Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 3

Mirze Şefi Vazeh

(Gence, 1792 - Tiflis, 1852)

Mirze Şefi Vazeh 1792'de Gence'de doğdu. Ba- denştedt'le tanışır. Bir süre onun Fars dili ça-
bası Kerbelâyı Sâdık, Gence hakimi Cevat Han'ın lışmalarına kılavuzluk yapar. Bodenştedt Tiflis'ten
saray mimarıydı. Babasını erken kaybetmiş, İslâm ayrılırken, Mirze Şefi kendi şiirler mecmuasını ona
âyinlerine karşı itimatsızlığı ve hür fikirliliği ile hediyye eder. Aynı zamanda "Divan-ı Hikmet"
tanınan Hacı Abdulla adlı bir akrabasının hi- meclisinin faaliyetlerini devamlı takip eden Bo-
mayesinde büyümüşdü. Bir kaç yıl Gence denştedt burada dinlediği şiirleri de yazıya al-
medresesinde tahsil görmüş, lakin ruhanilere karşı mıştı. 1846'da Almanya'ya dönen Bodenştedt
saygısızlığı nedeni ile medreseden kovulmuştu. kendi memleketinde seyahat anılarını ihtiva eden
Bundan sonra şahsi gayretiyle tahsilini ta- "Şarkda Bin Bir Gün" kitabını yayınlatır. Kitabın
mamlamış, aynı zamanda bir hattat sıfatıyla içerisinde Mirze Şefi'nin şiirlerinden de örnekler
Gence'de ve çevresinde ün kazanmıştı. Hacı Ab- verir. Bu örneklerin kısa zamanda son derece
dulla'nın yardımı ile Cevad Han'ın kızı Püste büyük şöhret kazandığını ve tüm Almanya'ya ya-
Hanım'm sekreteri görevini üstlendi. Ama Rus- yıldığını gören Alman uzmanı, 1851'de Berlin'de
ların 1826 yılı Gence saldırısından sonra, Püste "Mirze Şefinin şarkıları" kitabını yayınlatır. Kitap
Hanım İran'a kaçmak zorunda kaldığından Mirze onun beklediğinden de büyük bir şöhret kazanır.
Şefi de yegâne gelir kaynağı olan görevini kay- Kısa bir süre içerisinde, şarkılar İngiliz, Fransız,
betmişti. Ardından Hacı Abdulla'nın ölümü ve İtalyan, İspanyol, Hollanda, Polonya, Çek, hatta
Gence'lilerin şahsına yönelik sui zannı Mirze eski Yahudi diline bile aktarılır. Ve yalnız Al-
Şefi'yi daha da zor bir duruma soktu. Sonunda Şah manya'da 100 defadan fazla yayınlanır. Şarkılar
Abbas camisi yanındaki medresede hüsn-i hatt öğ- aynı dönemde Rus diline de çevrilmiş ve ünlü Rus
retmenliğine atanabildi. Burada Mirze Şefi'nin ya- yazarı Lev Tolstoy'un dikkatini çekmişti. 60-60.
nmda tahsil görenlerden biri de XIX yy. Türk- yıllarda ekzotizm peşince koşan tüm Avrupa,
İslâm dünyasının büyük yazarı Mirze Feteli Mirze Şefi havasıyla nefes alırdı. Hetta "Mirze
Ahundzâde olmuştu. Onun sosyal görüşünün bi- Şefi" operası yazılmış, Almanya'da "Mirze Şefi"
çimlenmesinde ve fikrî gelişiminde hocasının pastaları üretilmeye başlamıştı. Bu durum kar-
Önemli rolü olmuştu. şısında, 1873'ten sonra Bodenştedt, Mirze Şefi'nin
1840-1846 yıllarında Mirze Şefi, Tiflis'teki orta söz konusu şarkıların yazarı olduğunu inkâr etti.
okulda -geza mektebinde- Türkçe öğretmeni ve şe- Tiflis'te öğretmeni olan Mirze Şefi'nin adını, sa-
riat müderrisi olarak çalışır. Burada okulun öğ- dece mahlas olarak kullandığını, şarkıları ken-
retmenlerinden, Rus asıllı G.Grigoryev'le birlikde disinin yazdığını ileri sürdü. Uzun zaman Kaf-
Rus dilini öğrenen Türkler ve Azerî Türkçesini Öğ- kasya'da yaşamış Alman asıllı şarkiyatçı Adolf
renmek isteyen Ruslar için ders kitapları, metin ör- Bcrje de, bu işte ona yardımcı olarak, Mirze
nekleri ve antolojiler hazırlar. Aynı zamanda Tif- Şefi'nin hiç zaman şiir yazmadığı, yalnız bir öğ-
lis'teki Azerî şairlerini bir araya getiren "Divan-ı retmen olduğu yolunda, Tiflis'te sahte belgeler
Hikmet" adlı edebî meclisin kurucularından biri topladı.
olur. Rus şairlerinin bazı şiirlerini Fars diline çe- 1846-1850 yıllarında Gence şehir mektebinde,
virir. 1844'te Tiflis'teyken, Almanya'nın Hannover 1850 yılından itibaren Tiflis ortaokulunda öğ-
şehrinden gelmiş şair ve tercümeci Fredrih Bo- retmenlik yapan ve 1852'de Tiflis'te Hakk'ın rah-
metine kavuşan Mirze Şefi'nin, kendi adı ve eser- Mirze Şefi de eserlerini iki dilde-Farsça ve Azerî
lerinin Avrupa'da ve tüm dünyada kazandığı şöh- Türkçesi ile-kaleme almıştır.
retten haberi bile olmadı. Azerbaycanlı tat- Eserleri: Şiirleri. Bakı, 1926; Neğmeler, Bakı,
kikatçılardan profosör Mikayıl Refili'nin, Eliejder 1961, Cünglerdeki Şiirleri, Bakı, 1981.
Seyidzâde'nin vb. yaptıkları araştırmalar, Mirze
Şefi'nin birçok şiirinin orijinallerinin ortaya çı- Kaynakça: Die Lieder des Mirza Şhaffuz,
karılması ve Almancaya tercümelerle mukayeseli Berlin 1851; (Mirze Şefİ Şarkıları, Alman dilinde);
karşılaştırması Fridrih Bodenşted'tin hırsızlığını Aus dem Nachlasse Mirza Scaffuys, Berlin, 1875
ispat için yeterli sayıda örnekler vermiştir. {Mirze Şefi irsinden, Alman dilinde); F. Bo-
Mirze Şefi'nin adının ve eserlerinin Batı dün- denstedt. Tausend ein Tag im Orient, Berlin, 1896
yasında yayılmasının önemli nedenlerinden biri, (Şarkda Bin Bir Gün, Alman dilinde); Şair Mirze
onun şiirde Ömer Hayyam geleneklerini devam et- Şefi, Bakı, 1938 (Rus dilinde); Mikayıl Refİlİ. Mirze
tirmesi, dünyaya ve varlığa Ömer Hayyam gözü Şefi Dünya Edebiyatında, Bakı, 1957 (Rus di-
ile-kaygısız ve neş'eli bir filozof nazarıyla bak- linde), E. Seyidzâde. Mirze Şefi, Yoksa Bo-
masıydı. Şairin Azerbaycan Türkçesi ile elde edi- denştedt, Bakı, 1940 (Rus dilinde); E. Seyidzâde,
len az sayıdaki şiiri, onun edebî mahareti, poetik Mirza Şefi Vazeh. Bakı, 1969 (Rus dilinde); Fey-
söz kullanma ustalığı ve başarısı hakkında bilgi zulla Kasımzâde. XIX. Esr Azerbaycan Edebiyatı
vermektedir. Bütün çağdaşları ve selefleri gibi Tarihi. Bakı, 1974, s. 166-182.

ŞİİRLERİ
(Poetik Meclisler, Bakı-1987, c.II, s.10)

Ne qeder kim, feleyin sâbit-i seyyaresi var, Feleğin ne kadar gezegeni varsa sinemde de o
Ol qeder sinede qemzen oxunun yâresi var. kadar gamzenin ok yarası vardır.
Deyil eflâkde kövkeb görünen, çerx-i büîend, Gökte görünen yıldız değildir. Yüce gökler baştan
Oluban dîde serapa, sene nezzâresi var. ayağa göz olmuş, seni seyrederler.
Rûzigân qara, dâim gecesi târ keçer, Kimin aşkta zalim bir sevgilisi varsa zamanı kara,
Her kinıin cşqde bir yâr-i sitemkâresi var, gecesi karanlık geçer.
Nece qan cûşe gelib eylemesin âh ü feğân, Gönlümün yaşlı gözler gibi fıskiyesi varken kan
KÖnlümün dîde-yi giryân kimi fevvâresi var. nasıl coşup da âh ve feryat eylemesin!
Ol gezeldir ki, bu, Vâzeh dedi bir derd ehli, Bu gazeli Vâzeh adlı bir dert sahibi söyledi. Sanki
Zahiren lâle otağında qonaq qâresi var. lâlenin otağında misafir olmuş bir karası vardır.

SÜSENÎ
(c.II,s.11)
Ey nezâket çemeni içre xurâman Süseni, Ey nezaket çimeninde salınarak nazla gezen; gü-
Xûbluq kişverinin taxtma sultan Süseni, zellik ülkesinn tahtına sultan olan; bir bakışıyla
Sedeğin yayı qaşı sedqesi qurban Süseni, yüz can alan susen çiçeği! Böyle giderse süsen çi-
Bir baxışla yaraşır kim, ala yüz can Süseni, çeği, çabucak dillere destan olur.
Bele getse tez olur dillere dastan Süseni.
Herekât ü revîşin qıldı seh-i servini pest, Yürüyüşün ve davranışların servinin düzlüğünü,
Sünbüle türreyi zülfün şikeni verdi şikest, doğruluğunu geride bıraktı. Zülüflerinin kıvrımı
Lâleni dâğe salıb rûyin, edib bâdeperest, sümbüle kırıklık verdi. Yüzün lâleyi yaraya salıp
Ey könül, qaş-göz arade ne gezirsen bele mest, içki düşkünü hâle getirdi.
Yoxdu vehmin ki, are yerde töke qan Süseni.
Ey melek, ebryüzün güldü mü, yâ bedr-i tamam, Ey melek, ey dolunay gibi olan güzel! Bulutlu
Kim ki, rûyinden olur mest, ona bade heram. yüzün güldü mü? Senin yüzünden sarhoş olanlara
Perdesiz cilvelenib, naz ile ver qedde qiyam, içki haramdır. Saklamadan cilve yap ve ayağa kal-
Küfr-i zülfün dağıdıb, mest çıxıb, eyle xuram kıp boyunu göstererek nazlan.' Zülüflerinin ka-
Bileler tâ ki, nedir küfr ile îman, Süseni. ralığını ortaya dök. Sarhoş bir şekilde çıkıp salın.
Böylece küfür ile iman nedir, herkes bilsin.
Bu qed ü qâmetine etles ü xâra yaraşır, Senin bu boyuna boşuna atlas veya üzeri menevişli
Qaşlarm gûşesine qetlime îmâ yaraşır, kumaş yakışır. Kaşlarının köşesine ise beni öl-
Ede ger zinde lebin lefz-i Mesîhâ, yaraşır. dürme düşüncesi yakışır. Eğer dudakların Hz.
Seni her kim ki, sever, basma sevda yaraşır, İsa'nın adını yaşatırsa; yakışır, uygundur. Seni
Ola sergeşte vü dîvâne vü heyran Süseni. seven her kişinin başına sevda yakışır. Ey susen çi-
çeği! Seni gören şaşkın, deli ve Sersem hâle düşer.
Gün ki, her gün ki, cıxar, dergâhine secde eder, Güneş her gün çıkıp senin dergâhına secde eder.
Serv reftâra gelir, qilsa qedin bağa güzer Servi bağa gelse; boyun eğer, salınarak yürümeye
Gönce ger ağzın ile qarşı dura, boynun eyer, başlar. Eğer gül goncası ağzınla karşı karşıya gelse
Küfr-i zülfün yetişib bir yere kim, ey kâfer, boyun eğer. Ey kâfir! Senin zülüflerinin karalığı,
Deseler Vazeh'e, bühtandı, Müselman, Süseni. küfrü bir yere ulaştığında Vazeh'e Müslüman der-
lerse iftiradır.

MÜŞAİRE

(c. II. s.12)

Sebzpuş olmuş qeddin rüxsar-i ateşgunile, Yeşil örtüye sarınmış boyun, ateş yüzünle, sanki
Muse-yi İmrane güya, Tur şeklin gösterir. İmranoğlu Musa'ya Tur dağı gibi görünür.

NACİ

Tiğin almış destine ol çeşmi-celladm senin, Senin o cellat gözlerin eline okunu almış; mahmur
Cane qesd etmek diler, mexmur şeklin gösterir. şekilde görünerek cana kastetmek ister.

Cism-i zarımdan çıxar hicrin elinden naleler, Ayrılık derdiyle inleyen vücudumdan iniltiler
Böyle bir tendir tenim, zenbur şeklin gösterir. çıkar; tenim böyle bir tendir, arı şeklini gösterir.

Xett-i rüxsarm edib tarac hüsnün mülkünü, Yanağının tüyleri güzellik mülkünü yağma edip,
Bir xerabe şehr içinde mur şeklin gösterir. harabe bir şehir içinde yoksulluğu gösterir.

ŞEYX

Göz sirişki merdüminin nöqtesin berbad edip, Gözyaşı, aşığının (her) noktasını berbat etmiştir; so-
Aqibet bir gün olur kim, gur şeklin gösterir. nunda öyle bir gün gelir ki mezarı gösterir.

Tilbe könlüm teller ile sarmıb, teldir sebeb, Gönlüm teller ile sarmmıştır; bakan kimselere,
Filmesel, baxan kese Mensur şeklin gösterir. Mensur (gibi) olarak gösterir.

Kehreba tek reng-i zerdim sanma gel bihude kim, Gel, kehribar gibi altın renkli olduğumu sanma; za-
Derd-i eşqe uğramış, rencur şeklin gösterir. vallı ki aşk derdine düşmüş hasta şeklini gösterir.

MİRZE MEHEMMED HESEN

İller ile müttesil ger olsa bir ezeb, Eğer bir dert, azap yıllarca sürse; bir kocakarı (bile)
Bir qarı düşse eline, hur şeklin gösterir... eline düşse huri (gibi) görünür.

You might also like