2021 merhametinden sadece insanlar değil, sahipsiz
hayvanlar, yuvasız kuşlar hatta yırtıcılar dahi ﷽ nasibini almıştır.
َ خ ْي ٌر ِع ْن َد رَبِ َك ثَوَاباً َو
.ًخ ْي ٌر اَ َمل َ ُوَالْبَا ِقيَات َ ُالصالِحَات Aziz Müminler! Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de şöyle
:اّلل َعلَ ْي ِه َو َسلَ َم
ُ صلَي ه ِ َو قَا َل رَسُ و ُل ه َ اّلل buyurmaktadır: “Ölümsüz olan iyi işler, Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha lâyıktır.” 3 .س أَصْ لَهَا َو َس ِب ِل الثَ َم َر َة ْ فَا ْح ِب O halde, geçici dünya nimetlerini amel VAKIF: ŞEFKAT VE MERHAMET defterimizi ebedi açık tutacak vesileler olarak MEDENİYETİ görelim. Vakıfların kurulmasına, korunmasına ve Muhterem Müslümanlar! ihya edilmesine katkı sunalım. Unutmayalım ki Peygamber Efendimiz (s.a.s), bir gün ashâbına vakıf medeniyetinin temeli merhamettir. Merhamet şöyle demiştir: “İnsan ölünce şu üçü dışında bütün ise Allah Teâlâ’nın Rahmân ve Rahîm ism-i amellerinin sevabı kesilir: Sadaka-i câriye yani şeriflerinin tecellisidir. faydası kalıcı hayır, kendisinden istifade edilen Kardeşlerim! ilim ve arkasından dua eden hayırlı evlât.”1 Hak ve hukuk tanımayan, insaf ve vicdandan Bu hadis-i şerifte ifade edilen sadaka-i yoksun zalimler, Filistin’deki kardeşlerimizin cariyenin en güzel örneklerinden biri, İslam topraklarını işgal etmeye, çocuk, yaşlı, kadın medeniyetinin simgesi olan vakıflardır. demeden canice saldırmaya devam ediyor. Geliniz, duaların kabul edildiği bu icabet vaktinde ellerimizi Aziz Müminler! açıp Rabbimize yalvaralım: Vakıflar, İslam’ın bütün varlık âlemine karşı şefkat ve merhametinin müesseseleşmiş halidir. Ya Rab! Sen kimsesizlerin sahibi, mazlumların İnsana emanet olarak verilen malın, bütün insanlığın sığınağısın, bizlere rahmetinle muamele eyle. hatta bütün canlıların hizmetine sunulmasıdır. Zayıf Sen bizim Mevla’mızsın, zalimlere karşı bize ve düşkünlerin elinden tutma, muhtaçların yardım eyle. sıkıntısına kalıcı çözüm bulma çabasıdır. Nitekim Şu mübarek günler hürmetine, ilk kıblemiz Hz. Ömer (r.a), bir gün Peygamberimize gelerek, Mescid-i Aksâ’yı ve Peygamberler şehri Kudüs’ü “Yâ Resûlallah! Benim çok güzel bir hurma bahçem zalimlerin işgalinden kurtar Allah’ım! var. Bu bahçeyi bağışlamak istiyorum.” deyince, Allah Resûlü (s.a.s), ona şu tavsiyede bulunmuştur: Ya Rabbi! Miracın basamağı Mescid-i Aksâ’yı “Aslını vakfet. Mahsulünü de sadaka olarak korumayı, bu uğurda mücadele etmeyi yeryüzündeki dağıt.”2 bütün Müslümanlara ve bizlere nasip eyle. Kıymetli Müslümanlar! Allah’ım! Evlerinden yurtlarından kovulan, öz Ecdadımız, vakıfları birer “vefa müessesesi” vatanlarında garip kalan mazlum bütün olarak görmüş ve kazandığı serveti, tekrar insanlığın Müslümanlara kurtuluş nasip eyle. hizmetine sunmuştur. Bu anlayışla cami, mescit, Mazlumların umudu, gariplerin yurdu cennet mektep, medrese, kütüphane, hastane, aşevi, çeşme, vatanımızı ve aziz milletimizi her türlü tehlikeden köprü gibi nice eser inşa etmiştir. Böylece işsize iş, koru Allah’ım! yoksula aş, borçluya destek, evsize yuva, hastaya şifa götürmüştür. “Kardeşlik sınır tanımaz” şiarıyla 1 Müslim, Vasiyyet, 14. 2 Müslim, Vasiyyet, 15. iyiliği yeryüzüne egemen kılmış, mazlumlara yurt, 3 Kehf, 18/46. gariplere umut olmuştur. İslam’ın bu engin şefkat ve Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü