Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 139

T.C.

DENİZ KUVVETLERİ KOMUTANLIĞI


DENİZ EĞİTİM VE ÖĞRETİM KOMUTANLIĞI
ALTINOVA/YALOVA

DENİZ HARP OKULU

ASTRONOMİK SEYİR
DERS KİTABI

2003
Bu kitap; yazım hataları düzeltilerek, yeni düzenleme ve değişmeleri de içerecek şekilde
hazırlanarak 2003 yılında ikinci basım olarak yeniden basılmıştır.

Sinan TUNÇAY
Dz.Yarbay
Seyir Öğretim Elemanı
İÇİNDEKİLER

BÖLÜM: KONU : SAYFA NO:

ÖNSÖZ I
İÇİNDEKİLER III
01. ASTRONOMİK SEYİR 1-12
02. ASTRONOMİK SEYİR KONUMLAMA YÖNTEMLERİ 13-18
03. GÖK KÜRESİ VE UFUK SİSTEMİ KOORDİNATLARI 19-28
04. KÜRESEL SEYİR ÜÇGENİ 29-33
05. SEYİRDE ZAMAN 34-42
06. ZAMAN ÖLÇEN ALETLER 43-46
07. NOTİK ALMANAK 47-65
08. SEKSTANT 66-85
09. HESABİ YÜKSEKLİK (İRTİFA) Hc 86-108
10. GÖK CİSİMLERİNİN TANINMASI 109-117
11. ASTRONOMİK SEYİR ÖZEL DURUMLARI 118-135
FAYDALANILAN KAYNAKLAR 136

III
BÖLÜM 01 ASTRONOMİK SEYİR (GÖKSEL SEYİR)
101. GENEL
Astronomik Seyir; seçilmiş ve koordinatları Notik Almanakta belirtilen gök cisimlerinden
yararlanılarak yapılan seyir, şeklinde tanımlanır. Gök cisimlerinin görünen ufuktan olan açısal
yükselimleri, yersel seyirde kullanılan mevki hatlarına benzer, astronomik mevki hatlarının
(Celestial Line of Position) elde edilmesini sağlar. Bir mevki hattı elde etmek için gerekli olan
bilgilerin, gök cismi gözleminden üretilmesi işlemlerinin bütününe, rasat denir.(Sight Reduction)
Görüleceği gibi rasat; içerdiği yöntem ve ölçüm işlemlerinin mevki hattı eldesine yönelik olması
nedeniyle, gözlem yapmaktan daha geniş kapsamlıdır.

Şekil-101 ADE-III Seyrinde Güneş’ten Rasat Yapan Öğrenci


Kılavuz seyrinin tersine bu seyir türü bir açık deniz seyridir. Genellikle Kılavuz Seyrinde
kullanılan sahil maddelerinin bulunmadığı yersel mevki hatları ve dairelerinin elde edilemediği
durumlarda yapılır. Kılavuz Seyrinde; yani tehlikeli sahaların yakınında bulunulduğu durumlarda
bir başka deyişle, ıskarça sularda seyirci mevkiini çoğu zaman ±50 yarda hata ile saptamak ister.
Hata oranının göreve bağlı olarak dar sularda veya taranmış kanalda 10 yardaya kadar
düşürülmesi gerekecektir. Halbuki, Astronomik Seyirde bu hata, 2-3 NM olabilir. Tehlikenin; bu
hataya oranla çok uzakta bulunması, gerek konumlama gerekse rotalama açısından bu seyir
tipinin amaca uygunluğunu sağlar. Ancak ufkun belirgin görülebildiği açık bir havada, sextant
ile ölçüm becerisine sahip bir seyircinin; 1 NM altındaki bir hata miktarı ile konumlama
yapması, yüksek bir olasılıktır.

1
Bir seyircinin veya bir vardiya subayının mesleki bilgisi, Astronomik Seyir bilgisine
yatkınlığı ile ölçülür. Başkaca bir deyişle, Astronomik Seyir bilgisi; denizcilik mesleği yeterlilik
ölçütüdür. Zira bu seyri bilen bir kimse açık denizlerde, hiç gitmediği ve görmediği sularda
emniyetle seyredebilir ve arzu ettiği limana varabilir.
102. DÜNYA VE GÖK KÜRESİ
Evrende sabit nokta kavramı yoktur. Çünkü, evrende süreklilik gösteren bir hareketlilik
mevcuttur. Bu hareketin temel kaynağı çekim kuvveti ve teoriye göre evren evriminin
başlangıcındaki Büyük Patlamadır. Sözgelimi, Dünya’nın da içinde bulunduğu Güneş
sistemimizin bağlı olduğu ve Samanyolu olarak adlandırdığımız sarmal kümelenmenin (Galaksi)
saniyedeki hızı 600 km’dir. Sistem içerisinde Güneş’in galaksi çevresindeki hızı ise 220
km/sn’dir. Anlaşılabileceği gibi yerküre üzerinde hakiki bir hareketi gözlemlemek olası değildir.
Gözlemlenen hareket, o gök cisminin özgün hareketi ve gözlemcinin hareketinden ortaya çıkan
göreceli (nispi) bir yapıya sahiptir. Bu; radar ekranında merkezde olan bir gemiden, diğer gemi
ekolarının izlenmesine benzetilebilir.

Şekil-102a Gök Küresi


Astronomik Seyir; gök cisimlerinin gerçek hareketleri, fiziksel özellikleri veya evrimi ile
değil, onların görünsel (zahiri) hareketleri, zaman ve küresel koordinatları ile ilgilenmektedir.
Bunun sonucunda, bir takım varsayımlara gereksinim olduğu ortaya çıkar.
Astronomik Seyirde Dünya tam bir küre olarak uzayın merkezinde kabul edilir. Uzay ise
merkezi Dünya’nın merkezi ile aynı olan ikinci bir küredir. Buna Gök Küresi (Celestial Sphere)
adı verilmekte olup, uzaklıkları ne olursa olsun, gök cisimlerinin, gök küresinin yüzeyinde
oldukları kabul edilir.
2
Astronomik Seyirde; gök cisimlerinin mesafelerinin sonsuz ve yıldızlardan yerküreye
ulaşan ışınların ise birbirine paralel olduğu kabul edilecektir.
Dünya’nın gerçek hareketleri aşağıda belirtilmiş olup, bu hareketler, tüm hesaplamalarda
göz önünde bulundurulmalıdır.
a. Dünya; kutuplar ekseni etrafında günde bir kez döner.
b. Dünya; Güneş etrafında yılda bir kez döner.
c. Her 25.800 yılda bir ekliptik ekseni etrafında devinim (Precession) yapar.
ç. Boşluktaki veya boşlukta Güneş ile birlikte olan hareketi.

EKLİPTİK VEGA
KUTUP EKSEN 14000
YILDIZI
DEVİNİM

KUTUPLAR EKSENİ

EKSENEL DÖNÜŞ

UVVETİ
ÇEKİM K
P EKLİPTİK DÜZLEM

EK
VA
T OR
D ÜZ
LEM
İ

Şekil – 102b Devinim (Precession)

Devinim; Şekil –102b’de gösterildiği gibi “p” çekim kuvvetinin bir sonucudur. Güneş’in;
ekliptik düzlemi üzerinde uyguladığı kuvvet, dönüş ekseninin bu kuvvete dik doğrultuda
devinmesine neden olur. Ağırlığı çevresinde dengelenmiş bir diskin sabit ve yüksek devirle
dönmesi halinde, tıpkı cayroda olduğu gibi, bu diske dışarıdan bir kuvvet veya tork
uygulandığında, diskin veya Dünya’nın dönüş ekseni bu kuvvet yönünde değil, bu kuvvete dik
bir doğrultuda hareket edecektir. Bu kavram cayroskopik atalet olarak bilinir. (Gyroscopic
Inertia )
Astronomide; Dünya’nın dönüş hareketi (Rotation) ile devir hareketini (Revolution)
ayırmaya dikkat edilmelidir. Yerin dönmesi; kutuplar ekseni etrafındaki hareketi, devri ise yer
yörüngesi üzerindeki hareketidir. Dünya; ekseni etrafında her gün bir tur dönerken, Güneş
etrafındaki hareketini ise bir yılda tamamlar. Ancak Dünya üzerinde bulunanlar gök yüzünün
veya gök cisimlerinin Dünya etrafında devrettikleri izlenimine kapılırlar. Havanın açık olduğu
bir gecede gök yüzüne bakılırsa, sonsuzluk hissi veren, olağanüstü bir kubbe görülür.
Gece ilerledikçe kubbedeki yıldızların batıya doğru hareket ettikleri, batıda battıkları veya
ufkun altına indikleri ve yeni yıldızların doğuda ufuktan yukarı doğru yükseldikleri kolayca
3
görülür. Bu kubbenin, Dünya’yı saran tam bir küre ve merkezinin Dünya merkezi ile aynı olduğu
varsayılacaktır. Yıldızların; yarıçapı sonsuz olan bu düşsel kürenin iç yüzeyi üzerinde
bulundukları kabul edilmektedir. Bu dış kürenin (Gök küresinin) Dünya etrafında her gün bir
defa döndüğü zannedilmektedir. Dünya’nın gerçek hareketi batıdan doğuya doğru olduğundan,
bu nispi hareket de doğudan batıya doğrudur. Konu başında da belirtildiği gibi Astronomik
Seyrin ilgi alanı gerçek değil, görünen (Apparent) harekettir.

GÖK
EKVATORU

Pn Ps

BATI UFUK DÜZLEMİ

Şekil–102c Dik Küre

Pn

BATI DOĞU

UFUK DÜZLEMİ
GÖK EKVATORU

Şekil-102ç Paralel Küre

Seyircinin veya gözlemcinin bulunduğu mevkiin değişmesi, yukarıda açıklanan görünsel


harekette de görünür bir değişikliğe sebep olur. Bir seyirci 0° enleminde (Ekvator) bulunduğu

4
zaman gök ekvatoru tam başucunda olup, gök cisimleri; Şekil-102c’de gösterildiği gibi dikey
olarak doğar ve batarlar. Buna Dik Küre denir.
Seyirci kutupta bulunduğu zaman, gök kutbu başucu noktası ve ufuk hattı Ekvator olur. Bu
durumda bütün gök cisimleri Şekil-102ç’de görüldüğü gibi ufka paralel olarak hareket ederler.
Buna ise Paralel Küre denir. Bu durumda yıldızların yarısı daima ufkun üstünde ve diğer yarısı
da altındadır. Güneş ilkbaharın birinci günü ufkun üstünde çıkar ve sonbaharın birinci gününe
kadar ufkun üstünde izlenebilir. Altı ay sonra ufkun altında kaybolur.
Yıldızların; her akşam aynı saatte izlendiği takdirde, her gün yaklaşık dört dakika daha
erken doğarak devamlı olarak batıya doğru hareket ettikleri görülür. Örneğin; ORION Takım
Yıldızı, sonbahar akşamları ufkun tam doğu tarafında görülür. Mevsim ilerledikçe gökyüzünde
daha yükseklerde görülür ve bu durum kış akşamlarında güney boylam üzerinde görününceye
dek devam eder. İlkbaharda ise, gökyüzünün batı kısmına doğru hareket eder ve son olarak
batıda ufkun altına inerek kaybolur. Sonbaharda tekrar ufkun doğu yönünden yükselir.
Yıllık olan bu nispi hareket, ters yönde olan hakiki hareketin bir sonucudur. Dünya’nın
Güneş’in etrafındaki hareketi bir yıl sürer. Dünya; Güneş’in etrafındaki bu devir hareketini bir
daire üzerinde yapmayıp, küçük dış merkezli elips şeklindeki bir yörünge üzerinde yapar ve bu
yörüngenin odak noktalarından birinde Güneş bulunur. Şekil-102d’den de görüleceği üzere,
Dünya; Ocak ayında, Güneş’e en yakın konumda olup, yaklaşık mesafesi 91.300.000 NM’dir.
Bu noktaya Yerberi (Perihelion) denir.

NİSAN

DOĞU

GÜNEŞ

TEMMUZ OCAK
(YER ÖTE) (YER BERİ)

DOĞU

EKİM

Şekil-102d Yörünge Düzlemi


Altı ay sonra Dünya Güneş’ten en uzak mevkide olup, yaklaşık 94.500.000 NM
mesafededir. Bu noktaya da Yeröte (Aphelion) denir. Mesafelerin bu değişmeleri ile Güneş’in
zahiri büyüklüğü de farklılık gösterir ve görünen çapı, Ocak ayında 32'.6 dan 31'.6 dakikaya
kadar değişir. Güneş’in orta gün için yarıçapı Notik Almanakların sağ sayfalarındaki Güneş
kolonu altından okunabilir.

Şekil-102e Yörünge Hızı

5
Dünya’nın; Güneş etrafındaki devir hızı da değişiktir. Bu; Şekil-102e’de gösterildiği gibi
Kepler kanunu (Dünya ile Güneş’i birleştiren ışınlar, eşit zamanlarda eşit alanlar süpürür) ile
açıklanır. Yani Dünya, kışın yazdan daha süratli hareket eder. Yerin yörüngesi üzerindeki
ortalama hızı yaklaşık saatte 56000 Kts’dir.
103. GÜNEŞ SİSTEMİ
Güneş; yalnız başına Güneş sistemin bütün
kitlesinin yaklaşık yüzde 99,9’unu kapsar ve tüm
sistemin ısı ve ışık enerjisini termonükleer
reaksiyonlar ile sağlar.
Dünya; ışık ve ısısını Güneş’ten alır. Güneş’in
ısısı yüzeyde yaklaşık 10000° F’dir. Güneş
yüzeyinin her Ft2 si, yaklaşık 8000 beygir gücü
kuvveti bir hızla, enerji gönderir. Ancak Dünya, bu
enerjinin çok küçük bir kısmını alabilir. Güneş’in
çapı; yaklaşık 864000 NM veya başka bir deyişle,
Dünya çapının 109 katıdır. Buna bağlı olarak
Güneş’in hacmi, Dünya hacminin yaklaşık 1300000
katıdır.
Dünya’nın 5,5 olan yoğunluğuna karşın,
Güneş’in yoğunluğunun yaklaşık 1,4 olması nedeni
ile Güneş’in kitlesi, Dünya kitlesinin yaklaşık
330.000 katıdır. Güneş’te sıcaklığın içeriye doğru
arttığı ve merkezde birkaç milyon dereceye vardığı
tahmin edilmektedir. Güneş’in görünen yüzeyine,
Işık Küre (Photosphere) denir. Işık Küreyi,
çepeçevre saran ve birkaç yüz mil yukarıya doğru
uzanan yoğun tabakaya, Güneş Atmosferi
(Reversinglayer) denir. Güneş Atmosferinin üstünde
birkaç mil dışarı doğru uzanan, daha az yoğun bir
atmosfer tabakası bulunur. Bu tabakaya da Renk
Küre (Choromosphere) denir. Renk Küreden itibaren
yüz binlerce mil dışarı doğru uzanan kısma ise
Çıkıntı Küre (Prominence) denir. Bunlar; tam Güneş
tutulması esnasında gözlenebilir. Bu tabakaların
dışında Hale (Corona) bulunur ki bazen birkaç
milyon mil dışarı doğru uzar.
Şekil-103a Gezegen Yörüngeleri
Zaman zaman ışık küre üzerinde, nispeten koyu alanlar teleskop olmaksızın da
gözlemlenebilir. Bunlara; Güneş Lekeleri adı verilir. Güneş Lekeleri; yüzey sıcaklığından daha
az (7000°F) sıcaklıktaki gazın oluşturduğu, yoğun manyetik alan nedeni ile meydana gelir.
Teoriye göre; leke sayısı Dünya iklimini etkilemektedir. Güneş ayrıca yüklü parçacık emisyonu
da yapmaktadır. Güneş Fırtınası adı verilen bu oluşum yeterince güçlü olduğunda yerküredeki
radyo haberleşmesini etkilemektedir. Zaman zaman kuzey ülkelerinde gözlemlenen ışımanın
(Aurora) kaynağı da Güneş Fırtınalarıdır.
Güneş Sisteminin en önemli gök cisimleri gezegenlerdir. Gezegenlerin, yıldızlar gibi ışık
kaynakları olmadığından, Güneş’in ışıklarını yansıtarak görünürler. Yıldızlara göre yüzey
kesitlerinin fazla olması nedeni ile dürbünle bakıldığında seçilebilir dairevi bir çevre görülür ve
yansıttıkları ışıklar kırpışmaz.

6
Babil’den günümüze değin incelenen gökyüzündeki hareketli cisimler, (Güneş, Ay ve beş
gezegen) hafta olarak adlandırılan, zaman ölçütüne kaynak olmuşlardır. Babil inanışına göre, her
gün hareketli bir gök cismi Dünya’ya hükmetmektedir. Günümüzde bazı dillerde, İngilizce’deki
Saturday (Satürn günü ), Sunday (Güneş günü) gibi gün isimleri olarak bazı hareketli gök
cisimlerinin adları kullanılır.
Yıldızların birbirine göre konumları hissedilebilir bir değişim göstermez. Bu durum bin yıl
öncesi ve geleceği için de aynıdır. Ancak gezegenlerin gökyüzündeki konumları sürekli olarak,
saatten saate, mevsimden mevsime ve yıldan yıla değişmekte, yani gezinmektedirler. Bu nedenle
de gezegen olarak adlandırılmışlardır.
Bütün gezegenler, Dünya gibi batıdan doğuya doğru dönerler ve Güneş etrafında bir elips
yörünge üzerinde batıdan doğuya doğru hareket ederler. Kepler Kanununa göre :
a. Her gezegen Güneş’in etrafında bir elips çizer ve Güneş bu elipsin odak noktalarından
birinde bulunur.
b. Güneş’i gezegenlere birleştiren doğru, eşit zamanlarda eşit alanlar süpürür.
c. Herhangi iki gezegenin devir zamanlarının karelerinin oranı, Güneş’e olan ortalama
uzaklıklarının küplerinin oranına eşittir.

NEPTÜN
SATÜRN URANÜS

PLÜTON

JÜPİTER

MARS

DÜNYA

VENÜS

MERKÜR

Şekil-103b Güneş ve Gezegenler


Güneş sistemini oluşturan gezegenler Şekil 103-b’de görüldüğü üzere, dokuz adet olup
bine yakın da “Asteroid” veya “Planetoids” denilen küçük gezegenler vardır. görülen Bu
gezegenlerin Güneş’e yakınlık sırası Şekil-103a’da ve Şekil-103c’de olduğu gibidir.
Şekil-103c’de görülen, yörüngeleri, Dünya yörüngesi içinde bulunan yani, Güneş ile
Dünya arasında bulunan yörüngelerde devreden iki gezegene, Alt Gezegenler (Inferior Planets)
ve yörüngeleri Dünya yörüngesi dışında bulunan gezegenlere de Üst Gezegenler (Sperior
Planets) denir. Merkür Güneş’e en yakın gezegen olduğundan, ara sıra çıplak göz ile ufkun
yakınında birinci kadirden bir yıldız gibi görünür.
Venüs; kitle, hacim, yoğunluk ve yarıçap bakımından Dünya’ya en yakın gezegen olması
nedeniyle, Dünya ile ikiz kardeş denilebilir. Venüs; Güneş ve Ay dışında gök yüzünün en parlak
cismi olup, bazı zamanlar gündüzleri bile çıplak gözle görülebilir.

7
MARS
• Mercury : Merkür-Utarit
• Venus : Venüs-Zühre VENÜS

• Earth : Dünya
• Mars : Merih
• Jupiter : Jüpiter-Müşteri GÜNEŞ

• Saturn : Satürn-Zuhal
• Uranus : Uranüs
• Neptun : Neptün
• Pluto : Plüton’dur. DÜNYA

Şekil-103c Gezegen Yerleşimi


Mars; Dünya’dan çok küçük olduğu halde, bir atmosferi tutabilmek için yeteri derecede
büyüktür. Ekvator ve ılıman bölgelerdeki sıcaklık, donma noktası üzerindedir. Marsın ekvator
düzlemi, Dünya’nınkinden biraz daha fazla meyillidir. Bu nedenle, Mars’taki mevsimler
Dünya’daki mevsimlerle kıyaslanabilir. Ancak Mars’ın devir müddeti Dünya’nın devir
müddetinin iki katına yakın olduğundan mevsimlerin süresi de Dünya’ya oranla iki katına
yakındır. Marsın günleri Dünya günlerine oranla biraz daha uzundur.
Merkür ve Venüs; yörüngeleri Dünya’nın yörüngesi içinde olduklarından devamlı
Güneş’in bitişiğinde görünürler. Belli periyotlarla Şekil-103c’de görüleceği gibi Güneş’in her iki
tarafında salınım yaparlar. Güneş doğmadan önce ufkun doğusunda , battıktan sonra ufkun
batısında gözlenebilirler. Kısa zaman aralıklarında Güneş’in önünde (transitinde) Dünya ile
Güneş arasında (Inferior conjuction) veya arkasında (Superior conjuction) kalırlar.
Merkür’ün Güneş’ten olan açısal uzaklığı en fazla 28° ye ulaşır. Bu noktalar Şekil-103b’de
görülebilen “batı uzanım ve doğu uzanım” olarak adlandırılabilir. Merkür’ün uzanım noktaları,
açısal olarak küçük olmaları nedeniyle Astronomik Seyirde genellikle kullanılmaz. Venüs’ün
uzanım noktaları 47° olduğu için Astronomik Seyirde mevki hattı elde etmek maksadı ile
rahatlıkla kullanılır.
Venüs, Güneş ile transit pozisyonuna gelmeden beş hafta önce ve sonra, sabah ve akşam
saatlerinde gökyüzünde, Güneş ve Ay’dan sonra, gökyüzünün en parlak gök cismi olarak dikkat
çeker.Yılda ortalama 263 gün gözlemek olasıdır. Güneş ile transitte iken dahi renkli cam
kullanılan dürbünler ile Güneş Lekeleri arasından seçilebilir.
Gezegenlerin en büyüğü olan Jüpiter; diğer gezegenlerin hepsinin kitlesinden daha büyük
bir kitleye sahiptir. Jüpiter’in kendi ekseni etrafında dönüş zamanı 10 saatten biraz azdır. Bu
süratli dönüş ve gezegenin az olan yoğunluğu nedeni ile kutuplarında basıklık ekvatorda ise buna
karşın oldukça büyük şişkinlik oluşmuştur.
Astronomik Seyirde kullanılacak kadar parlak bir gezegen olan Satürn; çok ağır hareket
eder. Jüpiter’e benzer bir yapıda ve çok soğuk bir atmosfere sahiptir. Satürn’ün en çok dikkati
çeken kısmı halkalarıdır. Teleskopla bakan bir gözlemci; birbirinden tamamıyla ayrı, araları boş
ve gezegenin yüzeyinden binlerce mil mesafede olan üç adet halka ile karşılaşır.
Gezegenler üç şekilde tanımlanabilir.
a. Gezegenlere dürbünle bakıldığında hissedilir şekilde dairevi bir çevre görülür.
b. Gök küresinde çıplak gözle görülebilecek şekilde yer değiştirirler.
c. Gezegenlerin sabit yıldızlar gibi parıltıları yoktur (Göz kırpmazlar).
8
104. AY
Güneş Sisteminin diğer parçaları gibi Ay da kutuplar ekseni etrafında batıdan doğuya
doğru döner. Ay; Dünya çevresinde odak noktalarından birinde Dünya olmak üzere, küçük bir
elips üzerinde, batıdan doğuya doğru hareket eder. Yörüngesinin bir elips olması nedeni ile
Ay’ın Dünya’dan olan mesafesi her zaman aynı değildir. Bu mesafe ortalama 384.000 Km’dir.
İnsanlık 1969 yılında Ay’a insanlı uçuş gerçekleştirmiş ve günümüze değin 12 insanın ayak
bastığı Ay’a çok sayıda insansız bilimsel uçuş başarılmıştır.
Ay; Dünya çevresinde, Dünya’da Güneş’in etrafında döndüğünden, Ay da Güneş’in
etrafında devretmektedir. Yıldızlara oranla Ay, Dünya çevresindeki bir devrini yaklaşık 27.3
günde tamamlar ki buna Nücumi Ay (Sideral Month) denir. Ancak Ay ve Dünya birlikte Güneş
çevresinde devrettiklerinden Güneş’e nazaran bu devir müddeti biraz fazlasıyla 29.5 gündür ki
buna da Kavuşum Ay’ı denir.
Dünya’nın günlük dönüşü
nedeniyle Ay da Güneş, yıldız ve
gezegenler gibi her gün doğar ve
batar. Fakat Ay, Dünya çevresinde
döndüğünden yıldızlar arasındaki
mevkiini sürekli değiştirir. Ay,
batıdan doğuya doğru devrettiğin-
den ve devrini yaklaşık bir ayda
yaptığından yıldızlara göre doğuya
hareket ediyor gibi görünür ve bu
nedenle Dünya çevresindeki bir
nispi devrini tamamlaması için, 24
saatten fazla bir zaman ister. Bu
ortalama zaman yaklaşık 24 saat
50 dakika olup, bu süreye Ay
Günü (Lunar Day) denir. Gerçekte
bu birkaç dakika daha az veya
çoktur. Ay; her gün 50 dakika veya
her ay tam bir gün kaybettiğinden
Ay’ın doğmadığı günler olacak
demektir.
Ay; Dünya’ya yakın, Dünya
gibi Güneş’ten ışık alan ve
yansıtan bir gök cismidir. Şekil-
104’a ve Şekil-104b’de görüldüğü
gibi Güneş, Ay’ın bir tarafını
aydınlatır. Ay’ın daima yarısı
aydınlanmakla beraber, Güneş
tarafından aydınlatılan kısmının
Dünya’ya bakış durumuna göre
değişik şekiller oluşur. Bu şekillere
Ay’ın safhaları (Phases of the Şekil-104a Ay’ın Görünüş Şekilleri
Moon) denir.
Ay, Güneş ile Dünya arasında bulunduğu zaman kavuşum (Conjunction) durumundadır.
Bu durumda parlak kısmı Dünya’dan uzak olduğundan görülmez, buna Yeni Ay denir.

9
Ay, Güneş’ten 90° uzakta olan bir noktaya gelir ki buna Dördün veya Terbi hali denir. Bu
durumda Ay; Güneş’in 6 saat doğusunda veya arkasında bulunduğundan, Güneş’in batışında
yaklaşık boylam üzerindedir.
Bundan sonraki geceler Ay izlenecek olursa doğuya doğru uzaklaştığı ve görünen parlak
yüzeyinin artmakta olduğu gözlenir. Dünya, Ay ile Güneş arasında bulunduğunda Dolunay (Full
Moon) ismini alır. Bunu izleyen iki hafta içinde Ay, Yeni Ay’a kadar olan safhaları tekrarlar.

G
İLK DÖRDÜN Ü
N
E
Ş

I
Ş
I
DOLUNAY YENİ AY N
L
A
SON DÖRDÜN
R
I

Şekil-104b Ay’ın Safhaları


105. YILDIZLAR
Seyircinin ve astronomun uzayda ve zamanda uzak olan cisimleri gözlemlemesi doğaldır.
Seyirciler için rasat maksadı taşıyan bu gözlem; astronomlar açısından ise, kozmoloji ilkeleri ile
çerçevesi oluşturulmuş ve varlığımızın nedenlerinin sorgulandığı bilinmeyen denizinde bir
seyirdir. Karanlık bir gecede gökyüzünde görünen birçok yıldız, gerçekte yıldızlar arasında,
ortalama büyüklükte olan Güneş gibi birer Güneş’tirler. Yıldız ve Güneş terimleri gerçekte aynı
anlamı taşıyan gök cisimleridir. Ancak Güneş terimi, Güneş sistemine dahil bulunan bir gök
cismi için kullanılmakta olup “Yıldız” terimi de Güneş sisteminin dışında kalmış gök cisimleri
için kullanılmaktadır.
Bir yıldız yaşamına, yıldızlar arası bir gaz ve toz bulutu olarak başlar. Madde içeriği ise
atom ve molekül halindeki hidrojen ile ve çok daha parlak gözüken iyonlaşmış hidrojendir. Kütle
çekimi ile gaz bulutu merkezindeki sıkışma, sıcaklığın artmasına neden olur. Basınç ve sıcaklık
etkisi ile hidrojen yavaş yavaş helyuma dönüşür. Helyum atomunun kütlesi dört hidrojen atomu
kütleleri toplamından % 0,7 daha küçük olup, aradaki fark bu nükleer tepkimenin ürünü olan saf
enerjidir. Ancak, yıldızların nükleer yakıtları eninde sonunda tükenecektir. Hidrojen kaynağını
yitiren yıldızın merkezindeki büzülme nedeni ile ısı artışı meydana gelir. Isı artışının etkisi ile,
yıldızın merkezinde sistemde mevcut olan helyum yanar ve oluşan füzyon sonucunda karbon

10
ortaya çıkar. Yıldızın daha ileri evrelerinde ise, daha ağır elementler oluşur. Helyumun yanmaya
başlaması ile yıldız atmosferi dışarıya doğru şişer. Kırmızı dev olarak adlandırılan bu evrede,
Güneş’in yaklaşık beş milyar yıl sonra gezegenleri içine toplaması kaçınılmazdır.
Yıldızların parlaklığı, kadir denilen bir birimle ölçülür. Buna göre en parlak yıldızlar
1.kadirdendir. Tüm yıldızlar, parlaklık durumlarına göre 1.kadirden 6.kadire kadar sıralanırlar.
Buna göre 1.kadirden olan bir yıldız, 6.kadirden olan bir yıldızdan 100 defa daha parlaktır ki bu
değer standart olarak kabul edilmiştir. Yüzün beşinci kuvvetten kare kökü 2,512’dir. Bu da
standart kadir oranıdır. Birinci kadirden bir yıldız, üçüncü kadirden olan bir yıldızdan (2,512)2
veya 6,310 defa daha parlaktır. Genellikle birinci kadirden bir yıldız deyimi, kadiri -1.6 olan en
parlak olan Sirus yıldızından kadiri +1.5 olan yıldıza kadar olan bütün yıldızlar için kullanılır.
Kadiri +1,6 ile +2,5 olan yıldızlar için ikinci kadirden yıldızlar ve +2,6 ile + 3,5 olan yıldızlar
için de üçüncü kadir yıldızlar deyimi kullanılır. Çıplak gözle görülebilen en zayıf yıldızlar altıncı
kadirden olan yıldızlardır. Bu birime göre Güneş’in kadri –26,7, Dolunay’ın –12,5, Venüs’ün –
3,3, Satürn’ün +0,6, Mars’ın –0,2, Jüpiter’in –2,2’dir.
Sabit yıldızların gökyüzündeki mevkileri, görülebilen şekillere göre kolayca belirlenebilir.
Bu şekilleri oluşturan yıldızlara Takım Yıldızlar denir. İlk zamanlar 48 adet olarak saptanan
Takım Yıldızlar, Güney Kutup Bölgesi ve Güney Yarım Küredeki yıldızlar da saptandıktan
sonra 88 adete yükselmiştir. Bu Takım Yıldızlara göre çeşitli enlemleri içine alan yıldız haritaları
etüt edilerek, gök küresini örten yıldızları tanımak kolaylaşmıştır. Yıldızları tanımak için değişik
metotlar geliştirilmiş olup, bunlardan birkaçı aşağıda kısaca açıklanmıştır.
a. Yıldızlar Grubunu tanıyabilmek için üç takım yıldız esas seçilmiştir.
(1) URSA MAJOR : (Büyük Ayı) Kuzey Meyli (Declination) büyük olan yıldızlar için
bu Takım Yıldız referans olarak seçilmiştir.
(2) ORION : Ekvator yakınındaki yıldızlar için referans olarak kullanılan Takım
Yıldızdır.
(3) SOUTHERN CROSS : Meyli, güney olan yıldızlar için referans seçilmiş Takım
Yıldızdır.
b. HO 2102C veya D Star Finder (Plastik Yıldız Bulucu)
c. HO 214 ve Almanak yardımı ile
ç. İngiliz (Admiralty Gök Küresi) ile
d. Yıldız Haritalarında Yıldız Tanımı
Yukarıda belirtilen bu yıldız tanıma metotları “Yıldız Tanıma” konusunda
detaylandırılacaktır.
Yıldızlar nadiren tek başlarına bulunurlar. Genellikle kümeler ve gevşek gruplar halinde
bulunurlar. Bu kümelere Gökada (Galaksi) adı verilir. Evrende baskın olarak gözlenen gökada
yapısı; sarmal kolları olan ya da elips biçimli galaksilerdir. Gökadalar içindeki yıldızlar ayırt
edilemeden gözlendiğinden başlangıçta bulutsu olarak isimlendirilmiştir. Yerküreye en yakın
gökada Şekil-105a’da görülen iki milyon ışık yılı mesafedeki Andromeda’dır. Samanyolu olarak
adlandırılan, dünyanın da içinde bulunduğu gökadanın sarmal kollarının ancak küçük bir kısmını
puslu sönük ve yaygın ışıklı bir kuşak halinde gözlemlenebilir. Gökadaların, kendi aralarındaki
kümelenme ve topaklanmalar evrenin homojenliğine ilişkin araştırmalara konu teşkil etmektedir.
Edwin Hubble 1929 yılında gökadaların aralarındaki mesafe ile orantılı hızlarda birbirlerinden
uzaklaştığını, bir başka deyişle evrenin genişlediğini kanıtlamıştır. Şekil-105b’de çok kuvvetli
teleskoplarla dahi gözlemlenmesi güç ancak en güzel gökadalardan biri olan ve görüntü olarak
benzemesi nedeni ile At başı (Horsehead) Gökadası ismi verilen gökada görülmektedir.

11
Şekil – 105a Andromeda Gökadası

Şekil – 105b At Başı (Horsehead) Gökadası (Resmin üst kenarı batı, sol kenarı ise kuzeydir)

12
BÖLÜM 02 ASTRONOMİ SEYRİNDE KONUMLAMA YÖNTEMLERİ
201. GENEL
Gök Cisimlerinden yararlanarak yapılan seyre Astronomik Seyir, gök cisimlerinden mevki
hattı veya mevki dairesi elde etmek üzere yapılan gözlem ve hesaplamalara ise rasat denilir.
Astronomik Seyirde mevki; mevki dairesinden yararlanılarak bulunur. Çizilecek mevki
dairesinin merkezi, gök cismini Dünya’nın merkezi ile birleştiren doğrunun Dünya’yı deldiği GP
noktasıdır. Bu mevki dairelerinin çizilebilmesi için, dairelerin yarıçaplarının bilinmesi gerekir.
Bu yarıçapları bulmak için eşit irtifa dairesi prensibinden yararlanılır. Bu yöntemin, geometrik
olarak radarla elde edilen mevki dairelerinin kesişimleriyle yapılan konumlamadan farkı yoktur.
Ancak mevki dairesinin yarıçapının büyük olması nedeniyle sınırlı bir yay parçasını doğru
şeklinde ( mevki hattı ) çizilir.
202. EŞİT İRTİFA (YÜKSEKLİK) DAİRESİ
Konuyu daha iyi açıklayabilmek için, Şekil - 202a’da
görüldüğü gibi bir yelken direğinin çok sayıda eşit
uzunlukta istralya ile donatıldığını varsayalım. Bu direkten
aynı uzaklıkta bulunan noktaların geometrik yeri hepimizin
bileceği üzere merkezi, direğin ıskaçası olan bir daire
çemberidir. Bu çember üzerindeki herhangi bir noktanın
direk dibi ve direk başı arasında yaptığı açı belirli olup
çember üzerinde bütün noktalarda bu açı birbirine eşittir. Bu
duruma göre bir noktanın direk dibine göre mevkii; mesafe
olarak ifade edilebildiği gibi bu mesafeden tepeyi görebilen
açı olarak da tanımlanabilir. Astronomik Seyirde bu daireye
mevki dairesi ya da eşit irtifa dairesi denir. Eşit irtifa dairesi
üzerinde ölçülen bu açıya İRTİFA-YÜKSEKLİK-ALT
denir. Şu halde bir gök cisminin irtifasını ölçer ve gök
cisminin mevkii saptanırsa mevki dairesi çizilebilir. GP

Şekil - 202a Yelken Direği


Açısal yarıçap değeri mesafe olarak ifade edilirse, sanki radarla mevki koyuyormuş gibi bir
mevki dairesi elde edilmiş olur. Aynı işlem değişik gök cisimlerinden aynı anda yapılırsa, mevki
dairelerinin kesim noktaları Astronomik Kesin (A.Fix) mevkii olur. Fakat bu yöntemle mevki
koymak hemen hemen olanaksız derecede güçtür çünkü,
a. Açısal değerlerin radyal kıymetleri, Dünya merkezinde oluşan açılar için doğru olarak
ifade olunabilir. Oysaki bu açılar gök küresi üzerinde oluşmaktadır.
b. Bulunan açısal değer (90°-İrtifa)x60 = ....NM olan yarıçaplı bir daire çizilmek istenirse
haritadaki büyük bozulma nedeni ile böyle bir dairenin çizimi ve tanımı hatalı olur.
c. Gök cisimlerinin aynı anda plotlanması için çok küçük ölçekli haritaların kullanılması
gerekir. Ancak bu durumda büyük mesafe hataları ortaya çıkar.
ç. Bu yöntem bozulmanın en az olduğu 20°- 25° enlemlerinde ve gök cisminin irtifası 87°
den büyük olduğu durumlarda kullanılabilir.

13
Şekil - 202b Markator Harita Üzerine Plotlanmış Bir Eşit İrtifa Dairesi.
ÖRNEK :
Seyircinin saat 17:41deki DR mevki
enlemi 5° 30',5 N ve boylamı 139° 57' E;
Güneş’in rasat anında ölçülen rasadi yüksekliği
(Ho) 88° 14',5 ve rasat anında GP noktasının GP
enlemi 7° 14',9 ve boylamı 140° 26',2E ise;
İSTENEN :
Saat 17:41’deki mevki hattı
ÇÖZÜM :
Şekil – 202’c de gösterildiği gibi,
L
,5 Mİ

R = (Coalt)’ = 105,5 NM
105
IÇAP

Dünya üzerinde bir gök cisminin


17
irtifasının ne şekilde görüldüğüne bakılacak
YAR

G 41
Ü
olursa; Astronomik Seyirde; direk başı olarak N

tanımlanabilecek gök cisimleri, Dünya’dan
sonsuz uzaklıkta bulunmaktadırlar. Bu gök
1741 DR
cisimlerinden gelerek Dünya’nın merkezinden
geçen ışınlar bir noktada Dünya’yı
delmektedir.
Şekil - 202c Yüksek irtifa Rasadından Elde
Edilen Mevki Hattının Plotlanması

14
Yani; gök cismi, direk başı; ışının Dünya’yı deldiği nokta ise direğin dibidir. Işının
Dünya’yı deldiği bu noktaya GP (Coğrafi Mevki) adı verilir ve bu nokta Şekil – 202ç’de
gösterildiği gibi mevki dairesinin merkezidir.

PARALEL IŞINLAR

Y
Ho 1 GP D A ÜK
İRE

Ho 2

EŞİT İRTİFA
DAİRESİ
İ
D Ü FU K
EM
ZL
U

Şekil – 202ç Eşit İrtifa Dairesi


Birçok gök cisminin coğrafi mevkii değişik astronomik cetvellerde verilmiştir. Bu
noktaların tanımı, Dünya Koordinat Sisteminde olduğu gibi enlem ve boylam olarak verilmiştir.
Şüphesiz ki; bir gök cismi sürekli olarak batıya doğru hareket eder. Dolayısıyla bu astronomik
cetvellerde verilen GP noktaları, belirli bir an içindir. İstenen bir zamana göre GP’yi bulmak için
enterpolasyon yapmak gerekir.
Astronomik Seyirde; bütün gök cisimleri Dünya’dan sonsuz uzaklıktadır. Bu gök
cisimlerinden gelen ışınların, Dünya’ya birbirlerine paralel olarak geldikleri varsayılır. Eğer
Dünya yüzeyi; küre yerine düz bir satıh olsaydı, bütün bu ışınların Dünya sathı ile yaptıkları açı
90° olurdu. Ancak Dünya bir küre olduğuna göre ve düzlem olarak kullanılabilecek yüzey
gözlemcinin bulunduğu noktada o noktaya teğet olan düzlem olduğuna göre, Dünya üzerinde GP
noktasından değişik uzaklıkta bulunan bütün noktalarda irtifa, yani ufuk ile gök cisminden gelen
ışın arasındaki açı değişik olur.

203. İNTERSEPT METODU


Bugün için kullanılan en pratik yoldur. Hesapla bulunan irtifa (Hc) ile rasatla bulunan irtifa
(Ho) mukayese edilir, büyük olandan küçük çıkartılır ve bulunan değer NM cinsinden
INTERSEPT değeridir.

15
Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için Şekil - 203a’da olduğu gibi bir daire çizilir. Çizilen
bu dairenin, merkezinin Dünya’nın merkezi ile çakışık ve seyircinin M noktası ile gösterilen
mevkiinden geçen bir büyük daire olduğu kabul edilir.

YILDIZDAN
GELEN IŞINLAR

AP’ a M’ GP’

M
AP

GP

Hc

Ho
a

Şekil - 203a İntersept Metodu


Gök cisminden ile Dünya’nın merkezini birleştiren ışın ve sonsuzdan gelmesi nedeni ile
paralel olarak M noktasına gelen ışın çizilir. M noktasında seyircinin başucundan itibaren 90°
mesafedeki noktaların geometrik yerinin ufuk düzlemi olacağı aşikardır. M noktasındaki rasadi
ufuk çizilir. Her ne kadar seyircinin gerçek mevkii, M noktası ise de, bu; seyirci tarafından
bilinmemektedir. Bilinseydi Astronomik Seyir yapmaya gerek kalmazdı. Aslında seyirci M
noktasından başka bir noktada olduğunu zannetmekte ve bu noktada bulunduğunu kabul
etmektedir. Bu noktaya, Kabul Edilen Mevki (AP - Assumed Position) adı verilir.
İntersept yönteminde çözüm yolu, yani gerçek mevkiin bulunması, hiç yoktan değil de, bir
mevkide bulunulduğu kabul edilerek, gerçekte bu mevkiden ne kadar uzak ya da yakın
olunduğunu bulmak suretiyle yapılır. Bir başka deyişle, bulunulduğu zannedilen noktadan ne
kadar farklı bir yerde bulunulduğu sorusu, kesin mevkiin elde edilmesini sağlayacaktır.
Dolayısıyla AP/DR mevkii intersept çözümünde vardır. Bu da rutin bir Parakete Seyrini zorunlu
kılmaktadır. Okyanusta veya açık denizde nerede bulunulduğuna dair bir fikir veya DR mevkii
yoksa bu yöntem konumlama yapılabilmesi için yeterli değildir.

16
Bu mevki; örneğin, Parakete Mevkii, herhangi veya tam derece enlem ve boylam ile
tanımlanan bir mevki olabilir. Seyircinin AP mevkiinde olduğu kabul edildiği zaman, bu
noktanın başucu mevkiine nazaran 90° uzaklıktaki noktalarının geometrik yeri hesabi ufuk olur.
Gök cisminin yüksekliği, gök cisminin ufuktan olan yüksekliği olduğuna göre, aynı gök
cismine ait iki irtifa (yükseklik) Ho ve Hc söz konusudur. Ho ve Hc arasındaki fark (a) ile
gösterilir ve INTERSEPT kelimesi ile tanımlanır. Şekil - 203a’da görüleceği üzere AP ve M
açısı, kenarlarının birbirine dikliği nedeni ile Hesabi ve Rasadi ufuk düzlemleri arasında kalan
açıya eşittir. Şeklin üstüne çizilen bir düzlem üzerine AP, M ve GP noktalarının izdüşümü
alınacak olursa; M noktasının AP’ye göre GP’ye daha yakın olduğu görülür. Bu durumda
intersept yakın deyimi kullanılmaktadır. AP noktası ile M noktasının yerleri değişik olsa idi, M
noktası AP’ye göre GP’den daha uzakta olurdu ki, bu durumda da intersept uzak deyimi
kullanılmaktadır. Yani; ölçülen irtifa (Ho), hesapla bulunan irtifa (Hc)’den büyük ise intersept
yakın, aksi durumda uzak olur. Bu durumda AP mevkii bilindiğine göre intersepti saptayarak bir
seyircinin gerçek mevkii kolaylıkla bulunabilir.
İnterseptin yakın ve uzak olarak bulunacağı durumlar Şekil-203b’de şematik olarak
gösterilmiştir.

Ho < Hc
İntersept UZAK
Seyirci bulunduğunu zannettiği noktaya göre
GP noktasından daha uzak

Ho Hc

M AP GP

Ho > Hc
İntersept YAKIN
Seyirci bulunduğunu zannettiği noktaya göre
GP noktasına daha yakın
Ho Hc

GP M AP

Şekil – 203b İntersept


Bir mevki hattının çizimi için aşağıdaki üç elemana gereksinim vardır.
a. AP/DR mevkii
b. (a) İntersept. (Yakın ise (T), uzak ise (A))
c. Zn (Gök cisminin semti)

17
Bu elemanlar bilindiğine göre, Şekil - 203c’de gösterilen mevki hattının çizimi aşağıdaki
şekilde özetlenebilir.
a. Kabul edilen mevki AP/DR doğru olarak plotlanmalıdır.
b. AP/DR noktasından gök cisminin bulunduğu semte yani o yöne doğru bir doğru
çizilerek bu hat üzerinde (semt hattı) interseptin yakın (T) veya uzak (A) olması durumuna göre
(1)Yakın ise coğrafi mevkiin yönünde (yani AP/DR ile GP arasında) çizilmelidir.
(2)Uzak ise coğrafi mevkiin aksi yönünde (yani AP/DR ile GP arasında değil AP/DR
gerisinde) çizilmelidir.
(3)Semt hattı üzerinde doğru yönde olmasına dikkat ederek interseptin NM cinsinden
değeri saptanarak bir nokta bulunur.
(4)Bu şekilde bulunan noktadan çizilen dik doğru; mevkii hattıdır.
(5)Mevki hattının üst kısmına en yakın tam dakikaya kadar rasadın yapıldığı zaman, alt
kısmına ise rasadı yapılan gök cisminin adı yazılır.
Bu şekilde elde edilen bir mevki hattı ile aynı anda başka bir gök cisminden aynı
yöntemlerle saptanan interseptten elde edilen mevki hattının bir evvelki mevki hattını kestiği
nokta rasat anında geminin gerçek (Fix) mevkiidir.

SPICA

°
44
O

AP AP ENLEMİ
a

SEMT HATTI
17 IC
SP
:5 A
6

ASTRONOMİK MEVKİ HAATTI


(CLOP)

AP BOYLAMI

Şekil – 203c Semt Hattı ve Mevki Hattı


Rasadi yüksekliği ölçmek için kullanılan alete sextant adı verilir. Sextant ile gökcisminin
ufuk düzlemi ile yaptığı açı, derece ve dakika cinsinden ölçülür. Sextantın kullanımı, sextant
bölümünde ayrıntılı olarak ele alınmıştır.

18
BÖLÜM 03 GÖK KÜRESİ VE UFUK SİSTEMİ KOORDİNATLARI
301. GENEL
Dünya Koordinat Sistemi enlem ve boylam olarak tanımlanır. Dünya üzerindeki bir nokta
enlem ve boylam değerleri kullanarak tanımlanabilir. Gök küresi üzerindeki cisimler için de
durum aynıdır. Bu cisimlerin bulundukları noktaları belirtmek için, küre üzerinde bir referans
düzlem kabul edilir ve bu düzlemin küre üzerinde oluşturduğu hatta Gök Ekvatoru, düzleme de
Gök Ekvator Düzlemi denir. Gök küresi üzerinde enlemin eşidi meyil veya Dik Açılım
(Declination)’dır. Dik Açılım, gök ekvatorundan itibaren kuzey veya güneye doğru açısal mesafe
olarak tanımlanır. Ölçülen bu değerin sonuna N veya S işareti konur. DEC kısaltması ile
gösterilir. Dünya’daki bir konumun boylam değerinin karşıtı olan göksel koordinat elemanı ise
GHA (Greenwich Hour Angle) Greenwich Saat Açısıdır. Greenwich boylamının gök küresi
üzerindeki izdüşümünden itibaren batıya doğru gök cismine kadar ölçülen açısal değere verilen
isimdir. 000° ile 360° ye kadar ölçülür.
302. GÖK KÜRESİ KOORDİNATLARI
Temel Tanımlar :
a. Gök Küresi : Merkezi, Dünya merkezi ile aynı, yarıçapı sonsuza varan hayali küreye
gök küresi (CELESTIAL SPHERE) denir. Gök cisimlerinin; Dünya’yı çepe çevre saran ve
yarıçapı sonsuz olan bu hayali kürenin iç yüzünün üzerinde bulundukları varsayılır. Dünya’ya
olan uzaklıkları ne olursa olsun bütün gök cisimlerinin bu gök küresinde bulundukları kabul
edilmektedir. Astronomik Seyirde gök cisimlerinin mesafeleri göz önüne alınmaz.
b. Dünya’nın Dönüşü : Dünya’nın kendi ekseni etrafında batıdan doğuya doğru dönüşü
nedeni ile, gök küresindeki gök cisimlerinin dönüşü, doğudan batıya doğru gibi görünür. Bunun
sonucu olarak, gök küresi üzerindeki cisimler bir seyirciye göre, önce doğu istikametinden
doğarlar ve seyircinin boylamını geçtikten sonra batı istikametinde batarlar.
c. Gök Kutupları : Dünya ekseni uzantısının gök küresini deldiği iki noktaya gök
kutupları denir. Dünya üzerindeki eşidi kutuplara uymak üzere kuzey (N) güney (S) olarak
adlandırılırlar.
ç. Büyük Daire : Dünya’nın merkezinden geçen düzlemlerin; gök küresi üzerindeki
kesitlerinden oluşan dairelere, Büyük Daireler denir. Gök küresini daima iki eşit parçaya
bölerler.
d. Küçük Daireler : Dünya’nın merkezinden geçmeyen düzlemlerin gök küresi
üzerindeki kesitlerinden oluşan dairelere, Küçük Daireler denir. Hiçbir zaman gök küresini iki
eşit parçaya bölmezler.
e. Gök Ekvatoru : Her noktası gök kutbundan 90° açısal uzaklıkta bulunan gök küresi
üzerindeki büyük daireye, Gök Ekvatoru denir. Başka bir deyişle, Dünya Ekvatorunun gök
küresi üzerindeki izdüşümüdür.
f. Gök Boylamı veya Rasıt Boylamı : Gök küresi üzerinde, gök kutbundan ve başucu
noktasından (Dünya üzerindeki seyircinin mevkiini Dünya’nın merkezi ile birleştiren doğrunun
gök küresini deldiği üst taraftaki nokta) geçen büyük daireye, gök boylamı veya rasıt boylamı adı
verilir. Başka bir deyişle gök boylamı Dünya üzerindeki (Yerel) boylamların gök küresi
üzerindeki izdüşümleridir. Gök boylamının, seyircinin bulunduğu nokta ile göksel kutuplar
arasında kalan yarısına üst boylam, diğer yarısına yani ayak ucu tarafında kalan kısmına ise alt
boylam denir. Gök boylamı denildiği zaman ve başka bir şey belirtilmedikçe daima üst boylam
olduğu anlaşılır.

19
GÖK BOYLAMI SAAT AÇISI
(BOYLAM AÇISI)
(RASIT
BOYLAMI)
N

HA SAAT DAİRESİ
(t)

CO )
LA

DE
CO

(p
C
Z

LAT

DEC

GÖK EKVATORU S

Şekil – 302a Ekvator Koordinat Sistemi Elemanları


g. Saat Dairesi : Gök kutuplarından ve gök cisminden geçen büyük daireye saat dairesi
denir. Saat dairesi; gök cisminden geçtiğinden, bu cismin Dünya çevresindeki günlük nispi
hareketi ile beraber daima doğudan batıya doğru hareket eder. Saat dairesi ekvatora diktir.
h. Kutup Mesafesi (Polar Distance): Gök cisminin; saat dairesi üzerinde, yüksek
kutuptan olan açısal mesafesine denir. “P” veya “CODEC” kısaltmaları ile gösterilir. Gök
kutbundan itibaren 180° ye kadar derece, dakika ve saniye cinsinden ölçülür. Bir gök cisminin
meyli, seyircinin mevkiinin enlemi ile ters işaretli ise, kutup mesafesi o zaman 90° + DEC olur.
ı. Meyil Dairesi (Diurnal Circle) : Şekil-302b’de görüldüğü gibi, gök cisminin; günlük
zahiri izi olan bir küçük dairedir. Bunun üzerinde bulunan her noktanın ekvatordan olan uzaklığı,
gök cisminin meyline eşittir. Yani gök cisminin zahiren üzerinde hareket ettiği ekvatora paralel
bir küçük dairedir. Dünya üzerindeki enlem paralelinin aynısıdır.
BAŞ UCU


NY
DÖ AN
NÜ IN
ŞE
KSE
Mİ S I

1 Nİ
LE TA
EN OK
N
GP

GÖK UFKU
OR

İ I
M S
AT

LE TA
V

EN NOK
EK

GP

2 3

Şekil – 302b Meyil Daireleri.


20
i. Meyil (Declination) : Şekil-302c’de belirtildiği gibi, gök cisminin saat dairesi üzerinde
gök ekvatorundan olan açısal mesafesine meyil denir. Seyirde “DEC” veya “d” kısaltması ile
gösterilir. 0° ile 90° ye kadar kuzey veya güneye doğru derece, dakika ve saniye cinsinden
ölçülür. Gök cisminin, gök ekvatorunun kuzey veya güneyinde olması durumuna göre sonuna, N
veya S işaretlerinden birini alır. Meyil (DEC), Dünya üzerindeki enlem değerinin eşitidir.

N 90°

60° N GP

30° N

60°

90
°

30° GP

30° S 90°
GP
DÖNÜŞ YÖNÜ
60° S

Şekil – 302c Yıldız Meyli (DEC) GP Noktası Enlemine Eşittir.


j. Saat Açısı veya Boylam Açısı (Hour Or Meridian Angle) : Şekil-302ç’de gösterildiği
gibi, gök boylamı ile gök cisminden geçen saat dairesi arasında gök kutbunda oluşan açı veya bu
büyük daireler arasındaki gök ekvatoru yayına saat açısı veya boylam açısı denir. HA veya t
harfi ile gösterilir. Gök boylamından doğuya veya batıya doğru 180° ye kadar ölçülür ve sonuna
hangi yöne doğru ölçülüyor ise o yönün işareti (E veya W) konur.
k. Yerel (Mahalli) Saat Açısı (Local Hour Angle) : Gök (rasıt) boylamı ile gök
cisminden geçen saat dairesi arasında, gök kutbunda oluşan açı veya bu büyük daireler arasında
kalan gök ekvatoru yayına, Yerel Saat Açısı denir ve LHA ile gösterilir. Daima rasıt
boylamından batıya doğru 360° ye kadar ölçülür. Yerel Saat Açısı Şekil-302ç’de gösterilmiştir.
Rasıt boylamı yer üzerindeki bir mevkiden geçtiğinden sabit kalmakta olup, saat
dairesinin gök cismi ile birlikte batıya doğru hareket ettiği kabul edildiğinden, Yerel Saat Açısı
(LHA) daima rasıt boylamından batıya doğru ölçülür ve sonuna herhangi bir işaret almaz. HA ise
yukarda işaret edildiği gibi rasıt boylamından batıya veya doğuya doğru saat dairesine kadar
ölçülür. Azami 180° olur ve sonuna hangi yöne doğru ölçülmüş ise E veya W işaretini alır.
l. Greenwich Saat Açısı (Greenwich Hour Angle) : Greenwich boylamı ile gök
cisminden geçen saat dairesi arasında, gök ekvatorunda oluşan yay veya gök kutbunda meydana
gelen açıya Greenwich Saat Açısı denir ve GHA kısaltması ile gösterilir. Şekil-302ç’de olduğu
gibi daima Greenwich boylamından batıya doğru 360° ye kadar ölçülür.

21
LHA
GHA
N

HA

BAŞUCU
NOKTASI

SAAT DAİRESİ

GÖK BOYLAMI GREENWICH BOYLAMI


S

GHAϒ
RA ARIES
YILDIZ N SAAT DAİRESİ
SAAT DAİRESİ

SHA
ϒ

GHA

GREENWICH BOYLAMI
S

Şekil – 302ç Saat Daireleri ve Astronomik Seyirde Kullanılan Saat Açıları

22
TI G
BA

GHA ile LHA Arasındaki Fark :

A
H
λ
M G
GHA – LHA = 360°– Boylam (λ)
LHA

LHA = GHA – Boylam (W)


m
GHA – LHA = Boylam dır.
LHA = GHA + Boylam (E)

g
m. Aries Saat Dairesi : Greenwich başlangıç
boylamı, yersel koordinat sistemi için değişmez bir
TI G
BA referans boylam olarak kullanıldığı gibi, gök küresi
M üzerinde de, Aries noktasından ve göksel kutuplardan
L HA geçen saat dairesi bu işlevi görür. Şekil-302ç’de
λ gösterilen bu büyük daireye Aries Saat Dairesi denir.
n. Sağ Açılım (Right Ascension) : Aries
GHA

noktasından geçen saat dairesi ile gök cisminden


geçen saat dairesi arasında gök kutbunda oluşan açıya
veya bu saat daireleri arasındaki gök ekvator yayına, o
gök cisminin Sağ Açılımı veya Matali denir ve “RA”
m kısaltması ile gösterilir. Şekil-302ç’de gösterildiği
gibi, daima Aries saat dairesinden itibaren, gök
g
cisminden geçen saat dairesi arasında doğuya doğru
360° ye kadar ölçülür.
TI
BA HA o. Nücumi Saat Açısı (Sideral Hour Angle) :
LHA M Aries saat dairesi ile gök cisminden geçen saat dairesi
arasında gök kutbunda oluşan açıya veya bu saat
daireleri arasında kalan gök ekvatoru yayına, o gök
HA

cisminin Nücumi Saat Açısı denir ve “SHA”


kısaltması ile gösterilir. Daima Aries Saat Dairesinden
itibaren, gök cisminden geçen saat dairesi arasında
LHA batıya doğru 360° ye kadar ölçülür. Başka bir deyişle
SHA ile RA aynı iki büyük daire arasındaki açıyı
m veya ekvator yayını ters yönde ölçerler.
SHA + RA = 360° dır.
Şekil – 302d Zaman Diyagramında
Saat Açıları Bağıntıları Bu bağıntı Şekil-302ç’de gösterilmiştir.

ö. GHA ve Aries Noktaları Arasındaki İlişki : Astronomik Seyirde kullanılan yıldızların


tümünün gök küresi üzerindeki mevkileri, DEC ve SHA’ları ile tanımlanır. Seyir amaçları için
kullanılan bütün yıldızların GHA’larını bir almanak içinde toplamak ve cetveller şeklinde
düzenlemek oldukça aşırı büyüklükte bir baskıya gereksinim gösterir. Bu nedenle aries
noktasının her an için GHA’ları almanaklarda cetveller şeklinde gösterilmiştir. Yıldızların çok
yavaş değişen SHA ve DEC değerleri ise ayrı bir liste halinde yine almanağın aynı sayfasında
verilmiştir. Buna göre bir yıldızın GHA’ sı :

GHA ∗ = GHAγ + SHA formülü ile bulunur.

23
Güneş’in, Ay’ın ve seyir amacı için kullanılan gezegenlerin gök küresi üzerindeki
hareketleri belli kalıplarda olduğundan, ayrı ayrı cetveller şeklinde günlük olarak almanaklarda
verilmiştir.
p. Tutulma Dairesi (Ecliptic): Güneş’in Dünya çevresindeki nispi hareketinin yörüngesi
gök ekvatoruna göre kuzey ve güneye 23° 27',5 lık bir farklılık gösterir. Güneş’in günlük
hareketinin yörünge üzerindeki sabit noktalarının geometrik yeri, bir büyük daire olup, bu büyük
daireye Tutulma Dairesi (ECLIPTIC) denir.

ÜRE
K
K

(EYLÜL)
YAZ
DÖNÜMÜ
İM (HAZİRAN)
VİN
DE
23°27’,5N

23° 27’,5 S
ĞU
GÖK E DO
KVATOR
U

KIŞ TUTULMA DAİRESİ


DÖNÜMÜ
(ARALIK)
(MART)

Şekil – 302e Tutulma Dairesi

Şekil-302e’de görüldüğü gibi, Tutulma Dairesinin gök ekvatoru ile kesim noktalarına
İlkbahar (Aries- ) ve Sonbahar (Libra- ) noktası denir. Bu noktalarda, Güneş’in meyli
(DEC) sıfırdır.
Gerçek Güneş ilkbahar noktasında iken 21 Mart DEC = 00° 00'
“ “ yaz “ “ 22 Haz. DEC = 23° 27',5 N
“ “ sonbahar “ “ 23 Eyl. DEC = 00° 00'
“ “ kış “ “ 21 Ara. DEC = 23° 27',5 S

303. UFUK SİSTEMİ KOORDİNATLARI


Ekvator sistemi koordinatları; tek başına gök küresindeki bir cismin mevkiini saptamaya
veya her türlü problemi çözmeye (zaman problemleri dışında) yeterli değildir. Bu nedenle aynı

24
koordinatlar, gök ufku düzlemine göre çözümlenerek eksik kalan bağlantı tamamlanmıştır. Bu
durum astronomik problemin çözümünde kolaylık sağlar.
Tanımlar :
a. Başucu (Zenith) : Dünya üzerindeki seyircinin mevkiini Dünya merkezine birleştiren
doğrunun üst uzantısının gök küresini deldiği noktaya başucu noktası denir ve Z harfi ile
gösterilir.
b. Ayakucu (Nadir) : Başucundan 180° uzaklıkta olan noktaya başka bir deyişle başucu
noktasının anti podal’i olan noktaya ayakucu noktası denir ve Na kısaltması ile gösterilir.

N
HA

CO
LA
CO

DEC
Az=Zn
BAŞ UCU COALT
NOKTASI

AL
LAT

DEC

T
EK GÖK
VA
TO
RU

K
GÖ U
K
UF

S
Şekil – 303a Ufuk Koordinat Sistemi

c. Ufuk (Horizon) : Astronomik Seyir içerisinde karşılaşılacak ufuk kavramları aşağıda


belirtilmiştir
(1)Yerküresel Ufuk : Dünya üzerinde, seyircinin bulunduğu noktada yer yüzüne teğet
ve gök ufku düzlemine paralel olan düzlemin, gök küresi üzerindeki kesitine, yerküresel ufuk
denir.
(2)Hissi Ufuk : Dünya üzerinde; seyircinin bulunduğu noktada, seyircinin göz
yüksekliği seviyesinden geçen ve yerküresel ufuk düzlemine paralele olan düzlemin, gök küresi
üzerindeki kesitine, hissi ufuk denir.
(3)Gök Ufku ( Hakiki Ufuk) : Dünya merkezinden geçen ve başucu doğrultusuna dik
olan düzlemin gök küresi üzerindeki kesitine, gök ufku veya hakiki ufuk denir.

25
(4)Görünen Ufuk : Deniz ile gökyüzünün birleşir gibi göründüğü hatta, görünen ufuk
denir. Seyircinin göz yüksekliğine göre değişir.
(5)Geometrik Ufuk : Yeryüzü şekline bağlı olarak meydana gelen kırılma nedeniyle
oluşan ufuk düzlemine, geometrik ufuk denir. Geometrik ufuk bazen gök ufku anlamında da
kullanılabilir.
Bu sistemde; başucu ve ayakucu noktaları yer küresinin kutuplarını, gök ufku da yer
ekvatorunun kendisini temsil eder.
BAŞUCU NOKTASI

HİSSİ UFUK

YERKÜRESEL UFUK
Dip

GÖK UFKU

KIRILMA
GEOMETRİK UFUK

GÖRÜNEN UFUK

AYAK UCU NOKTASI

Şekil – 303b Astronomik Seyirde Tanımlı Ufuklar

ç. Dikey Daireler : Başucu ve ayakucu noktalarından geçen ve gök ufkuna dik olan
büyük dairelerdir. Yersel koordinat sistemindeki boylamların benzeri olan dikey daireler, Şekil-
303c’de gösterilmiştir.
d. Gök Boylamı (Rasıt Boylamı) : Başucu, ayakucu noktaları ve gök kutuplarından
geçerek, gök ekvatoru ile gök ufkuna dik olan büyük daireye, gök boylamı denir. Şekil – 303c’de
görüldüğü gibi, daima gök ufkunun kuzey ve güney noktalarından geçer.
e. Esas Semt Dairesi ( Prime Vertical) : Ufkun doğu ve batı noktalarından geçen ve ufuk
düzlemi ile gök boylamı düzlemine dik olan büyük daireye; esas semt dairesi denir. Pv simgesi
ile gösterilir.
26
Pn
BAŞUCU

GÖK ESAS SEMT


BOYLAMI DAİRESİ

KUZEY DOĞU

BATI GÜNEY
GÖK UFKU

DİKEY
DAİRE

AYAKUCU Ps

Şekil – 303c Dikey Daireler.


f. Semt Açısı (Azimuth Angle - Az) : Gök boylamı ile gök cisminden geçen dik daire
arasında, başucu noktasında oluşan açı veya bu dik daireler arasında kalan gök ufku yayına, semt
açısı denir ve Az kısaltması ile gösterilir. Şekil 303ç’de semt açısı ile ilgili bağıntılar
gösterilmiştir. Kuzey ve güneyden itibaren saat yelkovanı dönüş yönünde veya tersinde 180° ye
kadar ölçülür. Ölçülen değerin önüne N veya S, sonuna da E veya W işaretleri konur.

Zn
Az

Az
Zn
Zn Zn
Az

Az

ENLEM KUZEY ENLEM GÜNEY ENLEM GÜNEY ENLEM KUZEY


HA BATI HA DOĞU HA BATI HA DOĞU
Az = N 50° W Az = S 140° E Az = S 40° W Az = N 140° E
Zn = 310° Zn = 40° Zn = 220° Zn = 140°

Şekil-303ç Semt ve Semt Açısı Bağıntıları

27
g. Semt (Azimuth) : Yer yüzü üzerindeki bir cismin yönüne kerteriz, gök küresi
üzerindeki bir gök cisminin yönüne ise semt (Azimuth) denir. Sistem içerisinde tanımlarsak,
ufkun kuzey noktası (gök boylamı) ile gök cisminden geçen dikey daireler arasında başucu
noktasında oluşan açı veya bu dikey daireler arasındaki gök ufku yayına semt denir ve Zn
kısaltması ile gösterilir. Kuzeyden itibaren daima saat yelkovanı dönüş yönünde 360° ye kadar
ölçülür. Kerteriz gibi daima üç rakamlı olarak okunur.
ğ. İrtifa veya Yükseklik (Altitude) : Gök cisminin; gök ufkundan olan açısal mesafesine
denir. ALT veya H kısaltması ile gösterilir. Dikey daire boyunca 90° ye kadar ölçülür.
h. Başucu Mesafesi (Zenith Distance) : Gök cisminin; başucu noktasından olan açısal
mesafesine başucu mesafesi denir. Z, ZD veya COALT kısaltmaları ile gösterilir. Ufkun
üzerinde bulunan gök cisimleri için dikey daire boyunca başucu noktasında 90° ye kadar
ölçülür.

PN BAŞ UCU

N
E

W
S

ESAS SEMT
DAİRESİ PS

Şekil – 303d SIA


ı. İrtifa Paraleli : Gök ufkundan eşit irtifada bulunan bütün gök cisimlerinin üzerinde
bulunduğu, küçük dairelerdir.
i. Mevki Açısı (Parallactic Angle) : Gök cisminden geçen irtifa dairesi ile saat dairesi
arasında kalan açıya mevki açısı denir ve X harfi ile tanımlanır. Astronomik Seyirde kullanılmaz.
j. SIA : Gök cisminin doğuş ve batış noktaları ile esas semt dairesi arasındaki ufuk
yayına, SIA (Amplitude) denir. Şekil-303d’de görüldüğü gibi, gök cisminin esas semt
dairesinden olan yönüne bağlı olarak, önüne E veya W, sonuna da N veya S işaretleri konur. SIA
seyirde A harfi ile gösterilir.
Örneğin Güneş’in doğuş anındaki semti Zn = 075° ise , SIA;
A = E 15° N olur.
28
BÖLÜM 04 KÜRESEL SEYİR ÜÇGENİ
401. GENEL
Astronomik Seyirde kullanılan ve seyir üçgeni olarak adlandırılan üçgen; Şekil-401’de de
görüleceği gibi, gök küresi üzerinde oluşan üçgen ile bu üçgenin Dünya üzerindeki izdüşümünün
meydana getirdiği üçgen olmak üzere iki kutupsal üçgendir.

Şekil – 401 Gök ve Yer Kürede Seyir Üçgeni.

Gök cisminden geçen dikey daire ve yine gök cisminden geçen saat dairesi ile rasıt
boylamı arasında; seyircinin bulunduğu yarım küredeki kutup noktası esas alınarak çizilen, başka
bir deyişle; seyircinin bulunduğu yarım küredeki kutup noktası, seyircinin başucu noktası ve gök
cismi arasında oluşan üçgene Küresel Seyir Üçgeni denir.
Bu üçgenin birinci köşesi daima seyircinin bulunduğu yarım küredeki kutup noktasıdır.
(Seyircinin bulunduğu yarı kürenin işaretini taşıyan kutba, üst kutup denir.) İkinci köşesi başucu
noktasıdır (Z). Bu nokta; gemi açık denizde iken saptanan DR mevkii veya bunun yerine kabul
edilen AP mevkiinin gök küre üzerindeki iz düşümüdür. Bu mevkiin koordinatları LAT ve
LONG ile belirtilir. Üçüncü köşesinde ise gök cismi bulunur.
Gök cisminin koordinatları GHA ve DEC ile tanımlanır. DEC (meyil) gök cisminin gök
ekvatorundan olan açısal uzaklığı olup 0° ile 90° arasında değişir. Kuzey veya güneyi belirtmek
için ölçülen değerin sonuna N veya S harflerini alır. Gök cisminden geçen saat dairesi ile gök
ekvatoru arasında kalan yayın açısal değeridir. Dünya üzerindeki enlemin benzeridir. Gök
cisminin meyli (DEC) ve GHA’sı almanaktan istenen her an için kolayca bulunabilir.

29
402. KÜRESEL SEYİR ÜÇGENİNİN ELEMANLARI
Astronomik Seyirde bulunulan enlemin N ya da S olması ve gök cisminin konumuna bağlı
olarak HA değişeceğinden dolayı dört farklı küresel seyir üçgeni oluşabilir. Olası seyir üçgenleri
Şekil-402a-d’de gösterilmiştir.
Astronomik Seyirde kullanılan küresel seyir üçgeninin birinci kenarı; seyircinin başucu
noktasından geçen rasıt boylamının, başucu noktasıyla kendine yakın gök kutbu arasında kalan
yay parçasının, açısal uzunluğudur ve COLAT ile gösterilir. İkinci kenarı gök cisminden geçen
saat dairesinin, gök cismiyle gök kutbu arasında kalan yay parçası olup, kısaca CODEC ile
gösterilir. Üçüncü kenarı ise Başucu noktası ile gök cismini birleştiren büyük daire yayı
parçasıdır. Kısaca COALT ile gösterilir.

BAŞUCU NOKTASI GÖK CİSMİ


KOORDİNATLARI KOORDİNATLARI

ENLEM : 40° KUZEY DEC : 35° KUZEY


BOYLAM : 025° BATI N GHA : 080°
HA
C

CO
BAŞUÇU
DE

LA
NOKTASI
CO

T
Az
COALT

Zn
LAT
T
AL

DEC

GÖK
EKVATORU GÖK
BOYLAMI

SAAT
DAİRESİ GÖK GREENWICH
UFK BOYLAMI
U

S
Zn = 360° - Az HA = BATI (W)

Şekil – 402a Küresel Seyir Üçgeni HA=Batı (W)

a. Başucu Mesafesi: Başucu noktasından itibaren kuzeye veya güneye doğru kutup
noktasına kadar ölçülen, açısal mesafedir. Başka bir deyişle, başucu noktasının gök
ekvatorundan olan açısal mesafesi, enleme (LAT) eşittir. Gök kutbundan, gök ekvatoruna kadar
olan açısal mesafe 90° olduğuna göre, başucu noktasından gök kutbuna kadar olan mesafe 90°–
LAT olur ve kısaca COLAT ile gösterilir.

30
BAŞUCU NOKTASI GÖK CİSMİ
KOORDİNATLARI KOORDİNATLARI

ENLEM : 45° KUZEY DEC : 25° KUZEY


BOYLAM : 015° DOĞU N GHA : 280°
HA
GREENWICH

AT

CO
BOYLAMI

L
CO

DEC
Az=Zn
BAŞ UCU COALT
NOKTASI

AL
LAT

DEC

T
EK GÖK
VA
TO
RU

SAAT
GÖK K
BOYLAMI GÖ U DAİRESİ
K
UF

Az = Zn S HA = DOĞU (E)

Şekil – 402b Küresel Seyir Üçgeni HA=Doğu (E)

b. Kutup Mesafesi : Gök cisminin; saat dairesi üzerinde, seyircinin bulunduğu yarım
küredeki kutup noktasından olan açısal mesafesine denir. Gök cisminin, gök ekvatorundan olan
açısal mesafesi meyil (DEC) olduğuna ve gök kutbuyla gök ekvatoru arasındaki açı 90°
olduğuna göre, kutup mesafesi; gök cismi seyircinin başucu noktası ile aynı yarım kürede ise
90°-DEC, gök cismi seyircinin başucu noktası ile farklı yarım kürelerde ise 90°+DEC olur ve
CODEC kısaltması ile gösterilir.
c. İrtifa : Bir gök cisminin; gök ufkundan olan açısal yüksekliğine, irtifa denir ve kısaca
ALT veya H ile gösterilir. Şekil 4-1’de görüldüğü üzere gök cisminden ve başucu noktasından
geçen ve gök ufkuna dik olan dikey daire üzerinde gök cisminin gök ufkundan ölçülen açısal
yüksekliğine denir. Başucu noktası ile gök ufku arasındaki açısal mesafe 90° olduğuna göre, gök
cismi ile başucu noktası arasında kalan açısal mesafe de 90°-ALT olur ve kısaca COALT ile
gösterilir.
ç. Saat Açısı : Saat Açısı gök boylamı ile gök cisminden geçen saat dairesi arasında,
kutupta oluşan açıdır. Rasıt boylamından itibaren, saat dairesine doğru, doğuya veya batıya
doğru 180°’ye kadar ölçülür ve ölçülen yönü göstermek üzere sonuna mutlaka, E veya W
işaretlerinden birini alır. Şekil – 402a’da saat açısının yönü BATI (W), Şekil – 402b’de ise
DOĞU (E) olarak verilmiştir.

31
BAŞUCU NOKTASI GÖK CİSMİ
KOORDİNATLARI KOORDİNATLARI

ENLEM : 20° GÜNEY DEC : 45° GÜNEY


N
BOYLAM : 025° BATI GHA : 295°

GREENWICH GÖ
BOYLAMI UFK K
U

GÖK
GÖK
BOYLAMI
EKVATORU

DE C
LAT

T
AL
BAŞUCU Zn
T SAAT
NOKTASI COAL
Az DAİRESİ

DEC
CO

CO
LA
T

HA
S
Zn = 180°- Az HA = DOĞU (E)

Şekil-402c Küresel Seyir Üçgeni HA = DOĞU (E)

d. Semt Açısı : Gök boylamı üzerinde, başucu noktasının kuzeyinden veya güneyinden,
doğuya veya batıya doğru 180° ye kadar ölçülür ve daima başına rota açısında olduğu gibi N
veya S, sonuna E veya W işaretlerinden birini alır. Şekil – 402b ve Şekil-402ç’de Semt
(Azimuth) Açısının (Az) boylamın farklı taraflarından ölçüldüğü durumlar gösterilmiştir.
e. Semt veya Gerçek Azimuth (Zn) : Ho ve Hc hesaplamalarından sonra bulunan intersept
(a) değerini plotlarken gereksinim duyulan bir değerdir. Daima ufkun hakiki kuzeyinden itibaren
saat yelkovanı dönüş yönünde, gök cisminden geçen dikey daireye kadar, ufukta ölçülen açıdır.
Başka bir deyişle başucu noktasında, gök cisminden geçen dikey daire ile gök boylamı arasında,
başucu noktasının kuzeyinden itibaren saat yelkovanı dönüş yönünde 360° ye kadar ölçülen
açıdır. Daima üç rakamla ifade edilir.
Astronomik Seyirde, küresel seyir üçgeninin kenarları ve açılarının durumuna göre
karşılaşılabilecek seyir üçgenleri Şekil-402a – ç’de gösterilmiştir.

32
BAŞUCU NOKTASI GÖK CİSMİ
KOORDİNATLARI KOORDİNATLARI

ENLEM : 20° GÜNEY DEC : 45° GÜNEY


N
BOYLAM : 025° BATI GHA : 045°

GÖK
U
UFK
GÖK
BOYLAMI

GÖK
DEC EKVATORU

LAT
AL
T

GREENWICH
COALT Zn BOYLAMI

BAŞUCU
CO

Az
SAAT T
LA
NOKTASI
DE

DAİRESİ
CO
C

HA
S
Zn = 180°+ Az HA = BATI (W)

Şekil-402ç Küresel Seyir Üçgeni HA = BATI (W)

33
BÖLÜM 05 SEYİRDE ZAMAN
501. GENEL
Astronomik Seyirden Parakete Seyrine, tüm seyir türlerinin bağımlı olduğu tek etken,
zamandır. Med-cezir yüksekliklerinin hesaplanmasında ya da bir gök cisminin koordinatlarının
bulunmasında “anlık” veya “zaman” bilgisi gerekirken, Runnig Fix. Elde etmek maksadı ile bir
mevki hattını kaydırırken “geçen zaman” (Elapsed time) bilgisi gerekir.
Astronomik Seyirde amaç; fix mevkii bulmak olduğuna göre, daha önce açıklanan
intersept teorisini kullanarak, Hc ve Ho arasındaki farkı (intersepti) ve bu farkın uygulanacağı
semti (kerterizi) bulmak esas amaçtır. Karşılaştırma sonunda elde edilen bu değerlerle bulunan
fix mevkiin doğruluğu, direkt olarak problemin çözümüne başlarken kullanılan zaman değerinin,
doğruluğuna bağlı olarak gerçeğe yakın veya uzak olarak sonuç verir. Ho değeri eldeki seyir
aletlerinin doğruluk ve sıhhati ile göz hassasiyetine bağlı olarak yapılan ölçüm ile kolayca
bulunabilir. Hc değerinin bulunması için de, rasat yapılan andaki zaman değerini GMT olarak
saat, dakika ve saniye cinsinden ölçmek şarttır. Aksi takdirde, zamanda yapılacak hata miktarı ile
orantılı olarak bulunacak olan mevkiin hatası da o oranda artacaktır.
Yerin, kendi ekseni etrafındaki bir devrini tamamlaması için geçen zamana, gün denir. Bu
kullanışlı bir birimdir. Ancak zaman periyodu gök cisimlerine nazaran esas başlangıç noktası ile
değiştiğinden değişik zaman tanımlarına gereksinim vardır. Yerin dönüşü zaman olarak
kullanıldığından, gök küresi üzerindeki cisimlerin konumları, Dünya’dan görüldükleri zaman ve
tarihe bağlıdır.
502. ZAHİRİ ZAMAN (APPERENT TİME)
Zaman hesabı için en uygun gök cismi, Güneş’tir. Zamanı; Güneş’in zahiri hareketiyle
ölçersek, Güneş’e göre zaman saptanmış olur. Güneş tam boylam üzerinde bulunduğunda semti;
seyircinin mevkiine bağlı olarak, kuzey veya güney olabilir. Bu zamana, Zeval zamanı ve Güneş
boylam bakımından 180° farklı mevkide bulunduğu zamana ise Gece Yarısı denir. Bu şekilde
belirlenen zamana, Zahiri Zaman denir. Ancak bu şekilde ölçülen günlerin süreleri birbirine eşit
değildir. Güneş’e göre yer küresinin ekseni etrafındaki dönüşü gün boyunca iki cismin birbirine
göre olan mevkilerine bağlıdır. Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesi üzerindeki dönüş hızı
değişik olduğundan, yerin ekseni etrafındaki bir dönüşüne dayanan günün süresinde de
değişiklik olacağı ortadadır.

KIŞ KIŞ
GÜNEŞİN İZLEDİĞİ
GÖRÜNEN YOL
İLKBAHAR

YAZ
SONBAHAR

EN KISA EN UZUN
GÖRÜNEN GÜN

Şekil – 502 Gün Uzunlukları ve Güneş’in Yıllık İzi.

34
Güneş; yıllık zahiri hareketini, gök ekvatoruna göre 23° 27'.5 meyilli olan ekliptik üzerinde
değişken bir hızla yaptığından dolayı, Dünya’nın yörüngesi üzerindeki hızı sabit dahi olsa
günün süresi yine değişik olacaktır. Şekil-502’de görüldüğü üzere, güneşin yıllık hareketini
yaptığı ekliptik yörüngenin, bir düzlem üzerine iz düşümü alındığında, yaz ve kış gün dönümü
zamanlarında; görünen gün süresi farklı olacaktır.
503. ORTALAMA GÜNEŞ ZAMANI (MEAN TİME)
Zahiri zaman yukarıdaki nedenlerle düzgün bir zaman birimi olarak kullanılamaz. Zahiri
zamanın sakıncalarını ortadan kaldırmak ve Güneş zamanından yararlanmak üzere hayali bir
Güneş düşünülmüş ve zaman, bu hayali Güneş’e göre oluşturulmuştur. Şekil-503’te olduğu gibi,
Ortalama Güneş’in, ekliptik üzerinde hareket eden hakiki Güneş’in bir yıllık süratinin
ortalamasına eşit ve düzgün bir hızla gök ekvatorunda doğuya doğru hareket ettiği kabul edilir.
Ortalama Güneş’e göre ölçülen zamana, Ortalama Zaman (Mean time) denir. Herhangi bir anda
zahiri zamanla ortalama zaman arasındaki farka ise Zaman Denklemi (Equation Time) denir. Bu
durumda seyirci, doğuya veya batıya gidişte her boylam geçişinde devamlı olarak zaman dilimini
değiştirmek zorunda kalacaktır. Bunu önlemek için Bölge Zamanı uygulanır.

HAKİKİ GÜNEŞ

ORTALAMA GÜNEŞ

GÖK EKVATORU

23° 27’ 30"

ZAMAN DENKLEMİ
EKLİPTİK

Şekil – 503 Zaman Denklemi.


504. ZAMAN VE BOYLAM
Ortalama Güneş Dünya etrafındaki zahiri devrini doğudan batıya doğru 24 saatte yaptığına
göre, Güneş; 24 saatte 360° lik boylam kat ediyor demektir. Bu nedenle boylamları zaman
cinsinden ifade etmek mümkündür. Boylam ve zamanı birbirlerine dönüştürecek olursak;
360° lik yay = 24 saat
15° lik yay = 1 saat
1° lik yay = 4 Dakika
15’ lık yay = 1 Dakika
1’ lık yay = 4 Saniye
olarak ifade edilebilir.

35
Yayı veya boylamı zamana dönüştürmek için;

KURAL
SAATLERİ 15 İLE ÇARP, DAKİKA VE SANİYELERİ 4’E BÖL
KALANI 15 İLE ÇARP

s d sn
8 58 27

s
8 x 15 = 120°............................................... 120°
d
58 / 4 = 14° ; 2 x 15 = 30'....................... 14° 30'
sn
27 /4= 6' ; 3 x 15 = 45"...................... + 6' 45"
134° 36' 45"

Zamanı, boylama veya açıya dönüştürmek için;

KURAL
SAATLERİ 15 İLE ÇARP, DAKİKA VE SANİYELERİ 4’E BÖL
KALANI 15 İLE ÇARP

s d sn
8 58 27

s
8 x 15 = 120°............................................... 120°
d
58 / 4 = 14° ; 2 x 15 = 30'....................... 14° 30'
sn
27 /4= 6' ; 3 x 15 = 45"...................... + 6' 45"
134° 36' 45"

Yukarıda anlatılan dönüşümler Notik Almanakların arı sayfalarında bulunan “Derecenin


Zamana Dönüştürülmesi” çizelgesi kullanılarak da yapılabilir.
505. ZAMAN DİYAGRAMI
Zaman problemleri basit bir diyagram ile çözülebilir. Zaman diyagramı denilen bu
diyagram; boylam ve saat dairelerinin birbirlerine göre nispi durumlarının gösterilmesidir.
Şekil - 505 incelenirse, bir gözlemcinin Dünya’ya uzaydan bakarken güney kutup noktasını
görüyormuş gibi düşünerek çizilmiş durum olduğu görülür.
Çizilen dairenin merkezi Ps güney kutup noktasının kendisini, çember ise ekvatoru temsil
etmektedir. Şekilde saat yelkovanı yönü doğu (E), saat yelkovanının ters tarafı ise batı(W)
yönünü göstermektedir.

36
M
G
A
LH

H
A
LHA
GHA
SH
A

g
m
Şekil – 505 Zaman Diyagramı

Zaman Diyagramı üzerinde bilgileri göstermek için bazı kısaltmalar kullanılmaktadır.


Bunların anlamları sırası ile şunlardır.
M : Rasıdın üst boylamı
m : Rasıdın alt boylamı
G : Greenwich üst boylamı
g : Greenwich alt boylamı
HA (t) : Boylam saat açısı
GHA : Greenwich saat açısı
LHA : Yerel saat açısı
SHA : Nucumi Saat Açısı
λ : Boylam
: Güneş’in saat dairesi
γ : Aries saat dairesi
: Yıldız saat dairesi
E : Doğu yönüne
W : Batı yönüne

37
506. GREENWİCH ORTALAMA ZAMANI (GMT)
Ortalama Güneş zamanının, Greenwich referans boylamına göre ölçülen değerine,
Greenwich ortalama zamanı (GMT) denir. Ortalama Güneş Greenwich alt boylamından geçtiği
anda GMT 24:00:00 üst boylamından geçtiği anda ise GMT 12:00:00 olur. Almanakta bulunan
bütün gök cisimlerinin koordinatları bu zaman birimine göre verilmiştir. Seyirciyi en fazla
ilgilendiren zaman birimidir.
507. YEREL ORTALAMA ZAMAN (LMT)
Ortalama Güneş’in yerel herhangi bir alt boylam üzerinde bulunduğu anda saatin 24:00:00,
üst boylam üzerinde bulunduğunda da 12:00:00 olduğu esasına dayanan saat sistemine Yerel
Ortalama Zaman (LMT) denir. Ortalama Güneş Greenwich üst boylamında bulunduğu zaman
Güneş’in GHA’sı 0°, alt boylamında bulunduğu zaman ise 180° dir. Greenwich başlangıç
boylamında GMT ile LMT zaman değerleri aynıdır.
508. BÖLGE ZAMANI (ZT)
Belirli bir bölgede aynı anda aynı zamanı gösteren saat sistemine bölge zamanı denir ve ZT
(Zone time) ile belirtilir. Yer küresi Şekil – 508a’da görüldüğü gibi 24 zaman bölgesine
bölünmüş ve her bir zaman bölgesi bir kutuptan diğer kutba kadar 15° lik boylam sahasını
kapsamaktadır. Bu sahalar, bölge veya ZONE olarak ifade edilirler.

Şekil – 508a Zaman Bölgeleri


Ortalama Güneş’in coğrafi mevkii bir saatte 15° lik boylam değiştirdiğinden Güneş, her bir
saatte, bir zaman bölgesini geçiyor demektir. Bu bölgeler harf ve rakam sistemi ile
numaralanmıştır.
Şekil – 508b’de de görüleceği gibi; Greenwich’den geçen 0° boylamının her iki tarafında
kalan 7°,5 lik boylamlar arasındaki bölge sıfır bölgesidir. 15° W boylamının her iki tarafındaki
7°,5 lik saha +1 ve 15° E boylamının her iki tarafındaki 7°,5 lik sahada –1 bölgesi olarak
adlandırılır. Bu bölgeleri gösteren rakamlara veya harflere ise ZONE DESCRIPTION (ZD)
denir.
38
Bölge tanım rakamları veya harfleri Greenwich referans boylamının doğusunda ve
batısında 12 şer adet olmak üzere toplam 24 adettir. Greenwich başlangıç boylamının doğusunda
bulunan (180° boylamına kadar) ZD rakamları (-) işaretli, batısındakiler ise (+) işaretlidir.+12 ve
–12 bölgeleri bir birleri ile çakışık olarak aynı bölgeyi tanımlar ve tarih değiştirme hattı bu
bölgeden geçer. Bundan amaç seyirciye gereken GMT zamanını bulmada kolaylık sağlamaktır.
GMT = ZD – ZT olur.
Gemi kronometresinden her zaman GMT zamanı bilineceğine göre, ZD bilindiği takdirde,
ZT olarak zaman her an için kolayca bulunabilir

BATI BOYLAM DOĞU BOYLAM


30°W 15°W 0° 15°E 30°E

BÖLGE BÖLGE BÖLGE BÖLGE BÖLGE


+2 +1 0 -1 -2

Şekil – 508b Zaman Bölgeleri.


509. ZONE DESCRİPTİON (ZD) BÖLGE İŞARETİNİN BULUNUŞU
Bulunulan bölgenin tanıtma rakamı veya harfini bulmak için, bulunulan boylam değeri
aşağıdaki sıra üzerinden işleme tabi tutulur.
a. Boylam değeri 15° ye bölünür.
b. Bölme işlemi sonunda, kalan; 7°,5 den küçük ise, bölüm sonucu doğrudan doğruya
Bölge Tanıtma (ZD) rakamını verir.
c. Bölme işlemi sonunda kalan 7°,5 dereceden büyük ise, bölüme 1 ilave edilerek bulunan
rakam ZD olur.
Bulunulan bölgenin merkez boylamı ise, yukarıdaki işlem sonucunda elde edilen bölge
tanıtma rakamının 15° ile çarpımı sonucu bulunur.
MERKEZ BOYLAM = ZD x 15°
ZD rakamını bilmek, seyirciye; bulunduğu bölgenin, bölge zamanını (ZT) bulmasında
yardımcı olur.
ÖRNEK : Boylamı: 127° 13’2 W
Boylamı: 127° 42’4 W olan mevkilerin bölge tanıtma (ZD) rakamları nedir ?
Çözüm: 127°13’2/15 = 8 kalan 7°,5 den küçük (7°13’2) bu durumda ZD = +8 dir.
127°42’2/15 = 8 kalan 7°,5 den büyük (7°42’4) bu durumda ZD = +9 olur.

39
510. GMT İLE ZT ARASINDAKİ İLİŞKİ :
Astronomik Seyirde gök cisimlerinin koordinatlarını bulurken gereksinme duyduğumuz
zaman ZT den çok GMT dir. Zira almanakta verilen bilgiler GMT zamanına göredir.
ÖRNEK
GÜN : 6 MART
ZT : 14 : 35 : 42
λ : 123° 36' 42''E
GÖK CİSMİ : GÜNEŞ
GMT :?
ZD' NİN BULUNUŞU

123° 36' 42'' / 15 =8 ; 3° 36' 42''


3° 36' 42'' < 7° 30' ZD = 8 (E)

GÖK CİSMİ GÜNEŞ G 120° λ


GÜN 6 MART
ZT 14 : 35 : 42 ZD = 8 (E)
ZD - 8
GMT 6 : 35 : 42 ZD = - 8
GÜN 6 MART

511. BÖLGE ZAMANI (ZT) VE YEREL ZAMAN (LMT) ARASINDAKİ İLİŞKİ :


LMT; bölge zamanından, bölgenin merkez boylamından itibaren, doğuya veya batıya
doğru olan boylam farkının (dlo) zaman cinsinden değeri kadar bir farklılık gösterir. Notik
almanaklarda bütün göksel olaylar (alaca karanlık, doğuş ve batış ve boylam geçiş zamanları)
orta boylama göre ve LMT zamanı olarak verilmiştir. Eğer seyirci merkez boylamın doğusunda
ise, göksel olaylar merkez boylamından önce oluşur. Bu hususun hiçbir zaman unutulmaması
gerekir. Göksel olayın ZT olarak hesaplanabilmesi için almanaktan bulunan LMT değerine
boylam farkının zaman değeri ilave edilir veya çıkartılır. (Merkez boylamın doğusunda ise
çıkartılır, Batısında ise toplanır). Aşağıdaki örnekte Güneş’in doğuş zamanının ZT olarak
bulunuşu gösterilmiştir.

GÜN 11 MART
L 40° 00' 00'' N
λ 87° 16' 24'' W
GÜNEŞİN DOĞUŞU 05 : 57
GÜNEŞİN DOĞUŞU ZT = ?
MERKEZ BOYLAMIN BULUNUSU

87° 16' 24'' / 15 = 5 ; 12° 16' 24''


12° 16' 24'' > 7° 30' ZD = 5 + 1 = 6
MERKEZ BOYLAM = ZD * 15 90° W

40
M 90° 00' 00''
- λ 87° 16' 24''
Dlo 2° 43' 36'' Dlo = 00 : 10 : 54

GÜN 11 MART 90°W λ G


LMT 06 : 57 : 00
Dlo - 00 : 10 : 54 Dlo
ZT 06 : 46 : 06 ZD = + 6
GÜN 11 MART

512. GMT İLE LMT ARASINDAKİ İLİŞKİ :


GMT ile LMT arasındaki ilişki, boylamın zaman olarak karşılığıdır. Aşağıdaki örnekte de
görüleceği gibi boylam değeri direkt olarak boylam farkını verir.

GÜN 1 NİSAN
L 39° 14' 42'' N
λ 68° 24' 53'' E
GÜNEŞiN BATIŞI 18 : 05 : 00 GMT
GÜNEŞiN BATIŞI LMT = ?

BOYLAM DEĞERİ DİREKT OLARAK Dlo ' YU VERİR

Dlo = 68° 24' 53'' dλ = 04 : 33 : 39

G λ

GÜN 1 NiSAN
GMT 18 : 05 : 00
dλ + 04 : 33 : 39 dλ
LMT 22 : 38 : 39
GÜN 1 NİSAN

513. BOYLAM RASADI :


Herhangi bir mevkide almanaktan Güneş’in doğuş ve batışı LMT olarak hesaplanıp, hangi
zaman bölgesinde bulunulduğu biliniyorsa, Güneş’in doğuş veya batış zamanı ZT olarak
hesaplanarak, bulunulan mevkiin boylamı kolayca bulunabilir.

GÜN 12 NİSAN
GÜNEŞİN DOĞUŞU 06 : 45 : 00 LMT
GÜNEŞİN DOĞUŞU 06 : 24 : 36 ZT
ZD -3

ZT ; GMT' YE ÇEVRİLİR
GÜN 12 NİSAN
ZT 06 : 24 : 36
ZD - 3
GMT 03 : 24 : 36
GÜN 12 NİSAN

41
LMT İLE GMT ARASINDAKİ FARK BULUNUR.
LMT 06 : 45 : 00
GMT - 03 : 24 : 36
dλ 03 : 20 : 24
3 *15 = 45°
20 / 4 = 05°
+ 24 / 4 = 00° 06'
λ = 50° 06' 00'' E

Ayrıca Zaman Açı dönüşümleri için formül kullanmak yerine Notik Almanağın ilk sarı
sayfasındaki dönüşüm cetvelini kullanmak daha pratiktir. Şekil – 513’te bu cetvelin kullanımına
örnek olarak; 68° 52' 35" boylam değerinin zamana ve 15s 51d 41sn zaman değerinin de açıya, bu
dönüşüm cetveli yardımı ile çevrilişi gösterilmiştir.

Şekil – 513 Derecenin Zamana Çevrilmesi Cetveli

42
BÖLÜM 06 ZAMAN ÖLÇEN ALETLER
601. GEMİ SAATLERİ (VARDİYA SAATLERİ)
Gemideki günlük zaman çizelgesinin, kendisine göre yürütüldüğü saatlerdir. Seyirci
gemideki bütün saatlerin doğru ve ayarlı çalışmasından ve tam zamanında kurulmasından
sorumludur. Bu maksatla; seyirci tarafından, gemi saatlerinden biri kronometre ile kontrol
edilerek diğer saatler buna göre ayarlanır. GPS sisteminde seyir mesajı içinde zaman bilgisi
mevcuttur, DGPS ile donatılmış gemiler uydu saat hataları düzeltildiğinden sistem saatini bir
referans olarak kullanabilirler. Ancak hatası, radyo istasyonlarınca takip edilen kronometrelerin
kullanımı esastır.

602. STOPWATCH’LAR
İstenilen herhangi bir zamanda çalıştırılıp durdurulabilen ve aradaki zaman aralığı,
saniyenin ondalığına kadar doğru okunabilen saatlerdir. Gök cisimlerinden yapılan rasatlarda,
fener karakteristiklerinin saptanmasında ve saatlerin ayarlanmasında kullanılır. Geçen zamanın
(elapsed time) ölçülmesinde hassastır.
Bir saat zamanının işarı, akrep ile yelkovanının hareket sürati ile ölçülür. Örneğin rasat
zamanının saptanmasında önce saniye göstergesini sonra yelkovanının ve daha sonra akrebin
ışarları kayıt edilir. Diğer bir deyişle, önce saniye, sonra dakika, daha sonra da saat değeri
okunarak kaydedilir.

603. KRONOMETRE
Astronomik Seyirde hassas olarak mevki bulmak, doğrudan doğruya rasat zamanının
(zaman değerinin) doğruluğuna bağlıdır. Gemilerde seyirci, hesaplama yaparken kullanacağı
zamanı kronometreden alır. Bütün kronometreler Greenwich ortalama zamanına göre değer
gösterirler.
En iyi cins materyalden en hassas işçilikle yapılmış, ısı değişmelerinden çok az etkilenen
hassas saatlere kronometre denir. Kronometreler askı halkaları ile sabitlenen kutularında
muhafaza edilirler. Askı halkaları, geminin baş-kıç yalpaya düşmesi durumunda kronometrenin
daima yatay olarak kalmasını sağlar. Genellikle gemilerde üç adet kronometre bulunur. Bu üç
kronometreye istikrarlı olanından itibaren A, B ve C kronometreleri adı verilir. Bu üç
kronometrenin ortalama değeri , gerçek GMT zamanına en yakın zamandır.

604. KRONOMETRE KULLANIRKEN DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR :


a. Kronometreler daima kapalı kutularda muhafaza edilir.
b. Rasat veya saat ayarı için kronometre bir yerden diğer bir yere taşınmaz. Kronometre
yerine stopwatch bu amaca hizmet eder.
c. Eğer kronometrenin mutlaka taşınması gerekiyorsa dolabından çıkartılır ve
kastanyolasından sıkılarak kilitlenir, emniyet kemeri bağlanır ve iki kulpundan tutarak taşınır.
ç. Taşıma anında sağa sola çarpmamasına özel dikkat gösterilmelidir.
d. Kronometrelerin gemide bulunduğu yer hava akımı ve ısı değişimleri az olan bir yer
olmalıdır.
e. Kronometrelerin bulunduğu yerlerde büyük demir kitleleri, manyetik alan oluşturacak
alet ve cihazlar bulunmamalıdır.
f. Sarsıntı ve titreşimleri emen lastik takozların aracılığı ile güverteye sabitlenmiş bir
dolapta bulunmalıdır. Ayrıca dolabın içinde kıtık, atkılı pamuk, sünger ve keçeden oluşan
yumuşak yastıklar olmalıdır.

43
g. Kronometreyi okumak için açmak gerektiğinde yalnız en üstteki kapak açılıp cam
üzerinden bakmalıdır.
h. Kronometre dolabında bir asgari-azami termometre bulunmalıdır.
ı. Ayrıca dolabın içinde nem ölçecek bir higrometre ve nem alıcı kimyasal torbalar
bulunmalıdır.
i. Kronometrenin bulunduğu yer herkesin gelip geçeceği ayak altı bir yer olmamalıdır.
j. Kronometreler üç ayrı zaman periyoduna göre imal edilirler.
(1) Günlük kronometre: 30 saatlik kurgu taksimatı vardır.
(2) İki günlük kronometre: 56 saatlik kurgu taksimatı vardır.
(3) Haftalık kronometre: 8 günlük kurgu taksimatı vardır.
(4) Günlük olanı her gün, diğerleri iki ve yedi günde bir aynı şahıs tarafından aynı
şekilde kurulmalıdır.
k. Kronometrenin kurulması için kapağı açıldıktan sonra, kastanyolaları fora edilir.
Kronometre ele yatırılır. Özel emniyetli anahtarı yuvasına yerleştirilip saat yönü tersine
çevrilerek kadran üzerindeki kurgu göstergesi okunur. Sıfır veya AP durumuna gelene kadar
kurmaya devam edilir. İşlem bitince kastanyolalar kapatılarak, kapak kilitlenir ve yerine konur.
l. Kronometreler hiçbir zaman ileri veya geri alınmaz, ancak hatası saptanır.
m. Kronometre yağlanması gerektiğinde, bu işlem tersaneler tarafından ilgili atölyede
yapılır.

605. KRONOMETRE HATASININ BULUNUŞU


Kronometrenin göstermiş olduğu zamanın GMT zamanına uymaması durumunda oluşan
farka kronometre hatası denir ve CE kısaltması ile gösterilir. Bu hata ileri veya geri olabilir. Hata
değerini gösteren rakamların yanlarında bulunan F ve S harflerinden F (fast) kronometrenin ileri
gitme, S (slow) ise kronometrenin geri kalma durumunu belirtir. Kronometre hataları yer
yüzündeki belirli radyo sinyal istasyonlarının vermiş olduğu saat ayarlarına göre saptanır. Saat
ayarı veren istasyonların yerleri ve sinyal gönderme zamanları, Admiralty List of Radio Signals
Volume-5’te belirtilmiştir.
Kronometrelerin doğru zamanı göstermesi, bulunulan bölgede saat ayarı veren
istasyonlardan günde en az bir kez saat ayarı almakla sağlanır. Böylece her gün için
kronometrenin günlük hatası saptanarak Kronometre Jurnalı’na kaydedilir ve bir önceki günden
itibaren hata değişme oranı bulunur.
ÖRNEK : 30 Ekim günü seyir durumundaki bir gemi; boylamı 138° 36',6 W olan DR mevkiinde
bulunduğu esnada radyo sinyalleri ile gemi kronometresinin hatasını saptamak istemektedir. Saat
ayarı veren radyo istasyonunun bulunduğu mevkiin boylamı 122° 16',4 W dir. İstasyon sinyal
verdiği anda zaman ZT: 12:00:00 (istasyonun bulunduğu bölge) dir. Aynı anda kronometreden
okunan değer ise 7:46:27 olarak kaydedilmiştir.
Gemi kronometresinin hatası nedir?

ZT : 12:00:00 122°/15 = 8 ; ZD = +8
ZD :+ 8
GMT : 20:00:00
C : 19:46:27
CE : 00:13:33 (S)

Not: Kronometre kadranları 12 saat dilimine bölünmüştür. Bu nedenle, kronometreden okunan


zaman 07:46:27 gündüz veya gece saatlerini gösterebilir. Örnekte kullanılan ‘C’ harfi
kronometre, ‘CE’ ise kronometre hatasını belirtmektedir.
44
ÖRNEK : Bir gemi 10 Temmuz günü boylamı 46° 30',4 W olan DR mevkiinde bulunduğu
esnada radyo sinyalleri ile kronometresinin hatasını bulmak istemektedir. Saat ayarının alınacağı
telsiz kamarasındaki vardiya saatinin ZD +3 dür. ZT: 12:00:00 (istasyonun bulunduğu
bölgede)’da saat ayarı veren istasyonun boylamı 77° 03',9 W olup, saat ayarı verildiği anda
vardiya saati 14:04:20 iken gemi kronometresi 04:38:00 olarak okunmuştur.
Kronometrenin hata değeri nedir ?

İSTASYON ZT : 12:00:00 W : 14:04:20


İSTASYON ZD :+ 5 WE : 00:01:30 (F)
GMT : 17:00:00 GEMİ ZT : 14:02:50
GEMİ ZD :+ 3 GEMİ ZD :+ 3
GEMİ ZT : 14:00:00 GMT : 17:02:50
SAAT W : 14:01:30 KRONOMETRE C : 16:38:00
SAAT HATASI WE : 00:01:30 (F) KRONOMETRE HATASI CE : 00:24:50 (S)

606. KRONOMETRE JURNALİNİN TUTULUŞU


Zaman ölçen aletler, referans zamana (GMT) göre bazen değer kazanır, bazen de değer
kaybederler. Bu; genellikle her gün için saniye ve saniye ondalıkları şeklindedir. Gemilerde
kronometrelerin kayıtları tutulurken değer kazanma (+), kaybetme (-) olarak jurnallerde
gösterilir. Saatler ortam değişikliği nedeni ile ileri gider veya geri kalırlar. Kronometrelerin ileri
gitmesi veya geri kalması genellikle sıcaklık değişiminden olur. Bütün kronometreler iki ayrı
sıcaklık için hassas olarak imal edilirler. Örneğin 13°C ile 25°C dizayn değerleri arasındaki
sıcaklıklar için kronometre ileriye gider. Dizayn sıcaklığı dışındaki sıcaklıklar için ise
kronometre geri kalır.
ÖRNEK : Bir gemi 2 Aralık günü saat 16:20’de, boylamı 147° 40',6 W olan DR mevkiinde
bulunduğu sırada Güneş’ten rasat yapmak için hazırlık yapmaktadır. Vardiya subayı bu amaçla
saatini gemi kronometresi ile karşılaştırmak istemektedir. Gemi kronometresi hatasını tespit
etmek maksadıyla; en son (+5) bölgesinde ve 20 kasım tarihinde ZT:12:00:00 iken saat ayarı
almıştır. O gün için bulunan kronometrenin hatası 17d20sn ileridir (F). Kronometrenin ortalama
günlük hatası ise 0sn,7 artmaktadır.
02 Aralık günü gemi kronometresinin hatası nedir?

ZT : 12:00:00 20 KAS
ZD :+ 5
GMT : 17:00:00 20 KAS

147° 40’,6 / 15 = + 9 ; KALAN > 7°,5 ZD = +10

ZT : 16:20:00 02 ARA
ZD :+ 10
GMT : 02:20:00 03 ARA
GMT : 17:00:00 20 KAS

GEÇEN ZAMAN : 12 GÜN 09s 20d = 12,4 GÜN

12,4 GÜN x 0sn,7 = 9sn


CE : 00:17:20
TOPL.HATA : 09
CE : 00:17:29 (F) 02 ARA

45
Gemilerde kullanılan kronometre jurnalleri 31 günlük sayfalar şeklinde ve üç kronometre
için hazırlanmıştır. Her gün alınan saat ayarına göre her üç kronometrenin hatası bu jurnale
yazılır. Kronometre jurnalinin tutulmasından amaç iyi bir istatistik elde etmektir. Bu suretle
kronometrenin sağlıklı olarak ortalama günlük hatası bulunabilir. Şekil–606’da kronometre
jurnali sayfalarından bir kesit verilmiştir.

Şekil – 606 Kronometre Jurnali

607. QUARTZ KRİSTALLİ SAATLER


Gemi kronometrelerinin yerini alan, onların istediği dikkat ve duyarlığa ihtiyaç
göstermeyen, çok az akım ile kendi bataryasını kendi tamamlayan modern saatlerdir. Bu saatler
çalışırken, yalpa çemberleri ve darbeye karşı özel tedbirlere ihtiyaç göstermezler. Uygun ısı
koşullarında ortalama hataları saniyenin 0,01 i kadardır. Atomik saatler (Rubidium , Cesium
gibi) elektron enerji seviyeleri transit zamanlarından referans aldıklarından hata oranları binlerce
yıllık bir süreç için mikro saniyeler düzeyinde kalır. Ancak bu saatler maliyetlerinin yüksek
olması nedeniyle, uydu seyir sistemlerinde, OMEGA istasyonlarında ve gözlemevlerinde
kullanılmaktadır.
ÖRNEK : 18 NİSAN 2002 tarihinde, 40° 00'N , 54° 32' 12" W DR mevkiinde bulunan bir
seyircinin, 80° 13' 36" mevkiinde bulunan radyo istasyonundan 12:00’da saat ayarı aldığında,
saati 13:03:32 yi göstermektedir. Kronometre hatasını saptamak üzere telsiz kamarasından
köprüüstüne giden seyircinin saati 13:06: 14’ ü gösterdiğinde, kronometre 16: 48:24 olarak tespit
edilmiştir.
Kronometre hatasını bulunuz.

RADYO İST. ZT : 12:00:00 SAAT W : 13:06:14


RADYO İST. ZD :+5 SAAT HATASI WE : 00:03:32 (F)
GMT : 17:00:00 GEMİ ZT : 13:02:42
GEMİ ZD :- 4 GEMİ ZD :- 4
GEMİ ZT : 13:00:00 GMT : 17:02:42
SAAT W : 13:03:32 KRONOMETRE C : 16:48:24
SAAT HATASI WE : 00:03:32 (F) KRO.HATASI CE : 00:14:18 (S)

46
BÖLÜM 07 NOTİK ALMANAK
701. GENEL
Astronomik Seyir için gerekli olan, gökcisimlerinin gelecek koordinatları (ephemeris)
bilgilerinin cetvel halinde bulunduğu kaynaklara Notik Almanak denir. Danimarkalı astronomi
bilgini Tycho BRAHE 16.yüzyılın ikinci yarısında, yirmi seneyi aşkın bir zaman gök cisimlerini
incelemiş ve KEPLER’in hareket üzerindeki bütün kanunlarını modern astronomiye
uygulamıştır. İlk resmi almanak 1687 yılında Fransızlar tarafından yayınlanmıştır. Bu gün
kullanılan almanak; Her Majesty’s Nautical Almanac Office ve Nautical Almanac Office U.S
ortak basımının, Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan
Türkçeleştirilmiş eş baskısıdır.

702. NOTİK ALMANAĞIN ESASLARI


Seyirde kullanılan bütün gök cisimlerinin GHA ve DEC’lerini, GMT’nin (Greenwich
Ortalama Saati) herhangi bir anı için elde edilmelerini sağlayan bilgiler, bu kitap içerisinde
bulunur. Bunun dışında ihtiyaç olan ve kullanılan LHA ise aşağıdaki formül aracığı ile bulunur.
LHA = GHA ± λ
Boylam batı ise işareti (-), Boylam doğu ise işareti (+) dır.
Notik Almanaklarda, Güneş ve Ay’ın doğuş batış zamanları ve alaca karanlık zamanları
LMT zaman cinsine göre verilmiştir.(Greenwich referans boylamına göre)
Güneş, Ay ve dört gezegen için (seyirde kullanılan) GHA ve DEC değerleri bütün sene
boyunca GMT’nin her saati için doğrudan doğruya çizelgelere geçirilmiştir.
Yıldızların SHA değerleri, üç günlük olarak verilmiş olup bunların GHA değerleri ise
aşağıdaki formül yardımı ile bulunur.
GHA = GHA + SHA
Bilgiler üçer takvim gününe ait olmak üzere karşılıklı iki sayfada gösterilmiştir. Sol
taraftaki sayfalarda Aries ( ), seyirde kullanılan dört gezegen ile yıldızlara ait bilgiler, sağ
taraftaki sayfalarda ise, Güneş ve Ay’a ait bilgiler ve bunların doğuş batış zamanları ile
alacakaranlık zamanları cetveller halinde verilmiştir. Açısal yükseklik düzeltme çizelgeleri bir
kolaylık olması bakımından Notik Almanağın ön ve arka kapaklarının iç yanlarına ve bunların
karşılarına yerleştirilmiştir.
703. ANA BİLGİLER
a. Günlük sol sayfalar : Şekil – 703a’da gösterilen sol sayfalar; GMT’nin her saati için
Aries’in GHA’sını, seyirde kullanılan dört gezegenin; Venüs (♀), Mars (♂), Jüpiter (2 ), Satürn
(η) sırası ile GHA ve DEC değerleri ile yıldızların SHA ve DEC değerlerini içerir.
(1) Birinci sütunda tarih ve saat başı GMT zamanları bulunur.
(2) İkinci sütunda Aries’in GMT zamanına göre GHA’sı bulunur. Aynı sütunun en
altında orta günde GMT zamanına göre Aries’in Greenwich boylamından geçiş zamanı
verilmiştir.
(3) Üç, dört, beş ve altıncı sütunlarda soldan sağa, sırası ile Venüs, Mars, Jüpiter ve
Satürn gezegenlerinin GMT zamanına göre GHA ve DEC değerleri verilmiştir. Her gezegenin
parlaklığı ismi yanında yazılıdır. GHA kolonun altındaki v harfi yanındaki rakamlar, GHA’nın
bir saat içindeki dakika cinsinden ortalama değişme miktarının bulunmasında kullanılır. (v)
değeri solunda herhangi bir işaret yoksa daima (+) dır. Sadece Venüs için bazen (-) dir. DEC
kolonunun altındaki (d) harfi ile yanındaki rakamlar, gök cisminin DEC. Değerinin bir saat
içindeki dakika cinsinden ortalama değişme miktarı olup enterpole cetvellerinden gerçek
değişme miktarının bulunmasında kullanılır. (v) ve (d) değerleri Aries için sıfırdır.

47
Şekil – 703a Günlük Sol Sayfa Örneği

48
(4) Yedinci sütundaki bilgiler, alfabetik sıraya göre 57 adet seçme yıldızın SHA ve
DEC değerlerini kapsar. Altında ise dört gezegenin SHA’ları ile Greenwich boylamından geçiş
zamanları verilmiştir.
b. Günlük sağ sayfalar: Gündüz zamanı gök cisimleri denilen, Güneş ve Ay hakkındaki
bilgileri kapsar.
(1) Birinci sütunda tarih ve saat başı GMT zamanları bulunur.
(2) İkinci sütunda Güneş’in GMT zamanına göre GHA ve DEC değerleri yer alır.
Güneş için sadece (d) değeri verilmiş, (v) değeri yerine ise Güneş’in üç günlük ortalama yarıçapı
yer almıştır.
(3) Üçüncü sütun Ay’ın GMT zamanına göre GHA ve DEC değerini içerir. Ay’ın
küçük (v) ve (d) değerleri her saat için ayrı ayrı verilmiş olup, üç güne ait yarıçap değerleri
sütunun en altına yazılmıştır.
(4) Diğer sütunlarda ise LMT zamanına göre Güneş ve Ay’ın doğuş-batışı ve alaca
karanlık zamanları bulunmaktadır.
c. Diğer Sayfalar : Almanakların diğer sayfaları; Astronomik Seyir usullerinin
kullanılmasında yardımcı rolü olan önemli sayfalardır. Bunlar;
(1) 254 – 261inci sayfalar arasında, almanağın kullanılışı ile ilgili açıklama ve örnekler
yer alır.
(2) 262 – 265 inci sayfalar arasında belli başlı yerleşim yerlerinin standart zaman
değerleri listelenmiştir. Bu listelerde yer alan zaman değerleri GMT (UTC) zaman değerine ilave
edilerek (Greenwich başlangıç boylamının doğusunda bulunan yerler için) veya çıkarılarak
(Greenwich başlangıç boylamının batısında bulunan yerler için) ZT zaman değerleri bulunur.
(3) 266 – 276 ncı sayfalar arasında yıldız haritaları ve günlük sayfalarda yer alan 57
adet yıldızın da dahil olduğu 173 yıldızın SHA ve DEC değerleri aylık çizelgeler halinde
verilmiştir. Bu değerler için enterpolasyon yapılması gerekmediğinden verilen bilgiler, günlük
sayfalardaki 57 adet yıldıza ait değerler gibi kullanılabilir. Yıldızlar SHA değerleri küçükten
büyüğe artacak şekilde listelenmişlerdir.
(4) 274 – 318 inci sayfalar arasında, Kutup Yıldızı Çizelgeleri, Mevkii Hattı Hesaplama
Usulleri ve Mevki Hattı Çözüm Çizelgeleri yer alır.
(5) 318 inci sayfadan itibaren Derecenin zamana çevrilmesi, Artmalar ve Düzeltmeler
ile Güneşin Doğuşu, Ayın Doğuşu vs yi Enterpole Etme Çizelgelerinin yer aldığı “Sarı Sayfalar”
yer alır.
Diğer sayfalar içerisinde yer alan cetvel ve çizelgeler örnek problem çözümleri içerisinde
detaylı olarak açıklanacaktır.

49
Şekil – 703b Günlük Sağ Sayfa Örneği

50
704. ÇİZELGELERE GİRİŞ
Bir gözlemin yapıldığı zaman; gün, GMT olarak saat ve bunları izleyen dakika ve saniyeler
ile belirtilir. GHA ve DEC’in çizelge değerleri ile (v) ve (d) ye ait değerler gözlemin yapıldığı
güne ait günlük sayfalardan elde edilir. Seçme yıldızların SHA ve DEC değerleri de günlük
sayfalardan elde edilir. GMT’nin dakikalar için artma ve düzeltmeleri, sarı sayfalardaki artmalar
ve düzeltmeler cetvelinden bulunur.
Sarı sayfaların sağ ve sol üst köşelerinde dakikalar yer alır. Saniyeler ise bu sayfalardaki
cetvellerin birinci sütununda verilmiştir. (v) ve (d) düzeltmeleri aynı çizelgelerin ikinci
bölümünden, (v) ve (d)’nin günlük sayfalardan alınan değerlerinin karşılığı olarak bulunur
(Düzeltme değeri büyük karakterlerle basılmıştır.). (v) düzeltmesi, Venüs için (-) işaretle
belirtildiği durumlar dışında daima (+) değer alır ve GHA değerine eklenir. (d) değeri ise günlük
sayfalarda işaretsiz olarak verilir. Düzeltmenin işareti, DEC sütununun incelenmesi ile bulunur.
Tam saate karşılık gelen DEC değeri ile müteakip saat başına ait DEC değeri arasında artış varsa
düzeltmenin işareti (+) aksi halde (–) olur.
ÖRNEK : 14 Ekim 1997 günü GMT 22:47:08’de Venüs’ten rasat yapılmıştır. Venüs’ün
koordinatlarını bulurken GHA değerine yapılacak (v) düzeltme miktarı nedir ?
Çözüm :
a. 1997 yılına ait notik almanağın 14 Ekim tarihli sayfası açılır ve Venüs’e ait sütunun
altındaki (v) değeri alınır (-0’,4).

b. GMT zamanının dakika değeri ile sarı sayfalara girilir (47m ile)
c. Artmalar ve düzeltmeler çizelgesinde, günlük sayfalardan alınan (v) değerinin (-0’,4)
karşısında bulunan değer aranan düzeltme değeridir. (-0’,3)

51
ç. Bulunan (v) düzeltmesi (-) olmadığı sürece GHA değerine ilave edilir. Bazen sadece
Venüs için işareti (-) olur.
(d) Düzeltmesinde de (v) düzeltmesinin yönteminin aynısı uygulanır. Yalnız işareti
günlük sayfalarda DEC değerinin artıp eksilmesi durumuna göre verilir. (d) değeri günlük
sayfadan (1’,2) olarak ve buna karşılık düzeltme değeri 47m sayfasından (1’,0) dakika olarak
bulunur. İşareti ise birbirini takip eden saatlere ait DEC değerleri incelenerek (+) olarak bulunur.
Çünkü DEC değeri zaman ilerledikçe artmaktadır.
705. GÖK CİSİMLERİNİN KOORDİNATLARININ BULUNUŞU
Gök cisimleri, Güneş sistemi ile Dünya’nın birbirine göre nispi hareketi nedeni ile Dünya
üzerindeki bir seyirci tarafından gök küresi üzerinde her an değişik bir mevkide gözlemlenirler.
Bu gök cisimlerinden bazıları hareketlerini kısa bir zaman süresinde tamamlarlar. Dünya’nın
dönüşü nedeni ile aynı mevkide bulunan bir gözlemci Güneş, Ay ve bazı gezegenleri her gün
birbirine yakın zamanlarda gözlemleyebilir. Görülebilen gök cisimlerinin adları ve sayıları
gözlemcinin mevkiine göre değişir.
Gök cisimlerinin gök küresi üzerindeki konumları GHA ve DEC’leri ile tanımlanır. Bu
nedenle günün her anı için göksel seyirde kullanılan gök cisimlerine ait, GHA ve DEC
değerlerinin bulunması gerekir. Bu iş için Notik Almanaklardan yararlanılır.
Bir gök cisminin koordinatları bulunurken şu sıra izlenir.
a. Rasat yapılan tarih ve ZT saptanır.
b. ZT, GMT değerine çevrilir.
c. Rasat tarihi ile Almanağın ilgili sayfasına girilir.
ç. Koordinatları bulunacak olan gök cismi; Güneş, Ay veya gezegen ise.
(1) Almanağın günlük sayfasından gök cismi bulunur
(2) Sayfanın sol sütunundan, bulunulan gün ve verilen veya hesaplanan saatle GMT
olarak girilir.
(3) Almanağın sarı sayfalarından dakika ve saniyeye karşılık gelen GHA artış miktarı
bulunur ve saniye değerinin karşısındaki değer kaydedilir. Bu bulunan değer daima (2) nci
maddede bulunan değere eklenir.
d. GHA ve DEC değerleri henüz bulunmamıştır. Bu değerlere (v) ve (d) düzeltmelerinin
yapılması gerekmektedir. Bunun için:
(1) Almanakta verilen her gezegen için, günlük sayfalarının en altındaki (v) ve (d)
Güneş için (d), Ay her saate ait (v) ve (d) değerleri tespit edilir ve bir yere kaydedilir.
(2) Rasat yapılan zamanın dakika değeri ile sarı sayfalara girilir ve (v) ile (d)
değerlerine karşılık gelen düzeltme miktarları bulunur.
(3) (v) düzeltme değeri; Venüs’ün işaretinin (-) olduğu durumlar hariç daima GHA’ya
ilave edilir.
(4) (d) düzeltme değerinin işareti ise DEC değerinin günlük sayfalardaki artma ve
azalma durumuna göre ilave edilir veya çıkartılır.
e. DEC değerine dakika ve saniye düzeltmesi yapılmaz.
f. Yıldızlara (v) ve (d) düzeltmesi uygulanmaz.

52
ÖRNEK : 15 EKİM 1997 günü 04:27:12 GMT’de seyirci Venüs gezegeninden rasat yaparak
mevkiini plotlamayı planlamaktadır, rasat cetvellerine giriş değerlerini hesaplamak için gereken;
Venüs’ün koordinatları (GHA ve DEC) nedir ?
a. İlk olarak Notik Almanak 15 EKİM tarihli günlük sayfa açılır Venüs sütununda saat
başı GMT değerine karşılık gelen GHA ve DEC değeri kaydedilir.
b. GHA’ya (v) düzeltmesi ve zaman artımı tatbik edilir
c. DEC’e (d) düzeltmesi tatbik edilir

GHA♀ Dec
04:00:00 198° 28’,0 24° 18’,8 S 
27:12 6° 48’,0 -
v ( - 0’,5) - 0’,2 -
d ( 0’,6) - + 0’,3
04:27:12 205° 15’,8 24° 19’,1 S

ÖRNEK : 28 OCAK 1997 tarihinde 03:37:10 GMT’de Aldebaran yıldızından rasat yapan bir
seyirci rasat cetvellerine girmeden önce söz konusu yıldızın koordinatlarını hesaplamak
istemektedir.
Çözüm :
GHA = GHA + SHA

53
GHA Dec
03:00:00 172° 25’,2 16° 30’,1 N
27:10 6° 48’,6 -
SHA 291° 03’,5 -
GHA 03:27:10 110° 17’,3 16° 30’,1 N

NOT: Toplama işleminin sonucu 360° den büyük çıktığında, bu sayının 360° den farkı
alınır. Eğer formül gereği bir açısal değerden daha büyük bir açısal değerin çıkarılması
gerekiyorsa; bu kez küçük olan açısal değere 360°ilave edilerek işlem yapılmalıdır.
ÖRNEK : 28 OCAK 1997 tarihinde 08:16:00 GMT’de vardiya subayı, Ay batmadan önce rasat
yaparak akşam rasadında Astronomik Runnig Fix. Plotlamayı planlamaktadır. Rasat saatinde
Ay’ın koordinatları nedir ?
Çözüm :

54
GHA Dec
08:00:00 68° 15’,4 0° 13’,7 N ↓
16:00 3° 49’,1 -
v (15’,2) 4’,2 -
d (9’,4) - - 2’,6
08:16:00 72° 08’,7 0° 11’,1 N

706. GÖK CİSİMLERİNİN HA, GHA, LHA VE SHA’LARI ARASINDAKİ İLİŞKİ


Gök cisimlerinin HA, LHA ve SHA değerleri arasındaki bağıntılar; gök cisimlerinin
konumlarına bağlı olarak Şekil – 706a-c’den de görüleceği gibi farklılık arz eder.
a. Gök cismi yerel boylamın (rasıd boylamının) doğusunda ise HA (t) nin işareti daima
(+) E’dir.
b. Gök cismi yerel boylamın batısında ise HA (t) nin işareti daima (-) W dir.

W G W G
λ M M λ
A
H )

LH
A
(E

A
HA (W)=

GH
GH
A
LH
A

Şekil – 706a HA - LHA İlişkisi

55
c. LHA, 180° den küçük ise HA daima batıya doğru ölçülür. Yani işareti (W) olur.
ç. LHA, 180° den büyük ise HA daima doğuya doğru ölçülür yani işareti (E) olur.
d. GHA ile LHA arasındaki fark, Boylam veya 360° - Boylamdır.

W G W G
M λ M
λ
(W HA

A
H
=L

G
)

A
A
HA

LH
GH

Şekil – 706b GHA - LHA İlişkisi


GHA- LHA = Boylam GHA – LHA = 360 - Boylam
HA = GHA – Boylam HA (W) = Boylam + GHA
HA(W) = LHA HA(W) = LHA
Her iki şekilde görüldüğü gibi gök cismi rasıd boylamının batısındadır ve HA’nın işareti
(W) olur.
e. LHA ile GHA arasındaki fark Boylam veya 360° - Boylamdır.

W G W G
M M
λ λ

HA
H

(E
A
(E

)
)

G LH
H
A
LH GH A
A A

Şekil – 706c GHA LHA İlişkisi

Şekil – 706c de görüldüğü üzere her iki diyagramda da gök cismi rasıd boylamının
doğusundadır ve yine görüldüğü gibi LHA, 180° den büyüktür. Bu durumda HA’nın işareti (E)
olur.

56
707. GÜNEŞ’İN DOGUŞ VE BATIŞ ZAMANLARI İLE ALACAKARANLIK
ZAMANLARININ HESAPLANMASI
Gündüzleri ufuk net bir şekilde görüldüğü halde, gök cisimlerini (Güneş, Ay ve bazen
Venüs dışında) görmek olanaksızdır. Bu nedenle gündüz zamanlarında Güneş’ten başka bir gök
cisminden rasat yapmak zordur. Gece karanlığında gök cisimlerinin parlak bir şekilde
görünmelerine karşın ufku görmek genellikle olanaksız veya çok zordur. Bu nedenle de gece
şartlarında rasat yapmak çoğu kez olanaksızdır. (Ay’ın ufku aydınlatmasından yararlanılabilir.)
Gök cisimlerinden rasat yapabilmek için gerek gök cisminin gerekse ufkun net olarak
görünmesine gereksinim vardır. İşte hem gök cisminin hem de ufkun net olarak görüldüğü
zamana ALACA KARANLIK denir. Bu niteliği nedeni ile Astronomik Seyirde alaca karanlık
seyirci için çok önemlidir. Sabahleyin karanlığın bittiği an ile Güneş’in doğuşu arasındaki süreye
sabah alacakaranlığı, akşamleyin Güneş’in batışı ile karanlığın başladığı an arasındaki süreye de
akşam alacakaranlığı denir. Yeryüzüne ulaşan Güneş ışınlarının miktarı, Güneş’in ufkun
altındaki açısal mesafesinin çoğalması oranında azalır.
Şekil – 707a’da görüldüğü gibi, Güneş’in ufkun altındaki açısal mesafesine bağlı olarak
alacakaranlık üç kısma ayrılır.
a. Sivil alaca karanlık (Civil twilight) -6°
b. Notik alaca karanlık (Nautical twilight) -12°
c. Astronomik alaca karanlık (Astronomical twilight) -18°
Güneş’in üst kenarı görünen (Mer-i) ufuk üzerinde görüldüğü anda Güneş doğar,
akşamleyin ise Güneş’in üst kenarı, görünen ufkun altına indiği anda Güneş batar. Kırılma
nedeniyle ki, ufka yaklaştıkça kırılma artar. Güneş ufkun altında olduğu halde ufkun üstünde gibi
görünür.

F-
253
UFUK DÜZLEMİ UFUK DÜZLEMİ
SİVİL A/K SİVİL A/K
NOTİK
İK A
/K A/K AS A/K
NO T MİK TR
ON
NO OM
S T RO İK
A
A /K
KARANLIK

Şekil - 707a Alacakaranlık Zamanları

57
Alacakaranlık periyodu 18° ve takriben iki saat kadar sürer. Güneş’in merkezi ufkun 18°
altına geldiği zaman (Sabah) karanlık azalarak astronomik alacakaranlık başlar, 12° altına geldiği
anda astronomik alacakaranlığın bitmesiyle beraber notik alacakaranlık başlar. Notik
alacakaranlık, Güneş’in merkezi ufkun 6° altına gelince biter ve sivil alacakaranlık başlar.
Akşamleyin Güneş’in üst çevresi ufkun altına indiği anda Güneş batar ve sivil
alacakaranlık başlar ve Güneş’in merkezi ufkun altına 6° ininceye kadar devam eder. Bundan
sonra notik alaca karanlık başlar.Güneş’in merkezi ufkun 12° altına indiğinde notik alacakaranlık
biter ve astronomik alaca karanlık başlayarak Güneş’in ufkun altına 18° ye kadar inmesiyle sona
erer ve karanlık başlar.
Almanaklarda Güneş ve Ayın doğuş/batış zamanları ile alaca karanlık zamanları LMT
zamanına göre verilmiştir: Almanaklardaki ilgili sütunlarında verilen bu rakamlar, alaca karanlık
sınır hatlarını verir. Yani doğuşta başlangıç zamanlarını, batışta ise bitiş zamanlarını verir. Daha
basite indirgenecek olursa Seyirci akşam rasadı için SİVİL, sabah rasadı için NOTİK alaca
karanlık saatlerini esas alacaktır. Ancak her iki koşulda da rasat notik alacakaranlık kesitinde
gerçekleşmiş olacaktır.
Bazı göksel olayların, yüksek enlem derecelerindeki oluşumları almanaklarda, aşağıdaki
işaretler kullanılarak gösterilmiştir.
Güneş ve Ay devamlı ufkun üstünde kalır.

Güneş ve Ay devamlı ufkun altında kalır.

Alaca karanlık bütün gece süresince devam eder.

ÖRNEK : 28 OCAK 1997 günü lat =41°31’,3 N, Long: 28°38’ E mevkiinde; Notik
alacakaranlık ve Güneş’in doğuş zamanı nedir?
Çözüm :
• Notik almanakta 28 OCAK tarihli sayfa açılır ve bulunulan enlemin aralığında
bulunduğu üst ve alt enlem değerleri (almanaktaki) karşısındaki zamanlar yazılır.
• Almanakların en son sarı renkli sayfalarında Güneş’in doğuş/batışını enterpole etme
cetveli vardır. Bu cetvel kullanılarak gerçek enlem için ara değerler bulunur. Enlem için
enterpolasyon cetveline; en yakın alt enlem ile bulunulan mevkiin enlemi arasındaki fark değeri,
ardışık enlemler arasındaki fark ve ardışık enlemler arsındaki zaman farkı ile girilir. Cetvele
girerken, bulunulan enleme en yakın iki enlem arasındaki farka enterpole aralığı denir. Bu
örnekte enterpole aralığı 5° dir
• Çizelge-I’e, gerçek enlem ile çizelgede bu enleme en yakın enlem arasındaki fark ile
soldaki uygun sütundan ve enterpole aralığındaki zaman farkına en yakın olan değer ile üstten
girilir. Böylece elde edilen düzeltme değeri, çizelgedeki enleme karşı gelen zamana uygulanır.
Düzeltmenin işareti kolayca ve akıldan bulunabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta her
zaman, gerçek enlemden daha az değerdeki enlem değeri kullanılmaktadır.
Enterpolasyon cetveli ile bulunan düzeltme değerleri, orantı kurmak suretiyle daha
hassas olarak hesaplanabilir.
Notik alacakaranlık zamanı;
5° enlem farkı için 6 dakika. fark ederse 1 31’,3 için
91’,3 x 6 / 300 = 1,8 dakika (cetvel kullanımı dikkat ve konsantrasyonun geliştirilmesi
için tercih edilmelidir.)

58
• LMT olarak bulunan bu zamanların
G λ Mλ
GMT ve ZT e çevrilmesi gerekir. Bunun için
her zaman Şekil – 707b’de olduğu gibi bir
zaman krokisinin çizilmesi hata yapılmasını
önler. Hatırlanacağı gibi zamanın doğru tespit dlong
edilmesi mevkiin doğruluğu ile doğrudan dλt
ilişkilidir. ZD = - 2

dlo = 30° - 28 31’,3 = 1° 28’,7


dλt = 5m 55s
ZT = LMT + dλt Şekil – 707b LMT - ZT dönüşümü

26 OCAK 29 OCAK

NOTİK A/K GÜNEŞ DOĞUŞ NOTİK A/K GÜNEŞ DOĞUŞ


45° 06:19 07:26 06:16 07:23
m m m
5° 41° 31’,3 7 12 6 12m
1° 31’,3 1m 3m 1m 3m
40° 06:12 07:14 06:10 07:11
06:13 07:17 06:11 07:14
2m / 3 = 40sn 3m / 3 = 1m

06:11:40 LMT 07:15:00 LMT

59
28 OCAK 1997 tarihinin bulunduğu sayfada yapılan işlemler ile orta gün olan 29 OCAK
tarihine ait değerler bulunur. 28 OCAK’a ait doğru değerleri bulmak için, 28 OCAK’ın o sayfada
orta günden önce mi, yoksa sonra mı olduğuna bakılır. Orta günden önce ise bir önceki sayfa
orta günü değerleri, sonra ise bir sonraki sayfa orta gün değerleri alınarak o orta günler için de
çözüm yapılır.
Bu işlemlerin sonucunda bulunan bu değerler orta günlere aittir. Bu örnekte 28 OCAK’ın
orta günden önceki gün olması nedeni ile bir önceki sayfadaki 26 OCAK değerleri alınır.
26 OCAK ve 29 OCAK değerleri ile yapılan çözüm sonucunda elde edilen zamanların
arasındaki farkın günlük ortalaması alınır. Bu değer; 26 OCAK veya 29 OCAK için bulunan
zaman değerine uygulanarak 28 OCAK’a ait gerçek zaman değerleri elde edilir.
Üç günlük farklar;
Notik Alacakaranlık için 06:13 – 06:11 = 2 dakika,
Güneşin Doğuşu için 07:17 – 07:14 = 3 dakika olarak bulunur.
Bulunan bu fark değerlerinden Günlük Fark değerleri ise;
Notik Alacakaranlık için 2 / 3 = 40 saniye
Güneşin Doğuşu için 3 / 3 = 1 dakika olarak bulunur.
Tarih ilerledikçe Notik Alacakaranlık ve Güneş’in doğuşu daha erken bir saatte
gerçekleştiğinden ve 28 OCAK, 29 OCAK’tan daha önceki bir tarih olduğundan bu fark değeri
29 OCAK’a ait değerlere ilave edilmelidir
06:11 +40 sn = 06:11:40 LMT
07:14 + 40 sn = 07:14:40 LMT
ZT = LMT + dλt
28 OCAK 1997 Notik A/K.............06:17:35
28 OCAK 1997 Güneş’in Doğuşu...07:20:35 olarak bulunur.
708. AYIN DOĞUŞ VE BATIŞ ZAMANLARININ HESAPLANMASI
Ayın doğuş ve batış zamanlarının hesaplanması; Güneş’in doğuş ve batış zamanlarının
hesabı gibidir. Ancak Ay’ın hareketi düzenli olmadığından ve bir ay günü Güneş gününden daha
uzun olduğundan Ay’ın doğuş ve batış zamanları ortalama her gün 50 dakika daha geç olur. Bir
Ay günü 24 saat 50 dakikadır. Ay ve yıldızlara birlikte bakıldığında, Ay’ın; Yıldızlara göre
doğuya doğru hareketli olduğu görülür.
Ay’ın Dünya’ya daha yakın olması ve yukarıdaki nedenler ile Ay’ın doğuş ve batışı
hesaplandıktan sonra yapılan bir ek düzeltme ile doğru zaman saptanır. Bu düzeltme yapılırken
boylam E ise bir önceki, W ise bir sonraki tarih ile bulunulan günün doğuş ve batış olaylarının
arasındaki zaman farkı bulunur. Bu fark ve boylamla en son sarı sayfanın alt tarafındaki ikinci
çizelgeden düzeltme değeri elde edilir.
Bu düzeltme boylam batı (W) ise o günkü değere eklenir, doğu (E) ise çıkarılır. Bulunan
değer Ay’ın o gün için LMT olarak doğuş veya batış zamanıdır.
Güneş doğuş, batış saatlerini hesaplarken yapılmayan boylam düzeltmesinin, Ay’a
uygulanmasının nedeni; Ay’ın declinasyonundaki hızlı değişimdir.
Ayın doğuş ve batış zamanlarının hesaplanması ile ilgili akış diyagramı Şekil – 708’de
verilmiştir.

60
İSTENEN TARİHTE, BULUNULAN ENLEME
GÖRE, ARDI SIRA GELEN ENLEMLERE AİT
ZAMANLARI ALMANAKTAN BUL

ENLEM DÜZELTMESİNE GÖRE


ZAMANI HESAPLA

BATI DOĞU
BOYLAM
(W) (E)
SONRAKİ ÖNCEKİ

GÜN İÇİN BULUNULAN ENLEME GÖRE,


ARDI SIRA GELEN ENLEMLERE AİT
ZAMANLARI ALMANAKTAN BUL

ENLEM DÜZELTMESİNE GÖRE


ZAMANI HESAPLA

İSTENEN TARİH İLE ARASINDAKİ


ZAMAN FARKINI HESAPLA

ZAMAN FARKI VE BOYLAM DEĞERİ


İLE EN SON SARI SAYFADA II.
CETVELE GİREREK BULUNAN
DÜZELTME DEGERİNİ;

BATI DOĞU
BOYLAM
(W) (E)
O GÜNKÜ O GÜNKÜ
DEĞERE DEĞERDEN
EKLE ÇIKART

Şekil – 708 Ay’ın Doğuş/Batış Zamanı Hesabı Akış Diyagramı

ÖRNEK : 02 NİSAN 1997 tarihinde 42° 00’ N - Long 29° 00’ E mevkiinde bulunan bir seyirci
için Ay’ın doğuş saati GMT ve ZT olarak nedir?
Çözüm :
Boylam (E) olduğuna göre 02 ve 01 NİSAN 1997 günlerine ait Ay’ın doğuş zamanı bulunur.

61
01 NİSAN 02 NİSAN G λ Mλ

45° 01:38 02:26


dlong
5° 42° 13 m m
11 m
2° 6 m
4 ZD = - 2 dλt
40° 01:25 02:15
01:31 48m 02:19 ZT = LMT + dλt dλt = 4m
4m
4
02:15 LMT 00:19 GMT 02:15 LMT 02:19 ZT

ÖRNEK : NATO üyesi ülkelerin Deniz Kuvvetleri unsurlarının icra ettiği tatbikata katılan TCG
ZAFER (F-253) 02 AĞUSTOS 1997 tarihinde 43 07’ S – 108 56’ E mevkiinde Ay’ın doğuşu ile
birlikte gemide bulunan SAT timlerini sinsi taarruz eğitimi maksadı ile tahliye edecektir. TCG
ZAFER (F-253) Seyir subayı olarak tahliye saati; LMT, ZT, GMT ve yaz saati uygulayan
Türkiye saati ile nedir?

62
01 AĞUSTOS 02 AĞUSTOS G TÜRKİYE 105°E 108° 56’E
dlong
40°S 05:27 06:11 ZD = - 3 3° 56’
5° 43° 07’ m
13 m m
12m dλt
3° 07’ 9 6 12m 44s
45°S 05:40 06:23
41m ZD = - 7 ZT = LMT - dλt
05:36 06:17
12m
12 22:49:16 GMT 01:49:16 ZT 06:05 LMT 05:49:16 ZT
06:05 LMT 01 AĞUSTOS 02 AĞUSTOS 02 AĞUSTOS

709. SEYİR HALİNDEKİ BİR GEMİDE RASAT ZAMANININ HESAPLANMASI


Seyir halindeki bir gemide, rasat zamanının hesaplanması, iki aşamada yapılır. Birinci
aşamaya ilk yaklaşım ve ikinci aşamaya son yaklaşım denilebilir ve sırası şu şekildedir.
a. Bulunulan parakete mevkii enlemine en yakın tam enlem değeri ile notik almanağa
girilir ve sivil alacakaranlık zamanı kaydedilir. Sivil alacakaranlığa ait bulunan bu değer LMT
olmasına rağmen ZT olarak kabul edilir. Bu kabulde; LMT ile ZT arasında en fazla yarım saatlik
bir fark olabileceği daima akılda bulundurulmalıdır. Bulunulan DR mevkiinden itibaren
seyredilen rotada, gemi süratine bağlı olarak bulunan ZT zamanına kadar, DR mevkii plotlanır
ve koordinatları hassas olarak kaydedilir. Bu mevkie “İlk Tahmin Noktası” denir. Bulunan bu
DR mevkiin enlem ve boylamına göre sivil alacakaranlık zamanı ZT olarak yeniden hesaplanır.
b. Bulunan ZT değerine göre yeniden parakete hesabı yaparak ikinci bir DR mevkii
plotlanır ve bu mevkiin koordinatları kaydedilir. Bu ikici DR mevkie “İkinci Tahmin Noktası”
denir. Bu koordinatlara göre rasat zamanı hesaplanırsa bulunan değer ± 1 dakikaya kadar
doğrudur. Bu noktaya da son yaklaşım denir.

63
ÖRNEK : 05 HAZİRAN 1997 günü 255° rotasına göre 20 knots süratle seyretmekte olan bir
geminin 16:00 ZT’daki DR mevkiinin enlemi 33° 45’ N ve boylamı 065° 19’ W olarak tespit
edilmiştir.
İstenen : Güneş’in batış saatini en yakın dakikaya kadar Almanak yardımı ile bulunuz.
Çözüm : DR plot ile almanak karşılaştırıldığında bulunulan mevkiin 30°– 35 aralığında olduğu
Güneş’in kabaca 18:58’den bir süre sonra batacağı Şekil - 709a’da görülmektedir. Saat 16:00’da
seyircinin DR mevkiine en yakın, almanakta yazılı enlem karşılığı 35 dir ve bu enlemde Güneş
19:10’da, 30° enleminde ise 18:58’de 12 dakika daha erken batacağı tespit edilmiştir. Bu
durumda 19:10 LMT zamanı ZT olarak kabul edilerek, 19:10’a kadar parakete plotu yapılacaktır.

Şekil – 709a Güneş Batış Saatinin DR Mevkii ile Karşılaştırılması

Şekil – 709b Hareket Halindeki Bir Gemide Güneş’in Batış Saatinin Hesaplanması

64
Şekil – 709b’de olduğu gibi parakete izi 19:10 ZT’a kadar ilerletildiğinde ilk yaklaşım
mevkiinin koordinatlarının 33° 38’ N, 066° 38’ W olduğu haritadan tespit edilir ve bu değerlere
göre ikinci yaklaşım zamanı ZT olarak hesaplanır.
66° 38’W 60°W
GÜNEŞİN BATIŞI dlong
35°N 19:10 6° 38’
dλtt
5° 8m 12
m
33° 28’ 26 m 32 s
3° 28’
30°N 18:58 ZT = LMT+ dλt
19:06 LMT
19:06 LMT 19:32:32 ZT İKİNCİ YAKLAŞIM
ZAMANI

İkinci yaklaşım zamanına kadar yapılan parakete plotu neticesinde, ikinci yaklaşım
mevkiinin koordinatları; 33° 26’,5 N – 066° 47’,5 W olarak tespit edilir ve bu değerlere göre
güneşin batışı yeniden hesaplanır.

66° 47’,5W 60°W


GÜNEŞİN BATIŞI dlong
35°N 19:10 6° 47’,5
d λt
5° 33° 26’,5 8m 12
m
3° 04’ 27 m 09 s
30°N 18:58 ZT = LMT+ dλt
19:06 LMT
19:06 LMT 19:33:09 ZT SON YAKLAŞIM
ZAMANI

Daha önce yapılan işlemden tek fark merkez boylamla ikici yaklaşım noktasının boylam farkıdır.
Boylam farkı zamana çevrildiğinde son yaklaşım zamanı 19:33:09 ZT olarak bulunur. Başkaca
bir deyişle gemi bu rota ve süratini muhafaza ettiği takdirde Güneş batarken 19:33:09 DR
mevkiinde bulunacaktır.

65
BÖLÜM 08 SEKSTANT
801. GENEL
Sekstant; Astronomik Seyrin temel gereçlerinden biridir. Seyirci ile ufuk ve gökcismini
birleştiren hatlar arasında kalan açıyı doğru ve hassas bir şekilde ölçmek için kullanılır. Başka bir
deyişle gök cisimlerinin ufuktan olan açısal yüksekliklerini veya dünya üzerindeki maddelerin
dikey veya yatay açılarını ölçmeye yarayan bir alettir. Yaygın olarak bilindiği gibi denizcilerin
bu maksatla kullandıkları ilk gereç rütbe kroslarıdır, hassasiyetin dışında bunun zor yanı gök
cismine ve ufka eşzamanlı bakma gereğidir, ancak iyi bir denizci gökcisminin ufuktan
yüksekliğini bir derecelik bir hata ile söyleyebilmelidir.
Modern sekstantların üretilmesine değin Gök küre ile ilgilenenler tarih boyunca değişik
gereçler kullanmışlardır. Bunlardan en yaygın olanı Usturlab veya Astrolab’dır. Şekil - 901’de
Türk Gökbilimci Uluğ Bey’in Semerkant’ta özellikle Güneş rasatları ve Namaz vakitlerinin
hesaplanması için kullandığı, Usturlab’ın daha gelişmişi olarak kabul edilen “Rubu Tahtası”
gösterilmektedir.

Şekil – 801 Sekstantın Geliştirilmesine Kadar Kullanılan “ Rubu Tahtası”


802. SEKSTANTIN OPTİK PRENSİBİ
Sekstantın optik prensibini ilk açıklayan Newton olmasına karşılık kullanılması 1730
yılına kadar gecikmiştir. Sekstantın kelime karşılığı “altıda bir” dir. Ölçek kısmı 60°lik bir yay
parçası olmasına karşın ölçme spektrumu 120° dir. Bir ışının iki düzlem ayna yardımı ile aynalar
arasındaki iki kez yansıtılan, gelen ışının; ilk ve son yönleri arasındaki açının, aynalar arasındaki
açının iki katına eşit olması prensibine dayanır.
Gök cisminden gelen ışının yansıma düzlemi, rasat hattından geçen dik düzlemdir.
Sekstant düşey olarak tutulduğunda yansıma düzlemindedir ve aynalar bu düzleme dik
durumdadır. Sekstant düşey olarak tutulduğunda gösterge kolu sıfırda ise, aynalar birbirlerine
paralel olacaktır.

1
Y YBE=EBU, YBU=2EBU
Y BUN=NUT, BUT=2BUN
YBU=BTU+BUT
E E
B B
n N n N

y y
U U
T T

EBU=BNU+BUN
BTU=YBU-BUT
d
BNU=EBU-BUN
d BTU=2EBU-2BUN
BTU=2(EBU-BUN)
BTU=2BNU=2BUD
D
D
Şekil – 802 Sekstantın Optik Prensibi
Şekil – 802’de görüldüğü gibi YBUT noktaları sırasıyla iki aynadan yansıttırılan ışının
yönüdür. (B) büyük ayna (gösterge aynası) (U) küçük ayna (ufuk aynası) dır, YB yönü ile UT
yönü (T) noktasında kesişirler. Bu nedenle YTU açısı gelen ışın ile son yansıyan ışın arasındaki
açıyı verir.
Aynalar arasında oluşan açı ise UDB açısıdır ki, bu açı; B aynasından (büyük ayna)
yansıyan ışın ile U aynasından (küçük ayna) yansıyan ışınların normalleri (dikleri) arasındaki
açıdır. (n) Şekilden de görüleceği üzere bu açı (d) açısına eşittir.
Bu nedenle gelen ışın ile yansıyan ışın arasındaki açı, aynalar arasındaki açının iki katı olur
Bir sekstantın ölçme yayı üzerinde okuduğumuz açı, gerçek değerden farklıdır. Ölçme yayı 60°
olduğu halde gerçekte 2° lik bir değer 1° olarak gösterilmektedir. Bu şekilde sekstantın ölçme
yayı üzerinde 120° lik açısal değer okumak olasıdır.
803. SEKSTANTIN PARÇALARI
Sekstant yapı itibariyle, adını aldığı bir dairenin 1/6 sı olan ölçme yayı ve bunun üzerinde
optik kurallara göre kullanılan aynalar ve teleskoptan oluşmuştur. Bir sekstantın parçaları Şekil –
803a ve b’de ayrıntılı olarak gösterilmiştir.
a. İskelet (Frame) : Üzerinde sekstantın diğer parçaları bulunur. Madeni olan iskelet
hangi düzlemde açı ölçülecek ise o düzleme paralel olarak tutulmalıdır.
b. Yay Kısmı (Arc) : Pirinçten yapılmış, bir daire çerçevesinin 1/6 sı kadar, üzerinde 120°
lik taksimat bulunan (bazı sekstantlarda bu ölçek 140° ye kadar değişir) bazen gümüş platin
karışımından imal edilen, alt tarafında dişlisi bulunan bir parçadır. İskeletin üzerindeki bir
noktayı merkez kabul eden bu yay, iskeletin çerçevesini oluşturur.
c. Gösterge Kolu (Index Arm): İskeletin merkezinden geçen eksen etrafında, iskelet
düzlemine paralel yay üzerinde hareket edebilen bir parça olup Uzade Kolu olarak ta bilinir.
Sonsuz dişliyi yaydan ayırmakla serbestçe hareketi sağlanır. Kolun üzerinde merkeze gelecek
şekilde dik olarak büyük ayna yerleştirilmiştir. Bir yükseklik ölçmek için gösterge kolunu
hareket ettirmek gerekir.

2
Şekil – 803a Sekstantın Parçaları.
ç. Büyük Ayna (Index Mirror) : Sekstant düzlemine dik olarak gösterge kolu üzerinde
monte edilmiş bir düzlem aynadır. Bu ayna yardımı ile açısal yüksekliği ölçülecek gök cisminin
ışınını küçük ayna üzerine yansıtılır.
d. Küçük Ayna (Horizon Glass) : Sekstantın iskeleti üzerinde, gösterge kolu sıfır
derecede iken büyük aynaya paralel bir durumda, sekstant düzlemine dik olarak yerleştirilmiş,
yarısı çıplak cam, diğer yarısı ise sırlı bir aynadır. Büyük aynadan yansıyan gök cisminin ışını bu
ayna vasıtası ile göze yansıtılır.
e. Mikrometre Dramı ve Verniye Taksimatı (Hassas Ölçme Tamburatası): Gök
cisminin yüksekliğini; derece, dakika ve saniye cinsinden ölçmeye yarar. Mikrometre dramının
tam bir devrinde , Gösterge kolu 1° ilerler, dramı okumak için verniyenin sıfırı referans alınır.

Şekil – 803b Sekstantın Parçaları.


3
f. Teleskop : Ufuk düzleminin ve gök cisimlerinin küçük aynadan yansıyan görüntülerini
daha net görebilmek için iskelet üzerindeki yuvasına monte edilmiş tekli bir dürbündür.
g. Renkli Camlar : Ufuk düzleminin ve gök cisimlerinin gözü rahatsız edecek oranda
parlak olmaları durumunda; küçük ve büyük ayna arasında ayarlanabilir şekilde iskelet üzerinde
yerleştirilmiş renkli camlardır.Bu renkli camlar yardımı ile özellikle güneşten yapılacak
rasatlarda daha sağlıklı ölçüm yapılabilir.
h. Elektrik Donanımı : Sekstantın tutamağı içindeki yuvalarına konan pillerle çalışan ve
yay üzerini aydınlatan basit bir el feneridir. Alacakaranlık zamanlarında ölçülen açısal değerin
kolayca ve doğru olarak okunmasını sağlar.
804. SEKSTANTIN HATALARI
Astronomik Seyir amaçları için kullanılan sekstantın başlıca iki tip hatası vardır.
a. Kullanıcı tarafından düzeltilemeyen hata hatalar: Kullanıcı tarafından hiçbir şekilde
düzeltilemeyen, ancak bilinene değerleri düzeltme olarak hesaplamalarda göz önünde
bulundurulan hatalardır.
(1) Merkezi hata (Centering Error) : Sekstant gösterge kolu merkezinin, sekstant
yayını oluşturan dairenin tam merkezinde bulunmaması nedeni ile oluşan hatadır. Bu hata
sekstantın imal edildiği firma laboratuarlarında yapılan testler sonucu saptanır. Bu hatanın değeri
ölçülen açısal yüksekliklere göre farklılık göstereceğinden, bu değerler Şekil – 804a’da görülen
sekstantın özel sertifikasında belirtilmiş olup, sertifikalar sekstantın yapısına göre
sınıflandırılmışlardır.
(a) A sertifikasına sahip olan sekstantlarda, merkezi hata; en çok 40 saniyedir.
Belgelerinde her 15° lik açısal değerler için hata miktarları belirtilmiştir.
(b) B sertifikasına sahip olan sekstantlarda, merkezi hata 2 dakikayı geçmez. Bu
sekstantların belgelerinde her 30° lik açısal değer için hata miktarları verilmiştir. Merkezi hata
miktarı 2’ dan fazla olan sekstantlara sertifika verilmez.
(2) Prizmatik Hata : Ayna yüzeylerinin düz olmamasından ortaya çıkan hatadır.
(3) Renkli Camlar Hatası : Renkli camların yüzeylerinin düz olmamasından ortaya
çıkan hatadır.
Yukarıda açıklanan ve gözlemci tarafından düzeltilemeyen bu hatalar laboratuarlar
tarafından saptanarak sekstantın sertifikasına toplam hata olarak her yükseklik değeri için
kaydedilmiştir. Sekstantın imalatı sırasında fabrikasyon olarak ortaya çıkan bu hata; Alet Hatası
(Instrument Error)olarak tanımlanır ve “I” ile gösterilir.

Şekil – 804a Sekstant Sertifikası.


4
b. Sekstantın Düzeltilebilen Hataları : Bir sekstant ile doğru ölçüm yapabilmek için,
önce bu sekstantın doğru ölçüm yapabilecek nitelikte olması gerekir. Bu nedenle kullanmadan
evvel, bir sekstantın hataları, kullanıcı tarafından bilinmeli ve düzeltme olanağı bulunanların
düzeltilmesi gereklidir.
(1) Büyük aynanın (index mirror) sekstant düzlemine dik olmaması : Hatasız bir
sekstantta, büyük ayna sekstant düzlemine dik olmalıdır. Bu hatanın saptanması şu şekilde
yapılır. Sekstant sol elin avucu içine yatırılıp büyük ayna kullanıcıya bakacak şekilde tutularak
gösterge kolu ortalama bir değere getirilir ve büyük ayna tarafından bakılır. Şekil 804b’de
görüldüğü gibi eğer bu ayna; sekstant düzlemine dik değilse aynadan görülen ölçme yayının
görüntüsü ile gerçeği arasında bir kırıklık görülür. Bu görüntü büyük aynanın sekstant düzlemine
dik olmadığını belirtir. Aynanın arkasındaki vidalar ile oynamak suretiyle, bu kırıklık giderilene
kadar ayar yapılır.

Şekil - 804b Büyük Aynanın Sekstant Düzlemine Dik Olmaması.


(2) Küçük Ayna (Ufuk Aynası)’nın Sekstant Düzlemine Dik Olmaması : Küçük
aynanın sekstant düzlemine dik olması doğru ölçüm yapılması açısından çok önemlidir. Gösterge
kolunu 0°’ye ayarlayıp teleskoptan uzak bir maddeye bakarak bu hata tespit edilebilir.

Şekil - 804c Küçük Aynanın Sekstant Düzlemine Dik Olmaması


Eğer bu madde bir yıldız ise bu durumda; yıldızın gerçek görüntüsü ile hayali
görüntüsü aynı düşey doğrultuda veya çakışık bir bütün halinde görünmelidir. Eğer yıldızın
gerçek görüntüsü ile hayali görüntüsü farklı bir doğrultuda görülüyor ise, bu durumda küçük
aynanın sekstant düzlemine dik olmadığı anlaşılır.

5
Diğer yöntemde ise; sekstant değerleri sıfırlanarak sekstant 45° sağa veya sola
yatırılarak Şekil – 804ç’de görüldüğü gibi ufka bakılır. Eğer ufuk hattının gerçek görüntüsü ile
hayali görüntüsü düz bir hat şeklinde görülüyorsa ayna düzleme diktir. Aksi durumda dik
değildir. Küçük aynanın sekstant düzlemine dik olmaması durumunda, aynanın arkasındaki ayar
vidaları ile ayarlama yapılarak bu hata düzeltilebilir. Düzeltme yapıldıktan sonra yıldıza
bakılırsa, yıldızın hayali görüntüsü ile gerçek görüntüsü çakışmış, ufuk hattına bakılırsa ufuk
hattındaki kırıklık düzelmiş olur.

Şekil – 804ç Küçük Aynanın Sekstant Düzlemine Dik Olmaması


(3) Büyük ve Küçük Aynalar Birbirine Paralel Olmaması Durumu : Bu hatayı
anlayabilmek için, gösterge kolu 0° ye ayarlanıp bu durumda ufuk hattına bakılır. Ufuk hattında
hayali ufuk ile gerçek ufuk çizgisi bir doğru şeklinde devam ediyor ise, aynalar birbirine
paraleldir denir. Eğer ufuk hattında Şekil 804d’de görüldüğü gibi bir kırıklık görülüyor ise,
Büyük ve Küçük Aynalar birbirlerine paralel değildir.Bu durumda; küçük aynanın yan
tarafındaki ayar vidası ile hata düzeltilmelidir.

Şekil – 804d Büyük ve Küçük Aynaların Birbirine Paralel Olmaması


Aynaların paralellik hatası ile küçük aynanın diklik hatası birbiri ile ilişkili
olduğundan, birinin bozulması diğerini de etkileyecektir. Bu nedenle küçük aynanın ve büyük
aynanın diklik ayarları yapılırken çok dikkatli yapılmalıdır. Paralellik hatasının düzeltilmesi
sırasında hata doğruya yakın düzeltildiği takdirde diğer ayarlar bozulabilir. Diğer ayarların
bozulmaması için, küçük aynanın paralellikten doğacak çok küçük bir hatası, Gösterge Hatası
(Index Error) adı altında saptanarak, sekstantın alet hatası olarak hesaplamalarda işaretine (+/-)
göre uygulanır.

6
805. GÖSTERGE HATASININ (INDEX ERROR) BULUNMASI
Seyirci tarafından yapılan düzeltme
işleminden sonra, sekstantın son hatasının
bulunarak, ölçülen yüksekliğe cebirsel olarak
tatbik edilmesi gerekir. Hata miktarı +/- 3’ dan
daha az olduğu takdirde o sekstant ile
yükseklik ölçülebilir. Gösterge hatasını
bulmak için gösterge kolu 0°’ye alınır ve ufka
bakılır, ufuk ile ufkun görüntüsü birbirini takip
ARTI YAY
ediyorsa hata yoktur. Şayet görüntü birbirini
takip etmiyorsa, mikrometre dramı ile
5 oynayarak küçük ayna üzerindeki ufuk
ASLİ YAY 0 görüntüsünün devamlı olması sağlanır. Bu
5
işlem yapıldıktan sonra, sekstant sağ bileğin
gezdirilmesi suretiyle düzlemden uzaklaştırıl-
dığında da devamlılığın sağlanması gerekir.
Bu durumda mikrometre dramı ile oynayarak
devamlılık sağlanır ve sekstant üzerinden
Şekil – 805 Hatanın Okunması. değer okunur.
Şekil – 805’de mikrometre dramı ile verniyenin sıfır göstergesinin iki durumu
gösterilmektedir. Birinci durumda; ok sıfırın sağında ise sekstant az ölçüyor demektir. 0° nin sağ
tarafındaki 5° lik yay parçasına “Artı Yay” denir ve hatanın işareti (+) dır. Ok sıfırın solunda ise
sekstant fazla değer ölçüyor demektir.0° nin sol tarafındaki yaya parçasına da “Asli Yay” denir
ve hatanın işareti (-) olur. Her iki durumda da bulunan hata miktarı ölçülen sekstant yüksekliğine
işaretine bağlı olarak tatbik edilir.
Değerler okunurken bir noktayı unutmamak gerekir. Bu nokta şudur; sekstant mikrometre
dramının dizayn şekli, sıfırdan itibaren sol tarafa doğru okunan değerler artacak şekildedir. Bu
nedenle artı yay üzerinde tespit edilen, artı hatalar için mikrometre dramı üzerinde okunan
değerler 60’ dan çıkartılır ve geri kalan miktar (+) hata olarak sekstant ile ölçülen yüksekliğe
ilave edilir.
Bu şekilde bulunan hataya Gösterge Hatası (Index Error) denir ve “IE” kısaltması ile
gösterilir. Bulunan bu hata ölçülen yükseklik değerine fabrikasyon hata ile birlikte tatbik edilir.
Gösterge Hatası ve Fabrikasyon Hatanın cebirsel toplamından oluşan düzeltmeye ise Alet Hatası
Düzeltmesi (Index Correction) denir ve “IC” kısaltması ile gösterilir.
Alet Hatası Düzeltmesini (IC) bulmak için aşağıda belirtilen değişik metotlar kullanılır.
a. Güneşin Yarıçap Rasadı ile : Sekstantın tüm ayarlarını yaptıktan sonra alet hatası ve
gösterge hatasından meydana gelen toplam hatayı saptamak için ;
(1) Sekstant ile güneşe bakılır ve güneşin gerçek görüntüsü, bir defa üstten bir defa da
alt kenarından hayali görüntüsüne teğet duruma getirilir.
(2) Birinci işlem yapıldığı andaki (iki işlemde de) değerler okunur ve kaydedilir.
Okunan değer, doğru ölçüm yapılmış ise güneşin o günkü görünen çapının iki katıdır.
(3) Ölçümün yapıldığı güne ait almanak sayfasından güneşin yarıçap değeri bulunur.
(4) Almanaktan bulunan yarıçap değeri dört ile çarpıldığında bulunan değer, ölçüm
sonunda bulunan değere eşitse ölçümde hata yoktur.
(5) Sekstantın sağ tarafından okunan değerin aynı olmaması (birinde eksi diğerinde
artı) aradaki farkın yarısı kadar, sekstant hatası olduğunu gösterir.

7
(a) Sekstantın sağ tarafında okunan değerle sol tarafında okunan değer arasındaki
fark bulunur.
(b) Sağ taraftaki değer, sol taraftaki değerden büyükse IC (+) artı olarak
bulunmuştur. Aksi durumda ise hata miktarı (-) eksidir. Bulunan artı veya eksi değerler ikiye
bölünerek hata miktarı bulunur.
b. Yıldız Rasadı İle : Sekstantın gösterge kolu 0° de sabitlenerek belirli bir yıldıza bakılır.
Sekstanta hata yoksa, yıldızın hayali görüntüsü ile gerçek görüntüsünün, birbirine çakışık tek bir
görüntü vermesi gerekir. Eğer yıldızın gerçek görüntüsü ile hayali görüntüsü ayrı ayrı görünüyor
ise; verniye ile ince ayar yapılarak yıldızın hayali ve gerçek görüntüsü çakıştırılır ve bu durumda
sekstanttaki değeri okunur.
(1) Okunan değer (+) yay tarafında ise, IE (+) olur.
(2) Okunan değer Asli yay tarafında ise, IE (-) olur.
c. Ufuk Rasadı ile : Ufku rasat ederek de gösterge hatası bulunabilirse de bir gök cismi ile
saptama olanağı varken, bu yöntem seçilmemelidir. Ancak diğer yöntemlere nazaran daha
pratiktir.
Küçük miktardaki gösterge hatalarını düzeltmeye uğraşmak, küçük aynanın ayar vidaları
üzerinde aşındırıcı etki yaratacağı için tercih edilmemelidir. +/- 3 dakikadan fazla gösterge
hataları (IE), küçük ayna arkasındaki ayar vidası ile azaltılmaya çalışılmalıdır.
806. SEKSTANTDA ÖLÇÜLEN YÜKSEKLİĞİN OKUNMASI VE ÖLÇME TEKNİĞİ
Bir gök cisminin görünen ufuktan olan açısal yüksekliğini ölçmek için, hata kontrolları ve
ayarı yapılmış bir sekstant, sağ el ile tutamağından yatay düzleme dik olarak tutulur. Teleskop
göze ayarlandıktan sonra, gösterge kolunun kaba ayarı için mandalına basılıp gök cisminin ufka
yakın görüntüsü elde edilinceye kadar kola hareket verilir. Gösterge kolu, cisim ufuk çizgisine
yakın görülünce mandalı bırakılarak kitlenmiş olur. Bundan sonraki işlem, hassas ayar
verniyesine hareket vererek gök cisminin ufku teğet durama getirilmesidir.

Şekil – 806a Gökcisminin Ufka Teğet Olmasının Kontrolü


Gök cisminin ufka tam teğet olduğunu anlayabilmek için Şekil – 806a’da görüldüğü gibi
sağ el ile bileği hafifçe sağa veya sola oynatılarak sekstanta bir salınım (swinging) yaptırılır, bu
durumda cismin ufka tam teğet olduğu an kolayca saptanır.
Bu uygulamadan sonra teğet anı hassas olarak saptanıp, ölçülen açısal yüksekliğin
okunmasına sıra gelir. Mikrometre dramı üzerinde 60 eşit parçaya bölünmüş bir kısım vardır.
Her bir taksimat bir dakikayı belirler: Yine dram üzerindeki 9 taksimat alınarak 10 eşit parçaya
8
bölünerek bir verniye taksimatı oluşturulmuştur. Bu suretle dakikanın onda birini okumak
olasıdır. Sekstantı okurken önce yay üzerindeki değer alınır. Daha sonra verniyenin sıfırının
karşısına denk gelen dram üzerindeki sayı okunur, daha sonra dram ile verniye çizgilerinden
çakışan çizgi ondalık olarak dakika değerini verir. Şekil – 806b’de 19° 31’,6 , Şekil – 806c’de
ise 0° 56’,3 olarak okunan değerler gösterilmiştir.
Sekstant ile yıldız rasadı yapılırken, yıldızın daha kolay ufka indirilmesi için güneş ve ay
rasat tekniğinden ayrı bir yöntem kullanılır. O da, yıldıza bakılarak ufkun yıldıza çıkartılmasıdır.
Bunun için sekstantı ters tutularak ölçüm işlemi yapılır. Bu nedenle yıldız rasatları için, bilinen
üç kuralı öğrenmede yarar vardır.
a. Sekstantın gösterge kolu 0° ye ayarlanarak yıldıza bakılır. Sonra yıldızın görüntüsünü
kaybetmeden gösterge kolu yavaş yavaş hareket ettirilerek, yıldızın görüntüsü ufka gelene kadar
bu harekete devam edilir. Yıldız tam ufukta göründüğü an yükseklik okunur.
b. Bazı atmosferik koşullarda yıldızın görüntüsü ufuk aynasında iyi görülemez. Bu
durumda sekstant ters tutularak yıldıza bakılır ve gösterge koluna hareket verilerek, ufuk yıldıza
yükseltilir; ufuk yıldıza teğet olunca, rasadi değer okunur.
c. Daha önceden HO 2102 C-D (Star Finder) yardımı ile rasat yapılacak yıldızın yaklaşık
açısal yüksekliği ve hakiki kerterizi (semti) bulunur. Bu yükseklik sekstanta uygulanıp yıldızın
kerterizi istikametine bakıldığında, aranan yıldız ufka yakın olarak sekstantta görülür. İnce ayar
tamburatası ile ufka teğet hale getirerek yıldızın yüksekliği ölçülmüş olur.
Yıldız rasadı yaparken; ufka daima iki göz açık olarak bakılmalıdır. Yıldız rasadı yaparken
Yıldız Bulucu (Star Finder) üzerine gezegenler rasat zamanındaki mevkilerine göre
yerleştirilmemiş ise, aranan yıldız yönünde ve yüksekliğinde bulunabilecek bir gezegen yıldız ile
karıştırılabilir. Böyle bir hataya düşmemek için yıldız bulucuya o günkü rasat zamanına göre
gezegenleri markalamak gerekir.

Şekil - 806b Mikrometre Dramı Okunması ( 19° 31’,6)

9
Şekil – 806c Mikrometre Dramı Okunması ( 0° 56’,3)

Şekil - 806c’de gösterilen sekstantta okunan değer 0° 56’,3 dır. Okunan değer 0°’nin
sağında olduğu için Gösterge Hatasını bulmak için 60’dan farkı alınır ve IE = +3’,7olarak
bulunur. Gösterge Hatasının (+) olmasının nedeni; sekstantın gerçek sıfırı, sıfırın sağında
olmasına rağmen rasat yapılırken, gösterge kolu sıfıra getirilir. Bu durumda ölçüme, hata miktarı
kadar eksik başlanmış olur. Eksik olan miktar hata değeridir ve toplanmalıdır.
807. SEKSTANT KULLANIMI İLE İLGİLİ UYARILAR
a. Sekstant hassas bir alet olması nedeni ile kullanmada büyük dikkat ve özen ister.
b. Bir sekstant kullanmak amacı ile kutusundan çıkartılırken, çerçevesinden tutularak
alınmalıdır. Hiçbir zaman ayna ve gösterge kolundan tutulup çıkartılmamalıdır. Aksi taktirde
ayarları kolayca bozulabilir.
c. Sekstantın gösterge kolunu yatağına vira ederken yanlış diş kapmamasına dikkat
edilmelidir.
ç. Açıkta bulunan bir sekstant hiçbir zaman güneş ışınlarının direkt etkisine maruz
bırakılmamalıdır.
d. Serpintili bir havada rasat yaptıktan sonra, sekstant iyice kurulanıp temizlenerek
kaldırılmalıdır. Kaldırırken gösterge kolu 20° de bırakılmalıdır.
e. Sekstant kuru ve sarsıntısız bir yerde muhafaza edilmelidir. Uzun zaman
kullanılmayacak sekstantlar, ince bir vazelin tabakası ile kaplanarak o şekilde muhafaza
edilmelidir.
808. SEKSTANTLA ÖLÇÜLEN YÜKSEKLİĞE YAPILACAK DÜZELTMELER
Sekstant ile bir gök cisminin deniz ufkuna bakarak açısal yüksekliği ölçüldüğü an, gök
cisimlerinin rasadı ile mevki hattı elde etmenin ilk aşaması gerçekleştirilmiş olur.
Sekstant ile ufuktan bir gök cisminin açısal yüksekliği ölçüldüğünde, bulunan değer, o gök
cisminin ufuk hattından olan gerçek açısal yüksekliği değildir. Ölçülen açısal yükseklik; gök
cisimlerinin dünyaya olan uzaklıkları, atmosferik etkenler, gök cisminin görünen çapı, seyircinin
10
göz yüksekliği gibi nedenlerle, gerçek ufuktan olan yükseklikten farklıdır. Astronomik Seyirde
esas amaç; gök cisminin gerçek ufuktan olan açısal yüksekliğini ölçmektir. Bu nedenle görünen
ufuktan olan yüksekliğe bazı düzeltmeler yaparak, gerçek ufuktan olan açısal yükseklik elde
edilir. Bu düzeltmeler sırası ile şunlardır.
Gösterge Hatası (IC) Düzeltmesi
Göz Yüksekliği (Dip) Düzeltmesi
Kırılma (Refraction) Düzeltmesi
Yarıçap (Semi Diameter) Düzeltmesi
Paralaks (Parallax) Düzeltmesi.
Yukarıdaki açıklanan bu düzeltmeler yapıldıktan sonra; gök cisminin hakiki ufuktan olan,
doğru değerdeki açısal yüksekliği (Rasadi İrtifa)(Ho) bulunur.
a. Gösterge Hatası (IC) Düzeltmesi : Daha önce gösterge hatası hakkında ayrıntılı bilgi
verilmişti. Bir gök cisminin, açısal yüksekliğini ölçtükten sonra, Alet Hatası (IE) bulunan açısal
değere işaretine göre uygulanarak görünen ufuktan olan, doğru sekstant yüksekliği bulunmuş
olur. Bu yükseklik değeri (hs) kısaltması ile gösterilir. Gösterge Hatası Düzeltmesi denilen
düzeltme; Gösterge Hatasına sekstantın kutusunun kapağında yazan, Fabrikasyon Hatasının( I )
işaretine göre tatbik edilmiş şeklidir.
IC = IE + I (Fb.Hatası)
b. Göz Yüksekliği (Dip) Düzeltmesi : Görünen ufuk gözlemcinin göz yüksekliğine göre
değişmekte olup, gözlemci ölçümlerini bu ufka göre yapar. Hakiki ufuk; gök ufku veya ona
paralel bir ufuktur. Seyirci; gök cisminin görünen ufuktan olan açısal yüksekliğini ölçmekte
olup,. Şekil-808a’da görüldüğü gibi (Dip) açısal değeri kadar fazla bir açı ölçülmektedir. Fazla
ölçülen bu açısal değere “Çevren Alçalımı” denir. Ayrıca şekilden seyircinin göz yüksekliği
arttıkça “Çevren Alçalımı” değerinin büyüyeceği de görülmektedir.

Ho

DIP
hs

Şekil – 808a Göz Yüksekliği Düzeltmesi (Çevren Alçalımı (DIP))

11
Şayet ölçülen sekstant yüksekliğinden (hs), Dip açısı kadar bir açı çıkarılacak olursa,
ölçüm gerçek ufka göre yapılmış olur. Bu düzeltmenin değeri almanağın iç kapak sayfasında
veya içindeki karton cetveldeki “Çevren Alçalımı” başlığı altındaki kısımdan bulunur. Şekil –
808b’de gösterilen “Çevren Alçalımı” cetveline, metre veya ft olarak bilinen göz yüksekliği ile
girilerek düzeltme değeri bulunur.

ÖRNEK : Gök yüksekliği 38 ft olan bir seyirci bir gök


cisminin yüksekliğini 42° 18',7, Gösterge Hatasını (IE) ise
- 0',5 olarak bulmuştur. Sekstantın fabrikasyon hata ( I )
değeri -0',2 olduğuna göre; Görünen Açısal Yükseklik (ha)
nedir ?
Sekst.Yük. : 42° 18',7 IC = IE+I (Fb.Hata)
IC :- 0',7
Hs : 42° 18',0(Doğru Sekstant Yüksekliği)
DIP :- 6',0
Ha : 42° 12',0 (Görünen Açısal Yükseklik.)

ÖRNEK2 : Göz yüksekliği 7 m olan bir seyirci rasat


yaptığı gök cisminin yüksekliğini 41° 23',7 , Gösterge
Hatasını (IE) ise + 0',5 olarak bulmuştur. Sekstantın
fabrikasyon hatası ( I ) - 0',2 olduğuna göre; Görünen
açısal yükseklik (ha) nedir ?
Sekst.Yük. : 41° 23',7 IC = IE+( I )Fb.Hata
IC :+ 0',3
Hs : 41° 24',0 (Doğru Sextant Yüksekliği)
DIP : - 04',7
Ha : 41° 19',3 (Görünen Açısal Yükseklik.)
Şekil - 808b Çevren Alçalımı Düzeltimi

c. Kırılma (Refraction) Düzeltmesi : Gök cisimlerinden gelen ışınlar, yoğun atmosfer


tabakalarından geçerek dünyaya ulaşırlar. Optik kanunlarına göre, yoğun bir ortamdan çok
yoğun bir ortama geçen ışınlar, normale yaklaşarak kırılırlar. Buna göre uzaydan gelen ışınlar da
atmosfer tabakalarında kırılmaya uğrayarak yeryüzüne ulaşırlar.
Kırılmadan doğan bu açısal fark atmosferin yoğunluğuna bağlıdır. Yoğunluğun
değişmesine neden ise ısı ve hava basıncıdır. Bu nedenle gözlem yapılan ortamdaki barometrik
değer ile termometre değerlerinin normalden farklı olduğu durumlarda, sekstant yüksekliğine
uygulanacak kırılma düzeltmesi değeri de farklılık gösterecektir. Bu değişme değeri; Almanağın
A4 sayfasında ısı ve basınca bağlı olarak bulunacak bölge harfine göre tablonun ikinci kısmında
Görünen Açısal Yükseklik değeri ile girilerek bulunur. Şekil – 808c’de görüldüğü gibi, kırılma
nedeni ile gök cisimlerinin olduklarından daha yüksek görünecekleri açıktır.
Kırılma Düzeltme Değeri; Görünen Açısal Yükseklik değeri büyüdükçe azalır, küçük
açısal yüksekliklerde ise kırılmaya bağlı olarak daha fazla olacaktır. Zorunlu olmadıkça 10° den
daha az açısal yükseklikteki gök cisimlerinden ölçüm yapılmamalıdır.

12
AZ YOĞUN
GERÇEK
GÖRÜNEN MEVKİ MEVKİ

ÇOK
YOĞUN

ha ho

Şekil – 808c Kırılmanın Açıklanması.

ç. Yarıçap (Semi Diameter) Düzeltmesi: Notik Almanaklar hazırlanırken, tüm


hesaplamalar gök cisimlerinin merkezleri referans olarak alınmıştır. Ancak, Güneş ve Ay gibi
dairesel görünümlü gök cisimlerinden rasat yapılırken tam ortasından yapmak olanaksız
olduğundan, üst veya alt kenarından ölçüm yapılır. Bu nedenle ortaya çıkan hatalar Notik
Almanaktaki cetveller aracılığı ile düzeltilir.
d. Paralaks (P) Düzeltmesi: Dünyaya
yakın gezegen, güneş ve ayın ufuktan alınan
yükseklikleri dünyanın merkezinden geçen
hakiki ufka göre ölçülmesi gerekirken, seyirci p
dünya üzerinde gök cisminin dünyayı görmüş
olduğu yarıçapı kadar eksik bir ölçme p
yapmaktadır. Şekil – 808ç’de görüldüğü gibi
gök cisimlerinin merkezinden dünyanın
yarıçapını gören açıya PARALAKS Açısı R
denir. En büyük paralaks açısı etkisi Ay’da
görülür. Bu düzeltme Notik Almanakta
bulunan cetveller yardımı ile yapılır.
Şekil – 808ç Paralaks
809. GÖK CİSİMLERİNİN SEKSTANT YÜKSEKLİKLERİNİN DÜZELTİLMESİ.
Bir gök cisminin ölçülen sekstant yüksekliğine (Alt), Fabrikasyon Hata ( I ) ve Gösterge
Hatası ( IE ) düzeltmeleri uygulandıktan sonra DIP düzeltmesi yapılarak, gök ufkuna göre olan
Görünen Açısal Yükseklik (ha) bulunur.
Güneş, Gezegenler ve Yıldızlar için yapılacak olan Yarıçap ve Paralaks düzeltmeleri Notik
Almanaklarda “Açısal Yükseklik Düzeltme Çizelgeleri”nde verilmiştir. Yapılan bu düzeltmelere
Esas Düzeltme denir.
Venüs ve Mars için Esas Düzeltmeye ilave olarak ayrıca bir ek düzeltme yapılır.

13
Şekil - 809a Açısal Yükseklik Düzeltme Çizelgesi

14
Ay için Paralaks düzeltmesi ayrıca uygulanır. Bu düzeltmeler Notik almanakların son
sayfalarında verilen “Ay için Açısal Yükseklik Düzeltme Çizelgeleri”nden faydalanılarak
yapılır.

Şekil – 809b Açısal Yükseklik Düzeltme Çizelgesi (Ay)

15
Tüm gök cisimleri için belirtilen bu düzeltmeler yapıldıktan sonra, ısı ve basınç değerleri
nedeni ile ihtiyaç duyulan, “İlave Kırılma Düzeltmesi” Şekil - 809c’de görülen Notik Almakların
A-4 sayfasındaki cetvelden bulunur.

Şekil – 809c İlave Kırılma Düzeltme Çizelgesi

16
Notik Almanaklar yardımı yapılan ve Şekil - 809ç’de Akış Diyagramı verilen bu
düzeltmelerin sonunda gök cisminden yapılan gözlemin gerçek değeri olan Rasadi Yükseklik
(Ho) elde edilmiş olur.

SEXTANT
YÜKSEKLİĞİ

ALET HATASINI
HESAPLA

DÜZELTME DEĞERİ H
ARTI YAY
ÜZERİNDE Mİ?

E
IE = 60' - ARTI YAY DEĞERİ

IC = FB. HATA +IE

hs = SEXTANT YÜKSEKLİĞİ ± IC

ALMANAĞIN A2 SAYFASINDAN
ÇEVREN ALÇALIMI DÜZELTME (DIP)
DEĞERİNİ BUL

ha = hs - DIP

ALMANAĞIN SON SAYFASINDAN E GÖK CİSMİ


ESAS DÜZELTME (E.D) AY’MI ?
DEĞERİNİ BUL
H
ALMANAĞIN GÜNLÜK SAYFASINDAN
YATAY PARALAKS (Y.P.)
GÖK CİSMİ
DEĞERİNİ BUL
VENÜS E ALMANAĞIN A2 SAYFASINDAN
VEYA ESAS DÜZELTME (E.D.)
ALMANAĞIN SON SAYFASINDAN MARS ’MI ? DEĞERİNİ BUL
PARALAKS DÜZELTME (P.D.)
DEĞERİNİ BUL
H
TOPLAM DÜZELTME = E.D. + P.D. ALMANAĞIN A2 SAYFASINDAN
ALMANAĞIN A2 SAYFASINDAN EK DÜZELTME (EK D.)
ESAS DÜZELTME (E.D.) DEĞERİNİ BUL
ho = ha + TOPLAM DÜZELTME DEĞERİNİ BUL

TOPLAM DÜZELTME = E. D. +EK D.


TOPLAM DÜZELTME = E. D.
RASAT ÜST H
KENARDAN MI
YAPILDI ?
E ho = ha + TOPLAM DÜZELTME

ho = ho - 30'

ALMANAĞIN A4 SAYFASINDAN
İLAVE KIRILMA DÜZELTME (İKD)
DEĞERİNİ BUL

Ho = ho + İKD

Şekil – 809ç Sekstant ile Ölçülen Yüksekliğe Uygulanacak Düzeltmeler Akış Diyagramı

17
ÖRNEK : 4 OCAK 1997 günü göz yüksekliği 18 ft olan bir seyirci sekstant ile güneşin alt
kenarından yaptığı ölçüm neticesinde Sekstant Yüksekliği 41° 21’ olarak tespit etmiştir.
Sekstantın Gösterge Hatası (IE) -1’,2 olup, Fabrikasyon Hata ( I ) ise sekstantın sertifikasından o
yüksekliğe karşın – 0’,1 olarak belirlenmiştir. O andaki basınç 982 milibar, sıcaklık 20°F
olduğuna göre Rasadi İrtifa (Ho) nedir ?
Çözüm : Sekst.Yük. 41° 21’,0
IC (IC=I+IE) - 1’,3
hs 41° 19’,7
DIP (18 Ft) - 4’,1
ha 41° 15’,6
Esas Düz. + 15’,2
ho 41° 30’,8
İKD - 0’,1
Ho 41° 30’,7
810. SEKSTANTLA YÜKSEKLİK ÖLÇMEDE ŞAHIS HATASININ BULUNMASI
Sekstantla yapılan her rasatta doğru irtifa ölçebilmek bir ustalık ister. Tecrübe ve pratik bu
hatayı azaltırsa da gerek ruhi gerekse fiziki nedenlerle her zaman için hata yapmak olasıdır.
Seyirci; şahsi hatasını mümkün olan doğrulukla saptamak ve saptadığı bu hatayı yaptığı her
rasattan sonra işaretine göre (+ veya -), sekstantta okuduğu değere tatbik etmelidir.
Şahıs hatasının bulunuşu ile ilgili olarak aşağıda belirtilen yöntem kullanılabilir.
a. Rasat yapmak için geminin demirli bulunduğu, salmadığı ve ufkunda çok iyi görüldüğü
bir an seçilir.
b. Birkaç dakika zaman aralığı ile güneşin yükseklikleri ölçülür ve her ölçüm anında
hassas olarak zaman tespit edilir.
c. Her rasat zamanı için o gök cismine ait hesabi irtifalar (Hc), HO 229 ve Notik Almanak
yardımıyla hesaplayarak bir liste yapılır.
ç. Bir grafik kağıt üzerine büyük bir ölçekte Hesabi (Hc) ve Rasadi (Ho) yükseklik ve
zaman değerleri Şekil – 810’da gösterildiği gibi plotlanır. Plotlama sonucunda farklı iki eğri
ortaya çıkar.
d. Hesabi irtifalar ile rasadi irtifalar arasındaki farkların ortalaması seyircinin şahsi
hatasını verecektir.
Şahıs hatasının bulunmasında dikkat edilecek hususlar
Ho, Hc
a. Ölçülen yükseklik devamlı büyük çıkıyorsa;
(1) Sekstant düşey tutulmamaktadır.
42°
Sekstant gezdirilerek ölçüm yapılmalıdır.
Ho
(2) Sudaki bir çizgi veya gölge ufuk olarak
kabul edilmiştir. 41° Hc
(3) Sekstant düzeltmelerinin yapılması
unutulmuş olabilir. 40°
(4) Sekstantın alet hatası ters işaretle
saptanmış olabilir. zaman
(5) Güneş veya Ay ufkun altına indirilmiş
10:35 10:45
olabilir. 10:30 10:40 10:50

(6) Eğri çizerken plotlamada hata yapılmış olabilir.


Şekil – 810 Şahıs Hatası Grafiği
18
b. Ölçülen yükseklik devamlı küçük çıkıyorsa;
(1) Alçaktaki bir bulut veya uzaktaki bir kara parçası ufuk olarak kullanılmış olabilir.
(2) Sekstant düzeltmelerinin yapılması unutulmuş olabilir.
(3) Sekstant Gösterge Hatası işareti ters işaretle saptanmış olabilir.
(4) Eğri çizerken plotlamada hata yapılmış olabilir.
(5) Ölçüm esnasında gök cisminin tam merkezinin ufka indirilmesi gerekirken, teğet
hale getirilmiş olabilir.
c. Düzensiz bir hata ortaya çıkıyorsa ;
(1) Göz yorulmuş olabilir.
(2) Bilek ve kol yorulmuş olabilir
(3) Görüş şartları zayıf olabilir.
(4) Ufuk hattı puslu olabilir
(5) Sekstant ile oynanmış ve bilinmeyen bir hata meydana gelmiş olabilir.
(6) Sekstant gezdirilerek ölçüm yapılmamış olabilir.
(7) Yeterli beceriye sahip olunmamıştır.
ÖRNEK : Sıcaklığın 40°C, basıncın ise 990 mb olduğu 27 AĞUSTOS 1997 tarihinde, 35°
00’N - 141° 16’ W DR mevkiinde hatası 2m 30s (f) olan saat ile 19:30’da göz yüksekliğinin 40 ft
olduğu platformdan, fabrikasyon hatası ( I ) - 0’,5, Gösterge Hatası (IE) + 2’olan sekstantla
Venüs gezegeninden yapılan rasatta, sekstant yüksekliği 21° 16’,0 olarak ölçülmüştür.
İSTENENLER
a. Venüs’ün rasadi yüksekliği (Ho) nedir?
b. Venüs’ün koordinatları nedir?.
Çözüm : W : 19:30:00
Sekst.Yük.♀ 21° 16’,0 WE : - 02:30 (F)
IC (IC=I+IE) + 1’,5 ZT : 19:27:30
141° 16’/15 = 9 kalan< 7° 30’
hs 21° 17’,5
ZD :+9 (W)
DIP - 6’,1
GMT=ZT+ZD;
ha 21° 11’,4 GMT= 04:27:30 (18 AĞU)
Esas Düzeltme - 2’,5
Ek Düzeltme + 0’,1 GHA♀ Dec♀
IKD (Add’l) + 0’,3 04 205° 39’,4 0° 24’,5 N
27:30 + 6° 52’,5 -----
Ho 21° 09’,3
v(-0,2) - 0’,1 d(1,3) – 0’,6
04:27:30 212° 31’,8 0° 23’,9 N

ÖRNEK : 24 MART 1997 tarihinde 36° 18’ S – 106° 43’ W DR mevkiinde , Fabrikasyon Hatası
( I ) - 0’,3 olan sekstantın Gösterge Hatasını bulmak için yapılan ufuk rasadında gösterge kolu 0°
nin sağında, verniye değeri ise 58’,7 olarak belirlenmiştir. Gösterge hatasının tespitini takiben,
göz yüksekliği 13,5 m olan işaret köprü üstünden yapılan rasatta, hatası 2m (S) olan saat 06:15:00
iken , Nunki yıldızının yüksekliği 36° 41’,0 olarak ölçülmüştür.

İSTENENLER : Nunki Yıldızının Rasadi yüksekliği (Ho) nedir?

19
Çözüm : Sekst.Yük. 36° 41’,0 IE = 60’ – 58’,7 = 1’,3
IC (IC=I+IE) + 1’,0
hs 36° 42’,0
DIP - 6’,5
ha 36° 35’,5
Esas Düzeltme - 1’,3
Ho 36° 34’,2

20
BÖLÜM 09 HESABİ YÜKSEKLİK (İRTİFA) Hc
901. GENEL
Bir gök cisminden yararlanarak mevki koyabilmek için bazı değerlere gereksinim vardır.
Bu değerler sırası ile şunlardır.
• Rasat anındaki gök cisminin semt değeri,
• AP veya DR mevkii
• İntersept değeri
İntersepti bulabilmek için iki değerin daha bilinmesi gerekir. Bu değerler; Rasadi
Yükseklik (Ho) ve Hesabi Yükseklik (Hc) dir.
Bu bölümde hesabi yüksekliğin ve semtin bulunuşu incelenecektir. Hesabi yükseklik
küresel seyir üçgeninin çözümü ile bulunabilir. Daha önceki bölümlerde açıklandığı gibi, Seyirci
gök cisminden rasat yapmakla; gök cisminin yüksekliğini (Alt) dolayısı ile küresel üçgenin Coalt
kenarını bulmuş olur. Diğer taraftan tanımlanan gök cisminin declinasyonu almanaktan bulunur.
Böylelikle küresel üçgenin Codec kenarı da elde edilmiş olur. Rasat anında bulunulduğu farz
edilen nokta da (Assumed Position) (AP) Colat kenarının elde edilmesini sağlar buradan da Hc
bulunur.
902. KÜRESEL ÜÇGENİN ÇÖZÜMÜ İÇİN YÖNTEMLER
Hesabi yükseklik değerlerini bulabilmek için hazırlanmış çeşitli cetveller vardır. Burada
ayrıntılı olarak incelenecek olan cetveller ise aşağıda verilmiştir. Günümüzde Astronomik Seyir
ile konumlama yapan seyircilerin sıklıkla kullandıkları rasat cetveli HO 229 (NP-401)’dur, bu
nedenle çözümlü örneklerin HO 229 ile yapılmasına özen gösterilmiştir. Ancak söz edilen diğer
rasat cetvelleri de teorik olarak tanıtılacak ve örnek çözümler yapılacaktır.
a. HO 214
b. HO 229
c. HO 249
d. HO 211
903. HO 214 KULLANILARAK Hc’NİN BULUNMASI
HO 214 cetvelleri AGETON formülleri yardımı ile çeşitli enlem, Dec (N veya S) ve HA
için hesabi yükseklik ve Az (Semt açısı) değerlerini veren ciltlerden oluşmuştur. HO 214;
ekvatordan kutba kadar 10’ar derecelik enlem kuşakları halinde hazırlanmış olup, bütün dünyayı
kapsayacak şekilde 9 ayrı ciltten oluşan bir neşriyattır. Her cilt içersinde her tam derece için on
ayrı bölüm vardır. Her bölümün son sayfasında ise o enlem derecesinde yıldız bulmaya yarayan
(Star Identification) yıldız tanıma cetvelleri bulunur. Ayrıca kitabın sonunda cetvellerden
bulunan yüksekliğe yapılacak düzeltmelerde kullanılan Yükseklik Düzeltme Cetveli ve çarpım
tablosu bulunur.
Cetvellere girebilmek için üç değere gereksinim vardır. Bunlar; enlem (Lat), gök cisminin
Dec değeri ve HA değeridir. Enlem değeri, DR veya AP mevkiinin enlem değeridir.
Dec, rasat yapılan zamana bağlı olarak almanaktan elde edilir. HA değeri ise, kullanılan
yönteme bağlı olarak bazen DR ve bazen de AP mevkiinin boylam değeri ile gök cismine ait
almanaktan bulunan GHA değerinin karşılaştırılması ile elde edilir.
Cetvellere girilirken, bulunulan mevkiin en yakın tam enlem değerini içeren cilt bulunur ve
ilgili sayfa açılır. Şekil – 903a-b’ de görüldüğü üzere yukarıdan aşağıya ilk düşey sütunda HA
değerleri, üstteki soldan sağa doğru olan ilk yatay satırda ise Dec değerleri verilmiştir. Bu iki
değere bağlı olarak dörtlü gruplar halinde tablo değerleri bulunur. HO 214’ün sağ sayfaları,
enlem ve Dec değerlerinin işaretlerinin ters oluşuna göre düzenlenmiştir.

21
Şekil – 903a H0 214 Sol Sayfa

22
Şekil – 903b H0 214 Sağ Sayfa

23
Meyil değerleri büyüdükçe aykırı isimdeki sayfalara giriş azalır. Bunun için sağ taraftaki
sayfaların altındaki kısımda 90° den büyük HA değerleri için aynı isimli değerler verilmiştir.
HO 214 ile çözümde üç metot kullanılır. Birinci metot ∆d, ∆t, ∆l düzeltmelerinin hepsi,
ikinci metotta ise sadece ∆d, ∆t düzeltmeleri, üçüncü metotta da yalnız ∆d düzeltmesi
uygulanarak Hc değeri bulunur. HO 214 kullanımının gerek Donanmada gerekse sivil Bahriyede
çok sınırlı olması nedeniyle bu kitapta HO 214 yardımı ile sadece yıldız tanıma konusunda detay
verilecektir.
904. HO 229 KULLANILARAK Hc DEĞERİNİN HESAPLANMASI
1970 yılında A.B.D. Hidrografi ve Oşinografi Dairesince geliştirilen ve yayını yapılan HO
229 (Sight Reduction Tables For Marine Navigation) isimli doküman ile denizde süratli ve pratik
olarak Astronomik Fix Mevki koymak mümkündür. Küresel üçgenin çözümünü çok basit ve
kolay bir duruma getirmiştir. HO 229 her biri 15° lik enlem farklarını kapsayan (0°-15°, 15°-30°,
30°–45°, 45°-60°, 60°–75°, 75°–90° ) olmak üzere bir seri altı cilt kitaptan oluşmuştur.
Kitapların ön ve arka kapakları içinde enterpolasyon cetvelleri bulunmakta, daha sonra
açıklama bölümü ve sırasıyla cetveller bölümü yer almaktadır. Cetvellere girmede üç ana değer
kullanılır. Bunlar;
a. Yerel saat açısı (LHA)
b. Meyil (DEC)
c. Enlem (LAT)’dir
Bu üç eleman kullanılarak cetvellerden; hesaplanmış yükseklik (Hc), yükseklik farkı (d) ve
semt açısı (Z) bulunur. Ancak bunlar düzeltilmemiş değerler olup daha sonra açıklanacağı üzere
düzeltmelere tabi tutulur.
Cetvellerde kullanılacak uygun sayfayı bulmak için dikkat edilmesi gereken hususlar
aşağıda belirtilmiştir.
a Uygun LHA değerine sahip sayfayı bulmak
b Enlem ve Meyil işaretlerini karşılaştırarak, Meyil ile Enlem işaretlerinin aynı veya
farklı olması halinde, “Latitude Same Name as Declination” veya “Latitude Contrary Name to
Declination” şeklinde tanımlanan sayfalardan uygun olanını seçmektir.
Cetvellerin köşelerinde LHA değerleri verilmiştir. Sol sayfa ve Sağ sayfanın üst
kısımlarında 0°-90° ve 270°-360° arasındaki LHA değerleri yer alır. “Latitude Contrary Name to
Declination” olarak tanımlanan sağ taraftaki sayfanın alt tarafında basamaklı olarak bir çizgi ile
sınırlanmış kısımda “Latitude Same Name as Declination” ibaresi bulunmaktadır. Bu kısımda ise
90°-270° ler arasındaki LHA değerleri verilmiştir. LHA değerinin 90° ile 270° arasında olması
durumunda enlem ile Meyil işaretleri mutlaka aynı olacaktır.
HO 229 sağ ve sol sayfa örnekleri Şekil – 904a ve b’de gösterilmiştir.
Problem çözümü için uygun sayfanın bulunmasından sonra yapılacak işlem Enlem ve
Meyil değerleri ile girerek Hc, d ve Z değerlerini bulmak ve bir yere kaydetmektir.Z değerini
gök cisminin declinasyonunun artık değeri kadar enterpole etmek gerektiğinden bir alt satırdaki
Z değerini kaydetmekte zaman kazandıracaktır.
Enterpolasyon cetvelleri ile yapılacak düzeltmelerden sonra problem çözümü bitmiş ve
plotlama yapılacak duruma gelinmiştir. Enterpolasyon cetvelinde Meyil. Değerinin artık
değerleri ile girilir ve buna birinci fark düzeltmesi denir. Enterpolasyonda dikkat edilmesi
gereken en önemli nokta, enterpolasyonun birlik ve onluk olarak adlandırılan iki kısımda ve
LHA sayfasından bulunan “d” değerinin işaretine göre yapılmasıdır.

24
Şekil – 904a H0 229 Sol Sayfa

25
Şekil – 904b H0 229 Sağ Sayfa

26
ÖRNEK : 34° 48’S DR mevkiinde bulunan bir seyirci rasat yaptığı yıldızın LHA değerini 349°
olarak hesaplamıştır. Rasat saatinde Almanaktan söz konusu yıldızın Meylini ise 29° 47’,4 S
olarak belirlemiştir.
İstenilenler :
a Hc. ?
b Zn. ?
Çözüm : Verilen değerlerle HO 229 Cilt-3’e girip LHA değerine ait sayfa açıldığında Şekil –
904c’ de verilen cetvel görülecektir. Burada göz önünde bulundurulması gereken en önemli
nokta, cetvellere giriş değerlerinin hepsinin tam sayı olmasıdır . Bu nedenle; cetvellere girişte
kullanılacak enlem değeri, seyircinin DR mevkii enlemine en yakın tam enlem değeri olacaktır.
Normal şartlarda LHA değerinin tam sayı çıkması olasılığı çok düşüktür. Bu nedenle
LHA’yı tam sayıya dönüştürecek şekilde seyircinin mevkiinin boylamı değiştirilecektir. Yeni
bulunan mevkiin; enlemi tam sayıya yuvarlanmış DR mevkii enlemi ve LHA’nın tam sayı
olmasını sağlayan DR mevkiinin 30’ içerisindeki yeni boylamdır. Hesabi yüksekliği bulabilmek
için kullanılacak bu yeni mevkie “Kabul Edilen Mevki” denir ve AP (Assumed Position)
kısaltması ile gösterilir.

Şekil – 904c HO 229 Cetveline Giriş Değerleri


Verilen değerlerde Enlemin işareti ile Meylin. İşareti aynı olduğundan, dokümanın sol
sayfalarından (Latitude Same Name As Declination), LHA 349° sayfasına, Lat.35° ve Dec.29°
kıymeti ile girilip Hc:78° 55’,2 d: (+) 33’,0 Z:119°,7 değerleri bulunur.
Burada dikkat edilecek husus “d” değerinin yanındaki nokta işaretidir. Bu ikinci fark
düzeltmesi yapılması gerektiğini belirtir. Birinci ve ikinci fark düzeltmeleri Hc’ye uygulanır.
Birinci fark düzeltmesi cetvelden bulunan “d” değerinin işareti ile aynı işareti alır, buna karşın

27
ikinci fark düzeltmesi ise Hc’ye daima ilave edilir. Örnekte “d” değerinin işareti (+) olduğundan
birinci fark düzeltmesi de Hc’ye ilave edilecektir.
Bu problemde birinci fark düzeltmesi, Meylin dakika cinsinden artık değeri olan 47’,4 ve
d=33’,0 için yapılmıştır. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken diğer bir husus, cetvelden
declinasyonun artık kısmı olan 47’,4 değerinin tam olarak bulunmasına karşılık, d = 33’,0
değerinin 30’,0 ve 3’,0 olarak tablonun farklı bölümlerinde verilmiş olduğudur. Bu durumda
birinci fark düzeltmesi için, enterpolasyon cetveline Şekil – 904ç’de görüldüğü gibi önce Meylin
dakika cinsinden artık değeri olan 47’,4 ile girilir. Onluk değerlerin bulunduğu kısımdan
yukarıdan aşağıya doğru “d” değerinin onluk kısmı olan 30’,0 değeri ile girilerek ikisinin kesim
noktasındaki değer 23’,7 olarak bulunarak bir yere yazılır.
“d” değerinin birlik ve ondalık kısmı için ise tablonun diğer kısmı kullanılarak düzeltme
değeri bulunur ve onluk kısım için bulunan düzeltme değeri ile toplanarak toplam düzeltme
miktarı bulunur.
Birlik ve ondalık kısım için; yukarıdan “d” değerinin birlik kısmı olan 3’ ile girilir. Onluk
düzeltme ve birlik düzeltme tablolarının arasında bulunan “Decimal” sütunundan da 47’,4
satırının karşısına gelen onlu sayı grubu içerisinde ondalık kısım olan ,0 dan girilerek ikisinin
kesim yerindeki 2’,4 değeri bulunur.

Şekil 904ç HO 229 Enterpolasyon Cetveli


Yukarıda bahsedildiği gibi “d” değerinin yanında nokta vardır, bunun içinde ikinci fark
düzeltmesi gerekmektedir. Bu işlem için, cetvelde verilen “d” değerinin, hemen bir alt ve
üstündeki değerler arasındaki fark hesaplanarak enterpolasyon cetvelinin birinci fark düzeltmesi
için kullanılan kısmında "“Double Second Diff. and Corr.” sütununa girilir. Şekil – 904ç’de
verilen tablodan daha açık görüleceği üzere “d” kıymetleri arasındaki farkın (36’,6-29’,0=7’,6)

28
aralığında bulunduğu iki değerin hemen sağında ve ortalarında bulunan 0’,3 değeri, ikinci fark
düzeltmesidir.
Semt Açısı (Z) değerini bulmak için, ana tablodan
alınan (Z) ile bir alttaki değerin farkı bulunur,
Zn = 180° - Z
119°,7 - 115°,3 = 4°,4
bu değer ile Meyil değerinin dakika cinsinden artık Zn = 063°,8
değeri olan 47’,4 ile orantı kurarak enterpolasyon yapılırsa
1° için 4°,4 fark olursa,
47’,2 için fark ne olur?
47’,2 x 264’ Z (Az)
Z= = 3°,5 bulunur.
60’
Z = 119°,7 – 3°,5 = 116°,2
Zn = 180° - 116°,2 = 063°,8
Burada çok önemli bir hususun daima göz önünde bulundurulması gerekir. Cetvele girilen
LHA ve Enlem değerleri; sağ tarafta bulunan sayfalardan ve basamak şeklinde ayrılmış olan
kısımdan değer okunmasını gerektirebilir. Hc, d ve Z değerleri; sayfanın alt kısmından
girildiğinde Meyil değerine bağlı olarak çizginin üstünde okunuyorsa veya sayfanın üst
tarafından girildiğinde çizginin altında okunuyorsa, Hc ve d değerlerinin işaretleri akseder. Bu;
rasat yapılan cismin ufka çok yakın olması halinde kırılma nedeni ile görünür yükseklinden daha
az bir irtifada olmasından kaynaklanır. Kırılma etkisinin artması nedeni ile, Astronomik Seyirde
10°’nin altındaki gökcisimlerinden mecbur kalınmadıkça rasat yapılmaz. Almanakta da 10°’nin
altındaki gökcisimleri için ayrıca yükseklik düzeltme cetvelleri bulunur.
905. HO 229 KULLANARAK TAM ÇÖZÜM
HO 229 Neşriyatından faydalanarak Kesin mevki elde edilmesi direkt olarak sayısal bir
örnekle izah edilecektir.
ÖRNEK 1:
20 AĞUSTOS 1997 tarihinde GİRİT adası güneyinde 34° 46’ N, 028° 10’ E DR mevkiinde
040° rotasına 18 kts sürat ile SAR harekatı icra eden TCG ZAFER( F-253) seyir subayı; bir
dakika ileri (F) hatası olan saati, 04:21’i gösterirken 1’,0 alet hatası ve 0’,1 sabit fabrikasyon
hatası olan sekstantı ile Ay’ın üst kenarından yaptığı rasatta sekstant yüksekliğini 36° 10’,0
olarak ölçmüştür. Seyir subayı 20 dakika sonra ELTANİN yıldızından yaptığı rasatta ise
yüksekliğini 8° 02’,1 olarak ölçmüştür. Rasat platformunda göz yüksekliği 7 metredir. Rasat
saatinde atmosfer basıncı 31 inç, sıcaklık ise 27°F olarak tespit edildiğine göre;
İSTENEN:TCG ZAFER ( F-253)’in 04:40 (ZT) A.R.FİX. Mevkiini plotlayınız.
Çözüm : Çözüm; basit bir mantıkla dört bölüme ayrılır.
• Öncelikle yapılan rasatta elde edilen Sekstant yüksekliği gereken düzeltmeler yapılarak
Rasadi yüksekliğe (Ho) çevrilmelidir.
• İkinci olarak; Notik Almanağa girebilmek için rasat zamanının GMT’ye çevrilmesi
gerekecektir. Seyirci Kronometresine bakarak bir stopwatch’ı çalıştırmışsa gökcismini ufka
indirdiğinde stopwatchı durdurarak rasat zamanını doğrudan GMT olarak okuyabilir aksi halde
bulunulan zaman bölgesine göre dönüşüm yapılır.
• Üçüncü adımda; gökcisminin koordinatları bulunacaktır. Bilindiği gibi gökcisimlerinin
koordinatları, GHA ve dec değerleridir. Ancak HO 229 rasat cetveline giriş değerleri LHA,
Enlem ve Meyildir. Dolayısı ile GHA’ya boylam tatbik edilerek LHA bulunur.
29
LHA = GHA + λ DOĞU BOYLAMLAR İÇİN
LHA = GHA - λ BATI BOYLAMLAR İÇİN
Bu işlemi yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli husus, LHA tam sayı olacak şekilde
DR mevkii boylamını değiştirmektir. AP mevki boylamını bulurken iki kriter mevcuttur.
o AP mevki boylamı; LHA’yı tam sayı yapmalıdır.
o AP mevki boylamı; DR mevki boylamı ile 30’ dan fazla farka sahip olmamalıdır.
GHA = 271° 14’,8 DR Boylam = 37° 55’ E
AP Boylam = 037° 45’,2
LHA = 309° ( LHA tam sayıdır ve AP Boylam ile DR Boylam arasındaki boylam
farkı 30’dan daha azdır.)
GHA = 067° 12’ DR Boylam = 29° 55’ W
AP Boylam = 030° 12’
LHA = 037° (LHA tam sayıdır ve AP Boylam ile DR Boylam arasındaki boylam
farkı 30’dan daha azdır.)
• Son olarak belirlenen giriş değerleri ile HO 229’a girilerek Hc, d ve Z değerleri bulunur.
Hatırlanması gereken nokta bulunan bu değerlerin gök cismi meylinin tam kısmı ile elde
edildiğidir. O halde meylin artık kısmı (Dec.Inc) için enterpolasyon yapılacaktır. LHA nın
değişen değerleri için enterpolasyonun aynı sonuçları vermeyeceği aşikardır bu nedenle
enterpolasyon sadece meyil artığı ile değil yükseklik farkı denilen (Alt.Diff.) “d” sayısı ile
birlikte yapılacaktır. Enterpolasyonla elde edilen düzeltme değeri, “d” değerinin işaretine bağlı
olarak ilk okunan Hc değerine tatbik edilir, eğer “d” değerinin sonunda bir nokta işareti varsa
ikinci fark düzeltmesi de yapılarak Hc ( Computed Altitude ) hesaplanacaktır. Plotlama
aşamasına geçmeden önce son yapılması gereken hesabi ve rasadi irtifalar arasındaki farkı alarak
(a) intersept değerini bulmaktır.
Çözüm ile ilgili cetveller ve örnek çözüm tablosu ve plot Şekil 805a-d’de gösterilmiştir.

Şekil - 905a Ay İçin HO 229 Giriş Değerleri

30
Şekil – 905b Eltanin İçin HO 229 Giriş Değerleri

Şekil – 905c Enterpolasyon Cetveli

31
POLARİS RASAT FORMU
G G γ
M M
HO - 229 RASAT GHA λ GHA λ

FORMU SHA

GÖK CİSMİ (Body) : AY (Üst Kenar) : ELTANİN KUTUP YILDIZI


Sextant Yüksekliği (Sex.Alt.) : 36° 10',0 : 8° 02',1 Sex.Alt. :
Sextant Hatası (IC) +/- 1',1 +/- 1',1 IC +/-
Doğru Sextant Yüksekliği hs = 36° 11',1 = 8° 03',2 hs =
Çevren Alçalımı (Dip 7 ft/m) - 4',7 - 4',7 Dip(..…ft/m) -
Görünen Açısal Yükseklik (ha) = 36° 06',4 = 7° 58',5 ha =
Esas Düzeltme (Alt.Cor) +/- 55',9 +/- 6',6 Alt.Cor. +/-
İlave Kırılma Düzeltmesi (Add'l) +/- 0',1 +/- 0',7 Add'l +/-
Yatay Paralax (HP: 61',1 ) + 5',4 + O Ho =
Ek Düzeltme +/- O +/- O
Ay'ın üst kenarı - 00° 30',0 - 00° 30',0
Rasadi Yükseklik (Ho) = 36° 37',6 = 7° 51',2
DR Enlem : 34° 46' N : 24° 51' N DR Enlem :
DR Boylam : 028° 10' E : 028° 15' E DR Boylam :
Tarih : 20 AĞUSTOS 97 : 20 AĞUSTOS 97 Tarih :
Rasat Yapılan Zaman (W) : 04:21:00 : 04:41:00 W :
Saat Hatası (WE) (- F / + S ) + / - 01:00 +/- 01:00 (WE) (- F/+ S) +/-
Bölge Zamanı (ZT) = 04:20:00 = 04:40:00 ZT =
Bölge İşareti (ZD) +/- 02:00:00 +/- 02:00:00 ZD +/-
Greenwich Ortalama Zamanı (GMT) = 02:20:00 = 02:40:00 GMT =
Kronometre (C) : O : O C :
Kronometre Hatası (CE) (- F / + S) + / - O +/- O (CE) (- F/+ S) +/-
Greenwich Ortalama Zamanı (GMT) = 02:20:00 = 02:40:00 GMT =
Tarih : 20 AĞUSTOS 97 : 20 AĞUSTOS 97 Tarih :
Almanaktan GHA v : 7',4 / - : 7° 28',9 : γ 358° 27',0 GHAγ :
m s m s
20 00 / 40 00 için GHA artışı + 4° 46',3 + 10° 01',6 ... m ... s +
SHA veya v düzeltmesi +/- 2',5 +/- 90° 51',5 DR Long : E/W
GHA = 12° 17',7 = 459° 20',1 LHA =
-360 (Gerekiyorsa) - O - 360° 00',0
GHA = 12° 17',7 = 99° 20',1
AP Long (W - / E +) +/- 27° 42',3 +/- 28° 39',9 Ho =
LHA = 40° 00',0 = 128° 00',0 a0 +
Almanaktan Dec : 3° 55',7 N/S : 51° 29',8 N/S a1 +
d düzeltmesi d : 11',6 / - +/- 4',0 +/- O a2 +
Hakiki Declination = 3° 51',7 N/S = 51° 29',8 N/S Ek Düzeltme - 01° 00' 00"
AP Lat N/S : S/C 35° 00' N/S : S/C 35° 00' N/S DR Lat = N/S
Dec farkı d: - 45',4 /+ 45',6 : 51',7 : 29',8 Semt (Zn) :
HO-229'dan Hc : 36° 37',7 : 7° 22',5 Cayro :
Onluk Düzeltme ( 40' / 50' ) + / - 34',5 +/- 19',9 Cayro Hatası +/-
Birlik Düzeltme ( 5',4 / 5',6 ) + / - 4',6 +/- 2',8
DSD (Gerektiğinde) + O + O
Hesabi Yükseklik (Hc) = 35° 58',6 = 7° 45',2
Rasadi Yükseklik (Ho) : 36° 37',6 : 7° 51',2
İntersept (a) = 39 NM A/T = 6 NM A/T
Semt Açısı (Az / Z) : 126°,9/127°,7 : 30°,0 / 29°,3
Semt Açısı Düzeltmesi +/- 0°,7 +/- 0°,6
Düzeltilmiş Semt Açısı (Az / Z) = N/S 127°,6 E/W = N/S 29°,4 E/W
Semt (Zn) : 232°,5 : 330°,5

Şekil - 905ç Tam Çözüm Örnek 1 Çözüm Formu


Şekil – 905d Tam Çözüm Örnek Sorunun Plotlanması

HO 229 dokümanının sayfa düzeni hazırlanırken LHA değerinin farklı iki bölgede
bulunacağı esasından hareket edilmiş olup bu iki bölge Şekil – 805e ve f’de belirtilmiştir. LHA
değerinin 0°-90° ve 270°-360° arasında bulunduğu durumlarda Sağ ve sol sayfalar üst
kısımlarından, 90°-180° ve 180°-270° arasında bulunduğu durumlarda ise sağ sayfa alt
kısmından giriş yapılır.
LHA değerinin 090° ile 270° arasında bulunduğu durumda Enlem ile Meyil değerlerinin
işaretleri mutlaka aynı olacaktır. Farklı işaretli olmaları söz konusu olamaz.

33
LHA 315°

LHA 45°

Z
LHA = X
X, 360 – X
0 -90°, 270° - 360°

SAĞ VE SOL SAYFALAR


ÜST KISIM

Şekil – 905e HO 229 Sayfa Düzeni

Pn

LHA = X
180 –X, 180 + X
180 – 90, 180 - 270
Z

SAĞ SAYFALAR
ALT KISIM

Şekil – 905f HO 229 Sayfa Düzeni

34
ÖRNEK 2:
29 OCAK 1997 tarihinde DISPLAY DETERMINATION-97 tatbikatı için, 295° rotasına
15 kts süratle intikalde olan TCG BARBAROS (F-244)’da, 8 metre göz yüksekliği olan bir
seyirci, 35° 50’ N, 020° 10’ E DR mevkiinde, hatası 1 dakika (F) olan vardiya saati W =
16:11:00’ı gösterirken, güneşin üst kenarından yaptığı rasat sonucu rasadi yüksekliğini (Ho) 9°
30’,3 olarak hesaplamıştır.
Bir saat sonra aynı seyirci Schedar yıldızından yaptığı rasatta sekstant yüksekliğini 65°,
semtini 333° olarak ölçmüştür.
Sekstant gösterge kolu hatası (IE) ufuk rasadında – 0’,5 bulunmuştur. Sekstantın
sertifikasında yazan fabrikasyon hatası ( I ) ise + 0’,9 dır. Rasat anında atmosfer basıncı 990 mb,
sıcaklık 0° C olarak tespit edilmiştir.
İstenenler
a. Güneş ve Schedar’ın hesabi yüksekliklerini ve intersept değerlerini bulunuz.
b. Yıldızdan rasat yapıldığı saatteki astronomik kaydırılmış kesin mevkiinizi büyük alan
plotlama kağıdı üzerinde plotlayınız.
Problemin çözümü, Şekil 905g de gösterilmiştir.
ÖRNEK 3:
Batı Akdeniz’de 290° rotasına 12 kts sürat ile seyreden TCG ZAFER (F-253) 12
TEMMUZ 1997 tarihinde, 40° 13’ N, 005° 55’ E DR mevkiinde iken Seyir Subayı; Hatası 2
dakika 30 saniye (S) olan kronometresi 20:18:00’ı gösterdiğinde; eş zamanlı olarak yaptığı
rasatta, AY’ın üst kenarından, sekstant yüksekliğini 29° 00’,0 olarak ölçmüş ve Kochab
Yıldızından yaptığı gözlem sonucunda Rasadi Yüksekliğini (Ho) 55° 00’.8 olarak
hesaplamıştır.
Sekstantın Fabrikasyon Hatası ( I ) 0’,0, Gösterge Kolu Hatası ise (IE) + 2’,0 dır.
Gözlem platformundaki göz yüksekliği 46 ft olduğuna göre;
İstenenler
a. Ay’ın Hesabi (Hc) ve Rasadi (Ho)Yükseklikleri nedir?
b. Kochab’ın Hesabi Yüksekliği ve Semti nedir?
c. Büyük alan plotlama kağıdına kesin mevkiinizi plotlayınız

Not : Plotlamaya ilişkin hatırlatmalar;


• Plotlamada esas unsur plotlayacağınız DR mevkii ve Astronomik kesin mevkiin plotlama
kağıdı üzerinde görülmesidir bu akıntı hesabı yapılmasını olanaklı kılar.
• Elde edilen Semt Hattı ve Mevki Hatlarının (LOP) etiketlenmesine dikkat edilmelidir.
Hatlar üzerine en yakın dakikaya kadar GMT veya ZT yazılabilir.
• Şekil 905l’de verilen plotlama kağıdında orta enlemin AP Lat olarak markalanması
çözümün levha üzerinde kalmasını sağlar.
• Büyük alan plot kağıdı üzerindeki boylamlar AP Long’lar ve interseptler gözetilerek
çözüm kağıt dışına taşmayacak şekilde markalanmalıdır.

35
POLARİS RASAT FORMU
G G
M M
HO - 229 RASAT GHA λ γ GHA λ
SHA
FORMU

GÖK CİSMİ (Body) : GÜNEŞ : SCHEDAR KUTUP YILDIZI


Sextant Yüksekliği (Sex.Alt.) : : 65° 00',0 Sex.Alt. :
Sextant Hatası (IC) +/- +/- 0',4 IC +/-
Doğru Sextant Yüksekliği hs = = 65° 00',4 hs =
Çevren Alçalımı (Dip 8 ft/m) - - 5',0 Dip(..…ft/m) -
Görünen Açısal Yükseklik (ha) = = 64° 55',4 ha =
Esas Düzeltme (Alt.Cor) +/- +/- 0',5 Alt.Cor. +/-
İlave Kırılma Düzeltmesi (Add'l) +/- +/- O Add'l +/-
Yatay Paralax (HP: ) + + O Ho =
Ek Düzeltme +/- +/- O
Ay'ın üst kenarı - 00° 30',0 - 00° 30',0
Rasadi Yükseklik (Ho) = 9° 30',3 = 64° 54',9
DR Enlem : 35° 50' N: 35° 56',5 NDR Enlem :
DR Boylam : 020° 10' E: 019° 52' EDR Boylam :
Tarih : 29 OCAK 97 : 29 OCAK 97 Tarih :
Rasat Yapılan Zaman (W) : 16:11:00 : 17:11:00 W :
Saat Hatası (WE) (- F / + S ) + / - 01:00+/- 01:00 (WE) (- F/+ S) +/-
Bölge Zamanı (ZT) = 16:10:00 = 17:10:00 ZT =
Bölge İşareti (ZD) +/- 01:00:00 +/- 01:00:00 ZD +/-
Greenwich Ortalama Zamanı (GMT) = 15:10:00 = 16:10:00 GMT =
Kronometre (C) : : C :
Kronometre Hatası (CE) (- F / + S) + / - +/- (CE) (- F/+ S) +/-
Greenwich Ortalama Zamanı (GMT) = 15:10:00 = 16:10:00 GMT =
Tarih : 29 OCAK 97 : 29 OCAK 97 Tarih :
Almanaktan GHA v : 14',5 / - : 41° 42',1 : γ 8° 56',4 GHAγ :
m s
10 00 için GHA artışı + 2° 30',0 + 2° 30',4 ... m ... s +
SHA veya v düzeltmesi +/- O +/- 349° 54',9 DR Long : E/W
GHA = 44° 12',1 = 361° 21',7 LHA =
-360 (Gerekiyorsa) - O - 360° 00',0
GHA : 44° 12',1 : 1° 21',7
AP Long (W - / E +) +/- 19° 47',9 +/- 19° 38',3 Ho =
LHA = 64° 00',0 = 21° 00',0 a0 +
Almanaktan Dec : 17° 48',3 N/S : 56° 31',5 N/S a1 +
d düzeltmesi d : 9',1 / - +/- 0',1 +/- O a2 +
Hakiki Declination = 17° 48',2 N/S = 56° 31',5 N/S Ek Düzeltme - 01° 00' 00"
AP Lat N/S : S/C 36° 00' N/S : S/C 36° 00' N/S DR Lat = N/S
Dec farkı d: - 40',6 / - 43',5 : 48',2 : 31',5 Semt (Zn) :
HO-229'dan Hc : 9° 37',9 : 65° 27',4 Cayro :
Onluk Düzeltme ( 40' / 50' ) + / - 32',1 +/- 21',0 Cayro Hatası +/-
Birlik Düzeltme ( 0',6 / 3',5 ) + / - 0',5 +/- 1',8
DSD (Gerektiğinde) + O + O
Hesabi Yükseklik (Hc) = 9° 05',3 = 65° 04',6
Rasadi Yükseklik (Ho) : 9° 30',3 : 64° 54',9
İntersept (a) = 25 NM A/T = 9,7 NM A/T
Semt Açısı (Az / Z) : 119°,3/120°,1 : 28°,8 / 27°,2
Semt Açısı Düzeltmesi +/- 0°,7 +/- 0°,8
Düzeltilmiş Semt Açısı (Az / Z) = N/S 120° E/W = N/S 28° E/W
Semt (Zn) : 240° : 332°

Şekil - 905g Tam Çözüm Örnek 2 Çözüm Formu


Şekil – 905ğ Tam Çözüm Örnek2 Büyük Alan Plotlama Kağıdı
POLARİS RASAT FORMU
G G
M M
HO - 229 RASAT GHA λ GHA λ
SHA
FORMU
γ

GÖK CİSMİ (Body) : AY (Üst Kenar) : KOCHAB KUTUP YILDIZI


Sextant Yüksekliği (Sex.Alt.) : 29° 00',0 : Sex.Alt. :
Sextant Hatası (IC) +/- 2',0 +/- IC +/-
Doğru Sextant Yüksekliği hs = 29° 02',0 = hs =
Çevren Alçalımı (Dip 46 ft/m) - 6',6 - Dip(..…ft/m) -
Görünen Açısal Yükseklik (ha) = 28° 55',4 = ha =
Esas Düzeltme (Alt.Cor) +/- 59',3 +/- Alt.Cor. +/-
İlave Kırılma Düzeltmesi (Add'l) +/- O +/- Add'l +/-
Yatay Paralax (HP: 54',8 ) + 1',9 + Ho =
Ek Düzeltme +/- O +/-
Ay'ın üst kenarı - 00° 30',0 - 00° 30',0
Rasadi Yükseklik (Ho) = 29° 26',6 = 55° 00',8
DR Enlem : 40° 13' N : DR Enlem :
DR Boylam : 005° 55' E : DR Boylam :
Tarih : 12 TEMMUZ 97 : Tarih :
Rasat Yapılan Zaman (W) : : EŞ ZAMANLI W :
Saat Hatası (WE) (- F / + S ) + / - +/- (WE) (- F/+ S) +/-
Bölge Zamanı (ZT) = = AYNI ZT =
Bölge İşareti (ZD) +/- +/- ZD +/-
Greenwich Ortalama Zamanı (GMT) = = GMT =
Kronometre (C) : 20:18:00 : C :
Kronometre Hatası (CE) (- F / + S) + / - 02:30 +/- (CE) (- F/+ S) +/-
Greenwich Ortalama Zamanı (GMT) = 20:20:30 = GMT =
Tarih : 12 TEMMUZ 97 : Tarih :
Almanaktan GHA v : 14',5 / - : 31° 39',6 : γ 230° 45',0 GHAγ :
m s
20 30 için GHA artışı + 4° 53',5 + 5° 08',3 ... m ... s +
SHA veya v düzeltmesi +/- 5',0 +/- 137° 19',3 DR Long : E/W
GHA = 36° 38',1 = 373° 12',6 LHA =
-360 (Gerekiyorsa) - O - 360° 00',0
GHA : 36° 38',1 : 13° 12',6
AP Long (W - / E +) +/- 6° 21',9 +/- 5° 47',4 Ho =
LHA = 43° 00',0 = 19° 00',0 a0 +
Almanaktan Dec : 5° 28',5 N/S : 74° 10',4 N/S a1 +
d düzeltmesi d : 9',1 / - +/- 3',1 +/- O a2 +
Hakiki Declination = 5° 31',6 N/S = 74° 10',4 N/S Ek Düzeltme - 01° 00' 00"
AP Lat N/S : S/C 40° 00' N/S : S/C 40° 00' N/S DR Lat = N/S
Dec farkı d: - 47',9 / - 54',2 : 31',6 : 10',4 Semt (Zn) :
HO-229'dan Hc : 30° 08',3 : 54° 50',3 Cayro :
Onluk Düzeltme ( 40' / 50' ) + / - 21',1 +/- 8',7 Cayro Hatası +/-
Birlik Düzeltme ( 7',9 / 4',2 ) + / - 4',1 +/- 0',7
DSD (Gerektiğinde) + O + O
Hesabi Yükseklik (Hc) = 29° 43',1 = 54° 40',9
Rasadi Yükseklik (Ho) = 29° 26',6 = 55° 00',8
İntersept (a) = 16,5 NM A/T = 19,9 NM A/T
Semt Açısı (Az / Z) : 128°,2/128°,9 : 9°,0 / 8°,2
Semt Açısı Düzeltmesi +/- 0°,35 +/- 0°,15
Düzeltilmiş Semt Açısı (Az / Z) = N/S 128°,5 E/W = N/S 8°,85 E/W
Semt (Zn) : 231°,5 : 351°

Şekil - 905h Tam Çözüm Örnek 3 Çözüm Formu


Şekil – 905ı Tam Çözüm Örnek3 Büyük Alan Plotlama Kağıdı
POLARİS RASAT FORMU
G G

HO - 229 RASAT
FORMU

GÖK CİSMİ (Body) : : KUTUP YILDIZI


Sextant Yüksekliği (Sex.Alt.) : : Sex.Alt. :
Sextant Hatası (IC) +/- +/- IC +/-
Doğru Sextant Yüksekliği hs = = hs =
Çevren Alçalımı (Dip ... ft/m) - - Dip(..…ft/m) -
Görünen Açısal Yükseklik (ha) = = ha =
Esas Düzeltme (Alt.Cor) +/- +/- Alt.Cor. +/-
İlave Kırılma Düzeltmesi (Add'l) +/- +/- Add'l +/-
Yatay Paralax (HP: ...... ) + + Ho =
Ek Düzeltme +/- +/-
Ay'ın üst kenarı - 00° 30',0 - 00° 30',0
Rasadi Yükseklik (Ho) = =
DR Enlem : : DR Enlem :
DR Boylam : : DR Boylam :
Tarih : : Tarih :
Rasat Yapılan Zaman (W) : : W :
Saat Hatası (WE) (- F / + S ) + / - +/- (WE) (- F/+ S) +/-
Bölge Zamanı (ZT) = = ZT =
Bölge İşareti (ZD) +/- +/- ZD +/-
Greenwich Ortalama Zamanı (GMT) = = GMT =
Kronometre (C) : : C :
Kronometre Hatası (CE) (- F / + S) + / - +/- (CE) (- F/+ S) +/-
Greenwich Ortalama Zamanı (GMT) = = GMT =
Tarih : : Tarih :
Almanaktan GHA v : ...... / ....... : : GHAγ :
m s m s
... ... / ... ... için GHA artışı + + ... m ... s +
SHA veya v düzeltmesi +/- +/- DR Long : E/W
GHA = = LHA =
-360 (Gerekiyorsa) - -
GHA = =
AP Long (W - / E +) +/- +/- Ho =
LHA = = a0 +
Almanaktan Dec : N/S : N/S a1 +
d düzeltmesi d : .... / .... +/- +/- a2 +
Hakiki Declination = N/S = N/S Ek Düzeltme - 01° 00' 00"
AP Lat N/S : S/C N/S : S/C N/S DR Lat = N/S
Dec farkı d: ........ / ......... : : Semt (Zn) :
HO-229'dan Hc : : Cayro :
Onluk Düzeltme ( ........ / ......... ) + / - +/- Cayro Hatası +/-
Birlik Düzeltme ( ........ / ......... ) + / - +/-
DSD (Gerektiğinde) ( ........ / ......... ) + +
Hesabi Yükseklik (Hc) = =
Rasadi Yükseklik (Ho) : :
İntersept (a) = A/T = A/T
Semt Açısı (Az / Z) : :
Semt Açısı Düzeltmesi +/- +/-
Düzeltilmiş Semt Açısı (Az / Z) = N/S E/W = N/S E/W
Semt (Zn) : :

Şekil - 905i Çözüm Formu


Şekil – 905j Büyük Alan Plotlama Kağıdı
906. HO 249 KULLANARAK Hc VE Zn’NİN HESAPLANMASI
Üç cilt olarak hazırlanmıştır. Genellikle hava seyri için düşünülmüş olmasına rağmen
süratli olarak yapıldığından denizciler tarafından da diğer metotlarla bulunan Hc ve a’yı
(intersept) kontrol etmek için kullanılır. Ho 229 ile bir önceki maddede yapılan tüm tam
çözümleri kontrol etmek için pratik bir yöntem olarak düşünülmelidir.
HO 249’un birinci cildi seçme yıldızlar içindir. Diğer iki cilt ise HO 214’e benzemektedir.
Yalnız bir farkla ayrılır. HO 249’un ikinci cildinde Lat değeri 0° - 39° ye kadar, üçüncü ciltte ise
40° - 89° ye kadardır. Cilt iki ve üçte Meyil Limiti 0° - 29° olarak sınırlanmıştır. Başka bir
değişiklik ise cetvellere LHA değerleri ile giriştir.
HO 249 cetvellerine giriş değerleri saptarken daima tam kıymetlere ihtiyaç vardır. enlem
ve boylam değerleri alınırken AP nin kıymetleri alınır. Bu bölümde sadece birinci cilt
incelenecektir.
HO 249 Cilt I Kuzey ve güney enlemleri için ayrı ayrı olmak üzere iki kısımdan meydana
gelmiştir. Cetvellere AP mevkiinin Lat değeri ve seçme yıldızların LHA Aries değeri ile girilir.
Bu iki kıymetle girilerek seçme yıldızların Hc ve Zn. Leri doğrudan doğruya bulunur. HO 249’
Cilt I’in ön ve arka kapakları içerisinde hava seyrinde kullanılan düzeltme tabloları verilmiştir.
ÖRNEK : 23 TEMMUZ 1997 tarihinde 38° 16’N - 37° 54’ W DR mevkiinde değişik
zamanlarda üç yıldızdan ölçülen yükseklikler sonucunda aşağıdaki Rasadi Yükseklikler (Ho)
hesaplanmıştır.
DENEB GMT: 22:48:30 42° 48’
ALTAIR GMT: 22:52:00 35° 36’
ANTARES GMT: 22:57:30 25° 15’
Bu yıldızlardan elde edilen Hc, Zn ve (a) intersept değerlerini nedir?
Çözüm :
GMT: 22:48:30 GMT:22:52:00 GMT:22:57:30 değerleri için notik almanağın 23
TEMMUZ tarihli sayfasından önceki örneklerde olduğu gibi GHA ARIES değeri hesaplanır.
DENEB ALTAIR ANTARES
22:00:00 270° 41’,3.......... 270° 41’,3.......... 270° 41’,3..........
48:30 12° 09’,5.......... 13° 02’,1......... 14° 24’,9..........
22:48:30 282° 50’,8 283° 43’,4 285° 06’,2
DR Long 037° 50’,8 037° 43’,4 038° 06’,2
LHA 245° 00’,0 246° 00’,0 247° 00’,0
LHA değerleri tam sayı olarak elde edildikten sonra, AP mevkii enlemi de tam sayı olarak
tespit edilmelidir. Bunun için DR Enlemine en yakın tam değer alınır.
AP lat : 38° 00’ N
Bu değerlerle Şekil - 806’da gösterilen HO 249’un ilgili sayfasına girilir. LHA ARIES
değeri ile tabloya girildiğinde;
DENEB ALTAIR ANTARES
Hc 41° 59’,0 35° 19’,0 25° 35’,0
Ho 42° 48’,0 35° 36’,0 25° 15’,0
(a) 49 NM ( T ) 17 NM ( T ) 20 NM ( A )
Zn 059° 108° 180°
Değerleri bulunur.

42
Şekil – 906 HO 249 Örnek Problem Çözüm Sayfası

43
BÖLÜM 10 GÖK CİSİMLERİNİN TANINMASI
1001.GENEL
Gök cisminin tanınması; Astronomik Seyir Problemi çözümünün bir parçasıdır. Seyir
üçgeninin çözümü için, seyircinin rasat yapmış olduğu gök cismine ait, almanaktan bulduğu GHA
ve Meyil (Dec) değerlerine gereksinim vardır. Bu iki değeri bulabilmek için de gök cisminin seyirci
tarafından tanınması gerekir. Gök cisimlerini esas olarak altı ayrı yöntemle tanınabilir. Bu
yöntemlerin tümü yıldızlar ve gezegenler için yaklaşık semt ve yüksekliklerin bulunmasını sağlar.
Yıldız ve Gezegenleri tanımayı sağlayan bu yöntem ve araçlara YILDIZ BULUCU denir. Bunun
dışında tüm denizcilerden, herhangi bir kaynağa baş vurmadan gökyüzündeki nispi konumlarına
göre alacakaranlık yıldızlarını tanımaları beklenir. İyi bir denizci mevsimlere göre gökyüzünün
değişimini rahatlıkla algılayabilecek bir gözlem deneyimine sahip olmalıdır.

Şekil – 1001a Mevsimlere Bağlı Olarak Gökyüzünün Değişimi.


Günümüzde kullanılan yıldız tanıma yöntemleri aşağıda sıralanmıştır.
a. HO 214 ve ALMANAK Yardımı ile
b. HO 2102 C veya D (Plastik Yıldız Bulucu)
c. İngiliz (Admiralty) Gök Küresi
ç. HO 229 Sight Reduction Tables
d. HO 211 Agethon Tables
e. Yıldız Haritaları ile
Kutup Yıldızı
(Polaris)

Alkaid

BÜYÜK AYI Dubhe

Castor İKİZLER

Pollux

M 35

Şekil –1001b Yıldızların Birbirlerine Göre Nispi Konumları

1002.HO 214 VE ALMANAK YARDIMI İLE GÖK CİSİMLERİNİN TANINMASI


HO 214’ün her cildinin tam enlem derecesinin son sayfası yıldız bulucu (Star Identification
Table) olarak düzenlenmiştir. İki sayfa üzerinden hazırlanmış cetvellerin üst yatay sütunu
bilinmeyen yıldızın yükseklik değerini, soldaki ilk veya sağdaki en son düşey sütunda ise, Semt
Açısı (Az) değerleri verilmiştir. Bu cetveller kullanılırken göz enterpolasyonu yapılır. Rasat zamanı,
elverişli bir gök cisminin sekstant ile yüksekliği, pusula ile de semt (Zn) değeri ölçülür. Semt değeri
Semt açısına çevrilir ve bu değerlerle cetvele girilir. Sekstant yüksekliğini görünen açısal
yüksekliğe çevirmek yeterlidir.
Burada unutulmaması gereken en önemli husus cetvellere girerken Semt (Zn) değerini, Semt
Açısı (Az) değerine çevirmektir.
Cetvellerde bazı Meyil değerleri eğimli (İtalik) olarak yazılmıştır. Bunun anlamı; bulunacak
Meyil (Dec) değerinin işaretinin, gözlemi yapan seyircinin enlemiyle ters işaretli (Contrary).
olduğudur. Dik olarak yazılan değerlerin işareti ise, gözlemi yapan seyircinin enlemi ile aynı
işaretlidir (Same).
Cetvellere yukardan yükseklik ile yanlardan da o yıldızın veya gezegenin Semt Açısı (Az)
değeri ile girilir ve ikisinin kesim noktasındaki değerler tanınmayan gök cisminin yaklaşık Meyil ve
HA değerlerini verir. Bulunan bu HA’ya seyircinin boylamı tatbik edilerek, o gök cisminin GHA
değeri bulunur. Rasat yapılan andaki GHAE(Aries) değeri ise almanaktan bulunur. GHAE veya
GHA bilindiğine göre buradan SHA bulunur. Bulunan SHA ve Meyil (Dec) değerleri ile
almanaktaki seçme yıldızlar listesinin o günkü cetvelinden başlayarak önce yıldızlar, sonra dört
gezegen arasından aranan gök cismi tanınmaya çalışılır. HA’ın bulunmasını müteakip GHA’nın
formülize edilebilmesi için zaman diyagramı çizilmesinin çözüme katkısı olacaktır. Ayrıca
enterpolasyon yaparken ara değerlerin ve aranan değerin gösterildiği bir enterpolasyon cetveli
hazırlamak sonuçların elde edilmesinde pratiklik sağlayacaktır.
ÖRNEK 1 :
21 MART 1997 Tarihinde, 37 45’ N - 029 00’ E DR mevkiinde bulunan bir gemideki seyirci,
hatası 3m (F) olan saati 05:18:30’u gösterirken yaptığı rasatta, bilinmeyen bir yıldızın sekstant
yüksekliğini 18 30’, semtini ise yaklaşık olarak 165 olarak ölçmüştür. HO 214 ve Almanak
yardımıyla rasat yapılan gök cismini bulunuz.
Çözüm :
N İlk olarak HO 214 ilgili cildinden DR mevki enlemine
en yakın enlem değerine ait “Star Identification Table”
cetveli açılır. Bu cetvele giriş değerleri; bilinmeyen yıldızın
E ölçülen sekstant yüksekliği ve Semt Açısıdır (Az).
Az = Zn Ölçülen semt değerini semt açısına çevirebilmek için
Z seyir üçgeninin Başucu köşesinin bir modeli çizilir.
Aranan değerler cetvelde yoksa enterpolasyon ile
bulunmaları gerekir, göz enterpolasyonunu kolaylaştırmak
için ara değerlerin yazılacağı bir enterpolasyon cetveli
hazırlanır.

Dec HA

16° 18° 18° 30’ 20°


164° 34° 19° 32° 18° 31°,5 17°,8 30° 17°
165° 31°,8 16°,7

168° 35° 14° 33° 13°,5 32°,5 13°,4 31° 13°

W : 05:18:30 GHAE
WE : 03:00 (F) 03:00:00 223 40’,4
ZT : 05:15:30 15:30 3 53’,1
ZD :- 2 03:15:30 227 33’,5
GMT : 03:15:30
GHA = 360 - ( HA + λ )
M
G GHA = 360 - 45°,7= 314°,3
W HA
λ (E) SHA = GHA - GHAE
SHA = 86 45’,1

Dec = 31 ,8 S
GH

γ

A
Şekil – 1002 Örnek Soruların İlgili HO 214 ve Notik Almanak Sayfaları
ÖRNEK 2:
20 AĞUSTOS 1997 Tarihinde, 37° 54’ N - 012° 18’ W DR mevkiinde bulunan bir gemideki seyirci,
hatasız olan saati 19:05:00’ı gösterirken yaptığı rasatta, bilinmeyen bir yıldızın yüksekliğini 11°,
semtini ise yaklaşık 122° olarak ölçmüştür. HO 214 ve Almanak yardımıyla rasat yapılan gök
cismini bulunuz.
Çözüm :

N
İlk olarak HO-214 ilgili cildinden DR mevki enlemine
E en yakın enlem değerinin arkasında yer alan “Star
Identification Table” cetveli açılır, Bu cetvele giriş değerleri;
Az = Zn bilinmeyen gök cisminin ölçülen sekstant yüksekliği ve Semt
Z Açısıdır (Az).
Ölçülen semt değerini semt açısına çevirebilmek için
seyir üçgeninin Başucu köşesinin bir modeli çizilir.
Л Aranan değerler cetvelde yoksa enterpolasyon ile
bulunmaları gerekir, göz enterpolasyonunu kolaylaştırmak
için ara değerlerin yazılacağı bir enterpolasyon cetveli çizilir.
Dec HA

8° 10° 11° 12°


120° 18° 64° 16°,5 62°,5 15°,75 61°,75 15° 61°
121°
122° 17°,3 60°,3
123°
124° 21° 61° 19°,5 59°,5 18°,75 58°,75 18° 58°

ZT : 19:05:00 GHAE
ZD :+ 1 20:00:00 269° 11’,4
GMT : 20:05:00 05:00 1 15’,2
20:05:00 270 26’,6

GHA = 360° - ( HA - λ )
W M G GHA = 360° - 48 = 312
HA SHA = GHA - GHAE
λ (E)
SHA = 312° - 270 26’,6
SHA = 41°33’,4

Dec = 17°,3 S
GH

γ

A
1003.HO 2102 C VE D PLASTİK YILDIZ BULUCU
Notik Almanakların günlük sayfalarında bulunan seçme 57 yıldızın yükseklik ve semt
değerlerini herhangi bir yer ve zamana göre bulmaya yarar. Plastik bulucu 10° lik plastik disklerden
oluşmuştur. Bunlardan bir tanesi mat plastikten olup ortasında küçük bir pim vardır. Diskin bir
tarafı kuzey diğer tarafı ise güney gök küresini göstermektedir. Ortadaki siyah çember Gök
Ekvatorunu göstermektedir. Pimin bulunduğu nokta göksel kuzey veya göksel güney kutbunu
markalamaktadır. Şekil – 1003a’da görüldüğü gibi, bu diskin çevresinin her iki kenarında yarımşar
derecelik olmak üzere LHA E değerleri, doğuya doğru 5° lik katlar olarak yazılmıştır

Şekil-1003a Plastik Mat Levha


Her yıldız; ismi ve görünme büyüklüğüne göre mat plastik levha üzerine plotlanmıştır. Mat
plastik levhanın ortasındaki siyah daire gök ekvatorunu temsil etmektedir. Şekil – 1003a’da
görüleceği üzere gök ekvatoru içersinde kalan gök cisimlerinin Meyilleri (Dec) N’dur. Dışında
kalanların ise S olur. Bu mat plastik diskin dışında kalan yardımcı şeffaf plastik diskler ise 5°
enleminden başlamak üzere 10° lik enlem artmaları ile verilmiş olup toplam 9 tanedir.
Bu disklerinde bir yüzü kuzey diğer yüzü ise güney enlemleri için hazırlanmıştır. Şeffaf
plastik disklerin üzerindeki mavi eğrilerle çizilmiş çizgiler ise yıldızların semt ve yüksekliklerini
verir. LHAE; Aries noktasının günün herhangi bir saatinde seyircinin bulunduğu boylamdan batıya
doğru ölçülen açısal uzaklığıdır.
Plastik yıldız bulucuyu kullanırken bazı değerlere gereksinim duyulur. Bu değerler ve işlem
sırası;
a. Sabah veya akşam sivil alacakaranlık zamanı hesaplanır.
b. Bulunan alacakaranlık değeri ve o günkü tarih ile Notik Almanağa girilerek GHAE
hesaplanır.
c. İkinci maddede bulunan GHAE değerine seyircinin bulunduğu mevkiin boylamı tatbik
edilerek (E ise toplayarak, W ise çıkartmak sureti ile) LHAE değeri bulunur.
ç. Seyircinin bulunduğu DR mevki enlemine en yakın şeffaf plastik levha, mat levhanın
uygun yüzüne yerleştirilir.(N ise kuzey tarafı, S ise güney tarafı kullanıcıya bakacak şekilde).
d. Şeffaf plastik levha ucundaki ok, mat beyaz levha üzerindeki LHAE değerini gösterdiği
zaman yıldız bulucu okunmaya hazırdır.
e. Şeffaf levha üzerindeki eğri şekil altında kalan mat beyaz levhada yazılı yıldızlar seyircinin
ufku üzerinde kalan yıldızlardır. Bunlar mat levha üzerinden ismen okunurlar. Eğri şeklin merkezi
baş ucu noktasıdır. Şekil - 1003b’de görüldüğü gibi, merkezden çevreye doğru muntazam aralıklarla
yayılan eğriler yükseklikleri, çevre üzerindeki 360° lik değerler ise semt değerlerini gösterir.
ÖRNEK :
20 AĞUSTOS 1997 Tarihinde, 37° 54’ N - 026° 01’,5 W DR mevkiinde bulunan bir gemideki
seyirci, hatasız kronometresi 16:00:00’ı gösterirken yaptığı rasatta bilinmeyen bir yıldızın
yüksekliğini 20°, semtini ise yaklaşık 260° olarak ölçmüştür. Plastik Yıldız bulucu yardımıyla rasat
yapılan gök cismini bulunuz.
Çözüm:
GHAE = 209° 01’,5

LHAE = 183°

Şekil- 1003b HO 2102 D ile Yıldız Tanıma


1004.PLASTİK YILDIZ BULUCUYA GEZEGENLERİN PLOTLANMASI
Mat Plastik beyaz levha üzerine yalnız yıldızlar plotlanmıştır. Gezegenlerin ise Aries’e göre
uzaklıkları sabit olmadığından seyircinin rasat yaptığı zamana göre gezegeni mat plastik beyaz
levha üzerine plotlanması gerekir. Bu amaçla şu işlemler yapılır.
a. Bulunulan yarım küreye ait mat plastik levha alınır ve üzerine; üstünde oluklu taksimat
bulunan şeffaf levha yerleştirilir.
b. Gezegenin o üç güne ait SHA değeri, almanağın alt köşesinden okunur ve RA (Maatali)
açısı hesaplanır. RA=360°-SHA
c. Oluklu levhanın uç tarafındaki ok, mat plastik levhanın çevresi üzerinde RA değeri
okunacak şekilde hareket ettirilir.
ç. Şekil – 1004’de görüldüğü gibi, oluğun tam ortasına gelen mat levha üzerindeki daire gök
ekvatorudur. Gezegenin rasat anındaki Meyil (Dec) değerine göre oluk üzerindeki taksimatla gök
küresi üzerine işaretlenir ve sembolü plotlanır. Bundan sonraki işlem aynen yıldız bulma gibidir.
Plotlanan gezegenler ufuk düzlemi içinde kalırsa seyirci tarafından görülebilir aksi takdirde
görülemez.

Şekil – 1004 Gezegenlerin Mat levha Üzerine İşaretlenmesi


1005.İNGİLİZ (ADMIRALTY) GÖK KÜRESİNDE YILDIZ TANIMA
a. Gök küresinin kutusunun kapağını açılır. Üzerindeki kral tacı çıkartılır ve DR mevkiin
enlemi ne ise (N – S) o tarafa doğru küre ileri veya geri yatırarak enlem değeri kutunun çerçevesi
üzerine getirilir ve o anda kutudaki “S” harfi kuzey yarım küredeki bir seyirci için kutunun
kullanıcıya bakan yüzünde olur.
b. Rasat zamanında hesaplanılan LHAE değeri küre üzerindeki gök ekvatoru üzerinde
bulunur ve bu değer kürenin üzerine monte edilmiş birim saat dairesi üzerine getirilir.
c. Yıldız bulucu okumaya hazırdır. Kral tacı tekrar üzerine takılır ve yerleştirilir. Ucu sivri
göstergeler; taç üzerindeki yükseklik çemberi üzerine konularak kutunun çevresindeki daireden
yıldızın semtine göre ayarlanır.
ç. Ucu sivri göstergenin altındaki yıldız aranılan yıldız olur (küre üzerinden ismi okunur).
d. Gezegenlerin plotlanmasında ise, Plastik Yıldız Bulucuda olduğu gibi, önce gezegenin RA
Açısı değeri hesaplanır ve buna göre birim saat dairesi altına bu RA değeri getirilir. Küre üzerindeki
Meyil (Dec) ne ise o nokta plotlanır. Daha sonra yukarda anlatılan yöntemle Admiralty gök küresi
ayarlanırsa rasat anında o gezegenin ufkun üzerinde bulunması durumunda yüksekliği ve semti
bulunur.
1006.YILDIZ HARİTALARI YARDIMI İLE YILDIZ TANIMA
Yıldız bulmada en son baş vurulacak bir referanstır. Yıldız haritaları seyirciye gök cisminin
yükseklik ve semtini vermez. Ancak Yıldızların burçları içinde birbirlerine göre olan nispi
konumları ile tanınmalarını sağlar.
Rasat zamanı için LHAE değeri hesaplanır. Yıldız haritası üzerindeki 0° den doğuya doğru
LHAE’e kadar gidildiğinde o noktadan geçen boylam seyircinin boylamı olur. Bulunan bu boylam
ile haritanın kuzeyini, seyircinin bulunduğu mevkiin boylamı ve mevkiin kuzeyi üzerine gelecek
şekilde çalıştırmak üzere seyirci başının üstüne doğru kaldırdığında, o rasat zamanında gök
küresinde görünecek yıldızların birbirlerine göre nispi şekilleri ile gök küresi üzerindeki mevkileri
tanımlanmış olur.
BÖLÜM 11 ASTRONOMİK SEYİR ÖZEL DURUMLARI
1101.GENEL
Bu bölümde; Astronomik Seyir Özel durumlarından faydalanarak mevki bulma yöntemleri
incelenecektir. Bunlar;
a Güneşin Boylam geçişinden faydalanarak mevki bulunması.
b Kutup yıldızından enlem bulunması.
c Astronomik rasatla manyetik pusula – cayro pusula hatasının bulunması.
ç. Kutup Yıldızının rasadı ile manyetik pusula – cayro pusula hatasının bulunması.
1102.BOYLAM GEÇİŞTE YAPILAN RASAT İLE ENLEM VE BOYLAMIN BULUNUŞU
Boylam geçişte enlem tayini; küresel seyir üçgeninin özel bir çözümüdür. Gök cisimlerinin
seyircinin boylamından geçerlerken yapılan rasatta elde edilen açısal yükseklikleri ile elde edilen
başucu mesafesi ve rasat yapıldığı andaki, Meyilleri (Dec) arasındaki ilişki yardımıyla, rasat yapılan
mevkiin enlemini doğru olarak bulmak olasıdır.

Pn

Zn = 270°
Zn = 180°

F- 2
53

Ufuk

12°
18°

Şekil – 1102a Güneşin Meridyen Geçişi


Enlemi bulacak olan seyirci gök cisminin boylamdan geçiş zamanını o günkü tarih ile hassas
olarak hesaplar. Şekil – 1102a’da görüldüğü gibi, bulduğu zamandan bir süre önce, hatası
düzeltilmiş bir sekstant ile gök cisminin (Güneşin) yüksekliğini ölçmeye başlar ve kısa zaman
aralıkları ile yükseklikleri saptar. Yükseklik değerinin; gök cismi boylama yaklaşırken yavaş yavaş
büyüdüğü ve tam boylamdan geçerken en yüksek değere ulaştığı görülür ve bu anda zaman
saptanır. Bu durumda küresel seyir üçgeni incelendiğinde, Güneşin Meyli ve seyircinin enlemine
bağlı olarak farklı kombinasyonların ortaya çıktığı görülür.
Güneşin meridyen geçişi, Güneşin saat Pn
dairesi ile rasıt boylamının örtüşmesi
durumunda Şekil – 1102c’de olduğu gibi
göksel seyir üçgeninin özel bir durumunu
meydana getirir.
Trigonometrik çözüm gerektirmeyen bu Z Zn= 180 °
Zn
özel durumda Güneş; Kuzey - Güney hattı
üzerindedir. Başkaca bir deyişle meridyen
geçiş anında Güneşin semti Şekil 1102ç’de
olduğu gibi, 000° veya 180° olacaktır. Başucu
Q
noktası, Göksel kutup noktaları ve Güneş aynı
Dec
büyük daire üzerinde olduğunda Güneşin
ufuktan olan açısal yüksekliği (irtifa) ise en Alt
büyük değerine ulaşacaktır.

Ps
Şekil –1102c Rasıt Boylamı ve Saat
Dairesinin Örtüşmesi

Pn

Z Zn =180°

Şekil – 1102ç Meridyen Geçişinde Semt


Rasıt enlemi; Güneşin meyli ile başucu mesafesinden bulunabilir. Meridyen geçiş anında
boylam ise, Güneşin Greenwich boylamından geçişine kadar olan zamanın bir fonksiyonudur.
Seyirci meridyen geçiş anını (LAN) (Local Apparent Noon) hassas olarak tespit etmek zorundadır.
Meridyen geçiş anının hassas tespiti için sonraki paragrafta açıklanan grafik yöntemin kullanılması
usul olarak kabul edilmelidir. Meridyen geçiş anında Güneşin GHA değeri Batı boylamlar için
rasıdın boylamını verir. Doğu boylamlar için ise, GHA değerinin 360° den farkı rasıdın boylamını
verecektir.
Rasıt; enlemini hesaplarken, güneşin Meyli (Dec) ve Coalt (Başucu mesafesi) değeri
kullanılacağından, meylin günlük değişen değeri ve coğrafi mevkie göre enlemin denklemi
çıkarılmalıdır. Başucu mesafesinin işareti, meylin işaretine ters (Contrary) ise, Enlem; Coalt ile
Meyil’den büyük olandan küçük olanın farkına eşittir. Bulunan enlem değerinin işareti ise büyük
olan değerin işareti ile aynı olacaktır. Başucu mesafesinin işareti güneşin meyil işareti ile aynı ise,
meyil değeri ile Coalt (Başucu mesafesi) değerinin toplamı, rasıt enlemini verecektir. Enlemin
işareti ise meyilin (Dec) işareti ile aynı olacaktır. Ancak bu metni bu şekliyle ezberlemek yerine
seyir yapılan tarihte güneşin meyli ve DR mevkii enlemine uygun olarak gök küresi rasıt boylamı
arakesitini çizerek enlemin formülünü çıkarmak daha uygundur.

Lat = N , Dec = N Lat = N , Dec = S


Zn = 180° Zn = 180°
Z
Z
t
La

t
al
Co

L at

lt
C oa
D ec
Alt

D ec
EKVATO R EKV ATOR

Al
UFU K

t
K
UFU

Lat = Dec + Coalt Lat = Dec + Coalt

Lat = N , Dec = N Lat = S , Dec = S


Zn = 000° Zn = 180°

UF
D ec

alt

KU
Co

Z
Lat
Alt

L at
Z
D ec

EKVATO R EKVATO R
Co
alt

Alt
K
UFU

Lat = Dec - Coalt LAT = Dec - Coalt

Lat = S , Dec = S Lat = S , Dec = N


Zn = 000° Zn = 000°

UF
t U
Al K
UF

c
U

De
K

lt
C oa
Alt
D ec

L at

EKV ATOR EKV ATOR


Co

Z
alt
La
t

LAT = Dec + Coalt Lat = Coalt - Dec

Şekil – 1102d Seyircinin Enlemi ve Güneş Meyline Göre Gök Boylamı Arakesiti.
Şekil 1102d’de, seyircinin karşılaşabileceği olası arakesit durumları gösterilmiştir.
Seyirci; boylamını hesaplarken, enlemi hesapladığı hassasiyeti elde etmek istiyorsa, Güneşin
meridyen geçiş zamanını grafik üzerinde hesaplamalıdır. Bir sonraki paragrafta anlatılan seyir
halindeki bir gemide tahmini meridyen geçiş saatinden yarım saat önce seyirci gözlem
platformunda yerini almalıdır. Başlangıçta sekstant ile yapacağı ölçümlerin aralığı 2-3 dakika iken
yükseklik en büyük değere yaklaştıkça, gözlem aralığı 20 saniyeye kadar düşürülmelidir.
Yapılan gözlemler kayıt edilerek, apsisi zaman, ordinatı yükseklik olan bir grafik elde edilir.
Yükseklik eğrisi giderek artan bir grafik sergileyecek ve meridyen geçiş anında belirsiz bir zaman
aralığında sabit kaldıktan sonra daha önce ölçülen değerleri tekrar edecektir.
Kayıtlar Şekil – 1102e’de görüldüğü gibi bir grafik haline getirildikten sonra, grafiğin
döndüğü kısım göz ardı edilerek, grafik yatay eksene paralel doğrular ile üç eşit dilime ayrılır. Eşit
yüksekliğe karşılık gelen zamanların ortalaması alınır, bu zamanların ortalaması güneşin Yerel
Boylam geçişini ( Zeval vakti ) verir.

Yükseklik

Za
t1 t2 t3 t4 t5 t6

Şekil – 1102e Meridyen Geçiş Saatinin Hassas Hesaplanması


Seyir halindeki bir gemide güneşin meridyen geçiş zamanının, yukarıda anlatılan yöntemler
çerçevesinde yapılabilmesi için geminin rota ve hızı da gözetilerek güneşin meridyen geçiş
zamanının önceden öngörülmesi/tahmin edilmesi gerekmektedir.
İlk olarak Güneş henüz yeterince doğuda iken hesaplamaya karar verilen anda plotlanan DR
mevkiinin boylamına en yakın ancak doğusunda kalan GHA☼ değerine karşılık gelen zaman
(GMT) Notik Almanağın ilgili sayfasında bulunur. Bu saatteki DR mevki plotlandığında, bu
mevkiin boylamı ile GHA☼ arasındaki fark HA (t) Boylam Açısını verir.
Meridyen geçiş anında boylam açısı sıfır olacağından gemi ve güneşin hareketi bu açıyı ne
kadar zamanda sıfıra indirebilir?.
Güneş saatte 15 lik açısal bir hız ile batıya doğru hareket ettiğine göre geminin rotası doğu /
doğu bileşenli ise bu hıza ilave edilmelidir, geminin rotası batı / batı bileşenli ise güneşin azaltmaya
çalıştığı boylam açısını gemimiz açmaya çalışacağından geminin batı yönündeki hızı, Güneşin
batıya doğru olan düzenli hızından çıkartılmalıdır. Bulunan toplam hız, aradaki boylam açısına
oranlandığında LAN (Zeval Vakti) bulunur.

LAN = ( HA / 900’ ± Gemin Saatteki Boylam hareketi )+T DR2


ÖRNEK : Akdeniz’de 100° rotasına 09 kts sürat ile seyreden TCG CEZAYİRLİ GAZİ HASAN
PAŞA (A 579), 12 TEMMUZ 1997 tarihinde, 40° 50’ N - 005° 00’ E DR mevkiinde güneşin
meridyen geçiş saatini (LAN) hesaplamak üzere gözlemle Şekil - 1102f’deki grafiği çıkarmıştır.
Seyir Astsubayı, meridyen geçişinde Güneşin rasadi yüksekliğini (Ho) ise 71° 00’ olarak
gözlemlemiştir.

Alt
70 ° 50’

Coalt
Lat 68 ° 58’

Dec
65 °48’
Ekvator

1126 1204
t
1113 11 44 1215
1148

Şekil – 1102f LAN saati ve LAT’ın Formülize Edilmesi

Çözüm :
TA = (t1 + t6) / 2, TB = (t2 + t5) / 2, TC = (t3 + t4) / 2 Dec
LAN = (TA +TB +TC ) / 3 11:00:00 21° 55’,7
LAN = 11:45 GMT d(0,4) - 0’,3
11:00:00 21° 55’,4
Enlem = Coalt + Dec =19° +21° 55’,4
Enlem = 40° 55’,4

Enlemin denklemini çıkarmak için Gökküre ve koordinat elemanlarının tamamını çizmek


yerine, Şekil - 1102f’ de gösterilen modelinin kullanılması yeterlidir.
Boylamın bulunması için farklı iki yöntem kullanılabilir.
Yöntem 1
LAN = 12:00:00 + Zaman Denklemi =12:05:36 (Zaman Denklemi Notik Almanağın ilgili
sayfasından bulunur)
GMT değeri ile LAN arasındaki zaman farkı, Greenwich ile bulunulan boylam arasındaki
Boylam Farkını (Dlong) verir.
∆T = 12:05:36 – 11:45 = 20m 36s (Notik Almanağın ilk sarı sayfası kullanılarak açıya çevrilir.)
Boylam = 05° 09’ E (Referans boylama göre daha erken geçiş yaptığından boylamın işareti E olur.)
Yöntem 2
Güneş boylam üzerinde bulunduğundan, GHA☼ direkt olarak boylam değerin verir.
G
)
W
λ(

λ(
E
GHA=
GHA☼

)
11:00:00 343° 35’,9 GHA
45:00 11° 15’,0
11:45:00 354 50’,9
GHA☼180 den büyük olduğundan, 360 den farkı boylamı verecektir.
Boylam = 005 09’,1 E
ÖRNEK : 03 TEMMUZ 1997 tarihinde TCG ZAFER (F-253) SAR görevi icra etmek üzere, sıkı
EMCON uyguladığı intikal seyrinde, Güneşin meridyen geçişini gözlemlemeyi planlamaktadır.
10:00 DR mevki koordinatları 35° 50’ N - 028° 20’ E’dir. Gemi 235° rotasına 18 kts ile
ilerlemektedir. Tahmini meridyen geçiş saatini hesaplayınız.
Çözüm :
• 10:00 DR mevki boylamına en yakın ve doğusunda kalan GHA☼ değeri 328° 57’,2 dır.
Doğu boylamlarda 360° - GHA☼, boylamı verir.
360° - 328° 57’,2 = 31° 02’,8 E > 028° 20’ E
• Bu değer 10:00 GMT’ye karşılık gelmektedir. Bu nedenle geminin 10:00 GMT (12:00 ZT)
mevkii, Şekil – 1102g’da olduğu gibi plotlanır.
• 12:00 DR mevkii DR2 olarak adlandırılır ve bu mevkiin boylamı haritadan belirlenir.
DR2 Long = 027° 49’E
• DR2 mevkiinde Güneş saat dairesi ile seyircinin boylamı arasında kutup noktasında oluşan
açı HA = 31° 02’,8 -027° 49’ = 03° 13’,8 = 193’,8
• Bu açının sıfıra eşitlenmesi hangi açısal hızla olacaktır? Bu; güneşin saatteki açısal hızına
geminin boylam hareketinin tatbik edilmesi ile bulunur.
Boylam hareketi DR1 ve DR2 noktaları boylam farkından bulunur.
028° 20’ E - 027° 49’E = 31’/ 2 saat = 15’,5 saat
• Bu açısal hızla HA’ın kat edilmesi, 193’,8 /900’ –15’,5 =13m
• LAN = 12:00 + 13m = 12:13:00 (ZT)
Güneşin boylam geçişinde eğer elde bir zaman denklemi var ise boylamın bulunması olasıdır.
Bilindiği üzere zaman denklemi (tadili zaman) LMT 12:00 ile hakiki güneşin boylamdan geçişi
(LMT olarak) arasındaki farktır.
Şekil - 1102g Seyir Halinde Güneşin Meridyen Zamanının Hesaplanması (Plot)
1103.GÜNEŞİN MEYLİNİN ALMANAK KULLANMADAN BULUNMASI
Her ne kadar güneşten boylam geçişte enlem tayini her geçen gün demode olmakta ise de
aletlerin ve notik neşriyatın bulunmadığı durumlarda çok yararlı bir yöntemdir. Zira zamanın
sağlıklı olarak bilinmesine gerek yoktur. Ayrıca güneşin meyli (Dec) çizim ile gerçeğe oldukça
yakın olarak bulunabilir. Aşağıda bu yöntem açıklanmıştır.
Bu amaçla bir manevra levhası veya kağıt üzerine çizilecek bir daire kullanılabilir. Şekil –
1103’de görüldüğü gibi, daire merkezinden geçmek üzere birbirine dik koordinat sistemi ile bu
koordinatların daireyi kestiği noktalar 21 MART, 22 HAZİRAN, 23 EYLÜL ve 22 ARALIK olarak
işaretlenir. Dik koordinat merkezden aşağı ve yukarı doğru güneşin maksimum meyli olan 23°,5
olacak şekilde eşit parçalara bölünür.
Örneğin 11 AĞUSTOS günü güneşin Meyli bulunmak istenirse;
21 HAZİRAN-23 EYLÜL arası 94 gün olup, şekil üzerinde bu 94 gün 90° lik bir daire yayı
olarak gösterilmiştir. 11 AĞUSTOS ile 21 HAZİRAN arası 51 gündür. Dolayısıyla 15 Ağustos
tarihi bu yay üzerinde gösterilmek istenirse 51 x 90/94 = 48° olarak bulunur.
Bu açı; 21 HAZİRAN tarihinden itibaren 23 EYLÜL’e doğru alınırsa, şekilde görüldüğü üzere
bir nokta saptanmış olur. Bu noktadan dikey eksene çizilen dik doğrunun dikey ekseni kestiği
noktadan Meyil (Dec) değeri. okunur. Şekilde 15° Meyil bulunduktan sonra okunan sekstant
yüksekliği ve bu meyil değeri ile boylam geçişte enlem saptanabilir.
21 HAZİRAN

20

15

10
48°

21 MART 1 23 EYLÜL
1

10

15

20

22 ARALIK

Şekil – 1103 Almanak Kullanmaksızın Güneşin Meylinin bulunması


1104.KUTUP YILDIZINDAN YAPILAN RASAT İLE ENLEMİN BULUNMASI
Kutup Yıldızı (Polaris) gök küresinde kuzey kutbuna çok yakın bulunan ikinci sınıf (kadir) bir
yıldızdır. Eğer kutup yıldızı tam kuzey gök kutbunda bulunmuş olsa idi herhangi bir mevkide bu
yıldızın düzeltilmiş açısal yüksekliği, o mevkiin enlemine eşit olurdu. Şekil – 1104a bu varsayımla
çizilmiştir.
Gök ufkundan baş ucuna olan açısal mesafe 90° dir. Aynı şekilde Kuzey Kutup noktasından
gök ekvatoruna olan açısal mesafede 90° dir. Aynı şekilde Kuzey Kutup noktasından gök
ekvatoruna olan açısal mesafe de 90° dir. Şekil – 1104a’ da görüldüğü gibi Başucu ve Kuzey kutup
noktası sırasındaki açısal mesafe hem Coalt da hem de Colat birbirine eşit olduğu için Lat=Alt olur.

Pn
t
Al
Co at Alt
L
Co
Z

Lat

Gök Ekvatoru
u

Rasıt Boylamı
k
Uf
k

Şekil- 1104a Gökküresi Rasıt Boylamı Arakesiti


Kutup Yıldızı gök küresinde kuzey kutup noktasına çok yakın, Meyli (Dec) 89°06’,6 N olan
bir yıldız olduğu için, hakiki kutup etrafında küçük bir daire çizerek hareket edip alt ve üst
boylamdan geçmektedir. Bu nedenle kutup yıldızının açısal yüksekliğinden mevkiin enlemini
bulabilmek için, ölçülen yükseklik değerine gerekli düzeltmeler uygulanarak enlem saptanır.
Bu düzeltme değerleri; Notik Almanakların 274-275 ve 276 ncı sayfalarında Kutup Yıldızı
için hazırlanmış düzeltme cetvellerinde a0, a1, a2 olarak verilmiştir.
a0; LHAE’in bir fonksiyonudur. Ortalama 50° enlemine göre SHA’ların ortalama (330° 01’)
değeri ile Meyilin 89° 06’,6 N değerine göre hazırlanmış oran olup 58’,8 lik değişmez bir değerin
eklenmesi ile düzenlenmiştir. Kutup Yıldızı cetvellerine LHAE ile girilerek bu değer bulunur.
a1; Enlem ve LHAE in bir değişkeni olup mevkiin enlemi 50° üzerine çıktığı zaman 0’,6
değişmez değeri ile daima artı değerdedir. Kutup Yıldızı cetvellerinde LHAE in bulunduğu
sütundan aşağı inilerek mevkiin DR enlemi ile girilip a1 değeri bulunur.
a2; LHAE ve rasat yapılan tarihin bir değişkenidir. Buna göre rasat yapılan tarihte kutup
yıldızının ortalama mevkiinden olan değişikliği düzeltilir. Kutup Yıldızı Cetvellerinin LHAE
değeri sütunundan girilip rasat yapılan tarih karşısındaki değer alınır.
Bu şekilde bulunan üç düzeltme Kutup Yıldızının ölçülen rasadi yüksekliğine ilave edilip
sonuçtan 1° çıkarılırsa mevkiin enlemi bulunur.
Lat = a0 + a1 + a2 - 1°
Notik Almanakların Kutup Yıldızı çizelgelerinde (Sayfa 274, 275 ve 276’da) 65° enlemine
kadar, Kutup Yıldızının hakiki semtleri verilmiştir.Cetvellere girmek için, hesaplanarak bulunan
LHAE ve Lat değerlerine ihtiyaç vardır. Cetvellere girerken kullanılan LHAE en yakın 10° lik
kıymetle üstten, Lat değeri ile de düşey sütundan girilerek (göz enterpolasyonu yapılarak) kesiştiği
noktadaki semt değeri alınır ve ölçülen değerle karşılaştırarak hata miktarı bulunur.
ÖRNEK :
20 TEMMUZ 1997 tarihinde 41° 18’ N - 029° 20’E DR mevkiinde bulunan bir seyirci, hatası
3 dakika ( F ) olan kronometresi 18:03’ü gösterdiğinde IC = 02’ olan sekstantı ile göz yüksekliği 42
ft olan kırlangıçtan yaptığı rastta Kutup Yıldızının yüksekliğini 41° 30’ olarak tespit etmiştir. Söz
konusu seyircinin enlemi nedir?
Çözüm :
Öncelikle Kutup Yıldızının ölçülen yüksekliğine Sekstant ile ilgili düzeltmeler yapılarak
Görünen Açısal Yükseklik bulunur.
Notik Almanaktan GHAE değeri bulunacağı için öncelikle GMT olarak doğru zamanın
bulunması gereklidir.
Bulunan bu zaman ile Notik Almanağa girilerek GHAE değeri ve bu değere boylam değeri
tatbik edilerek LHAE bulunur.
LHAE değeri ile Notik Almanağın 275 inci sayfasından Şekil - 1104b’da görüldüğü gibi a0 ,
a1 ve a2 değerleri bulunarak formdaki yerlerine yazılır ve bulunan toplam değerden 1° çıkarılarak
enlem değeri bulunur.
Şekil – 1104b Kutup Yıldızından Enlem Tayini
1105.ASTRONOMİK RASATLA CAYRO PUSULA HATASININ BULUNMASI
Bir geminin emniyetli seyri en başta cayro pusula veya manyetik pusulasının doğruluğuna
bağlıdır. Bu nedenle seyirci günde iki defa (öğleden evvel ve sonra) cayro pusulasının hatasını
kontrol etmeli ve işlemlerini ona göre yapmalıdır. Bunun için DR veya Fix mevkie göre tam olarak
güneşin semt açısı bulunur. Aynı anda güneşin cayro ile semti alınır. Aradaki fark cayro pusula
hatasını verir. Astronomik rasatla cayro pusula hatasının bulunması için değişik yöntemler
kullanılır. Bu yöntemler aşağıda belirtilen dokümanlar kullanılarak uygulanabilirler.
a HO 214
b HO 229
c HO 249 (Yaklaşık olarak bulunur)
ç. HO 211
d HO 260 (Gök cisimlerinin Semtleri)
e HO 261 (Güneşin Semt Cetvelleri)
f Notik Almanaktan Kutup Yıldızı Çizelgeleri.
Herhangi bir mevkide ve rasat zamanında, gök cisminin cayro pusula ile semti ölçülür ve o
andaki zaman kaydedilir. Yukarıda belirtilen dokümanlar kullanılarak hesaplanan semt değerleri ile
cayro pusula ile ölçülen semt değeri mukayese edilerek cayro pusula hatası bulunur.
En çok kullanılan yöntemler den bir tanesi olan kutup yıldızından cayro hatası tespiti Şekil –
1104b’de gösterilmiştir.
Özellikle güneşin SIA değerinden faydalanarak yapılan hata tespiti daha hassas değer verdiği
için tercih edilmelidir. Bu yöntemde Şekil – 1105a-ç’de verilen SIA (Amplitude) cetvelleri ve Şekil
– 1105d’de verilen BOWDITCH’in 23 No’lu cetveli kullanılır.
Normal şartlarda SIA değerinin elde edileceği zaman, güneşin merkezinin gök ufku üzerinde
olduğu an olup, bu durum; güneşin alt kenarının, yarıçap değeri olan yaklaşık 16’.0 görünen ufuk
hattının üzerinde bulunduğu andır.
Bu şekilde ölçüm yapılabildiği takdirde ölçülen SIA değeri ile hesaplanan SIA değeri
arasındaki fark direkt olarak cayro hatasını verir. Ancak pratikte bu şekilde ölçüm yapmak oldukça
zordur. Bu nedenle daha çok güneşin merkezi tam görünen ufuk hattı üzerinde iken ölçüm yapmak
daha kolaydır. Ölçüm bu şekilde yapılırsa öncelikle ilgili cetveller kullanılarak SIA düzeltmesi
yapılmalı ve bulunan düzeltme değeri ölçülen SIA değerine aşağıda belirtilen şekilde
uygulanmalıdır.

DR MEVKİ DOĞUŞ BATIŞ


ENLEMİ ANI ANI

KUZEY (N) + -

GÜNEY (S) - +

Örnek 1 ve Örnek 2 incelendiği takdirde yöntem daha iyi anlaşılacaktır.Ölçülen SIA


hesaplanan SIA değerinden daha büyük ise cayro hatasının işareti “W”, aksi durumda ise “E” olur.
Şekil - 1105a BOWDITCH’in 22 No’lu Cetveli
Şekil – 1105b BOWDITCH’in 22 No’lu Cetveli
Şekil – 1105c BOWDITCH’in 22 No’lu Cetveli
Şekil – 1105ç BOWDITCH’in 22 No’lu Cetveli
Şekil – 1105d BOWDITCH’in 23 No’lu Cetveli
ÖRNEK 1 : 36° 28’,6 N – 032° 24’ E DR mevkiinde bulunan bir gemide güneşin batış
saatinde güneşin merkezi gök ufku üzerinde bulunduğu anda ölçülen semti 298°,7 ve bu an için
hesaplanan meyli ise 22° 09’,9 N olarak hesaplanmıştır. Cayro pusulanın hatasını SIA yöntemi ile
hesaplayınız.
Çözüm :
Öncelikle semt değerine göre SIA değeri hesaplanacaktır. Bulunan bu SIA değerine ölçülen
SIA değeri denir.
SIA = 298°,7 – 270°
SIA = W 28°,7 N
Güneşin batış anı olduğu için ön ek “W” , meyil değerinin işareti “N” olduğu için de son ek
“N” olacaktır.
Şekil – 1105ç’de verilen cetvelde DR mevkii enlemine ve meyil değerine en yakın değerler
kullanılarak enterpolasyon yapılarak enlem ve meyil değerine ait SIA değeri hesaplanır.

Enlem
Meyil 22° 22° 09’,9 22°,5

36° 27°,6 27°,8 28°,2


36° 28’,6 28°,0
38° 28°,4 28°,6 29°,1

Enterpolasyon sonucunda hesaplanan SIA değeri ile ölçülen SIA arasındaki fark cayro pusula
hatasını verir.
Ölçülen SIA W 28°,7 N
Hesaplanan SIA W 28°,0 N
Cayro Hatası 0°,7 W olarak bulunur.

ÖRNEK 2 : 36° 28’,6 N – 032° 24’ E DR mevkiinde bulunan bir gemide güneşin batış
saatinde güneşin merkezi görünen üzerinde bulunduğu anda ölçülen semti 298°,7 ve bu an için
hesaplanan meyli ise 22° 09’,9 N olarak hesaplanmıştır. Cayro pusulanın hatasını SIA yöntemi ile
hesaplayınız.
Çözüm :
Öncelikle semt değerine göre SIA değeri hesaplanacaktır. Bulunan bu SIA değerine ölçülen
SIA değeri denir.
SIA = 298°,7 – 270°
SIA = W 28°,7 N
Güneşin batış anı olduğu için ön ek “W” , meyil değerinin işareti “N” olduğu için de son ek
“N” olacaktır.
Şekil – 1105d’de verilen BOWDITCH’in 23 No’lu cetveli kullanılarak SIA Düzeltmesi
(Genişlik Düzeltmesi) değeri bulunur. Bunun için DR mevkii enlemi ve Meyil değerlerinin en
yakın tam değerleri kullanılır.
Bu örnek için en yakın enlem değeri 36°, en yakın meyil değeri ise 22° olarak alınacaktır. Bu
değerler ile cetvele girildiğinde düzeltme değeri 0°,6 olarak bulunur. Bu değer; enlem “N” ve batış
anı olduğu için ölçülen SIA değerinden çıkarılacaktır.
Ölçülen SIA = 28°,7 – 0°,6 = 28°,1
Şekil – 1105ç’de verilen cetvelde DR mevkii enlemine ve meyil değerine en yakın değerler
kullanılarak enterpolasyon yapılarak enlem ve meyil değerine ait SIA değeri hesaplanır.

Enlem
Meyil 22° 22° 09’,9 22°,5

36° 27°,6 27°,8 28°,2


36° 28’,6 28°,0
38° 28°,4 28°,6 29°,1

Enterpolasyon sonucunda hesaplanan SIA değeri ile ölçülen ve düzeltme uygulanan SIA
değeri arasındaki fark cayro pusula hatasını verir.
Ölçülen SIA W 28°,1 N
Hesaplanan SIA W 28°,0 N
Cayro Hatası 0°,1 W olarak bulunur.
FAYDALANILAN KAYNAKLAR

1. The American Practical Navigator, BOWDITCH, PUB NO.9,1995 Edition


2. Dutton’s, Navigation and Piloting, Fourteenth Edition,
3. Nicholls’s Concise Guide to Navigation Volume 1, 10th Edition
4. Astronomik Seyir, Aybars BİLGİNER, 1982

You might also like