Professional Documents
Culture Documents
Ücra 38
Ücra 38
ISSN: 1309-145X
o gök kuþaðýnýn sörf yapýlan sývý noktasýnda -bana Ferrari almazsan vermem sana edim
ben korkusal kurgusal bir filistin askýsýyla seviþiyorum cinsinden hakem görmedi pardon hocam pozisyonlarý
bilinçsizlik salgýyorum kurgusal olmayan tarifi kolay olsun olay kolsun rehberde
terlerimi sana verdim tuzunu kurut da yediðine ek.
-ilk soldan dönüp bayrak asarsan odana sen de
buðdayýn senin, berberlerdeki yaðlý saçlardýr
alýþabilirsin ultrahýz edim hatalarýna
fýrýnlarýn senin tarih öncesi hamamlarýn, edim edim edim edim
dizanteri yüklü tozlu odunlarýyla sývanmýþ sobasýdýr.
beni buruþturur sevin buna ah! edim pardon sevgilim sik bu þiiri gözüm görmesin
sinir uçlarýna yapar baskýný plütonyumlu mandal
!!.artýk çiþimi yapabilirim safhasý
Ozan YILDIZ duraklýyorum ne demek hala
duraklýyorum otobüs gelsin sinemada Ç
tiþörtlü karlý havada E
dönence o arada sen bütün ekibi topla bir derede
bir moro lafýný keserken yatak ucunda bombatlasýn
karaciðerimden muzdaribim kim demiþ fakyu dersen hiçbir kadýn aðlamazmýþ
dünyayý yutuyor karadelik sanat için sanat üstüne de soyun bir sýtar ve bir baðcan 2
karada tuz kalmadý mineraller anne an ne nolor söyle demirele
köþe baþýndaki karartý sezon finali bizim sokakta yapýlsýn
karanlýk örtüyor þalýný reytingler çýldýracak: þarap bira esrar patlak
at avrat silah partilerde elim sende oynayacak
kýçý fýçý oluk oluk kan +18 +16 +13 +10…+3 +2 +1=0 bOmBB
kara günlerden arta kalan intihara teþebbüs mafya anasýna Petro baretta pipi vajina
defin geleneði yedisi kýrký hadi durma! yiyosa bunlarý bizim kanalda da yap
el-hamd diþil kaplýkara duraklasýn otübüs: annen mahallede boþ karakter
eril elliiki gölge in sevgilim sana demiþtim ocak
asuri fidye uçak tutmalarý bu yýl aha bu þiire yazýyorum- bizim yatak ödül alacak.
2
Birden biten müzikti Arzu
Kýble ve lodostan
Yýldýzlar ve poyrazdan
Estikçe içinde dolaþan isyan
Pýrýl pýrýl
Gerisingeri divan
Kafam gelmiyor
Gerisingeri
Ekmek gelmiyor
Ben çaðýrýnca devlet
Gelmiyor
Osman ÖZBAHÇE
Hasan KARAYEL
3
baþ-lýk-sýz, teklifsiz
binbir iliþmeyle dolu
yine geldim bu kez bütün þiirlerimi yarým býrakarak umarsýzca
geldim ümitsizim bitkin halk oyunlarýndan býkarak halktan uzak
halkla bütünleþmekten korkup halkýn þiirden ayrý durduðunu
iyice bilelim diye kendime fazla güvenmeden sana dair
bütün küsûratýmý toplayýp kusursuz bir akþamla
mehmed âkif'in geldiði yerde el-uksur'da havâ aðýrdý
ona dokunmuyordu sýcak ama ben periþandým
benim ömrüm bu eksende bir küçük sapmadan ibaretti
böylelikle felsefenin bizimkilerin dýþýnda kalan dinlere
haram olacaðý bilfiil isbat edilmiþti benim üzerimden.
Ömer AKSAY
4
aksinya
Suzan SARI
Hilmi HAÞAL
5
pardösüme kuþlar ücra ý
noktada baþladý
þehirde sadece gürültü vakýa idi
kýymetli bir harita aradýmýz naber þehir noktasal bir tasarý için hazýr mý deðildi
naber tabi ta ki toki meraba n
marabamýz sýnýrlý yok öyle kimse o
kimseyi anlayamaz kimsn kadar k
meramet : merhaba ahmet merhamet dileme t
nerde gömülü olduðuna delalet eder a
d
a
-pek'ey kiþi
kendini ayaklarýndan havaya
o noktada þu iþte
kaldýrabilir .
mi .
oðlu mu kýzý .
.
anahtarý cebimde üstüme kilit çekmece böyle binlerceydi
yan yana gelmeleri de söz konusu oldu
karasularý inen ayaklarýma kirliliðim alt alta üst üste iç içe dýþ dýþa yaaaaaaa
yýrtýlýncadýr kaðýdýn sahiciliði bir tek cümle sonuna gelmediler.
yüzünü kanla boyayýp dön baþkalarýnaca Hatýrladýðým bir cümle sonu yok
ise yücesin kulaklarýmýn biriken kir arkada.þ Ýnandýðým nokta için
Dokusal tutkulara inanýr gibi
inceruh sezin sinekleri
imti
görürce baþka bir evreni bir daha bir Big bang haline inanýrsanýz falan
gözönümde s önünde t atlahop iç Hale inanýrsanýz falan
pasý esneterek alan futbolcu atýyorum zago Allaha inanýrsanýz
aksine ben kapýlarý sektirerek kaptýrýrým Toz bulutuna inanýrsanýz hortumsulara
hoþgörü: soluk boruma düþen çýð Bizi yutan imgeye imgeyi yutan milenyuma
Milenyum bir nokta olamadý fekat
'' yanýmda aðlarsan aklýmý kaçýrýrým takatým çoðaldý fakat im tarafýndan
ecinniler ýrmakta yalnýz yakalar bizi '' Ýmlere tabi elde diyemezsiniz tabii
Ýmge demek için bir ge eki için ooooo
orda dur Ýmge elde etmek için ooooooooooooo
Natürel noktalar gerekli mortant deðil
sýkýþtýmda
Ücra noktalar gerekli rantlabl deðil
aclarýmý doyur Limited by gerekli company gereksiz
sonra seni bana Kompanze gerekli komplekssiz gerekli
unuttur Dergiler falan gerekli mi
Bilmiyorum
çekinik genlerimi oyalayan tevatür (gerekli mi sizce)
limitsel bir bakýþ gerekli icabýný düþünen akýþ gerekli
kýsadevre: güercinler püþöpüþ fazda ve nötrde bence akýþ bir imtiyaz imsiyaz
aralarýnda kat sayýlý bir göðü indirip noktalar çok hareketli ayný zamanda yerlerinde durmuyorlar
tellerin gölgesi kuþboklarý bulanýk
Kitaplarý saymýyorum nokta olmayanlarý saymýyorum
Nokta olmayan þeyleri saymak gerekirse onlar da çok tabii
>>GROUND
Noktasý þeyleri saymak gerekirse natürel olmak gerekir
Münir YENÝGÜL Noktasý olmayan þeyleri durumlarý türsel þeyleri
Benim noktalarýmý metinleþtirmek gerekli
Noktalarýn metinleþmesi noktanýn aralanmasý sonrasý
Bana baðlý gadre baðlý kadere baðlý
Nasip nasip nasip nasip nasip nasip nasip nasip nasip
Bülent KEÇELÝ
6
RÖVANÞ
Ali K. METÝN
7
Y
4
a
d
r Ö
m
DADA’NIN ELEÐÝ
a
V K
z
U
K A
a
“Ölülerin anýlmasý gelenek yaratmaz”
Jan Assman
B D
y
ö
dapdar bir sokaðýn köþesinden dönerken.. önce karþýma bir fýrýn çýkýyor, aslýnda
A
karþý çaprazýnda bir fýrýn daha var, biliyorum, orda.. ama yanýmdakine karþýdakini
ir
göstermek istiyorum.. “ötede, bak dada fýrýný” diyorum, sanki fýrýnýn içindeki ekmekleri her
gün tekrar tekrar ben piþiriyormuþum gibi. Aslýnda dadanýn fýrýný, konu dýþý, orada eski bir
D
a
fýrýnýn olmasý yeterli, göstermelik.. birkaç adým daha atýyorum, yanýmdaki umrumda deðil,
d
fýrýný gösterdim mutluyum, fýrýn benim deðil, ama ben gösterdiysem de biraz benim ya da öyle
r
sanmam içindi bütün bu sekiz onbir ondört onyedi yýllýk zorunlu eðitim.. “savcý mý, hakim mi vurmuþ”
O
olarak beynimde iþlenen bir erkek sesi duyuyorum, dönüp baktýðýmda bir kýraathane.. dýþarýya
çýk arýlmýþ masasýz üç dört tahta sandalye, gri mi haki mi kahverengi mi hangi renk olduðunu hiçbir zaman
anla yamayacaðým hep gördüðüm bir renkte giyinmiþ gürbüz adamlar politika yapýyor.. yanýmdakine
dönüyo rum, o bana “vatandaþ da her þeyle ilgili..” diyor, ya da öyle bir ses iþte, yarý “aslýnda hiçbi bok bilmiyorlar”
alaycýlýðý, yarý her þeyi ben bilirimci narsist bir halk adamý sesi. Öyle diyorum, boþvericiliðime kýzacaðým sonra. Neyse,
cep telefonlarýmýz eþitler bizi, bir þiirde okuduydum.
Aslýnda ben bir yazý yazmalýyým, burda Dada Köyü'nde, bir kitap çantamda, yanýmdakine ayýp etsem, kýraathaneden
içeri girsem, boþ bir masa bulsam, kýraathanede bir kadýn, elinde kitabý.. bir bellek kitabý.
Sen eski sen deðilsin, kýraathaneler için söylenen kýraathanelere eskiden de hiç gitmemiþlerin diyebileceði yegane
saçmalýk. “içerde mi, dýþarda mý” kimin umrunda!
Okuyorum.
Baðlayýcý yapýlarýn yapýtaþýnýn tekrarlama olduðunu. Neden yapýtaþý deniyor diye düþünmeyeceðim. Neden taþ gibi
deðiþmez görünen katý bir þey seçilmiþ ki? Aþýnabiliyor ama o da. Hayýr, aþýnanlar aþýlabilir mi, diye bir þey sorma.
Yazýna dön, bu yer köy kahvesinde. Dada, evet dada. Dada bütün baðlardan baðýmsýz bir þeyse, yani bunu
hedefliyorsa.. Ne hedeflemesi ya, hiç bir þey için hiç bir þey, sok bunu kafana.
O zaman neden bu ses tekrarý?
Da'nýn öldürülmesi için deme bana. “Hatýrla ve öldür” mü yani?
Hatýrla ve öldür, bu bir merkez parçala
kuvveti.
Yeni merkezler oluþursa demeyeceðim,
hiçbir parça bütünü temsil etmiyor iþte.
Merkeze kazandýrýlan momentum ne
oluyor o zaman? Eylemsizlik momen-
tinden iyidir deme, öyle bir an yok
merkez için, belki var. Peki, bu konuþ-
mada kim Can, kim Arp?
Senin bir kimliðin yok Can ve Arp.
Yazamýyorum.
“Bloom diye bir þey yoktur.”
Diye hatýrlýyorum.
“üsün gag olum, gün telemize çýkdý,
okula giç galcan”
8 8
sen Sen deðilsin
“sorma aþam gayvede fazla gamýþým garýda bende uyumuþ gamýþýk didi.”
Girdiðimiz sokaktan geri dönerken tahammülsüz adýmlarla, geniþ bir yola çýkmýþtýk, çýkýyorduk. Hýzlandým. Kimse bana
yetiþemesin istiyordum, o kadar hýzlý ki, burada bir abartma kullanýlsýn, (mole)küllerine ayrýlmak diye saçma-
lamayacaðým. Ne kadar hýzlý yürüyorsun? Yavaþ yürümem için sebep? Ve o anda durdum, o an deðildi herhalde geri
kalmýþtým çünkü, arkana baksana dedim. Orda durup, o manzarayý göstermeyi dünden belletmiþtim kendime.
Hatýrlamak için neden seçtin ki bu aný? Ne biçimde göstergeleþtiðini merak ediyorum.
Öldürelim.
Simonides*'i de.
- Öldürelim.
- Mit motoriðine çomak sokma. - Dada bir mit deðildir mi demek isteyeceðim yani, hangisi sen deðilsin Can ve
Arp? Yok, motora fazla yakýt yüklersen çalýþmama ihtimalý var de, bir ihtilaf daha varmýþ iþte. De ki, Dada'nýn
devrimciliði kimseye bir kahraman üreteci saðlamayacak, de ki Dada bir kahraman deðil. Bunu anla artýk.
- (Artýk sözünü sevmiyorum. neden inanabileceðine deðiþmiyor musun? ( evindin gýzým.))
- Dada bir kültür deðil, bir kültür yýkýmý. Efsane kurucu yok, efsanenin korunumu ilkesi yok, taþýyýcý yok, dada
külttür de deme, kültürdür de.
- Dadadan bir geçmiþ yaratamazsýn, kurumlarýn üzerinde yükselen geçmiþ de dadanýn yýkým alanýndadýr,
yarattýðýný sandýðýn dadanýn geçmiþinden bir öteki de bulamazsýn, hele ki o öteki gözüne kestirdiðin
iktidara ulaþmak için sana bir direniþ bölgesi saðlýyorsa.
p
- Dada = Dada
r
- Geçmiþi, soluklaþtýrabileceðin bir þimdisi, geleceði yok. Çünkü zamaný birden fazla
parçaya bölecek bayramý yok dadanýn.
a
* Bellek sanatý kavramýný ilk ortaya atan M. Ö. 6. yüzyýlda yaþayan Yunan þairi
C
9 9
4 kýsa bir uzun öyle izle kendini
tekrar tekrar
esmer esmer kendini
cak cak insan girsin býrak
cak cak kaynanasý güzel, kýr kendini, kýrýklarýn, kurularýn
kýzý bol hamurunda
cak cak lama
hahamlarý zart
yittiði yerde yazýyý baþ-lýyor-lama-k arabesk elinden tutulmaz
ve bundan ötürü yazmýyor olmak böceði ham çocuklar
baþ-lanmakta bak yine delirme temize inat hababam!
sesi gidende bütünleþiyor kelimelerin, tütüyor temiz hababam!
duvar siz, çit siz, çitlembik hababam!
fillaha da geçmiyor hani ama dönüyor düzenlerimiz
tedavisi sittikus topal hayat kaçýyor iþte seni orda
ve bir yürüyen merdiven yamacýnda kaya tabanlarý etimin cýmbýzýnda gürbüz godoþlar gibi
ayaklar altýnda ezilen derilerimiz çitleterek geçecek koltuðumun altýndan
bu iki adým bir kaþýk sisifus birliktelik baþý, sýrtüstü bir göbeðin el degmemiþ tüyü bu kýyma millet
benim sifon þizofreni yok-yokluyor yaðlý bebelerin aðda çaðrýlý götleri
cak cak hani pürüzüne dahi daha o kadar kaçýlmýþ deðil henüz
cak cak
hayatýn
cak cak lama
oysa nerenin klarneti gelmiþse yerleþmiþ
nerenin cambazý silahþör, gelmiþ
nerede düþünce bizi kesmiþ liðme liðme
sidik sesi çocuklar ama hiç gelmemiþ
orada sözümde gözümün
sidik sesi çocuklar
bilmem neresinden ibaresi
sidik sesi çocuklar
yazýnýn da bir süreçsiz akýþý var gelmiþ de geçiyor olacak iþte
ya da aný gösteren sidik sesi çocuklar hababam!
sidik sesi çocuklar hababam!
hababam!
bazen bunu yazmak için elimdeki kavunu banka býrakarak tucker var iþte bir de takýr takýr
þalala þalala þalala kuru ekmek gibi
boþlarý dolduracak adamdaki baston diyor dillenmem
yürümek için davet bekliyor helal etmek icin
þeytan týrnaðýndan bana ne diyemezsin
~ayrýlýþ adnan
10
DIVINE POET (hulâsa)
Sinan ULAKCI
Yaratýlýþ teorisinden uzam: perva; bir sonraki korku için 'öncesini tanýmlama': yarýný,
her þeyden önce farklýlýklaþtýracaðýmýz olduðundan: biz olsak böyle kurgulardýk
diyebileceðimiz dinsel metinlerin merkeziyetçi dile getirilmesi de, biz olsaydýk 'þeyler' derdik
bildiriþiminden köksüzdür…
Þeylerin farklý dile getirilmesi; sözsel deðil ama, söylemin öteki olma hakkýný merkez -
leþtirir…
Sezai Karakoç, dinsel söylem üzerinden poetika oluþturmuþtur: daha çok eklemlenen
'kurgu' pragmatiði. Halbuki dinsel söylemi metaforlaþtýrmýþtýr.
Süleymaniye kürsüsünden seslenen Mehmet Akif in / tersi kendi / ne: Karakoç, diriliþ
için daðýndan [daðýna] çaðýrmýþtýr…
Easter-wings
11
nesneler sürreal
A. Emre CENGÝZ
Rubber Johnny'e
Öktem TEPE
12
OKU OKU OKU
Bülent KEÇELÝ
Ömer Þiþman ve benleþen þair kimliði rastladýðýmýz bir þey. Ömer Þiþman'ýn kaosu biçimde
deðil þiirin anlamýný götürmeye çalýþtýðý yerde, bir çeþit
Ömer þiþmanýn bitkiben þiiri þairin þair karakterine modern tartýþma gerçekleþtiriyor içinde, haklý olarak
deðinmemizi, daha doðrusu mizacýný çözmemizi kendisi tartýþmayý sonlandýrmadan kimseyi bu
gerektiren bir þiir. Ömer Þiþman'ýn yetenekli bir þair tartýþmaya dahil etmek istemiyor. Þair beninin
olduðuna kuþku yok lakin bu yeteneði ören iç yapýsý, ikibinlerdeki bir yansýmasý da bu tartýþmanýn ben
manevi mekanizmasý ne kadar izin veriyor içeriye tarafýndan yeterli hale getirilmesi. Ömer Þiþman beni
sýzmamýza. Bir þair olarak çok kolay kendini ele vermek çok yeterli ve kimliðinin de bir yansýmasý ancak kusur
istemiyor, þair olarak bu ketumluk bazen doðal kabul þiirde beliriyor ve her zaman ayný verimi gösteremiyor.
edilebilir. Ama doðal kabul edilmediði durumlar da Hayatla mücadelesine bir þekilde yansýyor bu 'hadi gel
vardýr. Ömer Þiþman þiirini okurken kliþelere rastlarsak ödeþelim olum' dizesindeki ödeþme kendine dair
onu affetmemiz gerekiyor, bu þair mizacýndan dolayý. yukarda bahsettiðim gecikmenin ödeþmesi halinde
Yeteneðinin baþka bir yansýmasý oluyor bu kullanýlan beliriyor. Güncel hayatýn çeliþkilerinden kurtulmanýn
kliþeler, bu doðal olmuyor, yapýlan bir iþ oluyor þiir. yolunun bu içe çekilme hali ve istihareye yatýþ olduðu
Ömer Þiþman bundan ne kadar kurtulursa þiiri de o düþünülebilir. Bu çekilme bazen çakýlma olarak da
kadar yeteneðini açýða çýkaracak. gözlenebilir Ömer Þiþman'da.
Þair bu þiirde daha ilk dizelerden itibaren içeriye davet 'gel benim çocukluk tiklerim//dur yanýmda dur bitkiben
halinde fakat bu davet bir tuzak biçiminde beliriyor. böyle//gergin ve gevþek' dizeleriyle bitirilen þiir ipucu
'bitkinliðimden yararsýz bir bitki çektiler//bitkiben veriyor sanýlmasýn, þair hala kendini muhafaza etmekte
yerlerde bir rastladým' dizelerinde davet halinde cesur ve çocukluðunun tiklerden ibaret olduðunu
ve cüretkarken 'elegeç midyeli kabuk' dizesiyle bunu söylememektedir. Kendisinde hala görülen, sahip
kolaya getiriyor. 'niye dürüp düþünmeme' diyerek yine olduðu tikler (týrnak içinde) kendi mizacýnýn bir
düþünme için bu içe kapanmanýn gerekli olduðunu yansýmasý da olmaktadýr. Þair belki de bu yüzden hem
sanýyoruz. Bunun þair mizacýyla daha çok ilgisi gergin hem de gevþektir, içinde gevþek dýþýnda gergin
olduðunu düþünüyorum, bir belirsizlik durumu ya da tam tersi içinde gergin dýþýnda gevþek. Ýçine karþý
yansýtarak ikibinler þiirinin karakteristik bir yanýna hem gevþek hem gergin, güncel hayata karþý da aynýsý.
gönderme yapýyor. Benin çözümünün aslýnda ne kadar Sizce hangisi.
zor olduðunu duyumsatýyor; hezeyan diye de nitelenen
bu hal ben ve þair kimliðinin ne kadar zor
çözülebileceðinin de bir göstergesi, bu yapýdan da bu
anlamda zor þiirler çýkmasý olaðan. Zor þiir biçim
anlamýnda da sentaks anlamýnda da ayný. Ah Muhsin Ünlü ve þiirin bir kuralý mý hafiftir
Bu içe geçiþe izin vermeme hali kimi zaman hezeyan Bizi imgelerle buluþturmak isteyen bir þair yok
halinde belirirken kimi zaman da 'beni de sarsmayýverin karþýmýzda, imge diye konuþlananlar da pek imge
gidiyora' dizesiyle þair mizacýnýn kýrýlganlýðýna da bir deðil. Bu þiir (yaþasýn! ne kadar da ideolojik
gönderme niteliði taþýyor, aslýnda baþtan itibaren yaklaþýyoruz birbirimize) kendi havasýný büyüleyen þiir
üzerinde durduðumuz Ömer Þiþman'ýn kendine dair havasýyla kurtarmak mý istiyor, sanýrým öyle. Oysa
ben kargaþasý bu dizede de sürüp gidiyor. Kaos halini þiirden istenen ki birçok þiirde de istenen budur, þiirini
Ömer Þiþman'ýn sevmesi diðer þiirlerinde de yazmandýr. Okuyucuya çoðu zaman müdahale
13
13
edemezsin ne yazýk ki. Þairin þairliði okuru bir þekilde! þair þiir yapmasýný becerebilmek zorundadýr.
yanýna almakla mükelleftir, bu okur yarým okur! dahi Yeteneðinin þiirde bir þeye karþýlýk geldiðini çözmek
olsa. Böyle bir okur dahi aranmýyor bu þiirde. Bu zorundadýr. Bu yazýnýn sahibi anlamsýz þiir yazýyor
baðlamda sadece göze, görüntüye -ki görüntü bazen eleþtirisine çok sýk rastlamýþtýr kendi adýna fakat þiiri þiir
felsefik bir açýlýmý da beraberinde getirir- dayanan þiir dýþýnda bir þeye yani anlama veya biçime götürmeyi
kiþinin þiiri es geçmesini gerektirecek hadde durursa amaçlamamýþtýr. Þiiri hiçbir zaman hafife almamak
burada anti bir durumdan söz edilebilir ancak. Anti yani gerekir en kýsa anlamýyla. Yani kýsa açýlýmýyla baþka bir
þiir dýþýnda bir þey, þiir yazmak için de þiir yazýlmamýþ þeye dönüþmez sadece þiire dönüþür þiir.
olur böylece. Bir yani daha diyecek olursak okura
müdahale dýþýnda þiir yazmak düþünülmüyor. 've fakat 'dil'e raðmen bütün bunlar sevgilim’
Þu dizeler ise artýk ipin çözüldüðünü gösteriyor. 'annem Düþten bile uyanýyorsam her þeyim yalan
Ayakta uyumaksa hep bana kalan
meç yaptýrmazsa iftara geç kalýr haz// ey sýkýntýnýn
Ýki maddelik listelerden rulolar sal olur
sevgilim aritmetiði// söyle banabana söyle; bir kere bir
Kibrit suyu göllerimde kapalý havza lal olur.
kabz!' her þeyin zihninde çözüldüðünü diüþünebilir
insan fakat her þey gözde, görüntüde çözülmüþ Diyetten kurtulma listesi:
deðildir. Ýnsan þair olsun ya da olmasýn gördüðünü Önce teslim oldum
Sonra, eller yukarý!
okumak ve yormak zorundadýr. Gördüðünü sadece
görünen olarak aktaramazsýn. Bünyamin DEMÝR
14
kiþinin böyle bir yapýya, bir topluluk ya da kuruma aidiyet
hissetmesi de akla yatkýn bir þey deðil. Þair bu yapýlara dahil
olabilecek mizaçta deðildir. Örgütsellik her zaman için þaire
Bülent KEÇELÝ karþýdýr. Þiir örgütleri, þiir topluluklarý, sendikalar hatta þiir
Murat ÜSTÜBAL günü dediðimiz falan þiirin karþýsýnda þeyler. Dahil olma ve
aidiyet isteklerinin karþýlýðý bu örgütlenmeler deðildir.
M.Ü.: Aslýna bakýlýrsa hiçbir zaman Beat Generation þiiri M.Ü.: Her siyasi güce karþý konumlanmýþ yapý ister þiir olsun
yazmaya çalýþmadýk. Elbette halkýn görünmeyen ister baþka bir þey- ayný damarlardan beslenir. Belki birinin
kesimlerinin de kabul edilebilir marjinallerinin -ki bunun içinde gücü azaldýðýnda diðerinin gücü artabilir ama her ikisi de ayný
eþcinseller, feministler, çevreciler var- de savunduklarý bir yolun yolcusu anlayýþlardýr.
dünya var. Bu topraðýn þiirini yazýyoruz dendiðinde veya B.K.: Eninde sonunda iktidara hizmet ediyorlar. Bizim
halkçýlýktan bahsedildiðinde sadece 'Beat Generation' ýn iktidarla olan sorunumuz doðrudan þiirle alakalý. Þiirin
toplumun görünür kesimlerinin sözcüsü olmasý deðildir ki dinamik noktalarýný kaçýracaðýmýzý bildiðimiz için iktidardan
mesele! Orada iktidarlaþma ve popülerleþme kaygýlarý uzaklaþýyoruz. Ýktidarýn etki alanýndan çýktýðýmýz anda iyi þiire
baþlar. Aslolan o görünmeyen kesimlerin, ezilen kesimlerin ulaþacaðýmýzý düþündüðümüz için bu þekilde davranýyoruz.
ezilmek sadece maddi emeðin sömürülmesi demek deðil- Böyle düþünmeyenler olabilir, buna da saygýlý olmak
yani mikro ötekilerin farkýna varmýþ bir Beat Generation. Yani zorundayýz. Bunun dýþýnda da bir þiir anlayýþý var.
Beat Generation'un yaptýðý hamleler bir nevi demok-
ratikleþme hamleleridir. Ama günümüzdeki bazý epik
anlayýþlar bu gücü faþizme ve iktidara çevirme telaþýndalar. Örgütsellik her zaman için þaire karþýdýr. Þiir
Görünür olmayý halkçýlýk üzerinden saðlama derdindeler. örgütleri, þiir topluluklarý, sendikalar hatta
Þimdi burada öyle bir kesime köklülük atfedip iktidarýn þiir günü dediðimiz falan þiirin karþýsýnda
oyununu temelden çözmeye çalýþan þiir anlayýþlarýný
köksüzlükle itham edip bu iþin içinden çýkmak mümkün deðil. þeyler. Dahil olma ve aidiyet isteklerinin
Köksüzlüðün ethos-pathos iliþkisi içinde incelenmesi gerekir. karþýlýðý bu örgütlenmeler deðildir.
Ama büyük ethos'a yaranmaya çalýþan bir devþirme Beat
þiiriyle buna ulaþmamýz mümkün deðil artýk. Köklülük ve
topraða aidiyet meselesini daha derinde incelememiz M.Ü.: Evet yani, hegemonya belki yok edilemez bir mefhum
gerekiyor. Bazen aidiyetler psikolojik motivasyonlar ama onun elini kolunu baðlayabiliriz. Gücünü bu þekilde
saðlayabilir. Psikolojik motivasyonlarla yazýlmýþ, üretilmiþ nötralize edebiliriz.
sanat eserlerini es geçmememiz açýsýndan bu iþi sosyalle B.K.: Böyle bir gücümüz yok. Yavuz Altýnýþýk'la yaptýðým
psikolojik arasýndaki sýnýrlarý yýkarak birleþtirmemiz ve gidiþ söyleþide anti-modernist'im demiþtim. O da bana cevaben
geliþleri hýzlandýrmamýz lazým. Türk þiirinin en büyük böyle bir kavramýn olmadýðýný söylemiþti. Ben bunu kuramsal
eksikliði, ya þiirleri salt toplumsal ya da salt bireysel açýdan çýkýþ adýna söylemiyorum. Ama iktidara elini verip de kolunu
deðerlendirmesi. Bunlarýn hepsinin birbiriyle baðlantýlý kaptýrmayacaksýn!
yapýlar olduðunu söylemek zor deðil. M.Ü.: Kendini kaptýrdýðýn zaman kimyaný, genetiðini bozuyor.
Genetik kodlarýn yýkýmýna maruz kalýyorsun sanki. Çünkü
hemen kendi kodlarýna uyum saðlayacak hale getiriyor seni.
Ama günümüzdeki bazý epik anlayýþlar bu gücü Bir yerden bir iliþki kurmaya görsün. Þair burada bu biçimsel,
faþizme ve iktidara çevirme telaþýndalar. þekilsel yanaþmadan ve uygunsuzluktan kurtulmak için
kelimeleri, harfleri kullanýyor.
Görünür olmayý halkçýlýk üzerinden saðlama B.K.: Þu da var, tanýmlama gereði hissediyorlar, tanýmlayýn
derdindeler. Þimdi burada öyle bir kesime ama doðru yerden tanýmlayýn. Biçimci demek tanýmlama
köklülük atfedip iktidarýn oyununu temelden isteðidir. Çok modern bir istek. Modernlik tanýmlama
ihtiyacýdýr. Ama bakarsýn yazýlan þiire dersin ki bu þiir biçimci
çözmeye çalýþan þiir anlayýþlarýný köksüzlükle bir þiir. Buna da bir þey demem. Doðru tanýmlama isterim
itham edip bu iþin içinden çýkmak mümkün demek istiyorum. Biçimci derken sen o yapýya dair analitik
deðil. Köksüzlüðün ethos-pathos iliþkisi içinde çözümlemeler ve okumalar yapmalýsýn önce. Donelerimizi
vermiþiz ve þiirimiz de ortada, buna yönelik okumalar yapmalý
incelenmesi gerekir. eleþtiren, tanýmlayan. Üsturuplu üslubu beklemek
eleþtirilenin hakkýdýr. Her türlü olumlu, olumsuz eleþtiride bu
B.K.: Çok kapsamlý bir bireysel deðini görmüyorum ben hakkaniyetli üslubu kuracaksýn. Zihinsel okumalarýný
aslýnda. Toplumsal deðiniler elbette oluyor çünkü Türkiye göstereceksin. Ancak o zaman ciddi bir karþýlýk bulabilirsin.
öyle topluluklardan oluþuyor. Ama bireyselliðe hala tam M.Ü.: Biçim dediðin zaman akýþkanlýk iddiamýzýn tam tersi bir
manasýyla geçebilmiþ deðil. Türkiye'nin kendi halk yapýsýyla þey ortaya çýkýyor. Bir de bize salt-biçimci diyenler var.
da alakalý bu. Keþke bireyselliði saðlasa. Kitlelere yönelik þiir, B.K.: Ýlelebet!
halka yaranan þiir -hadi halka dönük þiir diyelim kýrmayalým- M.Ü.: Ýlelebet payidar! Ýlelebet o paye de bize veriliyor!! Ama
oluþmazdý yoksa. oradaki payenin veriliþinden çok akýp giden anlamýn ve özün
M.Ü.: Þu var tabi, bireyselleþmeyi savunmuyorlar doðrudan ilelebetliði üzerinde durulmasý lazým. Bu anlamda biz bu
ama Ahmet Oktay'ý örnek gösterirsek bir anlamda kadar harfe ve kelimeye yaslanýrken deðiþen anlamýn
bireyselleþmenin tamamlanmadýðýndan bahsederken bu ilelebetliðini kaygý ediyoruz kendimize. Türk þiirinin istenildiði
bireyselleþmeyi kitlenin toplumsallaþmasý, saðlýklý bir toplum gibi manüple edildiði düþünülürse farklý noktalara gidildiði de
oluþmasý anlamýnda kullanýyor. Yani bireyselleþme kaygýsý bir gerçek. Fakat burada yine görünürlük devreye giriyor;
olan insanlar bireyselleþmenin kendisinden deðil Türk þairi de okur da bu anlamda uyanýk olmak zorunda. Her
bireyselleþme yoluyla elde edilecek etkiden yararlanmak þeyi doðru yere oturtmak zorunda. Türk þairinin burada
istiyorlar. Bir tür komün topluma geçmek için bireyin saðlam misyonu simulasyonlarý yani sahte görüntüleri ayýklamak.
birey olmasý isteniyor. Bunun için de derine inmek zorunda.
B.K.: Burada þiir yapýlarýnýn politikaya angaje olmasý B.K.: Çok iyi eleþtirmenler gerekiyor, Türk þiiri
açýsýndan politik sürece dahil olmasý istenen þiirsel yapýlarýn eleþtirmenlerini bekliyor aslýnda. Bir eksiði de bu herkesin
bireyselliðe ne kadar izin vereceði de gözardý edilmemeli. bildiði gibi. Yani objektif bakabilecek, klasik tanýmlamalardan
Burada da bir engel var. Þairi tek baþýna ele aldýðýmýzda o (epik-lirik ve biçim vesaire demeden) sýyrýlmýþ iyi bir
eleþtirmen gerekiyor.
15
M.Ü.: Varolan eleþtirmenlerle nereye kadar gidilebilir daha tarafýný baltaladýðý için kýsýr döngüye düþüyor olay. Toplumsal
bilmiyorum ama Milenyum þairleri de kendi içlerindeki putlarý Gerçekçilerin þiirlerini çok ilerilere taþýyamamalarýnýn ya da
yýkmak zorunda. Erhan Altan bir bakýma bu iþi gördü. bir noktada kesilmelerinin hatta bir tür Beat ve epik þiir yazan
Kendisine saygý duyuyorum ama hala o da böyle bir mantýðýn þairlerin de bu kýsýrlýða saplanmalarýnýn nedeni
içinden bakabilen bir eleþtirmen deðil bence. Ýþte bu yüzden zannedersem þiirin bu canlý hayvanlýðýnýn istismar edilmiþ
günümüzde þairin ve eleþtirmenin Mehmet Âkif'in sözüm olmasý.
odun gibi olsun da hakikat olsun tarzýnda yaklaþýmlarýndan B.K.: Yani toplumsal þiirin kendini evrilecek bir noktaya
çok uzakta bir noktadayýz. Günümüzde bunun karþýlýðý getirememesinin bir sebebi de toplumun da farklý bir yere
kapitalist yararcýlýk ve acele tüketimdir estetik ve sanattan kanalize olmasýyla alakalý. Nispeten baskýcý toplumdan
bihaber. Estetiði süreðen bir geliþim olarak algýlayan þiirden kurtulmayla alakalý. Hala bunda diretmenin de manasý
bihaber bir yapý oluyor o zaman. Sözün gerçek yerine kalmýyor. Toplumsal þiir zaten bir þekilde evrildi. Ama ileri bir
oturtulmasý için Mehmet Âkif'in de eleþtirilmesi lazým. düzeyde mi evrildi bunu bilemiyoruz. Çünkü arada bir Ýkinci
Yeni var. Esas toplumsalý çözen yapý Ýkinci Yeni. Çok analitik
davranýyor, Toplumsal Gerçekçilerin ise öyle çok analitik
Toplumsal gerçekçiliðin bir tür süperego taraflarý yok. Ýkinci yeni ne yapýyor? Tarihe, psikolojiye
otomatizmiyle hareket ettiði doðru. Buna böyle bakýyor. Bilimlere þiirin tarafýndan objektif bir bakýþ atýyor.
Buradan aslýnda Ýkinci Yeni çaðdaþlýðýnýn eseriyiz diyebiliriz.
diyebiliriz: süperego otomatizmi. Aslýnda Ýkinci Ücra oradan kendi akýþýný yakaladý. Buna hayýr demiyorum
Yeni bu süperego otomatizminin karþýsýna ben kendi adýma.
egonun dünyasýný çýkardý. Varoluþçulukla ve M.Ü.: Toplumsal gerçekçiliðin bir tür süperego otomatizmiyle
hareket ettiði doðru. Buna böyle diyebiliriz: süperego
varoluþsal anlamda egonun dünyasýný otomatizmi. Aslýnda Ýkinci Yeni bu süperego otomatizminin
geniþleterek süperegonun dünyasýný tartýþýlýr karþýsýna egonun dünyasýný çýkardý. Varoluþçulukla ve
kýldý. Tabii ki egonun alanýnýn da tartýþýlýr varoluþsal anlamda egonun dünyasýný geniþleterek
süperegonun dünyasýný tartýþýlýr kýldý. Tabii ki egonun
kýlýndýðý yeni bir dünya vizyonu var. alanýnýn da tartýþýlýr kýlýndýðý yeni bir dünya vizyonu var. Bu
yeni dünya vizyonunu deneyimleyecek Toplumsal Gerçekçi
anlayýþlardan çok toplumsallýkla egoyu önce kendi zihninde
B.K.: Ama günümüzde bu gerçek bir þiir eleþtirisi olur mu ve þiirinde çarpýþtýracak yeni bir þair neslinin ortaya çýkmasý
bilemeyiz, çünkü daha çok politik bir eleþtiri halini alýyor her gerekiyor. Ýkibinler þiirinin bazý isimleri içkin olduklarý oranda
çaba. da politiktirler ayný zamanda.
M.Ü.: Türk þiiri biraz da böyle bir saplantý içinde, doðru. B.K.: Toplumsal þiire dönersek, toplumsal þiirin en son açýlýmý
Mesele Âkif'te buluþmak ya da Modern Türk þiirini Ahmet Yenibütün. Tam Berlin Duvarýnýn yýkýlýþ zamanlarýna rastlýyor.
Haþim'e dayandýrmak deðil. Günümüzde Âkif'te buluþmak Aslýnda tam da tezat gösteriyor benim düþünceme göre. Yani
ancak politik karþýlýðý olan bir þey, yoksa yeni þiirin dünyasýna toplumsal þiire yeni bir açýlým saðlamak belki bir adým daha
faydasý yok. attýrmýþtýr ama þiirdeki yapýlar anlamýnda ne kadar baþarý
B.K.: Politik anlamda tercihimiz olabilir onun söyledikleri ama getirmiþtir. Ýyi þiirler ve þairler çýkmýþtýr elbette, hala da devam
þiirsel anlamda tercihimiz olmasý mümkün deðil. ediyorlar, ama sonuçta oturulan yapýlara ters þiirler de
M.Ü.: Bunu savunanlar bile kendi þiirlerine dönüp oluþturulabiliyor bazen. Çünkü ona dair bir toplumsal taban
baktýklarýnda istedikleri cevabý ve karþýlýðý kalmamýþ artýk. Her þey alt yapýdaki deðiþimlerle alakalý
bulamayacaklarýný görecekler. sonuçta.
B.K.: Mehmet Âkif'in de estetik yüklü þiirleri var ayrýca. Ama
sonuçta yazdýklarýný saygýyla karþýlýyoruz kendi politik
tercihidir.
M.Ü.: Tartýþtýðýmýz nasýl bir politik görüþe sahip olduðu deðil. Biçimci derken sen o yapýya dair analitik
Elbette bir referanstýr politikasý. Ama Ece Ayhan'ýn siyasi çözümlemeler ve okumalar yapmalýsýn önce.
görüþü de bir referanstýr. Burada belirleyici olan þiirin hangi Donelerimizi vermiþiz ve þiirimiz de ortada,
teknik imkan ve imkansýzlýklar gösterdiðidir.
B.K.: Veya Sezai Karakoç'un Diriliþ Partisi'ni kurarkenki buna yönelik okumalar yapmalý eleþtiren,
amacý neydi acaba? Buna yeniden bakmakta yarar var. Þiirin tanýmlayan. Üsturuplu üslubu beklemek
kendi dili olmak zorunda. Þiir kendi diliyle tüm bu yaþamlara eleþtirilenin hakkýdýr. Her türlü olumlu, olumsuz
bakabilir. Þiirin bu anlamda akýþkanlýðý ve topluma
dönüklüðü tartýþýlabilir. eleþtiride bu hakkaniyetli üslubu kuracaksýn.
M.Ü.: Kaldý ki þiirin öyle bir iþlevsel, araçsal veya toplumsal Zihinsel okumalarýný göstereceksin. Ancak o
tarafý da olabilir. Fakat bu toplumsal yönünü fetiþleþtirdiðin
zaman þiirin diðer yönünü sakatlamýþ olursun. Bunu yok
zaman ciddi bir karþýlýk bulabilirsin.
saymak, istismar etmek bir anlamda þiirin hareket eden
No: 12 - Tel: 0.332.342 07 95 KONYA
Sayý: 38 Kasým - Aralýk 2010
Erdoðdu Ofset