Professional Documents
Culture Documents
Enstrü - Ilk 3 Hafta
Enstrü - Ilk 3 Hafta
GENEL TANIMLAR
1.1 Giriş
Tıp Elektroniği, canlı sistemlerle ilgili çeşitli parametrelerin algılanması ve değerlendirilmesi
amacıyla kullanılan tüm elektronik teknoloji ve yöntemleri kapsayan bilim dalıdır. Böyle bir
amaçla kullanılan bir ölçme düzeni, ölçme cihazı ve üzerinde ölçüm yapılan obje olarak iki
kısımdan oluşur, Şekil (1.1). Enstrumantasyon açısından bakıldığında obje, tümüyle insan veya
insandan alınan bir doku örneği olabilir.
1.4 Fizyoloji
Canlılarda vücut fonksiyonlarını inceleyen bilim dalına Fizyoloji denir. Fizyoloji, bu
incelemeleri yaparken Fizik ve Kimya bilimlerinden yararlanır. Fiziksel metotların canlı
organizmaya uygulanması Biyofizik, Kimyasal metotların uygulanması ise Biyokimya Bilim
dallarını meydana getirir. Günümüzde Fizyoloji bilimi, Fizik ve Matematik bilimlerinin geniş
ölçüdeki katkılarıyla biyolojik olayların moleküler seviyedeki temel prensiplerini de
incelemektedir.
Canlı bir insandan alınan ölçümlerle, incelenen olay arasındaki ilişkiyi kurabilmek için olaya
ait Fizyolojik sistem üzerinde bilgi sahibi olmak ve üzerinde ölçme yapmak gerekir. İnsan
organizasyonu hiyararjisinin çeşitli seviyelerinde ölçümler yapılabilir. Örneğin insanı bir bütün
olarak alırsak, bu sistemin giriş ve çıkış büyüklüklerinden bazılarını Şekil (l.2)'de olduğu gibi
gösterebiliriz. Bu giriş ve çıkış büyüklüklerinin bir kısmına ölçüm amacıyla kolayca
ulaşılabilmesine karşın, bazılarının (davranış vs) nicel olarak ölçülmesi çok zordur.
Organizasyon hiyerarşisinde bir sonraki sırayı vücudun temel Fizyolojik sistemleri oluşturur
(sinir, solunum, kalp ve dolaşım sistemleri gibi). İnsanın bir bütün olarak kendi çevresi ile
haberleşmesine benzer olarak bu temel sistemler, hem kendi aralarında ve hemde dış çevreyle
haberleşerek yaşamlarını sürdürürler. Bu çoklu seviyeli kontrol ve haberleşme, sistemlerin
özgün olarak incelenmesini engeller.
Mühendislikte karakteristikleri bilinmeyen bir sistem genellikle bir dört uçlu (siyah kutu) olarak
gösterilir. Böyle bir sistemin analizinde amaçlanan, bu kutunun iç fonksiyonlarını belirleyecek
şekilde giriş çıkış bağıntılar dizisi elde etmektir. Bu amaçla sistemin girişine belli işaretler
uygulanır. Yaşayan organizma, özellikle insan, düşünülebilecek en karmaşık sistemlerden
biridir. Bu sistemde elektrik, mekanik, akustik, termal, kimyasal, optik, hidrolik, pnömatik ve
diğer bir çok alt sistemlerin birbirleriyle etkileşim halinde fonksiyonlarını sürdürdüğünü
biliyoruz. Bu sistemde aynı zamanda güçlü bir bilgi değerlendirme, çeşitli tipte haberleşme ve
çok çeşitli kontrol alt sistemleri de bulunmaktadır. Bu sistemin giriş-çıkış bağıntıları, sistemin
deterministik olmadığını gösterir. Bu sonuç böyle bir sistemin incelenmesini daha da zor bir
duruma sokar.
Öte yandan, ölçülecek büyüklüklerin çoğu için ölçme sistemine doğrudan doğruya kolay bir
bağlantı yapmak mümkün değildir. Bunun anlamı bazı büyüklüklerin ölçülmesi mümkün
değildir. Bu büyüklüklerin belirlenebilmesi ancak daha az doğrulukla sonuç veren ikincil
yöntemlerin kullanılmasını gerekli kılar. Ölçme düzeninin kendisi durumu daha da karmaşık
bir hale getirir. Ölçme sisteminin objeye uygulanması sonucu obje doğal koşullardan
ayrılmaktadır. Ölçme işlemi, hastaya hiçbir şekilde yaşam bakımından tehlikeli olmamalıdır.
Acı, rahatsızlık ve diğer arzu edilmeyen durumlar oluşturmamalıdır. Bu kısıtlamaların anlamı
açıktır. Canlı olmayan objeler üzerinde uygulanan ölçme yöntemleri aynen insanlara
uygulanamaz. Bu güçlükler nedeniyle ilk bakışta yaşayan organizmaya (canlı siyah kutu) ait
büyüklüklerin ölçülmesi ve analiz edilmesi mühendislik açısından imkansız gibi görünebilir.
Fakat insan vücuduna ait bağıntıların ölçülmesi ve analiz edilmesi alanında çalışan kimseler bu
sorunu çözmek zorundadırlar. Biyomedikal Mühendisliği alanında çalışanların görevi, tıp
alanında çalışan personele, canlı insana ait büyüklüklerin anlamlı ve güvenilebilir şekilde elde
edilmesini sağlamaktır.
Uyarıcı
Dönüştürücü
İşaret
Görüntüleme
Dönüştürücü işleme
Dönüştürücü
Biyolojikİşaretler
EKG: Kanbasıncı :
EMG: Kalpsesleri :
Elektrotlar İ zolasyon
Şekil (2.2) Biyolojik işaretlerin algılanması
Vücut sıcaklığı : °C 0 ~ 80 °C
Zar
Çekirdek
Sitoplazma
Şekil (3.2)’de, genel olarak bir hücrenin yapısı görülmektedir. Hücre, organizmanın
metabolizma, büyüme, çoğalma, kalıtım ve bilgi taşıma gibi işlevlerinin yapıldığı en küçük
birimdir. Hücreyi dış ortamdan ayıran membran, hücre denetim merkezi olarak çekirdek ve
hücre içi sıvıda (stoplazmada) bulunan organeller hücreyi oluşturan temel yapı elemanlarıdır.
Sekresyon
Sindirim kofulu
keseciği
M ikrofilamentler
Golgi cihazı
Endoplazmik
retikulum L izozom
Hücreler arası
sıkı bağlantı ve
Ribozomlar geçit bölgesi
Çekirdekcik
Kromatin ve DNA
Çekirdek Sentriyoller
Hücre zarı
M itekondri
Şekil (3.3)’de bir insanda bulunan bazı hücrelerden örnekler görülmektedir. Hücre çapı 1-100µ
arasında, hücre boyu ise 0,2µ-10 cm arasında değişir.
a) b) c) d)
İskelet kas lifi Düz kas hücresi M otor sinir hücresi A lyuvar
Hücre uyarıldığında zarının Na+ iyonlarına olan geçirgenliği artar; hücre içine Na+ iyonları
hücumu olur ve hücre içi potansiyeli +20mV değerine kadar yükselir; depolarizasyon. Gerilim
değerinden etkilenen hücre zarının geçirgenliği tekrar sukunetteki durumuna döner. Bu
durumda, aktif transport etkili olur. Enerji harcayarak çalışan Na-K aktif pompaları Na+
iyonlarını hücre dışına (K+ iyonlarını da hücre içine) pompalamak suretiyle sukunetteki
konsantrasyon dengelerini kurmaya ve bu dengeleri korumaya çalışır; repolarizasyon.
Repolarizasyonda, zar potansiyeli eski seviyesine gelir. Bu değişime, aksiyon potansiyeli adı
verilir.
Hücre uyarıldığında, zar poatansiyeli (hücre dışı referans olmak üzere) pozitife doğru artar.
Belli bir eşik gerilimini (-60mV) geçer geçmez, uyarı kesilse bile zar potansiyeli +20mV
repolarizasyon değerine kadar yükselmeye devam eder. Eşik değerini geçemeyen zar
potansiyelleri uyarı kesildiğinde denge değerine dönerler. Demek ki, hücre, zarı potansiyelini
eşik değerinin üzerine çıkaran uyaranlar için uyarılmış olmakta; yoksa uyarılmamış
kalmaktadır. Buna ‘ya hep ya hiç yasası’ denir. Hücre uyarıldıktan sonra, tekrar uyarılabilmesi
için bir süre gerekir. Buna, bekleme süresi denir. Aksiyon potansiyellerinin değişimi çeşitli
hücrelerde farklılıklar gösterir. Sinir ve çizgili kas hücrelerindeki aksiyon potansiyelleri, süre
ve genlik bakımından fazla farklı değildir. Kalp kasında ise şekil biraz değişik olup 0mV’da
kaldığı süre 200ms kadardır, Şekil (3.5).
- 70
- 90 - 95
1 ms 4 ms 200 ms
Sinir hücresi Çizgili kas hücresi Kalp kası hücresi
Şekil (3.5) Çeşitli hücrelere ait aksiyon potansiyelleri
Dentrit
Bilgi gidişi
Akson
Sinaps bölgesi
Bilgi gidişi
Aksiyon potansiyeli, sinir hücresi boyunca darbe katarı şeklinde yayılır. Ya hep ya hiç prensibi
gereği bu katardaki aksiyon potansiyellerinin genlikleri aynı kaldığından bilgi, aksiyon
potansiyeli darbelerinin sıklığıyla (frekansıyla) taşınmaktadır, Şekil (3.8).
Frekans yüksek,
bilgi önemli
Frekans düşük,
bilgi az önemli
Monofazik işaret
Şekil (4.3)'de gösterildiği gibi, aksiyon potansiyeli kaydedilmek istenen sinirin hücresinin sol
ucu zedelenerek sabit bir potansiyelde kalması sağlanmış ve bu bölgeye referans elektrot
bağlanmıştır. Esas aksiyon potansiyeli değişimini algılayan aktif elektrot ise sinir lifinin
yüzeyindeki haraplı bölgeden ve uyarma bölgesinden uzak herhangi bir noktaya bağlanmış
olsun. Bu iki elektrot arasına ise iç direnci yüksek olan ve aksiyon potansiyeli değişimlerini
izlemek için kullanılan bir elektrometre bağlanmıştır; monopolar bağlama.
v
a b c
t
0
B A
a
B A
b
B A
c
Bifazik işaret
Şekil (4.4)'de gösterildiği gibi, ölçme elektrotları, sinir lifi üzerinde birbirine yakın iki noktaya
yerleştirilecek olursa bu bağlama şekline, bipolar bağlama adı verilmektedir.
v
a b c d
t
0
B A
a
B A
b
B A
c
B A
d
Bu şekle göre, aksiyon potansiyelinin sola doğru ilerlemesiyle elektrotlardan önce sağdaki (A)
soldakine (B) göre daha negatif olur ve bu durumda elektrometrede negatif bir sapma gözlenir.
Potansiyel darbesi sola doğru ilerlerken soldaki elektrodu sağdakine göre daha negatif yapar ve
bunun sonucunda da elektrometrede pozitif bir sapma meydana gelir. Darbe, sola iyice
yaklaştığında elektrometrede tekrar sıfır sapması gözlenir. Elektrometrede, veya bir göstericide,
bir negatif ve hemen arkasından bir pozitif değişim şeklinde gözlenen işaret, bifazik veya
difazik işaret olarak isimlendirilir.
Trifazik işaret
Şekil (4.5)'de gösterildiği gibi, ölçme elektrotları (A ve B) kas liflerinin arasına yerleştirilmiş
olsun. Kas motor siniri akson ayaklarının kas lifleriyle olan bağlantılarına motor uç plakaları,
ve bir motor siniri lifiyle birlikte bu plakaların oluşturduğu gruba ise motor birimi adı verilir.
Bir motor birimindeki motor plakalarında, uyarı geldiğinde aynı anda aksiyon potansiyeli
oluşacak, bunların elektrot çiftlerindeki yansımaları, motor plakalarının elektrotlardan olan
uzaklığına göre, çeşitli genlikteki bifazik değişimler şeklinde olacaktır. Bu değişimlerin fazları
ise motor uç plağının elektrotların sağ veya sol tarafında oluşuna göre değişecektir.
Sonuçta, elektrotlarda, motor uç plaklarının aksiyon potansiyel değişimlerinin etkileri, bu
potansiyellerin toplamı olarak gözükecektir; trifazik değişim.
5. BİYOLOJİK İŞARETLERİN İŞLENMESİ
5.1 Giriş
İşaret, genel anlamı ile bilgi taşıyan, zamana göre değişen veya değişmeyen büyüklüklerdir.
İşaret işleme, genel olarak, algılanan işaretin değerlendirilebilir ve yorumlanabilir şekle
getirilmesi için gerçekleştirilen bir işlemler dizisidir.
Biyolojik işaretler, gerek küçük genlikli olmaları ve gerekse insan vücudu gibi çeşitli işaret
kaynaklarına sahip olan ve gürültülü bir ortam içinde bulunan büyük hacimli bir yapıdan
alınmaları nedeniyle gürültülü işaretlerdir. Diğer işaretler gibi biyolojik işaretlerin de
anlaşılabilir bir şekle getirilmeleri için öncelikle bu gürültülerden temizlenmeleri gerekir.
İşaretin gürültüden temizlenmesinde, işaretin özelliğine uygun çeşitli filtreleme işlemleri
gerçekleştirilir. Bu filtreler, analog olabileceği ve donanım olarak gerçekleştirilebileceği gibi
sayısal ortama geçilerek yazılım olarak da gerçekleştirilebilmektedir.
İşaret, bazen, direkt olarak orijinal bilgi kaynağından üretilir ve bu durumda, işarete bakarak
kaynağın yapısı veya işleyişi hakkında bilgi elde edilebilir. Elde edilen işaret, direkt olarak
istenen bilgiyi vermeyebilir ve bu durumda da işaret üzerine isteneni elde edebilmek için çeşitli
işlemler uygulanır, ki burada, işaretin işlenmesi söz konusu olur. Örneğin, göze parlak bir ışık
tuttuğumuzda, beyinden elde edilen EEG işaretlerinde ışık nedeniyle oluşan işaretlerin, beynin
diğer aktivitelerle ürettiği işaretler içinde gömülü olduğu durumla karşılaşırız. Burada her türlü
bilgi bozucu ve esas işaret dışında kalan işaretler, gürültü olarak ele alınır ve esas işaretin bu
gürültüden temizlenmesi için süzme işlemi gibi çeşitli işlemler gerekir. Ön filtreden geçirilmiş
olan biyolojik işaret, hala yorumlanabilir düzeyde olmayabilir. Bu durumda işaret üzerine,
işarete özgü başkaca işlemler uygulamak ve dönüşümlerle zaman domeninden başka domenlere
geçerek bu domenlerde işareti işlemek gerekebilir.
5.2 Genel Ölçme ve Tanılama Sistemi
Şekil (5.1)’de, genel ölçme ve tanılama (teşhis) sisteminde işaret işlemenin yeri gösterilmiştir.
Bu sistemde, dönüştürücü yardımıyla hastadan alınan (algılanan) ham biyolojik işaretler,
hastalığı bu işaretlere bakarak tanımaya çalışan doktor veya izleyicinin, işareti en iyi
anlayabileceği, başka bir deyişle kolayca hazmedebileceği düzeye getirilmesi için işaret işleme
bloğundan geçirilmektedir.
Görüntüleme,
Dönüştürücü Amaca Eğitim,
yazdırma,
Ön işaret yönelik Sınıflandırma, Tecrübe,
saklama,
işleme işaret yorumlama diğer veriler
gönderme
Enerji işleme
kaynağı İşaret işleme Alarm Doktor
İşaret işleme bloğunda, işaret, önce ön işaret işleme bloğundan geçirilmekte, daha sonra amaca
ve işarete uygun işaret işleme teknikleri uygulanarak görüntülenmekte ve bir taraftan da daha
sonra karşılaştırma yapabilmek ve izlenmek üzere saklanmaktadır.
Daha ileri işaret işleme teknikleri yardımıyla işaretin yorumlanması ve sınıflanması da
yapılabilmekte ve gerektiğinde sınıflama sonucuna göre sistemin alarm çıkışı da
sağlanabilmektedir. Teşhis dışında sistem çıkışının, kontrol amacına yönelik olarak
kullanılması da mümkündür.
Hasta İlk örnekler Teşhis
atlası
Görüntüleme,
Dönüştürücü Amaca Eğitim,
yazdırma,
Ön işaret yönelik Sınıflandırma, Tecrübe,
saklama,
işleme işaret yorumlama diğer veriler
gönderme
Enerji işleme
kaynağı İşaret işleme Alarm Doktor
1
İÇİNDEKİLER
Sayfa
İÇİNDEKİLER........................................................................................................... 2
1. OPAMP’IN TANITILMASI ................................................................................. 2
1.1 Opamp Sembolü ve Terminalleri ....................................................................... 3
1.2 Opamp'ların Özellikleri ...................................................................................... 4
1.3 OPAMP’ların Elektriksel Modelleri................................................................... 6
1.4 OPAMP'ların Beslenmeleri ................................................................................ 6
1.5 Opamp'ların Çıkış Gerilim ve Akımları ............................................................. 7
1.6 Opamp'ın Açık Çevrim Çalışması ...................................................................... 8
1.7 Opamp'ların Kapalı Çevrim Çalışması ............................................................ 10
1.8 LM741 ve LM747 OPAMP Entegredevreleri .................................................. 10
1.9 OPAMP’ın Offset Geriliminin Sıfırlanması ..................................................... 12
2. KULLANIM ALANLARI ................................................................................... 13
2.1 Tersleyen Yükselteç (Inverting Amplifier) ...................................................... 13
2.2 Terslemeyen Yükselteç (Noninverting Amplifier) ........................................... 15
2.3 Gerilim İzleyici (Voltage Follower) ................................................................. 18
2.4 Toplayıcı Yükselteç (Summing Amplifier) ...................................................... 19
2.5 Fark Yükselteci (Difference Amplifier) ........................................................... 21
2.6 Karşılaştırıcı (Comparator) ............................................................................... 25
2.7 Integral (Integrator) Devresi ............................................................................. 27
2.8 Türev (Differentiator) Devresi ......................................................................... 30
2.9 Doğrultucu Olarak Kullanılması ...................................................................... 32
2.9.1 Yarım dalga doğrultucu ............................................................................. 32
2.9.2 Tam dalga doğrultucu................................................................................ 35
2.10 Logaritmik Yükselteç ..................................................................................... 36
2.11 Gerilim Regülatörü ......................................................................................... 37
2.12 Alçak Geçiren Filtre Devresi .......................................................................... 38
2.13 Yüksek Geçiren Filtre Devresi ....................................................................... 39
2.14 Bant Geçiren Filtre Devresi ............................................................................ 40
1. OPAMP’IN TANITILMASI
2
haberleşme, bilgisayar, güç ve işaret kaynakları, gösterge düzenleri, test ve ölçü
sistemleri v.b gibi birçok alanda kullanılmaktadır.
Standart bir OPAMP; iki adet giriş terminali, bir adet çıkış terminaline sahiptir.
Opamp giriş terminalleri işlevlerinden ötürü, eviren (–giriş) ve evirmeyen (+giriş)
olarak adlandırılmıştır. Kimi kaynaklarda OPAMP giriş terminalleri; ters çeviren
(inverting) ve ters çevirmeyen (noninverting) giriş olarak da adlandırılmaktadır.
Standart OPAMP sembolü Şekil1.1’de verilmiştir. Şekil1.2’de ise standart bir
OPAMP sembolü besleme kaynakları ile birlikte verilmiştir.
Günümüzde pek çok tümdevre üreticisi farklı tip ve özelliklere sahip OPAMP
üretimi gerçekleştirmektedir. Şekil1.3’de bazı OPAMP’ların tipik kılıf görüntüleri
verilmiştir.
3
Elektronik piyasasında çok çeşitli amaçlar için üretilmiş binlerce tip OPAMP vardır.
Üretici firmalar ürettikleri her bir OPAMP tipini tanıtmak için bir kod kullanırlar.
Şekil1.4’de genelde pek çok üreticinin uyduğu kodlama sistemi iki ayrı tümdevre ile
birlikte gösterilmiştir. Kodlama genellikle 3 gruba ayrılarak yapılır.
Özellikler Örnekler
İki veya üç harften meydana LM: National, NE:Fairchild,
1. Grup gelen bir kısaltma kullanılır. Bu MC:Motorola; SE: Signetics, SN: Texas Ins.
grup, üretici firmayı belirler. AD: Analog Dv. CD: Haris v.b gibi
0 0
3’den 7’ye kadar çeşitli rakam ve C: Ticari, Çalışma aralığı: 0 C - 70 C
0 0
2. Grup harflerden oluşabilir. Son harf I: Endüstri, Çalışma aralığı: -25 C - 85 C
0 0
tümdevrenin kullanım alanını ve M: Askeri, Çalışma aralığı: -25 C - 125 C
çalışma sıcaklığını belirler.
Son grup 1 veya 2 harften C: Seramik kılıf
3. Grup meydana gelir. Paket tipini ve P: Plastik kılıf
kılıf materyalini gösterir. D, J: Cift sıralı soket (DIP)
Pratikte ise aşağıda belirtilen ideal OPAMP özelliklerine ulaşmak mümkün değildir.
Üretim tekniklerinin ve kullanılan malzemelerin oluşturdukları bir takım kısıtlamalar
4
vardır. Günümüzde ideal özelliklere yaklaşan pek çok tip OPAMP geliştirilmiştir.
Çizelge1.1’de ideal OPAMP ile genel amaçlı bir OPAMP’ın (LM741) özellikleri
karşılaştırmalı olarak verilmiştir.
Çizelge 1.2 : İdeal OPAMP ile gerçek bir OPAMP’ın özelliklerinin karşılaştırılması
5
1.3 OPAMP’ların Elektriksel Modelleri
6
Şekil 1.7 : Besleme gerilimi bağlantısı
Opamp’ta bir çıkış terminali bulunur. Bu terminalden çekilebilecek akım miktarı ise
sınırlıdır. Üretici firmalar; her bir OPAMP tipi için maksimum çıkış akımlarını
kataloglarında verirler. Bu değer çoğunlukla birkaç 10mA mertebesindedir.
Şekil1.8’de 741 tipi bir OPAMP’ın çıkış terminali ile birlikte, giriş ve besleme
terminalleri pin numaraları ile verilmiştir.
7
Şekil 1.9 : 741 tipi bir OPAMP’ın giriş ve çıkış terminalleri
V0 V+ − V-).KA
ifadesi ile hesaplanır. Formülde kullanılan "KA" Opamp'ın açık çevrim kazancını,
"V+" Opamp'ın "+" giriş ucuna uygulanan gerilimi, "V-" ise "-" giriş ucuna
uygulanan gerilimleri ifade etmektedir. Bu durumda Opamp’ın eviren (V-) ve
evirmeyen (V+) girişlerine uygulanan işaretler; V+> V- ise Opamp'ın çıkışı “+Vdoyma”
8
değerini alacaktır. V+< V- ise çıkış gerilimi " -Vdoyma" değerini alacaktır. Yukarıda
anlatılan tüm durumlar Şekil1.9 ve Şekil1.10 üzerinde ayrıntılı olarak gösterilmiştir.
Şekil 1.10 : Opamp’ın çıkış işaretinin polaritesinin belirlenmesi (V+ > V-)
Şekil 1.11 : Opamp’ın çıkış işaretinin polaritesinin belirlenmesi (V+ < V-)
9
1.7 Opamp'ların Kapalı Çevrim Çalışması
OPAMP'ların çok büyük olan açık çevrim kazançlarını kontrol edebilmek amacıyla
genelde negatif geri besleme (Şekil1.11) uygulanır. Bu duruma OPAMP'ın kapalı
çevrim çalışması denir. Negatif geri beslemenin sonucu olarak OPAMP’ın (+) ve (-)
giriş uçları arasındaki potansiyel fark “0V” olur.
Pin No.
1- Offset sıfırlama
10
2- OPAMP 'ın tesleyen giriş ucu
3- OPAMP 'ın terslemeyen giriş ucu
4- (-) V, negatif besleme voltajı
5- Offset sıfırlama
6- OPAMP çıkışı
7- (+) V, pozitif besleme voltajı
8- Boş uç
Pin No.
1- OPAMP I 'in tersleyen giriş ucu
2- OPAMP I 'in terslemeyen giriş ucu
3- OPAMP I 'in offset sıfırlama ucu
4- (-) V, negatif besleme voltajı (İki OPAMP için ortak)
5- OPAMP II 'nin offset sıfırlama ucu
6- OPAMP II 'nin terslemeyen giriş ucu
7- OPAMP II 'nin tersleyen giriş ucu
8- OPAMP II 'nin offset sıfırlama ucu
9- OPAMP II 'nin+V besleme voltaj girişi
10- OPAMP II 'nin çıkışı
11- Boş uç
12 OPAMP I 'nin çıkışı
13- OPAMP I 'nin +V besleme voltajı
14- OPAMP I 'nin offset sıfırlama ucu
11
1.9 OPAMP’ın Offset Geriliminin Sıfırlanması
12
2. KULLANIM ALANLARI
Geri beslemenin sonucu olarak OPAMP’ın (+) ve (-) giriş uçları arasındaki gerilim
farkı “0V” olduğundan dolayı “x” noktasındaki gerilim “0V”tur. (Vx = 0).
OPAMP'ın giriş empedansı çok yüksek olduğundan (+) ve (-) giriş uçlarından akan
akım pratikte nano amper seviyesindedir. İdeal bir OPAMP'ta (+) ve (-) giriş
uçlarından akım akmadığı kabul edilir.
Bu devrede R1 direnci giriş, Rf direnci ise geri besleme (feedback) direncidir. Girişe
AC veya DC sinyal uygulansa dahi bu yükselteç, girişine uygulanan sinyallerin
seviyesine yükseltir, şiddetlendirir. OPAMP'a harici dirençler bağlandığı için, bu
yükselteç; açık çevrim kazancından bağımsız bir kapalı çevrim kazancına sahiptir.
Kapalı çevrim kazancı harici olarak bağlanan bu dirençlerin değerine bağlıdır.
Kirchhoff 'un akımlar kanununa göre bir düğüm noktasına gelen akımların toplamı,
giden akıma eşit olduğu için Ii = If 'dir. Dolayısıyla R1 'den akan akım Rf 'den de
akacaktır.
(Vi / R1) = -(Vo / Rf) => (Vo / Vi) = -(Rf / R1) => Vo = -(Rf / R1). Vi
13
olur. Çıkış voltajının, giriş voltajına oranı yükseltecin gerilim kazancını vereceği
için;
Formüldeki (-) işareti giriş ile çıkış arasında 180° faz farkı olduğunu gösterir. R f ve
R1 dirençleri ile yükseltecin kazancı ayarlanabilir.
Kv = -(Rf / R1) formülüne göre eğer Rf = R1 olarak seçilirse kazancı “-l” 'e eşit olur.
Bu gibi durumlarda, yükselteç girişine uygulanan sinyali yükseltmeden sadece
polaritesini değiştirerek çıkışa aktarır.
Soru: Aşağıdaki devrede OPAMP’ın “V0” çıkış gerilimini, “Kv” kazancını, “RL”
direncinden akan “IL” akımını ve OPAMP’ın çıkışından akan “I0” akımını
hesaplayınız?
14
Cevap: 12.5V
Cevap: 3V
Şekil2.2’de görüldüğü gibi giriş sinyali, OPAMP'ın faz çevirmeyen (+) girişine
uygulanmıştır. Dolayısıyla çıkış sinyali ile giriş sinyali arasında faz farkı bulunmaz.
Geri beslemenin sonucu olarak OPAMP’ın (+) ve (-) giriş uçları arasındaki gerilim
farkı “0V” tur. Şekil2.2'de görüldüğü Vin gerilimi, R1 üzerinden düşen gerilime
eşittir.
15
Bu formülde Vo / (R1 + Rf) eşitliği R1 ve Rf dirençlerinden geçen akımı temsil eder.
Bu değer ile R1 'i çarparsak R1 üzerinde düşen gerilimi, dolayısıyla giriş gerilim
değeri bulunur.
Cevap: 6.4V
Cevap: 2.5k
16
Soru: Aşağıdaki devrede OPAMP’ın “V0” çıkış gerilimini, “Kv” kazancını, “RL”
direncinden akan “IL” akımını ve OPAMP’ın çıkışından akan “I0” akımını
hesaplayınız?
17
2.3 Gerilim İzleyici (Voltage Follower)
Gerilim izleyici devre, gerilim kazancının “1” ve giriş ve çıkış işaretlerinin aynı
fazda olduğu bir yükselteçtir. Bu devrenin giriş empedansı çok büyük, çıkış
empedansı oldukça düşük olduğu için tampon devre olarak kullanılır.
Kv = 1 ve Vi=V0
18
Soru: Aşağıdaki devrenin çıka gerilimini ve giriş direncini hesaplayınız?
(OPAMP’lar artı eksi 12V ile beslenmektedirler. Devrenin girişindeki gerilim
kaynağı 1V DC değerindedir.)
If = I1 + I2 olur.
19
I1 = (V1 - Vx) / R1
I2 = (V2 - Vx) / R2
If = (Vx - Vo) / Rf
I1 = V1 / R1
I2 = V2 / R2
If = Vo / Rf
Soru: Aşağıdaki devrenin çıkış gerilimini hesaplayınız? (OPAMP artı eksi 12V ile
beslenmektedirler. Devrenin girişindeki gerilim kaynakları V1=3V, V2=-5V, V3=1V
DC değerlerindedir.)
20
2.5 Fark Yükselteci (Difference Amplifier)
Devrenin (+) ve (-) girişlerine uygulanan sinyallerin farkını alır, çıkarma işlemini
yapar. Süperpozisyon teoremi ile bu devrenin analizi gerçekleştirilebilir.
*"Vi2" kaynağı devre dışı bırakılırsa OPAMP'ın "+" giriş ucu topraklanmış olur ve
tersleyen yükselteç olarak çalışır;
21
Vx = [R3 / (R2 + R3)] . Vi2 olacaktır.
Vo = Vo1 + Vo2 = - (Rf / R1).Vi1 + [1+(Rf / R1)].[R3 / (R2 + R3)].Vi2 olarak hesaplanır.
Vo = -Vi1 + 2.(1/2).Vi2
Soru: Aşağıdaki devrenin çıkış gerilimini hesaplayınız? (OPAMP artı eksi 12V ile
beslenmektedirler. Devrenin girişindeki gerilim kaynakları V1=5V, V2=3V DC
değerlerindedir.)
Soru: Aşağıdaki devrenin çıkış gerilimini hesaplayınız? (OPAMP artı eksi 12V ile
beslenmektedirler. Devrenin girişindeki gerilim kaynakları V1=3V, V2=5V DC
değerlerindedir.)
22
Soru: Aşağıdaki devrenin çıkış gerilimini hesaplayınız? (OPAMP artı eksi 12V ile
beslenmektedirler. Devrenin girişindeki gerilim kaynakları V1=2V, V2=5V DC
değerindedir.)
23
Soru: Aşağıdaki devrenin çıkış gerilimini hesaplayınız?
O1
R1 R7
V1=9V 10k 2k
R2 R4
2k
2k +14V
R8
2k
R14
V2= -2V R5
7
2k 3 O4
4k R32 6 Vout=?
R10 R15 2
V3=3V R31 4k
2k 10k
2k O2
4
1
5
R12 O3 R16
741
R34 10k
V4=0 V 2k
10k
R33 R3 -14V
10k R11
V4=9V 10k
2k
24
2.6 Karşılaştırıcı (Comparator)
Şekil2.7 'deki devre (-) giriş ucuna uygulanan Vref (referans voltajı) sinyaliyle (+}
uca uygulanan Vi sinyalini karşılaştırır. İki sinyal arasındaki fark çok küçük olsa dahi
OPAMP’ın açık çevrim kazancı (>200.000) ile çarpılarak çıkışa aktarılır.
Bu devrede;
Karşılaştırıcı devre, bir TTL devreyi sürecek ise Şekil2.7'deki devreye bir diyot
eklenir ve Şekil2.8’deki devre elde edilir.
Vi < Vref olduğunda, Vo = -0.6V (Silisyum diyot iletimde olduğu için) elde edilir.
25
Şekil 2.9 : Zener Diyotlu Karşılaştırıcı Devresi
Şekil2.9 'daki devrede, OPAMP’ın çıkışı (+) iken zener diyot ters yönde
kutuplanacağı için Vo = +3 Volt olur. OPAMP’ın çıkışı (-) olduğunda, zener diyot
iletim yönünde kutuplanır ve normal bir diyot gibi çalışır. OPAMP çıkışı bu durumda
“-0.6V” olur.
Soru: Tepe değeri 1V, frekansı 1Hz olan bir sinüzoidal bir işareti değeri 5V ve -5V
arasında değişen, frekansı 1Hz olan bir kare dalga işarete dönüştüren devreyi
tasarlayınız?
Not: Kullanacağınız opamplar artı eksi on volt ile beslenmektedir ve ideal
alınacaktır.
Cevap:
26
2.7 Integral (Integrator) Devresi
I1 = (Vi - Vx) / R1 = Vi / R1
If - I1 =0 => If = I1 => If = Vi / R1
olarak bulunur.
Çıkış eşitliğinin formülünden anlaşıldığı gibi, giriş işaretinin integralini alır ve çıkışa
aktarır. OPAMP devresindeki, giriş ofset geriliminin OPAMP'ın doyuma götürmesini
engellemek için Şekil2.11'deki gibi geri besleme kondansatörüne paralel bir Rf
direnci bağlanır. Bu paralel Rf direncini eklenerek özellikle düşük frekanslarda çok
yüksek olan gerilim kazancı azaltılır.
27
Şekil 2.11 : Kazancın frekansla değişimi
28
OPAMP'ın evirmeyen girişiyle şase arasına R2 gibi bir direnç bağlanır. R2 direncinin
değeri,
R2 = R1 // Rf olarak bulunur.
İntegral alıcı bir devrenin, girişine uygulanan işaretin integaralini alabilmesi için yani
devrenin integratör olarak çalışabilmesi için;
Eğer devrede bu şartlardan birisi veya ikisi sağlanmıyorsa devre girişine uygulanan
sinyalin integralini alamaz, tersleyen (faz çeviren, inverting) yükselteç olarak çalışır.
Bu haliyle devrenin kazancı “-Rf / R1” olur.
Soru: Aşağıdaki şekildeki devrenin girişinde frekansı 1kHz olan ve değeri "0" ile
"1V" arasında değişen bir kare dalga uygulanmaktadır. Opamp artı eksi ondört volt
ile beslenmektedir. Çıkış işaretinin grafiğini çiziniz?
29
2.8 Türev (Differentiator) Devresi
Türev alan devre, girişine uygulanan sinyalin türevini alarak çıkışa aktaran bir
devredir. Türev alan devrenin girişine üçgen dalga uygulandığında çıkışından kare
dalga, kare dalga uygulandığında ise çıkışından sivriltilmiş dalga elde edilir. O halde,
elektronikte üçgen dalganın türevi kare dalga, kare dalganın türevi ise sivriltilmiş
dalgadır. Integral alma işleminin tersi türev alma olduğu için, Şekil2.10'deki devrede
görüldüğü gibi integratör devredeki direnç ile kondansatörün yeri değiştirilerek
Şekil2.13'teki gibi bir türev alıcı devre gerçekleştirilir.
Vo = -Rf. If 'dir.
30
Şekil 2.15 : Frekans ile kazancın değişmesi
31
Eğer, devrede bu şartlardan birisi veya ikisi sağlanmıyorsa, devre girişine uygulanan
sinyalin türevini alamaz, tersleyen (faz çeviren, inverting) yükselteç olarak çalışır ve
devrenin kazancı “-Rf / R1” olur.
Soru: Aşağıdaki devrenin girişine değeri 0V ile 1V arası değişen bir kare dalga
uygulanmaktadır. İşaretin 0V’dan 1V’a yükselme süresi ve düşme süreleri 1mikro
saniyedir. Bu devrenin çıkış işaretinin (Vout) zamanla değişimini çiziniz? (OPAMP
artı eksi 14V ile beslenmektedir.)
32
Şekil 2.17 : Hassas Yarım Dalga Doğrultucu
"Vi" giriş sinyalinin pozitif alternansında "x" noktasındaki potansiyel sıfır volttan
küçük (Vx< 0) olur. Böylece D1 'in anoduna eksi gerilimde olduğu için yalıtımda, D2
'nin katoduna eksi gerilim geldiği için iletimdedir. D2 iletime geçince çıkıştan girişe
negatif geri besleme olur. OPAMP'ın eviren çeviren girişi yaklaşık "0V" olduğundan
(+ uç toprağa bağlı) "x" noktasında "-0.6" Volt görülür. "Vi" kaynağından çıkn
bütün akım hiç bir direnç ile karşılaşmadığı için "D2" diyotu üzerinden akar. "R2"
direncinin olduğu koldan akım akmadığı için "V0" çıkış gerilimi ise OPAMP'ın
eviren girişi ile aynı gerilimdedir.
Giriş işareti "0V" seviyelerine geldiği zaman diyotları her ikisi birden kesime
giderler. "Vi" giriş sinyalinin negatif alternansında "x" noktasındaki potansiyel sıfır
volttan büyük (Vx> 0) olur.
Devre, girişine uygulanan sinyalin sadece negatif alternansı geçirmekte ve fazını ters
çevirerek çıkışta pozitif yarım alternanslar meydana getirmektedir. OPAMP
kullanılan doğrultucular ile girişe uygulanan mikrovolt (µV) seviyesindeki sinyalleri
doğrultmak mümkündür
33
Böylelikle OPAMP ile gerçekleştirilen hassas yarım dalga doğrultucu ile 6µV 'luk
bir AC sinyali doğrultmak mümkündür. Normal bir yarım dalga doğrultucu
devresinde böyle küçük bir sinyali doğrultmak hiçbir zaman mümkün değildir.
Soru: Aşağıdaki şekilde "V1" giriş gerilimi frekansı 1kHz, tepe değeri 1V olan
sinüzoidal bir işarettir. OPAMP'lar artı eksi 14V ile beslenmekte ve zener diyotun
(D3) gerilimi 10V'tur. "V0" çıkış geriliminin şeklini çiziniz?
34
2.9.2 Tam dalga doğrultucu
Soru: Aşağıdaki şekilde "V1" giriş gerilimi frekansı 1kHz, tepe değeri 1V olan
sinüzoidal bir işaret, "V2" gerilimi ise 3V değerinde DC işarettir. "V0" çıkış
geriliminin şeklini çiziniz?
35
2.10 Logaritmik Yükselteç
36
2.11 Gerilim Regülatörü
Zener diyot, Vi giriş sinyalini regüle ettiğinden zener diyotdan geçen akım oldukça
kararlıdır. Bu durum, çıkış voltajının kararlı olmasına neden olur. R1 ve R2 direnç
değerleri ile Vo gerilimini ayarlamak mümkündür. RS1 ve RS2 dirençleri devre girişini
korumak için kullanılır.
37
2.12 Alçak Geçiren Filtre Devresi
38
Bu karmaşık sayısının her iki tarafının da genliği alınırsa ve
Soru: “V1” kaynağı frekansı 1MHz tepe değeri 5V olan sinüzoidal bir işaret
üretmektedir. “V2” kaynağı 5V DC değerinde gerilim üretmektedir. “V0” çıkışındaki
işaretin zamanla değişimini çiziniz? (OPAMP’lar artı eksi 14V ile
beslenmektedirler.)
Cevap:
39
Kazancın 3dB düştüğü frekans filtrenin kesim frekansıdır.
Bant geçiren filtre devresi yapmanın bir yolu yüksek geçiren filtre ile alçak geçiren
filtre devrelerini kaskat bağlamaktır. Şekil2.24'de bu şekilde tasarlanmış bir bant
geçiren filtre görülmektedir.
40
Soru: Aşağıdaki filtre devresinin hangi frekanslar arasında iletimde olduğunu
hesaplayınız?
41
Bölüm 2
FREKANS-DOMENİNDE MODELLEME
2.1 Giriş
Bu bölümde daha önce Yüksek Matematik derslerinde gördüğümüz kontrol
sistemlerinin analiz ve tasarımlarında çok büyük kolaylıklar sağlayan Laplace
dönüşümünü kısaca hatırlayacağız. Daha sonra doğrusal, zamanla değişmeyen (Linear
Time-Invariant – LTI) elektrik, mekanik ve elektromekanik sistemlerin giriş-çıkış
ilişkisini ifade eden ve transfer fonksiyonu olarak anılan frekans tanım-bölgesi (s-
domeni) matematiksel modellerini elde edeceğiz.
∞ ∞ ∞
F ( s) = ∫ f (t )e dt = ∫ Ae e dt = A∫ Ae −( s + a )t dt
− st − at − st
(2.4)
0 0 0
− 1 −( s + a )t ∞
⇒ F ( s) = A e
s+a 0
A
⇒ F ( s) = (2.5)
s+a
Yukarıdaki gibi sıkça kullanılan fonksiyonların Laplace dönüşümleri tablolar haline
getirilmiştir. Dönüşüm uygulanırken verilen fonksiyon (veya polinom) tablolardaki
dönüşüm bağıntılarına benzetilerek dönüşümleri gerçekleştirilir. Bu tablolar Laplace
dönüşüm tablosu, Tablo 2.1 ve Laplace dönüşüm teoremleri tablosudur, Tablo 2.2.
Transfer fonksiyonları genellikle polinomiyal bölüm biçiminde olduğundan kısmî
kesirlere açılım yapılır ve sonrasında Laplace tablolarından yararlanılarak domen
dönüşümü gerçekleştirilebilir.
N ( s)
F (s) = eşitliğinde N(s)’in yani payın derecesi, D(s)’in, paydanın, derecesinden
D( s)
küçükse polinom kısmî kesirlere açılabilir. N(s)’in derecesi D(s)’in derecesine eşit ya
da büyükse, N(s), D(s)’e bölümün kalanının payının derecesi, paydasının derecesinden
küçük olana kadar bölünür.
s3 + 2s 2 + 6s + 7
Örnek: F ( s ) = fonksiyonunun Ters Laplace dönüşümünü bulunuz.
s2 + s + 5
Çözüm:
Payın derecesi paydanınkinden büyük olduğundan polinom bölmesi yapılır.
2
F (s) = s + 1 + 2
s +s+5
dδ (t ) 2
⇒ f (t ) = + δ (t ) + 2
dt s +s+5
İlk iki terimin Laplace dönüşümleri yukarıdaki gibidir. Son terimi kısmî kesirlere açmak
gerekir.
Eşitliğin her iki tarafı aranan sabitin, rezidü olarak anılır, (burada Km) paydası ile
çarpılıp s, paydayı sıfır yapan değere atanır (burada s Æ -pm). Böylece Km dışındaki
sabitleri içeren bütün terimler sıfır olur ve aranan Km sabiti bulunmuş olur. İşlem diğer
bütün sabitler bulununcaya dek tekrarlanır:
(s + p m ) N (s)
⇒ ( s + p m ) F ( s) = (2.8)
( s + p1 )( s + p 2 )...( s + p m )...( s + p n )
K1 K2 Kn
(s + pm ) F (s) = (s + pm ) + (s + pm ) + .. + K m + .. + ( s + p m )
s + p1 s + p2 (s + pn )
(2.9)
( s + p m ) N ( s)
⇒ Km = s → − pm
(2.10)
( s + p1 )( s + p 2 )...( s + p m )...( s + p n )
Örnek:
d2y dy
2
+ 12 + 32 y = 32u (t )
dt dt
diferansiyel denkleminin başlangıç şartlarını sıfır alarak y(t)’yi bulunuz.
Çözüm:
32
s 2Y ( s ) + 12sY ( s ) + 32Y ( s ) =
s
32 32
Y (s) = = (2.11)
s ( s + 12s + 32) s ( s + 4)( s + 8)
2
32 K K K
⇒ = 1+ 2 + 3 (2.12)
s ( s + 4)( s + 8) s s + 4 s +8
32 s s
⇒ = K1 + K2 + K3 (2.13)
( s + 4)( s + 8) s+4 s +8 s →0
32
⇒ K1 = (2.14)
( s + 4)( s + 8) s →0
K1 =1 , K2 = -2 , K3 =1
1 2 1
⇒ Y (s) = − + (2.15)
s s + 4 s +8
2
Örnek: Laplace dönüşümü F ( s ) = şeklinde olan zaman fonksiyonunu
( s + 1)( s + 2) 2
bulunuz.
Çözüm:
2 K K2 K
F (s) = = 1 + + 3 (2.17)
( s + 1)( s + 2) 2
s + 1 ( s + 2) 2
s+2
K1 için:
2
= K1 s → −1
⇒ K1 = 2 (2.18)
( s + 2) 2
K2 için:
2 ( s + 2) 2
= K 1 + K 2 + ( s + 2) K 3 ⇒ K 2 = −2 (2.19)
s +1 s +1 s → −2
K3 için:
2 s+2 1
= K1 + K2 + K3 (2.20)
( s + 1)( s + 2) s + 1 s+2 s → −2
−2 2( s + 2)( s + 1) − ( s + 2)
= K1 + K 3 s → −2
(2.21)
( s + 1) 2
( s + 1) 2
⇒ K 3 = −2
2 2 2
⇒ F ( s) = − − (2.22)
s + 1 ( s + 2) 2 s + 2
3 K K s + K3
F (s) = = 1 + 22 (2.24)
s ( s + 2 s + 5)
2
s s + 2s + 5
Denklemin her iki tarafı s(s2 + 2s + 5) ile çarpılır ve polinom eşitliği kullanılarak K
sabitleri bulunur:
3 3 6
K1 = , K2 = − , K3 = −
5 5 5
3 3 s+2
F ( s) = − (2.25)
5s 5 s 2 + 2 s + 5
3 3 ( s + 1) + 2. 12
F ( s) = −
5s 5 ( s + 1) 2 + 2 2 (2.26)
3 3 −t 1
f (t ) = − e cos 2t + sin 2t u (t ) (2.27)
5 5 2
Yukarıdaki örnekte f(t), kontrol edilen değişken, c(t) çıkış fonksiyonu olarak
düşünülürse tek sinüzoidal terimli olarak aşağıdaki şekilde ifade edilebilir.
3 3 1 12
c(t ) = − e − t (1) + (1 2)
2 2
cos 2t + sin 2t
(2.28)
5 5
(1)2 + (1 2)2 (1)2 + (1 2)2
ve sonuç,
c(t ) = 0.6 − 0.671e − t cos(2t − φ ) (2.31)
Çıkış kolaylıkla göz önüne getirilip yorumlanabilen üstel sönümlü bir sinüzoid olarak
elde edilir.
Genel olarak paydası karmaşık ya da sadece sanal olan bir F(s)’in kısmî kesirlere
açılımı;
N ( s) N ( s) K1 K2s + K3
F (s) = = = + (2.32)
D( s ) ( s + p1 )( s 2 + as + b) s + p1 s 2 + as + b
olarak gerçekleştirilebilir.
Paydanın kökleri karmaşık veya sanal ise ve kökler karmaşık eşlenik ise alternatif bir
çözüm daha vardır. Burada Euler eşitliklerinden yararlanılır.
e jθ + e − jθ
cosθ = (2.33)
2
e jθ − e − jθ
sin θ = (2.34)
2j
Bir önceki örneği yukarıdaki yolla çözelim:
3
Örnek: Laplace dönüşümü F ( s ) = şeklinde olan zaman fonksiyonunu
s ( s + 2 s + 5)
2
Çözüm:
3
F (s) = (2.35)
s ( s 2 + 2 s + 5)
s1 = −1 − 2 j , s 2 = −1 + 2 j
3 K1 K2 K3
⇒ = + + (2.36)
s ( s 2 + 2 s + 5) s s +1+ 2 j s +1− 2 j
3 3 3
K1 = , K 2 = − (2 + j ) , K 3 = − (2 − j )
5 20 20
3 3 2+ j 2− j
⇒ F (s) = − + (2.37)
5s 20 s + 1 + 2 j s + 1 − 2 j
3 3
⇒ f (t ) = − (
(2 + j )e −(1+ 2 j )t + (2 − j )e −( −1+ 2 j )t ) (2.38)
5 20
3 3 e j 2t + e − j 2t e j 2t − e − j 2t
⇒ f (t ) = − 4 + 2 (2.39)
5 20 2 2j
3 3 1
⇒ f (t ) = − cos 2t + sin 2t (2.40)
5 20 2
dc(t )
Örnek: + 2c(t ) = r (t ) denklemi verilen sistemin transfer fonksiyonunu bulunuz.
dt
Çözüm:
sC ( s ) + 2C ( s ) = R( s ) (2.43)
C (s) 1
G ( s) = = (2.44)
R( s) s + 2
Şimdi de transfer fonksiyonu verilen bir sistemin bilinen bir girişe verdiği cevabı
bulalım.
1
Örnek: Transfer fonksiyonu G ( s ) = olan bir sisteme r(t) = u(t) şeklinde bir giriş
s+2
fonksiyonu uygulandığında çıkış fonksiyonu ne olur?
Çözüm:
1
R( s) = (2.45)
s
C ( s ) = G ( s ).R( s ) (2.46)
1 1
⇒ C ( s) = (2.47)
s s+2
12 12
⇒ C ( s) = − (2.48)
s s+2
1 1
⇒ c(t ) = − e − 2t u (t ) (2.49)
2 2
2.2 Elektrik Devrelerinin Transfer Fonksiyonları
Elektrik devreleri pasif (R, L ve C) ve aktif (işlemsel kuvvetlendirici) elemanlardan
oluşabilir. Bu kısımda pasif elemanlı devrelerin transfer fonksiyonlarını elde edeceğiz.
Bir sonraki kısımda ise işlemsel kuvvetlendiricili devreleri inceleyeceğiz. Tablo 2.1’de
pasif devre elemanlarının gerilim-akım, gerilim-yük ve empedans ilişkileri verilmiştir.
Şekil 2.2
t
di (t ) 1
L + R.i (t ) + ∫ i (t )dt = v(t ) (2.50)
dt C0
dq(t )
i (t ) = (2.51)
dt
d 2 q (t ) dq (t ) 1
⇒L 2
+R + q (t ) = v(t ) (2.52)
dt dt C
q (t ) = C.vC (t )
d 2 vC (t ) dvC (t )
⇒ LC + RC + vC (t ) = v(t ) (2.53)
dt 2 dt
Buradan;
VC ( s ) 1 1 LC
= = (2.55)
V ( s ) LCs + RCs + 1
2
R 1
s2 + s +
L LC
transfer fonksiyonu elde edilir.
Şekil 2.3
R1 + Ls − Ls I 1 ( s ) V (s )
− Ls = (2.56)
R2 + Ls + 1 Cs I 2 ( s ) 0
R1 + Ls V ( s )
− Ls 0
⇒ I 2 (s) = (2.57)
∆
Ls.V ( s )
⇒ I 2 ( s) = (2.58)
1
( R1 + Ls )( R2 + Ls + ) − L2 s 2
Cs
I 2 ( s) LCs 2
= (2.59)
V ( s ) ( R1 + R2 ) LCs 2 + ( R1 R2 C + L) s + R1
Şekil 2.4
Vc ( s )
Düğüm Gerilimleri Yöntemiyle çözümde elde edilecek transfer fonksiyonu 'dir.
V ( s)
G1G 2
s
VC ( s ) C
⇒ = (2.61)
V ( s) G G L+C G
(G1 + G 2 ) s 2 + 1 2 s+ 2
LC LC
İki temel OPAMP devresi vardır, bunlardan birincisinde (eviren opamp) girişle çıkış
arasında 180 derece faz farkı vardır, bir başka deyişle girişle çıkış farklı işarettedir
(negatif veya pozitif olarak); diğerinde ise (evirmeyen) girişle çıkış aynı fazdadır.
Şekil 2.5
I 1 ( s ) = − I 2 ( s ) olduğundan (2.67)
V0 ( s ) Z ( s)
=− 2 elde edilir. (2.68)
Vi ( s) Z1 ( s)
V 0 (s)
Örnek: Şekil.2.6'deki eviren opamp devresi için transfer fonksiyonunu bulunuz.
V i ( s)
Şekil 2.6
Vo ( s ) Z ( s)
Çözüm: Eviren opamp için transfer fonksiyonu =− 2 'dir.
Vi ( s ) Z1 ( s)
1
360.10 3.
5,6.10 −6 s
Z1 ( s) =
1
360.10 3 +
5,6.10 −6 s
1
Z 2 ( s ) = 220.10 3 +
0,1.10 − 6 s
V0 ( s) s 2 + 4225s + 1210
⇒ = −1,232
Vi ( s ) s
2.2.1.2 Evirmeyen Kuvvetlendirici
Şekil 2.7'de evirmeyen kuvvetlendirici devresi görülmektedir. Giriş (+) kutuptan
verildiğinde kuvvetlendirici evirmeyendir, girişle çıkış aynı fazdadır.
Şekil 2.7
Şekil 2.7' deki evirmeyen kuvvetlendirici devresinde opamp giriş akımı sıfır olduğundan
Vo gerilimi Z1 ve Z2 üzerine düşen gerilimdir. Gerilim bölücü ifadesinden V1(s),
Z1 ( s)
V1 ( s ) = .Vo ( s ) (2.69)
Z1 ( s) + Z 2 ( s)
(2.71)
Z1 ( s)
⇒ Vo ( s ) 1 + A = AVi ( s )
Z1 (s) + Z 2 (s)
V0 ( s ) A
⇒ = (2.73)
Vi ( s ) Z1 ( s)
1+ A
Z1 ( s) + Z 2 ( s)
V0 ( s ) Z 1 ( s ) + Z 2 ( s )
= (2.74)
Vi ( s) Z1 ( s)
Şekil 2.8
V0 ( s ) Z 1 ( s ) + Z 2 ( s )
= (2.75)
Vi ( s ) Z1 ( s)
şeklindedir.
1
Z 1 ( s ) = R1 + (2.76)
C1 s
1
R2 .
C2 s
Z 2 ( s) = (2.77)
1
R2 +
C2 s
İstenen transfer fonksiyonu
Vo ( s ) C1C 2 R1 R2 s 2 + (R2 C 2 + R2 C1 + R1C1 )s + 1
⇒ = (2.78)
Vi ( s ) R1 R2 C1C 2 s 2 + (R1C1 + R2 C 2 )s + 1
olarak bulunur.
b) Düğüm Denklemleri Yöntemiyle Çözüm
1
2 + s −1 VL' ( s ) V ( s )
= V ( s ) (2.85)
−1 1 + 2 L
V ( s )
s
s
1
2+ V ( s)
s
1
−1 V ( s)
s
⇒ VL ( s) = (2.86)
∆
2 1
V ( s)(1 +
+ 2)
⇒ V L ( s) = s s (2.87)
4 1 2
2 + + + 2 −1
s s s
VL ( s) s 2 + 2s + 1
⇒ = (2.88)
V ( s ) s 2 + 5s + 2
Çözüm:
V 0 ( s)
a) Eviren amplifikatör için transfer fonksiyonu = − Z 2 bağıntısı ile bulunur.
Vi ( s ) Z1
V0 ( s ) 100.10 3
=− (2.89)
Vi ( s ) 1 10.10 −6 s
V0 ( s )
⇒ = −s
Vi ( s )
V0 ( s ) Z 1 ( s ) + Z 2 ( s )
b) Evirmeyen amplifikatör için transfer fonksiyonu = bağıntısı ile
Vi ( s ) Z1 ( s)
bulunur.
V0 ( s ) 1 (10.10 −6 s ) + 100.10 3
= (2.90)
Vi ( s ) 1 (10.10 −6 s )
(2.91)