Professional Documents
Culture Documents
Unite3
Unite3
ANOTOMİ VE FİZYOLOJİSİ
• İnsan Anatomisi
• Solunum Sistemi
İÇİNDEKİLER
• Anatomi kavramını
tanımlayabilecek,
• İnsan fizyolojisini anlayabilecek,
• İnsan vücudundaki, solunum,
hareket, sinir, dolaşım, sindirim ve
boşaltım sistemleri hakında bilgi
sahibi olabileceksiniz.
ÜNİTE
3
© Bu ünitenin tüm yayın hakları Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’ne aittir. Yazılı izin alınmadan
ünitenin tümünün veya bir kısmının elektronik, mekanik ya da fotokopi yoluyla basımı, yayımı, çoğaltımı ve
dağıtımı yapılamaz.
İnsan Vücudunun Anatomisi ve Fizyolojisi
Solunum Sistemi
İNSAN VÜCUDUNUN ANOTOMİ VE FİZYOLOJİSİ
Hareket Sistemi
Dolaşım Sistemi
Boşaltım Sistemi
Sindirim Sistemi
Sinir Sistemi
GİRİŞ
İnsan yeteneklerini en iyi şekilde kullanarak ona uygun iş ortamı düzenlemek
ve dolayısıyla güvenlik ve sağlığına uyumsuzlukları elimine etmeye çalışan Ergonomi
Bilimi, İş Güvenliği Uzmanlığının temel bilgileri arasında yer almaktadır. Çok disiplinli
bir bilim dalı olan Ergonomide iş ve sistem verimliliği, “insan-makine-çevre”
uyumunun temel yasalarını oluşturur. Bunu yaparken, insanların anatomik özellik ve
karakteristikleri ile fizyolojik kapasite ve toleransları göz önünde tutulur.
“Ergonomi” dersimizin amacı, insanları sağlıklı, güvenli kısaca en uygun işe
yerleştirmektir. Sonraki ünitelerde verilecek olan Çalışma Yerinin Ergonomik
Düzenlemesi’ne (Ünite 4 ve sonrasındaki konulara alt yapı olarak) geçilmeden önce,
İnsan vücudunda farklı insan vücudunun anatomik ve fizyolojik yapısının öğrenilmesinde fayda
mekanizmalar ve görülmektedir.
sistemler bulunur.
Dolayısıyla bu ünitenin amacı, Ergonomide önemli bir konu olan insanın
anatomik ve fizyolojik yapısı hakkında yeterli bilgiye erişmektir.
İnsan vücudunun anatomik ve fizyolojik yapısı çeşitli sistemlerden
oluşmuştur. İnsan vücudu yapı ve çalışma bakımından oldukça karmaşıktır. Tüm
inceliği ve özellikleri ile insan vücudunun yapısını anatomi, işleyiş ilkelerini ise
fizyoloji ve tıp bilimi inceler.
İnsan vücudu hücre adı verilen sayısız ve gözle görülemeyecek kadar küçük
yapı taşlarının bir araya gelmesinden oluşmuştur. Hücreler, kemik, kas, deri, mide,
karaciğer, kalp, dalak, bağırsak, göz vb. vücut parçalarının hepsini esas alır. İnsan
vücudu dışardan deri dokusu ile çevrilidir. Deri, vücudu dış etkenlere karşı korur.
Vücut sıcaklığının sabit kalması için çalışır. Ayrıca vücut için zararlı birtakım
maddelerin de dışarı atılmasında rol oynar.
İNSAN ANATOMİSİ
Anatomi terimi, keserek ayırma ve parçalama anlamına gelmektedir.
Anatomi geniş anlamda vücudun normal şeklini, yapısını, vücudu oluşturan organları
ve bu organlar arasındaki; yapısal, görevsel ilişkileri inceleyen bilim dalıdır [1, 2].
Şekil bilim anlamına gelen morfoloji kavramı da canlıların şekilsel olarak
incelenmesini belirtir. Bir görüşe göre anatomi terimi morfoloji ile özdeş olarak da
kabul edilir.
İnsan vücudu
İnsan vücudu pek çok yapının kusursuz bir şekilde bir araya getirilmesiyle
mükemmel bir sanat
eseridir. yaratılmıştır [3, 4, 5]:
SOLUNUM SİSTEMİ
Hava ile kan arasında gaz değişimini sağlayan organlara solunum sistemi
denir.
İnsanlar akciğerli solunum sistemini kullanırlar. Solunum sistemi: burun,
yutak, gırtlak, soluk borusu ve akciğerlerden oluşmaktadır.
Akciğerler, havanın
kana geçmesinde • Burun: Hava ilk defa burundan içeri girer. Havanın vücuda girdiği organdır.
görev alır. • Yapısında kıllar, mukus bezi, nemli deri, kılcal damarlar, kıvrımlı kemik
kanalları (sinüs) bulunur. Alınan havanın temizlenmesini, ısıtılmasını,
nemlendirilmesini ve kokusunun alınmasını sağlar. Buruna gelen hava
ısınarak gırtlağa gönderilir.
• Nefes borusu: Havanın akciğerlere taşınmasını sağlar. Yapısındaki kıkırdak
halkalar soluk borusunun sürekli açık kalmasını, kaslar borunun çapının
değiştirilmesini, mukuslu siller de yabancı maddelerin tutulmasını
sağlarlar.
HAREKET SİSTEMİ
İnsan vücudunda 205 civarında kemik bulunur. İnsanların yer ve yönlerini
değiştirmelerine hareket denir. Hareketi sağlayan organlar hareket sistemini
oluşturur. Destek ve hareket sisteminin oluşmasında kemikler, kaslar ve eklemler
kullanılır.
Hareket sistemi vücut şeklinin ortaya çıkmasını ve hayati öneme
İnsan vücudunda 205
civarında kemik sahip organların korunmasını sağlar.
bulunur. Erişkin bir insanda (yaklaşık) 205 kemik bulunur. Bunun 26’sı omurgada,
25’i göğüste, 22’si başta, 64’ü kollarda ve ellerde, 62’si bacaklarda ve
ayaklarda, 6’sı da kulakta bulunur.
Kemikler dış görünüşlerine göre uzun, kısa ve yassı olmak üzere üçe
ayrılır.
Kemiklerin birleşmesiyle oluşan yapıya iskelet denir. İskeleti
oluşturan kemikler eklemlerle birbirine bağlanırlar. İskelet insan
vücudunda;
• Genel şeklini kazandırır.
• Aktif hareketi sağlar.
• İç organlara desteklik sağlar.
• Merkezi sinir sistemini dış etkilerden korur.
• Kan hücrelerini üretir ve mineral depolar.
Kaslar şekil
değiştirebilen
hücrelerden oluşur.
SİNİR SİSTEMİ
Sinir sisteminde başta beyin, beyincik, omurilik soğanı, omurilik,
beyinden çıkan 12 çift ana sinir ve omurilikten çıkan birçok sinir vardır. Beyin
Omurilik, omurların
içerisinden geçer.
DOLAŞIM SİSTEMİ
Dolaşım sistemi kalp,
damar ve kan Bütün organ ve sistemler arasında madde iletimini sağlayan yapılara
dokusundan oluşur. dolaşım sistemi denir. Dolaşım sistemini kalp, damarlar ve kan dokusu
oluşturur. Dolaşım sistemi besin, gaz, hormon, artık ve antikor gibi
maddeleri ilgili hücrelere taşır.
Kalp, göğüs boşluğunda bulunan çizgili kaslardan oluşmuş bir organdır.
İstemsiz, hızlı, güçlü ve uzun süreli olarak çalışır. Böylece kan sıvısının damarlarda
akmasını sağlar. Kalp, kulakçık ve karıncık olmak üzere iki kısımdan oluşur.
• Kulakçık: Kan sıvısını kalbe doğru çeken kısmıdır. Sol kısmı vücut
toplardamarına, sağ kısmı akciğer toplardamarına bağlıdır.
• Karıncık: Kan sıvısını organlara doğru pompalayan kısımdır. Sol kısmı
vücut atardamarıyla, sağ kısmı akciğer atardamarıyla bağlantılıdır.
Kalbin sağ tarafında kirli kan (CO2 oranı fazla) ve sol tarafında da temiz
kan (O2 oranı fazla) bulunur. Kalbin çevresinde koruyucu olan perikard adlı
kaygan zar bulunur. Bu zar kalbi dış etkilerden korur. Kalp üzerinde bulunan
damarlara koroner damarlar denir. Bu damarlar kalbin hızlı bir şekilde
beslenmesini sağlar.
Kalbin çalışması sırasında damarlarda oluşturduğu sarsıntılara nabız denir.
Kanın damarlarda akarken oluşturduğu basınca tansiyon denir. Nabız ve tansiyon
arttığında damarlardaki kanın akış hızı da artar. Kalpten çıkan kirli ve temiz kanın
dolaşma mesafesi ve özelliğine göre iki çeşit dolaşım kullanılır.
• Küçük kan dolaşımı: Kan sıvısını kalbe doğru çeken kısımdır. Sol kısmı
vücut toplardamarına, sağ kısmı akciğer toplardamarına bağlıdır.
Kalp, kulakçık ve
karıncık olarak iki
kısımdır.
Kan kılcal damarlar içerisinde ilerlerken bir kısım kan sıvı dokularına
sızar. Bu sıvıya akkan (lenf) adı verilir. Akkan damarları ile de toplanır. Akkan
damarları boyunca akkan düğümleri yer alır. Bunlar içerisinde lenfosit denilen
Kan sıvısı, başlı başına bir doku olup, sıvı ve akıcıdır. Su oranı çok
yüksektir. Yapısında hücrelerin ihtiyacı olan maddelerle, metobolizma sonucu
oluşan zararlı maddeler bulunur. Kan sıvısında; su, mineral, oksijen,
karbondioksit ve kan hücreleri bulunur. Kanın yapısında özel görevler yapan
A, B, AB ve O olmak kan hücreleri taşınır.
üzere dört kan grubu • Alyuvarlar: Kırmızı renkli ve kanda en fazla bulunan hücrelerdir.
vardır. Oksijen ve karbondioksitin taşınmasında görev yapar.
• Akyuvarlar: Beyaz renkli ve kanda en az bulunan hücrelerdir.
Mikropların yok edilerek bağışıklığın sağlanmasında görev yapar.
• Kan pulcukları: Hücre parçaları olup üzerinde pıhtılaşma proteinlerini
taşır.
Kesilen ve zedelenen damarların onarılmasında görev yaparlar.
İnsan kanı A, B, AB ve 0 (sıfır) olmak üzere dört ayrı guruba ayrılır.
İnsanların % 85’inde Rh faktörü denilen özel bir protein bulunur. Bu
proteinin bulunduğu kan Rh (+); bulunmadığı kan da Rh (-) olarak
adlandırılır.
Kan gruplarının oluşumunda alyuvarlar üzerindeki özel protein çeşitleri
ve kandaki antikor çeşitleri etkili olur. Alyuvarlar üzerinde A, B ve Rh tipinde
3 çeşit proteinin bulunma durumuna göre farklı kan grupları oluşur. Alyuvar
üzerinde;
A proteinleri varsa — A grubu,
B proteinleri varsa — B grubu,
A, B proteinleri varsa — AB
grubu, A, B proteinleri yoksa
— 0 grubu, Rh proteinleri
varsa — Rh+ grubu, Rh
proteinleri yoksa — Rh–grubu.
Ayrıca, kan sıvısında yabancı proteinleri çökelten özel antikorlar
bulunur. Bunlar A antikoru, B antikoru ve Rh antikorudur. A grubunda – B
antikoru, B grubunda – A antikoru, 0 grubunda – A, B antikoru, Rh–
SİNDİRİM SİSTEMİ
İnsan vücudu devamlı enerji tüketir. Tüketilen bu enerji yiyecek ve
içeceklerden sağlanır. Alınan besinlerin vücutta bir dizi işleme tabi tutularak enerji
hammaddesi ve yapı taşı öğelerine ayrılması ve daha sonra da kana geçmesine
sindirim denir.
Sindirim sistemini oluşturan başlıca bölümler aşağıda belirtilmiştir:
• Ağız ve dişler: Sindirim sisteminin başlangıç yeridir. Ağzın içindeki dil aynı
zamanda tat alma organıdır. Konuşma da onun yardımıyla sağlanır. Alınan
besin maddeleri, ağız içindeki dişler yardımıyla parçalanır ve öğütülür. Bu
parçalanma işlemine tükürük bezlerinden salgılanan salgılar ve sindirim
enzimleri yardım eder.
• Yutak: Ağızda parçalanan ve öğütülen besin maddeleri yutkunma hareketi
ile yutağa gelir. Yutak bir boşluktur. Bu boşluk iki yere açılır. Birincisi soluk
borusu, ikincisi ise yemek borusudur. Yenen besin maddeleri yutağa
geldiğinde soluk borusuna açılan yol kapanır, besinler doğrudan yemek
borusuna geçerler.
• Yemek borusu: Yaklaşık 20-25 cm uzunluğundadır. Besinler buradan
geçerek mideye giderler.
• Mide: Karın boşluğunun sol tarafında bulunur. Midenin içi, mide suyu
denilen salgılar çıkaran bezlerle doludur. Bu salgıların en önemli görevi
yenen besinlerin sindirilmesini kolaylaştırmaktır.
• İncebağırsak: 7-8 m uzunluğunda 3-5 cm genişliğindedir. Mideden sonra
başlar. Mide ile birleşim yerinde 12 parmak bağırsağı vardır. Sindirim
burada devam eder. İnce ve kalın bağırsakların birleştiği yerde kör
bağırsak bulunur (iltihaplanmaları sonucu apandisit meydana gelir).
• Kalınbağırsaklar: 1,5-2 m uzunluğunda ve 3-5 cm genişliğindedir. İnce
bağırsakta emilmeyen besin maddeleri burada sindirime uğrar. Geri
kalanlar dışkı olarak bu bağırsaktan anüs (makat) yoluyla dışarı atılır.
• Pankreas: Yaklaşık 60-90 gr ağırlığında bir salgı bezidir. Çıkardığı salgı ile
sindirim sisteminde ve vücut şekerinin düzenlenmesinde önemli görev
yapar.
• Karaciğer: 1,5-2 kg ağırlığında, karın boşluğunun sağ tarafında bulunan bir
organdır. 2 parçadan meydana gelir. Bir de safra kesesi vardır. Karaciğer;
kan yapma, kan depolama, yağ ve proteinleri depolama, safra üretme,
şeker miktarını düzenleme gibi 200’ün üzerinde görevi vardır.
BOŞALTIM SİSTEMİ
Besin maddelerinin hücrelerdeki metabolik olaylarda kullanılması sonucu
oluşan ürünlere artık denir. Vücuttaki suyun, tuzun, minerallerin ve vitaminlerin
fazlası; asitler, gazlar, amonyak, üre, ürik asitler ve ilaçlar artık özelliğinde olup
hormonal düzenleme sonucunda boşaltımla dışarı atılabilir.
Artıklar, dolaşım sıvısı olan kanda bulunur. Kan boşaltım sistemi
organlarında süzülerek artıklar ayıklanır. Boşaltım sistemi farklı organlardan
oluşur.
DEĞERLENDİRME SORULARI
1. Aşağıdakilerin hangisinde sağ akciğerin parça sayısı doğru olarak
verilmiştir?
a) 1
b) 2
c) 3
d) 4
e) 5
7. Vücutta, görev ve taşınan bilgiye göre kaç çeşit sinir hücresi bulunur?
a) 2
b) 3
c) 4
d) 5
e) 6
Cevap Anahtarı
1.c,2.d,3.a,4.b,5.e,6.a,7.b,8.d,9.c,10.e
YARARLANILAN KAYNAKLAR