Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 21

See discussions, stats, and author profiles for this publication at: https://www.researchgate.

net/publication/341803386

KÜRESEL VE BÜYÜK GÜÇLERİN STRATEJİLERİ

Chapter · September 2017

CITATION READS

1 715

20 authors, including:

Ertan Efegil Murat Cemrek


Sakarya University Necmettin Erbakan Üniversitesi
16 PUBLICATIONS   77 CITATIONS    11 PUBLICATIONS   9 CITATIONS   

SEE PROFILE SEE PROFILE

Göktürk Tüysüzoğlu Sezgin Mercan


Giresun University Baskent University
17 PUBLICATIONS   23 CITATIONS    15 PUBLICATIONS   7 CITATIONS   

SEE PROFILE SEE PROFILE

Some of the authors of this publication are also working on these related projects:

Analysis of the AKP Government's Policy Toward the Kurdish Issue View project

Improvisation of Political Science View project

All content following this page was uploaded by Kıvılcım Romya Bıl̇ gıṅ on 01 June 2020.

The user has requested enhancement of the downloaded file.


KÜRESEL VE BÜYÜK GÜÇLERİN
STRATEJİLERİ

Editörler

Doç. Dr. Cengiz Dinç – Bülent Akkuş

Yazarlar
Prof. Dr. Ertan Efegil, Prof. Dr. Murat Çemrek,
Doç. Dr. İrfan Kaya Ülger, Doç. Dr. Sezai Özçelik,
Dr. Hatice Yazgan, Dr. Hüseyin Oylupınar,
Dr. Erhan Akdemir, Dr. Göktürk Tüysüzoğlu,
Dr. Cemre Pekcan, Dr. Sezgin Mercan,
Dr. Kıvılcım Romya Bilgin, Dr. Segâh Tekin,
Aslıhan Yeniçeri Altıntaş, Veysel Ergüç, Kadir Sipahi
ORİON KİTABEVİ
ISBN: 978-605-9524-19-3
© Orion Kitabevi
Küresel ve Büyük Güçlerin Stratejileri
Editörler: Doç. Dr. Cengiz Dinç – Bülent Akkuş
Eylül 2017
Baskı
Salmat Basım Yayın Ambalaj Sanayi Ltd.Şti
Zübeyda Hanım Mah.Sebze Bahçeleri Cad.Arpacıoğlu İşhanı,
No:95/1 İskitler-Altındağ/ ANKARA
Tel:0312 341 10 20
Orion Kitabevi
Selanik Cad. No:72 06640 Kızılay / ANKARA
Tel: 0 312 417 78 35
Faks: 0 312 425 06 82
www.orionkitabevi.com.tr- orion@orionkitabevi.com.tr
İÇİNDEKİLER

Sunuş............................................................................................................................1
Giriş............................................................................................................................3
1. BÖLÜM
Küresel ve Büyük Güçlerin Politikaları:
Dünya Siyasetinde Bazı Temel Kavramlar............................................................13
Erhan Akdemir & Cengiz Dinç

2. BÖLÜM
Uluslararası Sistemin Yapısına Dair Anlamlandırmalar ve
Konjonktürel Sistemsel Görünüm...........................................................................37
Göktürk Tüysüzoğlu

3. BÖLÜM
“Ortak Savunma Sistemi”nden “Ortak Güvenlik Sistemi”ne:
NATO Dönüşümünün Jeostratejik Anlamı ve Sistemik Etkileri........................67
Bülent Akkuş

4. BÖLÜM
Avrupa Birliği’nin Küresel ve Bölgesel Politikaları ..............................................91
Cengiz Dinç

5. BÖLÜM
Soğuk Savaş Sonrası Dönemde ABD Büyük Stratejisinin
Kapsam ve Sınırları..................................................................................................121
İrfan Kaya Ülger
6. BÖLÜM
Çin ve Dünya Düzeni: Tartışmalar ve Girişimler....................................................145
Ertan Efegil & Cemre Pekcan

7. BÖLÜM
Rusya Federasyonu’nun Küresel ve Bölgesel Düzeni Anlayışı ve Yaklaşımı...175
Hüseyin Oylupınar

8. BÖLÜM
Asya’nın Yükselen Gücü Hindistan’ın Küresel Stratejileri.................................201
Veysel Ergüç

9. BÖLÜM
Tarihten Günümüze Almanya’nın Küresel Stratejisi..........................................227
Sezgin Mercan & Kıvılcım Romya Bilgin

10. BÖLÜM
Pasifizmle Realizm Arasında 21. Yüzyılda Japon Dış Politikası.......................259
Sezai Özçelik

11. BÖLÜM
İngiltere (Birleşik Krallık): Avrupa Birliği Üyeliği, Brexit ve Etkileri...............285
Hatice Yazgan

12. BÖLÜM
Fransa’nın Küresel Stratejileri: Askeri Müdahalelerden
Diplomasi Savaşlarına Fransız Stratejileri............................................................311
Aslıhan Yeniçeri Altıntaş
13. BÖLÜM
Türkiye ve Büyük Güçler: Küresel Güç Mücadelesinde
Türkiye’nin Macerası...............................................................................................339
Murat Çemrek & Kadir Sipahi

14. BÖLÜM
Brezilya: Geleceğin Ülkesinin XXI. Yüzyıl Serüveni...........................................365
Segâh Tekin
Sunuş

Elinizdeki eserde, 20 kadar alanında uzmanlaşmış akademisyenin emekleri


sonucu ortaya çıkan 14 bölümde dünyanın en etkin bölgesel ve küresel
güçleri olarak kabul edilebilecek 9-10 aktörün (ABD, Çin, Hindistan, Rus-
ya, Almanya, Japonya, İngiltere, Fransa, Brezilya ve ayrıca Türkiye) küre-
sel ve bölgesel politikaları, temel stratejileri analiz edilmektedir. Ek olarak,
uluslararası sistem teorik bir çerçevede incelenirken, Avrupa Birliği’nin
Küresel ve Bölgesel Politikaları ve NATO’nun geçirdiği dönüşüme de
değinilmektedir.
Böylece, ele alınan aktörlerin ve örgütlerin tarihsel arka plan dikkate
alınarak bölgesel ve küresel vizyonları, en önemli küresel siyasi ve ekono-
mik amaçları; bu amaçlara ulaşmak için kullandıkları politikalar, yaptıkları
işbirlikleri ve izledikleri dengeleme politikaları süreç içerisinde meydana
gelen “değişiklik-devamlılık olgusu ve nedenleri” okuyucuya komplo di-
linden uzak, akademik bir yaklaşımla sunulmaktadır.
Bu kapsamlı eserde bölümler,
• Küresel ve Büyük Güçlerin Politikaları: Dünya Siyasetinde Bazı Te-
mel Kavramlar
• Uluslararası Sistemin Yapısına Dair Anlamlandırmalar ve Konjonk-
türel Sistemsel Görünüm
• “Ortak Savunma Sistemi”nden “Ortak Güvenlik Sistemi”ne: NATO
Dönüşümünün Jeostratejik Anlamı ve Sistemik Etkileri
• Avrupa Birliği’nin Küresel ve Bölgesel Politikaları
• Soğuk Savaş Sonrası Dönemde ABD Büyük Stratejisinin Kapsam ve
Sınırları

 1
2 | SUNUŞ

• Çin ve Dünya Düzeni: Tartışmalar ve Girişimler


• Rusya Federasyonu’nun Küresel ve Bölgesel Düzeni Anlayışı ve
Yaklaşımı
• Asya’nın Yükselen Gücü Hindistan’ın Küresel Stratejileri
• Tarihten Günümüze Almanya’nın Küresel Stratejisi
• Pasifizmle Realizm Arasında 21. Yüzyılda Japon Dış Politikası
• İngiltere (Birleşik Krallık): Avrupa Birliği Üyeliği, Brexit ve Etkileri
• Fransa’nın Küresel Stratejileri: Askeri Müdahalelerden Diplomasi
Savaşlarına Fransız Stratejileri
• Türkiye ve Büyük Güçler: Küresel Güç Mücadelesinde Türkiye’nin
Macerası
• Brezilya: Geleceğin Ülkesinin XXI. Yüzyıl Serüveni
başlıklarıyla okuyucuya sunulmuştur. Eser hem uluslararası ilişkileri
daha derinden anlamak isteyen okuyuculara hem de üniversite öğrencile-
rine hitap etmektedir.
Şüphesiz her çalışma gibi bu çalışmanın da elde olmayan nedenlere da-
yalı olarak bazı eksiklikleri mevcuttur; yazar kadrosu olarak bu eksikleri de
ilerideki baskılarda gidermeyi umuyoruz. Saygılarımızla…
Giriş

Doç. Dr. Cengiz Dinç


Bülent Akkuş

Sunuşta da belirtildiği gibi elinizdeki bu Küresel ve Bölgesel Güçlerin Strate-


jileri başlığını taşıyan eserde, 20 kadar alanında uzmanlaşmış akademisye-
nin emekleri sonucu ortaya çıkan 14 bölümde dünyanın en etkin bölgesel
ve küresel güçleri olarak kabul edilebilecek 9-10 aktörün küresel ve bölge-
sel politikaları, temel stratejileri analiz edilmektedir. Kısaca bilgi vermek
gerekirse:
Küresel ve Bölgesel Güçlerin Politikaları: Küresel Siyasette Bazı Te-
mel Kavramlar başlıklı birinci bölümde, kitabın okuyucular tarafından
daha iyi anlaşılmasını sağlamak için kitaptaki bölümlerde geçen uluslara-
rası ilişkiler kavramları başta olmak üzere bazı temel kavramlar açıklanma-
ya çalışılmıştır. Böylece hem bu kavramların daha iyi anlaşılması hem de
kitaptaki bölümler arasındaki bağlantıların okuyucu tarafından daha rahat
kurulması amaçlanmıştır. Kavramlar, Uluslararası sistem, güç, güvenlik,
çıkar, dış politika, strateji, genel değerlendirme alt başlıklarıyla verilirken,
bazı bölümlerden de örnekler eklenmiştir
Uluslararası Sistemin Yapısına Dair Anlamlandırmalar ve Konjonktü-
rel Sistemsel Görünüm başlığını taşıyan ikinci bölümde, Göktürk Tüysü-
zoğlu, güncel uluslararası sistemin yapısına ve işleyişine yön veren faktör-
leri teorik düzlemde en çok göz önünde tutulan yaklaşımlar çerçevesinde
incelemektedir. Realizm, liberalizm ve eleştirel teori gibi kavram setleri
çerçevesinde yapılan analizler ile sistemin yapısına ve anlaşılabilmesine
ilişkin farklı bakış açıları sunmaya çalışan yazar, bu analizleri aktörler dü-

 3
4 | GİRİŞ

zeyinde de anlamlandırmaktadır. Son dönemde yoğun bir şekilde üzerin-


de durulan hegemonya, tek kutupluluk ve çok kutupluluk gibi hususları,
kavramsal anlayışlar çerçevesinde irdelerken, aktörleri de bu incelemeye
entegre etmek, Tüysüzoğlu’nun çalışmayı anlaşılabilir kılmak üzere göster-
diği çabaya ışık tutmaktadır. Küresel ve bölgesel aktörlerin politikalarını ve
aralarındaki çıkar çatışmalarını, anlaşmazlıkları ve işbirliği yaklaşımlarını
incelemeyi amaçlayan bir eser için, birinci bölümde ele alınmaya çalışılan
kavramları ve bu kavramların politika alanına olan yansımalarını anlaya-
bilmek büyük bir önem taşımaktadır. Zira bu bölümde yapılmaya çalışılan
şey, bundan sonra gelecek bölümler adına bir altyapı sunabilmek ve ülkeler
özelinde yapılacak analizlerin “ayağı yere basan” bir çerçevede anlamlan-
dırılabilmesini sağlayabilmektir. Nitekim çalışmanın bir bölümünde de,
güncel uluslararası politika tartışmalarında ya da analizlerinde kendisine
sıkça yer bulan ve izledikleri stratejiler/politikalarla sistemin işleyişini etki-
leme potansiyeline sahip aktörler, bölgeler düzleminde kısaca ifade edilmiş
ve sistemin yapısına ve geleceğine ilişkin niyetleri hakkında da kısa değer-
lendirmelerde bulunulmuştur.
Bülent Akkuş tarafından kaleme alınan “Ortak Savunma Sistemi”nden
“Ortak Güvenlik Sistemi”ne: NATO Dönüşümünün Jeostratejik Anlamı
ve Sistemik Etkileri başlıklı üçüncü bölümde, Kuzey Atlantik Antlaşma-
sı Örgütü’nün geçirdiği dönüşümler, savunma-güvenlik-ittifak oluşturma
anlayışı çerçevesinde konu edinilmektedir. Eleştirel-gerçekçi bir bakış açısı-
nı benimseyen çalışma, ilk olarak, NATO’nun kurulmasına yol açan şartları
ve devamında yaşanan uluslararası ortamı NATO’nun değerlendirilebile-
ceği bir zeminde inceledikten sonra Soğuk Savaş dönemi NATO’su ile ku-
ruluş şartlarının büyük bir değişimle ortadan kalktığı Soğuk Savaş sonrası
dönemde NATO’nun karşılaştırmalı bir analizini sunmaktadır. NATO’nun
dönüşüm ve sürdürülebilirlik çabalarını “çağın ruhu” ve kriterleriyle bir-
likte ele alan ve bu “büyük dönüşümü” tartışan Akkuş, sonuç kısmında,
uluslararası ortamın durumu bağlamında NATO’nun geleceğine ilişkin bir
değerlendirme yapmaktadır.
Cengiz Dinç tarafından yazılan Avrupa Birliği’nin Küresel ve Bölge-
sel Politikaları başlıklı bölümde, özellikle ekonomik büyüklüğüyle önemli
küresel aktörlerden olan Avrupa Birliği’nin küresel (ve bölgesel) önemdeki
politikaları analiz edilmektedir. Birliğin iç gelişmeleri ve bu konulardaki
tartışmalar da küresel siyasetini anlama adına biraz geniş olarak değer-
lendirilmiştir. 510 milyonluk nüfusu ve 15 Trilyon Avroluk ekonomik bü-
yüklüğüyle AB, ABD ve Çin’le beraber dünyadaki 3 en büyük ekonomiden
birisidir ve küresel politikaları genellikle ekonomi ağırlıklıdır. Hem doğu-
CENGİZ DİNÇ - BÜLENT AKKUŞ  |  5

sunda hem de güneyinde riskler artmaktayken Avrupa, askeri alanda bir


küresel güç olamamıştır. Büyük bir göçmen ve mülteci baskısı altındadır.
Üyelerin sorunlarla baş edebilme kapasiteleri çok farklıdır; üyeler hayati
konularda bir birliktelik sergileyememektedirler. Bu dağınık görüntüye
karşın, Avrupa Birliği, Brexit, yükselen yabancı düşmanlığı, yükselen radi-
kal sağ popülizm, İtalya ve Yunanistan gibi üyelerde iyice kendini gösteren
ekonomik durgunluk/krizler; yükselen terör, mülteci ve göçmen krizi, git-
tikçe daha cüretkâr ve ‘saldırgan’ politikalar izleyen bir Rusya; NATO’nun
ve AB’nin değerini sorgulayan yeni iş başı yapmış Trump yönetimi gibi çok
ciddi bölgesel ve küresel sorunlarla ilgilenmek ve başa çıkmak zorundadır.
İşte bu çalışmada hem güncel iç sorunlar ve tartışmalar hem de AB’nin içe-
riye ve dışarıya dönük politikaları incelenmektedir. 2016 yazında yayınla-
nan “Küresel Strateji” belgesi ideal şartlarda AB siyasi elitlerinin ne tür bir
dış politika izlemek istediklerini resmi söylemde göstermesi bakımından
detaylıca incelenmiştir. Sonrasında, AB için en önemli aktörler ve bölgeler-
le ilişkiler, Kuzey Amerika ve ABD, Doğu Avrupa ve Rusya, Orta Doğu ve
Kuzey Afrika; Uzak Doğu ve Çin alt başlıklarıyla incelenmiş, AB’nin küre-
sel politikalarının pratikte nasıl şekillendiği ve yakın gelecekteki muhtemel
rotası açıklanmaya çalışılmıştır
İrfan Kaya Ülger’in imzasını taşıyan Soğuk Savaş Sonrası Dönemde
ABD Büyük Stratejisinin Kapsam ve Sınırları çalışma, 21. Yüzyıl başın-
da ABD’nin dış politikasının temel karakteristik özelliklerinden hareketle
büyük fotoğrafı görmeyi, bu devletin Büyük Stratejisinin kapsam ve sınır-
larını ortaya koymayı amaçlamaktadır. Temel ekonomik göstergeleri, dev
boyutlarda endüstriyel/ teknolojik üretim kapasitesi, savaş makinesi silah
sanayii, çok uluslu şirketleri, finans ve medya kuruluşlarıyla dünyanın bir
numaralı gücü olan ABD’nin gelecek tasarımı neleri içermekte,  nereye ka-
dar gitmekte ve takip ettiği dış politika çağdaş uluslararası siyasal sistemi
nasıl etkilemektedir?
Çalışmanın teorik altyapısı Sosyal Konsrüktivist yaklaşıma dayandırıl-
mıştır. Buna göre, gerçeklik olarak kabul edilen şey esasında sosyal olarak
inşa edilmektedir. ABD’nin kuruluşundan itibaren tarihsel gelişimi ve takip
ettiği dış politika incelendiğinde kimi ütopik düşüncelerin veya ideolojik
yaklaşımların sosyal olarak kurgulandığı, ancak sonuca maddi faktörlerin
öngörülen hedef çerçevesinde kullanılmasıyla ulaşılabildiği görülmüştür. 
Tarihin belli dönemlerinde ABD’nin dış politikasını yönlendiren kavram-
ların başta gelenleri  Kutsal Görev (Manifest Destiny), Beyaz Adamın Yükü
(White Man’s Burden) ve Sosyal Darwinizm olarak sıralanmaktadır. ABD’nin
bugüne kadar ortaya koyduğu dış politika uygulamaları bu düşünceler-
6 | GİRİŞ

den etkilenmiştir. Günümüzde de benzer bir durum söz konusudur. ABD


dış politikasına yön veren Büyük Strateji ise bir yandan demokratik barış,
liberalizmin yayılmasını teşvik gibi unsurları içermekte, öte yandan güç
dengesini korumaya itina göstermekte, uluslararası siyasal sistemi tehdit
eden yada etme potansiyeli taşıyan başarısız devletler, korsan aktörler,
uyuşturucu ve suç çeteleri ile terörle mücadeleye önem vermektedir. Daha
genel perspektiften incelendiğinde ütopik/ konsrüktivist karakter taşıyan
ABD’nin Büyük Strateji esas olarak   küresel siyasal sistemi yönlendirme,
kendine tehdit olabilecek unsurları yönetme ve kontrol altında tutma ama-
cını taşımaktadır. Bu çerçevede öngörülen amaca ulaşmak için kullanılan
araçlarsa askeri caydırıcılığın sürdürülmesi, nükleer silahların yayılmasını
önleme, radikal siyasal/dini akımlarla mücadele,  istikrarsızlık yaratan un-
surlara karşı uluslararası işbirliği, çağdaş uluslararası sistemi uluslararası
örgütler kanalıyla denetim altında tutma ve gezegeni tehdit eden küresel
ısınma benzeri tehditlere karşı işbirliği olarak sıralanmaktadır. 
Ertan Efegil ve Cemre Pekcan tarafından kaleme alınan Çin ve Dünya
Düzeni: Tartışmalar ve Girişimler başlıklı altıncı bölümde, Soğuk Savaş
sonrası ortaya çıkan uluslararası düzende Çin’in konumuna ve yükselişine/
gelişimine yönelik farklı bakış açıları ve tartışmalar ele alınmış, Çin dış po-
litikasının temel ilkeleri çerçevesinde Çin’in barışçıl gelişimine devam edip
etmeyeceği üzerine analizlerde bulunulmuştur. Bu bağlamda, çalışmada
Çin’in, ABD ve Avrupa Birliği gibi büyük devletler ve bölgesel örgütlerle ve
de Hindistan, Pakistan, Japonya gibi Asya devletleriyle ilişkilerine değinil-
miş; bunun yanı sıra Çin’in Latin Amerika ve Afrika’daki yatırımları ve böl-
geyle ilişkileri incelenmiştir. Çin’in uluslararası düzende kendi konumunu
belirlemek için ortaya attığı ‘yeni güvenlik’ anlayışı ve bu anlayış doğrultu-
sunda belirlediği politikalar da çalışma kapsamında ele alınan konulardır.
Son olarak Çin’in ekonomik kalkınma programları temelinde Şangay İşbir-
liği Örgütü, BRICS ve G-20 gibi oluşumlardaki rolü irdelenerek; değişimi
hedefleyen değil, mevcut düzeni koruyan büyük devlet gibi hareket ettiği
ve karşılıklı bağımlılığın arttığı uluslararası düzende, yakın gelecekte ABD
hegemonyasına baş kaldıran bir güç olmayacağı sonucuna ulaşılmıştır.
Hüseyin Oylupınar tarafından yazılan Rusya Federasyonu’nun Küre-
sel ve Bölgesel Düzeni Anlayışı ve Yaklaşımı başlıklı yedinci bölümde,
özellikle son dönemdeki dış politika aktivitesinin yoğunluğu ve niteliğiyle
gündemde olan Rusya Federasyonu’nun bölgesel ve küresel düzlemde te-
mel dış politika hedefleri özellikle birincil kaynaklara dayanılarak analiz
edilmektedir. Bu bölümün ilk kısmında Rusya’nın dış politika öncelikleri
Sovyetler Birliği’nin yıkılmasından sonra geliştirdiği dış politika doktrin-
CENGİZ DİNÇ - BÜLENT AKKUŞ  |  7

leri temelinde tespit edilmiştir. Bu bağlamda Rusya Federasyonu’nun dış


politikasının önce diğer ülkeler tarafından eşit kabul edilme motivasyonu
taşıdığı, sonrasında ise büyük güç olarak çok-kutuplu dünyanın liderlerin-
den biri pozisyonunu kazanmaya odaklandığı görülmektedir. İkinci kısım-
da ise ilk bölümde tespit edilen temel hedefler çerçevesinde Rusya Federas-
yonu’nun dış politika uygulamalarını G-8, G-20, eski Sovyetler Birliği alanı
ve Şangay İşbirliği Örgütü örneklerinde gözlemlenmektedir. Bu çerçeve
içinde işbirliği süreçlerinin nasıl geliştiği gösterilmiş ve bu örneklerde Rus-
ya’nın temel hedefleriyle bağlantılı bölgesel ve küresel yaklaşımı açıklan-
maya çalışılmıştır. Bu örnekler incelenirken Rusya Federasyonu’nun 2014
yılından beri takip ettiği dış politika uygulamalarının, özellikle Ukrayna
örneğinde, doğası ve motivasyonu Rusya’nın temel dış politika hedefleri
çerçevesinde bir perspektife oturulmuştur. Bu anlamda Rus dış politika-
sında son yıllarda izlenen gelişmeler Rusya’nın çok-kutuplu bir dünya ya-
ratma ve bu tür bir dünya dengesinin değer oluşturucu liderlerinden biri
olabilme hedefini geriletebilecek tehditlere karşılık vermesidir.
Asya’nın Yükselen Gücü Hindistan’ın Küresel Stratejileri başlıklı
sekizinci bölüm, Veysel Ergüç tarafından kaleme alınmıştır. Hindistan’ın
Soğuk Savaş sonrası ortaya çıkan küresel düzende küresel bir güç olabil-
mek için izlediği stratejiler ve sergilediği pratiklerinin ele alındığı bölüm,
öncelikle uluslararası ilişkiler disiplininde öne çıkan güç kavramlarına
odaklanılmıştır. Ardından Hindistan’ın Soğuk Savaş döneminde izlediği
dış politika irdelenmiş, tercih edilen politikanın ülkenin bölgesel bir güç
olmasını mümkün kıldığından bahsedilmiştir. Soğuk Savaş sonrası ortaya
çıkan yeni dünya düzeninde ise Hindistan’ın küresel bir güç olabilmek için
izlediği stratejiler ekonomi, dış politika ve savunma altbaşlıkları altında in-
celenmiştir. Ekonomi alanında Hindistan’ın hem dış piyasalara açılan hem
de dışarıdan yatırım kabul eden iktisadi politikaları takip ettiği, bununla
birlikte teknoloji alanında araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile elde etti-
ği birikimler sayesinde küresel bir güç olma potansiyelinin olduğu belir-
tilmiştir. Savunma alanında ise savunma sistemlerine büyük meblağlarda
harcama yaparak edindiği gelişmiş silah sistemleri ile küresel bir güç olma
yönünde bir adım attığı belirtilmiştir. Küresel bir güç olabilmeyi mümkün
kılacak dış politika alanında izlenen önemli bir stratejinin ABD, Rusya ve
Çin ile ilişkilerin geliştirilmesi üzerine kurulduğu, reel politik çıkarların
gerektirdiği zamanda ABD ve Rusya arasındaki çekişmeden yararlanmayı
bildiği, bu anlamda her iki ülkeyle geliştirdiği ilişkilerini ikisinden birine
karşı koz olarak kullandığı, bu sayede amaçladığı şeyleri elde edebildi-
ğinden bahsedilmiştir. Bununla birlikte küresel güç olabilmek için Hin-
distan’ın Güney Asya’da ezeli rakibi olan Çin’in uluslararası politikadaki
8 | GİRİŞ

etkinliğini azaltmak yönünde bir pratik sergilediği anlatılmıştır. Ne var ki


izlediği tüm strateji ve politikalara rağmen Hindistan’ı en azından şimdilik
küresel bir güç olarak tanımlamanın mümkün olmadığı, bunun yerine yük-
selen bir güç olarak tanımlamanın daha yerinde olacağı iddia edilmiştir.
Sezgin Mercan ve Kıvılcım Romya Bilgin tarafından kaleme alınan Ta-
rihten Günümüze Almanya’nın Küresel Stratejisi başlıklı dokuzuncu
bölüm, Almanya’nın gerek AB gerekse de küresel düzeydeki konumunu,
uluslararası alanda isteklerini, çekincelerini ve hassasiyetlerini ve bunların
kökenlerini, değişim ve dönüşümlerini incelenmiştir. Almanya’nın özellik-
le 2010’lu yılların ilk yarısından itibaren AB’nin içinde bulunduğu siyasi ve
ekonomik bütünleşme krizi koşulları içinde, siyasi ve ekonomik istikrarı,
Birliğin geleceğiyle ilgili ihtiyaç duyulan reformlar konusunda diğer üye
ülkeleri mobilize etme çabaları ve sosyal piyasa ekonomisinin yayılmasını
istemesi gibi girişimlerle öne çıktığını vurgulayan çalışma, bu durumun,
AB içindeki liderlik tartışmalarının odağına Almanya’yı yerleştirdiğini ifa-
de etmektedir. Almanya Avrupa’da hâkim ve etkin bölgesel güç olma, bunu
küresel düzeye taşıyarak da hem AB’ye öncülük etme hem de küresel faa-
liyet potansiyelini arttırma stratejisine sahiptir. Bu stratejisini, diğer bölge-
sel ve küresel güçlerle olan ilişkileri, normatiflik ve pragmatiklik zeminine
yerleştirerek yürütmektedir. Almanya’nın küresel stratejisinin AB, ABD,
Rusya ve Çin’le ilişkiler üzerinden somutlaştırılabileceğini ifade eden Mer-
can ve Bilgin, diğer taraftan Almanya’nın uluslararası konumunun tartış-
malı bir niteliğe de sahip olduğunu vurgulamaktadırlar. Ülke ekonomik
açıdan küresel ve büyük bir güçtür. Fakat aynı derecede siyasi bir güçtür
demek iddialı olacaktır. Çünkü Almanya İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra
uluslararası güvenlik konularında oldukça sınırlı roller üstlenmiştir. Siyasi
gücü bu rollerin niteliği ve sayısı belirlemektedir. Yine de Almanya zaman-
la güvenlik tehdidi ülke konumundan sıyrılmış ve güvenlik üreten ülke
konumunda gelebilmiştir. Bunu da uluslararası alanda izlediği yumuşak
rekabet ilkesiyle sağlayabilmiştir. Bu rekabet tipi, İkinci Dünya Savaşı’na
yol açan ve askeri güce oldukça önem veren sert Alman revizyonizminin
tam anlamıyla tarihe gömülmesidir. Avrupa bütünleşmesi de böyle bir de-
ğişimde Almanya için adeta uluslararası topluma yeniden kazandırılma-
nın kaynağı olmuştur. Bugün Almanya’nın siyasi gücü hegemonya ve akıllı
güç kavramlarına referansla ele alınmaktadır.
Onuncu bölümde, Sezai Özçelik, Japon dış politikasının 21. yüzyılda
pasifizm ile realizm arasında değişimini ele almaktadır. Japonya, dış po-
litikasında son yıllarda proaktif çok taraflılığa vurgu yaparak Soğuk Sa-
vaş sonrası dönemde yeniden yapılanma ve dönüşüm süreci yaşamakta-
CENGİZ DİNÇ - BÜLENT AKKUŞ  |  9

dır. Güneydoğu Asya’nın en önemli bölgesel gücü olan Japonya, temelde


güvenlik, savunma ve stratejik alanlarında Amerika Birleşik Devletleri’ne
paralel dış politika izlemiştir. 21. yüzyıldaysa Japon dış politikasının te-
melinde insani güvenlik ve koruma sorumluluğu kavramları yer almakta
ve Japon Kalkınma Yardımları dış politikanın en önemli aracı olarak yer
almaktadır. Çek diplomasisine dayanan Soğuk Savaş dönemindeki Japon
dış politikasının günümüzde Amerika ile ilişkilerini yeniden tanımladığı
görülmektedir. Kitabın bu bölümünde, Japonya’nın Amerika ile ilişkileri
tarihsel bağlamda ele alınarak daha çok Gaiatsu kavramı çerçevesinde ele
alınmaktadır. Daha sonra Japonya’nın genel olarak Asya olarak ilişkileri
özel olarak Çin ile bölgesel ve ikili düzeydeki dış politika yaklaşımları ince-
lenmiştir. Ayrıca Japon dış politikasında küresel ve bölgesel örgütlerin rolü
özellikle BM ve ASEAN çerçevesinde ele alınmıştır. Japonya’nın Yeni Dün-
ya Düzeni’nde dış politikasının bir yandan Amerikan etkisinden kurtulma-
ya çalıştığı görülürken öte yandan başta Çin olmak üzere Rusya ve diğer
bölgesel ülkelere karşı reaktif devlet politikası izlediği görülmektedir.
Hatice Yazgan, İngiltere (Birleşik Krallık): Avrupa Birliği Üyeliği,
Brexit ve Etkileri başlıklı on birinci bölümde, İngiltere’nin dış ilişkileri
kapsamında büyük güç olma kapasitesini etkileyen unsurları güncel geliş-
meler bağlamında incelemeyi amaçlamıştır. Bu çerçevede, ilk önce İngilte-
re’nin dış politikasının geleneksel olarak önceliklerini oluşturan üç boyut
açıklanmakta; İngiltere’nin İngiliz Milletler Topluluğu (Commonwealth) ve
ABD ile ilişkileri incelenmekte, AB ile ilişkiler tarihsel bağlamı ile değer-
lendirilmektedir. Ardından AB’den ayrılmanın İngiltere’nin uluslararası
konumunu nasıl etkileyeceği hakkında farklı yönlerden kapsamlı bir ana-
liz yapılmaktadır. 1973 yılında AB üyesi olan İngiltere, Birlik içinde temel
bazı politikaların dışında kalmayı tercih etmiş ve AB iç politikada giderek
daha fazla tartışma konusu haline gelmiştir. Başta göç olmak üzere, AB’nin
popülist söylemlere konu olan bazı politikaları, iç siyasi tartışmaların da et-
kisiyle İngiltere’de AB konusunda bir referandum yapılması sürecine giden
yolu açmıştır. Belirli konularda AB’den alınan tavizlere rağmen, 23 Haziran
2016 tarihinde gerçekleştirilen referandumda halk AB’den ayrılma yönün-
de karar vermiştir. Birlikten ayrılma (Brexit) süreci, iç politikada kutuplaş-
maları daha da arttırdığı gibi AB içindeki güç dengelerini ve İngiltere’nin
uluslararası konumunu da etkileyecektir. Brexit’in gerek İngiltere, gerekse
AB için ekonomik ve siyasi açıdan maliyet yaratacağı düşünülmektedir.
Çalışmada, İngiltere’nin büyük güç olma kapasitesinin esas itibariyle AB
ile ilişkileri bağlamında belirleneceği savunulmaktadır.
10 | GİRİŞ

On ikinci bölümde, Aslıhan Yeniçeri Altıntaş, Fransa’nın Küresel Stra-


tejileri: Askeri Müdahalelerden Diplomasi Savaşlarına Fransız Strateji-
leri başlıklı çalışmasında, Fransız diplomasisinin işlevsellik kazandırdığı
küresel stratejilerini, Afrika siyasası ve Avrupa Birliği üyeliği üzerinden
anlatmaktadır. Fransız dış politikası dünyada Fransa’nın erişemediği bir
nokta kalmaması üzerine kurulmuştur ve askeri müdahaleler, insani ve
finansal yardımlar Fransız dış politikasının en önemli araçlarıdır. Avrupa
birliğindeki lider ülkelerden birisi olan Fransa, Birlik içinde daha fazla bü-
tünleşme çalışmalarına da yön vermektedir ve Birlik üyeliği Paris’ in kü-
resel bir güç olmasının en önemli araçlarından biridir. Doğal kaynaklar
açısından zengin bölgelerde etki alanını genişletmeye dayalı politikalar
geliştiren Paris, özellikle sömürü geçmişinin getirdiği finansal yüklerden
kurtulmak için Afrika ile olan ilişkilerini gözden geçirmeye başladığı son
yirmi yılda, büyük bir değişim için hazırlanmaktadır. Paris, ekonomik te-
melli bir yaklaşım geliştirmenin sancılarını çekse de, küresel mevcudiyeti-
ni ve prestijini artıran Afrika ilişkilerindeki özel konumundan vazgeçmek
istememektedir. Çalışmada, Fransa’nın küresel stratejilerinin aktif dış po-
litika izleme, çok taraflı bir düzen oluşturma, uluslararası kurumları ulu-
sal politikasının bir uzantısı olarak kullanma, ABD’den bağımsız küresel
politika oluşturma, nükleer güce sahip olma, ayrıcalıklı ilişkilerin olduğu
bölgelerdeki etki alanı genişletme ve askeri müdahalede bulunma olduğu
belirtilmektedir. 2013 Mali askeri müdahalesi belirtilen küresel stratejilere
uygunluğu yönünden incelenmiştir.
Murat Çemrek ve Kadir Sipahi’nin kaleme aldığı Türkiye ve Büyük
Güçler: Küresel Güç Mücadelesinde Türkiye’nin Macerası başlıklı bölüm
Türkiye’nin yeni milenyumda bölgesel bir güç ve küresel bir aktör olma
yolundaki dönüşümünü iç siyaset ve dış politika merkezli olarak Rusya,
Çin, ABD ve AB ile ilişkileri üzerinden mukayeseli bir ekonomi-politik
analizini içermektedir. 2001’deki Cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik
kriziyle sosyal ve siyasal anlamda da dip noktadan yukarı doğru ivmele-
nen Türkiye’de 2002 Kasım genel seçimleriyle ortaya çıkan AK Parti’nin tek
başına iktidarıyla ulusal anlamda ve 11 Eylül 2001’deki New York’ta İkiz
Kulelere ve Washington’da Pentagon’a yapılan saldırılara karşılık ABD’nin
Afganistan ve Irak işgalleriyle küresel manada farklı bir dünyaya geçiş ya-
pılmıştır. İşte Türkiye böyle bir atmosferde Soğuk Savaş döneminde “uzak
karakol” olmaktan “merkez ve akil ülke” olmak yolculuğunda küresel bir
güç olabilmenin mevcut ve yükselen küresel güçlerle işbirliği, rekabet ve
çatışma içerdiğini çeşitli vesilelerle tecrübe etmektedir. Öncelikle kırılgan
ekonomisini ve sivil siyaset üzerindeki vesayet odaklarını etkisizleştirerek
demokrasisini konsolide ettikçe bölgesel ve küresel itibar kazanan Türkiye,
CENGİZ DİNÇ - BÜLENT AKKUŞ  |  11

bu kazanımlarını sürekli kılabilmek için uluslararası sistemde etkin bir ak-


tör olmak peşindedir. Makale, Türkiye’nin bu çabalarını AK Parti ve lideri
Recep Tayyip Erdoğan’ın 15 yıllık iktidarı üzerinden Rusya, Çin, ABD ve
AB ile ilişkilerinde bu süredeki ilerlemeler ve ket vuruşları merkeze alarak
eleştirel bir okumaya tabi tutmaktadır
Segâh Tekin tarafından yazılan Brezilya: Geleceğin Ülkesinin XXI.
Yüzyıl Serüveni bölümünde Güney Amerika’nın bölgesel gücü ve bir kü-
resel güç adayı olan Brezilya’nın 2003 sonrası dış politikası ele alınmıştır.
Ülkeyi yükselen güç konumuna taşıyan koşulların şekillenmesi ve “yeni
dış politika” olarak adlandırılan yaklaşımının uygulanması, 2003 sonrasın-
da İşçi Partili Başkanlar Lula ve Rousseff döneminde gerçekleşmiştir. Bre-
zilya, 2000’lerin ilk on yılında büyük ivme kaydeden ekonomik performan-
sı ve yönetici elitin “etkin ve onurlu” sloganıyla tanımladıkları iddialı dış
politikasıyla XXI. yüzyılın yükselen güçleri arasında yerini almıştır. Brezil-
ya, barışçıl dış politikası çerçevesinde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerle
iyi ilişkilere sahiptir. 2003 sonrasında çok sayıda Güney ülkesi ile bölgesel
ve küresel ortaklık kurmuştur. Günümüzde Brezilya, uluslararası sistemin
çok kutuplu bir yapıya dönüşmesini ve Güney ülkelerinin daha fazla söz
sahibi olmasını talep etmektedir. Fakat 2011’den itibaren yaşadığı ekono-
mik ve siyasal sorunlar; ülke ekonomisinin küçülmesine, yükselen güç
imajının zedelenmesine ve 2016’da iktidar değişikliğine neden olmuştur.
Bu bölümde öncelikle, ülkenin yükselen güç konumunun geleceğini de-
ğerlendirmek için Brezilya’yı küresel güç adayı olarak gören geleneksel dış
politika perspektifinin dayandığı güç unsurları ile Brezilya’nın ekonomik
ve siyasal yapısı ele alınmıştır. 2003 sonrasında Brezilya’nın dış politikasını
belirleyen üç temel hedef; küresel aktör olma, Güney Amerika bölgesinin
lideri olma ve dış politikadan ulusal kalkınmayı desteklemek için yarar-
lanmadır. Her bir hedefle ilişkili olarak ülkenin bölgesel politikası, teknik
işbirliğine dayalı dış yardım yaklaşımı, küresel ortaklıkları ve Çin, ABD
ve AB ile ilişkileri ele alınmıştır. Brezilya’nın yükselişinde dalgalanmala-
ra neden olan ve hedeflediği etkin dış politikayı uygulamasını zorlaştıran
ekonomik sorunlar; yapısal nedenleri ve güncel tablo çerçevesinde ayrı bir
başlık altında incelenmiştir.
Güncel bilgiler, tartışmalar ve analizlerle dolu bölümleri siz değerli
okurların zevkle okumasını diliyoruz.
View publication stats

You might also like