Professional Documents
Culture Documents
Astronomik Seyir Ders Kitabı
Astronomik Seyir Ders Kitabı
ASTRONOMİK SEYİR
DERS KİTABI
2003
Bu kitap; yazım hataları düzeltilerek, yeni düzenleme ve değişmeleri de içerecek şekilde
hazırlanarak 2003 yılında ikinci basım olarak yeniden basılmıştır.
Sinan TUNÇAY
Dz.Yarbay
Seyir Öğretim Elemanı
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ I
İÇİNDEKİLER III
01. ASTRONOMİK SEYİR 1-12
02. ASTRONOMİK SEYİR KONUMLAMA YÖNTEMLERİ 13-18
03. GÖK KÜRESİ VE UFUK SİSTEMİ KOORDİNATLARI 19-28
04. KÜRESEL SEYİR ÜÇGENİ 29-33
05. SEYİRDE ZAMAN 34-42
06. ZAMAN ÖLÇEN ALETLER 43-46
07. NOTİK ALMANAK 47-65
08. SEKSTANT 66-85
09. HESABİ YÜKSEKLİK (İRTİFA) Hc 86-108
10. GÖK CİSİMLERİNİN TANINMASI 109-117
11. ASTRONOMİK SEYİR ÖZEL DURUMLARI 118-135
FAYDALANILAN KAYNAKLAR 136
III
BÖLÜM 01 ASTRONOMİK SEYİR (GÖKSEL SEYİR)
101. GENEL
Astronomik Seyir; seçilmiş ve koordinatları Notik Almanakta belirtilen gök cisimlerinden
yararlanılarak yapılan seyir, şeklinde tanımlanır. Gök cisimlerinin görünen ufuktan olan açısal
yükselimleri, yersel seyirde kullanılan mevki hatlarına benzer, astronomik mevki hatlarının
(Celestial Line of Position) elde edilmesini sağlar. Bir mevki hattı elde etmek için gerekli olan
bilgilerin, gök cismi gözleminden üretilmesi işlemlerinin bütününe, rasat denir.(Sight Reduction)
Görüleceği gibi rasat; içerdiği yöntem ve ölçüm işlemlerinin mevki hattı eldesine yönelik olması
nedeniyle, gözlem yapmaktan daha geniş kapsamlıdır.
1
Bir seyircinin veya bir vardiya subayının mesleki bilgisi, Astronomik Seyir bilgisine
yatkınlığı ile ölçülür. Başkaca bir deyişle, Astronomik Seyir bilgisi; denizcilik mesleği yeterlilik
ölçütüdür. Zira bu seyri bilen bir kimse açık denizlerde, hiç gitmediği ve görmediği sularda
emniyetle seyredebilir ve arzu ettiği limana varabilir.
102. DÜNYA VE GÖK KÜRESİ
Evrende sabit nokta kavramı yoktur. Çünkü, evrende süreklilik gösteren bir hareketlilik
mevcuttur. Bu hareketin temel kaynağı çekim kuvveti ve teoriye göre evren evriminin
başlangıcındaki Büyük Patlamadır. Sözgelimi, Dünya’nın da içinde bulunduğu Güneş
sistemimizin bağlı olduğu ve Samanyolu olarak adlandırdığımız sarmal kümelenmenin (Galaksi)
saniyedeki hızı 600 km’dir. Sistem içerisinde Güneş’in galaksi çevresindeki hızı ise 220
km/sn’dir. Anlaşılabileceği gibi yerküre üzerinde hakiki bir hareketi gözlemlemek olası değildir.
Gözlemlenen hareket, o gök cisminin özgün hareketi ve gözlemcinin hareketinden ortaya çıkan
göreceli (nispi) bir yapıya sahiptir. Bu; radar ekranında merkezde olan bir gemiden, diğer gemi
ekolarının izlenmesine benzetilebilir.
EKLİPTİK VEGA
KUTUP EKSEN 14000
YILDIZI
DEVİNİM
KUTUPLAR EKSENİ
EKSENEL DÖNÜŞ
UVVETİ
ÇEKİM K
P EKLİPTİK DÜZLEM
EK
VA
T OR
D ÜZ
LEM
İ
Devinim; Şekil –102b’de gösterildiği gibi “p” çekim kuvvetinin bir sonucudur. Güneş’in;
ekliptik düzlemi üzerinde uyguladığı kuvvet, dönüş ekseninin bu kuvvete dik doğrultuda
devinmesine neden olur. Ağırlığı çevresinde dengelenmiş bir diskin sabit ve yüksek devirle
dönmesi halinde, tıpkı cayroda olduğu gibi, bu diske dışarıdan bir kuvvet veya tork
uygulandığında, diskin veya Dünya’nın dönüş ekseni bu kuvvet yönünde değil, bu kuvvete dik
bir doğrultuda hareket edecektir. Bu kavram cayroskopik atalet olarak bilinir. (Gyroscopic
Inertia )
Astronomide; Dünya’nın dönüş hareketi (Rotation) ile devir hareketini (Revolution)
ayırmaya dikkat edilmelidir. Yerin dönmesi; kutuplar ekseni etrafındaki hareketi, devri ise yer
yörüngesi üzerindeki hareketidir. Dünya; ekseni etrafında her gün bir tur dönerken, Güneş
etrafındaki hareketini ise bir yılda tamamlar. Ancak Dünya üzerinde bulunanlar gök yüzünün
veya gök cisimlerinin Dünya etrafında devrettikleri izlenimine kapılırlar. Havanın açık olduğu
bir gecede gök yüzüne bakılırsa, sonsuzluk hissi veren, olağanüstü bir kubbe görülür.
Gece ilerledikçe kubbedeki yıldızların batıya doğru hareket ettikleri, batıda battıkları veya
ufkun altına indikleri ve yeni yıldızların doğuda ufuktan yukarı doğru yükseldikleri kolayca
3
görülür. Bu kubbenin, Dünya’yı saran tam bir küre ve merkezinin Dünya merkezi ile aynı olduğu
varsayılacaktır. Yıldızların; yarıçapı sonsuz olan bu düşsel kürenin iç yüzeyi üzerinde
bulundukları kabul edilmektedir. Bu dış kürenin (Gök küresinin) Dünya etrafında her gün bir
defa döndüğü zannedilmektedir. Dünya’nın gerçek hareketi batıdan doğuya doğru olduğundan,
bu nispi hareket de doğudan batıya doğrudur. Konu başında da belirtildiği gibi Astronomik
Seyrin ilgi alanı gerçek değil, görünen (Apparent) harekettir.
GÖK
EKVATORU
Pn Ps
Pn
BATI DOĞU
UFUK DÜZLEMİ
GÖK EKVATORU
4
zaman gök ekvatoru tam başucunda olup, gök cisimleri; Şekil-102c’de gösterildiği gibi dikey
olarak doğar ve batarlar. Buna Dik Küre denir.
Seyirci kutupta bulunduğu zaman, gök kutbu başucu noktası ve ufuk hattı Ekvator olur. Bu
durumda bütün gök cisimleri Şekil-102ç’de görüldüğü gibi ufka paralel olarak hareket ederler.
Buna ise Paralel Küre denir. Bu durumda yıldızların yarısı daima ufkun üstünde ve diğer yarısı
da altındadır. Güneş ilkbaharın birinci günü ufkun üstünde çıkar ve sonbaharın birinci gününe
kadar ufkun üstünde izlenebilir. Altı ay sonra ufkun altında kaybolur.
Yıldızların; her akşam aynı saatte izlendiği takdirde, her gün yaklaşık dört dakika daha
erken doğarak devamlı olarak batıya doğru hareket ettikleri görülür. Örneğin; ORION Takım
Yıldızı, sonbahar akşamları ufkun tam doğu tarafında görülür. Mevsim ilerledikçe gökyüzünde
daha yükseklerde görülür ve bu durum kış akşamlarında güney boylam üzerinde görününceye
dek devam eder. İlkbaharda ise, gökyüzünün batı kısmına doğru hareket eder ve son olarak
batıda ufkun altına inerek kaybolur. Sonbaharda tekrar ufkun doğu yönünden yükselir.
Yıllık olan bu nispi hareket, ters yönde olan hakiki hareketin bir sonucudur. Dünya’nın
Güneş’in etrafındaki hareketi bir yıl sürer. Dünya; Güneş’in etrafındaki bu devir hareketini bir
daire üzerinde yapmayıp, küçük dış merkezli elips şeklindeki bir yörünge üzerinde yapar ve bu
yörüngenin odak noktalarından birinde Güneş bulunur. Şekil-102d’den de görüleceği üzere,
Dünya; Ocak ayında, Güneş’e en yakın konumda olup, yaklaşık mesafesi 91.300.000 NM’dir.
Bu noktaya Yerberi (Perihelion) denir.
NİSAN
DOĞU
GÜNEŞ
TEMMUZ OCAK
(YER ÖTE) (YER BERİ)
DOĞU
EKİM
5
Dünya’nın; Güneş etrafındaki devir hızı da değişiktir. Bu; Şekil-102e’de gösterildiği gibi
Kepler kanunu (Dünya ile Güneş’i birleştiren ışınlar, eşit zamanlarda eşit alanlar süpürür) ile
açıklanır. Yani Dünya, kışın yazdan daha süratli hareket eder. Yerin yörüngesi üzerindeki
ortalama hızı yaklaşık saatte 56000 Kts’dir.
103. GÜNEŞ SİSTEMİ
Güneş; yalnız başına Güneş sistemin bütün
kitlesinin yaklaşık yüzde 99,9’unu kapsar ve tüm
sistemin ısı ve ışık enerjisini termonükleer
reaksiyonlar ile sağlar.
Dünya; ışık ve ısısını Güneş’ten alır. Güneş’in
ısısı yüzeyde yaklaşık 10000° F’dir. Güneş
yüzeyinin her Ft2 si, yaklaşık 8000 beygir gücü
kuvveti bir hızla, enerji gönderir. Ancak Dünya, bu
enerjinin çok küçük bir kısmını alabilir. Güneş’in
çapı; yaklaşık 864000 NM veya başka bir deyişle,
Dünya çapının 109 katıdır. Buna bağlı olarak
Güneş’in hacmi, Dünya hacminin yaklaşık 1300000
katıdır.
Dünya’nın 5,5 olan yoğunluğuna karşın,
Güneş’in yoğunluğunun yaklaşık 1,4 olması nedeni
ile Güneş’in kitlesi, Dünya kitlesinin yaklaşık
330.000 katıdır. Güneş’te sıcaklığın içeriye doğru
arttığı ve merkezde birkaç milyon dereceye vardığı
tahmin edilmektedir. Güneş’in görünen yüzeyine,
Işık Küre (Photosphere) denir. Işık Küreyi,
çepeçevre saran ve birkaç yüz mil yukarıya doğru
uzanan yoğun tabakaya, Güneş Atmosferi
(Reversinglayer) denir. Güneş Atmosferinin üstünde
birkaç mil dışarı doğru uzanan, daha az yoğun bir
atmosfer tabakası bulunur. Bu tabakaya da Renk
Küre (Choromosphere) denir. Renk Küreden itibaren
yüz binlerce mil dışarı doğru uzanan kısma ise
Çıkıntı Küre (Prominence) denir. Bunlar; tam Güneş
tutulması esnasında gözlenebilir. Bu tabakaların
dışında Hale (Corona) bulunur ki bazen birkaç
milyon mil dışarı doğru uzar.
Şekil-103a Gezegen Yörüngeleri
Zaman zaman ışık küre üzerinde, nispeten koyu alanlar teleskop olmaksızın da
gözlemlenebilir. Bunlara; Güneş Lekeleri adı verilir. Güneş Lekeleri; yüzey sıcaklığından daha
az (7000°F) sıcaklıktaki gazın oluşturduğu, yoğun manyetik alan nedeni ile meydana gelir.
Teoriye göre; leke sayısı Dünya iklimini etkilemektedir. Güneş ayrıca yüklü parçacık emisyonu
da yapmaktadır. Güneş Fırtınası adı verilen bu oluşum yeterince güçlü olduğunda yerküredeki
radyo haberleşmesini etkilemektedir. Zaman zaman kuzey ülkelerinde gözlemlenen ışımanın
(Aurora) kaynağı da Güneş Fırtınalarıdır.
Güneş Sisteminin en önemli gök cisimleri gezegenlerdir. Gezegenlerin, yıldızlar gibi ışık
kaynakları olmadığından, Güneş’in ışıklarını yansıtarak görünürler. Yıldızlara göre yüzey
kesitlerinin fazla olması nedeni ile dürbünle bakıldığında seçilebilir dairevi bir çevre görülür ve
yansıttıkları ışıklar kırpışmaz.
6
Babil’den günümüze değin incelenen gökyüzündeki hareketli cisimler, (Güneş, Ay ve beş
gezegen) hafta olarak adlandırılan, zaman ölçütüne kaynak olmuşlardır. Babil inanışına göre, her
gün hareketli bir gök cismi Dünya’ya hükmetmektedir. Günümüzde bazı dillerde, İngilizce’deki
Saturday (Satürn günü ), Sunday (Güneş günü) gibi gün isimleri olarak bazı hareketli gök
cisimlerinin adları kullanılır.
Yıldızların birbirine göre konumları hissedilebilir bir değişim göstermez. Bu durum bin yıl
öncesi ve geleceği için de aynıdır. Ancak gezegenlerin gökyüzündeki konumları sürekli olarak,
saatten saate, mevsimden mevsime ve yıldan yıla değişmekte, yani gezinmektedirler. Bu nedenle
de gezegen olarak adlandırılmışlardır.
Bütün gezegenler, Dünya gibi batıdan doğuya doğru dönerler ve Güneş etrafında bir elips
yörünge üzerinde batıdan doğuya doğru hareket ederler. Kepler Kanununa göre :
a. Her gezegen Güneş’in etrafında bir elips çizer ve Güneş bu elipsin odak noktalarından
birinde bulunur.
b. Güneş’i gezegenlere birleştiren doğru, eşit zamanlarda eşit alanlar süpürür.
c. Herhangi iki gezegenin devir zamanlarının karelerinin oranı, Güneş’e olan ortalama
uzaklıklarının küplerinin oranına eşittir.
NEPTÜN
SATÜRN URANÜS
PLÜTON
JÜPİTER
MARS
DÜNYA
VENÜS
MERKÜR
7
MARS
• Mercury : Merkür-Utarit
• Venus : Venüs-Zühre VENÜS
• Earth : Dünya
• Mars : Merih
• Jupiter : Jüpiter-Müşteri GÜNEŞ
• Saturn : Satürn-Zuhal
• Uranus : Uranüs
• Neptun : Neptün
• Pluto : Plüton’dur. DÜNYA
9
Ay, Güneş’ten 90° uzakta olan bir noktaya gelir ki buna Dördün veya Terbi hali denir. Bu
durumda Ay; Güneş’in 6 saat doğusunda veya arkasında bulunduğundan, Güneş’in batışında
yaklaşık boylam üzerindedir.
Bundan sonraki geceler Ay izlenecek olursa doğuya doğru uzaklaştığı ve görünen parlak
yüzeyinin artmakta olduğu gözlenir. Dünya, Ay ile Güneş arasında bulunduğunda Dolunay (Full
Moon) ismini alır. Bunu izleyen iki hafta içinde Ay, Yeni Ay’a kadar olan safhaları tekrarlar.
G
İLK DÖRDÜN Ü
N
E
Ş
I
Ş
I
DOLUNAY YENİ AY N
L
A
SON DÖRDÜN
R
I
10
ortaya çıkar. Yıldızın daha ileri evrelerinde ise, daha ağır elementler oluşur. Helyumun yanmaya
başlaması ile yıldız atmosferi dışarıya doğru şişer. Kırmızı dev olarak adlandırılan bu evrede,
Güneş’in yaklaşık beş milyar yıl sonra gezegenleri içine toplaması kaçınılmazdır.
Yıldızların parlaklığı, kadir denilen bir birimle ölçülür. Buna göre en parlak yıldızlar
1.kadirdendir. Tüm yıldızlar, parlaklık durumlarına göre 1.kadirden 6.kadire kadar sıralanırlar.
Buna göre 1.kadirden olan bir yıldız, 6.kadirden olan bir yıldızdan 100 defa daha parlaktır ki bu
değer standart olarak kabul edilmiştir. Yüzün beşinci kuvvetten kare kökü 2,512’dir. Bu da
standart kadir oranıdır. Birinci kadirden bir yıldız, üçüncü kadirden olan bir yıldızdan (2,512)2
veya 6,310 defa daha parlaktır. Genellikle birinci kadirden bir yıldız deyimi, kadiri -1.6 olan en
parlak olan Sirus yıldızından kadiri +1.5 olan yıldıza kadar olan bütün yıldızlar için kullanılır.
Kadiri +1,6 ile +2,5 olan yıldızlar için ikinci kadirden yıldızlar ve +2,6 ile + 3,5 olan yıldızlar
için de üçüncü kadir yıldızlar deyimi kullanılır. Çıplak gözle görülebilen en zayıf yıldızlar altıncı
kadirden olan yıldızlardır. Bu birime göre Güneş’in kadri –26,7, Dolunay’ın –12,5, Venüs’ün –
3,3, Satürn’ün +0,6, Mars’ın –0,2, Jüpiter’in –2,2’dir.
Sabit yıldızların gökyüzündeki mevkileri, görülebilen şekillere göre kolayca belirlenebilir.
Bu şekilleri oluşturan yıldızlara Takım Yıldızlar denir. İlk zamanlar 48 adet olarak saptanan
Takım Yıldızlar, Güney Kutup Bölgesi ve Güney Yarım Küredeki yıldızlar da saptandıktan
sonra 88 adete yükselmiştir. Bu Takım Yıldızlara göre çeşitli enlemleri içine alan yıldız haritaları
etüt edilerek, gök küresini örten yıldızları tanımak kolaylaşmıştır. Yıldızları tanımak için değişik
metotlar geliştirilmiş olup, bunlardan birkaçı aşağıda kısaca açıklanmıştır.
a. Yıldızlar Grubunu tanıyabilmek için üç takım yıldız esas seçilmiştir.
(1) URSA MAJOR : (Büyük Ayı) Kuzey Meyli (Declination) büyük olan yıldızlar için
bu Takım Yıldız referans olarak seçilmiştir.
(2) ORION : Ekvator yakınındaki yıldızlar için referans olarak kullanılan Takım
Yıldızdır.
(3) SOUTHERN CROSS : Meyli, güney olan yıldızlar için referans seçilmiş Takım
Yıldızdır.
b. HO 2102C veya D Star Finder (Plastik Yıldız Bulucu)
c. HO 214 ve Almanak yardımı ile
ç. İngiliz (Admiralty Gök Küresi) ile
d. Yıldız Haritalarında Yıldız Tanımı
Yukarıda belirtilen bu yıldız tanıma metotları “Yıldız Tanıma” konusunda
detaylandırılacaktır.
Yıldızlar nadiren tek başlarına bulunurlar. Genellikle kümeler ve gevşek gruplar halinde
bulunurlar. Bu kümelere Gökada (Galaksi) adı verilir. Evrende baskın olarak gözlenen gökada
yapısı; sarmal kolları olan ya da elips biçimli galaksilerdir. Gökadalar içindeki yıldızlar ayırt
edilemeden gözlendiğinden başlangıçta bulutsu olarak isimlendirilmiştir. Yerküreye en yakın
gökada Şekil-105a’da görülen iki milyon ışık yılı mesafedeki Andromeda’dır. Samanyolu olarak
adlandırılan, dünyanın da içinde bulunduğu gökadanın sarmal kollarının ancak küçük bir kısmını
puslu sönük ve yaygın ışıklı bir kuşak halinde gözlemlenebilir. Gökadaların, kendi aralarındaki
kümelenme ve topaklanmalar evrenin homojenliğine ilişkin araştırmalara konu teşkil etmektedir.
Edwin Hubble 1929 yılında gökadaların aralarındaki mesafe ile orantılı hızlarda birbirlerinden
uzaklaştığını, bir başka deyişle evrenin genişlediğini kanıtlamıştır. Şekil-105b’de çok kuvvetli
teleskoplarla dahi gözlemlenmesi güç ancak en güzel gökadalardan biri olan ve görüntü olarak
benzemesi nedeni ile At başı (Horsehead) Gökadası ismi verilen gökada görülmektedir.
11
Şekil – 105a Andromeda Gökadası
Şekil – 105b At Başı (Horsehead) Gökadası (Resmin üst kenarı batı, sol kenarı ise kuzeydir)
12
BÖLÜM 02 ASTRONOMİ SEYRİNDE KONUMLAMA YÖNTEMLERİ
201. GENEL
Gök Cisimlerinden yararlanarak yapılan seyre Astronomik Seyir, gök cisimlerinden mevki
hattı veya mevki dairesi elde etmek üzere yapılan gözlem ve hesaplamalara ise rasat denilir.
Astronomik Seyirde mevki; mevki dairesinden yararlanılarak bulunur. Çizilecek mevki
dairesinin merkezi, gök cismini Dünya’nın merkezi ile birleştiren doğrunun Dünya’yı deldiği GP
noktasıdır. Bu mevki dairelerinin çizilebilmesi için, dairelerin yarıçaplarının bilinmesi gerekir.
Bu yarıçapları bulmak için eşit irtifa dairesi prensibinden yararlanılır. Bu yöntemin, geometrik
olarak radarla elde edilen mevki dairelerinin kesişimleriyle yapılan konumlamadan farkı yoktur.
Ancak mevki dairesinin yarıçapının büyük olması nedeniyle sınırlı bir yay parçasını doğru
şeklinde ( mevki hattı ) çizilir.
202. EŞİT İRTİFA (YÜKSEKLİK) DAİRESİ
Konuyu daha iyi açıklayabilmek için, Şekil - 202a’da
görüldüğü gibi bir yelken direğinin çok sayıda eşit
uzunlukta istralya ile donatıldığını varsayalım. Bu direkten
aynı uzaklıkta bulunan noktaların geometrik yeri hepimizin
bileceği üzere merkezi, direğin ıskaçası olan bir daire
çemberidir. Bu çember üzerindeki herhangi bir noktanın
direk dibi ve direk başı arasında yaptığı açı belirli olup
çember üzerinde bütün noktalarda bu açı birbirine eşittir. Bu
duruma göre bir noktanın direk dibine göre mevkii; mesafe
olarak ifade edilebildiği gibi bu mesafeden tepeyi görebilen
açı olarak da tanımlanabilir. Astronomik Seyirde bu daireye
mevki dairesi ya da eşit irtifa dairesi denir. Eşit irtifa dairesi
üzerinde ölçülen bu açıya İRTİFA-YÜKSEKLİK-ALT
denir. Şu halde bir gök cisminin irtifasını ölçer ve gök
cisminin mevkii saptanırsa mevki dairesi çizilebilir. GP
13
Şekil - 202b Markator Harita Üzerine Plotlanmış Bir Eşit İrtifa Dairesi.
ÖRNEK :
Seyircinin saat 17:41deki DR mevki
enlemi 5° 30',5 N ve boylamı 139° 57' E;
Güneş’in rasat anında ölçülen rasadi yüksekliği
(Ho) 88° 14',5 ve rasat anında GP noktasının GP
enlemi 7° 14',9 ve boylamı 140° 26',2E ise;
İSTENEN :
Saat 17:41’deki mevki hattı
ÇÖZÜM :
Şekil – 202’c de gösterildiği gibi,
L
,5 Mİ
R = (Coalt)’ = 105,5 NM
105
IÇAP
G 41
Ü
olursa; Astronomik Seyirde; direk başı olarak N
EŞ
tanımlanabilecek gök cisimleri, Dünya’dan
sonsuz uzaklıkta bulunmaktadırlar. Bu gök
1741 DR
cisimlerinden gelerek Dünya’nın merkezinden
geçen ışınlar bir noktada Dünya’yı
delmektedir.
Şekil - 202c Yüksek irtifa Rasadından Elde
Edilen Mevki Hattının Plotlanması
14
Yani; gök cismi, direk başı; ışının Dünya’yı deldiği nokta ise direğin dibidir. Işının
Dünya’yı deldiği bu noktaya GP (Coğrafi Mevki) adı verilir ve bu nokta Şekil – 202ç’de
gösterildiği gibi mevki dairesinin merkezidir.
PARALEL IŞINLAR
BÜ
Y
Ho 1 GP D A ÜK
İRE
Ho 2
EŞİT İRTİFA
DAİRESİ
İ
D Ü FU K
EM
ZL
U
15
Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için Şekil - 203a’da olduğu gibi bir daire çizilir. Çizilen
bu dairenin, merkezinin Dünya’nın merkezi ile çakışık ve seyircinin M noktası ile gösterilen
mevkiinden geçen bir büyük daire olduğu kabul edilir.
YILDIZDAN
GELEN IŞINLAR
AP’ a M’ GP’
M
AP
GP
Hc
Ho
a
16
Bu mevki; örneğin, Parakete Mevkii, herhangi veya tam derece enlem ve boylam ile
tanımlanan bir mevki olabilir. Seyircinin AP mevkiinde olduğu kabul edildiği zaman, bu
noktanın başucu mevkiine nazaran 90° uzaklıktaki noktalarının geometrik yeri hesabi ufuk olur.
Gök cisminin yüksekliği, gök cisminin ufuktan olan yüksekliği olduğuna göre, aynı gök
cismine ait iki irtifa (yükseklik) Ho ve Hc söz konusudur. Ho ve Hc arasındaki fark (a) ile
gösterilir ve INTERSEPT kelimesi ile tanımlanır. Şekil - 203a’da görüleceği üzere AP ve M
açısı, kenarlarının birbirine dikliği nedeni ile Hesabi ve Rasadi ufuk düzlemleri arasında kalan
açıya eşittir. Şeklin üstüne çizilen bir düzlem üzerine AP, M ve GP noktalarının izdüşümü
alınacak olursa; M noktasının AP’ye göre GP’ye daha yakın olduğu görülür. Bu durumda
intersept yakın deyimi kullanılmaktadır. AP noktası ile M noktasının yerleri değişik olsa idi, M
noktası AP’ye göre GP’den daha uzakta olurdu ki, bu durumda da intersept uzak deyimi
kullanılmaktadır. Yani; ölçülen irtifa (Ho), hesapla bulunan irtifa (Hc)’den büyük ise intersept
yakın, aksi durumda uzak olur. Bu durumda AP mevkii bilindiğine göre intersepti saptayarak bir
seyircinin gerçek mevkii kolaylıkla bulunabilir.
İnterseptin yakın ve uzak olarak bulunacağı durumlar Şekil-203b’de şematik olarak
gösterilmiştir.
Ho < Hc
İntersept UZAK
Seyirci bulunduğunu zannettiği noktaya göre
GP noktasından daha uzak
Ho Hc
M AP GP
Ho > Hc
İntersept YAKIN
Seyirci bulunduğunu zannettiği noktaya göre
GP noktasına daha yakın
Ho Hc
GP M AP
17
Bu elemanlar bilindiğine göre, Şekil - 203c’de gösterilen mevki hattının çizimi aşağıdaki
şekilde özetlenebilir.
a. Kabul edilen mevki AP/DR doğru olarak plotlanmalıdır.
b. AP/DR noktasından gök cisminin bulunduğu semte yani o yöne doğru bir doğru
çizilerek bu hat üzerinde (semt hattı) interseptin yakın (T) veya uzak (A) olması durumuna göre
(1)Yakın ise coğrafi mevkiin yönünde (yani AP/DR ile GP arasında) çizilmelidir.
(2)Uzak ise coğrafi mevkiin aksi yönünde (yani AP/DR ile GP arasında değil AP/DR
gerisinde) çizilmelidir.
(3)Semt hattı üzerinde doğru yönde olmasına dikkat ederek interseptin NM cinsinden
değeri saptanarak bir nokta bulunur.
(4)Bu şekilde bulunan noktadan çizilen dik doğru; mevkii hattıdır.
(5)Mevki hattının üst kısmına en yakın tam dakikaya kadar rasadın yapıldığı zaman, alt
kısmına ise rasadı yapılan gök cisminin adı yazılır.
Bu şekilde elde edilen bir mevki hattı ile aynı anda başka bir gök cisminden aynı
yöntemlerle saptanan interseptten elde edilen mevki hattının bir evvelki mevki hattını kestiği
nokta rasat anında geminin gerçek (Fix) mevkiidir.
SPICA
°
44
O
AP AP ENLEMİ
a
SEMT HATTI
17 IC
SP
:5 A
6
AP BOYLAMI
18
BÖLÜM 03 GÖK KÜRESİ VE UFUK SİSTEMİ KOORDİNATLARI
301. GENEL
Dünya Koordinat Sistemi enlem ve boylam olarak tanımlanır. Dünya üzerindeki bir nokta
enlem ve boylam değerleri kullanarak tanımlanabilir. Gök küresi üzerindeki cisimler için de
durum aynıdır. Bu cisimlerin bulundukları noktaları belirtmek için, küre üzerinde bir referans
düzlem kabul edilir ve bu düzlemin küre üzerinde oluşturduğu hatta Gök Ekvatoru, düzleme de
Gök Ekvator Düzlemi denir. Gök küresi üzerinde enlemin eşidi meyil veya Dik Açılım
(Declination)’dır. Dik Açılım, gök ekvatorundan itibaren kuzey veya güneye doğru açısal mesafe
olarak tanımlanır. Ölçülen bu değerin sonuna N veya S işareti konur. DEC kısaltması ile
gösterilir. Dünya’daki bir konumun boylam değerinin karşıtı olan göksel koordinat elemanı ise
GHA (Greenwich Hour Angle) Greenwich Saat Açısıdır. Greenwich boylamının gök küresi
üzerindeki izdüşümünden itibaren batıya doğru gök cismine kadar ölçülen açısal değere verilen
isimdir. 000° ile 360° ye kadar ölçülür.
302. GÖK KÜRESİ KOORDİNATLARI
Temel Tanımlar :
a. Gök Küresi : Merkezi, Dünya merkezi ile aynı, yarıçapı sonsuza varan hayali küreye
gök küresi (CELESTIAL SPHERE) denir. Gök cisimlerinin; Dünya’yı çepe çevre saran ve
yarıçapı sonsuz olan bu hayali kürenin iç yüzünün üzerinde bulundukları varsayılır. Dünya’ya
olan uzaklıkları ne olursa olsun bütün gök cisimlerinin bu gök küresinde bulundukları kabul
edilmektedir. Astronomik Seyirde gök cisimlerinin mesafeleri göz önüne alınmaz.
b. Dünya’nın Dönüşü : Dünya’nın kendi ekseni etrafında batıdan doğuya doğru dönüşü
nedeni ile, gök küresindeki gök cisimlerinin dönüşü, doğudan batıya doğru gibi görünür. Bunun
sonucu olarak, gök küresi üzerindeki cisimler bir seyirciye göre, önce doğu istikametinden
doğarlar ve seyircinin boylamını geçtikten sonra batı istikametinde batarlar.
c. Gök Kutupları : Dünya ekseni uzantısının gök küresini deldiği iki noktaya gök
kutupları denir. Dünya üzerindeki eşidi kutuplara uymak üzere kuzey (N) güney (S) olarak
adlandırılırlar.
ç. Büyük Daire : Dünya’nın merkezinden geçen düzlemlerin; gök küresi üzerindeki
kesitlerinden oluşan dairelere, Büyük Daireler denir. Gök küresini daima iki eşit parçaya
bölerler.
d. Küçük Daireler : Dünya’nın merkezinden geçmeyen düzlemlerin gök küresi
üzerindeki kesitlerinden oluşan dairelere, Küçük Daireler denir. Hiçbir zaman gök küresini iki
eşit parçaya bölmezler.
e. Gök Ekvatoru : Her noktası gök kutbundan 90° açısal uzaklıkta bulunan gök küresi
üzerindeki büyük daireye, Gök Ekvatoru denir. Başka bir deyişle, Dünya Ekvatorunun gök
küresi üzerindeki izdüşümüdür.
f. Gök Boylamı veya Rasıt Boylamı : Gök küresi üzerinde, gök kutbundan ve başucu
noktasından (Dünya üzerindeki seyircinin mevkiini Dünya’nın merkezi ile birleştiren doğrunun
gök küresini deldiği üst taraftaki nokta) geçen büyük daireye, gök boylamı veya rasıt boylamı adı
verilir. Başka bir deyişle gök boylamı Dünya üzerindeki (Yerel) boylamların gök küresi
üzerindeki izdüşümleridir. Gök boylamının, seyircinin bulunduğu nokta ile göksel kutuplar
arasında kalan yarısına üst boylam, diğer yarısına yani ayak ucu tarafında kalan kısmına ise alt
boylam denir. Gök boylamı denildiği zaman ve başka bir şey belirtilmedikçe daima üst boylam
olduğu anlaşılır.
19
GÖK BOYLAMI SAAT AÇISI
(BOYLAM AÇISI)
(RASIT
BOYLAMI)
N
HA SAAT DAİRESİ
(t)
CO )
LA
DE
CO
(p
C
Z
LAT
DEC
GÖK EKVATORU S
DÜ
NY
DÖ AN
NÜ IN
ŞE
KSE
Mİ S I
1 Nİ
LE TA
EN OK
N
GP
GÖK UFKU
OR
İ I
M S
AT
LE TA
V
EN NOK
EK
GP
2 3
N 90°
60° N GP
30° N
60°
90
°
0°
30° GP
30° S 90°
GP
DÖNÜŞ YÖNÜ
60° S
21
LHA
GHA
N
HA
BAŞUCU
NOKTASI
SAAT DAİRESİ
GHAϒ
RA ARIES
YILDIZ N SAAT DAİRESİ
SAAT DAİRESİ
SHA
ϒ
GHA
GREENWICH BOYLAMI
S
22
TI G
BA
A
H
λ
M G
GHA – LHA = 360°– Boylam (λ)
LHA
g
m. Aries Saat Dairesi : Greenwich başlangıç
boylamı, yersel koordinat sistemi için değişmez bir
TI G
BA referans boylam olarak kullanıldığı gibi, gök küresi
M üzerinde de, Aries noktasından ve göksel kutuplardan
L HA geçen saat dairesi bu işlevi görür. Şekil-302ç’de
λ gösterilen bu büyük daireye Aries Saat Dairesi denir.
n. Sağ Açılım (Right Ascension) : Aries
GHA
23
Güneş’in, Ay’ın ve seyir amacı için kullanılan gezegenlerin gök küresi üzerindeki
hareketleri belli kalıplarda olduğundan, ayrı ayrı cetveller şeklinde günlük olarak almanaklarda
verilmiştir.
p. Tutulma Dairesi (Ecliptic): Güneş’in Dünya çevresindeki nispi hareketinin yörüngesi
gök ekvatoruna göre kuzey ve güneye 23° 27',5 lık bir farklılık gösterir. Güneş’in günlük
hareketinin yörünge üzerindeki sabit noktalarının geometrik yeri, bir büyük daire olup, bu büyük
daireye Tutulma Dairesi (ECLIPTIC) denir.
ÜRE
K
K
GÖ
(EYLÜL)
YAZ
DÖNÜMÜ
İM (HAZİRAN)
VİN
DE
23°27’,5N
23° 27’,5 S
ĞU
GÖK E DO
KVATOR
U
Şekil-302e’de görüldüğü gibi, Tutulma Dairesinin gök ekvatoru ile kesim noktalarına
İlkbahar (Aries- ) ve Sonbahar (Libra- ) noktası denir. Bu noktalarda, Güneş’in meyli
(DEC) sıfırdır.
Gerçek Güneş ilkbahar noktasında iken 21 Mart DEC = 00° 00'
“ “ yaz “ “ 22 Haz. DEC = 23° 27',5 N
“ “ sonbahar “ “ 23 Eyl. DEC = 00° 00'
“ “ kış “ “ 21 Ara. DEC = 23° 27',5 S
24
koordinatlar, gök ufku düzlemine göre çözümlenerek eksik kalan bağlantı tamamlanmıştır. Bu
durum astronomik problemin çözümünde kolaylık sağlar.
Tanımlar :
a. Başucu (Zenith) : Dünya üzerindeki seyircinin mevkiini Dünya merkezine birleştiren
doğrunun üst uzantısının gök küresini deldiği noktaya başucu noktası denir ve Z harfi ile
gösterilir.
b. Ayakucu (Nadir) : Başucundan 180° uzaklıkta olan noktaya başka bir deyişle başucu
noktasının anti podal’i olan noktaya ayakucu noktası denir ve Na kısaltması ile gösterilir.
N
HA
CO
LA
CO
DEC
Az=Zn
BAŞ UCU COALT
NOKTASI
AL
LAT
DEC
T
EK GÖK
VA
TO
RU
K
GÖ U
K
UF
S
Şekil – 303a Ufuk Koordinat Sistemi
25
(4)Görünen Ufuk : Deniz ile gökyüzünün birleşir gibi göründüğü hatta, görünen ufuk
denir. Seyircinin göz yüksekliğine göre değişir.
(5)Geometrik Ufuk : Yeryüzü şekline bağlı olarak meydana gelen kırılma nedeniyle
oluşan ufuk düzlemine, geometrik ufuk denir. Geometrik ufuk bazen gök ufku anlamında da
kullanılabilir.
Bu sistemde; başucu ve ayakucu noktaları yer küresinin kutuplarını, gök ufku da yer
ekvatorunun kendisini temsil eder.
BAŞUCU NOKTASI
HİSSİ UFUK
YERKÜRESEL UFUK
Dip
GÖK UFKU
KIRILMA
GEOMETRİK UFUK
GÖRÜNEN UFUK
ç. Dikey Daireler : Başucu ve ayakucu noktalarından geçen ve gök ufkuna dik olan
büyük dairelerdir. Yersel koordinat sistemindeki boylamların benzeri olan dikey daireler, Şekil-
303c’de gösterilmiştir.
d. Gök Boylamı (Rasıt Boylamı) : Başucu, ayakucu noktaları ve gök kutuplarından
geçerek, gök ekvatoru ile gök ufkuna dik olan büyük daireye, gök boylamı denir. Şekil – 303c’de
görüldüğü gibi, daima gök ufkunun kuzey ve güney noktalarından geçer.
e. Esas Semt Dairesi ( Prime Vertical) : Ufkun doğu ve batı noktalarından geçen ve ufuk
düzlemi ile gök boylamı düzlemine dik olan büyük daireye; esas semt dairesi denir. Pv simgesi
ile gösterilir.
26
Pn
BAŞUCU
KUZEY DOĞU
BATI GÜNEY
GÖK UFKU
DİKEY
DAİRE
AYAKUCU Ps
Zn
Az
Az
Zn
Zn Zn
Az
Az
27
g. Semt (Azimuth) : Yer yüzü üzerindeki bir cismin yönüne kerteriz, gök küresi
üzerindeki bir gök cisminin yönüne ise semt (Azimuth) denir. Sistem içerisinde tanımlarsak,
ufkun kuzey noktası (gök boylamı) ile gök cisminden geçen dikey daireler arasında başucu
noktasında oluşan açı veya bu dikey daireler arasındaki gök ufku yayına semt denir ve Zn
kısaltması ile gösterilir. Kuzeyden itibaren daima saat yelkovanı dönüş yönünde 360° ye kadar
ölçülür. Kerteriz gibi daima üç rakamlı olarak okunur.
ğ. İrtifa veya Yükseklik (Altitude) : Gök cisminin; gök ufkundan olan açısal mesafesine
denir. ALT veya H kısaltması ile gösterilir. Dikey daire boyunca 90° ye kadar ölçülür.
h. Başucu Mesafesi (Zenith Distance) : Gök cisminin; başucu noktasından olan açısal
mesafesine başucu mesafesi denir. Z, ZD veya COALT kısaltmaları ile gösterilir. Ufkun
üzerinde bulunan gök cisimleri için dikey daire boyunca başucu noktasında 90° ye kadar
ölçülür.
PN BAŞ UCU
N
E
W
S
ESAS SEMT
DAİRESİ PS
Gök cisminden geçen dikey daire ve yine gök cisminden geçen saat dairesi ile rasıt
boylamı arasında; seyircinin bulunduğu yarım küredeki kutup noktası esas alınarak çizilen, başka
bir deyişle; seyircinin bulunduğu yarım küredeki kutup noktası, seyircinin başucu noktası ve gök
cismi arasında oluşan üçgene Küresel Seyir Üçgeni denir.
Bu üçgenin birinci köşesi daima seyircinin bulunduğu yarım küredeki kutup noktasıdır.
(Seyircinin bulunduğu yarı kürenin işaretini taşıyan kutba, üst kutup denir.) İkinci köşesi başucu
noktasıdır (Z). Bu nokta; gemi açık denizde iken saptanan DR mevkii veya bunun yerine kabul
edilen AP mevkiinin gök küre üzerindeki iz düşümüdür. Bu mevkiin koordinatları LAT ve
LONG ile belirtilir. Üçüncü köşesinde ise gök cismi bulunur.
Gök cisminin koordinatları GHA ve DEC ile tanımlanır. DEC (meyil) gök cisminin gök
ekvatorundan olan açısal uzaklığı olup 0° ile 90° arasında değişir. Kuzey veya güneyi belirtmek
için ölçülen değerin sonuna N veya S harflerini alır. Gök cisminden geçen saat dairesi ile gök
ekvatoru arasında kalan yayın açısal değeridir. Dünya üzerindeki enlemin benzeridir. Gök
cisminin meyli (DEC) ve GHA’sı almanaktan istenen her an için kolayca bulunabilir.
29
402. KÜRESEL SEYİR ÜÇGENİNİN ELEMANLARI
Astronomik Seyirde bulunulan enlemin N ya da S olması ve gök cisminin konumuna bağlı
olarak HA değişeceğinden dolayı dört farklı küresel seyir üçgeni oluşabilir. Olası seyir üçgenleri
Şekil-402a-d’de gösterilmiştir.
Astronomik Seyirde kullanılan küresel seyir üçgeninin birinci kenarı; seyircinin başucu
noktasından geçen rasıt boylamının, başucu noktasıyla kendine yakın gök kutbu arasında kalan
yay parçasının, açısal uzunluğudur ve COLAT ile gösterilir. İkinci kenarı gök cisminden geçen
saat dairesinin, gök cismiyle gök kutbu arasında kalan yay parçası olup, kısaca CODEC ile
gösterilir. Üçüncü kenarı ise Başucu noktası ile gök cismini birleştiren büyük daire yayı
parçasıdır. Kısaca COALT ile gösterilir.
CO
BAŞUÇU
DE
LA
NOKTASI
CO
T
Az
COALT
Zn
LAT
T
AL
DEC
GÖK
EKVATORU GÖK
BOYLAMI
SAAT
DAİRESİ GÖK GREENWICH
UFK BOYLAMI
U
S
Zn = 360° - Az HA = BATI (W)
a. Başucu Mesafesi: Başucu noktasından itibaren kuzeye veya güneye doğru kutup
noktasına kadar ölçülen, açısal mesafedir. Başka bir deyişle, başucu noktasının gök
ekvatorundan olan açısal mesafesi, enleme (LAT) eşittir. Gök kutbundan, gök ekvatoruna kadar
olan açısal mesafe 90° olduğuna göre, başucu noktasından gök kutbuna kadar olan mesafe 90°–
LAT olur ve kısaca COLAT ile gösterilir.
30
BAŞUCU NOKTASI GÖK CİSMİ
KOORDİNATLARI KOORDİNATLARI
AT
CO
BOYLAMI
L
CO
DEC
Az=Zn
BAŞ UCU COALT
NOKTASI
AL
LAT
DEC
T
EK GÖK
VA
TO
RU
SAAT
GÖK K
BOYLAMI GÖ U DAİRESİ
K
UF
Az = Zn S HA = DOĞU (E)
b. Kutup Mesafesi : Gök cisminin; saat dairesi üzerinde, seyircinin bulunduğu yarım
küredeki kutup noktasından olan açısal mesafesine denir. Gök cisminin, gök ekvatorundan olan
açısal mesafesi meyil (DEC) olduğuna ve gök kutbuyla gök ekvatoru arasındaki açı 90°
olduğuna göre, kutup mesafesi; gök cismi seyircinin başucu noktası ile aynı yarım kürede ise
90°-DEC, gök cismi seyircinin başucu noktası ile farklı yarım kürelerde ise 90°+DEC olur ve
CODEC kısaltması ile gösterilir.
c. İrtifa : Bir gök cisminin; gök ufkundan olan açısal yüksekliğine, irtifa denir ve kısaca
ALT veya H ile gösterilir. Şekil 4-1’de görüldüğü üzere gök cisminden ve başucu noktasından
geçen ve gök ufkuna dik olan dikey daire üzerinde gök cisminin gök ufkundan ölçülen açısal
yüksekliğine denir. Başucu noktası ile gök ufku arasındaki açısal mesafe 90° olduğuna göre, gök
cismi ile başucu noktası arasında kalan açısal mesafe de 90°-ALT olur ve kısaca COALT ile
gösterilir.
ç. Saat Açısı : Saat Açısı gök boylamı ile gök cisminden geçen saat dairesi arasında,
kutupta oluşan açıdır. Rasıt boylamından itibaren, saat dairesine doğru, doğuya veya batıya
doğru 180°’ye kadar ölçülür ve ölçülen yönü göstermek üzere sonuna mutlaka, E veya W
işaretlerinden birini alır. Şekil – 402a’da saat açısının yönü BATI (W), Şekil – 402b’de ise
DOĞU (E) olarak verilmiştir.
31
BAŞUCU NOKTASI GÖK CİSMİ
KOORDİNATLARI KOORDİNATLARI
GREENWICH GÖ
BOYLAMI UFK K
U
GÖK
GÖK
BOYLAMI
EKVATORU
DE C
LAT
T
AL
BAŞUCU Zn
T SAAT
NOKTASI COAL
Az DAİRESİ
DEC
CO
CO
LA
T
HA
S
Zn = 180°- Az HA = DOĞU (E)
d. Semt Açısı : Gök boylamı üzerinde, başucu noktasının kuzeyinden veya güneyinden,
doğuya veya batıya doğru 180° ye kadar ölçülür ve daima başına rota açısında olduğu gibi N
veya S, sonuna E veya W işaretlerinden birini alır. Şekil – 402b ve Şekil-402ç’de Semt
(Azimuth) Açısının (Az) boylamın farklı taraflarından ölçüldüğü durumlar gösterilmiştir.
e. Semt veya Gerçek Azimuth (Zn) : Ho ve Hc hesaplamalarından sonra bulunan intersept
(a) değerini plotlarken gereksinim duyulan bir değerdir. Daima ufkun hakiki kuzeyinden itibaren
saat yelkovanı dönüş yönünde, gök cisminden geçen dikey daireye kadar, ufukta ölçülen açıdır.
Başka bir deyişle başucu noktasında, gök cisminden geçen dikey daire ile gök boylamı arasında,
başucu noktasının kuzeyinden itibaren saat yelkovanı dönüş yönünde 360° ye kadar ölçülen
açıdır. Daima üç rakamla ifade edilir.
Astronomik Seyirde, küresel seyir üçgeninin kenarları ve açılarının durumuna göre
karşılaşılabilecek seyir üçgenleri Şekil-402a – ç’de gösterilmiştir.
32
BAŞUCU NOKTASI GÖK CİSMİ
KOORDİNATLARI KOORDİNATLARI
GÖK
U
UFK
GÖK
BOYLAMI
GÖK
DEC EKVATORU
LAT
AL
T
GREENWICH
COALT Zn BOYLAMI
BAŞUCU
CO
Az
SAAT T
LA
NOKTASI
DE
DAİRESİ
CO
C
HA
S
Zn = 180°+ Az HA = BATI (W)
33
BÖLÜM 05 SEYİRDE ZAMAN
501. GENEL
Astronomik Seyirden Parakete Seyrine, tüm seyir türlerinin bağımlı olduğu tek etken,
zamandır. Med-cezir yüksekliklerinin hesaplanmasında ya da bir gök cisminin koordinatlarının
bulunmasında “anlık” veya “zaman” bilgisi gerekirken, Runnig Fix. Elde etmek maksadı ile bir
mevki hattını kaydırırken “geçen zaman” (Elapsed time) bilgisi gerekir.
Astronomik Seyirde amaç; fix mevkii bulmak olduğuna göre, daha önce açıklanan
intersept teorisini kullanarak, Hc ve Ho arasındaki farkı (intersepti) ve bu farkın uygulanacağı
semti (kerterizi) bulmak esas amaçtır. Karşılaştırma sonunda elde edilen bu değerlerle bulunan
fix mevkiin doğruluğu, direkt olarak problemin çözümüne başlarken kullanılan zaman değerinin,
doğruluğuna bağlı olarak gerçeğe yakın veya uzak olarak sonuç verir. Ho değeri eldeki seyir
aletlerinin doğruluk ve sıhhati ile göz hassasiyetine bağlı olarak yapılan ölçüm ile kolayca
bulunabilir. Hc değerinin bulunması için de, rasat yapılan andaki zaman değerini GMT olarak
saat, dakika ve saniye cinsinden ölçmek şarttır. Aksi takdirde, zamanda yapılacak hata miktarı ile
orantılı olarak bulunacak olan mevkiin hatası da o oranda artacaktır.
Yerin, kendi ekseni etrafındaki bir devrini tamamlaması için geçen zamana, gün denir. Bu
kullanışlı bir birimdir. Ancak zaman periyodu gök cisimlerine nazaran esas başlangıç noktası ile
değiştiğinden değişik zaman tanımlarına gereksinim vardır. Yerin dönüşü zaman olarak
kullanıldığından, gök küresi üzerindeki cisimlerin konumları, Dünya’dan görüldükleri zaman ve
tarihe bağlıdır.
502. ZAHİRİ ZAMAN (APPERENT TİME)
Zaman hesabı için en uygun gök cismi, Güneş’tir. Zamanı; Güneş’in zahiri hareketiyle
ölçersek, Güneş’e göre zaman saptanmış olur. Güneş tam boylam üzerinde bulunduğunda semti;
seyircinin mevkiine bağlı olarak, kuzey veya güney olabilir. Bu zamana, Zeval zamanı ve Güneş
boylam bakımından 180° farklı mevkide bulunduğu zamana ise Gece Yarısı denir. Bu şekilde
belirlenen zamana, Zahiri Zaman denir. Ancak bu şekilde ölçülen günlerin süreleri birbirine eşit
değildir. Güneş’e göre yer küresinin ekseni etrafındaki dönüşü gün boyunca iki cismin birbirine
göre olan mevkilerine bağlıdır. Dünya’nın Güneş etrafındaki yörüngesi üzerindeki dönüş hızı
değişik olduğundan, yerin ekseni etrafındaki bir dönüşüne dayanan günün süresinde de
değişiklik olacağı ortadadır.
KIŞ KIŞ
GÜNEŞİN İZLEDİĞİ
GÖRÜNEN YOL
İLKBAHAR
YAZ
SONBAHAR
EN KISA EN UZUN
GÖRÜNEN GÜN
34
Güneş; yıllık zahiri hareketini, gök ekvatoruna göre 23° 27'.5 meyilli olan ekliptik üzerinde
değişken bir hızla yaptığından dolayı, Dünya’nın yörüngesi üzerindeki hızı sabit dahi olsa
günün süresi yine değişik olacaktır. Şekil-502’de görüldüğü üzere, güneşin yıllık hareketini
yaptığı ekliptik yörüngenin, bir düzlem üzerine iz düşümü alındığında, yaz ve kış gün dönümü
zamanlarında; görünen gün süresi farklı olacaktır.
503. ORTALAMA GÜNEŞ ZAMANI (MEAN TİME)
Zahiri zaman yukarıdaki nedenlerle düzgün bir zaman birimi olarak kullanılamaz. Zahiri
zamanın sakıncalarını ortadan kaldırmak ve Güneş zamanından yararlanmak üzere hayali bir
Güneş düşünülmüş ve zaman, bu hayali Güneş’e göre oluşturulmuştur. Şekil-503’te olduğu gibi,
Ortalama Güneş’in, ekliptik üzerinde hareket eden hakiki Güneş’in bir yıllık süratinin
ortalamasına eşit ve düzgün bir hızla gök ekvatorunda doğuya doğru hareket ettiği kabul edilir.
Ortalama Güneş’e göre ölçülen zamana, Ortalama Zaman (Mean time) denir. Herhangi bir anda
zahiri zamanla ortalama zaman arasındaki farka ise Zaman Denklemi (Equation Time) denir. Bu
durumda seyirci, doğuya veya batıya gidişte her boylam geçişinde devamlı olarak zaman dilimini
değiştirmek zorunda kalacaktır. Bunu önlemek için Bölge Zamanı uygulanır.
HAKİKİ GÜNEŞ
ORTALAMA GÜNEŞ
GÖK EKVATORU
ZAMAN DENKLEMİ
EKLİPTİK
35
Yayı veya boylamı zamana dönüştürmek için;
KURAL
SAATLERİ 15 İLE ÇARP, DAKİKA VE SANİYELERİ 4’E BÖL
KALANI 15 İLE ÇARP
s d sn
8 58 27
s
8 x 15 = 120°............................................... 120°
d
58 / 4 = 14° ; 2 x 15 = 30'....................... 14° 30'
sn
27 /4= 6' ; 3 x 15 = 45"...................... + 6' 45"
134° 36' 45"
KURAL
SAATLERİ 15 İLE ÇARP, DAKİKA VE SANİYELERİ 4’E BÖL
KALANI 15 İLE ÇARP
s d sn
8 58 27
s
8 x 15 = 120°............................................... 120°
d
58 / 4 = 14° ; 2 x 15 = 30'....................... 14° 30'
sn
27 /4= 6' ; 3 x 15 = 45"...................... + 6' 45"
134° 36' 45"
36
M
G
A
LH
H
A
LHA
GHA
SH
A
g
m
Şekil – 505 Zaman Diyagramı
37
506. GREENWİCH ORTALAMA ZAMANI (GMT)
Ortalama Güneş zamanının, Greenwich referans boylamına göre ölçülen değerine,
Greenwich ortalama zamanı (GMT) denir. Ortalama Güneş Greenwich alt boylamından geçtiği
anda GMT 24:00:00 üst boylamından geçtiği anda ise GMT 12:00:00 olur. Almanakta bulunan
bütün gök cisimlerinin koordinatları bu zaman birimine göre verilmiştir. Seyirciyi en fazla
ilgilendiren zaman birimidir.
507. YEREL ORTALAMA ZAMAN (LMT)
Ortalama Güneş’in yerel herhangi bir alt boylam üzerinde bulunduğu anda saatin 24:00:00,
üst boylam üzerinde bulunduğunda da 12:00:00 olduğu esasına dayanan saat sistemine Yerel
Ortalama Zaman (LMT) denir. Ortalama Güneş Greenwich üst boylamında bulunduğu zaman
Güneş’in GHA’sı 0°, alt boylamında bulunduğu zaman ise 180° dir. Greenwich başlangıç
boylamında GMT ile LMT zaman değerleri aynıdır.
508. BÖLGE ZAMANI (ZT)
Belirli bir bölgede aynı anda aynı zamanı gösteren saat sistemine bölge zamanı denir ve ZT
(Zone time) ile belirtilir. Yer küresi Şekil – 508a’da görüldüğü gibi 24 zaman bölgesine
bölünmüş ve her bir zaman bölgesi bir kutuptan diğer kutba kadar 15° lik boylam sahasını
kapsamaktadır. Bu sahalar, bölge veya ZONE olarak ifade edilirler.
39
510. GMT İLE ZT ARASINDAKİ İLİŞKİ :
Astronomik Seyirde gök cisimlerinin koordinatlarını bulurken gereksinme duyduğumuz
zaman ZT den çok GMT dir. Zira almanakta verilen bilgiler GMT zamanına göredir.
ÖRNEK
GÜN : 6 MART
ZT : 14 : 35 : 42
λ : 123° 36' 42''E
GÖK CİSMİ : GÜNEŞ
GMT :?
ZD' NİN BULUNUŞU
GÜN 11 MART
L 40° 00' 00'' N
λ 87° 16' 24'' W
GÜNEŞİN DOĞUŞU 05 : 57
GÜNEŞİN DOĞUŞU ZT = ?
MERKEZ BOYLAMIN BULUNUSU
40
M 90° 00' 00''
- λ 87° 16' 24''
Dlo 2° 43' 36'' Dlo = 00 : 10 : 54
GÜN 1 NİSAN
L 39° 14' 42'' N
λ 68° 24' 53'' E
GÜNEŞiN BATIŞI 18 : 05 : 00 GMT
GÜNEŞiN BATIŞI LMT = ?
G λ
GÜN 1 NiSAN
GMT 18 : 05 : 00
dλ + 04 : 33 : 39 dλ
LMT 22 : 38 : 39
GÜN 1 NİSAN
GÜN 12 NİSAN
GÜNEŞİN DOĞUŞU 06 : 45 : 00 LMT
GÜNEŞİN DOĞUŞU 06 : 24 : 36 ZT
ZD -3
ZT ; GMT' YE ÇEVRİLİR
GÜN 12 NİSAN
ZT 06 : 24 : 36
ZD - 3
GMT 03 : 24 : 36
GÜN 12 NİSAN
41
LMT İLE GMT ARASINDAKİ FARK BULUNUR.
LMT 06 : 45 : 00
GMT - 03 : 24 : 36
dλ 03 : 20 : 24
3 *15 = 45°
20 / 4 = 05°
+ 24 / 4 = 00° 06'
λ = 50° 06' 00'' E
Ayrıca Zaman Açı dönüşümleri için formül kullanmak yerine Notik Almanağın ilk sarı
sayfasındaki dönüşüm cetvelini kullanmak daha pratiktir. Şekil – 513’te bu cetvelin kullanımına
örnek olarak; 68° 52' 35" boylam değerinin zamana ve 15s 51d 41sn zaman değerinin de açıya, bu
dönüşüm cetveli yardımı ile çevrilişi gösterilmiştir.
42
BÖLÜM 06 ZAMAN ÖLÇEN ALETLER
601. GEMİ SAATLERİ (VARDİYA SAATLERİ)
Gemideki günlük zaman çizelgesinin, kendisine göre yürütüldüğü saatlerdir. Seyirci
gemideki bütün saatlerin doğru ve ayarlı çalışmasından ve tam zamanında kurulmasından
sorumludur. Bu maksatla; seyirci tarafından, gemi saatlerinden biri kronometre ile kontrol
edilerek diğer saatler buna göre ayarlanır. GPS sisteminde seyir mesajı içinde zaman bilgisi
mevcuttur, DGPS ile donatılmış gemiler uydu saat hataları düzeltildiğinden sistem saatini bir
referans olarak kullanabilirler. Ancak hatası, radyo istasyonlarınca takip edilen kronometrelerin
kullanımı esastır.
602. STOPWATCH’LAR
İstenilen herhangi bir zamanda çalıştırılıp durdurulabilen ve aradaki zaman aralığı,
saniyenin ondalığına kadar doğru okunabilen saatlerdir. Gök cisimlerinden yapılan rasatlarda,
fener karakteristiklerinin saptanmasında ve saatlerin ayarlanmasında kullanılır. Geçen zamanın
(elapsed time) ölçülmesinde hassastır.
Bir saat zamanının işarı, akrep ile yelkovanının hareket sürati ile ölçülür. Örneğin rasat
zamanının saptanmasında önce saniye göstergesini sonra yelkovanının ve daha sonra akrebin
ışarları kayıt edilir. Diğer bir deyişle, önce saniye, sonra dakika, daha sonra da saat değeri
okunarak kaydedilir.
603. KRONOMETRE
Astronomik Seyirde hassas olarak mevki bulmak, doğrudan doğruya rasat zamanının
(zaman değerinin) doğruluğuna bağlıdır. Gemilerde seyirci, hesaplama yaparken kullanacağı
zamanı kronometreden alır. Bütün kronometreler Greenwich ortalama zamanına göre değer
gösterirler.
En iyi cins materyalden en hassas işçilikle yapılmış, ısı değişmelerinden çok az etkilenen
hassas saatlere kronometre denir. Kronometreler askı halkaları ile sabitlenen kutularında
muhafaza edilirler. Askı halkaları, geminin baş-kıç yalpaya düşmesi durumunda kronometrenin
daima yatay olarak kalmasını sağlar. Genellikle gemilerde üç adet kronometre bulunur. Bu üç
kronometreye istikrarlı olanından itibaren A, B ve C kronometreleri adı verilir. Bu üç
kronometrenin ortalama değeri , gerçek GMT zamanına en yakın zamandır.
43
g. Kronometreyi okumak için açmak gerektiğinde yalnız en üstteki kapak açılıp cam
üzerinden bakmalıdır.
h. Kronometre dolabında bir asgari-azami termometre bulunmalıdır.
ı. Ayrıca dolabın içinde nem ölçecek bir higrometre ve nem alıcı kimyasal torbalar
bulunmalıdır.
i. Kronometrenin bulunduğu yer herkesin gelip geçeceği ayak altı bir yer olmamalıdır.
j. Kronometreler üç ayrı zaman periyoduna göre imal edilirler.
(1) Günlük kronometre: 30 saatlik kurgu taksimatı vardır.
(2) İki günlük kronometre: 56 saatlik kurgu taksimatı vardır.
(3) Haftalık kronometre: 8 günlük kurgu taksimatı vardır.
(4) Günlük olanı her gün, diğerleri iki ve yedi günde bir aynı şahıs tarafından aynı
şekilde kurulmalıdır.
k. Kronometrenin kurulması için kapağı açıldıktan sonra, kastanyolaları fora edilir.
Kronometre ele yatırılır. Özel emniyetli anahtarı yuvasına yerleştirilip saat yönü tersine
çevrilerek kadran üzerindeki kurgu göstergesi okunur. Sıfır veya AP durumuna gelene kadar
kurmaya devam edilir. İşlem bitince kastanyolalar kapatılarak, kapak kilitlenir ve yerine konur.
l. Kronometreler hiçbir zaman ileri veya geri alınmaz, ancak hatası saptanır.
m. Kronometre yağlanması gerektiğinde, bu işlem tersaneler tarafından ilgili atölyede
yapılır.
ZT : 12:00:00 122°/15 = 8 ; ZD = +8
ZD :+ 8
GMT : 20:00:00
C : 19:46:27
CE : 00:13:33 (S)
ZT : 12:00:00 20 KAS
ZD :+ 5
GMT : 17:00:00 20 KAS
ZT : 16:20:00 02 ARA
ZD :+ 10
GMT : 02:20:00 03 ARA
GMT : 17:00:00 20 KAS
45
Gemilerde kullanılan kronometre jurnalleri 31 günlük sayfalar şeklinde ve üç kronometre
için hazırlanmıştır. Her gün alınan saat ayarına göre her üç kronometrenin hatası bu jurnale
yazılır. Kronometre jurnalinin tutulmasından amaç iyi bir istatistik elde etmektir. Bu suretle
kronometrenin sağlıklı olarak ortalama günlük hatası bulunabilir. Şekil–606’da kronometre
jurnali sayfalarından bir kesit verilmiştir.
46
BÖLÜM 07 NOTİK ALMANAK
701. GENEL
Astronomik Seyir için gerekli olan, gökcisimlerinin gelecek koordinatları (ephemeris)
bilgilerinin cetvel halinde bulunduğu kaynaklara Notik Almanak denir. Danimarkalı astronomi
bilgini Tycho BRAHE 16.yüzyılın ikinci yarısında, yirmi seneyi aşkın bir zaman gök cisimlerini
incelemiş ve KEPLER’in hareket üzerindeki bütün kanunlarını modern astronomiye
uygulamıştır. İlk resmi almanak 1687 yılında Fransızlar tarafından yayınlanmıştır. Bu gün
kullanılan almanak; Her Majesty’s Nautical Almanac Office ve Nautical Almanac Office U.S
ortak basımının, Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı tarafından yapılan
Türkçeleştirilmiş eş baskısıdır.
47
Şekil – 703a Günlük Sol Sayfa Örneği
48
(4) Yedinci sütundaki bilgiler, alfabetik sıraya göre 57 adet seçme yıldızın SHA ve
DEC değerlerini kapsar. Altında ise dört gezegenin SHA’ları ile Greenwich boylamından geçiş
zamanları verilmiştir.
b. Günlük sağ sayfalar: Gündüz zamanı gök cisimleri denilen, Güneş ve Ay hakkındaki
bilgileri kapsar.
(1) Birinci sütunda tarih ve saat başı GMT zamanları bulunur.
(2) İkinci sütunda Güneş’in GMT zamanına göre GHA ve DEC değerleri yer alır.
Güneş için sadece (d) değeri verilmiş, (v) değeri yerine ise Güneş’in üç günlük ortalama yarıçapı
yer almıştır.
(3) Üçüncü sütun Ay’ın GMT zamanına göre GHA ve DEC değerini içerir. Ay’ın
küçük (v) ve (d) değerleri her saat için ayrı ayrı verilmiş olup, üç güne ait yarıçap değerleri
sütunun en altına yazılmıştır.
(4) Diğer sütunlarda ise LMT zamanına göre Güneş ve Ay’ın doğuş-batışı ve alaca
karanlık zamanları bulunmaktadır.
c. Diğer Sayfalar : Almanakların diğer sayfaları; Astronomik Seyir usullerinin
kullanılmasında yardımcı rolü olan önemli sayfalardır. Bunlar;
(1) 254 – 261inci sayfalar arasında, almanağın kullanılışı ile ilgili açıklama ve örnekler
yer alır.
(2) 262 – 265 inci sayfalar arasında belli başlı yerleşim yerlerinin standart zaman
değerleri listelenmiştir. Bu listelerde yer alan zaman değerleri GMT (UTC) zaman değerine ilave
edilerek (Greenwich başlangıç boylamının doğusunda bulunan yerler için) veya çıkarılarak
(Greenwich başlangıç boylamının batısında bulunan yerler için) ZT zaman değerleri bulunur.
(3) 266 – 276 ncı sayfalar arasında yıldız haritaları ve günlük sayfalarda yer alan 57
adet yıldızın da dahil olduğu 173 yıldızın SHA ve DEC değerleri aylık çizelgeler halinde
verilmiştir. Bu değerler için enterpolasyon yapılması gerekmediğinden verilen bilgiler, günlük
sayfalardaki 57 adet yıldıza ait değerler gibi kullanılabilir. Yıldızlar SHA değerleri küçükten
büyüğe artacak şekilde listelenmişlerdir.
(4) 274 – 318 inci sayfalar arasında, Kutup Yıldızı Çizelgeleri, Mevkii Hattı Hesaplama
Usulleri ve Mevki Hattı Çözüm Çizelgeleri yer alır.
(5) 318 inci sayfadan itibaren Derecenin zamana çevrilmesi, Artmalar ve Düzeltmeler
ile Güneşin Doğuşu, Ayın Doğuşu vs yi Enterpole Etme Çizelgelerinin yer aldığı “Sarı Sayfalar”
yer alır.
Diğer sayfalar içerisinde yer alan cetvel ve çizelgeler örnek problem çözümleri içerisinde
detaylı olarak açıklanacaktır.
49
Şekil – 703b Günlük Sağ Sayfa Örneği
50
704. ÇİZELGELERE GİRİŞ
Bir gözlemin yapıldığı zaman; gün, GMT olarak saat ve bunları izleyen dakika ve saniyeler
ile belirtilir. GHA ve DEC’in çizelge değerleri ile (v) ve (d) ye ait değerler gözlemin yapıldığı
güne ait günlük sayfalardan elde edilir. Seçme yıldızların SHA ve DEC değerleri de günlük
sayfalardan elde edilir. GMT’nin dakikalar için artma ve düzeltmeleri, sarı sayfalardaki artmalar
ve düzeltmeler cetvelinden bulunur.
Sarı sayfaların sağ ve sol üst köşelerinde dakikalar yer alır. Saniyeler ise bu sayfalardaki
cetvellerin birinci sütununda verilmiştir. (v) ve (d) düzeltmeleri aynı çizelgelerin ikinci
bölümünden, (v) ve (d)’nin günlük sayfalardan alınan değerlerinin karşılığı olarak bulunur
(Düzeltme değeri büyük karakterlerle basılmıştır.). (v) düzeltmesi, Venüs için (-) işaretle
belirtildiği durumlar dışında daima (+) değer alır ve GHA değerine eklenir. (d) değeri ise günlük
sayfalarda işaretsiz olarak verilir. Düzeltmenin işareti, DEC sütununun incelenmesi ile bulunur.
Tam saate karşılık gelen DEC değeri ile müteakip saat başına ait DEC değeri arasında artış varsa
düzeltmenin işareti (+) aksi halde (–) olur.
ÖRNEK : 14 Ekim 1997 günü GMT 22:47:08’de Venüs’ten rasat yapılmıştır. Venüs’ün
koordinatlarını bulurken GHA değerine yapılacak (v) düzeltme miktarı nedir ?
Çözüm :
a. 1997 yılına ait notik almanağın 14 Ekim tarihli sayfası açılır ve Venüs’e ait sütunun
altındaki (v) değeri alınır (-0’,4).
b. GMT zamanının dakika değeri ile sarı sayfalara girilir (47m ile)
c. Artmalar ve düzeltmeler çizelgesinde, günlük sayfalardan alınan (v) değerinin (-0’,4)
karşısında bulunan değer aranan düzeltme değeridir. (-0’,3)
51
ç. Bulunan (v) düzeltmesi (-) olmadığı sürece GHA değerine ilave edilir. Bazen sadece
Venüs için işareti (-) olur.
(d) Düzeltmesinde de (v) düzeltmesinin yönteminin aynısı uygulanır. Yalnız işareti
günlük sayfalarda DEC değerinin artıp eksilmesi durumuna göre verilir. (d) değeri günlük
sayfadan (1’,2) olarak ve buna karşılık düzeltme değeri 47m sayfasından (1’,0) dakika olarak
bulunur. İşareti ise birbirini takip eden saatlere ait DEC değerleri incelenerek (+) olarak bulunur.
Çünkü DEC değeri zaman ilerledikçe artmaktadır.
705. GÖK CİSİMLERİNİN KOORDİNATLARININ BULUNUŞU
Gök cisimleri, Güneş sistemi ile Dünya’nın birbirine göre nispi hareketi nedeni ile Dünya
üzerindeki bir seyirci tarafından gök küresi üzerinde her an değişik bir mevkide gözlemlenirler.
Bu gök cisimlerinden bazıları hareketlerini kısa bir zaman süresinde tamamlarlar. Dünya’nın
dönüşü nedeni ile aynı mevkide bulunan bir gözlemci Güneş, Ay ve bazı gezegenleri her gün
birbirine yakın zamanlarda gözlemleyebilir. Görülebilen gök cisimlerinin adları ve sayıları
gözlemcinin mevkiine göre değişir.
Gök cisimlerinin gök küresi üzerindeki konumları GHA ve DEC’leri ile tanımlanır. Bu
nedenle günün her anı için göksel seyirde kullanılan gök cisimlerine ait, GHA ve DEC
değerlerinin bulunması gerekir. Bu iş için Notik Almanaklardan yararlanılır.
Bir gök cisminin koordinatları bulunurken şu sıra izlenir.
a. Rasat yapılan tarih ve ZT saptanır.
b. ZT, GMT değerine çevrilir.
c. Rasat tarihi ile Almanağın ilgili sayfasına girilir.
ç. Koordinatları bulunacak olan gök cismi; Güneş, Ay veya gezegen ise.
(1) Almanağın günlük sayfasından gök cismi bulunur
(2) Sayfanın sol sütunundan, bulunulan gün ve verilen veya hesaplanan saatle GMT
olarak girilir.
(3) Almanağın sarı sayfalarından dakika ve saniyeye karşılık gelen GHA artış miktarı
bulunur ve saniye değerinin karşısındaki değer kaydedilir. Bu bulunan değer daima (2) nci
maddede bulunan değere eklenir.
d. GHA ve DEC değerleri henüz bulunmamıştır. Bu değerlere (v) ve (d) düzeltmelerinin
yapılması gerekmektedir. Bunun için:
(1) Almanakta verilen her gezegen için, günlük sayfalarının en altındaki (v) ve (d)
Güneş için (d), Ay her saate ait (v) ve (d) değerleri tespit edilir ve bir yere kaydedilir.
(2) Rasat yapılan zamanın dakika değeri ile sarı sayfalara girilir ve (v) ile (d)
değerlerine karşılık gelen düzeltme miktarları bulunur.
(3) (v) düzeltme değeri; Venüs’ün işaretinin (-) olduğu durumlar hariç daima GHA’ya
ilave edilir.
(4) (d) düzeltme değerinin işareti ise DEC değerinin günlük sayfalardaki artma ve
azalma durumuna göre ilave edilir veya çıkartılır.
e. DEC değerine dakika ve saniye düzeltmesi yapılmaz.
f. Yıldızlara (v) ve (d) düzeltmesi uygulanmaz.
52
ÖRNEK : 15 EKİM 1997 günü 04:27:12 GMT’de seyirci Venüs gezegeninden rasat yaparak
mevkiini plotlamayı planlamaktadır, rasat cetvellerine giriş değerlerini hesaplamak için gereken;
Venüs’ün koordinatları (GHA ve DEC) nedir ?
a. İlk olarak Notik Almanak 15 EKİM tarihli günlük sayfa açılır Venüs sütununda saat
başı GMT değerine karşılık gelen GHA ve DEC değeri kaydedilir.
b. GHA’ya (v) düzeltmesi ve zaman artımı tatbik edilir
c. DEC’e (d) düzeltmesi tatbik edilir
GHA♀ Dec
04:00:00 198° 28’,0 24° 18’,8 S
27:12 6° 48’,0 -
v ( - 0’,5) - 0’,2 -
d ( 0’,6) - + 0’,3
04:27:12 205° 15’,8 24° 19’,1 S
ÖRNEK : 28 OCAK 1997 tarihinde 03:37:10 GMT’de Aldebaran yıldızından rasat yapan bir
seyirci rasat cetvellerine girmeden önce söz konusu yıldızın koordinatlarını hesaplamak
istemektedir.
Çözüm :
GHA = GHA + SHA
53
GHA Dec
03:00:00 172° 25’,2 16° 30’,1 N
27:10 6° 48’,6 -
SHA 291° 03’,5 -
GHA 03:27:10 110° 17’,3 16° 30’,1 N
NOT: Toplama işleminin sonucu 360° den büyük çıktığında, bu sayının 360° den farkı
alınır. Eğer formül gereği bir açısal değerden daha büyük bir açısal değerin çıkarılması
gerekiyorsa; bu kez küçük olan açısal değere 360°ilave edilerek işlem yapılmalıdır.
ÖRNEK : 28 OCAK 1997 tarihinde 08:16:00 GMT’de vardiya subayı, Ay batmadan önce rasat
yaparak akşam rasadında Astronomik Runnig Fix. Plotlamayı planlamaktadır. Rasat saatinde
Ay’ın koordinatları nedir ?
Çözüm :
54
GHA Dec
08:00:00 68° 15’,4 0° 13’,7 N ↓
16:00 3° 49’,1 -
v (15’,2) 4’,2 -
d (9’,4) - - 2’,6
08:16:00 72° 08’,7 0° 11’,1 N
W G W G
λ M M λ
A
H )
LH
A
(E
A
HA (W)=
GH
GH
A
LH
A
55
c. LHA, 180° den küçük ise HA daima batıya doğru ölçülür. Yani işareti (W) olur.
ç. LHA, 180° den büyük ise HA daima doğuya doğru ölçülür yani işareti (E) olur.
d. GHA ile LHA arasındaki fark, Boylam veya 360° - Boylamdır.
W G W G
M λ M
λ
(W HA
A
H
=L
G
)
A
A
HA
LH
GH
W G W G
M M
λ λ
HA
H
(E
A
(E
)
)
G LH
H
A
LH GH A
A A
Şekil – 706c de görüldüğü üzere her iki diyagramda da gök cismi rasıd boylamının
doğusundadır ve yine görüldüğü gibi LHA, 180° den büyüktür. Bu durumda HA’nın işareti (E)
olur.
56
707. GÜNEŞ’İN DOGUŞ VE BATIŞ ZAMANLARI İLE ALACAKARANLIK
ZAMANLARININ HESAPLANMASI
Gündüzleri ufuk net bir şekilde görüldüğü halde, gök cisimlerini (Güneş, Ay ve bazen
Venüs dışında) görmek olanaksızdır. Bu nedenle gündüz zamanlarında Güneş’ten başka bir gök
cisminden rasat yapmak zordur. Gece karanlığında gök cisimlerinin parlak bir şekilde
görünmelerine karşın ufku görmek genellikle olanaksız veya çok zordur. Bu nedenle de gece
şartlarında rasat yapmak çoğu kez olanaksızdır. (Ay’ın ufku aydınlatmasından yararlanılabilir.)
Gök cisimlerinden rasat yapabilmek için gerek gök cisminin gerekse ufkun net olarak
görünmesine gereksinim vardır. İşte hem gök cisminin hem de ufkun net olarak görüldüğü
zamana ALACA KARANLIK denir. Bu niteliği nedeni ile Astronomik Seyirde alaca karanlık
seyirci için çok önemlidir. Sabahleyin karanlığın bittiği an ile Güneş’in doğuşu arasındaki süreye
sabah alacakaranlığı, akşamleyin Güneş’in batışı ile karanlığın başladığı an arasındaki süreye de
akşam alacakaranlığı denir. Yeryüzüne ulaşan Güneş ışınlarının miktarı, Güneş’in ufkun
altındaki açısal mesafesinin çoğalması oranında azalır.
Şekil – 707a’da görüldüğü gibi, Güneş’in ufkun altındaki açısal mesafesine bağlı olarak
alacakaranlık üç kısma ayrılır.
a. Sivil alaca karanlık (Civil twilight) -6°
b. Notik alaca karanlık (Nautical twilight) -12°
c. Astronomik alaca karanlık (Astronomical twilight) -18°
Güneş’in üst kenarı görünen (Mer-i) ufuk üzerinde görüldüğü anda Güneş doğar,
akşamleyin ise Güneş’in üst kenarı, görünen ufkun altına indiği anda Güneş batar. Kırılma
nedeniyle ki, ufka yaklaştıkça kırılma artar. Güneş ufkun altında olduğu halde ufkun üstünde gibi
görünür.
F-
253
UFUK DÜZLEMİ UFUK DÜZLEMİ
SİVİL A/K SİVİL A/K
NOTİK
İK A
/K A/K AS A/K
NO T MİK TR
ON
NO OM
S T RO İK
A
A /K
KARANLIK
57
Alacakaranlık periyodu 18° ve takriben iki saat kadar sürer. Güneş’in merkezi ufkun 18°
altına geldiği zaman (Sabah) karanlık azalarak astronomik alacakaranlık başlar, 12° altına geldiği
anda astronomik alacakaranlığın bitmesiyle beraber notik alacakaranlık başlar. Notik
alacakaranlık, Güneş’in merkezi ufkun 6° altına gelince biter ve sivil alacakaranlık başlar.
Akşamleyin Güneş’in üst çevresi ufkun altına indiği anda Güneş batar ve sivil
alacakaranlık başlar ve Güneş’in merkezi ufkun altına 6° ininceye kadar devam eder. Bundan
sonra notik alaca karanlık başlar.Güneş’in merkezi ufkun 12° altına indiğinde notik alacakaranlık
biter ve astronomik alaca karanlık başlayarak Güneş’in ufkun altına 18° ye kadar inmesiyle sona
erer ve karanlık başlar.
Almanaklarda Güneş ve Ayın doğuş/batış zamanları ile alaca karanlık zamanları LMT
zamanına göre verilmiştir: Almanaklardaki ilgili sütunlarında verilen bu rakamlar, alaca karanlık
sınır hatlarını verir. Yani doğuşta başlangıç zamanlarını, batışta ise bitiş zamanlarını verir. Daha
basite indirgenecek olursa Seyirci akşam rasadı için SİVİL, sabah rasadı için NOTİK alaca
karanlık saatlerini esas alacaktır. Ancak her iki koşulda da rasat notik alacakaranlık kesitinde
gerçekleşmiş olacaktır.
Bazı göksel olayların, yüksek enlem derecelerindeki oluşumları almanaklarda, aşağıdaki
işaretler kullanılarak gösterilmiştir.
Güneş ve Ay devamlı ufkun üstünde kalır.
ÖRNEK : 28 OCAK 1997 günü lat =41°31’,3 N, Long: 28°38’ E mevkiinde; Notik
alacakaranlık ve Güneş’in doğuş zamanı nedir?
Çözüm :
• Notik almanakta 28 OCAK tarihli sayfa açılır ve bulunulan enlemin aralığında
bulunduğu üst ve alt enlem değerleri (almanaktaki) karşısındaki zamanlar yazılır.
• Almanakların en son sarı renkli sayfalarında Güneş’in doğuş/batışını enterpole etme
cetveli vardır. Bu cetvel kullanılarak gerçek enlem için ara değerler bulunur. Enlem için
enterpolasyon cetveline; en yakın alt enlem ile bulunulan mevkiin enlemi arasındaki fark değeri,
ardışık enlemler arasındaki fark ve ardışık enlemler arsındaki zaman farkı ile girilir. Cetvele
girerken, bulunulan enleme en yakın iki enlem arasındaki farka enterpole aralığı denir. Bu
örnekte enterpole aralığı 5° dir
• Çizelge-I’e, gerçek enlem ile çizelgede bu enleme en yakın enlem arasındaki fark ile
soldaki uygun sütundan ve enterpole aralığındaki zaman farkına en yakın olan değer ile üstten
girilir. Böylece elde edilen düzeltme değeri, çizelgedeki enleme karşı gelen zamana uygulanır.
Düzeltmenin işareti kolayca ve akıldan bulunabilir. Burada dikkat edilmesi gereken nokta her
zaman, gerçek enlemden daha az değerdeki enlem değeri kullanılmaktadır.
Enterpolasyon cetveli ile bulunan düzeltme değerleri, orantı kurmak suretiyle daha
hassas olarak hesaplanabilir.
Notik alacakaranlık zamanı;
5° enlem farkı için 6 dakika. fark ederse 1 31’,3 için
91’,3 x 6 / 300 = 1,8 dakika (cetvel kullanımı dikkat ve konsantrasyonun geliştirilmesi
için tercih edilmelidir.)
58
• LMT olarak bulunan bu zamanların
G λ Mλ
GMT ve ZT e çevrilmesi gerekir. Bunun için
her zaman Şekil – 707b’de olduğu gibi bir
zaman krokisinin çizilmesi hata yapılmasını
önler. Hatırlanacağı gibi zamanın doğru tespit dlong
edilmesi mevkiin doğruluğu ile doğrudan dλt
ilişkilidir. ZD = - 2
26 OCAK 29 OCAK
59
28 OCAK 1997 tarihinin bulunduğu sayfada yapılan işlemler ile orta gün olan 29 OCAK
tarihine ait değerler bulunur. 28 OCAK’a ait doğru değerleri bulmak için, 28 OCAK’ın o sayfada
orta günden önce mi, yoksa sonra mı olduğuna bakılır. Orta günden önce ise bir önceki sayfa
orta günü değerleri, sonra ise bir sonraki sayfa orta gün değerleri alınarak o orta günler için de
çözüm yapılır.
Bu işlemlerin sonucunda bulunan bu değerler orta günlere aittir. Bu örnekte 28 OCAK’ın
orta günden önceki gün olması nedeni ile bir önceki sayfadaki 26 OCAK değerleri alınır.
26 OCAK ve 29 OCAK değerleri ile yapılan çözüm sonucunda elde edilen zamanların
arasındaki farkın günlük ortalaması alınır. Bu değer; 26 OCAK veya 29 OCAK için bulunan
zaman değerine uygulanarak 28 OCAK’a ait gerçek zaman değerleri elde edilir.
Üç günlük farklar;
Notik Alacakaranlık için 06:13 – 06:11 = 2 dakika,
Güneşin Doğuşu için 07:17 – 07:14 = 3 dakika olarak bulunur.
Bulunan bu fark değerlerinden Günlük Fark değerleri ise;
Notik Alacakaranlık için 2 / 3 = 40 saniye
Güneşin Doğuşu için 3 / 3 = 1 dakika olarak bulunur.
Tarih ilerledikçe Notik Alacakaranlık ve Güneş’in doğuşu daha erken bir saatte
gerçekleştiğinden ve 28 OCAK, 29 OCAK’tan daha önceki bir tarih olduğundan bu fark değeri
29 OCAK’a ait değerlere ilave edilmelidir
06:11 +40 sn = 06:11:40 LMT
07:14 + 40 sn = 07:14:40 LMT
ZT = LMT + dλt
28 OCAK 1997 Notik A/K.............06:17:35
28 OCAK 1997 Güneş’in Doğuşu...07:20:35 olarak bulunur.
708. AYIN DOĞUŞ VE BATIŞ ZAMANLARININ HESAPLANMASI
Ayın doğuş ve batış zamanlarının hesaplanması; Güneş’in doğuş ve batış zamanlarının
hesabı gibidir. Ancak Ay’ın hareketi düzenli olmadığından ve bir ay günü Güneş gününden daha
uzun olduğundan Ay’ın doğuş ve batış zamanları ortalama her gün 50 dakika daha geç olur. Bir
Ay günü 24 saat 50 dakikadır. Ay ve yıldızlara birlikte bakıldığında, Ay’ın; Yıldızlara göre
doğuya doğru hareketli olduğu görülür.
Ay’ın Dünya’ya daha yakın olması ve yukarıdaki nedenler ile Ay’ın doğuş ve batışı
hesaplandıktan sonra yapılan bir ek düzeltme ile doğru zaman saptanır. Bu düzeltme yapılırken
boylam E ise bir önceki, W ise bir sonraki tarih ile bulunulan günün doğuş ve batış olaylarının
arasındaki zaman farkı bulunur. Bu fark ve boylamla en son sarı sayfanın alt tarafındaki ikinci
çizelgeden düzeltme değeri elde edilir.
Bu düzeltme boylam batı (W) ise o günkü değere eklenir, doğu (E) ise çıkarılır. Bulunan
değer Ay’ın o gün için LMT olarak doğuş veya batış zamanıdır.
Güneş doğuş, batış saatlerini hesaplarken yapılmayan boylam düzeltmesinin, Ay’a
uygulanmasının nedeni; Ay’ın declinasyonundaki hızlı değişimdir.
Ayın doğuş ve batış zamanlarının hesaplanması ile ilgili akış diyagramı Şekil – 708’de
verilmiştir.
60
İSTENEN TARİHTE, BULUNULAN ENLEME
GÖRE, ARDI SIRA GELEN ENLEMLERE AİT
ZAMANLARI ALMANAKTAN BUL
BATI DOĞU
BOYLAM
(W) (E)
SONRAKİ ÖNCEKİ
BATI DOĞU
BOYLAM
(W) (E)
O GÜNKÜ O GÜNKÜ
DEĞERE DEĞERDEN
EKLE ÇIKART
ÖRNEK : 02 NİSAN 1997 tarihinde 42° 00’ N - Long 29° 00’ E mevkiinde bulunan bir seyirci
için Ay’ın doğuş saati GMT ve ZT olarak nedir?
Çözüm :
Boylam (E) olduğuna göre 02 ve 01 NİSAN 1997 günlerine ait Ay’ın doğuş zamanı bulunur.
61
01 NİSAN 02 NİSAN G λ Mλ
ÖRNEK : NATO üyesi ülkelerin Deniz Kuvvetleri unsurlarının icra ettiği tatbikata katılan TCG
ZAFER (F-253) 02 AĞUSTOS 1997 tarihinde 43 07’ S – 108 56’ E mevkiinde Ay’ın doğuşu ile
birlikte gemide bulunan SAT timlerini sinsi taarruz eğitimi maksadı ile tahliye edecektir. TCG
ZAFER (F-253) Seyir subayı olarak tahliye saati; LMT, ZT, GMT ve yaz saati uygulayan
Türkiye saati ile nedir?
62
01 AĞUSTOS 02 AĞUSTOS G TÜRKİYE 105°E 108° 56’E
dlong
40°S 05:27 06:11 ZD = - 3 3° 56’
5° 43° 07’ m
13 m m
12m dλt
3° 07’ 9 6 12m 44s
45°S 05:40 06:23
41m ZD = - 7 ZT = LMT - dλt
05:36 06:17
12m
12 22:49:16 GMT 01:49:16 ZT 06:05 LMT 05:49:16 ZT
06:05 LMT 01 AĞUSTOS 02 AĞUSTOS 02 AĞUSTOS
63
ÖRNEK : 05 HAZİRAN 1997 günü 255° rotasına göre 20 knots süratle seyretmekte olan bir
geminin 16:00 ZT’daki DR mevkiinin enlemi 33° 45’ N ve boylamı 065° 19’ W olarak tespit
edilmiştir.
İstenen : Güneş’in batış saatini en yakın dakikaya kadar Almanak yardımı ile bulunuz.
Çözüm : DR plot ile almanak karşılaştırıldığında bulunulan mevkiin 30°– 35 aralığında olduğu
Güneş’in kabaca 18:58’den bir süre sonra batacağı Şekil - 709a’da görülmektedir. Saat 16:00’da
seyircinin DR mevkiine en yakın, almanakta yazılı enlem karşılığı 35 dir ve bu enlemde Güneş
19:10’da, 30° enleminde ise 18:58’de 12 dakika daha erken batacağı tespit edilmiştir. Bu
durumda 19:10 LMT zamanı ZT olarak kabul edilerek, 19:10’a kadar parakete plotu yapılacaktır.
Şekil – 709b Hareket Halindeki Bir Gemide Güneş’in Batış Saatinin Hesaplanması
64
Şekil – 709b’de olduğu gibi parakete izi 19:10 ZT’a kadar ilerletildiğinde ilk yaklaşım
mevkiinin koordinatlarının 33° 38’ N, 066° 38’ W olduğu haritadan tespit edilir ve bu değerlere
göre ikinci yaklaşım zamanı ZT olarak hesaplanır.
66° 38’W 60°W
GÜNEŞİN BATIŞI dlong
35°N 19:10 6° 38’
dλtt
5° 8m 12
m
33° 28’ 26 m 32 s
3° 28’
30°N 18:58 ZT = LMT+ dλt
19:06 LMT
19:06 LMT 19:32:32 ZT İKİNCİ YAKLAŞIM
ZAMANI
İkinci yaklaşım zamanına kadar yapılan parakete plotu neticesinde, ikinci yaklaşım
mevkiinin koordinatları; 33° 26’,5 N – 066° 47’,5 W olarak tespit edilir ve bu değerlere göre
güneşin batışı yeniden hesaplanır.
Daha önce yapılan işlemden tek fark merkez boylamla ikici yaklaşım noktasının boylam farkıdır.
Boylam farkı zamana çevrildiğinde son yaklaşım zamanı 19:33:09 ZT olarak bulunur. Başkaca
bir deyişle gemi bu rota ve süratini muhafaza ettiği takdirde Güneş batarken 19:33:09 DR
mevkiinde bulunacaktır.
65
BÖLÜM 08 SEKSTANT
801. GENEL
Sekstant; Astronomik Seyrin temel gereçlerinden biridir. Seyirci ile ufuk ve gökcismini
birleştiren hatlar arasında kalan açıyı doğru ve hassas bir şekilde ölçmek için kullanılır. Başka bir
deyişle gök cisimlerinin ufuktan olan açısal yüksekliklerini veya dünya üzerindeki maddelerin
dikey veya yatay açılarını ölçmeye yarayan bir alettir. Yaygın olarak bilindiği gibi denizcilerin
bu maksatla kullandıkları ilk gereç rütbe kroslarıdır, hassasiyetin dışında bunun zor yanı gök
cismine ve ufka eşzamanlı bakma gereğidir, ancak iyi bir denizci gökcisminin ufuktan
yüksekliğini bir derecelik bir hata ile söyleyebilmelidir.
Modern sekstantların üretilmesine değin Gök küre ile ilgilenenler tarih boyunca değişik
gereçler kullanmışlardır. Bunlardan en yaygın olanı Usturlab veya Astrolab’dır. Şekil - 901’de
Türk Gökbilimci Uluğ Bey’in Semerkant’ta özellikle Güneş rasatları ve Namaz vakitlerinin
hesaplanması için kullandığı, Usturlab’ın daha gelişmişi olarak kabul edilen “Rubu Tahtası”
gösterilmektedir.
1
Y YBE=EBU, YBU=2EBU
Y BUN=NUT, BUT=2BUN
YBU=BTU+BUT
E E
B B
n N n N
y y
U U
T T
EBU=BNU+BUN
BTU=YBU-BUT
d
BNU=EBU-BUN
d BTU=2EBU-2BUN
BTU=2(EBU-BUN)
BTU=2BNU=2BUD
D
D
Şekil – 802 Sekstantın Optik Prensibi
Şekil – 802’de görüldüğü gibi YBUT noktaları sırasıyla iki aynadan yansıttırılan ışının
yönüdür. (B) büyük ayna (gösterge aynası) (U) küçük ayna (ufuk aynası) dır, YB yönü ile UT
yönü (T) noktasında kesişirler. Bu nedenle YTU açısı gelen ışın ile son yansıyan ışın arasındaki
açıyı verir.
Aynalar arasında oluşan açı ise UDB açısıdır ki, bu açı; B aynasından (büyük ayna)
yansıyan ışın ile U aynasından (küçük ayna) yansıyan ışınların normalleri (dikleri) arasındaki
açıdır. (n) Şekilden de görüleceği üzere bu açı (d) açısına eşittir.
Bu nedenle gelen ışın ile yansıyan ışın arasındaki açı, aynalar arasındaki açının iki katı olur
Bir sekstantın ölçme yayı üzerinde okuduğumuz açı, gerçek değerden farklıdır. Ölçme yayı 60°
olduğu halde gerçekte 2° lik bir değer 1° olarak gösterilmektedir. Bu şekilde sekstantın ölçme
yayı üzerinde 120° lik açısal değer okumak olasıdır.
803. SEKSTANTIN PARÇALARI
Sekstant yapı itibariyle, adını aldığı bir dairenin 1/6 sı olan ölçme yayı ve bunun üzerinde
optik kurallara göre kullanılan aynalar ve teleskoptan oluşmuştur. Bir sekstantın parçaları Şekil –
803a ve b’de ayrıntılı olarak gösterilmiştir.
a. İskelet (Frame) : Üzerinde sekstantın diğer parçaları bulunur. Madeni olan iskelet
hangi düzlemde açı ölçülecek ise o düzleme paralel olarak tutulmalıdır.
b. Yay Kısmı (Arc) : Pirinçten yapılmış, bir daire çerçevesinin 1/6 sı kadar, üzerinde 120°
lik taksimat bulunan (bazı sekstantlarda bu ölçek 140° ye kadar değişir) bazen gümüş platin
karışımından imal edilen, alt tarafında dişlisi bulunan bir parçadır. İskeletin üzerindeki bir
noktayı merkez kabul eden bu yay, iskeletin çerçevesini oluşturur.
c. Gösterge Kolu (Index Arm): İskeletin merkezinden geçen eksen etrafında, iskelet
düzlemine paralel yay üzerinde hareket edebilen bir parça olup Uzade Kolu olarak ta bilinir.
Sonsuz dişliyi yaydan ayırmakla serbestçe hareketi sağlanır. Kolun üzerinde merkeze gelecek
şekilde dik olarak büyük ayna yerleştirilmiştir. Bir yükseklik ölçmek için gösterge kolunu
hareket ettirmek gerekir.
2
Şekil – 803a Sekstantın Parçaları.
ç. Büyük Ayna (Index Mirror) : Sekstant düzlemine dik olarak gösterge kolu üzerinde
monte edilmiş bir düzlem aynadır. Bu ayna yardımı ile açısal yüksekliği ölçülecek gök cisminin
ışınını küçük ayna üzerine yansıtılır.
d. Küçük Ayna (Horizon Glass) : Sekstantın iskeleti üzerinde, gösterge kolu sıfır
derecede iken büyük aynaya paralel bir durumda, sekstant düzlemine dik olarak yerleştirilmiş,
yarısı çıplak cam, diğer yarısı ise sırlı bir aynadır. Büyük aynadan yansıyan gök cisminin ışını bu
ayna vasıtası ile göze yansıtılır.
e. Mikrometre Dramı ve Verniye Taksimatı (Hassas Ölçme Tamburatası): Gök
cisminin yüksekliğini; derece, dakika ve saniye cinsinden ölçmeye yarar. Mikrometre dramının
tam bir devrinde , Gösterge kolu 1° ilerler, dramı okumak için verniyenin sıfırı referans alınır.
5
Diğer yöntemde ise; sekstant değerleri sıfırlanarak sekstant 45° sağa veya sola
yatırılarak Şekil – 804ç’de görüldüğü gibi ufka bakılır. Eğer ufuk hattının gerçek görüntüsü ile
hayali görüntüsü düz bir hat şeklinde görülüyorsa ayna düzleme diktir. Aksi durumda dik
değildir. Küçük aynanın sekstant düzlemine dik olmaması durumunda, aynanın arkasındaki ayar
vidaları ile ayarlama yapılarak bu hata düzeltilebilir. Düzeltme yapıldıktan sonra yıldıza
bakılırsa, yıldızın hayali görüntüsü ile gerçek görüntüsü çakışmış, ufuk hattına bakılırsa ufuk
hattındaki kırıklık düzelmiş olur.
6
805. GÖSTERGE HATASININ (INDEX ERROR) BULUNMASI
Seyirci tarafından yapılan düzeltme
işleminden sonra, sekstantın son hatasının
bulunarak, ölçülen yüksekliğe cebirsel olarak
tatbik edilmesi gerekir. Hata miktarı +/- 3’ dan
daha az olduğu takdirde o sekstant ile
yükseklik ölçülebilir. Gösterge hatasını
bulmak için gösterge kolu 0°’ye alınır ve ufka
bakılır, ufuk ile ufkun görüntüsü birbirini takip
ARTI YAY
ediyorsa hata yoktur. Şayet görüntü birbirini
takip etmiyorsa, mikrometre dramı ile
5 oynayarak küçük ayna üzerindeki ufuk
ASLİ YAY 0 görüntüsünün devamlı olması sağlanır. Bu
5
işlem yapıldıktan sonra, sekstant sağ bileğin
gezdirilmesi suretiyle düzlemden uzaklaştırıl-
dığında da devamlılığın sağlanması gerekir.
Bu durumda mikrometre dramı ile oynayarak
devamlılık sağlanır ve sekstant üzerinden
Şekil – 805 Hatanın Okunması. değer okunur.
Şekil – 805’de mikrometre dramı ile verniyenin sıfır göstergesinin iki durumu
gösterilmektedir. Birinci durumda; ok sıfırın sağında ise sekstant az ölçüyor demektir. 0° nin sağ
tarafındaki 5° lik yay parçasına “Artı Yay” denir ve hatanın işareti (+) dır. Ok sıfırın solunda ise
sekstant fazla değer ölçüyor demektir.0° nin sol tarafındaki yaya parçasına da “Asli Yay” denir
ve hatanın işareti (-) olur. Her iki durumda da bulunan hata miktarı ölçülen sekstant yüksekliğine
işaretine bağlı olarak tatbik edilir.
Değerler okunurken bir noktayı unutmamak gerekir. Bu nokta şudur; sekstant mikrometre
dramının dizayn şekli, sıfırdan itibaren sol tarafa doğru okunan değerler artacak şekildedir. Bu
nedenle artı yay üzerinde tespit edilen, artı hatalar için mikrometre dramı üzerinde okunan
değerler 60’ dan çıkartılır ve geri kalan miktar (+) hata olarak sekstant ile ölçülen yüksekliğe
ilave edilir.
Bu şekilde bulunan hataya Gösterge Hatası (Index Error) denir ve “IE” kısaltması ile
gösterilir. Bulunan bu hata ölçülen yükseklik değerine fabrikasyon hata ile birlikte tatbik edilir.
Gösterge Hatası ve Fabrikasyon Hatanın cebirsel toplamından oluşan düzeltmeye ise Alet Hatası
Düzeltmesi (Index Correction) denir ve “IC” kısaltması ile gösterilir.
Alet Hatası Düzeltmesini (IC) bulmak için aşağıda belirtilen değişik metotlar kullanılır.
a. Güneşin Yarıçap Rasadı ile : Sekstantın tüm ayarlarını yaptıktan sonra alet hatası ve
gösterge hatasından meydana gelen toplam hatayı saptamak için ;
(1) Sekstant ile güneşe bakılır ve güneşin gerçek görüntüsü, bir defa üstten bir defa da
alt kenarından hayali görüntüsüne teğet duruma getirilir.
(2) Birinci işlem yapıldığı andaki (iki işlemde de) değerler okunur ve kaydedilir.
Okunan değer, doğru ölçüm yapılmış ise güneşin o günkü görünen çapının iki katıdır.
(3) Ölçümün yapıldığı güne ait almanak sayfasından güneşin yarıçap değeri bulunur.
(4) Almanaktan bulunan yarıçap değeri dört ile çarpıldığında bulunan değer, ölçüm
sonunda bulunan değere eşitse ölçümde hata yoktur.
(5) Sekstantın sağ tarafından okunan değerin aynı olmaması (birinde eksi diğerinde
artı) aradaki farkın yarısı kadar, sekstant hatası olduğunu gösterir.
7
(a) Sekstantın sağ tarafında okunan değerle sol tarafında okunan değer arasındaki
fark bulunur.
(b) Sağ taraftaki değer, sol taraftaki değerden büyükse IC (+) artı olarak
bulunmuştur. Aksi durumda ise hata miktarı (-) eksidir. Bulunan artı veya eksi değerler ikiye
bölünerek hata miktarı bulunur.
b. Yıldız Rasadı İle : Sekstantın gösterge kolu 0° de sabitlenerek belirli bir yıldıza bakılır.
Sekstanta hata yoksa, yıldızın hayali görüntüsü ile gerçek görüntüsünün, birbirine çakışık tek bir
görüntü vermesi gerekir. Eğer yıldızın gerçek görüntüsü ile hayali görüntüsü ayrı ayrı görünüyor
ise; verniye ile ince ayar yapılarak yıldızın hayali ve gerçek görüntüsü çakıştırılır ve bu durumda
sekstanttaki değeri okunur.
(1) Okunan değer (+) yay tarafında ise, IE (+) olur.
(2) Okunan değer Asli yay tarafında ise, IE (-) olur.
c. Ufuk Rasadı ile : Ufku rasat ederek de gösterge hatası bulunabilirse de bir gök cismi ile
saptama olanağı varken, bu yöntem seçilmemelidir. Ancak diğer yöntemlere nazaran daha
pratiktir.
Küçük miktardaki gösterge hatalarını düzeltmeye uğraşmak, küçük aynanın ayar vidaları
üzerinde aşındırıcı etki yaratacağı için tercih edilmemelidir. +/- 3 dakikadan fazla gösterge
hataları (IE), küçük ayna arkasındaki ayar vidası ile azaltılmaya çalışılmalıdır.
806. SEKSTANTDA ÖLÇÜLEN YÜKSEKLİĞİN OKUNMASI VE ÖLÇME TEKNİĞİ
Bir gök cisminin görünen ufuktan olan açısal yüksekliğini ölçmek için, hata kontrolları ve
ayarı yapılmış bir sekstant, sağ el ile tutamağından yatay düzleme dik olarak tutulur. Teleskop
göze ayarlandıktan sonra, gösterge kolunun kaba ayarı için mandalına basılıp gök cisminin ufka
yakın görüntüsü elde edilinceye kadar kola hareket verilir. Gösterge kolu, cisim ufuk çizgisine
yakın görülünce mandalı bırakılarak kitlenmiş olur. Bundan sonraki işlem, hassas ayar
verniyesine hareket vererek gök cisminin ufku teğet durama getirilmesidir.
9
Şekil – 806c Mikrometre Dramı Okunması ( 0° 56’,3)
Şekil - 806c’de gösterilen sekstantta okunan değer 0° 56’,3 dır. Okunan değer 0°’nin
sağında olduğu için Gösterge Hatasını bulmak için 60’dan farkı alınır ve IE = +3’,7olarak
bulunur. Gösterge Hatasının (+) olmasının nedeni; sekstantın gerçek sıfırı, sıfırın sağında
olmasına rağmen rasat yapılırken, gösterge kolu sıfıra getirilir. Bu durumda ölçüme, hata miktarı
kadar eksik başlanmış olur. Eksik olan miktar hata değeridir ve toplanmalıdır.
807. SEKSTANT KULLANIMI İLE İLGİLİ UYARILAR
a. Sekstant hassas bir alet olması nedeni ile kullanmada büyük dikkat ve özen ister.
b. Bir sekstant kullanmak amacı ile kutusundan çıkartılırken, çerçevesinden tutularak
alınmalıdır. Hiçbir zaman ayna ve gösterge kolundan tutulup çıkartılmamalıdır. Aksi taktirde
ayarları kolayca bozulabilir.
c. Sekstantın gösterge kolunu yatağına vira ederken yanlış diş kapmamasına dikkat
edilmelidir.
ç. Açıkta bulunan bir sekstant hiçbir zaman güneş ışınlarının direkt etkisine maruz
bırakılmamalıdır.
d. Serpintili bir havada rasat yaptıktan sonra, sekstant iyice kurulanıp temizlenerek
kaldırılmalıdır. Kaldırırken gösterge kolu 20° de bırakılmalıdır.
e. Sekstant kuru ve sarsıntısız bir yerde muhafaza edilmelidir. Uzun zaman
kullanılmayacak sekstantlar, ince bir vazelin tabakası ile kaplanarak o şekilde muhafaza
edilmelidir.
808. SEKSTANTLA ÖLÇÜLEN YÜKSEKLİĞE YAPILACAK DÜZELTMELER
Sekstant ile bir gök cisminin deniz ufkuna bakarak açısal yüksekliği ölçüldüğü an, gök
cisimlerinin rasadı ile mevki hattı elde etmenin ilk aşaması gerçekleştirilmiş olur.
Sekstant ile ufuktan bir gök cisminin açısal yüksekliği ölçüldüğünde, bulunan değer, o gök
cisminin ufuk hattından olan gerçek açısal yüksekliği değildir. Ölçülen açısal yükseklik; gök
cisimlerinin dünyaya olan uzaklıkları, atmosferik etkenler, gök cisminin görünen çapı, seyircinin
10
göz yüksekliği gibi nedenlerle, gerçek ufuktan olan yükseklikten farklıdır. Astronomik Seyirde
esas amaç; gök cisminin gerçek ufuktan olan açısal yüksekliğini ölçmektir. Bu nedenle görünen
ufuktan olan yüksekliğe bazı düzeltmeler yaparak, gerçek ufuktan olan açısal yükseklik elde
edilir. Bu düzeltmeler sırası ile şunlardır.
Gösterge Hatası (IC) Düzeltmesi
Göz Yüksekliği (Dip) Düzeltmesi
Kırılma (Refraction) Düzeltmesi
Yarıçap (Semi Diameter) Düzeltmesi
Paralaks (Parallax) Düzeltmesi.
Yukarıdaki açıklanan bu düzeltmeler yapıldıktan sonra; gök cisminin hakiki ufuktan olan,
doğru değerdeki açısal yüksekliği (Rasadi İrtifa)(Ho) bulunur.
a. Gösterge Hatası (IC) Düzeltmesi : Daha önce gösterge hatası hakkında ayrıntılı bilgi
verilmişti. Bir gök cisminin, açısal yüksekliğini ölçtükten sonra, Alet Hatası (IE) bulunan açısal
değere işaretine göre uygulanarak görünen ufuktan olan, doğru sekstant yüksekliği bulunmuş
olur. Bu yükseklik değeri (hs) kısaltması ile gösterilir. Gösterge Hatası Düzeltmesi denilen
düzeltme; Gösterge Hatasına sekstantın kutusunun kapağında yazan, Fabrikasyon Hatasının( I )
işaretine göre tatbik edilmiş şeklidir.
IC = IE + I (Fb.Hatası)
b. Göz Yüksekliği (Dip) Düzeltmesi : Görünen ufuk gözlemcinin göz yüksekliğine göre
değişmekte olup, gözlemci ölçümlerini bu ufka göre yapar. Hakiki ufuk; gök ufku veya ona
paralel bir ufuktur. Seyirci; gök cisminin görünen ufuktan olan açısal yüksekliğini ölçmekte
olup,. Şekil-808a’da görüldüğü gibi (Dip) açısal değeri kadar fazla bir açı ölçülmektedir. Fazla
ölçülen bu açısal değere “Çevren Alçalımı” denir. Ayrıca şekilden seyircinin göz yüksekliği
arttıkça “Çevren Alçalımı” değerinin büyüyeceği de görülmektedir.
Ho
DIP
hs
11
Şayet ölçülen sekstant yüksekliğinden (hs), Dip açısı kadar bir açı çıkarılacak olursa,
ölçüm gerçek ufka göre yapılmış olur. Bu düzeltmenin değeri almanağın iç kapak sayfasında
veya içindeki karton cetveldeki “Çevren Alçalımı” başlığı altındaki kısımdan bulunur. Şekil –
808b’de gösterilen “Çevren Alçalımı” cetveline, metre veya ft olarak bilinen göz yüksekliği ile
girilerek düzeltme değeri bulunur.
12
AZ YOĞUN
GERÇEK
GÖRÜNEN MEVKİ MEVKİ
ÇOK
YOĞUN
ha ho
13
Şekil - 809a Açısal Yükseklik Düzeltme Çizelgesi
14
Ay için Paralaks düzeltmesi ayrıca uygulanır. Bu düzeltmeler Notik almanakların son
sayfalarında verilen “Ay için Açısal Yükseklik Düzeltme Çizelgeleri”nden faydalanılarak
yapılır.
15
Tüm gök cisimleri için belirtilen bu düzeltmeler yapıldıktan sonra, ısı ve basınç değerleri
nedeni ile ihtiyaç duyulan, “İlave Kırılma Düzeltmesi” Şekil - 809c’de görülen Notik Almakların
A-4 sayfasındaki cetvelden bulunur.
16
Notik Almanaklar yardımı yapılan ve Şekil - 809ç’de Akış Diyagramı verilen bu
düzeltmelerin sonunda gök cisminden yapılan gözlemin gerçek değeri olan Rasadi Yükseklik
(Ho) elde edilmiş olur.
SEXTANT
YÜKSEKLİĞİ
ALET HATASINI
HESAPLA
DÜZELTME DEĞERİ H
ARTI YAY
ÜZERİNDE Mİ?
E
IE = 60' - ARTI YAY DEĞERİ
hs = SEXTANT YÜKSEKLİĞİ ± IC
ALMANAĞIN A2 SAYFASINDAN
ÇEVREN ALÇALIMI DÜZELTME (DIP)
DEĞERİNİ BUL
ha = hs - DIP
ho = ho - 30'
ALMANAĞIN A4 SAYFASINDAN
İLAVE KIRILMA DÜZELTME (İKD)
DEĞERİNİ BUL
Ho = ho + İKD
Şekil – 809ç Sekstant ile Ölçülen Yüksekliğe Uygulanacak Düzeltmeler Akış Diyagramı
17
ÖRNEK : 4 OCAK 1997 günü göz yüksekliği 18 ft olan bir seyirci sekstant ile güneşin alt
kenarından yaptığı ölçüm neticesinde Sekstant Yüksekliği 41° 21’ olarak tespit etmiştir.
Sekstantın Gösterge Hatası (IE) -1’,2 olup, Fabrikasyon Hata ( I ) ise sekstantın sertifikasından o
yüksekliğe karşın – 0’,1 olarak belirlenmiştir. O andaki basınç 982 milibar, sıcaklık 20°F
olduğuna göre Rasadi İrtifa (Ho) nedir ?
Çözüm : Sekst.Yük. 41° 21’,0
IC (IC=I+IE) - 1’,3
hs 41° 19’,7
DIP (18 Ft) - 4’,1
ha 41° 15’,6
Esas Düz. + 15’,2
ho 41° 30’,8
İKD - 0’,1
Ho 41° 30’,7
810. SEKSTANTLA YÜKSEKLİK ÖLÇMEDE ŞAHIS HATASININ BULUNMASI
Sekstantla yapılan her rasatta doğru irtifa ölçebilmek bir ustalık ister. Tecrübe ve pratik bu
hatayı azaltırsa da gerek ruhi gerekse fiziki nedenlerle her zaman için hata yapmak olasıdır.
Seyirci; şahsi hatasını mümkün olan doğrulukla saptamak ve saptadığı bu hatayı yaptığı her
rasattan sonra işaretine göre (+ veya -), sekstantta okuduğu değere tatbik etmelidir.
Şahıs hatasının bulunuşu ile ilgili olarak aşağıda belirtilen yöntem kullanılabilir.
a. Rasat yapmak için geminin demirli bulunduğu, salmadığı ve ufkunda çok iyi görüldüğü
bir an seçilir.
b. Birkaç dakika zaman aralığı ile güneşin yükseklikleri ölçülür ve her ölçüm anında
hassas olarak zaman tespit edilir.
c. Her rasat zamanı için o gök cismine ait hesabi irtifalar (Hc), HO 229 ve Notik Almanak
yardımıyla hesaplayarak bir liste yapılır.
ç. Bir grafik kağıt üzerine büyük bir ölçekte Hesabi (Hc) ve Rasadi (Ho) yükseklik ve
zaman değerleri Şekil – 810’da gösterildiği gibi plotlanır. Plotlama sonucunda farklı iki eğri
ortaya çıkar.
d. Hesabi irtifalar ile rasadi irtifalar arasındaki farkların ortalaması seyircinin şahsi
hatasını verecektir.
Şahıs hatasının bulunmasında dikkat edilecek hususlar
Ho, Hc
a. Ölçülen yükseklik devamlı büyük çıkıyorsa;
(1) Sekstant düşey tutulmamaktadır.
42°
Sekstant gezdirilerek ölçüm yapılmalıdır.
Ho
(2) Sudaki bir çizgi veya gölge ufuk olarak
kabul edilmiştir. 41° Hc
(3) Sekstant düzeltmelerinin yapılması
unutulmuş olabilir. 40°
(4) Sekstantın alet hatası ters işaretle
saptanmış olabilir. zaman
(5) Güneş veya Ay ufkun altına indirilmiş
10:35 10:45
olabilir. 10:30 10:40 10:50
ÖRNEK : 24 MART 1997 tarihinde 36° 18’ S – 106° 43’ W DR mevkiinde , Fabrikasyon Hatası
( I ) - 0’,3 olan sekstantın Gösterge Hatasını bulmak için yapılan ufuk rasadında gösterge kolu 0°
nin sağında, verniye değeri ise 58’,7 olarak belirlenmiştir. Gösterge hatasının tespitini takiben,
göz yüksekliği 13,5 m olan işaret köprü üstünden yapılan rasatta, hatası 2m (S) olan saat 06:15:00
iken , Nunki yıldızının yüksekliği 36° 41’,0 olarak ölçülmüştür.
19
Çözüm : Sekst.Yük. 36° 41’,0 IE = 60’ – 58’,7 = 1’,3
IC (IC=I+IE) + 1’,0
hs 36° 42’,0
DIP - 6’,5
ha 36° 35’,5
Esas Düzeltme - 1’,3
Ho 36° 34’,2
20
BÖLÜM 09 HESABİ YÜKSEKLİK (İRTİFA) Hc
901. GENEL
Bir gök cisminden yararlanarak mevki koyabilmek için bazı değerlere gereksinim vardır.
Bu değerler sırası ile şunlardır.
• Rasat anındaki gök cisminin semt değeri,
• AP veya DR mevkii
• İntersept değeri
İntersepti bulabilmek için iki değerin daha bilinmesi gerekir. Bu değerler; Rasadi
Yükseklik (Ho) ve Hesabi Yükseklik (Hc) dir.
Bu bölümde hesabi yüksekliğin ve semtin bulunuşu incelenecektir. Hesabi yükseklik
küresel seyir üçgeninin çözümü ile bulunabilir. Daha önceki bölümlerde açıklandığı gibi, Seyirci
gök cisminden rasat yapmakla; gök cisminin yüksekliğini (Alt) dolayısı ile küresel üçgenin Coalt
kenarını bulmuş olur. Diğer taraftan tanımlanan gök cisminin declinasyonu almanaktan bulunur.
Böylelikle küresel üçgenin Codec kenarı da elde edilmiş olur. Rasat anında bulunulduğu farz
edilen nokta da (Assumed Position) (AP) Colat kenarının elde edilmesini sağlar buradan da Hc
bulunur.
902. KÜRESEL ÜÇGENİN ÇÖZÜMÜ İÇİN YÖNTEMLER
Hesabi yükseklik değerlerini bulabilmek için hazırlanmış çeşitli cetveller vardır. Burada
ayrıntılı olarak incelenecek olan cetveller ise aşağıda verilmiştir. Günümüzde Astronomik Seyir
ile konumlama yapan seyircilerin sıklıkla kullandıkları rasat cetveli HO 229 (NP-401)’dur, bu
nedenle çözümlü örneklerin HO 229 ile yapılmasına özen gösterilmiştir. Ancak söz edilen diğer
rasat cetvelleri de teorik olarak tanıtılacak ve örnek çözümler yapılacaktır.
a. HO 214
b. HO 229
c. HO 249
d. HO 211
903. HO 214 KULLANILARAK Hc’NİN BULUNMASI
HO 214 cetvelleri AGETON formülleri yardımı ile çeşitli enlem, Dec (N veya S) ve HA
için hesabi yükseklik ve Az (Semt açısı) değerlerini veren ciltlerden oluşmuştur. HO 214;
ekvatordan kutba kadar 10’ar derecelik enlem kuşakları halinde hazırlanmış olup, bütün dünyayı
kapsayacak şekilde 9 ayrı ciltten oluşan bir neşriyattır. Her cilt içersinde her tam derece için on
ayrı bölüm vardır. Her bölümün son sayfasında ise o enlem derecesinde yıldız bulmaya yarayan
(Star Identification) yıldız tanıma cetvelleri bulunur. Ayrıca kitabın sonunda cetvellerden
bulunan yüksekliğe yapılacak düzeltmelerde kullanılan Yükseklik Düzeltme Cetveli ve çarpım
tablosu bulunur.
Cetvellere girebilmek için üç değere gereksinim vardır. Bunlar; enlem (Lat), gök cisminin
Dec değeri ve HA değeridir. Enlem değeri, DR veya AP mevkiinin enlem değeridir.
Dec, rasat yapılan zamana bağlı olarak almanaktan elde edilir. HA değeri ise, kullanılan
yönteme bağlı olarak bazen DR ve bazen de AP mevkiinin boylam değeri ile gök cismine ait
almanaktan bulunan GHA değerinin karşılaştırılması ile elde edilir.
Cetvellere girilirken, bulunulan mevkiin en yakın tam enlem değerini içeren cilt bulunur ve
ilgili sayfa açılır. Şekil – 903a-b’ de görüldüğü üzere yukarıdan aşağıya ilk düşey sütunda HA
değerleri, üstteki soldan sağa doğru olan ilk yatay satırda ise Dec değerleri verilmiştir. Bu iki
değere bağlı olarak dörtlü gruplar halinde tablo değerleri bulunur. HO 214’ün sağ sayfaları,
enlem ve Dec değerlerinin işaretlerinin ters oluşuna göre düzenlenmiştir.
21
Şekil – 903a H0 214 Sol Sayfa
22
Şekil – 903b H0 214 Sağ Sayfa
23
Meyil değerleri büyüdükçe aykırı isimdeki sayfalara giriş azalır. Bunun için sağ taraftaki
sayfaların altındaki kısımda 90° den büyük HA değerleri için aynı isimli değerler verilmiştir.
HO 214 ile çözümde üç metot kullanılır. Birinci metot ∆d, ∆t, ∆l düzeltmelerinin hepsi,
ikinci metotta ise sadece ∆d, ∆t düzeltmeleri, üçüncü metotta da yalnız ∆d düzeltmesi
uygulanarak Hc değeri bulunur. HO 214 kullanımının gerek Donanmada gerekse sivil Bahriyede
çok sınırlı olması nedeniyle bu kitapta HO 214 yardımı ile sadece yıldız tanıma konusunda detay
verilecektir.
904. HO 229 KULLANILARAK Hc DEĞERİNİN HESAPLANMASI
1970 yılında A.B.D. Hidrografi ve Oşinografi Dairesince geliştirilen ve yayını yapılan HO
229 (Sight Reduction Tables For Marine Navigation) isimli doküman ile denizde süratli ve pratik
olarak Astronomik Fix Mevki koymak mümkündür. Küresel üçgenin çözümünü çok basit ve
kolay bir duruma getirmiştir. HO 229 her biri 15° lik enlem farklarını kapsayan (0°-15°, 15°-30°,
30°–45°, 45°-60°, 60°–75°, 75°–90° ) olmak üzere bir seri altı cilt kitaptan oluşmuştur.
Kitapların ön ve arka kapakları içinde enterpolasyon cetvelleri bulunmakta, daha sonra
açıklama bölümü ve sırasıyla cetveller bölümü yer almaktadır. Cetvellere girmede üç ana değer
kullanılır. Bunlar;
a. Yerel saat açısı (LHA)
b. Meyil (DEC)
c. Enlem (LAT)’dir
Bu üç eleman kullanılarak cetvellerden; hesaplanmış yükseklik (Hc), yükseklik farkı (d) ve
semt açısı (Z) bulunur. Ancak bunlar düzeltilmemiş değerler olup daha sonra açıklanacağı üzere
düzeltmelere tabi tutulur.
Cetvellerde kullanılacak uygun sayfayı bulmak için dikkat edilmesi gereken hususlar
aşağıda belirtilmiştir.
a Uygun LHA değerine sahip sayfayı bulmak
b Enlem ve Meyil işaretlerini karşılaştırarak, Meyil ile Enlem işaretlerinin aynı veya
farklı olması halinde, “Latitude Same Name as Declination” veya “Latitude Contrary Name to
Declination” şeklinde tanımlanan sayfalardan uygun olanını seçmektir.
Cetvellerin köşelerinde LHA değerleri verilmiştir. Sol sayfa ve Sağ sayfanın üst
kısımlarında 0°-90° ve 270°-360° arasındaki LHA değerleri yer alır. “Latitude Contrary Name to
Declination” olarak tanımlanan sağ taraftaki sayfanın alt tarafında basamaklı olarak bir çizgi ile
sınırlanmış kısımda “Latitude Same Name as Declination” ibaresi bulunmaktadır. Bu kısımda ise
90°-270° ler arasındaki LHA değerleri verilmiştir. LHA değerinin 90° ile 270° arasında olması
durumunda enlem ile Meyil işaretleri mutlaka aynı olacaktır.
HO 229 sağ ve sol sayfa örnekleri Şekil – 904a ve b’de gösterilmiştir.
Problem çözümü için uygun sayfanın bulunmasından sonra yapılacak işlem Enlem ve
Meyil değerleri ile girerek Hc, d ve Z değerlerini bulmak ve bir yere kaydetmektir.Z değerini
gök cisminin declinasyonunun artık değeri kadar enterpole etmek gerektiğinden bir alt satırdaki
Z değerini kaydetmekte zaman kazandıracaktır.
Enterpolasyon cetvelleri ile yapılacak düzeltmelerden sonra problem çözümü bitmiş ve
plotlama yapılacak duruma gelinmiştir. Enterpolasyon cetvelinde Meyil. Değerinin artık
değerleri ile girilir ve buna birinci fark düzeltmesi denir. Enterpolasyonda dikkat edilmesi
gereken en önemli nokta, enterpolasyonun birlik ve onluk olarak adlandırılan iki kısımda ve
LHA sayfasından bulunan “d” değerinin işaretine göre yapılmasıdır.
24
Şekil – 904a H0 229 Sol Sayfa
25
Şekil – 904b H0 229 Sağ Sayfa
26
ÖRNEK : 34° 48’S DR mevkiinde bulunan bir seyirci rasat yaptığı yıldızın LHA değerini 349°
olarak hesaplamıştır. Rasat saatinde Almanaktan söz konusu yıldızın Meylini ise 29° 47’,4 S
olarak belirlemiştir.
İstenilenler :
a Hc. ?
b Zn. ?
Çözüm : Verilen değerlerle HO 229 Cilt-3’e girip LHA değerine ait sayfa açıldığında Şekil –
904c’ de verilen cetvel görülecektir. Burada göz önünde bulundurulması gereken en önemli
nokta, cetvellere giriş değerlerinin hepsinin tam sayı olmasıdır . Bu nedenle; cetvellere girişte
kullanılacak enlem değeri, seyircinin DR mevkii enlemine en yakın tam enlem değeri olacaktır.
Normal şartlarda LHA değerinin tam sayı çıkması olasılığı çok düşüktür. Bu nedenle
LHA’yı tam sayıya dönüştürecek şekilde seyircinin mevkiinin boylamı değiştirilecektir. Yeni
bulunan mevkiin; enlemi tam sayıya yuvarlanmış DR mevkii enlemi ve LHA’nın tam sayı
olmasını sağlayan DR mevkiinin 30’ içerisindeki yeni boylamdır. Hesabi yüksekliği bulabilmek
için kullanılacak bu yeni mevkie “Kabul Edilen Mevki” denir ve AP (Assumed Position)
kısaltması ile gösterilir.
27
ikinci fark düzeltmesi ise Hc’ye daima ilave edilir. Örnekte “d” değerinin işareti (+) olduğundan
birinci fark düzeltmesi de Hc’ye ilave edilecektir.
Bu problemde birinci fark düzeltmesi, Meylin dakika cinsinden artık değeri olan 47’,4 ve
d=33’,0 için yapılmıştır. Yalnız burada dikkat edilmesi gereken diğer bir husus, cetvelden
declinasyonun artık kısmı olan 47’,4 değerinin tam olarak bulunmasına karşılık, d = 33’,0
değerinin 30’,0 ve 3’,0 olarak tablonun farklı bölümlerinde verilmiş olduğudur. Bu durumda
birinci fark düzeltmesi için, enterpolasyon cetveline Şekil – 904ç’de görüldüğü gibi önce Meylin
dakika cinsinden artık değeri olan 47’,4 ile girilir. Onluk değerlerin bulunduğu kısımdan
yukarıdan aşağıya doğru “d” değerinin onluk kısmı olan 30’,0 değeri ile girilerek ikisinin kesim
noktasındaki değer 23’,7 olarak bulunarak bir yere yazılır.
“d” değerinin birlik ve ondalık kısmı için ise tablonun diğer kısmı kullanılarak düzeltme
değeri bulunur ve onluk kısım için bulunan düzeltme değeri ile toplanarak toplam düzeltme
miktarı bulunur.
Birlik ve ondalık kısım için; yukarıdan “d” değerinin birlik kısmı olan 3’ ile girilir. Onluk
düzeltme ve birlik düzeltme tablolarının arasında bulunan “Decimal” sütunundan da 47’,4
satırının karşısına gelen onlu sayı grubu içerisinde ondalık kısım olan ,0 dan girilerek ikisinin
kesim yerindeki 2’,4 değeri bulunur.
28
aralığında bulunduğu iki değerin hemen sağında ve ortalarında bulunan 0’,3 değeri, ikinci fark
düzeltmesidir.
Semt Açısı (Z) değerini bulmak için, ana tablodan
alınan (Z) ile bir alttaki değerin farkı bulunur,
Zn = 180° - Z
119°,7 - 115°,3 = 4°,4
bu değer ile Meyil değerinin dakika cinsinden artık Zn = 063°,8
değeri olan 47’,4 ile orantı kurarak enterpolasyon yapılırsa
1° için 4°,4 fark olursa,
47’,2 için fark ne olur?
47’,2 x 264’ Z (Az)
Z= = 3°,5 bulunur.
60’
Z = 119°,7 – 3°,5 = 116°,2
Zn = 180° - 116°,2 = 063°,8
Burada çok önemli bir hususun daima göz önünde bulundurulması gerekir. Cetvele girilen
LHA ve Enlem değerleri; sağ tarafta bulunan sayfalardan ve basamak şeklinde ayrılmış olan
kısımdan değer okunmasını gerektirebilir. Hc, d ve Z değerleri; sayfanın alt kısmından
girildiğinde Meyil değerine bağlı olarak çizginin üstünde okunuyorsa veya sayfanın üst
tarafından girildiğinde çizginin altında okunuyorsa, Hc ve d değerlerinin işaretleri akseder. Bu;
rasat yapılan cismin ufka çok yakın olması halinde kırılma nedeni ile görünür yükseklinden daha
az bir irtifada olmasından kaynaklanır. Kırılma etkisinin artması nedeni ile, Astronomik Seyirde
10°’nin altındaki gökcisimlerinden mecbur kalınmadıkça rasat yapılmaz. Almanakta da 10°’nin
altındaki gökcisimleri için ayrıca yükseklik düzeltme cetvelleri bulunur.
905. HO 229 KULLANARAK TAM ÇÖZÜM
HO 229 Neşriyatından faydalanarak Kesin mevki elde edilmesi direkt olarak sayısal bir
örnekle izah edilecektir.
ÖRNEK 1:
20 AĞUSTOS 1997 tarihinde GİRİT adası güneyinde 34° 46’ N, 028° 10’ E DR mevkiinde
040° rotasına 18 kts sürat ile SAR harekatı icra eden TCG ZAFER( F-253) seyir subayı; bir
dakika ileri (F) hatası olan saati, 04:21’i gösterirken 1’,0 alet hatası ve 0’,1 sabit fabrikasyon
hatası olan sekstantı ile Ay’ın üst kenarından yaptığı rasatta sekstant yüksekliğini 36° 10’,0
olarak ölçmüştür. Seyir subayı 20 dakika sonra ELTANİN yıldızından yaptığı rasatta ise
yüksekliğini 8° 02’,1 olarak ölçmüştür. Rasat platformunda göz yüksekliği 7 metredir. Rasat
saatinde atmosfer basıncı 31 inç, sıcaklık ise 27°F olarak tespit edildiğine göre;
İSTENEN:TCG ZAFER ( F-253)’in 04:40 (ZT) A.R.FİX. Mevkiini plotlayınız.
Çözüm : Çözüm; basit bir mantıkla dört bölüme ayrılır.
• Öncelikle yapılan rasatta elde edilen Sekstant yüksekliği gereken düzeltmeler yapılarak
Rasadi yüksekliğe (Ho) çevrilmelidir.
• İkinci olarak; Notik Almanağa girebilmek için rasat zamanının GMT’ye çevrilmesi
gerekecektir. Seyirci Kronometresine bakarak bir stopwatch’ı çalıştırmışsa gökcismini ufka
indirdiğinde stopwatchı durdurarak rasat zamanını doğrudan GMT olarak okuyabilir aksi halde
bulunulan zaman bölgesine göre dönüşüm yapılır.
• Üçüncü adımda; gökcisminin koordinatları bulunacaktır. Bilindiği gibi gökcisimlerinin
koordinatları, GHA ve dec değerleridir. Ancak HO 229 rasat cetveline giriş değerleri LHA,
Enlem ve Meyildir. Dolayısı ile GHA’ya boylam tatbik edilerek LHA bulunur.
29
LHA = GHA + λ DOĞU BOYLAMLAR İÇİN
LHA = GHA - λ BATI BOYLAMLAR İÇİN
Bu işlemi yaparken dikkat edilmesi gereken en önemli husus, LHA tam sayı olacak şekilde
DR mevkii boylamını değiştirmektir. AP mevki boylamını bulurken iki kriter mevcuttur.
o AP mevki boylamı; LHA’yı tam sayı yapmalıdır.
o AP mevki boylamı; DR mevki boylamı ile 30’ dan fazla farka sahip olmamalıdır.
GHA = 271° 14’,8 DR Boylam = 37° 55’ E
AP Boylam = 037° 45’,2
LHA = 309° ( LHA tam sayıdır ve AP Boylam ile DR Boylam arasındaki boylam
farkı 30’dan daha azdır.)
GHA = 067° 12’ DR Boylam = 29° 55’ W
AP Boylam = 030° 12’
LHA = 037° (LHA tam sayıdır ve AP Boylam ile DR Boylam arasındaki boylam
farkı 30’dan daha azdır.)
• Son olarak belirlenen giriş değerleri ile HO 229’a girilerek Hc, d ve Z değerleri bulunur.
Hatırlanması gereken nokta bulunan bu değerlerin gök cismi meylinin tam kısmı ile elde
edildiğidir. O halde meylin artık kısmı (Dec.Inc) için enterpolasyon yapılacaktır. LHA nın
değişen değerleri için enterpolasyonun aynı sonuçları vermeyeceği aşikardır bu nedenle
enterpolasyon sadece meyil artığı ile değil yükseklik farkı denilen (Alt.Diff.) “d” sayısı ile
birlikte yapılacaktır. Enterpolasyonla elde edilen düzeltme değeri, “d” değerinin işaretine bağlı
olarak ilk okunan Hc değerine tatbik edilir, eğer “d” değerinin sonunda bir nokta işareti varsa
ikinci fark düzeltmesi de yapılarak Hc ( Computed Altitude ) hesaplanacaktır. Plotlama
aşamasına geçmeden önce son yapılması gereken hesabi ve rasadi irtifalar arasındaki farkı alarak
(a) intersept değerini bulmaktır.
Çözüm ile ilgili cetveller ve örnek çözüm tablosu ve plot Şekil 805a-d’de gösterilmiştir.
30
Şekil – 905b Eltanin İçin HO 229 Giriş Değerleri
31
POLARİS RASAT FORMU
G G γ
M M
HO - 229 RASAT GHA λ GHA λ
FORMU SHA
HO 229 dokümanının sayfa düzeni hazırlanırken LHA değerinin farklı iki bölgede
bulunacağı esasından hareket edilmiş olup bu iki bölge Şekil – 805e ve f’de belirtilmiştir. LHA
değerinin 0°-90° ve 270°-360° arasında bulunduğu durumlarda Sağ ve sol sayfalar üst
kısımlarından, 90°-180° ve 180°-270° arasında bulunduğu durumlarda ise sağ sayfa alt
kısmından giriş yapılır.
LHA değerinin 090° ile 270° arasında bulunduğu durumda Enlem ile Meyil değerlerinin
işaretleri mutlaka aynı olacaktır. Farklı işaretli olmaları söz konusu olamaz.
33
LHA 315°
LHA 45°
Z
LHA = X
X, 360 – X
0 -90°, 270° - 360°
Pn
LHA = X
180 –X, 180 + X
180 – 90, 180 - 270
Z
SAĞ SAYFALAR
ALT KISIM
34
ÖRNEK 2:
29 OCAK 1997 tarihinde DISPLAY DETERMINATION-97 tatbikatı için, 295° rotasına
15 kts süratle intikalde olan TCG BARBAROS (F-244)’da, 8 metre göz yüksekliği olan bir
seyirci, 35° 50’ N, 020° 10’ E DR mevkiinde, hatası 1 dakika (F) olan vardiya saati W =
16:11:00’ı gösterirken, güneşin üst kenarından yaptığı rasat sonucu rasadi yüksekliğini (Ho) 9°
30’,3 olarak hesaplamıştır.
Bir saat sonra aynı seyirci Schedar yıldızından yaptığı rasatta sekstant yüksekliğini 65°,
semtini 333° olarak ölçmüştür.
Sekstant gösterge kolu hatası (IE) ufuk rasadında – 0’,5 bulunmuştur. Sekstantın
sertifikasında yazan fabrikasyon hatası ( I ) ise + 0’,9 dır. Rasat anında atmosfer basıncı 990 mb,
sıcaklık 0° C olarak tespit edilmiştir.
İstenenler
a. Güneş ve Schedar’ın hesabi yüksekliklerini ve intersept değerlerini bulunuz.
b. Yıldızdan rasat yapıldığı saatteki astronomik kaydırılmış kesin mevkiinizi büyük alan
plotlama kağıdı üzerinde plotlayınız.
Problemin çözümü, Şekil 905g de gösterilmiştir.
ÖRNEK 3:
Batı Akdeniz’de 290° rotasına 12 kts sürat ile seyreden TCG ZAFER (F-253) 12
TEMMUZ 1997 tarihinde, 40° 13’ N, 005° 55’ E DR mevkiinde iken Seyir Subayı; Hatası 2
dakika 30 saniye (S) olan kronometresi 20:18:00’ı gösterdiğinde; eş zamanlı olarak yaptığı
rasatta, AY’ın üst kenarından, sekstant yüksekliğini 29° 00’,0 olarak ölçmüş ve Kochab
Yıldızından yaptığı gözlem sonucunda Rasadi Yüksekliğini (Ho) 55° 00’.8 olarak
hesaplamıştır.
Sekstantın Fabrikasyon Hatası ( I ) 0’,0, Gösterge Kolu Hatası ise (IE) + 2’,0 dır.
Gözlem platformundaki göz yüksekliği 46 ft olduğuna göre;
İstenenler
a. Ay’ın Hesabi (Hc) ve Rasadi (Ho)Yükseklikleri nedir?
b. Kochab’ın Hesabi Yüksekliği ve Semti nedir?
c. Büyük alan plotlama kağıdına kesin mevkiinizi plotlayınız
35
POLARİS RASAT FORMU
G G
M M
HO - 229 RASAT GHA λ γ GHA λ
SHA
FORMU
HO - 229 RASAT
FORMU
42
Şekil – 906 HO 249 Örnek Problem Çözüm Sayfası
43
BÖLÜM 10 GÖK CİSİMLERİNİN TANINMASI
1001.GENEL
Gök cisminin tanınması; Astronomik Seyir Problemi çözümünün bir parçasıdır. Seyir
üçgeninin çözümü için, seyircinin rasat yapmış olduğu gök cismine ait, almanaktan bulduğu GHA
ve Meyil (Dec) değerlerine gereksinim vardır. Bu iki değeri bulabilmek için de gök cisminin seyirci
tarafından tanınması gerekir. Gök cisimlerini esas olarak altı ayrı yöntemle tanınabilir. Bu
yöntemlerin tümü yıldızlar ve gezegenler için yaklaşık semt ve yüksekliklerin bulunmasını sağlar.
Yıldız ve Gezegenleri tanımayı sağlayan bu yöntem ve araçlara YILDIZ BULUCU denir. Bunun
dışında tüm denizcilerden, herhangi bir kaynağa baş vurmadan gökyüzündeki nispi konumlarına
göre alacakaranlık yıldızlarını tanımaları beklenir. İyi bir denizci mevsimlere göre gökyüzünün
değişimini rahatlıkla algılayabilecek bir gözlem deneyimine sahip olmalıdır.
Alkaid
Castor İKİZLER
Pollux
M 35
Dec HA
W : 05:18:30 GHAE
WE : 03:00 (F) 03:00:00 223 40’,4
ZT : 05:15:30 15:30 3 53’,1
ZD :- 2 03:15:30 227 33’,5
GMT : 03:15:30
GHA = 360 - ( HA + λ )
M
G GHA = 360 - 45°,7= 314°,3
W HA
λ (E) SHA = GHA - GHAE
SHA = 86 45’,1
Dec = 31 ,8 S
GH
γ
∗
A
Şekil – 1002 Örnek Soruların İlgili HO 214 ve Notik Almanak Sayfaları
ÖRNEK 2:
20 AĞUSTOS 1997 Tarihinde, 37° 54’ N - 012° 18’ W DR mevkiinde bulunan bir gemideki seyirci,
hatasız olan saati 19:05:00’ı gösterirken yaptığı rasatta, bilinmeyen bir yıldızın yüksekliğini 11°,
semtini ise yaklaşık 122° olarak ölçmüştür. HO 214 ve Almanak yardımıyla rasat yapılan gök
cismini bulunuz.
Çözüm :
N
İlk olarak HO-214 ilgili cildinden DR mevki enlemine
E en yakın enlem değerinin arkasında yer alan “Star
Identification Table” cetveli açılır, Bu cetvele giriş değerleri;
Az = Zn bilinmeyen gök cisminin ölçülen sekstant yüksekliği ve Semt
Z Açısıdır (Az).
Ölçülen semt değerini semt açısına çevirebilmek için
seyir üçgeninin Başucu köşesinin bir modeli çizilir.
Л Aranan değerler cetvelde yoksa enterpolasyon ile
bulunmaları gerekir, göz enterpolasyonunu kolaylaştırmak
için ara değerlerin yazılacağı bir enterpolasyon cetveli çizilir.
Dec HA
ZT : 19:05:00 GHAE
ZD :+ 1 20:00:00 269° 11’,4
GMT : 20:05:00 05:00 1 15’,2
20:05:00 270 26’,6
GHA = 360° - ( HA - λ )
W M G GHA = 360° - 48 = 312
HA SHA = GHA - GHAE
λ (E)
SHA = 312° - 270 26’,6
SHA = 41°33’,4
Dec = 17°,3 S
GH
γ
∗
A
1003.HO 2102 C VE D PLASTİK YILDIZ BULUCU
Notik Almanakların günlük sayfalarında bulunan seçme 57 yıldızın yükseklik ve semt
değerlerini herhangi bir yer ve zamana göre bulmaya yarar. Plastik bulucu 10° lik plastik disklerden
oluşmuştur. Bunlardan bir tanesi mat plastikten olup ortasında küçük bir pim vardır. Diskin bir
tarafı kuzey diğer tarafı ise güney gök küresini göstermektedir. Ortadaki siyah çember Gök
Ekvatorunu göstermektedir. Pimin bulunduğu nokta göksel kuzey veya göksel güney kutbunu
markalamaktadır. Şekil – 1003a’da görüldüğü gibi, bu diskin çevresinin her iki kenarında yarımşar
derecelik olmak üzere LHA E değerleri, doğuya doğru 5° lik katlar olarak yazılmıştır
LHAE = 183°
Pn
Zn = 270°
Zn = 180°
F- 2
53
Ufuk
6°
12°
18°
Ps
Şekil –1102c Rasıt Boylamı ve Saat
Dairesinin Örtüşmesi
Pn
Z Zn =180°
t
al
Co
L at
lt
C oa
D ec
Alt
D ec
EKVATO R EKV ATOR
Al
UFU K
t
K
UFU
UF
D ec
alt
KU
Co
Z
Lat
Alt
L at
Z
D ec
EKVATO R EKVATO R
Co
alt
Alt
K
UFU
UF
t U
Al K
UF
c
U
De
K
lt
C oa
Alt
D ec
L at
Z
alt
La
t
Şekil – 1102d Seyircinin Enlemi ve Güneş Meyline Göre Gök Boylamı Arakesiti.
Şekil 1102d’de, seyircinin karşılaşabileceği olası arakesit durumları gösterilmiştir.
Seyirci; boylamını hesaplarken, enlemi hesapladığı hassasiyeti elde etmek istiyorsa, Güneşin
meridyen geçiş zamanını grafik üzerinde hesaplamalıdır. Bir sonraki paragrafta anlatılan seyir
halindeki bir gemide tahmini meridyen geçiş saatinden yarım saat önce seyirci gözlem
platformunda yerini almalıdır. Başlangıçta sekstant ile yapacağı ölçümlerin aralığı 2-3 dakika iken
yükseklik en büyük değere yaklaştıkça, gözlem aralığı 20 saniyeye kadar düşürülmelidir.
Yapılan gözlemler kayıt edilerek, apsisi zaman, ordinatı yükseklik olan bir grafik elde edilir.
Yükseklik eğrisi giderek artan bir grafik sergileyecek ve meridyen geçiş anında belirsiz bir zaman
aralığında sabit kaldıktan sonra daha önce ölçülen değerleri tekrar edecektir.
Kayıtlar Şekil – 1102e’de görüldüğü gibi bir grafik haline getirildikten sonra, grafiğin
döndüğü kısım göz ardı edilerek, grafik yatay eksene paralel doğrular ile üç eşit dilime ayrılır. Eşit
yüksekliğe karşılık gelen zamanların ortalaması alınır, bu zamanların ortalaması güneşin Yerel
Boylam geçişini ( Zeval vakti ) verir.
Yükseklik
Za
t1 t2 t3 t4 t5 t6
Alt
70 ° 50’
Coalt
Lat 68 ° 58’
Dec
65 °48’
Ekvator
1126 1204
t
1113 11 44 1215
1148
Çözüm :
TA = (t1 + t6) / 2, TB = (t2 + t5) / 2, TC = (t3 + t4) / 2 Dec
LAN = (TA +TB +TC ) / 3 11:00:00 21° 55’,7
LAN = 11:45 GMT d(0,4) - 0’,3
11:00:00 21° 55’,4
Enlem = Coalt + Dec =19° +21° 55’,4
Enlem = 40° 55’,4
λ(
E
GHA=
GHA☼
)
11:00:00 343° 35’,9 GHA
45:00 11° 15’,0
11:45:00 354 50’,9
GHA☼180 den büyük olduğundan, 360 den farkı boylamı verecektir.
Boylam = 005 09’,1 E
ÖRNEK : 03 TEMMUZ 1997 tarihinde TCG ZAFER (F-253) SAR görevi icra etmek üzere, sıkı
EMCON uyguladığı intikal seyrinde, Güneşin meridyen geçişini gözlemlemeyi planlamaktadır.
10:00 DR mevki koordinatları 35° 50’ N - 028° 20’ E’dir. Gemi 235° rotasına 18 kts ile
ilerlemektedir. Tahmini meridyen geçiş saatini hesaplayınız.
Çözüm :
• 10:00 DR mevki boylamına en yakın ve doğusunda kalan GHA☼ değeri 328° 57’,2 dır.
Doğu boylamlarda 360° - GHA☼, boylamı verir.
360° - 328° 57’,2 = 31° 02’,8 E > 028° 20’ E
• Bu değer 10:00 GMT’ye karşılık gelmektedir. Bu nedenle geminin 10:00 GMT (12:00 ZT)
mevkii, Şekil – 1102g’da olduğu gibi plotlanır.
• 12:00 DR mevkii DR2 olarak adlandırılır ve bu mevkiin boylamı haritadan belirlenir.
DR2 Long = 027° 49’E
• DR2 mevkiinde Güneş saat dairesi ile seyircinin boylamı arasında kutup noktasında oluşan
açı HA = 31° 02’,8 -027° 49’ = 03° 13’,8 = 193’,8
• Bu açının sıfıra eşitlenmesi hangi açısal hızla olacaktır? Bu; güneşin saatteki açısal hızına
geminin boylam hareketinin tatbik edilmesi ile bulunur.
Boylam hareketi DR1 ve DR2 noktaları boylam farkından bulunur.
028° 20’ E - 027° 49’E = 31’/ 2 saat = 15’,5 saat
• Bu açısal hızla HA’ın kat edilmesi, 193’,8 /900’ –15’,5 =13m
• LAN = 12:00 + 13m = 12:13:00 (ZT)
Güneşin boylam geçişinde eğer elde bir zaman denklemi var ise boylamın bulunması olasıdır.
Bilindiği üzere zaman denklemi (tadili zaman) LMT 12:00 ile hakiki güneşin boylamdan geçişi
(LMT olarak) arasındaki farktır.
Şekil - 1102g Seyir Halinde Güneşin Meridyen Zamanının Hesaplanması (Plot)
1103.GÜNEŞİN MEYLİNİN ALMANAK KULLANMADAN BULUNMASI
Her ne kadar güneşten boylam geçişte enlem tayini her geçen gün demode olmakta ise de
aletlerin ve notik neşriyatın bulunmadığı durumlarda çok yararlı bir yöntemdir. Zira zamanın
sağlıklı olarak bilinmesine gerek yoktur. Ayrıca güneşin meyli (Dec) çizim ile gerçeğe oldukça
yakın olarak bulunabilir. Aşağıda bu yöntem açıklanmıştır.
Bu amaçla bir manevra levhası veya kağıt üzerine çizilecek bir daire kullanılabilir. Şekil –
1103’de görüldüğü gibi, daire merkezinden geçmek üzere birbirine dik koordinat sistemi ile bu
koordinatların daireyi kestiği noktalar 21 MART, 22 HAZİRAN, 23 EYLÜL ve 22 ARALIK olarak
işaretlenir. Dik koordinat merkezden aşağı ve yukarı doğru güneşin maksimum meyli olan 23°,5
olacak şekilde eşit parçalara bölünür.
Örneğin 11 AĞUSTOS günü güneşin Meyli bulunmak istenirse;
21 HAZİRAN-23 EYLÜL arası 94 gün olup, şekil üzerinde bu 94 gün 90° lik bir daire yayı
olarak gösterilmiştir. 11 AĞUSTOS ile 21 HAZİRAN arası 51 gündür. Dolayısıyla 15 Ağustos
tarihi bu yay üzerinde gösterilmek istenirse 51 x 90/94 = 48° olarak bulunur.
Bu açı; 21 HAZİRAN tarihinden itibaren 23 EYLÜL’e doğru alınırsa, şekilde görüldüğü üzere
bir nokta saptanmış olur. Bu noktadan dikey eksene çizilen dik doğrunun dikey ekseni kestiği
noktadan Meyil (Dec) değeri. okunur. Şekilde 15° Meyil bulunduktan sonra okunan sekstant
yüksekliği ve bu meyil değeri ile boylam geçişte enlem saptanabilir.
21 HAZİRAN
20
15
10
48°
21 MART 1 23 EYLÜL
1
10
15
20
22 ARALIK
Pn
t
Al
Co at Alt
L
Co
Z
Lat
Gök Ekvatoru
u
Rasıt Boylamı
k
Uf
k
Gö
KUZEY (N) + -
GÜNEY (S) - +
Enlem
Meyil 22° 22° 09’,9 22°,5
Enterpolasyon sonucunda hesaplanan SIA değeri ile ölçülen SIA arasındaki fark cayro pusula
hatasını verir.
Ölçülen SIA W 28°,7 N
Hesaplanan SIA W 28°,0 N
Cayro Hatası 0°,7 W olarak bulunur.
ÖRNEK 2 : 36° 28’,6 N – 032° 24’ E DR mevkiinde bulunan bir gemide güneşin batış
saatinde güneşin merkezi görünen üzerinde bulunduğu anda ölçülen semti 298°,7 ve bu an için
hesaplanan meyli ise 22° 09’,9 N olarak hesaplanmıştır. Cayro pusulanın hatasını SIA yöntemi ile
hesaplayınız.
Çözüm :
Öncelikle semt değerine göre SIA değeri hesaplanacaktır. Bulunan bu SIA değerine ölçülen
SIA değeri denir.
SIA = 298°,7 – 270°
SIA = W 28°,7 N
Güneşin batış anı olduğu için ön ek “W” , meyil değerinin işareti “N” olduğu için de son ek
“N” olacaktır.
Şekil – 1105d’de verilen BOWDITCH’in 23 No’lu cetveli kullanılarak SIA Düzeltmesi
(Genişlik Düzeltmesi) değeri bulunur. Bunun için DR mevkii enlemi ve Meyil değerlerinin en
yakın tam değerleri kullanılır.
Bu örnek için en yakın enlem değeri 36°, en yakın meyil değeri ise 22° olarak alınacaktır. Bu
değerler ile cetvele girildiğinde düzeltme değeri 0°,6 olarak bulunur. Bu değer; enlem “N” ve batış
anı olduğu için ölçülen SIA değerinden çıkarılacaktır.
Ölçülen SIA = 28°,7 – 0°,6 = 28°,1
Şekil – 1105ç’de verilen cetvelde DR mevkii enlemine ve meyil değerine en yakın değerler
kullanılarak enterpolasyon yapılarak enlem ve meyil değerine ait SIA değeri hesaplanır.
Enlem
Meyil 22° 22° 09’,9 22°,5
Enterpolasyon sonucunda hesaplanan SIA değeri ile ölçülen ve düzeltme uygulanan SIA
değeri arasındaki fark cayro pusula hatasını verir.
Ölçülen SIA W 28°,1 N
Hesaplanan SIA W 28°,0 N
Cayro Hatası 0°,1 W olarak bulunur.
FAYDALANILAN KAYNAKLAR