Professional Documents
Culture Documents
Hamlet'te Çatışmalar
Hamlet'te Çatışmalar
Hamlet’te Çatışmalar
Shakespeare'in Hamlet eseri, 17. yüzyıldan bu yana varlığını korumuş,
sadece yazıldığı döneme değil kendinden sonraki devirlere de hitap eden bir
oyundur. Karakterlerin iç monologları ve birbirleriyle olan çatışmaları ustaca
işlenir. Oyun boyunca ana karakter Hamlet'in bazen bir diğer karakterle, bazen
toplum ile, bazen ise kendisi ile olan çatışmalarını gözlemleriz.
sözleri ile anlatılır. Hamlet her ne kadar Kral’ı bir çıban olarak görüp ondan
intikam alması gerektiğini düşünse de, bir insan hayatını almaya hakkı olup
olmadığını sorgular. Bu Hamlet’in ahlaki değerlere karşı yaşadığı çatışmalara
bir örnektir. Bu sebeple Hamlet bir türlü eyleme geçmez, eline geçen fırsatları
geçiştirir. Hamlet yaşadığı bu çelişkiyi,
“Kılı kırk yaran duraklamanın, dörtte biri akıl, dörtte üçü korku.
Anlamıyorum neden hala kendime
bu iş yapılmalı demekle kalıyorum hep
yapmak için haklı sebeplerim
iradem gücüm imkanların her şeyim varken.”
sözleri ile aktarır. Bu sözlerinden kendisini tutan şeyin içinde yaşadığı korku
olduğuna da yorumlayabiliriz. Hamlet ne yapması gerektiğinin farkındadır ve
eyleme geçmek için ihtiyaç duyduğu her şeye de sahiptir. Fakat içinde bir korku,
sürekli bir çelişki vardır. Bu psikolojik durumunun sebebi yaşadığı travmalar,
babasının kaybı, hayaletini görmesi ve annesinin kendisini terk ederek amcasıyla
evlenmesi olabilir. Bunun üzerine Ophelia’da aradığı sevginin karşılığını
görememesi ve varoluşuna dair sorduğu sorular kendisini derin bir çelişikiye
sürükler. Bunu
“Öyle bir savaş vardı ki içimde dostum, uyku girmiyordu gözüme”
sözeleri ile de aktarır.
Oyun boyunca sıkça rastladığımız bir başka kavram ise kader kavramıdır.
Karakterler her işin sonunda olması gereken yere bir şekilde varacağını dile
getirir. Hamlet de böyle bir kader anlayışına sahiptir. Bu inanç onun
eylemsizliğine bir sebep olarak gösterilebilir.
Kaynak;
William Shakespare, Hamlet, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Temmuz
2020