Professional Documents
Culture Documents
Çeko Özet Ders Notlari
Çeko Özet Ders Notlari
Ünite 1
Çalışma ekonomisi: emek piyasasının işleyişi ve bu piyasada ortaya çıkan sorunlarla uğraşan bir
disiplin dalıdır.
Çalışma ekonomisini diğer alanlardan ayıran temel özelliği : ilgi alanının insan emeği ve bu emeğin
Emek piyasaları : emek arz ve talebin karşılaştığı , emeğin fiyatı olan ücret ve çalışma koşullarının
belirlendiği piyasalardır.
İşverenlere ise üretimde kullanacakları , ihtiyaç duydukları vasıfta işgücünü seçebilme olanığını
sağlamasıdır.
5) Emek piyasalarında grup ilişkilerini etkileyen birçok faktör vardır. Sendikaların davranışlarını
faktörlerden farklıdır.
3) Kurumsallaşmamış nüfus : okul ,yurt ,otel , çocuk yuvası, huzur evi, özel nitelikli hastane,
hapishane, kışla ve ordu evi gibi yerlerde ikamet edenler ile yabancı uyruklular dışında kalan
nüfustur.
4) İş gücü : bir ülkedeki emek arzını insan sayısı yönünden ifade eder. / bir ülkedeki nüfusun
5) Cesareti kırılmış işçi : işsiz kalan ve çalışmak istediği halde iş bulanmadığından iş aramaktan
vazgeçmiş kişilere denir .
i) Birincil işgücü : emek piyasasında tam ve sürekli çalışanları kapsar. Örn : aile reisi
ii) İkincil işgücü : bir işe bağımlıklıkları esas sorumlulukları olarak görülmeyenler örn : evli kadınlar,
6) İstihdam :
b) Dar anlamda : emek faktörünün üretim sürecinde bir girdi olarak kullanılmasıdır .
1. iş başında olanlar
2. iş başında olmayanlar
istihdam edilenler
aktif nüfus
7) işsizlik : kişilerin çalışma istek ve yeteneklerinin olduğu halde piyasa ücret haddinden iş
bulamama durumudur.
IV. Kişi , gönülsüz olarak yarı zamanlı, geçici veya kesintili istihdamdadır
V. Kişi bir önceki işinden %20 veya daha az kazanmaktadır. –yeni işe başlayanlar aynı kişilerden
Zamana dayalı eksik istihdam : çalışma süresinin yetersizliği nedeniyle ilave bir iş arayan ve bu işte
b) gelire dayalı yetersiz istihdam : elde edilen gelirin çok düşük olmasıdır
c) aşırı çalışmaya dayalı eksik istihdam : -aşırı istihdam- kişilerin gelirlerinin azalmasına rağmen
işgücü
aktif nüfus
a) ücret oranı
c) eğitim düzeyi
d) kentleşme
f) teknolojik yenilikler
g) demografik faktörler
işgücüne katılma oranını etkileyen faktörler, bireysel emek arzını etkileyen faktörlerle aynıdır
10) bağımlılık oranı : çalışma çağındaki kişilere bağımlı olan nüfusun ölçüsüdür.
a) verimlilik : üretim sürecine katılan üretim faktörleri ile elde edilen üretim arasındaki ilişkiyi
gösterir
d) Emek verimliliği : belirli bir dönemde bir firmanın , iş kolunun veya ülkenin ürettiği toplam reel
üretim miktarının bu üretimin elde edilmesi için kullanılan toplam emek- saat miktarına oranıdır.
Toplam ürün
Çalışılan süre
3. teknolojik gelişmeler
4. emek hareketliliği
5. uzmanlaşma
7. kamu politikaları
Ünite 2
Tercihler : bir malın diğer mal ve hizmetlere göre arzu edilebilirliği hakkındaki kişilerin psikolojik
hisleri ve sezgileridir. Tercihler subjektiftir. Kişilerin etnik yapısı,sosyo ekonomik sınıfı, mesleği ve
Farksızlık eğrisi : üzerindeki her noktada farklı gelir ve boş zaman kombinasyonları ile aynı fayda
düzeyini gösterir.
2) Negatif eğimlidir.çünkü bireylerin daha fazla çalışmaları durumunda boş zamanları azalır
4) Konveks (dış bükey ) eğrilerdir. Çünkü miktarı azalan boş zamanın değeri artar.
Bütçe kısıtı : kişinin piyasada kazanabileceği ücret oranı ve üsret dışı gelirleri veri iken bireylerin
1. gelir etkisi : ücret sabitken gelir değişimine bağlı olarak çalışma süresinin nasıl değişeceğini
gösterir. Ücret oranı yükseldiğinde bireyin daha fazla boş zaman satın alarak çalıştığı süreyi
azaltmasıdır.
2. ikame etkisi: gelir sabitken ücret değişimine bağlı olarak çalışma süresinin nasıl değişeceğini
gösteren etkidir. Ücret oranı yükseldikçe zamanı boş olarak geçirmenin maliyeti artar, bu durum
eğridir.
Geriye kıvrımlı bireysel emek arz eğrisi : düşük ücret düzeylerinde ikame etkisi nedeniyle pozitif,
yüksek ücret düzeylerinde ise gelir etkisi nedeniyle negatif eğimli arz eğrisidir.
Piyasa emek arz eğrisi : enek piyasasında çeşitli ücret düzeyleri ile çalışma süreleri arasındaki
1) piyasa emek arz eğrisi , bireysel emek arz eğrisinin toplamından oluşur
2) pozitif eğimlidir
3) piyasanın genelinde ikame etkisi baskın olduğu için piyasa emek arz eğrisi pozitif eğimlidir
5) ücret oranı yükseldikçe daha çok insan gelir etkisi altına girebileceğinden eğrinin artış hızı
emek arz eğrisi çizilirken çalışma koşulları yerine ücret oranları kullanılır bunun 3 nedeni vardır
3) ücret oranı daha esnektir. Yani çalışma koşulları yavaş değişirken, ücret oranı aydan aya değişir
1) diğer ücret oranları : alternatif meslekteki ücretteki artış emek arzını azaltır sola kaydırır
4) işlerin ücret dışı yönleri : çalışma koşullarının iyileştirildiği işlerde emek arzı artar
Ünite 3
Emek piyasasının en önemli özelliği : emek talebinin türetilmiş bir talep olmasıdır. Yani işverenlerin
1) Kısa dönem : firmanın üretim faktörlerinden bazılarının arttırılabildiği ancak sermaye miktarı ve
2) Uzun dönem : firmanın bütün üretim faktörlerini değiştirebildiği, yani makine satın alıp bina inşa
Üretim fonksiyonu : veri faktör miktarı ve teknoloji düzeyinde üretilebilecek çıktı miktarını gösteren
c) Firmaların bulunduğu ürün ve emek piyasaları tam rekabetçidir yani ürün fiyatı ve ücretler
veridir.
Emeğin marjinal ürünü (MPL): sermaye sabitken emek girdisinin bir birim arttırılması sonucunda
Emeğin marjinal ürün geliri (MRPL): son işe alınan işçinin toplam üründe sağladığı artışın parasal
karşılığıdır.
MRPL= MPL x MR
Azalan verimler kanunu : üretim faktörlerinden biri sabitken diğer faktörün miktarı arttığıldığınfa
W= MPL x MR
*-*Denge istihdam seviyesi nominal ücretin marjinal ürün gelirine eşit veya reel ücretin emeğin
kısa dönem emek talep eğrisi : sermaye ve diğer bütün faktörler sabitken ücret oranı ile firmanın
Marjinal ürün geliri eğrisinin negatif eğimli kısmı aynı zamanda bir firmanın kısa dönem emek talep
eğrisidir. Çünkü MRPL eğrisi hangi ücret düzeyinde kaç kişi çalıştığını belirler.
4. piyasa emek talep eğrisi : bireysel firmaların emek talep eğrilerinin yatay toplamıdır. Negatif
eş ürün eğrisi : bir firmanın belirli bir miktarda üretimi sağlayabilmesi için kullanabileceği çeşitli
a. negatif eğimlidir. Faktörlerden birinin istihdamı azaldığında aynı üretim düzeyini koruyabilmek
b. Orjinden bakıldığında dış bukeydir. Bunun nedeni : azalan marjinal ikame oranıdır.
c. Orjinden uzaklaştıkça daha yüksek üretim düzeyini gösterir. Çünkü kullanılan emek ve sermaye
miktarı artar.
d. Birbirlerini kesmezler.
Marjinal teknik ikame oranı : üretim miktarı sabitken sermayenin emek yerine kullanabileceği
orandır.
*.*düzgün kavisli eş ürün eğrileri faktörler arası ikamenin olduğunu L şeklinde ise ikamenin
olmadığını gösterir.
Eş maliyet doğrusu : sermayenin maliyeti ve ücret oranı veri iken bir firmanın belirli bir miktardaki
parasıyla (üretim bütçesi) satın alabileceği farklı emek ve sermaye kombinasyonlarını gösteren
eğridir.
a) Negatif eğimlidirler
b) Eğimi sabittir ve faktör fiyatlarının birbirine oranına eşittir. (w/r)(w= işgücünün ücreti r:
*-* maliyetlerin artması eş maliyet doğrusunu sağa kaydırır azalması ise sola kaydırır
*-* sermayenin fiyatındaki azalış eş maliyet doğrusunu sağa kaydırır artışı ise doğruyu sola
kaydırır.
3) Uzun dönemde istihdam düzeyinin belirlenmesi : eşürün eğrisinin orjine en yakın eş maliyet
doğrusu ile teğet olduğu noktada denge faktör kullanım miktarını belirler (X noktası )
a) Ölçek etkisi : üretim artışı veya azalışı sonucu firmanın optimal üretim düzeyinin değişmesine
b) İkame etkisi : ücret oranındaki değişmeye bağlı olarak sermayenin emek yerine kullanılması
Uzun dönem talep eğrisi : hem emek hemde sermaye değişken iken ücret oranı ile firmanın
a) Ürün talebindeki değişmeler: ürün talebinin artması emek talep eğrisini sağa kaydırır
d) Diğer üretim faktörlerinin fiyatları : emek ve sermaye ikame iken sağa kayar tamamlayıcı iken
sola kayar
Ünite 4
Emek talebinin ücret esnekliği : istihdamın ücret değişmelerine ne ölçüde duyarlı olduğunun
göstergesidir.
Ed=____________________________________________
____________
( L1 + L2 )/2
Ed=____________________
____________
(W1 + W2 )/2
dır
2) Ed =1 birim esnek talep : emek talebindeki yüzde değişim ücretteki yüzde değişime eşittir.
fakat bu ücretin üzerinde hiçbir işçi istihdam etmeyecekse tam esnek söz konusudur
4) 0< Ed< 1 esnek olmayan talep : ücret oranındaki yükselme veya düşüşler istihdamda oransal
büyüktür.
Doğrusal bir emek talep eğrisinin özelliği : eğri boyunca her noktada ücretlerdeki bir birim
Toplam ücret ödemesi : firmaların veri ücret düzeyinde işgücü için yaptıkları toplam ödemeleri
TÜÖ = W x L
Şekli ise : talep eğrisi üzerinde seçilen herhangi bir noktanın altında kalır.
Ücret yükselmesi durumunda işverenin işçilerine yaptığı toplam ödemelerini arttırıp azaltması emek
Genelleme 2 emek talebi esnek değilse : ücret oranındaki bir değişiklik toplam ücret ödemesinin
Emek talebinin çapraz ücret esnekliği : emek talebinin diğer üretim faktörlerinin fiyatlarındaki
% LJ
Ej.k=______________________
% Wk
Emek talebinin esnekliğini belirleyen faktörler alfred Marshall ve john R. Hicks tarafından
özetlenmiştir.
- ürün talebinin fiyat esnekliği ne kadar yüksekse emek talebi de o ölçüde esnektir.
- Nihai ürün talebinin fiyat esnekliği yüksekse, fiyat artışının yol açacağı satış ve üretim azalışı
büyük olur.
- Ürün talebi esnek değil ise , ücret artışı nedeniyle maliyetlerde oluşan artış fiyat yoluyla tüketiciye
yansıtılabilir.
a) Diğer şeyler sabitken firmanın faaliyet gösterdiği ürün piyasası ne kadar rekabetçi ise, o firmanın
b) Piyasanın tümü için emek talep eğrisi tek bir firmanın emek talep eğrisine göre daha az esnektir.
(daha dik )
- toplam maliyet içinde emek maliyetinin payı ne kadar fazla ise emek talebi o kadar esnektir.
- Emek maliyetinin toplam maliyet içindeki payının düşük olması, emek talebini ücret artışlarına
karşı duyarsız hale getirir ve işçilere avantaj sağlar. Bu özelliğe önemsiz olmanın önemi adı verilir.
- Diğer üretim faktörlerinin arz esnekliği ne kadar büyükse emek talebi o kadar esnektir.
Ünite 5
Tam rekabetçi emek piyasası : işlerin ve işgücünün homojen ve çok sayıda olduğu şeffaflık ve emek
hareketlilğinin tam olduğu sendikaların olmadığı bir emek piyasasıdır. Gerçek hayatta tüm
2. piyasa şeffaftır. Firmalra ve işçiler piyasadaki işler ve ücretler hakkında tam bilgiye sahiptir.
3. piyasada homojenite vardır. İşçiler beceri ve verimlilik bakımından, işler ise ücret dışı gelirler ve
Denge ücreti : emek arz ve talebini eşitleyen ücrettir. Bu ücret düzeyine razı olup çalışmak isteyen
herkes işveren tarafından talep edileceği için piyasada işsizlik olmaz. İşsizliğin olmadığı bu ücret
Tek ücret kanunu : tam rekabet piyasalarında kısa dönemde denge ücretinden sapmalar olsa bile ,
uzun dönemde arz ve talep güçleri piyasayı tekrar denge ücretine getirecektir
a) Talep fazlası : emek arz veya talep eğrilerindeki kaymaya bağlı olarak veri ücret düzeyinde emek
i. Emek arzı sabitken emek talebinin artması : talep fazlası oluşur , yüksek ücret ve yüksek
istihdam vardır.
ii. Emek talebi sabitken emek arzının azalması : talep fazlası oluşur , yüksek ücret ve düşük
istihdam vardır.
b) arz fazlası : veri ücret düzeyinde emek arz miktarının emek talep miktarından fazla olmasıdır .
i. emek talebi sabitken emek arzının artması : arz fazlası oluşur,düşük ücret ve yüksek istihdam
vardır.
ii. Emek arzı sabitken emek talebinin azalması: arz fazlası oluşur , düşük ücret ve düşük istihdam
vardır.
4) ücret rijitliği (katılığı ) : parasal ücretlerin sendikalar, toplu sözleşme düzeni veya işverenden
Ücret azalma yönünde yapışkan iken , piyasada arz fazlası oluştuğunda bozulan dengeye yeniden
a. nisbi ücretler
b. faktör hareketliliği
*-*emek talebi de marjinal ürün geliri(MRP) ve aynı zamanda marjinal ürün değerine (VMP)eşittir.
Marjinal ürün değeri (VMP) : ilave işçinin istihdam edilmesi ile para birimi cinsinden toplumun
Marjinal ürün geliri (MRP) : ilave işçinin istihdamı ile firmanın para cinsinden sağladığı ekstra
üretimi gösterir.
*-* firmanın kaç kişi çalıştıracağı emek arz ve emek talebinin kesiştiği noktada belirlenir.
*-*Emek piyasasında tam rekabetçi, ürün piyasasında tekel olan bir firmanın emek arz eğrisi tam
rekabetçi firmanın emek arz eğrisi ile aynıdır. Ancak emek talep eğrisi tam rekabetçi firmanın talep
*-*Bu farklılığın nedeni : tam rekabetçi bir firmada marjinal gelir malın fiyatına eşitken tekelcide
marjinal gelir fiyattan düşüktür. Tekelcilerde tek firma olduğu için bu firmanın ürününe olan talep
*-*Eğrinin daha dik olması ise : ücret değişmelerine karşı tekelcinin tamdan daha duyarlı olduğunu
gösterir
1)Endüstrideki üretimin büyük bir kısmının az sayıda firma tarafından yapıldığı bir piyasa türüdür.
4)Firmalardan birisinin atacağı adımlar diğer firmaların misilleme yapmalarına neden olur.
5)Firmanın emek arz eğrisi belirli bir istihdam düzeyine kadar yatay eksene paralel daha sonra
pozitif eğimlidir.
6)Arz eğrisinin pozitif kısmının enekliği firmaların rakiplerinden eleman transfer etme çabalarına,
rakip firmaların işgücünü korumak veya istihdam düzeyini yükseltmek için ücreti ne kadar
yükselteceğine bağlıdır.
Ünite 6
2) Huzursuzluk yaratır
1) İşsizlik yaratır.
Ücret : ekonomik anlamı ile mal ve hizmet üretiminde harcanan insan emeğinin karşılığı yani
emeğin fiyatıdır.
Ücret haddi : (oranı )belirli bir üretim yada zaman birimi başına emeğe ödenen ücrettir. İşçilik
Ücret geliri : iş süresi ile ücret haddinin çarpımıdır. Ancak bu gelire prim ikramiye fazla çalışma
Brüt ücret : işveren tarafından işçiye ödenen ücrettir. Yani işçi için işletmenin kasasından çıkan
Net ücret : işletme tarafından belirli bir dönem için ödenen ücret gelirlerinden vergi ve sosyl sigorta
primleri gibi kesintiler yapıldıktan sonra işçinin eline geçen ücrettir. Yani işçinin cebine giren
paradır.
Parasal (nominal ) ücret : işçinin eline geçen parasal değerdir. İşveren açısından önemli olan bir
ücrettir.
Gerçek (reel ) ücret : ücretin satın alma gücüdür. Belli bir dönemdeki reel ücret o dönemdeki
Asgari ücret : bir yandan işçiye sosyal bakımdan uygun asgari bir yaşam düzeyi sağlamaya elverişli
olan diğer yandan işverenleri daha düşük ücret ödemekten alıkoyan zorunlu niteliği olan bir
ücrettir.
ÜCRET TEORİLERİ
2) Pazarlık teorisi
1) Doğal ücret teorisi: cantilion, turgot ve smith tarafından ortaya konup Ricardo tarafından
geliştirilmiştir. Bu teoriye göre ücret: bir işçinin yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan tüketim
mallarını sağlamaya yeten ve işçiye emeğinin karşılığı olarak verilen para ve maldır. Doğal ücret
teorisinde genel ücret düzeyini belirleyen temel düşünce malthusun nüfus teorisidir. Buna göre kısa
dönemde piyasa ücrete geçici olarak doğal ücret düzeyinin altında ya da üstünde olabilir. Ancak
1) Teori maltushun nüfus teorisine dayandırılmıştır. Oysa ki gıda maddelerindeki artışın nüfus artış
2) Teori evlenme ve doğumların gelirle orantılı olarak artıp azalacağını ön görmüştür. Ancak refah
3) 20. yy da batı ekonomilerindeki nüfus artışıyla ortaya çıkan gerçek ücret artışlarını
açıklayamamıştır.
2) ücret fonu teorisi: j.s. mill tarafından ortaya atılmıştır. Buna göre ücret düzeyini iş gücü hacmi
İşçi sayısı
W=F/N
a) Belirli bir zaman da ücretleri ödemek için mevcut para miktarı ve iş gücü hacmi sabit kabul
edilemez.
3) artık değer teorisi: karl marx tarafından ortaya atılmıştır. Buna göre işçi iş veren tarafından
sömürülür. Ve ürettiği değerin karşılığı olan ücret kendisine tam olarak verilmez. Bir kısmına el
konulur.
Artık değer = emeğin yeniden üretimi için gerekli olan değer ile emeğin yarattığı toplam değer
arasındaki farktır.
Emeğin kullanım değeri = emeğin fiilen çalıştığı süre içinde ürettiği değerdir.
Emeğin değişim değeri = emeğin kendini yeniden üretebilmesi için satın alabileceği malların
değerine eşittir.
*-* iş günü zamanının uzaması mutlak olarak artık değeri arttırır. Nisbi artık değer artışı ise iş gücü
Yedek işsizler ordusu: piyasa da sürekli olarak emek arzını talebin üzerinde tutmak da ve bu da
asgari geçim düzeyinde bir istihdamı olanaklı kılmaktadır. Yani emek arzı talebin üzerinde
*-*malthusun teorisini kabul etmez ücretlerin uzun dönemde asgari geçim düzeyine aşamayacağını
savunur.
Bu teoriye yöneltilen eleştiri ücretlerin asgari geçim düzeyine geçemeyeceğini savunan klasiklerin
1) Marjinal verimlilik teorisi: Belirli bir istihdam düzeyinde ücretlerin çıkabileceği en yüksek düzeyi
yani tabanı belirtir. Bu taban verimliliğe bağlıdır. Ve verimlilik artmadığı sürece ücret düzeyi de
artmaz.
a) İş verenler ilave emek birimlerini gerektirecek olası verimlilik artışını peşinen ölçebilirler.
b) İş verenler arasında emek temini konusunda tam ve mutlak bir rekabet vardır. Eğer bu olmazsa
3. teorinin kabul ettiği sermeye emek ikamesi her üretim alanında geçerli olmadığından bazen
2) pazarlık teorisi: işçi ve iş veren arasında pazarlık sonucu belirlenir. Ücretlerin en düşük ve en
yüksek limitleri vardır. İşçiler en yüksek iş verenler en düşük limitten pazarlığı başlatır. İş verenin
ödemeye razı olabileceği en yüksek ücret düzeyi işletmenin kazanç düzeyine rekabet gücüne emek
maliyetlerinin çok yükselmesi durumunda ortaya çıkabilecek satış kayıplarının büyüklüğüne bağlıdır.
En düşük ücret düzeyi ise işçilerin yaşam standartlarının düşürülmesi karşısında göstereceği
3) Satın alma gücü teorisi: artan ücretler her zaman üretimde bir artış meydana getirmelidir.
Üretim devamlılığı üretilen mal ve hizmetleri satın alma gücüne sahip birimlerin talebine bağlıdır.
4) Etkin ücret teorileri: işçilere piyasa ücretinin üzerinde bir ücret verilmesi durumunda emek
verimliliği artar.
1. beslenme teorisi: iyi ücret alan işçi iyi beslenir. Sağlıklı işçi daha verimlidir. Denge ücret
2. işçi devri teorisi: yüksek ücretler işçi devrini düşürür. .gelişmiş ülkelerde görülür.
3. seçim teorisi: denge ücret düzeyinin üstünde ücret öderse daha nitelikli işçilere istihdam eder.
Bu da iş yerinde ki verimliliği arttırır. Yüksek ücretler işçilere daha iyi çalışmak konusunda motive
eder.
Ünite 7
Ücretler konusunda teori-pratik uyuşmazlığın nedeni teorinin yanlışlığı değil var sayımlarının gerçek
e) İşçiler ücret farklılıklarının bilse bile mobilite kolay ve maliyatsiz değildir. Dolayısıyla ücretlerin
I. İşlerin heterojenliği
a) Sendika üyeliği
b) Firma ölçeği
I. İşlerin heterojenliği
1) TEÜF = işlerin altarnatif işlerle olmayan istenmeyen özelliklerini tazmin etmek amacıyla işçilere
yapılan fazladan ödemelerdir. Eşitleyici ücret farklılığı da denir. Emek arzına bağlıdır. Ve zaman
içinde sürekliliğini korumayabilir. TEÜF nin uygulanabilmesi için işçilerin işin özelliklerine ilişkin bilgi
c) Gelir düzenliliği
h) Yan ödemeler
2) işlerin beceri gereklerinin farklı olması: meslekler farklı beceri düzeyi gerektirir.
3) etkin ücret ödemeleri: en nitelikli işçileri seçme imkanıdır. Ona göre ücret farklılığı ödenir.
a) Sendika üyeliği: benzeri işleri yapan iki işçiden birinin sendika üyesi olması diğerinin aleyhine bir
1) Büyük firmalarda emek verimliliğinin yüksek olması nedeniyle yüksek ücret ödenir.
c) İş verenin ayırım yapma eğilimi: kadınlar gençler yaşlılar göçmen işçiler gb grupların verimli
olmadığının düşünülmesi
1) Bireysel tercihlerin farklılığı: kişilerin, işlerin özelliklerine yönelik bakış açıları farklıdır.
2) Beşeri sermaye farklılığı: Emek piyasalarında birbirleri ile rekabet edemeyen gruplar 2 nedenle
ortaya çıkar;
1. bilgi eksiklikleri:
dolaylı maliyet : işsizin o ana kadar bulabildiği işte çalışıyor olmaktansa iş aramaya devam
Ünite 8
Klasik iktisatçılardan Adam smith 1776 yayınladığı “ulusların zenginliği” adlı kitabında “eğitimin
teorisini geliştirmişlerdir.
Beşeri sermaye yatırımı: resmi eğitim, iş yerinde eğitim, sağlık hizmeti göç ve iş arama gb
faaliyetlerden oluşur.
e. Sosyal prestij
a. Doğrudan maliyet: harçlar, kitaplar ve diğer malzemeler için yapılan harcamalar ( cüzdanda
yapılan maliyet)
2) yaş gelir profilleri: bireyin eğitim yatırımı yapıp yapmayacağı kararı maliyetlere oranla faydanın
büyüklüğüne bağlıdır.
Yakalanma noktası: üniversite eğitimi sonrasında emek piyasasında çalışmaya başlayan bir
kimsenin liseden sonra doğrudan emek piyasasına giren diğerinin gelir seviyesini yakaladığı
noktadır.
bugün ki değer: gelecek dönemlerde elde edilecek gelir ve maliyetlerin bir iskonto olayı ile iskonto
edilmesidir.
1.
• eğitim yatırımının net bugün ki değeri > 0 yatırım kararı rasyoneldir
2.
• İçsel getiri oranının hesaplanmasıdır. İçsel getiri oranı: alternatif iki beşeri sermaye yatırımının
• maliyetler
• kazanç farklılıkları
resmi(formal eğitim) normal eğitimdir. İş yerinde eğitim gayri resmi ( informal) eğitimdir.
İş yerinde eğitimin iş veren açısından maliyeti: eğitim alanı işçiler için usta başıların ve eğitmenlerin
İş yerinde eğitim işçi açısından maliyeti: daha düşük ücretle çalışmaya razı olmalarıdır.
a- iş yerinde genel eğitim: iş kolunun tamamında geçerli olan bilgi ve becerilerin edinilmesidir.
b- İş yerinde özel ( spesifik) eğitim: sadece eğitimi veren firma da kullanılan işçinin verimliliğini
b) Yetenek sorunu
c) Eleme hipotezi: iş veren tarafından hangi işçinin daha kaliteli olduğunu belirlenmesinde bir sinyal
• İkincil sektördeki işler: düşük ücretli çalışma koşulları kötü terfi şansı düşük işçiler arasında
• Bu teoriye göre ikincil sektörde çalışan işçilerin birincil sektöre geçmeleri zordur.
Eğitimin sosyal getiri oranı = toplumun kaynakları eğitimi harcamakla ne elde ettiğini gösteren
orandır. Örneğin: bir kimsenin tıp doktoru olması kendisi ile birlikte hastalara da yarar sağlar.
Ünite 11
1) Verimlilik farkları
2) Demografik özellikler
3) İşin niteliği
4) Piyasa yapısı
Sendikaların ücretler üzerindeki doğrudan etkileri: sendikaların ücretler üzerindeki doğrudan etkisi
1) sendika yayılma etkisi: sendikalı sektörde ücret artışı ile işsiz kalan işçilerin sendikasız sektöre
2) Sendikalaşma tehdidi etkisi buna göre sendikalı sektörde işçiler ücret artışı temin ettiklerinde
sendikalı sendikasız ücret farkı artar. Bu durum sendikasız işçileri oraganize olmaya yöneltir.
Dolayısıyla sendikasız işçiler çalıştıran işverenler olası bir sendikayı önlemek için işçilerine sendikalı
işçilerin aldıklarına yakın bir ücret vermeyi ister. Bunun iş verene avantajları:
*-* işçiler ise grev olmadığı için gelir kaybı yaşamaz. Yüksek ücret alır ve sendika aidatı ödemezler.
3) bekleme işsizliği etkisi: geçici bir işsizlik türüdür. Sendikalı olup işsiz kalan işçilerin sendikasız
sektörde çalışmaktansa bir süre işsiz kalıp sendikalı sektörde iş bulmak için beklemeleridir.
*-* araştırmalara göre sendikalaşma tehdidi ve ürün piyasası etkileri yayılma etkisinden daha
olduğu durumunda toplayış sözleşmelerine koydukları bazı uygulamalar iş verenin gereğinden fazla
*-* sendikaların kısıtlayıcı kurallara başvurmasının temel nedeni: verimlilik artısı sağlayan yeni
b) grevler:
a) sendikaların toplu bir ses oluşturması: işçilerin işle ilgili problemleri olduğunda başvurdukları 2
mekanizma vardır.
• çıkış (exit) mekanizması: burada çalışma koşullarından memnun olmayan işçi işi bırakarak
• Ses ( voice) mekanizması: çalışma koşullarından memnun olmayan işçilerin sorunu iş verene
ileterek çözmelidir.
*-* sendikaların toplu bir ses oluşturması, işçi devrini düşürür. Kıdem seviyesini yükseltir. İşçilerin
*-* sendikaların firma içi ücret eşitsizliğini azaltmak için izleyeceği yol bütün işçileri aynı miktarda
ücret artışı sağlayarak işçiler arasındaki ücret farkını oransal olarak azaltmaktır.
*-* sendikaların firma içinde eşitliği sağlayacağı uygulamaların başında eşit işe eşit ücret
uygulaması gelir.
Enflasyon = cari fiyat üzerinde toplam talebin toplam arzdan fazla olmasıdır. Ya da fiyatlar genel
Ücret – fiyat sarmalı = sendikaların maliyetler ile fiyatlar arasında oluşturduğu sarmala denir.
1) toplu iş sözleşmeleri genellikle 2-3 yıllık dönemler içinde yapılır. Dolayısıyla talep azaldığında iş
2) Sendikalılar adına ücretlerin düşürülmesini onaylamak kabul edilemez bir geri adımdır.
arttırması da mümkündür.
*-* sendikalı sektörde sağlanacak iyileşmeler yayılma etkisi nedeniyle sendikasız sektörde
Ünite 12
Devlet bazen özel sektörle birlikte işçi istihdam eden bir birim iken bazen iş gücünün tek istihdam
edicisidir. Örneğin; askeri personel, posta çalışanları, itfaiyeciler, polisler tek istihdam edicidir.
1) Kaynak tüketen kamu harcamaları: bu harcamalar kamunun piyasadan mal ve hizmet alımıdır.
2) Kamu transfer harcamaları: bunlar emekli aylıkları, sübvansiyonlar, işsizlik yardımları ve borç
dağılımını gerçekleştirir.
Kamusal mallar:
etkileyemeyeceği mallardır.
Kamusal mallara örnek: adalet, milli güvenlik, radyo ve televizyon, hava kontrolü…
1) Bölünemez
1) Kamu yatırımı özel sektör mallarına olan talebi arttırır ve bu malların ürettiği iş kollarına
2) Kamusal malların istihdam üzerinde dolaylı etkileri de vardır. Örneğin; baraj yapımı sulu
3) Üretilen kamusal mallar özel sektör mallarını tamamlayıcı ise özel sektör mallarını üretimini
4) Kamusal mallar özel sektör mallarına ikame ise özel sektör mallarının üretimini sağlayan işçilere
1) Kamusal mallar bireyler üzerinde gelir etkisi yaratarak daha fazla boş zaman talep etmelerine
2) Kamusal mallar özel sektör mallarını ne kadar çok ikame ederse emek arzında o kadar fazla
daralma olur.
3) Kamusal mallar boş zamanı ne kadar iyi tamamlarsa emek arzı o kadar azalır.
4) Kamusal mallar çalışmayı ne kadar iyi tamamlarsa emek arzı o kadar artar.
etkilemez. Vergi oranındaki değişmeler bireyin çalışma tercihi üzerinde gelir ve ikame etkisi
yaratacaktır. Arz yönlü iktisada göre ücretlerden alınan vergi oranlarının düşürülmesi kişilerin net
ücretlerini arttırır.
İkame etkisi > gelir etkisi çalışılan süre artar
Türkiye de sendikalar ile ilgili yasal mevzuat 1963 e kadar sürekli olarak sınırlayıcı ve yasaklayıcı
olmuştur. Ancak 1963 de kabul edilen yasalarla emek sermaye ilişkisinin toplu pazarlık yönü ile
düzenlenmesi esası kabul edilmiştir. Bu yasalar sendikalaşmaya teşvik edicidir. Sendikalara üye
olma yaşının 16 ya indirilmesi, işçilerin birden fazla sendikaya üye olabilmelerine imkan tanıması
Asgari ücret: Devletin ücretlerin daha altına inemeyeceği bir taban belirleyerek daha adil bir ücret
Asgari ücret uygulamasının olumsuz etkisi uygulamanın bazı sektörleri kapsamaması o sektörde
Emek, arz ve talep eğrileri ne kadar esnekse ve asgari ücret denge düzeyini ne kadar üzerinde ise
İşverenler kendileri için kar max. Sağlayan iş güvenliği düzeyini tespit ederken marjinal karar alma
kuralını kullanırlar.
1) Ölüm ve yaralanma riskinin düşük olması işverenlerin daha düşük ücretlerle işçi
2) Güvenli bir iş yerinde iş kazaları daha az olacağından üretim duraklamaları daha azdır.
3) Güvenli iş yerlerinde ölüm ve yaralanma oranı düşük olacağından yeni işçi istihdam etmek ve
4) İş yerinin güvenli olması işçi devrini azaltacağı için firmaların spesifik iş yerinde eğitim
vermelerini sağlar.
Emek piyasası açısından ekonomik rant: Belirli bir işçiye ödenen ücret ile işçinin piyasada çalışmaya
razı olduğu ücret arasındaki farktır. Ekonomik rant üretici rantı ile paralellik gösterir.
*-* Kamu günlük tarifeleri ile kota uygulamalarının olması yerli üretime olan talebin artmasına
neden olur.
*-* Kamu rant sağlama işini ücretleri doğrudan yükselterek yaptığı gibi belirli meslekleri
yapabilmek için kamu lisansını zorunlu kılarak da sağlayabilir. Bu zorunluluk ile emek arzını kabul
eden kamu lisans şartını sağlayarak mesleği yapanlara fazladan ekonomik rant verir.
Ünite 13
*-* Arthur okun tarafından geliştirilen okun yasasına göre işsizlik oranındaki her %1 lik artış gayri
İşsizlik: çalışma istek ve yeteneğine sahip olduğu halde cari ücret haddinden iş bulamama
durumudur.
DİE’ ye göre işsizlik: referans döneminde istihdam halinde olmayan kişilerden iş aramak için son 3
ay içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 15 gün içinde işbaşı yapabilecek durumda
olan 15 ve daha yukarı yaştaki tüm kişiler işsiz nüfusa dahil edilir.
a. İşi yok: bu kriter, referans dönemi içinde istihdam edilmemiş olanları kapsar. Dolayısıyla
düzensiz de olsa bir işte çalışmış olan kişi yeni iş arıyor olsa bile işsiz sayılmaz.
c. İşe başlamaya hazır: 15 gün içinde iş başı yapacak durumda olmayı gerektirir.
İşsizlik oranı
İşsizlik oranı: toplam iş gücü içinde işsiz olanların yüzdesidir. ( işsizler = iş gücü – istihdam
edilenler )
İşsizler
İş gücü
• işsizlik oranındaki bir artış ekonomik daralmayı, azalış ise genişlemeyi gösterir.
Doğal işsizlik: emek piyasasında emek arz ve talep fazlasına olmadığı durumda yani piyasa
dengede iken var olan işsizlik oranıdır ya da enflasyon oranında bir artış yaratmadan sürdürülebilen
1) Neoklasik yaklaşım: işsizliği tamamen gönüllü bir sorun olarak görürler. Geçici ve gönüllü işsizlik
2) Keynesci yaklaşım: eksik rekabet koşullarını ve gönülsüz işsizliği vurgular. Keynesci ye göre
kişiler iş piyasasında cari ücret düzeyinde çalışmak isteselerde iş bulamazlar. Keynesci işsizliğin
3) Yeni yaklaşımlar:
a) iş arama teorisi: neoklasik iktisat görüşünün bir uzantısıdır. Bu teoriye göre işsizlik işlere ilişkin
bilgi toplama yani iş arama sürecinin bir sonucudur. İşsiz bireyin işsizlik sigortası ve aile yardımları
İşsizlik türleri
1) gizli işsizlik: üretim teknolojisinin sabit kalması koşuluyla herhangi bir üretim aşamasındaki iş
gücü üretim dışına alındığından üretim hacminde bir azalma olmuyorsa gizli işsizlikten söz edilir.
2) Açık işsizlik: çalışma istek ve yeteneğine sahip olduğu halde niteliklerine uygun cari ücret
değiştirmelerinden kaynaklanan işsizliktir. Geçici işsizliği nedeni: yeni bir işe geçiş süreci ya da
piyasadaki açık işler konusundaki bilgi eksikliğidir. Bu tür işsizliğin ekonomik olarak 0 a inmesi
istenmez.
b) Yapısal işsizlik: bir piyasa da talep edilen ve arz edilen beceriler arasında uyumsuzluk olması
durumunda ortaya çıkan işsizlik türüdür. Bünyevi ya da strüktrel işsizlik de denir. Çözümü en güç
işsizlik türüdür.
• mesleki dengesizlik
• coğrafi dengesizlik
• teknolojik gelişmeler
• kamu politikaları
• mevsim koşulları ve değişmeleri sonucu bazı mal ve hizmetlerin talebinde ortaya çıkan düşüşler
*-* mevsimlik işsizlikle konjoktürel işsizlik arasındaki fark: emek talebindeki dalgalanmaların
beklenen ve sistematik dalgalanmalar olmasıdır. Mevsimlik işsizlik daha çok tarım turizm ve inşaat
sektörlerinde etkilidir.
3) Tarım sektöründe istihdam edilenlerin yarıdan fazlası ücretsiz aile işçilerinden oluşmaktadır.
4) Herhangi bir sosyal güvenceye sahip olmadan istihdam edilme kırsal alanda kentsel alana göre
daha yaygındır.
8) Eksik istihdam edilenlerin iş gücü içindeki oranı % 5,8 iken bu oran kentsel alanlarda % 7, kırsal
işsizlik konusunda en kapsamlı bilgiye DİE nin hane halkı iş gücü anketlerinden ulaşılabilmektedir.
Türkiye de bir tarım ülkesi olması nedeniyle mevsimlik işsizlik yaygındır. Genç ve dinamik bir nüfus
yapısına sahip olan Türkiye de işsizliğin en belirgin özelliği yapısal nitelik taşımasıdır.
2) Kentlerdeki işsizlikten kadın iş gücü kırsal alandaki işsizlikten erkek iş gücü etkilenir.
4) İşsizlerin çoğu ilkokul mezunlarından oluşur ancak son yıllarda eğitimli gençler arasında işsizlik
hızla artmaktadır.
Ünite 14
Gelişmiş ülkelerde işsizlik sorununu hafifletmeye yönelik aktif yöntemler alınırken gelişmekte olan
1) pasif politikalar: işsizlik sigortası, işsizlik yardımı gb işsizlere gelir desteği sağlamaya yönelik
politikalardır.
toplumsal açıdan yarattığı olumsuzlukları gidermeyi amaçlar. Aktif politikalar ise, bireyleri doğrudan
aktif ishtihdam politikalarının amacı: işsizlere yalnızca gelir desteği sağlamak yerine onların çalışma
hayatına dönüşlerini kolaylaşmaktadır. Öncelikli hedef kitlesi ise genç kadın göçmen ve özürlü
işsizler gb emek piyasasında uzun dönemde iş bulma şansları zayıf olan gruplardır. Bu
a) bilgilendirme ve işe yerleştirme hizmetleri: geçici işsizlikle mücadele de etkin bir yoldur.işe
yerleştirmede çalışanların istismarının olumsuz sonuçlar yaratması bu hizmetin kamu hizmeti olarak
programlar işsiz bireylere yeni beceriler kazandırmada yardımcı olur. Bu programların en iyi
gerileme dönemlerinde, emek piyasasında iş bulma şansı çok zayıf olan işsiz gruplarının istihdam
şekilde düşürülebilir:
2) ücretler üzerinden alınan vergilerin düşürülmesi ya da ücret sübvansiyonları gb ücret dışı iş gücü
maliyetlerinin düşürülmesi
d) iş yaratma programları: iş bulmaları çok güç olan işsizlere yönelik olarak geliştirilmiş
1) 1980 öncesi dönem: ithal yerine yerli üretim politikasının egemen olduğu 1980 e kadar
uygulanan kalkınma planlarında, istihdam sorununun çözümü için iki ana değişken esas alınmıştır:
2) 1980 sonrası dönem: 24 ocak 1980 kararlarıyla birlikte sanayileşme stratejisi olarak ihracata
dayalı sanayileşme modeline geçildi. Türkiye de aktif istihdam programları Türkiye İş Kurumu
Ünite 15
ENFLASYON VE ÜCRETLER
1. Talep enf. : toplam talepteki bir fazlalığın yol açtığı bir enflasyondur.
Ücret fiyat sarmalı: parasal ücretlerdeki artışların fiyat artışını geçmesi ve bunun sonucunda reel
ücretlerde ortaya çıkan düşüşün ilave ücret artışı talebini beslemesi sürecidir.
1.geri itilim sarmalı : fiyatlardaki artış reel ücretleri aşındırır. İşçiler bu aşınmayı gidermek için
tekrar ücretlerini arttırdıklarında maliyet ve fiyatlar tekrar yükselir. Dolayısıyla reel ücretler tekrar
aşınır.
2. bekleyiş sarmalı: enflasyonun devam etmesi kişilerde fiyat yükselmelerine gelecekte de devam
edeceği beklentisinin oluşmasına neden olur. Bu nedenle sendikalar toplu sözleşme dönemlerinde
gelecekteki muhtemel reel ücret aşınmalarını da hesaba katarak ücretleri arttırmak isterler.
Gelirler politikası: gerçek ücretlerde artışın emek verimliliğindeki artışla sınırlamak suretiyle gelir ve
istihdamın gelişmesini uygun fiyat istikrarıyla sağlayacak koşulları oluşturmaya yardımcı olan politik
1. ücret ve fiyat kontrolleri: ücret ve fiyat artışlarının yasal olarak sınırlandırılmasıdır. En kötü
uygulama biçimidir. Savaş sonrası büyük ekonomik krizler gb olağanüstü durumlarda kısa süreli
kullanılır.
3. endeksleme politikaları: enflasyonun ücretin satın alma gücü üzerinde yaratacağı olumsuzluklara
4. vergilendirmeye dayalı gelirler politikası: vergiler ile enflasyonist olmayan ücret artışları
1- philips modeli
a)parasal ücretler ile işsizlik oranı arasında ters yönlü bir ilişki vardır.
mümkündür.
d) samuelson ve solow philips eğrisini parasal ücretteki değişme yerine enflasyon oranı ile işsizlik
Değişim W
a- emek talep fazlası ile parasal ücretlerdeki değişme arasındaki pozitif ilişkiyi gösteren ücret
ayarlama fonksiyonu.
b- Emek talep fazlası ile işsizlik oranı arasındaki negatif ilişkiyi gösteren fonksiyon.
*-* lipsey e göre emek talep fazlasının artması işsizlik oranını azaltır. Emek talep fazlasının
a- philips eğrisi 1960 lardan sonra başta M.friedman olmak üzere parasalcılar tarafından
eleştirmişlerdir.
b- bu eleştirinin hareket noktası philips eğrisinde enflasyon ve işsizlik oranı arasındaki ilişkinin
c- kısa dönemde enflasyon oranı ve işsizlik oranı arasında değiş tokuş olabilir.
*-* uyarlanabilir bekleyiş teorisi: insanların enflasyon beklentilerinin geçmiş enflasyon oranlarına
yanıltılar sürekli olmayıp uzun dönemde yoktur. Ekonomi kendi halinde bırakılır. Aktif iktisat
atılmıştır. Ekonomi de ki işsizlik oranı istikdarlı bir enflasyon oranını sağlayan NAIRU dan düşükse