Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 15

Dr.

Ahmet Mahli
SANTRAL VENÖZ KATETERĐZASYON
Bunlar;
Santral venöz kateterizasyon (SVK), - Subklaviyan ven (SV)
yoğun bakım ünitelerinde, ameliyathanelerde - Đnternal jugular ven (ĐJV)
monitörizasyon ve venöz yol açmak - Eksternal jugular ven (EJV)
amacıyla uygulanır. - Antekübital venler (AV)
. Bazilik ven
Santral Venöz Kateterizasyonda Venöz Yol . Sefalik ven
Seçimi - Femoral ven (FV)
Klinisyen, hasta için en uygun olan ve Santral venöz girişim yeri, hastanın
kendi klinik deneyiminin de iyi olduğu özellikleri ve klinisyenin deneyimi
yöntemle SVK uygulamalıdır. SVK doğrultusunda belirlenir. SVK için farklı
uygulamasında aşağıdaki venlerden birisi endikasyonlarda tercih edilen venlerin
seçilir. sıralaması aşağıdaki tabloda özetlenmiştir.

SVK endikasyonları ve tercih edilen ven seçimi


Ven seçiminde tercih
Endikasyon 1.tercih 2.tercih 3.tercih
1. Pulmoner arter kateterizasyonu Sğ.ĐJV Sl.SV Sl.ĐJV/
Sl.SV
Koagulopati EJV AV FV
Pulmoner yetmezlik veya yüksek PEEP Sğ.ĐJV Sl.ĐJV EJV
2. Total parenteral nütrisyon (TPN) SV ĐJV AV
Uzun dönem SV AV
(cerrahi
implant)
3. Akut hemodiyaliz/plazmaferez ĐJV FV SV
4. Kardiyopulmoner arrest FV SV ĐJV
5. Acil transvenöz pacemaker Sğ.ĐJV SV
6. Hipovolemi, periferik kateterizasyonda SV/FV ĐJV
başarısızlık
7. Preoperatif hazırlık ĐJV SV AV
(nöroşirurji
girişimleri)
8. Genel amaçlı venöz girişimler, vazoaktif SV ĐJV/EJV FV
ajanlar, kostik ilaçlar, radyolojik girişimler
Koagulopati FV EJV ĐJV
9. Acil havayolu açılması (trakeotomi) FV AV SV
10. Hastanın supin pozisyonda yatamaması FV EJV AV
11. Santral venöz oksijen satürasyonun SV ĐJV EJV
(Scvo2) monitorizasyonu
12. ARDS’lilerde sıvı yönetimi ĐJV EJV SV
(SVB monitorizasyonu)
AV; antekübital ven, SVB;santral venöz basınç, EJV; eksternal jugular ven, FV;
femoral ven, ĐJV; internal jugular ven, Sl; sol, Sğ; sağ, SV; subklaviyan ven, PEEP;
pozitif ekspirasyon sonu basınç, ARDS; Akut respiratuar distres sendrom.
2
Dr.Ahmet Mahli
Endikasyonlar uygulamalarından sonra yüksek oranda
Santral venöz kateterizasyon; yoğun subklaviyan vende darlık riski olduğundan,
bakım üniteleri, ameliyathane ve acil günümüzde akut hemodiyalizde ĐJV tercih
durumlarda (kardiyopulmoner resüsitasyon, edilmektedir. Akut kısa dönem hemodiyalizde
acil kalp pili yerleştirilmesi vb) aşağıda ve mobilize olamayan hastalarda uygulanan
belirtilen amaçlarla uygulanır. plazmaferezde ise FV de seçilebilir.

1. Kardiyopulmoner resüsitasyonda dolaşım 5. Acil olarak ven yoluyla yerleştirilen kalp


arresti nedeniyle periferik venöz kanülasyon pilleri (Pacemaker) ve pulmoner arter kateteri
mümkün olmayabilir, bu nedenle acil olarak sağ ventriküle direkt yönlenebilmeleri
ilaçların SVK yoluyla vermek durumunda nedeniyle sağ ĐJV’den rahatça
kalınabilir. Đlaçlar periferik venlerden uygulanabilirler. Çünkü ĐJV kateter ucunun
verilmesi halinde santral venöz yola göre yanlış yönlenmesi riskini en aza indirir.
dolaşım süreleri uzar. Femoral kateterden Koagülopatili hastalar için AV ve EJV yüzeyel
uygulanan ilaçlar da, kateterin ucu olmalarından dolayı tercih edilmelidir.
diyafragmanın üzerine kadar ilerletilemediği Koagülopatili hastalar da dahil olmak üzere
sürece, uzun dolaşım süresine sahiptir. Başarılı pulmoner arter kateterizasyonu için alternatif
bir kardiyopulmoner resüsitasyon için etkili ikinci yol SV olup, sol SV sağ SV’ye tercih
ilaç uygulaması son derece önemlidir. Bu edilir, çünkü sol SV’den kateteri yönlendirip
amaçla el üzerindeki venlerden tekrarlayan kalbe ulaştırmak daha kolaydır.
girişimler için fazla uğraşılmamalı, böyle bir
durumda zorunlu olarak FV iyi bir alternatiftir. 6. SVK preoperatif dönemde de gerekli
Uygun ilaçlara ve defibrilasyona rağmen olabilir. SVB, sol kalp dolum basınçları için
dolaşım sağlanamaz ise kardiyopulmoner güvenilir bir parametre olmadığından, sıvı
resüsitasyona çok kısa bir süre ara vererek, en durumunun yakın takibi gerekiyorsa pulmoner
deneyimli kişi tarafından SVK uygulanmalıdır. arter kateteri yerleştirilmelidir. Pnömotoraks
riskinin düşük olması nedeniyle preoperatif
2. Normal hastalarda volüm replasmanı tek birçok hastada ĐJV en iyi yoldur ve
başına SVK için bir endikasyon değildir. unutulmamalıdır ki genel anestezi altında
Periferik venlerden yerleştirilen 16 Gauge (G) küçük bir pnömotoraks bile olsa genişleme
intravenöz kanülden 16 G santral venöz riski vardır. Bu nedenle SV’den önce periferik
katetere göre iki kat daha fazla miktarda sıvı venler veya ĐJV tercih edilen damarlar
vermek mümkündür. Ancak hipovolemik olmalıdır. SVK’nin spesifik
şokta olan hastalarda periferik ven endikasyonlarından biri, oturur pozisyonda
kanülasyonu mümkün olmayabilir. Bu yapılan posterior kraniyotomi ve servikal
durumlarda SV en uygun yoldur, çünkü laminektomilerdir. Bu hastalarda, hava
klavikulaya fibröz dokuyla olarak bağlandığı embolisi gelişme riski vardır ve kateter
için normal yapısını korur. aracılığı ile hava aspire edilebilir. ĐJV, cerrahi
sahada olduğundan ve teorik olarak kraniyal
3. Santral venöz girişim genellikle irritan bölgeden kanın dönüşünü engelliyerek
(konsantre potasyum klorit vb) veya vazoaktif intrakraniyal basınç artışına neden
ilaç uygulamalarında, tanısal veya tedavi olabileceğinden, nöroşirurji operasyonlarında
amaçlı radyolojik girişimlerde ve periferik antekübital yolla SVK uygulama en sık
yolun mümkün olmadığı durumlarda endikasyonlarındandır. Genel anestezi
gereklidir. Bu endikasyonlar için ĐJV uygulamalarında indüksiyon öncesinde,
güvenilirliği ve düşük komplikasyon riski pnömotoraks riski ekarte edilebildiği takdirde,
nedeni ile en uygun tercihtir. Ancak ĐJV SV kateterizasyonu preoperatif nöroşirurji
girişimlerinde enfeksiyon riski daha yüksektir hastaları için de mükemmel bir alternatiftir.
ve deneyimli uygulayıcılar için SV mükemmel
bir alternatiftir. 7. Şiddetli sepsis, septik şok ve akut
respiratuar distres sendromu (ARDS) olan
4. Uzun dönem total parenteral beslenmede, hastalarda santral venöz oksijen satürasyonu
SV en iyi yoldur. Geçici diyaliz (Scvo2) ve SVB monitörizasyonu için SVK
2
3
Dr.Ahmet Mahli
uygulaması artık özel bir endikasyondur
(şiddetli sepsiste Scvo2 > %70 üzerinde
tutmakla, hastane mortalitesi %16 azalır).
Scvo2 için kan superior vena kavadan alınması
gerektiği için kateterin SV, IJV veya EJV’e
yerleştirilmesi önerilir. ALI (Acute lung
injury) veya ARDS’de SVB monitörizasyonu
SVK, pulmoner arter kateter kadar yararlıdır
ve bu gibi hastalara çoğunlukla yüksek
düzeyde PEEP uygulandığı için pnömotoraks
riski yüksektir. Bu nedenle ĐJV veya EJV
kateterizasyon en güvenilir yöntemdir.

Santral Venöz Kateterizasyonda Kullanılan


Malzemeler
Santral venöz kateterizasyonda (Şekil 1)
farklı yapı ve özelliklerde kateter setleri
kullanılmaktadır. Bu SVK setlerinin içinde;
kateter (yapısı, uzunluğu, çapı, radyopak
görüntü verip vermemesi, lümen sayısı,
hiparinli veya antibiyotikli olup olması gibi)
ve ponksiyon kanülünde (uzunluğu, çapı, iğne
şeklinde basit yapılı veya Y şeklinde)
faklılıklar olduğu gibi uygulanan tekniğin
özelliğine bağlı [Seldinger (indirekt) tekniği
veya enjektörün pistonundan kateter Şekil 2. Farklı kateter setlerinden üç örnek
yerleştirilmesine olanak veren teknik (direkt)
olarak] farklı malzemeler bulunabilir( Şekil 2). Genel Özellikler ve Komplikasyonlar
Ayrıca bu SVK setlerinin gerek erişkin Santral venöz kateterizasyonda girişim
gerekse pediyatrik kullanım için olanları da yerinden bağımsız olarak dikkat edilmesi
piyasada bulunmaktadır. Bununla birlikte gereken hususlar; kateter ucunun yerleşimi,
kateter seçimi; hastanın yaşı, ponksiyon vasküler lezyonlar (erozyonlar), hava ve
yapılacak yer, SVK yerleştirme amacı ve kateter emboliler, kateter ile ilişkili
uygulayıcı deneyimine göre yapılmalıdır. SVK trombozlar, koagülopatiler ve kateter ile
uygulamalarında bazen uygulayıcının ilişkili enfeksiyonlardır.
deneyimli olmasına rağmen santral vene
girilememektedir, bu durumlarda ultrason 1. Kateter Ucunun Yerleşimi
eşliğinde uygulanabilir. Kateter ucu için en uygun yerleşim yeri
kava superior venidir (distal innominate veya
kaval-atriyal bileşkenin 3-5 cm proksimali).
Santral venöz kateterin ucu sağ atriyum ile sağ
ventrikül arasında olmamalıdır. Ayrıca kateter
ucunun kalp duvarını perfore ederek kardiyak
tamponada yol açması nadir değildir, bu
olguların da üçte ikisi ölmektedir. Perforasyon,
atan kalpteki kateter ucunun migrasyonuna
bağlı olabileceği gibi hastanın kol veya boyun
hareketleri ile de gelişebilir. Nitekim kateterin
yer değiştirmesi antekübital kateterlerde
yaklaşık olarak 5-10 cm, ĐJV ve SV
kateterlerde ise 1,5 cm’dir. Santral venöz
Şekil 1. Vena jugularis internadan uygulanmış kateter ucunun kalpdeki diğer
SVK örneği komplikasyonlarının nedenleri; mekanik
3
4
Dr.Ahmet Mahli
irritasyon (aritmilerin tetiklenmesine), kostik Uygulama esnasında Trendelenburg pozisyonu
ilaçların veya ısıtılmamış kanların gibi venöz basıncı arttıran yöntemler oluşumu
infüzyonudur. engelleyen faydalı durumlardır. Kateter
Sol taraftan yapılan SV, EJV veya ĐJV kılavuzunun geri çekilmesi ve bağlantı
girişimlerinde ponksiyon yeri ile kaval-atriyal yerinden ayrılması kateter ile ilişkili hava
bileşke arasındaki mesafe 19-21 cm iken, sağ embolisi oluşumunun en sık nedenleridir.
taraftan yapılan girişimlerde 16-18 cm’dir. Bu Genellikle, yeni yerleştirilmiş veya SVB
mesafe hastanın cinsiyetinden ve vücut monitörizasyonu yeni sonlandırılmış hastada
yapısından bağımsızdır. SVK uygulamasından yatak dışındaki mobilizasyon sırasında gelişen
sonra kateter ucunun yerleşim yerinin ani hipotansiyon ve kardiyovasküler kollaps,
belirlenmesi ve komplikasyonların saptanması hava embolisini de düşündürmelidir. Kalp
için mutlaka akciğer grafisi çektirilerek oskültasyonunda değirmen taşı sesi
değerlendirilmelidir. karakteristiktir. Tedavi; hastanın sol yan yatar
pozisyona alınarak havanın aspirasyonudur.
2. Vasküler Lezyonlar
Santral venöz katetere bağlı büyük damar 4. Koagülopati
perforasyonu nadirdir ve genellikle hemen fark Kanama diyatezli hastada SVK
edilemeyebilir. Damar perforasyonu kateterin uygulaması problemlidir. Koagülopati
yerleşiminden genellikle 1-7 gün sonra oluşur. varlığında SV ve ĐJV’den SVK uygulaması
Hastalarda ani dispne gelişir ve radyografide kanama riskini arttırır. Bu durumdaki
yeni plevral efüzyonlar görülür. Kateterin; hastalarda mutlak SVK endikasyonu varsa
sertliği, damar içindeki ucunun pozisyonu, periferik venlerden (AV, EJV, FV)
girişim yeri, damar perforasyonunda en önemli uygulanmalıdır. Koagülopati; protrombin
faktörlerdir. Sert uçlu kateterlerin kullanımına zamanı (PT) >15 sn, trombosit sayısı <
bağlı olarak veya hiperozmolar solüsyonlarla 50.000/mm3 ve kanama zamanının >10 dk
damar duvarının tekrarlayan irritasyonu altta olduğu durumlar olarak tanımlanır.
yatan sebeplerden en önemlileridir. Sol ĐJV ve
EJV kateterizasyonlarında anatomik 5. Tromboz
sebeplerden dolayı, kateter ucunun superior Kateter ile ilişkili tromboz sıklıkla oluşur,
vena kavanın lateral duvarına yönlenmesi, fakat klinik önemi fazla yoktur. Trombotik
vasküler erozyon riskini artırmaktadır. Bu komplikasyonlar kateterin giriş yerinden distal
nedenle kateter ucu damar duvarına paralel ucuna kadar saran fibrin kılıftan, ven
olmalıdır ve radyolojik olarak da duvarında mekanik ve kimyasal irritasyona
doğrulanmalıdır. Kanın kateterden rahat aspire bağlı oluşan mural trombüs veya akımı
edilmesi, her zaman vasküler perforasyonun engelleyip kollateral oluşumuna neden olan
saf dışı edilmesi için yeterli değildir. tıkayıcı tromboza kadar geniş bir yelpazede
olabilir. Bu lezyonlar klinik olarak genellikle
3. Hava ve Kateter Embolileri sessizdir, sıklığını belirlemek için doppler
Hava ve kateter embolileri nadir gözlenen görüntüleme ve venografi teknikleri kullanılır.
ancak engellenebilir komplikasyonlardır. Venografide fibrin kılıf oluşumu kateterlerin
Kateter embolisi, girişim sırasında iğne büyük kısmında saptanırken, mural trombüs
üzerinden kateterin ilerletilememesi halinde %10-30 ve tıkayıcı trombüs ise %0-10
iğne yerinde iken sadece kateterin geri oranında bildirilmektedir. Buna karşılık,
çekilmesi sonucu oluşabilir. Ajite olan hastalar tromboza ait klinik semptomlar hastaların
kollarını ve bacaklarını oynattıklarında, sadece %0-3’ünde saptanır. Tromboz sıklığı
kateterin kırılmaya eğilimi olabileceğinden kateterin kalış süresi ile ilgili iken, giriş yeri
antekübital ve femoral kateterlerin girişimi ile ilişkisi yoktur. Kateter ile ilişkili olan
sırasında daha sık görülür. trombozlarda enfeksiyon riski de artar.
Hava embolisi daha fazla klinik önem Kateterin tasarımı ve yapımında kullanılan
taşır, genellikle tanı zor konur ve sıklıkla materyal, pıhtı oluşumu ile ilgili
ölümle sonuçlanır. Kateterin yerleştirilmesi ve komplikasyonlar üzerine etkilidir. Đdeal kateter
sonrasında dikkatli davranılması bu pıhtı oluşturmayan ve perkütan girişim için
komplikasyonlardan korunma sağlar. oda sıcaklığında sertken, vücut ısısında
4
5
Dr.Ahmet Mahli
yumuşak ve bükülgen olmalıdır. Poliüretan A. Santral venöz kateter periferik yönden;
kateterler özellikle de hidromer ile antekübital, eksternal juguler ve femoral
kaplandıklarında en uygun materyallerdir. venlerden uygulanabilir.
Silikon kateterlerle pıhtı oluşma olasılığı
düşüktür, fakat cerrahi olarak (cut down) A1. Antekübital Yaklaşım
yerleştirilmeleri gerekir ve basınç Antekübital venler, periferik santral venöz
monitörizasyonu (SVB) mümkün olmayabilir. kateterlerin periferden yerleştirilmesi için en
Kateterlerin heparinli olması pıhtılaşma uygun damarlardır ve uygulama perkutan
olasılığını azaltsa da, bunun klinik önemi yöntemle yapılır. Ancak bazilik venin hem
halen açık değildir. Kateterden veya subkutan lümeninin daha geniş olması hem de kateterin
uygulanan düşük doz heparin infüzyonu ve ilerletilmesinin sefalik vene göre daha kolay
çok düşük doz varfarin tedavisi tromboz olması nedeniyle bu yoldan kateter
sıklığını düşürür. Bu uygulamalar tromboz yerleştirilecekse bazilik ven tercih edilmelidir.
sıklığını azaltsa da heparin ve varfarinin birçok
ilaçla etkileşiminin olması ve yoğun bakım Pozisyon ve Teknik
hastalarında komplikasyonlara yol açması Hastaya kolu vücut aksına göre 45◦’lik
nedeniyle önemlidir. abdüksiyonda ve dışa rotasyonda, dirseği ise
ekstansiyonda olacak şekilde pozisyon
Santral Venöz Kateterizasyon verilmelidir.
a. Kola turnike takılır (Şekil 3).
Periferik venlerden SVK uygulama b. Ön kolda bazilik ya da sefalik ven
endikasyonları; yüzey anatomisi kötü olan belirlenir (Şekil 4).
obez ve ödemli hastalar, teknik yönden c. Steril eldiven giyilerek.ponksiyon yeri ile
yetersizlik (basınç monitörizasyonunun çevresi dezenfekte edilir ve steril olarak
sınırlı olduğu durumlarda), santral venöz örtülür.
giriş yollarındaki lümen darlıkları, yatak başı
uygulamalarda başarılı olamama ve girişim
süresinin uzaması gibi durumlardır. Beyin
ameliyatı planlanan seçilmiş koagülopatili
hastalarda veya parenteral nütrisyon ve uzun
süreli ilaçlar için santral venöz yolun gerekli
olduğu, rehabilitasyon fazındaki yoğun
bakım hastalarında bu yoldan SVK
uygulaması önemli faydalar sağlar. Periferik
venlerden santral venöz kateterizasyonun en
önemli avantajı yüzeyel olması nedeni ile Şekil 3. Turnike takılan kolda antekübital
pıhtılaşma bozukluklarında kullanılabilmesi venlerin görünümü
ve kanama halinde direkt kompresyon
uygulanabilmesinin yanısıra pnömotoraks
riskinin olmamasıdır.
Santral venöz kateterizasyon periferik
veya santral venöz yollardan uygulanabilir:
A. Periferik
1- Antekübital venler
- Bazilik ven
- Sefalik ven
2- Eksternal jugular ven
3- Femoral ven
B. Santral
1- Đnternal jugular ven
2- Subklaviyan ven
Şekil 4. Antekübital bölgede damar ve sinir
ilişkisi

5
6
Dr.Ahmet Mahli
d. Hazır haldeki 70 cm uzunluktaki kateterin
intravenöz kanülü ile AV’den ponksiyon
yapılır.
e. Kanülle damara girince koldaki turnike
gevşetilir ve metal mandren çılarılıp kateter
plastik kanül içinden sonuna kadar (bu
esnada hasta monitörize ise aritmi olup
olmadığı takip edilir) ilerletilir.
f. Kateterin kendi içindeki radyoopak mandren
çıkartılarak kateter ucu bir parmakla
kapatılır veya içinde serum fizyolik (SF)
bulunan bir enjektör takılır.
g. Kan aspire edildikten sonra kateter SF ile
yıkanır.
h. SVK mandreni ile dışarıdan kateter ucunun
tahmini yerleşim yeri belirlenir. Şekil 5. EJV ponksiyon yeri
i. Kateterin proksimal ucuna sıvı bağlanır.
m. Kateter cilde tespit edilerek ponksiyon yeri
steril spançla kapatılır.
j. Göğüs grafisi ile kateterin yerleşim yeri
saptanır.

Başarı Oranı ve Komplikasyonlar


Antekübital venden kateterin doğru
yerleştirme oranı %75-95 arasında olup, bu
oran girişim yapan kişinin deneyimi, büyük
damarların seçilmiş olması veya fluroskopik
yöntemlerin varlığı ile artar. Periferden
yerleştirilen SVK’ler, santraldan
yerleştirilenler kadar güvenlidir. Fakat steril
flebit, tromboz (özellikle SV ve ĐJV),
enfeksiyon, lenfödem ve perikardiyal
tamponad gibi komplikasyonlar görülebilir.
Aşırı kol hareketleri, kateter ucunun Şekil 6. Trendelenburg pozisyonunda
migrasyonuna neden olmasıyla perikardiyal EJV’in dolgunluğu ve ponksiyonu
tamponat riskini artırabilir.
b. Steril eldiven giyilerek.ponksiyon yeri ile
A2. Eksternal Juguler Ven Yaklaşımı çevresi dezenfekte edilir ve steril olarak
Santral venöz kateterizasyon için EJV’in örtülür.
diğer periferik venlere göre en önemli c. Cilt girişi yaklaşık olarak troid kartilaj
dezavantajı kateterin hedefe ulaşabileceğinin hizasından ve kanül vene 20o’lik açı ile
önceden tahmin edilememesidir. ilerletilerek ponksiyon yapılır.
d. Damarın kayma eğiliminden ve iğnenin
Pozisyon ve Teknik ilerletilmesi sırasında yer değiştirmesinden
Hasta supin pozisyonda olmalı ve öncelikle dolayı venöz ponksiyon için hızlı ve sert bir
sağ EJV tercih edilmelidir. giriş gereklidir.
a. Hastanın başı ters tarafa döndürülmüş e. Damara ait kapakçıklar, dolambaçlı yapı
şekilde yatırılır ve hastaya hafifçe ve SV bileşimi nedeni ile kateterin tümü
Trendelenburg pozisyonu verilir veya ilerletilemeyebilir.
klavikula üzerinde EJV trasesi üzerine bası g. Enjektör ve iğne çıkarılarak, öncelikle
yapılarak damarın belirginleşmesi sağlanır klavuz J teli intravenöz kanül içinden
(Şekil 5 ve 6). yaklaşık olarak 20 cm kadar ilerletilerek
daha sonra kanül çıkartılır.
6
7
Dr.Ahmet Mahli
h. Kılavuz telin özellikle SV bileşkede komplikasyon oranı diğer venlerden fazla
manüplasyonu ve rotasyonu gerekebilir değildir.
fakat bu aşırı olmamalıdır.
i. ‘J’ teli omuza doğru olmaktan Pozisyon ve Teknik
çok mediyale doğru yönlendirilir. Hastaya supin pozisyon verilir.
‘J’ telin ilerlemesi için aynı taraftaki kolun
a. Sol veya sağ kasık bölgesi traş edilir.
abdüksiyonu, klavikula üzerinde öne ve
arkaya basınç uygulanması gibi çeşitli baş b. Steril eldiven giyilerek.ponksiyon yeri ile
ve kol hareketleri önerilir. çevresi dezenfekte edilir ve steril olarak
j. ‘J’ telin deri girişi bistüri ile kesi yapılarak örtülür.
dilatatör uygulanır. c. Spina iliaka anterior süperior ile pubis
k. Klavuz tel üzerinden kateter uygun simfisi arasındaki hayali çizginin orta
uzunlukta yerleştirilir (sağ tarafta 16-17 cm, noktasında femoral arter palpe edilir.
sol tarafta 18-20 cm). Femoral ven arterin hemen medialinde
k. Kılavuz teli geri çekilir ve kateterin (VAN kuralı) ve artere paralel olarak
proksimal ucuna sıvı bağlanır. seyreder (Şekil 7).
m. Kateter deriye tespit edilerek. Ponksiyon
yeri steril spançla kapatılır.
l. Göğüs grafisi ile kateterin yerleşim yeri
saptanır.

Başarı Oranları ve Komplikasyonlar


Eksternal juguler ven ile SVK’da başarı
oranı %80’dir (%75-95). Vene girememe oranı
%10 olup, geri kalanı kateterin yanlış
yerleşimi nedeniyledir. Kateter ucunun doğru
olarak yönlendirilememesinin nedenleri;
genellikle EJV-SV bileşimini geçememesi,
düğüm oluşması veya aynı taraftaki kola doğru
yönlenmesidir.
Eksternal juguler ven girişimi ile ilişkili
ciddi komplikasyonlar nadir olup,
komplikasyonlar kateterin bakımı ile ilgilidir.
Venöz ponksiyon sırasında gelişen lokal
hematom %1-5 arasında olup, kateterizasyonu
engelleyecek kadar anatomiyi bozmadığı
sürece önemli sonuçlara yol açmaz.
Koagülopati varlığında EJV de diğer periferik
venler kadar güvenlidir. Ayrıca enfeksiyon,
trombotik ve mekanik komplikasyonlar da Şekil 7. Đnguinal bölgede V. femoralisin
diğer santral girişimlerden daha sık değildir. anatomik komşulukları
A3. Femoral Ven Yaklaşımı d. Palpe edilen nabzın üzerinden 1 cm
Femoral ven SVK girişimlerinde birçok medial ve 1 cm kaudal bölgeye lokal
avantaja sahiptir; hava yolu ve plevradan anestezik enjeksiyonu yapılır.
uzaktır, teknik daha kolaydır ve girişim e. Femoral arter palpe edilir ve yavaşça
sırasında Trendelenburg pozisyonu laterale doğru çekilir.
gerektirmez. Özellikle enfeksiyon ve tromboz e. Ponksiyon kanülü ile lokal anestezi
olmak üzere yüksek komplikasyon oranlarının yapılan bölgeden ponksiyon yapılır ve bir
yayınlanmasından sonra, FV üzerinden SVK yandan aspirasyon yaparken iğne
uygulaması azalmıştır. Derin ven trombozuna kraniyal yönde cilde 45◦lik açıyla artere
eğilimin varlığı akla yatkın olmasına rağmen, paralel olarak ilerletilir (Şekil 8 ve 9).

7
8
Dr.Ahmet Mahli
geri çekilir ve buraya spançla bası
uygulanır
h. Venöz kan akışı iyi ise enjektör çekilir, bu
sırada hava embolisini önlemek için
parmakla iğnenin ağzı kapatılır.
i. Đğne sabit tutulurken, J telinin ucu
kraniyal yönde kanülün içinden geçirilir
(Seldinger yöntemi). Tel minimal dirençle
ilerletilir.
j. Dirençle karşılaşılırsa J teli çekilir ve
enjektöre kan aspire etmeye çalışılarak
iğnenin yerinde olup olmadığı tekrar kontrol
edilir.
k. J teli kanül içinden ilerletilerek iğne geri
çekilir.
l. Ponksiyon noktasında cilt bistüri ile
genişletilir.
m. J telinin cilt ve ciltaltı dokuların
dilatasyonu için dilatatörü telin üzerinden
3-4 cm kadar ilerletilir. Dilatatör femoral
vende laserasyona neden olabileceğinden,
Şekil 8. Femoral vende ponksiyon yeri tüm uzunluğu boyunca ilerletilmemelidir.
n. Dilatatör çekilip, SVK yine J telin
üzerinden 15 cm ilerletilir.
o. Sonra J teli geri çekilir ve kateterin vene
yerleştirildiğinden emin olmak için kan
aspire edildikten sonra, kateter steril SF ile
yıkanır.
p. Kateter sütürle cilde tespit edilir ve
ponksiyon yerinin üzeri steril bir spançla
kapatılarak üzeri flasterle tespit edilir..

Başarı Oranları ve Komplikasyonlar


Şok ve kardiyopulmoner arrest
durumlarında FV kateterizasyonunun başarı
oranı %90-95’dir. Başarısız kateterizasyonlar
genellikle; venöz ponksiyonun yapılamaması,
hematom oluşumu veya venin içinde klavuz
telin ilerletilememesi nedeniyledir.
Femoral ven üzerinden uygulanan SVK’da
oluşabilecek komplikasyonlar; lokal kanamalı
Şekil 9. Đğnenin deriye 45◦ açıyla pulsasyona veya kanamasız arteriyel ponksiyon,
paralel olarak ilerletilmesi enfeksiyon ve tromboembolidir. Nadir olarak
cilt ponksiyonu inguinal ligamentten kraniyale
f. 5 cm ilerlemesine karşın venöz kan doğru yönlendiğinde veya FV içinde uzun
gelmiyorsa, aspirasyon yapılırken iğne kateterler ilerletildiğinde skrotal hemoraji, sağ
yavaşça geri çekilir. Hala kan gelmemişse, alt kadran barsak perforasyonu, retroperitoneal
iğne yine aynı ponksiyon yerinden biraz kanama, renal ven ve inferior vena kavanın
artere doğru aşamalı olarak yönlendirilir. perforasyonu gibi komplikasyonlar oluşabilir.
Ancak hala femoral ven bulunamamışsa Erişkinlerde femoral arter ponksiyon oranı
işlem durdurulur ve başka alternatifler %5-10 arasındadır ve birçok arteriyel
aranır. ponksiyon komplikasyonsuzdur. Fakat
g. Eğer arter ponksiyonu yapılmışsa kanül hastalarda %1 oranında major hematomlar
8
9
Dr.Ahmet Mahli
oluşabilir. Koagülopati varlığında, uyluğu sert bir dönüş yapar. Bu sert dönüş kateterin
tehdit edici olay veya retroperitoneal hemoraji ucuyla damar zedelenmelerine, kateterde
nadirdir. Arteriyel ponksiyonda arteriyovenöz gerilme ve geri dönmelere neden olabilir. ĐJV
fistüller ve psödoanevrizmalar nadir görülen üzerinden SVK uygulamasında başarı oranını
komplikasyonlardır. Arteriyovenöz fistüller, artırmak ve komplikasyon sıklığını azaltmak
her iki femoral damarın aynı tarafta için anatomik komşuluklarının iyi bilinmesi
kanülasyonu ile sıklıkla görülür. Alt gereklidir. Đnternal karotis arter, ĐJV’in
ekstremitede perfüzyon bozuklukları, damar mediyalinde nadiren de posterior kısmında
greftleri, anevrizması olan veya a.femoralise seyreder. Đnternal karotis arterin arkasında da
stent takılmış hastalarda FV kateterizasyonu stellat ganglion ve servikal sempatik
kontrendikedir. FV kateterlerinde enfeksiyon gangliyonlar bulunur. Sol tarafta daha yüksek
sıklığı SV kateter enfeksiyonlarından daha olan plevral apeks, ĐJV ve SV’nin birleşiminin
fazladır, fakat ĐJV kateterleri ile kıyaslanabilir kaudalindedir. ĐJV’nin önünde frenik,
düzeydedir. Erişkinlerde ve çocuklarda uzun arkasında da vagus sinirleri seyreder. Sol
dönem ve kısa dönem FV kateterizasyonu taraftaki duktus torasikus, ĐJV’nin arkasında
içeren çalışmalarda, belirgin kateter ilişkili seyreder ve juguler-subklaviyan ven
enfeksiyon oranı %5 veya daha az olarak birleşkenin kenarında SV’nin üst kenarından
bildirilmektedir. Đnguinal bölgenin daha kirli girer. Daha küçük olan sağ duktus torasikus
olduğu düşünülse de femoral arter kateterleri aynı anatomik ilişkiyi gösterir, ancak sadece
ile olan enfeksiyonların, radiyal arter soldan yapılan ĐJV girişimlerinde şilotoraks
kateterleri ile olanlarla kıyaslanabilir olduğu olma riski vardır.
belirtilmiştir.
Femoral arter kateterizasyonun en korkulan Pozisyon ve Teknik
komplikasyonu alt ekstremitenin derin ven Hasta supin ve Trendelenburg pozisyonunda
trombozudur. Kateter ile ilişkili tromboz, yatırılarak hastanın başı 45◦’lik açıyla ters
girişim yerinden bağımsız olarak tüm SVK’lar yöne çevrilir (Şekil 10).
için bir risk faktörüdür. FV kateterleri ile
tromboz eğilimi üst ekstremiteden uygulanan
SVK’lardan daha fazla değildir. Trombotik
komplikasyonlar açısından yüksek risk altında
olan hastalarda, seri empedans pletismografi
kullanılması, femoral kateter ile ilişkili
trombozu görüntülemede faydalı olabilir.

B. Santral venöz kateter, internal juguler ve


subklaviyan gibi santral venlerden de
uygulanır.

B1. Đnternal Juguler Yaklaşımı


Büyük toraks venlerine giriş için en uygun
venlerden birisi de ĐJV’dir. ĐJV üzerinden
yapılan SVK uygulamasında komplikasyon
oranı düşüktür ve başarı oranı da yüksektir.
Sağ ĐJV (ortalama 2-3 cm çapında) SV ile Şekil 10. Boyunda ven ve arter anatomisi
birleşmesi sonucu innominate ven meydana
gelir ve bu da soldaki anatomik yapıya göre Uygulamada üç yaklaşım söz konusudur.
daha düz bir santral venöz yol oluşturur Bunlardan en çok santral (transmusküler)
(Şekil 10). Bu nedenle sağ ĐJV’deki SVK yaklaşım uygulanmaktadır. Buna alternatif
uygulamasında kateterde pozisyon ile ilgili olarak da anterior (mediyal / yüksek) ve
problemler ve düğümlenme olasılığı nadirdir. posterior (lateral) yaklaşımlar birbirine benzer
Sol ĐJV’den uygulanan SVK’da kateter sol ancak sadece girişim yeri ve yönü açısından
juguler-subklaviyen ven birleşkesinde yüksek farklılık gösterirler (Şekil 11).
oranda kateterin yanlış yerleşimine neden olan
9
10
Dr.Ahmet Mahli
f. Üç cm ilerletilmesine karşın venöz kan
gelmediyse, yine aspirasyon uygulanarak
ederek kanül yavaşça geri çekilir. Bu
esnada da kan gelmezse kanül aynı
ponksiyon yerinden 1-3 cm daha
lateralden tekrar denenir. Ancak 3
uygulamada başarısız olunduysa diğer
alternatif yaklaşımlar düşünülür.
g. Hava (pnömotoraks riski) ya da arteriyel
kan geldiyse işlem hemen durdurulur.

Şekil 11. ĐJV ponksiyonunda üç yaklaşımın


uygulanışı h. Venöz kan akışı sağlanmışsa hava
embolisini önlemek amacıyla bir parmakla
kanülün ağzı kapatılırken enjektör
B1a. Santral (Transmusküler) Yaklaşım çıkartılır (Şekil 13).
a. Sternokleidomastoid (SKM) kasının
sternal ve klaviküler bölümlerinin
oluşturduğu üçgenin apeksi belirlenir.
Aynı zamanda eksternal juguler ven
ve karotis arter lokalize edilir (şekil 12).

Şekil 13. Uygulamada ponksiyon yeri, açısı


ve yönü

i. Kanülün pozisyonunu değiştirmeden, ucu


kalbe (mediale) doğru yönelecek şekilde
J teli iğnenin içinden en az dirençle
Đlerletilir (Seldinger tekniği).
Şekil 12. ĐJV kateterizasyonda ponksiyon j. Dirençle karşılaşılırsa J teli geri çekilir,
yeri kanülün yerinde olup olmadığını anlamak
için kan aspire edilir, eğer kan akışı
b. Steril eldiven giyilerek.ponksiyon yeri ile iyiyse J teli yeniden sokulur.
çevresi dezenfekte edilir ve steril olarak k. J teli dirençle karşılaşmadan ilerlerse, telin
örtülür. üzerinden kanül çıkartılır.
c. Üçgenin apeksinde ponksiyon yerine n. Steril bir bistüri ile ciltdeki ponksiyon
lokal anestezik enjekte edilir. noktası genişletilir.
d. Bir elle karotis arter palpe edilip, diğer l. Santral venöz kateter telin üzerinden J teli
elle mediale doğru hafifçe traksiyon sabit tutularak yaklaşık olarak sağda 9 cm
uygulanır. solda 12 cm kadar ilerletilir.
e. Enjektör takılmış iğne ile 45-60◦’lik m. J teli geri çekilir, kateterden kan aspire
açıyla ciltten ponksiyon yapılır ve bir ederek kanülün venöz yerleştirildiğinden
yandan aspire ederken iğne yönü aynı emin olduktan sonra steril SF ile kateter
taraftaki meme başına doğru ilerletilir. yıkanır.
10
11
Dr.Ahmet Mahli
n. Kateter sütürle cilde tespit edilir ve
ponksiyon yerinin üzeri steril bir spançla
kapatılarak üzeri flasterle tespit edilir.
o. Kateter ucunun nerede olduğu ve
pnömotoraks gelişip gelişmediğini
belirlemek için göğüs grafisi çektirilir.

B1b. Posterior (Lateral) Yaklaşım


a. Sternokleidomastoid kasın lateral
kenarıyla eksternal juguler venin kesiştiği
yer belirlenir. Bu nokta klavikulanın
yaklaşık 4-5 cm yukarısındadır (şekil 14).

Şekil 15. Posterior yaklaşımda ponksiyon


yeri ve yönü

f. Üç denemeye karşın hala kan gelmemişse


aynı işlemin karşı tarafta denenmesi
düşünülmelidir. Ancak karşı tarafta
denemeden önce göğüs grafisiyle
pnömotoraks gelişip gelişmediği mutlak
kontrol edilmelidir.
g. Hava (pnömotoraks riski) ya da arteriyel
kan gelirse işlem hemen durdurulur.
h. Venöz kan akışı sağlanmışsa hava
embolisini önlemek amacıyla bir parmakla
kanülün ağzı kapatılırken enjektör
Şekil 14. ĐJV kateterizasyonunda posterior
çıkartılır (e ve f ’deki işlemler, Şekil 13)
yaklaşım
i. Kanülün pozisyonu değiştirmeden, ucu
kalbe (mediale) doğru yönelecek şekilde
b. Ponksiyon yapılacak bölge dezenfekte
J teli iğnenin içinden en az dirençle
edilerek örtülür.
ilerletilir (Seldinger tekniği).
c. Eksternal jugular venin SKM kas ile
j. Dirençle karşılaşılırsa J teli geri çekilir,
kesiştiği yere lokal anestezi uygulanır.
kanülün yerinde olup olmadığını anlamak
Ven çok yüzeyel olabileceğinden her
için kan aspire edilir, eğer kan akışı iyiyse
enjeksiyon öncesi mutlaka aspirasyon
J teli yeniden kanül içinden yeniden
yapılmalıdır.
sokulur.
d. Enjektör takılı kanül c şıkkında
k. J teli dirençle karşılaşmadan ilerlerse, telin
tanımlanan ğiriş yerinden yavaşça öne ve
üzerinden kanül çıkartılır.
aşağıya, juguluma (sternal çentik) doğru
l. Steril bir bistüri ile ciltdeki ponksiyon
ponksiyon yaparken bir yandan da aspire
noktası enişletilir.
edilir (şekil 15).
m. Santral venöz kateter telin üzerinden tel
e. Üç cm ilerletilmesine karşın venöz kan
sabit tutularak yaklaşık olarak sağda 9 cm
gelmediyse, bir yandan aspirasyon
solda 12 cm kadar ilerletilir.
yaparken kanül yavaşça geri çekilir, yine
n. J teli geri çekilir, kateterden kan aspire
kan gelmezse, kanül ucu aynı ponksiyon
ederek kanülün venöz yerleştirildiğinden
yerinden jugulumun hafifçe aynı tarafına
emin olduktan sonra steril SF ile kateter
yönlendirilir. Yine kan gelmiyorsa
yıkanır.
ponksiyon yeri ve kanül yönünün doğru
o. Kateter cilde tespit edilir ve giriş yeri steril
olup olmadığı yeniden değerlendirilir.
spanç ile kapatılır.
p. Kateter ucunun nerede olduğu ve
pnömotoraks gelişip gelişmediğini
11
12
Dr.Ahmet Mahli
belirlemek için akciğer grafisi çektirilir. kullanılarak ĐKA ponksiyonu engellenmeye
çalışılır.
B1c. Anterior (Mediyal) Yaklaşım Pnömotoraks, ĐJV kateterizsyonunda
a. Ponksiyon yapılacak bölge dezenfekte ortalama %0-0.2 sıklıkta nadir görülen bir
edilerek örtülür. komplikasyondur. Bu komplikasyon genellikle
b. SKM’nin ön kenarının ortasından, bu kasın klavikulaya çok yakın ponksiyonlarda ortaya
sternal başının lateral kenarının medialinden çıkar. Pnömotoraks; hematotoraks, hidrotoraks
internal karotis veya tansiyon pnömotoraks şeklinde komplike
arter palpe edilir (Şekil 11). olabilir.
c. Pulsasyonun 0.5-1 cm lateralinden SF’li Đnternal jugular ven kateterizasyonunda
enjektör takılmış kanülle girilir. kateterin malpozisyonuna bağlı olarak
d. Kanül ucu aynı taraf meme başına doğru intratekal yerleşimi gibi çok nadir bir
frontal düzlemde 30-450’lik açı ile komplikasyonun da gelişebileceği
yönlendirilir. unutulmamalıdır. Gerçekte bu yol düşük major
e. Posterior (Lateral) yaklaşım tekniğinin f ile komplikasyon sıklığı ile güvenilirdir. Akut
s şıklarında anlatılan uygulama kademeleri kısa süreli hemodiyalizde ve elektif veya acil
aynen uygulanır volüm replasmanı gereken hastalarda, özellikle
pulmoner arter kateterizasyonlarında ve kalıcı
Đnternal Juguler Kateterizasyonda transvenöz kalp pili takılacak hastalarda ĐJV
Komplikasyonlar uygun bir yoldur. SV kateterizasyonları ile
Uygulamadaki yaklaşımdan bağımsız olarak kıyaslandığında, ĐJV daha yüksek oranda
komplikasyonların sıklığı ve tipi benzerdir. enfeksiyon riski taşıdığından hava yolunun
Uygulayıcının deneyimsizliği komplikasyon acil açılması gereken durumlarda, parenteral
riskini artırır, fakat pnömotoraks sıklığı SV nütrisyon amacı ile veya uzun dönem
ponksiyonundaki kadar fazla değildir. ĐJV kateterizasyonlarda tercih edilmez.
kateterizasyonu ile görülen komplikasyonların
oranı %0.1-4.2’dir. Önemli komplikasyonlar B2. Subklaviyan Ven Yaklaşımı
arasında internal karotis arter (ĐKA) Subklaviyan ven kateterizasyonu
ponksiyonu, pnömotoraks, damar erezyonları, üzerindeki tartışmalar, uygulayıcının
tromboz ve enfeksiyonlar yer alır. En sık deneyiminin komplikasyon insidansı üzerine
rastlanan komplikasyon ĐKA ponksiyonu olup, belirgin etkisinin olmasından
tüm komplikasyonların %80-90’ını oluşturur. kaynaklanmaktadır. Deneyimli uygulayıcılar
Kanama diyatezinin olmadığı durumlarda %1 veya daha altında pnömotoraks riskiyle,
arteriyel ponksiyon benign olup konservatif hemen tüm hastalarda SV yolu primer santral
tedavi yeterlidir ve 10 dakika kompresyon venöz yol olarak kullanılmaktadır.
uygulandığında sekelsiz iyileşir. Bazen Deneyimsiz uygulayıcılarla çok daha fazla
pıhtılaşma bozukluklarının olmadığı pnömotoraks riski vardır. Bu yolun avantajları
durumlarda bile büyük bir hematom oluşarak arasında; kolay ayırt edilebilen işaret
genellikle sonraki denemeleri engellerken, noktalarının varlığı, düşük enfeksiyon riski,
nadirende vital boyun yapılarında basınç yüksek hasta konforu ve uzun dönem kateter
oluşturur. ĐKA ponksiyonundan sonra gelişen bakımında kolaylık olması sayılabilir.
kronik komplikasyonlar arasında cerrahi Deneyimli uygulayıcılar; hipovolemisi olan,
gerektiren hematomlar, arteriyovenöz fistüller uzun dönem parenteral nutrisyon uygulanacak
ve psödoanevrizmalar sayılabilir. ve hemodinamik monitörizasyon gerektiren
Koagülopati, ĐJV kateterizasyonu için artmış intrakraniyal basıncı olan hastalarda
göreceli bir kontrendikasyon olup, deneyimli SVK için SV tercih edebilirler.
ellerde güvenlidir. Klinik kanama bozuklukları
olan hastalarda, önce AV, EJV veya FV Pozisyon ve Teknik
kateterizasyonunu denenmelidir. Fakat ĐJV Hasta supin ve Trendelenburg pozisyonunda
daha uygun görülüyorsa, önce ince çaplı yatırılarak hastanın başı 45◦’lik açıyla ters
klavuz iğne kullanılarak ven belirlenir ve sonra yöne çevrilir. Đki skapula arasına torasik
bu iğneye paralel olarak SVK iğnesi vertebraların altına rulo havlu yerleştirilir
(Şekil 16). Hastanın omuzlarının geriye ve
12
13
Dr.Ahmet Mahli
aşağıya doğru düşmesi sağlanır ve bir kanül işlem sırasında sürekli yatay tutulmalı
yardımcıyla da aynı taraftaki kola yavaşça (yere paralel) ve kanül kemiğe teğet
traksiyon uygulatılır geçmelidir. Klavikulanın altından geçmesi için
kanül başparmakla bastırılabilir (şekil 19).

Şekil 16. Hastanın yatış pozisyonu

Subklaviyan ven kateterizasyonu


supraklavikuler (Yoffa) ve infraklavikuler
(Aubaniac) yaklaşımlarla gerçekleştirilabilir
(Şekil 17). Ancak supraklavikuler yaklaşım Şekil 18. Đşaret ve başparmağın konumu
artık uygulanmamaktadır ve sadece
infraklavikuler yaklaşım uygulanmaktadır.
Hastaya Trendelenburg pozisyonu verilir.

Şekil 17. Subklaviyan vende ponksiyon yerleri


(1: supraklavikuler 2: Đnfraklavikuler) Şekil 19. Đğne klavikulanın altından geçmesi
için baş parmakla bastırılması
a. Steril eldiven giyilerek ponksiyon yapılacak
sol veya sağ subklaviyan bölge dezenfekte d. Kanül 5 cm kadar ilerletilmesine karşın
edilerek örtülür. venöz kan gelmiyorsa, iğne aspire edilerek
b. Đşaret parmağı sternal çentiğe, başparmak yavaş yavaş geri çekilir (kanül her iki damar
klavikula ile birinci kotun kesişme yerine duvarını da geçmiş olabileceğinden).
konur (Şekil 18). Başparmağın 2 cm laterali Kanülün yönünü sternal çentiğin 1 cm
ve klavikulanın 0.5 cm kaudali arasında üzerine doğru olacak şekilde değiştirilerek
lokal anestezik enjekte edilir. işlem yinelenir. Yine venöz kan gelmiyorsa
c. Ponksiyon kanülü enjektöre takılıp, daha öncekinden 1 cm daha lateraldeki bir
başparmağın lateralinde klavikulanın 0.5 alana yeniden lokal anestezik enjekte edilir
cm kaudalindeki alana ponksiyon yapılır. ve giriş tekrarlanır. Yine başarılı
Bir yandan aspire ederken kanül olunamazsa, akciğer grafisi ile pnömotoraks
klavikulanın altında ve kalavikulayı dışlandıktan sonra karşı taraftan aynı
hissederek yavaşça sternal çentiğin işlemler yinelenir.
üzerindeki işaret parmağına doğru ilerletilir. e. Eğer hava ya da arter kanı aspire edilirse
Pnömotoraks riskinden kaçınmak için hemen durdurulur.
13
14
Dr.Ahmet Mahli
f. Venöz girişle kan akışı sağlanırsa,
hava embolisini önlemek için bir parmakla
kanülün ağzı kapatılarak enjektör çıkarılır.
g. Kanül aynı yerde sabit olarak tutulurken
‘J’ teli kanülün içinden, ucu kalbe doğru
yönelecek şekilde ilerletilir. J teli
minimum dirençle ilerletilmelidir.
h. Dirençle karşılaşılırsa J teli geri çekilir,
enjektöre kan çekmeye çalışarak kanülün
yerinden oynayıp oynamadığı kontrol
edilir, kan akışı iyiyse hastanın başı aynı
tarafa çevirerek J teli yeniden ilerletilir.
i. J teli geçtikten sonra telin yerinden Şekil 21. Kateterin dikişle deriye tespiti
oynamamasına sürekli dikkat ederek kanül
geri çekilir. Başarı Oranları ve Komplikasyonlar
j. Ponksiyon yeri steril bir bistüri ile Subklaviyan ven kateterizasyonu genellikle
genişletilir. ilk denemede %90-95 başarılıdır. Şok varlığı,
k. J teli kontrol altında tutulurken üzerinden başarı oranını ĐJV kateterizasyonunda olduğu
dilatatör geçirilir ve derialtı dokularda kadar belirgin etkilemez. Başarısız
dilatasyon yapacak şekilde 3-4 cm kadar kateterizasyonlar venöz ponksiyonun
itilir. Dilatatörün tamamının ilerletilmesi yapılamaması veya kılavuz ‘J’ telin ya da
subklaviyan vende laserasyona neden kateterin ilerletilememesi nedeniyle oluşur.
olabileceğinden önerilmez (Şekil 20). Kateter ucunun yanlış yerleşimi %5-20
oranındadır. Yanlış yerleşim, sıklıkla aynı
tarafta ĐJV ve karşı taraftaki SV yerleşimi
şeklinde olabilir, bu venöz ponksiyonun
tekrarına gerek kalmadan düzeltilebilir. Major
komplikasyon oranı %1-3, en fazla %5’tir. Bu
oran bazı kliniklerde %10’a kadar çıkabilir.
Yüksek komplikasyon oranına neden olan
faktörler arasında; uygulayıcının
deneyimsizliği, tekrarlayan venöz ponksiyon
denemeleri, acil durumlar, standart
tekniklerden sapmalar ve vücut kitle indeksi
Şekil 20. Dilatatör ve J telin konumu sayılabilir. Enfeksiyon dışındaki major
komplikasyonlar; pnömotoraks, arteriyel
l. Dilatatörü çıkarıp ve santral venöz kateter ponksiyon, hematoraks ve tromboembolidir.
J telin üzerinden sağda 15 cm, solda Boyun yapıları veya brakiyal pleksusu içeren
18 cm kadar ilerletilir. izole major komplikasyonlar da vardır.
Pnömotoraks, %1-5 oranla oluşan
m. J teli çekilir ve vene yerleştiğinden emin komplikasyonların 1/4 – 1/2’e kadar oranda
olabilmek için kateterden kan gelip rastlanabilir. Oran, uygulayıcının deneyimi ve
gelmediği kontrol edilir. SF ile kateter teknikteki aksaklıklarla orantılıdır. Deneyimli
yıkanır. Kateter dikişlerle deriye tespit bir uygulayıcı için, beklenen pnömotoraks
edilir. Deri spançla kapatılır (Şekil 21). oranı %1’den azdır. Girişim sırasında gelişen
Pnömotoraks çoğu kez akciğer ponksiyonu
n. Kateterin superior vena kavaya yerleşip sonucu gelişir. Bazen pnömotoraks geç olarak
yerleşmediğini göstermek ve pnömotoraks gelişebileceğinden ve girişimin ertesi günü de
gelişmediğini kanıtlamak için göğüs grafisi radyografik incelemenin yapılması gereklidir.
yaptırılmalıdır. Pnömotoraksların çoğu küçük bir göğüs tüpü
drenajıyla, bazıları da sadece iğne aspirasyonu
ile tedavi edilebilir. Nadiren tansiyon
pnömotoraks, hemotoraks, hidrotoraks
14
15
Dr.Ahmet Mahli
(kateterin yerleşiminden hemen veya günler
haftalar sonra), şilotoraks (sol taraftaki Kaynaklar
ponksiyon sonucu) ve masif subkutanöz 1. Seneff MG: Central venous catheters. Đn:
amfizem görülebilir. Bilateral pnömotorakslar Irwin RS, Rippe JM,Curley FJ and Heard
tek taraflı venöz ponksiyon girişimlerinde de SO (eds) Procedures and techniques in
oluşabilir. Pnömotoraks fark edilmediğinde intensive care medicine. New York,
ölümle sonuçlanabilir. Little, Brown and company.1995. pp 15-
Subklaviyan arter ponksiyonu olguların 36
%0.5-1’inde oluşabilir ve tüm 2. Hastabaşı cerrahi girişimler el kitabı.
komplikasyonların 1/4 - 1/3’e kadar olan Edi:Chen H, Sola JE and Lillemoe KD.
grubunu oluşturur. Arteriyel ponksiyon Ceviren: Bülent Kara ve Halim Spatar.
genellikle klavikulanın altına ve üstüne basınç 1996. pp 30-76
uygulamakla kolaylıkla tedavi edilebilir. 3. Kaiser H and Fischer W. Techniken der
Koagülopatili hastalarda kanama dramatik Injektion. Selecta Verlag, München
olabilir. Arteriyel ponksiyon diğer 1979. pp 26-42
yaklaşımlarda olduğu gibi, arteriyovenöz fistül
ve psödoanevrizmalarla sonuçlanabilir. Santral
venöz trombozun klinik bulgularından olan
superior vena kava sendromu, omuz civarında
kolletarallar gelişimi ve pulmoner embolizm
SV kateterizasyonlarının %0-3’ünde görülür.
Kateterin çekilmesinden sonra çekilen rutin
filebografide çok daha yüksek oranda
trombotik oluşum gözlenmiştir. Kateterin kalış
süresi, materyali ve hasta özellikleri tromboz
oranı üzerinde etkili olabilir.

15

You might also like