Professional Documents
Culture Documents
Anaksimandrosun Evrim Dusuncesi Ve Charl
Anaksimandrosun Evrim Dusuncesi Ve Charl
ANKARA ÜNİVERSİTESİ
LİSANS TEZİ
ANKARA / 2020
EKİNCİ 2
ÖZET
ve onun evrim düşüncesi, Charles Robert Darwin ve onun evrim teorisi gibi konularda
gelen değişimlerdir. Dünya üzerindeki yaşamın ortak bir atası vardır. Anaksimandros,
yaşayabilir.
2
EKİNCİ 3
ABSTRACT
This thesis aims to provide information about evolution and compare Darwin's theory
of evolution with the idea of evolution of Anaximander. In this context, the research has
provided information about what evolution is, what evidences are, the historical
Darwin and his theory of evolution.Evolution is the changes in the properties of living
groups that occur throughout generations. Life on Earth has a common ancestor.
Anaximander stated that life began in the seas and water. All living creatures first lived
in the sea then the land. According to Darwin, there are different characteristics in the
population and they are variable and transferred to new born individuals. Living
creatures generate young ones at very large scale, resources are limited and there are
risks. Therefore, they compete with each other, the best adapters can reproduce and live
more.
3
EKİNCİ 4
İçindekiler
ÖZET................................................................................................................................ 2
ABSTRACT..................................................................................................................... 3
ŞEKİLLER LİSTESİ...................................................................................................... 5
ÖNSÖZ............................................................................................................................. 6
1. GİRİŞ............................................................................................................................7
2. EVRİM......................................................................................................................... 9
3. ANAKSİMANDROS................................................................................................. 17
3.1. Biyografi............................................................................................................... 17
4.1. Biyografi............................................................................................................... 21
6. SONUÇ....................................................................................................................... 41
KAYNAKÇA..................................................................................................................43
4
EKİNCİ 5
ŞEKİLLER LİSTESİ
benzerliği………………………………………………………………………………...7
Şekil 6. H.M.S. Beagle’ın dünya yolculuğu sırasında izlediği rota ve uğradığı yerler...19
5
EKİNCİ 6
ÖNSÖZ
Tez çalışmam sırasında bilgi, birikim ve tecrübeleriyle bana yol gösteren ve destek olan
tez danışmanım ve kıymetli hocam Doç. Dr. Ömer Faik Anlı’ya teşekkür eder,
saygılarımı sunarım.
2020, Ankara
6
EKİNCİ 7
1.GİRİŞ
adına her birey için önem taşımaktadır. İnsanın değişimini ve gelişimini anlamadan
olmalıyız.
tarihçesini vermek, evrim düşüncesini ortaya atan ilk kişi olan Anaksimandros hakkında
bilgi verip onun evrim düşüncesini açıklamak ve evrim teorisi olarak bilinen teoriyi
ortaya atan Charles Robert Darwin hakkında bilgi verip teorisini anlattıktan sonra
Evrim nedir?
Anaksimandros kimdir?
7
EKİNCİ 8
yaşamda birbirinden farklı olan türlerin geldiği ortak bir ata vardır. Anaksimandros’un
evrim düşüncesine göre suda başlayan yaşam zamanla karaya doğru bir geçiş
göstermiştir. Ona göre insan türünün ataları balık türünden canlılardır. Darwin’e göre
bireyler daha fazla ürer ve yaşarlar. Popülasyonda değişimler olur ve bunun sonucunda
yaşamın başlangıcıyla ilgili ulaştığı sonuç ortak bir canlıdan var olduğumuz ve bu
ortak ata sonucuna ulaştığını görürüz. Darwin’in ulaştığı bir diğer sonuca baktığımızda
ise yaşamın, gerekli koşulların olduğu bir gölette başladığı düşüncesini görürüz.
8
EKİNCİ 9
2. EVRİM
boyunca meydana gelen değişimlerdir. (Futuyma, 2008) Evrim, daha önce var
s. 29)
Yerkürede yaşayan her şey birbiriyle ilişki içerisindedir. Ortak organik kimya
yapısına ve evrime sahiptir. (Sagan, 2017) Dünya üzerindeki yaşamın ortak bir atası
vardır. Yaşamın tarihi vardır, zaman içinde değişir ve birbirinden farklı olan türlerin
Evrim süreci, türler arasında bir ilişkiler örüntüsü oluşturur. Soylar evrilip
evrimsel yolları birbirinden ayrılır. Bu, evrimsel ilişkilerin dallanmış bir örüntüsünü
özetlenebilir. İlk olarak, tüm bitki ve hayvanlar hayatta kalabilen sayıları aşarlar,
böylece hayatta kalma mücadelesi olmalıdır. İkincisi, herhangi bir türün üyeleri bir
hayatta kalma mücadelesinde yardımcı olur veya engeller. Üçüncü olarak, önceki
9
EKİNCİ 10
noktaların bir sonucu olarak, “en uygun olanın hayatta kalması” varyantları
beklenecektir, daha az uyumlu varyantlar fiziksel veya biyotik ortamları tarafından yok
edilir (doğal seleksiyon). Böylece türler en avantajlı varyantlar yönünde yavaş yavaş
Evrim, uyum başarısından yanadır. Uyum başarısı, bir canlının hayatta kalma ve
üreme başarısıdır.
toplumların oluşturdukları tek soy hattı. Tür, birbiriyle beraber üreyebilen bir grup
olarak tanımlanmaktadır. (Evrimi Anlamak) Bir tür içerisinde bile çok miktarda
uyumlu olmasına sebep olacaktır. Bunun sonucunda ise bireylerden sadece bazıları
kalacaktır. Diğer canlılar için ise tam tersi olacaktır. Bu sürece doğal seçilim denir.
Bazılarının daha kolay üremesi diğerlerinin ise daha az üremesi veya hiç ürememesi
10
EKİNCİ 11
etkiler doğurur. Ani değişimlerle basit canlılarda faydalı olan varyasyonlar meydana
Aynı türdeki canlıların farklı popülasyonlarında evrim farklı yönlere gitmeye başlar.
Bunun sonucunda, 1 atasal türden 2 veya daha fazla torun tür evrimleşir. Buna, türleşme
Homolog özelliklere baktığımızda eğer iki veya daha fazla sayıda bir tür karmaşık
kemik yapısı ya da vücut planı gibi benzeri olmayan fiziksel bir özelliği paylaşıyorsa bu
özelliği ortak bir atadan almış olabilirler. Ortak atadan dolayı paylaşılan özelliklerin
Örnekle bakacak olursak insan, balina, kuş ve köpek ön ayakları oldukça farklı
görünür çünkü farklı işlevler için farklı şekilde uyarlanmışlardır. Fakat ön ayakların
mevcuttu.
11
EKİNCİ 12
karşılaştırılır. Biyologlar bunu türlerin evrimsel olarak birbiriyle ilişkisini anlamak için
yaparlar. Temel fikir iki türün aynı gene sahip olmasıdır. Ortak bir atadan geldiklerine
şempanzelerin hepsinin hormon insülini kodlayan bir geni vardır, çünkü bu gen son
12
EKİNCİ 13
13
EKİNCİ 14
benzerliği
Tamam olan bir geçiş grubu balinalarda görülür. Onların karada yaşayan
14
EKİNCİ 15
Fosiller, uzak geçmişe dayanan, daha önce yaşayan organizmaların veya izlerinin
kalıntılarıdır. (Evidence for Evolution) Evrim kanıtlarının çoğu fosil kayıtlarından gelir.
yeterli seviyede uyum sağlamamış bireylerin, iyi adapte olanlara göre hayatta kalma ve
çoğalma olasılıkları daha azdır. Benzer şekilde, çevresine kötü adapte olan bir türün
15
EKİNCİ 16
beraber karalar ortaya çıktı. İnsan da suda yaşayamayacağına göre başlangıçta olan
Anaksimandros’tan sonra önemli bir fikir Herakleitos tarafından ortaya atıldı. Bir
süreç oluşturmuştur ve sürekli değişim fikri vardır. Empedokles ise canlıların belirli
başlanmıştır.
18. yy temsilcilerinden Buffon kitabında bütün hayvanlar için belirli bir ana vatan
bulmaya çalıştı.
Lamarck’a göre vücutta kullanılmayan kısımlar küçülür, kullanılan kısımlar büyür. Yine
Lamarck’a göre vücutta çevrenin etkisinden dolayı oluşan değişimler çocuğa yansır.
boyutunda bir ilerleme biçiminde evrim anlayışı vardır. Kendiliğinden oluşan evrim
çizgisi daima mükemmelleşmek adına çaba sarf eder. Lamarck’ın evrimi açıklaması
16
EKİNCİ 17
uzamıştır. Bu uzama her yeni dölde, kalıtımın ve zorlamanın verdiği etkiyle yavaş yavaş
diyoruz. 1859’da Darwin “Türlerin Kökeni” adlı kitabı yayınladı. Burada evrimle ilgili
daha iyi açıklamalarını dile getirdi. (Evrim Teorisi Nedir?) Evrim tarihine baktığımızda
en önemli isim olarak Darwin’i görürüz. Beagle gemisiyle dünya turuna çıkan Darwin
açıklıyordu.
kuramının adıdır. Modern sentezin ana katkısı kalıtımın ve dolayısıyla evrimin temel
birimi olan genler üzerine yeni edinilen bigilerle evrimin mekanizması, yani doğal
bulgular 1930 ve 40’larda ortaya çıkan ve bugün kısmen DNA kopyalanması sırasındaki
sentez, gen havuzunun genetik kayma ve gen akımı gibi mekanizmalarla değişime
Teorisi Nedir?)
17
EKİNCİ 18
3. ANAKSİMANDROS
3.1. Biyografi
sütundur. Ona göre dünya evrenin merkezinde, boşlukta hareketsiz bir şekilde
durmaktadır. Sonsuz dünyalar fikrini ortaya atmıştır. (İlkçağ Felsefesi, 2012) Doğa
Anaksimandros canlılar ile insanın ortaya çıkışı ve gelişimiyle ilgili olarak da ilk
evrimci yaklaşım olarak nitelenebilecek bir anlayışı öne sürmüştür. Bu anlayışa göre
neticelenerek sulardan karalara doğru gelişen bir evrimle insan ortaya çıkmıştır. (İlkçağ
Felsefesi, 2012:23)
18
EKİNCİ 19
canlıların önce denizlerde yaşamış olup karaya daha sonra çıktıklarını söyleyen
bakım sürecinden sonra kendi başına yaşayabilir diye düşünmüştür. İnsanlar bakım
(Cevizci, 2014) Ona göre ilk canlıların oluşumu nemli bir elemandan buharlaşma
yoluyla olmuştur. İnsanın kaynaklandığı şey balık gibi başka tür hayvandır.
Fosillerin varlığına dikkat çekerek, hayvanların çok önce denizden çıktıklarını iddia etti
ve insanların bu geçişin bir kısmını büyük balık ağızlarının içinde geçirerek Dünya
2015) Yer, önce denizle kaplı idi, yeryüzünde ilk meydana gelen canlılar da, suda
yaşayan, balık gibi yaratıklardı. İnsan da, sonra, balığa benzeyen bu ilk canlılardan
türemiştir; çünkü yardıma muhtaç bir çocukluk çağı geçirmek zorunda olan insanın,
Apeirondan sıcak ve soğuk çıkar. Daha sonra yine apeirondan ıslak olan ve kuru
olan meydana gelir. Anaksimandros’a göre evrenin merkezindeki şey toprak, etrafında
da sudur. Toprağın üzeri suyla kaplıdır ve buharlaşmayla hava ortaya çıkar en sonunda
da havayı saran ateş tabakasıdır. Toprağın üstünün suyla kaplı olduğunu düşünmesine
götüren şey denizde yaşayan bazı hayvanların fosillerini bulmuş olduğu kabul edilir.
(Cevizci, 2014)
19
EKİNCİ 20
sebebi yaşadığı zamanda kara parçaları olan yerlerde, denizde yaşayan bazı hayvanların
fosillerini bulması destekliyor olabilir. Buradan ulaştığı başka bir sonuç da vardır.
Hayatın denizde, suda başladığı insan da dahil olmak üzere canlıların önce denizde
yaşayıp daha sonradan karaya çıkmış olmalarıdır. İnsanın kökeni hakkında bir görüşü
ancak bakım devresinden sonra kendi kendine yaşayabilecek olmasıdır. (Arslan, 2006)
beraber hayatlarına karada devam eden bazı balıkların insana uzanan birçok hayvan
türüne kaynaklık etmiş olması fikridir. Günümüzde bilimsel olarak ortaya koyulan şey
20
EKİNCİ 21
4.1. Biyografi
Robert ve Susannah Darwin'in beşinci çocuğu olarak The Mount'ta dünyaya geldi.
(Charles Darwin) Charles Robert Darwin 12 Şubat 1809-19 Nisan 1882 tarihleri
arasında yaşadı. İngiliz bir doğa bilimcidir. Darwin, ilk olarak, hayvanların ve insanların
yolculuktan döndükten sonra, özel olarak formüle etti. Yirmi yıl sonra Türlerin Kökeni
21
EKİNCİ 22
Britannica, Inc.
Bu gezisi sırasında fosilleri keşfetmişti. Darwin iki yıl boyunca Bahía Blanca’daki
Arazi açıkça değişmekteydi; hepsi ölü olan yerel midyeler, şimdi yüksek gelgitin
üzerinde yatıyorlardı. Arazi yükselmişti. Kıta, her seferinde bir kaç metre yukarı
itilmişti.
Eylül 1835'te Darwin “Galapagos Adaları'na indi. Buralar deniz iguanaları ve dev
kaplumbağalarla dolu volkanik adalardı. Alaycı kuşların dört farklı adada olduğunu not
etmiştir.
ettiği bir şey vardı: Her Galapagos alaycı kuşu doğal olarak üretilen bir çeşitlilik miydi?
Britanyalı jeolog Lyell ile arkadaş oldu ve 1837'de Jeoloji Derneği'nin yeni üyesi
olarak yükselen Şili kıyı şeridini tartıştı. Darwin, gezi sırasında tuttuğu günlüğünün,
H.M.S. tarafından Ziyaret Edilen Çeşitli Ülkelerin Jeolojisi ve Doğal Tarihine İlişkin
Darwin, yok olma nedenlerini araştırdı, bir dallanma ağacını kabul etti, ada
22
EKİNCİ 23
Darwin, 1842 yılında doğal seçilim teorisinin 35 sayfalık bir taslağını hazırladı ve
onu 1844'te genişletti, ancak yayınlamak için anında bir niyete sahip değildi. (Charles
Darwin)
Biyolojide evrim, canlı türlerinin nesilden nesile değişime uğrayarak ilk halinden
bireyler birbiriyle yarışmaktadırlar. En iyi uyum sağlayanlar avantaja sahip olup, daha
gelecek nesli oluşturacak şekilde hayatta kalır. Teorinin varsaydığı şey, bu bireylerin en
Sürekli hayatta kalabilmenin sonucu olarak, her popülasyonda daima bir değişim
23
EKİNCİ 24
baktığımızda daima yokoluşlar ve yeni türler görürüz. Bu dönüşümün sebebi yeni gelen
1858 yılında Wallace, Darwin’inkine benzer bir evrim teorisini mektupla yolladı.
Bundan sonra ikisi birlikte bir tez yazdılar ve bunu yayımladılar. (Yıldırım)
Darwin 1850’li yıllarda Türlerin Kökeni kitabını yazdı. Bu kitapta evrim ve doğal
Darwin’in öne sürdüğü şey şuydu: Türler zaman içinde değişebilmektedirler, yeni
türler ise önceden varolmuş türlerden gelir ve tüm türler ortak bir atayı
kalıtsal niteliklere sahip olacaklar (mevcut yırtıcılar ve besin kaynakları gibi çevrenin
koşulları göz önüne alındığında). Yararlı özellikleri olan bireyler, gelecek nesillere
akranlarından daha fazla nesil bırakacaktır çünkü bu özellikler onları hayatta kalmak ve
çoğaltmak için daha etkili kılmaktadır. (Darwin, Evolution & Natural Selection)
böcek toplama ve “jeolojileştirme” ile daha çok ilgilendiğini keşfettikten sonra, H.M.S
Beagle’ın dünya çapında olacak gezisine katıldı. Geminin demirlemiş olduğu her yerde,
24
EKİNCİ 25
geziler yaptı.
farklıydı ama volkanik adaların oldukça farklı bir çevreyi temsil etmesine rağmen, hepsi
açıklanabilirdi, Darwin, anavatandan birkaç kişinin, her bir farklı ada çevresine
zamanla, her bir form yeni bir türe dönüşmüştü. Darwin ayrıca bu açıklamanın
genelleştirilebileceğini de fark etti. Çevresel değişim ile karakterize edilen bir dünyada,
bazı bireyler yeni koşullara daha iyi uyan bir şekilde değişecektir. Yeterli değişimle, bu
tükenecektir.
yönü, var olan canlı formların şaşırtıcı çeşitliliğidir ve daha eski biçimlerin, hayranlık
uyandıracak şekilde adapte edilmiş yeni ve gelişmiş biçimlere yol açmış olmasıdır.
Türlerin Kökeni kitabında Darwin, “çok basit bir başlangıçtan, sonsuz formlardan en
hatırlattı. Burada söz konusu olan evrimsel süreç ilerlemiştir, çok hücreli organizmalar
tek hücreli organizmalardan ortaya çıkmış ve genel olarak daha büyük ve daha karmaşık
Darwin adalarda kaldığı süre içerisinde balık, kuş, böcek gibi canlı örnekleri
25
EKİNCİ 26
topladığı kuşlar içerisinde 4 farklı alaycı kuş ve 13 çeşit ispinoz vardır. Bu kuşlar farklı
pek çok canlı ölüyordu. Bazı canlılar üstünlüklere sahipti ve diğerlerinden daha çok
26
EKİNCİ 27
Şekil 6. H.M.S. Beagle’ın dünya yolculuğu sırasında izlediği rota ve uğradığı yerler
uzun süren doğal süreçlerde rol oynayan, fiziksel, kimyasal ve biyolojik etmenlerin bir
Güney Amerika kıyı şeridinden içerilere doğru yaptığı gezilerde, soyu tükenmiş
çok değişik canlı gruplarından kalma taşıllar keşfetti. Bunların bir bölümünün şu anda
olmuyordu. Bunun için bireyin bir sonraki soya döl vermesi gerekiyordu, yoksa taşıdığı
ve belki de çok yararlı bir biyolojik özellik kendisiyle birlikte yok oluyordu. Darwin bu
yaklaşımla tür kavramına yeni bir boyut daha katıyordu. Doğal seçilim sonucunda türün
Darwin’in Türlerin Kökeni adlı eserinde ortaya koymuş olduğu doğal seleksiyon
Birçok canlı organizma arasındaki varyasyona dikkat çeker: bitki, balık, memeli
türleri arasında; aynı türden farklı gruplar arasında ve aynı ailedeki farklı örnekler
arasında.
İkinci fark ettiği şey tür içerisinde en yakın benzerliklerin aynı aile üyeleri
arasında olduğudur.
27
EKİNCİ 28
Darwin, kıt kaynaklara yönelik türler arasında ve aynı türün üyeleri arasında
sayıda yavru üretirler. Yavrulardan azı hayatta kalırsa türler yok olma tehlikesiyle
karşılaşır. Yavrulardan çoğu hayatta kalırsa, yiyecek ve barınak ihtiyacı için artan
rekabetle karşılaşır. Hayatta kalmak ve çoğalmak için, yeterli alan ve yiyecek bulmak
ortama çok iyi uyum sağladığını görmüştür. Canlılar hayatta kalmanın dışında bir
Darwin bu dört ana düşünceyi bir araya getirmiştir: çeşitlilik, miras, mücadele ve
uyarlanma.
Habitat değiştikçe hayatta kalmak için farklı özellikler önemli hale gelmeye başlar.
değişiyorsa birbirine benzeyen türlerin de ilişkili olması muhtemeldir. İki türün ortak
28
EKİNCİ 29
Darwin’e göre uzun süre boyunca yetiştirilmiş ve iklimleri farklı olan bitkiler ve
koşullarıdır. Çeşitliliğin ortaya çıkması için gereken şey organik varlıkların nesiller
boyu yeni yaşam koşullarına maruz kalması ve çeşitliliğin nesillerce devam etmesidir.
Başka evcil türler söz konusu olduğunda, bütün ırkların tek bir yabani soydan
türemiş olduğuna işaret eden varsayımsal, hatta sağlam kanıtlar bulunmaktadır. (Darwin,
2018:38)
gelişiminde, kavis düzeyinde vb. Fakat bu farklara rağmen doğa bilginlerinin ortak
29
EKİNCİ 30
kanısına.
veya bitkinin kendi çıkarı doğrultusunda değil, insanın işine yarayan veya göz zevkine
bireylerde görülen bireysel farklılıklar vardır. Darwin’e göre bir türün bireylerinin
görünümleri, aromaları, kokuları, çiçek açma dönemleri farklıdır. Fakat bu türler ara
halka yoluyla bir araya gelmektedir. Darwin’e göre bu canlıların ortak ebeveynlerden
Varyeteler herhangi bir düzeyde kalıcı olabilmek için yörenin diğer sakinleriyle
mücadele etmek zorunda kalırken, halihazırda baskın olan türlerin yavru yapma şansı
(Darwin, 2018:74)
Varoluş Mücadelesi
Darwin’e göre yaşam mücadelesinden dolayı bir canlıya kazanç sağlayan çeşitlilik
30
EKİNCİ 31
aktarıldığı yavruların yaşama şansı daha yüksek olmaktadır. Darwin buna “doğal
sonucudur. Yaşamı esnasında çok fazla yumurta veya tohum üreten her varlık yıkıma
uğramak zorunda kalır. Sağ kalabileceğinden daha fazla birey üretildiğinden dolayı
asıl şey başka hayvanlara yem olmasıdır. İklim de türün sayısını belirlemede etkilidir.
karşılaşmaktadırlar.
Her organik varlığın yapısı, yiyecek veya alan rekabetine girdiği ya da kaçmak
veya avlamak zorunda kaldığı diğer organik varlıkların yapısıyla çok temel, ancak
Doğal Seçilim
Darwin’e göre diğer bireyler karşısında üstünlüğü olan bireyler sağ kalıp, soyunu
devam ettirmek için en iyi şansa sahiptir. Canlıya zararı olan çeşitlilikler de yok edilir.
demiştir.
Doğa yalnızca canlının yararını gözeterek seçer. Seçilen her karakter, doğa
31
EKİNCİ 32
kaldırılır.
dolayı, her bölge son haddine kadar sakinlerle doldurulmuş olacağından, seçilen ve
ayrıcalıklı olan her form sayıca artarken, daha az ayrıcalıklı olanlar azalarak
olan çeşitlilikleri üretme şansı da yüksek olur. Seyrek türler ise daha yavaş değişip,
iyileşir ve yenilgiye uğrarlar. Bunlara göre yeni türler oluşur ve başka türler tükenirler.
Çeşitlenme Yasaları
Darwin’in kuramına göre aynı cinsin türleri ortak bir ebeveynden köken almıştır.
İçgüdü
Benim kuramıma göre, yaşayan iki formdan birinin diğerinden türemiş olması
mümkündür.
varyeteleri arasında görülen farktan daha büyük olmayan farklar yoluyla, her cinsin
türler de, kendilerinden önceki eski atalarla benzer şekilde bağlantılıdır ve bu bağ geriye
32
EKİNCİ 33
doğru, her büyük sınıfın ortak atasına daima yakınsayarak sürüp gider. Böylece tüm
yaşayan ve tükenmiş türler arasındaki geçiş halkalarının sayısı akıl almaz düzeyde
Darwin’e göre her çeşit deniz hayvanı iklim veya başka değişimlerle büyük
düşünür.
Ona göre bir kez ortadan kalkmış bir tür bir daha ortaya çıkmaz.
Bir tür önce iki veya üç varyete üretir, bu varyeteler yavaş yavaş türlere dönüşür,
daha sonra yine aynı ölçüde yavaş adımlar yoluyla, bu türlerden de başkaları türer ve bu
süreç, tıpkı dev bir ağacın tek bir gövdeden dallanarak oluşması gibi, büyük bir grup
Bir form ne kadar eskiyse genel kural olarak yaşayan formlardan farklı olur.
Darwin’e göre yeni formlar eski formlardan yüksek olmalıdır. Çünkü yaşam
Coğrafi Dağılım
33
EKİNCİ 34
Aynı sınıfa mensup farklı hayvanların embriyoları da çoğu zaman şaşırtıcı bir
başlayarak ta doğuma ve yavrunun beslenmesine kadar, baştan sona, göze çarpar ölçüde
İnsan, aşağı yukarı 1/5 mm. çapında bir yumurtacıktan gelişir. Bu yumurtacık,
Türeyişi, 1975:16)
İnsanın vücudu, öbür memelilerinki gibi, aynı kökendeş (homologous) plana göre
yapılmıştır. İnsan, embriyonal gelişimin aynı evrelerinden geçer. Bir zamanlar işe yarar
oldukları söz götürmeyen yararsız ve güdük parçaları çoktur. (Darwin, İnsanın Türeyişi,
1975:201)
Daha da erken bir dönemde, insanın ataları suda yaşamış olmalıdır; çünkü
görevlerimizin ayda ya da haftada bir yerine getirilmesi, besbelli ilk doğum yerimizden,
gelgitlerin yıkadığı bir kıyıdan kalan ve hala silinmeyen izlerdir. (Darwin, İnsanın
Türeyişi, 1975:221)
34
EKİNCİ 35
35
EKİNCİ 36
çalışmalarından biri olan Doğa Üzerine adlı eserinin bölümlerinden biri ulaşmıştır. Ona
göre ilk başta yer denizle kaplıydı. İlk oluşan canlılar ise suda yaşamış balık türünden
oluşturmuşlardır.
Darwin 1831 yılında Beagle gemisiyle denize açılmıştır. Dikkat çektiği şey
üstün bireyleri ayıracaktır ve yaşamaya elverişsiz olan bireyleri eleyecektir. Sağ kalan
doğrulayan şeylerden biri insan, fok, yarasa gibi canlıların embriyolarının başlangıçta
düşünmesinin sebebi ilk başta suyla kaplı olduğu düşüncesinden ileri gelmektedir. Bu
36
EKİNCİ 37
Darwin Beagle yolculuğu sırasında birçok yer gezmiş ve inceleme yapma fırsatını
göre dağılım onu ortak ata düşüncesine götürmüştür. Yukarıda da belirtildiği üzere
varsayımını doğrulamaktadır.
ortaya çıkması için gerekli koşullar… tüm amonyak ve fosforlu tuzların, ışığın, ısının,
elektriğin vb. mevcut olduğu ılık bir gölette [oluşabilir] (Mayr, 2017:69) Darwin’in bu
örtüşmektedir.
Prokaryotlar, 3,5 milyar yıllık tabakada fosil olarak karşılaşılan ilk organizmalardı.
bitkiler, hayvanlar gibi daha karmaşık olan organizmaların ortaya çıkması mümkün hale
gelmiştir.
Bir kere belli bir vücut yapısı edinince, onu tekrar değiştirmek mümkün
kadar olan solunum yolu, yine ağız boşluğundan başlayıp yemek borusuna giden
37
EKİNCİ 38
Bilim insanları yaşamın ortaya çıktığı yeri bulabilmek için birçok ortamı
araştırıyor. Yakın zamana baktığımızda bazı bilim insanlarının yaşamın ilk kez
ortak atanın izini sürüp bunun bahsettiğimiz hidrotermal menfezler yaşamış olabilecek
38
EKİNCİ 39
maddenin uzun süren karmaşıklaşma sürecinin sonucu olarak küçük, tek hücreli
canlılar ortaya çıkmaya başladı. Milyonlarca yıl süren Fanerozoik devir boyunca
39
EKİNCİ 40
Yaşam, yüz milyonlarca yıl sürecek yeni bir çağa adım attı.
bulunduğu ve geliştiği tek yaşam alanıydı. Paleozoik zamanın ikinci yarısında bitkiler
Yaşama dair ilk ve oldukça kesin kanıtların tarihi bundan 3,5 milyar yıl öncesine
kadar uzanır. Bu kanıtlar, bakteri benzeri mikro taşıllar ve bugün benzerleri ılık
Çok hücreli hayvanlara baktığımızda en eski taşılların 640 milyon yıl öncesine ait
olduğunu görürüz. 600 milyon yıl kadar önce Ediakaran Faunası canlıları vardı.
verdiği bilgiyi de görürüz. Yeryüzü 4 milyar 600 milyon yıl önce oluştu. Fosillerden
araştırma yapmıştır. Elde ettiği bulgular sayesinde farklı coğrafyalarda gördüğü farklı
canlı türlerinin ortak bir atadan gelmiş olduğu sonucuna varmıştır. Bu düşünceyi
40
EKİNCİ 41
evrim düşüncesini ortaya atan ilk kişi olduğunu söyleyebiliriz. Darwin verileriyle
41
EKİNCİ 42
6. SONUÇ
Araştırma evrim hakkında genel bilgi verip evrimin tarihçesini sunmuştur. Evrimin
ortaya atan kişi olan Anaksimandros ve teori haline getiren Charles Robert Darwin
bilimsel olarak araştırılmasının ilk örneğidir çünkü herhangi bir öngörü yeteneğiyle
Darwin evrim hakkında teorisini öne sürmeden önce gözlemler, deneyler yapmış,
fosiller toplamış ve görüşlerini bir araya getirmiştir. Öne sürdüğü türlerin zaman içinde
değişebildiği ve yeni ortaya çıkan türlerin daha önceden varolmuş türlerden meydana
sıcak ve soğuk, kuru ve ıslak çıkmaktadır. Evrenin merkezinde toprak etrafında ise su
Anaksimandros canlılığın suda başladığını düşünür ve ilk canlılar da suda yaşayan balık
görüşü paylaşmaktadır. Ona göre insanın ataları suda yaşamış olmalıdır. Bunu insan
42
EKİNCİ 43
43
EKİNCİ 44
Kaynakça
Arslan, A. (2006). İlkçağ Felsefesi Tarihi (Cilt I). İstanbul: İstanbul Bilgi Üniversitesi
Yayınları.
Ateş, K. (2009). Dünü ve Bugünüyle Evrim Teorisi. İstanbul: Evrensel Basım Yayın.
Aydemir, N. (tarih yok). Evrimin Temel İlkeleri. 08 13, 2018 tarihinde Evrim Teorisi
Online: https://evrimteorisionline.files.wordpress.com/2012/09/evrimin-temel-ilkeleri-
Darwin, C. R. (1975). İnsanın Türeyişi. (Ö. Ünalan, Çev.) Ankara: Onur Yayınları.
Darwin, C. R. (2018). Türlerin Kökeni. (B. Kılıç, Çev.) İstanbul: Alfa Yayınları.
44
EKİNCİ 45
https://tr.khanacademy.org/science/biology/her/evolution-and-natural-
Darwin'den Önce Evrim Düşüncesi. (tarih yok). 07 09, 2018 tarihinde Evrim Teorisi
Online: https://evrimteorisionline.com/2012/11/29/darwin-oncesi-evrim-dusuncesi-
60.
Company.
Evidence for Evolution. (tarih yok). 08 03, 2018 tarihinde Khan Academy:
https://www.khanacademy.org/science/biology/her/evolution-and-natural-
https://evrimagaci.org/evrimin-isleyisi-1-genel-kavramlar-mekanizmalar-ve-yontemler-
99 adresinden alındı
Evrim Düşüncesi ve Tarihi. (tarih yok). 07 10, 2018 tarihinde Evrimsel Tıp:
Evrim Teorisi Nedir? (tarih yok). 08 03, 2018 tarihinde Evrim Teorisi Online:
45
EKİNCİ 46
Hannam, M. (2009). Darwin and Philosophy. 08 13, 2018 tarihinde Mark Hannam:
Theory of Evolution. (tarih yok). 08 24, 2018 tarihinde BBC. adresinden alındı
Türk, H. (1994). Geçmişten Bugüne Biyoojik ve Kültürel Evrim Düşüncesine Toplu Bir
Yıldırım, Ö. (tarih yok). Charles Robert Darwin ve Evrim Kuramı. 08 24, 2018
46
EKİNCİ 47
47