Professional Documents
Culture Documents
AHOT - Sarı Zeybek
AHOT - Sarı Zeybek
SAHNE 1
2.KİŞİ: it’s about started a park and now it turns different things.
3. KİŞİ : people want one thing first of all. They went there because of tree but now, it is was
not just because of tree.
4. KİŞİ : ok he got fifty percent of the votes. But there is another fifty percent of the country.
Everybody said enough.
6. kişi: he cares about metro station if hug our girlfriends if we are gonna kiss each other. He
cares about you know what are gonna drink.
MUHABİR : Nasıl? Taksim gezi parkı atmosferini yaratabildik mi? Tabi böyle İngilizce olsa
kimse bir şey anlamazdık. Biliyorsunuz burada gezi parkı eylemlerine destek için bir çok şey
yapıldı, biz de tepkimizi oyunumuzla göstermek istedik. Şimdi yeniden başlayalım ama bu
kez Türkçe olsun.
(tam tükçe röportaja başlayacakken buranın gezi parkı olduğunun çadır, ağaç falan
gerektiğinin doğaçlamasını yaparlar sonrasında sembolik olarak bir çadır kurup aynı
röportajın türkçe haline başlarlar.
1. KİŞİ: Üç gündür.
3. KİŞİ : İnsanlar önceleri bir şey istiyorlardı buraya ağaçlar için geldiler; fakat mesele şu an
sadece ağaç meselesi değil.
4.KİŞİ : Evet oyların yüzde ellisi onda ama bu ülkede yaşayan diğer bir yüzde elli var ve
herkes yeter diyor.
SAHNE 2
ATATÜRK : Buyurun röportaja şurada devam edelim burası biraz kalabalık oldu .
ATATÜRK : Bu size özel bir durum değil görüşme talabinde bulunan hiçbir gazeteciyi geri
çevirmedim bu güne kadar.
BAKER : Neden ?
BAKER : sizin önderliğinizde bu ulus geleceğe umutla bakan yepyeni bir ülke yarattı hem de
çok büyük zorlukların üstesinden gelerek.
BAKER : peki böylesine kısa zamanda nasıl oldu da bu kadar başarılı oldunuz.
ATATÜRK : Bakın miss Baker,Ben bir işe başlarken nasıl başarılı olurum diye düşünmem
karşıma hangi engeller çıkacak diye düşünürüm.
BAKER: Yani ?
BAKER : Size anlatınca gerçekten çok kolaymış gibi geliyor,ama bu başarıda ulusun inancı
dışında sizin dehanızın da etkisi olduğu kesin.
ATATÜRK : Hayır bu böyle düşünülmemeli ben yalnızca ulusumun laik olduğu özgürlüğe
kavuşturmak için çaba harcadım.
1.KİŞİ: valla benim bildiğim ATATÜRK çocukluğunda bakla tarlasında karga çobanlığı
yapardı.
4. KİŞİ : Arkadaşlar bunu ben değil tarih söylüyor hatta şöyle diyor
ATATÜRK :Bana olağın üstü şeyler yakıştırmayınız. Olağanüstü olan tek şey benim bu
ulusun bir ferdi olarak dünyaya gelmemdir.
BAKER : Son bir sorum var. Sizin için diktatör diyorlar bu doğru mu?
ATATÜRK : Bakın hanımefendi ben bir diktatör olsaydım bana bu soruyu soramazdınız.
BAKER : haklısınız.
ATATÜRK : benim arzu edipte yapamayacağım şey yoktur bu doğrudur. Fakat ben zoraki ve
insafsızca davranmayı bilmem. Diktatör insanların iradesini redderek yöneten insandır. Ben
ise kalplerini kazanarak yönetmeyi tercih ederim.
1.KİŞİ : Efendim.
ATATÜRK : Evet?
1. KİŞİ : Kapıda Ankara belediyesinden gelen bir memur var. Sizinle görüşmek istiyor.
1.KİŞİ : Emredersiniz.
2.KİŞİ : Atam
ATATÜRK : Hoş geldiniz. Buyurun sizi dinliyorum.
ATATÜRK : Evet?
ATATÜRK : Devrim ya bir anda olur. Ya da hiç olmaz. Devam edin lütfen.
2.KİŞİ : Pek sorun denemez efendim. Ama bizdeki kayıtlarda yalnızca doğum yılınız var gün
ve ay görünmüyor. Sizde bununla ilgili bir vesika varsa ya da doğum tarihinizi tam olarak
biliyorsanız nüfus cüzdanınıza işemek için öğrenmeye gelmiştim.
ATATÜRK : Doğum tarihimi net olarak gösteren bir vesika yok. Ama annem okuduğu bir el
yazmasının kenarına doğum günümü tam olarak işlemişti. Siz yinede sadece doğum yılımı
yazın yeter.
SAHNE 3
ATATÜRK : Hı
2.KİŞİ : bizlerde öyle ama sen farklısın.okuldan beri mimlenmek pahasına gizli gizli
yürüttüğümüz mücadele sana artık yetmiyor.
2. KİŞİ : Bu aralar etrafta bolca zaptiye geziyor. Ortalık yerde konuşmak tehlikeli olabilir.
ATATÜRK : Yaptığımız bir şey yok hala ne yapılması lazım geldiğini konuşuyoruz.
ATATÜRK : Yarın yetkiler elimize geçtiğinde bu dava uğruna çarpışan herkese önemli
görevler düşecektir.sen belki de Harbiye nazırı olacaksın sen dahiliye nazırı
doktor sende belki sıhhıye nazırı
ATATÜRK : Sizce bir adam için bu kadar büyük kutlamalar yapmak budalalık değil mi _
1.KİŞİ : Şiiişt Kemal,zaten mimliyiz,iyice başımız ağrımasın
ATATÜRK:Bir ulus kendi kurtuluşu için şenlik yapabilir.Ya da ülkesine hizmet etmiş bir
adam için kutlama düzenleyebilir.
ATATÜRK : O padişah doğdu diye memlekete hayırlar mı getirdi ? işte durumumuz ortada .
2.KİŞİ :Tamam,padişah ülkeyi çok kötü idare ediyor ,Hatta idare bile edemiyor ama
1.KİŞİ : Ya ne yapabiliriz.
SAHNE 4
1.KİŞİ : Öyle bir kişinin cumhuriyet ilan ederiz demesiyle olmaz bu işler, bu fikree inanmak
çok zor. Cumhuriyet ilan ederiz dedi ama Atatürk, işler hiç de umduğu gibi gitmedi. Ülkenin
askeri yönetimi bile başka bir ülkenin yönetimine verilmişti. Zor bir yolculuktu bu. Ülkenin
düşman elinden kurtarılması gerekiyordu.
SAHNE 5
ATATÜRK :Ben ordunun kayıtsız şartsız ve bütün sırları ile Alman askeri heyetinin emrine
verilmesini hiç doğru bulmuyorum.
1.KİŞİ : Ya ne yapsaydık
ATATÜRK : Bu ülkenin yetiştirdiği subaylara güveniniz yok mudur ki böyle bir karar
alınmasına göz yumuyor hatta ön ayak oluyorsunuz.
1.KİŞİ : kemal Kemal bizi rahat bırak sonra pişman olursun verdiğimiz karar çok
yerindedir.göreceksin öyle güzel şeyler yapacağız ki sonuçlarından sende memnun olacaksın
dünyada haytretler içinde kalacak.
ATATÜRK : Evet hayretler içindeyim bu memleket bu halk sizden neler bekliyor siz neler
yapıyorsunuz.Hiç olmasa biraz daha tedbirli davrana bilridiniz.
1.KİŞİ : Bak kemal seni bu kadar duygulandıran ülkene olan aşkındır biliyorum ama merak
etme bu şavaşta ve sonrasında bu ülke için çok şeyler yapacağız.
ATATÜRK : Evet çok şeyler yapacaksınız fakat yapacağınız şeyler korkarım ülkeye yarar
değil zarar getirecektir.
1.KİŞİ : sen nasıl …
ATATÜRK : İşte o gün ben ve benim gibi düşünenler hayatta bulunursak sizi ve bugünkü
sözlerinizi hiçte taktirle anmalayacağız.
SAHNE 6
KOMUTAN : Sağ ol
ASKERLER : Aleykümselam
ASKERLER : Aleykümselam
ASKERLER : Sağ ol
ATATÜRK : Sizlerde sağ olun .Arkadaşlar buraya vatanı kurtarmak için gelmiş
bulunuyorsunuz.Şundan eminim ki kanınızın son damlasına kadar savaşıcak ve vatanı
koruyacak inançtasınız.
ATATÜRK :Evet
Sanders: Doğru Yalnız sizinkiler cepheye giderek daha çelimsiz adamlar göndermeye
başladırlar.Gördünüz mü düşmeye yer arıyormuş.Şunlara biraz askerlik öğretin
Atatürk : sen de bir Türk askerisin.sana dokunmaya cesaret edenin dersini vermelisin ki bir
daha denemesin.
Komutan: yaptırıyoruz komutanım hem askeri hem moral eğitimi yaptırıyoruz.Bir Türk
Sanders: Bunların sesi kadar kolları da kuvvetli olsaydı ya o zaman bir işe yarardı.
Sander: tebrik ederim askerlerinizi beş dakikada gayet iyi eğitmişsiniz.ben yukarıda ki
mevzide olacağım.daha sonra uzun ,uzun konuşuruz.
SAHNE 7
Atatürk :Nerde
Atatürk : Cephaneniz yoksa süngünüzde mi yok süngü tak ,yere yat .Ben size taruzu değil
ölmeyi emrediyorum.Biz ölene kadar geçecek sürede yerimizi yenileri alacaktır.
SAHNE 8
Sanders:Biliyorum.
Atatürk :Ordu kademeleri arasında kumanda karışıklığı var.komutanlarda aşırı sinirlilik hali
göze çarpıyor.Cephe bir kere çözülürse düşmanı artık tutamayız.
Sanders:Bütün kuvvetlerin mi ?
Atatürk :Evet
Sanders:Çok gelmez mi ?
SAHNE 9
1.KİŞİ :Biz bu savaşı kızlı erkekli kazandık. Kazandık kazanmasına ama yurdu
düşmanlardan arındıramadık.Savaşla giremedikleri toprağımıza şimdi ellerini kollarını
sallayarak giriyorlar.
2.KİŞİ: bunun sonu ülkenin parça parça elden gitmesine kadar varır.
SAHNE 10
1.KİŞİ:ne yapacağız.
ATATÜRK:Kimmiş onlar :?
GARSON:Evet efendim.
GARSON:peki efendim.
2.KİŞİ:Nasıl ?
1.KİŞİ:Yani ?
2.KİŞİ:Anadolu’ya çıkmak ha ?
2.KİŞİ:iyice düşündün mü Kemal ? Bu karar senin açından çok tehlikeli sonuçlara yol
açabilir.
ATATÜRK:İkisi de aynı yola çıkar ; Ölüme,üstelik önemli olan benim kişisel durumum
değildir.Bu karar ülke için en hayırlısıdır.
SAHNE 11
1.KİŞİ :E peki şimdi ne olacak
3.KİŞİ :İyi ama durumun giderek kötülemesi bizi ümitsizliğe düşürmemelidir.En kötü
durumda bile mutlaka bir çare bulunur.
SAHNE 12
1.KİŞİ: Nedir ?
3.KİŞİ : Emredersiniz.
4.KİŞİ : Daha ne olsun efendim,Mustafa Kemal denen maceraperest gözünü bile kırpmadan
ülkeyi büyük bir tehlikenin içine atıyor.
4.KİŞİ : Ne diyecek,” Mustafa Kemal bir hayindir,padişaha baş kaldırmıştır,ülkeye çok zararlı
bir adamdır”diyor.
4.KİŞİ : Sivas valisi olarak siz de bu tür bir çalışma içine girmelisiniz.Mustafa Kemal’in kötü
emellerini halka anlatmalısınız.
4.KİŞİ :Evet,Mustafa Kemal görüldüğü yerde tutuklanıp elleri bağlı bir şekilde İstanbul’a
gönderilmelidir.
1.KİŞİ : Ya demek öyle.Bu telgraf az önce geldi.Mustafa Kemal yarım saat içinde burada
olacakmış.Madem o kadar istiyorsunuz işte size fırsat;buyurun siz tutuklayın.
4.KİŞİ : Burada mı ?
4.KİŞİ : Şey…Ben tutuklarım derken bana bağlı Elazığ iline gelirse tutuklarım demek
istemiştim,
SAHNE 13
3.KİŞİ : Kimden ?
1.KİŞİ : Efendim !
ATATÜRK : Padişah’ı telgrafın başına çağır.
1.KİŞİ : Karşıda Damat Ferit paşa var efendim ve derhal İstanbul’a dönmenizi istiyor.
ATATÜRK : Ne oldu ?
ATATÜRK : İyi.
3.KİŞİ : Geri dönsün.Hava değişimi alıp hiç bir şeye karşımadan Anadolu’da bir yere
yerleşsin. Ona dokunulmayacaktır.
SAHNE 14
ATATÜRK : Düşmanın çekilmesi bu hızla sürerse yarına varmaz hepsini denize dökeriz.
1:KİŞİ : Komutanım.
ATATÜRK : Evet
1:KİŞİ : Tepenin aşağısında direnen son düşman biriliği de silahlarını bırakıp kaçtı.Kalanları
esir aldık.Bu da o birliğin komutanı.
ATATÜRK : Evet
ATATÜRK : Hayır.
KOSTA : Albay mı ?
ATATÜRK : Hayır.
KOSTA : General mi ?
ATATÜRK : Hayır.
KOSTA : Nasıl olur Türk orduları Başkomutanı Mustafa Kemal cephede savaşla iç içe oysa
ki bizim komutanımız savaşı İzmir’den yönetiyor.
SAHNE 15
2.KİŞi : Ben ancak bu kadar hızlı yürüyebiliyorum arkadaş.Ne yani kuş olup uçayım mı ?
1.KİŞİ : Uç tabii.
1.KİŞİ : eee
2.KİŞİ : Hep selam vermemiz yüzünden.kapıdan çıkıp tam bizim hizamıza geldiğinde ,yani en
yakınımızdayken başımızı eğip selam veriyoruz.
1.KİŞİ : Ne yapabiliriz ki ?
1.KİŞİ : Bilemem.
2.KİŞİ : Neredeyse iki yıldır okula gittiğimiz her sabah buraya çıkıp onu bekliyoruz ama o hiç
bizim yanımıza gelmedi.
1.KİŞİ : Neden gelsin ki ,biz sıradan iki çocuğuz işte Üstelik haklı da olabilirsin ; belki bizi
bir kere bile fark etmemiştir ama ne olursa olsun burada olmak benim çok hoşuma gidiyor.
1.KİŞİ : Senin aklın ermez koca kafa.Onlar bakanlar makanlar, vekiller mekiller işte.
1.KİŞİ : Biz, o fark etsin diye burada değiliz ki. Atatürk olduğu için buradayız.
SAHNE 16
1.KİŞİ : Evet çocuklar yurttaş olmak belli görevleri, yükümlülükleri de beraberinde getirir.Bu
görevlerin başlıcaları…
ATATÜRK : Lütfen rahatsız olmayın.Siz dersinize devam edin rica ederim.Eğer izin
verirseniz bizde verdiğiniz bilgilerden yararlanmak isteriz.
ATATÜRK : Başka.
1.KİŞİ : Ben kadınların da tüm haklar gibi bu haktan da yararlanması gerektiğine inanıyorum.
HEPSİ : Evet.
ATATÜRK :Dünya kadınları seçmek ve seçilmek hakkını almak için çok savaşım
vermişlerdir.Ama bence bu hakka en fazla layık olan Türk Kadınlarıdır.Tarih boyunca ve en
son kurtuluş savaşımızda ninelerimizin, analarımızın yaptıkları katkılar ve ortaya koydukları
cesaret bunun en belirgin delilidir.Seçme ve seçilme hakkı sizindir ve yakında alacaksınız.
1.KİŞİ : Tüm Türk kadınları adına teşekkür ederim. İzin verirseniz bir soru da ben sorabilir
miyim?
ATATÜRK: evet.
ATATÜRK: Öncelikle sizlere sonra da yaşı kaç olursa olsun yüreği genç tüm yurttaşlara.
SAHNE 17
SAHNE 18
3.KİŞİ : Bence eğer doğa bütünüyle kısır ve verimsiz olsaydı insan ne kadar güçlü olursa
olsun ona etki edemezdi.
2.KİŞİ : Ben insanın gücü ve doğa karşılaştırmasında daha çok sizin fikirlerinizi merak
ediyorum.
ATATÜRK : Güç,evet.Ama bizim burada sözünü ettiğimiz şey güç değil zeka olmalı.
ATATÜRK : Evet ,insanı diğer canlılardan ayıran gücü değil zekasıdır.İşte bu nedenledir ki
insan zekası doğada bulunan her şeyin üzerindedir.
ATATÜRK : Yenilebiliriz ama asla pes etmemeliyiz.Yepyeni fikirlerle bir daha denemeliyiz.
2.KİŞİ : Öğle güneşi altında bu yürüyüşten sonra ağaç gölgesinin serinliği çok iyi gelir.
ATATÜRK : Ben insan zekasına ve çalışma azmine olan inancım yüzünden olmaz dedikleri
halde burada bir çiftlik kurmaya karar verdim.
ATATÜRK : Köylüler bir gün bana gelip Atatürk,dediler bu topraktan bir şey olmaz gel
vazgeç.Onlara, bu hükmü nerden çıkartıyorsunuz diye sordum.
3.KİŞİ : Bir küpü ağzına kadar su doldurup toprağa gömüyorlarmış.Ertesi gün küpte kalan
suyun çokluğu toprağın verimini belli ediyormuş.Bunun üzerine bir küpe su doldurup buranın
toprağına gömdük.
ATATÜRK : O iğde ,Yaşlı ve çelimsiz bir ağaçtı.Ama yaşayan ve baharda hoş kokularını
çevreye saçan güzel bir ağaçtı.
SAHNE 19
1.KİŞİ : Burada çok güzel bir hava var. Çok güzel bir atmosfer var, adeta panayır yeri gibi
ama tabii çok ciddi şeyler de oldu. İnsanlar öldü, arkadaşlarımız göz altında, bir sürü kişi
yoğun bakımda. Öncelikle bunlar için çok ciddi bir özür dilenmeli. Gözaltındaki insanların
serbest bırakılması gerekiyor, haklarındaki işlemlerin durdurulması gerekiyor. İstifa etmesi
gereken yetkililerin istifa etmesi gerekiyor. İnsanlara kamu hizmeti yaptığının hatırlatılması
gerekiyor. Onlar burada kimsenin babası değil, patronu değil. Aslında söylenecek çok fazla
bir şey yok, gençler her şey, çok güzel yapıyor. İnsanlar gençleri dinlesinler yeter.
2. KİŞİ: gezi parkı deyince aklıma gerçek halk direnişi geliyor. Özgürlük mücadelesi geliyor
ve vatanı kurtarma inancı geliyor ve de öyle yapacağız. Ben geçen gün televizyonda izledim o
üç çapulcuyu ağaçlarda sallandıracağız diyor. Onlar asılmaya mahkumlar alışmışlar diyor.
Bunu kimin için söylediğini çok iyi biliyorum. Ama biz onun padişahlık rejimine ve
diktatörlüğüne son vereceğiz.
3. KİŞİ: o diktatör geliyor. Orantısız güç geliyor. Polisine bizi gazlamasını söyledi. Gezi parkı
bir özgürlük mücadelesidir. Herkes bunu böyle bilsin.
4. KİŞİ: bence bu direnişin adı indir o elini direnişidir. Hani bize el uzattıklarında deriz ya
indir o elini diye işte bu yüzden bu direnişin adı da indir o elini direnişidir.
5. KİŞİ: bizi dilimize dinimize rengimize mezhebimize göre ayırmazlarsa ne kadar çokmuşuz
biz onu gördüm. Üç ihtilal görmüş kuşaktan geliyorum. Bu günü görmekten çok mutluyum.
ilk defa halk kendi kendine kendi sorunu özgürlüğü için sokağa çıktı.
6. KİŞİ: ben on gün suskunluğumu korudum. Sanırım bize nazar değidi. Teknolojimiz var ne
güzel. Bize bilgiler geliyor.
SAHNE 19
2.KİŞİ : Hah bir bu eksikti.İster misin şimdi casus diye vursun bizi.
2.KİŞİ : Durduk canım,Merak etme zaten bir yere gidecek halimiz de kalmadı.
ATATÜRK : Gerçi son iki saattir , Ha şu tepenin arkası ,ha az öteki patikanın sonu diye, diye
bizi yürütüyorsun ya hadi hayırlısı.
2.KİŞİ : Niye ki ?
ATATÜRK :Nasılsınız ?
ATATÜRK :sizler iyi oldukça benim kötü olmam mümkün mü ? yalnız bak sana ne
diyeceğim gel şu peçeyi çıkar başından.
ATATÜRK : Onlara da sıra gelecek. Ama sen onlara öncülük ediver,Haydi.Gördün mü bak
ne güzel oldu.
6.KİŞİ : Bizde çok söyledik ama dinletemedik paşam.Meğer sizin söylemenizi belliyorlarmış.
ATATÜRK :Çarşaf ,peçe için yasaya gerek yok.Halk gerçeği gördükçe akasından
yürüyecektir.Gezilerim sırasında hanımların yüzlerini ve gözlerini çok sıkı bir şekilde
kapattığını gördüm.Özellikle bu sıcak yaz günlerinde bunun işkenceden bir farkı olmadığını
sanıyorum.Korkmayın,bu gidiş zorunludur ve sonu mutlaka iyiye varacaktır.
7.KİŞİ : Atatürk madem buraya bizimle dertleşmeye geldin sana bir şey soracağım.
7.KİŞİ : Yaptığın her şeyi anladım ama alıştığımız her şeyi bozdun. Neden ?
ATATÜRK : Bak,sana bir hikaye anlatayım : Amir İbnil As Mısırı ele geçirince Halife
Ömer’e haber göndermiş ”Burada bir kütüphane ve bir sürü de kitap var.Bu kitapları ne
yapayım” diye . Ömer de “Kitapları incele,zararlı bulursan hepsiniz yak,eğer faydalı bulursa
yine yak” demiş.Çünkü biz Mısır halkına doğruyu ve iyiyi göstermek için orayı
fethettik.Kitaplar kalırsa onlara uygulamaktan vazgeçmeyecekler ve eskiyi unutmayıp iyiden
ve doğrudan uzak kalacaklardır.Şimdi sana laikliği açıklamamı ister misin ?
7.KİŞİ : İstemez paşam;ben hepsini gayet iyi anladım.Siz anlatınca her şey çok kolay
anlaşılıyor.
8.KİŞİ : Ama bugün o şeyh kendisini bedava taşıtacak gafiller buluyorsa bundan
ürkmeliyiz.Çünkü yarın o gafilleri peşinden sürükleyebilir.
ATATÜRK : İşte benim siz gençlere anlatmak istediğim de bu.Sizler de şeyh gibi köy köy
,kasaba kasaba gezerek devrimleri gerekirse,halka tek tek anlatmalısınız.
SAHNE 20
ATATÜRK : Evet ama özellikle geceleri çok serin oluyor.Geç yattığım için fark edebiliyorum
bunu.
1.KİŞİ : Aaa,siz de bu kadar geç yatmayın rica ederim.Niçin bu kadar geç yatıyorsunuz ?
ATATÜRK : Çünkü ancak sabah olup güneşin ilk ışıkları pencereden odaya dolunca artık
ismet uyanmıştır,memleketi ona teslim edip rahatça uyuyabilirim diyorum.
2.KİŞİ : Atam.
ATATÜRK : Nedir ?
2.KİŞİ :Cumhuriyetin 10.yıl kutlamaları için stadyuma asılacak dövizlerin üzerindeki yazıları
görmek istemişsiniz.
2.KİŞİ : Buyurun.
ATATÜRK : Çiz,çiz,çiz….Eee?
2.KİŞİ : Evet.
2.KİŞİ : Emredersiniz.
SAHNE 21
1:KİŞİ
Dağ başını duman almış
Gümüş dere durmaz akar
Güneş ufuktan şimdi doğar
Yürüyelim arkadaşlar.
1.KİŞİ : Evet.
ATATÜRK : Orası öyle .Ama onlardan fazla bir şey yapmalarının isteyen yok.Güzel
koksunlar yeter.
2.KİŞİ : Atam
ATATÜRK : Evet.
3.KİŞİ : Pek önemli değil,küçük bir şey ama yine de sizin değerli fikirlerinizi almak istedim.
3.KİŞİ : Biliyorsunuz sayenizde cumhuriyetimiz pek çok alanda olduğu gibi sanatta da yeni
atılımlar içerisinde.
ATATÜRK : Evet.
ATATÜRK : Ama ?
3.KİŞİ : Nasıl söylemeli bilmem ki ,Kimi sanatçılarımız dış ülkeden aldıkları eğitimin de
etkisiyle olacak eserlerinde siyasi çağrışımlar yapan unsurlar ve figürler kullanıyorlar.Bu da
sanat gibi hassas bir konuda çok çirkin…
ATATÜRK : Bir dakika. Siz bana fikrimi almaya geldiğinizi söylemiştiniz ama bu yaptığınız
şikayet etmeye giriyor.
3.KİŞİ : Şeyyy…Aslında…
ATATÜRK : Madem kendisinden söz edeceğiz o da burada bulunmalı.Sanırım sizin için bir
sakıncası yoktur.
3.KİŞİ : Haa…Hayır.
2.KİŞİ : Buyurun.
ATATÜRK : Nerede olursa olsun ressam Münir Hayri Bey’i bularak kendisini çağırdığımı
söyleyip buraya gelmesini rica eder misiniz ?
3.KİŞİ : Münir Hayri Bey gecikecek anlaşılan.Ben de sizin zamanınızı daha fazla
almayayım.Bu konuyu daha sonra da görüşebiliriz.Eğer şimdi izniniz olursa…
ATATÜRK : Bu beyefendi, senin yaptığın bazı eserlerin dış ülkelerin esintilerini taşıdığını
söylüyordu.Sen ne dersin ?
ATATÜRK : Ya yaratıcılık ?
ATATÜRK : Peki sen biraz bekle lütfen.Meclisteki hiç kadın milletvekili olmadığı için benim
teklifimle köy kökenli Satı kadın milletvekili yapıldı.Ne düşünüyorsunuz ?
ATATÜRK : Bu gördüğünüz bahçeyi yoktan var etti . Çok da disiplinli çalışır.Hatta onu tarım
bakanı yapmayı düşünüyorum.
3.KİŞİ : İyi ama efendim,sanatçılık doğuştan gelen bir yetenektir.Öyle herkes sanatçı olamaz.
ATATÜRK : Gördünüz mü ,Ben istersem bir bahçıvanı milletvekili hatta bakan bile
yapabiliyorum.Ama bütün meclisi toplasam bir madalyonu mu yaptıramıyorum.Demek ben
istersem bir adamı her şey yapabiliyorum ama sanatçı yapamıyorum.
ATATÜRK : İsterseniz milletvekilliğinden çekilebilir siniz.Sizin yerinize çok daha iyi bilirsi
nasıl olsa bulunur.Ama sanatçılar çok zor yetişirler.Herkes milletvekili olabilir,bakan olabilir
ve hatta cumhurbaşkanı olabilir ama sanatçı olamaz.
SAHNE 22