Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 12

1

İÇİNDEKİLER:

1. Jazz Müzik Tarihi ……………………………………………………………………………. Syf 2-5


2. Türkiye’de Jazz Müzik ……………………………………………………………………….. syf 6
3. Kerem Görsev ………..…………………………………………………………….. syf 7-10
4. En İyi Jazz Top 5 Listesi …………………………………………………………………… syf 10-12
2

JAZZ MÜZİK TARİHİ

Caz (Jazz) müziği her ne kadar 1880' lerde New Orleans'ta gelişmeye başladıysa da aslen
kökeni Afrika' dır. Sömürgenin yaygın olduğu dönemlerde Amerika'ya getirilen siyahlar
buraya kendi kültürel müziklerini de getirmişlerdir. Burada köle olarak çalışırken tarlalarda
söyledikleri şarkılar cazın temeli olmuş ve 1920'lerin başında New York, Los Angeles ve
Chicago'da yapılan kayıtlarla son şeklini aldı. O zamanlar birçok değişik akım cazın ortaya
çıkışında yol gösterici olmuştur. Bunlardan biri melodilerin ve akorların eşliğinde simgesel
olarak özgürlüğe kavuşma çabalarıydı. Bu akım bugün doğaçlama olarak tanımladığımız
olaya liderlik etmiştir. Bir diğeri ise, siyahi Amerikalıların yarattığı blues ve ragtime gibi
müzik türleriydi.

Caz müziğinin neden ve nasıl Amerika'da ortaya çıktığını ve bu kadar farklı türde müziğin
nasıl biraraya geldiğini anlayabilmek için, Afrikalıların kölelik Amerika'sındaki yaşamlarına
göz atmamız gerekir. Afrikalı köleler Amerika'ya getirildikleri zaman yanlarına müzik
aletlerini almalarına izin verilmemişti. Ama onlar müzikal zevklerini ve geleneklerini
yanlarına almışlardı. Afrikalıların yüzyıllar önce yaptığı bu hareket, Avrupa müziğinin neden
Afrika kökenli Amerikalılar tarafından çalındığında daha farklı duyulduğunu biraz da olsa
anlamamıza yardımcı olabilir. Örneğin bazı köleler Avrupa kökenli kilise müziklerini, yöresel
müzikleri ve dans müziklerini kendi müzik zevk ve geleneklerine uyacak şekilde değiştirdiler.
Onların çocukları da atalarının müzikteki bu davalarının peşinden gittiler. Böylelikle bu
müziksel tercih nesilden nesile devam etti.

Caz Neden New Orleans'da Ortaya Çıktı?

King Oliver Creole Band

Fransızlar 1718 yılında New Orleans' a yerleşmeye başladılar ve 1719 yılında yüz kırk yedi
siyah köle buraya getirildi. 1722 yılının başında New Orleans'ta kölelik tamamen
yayılmamıştı, hala özgür siyahlar vardı. 1763 yılında Fransızlar Louisiana topraklarını
İspanyollara hediye ettiler. Ancak 1769 yılına kadar İspanyolların kuralları bu topraklar
üzerinde tam olarak geçerli olmadı. Daha sonrasında gelen İspanyol kurallarına rağmen,
Fransızların dilleri ve gelenekleri hep ön plandaydı. 1801'de İspanyollar Louisiana'yı
Fransızlara geri verdiler. Ancak İspanyolların koymuş olduğu kurallar, 1803' te Louisiana
Amerika Birleşik Devletleri tarafından Fransızların elinden alınana kadar, geçerliliğini
sürdürdü.

İspanyolların bu topraklar üzerindeki etkisi bazı sosyolojik örneklerde göze çarpıyor. Örneğin
o yıllarda farklı etnik gruplardan insanların birbirleriyle evlenmeleri Louisiana'da çok sık
gerçekleşen bir olaydır. Ayrıca İspanyol kuralları çok sayıda kölenin özgür kalmasını
sağlamış, bu da özgür siyahların sayılarının artmasına neden olmuştur. 1800' lerin ortalarında
siyah ve beyaz ırkın biraraya gelmesi, Avrupa ve Afrika geleneklerinin etkileşimlerine yol
açmıştır. İki ırkın birleşmesinden oluşan bu yeni ırk Creole toplum olarak bilinir ve Creole'ler
biraz Afrikalı biraz da Fransızdır.

New Orleans caz müziğinin ortaya çıkması için ideal bir yerdi. Mississippi Nehri'nin ağzının
yakınında olan New Orleans Amerika için gelişmekte olan bir ticaret yoluydu ve bu nedenle o
zamanlar ticaretin merkeziydi. Ticari öneminin yanısıra bir liman şehri olduğu için buraya
dünyanın heryerinden insanlar geliyordu ve New Orleans günden güne kozmopolitik bir
3

yerleşim merkezi şeklini alıyordu. Bu kadar renkli bir yerin eğlence hayatı da çok renkliydi.
New Orleans'ta birçok bar vardı ve bu barlarda sık sık dans partileri yapılıyordu. New
Orleans' taki bu yoğun eğlence hayatının sonucu olarak, bölgedeki müzisyenlere birçok iş
imkanı doğuyordu. Bu dönemde canlı müziğe çok büyük bir istek vardı ve yeniliklere olan
ihtiyaç devam ediyordu. Bu istek ve ihtiyaaçlar müzisyenlerin yeni stiller yaratmalarına neden
oldu. Müzisyenler değişik ve garip yaklaşımları harmanladılar, gözden geçirip yeniden
düzenlediler. Bu gelişmeler cazın ortaya çıkışında büyük rol oynadı.

Caz Orkestralarının/Bandolarının Kökeni:

O yıllarda orkestralar açıkhavada yapılan birçok aktivitede (piknik, spor etkinlikleri, politik
konuşmalar) çalıyorlardı. Dans etmek 19.yüzyılın en popüler aktivitesiydi. Dans için
orkestralar etkinliklerin öncesinde müzik yapmaya başlarlardı. Bandolar bu tür aktiviteler için
tercih ediliyorlardı. Bandolarda üflemeli çalgılar (kornet, trombon vb.) haricinde sadece davul
ve ziller yer alıyordu. Kapalı salonlarda yapılan aktivitelerde büyük orkestralara ihtiyaç
duyulmuyordu. Bu tür yerler için "string band" denilen topluluklar seçiliyordu. Bu
topluluklarda, bandoların aksine üflemeli bir enstrüman yanında gitar keman bas ve piyano
bulunuyor ve vurmalı çalgılar yer almıyordu.

Amerikan iç savaşından önce New Orleans'ta bu tarz orkestralar vardı ancak savaşla birlikte
bu orkestraların sayıları arttı. New Orleans ve çevresinde otuza yakın orkestra vardı. Bu
orkestralar askeri marşların ve yurtseverlikle ilgili şarkıların çalındığı konserler veriyorlardı.
Bu dönemde, gerek Brass Band'lerin gerek te String Band'lerin varlığı New Orleans' ın
orkestral gelenekleri için uyarıcı bir unsur olmuştur.

Ragtime:

1800'lerin sonunda ragtime New Orleans'ta çok popülerdi. Rag kelimesi askeri marşların ve
Afro-Amerikan banjo müziğinden alınmış ritimlerin birarada kullanıldığı müzik türü anlamına
gelir. Genellikle ragtime ilk olarak 1890'larda görülen, piyano için yazılmış müziklere verilen
isimdir. Bu tarzın en önemli sanatçısı Scott Joplin'dir(1868-1917). Ragtime terimi sadece
piyano için yazılan bir müzik olmanın dışında müziğe giriş devrini tanımlamakta da kullanılır.
Örneğin, 1890-1920 yılları arasında New Orleans'ta ragtime piyanistlerinin yanısıra ragtime
orkestraları, ragtime şarkıcıları ve banjo ile ragtime yapan müzisyenler vardı. Bugün caz
müzisyeni olarak adlandırdığımız müzisyenlerin birçoğu, o zamanlar kendilerini ragtime
müzisyeni olarak tanıtıyorlardı. Bu yüzden bazı müzikologlar ragtime'ın ilk caz stili olduğunu
düşünürler. Tutucu görüşlere göre ise, ragtime bir caz stili değildir. Sadece biraz doğaçlama
içerir ve cazın swing duygusundan oldukça uzaktır. Bununla beraber ragtime'ın cazın
habercisi olduğunu söylemek kaçınılmazdır...

Cazın Dansla İlişkisi:

Cazın New Orleans'ta çok popüler olan rag ve blues'dan türediği çok sıradan bir düşüncedir.
1905-1915 yılları arasında ortaya çıkan grupları caz grubu olarak kabul edersek, New
Orleans'lı bandoların repertuarlarının çok az bir bölümü rag tarzındaydı ve on iki barlık blues
parçaları beklenildiği kadar yaygın değildi. Diğer taraftan caz repertuarları hakkında mevcut
olan düşüncelerimiz ilk caz müzisyenlerinin müziğini yansıtmamaktadır.
4

Bugün yapılan caz müziğinin aksine; cazın ilk dönemlerinde insanlar cazı dans etmek için
tercih ediyorlardı, sadece dinlemek için değil. Bu müziğin vuruş formu ve ruhu dansçıların
ilgisini çekiyordu. Erken caz dönemi müzisyenleri repertuarlarını dansçılara eşlik edecek
şekilde düzenlerlerdi. Danstaki değişiklikler ve dansın genelde kazandığı popülerlik cazın
evriminde çok etkili olmuştur.

Louisiana Beşlisi:

Yirminci yüzyılın başlarında New Orleans'ta tören orkestraları ve dans orkestraları aynı
müzisyenleri ve büyük ölçüde aynı repertuarları paylaşıyorlardı. Öyle ki geçitlerde çalan
müzisyenler geçit bittikten hemen sonra dans salonuna giderler ve enstrümanlarını değiştirip
burada müzik yapmaya devam ederlerdi. Salon dansçılarına eşlik eden bu gruplar keman,
gitar, bas ve bir ya da iki nefesli çalgıdan meydana gelen orkestralardı. Dansçılara eşlik
edebilmek için müzisyenler değişik kaynaklardan çıkan müzikleri biraraya getirirlerdi. Çoğu
zaman zorlayıcı ritimlerde parçalar çalmaktan kaçınırlardı. Bu yaklaşımlar cazın özünü
oluşturmuştur ve bu dönem müzisyenlerinin çalış şekli "caz ne çaldığın değil, nasıl
çaldığındır" düşüncesine önderlik etmiştir. Diğer bir düşünceye göre ise; "caz, dansçılar için
yazılan müzikten ortaya çıkarak büyüyen bir müziktir" şeklindedir. Peki dansçılar için yazılan
ve sonra şekil değiştirerek cazın gelişimini sağlayan bu müzik neydi ? O dönem
müzisyenlerinin yaptığı müzik bugün New Orleans Cazı olarak da bilinen Dixieland tarzıdır
ve insanlar her ne kadar Dixieland tarzını beyaz orkestra müziği olarak ayırsalar da, bu tarzın
cazın ortaya çıkışındaki etkisi asla gözardı edilemez.

Doğaçlama:

Doğaçlama müziğin önemli bir unsurudur ve sadece şimdiki Avrupa müziğinde az


kullanılmaktadır. Doğaçlama biraz Afrika müziği ama daha çok cazdan oluşur. Müzikologlar
Afro-Amerikanların doğaçlama geleneklerini Afrika müziğinden aldıklarından çok emin
değildirler. İlk önce müzik kültürlerindeki doğaçlamaya, yeni dünyaya katılan kölelerin ne
gibi bir etkisi olduğunu düşünmek gerekir.Örneğin Gana'nın tipik davul yapısında baş davulcu
işaret vermeden sorumludur. Onun çaldığı bölüm diğer müzisyenlerinkinden daha
değişkendir, dolayısıyla bu doğaçlama olarak varsayılabilir. Madinka davul yapısında baş
çalgıcının diğerlerine göre daha fazla doğaçlama yapma imkanı vardır fakat bütün grup
üyeleri kendi bölümlerinde ufak tefek oynamalar yapabilirler. Bazı Afrika korolarında
şarkıcılar koro liderinin kendi bölümlerinde değişik varyasyonlar yapmasına izin verirler. Bu
perspektiften bakıldığında görülmesi gereken şudur; her nasılsa bu çalışmalar bugünkü caz
içerisinde bulunan doğaçlamaya yakın değildir. Batı Afrika şarkılarında ve Afro-Amerikan
Blues şarkılarında, kendi içinde gelişen doğaçlamalar çok çok detaylı melodi satılarının
keşfedilmesiyle oluşmuyordu. Bunun yerine müzisyenler yaratıcılıklarını baştan sona kadar
devam eden tek bir sesle, zamanla, perdeyle ve müziğin başındaki ve sonundaki tınıyla
oynayarak ortaya koyuyorlardı.

Doğaçlama sırasında müzisyenler, melodilerin ritimleriyle oynarlar, vuruşlar biraz daha erken
veya geç başlatılır veya vurulan bir nota bir kere yerine birden fazla çalınabilir. Benzeri
şekilde bir nota başlatılır sonra yumuşatılır, sonra tekrar inanılmaz garip bir ses artışıyla
yükseltilebilir. Bazen bütün cümleler ritmi belirginleştirmek için değişik şekillerde
yerleştirilir. Bu "ritmik yerdeğiştirme" olarak bilinir. Bu teknikler -pop müzikten etkilenmiş
olmasına rağmen- hala Afro-Amerikan kökenli ilahilerde kullanılmaktadır.
5

Amerikada cazın oluşmaya başladığı zamanlarda, Avrupa müzik geleneklerinde doğaçlama


adına iyi gelişmeler oldu. Doğaçlamayla müziği süslemek 20. yüzyılın başlarında konserlerde
çok kullanılan bir yoldu ve bu uzun süre pop müzik ve folklorik müzikte de kullanıldı.
1800'ler boyunca konser piyanistleri bislerde sık sık doğaçlama yaparlardı. Alman ve Fransız
klavye stillerinde doğaçlamaya "Preluding" denir.

1923 yılının sonlarında müzisyenlerin doğaçlamadaki yaratıcılıkları orkestranın programı


tarafından yönlendiriliyordu. Bazı programlar konser sırasında spontane bir şekilde ortaya
çıkardı. Bu programların iskeletleri genelde basılmış düzenlemelerden oluşurdu. İlk bakışta
bu düzenlemelerde birçok bölümün birbirine uymadığı görülür. Trombonun kontür çizgileri,
klarnetin obligatosu ve trompetin melodilerindeki varyasyonlar spontane bir şekilde çalınır.
Bunlara eşlik eden diğer melodiler ise yine yaratıcı müzisyenler tarafından doğaçlanır ve
çeşitlendirilir.

1920'lerin sonunda doğaçlamaya olan ilgi doğaçlamanın boyutunu arttırmış ve bugün bilinen
cazda kullanılan doğaçlamaya yaklaşmasında etkin olmuştur.

Kullanılan Enstrümanlar:

İlk caz grupları enstrümanlarını nereden buluyorlardı peki ? Avrupalı bandolar; trompet,
trombon, klarnet, saksafon ve tubayı içeren orkestra modelini geliştirmişlerdi. 20. yüzyılın
başında New Orleans'ta bando enstrümanları kullanan birçok siyah ve beyaz orkestra vardı.
Bunlar parodiler, piknikler, danslar ve cenazeler için marşlar çalarlardı. Yeni dünyaya köle
sağlayan Afrika bölgesinin trompet, klarnet ve saksafonu anımsatan aletleri yoktu.

Cazın Türleri:

Caz müziği 100 yılı aşkın tarihi içinde çok farklı alttürler geliştirmiştir. Günümüzde de sürekli
değişik açılımlara doğru giden caz müzisyenleri türlerarası geçişlere, kültürlerarası müzikal
deneylere girişmektedir ancak ana hatları ile ve kronolojik olarak türleri ele almak istersek
şöyle bir liste ile karşılaşırız:

Swing

Bebop

Cool Caz

Hard Bop

Free Caz

Caz Rock Fusion


6

TÜRKIYE'DE CAZ (JAZZ) MÜZIGI

Türkiye’de caz, cumhuriyetin ilk yillarindan bu yana çok popüler


olmadiysa da saygin yerini korudu.
Çok partili döneme girilirken, Türk cazi da kendi ustalarini
yetistiriyordu: Sarkici Ayten Alpman, kontrbasçi Selçuk Sun, çok büyük bir davulcu Erol
Pekcan, Hirant Lusigyan, Suheyl Denizci, Ismet Siral, Sevinc Tevz…

Istanbul Bebek’te 306 adi altinda Türkiye’nin ilk caz kulübü açildi.

1960’larda Duygu Sagiroglu ilk caz dergisini çikartmaya basladi. Ayni yillarda Okay Temiz,
Maffy lakapli Muvaffak Falay gibi müzisyenler Avrupa’da da kendini gösterdi... Ancak
70'lere dogru caz popüler kültüre yenik düstü:.

Türk cazinin en sönük yillari olan yetmislerde piyanist Emin Findikoglu, daha sonra Türk
popunun duayenlerinden olacak Arto Tunç ve Onno Tunç gibi iki müzisyenle ve Türk cazinin
devlerinden gitarist Neset Ruacan ile bir topluluk kurdu. Taksim’deki "Fuaye" ise o yillarin
tek caz kulübüydü.

1973’ten beri Istanbul Müzik Festivali’nde caza her sene genisleyen bir bölüm ayrilmaktaydi.
Bu dönemde Türkiye’yi dünya cazinin çok önemli isimleri ziyaret etti: Miles Davis, Chick
Corea, Keith Garret, Wyton Marsalis…

1985’te Bilsak’ta Neset Ruacan ile gitarist Önder Foçan’in topluluklarinin ev sahipligini
yaptiklari ve Emin Findikoglu’nun sanat yönetmenligini yürüttügü ilk caz festivali
gerçeklesti.(Bilsak Caz Festivali) Bu festival Istanbul’un caz yasamini 1989’a dek
zenginlestirmis oldu.

Yeni caz kulüpleri birer birer açilmaya basladi ve bu kulüpler yeni müzisyenlerin taninip
benimsenmesine de olanak verdi.

1990’lara geldigimizde medyanin çesitlenmesiyle daha çok ifade olanagi bulan caz, Akbank
gibi sponsorlarin yardimiyla düzenlenen festivallerle yeni bir imaj kazandi. Son yillarda ise,
Aydin Esen – ki kendisi Türkiye’den çikmis ve Amerika’da kendini kabul ettirmis çok degerli
bir caz sanatçimizdir - Kerem Görsev, Tuna Ötenel, Baki Duyarlar, Sibel Köse, Ayse Tütüncü
gibi birçok müzisyen, çesitli kayitlar ve festivallerde Türkiye’de de cazin var oldugunu
göstermektedirler.

Ayrica Ankara ve Istanbul’da kurulmus caz dernekleri, basta ODTÜ Caz Festivali olmak
üzere üniversitelerde düzenlenen caz etkinlikleri ve Istanbul’da yeni yeni açilan Gramafon, Q
Bar, Babylon, , Jazz Café gibi canli caz performanslarina yer verilen mekanlar caz dinleyen
kitlenin ihtiyaçlarini karsilamaktadir.

TRT 3’ün caz agirlikli programlarinin yanina, 90’larda yayin hayatina baslayan Açik Radyo,
Radio Oxygen ve Radio Blue gibi pek çok radyo istasyonu da caza kucak açarak gelismesine
ve daha çok kitlelere ulasmasina destek olmakta.
7

KEREM GÖRSEV

Pianist, Kerem Gorsev was born in Istanbul in 1961. His musical education started at the
Istanbul Municipal Conservatory in 1967, and continued at the Istanbul State Conservatory.
His love for jazz began during his years at the conservatory and he has performed at the
various clubs in Istanbul both with Turkish and foreign musicians. .

Recognized as a talented composer and pianist, Kerem Gorsev has produced many different
projects starting with his first album, "Hands and Lips" in 1995, followed by his second
album, "I Love May", in 1996, both comprising his own compositions. Kerem Gorsev
released his third album, "For Murat" in 1996 and his fourth album," Relaxing" in 1997. His
next album was a piano-vocal duet album called "Laid-Back" with Allan Harris. He has also
performed in two concerts with Elvin Jones Jazz Machine in Eskisehir Festival in 1998

"November in St.Petersburg" was a special project that was recorded with St.Petersburg
Academic Philharmonic Orchestra in St. Petersburg in 1999. The album consists of Kerem
Gorsev's compositions. This project was followed two new albums, "Warm Autumn" in 2001
and "Existence" in 2002. All consisting of Kerem Gorsev's compositions, Existence is a cross
over between jazz and classical music.

Kerem Gorsev has finished recording "Meeting Point" in New York in November 2003.
Russell Gunn, Eric Revis, Alvester Garnett and Marcus Strickland accompanied him in this
album. All the pieces on the album are Kerem Gorsev's own compositions. This album was
released in March, 2004.

His next album was a jazz trio album all consisting of Kerem Gorsev's compositions. "Orange
Juice" was released in October, 2005. He has performed this project at various cities and
countries including the "13th International Istanbul Jazz Festival". This concert was recorded
and released in DVD format. Kerem Gorsev Trio performed this project as the opening
concert of International Vilnius Jazz Festival, Lithuania in 2005.

Kerem Gorsev recorded his next album in April, 2007. This album is a duo album with Allan
Harris and it consists of jazz standards from 1940's and 1960's. This album was released in
2007.
8

Throughout the years, Kerem Gorsev has performed his own music at different venues and
festivals in Turkey as well as international performances in Baku, Copenhagen, Muenster,
Coesfeld, Stuttgart, Islamabad, Vilnius, Cyprus, Vienna and Bologna.

In 2008, the artist has performed at the 36th Pescara Jazz Festival and 35th Umbria Jazz
Festivals as Kerem Gorsev Trio followed by the 18th Akbank Jazz Festival in October 2008
with his newly formed trio, Kagan Yildiz at the bass and Ferit Odman at the drums. Finally,
Kerem Gorsev performed his own project, "November in St.Petersburg" with the
St.Petersburg Philharmonic Orchestra on December 22nd, 2008 in St.Petersburg.

Kerem Gorsev finished the recordings of his latest project "Diversion" in 2008. This album is
a trio album and features eight new compositions. “Diversion” was released in January, 2009 .
Kerem Görsev performed this project at the 6th International İzmir Jazz Festival . In
February, Kerem Görsev Trio gave two performances at American Britich Academy in
organised by the Turkish embassy in Muscat, Omman. Recently Kerem Görsev performed the
opening concert of the 16th International Istanbul Jazz Festival with Fatih Erkoç on July
2nd,2009.

Kerem Görsev Discography:

Hands & Lips (1995)


I Love May (1996)
For Murat (1997)
Relaxing (1998)
Laid Back (1999)
November in St.Petersbourg (2000)
Warm Autumn (2001)
Existence (2002)
Meeting Point (2004)
Orange Juice (2005)
Back Again (2007)
Diversion (2009)

KEREM GÖRSEV (TÜRKÇESİ)

28 Haziran 1961'de İstanbul'da doğdu. Müzik eğitimine 1967 yılında İstanbul Belediye
Konservatuarı'nda başladı ve 1972 yılından sonra İstanbul Devlet Konservatuarı'nda devam
etti. Caz tutukusu konservatuar yıllarında başlayan Kerem Görsev çeşitli klüplerde ve
konserlerde bir çok Türk ve yabancı müzisyenle çalma imkanına kavuştu. Ed Howard, Rabin
Kenyata, Doris Troy, Vinnie Night, Eric Revis, LaVerne Butler, Allan Harris, Clifford Jarvis,
Harvey Thompson, Russell Gunn, Steve Kirby, Alvester Garnett ve Marcus Strickland bu
sanatçılardan bazılarıdır. .

İlk beste denemelerine 1990 yıllarında başlayan Görsev, 1994 yılında ilk albümü olan "Hands
and Lips" in kayıtlarını bitirdi. 1996 yılında ikinci albümü "I Love May", 1997 yılında üçüncü
9

albümü "For Murat" ve daha sonra dördüncü albümü "Relaxing" i 1998 yılında tamamladı. Bu
yıllarda Kerem Görsev, Eric Revis ve Can Kozlu'dan oluşan üçlü konserler ve festivallerle
geniş kitlelere ulaşmaya başladı. 1998 yılında Eskişehir Festivali'ndeki iki konserde Elvin
Jones Jazz Machine grubunda çaldı

Kerem Görsev ve Allan Harris ortak çalışması "Laid-Back" 1950 ve 1960'ların Broadway
film müzikleri ve Amerikan caz standartlarından oluşan beşinci albümü olarak 1999'da bitirdi.

1999 yılında St. Petersburg'a giden sanatçı St. Petersburg Philarmonic Orchestra ile kendi
bestelerinden oluşan "November in St. Petersburg" albümünün kayıtlarını yaptı. Orkestrayı
Erol Erdinç yönetti, orkastra düzenlemelerini Kamil Özler yaptı. Bu albüm 2000 yılında çıktı.
Bu albümün ilk konseri 7. İstanbul Caz Festivali'nde St. Petersburg Filarmoni Orkestra ile
birlikte gerçekleşti. Daha sonra bir çok konserde farklı orkestralarla sergilenen eserin
konserleri devam etmektedir.

Kerem Görsev 2001 yılının sonbaharında çıkan yedinci albümü "Warm Autumn" un kayıtları
New York'da yaptı. Müzikal danışmanlığını Eric Revis' in yaptığı albümde Russell Gunn, JD
Allen, Jason Jackson, Eric Revis, Alvester Garnett, Kahlil Kewane Bell çaldılar

Haziran 2002' de Kerem Görsev, sekizinci albümü olan "Existence"ı tamamladı. Bu albümde
Reyent Bölükbaşı çellosuyla, Volkan Hürsever kontrabasta ve Ateş Tezer davulda yer aldılar.
9. İstanbul Caz Festivali' nde ki "Existence " konseri gerçekleşti. Kerem Görsev' in kendi
bestelerinden oluşan bu albümün teması klasik müzik ile caz müziklerinin buluşması oldu.

Kerem Görsev, dokuzuncu albümü olan "Meeting Point" ı 18 Kasım 2003' te New York' da
kaydetti. Albümdeki tüm besteler de sanatçıya ait. Albümde Eric Revis kontrabas, Alvester
Garnett davul, Russell Gunn trompet, Marcus Strickland tenor ve soprano saksafon ve Kerem
Görsev piyano çaldı. Bu albüm Mart 2004 müzikseverlerle buluştu.

Bu projeyi kayıtları Mayıs 2005' de MİAM stüdyolarında gerçekleşen "Orange Juice"' adlı
albüm takip etti. Bu albümde Kerem Görsev' le birlikte Volkan Hürsever kontrabas, Cengiz
Baysal davulda yer aldılar. Albüm 2005 yılında Ekim ayında dinleyicileriyle buluştu. Kerem
Görsev 2006 yılında 12. Uluslararası İstanbul Caz Festivali' nde Kağan Yıldız ve Cengiz
Baysal ile birlikte bu projeyi çaldı. Bu konserin tamamı kaydedilerek 2007 yılında konser
DVD' si haline getirildi.

2006 yılında konser çalışmalarına devam etmekte olan Kerem Görsev yurtiçinde bir çok
şehirde yurtdışında da Bakü, Kopenhag, Muenster, Coesfeld, Stuttgart , İslamabad olmak
üzere bir olmak üzere bir çok festival, üniversite konserleri ve organizasyonlarda yer aldı.
Kerem Görsev Trio , Litvanya' da Uluslarası Vilnius Jazz Festivali' nin açılış konserini verdi.

Sanatçı, 2007 Nisan ayında New York' ta Allan Harris ile birlikte tekrar biraraya gelerek
"Back Again" isimli albüm kayıtlarını tamamladı. Bu albümün konsepti 1950 ve 1960
yıllarının caz standartlarından oluşan duo albüm Mayıs ayında çıktı. Kerem Görsev, 2007
yılına yutiçinde çeşitli illerde ve yurtdışında Bologna, İtalya'da konserlerle devam etti.

1 şubat 2008'de, Viyana Kafeesiederball' 'da Kerem Görsev & İstanbul Jazz Band konserini
verdi. 2008 yılında konser progamına Lefke Üniversitesi konseriyle devam eden sanatçı
Temmuz 2008'de 36. Pescara Jazz Festivali ve 35. Umbria Jazz Festivali'lerinde Kerem
Görsev Trio olarak katıldı .Kontrbasta Kağan Yıldız ve davulda Ferit Odman'ıdan oluşan yeni
10

grubuyla Ekim ayında 18.Akbank Caz Festivali'nde sahne aldı. Sanatçı yılın son konserini,
St.Petersburg Filarmoni Orkestrası'yla birlikte St.Petersburg'da Aralık ayında verdi. Bu
konserde Kerem Görsev'in "November in St.Petersburg" projesi sergilendi.

"Diversion" adlı sekiz yeni bestesinden oluşan son projesinin kayıtlarını Aralık ayında
tamamlayan Kerem Görsev'e bu albümde kontrbasta Kağan Yıldız ve davulda Ferit Odman
eşlik etti. Albüm Ocak 2009 piyasaya çıktı. Sanatçı bu projesiyle ilk olarak 6. Uluslararası
İzmir Caz Festival'inde seyirciyle buluştu. Daha sonra, Şubat ayında Umman 'da Muskat
şehrinde iki konser veren Kerem Görsev yıl içinde konserlerine devam etti. Son olarak, 2
Temmuz 2009'da Fatih Erkoç ile birlikte 16.Uluslararası İstanbul Caz Festivali'nin açılış
konserini verdi.

EN İYİ JAZZ TOP 5 LİSTESİ

Art Blakey
1. Along Came Betty
2. Moanin'
3. A Night in Tunisia
4. Free For All
5. Blues March

Billie Holiday
1. Strange Fruit
2. God Bless The Child
3. Body and Soul
4. You've Changed
5. Fine and Mellow

Charlie Parker
1. Ko Ko
2. Just Friends
3. Bird Gets the Worm
4. Confirmation
5. Moten Swing

Charles Mingus
1. Goodbye Pork Pie Hat
2. Boogie Stop Shuffle
11

3. Better Git It In Your Soul


4. Self Portrait In Three Colors
5. Fables of Faubus

Dizzy Gillespie
1. A Night in Tunisia
2. Manteca
3. Salt Peanuts
4. Groovin' High
5. Dizzy Atmosphere

Ella Fitzgerald
1. Mack the Knife
2. Summertime
3. A Tisket A Tasket
4. Rock it For Me
5. I Can't Give You Anything But Love

Duke Ellington
1. Take the 'A' Train
2. Mood Indigo
3. Sophisticated Lady
4. Lotus Blossom
5. Come Sunday

John Coltrane
1. Giant Steps
2. Naima
3. Blue Train
4. My Favorite Things
5. Summertime

Louis Armstrong
1. West End Blues
2. Hello, Dolly!
3. What a Wonderful World4. Black and Blue
5. When the Saints Go Marching In
12

Miles Davis
1. So What
2. All Blues
3. Blue in Green
4. Boplicity
5. My Funny Valentine

Wes Montgomery
1. West Coast Blues
2. Four On Six
3. Polka Dots and Moonbeams
4. Bumpin'
5. Unit 7

You might also like