Sultan Ahmed Divaninin Tahlili

You might also like

Download as pdf
Download as pdf
You are on page 1of 144
KITABEVi 120 (Osmanit Devietinin Kurulugunun 700. Yuid6nomd Anisina Dizgi: Bidaye Baskr-cilt: Kitap Matbaaciltk Tel : (0212) 567 48.84 istanbul 1999 KiTABEVi ‘Gatalgesme sokak 52/A Cagjalogiu-istanbul Tel: (0 212) 512 43 28 - 511 21 43 Fax: 513 77 26 SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILi Dr. isa Kayaalp KITABEVi isa Kayaalp 1954 yilinda Corum’da (SunguslwAkdere) dog, tIkokulu burada, orta (1974) ve yuksek &renimini (1978) Isanbul’da tamamtadi, Istanbul Kugukyalt 50. Yil Li- sesi'nde dretmenlige basladi (1979). Orel Notre Dame de Sion Fransiz.Kiz Lise- sade ders verdi (1982-84), Ankara'da Devlet Memurian: Yabanct Diller Egitim Merkezi’nde Ingilizce Srenimi g6rdd (1985-86). Catalea Durusu (Terkos) Lise- si?nde mUiisiUk yapu (1987). ilmt galigmalarin srebilmek igin miidirlak gore- vinden isifa edip Kigikyal: Kadir Has Lisesi'nde 6gretmenlige dindu, Istanbul Universitesi Sosyal Bilimler Enstitst’nde “I. Ahmed ve Divamt” ko- nulu incelemesiyle “yiiksek lisans” ini (1991), “Halkla lliskiterde Dilin Islevi" aras- ‘urmasiyla da “doktora’sim tamamiadi (1996). 1976 yslinda basladigi yazi hayatins Distince (1976), Sedir (1980) ve Hizmer (1994) dergileriyle, cesiti gazetelerde de- nei, inceleme ve aragtirma alanlarinda sirdtrd, Eaiérldtind de yaptis Hizmet 8 sayn cikarth (19941997), Halen Kigtkyah Kadir Has Anadolu Lisesi’nde- ‘yam sira, Tarkiye Diyanet Vakfs Islam Arastirmalan Merkezi (ISAM) tarafindan yayinlanmakia olan TDY Islam Ansiklopedisi’nin telif ve redak- siyon heyetinde gorev yapmaktadir (1987—>) Hetisim ve Dit adh eseri 1998 yshinda Turkiye Yazarlar Bicligi’nin dil alanin- daki Gdiliine layik goritdu, Eserleri. 1. Halimtz Bir Lisan (deneme), Istanbul 1987 2. Sultan Ahmed ve Divant, Istanbul 1994 3. Bir de Boyle Diisinsek, Istanbul 1996 4. Hetigim ve Dil, Ankara 1998 iCiNDEKILER Onsoz . Kisaltmalar - Metinde Kullanilan Transktipsiyon Alfabesi . Bibliyogratya .. Giris SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMASI 1, SIYASI ve SOSYAL GOSTERGELER ........6.0000 00005 29 1.1, Iran Cephesi.... 32, 1.2. lg Kanigikhiklar 7 234 13, Devletin Zayif Digmesi +36 2, KULTOREL ve EDEBI GOSTERGELER - 38 2.1. Sanat ve Toplum Hliskisi 2.2, Dénemin Onemli Sairleri 2.2.1, Baath Rahi . 2.2.2, Hakani Mehmed Bey . 22.3. Kafzide Faizt 2.2.4, Gantzide Mehmed Ni 2.2.5. Veyst 2.2.6, Az 2.2.7. Nef. 2.2.8, Nev'tzAde Ata 2.2.9. Nergist Tete 2.2.10. Seyhilislim Yahyé Efendi... i de Haleti Efendi 2.25. Dua 3. SULTAN AHMED'E KADAR SAIR PADISAHLAR .........58 226.Rii vo. 3.1. Fatih Sultan Mehmed (Avni) 38 2.2.7. Tevhid 3.2. II, Bayezid (Adli) ee 259 22.8. Hasr 3.3. Yavuz Sultan Selim (Selim?) 2 229. Luu . 3.4, Kandi Sultan Sileyman (Muhibbi) : 60 2.2.10. Rahmet 3.5.1. Selim (Selieni) ie 2 22.11.Roh.. i 3.6. TIL, Murad (Murddi) 0.200060 c cece eee cece 62 22.12. amd... : 3.7. TIL. Mehmed (Adli) ....26.. 5 68 2.2.13. Tevekkill 2.3. Tasavvufl Terimler oe Birinci Boliim 23.1. Alem ose e sees SUETAN ARMED‘IN HAYATI 2.3.2. Ask 2.3.3.Can .. \HAYATI : fe +7 2.3.4. Feth . 2. KISiLIGI 7 23.5.Gam ... 2.1. Aziz Mahmud Huddy? ile ligkisi 74 23.6. Gonil . 2.2. Sultan Anmed Cami 79 23.7, Hatt 2.3. Digler Baz icraatlant ee 84 23.8. Hazret B.SANATI oes ecco Saas 23.9. Himmet 2.3.10. Kemal a kine’ Bolim (23.41. Kul SULTAN AHMED DIVANININ TABLILE 23.12. Nar : 2.3.13, Sultan... ..eees DIVANIN MUHTEVASI .... 1-99 23.14.SUIK ose 2. DIN ve TASAVVUR 105 23.15.Titbe ..... 2.4. Dint Unsurlar HE eee ree eeet eee SOS 33.16. Vuslat |... DAD Alan eee peter ree eet tOs: 23.17. Zikir 212. Ayet ve Sore 0. 107 2.4. Dini Gunler, Aylar ve Geceler 2.13. Peygamberler ......... ++. 107 2.4.1, Ramazan ve Bayram . 2.1.3.1. Adem 108, 24.2, Kadir gecesi ..........- 2.1.3.2. Hz. Sileyman : 109 3.TOPLUM .. 7 2.1.43.Hz. isa... sees HO 3.1. Tarihi Sahsiyetler : 2.1.3.4. Hz, Muhammed a 3.1.1 Feridiiddin Attar ve Mantiku'ttayr « 2.4, Kabe . 1m BAD HAL eee ieee teen 2.1.5. Sahat 12 3.1.3. Ibrahim Edhem 2.1.5.1. Dért Halife cee 113 - 3.14111. Mehmed... 2.1.5.2. Ebd Eyyab el-Ensirt .... 113 3.1.3, Mevldna ve Mesnevi « 2.2. Dini Terimler a 113 3.1.6. Murad Pasa... : 2.2.1. Din, [slam : M3 3.1.7. Sun‘ullah Efendi 2.2.2, Miisliman , eel ia 3.1.8. Yahya Efendi ...... 2.2.3. Cennet cerca nea 3.2, Efsane Kahramanlart . 2.2.4. Kitap ww own NEN oa metan sn bb43a54 Bibliyografya Giris : AKDAG, Mustafa, Cela Isyanlar (1550-1603), Ankara 1963 AKON, Omer Faruk, “Nergisi”, /4, 1X, Istanbul 1964 ALTUNDAG, Sinasi, “Selim I”, [A, X, Istanbul 1988 BAHADIROGLU, Yavuz, Osmantt Padisahlart Ansiklopedisi, U1, istanbul 1986 BANARLI, Nibad Sami, Resimli Turk Edebiyat, Istanbul, ts. Baslangigtan Giininize Baylk Turk Tarihi (BTK),V , Istanbul 1987 BAYRAKTUTAN, Lutfi, Seyhillisiam Yahya Divanindan Secmeler, istan- bul 1990 DANISMEND, Ismail Hami, /zahlr Osmantt Tarihi Kronoloji 1992, GOKBILGIN, M. Tayyib, “Siileyman I”, /A, XI, istanbu 1979 GOKBILGIN, M. Tayyib, “Mehmed UI”, /A, VII, Istanbul 1988 IBRAHIM PECEVI, Tarth-i Pecevt, MIL, Istanbul 1281-83 ILGUREL, Micteba, “Ahmed [”, D/A, II, istanbul 1989 ILGUREL, Mucteba, “Yenigeriler”, /A, XII, istanbul 1986, INALCIK, Halil, “Mehmed II”, /, VII, Istanbul 1980 iPEKTEN, Haltk, “Azmizade Mustafa Haleti”, D/A, IV, Istanbul 1991 IPEKTEN, Haldk, Nef? Hayats, Sanan ve Eseri, Istanbul 1996 ISEN, Mustafa, Sair Padisahlar, Ankara 1996 KARAHAN, Abdiilkadir, “Nev’izide Ataf”, /A, IX, Istanbul 1964 KARAHAN, Abdillkadir, “Nef"i” , /A, IX, Istanbul 1964 KARAHAN, Nef‘, istanbul 1967 KARAHAN, Abdiilkadir, Nef? Divanindan Segmeler, Istanbul 1986. KATIB CELEBI, Kesfit'z-ziindin, 1, Istanbul 1941-43. KURNAZ, Cemal, Divan Edebiyat: Yaztlart, Ankara 1997 KULEKCI, Numan, Ganizade Mehmed Nadiri- Hayati, Edebi Kisiligi, Eser- Jeri, Divani ve Sehnamesiain Tenkitli Metni, doktora tezi, 1985, Ata~ rk Universitesi Fen-Ed, Fak. Tllrk Dili ve Ed. Bolimt KOTUKOGLU, Bekir, “Murad 117, iA, VIL, Istanbul 1979 LEVEND, Agah Sirr, Tiirk Edebiyat: Tarihi, 1, istanbul 1988, 3. bs ‘Muhibbt Divara, haz. Coskun Ak, Ankara 1987 NAMIK KEMAL, Celaleddin Harzemsah, Istanbul 1975 ONAN, Necmettin Halil, /zahti Divan $iiri Antolojisi, istanbul 1940 ORHONLU, Cengiz, "Murad Pasa”, /A, VIL, Istanbul 1979 PEKOLCAY , Necla, Islam Turk Edebiyan, Istanbul 1968 RIZA, Tezkire, istanbul 1316 RIYAZI, Riyc’’s-suara, Nuruosmaniye Kip., nr. 3724 HM fstanbul 2 SULTAN AHMED DIVANININTAHLILL TEKINDAG, Sehabeddin, “Mehmed Pasa, Lala”, /A. VIL, istanbul 1988 ‘TURAN, Serafettin, “Selim 11°, /A, X, Istanbul 1988 Tiirk Dili ve Edebiyat: Ansiklopedisi, (TDEA), I-VI, istanbul 1977-1990 UZUN, Mustafa, “Ganizide Mehmed Nadiri", D/A, XIIL, istanbul 1996 UZUNCARSILI, ismail Hakk1, Osmanli Tarihi, 1/11, Ankara 1988 YONTEM, Ali Canib, “Halett", JA, Vil, tstanbut 1977 YUCEBAS, Hilmi, Jair Padisahtar, istanbul 1960 ‘Sultan Ahmed’in Hayat: ve Divanmun Tablili AHUNBAY, Zeynep, “Sultan Ahmed Kulliyesi", Dulnden Bugine Istanbul Ansiklopedisi, Istanbul 1994 AKALIN, L. Sami, Turk Folklorunda Kuslar, Ankara 1993 AKGUNDUZ, Ahmed, Osmanh ‘da Harem, istanbul 1998, 4. bs. AKUN, Omer Faruk, “Divan Edebiyau", DIA, IX, Istanbul 1994 ALPEREN, Ihsan, “Fitinay: Kucaklamak I", Diisnce, yil 1, sy. 2, Mays 1976 ARSEVEN, Celal Esad, Turk Sanat Tarihi, 1, tstanbul, 8. ATASOY, Nurhan, “Hurka-i Safidet”, DIA, XV1, Istanbul 1997 ATES, Sileyman, Yiice Kur'dn'in Cagdag Tefsiri, VIN, Istanbul 1990 AYBET, Nahid, Pazalt Divant'nda Madd Kili, Ankara 1989 AYVANSARAYT, Huseyin, Mecnua-i Tevarth, haz. Fahsi C. Derin-Vahit, Cabuk, Istanbul 1985 AYVANSARAYI, Huseyin, Hadikatt'l-cevmi’, LIL, Istanbul 1281 AYVANSARAYI, Hafiz. Hilseyin, Vefeyat- Seldtin ve Megahir-i Rical, haz. Fahri G. Derin, Istanbul 1978 AYVERDI, Samiha, Tirk Tarihinde Osmants Asirlart 11, Istanbul 1975 BAYSUN, M. Cevad, “Ahmed I”, /4, I, Istanbul 1986 BEYANi, Tezkire, Millet Ktp., Ali Emisi Efendi, nr.757, vr-23b BILGE, Mustafa L.,* Halil”, DIA, XV, Istanbul 1997 BOZKURT, Fuat, Aleviligin Toplumsal Boyutlart, Istanbul 1990 BURSALI, Mehmed Tahir, Osmanti Muelifleri 1-1, Istanbul 1333-42 CAVUSOGLU, Mehmed, Necatt Bey Divant'nn Tahitit, tsumbul 1971 GAVUSOGLU, Mehmed, Divanlar Arasinda, Istanbul 1981 CAVUSOGLU, Mehmed, “Divan Siri", Turk Dili, Turk Siri Ozel Sayist 1, sy. 415-416-417, Temmuz-A gustos-Fylil 1986 GEGEN, Kézim, “Halkali Sulan””, DIA, XV, Istanbul 1997 DANISMEND, Ismail Hami, izahls Osmant Tarihi Kronotojisi, 11, istanbul 1992 CELEBI, Asaf Halet, Divan Si’rinde Istanbul (Antoloji), Istanbul 1953 f ' i | BIBLIVOGRAFYA 2 DEMIRCI, Mehmet, “Hazret”, DIA, XVI, Istanbul 1998 Dojuustan Giintimitze Biytk istam Tarihi (BIT),X, Istanbul 1989 ERDEM, Sargon, “Zillkameyn”, Zafer, Mayis 1986, sy. 113 ERDEM, Sargon, “Cennet Uikesi”, Zafer, Temmuz 1986, 115 ERDOGAN, Halil Congiz, Divan Siiri Antolojisi, Istanbul 1972 ERGUN, Sadettin Ergun, Tirk Sairleri, 1, Istanbul, ts. EVLIYA CELEB, Seyahamdme, I istanbul 1314 EYICE, Semavi, “Davud Pasa Sarayt”, DIA, 1X, Istanbul 1993 FIGLALI, Ethem Ruhi, Turkiye'de Alevilik-Bektasili, Istanbul 1990 GAYBI, Gaybi Divan, Istanbul 1963 GEMUHLUOGLU, Fethi, Dostluk Uzerine, istanbul 1978 GOKYAY, Orhan Saik, “Risale-i Mimariyye-Mimar Mehmed Aa-Eserle- 1”, Ord Prof. Ismail Hakki Uzuncarstli'ya Armagan, Ankara 1988 GOLPINARLI, Abdiilbaki, Divan Edebiyan Beyanindadir, tstanbul 1945 GOLPINARLI, Abdillbaki, Divan Stiri, XVI. Yazyt, Istanbul 1954 GOLPINARLI, Abdiilbaki, Tasavvuftan Dilimize Gecen Deyimler ve Ata- ‘sdzleri, Istanbul 1977 GULERSOY, Celik, Mavi Cami, Istanbul 1990 GULSEN MEHMED, Killiyydt-1 Hazret-i Hildai, istanbul 1338 HAYRULLAH EFENDI, Tarih-i Deviet-i Aliyye-i Osmaniyye, XV Istanbul 1281 HUSEYIN VASSAF, Sefine-i Evliyd-yx Ebrar, Sileymaniye Ktp., Yazma_ Bagislar, nr. 2306 IKBAL, Muhammad, The Reconstruction of Religions Thought in Islam, La- hore 1989 IZITSU, Toshihiko, Kur‘an’da Allah ve Insan, gev. Silleyman Ates, Ankara 1975 IKBAL, Muhammed, Giilyen-i Raz, te. Ali Nihat Tarlan, baskt yeri yok, 1959 IPEKTEN, Hal0k, Nailt-i Kadim Hayat ve Edebt Kisiligi, Ankara 1973 IPEKTEN v. df, Teckirelere Gore Divan Edebiyat Isimler Soalil, Anka- ra 1988 1Z, Mahic, Tasvvuf, Istanbul 1969 KAFZADE Faizi, Zubdeti'I-es‘dr, Sileymaniye Kip., Sehid Ali Pasa, nr. 1877 KAPLAN, Mehmed, Turk Edehiyan Ozerine Arastirmatar, 1, {stanbul 1976 KARAKOG, Sezai, Yitik Cenner,tstanbul, ts. KARAHAN, Abdulkadir, Eski Turk Edebiyatt Incelemeleri, istanbul 1980 KATIB CELEBI, Keg/t'z-zindn, I, Istanbul 1941-43 KATIB GELEBI, Tuhfeti’t-kibar ft esfari'I-bihdr, nsr, Orhan Saik Gokyay, istanbul 1973 4 SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILL KAYAALP, Isa, Sultan Ahmed ve Divant, Istanbul 1994 KINALIZADE Hasan Celebi, Tezkiretii’y-su‘ard, ngr. Ibrahim Kutluk, I, Ankara 1978, KISAKUREK, Necip Faail, ile, “Poetika”, istanbul 1976 KOCU, Regat Ekrem, Oxmanir Padigahlar1, istanbul 1981 KURNAZ, Cemal, Haydif Bey Divani'nn Tahlili, istanbul 1996 KURNAZ, Cemal, Divan Edebiyan Yazilart, Ankara 1997 KUSEYRI, Risdle, 1, tc. Tahsin Yazici, Istanbul 1966 LEVEND, Agah Sim, Tirk Edebiyan Tarihi, 1, Istanbul 1988, 3. bs. LEVEND, Agah Sum, Divan Edebiyan Kelimeler ve Remizler Mazmumlar ve Mefhumiar, Istanbul 1984, 4. bs. MANTRAN, R., “Ahmad”, The Encyclopaedia of Islam, 1, London 1960 MEHMED SUREYYA, Sicill-i Osmant, Istanbul 1327 MOLLA CAML, Nefehdau't-ns, we, Kamil Candogan-Sefer Malak. Istanbul 1971 MUHYIDDIN-i| ARABI, Fusas ul-Hikem, tre. Nuri Gencosman, Ankara 1964 MUSTAKIMZADE Silleyman Sideddin, Risdle-i Melamiyye-i Bayramiyye, istanbul Universitesi Ktp., !bniilemin, nr. 3357, vr. 29. MUSTAKIMZADE, Stiteyman Sadeddin, Tuhfetit'I-hattatin, gr. Ibniilemin: Mahmud Kemal, Istanbul 1928 NAIMA, Tarth, istanbul 1280 NAVARIAN, A., les Sultans Poetes: 1451-1808, Paris 1936 NEF‘, Nef‘? Divant, haz. Metin Akkus, Ankara 1993 NEV‘IZADE Atii, Hadaiku't-hakaik ft tekmileti's-sekdik, ngr, Abdilkadir Gzcan, 11, Istanbul 1989 ONAY, Ahmet Talat, Eski Tirk Edebiyatnda Mazmuntar, haz. Cemal Kur- naz, Ankara 1992 OBEK, Ali Ihsan, Divan Siirinde Dint ve Sosyal Konulu Rubatler, Istanbul 1595 ONKAL, Hakka, Osmants Hanedan Tirbelert, Ankara 1992 62, Tahsin, “Sultan Ahmed Cami, Vataflar Dergisi, sy. 1, Ankara 1938 OZCAN, Nuri, “Hafiz. Kumral”, DiA, XV, Istanbul 1997 OZDEMIR, Mehmet, “Endulus”, DIA, XV, tstanbul 1995 PAKALIN, Mehmet Zeki, Osmant Tarih Deyimleri ve Terimteri Sézltig, UI, Istanbul 1971 PALA, Iskender, Ansiklopedik Divan Siri Sézlii PALA, Iskender, Divan Edebiyau, [stanbul 1996 PARMAKSIZOGLU, Ismet, “Sedefkar Mehmed Aga”, Kiltiir ve Sanat, sy. 3, Aralik 1974 LI, Ankara 1989 ft BIRLIVOGRAFYA 3s RASID MEHMED EFENDI, th-i Résid, \-M, istanbul 1282 SEFERCIOGLU, M. Nejat, Nev’? Divany’nin Tahiili, Ankara 1990 SERIN, Mubitin, “Fahit", D/A, XI, Istanbul 199 SOLAKZADE, Solakzdde Tarihi haz. Vahid Gabuik, I, Ankara 1989 SULTAN AHMED I. VAKFIYES!, Topkapt Saray! Miizesi Ktp., Emanet SEHSUVAROGLU, Halk Y., Asirlar Boyunca Istanbul, istanbul ts. SENTORK, Ahmet Atilla, Ahmed Paga’nin Giines Kasidesi Uzerine Ditslin- celer, Istanbul, 1994 SENTURK, Ahmet Atilla, Raktb'e Dair, Istanbul 1995 SENTORK, Ahtnet Atilla, S@j? yahut Zahid Hakkinda, tstanbul 1996 TAHIRU'I-MEVLEVi, Edebiyat Ligatt, istanbul 1973 TANMAN, Baha, “Hacet Penceresi”, D/A, XIV, Istanbul 1996, TANPINAR, Ahmet Hamdi, Edebivat Uzerine Makaleler, istanbul 1969 TARLAN, Ali Nihat, Metin Tamiri, Istanbul 1937 TARLAN, Ali Nihat, Metinler Serhine Dair, Istanbul 1937 TARLAN, Ali Nihat, Edebt San’atler, Istanbul 1947 TARLAN, Ali Nihat, Divan Siiri: Siir Mecmualarinda XVI ve XVI. Astr, ts- tanbul 1948 TARLAN< Ali Nihat, Edebiyat Meseleleri, Istanbul 1981 ‘TULUM, Mertol, “Bahtt Divant’nin Transkripsiyonu ve Sairin Edebi Sahsi- yeti”, Turkiyat Enstittist, mezuniyet tezi, 1962-63, nr. 605 Tiirk Dili ve Edebiyats Ansiklopedisi, (TDEA), \-V1, Istanbul 1977-1990 ULUDAG, Suleyman, Tasavvuf Terimleri Sécligia, Istanbul 1991 UZUNCARSILL, Ismail Hakki, Osmanlt Devletinde Saray Teskilan, Ankara 1945 UZUNCARSILI, Ismail Hakki, Osmante Tarihi, W/L, Ankara 1988 ULGENER, Sabri F., Zihniyet ve Din Islam, Tasavouf ve Cdziilme Devri Ik- tisat Ahlaka, Istanbul 1981 WENSINCK, A. J., V. dit. ef-Mu'cemii'l-mifehres lilfaii'I-hadtsi'n-nebe- vt, I-VI, Leiden 1936-69 YARDIM, Ali, “Dartiihadis", D/A, VU, Istanbul 1993 YILMAZ, H. Kamil, Azic Mahmud Hitdat ve Celveriyye Tarikan, istanbul, ts, YILMAZ. H. Kamil, “Aziz Mahmud Hida", D/A, 1V, Istanbul 1991 Girig SULTAN AHMED DONEMINiN PANORAMASI 1. SIYASI ve SOSYAL GOSTERGELER Osmanh Devieti XVI. ylizyilda Kanani Sultan Suleyman’la her bakimdan zirveyi yagarken, ayn zamanda en genig sinuttara ulagmis ve cok cesitli ctnik yaprya sahip insan gruplari: biinyesine almast Bunlarm, devietle insicaminin saglanmasi ise onlarin yasadig1 toprak- arin fethinden daha zordu, Osmanit iilkesinin, ditlik ve diizen igin il- mi, akli, siyasi ve ekonomik giice ihtiyacs vardi. Devlet fizikt ihtigamina ragmen igten ige erimekteydi. Yasanilan dénemin verdigi given ortami, ayn zamanda bir rehavet ortamiydi “Suyun uyuyup diismanin uyumadigi” gercegi unutulmustu. Diigman, Osmanli’nin ihmal ettigi ilim, disiince, sanat ve ekonomi alanlarinda KGKIU caligmalarinr bir bir su yliziine ¢rkarmaya baslads. Onlar kendi- ni toparlarken, Osmanti kendini yenileyemedi. ‘Osmanli Devleti XVII. ydzyila Hagova Meydan Savasi’nda tistin gelen Egri fatihi Sultan 111, Mehmed’le (1595-1603) girmisti. Bu ba kimdan deviet Avrupa’da Ustiinliigiinii korumaktaydi. Ancak tarihe Celali isyanlarr diye gegen, neden basladigi ve ne oldugu konusunda hala gorils birligine varilamamis olan bu ig huzursuzluklar, kisa bir zaman sonra devletin siyast hayatinda da kendini hissettirmig, Sultan Ahmed 1606 yilinda imzaladigi Zitvatoruk Antlasmast’yla devietin Avrupa'da ilerleme, yeni fetihlerde bulunma emellerine son vermeye mecbur olmustu, Osmanhi-Avusturya wiicaleleleri sebebiyle Anadolu'da deviere kars1 baslayan hosnutsuzluk, halktan fazia vergi alinmast bahanesiyle en yliksek seviyeye ciktt ve timarlt sipahilerinin zaafa ugramasi da is- yan hareketlerinin genisleyerek yayilmasina ve biylece Celali Jarinin had safhaya ulagmasina yol act Anadolu’da isyanlarin gogalmast Uzerine halkin bilyitk gogunlu- u koylerini terketti, cok sayida Koy harap oldu ve bazi asker? sinif- 30 SULTAN AHMED DIVANININ TAKLILL far, halk dagilmig olan koyleri “mitk-i mevriis"lar gibi tasarruflart altina aldilar. Halkt ehl-i 6rftin zulmiinden kurtarmak igin 30 Eylul 1609 tarihinde bir adaletndme gikaran Sultan Ahmed, terkedilen koy- {erin tekrar iskanina calist Deviet aynt zamanda hem fran hem de Avusturya ile ugragryordu. Veziriazam Malkog Ali Pasa dogu ve batt cephelerine birer serdar génderdi. Kendisi bunlara yardim etmek igin Istanbul’da kalmay! tediyse de Sultan Ahmed’in mutlak surette Macaristan cephesine gi ‘mesi hakkinda iradesi tizerine!, Kendisi o tarafa hareket edip, Cigala- zade Sinan Pasa'y: da Iran iizerine ginderdi. Geng. padigahin veziri- azamin niifuz ve yetkisini karacak birtakim tayinler yapip emirler ver- mesi veziriazam: miiteessir edip hasta diisiirdii ve Belgrad’a gel ten bir miiddet sonra vefat etti (Temmuz 1604)? Yerine Lala Mchmed Pasa serdarliga ve sadarete tayin edildi. ‘Mehmed Paga Peste ve Hatvan’s aldiktan sonra Vag Kalesi'ni fethetti. Bu fetih haberi Sultan Ahmed’in dizelerine goyle yansir:? Pegte'nitii fethi Budin ehline can-bahs oldt Bu besdret haberi kilds cihdru mesrar Hatta bununla yetinemeyecegini, Engiiriis’tin fethi haberini bek- ledigini det ifade eder. Mehmed Pasa Estergon Kalesi’ni kugatmasina ramen yagmur ve kar firtinalarinin baslamast ve askerin muhalefett zerine 23 Kasim 1604 tarihinde buray alamadan Belgrad’a gekil- mek zorunda kaldi. Ertesi yil padigahtan alsnan emir tizerine Estergon iizerine gidildi ve otuz bes giinlik bir kusatmadan sonra kale fethedil- di (Ekim 1605). Bu gayretlerinden dolays pagaya Estergon fatihi un- vant verildi Ayrica Sultan Ahmed bu fetih dolayrstyla mutlulugunu dizelerinde herkeste paylagir ve Allah’a hamdeder:® 1 Sultan Ahmed, divanida bu konuyla ilgili olarak ita sen en rd”. 8) ten enn, si eb nse no iis S83) By. 2 Uzungargili, Osmanlt Tarihi. 360 3 ve. Toil 4 vp, Tot 5 Tekindag, s. 591 6 ve. 7bV5-9. SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMAS! 3 Bi-hamdilléh ki kalmus din-i Islam's Hudé mansar Disigrad ile Estergon't almislar olup mesrar Guzdit-t miislimine ivisitp avni o Kahharuit Urup kiiffara top-t kahrt kulmislar yine makhitr Cit kitffar iline ates brrakdilar idip nageh Aceb mi bu hardretden kral olsa yine mahrar Atéat eyleyiip serdéra can ile galsmslar Du‘am oldur ki ‘indellah olalar ciimlesi mehcir Clin irdi mij fethi bu iki kal'anut Baht ‘Aceb mi ehl-i islam’uh sebi Kadr olsa riz str Anadolu'da Celali isyanlarinin tehlikeli bir hal almasi ve diger taraftan iran cephesinde basari elde edilememesi sebebiyle Sadrazam Lala Mehmed Pasa iran tizerine serdar tayin edilmek tizere istanbul’a ‘gagnild, Boylece sadrazamin biitiin Macaristan’s Avusturya istilasin- dan kurtarma plant gerceklegemedi. Osmanli-Avusturya savaslarini bir sonuca baglamakla goreviendirilen Murad Pasa, Budin’e gidip te- maslarda bulundu ve anlagma zemini hazirlaninca Budin Beylerbeyi Kadizade Ali Pasa baskanlizindaki Osmanht sulh heyeti ile Avusturya murahhaslant Zitvatoruk’ta bir araya geldiler. ig ginlak bir milzakereden sonra on yedi maddelik bir ahidname imzaland:. Bu antlagma hukiimlerine gére Kandini Sultan Stileyman devrinden beri Avusturya’nn vermekte oldugu 30.000 duka altin tutarindaki yillik harag kaldirildi, buna kargilik imparator II. Rodolphe bir defaya mah- sus olmak tizere 200.000 kara kurug ddemeyi kabul etti. Padigah ile imparator esit sayildi. Her iki tarafin da birbirine zarar vermekten ka- ginmalant kabul edildi. Zitvatoruk Antlagmast o zamana kadar ktigiik devlet sayilan Avusturya’y:, Osmanli Devleti’ne es biiyiik bi seviyesine cikardi. Tarihgiler genellikle Osmanl Devleti’nin biiyii- mesinin bu antlasmayla durdugu konusunda birlesirler. 1608, 1615 ve 1616 yillarnda yeniden gizden gecirilen Zitvatoruk Antlasmasr'nin ‘Osmaniilar tarafindan kabuliinde, Anadolu’da yillardir devam ctmekte olan Celall isyanlarimin bilyiik rolit ol mustur. Bu antlasmayla Osman- In itibarindan ve haysiyetinden hem yara aldi, hem de zararlt giktt. Zi- ra bu antlagmanin gercek ifadesi, asirlar boyu dinya siyasetine bir kutup yildizi azametiyle yo! gostericilik vazifesini kaybediginin yazalt bir vesikasi demekti. 32 SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILI istisna derecesinde de olsa, siyasi, kiiltirel ve ilm? bir birikime sahip olmadan “cihan devleti”nin koltuguna oturan bazi sultantar ‘sewrelerinin etkisinde kaldilar. Mesela Sultan Ahmed’in hasekisi K6- sem Sultan’ XVIT. yiizyshn en belirgin talihsizliklerinden biri olarak anmak gerekir. Ciinkit alts padisah dénemini yasayan Késem Sultan, TV. Murad ve IV. Mehmed’in gocukluk ve Sultan ibrahim’in de i yillarinda devlet yénetiminde séz sahibi olmustur. Ettiklerini bulurca- sina da, miicadeleye giristigi 1V. Mehmed’in annesi Turhan Sultan’in adamlan: tarafindan dldiiriilmlistir. Baligin bastan kokmaya baslamast gibi Osmanls sistemi de bo- zulmaya kéklesmig kurumlarmn dejenere olmasiyla baslads. Devletin aiiciinit teskil eden Yenigeri Ocagi'ns islah igin kim basin uzatuysa ‘onun bas: kopariidi. Osmanii’yt “Osmanlt” yapan bu kurum, birtakim hatalar yiiziinden kendi kendini yemeye basladi. Osmanii tarihinin en trajik hadiselerinden biri olan Sultan Ahmed’in oglu Geng Osman, bayle bir carpikligin kurbam oldu. 1.4. iran Cephesi iran cephesi de ig agici durumda degildi. Kaptaniderya Sah 1, Ab- bas Revan Kalesi’ni eline gegirmisti. iran serdarligina gonderilen Ci- galazde Sinan Pasa 15 Haziran 1604 tarihinde [stanbul'dan gecikmis olarak hareket etti, Doguda ve batida basanya hasret geken Osmanls ordusunun ve Sinan Pasa’nun zaferi igin dua eden sultanin duygulart jelere syle yansir:7 Sinan’t bad-t nusretle idiip asitde-hal Miilhidini dtes-i kahruit ile makhitr kal Sinan Pasa Revan iizerine dou yola giktiysa da yolda yiyecek temininin guglesmesi ve yenigerilerin olumsuz tavirlars yiiziinden ‘Sah Abbas'in Uzerine gitmeyip Van'da beklemek zorunda kaldi. Sa- hin (aarruzu dzerine Ercusum’a gegti. Bu durum serdar, mera ve as kerler arasinda huzursuziugun gikmasina ve bir sefer movsiminin bo- sa gitmesine sebep oldu, 1605 yslinin sefer mevsiminde Tebriz’i geri in iizerine yiiriidii, Ancak Erzurum Beylerbeyi Kése Sefer Paga’nin ordudan ayr1 hareket edip maglap olmasi ve esir diigmesi Si- 7 1,802 ‘SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMAS! 3 nan Paga’nin durumunu sarsti. Sah Abbas’in ani bir saldirisina ugra- yan Sinan Pasa, sah tarafindan maglap edildi. Pasa perigan bir du- rumda énce Van'a, sonra da Diyarbakir’a gekildi. Kendisine yardima gclen Halep Beylerbeyi Canbulatogiu Huseyin Pasa ile Van'da kargi- lagan Sinan Pasa’nin, geg kaldigi gerekgesiyle onu idam ettirmesi bii- yiik bir isyanin baslamasina sebep oldu. Bu hadiseden kisa bir miid- det sonra Sinan Paga’nin Diyarbakur’da dlmesi (1605) iizerine Sah Abbas Gence, Sirvan ve Semahr’y1 zaptetti iran probleminin bilyiimesi izerine bu duruma bir son vermek igin Kaptaniderya Dervig Mehmed Pasa’mn telkini ile Lala Mehmed Pasa'ya ark serdarligi verildi. Veziridzam Avusturya igi heniiz halle- dilmedigi igin tran seferine gitmenin dogru olmayacagin: arzetmesine ramen padigahin israri dzetine hareket etmek zorunda kalmigsa da liziintiistinden felg oldu ve Mayts 1606 tarihinde Uskiidar’da vefat et- ti. Bunun iizerine daha Once karar verilip sonra vazgegilen Nasuh Pa- ga aynt gureve getirildi. Pasa dethal harekete gecti, Bagdat tizerine ylirtidu. Ancak daha dnce Irak bolgesini eline gegiren Tavil Ahme- dogly Mehmed Bagdat’tan yaptigi bir hurug hareketiyle Nasuh Pa- sa’yt maglp etti. Nasuh Pasa Diyarbakir’a dondii ve Diyarbakir valisi iken Bitlis hakimi Serefhan’a damat oldugu igin bu sayede cok bilytik bir servet clde etti. Irak cephesi bes yil bos kaldi. Murad Pasa gibi kudretli ve tecriibeli bir vezirin, ihtiyarligina ragmen g6sterdigi gayretle Colali ayaklanmalarim basturds, ve ilke geri gelen asayisin verdigi rahatlikla nefes alabildi. Kuyucu Murad Pasa Anadolu'yu Celali gailesinden temizledikten sonra Iran igini cle ald: (1610). Eger Canbulatoglu, Kalenderoglu, Kara Seyyid gibi is- yancilarin topluluklari dagitiimamis olsayds, devlet otoritesi ve dola- yistyla siyast birlik igin teblike biyik olacaku. Pasa Tebriz.iizerine yurlidu, fakat sefer mevsiminin gecmesi sebebiyle Diyarbakir'a geri déndu. Iran meselesinin halli igin gayret gosterirken Smrii vefa etme- yerek 1611 yilinda vefat etti. Murad Paga’nin yerine sadarete tayin edilen Nasuh Pasa déneminde barig gergeklestirildi. Bu antlagmayla da Iran’a verilen tavizin gerekcesi batidaki olumsuz gelismeler ve ve igerideki Celalt isyanlan oluyordu Nasuh Paga'nin iran'la imzaladigy antlagma, taahhilt edilen 200 yuk ipegin ginderilmemesi, elgilik greviyle giden incili Mustafa 8 Blr,s.426 34 ‘SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILL Cavus‘un alkonmasi ve Sah Abbas’in Giircistan'a asker sevketmesi yiiziinden bozuldu. Yeni sadrazam Okiiz Mehmed Paga iran tizerine sefere memur edildi. 1615 yi baharinda yola gikan Mehmed Pasa Halep’e vardigindan sefer mevsiminin gecmesi Uzerine orada kisladh. 1616 baharinda Revan’a dogru yola giktt ve Revan’s kugatu. Emir Gane tarafindan miidafaa edilen kaleden aulan toplarla Osman as- Kerleti taciz ediliyordu. Sahin ordusu da civarda olmasina ragmen bir sonug elde cdilemedi ve barig yaptld:. Basaristzligi yuziinden Meh- med Pasa azledildi (1617). Sultan Ahmed, Mehmed Pasa’nin yapug antlasma hiikiimlerini reddederek Iran seferine devam edilmesini is- tedi ve yeni sadrazam Halil Pasa’y1 serdar tayin etti. Halil Pasa Erde- bil tizerine yiiriidii ve yine Sah Abbas antlagma teklif etti, Bariga ra olundu ve bir sey elde edilemeden de dénuldu.? 1.2. ig Kangikiklar Celali isyanlarinm ferdi vakalar olarak Anadolu’nun gesitli yerle- rinde 1550'li yillarda gériilmeye bagladigs anlasilmaktadir, Bu isyan- fara sebep olarak da; idari énlemlerin aksamast, bu dénemde eyaletle- rin yénetimlerinin chil ellerden ctkmast, para ayarmin bozulmastyla iktisadi hayatin zorlagmasi, devietin vergi taleplerinin halk gg du- rumda birakmast, eskiyalik, iktisad? bozukluklar ve devlet memurla- rinun baskilariyla halkin toprakla mesgul olmay! terketmesi gibi se- bepleri sdylemek miimktindiir. Ayrica eyaletlere gonderilen yenigeri ve kapikulu siivarilerinin gehir ve kasabalarda halka eziyet etmeleri hiikiimete karst menfi duygularin olusmasin: huzlandirds Tarihgiler Colaliligin artmasina bir baska sebep olarak da Sinan Pasa'nin Hagova zaferinden sonra askeri yoklamasin: gésterirler. Si- nan Pasa Hagova zaferinden sonra askere gecit resmi yaptirarak fira- rileri tesbit ettirmisti.!© Sinan Pasa’nin timar ve 2edmet sahiplerinden ve ulGfeli askerlerden meveut olmayan 30.000 kisinin tahsisatins kes~ mesi, bunlariagur ceza ve idama mahkim etmesi, firarilerin Anado- lu’ya can atmalarina sebep oldu. Bunlar isyan halinde olan asi eleba- silarma iltica ettiler ve isyanlarin biiylimesine sebep oldular.!! 9 Danigmend, 266 40 aungargage. 5.356 11 feyaiim Popes. 205 12 Danigmend, s.249 SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMASI as Sultan Ahmed’in tahta gikigindan bir miiddet sonra isyanlar tek- rar bas gosterdi ve devietin bu konuya ciddiyetle egilmesine sebep ol- du, Hatta Nasu Pasa’nn padisaha Celalt isyanlarinn devlet erkans- nin ihmalleri ve hatalari yuizinden cikugin, padisahin Anadolu'ya lerin yoluna girecegini séylemesi tizerine Sultan Ah- med, bir netice gikar umuduyla Bursa’ya seyahate cikt. isyanlarda bir degisiklik olmadigi gibi aksine artt. Canbolatojlu Ali Pasa kendi ailesinden Hiiseyin Paga’mn Sinan Pasa tarafindan idam edilmesi iizerine 20.000 asi ile devlete karst is- yana kalkigtt, Daha sonra da Diirzi tideri Ma’noglu Fahreddin ile bir- egerek gug kazandh. Kendi adina para bastirip hutbe okuttu, Canbola- toglu Ali Pasa ancak Murad Paga tarafindan Antakya civarinda Orug ovasinda 23 Ekim 1607 tarihinde meydana gelen savasta magidp edildi.!? ‘Anadolu’da zaman zaman cikan isyanlarin bastirilmasi tesebbll- siintin en Gnemlisi Sultan Ahmed dinemine isabet cder. Zitvatoruk Antlasmasr’ndan sonra Kalenderoglu Mehmed Pasa, Canbolatoglu Ali Paa, Yusuf Pasa, Kara Said, Musii Cavus gibilerle Kuyucu Mu- rad Pasa ugrast. Beraberinde Kanije kahramant Tiryaki Hasan Pasa bulundugu halde asiler tzerine sefere cikan Murad Paga, Celaliler'in biiyiik bir kismin1 imha etti (1608). Bu basarisindan sonra sadrazam, harekatm: Orta Anadolu’da da devam ettirdi, cesitli yerlerde bulunan Asilerin binlercesini katledip cesetlerini kuyulara attirds.!3 Osmanli Devieti Avusturya ve Iran ile miicadele ederken diger taraftan da Akdeniz’de Osmanl: sahillerine baskinlar yapan Malta ve Floransa gemicileriyle ugrasmak zorundayd1. Sultan Ahmed déne- minde Osmanli donanmast her ytl sefere gikmakta ve bu sebeple do- nanmaya bliyiik Gnem verilmekieydi. Hatta padisah kendi parasindan da donanmaya katkida bulunmaktayd1. Diger taraftan donanmanin Akdeniz’de bulunmasins firsat bilen Kazaklar Sinop’a baskin yapmuslar ve etraftan yetisilinceye kadar yagmaladiklarr cgya ile kagmigtards. Tuna ve Karadeniz. eahillerini korumaya memur Saksaki [brahim Paga Don nehri gikiginda Kirimb- lar’m yardims ile Kazaklar’1 yakaladi ve buyuk bir zayiat verdirerek gaspedilen esyanin bir kismant almayt bagardt 13. Orhoalu,s. 651-653 36 SULTAN AHMED DIVANININTAHLILL 1.3, Devietin Zayif Diigmesi XVI. yiizyilin sonlarina dogru baslaysp uzun siren Avusturya ve Iran seferleri, 0 zamana kadar milkemmel surette devam eden i¢ ve dig ekonomik diizeni bozdu, paranin kiymeti dist, ig ihtiyact temin etmekte olan ocaklik menbalart zayifladh, iilkede imal edilen nemli miktardaki esyadan bazilarinin yabanct iilkelerden alinmast zarureti dogdu.'# Bu ylizden ticart hayat durma noktasina geldi ve halk fakir diistii. Bu durum, devietten memnun olmayanlari asilerin yanina sev- ketti. Diger taraftan tarihte “cift bozan taifesi” diye adlandirilan zira- atla ilgilisini kesmis refya da Asilere katildi veya biiyk sehirlere gée citi. Bu olumsuz geligmeler zaman zaman kitligin bag géstermesine sebep oldu. Anadolu’da siikGnet ve emniyetin saglanmasindan sonra yerlerinden oynayan insanlari yurtlarina dénduirup oralart genlendir- me vazifesi devlete diistt, Ticareti canlandirmak, vergilerde indirim yapmak veya muafiyet tanimak yine devietin gdrevi idi, Devlet bun- lar yaparken pespese fermantar yayimlad:. Bunlarin en Gnemlisi “adaletname"lerdir. Adaletnameler ehl-i orf denilen devietin tasradaki temsilcilerinin zulmiinden reayay1 himaye eden fermanlardi. Sultan Ahmed’in 30 Eylil 1609 tarihinde yayimladigs adaletname bunlarin en nemlilerinden biridir. Savaslarin ekonomiyi etkilemesi kaginitmazdi. Bunun yant sira devlet kurumlarinda da gizulmeler kendini-gistermeye basladt. Yeni- ‘geri Ocajs’nin bozulmast devietin gerilemesini ve gdkiistint buytik Gapta etkiledi. Ocagin bozulmasmin gesitli sebepleri yaninda yeni rilerin arama devsirme kanununa ve Acemi Ocaji vasitastyla yapi- lan uygulamanin aksine onlarin talim ve terbiyelerine aykin olaral yabancilarin alinmug olmasidir. Mesela III. Murad, oglu Mehmed Sunnet ettirdikten sonra bu sinnet digintinde bazi kigiik hizmette bulunanlarm Yenigeri Ocagt’na alinmalarins emretmig, yenigeri agast bunu ocak kanununa aykir1 buldugu igin itiraz. ctmis ve tekrar emro- lununca istifa ederek yerine aga olan zat bunlars ocaga kaydetmisti. Bundan baka yine bu padigah zamaninda iran ve Avusturya ile yapi- lan uzun seferler minasebetryle ocak munhallerini doldurmak igin devsirmenin kafi gelmemesi dolaysstyla kul kardegi olarak ocaga fert- ler alinmugts; yine bu gibi ihtiyag dzere veya yenigeri a¥ast ve ocak katibine verilen riigvet mukabilinde ocaga harigten télim ve terbiye gormemis kimscler kaydedildi; bylece giin gectikge ocak bozuldu. 14 Uaungargh.a.ge, 8.575 SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMAS! 7 Osmanli Devieti gegmiste meydana gelen birgok tehlikeyi atlat- masini bilmisti, hata Mogol tehlikesini bile. ileri goruslii deviet adamlari ve bilginler sayesinde agian gediklerin telafisi miimkiin ol- maktaydi. Ashnda Avusturya ile yapilan antlasma ve [ranlilar’in Ce- [ali isyanlarins firsat bilerek agtiklan savaslar Osmanh Devleti‘nin lstesinden gelemeyecegi sorunlar degildi. Asil tehlike, Osmanti dev- Jet adamlarinin bir tiirli’ gOrmeyi bagaramadiklar Avrupa idi. Réne- sans’in ardindan gelen yiizyillarda Avrupalilar, maneviyattan cok maddeyi esas alan bir uygarlik kurdular. Avrupa’da ilim, fen ve sanat huzla ilerledi, 0 zamana kadar bilinen ve gortinen eski-yeni Dogu uy- garliklarinin tammadigi bir hayat felsefesini gelistirdiler. Bu geligme- ler Osmanlt Devieti'nde takip bile edilemiyordu, Takip edebilecek kimseler de ortalikta goriinmiiyordu. Butin bunlar yetmiyormus gibi ulema sinifindaki gevgeme ve ta- assup igin iyice sarpa sardigmin bir delilidir. Bu arada din bilginleri de séylemlerine “olur"lardan ziyade “olmaz”lari esas aldilar. Dini muhtevali eserlerde, kagikla yemek yemek; kahve icmek, titiin kul- lanmak gibi hususlarn bid‘at oldugu belirtilerek bunlarin yasaklan- masina sebep olundu. Hatta IV. Marad bu yiizden titiin igenlere karst sert Snlemlere basvurdu, birgok kiginin dliimtine sebep olundu, halk ciddi manada tedirgin edildi. Gavuszade, Seyh Veli, Kise Vaiz, Seyh Osman, Turk Ahmed gibi vaizler, zlihd ve takva sahibi gortinerek yilksek riltbeli memurlarin tayin ve azillerine karismaya basladilar. Bununla da kalmayan vaizler, bilmemenin verdigi bir edeple susma- lant gerekirken isi ddncmin seyhiilislamina kafir demeye kadar gotiir- diller. Seyhiilislim Yahya Efendi’nin, Mescidde riyd-piyeler etsiin ko riydyt Meyhdneye gel kim ne riya var ne miirdyt beytini camide okuyup “Her kim bu beyti okursa kéfir olur” diyen bir vaizi, cemaatten birinin gikip beytin tasavvuf? anlamint agiklayip “Zamanin seyhiilistamuns tekfir etmek ne ciirettir?” diyerek susturma- si!5 gibi hadiseler yaganmaya basladi Bats'da eski skolaskit eserlerin ve eski zihniyetin yerine, fikir ve ilim Aleminde yeni gérisler ve inkilaplar yapilarak dzellikle XVI yiizyildan itibaren ilmi metot ve kesiflerle degerli eserler viicuda ge- 15 Nati, VI.s. 229-230 38 SULTAN AHMED DIVANININ TARLILL tirilmeye baslands. Greko-Romen ve yahudi-hiristiyan temellere da- yali Batt diisiince ve ilminin Rénesans'tan sonra girdigi yeni dénem- de tabiat dogrudan tanima ve ona hiikmetme isteginin bir neticesi olarak bu metot ortaya cikmusti. Elde edilen teknik basanilar, rasyo- nellegmenin bir sonucu olarak, etkisini yillarca stirdtirecek olan pozi- tivizmi dogurdu, Bati’daki bu gelismelere paralel olarak ayn1 zaman- da ilm? teorilerin de olustugu ve hata kuruldugu bir dénem yagan- maktayds. Fizik bilginlerinden Galile’nin (1564-1642) gelistimis ol- dugu fizik ve tabii ilimlere ait bilgiter, ilmi gevrelerde yeni ve genig ufuklar agti. Kepler (1571-1630), Copernicus (1473-1543), Bacon (6. 1626), Dekart (W. 1650) gibi Gnemli bilgin ve diigtiniirler bu déneme imzalanim atular."6 Matematigi kullanarak bilimde kesinfigi amag ha- line getiren Galile, uzunluk, sekil, says, aurlik ve hareket gibi dlgtile- bilir 6zellikleri dikkate almay: vurgulamaktaydh.!7 Bat''da bu tiir bireysel basarilarm yam sira, ilmt gelismelerin ku- rumsallasmasina da zen gdsterilmig, XVII. yiizytlin baslarinda Ro- ma’da Academia del Lincei, Paris'te Academie Frangaise (1635), Londra’da Royal Society (1662) gibi kurumlar ortaya gikmus, hata bunlar giiniimiize kadar da varliklarin stirdtirmiislerdir. Osmanii bil- ginlerinin ise ya bu geligmelerden haberleri yoktu ya da bunlart yil- riirliige koyabilecek gilgten mahrumdular. Her iki halde de durum brzla Osmantr’nin aleybine isliyordu. 2. KULTUREL ve EDEBI GOSTERGELER 2.1, Sanat ve Toplum fliskisi islam uygarliginin etkisiyle olugan divan edebiyati kendi dénemi- nin &zelliklerini, zevklerini, sanat anlayisint ve bunlann yansnda ha- yatin biitiin alanlariyta ilgili bilgileri igerir. Bu ylzden 0 donemi anla- yabilmek gin donemin sanatgtlarini ve ontarin kullandigt kavram- Uaingargh.a.ge. s.518 ‘Osmania bili tarihi ve dolayisiyla medeselesin ges evreeri ilmiye sufi Grguin ‘tim Kururnu olan bu medreselerde buptinku anlamda “bili” Kategorisine sokulan m- 4 omatk (iyaziye) ve Fizik (abiiyye) gibi bilimlerin dfretim durumunu dBrenmek igin bu ‘alana yapilan yeni galismalara baklabilir (bk ti. Cevat, Osmank Medreselerinde iin, Istanbal 1997) SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMASL 39 lan iyi antamak gerekir. Hayatin dinamigi bu kavramlarin igindedir. ir sanat eseri ne kadar soyut olursa olsun, bulundugu dénemin haya: {int aksettirmemesi miimkiin degildir. Sanateilar farkinda olarak veya olmayarak yasadiklari cevrenin etkisi altmdadirlar. Ancak bazilart bunu belirgin ve yogun bir bigimde eserine yansitirken, bazilan do- layli olarak ortaya koyar, Sanat eseriyle sdylemek istediklerini, top- lumia ortak olan maddi ve manevi deerlerle butunlestirmek suretiyle dile getirmeteri bunun bir gostergesidir. XVII. yiizyilda sosyal ve medeni hayat igin igin gerilemesine ragmen; sanat ve kiiltiir hayatinin yine de parlak bir dénem yasadigt agikardir, Sultan Ahmed Camii, Revan ve Baidat koskleri gibi Tirk mimarisinin gaheserleri bu doneme aittir. Din? ilimler alaninda, gegen asirlardaki kadar kudretli simalara sahip olamayig, medrese-tekke miicadelesinin alevienmesine sebep oldu. Divan siirinin ileri hamle- lerle devam etmesi ise, ancak gegen asirlardaki Tiitk giirinin cok sag- lam temellere dayanmig olmastyta agiklanabilit. Edebiyatin toplum, toplumun da edebiyat iizerindeki etkileri kar- sihkhidir, Kimi zaman toplum énden gider, edebiyat onu izler, kimi zaman da edebiyat toplumu hazirlar, ona émek olur. Toplum edebiya- un yankilandirdygs hayats taklide Gzenir. Kimi zaman da toplumun durumuyla edebiyatin yankilandird:gs hayat arasinda bir karsithik var gibi giriinir. Séz gelimi, XVII. ytizysl Osmanki tat en karigik ve en karanlik dénemidir. Siirekli elde edilen zaferterin arkasi kesildi, yenilgiler dénemi baslad1, memleketin durumu sarsildi. istanbul’da Sik sik bag gésteren ayaklanmalar halki canindan bezdirdi, vilayetler- de birbiri ardina tureyen eskiya yurdu harabeye gevirdi. Uikede bir sarsinti, bir huzursuzluk hiktim siirmekteydi. Buna ragmen Nef‘ ve Sabri'nin kasideleri zafer muhtevalidir. Hatta bunlarin kasidelerini okuyanlar, bunlar: Yavuz Sultan Selim ya da Kandni Sultan Sley- ‘man devrindeki parlak zaferlerden birinin 6vgust sanabilir. Seyhiilislam Yahya Efendi’nin rindane gazelleri, XVI. yuzyilin genglik ve zenginlik gunierinde yazitmig gibidir. Mesneviler, gebren- gizler, sakinmelerle bu donemin edebiyati parlak bir gagin edebiyatt ir. Bunu psikososyolojik sebeplere baglamak gerekir. XVI. yiiz yil Tirk edebiyatinda bir olgunluk cagidir. Baki, Nev‘i, Yahya, Celili, Azeri gibi ustalarm kaside, gazel ve mesnevi yolunda kazandiklan. basani, Tiirk dili ve edebiyatm: hizla gelistirmig, ondan sonraki kusa- Ea ortam hazirlamis ve genig ufuklar agmistt. Boylece yetigip hazarla- 40 SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILL nan XVIL. yiizyil sairleri, iyi giinlerin ve parlak zaferlerin hayalleri iginde, imrendikleri ve 8zledikleri hayati eserlerinde yansitmislardir, Dolayistyla toplum da aynt hayal sarhoslugu igindeydi.!8 XVI. ylizyilin ikinei yarist ile XVIL. yiizytldaki ilmi cereyan, medrese ve miiderristerin goklugu, kemmiyet itibariyle hayli yekiin tutmakta ise de keyfiyet yontinden, yani yliksek ihatali miitfekkir ule- manin azligr, ili seviyesinin dugiklugii medrese teskilatinin bozula- rak gocuk mollazAdelerin bilgisiz olarak ytiksek makamlant elde et- meleri gibi haller dzellikle XVIT. yilzyilda ortaya cikmustt, Bu yiizy:l- da, daha dnceki ylizyillara oranta adet itibariyle pek gok eser kaleme alinmigsa da bunlarin iginde ilm? kiymeti haiz olanlar azdi; bu da yu- kanida séyledigimiz gibi ilmi kimlik sahibi biyk alimlerin az olma- sindan ve bu gibilerin yerlerini ehliyetsizlerin isgal etmesinden ileri gelmekteydi. XVIL. yizyila gelindiginde, Osmanhi millkiinde olmamasi gere- ken geylerin olmaya bagladigi goriilir; huzursuzluk ve sikints bas gosterir. Kiilttrel degerler hayattan zihni plana gekilmeye baslar. Imanmn, toplumun potansiyel ruh giictint! motive etme kuvvetinin za- yafladigi, toplumun geriliminin diistigi, ig, amet kabiliyetinin azald t bu siireg kiiltiiel soguma dénemidir. Bu stirecin maddi goriintiller duraklama ve gerilemenin gériintiileridir. Gerilim azalip, veriml kayboldukga kiltiir, dunyadaki degismeleri ve karsitagtigi sorunlart kavrayip degerlendisme ve ¢éziip bir hayat iistibu kurmakta veya ‘meveut iis!dbuna katmakta zorluk eckmektedir, : Bu olumsuzluklara ragmen klasik Tiirk nazmi, teknik, ahenk ve zariflik bakimindan XVI. yiizyilda daha da yiikseldi ve giizellesti. Divan giiri, ytzyillardan beri kendisine érnek edindigi Iran giirinden asta geri sayslamayacak bir olgunluk cagina eristi, ve caidas iran edebiyatin ciddi bir surette geride birakts, Zaten bu ylzyilda Turk sa- ileri aruk fran edebiyatina eskisi kadar deger vermiyorlardi. Tirk si- daha yerli ve daha orijinal konulart igslemekten zevk almaya basla- di. Siirlerde yerli olaylar, atasiizleri, toplumun ortak duygulari éne gikti. Arik Fuzdlt ve Baki gibi sairler drnek alinyordu. Kisa zamanda ortaya gikan ve kolay elde edilip yine ayn siiratla kaybolan mutluluklar gibi, cabuk olan seyler de gabukca hayat sahne- sinden silinip gitmektedir. Zaten bu gibi haller aseneten ayakta duru- 18 Levend, Tirk Edebiyats Tarihi, 59, 60 SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMASL 41 yor gibidir. Fakat zaman iginde sindire sindire kurulan ve yerlesen kurumlar, kuruluslarima paralel olarak sona ererler. Osmanli Devle- ti’nde oldugu gibi. Kurulugundaki iyi niyetle birlikte; kurum ve kuru- luslarimm zaman iginde salam bir bigimde olugmasi gibi, yikiligi da yuzyillara yayilarak neticelenmistir. Donemin geregi olarak halk sos- yal hayatim kendisi diizenlemekteydi. Hatta baskentte olup bitenler- den habersizdi. Yénetimdcki gevgeme halka, sosyal hayata ininceye kadar epey zaman geemektedir. Bu yiizden XVI. yiizyilin ihtigamunm XVII. yitzyilda da stirmesi tabiidir. Bilhassa sekli, bigimi billdrlasmg bir edebiyatn, olup bitenlerden hemen etkilenip cdkiige gecmesi mumkin degildir. Bu ytizden XVII. yiizyilda yetigen sairler énceki yiizyilda yetigenlerden farksizdir. Siyasi geligmelerden edebiyatin et- kilenmesi ise ytizysiin ortalarina dogrudur, Divan edebiyatina tama- men kapali bir edebiyatur dersek, bu etkiden de hig soz etmememiz gerekir. XVII. ylzyil biitiin olarak dilstiniildiigtinde ise énemli eserlerin meydana getirildigi gdriilii. “Dénemin Onemli Sairleri” kisminda an- digimuz isimlere ilave olarak kaside alaninin dnemli ismi Sabri’ yi (. 1055/1645), gazel sahasinda Riyazi" yi (6. 1644), Fehim-i Kadim’i @. 1058/1648), Seyhiilislim Bahai’yi (6. 1064/1653), Ismeti’ yi (6. 1076/1665), Nail’yi (6. 1077/1666), Nesati'yi (6. 1085/1675) gori- riiz. Bunlara ilave olarak risalesiyle tinlii ve sade nesrin temsilcisi sa- yilan Kogi Bey’i (6. 1061/1650), bu yiizyilin en dnemli isimlerinden olan ve seyahatnamesiyle slumsizlegen Evliya Celebi’yi (8. 1093/1682), yine kendi alaninda yildizlagan Katib Gelebi"yi (6. 1067/1656) &zellikle anmamuz. gerekir. Kiitahya’dan istanbul’a gelip OBlanlar Seyhi Ibrahim Efendi’ye intisap eden ve seyhinin tasavvutt sdzlerini yazarak Sohbetndme adli gok énemli bir eser meydana geti- ren Gaybi’yi (8. 1661); ayrica mesnevi sarihlerinden Ismail Ankara- vi'yi (6. 1041/1631), Sari Abdullah Efendi’yi (6. 1071/1661); Hasan- beyzade Ahmed’i (8. 1046/1636), Topcular Katibi Abdiilkadir’i, Pe- guylu ibrahim’i (6. 1061/1650), Solakzide Hemdemi’yi (6. 1068/1658), Vecihi Hasan’1 (0. 1081/1670), Asim’t (5. 1086/1675), Giifti’ yi de (6. 1088/1677) haurlamak lazamdir, Bu yiizyildaki geligmelere dikkat ettigimizde Osmanli toplumu, sanki iki ayn vadide hayat sitrmektedir. Siyast hayatin olumsuzlukl rina ramen edebt ve killtirel hayatta inkari miimktin olmayan geli meler yasanmistir. Edebi alanda sanki XVI. ytizyil aynen devam et- mektedir. Hatta bazi husustarda ileri noktalara bile varmsuir denebilir. 2 SULTAN AHMED DIVANININTAHLILI Mesela daha Gnce iran edebiyatimn ctkisi ve iistiinliigit tartisilmaz- ken, bu ylizysln sairleri ontan gectiklerini séylemekten geri durma- mislardir. Bu dénemde kendilerine giivenen giiclii sairler yetismistir Yukarida da andigimiz gibi bu yiizytlda yetigen sahsiyetler kendi alanlarinin, hem yasadiklari yilzysida hem de bitin Turk edebiyatinin en dnemli temsilcileri olmuslard. 2.2. Dénemin Onemli §airleri Determinist bir yaktasim da olsa Ibn Haldun “Devletler de insan- lar gibidir; dogarlar biydrler ve dlurler” der. Osmanh Devleti de aynt kaderi paylasir. Dogusundan itibaren herkes iizerine digeni suurlu bigimde yerine getirmis, deviet ve milletin daha ilerilere gitiirtilmesi konusunda gayret gdstermistir. Bu yiizden XVI. yiizyt! Osmanli Dev- leti igin zirve ol mustur. Sanki 6nceki asirlar bu yiizyilin hazirligs nite- ligindedir. Miisliiman Turk tarihinin en kudretli sahsiyetleri bu do- nemde yetismis, ilim, teknik, kiltiir ve sanat bakimindan en parlak dénem bu asirda yasanmisir. Diger kurum ve kuruluslar devietin g6r- kemine uygun olarak geligmig, bu yuizyil tam anlamiyla “buyume” agi olmustur. XVII. yiizyil ise genigleme ve gelismenin durdugu, fbn Hal- dun’un sdziinde ifadesini bulan digiinct safhanin sanctlarmm kendini hissettirmeye basladigi bir dénem olarak karsimiza gikar. Arik top- lumsal hayat sancilidir; igin igin géziilmeye ragmen kiiltiir ve sanat hayati gecmisteki ihtigamun sathoslugu igindedir, Her ne kadar bu db- nemde Yavuz Sultan Selim, Kandini Sultan Suleyman, Mimar Sinan, Baki, Fuz6li, Bbiissudd, tbn Kemal gibi biiylk gahsiyetler yoksa da, ayn: havayi tenefflis etme gayreti iginde olan Sultan Ahmed’i, Geng Osman’, IV. Murad’1, Mimar Mehmed Aga’y:, Aziz Mahmud Hi- dayi’yi, Naima’y1, Katib Celebi'yi, Nef'?'yi gériyoruz, Dénemin yiiz aki olan bu kigilerin varligina ragmen blyime de- vam ettirilememis, cOzillmeye de engel olunamamigur. Clink hasta- lik vicudu sarmisti. Din ulemast geen asirlardaki kadar dirayetli ola- madigi gibi alimlerdeki zaaf medreseyi olumsuz: yonde etkilemistir. Bu yiizden medresenin gerilemesi devletin gerilemesiyle paralellik arzetmektedir. Béylece devleti ayakta tutan kurumlardan biri olan medrese ciddi gekilde yara almig oldu. Halkin egitiminde, Ulkenin lik ve diizeninin saglanmasinda énemli bir yore sahip olan tekkele- rin de aymi kudrette olamayist, medrese-tekke siirtigmesinin baglama- SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMAS! a sina sebep oldu. Neticede medrese ajiurligini hissettirdi ve dengeler bozuldu. Biitin bu olumsuzluklara ramen killtirel agidan gegmig déne- min 6zelliklerini bu donemde de buluyoruz. Bu yilzytlda da padigah- lar alim ve sanatgilarla i¢ igedir.Onlari himaye ettikleri gibi kendileri de bu kervana birer fert olarak katildilar. Fatih Sultan Mehmed'le baslayan padigablanin divan yazma gelenegi, IT. Bayezid, Yavuz Sul- tan Selim, Kandn? Sultan Stleyman, 11. Selim, 111. Murad ve IIL Mehmed gibi sair hiikiimdarlarla devam etti XVII. yiizyilm bagmda geng yasta tahta gegen ve “gair-sultan” gelenefini siirdiiren Sultan Ahmed’in hayatt, kisiligi ve “Bahti” mah- lasiyla olusturdugu divan: sayesinde donemi tarihi ve edebi agidan ta- nimis olacagiz. Ahmed tahta ciktuginda hentiz on dért yagindadir; fa- kat etrafmda yonetim konusunda tecriibeli deviet adamiart bulunmak- tadir, Sultan Ahmed bu avantajint kigiligi ile biittinlestirmig; dolay1- siyla yénetimde muktedirdir ve ne yapacagim: bilmektedir. Dindar bir kisilige sahip olan geng sultan toplum yapisinin tslaht igin tedbirler almakta da cesaretlidir. Alim ve sanatgilara kargi atalarinin gsterdigi hassasiyet ve alka, onda da ayni gekilde meveuttur. Sultan Ahmed divaninda déneminin Snemli olaylarma ve gahsi- yetlerine yer vermistir. air olarak kudretli oldugu sdylenemez, fakat ‘samimi duygu ve disiinceler iginde olusu, onun sanat ySniintin eksik- ligini gidermektedir. Sultan Ahmed déneminin hususiyetierini gostermesi ve dénemin daha iyi anlagilabilmesi igin edebt galigimalan bir de gahislar acisin- dan degerlendirmekte fayda vardir. Belli bas sairleri kisaca gizden gegirelim: 2.2.1. Bagdath Rahi Dogum tarihi bilinmedigi gibi hayat: hakkinda da yeterli bilgi yoktur. Ancak Bagdath Ahdi’nin Gilsen-i Suara adh escrinde adi ‘Osman olarak gecmektedir. Aslen Anadoluludur. Kalemini gegim va- sitasi olarak kullanmak zorunda kaldigini agiklayan RGhi (6. 1605), giirlerinde yoksulluk iginde yagadigim: ifade ederken ickiye diiskiinlii- Hinii séylemekten de geri durmaz. RGhi’nin dslabu gereksiz sozlerden arinmig, diz yaz gibi kolay anlasilabilen, cagina gore sade denilebilecek bir misra ve beyit yapt- sina sahiptir. Bilinen tek eseri mUrettep divantdir, 4s SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILI Siirlerinden bilgili bir kisi oldugu anlasitan Rahi, divan edebiya- tunm topluma ve olaylara dénuk giigli gairlerinden biridir, Halk dili- ne, konusma diline yakin bir dil kullanmig ve dilini kullandsgi halkin dertlerine egilmekten de zevk almistir Rahi’nin Terkib-i Bend’i edebiyatumizda kendi tarzinin en bagari- lh 6rnegi sayslir. On yedi benddir ve her bend on alti misradir. Sam'da yazmisur. Bir yazan tek bagina Oliimsiiz sairler sirasina sokmaya ye~ terli sayilabilecek bu eserinde, sair kendi temel inancins; bu diinyanin 6liimli oldugunu, hig kimsenin dbir dinyaya malin, miilktinii géti remeyecegini, iistelik insan hayatinin hep aym sekilde geemedigi kavusmay: ayriligin, sagligs hastaigin izledigi, insanin diinya hursina kapilmadan dmriinii hogca gecirmesi gerektigini belirterek ortaya ko- yar ve kalict olmayan ne varsa hepsine “yuf” geker. Bu gerceBi anla- mayanlari, hirsa kapilanlari, mal milk ve ad san peginde kosanlari, zalimleri, vefasiziari, riyakarlart, ham sofulani, sahte dervisleri, bilgi siz olduklari halde kendileri ii gstermeye calisanlari, gikarlari igin ibadet eder gortinenleri zarif bir dille yererek toplum meselelerine egilen ve kabaliga kagmayan bir hiciv ustast sair olarak kargimuza gakar.!9 Eski toplum hayatimizin deger yargilanm ve dlgiilerini dile geti- ren gazeller de yazmis olan ROM? nin, Sanma ey hace ki senden zer it siva isterler Yevme ld yenfeuda kalb-i selim isterler matlar ile baslayan gazeli meshurdur?° 2.2.2. Hakani Mehmed Bey Istanbul’da dogdu. Asil adi Mehmed"dir. Veziriazam Ayas Pa- sa’nin soyundandir. Sancak beyi ve beylerbeyilik gérevlerinde bulun- du. Istanbul'da 1015 (1606) yshnda vefat etti, Kaynaklarda hayats hakkinda verilen bilgiler yetersizdir. Hakani ézellikle dilindeki sadelik ve ifadesindeki samimilik ile sevilmig bir sairdir; divanindan ziyade Hilye’si ile meshurdur. Hilye, 1598 yilinda yazilmis ve gairin en meshur eseridir. Hz. Peygamber’in {9 Banath.s. 163 2 Unungargih, age, 5.522 SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMASI 3 maddi ve manevi ézelliklerinden, faziletlerinden bahseder. Suleyman Celebi’nin mevlidi kadar sevilen ve okunan bir mesnevi olup aruzun “feilatiin feilatiin feiltin” vezni ile yazilmigtir. Bu eser Sultan Abdiil- mecid’in emri ile 1848 yilinda basildi. Yazma niishalari cok fazladir. Sadece Topkapi Saray: Milzesi Kutuphanesi yazmalani arasinda on niishas: bulunmaktadir. Bunlardan baka manzum kirk hadis terctime- si Miftahu’l-futihat’s vardir, 2.2.3. Katrdide Faizi Faizi, Kazasker Kafzade Mustafa Feyzullah Efendi’nin ogludur. Annesi tarafindan da III. Murad devri seyhi mlarindan Maliilzide Mehmed Efendi’nin (. 1583) torunudur. Aslen Bolulu bir aileye mensup olan Faizi 1572 (veya 1589) yslinda Istanbul’da dogdu. Eitimini babasindan gérdii. Aynt zamanda Sultan Ahmed’in ho- casi Mustafa Efendi’den millazim oldugu da kaynaklarda belirt Kafdde 6grenimini bitirdikten sonra Istanbul’daki medreselerde ho- calik yapti, 1607 yilmda Halep’te ayaklanan Canbolatoglu izerine gonderilen Murad Paga’nin ordusunda kadi olarak bulundu. Daha sonra da Selfnik’e kads oldu En Gnemli eseri Zabderi'I-es‘ar olup, Sdkindme ve Leyla vid Mecnin adli eserleti de vardsr. Faizi’ nin tezkiresi zamanina kadar te~ lif olunanlardan fark bir dzellige sahiptir. Eser bir tezkireden ziyade gilldeste (antoloji) mahiyetindedir. XV. asrin ikinci yarisindan basla- yarak, kendi zamanina kadar yagamig 500 gair ve on dért gaireyi alfa- betik siraya gére almig ve onlarin eserlerinden drnekler vermistir. Tezkirenin cesitli yazma niishalan meveuttur?! Faizi'nin kiigik ha- bir de divant vardtr. II. Osman olayinin (1621) patlak verdigi giin sarayda bulunmasi, buydk bir korkuya kapslmasina ve bunun neticesi olarak da hastalan- masina sebep olmus, birkag gin sonra da vefat etmistir (1621)22 Na- agi, atas Malulzade’nin Zincirlikuyu'da yapurdigi: mektebin avlusu na gomulmustir. Geng yasta ‘cok mecmuada Imesine ramen, veld ve muktedir bir sairdir. Bir- lerine tesaduf edilmesi onun sihretini gosterir. Fa- 20 Rwi,s.77 2 Levend,s. 294 46 SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILL ini gairliginden ziyade tezkireciligi ile tanmar, Her geye ramen siir- deki kudreti dénemin giiglié sairi Nef‘ ile kargilsklt hicivlesmelerde bulunacak seviyededir. 2.2.4. Ganizide Mehmed Nadiri Aston Bolulu olan GanizAde’nin dedesi taninmig bir kadi, babast da kazaskerlige kadar ylkselmis bir alim ve sairdir. Segkis da yetigen Ganizade tasavvufi terbiyesini de Naksf olan aile gevresin- den edindi. Hoca Sadeddin Efendi’den mutézim olduktan sonra hoca~ liga basladi (1592). Cesitli medreselerde ders verdi, sonra Sitleymay ye medreselerine gegti. Seyhiilislam Sun‘ullah Efendi’ye damat oldu Miiderrislikten kadilik meslegine gecti. Selanik, Kahire ve Edirne ka- diliklarinda bulundu, Edirne kadis1 iken Sultan Ahmed’in dikkatini gekerek 1607 Subatinda istanbul kadiligina getirildi. Daha sonra Anadolu kazaskerligine (1612), bilahare de Rumeli kazaskerligine yilkseldi (1619). 1627 Subatinda Istanbul’da vefat etti. Fatih’te Abid Gelebi Mescidi haziresine defnedildi. Osmanli dlim ve sairlerinin énemlilerinden biri olan Nadiri’nin isldbu sisli olusuyla Baki’yi, coskusuyla Seyhtilislim Yahya ve Nef'i'yi hatirlatir. Kaside sahasinda oldukca basarslidir. Divaninin ilk kasidesi olan yetmis dért beyitlik mi‘raciyyesi husntikabul gérmistitr. Ati, Halim# ve Nabi gibi sairler bu mi‘raciyyeye naziveler yazmuslardhr. Dini eserlerinde de gliglt bir tirizm yakalanugur, samimi ve duy- gulu bir sairdir. Soz ve mana sanatlarint basariyla kullanmigtr, Aynt zamanda Ahizade Abdulhalim Efendi’den hat meskeden ve bu sana- tun inceliklerini de 6grenen GanizAde sills, nesih, rik‘a ve ta'likte devrinin hattatlars arasinda yiksek bir dereceye ulasmigti. Eserleri. 1. Divan. istanbul kiitiphanclerinde birgok ntishast bu- lunaneserin muhtevasi cesitli yazmalara gire farkliiklar gosterir. Ganfzide ve eseri Uzerinde Numan Kiilekei doktora galigmast yap- misur?> 2. Sehname. 11. Osi le yazilan eser 1956 beyittir. Sultan Ahmed’in son dénemiyle 11. Osman zamaninda meydana ge- en dnemli olaylari anlaur. 3. Miingedt. Ganizade’nin cesitli konular- daki yazilarindan olusmaktadir. 4. er-Risdletl'|-kalemiyye. Bu eserin gegitli kiitiiphanelerde niishalart vardir. (Sileymaniye Ktp., Esad 3 bk. bibl, SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMAS! 4a Efendi, nr. 940/4; Celebi Abdullah Efendi, nr. 384/3) 5. Tefsir-i Bey- zavi Hasiyesi. Sultan Ahmed’in emriyle padigahin &zel kiitiphane ne konmak tizere elli ciiz halinde Ganizade’nin temize gektigini Atai’nin sdyledigi eser, Bakara stresinin ortalarina kadar yazdigi ha- siye ile cegitli sOrelere yapugs ta‘likatlari muhtevidir. Muelif hats niisha Siileymaniye Kiittiphanesi’ndedir (Patih, nr. 564). 2.2.5. Veysi Manisa’ya bal: Nevsehir kazasinda dogdu. Kadi Mehmed Efen- di’nin ogludur, Asil adi Uveys olan Veysi iyi bir medrese egitim gor- dil. Misir’da, Anadolu ve Rumeli vilayetlerinde kadilik yaptt. Son ka- dik gorevi yaptigi Uskiip’te 1037 (1627) yilinda dldu.24 Nergisi’ye nisbetle daha sade ve daha az. kilfetli bir Usldbu var- dir, Nesirde bilyuk in yapmustir. En dnemili eseri Hz. Peygamber’in hayatina dair kaleme aldigi Siyer-i Veyst ile Habndme-i Veyst ve Miingeat’s mihim nesir drneklerindendir. En dnemli eseri olan ve Siyer-i Veysi diye anilan Diirretitt-tac ft streti séhibi’l-mi‘rac’1 Hz. Peygamber’in hayatint ve faziletlerini stis- li, aZddals, bol secili bir dille anlatir, Yarim Kalan bu eseri sonradan nid sair Nabi tamamlamustir, Habnéme-i Veysi’de riyasinda Sultan Ahmed ile Buyuk Isken- der'i gordugunt anlaur, Sultan Ahmed Osmanl: Devieti‘nin gidiga- tundan bityik dzinti duymaktadir. Iskender bu bozukluklarin her de- virde oldugunu, padisahlarin bundan sorumlu olmadiklarint séyleye- rek bir kisim Orneklerle bunu delillendirir. “Bu devirlerde diya daha mi mutluydu?” diyerek Sultan Ahmed’ teselliye galisir. Veyst nesri kadar olmasa da giirde de tin kazanmustir. Miirettep bir divan: vardir. Eserlerinde biitiin sanatlari kullanma endigesi, ciim- Ieleri alabildigine uzatmasina yol agmistir. 2.2.6. Azmiziide Mustafa Haleti 977 (1570) yilinda Istanbul’da dogdu. Alim ve gair olan Azmi Efendi'nin ogludur, Devrin ileri gelen Alimterinden ders aldi, Hoca Sadeddin Efendi’den (6. 1599) millazim oldu. Yirmi yaslarinda mi- 24 Banarhs. 191 48 SULTAN AHMED DIVANININTAHLILL derrislige basladi (1591), 1602 yslina kadar cesitli medreselerde mii- derrislik yaptuktan sonra kadihk meslegine gegti. 1613 yihnda gelip iki ay kalabildigi Istanbul kadiigina kadar muhtelif yerlerde kisa ar iklarla gérev yapt. I]. Osman ve LV. Murad zamanlarinda da sik sik tayin ve aziller yasadi. En son getirildigi Rumeli kazaskerliginden de (1627) emekliye sevkedildi. 26 Saban 1040’ta (30 Mart 1631) vefat etti, Istanbul Sofular’da yaptrdigi mektebin bahgesine defnedildi. Mesleki hayatinda yilksek derecelere sahip olmakla beraber dev- rinin iginde bulundugu sosyal, siyast ve idari calkantilar sonucu, bu mevkilerde uzun stire kalamadh. Talebesi oldugunu séyleyen Ataf’nin Sakaik Zeyli’ne gure diirist, caligkan, ilim ve kulture son derece duig- kiin, bilgili, cOmert, iyi niyetli, set) sohbeti dinlenir bir sahsiyettir. ‘Ancak Haleti Efendi'nin devrinde Jayik oldugu sekilde takdir gorme- digi ve hak ettigi yeri elde edemedigi anlassliyor. Erken yasta siir yazmaya baglayan Azmizide, Sam kadiligi sira- sinda kendisini tansyan Bagdath Rahf'nin Svgdsune mazhar olmustur. ‘Caiidagt olan Beyant 1006 yilinda yazdigs tezkiresinde onun da baba- st gibi siirleriyle tanindigim yazmaktadir. Bilhassa rubéfleriyle meg- hurdur. Halet? Efendi islamt tasavvuf anlayisins, Turk gairleri iginde hemen hemen hicbir kimsenin basaramadigi bir maharetle, rubdiler ile ifadeye muktedir olmustur. Ona mill? gevrelerde sbhret temin eden “stAd-1 rub{i” unvanini verdiren de bu kudretidir. Nast rubat kom sunda Omer Hayyam Fars siirinin zirve isimlerindense, Haleti Efendi de Tiirk siirinin Omer Hayyam’1 olarak géhret kazanmustir, Eserleri: Azmizide manzum ve mensur birgok eser yazmustir. Edebf olanlarm bashicalari sunlardir: 1. Divan. III. Mehmed adina ter- tip ettigi ve oldukca hacimli olan bu eserde miinacat, na‘t, mi‘raciye gibi dint siirlerden sonra III. Mehmed, I. Ahmed ve dénemin biiyilk- erine yazdigi kasidelerle, gazel, miiseddes, terkip, kita ve rubailerini toplamistir. Divanin Istanbul kituphanelerinde bircok niishast bulun- maktadir (Stileymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 3910; Topkapi Saray: Mi- zesi Ktp., Hazine, nr. 894). Divanda bulunan rubailer ayrica Rubdiy- yat-1 Halert adyyla da bir araya getirilmistir (Stileymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3479/11; Halet Efendi, nr. 806/19) 2. Sakindme. Tasavvufi bir muhtevaya sahiptir (Topkapt Saray: Miizesi Ktp., Hazine, nr. 894; Auf Efendi Ktp., nr. 2067). 3. Miingedt. Bazi kisilere yazdig mektup- larin toplandigt bu eser, onun bu alandaki basarisim: géstermesi baki- mindan énemlidir (istanbul Universitesi Ktp., Turkge Yazmalar, nr. SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMASI 9 1916). 4. Mikr ii Mah. Semseddin Muhammed"in Mihr ié Miistert adiyla cevirmeye basladigi Assdr-1 Tebrizt adiyla taninan eseri tercii- me ederek tamamlamaya galismig, ancak onu da yarida birakmak zo- runda kalmustir. Bunlarin diginda da pek cok gerh, hasiye ve ta‘likatt vardir.25 2.2.7. Nett Asil adi Omer olup Erzurum Hasankale’de 1572 yilinda (?) dog- du. ik yillari ve gengligi hakkinda bilgi mevcut degilse de iyi bir tah- sil girtip, Arapga ve Farsca dgrendigi ve geng yasta sir yazmaya bas- ladigt muhakkaktr. Miact iizerinde dofdugu ve hayatmin ilk yillarin: gegirdigi yay- la ikliminin sert ve yalgin tesirleri vardir. Nef‘? nee Kirim hanlanyla tansti; daha sonra da Celali isyanlarint bastirmak iizere Anadolu’da bulunan Murad Pasa tarafindan himaye edilerek Istanbul’a génderil- di. Sairin Istanbul’a geligi ve bimaye editisi Sultan Ahmed dénemine rastlar. Yuksek makamlarda gOzi olmadigi anlagilan Nef‘, miitevazi bir memur olarak yagadi, Yagadig donem iginde dort padigah gordi. Bunlardan’en gok Sultan Ahmed ve IV. Murad’t sevdi. Onlardan ilgi ve ihsan gordi. Sultan Ahmed’e sekiz, [V. Murad’a da on iki kaside sundu, Hayatinin en rahat giinlerini Sultan Ahmed dineminde yagadt Divaninda ilk dvgii kasidesi Sultan Ahmed’e aittir ve Nef‘?"nin en giizel kasidelerinden biridir: Barekellah ziht Gufet-i rabbant Ki seh-i dleme olmis ezelf erzant matlas ile bir girizgah yapmadan dogrudan dogruya padisahin dvgi- siine baslar. Padisahin iltifatina nail olan Nef‘, 1021 (1611) yilinda Edirne seyahatlerinden birinde padisahin maiyetinde bulunur. Edir- ne’de padigaha sundugu: Edirne gehri mi bu yé giilsen-i me'va midur Anda kasr-t padiséht cennet-i a'la midur matla‘li kasidesinin nesib kisminda bu schrin giizelligini anlatmis sonra da padisahi vmiistiir. Béylece bu seyahat sirasinda erkan ve fide Mustafa Hilet",. 348, 349 25 Boyd, vr. 23b; Ipekten, “A: 50 SULTAN AHMED DIVANININTARLILI umerd ile tanigt. Kuyucu Murad, Nasuh, Damad Mehmed ve Halil pagalar gibi sadrazamlara da kasideler yazip, caizeler aldt Nef‘i’nin Sultan Ahmed’e sundugu Ugunci kaside de kasideleri iginde en tinliisitdir: Bahar erdi diisdi letafet gillistan itzre Yine olds zeminiin lutfe glib Gsuman tizre matia‘li “bahariyye”sidir. Bunlardan bagka Sultan Ahmed’e sundugu, biri “diyye” olan dért kasidesi daha vardsr. Sohretinin zirvesine IV. Murad zamaninda ulagms olan ve ozel- likle ondan da biiyik ilgi goren Nef‘T'nin kaside séylemekteki bil- yiikliigd yannda hicvi de o derece meshurdur. Dénemin en kudrethi deviet adamlari dahi onun bu mithis hicivlerinden kurtulamads Onun bu Ozelligi kendine birgok diisman kazandirdi, O kadar ki “Adi Nef‘ olan o hiciv sairinin katli, engerek yilanlarinin dldiriélme- si gibi, dort mezhepge de vaciptir” diyerek idamint isteyenler gogal- maya basladi.2 TV. Murad onu meclisinde bulundurarak manzumelerini dinleyip kendisine auyyeler verirdi, 24 Haziran 1630 tarihinde babast Sultan Ahmed’in Besiktas’taki kdskiinde Nef‘i'nin Sihdm-1 Kazd’sin: oku- yup, hicivleriyle neselenen IV. Murad’: yant basina ysldirim dliger. Bu durumdan ugursuzluk sezen sultan mecmuay! yartar. Sairi de daha hiciv yazmaya tovbe ettirdigi gibi, gérevinden uzaklaguntr. Katli konusunda gesitli rivayetler mevcuttur. Karahan’m da ifa- desine gore27 Nef‘i, kabina sigmayan yerici ve satasict kalemi yiiz den lduriilmek Uzere Bayram Pasa’nin ellerine terkedilmistir. Denil- diffine gore sair idam edilecegi saatte gu enfes rubaiyi ingad eylemis- tir, Ey dil hele dlemde bir ddem yos imis Var ise de ehl-i dile mahrem yog imis Gam gekme hakikatde eger Grif isen Farz eyle ki el'én yine Alem yor imis Kementle bo¥durtulup naass denize atilan Nef‘? igin ebced hesabs 26 Banal,» 183 2 Karahan, Bskt Tih Eidebiyat Incelemeleri,s. 90 SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMASI 3h ile tarih dusiiren birkag giniil erinin misralarinda goriildtigii dzere bu olay 8 Saban 1044°tur (27 Ocak 1635) 28 Nef‘ zengin dili, engin hayalleri ve egsiz tisldbu ile Turk edebi- yatunin en Gnemli sahsiyetlerinden biridir. Bu dzellikleri ile kaside tarzinda kudret géstermis ve biiyik bir tistat olarak tannmugir. Nef'?'den siiz eden biitiin yazarlarin kanaati onun en biiyuk Uistatlar- dan biti oldugu merkezindedir29 Dile, vezin ve kafiyeye hakim olma konusunda farkl: bir Szellik gisteren Nef‘, 0 zamana kadar isitilme- mig kelime ve deyimleri yadirganmayacak gekilde kullanmasim, ga- zellerine Agikanc bir eda vermesini bilmistit. Onun siirinde yeni bir hayat, esine giig rastlanan bir hayal zenginligi ve ihtisaml: bir dhenk vardir; magrur ve nefsine sonsuz bir itimada sahip olmast, ifadesine kuvvet veren baslica miller arasinda sayiImalsdir 5° Asrinmn en bilylik sairidir. Kuvvetli tasviri, kelimeterle kuvvet ve henge kiymet vermesi selis, seyyal ve ayni zamanda tantanali tsld- buyla Tiirk siirinde kendisine miimtaz bir yer kazandirmis ve kendin- den sonra gelen gaitler iizerinde de etkisini gostermistir. Gazelleri de arifane ve rindane ise de kasideleri kadar kuvvetli degildir. Kasideleri ni taklit ctmek isteyenlerin higbiri onun kadar basarili olamamustir3! Divan edebiyatt sairleri arasinda bir s6z iistadi sayslan Nef‘?’nin, Gamzen ne dem ki tig gekup hun-fegan olur Ussak-s dil-figdra ecel mikrban olur beytiyle baslayan kasidesi en basaril eserlerinden biri sayslr; bazt beyitlerinin ahenginde harbin gurultiisti ve dehgeti gergekten hissedil- mektedir? Nef'i"yi divan edebiyatinda bir “kaside tistad.” olarak ebedilesti- ren tlsim, gaitin bu siir turine, hayatinin vardigi zengin alemlerdeki cesitli giizellikleri séylemeye muvaffak oluunda gizlidir. Nef nin daha giizel ve daha baska Alemlerde dolagmak isteyen kabina sigmaz ruhu igin kaside, engin bir cevelan olmustur. Bu kasidelerde hakikat 25 Karaha,"Nef"",/A,IX,. 177 2 Rui, s.95 30 Karahan,ag..,s. 178 3 nungargil, ag 28.523 32 Onan,s. 252 2 SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILL diinyasint, yepyeni bir hayal diinyasiyla ve ustalikla birlestirdigi g6- riiliir. Hatta bu hayal alemleri cok kere dylesine miibalagalidir ki, $a- irin ig diinyasina varamayanlar, onun samimiliginden siiphe etmeyi bile diistinebilirler. Onun; bir atin ayagindan cikan tozlarla, riizgarla- nn yolunu kestigi, yahut methettigi kimsenin zengin gasast kargisinda glinesi bir zerre gibi gordiigii zamantar coktur. Bunlar kucagim1 en zengin ve en tagkin hayallere gefkatle agmig bulunan “siir"in bile ko- layca kabul etmekte zorlanacagi bir “mubalaga sanati“nin dlgiisiiz. te- renniimleridirs3 Eski sairlerimiz. arasinda fahriyeye en fazla yer aysran Nef‘i'dir. Bunda mizacinin, ¢agdaslarina gore dif ve kiltdr bakimindan ileride ‘olugu ondaki bu egilimi beslemistir. Hentiz geng iken ve Istanbul'a geliginin tizerinden de pek 0 kadar zaman gegmemisken bu agiri gli- ven ve ogtingenlik, siirinin dokusunda kendini gdstermekten geri kal- manusur. Mesela Sultan Ahmed Camiinin insas1 sirasinda Sultan Ahmed’e sundugu bir methiyesindeki su misralar bunun acik bir deli- Hi sayslabilir:34 ittifat et sithan erbdbina kim antardir Medh-i sahdn-t cihdn-bana veren unvant Kim bilirdi guard olmasa ger sabikda Dehre devietle gelip yine giden sultan Hasre dek db-1 hayat-1 sihan-t Bakt'dir ‘Andirip zinde kilan néim-t Siileyman Han’ Kimsenin sdyleyemecegi sozlerin Allah tarafindan ilham edil Bini ve bu ylizden gonliniin levh-i mahfdza benze sdyledikten sonra; bagka sairlerin tabiatlarim kitapei dikkancigina benzetmekle de onlarin, gir mazmuntarmy kitaplardan aldiklarimt ve bu yuzden eserlerinin séylene sdylene giizelligini kaybetmig taklitlerden ibaret oldugunu ifadeden geri kalmaz:*5 Levh-i mahfiz-1 stthandr dil-i pak-i Neft Tab'-t yardn gibi ditkkange-i sahhaf degil 33 Banari, s. 184 34 Karahan, Eoki Tirk Kdebiyanincelemeler.s. 196 35 Onan,s. 252 SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMAS! 33 Nef‘?'nin methiyeleri zaman sanatkarane bir dalkavuklu- Gun terenniimleri diye kabul etmeye imkan yoktur. Sairin kasideleri Slgiisiinde kuvvetli hicviyeler sdyleyerek, bir zaman methettigi insan- Jarm devlet idaresi yolundaki en kiigiik zaaflarina karst bile metha- metsiz bir lisan kullanmass, bilhassa methiye mahiyctindeki siirleri- nin hemen ardindan kendi sahsiyetine zengin bir yer ayiarak, hemen her trld tevazu Kaidelerini agan bir tsrarla, kendi varlizi ve sanats ile iftihar etmesi; onun hig kimseden geri zannedilmeye tahammill ede- meyen gururlu benliginin en samimi ifadeleri arasindadir, Kendini bitiin Tiirk ve fran gairlerinin tistiinde goren bir kigilige sahiptir. Hatta IV. Murad gibi sert mizagh hukiimdara bile “Sen ne biyuk bir hu- kiimdarsin ki, benim gibi bir sair tarafindan methediliyorsun” demek- ten geri durmamigtir*6 Nef'f'nin kasidecilijginden sonra en tannmig yant; bu sairde ger- gekten bir sanat degeri kazanmts olan hicivciligidir. Biri otekinin zid- ibi gdrdnen bu iki tarz siirin ayn: gahis tarafindan ayns kuvvetle sdylenebilmesi sebepsiz degildir. Nef‘’nin hicivciligi Uzerinde kendi sert ve asabi mizacinin ve zekasinin biydk bir tesiri bulunmakla be- raber, onv bu “sairane saldiris” igine stirikleyen asil sebepler, iginde yagadigi devir ve gevrenin ezici ve iiziicti sebepleridir. Zeki bir insan ve hadiseleri iyi géren bir memleket gocugu olan Nef‘?’nin, iifkeyi kétii idare eden sahtc biiyiiklere karsi zaman zaman bir feveran halini alan; hiddet ve asabiligi Uzerinde elbette bitin bu olaylarm birtakim kuvvetli ve hakh etkileri olacaktsr. $airin zaman zaman hiciv sanatint zariflikle birlestirerek niiktedanlik yapmaya vakit ve istek bulabile- cek kadar séz sanatina baglingi géze carpmaktadir. Nef'i'nin en ta- ninmug niikteleri kendisine latife yoluyla da olsa “kafir” diyen Seyhti- lislam Yahya’ya: Bize kafir demig miifit efendi Tutalim ben diyem dna miiselman Vartidikta yarin riz cezaya Ikimiz de gikartz anda yalan tarzindaki zarif cevabiyla, yine kendisine “kdpek” diyen Tahir adit bir zata sbyledigi: 36 Banas. 184 54 ‘SULTAN AHMED DIVANININTABLILL Bana Tahir Efendi kelp demis itifan bu sede 2ahirdir Malikt mezhebim benim zira Jtikadimea kelp tahirdir hicviyesidir§? Nef‘i, divan giiri dilini Farsga’ya en cok yaklastiran Tiirk gairle- vinden biridir. Onun birgok manzumesinde misralar ve beyitler birbi- rini takip ederken Turkge olarak bir tek “olur” veya “bulur"dan baska bir kelimeye rastlanmadigi da vakidir. O caglardaki bedit zevkin mé- zur gordiigii, hatta marifet sansp hoslandigi bu tarz sdyleyisi, ifade- sindeki biitiin agikhga ragmen kelimelerin yabanciligi yiiziinden, bu- giin Nef'i'nin eskiler iginde az okunan veya az parcasiyla hatirlanan sairler arasina katilmasi gibi mukadder bir netice dogurmustur.*8 Nef‘, misralarin: kuvvetli bir ses ve s6z anlasmastyla Ormeye muvaffak olmus, gerek bu misralar, gerek onlarin meydana getirdigi beyitler ve manzumeler, manalartyla iyi anlagmis bir ses sanatt iginde sdylenmistir. $air boyle bir masikinin, siirdeki lizumuna ne derecede ‘nem verdigini Sultan Ahmed igin soyledigi bir kasidesindeki: Hem yazar hem turarim ndme-i kilki ahenk misraryla ayrica terenniim etmig bulunmaktadir, Diger taraftan sair yine Sultan Ahmed igin yazdigh bir kasidede siir hakkindaki telakki- ierini anlatmaya galigmisuir. Nef‘t’ye gore, siitin bedit zevki yiiksel- mig kimseler tarafindan begenilmesi ve mana bakimindan oldugu ka- dar s6z bakimindan da kusursuz séylenmesi sarttr. Koti telaffuzlu ve kotii manali sézlerle Sriilmis siitleri hakiki bir siir sayslamayacagt iyi bilinmelidir. Siirde ses unsuruna deger vermenin ve bu sesi, terenniim edilen konunun ig ve dis hayats ile birlestirmeye galigmanin XVIL yyiizyil sairi igin ileri bir siir anlayis1 kabul etmek gerekir® Escrleri. 1. Tiirkge Divan. Pek gok yazma niishast bulunan bu di- vanda biri na't olmak iizere elli dokuz kaside mevcuttur, Bunlardan on ikisi [V. Murad, sekizi Sultan Ahmed, besi Seyhulislim Mehmed Efendi, dordii II, Osman, dordi Nasuh Pasa, biri Mevlana hakkinda 37 Banari, s. 186 38 Pekoleay, 5. 92 3 Banarh,s. SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMASI 33 olup, digerleri devietin bir kisim dnemli gahsiyetleri icin yazilmishr. Bunlart dokuz manzume, 119 gazel, bir mUseddes-i mUltekerrir, bir kita, dokuz matla, on bes rubat izler ve divan tamam olur, 2. Farsea Divan. Bu divanda sekiz na't, sekiz kaside, bir sikiname, bir fahriye, yirmi bir gazel, 171 rubai bulunmaktadir. 3. Sihdm-1 Kazd. Bu hiciv ‘mecmuasinin niishalari nadir ve farklt olup, kaside, terkibibend ve ki- ta geklinde hicviyelerden olusmaktadir. Hedef aldii kimseler, iginde- ki imalardan sezilmektedir. 4. Twhferit'I-Usyak. Doksan yedi beyit olup Farsca u2un bir kasidedir.#@ 2.2.8. Neviizide Atai Alim ve gair olan Nev‘izAde, asil adi Yahya olan sair Nev‘i'nin offludur. 1583 yihnda istanbul’da dogdu. Babasindan ve diger bilgin- lerden iyi bir egitim gordiikten sonra gesitli yerlerde miiderrislik ve kadihk gérevlerinde bulundu. Riyazt onun miiderrislikte basarilt ola~ mayacagani sezerek kadilik meslegine gectigini sdyler.*! Usktip kadi- hgindan azledilmesi iizerine istanbul’a geldi ve bir yil sonra, 1635’te vefat etti. Seyh Vefa Camii avlusunda babasinin kabri yaninda gémii- Hadi, Siir ve edebiyattaki sohreti Taglical: Yahya Bey ile Cendni’den miilhem olarak devrinin giinlUk hayatint gdstermek suretiyle mesnevi tarzinda kaleme aldig Hamse’si dolayisiyladir? Bu eserin en giizel mesnevisi ise Sakindme’sidir. Hamse kendi déneminin ézelliklerini, diistincelerini, antayislarins, inanglarint yansitmasi agisindan dnemli- dir. Mitcllif Sakindme’sinin “sebeb-i nazm-1 Sakiname” boliimiinde ‘Tirk gairlerinin kaside ve gazel vadisinde Iran sairlerini geride birak mus olduklarint séyleyen® Ata, bu éserinde Iran gairlerini taklit et- memeyi bir iftihar vesilesi olarak anar. Atafnin kaside ve gazellerinden olusan kiigtik bir divant da var- dir. Divanins Seyhiiliskim Yahya Efendi'ye ithaf etmistir. Atai’nin nesri nazmindan daha giizeldir4 40 Kesahan, (4, 1X, 8.178 4 yp, 1500 2 Unungarplage, 5.524 8 Bonar». 189 44 Karahan, /A, IX, 8.226 36 [SULTAN AHMED DIVANININ FAHLILL Atai"nin tarihte sohretine sebep Uskuip kadihginda bulundugu st rada ve 1634 yilinda bitirdigi Haddiku'I-hakdik ff tekmileti’s-Sakdik adli Sakaik zeylidir, Atai, Edirneli Mecdi Efendi’nin (8. 1582) Hada- iku’'s-Sakaik adh Sakaik terctimesine yine ayn tertip tizere Osmankt lim ve seyhlerinin biyografilerine dair bir zeyil yazarak 1634 yilna kadar getirmistir4s 2.2.9. Nergisi Asil adi Mehmed olup Bosna’da dogdu, istanbul’da egitim gor dil, Ilmiye meslegine yiikselerek mitderris oldu. Daha sonra kadilik meslegine gecti. Yirmi beg yil cesitli yerlerde kadilik yapti, IV. Mu- rad’ tn takdirini kazandi ve Revan Seferi’ne gidecek orduya vak‘antt vis tayin edildi. Ordu ile tzmit’e yaklasirken atindan dust) ve orada vefat etti (1635) 46 Babasinin mahlasim kullanan Nergisi nesirde Ustattir. Ay: za~ manda sair olan Nergisi’nin siiri nesrine oranla daha sadedir. Uzun nesir ctimieleri konusunda ézel bir gayret sarfetmig, bu sahada zevkle galigmig, mensur eserlerini bu yolda meydana getirmistir. Bir buguk sayfa uzunlugundaki cumleleri, zamanin.modast iginde giizel ve iista- dane nesir medi olarak kabul edilmistir. Belagat kurallarm1, Arapca ve Fursca’y: cok iyi bilen Nergisi, belli bir azinligin anlayabilecegi bir ditle sirf sanat géstermek gayesi gtiderek yazmigur. Daha sonraki donemlerde Nergisi, divan edebiyatnin dilinin anlasiimazliguns tenkit edenler tarafindan hep drnck olarak gésterilmistir. Nergis? buyle bir nesirle beg ayrt riséle yazarak, mensur bir “Hamse” vicuda getirmig, ayrica cesitli mektup ve tebrik orneklerin- den olusan bir “mungeat” tertip etmistir.4? Uzun bir mukaddime ile birlikte 1622 yilinda tertip etti$i ve elliden fazia pargay1 ihtiva eden bu eserini Seyhtilislim Yahya Efendi’ye ithaf etmistir. 2.2.10. Seyhiilisiim Yahya Efendi 1553 yilinda dogdu. Miiderris olarak géreve basladi. Daha sonra kadilk meslegine gecti. Sam, Misir, Edimne ve istanbul kadiliklarinda $8 Rica, s.70 45 Akan, s. 194d 7 Banach, s. 191 SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMASI a bulundu. Bir kere Anadolu, lig kere de Rumeli kazaskeri oldu, Ug de- fa seyhiilislamlik makamuna geldi. IV. Murad’la Iran Savasi’na katil- di. 1644 yilinda istanbul’da vefat etti. Gazel tarzinda bagarit olan ve ince manzumlariyla BakI'yi baga- riyla taklit eden Seyhilislim Yahya Efendi, Sultan Ahmed donemi ‘nde gelen sairlerindendir. Fiks? ve ilmi terbiyesini, basta babasi Sey- hilislm Zckeriyya Efendi (6. 1592) olmak lizere ailesinden ve gev- resinden aldi. lyi bir medrese tahsili gorerek yetisti ve ilmiye mesle- Bine intisap etti, Bu meslegin en ileri derecesi olan seyhiilislamlik ‘makamina kadar yikkseldi.*® Yirmi yila yakin bir stire seyhiiliskamlik makaminda bulunan ‘Yahya Efendi’nin gerek bilgisini, gerekse giirlerindeki sanat kudretini eski kaynaklarin tamamt Svmekte miittefiktir, Bazi edebiyat tarihgile- rinin: “Tabiaun nadir yetistirdigi kimselerdendir. ilimde, edebiyatta, siyasette kazandigi birinci olma serefini Smriintin sonuna kadar koru- mustur. Osmanli Devleti’nde béyle miikemmel baska bir seyhiilislém gelmemistir” diye niteledigi Yahya Efendi gilleg yiizliligi, yiiksek ahlakt ve hossohbetligi ile de zamaninin Onde gelen sahsiyetlerinden- dir. Yahya Efendi gerek ilmi gerek zeka ve faziletiyle kendisini he- men herkese sevdirmig ve yine herkesten hiirmet gormiig bir kigidi Dénemin buyuk sairleri onu saygiyla anmuslar, Sabri, Nef’? gibi gair- Jer Yahya Efendi icin kasideler sdylemislerdir, ©, devrinin sanatgi olarak da kuvvetli bir divan sairidir. Zengin bir his ve hayal atemine sahip olan sair, iginde dogdugu asrin bilyitk sairi Baki'yi, XVII. asrin essiz sairi Nedim’e baglayan; arasi bir sanat kudretine sahiptir. Onda Bakt’nin plastik sanat tis- J0bu ile Nedim’in guh ve zarif hayali birlesmis gibidir. Gergek bir gair olan Yahya Efendi’nin siirlerinde daha cok agika- ne bir eda goriliir. Aynt zamanda niiktedan olan sairin Nef? ile yakin dostlugu vardir-4? Yahya Efendi, rind ve kalender bir sairdir. Gam, keder ve lizlintinun onun siirlerinde yeri yoktur, negeli ve coskulu- dur. Ask temasina faziaca yer vermistir: Ben dstkum séziim de benim asikanediir 48 Ruai,s. 107 4 Bana, 5. 188 58 SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILL Uzun stire en yuksek din? makamda bulundugu halde, dint giirle- re pek raigbet etmemistir. Divammnda bir tevhid bir de na‘t vardhr, dint- tasavvufi unsurlara ender rastlanur, Siirlerinde anlam derinligi fazia, degildir, Sdylemek istediklerini acikea sdyler. Yazdiga gazeller devrin bircok sairi tarafndan begenilmis ve tanzir edilmistir. Bunda onun si- irlerinin yanmnda geyhiilislamlik gibi nemli bir makamda bulunugu- nun da biyilk etkisi oldugu muhakkaktr. Dili sade ve akresdir. Hayal- teri zarif ve buluslan kendine Szgildiir. Siirlerinde nezaket hakim un- surdur. Niiktedan ve hazircevaptir. Nef‘ ile birbirlerini hicvetmeleri meshurdur.50 Yahya Efendi’nin meshur olan iki eseri Divan's ve Sakindme'si- dir. Divan‘inin yazma niishalari nadirdir. Bu eser Ibnulemin Mabmud Kemal tarafindan uzun bir énsézle birlikte yaysmlamisur, Divan'da bir iki kaside diginda agirlik gazellere verilmistir. Devrinin gazel ts- tadi olarak sohret bulmusturs! 3. SULTAN AHMED’e KADAR SAIR PADISAHL, 3.1. Fatih Sultan Mehmed (Avni) 1431 yslinda Edimne’de dogdu. 11. Muradin ofludur. Kiigik yasta Manisa’ya vali olarak tayin edildi (1443). Babasinin 6ltimil itzerine tahta giktr (1451). Devletin smirlarint Onemli dlglide genisletti ve adiyla dzdeslesen Istanbul’un fethini gerceklestirdi (29 Mayis 1453). Yeni bir sefere hazirlandigs strada yahudi bir hekim tarafindan zchirlendigi rivayeti kuvvetlidir (Gebze 1681). Fatih Sultan Mehmed biiyilk bir devlet adami ve kumandan oldugu kadar, genis kiiltiirlil ve li bir kisidir. Onun devrinde divan edebiyatinin kuvvetli temsilci- leri yetisti. Ahmed Pasa, Sinan Pasa, Melihi ve Nec&ti gibi sanatcalar- la siir ve nesir dili mikkemmellegmeye baslad Fatih’in giir yazdigi ilk defa Agik Celebi tarafindan haber verilir. Siirlerinde Avni mahlasim: kullanan Fatih, misralarinin dig giizelli ne, saglamligina, manzum ve mefhumlarin yerinde kullanilmasina 9 Bayrakauian,s. 37 51 Riyaz, vr. M7 SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMAS 9 dikkat gdsterdi. Dili XV. yilzystda olusmaya baslayan kitabt Osmanlt Tiirkgesi’ne dayanir ve siislt bir Ustibu vardsr. Avni’nin divan ile ilgili ilk galigma Alman Georg Jacob tarafin- dan, Der Divan Sultan Mehmeds des Zweiten des Eroberers von Konstantmople (Berlin 1904) adiyla yayimlandi. Ayrica Fatih'in di- vani Latin harfleriyle gesitli gahislar tarafindan negredildi.5? 3.2. IL. Bayezid (Adli) 1448 yilinda Dimetoka’da dogdu. Babass Fatih Sultan Mehmed, annesi Giilbahar Hatun'dur. Yedi yaginda iken Amasya sancak bey! Hine ginderildi. Amasya’da lim, sair ve sanate1 gahsiyetlerin arasin- da kiltiirli bir ortamda yetisti. Sehzadeliginden itibaren etrafina dinlit bilginleri topladi ve kendisini yetigtirmeye calisti. Bu ylzden otuzdan fazla gahsa maag baglattt. Molla Cami’ye yillik 1000 altn maag bag Jatmasi kaynaklarda Snemle zikredilir. ‘Ayn zamanda bir sair olan ve siirlerinde Adit mahlasin: kullanan Bayezid’in gofunlugunu 125 kadar gazclin meydana getirdigi kiiguk hacimli divant basildi (Istanbul 1890). I. Bayezid’in siirleri saglam bir sir kiltiiriniin trtintidiir, Hat’? sanatinda da oldukca basarilidir. Osman: tarihgiligi onun zamaninda ilk biiytk eserlerini vermis- tir. Idris-i Bitlist’ye Farsca, Ibn Kemal’e Tiirkge birer Osmanti tarihi yazdirmighr. Ayrica onun adina pek ¢ok eser kaleme alimmistr. Baye- zid zamaninda pek cok Alim, sanatkér ve gair yetigmis, onlara iltifat etmistir. Dénemi sukdnet iginde gecmis, fazileti ve iyi ablakt dolayi- styla herkes tizerinde hirmet hissi uyandirmistir. Birgok hayrati var- dir, 1512 yilinda Dimetoka’da vefat etti. Subha dek her gice ey hursid-r sen mahdan Nice bir feryd idem korkmaz misin Allah'dan gibi duygulu, agik ve tai dinf-tasavvufi unsurlarla olarak giitler y: getirdi. di. Tasavvufi duygularin aninin Yavuz Sultan Se- 52 Rua s. $5 Riya, ve. Sb-6a 55 ttanbal’unfethini mieakip ht sanatinin liderfginalarak bunu beg asra yak devamet- tiren Osmanis Doveti‘nin hoktimdarlar arasina 1. Bayezid‘in yan sur LV. Murad, I Mustafa il. Abmed, Hl. Mahmud ve Sultan Absilmesid fen bat sana ile mesgul ol- rwlardr. istanbul un hat sanatundali mustesna yer alm leminde "Kur ane Kerim «az'danfzil oldu, Misra okundy, Istanbulda yazil fedesiyl esi eitmigtr. 0 SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILL lim’in emriyle yazildigi rivayet edilen dort niishasi Millet Ktitupha- nesi’ndedir (Ali Emiri Efendi, nr. 274-277).54 3.3. Yavuz Sultan Selim (Selimi) 1466 yilinda Amasya’da dogdu. I. Bayezid’in ogludur. Daha ba- basinin sagliginda kardesleri Korkud ve Ahmed ile taht kavgasina tu- tustu. Yenigeri ve kendisini tutan devict adamlarinin destegi ile 1512 yilinda tahttan indirilen II. Bayezid’in yerine padigah oldu. Saltanati- nin ilk yillarmda kardeslerini ve yegenlerini bertaraf etti. Olu Siley- man’dan baska kendisine varis birakmadh, Deviet igin asil teblikenin iran‘dan geldigfine inamyordu. Sah Ismail onu dogrularcasina Anado- Iu’da buyuk bir Sif propagandasina giristi, Yavuz Sultan Selim, Sah ismfil'in tizerine yliriiyerek onu Caldiran’da yendi (1514). Dogu'da- Ki problemleri hailettikten sonra 1517 yilinda da Ridaniye’de Mem- luk ordusunu maglap ett. Kutsal emanetlerle birlikte, Alim ve gairleri de yaninda istanbul’a gotlirdt, 8 Sevval 926 (21 EylUt 1520) tarihin- de Corlu’da vefat etti. Sultan Selim Camii’nin yanina defnedildi Sert mizagh olan Sultan Selim cesur bir kisilige sahipti. Omri sa- vag meydanlarinda gecti. Onun ilme ve sanata karst hiirmetkar tutu- mu ayn1 sekilde dlim ve sanatgilara da yansimisur. Farsga’ya tam ma- nast ile valuf olan sultan Farsca bir divan meydana getirmistir. Bu di- ‘yan II, Wilhelm'in emri ile Horn tarafindan yayimlands (1904), Ayni divan Ali Nihat Tarlan tarafindan terctime edildi ve yaymland: (1946). Kendisine atfedilen gok az Turkge siirleri de vardir. Siirlerin- de Selimi mahlasini kullands Kisiligi, deviet adamlygi, gazalart ile Osmanli sultantart arasinda segkin bir yere sahip olan Yavuz Sultan Selim igin gok sayida eser kaleme alinmistrr 3.4, Kaniint Sultan Siileyman (Muhibbi) 1494 yilinda Trabzon’da dogdu. isimlerin gokten indigi hakkin- daki inaniga uyularak Kur’an’dan faydalaniimss, agilan sayfadaki innehii min Siileymane ve innchd bismillahirrahmanirrahim” ayetin- 4 Riya vr. 62-7; Riza, s. 5 58 Riyfizh, ve. Toa ‘SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMAS 6 eS gecen “Siileyman”, kendine ad olarak verilmistir57 On bes yasi- na kadar babast Yavuz Sultan Selim’in gireviendirdigi hocalardan ders aldi. Kaymakamltk ve sancak beyli8i gérevlerinde bulundu. Ya- vuz’un Caldiran ve Misir seferleri sirasinda Edirne muhafva idi. Ba- basinin éliimit dizerine tek varis olarak tahta gikts (1520). Kirk alti yil siiren saltanati sirasinda pek gok zafer kazandi. Osmanli Devleti onun déneminde biiyiime bakimindan en ug noktalara ulasti. Avrupalilar’ in “muhtegem Siileyman” diye tanidigi padigah bir seferde iken didi (1566). Alim ve sanatgilart korurdu, Birgok sanat eserinin yapilmasina ve yazilmasina sebep oldu. Mimar Sinan’a yaptirdig: Stileymaniye Ca- mii ve Killiyesi onu dlimstizlestiren eserlerdendir. Edebiyatimy yiiz aklart olan Zati, Baki, Fuzilt gibi sairler onun déneminde yetisti Muhibbi, Meftdi mahlaslar kullanan Kandni, padi- sahlar iginde en fazla siir yazan sairdir. Biri Farsa olmak tizere dort divangesi bulunmaktadir. Divanlarinin istanbul kiitiiphanelerinde pek ok nlshast vardsr. Doneminin nid gairlerinin etkisi altinda kalan Muhibbi, rani sairlerinden-Nizimi, Sa'di ve Selman’dan da etkilendi. Kullandigt dil sade olup devrinin lasik Osmanki Turkcesi’dir. Arapca ve Farsca ke- jerinde kullandigs kelimelerin zezginligi onun gerek ve gerekse kiiltiiri bakimindan oldukga zengin bir yazi diline sahip oldugunu gisterir. Hfadesi agaktur. Fakat sirlerinde zihaf ve imaleler fazladir. Kanini hat sanatinda da ustadir. giizel Pi yazardi, hatt-1 hiimayuntarint da bu yaziyla yazdig goriilmekte- ir. Halk iginde miteber bir nesne yok devlet gibi Olmaya devlet cihanda bir nefes sthhat gibi beyti cok meshurdur. Genellikle ask ve tabiat konulu tr 58 ler yazmus- 36 "Mektup Sileyman’éandhr, rahman ve rahim olan Allah'n adtyla baslamaktadie” (Neml 27130) 57 Mubibbt Divan, . | 28 Riya, vr Sab; Muhibbt Divant, 8.20 oe SULTAN AHMED DIVANININ'TAHLILL 3.5. I. Selim (Selimi) 1524 yshnda Istanbul’da dogdu. Kandni Sultan Siileyman’in og- ludur. Kardesi Bayezid ile girdigi taht milcadelesinde galip geldi. Ka~ ndni’nin limi Uzerine tahta cikti (1566), Devietin yénetimini dama- di olan Sadrazam Sokullu Mehmed Paga"ya biraktu. Kendisi devlet ig- leri ile fazla ilgilenmedi. Doneminde devletin biiylklugit ve hasmeti devam ettiyse de iktisadi ve siyast sikinuilar bas gosterdi. Alim ve sairleri himaye eden Il, Selim, daha sehzadeligi swrasinda basta tarihgi Alf Mustafa Efendi olmak iizere sair, alim, ressam ve miasikiginaslar etrafinda toplads, Seyhiilislam Ebussudd Efendi’ ye bilyak hirmet gésterdi, Osmanli tarihinde ilk defa ulemaya cilis bahsisi dagitts. 28 Saban 982 (13 Aralik 1574) tarihinde vefat etti. ‘Ayasofya avlusundaki tiirbesine defnedildi. Kendisi de Selimi mahlast ile giirler yazdi, ancak divan tertip edemedi. En biiyiik eseri Edirne’ deki Selimiye Camii’dir. Divan siiri- nin incilerinden kabul edilen, Bic biilbiil-i mubrik-dem-i giilzdr-t firdkiz Ates kesilitr gecse sabd gillsenimizden beyti meshurdun:5? 3.6. IL. Murad (Muradi) 1546 yilinda Manisa’da dodu. Konya Kalesi muhafizt ve Mani- sa sancak beyi olarak gérev yapti. Babasi Il. Selim’in vefat tizerine tahta gecti (1574). II], Murad’m saltanatt déneminde siyasi olaylar doguda ve batida devam etti. Hatta 1593 yilindan itibaren Avusturya Savasi, kuzeyin hiristiyan devletleri arasinda Osmaniilar’a kargt “Mukaddes Ittifak"in kurulmasina zemin teskil etti. Onun dénemi ¢o- kiigiin baslangicidir. 6 Cemaziyelewvel 1003 (16-17 Ocak 1595) tari hinde Istanbul’da vefat et Muradi mahlasi ile dint ve tasavvufi siirler yazdt. Halveti seyhi Saban Efendi’ nin halifesi olan Seyh Siica’a baghydh. Turkge, Arapga ve Farsca giirler yazdi$1 gibi bu dillerde divanlar testip etti. Ayet ve hadisler, Arapga ve Farsca beyitler ihtiva eden divaninda gok miktar- 59 Riya, vr. be12a: Ruz, s.7 SULTAN AHMED DONEMININ PANORAMASI a da gazel bulunmaktadir, Bazi Arapga ve Farsca gazelleri zamanin edipleri tarafindan serhedildi III. Murad hat sanatyyla da mesgul ol- mus, nesih ve ta‘lik yazilar yazmigtir, Gelibolulu Ali Efendi Mend- Jub-t Hiinerveran adli meshur eserini onun adina kaleme almisu. 3.7. IH. Mehmed (Adli) 1566 yilinda Manisa’da dogdu. Babasi III, Murad, annesi Vene- dikli Bafa’dir (Safiye Sultan). II]. Mchmed, tablilini yapugimtz diva- nin mielfifi olan Sultan Ahmed’in babastdir, Sultan bu ogluna zat derecesinde diisktindi. Lyi bir egitim gordi. Babasinin dltimii tizerine tahta cikti (1595). Devrinde dnemli olaylar meydana geldi. Doguda ve batida meydana gelen bu olaylarla birlikte Celali isyanlart muthig bir sirat kazands, 16-17 Reced 1012 (20-21 Aralik 1603) tarihinde vefat etti.S! Tarihgiler onun erken yasta vefatmmn, bir seyhin telkinle- riyle oglu gehzade Mahmud’u Oliime gondermesinin verdigi ziintii- den kaynakland:gi konusunda birlesirler. IIL. Mehmed zayif iradeli olup faziaca tesir altinda kalirds. Adli mahlas1 ile giirler yazdh. Orta derecede bir sairdit. Bir beyti: Arifiz dyine-i dlem nitmadur ginliimiiz Razigarin ciinbiigiinden sanmayin gafilleriz 0 Riyast, ve 11b-125; Riza, s.7 66t Riyasi, vr. [1b- 125; Reza, 8.7 Biri SULTAN AHMED’IN HAYATL 1. HAYATI ‘Ahmed, babasi II. Mehmed’in Saruhan valiligi sirasinda tig of- lundan biri olarak 998 (28 Nisan 1590) tarihinde Manisa’da dogdu.® Dogumuna diisiirilen tarih “hakén-1 Ram” dur Annesi Handan Sul- tan’dir. Babasi 1595 yilinda yirmi sekiz yaginda tahta ciktiginda geh- zadelerden Mahmud sekiz, Ahmed bes, Mustafa dért yagindaydi IIL. Mehmed’in saltanatinin son ysli olan 1603’te Sehzade Mah- mud en az on alti yasinda olmasina ramen bilmedigimiz sebeplerden dolay1 vilayete gikarsImadi. Bunun baglica sebebi, Anadolu’da Celali isyanlarmin’alip yiiriimesi olabilir. Sehzade Mahmud iddialt ve atak bir gengti. Babasinin iiziildiigiini: gordiikge, “Hunkarm ne Uzilliiyor- sunuz? Beni askere serdar edip asilerin iizerine gonder, cimlesinin hakkindan gelir, sana bag e€diritim” diyordu. Babasi “Nasil gelebilir- sin?” diye sordugunda da, “Kimini kiltgla, kimini tath sézlerle yola getiririm” seklindeki sert coztimii padigah: kaygilandirds, Ikinci sehzade Ahmed’in sonradan anlatuiia gore, padigah of- Junun bu gikislarindan huylanmisti. Ahmed, “Her zaman Mahmud'u susturmaya galistm, ama basaramacim” der. Bu ortamda kizlar aast, “Mahmud’un bir seyhle mektuplastidins, seyhin bazs tilsimlart saraya génderdigi"ni Sgrenmesi iizerine, yakaladigs delilleri padigaha verdi Ciilisunda on dokuz kardesini bodurtarak kimsenin kuramadig bir rekoru kiran II. Mehmed, bu defa da oglu Mahmud’ hogidurtti, anasini ve bazi cfriyelerini de denize attirdi, Ayni yil igerisinde III. ‘Mehmed’in oitimil Uzerine Sehzade Mahmud'un da bu gekilde devre- den cikariImasindan sonra yol Sehzade Ahmed’e agildt © Solnkzide,s. 483 6 Ayvansariyh, Vefotr 6.4 8 SULTAN AHMED DIVANININ TABLILL Ahmed, babast Il]. Mehmed’in 22 Aralik 1603 tarihinde 8ltimii fizerine tahta gikts.64 Cildsuna difgtiriilen tarih ise aynt zamanda mah- ast olan “Bahti"dir (8 Receb 1012). Ahmed’in de bir kardesi vardh, Sultan IT. Mchmed’i kabrine birakanlar hemen dagulmadilar, bir miiddet Sehzade Mustafa’nin cenazesi igin davetci beklediler. Ertesi iin de bu yolda bir haber gelmeyince dnce hayret edildi, sonra bilyilk sehre bir huzur havast yayildt, istanbul halk: kardesini bodurtmayan bu geng padigaht tahta gikugi gtin sevdi ve bagrina basti Sultan Ahmed’ in tahta oturdugu sirada, siyasi ve tarih? sartlarin olumsuzluguna bir de yasinin kiiclkllgi ve tecriibesizligi eklenince insanlarm sagkinligs bir kat daha art. Ancak bu olumsuz gériintillere ramen zekasinin kivrakligi ve samimiyetine, ddnemin dirayetli ida- recilerinin varligi cklenince zihinlerdeki olumsuztuk nisbeten sukOnet buldu, Bu durum Ayvansardy? tarafindan gu dizelerle ifade edilmekte dirs Gegip arun yerine ad ile Sultan Ahmed Han Yeniden oldu ihya hakk bu kim dyin-i Osmént Cilldsu hicretin bin on ikisinde olup vaki Ana bu saltanat oldu Huda’nn tutf u ihsane Sultan Ahmed annesinden saglam bir dini terbiye almisti, Fakat odullarint taht igin rakip gdren babast tarafindan tabsili ihmal edil- mis, bilylkanne Safiye Sultan’mn gerrinden korkan Handan Sultan da oglunun tahsili ile mesgul olamamist. On dort yasina bastig: halde siinnet bile ettirilememisti. Bu ylizden Osmanii tarihinde ilk defa sin- netsiz olarak bir padigah tahta cikmig oldu, Sultan Ahmed once ken- disini siinnet ettirdi. Halka, stinnet cocugu olarak gorinmek istemedi i igin ananevi meydan diigiind yaptrtmadr, fakat halktan gizlemedi de, Bir cuma gin cuma namazini Siileymaniye Camii’nde kaldi, sa- Osmanhitae‘n en bitytk zaafacindan bir olarak tenkit edilen husus gocuk yagtaki kimse- Terin tahta gikarimalaridir. Ashoda peygamberlerin “elgilik"le gorevlenditildiklri yas bu kenuda dnemll bir ipucu olailirdi. Cunku deviet yonetinek, insaalarin sorumlulukte ‘ni Uzerine alma belli bir olgunluu gerektir. 65 Ayvanseriyi.age, 6.4 86 Mecmiiasi Tewari, . 6 SULTAN AHMED'IN HAYATL 0 raya déndugiinde cerrah gagirtts. Istanbul halkt padisahin bu mil veti igin tig giin tig gece donanma ve sehrayin yapt.S7 Daha sonra Eylip Sultan Tiirbesi’ nde Seyhiilislim Mustafa Efendi’ nin elinden ki- lig kusands.68 Padisah olduktan sonra Sultan Ahmed’in yaptits islerden biri de yazs meskine baslamasidir. Bir padigahin Ilizumlu bilgiye sahip olma- st gerekirdi, bu ytizden gece gindiz okumasi lazimdi. Harem-i Hii- mayun'da icine kapanabilecegi bir kulttiphane yaptirdi. Bu salon XVIL yizyslin en giizel yapilarmdan bi Geng padigah bir Rum kizi olan Mahpeyker ile evlendi ve ona “basta, énde giden” anlamina gelen Kisem lakabint verdi.5? Saltana- tinin ilk yallar ok hareketli gegti. Girig boliimiinde belirtildigi gibi Avusturya ve iran ile savas hali devam etmekteydi. Tecrlibesiz sultan birer dezavantaj olan bu haller, etrafinda bu problemleri hallede- bilecek gtigte degerli deviet adamlarinin varligt ile telafi edilmekteydi On dérdiincti Osmanhi sultant olarak on dért yasinda tahta gukan Sultan Ahmed"in saltanati da on dért yil sirdil. Ayvansarayi,70 Hikitmet etti on dort yilla dort ay eyledi rihlet diyerek bu sureyi bildirmektedir. Sirpenge” hastaligma yakaland1,7? ve elli bir giin stiren bu hastalig: sonunda 26 Zilkade 1026 (22 Kasim 1617) tarihinde yirmi sckiz yaginda iken vefat etti.73 “Mibesseriil- cennet” ifadesiyle de dliimiine tarih diisiiriil miigtiir.”4 Kendi adiyla anilan caminin kuzeydogu késesine defnedilip Uzerine bir tirbe ina edildi. Tiirbenin yaprmina Sultan Ahmed’in kardesi 1. Mustafa’nin emri ile basland:, onun kisa siiren saltanatmndan sonra tahta gegen of- Ju I. Osman zamaninda tamamland) (1028/1619). Girig agiklsganin 87 Kogu, 178 8 Solakeide,s. 443 © Kogu,s. 178 1 Mecmia-i Tevarih,s.7 71 Bn gok ensede ve sirtta gan, gabuk genisleyen ve telikeliolabilen kan gibans, 72 Solakzade, s.461 73. Ayvansartyi,s. 18 74 Ayvansariyl, Vefesar 5.4 0 SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILI fizerine uzanan iig satir halinde on iki kartuga yazilmug kitébenin, tiir- benin yapilisint veren kism1 sdyledir:7§ Habgahin adn kil ya rab o sh-t ddilin Cennet-i a'tdda lutfuitla miiyesser kil lika Tiérbe-i ulydsenun itmamana tarihdir Tiirbe-i Sultan Ahmed eve-1 illiyytn ola (1028) ‘Tarbenin mimart ayni zamanda caminin de mimari olan Mehmed Aga’dir. Bu turbede otuz alti sanduka meveuttur. Sultan Ahmed’ yant sira ogullari 11. Osman (6. 1622), IV. Murad (6. 1640), karis Mahpeyker Sultan (6. 1654) ile Sultan Ahmed’in, Il. Osman’in, IV. Murad’in ve Sultan ibrahim’in kiz ve ogullari da medfundur.76 Bu tiirbe diger turbelerden daha siislii olup milcevher, kyymetli tag, mil- cevher sorgug, kemer ve avizelerle donatilmistr Sultan Ahmed’in vefatinda gasil muamelesi igin Aziz Mahmud Hiiday? davet edildi, fakat o yaglilygini Sne siirerek yerine dergahinin zAkirbasisi aban Dede’yi gonderdi.”” Sultan Ahmed arkasinda Osman, Mehmed, Murad, Bayezid, Sti- Ieyman, Kasim ve Tbrahim adinda erkek evlattar biraktt, En bilyiikleri Sehzade Osman on dirt yagindaydi. Eglenceye kapilmadigt, dindar ve hayir sahibi bir padigah oldugu igin halkin guvenini kazandt, Sert tabiatiydi. Ihanct edenleti affetmez ve bu sertligi yiiziinden deviete hizmet edenlere dahi zaman zaman acimasiz, davrandig olurdu.® Basta “muallim-i sultant” Mustafa Efendi oldugu halde muhitinin tesirine kapilan Sultan Ahmed gtivendigi liyakatli kimseleri istihda- 1a gayret gdstermekten geri kalmazdt. Gengligine ramen icraatinda azimlilik eseri gérilmektedir. 1605 Subatinda sipahilerin bir isyan gi- rigimini cesurca yatistirsp, elebastlarmi idam ettirmesi, sadrazamla- nindan Dervig ve Nasuh pasalar ile bazt vezirleri Sldiirtmesi mizaci- nin siddetine delalet eder.? 75 Oakalys, 198 76 Ayvansariyl, Hadtka, 1.5.18 7 Yuimaz,s. 64 78 Solakztde, s. 461 7 Baysun,s. 163 SULTAN AHMED'IN HAYATI n 2. KISILIGI Geng padigahin iyi bir egitim gorerek yetistigini sdyleyemeyiz. Gok erken denilecek bir yasta tahta gikmast sebebiyle durumun da buna milsait olmadigim gorliyoruz. Ancak nazik, duygulu, hamiyetli ve sanatkér bir kisilige sahipti. Samimi ve dindardi. Abid, zahid ve mutasavviflara karst fevkalade riayetkard, Sultan Ahmed’in engin bir ig dinyasi vardsr. Siirlerinde geng yasta olgunlagmanin izlerine ulagmak miimkiin oldugu gibi, hem maddi hem de manevi manada miithig bir arayts igindedir, Kendisini mana fleminin merkezinde gérmek istemesinin yaninda, iilkede, olup bitenlerden de oldukca rahatsizdi, Siyast, sosyal ve dolayisiyla bu i lerin ustesinden gelebilecek yetenekli insanlart bulamamanin dogur- dugu sikinular, belli bir dinginlige ulasamamas olmas: onun ig diin- yasina yénelik Umitsizliklerinin ipuglarim vermektedir. Hem mana Aleminde belli bir yol alamyor, hem de derubte ettigi isler ters istika- mete seyrediyordu. Tasavvufi manada biiyiik baglilik gUsterdigi Aziz Mahmud Hudayi ise ona gereken manevi giday verme konusunda miistagni davraniyordu Sultan Ahmed, Hz. Peygamber’in bir tag Uzerinde bulunan “ka- demi nakgin” Kayitbay Tiirbesi’nden Istanbul’a getirtmig ve Eylip Camii’ne koydurtmustu. Sultan Ahmed Cami tamamlaninea da ka- demi nakg Eyiip Camii’nden almarak buraya nakledildi. Sultan Ah- med bu nakil isinin yapildigi guntin gecesinde bir riya gorur: “Butin padigahlarin toplandigi ylice bir divan kurulur, Hz. Peygamber bu di vanda kadilik yapmaktadir. Kayitbay (1495), turbesini ziyarete vesile olan kadem-i serif resmini kendi camisine nakleden Sultan Ah- med’den davacidir. Hz. Peygamber’in kadi sifatiyla verdigi hikiim, kadem-i serif resminin almdigi yere verilmesi istikametindedir. Sultan Ahmed erte- si sabah riiyasini tabir ettirmek igin igletinde Aziz Mahmud H dayt'nin de bulundugu ulema ve meyayilten bir grubu davet eder. Gelen seyh ve Alimler riyayt “emanetin dethal yerine génderilmesi” seklinde yorumlartar ve emanet yerine ginderilir®? Bu hadise tizerine Sultan Ahmed, “kadem-i saadet-i Peygamberi” seklinde bir sorgug 80 Nakj-1 kademsigerf, I. Abdulhamid zamaninda tekrar Istanbul's getirUlmig ve Topkaps ‘Sarayt'na konmugtur (bk. Ahmed Rasim, Mendkeb- Isl, Istanbul 1326,. 355). n SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILL yaptinp; cuma, bayram ve diger ginlerde teberrtiken hilafet sarigima takmaya basladi. Ayrica bir tahta tizerine resmedilen kadem-i gerifin kenarlarina da: Nola tdcum gibi basumda gotiirsem ddim Kademi nakgin: ol hazret-i sah-r rusiiliin Gill-i giilzdr-1 nitbiivver o kadem sdhibidir Ahmedé turma yiiziin stir kademine o giltin 8! kitasim kendi hattiyla yazip seyhi Hiiday?’ ye gonderdi. O da dergahi- mun duvaria asti. Sultan Ahmed’in yasayisi gibi giyimi de sadedir. Guiglil, kuvvetli bir yaptya sahipti, iyi silah kullanirdi. Bir keresinde Edirne’de bir segperi8? 30 metre yiiksekligindeki burgtan asirip, 500 metre ileriye atmis, sesperin diistiigii yere de bir slitun dikilmigti 8% Av pek sevdigi halde, padigahlarin ava cikmas) cok masrafl ol- dugundan on dirt yil iginde ancak dort bes sefer ava giku. On alts yi sinda iken Edime ve Bursa’ya gitti, ecdat yadigan eserleri ve dedete- Bi Edirne’ye Finin tuirbelerini ziyaret etti. 1612 ve 1614'te pek sevdigi iki defa daha gitti. Son seyahatinde Gelibolu yarimadasindaki Kilit- bahir'e kadar vararak, Boaz’ ve Boiaz kaleletini gordi. Yuzyilm blak sairi Nefi: Edirne sehri mi bu ya giilseni neva mudir? diye baslayan meghur kasidesini Sultan Ahmed’in bu son seyahati miinasebetiyle yazdi. Tath dilli, yakigikls, yerine gre siddetlidir. Gtizel sanatlarin her dalinda sdeii vardir. Ulemanin nasihat yollu sézlerini daima hiirmetle dinlerdi. Seyh Abdulmecid Sivasi, hiikiimdara bir manzumesiyle sdy- le hitap etmistir ki, Sultan Ahmed’den baska bir padisah buna taham- mil edemez ve seyhi en hafifinden suirgiine g6nderirdi: Sahsa mansth mi, manstba ddem mi gerek Din ii devlete laytk nedtir ey fahr-i kirdm? yn 178 82 ski savag aletesinden atc top © BrK,s.29 SULTAN AHMED'IN HAYATY B Biri bu, chile hig mastahat wsmarlama kim Gece ashabi maarif dniine ola imam! Ulema zeynine girdi citheld at saldi Bu ditritr sahd-i dini bozan ey fahr-i team Kiifr ile miitk durub, zulm ile durmasa gerek Sakin ey sdth-t cihdiniyén it cihdmdar miidam Tise-i hikmer ile mezraa-i madelete Mesveret tohumunu sag, sula diimug-tte miidam Cirit oyununa meraki olup bizzat kendisi de oynamisti. Davud Paga Sarays'nin niine uzanan sahrada okculuk talimi yaptgi, adinin yazilt oldugu 1015 (1606-1607) tarihli menzil tagindan 6grenilmekte- di Sultan Ahmed tilkedeki kargaganin ancak adatetle dizelebilecegi- ne inantyor ve zulme ugrayanlara bir bir adalet etmek istiyor8§ Her makam sahibinin adalet ehli olmasi gerektigini soyleyerek, her tarafa adaletin yaysmasini® arzuluyor. Adalet iglerinde Allah’tan yardim diliyor ve dileginin O'nun rzasini kazanmaktan bagka bir sey olma- chgin: séyluyor87 Bu durumun gergeklesmesi igin de ilmiyle amel edenleri bulup ortaya cikarmayt ve onlari himaye etmeyi istiyor.5® Diinyada ilim ve marifet tahsil etmeyenteri higbir hiineri olmayan ata benzeterek, onlarin sirtina “zeyn ii raht” vurulamayacagim. 29 ¢tinkii limin dumyanin hallerini bildigini ve ilim olmayinca kaba guictin bir yaramayacaigin™ belirtiyor; gergek padigahin tacimm ilim, tahts- nin da kemal olmasi gerektigini®! dnemle vurguluyor. Bu diisiincelere sahip olan Sultan Ahmed Osmanfi kanunnamelerini bir araya toplata- rak tanzim ettirdi. Calkanuli bir dinem devralip istikrarli hale kavusturan geng pa- digahin basarisinda dervigliginin de etkisi olmak: idi. Seyhi Aziz Mahmud Hildayi'ye bilyiik saygi ve hayrantikla bagh olugu, onu dii- 88 Kogu.s. 181 85 yr 804 86 vr. 8b 81 yp 2a! 88 2.806 8 ve 1087 90 ve, 108 1 ve dast ™ SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILE zenli ve kontrollii bir yaprya kavusturdu. Seyhi ise miistesnalardands, Adeta ondan hiikiimdara, hiikiimdardan da halka gegen emniyet, istik- rar ve iman, toplumun huzur ve kurtulusuna etki etmig, hayatins dil- zenlemig bulunuyordu.22 2.1, Aziz Mahmud Hiiday? ile iliskisi Evliya Celebi’nin (Seyahatndme, Il, s. 214) ve diger kaynaklarin belirttigine gore Sultan Ahmed, Aziz Mahmud Hidayi' ye (1552- 1628) biiyuk bir saygt ile bah olup onun rikabinda yitriiyece kadar da ona teslimiyet igindeydi. Padigahin bu ilgisine Hiidayi ayni gekilde kargilik vermiyor. $u hadise bu bakimdan ilgingtir. Padisah Hu- dayi'ye bir hediye gonderir. O, bu hediyeyi kabul etmez ve iade eder. Padigah ayni hediyeyi Seyh Abdiilmecid Sivasi'ye gonderir. “Bu he- diyeyi Hudayi’ye gonderdigim halde kabul buyurmadilar” demesi iizerine Sivasi: “Hidayi bir ankadir ki, lageye tenezziil étmez” ceva- bin verir. Daha sonra Hiiday? ile karsilagan padigah: “Hediyeyi Ab- dillmecid Efendi kabul eiti” deyince Hudayi de: “Padigahim, Seyh ‘Abdulmecid bir deryadir ki, deryaya bir katre gitkef masiva diigmekle millevves olmaz” cevabini veri. Dénemin bliylkk seyhi olan Aziz Mahmud Hiidayi"ye “pederim” diyecek kadar baglanan Sultan Ahmed, heniiz, on beg yasinda iken birgiin seyh efendi sarayda abdest alirken suyunu bizzat dékmils ve annesine de havlu tutturmustu. Bu sirada Sultan Ahmed seyhine: “Bir keramet gésterir misiniz?” der. Hudiy? de “Sefketli, abdest alirken suyu padisah doker ve valide sultan da havlu tutarsa, size gosterile- cek bundan daha biiyik kerametim ne olabilir?"®* karsihgimt verir. Aziz Mahmud Hiidayi, Sultan Ahmed Camii’nin agiliginda (1617) ilk hutbeyi okudu, ve her ayin ilk pazartesi giinii burada vaaz etmeyi kabul etti, Uskiidar’da bulundugu yillarda Bulgurlu’da bir ¢i- ichane ve bir hamam inga ettirdi. Gilehanenin bulundugu yerdeki Dulgurlu kéyii, Ihsuluk tarlalarr ve Gaziler tepesinin bir kism: padi- sah tarafindan ferman-1 himayunla Hiidayi adina tescil edildi.%5 % Ayers. 49 (72 Huseyin Vasa, s.381 % Kogu,s. 181 95 Yumaz, DA 5.339 SULTAN AHMEDIN HAVATI 6 Devrin ileri getenteri ile iyi iligkiler iginde olan Hii rad, I. Ahmed ve II. Osman gibi padisahlari da tesir halkasina alds. ‘Ayrica Sadrazam Halil Paga, Dilaver Pasa, Hoca Sadeddin Efendi, Sun‘ullah Efendi, Seyhiilislim Hocazade Esad Efendi, Okcuzade Mehmed ahi Efendi, Sart Abdullah Efendi, Nev'tzade Atai, Oglan- lar Sehyi Ibrahim Efendi gibi deviet ve ilmiye ricali onun dergahinin miintesip veya midaviraleri arasindadir. ‘Tekkest Istanbul’un en Onemli tasavvuf ve kilttir merkezi olarak hizmet gérdii, bu dergahtan pek ok iim ve fikir adam, seyh ve mé- sikisinas yetisti Tasavvufi halk edebiyati sairleri iginde yer alan Hldayi, sade ve hikem? mahiyette tekke siirleri yazdi. Daha gok ilahi tarzindaki bu gi- irleri bir divan olusturacak sayidadh. Siirlerinde bazan hece, bazan da aruz veznini kullanan Hidayi, vahdet-i viledd antayisins YGnus Emre kadar derin bir sekilde islememekle beraber tasavvufun engin ruhunu samimi bir ifade ile nazmetti. ilahilerinden bir kismt kendisi, bir mi da muhip ve miintesipleri tarafindan bestelenerek yiizyillar boyu tekkelerde okundu, ve Ayinlerin ayrilmaz. bir parcast haline geldi. Ku- isu oldugu Celvetiyye tarikati, Selamiyye, Hakkiyye, Fendiyye, iyye adli dort subeye ayrilds 27 Hag Menkibelere géire fludayinin Sultan Ahmed'Ie tanigmasina vesi- le olan rilya séyledir: Sultan Ahmed riiyasinda, “Nemee Kral ile gl- res tutup kendisinin arka sti diistuiglini” goriir. Zahiren korkulu g5- riinen bu riyanin tabirinde zamanin yorumculani acz gisterince bit vesile ile yorumlanmak tizere Hiidayi'ye yazilir. Onun da rlyay1, “Padigahin Nemce (Avusturya) kralina kargi zafer kazanacagi” sek- linde yorumlamast ve bilahare gergekten Estergon’un geri alinarak Avusturyalilar’a karst zafer kazanilmig olmast sultans mutlu eder. Ce- sitli vesilelerle daha sonraki zamaniarda Hiiday?"yi yakindan taniyan sultan, onun kemalini gorditkge, kendisinin “cihan padigahi” oldugu- nu unutarak, “gdnill sultant"nin éniinde adeta sadik bir bende oluyor 9% Wludiyi, 1552 yilinda Sereflikoghisar'da dofdu. Exitimini Sivrihisar ve Istanbul"da te ‘mamlad), Cosili gorevlerde bulunduktan sonra Seybilislam Hoca Sadeddin Efend'nin * Yahya Efendi de onun hakkinda gu kitayt soylemistir: Sehinsah-t hiiméyun-baht Sultén Ahmed-i Gazt Ki diinyayt miinevver kilds re'y-i dlem efréizr Reman-1 Ristem olmaya kebdde dest-i kadrinde Ne kuvverdir ki oldt kuvvet-i b@zisina riict Arapea ve Farsca’yt da iyi bilen Sultan Ahmed’ Iran gairi Hafiz’mn etkisini de gormek mtimktindtir:!35 Bahtiya bu nazmuna Hafiz nazire sdylesiin Faris ise arsa-i nazm igre diisiirsiin inn ‘Arapga ve Farsca kelimeleri fazia kullanmayan, terkibe fazla rag- bet etmeyen sair sultanin, nadir olarak gli terkibe yer verdigini g6- ririz. Siirinde kendini zorlamadan sanat ruhunu biitin samimiyetiyle ortaya koymug ve bu yiizden yapmacikliga da kagmamistir Geng padigaha ask derecesine varan imaninin cogkun dalgalants- Jani dint edebiyat alaninda coskulu siirler sdytettigi gibi, Estergon, ‘Yamkkale, Estoni, Belgrad ve Peste kaleleriyle, Kanije, Uyvar ve Eg- i sancaklarin geri alinmast gibi yeni zaferter vesileslyle de hamast siirler yazdinyordu, Dogu'da tranislar, Bati'da Avusturyalilar ile sa- vasan ordularin harekatim sevk ve heyecanta takip eden padigah: 183 TEA, I,s.298 134 ve, Lab-1Sa 135 ve. Laas 2 SULTAN AHMED DIVANININTAHLILL Beni serverlere serday-t ali-san iden sensin Bu ednd bendeni ser-defter-i merdén iden sensin Dud-yt hayrint makbal idip ihsdn iden sensin Yo iken var iden bu Ahmed'’i sultan iden sensin Habibiin hiirmetine lesker-i Islam's nusret vir! diye bir kulluk tevazuu ile niyaz edip yalvanyor ve Peste’nin zapun- dan sonra kaleme sarilip, zaferi imansyla biitiinlestiriyor: Stikr id hamdiim afiadur cén ii gdniilden ki Sekar Ehl-i fslam'm olup yaveri kilmiy manstir Peste’niin fethi Budin ehline céin-bahs oldt Bu besaret haberi kildt ciharu mesriar Lik kan’ degillem ben buna Hak’dan umaram Engitrits'dn haber-i fethi dahi ide zuhir Mitnhezim eyleyeler gayret ile kiffart Ciind-i Islam’a vire fursat it nusret 0 gayar Mihr-i imén ile kiiffar iline toldura ntr 137 Savasta askerlerin baginda olamayan Sultan Ahmed onlara dua ediyor ve duygularint gu sekilde dizelere déklyordu: Ey urantar kalret heybet ile kuffara Can i dilden sizi ismarlamigam Settar’a Eyledtim sizi dud ile selamum irsl Siz selametle olun digmen ola bi-¢are Cengde nam-1 Huda'yt komanuz hig elden Avn-i Hakk’t dileyiip yalvarunue Gaffar’a Hazret-i Hak'dan umaram ki kral-t bed-hal Vire hep sehr ié hisdrm gelip yalvara 136 ve. 10 137 ve. 70-70 SULTAN AHMED'IN HAYATI a Ahmedé hayr dud ile guzdta her dem Diler isen ki mutn ola Huda antara 38 Bu giirlerin gizelligi vezinde, kafiyede, sanat isgiliginde degil, gok geng yagtaki sultanin temiz duygusunda ve heyecanindadi Edebiyatin teme! malzemesi dil oldugu igin gairin dili iyi kullan- mass onun sairligi ile yakindan alakalidir. Dilin inceliklerinden yarar- lanmast sairin sanat giictinii ortaya kor. Onun dstdbu, islabunun kiv- rakhigs, isldbunun cazebisi sairlikteki riltbesini ytikseltir. Kelimele- rin kullanihs bigimi, vecizeler, darbimeseller, deyimler sairin anlati- munda yeni ufuklara agilmasini salar. Sultan Ahmed’in siirine bu agidan baktigimizda onun cok ilerilerde degil ama gerilerde de oldu- Gunu sdyleyemeyiz. Sultan Ahmed’in meydana getirdigi siirlere ba- kildiginda orta seviyeyi ileri dogru zorlamug bir sair oldugunu gori- riz, Dindar bir kisilige sahip olan padisahin, tasavvufa ve mutasav- viflara kargt derin bir muhabbeti vardir. Bu sebeple mutasavvifane yazdigi ildhilerde samimilik gésterebilmistir. “Der Hakk-1 Hazret-i Mevldna"9 gazelinde bunu agikga gérmekteyiz. Kandni Sultan Siileyman’tn bendelerinden Pervane Bey tarafin- dan 1560 yilinda toplanmis olan 641 yaprakli Pervane Bey Mecmu- ast’ nda (Topkapi Saray: Miizesi Ktp., Badat Koskil, nr. 2630) Ya- vuz Sultan Selim ve Kandni’den baka, sonradan kenara yazilmig Sultan Ahmed’in ve baska padisahlarin, ve taninmig Osmanli sairleri- nin gazelleti ve nazireleri mevcuttur.4® Divanda olmadigi halde Per- vane Bey Mecmuasi’nda mevcut olan Sultan Ahmed’e ait siiri buraya aliyorum: Ah kim haliimi ben bilditreyim ydre didiim Cekdiigiim gamlart hep arz ideyim yare didiim Miibtela oldugumu askina bildiirmek igiin Cnumt ister isen ger vireyiim yare didiim Ruhlart gill gibidur nice ant sevmeyeyeyim Bahut’ntift askint gel bildiireytim yare didtim 138 98 199 yp, 5660 M0 Levend, s. 168 4 SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILL Gazel Gostermek istemez ciin ol gonca leb deharin Gésterme bari gdrsek bir kere miamiydinin Byler kemer kolans kagar miyanin ahir Hanger gibi o mahun kim bekler ise yanin Meydén- ask iginde zilf it lebi firakt Terk itdtiriarse tafi mt ussitka bas u cnn Ol demde eyler idiim miijgan it kagt vasfin Alsa eline ol meh ger tir ile keménin Bahit zamire vakyf olmag-igiin demadem Mikrilarm diler dil bir sah u nitktedénin Bir sencileyin dither-i mekkar ele girmez Bir bencileyin (...) dstk-t ele girmez Bir sencileyin afet-i devran ele girmez Bir bencileyin astk-t ndlan ele girmez Bir sencileyin sevr-i hiraman ele girmez Bir bencileyin yoluna kurban ele girmez Giizeller igre candnum lebi mill mehlika olsun Sardb-i askin nag eylediikge bir safé olsun Bu Bahtt bendesine etmesiin cevr tk cefa hergiz Yoluna komusumdur bagumt tek bir safa olsun Bundan bagka yine divanda bulunmayan fakat Sultan Ahmed’in oldugu belirtilen bir gazelil! ve bestelenmig bir dértlugi de! bura- yaaliyorum, Garel Gah olur ol mehlika mihr ii vefdlar gisterir Geh doner bir lutfuna bin bin cefalar gésterir Riizgar dyinesinde sitret-i alwval-i ask Evvel dsdn goriniir ahir beldlar gésterir Hak bu kim can derdimendinin tabibidir lebin M41 Ergun, s. 289 142. Tattik yeaiys fran uslobundan kurtanp, bir Trk tiki tare meydana getiren, dogustan solak ve golak olan Yestri Mehined Esad Efeadi'nin (0, 1213/1789) tanzim ets bir levhadan temin edilmistt. SULTAN AHMED'IN BAYA. 95 Hokka-i la‘lin acub derde devalar gésterir Tali'-i sartdeme zulfiin nigan yetmez mi kim Bakduguma subh-t sitdikda mesdlar gésterir Sa'y it Akmed aska kim Merve hak-iciin dilberin Ka'be-i kty-i mugaylant safalar gésterir (Sarka) Iftirdkinta efendim bende takat kalmads Yehpare oldi bu dil agkda muhabbet kalmads $ol kadar agilatd: ben bigareyi hitkm-i kazd Giryeden hig Hazret-i Ya‘kab’a nevbet kalmadt Sultan Ahmed’in manzumelerine de Vehhabt, Sidki, Veyst, Sey- hi, Talibi, Edayt, Hukmt gibi birgok sair tahmis yapmustir. Ahmed b. Seyfeddin de onun birgok siirini tahmis ederek bir mecmua meydana getirmigtir.!43 Bu durum Bahti’nin siirlerinin devrinde okunmus, ta- minus ve sevilmig oldugunu géstermekted Edeb? alandaki bu yankilanmalarin yan: stra mOsiki alanmin da bu geligmelerden uzak kalmadigin: gértiyoruz. Sair-sultanin bazt manzumelerinin bestelenmig olmasi bunun agik delilidl Dithénesi pir nr olur envar-t zikrullah ile diye baglayan miinécati, Neyzen Osman tarafindan hicaz makaminda ve dilyek usuliinde bestelenmistir. Yine “Giifte-i Ahmed Han-1 Evvel ibn Murad Beste-i Hafiz Kumral Hitdai zakiri Mehmed Dede” serlev- hasyyla XVII. yizyil sanatgilarindan Hafiz Kumral’in besteledidi, sozleri Sultan Ahmed’e ait, Nola tdcum gibi basumda gottirsem daim musrar ile baslayan penggah tevsthi 6zellikle anmamuz gerekir. Ancak bazt eserlerde bu bestenin Bubdrizade Mustafa Iti'ye ait olduguna dair kayrtlar da bulunmaktadir.!4¢ Aytica Sultan Ahmed’in himmet ve gayretiyle de bazi eserler ka- Jemi alinmigtir, Sultagin imamr olan Mustafa Safi Efendi’nin iki cilt M8 Ergun, 5.289 14 Gzcan,s.94 96 SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILI iizerine Sultan Ahmed vekayiini havi Zubdetid't-tevarth’i vardir. Sa- habenin hayauna dair eserlerin en tinlilerinden biri fbn Abdiilber en- Nemeri’nin (6. 1071), biitin sahabeyi ihtiva etmesi dustincesiyle ka- Jeme almakla beraber ancak miikerrerleriyle birlikte 4225 sahabi hak- kinda bilgi verebildigi ef-istiab ft ma‘rifen’l-ashab adh eseri sultanin emri tizerine, Mustafa Safi Efendi tarafindan Tiirkce'ye gevrilmeye baslanmussa da “h” harfine kadar gelinmis, onun Oltimil iizerine Tas- koprizade Kemaleddin Mehmed Efendi tarafmdan ceviriye devam edilerek “r” harfine kadar gelinmis, Sultan Ahmed’in 6lumu Uzerine de ceviri orada kalmnistir.!45 Osmanli kat" sanatimin en meghur sanatgist olan Fahri (8. 1611) Sultan Ahmed igin Sa‘di-i Sirézi’nin Giilistan adli eserini basindan sonuna kadar rengérenk kagitlarta, ince motifler, cigekler, resimlerle siislemig, yer yer gegen giirleri de ta'lik hatla keserek hazirlamustir. Padigah da ona bir sandukays hediye olarak vermistir.146 Sadrazam Kuyucu Murad Pasa'nin defter eminligine getirdigi Ayn Ali Efendi, toprak ve timar sistemiyle ilgili tinlti eseri Kavanin-i ALi Osman der Huldsa-i Mezdmin-i Defier-i Divan’) yazarak Sultan Ahmed’e takdim etmistir. Bostanzade Yahya Efendi’nin de Sultan Ahmed ada kaleme al- digi Mir atii'l-ahlak adh yirmi bélimden olugan TUrkce bir eseri var- dir. Yine Riyazi Mehmed (6. 1644) Riydzi's-suard adh eserini 1609 yilinda tamamlayarak Sultan Ahmed’e sunmustur.47 Kalender Paga isimli bir sanatgi tarafindan hazirlanan. ve Sultan Ahmed’e sunulan Tlirkge ve Farsga bir falname de turuinun en giizel omeklerinden- dir.!48 Bu donemde yaziimis olan belli basli tezkireler de suntardir: $4- diki"nin (6. 2) Mecmau’l-havas's (yaziligi 1607), Riyazi’nin Riyazi'y guard's: (yazilisi 1609), Kafzade'nin Ziibdetii’l-es’ar’1 (yazalist 1620), Ruza’nin Tezkire-i Rred’st (yazalist 1640). 145 Kegf's-zinin,1,s. 81 46 erin, s.95 17 Levend,s. 291 "48 Topkap Sora Mizesi Kip, Havine, mr, 1708 SULTAN AHMED DiVANININ TABLILI 1, DIVANIN MUHTEVASI Sultan Abmed’i tammanin ve anlamanin en emin yolt siince diinyasina girmek ve yaptiklarmn: incelemektir. Her incclenmesi sonuca kesigen noktalar, onun hakkinda bize sagliklt bi giler vérecektir, Buradan ortaya gikacak netice, hem edebiyat tarihi- ne, hem uygarlik taribine, hem de insanin ig diinyasim inceleyen ilimlere malzeme olusturacaktr Yasadigi ortam sanatety yakindan etkiledigi igin Snce 0 dénemin iyi anlagslmasr gerekir. Sanate nasil bir ortamda yagad!? Kimlerle iliski halindeydi? Muhitinde kimler vard1? Onlardan ne kadar etkilen- mig veya onlan ne kadar etkilemistir? Kimleri ne gikartyor, nigin? Sanatginin nasil bir dinya gértisiine sahip oldugu da Snemlidir. Olay- Jan nasil bir cergeve igine oturtuyor, hangi kistaslar onun sanatint ve distincesini bigimlendiriyor? Cink sanatgimin manevi gahsiyetine g0re inang onda bir diistince dunyas: ve hayal lemi olusturur. Bu yiizden inancin hayata verdigi bicimi gozden wzak tutmamak gerekir. Buin bunlar dikkate almak suretiyle divanda ortak noktalart bulmaya galistim, onlart alt alta ve yan yana getirdim, Yapmaya galt tgim aciklamalari, Sultan Ahmed’in siirinde sdyledigi gergeveye oturtmaya calisum. Gerekli gordukee agiklamalari bazan genig bazan da kisa tuttum. nun dii- hususun Daha agik bir ifadeyle sdylemek gerekirse bir tablo olusturmaya galisum, Miimkiin oldugu kadar bu tabloda olmasi gerekenleri yerli yerine koymaya gayret gdsterdim. Sultan Ahmed merkezli bu tabloyu olustururken olmast gereken, giriinmesi gereken olay ve sahislart onemleri ve Sultan Ahmed'te iliskileri dlglistinde ne gikarttim. Ge- nel fonu ise yasanilan dénem olusturdu. Sairin dunyasina girebilmek icin onu nce iyi anlamak gerekir 100 SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILI ‘Sz gelimi, kavramlara hangi manayt yliklemektedir? Dint bir kavra- my kullanirken bunu aynt zamanda tasavvufa yéneltiyor mu? Divanda sirastyla miinacatlar, na‘tlar, methiyeler, mersiye, tariht gazeller, terciibend, gazeller, tahmis, tarihler, rubailer ve sarkilar yer almaktadir, Gazeller genellikle bes beyitlidir. Aruzun degisik vezinle- ti kullaniimustir ki, bunlar Latinize edilmis metin bélimiinde her si- irin basinda gésterilmistir. Siirde yer yer imale ve zihaflara rastlan- maktadir. Dénemin ézeltigi olan agdali, bol terkipli dili Sultan Ab- med’in siirinde iltifat gormez. Nadir olarak en fazia iiglt terkibe rast- lanir. Gazeliyyat kisminda yer alan giirlerle garkilarin dili oldukga sa- dedir, Bunda Sultan Ahmeéd’in tasannu iginde olmamasinin rolii de olsa gerekir. Eger aksi bir anlayis s6z konusu olsaydi hethalde ortaya farkh bir UstOp cakardi. Sultan Ahmed divanint genel olarak iki béliime ayrmak mim- kuindiir. Birinci boltim dint ve tariht muhtevalt siirlerden olugturula- cak olursa, burada Sultan Ahmed’in gergek kisilik ve kimligini bul- mam1z miimkiindiir. Bu béliimde yer alan miinécatlarda bilhassa ta- savvufi muhtevay1 belirgin bir bigimde gériiriz. Cunki Kullandigt kavramlar dnemli élclide tasavvuf literatiiriine aittir. Bunlar genellik- le de birinci manalarinda kullanilmaktadir. Bilhassa divanin birinci boliimii olarak niteledigim kisminda bu durum gok daha belirgindir: Onlar! siislemeye, onlarla oynamaya pek firsat bulamamisur, Dili ol- dukga sade ve anlasslir bir Tarkge’ dir. Ask ve sevgili muhteval: giir- ler ise ikinci boliim olarak degerlendirilebilir. Bu béllimdeki siirlerde ise divan siirinin ask muhtevali mazmunlari yer almaktadir. Bunlar agk, agik, sevgi, sevgili Uizerinedir. Kavramlar agiklanirken bu maz~ munlar iizerinde durulmaktadir. Ancak Agah Sirrt Levend’ in! anlat- ‘ugi “asagilanan, kagik dusmamt olarak nitetenen, sagt uzun akli kisa, hilekar, yalanci, gosterige disktin” seklinde sunulan divan edebiyatin- da kadin tiplemesine burada rastlanmaz. Fakat Sultan Ahmed’ deki sevgili klasik siirin kurallarina uygun olarak vefasizdir, agigina hep eza ve cefa eder Onu jizmekten zevk altr Giinlik hayatin hareketliligi ve Sultan Ahmed’in imani goskusu, gonllinde med ve cezir halinde dalgalar olusturur. Miindcat ve na‘tla- rinda imani heyecanimn dizelere yansimis halini buluruz. Onu, aynt zamanda mimari alanda da 6liimsiizlestiren camisi, bu duygularmin 149 Divan Edebiyat, s, 381 vd. SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILI 10 bir tezahtirii ofsa gerekir, Kainatin yaraticisi ve idarecisi olan Al- lah'm, Kur‘an hukumlerine dayanilarak tevhid veya miinacat geklin- de siire yansitilmasi divan siitinin aymi zamanda bir gelenegidir. Sairler mirettep divantarmin bag kisminda muinaeat yazmayt ku- ral haline getirdikleri igin, Sultan Ahmed de divaninin basina Al- Jah’in Kudret ve azameti kargisindaki aczini ifade etmek iizere has bir miimin niyaztyla yakarista bulunur. Tevhidlerde genellikle kelamla il- gili konular yer alir. Oysa Sultan Ahmed kelami/felsefi muhteva yeri- ne mesrebine daha uygun olan tazarru ve niyaz muhtevalt miindcat tarzinu tercih etmistir. Divanda beg miindeat yer air. Bunlarda kendi- sinin aciz, zavalhi ve her seyiyle muhtag bir kul oldugunu dile getirir. O’nun kendisine verdigi nimetlere sukreder; buttin yapip etmeleri O'nun rizasina uygun olmasini, nebilerin yolunda yolcu etmesini, yapuklart isler konusunda kendisini uyusukiuktan, tembellikten uzak tutmasint ister. Ikinci méindcétta ise Allah’: anmanin (zikir) insanin génill dinyasinda ve giinlitk islerinde buyiik rahathtk verdi layliklara vesile oldugunu ifade ettikten sonra, tasavvufi bir nese de mana aleminde sultan olmaya talip oldugunu séyler. Allah’a ka- vusmak suretiyle sereflenmek ister ve O’na vasil olan birisinin ark bagka hiebir seye tenezziild olmayacagim belirtir. Sultan Ahmed biittin giirlerinde oldugu gibi miinacatlarinda da sekli Gzelliklerden ziyade diigtince, inang ve duygularina yer vermis, Allah’a olan imani baghligins dile getirmistir. Siirine “sultan” oldu- gunu yansitir, ancak bunu bir kibirlenme unsuru olarak degil de, ‘O'nun habibinin gittigi yoldan disari cikarmamast igin dua ederck, insanlara hizmet etme konusunda ihmalinin olmamasi dolayistyla anar, Divan siirinde na‘tlar Hz.Peygamber'i ovmek, ondan sefaat dile- ‘mek amaciyla yazilir, Sultan Atmed’in Hz. Peygamber’e hitaben ve onun sefaatine talip bir mumin olarak yazdigt na‘tlarda, ona olan sev- gisinin, bagiiligmm tezahiiriint gordriiz, Bu Konuda tig tane siir yaz~ mushr. Siirlerin ilkinde Hz. Peygamber’in Allah tarafindan alemlere rahmet olarak gonderildigini, ashabs kastederek onu goren kimselerin makamlarinin yiice oldugunu, Peygamber’in vasiflarim dile getirebil- mek igin gonlUntin kapisimin agitmasini, bitin varligins vuslat dustin- cesinin kapladigim: belirttikten sonra Habib-i Ekrem’in dogumunu bahar mevsimine benzeterek, biittin génullerin agildigimi, ruhlarin di- rildigini sdyler. Hz. Peygamber'in dunya ve ahiret sultam oldugunu 102 SULTAN AHMED DIVANININTAHLILL ve onun sdzleri ondan sefaat bekler, rahmani ruhun nefesleri oldugunu dile getirerek Ikinci na‘tta ise baharda tabiatin ve insanligin diriligi ile, Hz. Peygamber’in dogumu olan rebjtilevvet ayr arasinda iligki kurulmak- tadir. Hz. Peygamber’in dogumunun insanhk igin hem bir bahar oldu- gu hem de onun dogumunun rebidlevvel ayinda oldugu ifade edil- mektedir. Sultan Ahmed miinacdt ve na’t unsurlartyla Islam olmanin ilk sarti olan kelime-i sehddetin ifade ettigi iki temel hususu (biri Allah’a iman, digeri de Hz. Peygamber’in niibiivveti) detaylanditarak aym, zamanda “gehadet"te bulunmaktadtr. Divanda ramazan ay dolaysstyla yazilmis tig siir yer almaktadir. Bu vesile ile “ehl-i {slam” adina mutlulugunw dile getirmektedir. Clink dzellikie bu ayda, Allah’in rahmet kapilan agalir. Ramazan ay! geldigi mevsime, illkeye ve gehre damgasint vurur. Hayatin biitiin alanlarint manevi bir hava kaplar. Dinin giinah saydiii seyleri icra edenfer dahi bu ayda, yaptklart isleri tatil eder, ramazanin iklimine uyarlar. Cami ve cami merkezli kurumlar oldukga hareketli bir ay ge- sirir, Camilerin minareleri kandillerle stislenir, giizel sesti okuyucular Kur'an, ilabi vb. okuyarak bu ay1 ihya ederler. Ramazanin methi sadedindeki birinci giirden sonra iki ve ligiincii- siinde giinluk hayatin nasil etkilendigi antatsir. Ramazanin bir hedi- yesi olan bayramla da mutluluk, paylagim ve kaynasma son noktasina ulagir. Bayram Gnce resmf trenlerle baslar, sonra akraba ve sevgililer birbirlerini ziyaret eder. Yasar, gocuklar, gengler, kadin erkek her- kes kendilerine gore bayram mutlulugunu yasarlar. Ozellikle bayram- larda en gok sevinenler gocuklardir, ¢iinkii tertip edilen gesitli eBlen- celerin yani sira, buytikleri tarafindan da tiirlii hediyeler verilmek su- retiyle farkli bir ortamt yasarlar. Sultan Ahmed’in divanmda oldugu gibi eski Istanbul bayramlan hareketlilik, guzellik ve ayricaligt dola- yisiyla da siirlere konu olmustur in Gnemli motiflerinden olan bayram (Id) aynt za- anda sevgili ile gtk arasindaki iliskide, Asifin lehine olmak iizere birgok bakimdan bayram hali séz. konusudur. Cuinkit sevgiliye vuslat stk igin bir bayramdhr. Divanda yer alan iki methiyeden biri Hz. Peygamber’in bayrakta- 11 olan EbG Eyydb el-Ensari, digeri Mevléna Celaleddin-i Rami ile il- gilidir. Divan sitrinde cok basvurulan bir tiir olan methiye bir kimseyi SULTAN AHMED DIVANININ TAHLILL 103 “evmek” igin yazslir. Isl4m inancnda, ayiplarin drttilmesi (¢tinkit Al- Jah settari’-uydbdur), giizelliklerin ise dile getirilmesi tavsiye edil- mistir. Boyle bir anlayigin bir sonucu olarak olsa gerek ki bu konu hig ihmal edilmemistir. Sultan Ahmed de, EbG Eyyb el-Ensari ve Mev- Jana’ nin duygu ve duisiince diinyasin: olusturan gtizellikleri dile geti- rerek onlarin ruhaniyetinden yardim dilemektedir. Sairler ayn: dénemde yasadiklan devlet biyiklerine de methiye Jer yazmislardir. Hatta bu yiizden onlara caize verilmesi bir gelenek halini almigtir. Ancak bizim burada sdziinii ettigimiz sair, sultan-sair- dir. Dolayistyla onun methiyesi Kendine zgidiir, yani herhangi bir sair gibi cfize talebinde bulunmast dlistintitemez, yani boyle bir mak- satla sir yazmaz. O, sultan-gair olarak Islam ulularinin manevi yar- dimlarms umar. Fakat sultan-saire methiye yazslir. Nitekim Turk siiri- nin methiye tistadi olan Nef‘, Sultan Ahmed’in cagdasi olup aynt za- manda ona methiye yazmistir. Eski Tiirk edebiyatinda bir kimsenin olumii dzerine duyulan iiziintiiyi anlatmak maksadiyla ve onu Over nitelikte yazilan sgiirlere mersiye denmektedir. Sultan Ahmed babast III. Mehmed igin bir mersiye yazmustir. Babasmm giinahlarimin bagsslanmasini, kabrinin rahmet dotu bir nur dinyasi olmasint, orada guzel insanlarla arkadas- Ink etmesini niyaz eder. Yagayanlar tarafndan da hayirla anilan biri olmasi temennisinde bulunur, Sultan Ahmed gazellerinde dénemin hususiyctine uymustur. Da- ha Onceki yiizyillarda gazellerde beyit sayist on bese kadar gikarken bu yiizyilda azalmis ve bese inmistir. Gazellerde ask konusunun yant sira rindlik ve bilhassa bahar merkezii tabiat ele alinmugtir, Tasavvufi ve beseri asks birliktc isler. Hatta begert askin suni bir goriintti verme- si divan giirinin kaliplarina uyma gayretinden ileri gelmektedir. Ken- disi bir mutasavvif olmamakla birlikte mutasavvif-mesrep bir eda igindedir. Bu tavrinda da samimidir. Bu bakis acist onu, dinyanin ge- ici oldugu, insana istiraptan baska bir sey vermedigi, bu ylizden ona baglanmamak gerektigi diigiincesine gotirir. Niyeti duinyadan kag- mak degildir. Gazel divan siirinde 6zel nem verilen bir tirdir. Lirik konusu, derli toptu yapisi onu hep cekici kilmistir. Iglenilen Konulara gore de ad alirlar. Sultan Ahmed’in “Tarihi Ba'zi Bs'Ar-1 $ahdleri” ve “Teva- rih” bagliklari altindaki on bes gazeli, dénemin olaylarm: ya dogrudan dogruya ya da telmibler yoluyla anlatmaktadir. Agkla ilgili gazelle- 104 SULTAN AHMED DIVANININ'TAHLILI kaliplart igerisinde duyuslarim: dile getirmistir, n divanmda, divan siirinin zor bir titi olan terci- ja yazilmus bir siiri vardir. Iran ve Engiirds tizerine gon iki kumandanin fetih ve zafer gerceklestirebilmeleri igin Al- lah'a niyazda bulunuyor. Bu siirde “Habibun hurmetine lesker-i is- lam’a nusret vir” miitekerrir mistar ile bentler birbirine baglanmakta- dur Sultan Ahmed rubai!5° tiriine oldukga ilgi duymus olsa gerek ki divaninda otuz alti tane rubatye yer vermistir. Sdzlik anlams “dortlii, dorilik” ofan rubai, divan siirinde gorilen tek bentli nazim gekillerin- den biridir. Genel olarak kafiye ditzeni aaxa seklinde kullanitan bu tiriin, divanda yirmi alt: tane Srnegi meveuttur. On tane dortliigiin kafiye diizeni ise birbirinden farklidir. Rubat iki beyit veya dort mis- radan olugan ve gazel gibi belli bir Konuya bagli kalmayan kisa giir- dir. lik Ug misra dordiincti misrada sdylenecek veciz, niikteli, garpict ve zekice ifade edilmig bir fikre hazirlik mahiyetindedir. Divanin “Rubaiyyat” bolumundin basinda bulunan ilk dortlugi, dillerden duigmeyecek bir gizellige ve anlama sahipt Nola tacum gibi basumda gottirsem daim Kademi naksin: ol hazret-i sah-1 rusiiltia Gill-i gillzar-1 niibitvvet 0 kadem sahibidir Ahmedd turma ylizin sitr kademine o giiliif. Bu d&rtlgiin muhtevasi Sultan Ahmed’in icraatina da yansimis ve yapuklariyla inanct Szdeglesmistir. Diger dértlikler ask muhtevali olup bunlarda da oldukca bagaril- dur, Clinkii rubaf tril son derece ahenkli sdylenmesi gereken bir na- zam seklidir. Kelime sayisi ve misralar az oldugu igin kiigiik bir Shenksizlik hemen kendini cle verir. Dortliik tiiriinde genel olarak mablas sdylenmemesine ragmen Sultan Ahmed otuz alts dértliigtin on dért tanesinde mahlasimi séylemisti 150 IHL (XX) yazyil sonlan ie TV. (X) yuzyit buslannda fran edebiyatinda dogan ve daha sonra da Arap edebiyatuna gegen rub mim bir nazum gellidir. Buydk Selguklular d3- rneminde dnemli derecede iibar goren rubat, Farsgasiir yazan garter arasinds ROdeKI, (Omer Hayyarn ve Mevidnd’nun yan stra, daha sonraki donemlerde Azmizide Mustafa Hialett, Yaya Kemal (6. 1958) ve Rifks Metul Merig (8. 1970) gibi isimlerle en guzet ‘meklerni vermis ‘SULTAN AHMED DIVANININTAHLILL 105 Sultan Ahmed’in divaninda dénemin dnl saiti ve seyhillislam Yahya Efendi’nin bir gazelinin tahmisi de yer almaktadir, Divanda tig de garka mevcuttur. Halk edebiyatindaki turktiye karsi- kur. $ekil bakumindan dortluklere benzeyen sarkilar ask, sevgili: ve ayrilik muhtevalidir. Bugin biz onlari anlamakta hig gugltik gekmiyo- ruz. Tamlamasiz. ve yabanci sayilabilecek kelimelerden armmus bir dil- Te yazilmigti. Divanda yer alan sarkilar kisadir. Bir kismi murabba ka- fiyesi, bir kisinr da sarki tirtinde gorilen capraz Kafiye sekillerindedir. Sultan Ahmed’in divaninin sonunda da miifredler yer alir. Bunla- dortir. Ikisi ask, sevgilinin cefast ve naziyla ilgili iken, di fer ikisi dinyanin ve diinya malinin gegici olduguna ve Allah’tan adalet hususunda yardim dilemesine dairdir. 2. DIN ve TASAVVUF 2.1. Dini Unsurlar 2.4.1. Allah iyi bir din# egitim aldigs dint kavramlan ve bilgileri kullanigindan belli olan Babt?’nin dzellikle imani coskusunu dile getirdigi miincat- larda bunu daha net olarak gériiyoruz, Allah’m isimleri bazan zat ba- zan da esma-i hiisné olarak gecmektedir. Bunlari divanda yer alis st- rasina gore sdylece siralayabiliriz:'! flak, Rab, Hak, Huda, Sitbhan, Rahmédn, Yezdan, Allah, Mevla, Kahir, Perverdigar, Sekar, Hadi, Kah- har, Ziilcelal, Padish, Settdr, Gaffar, Hazret. Babti imanin felseft bo- yutu olan Allah-evren iliskileri, Allah’m varligi gibi kelami konular iizerinde durmaz. O tamamen imant bir kabulle, herhangi bir muha- kemeye girigmeden diigiincelerini ifade eder. Allab’sn adint anan kiginin kalbinin nurla dolacagint, viicudunun sthhat bulacagint, gig olan islerinin kolaylagacagini, kederli gonuille- rin derman bulacagim, caresizlerin gergek hiirriyeti tadacagimi, sassr- mislarin dogru yolu bulacagin: sdyledikten!5? sonra Allah’tan baka 151 Bunlarn ang varakla govt se sak kismunda gosternigt 152 ve, 16-7; 21

You might also like