Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 19

TEKNE

ONLINE IYT
VE
ULUSLARARASI
YATÇILIK EĞİTİMİ
TEMEL
YELKEN
Yatın tanımı
Uluslararası tanımlamaya göre, sadece spor ve gezi amacı ile kullanılan, yelken ve/veya makine
ile yürütülen, her türlü deniz teknesidir.

Yelkenli yatlar
Esas itibari ile yelkenle hareket etmekle birlikte günümüzde olimpik yarış sınıfları dışında,
tonajlarına göre en az bir makineyle donatılmışlardır. Genellikle tek direkli, birden fazla yelkeni
olan teknelerdir. Kendi içlerinde kullanım alanlarına göre, yarış, gezi ve gezi-yarış olarak alt
gruplara ayrılabilir.

2
Motoryatlar
Yelkenli yatlardan farklı olarak, sadece motor kuvveti ile seyir eden teknelerdir. Bir veya birkaç
makine kullanılabilir. Yelkenli teknelere kıyasla nispeten geniş iç hacme sahiptirler. Farklı güçte
makineler söz konusu olabilir. Buna bağlı olarak seyir süratleri de birbirinden farklıdır.

Sadece yarış için düşünülmüş yelkenli tekneler:


Optimist, Dragon, 470, Laser, vs. Bunlar genelde olimpik sınıf olarak yarışlarda kullanılır. Açık
güverte, kamarası olmayan teknelerdir. Makine bulunmaz.

3
Olimpik sınıf yarış yelkenlilerinden bazıları.

Gezi sınıfı teknelerde konfor ön planda düşünülmüştür. Yelken performansı ikinci planda kalır.
Bazıları okyanus aşırı seyirler için düşünülmüş olup ona göre dizayn edilmiştir. Yarış için üretilmiş
yelkenli yatlarda ise yelken performansını ön planda düşünülmüştür. Genelde kalabalık ekipler
tarafından kullanılırlar. Yat yarışçılığı hem ülkemizde hem de Dünya’da coğrafi rota ve şamandıra
yarışları olarak sınıflandırılabilir.

Teknenin gövdesi günümüzde yaygın olarak Cam Takviyeli Plastikten yapılmıştır. Yaygın adıyla
fiberglass olarak bilinir. Ahşap, çelik veya alüminyum gibi bazı metaller diğer üretim malzemeleridir.
4
Ahşap teknede bir omurga üzerine monte edilen iskelete (postalar) sarılmış kaplamalar ile gövde
oluşturulur. Ahşabın sudan ve güneşten etkilenmemesi için boyanır veya verniklenir.

Teknenin üzerindeki düz yapıya güverte,


yan taraflarda suyun üstünde kalan bölüme
borda, arka tarafına kıç, ön tarafına baş,
sol tarafına iskele, sağ tarafına ise sancak
denir. Yön olarak değerlendirilirse ön
tarafına pruva, arka tarafına pupa
denmektedir.

Yelkenli yatlar ister yarış için isterse de


gezi yapma amacıyla üretilmiş olsunlar,
güverte üstünde bir veya birkaç direk ile
onun üzerinde kullanılan yelkenler ve onları
ayarlamak için kullanılan halatlar ve
düzenekler mevcuttur. Bu düzeneklerin
tümüne arma adı verilir.

Direk ve bumba genelde metalden kalın cisimler olup, yelkenin gelen rüzgara göre açısını
ayarlamak amacıyla kullanılır. Direği tekne gövdesine çelik teller ile sabitlemek genel uygulamadır.

Buna göre şalopa (sloop), kotra (cutter), keç veya uskuna gibi farklı arma ve direk düzenekleri
kullanılabilir. Bunlar direk ve yelkenler ile ilgili tabirler olup tekne formu veya modeli ile ilişkili değildir.

Yelkenler üçgen formda olabileceği gibi, kare şeklinde de olabilir. Yelkenin tepesinin direğe bir
başka gönder ile çekildiği yelken tiplerine randa yelken denir.

5
ÇOK GÖVDELİ TEKNELER ( Katamaran ve Trimaranlar )

Polinezya yerlilerinin kayıklarından esinlenerek yaratılan çift gövdeli (katamaran) veya ana
gövde yanında iki ufak gövdeli (trimaran) teknelerin popülerliği her geçen gün artmaktadır. Derin
salmaları olmadığı için sığ sulara girebilen ve safra taşımadıkları için hafif ve süratli olan bu
tekneler yarış veya rekor amaçlı üretildiklerinde tek gövdeli teknelerin asla ulaşamayacakları
hızlara ulaşabilmektedirler. Çok gövdeli teknelerin öne sürülebilecek en önemli mahsuru,
devrildiklerinde düzelememeleridir. Bu nedenle gezi amaçlı imal edilen katamaranlar nispeten
ufak yelken alanlarına sahiptirler, bu da sürat avantajlarını ortadan kaldırmıştır. Ancak bu
teknelerin bayılmadan düz seyir yapabilmeleri ve tek gövdeli teknelere göre mukayese kabul
etmez iç yerleşim ferahlık ve genişliği okyanus aşırı seyir yapan gezginlerin bile bu tekneler ile
gittikçe daha fazla ilgilenmeleri sonucunu doğurmuştur.

Katamaran : İki gövdeli, tek direkli, tek veya çift cenoa yelkenli çoğunlukla fiber tekneler

6
TEKNENİN BÖLÜMLERİ VE TERİMLER

Baş : Teknenin ön kısım.

Kıç : Teknenin arka kısım.

Baş Istralya : Ana direği tepesinden öne doğru geren çelik tel, arma elemanı.
Kıç ıstralya: Ana direği tepesinden geriye doğru geren çelik tel, arma elemanı.
Çarmık: Direkleri yandan destekleyen çelik tel, arma elemanı.
Gurcata: Yelkenli teknelerde direğin farklı yüksekliklerinde, çarmıkları iki yana (sancak ve
iskele) açan, açılı veya açısız direğe diklemesine bağlı arma elemanı.
Direk: Teknenin yelkenlerinin basılması (direk tepesine çıkarılması) için, teknenin omurgasından
belli bir yüksekliğe kadar dikey olarak yerleştirilmiş, genellikle alüminyum alaşımlı bir arma
elemanı.

Havuzluk: Teknede Kıç yada orta taraftaki oturma yeri.

7
Borda: Teknenin dış tarafta ve su kesiminden yukarıda kalan tarafı.
Bumba: Yelkenin alt kısmının bağlandığı çubuk.
Camadan halatı: Yelkenlerin küçültülmesi için kullanılan halat.

Dümen palası: Teknelerin su altı bölümü olan karinasında, kıç tarafta menteşe gibi bir şafta
bağlı olup dönüp suyun akış yönünü değiştirerek teknenin dönmesini sağlayan yapı
elemanı.

Heç: Kamara tavanından güverteye açaılan kapak.

Küpeşte: Tekne omurgasından yan kısmına kadar uzanan, teknenin gövdesini ve iskeletini
oluşturan tahta parçalarını bağlayan kuşak.
Lumboz: Tekne bordasına yada kamara kenarlarına yerleştirilen pencere.
Salma: Yelkenli bir teknenin suyun altına doğru uzanan, yelkenle gidildiği zaman rüzgârdan
dolayı tekneyi bayıltıcı kuvvetleri ve teknenin rüzgâr altına kaymasını minimuma indiren, ağırlık
merkezini aşağıya çeken teknenin boyutuna ve özelliklerine göre belli

8
uzunluklarda ve ağırlıklarda olan ağırlık.
Usturmaça: Tekneler iskeleye veya birbirlerine bağlanırken zarar görmemeler için aralarına
konan, plastik ve sentetik maddelerden yapılmış, silindir veya balon şeklinde yastıklar.

Vardavela ayağı (Puntel): İndirilmiş yelkenleri veya teknede bulunan kişilerin denize düşmelerini
engellemek için güvertenin dış kenarı boyunca döşenmiş dikme parçalar.
Vardavela: Vardavela ayaklarınin arasına gerilmiş olan celik tel.

Koç Boynuzu: Teknenin çeşitli yerlerine konulmuş halat volta etmek (halatı dolandırmak) için
kullanılan parçalar.

Kurt Ağzı: İçinden halat geçmesi için teknenin baş ve kıç omuzluklarına yerleştirilen parçalar.

Vinç: Bir halattaki yükü almak veya boşaltmak için kullanılan araçlardır.

9
Ana Yelken: Teknenin ana direği üzerindeki kanaldan direk tepesine basılan (çıkarılan)yelken.
Ana Yelken Arabası: Ana yelkenin helezonunu ve ufakta olsa rüzgâra giriş açısını
ayarlamaya yardım eden düzenek, raylı sistem.
Cenova - Flok: Teknelerde baş ıstralya üzerinden basılan ve ana yelkene oranla daha fazla
ilerletici bir güç oluşturan yelken. Eğer alt yaka uzunluğu maksimum gerginlikte baş ıstralyadan
ana direğe ya da çarmıha kadarsa buna flok, ana direkten teknenin kıçına doğru daha uzun ise
cenova denir.
Sarma Yelken: Cenovaların direk tepesine basıldıktan sonra baş ıstralya etrafında sarılarak
toplanmasını sağlayan düzen.
Güngörmez yakası: Modern üçgen yelkenlerin en uzun kenarı.
Iskota: Yelkenlerin rüzgârı en uygun şekilde kullanmaları için rüzgâra giriş açılarının
ayarlanmasını sağlayan halat.

Mandar: Yelkenlerin direğe basılması için kullanılan halat.


Pupa palangası: Bumba üzerindeki bir noktadan direğin alt kısmına uzanan ve yelkeni

10
daha düz yapan palanga sistemi. Yalnızca geniş apaz ve pupa seyrinde kullanılır. Ayrıca geniş
apaz ve pupa seyrinde boşu alındığı zaman teknenin dalgalarda yalpalanmasından dolayı
meydana gelen bumbanın oynamasını engeller.

TEKNEDE YÖNLER

Pruva: Teknenin baş tarafının ilerisi ile ufuk çizgisi arasında kalan alan.

Pupa: Teknenin kıç tarafının gerisi ile ufuk çizgisi arasında kalan alan.

11
Sancak: Kıçtan bakıldığı zaman sağ taraf.

İskele: Kıçtan bakıldığı zaman sol taraf.

Omuzluk: Teknenin baş-kıç doğrultusu ile 45 derecelik açı yapan istikamet. Örnek olarak
sancak baş omuzluktan yaklaşan bir gemi dendiği zaman Pruva ile Sancak arasından gelen bir
gemi anlaşılır

12
YELKEN

Yelken nasıl çalışır?

Yelken hafif eğimli bir yapıya sahiptir, dümdüz değildir. Buna tor diyoruz. Bunun sonucunda yelken
üzerinde hava basınç farkı oluşur ve yelkeni ileri doğru çeker. Şimdi de yelkene yukarıdan kuş
bakışı bakalım. Yelkene gelen hava molekülleri yelkene vurduğu zaman iki kısıma ayrılır. Bir kısmı
rüzgar üstünden (Rüzgarın geldiği taraf), diğer bir kısmı rüzgar altından geçer. Yelkenin rüzgar altı
kısmında hava moleküllerinin gideceği yol, rüzgar üstünden daha fazladır. Bu moleküllerin
yelkenden aynı anda çıkmaları gerektiğine göre rüzgar altı taraftaki moleküller daha hızlı gitmek
zorundadırlar. Şimdi devreye Bernoulli Teoremi giriyor. Teoreme göre hız arttığı zaman hava
basıncı düşerdi, dolayısıyla yelkenin rüzgar altında bir alçak basınç alanı oluşur. Buna nazaran
rüzgar üstü tarafta hava moleküllerinin büyük bir kısmı yelkene değmeden düz bir çizgi halinde
yelkenden çıkarlar. Yani daha kısa yol giderler. Hızlarını artmaz ve rüzgar üstü taraf yüksek
basınç alanı oluşur. Havanın hareketinin yüksek basınçtan alçak basınca doğru olduğunu
öğrenmiştik. Dolayısıyla yelkende dışarı doğru yani rüzgar altına doğru bir kuvvet oluşur. Bu
kuvvet gelen rüzgara diktir.

Yelkenler esnek kanatlardır

Yelkenlerin şekli bu akışkanlığı ve basınç farkını yaratabilmesi gözöenüne alınarak yapıldığında


fazla bir değişiklik gösteremez. En eski ve en modern tasarımlar da yüksek ve alçak basınç
farkının yaratılabileceği gibi tasarlanmak zorundadır. Bir çeşit uçak kanadı şeklinde.

13
Rüzgar yelken ilişkisi

Yelkenli bir teknenin yelkenlerine etkiyen kuvvet birden fazladır… Bunlar; ilerletici kuvvet,
bayıltıcı kuvvet (yatırıcı kuvvet; teknelerin yatmasına neden olan kuvvet) ve bunların bileşkesi
olan toplam yelken kuvvetidir. Yelkenler üzerinde oluşan kuvvetler :

14
SEYİR

Yelkenli tekneler yelkenle yol alırken rüzgârla yaptıkları farklı açılara göre değişik seyir isimleri
alırlar. Bunlar orsa (45 derece), dar apaz (45-90 derece) apaz (90 derece) geniş apaz (90-150
derece) ve pupa (150-180 derece) seyirleridir. Rüzgârla en düşük açıda yapılan seyir orsa
seyridir, ardından sırasıyla dar apaz, apaz, geniş apaz ve pupa seyirleri gelir.

Kontra: Rüzgâr yelkenlerimize hangi taraftan geliyor ise biz o kontrada seyir yapıyoruz
demektir. Teknemize gelen rüzgâr iskele (sol) taraftan ise biz buna iskele kontra denir.
Tam tersinde ise, yani rüzgâr sancak (sağ) taraftan gelirse buna da sancak kontra denir.

Yükselmek ve Düşmek: Rüzgâra girmek yükselmek, düşmek ise rüzgârdan çıkmak (teknenin
rüzgârla yaptığı açıyı arttırmak anlamında kullanılır) anlamındadır.

Ayı Bacağı:Rüzgârla yaklaşık olarak 180 derecelik seyir esnasında; yelkenler farklı taraflara
açıldığında (biri sancağa diğeri iskeleye), buna Ayı Bacağı Seyri denir

15
YELKEN SEYRİ
KONTRA KAVRAMI

Bir teknenin Pruva - Pupa hattına göre (Pruva önde, pupa arkada) sağ tarafı "Sancak", sol
tarafı ise "İskele"dir. Akılda kolay kalabilmesi için Osmanlı sancağını hatırlamak kolay bir
yöntemdir. Yelken ile yürütülen teknenin rüzgârı hangi yönden aldığı son derece önemlidir.
Rüzgâr hangi borda tarafından esiyorsa, doğal olarak yelkenler de karşı (kontra) tarafta
şişiyor demektir.

Sancak Kontra:
Rüzgârın sancak tarafından esmesi ve yelkenlerin iskele, sancağın karşı tarafında
dolması anlamındadır.

İskele Kontra:
Rüzgârın iskele tarafından esmesi ve yelkenlerin iskele tarafının karşısında dolması
demektir. Yelkenli bir teknenin bir yerden bir başka yere gidebilmesi, büyük bir olasılıkla
kontra değiştirerek çeşitli manevralar ile olasıdır.
16
Yön değiştirme - manevra
Yelkenli tekneler yelken seyri esnasında rüzgârı ya sancak taraflarından ya da iskele
taraflarından alırlar. Rüzgârın sancaktan alınarak yapıldığı seyirler sancak kontra,
iskeleden alınarak yapıldığı seyirler iskele kontra ismi alır. Tekne için rüzgarın geldiği taraf
rüzgarüstü, rüzgarın gittiği taraf ise rüzgaraltıdır. Aynı şekilde yelkenlerin rüzgârın geliş
yönüne bakan tarafıüzgâr üstü, diğer tarafı rüzgâr altıdır.

17
TRAMOLA
Tramola, rüzgârı pruvamızda tutarak ya da rüzgâr üstüne dönerek yapılan kontra
değişikliğidir.
Örneğin şeklimizdeki yelkenli ilk önce rüzgârı sancak tarafından alarak sancak kontra
gitmektedir.
Daha sonra manevra işlemine başlamış ve rüzgâr üstüne (rüzgarın geldiği tarafa)
dönmeye başlamıştır. Rüzgârı iskelesinden almaya başladığında ve orsa açısını
tutturduğunda tramola işlemini tamamlamış olmaktadır. Tramola atmak orsa
seyrinde yapılması mantıklı olan bir manevradır. Bir teknenin orsa seyri ortalama 45
derece olduğu için tramola atan bir tekne yaklaşık 90 derecelik bir dönüş yapmış
olur.

18
KAVANÇA
Rüzgâr altına dönerek yapılan kontra değişikliğidir. Şekildeki yelkenli rüzgârı ilk
önce sancak
tarafından alarak sancak kontra seyir yapmaktadır. Tekne rüzgâr altına dönerek
kontra değiştirmiş ve iskele kontra olmuştur. Bu manevraya Kavança denir.
Kavança geometrisi aynı tramola gibidir. Mesela biz 150˚lik (geniş apaz seyri,
gerçek rüzgârda) bir seyir yapalım. Eğer Kavança atıp tekrar aynı açıyla seyir
yapmak istiyorsak 60˚lik bir manevra yapmalıyız.

19

You might also like