Professional Documents
Culture Documents
Ergonomi̇ 1
Ergonomi̇ 1
İnsan her türlü işini, ölçülebilir düzeylerde ve iş formülleri ile ifade edilebilecek, bir fiziksel iş
yaparak gerçekleştirir. Makineler ile kıyaslandığında, insanların iş kapasitesi önemli ölçüde
sınırlı görünür. Bu nedenle, insanlara verilecek işler, onların gün boyu gerçekleştirebileceği bir
düzeyde kalmak zorundadır. Gücünün üzerinde iş yapmaya zorlanan insan yorulur. Yorgunluk;
çalışanların iş verimini, çalışan sağlığını ve güvenliği ve psikolojik denge açısından olumsuz
etkiler doğurabilir.
İnsanlar iş görürken; çeşitli el aletlerini, mekanik araç ve gereçleri, iş makinelerini ve belli bir
iş için programlanmış sistemleri (robotlar, bilgisayarlar, uzaktan kontrol sistemleri gibi)
kullanırlar. Bu işbirliğinden amaç, insanların fiziksel ve zihinsel yeteneklerini desteklemektir.
İnsanların kullandığı her türlü araç ve gerecin en etkin şekilde hizmete sokulması için onları
kullananların; duruş, oturuş, genel sağlık, güvenlik ve sisteme uyum özelliklerinin dikkate
alınması gerekir. Bu nedenle, insan varlığının bedensel ve ruhsal gereksinimlerini dikkate
almak, davranışlarını tanımlamak, insanların kullanımı için tasarlanmış tüm sistemleri onlara
uygun hale getirmek önemlidir.
İnsanlar endüstriyel ortamda; soğuk, sıcak, yüksek basınç, alçak basınç ve rutubet gibi çeşitli
ortam stresleri ile karşı karşıya kalabilirler. Ayrıca iş ortamlarında; toz, duman, zehirli gaz ve
buharlar, zehirleyici maddeler, iyonizen radyasyon, endüstriyel gürültü, titreşimler, yetersiz ya
da fazla ışık gibi çeşitli çevresel faktörler insan sağlığını ve iş verimini olumsuz yönde
etkileyebilir. Bu olumsuz etkileri azalmak için birçok bilimden veri alan disiplinlerarası bilim
dalı olan ergonomi den faydalanılmalıdır.
Daha kapsamlı bir tanım ile ergonomi; insanların anatomik özelliklerini, antropometrik
karakteristiklerini, fizyolojik kapasite ve toleranslarını göz önünde tutarak, endüstriyel iş
ortamındaki tüm faktörlerin etkisiyle oluşabilecek, organik, psikososyal stresler karşısında,
sistem verimliliği ve insan-makina-çevre uyumunun temel yasalarını ortaya koymaya çalışan,
çok disiplinli bir araştırma ve geliştirme alanı olarak ifade edilebilir.
1910’larda ergonomik yaklaşımlara öncülük eden iki yeni metot girişimi dikkati çekmiştir.
Bunlardan birincisi, mühendis Gillbreth ile psikolog olan eşinin geliştirdikleri İş ve Zaman
Etüdü (Time and Motion Study), ikincisi ise, iş başında enerji harcamayı önlemek için, Oksijen
Tüketimi (Oxygen Uptake) formülünü geliştiren ve gaz geçirmez örnek alma torbaları ile
tanınmış Douglas’ın çalışmalarından bahsedilebilir. Günümüzde her iki yaklaşım da
geliştirilmiş metodlarıyla halen kullanılmaktadır.
İkinci Dünya Savaşı Ergonomi bilimi açısından gelişmenin en fazla olduğu yıllar olarak ifade
edilebilir. Savaş araçları yapımı için artan mekanizasyon süreci de makinelerin özellikleri
abartılarak insan-makine sistemleri ihmal edildiğinden ortaya çıkan başarısızlıklar bu
başarısızlıkların nedeni ve bunun sonucunda yaşayan kayıplar araştırıldığında Ergonomi
bilimine verilmesi gereken önem daha iyi ortaya çıkmıştır.
II. Dünya savaşının ardından İngiltere’de Oxford Medical Research Unit ile Cambridge
Applied Psychology Unit kurulmuştur. Amerika Birleşik Devletlerinde de Dayton Aeromodical
Laboratory Psychology Branch kurularak çeşitli araştırmalara başlanılmıştır. Bu kuruluşlarda
insan ve iş psikolojisi yaklaşımlarından çok insan-makine ara kesiti sorunları dile getirilmiştir.
1940’lara kadar yapılan çalışmaların dağınık oluşu çeşitli güçlüklere sebep olduğundan,
1949’da Oxford Üniversitesinde ve Murrel’in başkanlığında anatomi, antropoloji, fizyoloji,
psikoloji, mühendislik bilimleri, tasarımcılar gibi çeşitli uzmanlık alanlarından gelen
araştırmacılar ile yapılan toplantıda “Ergonomi” teriminin kullanılması önerilmiştir. Böylece,
yunanca’da iş (ergo) ve yasalar (namos) kelimelerinden üretilen kavram bu yeni isim ile, iş
yaşamı ve iş görmenin doğal yasalarını ilgi alanında gören tüm meslek adamlarının çabalarını
tek bir başlık altında toplamak olanağı doğmuştur.
1949’dan bu yana, ergonominin gelişmesi farklı boyutlara ulaşmış olup; ilk zamanlar, ekipman
tasarımı araştırmalarında sadece uygulamalı psikoloji yaklaşımının yeterli olmayacağı
görülerek çok disiplinli bir kapsam benimsenmiştir. O zamana kadar genellikle düğmeler,
kontrol düzenekleri, göstergeler, makine boyutları ve paneller gibi konularla uğraşılırken,
Oxford toplantısından sonra konu, daha geniş bir perspektif içinde ele alınmaya başlanmıştır.
Bunu gerçekleştirmede ilk adım ise “Ergonomi Araştırmaları Konseyi’nin” (Ergonomics
Research Council) kurulması olmuştur. Bu kuruluşun çalışmaları uluslararası bir işbirliğini de
amaçladığı halde, böyle bir birleşme ancak 1961 yılında Stockholm’de yapılan uluslararası bir
toplantıda gerçekleştirilebilmiştir. Bu toplantı vesilesiyle “Uluslararası Ergonomi Topluluğu”
(International Ergonomics Society) kurulmuş ve merkezi İngiltere’de bulunan bu uluslararası
cemiyetin bu alanda önemli bir birleştirici etkisi olmuştur.
Türkiye’de ergonomi düşüncesi dolaylı yollardan da olsa, en önce Ankara Üniversitesi Ziraat
Fakültesi’nde “Ziraatte Canlı Kuvvet Kaynakları” kürsüsünün kurulmasıyla konu edilmeye
başlanmıştır. 1969 yılına kadar bu kürsüde genellikle mekanik kuvvet kaynakları üzerinde
çalışılmıştır. Dinçer’in “İnsan Emeği ve Ziraatteki Prodüktivitesi”, “Çalışma Şekli ve Kas
Yorgunluğu” çalışmalarıyla insan faktörü konusunu da uğraş alanı içine almıştır.
1970’lerde, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında ergonomik yaklaşım görüşü Ankara’da Refik
Saydam Hıfzısıhha Enstitüsü’nde C. Erkan’ın çabalarıyla gündeme gelmiş ve 1968 yılında
Çalışma Bakanlığı ve Dünya Çalışma Teşkilatı (ILO) işbirliği ile modern bir İşçi Sağlığı ve İş
Güvenliği Merkezi (İSGÜM) kurulması için çalışmalara başlanmıştır. Bu merkezin, modern
cihazlar ile donatılmış ergonomi ünitesi ancak 1972 yılında kurulabilmiştir.
Fiziksel Ergonomi:
Fiziksel ergonomi, klasik olarak nitelendirilen ve daha çok endüstri mühendisliği içerisinde ele
alınan konuları kapsamaktadır. Özellikle fiziksel çevrenin tasarlanması, çalışan insanın sağlık
ve güvenliğine ilişkin tasarımlar, insan vücut ölçüleri ve vücudun bir çalışma ortamı içerisinde
en iyi kullanımını konuları kapsamaktadır. İnsanın fiziksel ve vücut yapısı ile fiziki
pozisyonlarına yönelik olarak iş araçlarının kullanım tarzı arasında yüksek oranda uyum
sağlanmalıdır. Fiziksel ergonomi kapsamında yapılan çalışmalar aşağıdaki gibi
sınıflandırılabilir.
A. Fiziksel Çevrenin tasarımı
Gürültü
Titreşim
Aydınlatma
Isıtma
Havalandırma
Kimyasal Zararlılar
C. Performans Modelleme
D. Vücut Konumunun İncelenmesi
E. Uzanma Mesafesi (Kol ve Eller)
F. Mühendislik Antropometrisi
G. Robotlu Sistemlerde İnsanın İncelenmesi
H. Ekran Önü Çalışmasında Tasarım
Bilişsel Ergonomi:
18.yüzyılın sonlarına doğru, önce İngiltere ve daha sonra diğer batı ülkelerinde yayılan sanayi
devrimi, ev temelli, insan gücüne dayalı üretimden, büyük ölçekli fabrika üretimine geçilmesini
sağlamıştır. Böylece üretim sistemlerinde geniş kapsamlı mekanizasyon devri başlamıştır.
Bunun sonucu olarak insanın üretimdeki işlevi, işi bizzat yapmaktan, işi yapan makinayı kontrol
etmeye dönüşmüştür. 1950 ve 1960’lı yıllarda gerçekleşen enformasyon devrimi (bilgi
teknolojisindeki gelişme), insanın üretim sistemlerinde üstlendiği düzenleme ve kontrol
işlevlerinde de çeşitli değişikliklere yol açmıştır. Temel algılama ve motor aktiviteler gibi
beynin işlevi olan fonksiyonlar da gelişen teknolojinin sorumluluğuna verilmeye başlanmıştır.
Fiziksel dayanıklılık yerine, dikkat ve uyanıklık; fiziksel ustalık yerine, planlama ve olaylar
arasında ilişki kurma; fiziksel güç ve kuvvet yerine, problem çözme kabiliyeti önem kazanmaya
başlamıştır.
Bu gelişmelerle birlikte insanın fiziksel rahatlığı ve sağlığı ile ilgilenen Ergonomi’nin ilgi alanı
da genişlemiştir. Böylece Fiziksel Ergonominin yanı sıra Bilişsel Ergonomi ve Organizasyonel
Ergonomi de, Ergonomi’nin birer alt dalı olarak kabul görmeye başlanmıştır. Bilişsel
Ergonomi, yapılan iş ile beyin arasındaki karşılıklı etkileşimi inceler. Bilişsel psikoloji ile
birçok ortak yöne sahip olmakla birlikte, esas amacı sadece insanın bilişsel özelliklerini
anlamaya çalışmak değildir. Aynı zamanda ve daha da önemlisi insan beyninin işi nasıl
etkilediği ve işten işten nasıl etkilendiği üzerinde çalışır ve elde edilen bilgileri çalışma
sistemlerinin tasarım ve değerlendirilmesinde kullanır. Bunun için de, Fiziksel Ergonomi’nin
yaptığı gibi sadece iş ortamının kalite ve rahatlığıyla ilgilenmez, aynı zamanda üretilen ürün de
dahil olmak üzere, yapılan işin kalitesiyle ilgilidir.
Bilişsel ergonominin çok geniş bir uğraş alanı olduğu görülmektedir. Burada amaç insanları ve
özellikle çalışma çevresini inceleyerek en uygun sistemlerin kurulmasıdır. Bu amaç
doğrultusunda bürolarda çalışanların daha rahat teknolojik imkanlardan faydalanması için
ergonomik faktörlere dikkat edilmesi gerekmektedir.
Bu yüzden insan performansı üretim veya hizmet sürecinde rol oynayan en değişken girdidir.
Bu özelliğiyle insan, kalitede rol oynayan en önemli değişkendir. Bu nedenle yöneticilerin
hangi tip organizasyonda olursa olsun karşılaştıkları ve çözmek zorunda oldukları en büyük
problem çalışanlarından en yüksek performansı nasıl elde edebilecekleridir. Yöneticiler
çalışanların maksimum çabayı göstermeleri için ilk olarak onları motive etmelidir. Çalışanın
motivasyonunu etkiyen etmenler farklı olmakla birlikte genel olarak aşağıdaki başlıklar altında
toplamak mümkündür. Bunlar;
İşi çalışan için önemli hale getirmek.
İşi yapabilecek ve kendini geliştirebilecek potansiyeli olan kişileri seçmek.
Çalışana işinden ne beklendiğini açıkça belirtmek.
Çalışanı gerekli bilgi, beceri ve davranışı kazanacak şekilde eğitmek.
Performansı değerlendirmek, sonuçlar ve beklentiler ile ilgili mutabakat ve iletişim
sağlamak.
Çalışana performansını artırmada yardımcı olmak.
Çalışanla ilişkiyi sürdürmek.
Yüksek performansı ödüllendirmek.
Çalışana uygun bir iş ortamı oluşturmak.
Yararlanılan Kaynaklar
İncir G., 1983, “İmalat Sanayii İşyerlerindeki Ergonomik Uygulamalara Genel Bir Bakış”,
MPM Yayınları, Ankara.
Bağış, A. Ergonomi ders Notları…….
Dr. Necmettin Erkan, 1988, “Ergonomi: Verimlilik, Sağlık ve Güvenlik için İnsan Faktörü
Mühendisliği”, MPM Yayınları, Ankara.
ÖZOK, A. Fahri. (1995). Ergonomi Alanındaki Son Gelişmeler, İstanbul: Milli Prodüktivite
Merkezi Yayınları.