Professional Documents
Culture Documents
Archibald Cockren - Simya Sanatı Ve Simyacılar
Archibald Cockren - Simya Sanatı Ve Simyacılar
Mitra Yay›nlar› 6
Ezoterik Klasikler 5
1. Bas›m: Kas›m 2008-10-20
ISBN: 978-9944-0857-5-5
Mitra Yay›nlar›
Selamiali Mah. fietaret Sok. No:4/A
Üsküdar/‹stanbul
Tel: 0216 391 91 16
Email: Mitrabilgi@yahoo.com
EZOTER‹K KLAS‹KLER
Önsöz 7
1. K›s›m: TEOR‹K
S‹MYANIN BAfiLANGIÇLARI 13
‹LK AVRUPALI S‹MYACILAR 19
N‹CHOLAS FLAMEL’‹N H‹KÂYES‹ 25
BAS‹L VALENT‹NE 35
PARACELSUS 41
ON ALTINCI VE ON YED‹NC‹ ASIRDA S‹MYA 47
‹NG‹L‹Z S‹MYACILAR 57
ST. GERMAIN KONTU 67
SONUÇ 123
Önsöz
TEOR‹K
I. BÖLÜM
S‹MYANIN
BAfiLANGIÇLARI
‹LK AVRUPALI
S‹MYACILAR
* Theatrum Chemicum Britannicum, Elias Ashmole’un 14. as›r ve 17. as›r aras›ndaki önemli
‹ngilizce simya metinlerini bir araya getirip 1652 y›l›nda yay›nlad›¤› ünlü koleksiyondur. Bu
eserde Ripley, Norton, Charnock gibi önemli isimlerin metinleri de mevcuttur. Çv.
22 S‹MYA SANATI VE S‹MYACILAR
N‹CHOLAS FLAMEL’‹N
H‹KÂYES‹
“Bunu, bir rahip veya kâtip olmadan kitab› aç›p içine ba-
kacak kifliye yönelik olarak, Maranatha isminin sürekli tek-
rar edildi¤i beddualar ve lanetler takip ediyordu.
“Bu kitab› bana satan kifli, onu çok küçük bir fiyatla sat›n
alan benim kadar de¤erinden habersiz olmal›yd›. Onun
zavall› bir Musevi’den çal›nd›¤›ndan veya Musevilere ait
eski bir yerde gizlenmifl olarak bulundu¤undan kuflkulan›-
yorum. ‹kinci yaprakta bahsedilen Abraham halk›na nasi-
N‹CHOLAS FLAMEL’‹N H‹KÂYES‹ 27
yan›nda içi bofl bir mefle a¤ac› vard›. Mefle a¤ac›n›n dibin-
den bembeyaz bir su f›flk›r›yordu. Bu p›nar›n suyu düm-
düz afla¤›ya iniyor, onu aramak için topra¤› kazan insanla-
r›n ellerine de¤erek ak›p gidiyordu. Bu insanlardan yaln›z-
ca biri suyu görüyordu. Beflinci yapra¤›n öteki yüzünde
elinde büyük bir k›l›ç tutan bir kral vard›, askerlerinin
önündeki say›s›z çocu¤u katletmesine neden olmufltu, an-
neler katledilmifl çocuklar›n›n cesetleri yan›nda a¤l›yordu.
Akan kanlardan oluflan dere baflka askerler taraf›ndan bü-
yük bir kab›n içine toplan›yordu. Bu kab›n içinde Ay ve
Günefl y›kan›yordu. Bu resmin Herod taraf›ndan katledi-
len çocuklar› anlatt›¤›n› anlay›nca, kitapta bahsedilen sa-
nat›n ana k›sm›n› çözmüfl oldum ve bu kitab›n Kutsal Bili-
min hiyeroglif sembollerini içerdi¤ini keflfettim.
“fiu ana kadar size ilk befl yapra¤›n içeri¤ini anlatt›m, fakat
di¤er sayfalarda Latin harflerle aç›k seçik yaz›lm›fl olanlar-
dan bahsetmeyece¤im, yoksa bütün insanl›¤›n kafas›n› tek
bir darbede uçurabilmek için, onlar›n yaln›zca tek bir ba-
fla sahip olmas› gerekti¤ini dileyen günahkârdan daha bü-
yük bir günah iflleyece¤im için Tanr› bana varl›¤›n› hisset-
tirecektir.
“Bu aç›klama beni yirmi bir y›ll›k bir süre boyunca say›s›z
yanl›fl süreçler labirentinde bofl yere dolaflmama neden ol-
du. Yaln›z çocuklar›n kan›yla hiçbir deney yapmad›m, çün-
kü bu son derece günahkâr bir davran›flt›. Üstelik kitab›m-
da felsefecilerin kan dedi¤i fleyin metallerdeki mineral ruh
oldu¤unu, özellikle alt›n, gümüfl ve c›va kar›fl›m› için bu te-
rimi kulland›klar›n› buldum. T›pç›n›n yorumu birebir de-
¤il, daha mecazi al›nmal›yd› ve deneylerim hiçbir zaman
kitapta bahsedilen süreler içinde gerekli iflaretleri göster-
medi¤i için hep yeniden bafllad›m. Sonunda, resimleri an-
lamaya dair bütün umudumu yitirdim ve Tanr›’ya ve Aziz
James’a, bunlar›n anahtar›n› ‹spanyol havralardan bir Ya-
hudi papazdan soruflturmak için yemin ettim. Bundan
sonra Peronelle’nin r›zas›yla kitab›n bir kopyas›n› ç›kara-
rak hac›lar›n matem elbisesini giyip asas›n› elime ald›m.
T›pk› bu hiyeroglif figürleri kaydetti¤im kilisenin kubbe-
sinde resmedildi¤i gibi. Kiliseye ayr›ca Tafl’›n eserde görü-
nen renklerini ve Frans›zca olarak flu sözleri yazd›rd›m:
‘O’na adanm›fl bir tören alay›, Tanr›’y› mutlu eder.’ Bun-
lar Kral Herkül’ün Tafl’›n renklerine dair yazd›¤› ‹ris adl›
incelemedeki sözlerdir, daha do¤rusu bu meale gelirler.
‘Operis Processio Mutlum Naturae Placet.’ Bu yaz›y› imay›
anlayacak olan uzmanlar için buraya ekliyorum. Hac› k›ya-
fetlerimi giydikten sonra yola koyuldum. Mountjoy’a (ne-
fle da¤›) ve Aziz James kilisesine ulaflt›ktan sonra büyük bir
adanmayla ada¤›m› yerine getirdim. Dönüfl yolculu¤unda
Leon’da Boulogne’li bir tüccarla tan›flt›m. Onun yard›m›y-
la aslen Musevi olup sonradan H›ristiyanl›¤a geçen çok bil-
gili bir doktor olan Candies Usta ile tan›flt›m. Ona kitab›n
kopyas›n› gösterdi¤im zaman büyük bir flaflk›nl›k ve sevinç
yaflad› ve bana bu resimlerin al›nd›¤› kitap hakk›nda soru-
lar sordu. Latince konufluyordu, ben de onu Latince yan›t-
N‹CHOLAS FLAMEL’‹N H‹KÂYES‹ 31
* Projeksiyon: Bir maddenin dönüflümünü sa¤lamak için ona renk veya maya katmak çv.
N‹CHOLAS FLAMEL’‹N H‹KÂYES‹ 33
BAS‹L VALENT‹NE
sahip de¤ildir. Sadece tek bir fley bilir o. Bu ilac›n ad›n› ki-
taplar›nda bulmufltur ve sahip oldu¤u için kendini ayr›c›l›k-
l› gördü¤ü bu bilginini eskili¤ini bafl›na sorguç olarak takar
ve dolafl›r.
Bir simya
laboratuar›
38 S‹MYA SANATI VE S‹MYACILAR
Valentine’in Üçüncü
Anahtar›
V. BÖLÜM
PARACELSUS
* The Teutonic Order (Cermen Tarikat›) dini bir Katolik tarikatt›r ve üyeleri Ortaça¤ ve ye-
niça¤›n önemli bir bölümünde haçl› seferlerine kat›lm›fl olduklar› için Cermen fiövalyeleri di-
ye de bilinir çv.
42 S‹MYA SANATI VE S‹MYACILAR
Paracelsus (1493-1541)
alt›nc› asr›n en ilginç t›p düflünürü” olarak tarif etmesini hakl› ç›-
karacak baflar›lar›ndan sadece birkaç›d›r.
Paracelsus simya bilimine yüksek mertebeden bir usta, Henry
Cornelius Agrippa’n›n da ö¤retmeni olan Baflkeflifl Trithemius ta-
raf›ndan inisiye edilmifltir. 1516 y›l›nda, hâlâ, flehrin zengin he-
kimlerinden biri olup nekromansi deneyleri yüzünden otorite-
lerle bozuflarak flehri terk etmek zorunda kalan Sigismund Fug-
ger’den mineroloji, t›p, cerrahi ve kimya konular›nda ders alma-
ya devam etmifltir. Paracelsus bundan sonra, hayat›n› astrolojik
kehanetler ve çeflitli türden okült çal›flmalarla idame ettirerek
göçmen bir hayat› seçmifltir.
Seyahatleri s›ras›nda Almanya, Fransa, Macaristan, Hollanda,
Danimarka, ‹sveç ve Rusya’y› ziyaret etmifltir. Rusya’da Tatarlar ta-
PARACELSUS 43
ON ALTINCI VE
ON YED‹NC‹ ASIRDA
S‹MYA
rik etmek için bir iki mülk satma niyetiyle ülkesine döner. Kendi
ifadesine göre on y›l boyunca her türden deneyler yap›p, satacak
bir yöntemi olan say›s›z insanla al›flverifle girdikten sonra, Felsefe
Tafl›’yla ilgili kitaplar› incelemeye bafllar ve Raymond Lully’nin
Testament, Codicil and Epistle [Ahit, Vasiyet ve Risale] adl› Kral Ro-
bert’a yazm›fl oldu¤u mektubun s›rr›n›n anahtar›n› bulur. Bu ki-
tab› ve Arnold de Villeneuve’nin The Grand Rosary [Büyük Gülis-
tan] adl› eserlerini inceleyerek, daha önce takip ettiklerinden tü-
müyle farkl› yeni bir plan yapar. On befl ayl›k yo¤un bir çal›flma-
n›n ard›ndan flunlar› söyler:
“27 Aral›k 1666 y›l› ö¤leden sonras› evime daha önce hiç
görmedi¤im bir yabanc› geldi, çok yal›n, basit giyinmifl, fa-
kat dürüst, ciddi ve otoriter bir insand›. Orta boyluydu, yü-
zünde çiçek hastal›¤› izleri vard›, çenesi ter temiz t›rafll›yd›
ve k›rk üç k›rk dört yafllar›nda görünüyordu. Tahmin ede-
bildi¤im kadar›yla Kuzey Hollanda’l›yd›. Selamlaflman›n
ON ALTINCI VE ON YED‹NC‹ ASIRDA S‹MYA 51
Helvetius
(26 fiubat 1715-
26 Aral›k 1771)
52 S‹MYA SANATI VE S‹MYACILAR
‹NG‹L‹Z S‹MYACILAR
“Genel inan›fla göre Doktor Dee ile Sir Edward Kelly Glaston-
bury Manast›r›n›n y›k›nt›lar›nda çok büyük miktarda ‹ksir bu-
lacak kadar tuhaf bir biçimde flansl› olmufllard›r. Bu iksir öy-
lesine zengindir ki (kendisinin 272,330 kat› etkili), ilac›n bü-
60 S‹MYA SANATI VE S‹MYACILAR
Azoth
62 S‹MYA SANATI VE S‹MYACILAR
¤idir. Tafl’› her fleyi dönüfltüren mihenk tafl›d›r, o da yine hem ru-
hani hem fizikseldir. ‹ksir’in yaln›zca cam bir kap içinde tutula-
bilece¤i ifadesi hem elle tutulur bir cam kab› hem de ustan›n saf-
laflt›r›lm›fl bedenini temsil etmektedir.
Thomas Vaughan, Gülhaç Tarikat›’n›n bir Büyük Usta’s›yd› ve
simya sanat›n› bilincin bütün planlar›nda tezahür etmesi gere-
ken bir bilim olarak alg›l›yordu.
Eirenaeus Philalethes, say›s›z eserlerinden dolay› mutlaka bah-
sedilmesi gereken bir isimdir. Bu ismin baflka bir ustaya m› ait ol-
du¤u, yoksa Vaughan’›n takma adlar›ndan biri mi oldu¤u konu-
su çok tart›fl›lm›flt›r. Mr. Waite iki ayr› kifli oldu¤u konusunda
kendine göre tatmin edici bir aç›klamaya ulaflm›flt›r. fiahsen ben
her iki ismin de Thomas Vaughan’a ait oldu¤una inan›yorum.
Her ne kadar bu iki yazar›n kimlikleri ilginç bir tart›flma malze-
mesi sunsa da, bu kitab›n duruflu aç›s›ndan göz ard› edilebilir bir
öneme sahiptir.
William Cooper’›n 1684 y›l›nda yay›nlad›¤› Collectanea Cymi-
ca adl› eserine yazd›¤› giriflte, flu ifade yer al›r:
“Ben ö¤renme aflk›yla dolu bir filozof, isimsiz bir usta olarak
1645 y›l›nda, yirmi üç yafl›nda, Sanat’›n O¤ullar›’na borcu-
mu ödemek, di¤er ustalar›n kardefli ve efliti olarak, flifa, kim-
ya ve fiziksel s›rlarla ilgili bu küçük incelemeyi yazmaya karar
verdim. Öngörüyorum ki benim bu çal›flmalar›mla epey bir
kifli ayd›nlanacakt›r. Burada anlatt›klar›m masal de¤il, her
ustan›n bizzat müflahede edece¤i üzere, bizzat yapt›¤›m ve
ö¤rendi¤im gerçek deneylerdir. Do¤rusu istenirse, birçok
defa kalemimi bir kenara koyup yazma karar›mdan dön-
düm, vakit vakit s›rr› gizlemeye temayülüm daha a¤›r bast›.
Fakat Tanr› beni yazmaya mecbur etti. Bütün kalpleri bilen
ve zaferin sonsuz sahibi O’nun karar›na direnemezdim.
Dünyan›n yaklaflan bu son ça¤›nda birçok insan Büyük S›r’la
sevinecektir. Çünkü burada yeni bafllayanlarda hiçbir kuflku-
ya yer b›rakmayacak flekilde, her fleyi dosdo¤ru yazd›m. Be-
nim gibi bu s›rra sahip birçok insan tan›yorum ve çok geçme-
‹NG‹L‹Z S‹MYACILAR 63
“Saat sabah iki, üç olmadan, hata bazen sabah befl veya alt›-
ya kadar yata¤›na gitmezdi. Yatakta sadece dört befl saat ka-
l›rd›. Özellikle bahar ve sonbahar aylar›nda yaklafl›k alt›
hafta boyunca laboratuvar›ndan ç›kmazd›, ocaktaki atefl ge-
ce gündüz sönmezdi. Buradaki amac› neydi, hiçbir zaman
pek anlayamad›m.”
66 S‹MYA SANATI VE S‹MYACILAR
PRAT‹K
I. BÖLÜM
METALLER‹N TOHUMU
ler, negatif ve pozitif, Lune (Ay) Ana ve Sol (Günefl) Baba veya
Kraliçe ve Kral olarak görülmüfltür. Difli ve Eril, ya da negatiflik
ve pozitiflik fikirleri zaman›n bafllang›c›ndan beri kabul edilir.
Örne¤in Edward Chalmers Werner’in Çinceden çevirdi¤i afla¤›-
daki al›nt›da bunu görebiliriz:
‹lksel buhar bir süre donmufl, edilgen halde kalm›fl, ard›ndan can-
l› varl›klar› yaratm›flt›r. Önce Do¤u havas›n›n en saf maddesi Mu
Kung, bütün Do¤u ülkelerinin egemen etkin eril ilkesi (yang) ç›k-
m›flt›r. Onun saray› bulutlarla kapl› gökyüzündedir, kubbesi mor
bulutlardan, duvarlar› mavi bulutlardan oluflur. Hsien Tung
(Ölümsüz Genç) ve Yunu, (Yeflim Bakire) onun hizmetkârlar›d›r.
Eril ve diflil bütün ölümsüzler ondan sorulur.
MERKÜR T‹N‹
[CIVA RUHU]
Simya sembolleri
Simyasal Erdifli
96 S‹MYA SANATI VE S‹MYACILAR
Yine:
GÜNDEL‹K HAYATTA
BEfi‹NC‹ ELEMENT
Vitaminler
‹lk olarak, besinler hakk›nda ne düflünüyorsunuz? Hekimler bir
besinin besin ad›n› hak etmesi için içinde vitamin denilen belli
bir hayati özün mevcut olmas› gerekti¤ini bulgulad›. Beflinci ele-
ment veya ‹lahi Enerji oldu¤una inand›¤›m bu unsur olmadan
her tür besin sadece ölü maddedir. Örne¤in insan›n tümüyle
konserve diyetle beslendi¤i zor yolculuklarda her defas›nda gö-
rülmüfltür ki açl›klar›n› bast›rmak için gerekli besin miktar›n› al-
salar da, bu besin hayati ilkesinden, beflinci elementten, vitamin-
den yoksun oldu¤u için açl›ktan mustarip olmufllard›r. Herhangi
bir kara parças›na rastlamadan haftalarca denizde kalan ve kuru
102 S‹MYA SANATI VE S‹MYACILAR
Sindirim
Dikkatimizi flimdi besinden, besinin insan bedenindeki sindiril-
mesine çevirelim. Sindirim sürecinde fizyolojinin bugüne kadar
aç›klayabildi¤inden çok daha karmafl›k bir süreç gerçekleflmekte-
dir. ‹nsan›n midesinde besinlerin sindirilme süreci gerçekte ha-
fif ölçekli bir zehirlenmedir. Kiflinin ald›¤› besin maddesini en iyi
flekilde kullanabilmesi için, ona bitkiler ve hayvanlar âlemi tara-
f›ndan verilen bu besin maddesini, vücudundaki hücrelerin ko-
GÜNDEL‹K HAYATTA BEfi‹NC‹ ELEMENT 103
Nefes
‹nsan bedeninin baflka bir ifllevini ele alal›m – nefesi. Fizyoloji bi-
ze nefes konusunda neler söylüyor? Bize nefes alman›n en önem-
li ifllevinin bedendeki dolafl›m› s›ras›nda oksijenini yitirmifl olan
kirli kan›n tekrar atar damara geçmeden önce temizlenmesi için
ci¤erlerimize oksijen almak oldu¤u ö¤retiliyor. Bu süreç nefesin
104 S‹MYA SANATI VE S‹MYACILAR
METALLERDEN
‹LAÇ YAPIMI
Madenler
ve ‹fllemleri
110 S‹MYA SANATI VE S‹MYACILAR
ruhu at›l›r, sonra tekrar dikkatle birçok kez dam›t›l›r, sonuç k›r-
m›z› bir demir ya¤›d›r ki gerçek özdür, birkaç damlas› bir dozu
oluflturur.
Gerçekten etkili bir iyilefltirici amilin ilk flart›, onun beflinci ele-
menti, yani bir bitkinin veya kullan›lan metalin hayati ilkesini
içermesidir. Homepat›n baflar›s›zl›¤›, haz›rlad›¤› ilaçlar› faydas›z
k›lacak flekilde bu elementi sunamamas›d›r.
Allopat›n baflar›s›zl›¤›ysa tedavilerinin her zaman fazlas›yla
ham bir flekilde verilmesi gerçe¤inde yatmaktad›r. Örne¤in bir
metal uygulamas›nda, metalin cisminin de¤ersiz oldu¤u, iyilefltir-
me gücünden yoksun oldu¤u anlafl›lmal›d›r. fiifa veren sadece
onun özüdür. Genellikle cisim zehirlidir, metalin bu kaba yönü
parçalanmad›¤› sürece uygulamas› kesinlikle zararl›d›r. Muhte-
melen en kötü metal zehirlenmelerinden biri kurflun zehirlen-
mesidir; fakat bir metalin zararl› k›s›mlar›n› yok ederseniz, flifa
verici öz kendi görevini kolayca yerine getirir. Gümüfl nitrat y›k›-
c› bir zehirdir, fakat metalin kaba k›sm›n› al›n, gümüfl özü beyin
hastal›klar›n›n ilac› olur. Kurflun tuzlar› zehirlidir, bunlar›n uy-
gulanmas›n›n birçok vakada kurflun zehirlenmesinden ölüme yol
açt›¤› do¤rudur, fakat zehirli maddesini kald›rd›¤›n›zda, berrak,
tatl› bir kokusu ve tad› olan kalan öz, bütün kemik hastal›klar›na
iyi gelir. Bak›r, metalin kaba cismi kald›r›l›p öz ortaya ç›kar›ld›-
¤›nda sinir sistemi ve böbrekler için paha biçilmez bir de¤er sa-
hiptir. Ayn› flekilde kalay karaci¤ere, demir bütün iltihap ve safra
hasatl›klar›na, alt›n kalp ve genel kan dolafl›m›na iyi gelir. Fakat
alt›n da alt›n tuzlar› alt›n ya¤›na indirgenip alt›n suyunda dam›-
t›ld›¤› zaman ilaç olarak de¤erlidir. Ancak ondan sonrad›r ki in-
san vücudu taraf›ndan kabul edilip kullan›labilir. Günümüzde
kullan›lan alt›n tuzlar› hiçbir yolla düzgün bir biçimde dam›t›l›p
saflaflt›r›lamaz.
Yukar›daki paragraflardan anlafl›lacakt›r ki flifa, bütünüyle be-
flinci elementi düzgün bir flekilde ay›rmaya dayanmaktad›r. Bu-
nun anahtar› da sadece ve sadece simyadad›r. Bu sistemin temel
ilkesine göre bir metalin cisminin onun özünün tesirini engelle-
di¤i ve bugüne kadar zehirli kabul edilen bütün metaller (c›va,
METALLERDEN ‹LAÇ YAPIMI 111
“En iyi fleylerde bile bir zehrin gizli oldu¤unu kim inkâr
edebilir? Herkes bunu kabul etmek zorundad›r. Bunun
do¤ru oldu¤unu kabul ediyorsan›z, size bir zehirdeki iyi ve
kötü olan›n ayr›l›p iyi olan›n al›n›p kötü olan›n b›rak›lma-
s› gerekip gerekmedi¤ini sormayaca¤›m. Çünkü gerçekten
de durum budur. Bunu kabul ediyorsan›z, o zaman kendi
operasyonlar›nda bu ayr›m› nas›l yapt›¤›n›z› söyleyin. Siz
bu unsurlar›n hepsini kar›fl›k b›rak›yorsunuz. Meselenin
basitli¤ini görün. ‹laçta bir zehrin gizli bir flekilde var oldu-
¤unu itiraf etmek zorunda kal›r ve ondan nas›l kurtulaca-
¤›n›z size sorulursa, zehri d›flar› atmak için bilmiyorum kaç
düzeltici kullanacaks›n›z. Zehir eskisi gibi hâlâ orada de¤il
midir? Fakat siz düzelticilerle zehri art›k zarar vermeyecek
hale getirmekle övünüyorsunuz. O halde o nereye gitti?
Gerekli dozun üstüne ç›k›n ve zehrin nerede oldu¤unu
görün.
UYGULAMA
¤erli bir ipucunu örtmeye hizmet etti¤ini fark ettim. Epey bir ça-
l›flman›n ard›ndan antimoniden alt›n renginde kokulu bir s›v› el-
de ettim. Bu sadece bir bafllang›çt›. Simyac›lar›n alkahesti, ‹lk
Maddesi, hâlâ bir s›rd›.
Bundan sonra demir ve bak›r süreci geldi. Bu metallerin tuzla-
r›n›n ya da vitriyollar›n›n saflaflt›r›lmas›n›n, kalsinasyonunun ve
kalsine edilen metalinden özel bir süreçle belli bir tuz elde ettik-
ten, bunu dikkatli bir dam›tma ve rektife edilmifl flarap ruhunda
yeniden dam›t›lmas›n›n ard›ndan, bu metallerin ya¤› elde edildi.
Bu ya¤lar tek bafl›na veya birlikte kullan›ld›¤›nda, s›radan demir
ilac›n›n tesir edemedi¤i anemi hastal›klar›na iyi geldi¤i görüldü.
Demir ve bak›r kar›fl›m› hayli uyar›c› ve tazeleyici bir özeli¤e,
bedeni toksinlerden ar›nd›rma özelli¤ine sahip oldu¤u görüldü.
Önümde bekleyen çok yorucu bir zihinsel çal›flman›n öncesinde
bir akflam bu iksiri ald›¤›m› ve günün sonunda hiçbir yorgunluk
hissetmedi¤imi hat›rl›yorum.
Fakat alkahest benim için hâlâ bir muammayd›. Bu yüzden gü-
müfl ve c›vayla daha öte deneyler yap›ld›. Gümüfl deneyleri için,
kaliteli gümüfl, nitrik asitle metal tozuna indirgendi ve dikkatle
dam›t›lm›fl suda y›kanarak özel bir süreçle süblime edildi. Sonun-
da sinirsel vakalar üzerinde hayli sakinlefltirici bir etkisi olan be-
yaz bir ya¤ elde edildi.
C›vayla ilgili olarak metal ya¤›na indirgendi¤inde hayli flifa ve-
rici özellikleri olan berrak, kristalsi bir s›v› elde edildi, s›radan c›-
vadan farkl› olarak bu s›v›n›n zehirleyici özelli¤i yoktu.
Bundan sonra kaliteli alt›n, yani içinde maden al›fl›m› olma-
yan saf alt›n üzerine çal›flmaya karar verdim. Bu alt›n› Aqua Re-
gia’da* erittim ve onu alt›n tuzuna çevirdim; bu tuz dam›t›lm›fl
su da y›kand›, onu afl›nd›r›c› niteliklerinden ar›tmak için bir kez
daha buharlaflt›rd›m. Tam bu noktada gerçek bir güçlükle karfl›-
laflt›m; bu alt›n tuzlar› asitsel özelli¤ini yitirdi¤i zaman, yavafl ya-
vafl ama kesin bir biçimde tekrar metalik formlar›na döndüler.
* Soylu Su: Hidroklorik asit ile nitrik asidin bir bileflimidir. Hiçbir asidin tek bafl›na yapama-
d›¤› fleyi yapar ve alt›n› eritir. Çv.
118 S‹MYA SANATI VE S‹MYACILAR
Tarif etmifl oldu¤um alt›n sudan beyaz bir su ve koyu k›rm›z› bir
eriyik elde edilebilir. Eriyik bekledikçe k›rm›z›l›k daha da koyula-
fl›r. Bu iki s›v› simyac›lar›n bahsetti¤i c›va ve sülfürdür. Baba Gü-
nefl, ana Ay, Eril ve Diflil ilkeler, K›rm›z› ve Beyaz C›valar (Mer-
kür). Bu ikisi tekrar bir araya getirildi¤inde kehribar sar›s› bir s›-
v›ya dönüflürler. Bu Felsefi Alt›n’d›r; metalik alt›ndan de¤il, baflka
bir metalden yap›lm›flt›r ve alt›n ya¤›ndan çok daha etkili bir ‹k-
sir’dir. Bu koyu amber s›v› kelimenin tam anlam›yla par›l par›l
parlar ve ›fl›k ›fl›nlar›n› son derece yo¤unlaflt›r›r. Birçok simyac› ta-
raf›ndan tarif edilmifltir, kendi laboratuar çal›flmalar›mda bu ger-
çe¤i do¤rulamaktad›r. Gerçekten de laboratuarda izledi¤im her
ad›m›, Simya Sanat›’n›n çeflitli takipçilerinin eserlerinde buldum.
fiimdi geriye nihai amac›m›z Felsefe Tafl› kald›. ‹ki ilkemi, c›va-
y› ve sülfürü bulduktan sonra, sonraki ad›m›m metalin ölü cismi-
ni saflaflt›rmak, yani, alt›n suyun ç›kar›lmas›n›n ard›ndan kalan
siyah metal art›klar›n› saflaflt›rmakt›. Bu art›lar pempeleflene ka-
dar kalsine edildi ve beyaz bir tuz haline gelene kadar dikkatle ay-
r›flt›r›ld› ve ifllemden geçirildi. Bu üç ilke bundan sonra belli ke-
UYGULAMA 121