Professional Documents
Culture Documents
Kafkaslar Tarihsel Kültürel Etno Sosyal Politolojik Araştırma Kamil Veli Nerimanoğlu
Kafkaslar Tarihsel Kültürel Etno Sosyal Politolojik Araştırma Kamil Veli Nerimanoğlu
Hâlihazırda Kafkasya halkları lisan açı- li fatihlerin girişimi, diğer etnik dini inanç ve
sından birkaç etnik buduna; Kuzey Kafkasya ritüellerin uygulanması Kafkasya’daki halkla-
ailesinin Abaza - Adıgey, Nah- Dağıstan dil rın yaşam birikimlerini imha etmiştir. Siyasi
grubuna, Altay ailesinin Türk grubuna, Hint- rejimler bu bölgenin halkına adaletsizliği ve
Avrupa ailesinin Ermeni, İran ve Slav grubu- aşağılanmayı miras bırakmıştır.
Kafkasya bölgesindeki münakaşaların “kurtuluş için dizin-dizin sürünerek Rusya’ya
oluşum nedeni ayrıca Asya’dan Avrupa’ya ve gelmesi”nden yanalar.
Avrupa’dan Asya’ya götüren doğal yolların ol-
masıdır. Bütün bunlar kriminolojik durumu Ey Allah’ım, bizi böyle deneyimlerden
daha da keskinleştirerek uluslararası ihtilaf- uzak tut, zaten onları gerçekleştirmek imkân-
lara neden olmaktadır. Bölge halkının sosyal sızdır, çünkü Rusya ve Kuzey Kafkasya - artık
- ekonomik durumunun ağır olması söz ko- bir ülke konumuna gelmiştir. Ve Rusya’nın
nusu süreçlere etnik siyasi renk katmaktadır. Kafkasya’daki çıkarları müzakere ve tartışma
Böylece, Kafkasya’da birçok ülkelerin karma- konusu değildir. Bir ailenin içerisinde birbiri-
şık olan iç ve dış politika ve güvenlik sorunla- ne olan ilgiden konuşmamak imkânsızdır.
rı iç içe yaşanmaktadır. Rusya ve Kafkasya genetik olarak iliş-
Kafkasya’da ekonomik kalkınma için kilidir. Rusya Kafkasya’da siyasi değil, hayati
yeterli miktarda maden ve mineral kaynaklar boyuttadır. Bu nedenle de ilk sıraya Kafkas-
mevcuttur. Fakat buradaki durum refahtan ya’da daha anlaşılır, daha yeterli daha sistemli
çok uzaktır. ve bütünlükte devletin daha sivil politikası
gelmelidir.
Kendi jeopolitik konumu, tarihsel
olarak oluşmuş sıkı ilişkileri, ekonomik ve Sovyetler Birliğinin dağılmasından
manevi topluluğu, dayanıklı tarihi oryantas- sonra birçok parametrelerde Kafkasya’da
yonu nedeniyle Kafkasya’nın yerli nüfusu- Kafkas benzersizliği dağılmaktadır, bu da
nun çoğunluğu sözsüz ki, Rusya’nın yaşam Kuzey Kafkasya’nın Rusya’daki yerine do-
çıkarlarının olduğu dünyanın bir kesimini ğal olarak etki etmektedir. Asırlardır mevcut
oluşturmaktadır. Elbette ve Rusya kendi bin olan bir dizi entegre yolları dağılmakta, Rusya
34
yıllık tarihiyle sanki Kafkasya gerçeğine takılı Kafkasya ilişkilerine olumlu etki edebilecek
kalmıştır. Günümüzde bu ilişkileri şüphe al- uygar-kültürel, sivil değil, egemenlik amaçlı
tına koymak mümkün değildir, fakat bunları askeri politik yöntemli devlet politikası de-
Rusya ile Kafkasya arasındaki mevcut karşı- vam etmektedir.
lıklı ilişki potansiyelini güçsüzleştirerek aşırıcı
Eski dönemlerde olduğu gibi, halen de
güçler ve milliyetçi - bölücüler, milliyetçi şo-
Kafkasya’da “böl ve yönet” politikası devam
venler yapmaktadır.
etmektedir. Burada “bölmek” gerekmiyor;
Rusya’dan başka 30’tan fazla devlet etnik, menşe, dini ve diğer sınırlar genelde
Kafkasya’daki kendi çıkarlarını belirterek, daha faal şekilde Kafkasya’nın tarihi bütün-
olası uyuşmazlığın çözümünde Rusya’nın lüğüne olumsuz etki ederek parçalanma sü-
herhangi bir müdahalesinin “emperyalist reçlerini aktifleştirecek, bu da Rusya devleti-
sendromun yeniden canlanması” gibi anlaşı- nin, Rus toplumunun bütünlük girişimlerini
lacağını söylemekteler. 1994 yılının 6 Ocak indirgeyecektir. Ayrıca Kafkasya’da radikal
tarihinde “Boston glob” gazetesinde yayın- ıslahatların baskı yöntemleriyle gerçekleşti-
lanmış makale aynen şu şekilde isimlendi- rilmesi girişimleri Kafkasya’nın bütünlüğüne
rilmiştir. Yabancı “sempatizanların” Kafkas- ve onun ayrı birimlerinin yaşana bilirliğine
ya’dan çekilme çağırısı Moskova’dan olan olumsuz etki edecektir. Ne yazık ki, bu olay-
bazı milliyetçi-şovenlerin Rusya’nın vücu- lar her zaman Rusya devletinin stabil gelişim
YENİ TÜRKİYE 71/2015
dundan “Kafkasya apandisini” kesip atmak çıkarlarına uygun, halkların refahı ve güven-
çağırışları ile örtüşmektedir. Söz konusu du- liği, söz konusu bölgenin ve kısmen de ken-
rum Çeçenistan’daki facialarla özellikle aktif disini Rusya ile bir bütün olarak gören Kuzey
şekildeydi. Bazıları da Kafkasya’nın etnik sa- Kafkasya halkının hak ve bağımsızlığı yönün-
vaşlarla baş başa bırakıp yorgun düşmesini ve de ele alınmamaktadır.
Kafkasya halkı son yıllarda kendi kade- dır. Bununla birlikte, bölgedeki sosyal ekono-
rini tayin etme anını yaşamaktalar. Bu da ye- mik ve manevi politik süreçlerine geleneksel
rel kültür, dünya görüşü ve genel tarz süreç- sosyokültürel ve benzer yapıların etkisini fark
leri ile ilintilidir. Bunun sonucunda uygarlık etmemek mümkün değildir. Yönetimin tarih-
açısından ehemmiyetli olan önemli boşluklar sel kültürel gelenekleri, ayrıca farklı halkların
oluşmaktadır. Bu da Rus, Gürcü, Azerbaycan bölgesel olarak sınırlandırılması onların tarihi
devletlerinin toprak bütünlüğü sorusunu or- belleğine, ulusal farkındalığına ve esenliğine
taya çıkarabilecek çok derin süreçtir. Olay- etki etmektedir. Son yıllar onlar orta Rusya
ların bu şekil gelişimi bu devletlerin, onların tahmin parametrelerini aşarak göre özellikle
ulusal-devlet yapısı, federal ilişkilerinin geli- derin sosyal ekonomik kriz kapsamında kes-
şimi kimi kendiliğinden oluşmaktadır. Bunu kinleşmiştir.
Sovyetler Birliğinin çöküşü de anlatmaktadır.
Unutmamak gerekir ki, Kafkasya halk-
Kafkasya’nın bu etnik sorunları ile larından her biri yalnız yalnız spesifik kültürel
ilgili olarak konuyu Kafkasya geneli, hatta çıkarlarına sahip olmakla birlikte ayrıca böl-
Azerbaycan geneli, Gürcistan geneli, Rusya gede siyasi ilişkilerde yeterince aktif bağım-
geneli değil, ayrıca devletlerarası, uygarlık- sız özne konumundadır. Bu etkenin dikkate
lar arası ilişkilere etki edebilecek jeopolitik alınmaması bölgenin sosyal politik ve etnik
sorunları şeklinde ele almalıyız. Ayrıca onu politik bütünlüğünün farklı yönlerde bo-
da göz önünde bulundurmak gerekir ki, bu zulmasına neden olmaktadır. Ayrıca, geçen
büyük ölçüde bölgenin Rusya’ya olan sosyal yüzyıl zarfında bölgenin etnik kültürel parite-
ekonomik ve manevi politik gelişim bağım- sinde ve etnik demografik yapısında önemli
lılığı gösteren özellikle de Kuzey Kafkasya değişiklikler olmuştur. Tarihsel olarak burada
cumhuriyetlerinde gelişen olaylardır. Söz ko- oluşan halkların toplumları devlet rejimleri- 35
nusu bölgede etnik etken o kadar önemlidir nin, çarlık otokrasisinin, Sovyet yönetiminin
ki, onun durumunu dikkate almadan hiçbir kaba baskısıyla travma almış durumdadır.
sorunu çözmek mümkün değildir. Halkların kendi yaşadıkları geleneksel böl-
genin dışına yapay ve hatta zoraki yerleşti-
Yine de bu an son dönemlerde Kafkas-
rilmesi onların oryantasyonundaki ve hayati
ya’da politik oluşumda belirleyici olamadı.
faaliyetindeki birçok parametreyi mahvet-
Bunu fiili olarak Kafkas kimliğini ve Kafkas
miştir. Sürgünler, göçler, dağ nüfusunun ova-
katılımı sorununu göz ardı eden Kuzey Kaf-
lığa yerleştirilmesi, politik baskılar ve birçok
kasya’da Federal Bölgenin oluşumu da onay-
politik düzenin neden olduğu başka olaylar
lamaktadır. Federal Bölge ne isim ne de kad-
Kafkasya’nın patlamaya hassas olan hisleri-
ro terkibi Kafkasya bölgesinin polietnikliği
ni koşullandırıyordu. Halkın belleğinin sa-
ile adaptasyon sağlamıyordu. Bu son iki asır-
kinleşmesi, yeni etnik demografik yapıların,
daki trajik hatalardan sonra gerçekleşmiştir.
bölgelerin oluşumu, onların konuşlanması,
Deneğim ve hatalar ender durumlarda göz
yeni geleneklerin gelişimi ve farklı etniklerin
önünde bulundurulur.
birbirlerinin kültürlerine uyuşması için çok-
Terkibinde yedi cumhuriyeti bulun- ça sabır ve bilgelik gerekmektedir. Bazı yeni
duran Federal Bölge’nin yönetiminde Kuzey cumhuriyetlerin Rusya karşıtı politikaların
Kafkasya kökenli birinin olmamasına sadece yapılması girişimleri Kafkasya ve Kafkasyalı-
YENİ TÜRKİYE 71/2015
şaşırmak gerekir. Fiili olarak Rusya siyase- ların sorunlarını daha da derinleştirmektedir.
tinde Kafkasya hale bulunmamıştır. Halen Rusya’nın bazı politik zümresinin Gürcistan,
Rusya politikasında, diğer cumhuriyetlerle Ermenistan ve Azerbaycan’ı Rusya’nın bir
ilişkilerinde Kafkasya’da olduğu gibi Kafkas parçası değil de ondan bağımsız bölgeler şek-
polietnikliğinin yeri ve rolü bulunmamakta- linde görme girişimleri de söz konusudur.
Kafkasya’da Rus nüfusun keyfinin geçerli olan etnik kültürel “eğitim programı”
bozulduğunu da unutmamak gerekir. Şu mevcut değildir. Bu özellikle etnik uyuşmaz-
durumda bu veya diğer düzeyde merkezi yö- lıkların olduğu Rusya bölgelerinde gündem
netimin baskısında kalan Rus nüfusun yaşam konularındandır. Burada da tabii ki, Kuzey
faaliyetinin teşkili işin bir sıra sorunların çö- Kafkasya lider konumundandır.
züme kavuşması gerekmektedir. Tabii ki, her
Kafkasya bölgesi günümüzde dünyanın
şeye rağmen daha da kuvvetlenen etnikler
birçok ülkelerinin dış politikasının önemli je-
arası ilişkiler modern koşullarda yeni enteg-
ostratejik yönünü oluşturduğunu göz önünde
re aşaması ve işbirliği ile uyumlu olmalıdır.
bulundurursak, onun gelenek ve görenekleri-
Bu da Kafkasya için yeni hukuk kurallarının
nin çeşitliliği ile seçilen benzersiz etnik dinsel
yapılmasını gerektirir. Yeni olayların etkisiyle
özelliklerinin altını çizmek gerekmektedir.
benzer yapıların dağılmasını dışarıdan işlere
Kafkasya toplumu modernleşme süreci ile
karışmak gibi değerlendirmemek gerekmek-
karşılaşsa da bir sıra geleneksel yapısını da
tedir. Anlamak gerekir ki, hatta muhafazakar
koruyabilmiştir. Sadece dayanışma garantisi
Kafkasya ve Kafkasyalı için, bir çok halklar
Rusya devletine Kuzey Kafkasya halklarının
için olduğu gibi dostluğun, işbirliğinin olumlu
tam şekilde entegresine olanak sağlamaktadır.
geleneklerinin korunmasıyla maddi ve mane-
vi kültürün daha evrensel şekline, yaşam de- Tüm anlatılanlar Kafkasya’nın etnik
ğerlerine, eğitimsel, kültürel, yerel standartla- kültür özelliklerini çok iyi bilmeyi ve anlama-
ra geçiş, ayrıca modernleşme olanakları ilerici yı gerektirmektedir.
özellik taşır. Ayrıca Kafkasya, her bir halk,
her bir kültür, her bir insan Azeri, Ermeni, Söz konusu eserde üç tarihi yorum yer
Gürcü, Rus olarak kaydedilmiyor, fiili ola- almıştır. Bunlardan birisi Kuzeybatı, diğeri
36 Kuzeydoğu, üçüncüsü ise Güney Kafkasya
rak kendisini özbeöz, tam tamına geleneksel
Azeri, geleneksel Ermeni, geleneksel Gürcü, ile ilgilidir. Gerçi onlar özünde bilinen tarihi
topluluğu oluşturmaktadır. Fakat her bir alt
geleneksel Rus manevi ve politik uygarlığına
bölge kendi özelliğini barındırmaktadır. Kaf-
kendi özgünlüğünü, onurunu koruyarak en-
kasya’nın her bir kesiminin tarihsel özelliği
tegre olunmuş gibi hissetmelidir.
onun Rusya İmparatorluğundaki gelişim aşa-
Böylece, görünen o ki, Azerbaycan, masında ve Sovyet yönetiminin ilk yıllarında
Gürcistan, Rusya gibi söz konusu politik, etkilenmiştir. SSCB’nin dağılmasından sonra
polietnik ve çok dinli ülkelerde bu sorunlar ise durum radikal şekilde (kökten) değişmiş-
öncelikli olamamaktadır. Anlatılan noksan- tir. Kafkasya çeşitli yapıdaki yeni gerçeklikler-
ların olmasına rağmen ilgili devlet birimle- le yüklenmiş durumdadır. Fakat onlar çeşitli
rinin ve Rusya’nın bilimlerinin ve Rusya’nın kimliğe sahip Kafkasya toplumunun özünü
bilimsel kesiminin söz konusu sorunların aramamalılar.
optimizasyonu amacıyla bir dizi girişimlerde
Yazarların fikirleriyle okurlara etnik
bulunmuşlar. Resmi belge niteliğinde “Rusya
bölgesel kılavuz sunulmaktadır. Söz konusu
Federasyonu devlet ulusal politikası Konsep-
kılavuz olmadan zorlu etnik kültürel Kafkas-
ti” hazırlanmış ve onanmıştır. Uluslararası
ya mekânında düzgün yönlenme fiilen müm-
ilişkilerin hukuksal açıdan düzenlenmesi için
kün olmamaktadır. Bu eser geniş çaplı sosyal
bir dizi kanunlar, öncelikli olarak da “Ulusal
projenin bileşenlerinden biri konumundadır.
YENİ TÜRKİYE 71/2015
görevleri yerine getiren amaca yönelik eylem- cılarının, daha sonra Kafkasya halklarına yak-
ler kombinasyonu da olduğundan Kafkasya laşımda her şeyden önce bu halklara karşı ta-
bilimciliği de metodolojisiz olamaz. Kafkas rihi kriterlere nispetle yoğun bir biçimde dini
uygarlığının derin oluşum süreçlerinin anlat- kriterleri kullanan Çarlık Rusya hükümetinin
tığı gibi genellilik, işbirliği ilkeleri temelinde izlediği politika sonucunda bölgeye dışarıdan
getirilen anlaşmazlıklarla birbirlerine karşı Günümüz koşullarında “sözde tari-
koyulmuşlardır. “Parçala, hükmet” politika- hi eserler yalnızca bilgisiz veya en iyi halde
sı, gerçekten de Kafkasya’yı, onun birliğini amatörler tarafından değil, ilmi payesi ve
parçalamış oldu. Aynı zamanda artık siyasi saygın olanlar, hatta tarihçiler tarafından da
görüşler de Kafkasya halkları arasındaki iliş- yazılmaktadır”. Bu tür değerlendirme, büyük
kilerde önem kazanmış oldu. Böylece Kaf- bir ölçüde Kafkasya bilim adamlarını da kap-
kasya’nın tarihinin araştırılması, çoğu zaman samaktadır. Onlar, anlık hizmet düşüncesiyle
siyasi spekülasyonların yararına olan önyargı “kendi” halklarının yararına bazen tarihi sü-
ve yaşananlara dayalı tarihi argüman arayışına reç mantığını yanlış olarak ait olduğu halka
değil, Kafkasya toplumunun mahiyetine uy- bağlamaya çalışıyor, bu zaman birbirine yakın
gun meydana gelme ve gelişme evrelerini bir halkların tarih ve kültürlerini karşı karşıya ge-
araya getiren hususların arayışına odaklanma- tirerek onların tarihi birlik yapısını yıpratma-
lıdır. Kafkasya halklarının tarihini, ortak köke ya hizmet ediyorlar. 1950’li yıllarda biyoloji ve
bağlılık ilkesinden yola çıkarak ortak uygar- genetik alanında “lysenkovshchina” öncelikli
lık açısından değerlendirmek gerekir. Bunun bir konuma sahipken bugünkü tarih ilminde
tersini yaparak bu tür bağları artık etnosların de en iyi halde “basitlik” öncelik kazanmıştır.
birbirleriyle rekabet ettiği alışılagelmiş akıma Dolayısıyla Kafkasya’nın çok sayılı halklarının
yönlendirmemek çok önemlidir. Bilindiği gibi tarihi, ortak tarihi bölge, “birbiriyle bağlantısı
bu akımın etkisiyle Kafkasya’nın birliği olarak olmayan çok sayıda düzensiz rastlantı biri-
algılanan tarihi yapıyı içten aşındıran çok sa- kimlerine” dönüşmektedir. Bu birikimler de
yıda zıt ve hatta yanlış tarihi mitler olmuştur. “tarihçi” ve “politikacılar” tarafından halklar
ve kültürler arasında oluşturulan barikatlara
V.A. Şnirelman, “Hafızanın Savaşı: dönüşmektedir. Hata daha ileri giderek onlar
38 Mitler, Aynılıklar ve Transkafkasya Politikası” arasında beton engeller oluşturmaktadır.
kitabında haklı olarak şöyle yazıyordu: “Er-
ken ortaçağ veya daha erken dönemlerde ya- Bazen da farklı görüşlere yer verilerek
şayan ecdatların tüm bunlarla ne ilgisi vardı? “Çarlık rejimi yüz yıl daha ayakta kalabilsey-
di, etnik ve çokuluslu yapı ortak vatandaş po-
20.yy. sonlarında Abhazistan çarlığının tasında eritilerek Ruslaşmış yeni bir toplum
ilk hükümdarlarının milli mensupluğu konu- oluşturulabilirdi, Bu toplum içinde Kafkasya,
su ve Tamara’nın oğlu olması meselesi neden Sibirya, Orta Asya gibi etnik-milli özellikler
bu kadar ilgi çekmeye başladı? Antik dönem artık önemli bir rol oynamayacaktı. En kötü
Kolhida çarlığı hakkındaki belirsiz bilgiler ne- ihtimalle onların rolü, örf ve adetler ile kül-
den çağdaş politikacıların dikkatini çekmeye türle sınırlı kalacak, hiçbir sosyal-politik ya-
başladı? Bizans kriterlilerine uygun olarak pıya, sosyal-politik kimliğe sahip olmayacak-
Karadeniz kıyılarında yapılan ilk Hristiyan lardı”, deniliyor. Bu görüş, Kafkasya’nın bir
kiliselerinin ilgili olduğu mimari ekol mese- kısmının Rusya’dan kopmasının temelinde
lesi neden bu kadar siyasi anlam kazanma- duran yaklaşımlardan biriydi.
ya başladı?” Bu tür tarihi “gerçekler”, tarihi
araştırmalarda siyasi konjonktür ve politik 19. yüzyıl Avrupası’nda artık etnik
mücadeleler için kullanılırken bir yandan da mensupluğun en yakın tarihlerde ortadan
Kafkasya ve Kafkasya halkları siyasi rehin kalkacağının iddia edildiği teoriler gündeme
durumuna düşürülüyor. Ayrıca Kafkasya’da, geliyordu. Bugün de böyle düşünenler vardır.
YENİ TÜRKİYE 71/2015
Hazar kıyısında ve Ermenistan dağlarına ka- Ancak arzu edilen, gerçekle zıtlık teşkil et-
dar olan geniş topraklarda birçok etnosun mekte, beraberinde bir sürü ihtilaf ve sorun-
meydana gelmesinin, bir dizi karşılıklı bağla- lar getirmektedir. Sık sık Sovyetler Birliği’nin
rın bulunduğu ve birbirine bağlı süreçler so- izlediği milli politika eleştirilerek “hiyerarşik
nucunda gerçekleştiği gözardı edilmemelidir. etnopolitik idari düzen oluşturularak milli
mensupluk siyasileştirilmiştir” denilerek Sov- sındaki sorunların meydana gelmesine sebep
yetler Birliği suçlanıyor. “Sovyet sistemi ol- olmuştur. Burada eski ve yeni iddialar çatış-
masaydı, millilik de olmazdı, dolayısıyla tarihi mıştır. Ancak devletler ve halklar kendi çıkar-
Rusya halkları da olmazdı” gibi varsayımlar ları arasında uyum sağlayarak varolmalarını
inandırıcı gözükmemektedir. Bu halklar Sov- sürdürmelidirler.
yetler Birliği döneminde, hatta Rusya İmpa-
ratorluğu döneminde meydana gelmemiştir. Etno-milliyetçilik tam olarak anlaşıl-
Etno-milliyet, son derece muhafazakâr bir mamakta, bu hatta etno-milli olanla, sosyal-
gerçekliktir. Üstelik bu tür görüşler, görevi politik teşkilatlanmanın ayrı ayrı şekilleriyle
özgünlüğün güzelliğini övmek ve ilgi uyan- karıştırılmaktadır. Fakat her bir etno-milli
dırmak olan etnolog-bilim adamlarına özgü olan, etno-milliyetçilik değildir. Dolayısıyla
olmamalıdır. Benzer “eski Avrupa” klişesi, onun ideolojik ve sosyal-politik teşkilatlan-
bugün Etnoloji ve Antropoloji adlandırılan masını yıpratan bir biçimdir. Bizim algıla-
Etnografi Enstitüsü dahil Rusya etnopolitika- dığımız etno-milletçilik, büyük bir ölçüde
sında zaman zaman hakim konuma geliyor. agresif, aşırıcı, etnik olanın, etno-milli ola-
Bu Enstitülerde etnosların yok olması, ancak nın tasdikinin en aşırı biçimi olup bunun
kökü olmayan tek bir milletin, siyasi ve sivil sonucunda da etno-milli olanda gerçek öz-
bir milletin var olması fikirleri dolaşmakta- günlük kaybolur. Dağıstan halkları örne-
dır. Varılan kanaat ise şöyledir: “idari yapı, ğinden de görüldüğü gibi etno-milliyetçilik
etno-milliliği her bir düzeyde iç politikanın aslında agresif bir milletçilik değildir. Tabii
sürekli etkeni haline getirmiştir”. Tüm bun- ki, etno-milli olan, tarihi süreçte üstün bir
lar kurnaz değerlendirmeler olup etnopolitik konuma sahip oluyor, kendini doğrulamaya,
patlamalara yol açabilecek özellikte olan gö- korumaya çalışıyor. Ancak bu, çoğu zaman
doğal yollarla kendini doğrulama imkanı kı- 39
rüşlerdir. Bu tür fikirler ışığında bazen belli
bir etno-milliyetin katılımı olmaksızın Rusya sıtlı oldukça milletçi özellik kazanmış oluyor.
Federasyonu üyelerinin idari sınırları yeniden Şüphesiz, etno-milli olan her zaman kimlik
yapılandırılıyor. hedefleri, kimliğin ve birliğin kendi kendi-
ni tasdiki, özgünlüğün tanınması için kul-
Marksizmden uzaklaşma, bazı bilima- lanılmamış, zaman zaman belli bir milletin
damları için tarihi sürecin etnik ve etnopoli- avantajlı olması, geniş haklara sahip olması,
tik tezahürlerinin teorik ve siyasi açıdan an- görevler almasına hizmet etmiştir. Bu açıkça
laşılması için ileri bir adım olmaktan ziyade, bilinmektedir ve muhtemelen her zaman da
Çarizm, şövenizm ve bunların alternatifi ola- da böyle olacaktır. Ancak grup halinde bir
rak milletçiliğin Rusya halklarının tarihinin dayanışmaya örnek olarak aynı üniversite-
yorumlanmasında geriye bir adım olmuştur. de eğitim almak, aynı sınıfta okumak, aynı
İşte Sovyetlerden sonraki dönemde yaşanan takımda oynamak vb. gibi durumları gös-
çok sayıda trajedinin temelinde bu tür bir terebiliriz. Toplu çıkarlar da kısıtlı, kapalı,
yaklaşım durmaktadır. Birileri barikat ku- korporatif olabilir. Tüm bunlar “sırf ” etnik,
rarken, diğerleri “farkları silmekte”, özgün- etno-milli mahiyetli olmayıp bu veya diğer
lükle, etno-millilikle mücadele etmekte, bir ölçüde belli bir mücadele alanında daha
kısmı da mitoloji peşinden koşarak gerçek çok avantaj sağlamak, daha üstün durumda
toplumları soyutlaştırmaktadır. Tüm bunlar olmak için kullanılmaktadır. Ayrıca etno-
YENİ TÜRKİYE 71/2015
bir arada Kafkasya toplumunu parçalamakla milli olanın, başlangıçtan mevcut olduğunu
kalmıyor, onu Rusya ile tarihi birlikten uzak- kabul eden primordialist yaklaşımla tarihi
laştırmaya çalışıyor. Tekrar ediyorum, bu tür gelişimin benimsenilmesi süreci olarak ger-
yaklaşımlar Kafkasya’daki çok sayıda ihtilaf- çekliğin yaratıcı bir biçimde anlaşılması olan
ların, Rusya Federasyonu ile Gürcistan ara- yapıcı yaklaşım birbiriyle karıştırılmamalıdır.
Bu yeterince şartlı bir ayrım olmakla birlikte, ne yaklaşım her bir halkta farklı bir şekilde,
özellikle farklı şekilde yorumlanır. Bunların bir başka deyişle daha çok şehirleşmiş ve az
her birinin üstünlüğü ve eksiklği de vardır. şehirleşmiş olarak kendini gösteriyor. Burada
Asimilasyon, gayr-ı resmi “Ruslaştırma” ide- etno-milli gelenek ve göreneklerin durumunu
olojisiyle aslında Çarlık Rusya’nın ve Sovyet- etkileyen birçok etkenler mevcuttur. Halklar,
ler Birliği’nin etno-milli politikası hedefleni- kültür ve gelenek görenekler olmazsa, Kaf-
yordu. Bugün bilim adamlarımızın bir grubu, kasya olmayacağı gibi Rusya da olmayacaktır.
etno-milli olanı, özgünlüğü göz ardı ederek Ancak Kafkasya’da yerli kanun yaratma gele-
bu ideolojiyi takip etmekte, diğer grup ise neği son derece güçlü ve gelişmiş durumda-
etnik, etnik-milli faktörleri abartarak tarihi dır. Bunlar toplum yaşamının kendi kendini
süreci kendi kendine yeterli olan faktör ola- düzenleme faktörü olarak bilinmektedir.
rak değerlendirmektedir. Etnologların ifade
ettikleri aşağıdaki görüşe şaşıp kalıyorum: Kafkasya-sembollerin belirleyici bir
“Özgünlük konseptini Sovyetlerde büyük rol oynadığı halk gelenek ve göreneklerinin,
siyasi anlama haizdi ve halk geleneklerini su- örf ve adetlerinin derin köklere sahip olduğu
ni şekilde muhafaza etmeyi gerektiriyordu, geleneksel bir toplumdur. Kafkasya halkları
sanayi ve post sanayi uygarlıklar döneminde özgün ruha ve özel psikolojiye sahiptir. Bu
bunu muhafaza etmek şansı son derece az- özelliğinden dolayı Kafkasya halkları hatta
dı”. Bu bir eleştiri olmayıp SSCB’ye yönelik Sovyetler döneminde de büyük zarar gör-
bir iltifattır. Neden devletin, sosyal grupla- müştür. Perestroyka, glasnost döneminde,
rın özgünlük ve gelenek görenekleri değil demokrasinin ilk günlerinde daha önce ezi-
de, halkların özgünlüğü muhafaza faktörü len etniklik, etnik-millilikte bir patlama gö-
oluyor? Şunu hatırlayalım, “gelenek ve gö- rüldü. Bu husus, her bir kilometrekaresinde
40 milletler arasında, halklar arasında rekabetin
reneklerle mücadele” SSKP’nin ideolojik fa-
aliyetinin başlıca bölümünü oluşturuyordu. güçlü olduğu bölgede etnik olanın, etnik-
Aslında hâkim siyasi irade sayesinde değil, milli olanın ezilmesinin son derece tehlikeli
tam tersine hakim olan siyasi iradenin zıddı- olduğunu göstermektedir. Tüm Kafkasya
na olarak etno-milli gelenekler korunabildi. genelinde tarihi süreç boyunca biçimlenen
Bunların tarihi gücü işte bundadır. Bu gele- metotlarla kendi kendine düzenlenen millet-
neklere karşı etno-milli hususları yok etmeye lerarası denge bozulmuştur. Ayrıca etno-milli
kararlı olanlar yeni mücadele başlatmışlardır. özgünlük özgürce ve doğal gidişatıyla geliş-
tikçe, halklar daha yüksek derecede ve daha
Etnologların Sovyet sistemini etnik hızlı bir şekilde birbirine uyum sağlayabilirdi.
olanı, etnik-milli olanı korumakla suçlama- Etno-milli farklılıklar, aslında milletlerarası
ları şaşırtıcıdır. Bu bağlamda büyük kayıpla- ihtilafların nedeni değildir. Fakat politika-
rımızın olduğunu tekrar ediyorum. Sovyetler cılar kendi siyasi hedefleri ve görüşlerinde
döneminde halk gelenek ve göreneklerine bencil amaçlarının gerçekleşmesi, nüfuz ve
karşı “geri kalmışlığın göstergesi” olarak bü- belli avantajlar kazanmak için her zaman
yük bir mücadele başlatılmıştı. Hatta insanla- bu faktörü kullanmış ve kullanmaya devam
rı “komsomol düğünü” yapmaya, cenazeleri ediyorlar. Ancak bu alan etno-milli olmayıp
dualar okunduktan sonra değil, mitinglerden burada etnopsikolojik ve etnopolitolojik ko-
sonra toprağa vermeye zorluyorlardı. Acaba nular devreye giriyor. Etno-milli ilişkiler alanı
YENİ TÜRKİYE 71/2015
milli açıdan kendini anlama tarzını ve onların yanışma içinde bir bütün oluşturuyor”.
birliğini yıpratıyor.
Tarihi geçmiş değişmemekte, zamana
Tarih, ayrıca geçmiş hakkında birey- yansımış haldedir. Ancak bizim yaşam şartla-
sel değil, toplu halde olan bir izlenimdir. rımızın yararına olarak bizim düşüncelerimiz
daim değişmektedir. Bu yüzden de eski ve Bir zamanlar, tekrar yazıyorum, eski
yeni mitler birbiriyle kaynaşmış durumdadır. Yunan kaynaklarında tüm halkların bu veya
Bu da en farklı görüşlerin dile getirilmesine diğer ölçüde İskit ve Sarmatlar’a bağlılığın-
olanak sağlamaktadır. Bunlar, etno-milli kim- dan bahsediyordu. Galiba söylenecek her şey
liğin oluşum yönünü etkilemekte, dolayısıyla söylenmiş, herkes de durumdan memnundu.
milletlerin yaşam ve faaliyetlerinin geçmişten, Ancak bugün Ryazan vilayetinden Dağısta’a
bugüne ve geleceğe taşınmasını şartlandırır. ve İstanbul’a kadar herkes İskit olmak istiyor.
Bu alan, halkların ve ülkelerin ilkel gelişim Yapacak birşey yok, “Hayırlı olsun!”. Ancak
dönemindeki kültürül katmana nazaran daha başkalarının bu tür tarihi bağ ve köklerden
güçlü cehaletle yüklüdür. Bu yüzden de tari- yoksun olduğunu da iddia etmeyi hiç ihmal
hi geçmişten bahsederken dayanışma içinde etmiyorlar! Çoğunluk, etnosu bir rivayet, uy-
olan toplumun yeniden yapılanması üzerinde duruk bir şey olarak algılıyor. Evet, mitolojik
odaklanmak gerekir. Bu tür bir dayanışma temellerden yazarken gerçekten de geçmiş-
sağlanmadıkça, gelişme ve insanların birliği teki etnos, bir mitolojik tezahürdür. Bugün
söz konusu olamaz. Halklar, sürekli ihtilaf de etnik birlikle ilgili geçerli olan çok sayıda
durumunda yaşayamazlar, aslında yaşama- gerçek olgular, insanların etnik birlik hakkın-
mışlar bile. İhtilaflar, tarihin ayrı ayrı parçala- daki düşüncelerinde efsane karakteri olabilir.
rıdır. Halklar, genelde birbiriyle omuz omuza Ancak bu etnosun, milliyetin kendisi değildir,
yaşarlar. sadece bir üstyapıdır ve bu diğerlerinin aynısı
değildir.
Halkların tarihi, her şeyden önce insa-
ni ilişkiler tarihidir, asla istilacılar ve fatihler Denis Dragunski “bir devletin vatan-
tarihi değildir. Önemli olan, bizim etno-milli daşlarının gerçek birliği olan milliyet, er geç
44 düşüncemizin, halkların tarihi yaratıcılığı ve “yok olacaktır”diye yazıyor. Hemen de mil-
ortak yaratıcılık örneklerinden esinlenmesi liyet içinde, kan bağına dayanan yarımmitik
ve mobilize olmasıdır. İnsanları etno-milli birlik olan etnosun meydana geleceğinden”
kimliğine bakmaksızın şeref ve liyakatla, vic- kaygılanarak bahsediyor. Öncelikle “meyda-
danlı bir şekilde ve iyi niyetle korumak gibi. na gelmiştir” söylerken, siyasi milliyet veya
Sadece primordiyalistler değil, konstrükti- etno-milliyetten önce meydana geldiğini göz
vistler de etnosların tarihi kimliği arayışları- önünde tutmamışlardır. İkincisi, neredeyse
na odaklanmışlardır. Özellikle de etnopolitik yüz yıllardır etnos ve üstelik etno-milliyyet ar-
rekabet, etnopolitik ihtilaflarda her bir etnos, tık “kan bağına” değil, sosyal-politik, kültürel
etno-milliyet tarihi geçmişin konfliktojen gerçeğe dayandırılmaktadır.
(uyuşmazlık) potansiyelinde devrelere ayrılı-
yor. Herkes ait olduğu halkın tarihini kahra- Siyasi milliyetçilik, dikkat ediniz, etnik
manlık tarihi olarak göstermeye çalışıyor. Bu- milliyetçilik, etnik-milliyet 20 yy. trajedisi-
nu yaparken de, ne hikmetse, komşu halklara ni-faşizmi beraberinde getirmemiştir. Tarihi
karşı istilacı olmasına çalışıyor. geçmişin, bugünün ve geleceğin analizi yapı-
lırken etno-milli gerçekler dahil sosyal birli-
Bazıları, halkının istilacı, sömürücü ol- ğin tüm gelişim gerçeklikleri ile hesaplaşmak
masında gurur duyar. Bu, aslında içimizdeki gerekir.
bir köle haykırtısıdır. Kendi ülkende bu köle-
lik sayesinde diğerlerinin de şeref ve özgürlü- Günümüz şartlarında etnik olandan
YENİ TÜRKİYE 71/2015
sadece Ermeniler mi yaşıyordu? Aslında Stra- alınmalar ve göç potansiyeli üzerinde kuru-
bon’un söylediklerini baz alarak böyle bir so- lur. Etno-tarihin efsaneleştirilmesi, aslında
nuca varılmıştır. Ancak bu veya diğer halklar tarihçilerin işi olmayıp, insanların bilinci ve
ayrı- ayrı liderlerin veya lider konumundaki tasavvurlarına hâkim olan yazarların işidir.
etnik grupların, karşılaştığı ve bulunduğu Tarihçiler ise daha sonra siyasi siparişleri yeri-
ne getirerek yazarların yazdıklarını, bazen da bazen da yakın tarihi köklere sahip Kafkasya
kendi halkının tarihini sanatsal olarak tasvir halkları arasındaki dayanışma bağları, kar-
ettikleri bu veya diğer “icatlarını” kanıtla- şılıklı etkileşim ve karşılıklı olarak biribirini
makla görevli olurlar. İşte tek olgu, binlerce zenginleştirme bağları kopmaktadır.
de sanatsal yorum, icat...
Tarihen Kafkasya aynı kökten çok sa-
Belki de günümüz tarihçileri gitgide yıda yeni dalların büyüdüğü dev bir ağacı
yazara dönüşüyorlar. Herhalde yazarların es- andırıyor. “Kendi” kökünü “diğerlerinden”
nekliği hoşlarına gidiyor. T.Natroşvili şöyle kesip ayırma girişimleri, pratikte kendi kö-
yazıyor: “Araştırmacı, tarihi gerçekliğin kölesi künü kesmekle sonuçlanır. Ağaç, artık meyve
iken, yazar ağasıdır”. Acaba kim ağa olmak vermez oluyor. Akıllı insanlar bunu yapmaz.
istemez? Doğru olarak etnos ve etno-milli- Bunun nedeni, tekrar ediyorum, primordi-
yetlerin tamamlayıcı birlik olduğu, yazarların yalist ve konstrüktüvist yaklaşımlarda aran-
ise kendi halklarına iltifat gösterme yoluyla mamalı, belli görüşlere yaranmak için tarihi
yaratıcılıkla iştigal ettikleri fikri yaygındır. geçmişi tahrif eden politik sipariş ve politik
faaliyetlerde aranmalıdır. Tarihe yönelik şu
Karmakarışıklık, metodolojik ve ide-
soruyu aktarıyorum; biz neyi miras olarak
olojik hercümerçlik, etnosantrik fikirlere
bulaşmış kimyacı, fizik, biyolog, askerden alıyoruz, kendi halklarımız, ülkemiz, insan-
emekli olanların tarih yazmalarıyla başlar. ların ve halkların dostluk ve birliği için ne
Tabii ki onlar tarihi fikirlere sahip değillerdir, yaratıyoruz? Kendi halkının büyüklüğünü,
sadece sahip oldukları kısıtlı teknokratik fi- diğer halkların tarih ve geleneklerine karşı
kirlerle silahlanarak kısıtlı fikirleriyle tarih ya- düşmanca yaklaşım sergilemekle ispatlamak
ratıyorlar. Bu bir trajedidir, onlar diğerlerini imkânsızdır, bu girişim başından başarısızlı-
48 ğa mahkumdur. Ebedi olacak hiçbir şey yok,
sürekli reddederek kendi halklarını övmekle
ilerlemekte kararlılar. Bir zamanlar Transkaf- ebedi olan artık olmuştur.
kaya ve Kafkasya halklarının ortak tarihini Yanlış görüş ve yanlış yaklaşım son de-
yazma girişimleri gündemdeydi. Bu, fikir ta- rece tehlikelidir. Bu zaman dostluk ve yarat-
rihi araştırmalar ve tarihi yorumlara sınıfların ma gücü, dayanışma ve karşılıklı etkileşim de-
çıkarları açısından yaklaşılan araştırmalarda ğil, tarihi geçmişte yaşanan ihtilaflar halkların
sert bir çizginin uygulandığı Sovyetler döne- yaşamında ebedi tarihi çağırışa dönüşüyor.
minde bile gerçekleşmedi.
İşte bunun gibi yanlış yaklaşımlar sonucunda
Bugünkü tarihçiler ise kendi halkla- devletler, ülkeler yıkılıyor, insanların birlik ve
rının ve diğerlerinin tarihini tahrif etmekte- beraberliğine son veriliyor.
dirler. Bu yolda bazen o kadar ilerliyorlar ki
Sovyetler döneminde yaşanan trajedi ve
S.L. Tihvinskinin yazdığı gibi “tarihi bilgileri
baskılara rağmen halklarımız, Sovyetler Birliği
mahvediyor ve milletlerarası ihtilafı körüklü-
içerisinde etnopolitik konsolidasyon modeline
yorlar”
doğru adım-adım ilerleyerek hedefe yeterince
Etnosantrik görüşlerini dile getiren yaklaşmışlardı. Etno-milliyetlerin hakları en
tarihçiler, bölge halklarının tarihinde birbiri- azından eşitlilik ilkesi gereğince mümkün ol-
ne karışmış olanları kopararak kendi adına, duğu kadar sağlanmıştı. Çoğunluğu oluşturan
kendi halkının adına yazmaya çalışırken, halk, ülke genelinde veya özerk cumhuriyetler-
YENİ TÜRKİYE 71/2015
mak gücündedir.
bir halk” olarak ve en yüksek bilgelik özelliği-
ne sahip olmakla birlikte daim “vahşi” halk- Kafkasya’nın tüm halkları çeşitli men-
lar tarafından işkenceye uğratılan “mağdur şeli olup, değişik kültür ve dinlere bağlıdır-
millet” olarak kendini tanıtma. Azeriler ise lar. Ancak onları birleştiren tek nokta şudur:
büyük bir ölçüde Ermenilerden farklı ola- Onların hepsi Kafkasya üst-etnosu (superet-
hnos) topraklarında yaşamakta ve karşılıklı bir coğrafyaya yayılan halkların kültürlerinin
etkileşim halindeler. Bu süreç fiilen tüm Kaf- karşılıklı etkileşim halinde öğrenilmesini zo-
kasya coğrafyasında izlenmekte, özellikle de runlu kılmaktadır. Nihayet, bu yolla kendine
Hitit-Hurrit, İskit-Sarmat, Türk kökenli, de- özgün kültür, gelenek ve görenekler vücuda
rinlere inen akrabalık ilişkilerine sahip çeşitli getirme devletin çöküşüne yol açmayacaktır.
halkları birbirine bağlamaktadır. İskit-Sarmat Devlet kurma, çok sayıda kabile ve halkların
kültürü daha çok Kuzey Kafkasya çizgisinde karşılıklı faaliyetinin bir eseridir. Böyle bir ta-
kendini göstermektedir. Ancak etnojenezin rih, araştırmacısını bekliyor. Böyle bir tarihe
İskit-Sarmat çizgisinin etkisinin sadece Ku- doğru ilerlemek gerekir.
zey Kafkasya’yı değil, Güney Kafkasya’yı içi-
ne aldığı tartışmasızdır. “İlmi sosyoloji, ayrı ayrı milli organiz-
maları hareketsiz “tipler” olarak görmüyor.
Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Bu bilim dalı, her bir organizmanın ayrılıkta
Dağıstan, Çeçenistan, İnguşetya, Kabarda, gelişim evrelerini incelerken diğer gelişim ev-
Karaçay, Balkar, Osetin, Abhaz ve diğer halk- releriyle benzer çizgiler buluyor (milli) “Böyle
ların maddi kültürleri Urartu, Hitit-Hurrit, bir yaklaşım, Kafkasya’daki tarihi süreç (et-
İran, Sarmat, İskit, Türk ve diğer etnik süreç nojenez) gerçeklerine uygundur. Belli bir ara-
çizgileriyle sıkı bağlı olup bunlar az veya çok zide görünen üst-etnik, etnografik ve diğer
derecede Kafkasya toplumunun birliğinin gruplar karşılıklı etkileşim sonucunda gitgide
sağlanmasında katkıda bulunmuştur. Burada etnos, etno-milliyet olarak bütünleşiyorlar.
önemli olan birlik faktörüdür, hiç de komşu- Bu süreç Kafkasya’da her zaman yaşanmış ve
yu, kardeşi küçümseyerek kendini uygarlığın neredeyse hiç bitmemiştir. Kafkasya halkları
merkezinde görmek, akıl dünyasının merke- tarihen kültür, maneviyat ve gelenek görenek
zinde görmek, felsefenin, dinin vb. beyni ad- birliğine örnek teşkil etmişlerdir. Biz burada 51
“kültür yayılmasını” (Ratçel) kastediyoruz.
landırmak değil. Bu durumda Kafkasya’nın
gerçekten de dünya uygarlığının merkezle- Bu görüşü Kafkasya’nın feodalizm dö-
rinden biri olarak saygın bir konuma sahip neminde kendine kapanmış olmayan, ancak
olması mümkün olabilecektir. 19. ve 20. yy.’da siyasi ve milli açıdan ayrı
durumda olan Gürcü, Ermeni, Azeri, Vay-
Aslında Kafkasya’nın dünya uygarlığı-
nah, Dağıstan, Türk ve diğer etnik tarihleri
nın, halkların karşılıklı etkileşimi ve karşılıklı de ispatlamaktadır. Kafkasya halklarının ge-
faaliyeti, değişik etnosların meydana gelme lişim tarihi versiyonu etnosantrik yoğunluklu
merkezi olması kuşkusuzdur. Halkın yerli olduktan sonra, bu eğilim fiilen gerçek tarihi
halk olması faktörü her anlamda Kafkasya altüst ederek Kafkasya’nın yüzyıllardır omuz
için, Kafkasya toplumu için bir öncelik ifade omuza, beraber yaşayan tüm halkları için uy-
etmektedir. Dolayısıyla bu coğrafyada yaşa- gun olmayan şartların oluşmasına yol açmış
yan tüm halklar eski uygarlığın yaratıcılarıdır, oldu. Bu yüzden araştırmaların başlangıç
kahramanlık tarihine sahipler ve atalarının noktasının, tarihi gerçeklerin anlaşılması ge-
şanını koruyup yaşatmaktadırlar. Ernest Re- rekir, tarihi olguların analizi metodolojisini
nan bu hususu, milli fikrin oluşmasında başlı- köklü şekilde değiştirmek, tarihi, bir tarihi,
ca etken olarak görüyordu. karşılıklı etkileşimin yaratıcı süreci olarak ele
almak, zaman ve mekân açısından kapalı de-
Bu bağlamda Kafkasya’nın bir etno- ğil, açık bir şekilde araştırmak gerekmektedir.
YENİ TÜRKİYE 71/2015
Kafkas: Tarih, Halklar, Kültür ve Dil (Makale- Hazar Bölgesinin Jeopolitiği, Düz: Jiltsov, İ. S.
ler Toplusu), Rusça, Moskova, 2007. Zonn, Amuşkov; Rusça, Moskova, 2003.
54
YENİ TÜRKİYE 71/2015