Professional Documents
Culture Documents
YÖKDİL Fen Bilimleri Kelime Listesi
YÖKDİL Fen Bilimleri Kelime Listesi
YÖKDİL Fen Bilimleri Kelime Listesi
VITAL WORDS
YÖKDİL FEN
VOCABULARY LIST
www.remzihoca.com
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
extinct
extinct (n): nesli tükenmiş | sönmüş (yanardağ)
extinction (n): nesli tükenme
evidence
evidence (n): kanıt, delil
● He has found the evidence that bees can communicate with each other.
Arıların birbiriyle iletişim kurabildiğine dair kanıt buldu.
www.remzihoca.com 2
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
research
research (n): araştırma
researcher (n): araştırmacı
lack
lack (n): eksiklik
lack (v): eksik olmak, yoksun olmak
lacking (adj): eksik
3 www.remzihoca.com
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
region
region (n): bölge
regional (adj): bölgesel
purpose
purpose (n): amaç
www.remzihoca.com 4
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
maintain
maintain (v): devam ettirmek | bakım yapmak | ifade etmek
maintenance (n): bakım | nafaka
improve
improve (v): gelişmek
improvement (n): gelişme
5 www.remzihoca.com
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
allow
allow (v): izin vermek | olanak sağlamak, mümkün kılmak
expose
expose (v): ortaya çıkarmak, maruz bırakmak
exposure (n): maruz kalma
exposed (adj): maruz kalmış
overexposure (n): aşırı maruz kalma
www.remzihoca.com 6
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
component
component (n): bileşen, parça
cause
cause (n): sebep
cause (v): sebep olmak
Synonyms (v): cause, lead to, bring about, result in, induce, give rise to
almost
almost (adv): neredeyse, yaklaşık, hemen hemen
7 www.remzihoca.com
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
● Almost all of the passenger in the bus were asleep when the accident happened.
Kaza meydana geldiğinde otobüsteki yolcuların neredeyse hepsi uyuyordu.
● By the time my father retires, he will have worked for almost thirty years.
Babam emekli olduğunda, neredeyse otuz yıl çalışmış olacak.
● It is almost impossible to learn a foreign language in a short time.
Yabancı bir dili kısa bir sürede öğrenmek neredeyse imkansızdır.
invention
invent (v): icat etmek | uydurmak
invention (n): icat, buluş
inventor (n): mucit
production
produce (v): üretmek
product (n): ürün
production (n): üretim
producer (n): üretici
productive (adj): üretken
www.remzihoca.com 8
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
experiment
experiment (n): deney
experiment (v): deney yapmak
experimental (adj): deneysel
9 www.remzihoca.com
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
pollution
pollute (v): kirletmek
pollution (n): kirlilik
pollutant (n): kirletici (madde)
polluted (adj) kirli, kirletilmiş
emit
emit (v): (gaz, ısı, ışık vb.) yaymak
emission (n): emisyon, (gaz, ısı, ışık vb.) yayma, salınım
www.remzihoca.com 10
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
observation
observe (v): gözlemek
observation (n): gözlem
observer (n): gözlemci
environment
environment (n): çevre | ortam
environmental (adj): çevresel
11 www.remzihoca.com
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
predict
predict (v): tahmin etmek
prediction (n): tahmin
predictable (adj): tahmin edilebilir
unpredictable (adj): tahmin edilemez
diversity
diverse (adj): çeşitli
diversity (n): çeşitlilik
species
species (n): tür (canlı)
www.remzihoca.com 12
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
solid
solid (adj, n): katı | güvenilir, sağlam
solidify (v): katılaşmak
artificial
artificial (adj): yapay
artificially (adv): yapay olarak
● Today a large number of artificial satellites are revolving around the Earth.
Bugün çok sayıda yapay uydu dünya etrafında dönüyor.
● Artificial silk tends to cost far less than real silk.
Yapay ipek gerçek ipeğe göre çok daha az maliyetlidir.
● Irrigation is the process of artificially moving water to soil.
Sulama yapay olarak suyun toprağa taşınması işlemidir.
13 www.remzihoca.com
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
die out
die out (pv): yok olmak
come up with
come up with (pv): (çözüm yolu vs) bulmak
build up
build up (pv): birikmek
run out
run out (pv): tükenmek, bitmek
run out of (pv): tüketmek, bitirmek
www.remzihoca.com 14
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
● If you run out of cash, you can fall back on your savings in the bank.
Nakdiniz tükendiğinde, bankadaki birikimlerinize başvurabilirsiniz.
● Having run out of money, I had to return to home.
Param bittiğinde eve geri dönmek zorunda kaldım.
● We will inevitably run out of oil, coal and natural gas.
Kaçınılmaz olarak petrol, kömür ve doğal gazı tüketeceğiz.
● Fossil fuels will eventually run out.
Fosil yakıtlar sonunda tükenecek.
Synonyms run out, run out of, use up, deplete, drain
lead to
lead to (pv): yol açmak, sebep olmak
Synonyms (v): cause, lead to, bring about, result in, induce, give rise to
resource
resource (n): kaynak
15 www.remzihoca.com
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
determine
determine (v): belirlemek, karar vermek
determination (n): kararlılık, karar
determined (adj): kararlı
sustain
sustain (v): sürdürmek
sustainable (adj): sürdürülebilir
unsustainable (adj): sürdürülemez
www.remzihoca.com 16
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
disaster
disaster (n): felaket
disastrous (adj): feci
Types of Disasters
earthquake (n): deprem
storm (n): fırtına
flood (n): sel
avalanche (n): çığ
lanslide (n): toprak kayması
drought (n): kuraklık
famine (n): kıtlık
tornado (n): hortum
hurricane (n): kasırga
hazard
hazard (n): tehlike
hazardous (adj): tehlikeli
17 www.remzihoca.com
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
● Nuclear waste disposal has tremendous health hazards associated with it.
Nükleer atık imhasının onunla ilişkili çok büyük sağlık tehlikeleri vardır.
● The nuclear reactor has a lot of hazardous waste.
Nükleer reaktörün birçok tehlikeli atığı vardır.
contamination
contaminate (v): kirletmek
contamination (n): kirlilik
contaminated (adj): kirli, kirletilmiş
transform
transform (v): dönüşmek, değişmek
transformation (n): dönüşüm, değişim
www.remzihoca.com 18
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
layer
layer (n): tabaka, katman
layered (adj): katmanlı
● The atmosphere of the Earth consists of a number of layers, each with its own distinct properties.
Dünyanın atmosferi, her biri kendine özgü özelliklere sahip olan birkaç katmandan oluşur.
● We need the ozone layer because it protects us from the sun’s ultraviolet rays.
Ozon tabakasına ihtiyacımız var, çünkü bizi güneşin morötesi ışınlarından koruyor.
● The flood deposited a layer of mud.
Sel bir çamur tabakası bıraktı.
● To stay warm in winter, dress in layers.
Kışın sıcak kalmak için kat kat giyinin.
adjust
adjust (v): ayarlamak | uyum sağlamak
adjustment (n): ayarlama, ufak değişiklik | uyum
adjustable (adj): ayarlanabilir
19 www.remzihoca.com
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
discover
discover (v): keşfetmek, bulmak
discovery (n): keşif
obvious
obvious (adj): bariz, açık, net
obviously (adv): bariz, açık, net bir şekilde
hardly
hardly (adv): neredeyse hiç, zar zor
barely (adv): neredeyse hiç, zar zor
scarcely (adv): neredeyse hiç, zar zor
Not: hardly, barely scarcely zarfları eş anlamlıdır ve şekil olarak olumlu görünmelerine rağmen
olumsuz bir anlamları vardır. Daima olumlu cümlede kullanılır ama cümle olumsuz çevrilir.
www.remzihoca.com 20
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
occur
occur (v): meydana gelmek, olmak
adverse
adverse (adj): olumsuz
adversely (adv): olumsuz bir şekilde
21 www.remzihoca.com
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
carry out
carry out (pv): yerine getirmek, yapmak, uygulamak
rely on
rely on (pv): bel bağlamak, güvenmek, muhtaç olmak
reliance (n): güvenme, bağımlı olma
reliable (adj): güvenilir
unreliable (adj): güvenilmez
● Plants rely on the soil, water, and the sun for energy.
Bitkiler enerji için toprağa, suya ve güneşe muhtaçtır.
● This organization relies entirely on voluntary donations.
Bu organizasyon tamamen gönüllü bağışlara bel bağlamıştır.
● Jack hardly ever relies on other people for help.
Jack, yardım için diğer insanlara neredeyse hiç güvenmez.
● Increasing reliance on solar energy will save both jobs and lives.
Güneş enerjisine olan bağımlılığı arttırmak, hem iş hem de hayat kurtaracaktır.
www.remzihoca.com 22
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
repair
repair (v): tamir etmek
repair (n): tamir
repairable (adj): tamir edilebilir
irreparable (adj): tamir edilemez
exceed
exceed (v): aşmak
excess (n): fazlalık
excessive (adj): aşırı
excessively (adv): aşırı şekilde
23 www.remzihoca.com
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
concern
concern (n): endişe
concern (v): endişelendirmek | ilgilendirmek
concerned (adj): endişeli | ilgili
concerning (adj): endişe verici
concerning (prep): ...ile ilgili
www.remzihoca.com 24
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
decline
decline (n): azalma | gerileme, çöküş
decline (v): azalmak | reddetmek | gerilemek
declining (adj): azalan | gerileyen
Synonyms (decline: azalmak): fall, decrease, drop, decline, shrink, diminish, lessen
25 www.remzihoca.com
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
counterpart
counterpart (n): emsal, muadil, denk
Açıklama: başka bir yerde aynı değerde olan, aynı amacı olan kişi veya eşya
rapid
rapid (adj): hızlı
rapidly (adv): hızlıca
claim
claim (v): iddia etmek | talep etmek | can almak
claim (n): iddia | talep
● He claims to be a socialist, and yet he has two houses and a Rolls Royce.
Sosyalist olduğunu iddia ediyor, ancak iki evi ve bir Rolls Royce'u var.
● He claimed that he had discovered a new comet.
Yeni bir kuyruklu yıldız keşfettiğini iddia etti.
www.remzihoca.com 26
YÖKDİL FEN VOCABULARY LIST
● The typhoon claimed many lives.
Tayfun birçok can aldı.
● There is no scientific basis for these claims.
Bu iddiaların bilimsel bir temeli yoktur.
● She has a claim on her deceased husband's estate.
Ölen kocasının mülkünde bir talebi var. (onun olduğunu iddia ediyor)
certain
certain (adj): kesin, emin | belli, belirli, bazı
certainly (adv): kesinlikle, elbette
uncertain (adj): belirsiz, karasız
certainty (n): kesinlik
uncertainty (n): belirsizlik
3 www.remzihoca.com
YDS DERSLERİ
Çeviri, kelime, okuma çalışmaları ve soru çözüm stratejileri ile
seviyeniz ne olursa olsun sizi YDS’ye eksiksiz hazırlayacak internetin
olduğu her yerden istediğiniz zaman ulaşabileceğiniz online eğitimler
sunuyoruz.
YÖKDİL DERSLERİ
Sosyal Bilimler, Sağlık Bilimleri ve Fen Bilimleri alanlarına yönelik
çeviri, kelime, okuma çalışmaları ve soru çözüm stratejileri ile
seviyeniz ne olursa olsun sizi YÖKDİL’e eksiksiz hazırlayacak internetin
olduğu her yerden istediğiniz zaman ulaşabileceğiniz online eğitimler
sunuyoruz.
ÇEVİRİ DERSLERİ
İster sınav için ister akademik kariyeriniz için katılabileceğiniz
Akademik Çeviri Dersleri ile kısa sürede İngilizce'den Türkçe'ye çeviri
bilginizi geliştirebilirsiniz. Çeviri dersleri aracılığıyla çeviri bilginizin
yanı sıra hem okuma-yazma becerinizi hem de kelime bilginizi ileri
seviyeye taşıyabilirsiniz.
KİTAPLAR
YDS ve YÖKDİL’e yönelik titizlikle hazırladığımız kitaplarımızı, internete
erişiminizin olmadığı zamanlarda YDS ve YÖKDİL sınavlarına eksiksiz
hazırlanmak için rehber olarak kullanabilirsiniz.
ONLINE UYGULAMALAR
İnternete bağlanabilen tüm cihazlarda rahatça kullanabileceğiniz
İngilizce öğrenme uygulamalarımızla, öğrenmeyi hem zevkli hale
getiriyor hem de bireyselleştiriyoruz. Üstelik tüm uygulamalarımızı
online derslere katılan kullanıcılara ücretsiz sunuyoruz.
Rh Pozitif Yayıncılık Danışmanlık ve Eğitim, Öğretim Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti.
Ertuğrulgazi Mahallesi Ceylanbeyli Sk. No:29 Pk:26140 Tepebaşı | Eskişehir
0(850) 532 74 74 | 0(532) 365 01 08
iletisim@remzihoca.com
www.remzihoca.com