Professional Documents
Culture Documents
Michel Foucault - Marx'Tan Sonra - - 0Э06РФ
Michel Foucault - Marx'Tan Sonra - - 0Э06РФ
IHllUf84'14
bir ahlak Tanrıçası olarak da kabul edilir... Ölçüsüz hareket eden her kimse
Tanrıların öfke veya kıskançlığını üstüne çeker ve Nemesis'in gazabına uğrar.
Nemesis, eşyanın düzenini belirleyen ücretten çok. doğru ve hakkaniyetli olan
bir paylaşım sisteminin de simgesidir. daha net bir deyimle doğru paylaşımın
kendisidir. Ayrıca güzelliğiyle dillere destandır. Nemesis Kitaplığı ise
"Nemesis"ln anlatılan özelliğini, güzelliğini ve "eşyanın düzenini belirleyen
ücretten çok, doğru ve hakkaniyetli olan bir paylaşım sistemini"n
savunucusu ve kollayıcısı olmaya adaydır.
o İdeoloiilerin Sonu Mu? • Ufuk Uras
o İmparatorluk Starteiileri ve O.ıc:odoğu • B.Waylet E. Jackh
-
Michel Foucault
Söyleşi: Duccio Trombadori
Türkçesi: Gök.han Ak.say
Kitabm özgün .Adı
Remarks On Marx
Michel Foucault
Söyleşi: Duccio Trombadori
lngillzceclen Çeviri
Gökhan Aksay
Teknik Düzenleme
Grandis lletişim
Seri I Sıra No
Chiviyazıları: 180 ı Nemesis Kitaplığı: 6
ISBN
975-8663-86-0
Adres
Sakız Sk. Parkpalas Apt. No:
12 A /3 Kadıköy - lstanbul
Faks: 0216 414 49 64
E-posta: bilgi@chiviyazilari.com
www.chiviyazilari.com
Copyright
Chiviyazıları Yayınevi O 2004
Türkçe Çeviri: Gökhan Aksay O 2004
Kapak ve Tasanın
özcan Sapan
Baskı/Tarih
Birinci Basım Ekim 2004
Baskı
Berdan Matbaacılık
Davutpaşa Güven Sn. St. C Blok No: 215 Topkapı/lstanbul
Tel: 0212 613 12 11
Nemesis Kitaplığı
Marx'tan Sonra
Michel Foucault
Söyleşi: Duccio Trombadori
Türkçesi: Gökhan Aksay
1 içindekiler
Birinci Bölüm 44
Bir '"Deneyim" Kitabının Oluşması
ikinci Bölüm 63
özne, Bilgi ve Hakikatin Tarihi
Üçüncü Bölüm 97
.. Ama Yapısalcılık Bir Fransız lcadı Değildir"
Dördüncü Bölüm 125
Adorno, Horkheimer ve Marcuse
'"Tarihi inkar Eden" Kim7
Beşinci Bölüm 139
'68 Mayısı'nda, '"Kelimeler"
tıe '"Şeyler" Arasında
Altıncı Bölüm 152
iktidar üzerine Söylem
Ne Olduğunu
Olumsuzlamanın Hazzı
lendi rmekted ir. B aşkalarının ey lem lerini yön lend irmek an
lamında iktidar , özgür özneler üzerinde, özne ler özgür ol
dukları sürece . fark l ı davranışl arın gerçekleştirilebi leceği
bir i mkan lar alanında işleyebi lir. Yönetim ve yapı land ı r
ma i l i şkisi tek yönl ü hale ge ld iğinde iktidar alan ı tıkana
cak , artık iktidar i l işki lerinden değ i l, yalnızca tahakküm
den söz ed i lebi lecektir. Özgürl ük , iktidarın işlemesinin ön
koşu ludur. İktidar i le özgürl üğün direnişi birbirinden ay
rılamaz . İktidarın olduğu her yerde , bir diren iş olanağı
vard ı r .6 Foucau l t ' ya göre , bize dayatı lmış olan kiml ik lerin
redded i l mesinin metodolojik aracı . sabit özleri reddeden,
fark l ı kimlikler olabi leceğini söy leyen , veri l i bir kim l iği
çözmeyi, ayrıştırmayı hedefleyen soybilimdir. Özgürl üğün
pratiği, hayatımıza nası l bir biçim vereceğimize kend imi
zin karar vermesi , kendi davran ı ş alan l arımızı kendimizin
yapı l andırmasıd ır. Özgürl üğün pratiği . insan doğasının
bastırı l mış doğru l uğunu keşfetmek deği l . kend imizin soy
bi l imini yapmak , kend i sınırlarımızın ve tari h i mizin zo
run l u değil olumsal olduğunu görmek , bu sınırlar üzerin
de ça l ışarak kend imizi yaratıcı bir biçimde yen iden kur
maktır. Özgürlüğü kul lanarak kend imizi kendi davranışla
rımızın öznesi olarak kurmayı , ahlaki özneleşme (su bjec
tivation morale) olarak tan ı m l ı yor Foucau l t . Onun etik an
l ayışı, geleneksel etiğin tersine . evrense l bir nite l ik taşı
maz. Kendiyle i l i şki biçimleri farklıdır; kendiyle ku ru l a
cak herhangi b i r i l i şki , herkes için aynı ölçüde idea l ola-
'güç ' , çürüme pahasına ' başarı ' elde ederek' bütün bu
rezill i ğ i besleyen orta sınıfın ki lit noktalan elinde tuttu
ğu günümüz Türkiye' sinin , herhang i bir anlamda 70'ler
Türkiye ' si nden daha iyi olduğunu kim sö yleye bi l i r? Ru
r a da sözü edilen orta sınıf uzak düny alarda n ithal edil
medi ; bizim kuşağ ımızdan türe(ti l)di .
zel bir dünya uğruna her şeyı göze alabilen binlerce in
sanın nasıl bir mekanizma içerisinde telef olduklarını. ço
ğunun bu sisteme nasıl eklem lenebild iğini kavramamızın
öneml i oldu�unu düşünüyorum .
beceremed iği miz sürece . elbette bize ait ol mayan bir ha
yatı yaşamaya zorl anacağı z . Ama kendi gerçek l iğinin
yönlend i ri l mesine, gasp edil mesine olanak vermemek için
s i stem in bütü nüyle redd i n i talep eden bireysel bir özgür
l ü k kal kı şm a sı olmaksızın denenen bütün kolektifleşme
çabaları si stemin kunt du varlarına çarpıp dağı lacaktır.
Gökhan Aksay
Farklı Düşünmek•
RJ. Goldstein
10- Fr ans ızc a sujeı (özne) sözcüğü. T ürkç e ' deki anlamının yan ı sı
ra. uibi, boyun egmiş anl amın ı da içe ri y o r . Foucault. assujeıir
(özne leştirmek) sözcüğünü de iki a nlamd a kullanıyor: Özneleş
tirmek ve ıiibi kılmak. (ç .n.)
12- L'usage des plaisirs. 1984 (Cin.'ielligi11 Tarih i ' nin ikinci cildi).
28 MICHE L FOUCAUL T - SÖYLEŞi DUCCIO TROMBADORI
14- Aynı yıl . partili komünistlerin Foucaul t'ya yöne l ttiği daha sert
eleştiriler için, bkz . "Precisazioni sul potere: risposta ad alcu
n i eritici�' Aut Aut 167/8 (1978): 3-11. Aynı sayıda. Toni Neg
ri'nin Foucault'yu e leştirdiği bir makale de yer alıyor.
MARX'TAN SONRA 29
15- "Le souc i de l a verite" (F. Ewald ile söyleşi). Magazine liı
ıeraire. sayı 207. Mayıs 1984. s. 18-23. (ç.n.)
lamakla kald ıkları. asıl mese len i n. dün yanın değiştiri l me
si olduğu yo lundaki ünlü tezini . hiç kuşkusuz. da imi gö
revimizin. d ü şüncelerimizi deği ştirmeye devam etmek ol
duğunu ileri sürerek cevaplardı Foucault .
..
Devrimin Otesinde•
Duccio Trombadori11
17- Duccio Trombadori . 1 945 yıl ında Roma'da doğd u. Hukuk fel
sefesi öğrenimi gördü. A nt on io Gramsci'nin siyasal düşüncesi
üzerine bir çalışması var. Roma Üniversitesi 'nde ders ve riyor .
Ayrıca . İtaly an Komünist Partisi'nin günlük yayın organı l"Uni
ta ' nı n kültür sayfasının editörlüğünü yapıyor. Colloqui co11 Fo
ucault yayımlandığında. gazetenin pa rl a mento muhabiriydi .
MARXT AN SONRA 35
19- "Her toplumun kendi hakikat rejim i , kendi genci hakikat si
yaseti vardır: Yani her toplumun doğru kabul ettiği ve doğru
olarak işlerliğe soktuğu söylem türleri; doğru sözceleri yanlış
sözcelerden ayırt etmeye yarayan mekanizmalar ve merciler i le
doğru ve yanlışın teyit edilme yol l an, hakikatin edinilmesinde
tercih edilen teknikler i le prosedürler; doğru kabul edilenleri
söylemekle yükümlü olanların statüsü ." M. Foucaul t , Entelek
tüelin Siyasi lılevi, Ayrıntı Yayın l arı , 2000, s . 51 . (ç .n.)
MAAX'TAN SONRA 39
22- Pralcsis . genci anlamda eylemi , etkinliği ifade eden bir kav
ramdır. Marx bu kavramı . insanın . tarihin diyalektik ilerleyişi
içerisinde kendine yer açmak adına kendi tarihsel dünyasını ya
rattığı ve değiştirdiği evrense l . yaratıcı etkinlik anlamında kul
lanır. 1 844 El Yavnaları ' nda. praks is ' i , kapital izmin dayattığı
.. yabancılaşmış emek"e . insanın üretken etkinl iğinin kendine ya
bancılaşmış biçimine karşıt olarak , insanın "yabancılaşmamış"
e tkinl ik biçimi olarak ele a l mışt ır . Gramsci , Lukacs gibi düşü
nürler de , praksisi , Marksçıl ığın temel kavramlarından biri ola
rak görmeyi sürdürmüşlerdir. (ç .n . )
27- Jakobenler. Fransız Dcvrimi ' nin , eşitl ikçi ve şiddet yanlısı po-
litikalarla özdeşleştiri len . 1 793 ortalarından 1 794 ortalarına ka
dar devrim hükümetine egemen olan ünlü siyasal grubudur. Ja
koben terimi . günümüzde , halk adına, halka rağmen hareket et
meyi öngören seçkin azın l ık devrimciliği anlamında kullan ı l
maktad ır. (ç . n . )
44 M ICH EL FOUCAULT - SÖYLEŞi. DUCC IO TROMBAOOR I
Oluşması
MARX 'TAN SONRA 47
29- Trombadori . burada. Foucau l t ' nun . 1 966 ' da ilk baskısı bir ay
da tükenen . büyük tartışmalara neden olan . öze l l ik le Sartrc ve
Fran sı z Komünist Partisi ' ne yakın entelektüellerin saldırasına
uğrayan kitabına gönderme yapıyor: Kelimeler ve Şeyler (us
mots et /es choses). Çe viren : Mehmet Ali K ı l ıçbay . lmge Ya
yınlan . 200 1 .
kaleme alı nmış bir patalojik anat o m i ince lemesinin iki ayrı
dünya olduğunu görmemek için . s öz ü m mec l isten dışarı . cahil
ol mak gereki r . Benim sorunum . söy lem tipi karşısında başka
bir söylem tipinin kul lan ı l mas ı . olayl ara falan türde bir açıdan
de ğ i l başka bir aç ıdan bakılabi lmesi için hangi dönüşümler di
zisinin zorun lu ve yeterli olduğunu bilmekti." (Entelektüelin Si
yasi İşlevi , s. 1 38)
,... "Ben . i ster bilim biç imi ne sah ip olan ya da bi limse l bir mo
de le gönderme yapan hakikat oy u n l ar ı . isterse denetim kurum
y a da pratikleri nde bu lunabi lecek hakikat oyunları olsun . insan
öznenin hakikat oyu n l arına nasıl girdiğini anlamaya çalıştım .
B ilim sel söy lemlerde insan öznenin . konuşan , çal ışan ve yaşa
yan bir birey o l a rak nasıl tanımlanacağını göstermeye çalıştı
ğım Kelimeler ve Şeyler başlıklı kitabımın teması budur."
(A.g .e .. s. 221) ( ç . n.)
güçlüğü açıklıyor .
3 5 - Foucaul t , başka b i r yerde , "aşırı uç" yerine " ihlal ediş" ifa
desini kul l anıyor. ( language , Counter-memory, Practice . Cor
nel l University ı>ress , 1 977, s. 29-52 . )
MAAXiAN SONRA 53
vundu . İlk kitabı The Divided Self de ( Bölünmüş Ben lik. 1 960 ),
şizofrenide g ö rü l e n ps i ko z be l irtilerinin . insanın varo l u ş u n d an
duyduğu güve nsi zli k sonucu ortaya çıkan bir savunma tepki
s i n de n kayn akl an d ı ğ ı nı öne s ü rd ü . The Poliıics of Experien
ce 'da ( De n eyi m Siyaseti , 1 967 ) . de l i l iği . n orm al d u ru m d ak i y a
b ancılaş m an ın a şıl ması olarak e le aldı . 1 965 ' te Cooper ve Es
te rson ile birl ikte . karşı-psikiyatriyi ge l iştirmeyi amaçlayan Phi
ladel phia Birliği'ni kurdu. B irlik , şizofreninin bir hastalık de
ğil . bir iyileşme süreci olduğunu . bu nedenle gelenekse l yol
l a rl a tedavi ed ilmesinin doğru o lmad ı ğ ı n ı savunuyordu . L a i ng ,
lerle ilgile nen kitaba dönel im. B ir anl amd a , tarihsel bir
araştırmad ır o çal ışma; ama o y a n ı y l a , o nitel iği üzerin
den takd ir ya da nefretle karşılamadı onu okurlar . B ütün
okurları , on un kendi leriyle , bugünkü dünyayla , modem
h a y atla kurmuş oldukları i l i şkiyle i lg i l i olduğunu hissetti
ler; izlen imleri buyd u . Herkesçe öy le kabul edi ldi . Günü
müze ait olan bir şeyin tartışmaya sokulduğunu görüyo
ruz . Aslında , ç a l ı ş ma gruplarınd a , ceza kurumları üzerine
d üş ünm ek le , onl ara karşı mücadele etmekle ilgi lenen
gru plarda yıllarca yer aldıktan sonra başl adım , bu k i tab ı
yazmaya . Tutuklularla , on ların aileleriyle , gardiyanlarl a ,
yargıçlarla y ürütüle n karmaşık v e zor b i r çal ışmaydı .
62 M I C H E L FOUCAULT - SÖYLEŞi oucc ıu TROMBADOR I
ikinci Bölüm
. .
Tarihi
MAAX 'TAN SONRA 65
39- A vrupa'da İkinci Dünya Savaş ı " nın hemen ardından büyük
yankı lar uyand ırmış olan varoluşçuluk. bireylerin . tüm özgün
lükleri ve farklıl ıkları gözardı edilerek e vrense l olduğu düşü
nülen tüme l kategoriler altında toplanıp değerlendiri l me lerine
karşı çıkmış . insan tekinin ve yaşadığı deneyimin biricik l iğini
savunmuştur. Varoluşçuluk terimini ilk kullanan Sartre olmuş
tur. Varoluşçular birçok konuda fark l ı düşünmüş olsalar da , va
rol uşun insanın kendini nasıl istiyorsa öyle yapması için ko
şulsuz bir özgürlük tanıdığı . özgürl üğü en iyi şeki lde kullana
bilmesi için insana önemli bir sorumluluk yüklediğ i . insanın
kendi yolunu evrense l . nesnel ölçütlere ald ırmaksızın kendi öz
gür iradesiyle be l irlemesi gerektiği konusunda benzer düşünce
lere sahiptirler. (ç . n . )
40- Jean Hyppol ite ( 1 907- 1 96 8 ) : Hege l ' i n Fransa ' da yeniden
önem kazanmasına öncülük eden fe l sefec i . Varol uşçu l uğun ve
Marksç ı l ığın etkisi altında yaptığı bir Hegel okuması ol arak
nite lendirilen Hegel ' in Tin in Fenomenolojisi ' n in DoRuşu ve
Yapısı ad l ı çalışmasıyla. tıpkı Hege l ' le Husserl ' in fenomenolo
MARX'TAN SONRA 67
jileri arasında derin bağ la r ol duğunu ileri süren Jean Wahl gı
bi . Tinin Fe11omenolojisi' nin teme l izleğinin mutsuz bilinç ol
duğunu savunmuş mutlu bi l incin ya kötü kaderinin farkında
.
ol mayan sa f bir bil inç . ya da üzerine bina edildiği iki liğin üs
tesinden gelerek birl iği keşfeden yetkin bir bi l inç olduğunu
söylemiştir. Foucaulf nun da hocal ığını yapan Hyppol ite . varo
l uşçuluğu He gelcili k ile Marksç ı l ığın uzlaşma zemini olarak ta
savvur edişiyle . Hege l ile Marx ' ın felsefelerini yakın laştırma
çabas ı göstermiştir. ( ç . n . )
44- Foucau lt ' nun eğitimi ve komünizm deneyimi için bkz . Michel
Foucault : The Will to Truıh . A l an Shcridan , Tavistock. Lan
don ; Methue n , Ncw York . 1 980 , s. 2 - 5 .
MAAX i AN SONRA 75
Uçüncü Bölüm
icad ı Değildir"
MAAX TAN SONRA 99
56- Eleac ı l ık : Güney İtalya ' d aki Eski Yunan şehri Elea ' d a . MÖ
V. yüzy ı l da Parmenides tarafından kuru l an felsefe oku l u . Kimi
fe l sefe tarihçileri de . varlığı fe lsefenin teme l kavramlarından bi
ri hal ine getiren bu okulun kurucusunun K senophanes olduğu
kan ıs ındad ırlar . Elea Oku l u ' nu n metafizikç i düşünürleri . ilk fel
sefeci ler olarak bil inen ve evreni açıklayabilmek için maddi bir
töz aray ışı iç ine giren İyon ya Fizikçileri ' nin karşısına ideal ist
bir an lay ı ş l a çıkmışlard ır. (ç .n . )
d u ydukl arı doğrudur. Onl ara karşı başlatı lan usand ırıcı po
lemikler, buradan yola çıkarak anlaşılabi lir.
59- Vladimir Yakov l iyeviç Propp ( 1 895- 1 970 ) : Rusya ' l ı folklor ve
anlatı kuramcısı . Halk masal l arı kon usunda yaptığı çal ışmal ar
l a , anlatı çözümlemelerine yöntemse l bir bütünlük kazand ırmış
tır. Masalın Biçimbilinıi ad l ı çal ışması birçok dile çevrilerek
edebiyat e leştirisi ve yapısal metin çözümleme tekniklerinde
önemli bir yenileşmeye yol açmıştır. Halk masallarına uygula
dığı çözümleme yöntemi , Levi-Strauss tarafından ge l iştiri lerek
d i l bi l i m alanında k u l l anıl mıştır. (ç . n . )
63- M iklos Horhy ( 1 868- 1 957): Birinc i Dünya Savaşı " nın ertesin
de Macaristan ' da devrimci güç leri yeni lgiye u ğ ratan ve 1 920-
1 944 y ı l l arı arasında kral naibi sıfatıyla ülkeyi yöneten Macar
amiral . Hitler' in "Bolşevizme karşı haç l ı seferi" olarak nite le
,.. Adı geçen kitap Kapital 'i Okumak adıyla Türkçe olarak ya
yım land ı . Kapital ' i Okumak , Louis A lthusser. Çev iren : Celal
A. Kanat . Belge Yayınlan , İstanbul . 1 995 .
11Q M IC H E L FOUCAUL T - SÖYLEŞi DUCCIO T ROMBADOR I
geçerl i görülen , kend isinden sonraki gelene kadar varl ığını sür
d ü re n . içinde d i l se l . deneyimse l . bak ışsal ve kavramsal alabi l
diğine değişik öğelerin bir arada bulunduğu . kendi içinde
bütünlüklü bir söylem dagarıdır. Episteme , ait olduğu dönem
de neyin düşün ü lebi l ir neyin düşünülemez. neyin söy lenebilir
neyin söyleneme z . dahası neyin duyulabi lir neyin duyulamaz
olduğunu koşullandırıp belirleyen son derece kapsamlı bir söy
leme-yaşama-algılama-kavrama çerçevesidir. (ç . n . )
MARX'TAN SONRA 113
ken şey . bunlar oldu . Her zaman ciddi , düzenl i bir eg
zersiz olarak gördüm , Şeylerin Düzeni 'ni .
biçi min i n yükse l i şiyle olan bağl antı larıyla birlikte , bizim
olan biteni an l ayabi l memiz için yararl ı olabi lir. Ama me
kan izmal arı ve iç işleyişi ile birlikte bir söylemin ya da
bir bilgi ( sa voir) sisteminin üretimi gibi hassas anal izler
söz konusu olduğunda , daha derin lemesine çal ışmak ge
re k i r . Ve muhteme len , kaç ı n ı l maz tek bir çözüme ya da
m u t l ak te k bir aç ık l amaya da ulaşıl mayacaktır. Asl ında ,
ana l i z ed i l me y e ç a l ı ş ı lan şey le onun i l i şki l i olduğu feno
men arasındaki bağlantı lar kurulabi l i rse , gereğinden fazla
son u ç çıkacaktır ortaya .
70- Ders Özetleri, M. Foucau l t , Çev : Sel ahattin Hilav , Yapı Kredi
Yayınları , 2003 , s . 9 . (ç .n . )
MAR X 'TAN SONRA 1 51
. . .
Duccio Trombadori: J
Aralık 1 978 'de L ' Unitiı 'ya11
göndermiş olduğunuz mektuba değinmek istiyorum .
Orada , İtalya ' lı komünist entelektüellerle bir ara
ya gelerek çeşitli konuları tartışmak istediğinizi
ifade ediyordunu z . Sizin mektubunuzdan olduğu gi
bi aktarıyorum o kon u başlıklarını : " Kapitalist ve
sosyalist devletlerin işleyişi , bu farklı ülkelere öz
gü toplumsal yapılar, dünyadaki devrimci hareket
lerin başarısı , Batı Avrupa partilerinin stratejileri
ve örgütlenme biçimleri , baskı aygıtlarının ve ulu
sal güvenlik kurumlarının her yerde gözlemlenen
nisbi gelişimi , yerel mücadelelerin uğrunda çarpı
şılan genel hedeflerle bağlantısını kurmanın zor
luğu . . . " Bu tartışma , "katılanları birbirinden ayı -
.
del i"n i sadece saçma değ i l , daha önemlisi teh l i kel i de
bu luyo r um B ugünü düşm a na karşı savaşı yorum" diye
. "