Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 8

Orta Asya

ERMENİSTAN’DA TÜRK ALGILAMASINA BİR ÖRNEK

12.05.2010 -Dr. Ali ASKER

Bahçelerde mor meni


Verem ettin sen beni
Ya sen İslam ol ahçik
Ya ben olam Ermeni

(Sözleri değiştirilmiş türkü)

Türkiye’nin Ermenistan açılımı peynir diplomasisiyle başladı, futbolla devam etti. Sonra yol
haritası, protokoller, görüşmeler. AB, ABD, Rusya herkes devrede, herkes aracı, Türk
medyasındaki bazı “usta” (neyin ustası acaba) yazarlar da “kraldan çok kralcı”. Şımarık
Ermenistan’ın kaprisleri yüzünden bugün sıcak gelişmelerin yerini soğuk rüzgarlar almış.
“Kazan kazan” derken “kaybet kazansın” durumuna düşürüldük. Fakat “usta” medya
mensupları yine devrede. “Türkiye çırpınıyor, Azeriler ise hiç oralı değiller” diye başlıklar
atılıyor. Arpaçay üzerindeki harabe köprü inşa edilir, “koşarak Ermeni kardeşlerimizi
kucaklamak” gerekçesiyle.

İlişkileri geliştirmek için her türlü fedakârlığı göze almış yazar, politikacı, bürokrat ve
aydınlardan ilginç öneriler geliyor: “Ermenilere “green card” uygulayalım, Türkiye’de kaçak
yaşayan Ermenilere oturma izni verelim, çocuklarına eğitim olanakları tanıyalım. Onlar
dilimizi, kültürümüzü öğrendikçe bize olan sevgileri artacak.” Ermenistan’a gidip gelenler
“Sokaktaki Ermenilerle konuştuk, herkes ilişkilerin geliştirilmesinden yana” diyerek yalan
www.21yyte.org 1
ERMENİSTAN’DA TÜRK ALGILAMASINA BİR ÖRNEK
Dr. Ali ASKER

dizileri yayınlıyor lar gazetelerde. Dış politikayı “İlişkilerimiz gelişiyor. Bak, falanca
şarkıcımızın parçaları Erivan’da dinleniyor. Falanca futbol takımının tişörtleri Ermenistan’da
satılıyor” mantığıyla “yorumlamaya” çalışanlar Ermeni toplumundaki “düşman Türk”
algılamasını hala okuyamıyor mu yoksa görmezden mi geliyorlar?

Bir tarafta toplumu ve devletiyle durmak bilmeden “Türk düşmanlığı”, “soykırım” safsataları
üreten bir Ermenistan, diğer tarafta “hoşgörü”, “ortak acıları paylaşmak”, daha öteye
giderek “özür dileme kampanya”larının yaşandığı Türkiye. Bir tarafta Ermenistan'in devlet
politikası haline gelmiş Anadolu toprakları üzerindeki iddiaları, diğer tarafta ise her sene 1
Nisan'da başlayıp 25 Nisan'da "ABD Başkanı soykırım demedi" ile biten Türkiye politikası.
Aşağıdaki yazı bu geldiğimiz noktanın muhasebesini yapmak açısından çok önemlidir.
Bizce, Türkiye Gazetesi'ndeki 'Küs komşu Ermenistan' yazı dizisinde gazeteci Osman
Sağırlı ve Cemil Yıldız’a, Erivan Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümü master öğrencileriyle
yaptıkları sohbetler, Ermenistan’daki “Türk algılaması” konusunu öğrenmelerine yardımcı
olacaktır.

Dr.Ali Asker

Sizinle uğraşmak için TÜRKOLOJİ OKUYORUZ

ÖĞRENCİLERİN DİLİNDEN...

Türkiye ile barış umudunu bir başka bahara erteleyen Ermenistan’ın gençleri bambaşka bir
strateji peşinde. Erivan’da gençlerin Türkçe’ye merak sardığını öğreniyoruz. Rehberimiz
Diran bir yerleri arıyor ve Türkoloji bölümünde okuyan üç öğrenciyi okul dışında görüşmeye
ikna ediyor. Tam da Obama’nın soykırım kelimesini kullanmadığı günlere denk gelen bu
görüşme bizim için oldukça önemli. Erivan Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümü Master
Öğrencileri; Narek Zulalyan, Armen Mıhçıyan ile aynı zamanda Genç Türkologlar Kulübü
Başkanı da olan Lia Evoyan sohbetimiz süresince ilginç tepkiler veriyor.

TÜRKÇE ÖĞRENİYORLAR

Türkiye ile mücadele edebilmek ya da geçmişten gelen izleri sürmek isteyen Ermeni
gençler Türkçe öğreniyor. Erivan Devlet Üniversitesi’ndeki gençlerin hepsi diplomat olmak
istiyor

TARİHİMİZİ ARAŞTIRIYORLAR

Türkçeyi ve Türk tarihini derinlemesine öğrenen Ermeni gençler, “Hedefimiz, Ermenileri


Türk çıkmazından kurtarmak. Anadolu için Ermeniler için mücadele edeceğiz” dedi.

www.21yyte.org 2
ERMENİSTAN’DA TÜRK ALGILAMASINA BİR ÖRNEK
Dr. Ali ASKER

İLLE DE BATI ERMENİSTAN

Narek Zulalyan (solda) “Türkiye, Ermenistan ile imzaladığı protokolleri tasdik etmelidir”
derken Armen Mıhçıyan (sağda) ise, “Türkiye’yi bugünkü haritasıyla kabul etmiyorum.
Benim için bu topraklar Batı Ermenistan topraklarıdır” şeklinde konuşuyor.

Türkiye ile Ermenistan arasında bir futbol maçı ile başlayan buz eritme sürecinde soğuk
rüzgarlar esiyor. Başı da sonu da gerginliğe sebep olan protokoller, sokaktaki havayı da
değiştirdi. Türkiye ile barış umudunu bir başka bahara erteleyen Ermenistan’ın gençleri ise
bambaşka bir strateji peşinde. Erivan’da gençlerin Türkçe’ye merak sardığını öğreniyoruz.
Erivan Üniversitesi’ne bir dersi izlemek istediğimizi söylüyoruz. Ancak olumlu bir cevap
alamıyoruz. Rehberimiz Diran bir yerleri arıyor ve Türkoloji bölümünde okuyan üç öğrenciyi
okul dışında görüşmeye ikna ediyor. Tam da Obama’nın soykırım kelimesini kullanmadığı
günlere denk gelen bu görüşme bizim için oldukça önemli. En azından Türkiye’yi yakından
takip ettiklerini düşündüğümüz bu gençlerin fikirleri Türkiye-Ermenistan arasında
sürdürülen görüşmelerin de bir yansıması olacak. Gençler randevulaştığımız kafeteryaya
geldiklerinde oldukça soğuk davranıyorlar. Türkçe ‘Merhaba’ demekle yetiniyorlar.

Kendimizi tanıtıp niyetimizi aktarmamıza rağmen çekingen tavırlarına sürdürüyorlar.


Diran’ın telkinleriyle konuşmaya ikna oluyorlar. Tabi kısa bir mülakattan sonra.

Gazetenin ismini bir kenara not edip soruları önceden öğrenmek istediklerini aksi takdirde
görüşemeyeceklerini bin bir mazeret sıralayıp aktarıyorlar. Dışişlerinin akreditasyon
kartlarını gösterip bir iki manevra ile gençleri zor da olsa ikna ediyoruz.

BATI ERMENİSTAN YAZIN

Erivan Devlet Üniversitesi Türkoloji Bölümü Master Öğrencileri; Narek Zulalyan, Armen
Mıhçıyan ile aynı zamanda Genç Türkologlar Kulübü Başkanı da olan Lia Evoyan pür
dikkat bizi süzüyor. Armen, dedelerinin Kars ve Erzurum’dan; Lia Van, Eleşkirt ve Muş’tan
geldiklerini anlatıyor. Narek ise dedelerinin Maraşlı olduğunu söylüyor. Ama ısrarla buralar
için ‘Batı Ermenistan’ yazılmasını istiyor. Daha sohbetin başında gerginlik başlıyor. Narek’e
, “Ne yazmamız gerektiğini biz karar verelim olur mu? Ne mesaj vermek istiyorsan onu
söyle, kelimelere çok takılma” diyoruz. Gençlerden üçü de Türkiye’ye zaman zaman gidip
geldiklerini söylüyor. Dolayısıyla daha işin başında “biz oraları biliyoruz” mesajı vermeyi
amaçlıyorlar. “O zaman sohbete başlayabiliriz” diyor ve o kritik soruyu soruyoruz;.

* Türkiye’yi nasıl görüyorsunuz.?

www.21yyte.org 3
ERMENİSTAN’DA TÜRK ALGILAMASINA BİR ÖRNEK
Dr. Ali ASKER

Narek.Z : Türkiye Ermenistan’a komşu bir ülke ama aramızda meseleler var. Bunun
başında soykırım geliyor. Son zamanlarda Türkiye ile ilişkilerimiz iyi yolda. Bazı uzmanlar
meselenin sınır kapılarının açılmasıyla çözüleceğini düşünüyor. Bence sınır kapısının
açılması öncelikler arasında ikinci sıradadır. Bizim için önemli olan ön şartlar ileri
sürülmeden ilişkilerin geliştirilmesidir. Bununun dışında çok önemli olan bir şey de Ermeni
soykırımının tanınmasıdır. Dünya ülkelerinin bunu tanıması önemli değil, Türkiye’nin
tanıması önemli. Bu sorun çözüldükten sonra sıra sınır kapılarının açılması ve diplomatik
ilişkilerin kurulmasına gelebilir.

* Protokollerde bir gerileme süreci oldu, ilişkilerin normale döneceğinden umutlu musun?

Narek Z: Önceleri umutluydum, ama şimdi değilim. Çünkü Ermenistan iyi ilişkiler kurmak
için her şeyi yaptı. Ama sizin ülkeniz Türkiye Cumhuriyeti de bazı şeyler yapmalı.

* Mesela ?

Narek Z: Türkiye Ermenistan ile imzaladığı protokolleri tasdik etmelidir. Ama bu


protokollerde Ermeni soykırımı ve Karabağ hakkında hiçbir şey yok. Fakat yine de Türkiye
onaylamıyor.

* Obama 24 Nisan’da soykırım demedi!

Narek Z: Biraz daha bekleyecek. Galiba, Türkiye-Ermenistan ilişkilerini geliştirmek için bir
şeyler yapacak. Obama bunu düşünüyor bence.

* Türkiye ile Ermenistan arasındaki meseleleri politikacılar mı yoksa halklar mı çözer?

Narek Z: Hem politikacılara hem de halka yani bizlere görev düşüyor.

* Politikacılar bu işi zorlaştırıp çıkmaza sokmuyor mu?

Narek .Z: Politikacılar olmadan siz ve biz bu işi nasıl çözebiliriz?

Armen Mıhçıyan söze giriyor ve “Çağdaş Türkiye’yi bugünkü haritadaki şekliyle


düşünemiyorum ve kabul etmiyorum. Benim için bu topraklar Batı Ermenistan topraklarıdır”
diyor.

* Haritanın nasıl olması lazım?

Armen M: Ben Batı Ermenistan diyorum siz Doğu Anadolu diyorsunuz.

www.21yyte.org 4
ERMENİSTAN’DA TÜRK ALGILAMASINA BİR ÖRNEK
Dr. Ali ASKER

* Peki önceden orada Türkler yok muydu?

Armen M: Şimdi olduğu gibi eskiden de Türk vardı.

* O zaman neyi tartışıyoruz? Kimse burada Ermeniler yoktu demiyor ki!

Armen M: Ama bizim oradaki varlığımız binlerce yıl öncesine dayanıyor. Aslında fark
etmez. Net olarak bilmiyorum ama 5 veya 6 bin yıl olabilir. Ama Türklerin Anadolu’ya 9.
yüzyılda geldiğini biliyorum. Yani o topraklar bizim. Sizin orada ne işiniz var?

* Bütün dünyada kaç Ermeni var ?

Armen M: 10 milyon.

* 10 milyon Ermeni, 5 bin yıl için az bir rakam değil mi? Diğerleri nerede?

Armen M: Ermeniler zor şartlarda yaşıyorlar. Yaklaşık bin yıl Türklerin yönetiminde
kalıyorlar ve asimilasyona uğruyorlar.

* Bence biraz abartıyorsun. İddia ettiğiniz asimilasyon ne zaman başlıyor?

Armen M: Türkler Anadolu’ya geldiği zaman başlıyor. Bu yüzden biz 10 milyonla sınırlı
kalıyoruz.

* Ancak 1915’den sonra sizin iddia ettiğiniz asimilasyon yok, artmanız lazım. Biraz çelişki
yok mu?

Lia Evoyan: (Burada söze giriyor)

10 MİLYON OLMAMIZ SİZİN SUÇUNUZ

Lia E: 1915’den sonra Ermeniler batı ülkelerine kaçtılar. Bundan dolayı biz şu anda 10
milyon kişiyiz. Asimilasyon ABD’de, Avrupa’da yok. Türkler tarafından Ermenilere
asimilasyon uygulanıyor. Ermeniler Avrupa ve ABD’ye 1915 yılından sonra geliyorlar.

Armen M: Şimdi ben bu konuları niye tartıştığımızı anlamıyorum. Ortada sizin yaptığınız
soykırım var. Bunu kabul edeceksiniz.

* Tartışmıyorum, soruyorum. Ortada tartışılacak bir şey yok. Sen sakın diplomat falan olma.
Çünkü Ermeniler senin gibiler yüzünden perişan olur. Sen niye Türkçe öğreniyorsun onu

www.21yyte.org 5
ERMENİSTAN’DA TÜRK ALGILAMASINA BİR ÖRNEK
Dr. Ali ASKER

söyle?

Armen M: Çünkü diplomasiyle ilgileniyorum. Ermeni diplomasisinde Türkiye en önemli köşe


taşlarından biridir. Ermeni diplomatları için Türkiye’den bazı bilgileri toplamak adına Türkçe
öğrenmek çok önemli bir şey. Bence de Türkçe konuşmak çok önemli. Ermenistan Türkiye
ilişkilerinde rol alabilmek için Türkçeyi daha iyi öğrenmek istiyorum.

* Türkiye’de kapıdan içeri girdiğinizde size nasıl davrandılar. Kötü bir davranış oldu mu?

Armen M: Yok, çok iyi karşıladılar. Orada arkadaşlarım var. Hiçbir problem yok. Asıl
problem bence iktidarlarda, siyasilerde. Türkiye tarafı olaya siyasi pencereden bakıyor. Siz
de siyasi çevrelerde problem var, biz halkın milli davası olarak bakıyoruz. Aslında problem
burada.

* Ermenilerde problem yok mu? Çözüm sürecinde kim problem çıkarıyor?

Armen M: Uzlaşmanın olmaması Türkiye’deki iktidarlardan kaynaklanıyor. Ermenistan’da


halkla iktidarın davranışı birbiriyle aynıdır. Ama Türkiye’de halkla iktidarın davranışı farklı.

TÜRK HALKI SAMİMİ DAVRANIYOR

* Türkiye’de halk daha mı sıcak?

Armen M: Evet, halkın tavırları iktidara oranla daha içten daha samimi.

ATALARIMIN HESABINI SORACAĞIM

Lia Evoyan, Ermeni gençlerin gelecekte diplomasiyi ülkerinin lehine çevireceklerinden


bahsedip, bu alanda master yaptığını aktarıyor. “İleride beni dışişleri diplomatı olarak
göreceksiniz” diyen Lia, anneanne ve dedesinden geçmişe yönelik çok şeyler duyduğunu
bu yüzden diplomat olmaya karar verdiğini hırslı bir ifadeyle vurguluyor.

* Şu anda onlardan hayatta olan var mı, nereden gelmişler?

Lia E: Soykırım hakkında her şeyi onlardan duydum. Büyük annemin ailesinde 7 kız kardeş
varmış, yedisi de göç yolunda ölmüş.

* Sen hayattayken Türkiye-Ermenisten meselesi çözülecek mi?

Lia E: Çözülecek ama zamanını bilmiyorum.

www.21yyte.org 6
ERMENİSTAN’DA TÜRK ALGILAMASINA BİR ÖRNEK
Dr. Ali ASKER

* Türkiye’ye mesajın var mı? Orada bu işle uğraşan kişilere ne söylemek istersin?

Lia E: Türkiye ile Ermenistan arasındaki problem soykırım meselesidir. Bu soykırım yalnız
‘özür dilerim’ demekle çözülemez. Bizim için Ermeni meselesi toprak talebi meselesidir.
Bizim topraklarımız Batı Ermenistan’dır. Bu topraklar Ermenistan Cumhuriyeti haritasında
gördükten sonra Ermenistan ile Türkiye arasındaki meseleler çözülecektir.

* Türkiye’de nereler bu topraklar? Hangi iller Batı Ermenistan içerisinde.

Lia E: Van, Muş, Eleşkirt, Çatak, Sason, kürtlerin yoğun olarak yaşadığı Diyarbakır,
Erzurum, Kars. Şimdiki Türkiye’nin yarısı.

* Bu sence olabilecek bir şey mi? Söylediğine sen inanıyor musun?

Lia E.: Ben Türkoloji okuyorum. Müzikolog veya sanatçı değilim. Sanatçı olsam derim ki; bu
olacak. Ama ben Türkolojistim, ne zaman nasıl olacağını bilemem. Ben Ermeni olarak
diyorum ki bu olacak ve olmalı.

* Falcı değilsin, üstelik kurulmuş saat gibi aynı şeyleri söylüyorsun.

Lia E: Ben olmalı diyorum

* Türkoloji bölümünde kaç öğrenci var?

Lia E: Şu anda 100 ama sanırım 400 de mezun var.


Gençlerle sohbetimiz uzadıkça uzuyor. Ayrılırken Lia arkadaşlarının da duygularına
tercüman olan şu sözleri sarfediyor; “Hepimiz dışişlerine girip diplomat olacağız.Tarihimizle
ilgili ne varsa öğrenip mücadelemizi sürdüreceğiz. Bizim bir de Genç Türkologlar
Kulübümüz var. Burada oturup verileri topluyoruz. Batı Ermenistan davamızdan
vazgeçmeyiz. Daha bir çok arkadaşımızla Türkçe öğrenmeye ve sizi köşeye sıkıştırmaya
devam edeceğiz.” Ayrılırken de Lia, Armen ve Narek’e Türkiye’nin Ermenistan ile olan
farkını hissedip hissetmediklerini soruyoruz, kendilerince bir takım şeyler söylüyorlar.

Biz ise gençlere “Bizde demokrasi var. İnsanlar hür iradeleriyle düşünüyorlar. Geleceğe
öfke ve nefret tohumu ekmiyorlar. Siz de bizim gibi olduğunuz zaman bu mesele çözülür
“deyip vedalaşıyoruz.

Osman Sağırlı Cemil Yıldız

www.21yyte.org 7
ERMENİSTAN’DA TÜRK ALGILAMASINA BİR ÖRNEK
Dr. Ali ASKER

“KÜS KOMŞU ERMENİSTAN” yazı dizisinden.

27 Nisan 2010.

www.21yyte.org 8

You might also like