Professional Documents
Culture Documents
Bernard Shaw - Genç Bir Bayana Sosyalizm Ve Kapitalizm Üzerine Öğütler - Milliyet Yayınları.pdf - - 1059а9
Bernard Shaw - Genç Bir Bayana Sosyalizm Ve Kapitalizm Üzerine Öğütler - Milliyet Yayınları.pdf - - 1059а9
Genç
bir bayana
sosyalizm
ve
kapitalizm
üzerine
> fi:*
£
T
5 2
i-
GENÇ B İR BAYAN A
S O S Y A L İZ M V E K A P İT A L İZ M
Ü Z E R İN E Ö Ğ Ü T L E R
GEORGE B E R N A R D SH AW
M İL L İY E T Y A Y IN LTD. ŞT I. Y A Y IN L A R I
G enel K ü lt ü r D iz is i: 7
□
Y a y ın h a k k ı (C o p yrigh t): M illiyet Y a y ın Ltd. Ştî.
□
B irin c i b a s k ı: M a rt 197}
T ü rk ç e s i:
M ehm et HAR M AN C I
Milliyet
YAYINLARI
Birinci Bölüm
KAPALI K U TU YU A Ç A LIM
7
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
8
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
9
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
10
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
11
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
12
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
13
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
I
BÖLÜNME
14
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
15
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
2
HERKESE NE MİKTAR?
16
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
17
GENÇ BİR BAYANÂ SOSYALİZM
rirler de. Ama Am erikalı dul, yine tek bir çocuğunu ge
çindirm ek için yüz sterlinden fazla alır, bunun yanında
da kendisinin büyük bir geliri varken, şehrin öteki
ucunda yaşayan zavallı bir dul kadın haftada on lira
yardım alırken, biz bu değişikliğin farkına bile varama
y ı z . cn çok yararlananlar dışında, herkes, daha âdil bir
paylaşma istem ektedir. Bu yararlananlar da, nüfusun
ancak onda birini meydana getirdiğinden ve bunların
çoğu da durumlarının haksızlığını bildiklerinden, bu
günkü servet bölümü düzeninden büyük bir ta tm in
sizlik doğduğunu ve bunu gerçekleştirebilecekler ara
sında üstelik onu en kısa zamanda değiştirm e isteği
nin bulunduğunu kabul edebiliriz.
Ama neyi değiştireceğinizi bilmeden birşey değiş
tiremezsiniz ki! Bayan A.'nın günde bin lira harcadı
ğını, Bayan B.'nin ise ancak bir lira kazandığını, bu
nun kepazelik olduğunu söylem ek hiç bir fayda getir
mez. Kanunun değişmesini istiyorsanız. Bayan A.'nın
ve Bayan B.'nin günde kaç para almaları gerektiği
ni söylemeniz gerekir. Bütün gürültü de bundan çı
kar işte! Hepimiz Bayan B.'nin daha çok. Bayan A .'-
nm da daha az alması gerektiğini söylemeye hazırız;
ama, kesin olarak bu m iktarları belirtm em iz söylenin
ce kimsenin bir dediği bir dediğini tutm az olur.
Bu konuyu hiç düşünm em iş kişiler, en iyisinin,
bu anda kim in parası varsa, onun istediğini alması
olduğunu söylerler. Bu da bizi açık bir yola çıkarmaz
ki! Para, sahibine şu kadar ekmek, bira, mücevherat,
araba ve daha bir sürü şey almak konusunda kanu
nî bir hak veren bir kâğıt ya da maden parçasıdır.
Parayı ne yer, ne içer, ne de giyebiliriz. Para bölündü
ğü zaman, bölünen, paranın alabildiği eşyalardır. Her-
18
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
3
Ç A L IŞ M A Y A N A SERVET YOK
19
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
cı ile hem bir aile geçindirm iş, hem ihtiyar ana babasına
bakmış, hem de toprak sahibine üstelik bir gelir de sağ
lamıştır. Su, buhar, elektrik güçleri ve modern m aki
neler yardımı ile çalışma öyle örgütlenm iştir ki, bu
gün; bir kadın, 150 yıl önce bin kadının çıkardığı işten
çoğunu çıkarm aktadır.
M akineleri tabii kuvvetlere bağlayarak elde edi
len bu emek fazlasından yine de bölünm esi gereken
bir boş vakit doğmaktadır. Bir insanın on saatlik eme
ği bir günde on kişiyi geçindirebiliyorsa, bu on kişi
zamanlarını çeşitli biçim lerde bölebilirler. Ya on saat
lik çalışmayı bir kişiye yükleyip, diğerleri serbest ka
lırlar, ya da her biri her gün birer saat çalışarak, gün
de dokuz saatin keyfini çıkarırlar; bu iki kutup arasın
da istediklerini yaparlar; Ya da üç kişi günde onar
saat çalışıp otuz kişiye yetecek bir üretim sağlarlar
ve diğer yedisi de, yalnızca boş oturm akla kalmayıp,
on dört kişilik yemek yer, işlerini görecek on üç hiz
m etçi tu ta r ve üstelik o üç kişiye de iş sağlarlar.
Başka bir çıkar yol da hepsinin ihtiyaçlarından
çok daha fazla çalışmaları ve tam yetişm iş ve oku
m uş olana kadar çalışmamaları şartı ile, elli yaşında
emekliye ayrılıp keyiflerine bakmalarıdır. Tam köle
lik ile, emek, rahatlık ve servetin hakça bölüm ü ara
sında pek çok çeşitli sıralamalar m üm kündür. Kölelik,
Serflik, Feodalizm, Kapitalizm ve Kom ünizm tem el
lerinde hep bu bölünmenin çeşitli düzenlemeleridir.
Devrim ler tarihi bu düzenlemenin, insanlar ve sınıf
lar tarafından kendi yararlarına değiştirilm e çabaları
dır. Fakat şim di biz emeğin ürettiği gelirin bölünme
sorununa dönelim, çünkü, iki insanın emek ve boş
zamanları arasındaki en büyük fark; çağdaş yöntem
20
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
4
K O M Ü N İZM
21
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
22
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
23
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
5
K O M Ü N İZM İN SINIRLARI
24
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
25
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
26
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
27
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
28
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
29
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
Her yıl, her ay, her hafta, her gün, her saat ve hat
ta her dakika yapılması gereken paylaşılmayı görü
yorsunuz ya! Bunların bir kısmı eski aile komünizmi;
bir kısmı yol, köprü ve sokak lâmbaları örneklerinde
olduğu gibi vergi ödeyenler kom ünizm i gibi yapılabi
lirse de, aslında bütün bunların paranın bölünm esi biçi
mini alması gerekir. Bu da bizi başladığımız yere geti
rir: Herkese ne kadar verilm eli? Benim âdil olan payım
nedir? Senin âdil payın ne kadardır? Niçin? Komünizm
bunu ancak kısmen çözümlediğinden, biz de ayrı bir
deneme yapmalıyız.
6
SALIK VERİLEN YEDİ ÇÖ ZÜM YOLU
30
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
31
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
7
HERKESE KENDİ ÜRETTİĞİ KADAR
32
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
33
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
34
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
35
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
36
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
sonucunda, ç iftç ilik karm akarışık bir hale gelir. İyi bir
çiftçi, kötü bir iş adamı olduğu için yoksuldur. İyi bir
iş adamı da, kötü bir ç iftç i olduğu için yoksuldur.
Bunların her ikisi de, işlerini evlerinden ayıramadıkla
rından ve dertlerini, şehir adamları gibi yazıhanelerine
kilitliyem eyip evlerine getirdiklerinden, çoğunlukla kö
tü birer kocadırlar da. Şehirlerde b ir kısım insanlar el
işlerini yaparlar; bir kısmı hesapları tu tar, diğer bir
kısmı da alım satım pazarlarını seçer. Ve bunların
hepsi de akşam evlerine dönerlerken işlerini geride
bırakırlar.
Aynı güçlük bir kadının ev idaresinde de görüle
bilir. Tek bir kadın pek çok şeyi tek başına yapm ak
zorundadır. Çok iyi bir idaresi olduğu halde, çok kö
tü bir aşçı olabilir. Bir Fransız şehrinde bunun hiçbir
sakıncası yoktur; çünkü bütün aile ciddi bir ilgi iste
yen bütün yem eklerini lokantada yiyebilirler. Ama
köyde kadınlar eğer aşçı tutam azlarsa, hem ev işi,
hem de aşçılık yapm ak zorundadırlar. Bir kadın hem
iyi bir ev idarecisi, hem de iyi bir aşçı olabilir. Ama
bu kez de çocuklarına bakam lyacaktır. Eğer bir dadı
tutacak parası yoksa, işte yine iyi yaptığı işlerin ya
nında bir de kötü yaptığı bir iş olacak ve sonunda da
hayatının keyfi kaçacaktır. Okulun (bu, az çok bir or
taklık düzenidir) günün büyük bir kısmında çocukla
rını elinden alması; hem kadın, hem de çocuklar için
çok hayırlıdır. Hizmetçiler, lokantalar ve okulların yar
dım ettiği bir kadının hayatta her üçünü birden yap
maya çalışan kadından çok daha fazla bir şansı var
dır. Bir kişinin m em leketine ve insanlığa yapabileceği
en büyük hizmet, belki de bir aile yetiştirm ektir. Fa
kat yine burada da, ortada satacak birşey olm adığın
37
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
38
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
8
HERKESE HAK ETTİĞİ
39
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
40
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
şırcı kadın ile öğretm eni ele alalım: Bu anda, papaz ge
nellikle nalbanttan daha az para almaktadır. Fakat şim
di biz bunu sana bırakalım da, ikisinin de hak e ttikle
rini alabilecekleri bir düzeni düşünelim. Yapılacak iş,
bunlara bir para ayırm ak değil, aralarındaki orantıyı
bulm aktır. Nalbant, papaz kadar mı almalıdır? Onun
iki katı kadar mı? Yoksa onun yarısı kadar mı? Biri
nin daha az, diğerinin daha çok alması gerektiğini söy
lemek, faydasızdır. Bunun kesin m iktarını söylemeniz
gerekmektedir.
Düşünelim şu halde: Papazın kolej öğrenim i var
dır, fakat bu onu haklı kılacak birşey değildir. Bunu
babasına borçludur, onun için bundan ötürü ona bir
şey ayıramayız. Fakat bu öğrenim i ile, Kutsal Kitabı
eski Yunancasından okuyabilm ektedir, bizim nalbant
bunu yapamaz. Diğer yandan, nalbantın yaptığı at
nalını da papaz yapamaz. Kaç eski Yunanca sayfa
bir nal etm ektedir? İşte bu saçma soruyu sorunca,
buna karşılık verilem iyeceğini göreceksiniz.
Şu halde bunların iyi yanlarını ölçm ek bir işe ya
ramıyorsa, niçin kusurlarını karşılaştırm ayalım ? Nal-
bantın küfürbaz olduğunu ve arasıra içtiğini kabul ede
lim. Bunu köyde yaşayan herkes bilm ektedir. Ama bir
papaz kusurlarını kendine saklamalıdır. Karısı bunla
rı bilir; ama, eğer, kocasının aylığını keseceğini de b i
lirse bunu size söylemez. Onun da giderek bir insan
olduğunu ve m utlaka birtakım kusurları olduğunu ka
bul edersiniz. Bilirsiniz ya, bunları bulamazsınız. Pe
ki, bir de bazı kusurlarını bulduğunuzu düşünelim; Pa
pazın boş konuşan, züppe, dinden çok spor ve sos
yeteye düşkün biri olduğunu öğrendiğinizi kabul ede
lim. Bu, onu nalbanttan iki kat kötü mü yapar, yarım
41
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
kat kötü mü, yoksa çeyreği kadar kötü mü? Diğer bir
deyimle, nalbant bir şilin alırsa, papaz da bir şilin mi
alacak, yoksa iki mi, yarım mı? Elbette bütün bunlar
deli saçmalarıdır. İnsan kişilikleri ile para arasında bir
ilişki kurulamıyacağı belirlidir. Bir boksörün bir diğe
rine on saniye yerden kalkamıyacağı kadar şiddetli bir
yum ruk indirm esi karşılığı aldığı paranın Canterbury
Başpiskoposunun dokuz aylığına eşit olduğunu söy
lemek bir rezaletse de; bunu rezalet olarak görenler
den hiçbiri, bu ikisi arasındaki farkı para ile başka
türlü gösteremezler. Boksörün, Başpiskopostan daha
az alması gerektiğini söyleyenler, ne kadar az olması
gerektiğini bilemezler. Bunun bir çözüm yolu olmadığı
için, insanların iyilik ve kötülüklerine göre para dağıt
manın, insan ölçü ve yargısı dışında olduğunu kabul
etm ek gerekir.
9
HERKESE KOPARABİLDİĞİ KADAR
42
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
10
OLİGARŞİ
43
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
44
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
45
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
46
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
47
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
48
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
II
SINIF YOLU İLE DA Ğ ITIM
49
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
50
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
51
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
12
«LAİSSEZ - FAİRE»
52
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
53
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
13
YETERLİ M İK TA R NE KADARDIR?
54
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
55
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
56
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
57
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
58
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
59
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
60
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
61
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
62
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
63
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
14
İLK SATIN A LACAĞ IM IZ ŞEY NE OLMALIDIR?
64
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
65
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
66
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
67
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
68
15
IRKI ISLAH
69
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
70
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
71
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
16
MAHKEMELER
72
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
73
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
74
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
75
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
76
17
TEMBEL ZENGİNLER
77
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
78
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜT'ER
79
18
KİLİSE, OKUL VE BASIN
80
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
81
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE Ö ĞÜT l ER
82
19
BUNA NİÇİN KATLANIYORUZ?
83
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
84
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
85
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
20
EŞİTLİK İÇİN OLUMLU NEDENLER
86
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
87
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
88
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
21
DEĞİM (L İY A K A T ) VE PARA
89
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
90
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
22
DÜRTÜCÜ ETKENLER
91
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
92
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
93
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
94
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
95
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
fından yapılan bir işi yaparken görülm ektir. Bir işi iyi ya
pan kişiler bizden düşük olarak sınıflandırıldıktan için,
bazan bir takım işleri bile bile kötü yaparız. Sözgelişi,
zengin bir budala sırf kâtipler iyi yazdığı için kötü yazı
yazar.
Kafamızdan pis iş konusunda pekçok saçma düşün
ceyi attıktan sonra, yine de, bütün faydalı işler eşit de
recede şerefli oldukları halde, bunların hepsinin eşit de
recede hoş olmadığı gerçeği ortadadır elbette. Bu ger
çekle yüzyüze gelmekten kaçmak için, bazı insanların
garip zevkleri olduğunu ve akla gelebilecek her işin bir
meraklısı olduğunu söyleriz. H içbir zaman istekli bir
cellat bulm akta güçlük çekmeyiz. Denizin ortasında,
uzak ve tehlikeli kayalar üzerindeki fenerlerde nöbetleri
aylarca değişmediği halde m utluluk içinde yaşayan in
sanlar vardır. M adencilik korkunç ve hiç de tabii o l
mayan bir iş olarak gözükürse de madenci sıkıntısı çe
kilmez. Tıpkı bir hamamböceğinin, bütün ev emrinde
olduğu halde bodrum u salona tercih etmesi gibi, ken
di başlarına bırakılan çocuklar da eğlenmek için en ra
hatsız ve hoş olmayan işleri yaparlar. Tanrının her iş
için bir insan yarattığı söylentisi bir noktaya kadar ger
çektir.
Bu huy farklılıklarının gerektirdiği ayrılıkları bir ke
nara bırakırsak, ortaya çıkan gerçek şudur: Bahçıvan
ya da m akinist olm ak isteyen bir oğlanla, artis t ya da
santral memuresi olm ak isteyen bir kızı, lağımcı olmak
isteyen bir oğlan ya da eskici olm ak isteyen bir kızdan
çok daha kolay bulabiliriz. Sevilmeyen işlerin daha hoş
b ir duruma getirilm esi için çok şey yapılabilir: Bazı iş
ler bütün bütüne kaldırılabilir. Zaten bunlarla uğraşacak
çok yoksul ve kaba bir sınıf olmasaydı, bunlar çoktan
96
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
97
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
98
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
23
T A B İA T IN ZORBALIĞI
99
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
100
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
101
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
102
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
24
NÜFUS SORUNU
103
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
104
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
— 105 —
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
106
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
107
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
108
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
109
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
110
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
111
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
25
SO SYALİZM BELİRTİLERİ
112
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
113
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
114
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
115
26
KİŞİSEL DOĞRULUK
116
lizmi, yoksullara yardım için kurulm uş bir hayır örgütü
olarak görürler. Gerçekten bu kadar uzak bir inanış ola
maz. Sosyalizm, yoksulluktan nefret eder ve yoksulluğu
ortadan kaldırm ak ister. Y oksul insanlardan nefret ve
onları onaylam am ak iyi bir 'E şitçi'nin ilk niteliğidir. İn
sanlar nasıl şim di çıplak dolaşınca cezalandırılıyorsa.
Sosyalizm düzeninde de yoksul olurlarsa ceza görecek
lerdir. Sosyalizm sadaka verilm esinden nefret eder ve
bunu yalnızca dilencileri küçülttüğü, sadaka verenleri
kötü bir gurura kaptırdığı ve her ikisini de nefretle dol
durduğundan değil fakat adaletle yönetilen bir ülkede
buna ne yoksul ne de zengin açısından 'cevaz' verilm e
yeceği için yapar. İyi insan rolü oynam ak isteyenler
şunu hatırdan çıkarmamalıdırlar; hırsızlar olmadan iyi
insanlar olamazlar.
Istırabın beslediği erdem ler pek şüpheli erdem ler
dir. Yardım Derneklerinde, hastanelerde zevkten dört
köşe olan öyle insanlar vardır ki, bunların yardım sever
çabalarına olan ihtiyaç ortadan kaldırılacak olursa, bu
aşırı enerjilerini kendi huylarını düzeltmeye ve kendi iş
lerine bakmayı öğrenmeye harcayabilirler. Dünyada her
zaman şefkate ihtiyaç duyulacaktır; fakat bu önlenme
imkânı olan açlığa ve hastalığa harcanmamalıdır. Sadece
kendi iyi niyetlerim izi harcayabilmek için bu dehşet ve
rici ortam ı ayakta tu tm ak, itfaiyem izin yüreklilik ve ye
teneğini görm ek için kendi evlerimizi yakmaya benzer.
Yoksulluğa son verecek insanlar, yoksulluktan nefret
eden insanlardır; ona acıma duyanlar değil. Şim di işsiz
lere verdiğim iz para, onları sevdiğimizden değil, kendi
lerini açlıktan ölm eye terkedersek, işe pencerelerimizi
kırmakla başlayıp dükkânlarımızı yağma ve evlerimizi
de yakma ile son vereceklerindendir.
117
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
118
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
119
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
120
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
121
İKİNCİ BÖLÜM
K AP İTALİZM
122
Rus ve meslekten kışkırtıcı dışında) sizi inandırmaya
çalışacaklardır. Bu yüzden de o çirkin 'proleter' sözcü
ğünü kullanm aktan kaçınacaklar ve kapitalistlerin o
gerekli şeyi; yani, 'S erm aye'yi savunduklarını gösteren
'K apitalizm ' deyim ini kullanacaklardır.
Fakat siz de, ben de bu deyimleri bulduğum uz gibi
almak zorundayız. Şu halde aramızda Kapitalizm dedi
ğimiz zaman, bir ülkenin topraklarının m illetin elinde
değil de, toprak ağalarının elinde olduğu ve onların ken
di şartları dışında bu toprakların herhangi b ir insan ta
rafından kullanılmasına engel olabilecekleri düzeni kas
tetm ekteyiz. A vukatla r size toprakta 'özel m ü lkiye t' di
ye birşeyin olamıyacağını, bütün toprakların Krala ait
olduğunu ve istediği zaman bunları geri alabileceğini
söyleyeceklerdir. Fakat bugünlerde Kralın toprağım ge
ri istem ediği ve maliki de sizi onun üstünde yaşam ak
tan menedebileceği için, toprak özel m ülkiyeti, kanuna
rağmen vardır.
Bu düzenin ileri sürülen tek faydası, toprak sahip
lerine sermaye adı verilen yedek bir para biriktirecek
kadar zengin olma fırsatını yaratmasıdır. Bu yedek pa
ra da özel m ülkiyettedir. Bunun sonucunda da, toprak
ve sermaye olmadan varolm ayacak bütün ülke sanayii
özel m ülkiyete tabidir. Fakat sanayi emek olmadan va-
rolamıyacağına göre, sahipler kendi çıkarları için sahip
olmayanlara (bunlara proleterler denilir) iş vermek,
onları yaşatacak, evlenmelerine, çocuk sahibi olm ala
rına; yani, kendilerini üretm eye (fakat hiçbir zaman
artık çalışmalarına ihtiyaç kalmayacak kadar çok de
ğ il) yetecek bir ücret verm ek zorundadır.
Bu yolla, m ülk sahipleri bencil olmayı görevleri
haline getirecekler ve emeği m üm kün olan en alçak
123
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
124
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
125
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
126
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
127
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
128
I
ALIŞVERİŞİNİZ
129
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
130
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
131
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
132
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
133
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
134
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
135
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM.
136
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
2
VERGİLERİNİZ
137
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
138
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
139
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
140
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
141
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
142
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
143
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
144
3
BELEDİYE VERGİLERİ
145
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
146
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
147
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
148
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
149
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
150
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
4
KİRANIZ
151
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
152
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
153
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
154
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
155
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
5
SERMAYE
156
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
157
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
158
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
159
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
160
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
6
Y A TIR IM VE TEŞEBBÜS
161
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
162
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
163
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
7
KAPİTALİZMİN SINIRLARI
164
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
165
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
166
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
167
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
8
SANAYİ DEVRİMİ
168
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
169
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
170
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
171
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
9
SERMAYEYİ ÜLKEDEN DIŞARI ÇIKARTM AK
172
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
173
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
174
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
175
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
10
YARDIMLAR, NÜFUS AZALTILMASI VE
ASALAK CENNETLERİ
176
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
177
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
178
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
179
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
180
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
181
m işler gibi özenle baktığınızda (yani, gelirinizi onlarla
paylaştığınızda) kapitalist olmanın hiçbir eğlenceli yanı
kalmamış olur. İnsanın uşaklarına iyi davranmasının,
yalnızca bir insanlık gereği olduğu için değil, aksi ta k
tirde bunların namussuz, faydasız ve sevim siz olacak
ları için gerektiğini söyleyebilirsiniz. Fakat hizmetçinize
kendinizm işsiniz gibi davranırsanız — bu da ona kendini
ze harcadığınız kadar para harcamak dem ektir— hizm et
çi tutm anın faydası mı olur sanki? Böyle olunca bunlar
sırtınıza tam bir yü k olurlar. Zamanınızın yarısını onlar
adına düşünm ekle, yarısını da onlar hakkında konuş
makla geçiririsiniz. İşte bunun için rahat evinizden ka
çar — eğer imkânınız varsa — gider, otellerde yaşarsı
nız. Otelde faturanızı ödeyip garsona, odalara bakan
çocuğa ve tem izlik yapan kadına bahşişlerini verdiniz
mi, artık onlarla işiniz kalmamış dem ektir. Hepsine ay
rıca bir de analık etmenizin gereği yoktur.
Hem zaten size hizmet edenlerin pekçoğunun si
zinle doğrudan doğruya bir ilişkileri y o k tu r ki I Bunlar
çoğunlukla alışveriş ettiğiniz yerlerde çalışan kişiler
dir. Bunların patronları da işlerini kapitalist kurallara
göre yürüttüklerinden, kapitalist toplum un barış ya da
sürekliliği yaratm asına engel olan gelir eşitsizliği, işsiz
lik, toplum un sınıflara bölünm esi ve daha bir sürü kö
tü lü k böylece ortaya saçılır. Kendi kendine yeterli, ken
di kendini besleyen bir Kapitalizm, savaş sırasındaki
bütün askerî başarılarına rağmen açlık geçiren Alm an
ya haline gelmez. Am a tam bir asalak olan Kapitalizm,
ne kadar moda olursa olsun, bu açlık tehlikesinin en son
sınırına gelm iş b ir Kapitalizm olarak kalacaktır.
182
II
DIŞ TİCARET VE B AYR AK
183
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
184
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
185
12
ÇATIŞAN İM PARATORLUKLAR
186
Burnu'ndan dolaşmadan kıtanın en ayak basmamış bir
yerine bile varmanız imkânsız. İşte şim di Kayzer'in A l
manya'ya «güneşte bir yer» bırakılmadığını söylediğin
de neyi kastettiğini anladınız ya I O çirkin 1914-1918
savaşının temelinde, bir yanda Ingiliz, Fransız ve Ital
yan kapitalistleri ile diğer yanda Alm an kapitalistleri
arasındaki A frika pazarlarının ele geçirilm esi nedeni ya
tıyordu. Tabii uzaktan baktığınızda ortada başka neden
ler vardı: A rşidük'ünün öldürülm esini A vusturya'nın
Sırbistan'ı istilâ nedeni sayması; Rusya'nın buna engel
olm ak için askerlerini silah altına çağırması, A vusturya
ile olan anlaşmalarından dolayı Alm anya'nın bu A vus-
turya-Rus çatışmasına girm esi; Rusya ile olan bağların
dan ötürü Fransa'nın işe karışması, Rus orduları yardı
mına yetişm eden Alm anya'nın Fransa'yı istila çabası,
Fransa ve Rusya ile yapm ış olduğu anlaşmalara daya
narak Ingiltere'nin Alm anya'ya saldırm ak zorunda kal
ması, eğer Alm anya istilâya kalkışırsa İngiltere'den ya r
dım alacağına dair Belçika'nın Ingiltere ile yaptığı gizli
anlaşmayı bilmeyen Alm an ordularının Belçika ü stün
den kestirm e olarak Fransa'ya girm ek istem eleril.. Elbet
te ilk silah patlar patlamaz bütün Ingilizler, Belçikalılar,
Alm anlar, Fransızlar, A vusturyalIlar ve Ruslar savaşa
cak bir sürü rom antik nedenler icadedip işe giriştiler.
Aradan çok geçmeden Türkler, Bulgarlar, Japonlar, A m e
rikalılar ve ilk çatışma nedeniyle ilgileri bulunmayan
daha bir sürü Devlet dalsilah işe katıldılar. Bütün dün
ya bir anda çılgına dönm üştü. Kayzer'in güneşte bir
yer aramak isteği ile alay etm ek dışında hiçkim se pa
zarların sözünü bile etm iyordu.
Yine de arada ittifa kla r olmasaydı, savaş da ol
m ayacaktı. Taraflar yabancı pazar ve sınırları korum ak
187
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
188
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
189
13
SİHİRBAZ ÇIRAĞI
190
malıydı: Sevilm eliydik oralarda, zaten başlarda da
böyleydi. Gerçekten gerekli olduğu zaman başka ülke
lerin bizim bayrağımız altına alınması, ilhak edilen ül
kelerin yerlilerince iyi karşılanan bir im tiyaz ve k u v
vetlendirici bir ortaklık olmalıydı. Aslında biz her za
man durumun böyle olduğunu savunm uşuzdur; yaban
cı ülkelerde bulunmamızın nedeninin kendi çıkarımız
olduğu için değil de oralar halkının iyiliği için olduğunu
söylemişizdir. Yazık ki bu aldatmacaları sonuna kadar
devam ettirem em işizdir. Emperyalist idealistlerim izin
arzuları ne kadar soylu olursa olsun, kapitalist tüccar
larımız o ülkelerde sadece, halklarından m üm kün oldu
ğu kadar fazla kâr elde etm ek için bulunm aktadırlar.
Kendi ülkelerini, artık kâr elde edemedikleri için terket-
mişlerdir; yabancı ülkelere ayak basar basmaz bu ideal
lerini unutmaları kendilerinden beklenemez. Bunlar " Ü l
kemizle yetinelim "cileri, genişleme hareketine m uhalif
olanları, "K ü ç ü k -in g ilte re " çileri kendi ülkelerinden baş
ka herkesin dostu olarak damgalamışlardır. Fakat bun
ların kendileri — kendi ülkeleri de dahil olm ak üzere —
kendilerine kâr sağlayacak terli bir emekçisi olan her
ülkenin düşmanlarıydılar. İlhak edilen ülkenin uygar
lığının "beyaz adam y ü k ü " olduğunu ileri sürüyorlar ve
Tanrı'nın sırtlarına başka m illetlerin kamu hizm etlerini
yüklediği yorgun Titan rolünü oynuyorlardı. Fakat uy
garlığa kavuşturulan yerliler artık kendilerini yönetm e
ye hazır olduklarını söyledikleri zaman da, kapitalistler
pazarlarına kartalın avına sarılması gibi sıkı sıkı sarılı
yorlar ve aziz m askelerini atarak ilhak ettikleri yerleri
ateş ve kılıçla savunmaya başlıyorlardı. "İm paratorluğun
bütünlüğü iç in " kanlarının son damlasına kadar sava
şacaklarını söylüyorlardı; hatta binlerce aç insanı para
191
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
192
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
193
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
14
SERVET NASIL BİRİKİR VE İNSANLAR NASIL ÇÜRÜR?
194
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
195
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
196
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
197
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
198
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
15
ÜSTTE VE ALTTA SAKATLIK
199
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM,
200
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
201
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
202
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
203
16
HAYATIN ORTA DURAĞI
204
ların olmadığı yerlerde bütün çocuklar ana-babalarının
m ülklerini eşit olarak bölüşürler. Bu durumda da aile
kendi arasında eskisine benzer bir anlaşma yapm ak zo
rundadır. A ksi takdirde toprağı sattıkları zaman herbi-
rinin eline geçecek para onları uzun bir süre yaşatmaya
yeterli olamaz. Bunun için en büyüğün toprağa sahip
olup işletmesinde, diğer çocukların da açlar gibi çalış
masında karar kılarlar. M iras, toprak değil de sermaye
ise, — ve bütün aile bunun gelirinden geçiniyorsa —
bu yola başvurulamaz elbette.
Fakat şunu unutm ayın; hayatlarım kazanmak üze
re dünyaya atılan bu genç evlâtların da zengin adam
zevkleri, görünüşleri, konuşm aları ve kültürleri vardır.
En yakın akrabaları belki de soylu kişilerdir. Bir kısmı
Eton'da, Harrow 'da okum uş, Oxford ya da Cambridge -
de doktora yapm ış olabilirler. Diğer bir kısmının tanı
dıkları pek o kadar soylu kişiler olm ayabilirler. Babaları
ya da büyükbabaları servetlerini iş hayatında ve kendi
leri de öğrenim lerini devlet okullarında yapmış, yeni de
m okratik üniversitelerden birine gitm iş, ya da hiç üni
versite öğrenim i yapmamış olabilirler. En önemli akra
baları bir belediye reisi ya da bir belediye meclis üyesi
olabilir. Fakat bunlar da pahalı bir eğitim görm edikleri
halde, kapitalist sınıfın gelenek, görünüş ve konuşma
biçimlerine sahiptirler ve m ektuplarda kendilerine 'M is
te r' yerine 'Esquire' diye hitap edilir. Bütün bu m ülkiyet
sahibi sınıfın kü ltü r ve tavırlarım kendilerinde toplam ış
m ülkiyet sahibi olmayan sınıf yalnızca aklı ile yaşamak
zorundadır. Subay olarak orduya, donanmaya ya da
memurluğun yüksek derecelerine girerler. Papaz, dok
tor, avukat, yazar, ressam, heykeltraş, mimar, öğretm en
ve profesör gibi mesleklerde profesyonel sınıfı m eyda
205
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
206
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
207
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
208
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
209
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
210
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
211
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
212
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
lırtm iştik. Pek çok orta sınıf kadını eskiden gerçek ola
rak insanın evde işten başını kaşıyacak zamanı olm adı
ğını söylerken, şim di hizm etçi bulma güçlüğüne rağmen
çok daha az çalışm aktadırlar. Kadınların, pek çok şehir
bürolarından attıkları gibi orta sınıf m esleklerinden de
erkekleri atacakları kendilerinden beklenir. Ticareti ve
meslekleri erkek işi olarak görm ek huyunu yavaş yavaş
kaybetm ekteyiz.
Buna rağmen bu alanlarda erkekler her zaman için
geniş bir çoğunluk meydana getirirler ve getirm elidirler
de. Çünkü çocuk doğurm ak, yetiştirm ek ve evi yönetm ek
kadının tekelindedir. İnsanlığın en önem li görevleri ol
duğu için bu, kadına diğer hiçbir mesleğin veremeyeceği
ve hiç bir erkeğin elde edemeyeceği kudret ve önemi
verir. Buna "k ö le lik " denilirse, bu "E rkek k ö le s i" olmak
değil, "T abia t'ın k ö le s i" olm aktır. Bu, kadınların erkek
leri köle ettikleri ve yanlış olarak "K ad ın S o ru nu " diye
adlandırılan "E rkek S orunu"nu yaratma yoludur. M ü lki
yet sahibi sınıftan ticaret ve meslek sahibi orta sınıfın
nasıl çıktığını incelediğimiz bu bölümde, kadını Karı ve
Ana olarak görm ekteyiz. Cinsiyet ile ilişkisi olmayan bir
gelişm edir bu. Evlenmemiş kızlar, genç oğullar gibi dok
tor, avukat, yönetici, dükkâncı oldukları zaman tıpkı er
kekler gibi cinsiyetlerini arkada bırakm aktadırlar. İş ve
meslek hayatında kadınla erkek yoktur; İktisadî bakım
dan hepsi cinsiyetsizdir. Kadının erkekle rakabetinde
erkeğin zararına olan tek nokta, erkeğin işinde ya Şa
şarı kazanması ya da hayatında bütünü ile başarısızlı
ğa uğramasının gerekmesidir. Oysa, kadın iş hayatında
başarısızlığa uğradı mı, gidip evlenebilir, işini, koca bu
lana kadar kendisini destekleyecek bir araç olarak gö
ren kadın, hiçbir zaman o işin sahibi olamayacaktır.
213
17
İŞVERENİN ÇÖKÜŞÜ
214
gazalarda bir tezgâhtarlık ya da bölüm şefliği bulabilir
lerse kendilerini m utlu saym aktadırlar.
Bazan bu değişiklik gözle görülm üyor. Bazı pera
kende işler her tarafa yayılm ış küçük dükkânlarda ya
pılır. Meyhaneler ve tü tün cüle r buna birer örnektir. Bun
lar bağımsız küçük işler olarak görünürse de, aslında
hiç de böyle değildirler. Meyhaneler büyük içki fa bri
kalarına, tütün cüle r de " T rö s t" adı verilen tek büyük
bir şirkete bağlıdırlar. Sermayeleri birkaç yüz sterlin olan
iki adam tarafından kurulm uş ilk işyerleri sermayeleri
binlerce sterlin olan şirketlere nasıl yerlerini bırakm ış
larsa, bu şirketler de ortak sermayeleri milyonlarca ster
lini bulan Tröstler halinde birleşmeye zorlanmaktadır.
Bu değişim ler siyasal bakımdan pek önemli olan
bir değişikliği daha öngörür. İşverenler, bağımsız olarak
ve ayrı ayrı kendi işleriyle uğraştıklarında küçük serma
yelerle yetinirler ve bunu bulm akta da hiç güçlük çek
mezlerdi. İleride göreceğimiz gibi, yedek paranın sakla-
yıcıları olan bankerler bunlara zorla para verirlerdi. O
günler, m ağrur pamuklu lordlarının ve tüccar prenslerin
çağıydı. Bir işi yöneten insan, mülk sahibi kirasını ve
sermayedar (çoğunlukla, bu, kendisiydi) faizini ve iş
çiler de ücretlerini aldıktan sonra kasada kalan bütün
parayı cebine indirirdi. Eğer yetenekli bir adamsa, ken
disine kâr olarak kalan para, istediği takdirde onu Par-
lam ento'ya sokm ak için yeter de artardı bile. Hatta bu,
bazan bir lordluk almaya bile yetecek nitelikte olurdu.
Kendisi olmasa, sermaye yararsız, emek de âciz olaca
ğı için — bir Am erikalı iktisatçının dediği g ib i— duru
mun tam hâkimiydi.
İlk önceleri ancak bankacılık ve sigortacılık işleri
için uygun görülen anonim şirketler, genel olarak bütün
215
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM,
216
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
217
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
218
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
18
PROLETERYA
219
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
220
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
221
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
222
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
223
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
19
EMEK PAZARI VE FABRİKA KAN U N LAR I
224
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
225
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
226
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
227
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
228
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
229
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
230
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
231
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
232
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
20
EMEK PAZARINDA KADIN
233
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
234
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
21
SENDİKA KAPİTALİZMİ
235
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
236
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
237
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
238
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
239
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
240
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
241
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
242
VI. KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
243
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
244
VI KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
245
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
246
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
247
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
248
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
249
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
250
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
251
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
252
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
253
Böylece, arkasında halk kitlesi olan Sendikacı bir
Hükümet, hakedilmemiş kazançları acımadan vergilen
direrek, Fabrika Kanunları ile, ücretleri ayarlayan Ücret
Kom isyonları ile, fiyatları ayarlayan Fiyat Komisyonları
ile m illi geliri öylesine dağıtabilir ki; şim diki zengin
ler yoksullaşır, yoksullar da kalkınırlar. Üstelik bu düzen
leme sonunda durum şim diki çoğunluğun yoksul azınlık
olduğu durumundan çok daha dengeli olur. Bunun sü
rekliliğini tehd it eden tek nokta; m ülkiyet sahiplerinin,
hemen hemen hepsi ve vergi tahsildarları tarafından el
lerinden alınacak olan kira ve faizleri toplamamalarıdır.
Yılda bin sterlin geliriniz ve iş yapma yeteneğiniz
varsa kendinizi H üküm et adına yüzde yetm iş beş kom is
yonla çalışıyor farzedebilirsiniz. Ama bu kom isyon yüz
de yirm i beşe düşer de, bin sterlininizden 750'sini öde
mek zorunda kalırsanız, ne yaparsınız? Parlamento ya
hakim oldukları zaman m ülkiyet sahipleri nasıl Emeğin
elinden son kuruşunu alabilmek için çaba gösterm işler
se, tabii. Emek de, eşit dağıtım bir doğma haline gelme
dikçe, M ü lkiye t'in elinden son kuruşunu alabilmek için
elinden geleni ardına koym ayacaktır. Bu anda m ülkiyet
sahibi sınıflar kendilerini Sosyalizmden kurtarm ası için
Sendikalara sarılmaktadırlar. Kendilerini Sendikalizmden,
yani Sermayedar Emek'ten kurtarm ası için Sosyalizme
sarılacakları zaman da yaklaşm aktadır. Am erika'da Sen
dikacılık, Büyük İş çevreleri ile birleşerek uykuda olan
ortağını iyice sıkıştırm aya başlamıştır. Buna ilerde daha
ayrıntılı olarak değineceğiz.
254
22
YERLİ SERMAYE
255
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
256
VI KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
yapmak için iki ayrı şeyi isteyen iki insan gereklidir. Eğer
her ikisi de aynı şeyi istese ya da aynı eşyadan k u rtu l
mak isteselerdi, aralarında bir anlaşma olamazdı. Maliye
Hakanının pratik bir iş adamı olarak, gelir yerine serma
yeden vergi almak istediğini düşünelim. Tanesi 5 sterlin
mJen dikiş makinelerine sahip binlerce kadından makine
haşına rahatlıkla 3 sterlin vergi ödeyebileceklerini söyle
yerek bu vergiyi tahsile kalktığı zaman ne olacaktır? Ü ş
üme üstelik bir de Parlamento'dan Sermaye Vergisi di
ye bir kanun çıkartabilirse, bütün kadınlar makinelerini
satmak zorunda kalacaklardır. Bunun sonu nereye vara
caktır?
Makinesini satışa çıkaran kadın, karşısında bir alıcı
hulamıyacaktır. Bunu belki de ancak birkaç şiline sata
cak ve bu da vergisini ödemeye yeterli olmayacaktır.
Vergiyi tahsil edemiyen tahsildar onun mallarına haciz
koyacak; yani, dikiş makinesini alacaktır. Fakat o da bu
kadar makineyi satamıyacağı için bunları olduğu gibi M a
liye Bakanlığına devredecektir. Bakanlık ise beklediği
binlerce sterlin yerine, elinde satılmayan bir sürü dikiş
makinesi olduğunu görecektir. Pratik iş adamlarının di
kiş makinelerinin ekmek haline getirilebileceklerini söyle
dikleri için Bakanlık parasız, kadınlarsa dikiş makinesiz
kalacaklardır sonunda.
Bu konu üstünde biraz düşünürseniz, özel işlerle
Devlet işleri arasındaki ayrılığı hemen anlayacaksınız.
Özel işler, insanların kendi başlarına teker teker ve ara
da sırada yaptıkları işlerdir. Devlet işleriyse hepimizin ka
nunen aynı anda yapmaya zorunlu olduğumuz işlerdir.
Evinizde özel işlerini yapan özel bir kadınsınız. Fakat
Parlamento'ya ve hatta Kabineye girerseniz, bir devlet
adamı olursunuz, özel kişi olarak, «Şunu ya da bunu ya
257
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
258
VL KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
259
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
260
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
261
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
23
PARA PAZARI
262
VL KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
263
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
264
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
265
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
266
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
267
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
268
VL KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
24
SPEKÜLASYON
269
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
270
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
271
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
25
BANKACILIK
272
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
273
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
274
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
275
GENÇ BİR BAYANA SO SYALİZM
276
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
277
26
PARA
278
Bir eşeği oradan oraya taşım ak, hatta eşek sizi ta-
şısa bile, onun değeri kadar altını taşım aktan çok daha
fazla sıkıntılıdır. Bunu gören H üküm et de, altını her biri
eşit ölçülerde parçalar halinde keserek bunları alım satım
işlerinde kullandırm aktadır. A ltın kadar kıym etli bir ma
denin kullanılmasını gerektirm eyecek alışverişlerde ku l
lanılmak üzere H üküm et ayrıca güm üş ve bronz paralar
bastırmış ve bunların şu kadarının bir altın değerinde o l
duğunu kanunla te s p it etm iştir. Alışveriş de bundan son
ra kolaylaşmış olur. Biletçiye eşeğinizi verecek yerde, bi
let değerinde para verirsiniz ve hiçbir gürültü çıkmadan
iki saniyede işinizi bitirm iş olursunuz.
İşte böylece paranın yalnızca alışveriş için gerekli
bir araç olmakla kalmayıp aynı zamanda bir eğer ölçüsü
de olduğunu görüyorsunuz. Elde para varken, bir eşeğin
şu kadar kaz ya da yarım at değerinde olduğunu söyle
meyi bırakıp şu kadar para ettiğini söyleriz. Bu da, he
sapların tutulm asını ve ticaretin m üm kün olmasını sağ
lar.
Bu, A B C demek kadar kolaydır. Kolay olmayan
şey, eşeğin değerinin niçin on beş şilin olduğunu söyle
yebilm ektir. Ya da niçin on beş şilin bir eşek değerinde
dir? Buna vereceğiniz karşılık, on beş şilini olan bir
insanın on beş şilinden çok bir eşek istediği ve bu fiyata
satıcı olanın da eşekten çok on beş şilini istediğidir. A lı
cı eşek istediği halde, bunu ona on beş şilinden fazla
verecek kadar çok istem iyordur. Alıcı da, paraya ihtiyacı
olduğu halde eşeği on beş şilinden aşağı verm iyecektir.
Böylece bir değiş tokuş yapm ış olurlar. Karşılıklı ihtiyaç
ları o rakamda dengelenmiştir.
Bir eşek ancak bir eşektir; ama on beş şilin, yiyecek
ten başlayıp ucuz bir şemsiye kadar on beş şilinin alabi
279
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
leceği herşeyi tem sil eder. Herhangi m iktarda bir para bir
geçinceyi tem sil eder. Fakat geçincsyi yeyip, içip giye
bildiğiniz halde Hazine kâğıtlarını ya da madenî paraları
yeyip içemiyeceğinizi unutmamalısınız. İki şilinlik b ir ma
denî paranız varsa sütçü size yarım kilo yağ verecektir.
Fakat bir kedinin bir ütü olmadığı gibi bir kilo yağ da bir
maden parçası değildir. Yağ olmamış olsaydı, m ilyonlar
ca şilininiz olsa bile, kuru ekmek yemek zorunluğunda
kalacaktınız.
Belki biri, belki diğeri belki de her ikisi dem ektir bu.
Hüküm et Darphane'de, tedavüldeki sterlinleri iki katına
çıkaracak kadar sterlin bastırırsa, on kilo yağa iki ster
lin ödemek zorunda kalırız. Bu yağın azaldığından değil,
altının çoğaldığından böyle olm aktadır. Fakat gerçekte
buna imkân yoktur, çünkü altın o kadar az bulunan bir
madendir ki. H üküm et bizim işimize yarayandan çoğunu
para olarak bastırırsa, aksine kanun bulunmakla birlikte
halk bunları eritip başka amaçlar için kullanır. Bunun için
insanlar altın para karşısında kendilerini güvenli duyar
lar. Alışveriş dışındaki amaçlar için de altın değerini m u
hafaza eder. En kötüsü başımıza gelip de M erihliler İn
giltere İm paratorluğunu ilhak etseler ve tedavülde ancak
Merih parası kullanılsa, altın sterlinlerle yine yağ satın
280
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
I S
281
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
282
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
/
283
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
284
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
285
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
286
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
287
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
288
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
27
BANKACILIĞIN MİLLİLEŞTİRİLMESİ
289
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
290
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
291
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
292
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
293
çok yedek para biriktirir. O zaman hem rizikoyu göze
almak hem de iş sahiplerini düşük faizlerle kendine çek
mek zorundadır. (Gazeteler «banka bedava kredi veri
yor» diye yazarlar) oysa yedek parası kıt olduğu zaman
lar dilediğini seçip, yüksek faizler ister («bankalar faiz
oranını yü kse ltti» başlıkları), işte bunun için bankayı
yönetm ek fırını yönetm ekten daha çok bilgi ve yargıyı
gerektirir.
Bankacılar, büyük kârlarının, bankaların m illile ştiril
mesi ile sona ereceğini görünce Hüküm etin bu güç işi
yapamıyacağını, bu işten yalnız kendileri anladığı için
bunun kendi ellerine bırakılmalarını söylerler. Oysa, on
lar ne bu işten anlarlar, ne de bunu kendileri yaparlar.
İşlerinin en basit tem ellerini anlamadıkları için savaştan
sonra bütün Avrupayı mahveden gayet kötü öğütler ver
mişlerdi. Harcanmış sermayenin hâlâ varolduğunu ka
bul etmişler; kredinin yenip içilebilen, giyilebilen, içinde
oturulabilen birşey olduğunu sanmışlardı. Bankalardaki
yığınlarla yedek parayı iş sahiplerine başarılı bir şekilde
kiralayan insanlar bankacılar değil, banka m üdürleridir.
Bunlar da ücretli memurlardır. Paraca ya da toplum sal
durum bakımından hüküm et memurlarının üst tabaka
sından daha seçkin insanlar değildirler, özel sektö r me
murluğu yerine devlet memuru olmaya razıdırlar. Tek tek
kredi verm ek yerine bütün yedek paranın toptan yatırı
mı ile ilgili işlemlere gelince, bunun Maliye tarafından ya
da çağdaş bir kamu maliye dairesince yapılamıyacağı
iddiasını ise kim se yutm az. İngiltere Bankası, yönetim
kurulunda eski bir M aliye memuruna, Londra M idland ve
İskoçya dem iryolu da Yönetim Kurulu başkanı olarak es
ki bir devlet memuruna sahip bulunm aktan büyük kıvanç
duymaktadırlar.
294
28
MİLLİLEŞTİRME TA ZM İN A TI
295
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
296
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
297
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
298
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
299
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
300
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
29
MİLLİLEŞTİRME HAZIRLIKLARI
301
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
302
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
30
TA ZM İN A T ÖDEMEDEN ELKOYMA
303
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
304
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
31
ASALAK PROLETER YAN İN BAŞKALDIRMASI
305
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
306
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
32
GÜVENLİK TEDBİRLERİ
307
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
308
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
309
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
310
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
311
33
ELKOYMA NİÇİN ŞİM DİYE KADAR BAŞARILI
OLMUŞTUR
312
\
313
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
314
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
315
34
SAVAŞ MASRAFI NEREDEN ÖDENDİ?
316
sterline karşı ülkenin gelecekteki gelirinden her yıl beş
sterlin verilecekti.
Kısacası, 1914 yılında eski savaşlardan arta kalan
milli borç 600 m ilyondan 7000 m ilyona yükseldi. Bunun
bütününü ödeyene kadar, her yıl bu ödünç verenlere 350
milyondan fazla bekleme ücreti ödemekteyiz. Bu anda
bütün hüküm et memurlarının, ordunun ve diğer bütün
sosyalize olm uş m illi kuruluşlarımızın masrafları da aşa
ğı yukarı bu kadar ettiğinden, demek ki M aliye Bakanı
şimdi günde iki m ilyon sterlini bulan bir bütçe düzenle
mek ve bu parayı da bizim ceplerimizden almak zorun
dadır. Bir m ilyondan fazlası işsiz güçsüzken bu parayı
proleterlerden almak faydasız olacağından bunu, an
cak m ülkiyet sahiplerinden gelir vergisi, süper vergi
ve miras vergisi yollarıyla toplam aktadır. Bu şekilde to p
lanan para 380 m ilyonu; yani, bütün vergilerin yarısını
geçtiğinden buna intikam nedeniyle elkoym aktan başka
bir ad verilemez.
İyice bir düşünün bakalım, bir gariplik çarpm ıyor
mu burada gözünüze? 7000 m ilyonun çoğunu kendi ka
pitalistlerim izden, yılda 325 milyon bekleme ücreti vere
ceğimizi vaadederek alıyoruz ve ondan sonra kendilerin
den, hem kendi bekleme paraları hem de yabancı alacak
lılara vereceğimiz paralar karşılığı olarak yılda 382 m il
yon vergi topluyoruz. Yani, her yıl aldıklarından elli m il
yon fazlasını ödem iş oluyorlar ve sınıf olarak alışveriş
ten zararlı çıkıyorlar. H üküm et bir eli ile verdiğini diğer
eli ile % 17 faiziyle birlikte geri almış oluyor. Bu adamlar
buna niçin hiç seslerini çıkarmadan katlanm aktadırlar?
Bunu çok basit olarak açıklayabiliriz. Bir örnek vere
yim ; karım da ben de kapitalistiz. Onun bütün parası
banka, dem iryolları ve diğer şirket hisselerinde yattığı
317
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
35
MİLLİ BORCU SİLEN VERGİLER
318
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
mali olan bir konuyu ele alalım: Ya M illi Borç faizinin ge
rektirdiği vergilendirm enin kapitalist teşebbüsü baltaladı
ğı gerekçesi ile (bu, bir Muhafazakâr Hüküm et gerekçe
sidir) ya da geliri daha eşit olarak dağıtmak gerekçesi
ile (bu da Sosyalist H ü küm etinkidir), Hüküm etin M illi
Borcun tamamının ya da bir kısmının silinm esi gerektiği
kararına vardığını kabul edelim. Am erika'dan ya da diğer
ülkelerden aldığımız parayı ödemek için hazır para gere
kir. Onun için bu borcu defterden silm ek ancak bunu
toptan reddetmekle olabilir ki, bu da bizim dışardaki
prestijim izin düşmesine sebep olur. Hatta başımıza bir
de savaş belâsı açabilir. Fakat kendi kendimize olan bor
cumuz tek bir kuruş ödenmeden, sermaye üzerine konan
vergi ile ödenebilir.
Savaş borcunu örnek alalım. İşi kolaylaştırm ak için
Hüküm etin tebasına borcu olan M illi Borcun 100 sterlin
olduğunu ve bunun hepsinin M ary Anne adında bir ka
dın tarafından verildiğini kabul edelim. Şüphesiz ki bu
para çoktan harcanmış, yıkılıp gitm iş, yerine Hükümetin
M ary Anne'a her yıl topladığı vergilerden 5 sterlin vere
ceğinden başka birşey bırakm am ıştır. Yine ülkede tek
bir kapitalist (Sarah Jane) olduğunu ve bunun da bü
tün mülkünün yılda 5 sterlin getiren 100 sterlinlik to p
rak ve hisse senedi olduğunu düşünelim. Yani Sarah Ja
ne ülkenin bütün sanayi işletmelerinin sahibidir; Mary
Anne da tek iç alacaklı. Maliye Bakanı sermayeye 100
sterlinlik bir vergi koyarak bunların her ikisinden de
100'er sterlin ister. İkisi de beşer sterlinlik hazır parala
rından bu 100 sterlini ödeyemezler. Fakat Sarah Jane
bütün hisse senetleri ile topraklarını Hükümete devreder,
Hüküm et de M ary A nne’ ın 100 sterlinlik Savaş Tahvili
ni alır. Parasız kalan M ary ile Sarah şim di geçinmeleri
319
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
320
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
321
36
YAPICI SORUNUN ÇÖZÜLMESİ
322
dir. M illi gelirin dağıtımını özel m ülkiyet sahiplerinin elin
den alıp Hüküm etin denetine nasıl bırakabileceğimizi bi
liyoruz. Fakat H üküm et istediği ta ktird e bunu eşit olm a
yan biçim de de dağıtabilir. Varolan eşitsizliği ortadan
kaldıracağı yerde bunu güçlendirebilir. Büyük gelirlere
sahip imtiyazlı bir tem bel sınıfı destekler ve onlara bu
gelirlerinin devamlılığı konusunda Hüküm et güvenliği
sağlar.
işte bu imkân, Sosyalizmin en kararlı m uhalifleri
ni bile m illileştirm e, elkoyma biçim inde vergilendirm e ve
Sosyalizmin diğer bütün yapıcı siyasal mekanizması ya
nına çekm iş ve çekm ekte devam edecektir. Bunlar, Sos
yalizmin geliri yeniden dağıtımını kabul etm ekte fakat bu
yeniden dağıtımı eşit dağıtım olarak değil de. Devlet te
minatı altında olan eşit olmayan dağıtım olarak görm ek
tedirler. Garip fakat derin görüşlere sahip John Bünyan
uzun zaman önce, cehenneme cennetin kapısından ayrı
lan bir yolun da g ittiğ ini, şu halde cennet yolunun aynı
zamanda cehennem yolu olduğunu ve bu yoldan cehen
neme giden beyefendinin adının «Bilgisizlik» olduğunu
söylem işti. Sosyalizme giden yol da, bilgisizce izlenirse,
bizi Devlet Kapitalizm ine götürür. Her ikisi de aynı yolda
yürüm elidir; işte Bünyan'dan daha az görüşlü olan Lenin,
Fabian yöntem lerini Devlet Kapitalizm i olarak nitelediği
zaman bunu görem em iştir. Ü stelik Devlet Kapitalizmi ile
Kapitalist D iktatörlük (Faşizm ) şim diki durumumuzda
en kötü noktaları tem izlem ekte yarışa g ire c e k le rd ir: Ü c
retleri yükseltecekler, ölüm oranını azaltacaklar, yete
neklilere yeni meslek alanları açacaklardır.
İşte bu nedenle, sosyalistlerden yapıcı planlar, uy
gulanabilir grogramlar, meşru bir parlam enter yol iste
yenlere karşı dört başı m am ur bir cevabınız olduğu hal
323
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
37
YA PM A C IK SOSYALİZM
324
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
325
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
326
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
327
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
328
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
329
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
330
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
331
laşınca burada da aynen bu olacaktır. Bizim iş adamları
mız bu tü r işleri yapmaları için üniversiteden adam to p
lama yoluna girm işlerdir. Hem iş adamları hem sendika
lar artık işlerini bilimsel yoldan halledeceklerdir. Ve bunu
yaptıkları zaman acemi ve örgütlenm em iş proleterlerle
para kazanma yetenekleri olmayan orta sınıf halkını ve
hatta Hüküm eti köleleştireceklerdir. Bunu çoğunlukla
Sosyalizm yöntem leriyle yapacaklardır. Halk kitlelerinin
durumunu düzeltmek amacında olduklarından onlara en
gel olmak insanlık dışı sayılacaktır.
Elde edilen kârlar eşit olmayan bir şekilde dağıtıldı
ğı takdirde bunu yaratan düzeni yıkacak ve m illeti felâ
kete sürükleyecektir. A rtan iş yeteneğinin görünen zafe
rine rağmen Sosyalistler gelirin dağıtımının ve eşitleşti
rilmesinin kamu denetinde olmasını isteyeceklerdir. Bu
olmadığı takdirde. Sendikacılık aristokrasisi ile ortak
olan büyük kapitalist iş çevreleri Hüküm eti kendi özel
çıkarları için denetim leri altına alacaklardır. Ve siz bir
seçmen olarak, sanayiimizi özel m ülkiyetten kamu m ül
kiyetine dönüştüren gerçek Sosyalizm ile, bir grup va
tandaştan tazm inat ödemeden parasını alıp diğer bir
gruba veren yapmacık Sosyalizm arasındaki farkı anla
mayı çok güç bulacaksınız. Yapmacık Sosyalizm bunu
gelirlerimizi eşitleştirm ek için değil, zaten elinde çok ola
na daha çok vermek için yapacaktır.
38
SONSUZ HAREKET HALİNDEKİ K AP İTALİZM
333
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
334
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
335
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
336
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
337
GENÇ BİR BAYANA S O S /Â ..ı_
338
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
39
KAPİTALİZMİN KAÇAK ARABASI
339
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
340
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
341
GENÇ BİR B A Y A N A ÖGGVALİZ,.
342
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
343
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
40
ÖZGÜRLÜĞÜN TABİİ SINIRI
344
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
345
GENÇ ElIR BAYANA SOSYALİZM
346
vAr>|-TAüZ;V: ÜZERİNE ÖĞÜTLER
347
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
348
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
349
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
350
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
351
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
352
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
353
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
354
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
355
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
356
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
41
YETENEĞİN K İR A LA N M A S I
357
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
358
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
359
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
360
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
361
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
362
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
363
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
364
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
365
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
366
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
367
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
368
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
369
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
370
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
371
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
42
PARTİ POLİTİKASI
372
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
gelm iyeceğim ' diye fısıldayan kadın, razı oldu» diye anı
lan İspanyol kadını bizim parti hüküm etlerim izle kıyas
lanınca bir kararlılık örneğidir doğrusu. Bu anda Kapi
ta list parti iktidarda, işçi partisi muhalefettedir. Fakat
Sosyalizme varacak bütün meşru adımların sosyalist
aleyhtarı parti iktidardayken atılacağında şüphe yoktur
denilebilir. Bu tedbirler kapitalist Hüküm et tarafından ile
ri sürülünce İşçi'lerin muhalefetine, İşçi Hüküm eti tarafın
dan teklif edildiklerinde de kapitalistlerin muhalefetine
uğrayacaklardır. Çünkü «M uhalefet'in görevi muhalefet
yapm aktır.»
Üm itlerinizi kıracak bir gelişme daha vardır ortalık
ta. İşçi Partisi gittikçe gelişm ektedir. Oysa yirm i yıl ön
ce Parlamento'da resmen tek bir sandalyesi bile yoktu.
Bugünse resmi muhalefet haline gelm iştir. Bu hızla büyü
meye devam edecek olursa Avam Kamarası'nı ele geçir
mesi yakındır. Geride kalan Muhafazakârlar ve Liberal
ler koalisyona gitseler bile, değil Hüküm et kurabilmek,
güçlü bir muhalefet bile yapamıyacak duruma itilm ekte
dirler. Fakat İşçilerin Avam Kamarası'ndaki çoğunluk
ları ile muhalefetsiz bir İşçi Hüküm etlerinin istediğini ya
pabileceğini sanmayın sakın! Hatta İşçi Partisi'nin biri
Tutucu diğeri İlerici diye ikiye bölüneceğini bile sanma
yın. Bu eldeki ihtimallerin en m utlusu olacaktır.
Asıl tehlike partinin birbirleri ile anlaşması im kân
sız bir düzine gruba ayrılması ve parlamento hüküm e
tinin çalışmasına sekte vurulmasıdır. Onyedinci yüzyılda,
Uzun Parlamento'da da böyle olm uştu. O zaman da in
sanlar şimdikilerden farklı değildiler, sadece telefonları,
uçakları yoktu o kadar. Uzun Parlamento, ilk önce Kral'a
karşı muhalefette birleşm iş ve sonra Kralın kafasını kes
tikten sonra öylesine bölünm üştü ki, bugünün Sinyor
373
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
374
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
ise hep yeni fik irle r ileri sürüp birbirleriyle kavga edip,
birbirlerinden nefret ettiklerini görm üşsünüzdür. Bu
nun için bütün ilericilik bu herşeyi değiştirm ek isteyen
fakat siyasal etkileri olmayan insanların elindedir. Bun
lar halatı çekerken bütün güçleri ile çekerler ama hep bir
likte çekmezler ve herbiri ayrı bir yöne çekerler. A p ta l
lıkları sinirinize dokunan insanlarsa ya hep birlikte ya
da hep bir yöne çekerler (genellikle geriye) halatı ve o l
dukları yerde kalırlar.
Schiller'in dediğine göre, aptallığa karşı tanrılar bile
boşuna savaşırlarmış.
Yine de aptal kimselerin aralarında kavga etm edik
leri için aptallığa oy vermek yanlıştır. Tutuculuk sınırla
rı içinde bunlar daha mantıksızca, daha uzlaşmaz şe
kilde kavga ederler. Onun için bunlara domuzkafalı de
riz. Eğer Seçim'de bunların altı yüz tanesi İşçi'lerden ya
da Liberal'lerden hiçbir korku duym ayarak seçilip gel
miş olsalar bunları bir arada tutm ak, bir sürü proleteri
birarada tutm aktan daha kolay değildir. 1924'te gülünç
bir Rus korkusuna kapılan m illet Sosyalizm aleyhtarını
bire karşı iki çoğunlukla Parlamento'ya getirdi. Sonuç,
çok sağlam bir Hüküm et olmadı, aksine çok bölünm üş
bir Hüküm et oldu.
Ben hayatımın ilk yarısında; yani, Ondokuzuncu
yüzyılın son yarısında Muhafazakâr ve Liberal partilerin
şim dikinden çok daha dengeli bir durumda olduğunu
görm üşüm dür. Çoğunlukları pek az olduğu için H ükü
m etler tutum larında iyiydiler. O zamanlar Avam Kama-
rası'na saygı duyulurdu, güçlüydü. Güney A frika savaşı
ile büyük çoğunluklar çağı da başlamış oldu. Hüküm et-
istediğini yapar hale geldi. Ingiliz devlet adamlarının na
muslu kalmak için icat ettikleri o eski biçim vicdanlılık
375
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
376
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE OGUTLER
43
PARTİ DÜZENİ
377
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
378
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
379
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
380
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
381
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
382
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
44
İŞÇİ PARTİSİ İÇİNDE BÖLÜNMELER
383
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
384
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
385
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
386
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
387
tek silahıdır. İşverenler de aynı kararlılıkla lokavt hak
larını korum ak isteyeceklerdir. Kapitalistlere ve toprak
ağalarına gelince bunların hali gözönüne getirilebilir.
Bunlar işverenlerden ve maliyecilerden daha çok ilgile
neceklerdir bu işle; çünkü işverenler ve maliyeciler işçi
dirler eninde sonunda: Çalışmak zorunda kalmak, onlar
için pek bir güçlük yaratm ıyacaktır. Fakat ellerinde bir
zanaatları olmayan, üretici işin toplum sal küçüklük fab
rika ve bürolarda hapsedilme, zorunlu erken kalkış, yo k
sulluk, kaba davranışlar ve pislik anlamına geldiği kendi
lerine öğretilen bizim gibi hanımlar ve beyler zorunlu to p
lum hizmetinin kendilerinin ve sınıflarının sonu olacağını
görürler. Bunlardan bir çoğunun durumu öylesine acı
nacak bir hale gelecektir ki (ya da kendileri öyle oldu
ğunu sanacaklardır) ölene kadar çalışamıyacaklarım
gösteren sağlık karneleri verilecektir ellerine. Ne de olsa
tembel, m üsrif ve faydasız olarak yetiştirilm iş olm aları
nın kabahati kendilerinin değildir.
Bu faydasız sınıfların Sendikacılarla birleşerek Z o
runlu Toplum Hizmeti'ne karşı çıkacaklarından şüphe
yoktur. Şim diki gibi sosyalist olan İşçi Bakanları bu Z o
runlu Toplum Hizmeti Tasarısını getirdikleri takdirde bu
işbirliği karşısında mutlaka yenilgiye uğrayacaklar ve
yeni bir seçime gidilecektir. Bu yeni genel seçimde ra
kipler İşçi Partisi ile kapitalistler değil, İşçi Partisi'nin
Tutucu ya da Sendikacı kanadı ile (Sağcı) Sosyalist ka
nadı (S olcu) olacaktır. Böylece Muhafazakârları Parla
mentodan süpürüp atsak bile yine iktidara geçmek is
teyen iki parti bulacağız karşımızda. Genç Bayan'dan da
şimdi Muhafazakâr ya da İşçi Partisine mi oy vereceği
sorulacağı yerde o zaman Sağ'a mı Sol'a mı; belki de
Beyaz’a mı Kızıl'a mı oy vereceği sorulacaktır.
388
45
DİNSEL ÇEKİŞMELER
389
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
390
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
391
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
392
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
393
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
394
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
de bilim sel olduğu için, elinize isli bir cam parçası alıp
sakin sakin bu olayı seyredersiniz. Çin'de tencereleri b ir
birine vuran kadınların bir budala sürüsü olduğunu dü
şünürsünüz belki de; ama hiç de budala değildirler. A s
tronom inin m etafizik aşamada olduğu bir ülkede yaşıyor
olsaydınız siz de aynı hareketi yapacaktınız.
Onların bu davranışlarını gülünç bulduğunuz için,
ve ortada canavar filân olmadığını bildiğinizden güneş
tutulm ası olayı diye bir şey olmadığı sonucuna varm ak
tan kaçınmalısınız. Bu konuda kimse yanılamaz diye
ceksiniz; ama pek çok kimsenin tanrı kavramına ilişkin
gülünç törenleri ve çocukça masalları görüp dinledikten
sonra tanrı diye bir şey olmadığı sonucuna vardıklarına
ben sizi temin ederim. Tanrı'nın bembeyaz sakallı yaşlı
bir beyefendi olduğuna inandıkları yaşı aşınca, o yaşlı
beyefendinin çocukça zihinlerinde tem sil ettiği her şeyi
bir kenara fırlatıp attıklarını sanırlar bunlar. Oysa tam
aksine, gerçeğe biraz daha yaklaşm ışlardır.
İngiliz m illeti iyi ahlâk konusundaki aynı inanç aşa
malarında olmayan milyonlarca anababa ve çocuktan
meydana gelm iştir. Anababanın pek çoğu daha bebeklik
aşamasında oldukları halde çocukların çoğu onlara kı
yasla bilimsel aşamaya varrmşlardır. Çoğu bu konuda
hiç düşünmezler, komşularının yaptıklarını yaparlar ve
komşularının inandıklarını söyledikleri şeylere inanırlar.
Pek çok kadın dinsel konularda hâlâ öylesine ilkel
ve kişisel düşüncelidirler ki, bu konuların tartışıldığını
işittiklerinde ilk söyledikleri şey gerçek inancın kendi-
lerininki olduğu ve bunun herkese zorla kabul ettirilm esi
gerektiği ve diğer bütün inançların cezalandırılmasının
doğru olduğudur. Yehova, Allah ve Brahma'nın Tanrı'-
nın ayrı adları olduğunu kabul etmezler ve eğer Tanrı'ya
395
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
396
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
397
Üçüncü Bölüm
DEVRİMLER
398
kırtma diye yasaklar, soyalist kanunların çıkması im kân
sız olurdu. Proleterler canları çektiği zaman kapitalistleri
oyları ile ezebilirler. Sosyalizm - Kapitalizm sorununda
bütün proleterler Sosyalizm ve bütün kapitalistler de Ka
pitalizm tarafında olsaydı Kapitalizmin çoktan sonu gel
miş olurdu. Fakat kapitalistlerin hizmetçileri, alışveriş
ettikleri dükkâncıları, lüks sanayide çalışan işçileri, avu
katları, doktorları, onların m ülklerini korum ak için bes
ledikleri askerleri (Am erikada böyle özel ordular var
dır) olarak kapitalist gelirleri ile yaşayan proleterler, ka
pitalistlerden çok daha fazla M uhafazakârdırlar. Robert
Owen, W illiam M orris ve benim gibi kapitalistler ise
ateşli sosyalist taraftarı olmuşuzdur. W a rw ic k Kontesi
ünlü bir sosyalisttir; yani, hiç olmazsa gazetedeki resim
lerinden sosyalist bir Kontes görm üşsünüzdür. Fakat
içinizde hiç kimse bir Kontesin sosyalist olan terzisine
rastlam ış mıdır? K apitalistler parlamentoda aleyhlerine
olan bir kararı reddetseler ve bunun için silaha sarılsalar,
yanlarında büyük bir proleter çoğunluğu bulacaklardır.
Parlamento m eşrutiyeti bir noktaya kadar geçerli-
dir; Oylamada yenilgiye uğrayan grubun bu yenilgisini
kabul ettiği noktaya kadar. Fakat insanlar bir çok sorun
lar üzerinde öylesine kararlıdır, bunlardan öyle büyük
çıkarları vardır ki, ancak kazanabileceklerine emin o l
dukları zaman bu konuda kararı Parlamento'ya bırakır
lar. Parlamento'dan aleyhlerine bir karar çıkarsa ve ba
şarılı bir direnme ihtim ali görüyorlarsa Parlamento'yu de
virip çatışmaya başlarlar. İrlanda Bağımsız Hüküm eti için
otuz yıl süren bir parlam ento kampanyası yapılm ıştı.
Doğrudan doğruya hareket taraftarları, «İngiliz Parlamen-
to'suna başvurm ak çok yersiz, B irlik'çiler İrlanda'yı ter-
ketmemek kararındalar. Hiç olmazsa son ana kadar
399
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
400
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
401
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
402
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
403
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
404
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
405
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
narşik bir yönetim bir cum huriyete, bir oligarşi bir de
m okrasiye ya da başka bir oligarşiye dönüştürülebilir
eğer bunları isteyen insanlar karşı taraftan yeteri kadar
adam öldürebilirlerse. Sonunda ihtilâl o kadar doğal bir-
şey olur ki. Güney Am erika'da olduğu gibi kimse nere
de ne zaman ihtilâl olduğunu bilemez hale gelir. Fakat
ne kadar savaşılsa, ne kadar insan öldürülse bu, serve
tin üretim ini ve dağıtımını değiştiremez. Fransız İhtilâli sı
rasında onsekiz ayda 4000 kişinin giyotinle kafasının
kesilmesi halkı eskisinden daha yoksul duruma düşür
müştü. Sonunda 4000 kişiyi giyotine gönderen Kamu
Savcısı kendisi giyotine giderken halk yüzüne karşı ha
karet edince; «Budalalar, ekmeğiniz yarın daha mı ucuz
olacak sanki?» demişti. Fransız İhtilâlini yapan Kapita
listler buna aldırmamışlardı; onlar ekmeği ucuzlatmak
değil, Fransa hüküm etini Kral ve soylularından alıp orta
sınıfın eline geçirmek istiyorlardı. İnsan hayatından baş
ka herşeyi ucuzlatmak isteyen sosyalistler olsalardı,
haklı olanın Vatandaş Fouquier Tinville (Kam u Savcısı)
olduğunu anlayacaklardı.
Hüküm et yardımı günlerinden önce (1885'te) şehir
proleterleri işsiz kalınca zenginlerin evlerini yakmaya
kalkıştıkları zaman, sosyalistler; «Yapmayın,» dem işler
di: «Eğer ev yakmanın işsizliği önleyeceğini sanacak ka
dar budalaysanız, hiç olmazsa çoğu insan yaşamasına
elverişli olmayan kendi evlerinizi yakın. Zengin evleri ül
kemizde zaten çok az olan iyi evlerdir.»
Kapitalizm yalnızca gecekondu mahalleleri değil,
güzel villalar ve köşkler, yalnız kötü işyerleri değil, bi
rinci sınıf fabrikalar, tersaneler, vapurlar, hem m illi hem
milletlerarası hizm etler ve daha bunun gibi binbir türlü
şey yaratm ıştır. Büyük bir m iktar da Komünizm yarat
406
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
I
DEĞİŞİKLİK PARLAMENTO YOLU İLE OLMALIDIR
407
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
408
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
409
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
410
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
411
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
412
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
413
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
414
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
2
Y A R D IM GÖREN ÖZEL TEŞEBBÜS
415
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
416
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
417
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
418
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
419
zaman orduyu cephanesiz bıraktığı için Flanders cephe
sinde nice genç askerimizin ölüm ünün nedeni bu olm uş
tu. Bundan sonra cephane milli fabrikalarda yapılmaya
başlanmıştı. Savaş sona erer ermez 1918 Kapitalist
Hükümeti, İşçi Partisi'nin bütün muhalefetine rağmen bu
fabrikaları yok pahasına elden çıkardı. Çok uzak yer
lerdeki fabrikalar (aksi takdirde bombalanmış olacaklar
dı) ya özel teşebbüs başka yerde daha çok iş yapabile
ceğini düşündüğünden, ya da özel teşebbüs öylesine
sefilcesine teşebbüssüz olduğundan satılamamışlardı.
İktidara İşçi Hüküm eti geçince, o da barışçı amaçlarla
kullanılabilecek yeni kamu teşebbüsleri örgütleyem edi-
ğinden bu fabrikaları satmaya kalkışmıştı.
Bu da size sırf sosyalist bir yöntem dir diye, üretici
liğini hazırlayamadıktan sonra toprağı toprak sahiplerin
den ve sermayeyi kapitalistlerden almanın imkânsızlığını
gösterir. Eğer alırsanız, M oskova Sovyeti gibi geri ver
mek zorunda kalırsınız. Elinizde onu kullanacak bir im
kân ve hemen ertesi sabah işe başlama fırsatı varsa
ancak o zaman bunu almalısınız. Başarılı bir Sosyalist
propaganda dalgasına kapılan bir K apitalist Hükümet
yönetebileceğinden çok şeye el koyarsa, bunları özel
işverenlere millete bugün malolduğundan çok daha ağır
şartlara malolmak üzere devretmek zorunda kalır. Ve
üstelik de «Ben size demedim mi?» avazeleri koparır.
420
3
NE KADAR SÜRECEKTİR BU?
421
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
422
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
423
Dördüncü Bölüm
SO SYALİZM VE .
424
nün birinde gelen bir adam kendisini fabrika m üfettişi
diye tanıtıp eve girdi. Şaşkın şaşkın çevresine ba ktık
tan sonra kadınların nerede çalıştığını sordu. Arkadaşım,
haklı bir gururla ve m üfettişin bu kadar güzel bir fabrika
görm em iş olduğuna emin olarak; «İşte burada,» diye
cevap verdi. Fakat m üfettişler; «Kanun gereğince işçi
lerinizin görebileceği bir yere asmanız gereken çalışma
tüzüğü nerede?» diye sordu.
Arkadaşım ; «Böylesine değerli kâğıtlarla kapladığım
duvarlara ve salon haline getirdiğim işyerim i o kötü şey
leri asmamı beklemezdiniz herhalde,» dedi. M üfettiş;
«Tüzüğü asmadığınız için ceza göreceksiniz, fakat bun
dan da ötesi duvarlarınızı tüzüğe göre belirli sürelerde
badanalayacağınız yerde kâğıtla kaplamış olduğunuzdan
dolayı da suç işlemiş sayılıyorsunuz,» dedi buna karşı
lık olarak. Arkadaşım ; «Hay Allah kahretsin!» diye si
nirlendi. «Ben burasını insanın evi gibi, yuvası gibi güzel
yapmaya çalışıyorum. Unutm ayın ki, kızlar çaylarını da
burada iç iy o rla r»
M üfettiş; «İşçilerinizi çalıştıkları yerde yemek ye
meye zorladığınız için ayrı bir cezaya daha çarptırılacak
sınız. Bu Fabrika Kanunları'nın ağır bir ihlâlidir,» dedi.
Adam kapıdan çıkarken arkadaşım suçüstü yakalanmış
bir cani imiş gibi hissediyordu kendini.
Fakat nasılsa m üfettiş aklı başında bir insanmış.
Geri gelmemiş, cezalar tahakkuk ettirilm em iş, duvarlar
kâğıtlı kalmış ve yasak çay saatleri devam etmiş. Fakat
bu olay Kapitalizm düzeninde kişisel özgürlüğün kötü
yollarda olduğu kadar iyi yollarda da ne kadar kısıtlan
mış olduğunun iyi bir örneğidir. Kadınların söz konusu
olduğu yerlerde, onların erkeklerden daha çok korunm a
ları gerektiği kabul edilir (sanki erkekler fabrika içinde
425
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
426
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
427
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
428
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
429
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
430
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
431
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
432
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
433
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
434
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
435
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
436
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
I
SOSYALİZM VE EVLİLİK
437
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
438
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
439
GENÇ BİR BAYANA SO SYALİZM ,
440
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
441
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
442
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
443
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
2
SOSYALİZM VE ÇOCUKLAR
444
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
445
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
446
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
447
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
448
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
449
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM-;
450
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
451
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
452
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
453
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
454
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
455
GENÇ BİR BAYANA SO SYALİZM
456
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
457
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
458
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
459
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
460
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
3
Ş İM D İK İ KARIŞIKLIKLAR
461
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
462
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
463
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
464
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
465
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
466
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
467
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
468
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
469
mak için oy hakkı verdiği her yerde Demokrasiye karşı
bu nefret tepkileri doğaldır. Bizim proleterlerimizin kö
leler olduğu ve şimdi orta ve yukarı sınıflar dediklerim i
zin oy hakkına sahip oldukları eski Yunanda bile bu
tepki görülm üştür. A tina demokrasisinin en ünlü işlerin
den biri, demokrasinin saçmalığını ortaya vurmak için o
üstün beynini kullanan Sokrat'ı öldürm ek olm uştur.
Herşeye rağmen ben size oyunuza sıkı sıkı sarılma
nızı salık vereceğim. Bunun olumlu etkisi faydadan çok
zarar getirse, olumsuz etkisi de çok değerli olsa bile!
Adaylardan biri Sokrat tipi bir insansa, ve diğeri de si
zin kendi saçmalıklarınızı yansıtıp onlara bir vatanse
verce hava vererek sizi çeken bir kimse ise siz tutup
oyunuzu bu aptala verirsiniz. Ve böylece de oyunuzu kö
tüye kullanm ış olursunuz.
Fakat sizin tek bir oyunuzun, bir seçimde terazinin
dengesini bozabileceği ve Parlamento'da tem sil için
önemli olabileceği düşünülürse bunu bir kenara atmak
korkakça ve çılgınca birşey olur. Bunun için oyunuzu
her ne kadar akıllı bir şekilde kullanma yeteneğiniz y o k
sa da sıkı sıkı sarılın, elinizden kaçırmayın onu.
Demokrasinin bizi mahvetmesini istem iyorsak
adayların seçilmeye kalkışmadan önce niteliklerini be
lirtecek güvenii bir yöntem i bulmamız gerekm ektedir.
Bunu yaptığımız zaman da gerekli insanların ortaya çık
maları için onları kandırmakta güçlük çekeceğimiz şüp
hesizdir. Hatta onları zorlamamız bile gerekebilir. Hü
küm et sorum luluklarının ne kadar ağır ve görevlerinin
yerine getirilm esinin ne kadar yorgunluk verici olduğu
nu tam olarak anlayanlar pek bu işe gönüllü olmazlar.
Platon'un dediği gibi ideal aday isteksiz olan aday
dır.
470
Beşinci Bölüm
FAŞİZM
471
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
472
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
473
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
474
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
475
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
476
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
477
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
478
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
479
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
inin etm syi vaadettikleri askerî zafer için duyulan rom an
tik özlemi de hesaba katm ak gerekir. İkinci Katerina va
tandaşlarının huzursuz olduklarını görünce, kendi görüş
açısı bakımından, gayet akıllı olarak, «Onları bir savaş
la eğlendirelim biraz,» demişti. Şu anda bile savaş kor
kusu bir Barışçılık dalgası getirm iş olduğu halde Lider
ler, tıpkı Hohenzollern'ler gibi kılıçlarını şakırdatm akta
dırlar. Destekleyicilerin onların yaptığı kamu reformlarını
anlamıyacak kadar bilgisiz oldukları için, tıpkı iki Napol-
yonlar gibi belki de bir savaşa başvurm ak zorunda ka
lacaklardır. Çünkü halkın onlardan istediği Zulu'luların
dediği gibi, 'mızraklarını yıkam ak' ve bayraklarını savaş
alanları üzerinde muzaffer görm ektir.
Fakat Faşizmin bütün bu zayıflıkları onun bütün
kapitalist uygarlıkların gittiğ i uçuruma gitm eyi önleye-
meme kötülüğü yanında önemsiz kalmaktadır. Halkın
bilgisizliği ve rom antik düşünceleri, onu yeteneksiz hü
küm etleri devirmeye, bir lideri putlaştırm aya, savaşa g i
den askerleri görünce zevkten çılgına dönmeye, törenler
de sesi kısılıncaya kadar bağırmaya götürür. Hepsinin
üstünde de, yoksulların küçük ve dağınık örgütlerini ha
inlik, tehlikeli olm ak ve küstahlıkla suçlayarak soymaya,
yıkmaya, üyelerini öldürm eye kadar vardırır. Bu, uygar
lığı kurtarma yolu değildir; bu, ancak onu yıkımına gö
türen geniş bir yoldur. Faşist bir Lider tarihin kendisin
den güçlüleri yerlerinden atan, aşağı sınıfları yükselten
bir insan olarak sözetm esini içtenlikle isteyebilir. Çağ
daş bir devletin dengeli ve müreffeh olması için gerekli
ekonomik eşitliğin tem el işlemi budur. Fakat Faşistler
böyle şeylere razı değildirler. Onlar hakkında söylenecek
şudur: Doymuşları iyi şeylere boğdular, yoksulları da
■elleri boş gönderdiler. Faziletli bir öfke anında bir Irlan-
480
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
481
GENÇ BİR BAYANA SO SYALİZM -
482
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
483
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
miş ve Katolik papazı olmayı suç ilân etm işti. Fakat ga
nim etini valileri ve aileleri arasında paylaştırm ak zorunda
kalmıştı. Aynı şekilde Führer H itler de M usevileri soy
muş ve Alm anya'da M usevi olmayı suç saym ıştır. Fakat
o da M usevilerin işlerini ve mallarını Alm an patronlarına
bırakmıştır. Oysa bu Alm an patronlar Alm an proleter
lerini de herhangi bir M usevi kadar çalıştırıp terletm ek
tedirler. Hitler Alman m illetinin nabzını yoklayarak M a
teryalizm in ve M ilitarizm in Kiliseyi yağma etm eyi m üm
kün kılıp kılmadığını araştırm ıştır. Fakat bu konuda
olum suz sonuçlara varmıştır.
Komünizmin ve Faşizmin bazı bakımlardan aynı de
ğişiklikleri meydana getirdiklerini görm ek çok ilginç ve
önem lidir. Her ikisi de Liberal'lerin anladığı anlamda Öz
gürlük ve Dem okrasi'yi yoketm ektedirler. Liberal'in anla
yışına göre özgürlük. Devlet müdahalesinin olmaması
dır. Demokrasiyse, herkesin sınırsız bir siyasal yetenek
le doğmuş olduğunu, sadece kendisi için değil ülkesi için
de en iyinin ne olduğunu bildiğini kabul eder; halkın bü
tün Devlet görevlerine yönetici seçme yeteneği olduğu
na ve kamu sorunlarını plebisit ve referandum yollarıyla
çözümleyebileceğine inanır. Plebisit ve referandum ise
bütün putlaştırılm ış liderlerin en çok hoşlarına giden bir
çaredir. Louis Napolyon bu yola iki kere başvurm uş, H it
ler de onun yolunu izlem iştir. Toprağın ve sermayenin
aslan payına sahip olan ve ancak bunların m illîleştirilm e-
sinden korkan mülk sahibi sınıfların ağzından «Özgürlük»
sözü eksik olmaz. Çünkü hüküm et müdahalesi ne ka
dar az olursa halk o kadar çok özgürlüğe sahip demek
tir ve böylece de statüko 'yu destekleyen düşüncesizler
kolayca seçilebilirler.
Kabinenin amacının Hüküm eti m ümkün olduğu ka-
484
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
485
fek kullanabilir duruma getirip, gerektiğinde kendi muha
fızları gibi hareket etm elerini sağlamaktadır.
Faşizm kamuya dönük bir Birleşik Cephe yarattığı
sürece Liberalizm'den daha iyidir. Fakat özel teşebbüsün
varlığına gözyum duğu sürece de, genel bir yoksulluk ve
aşırı bir zenginlik, kölelik, asalaklıkla son bulacaktır. Her
zaman tehdidi altında bulunduğu proleter ihtilâlini, eski
Roma Faşizminin Ekmek ve Sirklerinden daha az çekici
olan ianelerle uzaklaştırmaya çalışmaktadır. Tıpkı Roma
İmparatorluğunun çökerken Avrupa uygarlığını da bir
likte götürm esi gibi Faşizm de. Kapitalizmin en yeni
maskesi olarak kalmakta devam ederse aynı akıbete va
racaktır.
486
SON SÖZ
487
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
488
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
489
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
490
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
491
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
492
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
493
GENÇ BİR BAYANA SOSYALİZM
494
VE KAPİTALİZM ÜZERİNE ÖĞÜTLER
— BİTTİ —
Genç bir Bayana
sosyalizm ve
kapitalizm
üzerine öğütler
■
G .B.Shavv
20 Lira