı bir saldırı niteliğinde olmayan
fiil ve davranıĢlara karĢı bu dâvalar açılamaz. Gerçekten, hukuk düzeni kiĢilik haklarına karĢı yapılan saldırıları bazı durumlarda
hukuka aykırı saymamaktadır. Örneğin MK. m. 24/II uyarınca, kiĢilik hakkı çiğnenmiĢ olan kimsenin rızasına veya üstün nitelikte
bir özel veya kamu yararına veya kanunun verdiği bir yetkiye dayanan saldırılar ile haklı savunma (meĢru müdafaa) ve bir emrin
icrasında durum böyledir. Haklı savunmada bir kimse, canını ve namusunu saldırgandan korumak maksadıyla ona karĢı bir saldırıda
bulunmaktadır; fakat bu saldırı hukuka aykırı bir saldırı değildir. Örneğin tenha bir yerde karĢısına çıkan tabancalı kiĢi tarafından
ölümle tehdit edilmekte olan bir kimse, atik davranarak canını kurtarmak maksadıyla bu kiĢiyi yaralarsa, bundan dolayı onun maddi
bütünlüğüne karĢı hukuka aykırı bir saldırıda bulunmuĢ sayılmaz; çünkü ―Borçlar Kanunu‖ (m. 52) ve ―Ceza Kanunu‖ (m. 49) haklı
savunma halinde bu tür saldırılara izin vermektedirler.
Aynı Ģekilde bir emrin icrasında durum farklı değildir. Örneğin bir polis memurunun, hakkında tutuklama kararı verilmiĢ olan bir
kimseyi yakalayıp bir süre karakolda alıkoyması, o kimsenin kiĢilik haklarına, diğer bir deyiĢle özgürlüğüne karĢı hukuka aykırı bir
saldırı oluĢturmaz. Keza bir mahkeme kararına dayanılarak bir kimsenin mektuplarının açılıp okunması veya telefon konuĢmalarının
dinlenilmesi, o kimsenin sır çevresine karĢı hukuka aykırı bir saldırı sayılamaz.
- 508 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Tazminat Dâvası:KiĢilik haklarına karĢı hukuka aykırı saldırıda bulunulmuĢ olan bir kimsenin tespit, saldırıya son verilmesi ve
önleme dâvalarını açmıĢ olması, kendisini her zaman yeteri kadar tatmin etmez (doyum sağlamaz) . Gerçekten, bu kimse hukuka
aykırı saldırı dolayısıyla birtakım zararlara da uğramıĢ bulunabilir. Bu zararlar maddi olabileceği gibi, manevi de olabilir. KiĢiliğin
dıĢa karĢı tam anlamıyla korunabilmesi için, bu tür zararlara uğramıĢ bulunan bir kimseye bu zararlarını veya saldırganın bu
saldırıdan dolayı elde etmiĢ olduğu kazançları saldırgandan isteyebilmek imkânının da tanınması gerekir. Nitekim ―Medeni Kanunu‖
diğer dâvaların yanında bu imkânı da vermiĢ, zarara uğramıĢ olan kiĢiye tazminat dâvası açma hakkını tanıdığı gibi, elde edilmiĢ olan
kazançları vekâletsiz iĢ görme hükümleri uyarınca talep etme hakkını da saklı tutmuĢtur (MK. m. 25/III) .
A)-Maddi Tazminat Dâvası:Maddi tazminat dâvası, kiĢilik haklarına karĢı hukuka aykırı bir saldırıda bulunulan kimsenin bu
saldırıdan dolayı gerçekten uğramıĢ olduğu maddi zararı karĢılayan dâvadır. Bu zarar, saldırıya uğrayan kiĢinin malvarlığının
aktifinde bir azalma veya pasifinde bir çoğalma Ģeklinde ortaya çıkabilir.
Bu olay onun kiĢilik hakkına dahil olan maddi bütünlüğüne karĢı hukuka ay kırı bir saldırı oluĢturmakta ve bu kiĢi yaralama olayı
yüzünden birtakım zararlara uğramıĢ bulunmaktadır. Bu zararlar maddi zararlardır; çünkü onun malvarlığında bir azalmaya sebep
olmuĢlardır. Örneğin bu kiĢi hastaneye ameliyat ve tedavi ücreti ödemiĢtir; 20 gün müddetle iĢini yapamamıĢ ve bu süre zarfında
elde edeceği muhtemel bir gelirden de yoksun kalmıĢtır; hastaneye giderken ve gelirken taĢıtlar için bir ücret ödemiĢtir; ilâçları
için masraf yapmıĢtır. Bütün bu zararlar, saldırganın onun maddi bütünlüğüne karĢı yapmıĢ olduğu hukuka aykırı saldırıdan
doğmuĢtur. O halde, açacağı bir maddi tazminat dâvası ile bu zararlarının hepsini saldırgandan isteyebilecektir. Maddi tazminat
dâvası açabilmek için, baĢkaları tarafından kiĢilik haklarına karĢı hukuka aykırı bir saldırıda bulunulmuĢ ve bu yüzden maddi bir
zararın doğmuĢ olması yeterli değildir. Ayrıca, hukuka aykırı saldırıda bulunan kiĢinin kusurlu olması da gereklidir. Eğer saldırgana
bir kusur yükletilmesi mümkün değilse, yani maddi zarar onun kast veya ihmalinden ileri gelmemiĢse, maddi tazminat dâvası
açılamaz.
B)-Manevi Tazminat Dâvası:KiĢilik haklarına karĢı hukuka aykırı bir saldırıda bulunulan kimse, maddi zararlarının yanında ―manevi
zarar‖a da uğramıĢ olabilir veya bu saldırı dolayısıyla maddi bir zarara uğramamıĢ olduğu halde, sadece manevi bir zarara uğramıĢ
buluna bilir. Örneğin bir kimsenin Ģeref ve haysiyetine, aile gizliliğine karĢı yapılmıĢ olan saldırılarda durum böyledir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
38. Medeni hukuka göre aĢağıdakilerden hangisi kesin olan evlenme engelleri arasında sayılmaz?
A) Yakın hısımlık B) Akıl sağlığı C) Mevcut evlilik D) BulaĢıcı hastalıklar
ÇÖZÜM:
Kesin Evlenme Engelleri:
Kanunumuz kesin evlenme engellerinde ilk olarak hısımlık makamını saymıĢtır. Hısımlıkta kan hısımlığı, kayın hısımlığı ve evlatlık
iliĢkisinden doğan hısımlık olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Kan hısımlığın da evlenme engelimiz altsoy ve üstsoy arasında sınırsız
derecede evlenme engeli vardır. Tüm alt ve üstsoylarımız arasında ne kadar uzağa giderse gitsin evlenme yasağı vardır. Bunun
yanın da kardeĢler arasında da kesinlikle evlenme yasağı vardır. Böyle bir evlenmenin herhangi bir Ģekilde var olması onun
geçersiz olacağı sonucunu doğurur.
YeĢilçam filmlerinin klasik sahnesi olan ‗‘Durun! Siz evlenemezsiniz; çünkü kardeĢsiniz.‘‘ repliği doğru bir hukuk kuralını
toplumumuza öğretmiĢtir. KardeĢlerin evlenmesinin yasak olması sadece ana-baba bir kardeĢleri kapsamaz. Ana bir ya da babası
bir olan kardeĢlerin evlilikleri de yasaktır. KardeĢ evlenmesinin yasak olmasının yanı sıra amca, dayı, hala ve teyze ile yeğen
arasında da evlenme yasağı vardır. Yani üçüncü derecede ki yansoyumuza kadar evlenemezken dördüncü derecede ki
yansoyumuzdan itibaren evlenme yasağı ortadan kalkar. Bunun en yakın gelen örneği amca çocuklarının, hala-dayı çocuklarının
evliliğidir. Üçüncü dereceye kadar kan hısımlarının evlenmesinin yasak olmasının sebebi hem ahlaki hem de tıbbi sebeplerdendir.
Üçüncü dereceye kadar evlenen kiĢilerin eğer çocukları olursa bu çocuklar büyük oranlarda ciddi tıbbi rahatsızlıklarda meydana
gelmektedir. Bunlardan olacak olan çocuklarda tıbbi sorunlarla meydana geleceği için nesillerin sağlıksız olması gündeme
gelmektedir. Bu da bir toplum için istenmeyen bir durumdur.
Kayın hısımlığı ise evlilik birliği kurulmasından sonra ortaya çıkan bir kurumdur. Diğer eĢin akrabaları öteki eĢinde akrabaları
olmaktadır. Kayın hısımlığı bir kez meydana geldi mi bir daha sona ermez. Evlilik birliği bitse dahi evlilik birliği içerisinde kayın
hısımı olan kiĢiler halen diğer eĢin kayın hısımıdır. Fakat evlilik birliği bittikten sonra boĢanılan eĢin kan hısımlarına yeni bireyler
eklenirse bu diğer eĢ için evlilik birliği içerisinde olmadığı için kayın hısımı olmaz ve evliliğin geçersiz olmasına sebep olmaz.
Kayın hısımlığında evlenme engeli sadece eĢlerden biri ile diğerini altsoyu arasındadır. Diğer hısımlar arasında evlilik açısından
sıkıntı yoktur.
MEVCUT EVLĠLĠK:Yeniden evlenmek isteyen kimse, önceki evliliğinin sona ermiĢ olduğunu ispat etmek zorundadır.
Kadınlar için;Evlilik sona ermiĢse, kadın, evliliğin sona ermesinden baĢlayarak üçyüz gün geçmedikçe evlenemez.
Doğurmakla süre biter.
Kadının önceki evliliğinden gebe olmadığının anlaĢılması veya evliliği sona eren eĢlerin yeniden birbiriyle evlenmek istemeleri
hâllerinde mahkeme bu süreyi kaldırır.
- 509 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Gaiplik durumunda;Gaipliğine karar verilen kiĢinin eĢi, mahkemece evliliğin feshine karar verilmedikçe yeniden evlenemez.
Kaybolanın eĢi evliliğin feshini, gaiplik baĢvurusuyla birlikte veya ayrıca açacağı bir dava ile isteyebilir.
Ayrı bir dava ile evliliğin feshi, davacının yerleĢim yeri mahkemesinden istenir.
Akıl Hastalığı: Akıl hastaları, evlenmelerinde tıbbî sakınca bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla anlaĢılmadıkça evlenemezler.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
39.Medeni hukuka göre,bir malın yönetilmesi veya belli bir iĢin görülmesi için vesayet makamı
tarafından atanan organa ne denir?
A) Vasi
B) Veli
C) Kayyım
D) Kanuni temsilci
ÇÖZÜM:
Kamu vesayeti organlarını, vesayet daireleri ile vasi ve kayyımlar oluĢturur .
Doktrinde,yasal danıĢmanlığa da, vesayet organları içinde yer verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
a)Vasi
Vasi, vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesi tarafından atanan kiĢidir .Vasi, vesayeti altındaki küçüğün veya kısıtlının
kiĢiliğine özen gösterme, onu temsil etme ve malvarlığını yönetme görevlerini ifa etmekle yükümlüdür.Ancak, vasi, vesayet
altındaki kiĢi adına, kefil olamaz, vakıf kuramaz ve önemli bağıĢlar yapamaz.BaĢka bir ifadeyle, bu üç hukukî iĢlem, vasiler için de
―yasak iĢlem‖ niteliğindedir
b) Vesayet Daireleri
Vesayet daireleri, vesayet örgütü içinde yer verilen Devlet organlarıdır. Bunlar, vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesi ile
denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesinden ibarettir.
c) Kayyım Kayyım
Belirli bir iĢin görülmesi ya da malvarlığının veya bir malın yönetilmesi için, Medenî Kanunumuzda ve diğer kanunlarda
öngörülen durumlarda, vesayet makamınca (sulh hukuk mahkemesince), ilgilisinin isteği üzerine veya re‘sen atanan kiĢidir
.Kayyımlığın, temsil kayyımlığı,yönetim kayyımlığı ve isteğe bağlı kayyımlık olmak üzere, Medenî Kanunumuzda üç türü
düzenlenmiĢtir. Bununla birlikte, temsil kayyımlığı ile yönetim kayyımlığının özelliklerini taĢıyan, karma kayyımlık da söz konusu
olabilir. Temsil kayyımlığını gerektiren hâller, Medenî Kanunumuzun 426. maddesinde üç bent hâlinde sayılmıĢtır.
Bu hâller Ģunlardır:
1) Ergin bir kiĢinin, hastalığı, baĢka bir yerde bulunması veya benzeri bir sebeple ivedi bir iĢini kendisi görebilecek veya bir
temsilci atayabilecek durumda olmaması,
2) Bir iĢte, yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaatinin çatıĢması,
3) Yasal temsilcinin görevini yerine getirmesine engel olan bir durumun ortaya çıkması. Temsil kayyımı, kendisine kayyım
atanacak kimsenin yerleĢim yerindeki vesayet makamı (sulh hukuk mahkemesi) tarafından atanır (TMK. m.430/I). Temsil
kayyımlığı, Medenî Kanunumuzun 431. maddesinin birinci fıkrasında vasi atanması usulüne iliĢkin kurallara yapılan yollama
uyarınca, iĢin tamamlanmasıyla sona erer.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
40. Medeni hukuka göre, alacaklının alacağını sadece rehin konusu olan taĢınmazın değeri üzerinden
alabildiği ve borçlunun bunun dıĢındaki mallara baĢvurmadığı taĢınmaz rehni aĢağıdakilerden
hangisidir?
A) Ġpotek
B) Ġpotekli borç senedi
C) Ġrat senedi
D) Teslime bağlı rehin
- 510 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
TaĢınmaz (Gayrimenkul Rehni): Bir alacağın teminatını teĢkil etmek üzere bir gayrimenkulün kanunda öngörülen gayrimenkul
rehni türlerinden birinde teminat olarak gösterilmesi, rehnedilmesidir. Gayrimenkul rehninin türleri Ģunlardır:
–Ġpotek: Bir alacağın teminatı olarak bir gayrimenkulün karĢılık gösterilmesi, diğer bir deyimle bir gayrimenkulün bir borcun
ödenmesinin teminatı olarak gösterilmesidir. Ġpotekli gayrimenkulün değeri alacağı karĢılamazsa alacaklının borçlunun diğer
bütün malvarlığına baĢvurma hakkı vardır. Buna borçlunun Ģahsi sorumluluğu denir. (Ġcra satıĢlarında ilk satıĢ ihalesinde malın
belirlenen değerinin % 75‘inin üzerinde para verilirse satılır. Ġkinci satıĢta ise asgari (en az) tahminî satıĢ bedelinin % 40‘ının
verilmesi gerekir. Aksi halde satıĢ ihalesi iptal edilir, tekrar ihale satıĢı yapılır). Ġpotek halen mevcut veya ilerde ortaya çıkacak
veya ortaya çıkması muhtemel gel ecekteki bir alacağı teminat altına almak için kurulabilir. Uygulamada ipotek ya anapara
ipoteğidir veya azami meblağ ipoteği Ģeklindedir. Anapara ipoteği halen mevcut alacaklar için söz konusudur. Ve anapara artı
onun 3 yıllık iĢlemiĢ faizi ve alacağın ödenmesi gereken tarihten itibaren ödenin ceye kadar iĢleyecek faizlerini kapsar. Ayrıca
masrafları da kapsar.Azami miktar ipoteğinde ise resmi senetle gösterilen bu miktarın her türlü masraf ve faizleri de kapsadığı
kabul edilir. Alacaklıya bu miktardan fazla ödeme yapılmaz.
Bu tür ipotek daha ziyade miktarı kesin olarak belli olmayan alacaklar içindir. Yargıtay banka kredileri için verilen ipotekleri,
azami miktar ipotekleri olarak kabul etmekt edir. Ġpotek kural olarak TL üzerinden tesis edilir. Ancak TMK. 851/II hükmüne
göre dıĢ kaynaklı krediler için yabancı para üzerinden gayrimenkul rehni tesisi mümkündür. Gayrimenkul rehninin tescilinden
itibaren teminat altına alınan alacak için zaman a- Ģımı süresi durur ve iĢlemez
– Ġrat senedi: Gayrimenkul değerinin tedavül ettirilmesi amacıyla kurulan bir gayrimenkul rehnidir. Gayrimenkul değerinin
nesneden bağımsızlaĢtırılarak kıymetli evraka bağlanmak suretiyle tedavüle çıkarılmasını sağlayan bir gayrimenkul rehin idir.
Ġrat senedi Ģeklinde kurulan gayrimenkul rehninde alacaklı alacağını sadece rehin konusu olan gayrimenkul değeri
üzerinden karĢılayabilir. Bunun dıĢındaki borçlunun malvarlığına baĢvuramaz. Ġrat senedindeki bu sorumluluğa borçlunun aynî
sorumluluğu denir. Yani irat senedinin karĢılığı sadece ilgili gayrimenkulden alınır. Ġrat senedi elden ele dolaĢması mümkün olan
bir kıymetli evraktır. Sadece tedavül fonksiyonu mevcuttur.
– Ġpotekli borç senedi: Borçlunun hem kiĢisel sorumluluğunun hem de gayrimenkul değerinin kıymetli evraka bağlanmak
suretiyle tedavülünün mümkün olduğu bir gayrimenkul rehnidir. Ġpotekli borç senedi; ipotekteki kiĢisel sorumluluk ile irat sen
edindeki tedavül fonksiyonunun birlikte bulunduğu bir karma nitelikli gayrimenkul rehnidir. Kısacası ipotekli borç senedi kıymetli
evraka bağlanmıĢ, borçluya kiĢisel sorumluluk yükleyen bağımsız bir alacak hakkını teminat altına alan bir gayrimenkul rehni
türüdür.
ÇÖZÜM:
42. AĢağıdakilerden hangisi Türk Ticaret Kanunu açısından geçerli bir birleĢme değildir?
A) Kooperatifin anonim Ģirketle birleĢmesi
B) Komandit Ģirketin (devralan Ģirket olması Ģartıyla), kooperatifle birleĢmesi
C) Kolektif Ģirketin (devrolunan Ģirket olması Ģartıyla), kooperatifle birleĢmesi
D) Limited Ģirketin (devralan Ģirket olması Ģartıyla), komandit Ģirketle birleĢmesi
- 511 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
TTK Madde 137‘e göre;
b) Geçerli birleĢmeler
MADDE 137- (1) Sermaye Ģirketleri;
a) Sermaye Ģirketleriyle,
b) Kooperatiflerle ve
c) Devralan Ģirket olmaları Ģartıyla, kollektif ve komandit Ģirketlerle,
birleĢebilirler.
(2) ġahıs Ģirketleri;
a) ġahıs Ģirketleriyle,
b) Devrolunan Ģirket olmaları Ģartıyla, sermaye Ģirketleriyle,
c) Devrolunan Ģirket olmaları Ģartıyla, kooperatiflerle,
birleĢebilirler.
(3) Kooperatifler;
a) Kooperatiflerle,
b) Sermaye Ģirketleriyle ve
c) Devralan Ģirket olmaları Ģartıyla, Ģahıs Ģirketleriyle,
birleĢebilirler.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
ACENTE:Ticari mümessil, ticari vekil, satıĢ memuru veya müstehdam gibi tacire bağımlı olmaksızın, bir sözleĢmeye dayanarak,
belli bir yer veya bölge içinde, sürekli olarak bir ticari iĢletmeyi ilgilendiren sözleĢmelerde aracılık etmeyi veya bu sözleĢmeleri
o iĢletme adına yapmayı meslek edinen kimsedir.
-Acentalık iliĢkisi sözleĢme ile kurulur fakat bu sözleĢme herhangi bir Ģekle tabi değildir. Sadece acentaya tacir adına sözleĢme
yapma tanınmak isteniyorsa, bu yetkinin yazılı olarak verilmesi ve belgenin acenta tarafından tescil ve ilan ettirilmesi gerekir
.Aynı Ģekilde acentanın belli bir yer veya bölgede sahip olduğu tekel hakkının kaldırılmasını öngören anlaĢmaların da yazılı olarak
yapılması zorunludur.
- Acenta gerçek kiĢi olabileceği gibi, tüzel kiĢi de olabilir. Acenta tacirin bağımsız yardımcılarındandır. Acenta kendi adına bir
iĢletmeye sahiptir ve bu iĢletme ticari iĢletme boyutunda ise, acenta aynı zamanda tacir sıfatına da sahip olur .
- Acentalık iliĢkisi, bir veya belli sayıda sözleĢmenin kurulmasına aracılık etmek üzere değil, sürekli olarak aracılık faaliyeti
yapmak üzere kurulan bir iliĢkidir.
Acentanın tacir adına ve hesabına sözleĢme yapabilmesi (akit yapan acenta) için, acentaya özel yetki verilmiĢ olması gerekir. Bu
yetkinin yazılı olması veya yetki belgesinin ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekir.
Akit yapma yetkisi bulunmayan ya da kendisine tanınan yetkinin sınırlarını aĢan acenta, müvekkili tacir adına bir sözleĢme yapmıĢ
ise, bunu öğrenen tacirin derhal sözleĢmeye icazet vermediğini üçüncü kiĢiye bildirmesi gerekir. Aksi halde yetkisizce yapılan
sözleĢmeyi kabul etmiĢ sayılır. Ġcazet verilmeyen bu sözleĢme taciri bağlamayacak ve bundan acenta sorumlu olacaktır.
- 512 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
T.K. esas itibariyle ―aracı acenta‖yı düzenlemiĢ fakat ―akit yapan acenta‖lık uygulamasına da imkan tanımıĢtır. Eğer acentaya
müvekkil tacir adına akit yapma yetkisi de verilmek istenirse, bu yetkinin özel olarak ve yazılı Ģekilde verilmesi ve bu yetki
belgesinin ticaret siciline tescil ve ilanı zorunludur
Acentaya verilen temsil yetkisi sınırlandırılabilir. Örnek olarak belli bir miktara kadar sözleĢme yapmak yetkisi tanınabilir. Bu
sınırlamalar, tescil ve ilan edilmek Ģartıyla iyi niyetli üçüncü kiĢilere karĢı ileri sürülebilir.
Acenta, aracılıkta bulunduğu veya tacir adına bizzat yaptığı sözleĢmelerle ilgili her türlü ihbar ve protesto gibi hakkı
koruyucu beyanlara müvekkili adına yapmaya ve bunları kabule ve aracılık yaptığı sözleĢmelerden kaynaklanan
uyuĢmazlıklarda müvekkil tacir adına dava açmaya yetkilidir Bu hükme aykırı Ģartlar geçersiz kabul edilmiĢtir .Hakkı
koruyucu beyanları, temerrüt ihtarı, ayıp ihbarı örnek olarak sayılabilir.
Acenta, özel olarak yazılı bir yetki verilmedikçe bizzat teslim etmediği malların bedelini alamayacağı gibi, bedelini bizzat
ödemediği malları da teslim alamaz .
ÇÖZÜM:
Kollektif ġirketler: Bir ticari iĢletmeyi bir ticaret unvanı altında iĢletmek amacıyla, gerçek kiĢiler arasında kurulan ve
ortaklarından hiçbirinin sorumluluğu, Ģirket alacaklarına karĢı sınırlandırılmamıĢ olan Ģirket türüdür. Türk Ticaret Kanunu‘na
göre, ticari bir iĢletmeyi bir ticaret unvanı altında çalıĢtırmak amacıyla gerçek kiĢiler arasında kurulan, ortakların her
birinin Ģirket alacaklılarına karĢı sınırsız sorumlu olduğu ortaklıklara kollektif Ģirket denir. ġirketin yönetiminden her ortak
sorumludur. KuruluĢ anlaĢmasında aksine bir hüküm yoksa diğer ortakların rızası olmadan ortaklıktan çıkılamaz. Aynı Ģekilde
Ģirkete yeni bir ortağın alınması için tüm ortakların rızası olmalıdır. Kolektif Ģirketlere yalnızca gerçek kiĢiler ortak olabilir.
Ortaklar, kâr veya zararı eĢit olarak ya da daha önce kuruluĢ anlaĢmasında belirtilen oranlarda bölüĢebilirler.Tescil edilmeleri
ile tüzel kiĢilik kazanırlar.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 513 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
(Yeni TTK 329) maddesinde anonim Ģirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüĢ olan, borçlarından dolayı yalnız mal varlığıyla
sorumlu bulunan Ģirket olarak tanımlanmıĢtır. Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiĢ oldukları sermaye payları ile ve Ģirkete karĢı
sorumludur.
1. Genel olarak
a) Sürenin sona ermesine rağmen iĢlere fiilen devam etmek suretiyle belirsiz süreli hâle gelmemiĢse, esas sözleĢmede
öngörülen sürenin sona ermesiyle,
d) 421 inci maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına uygun olarak alınan genel kurul kararıyla,
sona erer.
2. Özel hâller
a) Organların eksikliği
MADDE 530- (1) Uzun süreden beri Ģirketin kanunen gerekli olan organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul
toplanamıyorsa, pay sahipleri, Ģirket alacaklıları veya Sanayi ve Ticaret Bakanlığının istemi üzerine, Ģirket merkezinin bulunduğu
yerdeki asliye ticaret mahkemesi, yönetim kurulunu da dinleyerek Ģirketin durumunu kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre
belirler. Bu süre içinde durum düzeltilmezse, mahkeme Ģirketin feshine karar verir.
(2) Dava açıldığında mahkeme, taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir.
MADDE 531- (1) Haklı sebeplerin varlığında, sermayenin en az onda birini ve halka açık Ģirketlerde yirmide birini temsil
eden payların sahipleri, Ģirketin merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden Ģirketin feshine karar verilmesini
isteyebilirler. Mahkeme, fesih yerine, davacı pay sahiplerine, paylarının karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin
ödenip davacı pay sahiplerinin Ģirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düĢen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar
verebilir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 514 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Kanun maddesi der ki ;
Maddenin ikinci fıkrasında ise, eĢin rızasının aranmadığı diğer bir istisnalara yer verilmiĢtir. Buna
göre, kefalet sözleĢmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya âdi
kefaletin müteselsil kefalete dönüĢmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde
azalmasına sebep olmayan değiĢiklikler için de kefilin eĢinin rızası aranmayacaktır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
47. Bir sözleĢmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumunda aksi sözleĢmeden anlaĢılmadıkça
alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir.
Bu durum aĢağıdakilerin hangisinin açıklaması olarak belirtilmiĢtir?
A) BağıĢlama parası B) Cayma parası C) Ücret kesintisi D) Ceza koĢulu
ÇÖZÜM:
Sorumuzu yine kanun maddeleri ile açıklayalım.
Kanun maddelri der ki ;
A.Bağlanma parası
MADDE 177- SözleĢme yapılırken bir kimsenin vermiĢ olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil
sözleĢmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiĢ sayılır.
Aksine sözleĢme veya yerel âdet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düĢülür.
B. Cayma parası
MADDE 178- Cayma parası kararlaĢtırılmıĢsa, taraflardan her biri sözleĢmeden caymaya yetkili sayılır;
bu durumda parayı vermiĢ olan cayarsa verdiğini bırakır; almıĢ olan cayarsa aldığının iki katını geri verir.
C. Ceza koĢulu
MADDE 179- Bir sözleĢmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza
kararlaĢtırılmıĢsa, aksi sözleĢmeden anlaĢılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını
isteyebilir.
Ceza, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaĢtırılmıĢsa alacaklı,
hakkından açıkça feragat etmiĢ veya ifayı çekincesiz olarak kabul etmiĢ olmadıkça, asıl borçla birlikte
cezanın ifasını da isteyebilir.
Borçlunun, kararlaĢtırılan cezayı ifa ederek sözleĢmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye
yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır.
- 515 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Borçlar Kanunu,Kanun maddesi der ki;
ZamanaĢımının kesilmesi
MADDE 154- AĢağıdaki durumlarda zamanaĢımı kesilir:
1. Borçlu borcu ikrar etmiĢse, özellikle faiz ödemiĢ veya kısmen ifada bulunmuĢsa ya da rehin vermiĢ veya kefil göstermiĢse.
2. Alacaklı, dava veya def‘i yoluyla mahkemeye veya hakeme baĢvurmuĢsa, icra takibinde bulunmuĢsa ya da iflas masasına
baĢvurmuĢsa.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
49. Borçlar Kanununa göre, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça alacaklar için zamanaĢımı süresi ne kadardır?
A) 1 yıl B) 2 yıl C) 5 yıl D) 10 yıl
ÇÖZÜM:
Yine Borçlar Kanunu der ki;
MADDE 146- Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaĢımına tabidir.
II. BeĢ yıllık zamanaĢımı zaman aĢımı uygulanan durumlar ise;
MADDE 147- AĢağıdaki alacaklar için beĢ yıllık zamanaĢımı uygulanır:
2. Otel, motel, pansiyon ve tatil köyü gibi yerlerdeki konaklama bedelleri ile lokanta ve benzeri yerlerdeki yeme içme bedelleri.
4. Bir ortaklıkta, ortaklık sözleĢmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın
müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar.
5. Vekâlet, komisyon ve acentalık sözleĢmelerinden, ticari simsarlık ücreti alacağı dıĢında, simsarlık sözleĢmesinden doğan
alacaklar.
6. Yüklenicinin yükümlülüklerini ağır kusuruyla hiç ya da gereği gibi ifa etmemesi dıĢında, eser sözleĢmesinden doğan alacaklar.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
50. Bayan E elektronik eĢya satıcısı olan bir iĢyerinde satıcıya bir bilgisayarın fiyatını sormuĢ ve satıcı
bilgisayarın fiyatının 1.500 tl olduğunu söylemiĢtir.
Buna göre, satıcının irade açıklamasının niteliği aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Açık öneri B) Süreli öneri C) Örtülü kabul D) Süresiz öneri
ÇÖZÜM:
ÖNERĠ
SözleĢmenin meydana gelebilmesi için gerekli olan iki irade açıklamasından zaman bakımından önce yapılana öneri, bu açıklamayı
yapana ise önerici (muhip) denir. Öneri,sözleĢmenin doğabilmesi için teklifte bulunmak demektir. Ġki taraftan hangisinin
açıklamasının öneri hangisinin açıklamasının kabul olduğunu anlayabilmek için hangisinin zaman itibarıyla önce yapılmıĢ olduğuna
bakmak gerekir.Önerinin hukuki sonuçlar doğurabilmesi için sözleĢmenin esaslı noktalarını içermesi gerekir. Yani icap tam ve
mükemmel olmalıdır. Ġcabın icapçının bir sözleĢme yapma konusundaki iradesini ciddi surette yansıtması gerekir. Eğer icapta
böyle bir nitelik bulunmuyorsa bu icaba davettir. Örneğin bir kırtasiyeciye giderek 1000 liraya bir dolma kalem almak
istediğimizi söylersek bu öneri değil öneriye davet olur. Gazetelerde televizyonlarda radyolarda fiyat gösterilmeksizin
reklamlar ve ilanlar yapılması vitrinlerde fiyat gösterilmeden mal sergilenmesi, tarife, katalog ve cari fiyat listesi göndermek
öneriye davettir. öneri icapçıyı bağlar, vazgeçilemez.
- 516 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Eğer süreli öneri söz konusu ise önerici kabul haberi kendisine ulaĢıncaya dek önerisiyle bağlıdır.
Süresiz öneride ise (yani önericinin kabul için süre belirtmemiĢ olmak halinde) önerinin hazır olanlar ve olmayanlar arasında olup
olmamasına göre değiĢir.
Süresiz öneride eğer öneri hazır olanlar arasında ise öneri derhal kabul edilmediği takdirde önerici önerisiyle bağlı
değildir. Süresiz öneride eğer öneri hazır olmayanlar arasında ise yani önerici ile kabulcünün karĢı karĢıya bulunmadıkları bir
durumda yapılmıĢ ise önericiı normal bir kabul haberinin kendisine ulaĢacağı ana kadar önerisiyle bağlı kalır. Bu durumda Ģu üç
zamanın tespit edilmesi gerekir:
Kabul haberi gerekirse bu yeni öneri sayılır. GecikmiĢ olarak gelen kabul haberi vaktinde vaktinde gönderilmiĢ bulunuyorsa
önerici bununla bağlı kalmak zorundadır.
Öneriden Dönmesi:
1. Önerinin geri alındığı haberi kabule üye önerinin varmasından önce ulaĢırsa
2. Ya da öneriyle aynı anda ulaĢırsa
3. Ya da öneriden sonra ulaĢmıĢ olmakla beraber kabulcü icabın geri alındığını öneriden önce haber alırsa öneriden dönülmüĢ
sayılır.
Netice olarak önerici yapmıĢ olduğu öneriyi kabulcünün bunu öğrendiği ana kadar geri alabilir. Önericiı kabulden önce ölürse ya
da fiil ehliyetini kaybederse öneri geçersiz olmaz, ölüm halinde önericinin mirasçıları onun yerine geçerÖnericinin bizzat Ģahsı
önemli ise mirasçılar bu öneriyle bağlı kalmazlar.
Kabul: Kabul öneriye verilen olumlu cevaptır. Eğer kabul iradesi açık olarak beyan edilmiĢse buna açık (sarih) kabul denir. Kabul
ettiği davranıĢlarından ve tavırlarından çıkarılıyorsa bu örtülü (zımni) kabuldür. Örneğin kolacının kendisine gönderilen gömleği
kolalayıp ütülemeye baĢlaması örtülü kabuldür. Kabulcü önericinin kendisine gönderdiği malları kullanmaya ya da tüketmeye
baĢlarsa bu da örtülü kabuldür. Kabulcünün dönmesi aynı icapçının dönmesi gibidir. Kabulcü ölürse ya da fiil ehliyetini kaybederse
kabul geçersiz olmaz, ölüm halinde kabulcünün mirasçıları onun yerine geçer. Kabulcünün bizzat Ģahsı önemli ise mirasçılar bu
kabulle bağlı kalmazlar.
Sorumuzda mevzu bahis olan elektronik eĢya satıcısı ile fiyatı soran bayan öneri için hazır durumda bulundukları için satıcının
öerisi Süresiz Öneri niteliği taĢımaktadır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
51. AĢağıda yer alan icra mahkemesi kararlarından hangisi temyiz edilebilir?
A) Aciz belgesinin iptaline iliĢkin karar
B) Kıymet takdirine iliĢkin karar
C) Ödeme emrine itirazın kaldırılmasına iliĢkin karar
D) Mükellefiyetler listesinin düzenlenmesi hakkındaki Ģikayetlere iliĢkin karar
ÇÖZÜM:
Medenî usul hukukundakinin aksine, icra mahkemesinin hangi kararlarının temyiz edilebileceği, ĠĠK m.363‘te, 18 bent halinde
sınırlı olarak sayılmıĢtır. Buna göre, icra mahkemesinin aĢağıdaki kararları temyiz edilebilir:
1 – Ġlâmın icrasının geri bırakılması hakkında vukubulan talebin kabul veya reddine (m.33, 33/a, 149/a) ve paradan gayrı
ilâmların infazı suretine veya 40 inci maddeye göre icranın iadesi talebinin kabul veya reddine iliĢkin icra mahkemesi kararları
(takip konusu alacak miktarının veya malın değerinin temyiz sınırını geçmesi Ģartı ile) temyiz edilebilir.
- 517 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
2 – Göreve ve yetkisizliğe iliĢkin icra mahkemesi kararları (takip konusu alacağın temyiz sınırını geçmesi Ģartı ile) temyiz
edilebilir.. Ġcra mahkemesinin kendisinin veya icra dairesinin görevsiz veya yetkisiz olduğuna iliĢkin kararları m.363/2‘ye göre
temyiz edilebilir. Bundan baĢka, icra mahkemesinin kanuna aykırı olarak kendisini veya icra dairesini görevli ve yetkili sayan
kararları da, iliĢkin oldukları nihaî kararla birlikte temyiz edilebilir. Yargıtay, icra dairesinin yetkisiz olduğu kanısına varırsa,
icra mahkemesi kararının esas bakımından doğru olup olmadığını incelemeden, icra mahkemesi kararını yalnız icra dairesinin
yetkisiz olduğu gerekçesiyle bozar.
3 – Ödeme veya tahliye emirlerine veya bunların tebliğ Ģekline ―karĢı yapılan itiraz ve Ģikâyetlerin‖ ve 71 inci maddeye
müsteniden takibin iptali veya taliki talebinin ret veya kabulüne iliĢkin icra mahkemesi kararları (takip konusu alacağın
temyiz sınırını geçmesi Ģartı ile) temyiz edilebilir (m.363/3). Buna göre, ödeme veya tahliye emrinin iptali talebiyle yapılan
Ģikâyetlerin ret veya kabulüne iliĢkin icra mahkemesi kararlan, ödeme emrine itirazın kesin veya geçici kaldırılması talebinin ret
veya kabulüne iliĢkin icra mahkemesi kararları, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda itirazın kabulü ve reddi hakkındaki
icra mahkemesi kararlan, icra mahkemesinin tahliye kararı (veya tahliye talebinin reddi kararı) temyiz edilebilir.
4 – Gerek ĠĠK‘na (m.82) ve gerek diğer kanun hükümlerine dayanarak bir malın haczinin caiz olup olmadığına iliĢkin icra
mahkemesi kararları (malın veya hakkın değerinin temyiz sınırını geçmesi Ģartı ile) temyiz edilebilir.
5 – MaaĢ veya ücretlerin haczinde (m.83, 355) miktara veya bunun artırılması veya eksiltilmesi taleplerine iliĢkin icra mahkemesi
kararları (takip konusu alacağın temyiz sınırını geçmesi Ģartı ile) temyiz edilebilir.
6 – Üçüncü kiĢilerdeki mal ve alacağın haczinden (m.89) doğan ihtilâflara iliĢkin icra mahkemesi kararları (icra mahkemesi
kararının iliĢkin olduğu alacağın, malın veya hakkın değerinin temyiz sınırım geçmesi Ģartı ile) temyiz edilebilir.
7 – Ġstihkak davalarına (m.97-99, m.228) ve istihkak davalarına iliĢkin takibin taliki kararlarına iliĢkin icra mahkemesi kararları
(merci kararının iliĢkin olduğu malın veya hakkın değerinin temyiz sınırını geçmesi Ģartı ile) temyiz edilebilir Buna karĢılık,
takibin devamına dair verilen icra mahkemesi kararlan temyiz olunamaz.
8 – Hacze iĢtirak taleplerinin ret veya kabulüne iliĢkin icra mahkemesi kararları (icra mahkemesi kararının iliĢkin olduğu malın
veya hakkın değerinin temyiz sınırını geçmesi Ģartı ile) temyiz edilebilir.
9 – TaĢınır ve taĢınmaz malların ihale kararlarının feshine veya fesih talebinin reddine (m. 133,134) iliĢkin icra mahkemesi
kararları (merci kararının iliĢkin olduğu malın veya hakkın değerinin temyiz sınırını geçmesi Ģartı ile) temyiz edilebilir.
10 – Sıraya (sıra cetveline) dair Ģikâyet ve itirazın ret veya kabulüne iliĢkin icra mahkemesi kararları (sırası itiraza uğrayan
alacağın tutarının temyiz sınırını geçmesi Ģartı ile) temyiz edilebilir.
11 – Ġhtiyatî haciz kararlarının kalkıp kalkmadığına iliĢkin icra mahkemesi kararları (icra mahkemesi kararının iliĢkin olduğu malın
veya hakkın değerinin temyiz sınırını geçmesi Ģartı ile) temyiz edilebilir (m.363/11). Ġhtiyatî haciz talebinin reddine iliĢkin
mahkeme kararı, alacaklı tarafından temyiz edilebilir.Ġhtiyatî hacze itirazın reddi kararı itiraz eden borçlu veya üçüncü kiĢi
tarafından, ihtiyati hacze itirazın kabulü kararı ise alacaklı tarafından temyiz edilebilir.
12 – Konkordato talebinin reddine iliĢkin icra mahkemesi kararı, (tefhiminden itibaren on gün içinde) borçlu veya talep sahibi
alacaklı tarafından temyiz edilebilir.
13 – Fevkalâde mühlet talebinin ret veya kabulüne iliĢkin icra mahkemesi kararları temyiz edilebilir.
14 – Fevkalâde mühletin uzatılması talebinin ret veya kabulüne iliĢkin icra mahkemesi kararları temyiz edilebilir.
15 – ĠĠK‘nun 356 ncı maddesi gereğince maaĢ ve mallardan tazmin suretiyle yapılacak tahsilât hakkında vukubulan Ģikâyetlerin
ret veya kabulüne iliĢkin icra mahkemesi kararları (merci kararının iliĢkin olduğu malın veya hakkın değerinin temyiz sınırını
geçmesi Ģartı ile) temyiz edilebilir.
16 – Yedieminden tazminat hakkındaki taleplerin, ret veya kabulüne iliĢkin icra mahkemesi kararları (icra mahkemesi kararının
iliĢkin olduğu malın veya hakkın değerinin temyiz sınırını geçmesi Ģartı ile) temyiz edilebilir.
17 – ĠĠK‘nun 223 üncü maddesinin beĢinci fıkrasının ikinci bendine göre iflâsı idare edenlerin (iflâs idaresi üyelerinin)
ücretleriyle masrafları da dahil olmak üzere hesap pusulalarının tasdikine iliĢkin icra mahkemesi kararları,tasdik edilen ücret ve
masraf tutarının temyiz sınırını geçmesi Ģartı ile temyiz edilebilir.
18 – Takip tarihinden sonra iĢleyen faiz, masraf ve sair alacak kalemlerinin hesabına dair Ģikâyetlerin kabul veya reddine iliĢkin
icra mahkemesi kararları, yanlıĢlığı öne sürülen alacak miktarının temyiz sınırını geçmesi Ģartı ile temyiz edilebilir. Ġcra
mahkemesinin temyiz edilebilecek kararları yukarıdakilerden ibarettir. Ġcra mahkemesinin, bu kararların temyiz
edilemeyeceğine (kesin olduğuna) karar verme yetkisi yoktur. Verse bile (kanuna aykırı) böyle bir karar, ilgililerin temyiz hakkını
ortadan kaldırmaz.
- 518 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
52. Ġcra ve Ġflas hukukuna göre, Ģikayet ile ilgili aĢağıdakilerden hangisi doğru değildir?
A) Basit yargılama usulüne göre incelenir
B) Ġcra dairesine yapılır
C) Ġcra mahkemesi tarafından incelenir ve karara bağlanır
D) Kendiliğinden icrayı durdurmaz
ÇÖZÜM:
ġikayet süresi hakkında bilgilere kısaca göz atalım.
ġikâyet, icra (ve iflâs) dairelerinin hukuka aykırı olan iĢlemlerin iptalini veya düzeltilmesini sağlamak için kabul edilmiĢ bir kanun
yoludur. ġikâyet bir dava değildir.
Kanunun açıkça öngördüğü hallerde icra(ve iflâs) dairelerinden baĢka organların iĢlemlerine karĢı da Ģikâyet yoluna gidilebilir. Bu
organlar Ģunlardır:
Ġflâs Bürosu
Ġflas idaresi
Konkordato komiseri
ġikâyet Sebepleri
1- ĠĢlemin Kanuna Aykırı Olması Bir kanun hükmünün hiç uygulanmaması veya yanlıĢ uygulanmasıdır. Bu sebep, genel Ģikâyet
sebebidir.
2- ĠĢlemin Hadiseye (olaya) Uygun Olmaması: Kanunun icra dairesine takdir yetkisi tanıdığı hallerde söz konusu olur. Örneğin;
ücret haczinde, icra müdürü borçlunun ücretini haczettiğinde haczedilen miktardan geri kalan miktar borçlu ve ailesinin
geçinmesi için yeterli olmazsa iĢlem hadiseye uygun değildir iddiası ile bu iĢlemin Ģikâyet yolu ile düzeltilmesi istenebilir.
3- Bir Hakkın Yerine Getirilmemesi: Ġcra dairesinin görevi dahilinde olan bir iĢi yapmayı reddetmesi hali. Örneğin icra dairesinin
takip talebini kabul etmemesi.
4- Bir Hakkın Sebepsiz Olarak Sürüncemede Bırakılması: Ġcra dairesinin yapmak zorunda olduğu bir iĢlemi, kanunda öngörülen
süre içinde veya kanunda süre öngörülmemiĢ ise uygun bir sürede haklı bir sebep olmaksızın yapmaması.
Örneğin takip talebini alan icra dairesi 3 gün içinde bir ödeme emri düzenleyip borçluya göndermek zorundadır, bu zorunluluğa
rağmen icra dairesi bu talebi reddetmemiĢ ancak bir ay geçmesine rağmen hiçbir iĢlem yapmamıĢ.
ġikâyetin Tarafları
ġikâyet Eden: Ġcra müdürünün bir iĢlemini yukarıda sayılı dört sebepten birine dayanarak iptal ettirmekte veya düzelttirmekte
hukuki bir menfaati olan herkes Ģikâyette bulunabilir.
ġikâyet Olunan: Doktrindeki hâkim görüĢe ve Yargıtay'a göre; iĢlemi yapan icra dairesi Ģikâyetin tarafı değildir. ġikâyet olunan,
yapılan iĢlem lehine olan taraftır.
Kural: ġikâyet süresi 7 gündür:Ģikâyet süresi Ģikâyet edenin Ģikâyet konusu iĢlemi öğrendiği günden itibaren baĢlar.
a- Bir hakkın yerine getirilmemesinden veya sebepsiz sürüncemede bırakılmasından dolayı her zaman Ģikâyet olunabilir (ġikâyet
sebeplerinden 3. ve 4. sebepler).
- 519 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
b- Kamu düzenine aykırı olan iĢlemlere karĢı da süresiz Ģikâyet yoluna gidilebilir. Borçlunun, 3. kiĢilerin ve kamunun menfaatini
korumak için konulmuĢ emredici hükümlere aykırı yapılmıĢ iĢlemler kamu düzenine aykırıdır.
Örnek olarak, Borçluya ödeme emri gönderilmeden mallarının haczedilmesi ve Ġcra müdürünün açık arttırmaya katılarak ihaleyi
kendi adına yaptırması verilebilir.
ġikâyet Usulü
ġikâyet yazılı veya sözlü olarak icra mahkemesine yapılır ġikâyet icra dairesine yapilâmaz, yapılırsa hukuki sonuç doğmaz.
(Ġstisna: KSM iflâs yolunda Ģikâyet icra dairesine yapılır, iflâs davasına bakan Ticaret M.since incelenir).
ġikâyet ĠCRA MAHKEMESĠ tarafından incelenip karara bağlanır. ĠCRA MAHKEMESĠ Ģikâyeti incelerken: tanık dinleyebilir,
bilirkiĢiye baĢvurabilir, keĢif yapabilir.
ĠCRA MAHKEMESĠ Ģikâyete konu iĢlemi yapan icra dairesinden açıklama isteyebilir. ġikâyeti incelemek için duruĢma yapıp
yapmamaya karar verebilir. DuruĢmasız incelemeler 10 gün içinde sonuçlandırılmalıdır. DuruĢmalı olanlarda önemli sebepler
dıĢında duruĢmalar ertelemez ve erteleme süresi 1 ayı geçemez (2003 DeğiĢikliği)
ĠCRA MAHKEMESĠ Ģikâyet edenin bildirdiği sebeplerle bağlı değildir; iĢlemin tamamını inceler baĢka kanuna aykırılık sebepleri
görürse iĢlemi iptal edebilir veya düzeltebilir.
ġikâyet kendiliğinden icrayı durdurmaz ( ĠCRA MAHKEMESĠ gerekli görürse icranın geri bırakılmasına karar verebilir).
ġikâyetin Sonuçları
1- ġikâyetin Reddi: ġikâyet süresi içinde yapılmamıĢsa veya Ģikâyet sebepleri yerinde görülmezse ĠCRA MAHKEMESĠ Ģikâyeti
reddeder.
2- ġikâyetin Kabulü: ĠCRA MAHKEMESĠ Ģikâyet sebeplerini yerinde bulur ve Ģikâyeti kabul ederse, Ģikâyet sebeplerine göre üç
Ģekilde karar verebilir.
a- ġikâyet konusu iĢlemin iptal edilmesi: ġikâyet konusu iĢlem baĢtan itibaren iptal edilir ve bu iĢleme dayanılarak yapılan diğer
iĢlemlerde iptal edilir.
b- ġikâyet konusu iĢlemin düzeltilmesi: ĠCRA MAHKEMESĠ icra dairesinin yapmıĢ olduğu iĢlemi düzeltebilir. ĠCRA
MAHKEMESĠ‘nin Ģikâyet konusu iĢlemin düzeltilmesi hakkındaki kararı verildiği andan itibaren sonuç doğurur.
c- Ġcra müdürünün sebepsiz olarak yapmadığı veya geciktirdiği iĢlemlerin yapılmasını emretmek. Bu halde icra müdürü ĠCRA
MAHKEMESĠ kararına karĢı direnemez, yerine getirmek zorundadır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Borçlunun alacaklılarının da iflas dıĢı konkordatoyu kabul etmekte menfaati olabilir. Çünkü borçlu iflas ederse iflas tasfiyesinin
uzun sürmesi tasfiye giderinin çokluğu ve iflasta borçlunun mallarının gerçek değeri ile satılmaması gibi nedenlerle alacaklıların
iflasta alacaklarını daha az alma ihtimali vardır. Bu nedenle konkordato teklif eden dürüst ve samimi ise alacaklılar bu
konkordato teklifini kabul etmeyi menfaatlerine daha uygun bulacaktır.
- 520 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
1. Konkordato Teklifi
Konkordato hükümlerinden yaralanmak isteyen herhangi bir borçlu yetkili icra mahkemesine bir dilekçeyle baĢvurur. Borçlu bu
dilekçede konkordato teklifini bildirir. Borçlu bu dilekçesine ayrıntılı bir bilanço ekler. Bundan baĢka borçlu defter tutmaya
mecbur kiĢilerden ise, defterlerin durumunu bildiren bir cetveli de konkordato talebi dilekçesine eklemek zorundadır.
Konkordato talebi ĠĠK.m.166/2‘sinegöre usulen ilan olunur. Ġlandan itibaren 10 (on) gün içinde alacaklılar itiraz ederek
konkordato mühleti vermesini gerektiren bir halin bulunmadığını ileri sürerek tetkik merciinden konkordato talebinin reddini
isteyebilir. Bu nedenle konkordato talebi üzerine merciinin ilk yapacağı iĢ mad.166/2 ye göre ilan yapmak olmalıdır.
54. Bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai mal ve hizmetlerin üretildikleri yılın
piyasa fiyatları üzerinden hesaplanan değeri aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Reel gayrisafi milli hâsıla B) Reel gayrisafi yurtiçi hâsıla
C) Nominal gayrisafi milli hâsıla D) Nominal gayrisafi yurtiçi hâsıla
ÇÖZÜM:
Reel Gayrisafi Milli Hâsıla: Belli bir dönemde bir ülke vatandaĢlarının sahip oldukları üretim faktörleri kullanılarak üretilmiĢ
bütün nihai mal ve hizmetlerin baz (temel) yılın piyasa fiyatlan ile hesaplanmıĢ değeri olarak tanımlanır.
Reel Gayrisafi Yurt Ġçi Hasıla: Bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların ve hizmetlerin baz (temel) bir
yılın piyasa fiyatları üzerinden değerine nominal gayri safi yurt içi hasıla denir.
Nominal Gayrisafi Milli Hâsıla: Belli bir dönemde bir ülke vatandaĢlarının sahip oldukları üretim faktörleri kullanılarak
üretilmiĢ bütün nihai mal ve hizmetlerin üretildikleri (cari) yılın piyasa fiyatlan ile hesaplanmıĢ değeri olarak tanımlanır.
Nominal Gayrisafi Yurt Ġçi Hasıla: Bir ülkenin sınırları içinde belirli bir yılda üretilen nihai malların ve hizmetlerin üretildikleri
yılın piyasa fiyatları üzerinden değerine nominal gayri safı yurt içi hasıla denir. ( D seçeneği )
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
55. Bütçe açığının olduğu bir ekonomide (T < G + TR) hükümet alımları 2.000 lira artarken transfer
ödemeleri 2.000 lira azalmıĢtır. Marjinal tüketim eğiliminin 0,8 ve marjinal vergi haddinin 0,75
olduğu bir durumda bütçe açığı nasıl değiĢecektir?
A) Bütçe açığı 2.000 lira azalır B) Bütçe açığı 375 lira azalır
C) Bütçe açığı 1.625 lira artar D) Bütçe açığı değiĢme
- 521 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
ve
ve
( ) ( )
( ) ( )
( ) ( )
Bu durumda gelirdeki toplam değiĢiklik; Milli gelirin 500 TL artması durumunda, bu artıĢtan
sağlanan vergi kadar bütçe açığı azalacaktır:
56. Ekonomik durgunluğun yaratabileceği olumlu etkiler ile ilgili aĢağıdaki ifadelerden hangisi
doğrudur?
A) Durgunluk, enflasyonu düĢürür ve gelir dağılımını düzeltir.
B) Durgunluk, enflasyonu düĢürür ve etkin olmayan firmaların kapanmasını sağlar.
C) Durgunluk, faiz oranının düĢmesini ve yatırımların tekrar artmasını sağlar.
D) Durgunluk, iĢgücü ve sermayenin etkinliğinin artmasını sağlar.
ÇÖZÜM:
Durgunluk dönemlerinin en önemli özelliği talep yetersizliğidir. ÜretilmiĢ çok sayıda mal bulunmakta, fakat üretilen bu mallara
yeterli düzeyde talep bulunmadığı için fiyatlar düĢmektedir. Dolayısıyla durgunluk dönemlerde talep yetersizliğine bağlı olarak
fiyatlar genel düzeyinde (enflasyonda) bir düĢme meydana gelmektedir. Ayrıca, etkin olarak çalıĢmayan firmalar yüksek
maliyetle üretim yaptıkları için fiyatlar genel düzeyinin düĢmesi ile birlikte maliyetleri karĢılamakta zorlanacak ve kapatmak
durumunda kalacaktır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
57. IS-LM modeline göre, belirli bir denge ve gayrisafi yurtiçi hâsıla düzeyi ile denge faiz oranı
söz konusuyken daraltıcı bir para politikasının geniĢletici bir maliye politikası ile aynı anda
uygulandığı bir politika karmasının faiz oranı ve GSYĠH üzerindeki etkisi nedir?
A) Faiz oranı düĢer, GSYĠH belirsizdir B) Faiz oranı belirsizdir, GSYĠH artar
C) Faiz oranı belirsizdir, GSYĠH azalır D) Faiz oranı artar, GSYĠH belirsizdir
- 522 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Daraltıcı para politikası uygulaması ile para arzı azaldığında, GeniĢletici maliye politikası uygulamasıyla kamu
LM eğrisi sola kayar, faiz oranları yükselir ve faiz oranlarının harcamaları artırıldığında, IS sağa kayar. Artan
yükselmesi yatırım harcamalarını azaltacağından gelir harcamalarla birlikte gelir artacağından para talebi
azalacaktır.
artar ve faiz oranları yükselir.
Yeni dengede faiz oranı artar, gelir azalır.
Yeni dengede hem faiz oranı hem gelir artar.
58. Servet üzerinden marjinal tüketim eğilimi 0,05 ve ömür boyu emek geliri üzerinden marjinal
tüketim eğilimi 0,8 iken; serveti 1.000 lira, emek geliri 2.000 lira artan kiĢinin ömür boyu gelir
hipotezine göre tüketiminde ne tür bir değiĢiklik olur?
A) 1.650 lira artar B) 1.600 lira artar
C) 1.550 lira artar D) 50 lira artar
ÇÖZÜM:
Servette 1000 TL artıĢ nedeniyle tüketim 50 TL ( 1000 x 0,05) artar.
Ömür boyu emek gelirinde 2000 TL artıĢ nedeniyle tüketim 1600 TL ( 2000x0,8) artar.
O halde tüketim toplamda 1650 TL ( 50 + 1600 ) artar.
Not: Ömür boyu gelir hipotezi ile detaylı bilgi için 2005 / 32. sorunun çözümüne bakınız.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
59. Tüketicinin tüm geliri 12 TL, X malının fiyatı 2 TL Y malının fiyatı 1 TL dir. Satın alınan
miktara göre oluĢan X ve Y mallarının marjinal faydaları tabloda verilmektedir.
Miktar (Marjinal (Marjinal
Fayda) Fayda)
1 16 11
2 14 10
3 12 9
4 10 8
5 8 7
6 6 6
7 4 5
8 2 4
Kardinal fayda teorisine göre, tüketici denge koĢulunun oluĢtuğu noktada talep edilen X ve Y
miktarları aĢağıdakilerden hangisidir?
A) 2 birim X malı, 8 birim Y malı B) 3 birim X malı, 6 birim Y malı
C) 4 birim X malı, 4 birim Y malı D) 5 birim X malı, 2 birim Y malı
- 523 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
MU: Marjinal fayda, P: Fiyat olmak üzere; Tüketici dengesi:
( )
Bu aĢamada soruda bize verilen tablodan deneme yanılma yöntemiyle bu eĢitlikleri sağlayan X ve Y değerleri bulunur:
60. Bir ekonomideki para arzı (M) %8, hâsıla (Y) %4 artarken, paranın dolaĢım hızı (V) %2 düĢmüĢtür.
Bu ekonomideki enflasyon oranı yüzde kaçtır?
A)2 B) 4 C) 6 D) 10
ÇÖZÜM:
Paranın Miktar Teorisi: Fisher ekonomik birimlerin sadece iĢlem amacıyla kullanmak için para talep ettiklerini yani paranın
tutulmasının tek sebebinin mal ve hizmet satın almak olduğunu kabul eder. Fisher‘in teorisi Ģu denkleme dayanmaktadır:
M: Para miktarı
V: Paranın dolaĢım hızı
P: Fiyatlar genel düzeyi
Y: Üretim düzeyi
Üretim düzeyi ile fiyatlar genel düzeyini çarptığımızda ise nominal GSYĠH‘yı elde ederiz. Yani eĢitliğin sağ tarafı nominal
GSYĠH (hasıla ) değerine eĢittir.
Para arzındaki değiĢimlerin enflasyon üzerindeki etkisini açıklayabilmek için bu denklemde ifade edilen değiĢkenler değiĢim
oranları Ģeklinde ifade edilirse denklem Ģu Ģekilde yazılır:
61. Statik bekleyiĢler varsayımı altında, istikrarlı dengenin oluĢması için gerekli olan arz ve talep
eğrilerinin eğimleri aĢağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiĢtir?
A) Pozitif eğimli arz eğrisinin mutlak eğiminin, negatif eğimli talep eğrisinin mutlak eğiminden daha küçük
olması (talep eğrisi arz eğrisinden daha dik)
B) Pozitif eğimli talep eğrisinin mutlak eğiminin, negatif eğimli talep eğrisinin mutlak eğiminden daha
büyük olması (arz eğrisi talep eğrisinden daha dik)
C) Pozitif eğimli arz eğrisinin pozitif eğimli talep eğrisinden daha dik olması
D) Negatif eğimli talep eğrisinin negatif eğimli arz eğrisinden daha dik olması
- 524 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Örümcek Ağı Teoremi: Tarımsal ürünlerde talep değiĢikliğine arzın uyabilmesi için bir üretim döneminin geçmesi gerekir.
Tarımsal ürünlerin piyasasında talep, içinde bulunulan dönemde geçerli olan fiyatın fonksiyonu iken, arz bir önceki dönemin
fiyatlarının fonksiyonudur. Üretici her yıl ne kadar üretim yapacağına geçen yılın fiyatlarına bakarak karar verir. Bu da
dalgalanmalara neden olur. Bunu açıklayan Ģekiller örümcek ağına benzer(Cobweb).
arzın eğimi=talebin eğimi ; sürekli dalgalanma
arzın eğimi>talebin eğimi ( arz eğrisi daha dik ) ; dengeye yönelik dalgalanma ( B seçeneği )
arzın eğimi<talebin eğimi ; dengeden uzaklaĢan dalgalanma
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
62. Muhasebe karı ile zımni maliyet arasındaki farka eĢit olan iktisadi karın sıfır olması,
aĢağıdakilerden hangisine iĢaret eder?
A) Zarar durumu B) Kararsızlık durumu
C) Normal kar durumu D) AĢırı kar durumu
ÇÖZÜM:
Bir mal veya hizmetin üretimi için direkt olarak parasal bir harcamayı gerektirmeyen fakat bir alternatiften vazgeçilmiĢ
olunması nedeniyle ortaya çıkan maliyetlere zımni (örtük) maliyet denir. Bir mal veya hizmetin üretimi için direkt olarak parasal
bir harcamayı gerektiren ödemelerin tamamına açık maliyet denir. Açık maliyetler muhasebeleĢtirilip kayıt altına alınan
maliyetlerdir.
Muhasebe Maliyeti = Toplam Açık Maliyetler
Ekonomik Maliyet = Toplam Açık Maliyetler + Toplam Zımni Maliyetler
Muhasebe Kârı = Toplam Hâsılat - Toplam Açık Maliyetler
Ġktisadi kârın pozitif olduğu durumda firma aĢırı kar elde etmektedir.
Ġktisadi kârın sıfır olduğu durumda firma normal kâr elde etmektedir. ( C seçeneği )
Ġktisadi kârın negatif olduğu durumda firma zarar etmektedir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
63. AĢağıdakilerden hangisi tam rekabet piyasasının var olabilmesi için gerekli olan koĢullardan
değildir?
A) Piyasada çok sayıda satıcı ve alıcının olması
B) Üretim faktörlerinin endüstriler arasındaki akıĢkanlığının tam olması
C) Piyasada her firmanın ürettiği çok sayıda markanın, yakın ikame mal niteliğinde olması
D) Karar birimlerinin tam bilgiye sahip olması
ÇÖZÜM:
Tam rekabet piyasasında homojenlik koĢulu geçerlidir. Homojenlik koĢuluna mallar (yakın ikame değil), birbirinin aynısıdır. Bu
nedenle C seçeneği yanlıĢtır.
Not: Tam rekabet piyasası ile ilgili daha detaylı bilgi için 2003 / 32. , 2004 / 56. ve 2011 / 22. Sorunun çözümüne bakınız.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
64. Nüfus artıĢıyla birlikte tarımsal ürünlere dolayısıyla toprağa talep arttıkça tarımsal toprağa
sahip olmak isteyenler toprak kiralamak zorunda kalmaktadır. Toprağı kiralayanların toprak sahibine
ödeyecekleri kira aĢağıdaki rant türlerinden hangisidir?
A) Thünen rantı B) Ricardo rantı C) Üretici rantı D) Mutlak rant
- 525 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Thünen rantı (mevki rantı): Thünen'e göre rant, tarımsal toprağın pazar kentine uzaklığı ile orantılı olarak farklılaĢan ulaĢım
maliyetleri nedeniyle oluĢmaktadır. UlaĢım maliyetlerindeki farklılık nedeniyle, pazar kentine yakın olan tarımsal alanların
sahipleri, bu konumları nedeniyle bir "mevki rantı" elde edeceklerdir.
Ricardo rantı ( Differansiyel rant, farklılık rantı): Toprak verimliliklerinin farklı olduğu görüĢüne dayanan Ricardo‘ ya göre,
ilk dönemde üretime yüksek verimlilikteki topraklar açılacaktır. Bu nitelikte toprakların miktarı sınırlıdır. Ancak nüfus artıĢı
nedeniyle tarımsal ürün talebi artacaktır. Bu durumda verimliliği düĢük olan toprakların üretimde kullanılması gerekecektir.
Böylece farklı verimlilikteki topraklara göre tarımda üretim maliyetleri birim alan için farklılaĢacaktır. Tam rekabet Ģartlarında
piyasada her bir ürün için tek bir fiyat oluĢacaktır. Bu tek fiyat en verimsiz toprağın üretim maliyetine eĢit olmak zorundadır.
Aksi halde bu toprakta zarar sonucu üretim yapılması söz konusu olmayacaktır. Daha önce üretime açılmıĢ ve verim düzeyi
yüksek toprakların ürünleri ise, üretim maliyetinin üzerinde bir getiri sağlayacaktır. Böylece yüksek verimlilikteki toprakların
sahipleri piyasada oluĢan fiyat ile üretim maliyetleri arasındaki fark kadar bir rant elde edecektir. Toprağı iĢleme tekelinden
kaynaklanan bu ranta farklılık (diferansiyel) rant denir.
Mutlak rant (kıtlık rantı): Toprak faktörünün arzının arttırılamaması nedeniyle oluĢan kıtlık olgusundan kaynaklanmaktadır.
Artan nüfusla birlikte mevcut toprakların gereksinmeler için yetersiz hale gelmesi ile birlikte, toprağa sahip olanlar, fazladan
bir rant elde edeceklerdir. Topraktaki mülkiyet tekelinden kaynaklanan bu ranta mutlak rant denir. (D seçeneği)
Üretici rantı (artığı): Üreticinin belirli bir malı satmaya razı olduğu en düĢük fiyat ile malın piyasa fiyatı arasındaki farktır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Uluslar arası Para Fonunun (IMF nin) Görevleri
Ekonomik istikrarsızlık içinde olan ülkelere dıĢ ödeme açıkları için kısa vadeli kredi sağlamak, (C seçeneği)
Uluslararası mali sisteme zarar vermesini önlemek üzere üye ülkelerin kur politikalarını gözetlemek ve denetlemek, (A
seçeneği yanlıĢtır)
Mali kriz içine giren ve dolayısıyla ulusal parası yoğun spekülasyona uğrayan ülkelere krizin atlatılması için mali kaynak
sağlamak,
Üye ülkelerin uluslararası ticari bankalara ve resmi kuruluĢlara olan ve ödenemeyen borçlarının ortaya çıkması
durumunda, sorunun çözümü için aracılık yapmak, yeni ödeme planları ve borç erteleme anlaĢmaları hazırlamak,
DıĢ turizm de dâhil olmak üzere dıĢ ticaret muamelelerinde döviz kontrol ve tahditlerini önlemek;
Milli para biriminin altın veya dolar olarak paritesini tespit ve fona tescil ettirmek;
Dünya Bankası ile iĢbirliği içinde üye ülkelerdeki makro ekonomik ve yapısal uyum politikalarına finansal destek
sağlamak, (D seçeneği)
Üye ülkelerde dıĢ ticaret ve kambiyo rejimlerinin liberasyonunu özendirici çalıĢmalarda bulunmak, bu konularda üyelere
teknik yardım ve eğitim hizmetleri sunmak. (B seçeneği)
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 526 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
1980‘li yıllardan sanayileĢmiĢ ülkeler teknoloji transferi konusunda daha liberal politikalar izlemeye baĢlamıĢlar. BaĢlıca
teknoloji transfer kanalları Ģunlardır:
• Dolaysız (doğrudan) yabancı sermaye yatırımları,
• Yalın biçimde teknoloji ithali (patent, lisans vs),
• Bilimsel konferanslar, teknik bültenler ve yabancı bilim adamı değiĢimi programları,
• Teknik yardım programları,
• Sermaye malları ithaliyle sağlanan teknoloji.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
67. Mark- Up fiyatlama (maliyet usulü fiyatlama) yöntemine göre, monopol gücüne sahip bir
firmanın marjinal maliyeti 100 TL ve talebin fiyat esnekliği 3 ise söz konusu firma malını kaç TL
den satarsa toplam karını maksimum düzeye çıkarır?
A) 50 B) 100 C) 150 D) 300
ÇÖZÜM:
Lerner Endeksi: Monopol gücünü ölçmektedir. Endeks 0 ile 1 arasında değerler alır. P = MC ise, Lerner Endeksi sıfırdır ve
firmaların piyasa gücü yoktur. Lerner Endeksinin 1‘e yaklaĢması ise firmaların piyasa gücünün arttığını gösterir.
| |
Soruda verilen bilgilere göre; MC (marjinal maliyet) = 100, | ( )|= 3 ise toplam karı maksimum yapan fiyat
düzeyini Lerner Endeksi ile bulalım:
| |
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
SanayileĢme Stratejileri: Ġthalât ikamesi 1960'lı ve 70'li yılların sanayileĢme stratejisi diye bilinir. Yeni sanayileĢmeye
baĢlayan ülkelerde kalkınma çabalan, daha çok, hazır durumdaki iç piyasaları dıĢarıdan ithal edilen mallardan devralacak yerli
endüstrilerin kurulması biçiminde olmuĢtur. ( A seçeneği ) Ġlk sanayileĢme hamleleri genellikle ithalât ikamesine dayalı olarak
ortaya çıkmıĢtır. Fakat bu ülkelerin daha sonra ihracata dönük sanayileĢme modellerine yönelmiĢlerdir.
Ġthalât ikamesine genellikle tüketim malları endüstrileri ile baĢlanmıĢtır. Bunun nedeni ise bu alanlarda hazır bir piyasanın
bulunmasının yanı sıra, tüketim malları üretiminin yoğun sermaye ve çok ileri teknoloji gerektirmeyen firmalar tarafından
yapılabilmesidir. ( D seçeneği yanlıĢtır )
Bir ülkede büyümeyi harekete geçiren kaynaklar ithalât ikamesi, ihracat ve iç talepteki artıĢlar olmak üzere üçe ayrılır. Ġthalât
ikamesine dayalı kalkınma, toplam yurtiçi talebin ithal mallarından yerli mallara doğru kaydırılmasını esas alır. ( B seçeneği )
Ġthal ikamesi, iç piyasaya dönük üretimi esas alan, yoğun koruyuculuğa dayalı ve ekonominin hemen her kesimini kapsayacak
biçimde yaygın devlet müdahaleciliğini öngören bir ekonomik modeldir.
Ġhracata dönük sanayileĢmede ana hedef üretimin dünya piyasaları için yapılması ve ihracatı artırılmasıdır.(C seçeneği )
- 527 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
69. Mundell kuralı uyarınca ekonomik istikrarsızlık bölgeleri ve bunlara karĢı uygulanacak para ve maliye
politikaları eĢleĢmelerinden hangileri yanlıĢ olarak verilmiĢtir?
Bölge Dengesizlik Türü Para Politikası Maliye Politikası
1 ĠĢsizlik ve DıĢ Fazla GeniĢletici GeniĢletici
2 Enflasyon ve DıĢ Fazla Daraltıcı GeniĢletici
3 Enflasyon ve DıĢ Açık Daraltıcı Daraltıcı
4 ĠĢsizlik ve DıĢ Açık GeniĢletici Daraltıcı
A)1 ve 2 B) 1 ve 4 C) 2 ve 3 D) 2 ve 4
ÇÖZÜM:
Mundell kuralı (amaca uygunluk kuralı), her bir politika aracının iç denge
ve dıĢ denge hedeflerini sağlama açısından hangi alanda daha etkili oluyorsa
yalnızca o dengeye yönelik kullanılması gerektiğini ileri sürmektedir.
70. Özel portfolyo yatırımları, ödemeler bilançosunun hangi ana hesabının altında yer almaktadır?
A) Sermaye hesabı B) Resmi rezervler hesabı
C) Cari iĢlemler hesabı D) Net hata-noksanlar hesabı
ÇÖZÜM:
Portfolyo yatırımları sermaye hesabı içinde yer almaktadır.
Not: Ödemeler bilançosu ile ilgili daha detaylı bilgi için 2003 / 37. ve 2011 / 12. sorunun çözümüne bakınız.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
71. Farklı paraların, kurlarının dolar gibi ortak bir payda üzerinden hesaplanmasına ne ad verilir?
A) Nominal döviz kuru B) Çapraz döviz kuru C) Dolaysız döviz kuru D) Efektif döviz kuru
ÇÖZÜM:
Nominal Döviz Kuru: Bir para biriminin bir baĢka para birimi karĢısındaki değeridir.
Çapraz Kur: Farklı paraların, kurlarının dolar gibi ortak bir payda üzerinden hesaplanmasıdır. Yurtiçi piyasalarda yerli para
içermeyen gösterimler çapraz kur olarak tanımlanırken, uluslararası piyasalarda ABD Doları içermeyen kurlar çapraz kur olarak
tanımlanır.
Efektif Döviz Kuru: Ulusal paranın, ülkenin baĢlıca ve en çok hacimli dıĢ ticaret yaptığı ülkelerin paralarıyla olan kurlarının
ağırlıklı ortalamasına eĢittir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 528 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
72. AĢağıdakilerden hangisi, yatırım vasıtasıyla gerçekleĢtirilen net nakit giriĢlerinin toplamını
yatırılan sermayeye eĢitleyen yıl sayısı, Ģeklinde tanımlanan yatırım değerlendirme metodudur?
A) Yatırım karlılığı B) Geri ödeme süresi
C) Fayda/ masraf oranı metodu D) Net bugünkü değer metodu
ÇÖZÜM:
Yatırım vasıtasıyla gerçekleĢtirilen net nakit giriĢlerinin toplamını yatırılan sermayeye eĢitleyen yıl sayısı, Ģeklinde tanımlanan
yatırım değerlendirme metodu, ‗‘geri ödeme süresi‘‘ metodudur.
Not: Geri ödeme süresi ile ilgili daha detaylı bilgi için 2008 / 46. Sorunun çözümüne bakınız.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
73. Cobb-Douglas üretim fonksiyonunda a katsayısı emeğin toplam gelirdeki payını, b katsa-yısı
sermayenin toplam gelirdeki payını göstermektedir.
Buna göre Copp-Douglas üretim fonksiyonu yaklaĢımında aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) a+b=0 ise, ölçek büyüklüğü artırıldıkça birim maliyet değiĢmez
B) a+b>1 ise, ölçek büyüklüğü artırıldıkça birim maliyet artar
C) a+b=1 ise, ölçek büyüklüğü birim maliyet aynıdır
D) a+b<1 ise, ölçek büyüklüğü artırıldıkça birim maliyet artar
ÇÖZÜM:
Cobb-Douglas Üretim Fonksiyonu (k=1)
Cobb-Douglas üretim fonksiyonu (A seçeneği yanlıĢtır )
> 1, ölçeğe göre artan getiri söz konusudur; ölçek büyüklüğü arttırıldıkça birim maliyet azalır. ( B seçeneği yanlıĢtır )
= 1, ölçeğe göre sabit getiri söz konusudur; ölçek büyüklüğü arttırıldıkça birim maliyet
değiĢmez. ( C seçeneği doğrudur )
< 1, ölçeğe göre azalan getiri söz konusudur; ölçek büyüklüğü arttırıldıkça birim maliyet
artar. ( D seçeneği doğrudur )
Görüldüğü gibi C ve D Ģıkları doğrudur. Ancak kurum tarafından B Ģıkkı doğru seçenek olarak kabul edilmiĢtir.
74. ĠĢletmenin sahip oldukları varlıkların likidite derecelerine göre dörtlü sınıflandırmaya tabi
tutulması halinde, aĢağıdakilerden hangisi ikinci derece likit varlık olarak kabul edilir?
A) Kasada bulunan nakitler
B) Borsaya kote edilmiĢ hiss senetleri
C) Bankadaki vadesiz mevduat
D) 45 güne kadar olan alacaklar
ÇÖZÜM:
Ġkinci Dereceden Likidite
Ġkinci dereceden likit araçların (birinci dereceden likit araçlarla, paraya çevrilmesi az çok zaman isteyen kısa süreli ve 30 güne
kadar alacaklar, mamul ve yarı mamullerden satıĢı kolay olanlar, borsa değeri olan menkul kıymetler), 90 güne kadar olan kısa
süreli borçlara oranı.
NOT: Bu bilgiyi muhasebeturk.org adresinden elde ettik.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
75. Ġki ayrı finansal varlığın birlikte hareket etme derecesini gösteren istatistiksel ölçüt
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Varyans B) Standart sapma
C) Kovaryans D) DeğiĢim katsayısı
- 529 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Varyans, bir rassal değiĢken, bir olasılık dağılımı veya örneklem için istatistiksel yayılımın, mümkün bütün değerlerin beklenen
değer veya ortalamadan uzaklıklarının karelerinin ortalaması Ģeklinde bulunan istatistiksel bir ölçüdür.
Kovaryans, iki değiĢkenin birlikte ne kadar değiĢtiklerinin ölçüsüdür. Kovaryans, iki rastgele değiĢkenin beraber değiĢimlerini
inceleyen bir istatistiktir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Kalite maliyeti, mevcut kalitesizlikten ileri gelen ya da potansiyel kalitesizliği önlemek amacıyla alınan önlemler dolayısıyla
ortaya çıkar. Tüketiciler farklılaĢmıĢ ürünleri tercih ettikçe, üreticiler de bu farklılığı kaliteyle sağlamaya çalıĢmaya
baĢlamıĢlardır bu nedenle, kalite ile ilgili etkinlikler iĢlerin baĢarılı olmasında çok etkilidir.
Kalite maliyetleri dört ana baĢlık altında incelenebilmektedir:
Önleme Maliyetleri: Önceden sınırları belirlenmiĢ olan kalite standardlarından sapmaların önüne geçmek amacıyla
sürdürülen çalıĢmalara ( kalite planlaması, test/ölçüm cihazlarının tasarım ve geliĢtirilmesi, eğitim, vs) ait harcamaları
kapsamaktadır.
Ölçme ve Değerlendirme Maliyetleri: Kalite özelliklerinin teknik uygunluğunun ölçümü ve değerlendirilmesi için yapılan
çalıĢmalara (mal giriĢ kontrolu, ara kontrol, son kontrol, kabul kontrolü, iĢletme dıĢı belgelendirme, vs) ait harcamaları
kapsamaktadır.
Ġç BaĢarısızlık Maliyetleri: Iskarta, hurda, fire, ürün kalite farkı, tamir, ilave düzeltme giderleri vs.
DıĢ BaĢarısızlık Maliyetleri: Reddedilen ürünler, mal iade maliyetleri gecikme farkları, fatura edilmeyen faaliyetler,
garanti giderleri vs.
Not: Marjinal maliyet ise, bir birim daha fazla üretim yapıldığında toplam maliyetlerde gözlenen artıĢtır.
ÇÖZÜM:
Petrol Ġhraç Eden Ülkeler Örgütü ( OPEC ): Net petrol ihraç eden ve bilinen dünya petrol rezervlerinin üçte ikisini ellerinde
bulunduran ülkelerin oluĢturduğu konfederasyondur. Kurucu üyeleri; Suudi Arabistan, Ġran, Kuveyt, Irak ve Venezuela'dır
(1960). KuruluĢa, sonradan Katar (1961), Ubya (1962), Endonezya (1962), BirleĢik Arap Emirlikleri (1967), Cezayir (1969), Ni-
jerya (1971), Ekvator (1973-1992) ve Gabon (1975-1994) katılmıĢlardır.
Türkiye OPEC‘ e üye değildir.
Not: OECD, IMF ve Dünya Bankası ile ilgili 2011 / 7. Sorunun çözümüne bakınız.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
78. Kamu giderlerindeki artıĢı açıklamaya yönelik görüĢlerden biri olan Wagner Kanunu ile ilgili
aĢağıdakilerden hangisi yanlıĢtır?
A) Devlet faaliyetlerinde sürekli artıĢ kanunu olarak adlandırılır
B) Kamu malı talebinin gelir esnekliğinin bir (1) den küçük olmasının, kamu giderlerini artırdığını savunur
C) Devletin siyasi, ekonomik yapısı, merkezi-yerel yönetim görev paylaĢımı ne olursa olsun kamu giderleri
artmaktadır
D) SanayileĢme ve sosyal geliĢmelerin devlet faaliyetlerinin büyümesine yol açtığını dolayısıyla kamu
giderlerini artırdığını savunur
- 530 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: Kamu malı talebinin gelir esnekliğinin bir (1) den büyük olmasının, KAMU GĠDERLERĠNĠ ARTIRDIĞINI savunur.
79. Kamu giderlerinin görünüĢte ve gerçek artıĢ nedenleri kapsamında aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Demokrasinin geliĢmesiyle bireylerin oyları, nüfuzları ve parti iliĢkileri aracılığıyla siyasileri zorlamaları nedeniyle
devlet harcamalarının artması gerçek artıĢ sebebidir
B) Aynı ekonomiden nakdi ekonomiye geçilmesi nedeniyle kamu harcamaları rakamlarının yükselmesi gerçek artıĢ
sebebidir
C) Devletin ekstra fiskal fonksiyonlar yüklenmesi nedeniyle kamu harcamalarının artması görünüĢte artıĢ sebebidir
D) Enflasyonun hüküm sürdüğü bir ekonomide paranın satın alma gücünde düĢüĢ mey-dana gelmesi nedeniyle
giderlerin nominal olarak artması gerçek artıĢ sebebidir
ÇÖZÜM: A ġIKKINDAKĠ DEVLET HARCAMALARIN ARTMASI >> GERÇEK ARTIġ DURUMU DOĞRU SEÇENEKTĠR.
GÖRÜNÜġTE ARTIġ
- AYNĠ ekonomiden, NAKDĠ ekonomiye geçilmesi. (Para ekonomisine geçiĢ)
GERÇEKTE ARTIġ
- Askeri (SavaĢ ve Savunma Giderlerinin ArtıĢı)
- Siyasi ( Liberal veya Sosyalist Bir Ġktidarın Gelmesi, - Partilerin Taahhütlerini Yerine Getirmeleri)
NOT: NÜFUS ARTIġI HEM GERÇEKTE, HEMDE GÖRÜNÜġTE ARTIġA SEBEP OLABĠLĠR.
- 531 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
VERGĠLEMENĠN AMAÇLARI
MALĠ (FĠSCAL) AMAÇLARI
1.Kamu harcamalarının finansmanı
2.Piyasanın iĢleyiĢini bozmamak
3.Kamu harcamalarının finansmanını toplumdaki herkese adil dağıtmak (Vergi Yükünün Adil Dağıtılması)
4.Tarafsız bir vergileme ile verginin ikame etkisinin ortaya çıkmasını engellemek.
MALĠ OLMAYAN (EKSTRA FĠSCAL) AMAÇLARI
1. Konjonktürel dalgalanmalarla mücadele etmek,
2. Fiyat istikrarı, tam istihdam ve dıĢ ekonomik denge sağlamak,
1.SĠYASAL AMAÇLAR
3. Sosyal adaletin gerçekleĢtirilmesi, yani gelir dağılımında ki eĢitsizliklerin azaltılması
2.EKONOMĠK AMAÇLAR 4. Çevre sorunları ile mücadele etmek,
5. Belirli nüfus politikalarını desteklemek,
3.SOSYAL AMAÇLAR
6-Hükümetlerin uyguladıkları politik ve siyasal amaçlara ulaĢmak amacıyla vergi
politikalarının kullanılmasıdır.
81. Bir ekonomide dolaylı vergilerin tüm malların talebini aynı oranda azalttığını savunan ve ideal
dolaylı vergilerin özelliklerini niteleyen teori aĢağıdaki ifadelerden hangisi ile adlandırılır?
A) Arrow Çıkmazı B) Plato Teorisi C) Parkinson Kanunu D) Ramsey Kuralı
ÇÖZÜM:
Mal satıĢı veya hizmet ifası nedeniyle alınan objektif vergilerdir. Bu vergiler yansıtılabildikleri için vergi çoğunlukla alıcı
veya hizmetten yararlananlarda kalmaktadır. Bu nedenle harcamalar üzerinden alınan vergiler dolaylı vergilerdir.
Harcamalar üzerinden alınan vergilerin kaynak dağılımı üzerinde etkisi RAMSEY tarafından ortaya atılmıĢtır ve RAMSEY
Bu kurama göre, Talebin fiyat esnekliği düĢük malların daha fazla vergilendirilmesi gerektiği ileri sürülmüĢtür.
Böylece devletin vergi hâsılatı max olur. Örneğin ekmekten çok, elmastan az vergi al gibi bir uygulamadır.
ANCAK, RAMSEY VERGĠLERĠ, kaynak dağılımında etkinliği sağlasa da gelir dağılımında adaleti bozucu etkiler ortaya
çıkardığı için eleĢtirilmiĢtir.
*** Harcamalar üzerinden alınan vergiler TERSĠNE ARTAN ORANLI ETKĠYE sahip olduğu için düĢük gelirlilerin daha
yüksek, yüksek gelirlerin ise daha az vergilendirilmesi söz konusudur. Bu yüzden gelir dağılımını bozucu etkisi vardır.
- 532 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
YÜKSEKLĠK FARKI: Bir vergi tarifesinden en yüksek vergi oranı ile en düĢük vergi oranı arasındaki farktır.
% 25 - % 10 = % 15
Artan oranlı sınıf usulü ve dilim usulü vergi tarifelerin 1. ve 2. Türevleri sıfırdan büyüktür.
SINIF USULÜ: Vergi oranı diliminin değiĢmesine bağlı olarak artıp- azalmaktadır.
DĠLĠM USULÜ: Matrah tarifenin öngördüğü dilimlere bölünüp ve her . DĠLĠM ARTAN USULÜ TARĠFE
dilim için ayrı bir vergi oranının uygulanması yoluna Matrah Dilimleri Vergi Oranı
gidilmektedir.(Türkiye‘ de GV tarifesi Dilim Usulüdür.) 0 – 1.000 arası % 10
1.001 – 2.000 arası % 15
2.001 – 4.000 arası % 20
4.001 – 6.000 arası % 25
6.001 -8000 arası % 30
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ortalama toplam maliyetleri ile marjinal maliyetlerinin artmasına neden olur. Bu durumda monopol firma maliyetlerindeki
artıĢ nedeniyle daha az üretim yapar ve yüksek fiyattan satmasına neden olur. Firma karı maliyetlerdeki artıĢ karĢısında
azalmıĢ, ancak fiyat artıĢı karĢısında monopolün yarattığı refah kaybı azalmamıĢ aksine artmıĢ olacaktır.
Monopol piyasasında verginin yansıtılabilmesi maliyet yapısına, mal talebi ve kaynak arzının fiyat elastikiyetleri-ne
Monopol piyasasında vergi eğer monopolcü kuruluĢun karı üzerine vergi konulmuĢsa, vergi kardan ödeneceğinden vergi
- 533 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
84. AĢağıdakilerden hangisi vergi matrahının aĢınmasının (erozyonu) nedenlerinden biri değildir?
A) Dolaylı vergilerin artması B) Vergi kaçakçılığının artması
C) Vergiden kaçınmanın artması D) Vergi harcamalarının artması
ÇÖZÜM:
VERGĠ MALĠYETĠ (EROZYONU): Vergi harcamaları, vergi kaçakçılığı ve vergiden kaçınma, vergi potansiyelinin yeterince
değerlendirilememesi gibi sebeplerle vergi matrahında meydana gelen azalmadır.
DOLAYLI VERGĠLERĠN ARTIRILMASI >>> Devletin Vergi Hasılatını Artıracağından AġINMA SEBEBĠ DEĞĠLDĠR.
85. Merkezi Yönetim Bütçe Kanununda belirtilen hizmet ve amaçları gerçekleĢtirmek için genel ve
özel bütçeli idarelere aktarma yapılmak üzere Maliye Bakanlığı bütçesine konulan ödeneğe ne ad
verilir?
A) Ek Ödenek B) Yedek Ödenek C) Örtülü Ödenek D) Olağanüstü Ödenek
ÇÖZÜM:
86. Enflasyon ile etkin mücadele edebilmek için devlet hangi finansal kaynaktan borçlanmalıdır?
A) Ticari Bankalardan B) Merkez Bankasından C) KiĢilerden D) Tasarruf Sandıklarından
ÇÖZÜM: Deflasyonda ne yapıyorduk ekonomi canlansın diye tüketim harcamalarını arttırıyorduk. (En sağlam ve etkili yol buydu).
Enflasyonda ise bankalardan borçlanmak yerine ġAHISLARIN TERCĠH EDĠLMESĠ Özel tüketim harcamalarının kısılması dır.
(Ġnsanlarda para çok var, deli gibi para harcıyorlar fazlalıkları alalım ki harcamasınlar.)
Neden bankalardan almıyoruz, bankalardan alırsak bankalar KAYDĠ PARA yaratarak ekonomiyi daha da sıkıntıya sokabilir.
(Amacımız ekonomiyi fazlalıklardan kurtararak dengeye getirmek.)
KAYDĠ PARA ( MEVDUAT PARASI): Temel olarak BANKALAR tarafından yaratılan paraya denmektedir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 534 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
87. Telafi edici maliye politikasını tarihte ilk defa öneren kiĢi aĢağıdakilerden hangisidir?
A) M. Kuznets B) J. M. Keynes C) Ġ. Lerner D) A. Smith
ÇÖZÜM:
ÇÖZÜM:
PARA POLĠTĠKASI: Belirlenen makroekonomik hedeflere oluĢmak için Merkez Bankası tarafından para arzının
değiĢtirilmesidir. Para arzı değiĢtirilerek faiz oranı, yatırım ve milli gelir düzeyleri etkilenir.
Daraltıcı Para Politikası GeniĢletici Para Politikası
(Sıkı Para Politikası)
1. Açık piyasa iĢlemleri (APĠ) ile satım 1.Açık piyasa iĢlemleri (APĠ) ile alım
2. Reeskont oranının artırılması 2. Reeskont oranının azaltılması
3. Zorunlu (Munzam) karĢılık oranlarının artırılması 3. Zorunlu (Munzam) karĢılık oranlarının azaltılması
4. Disponibilite oranının artırılması 4. Disponibilite oranının azaltılması
MALĠYE POLĠTĠKASI
Devletin makro büyüklüklere (enflasyon, iĢsizlik gibi) müdahale etmek için maliye politikası araçlarını kullanarak düzenlemesidir.
Ekonomide oluĢan dengesizliklerin giderilmesinde HĠÇBĠR MÜDAHALEYE GEREK KALMAKSIZIN ekonominin kendi içinde var
olan kurum veya mekanizmalarla dengeye gelmesidir.
1-ARTAN ORANLI VERGĠLER (ġahsi Gelir Vergisi gibi) 8-MAL STOKLARINDAKĠ DEĞĠġMELER
2-FAĠZ ORANLARI 9-GELĠRLERĠN FĠYAT ARTIġLARINI TAKĠPTE GECĠKMESĠ
3-DESTEKLEME ALIMLARI (Tarım Sektörü Mali Yardımları) 10-DIġ TĠCARET ETKĠSĠ
4-ĠġSĠZLĠK SĠGORTALARI VE NEGATĠF VERGĠLER 11-GELĠR DAĞILIMI
5-REEL ANKES (PĠGOU) ETKĠSĠ 12-TASARRUFLAR (Birey – Aile ve Kurum)
6-BÜTÇE AÇIK VE FAZLALARI 13-KARPAYI ÖDEMELERĠ
7-PARA ALDANMASI
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 535 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
90. AĢağıdaki iĢlemlerden hangisi sıkı para politikası uygulamasında yapılması gereken bir iĢlemdir?
A) Emisyonun yükseltilmesi B) Reeskont oranının yükseltilmesi
C) Disponibilite oranının düĢürülmesi D) Munzam karĢılık oranının düĢürülmesi
ÇÖZÜM:
PARA POLĠTĠKASI: Belirlenen makroekonomik hedeflere oluĢmak için Merkez Bankası tarafından para arzının
değiĢtirilmesidir. Para arzı değiĢtirilerek faiz oranı, yatırım ve milli gelir düzeyleri etkilenir.
Daraltıcı Para Politikası GeniĢletici Para Politikası
(Sıkı Para Politikası)
1. Açık piyasa iĢlemleri (APĠ) ile satım 1.Açık piyasa iĢlemleri (APĠ) ile alım
2. Reeskont oranının artırılması 2. Reeskont oranının azaltılması
3. Zorunlu karĢılık oranlarının artırılması 3. Zorunlu karĢılık oranlarının azaltılması
4. Disponibilite oranının artırılması 4. Disponibilite oranının azaltılması
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
91. Ekonomik konjonktörün enflasyonist dönemde olması halinde devlet borçlarının uzun vadeli ve
yüksek faizli olmasının amacı aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Efektif talep düzeyinin düĢürülmesi B) Özel tüketim harcamalarının artırılması
C) Yatırım harcamalarının artırılması D) Tasarrufların azaltılması
ÇÖZÜM:
KARDEġĠM MĠLLETTE PARA VAR DELĠ GĠBĠ HARCIYOR ARZ EDĠLEN MAL MĠKTARI TALEP EDĠLEN MAL
SORUMUZA GÖRE NE DEMĠġ UZUN VADELĠ VE YÜKSEK FAĠZLĠ DEVLET BORÇLARININ OLMASININ AMACI
(DEVLET ADAMA DĠYORKĠ KARDEġĠM BĠZE BORÇ VER ARTIK HARCAMA YAPMA
BAK SANA FAĠZĠDE YÜKSEK TUTUYORUM DĠYOR).
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
92. Fiyatlar genel düzeyinde devamlı artıĢlardan ziyade, bir defalık yüksek oranlı fiyat artıĢlarını
ifade eden enflasyon türü aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Teknolojik Enflasyon B) Maliyet Enflasyonu C) Arz Enflasyonu D) Sentetik Enflasyon
- 536 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
93. Devlet bütçesinin denk bütçe olarak hazırlanarak uygulanması ekonomi üzerinde nasıl bir etki
oluĢturur?
A) Milli gelir üzerinde bir etkisi olmadığından enflasyonist değildir
B) Milli gelir düzeyi vergiler kadar azalacağından deflasyonist etki yapar
C) Milli gelir düzeyi etkilenmediğinden deflasyonist eğilim artar
D) Milli gelir düzeyi kamu harcaması kadar artacağından enflasyonist etki oluĢturur
ÇÖZÜM: Devlet bütçesinin denk bütçe olarak hazırlanarak uygulanması, Kamu harcamalarının kamu gelirlerine (vergilere)
eĢit olması demektir. Denk bütçe durumunda denk bütçe çarpanı geçerlidir.
SONUÇ: Milli gelirdeki artıĢın kamu harcamalarına eĢit olması, kamu harcamalarındaki artıĢ kadar toplam talebin
artması anlamına geleceğinden EKONOMĠ ÜZERĠNDEKĠ ETKĠSĠ ENFLASYON YARATICIDIR.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
VERGĠ: kamu hizmetlerini karĢılamak amacıyla, kiĢilerden ve kuruluĢlardan kanun yoluyla toplanan paralardır. Vergi,
devlet ve diğer kamu kuruluĢlarının, kamu hizmetlerinin finansmanını karĢılamak üzere kiĢilerden zorla aldıkları
paralardır.
VERGĠNĠN ÖZELLĠKLERĠ
** Cebridir. (Zorunlu)
** KarĢılıksızdır. (KiĢinin Ģahsına yönelik özel ve doğrudan bir karĢılık vaadi ve taahhüdü olmamasıdır.)
** GELĠR (GV-KV) , SERVET (MTV, EV, VĠV) , HARCAMA (KDV, ÖTV, Damga Vergisi, BSMV, ÖĠV) üzerinden alınır.
- 537 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
VERGĠYĠ DOĞURAN OLAY 1.TAHAKKUK ESASI
-Ticari kazançlar
Her ne Ģekilde olursa olsun gelirin elde edilmesidir. -Zirai kazançlarda
2.TAHSĠL ESASI
Vergiyi doğuran olay; kazanç türlerine göre ikiye ayrılır. -Ücret, -Serbest Meslek Kazancı,
-Gayri Menkul Sermaye Ġradı, -Menkul Sermaye Ġradı,
-Diğer Kazanç ve Ġratlar
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
96. Hesap dönemi olarak takvim yılını kullanan mükellef (B), 2010 yılına iliĢkin bankadan elde ettiği
faiz gelirini beyannamesine dahil etmemiĢtir. Mükellef (B)‘nin elde ettiği gelire istinaden yapılacak
tarhiyata iliĢkin zamanaĢımı süresi hangi tarihte biter?
A) 01.01.2014 B) 31.12.2014 C) 01.01.2015 D) 31.12.2015
ÇÖZÜM:
ÖRNEĞĠN: 2010 yılında elde edilen bir gelirin vergisinin zamanaĢımına uğraması için, 2011 takvim yılının 1 Ocak
tarihinden 2015 yılının 31 Aralık tarihine kadar tarh ve mükellefe tebliğ edilmemiĢ olması gerekir.
97. AĢağıdakilerden hangisi Vergi Usul Kanununda belirtilen mücbir sebeplerden birisi değildir?
A) Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık
ve tutukluluk
B) Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler
C) KiĢinin iradesi ile vukua gelen gaybubetler
D) Sahibinin iradesi dıĢındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikalarının elinden çıkmıĢ bulunması
ÇÖZÜM:
MÜCBĠR SEBEPLER Mükellefin iradesi dıĢındaki, kendisi tarafından kontrol edilemeyen ve vergi ödevlerinin yerine
getirilmesini engelleyen olay ve durumlardır.
Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk;
Sahibinin iradesi dıĢındaki sebepler dolayısıyla defter ve vesikaların elinden çıkmıĢ bulunması
Vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler;
Mücbir sebeplerden herhangi birinin bulunması halinde, bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler iĢlemez.
Bu takdirde, tarh zamanaĢımı da iĢlemeyen süreler kadar uzar. Mücbir sebep sonucunda sürelerin iĢlememesi için, mücbir
sebebin malûm olması (herkesçe bilinmesi) veya ilgililer tarafından ispat edilmesi ve belgelenmesi gerekir (VUK m.15/2).
- 538 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
98. 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununda bahsi geçen iĢ merkezi ile ilgili olarak aĢağıdaki
ifadelerden hangisi doğrudur?
A) ĠĢ ve iĢlemlerin fiilen toplandığı ve yürütüldüğü yerdir B) Ana sözleĢmede yer alan adrestir
C) Kanun ve tüzükte yer alan adrestir D) ġirket adresidir
ÇÖZÜM:
Kurumlar vergisi mükelleflerinden tüzel kiĢiliğe sahip olanlardan kanuni veya iĢ merkezlerinden herhangi biri Türkiye‘de
bulunanlar tam mükellef olarak kabul edilir. Her ikisi de yurtdıĢında bulunanlar dar mükelleftir.
KANUNĠ MERKEZ: Vergiye tabi kurumların tüzük, ana sözleĢme ve teĢkilat kanunlarında gösterilen yerdir (KVK md.3/5).
Ġġ MERKEZĠ: ĠĢ merkezi, iĢ bakımından iĢlemlerin bilfiil toplandığı ve yönetildiği merkezdir (KVK md.3/6).
99. Özel hesap dönemi belirlenmiĢ olan bir kurumun 01.07.2011 - 30.06.2012 tarihleri arasındaki
kurumlar vergisi beyannamesi hangi tarihe kadar verilir?
A) 31.12.2011 B) 25.04.2012 C) 25.10.2012 D) 31.12.2012
ÇÖZÜM:
NORMALDE KURUMLAR VERGĠSĠ BEYANNAMESĠ ÖZEL HESAP DÖNEMĠ KURUMLAR VERGĠSĠ BEYANNEMESĠ
Kurumlar vergisi beyannamesi, hesap döneminin kapandığı Özel hesap dönemi tayin edilmiĢ mükelleflerin beyannameleri,
ayı izleyen dördüncü (NĠSAN) ayının 25. günü akĢamına özel hesap döneminin kapandığı ayı izleyen dördüncü ayın 25.
kadar verilir. günü akĢamına kadar verilir.
SORUMUZDA ÖZEL HESAP DÖNEMĠ KAPANIġI 30.06.2012 TARĠHĠ ĠZLEYEN >>>DÖRDÜNCÜ AYIN 25. GÜNÜ
25.10.2012 TARĠHĠNE KADAR KURUMLAR VERGĠSĠ BEYANNAMESĠ VERĠLMELĠDĠR.
100. 213 Sayılı Vergi Usul Kanununa göre; fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten
itibaren azami kaç gün içinde düzenlenir?
A) 3 B) 7 C) 10 D) 15
ÇÖZÜM:
- 539 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
- 540 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
30-MART-2013
1.AĢağıdakilerden hangisi 1921 Anayasasının dayandığı temel ilkelerden biri değildir?
A)Milli egemenlik B)Tek meclis C)Tek dereceli seçim D)Güçler birliği
ÇÖZÜM:
1921 Anayasasının özelliklerine maddeler halinde göz atalım:
– Milli Egemenlik ilk kez dile getirilmiĢtir.
– Türk tarihinin en yumuĢak anayasasıdır.
– Yasama ve yürütme yetkisi mecliste toplandığı için Meclis hükümeti söz konusudur.
– Meclisin bakanları her zaman değiĢebilir.
– Bakanlar kurulunun meclise kullanabileceği hiçbir silahı yoktur.
– Bakanlar teker teker meclis tarafından seçilir.
– Devlet BaĢkanlığı müessesi yoktur.Rejim belli değildir.
– Meclis hükümeti; yasama ve yürütme,yasamada birleĢmiĢtir.
– Milletvekili seçimlerini 2 yılda bir yapılmasını öngörmüĢtür.
– Hangi ilin baĢkent olacağı karar verilmemiĢtir
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
2.AĢağıdakilerden hangisi Balkan savaĢları sırasında Osmanlı Devletinden koparak bağımsızlığını ilan etmiĢtir?
A) Bulgaristan B) Arnavutluk C) Yunanistan D) Sırbistan
ÇÖZÜM: I.BALKAN SAVAI SONUCU BADEM‘Ġ KAYBETTĠK, II.BALKAN SAVAġI SONUCU DOĞU TRAKYAYI GERĠ ALDIK.
I.BALKAN SAVAġLARI SONUCU KAYBEDĠLEN YERLER II.BALKAN SAVAġLARI SONUCU SON DURUM
B ATI TRAKYA
A RNAVUTLUK
D OĞU TRAKYA (Edirne ve Kırklareli) DOĞU TRAKYAYI (Edirne ve Kırklareli) GERĠ ALDIK
E GE ADALARI
M AKEDONYA
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Negatif Satatü Hakları: KiĢinin devlet tarafından aĢılamayacak ve dokunulamayacak özel alanının sınırlarını çizen hak ve hürriyetleri
kapsar. Bu haklar kiĢiyi devlete ve topluma karĢı koruyan haklar olduğu için bu haklara ―koruyucu haklar‖ da denir. Bu haklar devlete,
negatif bir tutum, sadece karıĢmama, ―gölge etmeme‖ ödevi yüklerler. Anayasada bu haklar ―kiĢinin hakları ve ödevleri‖ baĢlığı altında
toplandığı için bu haklara kısaca ―kiĢisel haklar‖ da diyebiliriz. Örneğin konut dokunulmazlığı hakkı, kiĢi güvenliği hakkı, din hürriyeti,
düĢünce hürriyeti negatif statü hakkı niteliğindedir.
Anayasamızda Negatif statü hakları Ģu maddeler ile sıralanır.
I. KiĢinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı
II. Zorla çalıĢtırma yasağı
III. KiĢi hürriyeti ve güvenliği
IV. Özel hayatın gizliliği ve korunması(Özel hayatın gzililiği,konut dokunulmazlığı,HaberleĢme Hürriyeti,YerleĢme ve Seyahat
Hürriyeti)
V. YerleĢme ve seyahat hürriyeti
VI. Din ve vicdan hürriyeti
VII. DüĢünce ve kanaat hürriyeti
VIII. DüĢünceyi açıklama ve yayma hürriyeti
IX. Bilim ve sanat hürriyeti
X. Basın ve yayımla ilgili hükümler( Basın hürriyeti,Süreli ve süresiz yayın hakkı,Basın araçlarının korunması,Kamu tüzel kiĢilerinin
elindeki basın dıĢı kitle haberleĢme araçlarından yararlanma hakkı,Düzeltme ve cevap hakkı)
XI. Toplantı hak ve hürriyetleri(Dernek kurma hürriyeti,Toplantı ve gösteri yürüyüĢü düzenleme hakkı)
XII. Mülkiyet hakkı
XIII. Hakların korunması ile ilgili hükümler(Hak arama hürriyeti,Kanuni hakim güvencesi,Suç ve cezalara iliĢkin esaslar)
XIV. Ġspat hakkı
XV. Temel hak ve hürriyetlerin korunması
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 541 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
1961 Anayasası:
-Yasama yetkisi Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu olarak iki meclis arasında bölüĢülmüĢtür. Parlamenter sistem
uygulanmıĢtır.
-Devlet Planlama TeĢkilatı kuruldu (1960). Kalkınma ve yıllık planları hazırlar.
-Diyanet ĠĢleri BaĢkanlığı ve Milli Güvenlik Kurulu ilk kez 1961 Anayasası ile kurulmuĢtur.
-27 Mayıs 1960 müdahalesiyle birlikte geçici bir anayasa düzeni kurulmuĢ ve meclisin yetkileri ile donatılmıĢ
Milli Birlik- Komitesi (MBK)oluĢturulmuĢtur. MBK, Kurucu Meclisin askeri kanadını oluĢtururken DanıĢma Meclisi sivil kanadı
oluĢturuyordu. Bu komitenin kurduğu Kurucu Meclis anayasa ve seçim kanunlarını yapmakla görevlendirilmiĢtir. Kurucu Meclis
üyelerinin bir bölümü iki dereceli seçimle seçilen üyelerden, bir bölümü siyasal partilerin kendi seçtikleri temsilcilerden, diğer
bölümü de çeĢitli kuruluĢların (üniversiteler, barolar, yargı organları gibi) temsilcilerden oluĢmuĢtur. Üyelerin bir bölümü de
Devlet BaĢkanı ve Milli Birlik Komitesi tarafından seçilmiĢti.
- Anayasanın üstünlüğü: Anayasanın 8. maddesi ile anayasaya aykırı kanunların çıkartılamayacağı, uygulanamayacağı
belirtildikten sonra, Anayasanın yasama, yürütme ve yargı organları ile idareyi ve kiĢileri bağladığı belirtilerek Anayasanın
üstünlüğü gerçekleĢtirilmiĢtir. Ayrıca kurulan yargısal denetim mekanizması ile önemli bir güvence sistemi getirecek
anayasanın üstünlüğü sağlanmaya çalıĢılmıĢtır. Anayasa Mahkemesi kurulmuĢtur.
- Kuvvetler ayrılığı ilkesi:Yasa yapma yetkisi TBMM, yargı yetkisi Mahkemelere ve yürütme yetkisi CumhurbaĢkanı ve
Bakanlar Kuruluna verilmiĢtir. Yargı erkinin bağımsızlığı ile pratik önem kazanmaktadır.
- Devlet iktidarının paylaĢımı:Ġki meclis sistemi getirilmiĢtir. Buna göre meclis yani yasama organı Millet Meclisi ve
Cumhuriyet Senatosu olarak ikiye ayrılmıĢtır. Genel idare içinde özerk yönetimle, kendi kendilerini yönetme yetkisine sahip
kuruluĢların yapılanmasına izin vermektedir. Örneğin; üniversiteler ve radyo televizyon idarelerinin konumu bu kapsamdaydı.
-Çoğulcu toplum yapısının geliĢtirilmesi:Siyasi partiler güvenceli bir hukuki statüye kavuĢturulmuĢtur. Sendikalar hakkında
düzenlemeler iĢ hukukun geliĢimi ve demokratik esaslara uyumu açısından önemli sonuçlar doğurmuĢtur. Özerk statüye sahip
kamu kuruluĢları kurulmuĢtur.
-Temel hakların geniĢletilmesi ve güçlendirilmesi:Önceden izin almaksızın toplantı ve yürüyüĢ yapma hakkı getirilmiĢtir.
Temel hak ve hürriyetler, anayasanın sözüne ve ruhunauygun olarak kanunla sınırlanabilir. Bu madde ile temel hak ve
hürriyetlerin sınırlandırılması ağırlaĢtırılmıĢtır. 1961 anayasası ile temel hak ve hürriyetlerin sınırlanması, yargısal denetime
tabii kılınacak önemli bir geliĢme sağlanmıĢtır.
-Sosyal devlet:Amaç sosyal adaleti, barıĢı ve toplumsal dengeyi sağlamaktır. Bu amaca ulaĢmak için devlet aktif olarak
ekonomik ve sosyal hayata müdahale ederek sosyal devlet anlayıĢını uygulamakla yükümlüdür.
-Parlamenter sistem; yasama ve yürütmenin yumuĢak bir Ģekilde ayrıldığı sistemdir. Yarı doğrudan demokrasilerde görülür. En
önemli aracı referandum. Referandum, Anayasal değiĢikliklerin halk oyuna sunulmasıdır.
- 542 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Hizmet Yönünden Yerinden Yönetim KuruluĢları (Kamu Kurumları)
Hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluĢları çok çeĢitlidir: Üniversiteler, TÜBĠTAK, TODAĠE, TRT, KĠT‘ler, PTT, ĠETT,
EGO, ASKĠ, Sosyal Güvenlik Kurumu, Orman Genel Müdürlüğü, Vakıflar Genel Müdürlüğü, vs. Hizmet yönünden yerinden
yönetim kuruluĢlarına ―kamu kurumları‖ da denmektedir.
Hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluĢları, teknik bilgi ve uzmanlık isteyen belli bir hizmetin devlet ve mahallî idare
tüzel kiĢiliği dıĢında örgütlenmesi ve tüzelkiĢiliğe kavuĢturulması sonucu ortaya çıkan kuruluĢlardır.
Hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluĢlarına ―kamu kurumları‖ da denmektedir. Kamu kurumları, devlet ve mahallî idareler
dıĢında kalan kamu tüzel kiĢileridir.
TANIM.- Kamu kurumları, bir kamu idaresi tarafından kurulan ve kurucusunun vesayeti altında çalıĢan belli bir
özerkliğe sahip belli uzmanlık alanlarında faaliyet gösteren kamu tüzel kiĢileridir.
Türleri.- Kamu kurumları çok çeĢitlidir. Çok sayıda olan bu kurumlar genellikle, faaliyet konuları açısından tasnife tâbi
tutulmaktadır. Bu bakımından kamu kurumları (yani hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluĢları) Ģu Ģekilde gruplara
ayrılmaktadır:
a) Ġdarî Kamu Kurumları.- Ġdarî kamu kurumları, devletin yürütmekle görevli olduğu klasik kamu hizmetlerini gördürmek için
kurduğu kamu kurumlarıdır. Örneğin Vakıflar Genel Müdürlüğü, Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürlüğü, Orman Genel
Müdürlüğü, Beden Terbiyesi ve Spor Genel Müdürlüğü gibi.
b) Ġktisadî Kamu Kurumları.- Ġktisadî kamu kurumları, ticaret, sanayi, madencilik, tarım ve bankacılık gibi ekonomik
faaliyetlerde bulunmak üzere, kamu sermayesi veya kamu sermayesinin katkısıyla kanun veya kanunun açıkça verdiği yetkiye
dayanılarak idarî iĢlemlerle kurulan ve iĢletilen tüzel kiĢilerdir. Bu tür kamu kurumları, Türk hukukunda, ―kamu iktisadî
teĢebbüsleri (KĠT)‖ kavramı altında toplanırlar. Anayasamızın 165‘inci maddesine kamu iktisadî teĢebbüsü, ―sermayesinin
yarısından fazlası doğrudan doğruya veya dolaylı olarak Devlete ait olan kamu kuruluĢ ve ortaklıkları‖dır. KĠT‘ler sermayesi
doğrudan doğruya devlete ait olanlar ve sermayesi bir baĢka KĠT‘e ait olanlar olmak üzere ikiye ayırmaktadır. Sermayesi
doğrudan doğruya devlete ait olan KĠT‘ler, ―iktisadî devlet teĢekkülleri (ĠDT)‖ ve ―kamu iktisadî kuruluĢları (KĠK)‖ olmak
üzere iki tanedir.Sermayesi bir baĢka KĠT‘e ait KĠT‘ler de ―müessese‖ ve ―bağlı ortaklık‖ olmak üzere iki tanedir.
c) Sosyal Kamu Kurumları.- Sosyal kamu kurumları, insanların sosyal güvenlik, çalıĢma, sağlık, emeklilik gibi sosyal
ihtiyaçlarını karĢılamak üzere kurulmuĢ bulunan kuruluĢlardır. Sosyal Güvenlik Kurumu ve Türkiye ĠĢ Kurumu gibi.
d) Bilimsel, Teknik ve Kültürel Kamu Kurumları.- Bilimsel, teknik ve kültürel kamu kurumları, bilim, teknik, kültür, sanat ve
yüksek öğretim alanında faaliyet gösteren kamu kurumlarıdır. Örneğin üniversiteler, Türkiye ve Orta Doğu Amme Ġdaresi
Enstitüsü (TODAĠE), TÜBĠTAK, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA), Atatürk, Kültür, Dil, Tarih Yüksek Kurumu, Türk
Standartlar Enstitüsü, TRT, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü, vs.
e) Düzenleyici ve Denetleyici Kamu Kurumları: Bağımsız Ġdarî Otoriteler.- Bağımsız idarî otoriteler, sermaye piyasası,
rekabet, radyo ve televizyon yayıncılığı, bankacılık gibi kamusal yaĢamın hassas alanlarında düzenleme ve denetleme görevini
yerine getiren, devlet adına icraî karar alma yetkisine sahip bağımsız ve kamu tüzel kiĢiliğine sahip nitelikte kuruluĢlardır.
Örneğin Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Rekabet Kurumu (RK), Bankacılık Düzenleme
ve Denetleme Kurumu (BDDK), Bilgi Teknolojileri ve ĠletiĢim Kurumu (eski Telekomünikasyon Kurumu), Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumu, Kamu Ġhale Kurumu gibi.
- 543 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
e) Kamu Kurumu Niteliğinde Meslek KuruluĢları.- Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluĢları, belli bir mesleğe mensup
olanların müĢterek ihtiyaçlarını karĢılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaĢtırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak
geliĢmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan iliĢkilerinde dürüstlüğü ve güveni hâkim kılmak üzere
meslek disiplini ve ahlâkını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen
usûllere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzel kiĢileridir. Bunlara örnek olarak, Barolar, Tabip Odaları, DiĢ
Hekimleri Odaları, Veteriner Odaları, Eczacı Odaları, Ticaret ve Sanayi Odaları, Ticaret Borsaları, Mühendis ve Mimar
Odaları, Ziraat Odaları, Esnaf Odaları ve bunların birlikleri sayılabilir.
ÇÖZÜM:
Temyiz edilemeyen kararlar..
MADDE 362- Temyiz; bir konu hakkında verilen kararın bir kez de üst mahkeme tarafından incelenmesi olarak ifade ediliyor.
Adli yargıda üst mahkeme Yargıtay, idari yargıda ise DanıĢtay olup; Ġdare ve vergi mahkemelerinin bazı kararlarına karĢı
bölge idare mahkemesine itiraz edilebiliyor.
Söz konusu temyiz, yasal süresi içerisinde mahkemeye verilecek bir dilekçe ile yapılıyor. Bu dilekçede, neden hükmün
bozulmasını isteminin gösterilmesi gerekiyor.
Yargılama esnasında oluĢtuğunu düĢünülen hukuka aykırılıkların tamamını sıra numarası vererek açıkça yazılması gerekiyor.
Temyiz dilekçesi taraf sayısından bir fazla nüsha halinde teslim ediliyor.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince temyiz edilemeyen kararlar da bulunuyor. Peki,temyiz edilemeyecek
kararlar nelerdir?
Temyiz edilemeyen kararlar, kanunda 362. maddede yer alıyor. Kanun esasları gereğince, çekiĢmesiz yargı iĢlerinde verilen
kararlar hakkında temyiz yapılamıyor.
(1) Bölge adliye mahkemelerinin aĢağıdaki kararları hakkında temyiz yoluna baĢvurulamaz:
a) Miktar veya değeri yirmibeĢbin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara iliĢkin kararlar.
b) 4 üncü maddede gösterilen davalar ile (23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan doğup taĢınmazın aynına
iliĢkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar.
c) Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuĢmazlıklarını çözmek için verilen kararlar
ile merci tayinine iliĢkin kararlar.
ç) ÇekiĢmesiz yargı iĢlerinde verilen kararlar.
d) Soybağına iliĢkin sonuçlar doğuran davalar hariç olmak üzere, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine iliĢkin davalarla ilgili
kararlar.
e) Yargı çevresi içindeki ilk derece mahkemeleri hâkimlerinin davayı görmeye hukuki veya fiilî engellerinin çıkması hâlinde,
davanın o yargı çevresi içindeki baĢka bir mahkemeye nakline iliĢkin kararlar.
f) Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar.
(2) Birinci fıkranın (a) bendindeki kararlarda alacağın bir kısmının dava edilmiĢ olması durumunda, yirmibeĢbin Türk Liralık
kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiĢ olması hâlinde, kararda asıl talebinin kabul
edilmeyen bölümü yirmibeĢbin Türk Lirasını geçmeyen tarafın temyiz hakkı yoktur. Ancak, karĢı taraf temyiz yoluna
baĢvurduğu takdirde, diğer taraf da düzenleyeceği cevap dilekçesiyle kararı temyiz edebilir.
7.DanıĢtay Vergi Dava Dairesince verilmiĢ bir karar hakkında aĢağıdaki kanun yollarından hangisine
baĢvurulamaz?
A) Ġtiraz
B) Yargılamanın yenilenmesi
C) Temyiz
D) Kanun yararına bozma
- 544 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
YARGILAMANIN YENĠLENMESĠ KONUSUNDA:
2577/Madde 53 - 1. DanıĢtay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, aĢağıda
yazılı sebepler dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi istenebilir.
a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir
belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiĢ olması,
b) Karara esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükmedilmiĢ veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam
huzurunda ikrar olunmuĢ veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiĢ olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen
kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamıĢ olması,
c) Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleĢen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması,
e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmıĢ olması,
f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmıĢ bulunması,
g) Çekinmeye mecbur olan baĢkan, üye veya hakimin katılmasıyla karar verilmiĢ olması,
Görüldüğü üzere Yargılamanın yenilenmesi konusunda Ġdari ve Vergi Mahkemelerinin kararlarına karĢı baĢvuru hakkı
bulunmaktadır.
TEMYĠZ KONUSUNDA:
2577/Madde 47 - Ġdare ve vergi mahkemelerinin itiraz yolu açık olan kararları temyiz edilemez.
2577/Madde 48 - 1. Temyiz istemleri DanıĢtay BaĢkanlığına hitaben yazılmıĢ dilekçeler ile yapılır.
Yine görüldüğü üzere Ġdare ve vergi mahkemelerinin itiraz yolu açık olan kararlar dıĢında diğer kararlar için dilekçe ile
danıĢtaya Temyiz baĢvurusu yapılabilir.
KANUN YARARINA BOZMA KONUSUNDA:
2577/ Madde 51 - 1. Bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve DanıĢtayca ilk derece
mahkemesi olarak verilip temyiz incelemesinden geçmeden kesinleĢmiĢ bulunan kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki
hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine veya kendiliğinden BaĢsavcı tarafından
kanun yararına temyiz olunabilir.
2. (DeğiĢik bent: 05/04/1990 - 3622/20 md.) Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur.
Bu bozma kararı, daha önce kesinleĢmiĢ olan mahkeme veya DanıĢtay kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz.
3. Bozma kararının bir örneği ilgili bakanlığa gönderilir ve Resmi Gazete'de yayımlanır.
Bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi mahkemelerince ve DanıĢtayca ilk derece mahkemesi olarak verilip
temyiz incelemesinden geçen kararlar kanun yararına bozulabilir.
ĠTĠRAZ KONUSU HAKKINDA:
2577/Madde 45 - 1. Ġdare ve vergi mahkemelerinin;
a) Ġlk ve orta öğretim öğrencilerinin sınıf geçmelerine ve notlarının tespitine iliĢkin iĢlemlerden,
b) Valilik, kaymakamlık ve yerel yönetimler ile bakanlıkların ve diğer kamu kurum ve kuruluĢlarının taĢra teĢkilatındaki
yetkili organları tarafından kamu görevlileri hakkında tesis edilen geçici görevlendirme, görevden uzaklaĢtırma, yolluk, lojman
ve izinlerine iliĢkin idari iĢlemlerden,
c) 3091 sayılı TaĢınmaz Mal Zilyedliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanunun uygulanmasından,
d) 2022 sayılı 65 YaĢını DoldurmuĢ Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk VatandaĢlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ile
3294 sayılı Sosyal YardımlaĢma ve DayanıĢmayı TeĢvik Kanunu gereğince kamu kurum ve kuruluĢları tarafından sosyal yardım
amacıyla bağlanan aylık ve yapılan sosyal yardımlarla ilgili uygulamalardan,
- 545 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
e) 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca verilen iĢyeri kapatma cezalarından, Kaynaklanan uyuĢmazlıklarla ilgili olarak
verdikleri nihai kararlar ile tek hakimle verilen nihai kararlara, baĢka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi, mahkemelerin
bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine itiraz edilebilir.
Yukarıda sayılan maddeler dıĢında Ġdare ve Vergi Mahkemeleri mahkemelerine itiraz hakkı yoktur.DanıĢtay Vergi
Dairesi kararlarına karĢı itiraz yolu ile baĢvuru yapılamaz.
ÇÖZÜM:
Kamu Hizmetleri Özel Hukuk kiĢilerine sözleĢme ile Ģu usullerle gördürülür:
Emanet Usulü
Emanet usulü, kamu hizmetlerinin kamu kesiminde yer alan tüzelkiĢilere gördürülme usulüdür. Bir baĢka anlatımla emanet, bir
kamu hizmetinin Devlet veya öteki kamu tüzelkiĢileri tarafından doğrudan doğruya, örgüt ve hizmete tahsis edilen ayni ve
Ģahsi vasıtalarla görülmesi usulüdür. Emanet usulü için belirleyici nitelik, bir kamu hizmetinin doğrudan doğruya Devlet veya
öteki kamu tüzelkiĢilerince görülmesidir. Buna karĢılık, bir hizmetin mutlaka kamusal yönetim usulleri ile görülmesi emanet
usulünün belirleyici bir niteliği değildir. Kamusal yönetim usullerine tabi kamu hizmetleri gibi özel yönetim usullerine tabi kamu
hizmetleri de emanet usulü ile görülebilir.
Ruhsat Usulü
Kamu hizmeti olarak kabul edilen bir faaliyet, eğer Ġdare lehine tekel konusu yapılmamıĢ ise, bu faaliyet Ġdarenin vereceği bir
izin ile özel kiĢilere de gördürülebilir. Örneğin, belediyelerin toplu taĢımacılık hizmetleri, eğitim ve sağlık hizmetleri gibi.
Ruhsat usulünde, birazdan göreceğimiz MÜġTEREK EMANET, iltizam, imtiyaz ya da yap- iĢlet- devret usullerinin aksine,
Ġdare ile bir özel kiĢi arasında herhangi bir sözleĢme yapılmaz. Ġdarenin tek yanlı olarak vereceği izin ile belli bir kamu
hizmeti özel kiĢiye gördürülür. Ruhsat usulü ile gördürülen kamu hizmetinin asli sahibi ve sorumlusu Ġdare olduğundan,
Ġdarenin hizmeti gören özel kiĢi üzerinde geniĢ bir denetim ve gözetim yetkisi vardır. Eğitim hizmetini örnek alırsak, bu
hizmet ruhsat usulü ile özel kiĢilere gördürülse dahi, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır
Kamu hizmetlerinin bedelsizliği ilkesi, ruhsat usulü ile gördürülen kamu hizmetlerini de etkiler. Ruhsat usulü ile bir kamu
hizmetini gören özel kiĢinin belli bir kâr elde etmek amacıyla hareket etmesi doğal ise de, bedelsizlik ilkesinin bir uzantısı
olarak hizmeti gören kiĢinin hizmetten yararlananlardan alacağı ücret Ġdare tarafından belirlenir. Aynı Ģekilde, kamu
hizmetlerinin değiĢkenliği ilkesi de bu usulle gördürülen kamu hizmetlerini etkiler. ġöyle ki; Ġdare kamu hizmetinin asli sahibi
ve sorumlusu olarak gerekli değiĢiklikleri yapmaya yetkili olup, hizmeti gören kiĢinin bu değiĢikliklere katlanması zorunludur.
Ġltizam Usulü
MüĢterek emanet usulünün mali konularda uygulanma biçimi olan iltizam usulü, mültezim adı verilen bir özel kiĢiye götürü veya
orantılı bir kazanç ya da ücret karĢılığında bir kamu hizmetinin gördürülmesidir. Ġltizam usulü, bugün terk edilmiĢtir.
Ġmtiyaz Usulü
Ġmtiyaz, Ġdarenin bir özel kiĢi ile yaptığı sözleĢme uyarınca belli bir kamu hizmetinin masrafları, kâr ve zararı özel kiĢiye ait
olmak üzere, özel bir kiĢice kurulması ve/veya iĢletilmesi usulüdür. Bu usulde Ġdareye imtiyaz veren, hizmeti gören özel kiĢiye
ise imtiyaz sahibi veya imtiyazcı denilmektedir. Görüldüğü üzere imtiyaz, kamu hizmeti imtiyaz sözleĢmesi olarak adlandırılan
idari bir sözleĢme ile verilmekte ve bu sözleĢme ya belli bir kamu hizmetinin kurularak belli bir süre iĢletilmesi ya da kurulmuĢ
bulunan bir kamu hizmetinin sadece iĢletilmesi için yapılmaktadır. Buna karĢılık, belli bir kamu hizmetinin salt kurulması için
yapılan sözleĢmelerin, örneğin, bayındırlık iĢlerine iliĢkin sözleĢmelerin, yargı içtihatlarında idari sözleĢme sayılmayıp özel
hukuk sözleĢmeleri olduğunu unutmayalım.
Bu kadar detaylı açıklamaları yine internet sitesinden kopyala yapıĢtır yaptık
- 546 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
9) AĢağıdakilerden hangisi idari yargıda "karar düzeltmenin" sebepleri arasında yer almaz?
A) Kararın esasına etkisi olan iddia ve itirazların, kararda karĢılanmamıĢ olması
B) Bir kararda birbirine aykırı hükümler bulunması
C) Kararın usul ve kanuna aykırı bulunması
D) Lehine karar verilen tarafın karara etkisi olan bir hile kullanmıĢ olması
ÇÖZÜM: NOT: 1 temmuz 2014 değiĢikliği ile idari yargıda karar düzeltme kaldırılmıĢtır.
Karar düzeltme,üst derece mahkemesinin kesinleĢmiĢ yargı kararlarının bu mercilerce yeniden incelenerek hataların
düzeltilmesini sağlayıcı olağanüstü kanun yoludur. Hukuk ve ceza yargılaması hukuku dallarında Yargıtay‘ın, idari yargılama usulü
dalında DanıĢtay‘ın verdiği kararlar için öngörülmüĢtür.Kararın düzeltilmesi kural olarak bir kez istenebilir. DanıĢtay
içtihatlarında, düzeltme isteminin kabul edilerek kararın kaldırılması ve yeni bir kararın verilmesi durumunda, yeni karara karĢı
düzeltme yoluna gidilebileceği kabul edilmiĢtir. Kararın düzeltilmesi yoluna hukuk yargılama usulü ve idari yargılama usulü
dallarında davanın tarafları, ceza yargılama usulü dalında ise baĢsavcı tarafından baĢvurulabilir. BaĢsavcılık karar düzeltme
yoluna kendiliğinden ya da yerel savcılıkların ve ilgililerin baĢvurması üzerine gider. BaĢsavcılık baĢvurusu için bir süre söz
konusu değildir. Cezanın yerine getirilmesinden sonra da bu yola baĢvurulabilir. Ġlgililerin baĢvurularında ise ceza davaları için
bir aylık, hukuk davaları ve idari davalar için de 15 günlük süre öngörülmüĢtür.
10.
I-Ayırt etme gücü
II-Erginlik
III-Kısıtlı olmamak
IV-Haksız fiillerden sorumluluk
V-Fiziksel olgunluk
AĢağıdakilerden hangisi fiil ehliyetinin Ģartları bir arada verilmiĢtir?
A) I, II, III B) I, II, V C) II, III, V D) I, II, III, IV, V
ÇÖZÜM:
Fiil ehliyeti: Kendi iĢlem ve ehliyetleriyle hak kazanabilme, borç altına girebilme anlamına gelir.
Ergin, ayırt etme gücüne sahip olan ve kısıtlı olmayan kiĢiler sahiptir.
Fiil ehliyetine sahip bir kiĢi dava açabilir.
Fiil ehliyetinin Ģartları
1. Ayırt etme gücüne sahip olmak
2. Ergin olmak
3. Kısıtlı olmamak
Ayırt etme gücüne sahip olmak
Ayırt etme gücü, TMK'de olumsuz bir biçimde ifade edilmiĢtir. Buna göre "YaĢının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl
zayıflığı, sarhoĢluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes
bu kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir."
Madde hükmü göz önünde tutularak yapıalcak bir tanımlamada ayırt etme gücü, bir kiĢinin fiil ve iĢlemlerini sebeplerini,
neticelerini, etkilerini ayırt edebilme ve bunlara uygun olarak hareket edebilme yeteneğidir. Kısaca ayırt etme gücü, iyiyi
kötüden ayırt edebilme yeteneğidir.
Eski ifadeyle temyiz kudreti bulunan kimseye mümeyyiz, bulunmayana ise gayrı mümeyyiz denir. Ayırt etme gücünü
etkileyebilecek durumlar Ģunlardır;
- 547 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
1. YaĢ
2. Akıl hastalığı
3. Akıl zayıflığı
4. SarhoĢluk
Ergin olmak
Erginlik, kanunda tanımlanmamıĢtır. Doktirinde ergenlik, belli bir yaĢa gelmek veya kanun koyucu tarafından o yaĢa gelmiĢ gibi
olgunlaĢmıĢ sayılmak olarak tanımlanmaktadır.
Erginlik üç Ģekilde kazanılır:
1. Normal ergenlik: Normal ergenlik yaĢı, 18 yaĢın doldurulmasıdır.
2. Evlenme ile kazanılan ergenlik: Evlenme kiĢiyi reĢit kılar. Normal evlenme yaĢı erkek ve kadında 17 yaĢın doldurulmasıdır.
Olağanüstü evlenme yaĢı ise her iki cins içinde 16 yaĢın doldurulmasıdır.
Evlenme ile kazanılan ergenlik kesindir yani evlenme daha sonra yokluk yaptırımı dıĢında herhangi bir nedenle sona erse bile
kazanılan erginliği etkilemez.
3. Hakim kararı ile kazanılan erginlik: 15 yaĢını dolduran küçük kendi isteği ve velisini rızası ile mahkemece (asliye mahkemesi)
reĢit kılınabilir. ġayet küçük vesayet altında ise vesayet dairelerinin izni gerekir. Ayrıca küçüğün menfaatininde bulunması
Ģarttır. Bu Ģartları Ģu Ģekilde sıralamak mümkündür:
1. 15 yaĢını tamamlamıĢ olmak.
2. Küçüğün isteği olacak.
3. Küçüğün mefaatini gerektirecek.
4. Velayet altında ise velisinin rızası, vesayet altında ise vesayet makamı ve denetim makamının izni olacak.
5. Asliye hukuk mahkemesinin kararı olacak.
Kısıtlı (Mahcur) olmamak
Kısıtlılık kanunda belirtilen sebeplerden birinin varlığı durumunda, bir kiĢinin fiil ehliyetinin mahkeme kararı ile sınırlandırılması
veya kaldırılmasıdır. Bir kiĢinin, kendi mefaatlerinin bizzat kendisinin koruyamayacağı veya üçüncü kiĢilrin mefaatlerine zarar
verme tehlikesi bulunduğu hallerde fiil ehliyeti sınırlandırılmaktadır.
Kısıtlılık sebepleri Ģunlardır:
1. Akıl hastalığı veya akıl zayıflığı (baĢakalrının güvenliğini tehlikeye sokma, sürekli biçimde bakıma ihtiyacı olma veya iĢlerini
görememe Ģartlarından birinin varlığı) durumunda,
2. Savurganlık, alkol veya uyuĢturucu madde bağımlılığı, kötü yaĢam tarzı ve kötüyönetim (kendisini veya ailesini darlık veya
yoksulluğa düĢürme tehlikesine yol açma ve bu sebeple sürekli korunmaya ve bakıma muhtaç olma ya da baĢkalarının güvenliğini
tehdit etme Ģartlarından birinin gerçekleĢmesi) durumunda,
3. BĠr yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir ceza alma durumlarındakiĢinin rızası alınmaksızın,
4. YaĢlılığı, sakatlığı, deneyimsizliği veya ağır hastalığı sebebiyle iĢlerini gerektiği gibi yönetmemesi durumudna kendi rızasıyla
kısıtlanır.
ReĢit, mümeyyiz olan ve kısıtlı olmayan kiĢiler fiil ehliyetine sahiptirler.
ÇÖZÜM:
- 548 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Bir hakkın, örneğin taĢınır veya taĢınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkının geçerli bir Ģekilde devren kazanılabilmesi için,
kanunen gerekli olan Ģartların mevcut bulunması veya kazanmaya(iktisaba) engel olan bir durumun mevcut bulunmaması
gerekir. Eğer gerekli Ģartlardan biri bulunmuyor veya hakkın geçiĢini engelleyici bir sebep mevcut bulunuyorsa, o hak geçerli
surette kazanılmıĢ olmaz. Örneğin bir eĢya üzerindeki mülkiyet hakkının devren kazanılabilmesi için, bu eĢyayı devreden
kimsenin onun sahibi, maliki olması, daha doğru bir deyimle tasarruf yetkisine sahip bulunması lazımdır. Eğer devreden, o
eĢya üzerinde mülkiyet hakkına veya tasarruf yetkisine sahip bulunmuyorsa, bu hak ondan devren kazanılmıĢ olmaz. Oysa,
Medeni Kanunumuz iyi niyet kurumu ile bu gibi hallerde hakkın geçerli surette kazanılmasını mümkün kılmaktadır. Bunun
örneklerini daha aĢağıda ―iyi niyetin ĠĢlevi‖ baĢlığı altında göreceğiz. Bundan önce iyi niyeti tanımlayalım:
Ġyi niyet, bir hak kazanılırken hakkın kazanılmasına engel olan bir sebebin varlığı veya kazanma için gerekli olan bir unsurun
yokluğu hakkında kiĢide mevcut, mazur görülebilen bir bilgisizlik veya yanlıĢ bir bilgidir.
Ġyi niyetli olmanın sonucu, kendisini en çok eĢya hukukunda ayni hakların, özellikle mülkiyet hakkının kazanılmasında
gösterir.
TaĢınır eĢya, bir yerden baĢka bir yere taĢınabilen eĢya ile taĢınmaz mülkiyetine dahil olmayan ve edinmeye elveriĢli bulunan
doğal güçlerdir (MK. m. 762) . O halde kitap, otomobil, hayvanlar, saat, halı, mobilya, kömür vs. hep taĢınır eĢyadandır. Aynı
zamanda elektrik enerjisi, havagazı ya da doğal gaz da taĢınır eĢya hükmündedir. TaĢınırlar üzerindeki mülkiyet hakkının iyi
niyet sayesinde kazanılıp kazanılamayacağı, o taĢınır eĢyanın sahibinin elinden çıkıĢ biçimine göre belirlenir. O halde bu
konuyu, sahibinin elinden isteğiyle çıkan taĢınırlar ve sahibinin elinden isteği olmadan çıkan taĢınırlar Ģeklinde bir ayırım
yaparak incelemek gerekiyor.
Sahibinin Elinden Ġsteğiyle Çıkan TaĢınırlarda: Bir taĢınır eĢyanın sahibinin elinden isteğiyle çıkmıĢ olması demek, o eĢyanın
bir hukuki iĢlem ile sahibi tarafından belli bir süre için bir baĢkasına verilmiĢ olması demektir. Örneğin ben, bir süre
kullanmak ve sonra geri vermek üzere dolmakalemimi bir arkadaĢıma verirsem, bu dolmakalem benim elimden kendi isteğimle
çıkmıĢ olur; çünkü o arkadaĢ ile ben aramızda bir ariyet sözleĢmesi yapmıĢızdır. Aynı Ģekilde, komĢumuz yaz tatiline giderken
saklamamız için mücevherlerini bize bırakmıĢsa veya bir lokantada paltomuzu vestiyere teslim etmiĢsek, mücevherler veya
palto istekle elden çıkmıĢtır; çünkü burada da bir hukuki iĢlem, bir saklama sözleĢmesi vardır. ĠĢte sahibinin elinden kendi
isteğiyle çıkmıĢ olan bu eĢyalara bırakılmıĢ eĢyalar denir. Kiraya verilmiĢ veya rehnedilmiĢ olan taĢınırlar da sahibinin elinden
isteğiyle çıkmıĢ yani bırakılmıĢ eĢyalardır. ĠĢte, iyi niyet esasen iĢlevini bu gibi taĢınır eĢyalar üzerindeki mülkiyet hakkının
kazanılmasında yerine getirir.Misalen;
Ahmet, kitabını bir süre okuyup geri vermek üzere arkadaĢı Mehmet‘e veriyor, yani iki arkadaĢ aralarında bir ―ariyet
sözleĢmesi‖ yapıyorlar. Kitabı alan Mehmet bir süre sonra onu 3 milyon liraya Ali ismindeki bir kiĢiye satıyor. Acaba
Ali bu kitap üzerinde mülkiyet hakkını kazanacak mıdır?
Bu sorunun cevabı, kitabı satın almıĢ olan Ali‘nin iyi niyetli olup olmamasına göre farklı olur. Gerçekten, eğer Ali, satın almıĢ
olduğu kitabın onu kendisine satan Mehmet‘e ait olduğunu zannediyorsa, diğer bir deyimle kitabın aslında Ahmet‘e ait
olduğunu bilmiyorsa ve bu bilgisizliği de ―haklı görülebilecek‖ bir bilgisizlik ise, yani gerekli dikkat ve özeni göstermiĢ
olmasına rağmen bu kitabın Mehmet‘e ait bir kitap olmadığını öğrenememiĢse iyi niyetlidir ve kitap üzerindeki mülkiyet
hakkını da geçerli bir Ģekilde kazanacaktır. Bu örnek tam da sorumuza uygun bir örnektir ve C Ģıkkında ki durum sorumuzun
doğru cevabını vemketedir.
Sahibinin Elinden Ġsteği Olmadan Çıkan TaĢınırlarda: Sahibinin elinden isteği olmadan çıkan eĢya, çalınmıĢ, kaybedilmiĢ,
gasp olunmuĢ (zorla alınmıĢ) eĢyadır. Bu tür taĢınırlar üzerinde iyi niyetle mülkiyet hakkının kazanılması mümkün değildir.
Bunu, MK. m. 989‘dan anlıyoruz. Durumu bir örnekle açıklayalım: Ahmet, kitabını otobüste unutmuĢtur. Bu kitabı Mehmet
bulmuĢ ve Ali‘ye satmıĢtır. Ali, iyi niyetli olsa, yani bu kitabın Ahmet tarafından otobüste unutulduğunu bilmese ve yanlıĢ
olarak onun Mehmet‘e ait olduğunu zannetse bile, kitabın mülkiyetini kazanamaz; çünkü bu kitap, sahibi Ahmet‘in elinden
isteği olmadan çıkmıĢtır. O halde Ahmet, hala sahip bulunduğu mülkiyet hakkına dayanarak beĢ yıl içinde açacağı bir istihkak
davası ile Ali‘den kitabını geri alabilir.
BaĢka bir örnek verelim: AyĢe‘nin kolyesi bir hırsız tarafından çalınmıĢtır. Hırsız bu kolyeyi bir süre sonra Fatma‘ya
satmıĢtır. Burada Fatma, satın aldığı kolyenin bir baĢka kimseden çalınmıĢ olduğunu bilmese, yani iyi niyetli olsa bile, yine de
o kolye üzerinde mülkiyet hakkını kazanamaz; çünkü kolye, AyĢe‘nin elinden isteği olmadan çıkmıĢtır. Öyleyse AyĢe
kaybetmediği mülkiyet hakkına dayanarak beĢ yıl içinde Fatma‘dan kolyesini kendisine geri vermesini isteyebilir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 549 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
12) 2577 sayılı Ġdari Yargılama Usulü Kanununa göre yürütmenin durdurulması kararına karĢı bir üst
mercide itiraz süresi kaç gündür?
A) 7 gün
B) 15 gün
C) 30 gün
D) 60 gün
ÇÖZÜM:
Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar; DanıĢtay dava dairelerince verilmiĢse konusuna göre Ġdari veya
Vergi Dava Daireleri Genel Kurullarına, bölge idare mahkemesi kararlarına karĢı en yakın bölge idare mahkemesine, idare ve
vergi mahkemeleri ile tek hâkim tarafından verilen kararlara karĢı bölge idare mahkemesine, çalıĢmaya ara verme süresi içinde
ise idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlara en yakın nöbetçi mahkemeye veya kararı veren hâkimin katılmadığı
nöbetçi mahkemeye, kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebilir.
Ġtiraz edilen merciler, dosyanın kendisine geliĢinden itibaren yedi gün içinde karar vermek zorundadır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
13.Medeni hukuka göre konusu emredici hukuk kurallarına aykırı bir hukuki iĢlem aĢağıdaki
yaptırımlardan hangisine tabidir?
A) Ġptal edilebilirlik
B) Yokluk
C) Kesin hükümsüzlük
D) Noksanlık
ÇÖZÜM:
14.(A) 16 yaĢını doldurmuĢ ve mahkeme kararıyla ergin olmuĢtur. (B) ise 17 yaĢını doldurmuĢtur.
Buna göre aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) A) kimseden izin almadan, (B) ise yasal temsilcilerinin izni ile evlenebilir
B) (A) da (B) de ancak yasal temsilcilerinin izni ile evlenebilir
C) (A) 17 yaĢını doldurunca izin gerekmeksizin, (B) ise yasal temsilcisinin izniyle evlenebilir
D) (A) yasal temsilcisinin izniyle, (B) ise mahkeme kararıyla evlenebilir
ÇÖZÜM:
Evlenme için kanunun belirlediği yaĢa evlenme erginliği denir.Medeni Kanun 124. maddesinde Ģöyle demiĢtir: ‗‘ Erkek veya
kadın onyedi yaĢını doldurmadıkça evlenemez.‘‘ Onyedi yaĢının tamamlanması onsekizinci yaĢtan gün almakla olur. Kanundan
da anlaĢılacağı gibi olağan evlenme yaĢı budur; ancak kanun olağanüstü halleri bu kuralın dıĢında bırakmıĢtır.
Medeni Kanun 124. madde: ‗‘ Ancak, hâkim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple onaltı yaĢını doldurmuĢ olan erkek
veya kadının evlenmesine izin verebilir. Olanak bulundukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir.‘‘ Burada izin verilen kiĢi
evlenmek için Ergin sayılmamakta ancak olağanüstü durum olduğu için izin verilmektedir. Burada kim ile evlenilmesini izin
veriliyorsa kiĢi onla evlenmelidir. Ġzin aldığı kiĢinin dıĢında baĢka bir kimseyle evlenmek istenirse bu izin geçerli sayılmaz. Kanun
maddesine göre evlenmede ki en altı yaĢ sınırımız onaltı yaĢını doldurmaktır. Bunun altında ki yaĢ gruplarında olan kiĢilerin
hiçbir sebeple evlenmesi hukuken mümkün değildir. Evlenmeye izin isteyecek olan kiĢi bu izni kendi istemelidir. Yasal
temsilcisi olsa dahi bu hak kiĢiye sıkı suretle bağlı bir hak olduğu için kiĢi kesinlikle bu izni kendi istemelidir. Bunun haricinde bu
iznin verilmesi için olağanüstü durumun ve pek önemli bir sebebin bulunması gerekir. Böyle bir durumun olup olmadığına hâkim
kendisi takdir edecektir. Ġzin verilmeden önce kanun maddesinden de anlaĢılacağı üzere hâkim olanak buldukça ana ve baba
bunlar yoksa vasiyi dinlemelidir. Bu kiĢilerin dinlenilmesi bir zorunluluk değildir. Hâkim bu kiĢilerin beyanları ile de bağlı değildir.
Sonuç olarak tüm bu izin verme iĢlemi Medeni Kanunun 4. maddesinde hâkime verdiği takdir yetkisi ile sonuçlanır.
Yukarıdan çıkaracağımız sonuç hakim kararı ile 16 yaĢında ergin olan kiĢi izin alarak evlenebilir.17 yaĢını dolduran kiĢi izin
almadan evlenebilir.
15.Borçlar hukukuna göre bir sözleĢmenin yapıldığına delil olmak üzere verilen paraya ne denir?
A) Ücret kesintisi B) Ceza koĢulu
C) Bağlanma parası D) Cayma parası
ÇÖZÜM:
PEY AKÇESĠ(BAĞLANMA AKÇESĠ):Bir sözleĢme yapılırken, taraflardan birinin diğer tarafa, sözleĢme yapıldığına kanıt
olmak üzere verdiği bir miktar paradır. Halk dilinde buna kapora denir. BaĢka türlü sözleĢme veya adet yoksa pey akçesini
alan, onu alacağına mahsup etmeyerek muhafaza eder. Örneğin bir kira sözleĢmesi yapılınca kiracı daha eve taĢınmadan
kiralayana bir miktar para verir. Yurdumuzdaki adetlere göre kiralayan aldığı pey akçesini, ileride doğacak kira alacağına mahsup
eder. SözleĢme herhangi nedenle geçerli olmazsa, alınan pay akçesinin sebepsiz zenginleĢme kurallarına göre geri verilmesi
gerekir.
CAYMA AKÇESĠ:SözleĢmenin yapıldığı sırada verilen, sözleĢmeden cayabilmek için kararlaĢtırılmıĢ bir tazminattır. Cayma
akçesi kararlaĢtırılmıĢsa, taraflardan her biri sözleĢmeden caymaya yetkili sayılır. Akçeyi (parayı) vermiĢ olan cayarsa verdiğini
bırakır, almıĢ olan cayarsa aldığının iki katını geri verir. Cayma akçesi kararlaĢtırılan hallerde, sözleĢmede aksi belirtilmedikçe,
sözleĢmeden cayan taraftan cayma akçesinden baĢka bir tazminat istenemez. SözleĢme ifa edilirse cayma akçesi geri verilir.
PiĢmanlık akçesinin pey akçesinden farkı; Pey akçesinde tarafların cayma hakkı yoktur.PiĢmanlık akçesinde cayan taratan bu
paranın üzerinde bir tazminat alma imkânı yoktur. Bu yönüyle borçluyu ifaya zorlayan bir uygulamadır.Çünkü caymak, tazminat
ödemeyi gerektirmektedir.
CEZAĠ ġART: Cezai Ģart, borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde, borçlunun alacaklıya karĢı yerine getirmeyi
yüklendiği edimdir. Cezai Ģart, asıl borcu doğuran sözleĢme ile birlikte veya sonradan kararlaĢtırılabilir. Cezai Ģartta yüklenen
edim, genellikle bir miktar paradır. Örneğin damatlık takım elbisenin düğün gününe yetiĢmemesi halinde terzi 500 TL ödemeyi
kabul etmiĢtir. içinde hatıralar olan CD‘yi çoğaltacak olan kimse asıl CD‘ye zarar vermesi halinde 1000TL ödeyecektir. Ceza
ödemesi baĢtan kararlaĢtırmıĢ olabilir. Paradan baĢka bir edimde kararlaĢtırılabilir. Bu ödeme korkusu borçluyu, iĢini zamanında
ve özenli yapmaya yöneltir.Cezai ġart asıl borca bağlı bir edimdir. Asıl borç ġekil noksanlığı,imkânsızlık,ehliyetsizlik,emredici
kurallara veya ġahsiyet haklarına aykırılık gibi nedenlerle geçersiz ise, cezai ġart da geçersizdir.
- 551 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
16.Gayrimenkul sahibi Bayan (A) kiracısına kira sözleĢmesi sonunda sözleĢmeyi feshettiğini bildirmektedir.
Ancak asıl amacı kira sözleĢmesine son vermek değil kira miktarını artırmaktır. Bu olayda aĢağıdakilerden
hangisi söz konusudur?
A) Yanılma
B) Muvazaa
C) Ġrade bozukluğu
D) Zihni kayıt
ÇÖZÜM:
MUTLAK MUVAZAA: Taraflar üçüncü kiĢileri aldatmak amacı ile iĢlem yapmaktadırlar.Lakin aslında herhangi bir iĢlem yapmak
istememektedirler.Bu üç kağıt iĢi iki türlü yapılır.Misalen benim çok borcum var ve haciz gelecek.Arkadasım ile anlaĢarak tüm
mal varlığımı onun üstüne gecıren bir satım sözleĢmesi ile 3.kiĢiyi kandırmıĢ oluyorum.Aslında bu sözleĢmeyi usulunde yapma
taraftarı değilim.Bunun adına Mutlak Muvazaa diyoruz.
NĠSBĠ MUVAZAA: Taraflar aslında bir iĢlem yapmak istemektedirler lakin üçüncü kiĢilerden çekindikleri için yapmak
istedikleri iĢlemi bir baĢka iĢlemin arkasına saklamaktadırlar.Misalen;büyük oğluna tarla bağıĢlamak isteyen baba,diğer
çocuklarının tepkisinden çekindiği için büyük oğlu ile anlaĢarak bağıĢlama iĢlemini satım iĢleminin arkasına saklamıĢtır.
ZĠHNĠ KAYIT: Ġrade açıklamasında bulunan kiĢinin, açıkladığı sonucu arzulamadığını kendi zihninde gizleyip saklı tutmasıdır.
Örneğin; bir kimse kiracısına kira sözleĢmesini yılsonu için feshettiğini bildirmektedir, fakat asıl amacı fesih değil; kira
bedelinin yükseltilmesini sağlamaktır. SözleĢmelerde zihni kaydın, irade açıklamasında bulunan kiĢiyi bağladığı kabul
edilmektedir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
17. AĢağıdakilerden hangisi borçlunun temerrüde düĢmesi için gerekli Ģartlardan değildir?
A) Alacaklının ihtarı
B) Borçlunun kusurlu olması
C) Borcun muaccel olması
D) Ġfanın imkansız olmaması
ÇÖZÜM:
Borçlunun temerrüdünün (direniminin) söz konusu olabilmesi için, baĢlıca iki Ģartın gerçekleĢmiĢ bulunması gerekir. Bu Ģartlardan
biri, borcun muaccel olması, diğeri ise ihtardır. Nitekim BK. m. 101/I bunları ―muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla
mütemerrid (direngen) olur‖ demek suretiyle açıkça belirtmiĢtir.Ayrıca edimin iflasınınında imkansız olması
gerekmektedir.Yani borcunu ödeyecek durumun halen devam ediyor olması gerekmektedir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
19.Borçlar hukukuna göre zamanaĢımına uğramıĢ borçlar ile ilgili aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) ZamanaĢımına uğramıĢ olan bir borcu ödeyen borçlu sebepsiz zenginleĢme davası açarak ödediği borcu geri
alabilir
B) ZamanaĢımına uğramıĢ borçlar eksik borç niteliği taĢır
C) Alacak davası açılması halinde zamanaĢımı def'i hakim tarafından re'sen dikkate alınmaz
D) Borçlu alacaklı tarafından ifaya zorlanamaz
ÇÖZÜM:
ZamanaĢımının alacaklı yönünden hükmü, onun alacağını borçludan talep ve dava hakkını kaybetmesi Ģeklinde ortaya çıkar.
ZamanaĢımı alacak hakkının bizzat kendisini etkilemeyip sadece ondan çıkan talep ve dava haklarını ortadan kaldırdığından
dolayıdır ki, borç yine de devam eder;fakat borçlu zamanaĢımına dayanarak borcu ödemekten kaçınma imkanını elde etmiĢ olur;
böylece alacaklının ifa talebine karĢı zamanaĢımı def‘inde bulunabilir.Alacaklı borçuyu ifaya zorlayamaz. Borçlu zamanaĢımı
def‘ini ileri sürmedikçe hakim bunu kendiliğinden dikkate alamaz Ancak borçlu isterse def‘i ileri sürme hakkından vazgeçerek
borcunu ödeyebilir. Ancak, borçlunun zamanaĢımından önceden vazgeçmesi (feragat etmesi) hükümsüzdür.ZamanaĢımına uğramıĢ
borçlar eksik borç niteliği taĢır.ZamanaĢımına uğramıĢ olan bir borcu ödeyen borçlu zamanaĢımı durmunu gerekçe gösterip
sebepsiz zenginleĢme davası açarak ödediği borcu geri alamaz.
20.Borçlar hukukuna göre eski borcun ortadan kaldırılarak taraflar arasında yeni bir borcun
meydana getirilmesi durumuna ne denir?
A) Ġbra
B) Ġfa
C) Takas
D) Yenileme
ÇÖZÜM:
ĠFA: Borcun yerine getirilmesiyle borç kalkar.Yeter ki zamanında ve sözleĢmeye uygun olsun.Yeni bir borç oluĢturmaz.
ĠBRA:Alacaklı ile borçlunun, bir alacağın tümünü veya bir bölümünü ortadan kaldırmak için yaptıkları sözleĢmedir. Alacaklı
hakkından vazgeçer, borçlu edimi yerine getirme borcundan kurtulur. Örneğin bir bakkal kendisine borcu çok olan bir
müĢterisine yardım etmek için borçlarını silebilir.Yeni bir borç meydana getirmez.
TAKAS:Ġki kiĢi arasındaki aynı cinsten karĢılıklı borçların, bunlardan birinin tek taraflı beyanıyla sona erdirilmesidir. Örneğin
Doğan bir kira sözleĢmesi nedeni ile Gül‟e 600 TL borçlu ise, buna karĢılık Gül de satın aldığı televizyon sebebi ile Doğan‟a
700 TL ödeyecekse, Doğan‟ın veya Gül‟ün takas beyanı ile (borcunu alacağı ile takas etmesi) her iki borç, borçlardan az olanın
tutarında sona erer. Takastan sonra Gül Doğan‟a 100 TL borçlu kalır.Yeni bir borç meydana getirmez.
YENĠLEME:Alacaklı ve borçlunun anlaĢarak borca yeni bir Ģekil vermesiyle eski Ģekliyle borç sona ermiĢ ve buna karĢılık
yeni bir borç doğmuĢ olur. Yenileme halinde borçlu, yeni bir borç meydana getirmek suretiyle edimini yerine getirmeksizin
mevcut borcundan kurtulur. Örneğin Yılmaz ile Yiğit arasındaki alım-satım sözleĢmesi uyarınca Yiğit, satın aldığı malın bedeli
olarak Yılmaz‟a 300 TL ödeyecektir. Taraflar bir yenileme anlaĢmasıyla Yiğit‟in 330 TL‟lik borcuna karĢılık borcunun sona
ermesini, onun yerine elbise dikme borcu altına girmesini karalaĢtırmıĢlarsa bu yenilemede borç iliĢkisinin tarafları aynı
kalmakta, fakat yeni bir borcun oluĢmasıyla eski borç sona ermektedir.
21.Ġcra ve iflas hukukuna göre aĢağıdakilerden hangisi ödeme emrinin ihtar kısmında zorunlu
hususlardan biri değildir?
A) Borca itiraz edilmezse takibe devam edileceği
B) Borcun ve masrafların derhal ödenmesi
C) Borç ödenmezse takibe devam edileceği
D) Borçlunun bir itirazı varsa 7 gün içinde icra dairesine bildirilmesi
- 553 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Ġcra ve Ġflas Kanunu maddelrinde arasında Ödeme Emri ile ilgili izahat yapılmıĢtır.Buna göre kanun maddesi der ki;
1 – Ödeme emri ve muhtevası:
Madde 60 – (DeğiĢik: 18/2/1965 - 538/31 md.) (DeğiĢik birinci fıkra: 2/7/2012-6352/10 md.) Ġcra müdürü takip talebinin bu
Kanunda öngörülen Ģartları içerdiğine karar verirse ödeme emri düzenler. Talebin kabul edilmemesi halinde verilen karar
tutanağa yazılır.
Emir:
1. (DeğiĢik: 2/7/2012-6352/10 md.) Alacaklının veya vekilinin banka hesap numarası hariç olmak üzere, 58 inci maddeye göre
takip talebine yazılması lazım gelen kayıtları,
2. (DeğiĢik: 2/7/2012-6352/10 md.) Borcun ve masrafların yedi gün içinde icra dairesine ait ödeme emrinde yazılı olan banka
hesabına ödenmesi, borç, teminat verilmesi mükellefiyeti ise teminatın bu süre içinde gösterilmesi ihtarını,
3. Takibin dayandığı senet altındaki imza kendisine ait değilse yine bu yedi gün içinde bu cihetin ayrıca ve açıkça bildirilmesi;
aksi halde icra takibinde senedin kendisinden sadır sayılacağı, Senet altındaki imzayı reddettiği takdirde icra mahkemesi
önünde yapılacak duruĢmada hazır bulunması; buna uymazsa vakı itirazın muvakkaten kaldırılmasına karar verileceği, Borcun
tamamına veya bir kısmına yahut alacaklının takibat icrası hakkına dair bir itirazı varsa bunu da aynı süre içinde beyan etmesi,
Ġhtarını,
4. Senet veya borca itirazını bildirmediği takdirde yukarda yazılı yedi günlük süre içinde 74 üncü maddeye göre mal
beyanında bulunması ve bulunmazsa hapisle tazyik olunacağı; mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykırı beyanda
bulunursa ayrıca hapisle cezalandırılacağı ihtarını,
5. Borç ödenmez veya itiraz olunmazsa cebri icraya devam edileceği beyanını, Ġhtiva eder.
Borcun ve masrafların derhal ödenmesi ödeme emrinin ihtar kısmının zorunlu hususlarından değildir.
22.Ġcra ve iflas hukukuna göre ilamsız icraya iliĢkin aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Kira bedelinin ödenmemesi durumunda ilamsız icra yoluyla tahliyeye gidilebilir
B) Her çeĢit alacaklar için ilamsız icra yoluyla takibe gidilebilir
C) Alacaklının alacağının senede bağlı olması gerekir
D) Borçlunun tacir olması gerekir
ÇÖZÜM:
Ġlamsız Ġcra
Ġcra hukukunda bir takip Ģekli olan ilamsız icra takibi; mahkemece verilen karar hükmünü içeren bir ilama veya ilam
niteliğindeki bir belgeye dayanmayan icra takiplerine denir. Ġlamsız icra takipleri, konusu para ve teminattan oluĢan
alacaklarla ilgili açılan takiplerdir. Herhangi bir mahkeme kararına, ilama ve belgeye gerek duyulmadan açılabilir.
Ġlamsız Ġcra Takip Süreci
Ġlamsız icra takibi baĢlatmak için herhangi bir belgeye ihtiyaç duyulmamaktadır. Ġlamlı icra takibinde icra emri gönderilirken,
bu durum ilamsız icra takiplerinde farklıdır. Böyle takiplerde borçluya icra emri değil ödeme emri gönderilmektedir. Ġcra Ġflas
Kanunun 42. Maddesinde de özetlendiği gibi ilamsız icra takibinde; takip, borçluya gönderilen talep ile baĢlar ve duruma göre,
haciz yoluyla, rehnin paraya çevrilmesiyle veya iflas yolu ile devam eder. Uluslararası antlaĢmalar saklı kalmak kaydıyla yabancı
devletler aleyhine ilamlı icra takipleri açılabilir iken, ilamsız icra takibi baĢlatmak mümkün değildir.
Takibe Ġtiraz Konusu
Ġlamsız icra takiplerinde borçlunun icra takibine itiraz hakkı vardır. Bu süre 7 gün olarak belirlenmiĢtir. Borçlunun takibe
yaptığı itiraz ile beraber ilamsız icra takibi durmaktadır. Tabi buna karĢın alacaklının da itirazın kaldırılmasına dair dava açma
hakkı vardır. Bu da 6 aylık süre içerisinde mümkündür. Söz konusu davada ispat yükümlülüğü alacaklıya aittir. Borçlu ilamsız icra
takibine itirazını yaparken, borcun tamamını inkar edebileceği gibi,kısmi olarak da itiraz edebilir.
Yetkili Merci Konusu
Ġcra Ġflas Kanununda da belirtildiği üzere ilamlı icra takipleri Türkiye‘nin her yerinde açılabilir takiplerdir. Fakat ilamsız icra
takiplerinde durum böyle değildir. Ġlamsız icra takipleri yetkili icra dairelerinde açılabilmektedir. Taraflar kendi aralarında
önceden kararlaĢtırmıĢlar ise, yetkili merci kararlaĢtırılan yerin icra dairesi olmak zorundadır. Önceden bir kararlaĢtırma söz
konusu değil ise borçlunun yerleĢim yerindeki icra dairesi yetkili merci olur. Eğer para ve teminat alacağı bir sözleĢmeden
doğmuĢ ise, sözleĢmenin ifa edileceği yerin icra dairesi söz konusu takipte yetkili merci olur. Genel olarak da sözleĢmenin ifa
edileceği yer alacaklının yerleĢim yeri olduğundan, takibin yetkili merci buradaki icra müdürlüğü olmaktadır.
- 554 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
23.Ġcra ve iflas hukukuna göre kural olarak ödeme emrinin tebliğinden itibaren kaç gün içerisinde
mal beyanında bulunulmalıdır?
A) 30
B) 21
C) 14
D) 7
ÇÖZÜM:
Ġcra hukukunda borcun tebliğinden itibaren borçlu 7 gün içerisinde icra dairesine mal beyanında bulunmak zorundadır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
24.Ġcra ve iflas hukukuna göre alacaklının itirazının kaldırılması talebi hangi icra mercii tarafından
karara bağlanır?
A) Yargıtay Üçüncü Hukuk Dairesi B) Ġcra Dairesi
C) Yargıtay Dördüncü Hukuk Dairesi D) Ġcra Mahkemesi
ÇÖZÜM:
ĠCRA MAHKEMESĠ:
Ġcra dairelerinin iĢlemlerinin doğru ve kanuna uygun olup olmadığını denetlemek ve kanunla kendisine verilen diğer icra iĢlerini
yapmakla görevli mercidir. Ġcra dairesini devamlı gözetim ve denetim altında tutar.
ĠCRA MAHKEMESĠ, icra ve iflâs iĢleri için kurulmuĢ özel bir yargı organıdır. Anayasa'nın 152. maddesi anlamında bir
mahkemedir.
ĠCRA MAHKEMESĠ‘nin icra dairesini Ģikâyet yolu ile baĢvurulması halinde denetlemesi dıĢındaki bazı görevleri:
-Ġhalenin feshini Ģikâyet yoluyla incelemek
-Hacizde ve iflasta istihkak davalarına bakmak
-Ġtirazın kaldırılması talebini incelemek
-ĠĠK da düzenlenen cezai hükümler çerçevesinde bu davalara bakmak ve ceza vermek.
-Takibe karĢı borçlunun itirazını incelemek
-Ġcra Dairelerinin iĢlemlerine karĢı yapılan Ģikayetleri incelemek
-Ġcra ve iflas suçlarını inceleyerek ceza vermek
-Adi konkordato talebi hakkında ve konkordato mühleti hakkında karar vermek
-Ġlamlı icrada icranın geri bırakılmasına karar vermek
-Ġpotek kaydının terkine karar vermek
-ZamanaĢımı durumunda takibin iptaline karar vermek.
ĠCRA MAHKEMESĠ‘nin kararlarına karĢı Yargıtay‘a temyiz yoluna baĢvurulabilir. ĠĠK'da buna iliĢkin özel hükümler mevcuttur.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 555 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
25.Ġcra ve iflas hukukuna göre aĢağıdakilerden hangisi doğrudan iflas sebeplerinden biri değildir?
A) Borçlunun ödemelerini tatil etmiĢ bulunması
B) Borçlunun yerleĢim yerinin bilinmemesi
C) Borçlunun haciz yoluyla yapılan takip sırasında mallarını saklaması
D) Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte ödeme emrine rağmen borcun ödenmemesi
ÇÖZÜM:
DOĞRUDAN DOĞRUYA ĠFLAS HALLERĠ
A - ALACAKLININ TALEBĠ:Madde 177 - AĢağıdaki hallerde alacaklı evvelce takibe hacet kalmaksızın iflasa tabi borçlunun
iflasını isteyebilir.
1 - Borçlunun malum yerleĢim yeri olmaz, taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle kaçar, alacaklıların haklarını ihlal elen hileli
muamelelerde bulunur veya bunlara teĢebbüs eder yahut haciz yoliyle yapılan takip sırasında mallarını saklarsa;
2 - Borçlu ödemelerini tatil eylemiĢ bulunursa;
3 - 301 inci maddedeki hal varsa;
4 - Ġlama müstenit alacak icra emriyle istenildiği halde ödenmemiĢse
Türkiye'de bir yerleĢim yeri veya mümessili bulunan borçlu dinlenmek için kısa bir müddette mahkemeye çağırılır. (Ek fıkra:
09/11/1988 - 3494/36 md.) Bu Kanunun 178 inci maddesinin ikinci fıkrası burada da uygulanır.
B - BORÇLUNUN MÜRACAATĠYLE:Madde 178 - (DeğiĢik madde: 18/02/1965 - 538/93 md.)
(DeğiĢik fıkra: 09/11/1988 - 3494/37 md.) Ġflasa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden
iflasını isteyebilir. Borçlu, bu halde bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını iflas
talebine eklemek zorundadır. Bu belge mahkemeye ibraz edilmedikçe iflasa karar verilemez.
(Ek fıkra: 09/11/1988 - 3494/37 md.) Ġflas talebi 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. Alacaklılar iflas
talebinin ilanından itibaren onbeĢ gün içinde davaya müdahale veya itiraz ederek, borçlunun iflas talebini, hakkındaki takipleri
ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler.
Ġflasa tabi bir borçlu aleyhine alacaklılardan birinin haciz yolu ile takibi neticesinde yapılan haciz borçlunun yarı mevcudunun
elinden çıkmasına sebep olup da kalanı muaccel ve vadesi bir sene içinde hulül edecek diğer borçlarını ödemeye yetiĢmiyorsa
borçlu derhal aczini bildirerek iflasını istemeye mecburdur.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
26.Ġcra ve Ġflas Kanunundaki sürelere iliĢkin olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Resmi tatil günleri sürelere dahil değildir
B) ĠĢlemin süresi içinde yapılmıĢ sayılabilmesi için dilekçenin postaya verilmiĢ bulunması yeterlidir
C) Gün olarak belirlenen sürelerde ilk gün hesaba katılmaz
D) Ġlgililer sözleĢme ile süreleri değiĢtirebilirler
ÇÖZÜM:
- 556 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Kambiyo Senetleri: Kambiyo senetleri, kıymetli evrakın tüm özelliklerini taĢır ve uygulamada en yaygın olarak kullanılan
kıymetli evrak çeĢididir. Kanunen emre yazılı olarak düzenlenen, içerdikleri hak bakımından mutlaka bir para alacağını konu
edinen, ekonomik alanda çok iĢlem ve etki gören önemlerine binaen Türk Ticaret Kanunu‘nda özel olarak düzenlenmiĢtir.
2. Kambiyo senetlerinin özellikleri Ģunlardır:
- Bir alacak hakkını içerir.
- Uluslararası bir nitelik taĢır.
- Bir borç iliĢkisini kurucu niteliktedir.
- Ġmzaların ve beyanların bağımsızlığı ilkesi geçerlidir.
- Ödenmesi için senedin ibrazı gereklidir.
- Gerekli Ģekil Ģartlarına uygun olmalıdır.
- Emre yazılı senetlerdir.
- Senedi imzalayanlar, kefil sıfatı ile imzalamıĢ olsalar dahi müteselsil borçlu durumundadır.
3. Kambiyo Senetlerinin Nitelikleri:
- Senetlerde mahfuz (saklı) olan hak, senet ile beraber doğar, senetten önce yoktur.
- Kanunen emre yazılı senetlerdir.
- ġekil Ģartlarına tâbidirler.
- Devir, ödeme, üzerlerine imza atanların hak ve yükümlülükleri, hak sahiplerinin haklarını kullanmak için yerine getirmeleri
gereken Ģartlar, söz konusu senetlere bağlı alacakların takibi, zaman aĢımı bakımından özel kurallara tâbidirler.
- Kanuni veya kazai atıfet mehilleri geçerli değildir.
4. Kambiyo Senedi ÇeĢitleri: Kambiyo senetleri poliçe, bono ve çek olarak kabul edilir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
28.Ticaret hukukuna göre temsil ettiği hakkın türü bakımından aĢağıdakilerden hangisi diğerlerinden
farklıdır?
A) Çek
B) Tahvil
C) Varant
D) Sigorta poliçeleri
ÇÖZÜM:
ÖZELLĠKLERĠ
• Hak baĢkasına devredilebilir olmalıdır.
• Hak nakden değerlendirilebilmeli.
• Hakla senet arasında sıkı bir bağ vardır. Senetsiz hak ileri sürülemez ve devredilemez.
• Soyutluk ilkesi yürürlüktedir. Kıymetli evraklar genelde doğumuna sebep olan iĢlemden bağımsızdır.
• Kıymetli evrak tipleri kanunda sınırlayıcı sayıda belirtilmiĢtir.
• Kıymetli Evraklar sıkı Ģekil Ģartlarına tabidir.
Kıymetli Evrakın ÇeĢitli Açılardan Ayrımı
- 557 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Ticari hayatta en yaygın olan Ģirket türüdür. Ortakların kiĢisel emek ve gayretlerinin önem kazandığı ticari iĢletmelerde bu
ortaklık Ģekli tercih edilir. Kollektif Ģirket, özellikle küçük ve orta çapta perakende, yarı toptancı ticaret iĢletmeleri ile, orta
çapta iĢletmeler için uygundur. Asgari bir sermaye koyma zorunluluğu da yoktur. Kollektif Ģirket ortakları birbirine güveni
olan kimseler arasında kurulur. Ortakların birbirine karĢı olan güveni üçüncü kiĢilerin de güvenini sağlar.
Ġki ve daha çok gerçek kiĢi tarafından, bir ticari iĢletmeyi müĢterek ticaret unvanı altında iĢletmek amacı ile bir akitle
kurulan ve Ģirket alacaklarına karĢı ortakların tümünün sorumluluğu sınırsız ve zincirleme olan; hak ve ehliyeti iĢletme
konusu ile sınırlı, tüzel kiĢiliğe sahip bir ticaret Ģirketidir.
Bu tanımdan çıkan Kollektif ġirketin unsurları Ģunlardır:
• Kollektif Ģirket bir ticari iĢletmeyi iĢletmek amacı ile kurulur.
• ĠĢletilen veya yapılan iĢ ticari değilse bu ortaklık kollektif Ģirket olarak ifade edilemez.
• Kollektif Ģirket bir ticari unvana da sahip olmalıdır.
• Kollektif Ģirket asgari iki gerçek kiĢi tarafından kurulur.
• Tüzel kiĢiler kollektif Ģirketin ortağı olamazlar.
• Asgari veya azami bir sermaye Ģartı da yoktur. Ortaklar yapacakları ticari iĢin niteliği ve kapsamına göre bir
sermaye saptarlar. Ticari itibar gibi değerler ticari Ģirketlerde sermaye payı olarak konulabilir.
• ġirket ortakları, Ģirket borçlarından dolayı müteselsil ve sınırsız sorumludurlar. ġirket anasözleĢmesinde bu kuralın aksi
kararlaĢtırılamaz. Lakin Ģirkete yapılan icra takibi sonucunda sonuç alınamamıĢ ya da Ģirket sona ermiĢ ise ortaklara
baĢvurulabilir.Bu durumda ortaklar müteselsilen ve mal varlıkları ile sorumlu hale gelir.
• Kollektif Ģirket ortakların kiĢiliğinden ayrı bir kiĢiliğe sahiptir.
Bu kiĢilik Ģirket anasözleĢmesinin ticaret siciline tescil ile kazanılır.
Ünvanı:
Kollektif Ģirket, iĢletmesini bir unvan altında iĢletir.
• Bütün ortakların veya hiç olmazsa ortaklardan birinin ad ve soyadını,
• ġirket iliĢkisini belirtmek üzere ―Ģirket‖ kelimesini ve
• Kollektif Ģirket olduğunu gösterecek sözleri ihtiva etmesi Ģarttır.
KuruluĢu
1- Kollektif Ģirketin anasözleĢmesinin hazırlanması: ġirket anasözleĢmesinde bulunması gereken hususlar Ģunlardır :
• Ortakların adı, soyadı, adresleri ve tabiiyetleri,
• ġirketin kollektif Ģirket olduğu,
• ġirketin ticaret unvanı ve merkezi,
• ġirketin konusu,
• Sermaye katılım payı (Kollektif Ģirkette ticari itibar ve emek sermaye olarak konulabilir)
• Ortakların temsil yetkileri
Yukarıda belirtilen hususlar zorunlu unsurlardır; bu unsurların mutlaka anasözleĢmede bulunması gerekir. Aksi takdirde Ģirket
adi Ģirket hükmünde olur.
2- ġirket anasözleĢmesinin ortaklar tarafından imzalanması ve Noter tarafından bu imzaların tasdik edilmesi gerekir.
3- Noterce tasdik edilen bu anasözleĢmenin ticaret sicilde tescili ve sicil gazetesinde de ilan edilmesi gerekir.
- 558 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Kollektif Ģirkette idari iĢler olağan, olağanüstü ve temel iĢler olarak ayrılabilir.
Olağan ĠĢler : Ortaklığın idaresine giren hususlar, ortaklık amacı doğrultusunda gereken muamele ve iĢlerdir.
Olağanüstü ĠĢler : Bunlara örnek olarak da bağıĢ yapmak, ortaklık konusuna girmeyen taĢınmaz malları satmak, satın almak,
teminat olarak göstermek gibi iĢlerdir. Kefalet, rehin, garanti sözleĢmesi bu kapsam içindedir.
Temel ĠĢlemler : Ortakların giriĢ-çıkıĢı, ortaklık konusu ve ortaklık unvanının değiĢtirilmesi, gibi iĢlemler temel iĢlemlerdir.
Bu tür iĢlemler için tüm ortakların oybirliği ile karar almaları gerekir. Ġdare yetkisi bulunmayan ortaklar dahi Ģirket iĢlerinin
gidiĢi hakkında bilgi alabilir. Ortaklar, ortaklığa koydukları sermaye ile değil, sınırsız ve müteselsilen sorumludurlar.
Bundan dolayı da ortaklar Ģirkette idareci olsun veya olmasın son derece geniĢ bir denetleme hakkına sahiptirler.
Ortakların denetim hakkı sözleĢme ile dahi kısıtlanamaz. Ana sözleĢmenin değiĢtirilmesine dair olan kararlar oybirliği ile alınır.
Diğer kararlar ise ortakların çoğunluğu ile alınır. Kollektif Ģirkette, kararlar için herhangi bir Ģekil Ģartı konulmamıĢtır.
Kararın geçerli olabilmesi için karar defterine yazılması ve ortaklarca imzalanması gerekir. Ġdareci ortak veya ortaklar yıl
sonunda bilanço ve kar zarar hesabını çıkarmak zorundadırlar. Kar ve zararın bölünmesi için ortaklık sözleĢmesinde bir hüküm
yoksa, ortaklar da karın bölüĢümü konusunda bir karar almamıĢlarsa, Borçlar Kanununun 523.maddesi uyarınca koydukları
sermayeye ve Ģirkette idareci olarak görev alıp almadığına bakılmaksızın ortaklara eĢit olarak dağıtılır. Kural olarak ortaklar,
ortaklıktan emekleri karĢılığı bir ücret (veya tazminat) isteyemezler, ancak, sözleĢme ile aksi kararlaĢtırılabilir. Ortaklar
oybirliği ile karar vermedikçe hiçbir ortak zarar suretiyle azalan kısmı tamamlamaya zorlanamaz. Ancak kollektif Ģirketin
malvarlığı borçlarının tamamına yetmezse, kalan borçların ödenmesini sağlamak için tasfiye memurları ortaklara baĢvurabilir.
Sermayeden eksilen kısım ileride oluĢabilecek kar payları ile telafi olunur.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
(Yeni TTK 329) maddesinde anonim Ģirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüĢ olan, borçlarından dolayı yalnız mal varlığıyla
sorumlu bulunan Ģirket olarak tanımlanmıĢtır.Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiĢ oldukları sermaye payları ile ve Ģirkete karĢı
sorumludur.
- Anonim Ģirketlerin kuruluĢ iĢlemleri Türk Ticaret Kanunu‘nda düzenlenmektedir. Mevcut TTK‘na göre bir anonim
Ģirketin kurulması için Ģirkette pay sahibi en az beĢ kurucunun bulunması Ģart iken, yeni TTK ile anonim Ģirket kurulması
için bir veya daha fazla kurucunun var olması yeterlidir (Yeni TTK Md.338). Böylelikle yeni TTK ile tek kiĢinin anonim
Ģirket kurabilmesine olanak sağlanmıĢtır.
- Yeni TTK‘na göre, esas sermaye 50.000 TL‘sından ve kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiĢ bulunan halka açık
olmayan anonim Ģirketlerde baĢlangıç sermayesi 100.000 TL‘sından aĢağı olamaz (Yeni TTK Md. 332).
- Anonim Ģirketlerde hisse devri kolaydır. Menkul kıymet olarak el değiĢtirir. KuruluĢ sırasında ayni (mal, eĢya) olarak konan
sermaye karĢılığında alınan hisse senetleri iki yıl geçmedikçe satılamaz.
- Anonim Ģirketler, kurumlar vergisi mükellefidir. Verginin muhatabı Ģirkettir.
- Hisse senedi ve tahvil çıkarma hakkı sadece anonim Ģirketlere verilmiĢtir.
- Anonim Ģirketler tüzel kiĢiliğe sahiptir. Tüzel kiĢilik ticaret siciline tescille gerçekleĢir.
- Anonim Ģirketin, borçlarına karĢı sorumluluğu mal varlığı ile sınırlıdır. Ortakların sorumluluğu ise taahhüt ettikleri sermaye ile
sınırlıdır.
- Sermaye, her biri 1 Kr'luk paylara ve katlarına bölünür.
- Anonim Ģirket, sermayesi paylara bölünerek hisse senetleri ile temsil edilebilir. ġirket sermayesinin tamamı ödenmedikçe
hamiline yazılı hisse senedi çıkarılamaz.
Anonim Ģirketlerin tutmak zorunda oldukları defterler Ģunlardır:
- Yevmiye defteri
- Büyük defter
- Envanter ve bilanço defteri
- Genel kurul karar defteri
- Yönetim kurulu karar defteri
- Pay sahipleri defteri
- Pay defteri
- Tahvil defteri
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
31.
I- Kâr payı dağıtım oranının sabit olması
II- Öz sermaye getiri oranının sabit olması
III- Piyasa faiz oranının sabit olması
Gordon Büyüme Modeline göre, kâr payının büyüme oranının sabit olması için yukarıdaki koĢullardan
hangisi veya hangilerinin sağlanması zorunludur?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I Ve II
D) II Ve III
ÇÖZÜM:
Gordon Büyüme Modeli ( Sabit Oranda Büyüyen Kar Payı Ġskonto Modeli ): Gelecekte sabit bir hızla büyüyeceği varsayılan
kâr paylarının bugünkü değerini hesaplamaya yönelik hisse senedi öz değer belirleme modelidir. Sıfır büyüme modeli, sabit
bir büyüme modeli olarak da bilinir. Modelde; ( I ) temettü büyüme oranı (kar payı dağıtım oranı) ve ( II ) beklenen getiri
sabit kabul edilmektedir
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 560 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
32.Bir Ģirket tarafından ihraç edilen ve belirli bir zaman sonuna kadar o Ģirketin hisse senetlerini
belirlenmiĢ olan fiyattan satın alma hakkı veren finansal varlık aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Varant
B) Satım Opsiyonu
C) Swaption
D) Alım Opsiyonu
ÇÖZÜM:
Varant: Dayanak varlığı ya da göstergeyi, önceden belirlenen bir fiyattan, belirli bir tarihte veya belirli bir tarihe kadar alma
ya da satma hakkı veren ve hakkın kaydi teslimat ya da nakit uzlaĢı ile kullanıldığı menkul kıymet niteliğindeki sermaye
aracıdır. Varant satın alan yatırımcı, ödediği bedel karĢılığında bir dayanak varlığı değil, o dayanak varlığı alma ya da satma
"hakkı" alır. Bir hak satın alınmıĢ olduğundan dolayı da kar payı, rüçhan, tasfiyeden öncelikli yararlanma, oy kullanma, bilgi
edinme gibi haklar varantlarda yoktur.
Satım opsiyonu: Alıcısına gelecekte belirli bir miktarda varlığı, belirli bir fiyattan satma ya da satın alma hakkı veren opsiyon
sözleĢmesidir.
Alım opsiyonu: Alıcısına gelecekte belirli bir miktarda varlığı, belirli bir fiyattan alma hakkı veren opsiyon sözleĢmesidir
Swaption (Swap Opsiyon): Swaption iĢlemleri, opsiyon satın alan tarafa iĢlem tarihinde belirlenen bir vadede, iĢleme dayanak
teĢkil eden faiz Swap iĢleminde satın alma hakkını veya satma hakkını kullanarak, faiz Swap iĢlemine girme hakkı veren;
opsiyon satan tarafı ise, bu konuda yükümlü kılan tezgah üstü piyasalarda iĢlem gören vadeli iĢlemlerdir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
33).Bir finansal ürün için aynı anda alıĢ ve satıĢ fiyatları kota eden kiĢi ya da kuruluĢlara ne ad
verilir?
A) Piyasa Yapıcı
B) Spekülatör
C) Seans Brokeri
D) Arbitrajcı
ÇÖZÜM:
Bir finansal ürün için aynı anda alıĢ ve satıĢ fiyatları kota eden kiĢi ya da kuruluĢlara ‗‘piyasa yapıcı‘‘ denir. Piyasa yapıcılığı
sistemi, bir grup uzmanlaĢmıĢ aracının birtakım yükümlülükleri yerine getirmeleri karĢılığında kendilerine belirli ayrıcalıklar
tanınması sonucu, devlet iç borçlanma senetleri piyasalarının geliĢimine destek vermelerini sağlamak amacıyla oluĢturulmuĢtur.
Bu hedef doğrultusunda borç yöneticileri, birincil ve ikincil devlet iç borçlanma senetleri piyasalarının etkin bir Ģekilde
iĢletilmesi ve geliĢtirilmesini destekleyecek finansal aracılar belirlemektedirler. Devlet iç borçlanma senetleri piyasalarındaki
aktiviteyi artırmak amacıyla borç yöneticileri tarafından belirlenen bu aracılara ―piyasa yapıcılar‖ ve bu sisteme de ―piyasa
yapıcılığı sistemi‖ denilmektedir.
- 561 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Yatay BirleĢme: Aynı ya da birbirini tamamlayıcı mal ve hizmetler üreten ve ürünlerini aynı coğrafi pazarlara sunan
Ģirketlerin birleĢmesidir.
ÇÖZÜM:
Yeni Keynesyen Modelin Temel Varsayımları
Rasyonel beklentiler varsayımı söz konusudur. ( B seçeneği )
Para politikası etkilidir ancak maliye politikası daha fazla etkilidir.
Hem öngörülen hem de öngörülmeyen para politikaları üretimi artırır. Ancak öngörülmeyen para politikası, öngörülene
göre çıktı düzeyini daha fazla artırır. Öngörülmeyen para politikasının üretimi artırmasının kabulü yeni klasiklerle ortak
olan bir noktadır.
Ücretler ve fiyatlar yapıĢkandır. ( A seçeneği )
Piyasalar kendiliğinden temizlenmez. ( D seçeneği yanlıĢtır )
Piyasa dengesizliği esastır. Fiyatların piyasaları dengeleyebilecek kadar hızlı bir ayarlama yapamayıĢı talep ve arz
Ģoklarının ekonominin üretim ve istihdam seviyesi üzerinde önemli reel etkiler yapamayacağı anlamına gelmektedir.
Fiyatı tekelci firmaların belirlediği varsayılır. Bu nedenle firmalar fiyat yapıcısıdırlar. Böylece yeni Keynesyenler eksik
rekabet piyasalarını, piyasa dengesizlik modeline eklemiĢlerdir.
Eksik rekabet, eksik piyasalar, heterojen iĢgücü ve asimetrik enformasyon gibi tespitler yapmıĢlardır.
Ekonomide istek dıĢı issizlik mevcuttur.
Hem arz hem de talep Ģokları ekonomi için potansiyel bir istikrarsızlık kaynağıdır. Bu nedenle aktivist (duruma göre)
politikalardan yanadırlar. Yani ekonomiye devlet müdahalesini savunurlar. Ancak; kurala göre iktisat politikalarını
savunanlar da vardır
Not: Adaptif beklentiler ya da uyarlayıcı bekleyiĢler ekonomik birimlerin gelecekle ilgili beklentilerini, geçmiĢe bakarak
Ģekillendirmesidir. Monetaristlerin kabul ettiği bir varsayımdır. ( C seçeneği yanlıĢtır )
- 562 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
36.AĢağıdakilerden hangisi Neo Klasik Modeli tanımlayan temel varsayımlardan biri değildir?
A) ĠĢ alemi ve hane halkı sektörü kar ve fayda maksimizasyonunu amaçlamaktadır.
B) Emek arzının nominal ücret düzeyindeki değiĢimlere sonsuz esnek olduğu varsayılır.
C) Ġktisadi ajanlar kar ve fayda maksimizasyonunu reel değiĢkenler üzerinden gerçekleĢtirirler.
D) Tüm piyasalarda fiyatların esnek olduğu (piyasaların sürekli temizlendiği kabul edilir.
ÇÖZÜM:
Neo-klasik düĢünce akımları Avusturya'da Karl Menger, Ġngiltere'de Stanley Jevons ve Ġsviçre'de Leon Walras tarafından
1870 lerde ortaya atılan marjinal değer teorileri ile baĢlamıĢtır.
Homo economicus varsayımı, bireylerin kendi çıkarlarına göre hareket ederken uzun dönemde de toplumun refahını
artıracak Ģekilde hareket ettiklerini öngörür. Homo economicus tüketiciler, faydalarını maksimize ederken,
üreticiler, karlarını maksimize eder. Ekonomi ile ilgili açıklamalarını ve yorumlarını, reel büyüklükleri esas alarak
yapmıĢlardır. Neoklasik iktisatta temel hareket noktası rasyonel davranan bireydir. Bunun anlamı üreticilerin kar,
tüketicilerin fayda maksimizasyonu peĢinde koĢmasıdır. Ġnsanların tercihleri ile teknoloji veridir. (A ve C seçeneği)
Tüm piyasalarda fiyatların esnek olduğu (piyasaların sürekli temizlendiği) kabul edilir. ( D seçeneği )
Kar maksimizasyonu varsayımını kabul etmiĢlerdir. Neo-klasik iktisat hangi rekabet piyasası koĢullarında bulunursa
bulunsun, her firmanın nihai amacını kar maksimizasyonu olarak kabul etmekte ve bunu gerçekleĢtirmek için firmaların
üretimlerine marjinal maliyetlerin, marjinal hasılatlarına eĢit olduğu düzeye kadar artıracaklarını ve satıĢ fiyatlarının
da belirtilen üretim miktarına göre belirleneceğini varsaymaktadır. Ceteris paribus varsayımına göre; iktisadi bir olgu
incelenirken, bu olguyu inceleyen değiĢkenlerden belirli bir tanesinin değiĢtiğini, diğer değiĢkenlerin ise sabit kaldığı
varsayılır.
Toplam emek arzı reel ücretin artan bir fonksiyonudur. ( B seçeneği yanlıĢtır ) GiriĢimcilerin ne kadar iĢçi istihdam
edecekleri de reel ücretlerdeki değiĢmelere bağlı olmaktadır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Maliye Politikasının Güçlü Etkileri: Para politikasının etkinliğinin sıfır olduğu, yatay bir LM eğrisine yol açan likidite
tuzağında, maliye politikası tam etkindir. ( D seçeneği yanlıĢtır ) Bu durumda dıĢlama etkisi oluĢmaz, gelir düzeyi, faiz
oranlarının yükselmesi baskısıyla karĢılaĢmadan, çoğaltan mekanizması elverdiğince artar. O halde LM eğrisi yatıklaĢtıkça
maliye politikasının etkinliği artacaktır. ( A seçeneği )
Maliye politikasının tam etkili olduğu bir durum da IS eğrisinin dik olduğu durumdur. Yatırımların faize duyarlılığı yükseldikçe
IS eğrisinin eğimi azalacak ve maliye politikasının etkinliği azalacaktır.
Not: Maliye politikasının etkinliği ile ilgili daha detaylı bilgi için 2010-1 / 81. Sorunun çözümüne bakınız.
- 563 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
38.Bir ekonomide Laffer eğrisinin formülü VG= 2V - 4V2 ise optimal vergi oranı kaçtır? (VG:
Toplam vergi gelirini, V: Vergi oranını ifade etmektedir)
A) 0.20
B) 0.25
C) 0.30
D) 0.50
ÇÖZÜM:
Soruda verilen formülün türevini alıp sıfıra eĢitleyerek optimal vergi oranını buluruz:
Not: Laffer eğrisi ile ilgili detaylı bilgi için 2003 / 41. ve 2010-2 / 32. Sorunun çözümüne bakınız.
39.Bir ekonomide IS ve LM eğrilerine iliĢkin denklemler aĢağıdaki gibidir. Ekonominin denge faiz
oranı kaçtır? IS: Y=400-1000R LM: Y=200+600 R
A) 0,10 B) 0,125
C) 0,15 D) 0,175
ÇÖZÜM:
IS= LM
400-1000R = 200+600 R
R = 0,125
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
40.DıĢa kapalı bir ekonomide marjinal tüketim eğilimi arttıkça aĢağıdakilerden hangisi gerçekleĢir?
A) IS eğrisinin eğimi azalır B) IS eğrisi paralel sağa kayar
C) LM eğrisinin eğimi artar D) LM eğrisi paralel sağa kayar
ÇÖZÜM:
IS eğrisi, mal piyasasında faiz oranı ile gelir düzeyi arasındaki iliĢkiyi gösterir.
IS eğrisinin eğimi
ğ ( ı ) ı Ģı
- 564 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
41.Basit Keynesyen modelde tam istihdam düzeyindeki toplam planlanan harcama ile reel gayrisafi
yurtiçi hâsıla düzeyi arasındaki pozitif farka ne ad verilir?
A) Sızıntılar B) Deflasyonist Açık C) UyarılmıĢ Tüketim D) Enflasyonist Açık
ÇÖZÜM:
Tam istihdam, ülkenin sahip oluğu tüm üretim faktörlerini ve
hizmet üretimine iliĢkin bilgi birikimini (teknoloji) tam kullanmasıdır.
Tam istihdam düzeyinde üretilen ulusal gelir ise potansiyel ulusal gelir
( )olarak tanımlanmaktadır.
42.Kısa dönemde (Marjinal Maliyet = Ortalama Maliyet) ise aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Sabit Maliyetler Sıfırdır B) Ortalama Maliyet Artmaktadır
C) Marjinal Maliyet Azalmaktadır D) Ortalama Maliyet Minimumdur
ÇÖZÜM:
43.Ürünün fiyatının 2 TL olduğu tam rekabet endüstrisinde firmanın toplam maliyet fonksiyonu
TC = 20 + 10Q - 2Q2 Ģeklinde ise firma karını maksimum yapan üretim miktarı kaç olmalıdır?
A) 12 B) 8 C) 2,5 D) 2
ÇÖZÜM:
Rekabetçi bir iĢletme için fiyat = marjinal maliyet = marjinal gelir = P= MC = MR
P = MC ise;
2 = 10 – 4Q ise Q = 2 olur.
- 565 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
44.AĢağıdakilerden hangisi monopolcü rekabetteki bir firmanın karĢılaĢtığı talebin daha esnek
olmasına neden olur?
A) Maliyetlerin Azalması
B) Hammadde Fiyatlarının Artması
C) Ürün Farklılığının Ortadan Kalkması
D) Endüstrideki Firma Sayısının Artması
ÇÖZÜM:
Tam rekabet piyasasında çok sayıda alıcı ve satıcı olduğu için, alıcı veya satıcılar
fiyatı tek baĢlarına belirleyemezler, piyasada (b) oluĢan fiyatı (P) kabul ederler.
Piyasada oluĢan fiyatı (P) veri olarak kabul eden firmalar için bu fiyat düzeyinde
firma talep eğrisi (a) miktar eksenine paralel olup sonsuz esnektir, yataydır.
Tam rekabet piyasasında geçerli olan homojenlik koĢuluna göre üretilen mallar
birbirinin aynıdır yani ürün farklılığı yoktur.
Monopolcü rekabet piyasasında ise her firma farklılaĢtırılmıĢ bir ürün sattığından kendi ürünü
üzerinde bir ölçüde tekelci güce sahiptir. Bu nedenle monopol piyasasında olduğu gibi, azalan
eğime sahip bir talep eğrisi ile karĢı karĢıyadır. Daha fazla ürün satmak için fiyatını düĢürmek
zorunda olduğundan gene azalan eğime sahip bir marjinal gelir eğrisi, talep eğrisinin altında yer
alır.
O halde monopolcü rekabet piyasasında var olan ürün farklılığının ortadan kalkması durumunda
firmanın talep eğrisi yatıklaĢarak daha esnek hale gelecektir.
45.Üreticiye konulan bir verginin büyük bir kısmı tüketiciye yansıyorsa o malın talebi hangi Ģıkta
doğru olarak verilmiĢtir?
A) Sonsuz Fiyat Elastiktir
B) Sonsuz Gelir Elastiktir
C) Sıfır Fiyat Elastiktir
D) Sıfır Gelir Elastiktir
ÇÖZÜM:
Teorik ve pratik anlamda hangi tarafın esnekliği daha düĢük ise o taraf vergi yükünden daha fazla etkilenir. Talebin esnek
arzın ise inelastik olduğu durumda vergi yükünün çoğunu üreticiler yüklenir (öder). Tam tersine talebin inelastik ve arzın esnek
olduğu durumda ise vergi yükünün çoğunu tüketiciler öder. Buna göre üreticiye konulan verginin büyük bir kısmı tüketiciye
yansıyor ise bu durum talebin fiyat esnekliğinin düĢük olduğunu gösterir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
46.Talebin fiyat esnekliği katsayısının (-1) olması durumunda, firma malın fiyatını %20 artırırsa
toplam geliri ne olur?
A) %20 Artar
B) %20 Azalır
C) %20‘ Den Fazla Artar
D) DeğiĢmez
- 566 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
P (Fiyat)
Talebin birim esnek olduğu durumda; fiyattaki değiĢme miktardaki değiĢmeyle aynı anda olacağı için, toplam gelir değiĢmez.
Soruda talebin fiyat esnekliği (-1) olarak verilmiĢtir. Talebin fiyat esnekliğinin mutlak değeri 1‘e eĢittir ve birim esnek talep
söz konusudur. Buna göre, fiyatın %20 artması durumunda talep miktarı da %20 azalacağından toplam gelir değiĢmeyecektir.
(ƐP = .)
47.Gelecek bir tarihte, belirli bir miktar ulusal para ödenerek belirli bir miktarda yabancı paranın
alınıp satılması için yapılan sözleĢmelere ne ad verilir?
A) Anında Teslim ĠĢlemleri
B) Swap ĠĢlemleri
C) Vadeli Teslim ĠĢlemleri
D) Opsiyon ĠĢlemleri
ÇÖZÜM:
Vadeli Teslim ĠĢlemleri ( Forward ): Dövizin Ģimdiden kararlaĢtırılan bir fiyattan ileride bir tarihte teslim edilmek koĢuluyla
bugünden yapılan sözleĢmelerle alınıp satılmasıdır.
Not: Geleceğe yönelik döviz iĢlemleri ile ilgili daha detaylı bilgi için 2011 / 11. Sorunun çözümüne bakınız.
- 567 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
48.Firmanın bağlı olduğu endüstride üretim hacmi geniĢledikçe firmanın ortalama maliyetinin düĢmesi
aĢağıdakilerden hangisi ile açıklanabilir?
A) DıĢsal Ölçek Ekonomileri
B) Fırsat Maliyeti
C) Endüstri DıĢı Ticaret
D) Endüstri Ġçi Ticaret
ÇÖZÜM:
Firma yapılarında genel olarak ölçek artıkça birim maliyetlerde azalma görülür. Bu maliyet azalmalarına ekonomi dilinde ―ölçek
ekonomileri‖ adı verilmektedir. Firmanın kendi ölçeğinde meydana gelen değiĢmelerin maliyetler üzerinde etkisi içsel ölçek
ekonomileri, firmanın faaliyette bulunduğu endüstri ölçeğinde meydana gelen değiĢmelerin maliyetler üzerindeki etkiler
ise dıĢsal ekonomileri olarak adlandırılır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Dünya Ticaret Örgütü ( WTO ): Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel AnlaĢması (GATT), Ekim 1947‘de doğmuĢ ve Ocak
1948‘de yürürlüğe girmiĢtir. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), GATT kapsamında yürütülen son çok taraflı müzakere turu -
Uruguay Turu- sonucu, 1995 yılında kurulmuĢtur. Faaliyetleri:
Çok taraflı ticaret görüĢmelerinde üyeler arasında müzakere için bir forum teĢkil etmektedir. (B seçeneği)
DTÖ AnlaĢmasını oluĢturan çok taraflı ve çoklu anlaĢmaları idare etmekte ve gözlemektedir. (A seçeneği)
Küresel ekonomi politikalarının oluĢturulmasında tutarlılık sağlamak amacıyla, küresel ekonomi yönetimi ile ilgili olan
baĢlıca diğer uluslararası kuruluĢlarla iĢbirliği yapmaktadır.
Söz konusu uluslararası ticaret sisteminin faydalarından yararlanmaları için geliĢmekte olan ülkelere ve dönüĢüm
ekonomilerine yardım etmektedir.
Üyelerin ticaret politikalarını gözden geçirmekte ve değerlendirmektedir.
Üyeler arasındaki ticari anlaĢmazlıkları çabuk ve etkili bir Ģekilde çözecek mekanizmayı sağlamaktadır. (C seçeneği)
ÇÖZÜM:
AnlaĢmaya taraf ülkelerin tek yanlı veya karĢılıklı olarak belirli mallar üzerindeki gümrük tarifelerinde indirimde
bulunmalarına dayanan en dar kapsamlı iktisadi bütünleĢme aĢaması ‗‘tercihli ticaret anlaĢması‘‘dır.
Not: Ġktisadi birleĢmeler ile ilgili daha detaylı bilgi için 2003 / 40. Sorunun çözümüne bakınız.
- 568 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
51.Bir ülkede birim sürede 30 birim kumaĢ, 10 birim buğday üretilmektedir. Buna göre aĢağıdaki
ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Buğday, kumaĢa kıyasla daha kıt ve pahalı bir maldır
B) Buğdayın birim fiyatı 10, kumaĢın birim fiyatı 30 dur
C) Buğday üretimi kumaĢ üretiminin üçte biri düzeyindedir
D) Buğday fiyatı kumaĢ fiyatının üç katı düzeyindedir
ÇÖZÜM:
KumaĢ Buğday
52.Bir ülke sınırları içerisinde belli bir zaman içinde üretilen tüm nihai mal ve hizmetlerin para
birimi cinsinden değerine ne ad verilir?
A) Net Milli Hâsıla
B) Gayri Safi Milli Hâsıla
C) Ulusal Gelir
D) Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla
ÇÖZÜM:
Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH): Bir ülke sınırları içinde yerleĢik bulunan bütün üretim faktörlerinin belirli bir dönem içinde
ürettiği nihai malların ve hizmetlerin toplam piyasa değeridir.
Net Milli ( Yurtiçi ) Hâsıla: Mal ve hizmetlerin cari piyasa fiyatlarıyla elde edilen değeridir. GSMH'dan amortismanlar
çıktıktan sonra kalan kısımdır.
Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH): Bir ülkenin üretim faktörleri o ülke sınırları içerisinde ve dıĢarısında belirli bir dönemde
üretilen nihai mal ve hizmetlerin piyasa değeridir.
53.AĢağıdakilerden hangisi verginin yansımasını belirleyen mikro ekonomik faktörlerden biri değildir?
A) Yükümlülerin Vergiyi Finansman ġekli
B) Arz Ve Talebin Fiyat Elastikiyeti Yapısı
C) Verginin Türü Ve Yapısı
D) Verginin Yüksekliği
- 569 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: NOT: MÜKELLEFĠN VERGĠLERĠ FĠNANSMAN ġEKLĠ MAKRO FAKTÖRDÜR, ÇOK KARIġTIRILIR DĠKKAT EDELĠM.
VERGĠNĠN YANSIMASI
ÖdenmiĢ bir verginin piyasa mekanizmasından yararlanmak suretiyle diğer birimlere aktarılmasıdır.
54.Bir toplumda çalıĢan kiĢilerin emek gelirleri üzerinden alınan vergilerin önemli ölçüde etkili olması
sebebiyle bu kiĢilerin fazla çalıĢıp fazla vergi ödemektense boĢ zaman taleplerinin artması
aĢağıdakilerden hangisi ile ifade edilir?
A) Verginin Ödeme Gücü Etkisi
B) Verginin Ġkame Etkisi
C) Verginin Karar Etkisi
D) Verginin Gelir Etkisi
55.5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun uygulanmasında bütçe gelir ve giderlerinde
hangi esas benimsenmiĢtir?
A) Bütçe gelirlerinde nakit esası, bütçe giderlerinde tahakkuk esası
B) Bütçe giderlerinde nakit esası, bütçe gelirlerinde tahakkuk esası
C) Her ikisinde de tahakkuk esası
D) Her ikisinde de nakit esası
ÇÖZÜM:
BU ÇOK KARIġTIRILAN BĠR KONUDUR. BĠRÇOK ġEHĠR EFSANESĠ BU KONUDA MEVCUTTUR
Bütçe gelirleri tahsil edildiği, bütçe giderleri ise ödendiği yılda muhasebeleĢtirilir.
- 570 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Denilmekle;
Maddede, Tahakkuk Esaslı Muhasebe Sisteminin gereği olarak gelir ve giderlerin tahakkuk ettirildikleri yılın
hesaplarında gösterilmesi,
Tahakkuk esasında iĢlemler nakit akımlarının ne zaman olduğuna bakılmaksızın, ortaya çıktıklarında kaydedilir.
Gelirler hesabı, nakit olarak tahsil edilip edilmediklerine bakılmaksızın, mali yıl boyunca tahakkuk eden ve genel kabul
görmüĢ muhasebe ilkelerine göre gelir olarak kaydedilmesi gereken gelir iĢlemlerini gösterir.
Giderler hesabı da nakit olarak ödenip ödenmediklerine bakılmaksızın, mali yıl boyunca tahakkuk eden giderlerin
toplamını gösterir.
Tahakkuk eden gelir ve giderler doğdukları mali yılın hesaplarına ve raporlarına dahil edilirler. Bu özelliği ile
dönemsel mali raporlar, ilgili faaliyet dönemlerine iliĢkin mali iĢlemleri tam olarak yansıtırlar.
- 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun - 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun
uygulanmasında bütçe gelir ve giderlerinde hangi esas uygulanmasında
benimsenmiĢtir? Kamu gelir ve giderlerinde hangi esas benimsenmiĢtir?
A) Her ikisinde de tahakkuk esası A) Bütçe gelirlerinde nakit esası, bütçe giderlerinde tahakkuk
B) Her ikisinde de nakit esası esası
C) Bütçe giderlerinde nakit esası, bütçe gelirlerinde B) Bütçe giderlerinde nakit esası, bütçe gelirlerinde tahakkuk
tahakkuk esası esası
C) Her ikisinde de tahakkuk esası
Muhasebe sistemleri uzun yıllar, gelirlerin tahsil edildiğinde, harcamaların ise ödendiğinde kaydı anlamına gelen, nakit esasına
dayandırılmıĢtır. Dolayısıyla nakit esasına dayalı muhasebe sistemi, esas olarak modern anlamda Devlet Muhasebesinin baĢlangıç
noktasıdır. Tam tahakkuk esaslı muhasebe sistemi maddi duran varlıklar dâhil, doğan ve ilerde gerçekleĢecek her türlü mali
iĢlemin kaydedilmesi anlamına gelmektedir.
- Yukarıda bahsedilen ‗TAHAKKUK ESASLI MUHASEBE‘ sistemine hangi kanun ile geçilmiĢtir?
A) 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanununun >>> NAKĠT ESASI
B) 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu >>> TAHAKKUK ESASI
- Nakit hareketinin olup Olmamasına bakılmaksızın - Gelirler hangi dönemde elde edilsinler tahsil edildikleri
gelecek bir zaman diliminde oluĢacak gelir veya giderin dönemin hasılatı, giderler hangi dönemde gerçekleĢirse
kayıtlara alınması gerektiğini ifade eden kavram nedir? gerçekleĢsin ödendikleri dönemin harcaması sayılacağını ifade
A) Tahakkuk esası B) Nakit esası eder. A) Tahakkuk esası B) Nakit esası
- 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun - 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun
uygulanmasında bütçe gelir ve giderlerinde kullanılan uygulanmasında Kamu gelir ve giderlerinde kullanılan muhasebe
muhasebe kayıt yönteminde hangi esas benimsenmiĢtir? kayıt yönteminde hangi esas benimsenmiĢtir?
CEVAP : >>> Her ikisinde de NAKĠT ESASI CEVAP : >>> Her ikisinde de TAHAKKUK ESASI
- 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun - 5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanununun
uygulanmasında bütçe gelir ve giderlerinin uygulanmasında Kamu gelir ve giderlerinde
muhasebeleĢtirilmesinde kullanılan esas? muhasebeleĢtirilmesinde kullanılan esas ?
CEVAP : >>> Her ikisinde de NAKĠT ESASI CEVAP : >>> Her ikisinde de TAHAKKUK ESASI
NAKĠT ESASI: :Gelirler hangi dönemde elde edilsinler TAHAKKUK ESASI: Nakit hareketinin olup Olmamasına
tahsil edildikleri dönemin hasılatı, giderler hangi bakılmaksızın gelecek bir zaman diliminde oluĢacak gelir veya
dönemde gerçekleĢirse gerçekleĢsin ödendikleri dönemin giderin kayıtlara alınması gerektiğini ifade eden kavram nedir
harcaması sayılacağını ifade eder.
56) Bütçe hazırlama sürecinin temel dokümanlarından olan Orta Vadeli Mali Planı aĢağıdakilerden
hangisi hazırlar?
A) Kalkınma Bakanlığı B) Maliye Bakanlığı C) Yüksek Planlama Kurulu D) Bakanlar Kurulu
ÇÖZÜM:
kuruluĢlara gönderir.
EYLÜL AYININ - MALĠYE BAKANLIĞINCA kuruluĢlara ait -DD BK ile TBMM VE SAYIġTAY‘A ait
SONUNA KADAR bütçe tekliflerinin kuruluĢlarla KARġILIKLI olarak bütçe teklifleri DOĞRUDAN TBMM‘YE
Mak Makroekonomik göstergeler ve bütçe büyüklükleri EN GEÇ EKĠM AYININ ĠLK HAFTASI
BAK BAKANLAR KURULU BÜTÇE KANUN TASARISINI TBMM‘YE verir. TBMM‘ye gelen
ÖNCE)
(55 GÜN) (Kko komisyona üye olmayanlar toplantıya katılabilir lakin görüĢ bildiremezler.)
10-31 ARALIK TB TBMM GENEL KURULU 20 GÜN içinde Bütçe Kanun Tasarısını görüĢerek ONAYLAR VE
(Ge genel kurulda milletvekilleri gider arttırıcı veya gelir azaltıcı önerilerde
BULUNAMAZLAR)
31 ARALIK ĠPTAL DAVASI AÇABĠLĠR.) Resmi Gazete‘de yayınlanarak yürürlüğe girer. (1.OCAK)
- 572 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
HARÇ: Bazı kamu kurum ve kuruluĢlarının yaptıkları hukuki iĢlemden ve sundukları hizmetten dolayı aldıkları paraya denir.
Harç konusu olan hizmetleri sadece devlet yerine getirmektedir ve bunun karĢılığını da yine devlet almaktadır.
Kamusal nitelikli bir hizmetten bazı kiĢilerin özel yarar elde etmeleri karĢılığında ödenilen paradır. (Katkı payı)
Kamu hizmetinden yoğun yararlananlardan alınır.
Cebridir.
KarĢılığı vardır .
Harçla ödenen bedel hizmetin maliyetini tamamen karĢılamayabilir.
HARÇ > YARARLANILAN HiZMET => ARADAKĠ FARK VERGĠ SAYILIR.
Üniversite Harçları, Pasaport Harcı vs.
MAKTU VERGĠLER >>> Mükellefler arasında ayrım yapılmaksızın, herkesten eĢit olarak alınan vergidir.
ÖR: BaĢ (Kelle) Vergisi, Damga Vergisi.
- 573 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
(Ödenen Vergi + Yansıyan Vergi) - (Sağlanan Kamusal Hizmet Faydaları + Yansıtılan Vergi)
GERÇEK VERGĠ YÜKÜ: -------------------------------------------------------------------------
GELĠR
ÇÖZÜM:
VERGĠNĠN YANSIMA:
Ödenen verginin piyasa koĢullarından faydalanarak KISMEN ya da TAMAMEN baĢkalarına aktarılmasını ifade eder.
YANSIMANIN AġAMALARI >>> VERGĠNĠN ÖDENMESĠ >>> VURGU >>> AKTARMA >>> YERLEġME
- 574 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
60.Kamu giderlerindeki artıĢı açıklamaya yönelik teori ve ilgili teori sahibi eleĢtirilmesinden hangisi yanlıĢtır?
A) Sıçrama tezi - Peacok, Wiseman
B) Maksimizasyon YaklaĢımı - Musgrave
C) Devlet faaliyetlerinde sürekli artıĢ – Wagner
D) Sosyal ferahın arttırılması yaklaĢımı - Pigou, Dalton
ÇÖZÜM:
61.Vergi kanunları ile Bakanlar Kuruluna aĢağıdakilerden konulardan hangisinde değiĢiklik yapma
yetkisi verilemez?
A) Oranlar B) Ġstisna Hadleri C) Ġndirimler D) Verginin Konusu
ÇÖZÜM: VERGĠ, RESĠM HARÇ VB. MALĠ YÜKÜMLÜLÜKLER KANUNLA KONULUR, DEĞĠġTĠRĠLĠR VEYA KALDIRILIR.
Vergi, resim harç vb. mali yükümlülüklerin muaflık , istisnalar ve indirimleriyle oranlarına iliĢkin hükümlerinde sınırlar
içinde değiĢiklik yapma yetkisi BAKANLAR KURULUNA verilebilir.
- 575 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
63.Hata düzeltme iĢlemlerin mükellefin Ģikayet yoluyla düzeltme için baĢvuru yapacağı yer
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Mal müdürlüğü B) Vergi dairesi C) Maliye Bakanlığı D) Defterdarlık
- 576 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
64.Vergi alacağının kananlarda gösterilen matrah ve nispetler üzerinden tespit edilmesine hangi isim
verilir?
A) Tarh B) Tebliğ
C) Tahakkuk D) Tahsil
VERGĠNĠN TARHI: Vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından
hesaplanmasıdır.
VERGĠNĠN TAHSĠLĠ: Verginin kanuna uygun surette ilgili vergi dairesine ödenmesidir.
VERGĠLENDĠRME SÜRECĠ
TARH TEBLĠG TAHAKKUK TAHSĠL
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
65.Hesap dönemi olarak takvim yılını kullanan mükellef (A), 2012 yılına iliĢkin iĢyeri kira gelirini
beyannamesine dahil etmemiĢtir. Mükellef (A)'nın elde ettiği gelire istinaden yapılacak tarhiyata
iliĢkin zamanaĢımı süresi hangi tarihte sona erer?
A) 01.01.2016 B) 01.01.2017
C) 31.12.2016 D) 31.12.2017
ÇÖZÜM:
ÖRNEĞĠN: 2012 yılında elde edilen bir gelirin vergisinin zamanaĢımına uğraması için, 2013 takvim yılının 1 Ocak
tarihinden 2017 yılının 31 Aralık tarihine kadar tarh ve mükellefe tebliğ edilmemiĢ olması gerekir.
TAHSĠL ZAMANAġIMI:
Amme alacağı, vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı baĢından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse
zamanaĢımına uğrar. Kendi özel kanunlarında zamanaĢımı süresi gösterilen para cezaları (Kabahatler Kanunu‘na göre
verilen para cezaları gibi) ile amme para cezaları bu hükmün dıĢındadır.
ÖRNEĞĠN: 2006 yılında elde edilen bir kurum kazancıyla ilgili tahsil zamanaĢımının baĢlangıcı ve bitimi ne zamandır?.
2006 yılında elde edilen kurum kazancından doğan kurumlar vergisi, 2007 yılının nisan 25‘ine kadar beyan edilip nisan sonuna
kadar ödenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla verginin vade tarihi 30 Nisan 2007 ‘tir. (Lakin Bu Tarihte ÖdememiĢse) O
- 577 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
66.Vergi Usul Kanununa göre fatura, malın tesliminden itibaren kaç gün içinde düzenlenmelidir?
A) 5 gün B) 7 gün C) 10 gün D) 15 gün
ÇÖZÜM:
213 Sayılı Vergi Usul Kanununa göre,
Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami 7 gün içinde düzenlenir.
Bu süre içinde fatura düzenlenmemiĢse hiç düzenlenmemiĢ sayılır.
TÜRK Ticaret Kanununa Göre,
Faturayı alan ya da içeriğini yazılı ya da Ģifaen teyit edenler 8 gün içinde fatura içeriğine itiraz etmezler ise, fatura
içeriğini kabul etmiĢ sayılırlar.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
67.Vergi Usul Kanununa göre gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerin vergiden muaf esnaftan
satın aldıkları mal ve hizmetler karĢılığında aĢağıdaki belgelerden hangisini düzenlemesi gerekir?
A) Fatura B) Müstahsil makbuzu C) Gider pusulası D) Perakende satıĢ fiĢi
ÇÖZÜM:
MÜSTAHSĠL MAKBUZU: Defter tutan çiftçilerin veya Satıcı (Üretici Çiftçi): Alıcı (Defter Tutan Çiftçi):
toptancıların, defter tutmayan çiftçilerden satın aldıkları ürünler - Ticari belge veremez. Müstahsil makbuzunu
karĢılığında düzenledikleri ticari belgeye müstahsil makbuzu denir. - Müstahsil makbuzunu düzenler.
Çiftçiye imzalatılan belgenin kopyası iĢletmecide, aslı çiftçide kalır. imzalar. - Ticari belge verebilir.
- Belgenin aslını alır. - Belgenin kopyasını alır.
- SatıĢ bedelini alır. - SatıĢ bedelini öder.
- 578 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
PERAKENDE SATIġ FĠġĠ: Perakende satıĢ fiĢi perakende satıĢ AĢağıdaki kiĢiler bu belgeyi kullanabilirler;
yapan iĢletmelerin elektrik kesintisi ya da yazarkasanın arızalanması - Tuvalet iĢletmecileri
gibi durumlarda yazarkasa fiĢi yerine düzenlenen bir belgedir. - Sinema tiyatro gibi gösteri hizmeti satanlar
- ġehir içi otobüs çalıĢtıranlar
YAZAR KASA FĠġĠ KESME SINIRI (VUK 442);
- Fırın iĢletmecileri ve ekmek bayileri
PERAKENDE SATIġ FĠġĠ
- Gazete, dergi ve benzeri periyodik yayınların satıĢını
VE
yapanlar
YAZAR KASA FĠġĠ DÜZENLEME SINIRI (2015)
880 TLDĠR. Yukarıdaki kiĢiler istedikleri takdirde yazar kasa
kullanabilir.
ÇÖZÜM:
Madde 95 - AĢağıda yazılı hizmet erbabının ücretleri hakkında vergi tevkif usulü cari olmaz.
Ücretlerini yabancı bir memleketteki iĢverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı; >>> (C Ģıkkı)
Gelir vergisi kanunun 16. maddede yazılı istisnadan faydalanmayan yabancı elçilik ve konsolosluk memur ve hizmetlileri
Maliye Bakanlığınca yıllık beyanname ile bildirilmesinde zaruret görülen ödemeler.
YILLIK BEYANNAME: Muhtelif kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde edilen kazanç ve iratların bir araya getirilip
toplanmasına ve bu suretle hesaplanan gelirin vergi dairesine bildirilmesine mahsustur.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
MALĠYE POLĠTĠKASI
Devletin makro büyüklüklere (enflasyon, iĢsizlik gibi) müdahale etmek için maliye politikası araçlarını kullanarak düzenlemesidir.
- 579 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
MALĠYE POLĠTĠKASI
Devletin makro büyüklüklere (enflasyon, iĢsizlik gibi) müdahale etmek için maliye politikası araçlarını kullanarak düzenlemesidir.
71.Telafi edici maliye politikasını tarihte ilk defa öneren kiĢi aĢağıdakilerden hangisidir?
A) J. M. Keynes B) A. Smith C) Ġ. Lerner D) M. Kuznets
ÇÖZÜM:
TELAFĠ EDĠCĠ BÜTÇE TEORĠSĠ (SIR WILLIAM BEVERIDGE)
*
*K KEYNES‘TEN FĠKĠR ALMIġ VE DEMĠġ KĠ ; (ĠLK ÖNEREN KĠġĠ KEYNESTĠR)
Özel kesimin harcamalarının azalması sonucu ortaya çıkan eksik istihdam durumunun giderilerek ekonominin tam
istihdamda dengeye gelmesi için eksik olan özel kesim harcamalarının kamu harcamaları ile telafi edilmesidir.
Önemli olan tam istihdam sağlanıncaya kadar devletin AÇIK VERME DERDĠNE DÜġMEDEN harcamalara giriĢebilmesidir.
Ekonomide oluĢan dengesizliklerin giderilmesinde HĠÇBĠR MÜDAHALEYE GEREK KALMAKSIZIN ekonominin kendi içinde var
olan kurum veya mekanizmalarla dengeye gelmesidir.
1-ARTAN ORANLI VERGĠLER (ġahsi Gelir Vergisi gibi) 8-MAL STOKLARINDAKĠ DEĞĠġMELER
2-FAĠZ ORANLARI 9-GELĠRLERĠN FĠYAT ARTIġLARINI TAKĠPTE GECĠKMESĠ
3-DESTEKLEME ALIMLARI (Tarım Sektörü Mali Yardımları) 10-DIġ TĠCARET ETKĠSĠ
4-ĠġSĠZLĠK SĠGORTALARI VE NEGATĠF VERGĠLER 11-GELĠR DAĞILIMI
5-REEL ANKES (PĠGOU) ETKĠSĠ 12-TASARRUFLAR (Birey – Aile ve Kurum)
6-BÜTÇE AÇIK VE FAZLALARI 13-KARPAYI ÖDEMELERĠ
7-PARA ALDANMASI
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 580 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
73.AĢağıdaki iĢlemlerden hangisi sıkı para politikası uygulamasında yapılması gereken bir iĢlemdir?
A) Emisyonun yükseltilmesi B) Reeskont oranının yükseltilmesi
C) Disponibilite oranının düĢürülmesi D) Munzam karĢılık oranının düĢürülmesi
ÇÖZÜM:
PARA POLĠTĠKASI: Belirlenen makroekonomik hedeflere oluĢmak için Merkez Bankası tarafından para arzının
değiĢtirilmesidir. Para arzı değiĢtirilerek faiz oranı, yatırım ve milli gelir düzeyleri etkilenir.
Daraltıcı Para Politikası GeniĢletici Para Politikası
(Sıkı Para Politikası)
1. Açık piyasa iĢlemleri (APĠ) ile satım 1.Açık piyasa iĢlemleri (APĠ) ile alım
2. Reeskont oranının artırılması 2. Reeskont oranının azaltılması
3. Zorunlu (munzam) karĢılık oranlarının artırılması 3. Zorunlu (Munzam) karĢılık oranlarının azaltılması
4. Disponibilite oranının artırılması 4. Disponibilite oranının azaltılması
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM: Özet bir tablo verdim sadece arkadaĢlar hepimiz artık adımız gibi biliyoruz KEYNESYEN OKULU
TALEP önemli
Müdahaleci (DEVLET +)
TRANSFER HARCAMALARI
V DEĞĠġKEN ETKĠN MALĠYE POLĠTĠKASI ARACIDIR.
- 581 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
H-FĠNANSMAN GĠDERLERĠ(-) 0
150.000 >>>(150.000 – 0 – 0 – 0)
OLAĞAN KAR VEYA ZARAR
- 582 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Satıcılar 25.000
Borç Senetleri 12.000
Yıllara Yaygın ĠnĢaat ve Onarım HakediĢleri 48.000
78-X iĢletmesi, daha önce 15.000 TL karĢılık ayırdığı; nominal değeri 45.000 TL, alıĢ değeri
30.000 TL olan hisse senetlerini 42.000 TL'ye satmıĢtır. Hisse senetlerinin satıĢıyla ilgili yevmiye
kaydında aĢağıdaki hesaplardan hangisinin kullanımı yanlıĢtır?
A) Hisse senetleri hesabı alacaklı 30.000 TL
B) Menkul kıymet satıĢ karı hesabı borçlu 12.000 TL
C) Konusu kalmayan karĢılıklar hesabı alacaklı 15.000 TL
D) Menkul kıymet değer düĢüklüğü karĢılığı hesabı borçlu 15.000 TL
- 583 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
119 Menkul Kıymet Değer düĢüklüğü KarĢılığı Hesabını Ters kayıtla kapattık. (15.000 TL)
B. Hisse senedini sattığımız için, daha önceden 30.000 TL‘ye aldığımız hisse senetlerini ters kayıtla kapattık .
DĠKKAT: nominal bedel bizi ilgilendirmez, beni cebimden çıkan para ilgilendirir.
!!! ġunu diyemeyiz değil mi 45 tl idi ama ben 30a aldım , 45e kaydedeyim olur mu !!!
C. 30.000 TL‘ye aldığımız hisse senedini 42 bin TL‘ye satmıĢız, bu ne demek 12.000 TL kar demek.
BĠR KISAYOL VERELĠM: GELĠR HESAPLARI ALACAKTA YER ALIR, GĠDER HESAPLARI BORÇTA YER ALIR.
79.Aralıksız sayım yöntemini kullanan bir iĢletme alıĢ maliyeti 18.000 TL olan bir malı, KDV'si ve
10.000 TL'si peĢin, kalanı kredili olmak üzere KDV dahil toplam 23.600 TL'ye satmıĢtır (KDV oranı
% 18'dir.) Yapılması gereken muhasebe kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
Kasa Hesabı 13.600 Yurtiçi SatıĢlar Hesabı 20.000
A Alıcılar Hesabı 10.000 B Hesaplanan KDV Hesabı 3.600
Yurtiçi SatıĢlar Hesabı 20.000 Kasa Hesabı 20.000
Hesaplanan KDV 3.600 Alıcılar Hesabı 3.600
Kasa Hesabı 13.600 Kasa Hesabı 13.600
Alıcılar Hesabı 10.000 Alıcılar Hesabı 10.000
C Satılan Ticari Mallar Maliyeti 18.000 D Satılan Ticari Mallar Hs. 18.000
Ticari Mallar Hesabı 18.000 Ticari Mallar Hesabı 18.000
Yurtiçi SatıĢlar Hesabı 20.000 Yurtiçi SatıĢlar Hesabı 20.000
Hesaplanan KDV Hesabı 3.600 Hesaplanan KDV Hesabı 3.600
ÇÖZÜM:
MAL SATIġ KAYDI >>> SÜREKLĠ ENVANTER YÖNTEMĠ MAL SATIġ KAYDI >>> ARALIKLI ENVANTER YÖNTEMĠ
--------------/----------------------- --------------/--------------------------
100 KASA 13.600 100 KASA 13.600
120 ALICILAR 10.000 120 ALICILAR 10.000
600 YURT ĠÇĠ SATIġLARI 20.000 600 YURT ĠÇĠ SATIġLARI 20.000
391 HESAPLANAN KDV 3.600 391 HESAPLANAN KDV 3.600
(23.600 / 1.18 = 20.000) >>> KDV = 3600 (23.600 / 1.18 = 20.000) >>> KDV = 3600
--------------/------------------------ --------------/---------------------------
HEMEN MALĠYET KAYDINI YAPALIM NOT: ARALIKLI ENVANTERDE, MALĠYET KAYDI DÖNEM
----------------------/---------------------- SONUNDA YAPILIR.
621 SATILAN TĠCARĠ MALIN MALĠYETĠ 18.000
153 TĠCARĠ MALLAR 18.000 NOT: SÜREKLĠ (DEVAMLI) ENVANTERDE, MALĠYET
------------------------/-------------------- KAYDI HER MAL SATIġINDAN HEMEN SONRA YAPILIR.
80.(A) ĠĢletmesi maliyeti 400.000 TL olan binası için azalan bakiyeler yöntemine göre amortisman
ayırmaktadır. Normal amortisman oranı %5 olduğuna göre iĢletmenin 4. Yılda ayrılacak amortisman
payı ne kadardır?
A) 26.244 B) 29.160 C) 32.400 D) 40.000
81.(X) Ticari iĢletmesi imalatta kullandığı kayıtlı değeri 200.000 TL olan 1 adet CNC tezgahını
15.09.2012 tarihinde KDV hariç 125.000 ABD Dolarına satmıĢtır. Bu makine için 80.000 TL
amortisman ayrılmak suretiyle itfa edilmiĢtir. AĢağıdakilerden hangisi bu satıĢa iliĢkin kaydı
göstermektedir. (15.09.2012 tarihinde 1 ABD Doları 1,60 TL, KDV oranı % 18 olup ödemeler
banka aracılığıyla yapılmıĢtır.)
Bankalar Hesabı 236.000 Kasa Hesabı 200.000
A BirikmiĢ mortismanlar Hesabı 80.000 Ġndirilecek KDV Hesabı 36.000
Tesis Makine ve Cihazlar Hs 200.000 B Tesis Makine ve Cihazlar Hesabı 200.000
Hesaplanan KDV Hesabı 36.000 Hesaplanan KDV Hesabı 36.000
Diğer OlagandıĢı gelir ve Karlar 80.000
Bankalar Hesabı 236.000 Bankalar Hesabı 236.000
C Tesis Makine ve Cihazlar Hesabı 200.000 Diğer OlagandıĢı gelir ve Karlar 36.000
Hesaplanan KDV Hesabı 36.000 D Tesis Makine ve Cihazlar Hesabı 200.000
Hesaplanan KDV Hesabı 36.000
ÇÖZÜM: ĠMALATTA KULLANILAN CNC TEZGAH >>> TESĠS MAKĠNE CĠHAZDIR. (SORU BUNUN ÜZERĠNE KURULMUġ)
125.000 $ X 1,60 TL = 200.000 TL EDER.
SATIġ KAYDI
-----------------/---------------- SATIġ + KDV
102 BANKALAR 236.000 >>> (200.000 + 36.000)
257 BĠRĠKMĠġ AMORTĠSMANLAR 80.000 >>> ( ĠTFA EDĠLEN ( TÜKENEN AMORTĠSMAN KAPATILIR)
253 TESĠS MAKĠNE VE CĠHAZLAR 200.000 >>> (TESĠS SATILDI)
391 HESAPLANAN KDV 36.000 >>> (% 18 KDV, 200.000 X %18)
679 DĠĞER OLAĞAN DIġI GELĠR VE KARLAR 80.000 >>> (BEDAVADAN GELEN PARA )
--------------/-------------------
- 585 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
82.Faydalı ömrü 15 yıl, hurda değeri 20.000 TL olan bir makinenin yıllık amortisman tutarı 400
TL'dir. Normal amortisman yöntemine göre bu makinenin maliyet değeri kaç TL'dir?
A) 6.000 B) 12.000 C) 14.000 D) 26.000
ÇÖZÜM:BĠLĠYORUZ KĠ BĠZ MAKĠNENĠN ALIġ MALĠYETĠNDEN HURDA DEĞERĠNĠ ÇIKARTIP AMORTĠSMAN HESAPLARIZ.
YILLIK AMORTĠSMAN TUTARI 400 TL DEMĠġ BĠLĠYORUZ KĠ BĠZ NORMAL AMORTĠSMAN YÖNTEMĠNDE HER YIL EġĠT
TUTARDA AMORTĠSMAN AYRILIR. 400 TL X 15 YIL = 6.000 TL >>> MAKĠNENĠN AMORTĠSMANA TABĠ KISMI
84-(X) Ticaret iĢletmesi 10.12.2012 tarihinde 10 adet televizyonu KDV dahil 23.600 TL bedel ile
satın almıĢ, bedelin 10.000 TL'lik kısmını daha önce vermiĢ olduğu avanstan mahsup etmiĢ, kalan
kısım için de çek düzenlemiĢtir. Buna göre (X) ticaret iĢletmesinin yevmiye kaydı nasıl olmalıdır?
Verilen SipariĢ Avansları Hesabı 10.000 Ticari Mallar Hesabı 20.000
A Verilen Çekler ve ödeme emirleri 13.600 Ġndirilecek KDV Hesabı 3.600
Stoklar Hesabı 20.000 B Verilen SipariĢ Avansları Hesabı 10.000
Ġndirilecek KDV Hesabı 3.600 Verilen Çekler ve ödeme emirleri 13.600
Ticari Mallar Hesabı 20.000 Ticari Mallar Hesabı 20.000
Ġndirilecek KDV Hesabı 3.600 Hesaplanan KDV Hesabı 3.600
C Verilen SipariĢ Avansları Hs. 10.000 D Verilen SipariĢ Avansları Hesabı 10.000
Verilen Çekler ve ödeme emirleri 13.600 Verilen Çekler ve ödeme emirleri 13.600
ÇÖZÜM:
- 586 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
85.AĢağıdakilerden hangisi Tek Düzen Muhasebe sisteminde mevcut düzenleyici hesaplardan biri
değildir?
A) Maliyet giderler karĢılığı B) Bağlı ortaklıklar sermaye taahhüdü
C) Menkul kıymet değer düĢüklüğü karĢılığı D) Dönem karı peĢin ödenen vergi ve diğer yükümlülükler
86.Kısa vadeli finansman açığını kapatmak üzere Ocak ayında çekilen banka kredisinin Haziran ayında faiziyle
birlikte ödenerek kapatılması durumunda yevmiye kaydı hangi hesaplar kullanılarak yapılır?
A) Banka Kredileri Hesabı, Finansman Giderleri Hesabı, Kasa / Banka Hesabı
B) Bankalar Hesabı, Satıcılar Hesabı, Genel Yönetim Giderleri Hesabı
C) Alınan Çekler Hesabı, Kasa Hesabı, Banka Kredi Faizleri Hesabı
D) Satıcılar Hesabı, Verilen Çekler ve Ödeme Emirleri Hesabı
BANKA KREDĠSĠ ALMA KAYDI DÖNEM SONU KREDĠ FAĠZ TAHAKKUKU KAYDI
--------------/---------------------- -----------------/---------------------
102 BANKALAR HS XX 780 FĠNANSMAN GĠDERĠ XX
300 BANKA KREDĠLERĠ XX 300 BANKA KREDĠLERĠ XX
--------------/---------------------- -----------------/----------------------
BANKADAN KULLANILAN KREDĠNĠN KAPATILMASI (ÖDENMESĠ) KAYDI
--------------/---------------------------
300 BANKA KREDĠLERĠ XX
780 FĠNANSMAN GĠDERLERĠ XX
100 KASA HS XX
--------------/---------------------------
A ġIKINDA KASA VEYA BANKA DEMĠġ, NAKĠT ÖDENĠRSE KASA
YA DA BANKA MEVDUATINDAN ÖDENĠRSE BANKALAR HESABI KULLANILIR.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
87.(Y) Anonim Ģirketinin sermayesi 900.000 TL'dir. Sermaye nominal değeri 100 TL olan 9.000 adet paya
bölünmüĢtür. Esas sermaye 2.000 adet payın yok edilmesi suretiyle azaltılacaktır. Bu yüzden borsada 2.000
adet hisse tanesi 130 TL den alınmıĢtır. Hisse satın alınmasına iliĢkin yevmiye kaydı aĢağıdakilerden
hangisidir?
Sermaye Hesabı 260.000 Sermaye Hesabı 200.000
A Kasa Hesabı 260.000 B Finansman Giderleri Hesabı 60.000
Kasa Hesabı 260.000
ÖdenmemiĢ Sermaye Hesabı 260.000 Hisse Senetleri Hesabı 200.000
C Sermaye Hesabı 260.000 D Finansman Giderleri Hesabı 60.000
Kasa Hesabı 260.000
ÇÖZÜM:
Sermaye Hesabı 200.000 >>> SERMAYE AZALTIMI DEĞERĠ
Finansman Giderleri Hesabı 60.000 >>> (ADEDĠ 100 TL OLAN HĠSSE SENEDĠNĠ 130 TLDEN ALDIK)
Kasa Hesabı 260.000 >>> (PEġĠN ÖDEME KAYDI)
SERMAYE PAYLARINI 130 TLDEN ALDIK. 2.000 ADET X 30 TL = 60.000 TL FĠNANSMAN GĠDERĠDĠR.
88-(B) Ticari iĢletmesi 15.06.2012 tarihinde KDV dahil 118.000 TL karĢılığında emtia satmıĢ ve
bedelini 15.09.2012 vadeli senet/bono ile tahsil etmiĢtir. Alıcı, bono vadesinde borcunu ödememiĢ
ve (B) ticari iĢletmesi de 31.11.2012 tarihinde icra takibine baĢlamıĢtır. Buna göre (B) iĢletmesinin
31.11.2012 tarihli kaydı nasıl olmalıdır?
ÇÖZÜM: EMTĠA: Ticarete konu olan tüm mallar ve ürünlere verilen isimdir.
KARġILIK AYIRMADA, KDV TUTARI (18.000) TL HESAPLAMALARA DAHĠL EDĠLĠP EDĠLMEMESĠ TARTIġILAN
BĠR KONUDUR. DOĞRUDAN DOĞRUYA MALIN TESLĠMĠ VE ĠFASINDAN KAYNAKLANIYORSA MALĠYE
BAKANLIĞI KARġILIK AYRILMALIDIR DĠYOR. (05.05.2004 334 SIRA NOLU VUK GENEL TEBLĠĞĠ)
B ĠġLETMESĠNĠN MAL SATIġ KAYDI: Tahsil Edilemeyen Alacağın ġüpheli Hale Gelmesi.
----------------/------------------------ -----------------/---------------
121 ALACAK SENETLERĠ 118.000 128 ġÜPHELĠ TĠCARĠ ALACAKLAR 118.000
600 YURT ĠÇĠ SATIġLAR 100.000 121 ALACAK SENETLERĠ 118.000
89.AĢağıdaki iĢlemlerden hangisi "Stoklar" hesap grubundaki bir hesaba kaydı gerektiren bir iĢlem
değildir?
A) Satın alınan ticari malların stoklandığı deponun kirasının ödenmesi
B) Satın alınan malı iĢyerine taĢımak için nakliye gideri yapılması
C) ĠĢletmede kullanılmak üzere temizlik malzemesi alınması
D) Satın alınacak yedek parça için akreditif açtırılması
- 588 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: 15. STOKLAR Satın alınacak yedek parça için AKREDĠTĠF AÇTIRILMASI
---------------/--------------------------
150. Ġlk Madde ve Malzeme
159 Verilen SipariĢ Avansları XX
151. Yarı Mamuller - Üretim 100 Kasa XX
---------------/---------------------------
152. Mamuller
2. Nakliye, Yükleme ve BoĢaltma GĠDERLERĠ A. Vergiler: KDV, Kurumlar Vergisi, Gelir Vergisi Vs.
6. Mevcut bir binanın satın alınarak yıkılmasından D. Duran Varlığa Yapılan Normal Bakım Onarım Giderleri
ÇÖZÜM:
370 Dönem Karı Vergi Ve Diğer Yasal Yükümlülük KarĢılıkları 119 Menkul Kıymet Değer DüĢüklüğü KarĢılığı (-)
373 Maliyet Giderleri KarĢılıkları 124 KazanılmamıĢ Finansal Kiralama Faiz Gelirleri (-)
379 Diğer Borç Ve Gider KarĢılıkları 129 ġüpheli Ticari Alacak KarĢılığı (-)
- 589 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
91-ĠĢletme tarafından satın alınan "kar ve zarar ortaklığı belgesi" hangi hesapta muhasebeleĢtirir?
A) ĠĢtirakler B) Hisse Senetleri C) Diğer Menkul Kıymetler D) Özel Kesim Tahvil Senet ve Bonoları
ÇÖZÜM: KAR ZARAR ORTAKLIĞI BELGESĠ DĠĞER MENKUL KIYMETLER HESABI ĠÇERSĠNDE YER ALMAKTADIR.
111 ÖZEL KESĠM TAHVĠL 112 KAMU KESĠM TAHVĠL 118 DĠĞER MENKUL
111 00 Tahviller 112 00 Devlet Tahvilleri 118 00 Kıymetli Madenler (Altın – GümüĢ-Platin)
111 01 Banka ve Finansman Bonoları 112 01 Hazine Bonoları 118 01 Yatırım Fonları Katılım Belgesi
111 02 Kara ĠĢtirakli Tahviller 112 03 Gelir Ortaklığı Senetleri 118 02 Repo Edilen Menkul Kıymetler
111 03 Dövize Endeksli Tahviller 112 04 Dövize Endeksli Devlet Tahvilleri 118 03 Varlığa Dayalı Menkul Kıymetler
111 04 Banka Garantili Bonolar 112 05 Dövize Endeksli Gelir Ortaklık 118 04 Katılma Ġntifa Senetleri
Senedi
112 06 Konut Sertifikaları 118 05 Kar ve Zarar Ortaklığı Belgeleri
92.Bilanço değeri 150.000 TL olan alacak senetleri, Ģirketin tasfiyesi sırasında 130.000 TL olarak
tahsil edilmiĢtir. Bu iĢlemle ilgili yevmiye kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
ÇÖZÜM :
ġĠRKET TASFĠYESĠ : Bir ticaret kuruluĢunun batması, kapanması gibi nedenler üzerine hesapların kesilmesi,
alacaklılara, ortada kalan mal ve paradan paylarına düĢen miktarın verilmesi, likidasyon.
- 590 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
93.Halka açık olmayan (Y) anonim Ģirketinin 2010 yılı dönem net karı 200.000 TL'dir. Net kardan
I. tertip yedek akçe ayrıldıktan sonra kalan karın tamamının ortaklara dağıtılmasına genel kurul
karar vermiĢtir. Bu Ģirketin ödenmiĢ sermayesi 400.000 TL olup bugüne kadar 30.000 TL I. tertip
yedek akçe ayrılmıĢtır. Buna göre ayrılması gereken II. tertip yedek akçe tutarı ne kadardır?
A) 8.500 B) 10.000 C) 17.000 D) 19.000
ÇÖZÜM : I.TERTĠP YEDEK AKÇE: II. TERTĠP YEDEK AKÇE: Kurumlar vergisi, 1.tertip yedek akçe
-Her yıl net kârın % 5 i I.tertip yedek akçe olarak ayrılır. ve 1. temettü Ģirketin dönem kârından ayrıldıktan sonra
-I. tertip yedek akçe, ödenmiĢ sermayenin beĢte biri (1/5) ortaklara ve kâra iĢtirak eden diğer kimselere dağıtılması
buluncaya kadar ayrılır. kararlaĢtırılmıĢ olan kısmın %10'u 2. Tertip Yedek Akçe olarak
yedek akçe ayrılması bir zorunluluk olmaktan çıkar. 2. tertip yedek akçenin ayrılması, kârın dağıtılmasına bağlıdır.
I.TEMETTÜ II.TEMETTÜ
-Anonm Ģirketler ayrıca ödenmiĢ sermayenin %5‘i kadar da -II.temettü hesaplanması, II.tertip yedek akçe matrahından
I.temettü ayırmak zorundadır. ORTAKLARA DAĞITILIR II.tertip yedek akçe çıkârılarak bulunur. ORTAKLARA DAĞITILIR
ġirket 2010 yılına kadar 30.000 TL I. tertip yedek akçe ayrıldığına göre:
80.000 - 30.000 = 50.000 TL daha I. tertip yedek akçe ayırma zorunluluğu vardır.
- 591 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
94.Bir anonim Ģirketin yasal mevzuat ve ana sözleĢme hükümleri gereğince ayırdığı yedekler dıĢında
kalan yönetim kurulunun önerisi ve genel kurulun kararıyla ayrılan yedekler aĢağıdaki hesaplardan
hangisinde takip edilir?
A) Olağanüstü Yedekler B) Statü Yedekleri C) Diğer Kar Yedekleri D) Yasal Yedekler
ZORUNLU YEDEK bu hesapta izlenir. I. Tertip Yedek Akçe ve II. Tertip Yedek Akçe olarak ikiye ayrılır.
AYRILMASI 541 STATÜ YEDEKLERĠ: ġirket ana sözleĢmesi hükümlerince ayrılan yedeklerdir.
ĠHTĠYARĠ YEDEK 542 OLAĞANÜSTÜ YEDEKLER: ġirket genel kurulu tarafından kararlaĢtırılarak alınan yedeklerdir.
95.AĢağıdakilerden hangisi, iĢletme sahibi veya ortaklarının iĢletmeye sağlamıĢ oldukları kaynakların
verimli kullanıp kullanılmadığının ölçülmesinde kullanılan ve iĢletme sahipleri tarafından sağlanan
kaynağın bir birimine düĢen kar payını gösterir?
A) Mali rantabilite oranı B) Nakit oranı C) Ekonomik rantabilite oranı D) Cari oran
EKONOMĠK RANTABĠLĠTE
Hazır Değerler + Menkul Değerler
NAKĠT ORAN = ------------------------- = (Vergi öncesi kar+ Faiz gideri ) / Toplam Kaynaklar
(iĢletmenin toplam kaynaklarının ne kadar verimli olduğu)
KISA VADELĠ YAB. KAY.
96.DıĢarıdan sağlanan fayda ve hizmetler hesabı, aĢağıdakilerden hangisine ait bir hesaptır?
A) Bilanço
B) Gelir Tablosu
C) 7/A Seçeneği maliyet hesapları
D) 7/B Seçeneği maliyet hesapları
ÇÖZÜM:
7/A FONSĠYON ESASLI MALĠYET HESAPLARI 7/B GĠDER ÇEġĠTLERĠ ESASLI MALĠYET HESAPLARI
70. Maliyet Muhasebesi Bağlantı Hesapları 790. Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri
71. Direkt Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri 791. ĠĢçi Ücret Ve Giderleri
72. Direkt ĠĢçilik Giderleri 792. Memur Ücret Ve Giderleri
73. Genel Üretim Giderleri 793. DıĢarıdan Sağlanan Fayda Ve Hizmetler
74. Hizmet Üretim Maliyeti 794. ÇeĢitli Giderler
75. AraĢtırma Ve GeliĢtirme Giderleri 795. Vergi, Resim Ve Harçlar
76. Pazarlama SatıĢ Ve Dağıtım Giderleri 796. Amortisman Ve Tükenme Payları
77. Genel Yönetim Giderleri 797. Finansman Giderleri
78. Finansman Giderleri
- 592 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
MALĠYET SĠSTEMLERĠ 2) ZAMANLAMA BAKIMINDAN MALĠYET SĠSTEMLERĠ
Maliyet sistemleri, birim maliyetin tespitinde, hangi *Üretim maliyetinin hesaplama zamanını belirleyen sistemlerden oluĢur.
giderlerin maliyete dahil edileceğini, giderlerin ne
Sistemler aĢağıdaki gibi sıralanmaktadır.
zaman maliyete ne zaman dahil edileceğini ve nasıl
1)Kapsam Bakımından
3.Tahmini Maliyet Sistemi
2) Saptanma ġekli Bakımından (Üretim Biçimine Göre)
3) Zaman Bakımından
98.(X) ĠĢletmesinin Haziran ayı hammadde hareketleri yukarıdaki gibidir. Buna göre, LĠFO
yöntemini uygulayan iĢletmenin, ay sonu itibariyle deposunda kalan hammaddenin tutarı ne kadardır?
A) 5.000 B) 6.000 C) 6.500 D) 7.500
- 593 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: DÖNEM SONU STOK (DEPODA KALAN HAMMADDE) MALĠYETĠ = 6.000 TL
LĠFO DEMĠġ (SON GĠREN ĠLK ÇIKAR, YANĠ EN SON ALINANDAN BAġLAYARAK ÜRETĠME YOLLA DĠYOR)
UYARI >>> SORUMUZDA ĠNCE BĠR AYRINTI VAR ARKADAġLAR. FĠFO SORULARINDA OLDUĞU GĠBĠ PRATĠK OLARAK
1.ADIM >>> ÖNCELĠKLE AġAMA AġAMA HAREKET EDECEĞĠZ. ÜRETĠME SEVK ÖNCELĠKLE 15 HAZĠRANDA VAR,
NASIL OLUR EN SON 25 HAZĠRAN VAR DEMEYĠN. 15 HAZĠRAN TARĠHĠNDE SEVK ĠġLEMLERĠNĠ YAPMADAN 25
HAZĠRANA NASIL GEÇEBĠLĠRĠZ KĠ? ġU AKLIMIZA GELĠR HEMEN LĠFO, SON GĠREN ĠLK ÇIKAR O ZAMAN ÜRETĠME
BĠLĠNECEK ġEY ġUDUR, YUKARIDAKĠ SORU ÜZERĠNDEN MANTIĞI ANLATALIM. 15 HAZĠRAN ÜRETĠME SEVK VARSA 15
HAZĠRANDAN ÖNCE ALINAN SON MAL ĠLK ÇIKACAK YANĠ ÖNCE 10 HAZĠRAN YETMEZSE 01 HAZĠRANDA ALINAN
MALLAR SATILIR. ONDAN SONRA 25 HAZĠRANDA ÜRETĠME SEVK OLACAĞI ZAMAN ÖNCE 25 HAZĠRANDAN ÖNCE
ALINAN 20 HAZĠRANDAKĠ MAL ÜRETĠME SEVKEDĠLĠR, YETMEZSE ÖNCEDEN KALAN MAL SATILARAK HESAPLAMALAR
YAPILIR.
YANĠ: KISACA, ÖNCE 1. ÜRETĠME SEVK YA DA SATIġ, SONRA 2. ÜRETĠME SEVK YA DA SATIġ.
01 HAZĠRAN >>> 50 ADET >>> 01 HAZĠRANDA ELĠMĠZDE 450 ADET MAL KALDI
20 HAZĠRAN >>> 250 Adet >>> 20 HAZĠRANDA ELĠMĠZDE 50 ADET MAL KALDI
10 Haziran >>> 700 Adet X 20 TL = 14.000 TL 01 Haziran >>> 450 Adet X 10 TL = 4.500 TL
20 Haziran >>> 250 Adet X 30 TL = + 7.500 TL DÖNEM SONU STOK MALĠYETĠ = 6.000 TL
SATILAN MAMUL MALĠYETĠ = 22.000TL
- 594 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
99.AĢağıdakilerden hangisi bilanço hesabıdır?
A) Finansman giderleri
B) Genel yönetim giderleri
C) ÇeĢitli giderler
D) Hazırlık ve geliĢtirme giderleri
7/A FONSĠYON ESASLI MALĠYET HESAPLARI 7/B GĠDER ÇEġĠTLERĠ ESASLI MALĠYET HESAPLARI
70. Maliyet Muhasebesi Bağlantı Hesapları 790. Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri
71. Direkt Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri 791. ĠĢçi Ücret Ve Giderleri
72. Direkt ĠĢçilik Giderleri 792. Memur Ücret Ve Giderleri
73. Genel Üretim Giderleri
793. DıĢarıdan Sağlanan Fayda Ve Hizmetler
74. Hizmet Üretim Maliyeti
794. ÇeĢitli Giderler
75. AraĢtırma Ve GeliĢtirme Giderleri
76. Pazarlama SatıĢ Ve Dağıtım Giderleri 795. Vergi, Resim Ve Harçlar
77. Genel Yönetim Giderleri 796. Amortisman Ve Tükenme Payları
78. Finansman Giderleri 797. Finansman Giderleri
- 595 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
100- Dönem BaĢı Yarı Mamul Stok 1.200 Genel Yönetim Giderleri 1.100
Dönem BaĢı Mamul Stok 4.000 Direkt Ġlk Madde ve Malzeme Giderleri 8.000
Dönem BaĢı Ticari Mallar Stoku 2.400 Direkt ĠĢçilik Giderleri 6.000
Dönem Sonu Yarı Mamul Stok 2.000 Genel Üretim Giderleri 7.000
Dönem Sonu Mamul Stok 5.600 Dönem Ġçi Ticari Mal AlıĢları 1.900
Dönem Sonu Ticari Mallar Stoku 1.400 Pazarlama SatıĢ ve Dağıtım Giderleri 1.000
Yukarıdaki bilgilere göre, iĢletmenin 2012 dönemine iliĢkin satılan mamul maliyeti ne kadardır?
A) 18.500 B) 18.600 C) 19.500 D) 19.700
ÇÖZÜM: AĢağıdaki tablo çok iyi bilinmelidir aksi takdirde soruda tuzak bilgilerde verilmiĢtir.
UYARI: Dönem baĢı hesaplarından – dönem sonu hesapları çıkartılır dikkat, (–) çıkabilir sorumuzda olduğu gibi.
UYARI: YARI MAMUL KULLANIMI >>> ÜRETĠM SÜRECĠNE GĠRĠP HENÜZ ĠġLEM GÖRMEYEN KISIM.
- 596 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
28-ARALIK-2013
1. Klasik iktisatçılar 1929 yılında gerçekleĢen büyük buhranın nedenini aĢağıdakilerden hangisi ile
açıklamıĢtır?
A) Nominal ücretlerin yüksek olması
B) Reel ücretlerin yüksek olması
C) Efektif talep yetersizliği
D) Para arzının gereğinden fazla artırılması
ÇÖZÜM:
1929 yılında ABD‘de baĢta New York, ardından diğer önemli menkul kıymet borsalarının çöküĢüyle baĢlayan sonrasında sanayi,
hizmet ve tarım sektörlerine sıçrayarak derin etkisi altına alan kriz, 1930 yılı itibariyle baĢta Avrupa olmak üzere tüm dünyayı
etkisi altına almıĢtır. Büyük çoğunluğu sanayileĢmiĢ ülkelerde olmak üzere dünyada 50 milyonu aĢkın insanın iĢsiz kalmasına,
dünya toplam üretiminin %40, dünya ticaretinin %70 civarında azalmasına yol açtığı için ve etkilerinin ikinci dünya savaĢına
kadar devam etmesinden dolayı tarihe adını Büyük Buhran olarak kazımıĢtır.
Dönemin hâkim iktisadi anlayıĢı olan Klasiklerin temel görüĢü, devletin ekonomiye müdahale etmemesi yönünde oluĢmaktaydı.
Klasik iktisatçılara göre ekonomide ortaya çıkabilecek dengesizlikler geçici niteliktedir ve piyasa mekanizmasında oluĢan
dengesizlikler kendiliğinden giderilecektir. Kriz derinleĢtikçe klasik iktisatçıların anlayıĢı gereği ABD hükümeti hiç bir
müdahalede veya teĢvikte bulunmadı. Böylece krizi izleyen dönem boyunca talep yetersizliği sorunu hızla derinleĢti ve kronik
bir hal aldı. Sonuç olarak tüm sektörlerde kitlesel iĢsizlikler baĢ gösterdi.
1929 Büyük Dünya Buhranı, Klasik iktisat teorisinin konjonktür dalgalanmalara henüz bilimsel bir açıklama bulamadığı bir
dönemde ortaya çıktı. Artan iĢsizliğe çare olarak, Klasik iktisatçılar Büyük Buhran ‗ın nedenini reel ücretlerin yüksek olması ile
açıklayarak, sadece iĢçi ücretlerinin azaltılmasını önerebildiler, ancak bu öneri bu buhrana çare olamadı.
Not: Keynes, Büyük Buhran'ın oluĢmasında en önemli faktör olarak yatırımcıların güvenindeki istikrarsızlığı sorumlu
tutmuĢtur.
M. Friedman ve A. Schwartz Büyük Buhran'ı 1929-1933 döneminde ABD'de uygulanan daraltıcı para politikası ile
açıklamıĢlardır.
Kindleberger'e göre Büyük Buhran'ın nedeni dünya ölçeğinde bir ekonomik liderliğin olmamasıdır.
2. 1950‘li yıllarda Willam Baumol ve James Tobin tarafından ileri sürülen ve ―Boumol – Tobin
Modeli‖ olarak bilinen para talebi teorilerinden ―ĠĢlem Teorisi‖, paranın hangi fonksiyonunu ön plana
çıkartmıĢtır?
A) Mübadele aracı olma fonksiyonu
B) Değer saklama aracı olma fonksiyonu
C) Hesap birimi olma fonksiyonu
D) Standardize olma fonksiyonu
ÇÖZÜM:
ĠĢlem Amacıyla Para Talebi: Baumol ve Tobin söz konusu modellerini geliĢtirirken, her dönem, bir kez gelir elde eden ve bu
geliri dönem boyunca harcayan bir kiĢi ele almaktadırlar. Bu modelde para sadece iĢlemleri yerine getirebilmek ( mübadele )
amacıyla elde tutulmaktadır.
Bu yaklaĢımının kendisinden önce gelen iĢlem teorilerinden en önemli farkı, ekonomik birimlerin iĢlemlerinde kullanmak için
talep ettikleri para miktarının sadece gelir düzeyinden değil faiz oranının seviyesinden de etkilendiğini ortaya koymasıdır.
Baumol ve Tobin, iĢlem amaçlı para talebinin de faizlerden etkilendiğini söyler. Baumol-Tobin modeli, nakit tutmanın maliyet ve
faydalarını analiz ederek, para tutmanın faydasının istenildiği zaman paraya sahip olmak, her iĢlem için bankaya gitmekten ve
bunun iĢlem maliyetinden kurtulmaktır. Para tutmanın maliyeti ise vazgeçilen faiz geliridir. Bu analize göre bireyler, faiz
oranları arttığında daha az para bulundururlar.
3. IS – LM modeline göre, daraltıcı maliye politikası, kendisinden daha büyük geniĢletici para
politikasıyla birlikte uygulandığında aĢağıdakilerden hangisi ortaya çıkar?
A) Hem faiz oranı, hem de milli düzeyi artmaktadır.
B) Faiz oranındaki artıĢ, milli gelir düzeyindeki artıĢtan daha büyüktür.
C) Faiz oranındaki azalıĢ, milli gelir düzeyindeki artıĢtan daha küçüktür.
D) Faiz oranındaki azalıĢ, milli gelir düzeyindeki artıĢtan daha büyüktür.
ÇÖZÜM:
Ekonomi baĢlangıçta ve eğrilerinin
kesiĢtiği E* noktasında dengede olsun.
4. Safi milli hâsılaya ulaĢmak için gayri safi milli hâsıladan hangi unsur çıkarılması gereklidir?
A) Vasıtalı vergiler B) Vasıtasız vergiler C) Faiz ödemeleri D) Amortismanlar
ÇÖZÜM:
Net Milli ( Yurtiçi ) Hâsıla: Mal ve hizmetlerin cari piyasa fiyatlarıyla elde edilen değeridir. GSMH'dan amortismanlar
çıktıktan sonra kalan kısımdır.
5. Para talebinin faiz esnekliği sıfır olduğu durumda, para stokunda meydana gelen artıĢ
aĢağıdakilerden hangisine yol açar?
A) Faiz oranları yükselir, GSMH değiĢmez. B) Faiz oranları düĢer, GSMH düĢer.
C) Faiz oranları düĢer ve GSMH artar. D) Faiz oranları yükselir ve GSMH artar.
- 598 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
LM eğrisi, para piyasasının dengede olduğu faiz oranı ve gelir düzeylerinin bileĢimini gösteren eğridir.
LM eğrisinin eğimi
Para talebinin faiz esnekliği arttıkça LM eğrisinin eğimi azalır, para talebi
faiz değiĢmelerine duyarlılığı azaldıkça eğri dikleĢir.
ÇÖZÜM:
Emek (iĢgücü): Mal ve hizmet üretmek için kullanılan insanların fiziki ve zihinsel çabalarıdır. Emek
Sermaye: Mal ve hizmet üretiminde kullanılan makine ve ekipman gibi unsurlardır. Fabrika, makine ve
Üretim aletler, dağıtım ve depolama araçları gibi. Sermayenin kullanılması sonucu yapılan ödemeler faiz denir.
Faktörleri Toprak: Mal ve hizmet üretiminde kullanılan, fabrika arazisi, doğal mineraller, su gibi doğal
GiriĢimcilik: Mal ve hizmet üretmek için diğer üretim faktörlerini bir araya getiren ve bunun için risk
üstlenen kiĢidir. Kâr elde eder. GiriĢimci, negatif kâr (zarar) da elde edebileceğinden, risk üstlenen
kiĢidir.
7. Fiyat – tüketim eğrisi miktar eksenine dik bir doğru ise, talebin fiyat esnekliği hangi değeri alır?
A) Sonsuzdur. B) 1‘den büyüktür.
C) Birdir. D) Sıfırdır.
ÇÖZÜM:
Bir malın fiyatının sürekli değiĢmesi sonucu oluĢan yeni denge noktalarının geometrik düzlemdeki yerine fiyat tüketim eğrisi
( PCC ) denilmektedir. Fiyat tüketim eğrisi yardımı ile bireysel talep eğrisine ulaĢılmaktadır.
( ) ( D seçeneği )
ğ
ğ
∞ Ģ
- 599 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
8. Telafi edilmiĢ talep eğrisi ile ilgili aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) Sadece ikame etkisini yansıtır.
B) Sadece gelir etkisini yansıtır.
C) Giffen malı söz konusu olduğunda pozitif eğimlidir.
D) DüĢük mallarda alıĢılmıĢ talep eğrisi ile çakıĢır.
ÇÖZÜM:
Hicksgil talep eğrisi aynı zamanda telafi edilmiĢ talep eğrisi olarak da bilinmektedir. Telafi edilmiĢ talep eğrisi, bir malın fiyatı
düĢtüğü zaman tüketicinin reel gelirinin sabit tutmasıyla fiyatı düĢen maldan daha fazla satın alınmasının istenmesinin analizini
yapmaktadır. Bu yüzden sadece ikame etkisini içerir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
9.Sermaye – Emek oranının sabit olduğu, ikame esnekliği katsayısının sadece sıfıra eĢit olduğu
üretim fonksiyonu aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Cobb – Douglas Üretim Fonksiyonu B) Leontief Üretim Fonksiyonu
C) Doğrusal Üretim Fonksiyonu D) CES Üretim Fonksiyonu
ÇÖZÜM:
Sabit Oranlı ( Leontief ) Üretim Fonksiyonu (k=0)
Emek ve sermaye tam tamamlayıcıdır. Emek ve sermaye arasında ikame olmadığından ikame
esnekliği katsayısı (k) sıfıra eĢittir.
Not: Üretim fonksiyonları ile ilgili daha detaylı bilgi için 2012-1 / 72. sorunun çözümüne
bakınız.
10. Malın fiyatındaki bir azalmanın ortaya çıkaracağı gelir etkisi ile ilgili aĢağıdaki ifadelerden
hangisi doğrudur?
A) Malın tüketilen miktarında daima bir artıĢa neden olur.
B) Giffen malı olması durumunda malın tüketilen miktarında bir artıĢa neden olur.
C) Giffen malı olması durumunda malın tüketim miktarının sabit kalmasına neden olur.
D) Normal mal olması durumunda malın tüketilen miktarında bir artıĢa neden olur.
ÇÖZÜM:
Gelir Etkisi: Tüketicinin karĢılaĢtığı mallardan birinin fiyatının düĢmesi reel olarak gelir artıĢı yaratır. Tüketici artan bu gelir ile
fiyatı düĢen mal ve diğer mallardan daha çok satın alma olanağına kavuĢur.
Gelir Etkisi
Normal Mal: Gelir arttığında talebi artan, gelir azaldığında talebi azalan mallardır.
Normal Mal (-) DüĢük Mal: Gelir arttığından tüketimi azaltılan mallardır.
DüĢük Mal (+)
Giffen Mal: Bir malın fiyatının artması sonucu talebinin de artmasıdır.
Giffen Mal (+)
Gelir etkisi normal mallarda negatiftir, bu nedenle; malın fiyatı azaldığında,
o malın tüketilen miktarı artar. ( D seçeneği )
Gelir etkisi düĢük mallarda pozitiftir, bu nedenle; malın fiyatı azaldığında, o malın tüketilen miktarı azalır.
Gelir etkisi Giffen mallarda pozitiftir, bu nedenle; malın fiyatı azaldığında, o malın tüketilen miktarı azalır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 600 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
11. AĢağıdakilerden hangisi Türkiye‘nin üye olduğu uluslararası ekonomik kuruluĢlardan biri değildir?
A) ġangay BeĢlisi B) Dünya Ticaret Örgütü
C) Ekonomik ĠĢbirliği ve Kalkınma TeĢkilatı D) Karadeniz Ekonomik ĠĢbirliği TeĢkilatı
ÇÖZÜM:
ġanghay ĠĢbirliği Örgütü: Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ın 1996 yılında oluĢturdukları
yapılanma ġanghay BeĢlisi olarak anılıyordu. Amacı; üye ülkeler arasında karĢılıklı güven, iyi komĢuluk ve dostluk iliĢkilerinin
güçlendirilmesi, bölgesel barıĢ, güvenlik ve istikrarın korunması için ortak çaba sarf edilmesi, terörizm, köktencilik,
ayrılıkçılık, örgütlü suçlar ve yasadıĢı göçle ortak mücadele edilmesi, ayrıca siyaset, ekonomi, bilim ve teknoloji, kültür ve
eğitim, enerji, çevre konularında iĢbirliğinin geliĢtirilmesidir.
Üye Ülkeler: Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu, Kırgızistan, Tacikistan, Kazakistan, Özbekistan (Kurucu Üyeler)
Dünya Ticaret Örgütü ( WTO ): Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel AnlaĢması (GATT), Ekim 1947‘de doğmuĢ ve Ocak
1948‘de yürürlüğe girmiĢtir. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), GATT kapsamında yürütülen son çok taraflı müzakere turu -
Uruguay Turu- sonucu, 1995 yılında kurulmuĢtur. Türkiye 1995 yılında üye olmuĢtur.
Ġktisadi ĠĢbirliği ve Kalkınma Örgütü ( OECD ): 14 Aralık 1960 tarihinde imzalanan Paris SözleĢmesi'ne dayanılarak
kurulmuĢ olan uluslararası ekonomik bir örgütüdür. OECD, savaĢ yıkıntıları içindeki Avrupa'nın Marshall Planı çerçevesinde
yeniden yapılandırılması amacıyla 1948 yılında kurulan Avrupa Ekonomik ĠĢbirliği Örgütü'nün (OEEC) doğrudan
mirasçısıdır. Türkiye kurucu üyedir.
Karadeniz Ekonomik ĠĢbirliği Örgütü (KEĠÖ): 25 Haziran 1992 tarihinde Ġstanbul‘da düzenlenen zirvede imzalanan anlașma
ile kurulan ve Karadeniz havzasındaki ülkelerin ekonomik iĢbirliğini amaçlayan uluslararası kuruluĢtur. Türkiye kurucu üyedir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
12. Üyeleri arasındaki ticarette, gümrük tarifelerini ve miktar kısıtlamalarını kaldıran fakat birlik
dıĢında kalan ülkelere karĢı her bir ülkenin kendi özel tarifesini uygulamasına izin veren ekonomik
bütünleĢme türü aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Tercihli Ticaret AnlaĢması B) Serbest Ticaret Bölgesi C) Gümrük Birliği D) Ġktisadi Birlik
ÇÖZÜM:
Üyeleri arasındaki ticarette, gümrük tarifelerini ve miktar kısıtlamalarını kaldıran fakat birlik dıĢında kalan ülkelere karĢı her
bir ülkenin kendi özel tarifesini uygulamasına izin veren ekonomik bütünleĢme türü, serbest ticaret bölgesidir.
Not: Ġktisadi birleĢmeler ile ilgili daha detaylı bilgi için 2003 / 40. Sorunun çözümüne bakınız.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
13. AĢağıdakilerden hangisi ödemeler bilançosunun cari iĢlemler dengesi içinde yer almaz?
A) Net Transfer Ödemeleri B) DıĢ Borç Faiz Ödemeleri
C) DıĢ Borç Anapara Geri Ödemeleri D) Net yatırım Geliri
ÇÖZÜM:
DıĢ borç faiz ödemeleri cari iĢlemler dengesi içinde yer almakta iken, dıĢ borç anapara geri ödemeleri sermaye hesabı içinde
yer almaktadır.
Not: Ödemeler bilançosu ile ilgili daha detaylı bilgi için 2003 / 37. ve 2011 / 12. sorunun çözümüne bakınız
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 601 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Faktör Donatımı (Heckscher-Ohlin) Teorisi: Basit ve rasyonel bir düĢünceye dayanan bu teori, bir ülke hangi üretim
faktörüne zengin olarak sahipse, üretimi o faktörü yoğun biçimde gerektiren mallarda karĢılaĢtırmalı üstünlük elde etmesi,
yani onları ucuza üretmesi ve o alanlarda uzmanlaĢmasına dayanmaktadır. Bir ülke emeğe göreceli olarak daha bol biçimde
sahiptir, böyle bir ülkede doğal olarak emek-yoğun mallar daha ucuza üretilir. Bunun gibi sermaye faktörüne zengin olarak
sahip bulunan ülkelerin de sermaye-yoğun malları daha ucuza üretmeleri beklenir.
Varsayımları:
Ülkelerin faktör donatımları birbirinden farklıdır,
Malların faktör yoğunlukları farklıdır. Yani bazı mallar daha sermaye-yoğun, bazıları ise daha emek-yoğundur,
Üretimde ölçeğe göre sabit verimler geçerlidir,
Ülkeler aynı malı üretmek için aynı teknolojiyi kullanırlar, teknoloji seviyeleri aynıdır, (C seçeneği yanlıĢtır)
Her iki ülkede her iki mal da eĢit oranda talep edilir.
15. Tam istihdam düzeyinde dıĢa açık bir ülkede dıĢ ödemeler bilançosu açık veriyorsa bu ülke için
en uygun politika bileĢimi aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Yalnızca devalüasyon yeterli bir politikadır.
B) Daraltıcı para ve maliye politikası bir arada uygulanmalıdır.
C) Fiyat kontrolleri ve koruyucu dıĢ ticaret politikası izlenmelidir.
D) Devalüasyon ile birlikte harcama kısıcı maliye politikası izlenmelidir.
ÇÖZÜM:
Ödemeler bilançosu, bir ülkede yerleĢik kiĢilerin belirli bir dönem boyunca yabancı ülkede yerleĢik kiĢilerle yaptıkları tüm
ekonomik iĢlemlerin sonucunu gösteren sistematik bir kayıt biçiminde tanımlanır. Ödemeler bilançosu dengesi, ait olduğu yıl
içindeki otonom iĢlemlerin toplam alacak ve toplam borçlarının birbirine eĢit olmasıdır. Buna göre toplam borçlu iĢlemlerin
toplam alacaklı iĢlemlerden büyük olması durumunda bir ödemeler bilançosu açığı, tersi durumda da bir ödemeler bilançosu
fazlası vardır.
Bir baĢka yol da açıkların tedavisi ya da düzeltilmesidir. Bu yol en güç fakat en güvenilir olanıdır. Açıkların tedavisi, ihracatın
ve öteki döviz kazandırıcı iĢlemlerin artırılması ile sağlanır. Ġhracatın artırılabilmesi için kısa ve uzun dönemde alınabilecek
önlemler vardır. Kısa dönemde örneğin, kurların serbest bırakılması ve ulusal paranın aĢırı değerlenmesinin önlenmesi
( develüasyon ), ihracatçının dıĢ piyasalar konusunda eğitilmesi, ihracat üretimine ucuz girdi ve kredi sağlanması, ihracat
bürokrasisinin önlenmesi gibi hususlar üzerinde durulabilir.
DıĢ dengeyi sağlamak için baĢvurulacak yollardan biri de ulusal paranın dıĢ değerinin düĢürülmesidir. Devalüasyonun amacı,
ithalatı pahalılaĢtırıp, ihracatı ucuzlatmak ve böylece döviz giriĢini çıkıĢına göre hızlandırmaktır. DıĢ ödemelerinde açık veren,
yani ihracatı ithalatından az olan ülke, ulusal paranın dıĢ değerini indirerek ihracatını artırıp ithalatını azaltabilir. Sonuç olarak
da dıĢ denge sağlanır ve açık kapanır.
- 602 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Diğer bir yol ise sıkı para politikası ile daraltıcı bir maliye politikasının uygulanmasıdır. Sıkı para politikası sonucu para arzında
bir daralma, faiz oranını yükseltir. Bu da kısa süreli yabancı sermaye giriĢini özendirip ülke dıĢına sermaye çıkıĢını caydırır ve
bir ödemeler bilançosu açığının kapanmasına neden olabilir. Bunun gibi, geniĢletici maliye politikası ile hükümet harcamalarında
bir daralma da, ulusal geliri düĢürüp ithalâtı azaltarak ödemeler bilançosun açığında bir azalmaya yol açabilir.
Yukarıdaki açıklamalara paralel olarak tam istihdam düzeyinde dıĢa açık bir ülkede dıĢ ödemeler bilançosu açık veriyorsa
bu ülke için en uygun politika bileĢiminin devalüasyon ile birlikte daraltıcı ( harcama kısıcı ) maliye politikası olduğunu
söyleyebiliriz.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
DıĢ Ticaret Politikasının Amaçları
1. DıĢ ödeme dengesizliklerinin giderilmesi
2. DıĢ rekabetten koruma
3. Ekonomik kalkınma
4. Ekonominin liberalleĢtirilmesi
5. Ġç ekonomik istikrarı sağlamak
6. Hazineye gelir sağlamak
7. DıĢ piyasalarda monopol gücünden yararlanma
8. Piyasa aksaklıklarının giderilmesi
9. DıĢ piyasalarda monopol gücünden yararlanma
10. OtarĢi ( ülkenin kendi kendine yetebilmesi )
ÇÖZÜM:
Devalüasyon, bir ülkenin resmi para biriminin diğer ülke para birimleri karĢısında değerinin azaltılmasıdır. Devalüasyon devlet
tarafından, ülke ekonomisine yapılan dıĢarıdan bir müdahaledir.
Devalüasyonun Sonuçları
Devalüasyonun ulusal para cinsinden ülkeye ithal edilen malların fiyatlarının yükselterek ithalatı azaltır ve neticesinde ülkenin
döviz giderleri azalır.
Devalüasyonun ihraç edilen malların fiyatlarını yabancı para cinsinden ucuzlatarak ihraç mallarının yurtdıĢı talebini arttırması
sonucunda ülkenin ihracatı ve dolayısıyla döviz gelirleri artar.
Devalüasyonun ithalatın yerli para cinsinden değerini arttırması, toplanan gümrük vergisi gelirinin de artmasına neden olur.
Devalüasyonun bütçe üzerindeki bu olumlu olan etkisinin yanında dıĢ borç yükünü artırmak suretiyle meydana getirmiĢ olduğu
olumsuz bir etkisi de vardır. Bütçede dıĢ borçlar yerli para cinsinden gösterilir. Devalüasyon olduğunda dıĢ borçların yerli para
karĢılığının artması ile o yıl ödenecek dıĢ borçlar nedeniyle bütçenin gider kısmı da artar, bu da bütçe açığının büyümesine
neden olur.
Ticaret hadleri, ihracat fiyatının ithalat fiyatına oranıdır. Devalüasyon sonucu ihraç edilen malların döviz cinsinden değeri
düĢünce dıĢ ticaret haddi ülke aleyhine değiĢir. Ülke artık aynı miktarda döviz elde etmek için daha fazla mal satmak
zorundadır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 603 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Kıvamlı kapasite (optimal kapasite), birim üretim baĢına ortalama giderlerin en az olduğu üretim hacmine sahip iĢletme
kapasitesidir. Bu kapasite üretim birimi baĢına karı maksimum ortalama maliyetleri de minumum yapan kapasitedir.
Tam (kuramsal) kapasite, uygulamalardaki hiçbir olumsuz durumu dikkate almayan, iĢletmenin üretebileceği en üst üretim
miktarını temsil eden kapasitedir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
19. Marjinal ürün ortalama ürünün üstünde ise aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Ortalama ürün sabittir. B)Ortalama ürün artmaktadır.
C) Marjinal ürün artmaktadır. D)Ortalama ürün azalmaktadır.
ÇÖZÜM:
Emeğin Ortala Ürünü ( ) Bir birim emek kullanımından elde edilen ürün
miktarıdır.
Not: Ortalama ve marjinal ürün ile ilgili daha detaylı bilgi için 2003 / 28. , 2007-1 / 76. ve 2012-1 / 72. sorunun çözümüne
bakınız.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
20. Birkaç iĢletmenin aralarında iĢ birliği kurmak, rekabeti sınırlandırmak ve sektördeki durumlarını
güçlendirmek amacıyla yaptıkları sözlü anlaĢmaya ne ad verilir?
A) Konsorsiyum B)Kartel C)Holding D) Centilmenlik antlaĢması
ÇÖZÜM:
Centilmenlik AnlaĢmaları: ĠĢletmeler arasında karĢılıklı güven esasına dayanan, yasal açıdan bağlayıcı nitelikte olmayan belli
amaçların gerçekleĢmesine yönelik yazılı veya sözlü anlaĢmalardır. Ġki veya daha fazla iĢletme, aralarındaki rekabeti kaldırmak
amacıyla ortak bir üretim, pazarlama, finansman politikası güdeceklerine iliĢkin geçici veya
sürekli nitelikte centilmenlik anlaĢması yapabilirler.
Not: ĠĢletme birleĢme Ģekilleri ile ilgili daha detaylı bilgi için 2010-1 / 11. sorunun çözümüne bakınız.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
21. ĠĢletmede belirli bir üretim miktarı ile bu üretimi elde etmek için kullanılan faktörler arasındaki
oran aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Etkinlik B) Verimlilik C) Karlılık D) Üretkenlik
ÇÖZÜM:
Verimlilik, bir üretim ya da hizmet sisteminin ürettiği ―çıktı‖ ile bu çıktıyı yaratmak için kullanılan ―girdi‖
arasındaki iliĢkidir. BaĢka bir deyiĢle, üretim süreci sonucunda elde edilenlerle, bu üretimi elde edebilmek için
gerekli olan tüm girdilerin arasında var olan bir katsayı, orandır. Bu oran Ģöyle formüle edilmektedir;
ÇÖZÜM:
ÖR: Personel, Memur, ĠĢçi MaaĢları, Tazminatları, ÖR: Etüt Proje Giderleri, Makine Teçhizat Alımı TaĢıt Alımı,
Ödüller, Kırtasiye Giderleri, DemirbaĢ Alımı, Küçük Büyük Onarım Giderleri vs.
Onarım Giderleri, Yolluklar vs.
TRANSFER HARCAMALARI (T.H)
Transfer harcamaları doğrudan milli gelir üzerinde etki meydana getirmeyen ve satın alma gücünün özel Ģahıslar ve
sosyal gruplar arasında el değiĢtirmesine neden olan harcamalardır.
Ġktisadi (Verimli) T.H: Üretimin arttırılması yönelik yapılan harcamalardır.
ÖR: Sübvansiyonlar, Üreticilere Verilen Krediler vs.
Sosyal (Verimsiz) T. H: DüĢük gelir gruplarına yönelik olarak yaĢam standartlarını yükseltmek amacıyla yapılan
harcamalardır.
ÖR: Emekli MaaĢları, ĠĢsizlik Sigortası, Öğrenci Bursları, YeĢil Kart, Ayni Yardımlar, Tavan Fiyat Uygulaması vs.
Mali Transfer Harcamaları: Kamu kurum ve kuruĢların finansman açıklarının kapatılması amacıyla yapılan harcamalar
ÖR: Özel Bütçeli ve DDKB Açıklarının Kapatılması Ġçin Genel Bütçeden Yapılan Hazine Yardımları, Borç Faiz Ödemeleri,
KĠT Açıklarının Kapatılması vs.
Gelir T.H: Transfer harcamasının ülke içinde yapılmasıdır.
Sermaye T.H: Transfer harcamasının ülke dıĢına yapılmasıdır. ÖR: SavaĢ Tazminatları, DıĢ Borç Faiz Ödemeleri
Dolaysız T.H: KiĢilerin gelirlerinin direk arttırmaya yönelik yapılan harcamalardır.
ÖR: Öğrenci Bursları, Dul Yetim Aylıkları, Borç Faizi Ödemeleri.
Dolaylı T.H: KiĢilerin gelirlerini dolaylı yoldan arttıran harcamalardır.
ÖR: YeĢil Kart Uygulamaları, Kömür, Gıda Yardımları, Vergi Ġadesi.
- 605 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
GÖRÜNÜġTE ARTIġ
- AYNĠ ekonomiden, NAKDĠ ekonomiye geçilmesi. (Para ekonomisine geçiĢ)
GERÇEKTE ARTIġ
- Askeri (SavaĢ ve Savunma Giderlerinin ArtıĢı)
- Siyasi ( Liberal veya Sosyalist Bir Ġktidarın Gelmesi, - Partilerin Taahhütlerini Yerine Getirmeleri)
NOT: NÜFUS ARTIġI HEM GERÇEKTE, HEMDE GÖRÜNÜġTE ARTIġA SEBEP OLABĠLĠR.
24. Kamu kuruluĢu niteliğindeki sosyal, ekonomik ve mesleki kuruluĢların üyelerine götürdükleri
hizmet karĢılığı elde ettikleri kamu geliri türü aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Harç B) Resim C) Parafiskal gelir D) Patrimuan geliri
ÇÖZÜM:
PATRĠMUAN GELĠR: Devletin egemenlik hakkına dayanmayan gelirler arasındaki emlak (mülk) ve teĢebbüs geliridir.
25. I. Moratoryum
II. Borcun reddi
III. Borcun amortismanı
IV. Borcun konversiyonu
Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri olağanüstü borç iĢlemleri arasında yer almaz?
- 606 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Genellik Ġlkesinin Hayata Geçirilebilmesi Ġçin NOT: GENELLĠK VE BĠRLĠK ĠLKELERĠ ÇOĞU
AĢağıdaki Ġki Ġlke Hayati Önem TaĢımaktadır. ZAMAN KARIġTIRILIR.
ADEM-Ġ TAHSĠS ĠLKESĠ GAYRĠSAFĠ USÜL ĠLKESĠ
Belirli gelirlerin belirli giderlere Gelir ve giderlerin birbirinden TEK BĠR BÜTÇE ĠFADESĠ GÖRÜLMEDĠKÇE
BĠRLĠK ĠLKESĠ ĠġARETLENMEMELĠDĠR.
tahsis edilememesidir. mahsup edilmeksizin, bütçede ayrı
Tüm kamu giderlerine tahsis edilir. ayrı yer almalarını ifade eder.
- 607 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
VERGĠ HATALARI
HESAP HATALARI VERGĠLENDĠRME HATALARI
Matrah Hataları: Mükellefin ġahsında Hata: Asıl vergi borçlusu yerine vergilendirme ile
Matraha iliĢkin indirim, istisna gibi unsurları ilgisi olmayan kiĢilerden vergi alınmasıdır.
rakamsal olarak eksik veya fazla hesaplanması
Mükellefiyette Hata: Vergiden muaf olan birinden vergi alınmasıdır.
sonucu matrahın eksik veya fazla çıkmasıdır.
Vergi Miktarında Hatalar: Vergi Konusunda Hata: Vergi konusuna girmeyen ya da vergiden
Tarifelerin, oranların yanlıĢ uygulanması sonucu istisna olan unsurlardan vergi alınmasıdır.
matrahın eksik/fazla çıkması
Vergilendirme Döneminde Veya Muafiyet Döneminde Hata: Verginin
Çifte Vergilendirme:
YanlıĢlıkla aynı vergi konusu üzerinden birden alındığı dönemin yanlıĢ olması veya verginin alındığı dönem itibarıyla o
fazla verginin alınmasıdır. kiĢinin vergiden muaf olması
ÇÖZÜM:
VERGĠNĠN TARHI: Vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından hesaplanmasıdır.
VERGĠNĠN TAHSĠLĠ: Verginin kanuna uygun surette ilgili vergi dairesine ödenmesidir.
VERGĠLENDĠRME SÜRECĠ
TARH TEBLĠG TAHAKKUK TAHSĠL
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
29. 5018 Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu‘na göre kesin hesap kanun tasarısını hangi kurum
hazırlar?
A) SayıĢtay B) Maliye Bakanlığı C) Devlet Planlama TeĢkilatı D) BaĢbakanlık
ÇÖZÜM:
- 608 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
31. AĢağıdakilerden hangisi kamu harcamalarının büyük bunalım dönemlerinde sıçramalar yaparak daha sonra
eski düzeyine inmediğini için arttığını savunmuĢtur?
A) Paacock ve Wiseman B) Rostow ve Musgrave C) G. Tullock D) Wagner
ÇÖZÜM:
ROSTOW VE MUSGRAVE
Kalkınma süreci ile kamu harcamalarının artıĢı arasındaki iliĢkiyi kurmaya çalıĢmıĢlardır.
Kamu harcamalarının artıĢı ekonomik geliĢmeye bağlıdır.
1. Geleneksel Toplum
2. KalkıĢa Hazırlık
3. KalkıĢ
4. OlgunlaĢma
5. Tüketim Toplum >>>> AĢama ilerledikçe KAMU HARCAMALARI ARTAR.
NOT: Sorularda genellikle Rostow sorular , Rostow Ģıklarda yoksa Musgrave iĢaretlenmelidir. (Ġkisini ayrı ayrı vermez)
A.DOWNS, BUCHANAN G.TULLOCK (MAKSĠMĠZASYON YAKLAġIMI)
Siyasiler oy maksimizasyonu Seçmenler fayda maksimizasyonu çerçevesinde siyasilerin iktidara gelmek adına seçmenleri
memnun etmesi sonucu kamu harcamaları artar Bedavacılık ve politik miyopluk sorunları ortaya çıkar.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 609 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
ALTIN KURAL: Ekonomik konjonktür boyunca hükümet sadece yatırım yapmak için borçlanacaktır ve borçlanarak cari
harcamaları karĢılamayacaktır. (VERGĠLER = TÜKETĠM HARCAMALARI)
33. Bir ülkede, enflasyonist dönemlerde vergilerin tarh ve tahsili arasındaki sürenin uzaması nedeniyle vergi
gelirlerinin reel değerinin azalmasına ne ad verilir?
A) Tanzi Etkisi B) Pigou Etkisi C) Fisher Etkisi D) Likidite Etkisi
ÇÖZÜM:
GEÇĠCĠ VERGĠ: Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme dönemlerinde gelir ve kurumlar vergisine
mahsuben üçer aylık kazançları üzerinden hesaplanıp ödendiği bir peĢin vergidir.
FĠSHER ETKĠSĠ: Enflasyonla faiz arasında iliĢkiyi açıklar. Buna göre beklenen enflasyonun artması faizi de artırır.
Bu durum, paranın enflasyon nedeniyle aĢınan kısmının faiz oranı artıĢı ile kapatılması ile açıklanır.
REEL FAĠZ = NOMĠNAL FAĠZ - BEKLENEN ENFLASYON
PĠGOU ETKĠSĠ YA DA (REEL BALANS ETKĠSĠ)
Kamu harcamalarının azaltılmasının MG‘yi düĢürebileceğini ileri sürer.
Kamu harcamalarının azalmasının MG‘de yarattığı etkiye Pigou Etkisi (Reel Balans) denir.
PĠGOU ETKĠSĠ ĠKTĠSATTA; fiyatların düĢmesinin serveti ve buna bağlı olarak da tüketimi arttırdığını ifade eder. DüĢen
fiyatlar servet sahibi olan bireylerin sahip oldukları servetin değerini arttırır, bu da tüketimi kamçılar.
Devlet harcamalarının azaltılmasının bireylere faydadan çok zarar getireceğini savunur ve kamu harcamalarının azalmasının
talebi daraltacağını iddia eder.
Servet Servet
P C S Y istihdam , P C S Y istihdam
P P
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
34. Büyüyen bir ekonomide bütçe gelirlerindeki otomatik artıĢın ekonomi üzerinde ters bir etki yaratarak
ekonomiyi aĢırı ölçüde istikrara getirme olgusuna ne ad verilir?
A) Mali Anestezi B) Mali Sürüklenme C) Pigou Etkisi D) DıĢlama Etkisi
- 610 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
35. Verginin gelir etkisi ne demektir?
A) Vergilerdeki artıĢın daha fazla kamu harcaması yapılarak dengelenmesi
B) Gelir vergisindeki artıĢ sonucunda geliri azalan bireylerin çalıĢmak yerine dinlenmeyi tercih etmesi
C) Gelir vergisindeki artıĢ sonucunda geliri azalan bireylerin eski gelir düzeylerini korumak için daha fazla çalıĢmayı
tercih etmesi
D) Gelir vergisindeki düĢüĢ sonucu geliri artan bireylerin daha fazla çalıĢmayı tercih etmesi
36. Belirli bir refah düzeyini yakalamak için mal ve hizmet tüketimine yönelen düĢük gelirli kesimin
tasarruflarının düĢük olması, maliye politikasının hangi amaçları arasında çatıĢma yaratır?
A) Fiyat istikrarı – Tam çalıĢma B) Bireysel refah – Gelir dağılımı
C) Tam çalıĢma – Ġktisadi kalkınma D) Ġktisadi kalkınma – Bireysel refah
ÇÖZÜM:
- 611 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
GELĠR; bir kiĢinin, bir takvim yılı içerisinde elde ettiği kazanç ve iratların safi (net) tutarıdır.
Gelir Vergisi Kanunu'na göre geliri oluĢturan kazanç ve iratlar Ģunlardan oluĢmaktadır:
VERGĠYE TABĠ GELĠRĠN GENEL ÖZELLĠKLERĠ
- Gelirin SAFĠ (NET) tutar olmalıdır.
38. Vergi hukukunda her takvim yılı bir vergileme dönemi olarak kabul edilmektedir. AĢağıdaki
mükellef/mükellef gruplarından hangisi bu kuralın istisnasını oluĢturur?
A) Doktor
B) Gıda toptancısı
C) ĠnĢaat ve onarma iĢleriyle uğraĢanlar
D) Gayrimenkul sermaye iradı geliri elde edenler
ÇÖZÜM:
39.AĢağıdakilerden hangisi halen uygulanmakta olan katma değer vergisi oranlarından bir tanesidir?
A)% 1 B) % 7 C) % 14 D) % 17
ÇÖZÜM:
- 612 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
B) Kooperatifler.
E) ĠĢ Ortaklıkları.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
41. Gelir vergisinin artan oranlı olarak alınması aĢağıdakilerden hangisine uygundur?
A) EĢit fedakarlık görüĢü
B) Vergide genellik ilkesi
C) Minimum fedakarlık görüĢü
D) EĢit oranlı fedakarlık görüĢü
EġĠT MĠKTARDA MUTLAK FEDAKÂRLIK YAKLAġIMI: Bu görüĢ, hangi gelir grubundan olursa olsun ve matrahının
büyüklüğü ne olursa olsun, herkesin AYNI MĠKTARDA vergi ödemesidir.
KISACA: Devlet ayrım yapmadan HERKESTEN AYNI MĠKTARDA Vergi Almalıdır.
EġĠT ORANLI FEDAKÂRLIK YAKLAġIMI: Herkesten ‗EġĠT ORANDA VERGĠ ALINMASIDIR.‘ Böylece geliri yüksek
olanlar, geliri düĢük olanlardan daha fazla vergi ödemek zorunda kalacaklardır.
KISACA: Devlet Herkesten BELLĠ ORANDA (%) vergi alsın.
GELĠR VERGĠSĠNĠN ARTAN ORANLI OLARAK ALINMASI ORANSAL FEDAKARLIK GÖRÜġÜNE UYGUNDUR.
ÇÜNKÜ; Yüksek Gelirlilere Daha Yüksek Bir Vergi Yükü Ġle DüĢük Gelirlilere Daha DüĢük Vergi Yükü Yüklenecektir.
- 613 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
42. AĢağıdakilerden hangisi Kurumlar Vergisinde safi kazancın tespitinde indirilecek giderler
arasında sayılmamıĢtır?
A) Ġlk kuruluĢ ve örgütlenme giderleri
B) Hisse senetleri ve tahvil ihraç giderleri
C) Paylı komandit Ģirketlerde komandite ortağın kar hissesi
D) Ayrılan yedek akçeler
ÇÖZÜM:
- 614 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
44.Vergilendirmeye esas olacak değer ve miktarın, tek tek belirlenmesi yerine aynı durumdaki tüm
vergi konuları ve vergi mükellefleri için bütünlük içinde ve genel olarak belirlenmesi usulüne ne ad
verilir?
A) Karine Usulü B) DıĢ Göstergeler Usulü C) Götürü Usul D) Takdir Usulü
ÇÖZÜM:
KARĠNE-DIġ GÖSTERGELER: Bazı dıĢ göstergelere bakılarak matrahın tespit edilmesidir.(Kapı, Pencere Sayısı)
45. I- SözleĢme
II- Alacaklı
III- Def‘i
IV - Edim
Yukarıdakilerden hangisi borcun temel unsurlarıdır ?
ÇÖZÜM:
BORÇ ĠLĠġKĠSĠNĠN UNSURLARI: Alacaklı borçlu ve edim borç iliĢkisinin zorunlu unsurları iken talep unsuru zorunlu olmayan
unsurudur.
1-Alacaklı ve borçlu: Alacaklıya hak tarafı, borçluya ise sorumluluk tarafı denir.
2-Edim: Bir Ģeyi vermek, yapmak yada yapmamak Ģeklinde ortaya çıkar. Taraflar edimin konusunu belirlemekte serbesttirler
ama ahlaka, kanuna aykırı yada objektif olarak yerine getirilemeyecek bir davranıĢ biçimi olamaz.
a)Müspet edim: Borçlunun belli bir Ģeyi yapmak yada vermek Ģeklinde olumlu bir davranıĢ biçimi ile yerine getireceği edimlere
denir.(-ġahsi edim: borçlunun bizzat bedeni yada fikri gücü yada yeteneği ile icra edeceği edimlere denir. –Maddi edim:
Borçlunun malvarlığı ile ifa edeceği edimlere denir.)
b)Menfi edim: Borçlunun bir Ģeyi yapmamak yani bir Ģeyden kaçınmak Ģeklinde icra edeceği edimlere denir.
c)Ani edim: Bir anda yapılan davranıĢlarla yerine getirilen edimlere denir.
d)Sürekli edim: Borçluyu belli bir süre belli davranıĢ biçimleri ile bağlı bulunmakla yükümlü kılan edimlerdir.
e)Bölünebilir/Bölünemez edim:Niteliğinde ve değerinde esaslı bir değiĢme olmaksızın birden ziyade parçalara ayrılarak ifa
edilebilen edimlere bölünebilir, edilemeyenlere bölünmez edim denir.
- 615 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Birden çok borçlusu olan bir borcun tümünün, borçlulardan herhangi birinden istenebilmesi ve borçlulardan her birinin de
borcun tümünü yerine getirmekten sorumlu olması halinde, o borca müteselsil borç denir.
Müteselsil borçlulukta, her borçlu borcun tamamından alacaklıya karĢı sorumludur. Böyle bir borcun borçlularının
sorumluluğu, borcun tümü ödeninceye kadar sürer.Borçlulardan birine karĢı zaman aĢımı kesilince diğerlerine karĢı
kesilmiĢ sayılır.
Borçlulardan biri, payına düĢenden daha çoğunu ödeyemeyeceğini ileri süremez ve önce diğerine baĢvur diyemez. Payına
düĢenden daha çoğunu (ya da tamamını) ödeyen borçlu, öteki borçlulara baĢvurarak bunu istemeye hak kazanır. Öteki
müteselsil borçlular da alacaklıya karĢı kendiliğinden borçtan kurtulurlar.
Diğer müteselsil borçlulardan her biri, ödemede bulunan borçluya karĢı ancak kendi payı ile sorumludur. Müteselsil borcun
alacaklısı alacağını, borçlulardan birinden veya hepsinden isteyebilir. Örneğin B,C ve D, Alp‘e müteselsil olarak 1000YTL
borçlanmıĢlardır. Alp dilerse hepsine karĢı, dilerse B‘ye karĢı ve C ile D‘ye karĢı dava açabilir, icra takibine giriĢebilir.
Borçluların müteselsil (dayanıĢmalı) olarak sorumluğu, borçlulardan her birinin müteselsil olarak sorumlu olmayı açıkça kabul
etmelerinden doğabileceği gibi, birtakım borçlarda kanun hükmüyle de ortaya çıkabilir. Örneğin Osman ile Ġlhan borçlanırken,
birlikte ve müteselsil olarak borçlandığını gösteren kelimeler kullanıp imza ederlerse, kendi iradeleri ile müteselsil
sorumluluğu kabul etmiĢ olurlar. Ġlhan ile Osman bono denilen senet çeĢidini birlikte imza ederek borçlanırlarsa, açıkça
müteselsil olmayı kabul etmiĢ olmasalar bile, Ticaret Kanunun ilgili kuralları gereği müteselsil borçlu durumundadırlar.
Birden çok alacaklının varlığı halinde, alacaklılardan her birinin borcun tümünün ifasını diğerlerinden izin almadan
isteyebilmesi, ancak alacaklılardan birine ifada bulunan borçlunun, bütün alacaklılara karĢı borçtan kurtulması söz konusudur.
Bütün bu açıklamalar kefalet yoluyla borçlu olanlar için de geçerlidir. Adi kefalette alacaklı önce borçluya, sonra tahsil
edilmeyen kısım için kefile baĢvurabilir. Buna karĢılık müteselsil kefalette alacaklı ister borçluya ister kefile baĢvurur.
47.Tatilde olan komĢusu Bay (A)‘nın faturalarını Bay (A)‘nın haberi olmadan ödeyen Bay (B)‘nin bu
iĢlemine Borçlar Kanunu yönünden hangi hükümler uygulanır ?
A) Vekaletsiz iĢ görme B) Borcun devralınması
C) Yetkisiz temsil D)-Hatalı ödeme
ÇÖZÜM:
Vekaletsiz ĠĢ Görme : Vekâletsiz iĢ görme, Borçlar kanununun genel bölümünde düzenlenmemiĢ olmasına rağmen, genel bir
borç kaynağıdır. Vekâletsiz iĢ görmede, vekâletten farklı olarak bir kimse, kendisine yetki verilmeden baĢkasının hukuk alanına
karıĢır. Vekâletsiz olarak görülen iĢe, iĢi görülen, icazet verirse, vekâlet hükümleri uygulanır. Bu karıĢma, vekâletsiz iĢ
görmenin türüne göre ya iĢi görülen (iĢ sahibi) veya doğrudan doğruya vekâletsiz iĢ gören lehine olur. Vekâletsiz iĢ görmenin
varlık Ģartları Ģunlardır: 1. bir iĢin görülmesi; 2. yapılan iĢin baĢkasına ait olması; 3. iĢi görenin söz konusu iĢi yapma yetkisinin
olmaması; 4. baĢkasının iĢini görme iradesi.
Gerçek vekâletsiz iĢ görme durumunda iĢi gören kimse, baĢkasmın hukuk alanına, onun yararına, yetkisi olmadan
müdahale eder. Meselâ, gezide bulunan komĢusunun kırılan camlarını tamir ettiren veya trafik kazası geçirerek kendini
bilmeyecek derecede baygın olan bir kimsenin hayatını kurtarmak için onu ameliyat eden, gerçek vekâletsiz iĢ görmüĢ
olur.
Sorumuzda Bay(A)‘nın haberi olmadan Bay (B)‘nin,Bay (A) nın faturalarını ödemesi Bay (A)‘nın menfaatine bir durumdur.
48.Borçlar Kanunu‘na göre sözleĢmede ödeme yeri ayrıca belirlenmemiĢ ise para borçlarında ödeme
yeri neresidir ?
A) SözleĢmenin imzalandığı yer
B) Ödeme zamanında borçlunun iĢ yerinin bulunduğu yer
C) Ödeme zamanında borçlunun ikametgahının bulunduğu yer
D) Ödeme zamanında alacaklının ikametgahının bulunduğu yer
ÇÖZÜM:
Borcun yerine getirilmesi gereken yer ifa yeridir. Bu yerin hukuk açısından büyük önemi bulunur. Bir borcun ifa yerini taraflar
sözleĢmede gösterebilirler. Ġfa yeri taraflarca açıkça veya üstü kapalı olarak belli edilmemiĢse aĢağıdaki kurallara göre
belirlenir.
- 616 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
- Para borçlarında ifa yeri; borcun konusu para ise ödeme, alacaklının ifa zamanında oturduğu yerde yapılır. Para
borcunun alacaklının ikametgâhında ödenmiĢ sayılması için paranın alacaklının ikametgâhına götürülmesi gerekir. Para
posta aracılığı ile ödenecekse ikametgâhta ödemeli olarak gönderilmelidir, alacaklı henüz postaneden parayı almamıĢsa
borç ödenmemiĢtir.
- Parça borçlarında ifa yeri; borcun konusu belirli bir malın teslimi ise o malın sözleĢme yapıldığı sırada bulunduğu yerde
teslimi gereklidir. Tarafların sözleĢme yaptığı sırada malın baĢka bir yerde bulunmakta olduğunu bilmeleri gerekir. Örneğin
satılan otomobil Ġstanbul‘da garajda, sözleĢme Ġzmir‘ de yapılmıĢsa otomobil Ġstanbul da teslim edilecektir.
- Diğer borçlarda ifa yeri; para ve parça borçlarının dıĢında kalan diğer bütün borçlarda ifa yeri borcun doğumu zamanında
borçlunun oturduğu yerdir, yani borçlunun ikametgâhıdır.
ÇÖZÜM:
:Alacaklı, borçlu ve edim unsurlarına sahip ancak talep unsurunun mevcut olmadığı yada sorumluluğun borçlu lehine
hafifletildiği borç iliĢkileridir. Borç ve alacak mevcuttur, ancak alacaklının talep hakkı ve buna bağlı bulunan dava ve cebri icra
hakları mevcut değildir.
50.Borç ve borç iliĢkisinin varlığını inkar eden borçlu,ileri sürdüğü özel nedenlerle ifadan kaçınıyorsa
aĢağıdakilerden hangisi söz konusudur ?
A) Def‘i B) Ġtiraz C) Mutlak butlan D) Muvazaa
ÇÖZÜM:
Def‘i,borçluya tanınmıĢ, borçlanılan edimin ifasından özel bir sebeple kaçınma hakkıdır. Def‘ilerin ortak özellikleri; alacak
hakkı ve talep yetkisiyle bağlantılı olma, hak olma, sınırlı sayıda olmama, zamanaĢımına uğramama ve maddî hukuka iliĢkin bir
savunma vasıtası olma Ģeklinde sıralanabilir. Borç iliĢkilerinde def‘iler kendi içerisinde, etkilerinin süresine, doğurdukları
sonuçların kapsamına ve hukukî temelinin olup olmamasına göre türlere ayrılır. Bu türler içerisinde def‘iler açısından yapılan en
kapsamlı ve temel ayrım, def‘ilerin kullanılmasıyla ortaya çıkan etkinin süresi dikkate alınarak yapılmıĢ olanıdır. Bu çerçevede
borç iliĢkilerinde var olan def‘iler sürekli def‘iler ve geçici def‘iler olarak ikiye ayrılır. Sürekli def‘ilere, zamanaĢımı def‘i,
haksız fiil def‘i, sebepsiz zenginleĢme def‘i, ayıplı ifa def‘i; geçici def‘ilere ise ödemezlik def‘i veya ifa güçsüzlüğü halinde
ödemezlik def‘i, hapis hakkına iliĢkin def‘i veya alıkoyma hakkına iliĢkin def‘i, kefilin sahip olduğu def‘iler örnek verilebilir.
- 617 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
51.AĢağıdakilerden hangisi,küçüğün mahkeme kararı ile ergin kılınabilmesi için ilgili aranılan
Ģartlardan biri değildir ?
A) Küçüğün menfaati
B) Küçüğün isteği
C) Küçüğün 12 yaĢını tamamlamıĢ olması
D) Küçük velayet altında ise velayet sahibi olan ana ve babasının izni
ÇÖZÜM:
Ergin kılınma da bir erken erginlik halidir. Medeni Kanunumuz bunu 12. maddesinde düzenlemiĢtir. Sözü geçen maddeye göre,
―On beĢ yaĢını dolduran küçük, kendi isteği ve velisinin rızasıyla mahkemece ergin kılınabilir‖. Yukarıdaki madde hükmüne
göre, bir küçüğün erginliğine karar verilebilmesi için Ģu koĢulların bulunması gerekir:
52.Tam ehliyetsiz kiĢinin yasal temsilcisinin,tam ehliyetsiz kiĢi adana yapabileceği ya da yapamayacağı hukuki
iĢlemlere iliĢkin olarak,aĢağıdakilerden hangisi tam olarak doğrudur ?
A) Vakıf kuramaz,bağıĢ yapabilir,kefalet akdi yapamaz
B) Vakıf kuramaz,bağıĢ yapamaz,kefalet akdi yapabilir
C) Vakıf kurabilir,bağıĢ yapamaz,kefalet akdi yapabilir
D) Vakıf kuramaz,bağıĢ yapamaz,kefalet akdi yapamaz
ÇÖZÜM:
Tam ehliyetsizler kategorisine giren kiĢilerin fiil ehliyetleri hiç yoktur; çünkü bunlar, fiil ehliyetinin en önemli koĢulu olan
ayırt etme gücünden yoksun kiĢilerdir. O halde ―ayırt etme gücüne sahip olmayanlar‖ tam ehliyetsiz olan, yani fiil ehliyetleri
bulunmayan kiĢilerdir. Bunların küçük veya ergin olmalarının da önemi yoktur .
Tam ehliyetsizlerin hukuki iĢlem ehliyeti yoktur; çünkü hukuki iĢlemler, bir hukuki sonuç elde etmek üzere irade
açıklamasında bulunmaktır. Oysa, tam ehliyetsiz kiĢiler, ayırt etme gücünden yoksun olduklarından, hukuken iradeleri de yok
sayılır. Bu sebepledir ki bunlar, hiçbir hukuki iĢlem yapamazlar. Hatta yasal temsilcilerinin rızası ile dahi hukuki iĢlemlerde
bulunmaları mümkün değildir. Yaptıkları hukuki iĢlemler hiçbir hüküm ifade etmez. Hatta bunlar, tam ehliyetsize sırf yarar
sağlayan iĢlemler olsa dahi, durum değiĢmez. Öte yandan, bu hukuki iĢlemler yasal temsilcinin onaması ile de geçerli hale
gelemezler. KarĢı tarafın iyi niyetli olup olmamasının da hukuki iĢlemin geçerli olması bakımından önemi yoktur. Diğer bir
deyiĢle, karĢı taraf, kendisiyle hukuki bir iĢleme giriĢen kiĢinin ayırt etme gücünden yoksun bir kimse olduğunu bilmese dahi,
yapılan hukuki iĢlem batıldır ve iyi niyetli kiĢi bu hukuki iĢlemden geçerli surette bir hak kazanamaz.
Tam ehliyetsizler, kiĢiye sıkı sıkıya bağlı olan haklarını da bizzat kullanamazlar. Yasal temsilcileri de bu hakları onlar
adına kullanamazlar. O halde ayırt etme gücüne sahip olmayan bir kiĢi, evlilik dıĢı çocuğunu bizzat tanıyamayacağı gibi, velisi de
onun adına tanıma yapamaz. Tam ehliyetsizlerin haksız fiillerden sorumlu olma ehliyeti de yoktur. Bu itibarladır ki ayırt etme
gücüne sahip olmayan bir kiĢi, örneğin bir akıl hastası, haksız fiilleriyle baĢkalarına vermiĢ olduğu zararlardan sorumlu olmaz.
Kural bu olmakla beraber, bunun istisnaları da vardır. Bunlardan biri, kusursuz sorumluluk durumlarında görülür. Bu durumlarda
tam ehliyetsizlerin de sorumlu olacakları kabul edilmektedir. O halde ayırt etme gücüne sahip olmayan bir kiĢi adam çalıĢtıran
(istihdam eden) durumunda ise, çalıĢtırdığı adamın (müstahdemin) (BK. m. 55), hayvan tutan, hayvanın (BK. m. 56) ve taĢınmaz
sahibi mülkiyet hakkını yasal kısıtlamalara aykırı kullanarak (MK. m. 730) baĢkalarına vermiĢ oldukları zararları ödemekle
yükümlü olacaktır.
- 618 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Diğer bir istisna da hakkaniyetten doğmaktadır. Gerçekten, BK. m. 54/I‘e göre, hakkaniyet gerektiriyorsa, hakim, ayırt etme
gücüne sahip olmayan kimseyi, vermiĢ olduğu zararı tamamen veya kısmen tazmine mahkum eder. Hakim, özellikle tarafların
mali durumuna göre, ayırt etme gücüne sahip olmayan kiĢi tarafından verilmiĢ olan zararların ödettirilmesinin hakkaniyet
gereği olup olmadığını takdir eder. Bu konuda klasik bir örnek vardır. O da, zengin bir akıl hastasının fakir bir köylünün
harmanını yakması olayıdır. Zarar veren kiĢinin mali durumunun gayet iyi, buna karĢılık zarara uğrayanın ise son derece kötü
olması, burada tam ehliyetsiz akıl hastasının bu haksız fiilinden dolayı sorumlu olmasını, yani vermiĢ olduğu zararı fakir köylüye
ödemesini haklı gösterir.
Ayırt etme gücünden sürekli olarak değil de, geçici olarak yoksun bulunan kimseler, haksız fiillerinden dolayı sorumludurlar.
Ancak bu kimseler, ayırt etme güçlerini geçici olarak kaldıran hale kendi kusurlarıyla düĢmemiĢ olduklarını ispat ederlerse,
sorumlu olmazlar (BK. m. 54/II). O halde, ileri derecede sarhoĢluk dolayısıyla ayırt etme gücünü geçici olarak kaybetmiĢ olan
bir kimse, bu haldeyken baĢkalarına haksız bir fiiliyle vermiĢ olduğu zararları ödemek zorundadır. Fakat bu kimse, bu hale
(sarhoĢluk haline) kendi kusuruyla düĢmediğini, buna baĢkalarının sebebiyet vermiĢ olduğunu, örneğin arkadaĢlarının kendisini
tabancayla korkutarak içki içmeye zorladıklarını ispat ederse, bu sorumluluktan kurtulur.
Tam ehliyetsizlerin dava ehliyeti de yoktur. Öyleyse ayırt etme gücüne sahip olmayan kiĢiler mahkemelerde davacı veya davalı
sıfatıyla bulunup yargılama (usul) hukuku iĢlemlerini bizzat yapamazlar.
Özetle; Tam ehliyetsizler bağıĢlama yapamaz,vakfedemez,kefil olamazlar.Kanuni aracılığı ile hak kazanır ya da borç altına
girerler.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Hak ehliyeti (medeni haklardan yararlanma ehliyeti) hak ve borç sahibi olabilme, yani hakların ve borçların süjesi olabilme
iktidarıdır. Hak ve borç sahibi olabilme iktidarına sahip bulunan varlıklar ise, günümüzün modern hukuk sistemlerinde
kiĢilerdir. Bu itibarladır ki, hak ehliyeti ile kiĢi kavramları aynı anlama gelmektedir.
Hak ehliyeti, pasiftir; yani bir kimsenin hak ehliyetine sahip olabilmesi için, bir iĢlem yapmasına, bir irade açıklamasında
bulunmasına lüzum yoktur. Gerçek kiĢiler bakımından sadece doğmuĢ olmak hak ehliyetini kazanmak için gerekli ve
yeterlidir. Hatta sağ doğmak koĢuluyla cenin dahi hak ehliyetine sahiptir.Tüzel kiĢilerin hak ehliyeti ise, onların kanunun
öngördüğü Ģekilde kurulmuĢ olmalarıyla baĢlar . Hak ehliyeti gerçek kiĢiler bakımından doğumla kazanıldığı içindir ki, birkaç
dakika önce doğmuĢ olan bir çocuğun dahi haklara ve borçlara sahip olabilme iktidarı vardır. Gerçekten, eğer yeni doğmuĢ olan
bir çocuğun babası veya anası doğumdan bir dakika sonra ölürse, bu çocuk onların mirasçısı olur ve terekedeki bütün hak ve
borçlar kendisine geçer, yani bu hak ve borçların sahibi olur.
ÇÖZÜM:
Tapu Sicili, gayrimenkuller üzerinde mevcut ayni hakların durumunu devamlı olarak göstermek üzere, devlet tarafından veya
devletin sorumluluğu altında, ayni aleniyet sistemine göre tutulan sicildir. Kadastro gayrimenkullerin Ģekillerinin, sınırlarının,
yüzölçümlerinin fenni (teknik) ve geometrik usullerle (yöntemlerle) tespit edilerek planlar içerisinde gösterilmesidir.
- 619 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
B) Yevmiye defteri: Aynı hakların tescil, değiĢtirme ve terkinine iliĢkin taleplerin saat, tarih ve sıra numarası altında yazıldığı
defterdir.
C) Tamamlayıcı Belgeler: Kütükteki kayıtları tamamlayan ve onlara dayanak teĢkil eden evraktır. Bunlar da "Plan" ve "evrakı
müsbite‖ den ibarettir.
- Tescil ilkesi: Ayni haklar, ancak tapu siciline tescil (kaydedilmek) ile doğarlar.
- Açıklık ilkesi: Tapu sicili, ilgili olan herkese açıktır.
- Ġlliyet ilkesi: Tescilin geçerli olması, tescile dayanak teĢkil eden hukuki sebebin geçerliliğine bağlıdır.
- Güven Ġlkesi: Resmi sicil olmak itibarıyla, herkes tapu sicilindeki kayıtların doğruluğuna güvenebilir.
- Devletin Sorumluluğu ilkesi: Devlet, tapu sicilinin gereği gibi tutulmasından doğan bütün zararlardan sorumludur.
A) Fer‘i-dolaylı B) Fer‘i-dolaysız
C) Asli-dolaysız D) Asli-dolaylı
ÇÖZÜM:
Zilyetlik, bir kimsenin bir Ģeyi elinin altında bulundurması" demektir. Medeni kanun zilyetliği, bir Ģey üzerinde Fiilen tasarruf
sahibi olma" Ģeklinde tanımlanmaktadır. O halde zilyetlik, "bir Ģey üzerinde fiili hâkimiyet" veya bir eĢyayı fiili hâkimiyet ve
Unsurları: Bir eĢya üzerinde zilyetliğin söz konusu olabilmesi için ilk olarak "fiili hâkimiyet" ve ikinci
- 620 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Türleri:
1. Asli Zilyetlik Feri Zilyetlik: Malik sıfatıyla hareket eden kimsenin zilyetliği "asıl", buna karĢılık bir Ģeyi sınırlı ayni veya
Ģahsi bir hakka dayanarak fiili hâkimiyeti altında bulunduran kimsenin zilyetliği ise "fer"i zilyetliktir.
2. Vasıtasız(Dolaysız) zilyetlik Vasıtalı(Dolaylı) Zilyetlik: Vasıtasız zilyetlik, fiili hâkimiyeti doğrudan doğruya icra eden
kimsenin zilyetliğidir, Vasıtalı zilyetlik ise, eĢya üzerinde bir baĢkası vasıtasıyla fiili hâkimiyet sahibi olan kimsenin
zilyetliğidir.
3. Tek zilyetlik Birlikte Zilyetlik: Tek zilyetlik bir eĢya üzerinde bir tek Ģahsın yanız baĢına zilyet olması demektir. Birlikte
zilyetlik ise bir eĢya üzerinde fiili hâkimiyeti aynı hukuki sıfatla ve aynı zamanda beraberce kullanan birden fazla kimselerin
zilyetliğidir.
4. EĢya Zilyetliği Hak Zilyetliği: EĢya zilyetliği, maddi bir mal üzerin deki fiili hâkimiyettir. Hak zilyetliği ise, ayni haklarda
söz konusu olan zilyetliktir.
5. Zilyet Yardımcılığı: Bir eĢya üzerinde fiili hâkimiyeti baĢkasının adına menfaatine kullanan kimsenin durumudur.
Zilyetliğin Kazanılması
Ġki Ģekilde kazanılır.
1. Aslen Kazanma: Bir eĢyanın zilyetliğinin bir baĢkasına naklen ve devren değil, doğrudan doğruya kazanan Ģahsın tek taraflı
bir fiili ile elde edilmesi demektir. .
2. Devren Kazanma: Bir eĢya üzerinde mevcut bulunan zilyetliğin zilyedin isteği ile bir baĢkasına geçmesi, nakledilmesi
demektir. Buna "Zilyetliğin devri" veya "zilyetliğin nakli" denir. Ġki türde olur. Biri teslimle kazanma, diğeri Teslimsiz
Kazanmadır. Teslimle kazanma, eĢyanın teslimi ile olur. Teslimsiz kazanma ise Kısa Elden Teslim, Hükmen Teslim, zilyetliğin
Havalesi, Emtiayı Temsil Eden Senetlerin Devri ve Miras yolu ile olabilir.
Zilyetliğin Kaybedilmesi
Zilyetliğin kaybedilmesi demek, eĢya üzerinde fiili hâkimiyet icra etme imkânının devamlı olarak ortadan kalkmıĢ olması
demektir ki, bu da zilyedin iradesiyle veya iradesi dıĢında olur.
Zilyetliğin Korunması
Üç yol vardır:
1. Savuma Hakkı: Zilyet, bütün gasp ve tecavüz fiillerini kuvvet kullanmakta defetmek hakkına sahiptir.
2. Zilyetlik Davaları: Medeni kanunumuz zilyetliğin tecavüz ve gasp fiillerine karĢı dava yoluyla da
Korumaktadır ki, bu davalara "zilyedIik davaları" denir. Biri "yeddin iadesi davası", diğeri "tecavüzün meni davası" olmak üzere
baĢlıca iki türdedir.
3. Zilyetliğin Ġdari yoldan Korunması: Bir gayrimenkule zilyet bulunan kimse, bu gayrimenkule tecavüzde bulunulduğu
taktirde, gayrimenkulün bulunduğu yerin kaymakam veya valisine müracaatla tecavüzün men'ini (önlenmesini) talep edebilir.
Sorumluluk: Ġyi niyetli zilyet, eĢyada gerçekleĢen zarardan dolayı sorumlu olmaz. Kötü niyetli zilyet, eĢyada meydana gelen
hasarı ödemekle mükelleftir.
Sorumuzda, kiracının durumu kiraladığı ev üzerinde sınırlı ayni veya Ģahsi bir hakka dayanarak fiili hâkimiyeti altında
bulundurduğundan "fer"i zilyetlik olup,aynı zamanda evde ki fiili hâkimiyeti doğrudan doğruya icra eden kimse olduğu için de
dolaysız zilyetlik durumu söz konusudur
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
56) Bay (A)‘nın televizyonunu çalan Bay (B),bu televizyonu elektronik eĢya pazarında bu eĢyaların
ticaretini yapan arkadaĢı Bay (C)‘ye emanet olarak bırakmıĢtır.Bay (C)‘de bu televizyonu pazarda Bay
(D)‘ye satıp teslim etmiĢtir.
Buna göre aĢağıdakilerden hangisi doğrudur ?
A) Bay (D) iyi niyetli ise,emin sıfatıyla Bay (C)‘den satın aldığı televizyona teslim alır almaz malik olur.
B) Bay (D)‘nin kazanımı tam olarak koruduğundan iyi niyet aranmadan teslim alır almaz malik olur
C) Bay (D) kötü niyetli olsa,pazarda ödediği bedel kendisine ödenmedikçe televizyonu teslim etmek
zorunda değilir.
D) Bay (D) iyi niyetli ise 5 yılın sonunda kendisine karĢı taĢınır davası açılamaz
- 621 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Bir hakkın,örneğin taĢınır veya taĢınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkının geçerli bir Ģekilde devren kazanılabilmesi için,
kanunen gerekli olan Ģartların mevcut bulunması veya kazanmaya(iktisaba) engel olan bir durumun mevcut bulunmaması gerekir.
Eğer gerekli Ģartlardan biri bulunmuyor veya hakkın geçiĢini engelleyici bir sebep mevcut bulunuyorsa, o hak geçerli surette
kazanılmıĢ olmaz. Örneğin bir eĢya üzerindeki mülkiyet hakkının devren kazanılabilmesi için, bu eĢyayı devreden kimsenin onun
sahibi, maliki olması, daha doğru bir deyimle tasarruf yetkisine sahip bulunması lazımdır. Eğer devreden, o eĢya üzerinde
mülkiyet hakkına veya tasarruf yetkisine sahip bulunmuyorsa, bu hak ondan devren kazanılmıĢ olmaz. Oysa, Medeni Kanunumuz
iyi niyet kurumu ile bu gibi hallerde hakkın geçerli surette kazanılmasını mümkün kılmaktadır. Bunun örneklerini daha aĢağıda
―iyi niyetin ĠĢlevi‖ baĢlığı altında göreceğiz. Bundan önce iyi niyeti tanımlayalım:
Ġyi niyet, bir hak kazanılırken hakkın kazanılmasına engel olan bir sebebin varlığı veya kazanma için gerekli olan bir unsurun
yokluğu hakkında kiĢide mevcut, mazur görülebilen bir bilgisizlik veya yanlıĢ bir bilgidir.
TaĢınır eĢya, bir yerden baĢka bir yere taĢınabilen eĢya ile taĢınmaz mülkiyetine dahil olmayan ve edinmeye elveriĢli bulunan
doğal güçlerdir (MK. m. 762) . O halde kitap, otomobil, hayvanlar, saat, halı, mobilya, kömür vs. hep taĢınır eĢyadandır. Aynı
zamanda elektrik enerjisi, havagazı ya da doğal gaz da taĢınır eĢya hükmündedir. TaĢınırlar üzerindeki mülkiyet hakkının iyi
niyet sayesinde kazanılıp kazanılamayacağı, o taĢınır eĢyanın sahibinin elinden çıkıĢ biçimine göre belirlenir. O halde bu konuyu,
sahibinin elinden isteğiyle çıkan taĢınırlar ve sahibinin elinden isteği olmadan çıkan taĢınırlar Ģeklinde bir ayırım yaparak
incelemek gerekiyor.
Sahibinin Elinden Ġsteğiyle Çıkan TaĢınırlarda: Bir taĢınır eĢyanın sahibinin elinden isteğiyle çıkmıĢ olması demek, o eĢyanın
bir hukuki iĢlem ile sahibi tarafından belli bir süre için bir baĢkasına verilmiĢ olması demektir. Örneğin ben, bir süre kullanmak
ve sonra geri vermek üzere dolmakalemimi bir arkadaĢıma verirsem, bu dolmakalem benim elimden kendi isteğimle çıkmıĢ olur;
çünkü o arkadaĢ ile ben aramızda bir ariyet sözleĢmesi yapmıĢızdır. Aynı Ģekilde, komĢumuz yaz tatiline giderken saklamamız
için mücevherlerini bize bırakmıĢsa veya bir lokantada paltomuzu vestiyere teslim etmiĢsek, mücevherler veya palto istekle
elden çıkmıĢtır; çünkü burada da bir hukuki iĢlem, bir saklama sözleĢmesi vardır. ĠĢte sahibinin elinden kendi isteğiyle çıkmıĢ
olan bu eĢyalara bırakılmıĢ eĢyalar denir. Kiraya verilmiĢ veya rehnedilmiĢ olan taĢınırlar da sahibinin elinden isteğiyle çıkmıĢ
yani bırakılmıĢ eĢyalardır. ĠĢte, iyi niyet esasen iĢlevini bu gibi taĢınır eĢyalar üzerindeki mülkiyet hakkının kazanılmasında
yerine getirir.
Sahibinin Elinden Ġsteği Olmadan Çıkan TaĢınırlarda: Sahibinin elinden isteği olmadan çıkan eĢya, çalınmıĢ, kaybedilmiĢ,
gasp olunmuĢ (zorla alınmıĢ) eĢyadır. Bu tür taĢınırlar üzerinde iyi niyetle mülkiyet hakkının kazanılması mümkün değildir. Bunu,
MK. m. 989‘dan anlıyoruz. Durumu bir örnekle açıklayalım: Ahmet, kitabını otobüste unutmuĢtur. Bu kitabı Mehmet bulmuĢ ve
Ali‘ye satmıĢtır. Ali, iyi niyetli olsa, yani bu kitabın Ahmet tarafından otobüste unutulduğunu bilmese ve yanlıĢ olarak onun
Mehmet‘e ait olduğunu zannetse bile, kitabın mülkiyetini kazanamaz; çünkü bu kitap, sahibi Ahmet‘in elinden isteği olmadan
çıkmıĢtır. O halde Ahmet, hala sahip bulunduğu mülkiyet hakkına dayanarak beĢ yıl içinde açacağı bir istihkak davası ile Ali‘den
kitabını geri alabilir.5 yıl sonunda kendisine karĢı taĢınır davası açılamaz.Örneğimiz ile sorumuzda ki durumu daha iyi anlamıĢ olduk.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Ġcra mahkemesi görevleri arasında;
-Ġlamlı icrada icranın geri bırakılmasına karar vermek
-ZamanaĢımı sebebi ile takibin iptaline karar vermek
-Ġcra emrinin ihmali nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar vermek
Maddelerinden hareketle yürütülmekte olan icrayı Ġcra Mahkemesi kararı durdurabilir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Ġcra ve iflas daireleri Ġcra Mahkemesi hakiminin gözetimi ve denetimi altındadır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 622 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
59)- AĢağıdakilerden hangisi icra takibi sonunda alacaklıya alacağın ödenmeyen kısmı için icra
daresince verilen belgedir ?
A) Ġlam B) Depo sertifikası
C) Aciz vesikası D) Depo kararı
ÇÖZÜM:
Ġcrada alacaklı alacağının tamamını alamamıĢsa, kalan miktar için kendisine verilen vesika "Aciz vesikası" olarak tanımlanıyor.
Bir diğer ifade ile aciz belgesi, borçlunun kanuni yönden takip edilen alacağı ödemeye yeterli malı bulunmadığına dair icra
dairesi tarafından verilen resmi belge olarak karĢımıza çıkıyor
(Daha detaylı bilgi için 2008 yılı 71.soruya bakınız.)
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Ġlamsız icra, sadece para ve teminat alacakları için mümkün olan bir yoldur. Alacaklının alacağı bir para (veya teminat) alacağı
ise, alacaklı önce mahkemede dava açmadan icra dairesine baĢvurup bir ilâmsız icra takibi yapabilir
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
61)- Borçlunun özel koĢulları nedeni ile oluĢan aĢağıdaki durumların hangisinde icra takibi
ertelenemez ?
A) Borçlunun ölümü
B) Borçlunun er olarak asker olması
C) Borçlunun mali yönden zor durumda olması
D) Borçlunun bir yıl veya daha fazla özgürlüğü bağlayıcı ceza alması
ÇÖZÜM:
Ġcra takibini Ģu unsurlar erteler ya da durdurur.
-Karısı veya kocası ve kan ve sıhriyet itibari ile usul ve fürundan birisi ölen bir borçlu aleykinde olan takip ölüm günü ile
beraber 3 gün ertelenir.
-Terekenin borçlarından dolayı ölüm ile beraber 3 gün için takip ertelenir
.
-Borçlu hakkında kanunda gösterilen sebeplerden dolayı icra talik edilmiĢ veya konkordato için mühlet verildiği
durumda,borçluya takip yapılmaz.
-Askerlik halinde icra memuru borçluya bir mümessil tayin etmesi için süre verir.Bu süre bitinceye kadar takip ertelenir.
-Yine tutukluluk ve hükümlülük halinde mümessil tayin edilene kadar takip ertelenir.
- 623 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
1982 Anayasasında sadece Türk vatandaĢlarına tanınan siyasi hak ve ödevler Ģunlardır:
-Seçme hakkı ve ödevi
-Kamu hizmetine girme hakkı
-Siyasi parti özgürlüğü(Kurma ve üye olma)
-Seçilme hakkı
-Vatan hizmeti hakkı ve ödevi
-Vergi ödevi
-Mal bildirimi ödevi
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
63.1982 Anayasasına göre aĢağıdakilerden hangisi CumhurbaĢkanı‘nın yargı ile ilgili görevlerinden biridir ?
A) Devlet Denetleme Kurulu üyelerini seçmek
B) Anayasa Mahkemesinde iptal davası açmak
C) Belirli kiĢilerin cezalarını hafifletmek ya da kaldırmak
D Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna üye seçmek
ÇÖZÜM:
Anayasanın 104 maddesinde CumhurbaĢkanının görevleri anlatılmıĢtır.
Yargı ile ilgili olan görevleri Ģunlardır :
Anayasa Mahkemesi üyelerini, DanıĢtay üyelerinin dörtte birini, Yargıtay Cumhuriyet BaĢsavcısı ve Yargıtay Cumhuriyet
BaĢsavcıvekilini, Askeri Yargıtay Üyelerini, Askeri Yüksek Ġdare Mahkemesi Üyelerini, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu
Üyelerini seçmek.
ÇÖZÜM:
1982 Anayasasına göre milletvekilliğinin düĢme nedenleri Ģunlardır:
* Ġstifada, istifanın geçerliliğinin meclis baĢkanlık divanınca tespiti nden sonra Genel Kurulca karar verilir,
* Kesin hüküm giyme halinde, kısıtlanmada, mahkeme kararında, kararın genel kurula bildirilmesiyle,
* BağdaĢmayan iĢlerde ısrar etmede ise, yetkili komisyon raporu genel kurulun gizli oyuyla normal karar yeter sayısı ile,
* Bir ayda 5 birleĢim günü oturumlara katılmayan vekil ise, Meclis BaĢkanlık divanınca durumun tespiti ve genel kurulun üye
tam sayısının salt çoğunun kararıyla,
* Siyasi partinin kapatılmasına iliĢkin dava sonucunda Anayasa Mahkemesinin kapatmaya söz eylem ve davranıĢlarıyla sebep
olan vekillerle ilgili kararını resmi gazetede yayınlandığı gün TBMM baĢkanlığı durumu meclise sunar ve bilgi verip gereğini
yapacağına iliĢkin hüküm 2010 Anayasa DeğiĢikliği ile kaldırılmıĢtır.
* 2010 Anayasa değiĢikliği ile birlikte, partisin temelli kapatılmasına neden olma hali milletvekilliğinin düĢüren bir sebep
değildir.
* CumhurbaĢkanı seçilme ve ölüm halinde de, milletvekilliği kendiliğinden sona erer.
65. 1982 Anayasasına göre aĢağıdakilerden hangisi sosyal ve ekonomik hak ve ödevler arasında yer almaz?
A) Ailenin korunması B) ÇalıĢma hakkı
C) Vergi ödevi D) Sendika kurma hakkı
ÇÖZÜM:
1982 Anayasasına göre sosyal ve ekonomik hak ve ödevler Ģunlardır:
·Ailenin korunması: Aile, Türk toplumunun temelidir ve eĢler arasında eĢitliğe dayanır.
·Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi: Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz.
·ÇalıĢma ve sözleĢme hürriyeti: Herkes, dilediği alanda çalıĢma ve sözleĢme hürriyetine sahiptir. .
·ÇalıĢma Ģartları ve dinlenme hakkı: Kimse yaĢına, cinsiyetine ve gücüne uymayan iĢlerde çalıĢtırılamaz.
·Sendika kurma hakkı: ÇalıĢanlar ve iĢverenler, üyelerinin çalıĢma iliĢkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini
korumak ve geliĢtirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluĢlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve
üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir.
·Toplu iĢ sözleĢmesi hakkı: ĠĢçiler ve iĢverenler, karĢılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalıĢma Ģartlarını
düzenlemek amacıyla toplu iĢ sözleĢmesi yapma hakkına sahiptirler.
·Grev hakkı ve lokavt: Toplu iĢ sözleĢmesinin yapılması sırasında, uyuĢmazlık çıkması halinde iĢçiler grev hakkına sahiptirler.
·Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması: Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaĢama hakkına sahiptir.
66. AĢağıdakilerden hangisi 1982 Anayasasına göre,tüzükler için yanlıĢ bir ifadedir ?
A) Sadece Bakanlar Kurulu tarfaından çıkarılabilir
B) Resmi gazetede yayınlanmaları zorunludur
C) Gerektiğinde DanıĢtay‘dan görüĢ alınarak çıkartılır
D) CumhurbaĢkanınca imzalanması zorunludur
ÇÖZÜM:
Tüzükler: Normlar hiyerarĢisi sırasına göre kanunlardan sonra gelen tüzükler, kanunların iĢleyiĢini göstermek için DanıĢtayın
yargısal denetiminden sonra Bakanlar Kurulu tarafından çıkartılmaktadır. Tüzükleri CumhurbaĢkanı onaylar ve Resmi
Gazete‘de yayımlanır. Tüzükler bir tarih belirtilmezse yürürlüğe yayımlandıktan 45 gün sonra girer.
67)- Belediye adına kamu hizmeti imtiyazı verme yetkisi aĢağıdakilerden hangisine aittir ?
A) Belediye meclisine B) Belediye encümenine
C) Belediye baĢkanına D) Valiye
ÇÖZÜM:
Devlet adına kamu hizmeti imtiyazı tesis etme yetkisi, 10 Haziran 1326 (1910) tarihli olup, bugünkü ihtiyaçları
karĢılamaktan uzak olan Menafii Umumiyeye Ait Ġmtiyazat Hakkında Kanun ile düzenlenmiĢtir. Buna göre, Devlet adına imtiyaz
verme yetkisi Bakanlar Kurulu‘na aittir. Belediye idareleri adına imtiyaz verme yetkisi belediye meclisine ait olup (Belediye
Kanunu md. 70/14), belediye meclisinin bu yöndeki kararı ĠçiĢleri Bakanlığı‘nın onamasına tabi tutulmuĢtur
- 625 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
YETKĠ DEVRĠ
Kanunların açıkça öngörmediği en azından yasaklamadığı durumlarda amirin yetkilerin bir kısmını belli bir süre memuruna
devretmesidir.
-Disiplin cezası verme yetkisi devredilemez
-Ġdari vesayet denetimi yetkisi devredilemez
-Yetki devri yazılı olarak gerçekleĢir 3. kiĢilere duyurulması gerekmez çünkü idarenin iç düzen iĢlemedir
Özellikleri:
-Yetki devrinde karar alma yetkisi devredilir
-Yetki devri devam ettiği müddetçe yetkiyi devreden o yetkiyi kullanamaz
-Kanunda aksi öngörülmedikçe hukuki sorumluluk yetkiyi devreden makama aittir
-Cezai sorumluluk ta devredilene aittir
-Yetkiyi devredenin yokluğu yetkiyi sona erdirir.
-Yetki devri aksi bir durum belirtilmemiĢ ise üstten asta göre yapılır.
-Yetki devrinde belli bir süre ile sınırlaması yoktur.
Yeri gelmiĢken yetki geniĢliği ve yetki devri arasındaki farklara da göz atalım.
-Yetki geniĢliği ilkesi illerin idaresi gibi geniĢ bir alanda uygulanır.Yetki devri ise daha dar bir alanda ve sınırlı olarak uygulanır
-Yetki geniĢliği anayasal ve yasal bir dayanağı vardır Yetki devri ise kanunun izin vermesi en azından yasaklamadığı durumlarda
uygulanır
-Yetki geniĢliği süreklidir yetki devri ise sürelidir
-Yetki geniĢliğinde yetki bir üst düzey amire verilir yetki devrinde ise olmayabilir
-Yetki geniĢliği anayasa tarafından verildiği için merkezi idare tarafından geri alınamaz .Yetki devri ise yetkiyi devreden
makam bu yetkiyi geri alabilir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Yasama organının (meclisin) konu, süre ve gayeyi belirleyen bir yetki kanunu ile verdiği veya doğrudan doğruya Anayasa‘dan
aldığı yetkiye dayanarak hükümetin çıkardığı kanun gücüne sahip bir kararnameye kanun hükmünde kararname denir.
Hükümetlere böyle bir yetkinin verilmesinin sebebi, Kanun Hükmünde Kararname çıkarma usulünün, kanun çıkarma usulüne
nazaran daha pratik ve kolay olmasıdır.
1982 Anayasası‘nın 91. maddesine göre Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bakanlar Kuruluna Kanun Hükmünde Kararname çıkarma
yetkisi verebilir. Fakat bazı konularda hükümete Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi verilemez. Bunlar temel haklar,
kiĢi hakları ve siyasi hak ve ödevlerdir. Ancak olağanüstü dönemlerde çıkarılan Kanun Hükmündeki Kararnameler bu konuları da
düzenleyebilirler.
Meclis, hükümete yetki verdiği kanunda, çıkarılacak Kanun Hükmünde Kararname amacını, nelerle sınırlı olacağını, kullanma
süresini ve bu süre içinde birden fazla Kanun Hükmünde Kararname çıkarılıp çıkarılmayacağını belirler. Hükümet değiĢse de
yeni gelen hükümet, eski hükümete verilen Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisinden faydalanır. Meclis, hükümete
verdiği bu yetkiyi her zaman kaldırabilir.
Kanun Hükmündeki Kararnameler, Resmi Gazete‘de yayınlandıkları gün yürürlüğe girerler; fakat Kanun HükmündeKararnamede
yürürlük tarihi olarak daha sonraki bir tarih de gösterilebilir. Kanun Hükmünde Kararname yayınlanır yayınlanmaz Türkiye
Büyük Millet Meclisine sunulur.Meclis bu kararnameleri diğer tasarılardan önce ve ivedilikle görüĢür. Yayınlandıkları gün
Meclis‘in tasdikine sunulmayan kararnameler o gün yürürlükten kalkar. Meclis bir kararnameyi aynen kabul edebilir,
değiĢtirerek kabul edebilir veya toptan reddedebilir.
- 626 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Normal dönemlerde çıkarılacak kararnameler BaĢbakanın baĢkanlık ettiği Bakanlar Kurulu tarafından çıkarıldığı halde,
olağanüstü dönemlerde, sıkıyönetim ve savaĢ durumlarında çıkarılacak Kanun Hükmündeki Kararnameleri, ancak
CumhurbaĢkanının baĢkanlık edeceği Bakanlar Kurulu çıkarabilir. Normal dönemlerde çıkarılan kararnamelerin Anayasa‘ya
aykırılığı iddia edilirse, bunu Anayasa Mahkemesi denetler. Olağanüstü dönemlerde, sıkıyönetim ve savaĢ durumlarında
çıkarılan kararnameler yargı denetimine tabi değildirler.
70.Ġdare mahkemesinin tek hakimle verdiği yürütmenin durdurulması kararına karĢı nerede ve hangi
sürede itiraz edilebilir ?
A) DanıĢtay‘da 30 gün içinde
B) Bölge Ġdare Mahkemesi‘nde 30 gün içinde
C) Bölge Ġdare Mahkemesi‘nde 7 gün içinde
D) Bölge Ġdare Mahkemesi‘nde 15 gün içinde
ÇÖZÜM:
Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar; DanıĢtay dava dairelerince verilmiĢse konusuna göre Ġdari veya
Vergi Dava Daireleri Genel Kurullarına, bölge idare mahkemesi kararlarına karĢı en yakın bölge idare mahkemesine, idare ve
vergi mahkemeleri ile tek hâkim tarafından verilen kararlara karĢı BÖLGE ĠDARE MAHKEMESĠ‘NE, çalıĢmaya ara verme
süresi içinde ise idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlara en yakın nöbetçi mahkemeye veya kararı veren
hâkimin katılmadığı nöbetçi mahkemeye, kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi(7) gün içinde bir defaya mahsus
olmak üzere itiraz edilebilir. Ġtiraz edilen merciler, dosyanın kendisine geliĢinden itibaren yedi gün içinde karar vermek
zorundadır.
71. Ġdare Hukukuna göre yürütmenin durdurulması kararının verilmesi aĢağıdaki sebeplerden
hangisine dayanılarak geri bırakılamaz ?
A) Genel seçim B) Seferberlik
C) Sıkı Yönetim D) SavaĢ
ÇÖZÜM:
Ġdari yargı yerlerinin yürütmeyi durdurma yetkilerinin sınırlandırılmasının dayanağı Anayasa‘da yer almaktadır. Anayasa
md.125/6‘ya göre, yürütmenin durdurulması yetkisinin sınırlandırılması, ancak kanun ile olur. Diğer bir deyiĢle, sınırlandırma
yetkisi yasama organına aittir. Kanunkoyucu tarafından yürütmenin durdurulması kararı verilmesinin sınırlandırılabileceği
durumlar Anayasa‘da sayılmıĢtır.
Anayasa‘nın 125. maddesinin 6.fıkrasına göre, ―Kanun, olağanüstü hallerde, sıkıyönetim, seferberlik ve savaĢ halinde ayrıca
milli güvenlik, kamu düzeni, genel sağlık nedenleri ile yürütmenin durdurulması kararı verilmesini sınırlayabilir.‖
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
72. Ticaret ünvanı ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır ?
A) Gerçek kiĢi tacirlerin ticaret unvanının çekirdek kısmı,kiĢinin kısaltılmadan yazılacak ad ve soyadından ibarettir
B) Anonim Ģirketin ticaret unvanının çekirdek kısmı,iĢletme konusu ile Ģirketin türünü gösteren kelimelerden oluĢur
C) Limited ve anonim Ģirketlerin ticaret unvanlarında bir gerçek kiĢinin ad ve soyadı bulunursa Ģirket türünü
gösteren ibare kısaltılamaz
D) Amacına ulaĢmak için ticari iĢletme iĢleten dernek ve vakıfların ticaret unvanı,kendi adlarının dıĢında
belirlenebilir
ÇÖZÜM:
Yeni Türk Ticaret Kanunu‘nda sorumuzda sorulan Ticaret Ünvanı ile ilgili maddelere göz atmakta fayda var.
MADDE 39- (1) Her tacir, ticari iĢletmesine iliĢkin iĢlemleri, ticaret unvanıyla yapmak ve iĢletmesiyle ilgili senetlerle
diğer belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır.
(2) Tescil edilen ticaret unvanı, ticari iĢletmenin görülebilecek bir yerine okunaklı bir Ģekilde yazılır. Ayrıca, tacirin
iĢletmesiyle ilgili olarak kullandığı her türlü kâğıt ve belgede, tacirin sicil numarası, ticaret unvanı, iĢletmesinin merkezi, tacir
sermaye Ģirketi ise taahhüt edilen ve ödenen sermaye, internet sitesinin adresi ve numarası gösterilir.
- 627 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüĢ komandit Ģirketlerde, sırasıyla yönetim kurulu baĢkan ve üyelerinin; müdürlerin
ve yöneticilerin adları ile soyadları gösterilir. Tüm bu bilgiler Ģirketin internet sitesinde de yayımlanır.
MADDE 41- (1) Gerçek kiĢi olan tacirin ticaret unvanı 46 ncı maddeye uygun olarak yapabileceği ekler ile kısaltılmadan
yazılacak adı ve soyadından oluĢur.
MADDE 43- (1) Anonim, limited ve kooperatif Ģirketler, iĢletme konusu gösterilmek ve 46 ncı madde hükmü saklı kalmak
Ģartıyla, ticaret unvanlarını serbestçe seçebilirler.
(2) Ticaret unvanlarında, ―anonim Ģirket‖, ―limited Ģirket‖ ve ―kooperatif‖ kelimelerinin bulunması Ģarttır. Bu Ģirketlerin
ticaret unvanında, gerçek bir kiĢinin adı veya soyadı yer aldığı takdirde, Ģirket türünü gösteren ibareler, baĢ harflerle
veya baĢka bir Ģekilde kısaltma yapılarak yazılamaz.
c) Tacir sayılan diğer tüzel kiĢiler ve donatma iĢtiraki
MADDE 44- (1) Ticari iĢletmeye sahip olan dernek, vakıf ve diğer tüzel kiĢilerin ticaret unvanları, adlarıdır.
(2) Donatma iĢtirakinin ticaret unvanı, ortak donatanlardan en az birinin adı ve soyadını veya deniz ticaretinde kullanılan
geminin adını içerir. Soyadları ve gemi adı kısaltılamaz. Ticaret unvanında ayrıca donatma iĢtirakini gösterecek bir ibare de
bulunur.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
73)- AĢağıdakilerden hangisi Türk Ticaret Kanunu‘nda ‗‘ticari defter‘‘ olarak sayılmamıĢtır ?
A) Yevmiye defteri B) Pay defteri C) ĠĢletme defteri D) Yönetim kurulu karar defteri
ÇÖZÜM:
Yeni Türk Ticaret Kanunu‘na göre sermaye Ģirketlerinin tutumak olduğu zorunlu defterler Ģunlardır.
-Yevmiye Defteri (günlük defter)
-Defter-i Kebir(Büyük defter)
-Envanter Defteri
-Pay Defteri
-Yönetim Kurulu karar defteri
-Genel kurul toplantı ve müzakere defteri
-Ġnternet kayıtlarının yazıldığı defter .
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
74.Türk Ticaret Kanunu hükümleri göz önüne alındığında,‘‘Limited ġirket‘‘ ile ilgili olarak aĢağıdakilerden
hangisi söylenemmez ?
A) Limited Ģirket,bir veya daha çok gerçek kiĢi tarafından kurulabilir
B) Limited Ģirketin esas sermayesi en az on bin Türk Lirasıdır.
C) ġirket sözleĢmesinin yazılı Ģekilde yapılmas ve kurucuların imzalarının noterce onaylanması Ģarrtır.
D) Ortaklar,Ģirket borçlarından sermayeleri oranındaki tüm mal varlıkları ile sorumludur.
ÇÖZÜM:
Limited Ģirketlerin tanımı: Ġki ve daha fazla gerçek veya tüzel kiĢi tarafından bir ticaret unvanı altında kurulup ortakların
sorumluluğu, koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile sınırlı ve esas sermayesi belirli olan Ģirkettir.
Yeni TTK. Limited Ģirketler asgari 10.000 -TL sermaye ve asgari 1 ortakla kurulmalıdır. Türkçe olarak tespit edilmesi
gereken unvanlarında Limited ġirket ibaresinin bulunması ve faaliyet konusunun gösterilmesi zorunludur. Ortakların
koyacakları sermayenin en az 25 TL veya bunun katları olması lazımdır.
- 628 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
- Limited Ģirketin yönetimi, ortaklardan biri veya birkaçı tarafından yapılabileceği gibi, dıĢarıdan yönetici de atanabilir.
- Limited Ģirketlerde kararlar ortakların oy çokluğu ile alınır.
- Ortak sayısı yirmiden fazla olan limitet Ģirketler denetçi bulundurmak zorundadır.
- Limited Ģirketlerde ortakların tamamı rekabet yasağına tabi değildir. Sadece yönetici olanlar bu yasağa tabidir.
- Limited Ģirketlerde vergi muhatabı Ģirketin kendisidir. limitet Ģirketler kurumlar vergisi mükellefidir.
ÇÖZÜM:
Kıymetli Evrak Tanımı: Kıymetli evrak, üzerinde yazılı hakkın senede sıkı sıkıya bağlı olduğu, bu nedenle hakkın ancak bu
belgeyle talep edilebileceği ve bu belgeyle devredilebildiği senetlerdir. Kıymetli evrak, alacaklının veya hak sahibinin elinde
bulunur. Borçlunun vaadini ve alacaklının hakkını gösterir. Alacağı gösteren alelade senetlerden önemli farkları vardır. bu
farkları anlayabilmek için özellikle kıymetli evrakın özelliklerinin bilinmesi gerekir.
Emre Yazılı Senet: Senedin ilk alacaklısının adının yazılı olmakla birlikte ayrıca onun emrine kaydı taĢıyan (ya da bazı hallerde
bu kayıt var sayılan) senettir. Bono, poliçe ve çekte bu kayıt var sayılır. Dolayısıyla baĢka bir Ģekil verilmiĢ (nama ya da
hamiline) değilse kanunen emre yazılı senet olarak kabul edilir. Emre yazılı senetler, ciro ve teslim ile devredilebilir.
Hamiline Yazılı Senetler: Hamili (taĢıyan, zilyet olan, elinde bulunduran) kim ise onun hak sahibi sayılacağı senettir.
Dolayısıyla bu tür senetlerde devir için özel bir Ģekil yoktur. Hamilin elinde senedi, alacağı devretmek istediği Ģahsa teslim
etmesi yeterlidir. Bono ve poliçe hamiline yazılmaz ancak çek hamiline yazılabilir.
-Kambiyo senetleri(Poliçe,Çek,Bonu)
- 629 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
76.Bir iĢletmenin uyguladığı stok değerleme yöntemlerinden Hareketli Aritmetik Ortalama Maliyet Yöntemini
bırakarak Ġlk Giren Ġlk Çıkar stok yöntemine geçmesi durumunda söz konusu değiĢikliğin stok ve satıĢların
maliyetine etkisinin finansal tablolarda açıklanması aĢağıdaki muhasebe temel kavramlarından hangisiyle
iliĢkilidir?
A) Tutarlılık Kavramı B) Sosyal Sorumluluk Kavramı C) Parayla Ölçülme Kavramı D) Özün Önceliği Kavramı
ÇÖZÜM:
77.ĠĢletmenin doğrudan % 55 sermaye hakkına sahip olduğu Ģirket hisseleri, ilgili iĢletmenin hangi muhasebe
hesabında yer alır?
A)ĠĢtirakler B)Bağlı Ortaklıklar C)Diğer Mali Duran Varlıklar D)Bağlı Menkul Kıymetler
ÇÖZÜM:
GEÇĠCĠ YATIRIM YAPMAK AMACIYLA
100 HĠSSE SENEDĠ HS. >>> AMAÇ = KAR PAYI (MENKUL KIYMET SATIġ KARI)
111 ÖZEL KESĠM TAHVĠL SENET VE BONOLARI HS. >>> AMAÇ = FAĠZ GELĠRĠ
112 KAMU KESĠM TAHVĠL SENET VE BONOLARI HS. >>> AMAÇ = FAĠZ GELĠRĠ
- 630 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
78.AĢağıdaki hesaplardan hangisi iĢletmenin düzenlediği dönem sonu bilançosunda yer almaz?
A) Konusu Kalmayan KarĢılıklar Hesabı B) Hazırlık ve GeliĢtirme Giderleri Hesabı
C) Arama Giderleri Hesabı D) Alınan SipariĢ Avansları Hesabı
79.ĠĢletme tarafından hukuk davalarında iĢletmeyi temsil eden ve serbest olarak çalıĢan Avukat
A‘ya 600 TL avans peĢin ödenmiĢtir. Yapılması gereken kayıt aĢağıdakilerden hangisidir?
A 196 Personel Avansları Hs. 600 B 196 Personel Avansları Hs. 600
100 Kasa Hs. 600 100 Kasa Hs. 600
C 126 Verilen Dep. ve Teminatlar Hs. 600 D 195 ĠĢ Avansları Hs. 600
100 Kasa Hs. 600 100 Kasa Hs. 600
ÇÖZÜM:
195 Ġġ AVANSLARI HS: ĠĢletme adına mal ve hizmet satın 196 PERSONEL AVANSLARI HS: Personel ve iĢçilere
alacak, iĢletme adına bir kısım gider ve ödemeleri personel ve maaĢ, ücret ve yolluklarına mahsuben önceden ödenen
personel dıĢındaki kiĢilere verilen iĢ avanslarının izlendiği hesaptır. avansların izlendiği hesaptır.
AVUKATA PEġĠN ÖDENEN AVANS ÖR: ĠĢletme, personeli olan Tuğrul Koçer‘e aylık
----------/-------------------- maaĢından kesilmek üzere 400 TL avans vermiĢtir.
195 Ġġ AVANSLARI 600 ----------/------------------------
- 631 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
A iĢletmesinin 2012 yılı dönem baĢı stokunda bulunan 16.000 adet mamulün maliyeti 896.000 TL‘dir.
ĠĢletme 2012 yılında 48.000 adet mamul üretmek için 3.072.000 TL‘lik üretim maliyetine katlanmıĢtır.
Dönem sonunda 44.000 adet mamulün 80 TL / adetten satıldığı anlaĢılmıĢtır.
80. FĠFO (ilk giren ilk çıkar) yöntemini kullanan bu iĢletmenin brüt satıĢ karı kaç TL‘dir?
A) 704.000 B) 792.000 C) 832.000 D) 1.056.000
Dönem BaĢı Stok: 16.000 Adet >>> Mamulün Maliyeti 896.000 TL >>> 896.000 / 16.000 ADET = 56 TL
2012 Yılında Üretim: 48.000 Adet >>> Mamulün Maliyeti 3.702.000 TL >>> 3.072.000 / 48.000 ADET = 64 TL
DÖNEM SONUNDA = 44.000 ADET X 80 TL = 3.520.000 TL PARANIN NE KADARI KARDIR? Bunun tespiti için
öncelikle SATILAN MAMUL MALĠYETĠNĠ hesaplamamız gerekiyor aĢağıda hesaplamaları yapalım.
- 632 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: PRATĠK, (AKTĠF VEYA PASĠF) TOPLAMI – BORÇLAR + FAZLA ÖDENEN BEDEL (ġEREFĠYE) = ÖDENMESĠ GEREKEN
261 ġEREFĠYE (HAVA PARASI – PEġTAMALLIK) HS. : Bir kuruluĢ devralınırken katlanılan maliyet ile söz konusu
iĢletmenin rayiç bedelle hesaplanan net varlıklarının değeri arasındaki olumlu farkların izlendiği hesaptır. ġerefiye
hesaplanırken rayiç bedelin tespit edilmemesi halinde, net defter değeri esas alınır.
83. Bir Ģirket kiraladığı iĢyerinin dekorasyonu ve geniĢletilmesi için 300.000 TL masraf yapmıĢ lup; bu masrafın
250.000 TL‘sini Ģirket ortağı tarafından, geri kalanı ise Ģirket tarafından peĢin olarak ödenmiĢtir.
Bu iĢlemle ilgili yapılacak muhasebe kaydı için hangi hesapların kullanılması gerekir?
A) Kira Giderleri – Ortaklara Borçlar – Kasa
B) Özel Maliyet Bedeli – Ortaklara Borçlar – Kasa
C) Özel Maliyet Bedeli – Ortaklardan Alacaklar – Kasa
D)Tesis Makine ve Cihazlar – Ortaklara Borçlar – Kasa
ÇÖZÜM:
KĠRALANAN MAĞAZAYA ASMA KAT YAPTIRMA MEVCUT MAĞAZAYA ASMA KAT YAPTIRMA
--------------/---------------------- --------------/----------------------
264 ÖZEL MALĠYETLER 300.000 102 BĠNALAR 300.000
100 KASA 250.000 100 KASA 250.000
331 ORTAKLARA BORÇLAR 50.000 331 ORTAKLARA BORÇLAR 50.000
--------------/---------------------- --------------/----------------------
UYARILAR:
1.KĠRALANAN MAĞAZA DĠYORSA AKLIMIZA ÖZEL MALĠYET GELECEK, PÜF NOKTA ġUDUR YAPILAN MASRAF
MAĞAZANIN DEĞERĠNĠ ARTTICI NĠTELĠKTE OLMALIDIR. ÖR: ASMA KAT YAPTIRMAK, ASANSÖR YAPTIRMAK
2.MEVCUT MAĞAZA DEMEK DEĞER ARTTIRICI DURUMU KENDĠ BĠNAMIZA KAYDEDECEĞĠZ DEMEK.
84.Bir iĢletmenin 2011 yılında ticari alacakları için hesaplara aldığı reeskont tutarı 10.000 TL, borç senetleri için
hesaplara aldığı reeskont tutarı ise 8.000 TL‘dir. Aynı iĢletme 2012 yılında ticari alacakları için 15.000 TL, ticari
borçlar için ise 16.000 TL reeskont hesaplayarak kayıtlara almıĢtır.
Bu iĢletmenin 2012 sonunda 647 Reeskont Faiz Gelirleri hesabının alacak toplamı kaç TL‘dir?
A) 15.000 B) 16.000 C) 23.000 D) 26.000
ÇÖZÜM: REESKONT ĠġLEMĠ: Alacak ve borç senetlerinin bilanço günü tasarruf (peĢin) değerini bulmak için yapılır.
Reeskont iĢlemi, envanter iĢlemidir ve dönem sonunda yapılır.
GELĠR TABLOSU, GĠDER HESABI BORÇTA YER ALIR GELĠR TABLOSU, GELĠR HESABI ALACAKTA YER ALIR
----------------------------------------/-----------------------------------------------
TĠCARĠ ALACAKLAR ĠÇĠN REESKONT AYIRMA2011 YILI BORÇ SENETLERĠ ĠÇĠN REESKONT AYIRMA 2011 YILI
-------------31.12.2011------------------- -------------31.12.2011-------------------
REESKONT FAĠZ GĠDELERĠ 10.000 BORÇ SENETLERĠ REESKONTU 8.000
ALACAK SENETLERĠ REESKONTU 10.000 REESKONT FAĠZ GELĠRLERĠ 8.000
--------------/---------------------------- --------------/----------------------------
BĠR SONRAKĠ YIL ĠPTAL KAYITLARI (01.01.2012)
----------- 01.01.2012------------------- ----------- 01.01.2012-------------------
ALACAK SENETLERĠ REESKONTU 10.000 REESKONT FAĠZ GĠDERLERĠ 8.000
REESKONT FAĠZ GELĠRLERĠ 10.000 BORÇ SENETLERĠ REESKONTU 8.000
-------------/-------------------------- -------------/--------------------------
TĠCARĠ ALACAKLAR ĠÇĠN REESKONT AYIRMA 2012 YILI TĠCARĠ BORÇLAR ĠÇĠN REESKONT AYIRMA 2012 YILI
-------------31.12.2012------------------- -------------31.12.2012-------------------
REESKONT FAĠZ GĠDELERĠ 15.000 BORÇ SENETLERĠ REESKONTU 16.000
ALACAK SENETLERĠ REESKONTU 15.000 REESKONT FAĠZ GELĠRLERĠ 16.000
--------------/---------------------------- --------------/----------------------------
BĠR SONRAKĠ YIL ĠPTAL KAYITLARI (01.01.2013)
----------- 01.01.2013------------------- ----------- 01.01.2013-------------------
ALACAK SENETLERĠ REESKONTU 15.000 REESKONT FAĠZ GĠDERLERĠ 16.000
REESKONT FAĠZ GELĠRLERĠ 15.000 BORÇ SENETLERĠ REESKONTU 16.000
-------------/-------------------------- -------------/--------------------------
SORU BĠZE DÖNEM SONU ALACAK KAYDINI SORSAYDI >>> CEVAP 16.000 TL OLURDU. (31.12.2012)
85.Bir iĢletmede toplam sabit maliyetler 360.000 TL‘dir. 120.000 birimlik üretim düzeyinde sabit
ve değiĢken maliyetler toplamı 720.000 TL‘dir. ĠĢletmenin birim satıĢ fiyatı 5 TL/adet olduğuna
göre baĢabaĢ noktasında iĢletme kaç adet üretim yapması gerekir?
A) 180.000 B) 150.000 C) 144.000 D) 120.000
Baktığımız Zaman DeğiĢken Maliyet + Sabit Maliyet = 720.000 TL Olarak VermiĢ. Ve Sabit maliyetler = 360.000 TL‘dir.
DEĞĠġKEN MALĠYET = 360.000 TL‘dir.
DeğiĢken Gider
Br DeğiĢken Gider = ------------ = 360.000 / 120.000 = 3 TL
Üretim Miktarı
BAġABAġ NOKTASI SATIġ MĠKTARI BAġABAġ NOKTASI ġATIġ TUTARI
A A
BAġABAġ SATIġ MĠKTARI = -------------- BAġABAġ SATIġ TUTARI = --------------------
F-B (F – B) / F
360.000 360.000
BAġABAġ SATIġ MĠKTARI = ---------- = 180.000 ADET BAġABAġ SATIġ TUTARI = ----------- = 900.000 TL
( 5 – 3) (5 – 3) / 5
86.2011 yılı içerisinde 900.000 TL‘ye satın alınan ve azalan bakiyeler usulüne göre % 40 oranında
amortisman ayrılan bir maddi duran varlığın 31.12.2012 tarihli bilançodaki net değeri kaç TL‘dir?
A) 180.000 B) 216.000 C) 324.000 D) 540.000
TABLODAN GÖRÜYORUZ KĠ 31.12.2012 YILI SONU NET AKTĠF (BĠLANÇO) DEĞERĠ:324.000 TL‘DĠR.
87.AĢağıdakilerden hangisi Tek Düzen Muhasebe sisteminde mevcut düzenleyici hesaplardan değildir?
A) Maliyet giderleri karĢılığı B) Bağlı ortaklıklar sermaye taahhüdü
C) Menkul kıymet değer düĢüklüğü karĢılığı D) Dönem karı peĢin ödenen vergi ve diğer yükümlülükler
- 635 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
88-AĢağıdaki iĢlemlerden hangisi "Stoklar" hesap grubundaki bir hesaba kaydı gerektiren bir iĢlem değildir?
A) Satın alınan malı iĢyerine taĢımak için nakliye gideri yapılması
B) ĠĢletmede kullanılmak üzere temizlik malzemesi alınması
C) Satın alınacak yedek parça için akreditif açtırılması
D) Satın alınan ticari malların stoklandığı deponun kirasının ödenmesi
ÇÖZÜM: 15. STOKLAR Satın alınacak yedek parça için AKREDĠTĠF AÇTIRILMASI
---------------/-----------------------
150. Ġlk Madde ve Malzeme
159 Verilen SipariĢ Avansları XX
151. Yarı Mamuller - Üretim 100 Kasa XX
---------------/------------------------
152. Mamuller
89 ---------------------/-------------------------
BANKALAR XX
ġÜPHELĠ TĠCARĠ ALACAK KARġILIĞI XX
ġÜPHELĠ TĠCARĠ ALACAKLAR XX
KONUSU KALMAYAN KARġILIKLAR XX
--------------------/---------------------------
Yukarıdaki yevmiye kaydı hangi iĢlemi göstermektedir?
A) Banka kredisi çekilmesi
B) ġüpheli alacak karĢılığı ayrılması
C) GeçmiĢ yıllarda karĢılık ayrılan Ģüpheli alacağın tahsil edilmesi
D) KarĢılık ayrılan bir Ģüpheli alacağın aynı yıl içinde tahsil edilmesi
ÇÖZÜM:
BANKA KREDĠSĠ ÇEKĠLMESĠ ġÜPHELĠ ALACAK KARġILIĞI AYRILMASI
--------------/--------------- -----------------/---------------
102 BANKALAR XX 654 KARġILIK GĠDERLERĠ XX
300 BANKA KREDĠLERĠ XX 129 ġÜPHELĠ TĠCARĠ XX
------------/------------------ ALACAKLAR KARġILIĞI
----------------/----------------
GeçmiĢ Yıllarda KarĢılık Ayrılan Alacağın Tahsili KarĢılık Ayrılan ġüpheli Alacağın Aynı Yıl Tahsili
--------------------/----------------------------- --------------------/----------------------------
102 BANKALAR HS. XX 102 BANKALAR HS. XX
129 ġÜPHELĠ TĠCARĠ ALACAK KARġ. HS. XX 129 ġÜPHELĠ TĠCARĠ ALACAK KARġ. HS. XX
128 ġÜPHELĠ TĠCARĠ ALACAKLAR HS. XX 128 ġÜPHELĠ TĠCARĠ ALACAKLAR HS. XX
671 ÖNCEKĠ DÖNEM GELĠR VE KARLAR HS. XX 644 KONUSU KALMAYAN KARġILIKLAR HS. XX
-------------------/------------------------------ --------------------/----------------------------
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 636 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
91. AĢağıda verilen kıymet hareketlerinden hangisi sonucunda bilanço toplamı azalır?
A) Bankadan kredi alınması B) Nakden hisse senedi satılması
C) Borç senedinin nakit olarak ödenmesi D) Banka mevduat hesabına para yatırılması
BANKA KREDĠ ALINMASI (5TL OLSUN ) NAKDEN HĠSSE SENEDĠ SATILMASI (20 TL OLSUN)
102 BANKALAR 5 100 KASA 20 BĠR CEPTEN ALDIK
300 BANKA KREDĠLERĠ 5 110 HĠSSE SENEDĠ 20 DĠĞER CEBE KOYDUK.
BĠLANÇO BĠLANÇO
VARLIKLAR (AKTĠF) KAYNAKLAR (PASĠF) VARLIKLAR (AKTĠF) KAYNAKLAR (PASĠF)
BANKALAR >>>(ARTAR) BANKA KREDĠLERĠ >>>(ARTAR) KASA >>>(ARTAR)
HĠSSE SENEDĠ>>>(AZALIR)
AKTĠF TOPLAMI (ARTAR) PASĠF TOPLAMI (ARTAR) AKTĠF TOPLAMI (DEĞĠġMEZ) PASĠF TOPLAMI (DEĞĠġMEZ)
BĠLANÇO BĠLANÇO
VARLIKLAR (AKTĠF) KAYNAKLAR (PASĠF) VARLIKLAR (AKTĠF) KAYNAKLAR (PASĠF)
KASA >>>(AZALIR) BORÇ SENETLERĠ>>(AZALIR) KASA >>>(AZALIR)
BANKALAR >>>(ARTAR
AKTĠF TOPLAMI (AZALIR) PASĠF TOPLAMI (AZALIR) AKTĠF TOPLAMI (DEĞĠġMEZ) PASĠF TOPLAMI (DEĞĠġMEZ)
92.Tekdüzen Hesap Planına göre; Ģerefiye hesaplanırken rayiç bedelin tespit edilmemesi halinde
esas alınacak değer aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Net gerçekleĢebilir değer
B) Gerçeğe uygun değer
C) Geri kazanılabilir değer
D) Net defter değeri
ÇÖZÜM:
261 ġEREFĠYE (HAVA PARASI – PEġTAMALLIK) HS. : Bir kuruluĢ devralınırken katlanılan maliyet ile söz konusu
iĢletmenin rayiç bedelle hesaplanan net varlıklarının değeri arasındaki olumlu farkların izlendiği hesaptır.
ġerefiye hesaplanırken rayiç bedelin tespit edilmemesi halinde, net defter değeri esas alınır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
7/A FONSĠYON ESASLI MALĠYET HESAPLARI 7/B GĠDER ÇEġĠTLERĠ ESASLI MALĠYET HESAPLARI
70. Maliyet Muhasebesi Bağlantı Hesapları 790. Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri
71. Direkt Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri 791. ĠĢçi Ücret Ve Giderleri
72. Direkt ĠĢçilik Giderleri 792. Memur Ücret Ve Giderleri
73. Genel Üretim Giderleri 793. DıĢarıdan Sağlanan Fayda Ve Hizmetler
74. Hizmet Üretim Maliyeti 794. ÇeĢitli Giderler
75. AraĢtırma Ve GeliĢtirme Giderleri 795. Vergi, Resim Ve Harçlar
76. Pazarlama SatıĢ Ve Dağıtım Giderleri 796. Amortisman Ve Tükenme Payları
77. Genel Yönetim Giderleri 797. Finansman Giderleri
78. Finansman Giderleri
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
94- Bir Anonim ġirketin ÇıkarılmıĢ Tahviller Hesabının dönem sonundaki alacak kalanı aĢağıdakilerden hangisini
gösterir?
A) Uzun vadeli tahvilli borçları B) Emisyon primi tutarını
C) ÖdenmemiĢ olan tahvili borçları D) Bilanço tarihinden itibaren bir yıl içinde ödenecek tahvilli borçları
ÇÖZÜM:
ÇIKARILMIġ TAHVĠLLER Hesabının dönem sonundaki Alacak Kalanı,UZUN VADELĠ TAHVĠLLĠ BORÇLARINI gösterir.
Tahvil Ana Para Ödemesi Bir Yılın Altına DüĢmesi TAHVĠLĠN ANA PARASININ ÖDENMESĠ KAYDI
------------------/------------------ ------------------/------------------
405 ÇIKARILMIġ TAHVĠLLER XX 304 TAHVĠL ANAPARA BORÇ XX
304 TAHVĠL ANAPARA BORÇ XX TAKSĠT VE FAĠZLERĠ HS.
TAKSĠT VE FAĠZLERĠ HS. 102 BANKALAR XX
-----------------/-------------------- ------------------/------------------
- 638 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
52. SERMAYE YEDEKLERĠ 54. KAR YEDEKLERĠ
520. Hisse Senedi Ġhraç Primleri 540. Yasal Yedekler
521. Hisse Senedi Ġptal Karları 541. Statü Yedekleri
522. MDV Yeniden Değerleme ArtıĢları 542. Olağanüstü Yedekler
523. ĠĢtirakler Yeniden Değerleme ArtıĢları 548.Diğer Kar Yedekleri
524. Maliyet ArtıĢları Fonu 549. Özel Fonlar
529.Diğer Sermaye Yedekleri
(Y) ĠĢletmesinin Temmuz ayına ait stok mevcutları ve faaliyetleri ile ilgili bilgiler yukarıdaki gibidir.
Buna göre satılan mamul maliyeti kaç TL‘dir?
A) 5.500.000 B) 5.560.000 C) 5.960.000 D) 5.360.000
UYARI: Dönem baĢı hesaplarından – dönem sonu hesapları çıkartılır dikkat, (–) çıkabilir sorumuzda olduğu gibi.
UYARI: YARI MAMUL KULLANIMI >>> ÜRETĠM SÜRECĠNE GĠRĠP HENÜZ ĠġLEM GÖRMEYEN KISIM.
97. Stok hareketlerini sürekli envanter yöntemiyle izleyen bir iĢletme 3 adet malı KDV hariç 30.000 TL
satmıĢtır. ĠĢletme satıĢları % 25 karla yapmaktadır. (KDV oranı % 18)
Buna göre satıĢ iĢleminin muhasebe kaydında aĢağıdaki hesaplardan hangisinin kullanımı doğrudur?
A) Ticari mallar hesabı alacaklı 30.000 TL
B) Yurt içi satıĢlar hesabı alacaklı 35.400 TL
C) Satılan ticari mallar maliyeti hesabı borçlu 24.000 TL
D) Hesaplanan KDV hesabı borçlu 5.400 TL
ÇÖZÜM: SÜREKLĠ ENVANTER DEMEK, MAL SATTIKTAN SONRA HEMEN MALĠYET KAYDI YAP KARDEġĠM DEMEK.
98.Bir iĢletmenin dönem sonu itibariyle 730 Genel Üretim Giderleri Hesabının borç kalanı 450.000 TL,
731 Genel Üretim Giderleri Yansıtma Hesabının alacak kalanı 400.000 TL‘dir.
Buna göre aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Fiili Üretim Maliyeti 450.000 TL olup maliyete 50.000 TL eksik yükleme vardır.
B) Fiili Genel Üretim Maliyeti 400.000 TL‘dir.
C) Maliyete yansıtılan tutar 450.000 TL‘dir.
D) Fiili Genel Üretim Maliyetine aktarılan tutar doğrudur.
730 Genel Üretim Giderleri Hs. BORÇ Kalanı (GerçekleĢen / FĠĠLĠ Maliyet) 450.000
731 Genel Üretim Gideri Yansıtma Hs. ALACAK Kalanı (Yüklenen/Standart Maliyet) 400.000 + Eksik Yükleme 50.000
99.Tek düzen hesap planına göre aĢağıdakilerden hangisi 7/A seçeneğinde yer alan fonksiyonel gider
hesaplarından birisidir?
A) Ġlk Madde ve Malzeme Giderleri B) Direkt ĠĢçilik Giderleri
C) DıĢarıdan Sağlanan Fayda ve Hizmetler D) ĠĢçi Ücret ve Giderleri
ÇÖZÜM:
7/A FONSĠYON ESASLI MALĠYET HESAPLARI 7/B GĠDER ÇEġĠTLERĠ ESASLI MALĠYET HESAPLARI
70. Maliyet Muhasebesi Bağlantı Hesapları 790. Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri
71. Direkt Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri 791. ĠĢçi Ücret Ve Giderleri
72. Direkt ĠĢçilik Giderleri 792. Memur Ücret Ve Giderleri
73. Genel Üretim Giderleri
793. DıĢarıdan Sağlanan Fayda Ve Hizmetler
74. Hizmet Üretim Maliyeti
794. ÇeĢitli Giderler
75. AraĢtırma Ve GeliĢtirme Giderleri
76. Pazarlama SatıĢ Ve Dağıtım Giderleri 795. Vergi, Resim Ve Harçlar
77. Genel Yönetim Giderleri 796. Amortisman Ve Tükenme Payları
78. Finansman Giderleri 797. Finansman Giderleri
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
100.AĢağıdakilerden hangisi ―yabancı kaynaklar toplamı / aktif toplamı‖ oranını ifade eder?
A) Finansman oranı
B) Oto finansman oranı
C) Finansal kaldıraç oranı
D) Varlıkların karlılığı oranı
- 641 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
- 642 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
28-ARALIK-2014
1.Ülkemizde kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkı hangi yılda verilmiĢtir?
A) 1928 B) 1930 C) 1932 D) 1934
ÇÖZÜM:
Teskilat-ı Esasiye‘nin 10. ve 11. maddelerinde yapılan du zenlemeyle 22 yasını bitiren her Turk kadınına secme ve 30 yasını
bitiren her kadına milletvekili secilme hakkı verildi. Karar, Turk Kadınlar Birligi‘nin 7 Aralık‘ta Beyazıt Meydanı‘nda duzenledigi
buyuk bir mitingle kutlandı. Kadınlara yerel secimlere katılma hakkı 3 Nisan 1930‘da ―Belediyeler Kanunu‖ ile verilmis ti.
5 Aralık 1934 günü BaĢbakan Ġnönü ve 191 milletvekilinin imzasıyla önerilen ―Kadınların milletvekili seçilme‖ hakkı yasa
tasarısı; Meclis‘e katılan 317 kiĢiden 258‘inin olumlu, 58‘inin çekimser ve 6‘sının boĢ oyuyla kabul edilmiĢtir.
ÇÖZÜM:
Anayasa Mahkemesi belirli kiĢileri görevleriyle Ġlgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar.
• TBMM BaĢkanı
• Genelkurmay BaĢkanı
• Kuvvet komutanları
• Jandarma Genel Komutanı
- 643 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun (HSYK) yapısı 12 Eylül 2010 günü yapılan Anayasa referandumu ile değiĢmiĢ olup
Kurulun teĢkilat yapısı ve çalıĢma usul ve esaslarını düzenleyen 6087 sayılı Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu 11
Aralık 2010 tarihinde yürürlüğe girmiĢtir.
12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değiĢikliği ile HSYK‘nın;geniĢ tabanlı temsil esasına dayalı olarak üye sayısı 7 den 22
ye çıkarılmıĢ, Genel Kurul ve üç daire Ģeklinde çalıĢması benimsenmiĢ, kendi sekreteryasına kavuĢturulmuĢ, meslekten çıkarma
kararlarına karĢı yargı yolu açılmıĢtır. Hâkim ve savcıların denetlenmesinden sorumlu TeftiĢ Kurulu, HSYK‘ya bağlanmıĢtır.
6087 sayılı Yasaya göre HSYK, Genel Kurul ve üç daire halinde çalıĢmaktadır. HSYK‘da, Genel Sekreterlik ve TeftiĢ Kurulu
olmak üzere iki hizmet birimi bulunmaktadır. Kurulun sekreterya hizmetleri Genel Sekreterlik tarafından yerine
getirilmektedir. TeftiĢ Kurulu, BaĢkanın gözetiminde Kurul adına görev yapmaktadır. Genel Sekreterlik ve TeftiĢ Kurulu
bürolar Ģeklinde teĢkilatlanmıĢtır.
HSYK Genel Kurulu 22 üyeden oluĢmaktadır. Kurulun BaĢkanı Adalet Bakanı olup,Adalet Bakanlığı MüsteĢarı Kurulun tabii
üyesidir.
Kurulun diğer üyeleri ise; ilk derece adli yargı hâkim ve savcılarının kendi aralarından seçtikleri yedi, ilk derece idari yargı
hâkim ve savcılarının kendi aralarından seçtikleri üç, Yargıtay Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından seçtiği üç, DanıĢtay
Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından seçtiği iki, Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulunun kendi üyeleri arasından seçtiği
bir ve CumhurbaĢkanının hukukçu öğretim üyeleri ve avukatlar arasından seçtiği dört üyeden oluĢmaktadır.
1 Adalet Bakanı 1
Toplam 22
- 644 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
4.Anayasada düzenlenen "vergi ödevi" ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Herkes,kamu giderlerini karĢılamak üzere,mali gücüne göre,vergı ödemekle yükümlüdür
B) Vergi,resim,harç ve benzeri mali yükü mlülü klerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranla rına
iliĢkin hükü mlerinde kanu nun belirttiği yukarı ve aĢağı sınırlar içinde değiĢiklik yapmak yetkisi Maliye
Bakanına verilebilir
C) Vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır
D) Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiĢtirilir veya kaldırılır
ÇÖZÜM:
-Herkes, kamu giderlerini karĢılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür.
-Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiĢtirilir veya kaldırılır.
-Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına iliĢkin hükümlerinde kanunun
belirttiği yukarı ve aĢağı sınırlar içinde değiĢiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir.
ÇÖZÜM:
Sorumuzun cevabını bulmak için Siyasi Partiler Kanununun ilgili maddelerine bakmakta fayda var.
Madde 5 – VatandaĢlar siyasi parti kurma hakkına sahiptirler. Siyasi partiler, Anayasa ve kanunlar çerçevesinde, önceden izin
almaksızın serbestçe kurulurlar.(C Ģıkkı)
Madde 11 – (DeğiĢik birinci fıkra: 12/8/1999 - 4445/4 md.) Onsekiz yaĢını dolduran, medeni ve siyasi hakları kullanma ehliyetine
sahip bulunan her Türk vatandaĢı bir siyasi partiye üye olabilir.
Ancak; a) (DeğiĢik: 12/8/1999 - 4445/4 md.) Hakimler ve savcılar, SayıĢtay dahil yüksek yargı organları mensupları, kamu kurum
ve kuruluĢlarının memur statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından iĢçi niteliği taĢımayan diğer kamu görevlileri,
Silahlı Kuvvetler mensupları ile yükseköğretim öncesi öğrencileri siyasi partilere üye olamazlar.
2 – (DeğiĢik: 2/1/2003-4778/7 md.) Basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, rüĢvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye
kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlar ile istimal ve istihlak kaçakçılığı dıĢında kalan kaçakçılık suçları, resmî ihale ve alım
satımlara fesat karıĢtırma veya Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından biriyle mahkûm olanlar,
3 – (DeğiĢik: 23/02/2015 ) Taksirli suçlar hariç BĠR yıl ağır hapis veya BĠR yıl ve daha fazla hapis cezasına mahkûm olanlar,
- 645 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
4 – Türk Ceza Kanununun Ġkinci Kitabının birinci babında yazılı suçlardan veya bu suçların iĢlenmesini aleni olarak tahrik etme
suçundan mahküm olanlar,
6 – (Mülga: 12/8/1999 - 4445/4 md.) Siyasi partilere üye olamazlar ve üye kaydedilemezler. (Ek: 12/8/1999 - 4445/4 md.)
Yükseköğretim elemanları, yasaklamanın dıĢındadır. Bunlar hakkında Yükseköğretim Kanunu uygulanır (A Ģıkkı)
Madde 67 – (DeğiĢik birinci cümle: 12/8/1999 - 4445/8 md.) Siyasi partiler ticari faaliyette bulunamazlar, kredi veya borç
alamazlar. Ancak, ihtiyaçlarını karĢılamak amacıyla 66 ncı maddenin 1 ve 3 üncü fıkralarında gösterilenler dıĢında kalan gerçek
ve tüzelkiĢilerden kredili veya ipotek karĢılığı mal satın alabilirler.(D Ģıkkı)
Madde 95 – (DeğiĢik: 12/8/1999 - 4445/14 md.) Kapatılan siyasi parti bir baĢka ad altında kurulamaz. Bir siyasi partinin
kapatılmasına söz veya eylemleriyle neden olan kurucuları dahil üyeleri, Anayasa Mahkemesinin kapatmaya iliĢkin kesin kararının
Resmi Gazetede gerekçeli olarak yayımlanmasından baĢlayarak beĢ yıl süreyle bir baĢka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve
denetçisi olamazlar. Siyasi partiler bu kiĢileri hiçbir suretle seçimlerde aday gösteremezler.(B Ģıkkı)
6.AĢağıdakilerden hangisi idari kolluğun amaçlarından biri olan kamu düzeninin öğelerinden biri
değildir?
A) Güvenlik B) Dirlik ve esenlik C) Adalet D) Sağlık
ÇÖZÜM:
Kamu düzeni bireylerin umumi veya umuma açık yerlerde güvenlik, dirlik ve esenlik ve sağlık içinde yaĢamlarını sürdürmelerinin
sağlanması ile korunur. ġu halde, kamu düzeni, güvenlik, dirlik ve esenlik ve sağlık öğelerinden oluĢan bir kavramdır.
Güvenlik
Yürürlükte bulunan bazı eski tarihli kanunlarda emniyet ya da emniyet ve asayiĢ olarak da adlandırılan güvenlik, bireylerin umumi
veya umuma açık yerlerde can ve malları için endiĢe duymamalarını ifade eder. Bir baĢka deyiĢle, güvenlik bireylerin can ve
eĢyalarına zarar verebilecek tehdit ve tehlikelerin yokluğu anlamına gelir. Kısaca güvenlik, bireylerin umumi veya umuma açık
yerlerde saldırıya, engellenmeye ve kazaya maruz kalmadan, can ve malları için endiĢe duymadan bulunmaları ve dolaĢmalarının
sağlanmasıdır.
Dirlik ve Esenlik
Bazı kanunlarda selamet ve intizam ya da huzur ve sükûn sözcükleri ile de anlatılan dirlik ve esenlik, yaĢamın normal seyrini
olumsuz yönde etkileyebilecek her türlü düzensizlik ve karıĢıklığın yokluğudur.
Sağlık
Sıhhat olarak da anılan sağlık, toplumun bulaĢıcı ve yaygın hastalıklardan uzak tutulmasını, toplumun sağlık koĢulları içinde
yaĢamını sürdürmesini ifade eder. Kamu düzeninin bir öğesi olarak sağlık, her bir bireyin teker teker hastalıklardan arındırılması
ve kurtarılması anlamına gelmemektedir. Hastalıkların iyileĢtirilmesi ve böylece bireylerin hastalıklardan kurtarılması ve
arındırılması, bir kamu hizmeti olan sağlık kamu hizmetinin konusu ve amacıdır. Kolluk faaliyetinin amacı olan kamu düzeni
kavramının bir öğesi olarak sağlık ise, toplumun bir bütün olarak bulaĢıcı ve yaygın hastalıklardan uzak tutulması, bu gibi hastalık
tehlikelerinin olmaması anlamına gelmektedir. Bir baĢka anlatımla, kamu düzeninin öğesi olarak sağlık, genel sağlıktır.
- 646 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Göreve iliĢkin hükümler saklı kalmak Ģartıyla bu kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiĢ olması
halinde, yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idari iĢlemi veya idari sözleĢmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki
idare mahkemesidir.
8. AĢağıdakilerden hangisi idarenin tek yanlı bir iĢleminin iptal davasına konu olabilmesi için
taĢıması gereken özelliklerden biri değildir?
A) Ġdari iĢlemin tamamlanmıĢ olması
B) Ġdari iĢlemin düzenleyici bir iĢlem olması
C) Ġdari iĢlemin etkili (icrai) bir iĢlem olması
D) Ġdari iĢlemin kesinleĢmiĢ olması
ÇÖZÜM:
Ġdare hukuku iĢlemleri ―tek-taraflıdır‘‘. Özel hukukta, bir hukukî iĢlemler ancak birbirine uygun karĢılıklı irade beyanlarıyla
kurulabilir. Özel hukukta, bir kiĢi, diğer kiĢinin rızası hilafına onunla bir hukukî iĢlem yapamaz. Oysa idare hukukunda bir idarî
iĢlemin yapılabilmesi için, o iĢlemin ilgilisi tarafından kabul edilmesine gerek yoktur. Ġdare hukuku iĢlemleri, idarenin tek yanlı
irade açıklamasıyla meydana gelir. Örneğin idare kamu yararının gerektirdiği durumlarda özel mülkiyette bulunan bir
taĢınmazı bedelini ödemek Ģartıyla, kamulaĢtırma iĢlemiyle, sahibinin rızası olmadan, kendi mülkiyetine geçirebilir.
Ġdarenin yaptığı bu kamulaĢtırma iĢlemi, sonuçlarını, ilgili kiĢi istese de istemese de doğurur.Buna idarî
iĢlemin ―icrailik‘‘özelliği denir.(C ġıkkı) Keza, idare yaptığı iĢlemi, ―re'sen icra edebilir. Yani, idare kendiliğinden harekete geçip
o iĢlemi uygulayabilir; o iĢlemin sonuçlarını hukuk âleminden maddî âleme geçirebilir. Oysa özel hukukta, kiĢiler, haklarını re'sen
alamazlar; mahkemeye, icra dairelerine baĢvurmaları gerekir. Özetle, özel hukukta eĢitlik ilkesi geçerliyken, idare hukukunda
―eĢitsizlik‖ ilkesi geçerlidir. Ġdare hukukunda idare üstün yetki ve ayrıcalıklarla donatılmıĢtır.
Bu yetki ve ayrıcalıklara―kamu gücü ayrıcalıkları ‖ denir. Bu ayrıcalıkların altında yatan Ģey ise, ―kamu yararı‖ düĢüncesidir.
Örneğin, bir yol yapımında yol üzerinde kalan bir tarlanın kamulaĢtırılması gerekir. Bunda kamu yararı vardır. Eğer idareye böyle
bir üstün konum (icraîlik ve re'sen icra) tanınmamıĢ olsaydı, idarenin o tarlaya el atabilmesi için mutlaka tarla sahibiyle
anlaĢması ve onu satın alması gerekirdi. Eğer tarla sahibi, tarlasını satmayı kabul etmez ise, idare bu üstün konuma (kamu
gücüne) sahip olmasaydı, tarla sahibini zorlaması mümkün olmazdı. Bundan da kamu zararlı çıkardı.
Ġdarenin tek taraflı iĢlemlerine iptal davası açılabilir.Davanın açılabilmesi için Ġdari iĢlemin tamamlanmıĢ olması,etkili
(icrai) bir iĢlem olması ve Ġdari iĢlemin kesinleĢmiĢ olması Ģartı vardır.
9.Ġdari yargıda aĢağıdakilerden hangisi ilk derece mahkemesi olarak görev yapmaz?
A) Askeri Yüksek Ġdare Mahkemesi
B) DanıĢtay
C) Bölge Ġdare Mahkemesi
D) Ġdare Mahkemesi
ÇÖZÜM:
DanıĢtay: DanıĢtay‘ın kuruluĢu ve görevleri Anayasamızın 155‘inci maddesinde düzenlenmiĢtir. 155‘inci maddeye göre, DanıĢtay,
―idari mahkemelerce verilen ve kanunun baĢka bir idari yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir‖.
Kanunla gösterilen belli davalara da ilk ve son derece mahkemesi olarak bakar.
DanıĢtay, davaları görmek, BaĢbakan ve Bakanlar Kurulunca gönderilen kanun tasarıları, kamu hizmetleri ile ilgili imtiyaz
ĢartlaĢma ve sözleĢmeleri hakkında iki ay içinde düĢüncesini bildirmek, tüzük tasarılarını incelemek, idari uyuĢmazlıkları çözmek
ve kanunla gösterilen diğer iĢleri yapmakla görevlidir.
- 647 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Askeri Yüksek Ġdari Mahkemesi: Askeri Yüksek Ġdare Mahkemesinin kuruluĢu ve görevleri Anayasamızın 157‘inci maddesinde
düzenlenmiĢtir. 157‘inci maddeye göre, Askeri Yüksek Ġdare Mahkemesi, ―askeri olmayan makamlarca tesis edilmiĢ olsa
bile, asker kiĢileri ilgilendiren ve askeri hizmeti iliĢkin idari iĢlem ve eylemlerden doğan uyuĢmazlıkların yargı denetimini
yapan ilk ve son derece mahkemesidir‖. Ancak askerlik yükümlülüğünden doğan uyuĢmazlıklarda ilgilinin asker kiĢi olması Ģartı
aranmaz.
Bölge Ġdare Mahkemeleri: Bölge idare mahkemeleri, bölgelerin coğrafî durumları ve iĢ hacmi göz önünde tutularak Adalet
Bakanlığınca kurulur ve yargı çevreleri tespit olunur. Bu mahkemelerin kuruluĢ ve yargı çevrelerinin tespitinde, ĠçiĢleri ve Maliye
Bakanlıklarının görüĢü alınır. ĠĢ hacmi göz önünde tutularak aynı yargı çevresi içinde birden fazla Bölge Ġdare Mahkemesi
kurulabilir. Bir yerde birden fazla bölge idare mahkemesi var ise, bunlar arasındaki iliĢki görev iliĢkisi değil; iĢbölümü iliĢkidir ve
bu iliĢki Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca düzenlenir.Bölge Ġdare Mahkemeleri ilk derece mahkemesi değildir.
Ġdari yargı kolunun ilk derece mahkemeleri ―idare mahkemeleri‖ ve ―vergi mahkemeleri‖ dir.
- Ġdare Mahkemeleri: Ġdare mahkemeleri, bölgelerin coğrafî durumları ve iĢ hacmi göz önünde tutularak Adalet Bakanlığınca
kurulur .
Adalet Bakanlığı, söz konusu mahkemelerin kuruluĢ ve yargı çevrelerinin tespitinden önce, ĠçiĢleri ile Maliye Bakanlıklarının
görüĢünü alır. ĠĢ hacmi göz önünde tutularak aynı yargı çevresi içinde birden fazla idare mahkemesi kurulabilir. Bir yerde birden
fazla idare mahkemesi varsa, bunlar arasındaki iliĢki görev iliĢkisi değil; iĢ bölümü iliĢkisidir ve bu iĢbölümü iliĢkisi Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulunca düzenlenir.
Ġdare mahkemelerinin kaldırılmasına veya yargı çevrelerinin değiĢtirilmesine ĠçiĢleri ve Maliye Bakanlıklarının görüĢleri alınarak,
Adalet Bakanlığının önerisi üzerine Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca karar verilir ve bu kararlar Resmî Gazete‘de
yayımlanır. Ġdare mahkemelerinde, bir baĢkan ile yeteri kadar üye bulunur. Mahkeme kurulu, bir baĢkan ve iki üyeden oluĢur.
BaĢkan ve üyeleri hâkim statüsündedirler. BaĢkanın yokluğunda kıdemli üye baĢkana vekillik eder.
- Vergi Mahkemeleri: Vergi mahkemeleri, bölgelerin coğrafî durumları ve iĢ hacmi göz önünde tutularak Adalet Bakanlığınca
kurulur .Adalet Bakanlığı, söz konusu mahkemelerin kuruluĢ ve yargı çevrelerinin tespitinden önce, ĠçiĢleri ile Maliye
Bakanlıklarının görüĢünü alır. ĠĢ hacmi göz önünde tutularak aynı yargı çevresi içinde birden fazla vergi mahkemesi kurulabilir.
Bir yerde birden fazla vergi mahkemesi var ise, bunlar arasındaki iliĢki, görev iliĢkisi değil; iĢbölümü iliĢkisidir ve bu iliĢki
Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca düzenlenir .Vergi mahkemelerinde, bir baĢkan ile yeteri kadar üye bulunur. Mahkeme
kurulu, bir baĢkan ve iki üyeden oluĢur. BaĢkanın yokluğunda, kıdemli üye baĢkana vekillik eder .BaĢkan ve üyeler hâkim
statüsündedirler. Her vergi mahkemesi nezdinde yazı iĢleri müdürünün yönetiminde bir kalem bulunur. Her mahkemeye
yeterince zabıt kâtibi ve memur verilir .
Vergi mahkemelerinin görevlerinin neler olduğu, 2576 sayılı Kanun‘un 3410 sayılı Kanunla değiĢik 6‘ ncı maddesinde
gösterilmiĢtir. Bu hükme göre, vergi mahkemeleri;
- Genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi ve resim ve harçlar ile benzeri malî yükümler ve bunların zam ve
cezaları ile tarifelere iliĢkin davaları,
- Yukarıda belirtilen konularda 6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un uygulanmasına iliĢkin
- Diğer kanunlarda verilen iĢleri çözümler.
10.AĢağıdakilerden hangisi kamu hizmetlerinin görülme usullerinden olan imtiyaz usulü kapsamında
imprevizyon (öngörülemezlik) kuramının uygulanması ile ilgili yanlıĢ bir ifadedir?
A) Olaylar sadece imtiyaz sahibinin zarar etmesine yol açmalıdır
B) SözleĢmenin taraflarından herhangi biri durumu öngörememiĢ olmalıdır
C) SözleĢmenin devamı taraflardan birini aĢırı zarara uğratacak olmalıdır
D) Olaylar tamamen tarafların iradesi dıĢında meydana gelmelidir
ÇÖZÜM:
Ġmtiyaz Usulü:
Ġmtiyaz, Ġdarenin bir özel kiĢi ile yaptığı sözleĢme uyarınca belli bir kamu hizmetinin masrafları, kâr ve zararı özel kiĢiye ait
olmak üzere, özel bir kiĢice kurulması ve/veya iĢletilmesi usulüdür. Bu usulde Ġdareye imtiyaz veren, hizmeti gören özel kiĢiye
ise imtiyaz sahibi veya imtiyazcı denilmektedir. Görüldüğü üzere imtiyaz, kamu hizmeti imtiyaz sözleĢmesi olarak adlandırılan
idari bir sözleĢme ile verilmekte ve bu sözleĢme ya belli bir kamu hizmetinin kurularak belli bir süre iĢletilmesi ya da kurulmuĢ
bulunan bir kamu hizmetinin sadece iĢletilmesi için yapılmaktadır. Buna karĢılık, belli bir kamu hizmetinin salt kurulması için
yapılan sözleĢmelerin, örneğin, bayındırlık iĢlerine iliĢkin sözleĢmelerin, yargı içtihatlarında idari sözleĢme sayılmayıp özel hukuk
sözleĢmeleri sayıldıklarına daha önce değinmiĢtik.
- 648 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
SözleĢmenin uygulanması sırasında taraflara yüklenemeyecek nedenlerle öngörülemeyecek nitelikte büyük ve köklü iktisadî
değiĢiklikler yüzünden âkit özel kiĢi aslında uygulayabileceği sözleĢmeyi, iktisaden yerine getiremeyecek hale gelmiĢse,
Imprévision kuramı gereğince idare zararı paylaĢmak zorundadır. Imprévision, yalnız idarî sözleĢmelerde söz konusudur. Özel
hukukta, öngörülemeyecek nitelikte büyük ve köklü iktisadî değiĢiklikler âkitler arası hukukî iliĢkileri etkilemez, isterse
âkitlerden birisi iflâs etmiĢ olsun. Ġdarî sözleĢmelerde böyle bir hal söz konusu olamaz. Çünkü özel kiĢi değiĢik ekonomik koĢullar
nedeniyle iflâs ederse veya hizmeti yürütemeyecek hale gelirse, kamu ihtiyaçlarının karĢılanamaması gibi bir sonuç doğurur ki,
bu da kamu düzenini olumsuz yönde etkiler. Ġdare kamu yararı gereği, kamu hizmetinin kesintisiz sürdürülmesi amacıyla özel
hukuk kiĢisinin zararına akdin yürütülmesini sağlayacak ölçüde katkıda bulunur. Imprévision kuramına göre idarenin yardımda
bulunabilmesi için üç koĢulun varlığı gerekmektedir: Birincisi ekonomik durumu değiĢtiren olağanüstü olayların taraflarca
önceden kestirilemez, öngörülemez nitelikte olmalarıdır. SavaĢ, âfetler, iktisadî bunalım, devalüasyon gibi haller
öngörülemez nitelikte olaylardır. Ġkincisi bu olaylar tarafların iradeleri dıĢında meydana gelmelidir. Üçüncüsü, bu olaylar
sözleĢmenin yürütülmesi koĢullarını önemli olarak değiĢtirmelidir. Bu koĢulun gerçekleĢmesi için âkidin kâr etmemesi veya
zarar etmesi değil, olağanüstü oluĢan nedenler yüzünden, sözleĢmenin iktisaden yürütülemeyecek hale gelmiĢ olması söz
konusudur. Bunu ise mahkeme takdir edecektir. Ġdarenin bu kuram gereği yaptığı yardım geçicidir. Akdin icrasını iktisaden
zorlaĢtıran hal sona erdiği zaman idare de yardımı keser. Olağanüstü durum sürekli hale gelirse ya sözleĢmenin feshine gidilir ya
da taraflar mevcut koĢullara uygun yeni bir sözleĢme yaparak hizmetin yürütülmesini sağlarlar.
11. AĢağıdakilerden hangisi devlet memurluğuna giriĢ için aranan genel koĢullarla ilgili yanlıĢ bir ifadedir?
A) Süresi ne olursa olsun ihaleye fesat karıĢtırma suçundan mahkum olanlar hiçbir zaman devlet memuru olamaz
B) Affa uğramıĢ olsalar bile devletin güvenliğine karĢı iĢlenen suçlardan mahkum olanlar hiçbir zaman devlet
memuru olamaz
C) Henüz askerlik çağına gelmemiĢ olanlar devlet memuru olabilirler
D) Kasten iĢlenen herhangi bir suçtan dolayı altı ay veya daha fazla süreyle hapis cezası ile mahkum olanlar
devlet memuru olamazlar
ÇÖZÜM:
Devlet Memurluğu kanuna göre Devlet memurluğuna alınacaklarda aĢağıdaki genel ve özel Ģartlar aranır.
A) Genel Ģartlar:
1. Türk VatandaĢı olmak,
2. Bu Kanunun 40 ncı maddesindeki yaĢ Ģartlarını taĢımak,
3. Bu Kanunun 41 nci maddesindeki öğrenim Ģartlarını taĢımak,
4. Kamu haklarından mahrum bulunmamak,
5. (DeğiĢik: 10/1/1991-3697/1 md.) Taksirli suçlar ve aĢağıda sayılan suçlar dıĢında tecil edilmiĢ hükümler hariç olmak
üzere,ağır hapis veyahut 6 aydan fazla hapis veyahut affa uğramıĢ olsalar bile Devletin Ģahsiyetine karĢı iĢlenen
suçlarla, zimmet, ihtilas, irtikap, rüĢvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz
kızartıcı veya Ģeref ve haysiyeti kırıcı suçtan veya istimal ve istihlak kaçakçılığı hariç kaçakçılık, resmi ihale ve alım
satımlara fesat karıĢtırma, Devlet sırlarını açığa vurma suçlarından dolayı hükümlü bulunmamak.
6. Askerlik durumu itibariyle;
a) Askerlikle ilgisi bulunmamak,
b) Askerlik çağına gelmemiĢ bulunmak,
c) Askerlik çağına gelmiĢ ise muvazzaf askerlik hizmetini yapmıĢ yahut ertelenmiĢ veya yedek sınıfa geçirilmiĢ olmak,
7. 53 üncü madde hükümleri saklı kalmak kaydı ile görevini devamlı yapmasına engel olabilecek vücut veya akıl hastalığı veya
vücut sakatlığı ile özürlü bulunmamak
- 649 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
12.Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesi içinde kaybolma tarihinden itibaren en az
ne kadar süre geçmiĢ olması gerekir?
A) 10 yıl B) 5 yıl C) 6 ay D) 1 yıl
ÇÖZÜM:
Türk Medeni Kanunu‘nda Gaiplik kararına göz atalım.
1. Genel olarak
MADDE 32.- Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü
hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların baĢvurusu üzerine mahkeme bu kiĢinin gaipliğine karar verebilir.
Yetkili mahkeme, kiĢinin Türkiye'deki son yerleĢim yeri; eğer Türkiye'de hiç yerleĢmemiĢse nüfus sicilinde kayıtlı olduğu yer;
böyle bir kayıt da yoksa anasının veya babasının kayıtlı bulunduğu yer mahkemesidir.
2. Yargılama usulü
MADDE 33.- Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin
üzerinden en az beĢ yıl geçmiĢ olması gerekir.
Mahkeme, gaipliğine karar verilecek kiĢi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre
yapılan ilânla çağırır.
Bu süre, ilk ilânın yapıldığı günden baĢlayarak en az altı aydır.
3. Ġstemin düĢmesi
MADDE 34.- Gaipliğine karar verilecek kiĢi, ilân süresi dolmadan ortaya çıkar veya kendisinden haber alınırsa ya da öldüğü
tarih tespit edilirse gaiplik istemi düĢer
4. Hükmü
MADDE 35.- Ġlândan sonuç alınamazsa, mahkeme gaipliğe karar verir ve ölüme bağlı haklar, aynen gaibin ölümü ispatlanmıĢ gibi
kullanılır.
Gaiplik kararı ölüm tehlikesinin gerçekleĢtiği veya son haberin alındığı günden baĢlayarak hüküm doğurur.
ÇÖZÜM:
KiĢilik hakkı kavramı, Türk Medeni Kanunu‘nda tanımlanmamıĢtır. Doktrin ve uygulamada bu kavramın biri dar diğeri geniĢ olmak
üzere iki anlamı bulunmaktadır.
Dar anlamda kiĢilik hakkı, haklara ve borçlara sahip olabilmeyi yani hak ehliyetini ifade eder ki, bu da ―kiĢi‖ terimiyle aynı anlama
gelir.
GeniĢ anlamda kiĢilik hakkı ise, hak ehliyetinin yanında, fiil ehliyetini, kiĢisel durumları ve kiĢilik haklarını da içine alan, son
derece geniĢ kapsamı olan bir kavramdır.
KiĢilik hakları, insanın insan olması nedeniyle ve onun korunması için tanınan haklar topluluğudur. Bu bağlamda kiĢilik
hakları, bir kimsenin maddi (bedensel), manevi ve iktisadi bütünlüğü ve varlıkları üzerindeki mutlak haklarıdır. Hak ve fiil
ehliyetinin yanı sıra kiĢinin hayatı, sağlığı, beden tamlığı, onuru, itibarı, özel hayatı, sırları, resmi ve ismi gibi tüm değerleri
üzerindeki hakların tamamını kapsamına alır. KiĢilik hakları kiĢiye ―kiĢi‖ olması sebebiyle tanınmıĢ haklardır.KiĢiye sıkı sıkıya
bağlı bir haktır.
- 650 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Herkesin, maddi bütünlüğü üzerinde kiĢilik hakkı vardır. Bu itibarla, herkesin vücudunun, sağlığının ve hayatının her türlü
haksız saldırılardan korunmasını talep hakkı bulunmaktadır.
Yukarıda da belirtildiği gibi, bir kimsenin manevi varlıklarını oluĢturan, Ģeref ve onuru, ismi, resmi, özgürlükleri, sırları, inançları
üzerinde de kiĢilik hakları olup, bu hakları da kanun tarafından haksız saldırılara karĢı korunmuĢtur.
Son olarak, bir kimsenin ekonomik hayata serbestçe katılabilmesi de gerekir. Bu da kiĢinin kiĢilik hakları arasındadır.
Tüm bu belirtilenler değerlendirildiğinde kiĢilik hakları fiziki (maddi) kiĢilik hakları, manevi (deruni) kiĢilik hakları ve sosyal
kiĢilik hakları olarak üç temel grupta toplanabilir. KiĢinin yaĢama ve sağlık hakkı, beden tamlığı, hareket özgürlüğü fiziki haklar;
kiĢinin sahip olduğu manevi değerler ile ruhi ve hissi alanı manevi haklar; özel hayat alanı, Ģeref ve onur, ekonomik özgürlüğe
sahip olup, ekonomik hayata katılabilmek, isim üzerindeki haklar ise sosyal haklar kapsamında yer alır.
KiĢiliğin dıĢa karĢı korunması için bazı davaların açılması gerekmektedir. Bu davalar TMK. m. 25de Ģu Ģekilde belirtilmektedir:
"Davacı, hâkimden saldırı tehlikesinin önlenmesini, sürmekte olan saldırıya son verilmesini, sona ermiĢ olsa bile etkileri devam
eden saldırının hukuka aykırılığının tespitini isteyebilir.
Davacı bunlarla birlikte, düzeltmenin veya kararın üçüncü kiĢilere bildirilmesi ya da yayımlanması isteminde de bulunabilir.
Davacının, maddi ve manevi tazminat istemleri ile hukuka aykırı saldırı dolayısıyla elde edilmiĢ olan kazancın vekâletsiz iĢ görme
hükümlerine göre kendisine verilmesine iliĢkin istemde bulunma hakkı saklıdır.
Manevi tazminat istemi, karĢı tarafça kabul edilmiĢ olmadıkça devredilemez; miras bırakan tarafından ileri sürülmüĢ olmadıkça
mirasçılara geçmez.
Davacı, kiĢilik haklarının korunması için kendi yerleĢim yeri veya davalının yerleĢim yeri mahkemesinde dava açabilir‖.
Bu hükümden anlaĢılacağı üzere açılacak olan davalar, saldırıya son verilmesi davası, önleme davası, tespit davası, tazminat
davası ve vekâletsiz iĢ görme davasıdır
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Ġyi Niyet Kavramı
Bir hakkın,örneğin taĢınır veya taĢınmazlar üzerindeki mülkiyet hakkının geçerli bir Ģekilde devren kazanılabilmesi için, kanunen
gerekli olan Ģartların mevcut bulunması veya kazanmaya(iktisaba) engel olan bir durumun mevcut bulunmaması gerekir. Eğer
gerekli Ģartlardan biri bulunmuyor veya hakkın geçiĢini engelleyici bir sebep mevcut bulunuyorsa, o hak geçerli surette
kazanılmıĢ olmaz. Örneğin bir eĢya üzerindeki mülkiyet hakkının devren kazanılabilmesi için, bu eĢyayı devreden kimsenin onun
sahibi, maliki olması, daha doğru bir deyimle tasarruf yetkisine sahip bulunması lazımdır. Eğer devreden, o eĢya üzerinde
mülkiyet hakkına veya tasarruf yetkisine sahip bulunmuyorsa, bu hak ondan devren kazanılmıĢ olmaz. Oysa, Medeni Kanunumuz
iyi niyet kurumu ile bu gibi hallerde hakkın geçerli surette kazanılmasını mümkün kılmaktadır. Ġyi niyet, bir hak kazanılırken
hakkın kazanılmasına engel olan bir sebebin varlığı veya kazanma için gerekli olan bir unsurun yokluğu hakkında kiĢide mevcut,
mazur görülebilen bir bilgisizlik veya yanlıĢ bir bilgidir.
TaĢınır eĢya, bir yerden baĢka bir yere taĢınabilen eĢya ile taĢınmaz mülkiyetine dahil olmayan ve edinmeye elveriĢli bulunan
doğal güçlerdir . O halde kitap, otomobil, hayvanlar, saat, halı, mobilya, kömür vs. hep taĢınır eĢyadandır. Aynı zamanda elektrik
enerjisi, havagazı ya da doğal gaz da taĢınır eĢya hükmündedir. TaĢınırlar üzerindeki mülkiyet hakkının iyi niyet sayesinde
kazanılıp kazanılamayacağı, o taĢınır eĢyanın sahibinin elinden çıkıĢ biçimine göre belirlenir. O halde bu konuyu, sahibinin elinden
isteğiyle çıkan taĢınırlar ve sahibinin elinden isteği olmadan çıkan taĢınırlar Ģeklinde bir ayırım yaparak incelemek gerekiyor.
- 651 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Sahibinin Elinden Ġsteğiyle Çıkan TaĢınırlarda: Bir taĢınır eĢyanın sahibinin elinden isteğiyle çıkmıĢ olması demek, o eĢyanın bir
hukuki iĢlem ile sahibi tarafından belli bir süre için bir baĢkasına verilmiĢ olması demektir. Örneğin ben, bir süre kullanmak ve
sonra geri vermek üzere dolmakalemimi bir arkadaĢıma verirsem, bu dolmakalem benim elimden kendi isteğimle çıkmıĢ olur;
çünkü o arkadaĢ ile ben aramızda bir ariyet sözleĢmesi yapmıĢızdır. Aynı Ģekilde, komĢumuz yaz tatiline giderken saklamamız
için mücevherlerini bize bırakmıĢsa veya bir lokantada paltomuzu vestiyere teslim etmiĢsek, mücevherler veya palto istekle
elden çıkmıĢtır; çünkü burada da bir hukuki iĢlem, bir saklama sözleĢmesi vardır. ĠĢte sahibinin elinden kendi isteğiyle çıkmıĢ
olan bu eĢyalara bırakılmıĢ eĢyalar denir. Kiraya verilmiĢ veya rehnedilmiĢ olan taĢınırlar da sahibinin elinden isteğiyle çıkmıĢ
yani bırakılmıĢ eĢyalardır. ĠĢte, iyi niyet esasen iĢlevini bu gibi taĢınır eĢyalar üzerindeki mülkiyet hakkının kazanılmasında
yerine getirir.
Sahibinin Elinden Ġsteği Olmadan Çıkan TaĢınırlarda: Sahibinin elinden isteği olmadan çıkan eĢya, çalınmıĢ, kaybedilmiĢ, gasp
olunmuĢ (zorla alınmıĢ) eĢyadır. Bu tür taĢınırlar üzerinde iyi niyetle mülkiyet hakkının kazanılması mümkün değildir. Bunu, MK.
m. 989‘dan anlıyoruz. Durumu bir örnekle açıklayalım: Ahmet, kitabını otobüste unutmuĢtur. Bu kitabı Mehmet bulmuĢ ve Ali‘ye
satmıĢtır. Ali, iyi niyetli olsa, yani bu kitabın Ahmet tarafından otobüste unutulduğunu bilmese ve yanlıĢ olarak onun Mehmet‘e
ait olduğunu zannetse bile, kitabın mülkiyetini kazanamaz; çünkü bu kitap, sahibi Ahmet‘in elinden isteği olmadan çıkmıĢtır. O
halde Ahmet, hala sahip bulunduğu mülkiyet hakkına dayanarak beĢ yıl içinde açacağı bir istihkak davası ile Ali‘den kitabını geri
alabilir
ÇÖZÜM:
Ġntifa hakkı bir gayrimenkul veya menkulün semerelerinden yararlanma ve onu kullanma hakkı veren Ģahsi bir irtifak hakkıdır.
Ġntifa hakkı lehine tanınan hak sahibinin ölümüyle sona erer.KiĢiye sıkı sıkıya bağlı bir haktır.Yani mirasçılarına geçmez.
Ayrıca hukuki iĢlemle baĢkalarına devir ve temlik edilemez. Ġstisna olarak borçlandırıcı iĢlem olarak kiraya verilebilir. Bu
sebeple Ģahsi bir irtifak hakkıdır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
16.Bir Ģahsın fiil ehliyetine dair hukuki durumu aĢağıdaki hangi halde önem taĢımaz?
A) Mirasçı olmasında
B) Miras sözleĢmesi yapmasında
C) Kambiyo taahhüdünde bulunmasında
D) Vakıf kurmasında
ÇÖZÜM:
Fiil ehliyeti (medeni hakları kullanma ehliyeti), bir kiĢinin bizzat kendi fiil ve iĢlemleriyle kendi lehine haklar, aleyhine
borçlar yaratabilme iktidarıdır. Fiil ehliyeti, daha önce gördüğümüz hak ehliyetinden farklıdır. Gerçekten, hak ehliyetine her
kiĢi sahip bulunduğu halde, fiil ehliyeti bakımından durum böyle değildir. Fiil ehliyetine herkes değil, ancak kanunun aradığı
bazı koĢullara sahip bulunan kiĢiler sahiptirler; çünkü hak ehliyetinin pasif olmasına karĢılık, fiil ehliyeti aktif bir
ehliyettir.Ayırt etme gücüne sahip olmayan ve ergin olmayan kiĢinin hak ehliyeti olmasına rağmen,Ayırt etme gücüne
sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kiĢinin fiil ehliyeti vardır.Bu sebepten her hak ehliyetine sahip kiĢi fiil ehliyetine de
sahip değildir.
- 652 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Tam ehliyetsizler kategorisine giren kiĢilerin fiil ehliyetleri hiç yoktur; çünkü bunlar, fiil ehliyetinin en önemli koĢulu olan
ayırt etme gücünden yoksun kiĢilerdir. O halde ―ayırt etme gücüne sahip olmayanlar‖ tam ehliyetsiz olan, yani fiil ehliyetleri
bulunmayan kiĢilerdir. Bunların küçük veya ergin olmalarının da önemi yoktur .
Tam ehliyetsizlerin hukuki iĢlem ehliyeti yoktur; çünkü hukuki iĢlemler, bir hukuki sonuç elde etmek üzere irade
açıklamasında bulunmaktır. Oysa, tam ehliyetsiz kiĢiler, ayırt etme gücünden yoksun olduklarından, hukuken iradeleri de yok
sayılır. Bu sebepledir ki bunlar, hiçbir hukuki iĢlem yapamazlar.
Özetle; Tam ehliyetsizler bağıĢlama yapamaz,vakfedemez,kefil olamazlar.Kanuni aracılığı ile hak kazanır ya da borç altına
girerler.
17.Hukuki iĢlemin kurucu unsurlarından birisinin veya bir kaçının bulunmaması durumunda aĢağıdaki
yaptırımlardan hangisi söz konusu olur?
A) Mutlak butlan B) Yokluk
C) Eksiklik D) Nispi butlan
ÇÖZÜM:
Bir irade açıklamasının hukuki iĢlem sayılabilmesi için olmazsa olmaz koĢullardan herhangi bir yoksa o bir hukuki iĢlem değildir.
Ortada hukuki bir iĢlem yoktur. ĠĢte bir irade açıklamasının olmaz koĢullardan birine sahip olmamasına YOKLUK adı verilir.
Çünkü kurucu unsurlarından yoksun bir irade açıklaması hukuken de "yok" hükmündedir.
ĠĢlemin kurucu unsurlara sahip olduğu halde hukuken kurulmuĢ bir iĢlemden yani hukuki iĢlemden söz ederiz.
Hukuken geçerli olsa da bazı durumlarda hukuki iĢlemlerin sağlıksız sakat olduğu kabul edilir.
Hukukta sakatlık haline butlan sakat bir iĢleme ise batıl adı verilir. (Batıl itikat batıl inanç sözü aslında sakat düĢünce anlamına
gelir.)
Birinci sakatlık türü telafisi olmayan, kesin sakatlık, yani mutlak butlan halidir.
Kamu düzenini ilgilendiren koĢullara uyulmaması halinde hukuki iĢlem baĢtan itibaren geçersiz yani mutlak butlanla batıl sayılır.
Üstelik bu telafisi olmayan bir durumdur. Taraflar aralarında anlaĢıp sakatlığı düzeltmek isteseler , aradan yıllar geçse bile
hükümsüzlük (butlan) düzelmez. Bir dava sırasında hükümsüzlük (butlan, mutlak butlan), hakim tarafından kendiliğinden
(re'sen) dikkate alınır.
Telafisi olan sakatlık haline ise nisbi butlan ya da iptal edilebilirlik adı verilir. Hukuka aykırılığın daha hafif bir nedenden
kaynaklanması halinde iĢlem kendiliğinden geçersiz sayılmaz. Ancak taraflarca belirli bir süre içerisinde iptal talebinde
bulunulmazsa geçerli hâle gelir.Bir dava söz konusu olduğunda, hakim hükümsüzlük durumunda olduğu gibi kendiliğinden iptal
kararı vermez.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 653 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
18.Bir kiĢinin arkadaĢının haberi olmadan arkadaĢı adına bir Ģey satın alması hali aĢağıdakilerden
hangisidir?
A) Ġradi temsil B) Doğrudan Temsil C) Yetkisiz temsil D) Dolaylı Temsil
ÇÖZÜM:
HukuktaTemsil türleri Ģu Ģekildedir.
Sorumuza baktığımızda bir kiĢinin arkadaĢının haberi olmadan arkadaĢı adına bir Ģey satın alması tensil türlerinden Yetkisiz
Temsil olarak karĢımıza çıkmaktadır.Detaylı inceleyelim.
Yetkisiz temsil, bir kimsenin gerekli yetkiye sahip olmaksızın bir baĢkasının ad ve hesabına hukuki iĢlemler yapması
demektir. Bu tür temsil çeĢitli sebeplerden ileri gelebilir. Gerçekten, temsilci gibi davranan kimseye (sözde temsilciye) hiç yet
ki verilmemiĢ olabilir veya temsilci kendisine tanınmıĢ olan yetkinin sınırlarını aĢarak hareket etmiĢ olabilir ya da yetkiyi veren
kimse fiil ehliyetine sahip bulunmayabilir. Bütün bu durumlarda temsilcilerin temsil yetkisi yoktur, fakat onlar buna rağmen
baĢkalarının adına hukuki iĢlemlere giriĢmekte ve ekseriye bunları temsil olunanın menfaatini kollamak üzere yaptıkları kanaatine
sahip bulunmak tadırlar. Örneğin bir memurun gayet ucuz bulduğu dolmakalemlerden kendisi için alırken bir tane de arkadaĢı için
satın alması veya bir kimsenin seyahatte olan komĢusunun kırılan pencere camını taktırması, yetkisiz temsil örneklerindendir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Borçlunun temerrüdünün (direniminin) söz konusu olabilmesi için, baĢlıca iki Ģartın gerçekleĢmiĢ bulunması gerekir. Bu Ģartlardan
biri, borcun muaccel olması, diğeri ise ihtardır. Nitekim BK. m. 101/I bunları ―muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla
mütemerrid (direngen) olur‖ demek suretiyle açıkça belirtmiĢtir.Ayrıca edimin iflasınınında imkansız olması
gerekmektedir.Yani borcunu ödeyecek durumun halen devam ediyor olması gerekmektedir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Ġcazet konusu Sınırlı Ehliyetsizleri ilgilendiren bir konudur.Sınırlı ehliyetsizler kendilerini borç altına sokan muameleleri
(satım, kira, istisna, hizmet sözleĢmeleri gibi) bizzat yapamazlar. Bu tür iĢlemlerin kanuni mümessilleri tarafından yapılması
gerekir. Kanuni mümessiller ise veli ve vasilerdir. Sınırlı ehliyetsizler bu tür muameleleri kanuni mümessillerinin rızası ile
yapabilirler. Verilen rızaya izin, hukuki muameleden sonra açıklanan rızaya ise icazet denir. Sınırlı ehliyetsizler kendilerini
borç altına sokan hukuki muameleleri . kanuni mümessillerinin izni olmadan yaparlarsa bu muameleler tek taraflı bağlamazlık
müeyyidesine tabi olurlar. Bu tür muamelelerin sınırlı ehliyetsizi bağlayabilmesi için kanuni mümessilin sonradan rızasını
açıklaması yani icazet vermesi gerekir. Kanuni mümessil icazet vermezse yapılan muamele hükümsüz olur ve iki
tarafı da bağlamaz. Bu durumda taraflar aldıklarını birbirlerine geri verirler. Sınırlı ehliyetsizler kendilerini borç altına
sokmayan ve kendilerine sadece menfaat sağlayan muameleleri (örneğin ivazsız iktisap= karĢılıksız kazanma) tek baĢlarına
yapabilirler. Bu durumda kanuni mümessilin izin ya da icazetine gerek yoktur. Örneğin sınırlı ehliyetsize bir kimsenin bir Ģeyi
bağıĢlaması. Sınırlı ehliyetsizler yönetimi kendilerine bırakılmıĢ mallar ile ilgili hukuki muameleleri de tek baĢlarına yapabilirler.
Sınırlı ehliyetsizler bazı muameleleri (kanuni mümessilleri rıza gösterse bile) kesinlikle yapamazlar. Bunlara yasak muameleler
denir. Yasak muameleler batıldır. Yasak muameleler Ģunlardır;
1. BağıĢlama
2. Vakıf Kurma
3. Kefalet
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 654 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Eksik borç;alacaklı, borçlu ve edim unsurlarına sahip ancak talep unsurunun mevcut olmadığı yada sorumluluğun borçlu lehine
hafifletildiği borç iliĢkileridir. Borç ve alacak mevcuttur, ancak alacaklının talep hakkı ve buna bağlı bulunan dava ve cebri icra
hakları mevcut değildir.
ZamanaĢımının alacaklı yönünden hükmü, onun alacağını borçludan talep ve dava hakkını kaybetmesi Ģeklinde ortaya çıkar.
ZamanaĢımı alacak hakkının bizzat kendisini etkilemeyip sadece ondan çıkan talep ve dava haklarını ortadan kaldırdığından
dolayıdır ki, borç yine de devam eder;fakat borçlu zamanaĢımına dayanarak borcu ödemekten kaçınma imkanını elde etmiĢ
olur; böylece alacaklının ifa talebine karĢı zamanaĢımı def‘inde bulunabilir. Borçlu zamanaĢımı def‘ini ileri sürmedikçe hakim
bunu kendiliğinden dikkate alamaz Ancak borçlu isterse def‘i ileri sürme hakkından vazgeçerek borcunu ödeyebilir. Ancak,
borçlunun zamanaĢımından önceden vazgeçmesi (feragat etmesi) hükümsüzdür
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
22.Türk Ticaret Kanunu'na göre, fatura alan tacir ne kadar süre içerisinde itirazda
bulunmadığı takdirde fatura içeriğini kabul etmiĢ sayılır?
A) Faturanın düzenlenme tarihinden itibaren 7 gün
B) Faturayı aldığı tarihten itibaren 7 gün
C) Faturaya konu malları teslim aldığı tarihten itibaren 8 gün
D) Faturayı aldığı tarihten itibaren 8 gün
ÇÖZÜM:
Eski ve Yeni Türk Ticaret Kanunlarında Faturanın tarifi yapılmamıĢtır.
Mevzuatımızdaki bütün ifadeler ve faturanın iĢlevi çerçevesinde biz Faturayı; ―satıcı ile müĢteri arasında meydana gelen
ticari bir iliĢkiyi ispat etmeye yarayan, hukuki niteliği olan bir belgedir‖ Ģeklinde tanımlamaktayız.
Fatura;
Satıcı ile müĢterisi arasında meydana gelen ticari bir iliĢkiyi ispatlaması gerekmektedir. Bunun için de, bu iki taraf arasında
ticari iliĢkinin ilk kuruluĢ aĢamasında mutabık kaldıkları hususları içermesi gerekmektedir. Fatura iki taraf arasında ticari
iliĢkinin kuruluĢu safhasında mutabık kalınan hususları içermiyor ise yasada belirtilen 8 gün içinde itiraz edilmemesi halinde
faturanın kabul edildiği anlamı çıkmayacaktır. Çünkü iki tarafın anlaĢtıkları Ģartlar dahilinde bir fatura düzenlenmemiĢ
olmaktadır.
Fatura iki taraf arasındaki ticari iliĢkinin ispat vesikasıdır. Her ne kadar yasanın fatura baĢlıklı maddesinde ―Ticari iĢletmesi
bağlamında bir mal satmıĢ, üretmiĢ, bir iĢ görmüĢ veya bir menfaat sağlamıĢ olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura
verilmesini ve bedeli ödenmiĢ ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.‖ Ġfadelerinden faturanın istenilmesini müĢterinin
arzusuna bağlı olduğu, istemediği takdirde satıcıdan fatura almayabileceği anlamı çıkıyorsa da, fatura hukuki olarak düzenlemesi
zorunlu bir belgedir.
Fatura iki taraf arasında ticari iliĢkiyi ispat edici bir belge olmasından dolayı hukuki bir niteliği bulunmaktadır.
Yeni Türk Ticaret Yasasının 21/2 maddesiyle getirilen hükme göre faturaya itiraz için gerekli süre, bu faturanın alındığı
tarihten itibaren 8 gündür.
23.Türk Ticaret Kanunu'na göre, anonim Ģirketlerde yönetim kurulunun en az kaç kiĢiden
oluĢması gerekmektedir?
A) 1 B) 3 C) 5 D) 7
ÇÖZÜM:
(Yeni TTK 329) maddesinde anonim Ģirket, sermayesi belirli ve paylara bölünmüĢ olan, borçlarından dolayı yalnız mal varlığıyla
sorumlu bulunan Ģirket olarak tanımlanmıĢtır.Pay sahipleri, sadece taahhüt etmiĢ oldukları sermaye payları ile ve Ģirkete karĢı
sorumludur.
- 655 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Anonim Ģirketlerin özellikleri:
- Anonim Ģirketler kanunen yasak edilmeyen her türlü iktisadi ve ticari konuların gerçekleĢmesi amacıyla kurulabilir. Ana
sözleĢmede Ģirket konusunun açıkça gösterilmesi zorunludur.
- Anonim Ģirketlerde, tüzel kiĢinin tacir olmasının bir sonucu olarak, bir ticaret unvanı altında kurulmak ve bu ticaret unvanını
ticaret sicilinde tescil ettirmek zorundadır.
- Anonim Ģirket sermaye Ģirketi olduğundan, ticaret unvanı iĢ konusu ile ilgili olmalıdır. "Anonim Ģirket" ibaresinin açık veya
kısaltılmıĢ "Aġ" olarak yazılması gerekir.
- Anonim Ģirketlerin kuruluĢ iĢlemleri Türk Ticaret Kanunu‘nda düzenlenmektedir. Mevcut TTK‘na göre bir anonim
Ģirketin kurulması için Ģirkette pay sahibi en az beĢ kurucunun bulunması Ģart iken, yeni TTK ile anonim Ģirket kurulması
için bir veya daha fazla kurucunun var olması yeterlidir (Yeni TTK Md.338). Böylelikle yeni TTK ile tek kiĢinin anonim
Ģirket kurabilmesine olanak sağlanmıĢtır.
- Yeni TTK‘na göre, esas sermaye 50.000 TL‘sından ve kayıtlı sermaye sistemini kabul etmiĢ bulunan halka açık
olmayan anonim Ģirketlerde baĢlangıç sermayesi 100.000 TL‘sından aĢağı olamaz (Yeni TTK Md. 332).
- Anonim Ģirketlerde hisse devri kolaydır. Menkul kıymet olarak el değiĢtirir. KuruluĢ sırasında ayni (mal, eĢya) olarak konan
sermaye karĢılığında alınan hisse senetleri iki yıl geçmedikçe satılamaz.
- Anonim Ģirketler, kurumlar vergisi mükellefidir. Verginin muhatabı Ģirkettir.
- Hisse senedi ve tahvil çıkarma hakkı sadece anonim Ģirketlere verilmiĢtir.
- Anonim Ģirketler tüzel kiĢiliğe sahiptir. Tüzel kiĢilik ticaret siciline tescille gerçekleĢir.
- Anonim Ģirketin, borçlarına karĢı sorumluluğu mal varlığı ile sınırlıdır. Ortakların sorumluluğu ise taahhüt ettikleri sermaye ile
sınırlıdır.
- Sermaye, her biri 1 Kr'luk paylara ve katlarına bölünür.
- Anonim Ģirket, sermayesi paylara bölünerek hisse senetleri ile temsil edilebilir. ġirket sermayesinin tamamı ödenmedikçe
hamiline yazılı hisse senedi çıkarılamaz.
24.Türk Ticaret Kanunu'na göre, yevmiye defterinin kapanıĢ onayının hangi tarihe kadar
yaptırılması gerekmektedir?
A) Ġzleyen faaliyet döneminin birinci ayının sonuna kadar
B) Mevcut hesap döneminin son ayı içerisinde
C) Ġzleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar
D) Ġzleyen faaliyet döneminin üçüncü ayının sonuna kadar
ÇÖZÜM:
1) YEVMĠYE DEFTERĠ: (Ġzleyen faaliyet döneminin altıncı ayının sonuna kadar normal hesap dönemleri için HAZĠRAN AYI Sonu)
2) Anonim ġirket Yönetim Kurulu KARAR DEFTERĠ: (Ġzleyen faaliyet döneminin birinci ayının sonuna kadar normal hesap dönemleri için
OCAK AYI Sonu)
Yukarıdaki defterler dıĢındaki defterlerin kapanıĢ tasdiki YAPTIRILMAZ.
3) E-Defter tutan mükellefler: 2014 yılı içerisinde E-Deftere geçtiler ise, 1 ay içerisinde mevcut defterlerini kapanıĢ tasdikini yaptırmak
zorundadırlar.
4) E-Deftere 1.1.2015 tarihinde geçen mükellefler ise KapanıĢ tasdiklerini HAZĠRAN-2015 tarihine kadar yaptırabileceklerdir. Ancak 2015
Ocak Defterlerini Mart-2015 sonuna kadar Mali Mühür ile onaylamak zorunda olduklarından Mart-2015 sonuna kadar 2014 defterlerini iĢlemek
zorundadırlar.
- 656 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
25.Türk Ticaret Kanunu'na göre, tacirler ticari defterlerini kaç yıl süreyle saklamak
zorundadır?
A) 3 B) 5 C) 7 D) 10
ÇÖZÜM:
Türk Ticaret Kanunu‟nun 82.maddesine göre ticari defter ve belgelerin saklanma süresi 10 yıldır.Saklamaya
baĢlama süresi son kayıt iĢlemi ile baĢlar.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinde (kambiyo senetlerinde 5 gün) itiraz etmezse, ‗‘Ödeme Emri‘‘
kesinleĢir. Takibin kesinleĢmesinden sonra alacaklı, borçlunun mallarının haczedilmesini talep edebilir. Borçlu kendisine tebliğ
edilen ödeme emrine süresi içerisinde itiraz ederse, icra takibi durur. Takibe alacaklı tarafından devam edilmek isteniyorsa
öncelikli olarak bu itirazın kaldırtması gereklidir.
Ödeme emrine itiraz; yetkiye itiraz, borca itiraz ve imzaya itiraz Ģeklinde olabilir. Borca itirazda borçlu çeĢitli sebepler öne
sürebilir. Borçlu; alacaklının hiç doğmadığı,istenildiği kadar olmadığını veya alacağın vadesinin dolmadığını öne
sürebilir,sözleĢmenin geçerli olmadığını öne sürebilir, borcun son bulduğunu yani ödendiğini öne sürebilir, borcun
zamanaĢımına uğradığını ve bunun gibi benzeri sebepler öne sürerek borca itiraz edebilir. Burada dikkat edilmesi gereken
en önemli husus haksız itiraz yapıldığı belirlenirse haksız itiraz yapan borçlu aleyhine inkar tazminatına hükmedilir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
27.AĢağıdakilerden hangisi, alacaklının alacağına kavuĢmasına kadar gerekli olan bütün icra
takip iĢlemlerini yapmakla yükümlü olan icra müdürünün görevlerinden biri değildir?
A) Ġcra ve iflas suçlarım inceleyerek ceza vermek
B) Ödeme (veya icra) emrini düzenleyerek borçluya göndermek
C) Haczedilen malların satılmasından elde edilen para ile alacaklının alacağını ödemek
D) Konusu paradan baĢka bir Ģey olan ilamları zorla icra etmek
ÇÖZÜM:
Buna göre;
- 657 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
28. Üretim faktörlerinin miktarı ve teknoloji sabitken, bir toplumun üretebileceği ve üretemeyeceği mal
demetlerini ayıran grafiksel sınır çizgisine ne ad verilir?
A) Piyasa talep eğrisi B) Farksızlık Eğrisi
C) Endüstri arz eğrisi D) Üretim Ġmkanları Eğrisi
ÇÖZÜM:
Not: DönüĢüm (üretim imkânları) eğrisi ile ilgili daha detaylı bilgi için 2007-2 / 80.
sorunun çözümüne bakınız.
29. Gelir esnekliği sıfırdan büyük birden küçük mallar ile gelir esnekliği birden büyük olan
mallar sırasıyla nasıl nitelendirilirler?
A) Lüks mallar - Zorunlu mallar
B) Ġkame mallar - Tamamlayıcı mallar
C) Zorunlu mallar - Lüks mallar
D) Tamamlayıcı mallar - Ġkame mallar
ÇÖZÜM:
Tük Tüketicinin nominal gelirindeki nispi değiĢme ile, bu gelir değiĢmesinin bir sonucu olarak tüketicinin bir maldan satın almak
istediği miktarda meydana gelen nispi değiĢme arasındaki iliĢkiye talebin gelir esnekliği ( ) adı verilir. Bir mala duyulan
ihtiyaç ne kadar fazla ise o malın gelir esnekliği o derece küçüktür.
Mal ve Hizmetler
Malın talep edilen miktarındaki değiĢiklik, gelirdeki değiĢiklikten daha küçük ise mal zorunlu maldır. ( )
( C seçeneği )
Malın talep edilen miktarındaki değiĢiklik, gelirdeki değiĢiklikten daha büyük ise mal lüks maldır. ( )
Tüketicinin geliri arttığında talebi azalan mallar düĢük mallardır ve düĢük mallar için gelir esnekliği negatiftir. ( )
- 658 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
30. Bir mala iliĢkin pozitif gelir etkisinin negatif ikame etkisinden büyük olması sonucu talep eğrisinin
talep kanununun bir istisnasını teĢkil ederek pozitif eğimli olması durumunu anlatan görüĢe ne ad verilir?
A) King kanunu B) Giffen paradoksu
C) Görünmez el kuramı D) DeğiĢim paradoksu
ÇÖZÜM:
Giffen Paradoksu: Normal Talep Kanunu‘nun aksine, bazı malların fiyatı düĢtükçe talebinin azalması durumudur. Bu tür mallara
düĢük mallar da denebilir. Bu çeliĢkiye ilk kez Ġrlandalı iktisatçı Robert Giffen iĢaret etmiĢtir.
Giffen, 19. yüzyılın ortalarında Ġrlanda‘da ortaya çıkan patates kıtlığının patates fiyatlarını yükselttiğini, bunun patatese olan
talebi düĢürecek yerde artırdığını görmüĢ ve bu tersliğin nedenini araĢtırmıĢtır. Ġncelemesi sırasında Ġrlandalı iĢçilerin
gelirlerinin çok düĢük olması nedeniyle beslenmelerini ağırlıklı olarak patates ile karĢıladıklarını, et gibi daha pahalı ve kaliteli
yiyeceklere daha az bütçe ayırdıklarını gözlemlemiĢtir. OluĢan patates kıtlığı nedeniyle patates fiyatları artınca bu tüketicilerin
patatese ödedikleri bedel de yükselmiĢtir. Giffen, patates fiyatlarındaki bu artıĢ sonucunda iĢçilerin, et ve diğer pahalı
yiyecekleri almaya paraları yetmez hale gelince paralarının tümünü patates talep etmeye ayırdıklarını görmüĢtür. Talep yasasına
bir istisna oluĢturan bu tür mallara Giffen malı, ortaya çıkan bu çeliĢkili duruma da Giffen Paradoksu (çeliĢkisi) deniyor.
Bir malın fiyatındaki değiĢmenin doğurduğu iki etki vardır: Gelir etkisi ve ikame etkisi. Fiyattaki bir düĢme bireyin reel gelirini
artırır, yükselme de aksine azaltır. Dolayısıyla fiyatı düĢen bir mal eğer normal bir mal ise gelir etkisi dolayısıyla talebi artar.
DüĢük mallarda ise gelir etkisi negatiftir. Yani fiyat düĢtükçe reel gelir artarken mal pahalılaĢan malın yerine ikame edilir, diğer
bir deyiĢle ucuzlayan maldan daha fazla talep edilir. Eğer gelir etkisi negatif ve ikame etkisini bastıracak kadar güçlü ise, fiyatı
düĢen bir malın talebi net olarak azalır. Bu durum düĢük mal veya Giffen Paradoksu varsayımlarının geçerli olduğu durumdur. (B
seçeneği)
King Kanunu (Bolluk Paradoksu): Talep elâstikiyeti zayıf tarımsal malların arzındaki değiĢmelerin bu malların fiyatlarını ters
yönde etkilemesini belirtir. Tarımsal malların üretimi, üreticilerin iradelerine tam olarak bağlı değildir. Hava Ģartları tarım
üretiminde en büyük rolü oynar. 18. Yüzyılın Ġngiliz iktisatçılarından Gregory King, buğday arzındaki % 10 bir azalmanın buğday
fiyatını % 30 oranında yükselttiğini, gözlemlere dayanarak tespit etmiĢtir. Böylece, tarımsal malların arzındaki bir azalma
fiyatları ve üreticinin toplam gelirini arttırıcı sonuç doğurmaktadır.
Görünmez el kuramı: Liberal iktisat düĢüncesine göre, ekonomik hayatın düzenlenmesi sırasında fiyat mekanizması aracığıyla
kendini gösteren ve piyasadaki dengeyi sağlayan düzenleyici güçtür.
Değer (değiĢim) paradoksu: Kullanım değeri yüksek olan su gibi bir malın değiĢim değerinin az olmasına karĢılık, kullanım değeri
çok az olan elmas gibi bir malın değiĢim değerinin çok yüksek olması, değer paradoksu veya su-elmas paradoksu diye
nitelendirilir.
31. Aynı çıktı düzeyinde kalabilmek için üretim girdilerinden birinin miktarı bir birim
artırıldığında diğer girdiden kaç birim vazgeçilmek zorunda olunduğunu gösteren orana ne denir?
A) Marjinal fiziki ürün oranı B) Marjinal getiri oranı
C) Ölçeğe göre getiri oranı D) Marjinal teknik ikame oranı
ÇÖZÜM:
Marjinal Teknik Ġkame Oranı (MRTS); üretimde kullanılan faktörlerden birinin miktarı arttırıldığında, aynı
üretim düzeyini koruyabilmke için, diğer üretim faktörünün ne kadar azaltılması gerektiğini gösterir.
- 659 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Lerner Endeksi: Monopol gücünü ölçmektedir. Endeks 0 ile 1 arasında değerler alır. P = MC ise, Lerner Endeksi sıfırdır ve
firmaların piyasa gücü yoktur. Lerner Endeksinin 1‘e yaklaĢması ise firmaların piyasa gücünün arttığını gösterir.
| |
33. Sabit bir bütçenin tamamının harcanmasıyla, bir birimi 2 TL olan A malı ile bir birimi 5 TL
olan B malının satın alınabilecek mal bileĢenlerini gösteren bir bütçe doğrusu çiziliyor. A malının x
ekseni, B malının ise y ekseninde gösterildiği varsayıldığında, bu bütçe doğrusunun eğimi
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Bütçe tutarı bilinmeden tespiti mümkün değildir. B) 0,4
C) 0,5 D) 2,5
ÇÖZÜM:
ise;
34. Bir firmanın kısa dönemde en düĢük maliyetle üretim yaptığı çıktı düzeyine ne denir?
A) Zarf eğrisi B) Ölçek ekonomisi noktası
C) Maksimum tesis kapasitesi D) GeniĢleme Noktası
ÇÖZÜM:
Kısa dönemde firma belli bir ölçekteki bir tesise sahip iken uzun dönemde tesisini (dolayısıyla ölçeğini)
değiĢtirebilme imkânına sahiptir. Her bir SRATC eğrisi farklı bir tesise iliĢkin çizilmiĢtir.
Karı maksimize etmek için uzun dönemde minimum maliyetle üretim yapmaya imkân tanıyan SRATC eğrisine iliĢkin
tesis tercih edilmiĢtir.
Kısa dönem ortalama maliyet eğrisinin (SRATC) minimum olduğu çıktı düzeyine maksimum tesis kapasitesi denir.
(C seçeneği)
Maksimum tesis kapasitesinden küçük üretim düzeyleri aĢırı kapasite olarak adlandırılır.
- 660 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
35. Tarım arazilerinin verimlilik farklılıklarına bağlı olarak toprak rantını açıklamaya çalıĢan farklılık
rantı (diferansiyel rant) teorisi hangi iktisatçıya aittir?
A) David Ricardo B) Alfred Marshall C) Stanley Jevons D) Adam Smith
ÇÖZÜM:
Ricardo rantı (Differansiyel rant, farklılık rantı): Toprak verimliliklerinin farklı olduğu görüĢüne dayanan Ricardo‘ ya göre, ilk
dönemde üretime yüksek verimlilikteki topraklar açılacaktır. Bu nitelikte toprakların miktarı sınırlıdır. Ancak nüfus artıĢı
nedeniyle tarımsal ürün talebi artacaktır. Bu durumda verimliliği düĢük olan toprakların üretimde kullanılması gerekecektir.
Böylece farklı verimlilikteki topraklara göre tarımda üretim maliyetleri birim alan için farklılaĢacaktır. Tam rekabet Ģartlarında
piyasada her bir ürün için tek bir fiyat oluĢacaktır. Bu tek fiyat en verimsiz toprağın üretim maliyetine eĢit olmak zorundadır.
Aksi halde bu toprakta zarar sonucu üretim yapılması söz konusu olmayacaktır. Daha önce üretime açılmıĢ ve verim düzeyi
yüksek toprakların ürünleri ise, üretim maliyetinin üzerinde bir getiri sağlayacaktır. Böylece yüksek verimlilikteki toprakların
sahipleri piyasada oluĢan fiyat ile üretim maliyetleri arasındaki fark kadar bir rant elde edecektir. Toprağı iĢleme tekelinden
kaynaklanan bu ranta farklılık (diferansiyel) rantı denir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
36. Toplam sabit maliyetin 1.200 TL, bir birim ürünün fiyatının 1O TL ve bir birim ürüne iliĢkin
değiĢken maliyetin 2 TL olduğu bir durumda, iĢletmenin kara geçiĢ üretim seviyesi (baĢabaĢ noktası) ne
olacaktır?
A) 100 B) 150 C) 9.600 D) 14.400
ÇÖZÜM:
Fiyat (P, Birim SatıĢ Fiyatı) = 10
( )
TR = P x Q = 10 x Q = 10Q
- 661 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
37. Bir iĢletmenin belirli bir takvim yılında elde ettiği satıĢ gelirinin aynı dönemde katlandığı
maliyetlere bölünmesi sonucu bulunan oran aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Verimlilik oranı B) Ekonomiklik oranı
C) Rantabilite oranı D) Likitide oranı
ÇÖZÜM:
Ekonomiklik: Diğer bir adı iktisadiliktir. Belli bir süre içinde satıĢ yapıldığını düĢünelim. Bu süre içinde elde edilen gelirin
maliyetlere oranına ekonomiklik denir.
( ) ( )
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
38. AĢağıdakilerden hangisi küçük ve orta ölçekli iĢletmelerin belirlenmesinde dikkate alınan
ölçütlerden biri değildir?
A) Yurt dıĢma satıĢ yapıp yapmadığı
B) ĠĢletmede çalıĢan personel sayısı
C) Yıllık satıĢ tutarı
D) Aktif büyüklük değeri
ÇÖZÜM:
ġu üç ölçütten ikisini aĢmayan iĢletmeler küçük iĢletme olarak Kabul edilmektedir:
a. Yıllık çalıĢan sayısı 50, ( B seçeneği )
b. Yıllık net satıĢ hasılatı 8 milyon TL, ( C seçeneği )
c. Bilanço büyüklüğü 8 milyon TL. ( D seçeneği )
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
39. Bir yatırım nedeniyle gerçekleĢen net nakit giriĢlerinin toplamını, yatırılan sermayeye eĢitleyen
yıl sayısını hesaplamak suretiyle ilgili yatırımın değerlendirildiği metoda ne ad verilir?
A) Geri ödeme süresi metodu
B) Net bugünkü değer metodu
C) Ġç verim oranı metodu
D) Yatının karlılığı metodu
ÇÖZÜM:
Geri Ödeme Süresi Yöntemi: Yatırım için harcanan fonların ne kadar sürede karĢılanabileceğini hesaplamaya yarayan kolay bir
yöntemdir. Geri ödeme süresi bir yatırımın sağlayacağı net para giriĢinin, yatırım tutarını karĢılayabilmesi için geçmesi gerekli
zaman uzunluğudur. Bu yöntemin esası, bir proje için yatırılan paranın kaç yıl sonra geri alınabileceğinin hesaplanmasıdır.
Bu yöntemde birden fazla yatırım projesi arasında seçim yapılıyorsa, geri ödeme süresi en kısa olan proje seçilir. Ayrıca bu
sürenin, giriĢimcinin belirlediği kabul edilebilir azami geri ödeme süresinden de kısa olması gerekir. Eğer tek yatırım projesi
varsa, bu projenin uygun görülebilmesi için, kabul edilebilir azami geri ödeme süresinden daha kısa bir geri ödeme süresine sahip
olması gerekir.
( ) ( )
- 662 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
40. Türkiye, 2015 yılında aĢağıdaki hangi uluslararası kuruluĢun dönem baĢkanlığını yürütecektir?
A) Ekonomik Kalkınma ve ĠĢbirliği Örgütü (OECD)
B) 20'1er Grubu (G-20)
C) Dünya Bankası (WB)
D) Uluslararası Para Fonu (IMF)
ÇÖZÜM:
G-20: 20 Maliye Bakanı ve Merkez Bankası BaĢkanı Grubu, dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan 19 ülkeden ve
Avrupa Birliği Komisyonu'ndan oluĢuyor. G20 ülkelerini Almanya, Amerika BirleĢik
Devletleri, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Çin, Endonezya, Fransa, Güney Afrika, Güney
Kore, Hindistan, Ġngiltere, Ġtalya, Japonya, Kanada, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Türkiye ve Avrupa Birliği Komisyonu
oluĢturuyor.
2015 G-20 Antalya zirvesi; G-20 liderlerinin onuncu toplantısı, 2015 yılında dönem baĢkanlığını üstlenen Türkiye'ninev
sahipliğinde, 15-16 Kasım tarihlerinde Antalya'da düzenlenecektir. Antalya'dan sonra organizasyona Çin'in Hangzhou kenti ev
sahipliği yapacaktır. (B seçeneği)
Not: OECD, WB ve IMF ile ilgili bilgi için 2011 / 7. Sorunun çözümüne bakınız.
41. Ülkenin dıĢ alemle gerçekleĢtirdiği varlık iĢlemleri ödemeler dengesinin hangi kısmında yer alır?
A) Cari Hesap B) Net hata-noksan
C) Resmi rezerv iĢlemleri D) Sermaye hesabı
ÇÖZÜM:
Ödemeler dengesi dört ana hesaptan oluĢur.
Cari ĠĢlemler Hesabı
Sermaye ve Finans Hesabı
Resmi Rezervler Hesabı
Net Hata Noksan
Cari ĠĢlemler Hesabı: Cari iĢlemler hesabında, ülkenin diğer ülkelerle gerçekleĢtirdiği mal ve hizmet iĢlemleri yer
alır. Cari iĢlemler hesabı da dört hesaptan oluĢur.
DıĢ Ticaret Dengesi Hesabı: Bu hesapta diğer ülkelerle yapılan mal ihracat ve ithalatı takip edilir.
Hizmetler Dengesi Hesabı: Bu hesapta diğer ülkelerle yapılan hizmet ihracatı ve ithalatı takip edilir. Bu hesapta
turizm, taĢımacılık, navlun, uluslararası bankacılık ve sigortacılık ve inĢaat hizmetleri görünmeyen iĢlemler dengesi
hesabına kaydedilir.
Mal ve Hizmet Yatırım Hesabı Dengesi: Faiz gelirleri ve giderleri, kar transferleri mal ve hizmet yatırım hesabı
dengesini oluĢturur.
KarĢılıksız Transferler Hesabı: KarĢılıksız transferle hesabında, hükümet hibeleri ve yurtdıĢındaki iĢçilerin döviz
transferleri yer alır. Bu hesapta yer alan kalemlere hiçbir ödemede bulunmak gerekmez.
Cari ĠĢlemler Hesabı Dengesi= DıĢ Ticaret Dengesi + Hizmetler Dengesi + Mal ve Hizmet Yatırım Hesabı Dengesi +
KarĢılıksız Transferler
Cari iĢlemler hesabı dengesinin negatif olması, o ülkenin mal ve hizmet ihracatının mal ve hizmet ithalatından daha
küçük olduğu anlamına gelir ve cari iĢlemler hesabı açığı (cari açık) olarak tanımlanır.
Cari iĢlemler hesabı dengesinin pozitif olması, ülkenin mal ve hizmet ihracatının mal ve hizmet ithalatından daha
büyük olduğu anlamına gelir ve cari iĢlemler hesabı fazlası (cari fazla) olarak tanımlanır.
- 663 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Sermaye ve Finans Hesabı: Ġkinci ana hesap olan sermaye ve finans hesabında, ülkenin dıĢ alemle gerçekleĢtirdiği
varlık iĢlemleri yer alır. Sermaye hesabında tahvil, hisse senedi, ev, arsa, gibi varlıkların alım satımı ile banka
mevduat hesapları kaydedilir.
Ülkenin tahvil, hisse senedi, ev, arsa gibi varlıkların yurtdıĢında satıĢından ve yurtdıĢında yerleĢik olanların ülkede
açtırdıkları banka mevduat hesaplarına para yatırmalarından o ülkeye sermaye girmiĢ olur.
Bir ülkede yerleĢik kiĢilerin yurtdıĢından tahvil, hisse senedi, ev, arsa gibi varlıklar satın almaları ve yabancı
ülkelerde banka mevduat hesapları açtırmaları sonucu ülkeden sermaye çıkıĢı olur.
Sermaye ve finans hesabı dengesinin pozitif olması, sermeye giriĢinin sermaye çıkıĢından fazla olduğu anlamına
gelir ve sermaye ve finans hesabı fazlası (net sermaye giriĢi) olarak adlandırılır.
Sermaye ve finans hesabı dengesinin negatif olması, sermaye çıkıĢının sermaye giriĢinden daha fazla olduğu
anlamına gelir ve sermaye ve finans hesabı açığı (net sermaye çıkıĢı) olarak adlandırılır.
Net Hata ve Noksan Hesabı: YanlıĢ ya da eksik kayıtlar nedeniyle ödemeler dengesi kalemleri arasındaki
tutarsızlığın kaydedildiği hesaptır. Hem cari iĢlemler dengesi hesabında hem de finansman kapsamında
değerlendirilecek bir hesaptır. Net hata ve noksan kalemi artı olduğunda cari iĢlemler ya da sermaye ve finans
hareketleri dengelerinde kapsanmayan bir faaliyetten dolayı ülkeye döviz giriĢi olmuĢ demektir ya da döviz giriĢine
(çıkıĢına) neden olan ve cari iĢlemler veya sermaye ve finans hareketleri dengesinde kapsanan bir iĢlem eksik
(fazla) olarak hesaba katılmıĢtır.
Net hata ve noksan kalemi eksi olduğunda cari iĢlemler ya da sermaye ve finans hareketleri dengelerinde
kapsanmayan bir kalem yoluyla ülkeden döviz çıkıĢı olmuĢ demektir ya da döviz çıkıĢına (giriĢine) neden olan ve cari
iĢlemler veya sermaye hareketleri dengesinde kapsanan bir iĢlem fazla (eksik) olarak hesaba katılmıĢ demektir.
Resmi Rezervler Hesabı: Resmi rezervler hesabı, hükümetin merkez bankası ve IMF nezdinde sahip olduğu döviz
rezervlerinde meydana gelen değiĢmeleri yansıtır. Döviz rezervlerinin artması ve azalması, resmi rezervler hesabı
fazlası ve resmi rezervler açığı olarak tanımlanır.
42. Reel gayri safi yurtiçi hasılanın doğal gayri safi yurtiçi hasıladan küçük olması halinde ortaya
çıkan iĢsizlik türü aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Geçici iĢsizlik B) Devrevi iĢsizlik
C) Doğal iĢsizlik D) Yapısal iĢsizlik
ÇÖZÜM:
Konjonktürel (Devrevi) ĠĢsizlik: Ekonomik yaĢamda zaman zaman ortaya çıkan daralmaların yarattığı iĢsizliktir.
Özellikle talepte meydana gelen daralma sonucu üretimde bir daralma ya da durgunluk olduğunda birçok iĢçi iĢini
kaybeder ve ekonomi tekrar canlanma dönemine girene kadar iĢsiz kalır.
Reel GSYĠH‘ nın, doğal GSYH‘dan küçük olması durumunda talepte bir daralma meydana geleceği için ortaya çıkan
iĢsizlik türü devrevi iĢsizliktir.
- 664 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Friksiyonel (Geçici) iĢsizlik: ĠĢ gücüne yeni katılanları ve iĢinden çıkartılanları ya da yeni iĢ arayanları
kapsamaktadır. Ekonomik açıdan geliĢmiĢ veya geliĢmemiĢ bütün ülkelerde emek piyasasının iyi iĢlememesinden
kaynaklanan bir iĢsizliktir. Ekonomide bazen bazıları boĢ gezerken, bazı yerlerin iĢçi araması gibi durumlar söz
konusu olabilir. Her iki tarafın da piyasa Ģartları hakkında tam bilgiye sahip olmamaları ve ―iĢgücü (emek) piyasası‖
nın iĢleyiĢindeki aksaklıklar nedeniyle meydana gelmektedir. Örneğin, bir iĢçinin var olan iĢinden ayrılıp yeni iĢ
araması sürecinde içinde bulunduğu iĢsizlik friksiyonel iĢsizliktir.
Yapısal ĠĢsizlik: Bir ülkenin ekonomik yapısında meydana gelen değiĢmelerin sebep olduğu iĢsizliktir. ÇeĢitli mal ve
hizmetlere olan talepteki değiĢmeler sonucu, emek talebinin yapısı da değiĢir. ĠĢgücünün bu yeni duruma uyum
sağlamasına kadar ortaya çıkan iĢsizlik yapısal iĢsizliktir. Yapısal iĢsizliğin bir türü de teknolojik değiĢimlerden
kaynaklanır. Bunun yanında sanayi üretimin çeĢitli kollarında da bu iĢsizlik görülür.
ÇÖZÜM:
Phillips Eğrisi: 1958 yılında Ġngiliz istatistikçi ve ekonomist William Phillips
tarafından bulunmuĢtur. Phillips Eğrisi; iĢsizlik ile enflasyon oranları
arasında ters yönlü iliĢkiyi gösteren eğridir. Eğriye göre, iĢsizlik oranı
yükseldikçe ücret enflasyon oranı düĢer. Bir baĢka deyiĢle, iĢsizlik ile ücret
enflasyonu arasında bir değiĢ tokuĢ vardır. Ücretlerin tam rekabet
koĢullarından bağımsız saptandığı varsayılır. Philips eğrisine göre iĢsizlik
oranının düĢük olduğu ekonomilerde enflasyon artar. Ġstihdam artıĢı ya da
yüksek ücretler piyasada likidite bolluğuna neden olacağı için kısa dönemde
enflasyonist etkiler oluĢur. Ġktisatçılar kısa dönem için iĢsizlik ve enflasyon
arasında bir seçim yapmak zorundadır. Orta ve uzun dönemde konjonktür
seyrine ve uygulanacak para ve maliye politikalarına göre enflasyon olağan sayılabilecek düzeylere çekilebileceği
gibi kontrolden de çıkabilir. Philips eğrisi uzun dönemde güvenilir analiz yapma imkânı sağlamaz.
44. AĢağıdakilerden hangisi, gelir azalınca tüketimde meydana gelen azalmanın gelir artınca
tüketimde meydana gelen artıĢtan küçük olmasını ifade eder?
A) Tüketim bulmacası B) Tüketimin rassal yürümesi
C) Zamanlararası tüketim seçimi D) Mandal - Takoz etkisi
ÇÖZÜM:
Mandal (Takoz) Etkisi: Nispi gelir hipotezine göre gelir azalınca tüketimde meydana gelen azalmanın, gelir artınca
meydana gelen artıĢtan küçük olmasıdır.Diğer seçeneklere de bakalım:
Tüketim Bulmacası (Bilmecesi): Kısa dönemde gelir artarken ortalama tüketim eğiliminin azaldığı, dolayısıyla
mutlak gelir önsavının geçerli olduğu, uzun dönemde ise gelir artarken ortalama tüketim eğiliminin sabit kaldığı
dolayısıyla mutlak gelir önsavının geçersiz olduğu durumdur.
- 665 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Tüketimin Rassal Yürümesi: Rassal yürüyüĢ hipotezine göre, rasyonel beklentiler söz konusu olduğundan bireyler
gelecekteki gelirlerini doğru olarak tahmin ederler ve tüketimlerini de ona göre ayarlarlar. Gelirde beklenmedik bir
değiĢme olmadığı sürece tüketimde istikrarlı olur. Tüketimin değiĢmesi için beklenmedik/ öngörülemez olayların
olması gerekir. Tüketimdeki değiĢmelerin tahmin edilemediği durum ise ―tüketimin rassal yürümesi‖ olarak
adlandırılır.
Zamanlararası Tüketim Seçimi: I. Fisher tarafından geliĢtirilen bir yaklaĢımdır. Zamanlararası Bütçe Kısıtı olarak
ta bilinir. YaklaĢımın özü Ģudur;
Fisher‘e göre birey tüketim harcamalarını gerçekleĢtirirken iki farklı Ģekilde davranması mümkündür;
1. Bugünkü tüketimi gelecekteki tüketime tercih edebilir. Yani kiĢi geleceğini hiç düĢünmeyebilir. Mevcut gelirin
tamamını tükettiği gibi, borçlanmak suretiyle de mevcut gelir düzeyinin üzerinde tüketim yapabilir.
2. Gelecekteki tüketimi bugünkü tüketime tercih edebilir. Bu durumda kiĢi tüketimini kısar, gelirinin büyük bir
kısmını tasarruf eder. BaĢkalarına borç vererek faiz geliri elde eder. Gelecekte yapacağı tüketim, o dönemdeki
geliri ve tasarruflarından elde ettiği faiz kadar olacaktır.
45. KiĢilerin ve firmaların kazançları ile beklenen harcamaları arasındaki zaman farkını kapatmak
için para talep etmeleri aĢağıdakilerden hangisini ifade eder?
A) Spekülasyon saikiyle para talebi
B) Ġhtiyat saikiyle para talebi
C) ĠĢlemler saikiyle para talebi
D) Risk saikiyle para talebi
ÇÖZÜM:
Keynes‘in Likidite Tercihleri Teorisi
Keynes, fertler ve firmaların para talebinin arkasında yatan 3 saikin (gudunun) bulunduğunu varsayar:
Muamele (ĠĢlem) Saikiyle Para Talebi: Aktif piyasa faaliyetini besler ve iktisadî aktiviteyi devam ettirmeğe
yarar.Gelir seviyesine bağlıdır. Muamele saiki ile para talebi (nominal) gelirin artan bir fonksiyonu olarak gosterilebilir. (
C seçeneği )
Ġhtiyat Saiki ile Para Talebi: Ġleride belirebilecek durumlar ve ön görülemeyen harcamalar içindir.Gelir duzeyiyle
pozitif iliĢkisi vardır.
Spekulatif Para Talebi: Piyasa hareketlerinden ve fırsatlardan menfaat sağlamak üzere hazır bekletilen satınalma
gücüdür. Spekulasyon saiki ile para talebi, diğer varlıkların değerlerindeki değiĢmelerden faydalanmak amacıyla ortaya
cıkar. Spekulasyon saiki ile para talebi faiz oranına bağlıdır, Faiz oranının duĢmesi spekulasyon amaclı para talebini
artırır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
46. AĢağıda yer alan para arzı tanımlarından hangisinin likiditesi diğerlerine nazaran daha yüksektir?
A) M1 B) M2 C) M2Y D) M3
ÇÖZÜM:
M1 M1 : DolaĢımdaki para + Vadesiz mevduat
M2 : M1 + Vadeli mevduat
Likidite parasal olmayan bir varlığın ödemelerde kullanılacak bir nakit (para) aracına dönüĢtürülmesindeki göreceli hız ve kolaylığı
temsil eder.
Para arzı tanımları likiditelerine gore, en likit olandan baĢlayarak Ģu Ģekilde sıralanabilir: M1, M2, M3.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 666 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
PARA POLĠTĠKASI ARAÇLARI
GENEL PARA - KREDĠ KONTROL ARAÇLARI ÖZEL PARA - KREDĠ KONTROL ARAÇLARI
1) Açık Piyasa ĠĢlemleri (APĠ): Merkez Bankasının en hızlı ve en kolay değiĢtirebildiği para politikası aracıdır.
APĠ, Merkez Bankasının kamuya ait menkul kıymetleri alıp satmasıdır. Merkez Bankası, bu yolla piyasadaki
likiditeyi kontrol etmeye çalıĢır.
2) Zorunlu KarĢılık Oranı (Mevduat Munzam KarĢılık Oranı): Bankalar kendilerine yatırılan mevduatlar
üzerinden ayırmaları gereken karĢılıkları gösterir. Bankaların ne kadar karĢılık ayıracaklarını da merkez banksı
belirler.
3) Reeskont Oranları: Bankaların, daha önce bireyler tarafından kendilerine kırdırılan senetleri, Merkez
Bankasına ikinci kez kırdırmalarına (iskonto ettirmelerine ) reeskont, bu iĢlem için uygulanan orana ise ―reeskont
oranı‖ denir. Kısacası reeskont, cari senetlere uygulanan iskontodur.
4) Disponobilite Oranları: ―Nakit ihtiyatı‖ demektir, yani ihtiyatta nakit tutmak demektir. Merkez Bankası,
bankalara kasada belli bir oranda banknot ve elindeki DĠBS‘lerin (devlet iç borçlanma senetleri-kolayca nakde
dönüĢebilecek olanları) bir kısmını elinde tutacaksın emri verebilir. Bu oranı MB ilan eder. Kısacası Merkez
Bankasının tahvil ve bono gibi disponobil değereler üzerinden ayırmıĢ olduğu karĢılık oranına ―disponobilite oranı‖
denir.
Not: Disponobilite oranının, zorunlu karĢılık oranından farkı; zorunlu karĢılık oranı mevduattan ayrılır ve MB‘de
tutulur, disponobilite oranları ise öyle değildir.
5) Faiz Oranları: Faiz oranları, aslında ara hedeftir. Ama bazen para politikasının ana hedefi haline gelebilir.
Dolayısıyla Merkez Bankası faiz oranını belirleyerek ekonomideki para arzını kontrol edebilir.
6) Kredi Tavanları Politikası: Merkez Bankası tarafından bankaların verdiği kredilerin üzerine bir tavan (limit)
konmasıdır. Bankaların açabileceği krediler üzerine limit koymaktır. Böylece piyasadaki para miktarı kontrol
edilmeye çalıĢılır fakat etkinliği belli dönemler dıĢında sınırlıdır.
- 667 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
B) ÖZEL PARA – KREDĠ KONTROL ARAÇLARI
1) Selektif Kredi Kontrolleri: Merkez Bankasının reel yatırımları belirli bir bölgede toplamak için yatırımcılara
uzun vadeli ve çok düĢük faizli kredi vermek için uyguladığı para politikası aracıdır.
2) Ġthalat Teminatı: Ġthalatçıların lisans (ithalat izni) alabilmek için ithal ettikleri malın ulusal para karĢılığının
ticari bankalar vasıtası ile MB‘ye yatırmak zorunda olduklarını ifade eder.
3) Taksitli SatıĢların Kontrolü: Tüketicilerin taksitle satın alabilecekleri mallara sınır getirilmesi demektir. Çok
fazla kullanılan bir politika olmamakla birlikte, günümüzde daha çok BDDK tarafından kullanılan bir araçtır.
4) Asgari Ödeme Oranı: Menkul kıymet yatırımcılarının, menkul kıymetleri borçlanarak almaları durumunda,
borçlanmanın belli bir oranının kendi kaynaklarından yapılması zorunluluğunun getirilmesidir.
5) Ġkna Yöntemi (Açık Ağız Politikası): Piyasaların ikna edilmesidir. MB, bankaları ikna etmeye çalıĢır. Guvernör
(Merkez Bankası BaĢkanı) konuĢarak ikna etmeye çalıĢır. Bunu basın açıklaması yolu ile yapar.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
48. Üye ülkelerin kendi aralarındaki ticarette gümrük tarifelerini ve miktar kısıtlamalarını kaldırdığı,
ancak üye ülkeler dıĢındaki ülkelere karĢı her bir üye ülkenin kendi özel gümrük tarifesini uygulamaya
devam ettiği iktisadi birleĢme aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Tercihli ticaret anlaĢmaları B) Serbest ticaret bölgesi C) Ġktisadi birlik D) Ortak Pazar
ÇÖZÜM:
Üye ülkelerin kendi aralarındaki ticarette gümrük tarifelerini ve miktar kısıtlamalarını kaldırdığı, ancak üye
ülkeler dıĢındaki ülkelere karĢı her bir üye ülkenin kendi özel gümrük tarifesini uygulamaya devam ettiği iktisadi
birleĢme ‗‘serbest ticaret bölgesi‘‘dir.
BĠRLEġME AġAMALARI
- 668 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
49. Para politikasını yürüten Merkez Bankası tarafından nominal döviz kurunun düĢürülmesi anlamına
gelen kavram aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Revalüasyon B) Enflasyon
C) Deflasyon D) Devalüasyon
ÇÖZÜM:
Para yetkilileri ya da hükümetin döviz kurunu artırmasına devalüasyon (döviz kurunun değerini düĢürme), düĢürmesine de
revalüasyon (döviz kurunun değerini yükseltme) denir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
50. 1944 yılında toplanan Bretton Woods Konferanslarında kurularak 1946 yılında faaliyete
geçen ve baĢlıca amaçları uluslararası para sisteminin düzenli bir Ģekilde iĢlemesini sağlamak, üye
ülkelerin dıĢ ödeme güçlüklerinin çözümüne katkıda bulunmak ve uluslararası mali kriz yönetimi olan
kuruluĢ aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Dünya Bankası (WB)
B) Dünya Ticaret Örgütü (WTO)
C) Ulusla rarası Para Fonu (IMF)
D) Ekonomik ĠĢbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD)
ÇÖZÜM:
Uluslararası Para Fonu yani IMF, dünya çapında örgütlenen ekonomik ve mali kuruluĢlardan en etkili olanıdır. 1945
yılında, Bretton Woods konferansı ile kurulmuĢtur.
Diğer seçeneklere bakalım:
Dünya Bankası (WB): II. Dünya SavaĢı'nın ardından 1945 yılında Uluslararası Yeniden Yapılanma ve Kalkınma
Bankası (IBRD) adıyla kurulmuĢ, 1947 yılında BirleĢmiĢ Milletlerin özerk uzman kuruluĢlarından biri olma özelliği
kazanmıĢtır. GeliĢmiĢ ülkelerin mali olanaklarını geliĢme yolundaki ülkelere kanalize ederek dünya genelinde yaĢam
kalitesini artırmak ve fakirliği azaltmak için geliĢme yolundaki ülkelere proje ve program kredileri vermek temel
amacıdır. Türkiye 1947 yılında üye olmuĢtur.
Dünya Ticaret Örgütü ( WTO ): Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel AnlaĢması (GATT), Ekim 1947’de doğmuĢ ve Ocak
1948’de yürürlüğe girmiĢtir. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), GATT kapsamında yürütülen son çok taraflı müzakere turu -
Uruguay Turu- sonucu, 1995 yılında kurulmuĢtur
Ġktisadi ĠĢbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD): 14 Aralık 1960 tarihinde imzalanan Paris SözleĢmesi'ne dayanı-
larak kurulmuĢ olan uluslararası ekonomik bir örgütüdür. OECD, savaĢ yıkıntıları içindeki Avrupa'nın Marshall Planı
çerçevesinde yeniden yapılandırılması amacıyla 1948 yılında kurulan Avrupa Ekonomik ĠĢbirliği Örgütü'nün (OEEC)
doğrudan mirasçısıdır.
51. Bayan (A)‘nın, satın almıĢ olduğu su bardağının çatlak çıkması üzerine, bardağı iade etmek
yerine kalem kutusu olarak kullanmaya baĢlaması, aĢağıdaki dıĢsallıklardan hangisine örnektir?
A) DıĢsal ekonomisizlik
B) Üreticiden tüketiciye dıĢsallık
C) Tüketiciden üreticiye dıĢsallık
D) Tüketiciden tüketiciye dıĢsallık
- 669 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
DIġSALLIK TĠPLERĠ:
A) Üreticiden Üreticiye Olan DıĢsallıklar: Bir firmanın üretim faaliyetleri diğer firmanın veya firmaların üretim
olasnaklarını olumlu yada olumsuz yönde etkilediği takdirde üreticiden üreticeye dıĢsallık gerçekleĢmektedir.
***Bir akarsuyun yukarı bölümünde faaliyet gösteren bir üretim tesisinin atıkları ile sulu kirletmesi sonucu üretim
sürecinde su kullanan ve su yatağının alt kısmında faaliyette bulunan fima olumsuz Ģekilde etkilenecektir, bu üreticiden
üreticiye gerçekleĢen dıĢ maliyet niteliğinde bir etki olup, bir üreticinin diğerine olan üretim maliyetini, üretim
kalitesini vb etkileyeci rol oynayacaktır.
***Bir balıkçının oltasını avlanma bölgesine atması diğer balıkçıların avlanmasını güçleĢtirir buda olumsuz dıĢsallıktır.
***Petrol araması yapan bir kuruluĢ belli bir alanda petrol bulduğu zaman, diğer araĢtırmacı kurumlarada değerli
kullanıĢlı bilgiler sunmuĢ olmaktadır. Aynı Ģekilde bir firma kendi amaçları doğrultusunda istihdam ettiği iĢ gücünü
eğittiği zaman, çeĢitli nedenlere bağlı olarak. Diğer iĢverenler yanına geçen kiĢiler. Ġkinci iĢverenede fayda sağlamıĢ
olurlar.
Olumsuz: Bir üretim tesisinin çevreyi kirletmesinden dolayı yakında yaĢayan bireylerin sağlıklarının bozulmasına neden
olabilir. Böyle bir durumda bir fabrikanın faaliyetinden kaynaklanan dıĢ maliyetin tüketici tarafından karĢılanması
durumunda ortaya çıkmaktadır.
Olumlu : Yol su ve enerji imkanlarının bulunmadığı bir yörede bir üretim kurulması o yörede ve civarında yaĢayanlara yol
su enerji imkanı yaratabilir. Böyle bir durumda üreticinin üretimi sırasında dikkate almadığı yararlarından da doğrudan
maliyetine katlanmadıkları bir fayda omrtay çıkmıĢ olmaktadır.
Olumlu : Tüketicinin hoĢnut kaldığı bir ürün nedeniyle çevresine olumlu tanıtımda bulunması bi firmanın kalitesiz yada
bozuk ürününü satın almıĢ bir tüketicinin, bu ürünü firmaya iade etmek veya zarının karĢılanmasını istemek yerine bunu
geri iade etmeyerek baĢka alanlarda kullanması , ortaya çıkan maliyeti kendisinin karĢılamıĢ olması üretici açısından
olumlu dıĢsallıklara örnek olarak gösterilebilir.
Burada üretici tarafından taĢınması gereken yükün müĢteri tarafından yüklenilmesi sözkonusu olmaktadır. Böyle bir
durumda üretici için dıĢ fayda yaratılmıĢ olur.
Olumsuz: Bir üretici firmanın üretimi hakkında tüketici tarafından edinilen olumsuz yargının gerek bireysel olarak
gerekse basın aracılığıyla çevreye duyurulması firma tarafından o ürün için öngörülmüĢ olan ekonomik ve teknik ömrün
firmanın amaç ve kontrolü dıĢındaki önlem ve uygulamalarla değiĢtirilmesi ― dıĢ maliyet Ģeklindeki tüketici – üretici
dıĢssallığına örnek olarak gösterilebilir.
DıĢssallıklar maddi veya ruhsal nitelikte olabilmektedir. Çevre kirlenmesi tüketiciyi maddi nitelikte etkiler. Otomobil
kullanımının yol açtıığı çevre kirlenmesinden kaynaklanan hoĢnutsuzluk ruhsal olabileceği gibi maddi nitelikte
gerçekleĢebilir. Örneğin bir tatil dönemi baĢlanğıcı veya dönüĢünde Ģehirler arası karayollarındaki araç sayısının artıĢı
hem maddi hemde ruhsal açıdan tüketcilerin birbirilerin etkilemelerine dıĢsal maliyetrin ortaya çıkmasına neden
olmaktadır.
- 670 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
GÖRÜNÜġTE ARTIġ
- AYNĠ ekonomiden, NAKDĠ ekonomiye geçilmesi. (Para ekonomisine geçiĢ)
- Paranın satın alma gücünün DÜġMESĠ (Enflasyon)
- Bütçe usullerinin DEĞĠġMESĠ
- KiĢi baĢına yapılan harcama sabitken ülke sınırlarının ve NÜFUSUN ARTMASI
- KamulaĢtırma, devletleĢtirme harcamaları
GERÇEKTE ARTIġ
- Askeri (SavaĢ ve Savunma Giderlerinin ArtıĢı)
- Siyasi ( Liberal veya Sosyalist Bir Ġktidarın Gelmesi, - Partilerin Taahhütlerini Yerine Getirmeleri)
- Ekonomik (Ekonomik Ġstikrarı Sağlama Çabaları, Krizler)
- Teknoloji (Yeni BuluĢ Ve GeliĢmeler. Hızlı Tren Uygulamaları Gibi)
- Sosyal (Sosyal Yardımlar)
- Devlet ANLAYIġINDAKĠ değiĢiklikler
- KiĢi baĢına yapılan harcama artarken NUFÜSUN ARTMSI
NOT: NÜFUS ARTIġI HEM GERÇEKTE, HEMDE GÖRÜNÜġTE ARTIġA SEBEP OLABĠLĠR.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
53) Vergi adaletinin sağlanması açısından önemli olan hususlardan biri de mükelleflerin ödeme gücüne
göre vergilendirilmesi olup, bu amaçla kullanılan çeĢitli yöntemler bulunmaktadır. Buna göre
aĢağıdakilerden hangisi ödeme gücüne göre vergilendirmede, ülkemizde kullanılan yöntemlerden
değildir?
A) Vergilerde mali anestezi uygulamaları
B) Asgari geçim indirimi
C) Artan oranlı vergi tarifelerinden yararlanma
D) Ücret gelirlerinin düĢük vergilendirilmesi
ÇÖZÜM:
54. ―Vergi oranının düĢmesi sonucunda malın değerinde meydana gelen artıĢ‖ olarak ifade edilebilen
kavram aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Verginin Amortismanı
B) Verginin Kapitalizasyonu
C) Verginin Arbitrajı
D) Verginin Yansıması
ÇÖZÜM:
VERGĠNĠN AMORTĠSMANI: Bir mal veya hak üzerine konulan VRGĠNĠN ARBĠTĠRAJI: Özellikle uluslararası firmalarda
vergi oranının düĢük olduğu ülkelere, kar ve satıĢ
bir vergi nedeniyle o mal veya hakkın değerinin düĢmesine hasılatını transfer ederek hareket eden firmanın, karını
maksimize etmede yararlandığı vergi durumudur.
denir.
VERGĠNĠN YANSIMASI: ÖdenmiĢ bir verginin piyasa mekanizmasından yararlanmak suretiyle diğer birimlere aktarılmasıdır.
VERGĠNĠN KAPĠTALĠZASYON: Dayanıklı tüketim mallarının, vergi istisnasından kısmen veya tamamen yararlanması
ile değerinden meydana gelen artıĢtır.
- 671 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
55) Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu‘na göre, genel bütçe gelir tekliflerini hazırlamak
aĢağıdakilerden hangisinin görevidir?
A) Hazine MüsteĢarlığı B) Ekonomi Bakanlığı
C) Kalkınma Bakanlığı D) Maliye Bakanlığı
ÇÖZÜM:
Genel ve Özel Bütçe Kapsamındaki Kamu Ġdarelerince Yapılacak Bütçe Hazırlık ÇalıĢmaları
Kamu idareleri, stratejik planları ile Bütçe Hazırlama Rehberinde yer alan esaslar çerçevesinde, bütçe gelir
ve gider tekliflerini gerekçeli olarak hazırlar ve yetkilileri tarafından imzalanmıĢ olarak en geç Eylül ayı sonuna
kadar Maliye Bakanlığına gönderir. Kamu idarelerinin yatırım teklifleri, değerlendirilmek üzere aynı süre içinde Kalkınma
Bakanlığına verilir.
Kamu idareleri, gider tekliflerini hazırlarken katılımcı bir yaklaĢım benimseyecekler ve merkez dıĢı birimlerinin
ödenek taleplerinin de tekliflere yansıtılmasını sağlayacaklardır.
Özel bütçe kapsamındaki kamu idareleri, gider teklifleri yanında ilgili yıl ve takip eden iki yıla iliĢkin gelir
tekliflerini de hazırlayarak en geç Eylül ayı sonuna kadar Maliye Bakanlığına (Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğüne)
göndereceklerdir. Genel bütçe gelir teklifi ise Maliye Bakanlığınca hazırlanacaktır.
Gider teklifleri, Maliye Bakanlığınca belirlenmiĢ kurumsal, fonksiyonel ve ekonomik sınıflandırma esasına
(analitik bütçe sınıflandırması); gelir teklifleri ise ekonomik sınıflandırma esasına uygun olarak hazırlanacaktır.
Bütçe gelir ve gider teklifleri gerekçeli olarak hazırlanacak ve yetkilileri tarafından imzalanacaktır.
56.Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu‘na göre, geçici bütçe için aĢağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Merkezi yönetim bütçesinin zorunlu nedenlerle süresinde yürürlüğe konulamaması durumunda çıkarılır
B) Geçici bütçe ödeneklerinde bir önceki yılın baĢlangıç ödeneklerinin belirli bir oranı esas alınır
C) Uygulama süresi altı ayı geçemez
D) Cari yıl bütçesinin yürürlüğe konulabilmesi için geçici bütçe süresinin tamamlanması beklenir
ÇÖZÜM:
1. Merkezi yönetim bütçesinin zorunlu nedenlerle süresinde yürürlüğe konulamaması durumunda çıkarılır.
2. Geçici bütçe ödeneklerinde bir önceki yılın baĢlangıç ödeneklerinin belirli bir oranı esas alınır
4. Cari yıl bütçesinin yürürlüğe konulabilmesi için geçici bütçe süresinin tamamlanması BEKLENMEZ
57.―Kamu hizmetlerinin merkezi ve yerel yönetimler tarafından yerine getirilmesi nedeniyle kamu
gelirlerinin tahsilinin bir kısmının yerel yönetimlere bırakılması‖ Ģeklinde de açıklanan kavram
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Ġdari Vesayet B) Ġdari Özerklik
C) Mali Tevzin D) Mali Terkin
ÇÖZÜM:
MALĠ TEVZĠN : Kamu hizmetlerinin merkezi ve yerel yönetimler tarafından yerine getirilmesi nedeniyle kamu gelirlerinin
tahsilinin bir kısmının yerel yönetimlere bırakılmasıdır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 672 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
58. Verginin yükselmesi sonucunda kiĢilerin daha az kazanç elde ederek daha az vergi ödemeyi
tercih etmesi hangi kavramla ifade edilmektedir?
A) Verginin Ġkame Etkisi B) Verginin Çarpan Etkisi
C) Verginin Mali Fren Etkisi D) Verginin Gelir Etkisi
ÇÖZÜM:
ĠKAME ETKĠSĠ: GELĠR ETKĠSĠ:
Uygulamaya konulan vergiyle birlikte kiĢinin çalıĢmak yerine Uygulamaya konulan vergiyle birlikte kiĢinin daha fazla
dinlenmeyi tercih etmesine yol açar. çalıĢarak eski gelir düzeyini yakalamasıdır.
Bireyin GELĠRE olan TALEBĠNĠN ESNEKLĠĞĠ DÜġÜKSE
verginin ikame esnekliğinden birey bu durumda Daha Az Bireyin GELĠRE olan TALEBĠNĠN ESNEKLĠĞĠ YÜKSEKSE
ÇalıĢmayı tercih edecektir. Dolayısıyla daha az vergi birey bu durumda Daha Çok ÇalıĢmayı tercih edecektir.
öder.
VERGĠ HARCAMASI, belirli ekonomik ve sosyal amaçlara ulaĢmak için, kanunun öngördüğü temel yükümlülük sistemi ile
uyumlu olmayan ve kanuni bir hükümden kaynaklanan vergi geliri kaybı veya ertelemesi Ģeklindeki kamu harcaması olarak
tanımlanabilir.
VERGĠDE (MUAFIYET – ĠSTĠSNA – ĠNDĠRĠM) - YATIRIM ĠNDĠRĠMĠ 4 ADETTĠR.
Vergilendirilmesi gereken KĠġĠNĠN vergi dıĢı bırakılmasına MUAFĠYET. (Sübjektif)
Vergilendirilmesi gereken KONUNUN vergi dıĢı bırakılmasına ĠSTĠSNA denir. (Objektiftir)
ÇÖZÜM:
OTOMATĠK STABILIZATÖRLER
Ekonomide oluĢan dengesizliklerin giderilmesinde HĠÇBĠR MÜDAHALEYE GEREK KALMAKSIZIN ekonominin kendi içinde var
olan kurum veya mekanizmalarla dengeye gelmesidir.
1-ARTAN ORANLI VERGĠLER (ġahsi Gelir Vergisi gibi) 8-MAL STOKLARINDAKĠ DEĞĠġMELER
2-FAĠZ ORANLARI 9-GELĠRLERĠN FĠYAT ARTIġLARINI TAKĠPTE
3-DESTEKLEME ALIMLARI (Tarım Sektörü Mali Yardımları) GECĠKMESĠ
4-ĠġSĠZLĠK SĠGORTALARI VE NEGATĠF VERGĠLER 10-DIġ TĠCARET ETKĠSĠ
5-REEL ANKES (PĠGOU) ETKĠSĠ 11-GELĠR DAĞILIMI
6-BÜTÇE AÇIK VE FAZLALARI 12-TASARRUFLAR (Birey – Aile ve Kurum)
7-PARA ALDANMASI 13-KARPAYI ÖDEMELERĠ
- 673 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
61.Büyüyen bir ekonomide bütçe gelirlerindeki otomatik artıĢların ekonomi üzerinde ters etki
yaratarak ekonomiyi aĢırı ölçüde istikrara getirmesine ne denir?
A) Mali Sürüklenme B) Tanzi Etkisi C) Reel Balans D) Tiebout Etkisi
ÇÖZÜM:
TĠEBOUT ETKĠSĠ : ġahısların kendilerine cazip gelen vergi ve olanakları sağlayan yerel yönetimlere yerleĢmelerine
verilen isimdir , diğer bir ismi ise ayaklı oylama (ayağıyla oy vermek) demektir.
ÇÖZÜM:
MALĠYE POLĠTĠKASININ KISA DÖNEMLĠ AMACI MALĠYE POLĠTĠKASININ UZUN DÖNEMLĠ AMACI
EKONOMĠK ĠSTĠKRAR
-FĠYAT ĠSTĠKRARI EKONOMĠK BÜYÜME VE KALKINMA
-TAM ĠSTĠHDAM
ÇÖZÜM:
GeniĢletici Maliye Politikası uygulandığında kamu harcamaları artar ve / veya vergiler azaltılır. Bunun sonucunda IS sağa
kayar. LM‘nin yatay bölgesinde (Likidite tuzağı) bölgede maliye politikası tam etkilidir ve geliri artırır.
LM‘nin dik olduğu durumda ise maliye politikası etkisizdir, gelir değiĢmez.
Ara bölgede ise maliye politikası az etkilidir, geliri sınırlı artırır.
- 674 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
DıĢlama Etkisi (Crowding – out): Kamu harcamalarının artması sonucu, faiz oranlarının yükselmesine bağlı olarak özel kesim
yatırım harcamalarının azalmasıdır. LM eğrisi yatıklaĢtıkça dıĢlama etkisi azalır.
GeniĢletici Para Politikası uygulandığında para arzı artırılır. Böylece LM eğrisi sağa kayar.
LM‘nin yatay olduğu bölgede ekonomi likidite tuzağında olduğundan para politikası etkisizdir.
LM‘nin dik olduğu bölgede para politikası tam etkilidir geliri artırır.
Ara bölgede para politikası az etkilidir, gelir sınırlı olarak artar.
64. Enflasyonist dönemlerde vergilerin tarh ve tahsili arasındaki sürenin uzaması nedeniyle ülkenin
toplam vergi gelirlerinin reel değerinin azalmasına ne ad verilir?
A) Mali Tevzin
B) Pigou Etkisi
C) Fisher Etkisi
D) Tanzi Etkisi
ÇÖZÜM:
TANZĠ ETKĠSĠ ( OLIVERA - TANZI)
Enflasyon döneminde vergi tahsilinin gecikmesi ile uğranılan reel satın alma gücü kaybıdır.
BU KAYBIN NEDENĠ: Enflasyon döneminde verginin tarhı ile tahsili arasında geçen sürenin uzamasıdır.
GEÇĠCĠ VERGĠ UYGULAMASININ TEMELĠNĠ OLUġTURUR.
GEÇĠCĠ VERGĠ: Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme dönemlerinde gelir ve kurumlar vergisine
mahsuben üçer aylık kazançları üzerinden hesaplanıp ödendiği bir peĢin vergidir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR
- 675 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: GeniĢletici para politikası uygulamak enflasyon ve iĢsizliği daha da azdıracaktır.
STAGFLASYON
Enflasyonla birlikte durgunluğun (ĠĢsizliğin) görülmesidir.
LAKĠN UNUTMAMAK LAZIMDIR KĠ; Stagflasyondaki enflasyon MALĠYET ENFLASYONUDUR.
MALĠYET ENFLASYONU: Bir ekonomide, üretim faktörleri piyasasında rekabetin bozulması sonucu girdi fiyatlarının
yükselmesinin, maliyetlerin artmasının ve dolayısıyla TOPLAM ARZIN AZALMASININ neden olduğu enflasyon türüdür.
3. ĠNDEKSLEME YÖNTEMĠ
-Her türlü nominal değerli sözleĢmelerin enflasyon oranına göre ayarlanmasıdır.
DEZAVANTAJI ĠSE; Enflasyon ve Ücret Spiralinin ResmileĢtirir.
- 676 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
67.―Her ne Ģekilde olursa olsun bir vergi tarh edildikten sonra bu vergiye müteallik olarak meydana
çıkan ve defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak miktarı tespit olunan bir
matrah veya matrah farkı üzerinden alınacak verginin tarh edilmesidir.‖ Ģeklinde tanımlanan
tarhiyat türü aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Ġkmalen Vergi Tarh
B) Ġdarece Vergi Tarhı
C) Götürü Usulde Vergi Tarh
D) Re'sen Vergi Varhı
- 677 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
ÇÖZÜM:
2.MUHTASAR BEYANNAME
Muhtasar beyanname gelir vergisi beyanlarından biridir. Muhtasar beyanname, iĢverenler veya vergi tevkifatı yapan diğer
kimseler tarafından kesilen vergilerin matrahları ile birlikte, toplu olarak vergi dairesine bildirilmesine mahsustur.
Muhtasar beyannamede stopaj usulü vergilendirme söz konusudur. Stopaj usulünde vergi asıl borçludan değil, vergi
sorumlusundan talep edilir.
3.MÜNFERĠT BEYANNAME
Dar yükümlü olanların yıllık beyanname ile bildirmeye mecbur oldukları kazanç ve iratlardan, vergisi kesinti yani tevkifat
yoluyla alınmamıĢ olanların bildirilmesi için kullanılan beyannameye münferit beyanname denir.
- 678 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
KURUMLAR VERGĠSĠ
Kurumlar Vergisi, kurum kazançları üzerinden alınan bir vergi türüdür. Kurum kazancı, gelir vergisinin konusuna giren gelir
unsurlarından oluĢur. Kurumlar vergisi, kurum kazancı üzerinden % 20 oranında alınır.
KURUMLAR VERGĠSĠ MÜKELLEFLERĠ
A) Sermaye ġirketleri: Anonim ġirket, Limited ġirket, Sermayesi Paylara BölünmüĢ (ESHAMLI) Komandit ġirket
B) Kooperatifler.
C) Ġktisadî Kamu KuruluĢları.
D) Dernek veya Vakıflara Ait Ġktisadî ĠĢletmeler.
E) ĠĢ Ortaklıkları.
70.Ülkemizde yürürlükte olan katma değer vergisi oranları aĢağıdakilerden hangisinde tam ve doğru
olarak yer almaktadır?
A) 8, 18 B) 8, 10, 18 C) 1, 10, 18 D) 1, 8,18
ÇÖZÜM:
Özel Tüketim Vergisi‘ nin kaynağı 4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu‘ dur ve bu Kanun
12.06.2002 tarihinde 24783 Sayılı Resmi Gazete‘ de yayımlanarak 01.08.2002 tarihinden itibaren
yürürlüğe girmiĢtir.
Üretimden ya da üretimin belirli bir aĢamasından genel olarak alınmayıp da tek tek belirlenen ve
bazı ürünlerden alınan vergilere ―özel tüketim vergisi‖ denir. ÖTV‘ nin özelliği sınırlı sayıda malları
kapsamına almasıdır. ÖTV, ekonomik sürecin dağıtım aĢamalarından sadece birinde, istisna ve muafiyetler dıĢında kalan
tüm mal ve hizmetlerden genel olarak alınan bir tür iĢlem vergisidir.
Dolayısıyla ÖTV, bütün mal ve hizmetler üzerinden alınan bir vergi değildir. Sadece belirli mal ve ürünler üzerinden
alınan KDV‘ye göre daha dar bir alanı kapsayan vergidir.
ÖTV‘ ye tabi olacak mallar yasada 4 ayrı liste halinde belirtilmiĢtir. ÖTV‘ nin konusunu sadece mallar oluĢturmakta,
hizmetlerse vergileme dıĢında tutulmaktadır. ÖTV harcamalar üzerinden BĠR KEZ ALINAN dolaylı vergi türüne dahil,
özel iĢlem vergisi olarak tanımlanmıĢtır.
- 679 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
73.Veraset yoluyla gerçekleĢen intikallerde veraset ve intikal vergisi beyannamesi nereye verilir?
A) Ölen kiĢinin ikametgahının bulunduğu yerdeki vergi dairesine
B) Ölen kiĢinin nüfus kayıtlarında yer alan doğum yerindeki vergi dairesine
C) Ölen kiĢinin nüfusa kayıtlı olduğu yerdeki vergi dairesine
D) Varislerin ikametgahının bulunduğu yerdeki vergi dairesine
ÇÖZÜM:
Veraset ve Ġntikal Vergisi Beyannamesi
E) *** BEYANNAME ÖLEN KĠġĠNĠN ĠKAMETGAHININ BULUNDUĞU YERDEKĠ VERGĠ DAĠRESĠNE VERĠLECEK.
- 680 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
VERGĠNĠN TARHI: Vergi alacağının kanunlarında gösterilen matrah ve oranlar üzerinden vergi dairesi tarafından
hesaplanmasıdır.
VERGĠNĠN TAHSĠLĠ: Verginin kanuna uygun surette ilgili vergi dairesine ödenmesidir.
VERGĠLENDĠRME SÜRECĠ
75.Gelir Vergisi Kanunu‘na göre, aĢağıdakilerden hangisi ticari kazancın tespitinde indirilebilecek
giderlerdendir?
A) Vadesinde ödenmeyen damga vergisine iliĢkin gecikme zammı
B) TeĢebbüste çalıĢan iĢçilerin sigorta primleri
C) TeĢebbüs sahibinin iĢletmeye koyduğu sermaye için yürütülecek faizler
D) TeĢebbüs sahibinin eĢine iĢletmeden ödenen ücretler
ÇÖZÜM:
3- BağıĢ ve yardımlar,
4- Sponsorluk harcamaları,
5- Ar-Ge harcamaları,
7- Türkiye Kızılay Derneğine ve Türkiye YeĢilay Cemiyetine makbuz karĢılığı yapılan nakdi bağıĢ ve yardımlar,
9- Türkiye‘de yerleĢmiĢ olmayan kiĢilerle, iĢyeri, kanuni ve iĢ merkezi yurt dıĢında bulunanlara hizmet veren bazı sektör
11- EskiĢehir 2013 Türk Dünyası Kültür BaĢkenti Hakkında Kanuna göre kurulan Ajans ile EXPO 2016 Antalya Ajansına
- 681 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
76.(X) Ltd. ġti. Üretim fabrikasına iliĢkin faturası henüz gelmemiĢ olan Aralık ayı elektrik tüketim
bedelini, elektrik sayacına göre tahmini 1.500 TL olarak hesaplamıĢtır. Bu bilgilere göre iĢletmenin
yapması gereken muhasebe kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
A 381 Gider Tahakkukları Hs. 1.500 B 730 Genel Üretim Giderleri Hs. 1.500
730 Genel Üretim Giderleri Hs. 1.500 701 Maliyet Muhasebesi Yansıtma Hs. 1.500
C 151 Yarı Mamül – Üretim Hs. 1.500 D 730 Genel Üretim Giderleri Hs. 1.500
381 Gider Tahakkukları Hs. 1.500 373 Maliyet Gider KarĢılığı Hs. 1.500
ÇÖZÜM:
373 Maliyet Giderleri KarĢılığı Hesabı: Aylık Maliyetlerin saptanmasında gelecek aylarda kesin tahakkuku yapılacak
giderlerden aylık maliyetlere pay verilmesinde, amortismanlar, tamir bakım, ikramiyeler, finansman giderleri ve benzeri
giderlere iliĢkin tahmini gider karĢılıkları pasif karakterli 373 Maliyet Giderleri KarĢılığı Hesabında takip edilir.
373 Maliyet Giderleri KarĢılığı Hesabı ĠĢleyiĢi : Aylık Maliyetlere yüklenen tahmini gider karĢılıkları bu hesabın Alacağına,
ilgili masraf hesabının da Borcuna Kaydedilir. Tahmini olarak yüklenen giderlerin kesin tutarları belli olduğunda bu hesaba Borç
kaydedilir.
Aylık Maliyet Ġçin KarĢılık Ayrılması Kaydı Elektrik Faturasının Ödenmesi Kaydı
730 GENEL ÜRETĠM GĠDERLERĠ HESABI 1.500 730 GENEL ÜRETĠM GĠDERLERĠ HESABI 500
730.01 Elektrik Faturası Giderleri 373 MALĠYET GĠDERLERĠ KARġILIĞI HESABI 1.500
373 MALĠYET GĠDERLERĠ HESABI 1.500 100 KASA HESABI 2.000
AÇIKLAMA: Görüldüğü üzere ödeme kaydında 373 Maliyet Gider KarĢılığı hesabı kapatılıyor. Tahmin edilen miktar az ise
aradaki fark 730 Genel Üretim Giderinde izleniyor.
Sorumuzdan hareketle cevaplarsak: Tahmini elektrik tutarını 1.500 TL hesaplamıĢız fakat 2.000 TL olan gelen faturanın
500 TL‘lik kısmı 730 Genel Üretim Giderleri Hesabına atıldı.
- 682 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
77.Maliyetlerini 7/B seçenegıne göre muhasebeleĢtiren bir iĢletme, üretimde kullandığı elektrik,
su, gaz gibi giderlerini aĢağıda yer alan hesaplardan hangisinde izler?
A) Genel Üretim Giderleri B) Genel Yönetim Giderleri
C) DıĢarıdan Sağlanan Fayda Ve Hizmetler D) ÇeĢitli Giderler
ÇÖZÜM:
Maliyet Hesapları: Maliyet hesapları, mal ve hizmetlerin planlanan biçim ve niteliğe getirilmesi için yapılan giderlerin toplandığı
ve maliyet unsurlarına dönüĢtürülerek izlendiği hesaplardır. Bu bölümde yer alan gider hesapları uygulamada esneklik sağlamak
üzere iki seçenek halinde 7/A ve 7/B olarak sunulmuĢtur.
7/A seçeneğinde giderler defter-i kebirde Fonksiyon Esasına Göre,
7/B seçeneğinde ise ÇeĢit Esasına Göre belirlenmiĢtir.
793. DıĢarıdan Sağlanan Fayda Ve Hizmetler Bu gibi harcamalar tahakkuk ettikçe bu hesabın borcuna ilgili hesapların
alacağına kayıt yapılır.
794. ÇeĢitli Giderler
Örnek olarak,
795. Vergi, Resim ve Harçlar
_______________________________ ______________________________________
/
796. Amortisman ve Tükenme Payları 793 DıĢardan Sağlanan Fayda Ve Hizmetler 2.000
191 Ġndirilecek Kdv 360
797. Finansman Giderleri 100 Kasa 2.360
_______________________/ ________________________________
VE DAĞITIM GĠDERLERĠ:
770 GENEL YÖNETĠM GĠDERLERĠ: Hiçbir Ģey demez (iĢletme kömür satın almıĢtır)
- 683 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
78. (X) A.ġ.‘nin 2014 yılında gerçekleĢtirdiği ticari mal hareketlerine iliĢkin iĢlemler aĢağıdaki tablodaki gibidir:
Yukarıdaki verilerden hareketle iĢletmenin 2014 yılında stok değerlemesinde FĠFO (Ġlk giren ilk
çıkar) yöntemini kullandığı varsayıldığında Satılan Ticari Mallar Maliyeti tutarı ne kadardır?
A) 7.200 B) 7.500 C) 8.000 D) 8.700
ÇÖZÜM: STMM = 7.500 + 1.200 = 8.700 TL (1. ALIġIN TAMAMI, 2. ALIġINDA 300 KG SATILDI.)
STMM = 7.500 + 1.200 = 8.700 TL (1. ALIġIN TAMAMI, 2. ALIġINDA 300 KG SATILDI.)
ALIġLAR 15.05.2014 >>> 700 KG MALI SATILMAMIġ OLUP BĠRĠM FĠYATI 4 TL DĠR.
ÇÖZÜM:
- 684 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
80. Bir üretim iĢletmesinde üretim makineleri için hesaplanan amortisman tutarı ne tür bir maliyettir?
A) Endirekt Maliyet B) DeğiĢken Maliyet C) Fırsat Maliyeti D) Direkt Maliyet
ÇÖZÜM: AĢağıdaki biliglerden hareketle Üretim makineleri için hesaplanan amortisman Endirekt Maliyettir.
Direkt Maliyet ( Dolaysız Giderler): Belirli bir mal veya hizmetin üretim
maliyetine doğrudan doğruya herhangi bir dağıtım anahtarı kullanmadan
yüklenebilen giderlerdir. Üretimde ÇalıĢan DĠREKT ĠġÇĠLĠK, üretimde
DeğiĢken Maliyet kullanılan DĠREKT ĠLK MADDE VE MALZEME ÖRNEKTĠR.
Toplam üretim hacmindeki artıĢ veya azalmaya
göre değiĢen maliyettir. Hammadde ve iĢçilik
maliyetleri değiĢken maliyetlere örnektir. Endirekt Maliyet (Dolaylı Giderler): Belirli bir mal veya hizmetin üretim
maliyetine doğrudan doğruya yüklenemeyip, bir takım dağıtım ölçüleri
yardımı ile yüklenen giderlerdir.
>>> Amortisman, Kira, Enerji giderleri üretimde ne kadar kullanıldığı
doğrudan tespit edilemeyen maliyetlerdir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
81.(A) A.ġ. 10.000.000 TL sermaye ile 01.06.2014 tarihinde kurulmuĢtur. ġirketin % 50 ortağı (C)
kendisine düĢen sermaye borcu karĢılığında 2.000.000 TL nakit ve 3.000.000 TL değerinde bir binayı iĢletme
aktifine kaydettirmiĢtir. 01.06.2014 tarihinde yapılması gereken kayıt aĢağıdakilerden hangisinde doğru
olarak verilmiĢtir?
A 100 Kasa Hs. 2.000.000 B 100 Kasa Hs. 2.000.000
252 Binalar Hs. 3.000.000 252 Binalar Hs. 3.000.000
131 Ortaklardan Alacaklar 5.000.000 131 Ortaklardan Alacaklar 5.000.000
500 Sermaye 10.000.000 501 ÖdenmemiĢ Sermaye 10.000.000
C 100 Kasa Hs. 2.000.000 D 100 Kasa Hs. 2.000.000
252 Binalar Hs. 3.000.000 252 Binalar Hs. 3.000.000
501 ÖdenmemiĢ Sermaye 5.000.000 501 ÖdenmemiĢ Sermaye 5.000.000
131 Ortaklardan 10.000.000 500 Sermaye 10.000.000
Alacaklar
- 685 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
82.Sermaye artırımına giden bir A.ġ'nin nominal bedelin üzerinde bir fiyat üzerinden hisse
senedi çıkarması durumunda, ihraç fiyatı ile nominal bedel arasındaki fark aĢağıdaki hesapların
hangisinde izlenir?
A) Hisse Senedi Ġptal Karları B) Hisse Senedi Ġhraç Primleri
C) Yeniden Değerleme ArtıĢları D) Yasal Yedekler
ÇÖZÜM :
SERMAYE ARTTIMI ĠÇĠN KARLI HĠSSE SENEDĠ SATIġI OLDUĞU ZAMAN
102 BANKALAR 130.000
501 ÖDENMEMĠġ SERMAYE 100.000
520 HĠSSE SENEDĠ ĠHRAÇ PRĠMLERĠ 30.000
NOT: HĠSSE SENEDĠ ARTTIRIMI VAR, PRĠM ELDE ETMĠġ ĠġLETME OLARAK DEĞERLENDĠREBĠLĠRĠZ.
83) (B) A.ġ. 10.000 TL‘lik sermaye taahhüdünün yarısını ödemeyen bir ortağın hisse senetlerini iptal ederek yenilerini açık
artırma ile 9.000 TL‘ye satmıĢtır.
Ġlgili iĢlemin muhasebe kaydı aĢağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru olarak verilmiĢtir?
ÇÖZÜM :
84. (X) Ltd. ġti.‘nin 2013 hesap dönemi sonundaki ticari karı 100.000 TL‘dir. ġirketin dönem içinde
vergi kanunları açısından gider kabul edilmeyen 20.000 TL gideri ve vergiden istisna edilmiĢ 15.000
TL geliri vardır. ġirketin mali karı ne kadardır?
A) 100.000 B) 105.000 C) 115.000 D) 120.000
ÇÖZÜM:
Dönem kârı........................................100.000 TL
Ġstisnalar (-)...................................... (15.000 TL) (iĢtirak kazancı)
Ġlaveler (+).......................................... 20.000 TL (Kanunen Kabul edilmeyen giderler)
_______________________________________
Kurumlar vergisi matrahı.............105.000 TL (MALĠ KAR)
- 686 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
85.Ortaklara kar dağıtımına iliĢkin tahakkuk kaydında yer alacak hesaplar aĢağıdakilerden hangisinde
doğru olarak verilmiĢtir?
A) Ortaklara borçlar hesabı ve Ödenecek vergi ve fonlar hesabı borçlu - GeçmiĢ yıl karları hesabı
alacaklı
B) Ortaklara borçlar hesabı borçlu - Kasa hesabı alacaklı
C) Sermaye hesabı borçlu - Ortaklardan alacaklar hesabı ve Ödenecek vergi ve fonlar hesabı borçlu
alacaklı
D) GeçmiĢ yıllar karları hesabı borçlu - Ortaklara borçlar hesabı ve Ödenecek vergi ve fonlar
hesabı borçlu alacaklı >>>> (SADECE alacaklı yazması gerekir)
ÇÖZÜM:
ORTAKLARA KAR PAYI DAĞITILMASI TAHAKKUK (1. KAYIT) ORTAKLARA KÂR PAYI ÖDENDĠĞĠNDE
----------------------------/---------------------------- -------------/------------------
570 GEÇMĠġ YILLAR KARLARI XX 331 ORTAKLARA BORÇLAR XX
331 ORTAKLARA BORÇLAR XX 100 KASA XX
360 ÖDENECEK VERGĠ VE FONLAR XX ----------- /--------------------
---------------------------/-----------------------------
UYARI: 331 ORTAKLARA BORÇLAR HESABINI
NEDEN ORTAKLARA BORÇLAR?
TERS KAYITLA KAPATTIK.
ÇÖZÜM:
LĠKĠDĠTE ORANLARI
Kısa vadeli borç ödeme gücünü ölçmek veya bir baĢka ifade ile kısa vadeli yabancı kaynaklarını zamanında ödeyip
ödemeyeceğini tespitte kullanılır. Ayrıca net iĢletme sermayesinin yeterli olup olmadığını tespit içinde bir ölçü olarak kullanılır.
Likidite oranları bilanço kalemleri arasındaki miktar iliĢkilerini dikkate alarak hesaplanırlar.
1.Cari Oran
2.Likidite Oranı (Asit Test Oranı) 4.Faiz KarĢılama Oranı
3.Nakit Oranı (Hazır Değerler Oranı) 5.Stok Bağımlılık Oranı
MALĠ YAPI ORANLARI (FĠNANSAL YAPI ORANLARI)
Bu grupta iĢletmenin mali yapısını ve uzun vadeli borç ödeme gücünün göstergesi olan oranlar yer alır. Varlıkların ne kadarlık
kısmının kısa vadeli ve uzun vadeli yabancı kaynaklarla ne kadarlık kısmının öz kaynaklarla finanse edildiğini ve öz kaynaklarla
yabancı kaynaklar arasında bir denge bulunup bulunmadığının tespitinde kullanılırlar. Öz kaynakların toplam kaynakları içinde
oranının yüksek olması kredi verenler açısından riski azalır.
Yabancı Kaynak Oranı (Kaldıraç Oranı) : Bu Oran iĢletmenin aktiflerinin ne kadarlık kısmının yabancı kaynaklarla finanse
edildiğini gösterir. Oranın %50 olması normal karĢılanır.
Yabancı Kaynaklar / Aktif veya Pasif Toplamı
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 687 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
87. (Dönen Varlıklar - Stoklar) / Kısa Vadeli Borçlar formülü aĢağıdaki oranlardan hangisini ifade
etmektedir?
A) Kaldıraç Oranı B) Cari Oran C) Asit-Test Oranı D) Nakit Devir Hızı
ÇÖZÜM:
88.Bir hesap kalemi ya da mali bir olayın nispi ağırlık ve değerinin, mali tablolara dayanılarak
yapılacak değerlemeleri ya da alınacak kararları etkileyebilecek düzeyde olmasını ifade eden,
muhasebenin temel kavramı aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Sosyal Sorumluluk B) Tam Açıklama C) ĠĢletmenin Sürekliliği D) Önemlilik
ÇÖZÜM:
* Belli kiĢi ve grupların değil de tüm toplumun çıkarlarının gözetilmesi gerektiğini vurgulayan kavram.
*Bilgi üretiminde gerçeğe uygun, tarafsız ve dürüst davranılması gerektiğini ifade eder.
**Mali tabloların, bu tablolardan yararlanacak kiĢi ve kuruluĢların doğru karar vermelerine yardımcı olacak ölçüde yeterli,
**Mali tablo kalemlerinde yer almayan ancak karar vericilerin kararlarını etkileyecek olayların dipnotlarda verilmesi bu
kavram gereğidir.
**Nazım hesapların, düzenleyici hesapların ve dipnotların kullanılması tam açıklama kavramı gereğidir.
ÖNEMLĠLĠK KAVRAMI:
**Önemli hesap kalemleri, finansal olayların ve diğer hususların mali tablolarda ayrıca yer alması gereğini ifade eder. (%20)
*** Bir hesap kalemi ya da mali bir olayın nispi ağırlık ve değerinin, mali tablolara dayanılarak yapılacak değerlemeleri ya da
- 688 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
89.Bir iĢletmede, kasa hesabının borç toplamı 1.000 TL, alacak toplamı 750 TL‘dir. Fiili kasa mevcudu ise
300 TL olarak saptanmıĢtır. Farkın nedeninin belirlenememesi durumunda yapılacak muhasebe kaydı
aĢağıdakilerden hangisidir?
A 100 Kasa 50 B 100 Kasa 50
197 Sayım Ve Tesellüm Noksanları 50 397 Sayım Ve Tesellüm Fazlaları 50
90.Bir iĢletme, bankadaki mevduatına, hesabın kapatıldığı 30 Kasım günü itibariyle 500 TL faiz
yürütüldüğü ve bundan % 15 gelir vergisi kesildiğini öğreniyor. Söz konusu iĢletmenin 30 Kasım günü
yapması gereken muhasebe kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
102 Bankalar 500 102 Bankalar 500
A 360 Ödenecek Vergi ve Fonlar 75 B 642 Faiz Gelirleri 500
642 Faiz Gelirleri 425
102 Bankalar 425 102 Bankalar 425
C 360 Ödenecek Vergi ve Fonlar 75 D 193 PeĢin Ödenen Vergi ve Fonlar 75
642 Faiz Gelirleri 500 642 Faiz Gelirleri 500
ÇÖZÜM:
BANKADAN KESĠLEN STOPAJ >>> VERGĠYĠ PEġĠN KESTĠ, NE DEMĠġTĠK >>> BĠLĠNÇLĠ VATANDAġ
----------------------/-------------------------------------------------------------------
102 BANKALAR 425
193 PEġĠN ÖDENEN VERGĠ VE FONLAR 75 >>> PEġĠN VERGĠYĠ KESTĠK (7.500 X % 15)
642 FAĠZ GELĠRLERĠ 500 >>> FAĠZ GELĠRĠ ELDE ETTĠK
---------------------/--------------------------------------------------------------------
HAP BĠLGĠ: Bankadan kesilen vergiler her zaman 193 PEġĠN ÖDENEN VERGĠ VE FONLAR‘ın borcunda izlenir.
- 689 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
91. ĠnĢaat faaliyeti ile iĢtigal eden (B) A.ġ., idari faaliyetlerinde kullanmak amacıyla, 05.09.2014
tarihinde 48.000 TL‘ye bir binek otomobili satın almıĢtır. 7/A maliyet seçeneğini kullanan ve normal
amortisman ayıran söz konusu iĢletmenin 31.12.2014 tarihinde yapacağı amortisman kaydı
aĢağıdakilerden hangisidir? (Yıllık amortisman oranı %20).
770 Genel Yönetim Giderleri 3.200 796 BirikmiĢ Amortisman ve Tük. Payı 3.200
A 257 BirikmiĢ Amortismanlar 3.200 B 257 BirikmiĢ Amortismanlar 3.200
796 BirikmiĢ Amortisman ve Tük. Payı 9.600 770 Genel Yönetim Giderleri 9.600
C 257 BirikmiĢ Amortismanlar 9.600 D 257 BirikmiĢ Amortismanlar 9.600
ÇÖZÜM: Güzel bir soru BĠNEK OTOMOBĠL kelimesi sorunun çözümünde kilit rol oynayacaktır.
NORMAL TAġIT ALINSAYDI AYRILACAK AMORTĠSMAN BĠNEK OLARAK ALINAN TAġIT ĠÇĠN AMORTĠSMAN
NORMAL AMORTĠSMAN DĠYOR BĠLĠYORUZ KĠ EN ALINDIĞI AYIN BAġINDAN YIL SONUNA KADAR KAÇ AY
KOLAYIYDI NASIL HESAPLIYORDUK? KULLANILACAKSA ONA GÖRE AMORTĠSMAN
HESAPLANIR.
>>> TAġITIN DEĞERĠ X AMORTĠSMAN ORANI
48.000 X % 20 = 9.600 TL NASIL YANĠ DERSEK HEMEN SOL TARAFA BAKALIM
NORMAL ALDIĞIMIZ ARAÇTA NE YAPTIK KAÇ AY
KULLANDIĞIMIZA BAKMADAN HEMEN 1 YILLIK
AMORTĠSMAN HESAPLADIK. BURADA ĠSE ,
- 690 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
92.Sürekli envanter yöntemini uygulayan bir iĢletme, maliyeti 50 TL olan ticari malı KDV dahil 118
TL‘ye (KDV %18) çek karĢılığı satıyor. Bu iĢlemlere iliĢkin olarak, söz konusu iĢletmenin yapması
gereken muhasebe kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
-------------/---------------------------- -------------/--------------------------------
A 101 Alınan Çekler 100 B 101 Alınan Çekler 118
191 Ġndirilecek KDV 18 600 Yurt Ġçi SatıĢlar 100
600 Yurt Ġçi SatıĢlar 118 391 Hesaplanan KDV 18
------------/----------------------------- ------------/---------------------------------
621 Satılan Ticari Mallar Maliyeti 50 621 Satılan Ticari Mallar Maliyeti 100
153 Ticari Mallar 50 153 Ticari Mallar 100
-----------/------------------------------ -----------/----------------------------------
-------------/---------------------------- -------------/--------------------------------
C 101 Alınan Çekler 118 D 101 Alınan Çekler 118
153 Ticari Mallar 100 600 Yurt Ġçi SatıĢlar 100
391 Hesaplanan KDV 18 391 Hesaplanan KDV 18
------------/----------------------------- ------------/---------------------------------
153 Ticari Mallar 50 621 Satılan Ticari Mallar Maliyeti 50
621 Satılan Ticari Mallar Maliyeti 50 153 Ticari Mallar 50
-----------/------------------------------ -----------/----------------------------------
ÇÖZÜM: SÜREKLI ENVANTER DEMEK, MAL SATTIKTAN SONRA HEMEN MALĠYET KAYDI YAP KARDEġĠM DEMEK.
100 TL + 18 TL (%18) KDV MAL SATTIK ġimdi bir arkadaĢım soruyor muhtemelen ya
VE KARġILIĞINDA ÇEK ALDIK.
arkadaĢ mal sattık yurt içinde diyoruz neden
- 691 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
93.AĢağıdaki hesaplardan hangisi, bilançonun aktif kısmında yer alan hesaplardan biri değildir?
A) KuruluĢ ve örgütlenme giderleri B) Alınan sipariĢ avansları
C) Özel maliyetler D) Personelden alacaklar
94. (M) A.ġ.‘nin Ocak ayı içerisinde alıĢlarına iliĢkin Ġndirilecek KDV tutarı 100 TL, Ocak ayında
satıĢlarına yönelik hesaplanan KDV tutarı ise 250 TL‘dir. (M) A.ġ.‘nin ―Ocak ayı sonu itibariyle KDV
hesaplarıyla ilgili olarak yapması gereken muhasebe kaydı‖ aĢağıdakilerden hangisidir?
A 191 Ġndirilecek KDV 100 B 191 Ġndirilecek KDV 100
193 PeĢin Ödenen Vergi ve Fonlar 150 192 Diğer KDV 150
391 Hesaplanan KDV 250 391 Hesaplanan KDV 250
C 391 Hesaplanan KDV 250 D 391 Hesaplanan KDV 250
191 Ġndirilecek KDV 100 191 Ġndirilecek KDV 100
360 Ödenecek Vergi ve Fonlar 150 193 PeĢin Ödenen Vergi ve Fonlar 150
ÇÖZÜM:
AY SONUNDA TAHAKKUK KAYDI YAPILIRKEN
NOT: KDV TAHAKKUK KAYITLARINDA 193 PEġĠN ÖDENEN VERGĠ VE FONLAR HESABI KULLANILMAZ.
- 692 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
95. Azalan bakiyeler yöntemini uygulayan iĢletme, 5 yıl faydalı ömürlü ve alıĢ bedeli 20.000 TL
olan demirbaĢını, 3. yıl içinde 10.000 TL‘ye satmıĢtır. ĠĢletmenin bu satıĢına iliĢkin olarak,
aĢağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) 6.000 Kar EtmiĢtir B) 2.000 Kar EtmiĢtir C) 5.680 Kar EtmiĢtir D) 2.800 Kar EtmiĢtir
ÇÖZÜM:
UYARI : AZALAN BAKĠYELER YÖNTEMĠ = NORMAL AMORTĠSMAN YÖNTEMĠ X 2
7.200 TL. PEKĠ BĠZ NE KADARA SATTIK 10.000 TL 2.800 TL KAR ETTĠK. HAYIRLI OLSUN
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
96.Aylık olarak finansal tablo düzenleyen (A) A.ġ., bir iĢ makinesini 3 aylığına ve kirasını kira dönemi sonunda almak
üzere, toplam 15.000 TL‘ye 31.07.2014 tarihinde kiraya veriyor.
Söz konusu iĢletmenin 31.08.2014 tarihinde yapması gereken muhasebe kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
649 Diğer Olağan Gelir ve Karlar 5.000 649 Diğer Olağan Gelir ve Karlar 15.000
A 181 Gelir Tahakkuklar 5.000 B 181 Gelir Tahakkukları 15.000
ÇÖZÜM:ArkadaĢlar normalde sorunun çözümü aĢağıdaki 1. Yol gibidir. (Cevap Ģıklarda yer almıyor.)
Lakin kurum sorunun cevabını 2. Yola istinaden açıklamıĢtır.
1. YOL
Bir iĢ makinasını 3 aylığına kiraya veriyor ve Aylık finansal tablo düzenliyor.
31.07.2014 TARĠHĠNDE YAPILACAK KAYIT 31.08.2014 TARĠNDE YAPILACAK KAYIT
__________________/___________________________ ________________/_____________________________
181 Gelir Tahakkukları 15.000 380 Gelecek Aylara Ait Gelirler 5.000
380 Gelecek Aylara Ait Gelirler 10.000 649 Diğer Olağan Gelir ve Karlar 5.000
649 Diğer Olağan Gelir ve Karlar 5.000 ________________/_____________________________
__________________/___________________________
- 693 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
2.YOL
31.07.2014 31.08.2014
__________________/________________________ __________________/_____________________
181 Gelir Tahakkukları 5.000 181 Gelir Tahakkukları 5.000
649 Diğer Olağan Gelir ve Karlar 5.000 649 Diğer Olağan Gelir ve Karlar 5.000
__________________/_______________________ __________________/_____________________
31.09.2014
__________________/_____________________________
100 Kasa 15.000
649 Diğer Olağan Gelir ve Karlar 5.000
181 Gelir Tahakkukları 10.000
__________________/_____________________________
Bu veriler kapsamında, iĢletmenin ―satılan ticari mallarının maliyeti‖ ile ―faaliyet karı‖ sırasıyla,
aĢağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiĢtir?
A) 55.000 TL- 5.000 TL B) 55.000 TL - 10.000 TL
C) 65.000 TL - 5.000 TL D) 65.000 TL- 10.000 TL
ÇÖZÜM:
- 694 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
99. (K) A.ġ., 31.12.2013 tarihi itibariyle alacak senetleri için 5.000 TL, borç senetleri için ise
3.000 TL reeskont hesaplamıĢ ve buna iliĢkin muhasebe kayıtlarını yapmıĢtır. Bu durumda, (K)
A.ġ.‘nin bu reeskont tutarları ile ilgili olarak, 01.01.2014 tarihinde yapması gereken muhasebe
kayıtları aĢağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiĢtir?
-------------/---------------------------- -------------/--------------------------------
A 122 Alacak Senetleri Reeskontu 5.000 B 122 Alacak Senetleri Reeskontu 5.000
647 Reeskont Faiz Gelirleri 5.000 657 Reeskont Faiz Giderleri 5.000
------------/----------------------------- ------------/---------------------------------
657 Reeskont Faiz Giderleri 647 Reeskont Faiz Gelirleri 3.000
322 Borç Senetleri Reeskontu 3.000 322 Borç Senetleri Reeskontu 3.000
-----------/------------------------------ 3.000 -----------/---------------------------------
-------------/---------------------------- -------------/--------------------------------
C D 657 Reeskont Faiz Giderleri 5.000
657 Reeskont Faiz Giderleri 3.000 122 Alacak Senetleri Reeskontu 5.000
122 Alacak Senetleri Reeskontu 3.000 ------------/---------------------------------
------------/----------------------------- 322 Borç Senetleri Reeskontu 3.000
322 Borç Senetleri Reeskontu 5.000 647 Reeskont Faiz Gelirleri 3.000
647 Reeskont Faiz Gelirleri 5.000 -----------/----------------------------------
-----------/-----------------------------
- 695 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
657 REESKONT FAĠZ GĠDERLERĠ 5.000 322 BORÇ SENETLERĠ REESKONTU 3.000
122 ALACAK SENETLERĠ REESKONTU 5.000 647 REESKONT FAĠZ GELĠRLERĠ 3.000
GELĠR TABLOSU, GĠDER HESABI BORÇTA YER ALIR GELĠR TABLOSU, GELĠR HESABI ALACAKTA YER ALIR
100.AĢağıdaki hesaplardan hangisi hem 7/A hem de 7/B maliyet seçeneğinde yer alan hesaplardan
biridir?
A) Amortismanlar Ve Tükenme Payları B) Finansman Giderleri
C) Üretim Maliyet Hesabı D) Genel Yönetim Giderleri
ÇÖZÜM:
7/A FONSĠYON ESASLI MALĠYET HESAPLARI 7/B GĠDER ÇEġĠTLERĠ ESASLI MALĠYET HESAPLARI
70. Maliyet Muhasebesi Bağlantı Hesapları 790. Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri
71. Direkt Ġlk Madde Ve Malzeme Giderleri 791. ĠĢçi Ücret Ve Giderleri
72. Direkt ĠĢçilik Giderleri 792. Memur Ücret Ve Giderleri
73. Genel Üretim Giderleri 793. DıĢarıdan Sağlanan Fayda Ve Hizmetler
74. Hizmet Üretim Maliyeti 794. ÇeĢitli Giderler
75. AraĢtırma Ve GeliĢtirme Giderleri 795. Vergi, Resim Ve Harçlar
76. Pazarlama SatıĢ Ve Dağıtım Giderleri 796. Amortisman Ve Tükenme Payları
77. Genel Yönetim Giderleri 797. Finansman Giderleri
78. Finansman Giderleri
- 696 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
16-MAYIS-2015
1) AĢağıdakilerden hangisi diğerlerinden daha önce gerçekleĢmiĢtir?
A) Havza Genelgesi B) Sivas Kongresi C) Amasya Genelgesi D) Erzurum Kongresi
ÇÖZÜM:
2.1982 Anayasasına göre Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin toplantı ve karar yeter sayısı ile ilgili
aĢağıdakilerden hangisi yanlıĢtır?
A) Anayasada baĢkaca bir hüküm yoksa toplantıya katılanların saltçoğunluğu ile karar verir
B) Kendisine yetki verilen bir bakan kendi oyu ile birlikte en çok iki oy kullanabilir
C) TBMM bütün iĢlerinde üye tam sayısının en az üçte birinin bir fazlasıile toplanır
D) Karar yeter sayısı hiçbir Ģekilde üye tam sayısının dörtte birinin bir fazlasından az olamaz
ÇÖZÜM:
D. Toplantı ve karar yeter sayısı
Madde 96 – Anayasada, baĢkaca bir hüküm yoksa, Türkiye Büyük Millet Meclisi üye tamsayısının en az üçte biri ile toplanır ve
toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile karar verir; ancak karar yeter sayısı hiçbir Ģekilde üye tamsayısının dörtte birinin bir
fazlasından az olamaz.
Bakanlar Kurulu üyeleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin katılamadıkları oturumlarında, kendileri yerine oy kullanmak üzere bir
bakana yetki verebilirler. Ancak bir bakan kendi oyu ile birlikte en çok iki oy kullanabilir.
TBMM‘nin görüĢmelere baĢlayabilmesi için hazır bulunması gereken milletvekili sayısına toplantı yeter sayısı; bu sayı bulunup
toplantı açılarak görüĢmeler tamamlandıktan sonra, bir konuda belli yönde bir karar çıkması için, o yönde oy kullanılması
gereken milletvekili sayısına da karar yeter sayısı denir.
Anayasanın 96. maddesine göre, anayasada baĢkaca hüküm olmayan hallerde, TBMM, üye tamsayısının en az 1/3 ü ile toplanır
ve üye tamsayısının ¼+1 den az olmamak kaydıyla toplantıya katılanların salt çogunluğuyla karar verir. Yani bu durumda üye
sayısını 550ye çıkaran 23.07.1995 sayılı Anayasa değiĢikliğinden sonra toplantı yeter sayısı 184, karar yeter sayısı 139dur.
Mecliste birleĢimin açılabilmesi için an az 184 milletvekilinin toplantıda hazır bulunması gerekir eğer bu sayı sağlanamamıĢsa,
birleĢime 1 saat ara verilir; buna rağmen gerekli sayı hala sağlanamamıĢsa birleĢimin kapatılması zorunludur. Böylece, Anayasa,
1961 Anayasasındaki salt çogunluk olan en az toplantı yeter sayısını 1/3 e düĢürerek Meclisin daha kolay toplanıp karar
alabilmesi sağlayacak Ģekilde düzenleme yapmıĢtır. Bu düzenleme, aynı zamanda hem iktidarın hem de muhalefetin meclis
çalıĢmalarında daha dikkatli ve düzenli olamaya sevk edeceği düĢünülmüĢtür.
Anayasa mad. 96da öngörülen, bu tavan niteliğindeki toplantı ve karar yeter sayıları, anayesa değiĢikliği,cumhurbaĢkanı seçimi,
meclis baĢkanı seçimi,hükümetin siyasi sorumluluğu ve meclis soruĢturması sunucu bakanların görevleri ile ilgili suçtan dolayı
Yüce Divana sevki gibi konularda geçerli değildir. Bu hallerde Anayasanın ilgili maddelerinde öngörülen özel toplantı ve karar
yeter sayıları geçerlidir.
DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 697 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
3.1982 Anayasasına göre aĢağıdakilerden hangisi Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve
yetkileri arasında yer almaz?
A) Bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüĢmek ve kabul etmek
B) Bakanlar Kurulunu denetlemek
C) Para basılmasına karar vermek
D) TBMM üye tam sayısının üçte iki çoğunluğunun kararı ile özel af ilanına karar vermek
ÇÖZÜM:
Parlâmenter sistemlerde parlâmentoların genellikle kanun yapmak, hükûmeti denetlemek ve devlet bütçesini kabul etmek gibi üç
temel görev ve yetkisi vardır. Parlâmenter bir sistem kuran 1982 Anayasası da, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu üç temel
görev ve yetkiye sahip olduğunu kabul etmiĢ, onların yanında birtakım yetkiler daha vermiĢtir.
Anayasa Türkiye Büyük Millet Meclisine verdiği görev ve yetkileri 87‘nci maddesinde saymıĢtır:
1. Kanun koymak, değiĢtirmek ve kaldırmak.
2. Bakanlar Kurulu ve bakanları denetlemek.
3. Bakanlar Kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi vermek.
4. Bütçe ve kesin hesap kanun tasarılarını görüĢmek ve kabul etmek.
5. Para basılmasına karar vermek.
6. SavaĢ ilânına karar vermek.
7. Milletlerarası andlaĢmaların onaylanmasını uygun bulmak.
8. Anayasanın 14‘üncü maddesindeki fiillerden dolayı hüküm giyenler hariç olmak üzere, genel ve özel af ilânına karar vermek.
9. Mahkemelerce verilip kesinleĢen ölüm cezalarının yerine getirilmesine karar vermek. (Türkiye‘de 2004 yılında kaldırılmıĢtır.)
10. 10. Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmek.
4.1982 Anayasasına göre TBMM'nin ara verme veya tatil sırasında toplanması ile ilgili
aĢağıdakilerden hangisi yanlıĢtır?
A) TBMM BaĢkanı doğrudan doğruya Meclisi toplantıya çağırabilir
B) Meclis üyelerinin beĢte birinin yazılı istemi üzerine,Meclis CumhurbaĢkanınca toplantıya çağırılır
C) Bakanlar Kurulunun istemi üzerine, Meclis CumhurbaĢkanınca toplantıyaçağırılır
D) CumhurbaĢkanı doğrudan doğruya Meclisi toplantıya çağırabilir
ÇÖZÜM:
Bilindiği üzere Anayasa‘nın ―Toplanma ve Tatil‖ baĢlıklı 93. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca, Türkiye Büyük Millet
Meclisi‘ni olağanüstü toplantıya çağırma yetkisi sadece CumhurbaĢkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi BaĢkanı‘na
verilmiĢtir. Söz konusu iki makam bu yetkisini doğrudan kullanabileceği gibi,Bakanlar Kurulu‘nun istemi üzerine
CumhurbaĢkanı veya yeter sayıda (110) milletvekilinin istemi üzerine de Türkiye Büyük Millet Meclisi BaĢkanı toplantı çağrısı
yapacaktır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
- 698 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
6)-Bakanlar Kurulu kararlarına karĢı açılan iptal davalarında ilk derece mahkemesi aĢağıdakilerden
hangisidir?
A) Ġdare Mahkemeleri B) DanıĢtay
C) Anayasa Mahkemesi D) Yargıtay
ÇÖZÜM:
Ġlk derece mahkemesi olarak DanıĢtay‘da görülecek davalar Ģunlardır :
a- Bakanlar Kurulu kararlarına karĢı açılacak iptal ve tam yargı (tazminat) davaları,
b- BaĢbakanlık, bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluĢlarının müsteĢarlarıyla ilgili müĢterek kararnamelere karĢı açılacak
iptal ve tam yargı davaları,
c- Bakanlıkların düzenleyici iĢlemleri ile kamu kuruluĢları veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluĢlarınca çıkarılan ve ülke
çapında uygulanacak düzenleyici iĢlemlere karĢı açılacak iptal ve tam yargı davaları,
d- DanıĢtay Ġdari dairesince veya Ġdari ĠĢler Kurulunca verilen kararlar üzerine uygulanan eylem ve iĢlemlere karĢı açılacak iptal
ve tam yargı davaları,
e- Birden çok idare veya vergi mahkemesinin yetki alanına giren iĢlemlere karĢı açılacak iptal ve tam yargı davaları,
f- DanıĢtay Yüksek Disiplin Kurulu kararları ile bu Kurulun görev alanı ile ilgili DanıĢtay BaĢkanlığı iĢlemlerine karĢı açılacak iptal
ve tam yargı davaları,
7. Ġdare hukukuna göre aĢağıdakilerden hangisi yürütmenin durdurulması kararının sonuçlarından değildir?
A) Ġdare bu karara uymak zorundadır
B) Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarını hiçbir surette değiĢtiremez
C) Yürütmenin durdurulması kararı kural olarak geriye yürümez
D) Yönetimin bu karar konusunda takdir yetkisi yoktur
ÇÖZÜM:
Öncelikle yürütmeyi durdurma kararı nasıl alınır buna bakalım.
1. Ġptal davası açılır
2. Bu dava dilekçesinde ya da daha sonra aynı davaya konulmak üzere ayrı yeni bir dilekçe ile yürütmenin durudurlamıs talebi
yapılır.
3. Mahkeme, Ġdari iĢlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari iĢlemin açıkça hukuka aykırı
olması Ģartlarının birlikte gerçekleĢmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.
4. Mahkemece yürütmenin durdurulması istemi reddedilirse bu karara karĢı yapılan itiraz üzerine Bölge idare mahkemesi veya
DanıĢtay da yürütmenin durdurlmasına karar verebilir.
Yürütmenin durdurulması, idari yargıda açılacak iptal davalarında mahkemenin nihai karar vermesinden önce tedbir niteliğinde
verilen bir karardır. Ġdari yargıdaki yürütmenin durdurulması kararı ile adli yargıdaki ihtiyati tedbir kararı sazı yönden ortak
nitelik taĢısalar da idari yargıya has özellikler taĢır. 2577 sayılı Yasanın 27. maddesinde düzenlenmiĢtir. Ġdari iĢlemin
uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari iĢlemin açıkça hukuka aykırı olması Ģartlarının birlikte
gerçekleĢmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir. Bu karara yürütmeyi
durdurma kararı denir.
Yürütmeyi durdurma kararının sonuçları ise;
-DanıĢtay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına iliĢkin kararlarının
icaplarına göre idare, gecikmeksizin iĢlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir Ģekilde kararın
idareye tebliğinden baĢlayarak otuz günü geçemez. Ancak, haciz veya ihtiyati haciz uygulamaları ile ilgili davalarda verilen
kararlar hakkında, bu kararların kesinleĢmesinden sonra idarece iĢlem tesis edilir.
-Tam yargı davaları hakkındaki kararlardan belli bir miktarı içerenler genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur.
- DanıĢtay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre iĢlem tesis edilmeyen veya eylemde
bulunulmayan hallerde idare aleyhine DanıĢtay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.
-Mahkeme kararlarının (otuz) gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava
açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir.
- 699 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
-Vergi uyuĢmazlıklarına iliĢkin mahkeme kararlarının idareye tebliğinden sonra bu kararlara göre tespit edilecek vergi, resim,
harçlar ve benzeri mali yükümler ile zam ve cezaların miktarı ilgili idarece mükellefe bildirilir.
-Tazminat ve vergi davalarında kararın idareye tebliğinden itibaren infazın gecikmesi sebebiyle idarece kanuni gecikme faizi
ödenir.
-Yürütmeyi durdurma karar verildiğinde idari iĢlemin uygulanması durdurulur.ĠĢlemin alınmasından önceki hukuksal ortama
dönülmüĢ olur.Yürütmenin durdurlması kararları,iptal kararları gibi geriye yürür.
ÇÖZÜM:
Sebep unsurunun tanımından anlaĢılacağı üzere, idari iĢlemin mutlaka bir sebebe dayanması gerekir ve bu sebep objektif
nitelikte olmalıdır.Ġdare kendisini böyle bir karar almaya sevk eden sebebi göstermek mecburiyetindedir.‖
Bir idari iĢlemin sebep unsuru yönünden yargısal denetim yapılırken, yargı organı, idarenin iĢlem tesisine gösterdiği sebebin
hukuka ve gerçeğe uygun olmasını inceleyecektir. Ġdarenin gerek iĢlem tesis ederken, iĢlem tesis ederken sebep göstermemiĢ
ise yargılama sırasındaki savunmasında gösterdiği sebebin hukuka ya da gerçeğe aykırı olması durumunda iĢlemin iptali söz
konusu olacaktır
Ġdari iĢlemin unsurlarından olan sebep unsurunun yukarıda belirtilen tanımlarından da anlaĢılacağı üzere, idari iĢlemin mutlaka
bir sebebe dayanması gerekir ve bu sebep objektif nitelikte olmalıdır. Ġdareyi iĢlem tesis etmeye götüren sebep, maddi ve fiili
bir olay yada hukuki bir durum olarak kendini gösterebilmektedir. Ġdari iĢlemlerin sebepleri üç değiĢik Ģekilde
bulunabilmektedir: ĠĢlemin sebebinin açıkça belirtilmesi zorunluluğu, iĢlemin sebebinin açıkça belirtilmemesine rağmen belirsiz
de olsa idarenin bir sebep göstermekle yükümlü tutulması ve idarenin sebep gösterme zorunluluğunun bulunmaması. Son iki
durumda idarenin takdir yetkisi ilk durumda ise bağlı yetkisi söz konusu olabilmektedir.
Ġdarenin, bir iĢlemi belirli bir sebebe dayanarak yaptığını söylemesi ve sebebi zikretmesi halinde zikredilen sebebin yokluğu
veya hakikate aykırılığı, tasarrufun sakatlığı ve iptali sonucunu doğurur.
Ġdarenin iĢlemin sebebini vasıflandırmasındaki hatası ise ayrı bir iptal sebebidir.
Özellikle idarenin takdir yetkisi söz konusu olduğunda, sebep ikamesi çok daha dikkatli kullanılmalı hatta kullanmaktan
kaçınılmalıdır. Zira bu durumda idarenin takdir yetkisine müdahale, idarenin yerine geçerek karar verme sonucu
doğabileceği dikkate alınmalıdır.
Ġdari iĢlemlerin tesisinde, idareye tanınmıĢ bulunan takdir hakkı hiçbir zaman mutlak ve sınırsız değildir. Kamu hizmetinin
verimliliği, etkinliği ve kamu yararı ile kiĢi yararı arasında bir denge kurulması sorumluluğu bu hak ve yetkinin sınırını
oluĢturmaktadır. Takdir hakkının idarece takip edilen amaca uygun olarak kullanıldığı keyfilikten, kiĢisel ve duygusal
değerlendirmelerden kaçınıldığı, keyfilikten, kiĢisel ve sübjektif değerlendirmelerden uzak olunduğu, objektif ve gerçek
kıstaslara bağlı kalındığı sürece yargı denetimi dıĢında tutulması gerektiğinde kuĢku bulunmamaktadır. Ne var ki idarenin
takdir hakkını yerinde kullanmadığı kullanılan takdir hakkında hukuka aykırılık bulunduğu savının ileri sürülmesi halinde,
idari yargı yoluyla bunun araĢtırılması, bir baĢka deyiĢle takdir hakkının sınırlarının aĢılıp aĢılmadığının saptanması
gerekmektedir. Ġdarenin sınırsız ve mutlak takdir hakkına sahip olduğu ve böylece takdir hakkının idari denetime tabi
olmadığı yönünde yorumlamak ve uygulamak, Anayasanın öngördüğü hukuk devleti ile bağdaĢamaz.
Detaylı olarak sebep unsurunu incelediğimizde idarenin takdir yetkisinin olduğu görülmektedir
- 700 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Ġstimval ( TaĢınır Malların KamulaĢtırılması)
TaĢınır mallar birbirleri yerine konulacak türden mallar olduklarından, idarenin gereksinim duyduğu taĢınır malları kamu
gücünü kullanarak elde etmesi çoğu kez gerekmez. Ancak olağanüstü durumlarda, idarenin taĢınır malları elde etmesi de
zorlaĢabilir. ĠĢte bu gibi durumlarda idarenin ihtiyaç duyduğu bu taĢınır malları da kamu gücü kullanarak sağlaması
gerekebilir. ĠĢte buna istimval denir.
-Öncelikle istimval yetkisinin kullanılabilmesi için yasal bir dayanağa gerek vardır.
-Ġstimvale ancak olağanüstü durumlarda baĢvurulabilir
-TaĢınır malın değeri ya da karĢılığı idarece ödenir
-Ġstimval iĢlemi de hukuka uygunluk yönünden idari yargı denetimine tabidir. Bedele iliĢkin uyuĢmazlıklar ise adli yargıda
çözümlenir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Yönetmelikler, BaĢbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kiĢilerinin kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin
uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak Ģartıyla çıkardıkları yazılı hukuk kurallarıdır.
Yönetmelikler Anayasanın 124‘üncü maddesinde Ģöyle düzenlenmiĢtir:
―BaĢbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkiĢileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak
üzere ve bunlara aykırı olmamak Ģartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.
Hangi yönetmeliklerin Resmî Gazetede yayımlanacağı kanunla belirtilir‖.
Yönetmelik çıkarmaya, BaĢbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzel kiĢilerinin yetkili olduğu Anayasada belirtilmiĢtir (m.124/1).
BaĢbakanlık ve bakanlıkları yukarıda gördük. Kamu tüzel kiĢileri ise hukukumuzda çok çeĢitlidir. Bir kere, merkezî idare içinde,
BaĢbakanlığa veya Bakanlıklara bağlı birtakım genel müdürlüklerin devlet tüzel kiĢiliğinden ayrı bir tüzel kiĢilikleri vardır.
Örneğin ;Tarım Orman ve KöyiĢleri Bakanlığına bağlı Orman Genel Müdürlüğünün Bayındırlık ve Ġskan Bakanlığına bağlı Devlet Su
ĠĢleri Genel Müdürlüğünün ve Karayolları Genel Müdürlüğünün, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar
Kurumu Genel Müdürlüğünün ayrı bir tüzel kiĢiliği vardır. Yerinden yönetim kuruluĢlarının hepsinin de ayrı bir tüzel kiĢiliği
vardır. Ġl özel idaresi, belediye ve köy gibi yerel yönetim kuruluĢlarının tüzel kiĢilikleri vardır; yönetmelik çıkarabilirler.
Üniversiteler, TRT, KĠT‘ler gibi hizmet kuruluĢlarının da tüzel kiĢilikleri vardır; dolayısıyla yönetmelik çıkarma yetkisine
sahiptirler. Keza, Barolar, ticaret odaları, tabip odaları gibi meslek kuruluĢlarının da tüzel kiĢilikleri vardır; bunlar da
yönetmelik çıkarabilirler.
Tüzel kiĢiliğe sahip olmayan kamu kuruluĢlarının kendi baĢlarına yönetmelik çıkarma yetkisi DanıĢtay içtihatlarına göre yoktur.
Bu kuruluĢlar kendi görev sahalarında ―yönetmelik hazırlayabilirler‖. Ancak bu yönetmelikleri kendileri çıkaramaz. Tüzel kiĢiliğe
sahip olmayan kamu kuruluĢlarının hazırladıkları yönetmelikler bağlı bulundukları bakanlıklar veya BaĢbakan tarafından
çıkarılmalıdır. Örneğin 633 sayılı Diyanet ĠĢleri BaĢkanlığı Kanununda bu BaĢkanlığa ―yönetmelik hazırlama‖ görevini
vermektedir. Ancak Diyanet ĠĢleri BaĢkanlığınca hazırlanan bir yönetmelik, bu BaĢkanlığın bağlı bulunduğu kuruluĢ olan
BaĢbakanlık tarafından çıkarılmalıdır.Gelir Ġdaresi BaĢkanlığı kendi görev sahasında yönetmelik hazırlayabilir lakin kendisi
yönetmelik çıkaramaz.
- 701 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
11. Devlet Memurları Kanununa göre devlet memurluğundan çıkarma cezasının verilme usulü
aĢağıdakilerden hangisinde doğru olarak belirtilmiĢtir?
A) Amirlerin isteği üzerine memurun bulunduğu kurum disiplin kurulu kararıyla verilir
B) Amirlerin isteği üzerine memurun bulunduğu kurumun yü ksek disiplin kurulu kararıyla verilir
C) Memurun çalıĢtığı kurumun bulunduğu yer Ġdare Mahkemesi kararıyla verilir
D) Ġlgili kurum disiplin kurulu teklifi üzerine Bakan onayıyla verilir
ÇÖZÜM:
657 sayılı Kanunun 125 inci maddesinin (E) bendinde Devlet memurluğundan çıkarma, bir daha Devlet memurluğuna atanmamak
üzere memurluktan çıkarmak Ģeklinde tarif edilmiĢtir Devlet memurluğundan çıkarma ile memurluk statüsü sona ermektedir.
Adı geçen kanunun 98 inci maddesine göre memurluktan çekilme veya çekilmiĢ sayılma, isteğe bağlı olarak emekliye ayrılma
durumlarında da memurluk statüsü sona ermektedir Ancak bu hallerde tekrar statüye dönme mümkün iken Devlet
memurluğundan çıkarma halinde statüye dönme mümkün olamamakla ve etkisini sürekli olarak göstermektedir.
Çıkarma, en ağır suçlara tatbik edilen bir müeyyidedir Çünkü etkileri Ģiddetlidir. Bir daha statüye dönüĢ yolunun kapalı olması
yanında memur için hem maddi hem de manevi yönden yıkını sayılacak sonuçlan vardır.
Bu cezanın,idare için de olumsuz etkileri görülmekledir.Memurun bu statüyü kazanabilmesine kadar idare ―yetiĢtirme‖ için çok
büyük masraflar yapmak zorunda kalmıĢtır. Ayrıca tayin etmiĢ, iĢ basında gerekli yeterliliği, beceriyi kazanabilmesi için
yetiĢtirmiĢ, bunu yaparken de kontrol etmiĢ ve bu konularda birtakım maddi külfetlere kalkınmıĢtır. Memur hakkında Devlet
memurluğundan çıkarma müeyyidesinin uygulanması ile idarenin yaptığı bütün masraflar ve zaman boĢa gitmiĢtir.Ġdare çıkardığı
memurun yerine yeni birini getirmek için her Ģeye yeni bastan tekrar baĢlayacaktır
Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği üzerine memurun bağlı bulunduğu kurunum yüksek disiplin
kurulu kararı ile verilir.Ayrıca DMK'nun 127 inci maddesine göre memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin
kovuĢturmasına baĢlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaĢımına uğrar.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
12. AĢağıdakilerden hangisi Türk Medeni Kanununa göre gerçek kiĢilerle ilgili yanlıĢ bir ifadedir?
A) KiĢilik,çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda baĢlar
B) KiĢilik,ölümle sona erer
C) Çocuk, hak ehliyetini sağ doğmak koĢuluyla ana rahmine düĢtüğü andan baĢlayarak elde eder
D) Çocuk,fiil ehliyetini sağ doğmak koĢuluyla doğduğu andan baĢlayarak elde eder
ÇÖZÜM:
Türk Medeni Kanunu Madde 28 der ki;
MADDE 28.- KiĢilik,çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda baĢlar ve ölümle sona erer.
Çocuk hak ehliyetini,sağ doğmak koĢuluyla,ana rahmine düĢtüğü andan baĢlayarak elde eder.
Fiil ehliyetinin koĢullarını MK. m. 10 ve 14 hükmünden çıkarabiliriz. Gerçekten, MK. m. 10‘a göre, ―Ayırt etme gücüne sahip ve
kısıtlı olmayan her ergin kiĢinin fiil ehliyeti vardır‖. MK. m. 14‘de ise, ―Ayırt etme gücü bulunmayanların, küçüklerin ve
kısıtlıların fiil ehliyeti yoktur‖ denilmiĢtir. O halde, fiil ehliyetinin ikisi olumlu, birisi de olumsuz olmak üzere üç koĢulu vardır.
Olumlu koĢullar, ayırt etme gücüne sahip olmak ile ergin olmak; olumsuz koĢul ise, kısıtlı olmamaktır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 702 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
13.Sağ kalan eĢin, birlikte bulunduğu zümreye göre miras bırakana mirasçı olmasına iliĢkin aĢağıdakilerden
hangisi yanlıĢtır?
A) Sağ kalan eĢten baĢka mirasçı bulunmaması durumunda,saklı pay devlete geri kalan mirasın tamamı eĢe
kalır
B) Sağ kalan eĢ,miras bırakanın altsoyu ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte birini alır
C) Sağ kalan eĢ miras bırakanın ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olursa, mirasın yarısını alır
D) Sağ kalan eĢ, miras bırakanın büyük ana ve büyük babaları ve onların çocukları ile birlikte mirasçı olursa, mirasın
dörtte üçünü alır
ÇÖZÜM:
Hayatta kalan eĢin ölen eĢine mirasçı olabilmesi için ölüm anında aralarında mevcut bir evlilik bağının olması gerekmektedir. EĢin
ölümünden önce evlilik bağı sona ermiĢ ise örneğin eĢler boĢanmıĢlarsa sağ kalan eĢ ölen eĢine mirasçı olamayacaktır.
1 Ocak 2002 tarihinde yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 499. maddesinde sağ kalan eĢin yasal miras payı
düzenleme altına alınmıĢtır.
Sağ kalan eĢ mirasbırakanın altsoyu ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte birine hak kazanacaktır. Mirasbırakanın alt
soyu tabirinden mirasbırakanın birinci derece mirasçılarını yani çocuklarını ve varsa onların da çocuklarını anlamak gerekir.
Sağ kalan eĢ mirasbırakanın ana ve baba zümresi ile birlikte mirasçı olursa, mirasın yarısına hak kazanacaktır. Bu durum
mirasbırakanın altsoyunun olmaması ve anne babasının veya bunlardan birinin hayatta olması, ana baba ölü ise mirasbırakanın
kardeĢlerinin olması halini kapsamaktadır.
Sağ kalan eĢ mirasbırakanın büyük ana ve büyük babaları ve onların çocukları ile birlikte mirasçı olursa, mirasın dörtte
üçü, bunlar da yoksa mirasın tamamına hak kazanacaktır. Yani miras bırakanın hala, amca, dayı ve teyze çocuğuna miras
gitmeyecektir.
ÇÖZÜM:
Vakıf KuruluĢu
Mülga 743 sayılı Kanun ile Medeni Kanun hükümlerine göre kurulan vakıflar yeni vakıf olarak nitelendirilir. Yeni kurulacak
vakıflar için yeni vakıf kurma iradesi ya noterde düzenleme Ģeklinde yapılan bir resmi senetle ya da ölüme bağlı tasarruf yoluyla
açıklanabilir.
Gerçek veya tüzel kiĢiler vakıf kurma iradelerini noterde düzenleme Ģeklinde hazırlanan resmi senet ile açıklar. Senedin
düzenlenmesinden sonra vakfeden veya vakfedenin temsilcisi senedi yetkili asliye hukuk mahkemesine sunar. Ölüme bağlı
tasarruf yoluyla vakıf ise, vakfedenin ölümünden sonra tescil edilmek üzere kurulabilir.
Vakfın tescilinin talep edildiği mahkeme; tescil iĢlemine iliĢkin olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü‘nün görüĢünü alır, bununla
birlikte gerekirse vakfedeni dinleyebilir, bilirkiĢi incelemesi yaptırmak isteyebilir ve sonunda vakfın tescil edilip edilmeyeceğine
karar verir.
Eğer mahkeme vakfın tescil isteminin reddine iliĢkin karar verirse, ilgili karara karĢı temyiz yoluna gitme mümkündür.
Mahkeme, vakfın tescil edilmesine karar verirse, vakıf tüzel kiĢilik kazanır, vakfın yerleĢim yeri mahkemesi nezdinde
tutulan sicile tescil edilir ve ayrıca Vakıflar Genel Müdürlüğünde tutulan merkezi sicile kaydedilir.
Merkezi sicile kaydedilen vakıf, Resmî Gazete‘de ilan edilir. Resmi Gazete ilanında; vakıf kurucularının adı, vakfın adı,
yerleĢim yeri, amacı, yönetim organında yer alan kiĢiler, vakfedilen mal ve hakların nelerden ibaret olduğu, tescil kararını veren
mahkemeye iliĢkin bilgiler belirtilir.
- 703 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
15.Geçerli bir hukuki sebep olmaksızın tapu kütüğüne malik olarak yazılan kiĢi,taĢınmaz
üzerindeki zilyetliğini davasız ve aralıksız olarak ne kadar süreyle ve iyiniyetle sürdürürse,onun
bu yolla kazanmıĢ olduğu mülkiyet hakkına itiraz edilemez?
A) Bir yıl B) BeĢ yıl C) On yıl D) Yirmi yıl
ÇÖZÜM:
Yolsuz kayıt sahibi her Ģeyden önce taĢınmaza malik sıfatıyla, iyi niyetle zilyetliği 10 yıl boyunca sürmelidir. Asıl malik
tarafından davanın açılması halinde zilyetlik süresi kesilir. Valilik ya da kaymakamlığa baĢvurmak ise zilyetlik süresini kesmez.
Olağan zamanaĢımı ile kazanmayı bir örnekte anlatacak olursak; Ahmet‘e ait bir taĢınmazı Mehmet sahte bir vekaletname ile
AyĢe‘ye satmıĢ ve AyĢe adına tescil ettirmiĢ olursa, burada taĢınmaz tapuya AyĢe adına yolsuz tescilli olarak kayıtlı olur. AyĢe
iyi niyetli ise, iĢlemeye devam eden 10 yıllık sürenin hep AyĢe‘nin zilyetliğinde geçmesine gerek kalmaz. Örneğin 8 yıl boyunca iyi
niyetle sürdürülen zilyetlikte yolsuz tescil sahibi AyĢe‘nin ölmesi halinde, mirasçıları bu süreyi ekleyerek 10 yıla doldurması
mümkündür.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
TaĢınır Mülkiyetinin konusunu Anayasamız Türk Medeni Kanunu‘nun 726.maddesinde Ģöyle açıklamıĢtır.
‗‘TaĢınır mülkiyetinin konusu, nitelikleri itibarıyla taĢınabilen maddî Ģeyler ile edinmeye elveriĢli olan ve taĢınmaz mülkiyetinin
kapsamına girmeyen doğal güçlerdir.‘‘
ÇÖZÜM:
Ġrade ile irade açıklaması arasındaki uyumsuzluk bilmeyerek ve istenmeyerek, yani kasıt dıĢında meydana gelirse söz konusudur.
Buna irade bozukluğu da denir. Ġrade bozukluğu halleri üç çeĢittir. Bunlar:
1- HATA (YANILMA): Ġrade ile irade açıklaması arasındaki uyumsuzluk, iradesini açıklayan tarafın dikkatsizliğinden ileri gelir.
Ġradesini açıklayan kiĢi yeteri kadar dikkat ve özen göstermediğinden hiç de arzu etmediği ve düĢünmediği bir açıklamada
bulunmuĢ olur. Örneğin 10 ton buğday alacağı halde, yanlıĢlıkla iradesini 10 ton arpa alacağı Ģeklinde açıklamasında olduğu gibi.
Hata iki Ģekilde ortaya çıkabilir;
a)Beyanda bulunan kimse öyle bir beyanda bulunmak istememiĢtir. Örneğin; metresini 100 liradan satarım diye yazmak isterken 10
lira yazmıĢ olması vb.
b)Beyanda bulunan kimse, bazı ticari deyim ve kısaltmaları bilmemesinden dolayı hataya düĢebilir. Dolar iĢareti yerine baĢka bir
iĢareti kullanması gibi.
2- HĠLE (ALDATMA): Bir kimsenin, birtakım yalan-dolan ve yanıltmalarla bir irade açıklamasında bulunmaya yöneltilmesidir.
Kısacası, bir kimsenin birtakım yalanlarla kasten yanılgıya düĢürülerek bir sözleĢme yapma durumuna getirilmesidir. Örneğin, altın
suyuna batırılmıĢ bakır bir bileziğin gerçek altınmıĢ ve gerçek değerinden çok ucuza satılıyormuĢ gibi gösterilip satılmasında
olduğu gibi.
Hilenin Ģartları
Belli hususlarda aldatma olmalı (bazı hususları gizlemek ya da doğru olmayan hususları ileri sürmek)
Aldatma kasten yapılmıĢ olmalı (gerçekdıĢı beyanda bulunmak)
Ġlliyet bağıntısı olmalı (sözleĢme hilenin etkisiyle yapılmıĢ olmalıdır)
Kanunumuz, aldatmanın bizzat karĢı tarafça yapılmıĢ olması ile üçüncü kiĢilerce yapılmıĢ olması arasında sonucu bakımından bir
fark gözetmemiĢtir. Aldatma ister, bizzat karĢı tarafça isterse üçüncü kiĢiler tarafından yapılmıĢ olsun, aldatılan taraf yapılan
sözleĢmeyle bağlı değildir. Ancak, üçüncü kiĢilerle yapılmıĢ olan aldatmanın bu sonucu doğurabilmesi için karĢı tarafın bunu bilmesi
gerekir. Eğer karĢı taraf, üçüncü kiĢilerin aldatmasını bilmiyor ise aldatılan taraf yaptığı sözleĢme ile bağlıdır.
- 704 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
3- ĠKRAH (KORKUTMA): Bir kimsenin kendine veya yakınlarından birine zarar verileceği korkusu altında iradesini açıklaması
konusunda zora tutulmasıdır. Dolayısıyla, açıkladığı irade beyanı ile gerçek iradesi arasında uyumsuzluk doğmuĢ olur. Korkutma
sonucu sözleĢme yapan kimse, o sözleĢme ile bağlı olmaz.
Korkutmanın var olabilmesi için bazı Ģartlar gerekir(B.K.md.30);
SözleĢmeyi yapan kimseye veya yakınlarından birine yönelmiĢ bir tehlike söz konusu olmalıdır
Tehlike ağır ve derhal meydana gelebilecek nitelikte olmalıdır
Tehdit haksız (hukuka aykırı) olmalıdır
Ġlliyet bağlantısı bulunmalıdır (korkutma, korkutulanı o hukuki iĢlemi yapmaya yöneltmiĢ olmalıdır)
Kanunumuz, korkutmanın bizzat karĢı tarafça yapılmıĢ olması ile üçüncü kiĢilerce yapılmıĢ olması arasında sonucu bakımından bir
fark gözetmemiĢtir. Korkutma ister, bizzat karĢı tarafça isterse üçüncü kiĢiler tarafından yapılmıĢ olsun, korkutulan taraf yapılan
sözleĢmeyle bağlı değildir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
18. Ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaĢımını öngörmediği hallerde,zarar görenin zararı ve tazminat
yükümlüsünü öğrendiği tarihten baĢlayarak aĢağıda belirtilen hangi süre içinde zararın giderilmesini
istemezse tazminat hakkı zamanaĢımına uğrar?
A) 10 yıl B) 5 yıl C) 1 yıl D) 2 yıl
ÇÖZÜM:
Türk borçlar Kanunu madde 72 der ki;
MADDE 72- Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten baĢlayarak iki yılın ve her
hâlde fiilin iĢlendiği tarihten baĢlayarak on yılın geçmesiyle zamanaĢımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha
uzun bir zamanaĢımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuĢsa, bu zamanaĢımı uygulanır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Bir irade açıklamasının hukuki iĢlem sayılabilmesi için olmazsa olmaz koĢullardan herhangi bir yoksa o bir hukuki iĢlem değildir.
Ortada hukuki bir iĢlem yoktur. ĠĢte bir irade açıklamasının olmaz koĢullardan birine sahip olmamasına YOKLUK adı verilir.
Çünkü kurucu unsurlarından yoksun bir irade açıklaması hukuken de "yok" hükmündedir.
ĠĢlemin kurucu unsurlara sahip olduğu halde hukuken kurulmuĢ bir iĢlemden yani hukuki iĢlemden söz ederiz.
Hukuken geçerli olsa da bazı durumlarda hukuki iĢlemlerin sağlıksız sakat olduğu kabul edilir.
Hukukta sakatlık haline butlan sakat bir iĢleme ise batıl adı verilir. (Batıl itikat batıl inanç sözü aslında sakat düĢünce anlamına
gelir.)
Birinci sakatlık türü telafisi olmayan, kesin sakatlık, yani mutlak butlan halidir.
Kamu düzenini ilgilendiren koĢullara uyulmaması halinde hukuki iĢlem baĢtan itibaren geçersiz yani mutlak butlanla batıl sayılır.
Üstelik bu telafisi olmayan bir durumdur. Taraflar aralarında anlaĢıp sakatlığı düzeltmek isteseler , aradan yıllar geçse bile
hükümsüzlük (butlan) düzelmez. Bir dava sırasında hükümsüzlük (butlan, mutlak butlan), hakim tarafından kendiliğinden (re'sen)
dikkate alınır.
Telafisi olan sakatlık haline ise nisbi butlan ya da iptal edilebilirlik adı verilir. Hukuka aykırılığın daha hafif bir nedenden
kaynaklanması halinde iĢlem kendiliğinden geçersiz sayılmaz. Ancak taraflarca belirli bir süre içerisinde iptal talebinde
bulunulmazsa geçerli hâle gelir.Bir dava söz konusu olduğunda, hakim hükümsüzlük durumunda olduğu gibi kendiliğinden iptal
kararı vermez.
20.AĢağıdakilerden hangisi bir sözleĢmeyi kesin olarak hükümsüz kılan hallerden biri değildir?
A) Ayni haklara aykırılık
B) Konunun imkansızlığı
C) Emredici kanun hükümlerine aykırılık
D) Kamu düzenine aykırılık
ÇÖZÜM:
Türk Borçlar Kanununa baktığımız zaman sözleĢmenin kesin olarak hükümsüz olduğu haller madde 27 de karĢımıza çıkmaktadır.
Madde der ki;
‗‘ Kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kiĢilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleĢmeler
kesin olarak hükümsüzdür.‘‘
SözleĢmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez. Ancak, bu hükümler
olmaksızın sözleĢmenin yapılmayacağı açıkça anlaĢılırsa, sözleĢmenin tamamı kesin olarak hükümsüz olur.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
21. Borcun üçüncü kiĢi tarafından ifasına iliĢkin aĢağıdaki ifadelerden hangisi yanlıĢtır?
A) Ġfa, üçüncü kiĢiyi mevcut borç iliĢkisinin tarafı haline getirmez
B) Üçüncü kiĢinin ifasıyla alacaklıya karĢı borç kapatılmıĢ olur
C) Üçüncü kiĢinin ifasıyla borcun sona ermesi borçlunun buna izin vermesi ile mümkün olur
D) Üçüncü kiĢi ifa ettiği edimi için, borçludan rücu yoluyla isteme hakkına sahip olur
ÇÖZÜM:
Üçüncü kiĢinin ifası.
Borçlu tarafından ifası gereken durumlar dıĢında, borç üçüncü kiĢinin ifasıyla de sona erebilir
KiĢiye sıkı olarak bağlı olmayan her edim, borçlu tarafından ifa edilebilir. Bu ifa ile borç sona erer. Alacaklı, üçüncü kiĢi
tarafından yapılan ifayı geçerli bir sebep olmadıkça reddedemez; reddedecek olursa, alacaklı temerrüdüne düĢer.
Üçüncü kiĢinin ifasının da borcu sona erdirmesi için, bunun ifa amacıyla yapılmıĢ olması gerekir. Bu amaçla yapılan ifa, borcu sona
erdirdiği için, borçlu ödemiĢ gibi, borcun kefalet, rehin gibi ferileri de sona erer. Borçlu ile ifada bulunan üçüncü kiĢi arasındaki
iliĢkide üçüncü kiĢi, yetkisi olmadan ifada bulunmuĢsa, vekâletsiz iĢ görme hükümleri uygulanır, üçüncü kiĢi, borçlunun temsilcisi
olarak hareket etmiĢse, temsil hükümleri uygulanır.
Bazı durumlarda, sebepsiz zenginleĢme kurallarının da uygulanması mümkündür. Bazı durumlarda üçüncü kiĢinin ifası borcu sona
erdirmez. Alacaklının yerini, borcu ödeyen üçüncü kiĢi alabilir.
Bu durumda, borç iliĢkisi borçlu ile borcu ödeyen üçüncü kiĢi arasında devam eder. «Halefiyet» denilen bu durumlar, borçlunun
iradesinden veya kanun hükmünden doğar.
22.Türk Ticaret Kanununa göre acentenin özel ve yazılı yetki almadan yapamayacağı iĢlem
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Bizzat teslim etmediği mallarm bedelini kabul etmesi
B) Yaptığı sözleĢmelerle ilgili her türlü ihtar, ihbar ve protesto gibi hakkı koruyan beyanları
müvekkili namına yapması ve kabul etmesi
C) SözleĢmelerden doğacak uyuĢmazlıklardan dolayı müvekkili adına dava açması
D) Müvekkili adına sözleĢme yapması
- 706 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
ACENTE:Ticari mümessil, ticari vekil, satıĢ memuru veya müstehdam gibi tacire bağımlı olmaksızın, bir sözleĢmeye dayanarak,
belli bir yer veya bölge içinde, sürekli olarak bir ticari iĢletmeyi ilgilendiren sözleĢmelerde aracılık etmeyi veya bu sözleĢmeleri
o iĢletme adına yapmayı meslek edinen kimsedir.
-Acentalık iliĢkisi sözleĢme ile kurulur fakat bu sözleĢme herhangi bir Ģekle tabi değildir. Sadece acentaya tacir adına sözleĢme
yapma tanınmak isteniyorsa, bu yetkinin yazılı olarak verilmesi ve belgenin acenta tarafından tescil ve ilan ettirilmesi gerekir
.Aynı Ģekilde acentanın belli bir yer veya bölgede sahip olduğu tekel hakkının kaldırılmasını öngören anlaĢmaların da yazılı olarak
yapılması zorunludur.
- Acenta gerçek kiĢi olabileceği gibi, tüzel kiĢi de olabilir. Acenta tacirin bağımsız yardımcılarındandır. Acenta kendi adına bir
iĢletmeye sahiptir ve bu iĢletme ticari iĢletme boyutunda ise, acenta aynı zamanda tacir sıfatına da sahip olur .
- Acentalık iliĢkisi, bir veya belli sayıda sözleĢmenin kurulmasına aracılık etmek üzere değil, sürekli olarak aracılık faaliyeti
yapmak üzere kurulan bir iliĢkidir.
Acentanın tacir adına ve hesabına sözleĢme yapabilmesi (akit yapan acenta) için, acentaya özel yetki verilmiĢ olması
gerekir. Bu yetkinin yazılı olması veya yetki belgesinin ticaret siciline tescil ve ilan edilmesi gerekir.
Akit yapma yetkisi bulunmayan ya da kendisine tanınan yetkinin sınırlarını aĢan acenta, müvekkili tacir adına bir sözleĢme yapmıĢ
ise, bunu öğrenen tacirin derhal sözleĢmeye icazet vermediğini üçüncü kiĢiye bildirmesi gerekir. Aksi halde yetkisizce yapılan
sözleĢmeyi kabul etmiĢ sayılır. Ġcazet verilmeyen bu sözleĢme taciri bağlamayacak ve bundan acenta sorumlu olacaktır.
Acentanın Hakları Ve Borçları
a) Ücret Ve Masraf Ġsteme Hakkı
b) Hapis Hakkı
c) Müvekkilin Menfaatlerini Koruma Borcu
d) Bilgi Verme Borcu
e) Ticari Talimatlara Uyma Borcu
f) Tedbirli Davranma Borcu
g) Müvekkiline Ait Parayı Ödeme Borcu
h) Rekabet Yasağı
Acentaya verilen temsil yetkisi sınırlandırılabilir. Örnek olarak belli bir miktara kadar sözleĢme yapmak yetkisi tanınabilir. Bu
sınırlamalar, tescil ve ilan edilmek Ģartıyla iyi niyetli üçüncü kiĢilere karĢı ileri sürülebilir.
Acenta, aracılıkta bulunduğu veya tacir adına bizzat yaptığı sözleĢmelerle ilgili her türlü ihbar ve protesto gibi hakkı
koruyucu beyanlara müvekkili adına yapmaya ve bunları kabule ve aracılık yaptığı sözleĢmelerden kaynaklanan
uyuĢmazlıklarda müvekkil tacir adına dava açmaya yetkilidir Bu hükme aykırı Ģartlar geçersiz kabul edilmiĢtir .Hakkı
koruyucu beyanları, temerrüt ihtarı, ayıp ihbarı örnek olarak sayılabilir.
Acenta, özel olarak yazılı bir yetki verilmedikçe bizzat teslim etmediği malların bedelini alamayacağı gibi, bedelini bizzat
ödemediği malları da teslim alamaz .
Sona Erme Nedenleri
• Acentalık sözleĢmesinde kararlaĢtırılan sürenin dolmasıyla acentalık iliĢkisi de kendiliğinden son bulur.
• Belirsiz süreli acentalık sözleĢmeleri, taraflarca üç ay önceden ihbar etmek Ģartıyla sona erdirilebilir
• Sürekli hukuki iĢlerden sayılan acentalık iliĢkisi de haklı nedenlerin varlığı halinde feshedilebilir.
• Taraflardan birinin ölümü, iflası, kısıtlanması.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
- 707 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
23.Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre Ģirketlerin birleĢmesi ile ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden
hangisi yanlıĢtır?
A) Sermaye Ģirketleri kooperatiflerle birleĢebilirler
B) ġahıs Ģirketleri Ģahıs Ģirketleri ile birleĢebilirler
C) Tasfiye halindeki bir Ģirket mal varlığının dağıtılmasına baĢlanılmamıĢsa ve devrolan Ģirket olmak kaydıyla
birleĢmeye katılabilir
D) ġahıs Ģirketleri devralan Ģirket olmaları Ģartıyla sermaye Ģirketleriyle birleĢebilirler
ÇÖZÜM:
TTK Madde 137‘e göre;
b) Geçerli birleĢmeler
a) Sermaye Ģirketleriyle,
b) Kooperatiflerle ve
a) ġahıs Ģirketleriyle,
(3) Kooperatifler;
a) Kooperatiflerle,
b) Sermaye Ģirketleriyle ve
24.Kimin lehine düzenlendiği (lehdarı) gösterilmemiĢ olan bir çekle ilgili olarak aĢağıdaki ifadelerden hangisi
doğrudur?
A) Hiç düzenlenmemiĢ sayılır B) Hamiline yazılı çek hükmündedir
C) Muhatap böyle bir çeki ödemek zorunda değildir D) Para havalesi hükmündedir
ÇÖZÜM:
Yeni Türk Ticaret Kanununa göre çeklerin düzenlenmesi ile ilgili olarak madde 785 der ki;
MADDE 785- (1) Çek;
a) ―Emre yazılı‖ kaydıyla veya bu kayıt olmadan belirli bir kiĢiye,
b) ―Emre yazılı değildir‖ kaydıyla veya buna benzer bir kayıtla belirli bir kiĢiye,
c) Veya hamile,
ödenmek üzere çekilebilir.
(2) Belirli bir kiĢi lehine ―veya hamiline‖ kelimelerinin veya buna benzer baĢka bir ibarenin eklenmesiyle düzenlenen çek, hamiline
yazılı çek sayılır.
(3) Kimin lehine düzenlendiği gösterilmemiĢ olan bir çek, hamiline yazılı çek hükmündedir.
- 708 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
25.AĢağıdaki sermaye unsurlarından hangisi anonim Ģirkete sermaye payı olarak konulabilir?
A) Marka B) KiĢisel emek
C) Ticari itibar D) Hizmet edimleri
ÇÖZÜM:
Anonim Ģirketlerin sermaye konusu Türk Ticaret Kanunun 342.maddesinde ele alınmıĢtır.Buna göre;
MADDE 342- (1) Üzerlerinde sınırlı ayni bir hak, haciz ve tedbir bulunmayan, nakden değerlendirilebilen ve devrolunabilen, fikrî
mülkiyet hakları ile sanal ortamlar da dâhil, malvarlığı unsurları ayni sermaye olarak konulabilir. Hizmet edimleri, kiĢisel emek,
ticari itibar ve vadesi gelmemiĢ alacaklar sermaye olamaz.
42 nci madde, anonim Ģirkete sermaye olarak konulabilecek ayînları ve bunların hukukî durumlarını genel hükümlerden farklı
olarak, ancak ilgili maddeyi saklı tutarak düzenlemiĢtir. Üzerinde sınırlı aynî bir hak, haciz veya tedbir bulunan, nakden takdir ve
devrolunamayan ayînların anonim Ģirkete sermaye olarak konulması, sermayenin korunması ilkesi ile bağdaĢmaz bulunmuĢtur,
6762 sayılı Kanunda düzenlenmeyen bu nokta açıklığa kavuĢturulmuĢtur. Tapuya bağlanmamıĢ, zilyedliğin devri yolu ile devredilen
taĢınmazlar sorununun içtihata bırakılması uygun görülmüĢtür.
―Fikrî mülkiyet hakları‖ ibaresi, fikir ve sanat eserlerini, bağlantılı hakları, markaları, tasarımları, patentleri, coğrafî iĢaretleri,
tescil edilmemiĢ haklar ile bilgileri, bitki geliĢtirilmesini, yani ıslahçı haklarını, yarı iletkenlerin topografyalarını kapsayacak
Ģekilde geniĢ anlaĢılmalıdır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
ĠĠK‘nın 1. ve 2. maddelerine göre icra iflas dairelerinin oluĢumunda asliye mahkemesinin yargı çevresi dikkate alınmıĢtır.
ĠĠK‘nın 1. maddesine göre; ―Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde yeteri kadar icra dairesi bulunur. ..‖, yine ĠĠK‘nın 2.
maddesine göre; ―Her asliye mahkemesinin yargı çevresinde lüzumu kadar iflas dairesi bulunur. ..‖
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Ġflas açıldığında, borçlu müflis sıfatını alır, Ġflas açıldığı zaman müflisin haczedilebilen bütün malları hukuken bir araya
toplanarak iflas masasını oluĢturur. Müflisin, fiil ehliyetinde bir kısıtlama olmaz. Ancak; masa malları üzerindeki tasarruf
yetkisi kısıtlanır.
Müflisin, anacak haczi kabil olan malları masaya girer. Ġflasın açılmasından kapanmasına kadar müflisin edindiği mallar da masaya
girer. Rehinli mallar kısa zamanda paraya çevrilip muhafaza ve satıĢ masrafları çıkarıldıktan sonra, kalan para ile rehin
alacaklısının alacağı ödenir.
Müflisin, iflasın açılmasıyla masadaki mallar üzerindeki tasarrufu alacaklılara karĢı hükümsüzdür.
Borçlunun iflas açılmadan önce kesin haczedilmiĢ, fakat henüz paraya çevrilmemiĢ olan mal ve hakları da iflas masasına
girerek diğer mallarla satılır. Fakat; Hacizli mallar, iflasın açılmasından önce paraya çevrilmiĢse, satıĢ bedeli iflas masasına
girmeden alacaklılara ödenecektir.
Ġflasın açılmasıyla, müflise karĢı baĢlamıĢ olan takipler durur, kesinleĢmesi ile düĢer. Ġflas tasfiyesi süresince
müflise karĢı yeni takip yapılamaz. Müflisin alacaklı olduğu takipler, iflasın açılması ile durmaz ve kesinleĢmesi ile
düĢmez. Masa bu takiplere devam eder.
Borçlunun gayri menkul mallarının rehniyle temin edilmiĢ olan alacaklar hariç olmak üzere iflasın açılmasıyla borçlunun
borçları muaccel olur ve iflasın açılması ile iflas masasına giren alacaklarda faiz iĢlemeye devam eder.
Alacaklı alacağını müflisin kendisinden olan alacağı ile takas edebilir.
- 709 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Ancak;
1.Müflisin borçlusu iflas açıldıktan sonra müflisin alacaklısı olursa,
2.Müflisin alacaklısı iflas açıldıktan sonra müflisin veya masanın borçlusu olursa,
3.Anonim, limited ve kooperatif Ģirketlerin iflasları halinde esas mukavele gereğince verilmesi lazım gelen hisse senedi
bedellerinin henüz ödenmemiĢ olan kısımları veya konması taahhüt edilen ve fakat konmamıĢ olan sermayeler.
4.Alacaklının alacağı hamile muharrer bir senede müstenit ise, takas mümkün olmaz.
28.Piyasanın alt piyasalara bölünerek her piyasaya ayrı fiyattan mal satılması durumuna ne ad verilir?
A) 1. derece fiyat farklılaĢtırması B) 2. derece fiyat farklılaĢtırması
C) 3. derece fiyat farklılaĢtırması D) Kısımlı fiyat farklılaĢtırması
ÇÖZÜM:
Tekelde (Monopolde) Fiyat FarklılaĢtırması: Aynı malın tek bir üretici tarafından farklı alıcılara farklı fiyatlardan satılmasına
fiyat farklılaĢtırması denir. Tekelci firma, aynı malı farklı tüketicilere farklı fiyatlardan satarak kârını arttırabilir.
Fiyat FarklılaĢtırmasının Türleri
Tam (birimler arası) fiyat farklılaĢtırması: Tekelci bir firmanın x malından 500 birim üretip sattığını varsayalım.
Malın her birimini, ayrı ayrı müĢterilerin ödemeye hazır oldukları en yüksek fiyata satarsa tekelci firmanın tam fiyat
farklılaĢtırması yaptığı söylenir.
Ġkinci derece (miktarlar arası) fiyat farklılaĢtırması: Belli bir miktar için birim baĢına tek fiyat belirleyip, daha
sonraki ek birimler için daha düĢük bir fiyat belirliyorsa ikinci derece fiyat farklılaĢtırması yaptığı söylenir.
Üçüncü derece (alıcılar arası) fiyat farklılaĢtırması: Farklı piyasalarda farklı fiyat uygularsa ya da aynı alıcı kitlesi
içerisinde bölümlendirme yaparak onlara farklı fiyatlar uygularsa üçüncü derece fiyat farklılaĢtırması yapmıĢ olur. ( C
seçeneği ) Örneğin bir sinema yaĢlı müĢterilerine sinema biletini diğer müĢterilerine göre daha düĢük bir fiyattan
satarak üçüncü derece fiyat farklılaĢtırması yapar.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
29. Azalan verimler kanunu ile ilgili olarak aĢağıdakilerden hangisi yanlıĢtır?
A) BaĢlangıçta artan verim hali söz konusudur.
B) En az bir girdinin sabit olduğunu varsaymaktadır.
C) DeğiĢken faktörün miktarı artırıldıkça verimi giderek azalmaktadır.
D) Uzun dönemde ortaya çıkar.
ÇÖZÜM:
Kısa Dönemde Üretim ve Azalan Verimler Kanunu: Kısa dönem, üretim faktörlerinden yalnızca bir tanesinin (emek, L)
miktarının değiĢtirilebildiği, diğer üretim faktörlerinin (sermaye, K) ise değiĢtirilemeyip sabit kaldığı dönemdir. Yani kısa
dönemde tek bir üretim faktörü değiĢken olmaktadır.
AĢama III: Marjinal ürünün sıfır olduğu üretim düzeyinden baĢlayarak, toplam
ürünün sıfır olduğu noktaya kadar devam eder. (Mutlak azalan verim)
Emeğin Ortala Ürünü ( ) Bir birim emek kullanımından elde edilen ürün miktarıdır.
Emeğin Marjinal Ürünü ( ) Diğer koĢullar sabitken (Ceteris paribus), ekstra bir birim emek kullanıldığında toplam çıktıda
meydana gelen ek üretim miktarıdır.
Azalan Verimler Kanunu: Sabit miktarda kullanılan girdilere değiĢken bir girdiden yeni birimler eklendiğinde, belirli bir
noktadan sonra, bu değiĢken girdinin marjinal ürünü düĢmeye baĢlar.
Uzun dönemde üretime katılan tüm faktörler değiĢken olduğu için, azalan verimler kanunu geçerli değildir. (D seçeneği
yanlıĢtır)
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 710 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
30. Rasyonel beklentiler varsayımını da kabul eden ve ekonomiyi etkileyen Ģokların hem arz hem de
talep yönlü olduğunu iddia eden görüĢ aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Keynesçi B) Yeni Keynesyen
C) Klasik D) Reel konjonktür teorisi
ÇÖZÜM:
Yeni Keynesyen Modelin Temel Varsayımları
Rasyonel beklentiler varsayımı söz konusudur.
Para politikası etkilidir ancak maliye politikası daha fazla etkilidir.
Hem öngörülen hem de öngörülmeyen para politikaları üretimi artırır. Ancak öngörülmeyen para politikası, öngörülene
göre çıktı düzeyini daha fazla artırır. Öngörülmeyen para politikasının üretimi artırmasının kabulü yeni klasiklerle ortak
olan bir noktadır.
Ücretler ve fiyatlar yapıĢkandır.
Piyasalar kendiliğinden temizlenmez.
Piyasa dengesizliği esastır. Fiyatların piyasaları dengeleyebilecek kadar hızlı bir ayarlama yapamayıĢı talep ve arz
Ģoklarının ekonominin üretim ve istihdam seviyesi üzerinde önemli reel etkiler yapamayacağı anlamına gelmektedir.
Fiyatı tekelci firmaların belirlediği varsayılır. Bu nedenle firmalar fiyat yapıcısıdırlar. Böylece yeni Keynesyenler eksik
rekabet piyasalarını, piyasa dengesizlik modeline eklemiĢlerdir.
Eksik rekabet, eksik piyasalar, heterojen iĢgücü ve asimetrik enformasyon gibi tespitler yapmıĢlardır.
Ekonomide istek dıĢı issizlik mevcuttur.
Hem arz hem de talep Ģokları ekonomi için potansiyel bir istikrarsızlık kaynağıdır. Bu nedenle aktivist (duruma
göre) politikalardan yanadırlar. Yani ekonomiye devlet müdahalesini savunurlar. Ancak; kurala göre iktisat politikalarını
savunanlar da vardır
Not: Konjonktür teorileri; talep yönlü (Keynesci, Paracı ve Yeni Klasik yaklaĢım), arz yönlü (Reel Konjonktür Teorisi) ve hem
talep hem de arz yönlü (Yeni Keynesci Ġktisat) teoriler olarak üçe ayrılmaktadır.
31. Gayrisafi yurtiçi hasıla ile net dıĢ alem faktör gelirlerinin toplanması ile bulunan gelir
aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Gayrisafi milli hasıla B) Harcanabilir gelir
C) Safı milli hasıla D) Milli hasıla
ÇÖZÜM:
Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH), bir ülkenin sınırları içerisinde belirli bir dönemde üretilen tamamlanmıĢ (nihai) mal ve
hizmetlerin piyasa değerine denir.
Gayri Safi Milli Hâsıla (GSMH), bir ülkenin üretim faktörleri o ülke sınırları içerisinde ve dıĢarısında belirli bir dönemde
üretilen nihai mal ve hizmetlerin piyasa değeridir.
32. Yatırımların faiz oranlarına tamamen duyarsız olduğu bir durumda, mal ve para piyasalarında
eĢanlı denge gerçekleĢmiĢken, geniĢletici bir maliye politikası izlenmesi halinde aĢağıdakilerden
hangisi yaĢanır?
A) Faiz oranı ve milli gelir düzeyi değiĢmez
B) Faiz oranı yükselir, milli gelir düzeyi değiĢmez
C) Faiz oram yükselir, milli gelir düzeyi yükselir
D) Faiz oranı düĢer, milli gelir düzeyi yükselir
- 711 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
IS eğrisi, mal piyasasında faiz oranı ile gelir düzeyi arasındaki iliĢkiyi gösterir. IS eğrisi negatif eğimlidir.
IS eğrisinin eğimi
ğ ı Ģı
LM eğrisi, para piyasasının dengede olduğu faiz oranı ve gelir düzeylerinin bileĢimini
gösteren eğridir.
Yatırımların faiz oranlarına tamamen duyarsız olduğu bir durumda, mal ve para piyasalarında eĢanlı denge gerçekleĢmiĢken,
geniĢletici bir maliye politikası izlenmesi halinde, IS eğrisi sağa kayar. Hem faiz oranı hem gelir düzeyi artar.
33. "J Eğrisi" zaman boyutu itibariyle aĢağıdakilerden hangileri arasındaki iliĢkiyi göstermektedir?
A) Devalüasyon ve reel döviz kuru
B) Enflasyon ve para arzı
C) Devalüasyon ve net ihracat
D) Enflasyon ve reel döviz kuru
ÇÖZÜM:
J Eğrisi Etkisi: Devalüasyonun dıĢ ticaret üzerindeki etkilerini ifade eder. Buna göre, devalüasyonun hemen sonrasında dıĢ
ticaret dengesi daha da bozulur, ancak bir süre geçtikten sonra devalüasyonun iyileĢtirici etkileri ortaya çıkmaya baĢlar.
Böylece devalüasyonun dıĢ ticaret bilançosu üzerindeki etkileri adeta bir J harfi çizmiĢ olur. Ġlk ortaya çıkan bozucu etkiler
J‘nin alt kıvrık kısmına, ondan sonraki düzeltici etkiler de boyun kısmına benzer.
Yapılan devalüasyon ihraç ve ithal mallarının fiyatları üzerindeki etkisi hemen görülürken ihracat ve ithalatı miktarı üzerindeki
etkisi gecikmeli olarak çıkacaktır. Devalüasyon olacağını anlayan ithalatçı devalüasyon olana kadar ithalat arttırır. Devalüasyonun
ilk yapıldığı anda ödemeler dengesinin daha da bozulduğu ancak orta ve uzun vadede ise dengede geldiği görülmüĢtür.
Devalüasyon yapılmadan önce ihracatçılar devalüasyon beklenti ile mal ihracı azaltarak ve devalüasyon yapıldıktan sonra belirli
süre sonrasında ihracatlarını arttıracaktır.
- 712 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Ara hedef ya da hedefler; para politikasının temel amacını doğrudan etkileyebilen ancak, kendisi MB tarafından
doğrudan kontrol edilemeyen, temel amaca göre daha kısa dönemli, açık ve ölçülebilir olan amaç benzeri
hedeflerdir.
Para Politikası
Araçları
-Açık Piyasa Para Politikası
ĠĢlemleri Faaliyet Hedefi Ara Hedefler Amaçları
- Reeskont -Rezervler -Faiz Oranı -Üretim
Politikası -Gecelik Faiz Oranı -Parasal Büyüklükler -Enflasyon
- Zorunlu KarĢılık -ĠĢsizlik Oranı
Politikası
- Diğer Araçlar
Görüldüğü enflasyon hedeflemesi bir ara hedef değil, para politikası amacıdır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
35. Bir biriminin piyasa fiyatı 50 TL olan X malına yönelik olarak 3 tüketicinin ödemeye istekli
olduğu tutarlar sırasıyla aĢağıdaki gibidir;
Tüketici Bir Birim X malı için Ödemeye Ġstekli Olunan Tutarlar (TL)
A 75
B 65
C 50
Buna göre, X malına yönelik 3 tüketicinin toplam tüketici artığı kaç TL'dir?
A) 30 B) 40 C) 50 D) 0
ÇÖZÜM:
- 713 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
36. X malına iliĢkin talebin gelir esnekliği (Ex), Y malına iliĢkin talebin gelir esnekliği (Ey) ve Z
malına iliĢkin talebin gelir esnekliğinin (Ez) değerlerinin bulunduğu aralıklar aĢağıda
gösterilmiĢtir;
Ex 0 Ey 1 Ez
X Y Z
A) Zorunlu DüĢük Lüks
B) DüĢük Zorunlu Lüks
C) Lüks Zorunlu DüĢük
D) DüĢük Lüks Zorunlu
ÇÖZÜM:
Tüketicinin nominal gelirindeki nispi değiĢme ile, bu gelir değiĢmesinin bir sonucu olarak tüketicinin bir maldan
satın almak istediği miktarda meydana gelen nispi değiĢme arasındaki iliĢkiye talebin gelir esnekliği ( ) adı
verilir.
ı ğĢ
ğĢ
Mal ve Hizmetler
Tüketicinin geliri arttığında talebi artan mallar normal mallardır ve normal mallar için gelir esnekliği pozitiftir.
( ) Normal mallar zorunlu mal ve lüks mal olmak üzere ikiye ayrılır:
Malın talep edilen miktarındaki değiĢiklik, gelirdeki değiĢiklikten daha küçük ise mal zorunlu maldır.
( )
Malın talep edilen miktarındaki değiĢiklik, gelirdeki değiĢiklikten daha büyük ise mal lüks maldır. ( )
Tüketicinin geliri arttığında talebi azalan mallar düĢük mallardır ve düĢük mallar için gelir esnekliği negatiftir.
( )
- 714 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Denge fiyatı, piyasa dengesinde oluĢacaktır. Piyasa dengesini bulabilmek için arz ve talep denklemlerini birbirine
eĢitlememiz gerekir:
(denge miktarı)
Q = 40 ise, bunu arz veya talep denklemlerinden birinde yerine koyarak denge fiyatına ulaĢırız:
ÇÖZÜM:
YoğunlaĢmanın Ölçülmesi: Herhangi bir sektörde yoğunlaĢma ölçülmesinde iki ölçüt yaygın olarak kullanılmaktadır:
a. YoğunlaĢma oranı: YoğunlaĢmanın en basit ölçümü sektörde yer alan n adet en büyük firmanın piyasa paylarının ölçümü
olarak yapılmaktadır. Sektöre göre değiĢmekle birlikte genellikle ilk 4 (CR-4) veya ilk 5 (CR-5) firmanın toplam piyasa payı
alınarak diğer sektörlerle karĢılaĢtırılabilmektedir.
b. Herfindahl-Hirschman Endeksi (HHE): Piyasa yoğunlaĢmasını ölçmek için kullanılan en baĢarılı endekslerden birisidir. HHE
piyasadaki tüm Ģirketlerin piyasa paylarının karelerinin toplamı olarak hesaplanır.
39. AĢağıdaki iktisatçılardan hangisi faydanın ölçülebileceğini savunan kardinalistlerin arasında yer almaz?
A) Stanley Jevons B) Karl Menger
C) Leon Walras D) Vilfredo Pareto
ÇÖZÜM:
- 715 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Kardinal fayda yaklaĢımının varsayımları:
Fayda ölçülebilir.
Fayda objektiftir ve herkes için aynıdır
Kullanım değerini toplam fayda; değiĢim değerini marjinal fayda belirler.
Her birey belli bir malı eĢit miktarda tükettiğinde aynı toplam faydayı elde eder.
Fayda fonksiyonu, bireylerin çeĢitli malların tüketiminden elde ettikleri faydaların toplamına eĢittir.
Bir malın sağladığı fayda diğer malın sağlayacağı faydayı etkilemez.
Kardinalist iktisatçılar: W.S, Gossen, Leon Walras, Karl Menger, S. Jevons…
ÇÖZÜM:
Hic Hicksgil talep eğrisi aynı zamanda telafi edilmiĢ talep eğrisi olarak da bilinmektedir. Telafi edilmiĢ talep eğrisi, bir malın fiyatı
düĢtüğü zaman tüketicinin reel gelirinin sabit tutmasıyla fiyatı düĢen maldan daha fazla satın alınmasının istenmesinin analizini
yapmaktadır. Bu yüzden sadece ikame etkisini yansıtır.
ÇÖZÜM:
DıĢsaalık: Herhangi bir tüketim veya üretim aktivitesinden dolayı üçüncü kiĢilerin etkilenmesidir. Üçüncü kiĢilere etkisi fayda
Ģeklinde yada maliyet Ģeklinde gerçekleĢebilir.
Üretim DıĢsallıkları
Üreticiden üreticiye pozitif dıĢsallık: Çiçek yetiĢtiren çiftçilerin arıcılara sağladığı dıĢsallık (D seçeneği)
Üreticiden üreticiye negatif dıĢsallık: Fabrika atıklarının nehre bırakılması sonucu bölgede yaĢayan çiftçilerin bundan
zarar görmesi.
Üreticiden tüketiciye pozitif dıĢsallık: Bir yere kurulan termik santral sayesinde yeni yolların yapılması. Kapalı alanda
sigara içilmesine izin vermeyen iĢletmecinin sigara içmeyen müĢteriler için sağladığı dıĢsallık. (C seçeneği)
Üreticiden tüketiciye negatif dıĢsallık: Kurulan termik santrallerin çevre kirliliğine neden olması. Fabrikaların
atıklarının çevredeki yaĢayanlar için neden olduğu dıĢsallık. (A seçeneği)
Tüketim DıĢsallıkları
Tüketiciden tüketiciye pozitif dıĢsallık: Evinin bahçesini botanik bahçesine çevirmesi sayesinde yoldan geçenlerin
olumlu etkilenmesi.
Tüketiciden tüketiciye negatif dıĢsallık: Aracın egzozundan çıkan gazın çevredekilere zarar vermesi.
Tüketiciden üreticiye pozitif dıĢsallık: Bir kiĢinin aldığı bir ürüne olumlu yorum yapması. YaĢadığı tarihi evi restore
ettiren iĢadamının turist sayısını artırarak yöre esnafına sağladığı dıĢsallık. (B seçeneği)
Tüketiciden üreticiye negatif dıĢsallık: Alınan bir mala olumsuz yorum yapılması.
- 716 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
42. GeniĢ bir üretim aralığında ölçeğe göre artan getiriye sahip bir firmanın, uzun dönem
ortalama maliyetleri bu aralıkta nasıl değiĢir?
A) Azalır
B) Artar
C) Önce minimum bir değere kadar azalır, sonra artar
D) Önce maksimum bir değere kadar artar, sonra azalır
ÇÖZÜM:
Ölçeğe göre getiri; uzun dönemde, bütün üretim faktörlerinin belli bir oranda arttırdığımızda, elde edilen ürün
miktarında gözlediğimiz artıĢ oranıdır.
Uzun dönemde bütün faktörleri arttırabildiğimize göre, uzun dönem maliyet eğrisi bir iĢletmenin en uygun üretim
kararlarını verebileceği süredir. Uzun dönem maliyet eğrisi iĢletme açısından en düĢük maliyetli olanakları
yansıtmaktadır. Uzun dönemde maliyetler, kısa dönemde karĢılaĢılacak ortalama maliyetlere görece daha düĢüktür.
Ölçeğe göre artan getiri söz konusu ise uzun
dönem ortalama maliyet (LRAC) eğrisi düĢmektedir.
( A seçeneği )
Ölçeğe göre sabit getiri söz konusu ise uzun
dönem ortalama maliyet eğrisi yataydır.
Ölçeğe göre azalan getiri söz konusu ise
uzun dönem ortalama maliyet eğrisi yükselmektedir.
43. Türkiye'nin ithal ikamesine dayalı sanayileĢmeyi terk ederek ihracata dayalı sanayileĢme
modeline yönelmesi aĢağıdaki olaylardan hangisi ile baĢladığı kabul edilebilir?
A) 1929 Büyük Buhran
B) 24 Ocak 1980 Kararları
C) Birinci Ġzmir Ġktisat Kongresi
D) Gümrük Birliğine GiriĢ
ÇÖZÜM:
24 Ocak kararlarından sonra Türkiye‘nin ekonomi anlayıĢı, yeni bir anlayıĢla, ―piyasa ekonomisi‖yle hayat
bulmuĢtur. 24 Ocak kararlarıyla birlikte Türkiye o güne kadar uyguladığı dıĢa kapalı devletçi politikalardan
vazgeçmiĢtir. Planlı kalkınma modeliyle ülkenin ihtiyaç duyduğu her türlü malın ülke içinde üretilmesi anlayıĢıyla,
―ithali ikame‖ etmeye çalıĢan Türkiye yerine, dıĢ âleme açık bir Türkiye tercih edilmiĢtir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
- 717 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
44. Rybczynski Teoremine göre, bir ülkenin sahip olduğu sermaye stokunda artıĢ olması halinde
aĢağıdakilerden hangisinin gerçekleĢmesi beklenir?
A) Sermaye yoğun malların üretimi artarken, emek yoğun malla rın üretimi düĢer
B) Sermaye yoğun malların fiyatı artarken, emek yoğun malların fiyatı düĢer
C) Faizler yükselir, ücretler düĢer
D) Emek yoğun malların üretimi artar
ÇÖZÜM:
Rybczynski Teoremi: Sabit göreli fiyatlarda, faktörlerden birinin miktarının artması, o faktörün kullanılmasıyla üretilen ürün
miktarının da oransal olarak artmasına ve üretilen diğer ürün miktarının azalmasına yol açar. Ġki mallı ve iki faktörlü bir
modelde, tam çalıĢma koĢulları altında eğer tek bir faktörün arzı artırılacak olursa, onu yoğun olarak kullanan malda üretim
geniĢler, diğer malda ise daralır.
Buna göre bir ülkenin sahip olduğu sermaye stokunda artıĢ olması halinde ülkede sermaye yoğun malların üretimi artarken,
emek yoğun malların üretimi düĢecektir.
45. DıĢ ticareti gerçekleĢtirilen bir malın fiyatının, sigorta ve taĢımacılık giderlerini de
içermesi aĢağıdakilerden hangisi ile ifade edilmektedir?
A) Maliyet artı fiyatı B) FOB C) CIF D) Reel fiyat
ÇÖZÜM:
CIF (Cost, Insurance, Freight) fiyat: Malın alıcı ülkenin limanına ulaĢtığı andaki fiyatıdır. Mal bedeli, sigorta ve navlunu
kapsar. CIF fiyat uygulamasında malın taĢıma ve sigorta giderlerini satıcı (ihracatçı) ülke üstlenmektedir. Bu fiyatta, taĢıma
sırasında malların kayıp ve hasar riskine karĢı deniz sigortası sağlama yükümlülüğü de vardır. CIF terimi, malların ihraç
iĢlemlerinin satıcı tarafından yapılmasını öngörür.
FOB (Free on board) fiyat: Malın satıcının limanında gemiye yüklendiği andaki fiyattır. FOB fiyat uygulamasında malın taĢıma
ve sigorta giderlerini alıcı (ithalatçı) ülke üstlenmektedir.
46. Mal veya hizmet satan bir firmanın bu satıĢtan doğan alacak haklarını bir iskonto karĢılığında bir
mali kuruluĢa devrini öngören ve bu alacakların satıcıya vadeden önce peĢin ödenmesi ve tahsilat garantisi
verilmesini sağlayan finansman yöntemi aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Franchising B) Leasing C) Ön Ödeme D) Faktoring
ÇÖZÜM:
Franchising, bir sistem ve markanın imtiyaz hakkı sahibinin, belirli süre, koĢul ve sınırlar içinde, iĢin yönetim ve
organizasyonuna iliĢkin sürekli disiplin ve destek sağlayarak, belirli bir bedel karĢılığında, bağımsız yatırımcılara
sistem ve markasını kullandırmasına dayanan, uzun vadeli ve sürekli bir iĢ iliĢkisidir. Franchising sistemi, bir
imtiyaz verme sistemidir.
Leasing (finansal kiralama), belirli bir süre için kiralayan (leasing firması) ile kiracı arasında düzenlenen ve
satıcıdan/üreticiden kiracı tarafından seçilip, kiralayan tarafından satın alınan bir malın mülkiyetini kiralayanda,
kullanma hakkını ise kiracıda bırakan bir sözleĢmedir.
Faktoring, firmaların mal ve hizmet satıĢlarından doğmuĢ veya doğacak vadeli, fatura veya fatura yerine geçen bir
belgeye dayanan alacakların, faktoring Ģirketi tarafından temlik alınması yoluyla, finansman, garanti ve tahsilât
hizmetlerinin sunulduğu bir finansal üründür. Faktoring, mal ve hizmet satıĢlarından doğan vadeli alacak
haklarının temlik yolu ile bir faktoring kuruluĢuna devredilmesi ve bu alacakların faktoring kuruluĢu tarafından
yönetilmesidir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
- 718 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
47) AĢağıdakilerden hangisi bir iĢletmenin net çalıĢma sermayesını azaltan durumlardan biri değildir?
A) Uzun vadeli borçların kısa vadeli borçlara dönüĢtürülmesi
B) Maddi duran varlık satılması
C) Kısa vadeli varlıklardan karĢılanan sermaye azaltımı
D) Uzun vadeli borçların ödenmesi
ÇÖZÜM:
NET ÇALIġMA (ĠġLETME) SERMAYESĠ: Dönen varlıklar iĢletmenin likit ve likit benzeri varlıklarını, kısa vadeli borçlar ise
vadesi 12 aydan kısa olan borçları göstermektedir. Bu farkın pozitif olması iĢletmenin faaliyetlerini devam ettirebileceğini ve
arttırarak büyütebileceğini gösterir. Aynı iĢletmenin borçlarını geri ödeme riski olarak değerlendirilecektir. Net iĢletme
sermayesinin negatif olması ise kısa vadede iĢletmenin faaliyetleri ve yükümlülükleri ile ilgili sorunlar yaĢayabileceği yorumu
yapılır.
Dönen varlıklar ile kısa vadeli borçlar arasındaki farka eĢittir. Kısa vadeli likidite göstergesidir.
SORUMUZA GELĠRSEK >>> NET ĠġLETME SERMAYESĠ NASIL AZALIR? YA DÖNEN VARLIK AZALIR
YA DA KISA VADELĠ BORÇ ARTAR.
*** Uzun Vadeli Borçların, Kısa Vadeli Borca DönüĢmesi (KISA VADELĠ BORÇLARI ARTTIRIR)
*** Kısa Vadeli Varlıklardan KarĢılanan Sermaye Azaltımı ( SERMAYE AZALTTIK, VARLIKLAR AZALDI)
*** Uzun vadeli borçların ödenmesi (BORCU VARLIK ĠLE ÖDEDĠN, VARLIKLAR AZALDI)
*** MADDĠ DURAN VARLIK SATILMASI >>> KASAYA PARA GĠRDĠ (DÖNEN VARLIK ARTTI)
Net iĢletme sermayesi artar , azalmaz.
NOT= SADECE DÖNEN VARLIKLAR ĠSE BRÜT ĠġLETME SERMAYESĠNĠ GÖSTERMEKTEDĠR.
48) Ayakkabı üretmek üzere kurulmuĢ bir iĢletme, 40.000 TL sabit maliyete katlanmıĢtır. Aynı dönemde bir
çift ayakkabı üretmek için ortaya çıkan değiĢken maliyet 50 TL, bir çift ayakkabının satıĢ bedeli ise 150
TL‘dir. Bu verilere göre, söz konusu iĢletmenin kara geçiĢ noktasında satıĢ geliri kaç TL‘dir?
A) 0 B) 60.000 C) 80.000 D) 100.000
>>> SABĠT GĠDER = A , BĠRĠM SATIġ FĠYATI = F , BĠRĠM DEĞĠġKEN GĠDER = B OLSUN.
- 719 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
49) Sadece A malı üreten bir iĢletmenin 2014 yılma iliĢkin bazı verileri aĢağıdaki gibidir;
ÇÖZÜM: >>> SABĠT GĠDER = A , BĠRĠM SATIġ FĠYATI = F , BĠRĠM DEĞĠġKEN GĠDER = B OLSUN.
ÜRETĠM MĠKTARI = C
KAPASĠTE KULLANIM ORANI = % 70 YANĠ >>> 150.000 ADET X % 70 =105.000 ADET (ÜRETĠM YAPIYORUZ)
50. AĢağıdaki ülkelerden hangisi Türkiye'nin halen dönem baĢkanlığını yürütmekte olduğu G-20'nin
doğrudan üyesi değildir?
A) Fransa B) Ġspanya
C) Almanya D) Ġtalya
ÇÖZÜM:
G-20: 20 Maliye Bakanı ve Merkez Bankası BaĢkanı Grubu, dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alan 19 ülkeden ve
Avrupa Birliği Komisyonu'ndan oluĢuyor. G20 ülkelerini Almanya, Amerika BirleĢik
Devletleri, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Çin, Endonezya, Fransa, Güney Afrika, Güney
Kore, Hindistan, Ġngiltere, Ġtalya, Japonya, Kanada, Meksika, Rusya, Suudi Arabistan, Türkiye ve Avrupa Birliği Komisyonu
oluĢturuyor.
2015 G-20 Antalya zirvesi; G-20 liderlerinin onuncu toplantısı, 2015 yılında dönem baĢkanlığını üstlenen Türkiye'ninev
sahipliğinde, 15-16 Kasım tarihlerinde Antalya'da düzenlenecektir. Antalya'dan sonra organizasyona Çin'in Hangzhou kenti ev
sahipliği yapacaktır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
VERGĠ GAYRETĠ
Bir ülkede bulunduğu tahmin edilen vergi kapasitesi ile fiili vergi hasılatı arasındaki oransal iliĢkiye denir.
- 720 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
Yıllar Kamu Geliri Tutarları Kamu Gideri Tutarları Gayri Safı Milli Hasıla
2010 100 100 350
2011 95 115 350
2012 120 118 350
2013 115 135 350
2014 125 138 350
ÇÖZÜM:
KALDOR: Yüksek artan oranlı vergilerin dolaylı vergilere kıyasla gönüllü tasarruflara daha az zarar verdikleri
düĢüncesinden hareketle genel bir harcama vergisi önermiĢ ve gelir vergisinin böyle bir vergi ile
ikame edilmesi halinde ekonomik kalkınmanın hızlandırılabileceğini savunmuĢtur.
- 721 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Bütçe Ġlkeleri
Bütçelerin hazırlanması, uygulanması ve kontrolünde aĢağıdaki ilkelere uyulur :
a) Bütçelerin hazırlanması ve uygulamasında, makroekonomik istikrarla birlikte sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak esastır.
b) Kamu idarelerine bütçeyle verilen harcama yetkisi, kanunlarla düzenlenen görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla
c) Bütçeler kalkınma planı ve programlarda yer alan politika, hedef ve önceliklere uygun Ģekilde, idarelerin stratejik planları ile
d) Bütçeler, stratejik planlar dikkate alınarak izleyen iki yılın bütçe tahminleriyle birlikte görüĢülür ve değerlendirilir.
e) Bütçe, kamu malî iĢlemlerinin kapsamlı ve saydam bir Ģekilde görünmesini sağlar.
i) Bütçeler, ait olduğu yıl baĢlamadan önce Türkiye Büyük Millet Meclisi veya yetkili organlarca kabul edilmedikçe veya
onaylanmadıkça uygulanamaz.
k) Bütçeler kurumsal, iĢlevsel ve ekonomik sonuçların görülmesini sağlayacak Ģekilde Maliye Bakanlığınca uluslararası
standartlara uygun olarak belirlenen bir sınıflandırmaya tâbi tutularak hazırlanır ve uygulanır.
l) Bütçe gelir ve gider tahminleri ile uygulama sonuçlarının raporlanmasında açıklık, doğruluk ve malî saydamlık esas alınır.
n) Kamu hizmetleri, bütçelere konulacak ödeneklerle, mevzuatla belirlenmiĢ yöntem, ilke ve amaçlara uygun olarak
gerçekleĢtirilir.
ÇÖZÜM:
Genel bütçe içerisinde yer almaz. Söz konusu kuruluĢun bütçesinde yer alır ve burada MUHASEBEleĢtirilir.
ÖRNEK: Sigorta Primleri, Ticaret Sanayi Odalarına Ödenen Aidatlar, Avukatların Barolara Ödedikleri Aidatlar,
- 722 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
56) Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa göre örtülü ödenek hakkında aĢağıdakilerden hangisi
söylenemez?
A) Örtülü ödeneklere iliĢkin giderlerin ödenmesinde sadece BaĢbakan yetkilidir
B) Örtülü ödenekler toplamı, genel bütçe baĢlangıç ödeneklerinin binde beĢini geçemez
C) Örtülü ödenek siyasi partilerin seçim ihtiyaçları için kullanılamaz
D) Örtülü ödenek olağanüstü hizmetlerle ilgili devlet ve hükümet icapları için kullanılabilir
ÇÖZÜM:
ÖRTÜLÜ ÖDENEK :
Kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri, Devletin milli güvenliği ve yüksek menfaatleri ile Devlet itibarının
gerekleri, siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar ve olağanüstü hizmetlerle ilgili Hükümet icapları için kullanılmak üzere
BAġBAKANLIK BÜTÇESĠNE ve CUMHURBAġKANLIĞI BÜTÇESĠNE (2015 YILINDA EKLENDĠ) Konulan Ödenektir.
1. Kanunlarla verilen görevlerin gerektirdiği istihbarat hizmetlerini yürüten diğer kamu idarelerinin bütçelerine de
örtülü ödenek konulabilir.
2. Örtülü ödenek bu amaçlar dıĢında ve BaĢbakanın ve ailesinin kiĢisel harcamaları ile siyasi partilerin idare,
propaganda ve seçim ihtiyaçlarında kullanılamaz.
3. Ġlgili yılda bu amaçla tahsis edilen ödenekler toplamı, genel bütçe baĢlangıç ödenekleri toplamının binde
beĢinigeçemez.
4. BaĢbakanlık ve diğer ilgili idare bütçelerinde yer alan örtülü ödeneklerin kullanılma yeri, giderin kimin tarafından
yapılacağı, hesapların tutulma ve kapatılma yöntemi, gideri yapanın değiĢmesi halinde yeni yetkiliye hangi belgelerin
aktarılacağı BaĢbakan tarafından belirlenir.
5. ****Örtülü ödeneklere iliĢkin giderler BaĢbakan, Maliye Bakanı ve ilgili Bakan tarafından imzalanan kararname
esaslarına göre gerçekleĢtirilir ve ödenir.*****
57) Kamuda çalıĢanlara yapılan yemek yardımları aĢağıdaki hangi harcama türü kapsamına girmektedir?
A) Cari Harcamalar
B) Yatırım Harcamaları
C) Hizmet Harcamaları
D) Transfer Harcamaları
ÖR: Personel, Memur, ĠĢçi MaaĢları, Tazminatları, ÖR: Etüt Proje Giderleri, TaĢıt Alımı, Büyük Onarım Giderleri vs.
Ödüller, Kırtasiye Giderleri, DemirbaĢ Alımı, Küçük
Onarım Giderleri, Yolluklar vs.
- 723 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
TRANSFER HARCAMALARI (T.H)
Transfer harcamaları doğrudan milli gelir üzerinde etki meydana getirmeyen ve satın alma gücünün özel Ģahıslar ve sosyal
gruplar arasında el değiĢtirmesine neden olan harcamalardır.
Ġktisadi (Verimli) T.H: Üretimin arttırılması yönelik yapılan harcamalardır.
ÖR: Sübvansiyonlar, Üreticilere Verilen Krediler vs.
Sosyal (Verimsiz) T. H: DüĢük gelir gruplarına yönelik olarak yaĢam standartlarını yükseltmek amacıyla yapılan harcamalardır.
ÖR: Emekli MaaĢları, ĠĢsizlik Sigortası, Öğrenci Bursları, YeĢil Kart, Ayni Yardımlar, Tavan Fiyat Uygulaması vs.
Mali Transfer Harcamaları: Kamu kurum ve kuruĢların finansman açıklarının kapatılması amacıyla yapılan harcamalar
ÖR: Özel Bütçeli ve DDKB Açıklarının Kapatılması Ġçin Genel Bütçeden Yapılan Hazine Yardımları, Borç Faiz Ödemeleri, KĠT
Açıklarının Kapatılması vs.
Gelir T.H: Transfer harcamasının ülke içinde yapılmasıdır.
Sermaye T.H: Transfer harcamasının ülke dıĢına yapılmasıdır. ÖR: SavaĢ Tazminatları, DıĢ Borç Faiz Ödemeleri
Dolaysız T.H: KiĢilerin gelirlerinin direk arttırmaya yönelik yapılan harcamalardır.
ÖR: Öğrenci Bursları, Dul Yetim Aylıkları, Borç Faizi Ödemeleri
Dolaylı T.H: KiĢilerin gelirlerini dolaylı yoldan arttıran harcamalardır.
ÖR: YeĢil Kart Uygulamaları, Kömür, Gıda Yardımları, Vergi Ġadesi, Yemek Yardımı.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
58) Bir ülkede, enflasyonist dönemlerde vergilerin tarh ve tahsili arasındaki sürenin uzaması
nedeniyle vergi gelirlerinin reel değerinin azalmasına ne ad verilir?
A) Pigou Etkisi B) Machete Etkisi C) Tanzi Etkisi D) Fisher Etkisi
ÇÖZÜM:
GEÇĠCĠ VERGĠ: Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin cari vergilendirme dönemlerinde gelir ve kurumlar vergisine
mahsuben üçer aylık kazançları üzerinden hesaplanıp ödendiği bir peĢin vergidir.
ÇÖZÜM:
YANSIMANIN AġAMALARI >>> VERGĠNĠN ÖDENMESĠ >>> VURGU >>> AKTARMA >>> YERLEġME
Vurgu: Vergi ödendikten sonra vergi mükellefinin vergi ödenmesinden dolayı üzerinde hissettiği PSĠKOLOJĠK BASKIdır.
Aktarma (Yayılma) : Üzerine vergi yükünün devredildiği kiĢi yine fiyat mekanizması aracılığı ile bu yükü baĢkalarına,
YerleĢme: Fiili ve son olarak, diğer bir birey üzerine yeni transfer ümidi bulunmaksızın, ―vergi yükü" son mükellefte kaldı.
- 724 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
60) AĢağıdakilerden hangileri olağanüstü borç yönetimi tekniklerindendir?
I. Borcun Tahkimi
II. Borcun Konversiyonu
III. Moratoryum
IV. Borcun Amortismanı
A) I, IV B) II, III C) I, II, III D) I, II, III, IV
ÇÖZÜM:
OLAĞANÜSTÜ BORÇ YÖNETĠMĠ
-Bir ekonomideki çeĢitli istikrarsızlıkların giderilmesi amacıyla devlet, borçlarının miktar ve bileĢiminde değiĢlik yapmaktadır.
-MĠKTARDA YAPILACAK DEĞĠġĠKLĠKLER; Anapara ve Faiz Ödemesinin Azaltılması
-BĠLEġĠMDE YAPILACAK DEĞĠġĠKLĠKLER; Borcun Vadesinin ve Kaynağının DeğiĢtirilmesidir.
ÇÖZÜM:
- 725 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
62) AĢağıdakilerden hangisi gelir dağılımında negatif (olumsuz) yönlü bir değiĢikliğe neden olur?
A) Lüks malların üzerindeki dolaylı verginin artırılması
B) Artan oranlı uygulanan gelir vergisi tarifesinin, tarifedeki diğer oranlar değiĢtirilmeden, en alt
dilimine uygulanan oranın azaltılması
C) Zorunlu mallar üzerindeki dolaylı verginin azaltılması
D) Artan oranlı uygulanan gelir vergisi tarifesinin, tarifedeki diğer oranlar değiĢtirilmeden, en üst
dilimine uygulanan oranın azaltılması
ÇÖZÜM: Gelir vergisi tarifesinin en üst dilimine uygulanan oranın AZALTILMASI Adaleti bozar.
A) Lüks malların üzerindeki dolaylı verginin artırılması Zenginden daha çok vergi al
(Problem yok)
B) Artan oranlı uygulanan gelir vergisi tarifesinin, tarifedeki diğer En alt dilim Yani Garibandan daha az para al
oranlar değiĢtirilmeden, en alt dilimine uygulanan oranın
azaltılması (Problem yok)
C) Zorunlu mallar üzerindeki dolaylı verginin azaltılması Zorunlu (yani gelir düzeyi az insanların çok
tükettikleri malların vergileri azalt)
(Problem yok)
D) Artan oranlı uygulanan gelir vergisi tarifesinin, tarifedeki diğer KardeĢim en üst dilimde zengin adam var sen ondan
oranlar değiĢtirilmeden, en üst dilimine uygulanan oranın daha az vergi alırsan adaleti sağlar mısın ? Yoksa
azaltılmas bozar mısın NEGATĠF DURUM BURADA VAR.
63) AĢağıdakilerden hangisi Monetarist YaklaĢım için yanlıĢ bir varsayım veya önermedir?
A) Ekonomi her zaman tam istihdamda dengede olamaz
B) Devletin uygulayacağı bir maliye politikası uzun dönemde etkilidir
C) Enflasyonun temel nedeni hükümetlerin para arzını kuralsızca artırmasıdır
D) Para arzındaki artıĢ büyüme oranına eĢit veya yaklaĢık olmalıdır
Tam rekabet Eksik rekabet Kısa dönem eksik, Uzun dönem tam rekabet
- 726 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
64) ġahsi gelir vergisinin otomatik dengeleyicilik (stabilizatörlük) fonksiyonunu yerine getirebilmesi
için aĢağıdaki özelliklerden hangilerini taĢımalıdır?
I. Her kiĢi ve gelirden alınması ve genel nitelikli olması
II. Muafiyet ve istisnaların en yüksek seviyede tutulması
III. Dik artan oranlı olması
IV. Gerçek usule göre tarh edilmesi
A) I, IV B) II, III C) I, II, III, IV D) I, III, IV
ÇÖZÜM:
ġAHSĠ GELĠR VERGĠSĠNĠN OTOMATĠK STABĠLAZÖR OLMASINDA
ÇÖZÜM:
Maliye politikasının uygulanma aĢamasında meydana gelen kısıtlardır. Bunları iki Ģekilde inceleyebiliriz. Ġlki, maliye
politikası araçlarında ne miktarda değiĢikliğin yapılacağını belirleyememe sorunudur. Herhangi bir ekonomik istikrarsızlık
durumunda hangi politikanın uygulanacağı teorik olarak tespit edilebilir. Ancak hangi miktarda uygulanacağını tespit etmek
oldukça güçtür. Söz gelimi, durgunluğun olduğu bir ekonomide kamu harcamalarının artırılması bilinen bir durumdur. Ancak
kamu harcamalarının ne kadar artırılması gerektiğini hesaplamak kolay değildir. Bir diğer iĢlemsel kısıt gecikme sorunuyla
alakalıdır. Maliye politikası uygulamasının en baĢından sonuna kadar her evresinde bir gecikme söz konusudur.
Bu gecikme evreleri üç tanedir: tanıma gecikmesi, uygulama gecikmesi ve tepki gecikmesi.
B-Uygulama gecikmesi, sorunun çözümü için tercih edilen maliye politikası aracının uygulanmasında yaĢanan gecikmedir.
Bunun en klasik örneği harcama veya vergi toplama için bütçe hazırlama sürecidir.
C-Tepki gecikmesi ise, uygulanan politikaların piyasada hissedilmesi ve beklenen davranıĢların gerçekleĢmesi için geçen
süredir. Bu üç gecikme de iĢlemsel olarak maliye politikasının baĢarısını engelleyen kısıtlardandır.
- 727 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
2-Yapısal Kısıtlar
Ekonominin kalkınma düzeyindeki gerilik, ekonomik istikrarsızlıkların derinliği, fiyat katılığı, arz ve talep katılığı, yüksek
iĢlem maliyetleri, verimsizlik, yolsuzluk, bürokrasinin hantallığı gibi yapısal özellikler de maliye politikasının baĢarısını
kısıtlar. Bu yapısal özellikler doğal olarak ülkeden ülkeye değiĢmektedir.
Siyasetçiler ekonomik istikrarı sağlamaya çalıĢırken aynı zamanda oy kaybetmemeye ve siyasi hayatlarını devam
ettirmeye çalıĢırlar. Dolayısıyla uygulanması gereken bir maliye politikası eğer oy kaybına yol açacaksa, bu politikanın
uygulanması siyasetçiler tarafından pek tercih edilmeyebilir. Bu durum da maliye politikasının uygulanmasını sınırlar.
Durumun en klasik örneği, enflasyon dönemlerinde vergileri artırmaktan siyasetçilerin çekinmesidir. Çünkü vergilerin
artması seçmenlerin istemeyeceği bir durumdur.
ÇÖZÜM:
1. IS eğrisi, yatırım ve tasarruf eĢitliğini sağlayan faiz oranı ve gelir düzeyini gösteren bir eğridir.
2. Likidite tuzağı durumunda maliye politikasının etkinliği TAMDIR. (LM YATAYDIR) 1. ġEKĠL
3. Kamu harcamalarının artması ve/veya vergilerin azalması gibi geniĢletici maliye politikaları IS eğrisini SAĞA kaydırır.
2. ġEKĠL.
4. LM eğrisi, reel para talebini reel para arzına eĢitleyen faiz oranları ile milli gelir düzeyi bileĢimlerini gösteren bir
doğru olmaktadır.
GeniĢletici Maliye Politikası uygulandığında kamu harcamaları artar ve / veya vergiler azaltılır. Bunun sonucunda IS sağa kayar.
LM‘nin yatay bölgesinde (Likidite tuzağı) bölgede maliye politikası tam etkilidir ve geliri artırır.
LM‘nin dik olduğu durumda ise maliye politikası etkisizdir, gelir değiĢmez.
Ara bölgede ise maliye politikası az etkilidir, geliri sınırlı artırır.
- 728 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
67) AĢağıdakilerden hangisi enflasyonla mücadelede uygulanabilecek kamu borçlanması için yanlıĢ bir
ifadedir?
A) Enflasyonist bir ortamda uzun vadeli borçlar yerine kısa vadeli borçlanma tercih edilmelidir
B) Enflasyonla mücadelede en etkili borç kaynağı birey ve firmalardır
C) Enflasyonla mücadelede Merkez Bankasından borçlanma para arzını artırma özelliğinden dolayı
enflasyonu daha da artırıcı bir özelliğe sahiptir
D) DıĢ borçlar ilk alındığında milli geliri artırıcı, geri ödenirken milli geliri azaltıcı bir etkiye sahip
olduğundan, kısa vadede daraltıcı etkisi yoktur
ÇÖZÜM: DüĢünelim Ģimdi enflasyon var millet deli gibi para harcıyor. (Ne yapacağız fazlalıkları alacağız.)
Bu mantıktan hareketle.
1. Enflasyonla mücadelede en etkili borç kaynağı birey ve firmalardır.
2. Enflasyonla mücadelede Merkez Bankasından borçlanma para arzını artırma özelliğinden dolayı enflasyonu daha da
artırıcı bir özelliğe sahiptir.
3. DıĢ borçlar ilk alındığında milli geliri artırıcı, geri ödenirken milli geliri azaltıcı bir etkiye sahip olduğundan, kısa
vadede daraltıcı etkisi yoktur
4. Uzun vadeli borçlanalım ki bireylere paraları hemen geri dönmesin ve harcamasınlar
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR
ÇÖZÜM:
TÜRKĠYE‘DE ALINAN VERGĠLERĠN KONULARA GÖRE DAĞILIMI
GELĠR ÜZERĠNDEN SERVET ÜZERĠNDEN HARCAMA ÜZERĠNDEN
ALINAN VERGĠLER ALINAN VERGĠLER ALINAN VERGĠLER
Gelir Vergisi (GV) Emlak Vergisi (EM) KDV (1985‘de yürürlüğe girdi)
Kurumlar Vergisi (KV) Motorlu TaĢıtlar Vergisi (MTV) ÖTV (2002‘ de yürürlüğe girdi)
Veraset ve Ġntikal Vergisi (VĠV) BSMV (Banka Sigorta Muamele Vergisi)
ÖĠV (Özel ĠletiĢim Vergisi)
ġans Oyunları Vergisi
Damga Vergisi
Gümrük Vergisi (sadece ithalattan alınır, tüm vergiler
içinde Vergi Usul Kanunu‘na tabi olmayan tek vergidir)
69) Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) uygulaması için aĢağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) ÖTV‘ye tabi olan mallar katma değer vergisine tabi değildir
B) ÖTV‘ye tabi malların yurt dıĢına ihraç edilmesi halinde de ÖTV alınmaktadır
C) ÖTV tek aĢamada ve bir defaya mahsus olmak üzere alınmaktadır
D) ÖTV‘nin mükellefi ÖTV‘ye tabi malları tüketmek/kullanmak amacıyla satın alan gerçek kiĢilerdir
- 729 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
Üretimden ya da üretimin belirli bir aĢamasından genel olarak alınmayıp da tek tek belirlenen ve bazı
ürünlerden alınan vergilere ―özel tüketim vergisi‖ denir. ÖTV‘ nin özelliği sınırlı sayıda malları
kapsamına almasıdır. ÖTV, ekonomik sürecin dağıtım aĢamalarından sadece birinde, istisna ve muafiyetler dıĢında kalan
tüm mal ve hizmetlerden genel olarak alınan bir tür iĢlem vergisidir.
Dolayısıyla ÖTV, bütün mal ve hizmetler üzerinden alınan bir vergi değildir. Sadece belirli mal ve ürünler üzerinden alınan
KDV‘ye göre daha dar bir alanı kapsayan vergidir.
Özel Tüketim Vergisi baĢlıca 3 grup mallarda yoğunlaĢmaktadır;
AlıĢkanlık Veren Mallar (Çay, Kahve, MeĢrubat, Sigara, Alkol, Vb…)
ÖTV‘ ye tabi olacak mallar yasada 4 ayrı liste halinde belirtilmiĢtir. ÖTV‘ nin konusunu sadece mallar oluĢturmakta,
hizmetlerse vergileme dıĢında tutulmaktadır. ÖTV harcamalar üzerinden BĠR KEZ ALINAN dolaylı vergi türüne dahil,
özel iĢlem vergisi olarak tanımlanmıĢtır.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
70) Katma Değer Vergisi (KDV) uygulaması için aĢağıdakilerden hangisi yanlıĢtır?
A) Yürürlükteki KDV oranları %1, %8, %18‘dir.
B) Mal ithalatında verginin mükellefi ithalatı yapan kiĢiler olup, ithalde ödenen KDV, mükellefi tarafından
vergiye tabi iĢlemler üzerinden hesaplanan KDV‘den indirilebilir.
C) Malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde
vergiyi doğuran olay, bu belgelerde gösterilen miktarlarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri
belgelerin düzenlenmesi ile meydana gelir.
D) Taksitli satıĢlarda KDV yönünden vergiyi doğuran olay, her bir taksitin vadesinde meydana gelir.
ÇÖZÜM:
2. Mal ithalatında verginin mükellefi ithalatı yapan kiĢiler olup, ithalde ödenen KDV, mükellefi tarafından vergiye tabi
iĢlemler üzerinden hesaplanan KDV‘den indirilebilir.
3. Malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde vergiyi doğuran
olay, bu belgelerde gösterilen miktarlarla sınırlı olmak üzere fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi ile meydana
gelir.
4. KDV‘nin 10/a maddesine göre, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde vergiyi doğuran olay, malın teslimi veya hizmetin
yapılması ile meydana gelmektedir.
71) Gelir Vergisi Kanununa göre aĢağıdakilerden hangisi gelir vergisinin konusuna girmez?
A) Tam mükellef (L) Ģahsına dedesinin bağıĢladığı yat
B) Tam mükellef (N) Ģahsının yurtdıĢından elde ettiği mevduat faizi
C) Dar mükellef (K) Ģahsının Türkiye‘de bulunan gayrimenkulünden elde ettiği kira
D) Dar mükellef (M) Ģahsının Türkiye‘de bulunan lokanta iĢletmesinden elde ettiği kazanç
- 730 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM: Tam mükellef (L) Ģahsına dedesinin bağıĢladığı yat için Veraset ve Ġntikal Vergisi Öder.
TAM MÜKELLEFĠYET
Kurumlardan, kanuni veya iĢ merkezleri Türkiye‘de bulunanlar, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dıĢında elde ettikleri
kazançların tamamı üzerinden vergilendirilecektir.
DAR MÜKELLEFĠYET
Ġkametgâhı Türkiye‘de bulunmayanlar ile bir takvim yılında 6 aydan fazla Türkiye‘de oturmayanlar dar mükelleftir.
Dar mükellefler sadece Türkiye‘de elde ettikleri kazançlardan vergilendirilirler.
Dar mükellefler Türkiye dıĢında elde ettikleri gelirlerden dolayı kurumlar vergisine tabi tutulamaz.
Kanuni merkezi ve iĢ merkezi yurt dıĢında bulunur. (Adam yerleĢik değil abi )
72) AĢağıda yer alan kazanç ve iratlarla gelir unsuru eĢleĢtirmelerinden hangisi yanlıĢtır?
A) Otel iĢletmeciliği faaliyeti ile uğraĢan adi komandit Ģirketin komandite ortağının Ģirket karından aldığı
pay - Ticari Kazanç
B) Repo/ters repo geliri - Menkul Sermaye Ġradı
C) Doktorun kendi muayenehanesinde verdiği tedavi hizmeti karĢılığında hastadan aldığı bedel - Ücret
D) Kiracısı olunan konutun kiralanmasından elde edilen gelir - Gayrimenkul Sermaye Ġradı
ÇÖZÜM:
1. Otel iĢletmeciliği faaliyeti ile uğraĢan adi komandit Ģirketin komandite ortağının Ģirket karından aldığı pay - Ticari
Kazanç
3. Kiracısı olunan konutun kiralanmasından elde edilen gelir - Gayrimenkul Sermaye Ġradı
4. Doktorun kendi muayenehanesinde verdiği tedavi hizmeti karĢılığında hastadan aldığı bedel – Serbest Meslek Kazancı
73) AĢağıdakilerden hangisi Kurumlar Vergisi Kanununda düzenlenen vergi güvenlik müesseselerinden
biri değildir?
A) Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı
B) Kontrol Edilen Yabancı Kurum Kazancı
C) Örtülü Sermaye
D) Emsal Kira Bedeli Esası
- 731 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
74) Kurumlar Vergisi Kanununa göre aĢağıdakilerden hangisi kurumların, kurum kazancının tespitinde
hasılatlarından indirebileceği giderlerden değildir?
A) Kanuni yedek akçeler B) Menkul kıymet ihraç giderleri
C) KuruluĢ ve örgütlenme giderleri D) Genel kurul toplantıları için yapılan giderler
ÇÖZÜM:
KURUMLAR VERGĠSĠ KANUNUNA GÖRE ĠNDĠRĠLECEK GĠDERLER
1. Hisse senetleri ve tahvillerin ihraç giderleri
2. KuruluĢ ve örgütlenme giderleri
3. Genel kurul toplantıları, birleĢme, fesih ve tasfiye giderleri
4. Sigorta teknik karĢılıkları
5. Komandite ortağın kâr payı
6. Ar-Ge indirimi
7. Faizsiz olarak kredi verenler ile özel finans kurumlarına ödenen kâr payları
8. Ġzmir Universiade Oyunlarına yapılan bağıĢlar
KURUMLAR VERGĠSĠ KANUNUNA GÖRE ĠNDĠRĠLEMEYECEK GĠDERLER
1. Öz sermaye üzerinden ödenen veya hesaplanan faizler
2. Örtülü sermaye üzerinden ödenen veya hesaplana faizler
3. Sermaye Ģirketlerince dağıtılan örtülü kazançlar
4. Ġhtiyat akçeleri >>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>> (YEDEK AKÇE BU KISIMDA YER ALIR)
5. Dar mükellef kurumlara özgü indirilemeyecek giderler
6. Kurumlar vergisi ile her türlü para cezaları
7. Menkul kıymet pazarlama komisyonları
8. Gecikme faizleri
9. Alkollü içki ve tütün reklam giderleri
10.Deniz ve hava taĢıtlarının giderleri ve amortismanları
11.Basın yoluyla iĢlenen fiillerden dolayı ödenen tazminatlar
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP A SEÇENEĞĠDĠR.
75) AĢağıda yer alan beyanname türlerinden hangisi veya hangileri kurumlar vergisi mükellefleri
tarafından verilebilir?
I- Geçici Vergi Beyannamesi
II- Muhtasar Beyanname
III- Münferit Beyanname A) I B) I, II
C) I, II, III D) II, III
- 732 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
2.MUHTASAR BEYANNAME
Muhtasar beyanname gelir vergisi beyanlarından biridir. Muhtasar beyanname, iĢverenler veya vergi tevkifatı yapan diğer
kimseler tarafından kesilen vergilerin matrahları ile birlikte, toplu olarak vergi dairesine bildirilmesine mahsustur.
Muhtasar beyannamede stopaj usulü vergilendirme söz konusudur. Stopaj usulünde vergi asıl borçludan değil, vergi
sorumlusundan talep edilir.
3.MÜNFERĠT BEYANNAME
Dar yükümlü olanların yıllık beyanname ile bildirmeye mecbur oldukları kazanç ve iratlardan, vergisi kesinti yani tevkifat
yoluyla alınmamıĢ olanların bildirilmesi için kullanılan beyannameye münferit beyanname denir.
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP B SEÇENEĞĠDĠR.
76) Tekdüzen muhasebe sistemine göre, aĢağıdakilerden hangisi muhasebenin temel kavramların-dan
biri değildir?
A) Tam Açıklama
B) Maliyet Esası
C) Ġhtiyatlılık
D) Bütünlük
77) Bir iĢletmede, kasa hesabının borç toplamı 2.000 TL, alacak toplamı 1.000 TL‘dir. Kasa
mevcudu ise 800 TL olarak saptanmıĢtır. Farkın nedeninin aynı gün sonunda belirlenememesi
durumunda yapılacak yevmiye kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
A 197 Sayım Ve Tesellüm Noksanları 200 B 397 Sayım Ve Tesellüm Fazlaları 200
100 Kasa 200 100 Kasa 200
- 733 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
78) (A) ĠĢletmesi, 100.000 TL nakit ve 50.000 TL değerinde taĢıt aracı olmak üzere 150.000 TL
sermaye ile kurulmuĢtur. Söz konusu iĢlemlere iliĢkin olarak, (A) iĢletmesinin yapması gereken
yevmiye kaydı aĢağıdakilerden hangisinde doğru verilmiĢtir?
A 500 Sermaye 150.000 B 501 ÖdenmemiĢ Sermaye 150.000
100 Kasa 100.000 100 Kasa 100.000
254 TaĢıtlar 50.000 254 TaĢıtlar 50.000
ÇÖZÜM:
---------------------------/---------------------------------
100 KASA 100.000
254 TAġITLAR 50.000
500 SERMAYE 150.000
---------------------------/-----------------------------------
79) AĢağıdaki hesaplardan hangisi, bilançoda hazır değerler grubunda yer almamaktadır?
A) Verilen Çekler ve Ödeme Emirleri
B) Alıcılar
C) Alman Çekler
D) Bankalar
- 734 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
103 Verilen Çek. ve Öde. Emirleri (-) 127. Diğer Ticari Alacaklar Senet ve Bonoları
128. ġüpheli Ticari Alacaklar
108. Diğer Hazır Değerler 129. ġüpheli Ticari Alacaklar KarĢılığı (-)
80) AĢağıdaki hesaplardan hangisi, bilançonun aktif kısmında yer alan hesaplardan biri değildir?
A) Arama Giderleri B) Özel Maliyetler
C) Alınan SipariĢ Avansları D) PeĢin Ödenen Vergiler ve Fonlar
27. Özel Tükenmeye Tabi Varlıklar 26. Maddi Olmayan Duran Varlıklar
271. Arama Giderleri 260. Haklar
272. Hazırlık ve GeliĢtirme Giderleri 261. ġerefiye
277. Diğer Özel Tükenmeye Tabi Varlıklar 262. KuruluĢ ve Örgütlenme Giderleri
278. BirikmiĢ Tükenme Payları (-) 263. AraĢtırma ve GeliĢtirme Giderleri
279. Verilen Avanslar 264. Özel Maliyetler
267. Diğer Maddi Olmayan Duran Varlıklar
34. Alınan Avanslar 268. BirikmiĢ Amortismanlar (-)
340. Alınan SipariĢ Avansları 269. Verilen Avanslar
349. Alınan Diğer Avanslar
81) ĠĢletme, merkez idare binasında kullanmak amacıyla, 2.000 TL‘ye (KDV hariç) masa ve koltuk
takımı almıĢ ve %18 KDV dahil toplam tutar için elinde bulunan bir senedi ciro etmiĢtir. Söz konusu
iĢletmenin yapması gereken yevmiye kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
A 255 DemirbaĢlar 2.000 B 255 DemirbaĢlar 2.000
191 Ġndirilecek KDV 360 192 Diğer KDV 360
121 Alacak Senetleri 2.360 321 Borç Senetleri 2.360
C 255 DemirbaĢlar 2.000 D 255 DemirbaĢlar 2.000
391 Hesaplanan KDV 360 391 Hesaplanan KDV 360
321 Borç Senetleri 2.360 121 Alacak Senetleri 2.360
- 735 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
---------------------/------------------
255 DEMĠRBAġLAR HS 2.000
191 ĠNDĠRĠLECEK KDV 360
121 ALACAK SENETLERĠ 2.360 >>>> (SENET CĠROSU ELĠMĠZDEKĠNĠ VERDĠK)
---------------------/-------------------
82) Gıda sektöründe faaliyet gösteren (Z) A.ġ. idari faaliyetlerinde kullanmak amacıyla,
31.12.2014 tarihinde 96.000 TL‘ye bir binek otomobili satın almıĢtır. 7/A maliyet seçeneğini
kullanan ve normal amortisman ayıran söz konusu iĢletmenin 31.12.2014 tarihinde yapacağı
amortisman kaydı aĢağıdakilerden hangisidir? (Yıllık amortisman oranı %20).
796 BirikmiĢ Amortisman ve Tük. Payı 1.600 770 Genel Yönetim Giderleri 1.600
A 257 BirikmiĢ Amortismanlar 1.600 B 257 BirikmiĢ Amortismanlar 1.600
796 BirikmiĢ Amortisman ve Tük. Payı 19.200 770 Genel Yönetim Giderleri 19.200
C 257 BirikmiĢ Amortismanlar 19.200 D 257 BirikmiĢ Amortismanlar 19.200
ÇÖZÜM: Güzel bir soru BĠNEK OTOMOBĠL kelimesi sorunun çözümünde kilit rol oynayacaktır.
NORMAL TAġIT ALINSAYDI AYRILACAK AMORTĠSMAN BĠNEK OLARAK ALINAN TAġIT ĠÇĠN AMORTĠSMAN
NORMAL AMORTĠSMAN DĠYOR BĠLĠYORUZ KĠ EN ALINDIĞI AYIN BAġINDAN YIL SONUNA KADAR KAÇ
KOLAYIYDI NASIL HESAPLIYORDUK? AY KULLANILACAKSA ONA GÖRE AMORTĠSMAN
HESAPLANIR.
>>> TAġITIN DEĞERĠ X AMORTĠSMAN ORANI
96.000 X % 20 = 19.200 TL NASIL YANĠ DERSEK HEMEN SOL TARAFA BAKALIM
NORMAL ALDIĞIMIZ ARAÇTA NE YAPTIK KAÇ AY
KULLANDIĞIMIZA BAKMADAN HEMEN 1 YILLIK
AMORTĠSMAN HESAPLADIK. BURADA ĠSE ,
- 736 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
83) Sürekli envanter yöntemini uygulayan bir iĢletme, maliyeti 10.000 TL olan ticari malı KDV Dahil 11.800
TL‘ye (KDV %18) senet karĢılığı satıyor. Bu iĢlemlere iliĢkin olarak, söz konusu iĢletmenin yapması gereken
yevmiye kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
-------------/--------------------------------- -------------/---------------------------------
A 121 Alacak Senetleri 10.000 B 121 Alacak Senetleri 11.800
191 Ġndirilecek KDV 1.800 600 Yurt Ġçi SatıĢlar 10.000
600 Yurt Ġçi SatıĢlar 11.800 191 Ġndirilecek KDV 1.800
------------/--------------------------------- ------------/---------------------------------
621 Satılan Ticari Mallar Maliyeti 10.000 153 Ticari Mallar 10.000
153 Ticari Mallar 10.000 621 Satılan Ticari Mallar Maliyeti 10.000
-----------/----------------------------------- -----------/-----------------------------------
-------------/--------------------------------- -------------/---------------------------------
C 121 Alacak Senetleri 11.800 D 121 Alacak Senetleri 11.800
600 Yurt Ġçi SatıĢlar 10.000 153 Ticari Mallar 10.000
391 Hesaplanan KDV 1.800 191 Ġndirilecek KDV 1.800
------------/----------------------------------- ------------/---------------------------------
621 Satılan Ticari Mallar Maliyeti 10.000 153 Ticari Mallar 10.000
153 Ticari Mallar 10.000 621 Satılan Ticari Mallar Maliyeti 10.000
-----------/------------------------------------ -----------/-----------------------------------
ÇÖZÜM: SÜREKLĠ ENVANTER DEMEK, MAL SATTIKTAN SONRA HEMEN MALĠYET KAYDI YAP KARDEġĠM DEMEK.
10.000 TL MALĠYETLĠ MALI >>> 10.000 TL + 1.800 TL (%18) KDV ġimdi bir arkadaĢım soruyor muhtemelen ya
11.800 TLYE SATTIK VE SENET ALDIK.
arkadaĢ mal sattık yurt içinde diyoruz neden
84. (H) A.ġ.‘nin Ocak ayı içerisinde alıĢlarına iliĢkin indirilecek KDV tutarı 3.000 TL, satıĢlarına
yönelik hesaplanan KDV tutarı ise 1.000 TL‘dir. Bu bilgilere göre, (H) A.ġ.‘nin Ocak ayı sonu
itibariyle KDV hesaplarıyla ilgili olarak yapması gereken yevmiye kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
- 737 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
NOT: KDV TAHAKKUK KAYITLARINDA 193 PEġĠN ÖDENEN VERGĠ VE FONLAR HESABI KULLANILMAZ.
85. Bilançoda, aĢağıdaki hesaplardan hangisi kar yedekleri grubu arasında yer almamaktadır?
A) Yasal yedekler B) Olağanüstü yedekler
C) Statü yedekleri D) ĠĢtirakler yeniden değerleme artıĢları
ÇÖZÜM:
86.Konusu kalmayan karĢılıklar hesabı, gelir tablosunda aĢağıdaki hangi grupta yer alır?
A) Diğer faaliyetlerden olağan gelir ve karlar B) Diğer faaliyetlerden olağan gider ve zararlar
C) OlağandıĢı gider ve zararlar D) OlağandıĢı gelir ve karlar
ÇÖZÜM:
630-AraĢtırma ve GeliĢtirme Giderleri(-)
FAALĠYET GĠDERLERĠ(-) 631-Pazarlama, SatıĢ ve Dağıtım Giderleri(-)
632-Genel Yönetim Giderleri(-)
- 738 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
653-Komisyon Giderleri(-)
654-KarĢılık Giderleri(-)
DĠĞER FAALĠYETLERDEN OLAĞAN 655-Menkul Kıymet SatıĢ Zararı(-)
GĠDER VE ZARARLAR(-) 656-Kambiyo Zararları(-)
657-Reeskont Faiz Giderleri(-)
659-Diğer Olağan Gider ve Zararlar(-)
AÇIKLAMA TUTAR
Dönem BaĢı Ticari Mal Mevcudu 40.000 TL
Dönem Sonu Ticari Mal Mevcudu 20.000 TL
Dönem içi Ticari Mal AlıĢları 200.000 TL
Yurtiçi SatıĢlar (mal satıĢ hasılatı) 260.000 TL
Genel Yönetim Giderleri 20.000 TL
ÇÖZÜM:
88.AĢağıdaki hesaplardan hangisi, bilançoda maddi duran varlıklar grubu içinde yer almaz?
A) ġerefiye
B) Yapılmakta Olan Yatırımlar
C) Tesis, Makine ve Cihazlar
D) Yer Altı ve Yer Üstü Düzenleri
- 739 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
ÇÖZÜM:
89. ġirketlerin dönem sonu iĢlemlerinin kaydında dönem karı üzerinden hesaplanan vergi tutarı aĢağıdaki
hesaplardan hangisinin alacağına kaydedilir?
A) 371- Dönem Karının PeĢin Ödenen Vergi ve Diğer Yükümlülükleri
B) 691- Dönem Karı Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülük KarĢılıkları
C) 360- Ödenecek Vergi ve Fonlar
D) 370- Dönem Karı Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülük KarĢılıkları
ÇÖZÜM:
ÖRNEK: X Limited ġirketi dönem karı üzerinden 15.000 TL Kurumlar Vergisi HesaplamıĢtır.
____________________________/____________________________________________________
691 Dönem Kârı Vergi Ve Diğer Yasal Yükümlülük KarĢılıkları Hs. 15.000
370 Dönem Kârı Vergi ve Diğer Yasal Yükümlülükler KarĢılıkları Hs 15.000
___________________________/______________________________________________________
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM:
Tasfiye, herhangi bir nedenle faaliyetine son veren, Ģirketin tüm hesaplarının kapatılmasıdır.
Limited Ģirketler, kanun ve Ģirket ana sözleĢmesinde yazılı hallerin meydana gelmesi veya ortaklar kurulu kararı ile
sona erer.
Sermaye Ģirketleri, iflastan baĢka bir nedenle infisah ettiklerinde, durum ortaklar kurulunca ticaret siciline tescil ve
ilan ettirilir.
Ġnfisahın ticaret siciline tescil ettirildiği tarih, tasfiyenin baĢladığı tarih sayılır. Tasfiye süreci, fesih veya infisah
edilme halinin meydana gelmesinden baĢlar, tasfiye iĢlemlerinin tamamlanmasını müteakip Ģirket kaydının ticaret
sicilinden sildirilmesine kadar devam eder.
Tasfiye iĢlemlerini müteakip ticaret sicilinden kaydının silinmesi ile tüzel kiĢilik son bulur.
- 740 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
91) (X) Ltd. ġti.‘nin 2014 hesap dönemi ticari karı 200.000 TL‘dir. ġirketin vergi kanunları açısından gider kabul
edilmeyen 30.000 TL gideri, dönem içi gelirleri içerisinde 50.000 TL tutarında vergiden istisna edilmiĢ kazancı
bulunmaktadır. Ayrıca 2013 yılından devreden 60.000 TL zararı bulunmaktadır. ġirketin 2014 yılı kurumlar vergisi
tutarı aĢağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiĢtir? (Kurumlar vergisi oranı %20‘dir)
A) 40.000 B) 46.000 C) 34.000 D) 24.000
ÇÖZÜM:
92) (X) Ltd. ġti. üretim faaliyetiyle iĢtigal etmektedir. ġirket Aralık ayında üretim tesisinde
bulunan su sayacını kontrol etmiĢ, tahmini olarak 500 TL su faturası geleceğini hesaplamıĢtır.
ġirketin su faturası henüz gelmemiĢtir. Bu bilgilere göre, 7/A maliyet seçeneğini kullanan Ģirketin
yapması gereken yevmiye kaydı aĢağıdakilerden hangisidir?
A 730 Genel Üretim Giderleri Hs. 500 B 730 Genel Üretim Giderleri Hs. 500
701 Maliyet Muhasebesi Yansıtma H s 500 373 Maliyet Gider KarĢılığı Hs. 500
C 151 Yarı Mamül – Üretim Hs. 500 D 730 Genel Üretim Giderleri Hs. 500
381 Gider Tahakkukları Hs. 500 381 Gider Tahakkukları Hs. 500
ÇÖZÜM:
373 Maliyet Giderleri KarĢılığı Hesabı: Aylık Maliyetlerin saptanmasında gelecek aylarda kesin tahakkuku yapılacak
giderlerden aylık maliyetlere pay verilmesinde, amortismanlar, tamir bakım, ikramiyeler, finansman giderleri ve benzeri
giderlere iliĢkin tahmini gider karĢılıkları pasif karakterli 373 Maliyet Giderleri KarĢılığı Hesabında takip edilir.
373 Maliyet Giderleri KarĢılığı Hesabı ĠĢleyiĢi : Aylık Maliyetlere yüklenen tahmini gider karĢılıkları bu hesabın Alacağına,
ilgili masraf hesabının da Borcuna Kaydedilir. Tahmini olarak yüklenen giderlerin kesin tutarları belli olduğunda bu hesaba Borç
Kaydedilir.
Aylık Maliyet Ġçin KarĢılık Ayrılması Kaydı Elektrik Faturasının Ödenmesi Kaydı
730 GENEL ÜRETĠM GĠDERLERĠ HESABI 500 730 GENEL ÜRETĠM GĠDERLERĠ HESABI 1.500
730.01 Elektrik Faturası Giderleri 373 MALĠYET GĠDERLERĠ KARġILIĞI HESABI 500
373 MALĠYET GĠDER KARġILIĞI HS 500 100 KASA HESABI 2.000
AÇIKLAMA: Görüldüğü üzere ödeme kaydında 373 Maliyet Gider KarĢılığı hesabı kapatılıyor. Tahmin edilen miktar az ise
aradaki fark 730 GENEL ÜRETĠM GĠDERĠNDE izleniyor.
Sorumuzdan hareketle cevaplarsak. Tahmini elektrik tutarını1.500 TL hesaplamıĢız fakat 2.000 TL olan gelen faturanın
500 TL‘lik kısmı 730 GENEL ÜRETĠM GĠDERLERĠ Hesabına atıldı.
UYARI: 2.000 TL FATURA GELDĠĞĠ VARSAYILMIġTIR.
- 741 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
93.7/A seçeneğine göre maliyet kaydı yapan bir iĢletmenin üretim kısmında çalıĢanlara ait ücretler
hesaplanarak bordrolar düzenlenmiĢtir.
Bu iĢleme iliĢkin yapılacak yevmiye kaydında borçlu hesap aĢağıdakilerden hangisidir?
A) Gider Tahakkukları
B) Ödenecek Vergi ve Fonlar
C) Direkt ĠĢçilik Giderleri
D) ĠĢçi Ücret Ve Giderleri
ÇÖZÜM: AĢağıdaki örnek bir ücret bordrosu yer almaktadır. (Üretim kısmında çalıĢan 7-A DĠREKT)
Mad.
AÇIKLAMA BORÇ ALACAK
No
1 ....................................31.03.2009......................................
94.Muhasebe iĢlemlerinde 7/B maliyet seçeneğini kullanan bir iĢletme, üretimde kullandığı elektrik,
su ve gaz giderlerini aĢağıda yer alan hesaplardan hangisinde izler?
A) DıĢarıdan Sağlanan Fayda ve Hizmetler
B) Genel Üretim Giderleri
C) Genel Yönetim Giderleri
D) ÇeĢitli Giderler
ÇÖZÜM:
Maliyet Hesapları: Maliyet hesapları, mal ve hizmetlerin planlanan biçim ve niteliğe getirilmesi için yapılan giderlerin toplandığı
ve maliyet unsurlarına dönüĢtürülerek izlendiği hesaplardır. Bu bölümde yer alan gider hesapları uygulamada esneklik sağlamak
üzere iki seçenek halinde 7/A ve 7/B olarak sunulmuĢtur.
7/A seçeneğinde giderler defter-i kebirde Fonksiyon Esasına Göre,
7/B seçeneğinde ise ÇeĢit Esasına Göre belirlenmiĢtir.
- 742 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
7/B SEÇENEĞĠNE GÖRE MALĠYET HESAPLARI DIġARDAN SAĞLANAN FAYDA VE HĠZMETLER
ĠĢletme faaliyetlerini yürütmek, üretim, pazarlama ve diğer hizmetleri
790. Ġlk Madde ve Malzeme Giderleri gerçekleĢtirmek amacıyla dıĢardan sağlanan yakıt, elektrik, su, gaz,
bakım ve onarım, haberleĢme, nakliye ve benzeri gibi fayda ve
791. ĠĢçi Ücret Ve Giderleri
hizmetler için tahakkuk ettirilen harcamalar 793 DIġARIDAN SAĞ-
792. Memur Ücret ve Giderleri LANAN FAYDA VE HĠZMETLER hesabına kaydedilirler.
Bu gibi harcamalar tahakkuk ettikçe bu hesabın borcuna ilgili hesapların
793. DıĢarıdan Sağlanan Fayda Ve Hizmetler alacağına kayıt yapılır.
770 GENEL YÖNETĠM GĠDERLERĠ: Hiçbir Ģey demez (iĢletme kömür satın almıĢtır)
ya da Yönetim birimi derse. (Yönetim birimi kömür satın aldı)
95.Bir üretim iĢletmesinde üretim makineleri için hesaplanan amortisman tutarı ne tür bir maliyettir?
A) Direkt Maliyet B) Endirekt Maliyet
C) Fırsat Maliyeti D) DeğiĢken Maliyet
ÇÖZÜM: AĢağıdaki biliglerden hareketle Üretim makineleri için hesaplanan amortisman Endirekt Maliyettir.
Direkt Maliyet ( Dolaysız Giderler): Belirli bir mal veya hizmetin üretim
- 743 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
96.Sermaye artırımına giden bir anonim Ģirketin nominal bedelin üzerinde bir fiyat üzerinden hisse
senedi çıkarması durumunda, ihraç fiyatı ile nominal bedel arasındaki fark aĢağıdaki hesapların
hangisinde izlenir?
A) Hisse Senedi Ġptal Karları B) Yeniden Değerleme ArtıĢları
C) Hisse Senedi Ġhraç Primleri D) Yasal Yedekler
ÇÖZÜM :
SERMAYE ARTTIMI ĠÇĠN KARLI HĠSSE SENEDĠ SATIġI OLDUĞU ZAMAN
102 BANKALAR 130.000
501 ÖDENMEMĠġ SERMAYE 100.000
520 HĠSSE SENEDĠ ĠHRAÇ PRĠMLERĠ 30.000
NOT: HĠSSE SENEDĠ ARTTIRIMI VAR, PRĠM ELDE ETMĠġ ĠġLETME OLARAK DEĞERLENDĠREBĠLĠRĠZ.
97) (X) Kollektif ġirketinin 2013 yılı zararı 10.000 TL‘dir. Ortaklar zararı sermayeyi azaltarak karĢılamaya karar
vermiĢ ve 01.05.2015 tarihi itibariyle gerekli iĢlemleri tamamlamıĢlardır.
Bu bilgilere göre, yapılacak yevmiye kaydı aĢağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru olarak verilmiĢtir?
ÇÖZÜM:
SERMAYE AZALTIMI
ĠġLETME 10 TL AZALTTIĞINI VARSAYALIM ZARARIN SERMAYEDEN KARġILANMASI
______________________/_______________________________ _______________/_____________________
500 SERMAYE HESABI 10 500 Sermaye Hesabı 10.000
331 ORTAKLARA BORÇLAR 10
580 GeçmiĢ Yıllar Zararları 10.000
_____________________/________________________________ _______________/_____________________
SERMAYE AZALTIMININ ORTAKLARA ÖDENMESĠ KAYDI
_________________________/____________________________ NOT: 500 Sermaye pasif karakterli bir
331 ORTAKLARA BORÇLAR 10 >>> (Yukarıdaki hesabı kapattık) hesaptır azaltmak için borçlandırdık.
100 KASA 10
________________________/_____________________________
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP D SEÇENEĞĠDĠR.
ÇÖZÜM: Devir hızı tarzı bir soru soruluyor net satıĢları gözümüz aramalı.
NET SATIġLAR
AKTĠF DEVĠR HIZI = -----------------------
AKTĠF TOPLAM
BU AÇIKLAMALAR SONUCUNDA DOĞRU CEVAP C SEÇENEĞĠDĠR.
- 744 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
99.Ürettiği mallara %50 kâr ekleyerek satıĢ fiyatını belirleyen bir iĢletme, satıĢ fiyatı üzerinden
önce %20 indirim yapmıĢ, daha sonra indirimli tutar üzerinden %10 daha indirim yapmıĢtır. Bu
durumda iĢletmenin kâr marjı yüzde kaç olur?
A) 18 B) 8 C) 20 D) 12
ÇÖZÜM:
150Z – 30Z = 120Z >>> SON HALDEKĠ MALIN TUTARI ÜZERĠNDEN DE % 10 ĠNDĠRĠM YAPIYORUZ
YANĠ >>> 120Z x % 10 = 12Z ĠNDĠRĠM YAPTIK.
100. Bir iĢletmenin dönen varlıkları 10.000 TL, stokları 30.000 TL, dönem net karı 20.000 TL ve
özkaynakları 80.000 TL ise mali rantabilite oranı aĢağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru olarak
verilmiĢtir?
A) %12,5 B) %25 C) %50 D) %75
ÇÖZÜM:
Mali rahtabilite oranı: ĠĢletme sahibi veya ortaklarının iĢletmeye sağlamıĢ oldukları kaynaklarının verimli kullanılıp
kullanılmadığının ölçülmesinde kullanılır. Oran, iĢletme sahipleri tarafından sağlanan kaynağın bir birimine düĢen kâr payını
gösterir.
Net Kar 20.000
Mali Rantabilite Oranı:---------------------------- = ----------- = %25
Özkaynak Toplamı 80.000
- 745 -
(GUY YOLUNDA) GELİR UZMAN YARDIMCILIĞI ÇALIŞMA NOTU 2017
- 746 -