Professional Documents
Culture Documents
33-Yabanci Gezginlerin Gozuyle Urfa Bolgesi
33-Yabanci Gezginlerin Gozuyle Urfa Bolgesi
•• •
URFABOLGESI
Egerio
Tavernier
Niebuhr
Olivier
von Moltke
Badger
Petermann
Sac hau
Soane
Yayın No : 33
ikinci Bas1m
Ağustos 201 O
ISBN
978-975-7394-32-7
Kapak fotoğraf1
Escourt
Dizgi-Mizanpaj &
Kapak Tasanm1
Selahaddin Eyyubi GÜLER
Baskı ve Cilt
TŞOF TRAFiK MATBAACILIK A.Ş.
TEL: 267 09 31-267 08 97-98-99
FAKS: 267 08 12-267 08 94
2
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
TAKDiM
3
Yabancı Gezgin/erin Gözüyle Urfa Bölgesi
Nuri OKUTAN
Şanlı u rfa Valisi
ŞURKAV Başkanı
4
Yabancı Gezgin/erin Gözüyle Urfa Bölgesi
ÖN SÖZ
5
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
6
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
iÇiNDEKiLER
TAKDiM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 3
ÖNSÖZ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 5
7
Yabanci Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
Rumkale . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 43
Birecik . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 45
Urfa . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 49
27 Ocak 1 839 Tarihli Mektupta Urfa . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 52
M iSYONER PAPAZ G EORGE P ERCY BADG ER'iN
NOTLARINDA SiVEREK VE URFA . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 58
Siverek . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 58
U rfa . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 59
ALMAN G EZGiN P ETE RMAN N'IN S EYAHATNAM ESiNDE
U RFA VE BiRECiK 70 . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .
8
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
9
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
anlaşı l ı yordu. Onun yan ı nda yine ayn ı mermerden yapı lmış
başka bir heykel vard ı . Bu heykelin de Abgar oğl u Ma'nu'nun
heykeli olduğunu söyledi . Onun da yüz hatları nda bel li bir
inceli k vard ı . 1
Saraydan çıkan v e büyük bi r gümüş çay g i bi görünen
suyun dışında şehrin içinde su yoktur.
Piskopos bana şunları anlatt ı : "Şehrin yukansmda
gördüğün şu tepe var ya klZim, işte o, şehre su sağlamak
taydl. iranillar bunu görünce suyun yolunu şehirden çevir
diler ve onu kamp kurmuş olduklan yere ak1ttllar. iranlllann
suyun yönünü çevirdikleri aym gün ve aym saatte burada
gördüğün bu su kaynaklan Tann'mn emriyle kendiliklerinden
yerden f1şk1rdllar. O günden bugüne Tann'mn lütfuyla bu
ptnarlar burada kald1lar. iranlllann yönünü çevirdikleri su ise
aym gün kurudu; öyle ki, bugüne kadar da görülebileceği gibi
onlar bir saat için bile içecek su bulamadiiar. O günden bu
yana, bu bölgede tek bir damla su görülmedi. Böylece
bunlann olacağtnl vaat etmiş olan Tann'ntn emriyle onlar
kendi ülkelerine, iran'a dönmek zorunda kaldiiar. "2
Aziz piskopos bana, Abgar' ı n ve bütün ailesi nin çok gü
zel , fakat eski tarzda yap ılmış bir mezar anıt ı n ı da gösterd i .
Daha sonra Aziz Torna'n ı n mezarı n ı ziyaret etti m. Ancak
orada bul unan bir kilise (Aziz Toma Kilisesi) çok büyük ve
çok güzel ve yeni bir biçimde yapılmış olup, gerçekten
Tanrı'n ı n evi olmaya layıktı r.
Piskopos, beni i sa' nı n mektubunun içinden geçirilerek
Edessa ( U rfa)'ya geti rildiği iddia edilen kap ıya3 götürdü.
10
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
4 Segal, J.B., Edessa Kutsal Şehir, çev. Ahmet Arslan, Iletişim Yay.
istanbul 2002, s. 232
11
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
12
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
13
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
14
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Ura
f Bölgesi
ları , Hz.i brahim'in oğl unu kurban etme görevine koyul madan
önce dua etmek için burada diz çöktüğünü ve i çinde
bulunduğu mağarada dizlerinin altından i ki pı nar fışkırd ı ğ ı n ı ,
burada gelen suyun cam i yakı n ı ndaki şad ırvanın havuzunu
beslediğini söylüyorlar.9 Havuza kesme taşlar döşenmiş ve
içi bal ı kl arla dol u ; bal ı klar, havuz çevresinde dolaşan ve
ekmek atan i nsanları izliyorlar. Bal ı kiara kimse ilişemiyor. Bu
bal ı kları kutsal sayan Türkler, onlara i brahim'in bal ı kları
diyorlar. Havuzun çevresindeki meydanı n genişliği 20 adım
dan fazla tutan bir bölümü çok güzel hal ı larla kaplanmış,
ama havuzun suyu bütün kente yayıl ıyor ve surların dibinden
geçen küçük bir dereye dökülüyor. i ki p ı narın bul unduğu
mağaraya geli nce, hiç kimse buraya ayakkabıs ını çıkartma
dan g i remiyor; ayrıca mağara H ı ristiyanlara çok güç göste
ril iyor. Gene de i ki Kapusen rahibiyle birlikte mağaraya g i rme
yol unu buldum v e merakım bana 6 kuruşa patladı .
Aziz Aleksius'un g izli bir yaşam sürme uğruna taç
kapısı altı nda 1 7 yıl geçirdiği ki liseyi de gördüm. Kilise , ken
tin en yüksek tepesindeki bir mezarlı ğ ı n içinde ve E rmeni
leri n elindeyd i . Ama E rmenileri n en önem li kiliseleri, kente
çeyrek saat uzaklı ktaki Aziz Efraim 'in yaptırd ığı kil isedir
( H ı d ı r ilyas Kilisesi ). Manast ı r da dimdik ayakta ve güzel
duvarlarla çevri l i . Kilisede G regoryen harfleriyle yazı lmış
büyük bir i ncil var. Aziz Efraim'in mezarı dağ ı n altındaki bir
rnağarada. Burada, içinde sürekl i iki-üç lamban ı n yakı ldığı ,
her sekiz günde bir ayin düzenlenen küçük bir şapel bulunu
yor. Çevresinde başka mağaralar da yer alıyor ve bunlarda
da çok eski H ı ristiyan mezarları var.
15
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
16
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
17
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
18
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
• � �- .
r���
Carsten Niebuhr ( 1 733-1 81 5). Alman gezgini.
(
-
.
._ ;
. ,,.-_. __
_
19
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
11 Alman mili 7.5 km'dir. (7.5 mil: 56.250 km, 5.5 mil ise 4 1 .250 km'dir)
20
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
•)
,�·- ·;�y··;:;, .·
21
Yabancı Gezgin/erin Gözüyle Urfa Bölgesi
22
Yabancı. Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
13 Bu gibi kutsal balıkiara Şiraz'da rastladım; sayfa 1 67'ye bakı nız. Bundan
başka böyle kutsal bir balıklı gölü Diyarbakır'da ve diğer birisini de
Antakya'ya yakın Salkin'de görmüştüm. (C.Niebuhr)
14 Yünün bükülüp iplik yapıldığı bu basit alete Urfa'da "Tığ" veya "Teşi"
denir.
23
Yabanci Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
24
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
25
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
26
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
27
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
28
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
Ro lin O l i v i e r . (?-17 . . . ) . F r a n s ı z g e zg i n i .
B ü y ü k i h t i l a l d e n s o n r a F r a n s a' d a g e ç i c i yö n e t i m i e l e a l a n
C o n v e n t i o n H ü k ü m et i 179 2 y ı l ı n d a O l i v i e r ' y i b i r u z m a n l a
h e y et i n i n b a ş ı n d a i s t a n b u l ' a g ö n d e r i yo r . O l i v i e r v e a r k a
d a ş l a r ı i s t a n b u l v e c i va r ı n d a , B o ğ a z l a r ' d a , M a r m a r a b ö l g e
s i n d e u z u n s ü r e k a l a c a k l a r , s o n r a 1795 y ı l ı A r a l ı k a y ı n d a
k ı s a b i r s ü r e i ç i n E g e D e n i z i a d a l a r ı n d a n s e k e s e k e M ı s ı r' a
g i d e c e k , 5-6 a y s o n r a d a S u r i y e v e K ı b r ı s y o l u i l e t e k r a r
i s t a n b u l ' a d ö n e c e k l e r d i r . B i r s üre s o n r a O l i v i er , H ü k ü m et i n
d e n a l d ı ğ ı t a l i m a t ü z e r i n e b ü t ü n A n a d o l u ' y u k e r va n l a
g e ç e r e k D i ya r b a k ı r - B a ğ d a t y o l u i l e l r a n ' a g i d e c e k , 1798 y ı l ı
b a ş ı n d a t e k r a r a y n ı g ü z e rg ah ı t a k i p e d e r e k A f y o n k a r a h i s a r
K ü t a h ya - i z n i k -ız m i t y o l u i l e i s t a n b u l 'a g e l e c e k v e b u r a d a n
d a 3 0 M a y ı s 1798 d e g e m i i l e F r a n s a' y a d ö n e c e k t i r .
Halep'ten Hareket
Halep'ten ayrı ldıktan sonra 5 lieue 17 kadar mesafede,
o zamana kadar hep kenan ndan gitmekte olduğum uz F ı rat
Nehri'ni artık göremez olduk. Arızalı, kalker bir araziden
geçti kten sonra mümbit, fakat ekilmemiş çı plak bir avaya
geldik. Burada Hardaran (doğrusu Harran) ad ı ndaki küçük
·
Rolin Olivier, Türkiye Seyahatnamesi, Kitap tl, 1790 Yıllarında Türkiye
(Yaşam, Tarım, Ticaret ve Sanayi) , Fransızcadan terc. Oğuz Gökmen ,
Istanbul 1991, s. 116-125. Dipnot ve açıklamalar tarafımızdan yapılmış
tır.
17 Lieue (Liyö) = Fersah. 1 Fersah yaklaş ı k 5 km'lik bir uzaklı k ölçüsüdür.
Buna göre 5 fersah 25 km. eder.
29
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
bir köy vard ı . Evleri , araları harç kanmadan üst üste yerleş
tirilmiş moloz taştan yapı l m ı şt ı .
Harran köyündeki evler yap ı itibariyle çok ilginçti.
Taştan topraktan yap ı lmı şt ı , ama g i riş kat yoktu. Üzerinde
külah şekl i nde konik kubbeler bulunuyord u. Dam ı n üzerinde
kaç kubbe varsa evde o kadar oda var demekti . Bu odalar
duvarlara nazaran çok daha itinalı ve güneşte pişmiş kil
kerpiçlerle yapılmışt ı . Bu kerpiçlerde toprak, çam urun içine
karıştırılan samanla sertleştirilmişti. Soğuğa, sıcağa daya
nıklı olduğu söyleniyordu.
Ventose 18 ay ı n ı n 8. günü 5 saatlik bir yürüyüşten
sonra, Çarmelik adı verilen mağaralara ulaşt ı k . Geli rken
yolun yarısı nda Türkmen Köyü vard ı . Biraz ilerisinde de
Çobanbeyi Köyü'nü gördük.
Mağaralar yakı n ı nda su yoktu. S uyu 1 kilometre kadar
uzakl ı ktaki Çarmel i k Köyü'nden aldık. Yolda, Avrupa'da
olduğu gi bi burada da i l kbaharı n m üjdecisi sayı lan k ı rlang ı ç
v e tepeli kuşlara rastlıyorduk.
Ayı n 9'unda (28 Şubat 1 790), 9 saatlik bir yürüyüşten
sonra Küçük Sacur, Büyü k Sacur (bugün Suriye'de) adla
rı nda kısa aral ı klarla i ki akarsuyu geçtik. i kisi de F ı rat
Nehri'ne akıyordu.
M izier'e (Mızar?) gelmeden az önce Ou rrel (?) ad ı ndaki
bir köy vard ı r. Ertesi günü, ayı n onunda 5 saatli k bir yol cu
luktan sonra Birtha yahut Bridgek (Bireci k) önünde F ı rat
Nehri'ne ulaşt ı k.
30
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
31
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
32
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
suları çok bol olan bir dere akar. Eski yazariara göre, bu
derenin U rfa'dan geçtiğini yazd ıkları S ki rtos (Karakoyun)
Nehri olması muhtemeldir.
Bu suyun altında 1 00 ayak1 9 kadar uzunlukta dört köşe
bir havuz i nşa edilmiştir. Bu havuzun içinde akıl almaz kadar
çok bal ı k vard ı r. Bu balı kların bu kadar çoğalması n ı n sebebi
onların kutsal olduğu ; kim onlara dokunur veya yemeğe kal
karsa, hemen orada öleceği i nancı çevre halkı arası nda
yayı lmış olmasındand ı r. Hav uzun kenarı nda bu bal ı kların
yiyebilecekleri çörekleri, tatl ıları satan seyyar satıcı lar bulu
nur. Batıl i nançlara sahi p olanlar yahut bir dileğin gerçekleş
mesini isteyenler, bu bal ı kları beslerler; onları n suyun içine
atılan yemleri kapmak için birbi rlerinin üzerine çıkıp nası l
oynaşt ı kların ı seyrederek vakit geçirir eğlenirler. Bu batı l
i nancı önce k i m icat etmiş ve şimdilerde kimler sürdürüyor
larsa, onları bu bul uşları ndan dolayı kutlamak gerekir. Zira
bu sayede bal ı kl ı havuzun çevresi günün her saati nde her
yerden gelen i nsanlarla dol up taşmaktadır. Bu havuzun bir
kenan camiin duvarına yaslanmakta, öbür kenarları ise
büyük çınar ağaçları ile gölgelend i rilmektedir.
U rfa'nın evleri, moloz taş veya daha çok yontulmuş
d üzenl i taşlarla i nşa edilmiştir. Çok sağlam ve d üzenli olmak
la beraber fazla yüksek değildir. Hepsinin üzerieri teras
(dam) ile örtülüdür. Yollarının ortasından i ki-üç ayak genişli
ğinde bir kanal geçer. Yağmur suları ile birl i kte çöpler de
buradan akar; yolun i ki tarafı da bir kal d ı rı m gibi temiz kal ır.
Yoldan gel i p geçenler için büyük kolaylı k sağlar.
Osmanlı i m paratorluğu'nun bütün kentlerinde olduğu
gibi burada da, Avrupa'nın Katali k kentleri nde görülebilecek
33
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
kil iseleri n say ısı ndan çok fazla cam i görünür. Bu camilerden
hepsinin, cami gelirinin m i ktarına göre değişen yüksekl ikte
birer minaresi vard ı r. Ermenilerin U rfa'da bir kiliseleri ve
daha aşağıda bir misafirhaneleri vard ı r. Kervancı başı bizim
burada konaklamam ızı sağladı .
Kent halkı Türkler, Araplar, Kürtler v e Ermeni lerden
oluşur. Bunlardan ilk üçü Müsl üman'd ır. Yah udilerin sayı ları
azd ı r ve nispeten daha fakirdirler. E rmeniler Halep, Diyar
bak ır ve Musul ile ticareti ellerinde tuttukları içi n oldukça
zengindirler.
U rfa'da 3-4 tane üstü kapa l ı , kubbeli çarşı vard ı r.
34
Yabancı Gezgin/erin Gözüyle Urfa Bölgesi
geçeni ere göstermez ama kad ı nlar bunun ard ı ndan pek ala
d ı şarıdakileri görebilirler.
Erkeklerin k ı l ı k kıyafetleri Suriye'de gördüklerimizden
farklı değildir. S iyah veya uzunlaması na siyahl ı beyazl ı
çizgileri bulunan abalar giyerler. Bu giysiler papazları n
giyd i kleri cübbeleri and ı rı r. Fakir ahali ve köyl üler ise, kısa
koll u kazaklar giyerler; beli n alt ı na kadar i nen bu kazakların
sırt ı , parlak renklerle üç köşe işlemelerle süsl üdür. Bu
giysi lere sahil kentlerinde rastlamadık. En güzelleri Maraş
kenti nde imal edilirmiş. Maraş, Halep'in güney batısında
küçük bir kenttir. Maraş gömlekleri i nce yünden dokun
m uştur ve tanesi 8-1 0 kuruştur. U rfa'daki abalar ise , kal ı n
yünden ve keçi kı l ı ndan yap ı l ı r. Bunların e n ucuzu 1 0- 1 2
kuruş, en paha l ı ları ise 1 00 kuruşa kadar çı kar.
U rfa ve dolayları nda k ızları n daha küçük i ken burun
kenarlarından birini delerek oraya bir altın veya güm üş halka
(h ızma) geçirmek adeti vard ı r. Biz, burnun orta k ı k ı rdağ ı na
kocaman bir alt ı n halka geçi rmiş kad ınlara da rastlad ık. Bu
adeti Suriye sahi llerinde de görmüştük. Ama burada, Mardin,
Musul ve Bağdat'ta olduğu kadar yayg ı n deği ldi .
35
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
Kalen in Tarifi
Tepede kalker bir kaya l ı k üzerinde i nşa edilmiş Urfa
kalesi d ikkatimizi çekti. Çok sarp ve kayalar üzerine yontul
m uş d i k bir yoldan kaleye çıktık. Bir harabe hali nde idi.
Sadece genişçe bir yeri üstün körü onarı lmış, oraya da
kalenin korunması ile görevli bazı Yeniçeriler yerleşm işti .
Kaleden i nerken eski bir binaya rastladı k. Mermer sütunları
ve bir de oymal ı kapı başl ığı vard ı . Üzerindeki yazıların çoğu
sil i nmişti . Tan ıdığımız karakterlerden hiç birine benzemi
yordu. Lakin bize Arap harfleri ile yazı lmış gibi geldi. 20 Urfa
kalesinin duvarları çok yüksekti . Dikkatimizi çeken bir başka
husus da, kalenin avaya bakan duvarları n ı n altı ndan kaya
lardan oyulmuş bir kanal ı n (hendek) mevcudiyeti idi. Derin
liğini ölçtük 30-40 ayaktı . Genişliği ise 25-30 ayak vard ı . Bu
kana l ı n açılması için herhalde çok büyük gayretler sarf
edilmiş olmal ıyd ı . Zira bu kanal ı n oyulduğu kayalar çok sertti.
36
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
37
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
38
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
39
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
40
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
41
Yabancı Gezgin/erin Gözüyle Urfa Bölgesi
42
Yabancı Gezgin/erin Gözüyle Urfa Bölgesi
RUMKALE 25
43
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
44
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
BiRECiK
Mevki bak ı m ı ndan ası l önemli olan yer, haritaların
Birtha veya Bire olarak adland ı rd ı kları Beleci k ya da Bire
cik. Nehir burada dik kaya duvarları arası ndan çıkıyor, artık
t a ağz ı na kadar h ep ovadan geçiyor ve üzerinde gemi işler
hale geliyor. Albay Chesney'i n o kadar şanl ı şerefli bir tarzda
başarı sızl ığa26 uğradığı büyük teşebbüste, Hindistan'ı F ı rat
yol u ile Avrupa'ya bağlayacak olan gemi seferlerinin
45
Yabancı Gezgin/erin Gözüyle Urfa Bölgesi
46
Yabancı Gezgin/erin Gözüyle Urfa Bölgesi
yığma tepe ile işaretlenm iştir. Bu suni tepeler çok defa devce
bir emeğin ürünüdür. Samosata veya Samsat'ın tepesi 1 00
ayak kadar yüksek, 300 ad ım uzun ve 1 00 adım gen işti r. Bu
tepelerin yamaçları yontulmuş taşlarla döşenir ya da yaklaşık
75 derecel i k bir meyille duvar örülür; böylece suni bir kayal ı k
meydana getiri lmiş olur veya Horis Kalesi'nde olduğu gibi
esasen mevcut olan kayaya bu suretle ilave yapıl ır. Bireci k'in
kalesinde (Türkler buna Kale-i Beyda, yani Beyaz Kale
derler) bu taş örtünün arkası nda dışarıya mazgal del i kleri
olan kemerli dehlizler dola n ı r. Siverek'te böyle 80 ayak
yüksekliğinde, kapkara bazalt taşından, şevli bir duvar
vard ır.
47
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
labirentti r. Çok güzel, yüksek bir kilise, şimdi bir Türk evl iya
s ı n ı n mezarı bitişiğindeki odalarla hala tam olarak durmak
tadı r; öteki gözleri yıkılmışt ı r. Yüzlerce ayak derinliğinde,
hala içinde su bul u nan kuyusu kuzey tarafı ndaki bir mahzen
dedir; buradan yukarıya doğrudan doğruya kayaya oyulmuş
bir dehlizden geçilerek çıkıl ı r.
Başka bir kubbeli yerde dev gibi i ki i nsan tasviri ile
Farsça bir yazıt gördüm. Kale-i Beyda'n ı n harabeleri şimdi ki
haliyle sald ı rılara karşı tamam ıyla koru nm uştur, hatta zaptı
imkansızd ı r denebilir. Gerçekten de üzeri nde kaya kitlelerin
den yapılma 60 ile 80 ayak yüksekl iğinde bir suru bulunan
1 00 ayak yüksekliğindeki bir kaya duvarına karşı elden
gelecek ne vard ı r? Devaml ı bir bombard ımanın yapabileceği
şeyi deprem zaten yapm ışt ı r. Dış örtü d uvarı nı n 1 00 ayak
uzunluğunda bir kısm ı tepeden aşağı yuvarlanmıştır, fakat
onun arkasındaki tonozlar sarsı lmamıştır bile; kaleye tırma
nabilmek ise eskiden olduğu gibi bugün de imkansızd ı r.
U rfa'ya giderken yolda, apayrı biçimde bir köyde kaldık.
Mezopotamya'nın bütün yukarı kısm ı , sana yukarıda anlat
mış olduğum gibi , bir taş çöl ünden i barettir. Burada ne bir
ağaç, ne bir çal ı , hatta ne de ki brit çöpü yontabilecek kadar
olsun bir çırpı parçası bulabilirsi n ; çoğu kez bir ot bitirecek
kadar bile toprak bulunmaz. Bu sebeple i nsan meskenlerinin
çoğu yum uşak kum taşı na oyulm uştur ve bu taşları n açığa
ç ıktığı yerlerde yani tepelerin başları ndadı r; fakat ovada
hiçbir kaya yüksel mediği için burada bir çatı meydana
getirmek başl ı başı na bir sanatt ı r. Çarmelik'te buna, taş ve
çamurdan bir çeşit kubbe örmek suretiyle çare bulmuşlar.
Köyde yan yana bi rbirine sı kışm ış yüzlerce böyle fı rın görü
l üyor. Her meskende bu kubbelerden birçoğu var. Bunlardan
48
Yabancı Gezgin/erin Gözüyle Urfa Bölgesi
mesela biri ahır, biri haremlik, bir başkası selam l ı k yani kabul
odası vesai re olarak kullanıl ıyor.
Bize deve tezeğinden ve bir tür bal d ı ran otu nun kökle
rinden ateş yaktılar.
URFA
U rfa, eski Edessa, Osrhoene Krall ı ğ ı ' n ı n başkenti idi .
2 1 6 y ı l ı nda imparator Severus'un zamanı nda oraya ve Nisi
bis ( N usaybin)'in tah kimi suretiyle de F ı rat' ı n öbür kıyısına
yerleşmiş olan Romal ılar' ın bir kolonisi oldu. Urfa, kilise
tari hinde meşhur Edessa Tasviri ile ilgiyi çeker. isa'nın
ölümünden ta yüzyıllarca sonra H ı ristiyan topl ulukları ara
s ı nda tasvi rlere i badet yayılm ıştır. Bu sebeple Kurtarıcı'nın 29
yüz hatları n ı n herhangi bir tasvirini gerçeğe sad ı k ve
doğrudur diye il eri sürmek kolay bi r şey değildir. Bununla
birlikte Kral Abgar'a dair olan Suriye (doğrusu Süryani
olacak) efsanesi hatırlardad ı r; buna göre kral, i sa'yı arayı p
bulu r. Ona, Yahudi leri n kötül üklerinden korunması için Edes
sa'yı takdim eder, kendisi de i sa tarafı ndan iyi edilir ve
i sa'dan, yüzünün bir beze çıkm ış olan hari kal ı tasvirini
hediye olarak alır.
Beşi nci yüzyılda Ermeniler bütün resim lere tapmayı
kötü gördükleri gibi bu masa l ı da reddetmişlerd i ; bugün ise
buna i nanmaktad ı rlar ve efsane halk ağzı nda yaşamaktad ı r.
Bana şehrin bir çeyrek saat doğusunda bir mağara içinde
gizli bi r pı narı gösterdiler. Beni oraya götürenierin hi kayesine
göre resmi taşıyan adam hemen hemen şehri n surlarına
varmış, tam o sırada bir bölük atl ı ona bu pı narda yetişmiş, o
49
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
50
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
i ki tuğlu Şerif Paşa, beni pek iltifatla kabul etti . Onun misafiri
olmam lazım geldi , Cuma olmasına rağmen askere atış
talimleri yapt ı rd ı .
Urfa'dan buraya, Diyarbekir'e kadar olan alan mektu
buma Diyarbekir'de devam ediyorum- insanın tasavvur
edebileceği en kasvetli çöldür. Siverek şehri hariç, bu 40
saatlik mesafede içinde i nsan yaşayan sadece dört köy
görd ü m , geri kalanları kışın Arapların yuvaland ı kları taş
yığı nları ndan i baret. Kuyular çok az, derelerde su yok, hatta
herhangi bir zamanda su bulunmuş olduğuna dair hiçbir iz
yok, bununla birl i kte merhaleden merhaleye ayvatlar
(doğrusu hayrat) yani üzerieri kubbeli sarnıçlar var. Kışın
sular çıplak taş zem in zemin üzerinden bunları n içine akarak
toplanıyor. Hayratlar dini vakıflard ı r ve yazı n Türkmenler ve
Araplar yüz binlerce baş hayvanlarıyla bunların etrafı nda
toplan ı rlar; bu sebeple de su çoğu kez Haziranda tükenir.
Bazen su pek deri nded i r ve uzun, dar merdivenler ta
aşağ ıya, o kadar hasret çeki len elemana kadar iner. Buralar
geceleri yüzlerce yabani güvercinin topland ı kları yerd i r,
rahatsız edilince geleni kanat çı rpmaları ve büyük bi r gürültü
ile ürkütürl er.
Bazalt döküntüleri, biricik dar pati kadan bin zahmetle
ayı klanmışt ı r. Gece ta geç vakte kadar, parlak ay ışığı
altında bu çölde i lerledi m; nadir olarak, uzun m ızrakl ı bir atlı
kıtası na rastlanıyar ve selam verilip alı nıyor: "Se/am Aley
küm! Aleyküm Selam!" Ara sıra, taşlar arası ndan bin zah
metle yem arayan bir deve sürüsü ve onları n yan ı nda
çobanların kara çad ı rları ile karşılaşılıyor. Sürücü, nakaratı :
"Aman! Aman! (Merhamet! Merhamet!) olan bu, Tuna kena
rı nda da F ı rat kıyısı nda da duyulan aynı şarkıyı söylüyor.
51
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
52
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
53
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
54
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
55
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
56
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
çal ı ştım; beni gölgem g i bi takip etti. Ben gezmeyi çok sev
diğim, h ızl ı yürüdüğüm ve topografya çal ışmalarından alışkın
olduğum üzere uzun ad ı m lar attığım içi n, zavall ı adamcağız
bu yorgunluk yüzünden tam am ıyla güçten d üştü.
Türkler at yahut eşeği olan bir insanın yaya yürümesine
asla akıl erd i remezler; d uru r bakar ve hayretle " Yeri!" derler.
Fakat yalnız gezmek, gelenekiere yayan yürümekten de
daha büyük tecav üzd ür ve insan çok setalet içinde olmal ıdır
ki, arkası ndan gel i p çubuğunu taşıyacak hiç olmazsa bir
tem beli olmasın. Bir gün Malatya'da cemaatiyle birlikte şehre
dönen bir eşekçiye rastlad ı m . Adam herhalde beni paşanı n
yan ı nda görm üş olacaktı v e bana i ltifatta bulunmaya niyet
lenmişti ; daha ben neye uğradığı m ı bilmeden beni kol umdan
tuttu ve eşeği n i önüme çekti , "Bin gözüm!" ded i . Ben
teşekkürle yoluma gitmeme müsaade etmesini rica ettim.
" Va/lah siye yaz1ht!r, yayan yenme!" ded i . Ben ona bir a h ı r
dol usu atı m v e katırım olduğunu söyledi m , fakat adam akl ına
koyduğundan vazgeçmed i . Başka çarem olmad ığı için ben
de -gerçi eşeğe binmedim ama- eve döndüm ve atla gez
meye çıktım, halbuki asıl istediğim yayan gezmekti .
Birecik'teki kıtalar da yine benim eski tanı şları m d ı . Her
gün talim yap ı l d ı ; subaylar, en yükseklerden en aşağ ıdaki
lere kadar, öğrenmek için büyük bir istek gösteriyorlar ve
manevraları n basitliğine çok seviniyorlard ı .
Bireci k'te, Şubat'ı n başı nda tarlaları yeşi l eki nlerle kapl ı
buldum. Çal ı l ı kları n küçük küçük yaprakları vard ı ve Araplar
nehirde yı kanıyorlard ı . Son derece enteresan olan etrafın bir
plan ı n ı çıkardı m ve eski, harikulade kaleyi sürüne emekleye
dolaşt ı m . Burada yüzyıllardan beri yıkılmış olduğu anlaşılan
bir sürü ku bbe vard ı . Bu eski bina dev gibi bir şey, hatta
zelzeleler bile onu tahribe muvaffak olamamış. Sana evvelce
burası n ı anlatm ıştım.
57
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
George Percy Badger ( 1 8 1 5-1 888). Arap kökenli i ngiliz bilim adamı
misyoner papaz ve yazar.
Gençliğini Malta ve iyice gezdiği Arabistan'da seyahat ederek geçirdi. 1 842
yıl ında papaz oldu ve 1 842-1 844 ve 1 850 yı llarında Doğu kiliselerine
temsilci olarak gönderildi. 1 852 yı lında "Nestorians and their Ritua/s" adl ı
kitabını yayı mlad ı .
S i r Henry Barlle v e Edward Frere'in Doğu Afrika'daki Zanzibar misyonunda
sekreter oldu. Badger, 1 873 yılı nda Canterbury Başpiskoposluğunu kurdu.
"Arapça-i ngilizce Sözlük" çal ışmas ı n ı 1 88 1 yıl ında tamamladı .
Siverek
1 8 Mayıs 1 844 . Siverek'in çok dayanıkl ı bir taş katmanı
içinde kurulduğunu ve şehrin deri n bir oyuk içine yerleşm iş
olduğunun farkı na vard ı k.
Şehrin çevresi orta halli şarap yapı labilen üzüm bağlan
ile kapl ı d ı r. Diğer elyaf ürünler ise buğday, arpa, pirinç, tütün
ve bal yetişiyor. Şehre hakim bir tepe üzeri nde, etrafında
birkaç düzine Kürt köyüne ait evi n bulunduğu kale kal ı ntı ları
hala görülebilir.
Şehrin kendisi ancak 500 M üslüman aile ve 4 camiden
ol uşuyor. Ermenilerin ev sayısı ise 1 20. Onların Urfa pisko
posl uk bölgesine bağ l ı bir kiliseleri ve dört papazlan var.
Şehirde ayn ı zamanda i nşaatçı olarak istihdam edilen bi rkaç
Badger, G.P., The Nestorians and their Ritua/s, with the Narrative of A
Mission to Mesopotamia and Coordistan in 1842-1844, London 1 852,
volume 1 . Badger, Urfa ile ilgili notlarını kitabının 20. bölümünün 3 1 8-333
sayfaları aras ı nda vermiştir. Badger Urfa'ya 1 844 yı lının Mayıs ayında
gelmiştir.
58
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
59
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
60
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
61
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
62
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
63
Yabanct Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
37 Burada bahsedilen kilise, 1 844 yıl ında Aziz Serg ius Kilisesi adıyla inşa
edilmiştir. Harabe durumdaki kilise, 1 965 yılında Circis Peygamber
veya Peygamber Camii adıyla camiye çevrilmiştir.
64
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
Eyyub Kuyusu
65
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Ura
f Bölgesi
66
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
dan bahsediyor.
67
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
68
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
(. . )
.
69
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
70
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
71
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
72
Yabancı Gezginlerin Göziiyle Urfa Bölgesi
73
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
74
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
75
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
76
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
77
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
78
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
79
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
Karl Edu ard Sachau ( 1 845- 1 930). Alman oryantalist. Sachau (okunuşu
Zahav)
1 872 yıl ı nda Viyana Üniversitesi'nde profesör oldu. 1 876'da Berlin
Üniversites i 'ne geçti ve 1 887'de Oryantal Diller Semineri'ne Müdür olarak
atandı. Yakın Doğu'ya seyahatler yaptı. Onun Süryanice ve diğer Ararnice
diyalektleri üzerine yaptığı çalışmaları dikkate değerdir. O, ei-Biruni üzerine
uzmanlaşmış ve onu n "Kitab-ül Hind" adl ı eserini tercüme etmiştir. 1 879
yılında bölgeye gelen Sachau, Birecik, Suruç ve Urfa'daki gözlemlerini
anlattığı "Reise Mesopotamien" eserini 1 883 yılında yayınlamıştır. Urfa
bölgesi ile ilgili en geniş seyahat notları Sachau'un gözlemleridir. ilgili
bölümler tarafımızdan tercüme edilmiştir.
Bireci k
B i recik'in 6000 evden oluştuğu söyleniyor. Doğu'ya ait
bir tahminle oturanları n say ısı 30.000 kişiden ol uştuğu
meydana çı kmı ş ol uyor. Bu rakam bi raz yüksek tahmin
edilmiş olmal ı .
80
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
81
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
82
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
83
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
Suruç
Suruç'un 400 köyü bulunuyor. Halkın içinde Süryaniler
çok değ i l , özellikle Be razi Aşireti'ne ait Kürtler bulunuyor.
Onlar da çok cesur ve çok iyi bir asker olabilmeleri için
84
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
85
Yabanci Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
86
Yabanci Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
87
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
88
Yabanci Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
89
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
90
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
91
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
92
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
93
Yabancı Gezgin/erin Gözüyle Urfa Bölgesi
94
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
Çarmel i k Köyü
95
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
96
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
97
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
U rfa
98
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
55 Bugünkü Elazığ
99
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
100
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
10 1
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
Siverek
1 02
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
56 Gümüş kuruşluk
103
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
1 04
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Ur:fa Bölgesi
BiBLiYOGRAFYA
1 05
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
106
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
1 07
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
1 08
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
1 09
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
110
Yabancı Gezginlerin Gözüyle Urfa Bölgesi
11 1