Professional Documents
Culture Documents
Muhammet Hamidullah
Muhammet Hamidullah
Muhammet Hamidullah
Hazırlayan
Muhammet Hamidullah YALÇIN
Karaman-2019
T.C.
KARAMANOĞLU MEHMETBEY ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TEMEL İSLÂM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI
ARAP DİLİ VE BELAGATI BİLİM DALI
Hazırlayan
Muhammet Hamidullah YALÇIN
Tez Danışmanı
Dr. Öğr. Üyesi Yunus İNANÇ
Karaman-2019
Doküman No FR_285
Yayın Tarihi
İll< 05.02.20 1 8
-4
P *@i
\],:*
ü ff;
#,ş ü ?.ı,
“Biz her peygamberi, ancak kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara (Allah'ın
emirlerini) iyice açıklasın. Allah, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. O, mutlak
güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (İbrahim, 14/4)
“Hâ Mîm. Apaçık Kitab'a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir
Kur’ân yaptık.” (Zuhruf, 43/1-3)
Alemlerin Rabb’i olan Allah, tüm insanlığa gödermiş olduğu bu son kitabını Arapça
olarak indirmeyi murad etmiştir. Müslümanlar, ister Arap ister Acem olsun, bu ilahî buyruğu
daha iyi anlayabilmek için var güçleriyle uğraşmışlardır. Bu sebeple Müslüman ilim
adamları her devirde Arap dili ve grameri ile ilgili yeni yeni eserler telif etmişlerdir. Bu
kıymetli eserlerden biri de şüphesiz İmam Birgivî’nin Arap dili morfolojisine dair yazmış
olduğu Kifâyetü’l-mübtedî adlı eseridir. Bu çalışmada bu nadide eser incelenerek tahkiki
yapılmıştır.
Bu çalışmayı yaparken kıymetli danışman hocam Yunus İnanç başta olmak üzere
çeşitli yardımlarını, fikirlerini benden esirgemeyen Khalil Mohamed Khalil’e, Mehmet
Zahid Çokyürür’e, Ayhan Tayfur Gürbüzer’e, Zeynelabidin Deniz’e ve isimlerini burada
zikredemediğim diğer araştırmacı arkadaşlara şükranlarımı sunarım. Ayrıca çalışmamda
i
faydalandığım nüshaların dijital kopyalarını temin eden Balıkesir İl Halk Kütüphanesi,
Manisa İl Halk Kütüphanesi, Süleymaniye Kütüphanesi ve Milli Kütüphane müdürlüklerine
de teşekkürü bir borç bilirim.
Karaman, 2019
ii
ÖZET
Bu çalışmada İmam Birgivî’nin telif etmiş olduğu Kifâyetü’l-mübtedî isimli sarf eseri
tahkik edilip incelenmiştir. Giriş, üç ana bölüm ve sonuçtan oluşan çalışmanın ilk
bölümünde Birgivî’nin hayatı incelenmiş; onun ilim ve ameli birleştiren takva sahibi, zahit
bir kişiliğe sahip olduğu görülmüştür. Ancak onun bu zahit kişiliğinin asla haksızlığa karşı
sessiz kalmasına yol açmadığı, bilakis hakkı ikame etmek için bir ömür gayret sarf ettiği
görülmüştür. Birinci bölümde ayrıca, eserleri ve bunların ilim dünyasında meydana getirdiği
yankıları ele alınmıştır. İkinci bölümde ise Kifâyetü’l-mübtedî isimli eseri incelenmiştir.
Birgivî’nin çok çeşitli ilim dallarında eser vermiş velut bir âlim olduğu görülmüştür. Ayrıca
yazdığı eserler, tarihin tozlu sayfaları arasında kaybolmamış; her devirde hem ilim ehlinin
dikkatini çekmiş hem de avamın başucu kitaplarından olmuştur. Bunun en bariz
göstergelerinden biri eserlerinin yazma ve basma nüshalarının çokluğu, bir diğeri ise
eserlerine yazılan şerhlerin çokluğudur. İkinci bölümde ayrıca Kifâye’nin nüshalarının ve
şerhlerinin ayrıntılı bir taraması da yapıldıktan sonra eserin geniş bir şekilde incelemesi
yapılmıştır. Eser, başka bazı sarf eserleri ile de mukayese edilerek değerlendirilmiştir.
Eserin, emsallerinden daha tertipli, daha anlaşılır ve daha kapsamlı olduğu tespit edilmiştir.
Üçüncü ve son bölümde eserin tahkikli metni yer almıştır.
iii
ABSTRACT
In the thesis, we have examined and criticized editions of the work of Kifayat al-
mubtadi, which Imam Birgivi has written in Arabic language morphology. The thesis
consists of introduction, three main chapters and conclusions. In the first part of the thesis
we have studied Birgivi's life and we found that he has an ascetic and courageous personality.
He never be silent against injustice and he tried hard to replace the right. And we discussed
his works and their repercussions in the scientific world. In the chapter, we examined his
works in general; and in the second part we studied his work Kifayat al-mubtadi. So, we saw
that Birgivi is a wise scholar who produced many works in a wide range of scientific
branches in his life. Besides, the works he wrote did not disappear among the dusty pages of
history. There are lots of writing and printing copies of his works and there are lots of
commentaries written in his works. After a detailed review of the copies of Kifayat and its
commentaries in the second chapter, we made a broad study of the work in the chapter. We
evaluated the work by comparing it with some other works in Arabic language morphology.
We found that Kifayat is more organized, more comprehensible and more comprehensive
than its peers. In the third and last chapter, we put forth the critical edition of the Kifayat al-
mubtadi.
iv
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ ................................................................................................................................... i
ABSTRACT ......................................................................................................................... iv
İÇİNDEKİLER ...................................................................................................................... v
GİRİŞ ..................................................................................................................................... 1
1. BÖLÜM ............................................................................................................................. 7
1. 1. Hayatı ........................................................................................................................ 7
1. 1. 4. Vefatı ................................................................................................................. 9
1. 1. 5. Çocukları ve Torunları..................................................................................... 10
1. 2. Eserleri ..................................................................................................................... 10
1. 2. 1. 1. 1. İm‘ânü’l-Enzâr................................................................................. 11
1. 2. 1. 1. 2. el-Emsiletü’l-Fadliyye ..................................................................... 11
1. 2. 1. 1. 3. Şerhü’l-Emsileti’l-Fadliyye ............................................................. 13
1. 2. 1. 1. 4. Kifâyetü’l-Mübtedî .......................................................................... 13
v
1. 2. 1. 2. Nahiv İlmi ile İlgili Eserleri .................................................................... 13
1. 2. 1. 2. 2. İzhârü’l-Esrâr ................................................................................... 14
1. 2. 1. 2. 3. İmtihânü’l-Ezkiyâ ............................................................................ 14
1. 2. 2. 1. Tefsîrü’l-Birgivî .................................................................................. 15
1. 2. 2. 2. ed-Dürrü’l-Yetîm ................................................................................. 15
1. 2. 3. 2. el-Ehâdîsü’l-Erbaûn ............................................................................. 16
1. 2. 3. 3. Şerhü’l-Ehâdîsi’l-Erbaîn...................................................................... 16
1. 2. 4. 1. İnkâzü’l-Hâlikîn .................................................................................. 17
1. 2. 4. 7. Zühru’l-Mülûk ..................................................................................... 18
1. 2. 4. 9. el-Ferâiz fî Teriketi’l-Meyyit............................................................... 18
vi
1. 2. 4. 11. Talîkat ale’l-‘İnâye Hâşiyeti’l-Hidâye Şerhi’l-Bidâye ...................... 19
1. 2. 5. 2. Cilâü’l-Kulûb ....................................................................................... 23
1. 2. 5. 3. Makâmât .............................................................................................. 24
1. 2. 5. 4. Luğazü’l-Birgivî .................................................................................. 24
1. 2. 6. 1. Âdâbü’l-Birgivî ................................................................................... 24
1. 2. 6. 2. Emâlî.................................................................................................... 25
vii
1. 2. 6. 3. Tuhfetü’l-Müsterşidîn fî Beyâni Mezâhibi Firakı’l-Müslimîn ............ 26
1. 2. 6. 4. Ğurrenâme ........................................................................................... 26
1. 2. 7. 1. 1. Vasiyetnâme .................................................................................... 26
1. 2. 7. 1. 2. İnkâzü’l-Hâlikîn Tercümesi............................................................. 27
1. 2. 7. 1. 4. Fetâvâ .............................................................................................. 28
1. 2. 8. 3. Ahsenü’l-Kasas........................................................................................ 30
1. 2. 8. 5. Ravdâtü’l-Cennât ..................................................................................... 31
1. 2. 8. 6. ed-Dürretü’l-Mültekatatü’r-Rûmiyye ...................................................... 31
1. 2. 8. 7. Râhatü’s-Sâlihîn ve Savâ‘iku’l-Münâfikîn.............................................. 31
1. 2. 8. 9. İşrâku’t-tevârîh ........................................................................................ 32
viii
1. 2. 8. 17. Hâşiyetü Şerhi’l-Emsileti’l-Fadliyye..................................................... 35
2. BÖLÜM ........................................................................................................................... 36
2. 2. 1. 7. Keşfü’l-‘İnâye fî Mesâili’l-Kifâye....................................................... 40
2. 2. 1. 8. Bahrü’l-Kavâ‘id ................................................................................... 40
ix
2. 4. 1. 4. Yardımcı Nüsha ................................................................................... 43
2. 5. 1. 1. Mukaddime .......................................................................................... 51
2. 5. 1. 8. Lefîf Babı............................................................................................. 55
2. 5. 1. 9. Hâtime ................................................................................................. 55
2. 5. 3. Kifâyetü’l-Mübtedî’nin Kaynakları............................................................. 56
2. 5. 4. 3. İstişhâdı................................................................................................ 58
x
2. 6. 4. Kifâye’nin el-Maksûd’dan Diğer Farkları ................................................... 60
3. BÖLÜM ........................................................................................................................... 63
SONUÇ.............................................................................................................................. 118
xi
KISALTMALAR
b. : ibn
bkz. : bakınız
Ktp. : Kütüphanesi
Klk. : Koleksiyonu
h. : hicri
ö. : vefat tarihi
Üni. : Üniversitesi
vr. : varak
y. : yayınları, yayınevi
xii
GİRİŞ
Dil, insanları diğer canlılardan ayıran akıl nimetinin en bariz tezahürüdür. Diller, hem
insanların birbirleriyle anlaşabilmeleri için hem de Allah'ın kullarına hitap etmesi için bir
vesiledir. Allah (cc), insanlık tarihi boyunca insanları başıboş bırakmamış; onlara,
kendilerine vahyettiği nebî ve rasuller vasıtasıyla sahifeler ve kutsal kitaplar göndermiştir.
Bu kitapların en sonuncusu ve en büyüğü olan Kur'ân-ı Kerîm'i de "apaçık Arapça bir dille"1
indirmiştir. İşte bu sebeptendir ki İslâm âlimleri, Kur'ân'ın anlaşılması için pek çok alanda
sayısız eserler vermişlerdir. Bunların başında da "ilm-i âlet" olan Arapça'nın dil bilgisi gelir.
Sarf, nahiv, belagat gibi pek çok alt şubelere ayrılan bu alanda eser veren değerli âlimlerden
birisi de İmam Birgivi'dir.
Müellifin özellikle nahiv alanında yazmış olduğu el-‘Avâmil adlı eseri ve üzerine
kendi yazmış olduğu şerhi olan İzhâr, oldukça yaygınlaşmıştır. "el-‘Avâmil" adında pek çok
eser olmasına rağmen bunlardan ikisi çok meşhur olmuştur ve bu iki Avâmil'i birbirinden
ayırt etmek için Birgivî'nin Avâmil'ine Avâmil-i Cedîd denmiştir.2 Aynı şekilde Kifâye'ye de
1
Şuarâ, 26/195.
2
İnanç, Yonis, Gelibolulu Mustafa b. İbrahim ve Tuhfetü'l-‘Avâmil'i (İnceleme-Tahkik), Yayınlanmamış
Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2009, s. 1.
1
Sarf-ı Cedîd denmiştir.3 Eser üzerine pek çok çalışma yapılmış, şerhler yazılmıştır. Yazıldığı
günden itibaren hızla yayılan esere hemen hemen her dönemde yazılmış bir şerh bulmak
mümkündür. Ayrıca günümüzde bu şerhlerin pek çoğu üzerine ilmi ve akademik çalışmalar
yapılmıştır.4 Ancak Kifâye'nin kendisi henüz bu tür bir çalışmanın konusu olmamıştır. İşte
bu çalışma, bu konudaki bir boşluğu doldurmak ve bu alana bir katkı sağlamak amacıyla
kaleme alınmıştır.
Çalışmada Birgivî’nin hayatı çeşitli yönleriyle ele alınmıştır. Eserleri ayrıntılı bir
şekilde incelenmeye çalışılmıştır. Eserleri hakkında bilgi verilirken matbu olanlar veya
üzerine akademik çalışma yapılmış olanlar belirtilmeye özen gösterilmiştir. Matbu olmayan
ve herhangi bir akademik çalışmaya konu olduğu da tespit edilemeyen eserler hakkında ise
eldeki veriler ışığında bilgi verilmeye çalışılmıştır. Bu eserlerin dijital kopyalarına erişim
imkânı sağlanmış ise veya hakkında başka kaynaklarda bazı bilgilere rastlanmış ise bu
bilgiler ortaya konmuştur. Yazma eserlerin künyelerinde çokça kayıt hatası görülmesi
sebebiyle ayırt edici bir özellik olması bakımından bazı yazmalar hakkında eserin ilk cümlesi
belirtilmiştir. Ancak bu bilgiler kendisine erişim sağlanabilen eserlerle sınırlı kalmıştır. Daha
çok sınırlı sayıda nüshası bulunan yazmalar hakkında nüshaların yeri ve durumu hakkında
bilgi verilmiş, nüshası çok olan eserler hakkında böyle bir bilgilendirmeye gerek
duyulmamıştır. Birgivî’ye nispet edilen diğer eserler hakkında da yeteri kadar bilgi
verilmeye çalışılmıştır. Tespit edilebildiği kadarıyla bu hataların sebepleri de ortaya
konulmuştur.
3
Arslan, Ahmet Turan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, Seha Neşriyat, İstanbul,
1992, s. 176.
4
Bahsi geçen bu çalışmalar ilerde eserin şerhlerinin tanıtıldığı bölümde belirtilecektir.
2
Kifâye’nin Türkiye’deki bütün nüshaları tespit edilmeye çalışılmış ve bir
bibliyografya halinde sunulmuştur. Şerhleri hakkında da bilgi verilmiş ve kronolojik olarak
sıralanmıştır. Şerhlerin kendi isimleri varsa başlık bu isimle verilmiş, aksi takdirde eser,
şarihine nispet edilerek başlıklandırılmıştır. Şerhler hakkında bilgi verilirken üzerine
akademik çalışma yapılmış olanlar belirtilmiştir. Yazma halinde olanlar için de aydınlatıcı
bilgiler verilmeye gayret edilmiştir.
Sami diller ailesinden olan ve eskiden sadece Arap yarımadasında konuşulan bir dil
olan Arapça, Kur'ân-ı Kerim indirildikten sonra İslâm'ın hızla dünyaya yayılmasıyla birlikte
bu dinin yeni mensupları arasında da konuşulmaya başlamıştır. Anadili Arapça olmayan her
ırktan insanın “lahn” denilen gramer hataları yapmaları ve bunun yayılmaya başlaması
sonucunda dil kurallarının belirlenmesi ihtiyacı doğmuştur.5 Bu dönemde Ebu’l-Esved ed-
Düelî (ö. 79/688) ile başladığı kabul edilen ilk nahiv çalışmaları ortaya çıkmıştır.6 Daha
sonra yavaş yavaş Arap dili ile ilgili ilimler çeşitlenmeye başlamıştır. Önceleri birbiriyle
karışık halde tedvin edilen nahiv, lügat, aruz, belagat, sarf gibi ilimler daha sonraları
müstakil olarak incelenmiş ve farklı ekoller oluşmaya başlamıştır. Bu ekoller arasında en
önemlileri ilk ortaya çıkan Basra dil ekolü ve bu ekole rekabet bağlamında doğup gelişen
Kûfe dil ekolüdür.7 İlk lügat Kitâbü’l-‘Ayn’ın müellifi ve aynı zamanda aruz ilminin de
temelini atan Halil b. Ahmed el-Ferâhidî (ö. 175/791) ile talebesi Sîbeveyhi (ö. 180/796)
Basra ekolünün en önemli temsilcileri arasında yer almaktadırlar. Özellikle Sibeveyhi’nin
el-Kitâb adlı eseri nahiv ilmi açısından son derece önemli bir eserdir.8
Belagat ilimlerinin gelişmesi ise nispeten daha geç dönemlerde olmuştur. Belagat
ilimlerinin birbirinden ayrışıp müstakil birer ilim dalı haline gelmesi ise hicrî yedinci yüzyılı
bulmuştur. Belağatı ilk defa meani ve beyan ilimleri olarak ikiye taksim eden Sekkâkî (ö.
5
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 130-131.
6
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 131; Topuzoğlu, Tevfik Rüştü, “Ebü’l-
Esved ed-Düelî”, DİA, İstanbul, 1994, X/311.
7
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 131.
8
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 132.
3
626/1229) olmuştur. Bedi ilminin müstakil bir ilim olarak isimlendirilmesi ise daha sonraki
bir döneme uzanmıştır.9
Arap dilinin gelişim merhalelerinden birisi de kelime yapısını inceleyen sarf ilmidir.
Sözlükte "çevirmek, döndürmek" gibi anlamlara gelen sarf kelimesi Arap Dili Morfolojisi
için terim adı olmuştur.10 Diğer ilimlerde olduğu gibi sarf ilmiyle ilgili de pek çok eser
kaleme alınmıştır. Bu eserler bazen diğer ilimlerle beraber bazen de müstakil olarak sarf ilmi
hakkında kaleme alınmıştır. Örneğin Sîbeveyhi’nin el-Kitâb’ının ikinci bölümü sarf ilminin
konularına dairdir. Ancak sarf ilminde nahivden ayrı müstakil ilk eser yine Basra ekolünden
Ebû Osman el-Mâzinî’nin (ö. 248/862) et-Tasrîf’i olmuştur.11 İskilibî'den (ö. 1199/1785)
itibaren anlatım dili Türkçe olan sarf kitapları da giderek artan bir yoğunlukla telif edilmeye
başlanmıştır.12 İbnü’l-Hâcib’in (ö. 646/1248) eş-Şâfiye’si, müellifi bilinmeyen Emsile,
Binâu’l-ef‘âl, el-Maksûd risaleleri, İzzüddîn ez-Zencânî’nin (ö. 654/1256) Tasrîfu ‘İzzî’si,
Ahmed b. Ali b. Mes‘ûd’un Merâhu’l-ervâh’ı ve bu çalışmanın konusu olan Birgivî’nin
Kifâyetü’l-mübtedî’si gibi eserler de yine bu alanda telif edilmiş önemli eserlerdendir.
Kanûnî Sultan Süleyman dönemi Osmanlı Devleti'nin zirve dönemi olarak kabul
edilmektedir. Kanûnî, gerçekleştirdiği sosyal, siyasal ve ekonomik reformlar ve devrimler
sonucu Osmanlı Devleti'ni dünyanın en güçlü devleti haline getirebilmeyi başarmıştır.
Çıkardığı kanunnameler ve kayıt altına aldırdığı sicil defterleri onun mükemmel bir idarî
teşkilata sahip olduğunu gözler önüne sermiştir.14 Kanûnî döneminde Belgrad, Rodos,
Budin, Bağdat, Kırım ve Trablusgarb gibi önemli fetihler yapılmıştır. Karada Mohaç ve
9
Feyyûd, Besyûnî Abdulfettâh, ‘İlmü’l-bedî‘, Müessesetü’l-muhtâr, Kahire, 2015, s.13.
10
Kılıç, Hulusi, "Sarf", DİA, Ankara, 2009, XXXVI/136.
11
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 137-138.
12
Kılıç, "Sarf", DİA, XXXVI/137.
13
Yüksel, Emrullah, Mehmed Birgivî'nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, TDV y., Ankara, 2011, s. 13.
14
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 13-16.
4
denizde Preveze gibi görkemli zaferler elde edilmiş, Viyana kuşatılmıştır. Bu dönemde
ortaya çıkan bazı isyanlar da hızlıca bastırılmıştır.15
Bu dönemde coğrafî ve siyasî ilerlemelere paralel bir şekilde ilim, sanat, kültür,
teknoloji ve benzeri alanlarda da büyük gelişmeler yaşanmıştır. Devlet-i Âlî her açıdan
dünyaya liderlik etmiş, en büyük ilim adamlarını ve sanatkârları yetiştirmiştir. Bu devir
çeşitli alanlarda meydana getirilen telifler bakımından çok üretken bir devir olmuştur. İbn
Kemâl’in (ö. 946/1536) Osmanlı Tarihi, Selanikî Mustafa Efendi’nin (ö. 1008/1599’dan
sonra) Osmanlı Tarihi, Şeyhülislam Sadeddin Efendi’nin Tâcü’t-tevârîh’i, Şeyhülislam
Ebüssuûd’un İrşâdü’l-‘akli’s-selîm ilâ mezâye’l-Kitâbi’l-Kerîm adlı tefsiri, Yazıcızâde
Ahmed Bîcân’ın (ö. 857/1453) ‘Acâibü’l-mahlûkât Tercümesi, Pîrî Reis’in (ö. 962/1554)
Kitâb-ı Bahriye’si, Seydî Ali Reis’in Muhît’i, Taşköprülüzâde Ahmed Isamuddin’in (ö.
968/1560) Şekâiku’n-nu‘mâniyye’si bu dönemde yazılmış eserlerden bir kısmıdır. Yine bu
dönemde dil alanında telif edilmiş olan eserler de önemlidir. Örneğin Bergamalı Kadri’nin
Müyessirâtü’l-‘ulûm adlı eseri Türk dilbilgisi bakımından oldukça önemlidir. Firûzâbâdî’nin
(ö. 817/1414) Kâmûs’u bu dönemde Merkez Efendizâde Ahmed tarafından Bâbûs adıyla
Türkçe’ye çevrilmiş, Ahterî Muslihuddin Mustafa Efendi (ö. 986/1578) Lügat-i Ahterî’sini
telif etmiştir. Ayrıca astronomi, tıp, matematik ve musikî gibi daha pek çok alanda çeşitli
eserler de meydana getirilmiştir.17
15
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 14-17; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve
Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 10-11.
16
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 17-18; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve
Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 11-12.
17
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 20-23.
5
Şeyhülislâm Ebüssuûd Efendi (ö. 982/1574) gibi âlimler, Barbaros Hayreddin Paşa
(ö. 953/1546) ve Pîrî Reis (ö. 962/1554) gibi denizciler, Bâkî (ö. 1008/1600) ve Fuzûlî (ö.
964/1556) gibi şairler, Süleymaniye kubbesinin nakkaşı Ahmed Karahisarî (ö. 963/1555)
gibi hattatlar, Mimar Sinan (ö. 996/1588) ve benzerleri hep bu dönemin önemli
simalarındandır.18 Osmanlı ulemasının bu devirdeki meşhur simalarından birisi de İmam
Birgivî'dir.
18
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 13-31; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve
Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 20-23.
6
1. BÖLÜM
1. 1. Hayatı
1. 1. 1. Doğumu ve Nesebi
Çandaroğlu İsfendiyar Bey neslinden Şeyh Lütfullah oğlu İskender Efendi oğlu Pîr
Ali Efendi oğlu Takıyyüddin Mehmed Efendi, Balıkesir'de doğmuştur.19 İsmi, Zeynüddin
Mehmed b. Pîr Ali Muhyiddin olarak da geçer.20 Anne adının Meryem olduğunu
Vasiyetnâme diye meşhur olan eserindeki cenazeye telkin bahsinde geçen kendi hakkındaki
"… 'Ya Muhammed b. Meryem!' deyu adıyla çağıra." ifadesinden öğrenmekteyiz.21 Yine
aynı eserdeki "Viladetüm tarihi dokuz yüz yigirmi dokuz Cemâziyelûlâsının onuncu
günüdür." ifadesinden de doğum tarihini öğreniyoruz. Bu tarih, milâdî 27 Mart 1523 Cuma
gününe tekabül etmektedir.22 Ömrünün sonunu Sultan II. Selim'in hocası Birgili Atâullah
Efendi'nin Birgi'de yaptırdığı medresede müderris olarak geçirmiş olması sebebiyle Birgivî23
veya Birgilî24 nisbesiyle meşhur olmuştur.
1. 1. 2. Tahsili ve Hocaları
Birgivî, ilk tahsilini babası Pîr Ali Efendi'den alarak Arapça öğrenmiş ve Kur'ân-ı
Kerîm'i hıfzetmiştir. Ayrıca babasından mantık ve diğer bazı ilimleri de okumuştur. Daha
sonra asıl adı Şemseddin Ahmed Germiyânî olan Küçük Şemseddin Efendi'den Burhâneddin
19
Martı, Huriye, Birgivî Mehmed Efendi, TDV y., Ankara, 2011, s. 25-29; Yüksel, "Birgivî", DİA, Ankara,
1992, VI/191.
20
Bilmen, Ömer Nasuhi, Büyük Tefsir Tarihi (Tabakâtü’l-müfessirîn), DİB y., Ankara, 1961, II/472.
21
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 27; Yüksel, "Birgivî", DİA, VI/192.
22
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 24; Martı, Birgivî Mehmed Efendi,
s. 25.
23
Yüksel, "Birgivî", DİA, VI/192.
24
Atsız, doğru olan nisbesinin "Birgili" olduğunu ve "Birgivî" denmesinin yanlış olduğunu iddia etmekte ve
"Kendisine 'Birgivî' denmesi son çağların medrese züppeliği dolayısıyladır. Kâtip Çelebi, eserlerini
zikrederken ondan 'Birgili' diye bahsettiği gibi eski kayıtlarda da 'Birgili' diye anılmaktadır." demekteyse de
yine diğer bazı eski kayıtlarda "Birgivî" diye anılmış olması bu iddianın pek isabetli olmadığını göstermektedir,
bkz.: Atsız, Hüseyin Nihal, İstanbul Kütüphanelerine Göre Dört Bibliyografya, Ötüken Neşriyat, İstanbul,
2018, s. 20; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 45-46.
7
el-Merğinânî'nin meşhur fıkıh kitabı el-Hidâye'sini okumuştur. Devrin üniversitesi sayılan
Semâniye Medresesi'ne imtihanla girmiştir. Burada Ahîzâde Karamânî Muhyiddin Mehmed
Efendi ve Kızıl Molla yahut Kızıl Abdurrahman Efendi lakaplarıyla bilinen Kazasker
Abdurrahman b. Seydi Ali Efendi gibi hocalardan ders alarak ihtisasını tamamlamış ve sözü
edilen Abdurrahman Efendi'den icazet alarak mülazımı25 olmuştur.26
1. 1. 3. Müderrisliği ve Talebeleri
Birgivî'nin talebelerinden ilk göze çarpanları oğulları Mustafa Efendi (ö. 995/1571)
ve Şeyh Fadlullah Efendi'dir (ö. 1032/1622).29 Kendisinden et-Tarîkatü'l-Muhammediyye'ye
25
Mülazım: Kanûnî dönemine kadar medreselerden mezun olanlar doğrudan müderrislik veya kadılık görevine
tayin olunmaktaydı. Ancak bu dönemde mezun sayısının artması ve bazı haksızlıkların ortaya çıkması üzerine
Ebüssuûd Efendi’nin düzenlemesi ile mezunların müderris veya kadı olarak atanmadan önce belli bir süre staj
yapması sistemi getirilmiştir. Bu ara dönemdeki stajyere mülazım denilmekteydi. Bkz. Pekalın, Mehmet Zeki,
Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, MEB y., İstanbul, 1983, II/611-612.
26
Birgivî, Hâşiyetü'l-Hidâye (Talîkat ale'l-‘İnâye), thk. Mehmet Özkan, Emin y., Bursa, 2016, s.15; Arslan,
İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 25-30; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve
Siyasî Görüşleri, s. 33-34; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 31-33.
27
Kassâm-ı askerî, yeniçeri ocağından ölenlerin miras işlerine bakan şer‘î memura verilen addır. Bkz. Pekalın,
Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, II/210.
28
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 30-32; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 34-37; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 33-44.
29
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 47-50.
8
şerh yazmasını istediği, ayrıca Evrâd-ı Birgivî'nin de yazarı olan Akşehirli Hocazâde
Abdunnâsır Efendi (ö. 990/1582) de Birgivî’nin talebelerindendir.30 Yine İzhârü'l-esrâr
şerhi Keşfü'l-esrâr'ın yazarı Avlamışlı Muslihuddin Efendi (ö. 1000/1591) tanınmış
talebelerinden birisidir.31 Kaynaklarda adı geçen bir diğer talebesi de Gazi Emir'dir (ö.
1022/1613).32 Birgivî'nin Atâullah Efendi'ye yazdığı mektubunda talebelerinin hiçbirinin
Birgi'li olmadığı, genelinin Balıkesir yöresinden geldiği ifade edilmektedir.33
1. 1. 4. Vefatı
Birgivî’nin vefat tarihi olarak bazı kaynaklarda 982 tarihi verilmekteyse34 de diğer
kaynaklar 981 yılı Cemâziyelevvel ayında ittifak etmektedir. Günü hakkında Yüksel, 1
Cemâziyelevvel m. Ağustos 1573;35 Atsız ise Cemâziyelevvelin sonu Pazartesi günü m. 28
Eylül 157336 demektedir. Arslan, Atsız’ın ifadesini Cemâziyelevvelin “sonları” (evahir)
Pazartesi günü şeklinde tashih etmiş ve bunun da h. 24 Cemâziyelevvel 981, m. 21 Eylül
1573 tarihine tekabül ettiğini belirtmiştir.37 Martı da bu tarihi teyit etmektedir. Ömrünün
sonlarında gözlerinden iyice rahatsızlanmış olan Birgivî’nin ölüm sebebi veba olmuştur. 52
yıllık ömrünü bidatlerle savaşmaya adamış38 olan Birgivî’nin vasiyeti üzerine kabrine türbe
yapılmamıştır.39 Ama Yüksel, hemen kabrinin yanı başındaki ağacın batıl inanç ve bidat olan
çaput bağlama için kullanıldığını esefle belirtmektedir.40
30
Özkan, Hâşiyetü’l-Hidâye (Talîkat ale’l-‘İnâye), s. 15; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 50-51.
31
Kâtip Çelebi, Keşfü'z-zunûn an esâmi'l-kütübi ve'l-fünûn, Daru İhyai't-Turasi'l-Arabi, Beyrut, ty., s. 117;
Elmalı, Hüseyin, "İzhârü'l-esrâr", DİA, Ankara, 2001, XXIII/507; Özkan, Hâşiyetü’l-Hidâye (Talîkat ale’l-
‘İnâye), s. 15; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 51.
32
Özkan, Hâşiyetü’l-Hidâye (Talîkat ale’l-‘İnâye), s. 15; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 51.
33
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 50.
34
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 38.
35
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 40.
36
Atsız, İstanbul Kütüphanelerine Göre Dört Bibliyografya, s. 20.
37
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 38-39.
38
Bkz. Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 55-70; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 51-
65; Mohamed Khalil, Khalil, “el-Bida‘ ve mefhûmuhâ ve hikmetü’l-İmâmi’l-Birgivî fî mü‘âlecetihâ”,
Balıkesirli Bir İslâm Âlimi İmam Birgivî, ed. Mehmet Bayyiğit vd., Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kültür y.,
Balıkesir, 2019, II/335-360.
39
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 45-46.
40
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 40.
9
1. 1. 5. Çocukları ve Torunları
Birgivî’nin “en aziz oğlum” diye bahsettiği44 Fadlullah Efendi ise 967/1560 yılında
doğmuş ve Birgivî onun için tahsil çağına geldiği zaman el-Emsiletü’l-Fadliyye’sini kaleme
almıştır. Fadlullah Efendi’den de Mehmed İsmetî Efendi (ö. 1076/1665) adında bir torunu
olmuştur. Adeta bir aile geleneği olarak ilk tahsilini babasından alan Fadlullah Efendi,
oğlunun ilk tahsilini de kendisi vermiştir. Anadolu ve Rumeli kazaskerliği de yapmış olan
İsmetî Efendi et-Tarîkatü’l-Muhammediyye’yi Türkçeye tercüme etmiş ve yazdığı az
sayıdaki gazellerini de bir Divançe’de toplamıştır.45
Birgivî’nin kızı olup olmadığı hakkında bir bilgimiz olmayıp adı geçen iki oğlundan
başka Mehmed Halim adında küçük yaşta vefat eden bir oğlu daha vardır ki Ahvâlu etfâli’l-
Müslimîn adlı risâlesini onun için yazmıştır.46
1. 2. Eserleri
İmam Birgivî, İslâmî ilimlerin hemen her dalında eser telif etmiş olmasının yanı sıra;
astronomi, mantık gibi ilimlerde de eser telif ederek çok yönlü bir âlim olduğunu
göstermiştir. Özellikle bazı eserleri oldukça yaygınlaşmış ve başucu kitabı haline gelmiştir.
Aşağıda Birgivî’nin eserleri hakkında bilgi verilecektir.
41
Talîkat, bir metnin daha iyi anlaşılabilmesi için sayfa kenarlarına yazılan notlar veya bir müellifin bazı görüş
ve düşüncelerinin notlar halinde toplandığı eserlere verilen genel addır. Bkz. Şensoy, Sedat, “Talîkat”, DİA,
İstanbul, 2010, XXXIX/508.
42
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 40-42; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 46-48;
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 40-41.
43
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 41.
44
Birgivî, Şerhü’l-Emsileti’l-Fadliyye, thk. Güsamettin Erdoğan, s. 1.
45
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 43-45; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 41; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 47-49; Özkan, Hâşiyetü’l-Hidâye (Talîkat
ale’l-‘İnâye), s. 14.
46
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 41-43.
10
1. 2. 1. Arap Dili ile İlgili Eserleri
Birgivî’nin özellikle ilm-i alet Arapça ile ilgili eserleri medreselerde köklü bir yer
etmiştir.47 Bu eserleri, sarf ve nahiv ile ilgili olanlar olmak üzere, iki başlık altında
inceleyeceğiz. Hemen her konuda eserler veren müellifin Arap Belagati ile ilgili bir eseri ise
tespit edilememiştir.
1. 2. 1. 1. 1. İm‘ânü’l-Enzâr
1. 2. 1. 1. 2. el-Emsiletü’l-Fadliyye
47
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 176-181.
48
Avcı, Metin, el-Maksûd Şerhlerinden İm‘ânü’l-enzâr (inceleme ve edisyon kritik), Yayınlanmamış Yüksek
Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2004, s. 62-63.
49
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1807; Avcı, el-Maksûd Şerhlerinden İm‘ânü’l-
enzâr (inceleme ve edisyon kritik), s. 62.
50
Birgivî, İm‘ânü’l-enzâr, thk. Metin Avcı, s. 51-52; Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn,
II/1806-1807.
51
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 140.
11
kaleme aldığını ifade etmiştir.52 Bu münasebetle eser, “en aziz oğlum” dediği Fadlullah
Efendi’ye nisbetle el-Emsiletü’l-Fadliyye diye meşhur olmuştur. Sadece Emsile’nin değil
Binâ’nın da içeriğini kapsayan eserin, meşhur Emsile’den ve Binâ’dan başlıca farkları
şunlardır:
Eser, Abdullah Hulusi Güzelyazıcı tarafından önce Temrinli Bidâye adıyla, örnek ve
alıştırmalar eklenerek 1957 yılında neşredilmiş,55 daha sonra 1975 yılında el-Bidâye ve
hiye’r-risâletü’l-Fadliyye fi’l-emsileti’s-sarfiyye adıyla ikinci baskısı neşredilmiştir.56
52
Birgivî, Şerhü’l-Emsileti’l-Fadliyye, s. 1; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki
Yeri, s. 147; Erdoğan, Güsamettin, İmam Birgivî’nin el-Emsiletü’l-Fadliyye Şerhi (İnceleme ve Edisyon Kritik),
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2002, s. 35.
53
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 148-149; Erdoğan, İmam Birgivî’nin
el-Emsiletü’l-Fadliyye Şerhi (İnceleme ve Edisyon Kritik), s. 35.
54
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 149-150; Erdoğan, İmam Birgivî’nin
el-Emsiletü’l-Fadliyye Şerhi (İnceleme ve Edisyon Kritik), s. 36.
55
Birgivî, Temrinli Bidâye, temrinleyen: Abdullah Hulusi Güzelyazıcı, Ahmet Sait Matbaası, İstanbul, 1957.
56
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 147.
12
Kataloglarda Birgivî’ye nispet edilen Milli Ktp. Elazığ İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 23 Hk
75/4’te “Binâü’l-Kifâye” adıyla kayıtlı bir esere rastladık. 5 varaklık nüsha, nesih hattıyla
yazılmıştır ve sonu eksiktir. Nüsha incelendiğinde eserin aslında el-Emsiletü’l-Fadliyye’den
bir parça olduğu görülmüştür. Daha sonra mecmuanın içinde bir de yarım Kifâye nüshası
olduğu ortaya çıktığı için bu mecmua ile ilgili bilgiler, aynı şeylerin tekrarlanmaması adına
Kifâye’nin yazma nüshalarının incelendiği bölüme bırakılmıştır.
1. 2. 1. 1. 3. Şerhü’l-Emsileti’l-Fadliyye
Mezkûr esere müellifin kendi yazmış olduğu memzuc57 bir şerhtir.58 Eser üzerine
Güsamettin Erdoğan tarafından yüksek lisans tezi ve Yasir Muhammed Halil el-Harub
tarafından da bir makale yazılmıştır.59
1. 2. 1. 1. 4. Kifâyetü’l-Mübtedî
Birgivî’nin belki de en çok bilinen ve en çok okunan eserlerinin başında bazı nahiv
eserleri gelmektedir. Bunların başında da medrese müfredatının temel eserlerinden sayılan
el-‘Avâmil ve şerhi İzhâr gelir:60
1. 2. 1. 2. 1. Avâmil-i Cedîd
Birgivî’nin nahiv ile ilgili meşhur eseridir. Eser üzerine çok sayıda şerh yazılmıştır.61
57
Metin ile şerhin ibarelerinin karışık olduğu şerh türüne memzuc şerh denir. Bkz. Efendioğlu, Mehmet,
“Şerh”, DİA, İstanbul, 2010, XXXVIII/560.
58
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 150.
59
Erdoğan, İmam Birgivî’nin el-Emsiletü’l-Fadliyye Şerhi (İnceleme ve Edisyon Kritik); el-Harub, Yasir
Muhammed Halil, “Risâle fi Emsileti’t-Tasrif li’l-Allame Muhyiddin Muhammed b. Bir Ali el-Birkivi”,
Mecelletu Cami’ati’l-Kudsi’l-Meftuha li’l-Ebhasi ve’d-Dirasat, sayı XIX, el-Halil, Şubat 2010, s. 329-372.
60
Bkz.: Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 152-186.
61
Bkz.: İnanç, Gelibolulu Mustafa b. İbrahim ve Tuhfetü'l-‘Avâmil'i (İnceleme-Tahkik), s. 4-9.
13
1. 2. 1. 2. 2. İzhârü’l-Esrâr
1. 2. 1. 2. 3. İmtihânü’l-Ezkiyâ
1. 2. 1. 2. 5. Talîkat ale’l-Fevâidi’d-Dıyâiyye
62
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 181.
63
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 165-168.
64
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/117.
65
Yavuz, Yusuf Şevki, “Beyzâvî”, DİA, Ankara, 1992, VI/102; Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi
ve’l-fünûn, II/1546.
66
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 151-152.
67
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 152.
68
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 150.
69
Ziriklî, el-A‘lâm, Daru’l-İlmi li’l-Melayin, Beyrut, 2002, VI/61.
14
1. 2. 2. Kur’ân İlimleri ile İlgili Eserleri
1. 2. 2. 1. Tefsîrü’l-Birgivî
Bakara sûresinin bir kısmını kapsayan tamamlanamamış bir tefsirdir. Daha ziyade
sarf ve nahiv kaidelerine değinen muhtasar bir tefsirdir.70 Eser üzerine Yaşar Düzenli
tarafından 1987 yılında İmam Birgivî ve Tefsirdeki Metodu isimli yüksek lisans tezi
yapılmıştır.
1. 2. 2. 2. ed-Dürrü’l-Yetîm
”واآلخرةcümlesiyle başlayan esere Şeyh Ahmed Fâiz er-Rûmî tarafından memzuc bir şerh de
yazılmıştır.72
Resm-i Osmânî denilen, Osman (ra) tarafından yazdırılan altı mushafın Kur’ân’a has
olan yazım kuralları ve farklılıkları hakkında bir risâledir.73
1. 2. 3. 1. Risâle fî Usûli’l-Hadîs
70
Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi (Tabakâtü’l-müfessirîn), II/473.
71
Düzenli, Yaşar, İmam Birgivî ve Tefsirdeki Metodu, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 1987, s. 53.
72
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/737.
73
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 48; Düzenli, İmam Birgivî ve Tefsirdeki Metodu, s.
53; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 81.
74
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 48; Yücel, Salahaddin, İmam Birgivî ve Sünnet,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum, 1995, s. 15.
75
el-Karsî, Dâvûd b. Muhammed, Usûlü’l-Hadîs Şerhi, trc. Abdussamed Yalçın, Dua y., İstanbul, 2014, s. 33;
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 83-84.
15
1. 2. 3. 2. el-Ehâdîsü’l-Erbaûn
1. 2. 3. 3. Şerhü’l-Ehâdîsi’l-Erbaîn
1. 2. 3. 4. Kitâbü’l-Îmân ve Kitâbü’l-İstihsân
Konulara göre tasnif edilmiş (ale’l-ebvâb) bir hadis kitabıdır. Kitâbü’l-îmân dört
bölüme, Kitâbü’l-istihsân dokuz bölüme; bunlar da kendi aralarında alt bölümlere ayrılır.80
Atâullah Efendi’ye yazdığı mektubunda geçen “Ehâdîs-i şerîfe cemi sülüsân olmuş iken
mecal olmayıp kalmıştır…” ifadesinden esere üçüncü bir kitap daha eklemeyi düşündüğü,
ama gözlerindeki rahatsızlıktan ötürü yazamadığı belirtilmiştir.81
76
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-Zunûn an Esâmi’l-Kütübi ve’l-Fünûn, Daru İhyai’t-Turasi’l-Arabi, Beyrut, ty., I/54.
77
Yücel, İmam Birgivî ve Sünnet, s. 14.
78
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1037; Yıldız, Sakıb, “Akkirmânî”, DİA, Ankara,
1989, II/270.
79
Yüksel, "Birgivî", DİA, VI/194; Bürhânü’l-müttakîn Terceme-i Hadîs-i Erbaîn, trc. Mustafa Cem‘î, Şeyh
Yahya Efendi Matbaası, İstanbul, 1290; Bürhânü’l-müttakîn Tercümesi, trc. Mustafa Cem‘î, Hız y., İstanbul,
1976.
80
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 49; Yücel, İmam Birgivî ve Sünnet, s. 16-17.
81
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 87.
16
1. 2. 4. 1. İnkâzü’l-Hâlikîn
Parayla Kur’ân okumanın ve nakit para vakfetmenin caiz olmadığı hakkında bir
risâledir. Bir mukaddime ve dört bölümden oluşan eseri 967 senesinin Zilhicce ayında
tamamlamıştır. “ ”الحمد هلل الذي أنزل على عبده الكتابcümlesiyle başlar.82
1. 2. 4. 2. Hâşiyetü İnkâzi’l-Hâlikîn
1. 2. 4. 3. Îkâzü’n-Nâimîn ve İfhâmü’l-Kâsırîn
82
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/183-184.
83
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 42; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça
Tedrisatındaki Yeri, s. 98; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 92.
84
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/214-215.
85
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 42; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça
Tedrisatındaki Yeri, s. 99; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 93.
86
Bkz.: Atsız, İstanbul Kütüphanelerine Göre Dört Bibliyografya, s. 70; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri
ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 99.
87
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1017.
17
1. 2. 4. 6. Risâle li İsbâti ‘Ademi Cevâzi Kırâeti’l-Kur’ân bi’l-Ücret
Kur’ân okuma mukabili ücret alınmasının caiz olmadığı hakkında bir risâledir.88
1. 2. 4. 7. Zühru’l-Mülûk
Hanımlara mahsus haller hakkında; bir mukaddime, altı fasıl ve bir de hatimeden
meydana gelen ve “ ”الحمد هلل الذي جعل الرجال على النساء قوامينcümlesiyle başlayan eser 979
senesi Terviye günü90 tamamlanmıştır.91 Esere Allâme İbn Âbidîn (ö. 1252/1836) tarafından
Menhelü’l-vâridîn adıyla bir şerh yazılmıştır.92 Haluk Halitoğlu, eseri mezkûr şerhi esas
alarak izahlı ve misalli şekilde tercüme etmiştir.
1. 2. 4. 9. el-Ferâiz fî Teriketi’l-Meyyit
Birgivî’nin miras taksimi ile ilgili eseridir.93 Kassâm-ı askerîlik vazifesi miras
taksimi ile ilgili bir iş olduğundan Birgivî’nin bu eserini kassâm-ı askerîlik yaptığı dönemde
yazdığı söylenebilir.94
1. 2. 4. 10. Şerhü’l-Ferâiz
88
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 43; Atsız, İstanbul Kütüphanelerine Göre Dört
Bibliyografya, s. 70.
89
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 126; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 51; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 108-109.
90
Terviye günü; haccın rükünlerinden olan Arafat vakfesine çıkışın başlangıç vakti olan, Zilhicce ayının
sekizinci gününe verilen addır. Bkz. Öğüt, Salim, “Terviye”, DİA, İstanbul, 2011, XL/520.
91
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/822.
92
İmam Birgivî, Hanımlara Mahsus Haller Hayz-Nifas, İzahlı trc. Haluk Halitoğlu, Arı Sanat y., İstanbul,
2016, s. 8.
93
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1246.
94
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 95.
95
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1246; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve
Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 95.
18
1. 2. 4. 11. Talîkat ale’l-‘İnâye Hâşiyeti’l-Hidâye Şerhi’l-Bidâye
96
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/2036/2037; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî
ve Siyasî Görüşleri, s. 43.
97
Bedir, Murteza, “Vikâyetü’r-rivâye”, DİA, Ankara, 2013, XLIII/106.
98
Eserin yanlışlıkla Tacüşşeria Ömer b. Sadruşşeria’ya nispet edilmesi ile ilgili olarak bkz.: Bedir,
“Tâcüşşeria”, DİA, Ankara, 2010, XXXIX/360.
99
Çelebi, İlyas, “Kemalpaşazâde”, DİA, Ankara, 2002, XXV/247.
100
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/2033.
101
Bedir, “Vikâyetü’r-rivâye”, DİA, XLIII/106.
19
Hâşiyetü’l-Îdâh ve’l-Islâh olarak da bilinen eser; Birgivî’nin, Kemalpaşazâde’ye ait
eserin “Taharet” kitabına düştüğü talîkattır. “”الحمد هلل الذي جعل العلم في جو الدين ضياء ونورا
cümlesiyle başlar.102
Birinci bölüm itikad, ikinci bölüm ise ibadetler hakkında olan muhtasar bir ilmihal
niteliğindedir.103
1. 2. 4. 15. er-Risâletü’l-İ‘tikâdiyye
Müellifin aslen Türkçe yazmış olduğu Vasiyetnâme diye meşhur olan ilmihal
niteliğindeki risâlesinin, dostlarının ve talebelerinin isteği üzerine yaptığı Arapçaya -birebir
olmayan- tercümesidir.104
1. 2. 4. 17. Mu‘addilü’s-Salât
975 senesinde tamamladığı eseri, “ ”الحمد هلل الذي أمر عباده بإقامة الصالة وتعديلهاcümlesiyle
başlar.106 Eser, Ahmet İhsan Dündar tarafından tercüme edilip Namazda Ta‘dîl-i Erkân
adıyla neşredilmiştir.
102
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/109; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî
Görüşleri, s. 43.
103
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 86; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 44; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 76-77.
104
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 85; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 44; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 74.
105
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 86; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 44; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 74.
106
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1737.
20
1. 2. 4. 18. Şerhu Şurûti’s-Salât
Yazdığı bir risâlenin ardından dostlarının bunu şerh etmesi ısrarı üzerine bu eseri
kaleme aldığını belirten müellif; sular bahsinden başlayıp namazla ilgili konularda ayrıntılı
bilgi vermektedir.107
Müellifin; âdetinin dışına çıkarak, dört mezhep üzere ve sonuna bir de kaynakça
ekleyerek yazdığı, sehiv secdesiyle ilgili kapsamlı bir eserdir.108
Eser; ilmi talep etmekle ilgili birinci bölüm ve Ebû Hanîfe’nin menkıbeleriyle ilgili
ikinci bölümden sonra yine bir ilmihal gibi sırasıyla önce inanç sonra da ibadet konuları
anlatılmakta, nihayet ideal bir âlimin vasıflarıyla son bulmaktadır.109
Birgivî, ilk doğan erkek evladının küçük yaşta vefat etmesi üzerine çok üzülmüş,
daha sonra bir dostunun sabır tavsiye etmesi ve çeşitli nasihatler etmesi üzerine aynı derde
düçar olanlara da bir teselli olması ümidiyle bu eserini kaleme almıştır.110 Eserini altı bölüme
tasnif etmiştir: Vefat eden çocukların ahiretteki durumları, anne-babalarına faydaları,
ruhların berzahtaki durumu, kabir ziyareti, ölü için yapılan dua ve sadakanın tesiri, musibete
sabretmenin karşılığı.111 Eserin tahkiki ve tercümesi yapılmıştır.112
Birgivî bu eserinde, şükreden zenginin sabreden fakirden daha üstün olduğunu ifade
etmiştir. Eserin tahkiki yapılmıştır.113
107
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 88; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 45; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 78.
108
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 79.
109
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 77-78.
110
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 41-43.
111
Türkmen, Ömür, İmam Birgivî ve Risâle fi Ahvali Etfali’l-Muslimin Adlı Eserinin Tahkik ve Tahrici,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Harran Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Şanlıurfa, 1995, s. 17.
112
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 75.
113
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 109.
21
1. 2. 4. 23. Risâle fi’t-Teğannî ve Hurmetihî ve Vücûbi İstimâ‘i’l-Hutbe
Arazilerin öşür veya haraca bağlı olmasına göre ikiye ayrıldığıyla başlayan ve bu
arazilerin vergileriyle ilgili hususların ele alındığı 8 varaklık eser, vakıf türleriyle sona
ermektedir.116
Risâle fi’z-zikri bi’l-lisan olarak da bilinen eserinde müellif; önce zikri, kalp ile
yapılan ve dil ile yapılan olmak üzere ikiye ayırmış, sonra da dil ile yapılanı hafî ve cehrî
olmak üzere tekrar ikiye ayırmıştır. Zikirde asıl olanın hafî olduğunu savunan müellif, cehrî
zikrin de sünnet olduğunu ancak raks ve devrin kesinlikle haram olduğunu anlatmaktadır.117
Risâle fi’htimâmi emri’d-dîn olarak da bilinen eser müellifin son telifidir. Muttali
olduğu bir eserdeki beş konu hakkında ifrata varan hükümleri ifrat ile tefrit arasında vasat
bir yolla açıklayacağını belirten müellif; ağırlıklı olarak cehrî zikir, teğannî ve lahn
konularına yoğunlaşmıştır.118
114
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/854.
115
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 97; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 44; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 95-96.
116
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 97; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 43; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 98.
117
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 122-123; Yüksel, Mehmed
Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 47; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 107-108.
118
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 90-92; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 45; Atsız, İstanbul Kütüphanelerine Göre Dört Bibliyografya, s. 60-61; Martı,
Birgivî Mehmed Efendi, s. 106-107.
22
1. 2. 5. Tasavvuf ile İlgili Eserleri
1. 2. 5. 1. et-Tarîkatü’l-Muhammediyye ve’s-Sîretü’l-Ahmediyye
”وسطا خير أممcümlesiyle başlar. Birgivî, üç baba ayırdığı ve her babını da üçer fasla böldüğü
kitabını yazış amacını şu cümleyle belirtmiştir: “Hak yolunun yolcusu amelini ona arz etsin
de doğruyu yanlıştan, kurtuluşa ereni helak olandan ayırt edebilsin diye Tarîkat-ı
Muhammediyye’yi (Muhammedî yolu) yazmak ve Sîret-i Ahmediyye’yi (Ahmedî yaşam
tarzını) açıklamak istedim.”121 Eser üzerine şerh, tercüme, ihtisar, intihab, tahkik kabilinden
sayısız çalışma yapılmıştır.122 Söz gelimi Birgivî’nin torunu Kazasker İsmetî Mehmed
Efendi’nin yapmış olduğu, Tarîka’nın ilk tercümesi bunlardan biridir. Aynı zamanda şair
olan İsmetî Mehmed Efendi, yaptığı bu tercümede 46 beyitlik bir methiye yazmayı da
unutmamıştır. Yine, Şeyh Abdülğanî en-Nablusî’nin (ö. 1143/1731) -ki en-Nablusî de bir
edip ve şairdir- el-Hadîkatü’n-nediyye şerhu’t-Tarîkati’l-Muhammediyye adlı beş ciltlik
eserini zikredebiliriz.123 Ayrıca bir Kifâye şarihi olması sebebiyle İbn Allân es-Sıddıkî’nin
(ö. 1057/1647) el-Mevâhibü'l-fethiyye ale't-Tarîkati'l-Muhammediyye adlı eseri de burada
zikredilmesi gereken önemli kaynaklardandır.
1. 2. 5. 2. Cilâü’l-Kulûb
Birgivî, vaaz ve nasihate dair olan bu eserini Sultan II. Selim’in hocası Atâullah
Efendi’nin isteği üzerine yazmıştır.124 “Din nasihattir/samimiyettir.”125 hadisinden yola
çıktığı bu eserini “… göğüsleri parlatmaya, kalpleri cilalamaya yardımcı; malın ve evladın
119
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1112; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve
Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 110; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 55.
120
Martı, et-Tarîkatü’l-Muhammediyye Muhteva Analizi Kaynakları Kaynaklık Değeri, Rağbet y., İstanbul,
2012, s. 61.
121
Martı, et-Tarîkatü’l-Muhammediyye Muhteva Analizi Kaynakları Kaynaklık Değeri, s. 22; Birgivî, Tarîkat-
ı Muhammediyye, trc. Nedim Yılmaz, Hisar y., İstanbul, 2015, s. 16.
122
Martı, et-Tarîkatü’l-Muhammediyye Muhteva Analizi Kaynakları Kaynaklık Değeri, s. 101-168.
123
Özel, Ahmet, “Nablusî, Abdülganî b. İsmâil”, DİA, Ankara, 2006, XXXII/268; Yılmaz, Nedim, Tarîkat-ı
Muhammediyye, s. 14; Martı, et-Tarîkatü’l-Muhammediyye Muhteva Analizi Kaynakları Kaynaklık Değeri, s.
121-124.
124
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 94.
125
Buhârî, İman, 42; Müslim, İman, 95.
23
fayda vermediği günde kendisine gerekli rızık ve Allah’ın rahmetine vesile olması…” için
yazdığını ifade etmiştir.126 Eser, 17 Temmuz 1564 Pazartesi gününe muvafık 7 Zilhicce 971
tarihinde tamamlanmıştır.127
1. 2. 5. 3. Makâmât
1. 2. 5. 4. Luğazü’l-Birgivî
1. 2. 5. 5. Mihakkü’l-Mutasavvifîn ve’l-Müntesibîn
Eser, “tasavvufa intisap edenlerin mihenk taşı” olması için kaleme alınmıştır. 131
1. 2. 6. 1. Âdâbü’l-Birgivî
126
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 46; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 105.
127
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/592; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve
Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 94.
128
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 123; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 47.
129
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 111; Tutar, Recep, İmam Birgivî’nin Makamatı ve Tercümesi, Yasin y.,
İstanbul, 2011.
130
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 87-88; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 44-45; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 74-75.
131
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 123; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 47; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 109-110.
132
İsmail Paşa el-Bağdâdî, Îdâhu’l-meknûn fi’z-zeyli alâ Keşfi’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, Dâru
İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî, Beyrut, ty., I/2; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 52; Martı,
Birgivî Mehmed Efendi, s. 118.
24
1. 2. 6. 2. Emâlî
Emâlî tarzında ulûm-ı ‘âliye ile ilgili bir eserdir.133 Emâlî, imlânın çoğulu olup bir
âlimin çeşitli konulardan veya bir konudan bahsetmesi ve talebelerinin de onun etrafında
söylediklerini not etmeleri şeklinde ortaya çıkan bir eser türüdür.134 Bazı emâlîler, “mecâlis”
veyahut “nevâdir” adıyla da anılmıştır.135 Belki de İsmail Paşa’nın Hediyyetü’l-‘ârifîn’de
Birgivî’ye nisbet ettiği Nevâdirü’l-ahbâr da bu eserdir.136 Yine de ne Kâtip Çelebi Keşfü’z-
zunûn’da ne de İsmail Paşa zeylinde, gerek Emâlî ismiyle gerekse Nevâdirü’l-ahbâr ismiyle
olsun, Birgivî’ye bir eser nisbet etmiştir.
İlimler iki ana bölüme ayrılır: ulûm-ı âliyye (alet ilimleri) ve ulûm-ı ‘âliyye (yüksek
ilimler). Alet ilimleri; kelam, mantık, belağat, sarf, nahiv, hendese, cebir, felsefe, tarih,
coğrafya vb. ilimler olup; yüksek ilimler ise Kur’ân, Hadis ve Fıkıh ilimleridir.137
Bu durumda eser; Kur’ân, Hadis veya Fıkıh ile ilgili emâlî tarzı bir eser olmalıdır.
Kataloglarda esere en yakın, bulabildiğimiz tek nüsha; Milli Kütüphane’nin Yazmalar
Koleksiyonu’nda “06 Mil Yz A 9623” numarada kayıtlı, 415 varaklık, Pazartesi günü
Cemâziyelâhir 1047 tarihinde istinsah edilmiş, katalog kartında Birgivî’ye nisbet edilen
Mişkâtü’l-envâr fî letâifi’l-ahbâr isimli yazma eserdir. Eser, bu isimle Keşfü’z-zunûn’da
geçmekte ise de Kâtip Çelebi bunun hakkında “Eser, yanlışlıkla Gazâlî’ye (ö. 505) nispet
edilmiş olsa da bilakis müteahhirînden birinin olup Gazâlî’den alıntı yapmıştır.” demekte,
ama müellifini belirtmemektedir.138 Eser, Birgivî’nin en meşhur eserleri olan el-‘Avâmil ve
İzhâr’da da örnek olarak kullandığı şu cümleyle başlamaktadır: “İnsanlar helak oldu,
âlimler müstesna. Âlimler de helak oldu, amel edenler müstesna. Amel edenler de helak oldu,
ihlaslı olanlar müstesna. İhlaslı olanlar bile büyük bir tehlike içindedirler.” Müellif bu
sebeple; aklına gelen ayetleri, hadisleri, evliya sözlerini, şeyhlerin nüktelerini ve ehl-i irfanın
hikmetlerini topladığı bir kitap yazmaya karar vermiş ve bu kitabını kırk sekiz baba
133
Sami, Şemseddin, Kâmûsü’l-A‘lâm, Mihran Matbaası, İstanbul, 1306, II/1285; Bursalı Mehmed Tahir,
Osmanlı Müellifleri, Matbaa-ı Âmire, İstanbul, 1333 h., I/256.
134
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/161; Kandemir, Mehmet Yaşar, “Emâlî”, DİA,
Ankara, 1995, XI/70.
135
Kandemir, “Emâlî”, DİA, XI/70.
136
İsmail Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn esmâü’l-müellifîn ve âsârü’l-musannifîn, Dâru İhyâi’t-Türâsi’l-Arabî,
Beyrut, ty., II/252; Özkan, Hâşiyetü’l-Hidâye (Talîkat ale’l-‘İnâye), s. 23.
137
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 171.
138
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1693.
25
ayırmıştır. İçerik ve uslup bakımından emâlîlere uygun düştüğü söylenebilecek olan eser
hakkında kesin bir hüküm vermek mümkün görünmemektedir.
1. 2. 6. 4. Ğurrenâme
“Ğurre” denilen, kamerî ayın ilk gününün bir cetvel yardımıyla nasıl hesaplanacağını
anlatan bir risâledir.141
1. 2. 7. 1. 1. Vasiyetnâme
139
Ebu Davud, Sünnet, 1; Tirmizi, İman,18; İbn Mace, Fiten, 17.
140
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 51-52; İlhan, Avni, “Birgili Mehmet Efendi ve
Mezhepler Tarihi ile İlgili Risâlesi (Tuhfetü’l-müsterşidîn fî beyâni fırakı mezâhibi’l-Müslimîn)”, Dokuz Eylül
Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, sayı VI, İzmir, 1989, s. 173-215.
141
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 126-127; Yüksel, Mehmed
Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 51; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 117.
26
ile başladığı için de Akâid isimleriyle anılır.142 “Bunu faydası umumi olsun diye Türkçe”
yazmıştır. Bu sayede faydası avam, kadınlar ve çocuklar arasında yayılabilmiştir. Takriben
970/1562 yılında tamamlanan eser, Birgivî’nin halk arasında en çok tanınan risâlesidir.143
Üzerine pek çok şerh yazılmış, çeşitli dillere tercüme edilmiş olan eseri; 1052/1642 yılında
Bahti veya Buhti mahlaslı Yahya Efendi adında bir zat144 nazma çevirmiş ve bu nazım
Manzûme-i Birgilî diye meşhur olmuştur.145 Bahti’nin Sezer Özyaşamış Şakar tarafından
“Birgivî’nin medereseden öğrencisi” şeklinde vasfedilmesi bir hatadır.146
1. 2. 7. 1. 2. İnkâzü’l-Hâlikîn Tercümesi
142
Şakar, Sezer Özyaşamış, Birgivî Muhammed Efendi'nin Manzum Vasiyetnâmesi (Eleştirili Metin- Dil
İncelemesi-Sözlük), Yayınlanmamış Doktora Tezi, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, Sosyal Bilimler
Enstitüsü, İstanbul, 2005, s. 12.
143
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/850; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 71.
144
Karaca, Mehmet Mustafa, Yahya Efendi'nin Vasiyetnâme-i Birgilî Manzûmesi (metin-inceleme-indeks),
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Adnan Menderes Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Aydın, 2008,
s. iv.
145
Arslan, "Vasiyetnâme", DİA, Ankara, 2012, XLII/556; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî
Görüşleri, s. 53; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 80-82; Atsız, İstanbul
Kütüphanelerine Göre Dört Bibliyografya, s. 25; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 73.
146
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 81; bkz. Şakar, Birgivî Muhammed
Efendi'nin Manzum Vasiyetnâmesi (Eleştirili Metin- Dil İncelemesi-Sözlük), s. 12.
147
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 83.
148
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 92.
149
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 85.
27
1. 2. 7. 1. 4. Fetâvâ
Çoğunluğu Türkçe olan fetvalar içerisinde birkaç tane Arapça fetva da vardır.150 En
kapsamlı mecmua, yetmiş sekiz fetvayı kapsar.151
Ferişteoğlu155 veya İbn Melek diye tanınan bir müellif (ö. 821/1418), torunu
Abdurrahman için yirmi kıtadan oluşan manzum bir Arapça-Türkçe sözlük kaleme almıştır.
Bilinen en eski Arapça-Türkçe sözlüklerden olan bu eser, bin beş yüz yirmi sekiz kelime
içermektedir. Birgivî, bu eseri yüz on varak olarak şerh etmiştir.156 Birgivî’nin bu şerhi Şerhu
Lüğati Ferişteoğlu olarak bilinir.
150
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 83; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 54.
151
Bursalı, Osmanlı Müellifleri, haz. Mehmet Ali Yekta Saraç, Türkiye Bilimler Akademisi y., Ankara, 2016,
I/483; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 89-90.
152
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 54-55.
153
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 89-90.
154
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 83-84.
155
Ferişte, Farsçada “Melek” demektir.
156
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 84; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin
Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 55; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 112-113.
28
1. 2. 8. Birgivî’ye Nisbet Edilen Diğer Eserler
1. 2. 8. 1. Risâle fî Ziyâreti’l-Kubûr
Meşru ve gayr-ı meşru kabir ziyaretleriyle ilgili olan eser, İbn Kayyim el-
Cevziyye’nin (ö. 751/1350) İğâsetü’l-lehfân fî mesâyidi’ş-şeytân adlı eserinin bir nevi
muhtasarıdır. Eserin Birgivî’ye aidiyeti şüphelidir. Kâtip Çelebi gibi Birgivî’ye yakın olan
kaynaklarda ona nisbet edilmediği gibi, Emrullah Yüksel de Birgivî’nin eserleri arasında yer
vermemiştir. Ayrıca Birgivî’nin diğer hiçbir eserinde İbn Kayyim ya da İbn Teymiyye’den
alıntı olmadığı gibi, ömrünün sonlarında yazdığı Tarîkat-ı Muhammediyye adlı eserinde bazı
konularda daha önce yazmış olduğu risâlelere gönderme yaptığı halde kabir ziyaretleri ile
ilgili bahiste böyle bir eserine atıfta bulunmamıştır.157 Buna rağmen eser Osmanlı
döneminde Birgivî’nin diğer risâleleriyle basıldığı gibi modern baskıları da yapılmıştır.
Defalarca Türkçeye tercüme edilen eser, Bangladeş diline bile çevrilmiştir.158
157
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 92-93; Martı, Birgivî Mehmed
Efendi, s. 96-97.
158
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 98.
159
İsmail Paşa, Îdâhu’l-meknûn fi’z-zeyli alâ Keşfi’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/442; Arslan, İmam
Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 124; Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî
Görüşleri, s. 52.
160
Ziriklî, el-A‘lâm, VI/61.
29
Tolun “yedi yüz yetmiş küsür” olarak vermektedir.161 Kataloglarda adı Hüsâmeddin Hüseyin
b. Ali b. Haccâc es-Siğnâkî (ö. 710/1310 veya 714/1314) olarak da geçmektedir. Yedi
varaklık eser, iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde “Salihler” diye adlandırıldıkları
halde hem kendileri sapmış hem de başkalarını saptıran bir taifeden bahseden müellif, ikinci
bölümde ise bu taifenin şeriata aykırı fiillerinden bahsetmektedir. Ağırlıklı olarak raks ve
teğannî konularının ele alındığı eser, “Ümmetimin üzerine öyle bir zaman gelecek ki
Kur’ân’ın yerini şiir, tesbihin yerini ğinâ, taatin yerini semâ alacak. Ben onlardan berîyim,
onlar da benden berîdir.” mealinde bir hadisle162 sona ermektedir. Eseri nazmedenler ve
nazmını şerh edenler olmuştur.163 Sonuç olarak Birgivî’ye ait böyle bir eserin varlığı
hakkında kesin bir sonuca ulaşmak mümkün görünmemektedir.164
1. 2. 8. 3. Ahsenü’l-Kasas
Emrullah Yüksel, Birgivî’ye izafe edildiğini söylediği ve Yusuf sûresinin tefsiri olan
eserin 1155/1742 istinsahlı 176 varaklık bir nüshasının İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi
no: 4139’da mevcut olduğunu kaydetmektedir.165 Yaptığımız taramada böyle bir eser
bulamadık. Ancak İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi Yazma Eserler
Birimi’nde “297.91” yer numarasıyla kayıtlı Ahsen-i Kısas-ı Şerîfe isminde, Muhammed b.
İbrahim adında bir zata nisbet edilen, 1240/1822 istinsahlı 177 varaklık bir esere ulaştık.
Ayrıca Ahsenü’l-kasas(/kısas) veya çok benzer isimlerde, çeşitli müelliflere ait, Yusuf sûresi
tefsirleri ya da Yusuf (as) kıssasını anlatan çeşitli yazma ve matbu eserler mevcuttur. Tüm
bunların yanında eserin Kâtip Çelebi ve diğer tarihçiler tarafından Birgivî’nin eserleri
arasında zikredilmemiş olması eserin Birgivî’ye aidiyeti hususunda soru işaretleri
oluşturmaktadır.166
161
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/729; Şemsüddin Muhammed b. Ali es-Salihî
ed-Dimaşkî İbn Tolun, el-Gurafü'l-‘Aliyye fi Terâcimi Müteahhiri'l-Hanefiyye, Süleymaniye Ktp., Şehid Ali
Paşa Klk., No: 1925, vr. 111b.
162
Kaynaklarda hadisin tahricine rastlanmamıştır.
163
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/729.
164
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 111-112.
165
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 47-48; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve
Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 101; Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 81.
166
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 81.
30
1. 2. 8. 4. Sıhah-ı ‘Acemiyye
Kâtip Çelebi’nin eseri Birgivî’ye nispet etmesi bir vehimdir. Kataloglarda eserin
Birgivî doğmadan önce istinsah edilmiş pek çok nüshasının bulunması, eserin Birgivî’ye ait
olmadığının kesin delilidir.167 Ancak, sehven Birgivî’ye nispet edilen nüshaların dışında,
eser Şemseddin Muhammed b. Fahreddin Hinduşah (ö. 687/1288) ve Hinduşah b. Sencer b.
Abdullah es-Sâhibî en-Nahcevânî (ö. 730/1330) isimleriyle iki ayrı kişiye nispet edilmiş;
ayrıca zikredilen isimlerin vefat tarihleri hakkında da farklı tarihler kaydedilmiştir. Kâtip
Çelebi’nin eseri Farsça bir risâle olarak tanıtması da pek isabetli değildir.168 Çünkü eserde
Farsça kelimeler alfabetik olarak sıralanırken asıl metin Arapça yazılmıştır ve Farsça
kelimelerin altlarına da satır arası olarak Türkçe anlamları yazılmıştır.
1. 2. 8. 5. Ravdâtü’l-Cennât
İtikad esasları hakkında olan eser, aslında Bosnalı Hasan b. Abdullah Kâfî
Akhisârî’nindir (ö. 1025/1616). Eser, pek çok kez Birgivî’ye nisbet edilerek kataloglara
kaydedilmiş, basılmış ve tercüme edilmiştir.169
1. 2. 8. 6. ed-Dürretü’l-Mültekatatü’r-Rûmiyye
1. 2. 8. 7. Râhatü’s-Sâlihîn ve Savâ‘iku’l-Münâfikîn
167
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 128; Atsız, İstanbul Kütüphanelerine
Göre Dört Bibliyografya, s. 20.
168
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1075.
169
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 128; Martı, Birgivî Mehmed Efendi,
s. 119.
170
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 128; Martı, Birgivî Mehmed Efendi,
s. 119.
31
Mü‘addilü’s-salât sahibi Takiyyeddin Muhammed’den üçüncü şahıs olarak bahsetmesi ve
müellifin Terğîbü’s-sâlihîn ve terhîbü’l-fâsıkîn ile Dürerü’l-ğavvâs fî ‘ulûmi’l-havâs adlı iki
risâlesinin daha olduğunu ifade etmesidir. Halbuki bu iki eser, Birgivî’ye ait değil Ahmed
el-Hüsûnî’ye aittir.171
1. 2. 8. 8. Evrâd-ı Birgivî
1. 2. 8. 9. İşrâku’t-tevârîh
el-İşrâk ve’s-siyer adıyla da meşhur olan eser Molla Kara Yakub b. İdris el-
Karamânî’ye (ö. 833/1429) aittir.173 Eser, Hz. Âdem’den (as) başlayarak peygamberleri,
sahabeyi, tabiîni ve Gazâlî’ye (ö. 505/1111) kadarki meşhur âlimleri tanıtmaktadır.174
1. 2. 8. 10. Şerhu’t-Tevhîd
Birgivî’nin Lüğaz olarak bilinen eserine başkası tarafından yazılmış olan bir şerhtir.
Şerhin Birgivî’ye izafe edilmesi hatadır.175
1. 2. 8. 11. Sirâcü’l-Musallî
171
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 128-129; Martı, Birgivî Mehmed
Efendi, s. 120.
172
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 129; Martı, Birgivî Mehmed Efendi,
s. 120.
173
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/103.
174
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 118-119.
175
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 87.
176
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 119-120.
32
1. 2. 8. 12. Meslekü’l-İ‘tidâl ilâ Fehmi Âyeti Halki’l-A‘mâl
1. 2. 8. 13. Nevâdirü’l-Ahbâr
İsmail Paşa, Birgivî’nin eserleri arasında böyle bir eseri zikretmekte, başka bir bilgi
vermemektedir.178 Daha önce kataloglarda bu isme en yakın olarak Birgivî’ye nisbet edilen
Letâifü’l-ahbâr adlı eserin bu eser olabileceğini ve yine Birgivî’ye nisbet edilen Emâlî’nin
de aynı eser olabileceğini zikretmiştik.
1. 2. 8. 14. Nûrü’l-Ahyâr
İsmail Paşa’nın noktasız ha ile Nûrü’l-ahyâr olarak Birgivî’ye nisbet ettiği eserin
adının bir yazım hatası olması kuvvetle muhtemeldir.179 Çünkü Birgivî’nin Nûrü’l-ahyâ ve
tuhfetü’l-emvât isimli bir eserinden daha önce söz edilmişti. Mehmet Özkan ise eseri noktalı
ha ile Nûrü’l-ahyâr olarak ve Nûrü’l-ahyâ ve tuhfetü’l-emvât’tan ayrı ikinci bir eser olarak
zikretmektedir.180
Emrullah Yüksel, eserin bu isimle Ankara Milli Eğitim Bakanlığı Eski Eserler Genel
Müdürlüğü yazmalar kısmı no: 2534’te mevcut olduğunu ve 25 varaklık eserin müstensihi
Ahmed b. Abdullah tarafından Birgivî’ye izafe edildiğini belirtmektedir.181 Ancak eseri
incelediğimizde Ahmed b. Abdullah Ahmed el-Alevî’nin eserin müellifi olup eseri Kıbrıs’ta
telif ettiğini, Birgi’de şerh ettiğini ve bu münasebetle de Allah’ın kendisini “Fâdıl Muhakkik
Müdekkik Birgivî Merhum”la haşretmesini niyaz ettiğini tespit ettik.
177
İsmail Paşa, Îdâhu’l-meknûn fi’z-zeyli alâ Keşfi’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/479; Arslan, İmam
Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 129.
178
İsmail Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn esmâü’l-müellifîn ve âsârü’l-musannifîn, II/252; Özkan, Hâşiyetü’l-Hidâye
(Talîkat ale’l-‘İnâye), s. 23.
179
İsmail Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn esmâü’l-müellifîn ve âsârü’l-musannifîn, II/252.
180
Özkan, Hâşiyetü’l-Hidâye (Talîkat ale’l-‘İnâye), s. 18-20.
181
Yüksel, Mehmed Birgivî’nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, s. 52.
33
1. 2. 8. 16. Risâle fi’s-Sarf
Eseri bu isimle Atsız ve Arslan Birgivî’ye nisbet etmektedir.182 Ancak tespit ettikleri
tek nüshası olan Süleymaniye Kütüphanesi Hafid Efendi Koleksiyonu no: 410’daki
mecmuada eserin adı Sarf-ı Cedîd olarak geçmektedir. Hepsi Hüseyin el-Edirnevî’nin
elinden çıkma olan mecmuada beş eser olup bu eser, dördüncü sıradadır. Son eser, Türkî
Emsile Şerhi adıyla 5 Rebîülâhir 1180 istinsahlı Osmanlıca bir eserdir. Üçüncü sırada ise
Risâle fi’s-sarf diye kayıtlı bir eser vardır ki sonunda müellifi Hüseyin el-Edirnevî’nin elinde
26 Safer 1180 tarihinde tamamlandığı kaydedilmektedir. Bir sonraki sayfada “Sarf-ı Cedîd
li Birgivî el-Merhûm” yazmakta, sonraki sayfada ise yeni bir eser başlamaktadır. Ve bu
dördüncü sıradaki risâlenin sonunda da 3 Rebîülevvel 1180 istinsah tarihi bulunmaktadır.
Eserin Sarf-ı Cedîd olarak isimlendirilmesi de Birgivî’ye izafe edilmesi de şüpheli
durmaktadır. İsmi ya da müellifi hakkında kesin bir hüküm veremeyeceğimiz eser, Binâ ve
el-Maksûd konularını içeren muhtasar bir risâledir. Eserde önce sarf bablarının 35 olduğu
belirtilerek bunlar sayılmakta, daha sonra ise Kifâye’ye benzer şekilde yedi bab başlığı
altında “Aksâm-ı Seb‘a”ya göre düzenlenmiştir. Ancak emsile-i muhtelife sîgaları Kifâye ya
da el-Maksûd’dan çok farklı belirlenmiştir. 35 babdan; mücerred, mezîd ve mülhak babları
temsilen birer örnek üzerinden emsile-i muttarideleri çekilmektedir. Emsile-i muhtelife
sîgaları; mâzi, muzâri, emir, nehiy, tekid nunları, ism-i fâil, ism-i mef‘ûl, ism-i zaman, ism-
i mekân ve ism-i alet olmak üzere 10 sîga olarak belirlenmiştir ki bu hem Klasik Emsile’den
ve el-Maksûd’dan hem de Birgivî’nin el-Fadliyye ve Kifâye’deki tasnifinden farklıdır.183
Arslan’a göre ise eser Birgivî’nin, Kifâye’den önceki bir denemesi olabilir.184 Bu ihtimal
zayıf görünmektedir. Çünkü Birgivî’nin 23 yaşında yazmış olduğu İm‘ân’da babların
sayısını 38 olarak verdikten sonra bunları 35’e düşürüp Kifâye’de tekrar 41’e çıkarması uzak
bir ihtimaldir. 23 yaşından önce bir sarf denemesi daha yapmış olması da çok kuvvetli bir
ihtimal olarak görünmemektedir. Zaten eser üzerinde “Sarf-ı Cedîd” olarak yazılmış olması
da bu isimlendirmenin hata olduğunu göstermektedir, bu durumda Birgivî’ye nispetinin de
doğruluğu tartışılır. Ayrıca kaynaklarda Birgivî’nin eserleri arasında hiç zikredilmemiş
olması da eserin Birgivî’ye ait olma ihtimalini çok zayıflatmaktadır.
182
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 142; Atsız, İstanbul Kütüphanelerine
Göre Dört Bibliyografya, s. 100.
183
Bkz.: Süleymaniye Kütüphanesi Hafid Efendi Koleksiyonu no: 410.
184
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 142.
34
Risâle fi’s-sarf adında kataloglarda kayıtlı bir diğer nüsha da Süleymaniye Ktp.
Yazma Bağışlar Klk. No: 356/6’dadır. Nüsha incelendiğinde Kifâye’nin bir nüshası olduğu
görülmüştür.
185
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 150.
186
Küçük, Şükrü, Kuşadalı Ahmed Efendi ve ‘İnâyetü’l-mübteğî fî şerhi Kifâyeti’l-mübtedî Adlı Eseri,
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2001, s. 45.
187
Kuşadalı, Ahmed Efendi, ‘İnâyetü’l-mübteğî fî şerhi Kifâyeti’l-mübtedî, thk. Şükrü Küçük, s. 58.
188
Bkz. Birgivî, İm‘ânü’l-enzâr, thk. Metin Avcı, s. 17 ve 86 nolu dipnot.
35
2. BÖLÜM
KİFÂYETÜ’L-MÜBTEDÎ’NİN İNCELENMESİ
Bu bölümde eserin çeşitli açılardan incelenmesi ve diğer bazı sarf eserleri ile
karşılaştırması yapılacaktır.
Eserin ismi kendi içinde geçmemekte, kaynaklarda ise farklı şekillerde yer
almaktadır. Kâtip Çelebi, İsmail Paşa ve Ömer Nasuhi Bilmen, eserin adını Kifâyetü’l-
mübtedî fi’t-tasrîf olarak kaydetmişlerdir.189 Bursalı Mehmet Tahir ise eseri Kifâyetü’l-
mübtedî fi’s-sarf olarak kaydetmiştir.190 Eserin şarihlerinden Tavuskari, Karatepeli,
Kuşadalı ve Ermenekli, ayrıca tabakât müelliflerinden Ziriklî, eserin adını sadece Kifâyetü’l-
mübtedî olarak tespit etmişlerdir.191 Hüsnü’l-‘inâye, el-‘İnâye ve Keşfü’l-‘inâye isimli
şerhlerinde ise kısaca el-Kifâye olarak zikredilmiştir. Ayrıca eser, kataloglarda bazen Sarf-ı
Cedîd ve hatta -eserin baş kısmında geçen bir terkip olan- Kelime-i İştikâkiyye gibi isimlerle
de yer almaktadır.
Özellikle aynı isimde eserlerin bulunması halinde eserlerin adlarına açıklama amaçlı
eklemelerin yapıldığı192 göz önünde bulundurulursa “fi’t-tasrif” ve “fi’s-sarf” ilavelerinin
eserin adından olmadığı söylenebilir. el-Kifâye’nin kısaltma, diğer isimlerin de kaynaklarda
yer almayan isimler olduğu göz önünde bulundurulursa eserin tam ve doğru adının
Kifâyetü’l-mübtedî olduğu söylenebilir.
189
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/1500; İsmail Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn esmâü’l-
müellifîn ve âsârü’l-musannifîn, II/252; Bilmen, Büyük Tefsir Tarihi (Tabakâtü’l-müfessirîn), II/473.
190
Bursalı, Osmanlı Müellifleri, I/255.
191
Ziriklî, el-A‘lâm, VI/61.
192
Bkz.: Yılmaz, Okan Kadir, İSAM Tahkikli Neşir Klavuzu, TDV İSAM y., Ankara, 2018, s. 46.
36
Pazartesi gecesi Cemâziyelâhir ğurresi (ayın ilk gecesi) olarak vermektedir.193 Bu da eserin
İm‘ânü’l-enzâr’dan (952/1545) sonra el-Emsiletü’l-Fadliyye’den önce (Fadlullah Efendi’nin
doğumu 967/1560) telif edildiği anlamına gelmektedir. Müellif, eserinde telif sebebini
zikretmemiş olsa da İm‘ânü’l-enzâr ile aynı konuları ele aldığını göz önünde bulunduracak
olursak eserini el-Maksûd’da eksik ya da yanlış bulduğu hususları düzeltmek için yazdığı
söylenebilir. Eserde el-Maksûd’dan ne gibi farklılıklar olduğu ayrı bir başlık altında
incelenecektir.
Eser üzerine çok sayıda şerh ve başka çalışmalar yapılmış olup tespit edilebilenleri
şunlardır:
2. 2. 1. 1. Kasabzâde Şerhi
Kifâye’ye yazılan şerhlerin -muhtemelen- ilki, İbn Kassâb olarak da bilinen Bursalı
Kasabzâde İbrahim Efendi’nin (ö. 1029/1620) şerhidir.194 Kasabzâde’nin ayrıca İzhâr’a da
el-Ezhâr şerhü’l-İzhâr adında bir şerhi vardır.195 Şerhu Kifâyeti’l-mübtedî’yi M. Münip
Şallıoğlu yüksek lisans tezi olarak, el-Ezhâr şerhü’l-İzhâr’ı da Erdal Kaya doktora tezi
olarak çalışmıştır.196
193
Sobucalı, Mehmed Efendi, Keşfü’l-‘inâye fî mesâili’l-Kifâye, thk. Abdullah Bilin, s. 156; Karatepeli,
Hüseyin b. Mustafa el-Aydıni, Bahru’l-Kava’id, thk. Hüseyin Çolak, s. 241; Bilin, Abdullah, Sobucalı Mehmed
Efendi’nin Keşfü’l-‘inâye fî mesâili’l-Kifâye Adlı Eserinin İnceleme ve Tahkiki (Edisyon Kritik),
Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2009, s. 13.
194
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 143; Şallıoğlu, M. Münip,
Kasapzâde’nin Şerhu Kifâyeti’l-mübtedî Eserinin Edisyon Kritiği, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi,
Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul, 2006, s. 10.
195
Kâtip Çelebi, Keşfü’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/117; İsmail Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn esmâü’l-
müellifîn ve âsârü’l-musannifîn, I/29; Elmalı, "İzhârü'l-esrâr", DİA, XXIII/507; Şallıoğlu, Kasapzâde’nin
Şerhu Kifâyeti’l-mübtedî Eserinin Edisyon Kritiği, s. 10-11.
196
Kütahya Vahidpaşa İl Halk Ktp. 43 Va 855 yer numarasında “Şerh-i Kifâye” adıyla kayıtlı bir eser
bulunmakdadır. 71 varaklık eserin müstensihi Hüseyin b. İbrahim, istinsah tarihi 1126/1715 olarak
kaydedilmiştir. Eserin künyesinde müellif olarak “Birgivî” yazılmıştır. İlk bakışta eser Birgivî’nin kendi
kitabına yazmış olduğu bir şerh gibi görünse de Birgivî’nin böyle bir eseri olmadığı bilinmektedir. Kataloglarda
şerh türü eserlerin bazen şarih yerine yanlışlıkla metnin müellifine nispet edildiği görülebilmektedir. Yapılan
37
2. 2. 1. 2. Hüsnü’l-‘İnâye bi’l-Kifâye
Birgivî’nin vefatından on beş yıl sonra, 996/1588 yılında doğmuş olan Muhammed
Ali b. Muhammed Allân el-Bekrî es-Sıddıkî el-Mekkî’nin (ö. 1057/1647)197 Hüsnü’l-‘inâye
fi şerhi’l-Kifâye’si de Kifâye’ye yazılmış önemli şerhlerdendir.198 Esere müellifinin
vefatından çok da uzak olmayan bir vakitte ancak çok uzak bir coğrafyada, Mekke’de doğup
büyümüş birinin şerh yazması eserin ne denli hızlı yayıldığına da bir işarettir. Ayrıca
Tarîkat-ı Muhammediyye üzerine de el-Mevâhibü'l-fethiyye ale't-Tarîkati'l-Muhammediyye
isminde bir şerhi olan ve çağının Suyûtî’si olarak anılan şarihe yüzden fazla eser nisbet
edilmektedir.199 Birgivî’nin eserlerinin Hicaz’a bu kadar hızlı gitmesinde büyük oğlu
Mustafa Efendi’nin (ö. 995/1586), Mekke kadısı olan kayınpederi Samsunîzâde Mahmud
Efendi’nin (ö. 983/1575) yanında bir müddet ikamet etmesinin de etkisi olmalıdır.200
Mustafa Efendi’nin Hicaz’a Atâullah Efendi’nin (ö. 979/1571) vefatından sonra gittiği
bilindiğine ve Birgivî, Kifâye’yi 965/1548, Tarîkat’ı da 980/1572 yılında telif ettiğine göre;
Mustafa Efendi’nin 980/1572-983/1575 yılları arasında Hicaz’a giderek yanında babasının
çeşitli müellefatını da götürmüş olması mümkündür.201
2. 2. 1. 3. el-‘İnâye fî Şerhi’l-Kifâye
Bir diğer şerh de hemen hemen aynı tarihlerde, Burgaz’da müderris olan Hüseyin b.
Ferhad el-Üskübî el-Prizrenî er-Rûmî el-Hanefî’nin kaleme aldığı el-‘İnâye fi şerhi’l-Kifâye
adlı eseridir.202 İsmail Paşa eserin telif tarihini 1122/1710 yılı olarak vermekteyse de eserin
1064/1653 ve 1103/1691 istinsahlı iki nüshası eserin telif tarihinin daha erken olduğunu
açıkça göstermektedir.203 el-Üskübî’nin de erken sayılabilecek bir tarihte Balkanlar’da esere
incelemeden sonra eserin, Kasabzâde’nin şerhinin bir nüshası olduğu görülmüştür. Ayrıca bkz. Şallıoğlu,
Kasapzâde’nin Şerhu Kifâyeti’l-mübtedî Eserinin Edisyon Kritiği, s. 10.
197
Dündar, Ahmet İhsan, Muhammed b. ‘Allân ve Ref‘u’l-ilbâs bi beyâni iştirâki me‘âni’l-Fâtihati ve sûreti’n-
Nâs, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üni., SBE, İstanbul, 2010, s. 28
198
İsmail Paşa, Îdâhu’l-meknûn fi’z-zeyli alâ Keşfi’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, I/405; Arslan, İmam
Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 143; Dündar, Muhammed b. ‘Allân ve Ref‘u’l-ilbâs
bi beyâni iştirâki me‘âni’l-Fâtihati ve sûreti’n-Nâs, s. 48.
199
Dündar, Muhammed b. ‘Allân ve Ref‘u’l-ilbâs bi beyâni iştirâki me‘âni’l-Fâtihati ve sûreti’n-Nâs, s. 35-58.
200
Martı, Birgili Mehmed Efendi’nin Hadisçiliği ve et-Tarikatu’l-Muhammediyye (Tahkik ve Tahlil), Doktora
Tezi, Selçuk Üni., SBE, Konya, 2005, s. 365.
201
Martı, Birgivî Mehmed Efendi, s. 47.
202
İsmail Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn esmâü’l-müellifîn ve âsârü’l-musannifîn, I/341; Kehhale, Ömer Rıza,
Mu’cemü’l-müellifîn, Müessesetü’r-Risâle, Beyrut, 1993, I/631.
203
Demir, Ramazan, Üsküplü Hüseyin b. Ferhad ve el-İnaye fi Şerhi’l-Kifâye Adlı Eserinin İnceleme ve Tahkiki
(Edisyon Kritik), Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üni., SBE, İstanbul, 2002, s. 10-11.
38
bir şerh yazdığına bakacak olursak eserin medreselerde de büyük yankı uyandırdığı
söylenebilir. Şerh üzerine Ramazan Demir tarafından 2002 yılında Marmara Üni. SBE’de,
Üsküplü Hüseyin b. Ferhad ve el-İnaye fi Şerhi’l-Kifâye Adlı Eserinin İnceleme ve Tahkiki
(Edisyon Kritik) adıyla yüksek lisans tezi yazılmıştır.
Köprülü Yazma Eser Ktp. Mehmed Asım Bey Klk. No: 34 Ma 598/6’da kayıtlı bir
eser bulunmaktadır. Yazmanın künyesinde; eser adı Şerhu Kifâyeti'l-mübtedî fi's-sarf,
müellifi Ömer b. Eyyûb (ö. 1119/1707) ve müstensihi Hasan b. Süleyman olarak
kaydedilmiştir. İstinsah tarihi 1173/1760’tır. Eser, 60 varaktır. Müellif hakkında
kaynaklarda herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır. Aynı mecmuada “34 Ma 598/5” yer
numaralı bir önceki eser de bir Kifâye nüshasıdır.
2. 2. 1. 5. Malatî Şerhi
Milli Ktp. Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 6611/2’de kayıtlıdır. Künyesinde eser adı
“Şerhu Kifâyeti’l-mübtedî”, müellif adı “Muhammed Multi” olarak yazılmıştır. Eserin
ّ ”هذا شرح كفاية املبتدي ملحمد امللطيyazmaktadır. Bu yüzden müellifin
başında “يسره هللا إتمامه
Malatyalı olma ihtimaline karşılık nisbesini “Multî” değil “Malatî” olarak yazmak tercih
edilmiştir. Şayet müellif Maltalı ise nisbesi Maltî de olabilir. Kaynaklarda müellif hakkında
herhangi bir bilgiye rastlanmamıştır. 12 varaklık eser yarım kalmıştır. “06 Mil Yz A 6611/3”
yer numaralı bir sonraki eser de aynı el yazısıyla yazılmış bir Kifâye nüshası olup sonunda
Muhammed b. Ebubekir el-Malatî’nin elinde 1139/1727 senesinde istinsah edildiğine dair
ferağ kaydı vardır. Bu durumda yarım kalan şerhin de aynı tarihlerde yazıldığını söylemek
mümkündür.
Kuşadalı Şeyh Keskin Ahmed Efendi’nin (ö. 1195/1780) yazmış olduğu şerhtir.
Birgivî’nin el-‘Avâmil’ine de şerh yazmış olup her ikisi de basılmıştır.204 1116/1704 yılında
istinsah edilmiş bir nüshası olduğuna göre en geç bu tarihte telif edilmiş olmalıdır.205 Eser
üzerine Şükrü Küçük tarafından 2001 yılında Marmara Üni. SBE’de, Kuşadalı Ahmed
204
Bursalı, Osmanlı Müellifleri, I/405; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s.
143.
205
Küçük, Kuşadalı Ahmed Efendi ve ‘İnâyetü’l-mübteğî fî şerhi Kifâyeti’l-mübtedî Adlı Eseri, s. 50.
39
Efendi ve ‘İnâyetü’l-mübteğî fî şerhi Kifâyeti’l-mübtedî Adlı Eseri adıyla yüksek lisans tezi
yazılmıştır.
2. 2. 1. 7. Keşfü’l-‘İnâye fî Mesâili’l-Kifâye
2. 2. 1. 8. Bahrü’l-Kavâ‘id
İbn Karatepeli diye meşhur Müftü Hüseyin b. Mustafa el-Aydınî’nin (ö. 1191/1777)
şerhidir.207 Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi “21 Hk 107” numaralı nüshası 1123/1710
tarihini taşır. Şarihin vefat tarihi göz önüne alınacak olursa müellif nüshası olma ihtimali
vardır. Eser üzerine Hüseyin Çolak tarafından, şarihin vefat tarihinden sonra istinsah edilen
üç nüshası üzerinden doktora tezi hazırlanmıştır.
206
İsmail Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn esmâü’l-müellifîn ve âsârü’l-musannifîn, II/327; Bilin, Sobucalı Mehmed
Efendi’nin Keşfü’l-‘inâye fî mesâili’l-Kifâye Adlı Eserinin İnceleme ve Tahkiki (Edisyon Kritik), s. 6-8.
207
İsmail Paşa, Hediyyetü’l-‘ârifîn esmâü’l-müellifîn ve âsârü’l-musannifîn, I/327; Bursalı, Osmanlı
Müellifleri, I/405-406; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 143; Çolak,
Hüseyin, Karatepeli Hüseyin b. Mustafa el-Aydıni ve Bahru’l-Kavaid İsimli Eserinin Tenkid ve Tahlili,
Yayınlanmamış Doktora Tezi, Atatürk Üni., SBE, Erzurum, 2018, s. 29.
208
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 143.
40
2. 2. 1. 10. Behisnî Şerhi
Kifâye’nin tespit edilen son şerhi Ermenekli Hafız Hacı Süleyman Sırrı Efendi b.
Abdullah Zühdü b. el-Hâc Hüseyin Hüsnü’nün (ö. 28 Ağustos 1931) 5 Mayıs 1881 tarihine
muvafık 5 Cemâziyelahir 1298 Perşembe günü yatsı ezanı okunurken tamamladığı
şerhidir.210 Eser matbu olup Mustafa Oral tarafından 2015 yılında Fatih Sultan Mehmet
Vakıf Üni. SBE’de Ermenekli Süleyman Sırrı Efendi ve Kifâyetü’l-Muntehi ala Kifâyeti’l-
Mubtedi Adlı Eserinin Tahkiki adıyla yüksek lisans tezi olarak çalışılmıştır.
2. 2. 2. 1. Temrinli Kifâye
209
Besni’nin adının tarih boyunca aldığı değişiklikler hakkında bkz. Sezen, Tahir, Osmanlı Yer Adları, T.C.
Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Y., Ankara, 2017, s. 111; Taştemir, Mehmet, "Besni", DİA,
İstanbul, 1992, V/540-541.
210
İsmail Paşa, Îdâhu’l-meknûn fi’z-zeyli alâ Keşfi’z-zunûn an esâmi’l-kütübi ve’l-fünûn, II/374; Oral, Mustafa,
Ermenekli Süleyman Sırrı Efendi ve Kifâyetü’l-Muntehi ala Kifâyeti’l-Mubtedi Adlı Eserinin Tahkiki, Fatih
Sultan Mehmet Vakıf Üni., SBE, İstanbul, 2015, s. 36.
211
Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça Tedrisatındaki Yeri, s. 143.
212
Birgivî, Temrinli Kifâye, haz. Abdullah Hulusi Güzelyazıcı, Türkiye Ticaret Postası Matbaası, 1959, s. 80-
92.
41
2. 2. 2. 2. Sadi Çöğenli’nin Çalışması
Tahkikte İSAM Tahkikli Neşir Esasları temel alınmıştır, imla kuralları olarak da
modern Arapça imlasına uyulmuştur. Elimizde nitelikli nüsha215 bulunmadığından tahkik
için tespit edilen nüshaların her biri asıl kabul edilmek suretiyle tercih (metin seçimi)
yöntemi benimsenmiştir.216
2. 4. Eserin Nüshaları
Eserin yüz yirmiye yakın nüshası tespit edilmiştir. Bu nedenle çok yer kaplamaması
için bütün nüshaları tanıtmak yerine sadece tahkike esas alınan nüshaların tanıtımıyla
yetinilmiş, geri kalan nüshalar ise bibliyografik bir liste şeklinde sıralanmıştır.
Tahkike alınan nüshalar, İSAM Tahkikli Neşir Esasları nüsha tercih kriterlerine göre
seçilmiştir. Elimizde nitelikli nüsha bulunmadığından mevcut nüshaların en erken istinsah
tarihlileri olan iki nüsha ile Birgi’de istinsah edilmiş tek nüsha tahkike esas alınmıştır. Bu
nüshaların tercih edilmesinde, diğer nüshalara nazaran, müellife zaman ve mekan olarak
daha yakın olmaları göz önünde bulundurulmuştur.217
213
Birgivî, Kifâyetü’l-Mubtedi, haz. Mehmet Sadi Çöğenli, Fen-Edebiyat Fakültesi y., Erzurum, 2000, s. 116.
214
Bkz.: Yılmaz, İSAM Tahkikli Neşir Klavuzu, s. 19-20.
215
Nitelikli nüsha; müellif nüshası, müellifin okuduğu/müellife okunan nüsha veya müellif nüshasıyla
mukabele edilmiş nüshalar için tabir olunur.
216
Bkz.: İSAM Tahkikli Neşir Esasları, 14; Yılmaz, İSAM Tahkikli Neşir Klavuzu, s. 59 ve 67-75.
217
Bkz.: Yılmaz, İSAM Tahkikli Neşir Klavuzu, s. 31-38.
42
2. 4. 1. 1. Balıkesir Nüshası
Balıkesir İl Halk Ktp. Balıkesir İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 10 Hk 172/1’de kayıtlı
nüshadır. İstinsah tarihi en eski olan nüsha olup eserin telif tarihinden on sene sonra,
975/1567 yılında istinsah edilmiştir. Ayrıca müellif nüshası dışındaki bazı nüshalarla da
karşılaştırılmış bir nüshadır ve nüsha farkları hamişlerde belirtilmiştir. Bu nüsha farkları
dipnotlarla tahkikte de gösterilmiştir. Tahkikte bu nüsha için “ ”أrumuzu kullanılmıştır.
2. 4. 1. 2. Manisa Nüshası
kullanılmıştır.
2. 4. 1. 3. Süleymaniye Nüshası
Süleymaniye Ktp. Hacı Mahmud Efendi Klk. No: 6090’da kayıtlıdır. 1016/1608
istinsah tarihlidir. Tahkikte bu nüsha için “ ”سrumuzu kullanılmıştır.
2. 4. 1. 4. Yardımcı Nüsha
kullanılmıştır.
43
8. Beyazıd Devlet Ktp. Beyazıd Klk. No: 8050. Eser adı Kitab fi İlmi’s-Sarf olarak
kaydedilmiştir.
9. Çorum Hasan Paşa İl Halk Ktp. Çorum Hasan Paşa İl Halk Kütüphanesi Klk. No:
19 Hk 5436/2(a).
10. Diyarbakır İl Halk Ktp. Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 21 Hk 1538/9.
11. Diyarbakır İl Halk Ktp. Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 21 Hk 570.
12. Diyarbakır İl Halk Ktp. Diyarbakır İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 21 Hk 647/2.
13. Edirne Selimiye Yazma Eser Ktp. Selimiye Yazma Eser Kütüphanesi Klk. No:
1901.
14. Fazıl Ahmed Paşa Halk Ktp. Fazıl Ahmed Paşa Klk. No: 474.
15. İstanbul Millet Ktp. Ali Emiri Klk. No: 34 Ae Arabi 3861/2.
16. Kastamonu İl Halk Ktp. Kastamonu İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 37 Hk 358/3.
17. Kastamonu İl Halk Ktp. Kastamonu İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 37 Hk 381.
18. Kastamonu İl Halk Ktp. Kastamonu İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 37 Hk 3809.
19. Kastamonu İl Halk Ktp. Kastamonu İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 37 Hk 3892/3.
20. Kastamonu İl Halk Ktp. Kastamonu İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 37 Hk 2060/2.
21. Kastamonu İl Halk Ktp. Kastamonu İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 37 Hk 1920/1.
22. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Burdur İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 15 Hk
1849/5.
23. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Burdur İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 15 Hk
148/5.
24. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Isparta İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 32 Hk
2157/5.
25. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Isparta Uluborlu İlçe Halk Kütüphanesi Klk.
No: 32 Ulu 375/2.
44
26. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Isparta Uluborlu İlçe Halk Kütüphanesi Klk.
No: 32 Ulu 276/5.
27. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Isparta Uluborlu İlçe Halk Kütüphanesi Klk.
No: 32 Ulu 425/2.
28. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Isparta Yalvaç İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No:
32 Yalvaç 196/7.
29. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
323/3.
30. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
767/3.
31. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
879/3.
32. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
1018/7.
33. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
2639/3.
34. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
2776/1.
35. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
3365/1.
36. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
4669/8.
37. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
4705/1.
38. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
5037/2.
45
39. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
5689/2.
40. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
5834/5.
41. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Konya İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 42 Kon
776/11.
42. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Malatya Darende İlçe Halk Kütüphanesi Klk.
No: 44 Dar 215/3.
43. Konya Bölge Yazma Eserler Ktp. Malatya Darende İlçe Halk Kütüphanesi Klk.
No: 44 Dar 265/14.
44. Konya Karatay Yusufağa Ktp. Konya Karatay Yusufağa Kütüphanesi Klk. No:
42 Yu 9823/1.
45. Köprülü Yazma Eser Ktp. Mehmed Asım Bey Klk. No: 34 Ma 598/5.
46. Kütahya Vahidpaşa İl Halk Ktp. Kütahya Vahidpaşa İl Halk Kütüphanesi Klk.
No: 43 Va 869.218
47. Manisa İl Halk Ktp. Manisa Akhisar Zeynelzade Klk. No: 45 Ak Ze 1819/2.
48. Manisa İl Halk Ktp. Manisa Akhisar Zeynelzade Klk. No: 45 Ak Ze 5706/7.
49. Manisa İl Halk Ktp. Manisa Akhisar Zeynelzade Klk. No: 45 Ak Ze 5721/1.
50. Manisa İl Halk Ktp. Manisa Akhisar Zeynelzade Klk. No: 45 Ak Ze 5976.
51. Manisa İl Halk Ktp. Manisa Akhisar Zeynelzade Klk. No: 45 Ak Ze 750/2.
52. Manisa İl Halk Ktp. Manisa İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 45 Hk 1964/2.
53. Manisa İl Halk Ktp. Manisa İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 45 Hk 2482/1.
54. Manisa İl Halk Ktp. Manisa İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 45 Hk 2483.
218
Bu nüsha, katalogda “Kelime-i İştikakiyye - Sarf-ı Cedid” adıyla müellif ismi olmadan kaydedilmiştir. 22
varaklık eser incelenmiş ve Kifâye olduğu görülmüştür.
46
55. Manisa İl Halk Ktp. Manisa İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 45 Hk 5660/3.
59. Milli Ktp. Afyon Gedik Ahmet Paşa İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 03 Gedik
17539/3.
60. Milli Ktp. Afyon Gedik Ahmet Paşa İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 03 Gedik
18113/11.
61. Milli Ktp. Ankara Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 06 Hk 246/9.
62. Milli Ktp. Ankara Adnan Ötüken İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 06 Hk 3606/1.
63. Milli Ktp. Elazığ Ağın İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No: 23 Hk 9/7.
67. Milli Ktp. Milli Kütüphane Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 1365/1.
68. Milli Ktp. Milli Kütüphane Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 2041/1.
219
İstinsah tarihi 1037/1627, müstensih Yusuf, yazı türü talik kırmasıdır. İstinsah tarihinin diğer nüshalara
nisbeten en erken tarihlerden biri olması ve müstensihin adının belli olması sebebiyle nüshayı tahkike almak
istemiştik. Talebimiz sonrasında, eserin restorasyona alındığını ancak taşlaşmış olduğu için dijitalleştirmesinin
yapılamadığını öğrendik. Bu nedenle nüshayı tahkike alma şansımız olmadı. Daha sonra ise eserin ve “01 Mü”
arşiv numarası ile başlayan bütün eserlerin Milli Kütüphane’nin online kataloğundan kaldırıldığını gördük
ancak yazmalar.gov.tr adresinden künyeler halen görüntülenebilmektedir.
220
Bu mecmua çok karışık ve yanlış kataloglanmış. Mecmua iyice incelendikten sonra şu sonuçlara
ulaşılmıştır: 23 Hk 75/1’de 1a-48a sayfaları arası Birgivî’nin Izhar’ı kayıtlıdır, başı eksiktir notu düşülmüştür.
Bu kayıt doğrudur. 23 Hk 75/2’de 48a-92a sayfaları arası Birgivî’nin el-‘Avâmil’i olarak kaydedilmiştir. Ancak
bu kayıt kısmen doğrudur. Çünkü 48a’da başlayan el-‘Avâmil, 56b’de yarım kalmaktadır. 57a-93a sayfaları
arası ise -kayıtlı olmayan- bir Kifâye nüshasıdır ve başı eksiktir. 23 Hk 75/3’te, 92b-102a sayfaları arası, müellif
adı olmaksızın “Şerhu’l-Emsileti’l-Muhtelife” ismiyle bir kayıt bulunmakta ve son olarak 23 Hk 75/4’te de
102a-106b sayfaları arası yine Birgivî’ye nispet edilerek “Binâu’l-Kifâye” ismiyle bir kayıt, “sonu eksiktir”
notuyla yer almaktadır. Bu kayıtlar da hatalı olup aslında 93b-106b arası sonu eksik olan tek bir eserdir ki bu
eser Birgivî’nin el-Emsiletü’l-Fadliyye’sidir.
47
69. Milli Ktp. Milli Kütüphane Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 422/4.
70. Milli Ktp. Milli Kütüphane Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 5394/3.
71. Milli Ktp. Milli Kütüphane Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 6611/3.
72. Milli Ktp. Milli Kütüphane Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 8523/2.
73. Milli Ktp. Milli Kütüphane Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 9662/2.
74. Milli Ktp. Milli Kütüphane Yazmalar Klk. No: 06 Mil Yz A 9711/1.
76. Milli Ktp. Samsun Vezirköprü İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No: 55 Vezirköprü
474/1.
77. Milli Ktp. Samsun Vezirköprü İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No: 55 Vezirköprü
479/1.
78. Milli Ktp. Samsun Vezirköprü İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No: 55 Vezirköprü
330/1.
79. Milli Ktp. Samsun Vezirköprü İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No: 55 Vezirköprü
875/5.
80. Milli Ktp. Tokat Zile İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No: 60 Zile 108.
81. Milli Ktp. Tokat Zile İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No: 60 Zile 264/3.
82. Milli Ktp. Tokat Zile İlçe Halk Kütüphanesi Klk. No: 60 Zile 391/2.
83. Süleymaniye Ktp. Antalya Tekelioğlu İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 07 Tekeli
587.221
221
“Muhtasaru Kifâyeti'l-mübtedî” adıyla kayıtlı olan 3 varaklık bu nüsha da tarafımızdan incelenmiştir. İlk
varak; besmele ile beraber on satır olup, Kifâye’nin birinci sayfasıdır. Zaten Birgivî’nin “Muhtasaru Kifâyeti’l-
mübtedî” diye bir eseri yoktur. Ortanca varak ise el-Emsiletü’l-Fadliyye’den bir varaktır. Son varak da yine el-
Emsiletü’l-Fadliyye’nin son varağı olup sonunda Seyyid Muhammed b. Seyyid Abdüsselâm’ın elinde yazıldığı
kayıtlıdır.
48
86. Süleymaniye Ktp. Çelebi Abdullah Klk. No: 387.
222
Bu eserin adı katalogda “Risâle fi’s-Sarf” olarak kaydedilmişse de -daha önce zikredildiği gibi- eser
incelendikten sonra Kifâye’nin bir nüshası olduğu görülmüştür. Ayrıca aynı mecmuadaki son eser 356/7’de
müellif adı olmadan “Sarf-ı Cedîd” ismiyle kayıtlı ise de Birgivî’nin el-Emsiletü’l-Fadliyye’sinin 1085/1675
istinsah tarihli bir nüshasıdır.
49
107. Topkapı Ktp. Emanet Hazinesi Klk. No: 1987.
108. Trabzon İl Halk Ktp. Trabzon İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 61 Hk 236.
109. Trabzon İl Halk Ktp. Trabzon İl Halk Kütüphanesi Klk. No: 61 Hk 250/2.
110. Vakıflar Genel Müdürlüğü Ankara Bölge Müdürlüğü Ktp. Safranbolu İzzet
Mehmet Paşa Klk. No: 67 Saf 431/7.
111. Vakıflar Genel Müdürlüğü Ankara Bölge Müdürlüğü Ktp. Safranbolu İzzet
Mehmet Paşa Klk. No: 67 Saf 256/6.
2. 4. 3. 1. Kastamonu Nüshası
2. 4. 3. 2. Diyarbakır Nüshası
223
Bu mecmuadaki bir sonraki eser de 43 Ze 467/8’de Birgivî’ye nispet edilerek “Yani Sarf” (katalogda bu
şekilde “a” ile “yani” yazılmış) ismiyle kaydedilmiştir. İncelendikten sonra bu eserin de bir el-Emsiletü’l-
Fadliyye nüshası olduğu görülmüştür.
224
Bununla birlikte, iki kere sistem üzerinden iki kere de elektronik posta yoluyla olmak üzere, katalogdaki
hata eserin doğru künyesiyle birlikte ilgililere bildirilmiştir. Maalesef gerekli düzeltme yapılmamıştır.
50
üçgen şeklinde bitirilmiş olmasının bu karışıklığa yol açtığı anlaşılmaktadır. Sonuç olarak,
aslında mecmuada sadece iki eser olduğu ortaya çıkmıştır. İstinsah tarihindeki hata ise;
şerhin sonunda, sayfanın hamişinde bulunan “1168-965=203” şeklindeki bir çıkarma
işleminde, 9 rakamının 7 rakamına benzer şekilde yazılmış olmasından kaynaklanmış
olmalıdır.
2. 5. Kifâye’nin İncelenmesi
2. 5. 1. Eserin Muhtevası
Kifâyetü’l-mübtedî, bir sarf eseri olduğundan eserde sarf ilmi ile ilgili konular
işlenmiştir. Muhtasar bir eser olmasına rağmen benzerlerine kıyasla daha kapsamlı olduğu
görülmüştür. Eserin muhteva analizi eserin kendi sıralamasına uygun olarak yapılmıştır.
2. 5. 1. 1. Mukaddime
Birgivî kendi adını ve eserin adını vermeden, telif sebebini de zikretmeden birer
cümlede besmele, hamdele ve salveleden sonra doğrudan konuya girmiştir. Türetilebilen
(İştikakî) kelimelerin geçmiş zaman kipinin (mâzi) tekil (müfred) eril (müzekker) üçüncü
şahsının (gaib) sonradan eklenmiş (zâid) bir harf içerip içermemesine göre “mücerred/aslî”
ya da “mezîd/zû ziyade” olarak ikiye ayrıldığını belirtmiştir. Burada kullandığı “Kelime-i
İştikakiyye” tabiri, son derece dikkat çekicidir. Nitekim bu tabir kataloglarda eseri diğer
eserlerden ayırt eden bir özellik olması bakımından eserin adı olarak kullanılabilmiştir.
“Kelime-i İştikakiyye” tabirini Birgivî’den başka kullanan kimse tespit edilememiştir.
51
Birgivî “aksam-ı seb‘a”225 ve “aksam-ı semaniye”yi226 açıkladıktan sonra,
türetilebilen kelimeleri (kelime-i iştikakiyye) fiil, sıfat, masdar ve isim olmak üzere dört ana
gruba ayırmıştır. Fiilleri mâzi, muzâri, emir, nehiy ve fiil-i te‘accüb olmak üzere beş kısma
ayırmıştır. Sıfatları ism-i fâil, ism-i mef‘ûl, sıfat-ı müşebbehe ve ef‘alü’t-tafdîl olmak üzere
dört kısma ayırmıştır. Masdarları mîmsiz tekitli masdar, mîmli masdar, binâ-ı merre, binâ-ı
nevi‘ ve mübalağalı masdar olmak üzere beş kısma ayırmıştır. İsimleri de ism-i mekan, ism-
i zaman, ism-i alet ve ism-i fiil olmak üzere dört kısma ayırdıktan sonra toplam on sekiz
eden bu gruplandırmaya “emsile-i muhtelife” denildiğini belirtmiştir. Halbuki emsile-i
muhtelife; Emsile’de 24, el-Maksûd’da 7, ‘İzzî’de 7 ve Merâh’ta 10 sîgadır. Bu 18’li
gruplandırma Birgivî’ye aittir ve daha sonra el-Emsiletü’l-Fadliyye’yi de aynı taksimat üzere
telif edecektir.227 Bu sîgalardan yalnızca birinin kelime türetmenin (iştikak ve vad‘) asıl
başlangıcı olduğunu, diğer on yedisinin ondan türetildiğini (müştak); bu asıl olanın ise
Basralılara göre mîmsiz tekitli masdar (masdar-ı müekked gayr-ı mîmî), Kûfelilere göre ise
geçmiş zaman kipinin (fiil-i mâzi) tekil eril üçüncü şahıs (müfred müzekker gaib) sîgası
olduğunu belirtmiştir.
Birgivî daha sonra şu sözlerle mukaddimeye son vermiştir: “Sarf ilmini öğrenmek
isteyen bir kimsenin iç içe olan bu üç gruplandırmayı bilmesi gerekir ki karşısına bir kelime
çıktığında bu kelimenin sekizli, yedili ve on sekizli gruplardan hangisine girdiğini bilsin. Ben
225
Arapça’da bir fiil aslî harfleri itibariyle yedi kısma ayrılır. Aslî harflerinden biri hemze ise “mehmûz”, son
iki harfi aynı ise “muda‘af”, ilk harfi (fâe’l-fiil) illet harfi ise “misâl/mu‘tellü’l-fâ”, ortanca harfi (‘ayne’l-fiil)
illet harfi ise “ecvef/mu‘tellü’l-‘ayn”, son harfi (lâme’l-fiil) illet harfi ise “nâkıs/mu‘tellü’l-lâm” ve aslî
harflerinden ikisi illet harfi ise “lefîf” olarak isimlendirilir. Bu durumlardan hiçbirini barındırmayan fiile ise
sâlim/sahih denir. Bu yedili taksimata ıstılahta “aksam-ı seb‘a” tabiri kullanılmaktadır.
226
Arapça’da yalın fiiller (mücerred), geçmiş zaman kipinin üçüncü tekil şahsının (mâzisinin müfred müzekker
gaibinin) üç ya da dört harfli olmasına göre “sülâsî mücerred” ve “rubâî mücerred” olarak isimlendirilir. Aynı
şekilde fazladan harf içeren fiiller (mezîd) ise sülâsî fiil ya da rubâî fiil üzerine ziyade edilmiş olmasına göre
“mezîdü’s-sülâsî/sülâsî mezîd fîh” ve “mezîdü’r-rubâî/rubâî mezîd fîh” olarak adlandırılır. Bu dörtlüden her
biri de aslî harfleri itibariyle “aksam-ı seb‘a”dan sâlim/sahih kategorisine girip girmemelerine göre kendi içinde
ikiye ayrılır. Böylece sülâsî mücerred sâlim, sülâsî mücerred gayru sâlim, rubâî mücerred sâlim, rubâî mücerred
gayru sâlim, sülâsî mezîd fîh sâlim, sülâsî mezîd fîh gayru sâlim, rubâî mezîd fîh sâlim ve rubâî mezîd fîh
gayru sâlim olmak üzere toplamda sekiz çeşit fiil grubu ortaya çıkmaktadır. Bu sekiz fiil çeşidine ıstılahta
“aksâm-ı semâniye” tabiri kullanılmaktadır.
227
Güzelyazıcı, Abdullah Hulusi, Temrinli Kifâye, s. 94-95; Arslan, İmam Birgivî Hayatı Eserleri ve Arapça
Tedrisatındaki Yeri, s. 146-147.
52
de bu kitabı (aksâm-ı seb‘aya göre) yedi baba böldüm, her bir babda (ilgili grubun) sekizli
ve on sekizli sîgalarını zikredeceğim inşallah.”228
2. 5. 1. 2. Sahih Babı
Eserin en uzun bölümü olan bu babda Birgivî, önce mukaddimede “sâlim” olarak
verdiği tanımı tekrarlamış daha sonra “öncelikle babların bilinmesi gerekir”, diyerek fiilde
çatı bablarını 41 bab olarak açıklamıştır: 6 bab yalın üç harflidir (sülâsî mücerred), 1 bab
yalın dört harflidir (rubâî mücerred), 3 bab dört harfliye ziyadelidir (rubâî mezîd fîh), 31 bab
da üç harfliye ziyadelidir (sülâsî mezîd fîh). Babların sayısı ile ilgili ileride daha ayrıntılı bir
açıklama yapılacağından burada herhangi bir değerlendirme yapılmayacaktır. Birgivî, bu
bölümde “ ”زلزلve “ ”تزلزلbablarının muda‘afa has olduğunu belirtmekle beraber yine de sahih
2. 5. 1. 3. Mehmûz Babı
2. 5. 1. 4. Muda‘af Babı
Birgivî “muda‘af”ın tanımını verdikten sonra bu türün üç harfli yalın fiil (sülâsî
mücerred) bablarından sadece “de‘âimü’l-ebvâb” denilen üç babdan geldiğini belirtmiştir.
De‘âimü’l-ebvâb; mâzisinin ortanca harfinin (‘ayne’l-fiil) harekesi, muzârisinin ortanca
harfinin harekesinden farklı olan bablara denilmektedir. Birgivî muda‘afın, mehmûzü’l-fâ
228
Birgivî, Kifâyetü’l-mübtedî, Balıkesir İl Halk Ktp., Balıkesir İl Halk Kütüphanesi Klk., No: 10 Hk 172/1,
vr. 3a-3b; Manisa İl Halk Ktp., Manisa İl Halk Kütüphanesi Klk., No: 45 Hk 2993/22, vr. 212a; Süleymaniye
Ktp., Hacı Mahmud Efendi Klk., No: 6090, vr. 3a.
53
ّ fiilini örnek göstermiştir. Muda‘af fiili idgamın vacip
ile bir araya gelebileceğini belirterek أم
olduğu kısım, idgamın caiz olduğu kısım ve idgamın imkânsız (mümteni‘) olduğu kısım
olarak üçe ayırmıştır. İdgamın tarifini, “birinci harfin harekesini sâkin kılıp birinci harfi
ikinci harfe katmak” olarak verdikten sonra bu üç durumu örnekleriyle birlikte ayrıntılı bir
şekilde anlatmaktadır.
2. 5. 1. 5. Misâl Babı
Birgivî bu babda hem misâl fiilin hem illet harflerinin tanımını vermektedir. Misâl
fiilin bu şekilde isimlendirilmesindeki sebebi “harekeleri taşıyabilmekte (tahammül) sahihin
ّ örneklerinde olduğu gibi
emsali/misli olmasından dolayıdır” diyerek açıklamıştır. وأد, وجأ, ود
2. 5. 1. 6. Ecvef Babı
2. 5. 1. 7. Nâkıs Babı
olduğu gibi mehmûzü’l-fâ ve mehmûzü’l-‘ayn ile bir araya gelebileceğini ortaya koymuştur.
Vavlı (vâvî) ise muzârisinin ortanca harfi kesralı olan bablardan, yâlı (yâî) ise muzârisinin
54
ortanca harfi dammeli olan bablardan gelemeyeceğini belirtmiştir. Bu arada nâkıs fiilde ism-
i zaman ve ism-i mekan sîgalarını ele alarak ortanca harfin fethasıyla çekimlendiğini
belirtmiş ve مغزى, مرمىgibi kelimeleri örnek olarak göstermiştir. Nâkıs fiilin 6 durumda i‘lâle
uğramadığını ele alarak bu 6 durumu sıralamış, geri kalan durumlarda ise i‘lâle uğradığını
belirtmiştir. Nâkıs fiilin uğradığı i‘lâl şekillerini 7 çeşit olarak ele alıp örnekleriyle birlikte
ayrıntılı bir şekilde açıklamıştır.
2. 5. 1. 8. Lefîf Babı
Birgivî bu bölümde ise lefîfin tanımını verdikten sonra bu türün lefîf-i mefrûk ve
lefîf-i makrûn olmak üzere iki kısma ayrıldığını belirtmiştir. Nâkıs babında olduğu gibi ism-
ً ً örneklerinde olduğu gibi ortanca
i zaman ve ism-i mekan sîgalarını ele alarak موقىve مطوى
harfin fethası ile çekimlendiğini ortaya koymuştur. Daha sonra sırasıyla lefîf-i mefrûk ve
lefîf-i makrûn ile ilgili hükümleri açıklamıştır.
2. 5. 1. 9. Hâtime
Birgivî, eserini “Tekit Nûnlarının Hükümleri Hakkında Hâtime” başlıklı bir bab ile
sona erdirmektedir. Bu tekit nûnlarının şeddesiz nûn (nûn-u muhaffefe) ve şeddeli nûn (nûn-
u müşeddede) olmak üzere iki çeşit olduğunu belirtmiş ve bunların çekimleriyle eserini
sonlandırmıştır. Eserin sonuna herhangi bir ferağ kaydı düşmemiştir. Kifâye’nin telif
zamanını eserin şarihlerinden öğrendiğimizi daha önce belirtmiştik.
55
2. 5. 3. Kifâyetü’l-Mübtedî’nin Kaynakları
Birgivî, Kifâye’de herhangi bir kaynaktan belirterek alıntı yapmamıştır. Eserde tespit
edilebildiği kadarıyla alıntı yaptığı tek kaynak İbnü’l-Hâcib’in (ö. 646/1249) sarf ilminin
temel eserlerinden kabul edilen ve üzerine pek çok şerh yazılmış olan eş-Şâfiye’sidir.
Birgivî, mehmûz babında biri kesralı olan harekeli iki hemzenin yanyana gelmesi
durumunda ikinci hemzenin yâya “dönüştürülmesi (kalp) vacip olur” demektedir.229 Birgivî,
mehmûz babında anlattıklarının hemen hemen tamamını İbnü’l-Hâcib’in (ö. 646/1249) eş-
Şâfiye’sinin “Tahfîfü’l-hemze” babından özetlemiştir.230 Ancak İbnü’l-Hâcib burada “ أئمةve
benzerlerinde teshîl (ikinci hemzenin yâya dönüştürülerek okunması) de tahkik (iki hemze
ile okunması) de sahihtir” şeklinde bir ifadeye yer verirken231 Birgivî bu noktaya
değinmemiştir. Birgivî’nin İbnü’l-Hâcib’den alıntı yapmış olması, Birgivî açısından aynı
zamanda bir metod ve yöntem değişikliği sayılabilir. Birgivî, İm‘ân adlı eserinin sonunda
“zikrettiğimiz şeylerin çoğunun kaynağı ‘hâtır’ım ve ‘bâtın’ımdır, başkalarının yaptığı gibi
intihal değildir. Çünkü ‘duymak görmek gibi değildir.”232 diyerek fazla alıntı yapmak
karşısındaki tutumunu açıkça ortaya koymuştur. Ancak bu eserinde böyle bir tutum
sergilemediği söylenebilir. eş-Şafiye’den başka Birgivî’nin kaynak olarak kullandığı bir eser
tespit edilememiştir.
Birgivî Kifâye’de son derece sade bir üslup benimsemiştir. Konuyu takdim ederken
önce bölümle ilgili tanımları vermiştir. Ortaya koyduğu her meselede konunun iyice
229
Ancak Kur’ân-ı Kerîm’de bu durumda iki hemzenin ispatıyla da okunmuştur. Bkz. Ermenekli, Süleyman
Sırrı Efendi, Kifâyetü’l-müntehî alâ Kifâyeti’l-mübtedî, thk. Mustafa Oral, s. 203.
ّ ﴿فقاتلوا
Ayrıca bkz. Tevbe, 9/12: ﴾أئمة الكفر
230
Bkz. İbnü’l-Hâcib vd., Mecmû‘atü’ş-Şâfiye fî ‘ilmeyi’t-tasrîfi ve’l-hat, Daru’l-Kutubi’l-İlmiyye, Beyrut,
2014, II/175-229.
231
İbnü’l-Hâcib vd., Mecmû‘atü’ş-Şâfiye fî ‘ilmeyi’t-tasrîfi ve’l-hat, II/216-217.
232
Birgivî, İm‘ânü’l-enzâr, thk. Metin Avcı, s. 51; ayrıca hadis için bkz. Ahmed b. Hanbel, Müsned, thk. Şuayb
el-Arnavût ve Âdil Mürşid, Müessesetü’r-risâle, Beyrut, 1995, III/341 ve IV/260.
56
anlaşılması için mutlaka örnekler vermiştir. Genel itibariyle ihtilaflı meselelere ve
açıklamalara ya hiç yer vermemiş ya da çok az bilgi vermiştir. Konunun rahat anlaşılabilmesi
için maddelendirme veya numaralandırma yöntemini sıkça kullanmıştır. Konuların tertibine
ve gruplandırılmasına özen göstermiştir. Özellikle, medreselerde okutulan diğer sarf
kitaplarında görülen karışıklık ve düzensizlikten talebeleri kurtarmak amacını güttüğü
söylenebilir. Ayrıca bu tarz kitaplarda bulunan karmaşık ve anlaşılması zor ibarelerden de
özenle kaçındığını söylemek yanlış olmayacaktır. Genel olarak Birgivî’nin Kifâye’de
kullandığı metodun kolaylaştırıcı bir üslup olduğu söylenebilir.
Birgivî Kifâye’de farklı görüşlere hemen hemen hiç yer vermemiştir. Örneğin fiilde
çatı bablarını sayarken 41 bab olarak vermiş, diğer görüşlere yer vermemiştir. Halbuki daha
önceki bazı eserlerinde bu konudaki farklı görüşleri belirttiği görülmektedir. Bazen de
konuyla ilgili farklı görüşleri vermiş, ancak aralarında bir tercihte bulunmamıştır. Örneğin
kelime türetmede (iştikak ve vad‘) asıl olan sîganın Basralılara göre mîmsiz tekitli masdar
(masdar-ı müekked gayr-ı mîmî), Kûfelilere göre ise geçmiş zaman kipinin (fiil-i mâzi) tekil
eril üçüncü şahıs (müfred müzekker gaib) sîgası olduğunu belirtirken bu görüşler arasında
herhangi bir tercih yapmamıştır. Bir diğer örnekte ise eserin ecvef babında ecvef fiilin i‘lâle
uğradığı durumları açıklarken مفعولkalıbında i‘lâl sonucu düşürülen (hazf) harfin illet harfi
mi yoksa ism-i mef‘ûl kalıbının vâvı mı olduğu konusunda Sîbeveyhi (ö. 180/796) ile el-
Ahfeş’in (ö. 215/830) ihtilaf ettiklerini belirtmekle yetinmiş, başkaca bir açıklamada
bulunmamıştır. Son olarak bazen de konuyla ilgili diğer görüşü benimsemediğini
hissettirecek bazı ifadeler kullandığı da görülmektedir. Örneğin eserin hâtimesinde tekit
nûnları ile ilgili hükümleri açıklarken şeddesiz nûnun (nûn-u muhaffefe) ikil (tesniye)
sîgalara ve çoğul dişil sîgalara (cemi müennes) getirilemeyeciğini belirtmiş ve cümlenin
sonuna “Yûnus’un (ö. 182/798) görüşünün aksine” ibaresini eklemiştir. Bu örneklerden
başka Birgivî’nin Kifâye’de farklı görüşlere yer vermediği görülmektedir. Birgivî’nin
eserinde yer verdiği çok sınırlı sayıdaki görüş farklılıklarına karşı belli ve sabit bir tutum
sergilemediği de dikkat çekmektedir.
57
2. 5. 4. 3. İstişhâdı
Sözlükte “şahit getirmek, şahit göstermek” mânasına gelen istişhâd lugat, sarf, nahiv
ve belâgat ilimlerinde “bir kelimenin veya bir ifadenin lafız, anlam ve kullanım doğruluğunu
kanıtlamak amacıyla doğruluğu kesin olan nazım ve nesirden örnek vermek” anlamında
kullanılmaktadır.233 İstişhadın misalden farkı misalin bir delil olmadığı halde istişhadın delil
olmasıdır. Birgivî Kifâye’de hemen her konuda birden fazla örnek verdiği halde sadece bir
yerde istişhâdda bulunmuştur. Sahih babının sonunda tefe‘ul, tefâ‘ul, tefe‘lül babları ve
tefe‘lül babına katılan (mülhak) bablar ile ilgili hükümleri açıklarken adı geçen bu babların
etken (mâlum) muzârisinin başında iki تyan yana geldiği zaman iki ’تnin de sabit kalması
(isbât) caiz olduğu gibi ikincinin düşürülmesinin (hazif) de caiz olduğunu belirttikten sonra
3 ayetle istişhâdda bulunmuştur.234 Ayetlerden istişhâdda bulunurken نحو قوله تعالىtabirini
kullanmıştır. Eserin geri kalan kısmından farklı olarak bir tek bu meselede böyle bir tutum
sergilediği görülmektedir. Bunun dışında Kifâye’de ne bir ayetten ne bir hadisten ve ne de
bir şiirden istişhâdda bulunmuştur.
2. 6. 1. el-Maksûd’un İçeriği
vb. fiillerin idgamı. Daha sonra “Fevâid” başlığı altında çok çeşitli konulara yer verilmiştir:
233
Durmuş, İsmail, “İstişhâd”, DİA, İstanbul, 2001, XXIII/396.
234
Bu ayetler şunlardır:
ّ
Leyl 92/14: ﴾﴿نارا تلظى
ّ
Abese 80/6: ﴾﴿فأنت له تصدى
ّ
Kadir 97/4: ﴾﴿تنزل املالئكة
58
Geçişsiz fiili (lâzım) geçişli (müte‘addî), geçişliyi geçişsiz yapma yolları, bazı babların
işteşlik (müşareket) manası vermeleri, ifti‘âl babına ait hükümler, isim ve fiillere sonradan
eklenen (zâid) harfler, geçişli ve geçişsiz olma durumuna göre bablar, if‘âl babının
hemzesinden dolayı ifade ettiği manalar (te‘addî, sayrûret, vicdân, haynûnet, izâle, dühûl,
kesret), istif‘âl babının sîninden dolayı ifade ettiği manalar (talep, süâl, tehavvül, i‘tikâd,
vicdân, teslîm) ve “aksâm-ı seb‘a”nın tanımları.
Daha sonra “Mu’teller, muda‘af ve mehmûz” adıyla yeni bir bab başlığı açılmıştır.
Bu bölümde öncelikle nâkıs ve ecvef fiiller birlikte ele alınmış, i‘lâl kurallarına göre
uğradıkları i‘lâller gösterilmiştir. Sonra misâl fiil ayrıca anlatılmıştır. Daha sonra da sırasıyla
lefîf-i makrûn ve lefîf-i mefrûk ele alınmıştır. Yine sırasıyla ve ayrı ayrı muda‘af fiilin ve
mehmûz fiilin çekimleri anlatılmıştır. Kitap, bazen de i‘lâl gerektiği halde i‘lâl yapılmayan
yerler olduğu ve bunların da sebeplerinin çeşitli olabileceği belirtilerek sona ermiştir.
Kifâye’de mevcut olduğu halde, el-Maksûd’da hiçbir şekilde zikredilmeyen iki konu
tespit edilebilmiştir:
1. Tefe‘ul, tefâ‘ul, tefe‘lül bablarının veya ona katılan (mülhak) babların etken
(mâlum) muzârisinin başında iki ’تnin yan yana gelmesi durumunda ikincisinin hükmüne
Kifâye’de nâkıs babında konu edilmiştir. Aynı çekimler İzzî’de de mevzubahis edilmiş ancak
nâkıs babında değil, mehmûz babında açıklanmıştır.
59
(semâ‘î) olması sebebiyle terkettiğini ifade ediyor.235 Kifâye’sinde de aynı sebepten dolayı
zikretmediği düşünülebilir.
“”زلزلyi ve “”تزلزلyi ayrı birer bab olarak saydıklarını, halbuki Basrîlerin “”زلزلyi dört harfli
yalın fiil babının (rubâî mücerred) muda‘afı olarak saydıklarını belirttikten sonra “fiillerin
235
Birgivî, el-Emsiletü’l-fadliyye, thk. Güsamettin Erdoğan, s. 22.
236
Birgivî, İm‘ânü’l-enzâr, thk. Metin Avcı, s. 20.
60
toplamı 38 babdır.” diyerek görüşünü açıkça ortaya koymuştur.237 Ancak daha sonra
Kifâye’de ise “”زلزلyi, dört harfli yalın fiil babına katılan üç harfliye ziyadeli (rubâî
mücerrede mülhak sülâsî mezîd fîh) bablar arasında; “”تزلزلyi de ’تدحرجye katılan üç harfli
üzerine ziyadeli beş harfli (’تدحرجye mülhak sülâsî mezîd fîh humâsî) bablar arasında
4. Yine bir tertip farklılığı olarak, mülhak babları el-Maksûd’da dört harfli yalın fiil
(rubâî mücerred) başlığının içinde bulunurken, Birgivî ise bunları sülâsî mezîd fîh başlığında
zikretmiştir.
6. İfti‘âl babı ile ilgili hükümler, el-Maksûd’da fevâid başlığı içinde ve bir arada
verilmiştir. Kifâye’de ise sahih harflerle ilgili -i‘lâlsiz- idgam kuralları Sahih babında, illet
harfleri ile ilgili -i‘lâlli- idgam kuralları Misâl babında verilmiştir. Ayrıca burada şunun da
belirtilmesi gerekir ki Kifâye’de, ifti‘âl babının hem ilk harfi (fâe’l-fiil) ile ilgili hem de
ortanca harfi (‘ayne’l-fiil) ile ilgili, el-Maksûd’da zikredilmemiş olan pek çok hüküm
zikredilmiştir.
ّ ّ
7. el-Maksûd’da sadece ّادثرve اثاقلfiillerinin tahlili yapılırken Kifâye’de ise bu konu
idgama sebebiyet veren diğer bütün harfler ile beraber bir hüküm olarak verilmiş, çok daha
fazla örnek zikredilmiştir.
237
Birgivî, İm‘ânü’l-enzâr, thk. Metin Avcı, s. 19
61
İki kitap karşılaştırıldığında daha pek çok farklılık olduğu görülebilir. Buraya, önemli
görülen farklılıklar alınmıştır. Verilen bilgiler ışığında daha başka ne tür farklılıklar
olabileceği de tahmin edilebilir. Verilen örneklerden bu iki kitabın içerikleri, üslupları ve
farklılıkları anlaşılmaktadır.
62
3. BÖLÜM
ّ
[املقدمة]
الر ّ
باعي244 باعي ّ
يسمى مزيد ّ الر ّ ّ
وثالثيا مزيدا فيه 242،وإن زيد فيه 243على ّ الث ّّ الثي ّ ّ
الث ّ
الثي يسمى مزيد واملزيد فيه إن زيد فيه على
ّ
ورباعيا مزيدا فيه245.
63
ّ ّ وكل من هذه األربعة إن سلمت حروفه األصول عن الهمزة و ّ
ّ
التضعيف 246،وهو كون العين والالم من جنس واحد ،وحروف العلة،
وإّل ّ
يسمى غير سالم248.
ّ وهي األلف والواو والياءّ ،
يسمى 247ساملا وصحيحا؛
من أحد 252هذه األقسام الثمانية ،وّل يجتمع اثنان منها في كلمة واحدة253.
من أحد 261هذه األقسام السبعة؛ ولكن يجوز اجتماع 262اثنين منها في كلمة.
ّ
اّلشتقاقية أربعة أنواع :فعل ،وصفة ،ومصدر ،واسم. ثم ّإن الكلمة
ّ
250ب :عير.
251س ع :تخلوا.
252س -أحد ،صح هامش.
253أ ب س ع -واحدة ،صح هامش س.
254ب :مصاعفا.
255أ :وإن.
ً
256ع :اجوفا.
257ع :اّلثنان.
258ب عّ :
يسمى.
259عّ :
وكل.
260س :تخلوا.
261س -أحد.
262ب :اجىماع.
64
والفعل خمسة 263:ماض 264،ومضارع ،وأمر ،ونهي ،وفعل ّ
تعجب265.
ّ
والصفة 266أربعة :اسم 267فاعل ،واسم مفعول ،وصفة ّ
مشبهة ،وأفعل تفضيل268.
واّلسم أربعة :اسم مكان ،واسم زمان ،واسم آلة 271،واسم فعل.
كلمة.
65
ّ ّ ّ
امليمي 285عند املؤكد غير284 ومشتق منها .وذلك 283الواحد املصدر وواحدة 282منها أصل في اّلشتقاق والوضع؛ وباقيها مأخوذ
ّ ّ ّ
الكوفيين. البصريين ،والفعل املاض ي املفرد املذكر الغائب 286عند
ُ الصرف؛ ّ
حتى إذا أورد 287عليه كلمة يعرف ّأنها من ّ
أي قسم288 فهذه تقسيمات ثالث متداخلة ّل ّبد من معرفتها ملن يريد تحصيل ّ
ِ
ّ أي قسم من األقسام ّ
السبعة 289،ومن ّ ّ
الثمانية ،ومن ّ
أي قسم من األقسام الثمانية عشر .فكسرت هذا 290الكتاب من األقسام
ّ ّ على سبعة أبواب أذكر في ّ
كل منها ما جاء منه 291من 292األقسام 293الثمانية 3[/ظ] ومن األقسام الثمانية عشر إن شاء هللا
الباب297 ّ ّ تعالى :الباب ّ
األول في ّ
الصحيح ،الباب الثاني في املهموز 294،الباب الثالث في املضاعف 295،الباب 296الرابع في املثال،
ّ السادس في ّ
الخامس في األجوف 298،الباب ّ
الناقص ،الباب السابع في اللفيف.
282س :واحدة.
283ب :ودلك.
284س :الغير.
285بّ :
ميمي.
286ب :العائب.
287أ :ورد.
288ب :تقسيم.
ّ أي قسم من األقسام ّ
289س :ومن ّ
السبعة والثمانية.
290أ :هذ؛ ب :هذه.
السبعة؛ جامعه نسخة ،أي جامع بتلك ّ
السبعة. 291وفي هامش أ :جاء معه نسخة ،أي جاء مع تلك ّ
292ب :ومن.
293ع :ومن أقسام.
294أ :املهموذ.
295ب :املصاعف.
296ب -الباب.
297ب -الباب.
298ب :األحوف.
66
الباب ّ
األول في ّ
الصحيح
ّ
العلة والهمزة ّ ّ ّ ّ
والتضعيف .وّل ّبد ّأوّل من معرفة األصلية التي 299تقابل بالفاء 300والعين والالم من حروف وهو ما سلمت حروفه
األبواب؛ وهي أحد وأربعون 301بابا302:
ّ الثي ّ ّ ّ
للث ّ
املجرد؛ وهو ما كان ماضيه املفرد املذكر 303الغائب على ثالثة أحرف: ستة
ّ
ي وكسرها في املضارع ،نحو ضرب يضرب306، والثاني فعل ي ْف ِع ُل بفتح العين في املاض
ّ
ي وفتحها في املضارع ،نحو علم يعلم308، والثالث4[/ 307و] ف ِعل ي ْفع ُل بكسر العين في املاض
ٓ
299أ :التي.
300ع :الفاء.
301ب :وأبعون.
302س -بابا.
303ع :للفرد لللكر.
304ب :املاص ي.
305ع :الغابر.
306ب :صرب يصرب.
307أ +فعل.
308ب -نحو علم يعلم ،صح هامش.
67
والرابع فعل ي ْفع ُل بفتح العين فيهما ،نحو فتح يفتح ،وشرط فيه أن يكون عينه أو ّلمه حرفا من حروف الحلق؛ 309وهي ّ
ستة: ّ
ّ ّ
اذ ما جاء على خالف القياس311. ّ ّ
الهمزة والهاء والعين والحاء والغين والخاء؛ إّل ما 310شذ ،نحو أبى يأبى .والش
والخامس ف ُعل ي ْف ُع ُل ّ
بضم العين فيهما ،نحو حسن يحسن،
ْ
وافع ْنلل بزيادة الهمزة في ّأوله ّ
والنون بعد 315العين 316،نحو احرنجم،
ّ ْ
ّ
اقشعر. وافعل َّل بزيادة الهمزة في ّأوله وتكرير 317الالم مع 318اإلدغام 319،نحو
309ب :الخلق.
310ب -ما ،صح هامش.
والثالث فعل ي ْفع ُل بفتح العين فيهما ،نحو فتح يفتح ،وشرط فيه أن يكون عينه أو ّلمه حرفا من حروف الحلق؛ وهي ّ ّ
ستة :الهمزة 311س:
والش ّاذ ما جاء على خالف القياسّ .
ّ ّ ّ
والرابع ف ِعل ي ْفع ُل بكسر العين في املاض ي والهاء والعين والحاء والخاء والغين؛ إّل ما شذ ،نحو أبى يأبى.
وفتحها في املضارع ،نحو علم يعلم.
312ع :لباب.
313س +ووقى ي ِقي.
314ب :تدخرج.
315س :بين.
ّ
316س +والالم األولى.
317س :وتكرار.
318أ ب س -مع ،صح هامش ب.
319أ :والالدغام؛ س :واإلدغام.
68
الثي ّ
املجرد حرف أو حرفان أو ثالثة322 ّ
الث ّ ّ للث ّن ّ
الثي 320املزيد فيه؛ وهو ما زاد في ماضيه 321املفرد املذكر الغائب على وأحد وثالثو
أحرف323:
للر ّ
باعي غير 325امللحق؛ وهو: ثالثة منهاّ 324
ْ
أفعل بزيادة الهمزة في ّأوله ،نحو أكرم،
باعي ّ
املجرد ،أعني ما أريد موازنته له 327،وهو: بالر ّ
وثمانية للملحق ّ
وف ْيعل 5[/و] بزيادة الياء بين الفاء والعين 328،نحو بيطر،
ّ
وف ْعول بزيادة 329الواو بين العين والالم ،نحو جهور،
ّ
مختص باملضاعف332. وف ْعفل بتكرير 330الفاء بعد العين ،نحو زلزل 331،وهذا الباب
329أ :بزدة.
330س :بتكرار.
331ب :رلزل.
ّ
مختص باملضاعف وف ْعول بزيادة الواو بين العين والالم نحو جهور.
ّ 332ع :وف ْعفل بتكرير الفاء بعد العين نحو زلزل وهذا الباب
69
ّ
وف ْعيل بزيادة الياء بين العين والالم ،نحو شريف،
ّ
وف ْعلل بتكرير 334الالم ،نحو جلبب،
وتفاعل بزيادة ّ
التاء في ّ
األول 340واأللف بين الفاء والعين ،نحو تباعد،
ّ
الالم 5[/ظ] مع اإلدغام ،نحو ّ ْ
وافع َّل بزيادة الهمزة في ّ
احمر. األول 341وتكرير
70
وتف ْوعل بزيادة ّ
التاء في ّ
األول 343والواو 344بين الفاء والعين ،نحو تجورب،
ّ
مختص باملضاعف. األول وتكرير الفاء بعد العين ،نحو تزلزل ،وهذا 347الباب وتف ْعفل بزيادة ّ
التاء 346في ّ
والتاء في ّ
األول ،نحو استخرج، است ْفعل بزيادة 6[/و] الهمزة ّ
والسين ّ ْ
ْ
وافع ْوعل بزيادة الهمزة في ّ
األول والواو بعد 350العين 351وتكرير العين بعد الواو ،نحو اعشوشب،
ّ ْ
وافع َّول بزيادة الهمزة في ّ
األول والواوين مع اإلدغام بين العين والالم ،نحو ّ
اجلوذ352،
343ب -في ّ
األول ،صح هامش.
344أ :والوا.
345ب ّ -
التاء ،صح هامش.
346أ -التاء ،صح هامش.
347ب :وهدا.
348ب :للسدس ي؛ ع :للىسداس ى.
349أ ب -وهو ،صح هامش.
350ب :بين.
ّ
351وفي هامش ب :والالم.
352أّ :
اجلوز.
353أ -الهمزة ،صح هامش.
354أ -العين ،صح هامش.
71
واثنان مللحق احرنجم؛ وهو355:
ّ األول ّ
والنون بين العين والالم واأللف في اآلخر ،نحو اسلنقى358. ْ
وافع ْنلى بزيادة الهمزة في ّ
ّ
اقشعر؛ وهو359: وواحد مللحق
72
فصل في األفعال
[املاض ي]
ّ
فيضم للمجانسة ،أو مبني على الفتح؛ ّإّل عند ّاتصال واو ّ
الضمير
ّ
للمتكلم .وآخرهّ 366 وخمسة للخطاب باشتراك ّ
التثنية واثنان
ّ
تائه أو نونه فيسكن 367فرارا عن توالي أربع حركات فيما 368هو كالكلمة الواحدة ،وهو الفعل مع ضمير 369الفاعل ،فإنه فيه ّل
ّ يجوز بخالف نحو ضربكّ ،
الثي وخماس ّيّ 372أوله همزة وصل؛ وأسكن فيما
الث ّ فإن الكاف 370ضمير املفعول 371.وهذا الفرار في
ّي ّ ّ الرابع ساكن في جميع ّ ّ
أوله تاء زائدة374. السداس ّي وكذا 373الحرف 7[/و] الثالث في خماس اطرادا للباب .والحرف ّ عداهما أيضا
ّ ّ ّ 376 ّ ّ
الثي والخماس ّي املذكور.
الث ّ وأما الحرف الثاني 375فساكن في الكل؛ إّل
73
ّ الساكن؛ ّإّل ّأول ما فيه همزة 377من الخماس ّي ّ
والسداس ّي 378،فإنه همزة وصل 379تكسر 380في اّلبتداء وعالمة املعلوم فتح ما عدا ّ
ّ
فإنه يكسر في جميع األبواب383.
ّ وعالمة املجهول ّ
ضم ما فتح وكسر في املعلوم؛ إّل ما قبل اآلخر،
[املضارع]
377ع +وصل.
378ب :والسدس ي.
379أ :همزة وصل.
380أ :يكسر.
381أ :ويسقط.
ّ
382س :إّل.
383أ :أبواب ،وفي هامش :األبواب نسخة.
ْ واسل ْنقي؛ ع :سلقى واسلنقى وتسلقى س ْلقي ْ
384أ -واسلنقي ،صح هامش؛ س -س ْلقي وتس ْلقي ْ
واسل ْنقي وتسلقي.
385أ -وحكمها ،صح هامش.
ّ
واطمئنن. 386ع:
387ب :اآلخرين.
388ع :لدّللته.
389ع -أو.
390ع :واّلستقبال.
ّ
391س :مؤنثا.
392س -أو مجموعا.
393ب :وملجمع؛ ع :والجمع.
74
ّ ّ
ويصرف 394على أحد عشر وجها باشتراك مفرد 395الغائبة واملخاطب 396واشتراك تثنية 397الغائبة واملخاطب املؤنث الغائبة.
ّ ّ
وإنما ّ الث ّّ
عين الفاء للتسكين لقربه من حرف الثي فرارا عن 398توالي أربع حركات في الكلمة الواحدة. واملخاطبة .ويسكن الفاء في
أول املاض ي همزة زائدة400 املضارعة ّالتي لزم منها توالي أربع حركات؛ ولم يمكن إسكانها ّلمتناع اّلبتداءّ 399
بالساكن .وإن كان في ّ
ّ
تضم فيه؛ وكسر ما قبل اآلخر ،إّل فيما403 رباعي كانّ 402،
فإنها ّ أي ّ باعي8[/ ،و] ّ
الر ّ ّ
وعالمة املعلوم :فتح حرف املضارعة ،إّل في ّ
ّ ّ
مر؛ وفتح ما عداهما غير ّ
الساكن والالم. الثي ،وقد ّ
الث ّ ّأوله 404تاء زائدة فتفتح ،وبعض
ّ
ويتصرف؛ ب :ىصرف. 394أ:
395ب :املفرد.
396ب :واملخاطبة.
397س :تثنىية.
398ع +عن.
399س -اّلبتداء ،صح هامش.
400أ :زايدة.
401ع :حالها.
402ب -كان.
403ع :في ما.
404عّ :أول ماضيه.
ّ
وتضم. 405ب ع:
406ب ع :وتكسر.
407س :يسكن؛ ب ع :وتسكن.
408ب ع :وترفع.
409س :فينصها.
75
ّ ّ وهو :لم ،وملّا ،وإن ،وّلم األمر ،و"ّل"ّ 410
النهي .وهما يسقطان ّ
النونات؛ إّل نون 411جمع املؤنث ،نحو :لم ينصر 412،لم ينصرا ،لم
ينصروا 413إلى آخره؛ 414ولن ينصر ،لن ينصرا ،لن ينصروا إلى آخره415.
[األمر ّ
والنهي]
وأما 416األمر فهو ما يطلب به الفعل عن 417الفاعل .وا ّلنهي 8[/ظ] فهو ما يطلب به ترك الفعل من 418الفاعل .وصيغتهما كصيغة ّ
ّ ْ ْ املضارع املجزوم مزيدا في ّأوله "ّل" في ّ
لينصر؛ 421إّل ضيغة املخاطب من ينصر؛ 419وّلم مكسورة في األمر 420،نحو النهي ،نحو ّل
ّ 422
الالم ّ ّ ّ
ثم حرف املضارعة ،فإن كان ما بعدها ساكنا آتوا همزة وصل مكسورة في األمر املعلوم؛ فإنه ملا كثر استعماله حذفوا
اعل ْم ،و ْان ُ
اضر ْب 427،و ْْ 426 ّ ّ ّ ّ
ص ْر؛ وإن اّلبتداء إّل في ثالثي ضم عين مضارعه فيضم تبعا للعين ساقطة في الوصل ،نحو :و ِ
425 424 423
ألن أصل متحركا أبقوه على حاله كد ْحر ْج ،أصله 428ل ُتد ْحر ْج 429.ومنه أ ْكر ْم مخاطب أمر معلوم من باب اإلفعال؛ ّ ّ كان ما بعدها
ِ ِ ِ ِ
410ع :وّلء.
411ب :نو.
412ع -لم ينصر ،صح هامش.
413ب :لم ينصرو.
414أ :الخ؛ س ع -إلى آخره.
415أ :الخ؛ س -إلى آخره.
416ب +فعل.
417ب :الف ْع ُل من.
418ع :عن.
419أ :ينضر؛ س :تنصر.
420ع +الغائب.
421أ ب س -نحو لينصر ،صح هامش س.
422ع :خذفوا.
423أ س -للعين ،وفي هامش أ :العين.
424ع :وساقطة.
425ب +في.
426أ -نحو ،صح هامش.
427أ ب س :اضرب ،صح هامش أ.
428س -أصله.
429س :وتدحرج.
76
ّ ّ
املتكلم ،وحذفوا 433في الفاعل واملفعول 434وغيرهما أيضا اطرادا435
ّ
تكرم تؤكرم؛ 430حذفوا 431همزته لئال يجتمع 432همزتان في
للباب؛ وبنوا مخاطب أمره املعلوم على األصل املرفوض ،فهمزته همزة9[/ 436و] قطع مفتوح تثبت في الوصل واّلبتداء.
[فعل ّ
الت ّ
عجب]
عجب انفعال ّ
النفس 437عند إدراك األمور الغريبة .وله صيغتان :أحدهما438 عجبّ .
والت ّ عجب فهو ما وضع إلنشاء ّ
الت ّ وأما فعل ّ
الت ّ ّ
ْ ّ ْ
منقولة من ماض ي باب اإلفعال ،وهو ما أنصر ُه؛ والثانية منقولة من مخاطب أمره املعلوم ،وهو أن ِص ْر ِب ِه .ومعناهما واحد .وّل
والنقصان غير لون وّل عيب ظاهر؛ فال442 للزيادة ّ
مجرد 440ثابت مدلوله في 441املاض ي على اّلستمرار قابل ّ ثالثي ّيبنيانّ 439إّل من ّ
ّ
يتصرف فيهما
ّ
أشد كونه ممقوتا ،شاذ .وّل يقال :ما أ ْحمر ُه ،وّل :ما أ ْعرج ُه .وقياسه أن يبنى من املعلوم .ونحو ما ُأ ْمقت ُه 443،أي ما ّ
ِ
ّ
بالتثنية والجمع وغيرهما.
77
فصل في ّ
الصفات
ّ
[الصفة ّ
املشبهة]
444أ ب ع ّ -
وأما.
445أ ب ع :واسم.
446ع +فهو.
447ب :السم.
448ع :تكونان.
449ب :ووصيغتها.
ّ
450ب :الطاهرة.
ّ
ويصرف. ّ
ويصرف؛ ع :قياس ي 451ب:
78
ّ
ومؤنثه ّل يجيء ّ
بالتاء 452كما يجيء بها في اسم الفاعل واسم 453املفعول؛ 454بل باأللف املمدودة ،وحذف455 ّ ّ
بين املذكر واملؤنث.
ّ
الهمزة من ّأوله ،وفتح الفاء ،وسكون العين .وتثنيته كتثنيتهما غير ّأن الهمزة تقلب واوا 456في تثنية املؤنث .وجمعه ّل يجيء بالواو
والنون؛ بل على ُف ْعلّ ،
بضم الفاء وسكون 457العين ،فيهما .مثاله :أحمر ،أحمران/أحمرين ،حمر؛ حمراء، والنون ،وّل بالياء ّ
ّ
حمراوان/حمراوين 458،حمر.
[أفعل ّ
التفضيل]
452س :تجيء ّ
بالناء.
453ب -واسم.
454ب :واملفعول.
455ع :وخذف.
456أ :ووا.
457ب -الفاء وسكون ،صح هامش.
458ب :حمراون ُح ْم ٌراوين.
459بّ :
ووأما.
460ع -اسم.
461ب :ما.
ّ
النعجب. 462س:
463ب ّ -أن ،صح هامش.
464س :تجيء.
ّ
465س :تقلب.
466أ :األلف.
ّ
467س :املؤنثة.
468ب :نصري.
79
فصل في املصادر
ّ ّ
امليمي] [املصدر املؤكد غير
ّ ّ
ّ
سماعية؛ الثي ّ
املجرد الث ّ دل على حدث 471فقط بغير ميم زائدة في ّأوله .وصيغته من امليمي فهو ما ّ
ّ املؤكد غير470 ّأما 469املصدر
ّإّل ّأن الغالب في فعل ،بفتح العين ،ف ْعل ،بسكونه؛ وفي ف ِعل ،بكسر العين ،فعل ،بالفتحتين؛ 472وفي ف ُعلّ ،
بضم العين ،فعالة،
ّ
والضابط 473فيهّ :أن ك ّل ما 474في ّأول ماضيه همزة زائدة يزاد قبل آخره ألف ويكسر ما
قياسيةّ .
ّ الث ّ
الثي بفتح الفاء .ومن غير
واس ِت ْخراج؛ّ 475
وكل ما في ّأول ماضيه تاء زائدة ّ ْ
وانقطاعْ ، ْ ّ ّ
يضم 476ما 477قبل ّلمه فقط؛ تحرك كله غير ما قبل األلف؛ نحو ِإكرامِ ،
املجرد وملحقاته يزاد في آخر ماضيه تاء؛ 478نحو د ْحرجة ،وح ْوقلة؛ وفي ف َّعل
باعي ّ نحو تك ُّسر ،وتب ُ
اعد ،وتد ْح ُرج؛ 11[/و] وفي ّ
الر ّ
ّ التاء وسكون الفاء وكسر العين؛ وفي فاعل ُمفاعلةّ ،ت ْفعيل ،بفتح ّ
بضم امليم وفتح العين؛ وهذا هو القياس املطرد .وقد جاء كثيرا ِ
باعي ّ
املجرد 479وملحقاته 480بكسر الفاء وزيادة األلف قبل آخره؛ نحو دحراج ،وزلزال .وجاء 481بفتح 482الفاء أيضا في الر ّ
في ّ
469سّ :
وأما.
470ع :الغير.
471ب -حدث.
472ب ع :بفتحتين.
ّ
والضابطىة. 473ب:
474ع +كان.
اجا. ً
وانقطاعا واستخر ً 475ب :اكراما
476بّ :
تضم.
477أ ع -ما ،صح هامش.
478ب -تاء ،صح هامش.
ّ
املجرد. 479ب -
ً
ملحق ِات ِه. 480أ:
481أ :وجا.
482أ ب سُ :
فتح.
80
التاء منه في اآلخر ،نحو ت ْكملة .وفي فاعل فعال485، املضاعف 483.وفي ف َّعل ت ْفعلة ،بحذف الياء من املصدر ّ
األول 484وتعويض ّ
ِ ِ ِ
َّ
بكسر الفاء 486،نحو قتال 487.وقد قيل قياس لغة اليمن في ف َّعل ،بتشديد العينِ 488،ف َّعال ،بكسر الفاء 489،نحو ِكذاب 490.وفي
َّ فاعل فيعال ،بكسر الفاء 491،نحو قيتال .وفي تف َّعل تف َّعال ،بكسر ّ
التاء والفاء 492،نحو ِت ِمالق؛ وهذا 493املصدر ّليث ّنى وّل يجمع. ِِ ِ
ّ
امليمي] [املصدر
ّ
املجرد م ْفعل ،بفتح امليم
الثي ّ
الث ّ دل 494على حدث 11[/ظ] فقط بميم زائدة في ّأوله .وصيغته من امليمي فهو ما ّ
ّ ّ
وأما املصدر
شذ ،نحو م ْرجع 495.ومن غيره صيغة املفعول ،نحو ُم ْكرم .وهذا أيضاّ 496ل ّ
ّ ّ
يصرف497.
ِ والعين وسكون الفاء؛ إّل ما
املرة وبناء ّ
النوع] [بناء ّ
81
ّ
وكيفيته 503.وصيغتهما من دل على حدث وأما 500بناءّ 501
النوع فهو 502ما ّ وكم ّيتهّ 499،
دل 498على حدث ّ املرة فهو ما ّ ّ
وأما بناء ّ
ّ
الثالثة506 املجرد ّالذي ّل تاء 504في آخر 505مصدره ف ْعلة ،بفتح الفاء؛ و ِف ْعلة ،بكسره وسكون العين فيهماّ .
ومما زاد على الثي ّالث ّّ
التاء في آخره لهما معا؛ نحو إكرامة ،508وانقطاعة ،واستخراجة .ومن مما لم يكن 507في آخر مصدره تاء صيغة مصدره مع زيادة ّ ّ
ويصرفان 509على ثالثة أوجه .وتثنيتهما 510كتثنية 511اسم الفاعل .وّل يجمعان ّإّل باأللف ّ
والتاء. ّ غيرهما على املصدر املستعمل.
عينهما ،ويجوز 12[/و] كسر العين أيضا في بناء ّ
النوع؛ نحو ن ْ ّ الث ّّ
صرة، بفتح514 املجرد الثي من وفي 512جمعهما513
[مبالغة املصدر]
498أّ :دل.
499سّ :
وكمية؛ س +أي عدد.
500أ س ّ -
وأما.
501أ س :وبناء.
502أ ب س -فهو ،صح هامش أ.
ّ
وكيفية. 503س:
504أ ّ -ل تاء ،صح هامش.
505أ س -آخر.
الث ّّ
الثي. 506ب:
507ب -يكن ،صح هامش؛ س :تكن.
508أ -معا نحو إكرامة ،صح هامش.
ّ
509أ :يصرفان.
510أ :تثنيهما.
511أ -كتثنية ،صح هامش.
512س -وفي.
513س :وجمعهما.
514أ :يفتح.
صر ٌ
ات. 515أ :نصرات؛ ب :نصـرتات ؛ س :نصر ٌ
ات؛ ع :ن ْ
ِ ِ ِ ِ ِ ِ
ّ ّ ّ ّ ّ
والتلقاء ،بكسر التاء فيهما ،شاذ. وفي هامش ع :وأما ِ
التبيان ِ
516
82
83
فصل في األسماء
[اسم ّ
الزمان واسم املكان]
مشتق من يفعل ملكان وقع فيه ّ مشتق من يفعل لزمان وقع فيه الفعل 519.واسم املكان 520اسم ّ الزمان فهو اسمّأما اسم ّ
املجرد الذي عين مضارعه مفتوح أو مضموم م ْفعل ،بفتح امليم والعين وسكون523
ّ ّ ّ
الث ّ الفعل 521.وصيغتهما ّ
الثي متحدة 522من
ّ ّ
امليمي 525،نحو 526م ْنصر؛ إّل ما شذ ،نحو م ْس ِجد .وإن كان عين مضارعه مكسورا فم ْف ِعل ،بكسر العين ،نحو
ّ الفاء ،كاملصدر524
ضربان/م ْ
ض ِرب ْي ِن، ْ ْ ّ ّ ّ ْ
مض ِرب .ويصرف 12[/ظ] على ثالثة أوجه؛ وّل يجمع بالواو والنون ،وّل باأللف والتاء 527.مثاله :مض ِرب ،م ِ ِ
ّ ّ ّ ّ ّ الث ّّ
ويصرف على ثالثة أوجه أيضا؛ إّل أنه ّل يجمع إّل باأللف امليمي، الثي على وزن اسم املفعول كاملصدر مض ِارب .ومن غير
الث ّّ
الثي واحدة. واملكان من غير
[اسم اآللة]
84
ّ ّ
وم ْفعال ،بكسر امليم ْ ّ الثي ّ
املجرد 531املتعدي .وصيغته ِمفعل ِ الث ّ ّ
مشتق من يفعل لآللة .وّل يبنى إّل من ّ
وأما اسم اآللة 529فاسم530
الثي ّ ّ
الث ّ ويصرف كتصريف اسم ّ
ّ وسكون الفاء ،نحو م ْنصر وم ْنصار532.
املجرد. الزمان من ِ ِ
[اسم الفعل]
ّ ّ
وأما اسم 533الفعل فهو اسم على 534فعالّ 535
دال 536على معنى أمر املخاطب13[/ 537و] املعلوم مع املبالغة .وّل يبنى 538إّل من ِ
صرف 541،وّل من يكون 542كوان لعدم ّ
التمام .وّل تام ،نحو ضراب .وّل يقال من يذر وذار لعدم ّ
الت ّ متصرفّ 540
ّ ثالثي ّ
مجرد539 ّ
ِ ِ ِ
يتصرف ّ
بالتثنية والجمع وغيرهما؛ بل يكون على هيئة واحدة أبدا. ّ
529ع +فهو.
530ع :اسم.
ّ
املجرد ،صح هامش. 531ب -
532بِ :م ْنصار.
533ع :إسم.
534ب -على.
535ب :فعل.
536أّ :دال.
537ب :الحاضر.
538س :يينى.
ّ
املجرد. ّ
الثالثي 539ب ع:
540ب :متصرفا؛ أّ :
متصرف.
ُ 541أّ :
التصرف.
542أ ب ع -من يكون.
85
والتفاعل ّ
والتفعلل544 فعل ّ املختصة بباب اّلفتعالّ 543
والت ّ ّ فصل في األحكام
َّ
اطلب 547،وجوازا على548 ّأما افتعل فمتى كان فاؤه صادا أو ضادا 545أو طاء أو ظاء قلبت تاؤه طاء؛ فيدغم 546فيها وجوبا في نحو
اصطبر ْ
واضطرب ،البيان أكثر 550.ويجوز إدغام الفاء في الطاء بعد قلبها فاء نحو َّ ْ
اظطلم وفي نحوْ 549
اصبر الوجهين في نحو
َّ
واضرب.
ويجوز 13[/ظ] ْاذدكر وضعيفا بقلبها زاء 553في نحو َّازجر والفصيح ْ
ازدجر554.
َّ
واتغر555.
َّ
ومتى كان فاؤه ثاء يدغم وجوبا على الوجهين نحو اثغر
َّ
واشبه556. التاء بعد قلبها فاء نحو َّ ْ
واشتبه وجاء إدغام الفاء في ّ ومتى كان فاؤه سينا أو شينا فالبيان أحسن نحو ْ
اسمع استمع
األفتعال.
543عِ :
544ب -و ّ
التفعلل.
545ع -أو ضادا ،صح هامش.
546س :فتدغم.
َّ
547ع :إطلب.
548ع :في.
549س ع -نحو.
550أ :أكشر.
551س ّ -ادمع ،صح هامش؛ س ّ +ادراء.
ّ 552أ س َّ -
وادكر؛ ع :إذكر وادكر.
553ع :زايا.
554س :اذدجر.
َّ َّ
555ع :اتغر واثغر.
ّ ّ ّ
556وفي هامش س :ومتى كان فاؤه واوا أو ياء تدغم األولى في تائه وجوبا نحو اتقى والثاني جوازا نحو اتسر وايتسر.
86
وهذا حكم فاء افتعل.
وأما حكم عينه فمتى كانت حرفا من حروف تثدذزسشصضطظ 557فاإلظهار أكثر 558ويجوز لك اإلدغام بقلب 559تائه إلى هذه ّ
الحروف وتحريك فائه بالفتح أو 560الكسر 561وحذف الهمزة 562نحو قـ َّتل يقـ ِّت ُل 563قـ َّتالُ 564مق ُـ ِّتل 565ويجوز ّ
ضم الفاء في الفاعل ِ ِ ِ ِ
ّ ّ لالتباع 566.وقس عليه نحو ينـ ِّث ُر ويبـ ّد ُل ويعـ ّذ ُر وينـ ّز ُع ويبـ ّس ُم وينـ ّش ُر ويخـ ّ
ص ُم وينـ ّ ّ
ض ُل 567ويلِـ ِط ُم وينِـ ِظ ُر.ِ ِ ِِ ِِ ِِ ِِ ِِ ِِ ِ
وأما ّ
تفعل وتفاعل فمتى كان فاؤهما من حروف تثدذزسشصضطظ14[/ 568و] يجوز 569قلب تائهما إلى هذه الحروف وإدغامها570 ّ
َّ َّ َّ َّ َّ َّ َّ َّ 574 َّ
واش َّفق َّ
واص َّدق الدرج نحوَّ 572ات َّرس 573واثاقل وادثر واذكر وازاجر واسمع
فيها مع اجتالب الهمزة 571املكسورة في اّلبتداء دون ّ
َّ َّ َّ
واض َّرع 575واط َّهر واظاهر.
87
ّ ومتى اجتمع تاآن في ّأول املضارع 576املعلوم من هذين البابين وباب ّ
التفعلل وملحقاته يجوز إثباتهما وحذف الثانية نحو قوله
تصدى﴾ [عبس ،]6/80 ،و﴿ ّ[الليل ،]14/92 ،و﴿فأنت 577له ّّ ّ
تنزل املالئكة﴾[ 578القدر.]4/97 ، تعالى﴿ :نارا تلظى﴾
576أ :املضاع.
577ب س :فأنت.
578ع :امللئكة.
88
ّ
الثاني في املهموز579 الباب
تخفف 584الهمزة إذا 585كانت مبتدأ بها .وإذا لم يكن 586مبتدأ بها ّ ّ
الالم ،نحو قرأ .وّل ّ سأل؛ وإن كانت ّلما ّ
فإما587 تسمى 583مهموز
متحركةّ .
فالساكنة يجوز قلبها بجنس حركة 590ما قبلها :فإن كانت فتحة ّ 14[/ظ] واحدة أو اثنتين 588،فاألولىّ 589إما ساكنة أو
ّ
واملتحركة ّل تخلو593
ِ ِ اخ ُذ؛ 591وإن كانتّ 592
ضمة قلبت واوا ،نحو ُيوم ُن؛ وإن كانت كسرة قلبت ياء ،نحو ميخذ.
ُ
قلبت ألفا ،نحو ي
ّ متحركا .فإن كان ساكنا ّ
فإما أن يكون حرفا صحيحا أو حرف علة :فإن كان حرفا 595صحيحا ّ ّإما أن يكون ما قبلها ساكنا 594أو
579ب :املهوز.
580عّ :
يسمى.
581ب :مهوز.
582عّ :
يسمى.
583عّ :
يسمى.
584أّ :
يخفف.
585ع :إن.
586س ع :تكن.
587ع +أن تكون.
588ع :اثنين.
589أ :انثين فاّلولي.
590س :حركة.
591س :يأخذ.
592ب :كا.
593س ع :تخلوا.
594ب :ساكنة.
595أ -حرفا ،صح هامش.
89
السين ثم حذفها 597،نحو يس ُل أصله ي ْسأ ُل ،وس ْل أصله ْ
اسأ ْل 598نقلت حركة الهمزة إلى ّ يجوز نقل حركة الهمزة إلى ما قبلهاّ 596
ثم استغني عن همزة 599الوصل فصار س ْل .ووجب هذا ّ
التخفيف في يرى وأرى ُي ِري لكثرة اّلستعمال فحذفت ّلجتماع ّ
الساكنين ّ
ّ
علة ّ ّ ّ
فإما أن يكون 600ألفا 601أو غيرها .فإن كانت 602ألفا واجتماع الهمزة مع حرف العلة في الفعل الثقيل15[/ .و] وإن كان حرف
ّ
علة من جنس حركتها ،نحو ساࢨل 605.وإن كانت606 فيجوز أن تجعل 603بين بين املشهور ،وهو أن تجعل 604بين الهمزة وبين حرف
وجوبة609، أصلية أو زائدة 608لإللحاق أو لغيره .واألوليان كالحرف ّ
الصحيح ،نحو ش ي وسو وجيل ّ غيرها ّ
فإما 607أن تكون
ّ
أصلهم 610ش ْيء وس ْوء 611وج ْيأل وج ْوأبة 612.والثالثة يجوز فيها قلبها بمثل ما قبلها مع اإلدغام 613،كخ ِط َّية وم ْق ُر َّوة .وإن كان ما
ّ ّ ّ
متحركا فذاك 614تسع صور :مفتوحة 615قبلها الثالث ومكسورة كذلك ومضمومة كذلك ،نحو 616سأل املتحركة قبل الهمزة
90
التخفيف ّ
والتحقيق. مائةُ 617مؤ ّجل 618سئم مستهزئين ُسئل ر ُءوف مستهزُئون ُر ُءوس 619.ففي هذهّ 620
الصور يجوز 15[/ظ] ّ
ِ ِ ِِ ِ ِ
فتخفيف 621نحو ّ
مؤجل قلبها واوا ،ونحو مائة قلبها 622ياء ،ونحو مستهزئون وسئل بين بين املشهور وقيل بين بين البعيد وهو أن
يجعل 623بين الهمزة 624وحرف علة 625من جنس حركة ما قبلها ،وتخفيف الباقي بين بين املشهورّ 626.
وأما الهمزتان فإن كانت
ّ
الثانية ساكنة وجب قلبها إلى جنس حركة ما قبلها ،نحو آمن وإيمان وأومن .وإن 627كانت األولى همزة وصل تسقط في ّ
الدرج وتعود
زيد وذ ْن ويا أبي يذ ْن628. ّ
الثانية ولك أن تقلبها إلى جنس حركة ما قبلها ،نحو واذ ْن ويا ُ
ِ
ْ ّ ْ ُ ُ 633 ُ ُ ْ
وأما وأ ُم ْر فهو 634أفصح 635من والتزموا الحذف 629في ك ْل وخذ 630لكثرة 631اّلستعمال 632.وقالوا ُم ْر ،وهو أفصح من أومر؛
و ُم ْر636.
617أِ :ماࢨة.
ومائة ُومؤجل.عِ :
618
91
ُ ّ
الثانية ياء إن انكسر ما قبلها أو انكسرت16[/ 637،و] نحو جاء وأي َّمة؛ 638وواوا في غيرهما ،نحو أو ْيدم639 وإن ّ
ِ ِ تحركتا وجب قلب
وأوادم640.
ِ
92
ّ
الباب 641الثالث في املضاعف
ّ ّ ّ
الثي إّل من ثالثة أبواب يس ّمى 642دعائم 643األبواب ،أعني ما خالفوهو ما كان عينه وّلمه من جنس واحد .وّل يجيء في الث
حركة 644عين ماضيه حركة عين مضارعه 645.ويجتمع مع مهموز الفاء ،نحو أ َّم.
ّ وهو على ثالثة أقسام :قسم يجب فيه اإلدغام ،وقسم يجوز ،وقسم يمتنع .واإلدغام إسكان ّ
الثاني646. األول وإدراجه في
القسم ّ
األول نوعان:
وم ّدة ،وكذا تثنيتهما وجمعهما .وّل يجوز تحريك العين في ّ ّ ّ ّ ّ
النوع األول ما سكن فيه أول املثلين بال فصل ،نحو مد مصدرا ومدة ِ
ّ
جمعهما للثقل.
ّ
الثاني ما ّ ّ
تحرك فيه املثالن من غير فصل وّل يكون األولى مدغما فيها؛ إذ لو كانت مدغما فيها 647يمتنع اإلدغام ،نحو والنوع
وتمدد 648وسائر 649تصاريفهما .وهذا ّ
النوع ّل يخلوّ 650إما أن يسكن فيه ما قبل ّأول املثلين أو ّ
يتحركّ .
والساكن مدد ّ16[/ظ] ّ
ّ ّ
علة يحذف حركة ّأول املثلين فيدغم 651،وإن لزم اجتماعّ 652 ّ
الساكنين؛ ألنه على ّإما حرف علة أو حرف صحيح .فإن كان حرف
641ع :ألباب.
642ب :يسم؛ عّ :
تسمى.
643أّ :
تسمى دعايم.
644س :الحركة.
645س -حركة عين مضارعه ،صح هامش.
ّ
646ب :الثانية.
647س -فيها ،صح هامش.
648ع +وكذا.
649ع :سائر.
650س :يخلوا.
651ب :فيدعم.
652ب :اختماع؛ ب +املثلين.
93
ّ ماد اسم فاعلُ ،وم ّ ّ 654
والثاني مدغما؛ نحو ّ ّ
حده ،وهو جائز 653،وهو أن يكون ّ
ومتماد اسم فاعل أو 655اسم656 ماد األول حرف لين
ّ ود وتم َّاد ُوت ُم َّ متحد ّ
والتقدير مختلف إلى آخر تصاريفهما 658،ونحو م َّاد ُوم َّ ّ 657
فاللفظ ّ
ود إلى جمع املؤنث الغائبة ،وكذا مفعول
ّ
احمار والنهي ،ونحو املؤنث ،وكذا ما ّاتصل به ألف ّ
الضمير أو واوه أو ياؤه من األمر ّ ّ ّ
مضارعها 659سوى ما اتصل به نون جمع
ّ وإن لم يكن مضاعفا مثل ّ
الساكن حرفا صحيحا نقل حركة ّأول املثلين إليه لئال
تماد في باب اإلدغام بال فرق17[/ .و] وإن كان ّ
مستم ّد
ِ
ّ
يستمد ّ
واستمد حده فيدغم ،نحو ي ُم ُّد 661مم ّد ومم ّد 662وأم َّد ُيم ُّد ُمم ّد ُمم ّد663
ِ ِ ِ
الساكنين 660على غير ّ
يلزم التقاء ّ
ّ ّ
يتحرك فيه ما قبل ّأول املثلين يحذفوالذي ّ واطمأن بال فرق ،وإن لم يكونا مضاعفين. ّ
اقشعر665 مستم ّد؛ 664وكذا حكم نحو
معتدّ ،
فيتحد فيهما لفظ الفاعل واملفعول أيضا يعتد ّ
واعتد ّ
ّ ينقد ّ
منقد وانقد ّ
ّ فيه 666حركة ّأول املثلين 667فيدغم؛ نحو ّ
مد
ّ
محمر 669بال فرق ،وإن لم يكن مضاعفا. احمر ّ
يحمر ويختلف ّ
التقدير؛ وكذا حكم نحوّ 668
653أ :جايز.
654ب :لن ،وفي هامشّ :لين بياء.
655ب ع -أو.
656ب ع :واسم.
657أ :املفعول.
658أ س :تصريفها؛ ب :تصاريفها.
659س :مضارعاهما.
660سّ :
السانكبن.
661ب ّ +
وتمد.
662عِ :مم ّد.
663س ُ -م ِم ّد ُمم ّد.
مسىمد؛ س -مستم ّد. ٌّ 664أ:
اقشعر؛ ع :إقشعر. ّ 665أ:
666س -فيه.
667ع +فيه.
668ب -نحو.
ّ
محمر. 669أ ب -
94
ّ ّ ّ
والقسم 670الثاني ،أعني ما يجوز فيه اإلدغام ،ما سكن الثاني فيه بعارض ،وذلك الفعل املضارع 671املضاعف 672الذي دخل
يمد ْد نقل 17[/ظ] حركة ّ
الدال األولى 674إلى امليم مد أصله لم ُ عليه جازم 673غير ّ
التثنية والجمع والواحدة املخاطبة؛ نحو لم ي ّ
ّ
يطمئن 686،أعني ّ
يقشعر ولم ّ
يحمار 685لم ّ
يستمد ،وهكذا حكم نحو لمّ 684
يحمر ولم ينقد ولم ّ
يعتد ولم يعد ولم ّ
يعض ولم ّ
ولم ّ
ّ ّ يجوز ّ
فيهن اإلدغام مع فتح الالم وكسره واإلظهار .ومن هذا القسم املفرد املذكر من األمر املخاطب املعلوم ،فإن كان عين
ّ
الثالث ،نحو ُم ّد أصلهْ 687ام ُد ْد نقل حركة ّ
الدال األولى إلى امليم مضارعه مضموما جاز فيه اإلظهار واإلدغام مع الحركات 18[/و]
ّ ّ
األول 688فيه واستغني عن همزة الوصل فصار ُم ّد بالحركات
مر ،وأدغم ّ
الثاني بإحدى الحركات ،كما ّ فاجتمع ساكنان فحرك
واستم ّد؛ وهكذا689
واعت ّد ْ ّ ْ
وانق ّد ْ ّ
الثالث ويجوز امدد .وإن لم يكن عين مضارعه مضموما لم يجز فيه ّ
الض ّم ،نحو ف ّر وع ّ
ِ ض وأعد
ِ ِ
670ب س :القسم.
671أ س -املضارع ،صح هامش أ.
672ب -املضاعف ،وفي هامش :أي املضاعف.
673ب :جارم.
674أ :األولي.
675أ :فالتقا.
676عّ :
فحرك.
677عّ :
تحرك.
ْ
678أِّ :لتباع؛ سِ :ألبتاع.
679س :فأدغمت.
680ب ع :فصار.
681ب +الثانية.
682أ :باظهار.
683عّ :
يغر.
684أ -نحو لم ،صح هامش.
ّ
يحمار. 685س -ولم
يطمأ ّن. ّ
686أ :يطمئان؛ عِ :
687ب :أضله.
ُ
688أ :اّل َّولي.
689ع :وكذا.
95
ْ ّ ْ ّ ْ ّ ْ
واطمئ ّن 691أوامر؛ 692يجوز ّ
فيهن اإلظهار 693واإلدغام مع فتح 694الالم وكسره ،وّل يجوز ِ حكم 690نحو احمر واحمار واقش ِعر
ّ
الض ّم.
ّ ّ
الثاني بسبب ّاتصال ّ
الضمير ،أعني ّ ّ
املتحركة ونون جمع التاء والقسم 695الثالث ،أعني ما امتنع فيه اإلدغام ،ما سكن 696فيه
ّ ّ ّ
ومددتن ومددن ومددنا ويمددن وتمددن وامددن 698وأمددت املؤنث ونون املتكلم مع الغير ،نحو مددت ومددتما 697ومددتم
نحو 699احمررت 700ويحمررن 701واحماررت 702ويحماررن 703واقشعررت704 واعتددت واستمددت18[/ .ظ] وهكذا حكم
ويقشعررن705.
وكذا إن فصل 706بين املثلين بحرف يمتنع اإلدغام ،نحو ممدود وإمداد وتمديد وفرار 707واستمداد708.
96
الباب ّ
الرابع في املثال
ّ
وهو ما كان فاؤه وحده حرف علة ،نحو وعد ويسر.
السادس ،نحو يرث وليرث وّل يرث؛ وفي مخاطب األمر املعلوم يحذف 722الهمزة من ّأوله أيضا ،نحو ِع ْد وه ْب
وّل يهب؛ ومن الباب ّ
709ع :وحروف.
ّ 710س -وحروف ّ
املد هذه الثالثة ساكنة ،صح هامش.
711أ ب س :مجانسا.
712س :تكون.
713ب :زائد؛ س ع :زائدة.
714أ :فاصر.
715س -كألف.
716س :رأس.
717ع :ملماثلة.
718ع :باب.
719ع :كوأر.
720أ ب س :فح.
721س +ولتعد.
722س ع :بحذف.
97
ّ ّ ْ
ِورث؛ 723وقد حذف 724من الباب الثالث من لفظين فقط ،وهما :يسع ويطأ؛ 725ويحذف من املصدر 726الذي على ِف ْعلة ،بكسر
الفاء وسكون العين ،نحو عدة؛ 727وتقلب ياء في نحو ميعاد وإيعاد واستيعاد وايجل؛ 19[/ظ] ّ
ألن ّ
كل واو ساكنة إذا كسر ما ِ
قبلها قلبت ياء ،فاء كان أو غيره ،نحو اعشيشاب أصله ْ
اع ِش ْوشاب.
ْ
723سِ :ورث وه ْب.
724ع :خذف.
725أ :ويط ُآء.
726ب -املصدر ،صح هامش.
727عِ :عد ِة.
728أ :وإذ.
729أ س :اوليهما.
730ب :واسم ّ
الزمان.
98
كل ياء ساكنة إذا ّ
ألن ّ ُ ُ
ظ ُوموقـظ؛ ّ ُ ّ
ضم ما قبلها قلبت واوا ،فاء كانت 734أو غيره. ِ وأما الياء 731فتقلب واوا في 732نحو 733أو ِقظ ويو ِقـ
يائيا ،تقلبهما تاء وتدغم 736في تاء اّلفتعال في جميع تصاريفه ،نحو ّاتعد ّيتعد ّ
متعد737 وإذا بنيت 735افتعل من املثالّ ،
واويا كان أو ّ
ّ ّ 739
اتسار740. ّ ّ ّ
اتعاد 738واتسر يتسر متسر
كالصحيح ،نحو وعد ُوعد واعد م ْو ُعود وأ ْوعد وو َّعد 741وواعد 742وتو َّعد وتواعدْ 743
واست ْوعد؛ عل؛ بل يكون ّ وفي غير ما ذكر ّل ي ّ
ِ ِ
وكذا يُـسـر وأ ْيسر 744وتي َّ
سر وتياسر745.
ِ
731أ :الࢨآ.
732ع -في.
733س -نحو.
734ع :كان.
735س :أبنيت.
736ب :تدغم ،صح هامش.
737أ ّ -
متعد ،صح هامش.
ّ
738س :اتعادا.
ّ
739ب س -متسر ،صح هامش س.
ّ
740أ :اتسا؛ س :اتسارا.
741أ :ووع َّد.
742ب -وو َّعد وواعد.
743ب :وتو َّ
اعد.
744أ :وي ْيسر؛ ب سُ :وي ِسر.
745أ :ويتاسر.
99
الباب الخامس في األجوف
ّ ّ
سمي أجوف 746لخ ّلو 747وسطه عن حرف صحيح .ويجتمع مع مهموز الفاء ،نحو آب؛
وإنما ّ وهو ما كان عينه وحده حرف علة.
الالم ،نحو جاء .وّل يجيء ّإّل من دعائم األبواب؛ والواو ّي منه ّل يجيء من يف ِعل بالكسر ،وّل ّ
اليائي من ُ
يفعل
ّ
ومع 20[/ظ] مهموز
ّ
بالض ّم.
تصرفهما ،نحو ما أ ْقول ُه وأ ْقو ْل به وما أ ْبيع ُه وأ ْبي ْع به؛ وّل أ ْفعل ،سواء كان صفة ّ
مشبهة749،
ِ ِِ ِ ِِ عجب لعدم ّ يعل منه صيغتاّ 748
الت ّ وّل ّ
ّ ّ ّ
للتفضيل ،نحو أ ْحوط وأ ْقيس؛ لئال يلتبس بالفعل املتكلم؛ وّل املصدر الذي على ف ْعل ،بفتح الفاء وسكون نحو أ ْسود وأ ْبيض؛ أو ّ
ّ املرة ،نحو ق ْولة وب ْيعة؛ ّ
ألن الواو والياء إذا سكنتا سكونا ّ العين ،نحو ق ْول وب ْيع؛ وّل بناء ّ
أصليا وانفتح ما قبلهما ّل يعالن .وّل
ّ للثقل؛ّ 750إّل عند 751هذيل 752،نحو قوّلت وبيعات .وّل بناء ّ
ّ ّ
النوع؛ إّل أن يكون عينه 753واوا يجوز تحريك العين في جمع بناء املرة
746ع :أجوفا.
747أ :لخلق.
748س :صيغة.
749أّ :
مشبهه.
َّ
750أ :للث ّق ِل.
751ع +بني.
752أ ب ع :هزيل.
753أ ب س -عينه ،وفي هامش ب :أي العين.
754أ :فتىقلب.
755ب ع :بيعة.
ومينة اصلها؛ ب ع :أصلها. أِ :بيعة ِ
756
100
ْ
السكون ،نحو 762بيـعات .وّل مبالغة املصدر ،نحو ت ْقوال .وّل صيغتا 763اسم اآللة ،نحو م ْقول764
عينه 760بالفتح وإبقاؤه 761على ّ
ِ
ْ ْ ْ 765
ومخياط 766.وّل اسم الفعل ،نحو قو ِال .وّل ما عدا 767أربعة أبنية 768من املزيد فيه 769،أفعل وافتعل وانفعل ومخيط ِ ومقوال ِ ِ
فعل ،نحو ُقوولُ 772 ّ 770
وس ِوير؛ ِ
لئال يلتبسا 771بمجهول ّ واستفعل ،نحو ق َّول وم َّيز وقاول وساير؛ وّل يدغم أيضا في مجهوليهما
ُ ُُ ّ ّ َّ َّ
وول وت ُم ِويز؛
ونحو 773تقول وتميز وتقاول 774وتمايز ،وّل يدغم أيضا في مجهوليهما 775لئال يلتبسا 776بمجهول تفعل 777،نحو 778تق ِ
ّ واسو َّاد ْ
وابي َّ ض ْ اسو َّد ْ
وابي َّ ونحو ْ
اض .وكذا جميع تصاريف هذه املذكورات 779من األمثلة املختلفة واملطردة.
ّ
ويعل ما عداها .وإعالله خمسة أنواع:
769س +نحو.
770أ س :مجهولهما.
771أ :يلتبس.
ُ
772س :ق ّول.
773أ -نحو ،صح هامش.
774أ :وتفاول.
775أ :مجهولهما؛ ب :مجليهما؛ س :مجهوملا؛ س +كاإلعالل.
776س :يلتبس.
777أّ :
تقعل.
778س :ىحو.
779ع :املذكورة.
101
ّ
األول قلب عينه ،واوا كان أو ياء ،ألفا .وذلك إذا تح ّركتا وانفتح ما قبلهما 780ابتداء21[/ 781،ظ] نحو قال وباع وانقاد واختار
التقديرّ .
ثم إن اجتمع ويتحد فيهما لفظ 784الفاعل واملفعول ويختلف ّ وينقاد ويختار ُوينقاد ُويختارُ 782ومنقادُ 783ومختارّ ،
ّ
تحركتا وما قبلهما ساكن صحيح ،نحو ي ُقو ُل وي ِب ُيع وم ِبيع
والثاني نقل حركة العين إلى ما قبله 793،واوا 794كان أو ياء .وذلك إذا ّ
780أ :قبلها.
781س ع -ابتداء ،صح هامش س.
782س ع ُ -وينقاد ُويختار.
783أ :ومنقا.
784أ :لفظا.
785س :تحذف.
786ب :نحو ،صح هامش.
787أ ب ع -وّل يخت ْر ولم يخت ْر.
788س :املاض ي.
789س +أو.
790س :إلى.
791عّ :
لتدل.
792س :عليهما.
793ع :قبلها.
794أ :واو.
ُ
795ب :وأ ِب ُيع؛ ع :وأ ِب ُيع.
796أ :و ُي ِبيع.
797س :وابيع ونبيع واستبيع؛ س +ونستبيع؛ ع :وأ ْست ِب ُيع.
798س ُ -وم ْست ِبيع ُوم ِبيع ،وفي هامش :مبيع ومستبيع؛ ب عُ :وم ِبيع ُوم ْست ِبيع.
799ع :فيقلب.
102
واس ُت ِقيم وي ْست ِق ُ
يم ُوم ِقيم ُوم ْست ِقيم .وإن كان العين مفتوحا ،واوا كان قبله 800ياء لسكونها وانكسار ما قبلها ،نحو ُأ ِقيم ُوي ِق ُ
يمْ 801
ُ ُ ُ ُ ُ ُ أو ياء ،قلبت ألفا ،بعد نقل حركتهما إلى ما قبلهماّ 802،
اع يـخاف لتحركهما 803في األصل وانفتاح ما قبلهما 804اآلن 805،نحو يقال ويب
واستقام ُويق ُامُ 807وي ْستق ُام ُومقام ُوم ْستقام؛ 808ومقام 809مصد ا 810أو مكانا ويجمع باأللف ّ
والتاء ،نحو مقامات. ر اب 806وأقام ْيُـه ُ
النقل يحذف العين؛ نحو أقمن واستقمن معلومين ومجهولين إلى آخرهما ،ونحو لي ُق ْل 812وليب ْع وّل813
وإن 811اجتمع ساكنان بعد ّ
ِ
ْ ُ ْ ْ
ي ُق ْل 814وّل ي ِب ْع22[/ 815ظ] ولم ي ُق ْل ولم ي ِب ْع 816وي ُقلن 817وت ُقلن وي ِب ْعن وت ِب ْعن 818.وفي نحو ق ْل ِوب ْع وخف وه ْب يستغنى 819عن
800س :قبلها.
801أُ :ول ُ
قيم.
802أ :قبلها.
803أ ب سّ :
لتحركها.
804أ ب س :قبلها.
805ع :أآلن.
806ب :يهاب.
807ب :ويقا.
808ع ُ -ومقام ُوم ْستقام.
ُ
809ع :ومـقام.
810ب +كان.
811ب -إن ،صح هامش.
812أْ :
ليق ُل.
813عّ :ل.
814ب :تقل.
815ب -وّل ي ِب ْع.
816أ ب س -ولم ي ِب ْع.
817ب :ولم يقلن.
818أ :ويب ْعن وتب ْعن.
819ع :ويستغنى.
820ع :بحركة.
821ب :املحذوفة.
822أ :مصدر ّي؛ ب :مصدر.
823عّ :
يبدل.
103
حركة ما قبل العين إلى الكسرة ّ
لتدل على الياء املحذوفة فينقلب واو املفعول ياء لسكونها وانكسار ما قبلها ،نحو م ِكيل أصله
ّ ّ
اليائي إلى الكسرة لئال ينقلب الياء إلى 824الواو825 م ْك ُيول؛ وقال سيبويه املحذوف واو املفعول ّ
ويبدل حركة ما قبل العين في
الثي ّ ّ
الث ّ ّ
املجرد ،نحو قائل وكائل إلى آخرهما. والثالث 826قلب عينه ،واوا كان أو ياء ،همزة23[/ .و] وذلك في اسم الفاعل من
أعل فعلها إذا كان عينها واوا كسر 829ما قبلها ،نحو قيام وصيام وقيم وصيم830
ّ
والرابع قلب عينه ياء 827.وذلك في املصادر 828التي ّ
ّ
ِ ِ ِ ِ
بخالف قوام؛ ّ
ألن فعله ،وهو قاوم ،لم ّ
يعل. ِ
والخامس سلب حركة ما قبل 831العين ونقل حركته إليه ،واوا كان أو ياء .وذلك إذا كانا 832مكسورين بعد ّ
ضمة كما في مجهول
ْ الثي ّ ّ
الث ّ
املجرد 833وبابي اّلنفعال واّلفتعال ،نحو ِبيع واخ ِتير مجهولين .وإن كان العين واوا ينقلب ياء لسكونها وانكسار املاض ي من
ْ ْ ْ ْ
ما قبلها ،نحو ِقيل وان ِقيد 834مجهولين .ولو اجتمع ساكنان يحذف العين ،نحو ِقلن ِوب ْعن واخ ِت ْرن 835وان ِق ْدن مجهوّلت.
824ع -إلى.
825ع :واوا.
ّ
826ب :الثالث.
827ب -ياء ،صح هامش.
828أ :املصادد؛ ع :املصدر.
829س :وكسر.
وصيم ،صح هامش س.
سبعِ -
830
831أ :قبل.
832ب :كان.
833ع -امل ّ
جرد.
ُْ
834ع :وأن ِقيد.
ُ
835ع :وأخ ِت ْرن.
104
السادس في ّ
الناقص الباب ّ
ّ
وهو ما كان ّلمه وحده حرف علة23[/ .ظ] ويجتمع مع مهموز الفاء ،نحو أبى؛ 836ومع مهموز العين ،نحو رأى .وّل يجيء الواو ّي
يفعل ّ
بالض ّم. اليائي 837من ُ
ّ من يف ِعل بالكسر ،وّل
واسم ّ
الزمان واملكان منه يجيء بفتح العين وإن كان من يفعل ،بكسر العين ،نحو مغزى ومرمى838.
ِ
يعل الواو إذا 839كان ثالثا ساكنا وما قبلها 840مفتوح 841،نحو غز ْون إلى آخره؛ أو كان ما قبلها مضموما وهي 842ساكنة أو
وّل ّ
ويغزون ُ
واغزون845. واغزوا 843،ونحو س ُرون 844إلى آخره ُ
ويغزوان ُ
يغزو ُ
مفتوحة في الفعل ،نحو س ُرو ولن ُ
ْ وّل ّ
خشيت
وارميا ،ونحو ِ يعل الياء إذا كان ما قبلها مكسورا وهي ساكنة أو مفتوحة ،نحو خ ِش ي وخ ِشيت ولن ي ْر ِمي ِ
ويرميانِ 846
يعل إذا كانت ساكنة وما قبلها مفتوح ،نحو رم ْين واشترْين إلى آخرهما.
وارمين؛ 847وكذا ّل ّ
وترمين ِ
ِ
ّ
وّل يعالن 24[/و] إذا كان ما قبلهما ساكنا صحيحا ،نحو غ ْزو وغ ْزوة ور ْمي ور ْمية.
836أ :ابي.
ّ
الياتي. 837أ:
838أ :ومر ًى.
839ب :الواو ّي إن.
840س :قبله.
841ب :مفتوحا.
842ب :وكان.
843ب :اغزوان.
844أ :س ْرون.
845أ :واغرون.
846ب -يرميان؛ ع :وي ْر ِميا.
ّ
وارمين. 847س:
105
وجمع بناء ّ
النوع من الواو ّي يخالف ّ
الصحيح في جواز تسكين العين مع فتحه وعدم جواز كسره.
وإعالل ّ
الناقص سبعة أنواع848:
ّ
مختص بالواو ،وهو قلبه ياء .وذلك في موضعين :أحدهما إذا كان ما قبلها مكسورا ،نحو ر ِض ي أصله ر ِضو بدليل رضوان، ّ
األول
ُ
وغزي مجهول غزا ،وكذا أ ْعطي غازية؛ 849وثانيهما إذا كانت رابعة فصاعدا ولم يكن ما قبلها مضموما ،نحو أعطين إلى آخره850، ُ
ِ ِ ِ
ُ ْ ْ ُ 851
وليغزيا مجهولين. وكذا يغزي ِان
848ب -أنواع.
وغازية.
بِ :
849
850أ :الخ.
851أُ :يغزي ِان.
تحر ّ
كتا. 852أّ :
853ب -لم ،صح هامش.
854أ :ياوها.
855أ -جمع ،صح هامش.
856س :واستقعى.
واعر ْوري ْ
وارعوي. 857ب :ورمي وأعطى واشتري واستقص ى ْ
858أ :قلب.
859أُ :ومراة؛ سُ :مرامات.
860ب :كا؛ ب +ما.
106
ْ ُ و ْ 864 ْ ُ 863
واخشيا ُوم ْعطيان ُوم ْعطي ْينّ 865. ُْ ّ
ثم بعد القلب ِ ِ أو ياؤهاّ 861ل 862يعالن ،نحو غزوا ورميا وأ ْعطيا ويـخشي ِان ويغز ِان ويغزي ِان
إن اجتمع ساكنان يحذف 866األلف املقلوبة وأبقي ما قبلها على الفتح ،نحو غز ْوا ورم ْوا وأ ْعط ْوا واشتر ْوا واستقص ْوا25[/ .و]
التاء لعروضها .وكذا 868نحوُ 869م ْعط ْون ُوم ْ
صطف ْون ّ
املؤنث ،نحو غز ْت؛ وتثنيتها ،نحو غزتا ،وّل يعتبر 867بحركة ّ وكذا املفرد
ْ ْن ْ
خش ْون870.ويخشو وأ
وم ْغزاء واسم الفعل ،نحو غز ِاءّ ، ْ ّ ّ
وكل مصدر والثالث قلبهما همزة .وذلك إذا وقعتا بعد ألف زائدة في الطرف كما في نحو 871تغزاء ِ
من املزيد فيه كان 872قبل آخره ألف 873،نحو إعطاء ورماء 874واشتراء واستقصاء ْ
وار ِعواء. ِ
ْ
والرابع 875سلب حركتهما .وذلك إذا كانا مضمومين أو مكسورين ولم يكن 876ما قبلهما مفتوحا ،نحو يغ ُزو 877وي ْر ِمي وت ْر ِمين مفردة
ّ
ثم إن 879اجتمع ساكنان يحذفان ،نحو غاز ورام ُوم ْعط ُوم ْشتر .وإن كان 880بعدهما واو الجمع ّ
والراميّ 878.
يضم ما والغازي ّ ِ
ِ
861ب ع :ياؤه.
862أ :يآوهال.
ْ
863أ ب -ويغ ُزو ِان.
ْ
864س ُ -ويغزي ِان.
عطي ْين. ُ ُ
ب :ومعطيا ومعطين؛ س :وم ِ
عطيان وم ِ
865
866ع :تحذف.
ُ ّ
867أ :يقبر؛ س :املفردة املؤنثه وتثنيتها نحو غز ْت غزتا وّل ت ْعتبر.
868أ -وكذا ،صح هامش.
869ع -نحو.
ْ ْ
870أ :وِاخش ْوا؛ سِ :واخش ْون.
871ع -نحو.
872ب :كا ،صح هامش؛ س -كان ،صح هامش.
873أ -ألف ،صح هامش.
874وفي هامش أ :وإرماء نسخة؛ ع :وإرماء.
875ب ّ -
الرابع ،صح هامش.
876ب -يكن ،صح هامش.
877أ :يغرو؛ س :يغزوا.
878ب :والرامى.
879ع :إذا.
880ب :كا؛ ب +ما.
107
ُ ويرمون ُ
وغازون ومعطون اسم فاعل25[/ 883.ظ] وإن كان884 ضوا وخ ُشواُ 882
ويغزون ُ ليصح 881الواو ،نحو ر ُ
ّ قبلهما بعد حذفهما
ْ
واغزي886. ْ بعدهما ياء ّ
ِ الضمير يكسر ما قبلهما 885،نحو تغزين
ِ
وترام وتعاط.
ْ ُ ْ 892
واغ ُز وّل893 ّ
بهن ضمير ،نحو ليغز والنهي وما دخله الجازم إذا لم ّيتصل
والسادس إسقاطهما عالمة للجزم .وذلك في األمر ّ
ّ
ْ ْ ْ ْ
خش896. يغ ُز 894ولم يغ ُز ولي ْرم وّل ي ْرم 895ولم ي ْرم وليخش ولم ي
ِ ِ ِ
ْ
والسابع اإلدغام .وذلك إذا اجتمع واوان 897واألولى ساكنة ،نحو مغ ُز ّو؛ أو اجتمع الواو والياء واألولى ساكنة 898فينقلب 899الواو
ّ
ّ
لتصح. 881ع:
ُ
882أ :ووخشوا.
883أ +اسم فاعل.
884ب :كا؛ ب +ما.
885أ ب س -ما قبلهما ،صح هامش ب.
886ب :واغزى.
887أ :فينقلب.
888ع :وإذا.
889ب :كان.
890ب -نحو.
891أ :والترمي.
892ب -نحو.
893ب :ولم.
ْ
894أ -وّل يغ ُز.
895أ ب س -وّل ي ْر ِم.
896أ ب س ع -ولم يخش ،صح هامش أ.
897ع :و وان.
898أ ب -نحو ّ
مغزو او اجتمع الواو والياء واّلولى ساكنة ،صح هامش أ ب.
899ع :فيقلب.
108
وتقول في مضارع أى :يرى 900يريان ير ْون ترى ترْين تريان يرْين تر ْون ترْين أرى نرىّ ،
فيتحد لفظ الواحدة املخاطبة 26[/و] ِ ِ ر
ثم تقلب 904الياء في غير ّ
التثاني وجمعهّ 901
والتقدير مختلف .فيحذف 902الهمزة وجوبا وينقل حركتها إلى ما قبلها في الجميعّ 903
ْ ّ 906
الساكنين كما في يخش ْون .وكذا
املذكر والواحدة 907املخاطبة ّلجتماع ّ لتحركها وانفتاح ما قبلها ّ
ثم تحذف 905في جمعي ألفا ّ
900أ :يري.
901أ -وجمعه ،صح هامش.
902ب :فحذف.
903س :الجمع.
904ب :يقلب.
905س :يحذف.
906ب :جمع؛ ع :الجمع.
907ب :والواحد.
908أ :ي ْج ُب.
909س :حذق.
910س :ره؛ س +ريا.
911ع :أصل.
912أّ :
خفف.
913أ :ويسقط.
914ع :فلزم.
915ب :أفعل.
ُ
916ع -أ ِر ّل ت ِر.
ُ
917ب ّ -ل ُي ِر أ ِر ّل ت ِر ُمر.
918عِ :وإرائة.
خفف. 919بّ :
109
وحكم سلقى يسلقي واسلنقى يسلنقي كحكم رمى يرمي وإن لم يكونا ناقصين؛ 922وحكم تسلقى يتسلقى كحكم سعى يسعى923
922أ -يرمي وإن لم يكونا ناقصين ،صح هامش؛ ع -وإن لم يكونا ناقصين.
923أ :ي ْسعي.
924أ -وإن.
925أ :ولم.
926أ :يكن.
927ب -وإن لم تكن ناقصة.
928ب :التثبية.
929ع :إسما.
930ع :ساكنة.
931سّ :
تحركت.
932ع :باأللف.
933ع :إن.
ُ
934أ :خشيتا وأ ْعط ْيت؛ ب +أ ْع ِطيتا.
ُ ْ
935ع :واش ِتري ْت.
936ب :دخل.
937أ :يغر.
938س :وفيما.
110
ّ الباب ا ّ
لسابع في اللفيف
ّ
27[/و] وهو ما كان اّلثنان من أصوله حرفي علة .وذلك قسمان :لفيف مفروق ولفيف مقرون.
ّ ّ ّ ّ
وأما اللفيف 939املفروق فما كان فاؤه وّلمه حرفي علة .وّل يجيء إّل 940من ثالثة أبواب 941:باب 942ضرب ،نحو وقى يقي؛ وباب
علم ،نحو 943وجي 944يوجى؛ 945وباب حسب ،نحو ولي 946يلي 947.ويجتمع مع مهموز العين ،نحو وأى يئي948.
ّ ّ
والثبوت والقلب كحكم فاء املثال ،نحو وقى 950يقي ويلي 951وم ًيقىّ 952
ويتقي 953واتقى؛ 954وحكم ّلمه ِ وحكم فائه 949في الحذف
كحكم ّلمّ 955
الناقص في جميع األحكام.
ّ
939س -اللفيف ،صح هامش.
ّ
940ب -إّل ،صح هامش.
941أ ب س ع -ثالثة أبواب ،صح هامش س.
942أ -باب ،صح هامش.
943س :ىحو.
944أ :وحي.
945ع :و ِجئ ي ْوج ُئ.
946س :ولى.
947ع :ي ِل ُي.
ائ؛ ب :يأوي؛ س :وءآى ي ِ
ائ؛ ع :يأى. أ :واي ي ِ
948
949ب :فاؤه.
950أ ب س ع -وقى ،وفي هامش سِ :وقى.
951ب +يئي.
وم ًيقى ،وفي هامش :وميقا.
سِ -
952
953أ ب ع ّ -
ويتقي.
ّ
954س :وات ِقى.
955ب ّ -لم.
111
وتقول في مخاطب أمره املعلوم :ق ْه قي 956قيا ُقوا قين .وأصل 957قه ْ
اوق ْي حذف 958فاؤه واستغني 959عن الهمزة 960كما في ع ْد961
ِ ِ ِ ِ ِ ِ
وحذفّ 962لمه كما في ْار ِم 963فبقي 964على حرف واحد فلزمه 965الهاء في الوقف.
956ب ِ -قي.
957س :أصل.
958ع :خذف.
959س :فاستغني.
960ع +الوصل.
961سِ :غد.
962ع :وخذف.
963أِ :ا ْرم؛ س :ا ْر ِم.
964ب :فبقى.
965أ ب س :فلزم.
966أ :طوي يطوى.
967س ع :يطو.
968أ :اجتمع.
969أ س ع :احديهما.
970أ :فقلب.
971ب :يروي.
972أ ب ع -رًّيا.
973أ :او ْي؛ ب :أوي.
974أ ب ع -يأوي ًّأيا.
112
ّ
املجرد ،نحو ح َّي ح َّيا إلى ح ِيين وح ِيي ح ِييا ح ِي ُيوا إلى
الثي ّالث ّ فإن كانا يائين 975،نحو ح ِيي يجوز اإلدغام واإلظهار في ماضيه من
ّ
فإنه يجوز فيه ح ُيوا كر ُ
املشبهة 979،نحو 980ح ّي ح َّي ِان؛ وّل
ضوا .ويجب اإلدغام 977في صفتهّ 978 يعل غير ح ِي ُيوا؛
آخره 976.وّل ّ
واست ْ
حيى987 ُيح ّيي 984وحايىُ 985يحاييْ 986 يجوز 981اإلدغام في غيرهما ،نحو ح ِيين إلى آخره 982وي ْحيى وأ ْحيىُ 983ي ْح ِيي وح َّيى
ِ ِ
ويعل آخره ّ
كالناقص. ي ْست ْحييّ 988.
ِ
ّ
وإن كانا واوين فال يدغم ّل في ماضيه وّل في غيره؛ إّل في املصدر ،نحو ق ِوي ي ْقوى28[/ 989و] أصلهما ق ِوو ي ْقو ُو 990قلبت الواو ياء
ُ مر ّ
لتحركها 992وانفتاح ما قبلها 993.وتقول في املصدر ق َّوة باإلدغام.
ثم قلبت في املستقبل ألفاّ 991 فيهما ملا ّ
975أ :ياتين.
976أ ع :الخ؛ ب -إلى آخره.
977أ ب س ع -اإلدغام.
978أ ب ع :صفة.
مشبهة. ّ
املشهبة؛ بّ : 979أ:
980س -نحو.
981ب :يجور.
982أ :اآلخر.
983س :واحيا؛ ب :واحيي يحيي؛ ع :ويحيا وأحيا.
وحي ّ
يحيى. 984بّ :
985ب س :وحايا.
986ب :يحايى.
اى واستحيي؛ س :واستحيا. ّ ُ ُّ ْ
أ :ويحيي واحيي يحي وحى يحي وحاى يح ِ
987
988ب :يستحي.
989ب :يقوي.
990أ :قوو يقو.
991أ :الفآ.
992بّ :
لتحركهما.
993ب :قبلهما.
994ب :وأسماء؛ ع :واسم.
995ب :مطوي.
113
114
خاتمة 996في أحكام نونيّ 997
التأكيد998
للتأكيد1001.
ّ
مما فيه معنى الطلب أو 999شابهه 1000نونان ّ ي والحال من األمر ّ
والنهي وغيرهما ّ ّ
اعلم أنه يدخل الفعل غير املاض
النونات .وما
ّ
املؤنث لتفصل 1004بين ّ ّ
املؤنث؛ ّ
فإنها مكسورة فيهما .ويزاد ألف في جمع وثقيلة 1003مفتوحة ّإّل في ّ
التثنية والجمع
قبلهما مع واو ّ
الضمير مضموم ،ومع يائه 1005مكسور؛ 28[/ظ] وفيما عدا ذلك مفتوح 1006.ويحذف 1007من املستقبل ،بسبب
الضمير اكتفاء ّ
بالض ّمة ،وياؤه اكتفاء بالكسرة في ّ ّ
املؤنث .ويحذف 1008أيضا واو ّ دخولهماّ ،
الصحيح النونات؛ سوى نون جمع
996ع :خاتمه.
997ع :نون.
998س :التإكيد.
999ب +ما.
1000س :مشابهه.
1001عّ :
التأكيد.
1002وفي هامش س :هي.
1003وفي هامش س :هي؛ ع :أو ثقيلة.
1004س :ليفصل.
1005أ :يابه.
1006س +وقد.
1007س :يحذف؛ ع :وتحذف.
1008ع :وتحذف.
ْ ُ ْ
صرن. 1009أ +هل تن
ُْ
تنصرن ،صح هامش ب. 1010ب س -هل
ُْ ْ
تنصرن. تنصرن هل
ِ 1011ع :هل
115
ينصرن ّ َّ َّ ُ َّ َّ ْ
ان 1016هل
ِ
ْ تنصرن هل تنصر ِ ّان هل
ِ ينصرن 1014هل تنصرن 1015هل هل ننصرن؛ هل 1012ينصرن هل ينصر ِ ّان 1013هل
ان 1017هل أنصر َّن هل ننصر َّن .وقس عليه هل يأخذ َّن وهل َّ
يمد َّن وهل يعد َّن .وفي األجوف يعود 1018العين تنصر َّن هل تنصرن ّ
ُ
ِ
وصون َّن 1021وبيع َّن ولم يصون َّن1022.
ليصون َّنُ 1020
املحذوف 1019،نحو ُ
ِ
1012ع :وهل.
1013أّ :
ينصران.
ُّ ْ
نيصرن. 1014س :هل
َّ
1015س -هل تنصرن.
تنصرن ّ
ان. ْ 1016ب:
ِ
تنصر َّن هل تنصرن ّ
ان. ُ 1017س -هل
ِ
1018س :تعود.
1019س ع :املحذوفة.
1020عُ :
ليقول َّن.
ّ ّ
1021أ :ليصون ّن وصونن.
ّ
1022أ :يصونن.
1023ب :كا.
1024أ س -أو مكسورا ،صح هامش س.
1025أ +نحو.
ْ ْ
1026ع :اغ ُزن.
وارم ّن. 1027أ عُ :
ُ
1028س ع :وق ّن.
ْ َّ
1029ع :واط ُون.
1030سّ :
بالض ّمة.
1031س :بالكسرة.
ْ َّ
1032أ :اخش ُون.
ْ ْ ْ ْ
النونات؛ ع :اخش ُون واخش ِي ْن ايج ُون وايج ِي ْن.
وايجين ،صح هامش؛ أ ّ +
ّ 1033أ -
116
ّ ّ ْ ْ ّ
يرمين ولم يغزون ولم ويعود 1034الالم املحذوفة للجزم فيهما مفتوحة 1035بدخولهما ،نحو ليغ ُزو َّن ولي ْر ِمي َّن وليط ِوي َّن 1036ولم
ّ
يطوين1037.
ّ
{تم كفاية املبتدي بعون امللك العالي}
1034س :وتعود.
1035أ -مفتوحة.
ْ
1036س -ولي ْر ِمي َّن وليط ِوي َّن.
1037ع :ليغزون وليرمين وليطوي ْن ولم يغزون ولم يرمين ولم يطوين.
117
SONUÇ
Birgivî, Osmanlı’nın en parlak devrinde yaşamış olan eşsiz bir âlimdir. O, kişiliğinde
hem zühdü ve takvayı hem de hakkı ikame etmeyi mükemmel bir biçimde birleştirmiş,
ilmiyle amel etmekten geri durmamış bir şahsiyettir. Doğru bildiğini söylemede kimsenin
kınamasından çekinmemiş; yanlış yaptığını düşündüğü zaman muhatabı padişah bile olsa
geri çekilmemiştir.
Birgivî, birbirinden çok farklı alanlarda eser vermiş çok yönlü ve çok üretken bir ilim
adamıdır. Telif ettiği ellinin üzerinde eserden onun derin bir ilim ve geniş bir ufuk sahibi
olduğu anlaşılmıştır.
Kifâye’nin günümüze ulaşan yüzden fazla yazma nüshası olması ve birçok kez
baskısının yapılmış olması esere verilen önemi göstermektedir. Ancak bu denli önem
verilmiş bir eserin tahkikinin yapılmamış olması büyük bir eksiklikti. Çalışma bu eksikliği
gidermeyi amaçlamaktadır.
Birgivî’nin, mezkur eserinde kimi zaman işaret etmeden başka kaynaklardan alıntı
yaptığı da görülmüştür. Söz gelimi Birgivî’nin, eserin bir bölümünü İbnü’l-Hâcib’in eş-
Şâfiye’sinden özetlemiş olduğunu gösteren bazı işaretler bulunduğu söylenebilir. Bu husus,
başka bir araştırma konusudur. Osmanlı’nın bu en parlak dönemindeki ilim adamlarının ve
118
eserlerinin yeterince incelendiğini söylemek pek mümkün değildir. Bu bakımdan bu çalışma
başka akademik çalışmalara da ışık yakmış olmaktadır.
119
KAYNAKÇA
_______, Bürhânü’l-müttakîn Tercümesi, trc. Mustafa Cem‘î, Hız y., İstanbul, 1976.
120
_______, Hanımlara Mahsus Haller Hayz-Nifas, İzahlı trc. Haluk Halitoğlu, Arı
Sanat y., İstanbul, 2016.
_______, Tarîkat-ı Muhammediyye, trc. Nedim Yılmaz, Hisar y., İstanbul, 2015.
_______, Temrinli Kifâye, haz. Abdullah Hulusi Güzelyazıcı, Türkiye Ticaret Postası
Matbaası, yy., 1959.
BURSALI, Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri, haz. Mehmet Ali Yekta Saraç,
Türkiye Bilimler Akademisi y., Ankara, 2016.
121
ÇELEBİ, İlyas, “Kemalpaşazâde”, DİA, Ankara, 2002, XXV/245-247.
122
İBN MÂCE, Muhammed b. Yezîd, es-Sünen, Dârü’t-te’sîl, yy., 2014.
İLHAN, Avni, “Birgili Mehmet Efendi ve Mezhepler Tarihi ile İlgili Risâlesi
(Tuhfetü’l-müsterşidîn fî beyâni fırakı mezâhibi’l-Müslimîn)”, Dokuz Eylül Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Dergisi, sayı VI, İzmir, 1989, s. 173-215.
123
_______, et-Tarîkatü’l-Muhammediyye Muhteva Analizi Kaynakları Kaynaklık
Değeri, Rağbet y., İstanbul, 2012.
ÖZALP, Mehmet Sıdık, Arap Dilinde İsim-Fiil ve Câmid-Fiiller, Emin y., Bursa,
2016.
PEKALIN, Mehmet Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, MEB y.,
İstanbul, 1983.
SEZEN, Tahir, Osmanlı Yer Adları, T.C. Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel
Müdürlüğü Y., Ankara, 2017.
124
TAŞTEMİR, Mehmet, "Besni", DİA, İstanbul, 1992, V/540-543.
TUTAR, Recep, İmam Birgivî’nin Makamatı ve Tercümesi, Yasin y., İstanbul, 2011.
YILMAZ, Okan Kadir, İSAM Tahkikli Neşir Klavuzu, TDV İSAM y., Ankara, 2018.
_______, Mehmed Birgivî'nin Dinî ve Siyasî Görüşleri, TDV y., Ankara, 2011.
125
EKLER
126
Rumuzu “ ”بolan, Manisa İl Halk Ktp., Manisa İl Halk Kütüphanesi Klk.,
127
Rumuzu “ ”سolan, Süleymaniye Ktp., Hacı Mahmud Efendi Klk.,
128