Professional Documents
Culture Documents
8 PDF
8 PDF
BÖLÜM
ZEMİNLERİN KAYMA DİRENCi
8.1 Giriş
Zemin Mekaniğinde iki boyutlu (uzun) durumlara sıkça rastlanılır. Böyle durumlarda
problemin özellikleri uzunluk boyunca değişmez ve uzunluğa dik kalınlığı 1 birim (1 m
vb.) olan bir kesiti incelemek yeterli olur. Diğer yandan iki boyutlu problemleri
çözümlemek daha kolaydır ve 3 boyutlu durumlara buradan bazı katsayılarla geçilir. Şekil
8.1’de bazı iki boyutlu durumlar görülüyor.
Zemin Mekaniğinde karşılaşılan problemler, iki ana gruba ayrılabilir. Stabilite (denge)
problemlerinde, zemin kitlesinin kırılması (göçmesi) anındaki durumuyla ilgilenilir.
Yüklenen bir temel altındaki zeminin göçmesi (kirilmasi), bir şevin kayması, bir dayanma
duvarının öne doğru devrilmesi vb. Stabilite problemlerine örnek olarak verilebilir. Bu
ömeklerde, zemin kırılma yüzeyleri boyunca kesilir, makaslanır. Stabilite problemlerinde,
zemin kitlesinin kırılmasına neden olan yükün (basıncın) sb belirlenmesine çalışılır (Sekil
82)
Genel olarak, bir zeminin kayma direnci şu bileşenlerden oluşur: 1) Tanelerin oluşturduğu
yapının kesme deformasyonuna karşı gösterdiği direnç, 2) Tanelerin (Kum, çakıl) temas
noktaları veya temas alanlarında oluşan sürtünme kuvvetleri, 3) Zemin taneleri (Kil)
arasındaki çekme veya yapışma (kohezyon) kuvvetleri. Coulomb (1776) tarafindan ortaya
atılmış, Mohr (1900) tarafindan genelleştirilmiş olan Mohr-Coulomb Kırılma Teorisi
(veya Hipotezi) (Baginti 8.1), aşağıdaki gibi yazılabilir.
1, kırılma (kayma) anında, zeminin kayma direnci (dayanımı) olup, kırılma yüzeyindeki
kayma gerilmesine eşittir. C. Kohezyon olup, zemin (özellikle ince taneli zemin)
tanelerinin birbirini çekmesini, birbirine yapışmasını yansıtır. O. İçsel sürtünme açısı
(kayma direnci açısı) olup, yukarıda açıklanan 1. Ve 2. Bileşenin toplamını yansıtır.
Mohr-Coulomb Hipotezi, a-t eksen takımında bir doğru ile gösterilir (Şekil 8.10).
Yük hücresi, bir metal silindirdir (Şekil 8.16a). Üzerine yapıştırılan bir deformasyon
ölçerin direncinin değişmesi (Yük hücresi yük altında kısalırken, deformasyon ölçer de
kısalarak kalınlaşır ve böylece direnci değişir) ile yük elektronik olarak ölçülür (Şekil
8.16b ve c).
Zemin örneğinin düşey eksenel boy kısalması, sabit yere takılmış ayrı bir deformasyon
saati ile ölçülür. Zemin örneğine, sabit bir düşey deformasyon hareketi ile gittikçe artan
bir yük uygulanır. Örneğin kırılması, değişik biçimlerde olabilir (Şekil 8.17).
Ao, Ho, sırasıyla, zemin örneğinin başlangıçtaki en kesit alam ve yüksekliğidirler. AH,
kırılma anında, zemin örneğinin düşey boy kısalmasıdır. Deneye ait diyagram, Şekil
8.19’da görülmektedir. Serbest basınç deneyinde, kohezyon, serbest basınç
mukavemetinin yarısına eşittir (Şekil 8.19). Drenajsız kohezyon değeri, killerde kıvama
(sertlik yumuşaklık) bağlıdır. Kıvam da zeminin su içeriğine bağlıdır. Kohezyon (c), sert
zeminlerde yüksek, yumuşak zeminlerde düşüktür. Serbest basing deneyinde kohezyon
serbest basinç mukavemetinin yarısına eşittir.
Bir çok kilde, S₁, 4’ten küçüktür. Bazı çok hassas killerde, bu değer 100’e kadar çıkabilir.
Böyle killer kazı vb. İşlerde katı durumdan sivi durumuna geçerek güvensiz bir durum
yaratırlar. Bu bakımdan önceden tanınmaları önemlidir. Hassas killerde kayma direncinin
azalmasının; yoğrulma (bozulma, karıştırılma, örselenme) işlemi ile, tane diziliş yapısının
bozulmasından kaynaklandığı sanılmaktadır. Bazı killerde başka bir özellik olan tiksotropi
(thixotropy), yoğrulmuş (örselenmiş, bozulmuş) killerde mukavemetin zamanla kısmen
geri kalanılması olayıdır.
Kumlarda, içsel sürtünme açısı aynica, zeminin iyi veya kötü derecelenmiş olmasına,
tanelerin şekline (köşeli, yuvarlak vb.) bağlıdır (20°-50° vb.). İyi derecelenmiş kumda
içsel sürtünme açısı, kötü
Derecelenmişe göre daha büyük, köşeli taneli kumlarda yuvarlak taneliye göre daha
büyüktür.
Yatay bir düzlemde, serbestçe dökülerek oluşturulmuş bir kuru kum yığınının şev açısı
(eğik yüzeyin yatayla yaptığı açı), o kumun gevşek durumdaki içsel sürtünme açısına
(yığın açısı) eşittir (Şekil 8.27).
Büyük kesme deformasyonları sonunda, hem sıkı kum, hem de gevşek kum, hemen
hemen sabit bir boşluk oranına sahip olup, bu boşluk oranında artık hacim değişmesi
olmaz. İşte bu boşluk oranına, kritik boşluk oranı (er) denilir (Şekil 8.30). Bu kavram
Kritik Durum Zemin Mekaniği’nde sıkça kullanılır.
Killerde kesme deformasyonu devam ettikçe kayma direnci (drenajsız) azalarak sabit bir
değere yaklaşır. Bu değere kalıcı (kalıntı, artık) kayma direnci (residual strenght) (t.)
denilir (Şekil 8.31).
Deney düzeninin şeması, Şekil 8.32’de görülüyor. Üç eksenli basınç deneyi, gelişmiş bir
kayma direnci deneyi olup, her çeşit (kohezyonlu veya kohezyonsuz) için uygundur.
Deney için silindirik zemin ömekleri kullanılıp, örneklerde boy/çap oranı 2/1 dir. Tipik
örnek boyutları 76 mm/38 mm, 100 mm/50 mm vb. Dir. Kohezyonlu zeminlerden alınan
örselenmemiş veya taneli zeminlerden altı ve üstü açık metal bir silindirik kalıpta, belli bir
sıkılıkta hazırlanan silindirik örneğin üzerine, çevreden su girmesini önlemek üzere ince
bir lastik kılıf geçirilir.
Drenaj koşullarını kontrol etmek için, zemin örneğinin alt ve üstüne birer geçirimli taş
yerleştirilir. Hücreye su gönderilerek, sabit bir hücre basıncı (hidrosatitk basınç. O)
uygulanır. Hücre basıncı, zemin örneğine her yönden (yanlardan, alttan, üstten) etkir.
Hücre basıncı sabit tutulurken; sabit bir hızla, düşey bir hareket vasıtasıyla, sıfırdan (0)
başlayıp, gittikçe artan bir düşey yük uygulanarak, zemin örneği kırılır, Uygulanan düşey
yük, yük halkası vb. İle ölçülür. Zemin örneğinin eksenel boy kısalması, bir deformasyon
saati vb. İle ölçülür Kinima, Şekil 8.17’de gösterilen biçimlerde olur.
İÜç eksenli deney aletinde, drenaj ve konsolidasyon koşullan açısından, başlıca üç çeşit
deney yapılabilir. Konsolidasyon, sabit basınç altında, zamanla zeminden bir kısım suyun
çıkarak, zeminin sıkışması (el) olayıdır (Şekil 8.35a ve b). 1) Konsolidasyonsuz-drenajsız
deney (drenajsız deney, hızlı deney, UU deneyi)’de, drenaj suyu vanaları kapatılarak,
deney sırasında, zemin örneğinden su çıkışına izin verilmez. Hücre basıncı uygulandıktan
hemen sonra, hızlı bir yükleme ile zemin örneği kırılır. Deney sırasında, zemin örneği
içinde oluşan boşluksuyu basıncı ölçülmez. 2) Konsolidasyonlu-drenajsız deneyler (CU
deneyi)’de, hücre basıncı uygulandıktan sonra, zemin örneği bu basınç altında
konsolidasyona (sıkışma) tabi tutulur. Yani, hacimce bir miktar azalma yapması sağlanır.
Bu safhada sıkışmaya olanak sağlamak üzere, drenaj vanaları açıktır, zeminden bir miktar
su çıkar. Konsolidasyon durduktan, tamamlandıktan sonra, drenaj vanaları kapatılarak
drenajsız koşullarda zemin örneği yüklenerek kesilir. Drenajsız kesme sırasında,
boşluksuyu basıncı uygun bir sistemle ölçülür. 3) Konsolidasyonlu-drenajlı deneyler
(drenajlı deney, yavaş deney, CD deneyi)'de, zemin örneği önce hücre basıncı altında
konsolidasyona tabi tutulur. Sonra, örnek içinde ek boşluksuyu basıncı oluşmayacak
şekilde, gayet yavaş düşey yükleme yapılır ve drenaja izin verilir. Drenaj suyu, hacim
bölümlü bir cam boruda (büret) toplanılır. Büretteki su düzeyinden, deney sırasında zemin
örneğinin hacim değişimi (AV) izlenilir, ölçülür. Mohr-Coulomb Kinlma Hipotezi toplam
gerilmelere göre ifade edilebildiği gibi, efektif gerilmelere göre de ifade edilebilir.
C (veya cu): Görünen kohezyon, o (veya ou): Görünen içsel sürtünme açısı, c’ Efektif
kohezyon, o’ Efektif içsel sürtünme açısı, u: kırılma anında, zemin ömeği içindeki
boşluksuyu basıncı. Üç eksenli deney sonunda, Mohr daireleri, toplam ve efektif
gerilmelere göre çizilerek, kırılma zarfi belirlenir. Böylece bulunan c ve o parametreleri
de görünen veya efektif adlanını alırlar. Daha ayrıntılı olarak, yukarıdaki 3 tür deney ile
elde edilen kayma direnci parametreleri, UU deneyinde cuu (veya cu), uu (veya du), CU
deneyinde ccu, cu, CD deneyinde CCD (veya c’D), OCD (veya o’p) şeklini alırlar.
Herhangi bir stabilite probleminde, hangi tür deneylerden elde edilen kayma direnci
parametrelerinin kullanılacağı, incelenen problemin, konsolidasyon ve drenaj koşullarına
uygun deney yapmakla çözümlenir. Örneğin, arazide incelenen stabilite probleminde,
önce konsolidasyon, sonra da drenaja imkan vermeyecek hizh bir yükleme meydana
geliyorsa, araziden alınan zemin örneği üzerinde CUDeneyi yapılıp, elde edilen kayma
direnci parametreleri, analizde kullanılır.
Üç eksenli deney sırasında, zemin örneğinin A enkesit alanı değişir. Örneğin yüksekliği
azalırken, çapı artar. Ayrıca, konsolidasyonlu veya drenajlı deneylerde de, zemin
örneğinden bir miktar su çıkarak bürette (hacim bölümlü cam silindirik kap) toplanır.
Bürette toplanan su, zemin ömeği suya tam doygun olduğundan, hacim değişimini (AV)
verir. Drenajsız deneylerde hacim sabit kaldığı için, serbest basınç deneyindekine benzer
olarak,
Suya doygun killi zeminlerde, tipik deviatör gerilme düşey eksenel deformasyon ilişkisi,
Şekil 8.36’da görülmektedir. Deviatör gerilme, asal gerilmeler farkı (0-03) olarak
tanımlanır.
Ayni zeminde farklı hücre basınçları ile yapılan üç eksenli deneylerde eksenel birim
deformasyon-deviatör eğrileri farklı olur (Şekil 8.37). Hücre basıncı arttıkça, baslangıç
eğimi artar. Bu eğrilerin başlangıç açılarının tanjantı bir tür Elastisite Modülü olduğundan,
derinlik arttıkça bu modülün de artacağı söylenebilir.d
Bu 3 eksenli deney, özel bir 3 eksenli (eksenel simetrili 3 eksenli deney) deneydir. İdeal
olarak eksenel simetrili 3 eksenli deney sonuçları, üniform dairesel bir yükün merkezi
altındaki yerlerde kullanılır (Şekil 8.41a). Gerçek 3 eksenli deney, bir prizmatik veya
kübik örneğe etkiyen 3 gerilme ile temsil edilebilir. Böyle bir deney, teknik olarak çok zor
yapılabilir. Ancak iki boyutlu koşullarda (düzlem deformasyon durumu) bir deney
yapılabilmektedir (Şekil 8.41b ve 8.42). Düzlem deformasyon (plain strain test)
deneyinde, zemin örneği, yanal olarak hareketi önlenmiş ve iç yüzeyleri neredeyse
sürtünmesiz iki metal plaka arasında tutulur. Düzlem deformasyon deneyinde, o, sabit
tutulurken, o, artırılarak örnek kırılır. Düzlem deformasyon deneyinde Op de vardır. İki
boyutlu koşullardaki stabilite problemlerinde (şev, şerit temel vb.) (Şekil 8.1) bu deneyden
elde edilen c, o kullanılmalıdır. Zira bunlar eksenel simetrili 3 eksenli deney
sonuçlarından epeyce farklıdır (birkaç derece fazla).
Gerilme izi (stress path); bir zemin elemanında, elemanın maruz kaldığı çeşitli gerilme
durumlarını birbirine bağlayan çizgidir. Diğer bir deyişle, o-t eksen takımında, Mohr
dairelerinde, maksimum kayma gerilmesi noktalarını birbirine bağlayan çizgidir (Şekil
8.43). Bu kavram, zeminin gerilme geçmişini açıklamakta veya deneysel olarak
incelemekte kullanılır.
Vane (Kanatlı sonda) denevi
Bu deney, killi zeminlerin, özellikle de yumuşak killerin drenajsız koşullarda, kayma
direncini (Cu, kohezyon) ölçmek için, laboratuvarda veya arazide yapılan bir deneydir.
Böyle killerden; serbest basınç, üç eksenli, kesme kutusu vb. Deneyleri için hazırlanan
geometrik biçimli örneklerde önemli örselenmeler olur. Deney aletinin 3 boyutlu şematik
görünüşü, Şekil 8.44’de görülüyor.