Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 23

2018517100-MELTEM İZCİ

-EYFEL KULESİ
-BROOKLYN KÖPRÜSÜ
▪ Mimar: Gustave Eiffel & Stephen Sauvestre
▪ Yer: Champ de Mars, Paris, Fransa
▪ Yapım yılı: 1886-1889
▪ Tarihi
▪ Gustave Eiffel, demir işçiliği alanında uzmanlaşmış
bir mühendisti. Eiffel’in kendi adını taşıyan firması,
Özgürlük Anıtı’nın da iskelet sistemi dahil olmak
üzere dünya çapında ve Fransa’da pek çok büyük
çaplı iş yapmıştı. Eiffel, 1867 ve 1878 yıllarında
gerçekleştirilen fuarlarda da görkemli pavyonlar
inşa etmiş, bu alanda deneyimli bir mühendistir.
Ayrıca Gustave Eiffel, dünyanın en uzun köprüsü
olarak bilinen Garabit Viyadüğü’nü de
tasarlamıştır. Eiffel’in dövme demir kullanarak
tasarladığı bu mega yapılar, Eyfel Kulesi’nin
tasarımı öncesinden önemli deneyimlerdir.
▪ Her ne kadar Eyfel Kulesi Gustave Eiffel’in adını
taşısa da, yapının tasarımı ilk olarak Eiffel’in üç
çalışanı tarafından gerçekleştirilmiştir. Ofis
müdürü Emile Nouguier, inşaat mühendisi Maurice
Koechlin ve mimar Stephen Sauvestre kulenin ilk
çizimlerini ve statik hesaplamalarını yapmışlardır.
Özellikle Stephen Sauvestre, mimari fikirleri ile
yapının şekilsiz bir çelik direk olmaktan çıkıp
estetik olarak benzersiz bir yapıya dönüşmesini
sağlamıştır.
▪ Mimarisi
▪ Eyfel Kulesi, kare bir alan üzerine basan dört demir kafes ayak üzerinde
yükselmektedir. 54 derecelik bir açıya sahip olan bu ayaklar, kulenin bir
noktasında birleşmekte ve kule, bu noktadan sonra tek bir demir kafes
olarak yükselmektedir. Kulenin şeklini belirleyen en önemli faktör,
yukarılara çıkıldıkça artan rüzgar kuvveti. Demir elemanları birbirine
bağlamak için kullanılan kenet millerinin yerleri ve büyüklükleri bile
rüzgar göz önünde bulundurularak belirlenmiş.
▪ Eyfel kulesinde malzeme olarak dövme çelik kullanılmıştır . Mimarları Gustave Eiffel &
Stephen Sauvestre’nın tasarım görüşleriyle de paralel olarak taşıyıcı sistemin tamamen
açık , görünür olmasını önemsemiş ve tasarımlarını bu yönde şekillendirmişlerdir.
▪ Sanatçı kesimden estetik anlamında bir çok eleştiri alan bu esere mühendisliğinin
mimarlığının önüne geçmiş olan bir tasarım diyebilmek mümkündür.
▪ Taşıyıcı sistemin herhangi ikinci bir malzeme ya da katmanla örtülmemesi bizlere
demirin bu komplike ve karmaşık kurguda keyifli eğriselleşmiş hatlarını, birleşim
detaylarını , konstüksiyonun ince ince işlenmiş elemanlarını görmemize olanak sağlıyor.
▪ Kendi döneminde klasik oluşumların dışında kendine has kararlar alan, özel detaylar,
birleşimler , demir elemanlar kullanan bu yapı kullandığı malzemeyle, döneminin
üstünde karmaşık mühendislik eseri olmasıyla, böyle yüksek bir yapıda rüzgar
etmenini önemseyerek kullanılan 2.5 milyon milin kalınlık ve yerleşim aralıklarına
kadar bir çok hesaplamayla görülmemiş detaylar kurmasıyla günümüzde de hala
varlığını sürdüren bu popülaritesinin haklılığını kanıtlıyor.
▪ Kullanılan malzeme olarak demirin seçilmesi yapıya strüktür anlamında daha heyecan
verici çözümler getirilebilmesinde olanak sağlamıştır. Demir tasarımda kullanılarak
hem dönemindeki tasarımcılara hem de bundan sonraki yapılacak çalışmaların
tasarımcılarına bu malzemenin potansiyellerini sunmuştur.
1889 yılında düzenlenen Exposition Universelle için geçici olarak inşa edilen Eyfel Kulesi, günümüzde
dünyanın en çok bilinen yapılarından bir tanesi.
Eyfel Kulesi, günümüzde yılda yaklaşık 6 milyon kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

▪ Eyfel Kulesi, 57, 115 ve 276 metre yükseklikte bulunan üç adet kamuya açık platforma sahip.
Üzerindeki radyo anteninin de yüksekliği ile toplam 324,8 metre yüksekliğindeki kule, bir kenarı
124,9 metre uzunluğundaki kare bir alana oturmaktadır. Yapının konstrüksiyonunda toplam 7,300 ton
ağırlığa sahip 18,038 adet demir parça kullanılmıştır. Bu demir parçalar Eiffel’in Levallois-Perret’de
bulunan fabrikasından getirilmiş ve buharlı vinçler kullanılarak kuleye çıkarılmıştır.
▪ Mimar: John Roebling
▪ Yer: Brooklyn, New York, ABD
▪ Yapım yılı: 1870-1883
▪ New York’un tartışmasız en ikonik yapılarından
biri olan Brooklyn Köprüsü, tel kablonun mucidi
olan John Roebling tarafından tasarlandı.
Köprünün yapımı 1870 yılında başladı ve 13 yılda
tamamlandı. Bitirildiği 1883 yılında, dünyanın en
geniş asma köprüsü olan Brooklyn Köprüsü’nün
köprü kuleleri de o yılda Amerika’daki en
yüksek yapılardı.
▪ Brooklyn Köprüsü’nün New York için önemi çok
büyüktür. Köprü, yalnızca Doğu Nehri’nin (East
River) iki yakasını birbirine bağlayan bir ulaşım
bağlantısı değil. Köprünün tamamlanması tüm
dünyanın çelik kullanımına yaklaşımını değiştirdi
ve asma köprü inşaatlarında bir devrim yarattı.
New York’un günümüzdeki öneme sahip
olmasında Brooklyn Köprüsü’nün oldukça büyük
bir payı vardır. Doğu Nehri’nin normal bir nehre
göre oldukça zor koşullara sahip olması ve
sürekli gel-git olaylarından etkilenmesi
sebebiyle, 19 yüzyıla kadar New York ve
Brooklyn iki ayrı şehir olarak düşünülürdü. Oysa
New York en büyük, Brooklyn de en büyük 3.
şehirdi ve iki şehir de hızla gelişiyordu. İki yaka
arasındaki tek bağlantı ise işlevsiz, oldukça
kalabalık ve güvenliksiz feribot seferleriydi. Bu
nedenle bu iki yakanın birbirine bir köprü ile
bağlanması 1800’lü yıllardan beri politikacıların
rüyalarını süslüyordu.
▪ İki yakayı bağlayan yeni bir köprü hem New
York’un üzerindeki baskı ve kalabalığı alarak
şehrin sorunlarını hafifletecek, hem de Brooklyn’i
daha önemli ve değerli bir bölge haline
getirecekti.
▪ Bu süreç boyunca yıllarda ahşap köprü, zincirli
asma köprüler ve yer altı tünelleri gibi pek çok
fikir ortaya atıldı ancak bu fikirlerden hiçbiri
Doğu Nehri’nin koşulları ile uyuşmuyordu.
Nehir hem gelgitli bir yapıya sahipti, nehrin
zemini bir köprü için dönemin en gelişmiş ve
derin keson temeline ihtiyaç duyuyordu ve
nehir o dönemin en işlek su yollarından biriydi.
Tüm bu olumsuz etmenler bir araya geldiğinde,
köprü fikrinin hayata geçirilebilmesi için bir
mimarlık ve mühendislik harikasına ihtiyaç
vardı.
▪ Aranan harika Roebling’in iki devasa Gotik
kule arasına asılan asma köprü fikriydi.
Roebling,nehrin işlek trafiğini engellememek
için köprünün uzun ve yüksek olması
gerektiğinin farkındaydı. Bu nedenle köprüyü
tamamen yatay şekilde değil, nehrin ortasına
doğru ilerledikçe yukarı doğru kıvrılacak
şekilde tasarladı. Bu sayede köprünün nehir
üzerindeki yükseliği 4 metre kadar artırılabildi.
▪ Brooklyn Köprüsü, 486.3 metrelik bir açıklığı
geçiyor ve 1903 yılına kadar bu alanda dünya
rekorunu elinde bulundurdu. Köprünün toplam
uzunluğu ise 1825 metre. Gotik kulelerin en
yüksek noktası ise su seviyesinin tam 84 metre
üstünde bulunuyor.
▪ Köprü’nün neredeyse kıyıdan kıyıya, 500 metreye yakın
bir açıklığı tek seferde geçmesi hiç kolay olmamış.
Köprüyü taşıyan iki kulenin, hem köprüyü ayakta tutan
40 cm. kalınlığındaki çelik kablo halatların yükünü
taşıyabilecek mukavemete, hem de köprüyü nehir
trafiğine etkilemeyecek yüksekliğe çıkarabilecek
dayanıklılığa sahip olması gerekiyordu. Granit ve kireç
taşı kullanılarak inşa edilen ve bir katedral kadar
heybetli yükselen Gotik kuleler, o dönemde New
York’ta inşa edilen en büyük yapılardı.
▪ Brooklyn Köprüsü’nün en özgün özelliklerinden biri,
köprünün yayalar tarafından da kullanılabilmesi.
Central Park’ı tasarlayan Fredrick Law Olmsted gibi,
John Roebling de tasarladığı kentsel anıtın böylesine
kalabalık bir şehir için tahmin edilemez bir önemi
olacağını düşünüyordu. İnşa edilecek yeni köprü, New
York’ta yaşayan insanlara temiz hava, ferahlık ve
serbestlik vermeliydi. Bu nedenle Roebling, köprüye
yükseltilmiş yaya yolları ekleyerek, Brooklyn
Köprüsü’nü yalnız arabalara değil, şehrin tüm
insanlarına açmış oldu.

▪ Brooklyn Köprüsü, çeliğin kullanıldığı ilk köprü olarak


tarihe geçti. Roebling’den önce hiçbir mimar ve
mühendis, çeliğin köprülere getirebileceği potansiyeli
fark etmemişti. Bu bağlamda Roebling, inşaat
dünyasında bir devrim yaratmış oldu. Roebling’den
önce pek çok mimar çeliğin strüktürel dayanıklılığını
sorguluyordu. Ancak, Brooklyn Köprüsü gibi devasa bir
yapının ayakta durduğunu görmek, dünya çapında çelik
kullanımının yaygınlaşmasına yol açtı.
(https://www.arkitektuel.com/brooklyn-koprusu/)
KABLOLAMA
▪ Brooklyn Köprüsü’nde o zamana kadar köprülerde kullanılmayan bir malzeme olarak demiri kullanarak
malzemenin potansiyelini gün yüzüne çıkarmıştır.
▪ Yapımında kullanılan 40cm’ lik demir halatlar ve kablolama sistemiyle diğer yapım sistemleriyle sağlanamayacak
mukavemette bir konstrüksiyon sağlanmıştır.
▪ Aktif kullanılan nehir üzerinde geçişi engellememek için köprü orta noktası başlangıç noktasına göre daha
yukarıdadır bu şekilde yatayda değil yukarı kıvrılan bir geometri oluşturulmuştur. Bu tasarım ancak demir
malzemeyle yapılabilirdi.
▪ Hem çekmeye hem basınca çalışan bu malzeme tasarım alanında tasarımcıya hayal gücünü gerçeğe
yakınlaştırma konusunda büyük katkı sağlar.
▪ New York ve Brooklyn’i birleştirmek gibi önemli bir görevi üstlenen köprü insanların çelik kullanımına bakış
açısını değiştirdi ve köprü inşaatında bir devrim yarattı.
▪ Brooklyn Köprüsü / John Roebling – Arkitektuel
▪ Brooklyn Köprüsü - Vikipedi (wikipedia.org)
▪ File:Brooklyn Bridge, Spanning East River between Park Row, Manhattan and Sands
Street, Brooklyn, New York, New York County, NY HAER NY,31-NEYO,90- (sheet 1 of
1).tif - Wikimedia Commons
▪ Search media - Wikimedia Commons
▪ Eyfel Kulesi – Wikiyours

You might also like