Professional Documents
Culture Documents
Ilber Ortayli Ilk Ders
Ilber Ortayli Ilk Ders
"9. CUMHURBAŞKANI
SÜLEYMAN DEMİREL
VE DEMOKRASİ"
SDÜ İLK DERS
31 EKİM 2018
Prof. Dr. İlber Ortaylı
ÖZGEÇMİŞ
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
Kurumsal İletişim Araştırma
ve Uygulama Merkezi
(KİMER 2019)
Kitabın adı
Prof. Dr. İlber Ortaylı İle "9. Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel ve Demokrasi"
Editör
Dr. Öğr. Üyesi Erdal EKE
Öğr. Gör. Alper TÜTÜNSATAR
Fotoğraf
Soner ARIK
Orhan YALÇIN
Metin
Yasemin GÜRKAYNAK
Baskı
Deva Matbaacılık ve Reklam Hizmetleri Mal-
tepe Mah/Semt Davutpaşa Cad.
Tim-1 6/299 İSTANBUL - T: 0 (212) 565 00 96
ISBN: 978-605-9454-38-4
4
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
5
PROF. DR. İLBER ORTAYLI İLE "9. CUMHURBAŞKANI SÜLEYMAN DEMİREL VE DEMOKRASİ"
6
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
7
PROF. DR. İLBER ORTAYLI İLE "9. CUMHURBAŞKANI SÜLEYMAN DEMİREL VE DEMOKRASİ"
8
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
ben Türkiye’nin Birinci Cihan Harbi gibi ti. Kendisinin pek göstermediği tesadü-
büyük tahripkar bir savaştan bütün mil- fen ortaya çıkan bir özelliğini daha yaka-
letler gibi büyük tahribatla çıktığını ve ladım. Biz Mardin’in Midyat’la arasında
yeni bir nesil sayesinde dirildiğini burada bir köy var, Midyat’tan bir grupla çıktık,
anladım, bu yollarda 60’larda posta tren- grupta Aziz Nesin ve Arslan Başer Kafa-
lerinde gazilerle gezdim. Benim öğrendi- oğlu da var. Arslan Başer de çok zeki bir
ğim Türkiye başka Türkiye’ydi. O zaman- maliyeciydi. Tarif etmeye gerek yok Aziz
lar iş değişmeye başladı. Böyle kalabalığı Nesin’in zekasını. Köy Arapça konuşan
ve hemşehrilerini gördüğü zaman “Nasıl- bir köy. Bizim grubun içinde ise herkes
sınız eyi misiniz, eyi eyi, neyinize lazım var. Gece olmuş, karakol komutanı dedi
elalemin 5 keçisi, 10 koyunu, çalışıp bir ki, "Orada gidemezsiniz, terör var aşa-
Türkiye’ye bir Türkiye katmaya bakın” ğı iniyorlar, yola basıyorlar” dedi. Ee biz
diyen Demirel’e ilk önce şarlatan diyor- ne yapacağız burada, köy koruculardan
duk, öyle olmadığını gördük. Etrafındaki oluşuyor. Bizim içimizde tanıdıkları ta-
kitleyi tanıyor ve başka bir yol gösteriyor, nımadıkları Mardinli mimarlar falan var
başka türlü bir iştiyak, onlara bir heyecan “Burada ne yapacağız?” dedim ve çıktık
kazandırıyor. Bu bir liderlikti, zaman geç- nihayet karakol komutanına baskı yaptık
9
PROF. DR. İLBER ORTAYLI İLE "9. CUMHURBAŞKANI SÜLEYMAN DEMİREL VE DEMOKRASİ"
10
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
Bizim kuşak onu Morrison Süleyman tesine girebilmiş. Tıp fakültesine girmek
diye selamladı. Çünkü devletten dışarıda için savaştan evvel veya o yıllarda iyi La-
kaldığı zaman Morrison Şirketi'nde mü- tince bilmek lazımdı. Tıp fakültesine de
şavirlik yapmış iyi mühendis diye. Türki- öyle herkesi almazlar. Türkiye maarifi
ye‘nin, Celal Bayar’ın tabiriyle “su müdü- bunu bir Orta Anadolu köylü çocuğuna
rü”. Bu küçümseme değil, su müdürü bu hazırlamış. İşte Nobel alanında biliyorsu-
önemli bir şey. Devlet Su İşleri’nin Genel nuz, Aziz Bey’i efendime söyleyim bunlar
Müdürü ve barajlarla memleket donatıl- bu memleketin eşitlikçi maarifi zeki ve
dığı zaman Çubuk Barajı hariç hemen he- insanları değerlendiren bir maarif ve bu
men hepsinin yapımında yer almış, söz fevkalade önemli bir şey, bugün bu sis-
geçirmiş, mevki sahibi olmuş bir mühen- tem yok, bunu tekrar diriltmemiz lazım.
dis. Hiç şüphesiz ki okuduğu okullar bir Yoksa böyle Demirel gibi kabiliyetleri
eşitlikçi maarif sisteminin okulu bunu dağda, taşta, şehirlerin varoşlarında
bilin. Yani böyle yoktan var olmuş, bir daha beteri kaybeder gidersiniz. Onu
takım şeyleri de kendi başına delmiş biri
değil, delebilirdi o da olabilirdi ama bu
memleket eşitlikçi maarif sistemidir. O
zamanlar bugün değil bunları bilmek la- Bizim kuşak onu Morrison
zım. Bunu bilen adamların bu konuya Süleyman diye selamladı.
dikkatle eğilmesi lazım. Ben kendisine de Çünkü devletten dışarıda
söyledim “Efendimiz eğer siz bugünkü kaldığı zaman Morrison
Afyon Lisesi’nde okusanız Teknik Üni- şirketinde müşavirlik yapmış
versite’yi kazanamazdınız” dedim ve iyi mühendis diye. Türkiye‘nin,
bunu biliyordu. Bu fikrimi tasdik etti. O
Celal Bayar’ın tabiriyle “su
zamanın İzmir Kız Lisesi’nde okuyan kız-
müdürü”. Bu küçümseme
lar muhtelif sınıflardı tabi. Dört tane
profesör çıktı o küçük sınıftan. Dört pro- değil, su müdürü bu önemli
fesör kadın, üçü benim hocam oldu, mü- bir şey. Devlet Su İşleri’nin
kemmel tipler, dördüncüsü mükemmel- Genel Müdürü ve barajlarla
miş ben bilmiyorum matematik memleket donatıldığı zaman
profesörü üniversitede, bir tanesi Ner- Çubuk Barajı hariç hemen
min Abadan, “Macaristan’da kalsam oku- hemen hepsinin yapımında
yamazdım, burada okudum” dedi. Çünkü
yer almış, söz geçirmiş, mevki
babası ölmüş, anası buna bakamıyor. So-
sahibi olmuş bir mühendis.
rumsuz beceriksiz bir barones bir aris-
tokrat kendini buraya atmış. Burada da Hiç şüphesiz ki okuduğu
aile destek olmamış kendisini kız lisesine okullar bir eşitlikçi maarif
atmış, o dönemin insanları Gazi Yaşargil sisteminin okulu bunu bilin.
Polatlı’dan gelme Atatürk Lisesi Latince
Bölümü’nü bitiriyor. Bitirmiş ki tıp fakül-
11
PROF. DR. İLBER ORTAYLI İLE "9. CUMHURBAŞKANI SÜLEYMAN DEMİREL VE DEMOKRASİ"
size söylüyorum. Milli eğitimden daha ciddi hiç bir sorun yoktur ve
bunu ele almayan iktidarların da hiç bir istikbali de yoktur, bana kimse
nutuk okumasın, dinlemem bu çok önemli bir şeydir. Demirel’den bir
kere ne kaldı efendim, bu Morisson Süleyman Amerikancı diye konuşu-
luyor, sokaklara dökülürüz zaten o da öyle diyor “Dökülsünler” diyor
“Kaldırımlar yürümekten aşınmaz ki" diyor, ee tabi kaldırım yürümek-
le aşınmıyor, birtakım adamlar kendi partisinin içinde Avrupa’da Ame-
rika’ da okumuş adamlar”. “Şuna bak ya ne
kadar geniş bir adam vallaha, bununla da gi-
decek” diyor. Geniş meniş öyle gidecek tabi
Bu bakımdan dar adamlarla gitmez ki, bir yer. Orada düşün-
Demirel’in devrinden meye başladık, bu nasıl bir adam diye, bazıla-
rımız hala düşünmüyor. Amerikancı diyorlar.
sonra, yani 65 ila 70’li Peki 1971-72 yılında Viyana Üniversitesinde-
yıllar arasında Türkiye yim, Avusturya o zaman ortak pazar ülkesi
politikası her şeye değil ve bazı müesseseleri itibari ile komünist
ve kapitalist dünya arasında çok rahat bilgi de-
rağmen değişmiştir. ğişimi olan bir yer. Doğu Enstitüsü Kütüpha-
İç politika da nesi’ne gidiyorum, orada raporlar okuyorum,
bu raporlar çok basılı kitaplar değil, bizde hiz-
değişmiştir, dış politika
mete özel gibi böyle yarı gizli sirkülasyonlar
da. Cumhuriyetin var, hani biliyorsunuz onların Doğu Avrupa
bakanları, dış bakanları ülkelerinde komünist ülkelerden gelenleri
okuyorum. Efendim eğer bu bizim Amerikan
hatta reisi cumhurları
iş birlikçileri falan dediğimiz Demirel ne kadar
için tasavvur değişik bir adammış orada yazıyor. Bu geldi
edilemeyecek bir Amerikan kuvvetlerine şu kazığı attı, efendim
üsleri kapattı, efendim şöyle şöyle politika
manzaraydı ve kolay yaptı, efendim Varşova Paktı ülkeleriyle eski
aşılacak bir şeyde gergin ilişkileri azaltmakta önemli rol oynadı.
değildi. Hiç öyle biri değil, dünyaya açık bir Demirel
var karşımızda ve bu fevkalade önemli bir atı-
lım. Öyle İslam dünyasını boş verin efenim
onlardan da hiçbir şey olsun diyenlerden de-
ğil, ama efendime söyleyeyim biz de burada-
nız, falan alıp gidelim diye bir şey yok, çünkü
realist, dünyayı tanıyor, etrafı tanıyor ve zihnin içine kazınıyor. Bu ba-
kımdan Demirel’in devrinden sonra, yani 65 ila 70’li yıllar arasında
Türkiye politikası her şeye rağmen değişmiştir. İç politika da değişmiş-
tir, dış politika da. Cumhuriyetin bakanları, dış bakanları hatta reisi
cumhurları için tasavvur edilemeyecek bir manzaraydı ve kolay aşılacak
12
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
bir şey de değildi. Yüzde 50 gibi Mende- cal Review’ da bir Türk’e yazı yazdırmaz-
res’in 54’te aldığı reyden sonra, en yük- lar. Bu dediğim dergi de solcu falan değil-
sek oranda seçimi kazandı 65’te ve nispi dir. Fevkalade esaslı görüşleri vardır
temsil, nispi temsil ne demek? Milli baki- sosyolojide. Bunlar kürsülere çıkıyor ko-
ye diyorlardı ya, milli bakiye sisteme tat- nuşuyor, deliriyor partinin bir sürü aza-
bik edildiği için çoğunluk partisinin ka- ları. Hele benim tanıdığım bir Ataöv var-
zancından küçük partiye verirler bir dır İhsan Bey, yani o artık onu
sistem öyle bir şey icat edilmişti. Kimse tutamıyorsunuz. Bu mecliste AP ve TİP
de öyle 1954’ün DP’si falan gibi heyyula arasında büyük kavga 1-2 kere çıktı. Ha-
şeklinde gelmemiş meclise, işte güzel bir kim oluyor. Türkiye çok zor bir şey. İlk
ekseriyeti var oturuyor koskoca reyle ve defa bir marksist parti meclise giriyor.
milli bakiye sistemi dolayısıyla TİP giri- Ondan sonraki dönemlerde öyle bir kom-
yor. Türkiye İşçi Partisi Türkiye’nin ilk pozisyon olmamasına rağmen, 15 millet-
marksist sosyalist partisidir. Meclise gir- vekili solcu olmamasına rağmen çok daha
miştir şunu söyleyeyim, sonraki sosyalist az tahammüllü ve çok çok hadiseli bir dö-
liderlerden daha okkalı adamlar vardır nemin içine girdik. Bunun unutulmaması
orada ve bir kadın vardır Behice Boran. gerekiyor. Daha da enteresanı, bu denge-
Fevkalade iyi sosyologdur. Beğenen be- nin üzerinde hiç durmuyorlar. Türkiye 27
ğenmeyen kendisi için konuşsun. Öyle Mayıs’ı geçirdi. Efendim n’olmuş? İki ta-
1940’larda 50’lerde Amerikan Sociologi- lebe sokağa çıkmış. Evet iki talebe çıktı
13
PROF. DR. İLBER ORTAYLI İLE "9. CUMHURBAŞKANI SÜLEYMAN DEMİREL VE DEMOKRASİ"
14
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
15
PROF. DR. İLBER ORTAYLI İLE "9. CUMHURBAŞKANI SÜLEYMAN DEMİREL VE DEMOKRASİ"
16
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
17
PROF. DR. İLBER ORTAYLI İLE "9. CUMHURBAŞKANI SÜLEYMAN DEMİREL VE DEMOKRASİ"
18
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
zeki bir adam Ahmet Vefik Paşa. Yani bu en önemli şey, dışarıyla iletişim kurma ve
kadar eski bir parlamentomuz var aslın- üretici dünyadan bilgilenme adeti girmiş-
da, 1946’dan beri devamlı seçimle geliyo- tir. En başta başbakanın kendisi köylü
ruz. Hala daha insanlarımız mecliste ko- çocuğu, sonraki başbakanların birçoğun-
nuşmayı, üsluplarını kontrol etmeyi dan daha rahat İngilizce konuşur ve
öğrenemediler. Ne yazık ki bunun tek is- okurdu, her şeyi okurdu. Çok okumuş
tisnası Demirel’in kendisidir. Demirel pozlarına geçen adamların ne olduğunu
kürsüye çıktığı zaman hiç katiyen kıskan- sonra gördük. Ama her şeyi okurdu. Bir
dırıcı, kızdırıcı, teşvik edici “Biz de bunu şeyleri öğrenirdi, sorardı ve bu haberleş-
yaptık, siz ne yaptınız?” “Sayın Tapu Mü- me bu öğrenme kapasitesi, bu tatbik
dürü ne diyor?” falan gibi laflar etmiyor- etme kapasitesi dolayısıyla Türkiye sana-
du. Gayet güzel espriler yapıyor, yerinden yileşti. Bu sanayileşmede çevre koşulları-
belirtiyor, burada da onu yapıyor, orada na dikkat edilmedi bu açıktır. Çünkü
da onu yapıyor. Mizahi ironik dediğimiz Türk insanı için ta tanzimattan beri sana-
takılmalı bir edebiyatı sadece Demirel’in yi bacası her şeyden daha mukaddestir.
devrinde gördük. Bu da ayrı bir sıkıntı. Padişahlar için kendi köşklerini bile yok
Bize öyle politikacılar lazım, yani konuş- ederlerdi. III. Selim’in kendi köşkleri, II.
masını bilen adamlar. Türkiye çok ilginç Mahmut’un sahil sarayı, prenseslerin,
bir şekilde muhalefette geçen bu kadar sultanların evleri, haliçte ki demir döküm
uzun yıla rağmen iki parti arasında bir merkezlerine harcanmıştır. Sultan Abdü-
gerilim yaşamadı. Sokağa çıkan hareket laziz’e demişler ki “Artık sarayı amir eden
hakikaten partilerin dışındaydı ve onla- de demir yolu geçer mi hünkarım?”
rın sloganları dışındaydı. Bu en önemli “Aman geçsin de omzumdan geçsin ister-
bir bölümdür. Şunun üzerinde ısrarla se” diyor. Böyle çevre bilinci olmayan bir
durmamız lazım bu ülkenin dış politikası memlekette çok açık söyleyelim 70‘lere
değişti. Çok yönlülüğe girdi. Demirel’in kadar böyle bir şey görmedik ama Demi-
iktidarı sırasındadır. Bu ülkede muhale- rel’in ikinci döneminde bu konuya fevka-
fetle iktidar arasındaki çatışma şiddete lade eğildi ve Türkiye sanayi bıraktı.
ve karşılıklı atılıma budalaca sloganlara Efendim demiş ki Özal “Çantalarınızı alın
değil, biraz daha demokrasiye yakışır bir gidin, satın” demiş, ee tamam gitti sattı-
ortama girdi. Maalesef kendisiyle bitti. lar da neyi satacak. Satacağı şey üreteceği
Fakat asıl önemlisi hepimizin bildiği gibi şey bir yerde hazırlanacak. Bir neslin
sanayi ve ticaret alanındaki gelişmeler- içinde gördük, benim yaşadığım Türkiye,
dir. Bazı insanlar Türkiye’nin son on beş, benim üniversitede okuduğum Türkiye
yirmi yılda buralara geldiğini söylüyorlar. değildi. İlkokuldayken ayağında çarık
Ondan evvel sanki çadırda oturuyorduk. veya soğuk kuyu lastiğiyle buna sevine-
Çok açık bir şey Demirel’in döneminde rek başbakanı karşılayan insanları, köy-
Türkiye sanayine akıl hakim olmuştur, lüleri Ankara civarında hem de, Başbakan
Demirel’in döneminde Türkiye sanayine Menderes gözyaşlarıyla aralarından geç-
idare sanatı hakim olmuştur, Demirel’in ti, çünkü adamlar kendilerinin biraz ra-
döneminde Türkiye sanayi ve ticaretine hata erdiğini düşünüyorlar ama öyle de-
19
PROF. DR. İLBER ORTAYLI İLE "9. CUMHURBAŞKANI SÜLEYMAN DEMİREL VE DEMOKRASİ"
20
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
21
PROF. DR. İLBER ORTAYLI İLE "9. CUMHURBAŞKANI SÜLEYMAN DEMİREL VE DEMOKRASİ"
22
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
23
PROF. DR. İLBER ORTAYLI İLE "9. CUMHURBAŞKANI SÜLEYMAN DEMİREL VE DEMOKRASİ"
24