Professional Documents
Culture Documents
Bilgisayarla Nota Yazımı 2 Dersi Final Ödevi
Bilgisayarla Nota Yazımı 2 Dersi Final Ödevi
Bilgisayarla Nota Yazımı 2 Dersi Final Ödevi
ÖZET
Süslemeler, Batı müziği tarihinde, ilk olarak barok dönemi müziğiyle ortaya çıkan, müziğe
melodik anlamda güzellik, incelik katan, döneminin kurallarına uygun olarak boşlukları
dolduran, aynı zamanda eseri çok daha ifadeli yapmaya yardımcı olan müziğin ifadesini
GİRİŞ
Süslemeler, yeni yeni şekillendiği Rönesans Dönemi’nden günümüze değin üzerinde sıkça
tartışılan ve hakkında farklı fikirler ortaya atılan bir konudur. Bu farklılıkların en temel sebebi
süslemelerin doğaçlama kökenli oluşu ve bu nedenle de çok katı kurallar çerçevesi içerisinde
değerlendirilememesidir. Ayrıca her dönemin ve her ülkenin kendine has bir süsleme stili
vardır. Barok dönemden itibaren kimi besteciler süslemeleri eserlerinde son derece basit bir
taslak halinde belirterek yorumu icracıya bırakırken, kimi besteciler ise süslemeleri en ince
de yansımıştır.
KLASİK BATI MÜZİĞİNDEKİ SÜSLEMELERİN ÇEŞİTLERİ
MORDAN
"Isırma, kapma". Asıl sesle komşusu arasındaki çok hızlı gidiş geliş yoluyla asıl sesin
belirginleşmesini amaçlar (Say, 2002). Modern yorum sanatında mordan üç sesin hızlı şekilde
birbirini izlemesi anlamına gelmektedir. Bu ses izlenimleri ana ses-üst ses-ana ses olarak
görülmektedir. Birçok yeni araştırmalarda mordan, ana sesle üst sesin veya ana sesle alt sesin
hızlı geçidi anlamında verilmektedir. Fakat mordanın süsleme olarak ortaya çıktığı dönemdeki
çalınış biçiminin günümüzden çok daha farklı olduğu görülmektedir. 17. yüzyılın ortalarından
itibaren 19. yüzyıla kadar mordan işareti olan her yerde yorum tek şekilde gösterilmektedir.
Bu yorum biçimi ana ses ve alt sesin bileşimidir. Bahsedilen şekil o dönemlerde kural olarak
kabul edilmiştir. 17. yüzyılda ise eserlerin yorumlanmasında yaşanan karmaşıklığı çözmek için
'Çizgisiz mordan'dır. Çizgili mordan, ana sesle alt sesin, çizgisiz mordan ise ana sesle üst sesin
APOJATÜR VE ÇARPMA
Melodi içinde yer alan bir notayı öne çıkarmak, ona can katmak amacıyla önceden bir komşu
sözcüğünden türetilmiş olan appoggiature terimi. Bu iki nota, ölçünün aynı zamanı içinde ve
aynı gürlükte bir çırpıda duyurulur (Say, 2002). Süslemeler içinde en çok karıştırılan ve
yorumlanmada hep soru işareti yaratan apojatür ve çarpma birbirine çok benzemekle beraber,
birçok farklı yönleri de olan süslemelerdir. Apojatür, ait olduğu notadan önce çalınan, çoğu
zaman bir, bazen iki notadan oluşan süslemedir. Çarpma notası ise apojatür gibi ait olduğu
notadan önce çalınmakta, bazen bir, bazen birkaç notadan oluşmaktadır. Çarpma ve apojatür
TRİL
"Titretim". Ana ses ile komşu ses arasında çok hızlı gidip gelerek uygulanan seslendirme. Müzik
tarihinde 13. yüzyıldan başlayarak uygulanan ve geliştirilen bir süsleme biçimi olarak trilin
çeşitleri vardır. "tril yapmak", aynı sözcükten türetilerek çeşitli batı dillerinde yerleşmiştir. Öte
yandan, bir müzik cümlesinin sonunda ya da kadans içinde yer alan trile "kadans" da denir
(Say, 2002). Tril en çok yaygın olan süslemelerdendir. Birçok eski araştırmada trilin, üst
söylenmektedir. Araştırmanın konusu olan dönemde tril terimi, ana nota ve yardımcı notanın
hızlı geçidinden oluşan süsleme olarak kabul edilmektedir. Yardımcı nota genelde yarım ton,
nadiren ise bir ton aralıkla kullanılmaktadır. Sıradan bir süs gibi kabul ettiğimiz tril, aslında
diğer süslerden daha çok değişim geçirmiştir. Şöyle ki, 17. yüzyıla kadar yorumculukta trilin
ana notadan başlaması tercih edilmekte, 17. yüzyılın sonlarına doğru ise üst yardımcı notadan
GRUPETTO
"Kümecik". Bir notadan ötekine yumuşak bir gidiş gelişle uygulanan süsleme biçimi. Özellikle
16. yüzyıldan 18. yüzyılın ortalarına kadar sıkça kullanılmıştır: Bir sesin dolayında, gideceği sese
sarılmak istermiş gibi hızla dolaşan, dört ya da beş notadan oluşan nota kümesidir. Grupetto'da
yer alan notaların süre değeri, süslenen esas notanın süresine eşittir (Say, 2002). Grupetto,
ana notanın hem üst hem de alt sesle süslenmesinden oluşmaktadır. Bu süsleme de kendine
göre her dönemde farklı yoruma, farklı bakış açısına tabi tutulmuştur.
KLASİK BATI MÜZİĞİNDEKİ SÜSLEMELERİN DÖNEMLERE GÖRE GELİŞİMİ
BAROK DÖNEM
Barok Dönem müziği, temel bir bas ve süslü bir tiz sesin yalın bir armoni aracılığında
farklı ülkelerde hatta farklı şehirlerde bile süslemelerin isimlerinin değişiklik arz ettiği ya da
değişik şekillerde icra edilen süslemelerin aslında aynı süsleme sembolleri olduğu görülür. Bu
Barok dönemi müziğinde süslemeler, basitçe, icracının yeteneği ve yetkisi dahilinde müziği
ifadesinin doğal bir şekli olarak kabul edilirdi. O dönem bestecileri başta mimari olmak üzere
diğer alanlardaki ihtişamı, zenginliği ve şatafatı eserlerinde yansıtmaya çalıştılar. Böyle bir
ortamda ses ya da çalgı müziğinin (özellikle klavyeli çalgı müziği) sade, süslemesiz olması
özgü süsleme sembolleri icat edip, bunları kullandılar. O tarihlerden günümüze kadar ulaşan
ilk kaynak, Wilhelm Friedemann Bach’ın “Klavierbüchlein” adlı eserinde yayınladığı, babası
KLASİK DÖNEM
Klasik Dönem’de süslemeler, Barok Dönem’e oranla daha seyrek görülür ve hala belirsizlikler
mevcuttur. Semboller, uluslararası onaylanmış, birçok ortak süsleme işareti 18. yüzyılın
sonuna doğru düzenlenmiş ve belli bir standarda oturtulmuştur. 19. yüzyıldan 20. yüzyılın
başlarına kadar uzanan Romantik Dönem’in süslemelerinde ise ritmik hareketler icracıya
bırakılmış ama notalar açık bir şekilde ifade edilmiştir (Gökbudak, 1996).
ROMANTİK DÖNEM
Klâsik dönem bestecileri, barok müzik eserlerini fazla süslü ve karmaşık olmakla, bestecilerini
ise müziğin temel amaçlarını unutmakla suçlamışlardır (İlyasoğlu, 1999). Romantik dönemin
müziklerinin yapısına kısaca göz attıktan sonra, müzik yazılarındaki süslemeleri inceleyecek
eserlerde az da olsa süsleme notası ve süsleme işaretlerine rastlanır. Ancak bu, daha çok
dizek üzerinde işaretler yerine küçük notalarla gösterilmeye başlandı. Bu durumda, kendinden
sonra gelen esas notaya bir bağ ile bağlanıyorlardı. Ayrıca, barok müziğinde kırık çizgilerle
19-21. YÜZYIL
19. yüzyılda müzik dünyası süsleme işaretlerinin icraları üzerine bir anlaşmaya varmış, bunun
sonucunda ise birçok edisyon, süslemeler konusunda ortak kararlarla uluslararası bir boyutta
başlanmış, onun yerine istenilen süslemeler açık ve net bir şekilde yazılmıştır.
20. yüzyıl ve günümüz müzik yazısında süsleme notaları ve sembolleri konusunda, incelenen
farklı kaynaklarda az da olsa değişik uygulamalar görülmekle birlikte, bugün hangi sembolün
ne şekilde icra edileceği geçmişe göre daha belirgin bir şekle gelmiştir. Günümüzde, müzik
yazısında kullanılan bütün terim, sembol ve işaretlerin kesin bir biçimde açıklığa
olduğu gibi, müzikte de belirsizliğe yer yoktur. Aşağıda başlıklar altında açıklanan müziği
süsleyici notalar ve semboller, bu konu ile ilgili incelenen kaynaklarda çoğunluğun hemfikir
olduğu uygulamalardır.
Tıpkı İtalya’da olduğu gibi Fransa’da da trilin ana ya da komşu notadan başlatılması konusunda
ayrılıklar olmuştur. J. Rousseau’ya göre trilin ana ya da komşu notadan başlatılması eserin
gidişatına ve müzikal duyuşa göre değişebilir. Öte yandan Chambonni Eres tuşlu çalgılar için
Fransız trilleri, 1700’lü yıllarda Fransız harpsikortçuları öncülüğünde üst komşu notadan
başlatılmış, daha sonra İtalya’da olduğu gibi ana notaya bir dönüş söz konusu olmaya
başlamıştır. Mordan ise trilin aksine hep ana notadan başlatılmış ve tril varyasyonu olarak
kabul edilmiştir (Baduca, 1993). 18. yüzyılda İtalya’da olduğu gibi Fransa’da da tril artık
17.yy. Alman süslemeleri, İtalyan ve Fransız stilinin etkisinde kalmıştır. Tril ve mordan
çoğunlukla ana notadan başlatılmıştır. 17. yüzyılın sonlarına doğru Almanya’da Fransız ve
İngiliz etkisi görülmeye başlanmıştır. Kuzey ve Orta Almanya’da süslemeler, katı formlar
içerisine sokulmamıştır. Örneğin F.Kuhnau, accentus için “/” ve ya “\” sembolünü, mordent
için ise “//” sembolünü kullanmıştır. Öte yandan Reinkein ise ana notadan başlayan uzun tril
için “II”, mordan için ise “X” sembolünü kullanmıştır. 1700’lü yıllardan sonra trillerde her ne
kadar Fransız stili etkisi görülse de Alman orgcuları trilleri ana notadan başlatmışlar, Fransız
eserinde normal notalardan daha küçük ebatlarda notalar ve özel işaretler şeklinde karşımıza
çıkan süslemeler, eserin icrasını biraz güçleştirdiğinden icracılar tarafından zaman zaman göz
günümüzde müzik eğitimi veren kurumlara, dolayısı ile birçok eğitimci ve öğrenciye de
bu konu üzerinde her dönemde tartışmalar ve fikir uyuşmazlıklarının ortaya çıkması son
müzikal trafiğini bozmayan, en çok tercih edilen yorumuna ulaşmak olmalıdır. Özellikle Fransa
özellikleri ve koşulları ele alınarak icra edilmesi daha doğru ve şüphesiz ki daha sanatsal
olacaktır.
KAYNAKÇA
- Baduca, P., (1993). Interpreting Bach at The Keyboard. London: Ctacendon Pres
Oxford.
- İlyasoğlu, E., (1999). Zaman içinde Müzik, V. Baskı. İstanbul: Altan Matbaacılık Ltd. Şti.
- Newman, A. (1995). Bach and The Baroque, Pendragon Press Stuyvesant, New York.