Professional Documents
Culture Documents
Turkiye'de Kaynak Zenginligi
Turkiye'de Kaynak Zenginligi
Turkiye'de Kaynak Zenginligi
TÜRKİYE’NİN SU VE TOPRAK
KAYNAKLARI POTANSİYELİ VE
GELİŞİMİ
Fayik TURAN (*)
Bu konuda çalışan deneyimli uzmanlar kuraklığı suyun Ülkemizde kurak periyod süresi olarak beş yıl alınması
en çok kullanıldığı alan olarak tarımı da dikkate depolama tesislerinin boyutlandırılmasında ekonomik
alarak; hidrolojik, meteorolojik ve tarımsal olarak ayrı yöntem olarak makul çözümler getirmektedir. İşletme
ayrı değerlendirmeye tabi tutmaktadırlar. Kuraklık, çalışmaları yapılırken, akım serilerinin bir kurak
biri diğerine bağlı olan pek çok hidrolojik olayda periyod baz alınarak bu periyodta ard arda gelen beş
kendini göstermektedir. Bunların önemlileri olarak; yıllık en kurak süreçte herbir yıl belli esaslarda kısıntı
nehir akımları, kar erimeleri, rezervuar seviyeleri ve yapılarak ihtiyaçların karşılanması hedeflenmektedir.
yeraltı suyu seviyelerindeki değişimlerdir. Söz konusu beş yıllık süreç içerisinde;
Kuraklıkla mücadele ve etkisinin azaltılması amacıyla - en kurak yılda su ihtiyaçlarının %65’ inin karşılan-
yürütülen çalışmalarda, kuraklık periyodu uzun ması;
tutuldukça risk azalmasına karşılık depolama - işletme periyodunun tamamında su ihtiyaçlarının
kapasitesi artmakta ve buna bağlı olarak da büyük %95’inin karşılanması;
ve ekonomik olmayan boyutlarda yapılara ihtiyaç
duyulmaktadır. Bu iki unsur birlikte ve rasyonel olarak - ard arda gelen 5 yıl süreyle kısıntı yapılabilmesi;
analiz edilerek ülkemiz yararına uygun çözümler - en kritik sürekli 5 yılda sulama suyu ihtiyaçlarının
geliştirilmiştir. Bu çalışmalarda bir diğer etken kurak %75’ inin karşılanması;
dönemlerde su arzının belli miktarlarda kısıntı yapılarak
- İşletme periyodunun en az %50’ sinde tam sulama
ihtiyaçlara yönlendirilmesidir.
yapılması kriterlerinin
Kurak periyodlarda belli oranlarda kısıntıya gidilmesi
uygulanması depolama tesislerinin boyutlandırılmasın-
ekonomik bir çözüm olarak değerlendirilmektedir.
da ve işletme aşaması için rasyonel bir özellik olarak
Stratejik öneme sahip ihtiyaçlar dışında, uzun vadeli
değerlendirilmektedir.
ve sadece kurak periyodlardaki ihtiyaçların
karşılanmasında kullanılmaya yönelik depolama DSİ Genel Müdürlüğü’nce çevre sektörü kapsamında
tesislerinin inşaası teknik yönden mümkün olmakla enerji, sulama ve drenaj projelerine ait çevresel etki
birlikte, ekonomik yönden rasyonel bir çözüm olarak değerlendirme çalışmaları yapılması; Çevre Bakanlığı
bulunmamakta, dolayısıyla kaynak israfı olarak ve diğer kuruluşlarla birlikte kirlilik araştırma projeleri ve
değerlendirilmektedir. havza bazında su kirlenmesi atlaslarının hazırlanması;
çevre ile ilgili ulusal ve uluslararası kuruluşlarca
Kurak periyodlarda sulama suyunda kısıtlamaya
yapılan çalışmaların izlenmesi; talep edilen bilgi, veri
gidilmesi elde edilecek faydalarda bir miktar azalma
ve raporların hazırlanması; ülke çapında yerüstü ve
meydana getirmektedir. Burada kurak periyod
yeraltı su kaynaklarının kalitelerinin sürekli izlenmesine
yıllarında kuraklığın şiddeti belli olasılıklarla önceden
yönelik faaliyetler büyük bir titizlikle sürdürülmektedir.
tahmin edilerek belli miktarlarda kısıntıya gidilmesi,
süreç içerisindeki en kurak yılda bitki yaşamı da İşletmeye açılmış depolama tesislerimizde depolanan
dikkate alınmak suretiyle asgari üretimi sağlayan su 140 milyar m³ mertebesindeki suyun aktif durumdaki
ihtiyacının belirlenerek bitkiye verilmesi uygun bir miktarı, ülkemizin coğrafi ve iklim şartları nedeniyle
çözüm olarak değerlendirilmektedir. Bu amaçla, kurak mevcut yağış ve buna bağlı olarak da akış şartlarının
periyod süresince yeraltı suyu rezervuarlarından yeterli yetersiz olduğu mevsim, yıl ve kurak periyodlarda,
su çekimini sağlayan işletme faaliyetlerine önem başta sulama suyu ihtiyaçlarında olmak üzere,
verilmeli ve bu periyodta mümkün olduğunca su içme-kullanma, endüstri ve hidroelektrik amaçlı enerji
ihtiyacı az olan bitkilerin üretimi teşvik edilmelidir. üretiminin karşılanmasında kullanılmaktadır.
Çiftçiler bu konuda eğitilmeli ve bilgilendirilmelidir. Ülkemizin, su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesine
Su kaynakları projelerinde ve kuraklık yönetiminde yönelik faaliyetler çerçevesinde, en büyük projesi olan
maliyetin en önemli bileşenini genellikle baraj diye GAP kapsamında Gaziantep, Adıyaman, Şanlıurfa,
isimlendirdiğimiz depolama tesisleri teşkil etmekte Diyarbakır, Mardin, Siirt, Batman, Şırnak ve Kilis illerinin
olup, proje ekonomisinin belirlenmesinde bu tesisler tamamı veya bir kısmı yer almaktadır. Cumhuriyet
birinci derecede etken olmaktadır. Ancak, bu etken döneminin en büyük yatırımlarından ve entegre bir
ekonomik kriterleri sağlamalıdır. Rezervuarların işletme hüviyete sahip, dünyada benzeri az bulunan suya
çalışmalarında, barajın üzerinde inşa edildiği dayalı bir kalkınma projesi olan GAP, 13 adet proje
Hidroelektrik enerjinin istenildiği anda kullanılabilir Günümüze kadar inşa edilerek işletmeye açılan
olması ve pik ihtiyaçları karşılama özelliği göz projeler kapsamında enerji sektöründe 14,5 milyar
önünde bulundurularak gelişmiş ülkelerdeki kriterler ABD Doları, sulama sektöründe 13 milyar ABD Doları
baz alındığında, hidroelektrik enerjinin katma değeri ve içmesuyu sektöründe 3,5 milyar ABD Doları olmak
5,220 milyar ABD Doları olmakta ve bu durumda üzere toplam 31 milyar ABD Doları yatırım yapılmıştır.
su kaynakları projeleri toplam katma değeri 18,029 DSİ Genel Müdürlüğü faaliyetleri kapsamında 2030
milyon ABD Dolarına yükselmektedir. yılı hedef alınarak yapılan çalışmalarda enerji, sulama
Bugünkü şartlar itibariyle 32,5 milyon olarak ifade ve içmesuyu sektörlerindeki potansiyelin tamamının
edilen ülkemiz aktif nüfusunun 10 milyonunun tarım geliştirilebilmesi için sulama sektöründe 27, enerji
sektöründe çalıştığı dikkate alındığında su kaynakları sektöründe 30, içmesuyu sektöründe 25 ve çevre
projeleri ile bu alanda önemli miktarda bir istihdam sektöründe 3 olmak üzere toplam 85 milyar ABD
kapasitesinin yaratıldığı ortaya çıkmaktadır. Doları yatırıma ihtiyaç bulunmaktadır.
Suya dayalı kalkınma projelerinde yatırımların Böylece, halen DSİ tarafından işletmeye açılmış olan
gecikmesi sosyal ve demografik sorunları da 2,7 milyon ha alana ilave olarak 3,8 milyon ha alanın
beraberinde getirmektedir. Kalkınma sürecine giren her sulu tarıma açılması ve 23.000 MW kurulu gücündeki
ülkede tarımsal nüfusun, toplam nüfus içindeki nispi hidroelektrik enerjinin işletmeye açılması ve yılda 10
önemi öteki sektörler lehine azalmaktadır. Genellikle milyar m³ içme-kullanma ve endüstri suyu temini
gelişmiş ülkelerde görüldüğü gibi kırsal kesim nüfusu, mümkün olabilecektir.
kentteki istihdam olanaklarına bağlı olarak yer ve sektör Bugüne kadar geliştirilen projelerle ekonomiye tarım
değiştirirse dengeli kentleşme ortaya çıkmaktadır. sektöründe 23 milyar, enerji sektöründe 30 milyar
Ancak, Türkiye’de olduğu gibi, kırsal kesimde nüfus ve içme-kullanma ve endüstri suyu sektöründe 8
artış hızının çok yüksek olması uygulanan geri teknoloji milyar olmak üzere toplam 61 milyar ABD Doları katkı
ve düşük verim yanında sulama altyapısının eksikliği sağlanmıştır.
sonucunda, kırsal kesimde toplanan gizli işsizler
sektör dışına itilmektedir. Böylece, henüz sanayileşme
ve yeterli istihdam olanakları sağlanmadan, nüfusun
sektör değiştirmesi olgusu yaşanmaktadır. Kırsal
kesimin itici gücünün kentin çekici gücünden daha
büyük olduğu bu göç başta İstanbul, Ankara ve İzmir
gibi büyük şehirlerde görülen dengesiz şehirleşme
olgusunu ortaya çıkarmaktadır. Bu durum, nüfusun
yoğunlaştığı şehirlere daha fazla içme ve kullanma
suyu, daha fazla enerji gerektirmekte dolayısı ile
şehirlere yapılacak altyapı yatırım maliyetlerini
arttırmaktadır.
DSİ Genel Müdürlüğü 47 yıllık bir zamandan beri
su kaynakaları potansiyelinin geliştirilmesi çalışmaları
kapsamında tarım, enerji, hizmetler ve çevre