Professional Documents
Culture Documents
Kuşak-Yol'a Demokratik' Rakip - Ekonomi Haberleri
Kuşak-Yol'a Demokratik' Rakip - Ekonomi Haberleri
Kuşak-Yol'a Demokratik' Rakip - Ekonomi Haberleri
6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca hazırlanmış aydınlatma metnimizi okumak veABONE
sitemizde
OL ilgili mevzuata
2.4.2021
uygun olarak kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak için lütfen tıklayınız.
10 yıl öncesinden başlayarak, bilhassa son 5 yıldır, Çin'in 'kuşak-yol' inisiyatifini hararetle
konuşuyoruz, tartışıyoruz. Dünya ekonomisinde artan hakimiyetini, kıtalar arası bir lojistik, ulaşım ve
yatırım ağıyla daha da perçinlemek isteyen Çin, 'Kuzey Kuşağı', 'Orta Kuşak' ve 'Güney Kuşağı' olarak
üç ayrı güzergahtan gerçekleştirdiği bu küresel strateji için, şu ana kadar 138 ülkeyle 200'ün üzerinde
anlaşma imzalamış durumda. Çin'in dünya ekonomisi ve küresel ticarette genişlemesini sürdüren etki
alanı, doğal olarak, siyasi sonuçlara da sebep olmakta ve Atlantik İttifakı'nın lideri olarak ABD'yi de
hayli rahatsız etmekte. Birbirlerinden nefret etmelerine rağmen, Trump Yönetimi ile Biden Yönetimi'nin
neredeyse yegane uyuştukları başlık 'Çin'. Bu nedenle, geçtiğimiz hafta gerçekleşen NATO Dışişleri
Bakanları Toplantısı'nda önemli mesajlar paylaşan ABD Dışişleri Bakanı Blinken'ın Çin ve Rusya'yla
ilgili değerlendirmeleri sonrasında, takip eden geçtiğimiz hafta sonu Başkan Biden'ın
değerlendirmeleri de hiç şüphesiz not alındı. İngiltere Başbakanı Johnson ile yaptığı telefon
görüşmesinde, iklim değişikliği ve NATO müttefikliğinin güçlendirilmesi konularını ele aldıklarını ifade
eden Biden, Çin konusunu da görüştüklerini vurgulayarak, 'Kuşak-Yol' konusunda giriştikleri
rekabetten hareketle, yardıma ihtiyacı olan toplumlara gereken desteğin verilmesi adına, benzer bir
girişimin demokratik devletler tarafından başlatılmasını önerdiğini de belirtti. ABD'nin 'alternatif' bir
proje veya inisiyatiften bahsetmesi önemli, hiç şüphesiz.
Bu nedenle, bugün, demokratik ülkelerin desteğe muhtaç ülkelere 'Kuşak-Yol' benzeri bir inisiyatifle
'destek' olmaları gerektiği yönündeki çağrı, kıymetli olduğu kadar, zamanlama açısından 'geç kalmış'
olma riski de içeriyor. Çünkü, Dışişleri Bakanı Blinken'ın dün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde
gerçekleştirdiği konuşmasında 'farklılıklarımıza rağmen, Suriye'deki insanlara yardım etmek için bir yol
bulmalıyız; bu bizim sorumluluğumuz ve yerine getirmezsek bize yazıklar olsun" yönündeki anlamlı
çağrısı da, bölgesel ve küresel 'akıllı güç' imkan ve kabiliyetleri tartışılmaz olan Türkiye'nin her
noktada, her başlıkta vazgeçilmezliğini ve çözüm üretme kapasitesini bir kez daha gündeme getiriyor.
Bu nedenle, Türkiye küresel meselelerin çözümüne yönelik 'öncü rolü'nü bugün de, gelecekte de
üstlenmeyi sürdürecek.
YORUMLARI GÖSTER