1) Film music _____ significant in many ways, of course, but not as music, which is why the

proposition that better composers _____ better film music is not necessarily true.

“Film müziği birçok yönden önemlidir elbette ancak müzik olarak değil ki bu yüzden daha
iyi bestecilerin daha iyi film müziği üretebilecekleri düşüncesi illaki doğru değildir.”

A) had been / shall produce

B) has been / should have produced
C) is / could produce
D) can be / had produced
E) would be / produced

Çok sık sorulan bir kpds tarzı soru; yani, tense ile beraber modal verbs konusunu
aynı cümlede sormak. Cümle genelde ya noun clause içerir ya da relative clause
içerir ancak cümlenin modals ve tense kısımları boş bırakılmaktadır. Bu soruya
baktığımızda ilk cümlede genel olan bir durumdan bahsedilmektedir bu yüzden ilk
kısım present tense olması gerekir. “Film music is significant in many ways” Cümle
içerisinde verilen bütün cümleyi içeren bir relative clause uygulaması (co-ordinating
relative clause) da mevcuttur. “,which is …” Yine bu yapıdan sonra bir noun clause
uygulaması da vardır. “proposition / idea / suggestion / opinion / notion / fact / reality /
matter (gerçek ya da fikir ) bunları noun clause uygulamasında “that” ile
kullanmaktayız. Bunun akabinde not necessarily ifadesi verilmektedir anlamı da “illaki
değil” dir. Fikir ifadesinin içerisinde verilen “could, may, might, can” ifadelerini present
zaman diliminde olasılık – olabilirlik anlamında kullanabiliyoruz ve bu yüzden diğer
kısımdaki ifademiz could produce olması gerekmektedir.

Co-ordinating relative clause ile alakalı örnek cümleler: “,which”

The accident had taken place, after which my father became paralyzed. ( Kaza
gerçekleşti ki bundan sonra babam felç oldu.) - Verilen cümleyi şöyle çevirebiliriz.
Altı çizili cümleyi komple nitelediğimiz için buna “it” diyelim ve “The accident had
taken place. After it, my father became paralyzed” ifadesini elde edebiliriz. After hem
bir preposition (ilgeç) hem de bir conjunction (bağlaç) yani hem isim hem de cümle
Kabul edebildiği için bu cümleyi şöyle de çevirebiliriz. Yani;

After the accident had taken place, my father became paralyzed.

The electricity went out yesterday, which is why I couldn’t finish writing the report.
(Elektrik dün gitti ki bu yüzden raporu yazmayı bitiremedim.)
The electricity went out yesterday. That is why I couldn’t finish writing the report.
(Elektrik dün gitti ve bu yüzden raporu yazmayı bitiremedim.)

The man has smoked for all his life, for which reason he has developed (caught) lung
cancer.
The man has smoked for all his life. For that reason he has developed (caught) lung
cancer.

Noun clause da yer alan “isim + that” yapılara örnek ifadeler

The idea that the company will close down due to the pressure of great inflation,
(Şirketin büyük enflasyonun baskısından dolayı kapanacağı fikri)
The opinion that language is the mirror of the mind, (Dilin aklın aynası olması fikri)

1
The suggestion that test technique can be improved with the assistance of a pile of
tests (test tekniğinin bir yığın test yardımı ile bereaber ilerletilebileceği önerisi)
2) California ___ an earthquake that ___ San Francisco, just before a 1989 World Series Game,
killing large numbers of people.

(Kaliforniya 1989 Dünya Seri oyunundan hemen önce San Fransisko’yu sarsan bir deprem
yaşadı ve çok sayıda insanı öldürdü)

A) would have suffered / shakes

B) suffers / had shaken
C) had suffered / would shake
D) has suffered / will shake
E) suffered / shook

Bu relative clause cümle ile beraber yapılan bir tense sorusu yanlız şıklarda modals’larda verilmiştir.
Kafa karıştırmak için. That den sonra verilen cümlede yıl verilmiş yani ikinci boşluğun simple past
tense olması gerekmektedir. O yüzden cevap E.

3) More than 500 million years ago, most of what ________ now the Colorado Plateau _________
by ocean.

500 milyondan fazla yıl once şu anda kolorado denilen yerin çoğunluğu okyanusla kaplıydı.

A) is / was covered
B) has been / will be covered
C) would be / has been covered
D) could be / is covered
E) would have been / had been covered

Verilen cümleye baktığımızda most of what dan sonra now verilmiştir “is” diğer taraftaki ifade more
than 500 …ago ya ait “was covered” olacak.

4) The scientific method _____ mankind's greatest means of discovery and progress ever since it
was formulated.

Bilimsel metod formulüze edildiğinden beri insanoğlunun en büyük buluş ve ilerleme aracı
olmuştur

A) would have been

B) was
C) would be
D) had been
E) has been

5) The new recordings of Corelli's concertos ______ a welcome opportunity to reflect on some of the
changes in taste that ______ since 1989.

(Corelli’nin konçertolarının yeni kayıtları, 1989 dan beri gelişen zevkteki değişikliklerden
bazılarını yansıtma için iyi bir fırsat sunmaktadır.)

A) have offered / developed

B) offer / have developed
C) had offered / develop
D) offered / would develop
E) will offer / had developed

2
6) The moon ______ more energy every second than humans ______ in the next million years.

(Ay her salise insanların gelecek milyon yıllarda kullanacağından daha fazla enerji
yaymaktadır.)

A) releases / will use

B) is releasing / are using
C) has released / could have used
D) will release / have used
E) would release / had used

7) Girne Castle _____ the oldest shipwreck ever _____.

House: include, contain, comprise of, consist of (içermek barındırmak) / be home to

(Girne kalesi bütün zamanlar içerisinde keşif edilen en eski gemi enkazını barındırmaktadır.)

A) is housing / to have discovered

B) has housed / having been discovered
C) would house / being discovered
D) houses / to have been discovered
E) will have housed / discovered

first / second / third gibi ifadelerden sonra, sıfatların superlative ifadelerinden sonra, the last, the only,
the most gibi ifadelerden sonra to V1 kullanılması gerekir.
Neil Armstrong was the first man to set foot on the moon.

8) The Society ______ to assist scientific achievement and ______ forward to a century of even
greater innovation and exploration.

(Society grubu bilimsel kazanımı desteklemeye devam etmektedir ve daha büyük yeniliğin ve
keşfin olacağı bir yüz yılı dört gözle bekliyor.)

A) will continue / has looked

B) has continued / had looked
C) continues / is looking
D) had continued / looks
E) would continue / will be looking

9) The number of foreign students _____ at Canadian universities ____ fast over the last decade.

(Kanada üniversitesinde okuyan öğrencilerin sayısı son on yılı aşkın zamanda hızla
artmaktadır.)

A) having studied / had been increasing

B) studying / has been increasing
C) to study / was increasing
D) to have studied / had increased
E) to be studying / is increasing

Cümlede tense ile beraber relative clause daki kısaltmalar sorulmaktadır. Foreign students who study
ifadesini studying ile yani okuyan diye kısaltmışız. Temel cümlemiz ise present perfect tense çünkü
over the last decade, all over history, throughout history, throughout his life gibi ifadeler present perfect
tense ister ve genelde bu şekilde sorular cloze test bölümünde sıkça sorulmaktadır.

3
10) Richard _______ at 1 o’clock just as we _______ to have our lunch.

(Öğle yemeğini yemeğe başlıyorken Richard saat 1de geldi.)

A) arrived / were starting

B) has arrived / started
C) would arrive / have started
D) is arriving / would be starting
E) was arriving / will start

Basit bir zaman bağlacı sorusu burada as (iken) anlamında kullanılmıştır. As diğer anlamlarda da
kullanılmaktadır. Mesala as=because / tense paralleliği gerekmez/ anlamını verebilir, as=dıkça dikçe /
tense paralleliği gerekir / anlamında kullanılabilir, as = gibi anlamında / tense paralleliği gerekmez
kullanılabilir.

11) The Alexander technique ________ by Alexander, an Australian actor who subsequently
________ his life to physiotherapy at the end of the nineteenth century.

(Alexander tekniği, hayatını 19. yüzyılın sonunda fizyoterapiye adamış olan avusturyalı bir aktor
olan Alexander tarafından geliştirilmiştir.)

A) has developed/was devoting

B) was developed/devoted
C) developed/had devoted
D) had been developed/has devoted
E) is developed/was devoted

develop: geliştirmek, gelişmek, fotoğraf tab etmek, bir hastalığa yakalanmak gibi anlamları vardır.

12) People ________ as socially or politically aware since the early seventies; as the green movement
________ momentum in the late seventies.

(Yeşil haraket 70lerin sonlarında hız kazandığı gibi, insanlar 70lerin başlarından beri sosyal
veya siyasi olarak bilinçlendirilmiştir.)

A) had been described/had gained

B) has described/would gain
C) were described/should gain
D) are described/could gain
E) have been described/gained

gain momentum: hız kazanmak

13) Investigations by modern doctors ________ that Catherine the Great of Russia ________ from
syphilis.

(Modern doktorlar tarafından yapılan araştırmalar Rusya büyüğü Catherine’nin sifillis çektiğini
göstermektedir.)

A) have suggested / has suffered

B) suggest / suffered
C) had suggested / was suffering
D) may have suggested / would have suffered
E) suggested / suffers

Modern kelimesi birinci boşluğun present tense olduğunu gösteriyor that den sonraki kısım bir tarihi
kişilikten bahsettiği için simple past tense.

4
14) This morning it ________ in the news that the great Italian tenor Pavarotti ________ of pancreatic
cancer soon after midnight.

(Bu sabah haberlerlerde büyük italyan tenörü Pavarotti’nin gece yarısından hemen sonra
pankreatik kanserinden öldüğü rapor edilmiştir.)

A) had been reported / died

B) is reported / would die
C) is being reported / dies
D) was reported / had died
E) has been reported / could have died

Haberlerde rapor edilme olayından once ölüm gerçekleşiyor. O yüzden ölüm ifadesi past perfect tense
rapor edilme simple past tense.

15) The United States ________ expensive high-tech solutions to the problem of land-mine clearance,
but simpler methods ________ more preferable.

(Birleşmiş eyaletler toprak mayın temizleme sorununa pahalı yüksek teknoloji çözümleri
getirmiştir ancak daha basit yöntemlerde daha çok tercih edilebilir.)

A) should pursue / were

B) pursues / had been
C) pursued / will have been
D) would pursue / would have been
E) has pursued / may be

Anlam verilerek yapılabilecek bir soru tense artı modal karışımı yapılmış.

16) Although there ________ some growth in the non-oil sector, Nigeria ________ dangerously
reliant on hydrocarbon revenues.

(Petrolun olmadığı sektörde bir şekilde büyüme olmasına rağmen, Nijerya tehlikeli bir şekilde
hidrokarbon gelirlerine bağlı kalmaya devam etmektedir.)

A) has been / remains

B) had been / would remain
C) was / would have remained
D) must be / has remained
E) is / had remained

Birinci boşlukta dünden bügüne verilen bir gelişme var (present perfect tense) diğer boşlukta ise
bügün halen devamlılığını koruyan bir ifade var (remain) simple present tense)

17) In 1972, two collective burials ________ under an overhanging rock at Qilakitsoq, a small Inuit
settlement on the west coast of Greenland, ________ to about A.D. 1475.

(1972 de toplam iki gömülü yer Qilakitsoq da sarkık kaya altında keşfedilmiştir, yaklaşık olarak
milattan sonra 1475 yılına dayanan Greenlandin batı kıyısında olan küçük Inuit yerleşim yeri)

A) are discovered / dated

B) were discovered / dating
C) have been discovered / having dated
D) had been discovered / having been dated
E) were being discovered / having to be dated

5
,….., ifadelerin verildiği soruları rahat çözmek için burayı çıkararak çözmek daha kolaydır. Yani, In
1972, two collective burials ________ under an overhanging rock at Qilakitsoq, which dates________
to about A.D. 1475. kısaltması dating

Date to / date back to / date from / be traced back to ifadeleri bir tarihe dayanmak, bir tarihten gelmek
anlamı taşır.

Who / which / that den hemen sonra fiil geliyorsa yapan eden diye çeviri yaparız. Doing de yapan
olduğuna gore kısaltmayı da bu şekilde yaparız.

18) In 1989, Jennifer Johnson of Sanford, Florida, ________ the first woman ________ of transferring
cocaine to her unborn baby through the umbilical cord.

(1989 da Florida Sanford’lu Jennifer Johnson kokaini göbek bağı yoluyla doğmamış
bebeğine geçirmekle suçlanan ilk kadın olmuştur.)

A) was becoming / having been convicted

B) has become / to convict
C) would become / to be convicting
D) became / to be convicted
E) had become / convicting

Through: vasıtasıyla yoluyla anlamını da barındırmaktadır.

Convict sb of doing sth
Accuse sb of doing sth
Charge sb with (doing) sth
Blame sb for doing sth

19) Smoking ________ in almost all segments of the American population, so that, in various polls, 60
to 65% of Americans ________ non-smokers today.

(Sigara içmek Amerikan nüfusunun neredeyse bütün bölümlerinde azalmıştır ve bu yüzden

çeşitli anketlerde Amerikalıların %60 ila %65i bugün sigara kullanmayanlardır.)

A) declines / may have been

B) has declined / are
C) had declined / would be
D) could have declined / will be
E) declined / were

İki tane so that vardır. Birincisi böylece bu yüzden anlamına gelen diğeride amacıyla anlamına
gelendir.
Birincisinde (böylece bu yüzden) ile aynı anlama gelen “therefore, thus, hence, consequently, as a
result, as a consequence, that’s why, for that reason” gibi yapılar gibi düşünülebilir. Kullanım şekilleri
aşağıdaki gibidir, ancak so ya da so that kendisinden once virgule kullanılarak cümlelere uyarlanır.

Tam cümle ; therefore, Tam cümle .

thus,
hence,
consequently,
as a result,
as a consequence,
that’s why,
for that reason

6
Tam cümle . Therefore, Tam cümle .
Thus,
Hence,
Consequently,
As a result,
As a consequence,
That’s why,
For that reason

Tam cümle and therefore, Tam cümle .

thus,
hence,
consequently,
as a result,
as a consequence,
that’s why,
for that reason

Diğer so that ise in order that anlamına gelmektedir. Amaç bildirir ve tense paralleliği aranmaktadır.
Burada so that / in order that den sonra modals kullanılmalıdır. So that den once bu kullanımda virgul
kullanılmaz.

The man wore a special glove while handling the bee’s table so that his hand would not be stung by
any bees.

The man is wearing a special glove while handling the bee’s table so that his hand will not be stung
by any bees.

20) Mandy’s husband spent whatever she _______ over the years and for that reason, they _______
financially hard days.

(Mandy’nin kocası onun yıllar boyunca her ne biriktirdiyse onu harcamıştı ve bu yüzden onlar
finansal anlamda zor günler yaşadılar.)

A) had saved/experienced
B) has saved/have experienced
C) could have saved/experience
D) was saved/were experiencing
E) will have saved/had experienced

21) My brother, who now ______ maths in a small college, never _______ maths in high school.

(Şimdi küçük bir kolejde matematik öğreten kardeşim hiç lisede matematiği sevmezdi.)

A) taught/had liked
B) are teaching/likes
C) teaches/liked
D) had taught/would like
E) is teaching/will have liked

7
22) There are various methods that ________ when ________ a work of art.

(Bir sanat eserini analiz ederken kullanılabilecek çeşitli metodlar vardır.)

A) are using/to analyse

B) may be used/analysing
C) should be used/analysed
D) had better be used/analyses
E) could be used/is analysed

23) In the days to come, doctors ________ the way they ________ and treat many diseases.

Gelecek günlerde doktorlar bir çok hastalığı teşhis etme ve tedavi etme yöntemlerini
değiştirmek zorunda kalacaklar.

A) would be able to change/diagnosed

B) were supposed to change/shall diagnose
C) ought to have changed/were diagnosing
D) had been to change/were diagnosing
E) will have to change/diagnose