Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 8

Kilise Savafllar›:

Moskova - Kiev - ‹stanbul

Dr. Ali ASKER*

“Yunanları ve Konstantinopol’dan olan kişileri Moskova Kilisesine,


her hangi bir başka kiliseye almayacağız.”
15. yüzyıl Rus rahiplerinin görev yemininden

Son dönemde Rusya-Ukrayna cephesinde ilginç gelişmeler yaşanmaktadır. Ukrayna-Rus-


ya yakınlaşması iki ülke arasındaki dini konuları da etkilemektedir. Ukrayna’daki Batı-Doğu
ayrışması toplumun her safhasında olduğu gibi dini alanında da belirgindir. Bu yüzden Mos-
kova-Kiev hattında bir gerginlik yaşanmaktadır. Bu gerginlik okunun başka bir noktası da İs-
tanbul’dur. Moskova-Kiev-İstanbul Kilisleri arasındaki ilişkiler Soğuk Savaş dönemini hatır-
latmaktadır

Tarihsel Gelişim

Bağımsızlıktan sonra Kiev Patrikliği’nin Ukrayna Ortodoks Kilisesi, kendini yerel ve oto-
sefal (özerk) bir kilise olarak tanımlamıştır. Fakat bu kilise diğer Ortodoks kiliseleri tarafından
tanınmamaktadır. Buna karşılık 1990 yılında yönetim özerkliği elde etmiş Moskova Patrikli-
ği’ne bağlı Ukrayna Ortodoks Kilisesi diğer Ortodoks kiliseleri tarafından tanınan yegane bir
dini kuruluştur. Ukrayna’nın bağımsızlığını elde ettikten sonra otosefal kilise kurma girişim-
lerine İstanbul Patrikliği’nin geçit vermemesi İstanbul-Moskova arasında ortak bir çıkarın söz
konusu olup olmadığını akıllara getirmektedir. Fakat olayların gelişim süreci dikkatle takip
edildiğinde Moskova’nın ve İstanbul’un her birinin “kendi oyununu oynadığını” görmek
mümkündür. Ukrayna’daki toplumsal ayrışma, kilise yapısına birebir yansımaktadır. Bugünkü
durumun sağlıklı bir şekilde anlaşılması için Ortodoksluğun gelişim tarihine kısaca göz atmak-
ta yarar vardır.

Rusya topraklarında 988 yılında Hıristiyanlığın yayıldığı belirtilmektedir. O tarihte Knez


Vladimir, Bizanslı din adamlarını davet ederek Rusları vaftiz etmesini istemiştir. Hıristiyanlık-
tan önce Ruslar putlara inanmış ve eskiden süregelen kültürel bir altyapıdan yoksun olmuşlar-
dır. Bununla birlikte putlara da sıkı bir bağlılıkları söz konusu olmamıştır. Bu yüzden Hıristi-
yanlık Ruslar arasında kolay şekilde yayılmıştır. Rus kültürü ve Rus halkının tarihi adeta Hı-
ristiyanlıkla özdeştir. Hıristiyanlık Ruslara inancın yanı sıra bir dünya bakışı, yazı, edebiyat,
devlet, hukuk vs. gibi değerleri de kazandırmıştır. Rus kilise tarihi geleneksel olarak beş dö-
neme ayrılmaktadır.1

* 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Rusya-Avrasya Araştırmaları Merkezi Başkanı


1
Bkz:>?;=5J =@>>7;6 C2=7/5. =-?752 ;.4;=G, http://www.dorogadomoj.com/d141vve.html

Eylül ’10 • Sayı: 21 21. YÜZYIL [31]


Dr. Ali Asker

1. Kiev dönemi (862-1240 yy.).

862 öncesine kadarki döneme ilişkin Hıristiyanlığı içeren yazılı kaynaklara rastlanmamakta-
dır. Bazı araştırmacılara göre Rusya’da Hıristiyanlık davetini ilk kez Havari Andrey Kiev dağla-
rında başlatmıştır. Rus Ortodoks tarihçilerine göre Havari Andrey halkın Hıristiyanlığı kabul et-
mesi için henüz olgunlaşmadığını görmüş ve “daveti durdurarak sadece Rus toprakları için dua
etmiştir.”2 İlk kez Bizanslı misyonerler Suroj şehrinde davete başlamış ve burada misyoner Ste-
fan Surojskiy (Surojlu Stefan) tarafından Bizans’a bağlı piskopos bölgesi oluşturmuştur. Bizans
Kilisesi Hıristiyanlaşma sürecini tam kontrolü altında tutarken yeni kurulmuş Rus kilisesi bazı
otonom haklara sahip olmuştur. Rus Kilisesi Bizans için bir Piskopos Bölgesi niteliği taşımış-
tır.” 988 yılında Rusya’da Hıristiyanlık resmen kabul edilmiştir. Rus Kilisesinin ilk Mitropoliti
Mihail olmuş ve katedral kilise Kiev’de bulunuyordu. Mihail ve sonraki mitropolitler Konistan-
tinopol Patriği tarafından göreve atanmıştır. Rus Ortodoks Kilisesinin Kiev dönemi Moğolların
Kiev’i işgali ile son bulmuştur.

2. Moskova dönemi (1240-1700 yy.).

Kiev’in işgalinden sonra kilise katedralı Moskova’ya taşınmıştır. Bu dönemde ilk kez mitro-
politler Ruslar arasından seçilmeye başlamıştır. 1589 yılında seçilmiş Mitropolit İoann bir Rus
rahibi idi. Yeni Mitropolit Rus Kilisesi Piskoposlar Konseyi tarafından belirlenerek Konistanti-
nopol tarafından onaylanmıştır. Böylece Rus Ortodoks Kilisesi otosefal statüye kavuşmuştur.
Sonraki patrikler ise Konstantinopol Patriğinin müdahalesi olmadan doğrudan Rus Kilisesi pis-
koposları tarafından seçilmiştir. 1700 yılında Patrik Adrian’ın ölümü ve İmparator Birinci Petro
tarafından Kutsal Sinod’un kurulmasıyla Moskova dönemi de sona ermiştir.

[32] 21. YÜZYIL Eylül ’10 • Sayı: 21


Kilise Savafllar›: Moskova - Kiev - ‹stanbul

3. Petersburg dönemi (1700-1917 yy.).

Bu dönem, Patrik Adrian öldükten sonra 1721’de Kutsal Sinod’un tesisiyle başlamıştır. Bi-
rinci Petro Rus Ortodoks Kilisesinin devlet iktidarına muhalif olduğunu hissedince Ortodoks ki-
lisesini bir devlet kurumu haline getirmiş, 1721’de patrikliği kaldırarak onun yerine Sinod’u
kurmuştur. Sinod’un başında Birinci Petro'nun fermanıyla atanan bir devlet yetkilisi bulunmuş-
tur.

4. Tanrısızlar dönemi (1917-1991yy.).

Sovyet hâkimiyetinin kurulmasıyla başlayan bu dönemde kilise üzerinde şiddet ve tasfiye


politikaları uygulanmıştır. Kiliseler kapatılmış, din görevlileri öldürülmüş veya sürgün edilmiş-
lerdir. 23 Ocak 1918’de devletten ayrılan kilisenin tüm mal-
varlığına el konulmuştur. O dönemden yurt dışına iltica edi-
Ekim ‹htilal› sonras›
len birçok rahip ve din görevlisi yurt dışında yaşayan Ruslar,
tarihi Rus Ortodoks Kilisesi’nin geliştirilmesine karar ver- kiliseler kapat›lm›fl, din
miştir. Fakat İkinci Dünya Savaşı döneminde Rus Kilisesi’- görevlileri öldürülmüfl
nin rolü artmıştır. 1943’den itibaren Kilise 10 sene boyunca veya sürgün
devletten bazı yardımlar almış, 1945’de ise kilisenin bazı edilmifllerdir. 23 Ocak
mülkiyet hakları iade edilmiştir, 1958’de devletin başına ge-
çen Hruşev’in iktidara gelmesinden sonra kiliseler üzerinde 1918’de kilise devletten
şiddet yeniden artırılmıştır. ayr›lm›fl, kilisenin tüm
malvarl›¤›na el
Gorbaçev’in iktidara gelmesiyle Rus Ortodoks Kilisesi
tarihinde yeni safha açılmıştır. 1988’de Rusya’da Hıristiyan- konulmufltur. O
lığın kabul edilmesinin 1000. yıldönümünü kutlanmıştır. dönemden yurt d›fl›na
iltica eden birçok rahip
5. Yeni dönem (1991’den başlar).
ve din görevlisi yurt
Sovyetler Birliği dağılmaya başlarken resmi ateist ide- d›fl›nda yaflayan Ruslar,
oloji de ortadan kalkmıştır. Rus Ortodoks Kilisesi eski ihti-
tarihi Rus Ortodoks
şamını yeniden canlandırma yoluna gitmiştir.
Kilisesinin gelifltirilme-
sine karar vermifltir.
Kesintisiz Rekabet: İstanbul-Moskova

1054 yılında Hıristiyan Kilisesinde Katolik-Ortodoks parçalanması yaşanmıştır. Parçalanma-


nın birçok nedeni bulunmuştur: gelenekler, dogmalar, Doğu ve Batı kiliseleri arasındaki etik
farklar, mülkiyet sorunları vs. Fakat en önemli neden Roma Papası ve Konstantinopol Patriği
arasındaki siyasi etkinlik mücadelesi olmuştur. Rus kilisesi her ne kadar Ortodoks olarak kal-
mışsa da çatışan tarafların herhangi birini tam anlamıyla desteklememiştir.

Aynı mezhepten olmalarına rağmen Rum ve Rus Ortodoks Kilisleri arasında her zaman reka-
bet olmuştur. Bu rekabetin ana nedenleri siyasi çıkarlar ve dönemlerin konjonktürüne bağlı ge-
lişmeler olmuştur. Günümüzde yaşanan tartışmalardan biri de “ekümenik” (ökümenik) tartış-
malarıdır. “Ekümenik” deyimi, kısaca, hem idari hem dinî bakımdan evrensel tam ve mutlak yet-
ki olarak tanımlanabilir. Ekümenik Patrik de, evrensel, yani “Cihan Patriği” anlamına gelmekte-
dir.3

3
Uur Yıldırım, Bartholomeos Yıllardır ini Yapıyor, Sorun Ankara’da,
http://www.buyukasya.net/Haberler.aspx?haberID=389&B=bartholomeos-yillardir-isini-yapiyor-sorun-ankarada,18.08.2010

Eylül ’10 • Sayı: 21 21. YÜZYIL [33]


Dr. Ali Asker

İstanbul’un fethinden sonra Rum Ortodoks Kilisesinin etkinliği hızla azalmıştır. İstanbul Pat-
riği 16. yüzyılda Rus Kilisesinin özerkliğini tanımak zorunda kalmış ve 1589 yılında kilisenin
başında duran yetkiliye patrik unvanı vermiştir. Bu dönemde birçok Ortodoks kilisesi Osmanlı
İmparatorluğunun sınırları içinde yer almış dolayısıyla Moskova Patriğinin maddi desteğine ihti-
yacı duymuştur. Moskova ise bu durumu kendi lehine kullanmıştır. Bu dönemde Kiev Mitropol-
yası, görece özerklik derecesinde İstanbul Patriğine bağlı bulunmuştur. 1453’den sonra Kiev’in
İstanbul’dan bağımlılığı önemli ölçüde azalmıştır. Ukrayna Kilisesi bu dönemde “nominal olarak
Tsargrad (İstanbul) Kilisesine bağlı, fiilen bağımsız konumda olmuştur.” 4 Ruslar ayrıca Bulgar
Ortodoks Kilisesinin de İstanbul’a bağımlılığını kırmışlardır. 1870’de Bulgar Kilisesi tek taraflı
olarak kendinin otosefal statüsünü onaylamıştır. Moskova Bulgarları Balkanlarda kendi mütte-
fiki olarak görmüşlerdir.5

1920’lerde İstanbul Patriği Rus Ortodoks Kilisesi’nden kısas alma fırsatını yakalamıştır. Ba-
ğımsızlıklarını yeni elde etmiş Finlandiya, Estonya ve Letonya’da İstanbul Patriğine bağlı özerk
kiliseler oluşturulmuştur. İstanbul Patriği ayrıca Batı Ukrayna ve Belarus piskoposluğunu da içi-
ne alan Polonya Kilisesine özerklik vermiştir. 1940-1948’li yıllarda Moskova Kilisesi İstanbul
Kilisesi üzerine tekrar “taarruzda bulunmuştur. Stalin’in Batıya doğru genişlemesiyle Moskova
Patriği Batı Ukrayna ve Belorus’u tekrar kendi etki alanına
almıştır. Estonya ve Letonya kiliselerinin İstanbul’a bağımlı-
‹kinci Dünya Savafl› lıkları sona erdirilmiştir. İkinci Dünya Savaşı sonrası Mos-
döneminde Rus kova Patriğinin konumu daha da güçlenmiştir. 1948’de
Kilisesinin rolü artm›flt›r. Moskova Patriği Polonya Kilisesi’ne özerklik vermiştir. Bu
1943’den itibaren karar İstanbul Patriğinin benzeri kararının tanınmaması anla-
mına gelmiştir. Çek Cumhuriyeti’nde İstanbul Kilise yapı-
Kilise 10 sene boyunca lanmaları ortadan kaldırılmıştır. 1945’de İstanbul Patriği
devletten baz› yard›mlar Bulgar Kilisesinin özerkliğini tanımıştır. 1951’de Moskova
alm›fl, 1945’de ise Çekoslovakya Kilisesi’ne özerklik tanırken kilisenin başı da
kilisenin baz› mülkiyet Rus Ortodoks Kilisesi tarafından atanmıştır. Aynı durum Po-
lonya kilisesi için de geçerli olmuştur. 1970 yılında Mosko-
haklar› iade edilmifltir. va Amerika’daki Ortodoks kilisesine (eski Rus Mitropolya-
sı) özerklik vermiştir. İstanbul Patriği bu kilisenin Ameri-
ka’da yaşayan Yunan Ortodoks cemaatleri üzerinde hak iddia edeceğinden korkmuştur. Mosko-
va’nın bu adımına karşılık olarak İstanbul Patriği 1971 yılında Batı Avrupa’da Rus Archipisko-
posluğunu ihya etmiştir.6 Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra İstanbul Patriği tekrar aktif-
leşmeye başlamış ve Rus Ortodoks Kilisesinin etki alanını daraltmaya çalışmıştır. 1990’da Ka-
nada’da ve 1995’de ABD’de Ukrayna kiliselerini kendi yetki alanına dahil etmiştir. 1999 da Pat-
rik Bartholomeos Batı Avrupa’daki Archipiskoposluğun statüsünü yükseltmiştir. 2006’da Mos-
kova Patrikliğine bağlı Sourozh Piskopos Bölgesinin bazı cemaatleri da bu kuruma katılmıştır.

Yeni Çatışma Noktası: Ukrayna

İstanbul-Moskova eksenindeki kilise tartışmaları Ukrayna konusundaki tartışmalarla yeniden


alevlenmiştir. Nüfusunun çoğunluğu Ortodokslardan ibaret olan Ukrayna’nın dini yapısı parça-
lanmış ve karmaşık bir haldedir. Önemli ayrışma Moskova Patrikliğine bağlı Ortodoks Kilisesi
ve otosefal Ukrayna Ortodoks Kilisesi arasındaki münakaşaların sonuca bağlanmamasından kay-
naklanmaktadır. Ukrayna’nın önde gelen kiliseleri aşağıdakilerdir:7
4
I. I. !-iF748, &4:*G7;C4* @/:4,*: *:2;2 1 i;<8:iG &4:*G7;C48G 9:*,8;5*,78G @/:4,2: & 2 <.: %. 1-2. 2G,, 1993. $. 198.
5
. *4*:427, 8;4,* 2 87;<*7<278985C: 4874=:/7@2E @/:4,/3, http://www.politcom.ru/article.php?id=6600
6
. *4*:427, a.g.e., http://www.politcom.ru/article.php?id=6600
7
http://www.vz.ru/infographics/2009/9/16/321836.html

[34] 21. YÜZYIL Eylül ’10 • Sayı: 21


Kilise Savafllar›: Moskova - Kiev - ‹stanbul

1) Moskova Patrikliğine bağlı Ukrayna Ortodoks Kilisesi

Burası diğer Ortodoks kiliseleri tarafından tanınan Ukrayna’daki yegane kilisedir. 1990 yılın-
da yönetimde özerklik elde etmiştir. Değişik kaynaklara göre bu kiliseye bağlı olan dindarların
sayısı 7.2 milyondan 9.5 milyona dek değişmektedir. Kilisenin başpapazı Kiev ve Tüm-Ukray-
na Mitropoliti Vladimir (Sabodan)’dir. Kilisenin yetki alanında 44 Piskopos Bölgesi, 11444 ce-
maat bulunmakta olup kilise, 177 manastırı yönetmektedir.

2) Kiev Patrikliği Ukrayna Ortodoks Kilisesi

Bu kilise kendini yerel ve otosefal olarak tanımlamaktadır. Fakat diğer Ortodoks kiliseleri ta-
rafından tanınmamaktadır. Patriği Filaret (Denisenko) olan kiliseye bağlı dindar sayısının 5.5-14
milyon arasında değiştiği tahmin edilmektedir. Merkezi ve Doğu Ukrayna ile Kırım’da etkin
olan bu kilisenin yetki alanında 31 Piskopos Bölgesi, 4093 cemaat, 2993 rahip bulunurken ma-
nastır sayısı 45’tir.

3) Ukrayna Rum-Katolik Kilisesi

Bu kilise Bretsk Uniası sonucunda 1596’da Ukrayna’nın bazı Ortodoks piskoposları tarafın-
dan oluşturulmuştur. Rum-Katolik Kilisesinde Katolik dogmalara uyarken Ortodoks benzeri
ayinler de icra edilmektedir. Kilisenin denetiminde 20 Piskopos Bölgesi, 901 cemaat varken ma-
nastır sayısı 106’dır. Bu kilise Batı Ukrayna’da etkindir. Kilisenin başında Kiev-Galiçya Archi-
episkopu Kardinal Lyubimor (Guzar) duruyor. Ukrayna’da Katolikler (aynı zamanda Doğu Ka-
tolikler, yani Uniatlar) ve Ortodokslar arasındaki çekişmeler daha keskindir ve dini inanç, dil ve
siyasi mensubiyet gibi unsurları da bünyesinde barındırmaktadır. Ukrayna Katolikleri kendileri-
ni Ukraynalı olarak algılamaktadırlar. Bu akım Rusça kullanım alanının daraltılması ve Ukray-
na’nın Avrupa’ya yakınlaşmasından yanadır. Katolikler Ukrayna’nın Batı yanlısı ve Rusya karşı-
tı kesimini oluşturmaktadırlar.8

8
. 2<:8>*78,*, *<852A/;4*E @/:48,C 7* 98;<;8,/<;486 9:8;<:*7;<,/,
http://www.ruskline.ru/analitika/2010/02/22/katolicheskaya_cerkov_na_postsovetskom_prostranstve/

Eylül ’10 • Sayı: 21 21. YÜZYIL [35]


Dr. Ali Asker

4) Ukrayna Otosefal Ortodoks Kilisesi

Bu kilise 1917 yılında Şubat Devriminden sonra meydana gelmiştir. Sovyet döneminde ida-
ri merkezi Kanada’da yerleşmiştir. Kilisenin başında Ternopol ve Podolsk Mitropoliti Mefodiy
(Kudryakov) durmaktadır. Bu kilisenin yetki alanında 12 Piskopos bölgesi, 1183 cemaat, 683 ra-
hip varken manastır sayısı 8’dir.9

Kiev Patrikliği Ukrayna Ortodoks Kilisesi Yuşenko döneminde rağbet gören ve bağımsızlık
mücadelesi veren bir kilisedir. Bu kilise bağımsızlığının tanınması için İstanbul’a müracaatta bu-
lunmuştur. Bu müracaatın hemen ardından İstanbul’un bu yönde olumlu karar alacağı söylenti-
leri dolaşmağa başlamıştır. Moskova basınında Patrik Parthalemeos’a karşı ABD’nin ve dünya
emperyalizminin ajanı suçlamaları yer almıştır. Moskova Patriği ve İstanbul Patriği bir araya ge-
lerek görüşmüş ve son anda “dünya Ortodoksluğu çatışmadan kurtulmuştur.” Moskova ve İs-
tanbul patriklerinin bu aşamada geliştirdikleri söylemler onların tutum ve niyetlerini ortaya koy-
maları açısından ilginç olmuştur. Patrik Bartholomeos parçalanmanın sadece manevi bütünlüğü
bozamayacağını, aynı zamanda Ukrayna halkının birlikteliğini bozacağını ve böylece Ukray-
na’nın istikbali için kötü sonuçlar doğuracağını açıklamıştır. Sorunun çözümünde patriklerin
hoşgörü ve barış yanlısı tutumlarıyla açıklamak yetersiz olacaktır. O dönemde Rusya-Türkiye-
Yunanistan yönetimleri arasında kilise diplomasisinin yaşandığı da söylenmektedir. Böylece İs-
tanbul-Moskova patrikleri gerekse Ukrayna sorunuyla ilgili, gerekse genel anlamda gergin bir
iletişim içinde olmuştur. Fakat bu kiliselerden hiçbirisi olayın dramatik kırılma noktasına dek ge-
rilmesinden yana değildir. Bu yüzden çatışma “ateşleri” zaman zaman yerini “soğuk barışa” bı-
rakacak ve hatta Kiev’de olduğu gibi birlik görüntüleri de sergileyebilecektir.10 Nitekim benze-
ri bir “barış” görüntüsü 2008 Rusya-Gürcistan savaşından sonra da yaşanmıştır. Moskova Pat-
rikliği Ağustos 2008 yılında Gürcü-Rus savaşı sırasında Abhazları kendi yetki alanına almaktan
kaçınarak Abhaz yerli kilisesinin Gürcü Katolikosuna tabi olduğunu açıklamıştır.

Patrik Kirill’in Yeni Konsepti “Rus Dünyası” mı “Rusya Dünyası” mı?

Moskova ve Tüm-Rusya Patriği son bir yıl içinde Ukrayna’yı üç kez ziyaret etmiştir. Patrik
Kirill’in yeni konsepti Rus Ortodoks Kilisesinin etkisini en azından yakın coğrafyada yaymak-
tır. Kirill’in “Rus Dünyası” olarak adlandırdığı yeni konsept sadece Rusya’yı değil, Ukrayna, Be-
lorus ve Moldova’yı da kapsamaktadır. Patrik Kirill ilk kez Rus Dünyası konseptini “Rus Dün-
yası III Asambelisi”nde gündeme getirmiştir. 3 Kasım 2009’da sıradan bir selamlama konuşma-
sı yapması beklenirken Kirill yeni konseptini açıklamıştır. 11 Patrik Kirill’in son ziyareti sadece
dini liderin ziyareti olarak değil, aynı zamanda siyasi bir ziyaret olarak da değerlendirilip Mer-
kezci görüşler tarafından doğal karşılanırken, Krill’in bugünkü realiteleri dikkate almadığı yö-
nünde de eleştiriler yapılmaktadır. Nitekim Sovyetler Birliğinin dağılması sadece ekonomik, si-
yasi, kültürel ilişkilerin kopmasıyla sonuçlanmamıştır. Halklar arasındaki dinsel ve inanç bütün-
lüğünün de bozulmasına neden olmuştur. En hafif şekilde ifade etmek gerekiyorsa bugün Mos-
kova Patriği Ukrayna toplumunun önemli bir kesiminin çıkar ve istekleri dikkate alınmamakta-
dır.12

Ukrayna’nın bağımsızlık ve egemenliği için mücadele etmiş önemli bir kesimin Moskova
Patriğinin yeni konseptinden rahatsız olduğu dikkate alınmalıdır. Ukrayna muhalefeti de Rus Pat-

9
http://www.vz.ru/infographics/2009/9/16/321836.html
10
. *4*:427, a.g.e., http://www.politcom.ru/article.php?id=6600
11
7*<8523 $</9*78, , "*<:2*:? 2:255: «=?8,78 6B 8.27 7*:8.», http://rusk.ru/st.php?idar=185731
12
. ,*?7/748, #85C :/52-22 , 9852<24/ &4:*27B, http://www.svobodanews.ru/content/transcript/2116025.html,
30.07.2010.

[36] 21. YÜZYIL Eylül ’10 • Sayı: 21


Kilise Savafllar›: Moskova - Kiev - ‹stanbul

riğinin yeni açılımlarını sert bir dille eleştirmektedir. Yuliya Timoşenko’ya göre Rus Kilisesi’nin
görevi eski Sovyetler Birliğinin milyonlarca inançlı insanın dini duygularını istismar ederek bu
halkları Rusya’nın emperial etki alanı kapsamına almaktır.13 Temmuz 2010’da Patrik Kirill’in
Ukrayna ziyareti Ukrayna’da milliyetçi kesimlerin keskin itirazına neden olmuştur. Patrik Kirill
ise ziyaretin iyi niyetle yapıldığını açıklayarak “Rus Ortodoks Kilisesinin Ukrayna’nın bağımsız-
lığı ve kendi kaderini belirleme hakkını ihlal etmediğini, sadece eski zamanlardan bugün dek kar-
deş halkları bir araya getiren Ortodoks inancını korumak için geldiğini” ifade etmiştir. Kiev Pat-
rikliği Ukrayna Ortodoks Kilisesi Patriği Filaret ise Moskova Patriğinin geliş amacının Ukray-
na üzerinde Rusya’nın etkinliğinin artırmak olduğunu söylemiştir. Filaret’e göre “Kirill’in pro-
jesi, Moskova Patrikliğinin egemen olduğu, devletlerin ve cumhurbaşkanlarının üzerinde dura-
cak yeni imparatorluğunu tesis etmekten ibarettir.”14

‹stanbul’un fethinden
Ukrayna Ortodoksluğu İstikrara Kavuşacak mı?
sonra Ortodoks
Sovyetler Birliğinin dağılmasından sonra meydana gel- Kilisesinin etkinli¤i h›zla
miş bağımsız cumhuriyetler kendi egemenliklerini korumaya
azalm›flt›r. 1589 y›l›nda
yönelik politikalar izlemektedirler. Günümüzde bu ülkeler-
deki ulusal devlet ilkesi sadece toplumsal rağbet gören bir ol- kilisenin bafl›nda duran
gu değil, aynı zamanda siyasal iktidarların dış etkenlerden yetkiliye patrik unvan›
korunduğu sağlam bir zırhtır. Rus Patriğinin yeni konsepti vermifltir. Bu dönemde
kendisince Rusya açısından “hayırlı bir iş” olarak görülse bu-
birçok Ortodoks
nun arkasında saklı niyetin yayılmacılık olduğu vurgulanmak-
tadır. Ayrıca “Rus dünyası” konseptinin bugünkü durumda kilisesi Osmanl›
sonuç itibariyle Rusya’nın aleyhine çalışacağı söylenebil- ‹mparatorlu¤unun
mektedir. Rus Ortodoks Kilisesinin izlediği politika sadece s›n›rlar› içinde yer alm›fl
emperyal nedenlerle açıklanamaz. Bugün Rus Ortodoks Kili-
dolay›s›yla Moskova
sesinin karşılaştığı iç sorunlar, Moskova Patriğinin böyle bir
süreci başlatmasında etkili olmuştur. Rus Ortodoks Kilisesi Patri¤inin maddi
dış faktörleri dile getirerek iç sorunları gündemden çıkarmak deste¤ine ihtiyac›
istemektedir.15 duymufltur.
Filaret’e göre Patrik Kirill Ukrayna Ortodoks Kilisesi
(Moskova Patrikliğine bağlı) Patriği Vladimir’den ve diğer bazı piskoposların bağımsızlık eği-
limlerinden endişelenmektedir. O yüzden “Rus dünyası” konseptini ileri sürerek Ukrayna Orto-
doks Kilisesinin Moskova’nın denetiminden çıkmasını önlemektedir. 16 Patrik Kirill Ukrayna Ki-
lisesinin bütünlüğünden yanadır. Fakat bu bütünlüğü Moskova’ya bağlı olarak sağlamak iste-
mektedir. Yani Moskova Kilisesi Ukrayna’nın bir kısmını değil, tümünü kontrol altına almak is-
temektedir. Bu konsept Ukrayna’nın ulusal bağımsızlığını ve egemenliğini zedeler niteliktedir. 17
Moskova yönetimi bu projenin gerçekleşmesi için en uygun zamanlamanın bugün olduğu dü-
şüncesindedir.

Yakın ve orta vadede Rus Ortodoks Kilisesinin Ukrayna’daki etkinliği daha da artabilir. Bu
etki sadece Ukrayna yönetimi üzerinde değil, aynı zamanda politik yaşam ve seçimler üzerinde
de etkin olacaktır. İktidar kilise ile sıkı işbirliğinden yanadır. Bu yakınlaşma son dönemde gittik-
13
. ,*?7/748, a.g.e., http://www.svobodanews.ru/content/transcript/2116025.html, 30.07.2010
14
&"( " 9:8<2, &"( ": 9:8<2,8;<8E72/ 9*<:2*:?8,, http://www.aif.ua/culture/article/20541, 26.08.2010
15
. ,*?7/748, a.g.e., http://www.svobodanews.ru/content/transcript/2116025.html, 30.07.2010
16
&"( " 9:8<2, &"( ": 9:8<2,8;<8E72/ 9*<:2*:?8,, http://www.aif.ua/culture/article/20541, 26.08.2010
17
 2/,;486 9*<:2*:?*</ 8+ 2;<27783 @/52 ,212<* 2:255*: "-8 9:8/4< "#=;;423 62:" – D<8 9:8/4< #8;;23;483
269/:22, 8;4,B, 4*4 %:/<C/-8 #26*…", http://censor.net.ua/go/offer/ResourceID/165745.html, 21.07.2010.

Eylül ’10 • Sayı: 21 21. YÜZYIL [37]


Dr. Ali Asker

çe daha açık bir şekilde hissedilmektedir. 2009 yılında Ternopol İl Meclisine yapılan seçimleri
ilk kez Yanukoviç’in Bölgeler Partisi kazanmıştır. Ternopol Batı Ukrayna’da yer alan illerden
biridir ve bundan önceki dönemde böyle bir sonucu düşünmek imkansız olmuştur. Ternopol’da
Moskova Patrikliğine bağlı önemli ibadet yerlerinden birisi Poçaevskiy Lavra 18 ve onlarca ki-
lise bulunmaktadır. Kilise cemaati arasında Bölgeler Partisi lehine propaganda yapılmıştır. Bu
yüzden Moskova Kilisesi Ukrayna’nın siyasi yaşamında aktif rol oynamaktadır.

Harkov ve Poltava Archipiskoposu İgor İsiçenko’ya göre seçimlere 8 ay kala seçim bürola-
rı kiliseden destek istemişlerdir. Seçim propagandası yapan partililer kilisedeki din görevlileri-
ni, rahipleri bir şekilde memnun ederek karşılığında oy talebinde bulunmuşlardır. İlginç olan hu-
suslardan biri de seçmenlerin kendilerine sağlanan desteğe rağmen istedikleri adaylara oy ver-
mesi olmuştur.

Ukrayna’nın sağ radikal “Özgürlük” Birliğinin lideri Oleg Tyagnibok’a göre bugün din, Uk-
rayna’da önemli etkenlerden biri olup Kilise toplumda saygın kurumlardan arasındadır. Bu yüz-
den milleyetçi kesimler Ukrayna’da yerli bağımsız kilisenin oluşmasını istemektedirler. Bu kili-
se her hangi başka bir kiliseye, aynı zamanda Moskova Ortodoks Kilisesine bağlı olmayacaktır.
Rus Kilisesinin Ukrayna’daki dindaşları üzerinde etkili olma yönündeki ısrarlarının bir nedeni
de maddi kazanımlar olabilir. Nitekim Ukrayna’da kilise cemaatinin yaptıkları bağışlar Mosko-
va Patrikliğinin hazinesi için iyi bir gelir kaynağı oluşturmaktadır.19 Bundan sonraki süreçte Ya-
nukoviç yönetiminin nasıl bir tutum sergileyeceği tartışılan konular arasındadır. Bazı araştırma-
cılara göre Yanukoviç Kiev Patrikliğinin gücünü sıfıra indirerek Ukrayna Ortodoksluğunu Mos-
kova Patriğine bağlı hale getirilmesinden yanadır. Kiril’in Ukrayna’nın her yerinde görüşmeler
yaptığı ve serbest şekilde “Rus dünyası” konseptini yayması bunu doğrular niteliktedir. Böyle bir
adımın atılması Ukrayna’da toplumsal ayrışmayı daha da derinleştirebilir. 20 Yanukoviç yöneti-
mi de bunun farkındadır. İlerleyen süreçte böyle bir riskin ortaya çıkmamasına çalışacaktır. Ya-
nukoviç yönetiminin böyle bir adım atması Ukrayna dahilinde ciddi siyasi ve sosyal çatışmanın
meydana gelmesine neden olabilir. O yüzden Yanukovişç’in radikal adım atarak kiliseler arası
çatışmada taraf olacağı söylenemez. Kendisinin Moskova Patriğine bağlı Ukrayna Ortodoks Ki-
lisesine mensup olmasına rağmen Yanukoviç, mümkün olduğu kadar statükonun devamı ettiril-
mesine çalışacaktır. 21 Aksi bir durum sadece Ukrayna toplumunu değil Yanukoviç iktidarını da
çok zor durumda bırakabilecektir. Ayrıca “kilise savaşlarının” yakın ve orta dönemde bir siyaset
ve seçim manipülasyonu aracına dönüşeceği de istisna edilmemektedir.

21. YÜZYIL

18
Rivayete göre bu kilise 1240 yılında Tatarların saldırılarından kaçan rahipler tarafından ina edilmitir. Kilise 1675’de Türkler
tarafından kuatmaya alınmı, fakat Türkler beklenemedik bir ekilde geri çekilmiler. Bu olay kilisenin kutsallıı yönündeki
inançları kuvvetlendirmitir.
19
. ,*?7/748, a.g.e., http://www.svobodanews.ru/content/transcript/2116025.html, 30.07.2010
20
"852<858-: )7=48,2A +=./< 8<+2:*<C = :*;485C7248, @/:4,2, http://www.rosbalt.ru/2010/07/28/757574.html
21
!< )7=48,2A* 7/ 0.=< A/<48-8 ,B9857/72E 1*.*723 #"(, http://www.rosbalt.ru/2010/07/28/757578.html

[38] 21. YÜZYIL Eylül ’10 • Sayı: 21

You might also like