NURETTİN TOPÇU

( 20 Kasım 1909-10 Temmuz 1975)

Nurettin Topçu
1909 yılında İstanbul'da doğmuştur. Erzurumlu olan Topçuzadeler diye
tanınan bir aileden gelmektedirler. Babası tahıl alım satımı yaparak aileyi
geçindirmektedir. Erzurum'un tanınmış zenginlerinden olan Gülü beyin
desteği ile canlı hayvan ticaretine başlar.

İşlerini büyütür ve İstanbul'da yazıhane açar. Tahtakale'de bir han satın

alarak İstanbul'a tamamen yerleşir. Nurettin Topçu altı yaşındayken
Bezmialem Valide Sultan Mektebine yazıldı. Burayı bitirdikten sonra Reşit
Paşa Numune Mektebine yazılır. Mektebi birincilikle bitirdi.
Reşit Paşa Mektebinin sarıklı hocası Osman Efendi Nurettin Topçu için
büyük adam olacak demiştir.Küçük bir sandığı vardır ve içinde kitap
gazete biriktirmektedir. Öğretmeni tarafından hayatı boyunca sürecek
Mehmet Akif sevgisini kazanır.
Felsefeye ilgisi artan Nurettin Topçu dönemin iyi hocalarından dersler
alır. İstanbul Lisesinde edebiyat bölümünü pekiyi derece ile
tamamlamıştır. Liseden mezun olduktan sonra kendi kendine Avrupa'ya
tahsil imtihanlarına girerek kazanır. Üniversite'de felsefe tahsilini yapar.
Sanat tarihi lisansını yapar.
Nurettin Topçu Avrupa'daki hayatı okul,ev,kütüphane çevresinde geçti.
Strazbourg'da doktorasını hazırladıktan sonra Sorbon'da doktorasını
verir. Paris'te bu tezi kitap halinde yayınlanır.
 • 1934 yılında Yurda dönen Nurettin Topçu
Galatasaray Üniversitesinde felsefe öğretmeni olarak görev
yaptı. Daha sonra İzmir'e tayini çıkar.

• Nurettin Topçu İzmir'de Hareket dergisini yayınladı. Bu dergide

yayınlandığı Çalgıcılar yine Toplandı isimli yazısından dolayı
soruşturma açıldı ve Denizli'ye sürgün edildi.
• Buradayken Said Nursi ile tanıştı mahkemelerini takip eder. Hareket
dergisinde dünya görüşü mücadelesini sürdürdü. İnsan ruhunu demir
pençeleri ile felce uğratan materyalizm ve sosyalizm gibi akımlara
karşı çıkan yazılar yazmıştır.
• Türk Milliyetçiliğinin İslam davasından ayrılmayacağını ve milletle
dinin iç içe kavramlar olduğunu savundu. 1975 yılında Nisan ayında
rahatsızlandı Nurettin Topçu pankreas kanseri teşhisi
konuldu. Tüm tedavilere rağmen 10 Temmuz 1975 yılında vefat
etti.
Nurettin Topçu ve İslam
Felsefesi
Nurettin Topçu için "Din bilgi kaynağı değil, kuvvet kaynağıydı. Dindar adam
başkalarından çok şey bilen değil, daha çok kuvvetli olan insan" idi.
Gelenekçi İslamcıların, "Kuran’ın varlığı káfidir; felsefe insanın inançlarına zarar verir;
çünkü sorduğu sorularla insanı şüphe ve inkárın çukuruna düşürebilir" sözlerine ağır
karşı çıktı: "Felsefe olmazsa Büyük Kitabı hakkıyla anlayamazsınız, sadece ezberlersiniz.
Kuran Allah’ın kitabı, felsefe ise bizim onu anlayacak olan şahsiyetimizin örgüsüdür.

"Kuran harikası olan ilahi ahlak, İslam diyarında çoktan gömülmüştür." diyen Topçu,
bunun temel sebebini felsefenin İslam topraklarından kovulmasında buldu.
 Nurettin Topçu’nun düşüncesinin merkezinde Allah korkusu bulunuyordu. Ancak riyaya
dayanan bir hissiyat yerine Allah’a dayanmanın ilk koşulu olarak samimiyeti öne
sürüyordu. Ona göre samimiyetini kaybeden bir mümin, Allah’ı yitirmiş demekti. Bu
kayıptan sonra hiçbir davranış bir mana taşımazdı.

Nurettin Topçu için samimiyet ve dürüstlük hayattaki en büyük değerdi. Bu yüzden

öğretmenlik yaptığı liselerde imtihan yapacağı zaman sınıftan çıkıp talebeleri
vicdanlarının gözetmenliğine bırakması bunun önemli göstergelerinden
birisiydi. Öte yandan Topçu riyakârlık konusunda din adamlarının tutumundan son
derece rahatsızdı.
Nurettin Topçu,
Muhteşem akademik kariyerine rağmen üniversitede kalmak yerine lisede öğretmenlik yapmıştı. Hayatının sonuna
kadar öğretmenlik maaşıyla geçinmiş ve mütevazı bir hayat sürdürmüştü.
Onun için servet biriktirmenin ya da kabul görmek için politikacılara yanaşmanın bir kıymeti h
arbîyesi bulunmuyordu. Üstelik inandığı yolda yürümenin ilk koşulunun bedel ödemek ve yalnı
z kalmak olduğunubiliyordu.
10 Temmuz 1975 yılında pankreas kanseri sebebi ile vefat etti