Professional Documents
Culture Documents
Temel İnşaat Bozukluğu
Temel İnşaat Bozukluğu
Temel inşaat bozukluğu anne rahminde geçen 9 ay 10 gün ve 0-2 yaş arasındaki bebeklik döneminde
ortaya çıkar. AÇEV gibi birtakım kadın derneklerinin "Yedi çok geç" sözünü "İki çok geç"e indirmek
gerekir. Çünkü ezik anne, koca dayağı yiyen anne, sık doğuran anne gibi birtakım sendromları ceninken
almaya başlıyoruz. 0-2 yaşta da beyin ve kuyruğu var... Sadece beynimizden konuşuyoruz ama
kuyruğumuzu unutuyoruz. Oysa omurilik beynin kuyruğudur, ayrılmaz. Kuyruğun alt ucuna, kuyruk
sokumuna darbeler toplumumuzda çok görülür; yanlış tuvalet terbiyesi, anne eli dışında değen eller,
popo öpülmesi, ben seni yerim diye sevmeler... Hayret edeceğiniz biçimde başlangıç rüyalarında bunlar
ortaya çıkıyor. Onun için çok masum gibi gözüken, örneğin bir erkek bebeğe doktor amcalar tarafından
anüsten verilmiş ateş düşürücü fitiller, dereceler çok sakıncalı... Çünkü 0-2 yaş döneminde korteks yani
konuşan, okuyan, kakasını tutabilen, çişini yapabilen, akıl yürüten beyin bölümü henüz gelişmemiş.
Poposundan giren nesnenin ne olduğunu bilmiyor. Erkekteki en ölümcül suçluluk rüyaları rüya dilinde
buradan başlar. Seksüel içeriklidir. Şuuraltı bir cinsel tacize maruz kalmayı algılıyor ve dolayısıyla
kuyrukta pipi enerjisiyle anüs enerjisi çarpışmaya başlıyor. Bunun açılımı binde bir ihtimalle gay'likse
binde 999 ihtimalle problemdir. Bu problemi kimi horoz erkeklik, maçoluk gibi yöntemlerle çözümlemeye
çalışıyor. Ama büyük çoğunluğu içine atıyor. Bu karmaşayı anlatamaz hale geliyor. Rol dağılımında erkek
rolünü benimsediği halde iç dünyası bunun eksikliğini hissediyor. Al sana ölümcül suçluluğun en temel
nedeni. Dışı erkek, içinde karmaşa. Bu, cezalandırıcı objelerin yer aldığı kendi kendine ölümcül suçlama
rüyalarına neden oluyor; polis yakalıyor, takip ediyor, birileri bıçaklanacak, öldürecek, kaçıyorum bir türlü
kurtulamıyorum, şeklinde.
Rahimde ve 0-2 yaş arasında aldığımız negatif etkiler yüzünden toplumumuz alt beyin anlamında
arabeskleşir. Büyük çoğunluğun alt beyin sistemi temel inşaat bozuklukları yüzünden depresyona çok
eğilimlidir; ölümden ve hastalıktan söz etmeyi çok sever. Şuuraltı ve alt beyin sistemi zaten depresyona
eğilimli olduğunda hayatının üç beş döneminde aktif depresyon yaşayacaktır. Bu anlamda bir matem
reaksiyonu bile aktif depresyondur. Sevgilinin kaybı da öyle. İç veya dış kaynaklı bu depresyonlar alt
beyin sisteminde rüya analizleriyle çok net şekilde tespit ettiğimiz ölümcül suçlama sembollerine sebep
olur. Diyelim bu ölümcül suçlamayı tedavi ettiniz, ilaç kullandı, o zaman mesele yok. Ama kendi haline
bıraktıysanız, her olayda değil, ama ölümcül suçlama bağışıklık sistemini bozabilecek derecede şiddetliyse
mide ülseri gibi bir yığın psikosomatik hastalık bekleneceği gibi, kanser ihtimali de yükselecektir.
........
........
İsimler önemli değil; çünkü isim kortekse, üst beyne aittir. Ben alt beyin doktoruyum. Yunus Emre gibi
bakıyorum hadiselere. İçteki benin doktoruyum. Altı bin yıl önce Sümer çivi tabletlerinde omuriliğin
yaşam ağacına benzetilmesi çok doğru. Çünkü omurilikten bütün iç organlarımıza dallar ve budaklar
gider; yani kalınlı, inceli sinirler. Yaşam ağacı benzetmesinin en temel analitik açılımı da şudur: Ağaç
nereden beslenir? Kökten! Bu sistem kökte, her iki tarafa elin parmakları kadar kalın beşer dal vererek
bacaklarımızın arasındaki seks organlarını besler ve onlardan besin alır; Tao'nun yaşam enerjisi,
psikiyatrların libido dediği... Bunların birlikte yaşadığını şuradan anlarız. Mesela depresyonlu bir vatandaş
geldi. İlk şikayetlerinden biri canım seks istemiyor, der. Seks isteğiyle yaşam isteği arasında direkt bağ
var.
Hanımların yaşam ağacının kökten dört su kaynağı var.. Dolayısıyla erkeklerden bir anlamda daha
güçlüler. Çürkü erkeklerin kökten su kaynağı iki! Bu dört su kaynağının tıbbi anatomik isimleri klitoris,
anüs, rahim ve vajina. Hanımlarıngücü var, ama işi zor. Çünkü bu su kaynaklarının üçü kirli su. Klitoris ve
anüs kirlidir, rahim aseksüel olarak kirlidir. Bir tek beyaz olan vajinadır, temiz su kaynağı. O yüzden eski
mitoslar da bunu kutsal kase olarak ele alır. O halde kutsal kase yoksa, kutsal dişi yok. Kutsal diği yoksa,
erkek de yok! Diyelim ki bir kadın klitoris anüs karışık şehvet seksi kullandı gençliğinde. Bunların ilk
uyandığı 0-2 yaş arası bebeklik dönemi nasıl geçmiştir? Bacağımızın arasını kollayamadığımız bu
dönemde birileri tuvalet terbiyesi için mutlaka oralarımıza dokunur. Klitoris, anüs vesaire. Ardından
kapatma dönemi başlar; örtün kızım, ayıp kızım, gösterme kızım! Aklı sıra seks hayatı başladığında tekrar
bacaklarını yabancı ellere açar. Öncelikli olan klitoris, ardından anüs olduğu zaman alt beyin bebekleşir.
Ne zamana kadar! Klitoris anüsten rahme geçerken vajinayı atlamış olur. Çünkü kutsal kase bilgisi
verilmemiştir. Bu konuda suçlayabileceğimiz tek zümre var. Bilim adamları! Toplumu asla suçlayamayız.
Muhteşem bir anaç olmaya başlar. Rahim libidosu dediğimiz özel bir felaket başlar. Rahim libidosunun bu
anlamda açılımı şudur: Kutsal kaseyi bilmediği için koca çöpe veya mezara giderken doğurduğu oğlan
çocukları alt beyinsel sevgili olur! Kuyruğun alt ucundaki kökten gerekli libidonu erkeğine sunmazsan,
vajinayla yaşamayıp rahme geçtiysen ve hele tek oğlan çocuğu doğurduysan bütün libidon ona yeter. Bir
de aseksüel yaşıyorum, diye kibirleniyor ya! O kibir zaten böyle yaşayan rahimlerin gözlerinden,
gerdanlarından, konuşma tarzlarından bellidir.
Doğurdukları oğlanların alt beyinleri bebek kalır. Rahim libidosu üst beyne, IQ'ya sataşmaz. Dolayısıyla
buzulun üstünden baktığınızda zeka katsayıları normaldir. Hatta üstündür. Okur, yazar, konuşur, ama
duygu katsayısını, EQ'yu bebek bırakır. En iyi ihtimalle çocuk bırakır. Bunlarda anne rahmine dönme
isteği çok daha güçlüdür. Hele anne rahmini taklit eden bar gibi ortamlarda... Bu da intihar eğiliminin
fazlalaşmasına, yaşam içgüdüsünün azalmasına yol açar. Tek erkek çocukların başı bu konuda biraz daha
fazla dertte. anacıklarının rahim libidosu muhteşem bir aktarımla onlara aktığı için, üst beyinleri büyüse
bile alt beyinleri büyümez. O enerjiyi yansıtacak başka kardeş de yok, tamamı oraya yansıyor. Dolayısıyla
bu da mutlaka çeşitli problemlere sebep olur. Uyuşturucudan başla; çete kurmayla, psikopatik
davranışlarla, sorumluluk alamamayla, bir baltaya sap olamamayla devam et. Rahim libidosunun ona
verdiği hayat tarzıyla yaşıyor kadınlarımızın yüzde 99'u. Böyle olduğu zaman televizyona çıkan birtakım
örnekleri on milyonla çarpman lazım. Burada yine nacizane görüntülü medyayı kendi kendini yargılamaya
davet ederim. Madem toplumun yüzde 99'u rahim konuşuyor, rahim libidosu kullanıyor; bunlara hitap
eden program ve diziler yapalım diyor. Bu yanlış! Sadece parayı götüren bir anlayış bu!
Rahim sevgili hayatını bilmez, sadece evlenme ve doğurmayı bilir. Dolayısıyla evlilik ve doğurganlık
üzerinedir dizilerin ana temaları ve bunlardaki savaş ve vahşet. Çünkü rahim bu hale geldiği zaman
kibirlenir, kibirlendiği zaman hastalık ve doktor sever. Dolayısıyla ölüm sever. Doğurganlıkla ne kadar
meşgulsen bir süre sonra ölümle meşgul olursun. Çünkü kibir yapıyorsun! Ben yarattım, kibri. Rahim
libidosunu kibiri temelde budur. Çağımızda bir kadın rahim libidosu kullanıyorsa, üst beyin ne derse desin
alt beyinde kendini yaratan kabul eder. Bunda birtakım aksaklıklar olduğunu vaktiyle anlamışlar ki
Tevrat, İncil ve Kuran hep bunu işler. Rahim yaratmaz, Allah yaratır. Hatta bunu ortadan kaldırmak için
Adem'e bir nevi doğurganlık verirler. Allah Adem'i yarattı, Adem'in kaburga kemiğinden de kadını yarattı.
Seni doğuracağıma taş doğursaydım deyiverir. Onu yaratmanın kibriyle. Bu onu ele geçirmiş kuyruktan
ibaret çünkü. Kutsal kase kapalı olduğu için ağız ön plana çıkar hem erkek hem kadın için. Zira erkeğin
gelişmesinin temeli kadına bağlı. Erkek kutsal kaseyi bilen kadınla gelişir. Dolayısıyla erkek danışanlarıma
da böyle söylerim. Kendi sağlığını mı düşünüyorsun? Git partnerine kutsal kaseyi öğret. Ancak o zaman
sana erkeğim, der. Onu öğretemezsen, klitorisiyle kullanırsan sana efeminen, der. Hiçbirinden netice
alamazsan aseksüel hale gelirsin. Bu durumda kadın erkeğe bebeğim, der. Erkeğim, diyebilmesi için
kutsal kasesini öğretmen şart. Diyelim ki erkek kutsal kaseyi bilen bir partnere sahip değil. O zaman
kadının alt beyninde bebek ya da rahim olur. O tatminsizlik ağza yansır. Yemek yemek, lakırdı veya
bitmez tükenmez konuşmalar. Tartışma programlarına dikkat et. Herkes konuşuyor; iyi, güzel ama bir
İnsanda kendi inşaat bozukluklarının yansımasını yapar. Vurdu, kırdı, mafyaya ödün, çifte tabancaya
ödün. Her çifte tabancalı mafyanın kökeninde şu vardır: Çift tabancalı mafya lideri şişman anasının evine
gider, orada yemek yer ve şişman anası da onu azarlar. Hiç olmazsa bunu koyun senaryoya! Hiç değilse
anlayana mesaj veriyor. Bunun arkasında rahim libidosu vardır. Anası bunu böyle yapmıştır, diye. Bizde o
da yok. Gençlerde çift tabancayla dolaşma özentisi. Bunlar hakikaten takıntı arttırıcı. O yüzden mafya
özentisi veya başka şeylere özenen birsürü genç var. Kimseyi suçlamıyorum. Ama şu soruları sormalarını
istiyorum anneleri sağ ise: Anneciğim bana hamileyken neler yaşadın? Muhteşem cevaplar alacaklar.
Çünkü inşaat bozukluğunun hortlamasına sebep oluyor. Temel inşaat bozukluklarının uğraştığı en önemli
şey vurdu kırdıdır. Güzel şeylerle uğraşmaz ki! Temek inşaat bozukluğu olan kişi karadır, dolayısıyla
karayla uğraşır; her şey olumsuzluk, sağlıksızlık üzerinden gelişir. Diğerleri de zaten buna alışmış.
Karşılıklı bir arz talep dengesi oluşuyor. Başına geleni başkalarının yaşadığını görmenin verdiği rahatlık