Professional Documents
Culture Documents
Japonya'daki Cagdas Fikih Problemleri Ve Bunlarin Cozum Yolu Ve Yontemleri, YLT, Hilal Tanaka
Japonya'daki Cagdas Fikih Problemleri Ve Bunlarin Cozum Yolu Ve Yontemleri, YLT, Hilal Tanaka
C
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI
İSLAM HUKUKU BİLİM DALI
HİLAL TANAKA
İstanbul, 2019
T.C
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI
İSLAM HUKUKU BİLİM DALI
HİLAL TANAKA
İstanbul, 2019
I
GENEL BİLGİLER
II
ÖZET
III
GENERAL KNOWLEDGES
Field: Theology
Education
IV
ABSTRACT
V
ÖNSÖZ
Bu çalışmanın yürütülmesi için sonsuz sabırla beni her zaman çalışmaya
teşvik eden ve her aşamada desteğini esirgemeyen danışmanım Prof. Dr. Mehmet
Erdoğan’a, gerekli yardım, tavsiye, önerileri ile çalışmamı kolaylaştıran babam’a,
değerli katkı ve eleştiriyle yol gösteren Kemal Yıldız hocam’a, önemli yorum ve
değerlendirmeleri ile katkıda bulunan kardeşim’e, motivasyon desteği içi Anneme,
konu ile ilgili kaynak bulmama yardımcı olan Shigeru Shimoyama Bey’e,
Japonya’daki yeni nesillerin eğitimi ile ilgili beni bilgilendiren bazı Japon
arkadaşlarıma, Japonya’daki Helal sertifikası konusunda beni aydınlatan ve gerekli
bilgi paylaşımda bulunan Sarah Kureshi Yoshimi Hanım’a, sağladığı mükemmel
çalışma ortamı ve zengin kaynakları ile çalışma sürecimi hızlandıran TDV–İSAM
kütüphanesine ve çalışmam sırasında küçük yada büyük yardımını esirgemeyen
herkese teşekkür ederim.
Hilal Tanaka
Üsküdar, 2019
VI
İÇİNDEKİLER
KISALTMALAR………………………………………….................................. XII
GİRİŞ…………………………………………………………………………..…….1
VII
OLAN DÖNEM……………………………………………………………..….22
VIII
3.2.2 Atsushi Okuda (1960- )……………………………………………….…48
Research İnstitute)……………………………………………………..59
3.3.5.1.3 Araştırmacılar……………………………………………………60
(WIAS)…………………………………………………………65
IX
3.3.5.3.2 Tokyo Üniversitesi, Beşeri Bilimler ve Sosyoloji Lisansüstü
İncelenmesi……………………………………………………..84
X
Problemler ve Çözüm Yolları……………………………………….91
Müslümanlar…………………………………………………………...110
XI
4.6 GÜNÜMÜZDE HELAL SERTİFİKA SORUNLARININ ÇÖZÜMÜ
İÇİN YAPILAN FAALİYETLER VE İLERİYE DÖNÜK ÇÖZÜM
ÖNERİLERİ………………………………………………………………………113
4.6.1 Japon Müslüman Derneğinin Sunduğu Çözüm Yöntemi………………..113
4.6.2 Müslüman Bireylerin Faaliyetleri ve İleriye Dönük Çözüm Önerisi…….115
SONUÇ……………………………………………………………………………119
BİBLİYOGRAFYA………………………………………………………………115
XII
KISALTMALAR
(a.s) : Aleyhi’s-selâm
bkz. : bakınız
no : Numara
sy. : Sayı
c. : Cilt.
çev. : Çeviren
nşr. : Neşreden
s. : Sayfa
vd. : ve diğerleri
XIII
GİRİŞ
1
TRT HABER, Müslüman Azınlıklar Zirvesi, İstanbul'da gerçekleşecek, 2018,
https://www.trthaber.com/haber/gundem/musluman-azinliklar-zirvesi-istanbulda-gerceklesecek-359392.html,
(erişim:22.06.2018 )
1
II. KONUNUN ARAŞTIRMA METODU VE LİTERATÜR
DEĞERLENDİRMESİ
2
Tezin ana konusu olan üçüncü bölümde ise; fıkıh alanı esas alınarak
Japonyadaki üniversiteler ile İslam üzerine ortak bir çalışma düşünüldüğünde
Japonyadaki çalışmalar ve araştırma merkezleri ile ilgili ön bilgiler edinmeyi
sağlayacak malumatlar verilmiştir. Öncelikle Japonya’da İslam araştırmalarının
başlangıç sebebi ve tarihi seyrine ana hatlarıyla değinilecek daha sonrasında ise
Japon Müslüman fıkıhçıların profilleri ve çalışmaları ortaya konulmuştur. Ardından
Japonya’daki kurumlar, dernekler, câmi ve mescitlerin İslam adına yaptıkları
faaliyetler, İslami Alan Araştırmaları adı verilen üniversitelerin ortak çalışma
faaliyetleri incelenmiştir. İslami çalışmaların nasıl yürütüldüğüne dair genel bilgiler
bir araya getirildikten sonra, Japonya’da ve yurt dışında İslami eğitim almış daha
sonrasında ise fıkıhtan icazet alarak Japonya’da öncü profesörlerden biri olan Kou
Nakata’nın gözlemlerinden Japonya’daki İslami çalışmaların özelliği ve kendisinin
değerlendirmesine değinilmiştir. Japonya’daki İslam araştırmalarının geçmişi ile
ilgili araştırma yapılırken Japon üniversitelerinde yayımlanmış makaleler yanında
Japonya’nın İkinci dünya savaşında yenilmesi ardından İslam araştırmalarına
başlayan ve Oryantalist yaklaşımları eleştiren Yūzō İtagaki’nin yazmış olduğu
“Isurāmu gonin” (İslamiyet’in Yanlış Tanınması) başlıklı eserinden de
yararlanılmıştır. Bu kitap önyargılardan sıyrılıp olayların arka planlarını
görebilmenin önemini anlatmakla beraber, günümüzde yaşanan İslam ülkelerindeki
çatışmaları anlatan ve Japonya'nın gelecekte İslam dünyası ile nasıl yüzleşeceğine
dair okuyucuları aydınlatan önemli bir eserdir.
3
alanın gerçek manada anlaşılabilmesi için ibadet ve muamelat bölümünün ayrı
tutulmaksızın bütüncül bir yaklaşımla çalışılması gerektiğini izah etmektedir. Söz
konusu kitapta Japon toplumunda Batı hukuk yapısı çerçevesinde anlaşılmaya
çalışılan İslam hukukunun doğru anlaşılabilmesi için fıkıh ilminin içyapısı çeşitli
yönlerden örneklendirilerek anlatılmaktadır. Bu kaynakların yansıra ‘Japonya’da
İslami araştırmalar ve Oryantalizm’ başlığı altında örnek bir çalışma olarak Kou
Nakata’nın yazmış olduğu “ İsurāmu-hō no zonritsu kōzō ― hanbarī-ha fikufu shinji-
hen” (İslam Hukuku’nun Yapısı- Hanbeli mezhebinde ibadet bölümü) başlıklı eseri
incelenmiştir. Bu eser Japonya’da ilk olarak klasik kaynaklardan çeşitli görüşler
nakledilmiş olması ve İbadet bölümünden başlayarak Muamelat bölümüne kadar
uzanan kapsamlı bir çalışma olması nedeniyle oldukça dikkat çekicidir. Mezkûr kitap
el-Hicâvi'nin Zâdü'l-müstakni’deki İbadet ile ilgili bölümünün detaylı tercüme ve
açıklamasından oluşmaktadır. Müellif kitabında İbadet ve Muamelat olmak üzere iki
bölüme yer vererek fıkıh ilmini bir bütün olarak Japon Müslümanlara ve
araştırmacılara aktarmayı hedeflemiştir.
4
Araştırma esnasında Japonya’daki Nagoya camisinde iletişim ve anlaşma
sorumlusu ve Keio Üniversitesinde düzenlenen ‘Japonya Geneli Müslümanlar
Toplantısı’ üyesi olan Sara Kureshi’nin yazmış olduğu Harāru to harāru ninshō
musurima no shiten kara jitsujō to kadai o kataru (Helal ve Helal Sertifikalandırma:
Müslüman bir bayan bakış açısından durum ve görevlerin anlatımı) başlığındaki
makalesinden yararlanılmıştır. Müslüman Profesör ve aynı zamanda fıkıhçı olan
Atsushi Okuda’nın denetiminde yazılmış olan bu makale Müslüman bir Japon
perspektifinden Helal sertifikalandırmanın Japonya’da uygulanmasının uygun olup
olmadığını anlamak açısından oldukça faydalı bir çalışmadır.
5
BİRİNCİ BÖLÜM:
6
Japon halkının bir din olarak İslam’la tanışması diğer ülkelerle
karşılaştırıldığında oldukça geç olup 19. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşmiştir.
Bundan önceki tarih incelendiğinde Japon ve Müslümanların ilişkisi daha çok
diplomatik bir misyona dayalı olup, normal Japon halkının İslam’ı tanımasına ve
İslamiyet’in yayılmasına sebep olmamıştır.2
Bu bölümde İslam adına gelişim kaydedilen son yüz yirmi yıllık tarih
sistematik bir şekilde, altı başlık altında ele alınacaktır
2
Akiko Komura, Nihon to İsuramu ga Deau toki, Gendaishokan yayınları, Tokyo 2015, s.39.
3
Japonya’nın dış Dünya’dan soyutlanma politikası.
4
Takee Asada, Japan's Foreign Trade under its Isolation Policy, Meidai shōgaku ronsō, c. 82, sy.1, s.27.
5
Akiko Komura, Nihon to İsuramu ga Deau toki, s.40.
7
Japonların diğer Avrupa ülkeleriyle yaptıkları dostluk ve ticaret anlaşmaları
izlemiştir.6
1868 ile 1912 yılları arasında ise batılılarla aradaki mesafeyi kapatmak
üzere İmparator Mutsuhito liderliğinde Meiji Restorasyonu olarak bilinen hızla
batılılaşma ve modernleşme yoluna girilerek büyük reform harekâtı vuku bulmuştur.
Yeni bir dönemin başlamasıyla birlikte Japonya kısa bir sürede Batı’nın bilgi ve
tekniklerini benimseyerek özümsemiştir. 7 Bu süreçte Japonlar İslam’la ilk olarak
Batıya ait bir din ve onlara ait dini düşünce çerçevesinde ilgilenmeye başlamış ve
1876 yılında Hz. Muhammed (s.a.v)’in hayatı Japonya’da ilk İslami eser olarak
Japoncaya tercüme edilmiştir. 8 Ancak İslamiyet’in hakiki manada Japonya’ya
tanıtılması ve önemli gelişimler ise 1890’larda Osmanlı-Japon münasebetlerinin
kurulması ve Ertuğrul gemisinin gönderilmesi ile başlamıştır.9
6
Arano Yasunori, Kinse no Kokusai Kankei to Sakoku Kaikoku Gensetsu, Hikaku Nihongaku Kyouiku Yıllık
Araştırma Raporu, sy.11, s.6.
7
Hasan Fatih SEVAL, Japon Kalkınmasının Temel Taşı: Meiji Restorasyonu ve Iwakura Heyeti,
http://www.sekeris.org.tr/dergi/multimedia/dergi/55_japon_kalkinmasinin_temel_tasi_meiji_restorasyonu_ve_i
wakura_heyeti.pdf, (erişim: 04.01.2018 ), s.103.
8
Erken Meiji döneminde bakan olarak İngiltere’de Japon Büyükelçilik görevinde bulunmuş ve Britanya-
Japonya ittifakını gerçekleştirmiş olan Tadasu Hayashi’nin çevirmiş olduğu kitaptır. Bu kitabın aslı Humphrey
Prideaux tarafından yazılan “ The True Nature of İmposture Fully Displayed in the Life of Mahomet ”
(1697)başlıklı kitabının çevirisi olup eleştiri içeren Batı kaynaklı kitaptır. Shumei Ōkawa Harimao ve Sazou
İdemitsu, İsuramu to Nihonjin, Yosensha yayınları, Tokyo 2015, s. 72. Ayrıca Bkz.
http://markhumphrys.com/christianity.on.islam.html, (erişim: 04.01.2018).
9
Yuzo Nagata, Japonya-Ülkede İslam ve Şarkiyat Çalışmaları, s.1.
10
Akiko Komura, Nihon to isurāmu ga deau toki, s.41.
8
Ertuğrul gemisi Temmuz 1889’da 655 kişilik bir heyet ile İstanbul’dan
uğurlanmıştır. Yolculuk süresince Cidde, Aden, Bombay, Kolombo, Singapur, Hong-
Kong, Nagasaki ve Yokohama limanlarını ziyaret eden Ertuğrul heyeti Japonya’da
üç ay kalarak ziyaretini tamamladıktan sonra 15 Eylül 1890 tarihinde dönüş
yolculuğuna çıkmıştır. Fakat ertesi gün henüz Japon sularından ayrılmadan şiddetli
bir Tayfuna yakalanan gemi kayalara çarparak batmış ve yalnızca 69 kişi
kurtarılabilmiştir. Yaralılara ilk yardım fener işçileri ve köylüler tarafından yapılmış,
ardından imparator Meiji saray doktorlarını kaza mahalline göndererek
kurtarılanların tedavi ettirilmesini sağlamış ve daha sonra da iki Japon savaş
gemisiyle İstanbul’a gönderilmelerini sağlamıştır.
Rusların Uzak Doğudaki varlığı ve yayılmacı bir dış siyaset takip etmeleri
Japonlar için bir tehdit unsuru olarak görülmeye başlanmış ve 1904 yılında Japonya
11
Hee-Soo (Cemil) ve İbrahim İlhan, Osmanlı Japon Münasebetleri ve Japonya’da İslamiyet, Türkiye Diyanet
Vakfı Yayınları, Ankara 1989, s. 28.
12
Komura, Nihon to isurāmu ga deau toki, s.43.
9
Rusya’ya karşı savaş açmıştır. Bu savaş sırasında Mitsutaro Yamaoka ve İppei
Tanaka gibi daha sonra Müslüman olacak ve hacca gidecek ilk Japonlar olacak
şahıslar Rusça ve Çincede mahir olmaları sebebiyle mütercim olarak ordunun arasına
dâhil edilip birçok Asya ülkelerine ayak basmışlardır.13
Böylece 1935 ile 1945 yılları arasında Japon askeri hükümeti, Japon
yayılmacılığı yolunda yol alabilmek ve Müslüman topluluklar üzerinde daha etkili
bir kontrol sağlayabilmek için Güneydoğu Asya ve Mançurya başta olmak üzere
Çin’deki İslamiyet ve Müslümanlar üzerine daha derin araştırmalar başlatmış, 15
araştırmaların hükümet kontrolü altında etkin bir şekilde yürütülebilmesi için resmi
örgütler ve araştırma merkezleri kurularak bu alanda yüzü aşan kitap ve dergi
16
yayımlanmıştır. Bu araştırmaların bilgi kaynağı Japonya’ya gelen yabancı
Müslümanlar ile Japon devleti tarafından sevk edilmiş askerler, tüccarlar ve
gezginlerin getirdiği değerli malumatlar olmuştur. 17 Bu yıllarda Kazan Türkü bazı
Müslümanların komünist Rusya’dan kaçıp Japonya’ya göç etmesi ve Japon
İmparatorluğuna olan hayranlıklarını her fırsatta dile getirmeleri Japon siyasetçilerin,
askeri yetkililerin ve Asya üzerine araştırma yapanların Müslümanlara olan
ilgilerinin artmasına sebep olmuştur.
10
için insanlar kara yollarını kullanmışlardır. Bu yüzdende hacca giden Japon
Müslümanlar döndüklerinde çeşitli konferanslar vermek suretiyle ve çeşitli yazılarla
Japonya’daki İslam anlayışı ve araştırmalarına büyük katkı sağlamışlardır. Örnek
olarak Japon-Rus savaşında Çince mütercim olarak orduya katılan İppei Tanaka
Çin’de kalarak Müslüman olmuş ve daha sonra hacca gitmiş, döndüğünde ise
Hakuun Yuuki18 adında kendi hac anılarını anlatan bir eser ile İslam’la ilgili başka
eserleri de kaleme almıştır. Aynı devirde daha birçok Japon vatandaşı çeşitli
ülkelerde Müslüman halkla temas kurmuş ve bu temasın sonucu olarak diğer bazı
Japonlarında Müslüman olmalarına vesile olmuştur.19 1945 yılında savaşın bitmesi
ve Japonya’nın Müttefik Devletlere yenilmesiyle askeri eylemlerin unsuru olarak
görülen ve Batı karşıtlığı esasına dayanan teşkilatlar ortadan kaldırılmıştır. 20
11
ülkelerinden oluşmaktaydı. İlk zamanlar mescit olarak küçük salonlar kullanılmış,
cuma ve bayram günleri gibi kalabalık olunan zamanlarda ise geniş yerler
kiralanarak ihtiyaçlar temin edilmiştir. Daha sonra cemaatin kalabalıklaşmasıyla bir
caminin yapılması ihtiyaç haline gelmiş, Müslümanlar kendi aralarında ve Japon
22
Müslüman yetkililerle işbirliği yaparak cami inşaatını gerçekleştirmişlerdir.
Bunlardan biri Kobe Camisi olup günümüzde Japonya’da varlığını sürdüren en eski
camidir. 1928 yılında Hint asıllı Müslümanlar bir araya gelip Kobe İslam Komitesini
kurmuş, ardından topladıkları bağış ile Taj Mahal’i model alarak 1935’te Kobe
Camisi inşa etmişlerdir. 23 Daha sonra 1936 yılında Nagoya’da, 24 1938 yılında ise
Kazan Türkleri sayesinde Tokyo’da Tokyo Camii inşa edilmiştir. 1977 yılında ise
Japon Müslümanlar tarafından Osaka’da bir cami yaptırılmıştır.25 Ama bunlar içinde
mimari açıdan cami şeklinde olan sadece Tokyo Camii ile Kobe camisidir.
22
.Hee-Soo(Cemil), İbrahim İlhan, Osmanlı Japon Münasebetleri ve Japonya’da İslamiyet, s. 92.
23
Kobe Mosque, http://www.kobemosque.org/Japanese%20Home.htm, (erişim: 10.02.2018 ).
24
Nagoya Mosque, http://nagoyamosque.com/about/history, (erişim:10.02.2018).
25
.Hee-Soo(Cemil), İbrahim İlhan, Osmanlı Japon Münasebetleri ve Japonya’da İslamiyet, s. 97.
12
Rusya’da doğmuş Tatar bir Müslüman olan Abdürreşid İbrahim Orta Asya,
Avrupa, Ortadoğu ve Uzakdoğu gibi birçok yeri ziyaret ederek Müslümanlarla
dertleşmiş ve Gayrı Müslimlere İslamiyet’i tebliğ etmeye çalışmıştır. 1908 yılında
gerçekleştirdiği Japonya gezisinde birçok yer gezmiş; Japon devlet adamları ve
Japon önderleri ile görüşmüş, toplumu iyice incelemiştir. Onun bu kişilerle kurduğu
dostluklar birçok bürokratik engeli aşmasını ve ondan sonra Japonya’ya gelen
Tatarlıların da bu engelleri aşmasını sağlamıştır. 26 Dini bilgisi yanında Türkçe,
Fransızca, Arapça, Rusça ve Japonca gibi birçok dile hâkim olan Abdürreşid
İbrahim’in en büyük hedefi Japonya’da İslamiyet’i yaymak olmuştur. Bunu
gerçekleştirebilmek için Osmanlı padişahı Sultan II. Abdülhamid Han’a mektup
göndererek yardım talep etmiştir. Ancak Osmanlıda yaşanan siyasi çalkantılar ve o
günkü sözde Osmanlı âlimlerinin dünya görüş ve anlayışının yetersizliğinden dolayı
yeterince destek olunamamıştır. Daha sonra Rusya’da komünist ihtilali baş göstermiş
ve takdiri ilahi neticesinde 1920 yılından itibaren İdil – Ural bölgeleri arasında
yaşayan Kazan Türkleri Japonya’ya mülteci olarak akın etmek durumda kalmıştır.
Bunlardan bir kısmı bu topraklara yerleşerek İslami hayat tarzını temsil etmiştir. 27
Japonya’daki tebliğ faaliyetinde önemli rolü olmuş bir diğer kişi Başkurt
Türklerinden Muhammed Abdulhay Kurbanali (1889-1972)’dir. Kendisi 1924
yılında Japonya’ya gelmiş ve Japonya’daki Türk –Tatarları kontrolü altına almaya
çalışmıştır.
1927 yılında artan çocuk nüfusunun yol açtığı eğitim sorununu halletmek
için Japon hükümetine başvurulmuş, gerekli izinler alındıktan sonra küçük bir odada
‘Mektebi İslamiyye’ adında bir okul açılmıştır. Okulda Rusça İngilizce ve Japonca
gibi birçok dil eğitimi de verilerek ilkokul müfredatındaki bütün dersler de
öğretilmiştir. Ancak eğitim sürecinin başlaması ile birlikte kitaplar yetersiz kalmış ve
belli bir müddet el yazılarıyla çoğaltılmaya çalışılmıştır. Daha sonra Türkiye’de harf
devrimi ile gerek duyulmayan eski matbaa kalıpları satın alınarak Japonya’ya
getirilmiş, böylece ders kitapları kendileri tarafından basılır hâle gelmiştir. Bunun
26
Bununla ilgili ayrıntı bilgi için bkz. Alem-i İslam ve Japonya’da İslamiyet’in Yayılması, İşaret 2012.
27
Hee Soo Lee ve İbrahim İlhan, Osmanlı Japon Münasebetleri, s.32.
13
haricinde 1934 yılında Japonya’nın ve uzak doğunun ilk Kuran-ı Kerim’ini basmak
nasip olmuştur. Ayrıca “Yeni Yapon Muhbiri” adında dergi ile “İlan-ı Hakikat”
adında bir gazete basılarak Japonyanın propagandası yapılmıştır.28
1938 yılında Kazan Türkleri öncülüğünde inşa edilen ilk Tokyo Camisi
1986 yılında İkinci Dünya Savaşı ve büyük bir depremden kaynaklanan ciddi bina
hasarları nedeniyle Tokyo belediyesinin talebi üzerine yıktırılmıştır. Daha sonra adı
‘Tokyo Türk Cemiyeti ‘ olan Mahalle-i İslamiye yöneticilerinin teşebbüsü ile her iki
arsada üzerlerindeki taşınmazlarla beraber cami yapılması karşılığında 1988 yılında
T.C. Hazinesine bağışlanmıştır, 1994 yılında da üzerine camii inşa edilmek üzere
Diyanet İşleri Başkanlığına tahsis edilmiştir. Bugünkü Tokyo Caminin inşası 1998
yılında başlamış olup 2000 yılında bitirilmiştir. Cami ve arsası 734 metrekare
genişliğinde, bina 560 metrekare üzerine oturmuş olup, kullanım alanı 1477
metrekaredir ve Japonya Diyanet Vakfı’na bağlıdır. Hemen yanında 2018 yılı aralık
ayı itibari ile inşası büyük ölçüde tamamlanan ama daha resmî açılışı yapılmayan
Tokyo Diyanet Türk Kültür merkezi bulunmaktadır. 29
28
Ali Merthan Dündar, Japon Türk-Tatar Diasparası, Modern Türklük Araştırmaları Dergisi, c.1, sy.1, s.83.
29
Ahmet Uzunoğlu, Tokyo Camii, sayfa 7.
14
1.2. SAVAŞTAN SONRASI 1945-1974 YILLARI DÖNEMİ
30
Komuras, Nihon to isurāmu ga deau toki, s.51.
31
Research Institute for Oriental Cultures Gakushuin University,
http://www.gakushuin.ac.jp/univ/rioc/vm/c02_kindai/c0202_asia.html, (erişim:19.02.2018)
32
Komuras, Nihon to isurāmu ga deau toki, s.51.
33
Akif Erginay, Yeni Japon Anayasası, http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/245/2202.pdf,
(erişim:19.02.2018), s.497.
34
.Hee-Soo (Cemil), İbrahim İlhan, Osmanlı Japon Münasebetleri ve Japonya’da İslamiyet, s. 79.
15
altında bir araya gelip barış içinde yaşamayı amaçlamıştır.35 65 üye tarafından tesis
edilen bu kurumun üyeleri arasında henüz Müslüman olmayan fakat ilgi duyup
yardımda bulunmak isteyen şirket ve organizasyonlar da bulunmaktaydı. 1950’li
yıllardan 1960’lı yıllara kadar Japonya’daki İslam’ın temeli bu kurum ekseninde
oluşturulmuştur.36
35
Hasan Eba ve Yuko Yamazumi, Nihon ni ikiru isuramu, Suudi Arabistan Büyükelçiliği Kültür Ofisi Yayınları,
Tokyo 2010, s. 110.
36
Komura, Nihon to isurāmu ga deau toki, s.53.
37
Mimasaka Higuchi, Nihon ni okeru isurāmu 50 nen no ayumi,
http://www.aii t.org/symp/files/20010508/higuchi.pdf, (erişim:19.02.2018),s.4.
38
Hee-Soo(Cemil), İbrahim İlhan, Osmanlı Japon Münasebetleri ve Japonya’da İslamiyet, s. 97.
39
Komuras, Nihon to isurāmu ga deau toki, s.53.
16
1956 yılında Pakistan’da Tebliğ Cemaati40olarak bilinen ve dünya çapında
faaliyeti olan İslami teşkilat İslamiyet’i yayma amacıyla ilk defa Japonya’ya
gelmiştir. Pakistan ve Hint asıllı Müslümanlar öncülüğünde kurulan bu örgütün
ekipleri Japon Müslümanlarla İslam dinini yaymak için tüm Japonya’yı gezmiş ve
daha sonra her yıl gelmeye devam etmişlerdir. 41
40
Hind-Pakistan alt kıtasında kurulan ve bireysel takvâyı müdafaa eden topluluklar arası dinî cemiyetdir.
Mevlânâ Muhammed İlyas tarafından 1926 yılı civarında kurulan Teblîğî Cemâati kendisinin vefatından
sonra(1944) “Hazratci” lakabıyla bilinen oğlu Mevlânâ Yûsuf emirliğe geçmiştir. Babasının çalışmalarını
geliştiren Mevlânâ Yûsuf, Cemâat-i Teblîğ’i yalnız Hindistan alt kıtasında değil bazı Arap ülkeleriyle Avrupa,
Amerika ve Japonya’da da yayarak dünyanın başta gelen reform hareketlerinden biri haline getirmiştir. (M.
Manazir Ahsan, Cemaat-i Tebliğ DİA, XLIV, İstanbul 1993,c.7, s. 293-294.).
41
Assalam bulletin- , İslamic Center Japan 1977, sy.7, http://islamjp.com/library/isjassalam1977no7.pdf, (erişim:
05.03.2018), s.104.
42
Komuras, Nihon to İsuramu ga Deau toki, s.55.
43
.Hee-Soo(Cemil), İbrahim İlhan, Osmanlı Japon Münasebetleri ve Japonya’da İslamiyet, s. 117.
17
yerleştirmeye çalıştığı yanlış bilgilerden algı operasyonlarından arınmış, saf haliyle
topluma aktarmak olup ülkenin resmi daireleri ve etkili şahıslarına ulaştırılmaya
çalışılmıştır.44
44
Komuras, Nihon to isurāmu ga deau toki, s.56.
45
Hee-Soo(Cemil), İbrahim İlhan, Osmanlı Japon Münasebetleri ve Japonya’da İslamiyet, s. 104.
46
Mimasaka Higuchi, Nihon ni okeru isurāmu 50 nen no ayumi, s.4. Bu
yıllarda yapılan önemli Kur’an tercümelerinden biri de Toshihiko Izutsu (1914 – 1993)tarafından yapılmış
çeviridir. Ancak Müslüman olduğu kesin olarak bilinmediğinden Müslüman tarafından yapılan çeviri
kategorisine girmemiştir. (Hee-Soo(Cemil) ve İbrahim İlhan, Osmanlı Japon Münasebetleri ve Japonya’da
İslamiyet, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 1989, s.104.)
İzutsu’nun yapmış olduğu tercüme 1957 ile 1958 yılları arası üç cilt olarak basılmış 1964 yılında ise gözden
geçirilerek tekrar yayımlanmıştır. Kur’an-ı Kerim’in Japoncaya çevrilmesi ile ilgili daha detaylı bilgiler için
bkz. Yoesra El Damanhoury, “Translation Of The Quran From Arabic To Japanese: A Study of Translation
Techniques Usage in Translating Cultural References”, Asian Studies Department Japan Studies Leiden
University,2015,https://openaccess.leidenuniv.nl/bitstream/handle/1887/36008/Transltion%20of%20the%20Qu
ran%20from%20Arabic%20to%20Japanese%20%28El%20Damanhoury%29.pdf?sequence=1, (erişim:
05.03.2018 ).
18
1.2.5 Japonların Yurt Dışına Çıkması ve Japon Medyasında Arap
Fırtınası
1945 yılındaki savaştan sonra Japonya büyük bir çaba ile savaşın enkazını
kaldırıp ülkeyi eski haline getirmeye çalışmıştır. Bu süreçte gerek duyulan enerjinin
azami ölçüde petrole dayanıyor olması ve bunun da Müslüman ülkelerinde
bulunuyor olması Japonların İslamiyet’e ve Müslüman ülkelere karşı yakın bir ilgi
duymalarını sağlamış ve Japon şirketlerinin ardı ardına yurt dışına açılmasına ve
böylece Japonya ve İslam ülkeleri arasında ticari bir münasebetin oluşmasına sebep
olmuştur.47
Özellikle 1973 yılında Arap ülkelerin yeni sosyal harekâtı sonucu (Ortadoğu
savaşı) ortaya çıkan petrol şoku bu münasebeti daha da arttırmıştır. Petrol fiyatlarının
artması, tüm dünyayı etkilediği gibi Japon ekonomisini de etkilemiştir. Japonya bu
olumsuzluğun üstesinden gelebilmek için satın alma güçleri artışta olan petrol üretici
ülkelerle ticari ilişkisini yoğunlaştırarak mal satma yoluyla bu durumu kendi yararına
çevirmeye çalışmıştır.48
47
Hee-Soo (Cemil), İbrahim İlhan, Osmanlı Japon Münasebetleri ve Japonya’da İslamiyet, s.79.
48
İkeda Akifumi, Sekiyu kiki to chutogaiko no tenkan, 2015,
http://www2.jiia.or.jp/kokusaimondai_archive/2010/2015-01_003.pdf?noprint,s.19.
49
Komura, Nihon to isurāmu ga deau toki, s.58.
50
Nionni ikiru isuramu s.116..
19
Dolayısıyla yetmişli yıllar Japon iş adamlarının kültür ve gelenek
aracılığıyla İslamiyet’le temas etmiş olduğu ve bu kişilerin Müslüman ülkelerde
edinmiş oldukları bilgileri Japon halkına aktardığı bir dönem olmuştur.
51
Komura, Nihon to isurāmu ga deau toki, s.61.
52
Yrd. Doç. Dr.Hee-Soo(Cemil), İbrahim İlhan, Osmanlı Japon Münasebetleri ve Japonya’da İslamiyet, s.121.
20
Bu faaliyetlerin ülke çapında daha verimli bir şekilde yürütülmesi için Mısır
İslam İşleri Yüksek Konseyi başkanı Şeyh Tevfik Uveyda Japonya’yı ziyaret etmiş
ve İslami teşkilatlarının birleşmesini önermiştir. Bu tavsiye üzerine 1976 yılında
İslam Teşkilat konseyi 53 kurulmuştur. Prof. Abdülkerim Saito’nun öncülüğünde
yürütülmüş olan bu teşkilata 12 İslami teşkilat başvurmuştur. Belli bir süre yürütülen
İslam Konseyi, yerine başka biri geçemediğinden Abdülkerim Saito’nun vefatı ile
son bulmuştur.54
53
Japan Muslim Association, http://www.muslim.or.jp/jma%E3%81%A8%E3%81%AF/, (erişim:15.03.2018)
54
Komura, Komura, Nihon to isurāmu ga deau toki, s.64.
55
Masayuki Numajiri, World Religion Crossing The Border: The Future of Gods in the Era of Globalization,
Otemon Gakuin University 2010, sy. 4,
https://ci.nii.ac.jp/els/contentscinii_20170606220551.pdf?id=ART0009487185, (erişim: 15.03.2018), s. 64.
56
Komura, Nihon to isurāmu ga deau toki, s.67.
57
Bu çalışmalardan biri olarak açıklamalı Japonca Kur’an-ı Kerim tercümesi bulunmaktadır. Bkz. çev.
Muhammad Owais Kobayashi, The Holy Qu’ran – Arabic Text with Japanese Translation and
21
1.3.3 Japonya’da Yapılan İlk İslam Hukuku Konferansı
22
bazı zor ve tehlikeli işlerde emek sorununun altından kalkabilmek için Japonya
yabancı işçilere kapısını açmıştır 60 Böylece çoğunluk gelişmekte olan ülkelerden
olmak üzere Japonya’daki iş açığını değerlendirmek amacıyla birçok yabancı
Japonya’ya göç etmiştir. Müslüman ülkelerden özellikle Pakistan, Bangladeş, İran,
Malezya ve Endonezya’dan insanlar buraya göç etmiştir.61
60
Komura, Nihon to isurāmu ga deau toki, s.78. ; Bkz, Mieko Osanai, Gaikokujin Rodosha to Watashitachi,
Roudoukuhosha, Tokyo 1992, s. 45-55.
61
Fathil, Japonya ve Güney Kore’de İslam ve Müslüman Azınlıklar, s.306.
23
planlanmıştır. Bu eylemde örgüt üyeleri Tokyo’nun çeşitli yeraltı tren istasyonlarına
kimyasal sinir gazını yayarak 13 kişinin ölümüne ve 5800 den fazla kişinin
yaralanmasına sebep olmuştur.62 Japon toplumunu derinden sarsan bu olay insanların
genel olarak dine karşı korku, önyargı ve reddetme gibi tepkisel duygularının
oluşumuna sebep olmuştur.63 Japon hükümeti özellikle Eğitim Bakanlığı, bazı dini
idareler ve din eğitim bilginleri tarafından yapılan toplantılarda okullardaki din
eğitimin nasıl olması gerektiği ve nasıl tanıtılacağı konusu üzerine tekrar araştırmalar
başlatılmıştır.64
62
Public Security Intellıgence Agency, http://www.moj.go.jp/psia/ITH/organizations/ES_E-asia_oce/aum.html,
(erişim: 20.03.2018).
63
Komura, Nihon to isurāmu ga deau toki, s.77.
64
Yasuo Saito, Gakkou ni Okeru Shukyo Kyoiku no Toriatsukai, Kokusai kyoiku kyokaironsu, 2015, c.18, sy, 1,
https://ir.lib.hiroshima-u.ac.jp/files/public/4/40845/20160831143921804958/JICE_18-1_119.pdf, (erişim:
21.03.2018), s.133.
65
Komura, Nihon to isurāmu ga deau toki, s.80.
24
1.6. JAPONYA’DAKİ DİNLER VE MÜSLÜMAN NÜFUSU
Her hangi bir kutsal kitap, kesin doktrin veya ilkeleri bulunmayan
Şintoizm’de tek tanrı inancı esası olmayıp olağanüstü güçlere saygı göstermek ibadet
yerine geçmekte ve yeryüzündeki her şey kutsal sayılıp tanrılaştırılmaktadır.
Şintoizm’in açık ve sabit bir öğretisinin olmaması sosyal ortama göre değişebilen,
değişken ve esnek bir dini yapıya sahip olmasına sebep olmuştur. Bunun sonucu
olarak tarih boyunca pek çok değişiklere uğradığı görülmektedir.67
66
Dini İstatistik Araştırma, https://www.e-stat.go.jp/stat-
search/files?page=1&layout=datalist&toukei=00401101&kikan=00401&tstat=000001018471&cycle=0&tclass
1=000001111515, (erişim: 21.03.2018).
67
Komura Akiko, “Japanese Sipirituality Seen From the History of İslam in Japan”, Dil kültür iletişim, 2015,
sy.7, s.208.
68
Hee-Soo Lee (Cemil) ve İbrahim İlhan, Osmanlı Japon Münasebetler ve Japonya’da İslamiyet, s.7.
25
Naoki Komuro “Japon Dini’nin Sosyal Bilimleri ” adlı kitabında Japon
toplumundaki bu dini özelliği eczanedeki ilaçlara benzeterek örneklendirir.
Açıklamasında tüm din ve düşüncelerin birer ilaç mahiyetinde kabul edilip ihtiyaca
binaen uygun ilacı seçtiklerini, tek ilaca yüklenildiğinde zehir olabileceğinden
dengeli bir şekilde her birinden duruma göre uygun miktarda tükettiklerini söyler.
Dolayısıyla Japonların dikkatlice dini inceleyip eski inançlarını terk ederek tek dine
yönelmediklerini, diğer din ve düşünceleri de itikadi ve uygulama yönünden
barındırarak muhafaza ettiklerini, bunun içinde Japonya’da dinlerin özünün
kaybolduğunu ifade eder. 69
69
Shichihei Yamamoto ve Naoki Komuro, Nihonkyou no Shakaigaku, Ticari Yayınlar, Tokyo 2016, s.128-129.
Ayrıca bkz. Yoshiko Oda, çev: Doç. Dr. Hamit Er, Japonya’da Din Eğitimi, Din Eğitimi Araştırmaları Dergisi,
İstanbul 2004, sy.14, s.98-104.
26
Müslüman nüfusunda ise göç sebeplerinden dolayı hızlı bir artış görülmüş ve
aralarında ciddi bir rakam farkı oluşmuştur. 70
70
Hasan Eba ve Yuko Yamazumi, “ Nihon ni ikiru isuramu”, file:///C:/Users/candas/Desktop/Nihon-ni-ikiru-
Islam.pdf , (erişim:22.03.2018), s.144. ; Daha ayrıntılı bilgiler için Bkz. Hirofumi, Miseda ve Hirofumi Okai,
İsuramu Kyouto jinko no Suitei, Waseda Üniversitesi IMEMGS (Institute for Multi-ethnic and Multi-
generational Societies) araştırma yazısı: Japonya’daki Müslümanlar, Tokyo 2010, sy.6.
http://imemgs.com/document/20150714mij.pdf, (erişim:22.03.2018) , s.10.
27
İKİNCİ BÖLÜM:
28
Müslüman azınlıklarının da yer aldığı Japonya’da, günümüzde en çok
konuşulan ve bir çözüme kavuşturulması gereken mesele Japonya’daki yeni
Müslüman nesillerin sağlam bir dinî kimliğe sahip olmalarını ve bunu
koruyabilmelerini sağlayacak bir ortam ve eğitim kurumlarının oluşturulmasıdır. Bu
sorun aslında daha önceki dönemlerde de görülmüştür. Ancak ikinci kuşak
Müslümanların çoğaldığı ve ardından üçüncü kuşağın geldiği günümüzde bu mesele
daha da önem arz etmektedir.
Ancak, her ne kadar içerik olarak okuldaki bazı İslam ile çelişen
uygulamalar içeren eğitim ve aktivitelere müdahale edilemese de öğrencinin onları
uygulayıp uygulamaması ya da İslami öğretileri uygulaması konusunda kolaylık
71
Bu ankette elli sekizi bay, otuz yedi bayan olmak üzere toplamda doksan altı kişi üzerinden yapılmıştır. Ankete
katılan kişilerin uyrukları çoğunluk sırasıyla Japon (35,4%), Endonezyalı (17,7%), Pakistanlı (15,6%), Mısırlı,
Malezyalı ve Bangladeşlidir. Bu anketi incelemek için Bkz. Hirofumi Tanada ve Hirofumi Okai, Tainichi
musurimu no kodomo kyōiku ni kansuru chōsa hōkoku-sho, Tokyo 2010, sy.6.
29
sağlanmasını talep edip çözüme kavuşturulması kesin olmamakla beraber genelde
mümkündür.
30
sağlam bir zemine ve sisteme oturtulmadığından garanti vermemektedir. Bu yüzden
günümüzde birçok Müslüman dini inanç hürriyeti yanında okul ve iş ortamında
inandığı dine göre yaşama, ibadetleri yerine getirme hürriyeti ve teminatına da
gereksinim duymaktadır.
Bu konuda bir adım daha atılarak 2017 yılında Kamu yararına bir vakıf olan
Kanagava Uluslararası Vakfı tarafından okula destek mahiyetinde temel İslami
72
Ministery of Education, Culture,Sportss, Science and Technology- Japan,
http://www.mext.go.jp/component/a_menu/education/micro_detail/__icsFiles/afieldfile/2011/04/1%205/13046
68_3.pdf, (erişim: 25.03.2018).
31
bilgilere ve Müslüman öğrencilerle nasıl ilgilenilmesi gerektiğine dair tavsiyeler
içeren ‘’Müslüman Çocukları Anlamak İçin’’73 adında bir broşür hazırlanmıştır.
73
Yuko Hukuda, ‘‘Isurāmu no kodomo-tachi o rikai suru tame ni’’, [Broşür], http://www.kifjp.org/wp/wp-
content/uploads/2017/04/Islam_etsuran.pdf, (erişim: 25.03.2018).
32
talep etmektedirler. Öte yandan Müslümanlar Japonya’da azınlık bir toplum olması
dolayısıyla bazı Müslüman çocuklar dini bakımdan okullarda kendilerini yalnız ve
farklı hissetmekte olup bu durum onları zaman zaman dini kimliklerini sorgulamaya
sevk etmektedir. Özellikle hayatın en fırtınalı dönemi olarak nitelenen ve sürekli
anlaşılmamaktan şikâyet edilen ergenlik çağındaki gençlerde bu durum içe kapanma
veya dine tepki verme gibi daha da ciddi boyuta gelebilmektedir. Bu sorunun
üstesinden gelebilmek için Müslüman genç nesillerin bir araya gelip
sosyalleşebileceği, dertlerini ve sevinçlerini paylaşabilecek bir ortama ve bunun
yanında Japonya’daki gençlerin hallerini iyi anlayan onları bir araya getirip dini
tecrübelerinde ve ibadetleri sevmelerinde destek olabilecek, ahlaki ve İslami ölçütler
bazında öğütler verebilecek örnek şahsiyetli din görevlilerine ihtiyaçları vardır.
Çocukların belli düzeyde dini bir bilgiye sahip olabilmeleri için zorunlu
eğitim sürecinde okulun bu görevi üstlenmesi önem taşımaktadır. Ancak
gayrimüslimlerin çoğunlukta olduğu Japonya’da maalesef bu beklenti uzak bir
ihtimal olarak görülmektedir.
74
Madde 20- ‘’Herkesin din hürriyeti bu kanunla teminat altına alınmıştır. Hiç bir dinî teşkilât devletten imtiyaz
alamaz ve siyasî bir salahiyet kullanamaz. Hiç kimse merasimlere, tes'itlere, ayinler ve dinî faaliyetlere iştirak
etmeğe icbar olunamaz. Devlet ve diğer amme organlar dinî eğitimden veya her hangi diğer bir dinî faaliyetten
kaçınmak mecburiyetindedirler.’’ (http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/38/245/2202.pdf, erişim: 25.03.2018 ).
33
konularını içeren bir derste (倫理-Rinri) dünyada yaygın dört büyük din olan Budizm,
Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam dinleri özet olarak kısaca işlenmektedir. Bu derste
dinler tarafsız olarak ele alınmakta ve dini esaslar bilinmesi gereken somut bir bilgi
şeklinde öğretilmektedir.
75
Tanabata (Yıldız Festivali) aslen iki âşık olan Altar ve Vega yıldızlarının yılda bir kez samanyolunu geçerek
birbirleriyle buluştuklarını anlatan Çin mitolojisinin kökenine dayanmaktadır. Nara döneminde Japonya’ya
geldiği bildirilen bu mitoloji Japonya'nın iki eski efsanesi ile birleşerek halk arasında yaygınlaşmıştır. Bu
mitolojide anlatılan hikâye modern takvimde 7 Temmuza denk gelir ve bambu yapraklarının, üzerlerinde
dileklerin yazılı olduğu renkli kâğıtlar asılarak süslenmesi şekliyle kutlanır.
(http://www.oomorikaki.co.jp/monobi/2010/11/12/14.pdf, erişim: 25.03.2018).
76
Hirofumi Tanada ve Hirofumi Okai, Tainichi musurimu no kodomo kyōiku ni kansuru chōsa hōkoku-sho, s.
25.
34
olduğu zamanı değerlendirmeye çalışmaktadırlar. Yapılan araştırmaya göre
ebeveynlerin yüzde seksen dörtü çocuklarına evde İslami eğitim vermektedir.77
77
Hirofumi Tanada ve Hirofumi Okai, Tainichi musurimu no kodomo kyōiku ni kansuru chōsa hōkoku-sho,
s.55.
78
Mama musu bino kosodate rirēburogu,
https://mamamusbirelay.wordpress.com/category/%E3%83%A0%E3%82%B9%E3%83%AA%E3%83%A0%
E5%AD%90%E8%82%B2%E3%81%A6/page/1/, (erişim: 25.03.2018 ).
79
Hirofumi Tanada ve Hirofumi Okai, s. 81.
35
Japonca derslerinin ihmal edilmesi, öğrenci sayısının yetersiz olmasından dolayı
okulun kapatılması gibi bir riskin bulunması nedeniyle Japonyada daimi olarak
kalmayı düşünen aileler bu tür İslami okulları tercih etmemekte olup genelde
yurtdışından geçici olarak Japonyaya gelen ve bu esnada çocuklarının dini
kimliklerinin korunmasını isteyen yabancı aileler göndermektedir.
Hafta sonu cami yada mescitlerde verilen dini derslerde ise oturtulmuş bir
ders müfredatının olmaması, Japonca eğitim materyallerinin yetersiz olması,
hocaların çoğunluğunun yabancı olup yeteri kadar Japonca bilmemelerinden dolayı
çocuklar ile iletişim sorunu yaşamaları ve derslerin sadece Kur’an kıraatı ile sınırlı
kalması eğitimin verimini düşürmektedir. Yabancı ülkelerden gelen ve Japonya’da
çocuklara yönelik İslami eğitim veren kişilerin çoğu Müslüman olmalarına hatta
Arapçaya vakıf olmalarına rağmen herhangi bir İslami eğitim ve öğretim yapabilme
adına pedagojik formasyonlarına sahip olmamalarıda bir eksikliktir. Türkiye veya
başka ülkelerde hazırlanmış dini kitaplar ise birebir çevrilmesi geçici olarak hizmet
görüyor gibi gözükse de kültürel farkların bulunması ve İslami terimlerin Japon
toplumunda yaygın olmamasından dolayı anlaşılmasını zorlaştırmaktadır. Bir başka
sorun ise dini eğitimlerin verildiği mescitlerin ve camilerin mesafe bakımından
ulaşımının zor olmasıdır. Çocukların ebeveynleri olmadan ulaşım sağlayamamaları
ve devamlılık mecburiyeti olmadığından devamsızlık sorunun sıkça yaşanmaktadır.
Japonya’da cami ve mescitlerde maaşlı görevli çalıştırmak oldukça külfetli bu
sebeple dini eğitim veren kişiler çok büyük oranda gönüllülük olarak çalışmaktadır.
Bu da düzenli ve profesyonel bir eğitimin önünde en büyük engeldir.
36
1-Japonya’da arsa metrekare fiyatlarının yüksek olması, bina
inşaatlarının maliyetli olması, Müslümanların dağınık yaşamaları şehir
merkezinde örgün eğitim için okul açmayı, açılsa bile öğrenci bulmayı
zorlaştırmaktadır. Bunun için en iyi çözüm şehir dışında, belki ana arterlere
birkaç saat uzaklıkta yatılı okul açmak, birkaç haftada bir hafta sonu öğrencilerin
ailelerinin yanına gitmelerini temin ederek çocuklara ailelerinden kopmuş hissi
vermeden hem Japonya devlet okullarının örgün eğitimini temin etmek hem de
İslami bir eğitim vermek mümkün olabilecektir. Bunun bir diğer önemli faydası
da zaten sayısı az olan Müslüman gençlerin bir arada yaşayarak büyümesini
temin etmek, uhuvvet duygularını ve cemaat şuuru içinde Müslüman olma öz
güvenlerini artırmaktır. Yapılan bir ankette Müslüman ailelere sorulan bir soruda
‘evladınızı İslami eğitiminde olacağı yatılı bir okula verir misiniz?’ sorusuna
ailelerin yüzde 52’si ‘evet veririm’ cevabını vermiştir. 80
2- Okul sonrası veya hafta sonu kurs şeklinde eğitim veren yerler için
ise günümüzde hızla gelişen teknoloji imkânlarından yararlanarak dini eğitim
hizmetlerinin daha etkin bir şekilde yürütülmesini ve daha geniş kitlelere
ulaşılmasını sağlayacak SNS (sosyal ağlar) gibi teknolojik imkânları
değerlendirerek internet üzerinden dersler yapmak, cüz’i bir ücret karşılığı üyelik
sistemi ile aidiyet ve devamlılık sağlayarak verim elde etmek, profesyonelleri
kullanarak bir standart oluşturmak ve gelmeye imkânı olmayanları da bu
ilimlerden mahrum etmemiş olmayı sağlayacaktır.
3- En önemli konulardan biri de eğitmenler ve eğitim materyalleridir.
Bir ülkenin insanının bir dini kendi insanından öğrenmesi psikolojinin gereğidir.
Bunun için Japon İslami ilim sahibi insanların yetişebilmesi için onların mümkün
mertebe Türkiye’de İslami eğitim almalarını sağlamak gerekir, Yine keza eğitim
materyalleri de birebir Japoncaya çevrilmemeli, Japonya’da büyümüş, oranın
dilini ve kültürünü bilen ve bunun yanında dini tahsil yapmış; pedagoji, psikoloji,
sosyoloji gibi konulara da vâkıf eğitmenler vasıtasıyla çok iyi izahat ve
örneklemeler yapılarak çeviriler yapılmalıdır.
80
Hirofumi Tanada ve Hirofumi Okai, Tainichi musurimu no kodomo kyōiku ni kansuru chōsa hōkoku-sho,
s.54.
37
4- Müslüman ve fakat İslami ilimlerde eksiği olan ebeveynlerin ve
çocukların bu alanda ilmi olan kişilerden faydalanabilmeleri ve manevî
dayanışma, cemaat şuuru içinde olabilmeleri için Müslümanların toplanıp bir
araya gelmesi ve özel bir yerleşim bölgesinin oluşturulması ya da olabildiğince
birbirlerine yakın yerlerde oturmaları bu yöndeki sorunların çözümlenmesine
katkı sağlayacaktır.
5- Japonyadaki Müslüman çocuklar Japon toplumunda azıllıkta
olduklarından kendilerini garip hissedebilmekte ve İslamiyeti anlamakta
zorlanabilmektelerdir. Bir toplumda İslamiyetin nasıl yaşandığını görebilmeleri,
birlikte dini dersler görmeleri ve uygulayabilmeleri için liseli öğrencileri için
Malezya, Türkiye gibi ülkelerde yaz kampı düzenlenebilir. Bu tür yaz kampına
katılımın çok olabilmesi için kurumlar aracılığıyla maddi destek sağlanarak
külfetsiz olması ve başlarında Japonca bilen birinin bulundurulması
sağlanmalıdır.
38
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM:
39
3.1 JAPONYA’DA İSLAM ARAŞTIRMALARININ GEÇMİŞİ
81
Yuzo İtagaki, İsuramu Gonin, İwanami Shoten, 2003, s.270.
82
Hirofumi Tanada, İslamic Studies During the World War 2 Period, Waseda University Human Science Studies
2002, c.15, sy, 1, s.86, file:///C:/Users/candas/Downloads/Kakenhi_Tanada_2.pdf, (erişim: 23.04.2018 ).
83
İtagaki, İsuramu Gonin, s.270.
84
Shigeru Kamada ve Haruo Kobayashi, çev. Yrd. Doç. Dr.Mahmut Salihoğlu, “ Japonya’da İslam Araştırmaları:
Bir Medeniyetin Derinliklerine Doğru”, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi,
Çanakkale 2014, sy. 4, s.97, http://asosindex.com/cache/articles/japonya-da-islam-arastirmalari-bir-
medeniyetin-derinliklerine-dogru-f390641.pdf, (erişim: 23.04.2018 )
40
II. Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra, erken Shōwa 85 döneminde
yapılmış İslami çalışmalar, ulusal politika ve o dönemin durumu ile ilişkilendirilerek
yapılan çalışmalar olmak üzere genel olarak sadece iki yönden bahsedilmiştir. İslami
çalışmalar ile ilgili genel tarihi araştırmalar göz ardı edilmiştir. Günümüzde ise
Japonya’da yapılan bu ilk önemli çalışmaların gelişim sürecinden ve içeriğinden ne
İslam’ın anlatıldığı dini derslerde, ne de İslam araştırmalarında pek söz
edilmemektedir. Tokyo Üniversitesinde araştırma görevlisi olarak Güneydoğu Asya
Bölgesi Çalışmaları ve Japon eski sömürge çalışmalarını inceleyen Kōji Ōsawa
bunun muhtemelen iki sebepten kaynaklandığı görüşünü belirtmiştir. Bunlardan
birincisi, bu çalışmaların ulusal çıkar için yapılmış olmasından ötürü duyulan
mahcubiyet, ikincisi ise Oryantalizm sorunu ve siyaset bilim ilişkisine dair bilincin
henüz oluşmadığı bir dönemde yapılmış çalışmalar olup, ulusal politika ile bir bütün
olması dolayısıyla bugüne taşınmaya değer görülmemiş olmasıdır.86
85
Shōwa Japonya tarihinde 25 Aralık 1926 ile 7 Ocak 1989 tarihleri arasında İmparator Hirohito'nun
saltanat devrini kapsayan döneme verilmiş isimdir.
86
Hirotsugu Osawa, Showa zenki ni okeru İsuramu kenkyu,
https://www.jstage.jst.go.jp/article/rsjars/78/2/78_KJ00003724464/_pdf/-char/ja, (erişim:
25.04.2018), s. 278.
87
Kaikyo kelimesi eskiden İslam manasında kullanımaktaydı. Günümüzde ise bu kelime
kullanılmamaktadır. (https://www.jstage.jst.go.jp/article/rsjars/78/2/78_KJ00003724464/_pdf/-
char/ja, s.280).
41
Ancak bu kültür merkezi daha sonraları dönemin şartları gereği hükümet tarafından
ulusal politikaya katkıda bulunan bir araştırma organizasyonu olmaya zorlanmıştır.88
88
Hirotsugu Osawa, Showa zenki ni okeru İsuramu kenkyu,
https://www.jstage.jst.go.jp/article/rsjars/78/2/78_KJ00003724464/_pdf/-char/ja, (erişim: 28.04.2018), s. 287.
89
Daisuke Shimada, Consideration of the Islamic Policy in Wartime Japan: Focus on the Dai Nippon Kaikyo
Kyokai, http://www.cismor.jp/uploads-images/sites/2/2015/05/3871b84b54e431738da22a51d075efd2.pdf, s.5.
Detaylı bilgi için Ayrıca bkz. Daisuke Shimada, Zenpoui Kaikyou Seisaku Kara Daitoui Kaikyou Seisakue,
file:///C:/Users/candas/Downloads/jisedaiajiaronshu_8_Shimada.pdf, (erişim: 29.04.2018), S.22.
90
Daisuke Shimada, Zenpoui Kaikyou Seisaku Kara Daitoui Kaikyou Seisakue,
file:///C:/Users/candas/Downloads/jisedaiajiaronshu_8_Shimada.pdf, (erişim: erişim:01.05.2018), s.5.
91
Fathil, Japonya ve Güney Kore’de İslam ve Müslüman Azınlıklar, s.305.
42
yöneticisi Shūmei Ōkawa (1886-1957)’nin yapmış olduğu çalışmalar 92 da dikkate
şayandır. Bir pan asyacı olarak yapmış olduğu çalışmaların, Japon akademisyenlerin
ve toplumun İslamiyet’i tanımasına büyük ölçüde katkısı olmuştur. Bu
çalışmalarından biri olarak kendisi 1942 yılında “Kaikyō Gairon” (ana hatları ile
İslam) adında kitap yazmıştır. Bu kitap savaş öncesinde yazılmış olmasına rağmen
uzun bir müddet İslam araştırmalarında temel kaynak olarak kullanılmıştır. Kitapta
Resulullah (s.a.v)’in hayatı, imanın hakikati, ibadetlerin keyfiyeti, İslam’ın
yaygınlaşma tarihi, İslam hukuku konusu ele alınarak ana hatlarıyla İslamiyet
anlatılmaya çalışılmıştır.93 1950 yılında yayınlanan hapishane ve hastane de yazmış
olduğu Kur’an-ı Kerim tercümesi94 ise günümüzde de okunmaktadır. Okawa’nın bu
iki çalışması Japonya’daki İslam çalışmaların klasikleri mahiyetindedir. 95
92
Bu çalışmaları incelemek için bkz, Okawa Shumei ve İslamiyet, http://www6.econ.hit-
u.ac.jp/areastd/okawa/okwronbun.htm, (erişim: 03.05.2018).
93
Bu kitabı incelemek için bkz, Shumei Okawa, Kaikyou Gairon,Chikuma shobo, Tokyo 2008.
94
Bu Ku’ran-ı Kerim tercümesi’ni incelemek için bkz, http://www.shoshi-shinsui.com/book-koran.htm, (erişim:
07.05.2018).
95
Bkz. Tekehiro Otsuka, Okawa Shumei, Chukoshinsho, Tokyo 1995, s.201-203.
96
GHQ tarafından ele geçirilen çalışmaların bazıları Amerika’nın Kongre Kütüphanesi (Library of Congress)
muhafaza edilmektedir. (http://www.gakushuin.ac.jp/univ/rioc/vm/c02_kindai/c0202_asia.html).
97
İtagaki, İsuramu Gonin, s.272.
43
1950’li yılların son yarısına gelindiğinde Ortadoğu ve İslam araştırmaları
tekrar canlılık kazanmıştır. Bu dönemde birçok Japon şirketi Suudi Arabistan,
Kuveyt gibi Arap ülkeleriyle ortak çalışmalara başlamış Ortadoğu’nun durumunu
aktaran gazeteciler de çoğalmıştır. Böylece halkın genel manada İslamiyet’e karşı
ilgi ve merakı artmıştır. Tam manada araştırma kurumu denilemese de 1958’de
Japon Arap Derneği kurulmuştur. 1960 yılında ise Ortadoğu araştırmalarıyla sınırlı
kalmayıp gelişmekte olan ülkelerle ilgili çalışmaları merkeze alan kurum olarak Ajia
Keizai Kenkyujyo (Asya ekonomileri araştırma enstitüsü) kurulmuştur. Bunun
yanında, savaştan sonra hükümetin araştırma merkezlerini zorunlu olarak kapattırıp
araştırmalara el konulmasından önce kendi iradeleriyle geri çekilen Dai Nihon
kaikyō kyōkai, (Büyük Japonya Müslüman ligi) hükümetten bağımsız olarak sadece
İslam ile ilgili temel araştırmalar yapma kaydıyla merkezin ismini Nihon Musrîmu
Kyoukai Japon Müslüman Derneği olarak değiştirerek araştırmalarına devam etmiştir.
Bu dernek 1968 yılında Dışişleri Bakanlığı altında resmiyet kazanmış ve günümüzde
gerek Japonya’da, gerek yurt dışından İslami konularda müracaat edilen önemli
teşkilatlardan biri olmuştur.98
98
Shimada Daisuke, Zenpoui Kaikyou Seisaku Kara Daitoui Kaikyou Seisakue, Wasedadaigaku Ajia kenkyū
kikō, sy.8, s.23. Tanada Hirofumi, “İslamic Studies During the World War 2 Period”, Waseda University
Human Science Studies 2002, c.15, sy.1, s.19.
44
şehircilikte olduğu düşünülerek şehirsel yaşam tarzlarının çeşitliliği kıyas yollarıyla
açığa çıkarılmaya çalışılmıştır. Bu aşamada iki kez uluslararası toplantı düzenlenmiş
ve Urbanism in İslam99 başlığı altında sonuçlar yayınlanmıştır. Şehircilik çalışmaları
ile İslam araştırmalarını birleştirerek İslam’da siyaset, ekonomi, kültür, toplum,
100
coğrafya, mimarlık gibi farklı konuların ele alındığı İslam’da Şehircilik
başlığındaki kapsamlı sözlük de bu projelerin semerelerinden biridir.101
99
Takeshi Yukawa, Chūkintō Bunka Sentā, "Urbanism in Islam", Middle Eastern Culture Center, Tokyo 1989.
Bu projenin oluşumunda 130 kişiyi aşan Japon akademisyenlerin emeği geçmiştir.
100
Yuzo İtagaki ve Akira Goto, İsuramu no Toshisei, Akishobo, Japonya 1992.
101
Tsugitaka Sato, Isurāmu chiiki kenkyū - rekishi to tenbō, sy.1, 2009,
https://www.waseda.jp/inst/ias/assets/uploads/2016/05/JIAS_01_SatoT_1-8.pdf, (erişim:12.06.2018), s 3.
102
İslam şehircilik ile ilgili uluslararası toplantının sonuç raporu için bkz.
https://www.jstage.jst.go.jp/article/shigaku/99/10/99_KJ00003675047/_pdf/-char/ja,(erişim: 12.06.2018 )
103
Bu kitabı incelemek için bkz. İsuramu Chiiki Kenkyu Sosho, Tokyo Üniversitesi Yayınları, Tokyo 2004.
http://iss.ndl.go.jp/books/R100000001-I051457820-00, (erişim: 12.06.2018 )
104
İslamic Area Studies Series, 5 vols, Kegan Paul İnternational, 2000-2004.
105
New Horizon in İslamic Studies, 5 vols., Routledge,2003-2006.
106
Tsugitaka Sato, İslam ve Saha Çalışmaları, sy.1, 2009,
https://www.waseda.jp/inst/ias/assets/uploads/2016/05/JIAS_01_SatoT_18.pdf, (erişim:12.06.2018), s.5.
45
Bu proje beş yıllık plan olması sebebiyle 2002 yılında son bulmuştur. Ancak büyük
sonuçlar elde edildiğinden bir adım daha ileri giderek 2006 yılında her biri yine beş
yıl olan iki dönemlik yani toplamda on yıllık bir proje başlatılmıştır. Bu projenin
geçmiştekinden farkı yurt dışındaki akademisyenlerin de projeye dâhil edilerek
uluslararası ortak bir çalışma yapılmış olması ve Japonya Ulusal Beşeri Bilimler
Enstitü’sünün (NIHU) üniversiteler arası projeye dâhil edilmesidir. Söz konusu proje
ile ilgili ayrıntılı açıklamalar daha sonra yapılacaktır. 107
Japonya’da İslam hukuku alanında icazet almış ilk kişi olarak bilinen Kou
Nakata 1983 yılında İslam dinine girerek Hassan ismini almıştır. 109 1984 yılında
107
Bkz. Ningen Bunka Kenkyu kikou, Isurāmu chiiki kenkyū suishin jigyō dai 2-ki kihon keikaku, [Broşür],
2010, s.1-5.
108
İtagaki, İsuramu Gonin, s.279.
109
Kou Nakata, İsuramuhou towa nanika, Sakuhinsha, Tokyo 2015, s. 270.
46
Tokyo Üniversitesi Edebiyat Fakültesi İslami Bilimler Bölümünden lisansını, 1986
yılında Tokyo Üniversitesi Beşeri Bilimler Fakültesinden yüksek lisansı, 1992
yılında Kahire Üniversitesinde İslam Felsefesi alanında doktora eğitimini
tamamlamıştır. Daha sonra Müslüman bazı âlimlerden fıkıh ve tefsir dersleri
almıştır. 2003 yılından itibaren Doshisha Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tek Tanrılı
Dinler Bölümünde sözleşmeli profesör olarak görev almaktadır. 110 Kendisi Ezher
Üniversitesinde müderris olan Ali Salih Ali İbrahim’den 1998 yılında almış olduğu
Hanefi mezhebi fıkıh icazeti yanında Kur’an-ı Kerim tercüme icazetine de
haizdir.111 İslam ülkelerinin günümüzde halifeye, bir dini liderliğe ihtiyacı olduğunu
ve bunun önemini savunan Kou Nakata, The Mission of Islam in the Contemporary
World: Aiming for the Liberation of the Earth Through Reestablishment of the
Caliphate adlı bir kitap yazmış ve Malezya’da Saba Islamic Media tarafından
yayınlanmıştır. Daha sonra bu kitabı esas alarak 2015 yılında Reestablishment of the
Caliphate (Halifeliğin Tekrar Tesis Edilmesi) adıyla bir kitap daha yazmıştır. 112
Kitap Arapça ve Endonezyaca’ya da çevirtilerek Mısır ve Endonezya’da da
yayımlanmıştır. Kendisi bu kitabı dünyanın çeşitli ülkelerine dağıtarak barışçıl
yollarla halifeliğin tekrar tesis edilmesi gerekliliğini savunmuştur.113
Kou Nakata, “İbun taimīya seiji ronshū” (İbn Teymiyye’nin Siyaset Bilimi),
Sakuhinsha, 2017. (es- Siyasetü’ş-Şeriyye kitabının düzenleme, çeviri ve yorumu)
Kou Nakata, “İsurāmu-hō to wa nani ka?” (İslam Hukuku Nedir?), Sakuhinsha,
2015.
Kou Nakata, “The Mission of İslam in the Contemporary World: Aiming for the
Liberation of the Earth Through Reestablishment of the Caliphate”, Saba İslamic
Media, 2009.
Kou Nakata, Ahmed Yuki Şiozaki, İman Akase, Youhei Matsuyama, Naoki
Yamamoto, “Mainoriti musurimu no isurāmu hōgaku” (Müslüman Azınlıkların
110
Researchmap, https://researchmap.jp/read0185179/, (erişim: 14.07.2018 )
111
Nakata, Isuramu-hō to wa nanika?, s.270.
112
Nakata, Re-establishment of the Caliphate, Shoshishinsui, Tokyo 2015.
113
Nakata, Re-establishment of the Caliphate, s. 233.
47
İslam Hukuku), Japonya Suudi Arabistan Derneği, 2012. (Eser, çoğunlukla Yusuf
Kardavi’nin görüşlerinden ve çeşitli kaynaklardan yararlanılarak derlenmiştir.)
48
sonra Arapça klasik fıkıh metinlerini çalışmıştır. 115 1993 yılından itibaren Keio
Üniversitesinde Politika Yönetimi Fakültesinde doçent, 2005 yılından itibaren ise
profesör olmuştur.116
49
Hiroyuki Yanagihashi, “Analysis of Chains of Transmission in Manaqib of
Abu Hanifa”, Journal of religious studies 83 (2), 673-696, 2009.
Hiroyuki Yanagihashi, “İslamic law and the state”, İslamic Area Studies
Project 1998, İslamic Area Studies working paper series, no. 3.
50
hukuku tarihi, Orta Doğu ve Güneydoğu Asya arasındaki etkileşime dair
araştırmalarda uzmanlaşmıştır.119
Ahmed Yuki Şiozaki, Kou Nakata, İman Akase, Youhei Matsuyama, Naoki
Yamamoto, “Mainoriti musurimu no isurāmu hōgaku” (Müslüman Azınlıkların
İslam Hukuku), Japonya Suudi Arabistan Derneği, 2012. (Eserde çoğunlukla Yusuf
Kardavi’nin görüşleri ve çeşitli kaynaklardan yararlanılmıştır.)
119
Researchmap, https://researchmap.jp/7000002622/, (erişim: 04.08.2018).
120
Eserde Malezya başta olmak üzere İslam Ülkeleri’nin şeriat’a dayanan bir ülke kurma gayelerinin
sebeplerinden ve çabalarından bahsedilmektedir. İslam klasiklerinden ve fetvalardan bolca yararlanılarak
Güneydoğu Asya'daki İslam hukukun ne tür bir gelişim seyrini izleyerek siyaset alanına yayıldığını ele alan
çığır açmış bir çalışmadır.
51
bitirmiştir. 2013 yılında Tokyo Üniversitesi Uluslararası Çalışmalar bölümünde
Modern İslam Hukuku Düşüncesinin Kavramsal Bir İncelemesi - Müslüman Azınlık
Hukuku 'nun İslam Hukukuna yansıması Üzerine, başlığı ile doktorasını
tamamlamıştır. 2011 ve 2017 yıllar arasında Doshisha Üniversitesi Tek Tanrılı
Dinler Bölümü Araştırma Merkezinde araştırma görevlisi olarak çalışmıştır.
Günümüzde ise Nagoya Gaikokugo Üniversitesi (Nagoya University of Foreign
Studies) Yabancı Diller Bölümünde öğretim üyesidir.
Youhei Matsuyama, Ahmed Yuki Şiozaki, Kou Nakata, İman Akase, Naoki
Yamamoto, “Mainoriti musurimu no isurāmu hōgaku” (Müslüman Azınlıkların
İslam Hukuku), Japonya Suudi Arabistan Derneği, 2012. (Eser çoğunlukla Yusuf
Kardavi’nin görüşleri ve çeşitli kaynaklardan yararlanılarak derlenmiştir.)
52
3.3 GÜNÜMÜZDE JAPONYA’DA İSLAMİ ÇALIŞMALAR YAPAN
Hafta sonları ortalama 400 kişinin, hafta içi ise ortalama 200 kişinin ziyaret
ettiği Tokyo camisine yıllık 100 bin kişiden fazla ziyaretçi gelmektedir.
Din Hizmetleri:
1. Cami Turu: Her cumartesi, pazar ve resmi tatil günlerinde 14.30’da cami
turu gerçekleştirilmektedir. Japonca-İngilizce bilen rehberler tarafından caminin
tarihi, mimarisi hakkında bilgi verilirken İslamiyet de sempati uyandıracak tarzda
anlatılmaya çalışılmaktadır.
53
Japon hanımlara uygulamalı namaz kılma, başörtüsü takma ve gün içindeki İslami
bir yaşantı nasıl olması gerektiğine dair ‘İslam Bilgilendirme Dersleri’ gibi dersler
verilmektedir.
Tokyo camiinde dönem dönem ‘Hat’, ‘Ney’, ‘Ebru sanatı’, ‘Türk mutfağı’
dersleri ‘Seramik atölyesi’, ‘Çocuklar için Türkçe ve Uygurca’ dersleri de
verilmektedir.
YAYINLAR:
3. İslam (Japonca)
54
7. Ahlakım (Dinimi Öğreniyorum Serisi), (Japonca)
55
ise mahallî yani yerel mescitler. Kullanım amaçları ve verdikleri hizmetlerde
küçükten büyüğe gittikçe nicelik ve nitelik olarak artmaktadır. 121
121
Japonya’daki mescitlerin liste ve ayrıntıları için bkz. Isuramu benri-chō, Kokunai shuyō reihaisho (masujido) to
dantai, http://islamjp.com/benri/benriindex.htm, (erişim: 17.08.2018).
122
Mimasaka Higuchi, Nihon ni okeru isuramu 50 nen no ayumi,
http://www.aii-t.org/symp/files/20010508/higuchi.pdf, (erişim: 20.08.2018 ), s.3.
123
Kimiaki Tokumasu (1943- )
56
öğretisini uygulayabilmeleri için bir yol oluşturmaktır. Bu bağlamda gerçekleştirdiği
başlıca faaliyetleri; İslam âlemindeki liderler ve teşkilatlarla temas kurup Japonya’ya
bunları tanıtmak, çeşitli İslami ilimler alanlarında konferans ve seminerler
düzenleyerek İslam’ın belirli konularda bakış açısını halka aktarmak, Müslüman
olmak isteyen ve Müslüman olanlara rehberlik etmek, helal gıda konusunda müracaat
eden şirketleri bu alanda bilgilendirmek ve gerekli denetimleri uygulayarak sertifika
vermek, Müslümanlar için mezarlık temin etmek, uluslararası öğrenci değişim
programlarını düzenlemek ve donanımlı hocalar tarafından Arapça ve İslami
derslerin verilmesidir. Bu kurum aynı zamanda Kur’an-ı Kerim tercümesi ile orijinal
kaynaklardan faydalanılan akaid, fıkıh, siyer, hadis kitaplarını da neşretmektedir.124
Ezher Üniversitesi İslam hukuku bölümünden mezunu olup 1976 yılında Japonya’daki bir Arap petrol
şirketinde çalışmıştır. Daha sonra 1983 yılında Sudi Arabistan’daki ortak bir petrol şirketinde çalışmıştır. Japon
Kuveyt Derneğinde büro başkanlığı, İslam araştırma merkezinde misafir profesör olarak ve 2003 yılından
itibaren Japonya Müslüman Derneği'nin onuncu başkanı olarak faaliyetlerini devam ettirmektedir.
124
Japan Muslim Association, http://www.muslim.or.jp/jma%E3%81%A8%E3%81%AF/#rinen, (erişim:
22.08.2018).
125
Mimasaka Higuchi, Nihon ni okeru isuramu 50 nen no ayumi,
http://www.aii-t.org/symp/files/20010508/higuchi.pdf, (erişim:22.08.2018), s.3.
126
Muslim News Paper's Official Website, http://muslim-shinbun.strikingly.com/, (erişim: 22.08.2018).
57
- Kur’an-ı Kerimin Tefsir ve Açıklaması
- İslam Rüzgârı
- Arapça
Arapça bölümde Kur’an-ı Kerim’den kısa bir ayet örnek alınarak kelime ve
fiiller gramer yapısı açısından incelenmektedir. 127
127
Musurimu shinbun, 2017, https://uploads.strikinglycdn.com/files/434da6be-0b82-4ef5-8bec-
26cd939282e7/%EF%BC%93%EF%BC%90%EF%BC%90%E5%8F%B7.pdf, (erişim: 25.08.2018).
58
3.3.5. Üniversiteler ve Araştırma Merkezleri
128
Shariah Research Institute, http://www.sri.takushoku-u.ac.jp/about.htm#shariahiinkai, (erişim: 27.08.2018).
129
Takushoku University of Tokyo, Shariah Institute, [Broşür], http://www.sri.takushoku-u.ac.jp/brochure.pdf,
(erişim: 27.08.2018).
59
performansa sahip şeriat uzmanlarından oluşmaktadır. Şeriat komitesi Japon
şirketlerinin talebi doğrultusunda, şer’i meseleleri uygulamaktadır. Ayrıca şer’i
konular hakkında görüş beyanı, İslam ülkelerinden gelen uluslararası öğrencileri
yetiştirme ve rehberlik etme, yurtdışı şeriat dernekleri ve örgütleri ile etkileşim,
130
kaynaşma ve personel değiştirme gibi faaliyetleri vardır.
3.3.5.1.3 Araştırmacılar
130
Takushoku University of Tokyo, Shariah Institute, [Broşür], http://www.sri.takushoku-u.ac.jp/brochure.pdf,
(erişim:27.08.2018).
60
Nobuo Mori, “Sharīa ni okeru mufutī no sonzai igi” (Şeriatta müfti’nin varlığı
ve önemi), Takushoku Üniversitesi yurt dışı konularını araştırma merkezi raporu,
1989.
Nobuo Mori, “İsurāmu no keihō' Aru makudisī-cho `zādo ru musutakuniu'
kara” (İslam’da ceza hukuku - El-Makdisi Zâdi'l-müstakni adlı eserinden kısmi
tercüme), Takushoku Üniversitesi yurt dışı konuları araştırma merkezi raporu, 1988.
61
Hideo Muto, “Helal gıda-İslam ülkelerindeki pazarı anlayabilmek için”,
Şeriat Araştırma Dergisi, 2005.
Hideo Muto, “İndoneshia no harāru ninshō” (Endonezya’da Helal
sertifikalandırma), Şeriat Araştırma Dergisi, 2004.
62
ile birlikte geniş bir yurt dışı üs ağından yararlanarak kapsamlı araştırmalar
yapılmaktadır.
131
Keio Research Institute at SFC, Laboratory of Islamic Studies,
https://www.kri.sfc.keio.ac.jp/ja/lab/islamic_print.pdf, (erişim:05.09.2018).
132
SFC Keio University, Musurimu 2-sei no kyōiku ni tsuite kangaeru: Chūgaku kōkō jidai o ikani sugosu ka,
2017, [Broşür], https://www.kri.sfc.keio.ac.jp/ja/press_file/20170227_islamlab.pdf, (erişim:04.09.2018 ).
133
Telefon Görüşmesi, Tokyo, (04.09.2018).
63
3.3.5.3 İslami Alan Araştırmaları (İslamic Area Studies)
134
Japonya Ulusal Beşeri Bilimler Enstitüsü (NIHU) çeşitli çalışma alanlarında Japonya’nın ortak işletim
merkezi olmakta olup Üniversitelerde temin edilmesi güç olan Müze ve sergi tesisleri gibi kurumlarını daha
kapsamlı ve verimli bir şekilde araştırmaların gerçekleşebilmesi için üniversitelerin hizmetine sunmaktadır.
135
İslami Alan Araştırmaları, https://docplayer.biz.tr/2506647-Islami-alan-arastirmalari-national-institutes-for-
the-humanities-of-japan-nihu-program-islamic-area-studies.html, (erişim: 06.09.2018).
136
İslami Alan Araştırmaları., https://docplayer.biz.tr/2506647-Islami-alan-arastirmalari-national-institutes-for-
the-humanities-of-japan-nihu-program-islamic-area-studies.html, (erişim: 06.09.2018).
64
dayanmaktadır. Buna göre İslam’daki siyasi sistem, hukuki uygulama ya da kültürel
yaşam her bölgedeki gelenek ile ilişkili olmakta olup, İslam’ın günümüzdeki
durumunun doğru anlaşılabilmesi için herhangi bir bölgeyle sınırlanamayan İslam’ın
birliği ve bütünleştirici özelliği yanında bölgelerdeki sosyal geleneklerle kaynaşmış
olması gibi çeşitlilik özelliğinin de yeterince incelenmesi gerektiği belirtilmiştir 137
Burada 2006 yılından 2015 yılına kadar süren NIHU programına katılmış
merkezlerin kısaca tanıtımı ve bu programda üstlendikleri araştırma konularıyla
beraber geleceğe yönelik hedeflerine değineceğiz.
(WIAS)
137
Satou Tsugitaka, İsuramu to chiiki kenkyu rekishi to tenbo, İslami Alan Araştırma Dergisi, Tokyo 2009, sy.1,
s.2.
138
Waseda University, Comprehensive Research Organization, https://www.waseda.jp/inst/cro/, (erişim:
07.09.2018).
139
Bu merkezde derlenmiş çalışmaları incelemek için bkz. https://www.routledge.com/New-Horizons-in-Islamic-
Studies/book-series/SE0650, (erişim: 07.09.2018).
65
Bunun yanında 2015 yılından itibaren İslami Alan Araştırma Merkezinin
bünyesinde Asya Müslümanları Araştırma Merkezi140 de kurulmuştur. Bu araştırma
merkezinde Japonya da dâhil olmak üzere Doğu Asya ülkeleri ve Güneydoğu Asya
ülkeleri de dikkate alınarak Asya ülkelerindeki Müslüman azınlıklarla
gayrimüslimlerin birlikte yaşama durumları ve bunu etkileyen faktörler ile ilgili
141
karşılaştırmalı çalışmalar yürütülmektedir. Bu bağlamda ilk çalışma projesi
“Doğu Asya ülkelerindeki Müslümanların ve gayrimüslimlerin birlikte yaşaması:
yaşam tarzındaki değişimin mukayesesi” üzerine olmuş, günümüzde ise “Müslüman
azınlık toplumunun helal gıda tüketim davranışı: Doğu Asya ve Batı Avrupa
mukayesesi” üzerine araştırmalar yapılmaktadır.142
140
Bu merkezin yapmış olduğu çalışmalar için bkz. https://www.waseda.jp/inst/ias/publication/institute-for-asian-
muslim-studies/, (erişim: 08.09.2018).
141
Waseda Unıversity, Organization for Islamic Area Studies History,
https://www.waseda.jp/inst/ias/about/history/, (erişim :08.09.2018).
142
Waseda University, The Institute of Asian Muslim Studies, https://www.waseda.jp/inst/ias/research/muslim/,
(erişim: 08.09.2018).
66
uygulamalar ve bu uygulamalara temel oluşturan İslami düşünceler arasındaki
bağları açıklamaya çalışmıştır.143
143
İslami Alan Araştırmaları, https://docplayer.biz.tr/2506647-Islami-alan-arastirmalari-national-institutes-for-
the-humanities-of-japan-nihu-program-islamic-area-studies.html, (erişim: 10.09.2018).
144
Muslim News Paper's Official Website, http://www.l.u-tokyo.ac.jp/Islam/, (erişim: 10.09.2018).
67
karşılaştırmaları ve ilişkileri incelemektedir. Bu merkezde, yapılan bu araştırmalar
sayesinde çağdaş İslam dünyasını anlamayı hedeflemektedirler.145
145
https://docplayer.biz.tr/2506647-Islami-alan-arastirmalari-national-institutes-for-the-humanities-of-japan-
nihu-program-islamic-area-studies.html, (erişim: 10.09.2018)
146
https://www.sophia.ac.jp/jpn/aboutsophia/sophia_spirit/sophia-idea/spirit-of-sophia/spirit1.html, (erişim:
12.09.2018)
147
Center For İslamic Studies at Sophia University, http://dept.sophia.ac.jp/is/SIAS/about/index.html, (erişim:
12.09.2018).
68
Afrika'yı Birbirine Bağlayan İslam Bağlarının Günümüzdeki Durumu " olmak üzere
üç ana başlık etrafında toplanmış ve bu başlıklar ortak çalışma konusu olarak
belirlenerek araştırmalar sürdürülmüştür. 148
148
İAS Center at Sophia University (SIAS), http://dept.sophia.ac.jp/is/SIAS/ias/sum/purp.html, (erişim:
24.09.2018).
149
Kyoudaijyuku, http://kyodai.kawai-juku.ac.jp/kyodai/feature/, (erişim: 24.09.2018).
150
Çalışmalar İngilizce ve Japoncada yapılmıştır. Kyoto Bulletin of İslamic Area Studies adı altında derlenen bu
çalışmalara internet sitesinden erişmek mümkündür, https://repository.kulib.kyoto-u.ac.jp/dspace/bulletin/kias,
(erişim: 24.09.2018).
69
birliği ve değişim odaklı uluslararası bir ağın kurulması ve lisansüstü eğitim ve
araştırma konusunda dünya çapında bilgi toplanması hedeflenmiştir.151
Kamu yararı için kurulmuş Toyo Bunko; Asya tarihi ve kültürü üzerine
araştırmalar yapan bir kütüphane ve araştırma enstitüsüdür. 1924 yılında Hisaya
Iwasaki tarafından kurulan bu enstitü Japonya’nın Şarkiyat alanındaki en eski ve en
büyük araştırma kütüphanesi olup dünyada da beş büyük Doğu çalışmaları
merkezlerinden biridir. Toplamda 13 araştırma gurubu bulunmakta olan bu enstitüde
tarihsel, kültürel araştırmalar yapılmaktadır.
151
İslami Alan Araştırmaları, https://docplayer.biz.tr/2506647-Islami-alan-arastirmalari-national-institutes-for-
the-humanities-of-japan-nihu-program-islamic-area-studies.html, (erişim: 27.09.2018).
152
The National University of Malaysia, Malaysia Can Provide Ideal Model For A Just Civil Society To The
World Says Japanese Islamic Don, 2012,
http://www.ukm.my/news/archive/year-2012/october-2012/malaysia-can-provide-ideal-model-for-a-just-civil-
society-to-the-world-says-japanese-islamic-don/, (erişim: 27.09.2018).
153
Center for Islamic Area Studies at Kyoto University, https://www.asafas.kyoto-u.ac.jp/kias/about.html,
(erişim: 27.09.2018).
70
Bu enstitünün bünyesinde bulunan İslami Alan Araştırmaları
Dokümantasyon Merkezi, bölge dillerinde yazılmış olan yerel kaynaklarını
toplumlara ayna tutan belgeler olarak görmekte olup bunlara özellikle önem
göstermektedir. İslami alanlardaki karmaşık siyasi, sosyal ve ekonomik yapıları
çözümleyebilmek için bu yerel kaynakları geniş bir perspektiften, sistematik biçimde
araştırmayı hedeflemektedir.
154
https://docplayer.biz.tr/2506647-Islami-alan-arastirmalari-national-institutes-for-the-humanities-of-
japan-nihu-program-islamic-area-studies.html, (erişim: 01.10.2018).
71
dair yapılan çalışmalarla sınırlı kalmış, Batı hukukuyla karşılaştırma yönünden ise
yetersiz kalmıştır. 155
155
Ōkawara Tomoki, Gendai isurāmu-hō kenkyū no atarashī chōsen ~ Chūtō saiken-hō no kokusai hikaku
bunseki, KAKENHI NEWS, 2016,sy.2. https://www.jsps.go.jp/j-
grantsinaid/22_letter/data/news_2016_vol2/p05.pdf,(erişim: 02.10.2018).
156
KAKENHI, Basic Study on Shariah and Modernity: Comprehensive Study on the Ottoman Civil Code, 2014,
https://kaken.nii.ac.jp/file/KAKENHI-PROJECT-23330006/23330006seika.pdf, (erişim: 02.10.2018).
72
3.3.5.3.5.1 Şarkiyat Kütüphanesi’nin Araştırma Organizasyonu
157
Tōyōbunko kenkyū-bu, 2013, http://www.toyo-bunko.or.jp/research/organization.html, (erişim: 02.10.2018).
73
3.3.5.3.5.2 Japonya’daki İslami Alan Araştırmalarının Üniversiteler
Arası Organizasyon Şeması
Tokyo Üniversitesi IAS Merkezi, Waseda Üniversitesi, İslami Alan Kyoto Üniversitesi IAS Merkezi
Beşeri Bilimler ve Sosyoloji Araştırmaları Ana Merkezi (WIAS) Asya ve Afrika Alanı Araştırmaları
Lisansüstü Birimi(TIAS) Lisansüstü Birimi(KIAS)
158
Ningen bunka kenkyū-kikou, Gendai Chūtō chiiki kenkyū suishin jigyō' kihon keikaku, 2015,
https://www.nihu.jp/sites/default/files/MasterPlan_AreaStudies_MiddleEastAsia.pdf, (erişim: 02.10.2018).
74
Modern Orta Doğu için NIHU Alan Çalışmaları Projesi'nin temel araştırma
teması “Çoğulcu ve Çok Saygın Bir Topluma Doğru: Küresel Değişim Çağında
Ortadoğu Halkları ve Kültürleri”dir. Bu geniş çerçevenin bir parçası olarak, NIHU
“Kültürel Kaynakların Dönüşümü ve Modern Orta Doğu'da Özel hayatın Yeniden
Yapılandırılması” konusuna odaklanmaktadır. Tanımadığınız kişiler, bilmediğiniz
yerler ve bilgiler ile şahsen ve tesadüfi karşılaşmalar, Orta Doğu'da yaşayanların
yaşam dünyalarını şekillendirmede önemli bir rol oynamaktadır. NIHU ise, Bu
kişisel alanın (özel hayatın) niteliklerini açıklığa kavuşturmaya çalışmaktadır. 1-
Kişisel konum ile kamusal konum arasındaki sınır nerede yatıyor? 2- Kişisel alanlar
(özel hayat) cemiyet kalıplarına veya dünya görüşlerine nasıl bağlanır? 3-Hangi
şekillerde kültürel kaynaklar kişisel alanın (özel hayatın) yeniden yapılandırılmasını
yansıtmaktadır?
159
Tokyo University of Foreign Studies, The Research Institute for Languages and Cultures of Asia and Africa,
http://www.aa.tufs.ac.jp/en, (erişim: 04.10.2018).
160
Sophia University, Center of Islamic Area Studies,
http://dept.sophia.ac.jp/is/SIAS/english/index.html, (erişim: 04.10.2018).
161
Kyoto University, Graduate School of Asian and African Area Studies, https://www.asafas.kyoto-u.ac.jp/en/,
(erişim: 04.10.2018).
162
Akita University, Faculty of International Resource Science, http://www.akita-u.ac.jp/shigen/eng/index.html,
(erişim: 04.10.2018).
163
Center for Modern Middle East Studies, National Museum of Ethnology,
http://www.minpaku.ac.jp/nihu/cmmes/index.html, (erişim: 04.10.2018).
75
2006 yılından 2016 yılına kadar NIHU’nun düzenlemiş olduğu İslami alan
araştırmalarında hizmet etmiş olan bazı merkezler ise NIHU’nun “Güncel Ortadoğu
Alan Araştırmaları” projesine dâhil olmamaktadır. Ancak bu merkezler bireysel ya
da ortak çalışmalarını devam ettirmektedir. Örneğin Waseda Üniversitesi günümüzde
İslam Bölgesel Çalışma Enstitüsü olarak Sophia Üniversitesi ile Asya ve Afrika’daki
çeşitli dinler arası ilişkilerin tarihi ve güncel durumu ile ilgili çalışmaları
sürdürmektedir. Bunun yanında Kyoto Üniversitesi ile tasavvuf alanında ortak
çalışmaları da bulunmaktadır. Şarkiyat Kütüphanesinde ise İslami alan araştırmaları
dokümantasyon merkezinde Batı Asya araştırmaları Gurubu ve Güncel İslami
Araştırmaları Gurubunda Mecelle-i Ahkâm-ı Adliyye üzerindeki çalışmalar başta
olmak üzere İslam bağlamındaki çeşitli çalışmaları devam etmektedir.
164
Hitoshi Katou, Bukkyō bunken-gaku ni okeru shomondai, Osakadaigaku, 1997, sy. 3, s. 97,
https://ci.nii.ac.jp/els/contentscinii_20180907163715.pdf?id=ART0009070861, (erişim: 08.10.2018).
165
Nakata, Isurāmu-hō to wa nani ka?, s.44.
76
olarak kullanılmış olmasını bir mahcubiyet olarak görmüş ve İslami çalışmalar
aracılığıyla Batı oryantalizmini tenkit yönünde girişimlere başlamıştır.166 Ancak bu
kişilerin çalışmaların her ne kadar Japonya’daki dünya tarihi ve uluslararası ilişkiler
alanındaki yanılgıların ortaya çıkarılması yönünde birtakım faydaları olsa da
İslamiyet’in içeriğinin anlaşılması sağlanamamış olduğundan netice olarak
Japonya’da anlatılan İslam, oryantalizmin etkisinden arındırılamamıştır. 167
166
Bu çalışmalarından biri Batı mantığını eleştiren Edward W. Said tarafından yazılmış Şarkiyatçılık adındaki
kitabını Japoncaya çevirmesi olmuştur. (http://www.heibonsha.co.jp/book/b160202.html, erişim: 08.10.2018).
167
Nakata, Isurāmu-hō to wa nani ka?, s.45.
168
Nakata, Isurāmu-hō to wa nani ka?, s.45.
77
vurgulamaktadır. Japonların kendi bulundukları ortamdan çok daha farklı bir yaşam
tarzı, düşünce ve değer ölçüsüne sahip İslam medeniyeti ve kültürünü
anlayabilmeleri için en az birkaç yıl Müslüman bir topluma karışıp İslami
kavramların nasıl bir geçmişe dayandığını ve nasıl bir sosyal bağlamda kullanıldığını
iyi anlamaları gerektiğini de ifade etmektedir. Ancak böyle yapılmadığı ve sadece
birkaç Arapça kitap gözden geçirilmekle kavramın yüzeysel benzerliğine aldanarak
kendi bakış açılarını İslamiyet’e yansıtmış olup yanılmış olunacağını da ilave
etmektedir.169
169
Nakata, Isurāmu-hō to wa nani ka?, s.46.
170
Nakata, Isurāmu-hō to wa nani ka?, s.46.
78
İslami çalışmalarda kişilerin İslamiyet’in kendisinden bahsetmesinden ziyade daha
çok İslamiyet’e kendi düşünce ve hayallerini yükledikleri görülmekte olup
çoğunlukla kendi ilgi alanları veya çıkarları ile sınırlanmış bir İslam
sunulmaktadır.171
171
Nakata, Isurāmu-hō to wa nani ka?, s.47.
79
yapmaktır. Bundan dolayı Arapça ve Farsça öğrenimi vesilesiyle İslam tarihi ve
kültürü de görülebilmektedir.
Lisansüstü eğitimde ise yine aynı şekilde kendi alanları içinde İslam ile ilgili
çalışmalar yapan hocalarla yüksek lisans ve doktora tezi hazırlayarak İslami ilimleri
öğrenmek mümkündür. İslami ilimler alanında yetkili hocaların sayısı az olduğundan,
belirlenmiş konular ile ilgili uzman hocalar zaman zaman yurt dışından ya da
Japonya’da bulunan diğer üniversitelerden misafir olarak getirtilerek bu yöndeki
eksiklik telafi edilmeye çalışılmaktadır.
Burada örnek olarak ilk İslami ilimler üzere çalışmaları oluşturan Tokyo
Üniversitesine göz atmak yerinde olacak.
80
- Farsça Tasavvuf metin araştırması
- İslâm düşünce tarihinde işrak felsefesi (Hikmet-i İşrâk)
- Ruh teorisi üzerine karşılaştırmalı çalışma
- İslam dünyasında şehircilik teorisi
- İslam dünyasındaki kitaplar ve eğitimi
- Felsefe ve teoloji arasındaki çatışma
- Ana hatları ile Türk-İslam tarihi
- İslam’da ölüm ve yaşam
- Hadis problemleri
Doç. Dr. Tatsuya Kikuchi şimdiye kadar 7. yüzyıl sonrası Şiilik oluşum
döneminde, tenâsuh-reenkarnasyonunu ileri süren ve belirli bireylere ilahlık atfeden
Gâliyeliğin nasıl ortaya çıktığını ve bu gibi iddiaları içeren Şîilik içindeki düşünce
akımının "On İki İmam" düşüncesi, İsmâilîler ve Dürzîler, Nusayriler ve diğerleri
gibi "aşırı" azınlıklara ayrılmasını incelemiştir. Bundan sonra ise İsmâilîlik ve
Dürzîlik dışında, ana akım olan Sünnilerin fikirlerinin derlendiği 13. yüzyıldan bu
yana, Şii Fırkaların görüşlerinin nasıl bir değişim izlediğine yoğunlaşmayı
düşünmektedir. 172
172
Graduate School of Humanities and Sogiology and Faculty of Letters, The University of Tokyo,
http://www.l.u-tokyo.ac.jp/teacher/database/220.html?phpMyAdmin=c53873f5a43613de1640d5512da37328,
(erişim: 15.10.2018).
81
- Naohide Yaguchi, “funain ibun isuhāku ‘igaku mondō-shū’ kenkyū”
(Huneyn b. İshak’ın Kitâbü’l-Mesâʾil fi’ṭ-ṭıb Adlı Eseri Üzerine Bir Araştırma),
Doktora tezi, Tokyo Üniversitesi, 2016.
82
- Ken Aoki, “chūsei Indo no isurāmu-teki zoroasutā kyō: Āzaru kaivu~ān
gakuha no shisō to sāsān ōchō jidai zoroasutā kyō kara no renzoku-sei” (Ortaçağ
Hindistanın'da İslamdan Etkilenen Zerdüştlük – Azar · Kaivan mezhep Düşüncesi ve
Sasani Hanedanlığı Zerdüştlüğünden Bugüne Gelişi), Doktora tezi, Tokyo
Üniversitesi, 2002.
1869 yılından 1988 yılına kadar Japonya’da basılmış olan Orta Doğu İslam
araştırma literatürlerini kapsayan katalogda 15.000’den fazla kayıt bulunmaktadır.
Ancak bunlardan sadece 248’i günümüzdeki İslam Hukuku ile ilgili olmakta ve çoğu
ulusal hukuk olarak incelenmektedir. Fıkıh ile ilgili çalışmalar; giriş mahiyetindeki
kitaplar ve fıkıh usulü kavramlarını açıklayan çalışmalar da dâhil edilse 100’e
ulaşmamıştır.
83
Burada Japonya’daki İslam Hukuku araştırmalarını Müslüman ülkelerdeki
İslam hukuku, fıkıh usulü ve fıkıh olmak üzere üç ana başlığa ayırarak sırasıyla ele
alacağız.
173
Yukihisa Koga, İsurāmu kokka no kokusai-hō kihan, keisōshobō, 1991.
174
Yoshinori Sanada ve Akira Matsumura, İsurāmu mibun-hō kankei, hikaku hōgaku kenkyūjo, 2001. Bu kitapta
Müslüman ülkelerden özellikle Mısır, Suriye ve Tunus’taki aile hukuku, Arap Biliği’ni oluşturan Arap
ülkelerinin ortak bir yasanın oluşturulmasını hedefleyerek oluşturdukları “Birleşmiş Arap Aile Hukuku” ve
Dünyada Müslüman olmayan ülkelere dağılmış ve oralarda yaşayan tüm Müslümanları kapsayan Aile Hukuku
ele alınmaktadır.
84
diğeri ise Toracirou Nakamura tarafından çevrilmiş Sünni klasiklerden Abdülvehhab
Hallaf’ın İlmu usuli'l-fıkh’ıdır.
175
Kou Nakata, Honpō ni okeru isurāmu-hō no kenkyū/ hon'yaku no genjō, s. 2.
85
Japonya’da böyle akademik bir yaklaşım ile orijinal klasik kaynaklardan
yararlanılarak yapılmış herhangi bir çalışma yoktu. Müellif bu kitapta İslam fıkhını
bir bütün olarak Japon Müslümanlara ve araştırmacılara aktarmayı hedeflemektedir.
İbadet ve muamelat olmak üzere iki ciltten oluşacak kitabın ibadet bölümü
tamamlanıp yayınlanmış, muamelat bölümü üzerindeki çalışmalar ise henüz devam
etmektedir.
176
Zâdi'l-müstakni’nin ceza hukuku bölümü Nobuo Mori tarafından kısmen Japoncaya tercüme edilmiştir.
177
Kou Nakata, Honpō ni okeru isurāmu-hō no kenkyū/ hon'yaku no genjō, s. 2.
86
bir şekilde tasavvur edebilmeleri için ibadet kısmından örnek olarak namazın cem
edilme meselesini, siyasetle ilgili konulardan ise zimmilerle ilgili hükümleri ele
almıştır. Bunlar açıklanırken Hanbeli mezhebinin gelişiminde her bir devri temsil
eden aşağıdaki sekiz eser kronolojik sıraya göre kitapta yer almıştır. Bunlar şu
şekildedir;
7. (Şeyh Mansur bin Yunus bin İdris) el-Buhûtî'ye ait “er-Ravdu'l-murbi' bi-
şerhi Zâdi'l-müstakni”
178
Müsneddeki hadislerin fıkıh konularına göre hazırlamış ancak hadis isnadları zikredilmemiş 22. ciltten oluşan
bir eserdir.
87
yine İbnü'l-Mutahhar el-Hillî tarafından tahkik edilmiş Şehid-i Evvel’in el-
Lümü'atü'd-Dimeşkiyye şeklinde sıralanabilir.179
1. Soru:
179
Bu kitabı incelemek için bkz. Kou Nakata, Isurāmu-hō no sonritsu kōzō-hanbarī-ha fikufu shinji-hen,
Nakanishiya shuppan, Tokyo 2003.
88
Bu tür faaliyetlere katılması kişini dine olan bağlılığını zaafiyete
uğratmamalı ve ihmaline sebep olmamalıdır.”180
2. Soru:
Cevap:
180
Nakata, Isurāmu-hō to wa nani ka?, s.256.
181
İbn-i Kudâme, el Muğni II, 541.
182
İbn Mâce, İttibau’s-sünne, 2.
183
Nakata, İsuramuhou towananika, s.258.
89
3. Soru:
4. Soru:
184
Mâide 5/5.
185
İmam eş-Şirbînî, Muğnil-muhtâc, VI,95.
186
Nakata, İsurāmu-hō to wa nani ka?, s.260.
187
Enbiyâ 21/7.
188
Nakata, Isurāmu-hō to wa nani ka?, s.262.
90
3.3.5.9 Japonya’da Fıkıh Alanındaki Çalışmalar Esnasında Ortaya
Çıkan Problemler ve Çözüm Yolları
91
Japonyadaki İslam araştırmalar ve eğitim için zemin oluşturmasının hedeflenelerek
ve bu amaçla yapılan İslami alan araştırmaları ise kısmen faydalı olmuş olsada yine
bazı problemler içermektedir. Bunlardan en büyük problemlerden biri adı üzerine
alan çalışması olduğu için çalışmaların çoğunlukla İslamın nasıl bir din olup ne tür
hükümleri içerdiğini araştırmak yerine İslami bölgelerdeki Müslümanların yaşam
tarzı ve yaklaşımlarının deneysel ve gözlemci yaklaşımla inceleniyor olmasıdır. 2007
yılında İslami alan araştırmaları adı altında yapılmış “ İslam'daki ibadetin kapsamlı
anlaşılması – Orta Doğu ve Güneydoğu Asya'da Vaka Çalışmaları ” 189başlığındaki
çalışma buna güzel bir örnektir. Burada konu ibadet olmasına rağmen fıkıh
kitaplarına değinilmemiş belirlenmiş bölgede soru sorma ve gözlem aracılığıyla
varılmış sonuçlar sunulmaktadır. Bununla beraber helal sertifikalandırma, İslamda
kadın gibi konularda ele alınmakta ancak her nekadar Müslüman ülkelerde olsaa
kültür ve geleneklerde karışabilmekte ve İslami değerlerden uzak bir yaşam tarzı da
olableceğinden bu tür çalışmalarda İslamiyeti yansıtmayan hatalarla da
karşılaşılabilmektedir. Bu sorunun üstesinden gelebilmek için alan çalışmalarında
İslamın özünde nasıl olduğu veya olması gerektiğine dair malumatlarada yer
verilmesi gerekmekte bunun içinde İslamiyeti ana kaynaklarından araştırabilecek
öğrencilerin yetiştirilebilmesi için üniversiteler arası anlaşmalar yapılarak değişim
programlarının çoğaltılması ve ilerletilmesi gerekli görülmektedir.
189
Mizugi Kosugi, “İsurāmu ni okeru sarā (reihai) no sōgō-teki rikai o mezashite ― Chūtō to Tōnan'ajia no jirei
o chūshin ni ―” (İslam'daki ibadetin kapsamlı anlaşılması – Orta Doğu ve Güneydoğu Asya'da Vaka
Çalışmaları), Kyoto Bulletin of Islamic Area Studies, 2007, c.1,sy.2, s165-209.
92
terimler yerine, geniş kitleye hitap edecek kolay bir anlatım üslubu esas alınmalıdır.
Cami ve mescit konusunda karşılaşılan en büyük sorunlar ise; yetişmiş Japon
imam sayısının eksik olması ( 5 mescit dışında Japon imam bulunmamaktadır),
yabancı ülkelerden gelen imamlara mescitlerin çoğunun dini vakıf statüsü olmadığı
için vize temin edilememesi ve bu yüzden birçok mescidin düzenli imamının
bulunmamasıdır. Bunun yanında farklı ülkelerden gelen yabancı Müslümanların
farklı kültür yapısına sahip olmasından dolayı hem kendi aralarında hem de
Japonlarla kültür çatışması yaşanabilmektedir. Müslüman yabancılarla Müslüman
Japonların dil ve kültür farklılığından dolayı iletişim zorluğu yaşaması ve yeni
Müslüman olmuş Japonların İslami konularda tek elden bilgi alamamasından dolayı
bilgi kirliliğinin oluşması da çözüme kavuşturulması gereken sorunlardandır.
Japonyada bulunan cami ve mescitler çoğunlukla Japonyadaki Müslümanların
ihtiyaçlarının giderilmesi üzerine devlet ya da malvarlığı olan şahıslar tarafından
desteklenerek kurulup sürürüldüğünden Japonların ihtiyaçlarını giderebilecek,
Japonlara yönelik ders halkaları ve faaliyetler pek bulunmamaktadır. İleriye dönük
olarak Japonların sorularını cevaplayacak Japon diline ve kültürüne hâkim donanımlı
cami imamlarının yetiştirilmesi ve bunun meslek olarak yapılabilmesi için düzenli
bir mali gelirin temini önemli olacaktır.
93
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM:
KARŞILAŞILAN SORUNLAR
94
4.1 JAPONYADA YAŞAYAN MÜSLÜMANLARIN HELAL
GIDAYA KARŞI YAKLAŞIMLARI VE TARİHİ SÜREÇ
Japonya’da helal gıda konusunda ilk olarak öne çıkan sorun helal etin
bulunamaması olmuştur. Japonya’ya Müslümanların akın etmesi 1980’li yılların
ortasından sonradır. Ancak ondan önceki 1970’li yıllarda Pakistanlılar Japonya’ya iş
sebeplerinden dolayı göç etmeye başlamış ve 1980’li yılların başında 500 kişiden
oluşan bir toplum oluşmuştur. Gayrimüslim bir ülke olan Japonya’da yaşamaya
başlayan bu toplum, domuz etinden kaçınmaya çalışmıştır. Bundan dolayı helal
kesim olmamalarına rağmen genel pazarlardaki tavuk eti ile dana etiyle yetinmek
durumunda kalmışlardır. Sadia isimli firma 1990 yılında Brezilya’dan ilk helal
sertifikalı ve damgalı tavuk eti ve türevlerini azar azar getirmeye başlamış ve 1998
yılı itibari ile Japonya marketinde iyice yer edinmiştir. 2005 yılına gelindiğinde diğer
Brezilya firmaları da Japonya piyasasında boy göstermeye başlamıştır.190
Yerli piyasada ise et kesim tesisleri ile irtibat kuran kişilerin çıkmasıyla bazı
et kesim tesisleriyle anlaşılarak İslami kesim uygulanmaya başlanmıştır. İlk başlarda,
kesilen helal etler ev ya da camilerdeki buzluklarda korunarak namaza gelen
Müslümanlara gerçek maliyetiyle veya maliyetine çok yakın bir fiyatla satılmıştır.
Dolayısıyla helal etin satılması başlangıçta ticaretten ziyade Müslümanlar arası
yardımlaşmaya dayalı olmuştur. Müslümanlar arasındaki güven ve yardımlaşma söz
konusu olduğundan paketlerin üzerinde helal olduğuna dair herhangi bir yazı ya da
işaret bulunmamıştır. 2002 yılında ise Endonezyalı bir öğrencinin, tavuk eti işletme
şirketine sahip olan Japon eşi, yerli tavuk etini Toukai bölgesinde toptan satmayı
teklif etmiş ve böylece sadece Müslüman toplum arasında sınırlı kalmayıp
Müslümanların işlettiği restoranlar, uçak içi yemeklere kadar büyük çapta helal etin
sunulması mümkün olmuştur. Pakette yazan helal yazısı, bu şirketin kendisine ait
olup helal olduğuna dair üçüncü bir kurumun denetim ve garantisi bulunmamaktadır.
Ancak satıcı ve alıcının Müslüman olmasından dolayı herhangi bir sorun teşkil
190
BRF, Our History, https://www.brf-global.com/en/about/brf/our-history/, (erişim:04.11.2018)
95
etmemiştir. Bu şirket daha sonra internet üzerinden de satış gerçekleştirerek
günümüzde de yine kendilerinin oluşturdukları helal yazısı ile satışa devam
etmektedir. Bununla beraber 2000’li yılların başından itibaren Avustralya’dan ithal
edilen sertifikalı helal kesim inek/dana ve koyun/kuzu eti oldukça artmıştır. Ancak
bununla birlikte bazıları helal sertifikası veren kurumlardan ücreti mukabilinde
sertifikalandırma yapmasına karşılık, bazıları güven esasına dayalı olarak sadece
helal damgası basılan Japonya içi helal kesim etlerde çoğalmıştır. Günümüzde helal
et kesimi yanında tüketicilerin helal ete ulaşmaları da 90’lı yıllara göre oldukça
kolaylaşmıştır. Özellikle Japonya’da soğutuculu ve donduruculu kargo sisteminin
ülkenin en ücra köşelerine kadar çok başarılı ve dakik bir şekilde ulaşması, bunun
yanında internet üzerinden alış verişlerin yaygın ve güvenilir olması helal kesim et
ve diğer helal gıdaları tüketenler açısından çok büyük bir avantaj olmuştur.
Müslümanların sayısı arttıkça bu döngü birbirini pozitiv şekilde tetikler hale
gelmiştir.191
191
Hajime Tanaka, “Japonya’da Helel Sertifikasyon”, konulu görüşme, Tokyo, (04.Kasım.2018).
96
toplumlar arasında soya sosu yasağını paylaşılmıştır. Yabancı Müslümanla evli olan
Japonlar için ise hemen hemen tüm yemeklerde kullanılan soya sosunun
yasaklanması büyük bir sorun olmuş, İslami ders halkalarında sürekli konuşulan bir
192
mevzu haline gelmiştir. 1994 yılında yayımlanan Müslüman gazetede ise
Abdülkerim Tomioka Soya sosunun haram olup olmadığı konusunu ele alarak yeni
İslam dinine girenler için eğer günlük yaşamda sıkıntı doğuracaksa ‘Soya sosu ne
kadar içilse de sarhoşluk vermeyeceğinden dolayı haram olmasa gerek’ görüşünü
paylaşmıştır. 193 Ancak eşleri Müslüman olan Japon bayanlar, bu görüşü eşlerine
kabul ettirmekte zorlanmıştır. Budan dolayı aralarında Müslüman olmaktan,
Müslüman bir eş ile evlendiğinden pişmanlık duyanlar da olmuştur. Kimileri, içinde
ilk zamanlarda soya sosu yasağının çıkmış olması sebebiyle Müslüman gazetede
paylaşılan caiz oluşuna dair yeni bir görüşü benimsemek konusunda vicdani sorunlar
yaşadığını dile getirmiştir.194 Bu karışıklıktan bir süre sonra büyük mağazalarda alkol
içermeyen soya sosların olduğuna dair bilgi Müslüman topluma ulaşmış, böylelikle
sorun büyük ölçüde ortadan kalkmıştır. Aradan 20 yıl geçmiş ve günümüzde de soya
sosundaki alkol ile ilgili çeşitli görüşler devam etmekte olup bazı ailelerde henüz
çözümlenememiştir. Ancak alkolsüz soya sosunun mevcut olduğu yaygın olarak artık
bilinmekte olup büyük ölçüde sorun çözülmüş görülmektedir.
192
Sara Kureshi, Keio üniversitesi, Tokyo 2017, s.9.
193
Musurimu Shinbun, 1994, sy.28, s.5.
194
Musurimu Shinbun, 1994, sy.30, s.23.
97
göstermek ve onlara kolaylık sağlamak için tek tek alkol ve hayvansal ürünleri
içermeyen ürünleri liste haline getirmiştir.
2001 yılında gıda hijyen kanununda bazı değişiklikler yapılarak belirli alerji
öğelerinin yazılması ve biraz bile bulunma ihtimali olduğu takdirde içeriğin
belirtilmesi şart koşulmuştur. Böylece dana eti, tavuk eti, domuz eti ve jelatinler bu
kurallar altında gıda etiketlerinde belirtilmeye başlanılmıştır. Ürün hakkında
195
Kureshi, s. 12.
98
bilgilendirmenin zorunlu olduğu bu dönemden itibaren detaylı bilgiye ulaşmak daha
kolaylaşmış ve helal liste ihtiyacı da kısmen kalkmıştır. 196
Yaklaşık son otuz yıldır Japonya’da yaşayan Müslümanlar gerek yerli kesim
eti işleme, gerekse helal gıdanın ticaretini yapma konusunu bizzat kendileri
üstlenmiştir. Marketlerdeki Müslümanların yiyebileceği gıda ürünlerini araştırıp
bulmakta yine Müslümanların yardımlaşarak araştırdıkları bilgiye dayanmakta olup
güvenle Müslüman toplumunda paylaşılmıştır. Ancak 2010 yılından itibaren o
zamana kadar ‘Müslümanlar tarafından yine herşey Müslümanlar için’ şeklinde
kabul görmüş sâfiyane yapı değişmeye başlamış, sadece Japonya’da yaşayan
Müslümanların değil yurt dışından turist olarak gelen Müslümanların sayısında da
gözle görülür bir artış meydana gelmiş olmasından dolayı, bu artışları paraya
çevirmek isteyen ve bu alandaki bâkirliği fark eden bazı gayrimüslim Japonlar Helal
gıda danışmanlığı şirketleri kurmuşlar ve Japon gıda şirketlerine helal gıda üzerine iş
modeli sunmaya başlamışlardır. Gayrimüslimler tarafından Helal ürünlerinin
piyasaya sunulmasıyla ürünlerin helalliğine dair garanti sunan helal sertifika
kurumları da ardı ardına kurulmuş, böylece helal konseptinin ticaret haline geldiği
dönüm noktası başlamış olmuştur. 197
Ülkenin resmi dini İslam olan fakat ülke halkı çeşitli etnik gurup ve
kültürlerden oluşan Malezya’da Müslümanların güvenle gıda ürünlerini tüketebilme
ihtiyacı, helal gıda konusunun ulusal düzeyde ele alınmasına neden olmuştur.
196
Sağlık Bakalığı tarafından karar verilmiş kanunlar listesi için bkz.
https://www.mhlw.go.jp/web/t_doc?dataId=73023000&dataType=0&pageNo=1, (erişim: 04.11.2018)
197
Kureshi, s.15.
99
kriterlere uygundur” şeklinde bir helal mektup vermesiyle başlamıştır. 1975 yılında
ülkeye bunu destekleyen yasa getirilmiş, 1994 yılında ilk defa gerçek manada
sertifika logosu verilerek sertifikalandırma yapılmaya başlanmıştır. 1998 yılında ise
Helal denetim ve teftişler başlamış ve bu görev hükümet tarafından atanan bir şirket
olan İlham Daya Şirketine devredilmiş ve onun tarafından yürütülmüştür. 2002 yılına
gelindiğinde helal sertifikalandırma işleri tamamıyla JAKIM’e (Malezya İslam
Kalkınma İşleri Başkanlığı’na) bağlı 28 kişilik bir çalışma ekibi olan uygulamadaki
gıda ve kozmetik ürünler dairesine bırakılmış, JAKİM, 2005 yılına gelindiğinde
Müslümanların artan ihtiyaçlarına binaen 165 kişilik profesyonel bir ekiple Helal
Hub Bölümünü kurmuştur. 2008 yılına gelindiğinde ise Helal sertifikasyon yönetimi
Helal Endüstri Geliştirme Kurumu tarafından devralınmıştır.198
Malezya standardı ilk olarak 2000 yılında oluşturulmuş, daha sonra iki kez
gözden geçirilip bazı değişikler yapılmıştır. Bunlar yasak olan şeylerin kapsamı ve
içeriği ve bu kurallara dâhil olacak ürünler ile ilgili bazı detaylardır. Bu kuralların
uygulandığı ürünler sadece gıda ürünleri ile sınırlı olmayıp kozmetik ürünler, deri ve
hayvan kılından yapılmış ürünler, ilaç, taşıma ve depolama işleri, kalite kontrolü ve
bunun yanında şirket içi organizasyon, yönetmenler, uzman teknisyenler, dağıtım
elemanları ile ilgili kuralları da içermektedir. 199
198
Halal Malaysia Offical Portal,
http://www.halal.gov.my/v4/index.php?data=bW9kdWxlcy9uZXdzOzs7Ow==&utama=ann&ids=corporate&la
ng=bm, (erişim: 08.11.2018).
199
Zaidanhōjin shokuhin sangyō sentā, Marēshia hararu seido no kiso to ōyō, 2010, s.9. Malezyadaki Helal
Sertifikalandırma ile ilgili yazılmış makale için ayrıca bkz. Tawada Yūji, Isurāmu to shōhi shakai: Gendai
marēshia ni okeru harāru ninshō, Ōi shiritsu daigaku, Hukui 2012, sy.63, s.69-85.
100
kendi standartlarını oluşturan birçok helal belgelendirme firmaları ardı ardına
kurulmuştur.
2010 yılından 2016 yılları arasına kadar yaklaşık 100 kadar firmanın
kurulduğu söylenmektedir. Bu firmalardan 33 tanesi tariç tutulursa bunlar pek
tanınmamaktadırlar. Bununla birlikte helal meselelerle doğrudan ilgilenmeyen ancak
bununla ek iş olarak ilgilenen kurumlar da dâhil edildiğinde sayı daha da fazla bir
rakama ulaşmaktadır.200
200
Kyōto shinbun, Isuramu-muke shokuji, ninshō ranritsu de konran kankō-chō ga jittai chōsa e,2014,
https://halaljapan.jp/halalnews140905-2-2035.html, (erişim: 08.11.2018).
201
Kimiaki Tokumasu, “Japonya’da Helel Sertifikasyon” , konulu görüşme, Tokyo Japon Müslüman Derneği,
(04.Temmuz.2017).
202
Aiso- rabo kabushikigaisha, Harāru ninshō to wa, http://jmaweb.net/info/460873, (erişim: 10.11.2018).
203
Muto Hideo, Harāru-shoku o kangaeru, Sharīa kenkyū, 2014, sy. 11, s.105.
101
4.3.4 Japonya’da ihtiyaç duyulmadığı düşünülen Helal sertifikasyon
Japonya’da Sarah Kureşi Yoşimi ve Naoki Maeno gibi şahıslar başta olmak
üzere bazı Müslümanlar Japonya’da helal sertifikanın aşırıya gittiğini savunarak
helal sertifikanın gerekmediğini düşündükleri birtakım alanlara dikkat çekmeye
çalışmışlardır.
Bunlardan biri helal kesim ile ilgili bazı katı kuralların uygulanmasıdır.
Marketlerde helal sertifikalı et ürünlerine ulaşımın kolaylaşmasının Müslümanlar
için büyük bir kolaylık sağlayacağı kesindir. Ancak helal kesim yerlerinde uygulanan
katı şartların bunu zorlaştıracağından ve uygulanabilir ortak bir kuralın olmaması
dolayısıyla eleştirilmiştir. Örnek olarak yaklaşık iki yıl öncesinden helal et kesimi
yapmayı planlayan bir şirketin sonrasında bundan vaz geçmesi, et tesisi ve domuz
çiftliği arasında bulunması gereken mesafenin helal sertifika kurumlarına göre
farklılık arz etmesi ya da belirsiz olması sebebinden kaynaklanmıştır. Bunun yanında
bazı kurumların etin korundukları yer ve araçlarla taşınması esnasında diğer haram
ürünlerden ayrı tutulması yönünde Japonya gibi gayrimüslim ülkede (Japonya
genelinde) gerçekleştirilmesi oldukça güç koşulları şart koşmaları da bu sektörün
yaygınlaşmasını zorlaştırmıştır.204
Japonya’da aşırı görülen bir diğer helal sertifika verilme şartı da birincil
ürünler ve birincil ürünler için kullanılmış gübre ve yemlerin sertifikalanmasıdır. Her
ne kadar bazı kurumlar helalliği yönünde şüphe uyandırmayan çay, kahve, süt,
yumurta, meyve, sebze gibi ürünlerin sertifikalanmasını uygun görmese de bazı
danışmanlar ve sertifika kurumlarının bunların gerekliliğini sunarak adeta bir yarış
içine girdikleri görülmektedir.
204
Kureshi, s.23.
102
Kesin olmamakla beraber hayvansal madde ya da alkol içermesi muhtemel
olan gıdalar, katkı maddeleri ve istihale meselesi kapsamına giren gıdaların da yine
mezhebi farklılıklar ve kişisel tercihlerin bulunması dolayısıyla firmadan firmaya
değişebilecek helal standardına göre sertifikalanması yerine gıda etiketlerinde
belirtilen bilgilere göre kişisel tercihe bırakılması daha uygun görülmüştür.205
205
Kureshi, s. 26.
206
Kureshi, s. 31.
207
Kimiaki Tokumasu, “Japonya’da Helel Sertifikasyon”, konulu görüşme, Tokyo Japon Müslüman Derneği,
(04.Temmuz.2017).
103
başlanılmıştır. İslam’ın özü ve Müslümanların görüş ve durumlarını göz ardı eden bu
yaklaşım bir takım kritik yanılgılara yol açmıştır. Bu sorunlardan bazı yaşanmış
örnekler bu kısımda ele alınacaktır.
208
Kureshi, s. 43.
104
4.4.2 Aşırı Detayların Yol Açtığı Problemler
209
Kureshi, s. 46.
210
Morishita Emi ve Takei Izumi, Hararu ninshō shutoku gaidobukku, Tōyōkeizaishinpōsha, Tokyo 2014, s.108.
211
KURABO, Niku-shu no idenshi hantei kensa-yō kitto no kaihatsu to hanbai kaishi ni tsuite, 2015,
https://www.kurabo.co.jp/news/newsrelease/20151116_1416.html, (erişim: 15.11.2018)
105
212
sunulmuştur. Bu yöntemler henüz yaygın olmamakla beraber günümüzde bazı
şirketler tarafından uygulanmaktadır.
Helal gıda sektöründe büyük bir titizliğin baş göstermesi ile beraber
Gayrimüslim satıcılarda büyük bir endişe ve tedirginlik yaşamasına yol açtığı da
görülmektedir. Bir helal danışma firması ürünlere hata ile de olsa haram bir madde
karıştığı takdirde ağır bir cezaya tabi tutulacağını belirtmiştir.213 Böyle bir algıdan
kaynaklanmış olmalıdır ki bir bulguya göre Müslüman bir müşteri telefon üzerinden
fabrikaya ürün hakkındaki soru sormasına karşılık cevap alamamış, sadece karşı
tarafa helal sertifikalı olmadığı tekrar tekrar vurgulanmıştır. 214
212
HALAL EXPO JAPAN 2016, Shutten kigyō, http://expo2016.halalmedia.jp/2016/09/16/kurabo/, (erişim:
15.11.2018)
213
http://www.isolabo.net/45_HALAL/index.html, (erişim: 15.11.2018).
214
Kureshi, s.49.
106
215
itibaren Islamic Circle of Japan’da eğitim bölümü başkanıdır. Bunun yanında
helal gıda ve sertifika konusunda aktif faaliyetleri bulunmaktadır.
Naoki Maeno asıl olanın helal olduğunu, helallerin harama nispeten daha
fazla olduğunu bu yüzden helal dairesinin daraltılmaması gerektiğini ifade etmiştir.
Şüpheliler üzerinde durulup irdelendikçe bu kapsamın genişleyip kişide huzursuzluk
meydana getireceğini, oysa İmanın kalpte huzur doğurması gerektiğini belirterek
fazla derin araştırılmaması gerektiğini öne sürmüştür. Bu bağlamda Hz. Mûsâ'nın
Allah-u Teâlâ’dan aldığı emiri İsrail Oğullarına iletmesi ve İsrail Oğullarının sarı
inek ile imtihanını örnek vererek dinimizde derine inildiği takdirde güç
yetirilemeyecek birtakım meşakkatli tekliflere yol açan soru ve analizin uygun
olmadığına işaret etmiştir.
215
Naoki Maeno, “Japonya’da Helel Sertifikasyon”, konulu görüşme, Tokyo Japon Müslüman Derneği,
(04.Temmuz.2017).
216
Buhârî, Îmân, 39.
107
Bunun yanında Mâide suresindeki “Ey iman edenler! Açıklandığı takdirde
sizi sıkıntıya sokacak hususlarda soru sormayın. Kur’an indirilirken böyle sorular
sorarsanız size açıklanır. Allah onlardan sizi muaf tutmuştur. Allah çok bağışlayıcıdır,
halîmdir. ”217 ve “ Bu tür soruları sizden önce de bir topluluk sormuş, fakat sonunda
bunları inkâr eder olmuşlardı.”218 ayetini ve "Allah farzlar emretmiştir, sakın onları
ihmal etmeyin, bir kısım da yasak sınırlar koymuştur, sakın bunları aşmaya
kalkmayın. Bazı şeyleri de haram kılmıştır, sakın bunları ihlal etmeyin. Bazı şeylere
de -unuttuğu için değil- acıdığı için, yani rahmet olsun diye sukut buyurmuştur, sakın
219
bunlardan sual sormayın." hadisinini zikrederek bazı mevzularda tafsilata
girilmemiş olmasının bir rahmet olduğunu belirtmiştir. 220
217
Mâide, 6/101.
218
Mâide, 6/102.
219
Beyhakî, es-Sünenü'l-Kübrâ, X.21. Dârekutnî, IV, 183.
220
Naoki Maeno’nun Youtube vidyosundaki konuşmasından, “Isurāmu ni okeru shoku to harāru ninshō”,
1:10:46, 2016 , https://www.youtube.com/watch?v=yoiRCbDRcRs, (erişim: 17.11.2018).
108
yönelik çözümleri kapsamakta olup Keio Üniversitesi’nin makalesinde
yayınlanmıştır.221
Buna kıyasen halkın kahir ekseriyeti gayrimüslim olan ve din ile devlet
işlerinin birlikte yönetilmediği Japonya’da durumun farklı olması dolayısıyla aynı
standart uygulandığında çözümden çok sorun yaratacağını ifade etmiştir.
221
Sara Kureshi Yoshimi, “Japonya’da Helel Sertifikasyon”, konulu görüşme, Tokyo, (04.Temmuz.2018).
222
Kureshi, s. 14.
223
Kureshi, s. 18.
109
görüşlerin bulunduğunu belirtmiştir. Ardından böyle bir özelliğe sahip bir toplumda
farklı anlayışlara ve farklı tatbikata müsamahadan uzak bir şekilde helalin tek bir
standarda uygun olmasına çalışılmasının doğru olmayacağını izah etmiştir.224
224
Kureshi, s. 15.
225
Kureshi, s. 69.
110
sertifika veren kuruluş vardır.226 Bunlardan biri de Ōtsuka mescidine ait dini kurum
olan Japonya İslam Kültür Merkezidir. İlk olarak 1997 yılında helal sertifika
vermeye başlayan bu kurumun sorumlusu Harun Kureshi Bey başta olmak üzere
dernek yetkileri günümüzde Japonya’da helal sertifikasının gerekli ve önemli
olduğunu savunmaktadırlar.
226
Japan Halal Business Association, Omona harāru ninshō dantai , http://www.halal.or.jp/halal/halal6.html,
(erişim: 20.11.2018)
111
alınmasını desteklemektedirler. Otsuka Camisi ve diğer bazı dernekler bunda başı
çekmektedirler.227
Helal sertifikanın gerekliliği ile ilgili iki farklı görüşün daha objektif olarak
ele alınması ve böylece daha sağlıklı adım atılarak çözüm yoluna gidilmesi için 2016
yılında herhangi bir çıkarı olmayan Müslümanlar ve tüm Japonya’daki Müslüman
yetkililer çağırılarak Japonya Geneli Müslümanlar Toplantısı adı altında istişare
toplantısı yapılmıştır. Söz konusu toplantıda bazı ortak görüşler beyan edilerek
bunun ile ilgili tebliğlere yer verilmiştir. Bu toplantıda varılan ortak görüş ülke içerisi
helal sertifikasının olmaması gerekliği yönünde olmuştur. Toplantı sonucu
yayınlanan içerik şu şekildedir:
2- Eşyada asıl olan helallik olup Kur’an-ı Kerim ve sünnette açık bir delili
olmadıkça haram sayılamaz. Helal sertifikası olmasa da Japonya’daki Müslümanların
tüketebileceği gıdalar yeterince bulunmaktadır.
227
Harun Kureshi, “Japonya’da Helel Sertifikasyon” konulu görüşme, Tokyo, (04.Kasım.2018).
228
İslamic Center of Nagoya, Dai 2-kai zenkoku musurimumītingu, http://nagoyamosque.com/7685.html,
(erişim: 20.11.2018).
112
4.5.3 Tokyo Câmi ve Helal Sertifikasyon Girişimi
229
Muhammed Raşit Alas, “Japonya’da Helel Sertifikasyon”, konulu görüşme, Tokyo, (10.Kasım.2018).
230
Bu konuyla ilgili daha ayrıntılı bilgi için bkz. Tsuchiya Nariyoshi, nihon ni okeru shoku no musurimu taiou no
kadai to genjitsu, Dezain eggu kabushikigaisha, Tokyo 2017, s.39.
113
getirdiği bazı sorunların üstesinden gelebilmek için piyasada düzenleyici bir rol
üstlenmeye çalışmış ve bu yönde bir karar almıştır. Japonya Geneli Müslümanlar
Toplantısı’nda da belirtildiği gibi helal ve haramı belirleme yetkisinin yalnızca
Allah’a ait olduğunu savunan bu dernek, helal sertifika değil Muslim friendly
ibaresinin kullanılmasını daha uygun görmüştür. Ayrıca helal uygulama
standartlarında bir bütünlük oluşturulabilmesi için hazırlanan gerekli şartlara uygun
olan ürün ya da restoranlara Muslim friendly logosu vermeye başlamıştır.231
3. Yemek hazırlama yeri, yıkama yeri ve depo için özel bir yer
bulundurulması. Helal yemek hazırlanan yerden ayrılıp farklı yerlere git gel
yapmamalı.
5. Hammaddelerin belirtilmesi.
231
Kimiaki Tokumasu, “Japonya’da Helel Sertifikasyon”, konulu görüşme, Tokyo Japon Müslüman Derneği,
(15.Temmuz.2018).
232
Musurimu shokuhin ni kansuru kijun, nihon musurimu kyoukai, 2017.
114
Helal mevzusu dini kategoriye girdiğinden Japonya’da Müslümanların
devlet aracılığıyla helal sertifika kuruluşlarını tek çatı altında toplamaları imkânsızdır.
Ancak Müslüman ülkelerle helal konusunda yakından ilgilenen ve Japonya’da öncü
kurum olması hasebiyle itibar gören Japon Müslüman Derneğinin bu girişimi ile
yerel şirketler tarafından zamanla diğer helal kuruluşlara ve firmalara nazaran tercih
edileceği ümit edilmektedir.233
233
Kişisel Görüşme, Tokyo Japon Müslüman Derneği, (15.Temmuz.2017).
115
Bu prosedürün gelişimi turizm tanıtım ajansı ile arazi-altyapı-ulaştırma
bakanlığına bağlı orta Japonya bölgesi ulaştırma dairesinin işbirliğiyle
gerçekleşmiştir.
116
umulandan hızlı bir şekilde gerçekleşmesi ile gıdaların içerikleri daha kapsamlı ve
daha anlaşılır hale gelmiştir.234
234
Tüketim ajans ile ilgili ayrıntı için bkz. Shōhishachō,
http://www.caa.go.jp/policies/policy/consumer_research/white_paper/2013/white_paper_1102.html, (erişim:
01.12.2018).
235
Kokudo Kōtsūshō chūbu un'yu-kyoku, Kankō ni yoru chiiki shinkō no suishin,
http://wwwtb.mlit.go.jp/chubu/recruit/outline/vision-b.html, (erişim: 01.12.2018).
236
Kureshi, 71.
117
Tüketici ajansı kurulduğunda bazı kurum ve bakanlıkların yetkileride bu
kuruma devredildi. Aşağıda tüketici ajansı ve yetki devri yapan kurum ve
bakanlıklar görülmektedir. 237
237
Tüketim Ajansı Şablosu,
http://www.caa.go.jp/policies/policy/consumer_research/white_paper/2013/white_paper_1102.html,
(erişim: 01.12.2018).
118
SONUÇ
Japon halkının Müslümanlarla ve bir din olarak İslamiyet ile karşılaşması 19.
yüzyılın ikinci yarısından sonra gerçekleşmiş, tarihe ismi geçen Japon asıllı ilk
Müslümanlar da bu yıllarda İslam’la müşerref olmuştur. O zamandan bu zamana
Japonya’daki İslami gelişimin 120 yıllık bir tarihi vardır. İlk olarak Japon yerel
halkının Müslümanlarla tanışması 1890 yılında gerçekleşen Ertuğrul heyetinin
Japonya’ya ziyareti ile olmuştur. Ondan önceki temaslar daha çok diplomatlar
arasında gerçekleşmiştir. Rusya’da yaşanan komünist ihtilali sonucunda 1920
yıllarında Kazan Türklerinin Japonya’ya iltica edip yerleşmesi ile Japonya’da ilk
Müslüman topluluğu oluşmaya başlamıştır. Bu olayın gelişiminde Kazan Türkü olan
Abdürreşid İbrahim Bey ve Muhammed Abdülhay Kurbanali Beyin büyük katkısı
vardır. İkinci Dünya Savaşından sonra Japonya’ya Müslüman ülkelerden çeşitli
tebliğ heyetlerinin gelmesi, Japonya’nın Müslüman Arap ülkeleriyle ticari
münasebetlerin çoğalması ve Müslüman işçi ve öğrencilerin Japonya’ya akın
etmesiyle yabancı Müslümanların sayısı ve Müslüman olan Japonların sayısı
artmıştır.
119
Bu gibi sorunların ana sebebi hocaların İslam ile ilgili yeterince bilgili olmamaları ve
okulların bu konuda önlem almamış olmasıdır. Bu yüzden meselelerle ilgili her aile
bireysel olarak çözüm önermeye çalışmakta lâkin farklı cevaplar alabilmektedirler.
Bu konuda en ümit verici çözüm 2017 yılında Kanagava Uluslararası Vakfı
tarafından okula destek mahiyetinde temel İslami bilgiler ve Müslüman öğrencilerle
nasıl ilgilenilmesi gerektiğine dair tavsiyeler içeren ‘Müslüman Çocukları Anlamak
İçin’ adındaki broşürdür. Ancak bu broşür henüz tam bilinmemekte bu sebeple
yaygın kullanılmamaktadır. Artan Müslüman öğrenciler göz önünde bulundurularak
eğitmenlere staj aşamasında broşürün tanıtılması ya da bölgelerdeki eğitim
komiteleri aracılığıyla okullara gönderilmesi daha verimli sonuç elde edilmesini
sağlayacaktır. Japonya’daki Müslüman nesillerin İslami eğitim açığını giderebilmek
ve Müslüman kimliklerini koruyabilmelerini sağlamak için ise şehir dışında yatılı
okul veya okullar açıp, Japonya devlet okullarının örgün eğitimi ile beraber İslami
eğitim de vermek çözüm sağlayabilir. Okul dışında düşünülebilen bir diğer metot ise
teknoloji imkânları aracılığıyla internet üzerinden dersler yapmak olabilir. Böylece
dağınık şekilde yaşayan ve toplu halde ders görme imkânı olmayanların da bu
ilimlerden faydalanması sağlanabilir. Bunun yanında eğitmenlerin ülkenin kültür ve
diline hâkim, ilim tahsil etmiş olarak yetiştirilmesi ve eğitim materyallerinin birebir
Japoncaya çevrilmeksizin Japonya’da büyümüş donanımlı eğitmenler tarafından
açıklama ve örneklemeler dâhil edilecek şekilde yapılması özellikle çok önemlidir.
Ayrıca Müslüman ve fakat İslami ilimlerde eksiği olan ebeveynlerin ve çocukların bu
alanda ilmi olan kişilerden faydalanabilmeleri ve manevî dayanışma, cemaat şuuru
içinde olabilmeleri için Müslümanların toplanıp bir araya gelmesi ve özel bir
yerleşim bölgesinin oluşturulması ya da olabildiğince birbirlerine yakın yerlerde
oturmaları bu yöndeki sorunların çözümlenmesine katkı sağlayacaktır.
120
hocaların yetersizliği ve İslami derslerin sosyal bilimler perspektifinden işleniyor
olup yeterli bir İslami eğitim görülememesidir. Ayrıca Japonya’daki
üniversitelerdeki İslami ders ve çalışmalarının çoğunun doğrudan Batı ülkelerinden
alınmış kaynaklar üzerinden yapılıyor olması da büyük bir problemdir. Günümüzde
Japonya’nın Batı ülkelerinden giderek Doğu ülkelerine yöneliyor olması ve
Japonya’daki Müslüman nüfusunun artıyor olması Japonya’daki İslami çalışmalara
olan ihtiyacı da arttırmaktadır. Son zamanlarda yapılan Üniversiteler arası ortak
çalışma olan ‘İslami alan araştırmaları’ da bu gibi sebeplere dayanarak yapılan bir
çalışmadır. Bu çalışmalarda özellikle Müslüman ülkeler ve üniversitelerle iletişim
kurularak yerel bilgilerden yararlanılmaya çalışılmıştır. Ancak bu girişim her ne
kadar güzel bir gelişim gibi görülse de daha çok gözlem ve deneye dayalı bir çalışma
olduğundan yetersiz kalmaktadır. Bu çalışmaların daha çok değer kazanabilmesi ve
isabetli olabilmesi için İslam’ın esas kaynaklardan incelenmesi gerekmektedir.
Bunun için de öğrencilere yurt dışı eğitim programlarının düzenlenmesi ve
Japonya’da yüksek lisansa da devam edebilecekleri devlet üniversitelerinin birinde
lisans düzeyinde İslami bilimler fakültesinin kurulması gerekli sayılmaktadır. Cami
ve mescitlerdeki sorunlara gelince, İleriye dönük olarak Japonların sorularını
cevaplayacak Japon diline ve kültürüne hâkim donanımlı cami imamlarının
yetiştirilmesi ve bunun meslek olarak yapılabilmesi için düzenli bir mali gelirin
temini önemli olacaktır.
121
mevcuttur. Kısacası helal sertifikası alınması yerine alerji listesinin piktogram
halinde genişçe belirtilmesini veya helal kavramını kullanmadan ‘Muslim-Friendly’
işaretinin (Müslümanlara uygundur işaretinin) kullanılmasını savunanlar vardır.
Bundaki sebeplerden bir tanesi helal sertifikalandırma için bir standart oluşturma
konusunda devletin liderlik yapmasının anayasadaki laiklik prensibi gereği
mümkünâtının olmamasıdır. Pigtogramlarla alerji listesinin detaylı belirtilmesi veya
gıdalarda ‘Muslim-Friendly’ logosunun bulunması sadece Japonya’da yaşayan
Müslümanları değil aynı zamanda olimpiyat öncesi ve sonrası ülkeye gelecek olan
milyonlarca Müslüman turisti de etkilediğinden devlet ajanslarının veya
kurumlarının öncülüğünde gerçekleştirme imkânının bulunması ve standart hale
getirilmesinin kolaylığıdır.
122
BİBLİYOGRAFYA
Consideration of the Islamic Policy in Wartime Japan: Focus on the Dai Nippon
Kaikyo Kyokai Daisuke SHIMADA Research Associate, WASEDA
University, http://www.cismor.jp/uploads-
images/sites/2/2015/05/3871b84b54e431738da22a51d075efd2.pdf,(erişim:1
9.02.2018).
123
Dr.Hee-Soo(Cemil), İbrahim İlhan, Osmanlı Japon Münasebetleri ve Japonya’da
İslamiyet, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 1989.
İnsan Kültürü Araştırma Örgütü 3. Aşama (2016-2021yılı) Orta Vadeli Hedef · Orta
Vadeli Plan Formülasyonu, Ningen bunka kenkyū kikō dai 3-ki (Heisei 28-
nendo ~ Heisei 33-nendo) chūki mokuhyō chūki keikaku sakutei taikō (人
間文化研究機構第3期(平成 28 年度~平成 33 年度)中期目標・中
期計画策定大綱), Strateji toplantısı kararları 2015.
İto Shiro, “Educational İssues of Muslim Migrants in Japan”, Asian Social Science,
2012, c.8, sy.1, s.104-106.
İtagaki Yūzō (板垣 雄三), Gotō Akira (後藤 明), İsurāmu no toshi-sei (イスラーム
の都市性), Akishobo, Tokyo 1992.
124
Kamada Shigeru ve Kobayashi Haruo., Çev.Yrd.Doç.Dr.Mahmut Salihoğlu,
“ Japonya’da İslam Araştırmaları: Bir Medeniyetin Derinliklerine Doğru”,
http://asosindex.com/cache/articles/japonya-da-islam-arastirmalari-bir-
medeniyetin-derinliklerine-dogru-f390641.pdf, Çanakkale Onsekiz Mart
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Çanakkale 2014, sy. 4, s. 97-110.
Komura Akiko, “Japanese Sipirituality Seen From the History of İslam in Japan”, Dil
kültür iletişim, 2015, sy.7, 199 – 215.
Kosugi Yasushi, Necessity of Constructing the Study of Islam for a New Era of
Globalization: Targets and Prospects, Kyoto Bulletin of Islamic Area
Studies 2012, c.5, sy.2, s.175-191.
Çev. Kobayashi Owais Muhammad, “The Holy Qu’ran – Arabic Text with Japanese
Translation and Commentary”, İslam İnternational Publications, United
Kingdom 2016.
Masayuki Numajiri, World Religion Crossing The Border : The Future of Gods in
the Era of Globalization, Otemon Gakuin University 2010, sy. 4,
https://ci.nii.ac.jp/els/contentscinii_20170606220551.pdf?id=ART00094871
85, (erişim:15.03.2018)
Çev. Muhammad Owais Kobayashi, The Holy Qu’ran – Arabic Text with Japanese
Translation and Commentary,İslam İnternational Publications, United
Kingdom 2016. https://www.alislam.org/quran/Holy-Quran-Japanese.pdf,
(erişim:15.03.2018)
125
Mutō Hideo (武藤英臣), Helal Gıda Üzerine Düşünmek, Harāru-shoku o kangaeru
(ハラール食を考える), Sharīa kenkyū, 2014, sy.11.
Morishita Emi (森下 翠惠), Takei Izumi (武井 泉), Helal Sertifikalandırma Klavuzu,
Hararu ninshō shutoku gaidobukku ( ハ ラル 認 証取得 ガイ ドブッ ク ),
Tōyōkeizaishinpōsha, Tokyo 2014.
Nakata Kou (中田考), İslam Hukuku Nedir? Isurāmu-hō to wa nani ka? (イスラー
ム法とは何か?) Sakuhinsha,Tokyo 2015.
Nakata Kou (中田考), İslam Hukuku’nun Yapısı- Hanbeli mezhebi ibadet bölümü,
Isurāmu-hō no sonritsu kōzō ― hanbarī-ha fikufu shinji-hen, ( イスラーム
法の存立構造―ハンバリー派フィクフ神事編), Nakanishiya shuppan,
Tokyo 2003.
Numajiri Masayuki, World Religion Crossing The Border : The Future of Gods in
the Era of Globalization, Otemon Gakuin University 2010, sy. 4, s57-72.
126
Gendai isurāmu-hō kenkyū no atarashī chōsen ~ Chūtō saiken-hō no
kokusai hikaku bunseki(現代イスラーム法研究の新しい挑戦~中東債
権法の国際比較分析), Kakenhi NEWS[Broşür], 科研費 NEWS 2016,sy.2.,
https://www.jsps.go.jp/j-
grantsinaid/22_letter/data/news_2016_vol2/p05.pdf,(erişim: 02.10.2018 )
Dr.Salih Mahdi al-Samarrai, The Massage of İslam İn Japan – İts History and
Development, İslamic Center of Japan yayınları, Tokyo 1999,
https://unity1.files.wordpress.com/2009/06/islam-in-japan.pdf,
(erişim:16.03.2018)
Saito Yasuo (斎藤 泰雄), Okulda Din Eğitimine Yönelik Yaklaşım- Japonya’nın
Tecrübesi, Gakkō ni okeru shūkyō kyōiku no toriatsukai ― Nihon no
keiken, Kokusai kyoiku kyokaironshu, (学校における宗教教育の取扱い
―日本の経験) 2015, c.18, sy, 1, s. 119-134. https://ir.lib.hiroshima-
u.ac.jp/files/public/4/40845/20160831143921804958/JICE_18-1_119.pdf,
(erişim:21.03.2018)
127
Shimada Daisuke (島田 大輔), Çok Yönlü Müslüman Politikasından "Büyük Doğu
Asya" Müslüman Politikasına, Zenpoui Kaikyou Seisaku Kara Daitoui
Kaikyou Seisakue, (「全方位」回教政策から「大東亜」回教政策へ),
Wasedadaigaku Ajia kenkyū kikō,sy.8, s.1-24.
file:///C:/Users/candas/Downloads/jisedaiajiaronshu_8_Shimada.pdf,
(erişim: 04.01.2018)
Tanada Hirofumi (店田 廣文), Okai Hirofumi (岡井 宏文), “ Japonya'da yaşayan
Müslümanların çocuklarının eğitimi ile ilgili anket raporu”, Tainichi
musurimu no kodomo kyōiku ni kansuru chōsa hōkoku-sho (滞日ムスリム
の子ども教育に 関する調査報告書), Waseda Üniversitesi IMEMGS
araştırma yazısı: Japonya’daki Müslümanlar, Tokyo 2010, sy.6,s.1-149.
Tanada Hirofumi, “İslamic Studies During the World War 2 Period”, Waseda
University Human Science Studies 2002, c.15, sy, 1, s. 85-120.
file:///C:/Users/candas/Downloads/Kakenhi_Tanada_2.pdf,
(erişim:16.03.2018)
Tanaka İppei (田中 逸平), İslam ve Hac- Hakuun Yuuki, İsuramu Cunrei- İHakuun
Yuuki, Ronsosha (論創社) 2004.
Tsuchiya Nariyoshi (土屋 成慶), Helal Gıda – İnbound Pazarlama: Japonya’da gıda
alanında yapılması gerekenler ve günümüzdeki durum, Harāruinbaundo:
nihon ni okeru shoku no musurimu taiou no kadai to genjitsu (ハラール・
128
インバウンド:日本における食のムスリム対応の課題と現実), Dezain
eggu kabushikigaisha, Tokyo 2017.
Takee Asada, Japan's Foreign Trade under its Isolation Policy, Meidai shōgaku
ronsō,c.82,sy.1,s.27- 46.
Usuki Akira, “An investigation of the transition from Colonial Politics to Area
Studies”, s.11-17.
http://repository.tufs.ac.jp/bitstream/10108/26300/1/cdats-hub3-3.pdf,
(erişim:16.03.2018)
Uzunoğlu Ahmet, Tokyo Camii, Dini ve sosyal hizmet vakfı yayınları, Ankara 2003,
sy,3.
Yeni Nesil Asya Çalışmaları: Waseda Üniversitesi Asya Araştırma Örgütü "Yeni
Nesil Asya Forumu" Araştırma Makaleleri Raporu, Jisedai Ajia ronshū:
Wasedadaigaku Ajia kenkyū kikō `jisedai ajiafōramu' kenkyū seika hōkoku
ronbun-shū,( 次世代アジア論集 : 早稲田大学アジア研究機構「次世代
アジアフォーラム」研究成果報告論文集), Wasedadaigaku Ajia kenkyū
kikō 2014, sy.8,s.3-26.
Yoshiko Oda, Çev: Hamit Er, Japonya’da Din Eğitimi, Din Eğitimi Araştırmaları
Dergisi, İstanbul 2004, sy.14, s.98-104.
--------------------------------------
https://www.trthaber.com/haber/gundem/musluman-azinliklar-zirvesi-istanbulda-
gerceklesecek-359392.html, (erişim:22.06.2018)
http://markhumphrys.com/christianity.on.islam.html, (erişim:04.01.2018)
http://nagoyamosque.com/about/history, (erişim:10.02.2018)
129
https://openaccess.leidenuniv.nl/bitstream/handle/1887/36008/Transltion%20of%20t
he%20Quran%20from%20Arabic%20to%20Japanese%20%28El%20Damanhoury%
29.pdf?sequence=1, (erişim: 05.03.2018 )
http://www.muslim.or.jp/jma%E3%81%A8%E3%81%AF/, (erişim:15.03.2018)
https://www.ahmadiyya-islam.org/jp/, (erişim:15.03.2018)
http://www.moj.go.jp/psia/ITH/organizations/ES_E-asia_oce/aum.html, (erişim:
20.03.2018)
https://www.e-stat.go.jp/stat-
search/files?page=1&layout=datalist&toukei=00401101&kikan=00401&tstat=00000
1018471&cycle=0&tclass1=000001111515, (erişim:21.03.2018)
http://www.mext.go.jp/component/a_menu/education/micro_detail/__icsFiles/afieldfi
le/2011/04/1%205/1304668_3.pdf, (erişim: 25.03.2018)
http://www.gakushuin.ac.jp/univ/rioc/vm/c02_kindai/c0202_asia.html, (erişim:
03.05.2018)
https://www.jstage.jst.go.jp/article/shigaku/99/10/99_KJ00003675047/_pdf/-
char/ja,(erişim: 12.06.2018)
https://researchmap.jp/read0185179/, (erişim:14.07.2018)
https://researchmap.jp/read0116059/, (erişim:29.07.2018)
https://sfcclip.net/2014/10/8783/, (erişim:01.08.2018)
https://researchmap.jp/7000002622/, (erişim:04.08.2018)
http://matsuyama.strikingly.com/, (erişim:08.08.2018)
http://islamjp.com/benri/benriindex.htm, (erişim:17.08.2018)
http://www.muslim.or.jp/jma%E3%81%A8%E3%81%AF/#rinen,
(erişim:22.08.2018)
https://uploads.strikinglycdn.com/files/434da6be-0b82-4ef5-8bec-
26cd939282e7/%EF%BC%93%EF%BC%90%EF%BC%90%E5%8F%B7.pdf,
(erişim:25.08.2018)
130
http://www.sri.takushoku-u.ac.jp/about.htm#shariahiinkai, (erişim:27.08.2018)
https://docplayer.biz.tr/2506647-Islami-alan-arastirmalari-national-institutes-for-the-
humanities-of-japan-nihu-program-islamic-area-studies.html, (erişim:06.09.2018)
https://docplayer.biz.tr/2506647-Islami-alan-arastirmalari-national-institutes-for-the-
humanities-of-japan-nihu-program-islamic-area-studies.html, (erişim:06.09.2018)
https://www.routledge.com/New-Horizons-in-Islamic-Studies/book-series/SE0650,
(erişim:07.09.2018)
https://www.waseda.jp/inst/ias/publication/institute-for-asian-muslim-studies/,
(erişim:08.09.2018)
https://www.sophia.ac.jp/jpn/aboutsophia/sophia_spirit/sophia-idea/spirit-of-
sophia/spirit1.html, (erişim: 12.09.2018)
http://www.ukm.my/news/archive/year-2012/october-2012/malaysia-can-provide-
ideal-model-for-a-just-civil-society-to-the-world-says-japanese-islamic-don/, (erişim:
27.09.2018)
https://docplayer.biz.tr/2506647-Islami-alan-arastirmalari-national-institutes-for-the-
humanities-of-japan-nihu-program-islamic-area-studies.html, (erişim: 01.10.2018)
131
https://www.asafas.kyoto-u.ac.jp/en/, (erişim: 04.10.2018)
http://www.l.u-
tokyo.ac.jp/teacher/database/220.html?phpMyAdmin=c53873f5a43613de1640d5512
da37328, (erişim: 15.10.2018)
https://www.mhlw.go.jp/web/t_doc?dataId=73023000&dataType=0&pageNo=1,
(erişim: 04.11.2018)
http://www.halal.gov.my/v4/index.php?data=bW9kdWxlcy9uZXdzOzs7Ow==&uta
ma=ann&ids=corporate&lang=bm, (erişim: 08.11.2018)
https://www.kurabo.co.jp/news/newsrelease/20151116_1416.html, (erişim:
15.11.2018)
http://www.caa.go.jp/policies/policy/consumer_research/white_paper/2013/white_pa
per_1102.html, (erişim: 01.12.2018)
132
Naoki Maeno, “Japonya’da Helel Sertifikasyon”, konulu görüşme, Tokyo Japon
Müslüman Derneği, (04.Temmuz.2017).
133