Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 2

BASMACI HAREKETİ

de eder (İbn Sina, De Anima, s. 56) . Arap det hakiki ve en basit varlıktır: çünkü BİBLİYOGRAFYA:
gramerinde basit ile aynı anlamda kul- ister zihni ister maddi manada olsun ilk Lisanü 'l· 'Arab, "bst" md.; et· Ta 'rr{at, "el -
lanılan müfred terimi mürekkebin karşı­ vahdetin zatına herhangi bir ilave dü- Basit" md.; Tehanevi. Keşşa{, "el -basıt", "el-
müfred" md.leri; Fa ra bi. el-Medfnetü 'l-{azıla
tı olarak "bir tek kelimeden oluşan lafız" şünmek, O'nun cüzlerden ve unsurlar-
( nşr. Albert N. N ader). Beyrut 1986, s. 39-40 ;
demektir. Aynı terimler mantıkta "d oğ ­ dan oluştuğu fikrine götürür ve mutlak a.mlf., el·' İlmü 'l-ilahf (Abdurrahman Bed evi,
rudan doğruya bir manaya ve bu mana- birliğini haleldar eder. Bu görüş İslam EflatOniyye el- Muf:ıdeşe 'inde'/- 'Arab içinde).
nın bütün cüzlerine birden delalet eden Meşşai- Yeni Eflatuncu filozofları tara- Küveyt 1977, s. 176·178; İbn Sina. en-Necat,
Tahran 1364 hş. (nşr. M. Takı Danişpejüh). s.
sözler"i ifade eder. Mesela "Abdullah" fından da benimsenmiştir. Nitekim Fa-
259, 268, 274, 287; a.mlf.. De An ima (nşr. F.
lafzı gramer bakımından birleşik olmak- rabi'ye nisbet edilen bir risalede Tanrı Rahman). London 1970, s. 56 ; Gazzali, Teha{ü·
la birlikte eğer bir kişi için ad olarak kul- "el-basitü'l-ewel" ve "el-basitü'l-mahz" tü 'l-{elasi{e (nşr. Süleyman Dünya). Kahire 1955,
lanılmışsa bu durumda "abd" ve "Allah " gibi ifadelerle nitelendirilerek her türlü s. 176-177 ; ibn Rüşd. Teha{ütü 't· Teha{üt (nşr.
manalarına değil bu adı taşıyan kişiye sıfatiardan ve terkip fikrine götürebi-
Maurice Bouyges ). Beyrut 1930, s. 181·182, 251,
256,393, 398-400; a.mlf.. Te{sfru Ma Ba'de't·
delalet edeceğinden mantıkta basit ya lecek nitelendirmelerden uzak olduğu tabf'a, lll , 1063 ; Cemi! Salibi'i. el-Mu'cemü'i-
da müfred lafız sayılır. Yine mantıkta belirtilmiştir (b k. el·' ilmü 'l-ilahf, s. ı 78) {else{f, Beyrut 1982, 1, 208-211; F. Rahman. "Ba-
mürekkeb kazıyyenin karşıtı olarak bir Gazzali filozofların bu görüşünü, Allah'ın sit wa-murakkab", E/ 2 (Fr.). 1, 1116.
tek konusu ve bir tek yüklemi olan öner- sıfatlarını. dolayısıyla mahiyet ve haki-
liJ MusTAFA ÇAilRıcı
meye basit kazıyye denir. Fizikte basit katini selbedeceği , mahiyet ve hakika-
hem "yüzey" anlamında hem de "bir tek ti olmayan bir varlıktan da söz edile-
unsurdan ibaret cisim" anlamında kul- rneyeceği gerekçesiyle reddetmiştir (Te-
BASMACI HAREKETİ
lanılır. ha{ütü 'l-felasi{e, s. 176- ı 77) Ancak İbn Rusya'da Türkistan'ın istiklali için
İslam felsefesinde basit, genellikle "var- Rüşd, filozofların Allah'ı basit olarak ni- faaliyet gösterenierin
telemelerinin Gazzali tarafından yanlış milli ayaklanmaianna verilen
lığı mahiyetinin aynı olan, bünyesinde
genel ad.
muhtelif parça veya unsurlar taşımayan, anlaşıldığı kanaatindedir. Zira filozof- L _j
kendisinde değişik ve tecrit edilebilir bir- lar, kendi zatı ile kaim, bilfiil vücutları
kaç nitelik bulunmayan. nicelik ve nite- ve cevherleri olan birçok sıfata sahip " Baskın yapan, hücum eden" manası­

lik bakımından tamamen veya fiilen par- basit bir'in varlığını imkansız görmekle na gelen bu tabir, Çarlık döneminde Rus-
çalanması imkansız olan varlık, nesne birlikte bu sıfatiarın O'nda zat veya ma- lar tarafından Türkmenistan. Başkırdis­
yahut kavram" şeklinde açıklanmıştır. hiyetinden ayrı düşünülmeksizin ve O'nun tan ve Kırım'da faaliyet gösteren çete-
Basit varlıklar ruhani ve cismani oluşla­ basitliğini zedelemeksizin bulunabilece- ciler için kullanılmıştır. Basınacılar hal-
rına göre ikiye ayrılırlar: Semavi akıllar ğini kabul etmişlerdir (Teha{ütü 't· Te ha· ka dokunmazlar, sadece Rus memurları
ve nefisler ruhani basitin, ustukuslar {üt, s. 398-400) sayar. hazine mallarını yağmalar ve al-
(dört unsur) ve kelamcıların görüşündeki Öte yandan islam filozofları. "basit bir- dıkları ganimetieri fakiriere dağıtırlardı.

bölünmeyen cüzler (atomlar) cismani ba- den ancak basit bir suctür eder" (İbn Rüşd , 1917 Bolşevik ihtilali'nden sonra Tür-
sitin örnekleridir. Öte yandan basit var- a.g.e., s. 25 1, 256) kaidesine dayanarak kistan 'da faaliyet gösteren silahlı mu-
lıklar ve kavramlar basitlik derecesi ba- -daha sarih bir şekilde İbn Sina'da gö- kavemet kuwetlerine Basınacı denilme-
kımından hakiki, örfi ve izaff olmak üze- rüldüğü üzere- Allah'tan mürekkebin ya- sinin sebebi, bu kuruluşların başına ge-
re belli başlı üç kısımda incelenmiştir. ni çokluğun sudOrunu imkansız görmüş­ çenlerin bir kısmının ihtilalden önceki
Kesinlikle herhangi birkaç cüzden oluş­ ler ve çokluğun ilk akıl ya da ilk ma'IOI- yıllarda da Basınacılık yapmış olmaları­
mayan, mahiyeti zatının aynı olan bir var- den doğduğunu belirtmişlerdir. Bunun- dır. 1917 ihtilalinden önce ve sonra Rus-
lık hakiki basittir. Kendisi mürekkeb ol- la birlikte İbn Rüşd, birden mutlak ve lar'a karşı silahlı mücadelede bulunan
sa bile değişik tabiatta daha basit ci- gayri muayyen bir çokluğun suctür ede- Türkistanlılar, kendilerini hiçbir zaman
simlerden oluşmayan. yani birleşiminde­ bileceği kanaatindedir (bk. a.g.e., s. 181 - Ruslar'ın "haydut. çeteci" anlamında kul-
ki parçalar aynı basit unsurlardan iba- 182) landıkları ve dünyaya böyle göstermek
ret olan varlığa örfi basit. mürekkeb ol- Meşşai filozoflarının felekler nazari- istedikleri tarzda Basmacı olarak tanıt­
makla birlikte cüzleri başka bir mürek- yesinde dokuz feleğin en aşağısındaki mamışlar, İslam askerleri, vatan müda-
kebin cüzlerine göre daha az olana da ay feleğinin altında bulunan "süfli alem" faacıları ve Türkistan azatlığının asker-
izafi basit denir. ya da "kevn ü fesad" (o lu şma ve bozulma) leri olarak göstermişlerdir.
Bunlardan hakiki basit bir yandan Al- aleminde dört ilke (ustukus), bütün ci- Basınacı hareketlerinin tek gayesi,
lah'ın zatını, mahiyetini ve sıfatlarını , di- simlerin en basit ve temel unsurlarıdır "Türkistan Türkistanlılarındır" sloganın­
ğer yandan ilk vahdetin (Allah) basit ol- (bk. ANASIR-ı ERBAA). Bütün mürekkeb da ifadesini bulan, Türk.istan'ı Ruslar'dan
duğunun kabul edilmesi halinde bundan varlıklar, bu unsurların muhtelif kemi- kurtararak istiklaline kavuşturmaktı.
mürekkeb varlıkların yahut kesretin su- yet ve keyfiyette imtizacı suretiyle olu- Basınacı Hareketi 1918 yılında Korba-
dür keyfiyetini, nihayet temel basit ci- şur. Böylece sabit ve kozmik bir kanun şı Ergaş'ın liderliğinde Hakand şehrin­
simleri ve bunlardan mürekkeb cisimle- uyarınca bu alemde daha eksik olandan de başladı ve kısa zamanda diğer böl-
rin ne şekilde meydana geldiğini izah daha tam olana doğru bir gelişme var- gelere de yayıldı. Hakand'da üç gün için-
bakımından islam filozoflarını özellikle dır. Başka bir ifade ile basitten mürek- de Ruslar tarafından 1O.OOO'den fazla
ilgilendirmiştir. Kudemadan (Grek filozof- kebe doğru olan bu gelişme. mürekkeb- Türkistanlı öldürüldü. 1918'de kırktan
larından) intikal eden görüşe göre (İbn lerin en şerefiisi olan insanda en yüksek fazla korbaşının (Türkistanl ı lider) önder-
Rüşd, Tehafütü 't· Tehafüt, s. 393) ilk vah- kemale ulaşır (ayrıca bk. MÜREKKEB). liğinde yapılan mücadelelerde ayaklan-

107
BASMACI HAREKETi

malar Fergana vadisine yayıldı. Bu böl- makineli tüfek ateşi altında kendisi de BİBLİYOGRAFYA:
gede Ruslar'la birlikte hareket eden Er- şehid oldu. J. Castagne, Les Basmatchis, Paris 1925;
meniler 180 köyü ateşe verdiler ve yak- Abdullah Recep Baysun, Türkistan Milli Hare·
Enver Paşa'nın ölümüyle Basmacı ha- keti, istanbul 1945; Zeki Yelidi Togan, Bugün-
laşık 20.000 kişiyi öldürdüler. 18 Ağus­ reketleri sona ermedi, fakat genellikle kü Türkili (Türkistan) Tarihi, istanbul 1947, s.
tos 1919'da Rus orduları Türkistan cep- Ruslar'ın üstünlüğü ile devam etti. Kızıl 419·474; a.mlf.. Hatıralar, istanbul 1969, s~ 329·
hesi kumandanlığına getirilen Frunze'- Ordu Basmacılar'a karşı savaşını her yer- 458; A. Oktay, Türkistan Milli Hareketi ve Mus-
nin belirttiği gibi (bk. Hayit, Sovyetler Bir· tafa Çokay, istanbul 1950; Cemal Kutay, En-
de sürdürdü. Mücahidlere yardım eden
ver Paşa Lenin 'e Karşı, istanbul 1955; C. W.
liğindeki..., s. 148) Sovyetler'in amacı bü- Türkler hapishanelere atıldı. Böylece Bas- Hostler. Turkism and the Soviets, London
tün Türkistan'ı işgal etmekti. Basmacı­ ınacılığın birinci devri sona erdi. 1924'te 1957, s. 65, 154 vd.; Tahir Çağatay, Türkistan
lar ile Kızıl Ordu arasında çok kanlı sa- başlayan Basmacılığın ikinci devresinde Kurtuluş Hareketleriyle İlgili Olaylardan Sah-
vaşlar oldu. Fergana vadisinde· Mehmed mücahidler silah buldukça mücadeleye neler, istanbul 1959; Ali Bademci, 1917-1934
Türkistan Milli İstik/al Hareketi ve Enver Pa·
Emin Beg, Şir Muhammed Beg, Nur Mu- devam ettiler. Bu mücadeleler de 193S'e
şa, istanbul 1975, 1, 129·506; Baymirza Hayit,
hammed Beg. Hal Hoca ve Korbaşı Parpi kadar sürdü ve bu tarihte Ruslar Bas- Türkistan, istanbul 1975, s. 275·305; a.mlf.,
gibi liderlerin emri altındaki mücahidler macılık harekatına kesin olarak son ver- Sovyetler Birliği'ndeki Türklüğün ve İslamın
zaman zaman Sovyet ordusuna kayıp­ diler. Bazı Meseleleri, istanbul 1987, s. 145-158 ;
lar verdirdiler ve mücadelelerini 1921 'e a.mlf.. "Türkistan' da Basınacılık Hareketi Ta-
Basınacı harekatının başanya ulaşa­
rihi Hakkında Bazı Mülahazalar", Milli Tür·
kadar sürdürdüler; hatta bölgenin lide- mamasının başlıca sebepleri arasında kistan, sy. 118, istanbull966, s. 13·21; Pazal-
ri Mehmed Emin Beg 1919'da geçici bir korbaşı denen Türkistanlı
liderlerin ken- ur-Rahim Khan Marwat, The Basmachi Move·
Fergana hükümeti kurduysa da 7 Mart di aralarında düzenli bir birlik ve mer- ment in Soviet Central Asia, Peshawar 1985;
1920'de Sovyetler'e teslim olmak zorun- Mustafa Çokayoğlu. "Hokand Muhtariyeti
kezi bir kumandanlık kuramamaları, sa-
Hakkında", Yeni Türkistan, sy. 7, istanbul 1927,
da kaldı. Yerine geçen Şir Muhammed vaşlarda tank, uçak, top ve zehirli gaz
s . 7 ·ll ; a.mlf., "Kerenskiy ve Türkistan Milli
Beg de Sovyetler'e boyun eğmedi, 3 Ma- gibi silahlar kullanan Ruslar'a karşı mü- Hareketi", a.e., sy. 9·10 (1930). s. 21-29; Mus-
yıs 1920' de geçici bir Türkistan hükü- cahidlerin makineli tüfeklerinin bile ol- tafa Chokaev, "The Basmaji Moveınent in Tur-
meti kurarak komşu devletlerle müna- mayışı ve nihayet dışarıdan yardım ala- kestan", Asiatic Review, XXIV, London 1928, s.
sebet kurmaya çalıştı. Bu arada 31 Ma- 279; Sir Muhammed Beg. "Türkistan Milli Ha-
mamaları zikredilebilir.
reketlerinden Parçalar", Türkistan Sesi, sy. 3-
yıs'ta kardeşi Nur Muhammed'i Afga- Ruslar Basmacılar' a karşı kazandıkları 13, Ankara 1956, s. 19·25 ; İbrahim Varkın,
nistan·a elçi olarak gönderdiyse de Kızıl başarıları tarihlerinin kahramanlık say- "Muhtar Türkistan ve Alaş Hükümetleri ile
Ordu Hive Hanlığı'nı ve Buhara Emirli- faları olarak kabul ederler. Dışarıya kar- Basınacılık Hareketi Hakkında", TK, sy. 23

ği'ni işgal etti. Sovyet Rusya'nın bura- (1964). s. 36·43; Ahmet Cebeci, "Türkistan' da
şı haydutluk olarak tanıttıkları bu hare-
Basınacılık (Milli Kurtulu ş Hareketi)", Töre, sy.
larda merkeze bağlı halk cumhuriyetle- ketlerin birçok Sovyet kumandanı ve ay- 51, Ankara 1975, s. 28-45; M. Broxup, "The Bas-
ri kurdurmasına rağmen halk milli mü- dmı tarafından bir milli mücadele oldu- machi", CAS, 11/1 (1983). s. 57·81; G. Praser,
cadeleye devam etti. ğu itiraf edilmiştir. Nitekim Sovyet or- "Basınachi I", a.e., Vl / 1 (1987). s. 1-73; E. B. Öz-
bilen. "Türkistan'da Basınacı Hareketi", Tür·
Basınacı hareketleri Enver Paşa'nın 8 dularının Türkistan cephesi kumandanı
kistan Dergisi, sy. 4, istanbul 1988, s. 13·18; Se-
Kasım 1921 'de Türkistan· a gelip başa olan Frunze Basınacılığın çetecilik olma- lahi R. Sonyel, "Enver Pasha, and the Basma-
geçmesiyle daha da şiddetlendi. Onun dığını. eğer böyle olsaydı onların daha ii Moveınent in Central Asia", MES, XXVI / I
Türkistan'daki milli mücadelelerin baş­ önceden ortadan kaldırılabileceğini ifa- (1990). s . 52·64. r:;ı;:ı
M ABDÜLKADiR DoNuK
kumandanı olmasından sonra Ruslar de ederken Sovyet Rusya komiseri ola-
önemli kayıplar verdiler ve 19 Nisan rak savaşlara katılan Skalov, "Basmacı­
1922'de barış isternek zorunda kaldılar. lık Türkistan halkının yabancı hakimiye- BASRA
ti aleyhindeki milli isyanıdır" demekte- (•~1)
Fakat Enver Paşa, "Barış antlaşmasının
ancak Türkistan topraklarındaki Sovyet dir. Türkistan'da Sovyet hakimiyetini ku- Güney Irak'ta
askerlerinin çekilmesinden sonra söz ko- ran Valeriy Kuybesev ise bu hareketi sa- Hz. Ömer tarafından kurulan
nusu olabileceğini belirterek" bu teklifi dece bir haydutluk kabul etmenin yan- bir şehir.
L .J
reddetti. Bu sıralarda Semerkant şehrin­ lış olacağını, onun siyasi bir inkılap ol-

de Türkistan Türk Müstakil İslam Cum- duğunu" söyler. Ginzburg ve Vasilewskiy Bağdat'ın 420 km. güneydoğusunda,

huriyeti kurulmuştu. Yıllardır bütün Tür- adlı Sovyet komiserleri de, "Basmacılı­ Dicle ile Fırat nehirlerinin birleştiği nok-
kistan'ı ele geçirmek için savaşan ve Tür- ğın gayesi, Türkistan'ı Rusya'dan kur- tanın SO km. güneybatısında yer alır. İk­
kistan'dan çekilmek niyetinde olmayan tarmak ve zulümsüz bir Türkistan kur- limi oldukça serttir. Kışları soğuk ge-
Sovyetler daha şiddetli saldırılara baş­ maktan ibarettir" derler. Sovyet edibi çer; yaz aylarında ise şehirde kavurucu
ladılar. 1922 ·de Sovyetler' in genel bir Boris Pilnyak ise. "Basmacılar isim ve bir sıcaklık hüküm sürer. Sıcaklar an-
saldırıya geçmesi üzerine Basınacı !i- şeref sahibidirler" demiştir. cak kuzey rüzgarlarıyla hafifler; güney
derleri birbirlerinden ayrılmak zorun- Bununla birlikte Sovyetler Birliği'n­ rüzgarları yakıcıdır.

da kaldılar ve geçici Türkistan hüküme- de çıkan eserler bu konuda genellikle Basra Keldaniler zamanında Teredon,
ti dağıldı. Şir Muhammed Beg Afganis- sübjektiftir. Nitekim Sovyetler Basma- Sasaniler devrinde Vehiştabad Erdeşir
tan'a geçti, diğer liderlerden Muhyiddin cılık meselesiyle ilgili arşiv belgelerinin diye bilinen şehrin Araplar'ın Hureybe
Beg öldürüldü, Canı Beg de teslim ol- yayımianmasına henüz izin vermemiştir. dediği harabeleri üzerinde 14 (635). 16
du. 4 Ağustos 1922'de Belcuvan'a gi- Bu da Sovyet ideolojisinin bugün hala (637) veya 17 (638) yıllarında kurulmuş­
ren bir Sovyet birliğine karşı bizzat ya- Basmacılığın etkisinden kurtulamadığı­ tur. Şehrin kuruluş tarihiyle ilgili üç ay-
kın muharebeye katılan Enver Paşa on nı gösterir (bk. Hayit, Sovyetler Birliği 'n· rı rivayetin temeli Basralılar ile Küfeli-
bir Rus 'u öldürdü, fakat karşı tarafın deki..., s. 154-156). ler arasındaki rekabete dayanmaktadır.

108

You might also like