Muhammet Hamidullah

You might also like

Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 145

T.C.

KARAMANOĞLU MEHMETBEY ÜNİVERSİTESİ


SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TEMEL İSLÂM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI
ARAP DİLİ VE BELAGATI BİLİM DALI

İMAM BİRGİVÎ MEHMED B. PÎR ALİ (929-981/1523-1573) VE


KİFÂYETÜ’L-MÜBTEDÎ ADLI ESERİ (İNCELEME-TAHKÎK)

Hazırlayan
Muhammet Hamidullah YALÇIN

Yüksek Lisans Tezi

Karaman-2019
T.C.
KARAMANOĞLU MEHMETBEY ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TEMEL İSLÂM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI
ARAP DİLİ VE BELAGATI BİLİM DALI

İMAM BİRGİVÎ MEHMED B. PÎR ALİ (929-981/1523-1573) VE


KİFÂYETÜ’L-MÜBTEDÎ ADLI ESERİ (İNCELEME-TAHKÎK)

Hazırlayan
Muhammet Hamidullah YALÇIN

Yüksek Lisans Tezi

Tez Danışmanı
Dr. Öğr. Üyesi Yunus İNANÇ

Karaman-2019
Doküman No FR_285
Yayın Tarihi
İll< 05.02.20 1 8

TEZ ONAY SAYFASI FORMU Revizyon Tarihi


Revizyon No 00
Sayfa No IlI

iıueM BiRGivi ıupHMED B. pinAr,i (929-98 l l 1523 -157 3) yE


rcireynTğıL-MügrEDi ADLI ESERİ (xcELEME_TAHxix)

Tezin Kabul Ediliş Tarihi: 14.06.2ü|9

Jüri Üyeleri (IJnvanl, Adı Soyadı) imzası

Başkan : Dr. Öğ.. Üyesi Yunus İXaXÇ


Üy. : Dr. Öğ..Üyesi Mehmet ÇETN {|

tJye : Dr. Oğr. lJyesi Khalil MOHAMED KHALIL


aa aa aa

Butez, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim


Kurulunun 23.05.20|9 tarihli ve 231267 sayılı ofurumunda belirlenen jüri
tarafindan kabul edilmiştir.

Enstitü Müdürü: Doç. Dr. İdris Nebi tJySAL ö


?,ş1

-4
P *@i

\],:*
ü ff;

#,ş ü ?.ı,

Hazırlayan Kalite Sistem Onayı


ÖNSÖZ

“Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da onun


(varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler
vardır.” (Rûm, 30/22)

“Biz her peygamberi, ancak kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara (Allah'ın
emirlerini) iyice açıklasın. Allah, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. O, mutlak
güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (İbrahim, 14/4)

“Hâ Mîm. Apaçık Kitab'a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir
Kur’ân yaptık.” (Zuhruf, 43/1-3)

Alemlerin Rabb’i olan Allah, tüm insanlığa gödermiş olduğu bu son kitabını Arapça
olarak indirmeyi murad etmiştir. Müslümanlar, ister Arap ister Acem olsun, bu ilahî buyruğu
daha iyi anlayabilmek için var güçleriyle uğraşmışlardır. Bu sebeple Müslüman ilim
adamları her devirde Arap dili ve grameri ile ilgili yeni yeni eserler telif etmişlerdir. Bu
kıymetli eserlerden biri de şüphesiz İmam Birgivî’nin Arap dili morfolojisine dair yazmış
olduğu Kifâyetü’l-mübtedî adlı eseridir. Bu çalışmada bu nadide eser incelenerek tahkiki
yapılmıştır.

Çalışma, üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Birgivî’nin hayatı ve


eserleri geniş çaplı bir şekilde ele alınmıştır. İkinci bölümde ise Kifâye adlı eseri tanıtılmıştır.
Eser tanıtılırken mümkün olduğu kadar geniş bir tarama çalışması yapılmaya özen
gösterilmiştir. Kifâye’nin Türkiye’de mevcut olan tüm nüshaları imkân nispetinde
incelenmiş ve bir bibliyografyası çıkartılmıştır. Buna ek olarak eser üzerine yazılmış olan
tüm şerhler de tespit edilmeye çalışılmıştır. Eserin incelemesi yapılırken eserin hem muhteva
analizi yapılmış hem de başka bazı sarf eserleri ile de mukayesesi yapılarak üstün ve zayıf
yönleri belirtilmeye çalışılmıştır. Üçüncü ve son bölümde ise tahkikli metni sunulmuştur.

Bu çalışmayı yaparken kıymetli danışman hocam Yunus İnanç başta olmak üzere
çeşitli yardımlarını, fikirlerini benden esirgemeyen Khalil Mohamed Khalil’e, Mehmet
Zahid Çokyürür’e, Ayhan Tayfur Gürbüzer’e, Zeynelabidin Deniz’e ve isimlerini burada
zikredemediğim diğer araştırmacı arkadaşlara şükranlarımı sunarım. Ayrıca çalışmamda

i
faydalandığım nüshaların dijital kopyalarını temin eden Balıkesir İl Halk Kütüphanesi,
Manisa İl Halk Kütüphanesi, Süleymaniye Kütüphanesi ve Milli Kütüphane müdürlüklerine
de teşekkürü bir borç bilirim.

Gayret bizden, tevfik Allah’tan…

Muhammed Hamidullah Yalçın

Karaman, 2019

ii
ÖZET

İMAM BİRGİVÎ MEHMED B. PÎR ALİ (929-981/1523-1573) VE

KİFÂYETÜ’L-MÜBTEDÎ ADLI ESERİ (İNCELEME-TAHKÎK)

Bu çalışmada İmam Birgivî’nin telif etmiş olduğu Kifâyetü’l-mübtedî isimli sarf eseri
tahkik edilip incelenmiştir. Giriş, üç ana bölüm ve sonuçtan oluşan çalışmanın ilk
bölümünde Birgivî’nin hayatı incelenmiş; onun ilim ve ameli birleştiren takva sahibi, zahit
bir kişiliğe sahip olduğu görülmüştür. Ancak onun bu zahit kişiliğinin asla haksızlığa karşı
sessiz kalmasına yol açmadığı, bilakis hakkı ikame etmek için bir ömür gayret sarf ettiği
görülmüştür. Birinci bölümde ayrıca, eserleri ve bunların ilim dünyasında meydana getirdiği
yankıları ele alınmıştır. İkinci bölümde ise Kifâyetü’l-mübtedî isimli eseri incelenmiştir.
Birgivî’nin çok çeşitli ilim dallarında eser vermiş velut bir âlim olduğu görülmüştür. Ayrıca
yazdığı eserler, tarihin tozlu sayfaları arasında kaybolmamış; her devirde hem ilim ehlinin
dikkatini çekmiş hem de avamın başucu kitaplarından olmuştur. Bunun en bariz
göstergelerinden biri eserlerinin yazma ve basma nüshalarının çokluğu, bir diğeri ise
eserlerine yazılan şerhlerin çokluğudur. İkinci bölümde ayrıca Kifâye’nin nüshalarının ve
şerhlerinin ayrıntılı bir taraması da yapıldıktan sonra eserin geniş bir şekilde incelemesi
yapılmıştır. Eser, başka bazı sarf eserleri ile de mukayese edilerek değerlendirilmiştir.
Eserin, emsallerinden daha tertipli, daha anlaşılır ve daha kapsamlı olduğu tespit edilmiştir.
Üçüncü ve son bölümde eserin tahkikli metni yer almıştır.

Anahtar Kelimeler: Birgivî, Arap Dili Morfolojisi, Sarf, Kifâye.

iii
ABSTRACT

IMAM BIRGIVI MEHMED B. PIR ALI (929-981/1523-1573) AND HIS WORK

KIFAYAT AL-MUBTADI (A STUDY-CRITICAL EDITION)

In the thesis, we have examined and criticized editions of the work of Kifayat al-
mubtadi, which Imam Birgivi has written in Arabic language morphology. The thesis
consists of introduction, three main chapters and conclusions. In the first part of the thesis
we have studied Birgivi's life and we found that he has an ascetic and courageous personality.
He never be silent against injustice and he tried hard to replace the right. And we discussed
his works and their repercussions in the scientific world. In the chapter, we examined his
works in general; and in the second part we studied his work Kifayat al-mubtadi. So, we saw
that Birgivi is a wise scholar who produced many works in a wide range of scientific
branches in his life. Besides, the works he wrote did not disappear among the dusty pages of
history. There are lots of writing and printing copies of his works and there are lots of
commentaries written in his works. After a detailed review of the copies of Kifayat and its
commentaries in the second chapter, we made a broad study of the work in the chapter. We
evaluated the work by comparing it with some other works in Arabic language morphology.
We found that Kifayat is more organized, more comprehensible and more comprehensive
than its peers. In the third and last chapter, we put forth the critical edition of the Kifayat al-
mubtadi.

Key Words: Birgivi, Arabic Language Morphology, Sarf, Kifayat.

iv
İÇİNDEKİLER

ÖNSÖZ ................................................................................................................................... i

ÖZET .................................................................................................................................... iii

ABSTRACT ......................................................................................................................... iv

İÇİNDEKİLER ...................................................................................................................... v

KISALTMALAR ................................................................................................................ xii

GİRİŞ ..................................................................................................................................... 1

1. Konunun Amacı ve Önemi ........................................................................................ 1

2. Kullanılan Kaynaklar ve Araştırmanın Yöntemi ....................................................... 2

3. Arap Dili ve Sarf İlmi ................................................................................................ 3

4. Birgivî’nin Yaşadığı Dönemin Siyasî ve Sosyal Durumu ......................................... 4

1. BÖLÜM ............................................................................................................................. 7

İMAM BİRGİVÎ'NİN HAYATI VE ESERLERİ.................................................................. 7

1. 1. Hayatı ........................................................................................................................ 7

1. 1. 1. Doğumu ve Nesebi ............................................................................................ 7

1. 1. 2. Tahsili ve Hocaları ............................................................................................ 7

1. 1. 3. Müderrisliği ve Talebeleri ................................................................................. 8

1. 1. 4. Vefatı ................................................................................................................. 9

1. 1. 5. Çocukları ve Torunları..................................................................................... 10

1. 2. Eserleri ..................................................................................................................... 10

1. 2. 1. Arap Dili ile İlgili Eserleri ............................................................................... 11

1. 2. 1. 1. Sarf İlmi ile İlgili Eserleri........................................................................ 11

1. 2. 1. 1. 1. İm‘ânü’l-Enzâr................................................................................. 11

1. 2. 1. 1. 2. el-Emsiletü’l-Fadliyye ..................................................................... 11

1. 2. 1. 1. 3. Şerhü’l-Emsileti’l-Fadliyye ............................................................. 13

1. 2. 1. 1. 4. Kifâyetü’l-Mübtedî .......................................................................... 13

v
1. 2. 1. 2. Nahiv İlmi ile İlgili Eserleri .................................................................... 13

1. 2. 1. 2. 1. Avâmil-i Cedîd ................................................................................ 13

1. 2. 1. 2. 2. İzhârü’l-Esrâr ................................................................................... 14

1. 2. 1. 2. 3. İmtihânü’l-Ezkiyâ ............................................................................ 14

1. 2. 1. 2. 4. Talîkat alâ İmtihâni’l-Ezkiyâ ........................................................... 14

1. 2. 1. 2. 5. Talîkat ale’l-Fevâidi’d-Dıyâiyye ..................................................... 14

1. 2. 2. Kur’ân İlimleri ile İlgili Eserleri...................................................................... 15

1. 2. 2. 1. Tefsîrü’l-Birgivî .................................................................................. 15

1. 2. 2. 2. ed-Dürrü’l-Yetîm ................................................................................. 15

1. 2. 2. 3. Risâle fî Beyâni Rüsûmi’l-Mesâhifi’l-Osmâniyyeti’s-Sitte ................ 15

1. 2. 3. Hadis İlmi ile İlgili Eserleri ............................................................................. 15

1. 2. 3. 1. Risâle fî Usûli’l-Hadîs ......................................................................... 15

1. 2. 3. 2. el-Ehâdîsü’l-Erbaûn ............................................................................. 16

1. 2. 3. 3. Şerhü’l-Ehâdîsi’l-Erbaîn...................................................................... 16

1. 2. 3. 4. Kitâbü’l-Îmân ve Kitâbü’l-İstihsân ..................................................... 16

1. 2. 4. Fıkıh ve İrşad ile İlgili Eserleri ........................................................................ 16

1. 2. 4. 1. İnkâzü’l-Hâlikîn .................................................................................. 17

1. 2. 4. 2. Hâşiyetü İnkâzi’l-Hâlikîn .................................................................... 17

1. 2. 4. 3. Îkâzü’n-Nâimîn ve İfhâmü’l-Kâsırîn ................................................... 17

1. 2. 4. 4. Hâşiyetü Îkâzi’n-Nâimîn ve İfhâmi’l-Kâsırîn ..................................... 17

1. 2. 4. 5. es-Seyfü’s-Sârim fî ‘Ademi Cevâzi Vakfi’l-Menkûli ve’d-Derâhim .. 17

1. 2. 4. 6. Risâle li İsbâti ‘Ademi Cevâzi Kırâeti’l-Kur’ân bi’l-Ücret ................. 18

1. 2. 4. 7. Zühru’l-Mülûk ..................................................................................... 18

1. 2. 4. 8. Zühru’l-Müteehhilîn ve’n-Nisâ fî Ta‘rîfi’l-Ethâri ve’d-Dimâ............. 18

1. 2. 4. 9. el-Ferâiz fî Teriketi’l-Meyyit............................................................... 18

1. 2. 4. 10. Şerhü’l-Ferâiz .................................................................................... 18

vi
1. 2. 4. 11. Talîkat ale’l-‘İnâye Hâşiyeti’l-Hidâye Şerhi’l-Bidâye ...................... 19

1. 2. 4. 12. Hâşiye alâ Şerhi Vikâyeti’r-Rivâye fî Mesâili’l-Hidâye ................... 19

1. 2. 4. 13. Talîkat alâ Islâhi’l-Vikâye fi’l-Fürû‘ ................................................. 19

1. 2. 4. 14. Kitâbü’l-İrşâd fi’l-‘Akâid ve’l-İbâdât................................................ 20

1. 2. 4. 15. er-Risâletü’l-İ‘tikâdiyye .................................................................... 20

1. 2. 4. 16. Şerhu Âmentü .................................................................................... 20

1. 2. 4. 17. Mu‘addilü’s-Salât .............................................................................. 20

1. 2. 4. 18. Şerhu Şurûti’s-Salât ........................................................................... 21

1. 2. 4. 19. Risâle fî Sücûdi’s-Sehiv .................................................................... 21

1. 2. 4. 20. Nûrü’l-Ahyâ ve Tuhfetü’l-Emvât ...................................................... 21

1. 2. 4. 21. Ahvâlü Etfâli’l-Müslimîn .................................................................. 21

1. 2. 4. 22. Risâle fî Tafdîli’l-Ğaniyyi’ş-Şâkir ale’l-Fakîri’s-Sâbir ..................... 21

1. 2. 4. 23. Risâle fi’t-Teğannî ve Hurmetihî ve Vücûbi İstimâ‘i’l-Hutbe .......... 22

1. 2. 4. 24. Risâle fi’l-Musâfaha .......................................................................... 22

1. 2. 4. 25. Risâle fi Ahkâmi’l-Arâzi’l-‘Uşriyye ve’l-Harâciyye ........................ 22

1. 2. 4. 26. Risâle fi’z-Zikri’l-Cehrî..................................................................... 22

1. 2. 4. 27. el-Kavlü’l-Vasît Beyne’l-İfrât ve’t-Tefrît ......................................... 22

1. 2. 5. Tasavvuf ile İlgili Eserleri ............................................................................... 23

1. 2. 5. 1. et-Tarîkatü’l-Muhammediyye ve’s-Sîretü’l-Ahmediyye .................... 23

1. 2. 5. 2. Cilâü’l-Kulûb ....................................................................................... 23

1. 2. 5. 3. Makâmât .............................................................................................. 24

1. 2. 5. 4. Luğazü’l-Birgivî .................................................................................. 24

1. 2. 5. 5. Mihakkü’l-Mutasavvifîn ve’l-Müntesibîn ........................................... 24

1. 2. 6. Arapça Yazılmış Diğer Eserleri....................................................................... 24

1. 2. 6. 1. Âdâbü’l-Birgivî ................................................................................... 24

1. 2. 6. 2. Emâlî.................................................................................................... 25

vii
1. 2. 6. 3. Tuhfetü’l-Müsterşidîn fî Beyâni Mezâhibi Firakı’l-Müslimîn ............ 26

1. 2. 6. 4. Ğurrenâme ........................................................................................... 26

1. 2. 7. Türkçe Yazılmış Eserleri ................................................................................. 26

1. 2. 7. 1. Fıkıh ile İlgili Eserleri ............................................................................. 26

1. 2. 7. 1. 1. Vasiyetnâme .................................................................................... 26

1. 2. 7. 1. 2. İnkâzü’l-Hâlikîn Tercümesi............................................................. 27

1. 2. 7. 1. 3. el-Vesâya’l-Müte‘allika bi’l-Muhtadar ve’l-Meyyit ....................... 27

1. 2. 7. 1. 4. Fetâvâ .............................................................................................. 28

1. 2. 7. 2. Dil ile İlgili Bir Eseri ............................................................................... 28

1. 2. 8. Birgivî’ye Nisbet Edilen Diğer Eserler ........................................................... 29

1. 2. 8. 1. Risâle fî Ziyâreti’l-Kubûr ........................................................................ 29

1. 2. 8. 2. Dâmiğatü’l-Mübtedi‘în ve Kâşifetü Butlâni’l-Mülhidîn ......................... 29

1. 2. 8. 3. Ahsenü’l-Kasas........................................................................................ 30

1. 2. 8. 4. Sıhah-ı ‘Acemiyye ................................................................................... 31

1. 2. 8. 5. Ravdâtü’l-Cennât ..................................................................................... 31

1. 2. 8. 6. ed-Dürretü’l-Mültekatatü’r-Rûmiyye ...................................................... 31

1. 2. 8. 7. Râhatü’s-Sâlihîn ve Savâ‘iku’l-Münâfikîn.............................................. 31

1. 2. 8. 8. Evrâd-ı Birgivî ......................................................................................... 32

1. 2. 8. 9. İşrâku’t-tevârîh ........................................................................................ 32

1. 2. 8. 10. Şerhu’t-Tevhîd ....................................................................................... 32

1. 2. 8. 11. Sirâcü’l-Musallî ..................................................................................... 32

1. 2. 8. 12. Meslekü’l-İ‘tidâl ilâ Fehmi Âyeti Halki’l-A‘mâl .................................. 33

1. 2. 8. 13. Nevâdirü’l-Ahbâr .................................................................................. 33

1. 2. 8. 14. Nûrü’l-Ahyâr ......................................................................................... 33

1. 2. 8. 15. Şerh-i Cedîd-i Muhtasar-ı İsagoci ......................................................... 33

1. 2. 8. 16. Risâle fi’s-Sarf ....................................................................................... 34

viii
1. 2. 8. 17. Hâşiyetü Şerhi’l-Emsileti’l-Fadliyye..................................................... 35

2. BÖLÜM ........................................................................................................................... 36

KİFÂYETÜ’L-MÜBTEDÎ’NİN İNCELENMESİ .............................................................. 36

2. 1. Eserin İsmi ve Müellife Nisbeti ........................................................................... 36

2. 2. Eserin Üzerine Yapılmış Şerhler ve Diğer Çalışmalar ........................................ 37

2. 2. 1. Eserin Üzerine Yapılmış Şerhler ................................................................. 37

2. 2. 1. 1. Kasabzâde Şerhi .................................................................................. 37

2. 2. 1. 2. Hüsnü’l-‘İnâye bi’l-Kifâye .................................................................. 38

2. 2. 1. 3. el-‘İnâye fî Şerhi’l-Kifâye ................................................................... 38

2. 2. 1. 4. Ömer b. Eyyûb Şerhi ........................................................................... 39

2. 2. 1. 5. Malatî Şerhi ......................................................................................... 39

2. 2. 1. 6. ‘İnâyetü’l-Mübteğî Şerhu Kifâyeti’l-Mübtedî ..................................... 39

2. 2. 1. 7. Keşfü’l-‘İnâye fî Mesâili’l-Kifâye....................................................... 40

2. 2. 1. 8. Bahrü’l-Kavâ‘id ................................................................................... 40

2. 2. 1. 9. Bidâ‘âtü’l-Muktefî fî Şerhi Kifâyeti’l-Mübtedî .................................. 40

2. 2. 1. 10. Behisnî Şerhi ..................................................................................... 41

2. 2. 1. 11. Kifâyetü’l-Müntehî Şerhu Kifâyeti’l-Mübtedî .................................. 41

2. 2. 2. Eserin Üzerine Yapılmış Diğer Çalışmalar ................................................. 41

2. 2. 2. 1. Temrinli Kifâye ................................................................................... 41

2. 2. 2. 2. Sadi Çöğenli’nin Çalışması ................................................................. 42

2. 3. Tahkikte İzlenen Yöntem .................................................................................... 42

2. 4. Eserin Nüshaları .................................................................................................. 42

2. 4. 1. Tahkike Asıl Olan Nüshalar ........................................................................ 42

2. 4. 1. 1. Balıkesir Nüshası ................................................................................. 43

2. 4. 1. 2. Manisa Nüshası ................................................................................... 43

2. 4. 1. 3. Süleymaniye Nüshası .......................................................................... 43

ix
2. 4. 1. 4. Yardımcı Nüsha ................................................................................... 43

2. 4. 2. Diğer Yazma Nüshalar ................................................................................ 43

2. 4. 3. Yanlış Kataloglanmış Nüshalar ................................................................... 50

2. 4. 3. 1. Kastamonu Nüshası ............................................................................. 50

2. 4. 3. 2. Diyarbakır Nüshası .............................................................................. 50

2. 5. Kifâye’nin İncelenmesi ....................................................................................... 51

2. 5. 1. Eserin Muhtevası ......................................................................................... 51

2. 5. 1. 1. Mukaddime .......................................................................................... 51

2. 5. 1. 2. Sahih Babı ........................................................................................... 53

2. 5. 1. 3. Mehmûz Babı ...................................................................................... 53

2. 5. 1. 4. Muda‘af Babı ....................................................................................... 53

2. 5. 1. 5. Misâl Babı ........................................................................................... 54

2. 5. 1. 6. Ecvef Babı ........................................................................................... 54

2. 5. 1. 7. Nâkıs Babı ........................................................................................... 54

2. 5. 1. 8. Lefîf Babı............................................................................................. 55

2. 5. 1. 9. Hâtime ................................................................................................. 55

2. 5. 2. Sarf Kitapları Arasındaki Yeri ve İlmî Kıymeti .......................................... 55

2. 5. 3. Kifâyetü’l-Mübtedî’nin Kaynakları............................................................. 56

2. 5. 4. Eserde Takip Edilen Metod ......................................................................... 56

2. 5. 4. 1. Konuyu Sunuş Yöntemi ...................................................................... 56

2. 5. 4. 2. Farklı Görüşlere Karşı Tutumu ........................................................... 57

2. 5. 4. 3. İstişhâdı................................................................................................ 58

2. 6. Kifâye’nin el-Maksûd ile Karşılaştırılması ......................................................... 58

2. 6. 1. el-Maksûd’un İçeriği ................................................................................... 58

2. 6. 2. Kifâye’de Bulunup el-Maksûd’da Bulunmayan Konular ............................ 59

2. 6. 3. el-Maksûd’da Bulunup Kifâye’de Bulunmayan Konular ............................ 59

x
2. 6. 4. Kifâye’nin el-Maksûd’dan Diğer Farkları ................................................... 60

3. BÖLÜM ........................................................................................................................... 63

KİFÂYETÜ’L-MÜBTEDÎ’NİN TAHKİKLİ METNİ ........................................................ 63

SONUÇ.............................................................................................................................. 118

KAYNAKÇA .................................................................................................................... 120

EKLER .............................................................................................................................. 126

xi
KISALTMALAR

b. : ibn

bkz. : bakınız

DİA : Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi

Ktp. : Kütüphanesi

Klk. : Koleksiyonu

h. : hicri

İSAM : İslâm Araştırmaları Merkezi

ö. : vefat tarihi

SBE : Sosyal Bilimler Enstitüsü

thk. : tahkik eden

trc. : tercüme eden

ty. : yayım tarihi yok

Üni. : Üniversitesi

vr. : varak

y. : yayınları, yayınevi

yy. : yayım yeri yok

xii
GİRİŞ

Dil, insanları diğer canlılardan ayıran akıl nimetinin en bariz tezahürüdür. Diller, hem
insanların birbirleriyle anlaşabilmeleri için hem de Allah'ın kullarına hitap etmesi için bir
vesiledir. Allah (cc), insanlık tarihi boyunca insanları başıboş bırakmamış; onlara,
kendilerine vahyettiği nebî ve rasuller vasıtasıyla sahifeler ve kutsal kitaplar göndermiştir.
Bu kitapların en sonuncusu ve en büyüğü olan Kur'ân-ı Kerîm'i de "apaçık Arapça bir dille"1
indirmiştir. İşte bu sebeptendir ki İslâm âlimleri, Kur'ân'ın anlaşılması için pek çok alanda
sayısız eserler vermişlerdir. Bunların başında da "ilm-i âlet" olan Arapça'nın dil bilgisi gelir.
Sarf, nahiv, belagat gibi pek çok alt şubelere ayrılan bu alanda eser veren değerli âlimlerden
birisi de İmam Birgivi'dir.

1. Konunun Amacı ve Önemi

Bu araştırmanın amacı, Arap Dili ve Belagati’nin önemli simalarından ve Osmanlı


dönemi âlimlerinin meşhur isimlerinden biri olan, sarf ve nahiv sahasında kendini ve
eserlerini kabul ettiren, üstün zekâ, hafıza, anlayış ve muhakeme gücüne sahip olan İmam
Birgivî’nin Kifâyetü’l-mübtedî adlı eserini Arap Dili ve Belagati açısından ele alarak tahlilini
yapıp incelemek, dil bilgisindeki yeri ve önemini tespit etmek ve eserin tahkikini yapmaktır.
Eser, sarf ilmi ile ilgili temel bilgilerin açıklanması amacıyla ilim talebelerine yönelik olarak
kaleme alınmış olup hak ettiği ilgiyi görerek eskiden beri pek çok medresede ders kitabı
olarak okutulmuştur. Müellif de etrafında büyük bir kitle toplamış ve hatırı sayılır büyük
âlimler arasında yerini almıştır.

Müellifin özellikle nahiv alanında yazmış olduğu el-‘Avâmil adlı eseri ve üzerine
kendi yazmış olduğu şerhi olan İzhâr, oldukça yaygınlaşmıştır. "el-‘Avâmil" adında pek çok
eser olmasına rağmen bunlardan ikisi çok meşhur olmuştur ve bu iki Avâmil'i birbirinden
ayırt etmek için Birgivî'nin Avâmil'ine Avâmil-i Cedîd denmiştir.2 Aynı şekilde Kifâye'ye de

1
Şuarâ, 26/195.
2
İnanç, Yonis, Gelibolulu Mustafa b. İbrahim ve Tuhfetü'l-‘Avâmil'i (İnceleme-Tahkik), Yayınlanmamış
Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2009, s. 1.

1
Sarf-ı Cedîd denmiştir.3 Eser üzerine pek çok çalışma yapılmış, şerhler yazılmıştır. Yazıldığı
günden itibaren hızla yayılan esere hemen hemen her dönemde yazılmış bir şerh bulmak
mümkündür. Ayrıca günümüzde bu şerhlerin pek çoğu üzerine ilmi ve akademik çalışmalar
yapılmıştır.4 Ancak Kifâye'nin kendisi henüz bu tür bir çalışmanın konusu olmamıştır. İşte
bu çalışma, bu konudaki bir boşluğu doldurmak ve bu alana bir katkı sağlamak amacıyla
kaleme alınmıştır.

2. Kullanılan Kaynaklar ve Araştırmanın Yöntemi

Bu çalışmada; Kâtip Çelebi'nin Keşfü'z-zunûn'u gibi fihristler, Ziriklî'nin el-A‘lâm'ı


gibi tabakat ve teracim kitapları, Atsız'ın İstanbul Kütüphanelerine Göre Dört
Bibliyografya'sı, Diyanet İslâm Ansiklopedisi gibi temel kaynakların yanında Okan Kadir
Yılmaz'ın hazırladığı İSAM Tahkikli Neşir Kılavuzu, Birgivî'nin diğer eserleri, Kifâye'nin
şerhleri, bunların üzerine yapılmış çalışmalar ve başka kaynaklar kullanılmıştır. Ayrıca Milli
Kütüphane'nin ve Yazma Eserler Kurumu'nun çevrimiçi katalogları gibi internet
kaynaklarından da faydalanılmıştır.

Çalışmada Birgivî’nin hayatı çeşitli yönleriyle ele alınmıştır. Eserleri ayrıntılı bir
şekilde incelenmeye çalışılmıştır. Eserleri hakkında bilgi verilirken matbu olanlar veya
üzerine akademik çalışma yapılmış olanlar belirtilmeye özen gösterilmiştir. Matbu olmayan
ve herhangi bir akademik çalışmaya konu olduğu da tespit edilemeyen eserler hakkında ise
eldeki veriler ışığında bilgi verilmeye çalışılmıştır. Bu eserlerin dijital kopyalarına erişim
imkânı sağlanmış ise veya hakkında başka kaynaklarda bazı bilgilere rastlanmış ise bu
bilgiler ortaya konmuştur. Yazma eserlerin künyelerinde çokça kayıt hatası görülmesi
sebebiyle ayırt edici bir özellik olması bakımından bazı yazmalar hakkında eserin ilk cümlesi
belirtilmiştir. Ancak bu bilgiler kendisine erişim sağlanabilen eserlerle sınırlı kalmıştır. Daha
çok sınırlı sayıda nüshası bulunan yazmalar hakkında nüshaların yeri ve durumu hakkında
bilgi verilmiş, nüshası çok olan eserler hakkında böyle bir bilgilendirmeye gerek
duyulmamıştır. Birgivî’ye nispet edilen diğer eserler hakkında da yeteri kadar bilgi
verilmeye çalışılmıştır. Tespit edilebildiği kadarıyla bu hataların sebepleri de ortaya
konulmuştur.

3
Arslan, Ahmet Turan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, Seha Neşriyat, İstanbul,
1992, s. 176.
4
Bahsi geçen bu çalışmalar ilerde eserin şerhlerinin tanıtıldığı bölümde belirtilecektir.

2
Kifâye’nin Türkiye’deki bütün nüshaları tespit edilmeye çalışılmış ve bir
bibliyografya halinde sunulmuştur. Şerhleri hakkında da bilgi verilmiş ve kronolojik olarak
sıralanmıştır. Şerhlerin kendi isimleri varsa başlık bu isimle verilmiş, aksi takdirde eser,
şarihine nispet edilerek başlıklandırılmıştır. Şerhler hakkında bilgi verilirken üzerine
akademik çalışma yapılmış olanlar belirtilmiştir. Yazma halinde olanlar için de aydınlatıcı
bilgiler verilmeye gayret edilmiştir.

3. Arap Dili ve Sarf İlmi

Sami diller ailesinden olan ve eskiden sadece Arap yarımadasında konuşulan bir dil
olan Arapça, Kur'ân-ı Kerim indirildikten sonra İslâm'ın hızla dünyaya yayılmasıyla birlikte
bu dinin yeni mensupları arasında da konuşulmaya başlamıştır. Anadili Arapça olmayan her
ırktan insanın “lahn” denilen gramer hataları yapmaları ve bunun yayılmaya başlaması
sonucunda dil kurallarının belirlenmesi ihtiyacı doğmuştur.5 Bu dönemde Ebu’l-Esved ed-
Düelî (ö. 79/688) ile başladığı kabul edilen ilk nahiv çalışmaları ortaya çıkmıştır.6 Daha
sonra yavaş yavaş Arap dili ile ilgili ilimler çeşitlenmeye başlamıştır. Önceleri birbiriyle
karışık halde tedvin edilen nahiv, lügat, aruz, belagat, sarf gibi ilimler daha sonraları
müstakil olarak incelenmiş ve farklı ekoller oluşmaya başlamıştır. Bu ekoller arasında en
önemlileri ilk ortaya çıkan Basra dil ekolü ve bu ekole rekabet bağlamında doğup gelişen
Kûfe dil ekolüdür.7 İlk lügat Kitâbü’l-‘Ayn’ın müellifi ve aynı zamanda aruz ilminin de
temelini atan Halil b. Ahmed el-Ferâhidî (ö. 175/791) ile talebesi Sîbeveyhi (ö. 180/796)
Basra ekolünün en önemli temsilcileri arasında yer almaktadırlar. Özellikle Sibeveyhi’nin
el-Kitâb adlı eseri nahiv ilmi açısından son derece önemli bir eserdir.8

Belagat ilimlerinin gelişmesi ise nispeten daha geç dönemlerde olmuştur. Belagat
ilimlerinin birbirinden ayrışıp müstakil birer ilim dalı haline gelmesi ise hicrî yedinci yüzyılı
bulmuştur. Belağatı ilk defa meani ve beyan ilimleri olarak ikiye taksim eden Sekkâkî (ö.

5
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 130-131.
6
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 131; Topuzoğlu, Tevfik Rüştü, “Ebü’l-
Esved ed-Düelî”, DİA, İstanbul, 1994, X/311.
7
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 131.
8
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 132.

3
626/1229) olmuştur. Bedi ilminin müstakil bir ilim olarak isimlendirilmesi ise daha sonraki
bir döneme uzanmıştır.9

Arap dilinin gelişim merhalelerinden birisi de kelime yapısını inceleyen sarf ilmidir.
Sözlükte "çevirmek, döndürmek" gibi anlamlara gelen sarf kelimesi Arap Dili Morfolojisi
için terim adı olmuştur.10 Diğer ilimlerde olduğu gibi sarf ilmiyle ilgili de pek çok eser
kaleme alınmıştır. Bu eserler bazen diğer ilimlerle beraber bazen de müstakil olarak sarf ilmi
hakkında kaleme alınmıştır. Örneğin Sîbeveyhi’nin el-Kitâb’ının ikinci bölümü sarf ilminin
konularına dairdir. Ancak sarf ilminde nahivden ayrı müstakil ilk eser yine Basra ekolünden
Ebû Osman el-Mâzinî’nin (ö. 248/862) et-Tasrîf’i olmuştur.11 İskilibî'den (ö. 1199/1785)
itibaren anlatım dili Türkçe olan sarf kitapları da giderek artan bir yoğunlukla telif edilmeye
başlanmıştır.12 İbnü’l-Hâcib’in (ö. 646/1248) eş-Şâfiye’si, müellifi bilinmeyen Emsile,
Binâu’l-ef‘âl, el-Maksûd risaleleri, İzzüddîn ez-Zencânî’nin (ö. 654/1256) Tasrîfu ‘İzzî’si,
Ahmed b. Ali b. Mes‘ûd’un Merâhu’l-ervâh’ı ve bu çalışmanın konusu olan Birgivî’nin
Kifâyetü’l-mübtedî’si gibi eserler de yine bu alanda telif edilmiş önemli eserlerdendir.

4. Birgivî’nin Yaşadığı Dönemin Siyasî ve Sosyal Durumu

Birgivî, Osmanlı Devleti'nin en parlak zamanında yaşamıştır. Ömrünü iki padişahın


döneminde geçirmiştir: Kanûnî Sultan Süleyman'ın saltanatı (926-974/1520-1566) ve II.
Selim'in saltanatı (974-982/1566-1574).13

Kanûnî Sultan Süleyman dönemi Osmanlı Devleti'nin zirve dönemi olarak kabul
edilmektedir. Kanûnî, gerçekleştirdiği sosyal, siyasal ve ekonomik reformlar ve devrimler
sonucu Osmanlı Devleti'ni dünyanın en güçlü devleti haline getirebilmeyi başarmıştır.
Çıkardığı kanunnameler ve kayıt altına aldırdığı sicil defterleri onun mükemmel bir idarî
teşkilata sahip olduğunu gözler önüne sermiştir.14 Kanûnî döneminde Belgrad, Rodos,
Budin, Bağdat, Kırım ve Trablusgarb gibi önemli fetihler yapılmıştır. Karada Mohaç ve

9
Feyyûd, Besyûnî Abdulfettâh, ‘İlmü’l-bedî‘, Müessesetü’l-muhtâr, Kahire, 2015, s.13.
10
Kılıç, Hulusi, "Sarf", DİA, Ankara, 2009, XXXVI/136.
11
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 137-138.
12
Kılıç, "Sarf", DİA, XXXVI/137.
13
Yüksel, Emrullah, Mehmed Birgivî'nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, TDV y., Ankara, 2011, s. 13.
14
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 13-16.

4
denizde Preveze gibi görkemli zaferler elde edilmiş, Viyana kuşatılmıştır. Bu dönemde
ortaya çıkan bazı isyanlar da hızlıca bastırılmıştır.15

II. Selim döneminde de fetihler devam etmiş, Kıbrıs fethedilmiştir. Bu dönemde


Osmanlı donanması İnebahtı’da ağır bir hezimet almışsa da Sadrazam Sokullu Mehmed
Paşa’nın gayretleri ile yeniden bir donanma kurulmuştur. Bu dönemde de Sultan
Süleyman’ın kanunnameleri yürürlüğünü sürdürmüş, devlet de azametini devam ettirmiştir.
Orta Asya Türkleri lehine Rusya’ya bazı politik baskılar uygulanmıştır. Bu dönemde
Yemen’de Zeydîler isyan etmiş ancak hepsi bastırılmıştır. Ayrıca ekonomik ve siyasî
önemine binaen Süveyş, Don-Volga, Marmara ve Karadeniz’de kanal açma teşebbüsleri
olmuştur.16

Bu dönemde coğrafî ve siyasî ilerlemelere paralel bir şekilde ilim, sanat, kültür,
teknoloji ve benzeri alanlarda da büyük gelişmeler yaşanmıştır. Devlet-i Âlî her açıdan
dünyaya liderlik etmiş, en büyük ilim adamlarını ve sanatkârları yetiştirmiştir. Bu devir
çeşitli alanlarda meydana getirilen telifler bakımından çok üretken bir devir olmuştur. İbn
Kemâl’in (ö. 946/1536) Osmanlı Tarihi, Selanikî Mustafa Efendi’nin (ö. 1008/1599’dan
sonra) Osmanlı Tarihi, Şeyhülislam Sadeddin Efendi’nin Tâcü’t-tevârîh’i, Şeyhülislam
Ebüssuûd’un İrşâdü’l-‘akli’s-selîm ilâ mezâye’l-Kitâbi’l-Kerîm adlı tefsiri, Yazıcızâde
Ahmed Bîcân’ın (ö. 857/1453) ‘Acâibü’l-mahlûkât Tercümesi, Pîrî Reis’in (ö. 962/1554)
Kitâb-ı Bahriye’si, Seydî Ali Reis’in Muhît’i, Taşköprülüzâde Ahmed Isamuddin’in (ö.
968/1560) Şekâiku’n-nu‘mâniyye’si bu dönemde yazılmış eserlerden bir kısmıdır. Yine bu
dönemde dil alanında telif edilmiş olan eserler de önemlidir. Örneğin Bergamalı Kadri’nin
Müyessirâtü’l-‘ulûm adlı eseri Türk dilbilgisi bakımından oldukça önemlidir. Firûzâbâdî’nin
(ö. 817/1414) Kâmûs’u bu dönemde Merkez Efendizâde Ahmed tarafından Bâbûs adıyla
Türkçe’ye çevrilmiş, Ahterî Muslihuddin Mustafa Efendi (ö. 986/1578) Lügat-i Ahterî’sini
telif etmiştir. Ayrıca astronomi, tıp, matematik ve musikî gibi daha pek çok alanda çeşitli
eserler de meydana getirilmiştir.17

15
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 14-17; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve
Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 10-11.
16
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 17-18; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve
Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 11-12.
17
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 20-23.

5
Şeyhülislâm Ebüssuûd Efendi (ö. 982/1574) gibi âlimler, Barbaros Hayreddin Paşa
(ö. 953/1546) ve Pîrî Reis (ö. 962/1554) gibi denizciler, Bâkî (ö. 1008/1600) ve Fuzûlî (ö.
964/1556) gibi şairler, Süleymaniye kubbesinin nakkaşı Ahmed Karahisarî (ö. 963/1555)
gibi hattatlar, Mimar Sinan (ö. 996/1588) ve benzerleri hep bu dönemin önemli
simalarındandır.18 Osmanlı ulemasının bu devirdeki meşhur simalarından birisi de İmam
Birgivî'dir.

18
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 13-31; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve
Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 20-23.

6
1. BÖLÜM

İMAM BİRGİVÎ'NİN HAYATI VE ESERLERİ

1. 1. Hayatı

1. 1. 1. Doğumu ve Nesebi

Çandaroğlu İsfendiyar Bey neslinden Şeyh Lütfullah oğlu İskender Efendi oğlu Pîr
Ali Efendi oğlu Takıyyüddin Mehmed Efendi, Balıkesir'de doğmuştur.19 İsmi, Zeynüddin
Mehmed b. Pîr Ali Muhyiddin olarak da geçer.20 Anne adının Meryem olduğunu
Vasiyetnâme diye meşhur olan eserindeki cenazeye telkin bahsinde geçen kendi hakkındaki
"… 'Ya Muhammed b. Meryem!' deyu adıyla çağıra." ifadesinden öğrenmekteyiz.21 Yine
aynı eserdeki "Viladetüm tarihi dokuz yüz yigirmi dokuz Cemâziyelûlâsının onuncu
günüdür." ifadesinden de doğum tarihini öğreniyoruz. Bu tarih, milâdî 27 Mart 1523 Cuma
gününe tekabül etmektedir.22 Ömrünün sonunu Sultan II. Selim'in hocası Birgili Atâullah
Efendi'nin Birgi'de yaptırdığı medresede müderris olarak geçirmiş olması sebebiyle Birgivî23
veya Birgilî24 nisbesiyle meşhur olmuştur.

1. 1. 2. Tahsili ve Hocaları

Birgivî, ilk tahsilini babası Pîr Ali Efendi'den alarak Arapça öğrenmiş ve Kur'ân-ı
Kerîm'i hıfzetmiştir. Ayrıca babasından mantık ve diğer bazı ilimleri de okumuştur. Daha
sonra asıl adı Şemseddin Ahmed Germiyânî olan Küçük Şemseddin Efendi'den Burhâneddin

19
Martı, Huriye, Birgivî Mehmed Efendi, TDV y., Ankara, 2011, s. 25-29; Yüksel, "Birgivî", DİA, Ankara,
1992, VI/191.
20
Bilmen, Ömer Nasuhi, Büyük Tefsir Tarihi (Tabakâtü’l-müfessirîn), DİB y., Ankara, 1961, II/472.
21
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 27; Yüksel, "Birgivî", DİA, VI/192.
22
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 24; Martı, Birgivî Mehmed Efendi,
s. 25.
23
Yüksel, "Birgivî", DİA, VI/192.
24
Atsız, doğru olan nisbesinin "Birgili" olduğunu ve "Birgivî" denmesinin yanlış olduğunu iddia etmekte ve
"Kendisine 'Birgivî' denmesi son çağların medrese züppeliği dolayısıyladır. Kâtip Çelebi, eserlerini
zikrederken ondan 'Birgili' diye bahsettiği gibi eski kayıtlarda da 'Birgili' diye anılmaktadır." demekteyse de
yine diğer bazı eski kayıtlarda "Birgivî" diye anılmış olması bu iddianın pek isabetli olmadığını göstermektedir,
bkz.: Atsız, Hüseyin Nihal, İstanbul Kütüphanelerine Göre Dört Bibliyografya, Ötüken Neşriyat, İstanbul,
2018, s. 20; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 45-46.

7
el-Merğinânî'nin meşhur fıkıh kitabı el-Hidâye'sini okumuştur. Devrin üniversitesi sayılan
Semâniye Medresesi'ne imtihanla girmiştir. Burada Ahîzâde Karamânî Muhyiddin Mehmed
Efendi ve Kızıl Molla yahut Kızıl Abdurrahman Efendi lakaplarıyla bilinen Kazasker
Abdurrahman b. Seydi Ali Efendi gibi hocalardan ders alarak ihtisasını tamamlamış ve sözü
edilen Abdurrahman Efendi'den icazet alarak mülazımı25 olmuştur.26

1. 1. 3. Müderrisliği ve Talebeleri

İlk müderrisliğini İstanbul'daki bazı medreselerde yapan Birgivî, bu esnada bir


yandan da hocası Abdurrahman Efendi'nin derslerine devam etmiş ve yine Kazasker olan
hocasının rehberliğiyle Kanûnî devrinde Edirne'de kassâm-ı askerî27 olmuştur. Ama daha
sonra yayılan bidatler karşısında belki de karamsarlığa ve ümitsizliğe kapılarak inzivaya
çekilmiştir. Kassâm-ı askerîliği bırakıp Bayramî tarikatının mürşidi olan Şeyh
Abdurrahman'a (ö. 972/1565) intisap etmiştir. Kassâm-ı askerî iken aldığı paraları da iade
etmiştir. Şeyhi, tedrisata dönmesini ve emr-i bi'l-ma‘rûf nehy-i ani'l-münker ile halkı irşad
etmesini tavsiye etmiştir. Bu sırada Sultan II. Selim'in hocası, Birgivî'nin de yakın dostu olan
Birgili Atâullah Efendi, doğduğu yer olan Birgi'de bir medrese yaptırmıştı ve oraya
gönderilecek bir müderris aramaktaydı. Bu iş için Mehmed Efendi’yi uygun görmüş,
kendisine teklifini iletmiş ve Mehmed Efendi de bu teklifi kabul etmiştir. Böylece Mehmed
Efendi, ömrünün sonuna kadar kalacağı Birgi'deki medreseye günlüğü 60 akçeye tayin
edilmiştir.28

Birgivî'nin talebelerinden ilk göze çarpanları oğulları Mustafa Efendi (ö. 995/1571)
ve Şeyh Fadlullah Efendi'dir (ö. 1032/1622).29 Kendisinden et-Tarîkatü'l-Muhammediyye'ye

25
Mülazım: Kanûnî dönemine kadar medreselerden mezun olanlar doğrudan müderrislik veya kadılık görevine
tayin olunmaktaydı. Ancak bu dönemde mezun sayısının artması ve bazı haksızlıkların ortaya çıkması üzerine
Ebüssuûd Efendi’nin düzenlemesi ile mezunların müderris veya kadı olarak atanmadan önce belli bir süre staj
yapması sistemi getirilmiştir. Bu ara dönemdeki stajyere mülazım denilmekteydi. Bkz. Pekalın, Mehmet Zeki,
Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, MEB y., İstanbul, 1983, II/611-612.
26
Birgivî, Hâşiyetü'l-Hidâye (Talîkat ale'l-‘İnâye), thk. Mehmet Özkan, Emin y., Bursa, 2016, s.15; Arslan,
İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 25-30; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve
Siyasî Görüşleri, s. 33-34; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 31-33.
27
Kassâm-ı askerî, yeniçeri ocağından ölenlerin miras işlerine bakan şer‘î memura verilen addır. Bkz. Pekalın,
Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, II/210.
28
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 30-32; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 34-37; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 33-44.
29
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 47-50.

8
şerh yazmasını istediği, ayrıca Evrâd-ı Birgivî'nin de yazarı olan Akşehirli Hocazâde
Abdunnâsır Efendi (ö. 990/1582) de Birgivî’nin talebelerindendir.30 Yine İzhârü'l-esrâr
şerhi Keşfü'l-esrâr'ın yazarı Avlamışlı Muslihuddin Efendi (ö. 1000/1591) tanınmış
talebelerinden birisidir.31 Kaynaklarda adı geçen bir diğer talebesi de Gazi Emir'dir (ö.
1022/1613).32 Birgivî'nin Atâullah Efendi'ye yazdığı mektubunda talebelerinin hiçbirinin
Birgi'li olmadığı, genelinin Balıkesir yöresinden geldiği ifade edilmektedir.33

1. 1. 4. Vefatı

Birgivî’nin vefat tarihi olarak bazı kaynaklarda 982 tarihi verilmekteyse34 de diğer
kaynaklar 981 yılı Cemâziyelevvel ayında ittifak etmektedir. Günü hakkında Yüksel, 1
Cemâziyelevvel m. Ağustos 1573;35 Atsız ise Cemâziyelevvelin sonu Pazartesi günü m. 28
Eylül 157336 demektedir. Arslan, Atsız’ın ifadesini Cemâziyelevvelin “sonları” (evahir)
Pazartesi günü şeklinde tashih etmiş ve bunun da h. 24 Cemâziyelevvel 981, m. 21 Eylül
1573 tarihine tekabül ettiğini belirtmiştir.37 Martı da bu tarihi teyit etmektedir. Ömrünün
sonlarında gözlerinden iyice rahatsızlanmış olan Birgivî’nin ölüm sebebi veba olmuştur. 52
yıllık ömrünü bidatlerle savaşmaya adamış38 olan Birgivî’nin vasiyeti üzerine kabrine türbe
yapılmamıştır.39 Ama Yüksel, hemen kabrinin yanı başındaki ağacın batıl inanç ve bidat olan
çaput bağlama için kullanıldığını esefle belirtmektedir.40

30
Özkan, Hâşiyetü’l-Hidâye (Talîkat ale’l-‘İnâye), s. 15; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 50-51.
31
Kâtip Çelebi, Keşfü'z-zunûn an esâmi'l-kütübi ve'l-fünûn, Daru İhyai't-Turasi'l-Arabi, Beyrut, ty., s. 117;
Elmalı, Hüseyin, "İzhârü'l-esrâr", DİA, Ankara, 2001, XXIII/507; Özkan, Hâşiyetü’l-Hidâye (Talîkat ale’l-
‘İnâye), s. 15; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 51.
32
Özkan, Hâşiyetü’l-Hidâye (Talîkat ale’l-‘İnâye), s. 15; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 51.
33
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 50.
34
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 38.
35
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 40.
36
Atsız, İstanbul Kütüphanelerine Göre Dört Bibliyografya, s. 20.
37
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 38-39.
38
Bkz. Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 55-70; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 51-
65; Mohamed Khalil, Khalil, “el-Bida‘ ve mefhûmuhâ ve hikmetü’l-İmâmi’l-Birgivî fî mü‘âlecetihâ”,
Balıkesirli Bir İslâm Âlimi İmam Birgivî, ed. Mehmet Bayyiğit vd., Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kültür y.,
Balıkesir, 2019, II/335-360.
39
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 45-46.
40
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 40.

9
1. 1. 5. Çocukları ve Torunları

Büyük oğlu, Mustafa Efendi’dir. Hidâye şerhi’ne ve Miftâh’a talîkatı41 vardır. Bu


oğlundan da Riyâdî Mehmed Efendi (ö. 1054/1644) adında bir torunu olmuştur. Âlim ve
edip olarak meşhur olup Divan, Sâkînâme, Düstûrü’l-‘amel ve Riyâdu’ş-şu‘arâ gibi eserleri
vardır.42 Kaynaklarda çocukları ve torunları hakkında farklı bilgiler mevcuttur.43

Birgivî’nin “en aziz oğlum” diye bahsettiği44 Fadlullah Efendi ise 967/1560 yılında
doğmuş ve Birgivî onun için tahsil çağına geldiği zaman el-Emsiletü’l-Fadliyye’sini kaleme
almıştır. Fadlullah Efendi’den de Mehmed İsmetî Efendi (ö. 1076/1665) adında bir torunu
olmuştur. Adeta bir aile geleneği olarak ilk tahsilini babasından alan Fadlullah Efendi,
oğlunun ilk tahsilini de kendisi vermiştir. Anadolu ve Rumeli kazaskerliği de yapmış olan
İsmetî Efendi et-Tarîkatü’l-Muhammediyye’yi Türkçeye tercüme etmiş ve yazdığı az
sayıdaki gazellerini de bir Divançe’de toplamıştır.45

Birgivî’nin kızı olup olmadığı hakkında bir bilgimiz olmayıp adı geçen iki oğlundan
başka Mehmed Halim adında küçük yaşta vefat eden bir oğlu daha vardır ki Ahvâlu etfâli’l-
Müslimîn adlı risâlesini onun için yazmıştır.46

1. 2. Eserleri

İmam Birgivî, İslâmî ilimlerin hemen her dalında eser telif etmiş olmasının yanı sıra;
astronomi, mantık gibi ilimlerde de eser telif ederek çok yönlü bir âlim olduğunu
göstermiştir. Özellikle bazı eserleri oldukça yaygınlaşmış ve başucu kitabı haline gelmiştir.
Aşağıda Birgivî’nin eserleri hakkında bilgi verilecektir.

41
Talîkat, bir metnin daha iyi anlaşılabilmesi için sayfa kenarlarına yazılan notlar veya bir müellifin bazı görüş
ve düşüncelerinin notlar halinde toplandığı eserlere verilen genel addır. Bkz. Şensoy, Sedat, “Talîkat”, DİA,
İstanbul, 2010, XXXIX/508.
42
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 40-42; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 46-48;
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 40-41.
43
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 41.
44
Birgivî, Şerhü’l-Emsileti’l-Fadliyye, thk. Güsamettin Erdoğan, s. 1.
45
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 43-45; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 41; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 47-49; Özkan, Hâşiyetü’l-Hidâye (Talîkat
ale’l-‘İnâye), s. 14.
46
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 41-43.

10
1. 2. 1. Arap Dili ile İlgili Eserleri

Birgivî’nin özellikle ilm-i alet Arapça ile ilgili eserleri medreselerde köklü bir yer
etmiştir.47 Bu eserleri, sarf ve nahiv ile ilgili olanlar olmak üzere, iki başlık altında
inceleyeceğiz. Hemen her konuda eserler veren müellifin Arap Belagati ile ilgili bir eseri ise
tespit edilememiştir.

1. 2. 1. 1. Sarf İlmi ile İlgili Eserleri

1. 2. 1. 1. 1. İm‘ânü’l-Enzâr

Birgivî’nin, müellifi bilinmeyen meşhur sarf kitabı el-Maksûd’a yazdığı şerhtir.


Birgivî, eseri İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe’ye (ö. 150/767) nispet etmekteyse de eserde
musannifin İmâm-ı Âzam’ın vefatından sonra yaşamış olan Sîbeveyhi (ö. 180/796) ile el-
Ahfeş (ö. 215/830) arasındaki münakaşada el-Ahfeş’in mezhebini tercih ettiğini söylemesi
eserin İmâm-ı Âzam’a ait olmadığının kanıtıdır.48 Tespit edilebilen en eski tarihli nüshası
768/1367 yılına kadar giden el-Maksûd’un ilk şerhi de Muhammed b. Halil b. Danyal’a
(takriben ö. 700/1310) aittir.49 Birigivi; şerhinde zikrettiği çoğu şeyi, intihal olmaksızın,
aklından yazdığını ve 952 senesinde müsveddesini bitirdiğinde 23 yaşında olduğunu
belirtmiştir.50 Muhtemelen bu eseri, Sarf ilmine dair ilk eseridir.51 Kifâye ile aynı konuyu ele
alması ve aralarında bazı farklılıkların bulunması sebebiyle, ilerde Kifâye’nin metin
incelemesiyle beraber bu eser de ayrıntılı bir şekilde incelenip Kifâye ile karşılaştırılacaktır.

1. 2. 1. 1. 2. el-Emsiletü’l-Fadliyye

Birgivî, Şerhü’l-Emsileti’l-Fadliyye’sinin mukaddimesinde 967/1560 yılında doğan


oğlu Fadlullah Efendi (ö. 1032/1622) tahsil çağına geldiğinde eldeki meşhur Emsile’nin
tahrif edilmiş (muharref) ve değiştirilmiş (muhavvel) olduğunu gördüğünden bir “Emsile”

47
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 176-181.
48
Avcı, Metin, el-Maksûd Şerhlerinden İm‘ânü’l-enzâr (inceleme ve edisyon kritik), Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2004, s. 62-63.
49
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1807; Avcı, el-Maksûd Şerhlerinden İm‘ânü’l-
enzâr (inceleme ve edisyon kritik), s. 62.
50
Birgivî, İm‘ânü’l-enzâr, thk. Metin Avcı, s. 51-52; Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn,
II/1806-1807.
51
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 140.

11
kaleme aldığını ifade etmiştir.52 Bu münasebetle eser, “en aziz oğlum” dediği Fadlullah
Efendi’ye nisbetle el-Emsiletü’l-Fadliyye diye meşhur olmuştur. Sadece Emsile’nin değil
Binâ’nın da içeriğini kapsayan eserin, meşhur Emsile’den ve Binâ’dan başlıca farkları
şunlardır:

• Emsile’nin ve Binâ’nın müellifi belli değildir.


• Emsile, diğer bablara girmeden sadece birinci babın -‫ نصر‬örneğinde- çeşitli

kiplerinin (emsile-i muhtelife) ve her kipin kendi içerisindeki çekimlerinin


(emsile-i muttaride) bulunduğu bir eserdir. Binâ’da ise tüm babların çekimi
yapılmış olsa da sadece mâzi, muzâri ve mîmsiz masdarları verilmektedir. el-
Emsiletü’l-Fadliyye’de ise yalın (mücerred) ve ziyadeli (mezîd) tüm babların
emsile-i muhtelifesini kaydeder.
• Emsile’de emsile-i muhtelifenin sayısı 24 iken Birgivî bazı ekleme ve çıkarmalar
yapmak ya da gruplandırmak suretiyle 18 sîgaya indirmiştir.
• Binâ’da 35 bab mevcut iken Birgivî bunu 41 baba çıkarmıştır.53

Buraya kadar zikrettiğimiz farklılıklar Birgivî’nin Kifâye’sinde de öne çıkan


hususlardır. Zira Kifâye, tüm bu konuları ihtiva ettikten sonra bunları “Aksâm-ı Seb‘a”ya
göre yedi bapta incelemiş ve illet ya da idgam bulunan durumları izah etmiştir. Ayrıca el-
Fadliyye’de sîgaların tercümelerinde de farklı bir yöntem izleyen Birgivî, Türkçede tesniye
ve cemi, müzekker ve müennes kiplerinin müşterek olması nedeniyle bunları belirttiğini,
ancak delâletten anlaşıldığı için “geçmiş zamanda”, “şimdiki halde”, “gelecek zamanda”,
“gaib”, “hazır” vb. lafızları hazfettiğini ifade etmiştir.54

Eser, Abdullah Hulusi Güzelyazıcı tarafından önce Temrinli Bidâye adıyla, örnek ve
alıştırmalar eklenerek 1957 yılında neşredilmiş,55 daha sonra 1975 yılında el-Bidâye ve
hiye’r-risâletü’l-Fadliyye fi’l-emsileti’s-sarfiyye adıyla ikinci baskısı neşredilmiştir.56

52
Birgivî, Şerhü’l-Emsileti’l-Fadliyye, s. 1; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki
Yeri, s. 147; Erdoğan, Güsamettin, İmam Birgivî’nin el-Emsiletü’l-Fadliyye Şerhi (İnceleme ve Edisyon Kritik),
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2002, s. 35.
53
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 148-149; Erdoğan, İmam Birgivî’nin
el-Emsiletü’l-Fadliyye Şerhi (İnceleme ve Edisyon Kritik), s. 35.
54
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 149-150; Erdoğan, İmam Birgivî’nin
el-Emsiletü’l-Fadliyye Şerhi (İnceleme ve Edisyon Kritik), s. 36.
55
Birgivî, Temrinli Bidâye, temrinleyen: Abdullah Hulusi Güzelyazıcı, Ahmet Sait Matbaası, İstanbul, 1957.
56
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 147.

12
Kataloglarda Birgivî’ye nispet edilen Milli Ktp. Elazığ İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 23 Hk
75/4’te “Binâü’l-Kifâye” adıyla kayıtlı bir esere rastladık. 5 varaklık nüsha, nesih hattıyla
yazılmıştır ve sonu eksiktir. Nüsha incelendiğinde eserin aslında el-Emsiletü’l-Fadliyye’den
bir parça olduğu görülmüştür. Daha sonra mecmuanın içinde bir de yarım Kifâye nüshası
olduğu ortaya çıktığı için bu mecmua ile ilgili bilgiler, aynı şeylerin tekrarlanmaması adına
Kifâye’nin yazma nüshalarının incelendiği bölüme bırakılmıştır.

1. 2. 1. 1. 3. Şerhü’l-Emsileti’l-Fadliyye

Mezkûr esere müellifin kendi yazmış olduğu memzuc57 bir şerhtir.58 Eser üzerine
Güsamettin Erdoğan tarafından yüksek lisans tezi ve Yasir Muhammed Halil el-Harub
tarafından da bir makale yazılmıştır.59

1. 2. 1. 1. 4. Kifâyetü’l-Mübtedî

Araştırmanın konusu olan eser, ilerde ayrıntılı bir biçimde incelenecektir.

1. 2. 1. 2. Nahiv İlmi ile İlgili Eserleri

Birgivî’nin belki de en çok bilinen ve en çok okunan eserlerinin başında bazı nahiv
eserleri gelmektedir. Bunların başında da medrese müfredatının temel eserlerinden sayılan
el-‘Avâmil ve şerhi İzhâr gelir:60

1. 2. 1. 2. 1. Avâmil-i Cedîd

Birgivî’nin nahiv ile ilgili meşhur eseridir. Eser üzerine çok sayıda şerh yazılmıştır.61

57
Metin ile şerhin ibarelerinin karışık olduğu şerh türüne memzuc şerh denir. Bkz. Efendioğlu, Mehmet,
“Şerh”, DİA, İstanbul, 2010, XXXVIII/560.
58
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 150.
59
Erdoğan, İmam Birgivî’nin el-Emsiletü’l-Fadliyye Şerhi (İnceleme ve Edisyon Kritik); el-Harub, Yasir
Muhammed Halil, “Risâle fi Emsileti’t-Tasrif li’l-Allame Muhyiddin Muhammed b. Bir Ali el-Birkivi”,
Mecelletu Cami’ati’l-Kudsi’l-Meftuha li’l-Ebhasi ve’d-Dirasat, sayı XIX, el-Halil, Şubat 2010, s. 329-372.
60
Bkz.: Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 152-186.
61
Bkz.: İnanç, Gelibolulu Mustafa b. İbrahim ve Tuhfetü'l-‘Avâmil'i (İnceleme-Tahkik), s. 4-9.

13
1. 2. 1. 2. 2. İzhârü’l-Esrâr

Birgivî’nin el-‘Avâmil’ine yazdığı şerhtir. el-‘Avâmil ile beraber medreselerde


okutulan kitapların vazgeçilmezlerinden olmuştur.62 Eser üzerine yirmi beşten fazla şerh,
talîkat, tercüme vs. çalışmalar yapılmıştır.63 Birgivî’nin talebelerinden Avlamışlı
Muslihuddin Efendi’nin Keşfü’l-esrâr’ı ve Kasapzâde İbrahim Efendi’nin şerhi bunlardan
birkaçıdır.64

1. 2. 1. 2. 3. İmtihânü’l-Ezkiyâ

İbnü’l-Hâcib’in (ö. 646/1248) el-Kâfiye’sinin muhtasarı olan, Kadı Beydâvî (ö.


685/1286)’nin Lübbü’l-elbâb fî ‘ilmi’l-i‘râb isimli eserine başta Beydâvî’nin kendisi
tarafından olmak üzere pek çok şerh yazılmıştır.65 Bu şerhlerden birisi de Birgivî’nin
973/1565’te yazdığı İmtihânü’l-ezkiyâ’sıdır. Ayrıca Bayezid b. Abdulğaffar el-Konevî
(983’te sağ, takriben ö. 1000/1591) de Lübbü’l-elbâb’a Müdricü’l-fevâid adında memzuc bir
şerh yazmış ve bu şerhinde Birgivî’ye reddiyelerle itirazlarda bulunmuş ise de Birgivî’nin
şerhinin önüne geçememiştir. İmtihânü’l-ezkiyâ’ya da pek çok haşiye yazılmıştır.66

1. 2. 1. 2. 4. Talîkat alâ İmtihâni’l-Ezkiyâ

Birgivî’nin kendi şerhine düştüğü talîkatıdır.67

1. 2. 1. 2. 5. Talîkat ale’l-Fevâidi’d-Dıyâiyye

İbnü’l-Hâcib’in (ö. 646/1248) el-Kâfiye’sinin şerhi olan Molla Câmî’nin (ö.


898/1492) el-Fevâidü’d-dıyâiyye adlı eserine Birgivî’nin düştüğü talîkattır.68 Ziriklî, eserin
adını Şerhu muhtasari’l-Kâfiye olarak kaydetmiştir.69

62
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 181.
63
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 165-168.
64
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/117.
65
Yavuz, Yusuf Şevki, “Beyzâvî”, DİA, Ankara, 1992, VI/102; Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi
ve’l-fünûn, II/1546.
66
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 151-152.
67
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 152.
68
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 150.
69
Ziriklî, el-A‘lâm, Daru’l-İlmi li’l-Melayin, Beyrut, 2002, VI/61.

14
1. 2. 2. Kur’ân İlimleri ile İlgili Eserleri

1. 2. 2. 1. Tefsîrü’l-Birgivî

Bakara sûresinin bir kısmını kapsayan tamamlanamamış bir tefsirdir. Daha ziyade
sarf ve nahiv kaidelerine değinen muhtasar bir tefsirdir.70 Eser üzerine Yaşar Düzenli
tarafından 1987 yılında İmam Birgivî ve Tefsirdeki Metodu isimli yüksek lisans tezi
yapılmıştır.

1. 2. 2. 2. ed-Dürrü’l-Yetîm

Halkın birçoğunun Kur’ân-ı Kerîm’i tecvidsiz okuduğunu gören Birgivî,71 iki


varaklık bu eserini 974 senesi Cemâziyelevvel ayı başlarında yazmıştır. “ ‫هلل الحمد في األولى‬

‫ ”واآلخرة‬cümlesiyle başlayan esere Şeyh Ahmed Fâiz er-Rûmî tarafından memzuc bir şerh de

yazılmıştır.72

1. 2. 2. 3. Risâle fî Beyâni Rüsûmi’l-Mesâhifi’l-Osmâniyyeti’s-Sitte

Resm-i Osmânî denilen, Osman (ra) tarafından yazdırılan altı mushafın Kur’ân’a has
olan yazım kuralları ve farklılıkları hakkında bir risâledir.73

1. 2. 3. Hadis İlmi ile İlgili Eserleri

1. 2. 3. 1. Risâle fî Usûli’l-Hadîs

Birgivî, risâlesinin başında medrese öğrencilerinin bu ilimde zorlandıklarını ve bu


zorlukları gidermek için bu risâleyi kaleme aldığını ifade etmiştir.74 Bazı şerh ve haşiyeler
yazılan eserin çeşitli tercümeleri yapılmıştır.75

70
Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi (Tabakâtü’l-müfessirîn), II/473.
71
Düzenli, Yaşar, İmam Birgivî ve Tefsirdeki Metodu, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 1987, s. 53.
72
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/737.
73
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 48; Düzenli, İmam Birgivî ve Tefsirdeki Metodu, s.
53; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 81.
74
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 48; Yücel, Salahaddin, İmam Birgivî ve Sünnet,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, 1995, s. 15.
75
el-Karsî, Dâvûd b. Muhammed, Usûlü’l-Hadîs Şerhi, trc. Abdussamed Yalçın, Dua y., İstanbul, 2014, s. 33;
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 83-84.

15
1. 2. 3. 2. el-Ehâdîsü’l-Erbaûn

Birgivî’nin derlediği kırk hadistir.76

1. 2. 3. 3. Şerhü’l-Ehâdîsi’l-Erbaîn

el-Ehâdîsü’l-Erbaûn adlı eserine, “bidatleri ortadan kaldırmak, sünneti ihya etmek”


maksadıyla, talebelerinin isteği üzerine kendi yazdığı şerhidir. Eserde, Cennet kapılarına
telmihen, her hadisi sekiz başlık altında incelemiştir. Sekizinci hadise kadar şerh
edebilmiştir.77 Şerhi daha sonra aynı minval ve siyak üzere İzmir kadısı Molla Mehmed
Akkirmânî (ö. 1174/1760) tamamlamıştır.78 Eser, Mustafa Cem‘î tarafından Bürhânü’l-
müttakîn ismiyle tercüme edilmiş ve hem Osmanlı Türkçesiyle hem de latin harfleriyle
basılmıştır.79

1. 2. 3. 4. Kitâbü’l-Îmân ve Kitâbü’l-İstihsân

Konulara göre tasnif edilmiş (ale’l-ebvâb) bir hadis kitabıdır. Kitâbü’l-îmân dört
bölüme, Kitâbü’l-istihsân dokuz bölüme; bunlar da kendi aralarında alt bölümlere ayrılır.80
Atâullah Efendi’ye yazdığı mektubunda geçen “Ehâdîs-i şerîfe cemi sülüsân olmuş iken
mecal olmayıp kalmıştır…” ifadesinden esere üçüncü bir kitap daha eklemeyi düşündüğü,
ama gözlerindeki rahatsızlıktan ötürü yazamadığı belirtilmiştir.81

1. 2. 4. Fıkıh ve İrşad ile İlgili Eserleri

Hayatını emr-i bi’l-ma‘rûf nehy-i ani’l-münker ve irşad çalışmalarıyla geçirmiş olan


Birgivî; akâid, ibâdât, ahlak gibi irşada yönelik konularda da pek çok eser vermiştir.

76
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-Zunûn an Esâmi’l-Kütübi ve’l-Fünûn, Daru İhyai’t-Turasi’l-Arabi, Beyrut, ty., I/54.
77
Yücel, İmam Birgivî ve Sünnet, s. 14.
78
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1037; Yıldız, Sakıb, “Akkirmânî”, DİA, Ankara,
1989, II/270.
79
Yüksel, "Birgivî", DİA, VI/194; Bürhânü’l-müttakîn Terceme-i Hadîs-i Erbaîn, trc. Mustafa Cem‘î, Şeyh
Yahya Efendi Matbaası, İstanbul, 1290; Bürhânü’l-müttakîn Tercümesi, trc. Mustafa Cem‘î, Hız y., İstanbul,
1976.
80
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 49; Yücel, İmam Birgivî ve Sünnet, s. 16-17.
81
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 87.

16
1. 2. 4. 1. İnkâzü’l-Hâlikîn

Parayla Kur’ân okumanın ve nakit para vakfetmenin caiz olmadığı hakkında bir
risâledir. Bir mukaddime ve dört bölümden oluşan eseri 967 senesinin Zilhicce ayında
tamamlamıştır. “‫ ”الحمد هلل الذي أنزل على عبده الكتاب‬cümlesiyle başlar.82

1. 2. 4. 2. Hâşiyetü İnkâzi’l-Hâlikîn

Birgivî’nin İnkâzü’l-hâlikîn’e yapılan itiraz ve tenkitleri cevaplandırdığı iki varaklık


risâlesidir.83

1. 2. 4. 3. Îkâzü’n-Nâimîn ve İfhâmü’l-Kâsırîn

Ebüssuûd’un yaptığı reddiye üzerine Birgivî’nin yazdığı cevap risâlesidir. 972


senesi Şevval ayı ortalarında tamamlanmıştır.84

1. 2. 4. 4. Hâşiyetü Îkâzi’n-Nâimîn ve İfhâmi’l-Kâsırîn

Birgivî, bu haşiyesinde “muradını anlamayıp bilmeden kendisini taşlayanların


hezeyanlarını” on altı maddede toplayıp cevaplamıştır.85 Arslan, Atsız’ın “Kur’ân
okumaktan ücret alınmayacağı hakkında birinci risâle” şeklinde kaydettiği eserin de aynı
olduğunu belirtir.86

1. 2. 4. 5. es-Seyfü’s-Sârim fî ‘Ademi Cevâzi Vakfi’l-Menkûli ve’d-Derâhim

Birgivî, 9 Zilkade 979 tarihinde tamamladığı bu risâlesinde Müftü Ebüssuûd’un


nakit/para vakfına cevaz veren bir risâle yazdığını ve bu konuda yanlış fetva verdiğini
belirttikten sonra Ebüssuûd’un görüşlerini zikredip reddediyor.87

82
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/183-184.
83
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 42; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça
Tedrisatındaki Yeri, s. 98; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 92.
84
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/214-215.
85
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 42; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça
Tedrisatındaki Yeri, s. 99; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 93.
86
Bkz.: Atsız, İstanbul Kütüphanelerine Göre Dört Bibliyografya, s. 70; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri
ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 99.
87
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1017.

17
1. 2. 4. 6. Risâle li İsbâti ‘Ademi Cevâzi Kırâeti’l-Kur’ân bi’l-Ücret

Kur’ân okuma mukabili ücret alınmasının caiz olmadığı hakkında bir risâledir.88

1. 2. 4. 7. Zühru’l-Mülûk

İrşâdü’l-mülûk veya Risâle fî medhi’s-sultâni’l-‘âdil ve zemmi’s-sultâni’z-zâlim


isimleriyle de tanınan eser; adil sultanın övülmesi, zalim sultanın yerilmesi ve sultanlara
öğütler olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır.89

1. 2. 4. 8. Zühru’l-Müteehhilîn ve’n-Nisâ fî Ta‘rîfi’l-Ethâri ve’d-Dimâ

Hanımlara mahsus haller hakkında; bir mukaddime, altı fasıl ve bir de hatimeden
meydana gelen ve “‫ ”الحمد هلل الذي جعل الرجال على النساء قوامين‬cümlesiyle başlayan eser 979

senesi Terviye günü90 tamamlanmıştır.91 Esere Allâme İbn Âbidîn (ö. 1252/1836) tarafından
Menhelü’l-vâridîn adıyla bir şerh yazılmıştır.92 Haluk Halitoğlu, eseri mezkûr şerhi esas
alarak izahlı ve misalli şekilde tercüme etmiştir.

1. 2. 4. 9. el-Ferâiz fî Teriketi’l-Meyyit

Birgivî’nin miras taksimi ile ilgili eseridir.93 Kassâm-ı askerîlik vazifesi miras
taksimi ile ilgili bir iş olduğundan Birgivî’nin bu eserini kassâm-ı askerîlik yaptığı dönemde
yazdığı söylenebilir.94

1. 2. 4. 10. Şerhü’l-Ferâiz

Müellifin mezkûr risâleye kendi yazdığı şerhidir.95

88
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 43; Atsız, İstanbul Kütüphanelerine Göre Dört
Bibliyografya, s. 70.
89
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 126; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 51; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 108-109.
90
Terviye günü; haccın rükünlerinden olan Arafat vakfesine çıkışın başlangıç vakti olan, Zilhicce ayının
sekizinci gününe verilen addır. Bkz. Öğüt, Salim, “Terviye”, DİA, İstanbul, 2011, XL/520.
91
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/822.
92
İmam Birgivî, Hanımlara Mahsus Haller Hayz-Nifas, İzahlı trc. Haluk Halitoğlu, Arı Sanat y., İstanbul,
2016, s. 8.
93
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1246.
94
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 95.
95
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1246; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve
Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 95.

18
1. 2. 4. 11. Talîkat ale’l-‘İnâye Hâşiyeti’l-Hidâye Şerhi’l-Bidâye

Şeyhülislâm Burhâneddin Ali b. Ebubekir el-Merğinânî (ö. 593/1196) fürû‘-ı fıkha


dair Bidâyetü’l-mübtedî isimini verdiği, bir metin yazmış daha sonra da bu metni el-Hidâye
fi’l-fürû‘ adıyla şerhetmiştir. Ekmeleddin Bâbertî (ö. 786/1384) de bu şerhe el-‘İnâye adını
verdiği bir haşiye kaleme almıştır. Birgivî ise bu esere talîkat düşmüştür.96 Eser, Mehmet
Özkan tarafından doçentlik tezi olarak tahkik edilmiş ve Bursa’da 2016 yılında basılmıştır.

1. 2. 4. 12. Hâşiye alâ Şerhi Vikâyeti’r-Rivâye fî Mesâili’l-Hidâye

Aslında Burhânuşşeria Mahmud b. Sadruşşeria’ya ait olan97 Vikâyetü’r-rivâye fî


mesâili’l-Hidâye adlı eserin98 en meşhur şerhi olan, Sadrüşşeria’nın (ö. 750) 743 yılında
tamamladığı Şerhü’l-Vikâye’sine yazdığı bu haşiyesinde Birgivî; Bahâeddinzâde Molla
Muhyiddin Mehmed’in (ö. 954/1547) Kemalpaşazâde’ye yönelttiği eleştirileri dikkate
alarak her ikisi arasında hakemlik yapmıştır.99

1. 2. 4. 13. Talîkat alâ Islâhi’l-Vikâye fi’l-Fürû‘

Burhâneddin el-Merğinânî’nin meşhur fıkıh eseri olan el-Hidâye fi’l-fürû‘ üzerine


sayısız şerh, haşiye, ihtisar vb. çalışmalar yapılmıştır. Tâcüşşeria Ömer b. Sadruşşeria’nın
Şerhü’l-Hidâye’si,100 Kemalpaşazâde’nin (ö. 940/1534) Burhânuşşeria Mahmud b.
Sadruşşeria’ya ait olan101 ve yine el-Hidâye fi’l-fürû‘dan ihtisar edilerek meydana getirilmiş
olan Vikâyetü’r-rivâye adlı eserin yanlışlarını düzeltmek üzere yazdığı Islâhu’l-Vikâye adlı
eseri ile bu eserine yazdığı el-Îdâh adlı şerhi de bunlardan biridir.

96
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/2036/2037; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî
ve Siyasî Görüşleri, s. 43.
97
Bedir, Murteza, “Vikâyetü’r-rivâye”, DİA, Ankara, 2013, XLIII/106.
98
Eserin yanlışlıkla Tacüşşeria Ömer b. Sadruşşeria’ya nispet edilmesi ile ilgili olarak bkz.: Bedir,
“Tâcüşşeria”, DİA, Ankara, 2010, XXXIX/360.
99
Çelebi, İlyas, “Kemalpaşazâde”, DİA, Ankara, 2002, XXV/247.
100
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/2033.
101
Bedir, “Vikâyetü’r-rivâye”, DİA, XLIII/106.

19
Hâşiyetü’l-Îdâh ve’l-Islâh olarak da bilinen eser; Birgivî’nin, Kemalpaşazâde’ye ait
eserin “Taharet” kitabına düştüğü talîkattır. “‫”الحمد هلل الذي جعل العلم في جو الدين ضياء ونورا‬

cümlesiyle başlar.102

1. 2. 4. 14. Kitâbü’l-İrşâd fi’l-‘Akâid ve’l-İbâdât

Birinci bölüm itikad, ikinci bölüm ise ibadetler hakkında olan muhtasar bir ilmihal
niteliğindedir.103

1. 2. 4. 15. er-Risâletü’l-İ‘tikâdiyye

Müellifin aslen Türkçe yazmış olduğu Vasiyetnâme diye meşhur olan ilmihal
niteliğindeki risâlesinin, dostlarının ve talebelerinin isteği üzerine yaptığı Arapçaya -birebir
olmayan- tercümesidir.104

1. 2. 4. 16. Şerhu Âmentü

Eser, imanın altı şartının kısa bir şerhidir.105

1. 2. 4. 17. Mu‘addilü’s-Salât

975 senesinde tamamladığı eseri, “‫ ”الحمد هلل الذي أمر عباده بإقامة الصالة وتعديلها‬cümlesiyle

başlar.106 Eser, Ahmet İhsan Dündar tarafından tercüme edilip Namazda Ta‘dîl-i Erkân
adıyla neşredilmiştir.

102
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/109; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî
Görüşleri, s. 43.
103
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 86; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 44; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 76-77.
104
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 85; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 44; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 74.
105
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 86; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 44; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 74.
106
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1737.

20
1. 2. 4. 18. Şerhu Şurûti’s-Salât

Yazdığı bir risâlenin ardından dostlarının bunu şerh etmesi ısrarı üzerine bu eseri
kaleme aldığını belirten müellif; sular bahsinden başlayıp namazla ilgili konularda ayrıntılı
bilgi vermektedir.107

1. 2. 4. 19. Risâle fî Sücûdi’s-Sehiv

Müellifin; âdetinin dışına çıkarak, dört mezhep üzere ve sonuna bir de kaynakça
ekleyerek yazdığı, sehiv secdesiyle ilgili kapsamlı bir eserdir.108

1. 2. 4. 20. Nûrü’l-Ahyâ ve Tuhfetü’l-Emvât

Eser; ilmi talep etmekle ilgili birinci bölüm ve Ebû Hanîfe’nin menkıbeleriyle ilgili
ikinci bölümden sonra yine bir ilmihal gibi sırasıyla önce inanç sonra da ibadet konuları
anlatılmakta, nihayet ideal bir âlimin vasıflarıyla son bulmaktadır.109

1. 2. 4. 21. Ahvâlü Etfâli’l-Müslimîn

Birgivî, ilk doğan erkek evladının küçük yaşta vefat etmesi üzerine çok üzülmüş,
daha sonra bir dostunun sabır tavsiye etmesi ve çeşitli nasihatler etmesi üzerine aynı derde
düçar olanlara da bir teselli olması ümidiyle bu eserini kaleme almıştır.110 Eserini altı bölüme
tasnif etmiştir: Vefat eden çocukların ahiretteki durumları, anne-babalarına faydaları,
ruhların berzahtaki durumu, kabir ziyareti, ölü için yapılan dua ve sadakanın tesiri, musibete
sabretmenin karşılığı.111 Eserin tahkiki ve tercümesi yapılmıştır.112

1. 2. 4. 22. Risâle fî Tafdîli’l-Ğaniyyi’ş-Şâkir ale’l-Fakîri’s-Sâbir

Birgivî bu eserinde, şükreden zenginin sabreden fakirden daha üstün olduğunu ifade
etmiştir. Eserin tahkiki yapılmıştır.113

107
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 88; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 45; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 78.
108
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 79.
109
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 77-78.
110
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 41-43.
111
Türkmen, Ömür, İmam Birgivî ve Risâle fi Ahvali Etfali’l-Muslimin Adlı Eserinin Tahkik ve Tahrici,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Harran Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Şanlıurfa, 1995, s. 17.
112
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 75.
113
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 109.

21
1. 2. 4. 23. Risâle fi’t-Teğannî ve Hurmetihî ve Vücûbi İstimâ‘i’l-Hutbe

Kâtip Çelebi, eseri bu isimle kaydetmişse de kataloglarda Risâle fî beyâni


haddi(/hakkı)'t-teğannî ve'l-lahn; Risâle fî hurmeti't-teğannî ve’stimâ‘i'l-melâhî vb. isimlerle
kaydedilmiştir. Eser, “‫ ”الحمد هلل الذي هدانا لإلسالم‬cümlesiyle başlamaktadır.114

1. 2. 4. 24. Risâle fi’l-Musâfaha

Namazdan sonra el sıkışmanın bidat olduğuna dair 3 varaklık bir eserdir.115

1. 2. 4. 25. Risâle fi Ahkâmi’l-Arâzi’l-‘Uşriyye ve’l-Harâciyye

Arazilerin öşür veya haraca bağlı olmasına göre ikiye ayrıldığıyla başlayan ve bu
arazilerin vergileriyle ilgili hususların ele alındığı 8 varaklık eser, vakıf türleriyle sona
ermektedir.116

1. 2. 4. 26. Risâle fi’z-Zikri’l-Cehrî

Risâle fi’z-zikri bi’l-lisan olarak da bilinen eserinde müellif; önce zikri, kalp ile
yapılan ve dil ile yapılan olmak üzere ikiye ayırmış, sonra da dil ile yapılanı hafî ve cehrî
olmak üzere tekrar ikiye ayırmıştır. Zikirde asıl olanın hafî olduğunu savunan müellif, cehrî
zikrin de sünnet olduğunu ancak raks ve devrin kesinlikle haram olduğunu anlatmaktadır.117

1. 2. 4. 27. el-Kavlü’l-Vasît Beyne’l-İfrât ve’t-Tefrît

Risâle fi’htimâmi emri’d-dîn olarak da bilinen eser müellifin son telifidir. Muttali
olduğu bir eserdeki beş konu hakkında ifrata varan hükümleri ifrat ile tefrit arasında vasat
bir yolla açıklayacağını belirten müellif; ağırlıklı olarak cehrî zikir, teğannî ve lahn
konularına yoğunlaşmıştır.118

114
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/854.
115
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 97; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 44; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 95-96.
116
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 97; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 43; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 98.
117
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 122-123; Yüksel, Mehmed
Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 47; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 107-108.
118
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 90-92; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 45; Atsız, İstanbul Kütüphanelerine Göre Dört Bibliyografya, s. 60-61; Martı,
Birgivî Mehmed Efendi, s. 106-107.

22
1. 2. 5. Tasavvuf ile İlgili Eserleri

1. 2. 5. 1. et-Tarîkatü’l-Muhammediyye ve’s-Sîretü’l-Ahmediyye

Birgivî’nin 24 Aralık 1572 (17 Şaban 980 Çarşamba) gecesi tamamladığı


şaheseridir.119 Yazma nüshalarının sayısı neredeyse 1000’e ulaşır.120 “ ‫الحمد هلل الذي جعلنا أمة‬

‫ ”وسطا خير أمم‬cümlesiyle başlar. Birgivî, üç baba ayırdığı ve her babını da üçer fasla böldüğü

kitabını yazış amacını şu cümleyle belirtmiştir: “Hak yolunun yolcusu amelini ona arz etsin
de doğruyu yanlıştan, kurtuluşa ereni helak olandan ayırt edebilsin diye Tarîkat-ı
Muhammediyye’yi (Muhammedî yolu) yazmak ve Sîret-i Ahmediyye’yi (Ahmedî yaşam
tarzını) açıklamak istedim.”121 Eser üzerine şerh, tercüme, ihtisar, intihab, tahkik kabilinden
sayısız çalışma yapılmıştır.122 Söz gelimi Birgivî’nin torunu Kazasker İsmetî Mehmed
Efendi’nin yapmış olduğu, Tarîka’nın ilk tercümesi bunlardan biridir. Aynı zamanda şair
olan İsmetî Mehmed Efendi, yaptığı bu tercümede 46 beyitlik bir methiye yazmayı da
unutmamıştır. Yine, Şeyh Abdülğanî en-Nablusî’nin (ö. 1143/1731) -ki en-Nablusî de bir
edip ve şairdir- el-Hadîkatü’n-nediyye şerhu’t-Tarîkati’l-Muhammediyye adlı beş ciltlik
eserini zikredebiliriz.123 Ayrıca bir Kifâye şarihi olması sebebiyle İbn Allân es-Sıddıkî’nin
(ö. 1057/1647) el-Mevâhibü'l-fethiyye ale't-Tarîkati'l-Muhammediyye adlı eseri de burada
zikredilmesi gereken önemli kaynaklardandır.

1. 2. 5. 2. Cilâü’l-Kulûb

Birgivî, vaaz ve nasihate dair olan bu eserini Sultan II. Selim’in hocası Atâullah
Efendi’nin isteği üzerine yazmıştır.124 “Din nasihattir/samimiyettir.”125 hadisinden yola
çıktığı bu eserini “… göğüsleri parlatmaya, kalpleri cilalamaya yardımcı; malın ve evladın

119
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1112; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve
Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 110; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 55.
120
Martı, et-Tarîkatü’l-Muhammediyye Muhteva Analizi Kaynakları Kaynaklık Değeri, Rağbet y., İstanbul,
2012, s. 61.
121
Martı, et-Tarîkatü’l-Muhammediyye Muhteva Analizi Kaynakları Kaynaklık Değeri, s. 22; Birgivî, Tarîkat-
ı Muhammediyye, trc. Nedim Yılmaz, Hisar y., İstanbul, 2015, s. 16.
122
Martı, et-Tarîkatü’l-Muhammediyye Muhteva Analizi Kaynakları Kaynaklık Değeri, s. 101-168.
123
Özel, Ahmet, “Nablusî, Abdülganî b. İsmâil”, DİA, Ankara, 2006, XXXII/268; Yılmaz, Nedim, Tarîkat-ı
Muhammediyye, s. 14; Martı, et-Tarîkatü’l-Muhammediyye Muhteva Analizi Kaynakları Kaynaklık Değeri, s.
121-124.
124
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 94.
125
Buhârî, İman, 42; Müslim, İman, 95.

23
fayda vermediği günde kendisine gerekli rızık ve Allah’ın rahmetine vesile olması…” için
yazdığını ifade etmiştir.126 Eser, 17 Temmuz 1564 Pazartesi gününe muvafık 7 Zilhicce 971
tarihinde tamamlanmıştır.127

1. 2. 5. 3. Makâmât

Sırasıyla şeriat, tarikat, marifet ve hakikat mertebelerindeki onar makam


hakkındadır.128 5 varaklık eserin çeşitli baskıları ve tercümeleri de vardır.129

1. 2. 5. 4. Luğazü’l-Birgivî

Risâletü’t-tevhîd olarak da bilinen eserde kelime-i tevhidin anlamı; mantıkî


metodlarla, altı ana cümlede, bir bulmaca edasıyla, sûfî bir meşreple ele alınmıştır. Tek
varaklık bu esere pek çok şerh yazılmıştır.130

1. 2. 5. 5. Mihakkü’l-Mutasavvifîn ve’l-Müntesibîn

Eser, “tasavvufa intisap edenlerin mihenk taşı” olması için kaleme alınmıştır. 131

1. 2. 6. Arapça Yazılmış Diğer Eserleri

1. 2. 6. 1. Âdâbü’l-Birgivî

Risâletü’l-münâzara, Risâle fî âdâbi’l-bahsi gibi isimlerle de bilinen eser mantıkî


münazara usulü hakkındadır. Eser üzerine pek çok şerh ve bu şerhlere de bazı haşiyeler
yazılmıştır.132

126
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 46; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 105.
127
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/592; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve
Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 94.
128
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 123; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 47.
129
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 111; Tutar, Recep, İmam Birgivî’nin Makamatı ve Tercümesi, Yasin y.,
İstanbul, 2011.
130
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 87-88; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 44-45; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 74-75.
131
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 123; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 47; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 109-110.
132
İsmail Paşa el-Bağdâdî, Îdâhu’l-meknûn fi’z-zeyli alâ Keşfi’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, Dâru
İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî, Beyrut, ty., I/2; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 52; Martı,
Birgivî Mehmed Efendi, s. 118.

24
1. 2. 6. 2. Emâlî

Emâlî tarzında ulûm-ı ‘âliye ile ilgili bir eserdir.133 Emâlî, imlânın çoğulu olup bir
âlimin çeşitli konulardan veya bir konudan bahsetmesi ve talebelerinin de onun etrafında
söylediklerini not etmeleri şeklinde ortaya çıkan bir eser türüdür.134 Bazı emâlîler, “mecâlis”
veyahut “nevâdir” adıyla da anılmıştır.135 Belki de İsmail Paşa’nın Hediyyetü’l-‘ârifîn’de
Birgivî’ye nisbet ettiği Nevâdirü’l-ahbâr da bu eserdir.136 Yine de ne Kâtip Çelebi Keşfü’z-
zunûn’da ne de İsmail Paşa zeylinde, gerek Emâlî ismiyle gerekse Nevâdirü’l-ahbâr ismiyle
olsun, Birgivî’ye bir eser nisbet etmiştir.

İlimler iki ana bölüme ayrılır: ulûm-ı âliyye (alet ilimleri) ve ulûm-ı ‘âliyye (yüksek
ilimler). Alet ilimleri; kelam, mantık, belağat, sarf, nahiv, hendese, cebir, felsefe, tarih,
coğrafya vb. ilimler olup; yüksek ilimler ise Kur’ân, Hadis ve Fıkıh ilimleridir.137

Bu durumda eser; Kur’ân, Hadis veya Fıkıh ile ilgili emâlî tarzı bir eser olmalıdır.
Kataloglarda esere en yakın, bulabildiğimiz tek nüsha; Milli Kütüphane’nin Yazmalar
Koleksiyonu’nda “06 Mil Yz A 9623” numarada kayıtlı, 415 varaklık, Pazartesi günü
Cemâziyelâhir 1047 tarihinde istinsah edilmiş, katalog kartında Birgivî’ye nisbet edilen
Mişkâtü’l-envâr fî letâifi’l-ahbâr isimli yazma eserdir. Eser, bu isimle Keşfü’z-zunûn’da
geçmekte ise de Kâtip Çelebi bunun hakkında “Eser, yanlışlıkla Gazâlî’ye (ö. 505) nispet
edilmiş olsa da bilakis müteahhirînden birinin olup Gazâlî’den alıntı yapmıştır.” demekte,
ama müellifini belirtmemektedir.138 Eser, Birgivî’nin en meşhur eserleri olan el-‘Avâmil ve
İzhâr’da da örnek olarak kullandığı şu cümleyle başlamaktadır: “İnsanlar helak oldu,
âlimler müstesna. Âlimler de helak oldu, amel edenler müstesna. Amel edenler de helak oldu,
ihlaslı olanlar müstesna. İhlaslı olanlar bile büyük bir tehlike içindedirler.” Müellif bu
sebeple; aklına gelen ayetleri, hadisleri, evliya sözlerini, şeyhlerin nüktelerini ve ehl-i irfanın
hikmetlerini topladığı bir kitap yazmaya karar vermiş ve bu kitabını kırk sekiz baba

133
Sami, Şemseddin, Kâmûsü’l-A‘lâm, Mihran Matbaası, İstanbul, 1306, II/1285; Bursalı Mehmed Tahir,
Osmanlı Müellifleri, Matbaa-ı Âmire, İstanbul, 1333 h., I/256.
134
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/161; Kandemir, Mehmet Yaşar, “Emâlî”, DİA,
Ankara, 1995, XI/70.
135
Kandemir, “Emâlî”, DİA, XI/70.
136
İsmail Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn esmâü’l-müellifîn ve âsârü’l-musannifîn, Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî,
Beyrut, ty., II/252; Özkan, Hâşiyetü’l-Hidâye (Talîkat ale’l-‘İnâye), s. 23.
137
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 171.
138
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1693.

25
ayırmıştır. İçerik ve uslup bakımından emâlîlere uygun düştüğü söylenebilecek olan eser
hakkında kesin bir hüküm vermek mümkün görünmemektedir.

1. 2. 6. 3. Tuhfetü’l-Müsterşidîn fî Beyâni Mezâhibi Firakı’l-Müslimîn

“Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak…”139 hadisine göre, önce ehl-i sünnet


itikadını anlattıktan sonra, fırak-ı dâlleyi; Cebriyye, Kaderiyye, Kerrâmiyye, Mu‘attıla,
Revâfıd ve Nevâsıb şeklinde altı mezhebe; bu altı mezhebi de kendi içlerinde on ikişer kola
ayırarak anlatan müellif böylece yetmiş iki sayısını bulmuş olmaktadır. Yedi varaklık eser,
Avni İlhan tarafından Türkçeye ve Emrullah Yüksel tarafından -büyük bir kısmı-
Fransızcaya tercüme edilmiştir.140 İlhan ve Yüksel, eserin dört nüshasını tesbit edebilmişler
ise de şu anda kataloglarda yirmi kadar nüshası görülebilmektedir.

1. 2. 6. 4. Ğurrenâme

“Ğurre” denilen, kamerî ayın ilk gününün bir cetvel yardımıyla nasıl hesaplanacağını
anlatan bir risâledir.141

1. 2. 7. Türkçe Yazılmış Eserleri

1. 2. 7. 1. Fıkıh ile İlgili Eserleri

1. 2. 7. 1. 1. Vasiyetnâme

Müellifi tarafından isimlendirilmeyen, ancak “Bu; fakir, hakir, aczini ve eksikliğini


itiraf eden Mehmed b. Pîr Ali’nin -pek yüce ve bağışlayıcı olan Allah onu ve babasını
affetsin- vasiyetidir…” cümlesiyle başladığı için Vasiyetnâme-i Birgivî adıyla meşhur olan
eser Risâle-i Birgivî diye de bilinir. Birgivî’nin vasiyet ve tavsiyeleri zımnında akaid, ibâdet,
ahlak gibi konuları ihtiva eden eser, aslında bir ilmihal olduğu için İlmihal ve akaid konuları

139
Ebu Davud, Sünnet, 1; Tirmizi, İman,18; İbn Mace, Fiten, 17.
140
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 51-52; İlhan, Avni, “Birgili Mehmet Efendi ve
Mezhepler Tarihi ile İlgili Risâlesi (Tuhfetü’l-müsterşidîn fî beyâni fırakı mezâhibi’l-Müslimîn)”, Dokuz Eylül
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sayı VI, İzmir, 1989, s. 173-215.
141
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 126-127; Yüksel, Mehmed
Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 51; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 117.

26
ile başladığı için de Akâid isimleriyle anılır.142 “Bunu faydası umumi olsun diye Türkçe”
yazmıştır. Bu sayede faydası avam, kadınlar ve çocuklar arasında yayılabilmiştir. Takriben
970/1562 yılında tamamlanan eser, Birgivî’nin halk arasında en çok tanınan risâlesidir.143
Üzerine pek çok şerh yazılmış, çeşitli dillere tercüme edilmiş olan eseri; 1052/1642 yılında
Bahti veya Buhti mahlaslı Yahya Efendi adında bir zat144 nazma çevirmiş ve bu nazım
Manzûme-i Birgilî diye meşhur olmuştur.145 Bahti’nin Sezer Özyaşamış Şakar tarafından
“Birgivî’nin medereseden öğrencisi” şeklinde vasfedilmesi bir hatadır.146

1. 2. 7. 1. 2. İnkâzü’l-Hâlikîn Tercümesi

Müellif, daha önce Kur’ân kıraatine ücret alınamayacağını anlattığı İnkâzü’l-hâlikîn


adlı bir risâle yazdığını, ancak dostlarının bu risâlenin uzun ve Arapça olduğundan muhtasar
bir tercümesi olmasının faydalı olacağını söylemeleri üzerine bu risâleyi yazdığını
belirtmektedir.147 Beş varaklık eser, İnkâzü’l-hâlikîn’den daha ziyade Hâşiyetü İnkâzi’l-
hâlikîn’in neredeyse tıpkı tercümesidir.148

1. 2. 7. 1. 3. el-Vesâya’l-Müte‘allika bi’l-Muhtadar ve’l-Meyyit

Ölmek üzere olan ve ölen kimselerle ilgili tavsiyelerden ibarettir.149

142
Şakar, Sezer Özyaşamış, Birgivî Muhammed Efendi'nin Manzum Vasiyetnâmesi (Eleştirili Metin- Dil
İncelemesi-Sözlük), Yayınlanmamış Doktora Tezi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, İstanbul, 2005, s. 12.
143
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/850; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 71.
144
Karaca, Mehmet Mustafa, Yahya Efendi'nin Vasiyetnâme-i Birgilî Manzûmesi (metin-inceleme-indeks),
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Adnan Menderes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Aydın, 2008,
s. iv.
145
Arslan, "Vasiyetnâme", DİA, Ankara, 2012, XLII/556; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî
Görüşleri, s. 53; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 80-82; Atsız, İstanbul
Kütüphanelerine Göre Dört Bibliyografya, s. 25; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 73.
146
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 81; bkz. Şakar, Birgivî Muhammed
Efendi'nin Manzum Vasiyetnâmesi (Eleştirili Metin- Dil İncelemesi-Sözlük), s. 12.
147
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 83.
148
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 92.
149
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 85.

27
1. 2. 7. 1. 4. Fetâvâ

Çoğunluğu Türkçe olan fetvalar içerisinde birkaç tane Arapça fetva da vardır.150 En
kapsamlı mecmua, yetmiş sekiz fetvayı kapsar.151

1. 2. 7. 1. 4. 1. Reddü’l-Birgivî li Fetvâi Ebi’s-Süûd


Birgivî’nin fetvaları içinde başlık taşıyan tek fetvadır. Kanuni Sultan Süleyman’ın
vasiyetindeki bazı istekler ve sultan ile annesinin Ravza-ı Mutahhara’ya adadıkları bazı
mücevheratla ilgili Ebüssuûd’un vermiş olduğu iki fetvaya reddiye niteliğinde bir
mektuptur.152 Eser II. Selim’in hocası Atâullah Efendi’nin isteği üzerine yazılmıştır.
Atâullah Efendi, Birgivî’den Arapça yazmasını istemişse de Birgivî, gözlerindeki
rahatsızlığın ilerlemiş olmasından dolayı Türkçe yazmak zorunda kaldığını belirtmiştir. Yine
de eser içerisindeki fıkıh kitaplarından yapılan iktibaslar Arapça asıllarıyla yazılmış olup
tercüme de edilmemiştir.153 Ayrıca içerisinde Tarîkat-ı Muhammediyye’ye bazı atıflar
bulunduğundan eserin, hayatının son zamanlarında, 980 yılından sonra yazıldığı
anlaşılmaktadır.154

1. 2. 7. 2. Dil ile İlgili Bir Eseri

Ferişteoğlu155 veya İbn Melek diye tanınan bir müellif (ö. 821/1418), torunu
Abdurrahman için yirmi kıtadan oluşan manzum bir Arapça-Türkçe sözlük kaleme almıştır.
Bilinen en eski Arapça-Türkçe sözlüklerden olan bu eser, bin beş yüz yirmi sekiz kelime
içermektedir. Birgivî, bu eseri yüz on varak olarak şerh etmiştir.156 Birgivî’nin bu şerhi Şerhu
Lüğati Ferişteoğlu olarak bilinir.

150
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 83; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 54.
151
Bursalı, Osmanlı Müellifleri, haz. Mehmet Ali Yekta Saraç, Türkiye Bilimler Akademisi y., Ankara, 2016,
I/483; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 89-90.
152
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 54-55.
153
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 89-90.
154
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 83-84.
155
Ferişte, Farsçada “Melek” demektir.
156
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 84; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 55; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 112-113.

28
1. 2. 8. Birgivî’ye Nisbet Edilen Diğer Eserler

1. 2. 8. 1. Risâle fî Ziyâreti’l-Kubûr

Meşru ve gayr-ı meşru kabir ziyaretleriyle ilgili olan eser, İbn Kayyim el-
Cevziyye’nin (ö. 751/1350) İğâsetü’l-lehfân fî mesâyidi’ş-şeytân adlı eserinin bir nevi
muhtasarıdır. Eserin Birgivî’ye aidiyeti şüphelidir. Kâtip Çelebi gibi Birgivî’ye yakın olan
kaynaklarda ona nisbet edilmediği gibi, Emrullah Yüksel de Birgivî’nin eserleri arasında yer
vermemiştir. Ayrıca Birgivî’nin diğer hiçbir eserinde İbn Kayyim ya da İbn Teymiyye’den
alıntı olmadığı gibi, ömrünün sonlarında yazdığı Tarîkat-ı Muhammediyye adlı eserinde bazı
konularda daha önce yazmış olduğu risâlelere gönderme yaptığı halde kabir ziyaretleri ile
ilgili bahiste böyle bir eserine atıfta bulunmamıştır.157 Buna rağmen eser Osmanlı
döneminde Birgivî’nin diğer risâleleriyle basıldığı gibi modern baskıları da yapılmıştır.
Defalarca Türkçeye tercüme edilen eser, Bangladeş diline bile çevrilmiştir.158

1. 2. 8. 2. Dâmiğatü’l-Mübtedi‘în ve Kâşifetü Butlâni’l-Mülhidîn

İsmail Paşa, Îdâhu’l-meknûn fi’z-zeyli alâ Keşfi’z-zunûn adlı eserinde bu eseri


Birgivî’ye nisbet etmektedir.159 Ziriklî de el-A‘lâm adlı eserinde Birgivî’nin eserleri arasında
“mülhitlere reddiye hususunda” yazılmış Dâmiğatü’l-mübtedi‘în adlı bir eser
zikretmektedir.160 Kataloglarda bu isme en yakın eser Dâmiğatü’l-mübtedi‘în fi’s-sülûki ilâ
tarîkı’l-müteşerri‘în şeklinde Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi’nin Konya İl Halk
Kütüphanesi Koleksiyonu’nda “42 Kon 198/11” yer numarasıyla kayıtlı eserdir. Ancak eser
incelendiğinde eserin, Kâtip Çelebi’nin Keşfü’z-zunûn’da Dâmiğatü’l-mübtedi‘în ve
nâsıratü’l-mühtedîn ismiyle kaydettiği eserin aynı olduğu görülmüştür. Kâtip Çelebi ve İbn
Tolun (ö. 953/1546), eseri es-Suğnaki diye de anılan Hüsâmeddin Hasan b. Şeref et-
Tebrîzî’ye isnad etmektedir. Vefat tarihini ise Kâtip Çelebi “yedi yüz doksan küsür”, İbn

157
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 92-93; Martı, Birgivî Mehmed
Efendi, s. 96-97.
158
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 98.
159
İsmail Paşa, Îdâhu’l-meknûn fi’z-zeyli alâ Keşfi’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/442; Arslan, İmam
Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 124; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî
Görüşleri, s. 52.
160
Ziriklî, el-A‘lâm, VI/61.

29
Tolun “yedi yüz yetmiş küsür” olarak vermektedir.161 Kataloglarda adı Hüsâmeddin Hüseyin
b. Ali b. Haccâc es-Siğnâkî (ö. 710/1310 veya 714/1314) olarak da geçmektedir. Yedi
varaklık eser, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde “Salihler” diye adlandırıldıkları
halde hem kendileri sapmış hem de başkalarını saptıran bir taifeden bahseden müellif, ikinci
bölümde ise bu taifenin şeriata aykırı fiillerinden bahsetmektedir. Ağırlıklı olarak raks ve
teğannî konularının ele alındığı eser, “Ümmetimin üzerine öyle bir zaman gelecek ki
Kur’ân’ın yerini şiir, tesbihin yerini ğinâ, taatin yerini semâ alacak. Ben onlardan berîyim,
onlar da benden berîdir.” mealinde bir hadisle162 sona ermektedir. Eseri nazmedenler ve
nazmını şerh edenler olmuştur.163 Sonuç olarak Birgivî’ye ait böyle bir eserin varlığı
hakkında kesin bir sonuca ulaşmak mümkün görünmemektedir.164

1. 2. 8. 3. Ahsenü’l-Kasas

Emrullah Yüksel, Birgivî’ye izafe edildiğini söylediği ve Yusuf sûresinin tefsiri olan
eserin 1155/1742 istinsahlı 176 varaklık bir nüshasının İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi
no: 4139’da mevcut olduğunu kaydetmektedir.165 Yaptığımız taramada böyle bir eser
bulamadık. Ancak İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi Yazma Eserler
Birimi’nde “297.91” yer numarasıyla kayıtlı Ahsen-i Kısas-ı Şerîfe isminde, Muhammed b.
İbrahim adında bir zata nisbet edilen, 1240/1822 istinsahlı 177 varaklık bir esere ulaştık.
Ayrıca Ahsenü’l-kasas(/kısas) veya çok benzer isimlerde, çeşitli müelliflere ait, Yusuf sûresi
tefsirleri ya da Yusuf (as) kıssasını anlatan çeşitli yazma ve matbu eserler mevcuttur. Tüm
bunların yanında eserin Kâtip Çelebi ve diğer tarihçiler tarafından Birgivî’nin eserleri
arasında zikredilmemiş olması eserin Birgivî’ye aidiyeti hususunda soru işaretleri
oluşturmaktadır.166

161
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/729; Şemsüddin Muhammed b. Ali es-Salihî
ed-Dimaşkî İbn Tolun, el-Gurafü'l-‘Aliyye fi Terâcimi Müteahhiri'l-Hanefiyye, Süleymaniye Ktp., Şehid Ali
Paşa Klk., No: 1925, vr. 111b.
162
Kaynaklarda hadisin tahricine rastlanmamıştır.
163
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/729.
164
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 111-112.
165
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 47-48; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve
Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 101; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 81.
166
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 81.

30
1. 2. 8. 4. Sıhah-ı ‘Acemiyye

Kâtip Çelebi’nin eseri Birgivî’ye nispet etmesi bir vehimdir. Kataloglarda eserin
Birgivî doğmadan önce istinsah edilmiş pek çok nüshasının bulunması, eserin Birgivî’ye ait
olmadığının kesin delilidir.167 Ancak, sehven Birgivî’ye nispet edilen nüshaların dışında,
eser Şemseddin Muhammed b. Fahreddin Hinduşah (ö. 687/1288) ve Hinduşah b. Sencer b.
Abdullah es-Sâhibî en-Nahcevânî (ö. 730/1330) isimleriyle iki ayrı kişiye nispet edilmiş;
ayrıca zikredilen isimlerin vefat tarihleri hakkında da farklı tarihler kaydedilmiştir. Kâtip
Çelebi’nin eseri Farsça bir risâle olarak tanıtması da pek isabetli değildir.168 Çünkü eserde
Farsça kelimeler alfabetik olarak sıralanırken asıl metin Arapça yazılmıştır ve Farsça
kelimelerin altlarına da satır arası olarak Türkçe anlamları yazılmıştır.

1. 2. 8. 5. Ravdâtü’l-Cennât

İtikad esasları hakkında olan eser, aslında Bosnalı Hasan b. Abdullah Kâfî
Akhisârî’nindir (ö. 1025/1616). Eser, pek çok kez Birgivî’ye nisbet edilerek kataloglara
kaydedilmiş, basılmış ve tercüme edilmiştir.169

1. 2. 8. 6. ed-Dürretü’l-Mültekatatü’r-Rûmiyye

Eser, yazma nüshasının başında Birgivî’ye nisbet ediliyor olsa da sonunda


müellifinin Muhammed b. Muhammed şeklinde kaydedilmiş olması ve içinde Birgivî’den
sonra yazılmış olan Fetâvâ-ı Hindiyye’den alıntılar barındırması Birgivî’nin olmadığını
göstermektedir. 170

1. 2. 8. 7. Râhatü’s-Sâlihîn ve Savâ‘iku’l-Münâfikîn

Eser aslında Ahmed el-Hüsûnî tarafından 1003/1594 yılında telif edilmiştir.


Birgivî’ye izafe edilen eserin onun olmadığının diğer göstergeleri ise eserin içerisinde

167
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 128; Atsız, İstanbul Kütüphanelerine
Göre Dört Bibliyografya, s. 20.
168
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1075.
169
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 128; Martı, Birgivî Mehmed Efendi,
s. 119.
170
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 128; Martı, Birgivî Mehmed Efendi,
s. 119.

31
Mü‘addilü’s-salât sahibi Takiyyeddin Muhammed’den üçüncü şahıs olarak bahsetmesi ve
müellifin Terğîbü’s-sâlihîn ve terhîbü’l-fâsıkîn ile Dürerü’l-ğavvâs fî ‘ulûmi’l-havâs adlı iki
risâlesinin daha olduğunu ifade etmesidir. Halbuki bu iki eser, Birgivî’ye ait değil Ahmed
el-Hüsûnî’ye aittir.171

1. 2. 8. 8. Evrâd-ı Birgivî

Nevâfilü’l-ibâdât veya Duanâme-i Birgivî olarak da bilinen eser Birgivî’nin günlük


nafile ibadetlerini ve dualarını anlatmaktadır. Eseri, Birgivî’nin talebesi olan ve ayrıca
Birgivî’nin talebi üzerine daha Birgivî hayattayken Tarîkat-ı Muhammediyye’yi şerh eden
Akşehirli Hocazâde Abdünnâsır Efendi (ö. 990/1582) yazmıştır.172

1. 2. 8. 9. İşrâku’t-tevârîh

el-İşrâk ve’s-siyer adıyla da meşhur olan eser Molla Kara Yakub b. İdris el-
Karamânî’ye (ö. 833/1429) aittir.173 Eser, Hz. Âdem’den (as) başlayarak peygamberleri,
sahabeyi, tabiîni ve Gazâlî’ye (ö. 505/1111) kadarki meşhur âlimleri tanıtmaktadır.174

1. 2. 8. 10. Şerhu’t-Tevhîd

Birgivî’nin Lüğaz olarak bilinen eserine başkası tarafından yazılmış olan bir şerhtir.
Şerhin Birgivî’ye izafe edilmesi hatadır.175

1. 2. 8. 11. Sirâcü’l-Musallî

Müellifi meçhul olan 20 varaklık bu eser Birgivî’ye nispet edilse de bu doğru


değildir. Eserin bazı nüshalarının Birgivî’ye ait olan Şerhu Şurûti’s-salât ile beraber istinsah
edilmiş olması bu karışıklığa yol açmıştır.176

171
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 128-129; Martı, Birgivî Mehmed
Efendi, s. 120.
172
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 129; Martı, Birgivî Mehmed Efendi,
s. 120.
173
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/103.
174
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 118-119.
175
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 87.
176
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 119-120.

32
1. 2. 8. 12. Meslekü’l-İ‘tidâl ilâ Fehmi Âyeti Halki’l-A‘mâl

Birgivî’ye izafe edilen bu eser, Burhâneddin İbrahim b. Hasan’ındır.177

1. 2. 8. 13. Nevâdirü’l-Ahbâr

İsmail Paşa, Birgivî’nin eserleri arasında böyle bir eseri zikretmekte, başka bir bilgi
vermemektedir.178 Daha önce kataloglarda bu isme en yakın olarak Birgivî’ye nisbet edilen
Letâifü’l-ahbâr adlı eserin bu eser olabileceğini ve yine Birgivî’ye nisbet edilen Emâlî’nin
de aynı eser olabileceğini zikretmiştik.

1. 2. 8. 14. Nûrü’l-Ahyâr

İsmail Paşa’nın noktasız ha ile Nûrü’l-ahyâr olarak Birgivî’ye nisbet ettiği eserin
adının bir yazım hatası olması kuvvetle muhtemeldir.179 Çünkü Birgivî’nin Nûrü’l-ahyâ ve
tuhfetü’l-emvât isimli bir eserinden daha önce söz edilmişti. Mehmet Özkan ise eseri noktalı
ha ile Nûrü’l-ahyâr olarak ve Nûrü’l-ahyâ ve tuhfetü’l-emvât’tan ayrı ikinci bir eser olarak
zikretmektedir.180

1. 2. 8. 15. Şerh-i Cedîd-i Muhtasar-ı İsagoci

Emrullah Yüksel, eserin bu isimle Ankara Milli Eğitim Bakanlığı Eski Eserler Genel
Müdürlüğü yazmalar kısmı no: 2534’te mevcut olduğunu ve 25 varaklık eserin müstensihi
Ahmed b. Abdullah tarafından Birgivî’ye izafe edildiğini belirtmektedir.181 Ancak eseri
incelediğimizde Ahmed b. Abdullah Ahmed el-Alevî’nin eserin müellifi olup eseri Kıbrıs’ta
telif ettiğini, Birgi’de şerh ettiğini ve bu münasebetle de Allah’ın kendisini “Fâdıl Muhakkik
Müdekkik Birgivî Merhum”la haşretmesini niyaz ettiğini tespit ettik.

177
İsmail Paşa, Îdâhu’l-meknûn fi’z-zeyli alâ Keşfi’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/479; Arslan, İmam
Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 129.
178
İsmail Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn esmâü’l-müellifîn ve âsârü’l-musannifîn, II/252; Özkan, Hâşiyetü’l-Hidâye
(Talîkat ale’l-‘İnâye), s. 23.
179
İsmail Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn esmâü’l-müellifîn ve âsârü’l-musannifîn, II/252.
180
Özkan, Hâşiyetü’l-Hidâye (Talîkat ale’l-‘İnâye), s. 18-20.
181
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 52.

33
1. 2. 8. 16. Risâle fi’s-Sarf

Eseri bu isimle Atsız ve Arslan Birgivî’ye nisbet etmektedir.182 Ancak tespit ettikleri
tek nüshası olan Süleymaniye Kütüphanesi Hafid Efendi Koleksiyonu no: 410’daki
mecmuada eserin adı Sarf-ı Cedîd olarak geçmektedir. Hepsi Hüseyin el-Edirnevî’nin
elinden çıkma olan mecmuada beş eser olup bu eser, dördüncü sıradadır. Son eser, Türkî
Emsile Şerhi adıyla 5 Rebîülâhir 1180 istinsahlı Osmanlıca bir eserdir. Üçüncü sırada ise
Risâle fi’s-sarf diye kayıtlı bir eser vardır ki sonunda müellifi Hüseyin el-Edirnevî’nin elinde
26 Safer 1180 tarihinde tamamlandığı kaydedilmektedir. Bir sonraki sayfada “Sarf-ı Cedîd
li Birgivî el-Merhûm” yazmakta, sonraki sayfada ise yeni bir eser başlamaktadır. Ve bu
dördüncü sıradaki risâlenin sonunda da 3 Rebîülevvel 1180 istinsah tarihi bulunmaktadır.
Eserin Sarf-ı Cedîd olarak isimlendirilmesi de Birgivî’ye izafe edilmesi de şüpheli
durmaktadır. İsmi ya da müellifi hakkında kesin bir hüküm veremeyeceğimiz eser, Binâ ve
el-Maksûd konularını içeren muhtasar bir risâledir. Eserde önce sarf bablarının 35 olduğu
belirtilerek bunlar sayılmakta, daha sonra ise Kifâye’ye benzer şekilde yedi bab başlığı
altında “Aksâm-ı Seb‘a”ya göre düzenlenmiştir. Ancak emsile-i muhtelife sîgaları Kifâye ya
da el-Maksûd’dan çok farklı belirlenmiştir. 35 babdan; mücerred, mezîd ve mülhak babları
temsilen birer örnek üzerinden emsile-i muttarideleri çekilmektedir. Emsile-i muhtelife
sîgaları; mâzi, muzâri, emir, nehiy, tekid nunları, ism-i fâil, ism-i mef‘ûl, ism-i zaman, ism-
i mekân ve ism-i alet olmak üzere 10 sîga olarak belirlenmiştir ki bu hem Klasik Emsile’den
ve el-Maksûd’dan hem de Birgivî’nin el-Fadliyye ve Kifâye’deki tasnifinden farklıdır.183
Arslan’a göre ise eser Birgivî’nin, Kifâye’den önceki bir denemesi olabilir.184 Bu ihtimal
zayıf görünmektedir. Çünkü Birgivî’nin 23 yaşında yazmış olduğu İm‘ân’da babların
sayısını 38 olarak verdikten sonra bunları 35’e düşürüp Kifâye’de tekrar 41’e çıkarması uzak
bir ihtimaldir. 23 yaşından önce bir sarf denemesi daha yapmış olması da çok kuvvetli bir
ihtimal olarak görünmemektedir. Zaten eser üzerinde “Sarf-ı Cedîd” olarak yazılmış olması
da bu isimlendirmenin hata olduğunu göstermektedir, bu durumda Birgivî’ye nispetinin de
doğruluğu tartışılır. Ayrıca kaynaklarda Birgivî’nin eserleri arasında hiç zikredilmemiş
olması da eserin Birgivî’ye ait olma ihtimalini çok zayıflatmaktadır.

182
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 142; Atsız, İstanbul Kütüphanelerine
Göre Dört Bibliyografya, s. 100.
183
Bkz.: Süleymaniye Kütüphanesi Hafid Efendi Koleksiyonu no: 410.
184
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 142.

34
Risâle fi’s-sarf adında kataloglarda kayıtlı bir diğer nüsha da Süleymaniye Ktp.
Yazma Bağışlar Klk. No: 356/6’dadır. Nüsha incelendiğinde Kifâye’nin bir nüshası olduğu
görülmüştür.

1. 2. 8. 17. Hâşiyetü Şerhi’l-Emsileti’l-Fadliyye

Arslan; “Yazma nüshasına rastlayamadığımız bu eserin mevcudiyetini Kuşadalı


Ahmed Efendi’den öğreniyoruz.” diyerek Kuşadalı’nın ‘İnâyetü’l-mübteğî fî şerhi
Kifâyeti’l-mübtedî adlı eserinin 29. sayfasını işaret etmiştir.185 Kuşadalı ve mezkur eseri
üzerine yüksek lisans tezi hazırlamış olan Şükrü Küçük de aynı lafızlarla bu bilgiyi teyid
etmekte ve aynı adresi göstermektedir.186 Araştırmamız sonucunda gördük ki Kuşadalı,
mezkur yerde önce İm‘ân’dan alıntılar yaparak açıklamakta, sonra da “Hâşiye’de de şöyle
yazılmıştır…” diyerek bir başka ibare daha nakletmektedir.187 Kuşadalı’nın burada hem
İm‘ân’dan hem de “Hâşiye”den yaptığı alıntıları aynen yerinde tespit ettik.188 Sonuç olarak
Birgivî’nin “Hâşiyetü şerhi'l-Emsileti'l-Fadliyye” diye bir eseri olmadığı, söz konusu yanlış
anlaşılmaya Kuşadalı’nın İm‘ân’ın hâmişinden/hâşiyesinden yapmış olduğu bir naklin sebep
olduğu görülmüştür.

185
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 150.
186
Küçük, Şükrü, Kuşadalı Ahmed Efendi ve ‘İnâyetü’l-mübteğî fî şerhi Kifâyeti’l-mübtedî Adlı Eseri,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2001, s. 45.
187
Kuşadalı, Ahmed Efendi, ‘İnâyetü’l-mübteğî fî şerhi Kifâyeti’l-mübtedî, thk. Şükrü Küçük, s. 58.
188
Bkz. Birgivî, İm‘ânü’l-enzâr, thk. Metin Avcı, s. 17 ve 86 nolu dipnot.

35
2. BÖLÜM

KİFÂYETÜ’L-MÜBTEDÎ’NİN İNCELENMESİ

Bu bölümde eserin çeşitli açılardan incelenmesi ve diğer bazı sarf eserleri ile
karşılaştırması yapılacaktır.

2. 1. Eserin İsmi ve Müellife Nisbeti

Eserin ismi kendi içinde geçmemekte, kaynaklarda ise farklı şekillerde yer
almaktadır. Kâtip Çelebi, İsmail Paşa ve Ömer Nasuhi Bilmen, eserin adını Kifâyetü’l-
mübtedî fi’t-tasrîf olarak kaydetmişlerdir.189 Bursalı Mehmet Tahir ise eseri Kifâyetü’l-
mübtedî fi’s-sarf olarak kaydetmiştir.190 Eserin şarihlerinden Tavuskari, Karatepeli,
Kuşadalı ve Ermenekli, ayrıca tabakât müelliflerinden Ziriklî, eserin adını sadece Kifâyetü’l-
mübtedî olarak tespit etmişlerdir.191 Hüsnü’l-‘inâye, el-‘İnâye ve Keşfü’l-‘inâye isimli
şerhlerinde ise kısaca el-Kifâye olarak zikredilmiştir. Ayrıca eser, kataloglarda bazen Sarf-ı
Cedîd ve hatta -eserin baş kısmında geçen bir terkip olan- Kelime-i İştikâkiyye gibi isimlerle
de yer almaktadır.

Özellikle aynı isimde eserlerin bulunması halinde eserlerin adlarına açıklama amaçlı
eklemelerin yapıldığı192 göz önünde bulundurulursa “fi’t-tasrif” ve “fi’s-sarf” ilavelerinin
eserin adından olmadığı söylenebilir. el-Kifâye’nin kısaltma, diğer isimlerin de kaynaklarda
yer almayan isimler olduğu göz önünde bulundurulursa eserin tam ve doğru adının
Kifâyetü’l-mübtedî olduğu söylenebilir.

Eserin içerisinde müellifin adı geçmemekte, ayrıca müellif nüshası da elimizde


bulunmamaktadır ancak kaynaklarda verilen bilgiler eserin Birgivî’ye aidiyeti hususunda
şüpheye mahal bırakmamaktadır. Telif tarihini, eserin şarihlerinden Sobucalı (ö. 1161/1748)
ve İbn Karatepeli (ö. 1191/1777) “Musanniften nakledilmiştir ki” diyerek 965/1548 senesi

189
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1500; İsmail Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn esmâü’l-
müellifîn ve âsârü’l-musannifîn, II/252; Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi (Tabakâtü’l-müfessirîn), II/473.
190
Bursalı, Osmanlı Müellifleri, I/255.
191
Ziriklî, el-A‘lâm, VI/61.
192
Bkz.: Yılmaz, Okan Kadir, İSAM Tahkikli Neşir Klavuzu, TDV İSAM y., Ankara, 2018, s. 46.

36
Pazartesi gecesi Cemâziyelâhir ğurresi (ayın ilk gecesi) olarak vermektedir.193 Bu da eserin
İm‘ânü’l-enzâr’dan (952/1545) sonra el-Emsiletü’l-Fadliyye’den önce (Fadlullah Efendi’nin
doğumu 967/1560) telif edildiği anlamına gelmektedir. Müellif, eserinde telif sebebini
zikretmemiş olsa da İm‘ânü’l-enzâr ile aynı konuları ele aldığını göz önünde bulunduracak
olursak eserini el-Maksûd’da eksik ya da yanlış bulduğu hususları düzeltmek için yazdığı
söylenebilir. Eserde el-Maksûd’dan ne gibi farklılıklar olduğu ayrı bir başlık altında
incelenecektir.

2. 2. Eserin Üzerine Yapılmış Şerhler ve Diğer Çalışmalar

Eser üzerine çok sayıda şerh ve başka çalışmalar yapılmış olup tespit edilebilenleri
şunlardır:

2. 2. 1. Eserin Üzerine Yapılmış Şerhler

2. 2. 1. 1. Kasabzâde Şerhi

Kifâye’ye yazılan şerhlerin -muhtemelen- ilki, İbn Kassâb olarak da bilinen Bursalı
Kasabzâde İbrahim Efendi’nin (ö. 1029/1620) şerhidir.194 Kasabzâde’nin ayrıca İzhâr’a da
el-Ezhâr şerhü’l-İzhâr adında bir şerhi vardır.195 Şerhu Kifâyeti’l-mübtedî’yi M. Münip
Şallıoğlu yüksek lisans tezi olarak, el-Ezhâr şerhü’l-İzhâr’ı da Erdal Kaya doktora tezi
olarak çalışmıştır.196

193
Sobucalı, Mehmed Efendi, Keşfü’l-‘inâye fî mesâili’l-Kifâye, thk. Abdullah Bilin, s. 156; Karatepeli,
Hüseyin b. Mustafa el-Aydıni, Bahru’l-Kava’id, thk. Hüseyin Çolak, s. 241; Bilin, Abdullah, Sobucalı Mehmed
Efendi’nin Keşfü’l-‘inâye fî mesâili’l-Kifâye Adlı Eserinin İnceleme ve Tahkiki (Edisyon Kritik),
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2009, s. 13.
194
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 143; Şallıoğlu, M. Münip,
Kasapzâde’nin Şerhu Kifâyeti’l-mübtedî Eserinin Edisyon Kritiği, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2006, s. 10.
195
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/117; İsmail Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn esmâü’l-
müellifîn ve âsârü’l-musannifîn, I/29; Elmalı, "İzhârü'l-esrâr", DİA, XXIII/507; Şallıoğlu, Kasapzâde’nin
Şerhu Kifâyeti’l-mübtedî Eserinin Edisyon Kritiği, s. 10-11.
196
Kütahya Vahidpaşa İl Halk Ktp. 43 Va 855 yer numarasında “Şerh-i Kifâye” adıyla kayıtlı bir eser
bulunmakdadır. 71 varaklık eserin müstensihi Hüseyin b. İbrahim, istinsah tarihi 1126/1715 olarak
kaydedilmiştir. Eserin künyesinde müellif olarak “Birgivî” yazılmıştır. İlk bakışta eser Birgivî’nin kendi
kitabına yazmış olduğu bir şerh gibi görünse de Birgivî’nin böyle bir eseri olmadığı bilinmektedir. Kataloglarda
şerh türü eserlerin bazen şarih yerine yanlışlıkla metnin müellifine nispet edildiği görülebilmektedir. Yapılan

37
2. 2. 1. 2. Hüsnü’l-‘İnâye bi’l-Kifâye

Birgivî’nin vefatından on beş yıl sonra, 996/1588 yılında doğmuş olan Muhammed
Ali b. Muhammed Allân el-Bekrî es-Sıddıkî el-Mekkî’nin (ö. 1057/1647)197 Hüsnü’l-‘inâye
fi şerhi’l-Kifâye’si de Kifâye’ye yazılmış önemli şerhlerdendir.198 Esere müellifinin
vefatından çok da uzak olmayan bir vakitte ancak çok uzak bir coğrafyada, Mekke’de doğup
büyümüş birinin şerh yazması eserin ne denli hızlı yayıldığına da bir işarettir. Ayrıca
Tarîkat-ı Muhammediyye üzerine de el-Mevâhibü'l-fethiyye ale't-Tarîkati'l-Muhammediyye
isminde bir şerhi olan ve çağının Suyûtî’si olarak anılan şarihe yüzden fazla eser nisbet
edilmektedir.199 Birgivî’nin eserlerinin Hicaz’a bu kadar hızlı gitmesinde büyük oğlu
Mustafa Efendi’nin (ö. 995/1586), Mekke kadısı olan kayınpederi Samsunîzâde Mahmud
Efendi’nin (ö. 983/1575) yanında bir müddet ikamet etmesinin de etkisi olmalıdır.200
Mustafa Efendi’nin Hicaz’a Atâullah Efendi’nin (ö. 979/1571) vefatından sonra gittiği
bilindiğine ve Birgivî, Kifâye’yi 965/1548, Tarîkat’ı da 980/1572 yılında telif ettiğine göre;
Mustafa Efendi’nin 980/1572-983/1575 yılları arasında Hicaz’a giderek yanında babasının
çeşitli müellefatını da götürmüş olması mümkündür.201

2. 2. 1. 3. el-‘İnâye fî Şerhi’l-Kifâye

Bir diğer şerh de hemen hemen aynı tarihlerde, Burgaz’da müderris olan Hüseyin b.
Ferhad el-Üskübî el-Prizrenî er-Rûmî el-Hanefî’nin kaleme aldığı el-‘İnâye fi şerhi’l-Kifâye
adlı eseridir.202 İsmail Paşa eserin telif tarihini 1122/1710 yılı olarak vermekteyse de eserin
1064/1653 ve 1103/1691 istinsahlı iki nüshası eserin telif tarihinin daha erken olduğunu
açıkça göstermektedir.203 el-Üskübî’nin de erken sayılabilecek bir tarihte Balkanlar’da esere

incelemeden sonra eserin, Kasabzâde’nin şerhinin bir nüshası olduğu görülmüştür. Ayrıca bkz. Şallıoğlu,
Kasapzâde’nin Şerhu Kifâyeti’l-mübtedî Eserinin Edisyon Kritiği, s. 10.
197
Dündar, Ahmet İhsan, Muhammed b. ‘Allân ve Ref‘u’l-ilbâs bi beyâni iştirâki me‘âni’l-Fâtihati ve sûreti’n-
Nâs, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üni., SBE, İstanbul, 2010, s. 28
198
İsmail Paşa, Îdâhu’l-meknûn fi’z-zeyli alâ Keşfi’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/405; Arslan, İmam
Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 143; Dündar, Muhammed b. ‘Allân ve Ref‘u’l-ilbâs
bi beyâni iştirâki me‘âni’l-Fâtihati ve sûreti’n-Nâs, s. 48.
199
Dündar, Muhammed b. ‘Allân ve Ref‘u’l-ilbâs bi beyâni iştirâki me‘âni’l-Fâtihati ve sûreti’n-Nâs, s. 35-58.
200
Martı, Birgili Mehmed Efendi’nin Hadisçiliği ve et-Tarikatu’l-Muhammediyye (Tahkik ve Tahlil), Doktora
Tezi, Selçuk Üni., SBE, Konya, 2005, s. 365.
201
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 47.
202
İsmail Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn esmâü’l-müellifîn ve âsârü’l-musannifîn, I/341; Kehhale, Ömer Rıza,
Mu’cemü’l-müellifîn, Müessesetü’r-Risâle, Beyrut, 1993, I/631.
203
Demir, Ramazan, Üsküplü Hüseyin b. Ferhad ve el-İnaye fi Şerhi’l-Kifâye Adlı Eserinin İnceleme ve Tahkiki
(Edisyon Kritik), Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üni., SBE, İstanbul, 2002, s. 10-11.

38
bir şerh yazdığına bakacak olursak eserin medreselerde de büyük yankı uyandırdığı
söylenebilir. Şerh üzerine Ramazan Demir tarafından 2002 yılında Marmara Üni. SBE’de,
Üsküplü Hüseyin b. Ferhad ve el-İnaye fi Şerhi’l-Kifâye Adlı Eserinin İnceleme ve Tahkiki
(Edisyon Kritik) adıyla yüksek lisans tezi yazılmıştır.

2. 2. 1. 4. Ömer b. Eyyûb Şerhi

Köprülü Yazma Eser Ktp. Mehmed Asım Bey Klk. No: 34 Ma 598/6’da kayıtlı bir
eser bulunmaktadır. Yazmanın künyesinde; eser adı Şerhu Kifâyeti'l-mübtedî fi's-sarf,
müellifi Ömer b. Eyyûb (ö. 1119/1707) ve müstensihi Hasan b. Süleyman olarak
kaydedilmiştir. İstinsah tarihi 1173/1760’tır. Eser, 60 varaktır. Müellif hakkında
kaynaklarda herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır. Aynı mecmuada “34 Ma 598/5” yer
numaralı bir önceki eser de bir Kifâye nüshasıdır.

2. 2. 1. 5. Malatî Şerhi

Milli Ktp. Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 6611/2’de kayıtlıdır. Künyesinde eser adı
“Şerhu Kifâyeti’l-mübtedî”, müellif adı “Muhammed Multi” olarak yazılmıştır. Eserin
ّ ‫ ”هذا شرح كفاية املبتدي ملحمد امللطي‬yazmaktadır. Bu yüzden müellifin
başında “‫يسره هللا إتمامه‬

Malatyalı olma ihtimaline karşılık nisbesini “Multî” değil “Malatî” olarak yazmak tercih
edilmiştir. Şayet müellif Maltalı ise nisbesi Maltî de olabilir. Kaynaklarda müellif hakkında
herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır. 12 varaklık eser yarım kalmıştır. “06 Mil Yz A 6611/3”
yer numaralı bir sonraki eser de aynı el yazısıyla yazılmış bir Kifâye nüshası olup sonunda
Muhammed b. Ebubekir el-Malatî’nin elinde 1139/1727 senesinde istinsah edildiğine dair
ferağ kaydı vardır. Bu durumda yarım kalan şerhin de aynı tarihlerde yazıldığını söylemek
mümkündür.

2. 2. 1. 6. ‘İnâyetü’l-Mübteğî Şerhu Kifâyeti’l-Mübtedî

Kuşadalı Şeyh Keskin Ahmed Efendi’nin (ö. 1195/1780) yazmış olduğu şerhtir.
Birgivî’nin el-‘Avâmil’ine de şerh yazmış olup her ikisi de basılmıştır.204 1116/1704 yılında
istinsah edilmiş bir nüshası olduğuna göre en geç bu tarihte telif edilmiş olmalıdır.205 Eser
üzerine Şükrü Küçük tarafından 2001 yılında Marmara Üni. SBE’de, Kuşadalı Ahmed

204
Bursalı, Osmanlı Müellifleri, I/405; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s.
143.
205
Küçük, Kuşadalı Ahmed Efendi ve ‘İnâyetü’l-mübteğî fî şerhi Kifâyeti’l-mübtedî Adlı Eseri, s. 50.

39
Efendi ve ‘İnâyetü’l-mübteğî fî şerhi Kifâyeti’l-mübtedî Adlı Eseri adıyla yüksek lisans tezi
yazılmıştır.

2. 2. 1. 7. Keşfü’l-‘İnâye fî Mesâili’l-Kifâye

Sobucalı Mehmed Efendi b. Mehmed b. Ahmed’in (ö. 1161/1748) 1146/1733 yılında


tamamlanmış olan şerhidir. Şarihin ayrıca İzhâr üzerine Fethü’l-esrâr fî kitâbi’l-İzhâr adında
1141/1728 yılında tamamlanmış bir şerhi ve el-Maksûd üzerine de bir şerhi vardır.206
Sobucalı’nın iki şerhine akademik çalışma yapılmıştır: Keşfü’l-‘inâye üzerine Abdullah
Bilin tarafından 2009 yılında Marmara Üni. SBE’de Sobucalı Mehmed Efendi’nin Keşfü’l-
‘inâye fî mesâili’l-Kifâye Adlı Eserinin İnceleme ve Tahkiki (Edisyon Kritik) adıyla, Fethü’l-
esrâr üzerine de Mustafa Öncü tarafından yine 2009 yılında Marmara Üni. SBE’de Fethu’l-
esrâr fî kitâbi’l-İzhâr Adlı Eserin İnceleme ve Edisyon Kritiği adıyla yüksek lisans tezi
hazırlanmıştır.

2. 2. 1. 8. Bahrü’l-Kavâ‘id

İbn Karatepeli diye meşhur Müftü Hüseyin b. Mustafa el-Aydınî’nin (ö. 1191/1777)
şerhidir.207 Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi “21 Hk 107” numaralı nüshası 1123/1710
tarihini taşır. Şarihin vefat tarihi göz önüne alınacak olursa müellif nüshası olma ihtimali
vardır. Eser üzerine Hüseyin Çolak tarafından, şarihin vefat tarihinden sonra istinsah edilen
üç nüshası üzerinden doktora tezi hazırlanmıştır.

2. 2. 1. 9. Bidâ‘âtü’l-Muktefî fî Şerhi Kifâyeti’l-Mübtedî

Mehmed b. Mustafa et-Tavuskârî’nin (ö. 1161/1748) şerhidir. Arslan, şerhin


1180/1766’da tamamlandığını belirtmiştir. Ancak kataloglarda 1165/1751 yılında istinsah
edilmiş üç ayrı nüshası bulunması ve vefat tarihinin de 1161/1748 olarak kaydedilmiş olması
eserin daha evvelki bir tarihte telif edilmiş olmasını gerektirir.208

206
İsmail Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn esmâü’l-müellifîn ve âsârü’l-musannifîn, II/327; Bilin, Sobucalı Mehmed
Efendi’nin Keşfü’l-‘inâye fî mesâili’l-Kifâye Adlı Eserinin İnceleme ve Tahkiki (Edisyon Kritik), s. 6-8.
207
İsmail Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn esmâü’l-müellifîn ve âsârü’l-musannifîn, I/327; Bursalı, Osmanlı
Müellifleri, I/405-406; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 143; Çolak,
Hüseyin, Karatepeli Hüseyin b. Mustafa el-Aydıni ve Bahru’l-Kavaid İsimli Eserinin Tenkid ve Tahlili,
Yayınlanmamış Doktora Tezi, Atatürk Üni., SBE, Erzurum, 2018, s. 29.
208
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 143.

40
2. 2. 1. 10. Behisnî Şerhi

Eser, Diyarbakır İl Halk Ktp. No: 21 Hk 647/1’de Şerhu Kifâyeti’l-mübtedî ismiyle


kayıtlı olup 50 varaktır. Yazma eserin künyesinde müellifi Muhammed b. Bekir Behisnî,
müstensihi Muhammed b. Veli el-Âmir, istinsah tarihi 1213/1797 ve istinsah yeri Maraş
olarak kaydedilmiştir. Şarih hakkında kaynaklarda bir bilgiye rastlanmamıştır. Eserin bir
nüshası da Diyabakır İl Halk Ktp. Diyarbakır Umumi Kütüphanesi Klk. No: 1549’da müellif
adı “Mehmed b. Bekr-i Behnesî” olarak kayıtlıdır. Bu kayıttaki nisbe hatalı görünmektedir.
Çünkü “Behisni”nin farklı yazım şekilleri olsa da “Behnesi” şeklinde bir yazımı
bulunmamaktadır.209

2. 2. 1. 11. Kifâyetü’l-Müntehî Şerhu Kifâyeti’l-Mübtedî

Kifâye’nin tespit edilen son şerhi Ermenekli Hafız Hacı Süleyman Sırrı Efendi b.
Abdullah Zühdü b. el-Hâc Hüseyin Hüsnü’nün (ö. 28 Ağustos 1931) 5 Mayıs 1881 tarihine
muvafık 5 Cemâziyelahir 1298 Perşembe günü yatsı ezanı okunurken tamamladığı
şerhidir.210 Eser matbu olup Mustafa Oral tarafından 2015 yılında Fatih Sultan Mehmet
Vakıf Üni. SBE’de Ermenekli Süleyman Sırrı Efendi ve Kifâyetü’l-Muntehi ala Kifâyeti’l-
Mubtedi Adlı Eserinin Tahkiki adıyla yüksek lisans tezi olarak çalışılmıştır.

2. 2. 2. Eserin Üzerine Yapılmış Diğer Çalışmalar

2. 2. 2. 1. Temrinli Kifâye

Abdullah Hulusi Güzelyazıcı, esere alıştırmalar ekleyerek 1959 yılında “Arapçayı


Kolay Öğreten Kitaplar Serisi”nde neşretmiştir.211 Eserin sonuna illetli fiillerin, sülâsî
mücerred ve mezîd, emsile-i muhtelifeleri ile emsile-i muttaridelerini eklemiştir.212

209
Besni’nin adının tarih boyunca aldığı değişiklikler hakkında bkz. Sezen, Tahir, Osmanlı Yer Adları, T.C.
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Y., Ankara, 2017, s. 111; Taştemir, Mehmet, "Besni", DİA,
İstanbul, 1992, V/540-541.
210
İsmail Paşa, Îdâhu’l-meknûn fi’z-zeyli alâ Keşfi’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/374; Oral, Mustafa,
Ermenekli Süleyman Sırrı Efendi ve Kifâyetü’l-Muntehi ala Kifâyeti’l-Mubtedi Adlı Eserinin Tahkiki, Fatih
Sultan Mehmet Vakıf Üni., SBE, İstanbul, 2015, s. 36.
211
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 143.
212
Birgivî, Temrinli Kifâye, haz. Abdullah Hulusi Güzelyazıcı, Türkiye Ticaret Postası Matbaası, 1959, s. 80-
92.

41
2. 2. 2. 2. Sadi Çöğenli’nin Çalışması

Mehmet Sadi Çöğenli, Kuşadalı’nın ve Süleyman Sırrı’nın matbu şerhlerinden


“metin inşası” yöntemiyle bir edisyon oluşturmuş ve bu iki şerhten istifade ederek dipnotlar
eklemiştir.213 Eser, hem yazma nüshalara dayanmayıp sadece matbu nüshalara
dayandığından hem de metnin kendi nüshasından değil de ondan aktarma yapan
kaynaklardan derlenerek yapılan bir “metin inşası” olduğundan dolayı tahkik niteliği
taşımamaktadır.214

2. 3. Tahkikte İzlenen Yöntem

Tahkikte İSAM Tahkikli Neşir Esasları temel alınmıştır, imla kuralları olarak da
modern Arapça imlasına uyulmuştur. Elimizde nitelikli nüsha215 bulunmadığından tahkik
için tespit edilen nüshaların her biri asıl kabul edilmek suretiyle tercih (metin seçimi)
yöntemi benimsenmiştir.216

2. 4. Eserin Nüshaları

Eserin yüz yirmiye yakın nüshası tespit edilmiştir. Bu nedenle çok yer kaplamaması
için bütün nüshaları tanıtmak yerine sadece tahkike esas alınan nüshaların tanıtımıyla
yetinilmiş, geri kalan nüshalar ise bibliyografik bir liste şeklinde sıralanmıştır.

2. 4. 1. Tahkike Asıl Olan Nüshalar

Tahkike alınan nüshalar, İSAM Tahkikli Neşir Esasları nüsha tercih kriterlerine göre
seçilmiştir. Elimizde nitelikli nüsha bulunmadığından mevcut nüshaların en erken istinsah
tarihlileri olan iki nüsha ile Birgi’de istinsah edilmiş tek nüsha tahkike esas alınmıştır. Bu
nüshaların tercih edilmesinde, diğer nüshalara nazaran, müellife zaman ve mekan olarak
daha yakın olmaları göz önünde bulundurulmuştur.217

213
Birgivî, Kifâyetü’l-Mubtedi, haz. Mehmet Sadi Çöğenli, Fen-Edebiyat Fakültesi y., Erzurum, 2000, s. 116.
214
Bkz.: Yılmaz, İSAM Tahkikli Neşir Klavuzu, s. 19-20.
215
Nitelikli nüsha; müellif nüshası, müellifin okuduğu/müellife okunan nüsha veya müellif nüshasıyla
mukabele edilmiş nüshalar için tabir olunur.
216
Bkz.: İSAM Tahkikli Neşir Esasları, 14; Yılmaz, İSAM Tahkikli Neşir Klavuzu, s. 59 ve 67-75.
217
Bkz.: Yılmaz, İSAM Tahkikli Neşir Klavuzu, s. 31-38.

42
2. 4. 1. 1. Balıkesir Nüshası

Balıkesir İl Halk Ktp. Balıkesir İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 10 Hk 172/1’de kayıtlı
nüshadır. İstinsah tarihi en eski olan nüsha olup eserin telif tarihinden on sene sonra,
975/1567 yılında istinsah edilmiştir. Ayrıca müellif nüshası dışındaki bazı nüshalarla da
karşılaştırılmış bir nüshadır ve nüsha farkları hamişlerde belirtilmiştir. Bu nüsha farkları
dipnotlarla tahkikte de gösterilmiştir. Tahkikte bu nüsha için “‫ ”أ‬rumuzu kullanılmıştır.

2. 4. 1. 2. Manisa Nüshası

Manisa İl Halk Ktp. Manisa İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 45 Hk 2993/22’de


kayıtlıdır. Birgi’de istinsah edilmiştir. Yazı türü taliktir. Tahkikte bu nüsha için “‫ ”ب‬rumuzu

kullanılmıştır.

2. 4. 1. 3. Süleymaniye Nüshası

Süleymaniye Ktp. Hacı Mahmud Efendi Klk. No: 6090’da kayıtlıdır. 1016/1608
istinsah tarihlidir. Tahkikte bu nüsha için “‫ ”س‬rumuzu kullanılmıştır.

2. 4. 1. 4. Yardımcı Nüsha

Abdullah Hulusi Güzelyazıcı’nın hazırladığı Temrinli Kifâye’nin metin kısmı da


yardımcı nüsha olarak göz önünde bulundurulmuştur. Tahkikte bu nüsha için “‫ ”ع‬rumuzu

kullanılmıştır.

2. 4. 2. Diğer Yazma Nüshalar

1. Balıkesir İl Halk Ktp. Balıkesir İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 10 Hk 1146/4.

2. Balıkesir İl Halk Ktp. Balıkesir İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 10 Hk 118/1.

3. Balıkesir İl Halk Ktp. Balıkesir İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 10 Hk 384.

4. Beyazıd Devlet Ktp. Beyazıd Klk. No: 6018.

5. Beyazıd Devlet Ktp. Beyazıd Klk. No: 6348.

6. Beyazıd Devlet Ktp. Beyazıd Klk. No: 6540.

7. Beyazıd Devlet Ktp. Beyazıd Klk. No: 6687.

43
8. Beyazıd Devlet Ktp. Beyazıd Klk. No: 8050. Eser adı Kitab fi İlmi’s-Sarf olarak
kaydedilmiştir.

9. Çorum Hasan Paşa İl Halk Ktp. Çorum Hasan Paşa İl Halk Kütüphanesi Klk. No:
19 Hk 5436/2(a).

10. Diyarbakır İl Halk Ktp. Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 21 Hk 1538/9.

11. Diyarbakır İl Halk Ktp. Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 21 Hk 570.

12. Diyarbakır İl Halk Ktp. Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 21 Hk 647/2.

13. Edirne Selimiye Yazma Eser Ktp. Selimiye Yazma Eser Kütüphanesi Klk. No:
1901.

14. Fazıl Ahmed Paşa Halk Ktp. Fazıl Ahmed Paşa Klk. No: 474.

15. İstanbul Millet Ktp. Ali Emiri Klk. No: 34 Ae Arabi 3861/2.

16. Kastamonu İl Halk Ktp. Kastamonu İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 37 Hk 358/3.

17. Kastamonu İl Halk Ktp. Kastamonu İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 37 Hk 381.

18. Kastamonu İl Halk Ktp. Kastamonu İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 37 Hk 3809.

19. Kastamonu İl Halk Ktp. Kastamonu İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 37 Hk 3892/3.

20. Kastamonu İl Halk Ktp. Kastamonu İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 37 Hk 2060/2.

21. Kastamonu İl Halk Ktp. Kastamonu İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 37 Hk 1920/1.

22. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Burdur İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 15 Hk
1849/5.

23. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Burdur İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 15 Hk
148/5.

24. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Isparta İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 32 Hk
2157/5.

25. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Isparta Uluborlu İlçe Halk Kütüphanesi Klk.
No: 32 Ulu 375/2.

44
26. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Isparta Uluborlu İlçe Halk Kütüphanesi Klk.
No: 32 Ulu 276/5.

27. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Isparta Uluborlu İlçe Halk Kütüphanesi Klk.
No: 32 Ulu 425/2.

28. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Isparta Yalvaç İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No:
32 Yalvaç 196/7.

29. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
323/3.

30. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
767/3.

31. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
879/3.

32. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
1018/7.

33. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
2639/3.

34. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
2776/1.

35. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
3365/1.

36. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
4669/8.

37. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
4705/1.

38. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
5037/2.

45
39. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
5689/2.

40. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
5834/5.

41. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
776/11.

42. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Malatya Darende İlçe Halk Kütüphanesi Klk.
No: 44 Dar 215/3.

43. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Malatya Darende İlçe Halk Kütüphanesi Klk.
No: 44 Dar 265/14.

44. Konya Karatay Yusufağa Ktp. Konya Karatay Yusufağa Kütüphanesi Klk. No:
42 Yu 9823/1.

45. Köprülü Yazma Eser Ktp. Mehmed Asım Bey Klk. No: 34 Ma 598/5.

46. Kütahya Vahidpaşa İl Halk Ktp. Kütahya Vahidpaşa İl Halk Kütüphanesi Klk.
No: 43 Va 869.218

47. Manisa İl Halk Ktp. Manisa Akhisar Zeynelzade Klk. No: 45 Ak Ze 1819/2.

48. Manisa İl Halk Ktp. Manisa Akhisar Zeynelzade Klk. No: 45 Ak Ze 5706/7.

49. Manisa İl Halk Ktp. Manisa Akhisar Zeynelzade Klk. No: 45 Ak Ze 5721/1.

50. Manisa İl Halk Ktp. Manisa Akhisar Zeynelzade Klk. No: 45 Ak Ze 5976.

51. Manisa İl Halk Ktp. Manisa Akhisar Zeynelzade Klk. No: 45 Ak Ze 750/2.

52. Manisa İl Halk Ktp. Manisa İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 45 Hk 1964/2.

53. Manisa İl Halk Ktp. Manisa İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 45 Hk 2482/1.

54. Manisa İl Halk Ktp. Manisa İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 45 Hk 2483.

218
Bu nüsha, katalogda “Kelime-i İştikakiyye - Sarf-ı Cedid” adıyla müellif ismi olmadan kaydedilmiştir. 22
varaklık eser incelenmiş ve Kifâye olduğu görülmüştür.

46
55. Manisa İl Halk Ktp. Manisa İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 45 Hk 5660/3.

56. Milli Ktp. Adana İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 01 Hk 150/6.

57. Milli Ktp. Adana İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 01 Hk 308/1.

58. Milli Ktp. Adana İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 01 Mü 3947/2.219

59. Milli Ktp. Afyon Gedik Ahmet Paşa İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 03 Gedik
17539/3.

60. Milli Ktp. Afyon Gedik Ahmet Paşa İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 03 Gedik
18113/11.

61. Milli Ktp. Ankara Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 06 Hk 246/9.

62. Milli Ktp. Ankara Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 06 Hk 3606/1.

63. Milli Ktp. Elazığ Ağın İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No: 23 Hk 9/7.

64. Milli Ktp. Elazığ İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 23 Hk 3310/7.

65. Milli Ktp. Elazığ İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 23 Hk 75.220

66. Milli Ktp. Eskişehir İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 26 Hk 419/4.

67. Milli Ktp. Milli Kütüphane Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 1365/1.

68. Milli Ktp. Milli Kütüphane Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 2041/1.

219
İstinsah tarihi 1037/1627, müstensih Yusuf, yazı türü talik kırmasıdır. İstinsah tarihinin diğer nüshalara
nisbeten en erken tarihlerden biri olması ve müstensihin adının belli olması sebebiyle nüshayı tahkike almak
istemiştik. Talebimiz sonrasında, eserin restorasyona alındığını ancak taşlaşmış olduğu için dijitalleştirmesinin
yapılamadığını öğrendik. Bu nedenle nüshayı tahkike alma şansımız olmadı. Daha sonra ise eserin ve “01 Mü”
arşiv numarası ile başlayan bütün eserlerin Milli Kütüphane’nin online kataloğundan kaldırıldığını gördük
ancak yazmalar.gov.tr adresinden künyeler halen görüntülenebilmektedir.
220
Bu mecmua çok karışık ve yanlış kataloglanmış. Mecmua iyice incelendikten sonra şu sonuçlara
ulaşılmıştır: 23 Hk 75/1’de 1a-48a sayfaları arası Birgivî’nin Izhar’ı kayıtlıdır, başı eksiktir notu düşülmüştür.
Bu kayıt doğrudur. 23 Hk 75/2’de 48a-92a sayfaları arası Birgivî’nin el-‘Avâmil’i olarak kaydedilmiştir. Ancak
bu kayıt kısmen doğrudur. Çünkü 48a’da başlayan el-‘Avâmil, 56b’de yarım kalmaktadır. 57a-93a sayfaları
arası ise -kayıtlı olmayan- bir Kifâye nüshasıdır ve başı eksiktir. 23 Hk 75/3’te, 92b-102a sayfaları arası, müellif
adı olmaksızın “Şerhu’l-Emsileti’l-Muhtelife” ismiyle bir kayıt bulunmakta ve son olarak 23 Hk 75/4’te de
102a-106b sayfaları arası yine Birgivî’ye nispet edilerek “Binâu’l-Kifâye” ismiyle bir kayıt, “sonu eksiktir”
notuyla yer almaktadır. Bu kayıtlar da hatalı olup aslında 93b-106b arası sonu eksik olan tek bir eserdir ki bu
eser Birgivî’nin el-Emsiletü’l-Fadliyye’sidir.

47
69. Milli Ktp. Milli Kütüphane Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 422/4.

70. Milli Ktp. Milli Kütüphane Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 5394/3.

71. Milli Ktp. Milli Kütüphane Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 6611/3.

72. Milli Ktp. Milli Kütüphane Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 8523/2.

73. Milli Ktp. Milli Kütüphane Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 9662/2.

74. Milli Ktp. Milli Kütüphane Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 9711/1.

75. Milli Ktp. Samsun İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 55 Hk 96/1.

76. Milli Ktp. Samsun Vezirköprü İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No: 55 Vezirköprü
474/1.

77. Milli Ktp. Samsun Vezirköprü İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No: 55 Vezirköprü
479/1.

78. Milli Ktp. Samsun Vezirköprü İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No: 55 Vezirköprü
330/1.

79. Milli Ktp. Samsun Vezirköprü İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No: 55 Vezirköprü
875/5.

80. Milli Ktp. Tokat Zile İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No: 60 Zile 108.

81. Milli Ktp. Tokat Zile İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No: 60 Zile 264/3.

82. Milli Ktp. Tokat Zile İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No: 60 Zile 391/2.

83. Süleymaniye Ktp. Antalya Tekelioğlu İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 07 Tekeli
587.221

84. Süleymaniye Ktp. Bağdatlı Vehbi Klk. No: 1842.

85. Süleymaniye Ktp. Carullah Klk. No: 1976.

221
“Muhtasaru Kifâyeti'l-mübtedî” adıyla kayıtlı olan 3 varaklık bu nüsha da tarafımızdan incelenmiştir. İlk
varak; besmele ile beraber on satır olup, Kifâye’nin birinci sayfasıdır. Zaten Birgivî’nin “Muhtasaru Kifâyeti’l-
mübtedî” diye bir eseri yoktur. Ortanca varak ise el-Emsiletü’l-Fadliyye’den bir varaktır. Son varak da yine el-
Emsiletü’l-Fadliyye’nin son varağı olup sonunda Seyyid Muhammed b. Seyyid Abdüsselâm’ın elinde yazıldığı
kayıtlıdır.

48
86. Süleymaniye Ktp. Çelebi Abdullah Klk. No: 387.

87. Süleymaniye Ktp. Darulmesnevi Klk. No: 542.

88. Süleymaniye Ktp. Darulmesnevi Klk. No: 543.

89. Süleymaniye Ktp. Denizli Klk. No: 295.

90. Süleymaniye Ktp. Erzincan Klk. No: 96.

91. Süleymaniye Ktp. Esad Efendi Klk. No: 1115.

92. Süleymaniye Ktp. Fatih Klk. No: 4826.

93. Süleymaniye Ktp. Fatih Klk. No: 5373.

94. Süleymaniye Ktp. Fatih Klk. No: 5421.

95. Süleymaniye Ktp. İbrahim Efendi Klk. No: 778.

96. Süleymaniye Ktp. Kılıç Ali Paşa Klk. No: 995.

97. Süleymaniye Ktp. Lala İsmail Klk. No: 636.

98. Süleymaniye Ktp. Laleli Klk. No: 3704.

99. Süleymaniye Ktp. Murad Buhari Klk. No: 326.

100. Süleymaniye Ktp. Serez Klk. No: 3502.

101. Süleymaniye Ktp. Serez Klk. No: 4016.

102. Süleymaniye Ktp. Süleymaniye Klk. No: 981.

103. Süleymaniye Ktp. Süleymaniye Klk. No: 983.

104. Süleymaniye Ktp. Tırnovalı Klk. No: 1706.

105. Süleymaniye Ktp. Yazma Bağışlar Klk. No: 1720.

106. Süleymaniye Ktp. Yazma Bağışlar Klk. No: 356/6.222

222
Bu eserin adı katalogda “Risâle fi’s-Sarf” olarak kaydedilmişse de -daha önce zikredildiği gibi- eser
incelendikten sonra Kifâye’nin bir nüshası olduğu görülmüştür. Ayrıca aynı mecmuadaki son eser 356/7’de
müellif adı olmadan “Sarf-ı Cedîd” ismiyle kayıtlı ise de Birgivî’nin el-Emsiletü’l-Fadliyye’sinin 1085/1675
istinsah tarihli bir nüshasıdır.

49
107. Topkapı Ktp. Emanet Hazinesi Klk. No: 1987.

108. Trabzon İl Halk Ktp. Trabzon İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 61 Hk 236.

109. Trabzon İl Halk Ktp. Trabzon İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 61 Hk 250/2.

110. Vakıflar Genel Müdürlüğü Ankara Bölge Müdürlüğü Ktp. Safranbolu İzzet
Mehmet Paşa Klk. No: 67 Saf 431/7.

111. Vakıflar Genel Müdürlüğü Ankara Bölge Müdürlüğü Ktp. Safranbolu İzzet
Mehmet Paşa Klk. No: 67 Saf 256/6.

112. Zeytinoğlu İlçe Halk Ktp. Zeytinoğlu Klk. No: 43 Ze 467/7.223

2. 4. 3. Yanlış Kataloglanmış Nüshalar

2. 4. 3. 1. Kastamonu Nüshası

Kastamonu İl Halk Ktp. Kastamonu İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 37 Hk 214/1’deki


nüsha bir Kifâye nüshası olarak kataloglanmışsa da aslında Şeyh Halid b. Abdullah el-
Ezherî’nin (ö. 905/1499) nahiv ilmine dair yazmış olduğu el-Mukaddimetü’l-Ezheriyye fi
‘ilmi’l-‘Arabiyye adlı eserine yaptığı kendi şerhidir. Yazı türü nesih olan 63 varaklık eser,
istinsah tarihi 1014/1604 olması sebebiyle tahkike alınması düşünülmüş ancak eser
incelendikten sonra eserin aslında Kifâye değil de Şerhü’l-Ezheriyye olduğu görülmüştür.224

2. 4. 3. 2. Diyarbakır Nüshası

Diyarbakır İl Halk Ktp. Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 21 Hk 651/2’de


42a-84a sayfaları arasında eser adı “Kifâyetü’l-mübtedî”, istinsah tarihi 765/1363 olarak
kaydedilmiş bir nüsha mevcuttur. Aynı mecmuada 3 eser kayıtlı olup; önceki eser 1a-41b
arasına kayıtlı İbn Karatepeli’nin Bahrü’l-kavâ‘id’i, sonraki eser ise 84b-117a arasına kayıtlı
Mehmed Efendi el-Ayşî Tirevî’nin (ö. 1061/1651) Rûhu’ş-şurûh’udur. Nüsha
incelendiğinde 41b’de Bahrü’l-kavâ‘id’in sona ermediği, 42a’da yeni bir bölüm başladığı
görülmüştür. Bölüm sonunun, genellikle kitap sonlarında bulunan ferağ kayıtları gibi, ters

223
Bu mecmuadaki bir sonraki eser de 43 Ze 467/8’de Birgivî’ye nispet edilerek “Yani Sarf” (katalogda bu
şekilde “a” ile “yani” yazılmış) ismiyle kaydedilmiştir. İncelendikten sonra bu eserin de bir el-Emsiletü’l-
Fadliyye nüshası olduğu görülmüştür.
224
Bununla birlikte, iki kere sistem üzerinden iki kere de elektronik posta yoluyla olmak üzere, katalogdaki
hata eserin doğru künyesiyle birlikte ilgililere bildirilmiştir. Maalesef gerekli düzeltme yapılmamıştır.

50
üçgen şeklinde bitirilmiş olmasının bu karışıklığa yol açtığı anlaşılmaktadır. Sonuç olarak,
aslında mecmuada sadece iki eser olduğu ortaya çıkmıştır. İstinsah tarihindeki hata ise;
şerhin sonunda, sayfanın hamişinde bulunan “1168-965=203” şeklindeki bir çıkarma
işleminde, 9 rakamının 7 rakamına benzer şekilde yazılmış olmasından kaynaklanmış
olmalıdır.

2. 5. Kifâye’nin İncelenmesi

Bu bölümde eser ayrıntılarıyla incelenecektir. Eserin muhtevası ortaya konulduktan


sonra sarf kitapları arasındaki yeri ve öneminden kısaca bahsedilecektir. Daha sonra tespit
edilebildiği kadarıyla eserin kaynakları göz önüne serilmeye çalışılacak, ardından eserde
takip edilen metot incelenecektir.

2. 5. 1. Eserin Muhtevası

Kifâyetü’l-mübtedî, bir sarf eseri olduğundan eserde sarf ilmi ile ilgili konular
işlenmiştir. Muhtasar bir eser olmasına rağmen benzerlerine kıyasla daha kapsamlı olduğu
görülmüştür. Eserin muhteva analizi eserin kendi sıralamasına uygun olarak yapılmıştır.

2. 5. 1. 1. Mukaddime

Birgivî kendi adını ve eserin adını vermeden, telif sebebini de zikretmeden birer
cümlede besmele, hamdele ve salveleden sonra doğrudan konuya girmiştir. Türetilebilen
(İştikakî) kelimelerin geçmiş zaman kipinin (mâzi) tekil (müfred) eril (müzekker) üçüncü
şahsının (gaib) sonradan eklenmiş (zâid) bir harf içerip içermemesine göre “mücerred/aslî”
ya da “mezîd/zû ziyade” olarak ikiye ayrıldığını belirtmiştir. Burada kullandığı “Kelime-i
İştikakiyye” tabiri, son derece dikkat çekicidir. Nitekim bu tabir kataloglarda eseri diğer
eserlerden ayırt eden bir özellik olması bakımından eserin adı olarak kullanılabilmiştir.
“Kelime-i İştikakiyye” tabirini Birgivî’den başka kullanan kimse tespit edilememiştir.

51
Birgivî “aksam-ı seb‘a”225 ve “aksam-ı semaniye”yi226 açıkladıktan sonra,
türetilebilen kelimeleri (kelime-i iştikakiyye) fiil, sıfat, masdar ve isim olmak üzere dört ana
gruba ayırmıştır. Fiilleri mâzi, muzâri, emir, nehiy ve fiil-i te‘accüb olmak üzere beş kısma
ayırmıştır. Sıfatları ism-i fâil, ism-i mef‘ûl, sıfat-ı müşebbehe ve ef‘alü’t-tafdîl olmak üzere
dört kısma ayırmıştır. Masdarları mîmsiz tekitli masdar, mîmli masdar, binâ-ı merre, binâ-ı
nevi‘ ve mübalağalı masdar olmak üzere beş kısma ayırmıştır. İsimleri de ism-i mekan, ism-
i zaman, ism-i alet ve ism-i fiil olmak üzere dört kısma ayırdıktan sonra toplam on sekiz
eden bu gruplandırmaya “emsile-i muhtelife” denildiğini belirtmiştir. Halbuki emsile-i
muhtelife; Emsile’de 24, el-Maksûd’da 7, ‘İzzî’de 7 ve Merâh’ta 10 sîgadır. Bu 18’li
gruplandırma Birgivî’ye aittir ve daha sonra el-Emsiletü’l-Fadliyye’yi de aynı taksimat üzere
telif edecektir.227 Bu sîgalardan yalnızca birinin kelime türetmenin (iştikak ve vad‘) asıl
başlangıcı olduğunu, diğer on yedisinin ondan türetildiğini (müştak); bu asıl olanın ise
Basralılara göre mîmsiz tekitli masdar (masdar-ı müekked gayr-ı mîmî), Kûfelilere göre ise
geçmiş zaman kipinin (fiil-i mâzi) tekil eril üçüncü şahıs (müfred müzekker gaib) sîgası
olduğunu belirtmiştir.

Birgivî daha sonra şu sözlerle mukaddimeye son vermiştir: “Sarf ilmini öğrenmek
isteyen bir kimsenin iç içe olan bu üç gruplandırmayı bilmesi gerekir ki karşısına bir kelime
çıktığında bu kelimenin sekizli, yedili ve on sekizli gruplardan hangisine girdiğini bilsin. Ben

225
Arapça’da bir fiil aslî harfleri itibariyle yedi kısma ayrılır. Aslî harflerinden biri hemze ise “mehmûz”, son
iki harfi aynı ise “muda‘af”, ilk harfi (fâe’l-fiil) illet harfi ise “misâl/mu‘tellü’l-fâ”, ortanca harfi (‘ayne’l-fiil)
illet harfi ise “ecvef/mu‘tellü’l-‘ayn”, son harfi (lâme’l-fiil) illet harfi ise “nâkıs/mu‘tellü’l-lâm” ve aslî
harflerinden ikisi illet harfi ise “lefîf” olarak isimlendirilir. Bu durumlardan hiçbirini barındırmayan fiile ise
sâlim/sahih denir. Bu yedili taksimata ıstılahta “aksam-ı seb‘a” tabiri kullanılmaktadır.
226
Arapça’da yalın fiiller (mücerred), geçmiş zaman kipinin üçüncü tekil şahsının (mâzisinin müfred müzekker
gaibinin) üç ya da dört harfli olmasına göre “sülâsî mücerred” ve “rubâî mücerred” olarak isimlendirilir. Aynı
şekilde fazladan harf içeren fiiller (mezîd) ise sülâsî fiil ya da rubâî fiil üzerine ziyade edilmiş olmasına göre
“mezîdü’s-sülâsî/sülâsî mezîd fîh” ve “mezîdü’r-rubâî/rubâî mezîd fîh” olarak adlandırılır. Bu dörtlüden her
biri de aslî harfleri itibariyle “aksam-ı seb‘a”dan sâlim/sahih kategorisine girip girmemelerine göre kendi içinde
ikiye ayrılır. Böylece sülâsî mücerred sâlim, sülâsî mücerred gayru sâlim, rubâî mücerred sâlim, rubâî mücerred
gayru sâlim, sülâsî mezîd fîh sâlim, sülâsî mezîd fîh gayru sâlim, rubâî mezîd fîh sâlim ve rubâî mezîd fîh
gayru sâlim olmak üzere toplamda sekiz çeşit fiil grubu ortaya çıkmaktadır. Bu sekiz fiil çeşidine ıstılahta
“aksâm-ı semâniye” tabiri kullanılmaktadır.
227
Güzelyazıcı, Abdullah Hulusi, Temrinli Kifâye, s. 94-95; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça
Tedrisatındaki Yeri, s. 146-147.

52
de bu kitabı (aksâm-ı seb‘aya göre) yedi baba böldüm, her bir babda (ilgili grubun) sekizli
ve on sekizli sîgalarını zikredeceğim inşallah.”228

2. 5. 1. 2. Sahih Babı

Eserin en uzun bölümü olan bu babda Birgivî, önce mukaddimede “sâlim” olarak
verdiği tanımı tekrarlamış daha sonra “öncelikle babların bilinmesi gerekir”, diyerek fiilde
çatı bablarını 41 bab olarak açıklamıştır: 6 bab yalın üç harflidir (sülâsî mücerred), 1 bab
yalın dört harflidir (rubâî mücerred), 3 bab dört harfliye ziyadelidir (rubâî mezîd fîh), 31 bab
da üç harfliye ziyadelidir (sülâsî mezîd fîh). Babların sayısı ile ilgili ileride daha ayrıntılı bir
açıklama yapılacağından burada herhangi bir değerlendirme yapılmayacaktır. Birgivî, bu
bölümde “‫ ”زلزل‬ve “‫ ”تزلزل‬bablarının muda‘afa has olduğunu belirtmekle beraber yine de sahih

babı başlığı altında zikretmiştir. Birgivî’nin burada dağınıklığı önlemeyi düşündüğünü ve bu


sebeple 41 babı aynı yerde toplamak için sahih babında da olsa muda‘af babları zikrettiği
söylenebilir. Ancak ileride ifti‘âl babına has hükümler bölümünde sahihe ait olmayan
hükümleri misâl babına ertelediği, bu hükümleri aynı yerde toplama ihtiyacı hissetmediği
görülmüştür. Eserin bu bölümünde emsile-i muhtelifenin çekimi ayrıntılı olarak açıklanmış,
diğer bablarda ise sadece illetleri ve çekimleri değişen yerleri açıklanmıştır. Sahih babında
görülen idgam çeşitlerinin ele alınmasıyla bölüm sona ermektedir.

2. 5. 1. 3. Mehmûz Babı

Birgivî, önce “mehmûz”un tanımını yaparak konuya girmiş sonra da mehmûzun


çeşitlerini belirtmiştir. Bu bölümde hemzenin yumuşatılarak (tahfif) veya olduğu gibi
(tahkik) okunduğu durumları açıklamaktadır.

2. 5. 1. 4. Muda‘af Babı

Birgivî “muda‘af”ın tanımını verdikten sonra bu türün üç harfli yalın fiil (sülâsî
mücerred) bablarından sadece “de‘âimü’l-ebvâb” denilen üç babdan geldiğini belirtmiştir.
De‘âimü’l-ebvâb; mâzisinin ortanca harfinin (‘ayne’l-fiil) harekesi, muzârisinin ortanca
harfinin harekesinden farklı olan bablara denilmektedir. Birgivî muda‘afın, mehmûzü’l-fâ

228
Birgivî, Kifâyetü’l-mübtedî, Balıkesir İl Halk Ktp., Balıkesir İl Halk Kütüphanesi Klk., No: 10 Hk 172/1,
vr. 3a-3b; Manisa İl Halk Ktp., Manisa İl Halk Kütüphanesi Klk., No: 45 Hk 2993/22, vr. 212a; Süleymaniye
Ktp., Hacı Mahmud Efendi Klk., No: 6090, vr. 3a.

53
ّ fiilini örnek göstermiştir. Muda‘af fiili idgamın vacip
ile bir araya gelebileceğini belirterek ‫أم‬

olduğu kısım, idgamın caiz olduğu kısım ve idgamın imkânsız (mümteni‘) olduğu kısım
olarak üçe ayırmıştır. İdgamın tarifini, “birinci harfin harekesini sâkin kılıp birinci harfi
ikinci harfe katmak” olarak verdikten sonra bu üç durumu örnekleriyle birlikte ayrıntılı bir
şekilde anlatmaktadır.

2. 5. 1. 5. Misâl Babı

Birgivî bu babda hem misâl fiilin hem illet harflerinin tanımını vermektedir. Misâl
fiilin bu şekilde isimlendirilmesindeki sebebi “harekeleri taşıyabilmekte (tahammül) sahihin
ّ örneklerinde olduğu gibi
emsali/misli olmasından dolayıdır” diyerek açıklamıştır. ‫وأد‬, ‫وجأ‬, ‫ود‬

mehmûzü’l-‘ayn, mehmûzü’l-lâm veya muda‘af ile bir araya gelebileceğini belirtmiştir.


Misâl fiilin, üç harfli yalın fiil (sülâsî mücerred) bablarından birinci bab hariç hepsinden
gelebileceğini ancak muda‘af ile bir araya gelirse sadece üçüncü babdan gelebileceğini
belirttikten sonra misâl fiilin çekimi ve uğradığı değişikleri örnekleriyle ayrıntılı bir şekilde
ele almıştır.

2. 5. 1. 6. Ecvef Babı

Birgivî yine tanım vererek konuya girmiştir. Ecvefin isimlendirilmesindeki sebebi


ise “ortası (cevf) sahih harften hali (boş) olduğu için ‘ecvef’ denilmiştir.” cümlesiyle ortaya
koymuştur. ‫ آب‬ve ‫ جاء‬örneklerinde görüldüğü gibi mehmûzü’l-fâ ve mehmûzü’l-lâm ile bir

araya gelebileceğini de belitmiştir. Ecvef fiilin, sadece mâzisinin ortanca harfinin


harekesinin muzârisinin ortanca harfinin harekesinden farklı olan bablardan (de‘âimü’l-
ebvâb) gelebileceğini ancak vavlı (vâvî) ise ikinci babdan, yâlı (yâî) ise birinci babdan
gelemeyeceğini belirtmiştir. Ecvef fiilin 9 durumda i‘lâle uğramadığını ele alarak bu 9
durumu sıralamış, geri kalan durumlarda ise i‘lâle uğradığını belirtmiştir. Ecvef fiilin
uğradığı i‘lâl şekillerini 5 çeşit olarak ele alıp örnekleriyle birlikte ayrıntılı bir şekilde
açıklamıştır.

2. 5. 1. 7. Nâkıs Babı

Birgivî bu bölümde nâkıs fiilin tanımını verdikten sonra ‫ أبى‬ve ‫ رأى‬örneklerinde

olduğu gibi mehmûzü’l-fâ ve mehmûzü’l-‘ayn ile bir araya gelebileceğini ortaya koymuştur.
Vavlı (vâvî) ise muzârisinin ortanca harfi kesralı olan bablardan, yâlı (yâî) ise muzârisinin

54
ortanca harfi dammeli olan bablardan gelemeyeceğini belirtmiştir. Bu arada nâkıs fiilde ism-
i zaman ve ism-i mekan sîgalarını ele alarak ortanca harfin fethasıyla çekimlendiğini
belirtmiş ve ‫مغزى‬, ‫ مرمى‬gibi kelimeleri örnek olarak göstermiştir. Nâkıs fiilin 6 durumda i‘lâle

uğramadığını ele alarak bu 6 durumu sıralamış, geri kalan durumlarda ise i‘lâle uğradığını
belirtmiştir. Nâkıs fiilin uğradığı i‘lâl şekillerini 7 çeşit olarak ele alıp örnekleriyle birlikte
ayrıntılı bir şekilde açıklamıştır.

2. 5. 1. 8. Lefîf Babı

Birgivî bu bölümde ise lefîfin tanımını verdikten sonra bu türün lefîf-i mefrûk ve
lefîf-i makrûn olmak üzere iki kısma ayrıldığını belirtmiştir. Nâkıs babında olduğu gibi ism-
ً ً örneklerinde olduğu gibi ortanca
i zaman ve ism-i mekan sîgalarını ele alarak ‫ موقى‬ve ‫مطوى‬

harfin fethası ile çekimlendiğini ortaya koymuştur. Daha sonra sırasıyla lefîf-i mefrûk ve
lefîf-i makrûn ile ilgili hükümleri açıklamıştır.

2. 5. 1. 9. Hâtime

Birgivî, eserini “Tekit Nûnlarının Hükümleri Hakkında Hâtime” başlıklı bir bab ile
sona erdirmektedir. Bu tekit nûnlarının şeddesiz nûn (nûn-u muhaffefe) ve şeddeli nûn (nûn-
u müşeddede) olmak üzere iki çeşit olduğunu belirtmiş ve bunların çekimleriyle eserini
sonlandırmıştır. Eserin sonuna herhangi bir ferağ kaydı düşmemiştir. Kifâye’nin telif
zamanını eserin şarihlerinden öğrendiğimizi daha önce belirtmiştik.

2. 5. 2. Sarf Kitapları Arasındaki Yeri ve İlmî Kıymeti

Birgivî’nin Kifâyetü’l-mübtedî’si Arap Dili’nin sarf ilmi konusunda kaleme alınmış


muhtasar bir eser hüviyetindedir. Birgivî’den sonra eser üzerine ondan fazla şerh yazılmış
olması, Kifâye’nin yüzün üzerinde yazma nüshasının bulunması ve Osmanlı devrinden
günümüze kadar birçok farklı baskısının yapılmış olması esere verilen önemi ortaya
koymaktadır. Osmanlı medreselerinde ve günümüzde klasik usul eğitim veren bazı
kurumlarda halen ders kitabı olarak okutuluyor olması da eserin ilmî kıymetini gözler önüne
sermektedir. Bu açıdan eserin nispeten geç bir dönemde yazılmış olmasına rağmen
kendisinden önceki kitapları adeta unutturacak bir şöhrete ve yaygınlığa kavuşmuş olması
da eserin üstün özelliklerinden sayılabilir. Kifâye tüm bu özelliklerine rağmen sarf ilmine
giriş mahiyetinde sayılabilecek özet bir eserdir.

55
2. 5. 3. Kifâyetü’l-Mübtedî’nin Kaynakları

Birgivî, Kifâye’de herhangi bir kaynaktan belirterek alıntı yapmamıştır. Eserde tespit
edilebildiği kadarıyla alıntı yaptığı tek kaynak İbnü’l-Hâcib’in (ö. 646/1249) sarf ilminin
temel eserlerinden kabul edilen ve üzerine pek çok şerh yazılmış olan eş-Şâfiye’sidir.
Birgivî, mehmûz babında biri kesralı olan harekeli iki hemzenin yanyana gelmesi
durumunda ikinci hemzenin yâya “dönüştürülmesi (kalp) vacip olur” demektedir.229 Birgivî,
mehmûz babında anlattıklarının hemen hemen tamamını İbnü’l-Hâcib’in (ö. 646/1249) eş-
Şâfiye’sinin “Tahfîfü’l-hemze” babından özetlemiştir.230 Ancak İbnü’l-Hâcib burada “‫ أئمة‬ve

benzerlerinde teshîl (ikinci hemzenin yâya dönüştürülerek okunması) de tahkik (iki hemze
ile okunması) de sahihtir” şeklinde bir ifadeye yer verirken231 Birgivî bu noktaya
değinmemiştir. Birgivî’nin İbnü’l-Hâcib’den alıntı yapmış olması, Birgivî açısından aynı
zamanda bir metod ve yöntem değişikliği sayılabilir. Birgivî, İm‘ân adlı eserinin sonunda
“zikrettiğimiz şeylerin çoğunun kaynağı ‘hâtır’ım ve ‘bâtın’ımdır, başkalarının yaptığı gibi
intihal değildir. Çünkü ‘duymak görmek gibi değildir.”232 diyerek fazla alıntı yapmak
karşısındaki tutumunu açıkça ortaya koymuştur. Ancak bu eserinde böyle bir tutum
sergilemediği söylenebilir. eş-Şafiye’den başka Birgivî’nin kaynak olarak kullandığı bir eser
tespit edilememiştir.

2. 5. 4. Eserde Takip Edilen Metod

Bu kısımda Birgivî’nin Kifâye’nin telifinde takip ettiği metod; konuyu sunuş


yöntemi, farklı görüşlere karşı tutumu ve istişhadı başlıkları altında incelenecektir.

2. 5. 4. 1. Konuyu Sunuş Yöntemi

Birgivî Kifâye’de son derece sade bir üslup benimsemiştir. Konuyu takdim ederken
önce bölümle ilgili tanımları vermiştir. Ortaya koyduğu her meselede konunun iyice

229
Ancak Kur’ân-ı Kerîm’de bu durumda iki hemzenin ispatıyla da okunmuştur. Bkz. Ermenekli, Süleyman
Sırrı Efendi, Kifâyetü’l-müntehî alâ Kifâyeti’l-mübtedî, thk. Mustafa Oral, s. 203.
ّ ‫﴿فقاتلوا‬
Ayrıca bkz. Tevbe, 9/12: ﴾‫أئمة الكفر‬
230
Bkz. İbnü’l-Hâcib vd., Mecmû‘atü’ş-Şâfiye fî ‘ilmeyi’t-tasrîfi ve’l-hat, Daru’l-Kutubi’l-İlmiyye, Beyrut,
2014, II/175-229.
231
İbnü’l-Hâcib vd., Mecmû‘atü’ş-Şâfiye fî ‘ilmeyi’t-tasrîfi ve’l-hat, II/216-217.
232
Birgivî, İm‘ânü’l-enzâr, thk. Metin Avcı, s. 51; ayrıca hadis için bkz. Ahmed b. Hanbel, Müsned, thk. Şuayb
el-Arnavût ve Âdil Mürşid, Müessesetü’r-risâle, Beyrut, 1995, III/341 ve IV/260.

56
anlaşılması için mutlaka örnekler vermiştir. Genel itibariyle ihtilaflı meselelere ve
açıklamalara ya hiç yer vermemiş ya da çok az bilgi vermiştir. Konunun rahat anlaşılabilmesi
için maddelendirme veya numaralandırma yöntemini sıkça kullanmıştır. Konuların tertibine
ve gruplandırılmasına özen göstermiştir. Özellikle, medreselerde okutulan diğer sarf
kitaplarında görülen karışıklık ve düzensizlikten talebeleri kurtarmak amacını güttüğü
söylenebilir. Ayrıca bu tarz kitaplarda bulunan karmaşık ve anlaşılması zor ibarelerden de
özenle kaçındığını söylemek yanlış olmayacaktır. Genel olarak Birgivî’nin Kifâye’de
kullandığı metodun kolaylaştırıcı bir üslup olduğu söylenebilir.

2. 5. 4. 2. Farklı Görüşlere Karşı Tutumu

Birgivî Kifâye’de farklı görüşlere hemen hemen hiç yer vermemiştir. Örneğin fiilde
çatı bablarını sayarken 41 bab olarak vermiş, diğer görüşlere yer vermemiştir. Halbuki daha
önceki bazı eserlerinde bu konudaki farklı görüşleri belirttiği görülmektedir. Bazen de
konuyla ilgili farklı görüşleri vermiş, ancak aralarında bir tercihte bulunmamıştır. Örneğin
kelime türetmede (iştikak ve vad‘) asıl olan sîganın Basralılara göre mîmsiz tekitli masdar
(masdar-ı müekked gayr-ı mîmî), Kûfelilere göre ise geçmiş zaman kipinin (fiil-i mâzi) tekil
eril üçüncü şahıs (müfred müzekker gaib) sîgası olduğunu belirtirken bu görüşler arasında
herhangi bir tercih yapmamıştır. Bir diğer örnekte ise eserin ecvef babında ecvef fiilin i‘lâle
uğradığı durumları açıklarken ‫ مفعول‬kalıbında i‘lâl sonucu düşürülen (hazf) harfin illet harfi

mi yoksa ism-i mef‘ûl kalıbının vâvı mı olduğu konusunda Sîbeveyhi (ö. 180/796) ile el-
Ahfeş’in (ö. 215/830) ihtilaf ettiklerini belirtmekle yetinmiş, başkaca bir açıklamada
bulunmamıştır. Son olarak bazen de konuyla ilgili diğer görüşü benimsemediğini
hissettirecek bazı ifadeler kullandığı da görülmektedir. Örneğin eserin hâtimesinde tekit
nûnları ile ilgili hükümleri açıklarken şeddesiz nûnun (nûn-u muhaffefe) ikil (tesniye)
sîgalara ve çoğul dişil sîgalara (cemi müennes) getirilemeyeciğini belirtmiş ve cümlenin
sonuna “Yûnus’un (ö. 182/798) görüşünün aksine” ibaresini eklemiştir. Bu örneklerden
başka Birgivî’nin Kifâye’de farklı görüşlere yer vermediği görülmektedir. Birgivî’nin
eserinde yer verdiği çok sınırlı sayıdaki görüş farklılıklarına karşı belli ve sabit bir tutum
sergilemediği de dikkat çekmektedir.

57
2. 5. 4. 3. İstişhâdı

Sözlükte “şahit getirmek, şahit göstermek” mânasına gelen istişhâd lugat, sarf, nahiv
ve belâgat ilimlerinde “bir kelimenin veya bir ifadenin lafız, anlam ve kullanım doğruluğunu
kanıtlamak amacıyla doğruluğu kesin olan nazım ve nesirden örnek vermek” anlamında
kullanılmaktadır.233 İstişhadın misalden farkı misalin bir delil olmadığı halde istişhadın delil
olmasıdır. Birgivî Kifâye’de hemen her konuda birden fazla örnek verdiği halde sadece bir
yerde istişhâdda bulunmuştur. Sahih babının sonunda tefe‘ul, tefâ‘ul, tefe‘lül babları ve
tefe‘lül babına katılan (mülhak) bablar ile ilgili hükümleri açıklarken adı geçen bu babların
etken (mâlum) muzârisinin başında iki ‫ ت‬yan yana geldiği zaman iki ‫’ت‬nin de sabit kalması

(isbât) caiz olduğu gibi ikincinin düşürülmesinin (hazif) de caiz olduğunu belirttikten sonra
3 ayetle istişhâdda bulunmuştur.234 Ayetlerden istişhâdda bulunurken ‫ نحو قوله تعالى‬tabirini

kullanmıştır. Eserin geri kalan kısmından farklı olarak bir tek bu meselede böyle bir tutum
sergilediği görülmektedir. Bunun dışında Kifâye’de ne bir ayetten ne bir hadisten ve ne de
bir şiirden istişhâdda bulunmuştur.

2. 6. Kifâye’nin el-Maksûd ile Karşılaştırılması

Bu bölümde önce el-Maksûd’un bir ön incelemesi yapılıp sonra da Kifâye ile


karşılaştırması yapılacaktır.

2. 6. 1. el-Maksûd’un İçeriği

el-Maksûd’da hamdele, salveleden sonra bir cümleyle tasrîfin tanımı yapılmış ve


daha sonra sırasıyla şu konular işlenmiştir: Yalın (mücerred) ve mezîd fiil babları, 30 bab
olarak; emsile-i muhtelife, 7 sîga olarak (masdar, mâzi, muzâri, emir, nehiy, ism-i fâil ve
ّ ّ
ism-i mef‘ûl), mübalağalı ism-i fâil kalıpları, sahih fiilin çekimi, tekit nunları ve ‫ ّادثر‬, ‫اثاقل‬

vb. fiillerin idgamı. Daha sonra “Fevâid” başlığı altında çok çeşitli konulara yer verilmiştir:

233
Durmuş, İsmail, “İstişhâd”, DİA, İstanbul, 2001, XXIII/396.
234
Bu ayetler şunlardır:
ّ
Leyl 92/14: ﴾‫﴿نارا تلظى‬
ّ
Abese 80/6: ﴾‫﴿فأنت له تصدى‬
ّ
Kadir 97/4: ﴾‫﴿تنزل املالئكة‬

58
Geçişsiz fiili (lâzım) geçişli (müte‘addî), geçişliyi geçişsiz yapma yolları, bazı babların
işteşlik (müşareket) manası vermeleri, ifti‘âl babına ait hükümler, isim ve fiillere sonradan
eklenen (zâid) harfler, geçişli ve geçişsiz olma durumuna göre bablar, if‘âl babının
hemzesinden dolayı ifade ettiği manalar (te‘addî, sayrûret, vicdân, haynûnet, izâle, dühûl,
kesret), istif‘âl babının sîninden dolayı ifade ettiği manalar (talep, süâl, tehavvül, i‘tikâd,
vicdân, teslîm) ve “aksâm-ı seb‘a”nın tanımları.

Daha sonra “Mu’teller, muda‘af ve mehmûz” adıyla yeni bir bab başlığı açılmıştır.
Bu bölümde öncelikle nâkıs ve ecvef fiiller birlikte ele alınmış, i‘lâl kurallarına göre
uğradıkları i‘lâller gösterilmiştir. Sonra misâl fiil ayrıca anlatılmıştır. Daha sonra da sırasıyla
lefîf-i makrûn ve lefîf-i mefrûk ele alınmıştır. Yine sırasıyla ve ayrı ayrı muda‘af fiilin ve
mehmûz fiilin çekimleri anlatılmıştır. Kitap, bazen de i‘lâl gerektiği halde i‘lâl yapılmayan
yerler olduğu ve bunların da sebeplerinin çeşitli olabileceği belirtilerek sona ermiştir.

2. 6. 2. Kifâye’de Bulunup el-Maksûd’da Bulunmayan Konular

Kifâye’de mevcut olduğu halde, el-Maksûd’da hiçbir şekilde zikredilmeyen iki konu
tespit edilebilmiştir:

1. Tefe‘ul, tefâ‘ul, tefe‘lül bablarının veya ona katılan (mülhak) babların etken
(mâlum) muzârisinin başında iki ‫’ت‬nin yan yana gelmesi durumunda ikincisinin hükmüne

el-Maksûd’da yer verilmemiştir. Halbuki bu konu İzzî’de de mevcuttur.

2. ‫ رأى‬ve türevlerinin çekimi de el-Maksûd’da ele alınmamıştır. Bu fiilin çekimleri

Kifâye’de nâkıs babında konu edilmiştir. Aynı çekimler İzzî’de de mevzubahis edilmiş ancak
nâkıs babında değil, mehmûz babında açıklanmıştır.

2. 6. 3. el-Maksûd’da Bulunup Kifâye’de Bulunmayan Konular

Tespit edilebildiği kadarıyla el-Maksûd’da bulunup da Kifâye’de bulunmayan


konular şunlardır:

1. Mübalağalı ism-i fâil kalıpları. Birgivî, Şerhü’l-Emsileti’l-Fadliyye’sinde


mübalağalı ism-i fâil vezinlerini; kurallı (kıyasî) olmaması, işitilerek öğrenmeye dayalı

59
(semâ‘î) olması sebebiyle terkettiğini ifade ediyor.235 Kifâye’sinde de aynı sebepten dolayı
zikretmediği düşünülebilir.

2. Geçişsiz fiili (lâzım) geçişli (müte‘addî), geçişliyi geçişsiz yapma yolları.

3. Bazı babların işteşlik (müşareket) manası vermelerinin açıklanması.

4. Geçişli ve geçişsiz olma durumuna göre bablar.

5. İf‘âl babının hemzesinden dolayı ifade ettiği manalar.

6. İstif‘âl babının sîninden dolayı ifade ettiği manalar.

2. 6. 4. Kifâye’nin el-Maksûd’dan Diğer Farkları

1. Daha önce de geçtiği üzere emsile-i muhtelifenin sayısı; el-Maksûd’da 7, Kifâye’de


18’dir. Birgivî, İm‘ân’da el-Maksûd müellifinin “masdardan çıkarılmaya -şiddetle- ihtiyaç
duyulan 6 vecih vardır” sözünü şerh ederken; yani aslında başka vecihler de olduğunu ama
en çok bunlara ihtiyaç duyulduğu için musannifin bunları zikrettiğini söylemiştir.236
Kifâye’de fazladan bulunan sîgalar şunlardır: Fiil-i te‘accüb, ef‘alü’t-tafdîl, masdar binâ-ı
merra, masdar binâ-ı nevi‘, mübalağalı masdar, ism-i alet ve ism-i fiil. el-Maksûd’da sıfat-ı
müşebbehe ism-i fâilin içinde zikredilmiştir. Mîmsiz masdar ve mîmli masdar ise beraber
zikredilmiş olup ism-i zaman ve ism-i mekan da mîmli masdar ile beraber anlatılmıştır. Bu
konuda bir diğer dikkat çeken husus da şudur ki el-Maksûd müellifi kelime türetmede
(iştikak) asıl olarak -Basrîler gibi- masdarı kabul ederken Birgivî de İm‘ân’da sükût ederek
onu tasdik etmiştir. Ancak Kifâye’de hem Basrîlerin hem Kûfîlerin görüşlerini vermiş,
aralarında bir tercih de yapmamıştır.

2. Fiil babları el-Maksûd’da 30 iken Kifâye’de 41 olmuştur. Birgivî, İm‘ân’da bu otuz


babı 38’e tamamlamıştı. Daha sonra Kifâye’de ise İm‘ân’da zikretmediği bir bab daha
ّ
(‫اقشعر‬ ’ya mülhak) ekleyerek sayıyı 41’e çıkarmıştır: Şöyle ki Birgivî İm‘ân’da; Kûfîlerin

“‫”زلزل‬yi ve “‫”تزلزل‬yi ayrı birer bab olarak saydıklarını, halbuki Basrîlerin “‫”زلزل‬yi dört harfli

yalın fiil babının (rubâî mücerred) muda‘afı olarak saydıklarını belirttikten sonra “fiillerin

235
Birgivî, el-Emsiletü’l-fadliyye, thk. Güsamettin Erdoğan, s. 22.
236
Birgivî, İm‘ânü’l-enzâr, thk. Metin Avcı, s. 20.

60
toplamı 38 babdır.” diyerek görüşünü açıkça ortaya koymuştur.237 Ancak daha sonra
Kifâye’de ise “‫”زلزل‬yi, dört harfli yalın fiil babına katılan üç harfliye ziyadeli (rubâî

mücerrede mülhak sülâsî mezîd fîh) bablar arasında; “‫”تزلزل‬yi de ‫’تدحرج‬ye katılan üç harfli

üzerine ziyadeli beş harfli (‫’تدحرج‬ye mülhak sülâsî mezîd fîh humâsî) bablar arasında

müstakil birer bab saymış ve bu sefer de Kûfîlerin görüşünü benimsemiştir. Birgivî’nin bu


son görüşünü el-Emsiletü’l-Fadliyye’de de koruduğu görülmektedir.

3. Üç harfli yalın fiilin (sülâsî mücerred) 6 babı sıralanırken de el-Maksûd’da feteha-


yeftehu (fethatân) babı üçüncü sırada zikredilmiş iken, Birgivî önce “de‘âimü’l-ebvâb”ı
sıralamayı tercih etmiş ve böylece son üç babı sırasıyla fethatân-dammetân-kesratân
şeklinde tertip etmiştir. Fethatân babının kendine has hükmü de el-Maksûd’da altı bab
zikredildikten sonra en sonda verilirken, Birgivî hemen babın yanında vermeyi tercih
etmiştir.

4. Yine bir tertip farklılığı olarak, mülhak babları el-Maksûd’da dört harfli yalın fiil
(rubâî mücerred) başlığının içinde bulunurken, Birgivî ise bunları sülâsî mezîd fîh başlığında
zikretmiştir.

5. Aynı şekilde tekit nûnları da farklı yerlerde; el-Maksûd’da Sahih’in çekimi


babında, Kifâye’de ise hatimede yer almaktadır.

6. İfti‘âl babı ile ilgili hükümler, el-Maksûd’da fevâid başlığı içinde ve bir arada
verilmiştir. Kifâye’de ise sahih harflerle ilgili -i‘lâlsiz- idgam kuralları Sahih babında, illet
harfleri ile ilgili -i‘lâlli- idgam kuralları Misâl babında verilmiştir. Ayrıca burada şunun da
belirtilmesi gerekir ki Kifâye’de, ifti‘âl babının hem ilk harfi (fâe’l-fiil) ile ilgili hem de
ortanca harfi (‘ayne’l-fiil) ile ilgili, el-Maksûd’da zikredilmemiş olan pek çok hüküm
zikredilmiştir.
ّ ّ
7. el-Maksûd’da sadece ‫ ّادثر‬ve ‫ اثاقل‬fiillerinin tahlili yapılırken Kifâye’de ise bu konu

idgama sebebiyet veren diğer bütün harfler ile beraber bir hüküm olarak verilmiş, çok daha
fazla örnek zikredilmiştir.

237
Birgivî, İm‘ânü’l-enzâr, thk. Metin Avcı, s. 19

61
İki kitap karşılaştırıldığında daha pek çok farklılık olduğu görülebilir. Buraya, önemli
görülen farklılıklar alınmıştır. Verilen bilgiler ışığında daha başka ne tür farklılıklar
olabileceği de tahmin edilebilir. Verilen örneklerden bu iki kitabın içerikleri, üslupları ve
farklılıkları anlaşılmaktadır.

62
‫‪3. BÖLÜM‬‬

‫‪KİFÂYETÜ’L-MÜBTEDÎ’NİN TAHKİKLİ METNİ‬‬

‫[‪1‬ظ] بسم هللا الرحمن الرحيم وبه‪238‬‬

‫ّ‬
‫[املقدمة]‬

‫رب العاملين‪ .‬والصلوة ّ‬


‫والسالم‪ 239‬على محمد وآله أجمعين‪ .‬وبعد‬ ‫الحمد هلل ّ‬

‫وأصليا‪ ،‬وإن اشتمل عليه ّ‬


‫يسمى‪240‬‬ ‫ّ‬ ‫يسمى ّ‬ ‫ّ‬
‫املذكر الغائب عن حرف زائد ّ‬ ‫ّ‬
‫اشتقاقية إن ّ‬ ‫ّ‬
‫فإن ّ‬
‫مجردا‬ ‫تجرد ماضيه املفرد‬ ‫كل كلمة‬
‫مزيدا فيه وذا زيادة‪241.‬‬

‫مجردا‪ ،‬وإن كان على أربعة أحرف ّ‬


‫يسمى ّ‬
‫رباعيا ّ‬ ‫يسمى ثالث ّيا ّ‬ ‫ّ‬
‫املذكر الغائب على ثالثة أحرف ّ‬ ‫ّ‬
‫مجردا‪.‬‬ ‫واملجرد إن كان ماضيه املفرد‬

‫الر ّ‬
‫باعي‪244‬‬ ‫باعي ّ‬
‫يسمى مزيد ّ‬ ‫الر ّ‬ ‫ّ‬
‫وثالثيا مزيدا فيه‪ 242،‬وإن زيد فيه‪ 243‬على ّ‬ ‫الث ّ‬‫ّ‬ ‫الثي ّ‬ ‫ّ‬
‫الث ّ‬
‫الثي‬ ‫يسمى مزيد‬ ‫واملزيد فيه إن زيد فيه على‬
‫ّ‬
‫ورباعيا مزيدا فيه‪245.‬‬

‫‪ 238‬س ‪ +‬ثقتي؛ ب ع ‪ -‬وبه‪.‬‬


‫‪ 239‬أ ‪ّ -‬‬
‫والسالم‪.‬‬
‫ّ‬
‫فيسمى‪.‬‬ ‫‪ 240‬س‪:‬‬
‫‪ 241‬أ‪ :‬زا ذيادة‪.‬‬
‫ّ‬
‫وثالثيا مزيدا فيه‪ ،‬صح هامش‪.‬‬ ‫‪ 242‬أ ‪-‬‬
‫‪ 243‬ب ‪ -‬فيه‪.‬‬
‫الر ّ‬
‫باعي‪ ،‬صح هامش‪.‬‬ ‫‪ 244‬أ ‪ّ -‬‬
‫يسمى مزيد ّ‬
‫‪ 245‬أ ‪ -‬فيه‪.‬‬

‫‪63‬‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫وكل من هذه األربعة إن سلمت حروفه األصول عن الهمزة و ّ‬
‫ّ‬
‫التضعيف‪ 246،‬وهو كون العين والالم من جنس واحد‪ ،‬وحروف العلة‪،‬‬
‫وإّل ّ‬
‫يسمى غير سالم‪248.‬‬
‫ّ‬ ‫وهي األلف والواو والياء‪ّ ،‬‬
‫يسمى‪ 247‬ساملا وصحيحا؛‬

‫ثالثي مزيد فيه سالم‪ّ ،‬‬


‫ثالثي مزيد فيه‬ ‫ثالثي ّ‬
‫مجرد غير سالم‪ّ ،‬‬ ‫ثالثي ّ‬
‫مجرد سالم‪ّ ،‬‬ ‫‪2[/‬و] فاملجموع ثمانية ّ‬
‫تسمى‪ 249‬أقساما ثمانية‪ّ :‬‬

‫رباعي مزيد فيه غير سالم‪ّ .‬‬


‫فكل كلمة ّل تخلو‪251‬‬ ‫رباعي مزيد فيه سالم‪ّ ،‬‬
‫مجرد غير‪ 250‬سالم‪ّ ،‬‬ ‫مجرد سالم‪ّ ،‬‬
‫رباعي ّ‬ ‫غير سالم‪ّ ،‬‬
‫رباعي ّ‬

‫من أحد‪ 252‬هذه األقسام الثمانية‪ ،‬وّل يجتمع اثنان منها في كلمة واحدة‪253.‬‬

‫يسمى مهموزا‪ ،‬وإن كان عينه وّلمه من جنس واحد ّ‬


‫يسمى مضاعفا‪ 254،‬وإن كان أحد‬ ‫ثم غير السالم؛ إن كان أحد أصوله همزة ّ‬‫ّ‬

‫ّ‬ ‫ومعتل الفاء‪ ،‬وإن كان عينا ّ‬


‫ّ‬ ‫ّ‬
‫معتال؛ فإن‪ 255‬كان فاء ّ‬ ‫علة ّ‬‫ّ‬
‫ومعتل العين‪ ،‬وإن كان‬ ‫يسمى أجوف‪256‬‬ ‫يسمى مثاّل‬ ‫يسمى‬ ‫أصوله حرف‬
‫يسمى لفيفا‪ .‬فاملجموع ّ‬ ‫ّ‬
‫علة ّ‬ ‫ّ ّ‬ ‫ّلما ّ‬
‫ستة؛ وبانضمام السالم يصير‬ ‫ومعتل الالم؛ وإن كان اثنان‪ 257‬من أصوله حرفي‬ ‫يسمى ناقصا‬
‫سبعة ّ‬
‫تسمى‪2[/ 258‬ظ] أقساما سبعة‪ :‬صحيح‪ ،‬مهموز‪ ،‬مضاعف‪ ،‬مثال‪ ،‬أجوف‪ ،‬ناقص‪ ،‬لفيف‪ّ .‬‬
‫فكل‪ 259‬كلمة ّل تخلو‪ 260‬أيضا‬

‫من أحد‪ 261‬هذه األقسام السبعة؛ ولكن يجوز اجتماع‪ 262‬اثنين منها في كلمة‪.‬‬

‫ّ‬
‫اّلشتقاقية أربعة أنواع‪ :‬فعل‪ ،‬وصفة‪ ،‬ومصدر‪ ،‬واسم‪.‬‬ ‫ثم ّإن الكلمة‬
‫ّ‬

‫والتصعيف‪.‬‬ ‫‪ 246‬ب‪ّ :‬‬


‫ّ‬
‫وتسمى‪.‬‬ ‫‪ 247‬ب‪:‬‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫وإّل ّ‬ ‫ّ‬
‫فيسمى غير سالم‪.‬‬ ‫يسمى غير سالم‪ ،‬صح هامش‪ :‬وإّل‬ ‫‪ 248‬س ‪-‬‬
‫يسمى‪.‬‬‫‪ 249‬ع‪ّ :‬‬

‫‪ 250‬ب‪ :‬عير‪.‬‬
‫‪ 251‬س ع‪ :‬تخلوا‪.‬‬
‫‪ 252‬س ‪ -‬أحد‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 253‬أ ب س ع ‪ -‬واحدة‪ ،‬صح هامش س‪.‬‬
‫‪ 254‬ب‪ :‬مصاعفا‪.‬‬
‫‪ 255‬أ‪ :‬وإن‪.‬‬
‫ً‬
‫‪ 256‬ع‪ :‬اجوفا‪.‬‬
‫‪ 257‬ع‪ :‬اّلثنان‪.‬‬
‫‪ 258‬ب ع‪ّ :‬‬
‫يسمى‪.‬‬
‫‪ 259‬ع‪ّ :‬‬
‫وكل‪.‬‬
‫‪ 260‬س‪ :‬تخلوا‪.‬‬
‫‪ 261‬س ‪ -‬أحد‪.‬‬
‫‪ 262‬ب‪ :‬اجىماع‪.‬‬

‫‪64‬‬
‫والفعل خمسة‪ 263:‬ماض‪ 264،‬ومضارع‪ ،‬وأمر‪ ،‬ونهي‪ ،‬وفعل ّ‬
‫تعجب‪265.‬‬

‫ّ‬
‫والصفة‪ 266‬أربعة‪ :‬اسم‪ 267‬فاعل‪ ،‬واسم مفعول‪ ،‬وصفة ّ‬
‫مشبهة‪ ،‬وأفعل تفضيل‪268.‬‬

‫ميمي‪ ،‬ومصدر‪ّ 270‬‬


‫ميمي‪ ،‬وبناء ّ‬ ‫‪ّ 269‬‬
‫مؤكد غير ّ‬
‫مرة‪ ،‬وبناء نوع‪ ،‬ومبالغة مصدر‪.‬‬ ‫واملصدر خمسة‪ :‬مصدر‬

‫واّلسم أربعة‪ :‬اسم مكان‪ ،‬واسم زمان‪ ،‬واسم آلة‪ 271،‬واسم فعل‪.‬‬

‫تسمى‪ 272‬أمثلة مختلفة‪ :‬ماض‪ 273،‬مضارع‪ ،‬أمر‪ ،‬نهي‪ ،‬فعل ّ‬


‫تعجب‪ ،‬اسم فاعل‪ ،‬اسم مفعول‪ ،‬صفة‬ ‫فاملجموع ثمانية عشر ّ‬

‫ميمي‪3[/ ،‬و] مصدر م ّ‬


‫يمي‪ 275،‬بناء ّ‬
‫مرة‪ ،‬بناء نوع‪ ،‬مبالغة مصدر‪ ،‬اسم مكان‪276،‬‬ ‫ّ‬
‫مؤكد غير ّ‬ ‫ّ‬
‫مشبهة‪ ،‬أفعل تفضيل‪ 274،‬مصدر‬
‫ّ‬ ‫اسم زمان‪ ،‬اسم آلة‪ ،‬اسم فعل‪ّ 277.‬‬
‫فكل‪ 278‬كلمة ّل تخلو من أحد‪ 279‬هذه‪ 280‬األقسام الثمانية عشر؛ وّل يجتمع‪ 281‬اثنان منها في‬

‫كلمة‪.‬‬

‫‪ 263‬ب ‪ -‬خمسة‪ ،‬صح هامش‪.‬‬


‫‪ 264‬ع‪ :‬ماض ي‪.‬‬
‫‪ 265‬ب‪ّ :‬‬
‫الت ّ‬
‫عجب‪.‬‬
‫ّ‬
‫والصفه‪.‬‬ ‫‪ 266‬ب‪:‬‬
‫‪ 267‬أ‪ :‬واسم‬
‫‪ 268‬ب‪ :‬تفصيل‪.‬‬
‫‪ 269‬أ س ‪ -‬مصدر‪ ،‬صح هامش أ‪.‬‬
‫‪ 270‬أ‪ :‬مصدر‪.‬‬
‫‪ 271‬ب ‪ +‬واسم آلة‪.‬‬
‫‪ 272‬أ‪ّ :‬‬
‫يسمى‪.‬‬
‫‪ 273‬ب‪ :‬ماص‪.‬‬
‫‪ 274‬ب‪ :‬تفصيل‪.‬‬
‫‪ 275‬ب ‪ -‬مصدر ّ‬
‫ميمي‪.‬‬
‫‪ 276‬ع‪ :‬اسممكان‪.‬‬
‫‪ 277‬ع‪ :‬اسمفعل‪.‬‬
‫‪ 278‬ب ‪ّ +‬‬
‫فكل‪.‬‬
‫‪ 279‬أ س ‪ -‬أحد‪ ،‬صح هامش أ‪.‬‬
‫‪ 280‬ب‪ :‬هده‪.‬‬
‫‪ 281‬ب‪ :‬يجمع‪.‬‬

‫‪65‬‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫امليمي‪ 285‬عند‬ ‫املؤكد غير‪284‬‬ ‫ومشتق منها‪ .‬وذلك‪ 283‬الواحد املصدر‬ ‫وواحدة‪ 282‬منها أصل في اّلشتقاق والوضع؛ وباقيها مأخوذ‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫الكوفيين‪.‬‬ ‫البصريين‪ ،‬والفعل املاض ي املفرد املذكر الغائب‪ 286‬عند‬

‫ُ‬ ‫الصرف؛ ّ‬
‫حتى إذا أورد‪ 287‬عليه كلمة يعرف ّأنها من ّ‬
‫أي قسم‪288‬‬ ‫فهذه تقسيمات ثالث متداخلة ّل ّبد من معرفتها ملن يريد تحصيل ّ‬
‫ِ‬
‫ّ‬ ‫أي قسم من األقسام ّ‬
‫السبعة‪ 289،‬ومن ّ‬ ‫ّ‬
‫الثمانية‪ ،‬ومن ّ‬
‫أي قسم من األقسام الثمانية عشر‪ .‬فكسرت هذا‪ 290‬الكتاب‬ ‫من األقسام‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫على سبعة أبواب أذكر في ّ‬
‫كل منها ما جاء منه‪ 291‬من‪ 292‬األقسام‪ 293‬الثمانية ‪3[/‬ظ] ومن األقسام الثمانية عشر إن شاء هللا‬
‫الباب‪297‬‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫تعالى‪ :‬الباب ّ‬
‫األول في ّ‬
‫الصحيح‪ ،‬الباب الثاني في املهموز‪ 294،‬الباب الثالث في املضاعف‪ 295،‬الباب‪ 296‬الرابع في املثال‪،‬‬
‫ّ‬ ‫السادس في ّ‬
‫الخامس في األجوف‪ 298،‬الباب ّ‬
‫الناقص‪ ،‬الباب السابع في اللفيف‪.‬‬

‫‪ 282‬س‪ :‬واحدة‪.‬‬
‫‪ 283‬ب‪ :‬ودلك‪.‬‬
‫‪ 284‬س‪ :‬الغير‪.‬‬
‫‪ 285‬ب‪ّ :‬‬
‫ميمي‪.‬‬
‫‪ 286‬ب‪ :‬العائب‪.‬‬
‫‪ 287‬أ‪ :‬ورد‪.‬‬
‫‪ 288‬ب‪ :‬تقسيم‪.‬‬
‫ّ‬ ‫أي قسم من األقسام ّ‬
‫‪ 289‬س‪ :‬ومن ّ‬
‫السبعة والثمانية‪.‬‬
‫‪ 290‬أ‪ :‬هذ؛ ب‪ :‬هذه‪.‬‬
‫السبعة؛ جامعه نسخة‪ ،‬أي جامع بتلك ّ‬
‫السبعة‪.‬‬ ‫‪ 291‬وفي هامش أ‪ :‬جاء معه نسخة‪ ،‬أي جاء مع تلك ّ‬

‫‪ 292‬ب‪ :‬ومن‪.‬‬
‫‪ 293‬ع‪ :‬ومن أقسام‪.‬‬
‫‪ 294‬أ‪ :‬املهموذ‪.‬‬
‫‪ 295‬ب‪ :‬املصاعف‪.‬‬
‫‪ 296‬ب ‪ -‬الباب‪.‬‬
‫‪ 297‬ب ‪ -‬الباب‪.‬‬
‫‪ 298‬ب‪ :‬األحوف‪.‬‬

‫‪66‬‬
‫الباب ّ‬
‫األول في ّ‬
‫الصحيح‬

‫ّ‬
‫العلة والهمزة ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ ّ‬
‫والتضعيف‪ .‬وّل ّبد ّأوّل من معرفة‬ ‫األصلية التي‪ 299‬تقابل بالفاء‪ 300‬والعين والالم من حروف‬ ‫وهو ما سلمت حروفه‬
‫األبواب؛ وهي أحد وأربعون‪ 301‬بابا‪302:‬‬

‫ّ‬ ‫الثي ّ‬ ‫ّ ّ‬
‫للث ّ‬
‫املجرد؛ وهو ما كان ماضيه املفرد املذكر‪ 303‬الغائب على ثالثة أحرف‪:‬‬ ‫ستة‬

‫األ ّول فعل ي ْف ُع ُل بفتح العين في املاض ي‪ّ 304‬‬


‫وضمها في املضارع‪ 305،‬نحو نصر ينصر‪،‬‬

‫ّ‬
‫ي وكسرها في املضارع‪ ،‬نحو ضرب يضرب‪306،‬‬ ‫والثاني فعل ي ْف ِع ُل بفتح العين في املاض‬

‫ّ‬
‫ي وفتحها في املضارع‪ ،‬نحو علم يعلم‪308،‬‬ ‫والثالث‪4[/ 307‬و] ف ِعل ي ْفع ُل بكسر العين في املاض‬

‫ٓ‬
‫‪ 299‬أ‪ :‬التي‪.‬‬
‫‪ 300‬ع‪ :‬الفاء‪.‬‬
‫‪ 301‬ب‪ :‬وأبعون‪.‬‬
‫‪ 302‬س ‪ -‬بابا‪.‬‬
‫‪ 303‬ع‪ :‬للفرد لللكر‪.‬‬
‫‪ 304‬ب‪ :‬املاص ي‪.‬‬
‫‪ 305‬ع‪ :‬الغابر‪.‬‬
‫‪ 306‬ب‪ :‬صرب يصرب‪.‬‬
‫‪ 307‬أ ‪ +‬فعل‪.‬‬
‫‪ 308‬ب ‪ -‬نحو علم يعلم‪ ،‬صح هامش‪.‬‬

‫‪67‬‬
‫والرابع فعل ي ْفع ُل بفتح العين فيهما‪ ،‬نحو فتح يفتح‪ ،‬وشرط فيه أن يكون عينه أو ّلمه حرفا من حروف الحلق؛‪ 309‬وهي ّ‬
‫ستة‪:‬‬ ‫ّ‬
‫ّ ّ‬
‫اذ ما جاء على خالف القياس‪311.‬‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫الهمزة والهاء والعين والحاء والغين والخاء؛ إّل ما‪ 310‬شذ‪ ،‬نحو أبى يأبى‪ .‬والش‬

‫والخامس ف ُعل ي ْف ُع ُل ّ‬
‫بضم العين فيهما‪ ،‬نحو حسن يحسن‪،‬‬

‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ْ‬ ‫ّ‬


‫املعتل الفاء‪ ،‬نحو و ِمق‬ ‫يحسب‪ ،‬وهذا الباب‪ّ 312‬ل يجيء باألصالة إّل من‬ ‫والسادس ف ِعل يف ِع ُل بكسر العين فيهما‪ ،‬نحو ِ‬
‫حسب ِ‬
‫ُ‬
‫ث وولي يلي‪313.‬‬
‫ِ ِ‬ ‫يم ُق وورث ير‬
‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬
‫ّ‬ ‫باعي ّ‬‫للر ّ‬
‫وواحد ّ‬
‫املجرد؛ وهو ما كان ماضيه املفرد املذكر الغائب على أربعة أحرف أصول؛ وهو‪:‬‬

‫ف ْعلل‪ ،‬نحو دحرج‪.‬‬

‫باعي ّ‬‫الر ّ‬ ‫ّ‬


‫املذكر الغائب على ّ‬ ‫للر ّ‬‫‪4[/‬ظ] وثالثة ّ‬
‫املجرد حرف أو حرفان؛ وهو‪:‬‬ ‫باعي املزيد فيه؛ وهو ما زاد في ماضيه املفرد‬

‫تف ْعلل بزيادة ّ‬


‫التاء في ّ‬
‫أوله‪ ،‬نحو تدحرج‪314،‬‬

‫ْ‬
‫وافع ْنلل بزيادة الهمزة في ّأوله ّ‬
‫والنون بعد‪ 315‬العين‪ 316،‬نحو احرنجم‪،‬‬

‫ّ‬ ‫ْ‬
‫ّ‬
‫اقشعر‪.‬‬ ‫وافعل َّل بزيادة الهمزة في ّأوله وتكرير‪ 317‬الالم مع‪ 318‬اإلدغام‪ 319،‬نحو‬

‫‪ 309‬ب‪ :‬الخلق‪.‬‬
‫‪ 310‬ب ‪ -‬ما‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫والثالث فعل ي ْفع ُل بفتح العين فيهما‪ ،‬نحو فتح يفتح‪ ،‬وشرط فيه أن يكون عينه أو ّلمه حرفا من حروف الحلق؛ وهي ّ‬ ‫ّ‬
‫ستة‪ :‬الهمزة‬ ‫‪ 311‬س‪:‬‬
‫والش ّاذ ما جاء على خالف القياس‪ّ .‬‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫والرابع ف ِعل ي ْفع ُل بكسر العين في املاض ي‬ ‫والهاء والعين والحاء والخاء والغين؛ إّل ما شذ‪ ،‬نحو أبى يأبى‪.‬‬
‫وفتحها في املضارع‪ ،‬نحو علم يعلم‪.‬‬
‫‪ 312‬ع‪ :‬لباب‪.‬‬
‫‪ 313‬س ‪ +‬ووقى ي ِقي‪.‬‬
‫‪ 314‬ب‪ :‬تدخرج‪.‬‬
‫‪ 315‬س‪ :‬بين‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 316‬س ‪ +‬والالم األولى‪.‬‬
‫‪ 317‬س‪ :‬وتكرار‪.‬‬
‫‪ 318‬أ ب س ‪ -‬مع‪ ،‬صح هامش ب‪.‬‬
‫‪ 319‬أ‪ :‬والالدغام؛ س‪ :‬واإلدغام‪.‬‬

‫‪68‬‬
‫الثي ّ‬
‫املجرد حرف أو حرفان أو ثالثة‪322‬‬ ‫ّ‬
‫الث ّ‬ ‫ّ‬ ‫للث ّ‬‫ن ّ‬
‫الثي‪ 320‬املزيد فيه؛ وهو ما زاد في ماضيه‪ 321‬املفرد املذكر الغائب على‬ ‫وأحد وثالثو‬
‫أحرف‪323:‬‬

‫للر ّ‬
‫باعي غير‪ 325‬امللحق؛ وهو‪:‬‬ ‫ثالثة منها‪ّ 324‬‬

‫ْ‬
‫أفعل بزيادة الهمزة في ّأوله‪ ،‬نحو أكرم‪،‬‬

‫وف َّعل بتكرير العين واإلدغام‪ ،‬نحو ّ‬


‫فرح‪،‬‬

‫وفاعل‪ 326‬بزيادة األلف بين الفاء والعين‪ ،‬نحو قاتل‪.‬‬

‫باعي ّ‬
‫املجرد‪ ،‬أعني ما أريد موازنته له‪ 327،‬وهو‪:‬‬ ‫بالر ّ‬
‫وثمانية للملحق ّ‬

‫ف ْوعل بزيادة الواو بين الفاء والعين‪ ،‬نحو حوقل‪،‬‬

‫وف ْيعل ‪5[/‬و] بزيادة الياء بين الفاء والعين‪ 328،‬نحو بيطر‪،‬‬

‫ّ‬
‫وف ْعول بزيادة‪ 329‬الواو بين العين والالم‪ ،‬نحو جهور‪،‬‬

‫ّ‬
‫مختص باملضاعف‪332.‬‬ ‫وف ْعفل بتكرير‪ 330‬الفاء بعد العين‪ ،‬نحو زلزل‪ 331،‬وهذا الباب‬

‫‪ 320‬ب‪ :‬وثلون ّلث ّ‬


‫الثي‪.‬‬
‫‪ 321‬ب‪ :‬ماصيه‪.‬‬
‫‪ 322‬ب ‪ +‬ثالثة‪.‬‬
‫‪ 323‬أ ‪ -‬أحرف‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 324‬ب ‪ -‬منها‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 325‬س‪ :‬الغير‪.‬‬
‫ُ‬
‫‪ 326‬ع‪ :‬وفاعل‪.‬‬
‫‪ 327‬س ‪ -‬له‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 328‬ب ‪ -‬نحو حوقل وف ْيعل بزيادة الياء بين الفاء والعين‪ ،‬صح هامش‪.‬‬

‫‪ 329‬أ‪ :‬بزدة‪.‬‬
‫‪ 330‬س‪ :‬بتكرار‪.‬‬
‫‪ 331‬ب‪ :‬رلزل‪.‬‬
‫ّ‬
‫مختص باملضاعف وف ْعول بزيادة الواو بين العين والالم نحو جهور‪.‬‬
‫ّ‬ ‫‪ 332‬ع‪ :‬وف ْعفل بتكرير الفاء بعد العين نحو زلزل وهذا الباب‬

‫‪69‬‬
‫ّ‬
‫وف ْعيل بزيادة الياء بين العين والالم‪ ،‬نحو شريف‪،‬‬

‫ّ‬ ‫وف ْعنل‪ 333‬بزيادة ّ‬


‫النون بين العين والالم‪ ،‬نحو قلنس‪،‬‬

‫ّ‬
‫وف ْعلل بتكرير‪ 334‬الالم‪ ،‬نحو جلبب‪،‬‬

‫ى‪336 .‬‬ ‫وف ْعلى بزيادة األلف في آخره‪ 335،‬نحو قلس‬

‫وخمسة للخماس ّي غير امللحق؛ وهو‪:‬‬

‫ْانفعل بزيادة الهمزة ّ‬


‫والنون في ّ‬
‫األول‪ 337،‬نحو انقطع‪،‬‬

‫األول‪ّ 338‬‬ ‫ْ‬


‫وافتعل بزيادة الهمزة في ّ‬
‫والتاء بين الفاء والعين‪ ،‬نحو اجتمع‪،‬‬

‫األول‪ 339‬وتكرير العين مع اإلدغام‪ ،‬نحو ّ‬


‫تكسر‪،‬‬ ‫وتف َّعل بزيادة ّ‬
‫التاء في ّ‬

‫وتفاعل بزيادة ّ‬
‫التاء في ّ‬
‫األول‪ 340‬واأللف بين الفاء والعين‪ ،‬نحو تباعد‪،‬‬

‫ّ‬
‫الالم ‪5[/‬ظ] مع اإلدغام‪ ،‬نحو ّ‬ ‫ْ‬
‫وافع َّل بزيادة الهمزة في ّ‬
‫احمر‪.‬‬ ‫األول‪ 341‬وتكرير‬

‫وثمانية مللحق تدحرج؛ وهو‪342:‬‬

‫تم ْفعل بزيادة ّ‬


‫التاء وامليم في ّ‬
‫األول‪ ،‬نحو تمسكن‪،‬‬

‫‪ 333‬أ‪ :‬فع ْنل‪.‬‬


‫‪ 334‬س‪ :‬بتكرار‪.‬‬
‫‪ 335‬س ع‪ :‬اآلخر؛ وفي هامش أ‪ :‬في اآلخر نسخة‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 336‬وفي هامش أ‪ :‬وهذا الباب قياس في ضرورة الشعر‪.‬‬
‫‪ 337‬س‪ّ :‬أوله‪.‬‬
‫‪ 338‬س‪ّ :‬أوله‪.‬‬
‫‪ 339‬س‪ّ :‬أوله‪.‬‬
‫‪ 340‬س‪ّ :‬أوله‪.‬‬
‫‪ 341‬ب‪ّ :‬أوله‪.‬‬
‫‪ 342‬أ ‪ -‬وهو‪ ،‬صح هامش‪.‬‬

‫‪70‬‬
‫وتف ْوعل بزيادة ّ‬
‫التاء في ّ‬
‫األول‪ 343‬والواو‪ 344‬بين الفاء والعين‪ ،‬نحو تجورب‪،‬‬

‫وتف ْيعل بزيادة ّ‬


‫التاء‪ 345‬في ّ‬
‫األول والياء بين الفاء والعين‪ ،‬نحو تشيطن‪،‬‬

‫ّ‬
‫مختص باملضاعف‪.‬‬ ‫األول وتكرير الفاء بعد العين‪ ،‬نحو تزلزل‪ ،‬وهذا‪ 347‬الباب‬ ‫وتف ْعفل بزيادة ّ‬
‫التاء‪ 346‬في ّ‬

‫ّ‬ ‫وتف ْعول بزيادة ّ‬


‫التاء في ّ‬
‫األول والواو بين العين والالم‪ ،‬نحو تجهور‪،‬‬

‫ّ‬ ‫األول ّ‬ ‫وتف ْعنل بزيادة ّ‬


‫التاء في ّ‬
‫والنون بين العين والالم‪ ،‬نحو تقلنس‪،‬‬

‫ّ‬ ‫وتف ْعلل بزيادة ّ‬


‫التاء في ّ‬
‫األول وتكرير الالم‪ ،‬نحو تجلبب‪،‬‬

‫وتف ْعلى بزيادة ّ‬


‫التاء في ّ‬
‫األول واأللف في اآلخر‪ ،‬نحو تقلس ى‪.‬‬

‫ّي‪ 348‬غير امللحق؛ وهو‪349:‬‬ ‫وأربعة ّ‬


‫للسداس‬

‫والتاء في ّ‬
‫األول‪ ،‬نحو استخرج‪،‬‬ ‫است ْفعل بزيادة ‪6[/‬و] الهمزة ّ‬
‫والسين ّ‬ ‫ْ‬

‫ْ‬
‫وافع ْوعل بزيادة الهمزة في ّ‬
‫األول والواو بعد‪ 350‬العين‪ 351‬وتكرير العين بعد الواو‪ ،‬نحو اعشوشب‪،‬‬

‫ّ‬ ‫ْ‬
‫وافع َّول بزيادة الهمزة في ّ‬
‫األول والواوين مع اإلدغام بين العين والالم‪ ،‬نحو ّ‬
‫اجلوذ‪352،‬‬

‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ال بزيادة الهمزة‪ 353‬في ّ‬ ‫ْ‬


‫وافع َّ‬
‫احمار‪.‬‬ ‫األول واأللف بين العين‪ 354‬والالم وتكرير الالم مع اإلدغام‪ ،‬نحو‬

‫‪ 343‬ب ‪ -‬في ّ‬
‫األول‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 344‬أ‪ :‬والوا‪.‬‬
‫‪ 345‬ب ‪ّ -‬‬
‫التاء‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 346‬أ ‪ -‬التاء‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 347‬ب‪ :‬وهدا‪.‬‬
‫‪ 348‬ب‪ :‬للسدس ي؛ ع‪ :‬للىسداس ى‪.‬‬
‫‪ 349‬أ ب ‪ -‬وهو‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 350‬ب‪ :‬بين‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 351‬وفي هامش ب‪ :‬والالم‪.‬‬
‫‪ 352‬أ‪ّ :‬‬
‫اجلوز‪.‬‬
‫‪ 353‬أ ‪ -‬الهمزة‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 354‬أ ‪ -‬العين‪ ،‬صح هامش‪.‬‬

‫‪71‬‬
‫واثنان مللحق احرنجم؛ وهو‪355:‬‬

‫ّ‬ ‫ْافع ْنلل بزيادة الهمزة في ّ‬


‫األول ّ‬
‫والنون بعد‪ 356‬العين‪ 357‬وتكرير الالم‪ ،‬نحو اقعنسس‪،‬‬

‫ّ‬ ‫األول ّ‬
‫والنون بين العين والالم واأللف في اآلخر‪ ،‬نحو اسلنقى‪358.‬‬ ‫ْ‬
‫وافع ْنلى بزيادة الهمزة في ّ‬

‫ّ‬
‫اقشعر؛ وهو‪359:‬‬ ‫وواحد مللحق‬

‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ْافعأ َّل‪6[/ 360‬ظ] بزيادة الهمزة في ّ‬


‫اطمأن‪.‬‬ ‫األول وأخرى‪ 361‬بين العين والالم وتكرير الالم مع اإلدغام‪ ،‬نحو‬

‫‪ 355‬أ ب س ‪ -‬وهو‪ ،‬صح هامش أ ب‪.‬‬


‫‪ 356‬ب‪ :‬بين‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 357‬وفي هامش ب‪ :‬والالم‪.‬‬
‫‪ 358‬س ‪ -‬في اآلخر نحو اسلنقى‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 359‬أ ب س ‪ -‬وهو‪ ،‬صح هامش أ ب‪.‬‬
‫ْ‬
‫‪ 360‬ع‪ِ :‬افعئ َّل‪.‬‬
‫‪ 361‬أ‪ :‬واخري‪ ،‬وفي هامش‪ :‬واألخرى نسخة‪.‬‬

‫‪72‬‬
‫فصل في األفعال‬

‫[املاض ي]‬

‫ويصرف على ثالثة عشر وجها ّ‬


‫ستة للغيبة‬ ‫َّ‬ ‫دل‪ 364‬بصيغته على زمان قبل زمان‪ 365‬إخبارك‬ ‫ّأما املاض ي‪ 362‬فهو الفعل‪ّ 363‬الذي ّ‬

‫ّ‬
‫فيضم للمجانسة‪ ،‬أو‬ ‫مبني على الفتح؛ ّإّل عند ّاتصال واو ّ‬
‫الضمير‬
‫ّ‬
‫للمتكلم‪ .‬وآخره‪ّ 366‬‬ ‫وخمسة للخطاب باشتراك ّ‬
‫التثنية واثنان‬
‫ّ‬
‫تائه أو نونه فيسكن‪ 367‬فرارا عن توالي أربع حركات فيما‪ 368‬هو كالكلمة الواحدة‪ ،‬وهو الفعل مع ضمير‪ 369‬الفاعل‪ ،‬فإنه فيه ّل‬
‫ّ‬ ‫يجوز بخالف نحو ضربك‪ّ ،‬‬
‫الثي وخماس ّي‪ّ 372‬أوله همزة وصل؛ وأسكن فيما‬
‫الث ّ‬ ‫فإن الكاف‪ 370‬ضمير املفعول‪ 371.‬وهذا الفرار في‬
‫ّي ّ‬ ‫ّ‬ ‫الرابع ساكن في جميع ّ‬ ‫ّ‬
‫أوله تاء زائدة‪374.‬‬ ‫السداس ّي وكذا‪ 373‬الحرف ‪7[/‬و] الثالث في خماس‬ ‫اطرادا للباب‪ .‬والحرف ّ‬ ‫عداهما أيضا‬
‫ّ ّ ‪ّ 376‬‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫الثي والخماس ّي املذكور‪.‬‬
‫الث ّ‬ ‫وأما الحرف الثاني‪ 375‬فساكن في الكل؛ إّل‬

‫‪ 362‬ب‪ :‬املاص ي‪.‬‬


‫‪ 363‬ب ‪ -‬الفعل‪.‬‬
‫‪ 364‬س‪َّ :‬دل‪.‬‬
‫‪ 365‬أ ‪ -‬زمان‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 366‬ب‪ :‬وآحره‪.‬‬
‫‪ 367‬ع ‪ +‬آخره‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 368‬ع ‪ +‬أي في اللفظ‪.‬‬
‫‪ 369‬س‪ّ :‬‬
‫الضمير‪.‬‬
‫‪ 370‬س ‪ +‬ليس‪.‬‬
‫‪ 371‬س‪ :‬الفاعل‪.‬‬
‫‪ 372‬ب ع‪ :‬والخماس ّي؛ ع ‪ +‬في‪.‬‬
‫‪ 373‬ب‪ :‬كدا‪.‬‬
‫‪ 374‬س‪ :‬ذائدة‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 375‬أ‪ :‬الثاثي‪.‬‬
‫‪ 376‬س ‪ +‬في‪.‬‬

‫‪73‬‬
‫ّ‬ ‫الساكن؛ ّإّل ّأول ما فيه همزة‪ 377‬من الخماس ّي ّ‬
‫والسداس ّي‪ 378،‬فإنه همزة وصل‪ 379‬تكسر‪ 380‬في اّلبتداء‬ ‫وعالمة املعلوم فتح ما عدا ّ‬

‫الثي‪ ،‬وقد ّ‬ ‫ّ‬


‫الث ّ‬ ‫ّ‬
‫مر‪.‬‬ ‫في املعلوم وتسقط‪ 381‬في الوصل؛ وإّل‪ 382‬عين بعض‬

‫ّ‬
‫فإنه يكسر في جميع األبواب‪383.‬‬
‫ّ‬ ‫وعالمة املجهول ّ‬
‫ضم ما فتح وكسر في املعلوم؛ إّل ما قبل اآلخر‪،‬‬

‫وأصل سلقى وتسلقى واسلنقى س ْلقي وتس ْلقي ْ‬


‫واسل ْنقي‪ 384،‬بفتح الياء‪ ،‬وحكمها‪ 385‬حكم ّ‬
‫الناقص وسيجيء‪.‬‬

‫واطم ْأنن‪ 386،‬بفتح ما قبل اآلخر في ّ‬


‫الكل وسكون العين والهمزة‬
‫ْ‬ ‫ْ‬
‫واحمارر واقش ْعرر‬
‫ْ َّ ْ َّ ْ َّ ْ‬
‫واطمأ َّن ْ‬
‫احمرر ْ‬ ‫وأصل احمر واحمار واقشعر‬

‫في األخيرين‪ 387،‬وحكم جميعها حكم املضاعف وسيجيء‪.‬‬

‫[املضارع]‬

‫ّ‬ ‫وأما املضارع فهو ما زيد في ّأوله حرف من حروف "أتين" ّ‬


‫ّ‬
‫للدّللة‪7[/ 388‬ظ] على الحال أو‪ 389‬اّلستقبال‪ 390.‬الهمزة للمتكلم وحده‪،‬‬
‫مجموعا‪ 392‬ولجمع‪393‬‬ ‫ّ‬
‫املذكر مفردا أو ّ‬ ‫والنون له مع غيره‪ّ ،‬‬
‫والتاء للخطاب وللغائبة املفردة و ّ‬ ‫ّ‬
‫مثنى‪ 391‬أو‬ ‫ملثناها‪ ،‬والياء للغائب‬

‫‪ 377‬ع ‪ +‬وصل‪.‬‬
‫‪ 378‬ب‪ :‬والسدس ي‪.‬‬
‫‪ 379‬أ‪ :‬همزة وصل‪.‬‬
‫‪ 380‬أ‪ :‬يكسر‪.‬‬
‫‪ 381‬أ‪ :‬ويسقط‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 382‬س‪ :‬إّل‪.‬‬
‫‪ 383‬أ‪ :‬أبواب‪ ،‬وفي هامش‪ :‬األبواب نسخة‪.‬‬
‫ْ‬ ‫واسل ْنقي؛ ع‪ :‬سلقى واسلنقى وتسلقى س ْلقي ْ‬
‫‪ 384‬أ ‪ -‬واسلنقي‪ ،‬صح هامش؛ س ‪ -‬س ْلقي وتس ْلقي ْ‬
‫واسل ْنقي وتسلقي‪.‬‬
‫‪ 385‬أ ‪ -‬وحكمها‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫ّ‬
‫واطمئنن‪.‬‬ ‫‪ 386‬ع‪:‬‬
‫‪ 387‬ب‪ :‬اآلخرين‪.‬‬
‫‪ 388‬ع‪ :‬لدّللته‪.‬‬
‫‪ 389‬ع ‪ -‬أو‪.‬‬
‫‪ 390‬ع‪ :‬واّلستقبال‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 391‬س‪ :‬مؤنثا‪.‬‬
‫‪ 392‬س ‪ -‬أو مجموعا‪.‬‬
‫‪ 393‬ب‪ :‬وملجمع؛ ع‪ :‬والجمع‪.‬‬

‫‪74‬‬
‫ّ‬ ‫ّ‬
‫ويصرف‪ 394‬على أحد عشر وجها باشتراك مفرد‪ 395‬الغائبة واملخاطب‪ 396‬واشتراك تثنية‪ 397‬الغائبة واملخاطب‬ ‫املؤنث الغائبة‪.‬‬
‫ّ‬ ‫ّ‬
‫وإنما ّ‬ ‫الث ّ‬‫ّ‬
‫عين الفاء للتسكين لقربه من حرف‬ ‫الثي فرارا عن‪ 398‬توالي أربع حركات في الكلمة الواحدة‪.‬‬ ‫واملخاطبة‪ .‬ويسكن الفاء في‬
‫أول املاض ي همزة زائدة‪400‬‬ ‫املضارعة ّالتي لزم منها توالي أربع حركات؛ ولم يمكن إسكانها ّلمتناع اّلبتداء‪ّ 399‬‬
‫بالساكن‪ .‬وإن كان في ّ‬

‫تسقط في املضارع‪ّ .‬‬


‫والساكن في املاض ي باق على حاله‪ 401‬في مضارعه‪.‬‬

‫ّ‬
‫تضم فيه؛ وكسر ما قبل اآلخر‪ ،‬إّل فيما‪403‬‬ ‫رباعي كان‪ّ 402،‬‬
‫فإنها ّ‬ ‫أي ّ‬ ‫باعي‪8[/ ،‬و] ّ‬
‫الر ّ‬ ‫ّ‬
‫وعالمة املعلوم‪ :‬فتح حرف املضارعة‪ ،‬إّل في ّ‬
‫ّ‬ ‫ّ‬
‫مر؛ وفتح ما عداهما غير ّ‬
‫الساكن والالم‪.‬‬ ‫الثي‪ ،‬وقد ّ‬
‫الث ّ‬ ‫ّأوله‪ 404‬تاء زائدة فتفتح‪ ،‬وبعض‬

‫ّ‬ ‫ضم حرف املضارعة‪ ،‬وفتح ما عداه غير ّ‬


‫وعالمة املجهول‪ّ :‬‬
‫الساكن والالم‪.‬‬

‫ّ‬ ‫الالم‪ :‬فتفتح عند ّاتصال ألف ّ‬ ‫ّ ّ‬


‫ويضم‪ 405‬عند الواو‪ ،‬ويكسر‪ 406‬عند الياء للمجانسة‪ ،‬ويسكن‪ 407‬عند نون جمع‬ ‫الضمير‪،‬‬ ‫وأما‬
‫ّ‬ ‫ّ‬
‫املؤنث حمال على املاض ي‪ ،‬ويرفع‪ 408‬فيما عداها؛ إّل أن يدخلها ناصب فينصبها‪ 409،‬وهو‪ :‬أن‪ ،‬ولن‪ ،‬وكي‪ ،‬وإذن؛ أو جازم فيجزمها‪،‬‬

‫ّ‬
‫ويتصرف؛ ب‪ :‬ىصرف‪.‬‬ ‫‪ 394‬أ‪:‬‬
‫‪ 395‬ب‪ :‬املفرد‪.‬‬
‫‪ 396‬ب‪ :‬واملخاطبة‪.‬‬
‫‪ 397‬س‪ :‬تثنىية‪.‬‬
‫‪ 398‬ع ‪ +‬عن‪.‬‬
‫‪ 399‬س ‪ -‬اّلبتداء‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 400‬أ‪ :‬زايدة‪.‬‬
‫‪ 401‬ع‪ :‬حالها‪.‬‬
‫‪ 402‬ب ‪ -‬كان‪.‬‬
‫‪ 403‬ع‪ :‬في ما‪.‬‬
‫‪ 404‬ع‪ّ :‬أول ماضيه‪.‬‬
‫ّ‬
‫وتضم‪.‬‬ ‫‪ 405‬ب ع‪:‬‬
‫‪ 406‬ب ع‪ :‬وتكسر‪.‬‬
‫‪ 407‬س‪ :‬يسكن؛ ب ع‪ :‬وتسكن‪.‬‬
‫‪ 408‬ب ع‪ :‬وترفع‪.‬‬
‫‪ 409‬س‪ :‬فينصها‪.‬‬

‫‪75‬‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫وهو‪ :‬لم‪ ،‬وملّا‪ ،‬وإن‪ ،‬وّلم األمر‪ ،‬و"ّل"‪ّ 410‬‬
‫النهي‪ .‬وهما يسقطان ّ‬
‫النونات؛ إّل نون‪ 411‬جمع املؤنث‪ ،‬نحو‪ :‬لم ينصر‪ 412،‬لم ينصرا‪ ،‬لم‬
‫ينصروا‪ 413‬إلى آخره؛‪ 414‬ولن ينصر‪ ،‬لن ينصرا‪ ،‬لن ينصروا إلى آخره‪415.‬‬

‫[األمر ّ‬
‫والنهي]‬

‫وأما‪ 416‬األمر فهو ما يطلب به الفعل عن‪ 417‬الفاعل‪ .‬وا ّلنهي ‪8[/‬ظ] فهو ما يطلب به ترك الفعل من‪ 418‬الفاعل‪ .‬وصيغتهما كصيغة‬ ‫ّ‬
‫ّ‬ ‫ْ‬ ‫ْ‬ ‫املضارع املجزوم مزيدا في ّأوله "ّل" في ّ‬
‫لينصر؛‪ 421‬إّل ضيغة املخاطب من‬ ‫ينصر؛‪ 419‬وّلم مكسورة في األمر‪ 420،‬نحو‬ ‫النهي‪ ،‬نحو ّل‬
‫‪ّ 422‬‬
‫الالم ّ‬ ‫ّ ّ‬
‫ثم حرف املضارعة‪ ،‬فإن كان ما بعدها ساكنا آتوا همزة وصل مكسورة في‬ ‫األمر املعلوم؛ فإنه ملا كثر استعماله حذفوا‬
‫اعل ْم‪ ،‬و ْان ُ‬
‫اضر ْب‪ 427،‬و ْ‬‫‪ْ 426‬‬ ‫ّ‬ ‫ّ ّ‬ ‫ّ‬
‫ص ْر؛ وإن‬ ‫اّلبتداء إّل في ثالثي ضم عين مضارعه فيضم تبعا للعين ساقطة في الوصل‪ ،‬نحو‪ :‬و ِ‬
‫‪425 424‬‬ ‫‪423‬‬

‫ألن أصل‬ ‫متحركا أبقوه على حاله كد ْحر ْج‪ ،‬أصله‪ 428‬ل ُتد ْحر ْج‪ 429.‬ومنه أ ْكر ْم مخاطب أمر معلوم من باب اإلفعال؛ ّ‬ ‫ّ‬ ‫كان ما بعدها‬
‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬

‫‪ 410‬ع‪ :‬وّلء‪.‬‬
‫‪ 411‬ب‪ :‬نو‪.‬‬
‫‪ 412‬ع ‪ -‬لم ينصر‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 413‬ب‪ :‬لم ينصرو‪.‬‬
‫‪ 414‬أ‪ :‬الخ؛ س ع ‪ -‬إلى آخره‪.‬‬
‫‪ 415‬أ‪ :‬الخ؛ س ‪ -‬إلى آخره‪.‬‬
‫‪ 416‬ب ‪ +‬فعل‪.‬‬
‫‪ 417‬ب‪ :‬الف ْع ُل من‪.‬‬
‫‪ 418‬ع‪ :‬عن‪.‬‬
‫‪ 419‬أ‪ :‬ينضر؛ س‪ :‬تنصر‪.‬‬
‫‪ 420‬ع ‪ +‬الغائب‪.‬‬
‫‪ 421‬أ ب س ‪ -‬نحو لينصر‪ ،‬صح هامش س‪.‬‬
‫‪ 422‬ع‪ :‬خذفوا‪.‬‬
‫‪ 423‬أ س ‪ -‬للعين‪ ،‬وفي هامش أ‪ :‬العين‪.‬‬
‫‪ 424‬ع‪ :‬وساقطة‪.‬‬
‫‪ 425‬ب ‪ +‬في‪.‬‬
‫‪ 426‬أ ‪ -‬نحو‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 427‬أ ب س‪ :‬اضرب‪ ،‬صح هامش أ‪.‬‬
‫‪ 428‬س ‪ -‬أصله‪.‬‬
‫‪ 429‬س‪ :‬وتدحرج‪.‬‬

‫‪76‬‬
‫ّ‬ ‫ّ‬
‫املتكلم‪ ،‬وحذفوا‪ 433‬في الفاعل واملفعول‪ 434‬وغيرهما أيضا اطرادا‪435‬‬
‫ّ‬
‫تكرم تؤكرم؛‪ 430‬حذفوا‪ 431‬همزته لئال يجتمع‪ 432‬همزتان في‬

‫للباب؛ وبنوا مخاطب أمره املعلوم على األصل املرفوض‪ ،‬فهمزته همزة‪9[/ 436‬و] قطع مفتوح تثبت في الوصل واّلبتداء‪.‬‬

‫[فعل ّ‬
‫الت ّ‬
‫عجب]‬

‫عجب انفعال ّ‬
‫النفس‪ 437‬عند إدراك األمور الغريبة‪ .‬وله صيغتان‪ :‬أحدهما‪438‬‬ ‫عجب‪ّ .‬‬
‫والت ّ‬ ‫عجب فهو ما وضع إلنشاء ّ‬
‫الت ّ‬ ‫وأما فعل ّ‬
‫الت ّ‬ ‫ّ‬
‫ْ‬ ‫ّ‬ ‫ْ‬
‫منقولة من ماض ي باب اإلفعال‪ ،‬وهو ما أنصر ُه؛ والثانية منقولة من مخاطب أمره املعلوم‪ ،‬وهو أن ِص ْر ِب ِه‪ .‬ومعناهما واحد‪ .‬وّل‬
‫والنقصان غير لون وّل عيب ظاهر؛ فال‪442‬‬ ‫للزيادة ّ‬
‫مجرد‪ 440‬ثابت مدلوله في‪ 441‬املاض ي على اّلستمرار قابل ّ‬ ‫ثالثي ّ‬‫يبنيان‪ّ 439‬إّل من ّ‬

‫ّ‬
‫يتصرف فيهما‬
‫ّ‬
‫أشد كونه ممقوتا‪ ،‬شاذ‪ .‬وّل‬ ‫يقال‪ :‬ما أ ْحمر ُه‪ ،‬وّل‪ :‬ما أ ْعرج ُه‪ .‬وقياسه أن يبنى من املعلوم‪ .‬ونحو ما ُأ ْمقت ُه‪ 443،‬أي ما ّ‬
‫ِ‬
‫ّ‬
‫بالتثنية والجمع وغيرهما‪.‬‬

‫‪ 430‬أ‪ :‬يكرم ياكرم؛ س‪ :‬يكرم يأكرم؛ ع‪ :‬يكرم يؤكرم‪.‬‬


‫‪ 431‬ع‪ :‬خذفوا‪.‬‬
‫‪ 432‬س‪ :‬تجتمع‪.‬‬
‫‪ 433‬ب‪ :‬حذفو؛ ع‪ :‬وخذفوا‪.‬‬
‫‪ 434‬ب‪ :‬واملفول‪.‬‬
‫‪ 435‬أ‪ :‬اطراطا‪.‬‬
‫‪ 436‬أ ب س ع ‪ -‬همزة‪ ،‬صح هامش س‪.‬‬
‫النفس‪ ،‬صح هامش‪.‬‬‫‪ 437‬س ‪ّ -‬‬

‫‪ 438‬س ع‪ :‬إحداهما؛ وفي هامش ع‪ :‬أحدهما نسخة‪.‬‬


‫‪ 439‬ع‪ :‬تبنيان‪ ،‬وفي هامش‪ :‬وّل ينبيان نسخة‪.‬‬
‫ّ‬
‫املجرد‪.‬‬ ‫‪ 440‬ع‪:‬‬
‫‪ 441‬ع ‪ّ +‬‬
‫الزمان‪.‬‬
‫‪ 442‬أ‪ :‬وّل‪.‬‬
‫‪ 443‬أ‪ :‬أ ْمقت ُه؛ س‪ :‬أ ْمق ُته‪.‬‬

‫‪77‬‬
‫فصل في ّ‬
‫الصفات‬

‫[اسم الفاعل واسم املفعول]‬

‫وأما‪ 444‬اسم‪ 445‬املفعول‪ 446‬اسم‬ ‫ّ‬


‫مشتق من معلوم املضارع ملن قام به الفعل بمعنى الحدوث‪9[/ .‬ظ] ّ‬ ‫ّأما اسم الفاعل فهو اسم‬
‫ّ‬
‫اعل وم ْف ُعول‪ ،‬وهما من غيره على صيغة املضارع‬ ‫الثي ّ‬
‫املجرد ف ِ‬ ‫الث ّ‬ ‫ّ‬
‫مشتق من مجهول املضارع ملن وقع عليه الفعل‪ .‬وصيغتهما من‬
‫ْ‬ ‫ْ‬
‫بميم مضمومة موضع حرف املضارعة؛ وكسر ما قبل اآلخر في اسم‪ 447‬الفاعل‪ ،‬نحو ُمك ِرم؛ وفتحه في اسم املفعول‪ ،‬نحو ُمكرم‪.‬‬
‫والنون في ّ‬
‫الرفع‪ ،‬وبالياء ّ‬ ‫ّ‬
‫للمؤنث‪ .‬وتثنيتهما تكون‪ 448‬باأللف ّ‬
‫والنون في ّ‬ ‫ّ‬ ‫ويصرفان على ّ‬
‫ّ‬
‫النصب‬ ‫ستة أوجه‪ :‬ثالثة للمذكر‪ ،‬وثالثة‬
‫ّ‬ ‫والنون في ّ‬
‫الرفع‪ ،‬وبالياء ّ‬ ‫ّ‬
‫للمذكر بالواو ّ‬
‫والنون في ّ‬ ‫ّ‬
‫والجر‪.‬‬ ‫النصب‬ ‫والجر‪ .‬وجمعهما‬

‫ّ‬
‫[الصفة ّ‬
‫املشبهة]‬

‫ّ ّ ْ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫وأما ّ‬


‫الصفة ّ‬ ‫ّ‬
‫سماعية؛ إّل أفعل‪ ،‬بفتح الهمزة والعين‬ ‫مشتق من فعل ّلزم بمعنى الثبوت‪ .‬وصيغتها‪ 449‬كثيرة‬ ‫املشبهة فهو اسم‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫الظاهرة‪ُ 450‬‬
‫ويتصرف‪ 451‬على ‪10[/‬و] خمسة أوجه باشتراك الجمع‬ ‫والحلى؛ فإنه منها قياس‬ ‫وسكون الفاء‪ ،‬من األلوان والعيوب‬

‫‪ 444‬أ ب ع ‪ّ -‬‬
‫وأما‪.‬‬
‫‪ 445‬أ ب ع‪ :‬واسم‪.‬‬
‫‪ 446‬ع ‪ +‬فهو‪.‬‬
‫‪ 447‬ب‪ :‬السم‪.‬‬
‫‪ 448‬ع‪ :‬تكونان‪.‬‬
‫‪ 449‬ب‪ :‬ووصيغتها‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 450‬ب‪ :‬الطاهرة‪.‬‬
‫ّ‬
‫ويصرف‪.‬‬ ‫ّ‬
‫ويصرف؛ ع‪ :‬قياس ي‬ ‫‪ 451‬ب‪:‬‬

‫‪78‬‬
‫ّ‬
‫ومؤنثه ّل يجيء ّ‬
‫بالتاء‪ 452‬كما يجيء بها في اسم الفاعل واسم‪ 453‬املفعول؛‪ 454‬بل باأللف املمدودة‪ ،‬وحذف‪455‬‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫بين املذكر واملؤنث‪.‬‬
‫ّ‬
‫الهمزة من ّأوله‪ ،‬وفتح الفاء‪ ،‬وسكون العين‪ .‬وتثنيته كتثنيتهما غير ّأن الهمزة تقلب واوا‪ 456‬في تثنية املؤنث‪ .‬وجمعه ّل يجيء بالواو‬
‫والنون؛ بل على ُف ْعل‪ّ ،‬‬
‫بضم الفاء وسكون‪ 457‬العين‪ ،‬فيهما‪ .‬مثاله‪ :‬أحمر‪ ،‬أحمران‪/‬أحمرين‪ ،‬حمر؛ حمراء‪،‬‬ ‫والنون‪ ،‬وّل بالياء ّ‬
‫ّ‬

‫حمراوان‪/‬حمراوين‪ 458،‬حمر‪.‬‬

‫[أفعل ّ‬
‫التفضيل]‬

‫ْ‬ ‫ّ‬ ‫وأما‪ 459‬أفعل ّ‬‫ّ‬


‫مشتق من يفعل لزيادة على الغير‪ .‬وصيغته أفعل‪ ،‬بفتح الهمزة والعين وسكون الفاء‪ ،‬وّل‬ ‫التفضيل فهو اسم‪460‬‬

‫ويصرف كاسم الفاعل غير ّ‬


‫أن‪463‬‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ْ‬
‫عجب‪ 462.‬وقياسه أيضا أن يكون للفاعل؛ ونحو أشهر شاذ‪.‬‬‫الت ّ‬ ‫يبنى ّإّل ّ‬
‫مما‪ 461‬يبنى منه فعل ّ‬

‫‪ّ 466 465‬‬ ‫ّ‬


‫مؤنثه ّل يجيء‪ّ 464‬‬
‫بالتاء؛ بل باأللف املقصورة ‪10[/‬ظ] مع حذف الهمزة‪ّ ،‬‬
‫املؤنث‪467‬‬ ‫وضم الفاء‪ ،‬وسكون العين‪ ،‬وتقلب ألف‬
‫في ّ‬
‫التثنية والجمع ياء‪ .‬مثاله‪ :‬أنصر‪ ،‬أنصران‪/‬أنصرين‪ ،‬أنصرون‪/‬أنصرين؛ نصرى‪ 468،‬نصريان‪/‬نصريين‪ ،‬نصريات‪.‬‬

‫‪ 452‬س‪ :‬تجيء ّ‬
‫بالناء‪.‬‬
‫‪ 453‬ب ‪ -‬واسم‪.‬‬
‫‪ 454‬ب‪ :‬واملفعول‪.‬‬
‫‪ 455‬ع‪ :‬وخذف‪.‬‬
‫‪ 456‬أ‪ :‬ووا‪.‬‬
‫‪ 457‬ب ‪ -‬الفاء وسكون‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 458‬ب‪ :‬حمراون ُح ْم ٌراوين‪.‬‬
‫‪ 459‬ب‪ّ :‬‬
‫ووأما‪.‬‬
‫‪ 460‬ع ‪ -‬اسم‪.‬‬
‫‪ 461‬ب‪ :‬ما‪.‬‬
‫ّ‬
‫النعجب‪.‬‬ ‫‪ 462‬س‪:‬‬
‫‪ 463‬ب ‪ّ -‬أن‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 464‬س‪ :‬تجيء‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 465‬س‪ :‬تقلب‪.‬‬
‫‪ 466‬أ‪ :‬األلف‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 467‬س‪ :‬املؤنثة‪.‬‬
‫‪ 468‬ب‪ :‬نصري‪.‬‬

‫‪79‬‬
‫فصل في املصادر‬

‫ّ‬ ‫ّ‬
‫امليمي]‬ ‫[املصدر املؤكد غير‬

‫ّ‬ ‫ّ‬
‫ّ‬
‫سماعية؛‬ ‫الثي ّ‬
‫املجرد‬ ‫الث ّ‬ ‫دل على حدث‪ 471‬فقط بغير ميم زائدة في ّأوله‪ .‬وصيغته من‬ ‫امليمي فهو ما ّ‬
‫ّ‬ ‫املؤكد غير‪470‬‬ ‫ّأما‪ 469‬املصدر‬
‫ّإّل ّأن الغالب في فعل‪ ،‬بفتح العين‪ ،‬ف ْعل‪ ،‬بسكونه؛ وفي ف ِعل‪ ،‬بكسر العين‪ ،‬فعل‪ ،‬بالفتحتين؛‪ 472‬وفي ف ُعل‪ّ ،‬‬
‫بضم العين‪ ،‬فعالة‪،‬‬
‫ّ‬
‫والضابط‪ 473‬فيه‪ّ :‬أن ك ّل ما‪ 474‬في ّأول ماضيه همزة زائدة يزاد قبل آخره ألف ويكسر ما‬
‫قياسية‪ّ .‬‬
‫ّ‬ ‫الث ّ‬
‫الثي‬ ‫بفتح الفاء‪ .‬ومن غير‬
‫واس ِت ْخراج؛‪ّ 475‬‬
‫وكل ما في ّأول ماضيه تاء زائدة ّ‬ ‫ْ‬
‫وانقطاع‪ْ ،‬‬ ‫ْ‬ ‫ّ ّ‬
‫يضم‪ 476‬ما‪ 477‬قبل ّلمه فقط؛‬ ‫تحرك كله غير ما قبل األلف؛ نحو ِإكرام‪ِ ،‬‬

‫املجرد وملحقاته يزاد في آخر ماضيه تاء؛‪ 478‬نحو د ْحرجة‪ ،‬وح ْوقلة؛ وفي ف َّعل‬
‫باعي ّ‬ ‫نحو تك ُّسر‪ ،‬وتب ُ‬
‫اعد‪ ،‬وتد ْح ُرج؛ ‪11[/‬و] وفي ّ‬
‫الر ّ‬
‫ّ‬ ‫التاء وسكون الفاء وكسر العين؛ وفي فاعل ُمفاعلة‪ّ ،‬‬‫ت ْفعيل‪ ،‬بفتح ّ‬
‫بضم امليم وفتح العين؛ وهذا هو القياس املطرد‪ .‬وقد جاء كثيرا‬ ‫ِ‬
‫باعي ّ‬
‫املجرد‪ 479‬وملحقاته‪ 480‬بكسر الفاء وزيادة األلف قبل آخره؛ نحو دحراج‪ ،‬وزلزال‪ .‬وجاء‪ 481‬بفتح‪ 482‬الفاء أيضا في‬ ‫الر ّ‬
‫في ّ‬

‫‪ 469‬س‪ّ :‬‬
‫وأما‪.‬‬
‫‪ 470‬ع‪ :‬الغير‪.‬‬
‫‪ 471‬ب ‪ -‬حدث‪.‬‬
‫‪ 472‬ب ع‪ :‬بفتحتين‪.‬‬
‫ّ‬
‫والضابطىة‪.‬‬ ‫‪ 473‬ب‪:‬‬
‫‪ 474‬ع ‪ +‬كان‪.‬‬
‫اجا‪.‬‬ ‫ً‬
‫وانقطاعا واستخر ً‬ ‫‪ 475‬ب‪ :‬اكراما‬
‫‪ 476‬ب‪ّ :‬‬
‫تضم‪.‬‬
‫‪ 477‬أ ع ‪ -‬ما‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 478‬ب ‪ -‬تاء‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫ّ‬
‫املجرد‪.‬‬ ‫‪ 479‬ب ‪-‬‬
‫ً‬
‫ملحق ِات ِه‪.‬‬ ‫‪ 480‬أ‪:‬‬
‫‪ 481‬أ‪ :‬وجا‪.‬‬
‫‪ 482‬أ ب س‪ُ :‬‬
‫فتح‪.‬‬

‫‪80‬‬
‫التاء منه في اآلخر‪ ،‬نحو ت ْكملة‪ .‬وفي فاعل فعال‪485،‬‬ ‫املضاعف‪ 483.‬وفي ف َّعل ت ْفعلة‪ ،‬بحذف الياء من املصدر ّ‬
‫األول‪ 484‬وتعويض ّ‬
‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬
‫َّ‬
‫بكسر الفاء‪ 486،‬نحو قتال‪ 487.‬وقد قيل قياس لغة اليمن في ف َّعل‪ ،‬بتشديد العين‪ِ 488،‬ف َّعال‪ ،‬بكسر الفاء‪ 489،‬نحو ِكذاب‪ 490.‬وفي‬
‫َّ‬ ‫فاعل فيعال‪ ،‬بكسر الفاء‪ 491،‬نحو قيتال‪ .‬وفي تف َّعل تف َّعال‪ ،‬بكسر ّ‬
‫التاء والفاء‪ 492،‬نحو ِت ِمالق؛ وهذا‪ 493‬املصدر ّليث ّنى وّل يجمع‪.‬‬ ‫ِِ‬ ‫ِ‬

‫ّ‬
‫امليمي]‬ ‫[املصدر‬

‫ّ‬
‫املجرد م ْفعل‪ ،‬بفتح امليم‬
‫الثي ّ‬
‫الث ّ‬ ‫دل‪ 494‬على حدث ‪11[/‬ظ] فقط بميم زائدة في ّأوله‪ .‬وصيغته من‬ ‫امليمي فهو ما ّ‬
‫ّ‬ ‫ّ‬
‫وأما املصدر‬
‫شذ‪ ،‬نحو م ْرجع‪ 495.‬ومن غيره صيغة املفعول‪ ،‬نحو ُم ْكرم‪ .‬وهذا أيضا‪ّ 496‬ل ّ‬
‫ّ‬ ‫ّ‬
‫يصرف‪497.‬‬
‫ِ‬ ‫والعين وسكون الفاء؛ إّل ما‬

‫املرة وبناء ّ‬
‫النوع]‬ ‫[بناء ّ‬

‫‪ 483‬ع ‪ +‬نحو قوقاة‪.‬‬


‫‪ 484‬ب ‪ّ -‬‬
‫األول‪.‬‬
‫‪ 485‬ع‪ِ :‬فع ِال‪.‬‬
‫‪ 486‬ب‪ :‬بكسر الفاء فعال‪.‬‬
‫‪ 487‬أ ب س ‪ -‬نحو قتال‪.‬‬
‫‪ 488‬ب ‪ -‬بتشديد العين‪.‬‬
‫‪ 489‬ب ‪ -‬بكسر الفاء‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 490‬أ‪ِ :‬كذاب‪.‬‬
‫‪ 491‬س‪ :‬العبن‪.‬‬
‫‪ 492‬ب ‪ -‬والفاء‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 493‬أ‪ :‬وهذ‪.‬‬
‫‪ 494‬أ‪ّ :‬دل‪.‬‬
‫‪ 495‬س ‪ +‬ومصير‪.‬‬
‫‪ 496‬س ‪ -‬أيضا‪.‬‬
‫‪ 497‬س ‪ +‬أيضا‪.‬‬

‫‪81‬‬
‫ّ‬
‫وكيفيته‪ 503.‬وصيغتهما من‬ ‫دل على حدث‬ ‫وأما‪ 500‬بناء‪ّ 501‬‬
‫النوع فهو‪ 502‬ما ّ‬ ‫وكم ّيته‪ّ 499،‬‬
‫دل‪ 498‬على حدث ّ‬ ‫املرة فهو ما ّ‬ ‫ّ‬
‫وأما بناء ّ‬
‫ّ‬
‫الثالثة‪506‬‬ ‫املجرد ّالذي ّل تاء‪ 504‬في آخر‪ 505‬مصدره ف ْعلة‪ ،‬بفتح الفاء؛ و ِف ْعلة‪ ،‬بكسره وسكون العين فيهما‪ّ .‬‬
‫ومما زاد على‬ ‫الثي ّ‬‫الث ّ‬‫ّ‬

‫التاء في آخره لهما معا؛ نحو إكرامة‪ ،508‬وانقطاعة‪ ،‬واستخراجة‪ .‬ومن‬ ‫مما لم يكن‪ 507‬في آخر مصدره تاء صيغة مصدره مع زيادة ّ‬ ‫ّ‬
‫ويصرفان‪ 509‬على ثالثة أوجه‪ .‬وتثنيتهما‪ 510‬كتثنية‪ 511‬اسم الفاعل‪ .‬وّل يجمعان ّإّل باأللف ّ‬
‫والتاء‪.‬‬ ‫ّ‬ ‫غيرهما على املصدر املستعمل‪.‬‬
‫عينهما‪ ،‬ويجوز ‪12[/‬و] كسر العين أيضا في بناء ّ‬
‫النوع؛ نحو ن ْ‬ ‫ّ‬ ‫الث ّ‬‫ّ‬
‫صرة‪،‬‬ ‫بفتح‪514‬‬ ‫املجرد‬ ‫الثي‬ ‫من‬ ‫وفي‪ 512‬جمعهما‪513‬‬

‫صرت ْين‪ ،‬نصـرات‪515.‬‬


‫صرتان‪/‬ن ْ‬ ‫صرت ْين‪ ،‬نصرات؛ ن ْ‬
‫صرة‪ ،‬ن ْ‬ ‫صرتان‪/‬ن ْ‬
‫ن ْ‬
‫ِ ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬

‫[مبالغة املصدر]‬

‫املجرد‪ .‬وله وزنان‪ :‬ت ْفعال‪ ،‬بفتح ّ‬


‫التاء وسكون الفاء؛‪ 516‬وف ّعيلى‪ ،‬بتشديد العين وكسرها‪517‬‬ ‫الثي ّ‬ ‫ّ‬
‫الث ّ‬ ‫ّ‬
‫ِِ‬ ‫وأما مبالغة املصدر فقياس من‬
‫وكسر الفاء؛ نحو ت ْنصار ون ّ‬
‫صيرى‪ .‬وّل ّ‬
‫يصرفان‪518.‬‬
‫ِ ِ‬

‫‪ 498‬أ‪ّ :‬دل‪.‬‬
‫‪ 499‬س‪ّ :‬‬
‫وكمية؛ س ‪ +‬أي عدد‪.‬‬
‫‪ 500‬أ س ‪ّ -‬‬
‫وأما‪.‬‬
‫‪ 501‬أ س‪ :‬وبناء‪.‬‬
‫‪ 502‬أ ب س ‪ -‬فهو‪ ،‬صح هامش أ‪.‬‬
‫ّ‬
‫وكيفية‪.‬‬ ‫‪ 503‬س‪:‬‬
‫‪ 504‬أ ‪ّ -‬ل تاء‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 505‬أ س ‪ -‬آخر‪.‬‬
‫الث ّ‬‫ّ‬
‫الثي‪.‬‬ ‫‪ 506‬ب‪:‬‬
‫‪ 507‬ب ‪ -‬يكن‪ ،‬صح هامش؛ س‪ :‬تكن‪.‬‬
‫‪ 508‬أ ‪ -‬معا نحو إكرامة‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 509‬أ‪ :‬يصرفان‪.‬‬
‫‪ 510‬أ‪ :‬تثنيهما‪.‬‬
‫‪ 511‬أ ‪ -‬كتثنية‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 512‬س ‪ -‬وفي‪.‬‬
‫‪ 513‬س‪ :‬وجمعهما‪.‬‬
‫‪ 514‬أ‪ :‬يفتح‪.‬‬
‫صر ٌ‬
‫ات‪.‬‬ ‫‪ 515‬أ‪ :‬نصرات؛ ب‪ :‬نصـرتات ؛ س‪ :‬نصر ٌ‬
‫ات؛ ع‪ :‬ن ْ‬
‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ ِ‬ ‫ِ ِ‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫والتلقاء‪ ،‬بكسر التاء فيهما‪ ،‬شاذ‪.‬‬ ‫وفي هامش ع‪ :‬وأما ِ‬
‫التبيان ِ‬
‫‪516‬‬

‫‪ 517‬أ ب‪ :‬وكسره؛ ع ‪ -‬وكسرها‪.‬‬


‫‪ 518‬س ‪ -‬وّل ّ‬
‫يصرفان‪.‬‬

‫‪82‬‬
83
‫فصل في األسماء‬

‫[اسم ّ‬
‫الزمان واسم املكان]‬

‫مشتق من يفعل ملكان وقع فيه‬ ‫ّ‬ ‫مشتق من يفعل لزمان وقع فيه الفعل‪ 519.‬واسم املكان‪ 520‬اسم‬ ‫ّ‬ ‫الزمان فهو اسم‬‫ّأما اسم ّ‬

‫املجرد الذي عين مضارعه مفتوح أو مضموم م ْفعل‪ ،‬بفتح امليم والعين وسكون‪523‬‬
‫ّ ّ‬ ‫ّ‬
‫الث ّ‬ ‫الفعل‪ 521.‬وصيغتهما ّ‬
‫الثي‬ ‫متحدة‪ 522‬من‬
‫ّ‬ ‫ّ‬
‫امليمي‪ 525،‬نحو‪ 526‬م ْنصر؛ إّل ما شذ‪ ،‬نحو م ْس ِجد‪ .‬وإن كان عين مضارعه مكسورا فم ْف ِعل‪ ،‬بكسر العين‪ ،‬نحو‬
‫ّ‬ ‫الفاء‪ ،‬كاملصدر‪524‬‬

‫ضربان‪/‬م ْ‬
‫ض ِرب ْي ِن‪،‬‬ ‫ْ‬ ‫ْ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ْ‬
‫مض ِرب‪ .‬ويصرف ‪12[/‬ظ] على ثالثة أوجه؛ وّل يجمع بالواو والنون‪ ،‬وّل باأللف والتاء‪ 527.‬مثاله‪ :‬مض ِرب‪ ،‬م ِ ِ‬
‫ّ‬ ‫ّ ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫الث ّ‬‫ّ‬
‫ويصرف على ثالثة أوجه أيضا؛ إّل أنه ّل يجمع إّل باأللف‬ ‫امليمي‪،‬‬ ‫الثي على وزن اسم املفعول كاملصدر‬ ‫مض ِارب‪ .‬ومن غير‬

‫الزمان‬ ‫امليمي واسم ّ‬


‫ّ‬ ‫والتاء‪ ،‬مثاله‪ :‬مستخرج‪ ،‬مستخرجان‪/‬مستخرجين‪ ،‬مستخرجات‪ .‬فيكون‪ 528‬صيغة اسم املفعول واملصدر‬ ‫ّ‬

‫الث ّ‬‫ّ‬
‫الثي واحدة‪.‬‬ ‫واملكان من غير‬

‫[اسم اآللة]‬

‫‪ 519‬ع‪ :‬الف ْعل‪.‬‬


‫‪ 520‬ب ع ‪ +‬فهو‪.‬‬
‫‪ 521‬ع‪ :‬الف ْعل‪.‬‬
‫ّ‬
‫متحدة‪.‬‬ ‫‪ 522‬أ‪:‬‬
‫‪ 523‬أ‪ :‬وسكو‪.‬‬
‫‪ 524‬س‪ :‬فاملصدر‪.‬‬
‫ّ‬
‫امليمي‪ ،‬صح هامش‪.‬‬ ‫‪ 525‬ب ‪-‬‬
‫‪ 526‬س ‪ -‬نحو‪.‬‬
‫‪ 527‬ب‪ :‬وّل ّ‬
‫بالتاء‪.‬‬
‫‪ 528‬س‪ :‬فتكون‪.‬‬

‫‪84‬‬
‫ّ‬ ‫ّ‬
‫وم ْفعال‪ ،‬بكسر امليم‬ ‫ْ‬ ‫ّ‬ ‫الثي ّ‬
‫املجرد‪ 531‬املتعدي‪ .‬وصيغته ِمفعل ِ‬ ‫الث ّ‬ ‫ّ‬
‫مشتق من يفعل لآللة‪ .‬وّل يبنى إّل من‬ ‫ّ‬
‫وأما اسم اآللة‪ 529‬فاسم‪530‬‬

‫الثي ّ‬ ‫ّ‬
‫الث ّ‬ ‫ويصرف كتصريف اسم ّ‬
‫ّ‬ ‫وسكون الفاء‪ ،‬نحو م ْنصر وم ْنصار‪532.‬‬
‫املجرد‪.‬‬ ‫الزمان من‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬

‫[اسم الفعل]‬

‫ّ‬ ‫ّ‬
‫وأما اسم‪ 533‬الفعل فهو اسم على‪ 534‬فعال‪ّ 535‬‬
‫دال‪ 536‬على معنى أمر املخاطب‪13[/ 537‬و] املعلوم مع املبالغة‪ .‬وّل يبنى‪ 538‬إّل من‬ ‫ِ‬
‫صرف‪ 541،‬وّل من يكون‪ 542‬كوان لعدم ّ‬
‫التمام‪ .‬وّل‬ ‫تام‪ ،‬نحو ضراب‪ .‬وّل يقال من يذر وذار لعدم ّ‬
‫الت ّ‬ ‫متصرف‪ّ 540‬‬
‫ّ‬ ‫ثالثي ّ‬
‫مجرد‪539‬‬ ‫ّ‬
‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬
‫يتصرف ّ‬
‫بالتثنية والجمع وغيرهما؛ بل يكون على هيئة واحدة أبدا‪.‬‬ ‫ّ‬

‫‪ 529‬ع ‪ +‬فهو‪.‬‬
‫‪ 530‬ع‪ :‬اسم‪.‬‬
‫ّ‬
‫املجرد‪ ،‬صح هامش‪.‬‬ ‫‪ 531‬ب ‪-‬‬
‫‪ 532‬ب‪ِ :‬م ْنصار‪.‬‬
‫‪ 533‬ع‪ :‬إسم‪.‬‬
‫‪ 534‬ب ‪ -‬على‪.‬‬
‫‪ 535‬ب‪ :‬فعل‪.‬‬
‫‪ 536‬أ‪ّ :‬دال‪.‬‬
‫‪ 537‬ب‪ :‬الحاضر‪.‬‬
‫‪ 538‬س‪ :‬يينى‪.‬‬
‫ّ‬
‫املجرد‪.‬‬ ‫ّ‬
‫الثالثي‬ ‫‪ 539‬ب ع‪:‬‬
‫‪ 540‬ب‪ :‬متصرفا؛ أ‪ّ :‬‬
‫متصرف‪.‬‬
‫ُ‬ ‫‪ 541‬أ‪ّ :‬‬
‫التصرف‪.‬‬
‫‪ 542‬أ ب ع ‪ -‬من يكون‪.‬‬

‫‪85‬‬
‫والتفاعل ّ‬
‫والتفعلل‪544‬‬ ‫فعل ّ‬ ‫املختصة بباب اّلفتعال‪ّ 543‬‬
‫والت ّ‬ ‫ّ‬ ‫فصل في األحكام‬

‫َّ‬
‫اطلب‪ 547،‬وجوازا على‪548‬‬ ‫ّأما افتعل فمتى كان فاؤه صادا أو ضادا‪ 545‬أو طاء أو ظاء قلبت تاؤه طاء؛ فيدغم‪ 546‬فيها وجوبا في نحو‬
‫اصطبر ْ‬
‫واضطرب‪ ،‬البيان أكثر‪ 550.‬ويجوز إدغام الفاء في الطاء بعد قلبها فاء نحو َّ‬ ‫ْ‬
‫اظطلم وفي نحو‪ْ 549‬‬
‫اصبر‬ ‫الوجهين في نحو‬
‫َّ‬
‫واضرب‪.‬‬

‫وقويا على الوجهين في نحو َّاذكر َّ‬


‫وادكر‪552‬‬ ‫ومتى كان فاؤه داّل أو ذاّل أو زاء قلبت تاؤه داّل فيدغم فيها وجوبا في نحو َّادمع‪ّ 551‬‬

‫ويجوز ‪13[/‬ظ] ْاذدكر وضعيفا بقلبها زاء‪ 553‬في نحو َّازجر والفصيح ْ‬
‫ازدجر‪554.‬‬

‫َّ‬
‫واتغر‪555.‬‬
‫َّ‬
‫ومتى كان فاؤه ثاء يدغم وجوبا على الوجهين نحو اثغر‬

‫َّ‬
‫واشبه‪556.‬‬ ‫التاء بعد قلبها فاء نحو َّ‬ ‫ْ‬
‫واشتبه وجاء إدغام الفاء في ّ‬ ‫ومتى كان فاؤه سينا أو شينا فالبيان أحسن نحو ْ‬
‫اسمع‬ ‫استمع‬

‫األفتعال‪.‬‬
‫‪ 543‬ع‪ِ :‬‬
‫‪ 544‬ب ‪ -‬و ّ‬
‫التفعلل‪.‬‬
‫‪ 545‬ع ‪ -‬أو ضادا‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 546‬س‪ :‬فتدغم‪.‬‬
‫َّ‬
‫‪ 547‬ع‪ :‬إطلب‪.‬‬
‫‪ 548‬ع‪ :‬في‪.‬‬
‫‪ 549‬س ع ‪ -‬نحو‪.‬‬
‫‪ 550‬أ‪ :‬أكشر‪.‬‬
‫‪ 551‬س ‪ّ -‬ادمع‪ ،‬صح هامش؛ س ‪ّ +‬ادراء‪.‬‬
‫ّ‬ ‫‪ 552‬أ س ‪َّ -‬‬
‫وادكر؛ ع‪ :‬إذكر وادكر‪.‬‬
‫‪ 553‬ع‪ :‬زايا‪.‬‬
‫‪ 554‬س‪ :‬اذدجر‪.‬‬
‫َّ‬ ‫َّ‬
‫‪ 555‬ع‪ :‬اتغر واثغر‪.‬‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫‪ 556‬وفي هامش س‪ :‬ومتى كان فاؤه واوا أو ياء تدغم األولى في تائه وجوبا نحو اتقى والثاني جوازا نحو اتسر وايتسر‪.‬‬

‫‪86‬‬
‫وهذا حكم فاء افتعل‪.‬‬

‫وأما حكم عينه فمتى كانت حرفا من حروف تثدذزسشصضطظ‪ 557‬فاإلظهار أكثر‪ 558‬ويجوز لك اإلدغام بقلب‪ 559‬تائه إلى هذه‬ ‫ّ‬

‫الحروف وتحريك فائه بالفتح أو‪ 560‬الكسر‪ 561‬وحذف الهمزة‪ 562‬نحو قـ َّتل يقـ ِّت ُل‪ 563‬قـ َّتال‪ُ 564‬مق ُـ ِّتل‪ 565‬ويجوز ّ‬
‫ضم الفاء في الفاعل‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫لالتباع‪ 566.‬وقس عليه نحو ينـ ِّث ُر ويبـ ّد ُل ويعـ ّذ ُر وينـ ّز ُع ويبـ ّس ُم وينـ ّش ُر ويخـ ّ‬
‫ص ُم وينـ ّ‬ ‫ّ‬
‫ض ُل‪ 567‬ويلِـ ِط ُم وينِـ ِظ ُر‪.‬‬‫ِ ِ‬ ‫ِِ‬ ‫ِِ‬ ‫ِِ ِِ ِِ‬ ‫ِِ‬ ‫ِ‬

‫وأما ّ‬
‫تفعل وتفاعل فمتى كان فاؤهما من حروف تثدذزسشصضطظ‪14[/ 568‬و] يجوز‪ 569‬قلب تائهما إلى هذه الحروف وإدغامها‪570‬‬ ‫ّ‬
‫َّ َّ َّ َّ َّ ‪َّ َّ َّ 574‬‬ ‫َّ‬
‫واش َّفق َّ‬
‫واص َّدق‬ ‫الدرج نحو‪َّ 572‬ات َّرس‪ 573‬واثاقل وادثر واذكر وازاجر واسمع‬
‫فيها مع اجتالب الهمزة‪ 571‬املكسورة في اّلبتداء دون ّ‬
‫َّ‬ ‫َّ‬ ‫َّ‬
‫واض َّرع‪ 575‬واط َّهر واظاهر‪.‬‬

‫‪ 557‬س ع‪ :‬تثدذزسشص ضطظ‪.‬‬


‫‪ 558‬ب ‪ -‬أكثر‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 559‬أ ‪ -‬بقلب‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 560‬ع ‪ -‬أو‪.‬‬
‫‪ 561‬ب س‪ :‬بالكسر؛ ع‪ :‬والكسر‪.‬‬
‫‪ 562‬ع‪ :‬الهمزه‪.‬‬
‫‪ 563‬أ‪ :‬يقِـ َّت ُل‪.‬‬
‫‪ 564‬س ع‪ :‬قِـ َّتاّل‪.‬‬
‫‪ 565‬أ‪ُ :‬مقِـت ٌل‪.‬‬
‫ّ‬
‫لألتباع‪.‬‬ ‫س‪ِ :‬‬
‫‪566‬‬

‫فضل‪.‬‬‫‪ 567‬س‪ :‬وي ّ‬


‫ِ‬
‫‪ 568‬س‪ :‬تثدذزسشص ضطظ‪.‬‬
‫‪ 569‬أ ‪ -‬يجوز‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫وإدغامها‪.‬‬
‫ِ‬ ‫‪ 570‬ع‪:‬‬
‫‪ 571‬ع‪ :‬الهمزه‪.‬‬
‫‪ 572‬أ ‪ -‬نحو‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 573‬ع‪ :‬إترىس‪.‬‬
‫‪ 574‬س‪ّ :‬‬
‫واز ّ‬
‫اجر؛ ب ع‪ :‬وازجر‪.‬‬
‫‪ 575‬ع ‪َّ -‬‬
‫واض َّرع‪.‬‬

‫‪87‬‬
‫ّ‬ ‫ومتى اجتمع تاآن في ّأول املضارع‪ 576‬املعلوم من هذين البابين وباب ّ‬
‫التفعلل وملحقاته يجوز إثباتهما وحذف الثانية نحو قوله‬
‫تصدى﴾ [عبس‪ ،]6/80 ،‬و﴿ ّ‬‫[الليل‪ ،]14/92 ،‬و﴿فأنت‪ 577‬له ّ‬‫ّ‬ ‫ّ‬
‫تنزل املالئكة﴾‪[ 578‬القدر‪.]4/97 ،‬‬ ‫تعالى‪﴿ :‬نارا تلظى﴾‬

‫‪ 576‬أ‪ :‬املضاع‪.‬‬
‫‪ 577‬ب س‪ :‬فأنت‪.‬‬
‫‪ 578‬ع‪ :‬امللئكة‪.‬‬

‫‪88‬‬
‫ّ‬
‫الثاني في املهموز‪579‬‬ ‫الباب‬

‫تسمى‪ 580‬مهموز‪ 581‬الفاء‪ ،‬نحو أخذ؛ وإن كانت عينا ّ‬


‫تسمى‪ 582‬مهموز العين‪ ،‬نحو‬ ‫وهو ما كان أحد أصوله همزة؛ فإن كانت فاء ّ‬

‫تخفف‪ 584‬الهمزة إذا‪ 585‬كانت مبتدأ بها‪ .‬وإذا لم يكن‪ 586‬مبتدأ بها ّ‬ ‫ّ‬
‫الالم‪ ،‬نحو قرأ‪ .‬وّل ّ‬ ‫سأل؛ وإن كانت ّلما ّ‬
‫فإما‪587‬‬ ‫تسمى‪ 583‬مهموز‬
‫متحركة‪ّ .‬‬
‫فالساكنة يجوز قلبها بجنس حركة‪ 590‬ما قبلها‪ :‬فإن كانت فتحة‬ ‫ّ‬ ‫‪14[/‬ظ] واحدة أو اثنتين‪ 588،‬فاألولى‪ّ 589‬إما ساكنة أو‬
‫ّ‬
‫واملتحركة ّل تخلو‪593‬‬
‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫اخ ُذ؛‪ 591‬وإن كانت‪ّ 592‬‬
‫ضمة قلبت واوا‪ ،‬نحو ُيوم ُن؛ وإن كانت كسرة قلبت ياء‪ ،‬نحو ميخذ‪.‬‬
‫ُ‬
‫قلبت ألفا‪ ،‬نحو ي‬
‫ّ‬ ‫متحركا‪ .‬فإن كان ساكنا ّ‬
‫فإما أن يكون حرفا صحيحا أو حرف علة‪ :‬فإن كان حرفا‪ 595‬صحيحا‬ ‫ّ‬ ‫ّإما أن يكون ما قبلها ساكنا‪ 594‬أو‬

‫‪ 579‬ب‪ :‬املهوز‪.‬‬
‫‪ 580‬ع‪ّ :‬‬
‫يسمى‪.‬‬
‫‪ 581‬ب‪ :‬مهوز‪.‬‬
‫‪ 582‬ع‪ّ :‬‬
‫يسمى‪.‬‬
‫‪ 583‬ع‪ّ :‬‬
‫يسمى‪.‬‬
‫‪ 584‬أ‪ّ :‬‬
‫يخفف‪.‬‬
‫‪ 585‬ع‪ :‬إن‪.‬‬
‫‪ 586‬س ع‪ :‬تكن‪.‬‬
‫‪ 587‬ع ‪ +‬أن تكون‪.‬‬
‫‪ 588‬ع‪ :‬اثنين‪.‬‬
‫‪ 589‬أ‪ :‬انثين فاّلولي‪.‬‬
‫‪ 590‬س‪ :‬حركة‪.‬‬
‫‪ 591‬س‪ :‬يأخذ‪.‬‬
‫‪ 592‬ب‪ :‬كا‪.‬‬
‫‪ 593‬س ع‪ :‬تخلوا‪.‬‬
‫‪ 594‬ب‪ :‬ساكنة‪.‬‬
‫‪ 595‬أ ‪ -‬حرفا‪ ،‬صح هامش‪.‬‬

‫‪89‬‬
‫السين‬ ‫ثم حذفها‪ 597،‬نحو يس ُل أصله ي ْسأ ُل‪ ،‬وس ْل أصله ْ‬
‫اسأ ْل‪ 598‬نقلت حركة الهمزة إلى ّ‬ ‫يجوز نقل حركة الهمزة إلى ما قبلها‪ّ 596‬‬
‫ثم استغني عن همزة‪ 599‬الوصل فصار س ْل‪ .‬ووجب هذا ّ‬
‫التخفيف في يرى وأرى ُي ِري لكثرة اّلستعمال‬ ‫فحذفت ّلجتماع ّ‬
‫الساكنين ّ‬
‫ّ‬
‫علة ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫فإما أن يكون‪ 600‬ألفا‪ 601‬أو غيرها‪ .‬فإن كانت‪ 602‬ألفا‬ ‫واجتماع الهمزة مع حرف العلة في الفعل الثقيل‪15[/ .‬و] وإن كان حرف‬
‫ّ‬
‫علة من جنس حركتها‪ ،‬نحو ساࢨل‪ 605.‬وإن كانت‪606‬‬ ‫فيجوز أن تجعل‪ 603‬بين بين املشهور‪ ،‬وهو أن تجعل‪ 604‬بين الهمزة وبين حرف‬
‫وجوبة‪609،‬‬ ‫أصلية أو زائدة‪ 608‬لإللحاق أو لغيره‪ .‬واألوليان كالحرف ّ‬
‫الصحيح‪ ،‬نحو ش ي وسو وجيل‬ ‫ّ‬ ‫غيرها ّ‬
‫فإما‪ 607‬أن تكون‬
‫ّ‬
‫أصلهم‪ 610‬ش ْيء وس ْوء‪ 611‬وج ْيأل وج ْوأبة‪ 612.‬والثالثة يجوز فيها قلبها بمثل ما قبلها مع اإلدغام‪ 613،‬كخ ِط َّية وم ْق ُر َّوة‪ .‬وإن كان ما‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫متحركا فذاك‪ 614‬تسع صور‪ :‬مفتوحة‪ 615‬قبلها الثالث ومكسورة كذلك ومضمومة كذلك‪ ،‬نحو‪ 616‬سأل‬ ‫املتحركة‬ ‫قبل الهمزة‬

‫‪ 596‬ب ‪ -‬إلى ما قبلها‪ ،‬صح هامش‪.‬‬


‫‪ 597‬ع‪ :‬خذفها‪.‬‬
‫‪ 598‬ع‪ :‬إسأل‪.‬‬
‫‪ 599‬ب‪ :‬الهمزة‪.‬‬
‫‪ 600‬س‪ :‬تكون‪.‬‬
‫‪ 601‬أ‪ :‬الفآ‪.‬‬
‫‪ 602‬ع‪ :‬كان‪.‬‬
‫‪ 603‬ب‪ :‬يجعل‪.‬‬
‫‪ 604‬ب س‪ُ :‬يجعل‪.‬‬
‫‪ 605‬ب ع‪ :‬سائل‪.‬‬
‫‪ 606‬س ع‪ :‬كان‪.‬‬
‫‪ 607‬س ‪ّ -‬‬
‫فإما‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 608‬ب‪ :‬زائدا‪.‬‬
‫‪ 609‬ع‪ :‬وحوبة‪.‬‬
‫‪ 610‬س ‪ -‬ش ي وسو وجيل وجوبة أصلهم‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 611‬س‪ُ :‬‬
‫وسوء‪.‬‬
‫‪ 612‬أ ب ع ‪ -‬أصلهم ش ْيء وس ْوء وج ْيأل وج ْوأبة‪.‬‬
‫‪ 613‬أ‪ّ :‬‬
‫اّلدغام‪.‬‬
‫‪ 614‬أ‪ :‬فزاك؛ ع‪ :‬فذلك‪.‬‬
‫‪ 615‬ب س ‪ +‬ما‪.‬‬
‫‪ 616‬ب ‪ -‬نحو‪ ،‬صح هامش‪.‬‬

‫‪90‬‬
‫التخفيف ّ‬
‫والتحقيق‪.‬‬ ‫مائة‪ُ 617‬مؤ ّجل‪ 618‬سئم مستهزئين ُسئل ر ُءوف مستهزُئون ُر ُءوس‪ 619.‬ففي هذه‪ّ 620‬‬
‫الصور يجوز ‪15[/‬ظ] ّ‬
‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬
‫فتخفيف‪ 621‬نحو ّ‬
‫مؤجل قلبها واوا‪ ،‬ونحو مائة قلبها‪ 622‬ياء‪ ،‬ونحو مستهزئون وسئل بين بين املشهور وقيل بين بين البعيد وهو أن‬
‫يجعل‪ 623‬بين الهمزة‪ 624‬وحرف علة‪ 625‬من جنس حركة ما قبلها‪ ،‬وتخفيف الباقي بين بين املشهور‪ّ 626.‬‬
‫وأما الهمزتان فإن كانت‬
‫ّ‬
‫الثانية ساكنة وجب قلبها إلى جنس حركة ما قبلها‪ ،‬نحو آمن وإيمان وأومن‪ .‬وإن‪ 627‬كانت األولى همزة وصل تسقط في ّ‬
‫الدرج وتعود‬
‫زيد وذ ْن ويا أبي يذ ْن‪628.‬‬ ‫ّ‬
‫الثانية ولك أن تقلبها إلى جنس حركة ما قبلها‪ ،‬نحو واذ ْن ويا ُ‬
‫ِ‬
‫‪ْ ّ ْ ُ ُ 633‬‬ ‫ُ ُ ْ‬
‫وأما وأ ُم ْر فهو‪ 634‬أفصح‪ 635‬من‬ ‫والتزموا الحذف‪ 629‬في ك ْل وخذ‪ 630‬لكثرة‪ 631‬اّلستعمال‪ 632.‬وقالوا ُم ْر‪ ،‬وهو أفصح من أومر؛‬
‫و ُم ْر‪636.‬‬

‫‪ 617‬أ‪ِ :‬ماࢨة‪.‬‬
‫ومائة ُومؤجل‪.‬‬‫ع‪ِ :‬‬
‫‪618‬‬

‫ُ‬ ‫ُ‬ ‫‪ 619‬س‪ :‬ومائة ُوم ّ‬


‫ومستهزؤن ُورؤس؛ ع‪ :‬رؤف مستهزؤن رؤس‪.‬‬
‫ِ‬
‫ؤجل وسئم ومستهزئين ُ‬
‫وسئل ورؤف‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬
‫‪ 620‬ع‪ :‬هذا‪.‬‬
‫‪ 621‬ع‪ :‬فتحفيف‪.‬‬
‫‪ 622‬أ ع ‪ -‬قلبها‪.‬‬
‫‪ 623‬ب ع‪ :‬تجعل‪.‬‬
‫‪ 624‬ب ع ‪ +‬وبين‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 625‬ع‪ :‬حرف العلة‪.‬‬
‫‪ 626‬ب‪ :‬املشهود‪.‬‬
‫‪ 627‬ع‪ :‬فإن‪.‬‬
‫‪ 628‬أ‪ :‬وائذ ْن ويا زيد اࢨذن ويا ابى اࢨذن؛ ب‪ :‬واىذ ْن ويا زيد ࢨذن ويا أبي ئذن؛ س‪ :‬ايذ ْن ويا ُ‬
‫زيد ايذن ويا ابى ايذن‪.‬‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬
‫‪ 629‬ع‪ :‬الخذف‪.‬‬
‫ُ ْ ُ‬
‫‪ 630‬ب ع‪ :‬خذ وك ْل‪.‬‬
‫‪ 631‬أ‪ :‬للكشرة؛ ب ع‪ :‬للكثرة‪.‬‬
‫‪ 632‬أ ب ع ‪ -‬اّلستعمال‪.‬‬
‫‪ 633‬س‪ :‬األفصح‪.‬‬
‫‪ 634‬ع ‪ -‬فهو‪.‬‬
‫‪ 635‬ع‪ :‬فأفصح‪.‬‬
‫ّ ْ‬
‫وأما وأ ُم ْر فهو أفصح من و ُم ْر‪.‬‬ ‫‪ 636‬ب‪:‬‬

‫‪91‬‬
‫ُ‬ ‫ّ‬
‫الثانية ياء إن انكسر ما قبلها أو انكسرت‪16[/ 637،‬و] نحو جاء وأي َّمة؛‪ 638‬وواوا في غيرهما‪ ،‬نحو أو ْيدم‪639‬‬ ‫وإن ّ‬
‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫تحركتا وجب قلب‬
‫وأوادم‪640.‬‬
‫ِ‬

‫‪ 637‬وفي هامش س‪ :‬أي الهمزة‪.‬‬


‫وأئمة‪.‬‬‫‪ 638‬س‪ّ :‬‬
‫ُ‬
‫‪ 639‬س‪ :‬او ْي ُد ْم‪.‬‬
‫ُ‬
‫‪ 640‬أ‪ :‬او ْيدم واوادم‪.‬‬

‫‪92‬‬
‫ّ‬
‫الباب‪ 641‬الثالث في املضاعف‬

‫ّ ّ ّ‬
‫الثي إّل من ثالثة أبواب يس ّمى‪ 642‬دعائم‪ 643‬األبواب‪ ،‬أعني ما خالف‬‫وهو ما كان عينه وّلمه من جنس واحد‪ .‬وّل يجيء في الث‬

‫حركة‪ 644‬عين ماضيه حركة عين مضارعه‪ 645.‬ويجتمع مع مهموز الفاء‪ ،‬نحو أ َّم‪.‬‬

‫ّ‬ ‫وهو على ثالثة أقسام‪ :‬قسم يجب فيه اإلدغام‪ ،‬وقسم يجوز‪ ،‬وقسم يمتنع‪ .‬واإلدغام إسكان ّ‬
‫الثاني‪646.‬‬ ‫األول وإدراجه في‬

‫القسم ّ‬
‫األول نوعان‪:‬‬

‫وم ّدة‪ ،‬وكذا تثنيتهما وجمعهما‪ .‬وّل يجوز تحريك العين في‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫النوع األول ما سكن فيه أول املثلين بال فصل‪ ،‬نحو مد مصدرا ومدة ِ‬
‫ّ‬
‫جمعهما للثقل‪.‬‬

‫ّ‬
‫الثاني ما ّ‬ ‫ّ‬
‫تحرك فيه املثالن من غير فصل وّل يكون األولى مدغما فيها؛ إذ لو كانت مدغما فيها‪ 647‬يمتنع اإلدغام‪ ،‬نحو‬ ‫والنوع‬
‫وتمدد‪ 648‬وسائر‪ 649‬تصاريفهما‪ .‬وهذا ّ‬
‫النوع ّل يخلو‪ّ 650‬إما أن يسكن فيه ما قبل ّأول املثلين أو ّ‬
‫يتحرك‪ّ .‬‬
‫والساكن‬ ‫مدد ّ‬‫‪16[/‬ظ] ّ‬

‫ّ‬ ‫ّ‬
‫علة يحذف حركة ّأول املثلين فيدغم‪ 651،‬وإن لزم اجتماع‪ّ 652‬‬ ‫ّ‬
‫الساكنين؛ ألنه على‬ ‫ّإما حرف علة أو حرف صحيح‪ .‬فإن كان حرف‬

‫‪ 641‬ع‪ :‬ألباب‪.‬‬
‫‪ 642‬ب‪ :‬يسم؛ ع‪ّ :‬‬
‫تسمى‪.‬‬
‫‪ 643‬أ‪ّ :‬‬
‫تسمى دعايم‪.‬‬
‫‪ 644‬س‪ :‬الحركة‪.‬‬
‫‪ 645‬س ‪ -‬حركة عين مضارعه‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 646‬ب‪ :‬الثانية‪.‬‬
‫‪ 647‬س ‪ -‬فيها‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 648‬ع ‪ +‬وكذا‪.‬‬
‫‪ 649‬ع‪ :‬سائر‪.‬‬
‫‪ 650‬س‪ :‬يخلوا‪.‬‬
‫‪ 651‬ب‪ :‬فيدعم‪.‬‬
‫‪ 652‬ب‪ :‬اختماع؛ ب ‪ +‬املثلين‪.‬‬

‫‪93‬‬
‫ّ‬ ‫ماد اسم فاعل‪ُ ،‬وم ّ‬ ‫‪ّ 654‬‬
‫والثاني مدغما؛ نحو ّ‬ ‫ّ‬
‫حده‪ ،‬وهو جائز‪ 653،‬وهو أن يكون ّ‬
‫ومتماد اسم فاعل أو‪ 655‬اسم‪656‬‬ ‫ماد‬ ‫األول حرف لين‬
‫ّ‬ ‫ود وتم َّاد ُوت ُم َّ‬ ‫متحد ّ‬
‫والتقدير مختلف إلى آخر تصاريفهما‪ 658،‬ونحو م َّاد ُوم َّ‬ ‫‪ّ 657‬‬
‫فاللفظ ّ‬
‫ود إلى جمع املؤنث الغائبة‪ ،‬وكذا‬ ‫مفعول‬
‫ّ‬
‫احمار‬ ‫والنهي‪ ،‬ونحو‬ ‫املؤنث‪ ،‬وكذا ما ّاتصل به ألف ّ‬
‫الضمير أو واوه أو ياؤه من األمر ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫مضارعها‪ 659‬سوى ما اتصل به نون جمع‬
‫ّ‬ ‫وإن لم يكن مضاعفا مثل ّ‬
‫الساكن حرفا صحيحا نقل حركة ّأول املثلين إليه لئال‬
‫تماد في باب اإلدغام بال فرق‪17[/ .‬و] وإن كان ّ‬

‫مستم ّد‬
‫ِ‬
‫ّ‬
‫يستمد‬ ‫ّ‬
‫واستمد‬ ‫حده فيدغم‪ ،‬نحو ي ُم ُّد‪ 661‬مم ّد ومم ّد‪ 662‬وأم َّد ُيم ُّد ُمم ّد ُمم ّد‪663‬‬
‫ِ ِ‬ ‫ِ‬
‫الساكنين‪ 660‬على غير ّ‬
‫يلزم التقاء ّ‬
‫ّ‬ ‫ّ‬
‫يتحرك فيه ما قبل ّأول املثلين يحذف‬‫والذي ّ‬ ‫واطمأن بال فرق‪ ،‬وإن لم يكونا مضاعفين‪.‬‬ ‫ّ‬
‫اقشعر‪665‬‬ ‫مستم ّد؛‪ 664‬وكذا حكم نحو‬
‫معتد‪ّ ،‬‬
‫فيتحد فيهما لفظ الفاعل واملفعول أيضا‬ ‫يعتد ّ‬
‫واعتد ّ‬
‫ّ‬ ‫ينقد ّ‬
‫منقد‬ ‫وانقد ّ‬
‫ّ‬ ‫فيه‪ 666‬حركة ّأول املثلين‪ 667‬فيدغم؛ نحو ّ‬
‫مد‬
‫ّ‬
‫محمر‪ 669‬بال فرق‪ ،‬وإن لم يكن مضاعفا‪.‬‬ ‫احمر ّ‬
‫يحمر‬ ‫ويختلف ّ‬
‫التقدير؛ وكذا حكم نحو‪ّ 668‬‬

‫‪ 653‬أ‪ :‬جايز‪.‬‬
‫‪ 654‬ب‪ :‬لن‪ ،‬وفي هامش‪ّ :‬لين بياء‪.‬‬
‫‪ 655‬ب ع ‪ -‬أو‪.‬‬
‫‪ 656‬ب ع‪ :‬واسم‪.‬‬
‫‪ 657‬أ‪ :‬املفعول‪.‬‬
‫‪ 658‬أ س‪ :‬تصريفها؛ ب‪ :‬تصاريفها‪.‬‬
‫‪ 659‬س‪ :‬مضارعاهما‪.‬‬
‫‪ 660‬س‪ّ :‬‬
‫السانكبن‪.‬‬
‫‪ 661‬ب ‪ّ +‬‬
‫وتمد‪.‬‬
‫‪ 662‬ع‪ِ :‬مم ّد‪.‬‬
‫‪ 663‬س ‪ُ -‬م ِم ّد ُمم ّد‪.‬‬
‫مسىمد؛ س ‪ -‬مستم ّد‪.‬‬ ‫ٌّ‬ ‫‪ 664‬أ‪:‬‬
‫اقشعر؛ ع‪ :‬إقشعر‪.‬‬ ‫ّ‬ ‫‪ 665‬أ‪:‬‬
‫‪ 666‬س ‪ -‬فيه‪.‬‬
‫‪ 667‬ع ‪ +‬فيه‪.‬‬
‫‪ 668‬ب ‪ -‬نحو‪.‬‬
‫ّ‬
‫محمر‪.‬‬ ‫‪ 669‬أ ب ‪-‬‬

‫‪94‬‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫والقسم‪ 670‬الثاني‪ ،‬أعني ما يجوز فيه اإلدغام‪ ،‬ما سكن الثاني فيه بعارض‪ ،‬وذلك الفعل املضارع‪ 671‬املضاعف‪ 672‬الذي دخل‬
‫يمد ْد نقل ‪17[/‬ظ] حركة ّ‬
‫الدال األولى‪ 674‬إلى امليم‬ ‫مد أصله لم ُ‬ ‫عليه جازم‪ 673‬غير ّ‬
‫التثنية والجمع والواحدة املخاطبة؛ نحو لم ي ّ‬

‫ّ‬ ‫الساكن؛ أو ّ‬ ‫ّ‬


‫ألنه أصل في تحريك‪ّ 677‬‬ ‫ّ ‪ّ 676‬‬
‫الثانية ّإما بالفتح‪ّ ،‬‬
‫ّلتباع‪678‬‬ ‫بالض ّم‪،‬‬ ‫لخفته؛ أو بالكسر‪،‬‬ ‫فالتقى‪ 675‬ساكنان فحركت‬
‫تمد ولم ّ‬
‫الدال‪ 681،‬ويجوز لم يمدد‪ ،‬باإلظهار؛‪ 682‬وقس عليه لم ّ‬
‫يمد‪ ،‬بحركات ّ‬ ‫ّ‬
‫الثانية وصار‪ 680‬لم ّ‬
‫أمد‬ ‫عينه؛ فأدغم‪ 679‬األولى في‬
‫نمد وّل ّ‬
‫يمد نهيا‪ .‬وإن لم يكن عينه مضموما لم يجز تحريك املدغم فيه ّ‬
‫بالض ّم؛ بل بالفتح والكسر فقط‪ ،‬نحو لم ّ‬
‫يفر‪683‬‬ ‫ولم ّ‬

‫ّ‬
‫يطمئن‪ 686،‬أعني‬ ‫ّ‬
‫يقشعر ولم‬ ‫ّ‬
‫يحمار‪ 685‬لم‬ ‫ّ‬
‫يستمد‪ ،‬وهكذا حكم نحو لم‪ّ 684‬‬
‫يحمر ولم‬ ‫ينقد ولم ّ‬
‫يعتد ولم‬ ‫يعد ولم ّ‬
‫يعض ولم ّ‬
‫ولم ّ‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫يجوز ّ‬
‫فيهن اإلدغام مع فتح الالم وكسره واإلظهار‪ .‬ومن هذا القسم املفرد املذكر من األمر املخاطب املعلوم‪ ،‬فإن كان عين‬
‫ّ‬
‫الثالث‪ ،‬نحو ُم ّد أصله‪ْ 687‬ام ُد ْد نقل حركة ّ‬
‫الدال األولى إلى امليم‬ ‫مضارعه مضموما جاز فيه اإلظهار واإلدغام مع الحركات ‪18[/‬و]‬
‫ّ ّ‬
‫األول‪ 688‬فيه واستغني عن همزة الوصل فصار ُم ّد بالحركات‬
‫مر‪ ،‬وأدغم ّ‬
‫الثاني بإحدى الحركات‪ ،‬كما ّ‬ ‫فاجتمع ساكنان فحرك‬
‫واستم ّد؛ وهكذا‪689‬‬
‫واعت ّد ْ‬ ‫ّ ْ‬
‫وانق ّد ْ‬ ‫ّ‬
‫الثالث ويجوز امدد‪ .‬وإن لم يكن عين مضارعه مضموما لم يجز فيه ّ‬
‫الض ّم‪ ،‬نحو ف ّر وع ّ‬
‫ِ‬ ‫ض وأعد‬
‫ِ‬ ‫ِ‬

‫‪ 670‬ب س‪ :‬القسم‪.‬‬
‫‪ 671‬أ س ‪ -‬املضارع‪ ،‬صح هامش أ‪.‬‬
‫‪ 672‬ب ‪ -‬املضاعف‪ ،‬وفي هامش‪ :‬أي املضاعف‪.‬‬
‫‪ 673‬ب‪ :‬جارم‪.‬‬
‫‪ 674‬أ‪ :‬األولي‪.‬‬
‫‪ 675‬أ‪ :‬فالتقا‪.‬‬
‫‪ 676‬ع‪ّ :‬‬
‫فحرك‪.‬‬
‫‪ 677‬ع‪ّ :‬‬
‫تحرك‪.‬‬
‫ْ‬
‫‪ 678‬أ‪ِّ :‬لتباع؛ س‪ِ :‬ألبتاع‪.‬‬
‫‪ 679‬س‪ :‬فأدغمت‪.‬‬
‫‪ 680‬ب ع‪ :‬فصار‪.‬‬
‫‪ 681‬ب ‪ +‬الثانية‪.‬‬
‫‪ 682‬أ‪ :‬باظهار‪.‬‬
‫‪ 683‬ع‪ّ :‬‬
‫يغر‪.‬‬
‫‪ 684‬أ ‪ -‬نحو لم‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫ّ‬
‫يحمار‪.‬‬ ‫‪ 685‬س ‪ -‬ولم‬
‫يطمأ ّن‪.‬‬ ‫ّ‬
‫‪ 686‬أ‪ :‬يطمئان؛ ع‪ِ :‬‬
‫‪ 687‬ب‪ :‬أضله‪.‬‬
‫ُ‬
‫‪ 688‬أ‪ :‬اّل َّولي‪.‬‬
‫‪ 689‬ع‪ :‬وكذا‪.‬‬

‫‪95‬‬
‫ْ ّ ْ ّ ْ ّ ْ‬
‫واطمئ ّن‪ 691‬أوامر؛‪ 692‬يجوز ّ‬
‫فيهن اإلظهار‪ 693‬واإلدغام مع فتح‪ 694‬الالم وكسره‪ ،‬وّل يجوز‬ ‫ِ‬ ‫حكم‪ 690‬نحو احمر واحمار واقش ِعر‬
‫ّ‬
‫الض ّم‪.‬‬

‫ّ‬ ‫ّ‬
‫الثاني بسبب ّاتصال ّ‬
‫الضمير‪ ،‬أعني ّ‬ ‫ّ‬
‫املتحركة ونون جمع‬ ‫التاء‬ ‫والقسم‪ 695‬الثالث‪ ،‬أعني ما امتنع فيه اإلدغام‪ ،‬ما سكن‪ 696‬فيه‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫ومددتن ومددن ومددنا ويمددن وتمددن وامددن‪ 698‬وأمددت‬ ‫املؤنث ونون املتكلم مع الغير‪ ،‬نحو مددت ومددتما‪ 697‬ومددتم‬
‫نحو‪ 699‬احمررت‪ 700‬ويحمررن‪ 701‬واحماررت‪ 702‬ويحماررن‪ 703‬واقشعررت‪704‬‬ ‫واعتددت واستمددت‪18[/ .‬ظ] وهكذا حكم‬
‫ويقشعررن‪705.‬‬

‫وكذا إن فصل‪ 706‬بين املثلين بحرف يمتنع اإلدغام‪ ،‬نحو ممدود وإمداد وتمديد وفرار‪ 707‬واستمداد‪708.‬‬

‫‪ 690‬ب ‪ -‬حكم‪ ،‬صح هامش‪.‬‬


‫ّ‬
‫واطمأن‪.‬‬ ‫ّ‬
‫واطمان؛ س‪:‬‬ ‫‪ 691‬أ‪:‬‬
‫ْ‬ ‫ْ‬
‫‪ 692‬ع‪ :‬واقشع ّر واطمأ ّن أمرا‪.‬‬
‫‪ 693‬س‪ :‬اّلظها‪.‬‬
‫‪ 694‬ب ‪ -‬فتح‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 695‬س‪ :‬القسم‪.‬‬
‫‪ 696‬س‪ :‬يسكن‪.‬‬
‫‪ 697‬أ ب س ‪ -‬ومددتما‪.‬‬
‫‪ 698‬ع‪ :‬وا ْمد ْدن‪.‬‬
‫‪ 699‬ب ع ‪ -‬نحو‪.‬‬
‫‪ 700‬ع‪ :‬احمررن‪.‬‬
‫‪ 701‬أ‪ :‬وي ْحمر ْر ُت‪.‬‬
‫‪ 702‬ع‪ :‬واحماررن‪.‬‬
‫‪ 703‬أ ب س ‪ -‬ويحماررن‪.‬‬
‫‪ 704‬ع‪ :‬واقشعررن‪.‬‬
‫‪ 705‬س ‪ -‬ويقشعررن‪.‬‬
‫‪ 706‬ب‪ّ :‬‬
‫فصل‪.‬‬
‫‪ 707‬ب‪ :‬وقر ٌار؛ ع ‪ -‬وفرار‪.‬‬
‫‪ 708‬س‪ :‬وإمدادا وتمديدا وفرارا واستمدادا‪.‬‬

‫‪96‬‬
‫الباب ّ‬
‫الرابع في املثال‬

‫ّ‬
‫وهو ما كان فاؤه وحده حرف علة‪ ،‬نحو وعد ويسر‪.‬‬

‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬


‫الثالثة ساكنة؛ وحروف‪ّ 709‬‬
‫املد هذه‬ ‫ّ‬
‫متحركة؛ وحروف اللين هذه‬ ‫واعلم ّأن حروف العلة الواو والياء واأللف‪ ،‬ساكنة كانت أو‬
‫ّ‬ ‫ّ‬
‫الثالثة ساكنة‪ 710‬مجانسة‪ 711‬حركة ما قبلها لها‪ .‬واأللف ّل يكون أصال في الفعل واّلسم املتمكن؛ بل يكون‪ّ 712‬إما زائدا‪ 713‬كألف‬
‫‪ّ 716‬‬
‫تحمل الحركات‪ ،‬نحو وعد ُوو ِعد إلى‬
‫الصحيح في ّ‬‫سمي مثاّل ملماثلته‪ّ 717‬‬
‫وإنما ّ‬ ‫ناصر‪ 714،‬أو منقلبة من حرف كألف‪ 715‬راس‪.‬‬
‫‪ ّ 718‬ل ّ‬
‫فإنه ّل يجيء منه‪ .‬ويجتمع مع مهموز‬
‫ّ ّ‬ ‫ّ‬
‫الث ّ‬
‫الثي ‪19[/‬و] كلها إّل الباب األو ؛‬ ‫آخرهما‪ ،‬وكذا يُـسـر‪ّ .‬‬
‫ثم ّإن املثال يجيء من أبواب‬ ‫ِ‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫الالم‪ ،‬نحو وجأ؛ واملضاعف‪ ،‬نحو ّ‬ ‫ّ‬
‫يختص بالباب الثالث‪ .‬ويسقط فاؤه إن كان واوا من‬ ‫ود فحينئذ‪720‬‬ ‫العين‪ ،‬كوأد؛‪ 719‬ومهموز‬
‫ّ‬
‫الثاني‪ ،‬نحو يعد وتعد وأعد ونعد وليعد‪ 721‬وّل يعد؛ ومن الباب ّ‬ ‫املضارع واألمر ّ‬
‫الرابع‪ ،‬نحو يهب وليهب‬ ‫والنهي املعلومات من الباب‬

‫السادس‪ ،‬نحو يرث وليرث وّل يرث؛ وفي مخاطب األمر املعلوم يحذف‪ 722‬الهمزة من ّأوله أيضا‪ ،‬نحو ِع ْد وه ْب‬
‫وّل يهب؛ ومن الباب ّ‬

‫‪ 709‬ع‪ :‬وحروف‪.‬‬
‫ّ‬ ‫‪ 710‬س ‪ -‬وحروف ّ‬
‫املد هذه الثالثة ساكنة‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 711‬أ ب س‪ :‬مجانسا‪.‬‬
‫‪ 712‬س‪ :‬تكون‪.‬‬
‫‪ 713‬ب‪ :‬زائد؛ س ع‪ :‬زائدة‪.‬‬
‫‪ 714‬أ‪ :‬فاصر‪.‬‬
‫‪ 715‬س ‪ -‬كألف‪.‬‬
‫‪ 716‬س‪ :‬رأس‪.‬‬
‫‪ 717‬ع‪ :‬ملماثلة‪.‬‬
‫‪ 718‬ع‪ :‬باب‪.‬‬
‫‪ 719‬ع‪ :‬كوأر‪.‬‬
‫‪ 720‬أ ب س‪ :‬فح‪.‬‬
‫‪ 721‬س ‪ +‬ولتعد‪.‬‬
‫‪ 722‬س ع‪ :‬بحذف‪.‬‬

‫‪97‬‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ْ‬
‫ِورث؛‪ 723‬وقد حذف‪ 724‬من الباب الثالث من لفظين فقط‪ ،‬وهما‪ :‬يسع ويطأ؛‪ 725‬ويحذف من املصدر‪ 726‬الذي على ِف ْعلة‪ ،‬بكسر‬
‫الفاء وسكون العين‪ ،‬نحو عدة؛‪ 727‬وتقلب ياء في نحو ميعاد وإيعاد واستيعاد وايجل؛ ‪19[/‬ظ] ّ‬
‫ألن ّ‬
‫كل واو ساكنة إذا كسر ما‬ ‫ِ‬
‫قبلها قلبت ياء‪ ،‬فاء كان أو غيره‪ ،‬نحو اعشيشاب أصله ْ‬
‫اع ِش ْوشاب‪.‬‬

‫ّ‬ ‫ُ‬ ‫ّ‬


‫اصل وأو ْي ِصل‪ .‬وإذا سكن الثاني ّل يجب؛ بل‬
‫متحركان في أول كلمة وجب قلب أوّلهما‪ 729‬همزة‪ ،‬نحو أو ِ‬ ‫ّ‬ ‫وإذا‪ 728‬اجتمع واوان‬
‫ُ‬ ‫يجوز‪ ،‬نحو ُووري ُوأوري‪ .‬وكذا لو كان واحدا مضموما في ّ‬
‫األول‪ ،‬نحو ُو ُجوه وأ ُجوه‪.‬‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬

‫امليمي من املثال الواو ّي غير املضاعف مخالف ّ‬


‫للصحيح؛ ألنه يجيء بكسر العين إن سقط فاؤه في املستقبل‪ ،‬نحو م ْو ِعد‪.‬‬ ‫ّ‬ ‫واملصدر‬
‫ّ‬ ‫كالصحيح‪ ،‬نحو م ْوجل ومو ّد‪ .‬وكذا اسم املكان ّ‬
‫والزمان‪ 730‬مخالف ّ‬ ‫وإن ثبت أو كان مضاعفا فبالفتح ّ‬
‫للصحيح؛ ألنه يجيء من‬
‫جميع األبواب بالكسر‪ ،‬ثبت فاؤه في املستقبل أو سقط‪ ،‬نحو م ْوعد وم ْوجل بعد ‪20[/‬و] أن لم يكن مضاعفا؛ ّ‬
‫فإن حكمه كحكم‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬
‫ّ‬
‫الصحيح‪.‬‬

‫ْ‬
‫‪ 723‬س‪ِ :‬ورث وه ْب‪.‬‬
‫‪ 724‬ع‪ :‬خذف‪.‬‬
‫‪ 725‬أ‪ :‬ويط ُآء‪.‬‬
‫‪ 726‬ب ‪ -‬املصدر‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 727‬ع‪ِ :‬عد ِة‪.‬‬
‫‪ 728‬أ‪ :‬وإذ‪.‬‬
‫‪ 729‬أ س‪ :‬اوليهما‪.‬‬
‫‪ 730‬ب‪ :‬واسم ّ‬
‫الزمان‪.‬‬

‫‪98‬‬
‫كل ياء ساكنة إذا ّ‬
‫ألن ّ‬ ‫ُ ُ‬
‫ظ ُوموقـظ؛ ّ‬ ‫ُ‬ ‫ّ‬
‫ضم ما قبلها قلبت واوا‪ ،‬فاء كانت‪ 734‬أو غيره‪.‬‬ ‫ِ‬ ‫وأما الياء‪ 731‬فتقلب واوا في‪ 732‬نحو‪ 733‬أو ِقظ ويو ِقـ‬
‫يائيا‪ ،‬تقلبهما تاء وتدغم‪ 736‬في تاء اّلفتعال في جميع تصاريفه‪ ،‬نحو ّاتعد ّيتعد ّ‬
‫متعد‪737‬‬ ‫وإذا بنيت‪ 735‬افتعل من املثال‪ّ ،‬‬
‫واويا كان أو ّ‬
‫ّ ‪ّ 739‬‬
‫اتسار‪740.‬‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫اتعاد‪ 738‬واتسر يتسر متسر‬

‫كالصحيح‪ ،‬نحو وعد ُوعد واعد م ْو ُعود وأ ْوعد وو َّعد‪ 741‬وواعد‪ 742‬وتو َّعد وتواعد‪ْ 743‬‬
‫واست ْوعد؛‬ ‫عل؛ بل يكون ّ‬ ‫وفي غير ما ذكر ّل ي ّ‬
‫ِ‬ ‫ِ‬
‫وكذا يُـسـر وأ ْيسر‪ 744‬وتي َّ‬
‫سر وتياسر‪745.‬‬
‫ِ‬

‫‪ 731‬أ‪ :‬الࢨآ‪.‬‬
‫‪ 732‬ع ‪ -‬في‪.‬‬
‫‪ 733‬س ‪ -‬نحو‪.‬‬
‫‪ 734‬ع‪ :‬كان‪.‬‬
‫‪ 735‬س‪ :‬أبنيت‪.‬‬
‫‪ 736‬ب‪ :‬تدغم‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 737‬أ ‪ّ -‬‬
‫متعد‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 738‬س‪ :‬اتعادا‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 739‬ب س ‪ -‬متسر‪ ،‬صح هامش س‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 740‬أ‪ :‬اتسا؛ س‪ :‬اتسارا‪.‬‬
‫‪ 741‬أ‪ :‬ووع َّد‪.‬‬
‫‪ 742‬ب ‪ -‬وو َّعد وواعد‪.‬‬
‫‪ 743‬ب‪ :‬وتو َّ‬
‫اعد‪.‬‬
‫‪ 744‬أ‪ :‬وي ْيسر؛ ب س‪ُ :‬وي ِسر‪.‬‬
‫‪ 745‬أ‪ :‬ويتاسر‪.‬‬

‫‪99‬‬
‫الباب الخامس في األجوف‬

‫ّ ّ‬
‫سمي أجوف‪ 746‬لخ ّلو‪ 747‬وسطه عن حرف صحيح‪ .‬ويجتمع مع مهموز الفاء‪ ،‬نحو آب؛‬
‫وإنما ّ‬ ‫وهو ما كان عينه وحده حرف علة‪.‬‬
‫الالم‪ ،‬نحو جاء‪ .‬وّل يجيء ّإّل من دعائم األبواب؛ والواو ّي منه ّل يجيء من يف ِعل بالكسر‪ ،‬وّل ّ‬
‫اليائي من ُ‬
‫يفعل‬
‫ّ‬
‫ومع ‪20[/‬ظ] مهموز‬
‫ّ‬
‫بالض ّم‪.‬‬

‫تصرفهما‪ ،‬نحو ما أ ْقول ُه وأ ْقو ْل به وما أ ْبيع ُه وأ ْبي ْع به؛ وّل أ ْفعل‪ ،‬سواء كان صفة ّ‬
‫مشبهة‪749،‬‬
‫ِ ِِ‬ ‫ِ ِِ‬ ‫عجب لعدم ّ‬ ‫يعل منه صيغتا‪ّ 748‬‬
‫الت ّ‬ ‫وّل ّ‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫للتفضيل‪ ،‬نحو أ ْحوط وأ ْقيس؛ لئال يلتبس بالفعل املتكلم؛ وّل املصدر الذي على ف ْعل‪ ،‬بفتح الفاء وسكون‬ ‫نحو أ ْسود وأ ْبيض؛ أو ّ‬
‫ّ‬ ‫املرة‪ ،‬نحو ق ْولة وب ْيعة؛ ّ‬
‫ألن الواو والياء إذا سكنتا سكونا ّ‬ ‫العين‪ ،‬نحو ق ْول وب ْيع؛ وّل بناء ّ‬
‫أصليا وانفتح ما قبلهما ّل يعالن‪ .‬وّل‬
‫ّ‬ ‫للثقل؛‪ّ 750‬إّل عند‪ 751‬هذيل‪ 752،‬نحو قوّلت وبيعات‪ .‬وّل بناء ّ‬
‫ّ ّ‬
‫النوع؛ إّل أن يكون عينه‪ 753‬واوا‬ ‫يجوز تحريك العين في جمع بناء املرة‬

‫وم ْوتة؛‪ 758‬ويجوز في جمعه‪21[/ 759‬و] تحريك‬ ‫ْ‬


‫وميتة أصلهما‪ِ 756‬موقة‪ِ 757‬‬
‫فتقلب‪ 754‬ياء لسكونها وانكسار ما قبلها‪ ،‬نحو ِميقة‪ِ 755‬‬

‫‪ 746‬ع‪ :‬أجوفا‪.‬‬
‫‪ 747‬أ‪ :‬لخلق‪.‬‬
‫‪ 748‬س‪ :‬صيغة‪.‬‬
‫‪ 749‬أ‪ّ :‬‬
‫مشبهه‪.‬‬
‫َّ‬
‫‪ 750‬أ‪ :‬للث ّق ِل‪.‬‬
‫‪ 751‬ع ‪ +‬بني‪.‬‬
‫‪ 752‬أ ب ع‪ :‬هزيل‪.‬‬
‫‪ 753‬أ ب س ‪ -‬عينه‪ ،‬وفي هامش ب‪ :‬أي العين‪.‬‬
‫‪ 754‬أ‪ :‬فتىقلب‪.‬‬
‫‪ 755‬ب ع‪ :‬بيعة‪.‬‬
‫ومينة اصلها؛ ب ع‪ :‬أصلها‪.‬‬ ‫أ‪ِ :‬بيعة ِ‬
‫‪756‬‬

‫‪ 757‬أ ب ع ‪ِ -‬م ْوقة‪.‬‬


‫‪ 758‬أ ب ع‪ِ :‬م ْوتة‪.‬‬
‫‪ 759‬ب ‪ -‬جمعه‪ ،‬صح هامش‪.‬‬

‫‪100‬‬
‫ْ‬
‫السكون‪ ،‬نحو‪ 762‬بيـعات‪ .‬وّل مبالغة املصدر‪ ،‬نحو ت ْقوال‪ .‬وّل صيغتا‪ 763‬اسم اآللة‪ ،‬نحو م ْقول‪764‬‬
‫عينه‪ 760‬بالفتح وإبقاؤه‪ 761‬على ّ‬
‫ِ‬
‫ْ‬ ‫ْ ‪ْ 765‬‬
‫ومخياط‪ 766.‬وّل اسم الفعل‪ ،‬نحو قو ِال‪ .‬وّل ما عدا‪ 767‬أربعة أبنية‪ 768‬من املزيد فيه‪ 769،‬أفعل وافتعل وانفعل‬ ‫ومخيط ِ‬ ‫ومقوال ِ‬ ‫ِ‬
‫فعل‪ ،‬نحو ُقوول‪ُ 772‬‬ ‫‪ّ 770‬‬
‫وس ِوير؛‬ ‫ِ‬
‫لئال يلتبسا‪ 771‬بمجهول ّ‬ ‫واستفعل‪ ،‬نحو ق َّول وم َّيز وقاول وساير؛ وّل يدغم أيضا في مجهوليهما‬
‫ُ‬ ‫ُُ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫َّ‬ ‫َّ‬
‫وول وت ُم ِويز؛‬
‫ونحو‪ 773‬تقول وتميز وتقاول‪ 774‬وتمايز‪ ،‬وّل يدغم أيضا في مجهوليهما‪ 775‬لئال يلتبسا‪ 776‬بمجهول تفعل‪ 777،‬نحو‪ 778‬تق ِ‬
‫ّ‬ ‫واسو َّاد ْ‬
‫وابي َّ‬ ‫ض ْ‬ ‫اسو َّد ْ‬
‫وابي َّ‬ ‫ونحو ْ‬
‫اض‪ .‬وكذا جميع تصاريف هذه املذكورات‪ 779‬من األمثلة املختلفة واملطردة‪.‬‬

‫ّ‬
‫ويعل ما عداها‪ .‬وإعالله خمسة أنواع‪:‬‬

‫‪ 760‬ب ‪ -‬عينه‪ ،‬صح هامش‪.‬‬


‫‪ 761‬ب‪ :‬وابقاه‪.‬‬
‫‪ 762‬ب ‪ -‬نحو‪.‬‬
‫‪ 763‬أ‪ :‬صيفتا‪.‬‬
‫‪ 764‬أ ‪ -‬مقول‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 765‬أ‪ :‬مقوال‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 766‬أ‪ :‬ومحياط‪.‬‬
‫‪ 767‬ب‪ :‬عد‪.‬‬
‫ابنية‪.‬‬
‫أ‪ :‬اربعة ِ‬
‫‪768‬‬

‫‪ 769‬س ‪ +‬نحو‪.‬‬
‫‪ 770‬أ س‪ :‬مجهولهما‪.‬‬
‫‪ 771‬أ‪ :‬يلتبس‪.‬‬
‫ُ‬
‫‪ 772‬س‪ :‬ق ّول‪.‬‬
‫‪ 773‬أ ‪ -‬نحو‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 774‬أ‪ :‬وتفاول‪.‬‬
‫‪ 775‬أ‪ :‬مجهولهما؛ ب‪ :‬مجليهما؛ س‪ :‬مجهوملا؛ س ‪ +‬كاإلعالل‪.‬‬
‫‪ 776‬س‪ :‬يلتبس‪.‬‬
‫‪ 777‬أ‪ّ :‬‬
‫تقعل‪.‬‬
‫‪ 778‬س‪ :‬ىحو‪.‬‬
‫‪ 779‬ع‪ :‬املذكورة‪.‬‬

‫‪101‬‬
‫ّ‬
‫األول قلب عينه‪ ،‬واوا كان أو ياء‪ ،‬ألفا‪ .‬وذلك إذا تح ّركتا وانفتح ما قبلهما‪ 780‬ابتداء‪21[/ 781،‬ظ] نحو قال وباع وانقاد واختار‬
‫التقدير‪ّ .‬‬
‫ثم إن اجتمع‬ ‫ويتحد فيهما لفظ‪ 784‬الفاعل واملفعول ويختلف ّ‬ ‫وينقاد ويختار ُوينقاد ُويختار‪ُ 782‬ومنقاد‪ُ 783‬ومختار‪ّ ،‬‬

‫ُْ‬ ‫ُْ‬ ‫ُ‬ ‫ُ‬ ‫ْ‬ ‫ْ‬


‫ساكنان يحذف‪ 785‬األلف املقلوبة‪ ،‬نحو انق ْدن واخت ْرن معلومين إلى آخرهما ويـ ْنق ْدن وتـ ْنق ْدن ويـخت ْرن وتـخت ْرن معلومات‬
‫متحرك ّ‬ ‫الثي ّ‬ ‫‪ّ 788‬‬
‫يبدل‬ ‫ّ‬ ‫املتصل به ضمير‬ ‫الث ّ‬ ‫ومجهوّلت؛ ونحو‪ 786‬لينق ْد وّل ينق ْد ولم ينق ْد وليخت ْر وّل يخت ْر ولم يخت ْر‪ 787.‬وفي ماض ي‬
‫دل على الياء أو البنية‪ ،‬نحو ب ْعن وخ ْفن إلى آخرهما؛‪789‬‬
‫حركة الفاء من الفتحة إلى الكسرة إن كان عينه ياء أو واوا مكسورة لي ّ‬
‫ِ‬ ‫ِ‬
‫ُْ‬ ‫وإلى‪ّ 790‬‬
‫الض ّمة إن كان عينه واوا مفتوحة ّ‬
‫ليدل‪ 791‬عليها‪ 792،‬نحو قلن إلى آخره‪.‬‬

‫ّ‬
‫تحركتا وما قبلهما ساكن صحيح‪ ،‬نحو ي ُقو ُل وي ِب ُيع وم ِبيع‬
‫والثاني نقل حركة العين إلى ما قبله‪ 793،‬واوا‪ 794‬كان أو ياء‪ .‬وذلك إذا ّ‬

‫‪22[/‬و] ُوأبيع‪ُ 795‬ويب ُيع‪ْ 796‬‬


‫واس ُت ِبيع‪ 797‬وي ْست ِب ُيع ُوم ْست ِبيع ُوم ِبيع‪ 798.‬وإن كان العين واوا مكسورة ينقلب‪ 799‬بعد نقل حركته إلى ما‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬

‫‪ 780‬أ‪ :‬قبلها‪.‬‬
‫‪ 781‬س ع ‪ -‬ابتداء‪ ،‬صح هامش س‪.‬‬
‫‪ 782‬س ع ‪ُ -‬وينقاد ُويختار‪.‬‬
‫‪ 783‬أ‪ :‬ومنقا‪.‬‬
‫‪ 784‬أ‪ :‬لفظا‪.‬‬
‫‪ 785‬س‪ :‬تحذف‪.‬‬
‫‪ 786‬ب‪ :‬نحو‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 787‬أ ب ع ‪ -‬وّل يخت ْر ولم يخت ْر‪.‬‬
‫‪ 788‬س‪ :‬املاض ي‪.‬‬
‫‪ 789‬س ‪ +‬أو‪.‬‬
‫‪ 790‬س‪ :‬إلى‪.‬‬
‫‪ 791‬ع‪ّ :‬‬
‫لتدل‪.‬‬
‫‪ 792‬س‪ :‬عليهما‪.‬‬
‫‪ 793‬ع‪ :‬قبلها‪.‬‬
‫‪ 794‬أ‪ :‬واو‪.‬‬
‫ُ‬
‫‪ 795‬ب‪ :‬وأ ِب ُيع؛ ع‪ :‬وأ ِب ُيع‪.‬‬
‫‪ 796‬أ‪ :‬و ُي ِبيع‪.‬‬
‫‪ 797‬س‪ :‬وابيع ونبيع واستبيع؛ س ‪ +‬ونستبيع؛ ع‪ :‬وأ ْست ِب ُيع‪.‬‬
‫‪ 798‬س ‪ُ -‬وم ْست ِبيع ُوم ِبيع‪ ،‬وفي هامش‪ :‬مبيع ومستبيع؛ ب ع‪ُ :‬وم ِبيع ُوم ْست ِبيع‪.‬‬
‫‪ 799‬ع‪ :‬فيقلب‪.‬‬

‫‪102‬‬
‫واس ُت ِقيم وي ْست ِق ُ‬
‫يم ُوم ِقيم ُوم ْست ِقيم‪ .‬وإن كان العين مفتوحا‪ ،‬واوا كان‬ ‫قبله‪ 800‬ياء لسكونها وانكسار ما قبلها‪ ،‬نحو ُأ ِقيم ُوي ِق ُ‬
‫يم‪ْ 801‬‬
‫ُ ُ ُ ُ ُ ُ‬ ‫أو ياء‪ ،‬قلبت ألفا‪ ،‬بعد نقل حركتهما إلى ما قبلهما‪ّ 802،‬‬
‫اع يـخاف‬ ‫لتحركهما‪ 803‬في األصل وانفتاح ما قبلهما‪ 804‬اآلن‪ 805،‬نحو يقال ويب‬
‫واستقام ُويق ُام‪ُ 807‬وي ْستق ُام ُومقام ُوم ْستقام؛‪ 808‬ومقام‪ 809‬مصد ا‪ 810‬أو مكانا ويجمع باأللف ّ‬
‫والتاء‪ ،‬نحو مقامات‪.‬‬ ‫ر‬ ‫اب‪ 806‬وأقام ْ‬‫يُـه ُ‬

‫النقل يحذف العين؛ نحو أقمن واستقمن معلومين ومجهولين إلى آخرهما‪ ،‬ونحو لي ُق ْل‪ 812‬وليب ْع وّل‪813‬‬
‫وإن‪ 811‬اجتمع ساكنان بعد ّ‬
‫ِ‬
‫ْ‬ ‫ُ‬ ‫ْ‬ ‫ْ‬
‫ي ُق ْل‪ 814‬وّل ي ِب ْع‪22[/ 815‬ظ] ولم ي ُق ْل ولم ي ِب ْع‪ 816‬وي ُقلن‪ 817‬وت ُقلن وي ِب ْعن وت ِب ْعن‪ 818.‬وفي نحو ق ْل ِوب ْع وخف وه ْب يستغنى‪ 819‬عن‬

‫واس ِتقامة أصلهما‬ ‫ويعوض ّ‬


‫التاء عن املحذوف‪ 821‬في آخر مصدري‪ 822‬باب اإلفعال واّلستفعال‪ ،‬نحو إقامة ْ‬ ‫الهمزة لحركة‪ 820‬الفاء‪ّ .‬‬
‫ِ‬
‫املجرد يحذف العين كما في غيره عند األخفش‪ ،‬نحو م ُقول لكن في ّ‬
‫اليائي ّ‬
‫تبدل‪823‬‬ ‫الثي ّ‬ ‫ّ‬
‫الث ّ‬ ‫إ ْقوام ْ‬
‫واست ْقوام‪ .‬وفي مفعول األجوف من‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬

‫‪ 800‬س‪ :‬قبلها‪.‬‬
‫‪ 801‬أ‪ُ :‬ول ُ‬
‫قيم‪.‬‬
‫‪ 802‬أ‪ :‬قبلها‪.‬‬
‫‪ 803‬أ ب س‪ّ :‬‬
‫لتحركها‪.‬‬
‫‪ 804‬أ ب س‪ :‬قبلها‪.‬‬
‫‪ 805‬ع‪ :‬أآلن‪.‬‬
‫‪ 806‬ب‪ :‬يهاب‪.‬‬
‫‪ 807‬ب‪ :‬ويقا‪.‬‬
‫‪ 808‬ع ‪ُ -‬ومقام ُوم ْستقام‪.‬‬
‫ُ‬
‫‪ 809‬ع‪ :‬ومـقام‪.‬‬
‫‪ 810‬ب ‪ +‬كان‪.‬‬
‫‪ 811‬ب ‪ -‬إن‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 812‬أ‪ْ :‬‬
‫ليق ُل‪.‬‬
‫‪ 813‬ع‪ّ :‬ل‪.‬‬
‫‪ 814‬ب‪ :‬تقل‪.‬‬
‫‪ 815‬ب ‪ -‬وّل ي ِب ْع‪.‬‬
‫‪ 816‬أ ب س ‪ -‬ولم ي ِب ْع‪.‬‬
‫‪ 817‬ب‪ :‬ولم يقلن‪.‬‬
‫‪ 818‬أ‪ :‬ويب ْعن وتب ْعن‪.‬‬
‫‪ 819‬ع‪ :‬ويستغنى‪.‬‬
‫‪ 820‬ع‪ :‬بحركة‪.‬‬
‫‪ 821‬ب‪ :‬املحذوفة‪.‬‬
‫‪ 822‬أ‪ :‬مصدر ّي؛ ب‪ :‬مصدر‪.‬‬
‫‪ 823‬ع‪ّ :‬‬
‫يبدل‪.‬‬

‫‪103‬‬
‫حركة ما قبل العين إلى الكسرة ّ‬
‫لتدل على الياء املحذوفة فينقلب واو املفعول ياء لسكونها وانكسار ما قبلها‪ ،‬نحو م ِكيل أصله‬
‫ّ‬ ‫ّ‬
‫اليائي إلى الكسرة لئال ينقلب الياء إلى‪ 824‬الواو‪825‬‬ ‫م ْك ُيول؛ وقال سيبويه املحذوف واو املفعول ّ‬
‫ويبدل حركة ما قبل العين في‬

‫فيلتبس بالواو ّي‪.‬‬

‫الثي ّ‬ ‫ّ‬
‫الث ّ‬ ‫ّ‬
‫املجرد‪ ،‬نحو قائل وكائل إلى آخرهما‪.‬‬ ‫والثالث‪ 826‬قلب عينه‪ ،‬واوا كان أو ياء‪ ،‬همزة‪23[/ .‬و] وذلك في اسم الفاعل من‬

‫أعل فعلها إذا كان عينها واوا كسر‪ 829‬ما قبلها‪ ،‬نحو قيام وصيام وقيم وصيم‪830‬‬
‫ّ‬
‫والرابع قلب عينه ياء‪ 827.‬وذلك في املصادر‪ 828‬التي ّ‬
‫ّ‬
‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬
‫بخالف قوام؛ ّ‬
‫ألن فعله‪ ،‬وهو قاوم‪ ،‬لم ّ‬
‫يعل‪.‬‬ ‫ِ‬

‫والخامس سلب حركة ما قبل‪ 831‬العين ونقل حركته إليه‪ ،‬واوا كان أو ياء‪ .‬وذلك إذا كانا‪ 832‬مكسورين بعد ّ‬
‫ضمة كما في مجهول‬
‫ْ‬ ‫الثي ّ‬ ‫ّ‬
‫الث ّ‬
‫املجرد‪ 833‬وبابي اّلنفعال واّلفتعال‪ ،‬نحو ِبيع واخ ِتير مجهولين‪ .‬وإن كان العين واوا ينقلب ياء لسكونها وانكسار‬ ‫املاض ي من‬
‫ْ‬ ‫ْ‬ ‫ْ‬ ‫ْ‬
‫ما قبلها‪ ،‬نحو ِقيل وان ِقيد‪ 834‬مجهولين‪ .‬ولو اجتمع ساكنان يحذف العين‪ ،‬نحو ِقلن ِوب ْعن واخ ِت ْرن‪ 835‬وان ِق ْدن مجهوّلت‪.‬‬

‫‪ 824‬ع ‪ -‬إلى‪.‬‬
‫‪ 825‬ع‪ :‬واوا‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 826‬ب‪ :‬الثالث‪.‬‬
‫‪ 827‬ب ‪ -‬ياء‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 828‬أ‪ :‬املصادد؛ ع‪ :‬املصدر‪.‬‬
‫‪ 829‬س‪ :‬وكسر‪.‬‬
‫وصيم‪ ،‬صح هامش س‪.‬‬
‫سبع‪ِ -‬‬
‫‪830‬‬

‫‪ 831‬أ‪ :‬قبل‪.‬‬
‫‪ 832‬ب‪ :‬كان‪.‬‬
‫‪ 833‬ع ‪ -‬امل ّ‬
‫جرد‪.‬‬
‫ُْ‬
‫‪ 834‬ع‪ :‬وأن ِقيد‪.‬‬
‫ُ‬
‫‪ 835‬ع‪ :‬وأخ ِت ْرن‪.‬‬

‫‪104‬‬
‫السادس في ّ‬
‫الناقص‬ ‫الباب ّ‬

‫ّ‬
‫وهو ما كان ّلمه وحده حرف علة‪23[/ .‬ظ] ويجتمع مع مهموز الفاء‪ ،‬نحو أبى؛‪ 836‬ومع مهموز العين‪ ،‬نحو رأى‪ .‬وّل يجيء الواو ّي‬
‫يفعل ّ‬
‫بالض ّم‪.‬‬ ‫اليائي‪ 837‬من ُ‬
‫ّ‬ ‫من يف ِعل بالكسر‪ ،‬وّل‬

‫واسم ّ‬
‫الزمان واملكان منه يجيء بفتح العين وإن كان من يفعل‪ ،‬بكسر العين‪ ،‬نحو مغزى ومرمى‪838.‬‬
‫ِ‬

‫يعل الواو إذا‪ 839‬كان ثالثا ساكنا وما قبلها‪ 840‬مفتوح‪ 841،‬نحو غز ْون إلى آخره؛ أو كان ما قبلها مضموما وهي‪ 842‬ساكنة أو‬
‫وّل ّ‬

‫ويغزون ُ‬
‫واغزون‪845.‬‬ ‫واغزوا‪ 843،‬ونحو س ُرون‪ 844‬إلى آخره ُ‬
‫ويغزوان ُ‬
‫يغزو ُ‬
‫مفتوحة في الفعل‪ ،‬نحو س ُرو ولن ُ‬

‫ْ‬ ‫وّل ّ‬
‫خشيت‬
‫وارميا‪ ،‬ونحو ِ‬ ‫يعل الياء إذا كان ما قبلها مكسورا وهي ساكنة أو مفتوحة‪ ،‬نحو خ ِش ي وخ ِشيت ولن ي ْر ِمي ِ‬
‫ويرميان‪ِ 846‬‬
‫يعل إذا كانت ساكنة وما قبلها مفتوح‪ ،‬نحو رم ْين واشترْين إلى آخرهما‪.‬‬
‫وارمين؛‪ 847‬وكذا ّل ّ‬
‫وترمين ِ‬
‫ِ‬

‫ّ‬
‫وّل يعالن ‪24[/‬و] إذا كان ما قبلهما ساكنا صحيحا‪ ،‬نحو غ ْزو وغ ْزوة ور ْمي ور ْمية‪.‬‬

‫‪ 836‬أ‪ :‬ابي‪.‬‬
‫ّ‬
‫الياتي‪.‬‬ ‫‪ 837‬أ‪:‬‬
‫‪ 838‬أ‪ :‬ومر ًى‪.‬‬
‫‪ 839‬ب‪ :‬الواو ّي إن‪.‬‬
‫‪ 840‬س‪ :‬قبله‪.‬‬
‫‪ 841‬ب‪ :‬مفتوحا‪.‬‬
‫‪ 842‬ب‪ :‬وكان‪.‬‬
‫‪ 843‬ب‪ :‬اغزوان‪.‬‬
‫‪ 844‬أ‪ :‬س ْرون‪.‬‬
‫‪ 845‬أ‪ :‬واغرون‪.‬‬
‫‪ 846‬ب ‪ -‬يرميان؛ ع‪ :‬وي ْر ِميا‪.‬‬
‫ّ‬
‫وارمين‪.‬‬ ‫‪ 847‬س‪:‬‬

‫‪105‬‬
‫وجمع بناء ّ‬
‫النوع من الواو ّي يخالف ّ‬
‫الصحيح في جواز تسكين العين مع فتحه وعدم جواز كسره‪.‬‬

‫وإعالل ّ‬
‫الناقص سبعة أنواع‪848:‬‬

‫ّ‬
‫مختص بالواو‪ ،‬وهو قلبه ياء‪ .‬وذلك في موضعين‪ :‬أحدهما إذا كان ما قبلها مكسورا‪ ،‬نحو ر ِض ي أصله ر ِضو بدليل رضوان‪،‬‬ ‫ّ‬
‫األول‬
‫ُ‬
‫وغزي مجهول غزا‪ ،‬وكذا أ ْعطي غازية؛‪ 849‬وثانيهما إذا كانت رابعة فصاعدا ولم يكن ما قبلها مضموما‪ ،‬نحو أعطين إلى آخره‪850،‬‬ ‫ُ‬
‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬
‫ُ ْ ‪ْ ُ 851‬‬
‫وليغزيا مجهولين‪.‬‬ ‫وكذا يغزي ِان‬

‫تحركتا‪ 852‬وانفتح ما قبلهما ولم‪ 853‬يكن بعدهما ألف ّ‬ ‫ّ‬


‫والثاني قلب ّلمه‪ ،‬واوا كان أو ياء‪ ،‬ألفا‪ .‬وذلك إذا ّ‬
‫التثنية أو ياؤها‪ 854‬أو ألف‬
‫ّ‬
‫جمع‪ 855‬املؤنث ولم يلزم اجتماع اإلعاللين في حرفين متواليين ‪24[/‬ظ] في كلمة واحدة من جنس واحد‪ ،‬نحو غزا ورمى وأعطى‬
‫افعل‪ ،‬أصله ْ عوو ولم يدغم ّ‬
‫لتقدم اإلعالل على اإلدغام؛ بل‬ ‫واعر ْورى ْ‬
‫وارعوى‪ 857،‬وهو ناقص من باب ّ‬ ‫واشترى واستقص ى‪ْ 856‬‬
‫ار‬
‫ضم ما قبلها ّ‬
‫ثم قلبت ألفا فصار ْارعوى ولم تقلب واوه ألفا مع ّ‬ ‫الثانية ياء لوقوعها خامسة بال ّ‬‫ّ‬
‫تحركها وانفتاح ما‬ ‫قلبت‪ 858‬الواو‬
‫ّ‬
‫لئال يلزم اجتماع اإلعاللين‪ .‬وكذا نحو املغزى واملرمى ُومراماة‪ 859،‬مصد ا من باب املفاعلة‪ .‬وإذا كان‪ 860‬بعدهما ألف ّ‬
‫التثنية‬ ‫ر‬ ‫قبلها‬

‫‪ 848‬ب ‪ -‬أنواع‪.‬‬
‫وغازية‪.‬‬
‫ب‪ِ :‬‬
‫‪849‬‬

‫‪ 850‬أ‪ :‬الخ‪.‬‬
‫‪ 851‬أ‪ُ :‬يغزي ِان‪.‬‬
‫تحر ّ‬
‫كتا‪.‬‬ ‫‪ 852‬أ‪ّ :‬‬
‫‪ 853‬ب ‪ -‬لم‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 854‬أ‪ :‬ياوها‪.‬‬
‫‪ 855‬أ ‪ -‬جمع‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 856‬س‪ :‬واستقعى‪.‬‬
‫واعر ْوري ْ‬
‫وارعوي‪.‬‬ ‫‪ 857‬ب‪ :‬ورمي وأعطى واشتري واستقص ى ْ‬

‫‪ 858‬أ‪ :‬قلب‪.‬‬
‫‪ 859‬أ‪ُ :‬ومراة؛ س‪ُ :‬مرامات‪.‬‬
‫‪ 860‬ب‪ :‬كا؛ ب ‪ +‬ما‪.‬‬

‫‪106‬‬
‫ْ ُ و ‪ْ 864 ْ ُ 863‬‬
‫واخشيا ُوم ْعطيان ُوم ْعطي ْين‪ّ 865.‬‬ ‫ُْ‬ ‫ّ‬
‫ثم بعد القلب‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫أو ياؤها‪ّ 861‬ل‪ 862‬يعالن‪ ،‬نحو غزوا ورميا وأ ْعطيا ويـخشي ِان ويغز ِان ويغزي ِان‬

‫إن اجتمع ساكنان يحذف‪ 866‬األلف املقلوبة وأبقي ما قبلها على الفتح‪ ،‬نحو غز ْوا ورم ْوا وأ ْعط ْوا واشتر ْوا واستقص ْوا‪25[/ .‬و]‬
‫التاء لعروضها‪ .‬وكذا‪ 868‬نحو‪ُ 869‬م ْعط ْون ُوم ْ‬
‫صطف ْون‬ ‫ّ‬
‫املؤنث‪ ،‬نحو غز ْت؛ وتثنيتها‪ ،‬نحو غزتا‪ ،‬وّل يعتبر‪ 867‬بحركة ّ‬ ‫وكذا املفرد‬
‫ْ ْن ْ‬
‫خش ْون‪870.‬‬‫ويخشو وأ‬

‫وم ْغزاء واسم الفعل‪ ،‬نحو غز ِاء‪ّ ،‬‬ ‫ْ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬
‫وكل مصدر‬ ‫والثالث قلبهما همزة‪ .‬وذلك إذا وقعتا بعد ألف زائدة في الطرف كما في نحو‪ 871‬تغزاء ِ‬
‫من املزيد فيه كان‪ 872‬قبل آخره ألف‪ 873،‬نحو إعطاء ورماء‪ 874‬واشتراء واستقصاء ْ‬
‫وار ِعواء‪.‬‬ ‫ِ‬
‫ْ‬
‫والرابع‪ 875‬سلب حركتهما‪ .‬وذلك إذا كانا مضمومين أو مكسورين ولم يكن‪ 876‬ما قبلهما مفتوحا‪ ،‬نحو يغ ُزو‪ 877‬وي ْر ِمي وت ْر ِمين مفردة‬
‫ّ‬

‫ثم إن‪ 879‬اجتمع ساكنان يحذفان‪ ،‬نحو غاز ورام ُوم ْعط ُوم ْشتر‪ .‬وإن كان‪ 880‬بعدهما واو الجمع ّ‬
‫والرامي‪ّ 878.‬‬
‫يضم ما‬ ‫والغازي ّ ِ‬
‫ِ‬

‫‪ 861‬ب ع‪ :‬ياؤه‪.‬‬
‫‪ 862‬أ‪ :‬يآوهال‪.‬‬
‫ْ‬
‫‪ 863‬أ ب ‪ -‬ويغ ُزو ِان‪.‬‬
‫ْ‬
‫‪ 864‬س ‪ُ -‬ويغزي ِان‪.‬‬
‫عطي ْين‪.‬‬ ‫ُ‬ ‫ُ‬
‫ب‪ :‬ومعطيا ومعطين؛ س‪ :‬وم ِ‬
‫عطيان وم ِ‬
‫‪865‬‬

‫‪ 866‬ع‪ :‬تحذف‪.‬‬
‫ُ‬ ‫ّ‬
‫‪ 867‬أ‪ :‬يقبر؛ س‪ :‬املفردة املؤنثه وتثنيتها نحو غز ْت غزتا وّل ت ْعتبر‪.‬‬
‫‪ 868‬أ ‪ -‬وكذا‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 869‬ع ‪ -‬نحو‪.‬‬
‫ْ‬ ‫ْ‬
‫‪ 870‬أ‪ :‬وِاخش ْوا؛ س‪ِ :‬واخش ْون‪.‬‬
‫‪ 871‬ع ‪ -‬نحو‪.‬‬
‫‪ 872‬ب‪ :‬كا‪ ،‬صح هامش؛ س ‪ -‬كان‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 873‬أ ‪ -‬ألف‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 874‬وفي هامش أ‪ :‬وإرماء نسخة؛ ع‪ :‬وإرماء‪.‬‬
‫‪ 875‬ب ‪ّ -‬‬
‫الرابع‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 876‬ب ‪ -‬يكن‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 877‬أ‪ :‬يغرو؛ س‪ :‬يغزوا‪.‬‬
‫‪ 878‬ب‪ :‬والرامى‪.‬‬
‫‪ 879‬ع‪ :‬إذا‪.‬‬
‫‪ 880‬ب‪ :‬كا؛ ب ‪ +‬ما‪.‬‬

‫‪107‬‬
‫ُ‬ ‫ويرمون ُ‬
‫وغازون ومعطون اسم فاعل‪25[/ 883.‬ظ] وإن كان‪884‬‬ ‫ضوا وخ ُشوا‪ُ 882‬‬
‫ويغزون ُ‬ ‫ليصح‪ 881‬الواو‪ ،‬نحو ر ُ‬
‫ّ‬ ‫قبلهما بعد حذفهما‬
‫ْ‬
‫واغزي‪886.‬‬ ‫ْ‬ ‫بعدهما ياء ّ‬
‫ِ‬ ‫الضمير يكسر ما قبلهما‪ 885،‬نحو تغزين‬
‫ِ‬

‫ضمة ما قبلهما كسرة فتقلب‪ 887‬الواو ياء ّ‬


‫ثم يحذف حركتهما‪ ،‬وإن‪ 888‬اجتمع ساكنان يحذفان أيضا‪ .‬وذلك إذا‬ ‫والخامس تبديل ّ‬

‫والتعاطي‪ ،‬ونحو ّ‬ ‫‪ّ ّ ّ 890‬‬


‫والترامي‪ّ 891‬‬ ‫فعل ّ‬ ‫ضمة في اّلسم كما في مصدري باب ّ‬
‫الت ّ‬ ‫ّ‬
‫الطرف بعد ّ‬
‫تمن‬ ‫والتفاعل‪ ،‬نحو التمني‬ ‫كانا‪ 889‬في‬

‫وترام وتعاط‪.‬‬

‫‪ْ ُ ْ 892‬‬
‫واغ ُز وّل‪893‬‬ ‫ّ‬
‫بهن ضمير‪ ،‬نحو ليغز‬ ‫والنهي وما دخله الجازم إذا لم ّيتصل‬
‫والسادس إسقاطهما عالمة للجزم‪ .‬وذلك في األمر ّ‬
‫ّ‬
‫ْ‬ ‫ْ‬ ‫ْ‬ ‫ْ‬
‫خش‪896.‬‬ ‫يغ ُز‪ 894‬ولم يغ ُز ولي ْرم وّل ي ْرم‪ 895‬ولم ي ْرم وليخش ولم ي‬
‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬
‫ْ‬
‫والسابع اإلدغام‪ .‬وذلك إذا اجتمع واوان‪ 897‬واألولى ساكنة‪ ،‬نحو مغ ُز ّو؛ أو اجتمع الواو والياء واألولى ساكنة‪ 898‬فينقلب‪ 899‬الواو‬
‫ّ‬

‫ثم يكسر ما قبلها لو كان مضموما‪ ،‬نحو م ْر ِم ّي أصله م ْر ُموي‪.‬‬


‫ياء ّ‬

‫ّ‬
‫لتصح‪.‬‬ ‫‪ 881‬ع‪:‬‬
‫ُ‬
‫‪ 882‬أ‪ :‬ووخشوا‪.‬‬
‫‪ 883‬أ ‪ +‬اسم فاعل‪.‬‬
‫‪ 884‬ب‪ :‬كا؛ ب ‪ +‬ما‪.‬‬
‫‪ 885‬أ ب س ‪ -‬ما قبلهما‪ ،‬صح هامش ب‪.‬‬
‫‪ 886‬ب‪ :‬واغزى‪.‬‬
‫‪ 887‬أ‪ :‬فينقلب‪.‬‬
‫‪ 888‬ع‪ :‬وإذا‪.‬‬
‫‪ 889‬ب‪ :‬كان‪.‬‬
‫‪ 890‬ب ‪ -‬نحو‪.‬‬
‫‪ 891‬أ‪ :‬والترمي‪.‬‬
‫‪ 892‬ب ‪ -‬نحو‪.‬‬
‫‪ 893‬ب‪ :‬ولم‪.‬‬
‫ْ‬
‫‪ 894‬أ ‪ -‬وّل يغ ُز‪.‬‬
‫‪ 895‬أ ب س ‪ -‬وّل ي ْر ِم‪.‬‬
‫‪ 896‬أ ب س ع ‪ -‬ولم يخش‪ ،‬صح هامش أ‪.‬‬
‫‪ 897‬ع‪ :‬و وان‪.‬‬
‫‪ 898‬أ ب ‪ -‬نحو ّ‬
‫مغزو او اجتمع الواو والياء واّلولى ساكنة‪ ،‬صح هامش أ ب‪.‬‬
‫‪ 899‬ع‪ :‬فيقلب‪.‬‬

‫‪108‬‬
‫وتقول في مضارع أى‪ :‬يرى‪ 900‬يريان ير ْون ترى ترْين تريان يرْين تر ْون ترْين أرى نرى‪ّ ،‬‬
‫فيتحد لفظ الواحدة املخاطبة ‪26[/‬و]‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ر‬
‫ثم تقلب‪ 904‬الياء في غير ّ‬
‫التثاني‬ ‫وجمعه‪ّ 901‬‬
‫والتقدير مختلف‪ .‬فيحذف‪ 902‬الهمزة وجوبا وينقل حركتها إلى ما قبلها في الجميع‪ّ 903‬‬
‫ْ‬ ‫‪ّ 906‬‬
‫الساكنين كما في يخش ْون‪ .‬وكذا‬
‫املذكر والواحدة‪ 907‬املخاطبة ّلجتماع ّ‬ ‫لتحركها وانفتاح ما قبلها ّ‬
‫ثم تحذف‪ 905‬في جمعي‬ ‫ألفا ّ‬

‫ي ريا ر ْوا رْين‪ .‬وأصل‪911‬‬ ‫ّ‬


‫الثالثة‪ .‬وتقول في مخاطب أمره املعلوم ر ْه‪ 910‬ر ْ‬ ‫يجب‪ 908‬حذف‪ 909‬الهمزة من أمره ونهيه وّل يجب في غير هذه‬
‫ثم استغني عن همزة الوصل بسبب حركة ّ‬
‫الراء وسقط‪ّ 913‬لمه فصار على حرف واحد فلزمه‪ 914‬الهاء‬ ‫ْه ْ أ ْي ّ‬
‫خففت‪ 912‬همزته ّ‬ ‫ر ار‬
‫لير ّل ُير أر ّل ُتر‪ُ 916‬مر‪ُ 917‬م ًرى إراية وإراءة‪918‬‬
‫في الوقف‪ .‬وكذا يجب حذف همزته في جميع تصاريف باب اإلفعال‪ 915،‬نحو أرى ُيري ُ‬
‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫عوض عنها ّ‬‫ثم ّ‬
‫خففت‪ 919‬همزته ّ‬ ‫أصلهما إ ْ آي ّ‬
‫التاء في اآلخر‪ 920‬فخرج الياء عن الطرف فلم يجب قلبه همزة ‪26[/‬ظ] لكن ملا‬ ‫ِر‬
‫ّ‬ ‫التاء عارضة ّ‬‫كانت ّ‬
‫فكأن‪ 921‬الياء في الطرف فجاز قلبها همزة‪.‬‬

‫‪ 900‬أ‪ :‬يري‪.‬‬
‫‪ 901‬أ ‪ -‬وجمعه‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 902‬ب‪ :‬فحذف‪.‬‬
‫‪ 903‬س‪ :‬الجمع‪.‬‬
‫‪ 904‬ب‪ :‬يقلب‪.‬‬
‫‪ 905‬س‪ :‬يحذف‪.‬‬
‫‪ 906‬ب‪ :‬جمع؛ ع‪ :‬الجمع‪.‬‬
‫‪ 907‬ب‪ :‬والواحد‪.‬‬
‫‪ 908‬أ‪ :‬ي ْج ُب‪.‬‬
‫‪ 909‬س‪ :‬حذق‪.‬‬
‫‪ 910‬س‪ :‬ره؛ س ‪ +‬ريا‪.‬‬
‫‪ 911‬ع‪ :‬أصل‪.‬‬
‫‪ 912‬أ‪ّ :‬‬
‫خفف‪.‬‬
‫‪ 913‬أ‪ :‬ويسقط‪.‬‬
‫‪ 914‬ع‪ :‬فلزم‪.‬‬
‫‪ 915‬ب‪ :‬أفعل‪.‬‬
‫ُ‬
‫‪ 916‬ع ‪ -‬أ ِر ّل ت ِر‪.‬‬
‫ُ‬
‫‪ 917‬ب ‪ّ -‬ل ُي ِر أ ِر ّل ت ِر ُمر‪.‬‬
‫‪ 918‬ع‪ِ :‬وإرائة‪.‬‬
‫خفف‪.‬‬ ‫‪ 919‬ب‪ّ :‬‬

‫‪ 920‬أ‪ِ :‬آخ ِر‪.‬‬


‫‪ 921‬أ ب ع‪ :‬فكان‪.‬‬

‫‪109‬‬
‫وحكم سلقى يسلقي واسلنقى يسلنقي كحكم رمى يرمي وإن لم يكونا ناقصين؛‪ 922‬وحكم تسلقى يتسلقى كحكم سعى يسعى‪923‬‬

‫بال فرق وإن‪ 924‬لم‪ 925‬تكن‪ 926‬ناقصة‪927.‬‬

‫كل ناقص ّاتصل به واو أو ياء لغير ّ‬


‫التثنية‪ 928‬يحذف ّلمه‪ ،‬فعال كان أو اسما‪ 929،‬نحو غزوا وغازون وتغزين‬ ‫مما ذكرنا‪ّ :‬أن ّ‬
‫فظهر ّ‬

‫التثنية إذا‪ 933‬كان ما قبل ّلمه مفتوحا‪ ،‬نحو غز ْت وغزتا‬


‫تحرك‪ 931‬بألف‪ّ 932‬‬ ‫وغازين‪ .‬وكذا إن ّاتصل به ّ‬
‫التاء ّ‬
‫الساكنة‪ 930‬ولو ّ‬
‫ُ ْ ْ ‪ْ 934‬‬
‫واش ُتري ْت؛‪ 935‬أو ّ‬ ‫ْ‬ ‫ْ‬
‫التنوين ولم يكن ما قبل ّلمه ساكنا‪ ،‬نحو غاز ُوم ْعط؛ أو‬ ‫ِ‬ ‫خشيتا وأع ِطيت‬
‫خشيت ِ‬ ‫واشترت واشترتا بخالف ِ‬
‫دخله‪ 936‬الجازم ولم يكن في آخره ضمير الفاعل‪ ،‬نحو لم يغز‪ 937‬وليغز؛ وفي ما‪ 938‬عداها ّلمه ثابت‪.‬‬

‫‪ 922‬أ ‪ -‬يرمي وإن لم يكونا ناقصين‪ ،‬صح هامش؛ ع ‪ -‬وإن لم يكونا ناقصين‪.‬‬
‫‪ 923‬أ‪ :‬ي ْسعي‪.‬‬
‫‪ 924‬أ ‪ -‬وإن‪.‬‬
‫‪ 925‬أ‪ :‬ولم‪.‬‬
‫‪ 926‬أ‪ :‬يكن‪.‬‬
‫‪ 927‬ب ‪ -‬وإن لم تكن ناقصة‪.‬‬
‫‪ 928‬ب‪ :‬التثبية‪.‬‬
‫‪ 929‬ع‪ :‬إسما‪.‬‬
‫‪ 930‬ع‪ :‬ساكنة‪.‬‬
‫‪ 931‬س‪ّ :‬‬
‫تحركت‪.‬‬
‫‪ 932‬ع‪ :‬باأللف‪.‬‬
‫‪ 933‬ع‪ :‬إن‪.‬‬
‫ُ‬
‫‪ 934‬أ‪ :‬خشيتا وأ ْعط ْيت؛ ب ‪ +‬أ ْع ِطيتا‪.‬‬
‫ُ ْ‬
‫‪ 935‬ع‪ :‬واش ِتري ْت‪.‬‬
‫‪ 936‬ب‪ :‬دخل‪.‬‬
‫‪ 937‬أ‪ :‬يغر‪.‬‬
‫‪ 938‬س‪ :‬وفيما‪.‬‬

‫‪110‬‬
‫ّ‬ ‫الباب ا ّ‬
‫لسابع في اللفيف‬

‫ّ‬
‫‪27[/‬و] وهو ما كان اّلثنان من أصوله حرفي علة‪ .‬وذلك قسمان‪ :‬لفيف مفروق ولفيف مقرون‪.‬‬

‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ ّ‬
‫وأما اللفيف‪ 939‬املفروق فما كان فاؤه وّلمه حرفي علة‪ .‬وّل يجيء إّل‪ 940‬من ثالثة أبواب‪ 941:‬باب‪ 942‬ضرب‪ ،‬نحو وقى يقي؛ وباب‬
‫علم‪ ،‬نحو‪ 943‬وجي‪ 944‬يوجى؛‪ 945‬وباب حسب‪ ،‬نحو ولي‪ 946‬يلي‪ 947.‬ويجتمع مع مهموز العين‪ ،‬نحو وأى يئي‪948.‬‬

‫ّ‬ ‫ّ‬
‫والثبوت والقلب كحكم فاء املثال‪ ،‬نحو وقى‪ 950‬يقي ويلي‪ 951‬وم ًيقى‪ّ 952‬‬
‫ويتقي‪ 953‬واتقى؛‪ 954‬وحكم ّلمه‬ ‫ِ‬ ‫وحكم فائه‪ 949‬في الحذف‬
‫كحكم ّلم‪ّ 955‬‬
‫الناقص في جميع األحكام‪.‬‬

‫ّ‬
‫‪ 939‬س ‪ -‬اللفيف‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 940‬ب ‪ -‬إّل‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 941‬أ ب س ع ‪ -‬ثالثة أبواب‪ ،‬صح هامش س‪.‬‬
‫‪ 942‬أ ‪ -‬باب‪ ،‬صح هامش‪.‬‬
‫‪ 943‬س‪ :‬ىحو‪.‬‬
‫‪ 944‬أ‪ :‬وحي‪.‬‬
‫‪ 945‬ع‪ :‬و ِجئ ي ْوج ُئ‪.‬‬
‫‪ 946‬س‪ :‬ولى‪.‬‬
‫‪ 947‬ع‪ :‬ي ِل ُي‪.‬‬
‫ائ؛ ب‪ :‬يأوي؛ س‪ :‬وءآى ي ِ‬
‫ائ؛ ع‪ :‬يأى‪.‬‬ ‫أ‪ :‬واي ي ِ‬
‫‪948‬‬

‫‪ 949‬ب‪ :‬فاؤه‪.‬‬
‫‪ 950‬أ ب س ع ‪ -‬وقى‪ ،‬وفي هامش س‪ِ :‬وقى‪.‬‬
‫‪ 951‬ب ‪ +‬يئي‪.‬‬
‫وم ًيقى‪ ،‬وفي هامش‪ :‬وميقا‪.‬‬
‫س‪ِ -‬‬
‫‪952‬‬

‫‪ 953‬أ ب ع ‪ّ -‬‬
‫ويتقي‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 954‬س‪ :‬وات ِقى‪.‬‬
‫‪ 955‬ب ‪ّ -‬لم‪.‬‬

‫‪111‬‬
‫وتقول في مخاطب أمره املعلوم‪ :‬ق ْه قي‪ 956‬قيا ُقوا قين‪ .‬وأصل‪ 957‬قه ْ‬
‫اوق ْي حذف‪ 958‬فاؤه واستغني‪ 959‬عن الهمزة‪ 960‬كما في ع ْد‪961‬‬
‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫ِ ِ‬
‫وحذف‪ّ 962‬لمه كما في ْار ِم‪ 963‬فبقي‪ 964‬على حرف واحد فلزمه‪ 965‬الهاء في الوقف‪.‬‬

‫ْ ْ‬ ‫ْ‬ ‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ّ ّ‬


‫وأما اللفيف املقرون فما كان عينه وّلمه ‪27[/‬ظ] حرفي علة وّل يجيء إّل من باب ضرب‪ ،‬نحو طوى يط ِوي‪ 966‬ليط ِو اط ِو ّل‬
‫ت ْطو‪ 967‬طاو م ْطو ّي ط ّي أصله ط ْوي اجتمعت‪ 968‬الواو والياء وسبقت إحداهما‪ّ 969‬‬
‫بالسكون فقلبت‪ 970‬الواو ياء فأدغمت؛ وباب‬ ‫ِ‬ ‫ِ‬
‫علم‪ ،‬نحو روي ي ْروى‪ 971‬رًّيا‪ 972.‬ويجتمع مع مهموز الفاء‪ ،‬نحو أوى‪ 973‬يأوي ًّ‬
‫أيا‪974.‬‬
‫ِ‬

‫‪ 956‬ب ‪ِ -‬قي‪.‬‬
‫‪ 957‬س‪ :‬أصل‪.‬‬
‫‪ 958‬ع‪ :‬خذف‪.‬‬
‫‪ 959‬س‪ :‬فاستغني‪.‬‬
‫‪ 960‬ع ‪ +‬الوصل‪.‬‬
‫‪ 961‬س‪ِ :‬غد‪.‬‬
‫‪ 962‬ع‪ :‬وخذف‪.‬‬
‫‪ 963‬أ‪ِ :‬ا ْرم؛ س‪ :‬ا ْر ِم‪.‬‬
‫‪ 964‬ب‪ :‬فبقى‪.‬‬
‫‪ 965‬أ ب س‪ :‬فلزم‪.‬‬
‫‪ 966‬أ‪ :‬طوي يطوى‪.‬‬
‫‪ 967‬س ع‪ :‬يطو‪.‬‬
‫‪ 968‬أ‪ :‬اجتمع‪.‬‬
‫‪ 969‬أ س ع‪ :‬احديهما‪.‬‬
‫‪ 970‬أ‪ :‬فقلب‪.‬‬
‫‪ 971‬ب‪ :‬يروي‪.‬‬
‫‪ 972‬أ ب ع ‪ -‬رًّيا‪.‬‬
‫‪ 973‬أ‪ :‬او ْي؛ ب‪ :‬أوي‪.‬‬
‫‪ 974‬أ ب ع ‪ -‬يأوي ًّأيا‪.‬‬

‫‪112‬‬
‫ّ‬
‫املجرد‪ ،‬نحو ح َّي ح َّيا إلى ح ِيين وح ِيي ح ِييا ح ِي ُيوا إلى‬
‫الثي ّ‬‫الث ّ‬ ‫فإن كانا يائين‪ 975،‬نحو ح ِيي يجوز اإلدغام واإلظهار في ماضيه من‬
‫ّ‬
‫فإنه يجوز فيه ح ُيوا كر ُ‬
‫املشبهة‪ 979،‬نحو‪ 980‬ح ّي ح َّي ِان؛ وّل‬
‫ضوا‪ .‬ويجب اإلدغام‪ 977‬في صفته‪ّ 978‬‬ ‫يعل غير ح ِي ُيوا؛‬
‫آخره‪ 976.‬وّل ّ‬

‫واست ْ‬
‫حيى‪987‬‬ ‫ُيح ّيي‪ 984‬وحايى‪ُ 985‬يحايي‪ْ 986‬‬ ‫يجوز‪ 981‬اإلدغام في غيرهما‪ ،‬نحو ح ِيين إلى آخره‪ 982‬وي ْحيى وأ ْحيى‪ُ 983‬ي ْح ِيي وح َّيى‬
‫ِ‬ ‫ِ‬
‫ويعل آخره ّ‬
‫كالناقص‪.‬‬ ‫ي ْست ْحيي‪ّ 988.‬‬
‫ِ‬
‫ّ‬
‫وإن كانا واوين فال يدغم ّل في ماضيه وّل في غيره؛ إّل في املصدر‪ ،‬نحو ق ِوي ي ْقوى‪28[/ 989‬و] أصلهما ق ِوو ي ْقو ُو‪ 990‬قلبت الواو ياء‬
‫ُ‬ ‫مر ّ‬
‫لتحركها‪ 992‬وانفتاح ما قبلها‪ 993.‬وتقول في املصدر ق َّوة باإلدغام‪.‬‬
‫ثم قلبت في املستقبل ألفا‪ّ 991‬‬ ‫فيهما ملا ّ‬

‫يعل؛ وحكم ّلمه كحكم ّلم ّ‬


‫الناقص بال فرق‪.‬‬ ‫وحكم عينه كحكم ّ‬
‫الصحيح‪ّ ،‬ل ّ‬

‫الزمان واملكان منهما كما في ّ‬


‫الناقص‪ ،‬نحو موقى مطوى‪ 995،‬بفتح العين‪.‬‬ ‫واسما‪ّ 994‬‬

‫‪ 975‬أ‪ :‬ياتين‪.‬‬
‫‪ 976‬أ ع‪ :‬الخ؛ ب ‪ -‬إلى آخره‪.‬‬
‫‪ 977‬أ ب س ع ‪ -‬اإلدغام‪.‬‬
‫‪ 978‬أ ب ع‪ :‬صفة‪.‬‬
‫مشبهة‪.‬‬ ‫ّ‬
‫املشهبة؛ ب‪ّ :‬‬ ‫‪ 979‬أ‪:‬‬
‫‪ 980‬س ‪ -‬نحو‪.‬‬
‫‪ 981‬ب‪ :‬يجور‪.‬‬
‫‪ 982‬أ‪ :‬اآلخر‪.‬‬
‫‪ 983‬س‪ :‬واحيا؛ ب‪ :‬واحيي يحيي؛ ع‪ :‬ويحيا وأحيا‪.‬‬
‫وحي ّ‬
‫يحيى‪.‬‬ ‫‪ 984‬ب‪ّ :‬‬
‫‪ 985‬ب س‪ :‬وحايا‪.‬‬
‫‪ 986‬ب‪ :‬يحايى‪.‬‬
‫اى واستحيي؛ س‪ :‬واستحيا‪.‬‬ ‫ّ ُ ُّ‬ ‫ْ‬
‫أ‪ :‬ويحيي واحيي يحي وحى يحي وحاى يح ِ‬
‫‪987‬‬

‫‪ 988‬ب‪ :‬يستحي‪.‬‬
‫‪ 989‬ب‪ :‬يقوي‪.‬‬
‫‪ 990‬أ‪ :‬قوو يقو‪.‬‬
‫‪ 991‬أ‪ :‬الفآ‪.‬‬
‫‪ 992‬ب‪ّ :‬‬
‫لتحركهما‪.‬‬
‫‪ 993‬ب‪ :‬قبلهما‪.‬‬
‫‪ 994‬ب‪ :‬وأسماء؛ ع‪ :‬واسم‪.‬‬
‫‪ 995‬ب‪ :‬مطوي‪.‬‬

‫‪113‬‬
114
‫خاتمة‪ 996‬في أحكام نوني‪ّ 997‬‬
‫التأكيد‪998‬‬

‫للتأكيد‪1001.‬‬
‫ّ‬
‫مما فيه معنى الطلب أو‪ 999‬شابهه‪ 1000‬نونان ّ‬ ‫ي والحال من األمر ّ‬
‫والنهي وغيرهما ّ‬ ‫ّ‬
‫اعلم أنه يدخل الفعل غير املاض‬

‫ّ‬ ‫خفيفة‪ 1002‬ساكنة ّل تدخل ّ‬


‫التثنية والجمع املؤنث خالفا ليونس‪.‬‬

‫النونات‪ .‬وما‬
‫ّ‬
‫املؤنث لتفصل‪ 1004‬بين ّ‬ ‫ّ‬
‫املؤنث؛ ّ‬
‫فإنها مكسورة فيهما‪ .‬ويزاد ألف في جمع‬ ‫وثقيلة‪ 1003‬مفتوحة ّإّل في ّ‬
‫التثنية والجمع‬
‫قبلهما مع واو ّ‬
‫الضمير مضموم‪ ،‬ومع يائه‪ 1005‬مكسور؛ ‪28[/‬ظ] وفيما عدا ذلك مفتوح‪ 1006.‬ويحذف‪ 1007‬من املستقبل‪ ،‬بسبب‬
‫الضمير اكتفاء ّ‬
‫بالض ّمة‪ ،‬وياؤه اكتفاء بالكسرة في ّ‬ ‫ّ‬
‫املؤنث‪ .‬ويحذف‪ 1008‬أيضا واو ّ‬ ‫دخولهما‪ّ ،‬‬
‫الصحيح‬ ‫النونات؛ سوى نون جمع‬

‫تنصر ْن‪ 1011‬هل أنصر ْن‬


‫ِ‬
‫ُْ‬
‫تنصرن‪ 1010‬هل‬
‫ْ‬ ‫ُْ‬
‫ينصرن هل تنصرن‪ 1009‬هل‬
‫ْ‬
‫واملهموز واملضاعف واملثال واألجوف‪ ،‬نحو هل ينصرن هل‬

‫‪ 996‬ع‪ :‬خاتمه‪.‬‬
‫‪ 997‬ع‪ :‬نون‪.‬‬
‫‪ 998‬س‪ :‬التإكيد‪.‬‬
‫‪ 999‬ب ‪ +‬ما‪.‬‬
‫‪ 1000‬س‪ :‬مشابهه‪.‬‬
‫‪ 1001‬ع‪ّ :‬‬
‫التأكيد‪.‬‬
‫‪ 1002‬وفي هامش س‪ :‬هي‪.‬‬
‫‪ 1003‬وفي هامش س‪ :‬هي؛ ع‪ :‬أو ثقيلة‪.‬‬
‫‪ 1004‬س‪ :‬ليفصل‪.‬‬
‫‪ 1005‬أ‪ :‬يابه‪.‬‬
‫‪ 1006‬س ‪ +‬وقد‪.‬‬
‫‪ 1007‬س‪ :‬يحذف؛ ع‪ :‬وتحذف‪.‬‬
‫‪ 1008‬ع‪ :‬وتحذف‪.‬‬
‫ْ ُ ْ‬
‫صرن‪.‬‬ ‫‪ 1009‬أ ‪ +‬هل تن‬
‫ُْ‬
‫تنصرن‪ ،‬صح هامش ب‪.‬‬ ‫‪ 1010‬ب س ‪ -‬هل‬
‫ُْ‬ ‫ْ‬
‫تنصرن‪.‬‬ ‫تنصرن هل‬
‫ِ‬ ‫‪ 1011‬ع‪ :‬هل‬

‫‪115‬‬
‫ينصرن ّ‬ ‫َّ‬ ‫َّ‬ ‫ُ َّ‬ ‫َّ‬ ‫ْ‬
‫ان‪ 1016‬هل‬
‫ِ‬
‫ْ‬ ‫تنصرن هل تنصر ِ ّان هل‬
‫ِ‬ ‫ينصرن‪ 1014‬هل تنصرن‪ 1015‬هل‬ ‫هل ننصرن؛ هل‪ 1012‬ينصرن هل ينصر ِ ّان‪ 1013‬هل‬
‫ان‪ 1017‬هل أنصر َّن هل ننصر َّن‪ .‬وقس عليه هل يأخذ َّن وهل َّ‬
‫يمد َّن وهل يعد َّن‪ .‬وفي األجوف يعود‪ 1018‬العين‬ ‫تنصر َّن هل تنصرن ّ‬
‫ُ‬
‫ِ‬
‫وصون َّن‪ 1021‬وبيع َّن ولم يصون َّن‪1022.‬‬
‫ليصون َّن‪ُ 1020‬‬
‫املحذوف‪ 1019،‬نحو ُ‬
‫ِ‬

‫وارم َّن‪1027‬‬ ‫ْ‬


‫اغ ُز َّن‪ْ 1026‬‬ ‫ّ‬ ‫وأما ّ‬ ‫ّ‬
‫ِ‬ ‫الناقص واللفيف فيحذفان أيضا إن كان‪ 1023‬ما قبلهما مضموما أو مكسورا‪ 1024،‬نحو‪29[/ 1025‬و]‬
‫واخشي َّن وايج ُو َّن وايجي َّن‪1033.‬‬
‫ْ ُ َّن‪ْ 1032‬‬ ‫َّ ‪ْ 1028‬‬
‫واطو َّن‪ 1029.‬وإن كان مفتوحا ّ‬
‫حرك الواو ّ‬
‫ِ‬ ‫ِ‬ ‫بالض ّم‪ 1030‬والياء بالكسر‪ 1031،‬نحو اخشو‬ ‫ِ‬ ‫و ِقن‬

‫‪ 1012‬ع‪ :‬وهل‪.‬‬
‫‪ 1013‬أ‪ّ :‬‬
‫ينصران‪.‬‬
‫ُّ ْ‬
‫نيصرن‪.‬‬ ‫‪ 1014‬س‪ :‬هل‬
‫َّ‬
‫‪ 1015‬س ‪ -‬هل تنصرن‪.‬‬
‫تنصرن ّ‬
‫ان‪.‬‬ ‫ْ‬ ‫‪ 1016‬ب‪:‬‬
‫ِ‬
‫تنصر َّن هل تنصرن ّ‬
‫ان‪.‬‬ ‫ُ‬ ‫‪ 1017‬س ‪ -‬هل‬
‫ِ‬
‫‪ 1018‬س‪ :‬تعود‪.‬‬
‫‪ 1019‬س ع‪ :‬املحذوفة‪.‬‬
‫‪ 1020‬ع‪ُ :‬‬
‫ليقول َّن‪.‬‬
‫ّ‬ ‫ّ‬
‫‪ 1021‬أ‪ :‬ليصون ّن وصونن‪.‬‬
‫ّ‬
‫‪ 1022‬أ‪ :‬يصونن‪.‬‬
‫‪ 1023‬ب‪ :‬كا‪.‬‬
‫‪ 1024‬أ س ‪ -‬أو مكسورا‪ ،‬صح هامش س‪.‬‬
‫‪ 1025‬أ ‪ +‬نحو‪.‬‬
‫ْ ْ‬
‫‪ 1026‬ع‪ :‬اغ ُزن‪.‬‬
‫وارم ّن‪.‬‬‫‪ 1027‬أ ع‪ُ :‬‬
‫ُ‬
‫‪ 1028‬س ع‪ :‬وق ّن‪.‬‬
‫ْ َّ‬
‫‪ 1029‬ع‪ :‬واط ُون‪.‬‬
‫‪ 1030‬س‪ّ :‬‬
‫بالض ّمة‪.‬‬
‫‪ 1031‬س‪ :‬بالكسرة‪.‬‬
‫ْ َّ‬
‫‪ 1032‬أ‪ :‬اخش ُون‪.‬‬
‫ْ‬ ‫ْ ْ ْ‬
‫النونات؛ ع‪ :‬اخش ُون واخش ِي ْن ايج ُون وايج ِي ْن‪.‬‬
‫وايجين ‪ ،‬صح هامش؛ أ ‪ّ +‬‬
‫ّ‬ ‫‪ 1033‬أ ‪-‬‬

‫‪116‬‬
‫ّ‬ ‫ّ‬ ‫ْ‬ ‫ْ‬ ‫ّ‬
‫يرمين ولم‬ ‫يغزون ولم‬ ‫ويعود‪ 1034‬الالم املحذوفة للجزم فيهما مفتوحة‪ 1035‬بدخولهما‪ ،‬نحو ليغ ُزو َّن ولي ْر ِمي َّن وليط ِوي َّن‪ 1036‬ولم‬
‫ّ‬
‫يطوين‪1037.‬‬

‫ّ‬
‫{تم كفاية املبتدي بعون امللك العالي}‬

‫{تأريخ سنة ‪}۹۷۵‬‬

‫‪ 1034‬س‪ :‬وتعود‪.‬‬
‫‪ 1035‬أ ‪ -‬مفتوحة‪.‬‬
‫ْ‬
‫‪ 1036‬س ‪ -‬ولي ْر ِمي َّن وليط ِوي َّن‪.‬‬
‫‪ 1037‬ع‪ :‬ليغزون وليرمين وليطوي ْن ولم يغزون ولم يرمين ولم يطوين‪.‬‬

‫‪117‬‬
SONUÇ

Çalışmada ulaşılan sonuçlar şu şekilde özetlenebilir:

Birgivî, Osmanlı’nın en parlak devrinde yaşamış olan eşsiz bir âlimdir. O, kişiliğinde
hem zühdü ve takvayı hem de hakkı ikame etmeyi mükemmel bir biçimde birleştirmiş,
ilmiyle amel etmekten geri durmamış bir şahsiyettir. Doğru bildiğini söylemede kimsenin
kınamasından çekinmemiş; yanlış yaptığını düşündüğü zaman muhatabı padişah bile olsa
geri çekilmemiştir.

Birgivî, birbirinden çok farklı alanlarda eser vermiş çok yönlü ve çok üretken bir ilim
adamıdır. Telif ettiği ellinin üzerinde eserden onun derin bir ilim ve geniş bir ufuk sahibi
olduğu anlaşılmıştır.

Onun eserleri emsallerini gölgede bırakmıştır. Mesela el-‘Avâmil ve İzhârü’l-esrâr


gibi bazı eserleri çok yaygın bir şekilde okutulmuş, halen de okutulmaktadır. Aynı şekilde
Kifâye de alanındaki benzer eserlerden üstün özelliklere sahiptir. Bunlar; muhtasar bir eser
olduğu halde emsallerinden daha kapsamlı olması, tertibinin düzenli ve üslubunun anlaşılır
olması şeklinde sıralanabilir. Belki de bu sebeplerden ötürü ilim dünyasında geniş bir yankı
uyandırmış ve üzerine pek çok şerhler yazılmıştır. Çalışmada on bir tanesi tespit edilmiş olan
bu şerhlerden bir kısmı basılmış ve bir kısmı da akademik çalışmalara konu olmuştur.

Kifâye’nin günümüze ulaşan yüzden fazla yazma nüshası olması ve birçok kez
baskısının yapılmış olması esere verilen önemi göstermektedir. Ancak bu denli önem
verilmiş bir eserin tahkikinin yapılmamış olması büyük bir eksiklikti. Çalışma bu eksikliği
gidermeyi amaçlamaktadır.

Müellifin üslubu ve eserin içeriği değerlendirilirken eser, el-Maksûd ile de


karşılaştırılmıştır. Kifâye’nin el-Maksûd’dan daha kapsamlı, daha tertipli ve daha anlaşılır
olduğu gözlemlenmiştir. Eser yaygın olarak okutuluyor olmakla beraber müellifin el-
‘Avâmil ve İzhârü’l-esrâr adlı eserleri kadar yaygınlaşmadığı söylenebilir.

Birgivî’nin, mezkur eserinde kimi zaman işaret etmeden başka kaynaklardan alıntı
yaptığı da görülmüştür. Söz gelimi Birgivî’nin, eserin bir bölümünü İbnü’l-Hâcib’in eş-
Şâfiye’sinden özetlemiş olduğunu gösteren bazı işaretler bulunduğu söylenebilir. Bu husus,
başka bir araştırma konusudur. Osmanlı’nın bu en parlak dönemindeki ilim adamlarının ve

118
eserlerinin yeterince incelendiğini söylemek pek mümkün değildir. Bu bakımdan bu çalışma
başka akademik çalışmalara da ışık yakmış olmaktadır.

119
KAYNAKÇA

AHMED, b. Hanbel, Müsned, thk. Şuayb el-Arnavût ve Âdil Mürşid, Müessesetü’r-


risâle, Beyrut, 1995.

ARSLAN, Ahmet Turan, "Vasiyetnâme", DİA, Ankara, 2012, XLII/556-558.

_______, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, Seha


Neşriyat, İstanbul, 1992.

ATSIZ, Hüseyin Nihal, İstanbul Kütüphanelerine Göre Dört Bibliyografya, Ötüken


Neşriyat, İstanbul, 2018.

AVCI, Metin, el-Maksûd Şerhlerinden İm‘ânü’l-enzâr (inceleme ve edisyon kritik),


Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü,
İstanbul, 2004.

el-BAĞDÂDÎ, İsmail Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn esmâü’l-müellifîn ve âsârü’l-


musannifîn, Daru İhyai’t-Turasi’l-Arabi, Beyrut, ty..

_______, Îdâhu’l-meknûn fi’z-zeyli alâ Keşfi’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn,


Daru İhyai’t-Turasi’l-Arabi, Beyrut, ty..

BEDİR, Murteza, “Tâcüşşeria”, DİA, Ankara, 2010, XXXIX/360-362.

_______, “Vikâyetü’r-rivâye”, DİA, Ankara, 2013, XLIII/106-108.

BİLİN, Abdullah, Sobucalı Mehmed Efendi’nin Keşfü’l-‘inâye fî mesâili’l-Kifâye


Adlı Eserinin İnceleme ve Tahkiki (Edisyon Kritik), Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2009.

BİLMEN, Ömer Nasuhi, Büyük Tefsir Tarihi (Tabakâtü’l-müfessirîn), DİB y.,


Ankara, 1961.

BİRGİVÎ, el-Emsiletü’l-Fadliyye, thk. Güsamettin Erdoğan.

_______, Bürhânü’l-müttakîn Terceme-i Hadîs-i Erbaîn, trc. Mustafa Cem‘î, Şeyh


Yahya Efendi Matbaası, İstanbul, 1290.

_______, Bürhânü’l-müttakîn Tercümesi, trc. Mustafa Cem‘î, Hız y., İstanbul, 1976.

120
_______, Hanımlara Mahsus Haller Hayz-Nifas, İzahlı trc. Haluk Halitoğlu, Arı
Sanat y., İstanbul, 2016.

_______, Hâşiyetü'l-Hidâye (Talîkat ale'l-‘İnâye), thk. Mehmet Özkan, Emin y.,


Bursa, 2016.

_______, İm‘ânü’l-enzâr, thk. Metin Avcı.

_______, Kifâyetü’l-mübtedî, Balıkesir İl Halk Ktp., Balıkesir İl Halk Kütüphanesi


Klk., No: 10 Hk 172/1, vr. 1b-29a.

_______, Kifâyetü’l-mübtedî, Manisa İl Halk Ktp., Manisa İl Halk Kütüphanesi Klk.,


No: 45 Hk 2993/22, vr. 211b-232a.

_______, Kifâyetü’l-mübtedî, Süleymaniye Ktp., Hacı Mahmud Efendi Klk., No:


6090, vr. 1b-12a.

_______, Kifâyetü’l-mübtedî, haz. Mehmet Sadi Çöğenli, Fen-Edebiyat Fakültesi y.,


Erzurum, 2000.

_______, Şerhü’l-Emsileti’l-Fadliyye, thk. Güsamettin Erdoğan.

_______, Tarîkat-ı Muhammediyye, trc. Nedim Yılmaz, Hisar y., İstanbul, 2015.

_______, Temrinli Bidâye, temrinleyen: Abdullah Hulusi Güzelyazıcı, Ahmet Sait


Matbaası, İstanbul, 1957.

_______, Temrinli Kifâye, haz. Abdullah Hulusi Güzelyazıcı, Türkiye Ticaret Postası
Matbaası, yy., 1959.

BUHÂRÎ, Muhammed b. İsmail, el-Câmi‘u’l-müsnedü’s-sahîhu’l-muhtasar min


ümûri Rasûlillâhi ve sünenihî ve eyyâmihî, thk. Mâhir Yâsîn el-Fahl, Dâru İbni’l-Cevzî,
Demmâm, 2019.

BURSALI, Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri, haz. Mehmet Ali Yekta Saraç,
Türkiye Bilimler Akademisi y., Ankara, 2016.

_______, Osmanlı Müellifleri, Matbaa-ı Amire, İstanbul, 1333 h..

ÇELEBİ, Hacı Kalfa Kâtip, Keşfü'z-zunûn an esâmi'l-kütübi ve'l-fünûn, Dâru İhyâi't-


türâsi'l-‘arabî, Beyrut, ty..

121
ÇELEBİ, İlyas, “Kemalpaşazâde”, DİA, Ankara, 2002, XXV/245-247.

ÇOLAK, Hüseyin, Karatepeli Hüseyin b. Mustafa el-Aydınî ve Bahru’l-kavâ‘id


İsimli Eserinin Tenkid ve Tahlili, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Atatürk Üni., SBE,
Erzurum, 2018.

DEMİR, Ramazan, Üsküplü Hüseyin b. Ferhad ve el-‘İnâye fi şerhi’l-Kifâye Adlı


Eserinin İnceleme ve Tahkiki (Edisyon Kritik), Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2002.

DURMUŞ, İsmail, “İstişhâd”, DİA, İstanbul, 2001, XXIII/396-397.

DÜNDAR, Ahmet İhsan, Muhammed b. ‘Allân ve Ref‘u’l-ilbâs bi beyâni iştirâki


me‘âni’l-Fâtihati ve sûreti’n-Nâs, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üni., SBE,
İstanbul, 2010.

DÜZENLİ, Yaşar, İmam Birgivî ve Tefsirdeki Metodu, Yayınlanmamış Yüksek


Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 1987.

EBÛ DÂVÛD, Süleyman b. el-Eş‘as, es-Sünen, Dârü’t-te’sîl, yy., 2015.

EFENDİOĞLU, Mehmet, “Şerh”, DİA, İstanbul, 2010, XXXVIII/559-560.

ELMALI, Hüseyin, "İzhârü'l-esrâr", DİA, Ankara, 2001, XXIII/506-507.

ERDOĞAN, Güsamettin, İmam Birgivî’nin el-Emsiletü’l-Fadliyye Şerhi (İnceleme


ve Edisyon Kritik), Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2002.

ERMENEKLİ, Süleyman Sırrı Efendi, Kifâyetü’l-müntehî alâ Kifâyeti’l-mübtedî,


thk. Mustafa Oral.

FEYYÛD, Besyûnî Abdulfettâh, ‘İlmü’l-bedî‘, Müessesetü’l-muhtâr, Kahire, 2015.

el-HARÛB, Yâsir Muhammed Halil, “Risâle fi emsileti’t-tasrîf li’l-‘Allâme


Muhyiddîn Muhammed b. Bîr Ali el-Birkivî”, Mecelletü Câmi‘ati’l-Kudsi’l-meftûha li’l-
ebhâsi ve’d-dirâsât, sayı XIX, el-Halîl, Şubat 2010, s. 329-372.

İBNÜ’L-HÂCİB vd., Mecmû‘atü’ş-Şâfiye fî ‘ilmeyi’t-tasrîfi ve’l-hat, Dârü’l-


kütübi’l-‘ilmiyye, Beyrut, 2014.

122
İBN MÂCE, Muhammed b. Yezîd, es-Sünen, Dârü’t-te’sîl, yy., 2014.

İBN TOLUN, Şemsüddin Muhammed b. Ali es-Salihî ed-Dimaşkî, el-Gurafü'l-


‘Aliyye fi Terâcimi Müteahhiri'l-Hanefiyye, Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa Klk., No:
1925.

İLHAN, Avni, “Birgili Mehmet Efendi ve Mezhepler Tarihi ile İlgili Risâlesi
(Tuhfetü’l-müsterşidîn fî beyâni fırakı mezâhibi’l-Müslimîn)”, Dokuz Eylül Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dergisi, sayı VI, İzmir, 1989, s. 173-215.

İNANÇ, Yonis, Gelibolulu Mustafa b. İbrahim ve Tuhfetü'l-‘Avâmil'i (İnceleme-


Tahkik), Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, İstanbul, 2009.

KANDEMİR, Mehmet Yaşar, “Emâlî”, DİA, Ankara, 1995, XI/70-72.

KARACA, Mehmet Mustafa, Yahya Efendi'nin Vasiyetnâme-i Birgilî Manzumesi


(metin-inceleme-indeks), Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Adnan Menderes
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Aydın, 2008.

KARATEPELİ, Hüseyin b. Mustafa el-Aydınî, Bahru’l-kavâ‘id, thk. Hüseyin Çolak.

el-KARSÎ, Dâvûd b. Muhammed, Usûlü’l-hadîs Şerhi, trc. Abdussamed Yalçın, Dua


y., İstanbul, 2014.

KEHHÂLE, Ömer Rıza, Mu’cemü’l-müellifîn, Müessesetü’r-risâle, Beyrut, 1993.

KILIÇ, Hulusi, "Sarf", DİA, Ankara, 2009, XXXVI/136137.

KUŞADALI, Ahmed Efendi, ‘İnâyetü’l-mübteğî fî şerhi Kifâyeti’l-mübtedî, thk.


Şükrü Küçük.

KÜÇÜK, Şükrü, Kuşadalı Ahmed Efendi ve ‘İnâyetü’l-mübteğî fî şerhi Kifâyeti’l-


mübtedî Adlı Eseri, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2001.

MARTI, Huriye, Birgili Mehmed Efendi’nin Hadisçiliği ve et-Tarîkatü’l-


Muhammediyye (Tahkik ve Tahlil), Doktora Tezi, Selçuk Üni., SBE, Konya, 2005.

_______, Birgivî Mehmed Efendi, TDV y., Ankara, 2011.

123
_______, et-Tarîkatü’l-Muhammediyye Muhteva Analizi Kaynakları Kaynaklık
Değeri, Rağbet y., İstanbul, 2012.

MOHAMED KHALIL, Khalil, “el-Bida‘ ve mefhûmühâ ve hikmetü’l-İmâmi’l-


Birgivî fî mü‘âlecetihâ”, Balıkesirli Bir İslam Âlimi İmam Birgivî, ed. Mehmet Bayyiğit vd.,
Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kültür y., Balıkesir, 2019, II/335-360.

MÜSLİM, b. el-Haccâc, el-Müsnedü’s-Sahîh, Dârü’t-te’sîl, yy., 2014.

ORAL, Mustafa, Ermenekli Süleyman Sırrı Efendi ve Kifâyetü’l-müntehî alâ


Kifâyeti’l-mübtedî Adlı Eserinin Tahkiki, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi, Sosyal
Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2015.

ÖĞÜT, Salim, “Terviye”, DİA, İstanbul, 2011, XL/520-521.

ÖZALP, Mehmet Sıdık, Arap Dilinde İsim-Fiil ve Câmid-Fiiller, Emin y., Bursa,
2016.

ÖZEL, Ahmet, “Nablusî, Abdülganî b. İsmâil”, DİA, Ankara, 2006, XXXII/268-270.

PEKALIN, Mehmet Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, MEB y.,
İstanbul, 1983.

SAMİ, Şemseddin, Kâmûsü’l-a‘lâm, Mihran Matbaası, İstanbul, 1306.

SEZEN, Tahir, Osmanlı Yer Adları, T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel
Müdürlüğü Y., Ankara, 2017.

SOBUCALI, Mehmed Efendi, Keşfü’l-‘inâye fî mesâili’l-Kifâye, thk. Abdullah


Bilin.

ŞAKAR, Sezer Özyaşamış, Birgivî Muhammed Efendi'nin Manzum Vasiyetnâmesi


(Eleştirili Metin - Dil İncelemesi - Sözlük), Yayınlanmamış Doktora Tezi, Mimar Sinan
Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2005.

ŞALLIOĞLU, M. Münip, Kasapzâde’nin Şerhu Kifâyeti’l-mübtedî Eserinin Edisyon


Kritiği, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, İstanbul, 2006.

ŞENSOY, Sedat, “Talîkat”, DİA, İstanbul, 2010, XXXIX/508-510.

124
TAŞTEMİR, Mehmet, "Besni", DİA, İstanbul, 1992, V/540-543.

TİRMİZÎ, Muhammed b. İsa, el-Câmi‘u’l-kebîr, Dârü’t-te’sîl, yy., 2016.

TOPUZOĞLU, Tevfik Rüştü, “Ebu’l-Esved ed-Düelî”, DİA, İstanbul, 1994, X/311-


313.

TUTAR, Recep, İmam Birgivî’nin Makamatı ve Tercümesi, Yasin y., İstanbul, 2011.

TÜRKMEN, Ömür, İmam Birgivî ve Risâle fi ahvâli etfâli’l-Müslimîn Adlı Eserinin


Tahkik ve Tahrici, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Harran Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Şanlıurfa, 1995.

YAVUZ, Yusuf Şevki, “Beyzâvî”, DİA, Ankara, 1992, VI/100-103.

YILDIZ, Sakıb, “Akkirmanî”, DİA, Ankara, 1989, II/270.

YILMAZ, Okan Kadir, İSAM Tahkikli Neşir Klavuzu, TDV İSAM y., Ankara, 2018.

YÜCEL, Salahaddin; İmam Birgivî ve Sünnet, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,


Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, 1995.

YÜKSEL, Emrullah, "Birgivî", DİA, Ankara, 1992, VI/191-194.

_______, Mehmed Birgivî'nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, TDV y., Ankara, 2011.

ZİRİKLÎ, Hayreddin, el-A‘lâm, Dârü’l-‘ilmi li’l-melâyîn, Beyrut, 2002.

125
EKLER

Rumuzu “‫ ”أ‬olan, Balıkesir İl Halk Ktp., Balıkesir İl Halk Kütüphanesi Klk.,

No: 10 Hk 172/1’deki nüshanın ilk ve son sayfaları

126
Rumuzu “‫ ”ب‬olan, Manisa İl Halk Ktp., Manisa İl Halk Kütüphanesi Klk.,

No: 45 Hk 2993/22’deki nüshanın ilk ve son sayfaları

127
Rumuzu “‫ ”س‬olan, Süleymaniye Ktp., Hacı Mahmud Efendi Klk.,

No: 6090’daki nüshanın ilk ve son sayfaları

128

You might also like