Professional Documents
Culture Documents
19.yy Di̇van Şi̇i̇r
19.yy Di̇van Şi̇i̇r
SAKARYA ÜNĠVERSĠTESĠ
SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ
MAYIS-2010
T.C.
SAKARYA ÜNĠVERSĠTESĠ
SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ
Bu tez 11/05/2010 tarihinde aĢağıdaki jüri tarafından oybirliği ile kabul edilmiĢtir.
Yrd. Doç. Dr. M. Emin ERTAN Doç. Dr. B.Ali KAYA Doç. Dr. Engin YILMAZ
11.05.2010
ĠÇĠNDEKĠLER
GĠRĠġ ............................................................................................................................... 1
BÖLÜM 1: 19. ASRIN GENEL DURUMU .................................................................. 6
1.1. 19. Asrın Genel Durumu ........................................................................................ 6
1.2. 19. Asrın Edebi Özelliği ......................................................................................... 7
1.3. Divan ġiiri .............................................................................................................. 8
1.4. Tasavvufi Türk Edebiyatı ..................................................................................... 12
1.5. Tanzimat Edebiyatı .............................................................................................. 13
1.6. Halk Edebiyatı ...................................................................................................... 14
i
KISALTMALAR LĠSTESĠ
T. : Türkçe
A. : Arapça
F. : Farsça
tas. : Tasavvuf
Ktp. : Kütüphane
c. : Cilt
Haz. : Hazırlayan
h. : Hicri
Hz. : Hazreti
m. : Miladi
s. : Sayfa
Yay. : Yayınevi
yy. : Yüzyıl
ii
TRANSKRĠPSĠYON TABLOSU
iii
SAÜ, Sosyal Bilimler Enstitüsü Yüksek Lisans Tez Özeti
Tezin Başlığı: Râci Türâbî Veliyyüddîn Efendi Divanı Tanıtım ve Transkripsiyonlu Metin
Tezin Yazarı: M. Fatih DİNDAR Danışman: Yrd. Doç. Dr. Mehmet Emin ERTAN
Çalışmamızda Milli kütüphane yazma eserler bölümü 236 numaraya kayıtlı yazma
nüshayı esas aldık. (Başka bir nüsha kaydına rastlamadık.)
iv
Sakarya University Insitute of Social Scieneces Abstract of Master’s Thesis
Title of the Thesis: Râci Türâbî Veliyyüddîn Efendi and His Divan, analysis-text
Author: M . Fatih DİNDAR Supervisor: Assist. Prof. Dr. Mehmet Emin ERTAN
.
Old Turkish Literature has developed by the works of art produced during centuries and has
reached today. These works are the culturel treasure which reflects our learning of history,
the social and cultural development and pocess of the structure of emotion and thought, and
many elements related to our past. Making clear of the arts belong to the old period by
reading and bringing to light has vital importance for our history, culture and so for our
literature world.
And the purpose of our study is reveling the general information related to the art of Divan
of Râci Veliyyüddin, by having a translation of it, and providing a text related to our
literature to reach today. We started our work by making the transcripted translation of the
aforementioned art. And thus we made the art understandable for whom do not know the
Ottoman Alphabet. And then, we tried to introduce the general aspects of the poems in the
art. We prepared a dictionary to understand the art.
In our study we made use of the edition registered as 236 in the written work part of Milli
Library.
v
GĠRĠġ
Tezin Konusu
Batı edebiyatında kullanılan nazım ve nesir Ģekilleri, edebiyatımıza 19. yy. da girmiĢ,
Ģekil özellikleri ve ele alınan konular, anlatım tarzları bizim edebi ürünlerimize yer yer
yansımıĢtır. Bu değiĢim edebiyat tarihimizde: “Batı Tesirinde GeliĢen Türk Edebiyatı”
olarak yer almıĢtır.
Türk Edebiyatı bir yandan bu yeni etkileĢimle değiĢme sürecine girmekte, bir yandan da
Klasik edebiyatımız tarzında eserler verilmeye devam edilmektedir. Önceki yy.lardaki
gibi baĢarılı olmasa da Divan Ģiiri, Halk Ģiiri, Tekke Ģiiri tarzındaki eserlerle değiĢmeğe
ve yenileĢmeğe çalıĢan edebiyatın yanında Eski Edebiyatımız da yoluna devam etmiĢtir.
Biz, Yüksek Lisans tezimizde fıkıh, tasavvuf, ilm-i hâl kitaplarından hareketle yazılmıĢ
ehl-i sünnet yolunu anlatan, sanat gayesi ve ciheti de bulunmayan “Râci Türabi
Veliyyüddin Divanı” olarak adlandırılan bir eser üzerinde çalıĢma yaptık. ÇalıĢmamız
divanının transkripsiyonlu metni ve divanın tanıtımını kapsamaktadır. Osmanlı Alfabesi
ile yazılı olan eserin Transkripsiyon Alfabesi ile çevirisini yaptık. Böylelikle günümüz
harfleriyle okunur duruma getirdik. Metinde Arapça ve Farsça sözcüklerin yer
almasından dolayı daha rahat anlaĢılmasını sağlamak için metinde geçen seçme
kelimelerden oluĢan sözlük hazırladık.
Tezin Önemi
Yaptığımız bu çalıĢmanın önemi öncelikle bilim dünyasına yeni bir eserin kazandırılmıĢ
olmasıdır. Ġlk defa Latin harflerine aktarılan ve gün ıĢığına çıkarılan bu eserin özelde
eski Türk edebiyatı alanındaki çalıĢmalara, katkıda bulunacak olması önemini de ortaya
koymaktadır.
1
19. yy. Osmanlıda değiĢim ve yenileĢme hareketlerinin yoğun bir Ģekilde yaĢandığı bir
dönemdir. Osmanlı halkı bu değiĢim sürecinde sahip oldukları milli ve manevi değerle;
yeni tanımaya baĢladığı Batılı değerler arasında kalmıĢtır. Bizler üzerinde çalıĢma
yaptığımız Râci Divanında, o dönemin sosyal yapısı hakkında bilgilere sahip oluyoruz.
Bu açıdan Divan, Tarih ve özellikle Sosyoloji alanında çalıĢma yapan araĢtırmacılara
faydalı olacaktır.
Tezin Metodu
2
Ġarib oldı ġerî¡at
3
Müslimān olanı iderler ta«fîf
Bu asırda sosyal hayatta görülen bozulma ilmî hayatta da kendini göstermiĢtir. Ġslam
âlimleri ilimleriyle amel etmez olmuĢtur. Âlimler geçim derdine düĢmüĢtür. Müftüler
tarafından verilen fetvalara uyulmaz olunmuĢtur. Medreselerde ilme talep azalmıĢtır.
Talebeler ilim ile uğraĢmak yerine faydası olmayan boĢ Ģeylerle uğraĢmaya baĢlamıĢtır.
4
Mos…of‟ı rüsvāy hem bed-nām et
5
BÖLÜM 1: 19. ASRIN GENEL DURUMU
19. asır Osmanlı Ġmparatorluğu‟nun her bakımdan değiĢim içinde olduğu bir dönemdir.
Askeri alanda alınan yenilgiler, siyasi alanda da yabancı devletlere ve azınlıklara
tavizler verilmesine neden olmuĢ; bu tavizler sosyal yaĢamda da değiĢikliklere yol
açmıĢtır.
19. yy‟ a gelindiğinde ise yenileĢme ve ıslahat hareketleri artık cemiyet hayatının bütün
alanlarında görülmektedir. “19. asırda fikrin tekâmülü, Ģüphesiz hadiselerin yardımı ile
daha çabuk olur ve yenilik hayatın her safhasına Ģamil geniĢ bir mana ve mahiyet alır.”
(Tanpınar ,1997:64).
Fransız Ġhtilali ile ortaya çıkıp yaygınlaĢan milliyetçilik, hürriyetçilik gibi kavramlar;
Osmanlı Ġmparatorluğu sınırlarında refah ve huzur içinde yaĢayan azınlık halka yabancı
6
devletler tarafından aĢılanarak, bu halkların isyanına, bağımsızlık için mücadele
giriĢimlerine neden olmuĢtur. Dönemin idarecilerinin eskisi gibi kuvvetli olmaması,
yenileĢen dünya medeniyeti karĢısında askeri vb. teçhizatımızın yeterli olmaması, dünya
devletlerinin çevirdiği entrikalar, azınlık hareketleri gibi pek çok sebebin bir araya
gelmesiyle Osmanlı Ġmparatorluğu yavaĢ yavaĢ eski gücünü kaybetmiĢ ve hatta 20.
yüzyılda artık bağımsızlığını koruyabilmek için savaĢmak zorunda kalmıĢtır.
19. yüzyılda her alanda yapılan yeniliklerle edebiyat dünyasında da pek çok değiĢim
yaĢandı. Batı tesiri edebi eserlerde de kendini gösterdi ve daha önceleri edebi yaĢamın
temelini oluĢturan Divan Edebiyatı hükmünü kaybetmeye baĢladı. Eğitim için batı
ülkelerine giden temsilciler tür ve içerik olarak, Ģekil olarak daha önce bizde
görülmeyen yeni eserler ortaya koymaya baĢladılar. Böylelikle Divan Ģiirine olan ilgi de
azalmaya baĢladı.
Bu dönemde yeni tanınan ve eser verilmeye baĢlanan diğer bir tür de tiyatro idi. Bizdeki
mesnevi türünden biraz daha farklı olarak karĢılıklı konuĢma esasına dayanan tiyatro
7
türündeki eserlerde de sosyal ve siyasi içerikli konular ele alınarak, toplumda ve idarede
görülen yanlıĢlar bu yolla dile getirilmeye çalıĢılıyordu. Bizdeki Ortaoyunu, Meddah,
Karagöz oyunları genellikle taklit ve güldürü amaçlı oynanırken, yeni dönem tiyatro
eserleri düĢündürme ve eğitme amaçlıydı.
Yine düzyazı tekniğiyle yazılan hikâye ve roman türleri de 19. yüzyılda edebiyatımıza
giren ve geliĢen türlerdendir. Olay, kahramanlar, yer ve zaman unsurlarına dayanarak
tasarlanan bu türler ilk baĢlarda sosyal içerikli konularıyla yine halkı bilinçlendirmek,
töreye dayalı bazı yanlıĢları düzeltmek amacıyla Ģekillendi.
Yedi yüz yıllık bir tarihi olan divan edebiyatı, yaĢanan yenilik ve değiĢim çabalarının,
devrin edebiyatına da yansımasıyla birlikte sessiz kalmamıĢ ve bu Ģartlara teslim
olmamak için yoğun bir gayret göstermiĢtir, tabir yerindeyse kanının son damlasına
kadar savaĢmıĢtır. Ancak bütün bu gayretlere rağmen eski canlılığını ve Ģiir zevkini
yakalayamayan eski edebiyat verdiği hayat mücadelesini kaybedecektir.
8
“ġiire yeni bir nefes ve soluk kazandıran ġeyh Galib‟den sonra klasik edebiyatın
adet beslendiği kaynaklar kurumuĢ, Ģairler eski ustaları tekrarlamaktan ileriye
gidememiĢ, orijinallik gösterme hevesiyle yapmacıklık, yavanlık hatta bayağılığa
düĢülmüĢtür. Hatta Tanzimat‟la birlikte Fransız edebiyatının tesirinde oluĢmaya
baĢlayan yeni edebiyatın karĢısında gittikçe gücünü kaybeden eski edebiyat, kendi
geleneği içerisinde dahi değerini koruyamaz hale gelmiĢtir” (ġentürk, Kartal 2004:
467).
19. yüzyıl, Osmanlı Türklerinin her alanda batı kültüründen etkilendikleri bir dönemdir.
Bu etkileĢim, önceki yüzyılda daha çok teknik konularla sınırlıyken, bu yüzyıldan
itibaren hayatın bütün yönlerinde kendini hissettirmeye baĢlamıĢtır. Sosyal ve kültürel
alandaki değiĢim ve çözülmenin yeni bir edebiyat anlayıĢı oluĢturması, 19. yy‟ın ikinci
yarısında mümkün olmuĢtur. Çünkü siyasi ve kültürel değiĢimin edebiyata yansıması
uzun bir sürece ihtiyaç duymaktadır. Yedi yüz yıllık bir geçmiĢi olan Divan edebiyatı da
bir değiĢim sürecine girmekle beraber, özellikle yüzyılın ilk yarısında geçen yüzyılın bir
devamı niteliğindedir. Bilhassa Ģiirde, muhteva dıĢında eski ile yeni arasında büyük bir
fark yoktu. Dil, vezin ve nazım Ģekilleri büyük ölçüde aynı idi. Zaten yeni edebiyatın
önde gelen isimleri, eskiyi öğrenerek yetiĢmiĢler, hatta o anlayıĢta eserler vermiĢlerdi.
Bununla birlikte devlet idaresinden toplum hayatına kadar her alanda görülen eski-yeni
ikiliği edebiyatta da kendini göstermiĢtir (İsmail Ünver: 100).
Ahmet Hamdi Tanpınar, 19.Asır Türk Edebiyatı Tarihi‟nde bu asır Divan Ģiiri ile ilgili
“On dokuzuncu asrın ilk yarısında Türk Ģiirinin manzarası bir bakıma geçen
asırlardan pek farklı değildir. Nedim‟den sonra arazı iyiden iyiye görülen,
fakat baĢlangıcı daha evvelce çıkan bir zevk bozulması ve dağılıĢı, ilhamın
umumiyetle küçük kelime ve ifade oyunlarına dayanan buluĢlardan öteye
geçmemesinden gelen bir yoksulluk, mesnevilerde Nabi‟den beri çalıĢan
fakat bir türlü sırrı bulamayan bir yerli icat arzusu, daha ziyade nesre ait
hususiyetlerin artması, bu yayım asrın Ģiirinin de esas vasıflarıdır. Hamlesini
yöneltecek, dağınık tecrübelerine düzen verecek ana fikirden mahrum
olduğu için bayağılıktan öteye geçemeyen bir realizm ve yerlilik zevki, daha
ziyade değerlerin zayıflamasından gelen bir sensualite teshiri, söyleyecek
hiçbir Ģeyi olmayan insanların vakit geçirmek için konuĢmasını andıran
yarenlik edası ilk göze çarpan Ģeylerdir. Ne halk ifadesine ve diline karsı
gittikçe artan ilgi, ne nazirecilik dolayısıyla sık sık eserlerine dönülen eski
sairlerin tasvirleri ne de geçen asrın sonunda, yani Galib‟in musammatlarla
yapmaya çalıĢtığı geniĢ nefesli ve hızını arttıran Mevlevi ve tasavvufi ilham
bu çözülmüĢlük manzarasını değiĢtiremez. Sanki bütün pınarlar kurumuĢ ve
insan çırıl çıplaktır.Ve sanki aruz vezninin bizzat kendisi ortada
dolaĢıyor,halk ağzından ve hayattan topladığı ifadeler üzerine tek basına
9
küçük, manasız oyunları oynuyordu. Tekrar edelim ki; bu hamlesiz
sensualizme, bu yerlilik merakı, bu halk azgından alınmıĢ kelime veya ifade
üzerinde ısrarla duruĢ ve onun etrafında küçük buluĢlarla oyun Ģiirimizde
öteden beri mevcuttu”.(TANPINAR, 1997:77).
18. yy‟da Nedim‟le zarif bir söyleyiĢe ulaĢan „„mahalli tarz‟‟ etkisini bu yüzyılda da
devam ettirmiĢtir. Fakat, halk söyleyiĢini Ģiire sokmadaki ölçüsüzlük, Ģiirlerde duygu
derinliği, zarâfet ve hayal geniĢliğinin kaybolmasına neden olmuĢtur. Bu yüzyılda
kudretli Ģairlerin çıkmaması da Ģiirde gerilemenin önemli bir nedeni olarak
görülmektedir.
Din ve tasavvuf da bu dönemde Ģairlerin beslendiği bir kaynak olma özelliğini devam
ettirmiĢtir. ÇeĢitli tarikatlara mensup Ģairlerin fazlalığına paralel olarak dini-tasavvufi
Ģiirlerin sayısında da artma olmuĢtur. Tasavvufla ilgisi olmayan Ģairler bile Ģiirlerinde
çeĢni kabilinden tasavvufi telmih ve mecazlardan yararlanmıĢlardır. Ancak önceki
yüzyıldaki Ģairler seviyesine ulaĢılamamıĢtır. Bu yüzyılda „„sebk-i hindi‟‟ görüĢünün
geçen yüzyıla göre rağbetten düĢtüğü görülmektedir. Bu üslubu tercih eden Ģairler
birkaç kiĢiyle sınırlı kalmıĢtır (Ġsmail Ünver: 100).
10
vezinleri vardı; asırlarca islenmiĢ,zarif ve her Ģeyi kolay söyleyen bir lisanı
vardı ve nazım Ģekilleri asırlarca hep onlarla söylene söylene,adeta
türküleĢmiĢ; birer musiki kalıbı güzelliği almıĢtı.” (BANARLI, 2000:840).
19.yy‟da, aynı kültür ve anlayıĢa sahip edebiyatçıların bir araya gelerek oluĢturdukları
Encümen-i ġu‟arâ olarak anılan bir edebi topluluk oluĢtu. Bu toplulukta Ģu Ģâirler
bulunuyordu: Leskofçalı Galip, Hersekli Arif Hikmet, Osman ġems Efendi, Hâlet Bey,
Koniçeli Kâzım PaĢa, Hoca Nâ‟ilî Efendi, Recâîzâde Mehmed Celâl, YeniĢehirli Avnî,
EĢref PaĢa, Üsküdarlı Hakkı Bey. Nâmık Kemâl ve Ziya PaĢa daha sonra topluluğa
iĢtirak etmiĢlerdir. Encümen-i ġu‟arâ‟yı oluĢturan bu Ģairler 17. yy‟ın büyük Ģairlerini
örnek alarak Divan Ģiirine yeniden eski canlılığını getirmeye çalıĢtılar. 1861 yılında
kurulup bir yıl süreyle toplantılarını sürdüren Encümen-i ġu‟arâ üyeleri, haftada bir
günlük mutad sohbetlerle Ģiir ve edebiyat konularını tartıĢmaktaydılar. Bu
topluluktakilerin çoğu, eski kültürü ve edebi zevki iyi bilen güçlü Ģairlerdi.
Kasidelerinde genellikle Nef‟i‟yi, gazellerinde ise Nâ‟ili ve Fehîm‟i örnek alıyorlardı
(Ġsmail Ünver: 101). Bununla birlikte aralarında Klasik Ģiiri bazı yönleriyle eleĢtirenler,
eski Ģiire „„nev-zemin‟‟(yeni) bir yol açmaya çalıĢanlar, hece veznini, halk Ģiiri tarzını
ve sade Türkçe‟yi benimseyenler, yeni konular arayanlar hatta Fransızca kelimeleri
kullananlar bile vardı. Bundan dolayı Encümen-i ġu‟arâ‟nın, kendilerinden sonraki
nesli, onların edebi görüĢlerini bir ölçüde etkiledikleri söylenebilir (ġentürk ve
Kartal:468).
Bu dönemde Divan Ģiiri, büyük bir usta yetiĢtirememesine karĢılık dil sadeliği ve aruz
tekniği bakımından geliĢme göstermiĢtir. Kelime ve kafiyeler daha alıĢılır ve
yadırganmaz bir kıvama eriĢmiĢtir. Eski nazım Ģekilleri kullanılmaya devam edilmekle
birlikte, özellikle mesnevi yazımında belirgin bir azalma görülmüĢtür. Buna mukabil
özellikle bentlerden kurulmuĢ terci-i bend, terkib-i bend, Ģarkı ve kıt‟a Ģekillerinde
artma görülmüĢtür (Banarlı: 830).
19.yy.da, çok sayıda Divan Ģairi mevcuttur. Ġbnül-Emin‟de bin beĢ yüz kadar Ģairden
bahsedilmesi, Ģiirle uğraĢanların çokluğunu göstermektedir. Bu dönemde matbaanın
yoğun olarak hayata girmesiyle birçok divan da basılmıĢtır. Ayrıca yeni görüĢlere
paralel olarak özellikle hanım Ģairlerin sayısında büyük artıĢ olmuĢtur. Bu dönemde
yirminin üzerinde hanım Ģair yetiĢmiĢtir. Leylâ Hanım, ġeref Hanım ve Âdile Sultan
hemen akla gelen hanım Ģairlerdir.
11
19. asrın önemli Divan Ģairleri arasında Enderunlu Vasıf, Keçeci-zade Ġzzet Molla,
ġeyhülislam Ârif Hikmet, Leskofçalı Gâlib, YeniĢehirli Avnî, Hersekli Ârif Hikmet,
Aynî, Osman Nevres ve Leylâ Hanım‟ı sayabiliriz.
Tekke Edebiyatı dediğimiz edebiyatın temelinde din ve tasavvuf vardır. Halk Edebiyatı
ve Divan Edebiyatı‟nın ortak tesiriyle Ģekillenen bu edebiyat, halkın duyuĢ ve
düĢünüĢünü bazen milli Ģiir unsurlarıyla bazen de divan Ģiirinin kalıplarıyla vererek bir
köprü vazifesi görmüĢtür.
19. asra gelindiğindeyse diğer edebiyat tarzlarında olduğu gibi Tasavvufi Edebiyat‟ta da
durgunluk baĢlamıĢtır. Bu asırda Tekke ġiiri‟nde de öncekilerden farklı bir yaklaĢım
maalesef olmamıĢtır. ġairler eskilerden duyup, öğrendiklerini yine benzer ifadelerle
söylemiĢlerdir. Kuddusi, Mihrabi, Vasfi-i Melami, Ayni Baba gibi isimler tekke Ģiiri
geleneğini sürdürmüĢlerdir. Genellikle nefesler yazılarak eskiden beri süregelen
tarzlarını devam ettirmiĢlerdir.
Ancak dediğimiz gibi bu ürünler eski dönemlerdeki gibi etkileyici, coĢturucu niteliğe
ulaĢamamıĢtır. YenileĢen edebiyata duyulan ilginin artması, eski tarzda edebi anlayıĢtan
uzaklaĢılması eski dönemlerin eğitim ve sohbetinin değiĢmesi ve belki de söylenecek
söz bulunamaması eski edebiyat tarzına giren üslupların hepsinde olumsuz anlamda
etkili olmuĢtur.
12
1.5. Tanzimat Edebiyatı
Tanzimat Edebiyatı, bir kültür ve siyasi hareketin sonucu olarak ortaya çıkmıĢ bir edebi
akımdır. 3 Kasım 1839′da ReĢit PaĢa tarafından ilan edilen ve Gülhane Hattı Hümayunu
da denilen yenileĢme beratının yürürlüğe konmuĢ olmasından doğmuĢtur. Bu olay daha
sonraları Tanzimat Fermanı olarak adlandırılacak, gerek siyasi alanda gerek edebi ve
gerekse toplumsal hayatta batıya yönelmenin resmi bir belgesi sayılacaktır. Edebiyat
Tarihçilerimizde 1839 yılını Tanzimat edebiyatının baĢlangıcı olarak kabul
edeceklerdir.
13
1.6. Halk Edebiyatı
Bu dönemde eserleriyle adından söz ettiren saz Ģairlerimiz ise Sururi, Bayburtlu Zihni,
Erzurumlu Emrah, AĢık Dertli, Dadaloğlu, Kayserili Seyrani, Tokatlı Nuri, Ruhsati,
Ispartalı AĢık Seyrani, gibi isimlerdir. Bu Ģairlerimiz saf Türkçe‟yi eserlerinde baĢarılı
bir Ģekilde kullanmıĢlardır. Dönemin savaĢlarla dolu çalkantılı bir zaman olmasından
dolayı, savaĢların ve o dönem olaylarının anlatıldığı destan ve hikâyeler çok
görülmektedir.
Halk Edebiyatı içinde anılan Meddah, Orta Oyunu, Karagöz gibi tiyatro tarzındaki
eserler de bu dönemde görülmektedir. BaĢta Ġstanbul olmak üzere diğer illerde de
oynanan ve seyredilen bu oyunlar, zaten geleneksel olarak tarihimizde vardır. Ancak bu
dönemde daha fazla yayılmaya ve oynanmaya baĢlamıĢtır. Oyunlarda ülkede yaĢayan
azınlıkların taklitlerine yer verilerek, bu durum mizah unsuru olarak kullanılmıĢtır.
Kelime oyunlarıyla, halk arasında yaĢanan, görülen olayların oyuna yansıtılmasıyla
halkın eğlenmesi sağlanmıĢtır.
14
BÖLÜM 2: RÂCĠ TÜRÂBĠ VELĠYYÜDDĠN EFENDĠ HAYATI VE
EDEBÎ KĠġĠLĠĞĠ
Râci Efendi, evlenmiĢ ve 1265 (1848) yılında Hanife, 1267 (1850) yılında Emine; dört
yaĢında vefat etmiĢ, 1272 (1855) yılında da Ahmed Ġrfan isimli çocukları dünyaya
gelmiĢtir.
Râci Efendi mutasavvıf ve âlim bir Ģahsiyettir. NakĢibendi tarikatına mensup olmuĢtur.
Seyyid Murteza adlı Ģeyhe intisap etmiĢtir. Râci Efendi, medrese eğitimi almıĢ ve ilme
büyük önem vermiĢtir.
Râci Efendi, kendi dönemi içerisinde adı duyulmamıĢ, eseri tanınmamıĢ bir Ģairdir. Bu
yüzden de Eski Türk Edebiyatı ile ilgili kaynaklarda da yeterli bilgi bulunmamaktadır.
Râci Türabi ehl-i sünnet yoluna sımsıkı sarılmıĢ mutasavvıf ve âlim bir Ģairdir.
Tezkirelerde adından bahsedilmeyiĢi onun ikinci sınıf bir Ģair olduğunu gösterir. Divanı
için manzum bir nasihat kitabı diyebiliriz.
Mutasavvıf Ģairler Ģiirlerinde genellikle sade bir dil kullanmıĢlardır. Râci Efendi de
Ģiirlerinde sade bir dil kullanmıĢ, mecazlı söyleyiĢlere yer vermemiĢtir. Divanında
orijinal ifade ve söyleyiĢlere rastlanmaz. Mutasavvıf bir Ģair olan Râci Efendi,
Ģiirlerinde en çok din ve tasavvufla ilgili konulara ve kelimelere yer vermiĢtir. Arapça
ve Farsça tamlamaları sıkça kullanmıĢtır.
15
Râci, edebiyatı bir araç olarak kullanmıĢtır. Fikir ve inançlarını telkin etme gayesiyle
Ģiir yazmıĢtır. Ġlk önce mutasavvıf sonra Ģairdir. Asıl amacı ehl-i sünnet akidesi yolunda
insanları irĢad etmektir. Tasavvufi görüĢlerini açıklarken Ģeriat çizgisi dıĢına
çıkmamıĢtır. Vahdet-i vücud gibi halkın anlamakta zorluk çekeceği konuları iĢlemek
yerine namaz, hac, zekat, sünnete bağlı kalmak gibi Ġslam‟ın temel konularına
değinmiĢtir. ġiirlerinde yol gösterici, nasihat eden, kürsüden halka hitap eden bir hoca
havası hâkimdir.
Râci Efendi‟nin Ģiirlerinin büyük kısmı aruz vezni ile yazılmıĢtır. Bu da Ģairimizin
eğitimli bir kiĢi olduğunu gösterir. Çünkü aruz vezni Ģiirde uygulanması oldukça zor, dil
ve imlâ özelliklerini bilmek gerektiren bir özelliktir. Hecelerin belli kalıplara göre
düzenlenmesi epey bilgi ve birikim gerektirir.
16
»ôĢ dimiĢdir “Müt ve lā teýlub me¡îĢen min le™îm”
Mutasavvıf Ģairlerde görülen özelliklerden biri de tamamen Arapça, Farsça Ģiir yazmıĢ
olmalarıdır. Râci Efendi de Arapça, Ģiirler yazmıĢtır. Divanında tamamı Arapça iki tane
Ģiir vardır.
17
¢ad eĢe√a men ye…tedî
Bi-hedyi-himā yehtedî
◊aseneynü‟l-A√seneyn (221/7)
Râci Efendi‟nin, kendine has bir üslubu ve ifade tarzı göze çarpmaz. Onda tek bir konu
vardır. O da ehl-i sünnet ve‟l cemaat yolu üzere insanları irĢad etmektir. Birçok
manzumelerinde ifadeleri tekrar niteliğindedir. Bu da vermek istediği mesajı pekiĢtirici
bir rol üstlenmektedir.
1- Ehl-i sünnet yoluna sımsıkı sarılıp, Ģeriat üzere dosdoğru bir hayat yaĢamak.
18
BÖLÜM 3: METĠN
Müstensih:-
Cildi: Sırt ve kenarları meĢin, ebru kâğıt kaplı eski cilt içindedir.
Hattı: Nesih
19
3.2. Metnin Transkripsiyon ve Ġmlasında Ġzlenen Yol
2. ÇalıĢtığımız eserin 19. yy‟a ait olması bakımından, bu dönemdeki metin neĢirlerinde
günümüz imlasına yakın bir imla anlayıĢı benimsenmiĢtir. Bu çerçevede kliĢe imladaki
yuvarlak vokallerin yazıda devam etmesine karĢılık düz vokalleri tercih etmek uygun
görülmüĢtür.
5. “ aĢk-ıĢk, ayĢ-ıyĢ ” gibi iki türlü de okunması mümkün olan kelimelerde harekeli
metinler dikkate alınarak “ aĢk, ayĢ” Ģeklinde yazılmıĢtır.
7. Bazı kelime kökleri ile edat ve eklerdeki ünlülerin kliĢeleĢmiĢ Ģekilleri (berü, denlü,
içün, gice, kapu, ); bazı örneklerde ise günümüzdeki Ģekilleri tercih edilmiĢtir: demek,
degil, edip, verir, verip.
9. Metinde yer alan ayetlerden yapılan iktibaslar, hadisler ve darb-ı meseller tırnak
içinde gösterilmiĢtir.
10. Farsça kelimelerdeki vâv-ı ma‛dûdelerin vavı “hˇâce” Ģeklinde gösterilmiĢtir. vâv-ı
ma‛dûde kullanılmayan kelimeler metinde yazıldığı gibi okunmuĢtur. (hâce )
Râci Divanı, nazım Ģekilleri açısından çok fazla çeĢitlilik göstermediği gibi, kullanılan
vezinlerde de bir zenginlik göremeyiz. Ayrıca vezin kusurları çok fazla imale ve zihaf
kullanmıĢtır. ġiirlerde kullanılan vezinleri Ģu Ģekilde vermek uygun olacaktır:
20
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün: 1-2-4-7-10-16-18-24-31-35-39-43-45-46-47-48-
51-55-56-57-58-61-73-74-77-85-86-104- 105-106-108-112-113-120-121-124-126-127-
128-129-130-132-133-134-135137-138-140-144-146-149-150-151-152-153-156-157-
161-163-167-168-169-172-174-179-180-182-183-185-186-188-189-196-197-198-201-
202-206-207-210-211-212-213-215-216-230-236-237-254-259-264-265-271
Müstef¡ilün Müstef¡ilün: 6
8’LĠ HECE:26-34-78-83-84-192-193-194-204-209-235-241-247-249-250-261-262-
268-
16’LI HECE:267
21
Nazım ġekilleri:
MURABBA: 5-6-8-9-10-13-14-15-17-19-20-29-30-32-33-35-36-42-45-46-47-48-49-
50-51-52-57-61-62-63-64-65-66-70-77-81-82-85-87-89-96-99-105-110-113-114-121-
122-123-127-128-129-131-133-134-136-137-138-141-142-143-144-145-151-152-153-
156-157-161-177-178-182-183-195-202-224-229-232-237-265
GAZEL: 1-2-7-16-18-21-22-23-24-25-31-37-38-39-40-41-43-55-58-59-60-71-72-73-
74-94-95-97-98-100-101-103-104-106-107-108-109-112-115-116-117-118-119-120-
124-124-125-130-132-135-139-140-146-148-149-150-163-164-165-166-167-168-169-
171-172-173-174-176-179-180-181-185-186-188-189-191-196-197-198-199-200-201-
203-206-207-208-211-212-213-215-216-220-227-228-230-231-233-236-238-239-243-
244-245-252-254-258-259-264-269-270
MUHAMMES: 126-3-4-144-159-210-225-271
22
3.4. Transkripsiyonlu Metin
◊ARFÜ‟L-ELĠF
BĠSMĠLLĀHĠRRA◊MĀNĠRRA◊ÎM
1
23
9 Ġāfil olma ≠eb√-i √ayvānātda “Bismillāhi” de
Pāk-i taýhµr eyleyip e≠kā eder ism-i »udā
2
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
24
8 Rāh-ı ◊a……’da Rūm’ı A¡rāb’ı birāz seyrān edip
Cānımız yolunda …urbān eyledi √amd ü &enā
3
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
25
Seyyidü‟l-kevneyni A√med Mu§ýafā
4
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
26
Rāżı olsun cümlesinden anlarıñ Bārµ »udā
5
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
1 Yā Resūla’llāhi yā »ayra’l-verā
¢ıl şefā¡at derdime eyle devā
Yā ◊abµba‟llāhi yā Bedra‟d-dücā
¢ıl Ģefā¡at yā Mu√ammed Mu§ýafā
27
6 Seni sevdim ya’bni ¡Amm-i Mu§ýafā
İsmi ◊aydir ma¡den-i cūd u se«ā
Bu Veliyyü’d-dµn-i mücrim ¡ā§iyā
¢ıl şefā¡at yā ¡Aliyye’l-Murteżā
6
VELEHŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Müstef¡ilün Müstef¡ilün
1 Bedri’d-dücā Şemsi’≦-≦u√ā
Sulýān-ı kevneyn Mu§ýafā
»ayrı’l-verā Nūrı’l-Hüdā
Sulýān-ı kevneyn Mu§ýafā
28
5 Eyle şefā¡at bu Veliyyü’d-dµn’e
Ey Nūr-ı Celµ
Cümle cihānıñ ef≦āli
Sulýān-ı kevneyn Mu§ýafā
7
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
29
8 Ne √addim var va§f edem ben seni ey mu√terem
Terābµ’ye …ıl kerem yā Mu√ammed Mu§ýafā
8
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Fe¡ūlün
30
Olaydı ma√v §usuzlu… ¡a≠ābı
~aġ elimden verirlerse kitābı
Baña ýūbā feýūbā &ümme ýūbā
9
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
*
Açıp (Mu§a√√i√)
31
Menzile erişmez yolda …alır
¡Āşı… āh etdikce ço… menzil alır
Sen de āh et yolda …alma zāhidā
32
Kendiñe söyle uyuma aç gözü
Baġlayıp el bāb-ı ◊a……‟a ýut yüzü
Dā™imā de Rabbe-nā yā Rabbe-nā
10
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
33
ġükr edem yā Rabbi saña ¡āfiyet eyle kerem
Dert seniñ dermān seniñ yā Rabbi i√sān et şifā
11
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
8’Lİ HECE VEZNİ
34
◊abµb-i Ekrem √ürmeti
Derdimize eyle devā
“Min külli dā™in ¡āfi-nā
Yā Rabbe-nā yā Rabbe-nā”
35
◊uccet-i burhān √ürmeti
Derdimize eyle devā
“Min külli dā™in ¡āfi-nā
Yā Rabbe-nā yā Rabbe-nā”
8 ¡Ālimleriñ √ürmetine
¡Âmilleriñ √ürmetine
Kāmilleriñ √ürmetine
Derdimize eyle devā
36
A√bāb-ı eslem √ürmeti
Derdimize eyle devā
“Min külli dā™in ¡āfi-nā
Yā Rabbe-nā yā Rabbe-nā”
12
14’LÜ HECE VEZNİ
37
6 MürĢid yüzü görmeden …apusında ýurmadan
Sen bu varlıġıña mı aldanırsın ¡acebā
7 ~ūfilik elde ¡a§ā kibr ü bu«ul olmasa
¡Ucbile riyāña mı aldanırsın ¡acebā
◊ARFÜ‟L-BĀ™
13
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
38
Bilmezem nice olur √ālim benim
Kāmil mürĢide olmadım münµb
5 Yola girdim yalñız bi-lā refµ…
Beni ġārât etti …aýýā¡ ýarµ…
Gitdi vüs¡at geldi ¡usret √āl ≦ay…
Çāresiz …aldım benim göñlüm ke™µb
14
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
39
Gün-be-gün oldu perµĢān ne ¡aceb
40
Nice bir dôstla düşmân ne ¡aceb
15
VELEHÛ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
41
2 Kendi ¡aybıñı gözüñ görmez mi
Def¡ine yo«sa eliñ ermez mi
Nu§√ u pend saña nef¡ vermez mi
Zâhidâ sen de ne bu kibr u ¡ucub
42
8 Geç fu≥ûllu…dan Veliyyü‟d-dµn‟i sen
Olma sen zâhid gibi «âýır yı…an
◊â§ıl olduñ sâde bir …aýre §udan
Zâhidâ sen de ne bu kibr u ¡ucub
16
VE LE-HÛ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fā¡ilün
17
VE LE-HÛ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
43
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
44
Sa¡y edip ¡ilm ü ¡amel eyle ýaleb
45
8 Mekke‟den Medµne‟den açıldı Ģar…a πarba dµn
Yine a§lına rucū¡ etti ma…āmına gidip
9 Ehl-i ◊a…… @ulmetde …aldı oldu Ģen ehl-i fesād
Oldu beg …oyun çobānı zādeler oldu ke™µb
19
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Fe¡ūlün
46
Yı…ılsa bir da«µ elbet yapılmaz
◊a……‟ıñ …atında kim ma…būl bilinmez
~a…ın yı…ma göñül göñül göñül yab
4 Biri biriyle …ardāĢ ehl-i µmān
~a…ın …ardāĢıñ ile olma düĢmān
Girip derde §oñunda olma piĢmān (s. 12)
~a…ın yı…ma göñül göñül göñül yab
20
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
47
Olagör ¡aş…ıñ gülüne ¡andelµb
21
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
48
6 O…uyup mekteb-i ¡irfānda bir üstā≠-ı kāmilden
Beni de luýfuñ ile ehl-i ¡irfān eyle yā Rabb
7 ¢uru ýopra… gibi çöllerde …aldım hµç tımārım yo…
‰aş aġaç gibi cānsız …almışım cān eyle yā Rabb
22
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
49
5 Seniñ der-gāhıña benim du¡ā etmege yüzüm yo…
Velākin dediñ “Ud¡ūnµ” āsān eyle yā Rabb
23
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
24
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
50
2 Ey göñüller derdiniñ dermānı Mu«tār-ı mücāb
¢ıl Ģefā¡at yā ġefµ¡a‟l-mü≠nibµn yevmü‟l-√isāb
3 Vu§lat-ı ◊a……‟a sen olduñ vāsıýa ey nūr-ı ◊a……
Fażl-ı Ģefā¡atden etme bu fa…µri de ıra…
◊ARFÜ‟T-TĀ™
25
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Fe¡ūlün
51
BeĢār eyledi §â√ib-i risâlet
*
se¡ādet (mu§a√√i√)
52
13 Bulanlar anda buldu çoġ azı
Nemāzdır ehl-i Ġslām‟a ¡alāmet
**
a¡lā (mu§a√√i√)
53
23 Dil ile …alb ile ≠ikr eyle her dem
◊a… ıle §o√bet eyle bul reşādet
24 Veliyyü’d-dµn-i miskµn ü günāh-kār
Günāha tevbe eyle ◊a……’a yalvar
26
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
8’Lİ HECE
54
Etti ¡adū oldu zebūn
ġirk ehlini ilzām içün
Gösterdi dürlü mu¡cizāt
5 Gecdi risālet ta√tına
Verdi selām ümmetine
Cem¡ oldu bayraġ altına
Heb mü™minµn vü mü™mināt
8 Ol Ra√meten lil-¡ālemµn
Oldu Şefµ¡u’l-mü≠nibµn
Ol §ā√ib-i Şer¡-i mübµn
Verdi cihāna ýayyibāt
55
Nūru ile buldu żıyā
Gitdi cihāndan @ulumāt
27
11’Lİ HECE
56
±āt-ı pākiñ bā…î “Küllü Ģey™in hālik”
“Lā ◊avle ve-lā …uvvete illā bik”
Ver bize yā Rabb §ı√√at u ¡āfiyet
3 Seniñ i≠niñ ile gözümüz görür
Seniñ emriñ ile …ulaġ eĢidir
AteĢ ya…ar …ar §u yaġmur üĢüdür
Ver bize yā Rabb §ı√√at u ¡āfiyet
57
Yalvarıp …apuñda dermān umarız
Ver bize yā Rabb §ı√√at u ¡āfiyet
28
HÜVE ¡ĀFĠYET
10’LU HECE
1 Nās ile ey dil eyleme «ulýat
Ehl-i cehl ile eyleme ülfet
Ehl-i felā√dan ehl-i necā√dan
Ehl-i §alā√dan eyleme ¡uzlet
58
Söyleyip her dem eyleme za√met
◊āliñi fikr et »āli…‟ı ≠ikr et
Ni¡mete Ģükr et bulagör cennet
Yā Veliyyü‟d-dµn sen √arµ§ olma
Cāh-ı dünyāya eyleme raġbet
29
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Fe¡ūlün
59
5 Şerµ¡atdır ýarµ…atıñ …apusı
‰arµ…atdir √a…µ…atıñ yapusı
»udā‟yı ma¡rifetdürür hepisi (s.17)
Se¡ādetdir se¡ādetdir se¡ādet
60
11 Yetµme mer√amet …ıl ehl-i fa…ra
Tevāżu¡ eyle düşme dām-ı fa«ra
¡İbâdet ef≦ali sirran ve cehran
Se«avetdir se«avetdir se«avet
61
17 Bu vechile bulunur ◊a……‟a vu§ūl
Bu vechile bulunur ◊ażret‟e yol
Bu vechile cilālanırsa göñül
Ne@āfetdir ne@āfetdir ne@āfet
30
62
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Fe¡ūlün
31
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
63
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
64
Kimseye etme tefa««ur olmaya sa¡yiñ ¡abe&
32
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
1 El-ġıyā& el-ġıyā& el-ġıyā&
Yardım et ġāzµlere yā Müsteġā&
Oldu ġālib @ulmet-i a¡dā™-i dµn
Yardım et ġāzµlere yā Müsteġā&
65
Yardım et ġāzµlere yā Müsteġā&
33
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Fe¡ūlün
66
2 Be…ā rāhına etmedim ¡azµmet
Fenā mülkünü @ann etdim ġanµmet
Beden ¡i…lµmine düşdü hezµmet
Hemµn keslān ile oldu mülevve&
34
8’Lİ HECE
67
Ehl-i Mevlā Mevlā ile
Herkes √ālinden eder ba√&
68
Rız…ına eyler …anā¡at
Herkes √ālinden eder ba√&
35
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
2 ¢ula …ul etti bir pūla §atdı beni i√tiyāc (s. 21)
~u gibi her vādµye a…ıtdı beni i√tiyāc
Dürlü dürlü derde dūçār etti beni i√tiyāc
Derdime dermān ararım bulamadım bir ¡ilāc
69
3 Mübte≠el olma… dilerseñ mübte≠ele ac eliñ
Fehm edersin ol zemān nice olur √āliñ seniñ
Bindirir ar…aña yükü ýutulur nuý…u diliñ
Çekemezsin ¡ā…ıbet yāy gibi iki büker beliñ
36
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
70
2 YapıĢagör rız…ıñ sebebine
Başıñı §o…ma fa…µrlı… kūpüne
Açlı…dan öl depine depine
Deme nā-kes ehl-i bu«le …arnım āc
37
VE LEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
71
Gece gündüz §afā gelmez cefāmız dād olur tedrµc
38
VE LEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
72
4 Giyip i√rāmı kendi nefsiñi mevtādan ¡add eyle
Günāh kirinden arın cümleten et ġasli eyle √acc
39
VE LEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
73
4 Rāżıyım senden »udā‟ya «ayr u Ģerr …ażā …ader
Sen Kerµmsin bir ýabµbe etme beni i√tiyāc
40
VE LEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
74
Yumulup bu iki gözüm olur görmez nedem er gec
41
VE LEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
1 Saña yār olmayan yārdan göñül vāz gec göñül vāz gec
Giderme ¡a…lıñı serden göñül vāz gec göñül vāz gec
42
VE LEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
75
¢almadı ýā…at bedende kesb edem
Olmayam nā-merd eline i√tiyāc
◊ARFÜ‟L-◊Ā™
43
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
76
Eyle rız…ıña …anā¡at ye yedir olma şa√µ√
44
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
77
Ziyādelendi derd ü ġam gene sen olmadıñ ı§lā√
45
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
78
Cennetü’l-Me™vā’da nūr yanar cehennemde ataş
Gāh ġam çekmek de lāzım her zemān olmaz fera√
46
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
47
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
79
Seni dürlü dürlü …ahr u ġay…ulara batırır
Fa…r u fā…a §ā√ibi dilde selāmet bitirir (s. 25)
Ehl-i ◊a……‟a ol mu…ārin olasın ehl-i §alā√
48
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
80
Fā™edesi yo… kelāmı söyleyen ¡ālµ degil
Belki ço… söz söylemek kāmilleriñ √āli degil
Ol Ģirµn sözlü velākin bu …adar etme müzā√
81
◊ARFÜ’L-»Ā™
49
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
82
6 »ulýat etme ibn-i dünyā ile sen
İ«tilāý et ehl-i ¡u…bā ile sen
Rāciyā sen bulasın «ul…-ı √asen
Diñle kāmiller sözünü ýut §ımā«
50
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
83
Göz na@ar eylemek ister diñlemek ister …ula«
◊ARFÜ‟D-DĀL
52
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
84
Yā Behā™ü‟d-dµn-i ġāh-ı Na…Ģ-i bend
85
Yā Behā™ü‟d-dµn-i ġāh-ı Na…Ģ-i bend
53
7’Lİ HECE VEZNİ
1 Yā Mu«tār-ı mümecced
¢ıl Ģefā¡at yā A√med
Yā man§ūr-ı mü™ebbed
¢ıl Ģefā¡at yā A√med
E§-~alātü ve‟s-selām
¡Aley-ke yā Mu√ammed
E§-~alātü ve‟s-selām
¡Aley-ke yā Mu√ammed
3 Yā mu√ibbe‟l-mü™minµn
Yā Ġmāme‟l-mütte…µn
Yā ġefµ¡a‟l-mü≠nibµn
¢ıl Ģefā¡at yā A√med
86
E§-~alātü ve‟s-selām
¡Aley-ke yā Mu√ammed
4 Yā Ser-dār-ı ma§nū¡āt
Yā Mu«tār-i mevcūdāt
Yā ġefµ¡a‟l-¡Ara§āt
¢ıl Ģefā¡at yā A√med
E§-~alātü ve‟s-selām
¡Aley-ke yā Mu√ammed
E§-~alātü ve‟s-selām
¡Aley-ke yā Mu√ammed
6 ªālimleriñ @ulminden
◊ayretde …aldı insān
Sulýān-ı Ā«ir-zemān
¢ıl Ģefā¡at yā A√med
E§-~alātü ve‟s-selām
¡Aley-ke yā Mu√ammed
7 Ey dertleriñ dermānı
¡ÂĢı…larıñ burhānı
Ġki cihān Sulýānı
87
¢ıl Ģefā¡at yā A√med
E§-~alātü ve‟s-selāmü
¡Aley-ke yā Mu√ammed
8 Serrāda vü ≦arrāda
Deryāda vü …arada
Dünyāda vü ¡u…bāda
¢ıl Ģefā¡at yā A√med
E§-~alātü ve‟s-selāmü
¡Aley-ke yā Mu√ammed
9 ~ı√√atde selāmetde
¡Ġlletde se…āmetde
DehĢetde melāmetde
¢ıl Ģefā¡at yā A√med
E§-~alātü ve‟s-selām
¡Aley-ke yā Mu√ammed
E§-~alātü ve‟s-selām
¡Aley-ke yā Mu√ammed
11 ~ırāý’da Mµzān‟da
88
Cennet‟de vü Nµrān‟da
Hem √uzūr-ı Ra√mān‟da
¢ıl Ģefā¡at yā A√med
E§-~alātü ve‟s-selām
¡Aley-ke yā Mu√ammed
12 Veliyyü‟d-dµn-i kemter
»ayrı az şerri ek&er
Senden şefā¡at ister
¢ıl Ģefā¡at yā A√med
E§-~alātü ve‟s-selām
¡Aley-ke yā Mu√ammed
54
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
7’Lİ HECE VEZNİ
1 Yā Nebiyya‟llāh meded
Yā Rasūle‟llāh meded
Yā ~afiyya‟llāh meded
Yā ◊abµbe‟llāh meded
89
Cihān @ulmile ýoldu
Ma@lūm aya…da …aldı
Yā ◊abµbe‟llāh meded
90
ªuhūr etti melāmet
Göñülde yo… selāmet
Yā ◊abµbe‟llāh meded
10 Açıldı mey-«āneler
ġenlendi put-«āneler
Cem¡ oldu cen…āneler
Yā Rasūle‟llāh meded
91
Göñüller teĢvµĢ olur
Her günde bir iĢ olur
Yā ◊abµbe‟llāh meded
92
ĠĢimiz cürm ü ¡i§yān
Yā ◊abµbe‟llāh meded
25 Veliyyü‟d-dµn-i Ricā
Eder saña ilticā
Ra√m et ey Bedrü‟d-Dücā
Yā ◊abµbe‟llāh meded
55
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
93
2 Ekl-i Ģürbile mükeyyef ýatlı §u ýatlı ýa¡ām
Elbise™-i fā«ire giydim almadım andan da dād
94
12 ◊ayret içre bu Veliyyü‟d-dµn √ayrān olması
Derdime dermān aradım almadım andan da dād
56
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
95
9 Kimini māl-dār edip dünyā ile me™nūs eder (s. 30)
Kimini fa…µr edip a√vālini eyler Ģedµd
57
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
96
Münhezim ola bi-i≠ni‟llāh ol ehl-i fesād
Rabbe-nā yā Rabbe-nā fet√ eyleyip eyle güĢād
Eyyeda‟llāhü‟l-Ġanµ man§ūr ola ¡Abdü‟l-Mecµd
97
¢or…usundan cümlesiniñ yarıla yürekleri
Parlaya yıldız gibi πāzµleriñ çelenkleri
Eyyeda‟llāhü‟l-Ġanµ man§ūr ola ¡Abdü‟l-Mecµd
58
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
98
7 Saña µmān etmeyenler şübhesiz oldu helāk
Nice müşrik müşrike belinde “◊ablün min mesed”
59
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Fe¡ūlün
99
7 Der iseñ gizli etdim ben günāhı
Kirāmen Kātibµn yetmez mi Ģāhid
*
fesād
100
Leyl ü nehār ism-i ◊a……‟ı eyle yād
◊ARFÜ‟±-±ĀL
61
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
101
“Sebbi√ Ġsme Rabbi-ke‟l-A¡lā” ile et ilti≠ā≠
62
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
102
6 Kimisi süçi içer kimi zinā
Kimi döger ata …ardāĢ ana
Kimi «ā™in kimi ākil-i ribā
Sārı… u ýuġyān elinden el-¡ıyā≠
103
63
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
104
Rāh-ı ◊a……‟da düĢüben çeker ta¡ab
Yāre-i dile devā eyler ýaleb
Derd-i bµ-dermān elinden el-¡ıyā≠
64
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
105
Anıñ içün cānına …ıyacaġı
~oñu bir bezden kefen giyecegi
Bulamadım ¡ilm ü a¡mālden le≠µ≠
106
¡Ulemānıñ ayaġınıñ tozıyam
Fāżıl u kāmilleriñ me™nūsıyam
Bulamadım ¡ilm ü a¡mālden le≠µ≠
65
VE LEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
107
Sen bilirsin √ālimi ◊ayy ü Ba§µr
Saña …ullu… etmedim cürmüm ke&µr
ġerr-i Ģerāre elinden el-¡ıyā≠
◊ARFÜ’R-RĀ™
66
Mefā¡îlün Mefā¡îlün
108
~a…ın olmayasın ġāfil
~a…ın olmayasın maġrūr
5 Buyurmuşdur Rasūlu’llāh
Cihān fa«ri ◊abµbu‟llāh
“Ya…ında benim Ümmetim
Ki yetmiĢ üç bölük olur”
7 Dediler yā Rasūle‟llāh
O bir ehl-i necāt kimdir
Buyurdu “Ben ve A§√ābım
‰arµ…ı‟nda gedenlerdir”
10 Gözüñ ac yā Veliyye’d-dµn
≤alāletden √a≠er eyle
109
‰arµ…-ı ◊a……’dan ayrılma
Ġki cihānda ol mesrūr
67
VE LEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
11’Lİ HECE VEZNİ
110
Giderken ba…maz kimse biri birine
Ya Ģefā¡at ya maġfiret sırrına
Eremezsem benim √ālim nice olur
111
¡Ömer ile ¡O&mān u ¡Alµ ◊ayder’den
Bular sā…µ olur ◊avż-ı Kev&er’den
İcemezsem benim √ālim nice olur
68
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
11’Lİ HECE VEZNİ
112
Ulu devlet buldu… el-√amdü li‟llāh
Ne güzel erkān u eývārımız vār
113
Ma«zen-i √a…µ…at menba¡-ı ¡irfān
Ma¡rifet lev√inde devvārımız vār
69
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
11’Lİ HECE VEZNİ
114
Biliñ ā«ir zemān ya…µn gelmiĢdir
115
Biliñ ā«ir zemān ya…µn gelmiĢdir
70
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün
116
1 Nedir bu @ulmile ¡a≠āb
A @ālimler a @ālimler
Cihānı etdiñiz «arāb
A @ālimler a @ālimler
3 Nedir bu mer√ametsizlik
Nedir bunca √µle-bāzlı…
Nedir sizde edebsizlik
A @ālimler a @ālimler
117
7 Aya…da …aldı fu…arā™
Ne dertde …aldı ¡ulemā™
Bilinmez oldu §ule√ā™
A @ālimler a @ālimler
71
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
118
3 Ġazāya gitdi ġāzµler ururlar seyfi a¡dāya
Kimi Ģehµd olur rāh-ı »udā‟da §açılır demler
72
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
119
5 ¡Iýır dükkānına girseñ mu¡aýýar olıser cānıñ
Anıñ ≠ev… u §afāsından göñül memnūn mesrūrdur
73
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
120
Var mı bir ¡ālim ü ¡āmil ◊a…… bāýıl ayırır
121
74
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
75
122
VE-LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
7’Lİ HECE VEZNİ
3 Medreseye girmeden
Üstād yüzü görmeden
MüĢkülünü §ormadan
Āyet‟e ma¡nā verir
4 Mevlāsına ýayanmaz
¡Aş…ıle od‟a yanmaz
Hic kimse™i begenmez
¡Ġbādete maġrūr
123
Binecek yer …oymamıĢ
Yaya… …almıĢ gidiyor
7 Veliyyü‟d-dµn ¡āĢı… ol
Her sözüñde §ādı… ol
Rāh-ı ◊a……‟a sābı… ol
¡ĀĢı…lar seyr idiyor
76
VE-LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
11’Lİ HECE VEZNİ
124
Sögüd aġacından iner ārzūlar
77
VE-LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
125
6 ~or Veliyyü‟d-dµn‟e kim bā…µ nedir fānµ degil
Ġsti…āmet eyle i«lā§dır ¡amelde anı bil
Cāh-ı dünyā bir «ayāldir müddeti ġāyet …alµl
Fānidir bā…µ degildir o da tµz gelir geçer
78
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
8’Lİ HECE VEZNİ
1 Ġāziler ġāhı »unkārı
◊asen ile ◊üseyin‟dir
Cümle Ģehµdler serdārı
◊asen ile ◊üseyin‟dir
3 Kerbelā‟nıñ πāzµleri
Yüregimde §ızıları
Fāýma ana …uzuları
◊asen ile ◊üseyin‟dir
126
Dedi oġlum tez gelesin
Cennet bāġınıñ gülleri
◊asen ile ◊üseyin‟dir
127
Mu§ýafā‟nıñ …ıymetlisi
Güzeldir √üsn-i √ālleri
◊asen ile ◊üseyin‟dir
12 Sevenler bu ehlu‟llāhı
Bulur elbette Allāh‟ı
Açılır ◊a……‟a yolları
◊asen ile ◊üseyin‟dir
16 Veliyyü‟d-dµn‟iñ sevdigi
Yollarına cān verdigi
Peyġam-ber‟iñ ýorunları
◊asen ile ◊üseyin‟dir
Ra≦ıya‟llāhü ¡an-hümā
128
Zāde™-i ġāh-ı Kevneyn‟dir
79
VE-LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün
1 Biliñ bu ay Mu√arrem‟dir
Bu gelen Ģehr-i mātemdir
Her aylardan mükerremdir
Bu gelen Ģehr-i mātemdir
129
6 Rasūl‟üñ âl ü evlādı
Bu ayda §uya …anmadı
¢ılālım āh u feryādı
Bu gelen Ģehr-i mātemdir
9 ġehµdleriñ ulusudur
»udā‟nıñ sevgilisidir
Velµleriñ velµsidir
Bu gelen Ģehr-i mātemdir
130
Bu ayda …anını dökdi
ġehādet bayraġın dikdi
Bu gelen Ģehr-i mātemdir
80
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
7’Lİ HECE VEZNİ
1 Ġstemedigim iĢler
Gelir baĢımda …ıĢlar
Benim gizli derdime
‰ayanmaz ýaġlar ýaşlar
131
Gülmek murād eylesem
Göñül feryāda başlar
132
Dil pār pār yanar oldu
Şimdi ber-ā-ber oldu
İnişile yo…uşlar
15 Veliyyü’d-dµn ne’yleye
¡Aceb sözler söyleye
Bize yardım eyleye
Yediler ¢ır…lar Üçler
133
81
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Fe¡ūlün
134
6 »udā işimizi āsān ederse
Yolumuz ◊a……’a müste…µm giderse
Yüzüm …arasını beyāż ederse
Baña nūrun fe-nūrun &ümme nūrun
82
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
135
Hem da«µ selām o…ur ◊āfı@ ¡Ömer
Min ¡Ömer ilā ¡Ömer ilā ¡Ömer
83
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
8’Lİ HECE VEZNİ
136
Yavile yāre ermedim
Cürm ü …u§ūrumdan mıdır
137
84
VE-LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
8’Lİ HECE VEZNİ
138
6 ¡İbādet dādını ala-
madıġım ¡acebā n’ola
Çalındıġım §aġa §ola
Degil illā …u§ūrumdur
11 Veliyyü’d-dµn’i n’olduġum
◊a…āret ıssı olduġum
Aya… altında …aldıġım
139
Degil illā …u§ūrumdur
85
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
140
6 Gāh müderris olup ýāliblere ders o…udur
Gāh Meşµ«at eyleyip tekyede ¡anber …o…udur
Gāh na§µ√at eyleyip nāsı ¡a≠ābla …or…udur
Iżýırāb eyler bu göñlüm bir zemān etmez …arār
141
Iżýırāb eyler bu göñlüm bir zemān etmez …arār
86
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
87
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
142
Ya benim derdime dermān kimdedir
Sen Kerµmsin cürm ü ¡i§yān bendedir
Ya benim derdime dermān kimdedir
88
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
7’Lİ HECE VEZNİ
143
Gel √ālime ol nā@ır
Yā Sulýān ¡Abdü’l-¢ādir
2 ¡Abdü’l-¢ādir Geylānµ
Evliyānıñ sulýānı
Sensin dertlere dermānı
Yā Sulýān ¡Abdü’l-¢ādir
3 Atıñ egerlenmişdir
¢ılıcıñ §ıyırılmışdır
Derde dermān erişdir
Yā Sulýān ¡Abdü’l-¢ādir
7 Veliyyü’d-dµn-i ¡ā§µ
144
Yüz …ara …albi …āsµ
Beni de olma nāsµ
Yā Sulýān ¡Abdü’l-¢ādir
89
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mef¡ūlü Mefā¡îlü Fe¡ilün
145
8 “Men «āfe necā” …or…arım ¡a≠ā- (s. 48)
bıñdan ebedā göñlümü uyar
90
7’Lİ HECE VEZNİ
146
~ā√ibü’s-Sulýān’durur
4 Ol Mevlā’nıñ √abµbi
Her dertleriñ ýabµbi
Cennetiñ fet√-i bābı
◊abµb-i Ra√mān’durur
147
◊abµb-i Ra√mān’durur
91
7’Lİ HECE VEZNİ
1 Evliyānıñ ef≦āli
~ıddî…-ı Ekber’dürür
Peyġamber’iñ yāreni
~ıddî…-ı Ekber’dürür
Ra≦ıya’llālü ¡an-hü
148
Bir «ayr-i ek&erdürür
Ra≦ıya’llālü ¡an-hü
Bir «ayr-i ek&erdürür
Ayaġını ı§ırdı
~ıddî…-ı Ekber’dürür
Ra≦ıya’llālü ¡an-hü
Bir «ayr-i ek&erdürür
Ra≦ıya’llālü ¡an-hü
Bir «ayr-i ek&erdürür
149
Ta…vādır anıñ zādı
Mü™minleriñ üstādı
~ıddî…-ı Ekber’dürür
Ra≦ıya’llālü ¡an-hü
Bir «ayr-i ek&erdürür
Ra≦ıya’llālü ¡an-hü
Bir «ayr-i ek&erdürür
7 Rasūl’üñ »alµfesi
µmānıñ §a√µfesi
Velµleriñ velµsi
~ıddî…-ı Ekber’dürür
Ra≦ıya’llālü ¡an-hü
Bir «ayr-i ek&erdürür
8 Veliyyü’d-dµn-i ef…ar
~ıddî…’ı cāndan sever
İslām’da şey«-ı ekber
~ıddî…-ı Ekber’dürür
Ra≦ıya’llālü ¡an-hü
Bir «ayr-i ek&erdürür
150
92
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
7’Lİ HECE VEZNİ
1 Peyġam-ber’iñ vezµri
◊ażret-i ¡Ömer’dürür
Ço…dur «ayr-ı ke&µri
◊ażret-i ¡Ömer’dürür
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Bir şems ü …amerdürür
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Bir şems ü …amerdürür
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Bir şems ü …amerdürür
4 Evliyānıñ sulýānı
Ehl-i sünnetiñ cānı
151
Arslanların arslānı
◊ażret-i ¡Ömer’dürür
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Bir şems ü …amerdürür
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Bir şems ü …amerdürür
6 Veliyyü’d-dµn-i ef…ar
Fārū…’ı cāndan sever
Yarın şefā¡at eder
◊ażret-i ¡Ömer’dürür
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Bir şems ü …amerdürür
7 ¡Āşı…larıñ üstādı
◊ażret-i ¡O&mān’durur
Peyġam-ber’iñ dāmādı
◊ażret-i ¡O&mān’durur
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Cāmi¡u’l-¢urān’durur
152
8 Rasūl’iñ iki …ızın
Aldı …urratü’l-¡ayneyn
Ehl-i √ayā ≠i’n-nūreyn
◊ażret-i ¡O&mān’durur
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Cāmi¡u’l-¢urān’durur
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Cāmi¡u’l-¢urān’durur
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Cāmi¡u’l-¢urān’durur
153
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Cāmi¡u’l-¢urān’durur
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Cāmi¡u’l-¢urān’durur
13 Veliyyü’d-dµn-i kemter
¡O&mān’ı cāndan sever
Zühd ü ta…vāya reh-ber
◊ażret-i ¡O&mān’durur
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Cāmi¡u’l-¢urān’durur
93
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
7’Lİ HECE VEZNİ
1 Evliyānıñ sulýānı
◊ażret-i ◊ayder’dürür
¡Āşı…larıñ burhānı
◊ażret-i ◊ayder’dürür
154
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Fāti√-ı »ayber’dürür
2 Et…ıyānıñ ekremi
A§fiyānıñ a¡lemi
Peyġam-ber’iñ ma√remi
◊ażret-i ◊ayder’dürür
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Fāti√-ı »ayber’dürür
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Fāti√-ı »ayber’dürür
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Fāti√-ı »ayber’dürür
155
Na@µri yo… pehlevān
◊ażret-i ◊ayder’dürür
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Fāti√-ı »ayber’dürür
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Fāti√-ı »ayber’dürür
7 Ol ¡ārifleriñ cānı
¡Āşı…larıñ cānānı
Ol Tañrı’nıñ arslānı
◊ażret-i ◊ayder’dürür
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Fāti√-ı »ayber’dürür
Ra≦ıya’llāhü ¡an-hü
Fāti√-ı »ayber’dürür
156
9 Veliyyü’d-dµn-i Recā
Mu√ibb-i Ehl-i ¡Abā
İbn-i ¡amm-i Mu§ýafā
◊ażret-i ◊ayder’dürür
94
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
157
7 Veliyyü’d-dµn kemāliñ yo… kemālile cemāliñ yo…
Da«µ «ayr u √ı§āliñ yo… o…ur ¢ur™ān’ı √āfı@lar
95
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
158
96
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
4 Bu Veliyyü’d-dµn-i Rācµ’niñ
»ôş na§µ√atdir hā dönderme yüzü
¡İlmile meftū√ olur göñül gözü (s. 52)
Dil-güşād olma… dilerseñ o…u yaz
97
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fe¡ilün
159
2 Rāfıżµ bilmez “E…µmū” sırrını i¡rāż eder
Rūz u şeb mi¡rāc-ı mü™min oldu beş va…t nemāz
98
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
160
Ekşimiş …o…muş …urumuş bir …adµddir bµ-nemāz
99
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
161
◊ükm-i ¢ur™ān’dan ba¡µddir bµ-nemāz
100
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
162
4 Kefµldir rız…ıña Mevlā bu ġam çekmekligiñ n’ola
»udā’ya §ıd…ıle yalvar derim ammā göñül ýurmaz
101
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
163
5 Me√abbet ehliniñ göñlündeki nūruñ leme¡ānı
ªuhūr etmiş yüzüne şems ü …amer gibi ýolanmaz
102
10’LU HECE VEZNİ
164
4 Ayaπının zinciri elinde
Git derse gider gitmezse gitmez
¢albinde niyeti eyü kötü
Et derse eder etmezse etmez
103
Müfte¡ilün Müfte¡ilün Müfte¡ilün Müfte¡ilün
165
Eylemez ¡ahdine vefâ ne a§lâ ýuramaz
104
Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
166
Dürretü’l-¡âlimi lâ-edrµ demişler «ôş ýoπrı söz
167
Çün «arâbât dârıdır dünyâya verseñ de omuz
105
VELEHÛ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
168
6 Ġayret edip bu Veliyyü’d-dµn-i ¡âciz yâ Rabb
Gece gündüz πayret-i i«vân içün çeker te¡ab
¢ıl ¡inâyet yâ Kerµme’llâh bize etme ¡a≠âb
“Necci-nâ mimmâ ne«âfü yâ ¢aviyyü yâ ¡Azµz”
106
VELEHÛ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
169
8 Rāci™-i bµ-çāre budur nūr-ı ¡ayn-i Müctebā
Ba√r-i nūra sen de ġar… olma… dilerseñ …ıl nemāzı
◊ARFÜ’S-ŞÎN
107
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
170
9 Riyā vü ¡ucb süm¡a ba√rine ġar… olduñ ey ġāfil
Binip sefµne™-i ¡i§yāna açdıñ yelkeniñ ey nefs
108
VELEHŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
171
5 Güç gelir aña ¡ibādet ü riyāżat eylemek
Ru«§atla ¡amel etmegi sevip der lā-be™s
109
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Müstef¡ilâtün Müstef¡ilâtün
172
◊ı…d u √asedden geçmedi iblµs
110
Mefâ¡îlün Mefâ¡îlün
173
3 Beride nefs-i emmâre
Dahµ dünyâ-yı mekkâre
Bu üç a¡dâ-yı πaddâre
Ederler göñlümi kµr pâs
111
VELEHÛ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
13’LÜ HECE VEZNİ
174
3 ◊a…… aña emr eyledi “Âdem’e secde eyle”
Etmedi oldu la¡µn iblµs-i pür-telbµs
175
12 Yâ Rabb ben ne …ılam gitmez yanımdan müdâm
Senden beni men¡ eder iblµs-i pür-telbµs
112
VELEHÛ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
176
◊avl ü …uvvet heb seniñ dir ¡âciz ü bµ-çâre nâs
113
VELEHÛ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
177
6 Ba¡dehû âliyye dersine şurû¡ eder ola
Na§ara yen§uru na§ran o…uya «ôş em&ile
~oñra binâ §oñra ma…§ûdla ma…§ûdın bula
¡Izzµ o…uyup ¡azµz ola ede İ¡lâl-i ders
178
12 Sözüne uyan Veliyyü’d-dµn ola mı fey≥-yâb
Yo«sa boşa yorulup çeker misin cevr ü ¡a≠âb
Bu zemânda πâlibâ semâdan inse dört kitâb
Bulamazsın ehl-i ¡aş…ı sû«ete erbâb-ı ders
114
VELEHÛ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
179
5 ¡Āşı…ıñ göñlünde olur mer√amet
~ādı…ıñ ≠ātında olur meskenet
±ākiriñ ≠ikrinde olur meymenet
»âb-ı πafletden uyanıp ¡aş…a düş
115
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
180
6 Veliyyü’d-dµn’e gelse de ¡adūdur yüze gülse de
Ki biñ yıl ¡ömrüñ olsa §oñu mevt ü ecel imiş
116
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
*
¡anberden (Altındaki ilave kelime)
181
Gerek erkek gerek «āýūn behāsı √üsn-i √āl imiş
117
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
182
9 “Kelāmıñ fiżża ise ger sükūtuñ altun olıser”
Bulanlar ma√zen-i esrār sükūt u §amtile bulmuş
118
VELEHŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
183
Yolunda cānı verenler murādına vu§ūl bulmuş
119
VELEHŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
184
Yiyeydim yerde biten otları …aldırmayaydım baş
120
VELEHŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
185
5 Rız…ıña eyle …anā¡at emr-i ◊a……’a rāżµ ol
Egniñe al kisveñi eski veyā …uýnū …umāş
121
Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
186
3 Dedi kāmiller günāh-kār ≠enbine olsa melūl
Zāhid a¡māline aldanma senden yegdir ol
¡Ucb u riyā süm¡a ile hµç başa çı…ar mı yol
Mer√ametsiz §ôfilıġıñ fā™idesi yoġ imiş
122
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
187
2 Dertli olmayana derdiñ söyleme
¢arnı aç olmayanı ýoylama
Dert bir iken derdi …at …at eyleme
Yanıma gel dertleşelim başabaş
123
VELEHŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
188
2 Bir ýarafdan Ģiddet-i …a√t u ġalā™
Bir ýarafdan mi√net-i ehl-i le@ā
Her ýarafdan dürlü ekdār u ¡anā
Yā ~afiyya’llāh-i Mu«tār gel yetiş
189
Gel yetiş Fārū…-ı Ekber* gel yetiş
124
VE LEHŪ ¡AN-HÜ
Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
*
A¡@am (Mu§a√√i√)
190
Ekber eşref-i ümem ümmü’l-…urā sen gel yetiş
125
VELEHŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Müstef¡ilün Müstef¡ilün Müstef¡ilün Müstef¡ilün
191
4 ‰oġrı ýarµ…a getmeyen Mevlā’nıñ emrin ýutmayan
¡Aş…ıñ şerābın ýatmayan heb «ā™ib ü «üsrān imiş
◊ARFÜ’~-~ĀD
126
Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
192
Rabbi sellim derd ü mi√netden bizi eyle «alā§
Yā Kerµma‟llāh ü yā Mevlā «alā§ eyle «alā§
127
VELEHŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
193
1 Ġāfilā sen bu fenā seyrānına olma √arµ§
¡Ömr-i fānµçün bu dünyā mālına olma √arµ§
Göz açıp yumunca …adar ¡ömr içün derdiñ nedir
Çekme za√met bu fenānıñ cāhına olma √arµ§
194
7 Yā Veliyyü’d-dµni sen bu va¡@ıñı kendiñ ýut
Dil uzatma kimseye a§lā hemµn eyle sükūt
Boş yere göñlüñü yorma hµç sözüñ bulmaz &übūt
Nefsiñi √ıf@ et eliñ ı§lā√ına olma √arµ§
◊ARFÜ’Ż-ŻĀD
128
Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
*
vācib (mu§a√√i√)
195
Cehlini izāle edip emr-i ◊a……’ı işleye
Çalışıp dersine dünyā zµnetini boşlaya
Gösterir dürlü @arāfet geldi ¡ilme in…ırāż
196
¢adr ü …ıymet …almayıp olunmaz oldu i¡tibār
Emr-i bi‟l-ma¡rūf edeni sürdüler diyār diyār
Pād-Ģāhda yo… ¡adālet geldi ¡ilme in…ırāż
129
Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
197
‰atlıdır bāl u şekerden olsa yārān bµ-ġaraż
130
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
198
Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
7 Bil ġerµ¡at hem ýarµ…at hem √a…µ…at râh-ı ◊a…… (s. 68)
Ma¡rifet erbâbınıñ evýânıdır elvâ≠-ı fey≥
199
‰ard eder Ģeyýânı her dem def¡ eder vesvâs-ı fey≥
200
±ev…-ı ¡aş…dan bµ-«aberdir edemez idrâ…-i fey≥
131
VE LE-HÛ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fâ¡ilün
201
Urasın başıñı mermer ýaşlara
Gücenirsin @âhir olan işlere
‰ar mı geldi saña semâvât ü ar≥
*
Māl ü menālini (Mu§a√√i√)
202
132
Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
203
10 Yola girdi bu Veliyyü‟d-dµn-i miskµn bµ-silā√
¢ahr-ı düĢmāndır me¡a-zā yola girmekden ġaraż
133
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
204
Gir …anā¡at çeşmesine andan iç āb-ı zülāl
Kimseye ¡arż etme √āliñ bāb-ı ◊a……’a eyle ¡arż
◊ARFÜ’‰-‰Ā‟
134
Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
205
Bunca düşmān arasında ne …adar olur şeref
Var-ı dünyā heb benim olsa gene olmaz neşāý
135
Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
206
4 Her zemān a√bāb u yārānile olmaz …ah…aha (s. 71)
Gözyaşını döke döke ba¡żı aġlama… da şarý
5 Ger-çi @āhirde bu yārān saña dôstlu… gösterir
Fi’l-√a…µ…a bir ¡adūdur ihtimām etmek de şarý
207
14 ‰ut lisānıñı a Rācµ kimseye uzatma dil
Görme nāsıñ ¡aybını sen ¡aybıñı bilmek de şarý
136
Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
208
6 Zenginiñ göñlü gözü dünyāya
Baġlanır ba…maz dem-i ¡u…bāya
¢ıl teveccüh §ıd…ıle Mevlā‟ya
Ġbn-i dünyā ile etme i«tilāý
137
Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
*
kime (Mu§a√√i√)
209
4 Müste√a… oldu… ¡a≠āba cürmile ¡i§yānile
Yı…dı @ālimler cihānı @ulmile ýuġyānile
Sen tera√√um eyle yā Rabb luýfile i√sānile
Nu§ret eyle yā Raif ü yā Latif ü yā ◊afµ@
210
10 ¢ullarıñ …apuña geldi yalvarıp eder du¡ā™
Sen …abūl et ra√metiñden bizleri etme cüdā
Senden ister Saña mu√tāc cümle™-i bāy ü gedā
Nu§ret eyle yā Ra√µm ü yā Kerµm ü yā ◊afµ@
138
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
211
±emm edersin nāsı sende yoġıken «ul…-ı √asen
Nu§√ edersin nāsa kendiñ mütte¡i@ degil iken
Nefsiñe et va¡@ı vā ¡i@ mütte¡i≠ ol mütte¡i≠
139
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
212
»udā‟dan olmayam ġāfil velākin men¡ eder māni¡
140
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
213
6 Yā Veliyye‟d-dµni fikr et ibn-i dünyā √ālini
~āli√e yārān ol ýama¡ ıssı ile etme ictimā¡
141
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Fe¡ūlün
214
Tesennün* eyle sen etme teşeyyu¡
*
TeĢerru¡ (Mu§a√√i√)
**
Teserru¡ (Mu§a√√i√)
215
5 Verdi idi mescide zµnetleri
O…unur ¢ur™ān-ı ◊a…… āyetleri
Ço… idi ¡ābidleriñ ġayretleri
El-vidā¡ gitdi Rameżān el-vidā¡
*
¡ināyet (Mu§a√√i√)
216
El-vidā¡ gitdi Rameżān el-vidā¡
11 Gündüzü bayram gecesi ¢adr idi
¢urratu‟l-¡ayn inĢirā√-ı §adr idi
Mü™miniñ göñlünde Ģems ü bedr idi
El-vidā¡ gitdi Rameżān el-vidā¡
143
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
217
1 Fāni dünyā kimseye etmez vefā
El-vidā¡u el-vidā¡u el-vidā¡
Gitdi dünyādan Mu√ammed Mu§ýafā
El-vidā¡u el-vidā¡u el-vidā¡
218
7 Geldi ¡Azrā™µl ◊abµb’i görmege
Destur istedi içerü girmege
¡Āşı…ı ma¡şū…ına irgürmege
El-vidā¡u el-vidā¡u el-vidā¡
219
Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
220
¡Ġlmile ¡āmil olup ol §ā√ib-i «ul…-ı √asen
¡İlmile ¡āmil olandır vāri&-i Ceddü’l-◊asen
~ıd… u i«lā§ ile nūr-ı ma¡rifet eder ýulū¡
Su™-i niyyetle Ģems-i ma¡rifet etmez ýulū¡
145
Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fâ¡ilün
1 Seyyidü‟l-kevneyni yā Bedra‟d-dücā
Ümmetiñe …ıl Ģefā¡at yā ġefµ¡
Ey §açı “Ve‟l-Leyl” yüzü “Ve‟≦-∞u√ā”
Ümmetiñe …ıl Ģefā¡at yā ġefµ¡
221
Gece gündüz dā™imā budur sözüm
Ümmetiñe …ıl Ģefā¡at yā ġefµ¡
222
Cümle «al… dizi üzre çökeler
Ümmetiñe …ıl Ģefā¡at yā ġefµ¡
223
◊a…… te¡ālā heb saña baġıĢlaya
Ümmetiñe …ıl Ģefā¡at yā ġefµ¡
146
Fâ¡ilâtün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fâ¡ilün
224
Yāġ u bāl etmek dilerseñ varıñı sen eyle yoġ
147
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
10’LU HECE VEZNİ
225
4 Ġafletden uyan ¡aş… odına yan
Nefsine uyan olmaz yüzü aġ
148
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
226
1 Cihānıñ le≠≠etinden ey göñül sen olmadıñ fāriġ
DüĢüp ārzū-yı nefse mi√netinden olmadıñ fāriġ
149
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
227
4 ¡Ġlm ü ¡irfāndır mu√a……a… rāh-ı ◊a……‟ıñ reh-beri
Gece gündüz o…u dersi gezme ýālib ser-serµ
150
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
228
4 O…uma… yazma… ile ma…§ūd ¡ameldir ¡ilmile
¢ıl ¡amel ¡ilmile anca… bu yolu ýutdu selef
151
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
229
Dökile va…t-i «azān yapra… mi&āli seyyi™āt
¡Aş…ıle āh eyledikce ola ref¡-i derācāt
◊a…… na§µb etse de görsem Ka¡be™i …ılsam ýavāf
152
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
230
Ehl-i ≠illet buldu …uvvet ehl-i ◊a…… oldu ża¡µf
153
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
231
1 Yā Ġlāhµ derd ü ġamdan …ıl mu¡āf
Yā Ra√µm “Necci-nā mimmā ne«āf”
Ref¡ edip ekdārımızı ver fera√
Yā Kerµm “Necci-nā mimmā ne«āf”
*
Sen Kerîmsin (Mu§a√√i√)
232
7 Gökden indi yeryüzüne āfāt
Yandı tütdü cümle eĢcār u nebāt
Derd ü ġamdan yā Ġlāhµ ver necāt
Yā Mecµd “Necci-nā mimmā ne«āf”
154
10’LU HECE VEZNİ
233
~oñunda hemān fenā bulaca…
¢azansa da kes metā¡-ı ke&µr
Çi-fā™ide vāri&e …alaca…
*
derdü (mu§a√√i√)
234
7 Gelin gibidir gören §arılır
Yüzüne güler döner ýarılır
¢açar ileri …ovan yorulur
Vefāsı nedir ki yorulaca…
8 Bilemediler √a…āretini
Bulamadılar beĢāretini
Ġzāle anıñ bekāretini
Ġdemediler kime varaca…
235
155
7’Lİ HECE VEZNİ
5 Cem¡ et ¡āĢı…larıñla
◊aĢr et §ādı…larıñla
Sevgili …ullarıñla
¢apuñdan etme ıra…
6 ¡Āşı…larıñ āh eder
Dā™im ≠ikru’llāh eder
236
Yolumuz saña gider
¢apuñdan etme ıra…
7 Veliyyü‟d-dµn-i kāmil
ġerµ¡atiñle …ıl ¡āmil
Ma…§ūda eyle nā™il
¢apuñdan etme ıra…
156
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
237
5 Zühd ü ta…vā «ôĢdur ammā yalıñuz nef¡i saña
Leyk i√sān et fa…µre fā™ede aña saña
Cennetiñ …apusını evvel açar ehl-i se«ā
Bir tele≠≠ü≠dür bu le≠≠ātı ne bilsin ehl-i sū…
157
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
238
Merdile nā-merde mu√tāc olmanıñ da ýadı yo…
7 Ülfeti ünsiyeti yārānla ço… eyleseñ
Göz göre va…tiñi żāyi¡ …ılmanıñ da ýadı yo…
158
11’Lİ HECE VEZNİ
239
Ma¡rifetiñ erbābına …avuşam
Gece gündüz dünyā ile yoluşam
Ben ża¡µfim bedeniñ …uvveti yo…
240
Cevāhirden serāy etseler binā
Dünyānıñ mülkünü verseler baña
Dµvāne göñlümüñ ilti≠ā≠ı yo…
241
‰ā…atimce esrāra vā§ıl oldum
Elfā@u me¡ānµde …ā™il oldum
Kimseniñ me i¡tirāżı yo…
242
~arf u Na√iv o…udum manýı… kitābın
Müýāle¡a etdim Ģer√ile metin
İ¡rāb’ı i¡lāl ü işti…ā…ı yo…
243
Ġarµb ġarµb ötüĢünü sesledim
Vµrān oldu …afes ötmez bülbülüm
Se√erlerde fiġānı yo… āhı yo…
159
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Fe¡ūlün
244
3 Arar iken √āliñi düşdüñ ma…āle
Düşürdü ma…āle seni vebāle
Vebāl ile erilir mi vi§āle
Göñül sende nedir bu …apanı…lı…
Ne va…tin gele saña uyanı…lı…
*
»ı§āliñ yo… vi§āli (Mu§a√√i√)
245
Ne va…tin gele saña uyanı…lı…
160
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
246
Sevenler nefsine @ulüm edip görmez mi yamânlı…
10 Kişinin ¡ömrü bir dâne iki ýâşıñ arasında
Bu …adar ¡ömr içün sende ne bu √ır§-ı firâvunlu…
161
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
247
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
162
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
248
1 Burc-ı dilde ýoπdu gene ah zâr ayrılı… (s. 89)
»âne’-i dil ocağında yandı nâr-ı ayrılı…
163
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
14’LÜ HECE VEZNİ
249
Nefsiñiñ etdigi e≠ādan «aberiñ yo…
164
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
250
2 Bir ýarafdan mekr-i dünyā bir ýaraf iblµs-i la¡µn
¢albe iġvālar verir ço… ol dµn-i µmānı yo…
165
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mef¡ūlü Mefā¡îlü Mefā¡îlü Fe¡ūlün
251
5 Dünyāyı da ¡u…bāyı da kesb eylemedim ben
Her cihetle ¡izz ü kemālden «aberim yo…
166
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
*
¡Ābid (Mu§a√√i√)
252
3 Uçmaġa aldanma zāhid …uĢ da eder ýayrān
‰ayy-i menzil etme şeyýān da eder ýayy-i mekān
Bil kerāmātıñ ýarµ…ı isti…āmetdir ¡ayān
Rāh-ı ◊a……’da müste…îm ol ýoġrı yoldur ýoġrılı…
◊ARFÜ’L-KĀF
167
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
253
O…uyup yaz ¡amel eyle budur sulýān-ı mollānıñ
*
¡ālemler (mu§a√√i√)
254
12 Açı…dır ýālibiñ desti ◊a…‟a mā™il* olan dôstu
Münāfı… puý-peresti hemān düĢmānı mollānıñ
*
vā§ıl (mu§a√√i√)
255
Cemµ¡-i āleme ra√met olur seyrānı mollānıñ
256
»ıyānet etmeden §a…ın «aýādır ýa¡nı mollānıñ
168
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün
257
8 Şenligi «arāb edersin deryāyı serāb edersin
¢uru ýaşı āb edersin mülk Seniñ yā Mālike’l-Mülk
169
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
258
Uġrayıp deryā-yı ¡aş…ıñ gemisine binmediñ
170
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
259
7 Bir zemān seyyā√-mi&āli eylediñ geĢt ü gü≠ār
Nice erbāb-ı kemāli bulduñ insān olmadıñ
171
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
260
3 Dā™im ≠ikr et Ra√mānı sür …albiñden şeyýānı
Terk et nām ü nişānı nām ü nişān isterseñ
261
~arf et ¡ömrüñü «ayra kāmil insān isterseñ
172
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
15’Lİ HECE VEZNİ
262
8 Kibrile √ı…d u √ased ýolmuş göñlünde bµ-√ad
İblµsden da«µ eşed böyle mi olur dervişlik
173
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
4 ¢ul iseñ sen …anı …ullu… …ul olan vārın eder yo…
¡İbādet az …abā√at ço… nedir sende bu kāhillik
263
7 Edip ārzū bu dünyāyı unutduñ √ubb-i Mevlā’yı
Yitirdiñ sen günü ay’ı nedir sende bu ġāfillik
174
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
264
4 İndirip …abrime i«vān üzerimi örteler
◊a…… te¡ālā cān verip …abrimde dirilsem gerek
175
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
265
5 Eger ben ¡āşı…ım derseñ …anı ¡uzlet bu dünyādan
◊a…µ…µ @ann edersiñ sen mecāzµdir ¡aş…ıñ seniñ
176
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
266
4 Cümlesiniñ vācib olduġuna vardır üç delµl
Biri Āyet biri ◊adµ& ¡a…l ile bilmek gerek
*
eslāfı (mu§a√√i√)
267
178
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
268
◊ARFÜ‟L-LĀM
179
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
269
6 ◊a……‟ı √a… bil olasın tābi¡-i ◊a……
Bilesin bāýılı ol andan ıra…
Ġki cihānda olasın yüzü a…
Ġki ¡ālemde selāmet ne güzel
*
¢ur™ān (mu§a√√i√)
**
…ırā™et (mu§a√√i√)
270
Etme √isset-i se«āvet ne güzel
271
Cürmüñe tevbe nedāmet ne güzel
180
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
272
Dedi “Lā yüs™elü ¡ammā yef¡al”
181
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
273
9 Varımı yo… eylemege §arf-ı himmet eyledim
Ġ¡tizāzdan …açar iken i¡tizāza düĢdü dil
274
19 Ba√r-i ¡i§yāna bu …adār ey göñül ýalma… nedir
Ġnhimākden …açar iken inhimāke düĢdü dil
182
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
275
2 Gizli gizli ≠ikr-i Ra√mān etmek isterken göñül
Vu§lat-ı ◊a…… ister iken pek ıra… düĢdü dil
183
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
276
DüĢüp zindān-ı dünyāya ararsın ¡azli §aġ §ol
184
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
*
sākin (mu§a√√i√)
**
Derde düĢmeyince (mu§a√√i√)
277
2 ¡Aş… u ce≠be olmasa dilde anıñ √āli n’olur
¡İlm ü ¡irfāndan «aber-dār olmadan «ālµ olur
±ikr-i Ra√mān ile …albe ma¡rifet √ā§ıl olur
Dert bulunmayınca dermān kimden umarsın göñül
*
Derdi ile (mu§a√√i√)
278
Bülbül gibi zār edip gül dalına nice …onar
Dert bulunmayınca dermān kimden umarsın göñül
185
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
279
Leyk bu fir…at efendim …adimdi eyledi dāl
Ben √alāl etdim efendim √a……ıñı eyle √alāl
280
Cümle yārān u mu√ibbe edesiz bizden selām
Bu Veliyyü’d-dµn-i Rācµ’niñ sözü √ā§ıl-kelām
Ben √alāl etdim efendim √a……ıñı eyle √alāl
186
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
7’Lİ HECE VEZNİ
1 Mevlāsını bilmeyen
Cāhildir cāhil cāhil
◊a……’a muýµ¡ olmayan
Ġāfildir ġāfil ġāfil
281
Mu«li§ olan mü™min-i
Kāmildir kāmil kāmil
282
¢apuñda Veliyyü‟d-dµn
Sā™ildir sā™il sā™il
187
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
188
VE LE-HÛ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
283
1 Câh-ı dünyâ heb benim olsa göñül mesrûr degil
ÂĢkâre oldu bizim cürmümüz mestûr degil
284
11 ªulmile ýoldu bilād-ı müslimµn oldu «arāb
Küfrile ýoldu cihān zünnār-ı Ģerr meksūr degil
189
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
7’Lİ HECE VEZNİ
285
Nefs-i emmārem sū™dan
Ġayrıya mā™il degil
190
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
286
4 Mü™minim el-√amdü li‟llāh Lā ilāhe Ġlla‟llāh
El-amān yā Rasūla‟llāh …ıl Ģefā¡at yā Rasūl
191
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
287
Etmesin iki cihānda rüsvā vü re≠µl
192
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
10’LU HECE VEZNİ
288
8 Ba…ma el‟e sen gör kendiñi sen
A«lā…-ı √asen olma… ne güzel
9 Ġncetmeyesin incinmeyesin
ªulm etmeyesin Ģef…at ne güzel
193
Mef¡ūlü Mefā¡îlün Fe¡ilün
289
Dil bedri budur olma… ne güzel
◊ARFÜ‟L-MÎM
194
8’Lİ HECE VEZNİ
290
6 Kim der ise baña Velµ
ġübhesi yo… ¡ayn-ı delµ
Bilmedi yañıldı yolı
Dese idi Bārµ …ulum
195
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
8’Lİ HECE VEZNİ
291
4 Nice gelinlik …ızları
¢abirlere …oyan ölüm
¢oyan ölüm …oyan ölüm
Yürekleri delen ölüm
292
196
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
8’Lİ HECE VEZNİ
5 Veliyyü‟d-dµn de ne derseñ
Nice yüz yıl ¡ömür sürseñ
Demirden …al¡aya girseñ
Bir gün seni bulan ölüm
197
293
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Fe¡ūlün
294
¡Ġnāyet etti oġlum A√med‟i de
◊a…uñ √ıf@ında ola nūr-ı Dµdem
198
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
295
7 Cāmi¡u‟l-¢ur™ān ¡O&māni‟bni ¡Affān-ı √ayā
~ā√ib-i ≠ikr-i tilāvet var iken …ande gidem
199
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
296
1 Derdime dermān ararken derde düşdüm nedeyim
Başım alıp ulu ýaġlar başına mı gideyim
297
200
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
298
Ra√metiñ ço…dur Ġlāh‟ım ben da«µ mer√ūmuyam
201
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
299
8 Tecerrüdden da«µ ziyāde nefsim düĢdü ýuġyāna
Elimden nesne gelmez ¡afvile ġufrāna aldandım
202
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
300
5 Binip ¡aş…ıñ gemisine açıldı bir …anat yelken
Anı da rūz-gār atdı geri …aldım geri …aldım
203
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
301
Nefsimiñ su™i ziyāde mā™il-i «ul…-ı ≠emµm
204
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
302
4 Bi‟smi-ke‟l-Fettā√ı fet√ et ehl-i ◊a…… man§ūr ola
Bi‟smi-ke‟l-¢ahhāri …ahr et put-perest ma…hūrları
Nu§retiñle cünd-i iblµs «ôr √a…µr med√ūr ola
¡Asker-i Ġslām‟a nu§ret eyle yā Rabbe‟r-Ra√µm
303
10 Sendedir yā Rabbe-nā bu derdimiziñ çāresi
Tāzelendi yine bu günde yürekler yāresi
O…unur ¢ur™ānımız “Ġnnā Fete√nā” sūresi
¡Asker-i Ġslām‟a nu§ret eyle yā Rabbe’r-Ra√µm
205
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
304
5 ¡Aceb ben ba«t-ı siyāham anıñçün devr-i seyyā√am
Dün ü gün zārile āhım neden bilmem neden bilmem
206
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
8’Lİ HECE VEZNİ
305
TenāĢir üstünde yunup
¢abre gidem …abre gidem
306
1 Ben bir zindāna düĢdüm
ÇalıĢırım çı…amam
Yañıldım yolda ĢāĢdım
Ben yolumu açamam
3 Veliyyü‟d-dµn‟iñ āhı
Eridir ýaĢı ýaġı
Bir dµvāneyim aġla
¢arayı da seçemem
208
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
307
209
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
308
Leyl ü nehār āh u enµn eyledim …urtulmadım
210
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
3 Gehµ dünyā me¡āĢın fikr edip ma√zūn olur göñlüm (s. 111)
Gehµ ¡u…bā ¡a≠ābın fikr edip nārdan «alā§ olmam
211
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
8’Lİ HECE VEZNİ
309
2 Bu dünyāya neye geldiñ
Yeyip içmege mi geldiñ
Ne ¡aceb sen ġāfil olduñ
Vāh vāh boĢa geçen ¡ömrüm
5 Veliyyü‟d-dµn-i miskµniñ
Seyyi™ātı ço…dur ānıñ
Vefāsı yo…dur cihānıñ
Vāh vāh boĢa geçen ¡ömrüm
212
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
310
2 Emr-i Bārµ‟den firār edip dµvāna gelmedim
Ġhtimām edip rıżā bābına teslµm olmadım
~ı√√at-i vücūdumuñ …ıymetini ben bilmedim
Olmayıp rāżµ …ażāya derde dermān istedim
Ben gibi mu√tāc olan mu√tāca minnet eyledim
213
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
311
Ülfet ü ünsiyyet-i ¡irfān olaca… ben kimim
214
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
*
Sen de ¡afv et (Mu§a√√i√)
**
ġā≠ u «andān (Mu§a√√i√)
312
Oldu ¢ur™ān‟ile pes küfrüñ bināsı münhedim
215
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
***
Da«i (Mu§a√√i√)
****
Bustān (Mu§a√√i√)
*****
¢ıyāmet (Mu§a√√i√)
313
1 Ġurbet ilde ben ġarµb olduġuma mı yanayım
‰aġ başında yalıñuz …aldıġıma mı yanayım
314
216
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
7’Lİ HECE VEZNİ
3 Allāh’ıñ ◊abµbi’dir
Dertleriñ ýabµbidir
Misk ü ¡anber gibidir
E§-§alātü ve’s-selām
4 Bāġ-çesine girelim
Güllerini derelim
Gece gündüz diyelim
E§-§alātü ve’s-selām
315
6 ¡Āşı…ıñ cān u dili
¡İbādetiñ ekmeli
±ikru’llāh’ıñ efżali
E§-§alātü ve’s-selām
9 Veliyyü’d-dµn’i ümmet
Olan o…ur §alevāt
İki cihānda necāt
E§-§alātü ve’s-selām
217
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
316
3 Lākin “Üd¡ūnµ” buyurdu ◊a…… kelāmında ¡ayān
Yalvarırım Rabbime ya ben kime yalvāreyim
218
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
*
Ber-ā-ber (Mu§a√√i√)
317
6 Bu zemān ā«ir zemān ¡ilm ü ¡amel oldu ġarµb
Ke&ret-i ehl-i sefāhet …ıllet-i …alb-i selµm
219
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
14’LÜ HECE VEZNİ
◊ARFÜ‟N-NÛN
220
VE LE-HÛ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
7’Lİ HECE VEZNİ
318
1 Yardım eyle yâ Ra√mân
Derdime eyle dermân
Seniñ dir √ükm ü fermân
Derdime eyle dermân
5 Veliyyü‟d-dµn pür-elem
¡Âcizim §abr edemem
Sen Kerµmsin …ıl kerem
Derdime eyle dermân
221
VE LE-HÛ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
10’LU HECE VEZNİ
319
1 Geldim cihâna göñül perµĢân
Ben yana yana göñül perµĢân
222
VE LE-HÛ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefâ¡îlün Mefâ¡îlün Mefâ¡îlün Mefâ¡îlün
320
Derim “Lâ √avle lâ …uvvet” ¢aviyyü …âderim sensin
223
321
224
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
10’LU HECE VEZNİ
322
Ġmām-ı ◊asen Ġmām-ı ◊üseyn
ġehµdlere §ā√ibü‟l-¡alemeyn
Ġmām-ı ◊asen Ġmām-ı ◊üseyn
323
Mu√ibb-i ýarµ…-ı ◊a……‟a vu§ūl
Sev anları sen de etme ¡udūl
Ġmām-ı ◊asen Ġmām-ı ◊üseyn
324
4 Meleklere «^āce idiñ ýaġlar gibi yüce idiñ
Gündüz degil gece idiñ ýavrıñdan ey iblµs-i la¡µn
325
14 ◊a…… yarlıġarsa Rāci™i Ġaffār‟a yalvarıcı™ı
Odlara yan çek acıyı ġay@ıñdan ey iblµs-i la¡µn
226
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
7’Lİ HECE VEZNİ
2 Anaları aġladır
Yürekleri ýaġladır
Ġbden …uĢa… baġladır
¢ur¡a ile imti√ān
3 Yürekleri yandırır
Oca…ları söndürür
Cānımdan u§andırır
¢ur¡a ile imti√ān
4 Ölümüñ …ardaĢıdır
Dertleriñ yoldaĢıdır
Her dertleriñ baĢıdır
¢ur¡a ile imti√ān
326
Yunmaz eller öpdürür
¢ur¡a ile imti√ān
327
»arâb eyledi bizi
¢ur¡a ile imti√ān
227
VE LE-HÛ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilün
228
VE LE-HÛ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Mefâ¡îlün Mefâ¡îlün Fe¡ûlün
328
Ki bir dem geçmedi ef¡âl-i sûdan
Uyub iblīs-i la¡îniñ sözüne
Beni men¡ eyledi e≠kâr-ı Hû‟dan
329
Bulayım der iken ¡irfân u i√sân
¢ılayım der iken derdine dermān (s. 118)
Ziyādelendi derdi su-™i «ūydan
330
4 ġehµd-i Kerbelā ◊üseyn ◊abµbu‟llāh-i nūr-ı ¡ayn
Me√abbet cāna oldu deyn me√abbeti edām olsun
230
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
331
2 Aġardı §aç u §a…ālıñ ża¡µf oldu …amu √āliñ
Seni bu @ıllu «ayāliñ çı…armadı bu zindāndan
231
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
332
“Mevt-i ¡ālim mevt-i ¡ālem bµ-gümān”
232
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
333
1 Vādi-i √ayretde √ayrān olmuĢum «āýır içün
Nādi-i ma√būs-i zindān olmuĢum «āýır içün
233
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
1 Eger düĢmān arar iseñ saña Ģeyýān yeter düĢmān (s. 120)
334
Eger Ģeyýān arar iseñ saña Ģeyýān yeter nisvān
234
335
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
336
◊a…… te¡ālā Yūnus‟ı baýnında iskān eyledi
Ben kimim diyen …uluna luýf u i√sān eyledi
Ben kimim diyen yol aldı …aldı sen ben ben diyen
337
Çün kim etdiler tevāżu¡ ýutdılar ýoġrı yolı
Nefyile i&bātile fet√ etdiler …ıfl-ı dili
Ben kimim diyen yol aldı …aldı sen ben ben diyen
235
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
338
~ıçanı öñüne atsañ ýa…ar pānçe eklini ögren
236
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
10’LU HECE VEZNİ
339
6 Mu√tāc miskµn yetµmi seven
Mer√amet §ā√ibi …albi leyin
340
3 Ger-çi du¡ā eylemege
Yo…dur yüzüm söylemege
Mu√ammed‟iñ √urmetine
Eyle belālardan emµn
341
9 Nāzil olup dürlü belā
Yerimiz oldu Kerbelā
Ġmām-ı ◊üseyn √urmetine
Eyle belālardan emµn
◊ARFU‟L-VĀV
238
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
342
3 Sen anıñ e§√ābını en§ārını lā-siyyemā
◊ażret-i ~ıddµ…-ı Ekber ¡Ömer‟i ¡O&mān‟ı sev
239
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
343
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
240
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
344
1 Göñül çekmez niçin ġay…u …anı ◊a……‟dan recā …or…u
Kesel deryāsına ýaldı gece gündüz uyur uy…u
◊ARFÜ‟L-HĀ™
241
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
345
»udā‟yı eyleyip tekbµr ◊a……‟a yalvar de yā Allāh
242
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
10’LU HECE VEZNİ
346
1 Gün gibi her gün ýoġma ýolanma
Setr et özüñü bilme bilinme
Avcılar ýaġlar baĢına çı…mıĢ
¢uĢ gibi …anat §alma §alınma
347
243
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
8’Lİ HECE VEZNİ
348
Benim gibi Mecnūn delµ
Bir ġılıfla biñ ġılıfla
244
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Fe¡ūlün
349
»ıżır Ġlyās yetiĢe buñ deminde
245
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Fe¡ūlün
350
BeĢer ýā…at mi …atl-i çekirge
246
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Fe¡ūlün
351
4 Devāmı olmayan @ıll u «ayāliñ
Olur mu istirā√at sāyesinde
247
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
248
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
10’LU HECE VEZNİ
352
¡Afv ede Allāh esteġfiru‟llāh
4 Añladıġımdan diñledigimden
‰añladıġımdan esteġfiru‟llāh
6 O…uduġumdan ýo…uduġumdan
ġa…ıdıġımdan esteġfiru‟llāh
8 DögüĢdügümden çekiĢdigimden
YapıĢdıġımdan esteġfiru‟llāh
353
12 Aġladıġımdan çaġladıġımdan
‰aġladıġımdan esteġfiru‟llāh
13 ĠĢledigimden aĢladıġımdan
‰aĢladıġımdan esteġfiru‟llāh
249
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
8’Lİ HECE VEZNİ
354
1 Ġmām-ı ◊asen‟iñ Ģehµd
Olduġu ay geldi gene
¡Îd-i sa¡µd ecr-i mezµd
Bulduġu ay geldi gene
355
7 Uġradı yolu Kerbelā
Denildi √arbe “E§-§alā”
Seyf-i Ģehādete cilā
Verdigi ay geldi gene
250
356
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
7’Lİ HECE VEZNİ
¡Ale‟n-Nebiyyi §alla‟llāh
Mu√ammedün Rasūlu‟llāh
2 Mü™miniñ µmānıdır
¡ĀĢı…ıñ da cānıdır
Mevlā‟nıñ i√sānıdır
Lā ilāhe Ġlla‟llāh
¡Ale‟n-Nebiyyi §alla‟llāh
Mu√ammedün Rasūlu‟llāh
3 Göñülleriñ nūrudır
Dilleriñ sürūrudır
Ehlu‟llāh‟ıñ ‰ūr‟ıdır
Lā ilāhe Ġlla‟llāh
¡Ale‟n-Nebiyyi §alla‟llāh
Mu√ammedün Rasūlu‟llāh
4 Göñülleriñ mi§bā√ı
MüĢkilleriñ µżā√ı
Cennetleriñ miftā√ı
Lā ilāhe Ġlla‟llāh
357
¡Ale‟n-Nebiyyi §alla‟llāh
Mu√ammedün Rasūlu‟llāh
5 Mü™minleriñ mi¡rācı
Göñülleriñ ser-tācı
Her dertleriñ ¡ilācı
Lā ilāhe Ġlla‟llāh
¡Ale‟n-Nebiyyi §alla‟llāh
Mu√ammedün Rasūlu‟llāh
8 Mevlā‟nıñ esmāsıdır
Esmā™-i ◊üsnāsıdır
E≠kārıñ a√lāsıdır
Lā ilāhe Ġlla‟llāh
358
10 Göñül pāsını siler
Āyµne gibi eyler
Mü™minler bunu söyler
Lā ilāhe Ġlla‟llāh
11 Veliyyü‟d-dµn eyle āh
Yardımcıñ ola Allāh
Derim el-√amdü li‟llāh
Lā ilāhe Ġlla‟llāh
¡Ale‟n-Nebiyyi §alla‟llāh
Mu√ammedün Rasūlu‟llāh
251
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
8’Lİ HECE VEZNİ
359
±ikru‟llāh ola penāhı
Göñülde nūru‟llāh Allāh
252
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
8’Lİ HECE VEZNİ
360
Eyle bize i√sān Allāh
361
YoldāĢ eyle µmān Allāh
253
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
E§-§alātü ve’s-selāmü
¡Aley-ke yā ◊abµba’llāh
E§-§alātü ve’s-selāmü
¡Aley-ke yā ◊abµba’llāh
E§-§alātü ve’s-selāmü
¡Aley-ke yā ◊abµba’llāh
*
Virem mi (Mu§a√√i√)
362
4 Sensin Allâh’ıñ ◊abµbi
Cümle dertleriñ ýabµbi
İrşâd eyle bu πarµbi
Şefâ¡at yâ Rasûla‟llâh
E§-§alātü ve’s-selāmü
¡Aley-ke yā ◊abµba’llāh
5 Şefâ¡atiñe mu√tâcım
Derdim ço…dur bµ-¡ilâcım
Şefâ¡at «ânından açım
Şefâ¡at yâ Rasûla‟llâh
E§-§alātü ve’s-selāmü
¡Aley-ke yā ◊abµba’llāh
E§-§alātü ve’s-selāmü
¡Aley-ke yā ◊abµba’llāh
363
E§-§alātü ve’s-selāmü
¡Aley-ke yā ◊abµba’llāh
8 Veliyyü’d-dµn günâh-kâr
Günâh deryâsında yüzer
Meded ey A√med-i Mu«târ
Şefâ¡at yâ Rasûla‟llâh
E§-§alātü ve’s-selāmü
¡Aley-ke yā ◊abµba’llāh
254
VE LE-HÛ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Mefâ¡îlün Mefâ¡îlün Fe¡ûlün
364
6 ‰ulû¡ etti kerem güneşi başa
Yine ýoπdı ≥ıyâ el-√amdü li’llâh
255
VE LE-HÛ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Müstef¡ilâtün Müstef¡ilâtün
365
2 Yâ Rabb ü Ra√mân …ıl luýf u i√sân
Birligine ben eyledim µmân
Cürm ü günâha oldum peşµmân
Esteπfiru’llâh esteπfiru’llâh
366
8 Miskµn Veliyyü’d-dµne yā Rabbµ
¡İ§yānı ile etme ¡a≠ābı
Maġfiretiñle …ıl fet√-i bābı
Esteπfiru’llâh esteπfiru’llâh
256
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
367
8 Gel Veliyyü‟d-dµn-i Rācµ ra√meti eyle recā
¢ul żalāletde …alırdı ¡afv u ġufrān olmasa
257
VE LE-HŪ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
8’Lİ HECE VEZNİ
3 Gözetmediñ @āhiriñi
Düzeltmediñ bāýınıñı
Kesb etmediñ fażl u kemāl
±ikr-i »udā Ra√mān‟ile
368
5 Ebnā-yı dünyāya uyup
¡U…bāyı eyniñden §oyup
Her iĢiñ oldu …µl ü …āl
A√bāile yārānile
6 ¢arıĢmadıñ kāmillere
Yār olmadıñ ¡āmillere
¢ıldıñ hemān …addiñi
Dāl mel¡abe-i §ıbyānile
258
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
10’LU HECE VEZNİ
369
±ev…-ı cinānım Mekke Medµne
370
259
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
7’Lİ HECE VEZNİ
2 Ma…āmlarıñ sulýānı
ÖlmüĢ tenleriñ cānı
Rasūlu‟llāh mekānı
Mekke ile Medµne
4 ġerµ¡at ma√kemesi
‰arµ…at meĢ¡alesi
Ma¡rifet meĢrebesi
Mekke ile Medµne
5 »alµlu‟llāh bināsı
Göñülleriñ ġınāsı
Mekānlarıñ ra¡nāsı
Mekke ile Medµne
371
~uyu Ģekerden Ģirµn
Ma√v eder günāh kirµn
Mekke ile Medµne
10 ¡ĀĢı…larıñ ma√būbı
¡Ābidleriñ maýlūbı
¡Ārifleriñ merġūbı
Mekke ile Medµne
11 Dµdeleriñ nūrıdır
Göñüller sürūrıdır
Ehlu‟llāhıñ yeridir
Mekke ile Medµne
12 Mekke Cennetü‟l-Me™vā
372
Medµne Firdevs-i A¡lā
◊a……‟dan ni¡met-i ¡u@mā
Mekke ile Medµne
13 Ġkisi de cennetdir
Cānımıza ra√metdir
Bir dükenmez ni¡metdir
Mekke ile Medµne
14 Mekke-i Mükerreme
Ravża-i Muýahhera
Günāh derdine çāre
Mekke ile Medµne
16 ±ü‟l-Celāl ve‟l-ikrām
◊uccāca eder in¡ām
Merkez-i Dµn-i Ġslām
Mekke ile Medµne
373
Dā™im uy…uda yatmaz
Hiç «ayālimden gitmez
Mekke ile Medµne
19 Veliyyü‟d-dµn …ala mı
Aġlaya mı güle mi
¡Aceb na§µb ola mı
Mekke ile Medµne
260
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün Mefā¡îlün
374
7 Nübüvvet «âtemidir Ol va√µd-i A√med-i mev§ûl
◊a……‟ıñ ¡indinde «ôĢ ma…bûl Mu√ammedün Rasūlu‟llāh
261
VE LE-HÛ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün Fâ¡ilâtün
*
bir kes (mu§a√√i√)
375
5 İsterim başım alıp andan firâr etmegi ben
Zülfünüñ teline baπlandım o teli kim kese
262
VE LE-HÛ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
7’Lİ HECE VEZNİ
376
5 Gelin gibi düzenmiş
Fitne ile bezenmiş
Ne √µleler …azanmış
‰udaπı gerdânı da
377
11 Yoluna cân atanıñ (s. 133)
Döşegine yatanıñ
Elinde ýurmaz anıñ
Döşegi yorπânı da
12 Veliyyü’d-dµn nicesi
Cefâ gündüz gecesi
Ölümdür netµcesi
Demi de devrânı da
263
VE LE-HÛ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
8’Lİ HECE VEZNİ
3 Bu dünyânıñ «ayâlinden
Vâz geç mâl ü menâlinden
İçip ¡aş…ıñ zülâlinden
¢ana göñlüm …ana …ana
4 Veliyyü’d-dµn-i perµşân
Ne ola böyle √âl ü şân
378
Her merkeze aldıñ nişân
Bu ne göñlüm bu ne bu ne
264
VE LE-HÛ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
8’Lİ HECE VEZNİ
1 Bu dünyânıñ «ayâline
Aldanma câh u mâlına
Bülbül gibi gül dâlına
¢ona göñlüm …ona göñlüm
5 Veliyyü‟d-dµn‟i √âliñe
Na@ar et mâh u sâliñe
¡Aş… bâdesin kim eliñe
379
~una göñlüm §una göñlüm
265
VE LE-HÛ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Mefā¡îlün Mefā¡îlün
380
6 Yerinme ≠emm ederlerse
Sevinme pek severlerse
ĠĢitme Ģetmi derlerse
Göñül incinme incinme
381
12 Veliyyü‟d-dµn saña benden
Na§µ√at cân ü göñülden
~orulmaz bu cihân senden
Göñül incinme incinme
266
VE LE-HÛ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
267
VE LE-HÛ ¡UFİYE ¡AN-HÜ
382
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
◊ARFÜ’L-Y™
268
Müfte¡ilün Müfte¡ilün
383
İçdi ecel şerbetini
384
İçdi ecel şerbetini
269
VE LE-HÛ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
16’LI HECE VEZNİ
1 Sene biñ iki yüz yetmiş ikide fażl-ı Ra√mānµ (s. 135)
Erişdi eyledi ma¡mūr «arāb dil-i perµşānı
385
6 ‰alıp deryā-yı ¡ilme ola vā§ıl dürr-i a¡māle
Yaġa yaġmur gibi aña ◊a……’ıñ tevfµ… u i√sānı
270
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
8’Lİ HECE VEZNİ
1 Sev seveni sev seveni
Sevme seni sevmeyeni
Gör göreni gör göreni
Görme seni görmeyeni
386
~or §oranı §or §oranı
~orma seni §ormayanı
271
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Müstef¡ilātün Müstef¡ilātün
387
4 ¡ĀĢı…-ı kāmil maýlaba nā™il
¡Ġlmiyle ¡āmil ≠ev…-ı nevāli
388
13 Ola mı vu§lat …ona mı devlet
Yo…sa bu √asret ◊aĢr‟e …ala mı
272
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Müstef¡ilün Müstef¡ilün Müstef¡ilün Müstef¡ilün
389
Mecnūna dönderdi beni √ażret-i ¡ilmiñ le≠≠eti
273
VE LE-HŪ ¡UFĠYE ¡AN-HÜ
Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilātün Fā¡ilün
390
2 Enbiyānıñ Server‟i Mürseller‟iñ Mu«tār‟ı
◊a…… Nebµ‟sin ◊a…… Nebµ Yā Nebiyye‟l-¡Arabµ
Fa§l-ı kerāmet ba√ri ümmetiniñ reh-beri
◊a…… Nebµ‟sin ◊a…… Nebµ Yā Nebiyye‟l-¡Arabµ
Temmeti‟l-Kitāb bi-¡avni‟llāhi‟l-Meliki‟l-Vehhāb
Sene 1280 17 ±i‟l-◊icce-i ġerµfe
391
392
BÖLÜM 4: SEÇME SÖZLÜK
Sözlüğe bugün yaygın olarak pek kullanılmayan Arapça, Farsça ve Türkçe asıllı
kelimeler eklenmiĢtir. Kelimeler, daha çok fıkıh ve ahlâk terimleri olduğundan,
kelimelerin bu anlamları verilmiĢtir. Arapça asıllı kelimeler (A.), Farsça kelimeler (F.),
kısaltmalarıyla gösterilmiĢtir.
393
A
āb-ı zülāl (F.) : Berrâk su.
¡acūze (A.) : Çok yaĢlı kadın; dünya.
açuben (T.) : Aç-ıp (Zarf fiil)
ādāb-ı eĢrāf (A.) : Yüksek ve Ģerefli kimselere karĢı gösterilen edepler, davranıĢlar.
¡adâvet (A.) : Düşmanlık.
a¡dā (A.) : DüĢmanlar.
¡adem (A.) : Yokluk, vücûd‟un zıddı.
aπlâ@ (A.) : Kaba ve galîz Ģeyler.
āġū (T.) : Zehir.
aġniyā (A.) : Zenginler.
a« (A.) : Erkek kardeş.
a√lā (A.) : En tatlı, pek çok tatlı.
A«lā…-ı ◊amîde (A.) : Hazret-i Muhammed‟in Ahlakı ile ahlaklanmıĢ; güzel ahlak.
a√vāl (A.) : Hâller, durumlar.
a…l-ı me¡ād (A.) : Sebeplerden sonucu kestirebilen akıl.
¡a…l-ı me¡āĢ (A.) : Geçim aklı.
ākil-i ribā (A.) : Fâiz yiyen.
āl (A.) : Âile, sülâle.
¡alef (A.) : Hayvan yemi.
¡amāme (A.) : Sarık.
¡amm (A.) : Halk tabakası.
¡anā (A.) : Zahmet, güçlük.
¡andelîb (A.) : Bülbül.
āsān (F.) : Kolay, zahmetsiz.
¡asel (A.) : Bal.
¡a§îr-i evvel (A.) : İkindi namazı vaktinin, yaz aylarında ilk 70, kış aylarında ilk 35
dakîkalık vakti.
āĢkāre (F.) : Açık, zâhir.
¡aýşân (A.) : Susuz.
394
¡ayāl (A.): Bir erkeğin nafakasını te‟mînle vazîfeli olduğu kimseler; âileler.
¡aynü’l-ya…în (A.) : Gözüyle görerek bilmek, inanmak.
-B-
ba¡îd (A.) : Uzak.
ba«îl (A.) : Cimri.
bārān-ı nîsān (F.) : Nîsân yağmuru.
bāreka’llāh (A.) : Allâh mübârek etsin!
behāyim (A.): Dört ayaklı hayvanlar.
be…ar[a] (A.) : İnek.
bendir (F.) : Beygir; bâr-gîr.
Benü’l-A§fer (A.) : Rumlar.
Berāt (A.) : Arabî ayların 8. olan ġabân ayının 15. gecesi olup mübârek
gecelerdendir.
ber-murād (F.) : Murâd üzre, istenildiği Ģekilde.
beĢāret (A.) : Müjde.
bevl (A.) : İdrâr, sidik.
bey¡ u Ģirā (A.) : Satın alma ve ödeme; alıĢ-veriĢ.
beyne-hümā (A.) : Ġkisinin arası.
beytü’l-māl (A.) : Ġslâm Devleti‟nde Mâliye Hazînesi.
bid¡at (A.) : Peygamber Efendimiz Muhammed aleyhisselâm ve Hulefâ-i RâĢidîn
döneminde olmayıp, dinde sonradan ortaya çıkarılan inanca, amele ve âdete ait
uydurma Ģeyler.
bisāý (A.) : Döşek, minder; yeryüzü.
bu«l (A.) : Cimrilik, pintilik.
buñ (T.) : Aklın zayıflaması, bunaklık.
-C-
Ca√îm (A.) : Cehennemin 7 katından biri.
cehl-i mürekkeb (A.) : Kendi bilmediğini bilmeyecek derecede câhil; zır câhil.
çengāne (F.) : Kıbti, Çingene.
ceng ü cidāl (F., A.) : Savaş ve kavga.
395
cerād (A.) : Çekirge.
cimā√ (A.) : Katı tabîatlı, sert, huysuz; at.
cinān (A.) : Cennetler.
cirm (A.) : Hacim, bir Ģeyin ağırlığı.
cürm (A.) : Suç, kabâhat.
cü≠ām ibn-i cü≠ām (A.) : Miskîn oğlu miskîn; tenbel oğlu tenbel.
-D-
dā™ (A.) : Hastalık, illet.
dād (T.) : Tat, lezzet.
daġ (T.) : AteĢ, ateĢle vücûdu yakmak.
dām (F.) : Tuzak.
dāreyn (A.) : Dünya ve Ahiret; iki yer.
desâ™is (A.) : Hîleler, desîseler.
desîs (A.) : Hîle, mekr, tuzak.
dilā (F.) : Ey gönül!
dil-güşād (F.) : Kalbi ferah, râhat; gönül açıcı.
dîbā (F.) : Renkli, desenli ipek kumaĢ; süslü elbise.
dūd (F.) : Duman.
düĢüben (T.) : “DüĢ-üp” zarf fiili.
-E-
ebter (A.) : Zürriyetsiz, soyu devam etmeyen.
ebvāb (A.) : Kapılar.
ecr-i mezîd (A.) : KarĢılığı bol, çok büyük ve artırılmıĢ ecir, karĢılık.
ednā (A.) : En alçak, çok kıymetsiz.
ef…ar (A.) : Fikirler, gönle doğan düĢünceler.
egin (T.) : Omuz, sırt.
E√ad (A.) : Allâhü te‟âlânın zât isimlerinden. Bir, tek.
E√ādî& (A.) : Hadîs-i şerîfler.
Ehl-i Sünnet Ve’l-Cemā¡at (A.) : İslâm dîninde, itikatta, Resûlullâhın (s.a.v.) ve ve
bütün Eshâbının yolu, inanıĢları, davranıĢları, yaĢayıĢları. Ġslâmiyet 73 fırkaya
396
ayrılmıĢ olup, 72‟si bozuk ve sapıktır. Biri Fırka-i Nâciyye‟dir ki Ehl-i Sünnet iĢte
budur.
E™imme™-i Erbe¡a (A.) : Hak olan Hanefî, ġâfi‟î, Mâlikî ve Hanbelî mezheplerinin
kurucuları olan dört imâm.
ekl ü Ģürb (A.) : Yemek ve içmek.
e…vāl (A.) : Kaviller, sözler.
el-¡ıyā≠ (A.) : Sakın, aman!
el-ġıyā& (A.) : Yardım edin, meded!
el-vidā¡ (A.) : Elvedâ
em (T.) : Ġlaç.
Emr-i bi’l-ma¡rûf (A.) : Dînin emirlerini anlatmak, öğretmek.
emr-i Ģā……a (A.) : Çok zor ve meĢakkatli iĢler.
emvāc (A.) : Denizin dalgaları.
ensāb (A.) : Baba tarafından nesebler, soylar.
ente (A.) : Sen. (Erkek için.)
Esedu’llāh (A.) : Allâhü te’âlânın Arslanı, Hazret-i Alî (r.a.).
E§√āb (A.) : Peygamber Efendimiz Muhammed aleyhisselâmı îmân ederek bir kez
de olsa gören veya Kendisi tarafından görülen kimseler, O‟nun arkadaĢları.
eĢġāl (A.) : Meslekler, meĢgûliyetler.
EĢrāý-ı ¢ıyām (A.) : Kıyâmetin alâmetleri; büyük alâmetler.
EĢrāý-ı Sā¡at (A.) : Kıyâmetin alâmetleri; büyük alâmetler.
ervāc (A.) : Revaç olanlar, kabûl görülenler, beğenilenler.
et…ıyā (A.) : Müttekîler; Allâhü te‟âlâdan hakiki manâda korkanlar.
ev&ā… (A.) : Vesîkalar, en sağlam delîller.
evrād (A.) : Virdler.
Eyyeda’llāhü’l-Ġanî (A.) : Ganî olan Allâhü te‟âlâ teyit etsin, devâmlı kılsın!
Eyyūb-i En§ārî (A.) : Hâlid bin Zeyd. Peygamber Efendimiz Medîne‟ye hicret
edince altı ay bunun evinde kaldı. 670‟te Ġstanbul‟un fethi için gelen ordudaydı ve
dizanteriden vefât etti ve bugün ziyâret edilen kabrine defnedildi.
397
-F-
fa…r u fā…a (A.) : Fakirlik, yoksulluk.
Fārū…-ı A¡@am (A.) : Hazret-i Ömer (r.a.).
felā√ (A.) : Ededî kurtuluş.
ferāmūş (F.) : Unutmak.
feres (A.) : At, beygir.
ferc (A.) : Avret yeri. (Daha çok kadınlar için kullanılır.)
Fettā√ (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden. Açan, fetheden.
fevt (A.) : Bir daha ele geçmemek üzre kaçırma, vaktinde yapılması gerekeni
yapmamak.
Fı…h (A.) : Ġslâm ilimlerinden 12 ana ilimden biri olup, usûl ve füru olarak ikiye
ayrılır. Kur‟ân-ı Kerim‟den ve Hadis-i ġeriflerden hüküm çıkarmak; çok yüksek ve
kıymetli anlayıĢ.
fu…arā™-i §ābirîn (A.) : Fakirliklerine sabreden ve Allâhü te‟âlânın kazasına rıza
gösteren Müslüman fakirler.
fülk (A.) : Gemi.
füssā… (A.) : Fasıklar, büyük günahları açıktan işleyenler.
fütūr (A.) : Bıkkınlık, usanç.
-G -
ġadr-i ġaddār (A.) : Hain olanın hainliği.
Ġaffār (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden. Günahları çok bağıĢlayıcı.
Ġafūr (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden. Günahları bağıĢlayıcı.
Ġanî (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden. Hiçbir mahlûkâtına muhtaç olmayan.
ġaraż (A.) : DüĢmanlık;
ġāret (A.) : Yağma.
ġasl (A.) : Müslüman cenâzesini yıkamak, guslettirmek.
ġassāl (A.) : Müslüman cenâzesini yıkayan, cenâzeyi guslettiren erkek.
ġay…u (T.) : Kaygı.
ġıll u ġıĢ (A.) : Kin ve hile.
Ġılmān (A.) : Cennetteki hizmetkâr oğlanlar.
giriftār (F.) : TutulmuĢ, yakalanmıĢ; tutkun, müptela olmak.
398
ġulġule (A.) : ġamata, velvele.
ġu§§a (A.) : Keder, kalb sıkıntısı, tasa.
güĢād (F.) : Açılmak, feth olmak; ferahlamak.
-H-
«^āb (F.) : Uyku.
√abl (A.) : Ġp; Kur‟ân-ı Kerîm.
√acer (A.) : Taş.
«acîl (A.) : UtanmıĢ.
√adîd (A.) : Demir madeni; demir.
√ādi& (A.) : Sonradan olan, mahlûk, yaratılmıĢ.
«â™ib (A.) : Zarar ve ziyânda olan, mahrûm; ümitsiz.
√a……u’l-ya…în (A.) : İlmin ve irfânın en üst makâmı.
»āli… (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden. Yaradan, yaratıcı.
◊amdele (A.) : “Elhamdü lillâh” demek; kitap yazarken Besmeleden sonra sünnet
için hamd etmek ve bunu yazmak.
«amsen be-«amsin (A.) : 50’ye 50. Fıkıh ilminde temizlik bahsinde suların temizliği
ölçüsünde havuzların eni, boyu ve yüksekliğiyle alakalı kullanılan miktar.
◊annān (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat ismlerinden. Çok merhametli.
»annâs (A.) : Kalplere vesvese veren şeytan taifesi.
«ar (F.) : Eşek.
√arî§ (A.) : Hırslı.
»arrub (A.): "Keçiboynuzu" adı verilen bir yemiş cinsi.
«ā§§ u ¡āmm (A.) : Âlimler ve bunlara tâbi halk.
√asenāt (A.) : Dînin güzel ve sevâb kabûl ettiği Ģeyler; sevâblar.
◊asîb (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat ismlerinden. Adaletle ve fazl ile hesap eden.
«āsir (A.) : Hüsrâna uğramış.
«avf u recā (A.) : Allâhü te‟âlânın azâbından ve sevmemesinden korkmak ve Allâhü
te‟âlânın rahmetinden ümit etmek; korku ve ümit.
◊ayy (A.) : Allâhü te‟âlânın zât isimlerinden; Mâtürîdî ve EĢ‟arî Ġtikâdı‟nda
Allâh‟ın Sübûtî sıfatlarından.
399
»ayru’l-Ümem (A.) : En hayırlı ümmet, Muhammed aleyhisselâmın Ümmeti.
«ayr-ı edyān (A.) : Dînlerin hayırlısı; Ġslâmiyet.
√a≠er (A.) : Sakın!
√ā≠ı… (A.) : Fıkıh ilmini bilen ve dînen sözü sened ve Ģâhidliği kabûl edilen.
√ı…d (A.) : Gizli kin.
√ill (A.) : Helâl; dînen helâl olan.
hirāset (A.) : Korumak, muhâfaza etmek.
√ubb-i dünyā (A.) : Dînen câiz görülmeyen dünyâ ve dünyâya ait olanlara beslenen
nefsî muhabbet.
»udā (F.) : Allâh.
«ul…-ı √asen (A.) : Dînen güzel kabûl edilen ahlak.
«ul…-ı ≠emîm (A.) : Dînen çirkin, pis kabûl edilen ahlak.
«ulýat (A.) : KarıĢmak, karıĢtırmak; çok insanla çok sık bir araya gelemek.
-I-
¡Îd-i eż√ā (A.) : Kurbân Bayramı.
¡ınde’llāh (A.) : Allâhü te‟âlanın katında, indinde.
ıs (T.) : Sâhip.
ı§ýırā√ (A.) : Yardım istemek.
ıýýılā¡ (A.) : Muttali olmak, bir şeyin içyüzüne vâkıf olmak.
ıżlāl (A.) : Saptırmak, Ehl-i Sünnet İtikâdından ayırmak.
ıżýırār (A.) : İhtiyâç, zarûret hâline düşmek.
İblîs-i pür-telbîs (F., A.) : Ebedî olarak çok ümitsiz olan İblis.
ibn-i ¡ammî (A.) : Amcam oğlu.
ibn-i dünyā (A.) : Dünyâya çok düĢkün olan; dünyâ çocuğu.
ibtidā (A.) : BaĢlangıç, baĢlamak.
idbār (A.) : ĠĢlerin ters gitmesi, talihsizlik.
idrāc (A.) : Derc etmek, bir şeyi bir yere toplamak, derecelemek.
iftirā… (A.) : Ayrılmak, dağılmak.
iftiżā√ (A.) : Rezîl olmak.
400
iπvâ (A.) : Azdırmak, saptırmak.
iġtirār (A.) : Gururlanmak, mağrûr olmak.
iġtiyā@ (A.) : Gayzlanmak, öfkelenmek.
i«tilāý (A.) : KarıĢmak; insânlarla bir araya gelmek.
i«vān (A.) : Kardeşler, dostlar.
¡İlm-i √âl (A.) : Ġslâmın Ģartlarını, Amentü‟yü ve Ġslâm ahlakını bildiren; Ehl-i
Sünnet Ġ‟tikâdını yazan kitâblar.
¡İlm-i Tecvîd (A.) : Tecvîd ilmi. Kur‟ân-ı Kerîm‟i, harlarin mahreçlerine, zâtî ve
subûtî sıfatlarına dikkat ederek okumayı öğreten ilim.
iltihā& (A.) : Açlıktan veya susuzluktan solumak.
ilti≠ā≠ (A.) : Lezzetlenmek.
ilzām (A.) : Susturmak, cevap veremez duruma getirmek.
¡Ġmrān (A.) : Hazret-i Meryem‟in (r.a.) babasının ismi ve bu isme atıfla Kur‟ân-ı
Kerîm‟in 3. Sûresi‟nin ismi.
imsāk (A.) : Tutmak.
inhimāk (A.) : Bir Ģeyin üzerine fazlaca düĢmek.
in«isāf (A.) : Ay‟ın tutulması.
in…ıbāż (A.) : Büzülüp toplanmak; sıkıntı.
in…ırāż (A.) : Toptan yok olmak, bir Ģeyin tamamının yok olması.
inşirā√ (A.) : Gönlün açılması, ferâhlık.
intāc (A.) : Neticelendirmek, sonlandırmak.
intifā¡ (A.) : Fayda devşirmek, faydalanmak.
intifā« (A.): Kabarmak, ĢiĢmek; vücut organlarından birinin ĢiĢmesi.
intisāb (A.) : Bir Ġslâm âlimini hoca, önder, Ģeyh kabul edip kalbini ve aklını ona
bağlamak.
intiĢār (A.) : Yayılmak.
inzāl (A.) : Ġndirmek.
İ¡râb (A.) : Arabça‟da kelimelerin son harekelerinin nasıl olduğunu bildiren gramer
bilgisi.
irhā… (A.) : Eziyet etmek, sıkıntı vermek.
401
Îsâπûcî: Mufaddal bin Ömer Esîreddîn-i Ebherî‟nin meĢhûr mantık kitâbı. Îsâgûçî
Yunânca‟da “baĢlangıç” demektir.
istibrā™ (a.) : Bevlettikten sonra ve abdest almadan önce idrâr yolunda kalmıĢ
olabilecek damlaları da çıkarmak için belli miktar yürümek veya öksürmek, hareket
etmek.
isti¡māl (A.) : Kullanmak.
istînâs (A.) : Ġnsânlarla ünsiyet kurmak.
işrâb (A.) : Ġçirmek.
¡itāb (A.) Azarlamak, paylamak.
i¡tisāf (A.) : Doğru yoldan sapmak.
i¡vicāc (A.) : Eğri büğrü olmak, yamulmak.
-K-
…abî√ (A.) : Çirkin, kaba; suç, günâh.
…adîd (A.) : Ġskelet, çok zayıf kimse.
Kāfî (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden. Her Ģeye kifâyet eden, yeten.
Kâfiye (A.) : Arapça gramer ilminin bir kısmı.
¢ahhār (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden. DüĢmanlarını kahredici.
…a√ýu ġalā (A.) : Kıtlık ve pahalılık.
…ā™id (A.) : Temel, esâs.
…aluben : “Kal-ıp” zarf fiili.
…anı : “Hani?” sorusu.
…an…ı : “Hangi?” sorusu.
…arye (A.) : Köy.
¢ārūn (A.) : Hazret-i Musâ‟nın, malının çokluğuyla sapıtan ve kâfir olan amcası.
kāşif-i dendān (A., F.) : Ağız açmak, söze baĢlamak.
¢avî (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden. Çok kuvvetli.
¢ayyūm (A.) : Allâhü te‟âlânın isimlerinden. Bütün kainatı her an ayakta tutan.
kā≠iben (A.) : Yalancı olarak.
kem-ter (F.) : Değersiz; âciz.
402
kerb (A.) : Gam, keder.
kesād (A.) : AlıĢ veriĢte durgunluk; yokluk, kıtlık.
ke™s (A.) : Bardak.
kesel (A.) : Tembellik, gevĢeklik.
ke&ret (A.) : Çokluk; mâ-sivâ.
kevkeb (A.) : Yıldız.
kevneyn (A.) : Dünyâ ve âhiret.
…îl ü …āl (A.) : Dedi kodu.
kilâb (A.) : Köpekler.
kisb (A.) : Kazanç.
…oçub (T.) : “Koç-up” [Kucaklayıp] anlamında zarf fiil.
…ur¡a (A.) : Tanzimat sonrası askerlik iĢlerinde kullanılan bir usul olup, divanda
tenkîd edilmiĢtir.
…urbet (A.) : Yakınlık.
…urrā (A.) : Kıraat ilmi âlimleri.
…urratu’l-¡ayn (A.) : Gözbebeği, gözün nûru.
…uýýā¡-ı ýarî… (A.) : Yol kesiciler; Ehl-i Sünnet yolundan ayırmaya çalıĢan sahte dîn
adamları ve sahte Ģeyhler.
…uýn (A.) : Pamuk.
küllü yevm (A.) : Her gün.
kürbe (F.) : Dükkân.
-L-
lā-be™s (A.) : Bir Ģey beis yok.
lâ edrî (A.) : Bilmiyorum, anlamında bir fiil.
lāf-ı lāġ (A.) : BoĢ, anlamsız lâf.
Laýîf (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden, çok lütfedici.
lâ yecûz (A.) : Caiz değil.
lā-yu¡ad (A.) : Sayılamaz, sayılamayacak kadar çok.
Lebbeyk (A.) : Hac‟da okunan bir duanın ilk kısmı. “Buyur, Allâhım!” anlamında.
lehv (A.) : Oyuncak; dünyâ hayâtı.
403
leme¡ān (A.) : Parlamak, ıĢık saçmak.
leĢker (F.) : Asker.
levm (A.) : Kınamak, ayıplamak.
leyl ü nehār (A.) : Gece ve gündüz.
Le@ā (A.) : Cehennemin tabakalarından, katlarından bir kat; 7 cehennemden biri.
libās (A.) : Giysi.
Lūýî (A.) : Hazret-i Lût‟un (a.s.) kendisine inanmayan sapık kavmi gibi erkek
erkeğe birleĢen.
-M-
māh u sāl (F.) : Ay ve sene.
maġmūm (A.) : Gamlı, sıkıntılı; sisli.
ma…hūr (A.) : KahredilmiĢ.
Ma…§ûd (A.) : Arapça gramer ilminin bir Ģubesi ve bunun kitâbı.
māl ü menāl (A.) : Varı yoğu; mâl ve rütbe.
mā-lā ya¡nî (A.) : Ġslâmiyetin hoĢ görmediği boĢ söz, davranıĢ, hareket.
Mālik (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden.
Mālikü’l-Mülk (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden; bütün kâinâtın sâhibi.
Mālik: (A.) : Mâlik bin Enes. Cennet ile müjdelenmiĢ olan Ehl-i Sünnet ve‟l-
Cemâatin dört büyük mezhebinden biri olan Mâlikî mezhebinin reîsi. 795‟de
Medîne-i Münevvere‟de vefât etmiĢtir.
mār (F.) : Yılan.
mā-sivā (A.) : Allâhü te‟âlâdan baĢka her Ģey.
ma¡§ıyyet (A.) : Günâh.
ma§ūn (A.) : Korunaklı, korunmuĢ.
maýlab-ı a¡lā (A.) : En kıymetli ve yüce istek.
Me¡ānî (A.) : Ġslâm ilimlerinin 12 alet ilminden biri; manalar.
mel¡abe (A.) : Oyun yeri; dünya.
mecd (A.) : ġeref.
med√ūr (A.) : KovulmuĢ, uzaklaĢtırılmıĢ; Ġblîs.
mekā™id (A.) : Oturaklar, oturulacak yerler.
mekātib (A.) : Mektepler, okullar.
404
mekr-i nefs (A.) : Nefsin hîlesi.
mek& (A.) : Dinlenmek.
melâbis (A.) : Elbiseler.
melce™ (A.) : Sığınılacak yer.
me™lūf (A.) : Kalbin alıĢkanlığı; dostluk hâli.
me™mūl (A.) : Umulan.
memhūr (A.) : MühürlenmiĢ.
Mennān (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden.
menfūr-ı ¡ayn (A.) : Göze çok çirkin, nefret ettirici görünen.
me™nūs (A.) : Dost olunmuĢ.
Meskenet (A.) : Bir günlük dahî yiyeceğin olmama hâli, yoksulluk; tembellik.
mesmū¡ (A.) : ĠĢitilmiĢ, duyulmuĢ.
mevfūr (A.) : Bolluk; bollaĢtırılmıĢ, çok.
meymenet (A.) : Bereket, kurtuluĢ, uğur; Cennet ehli.
mezra¡ (A.) : Buğday ekilen yer.
minhāc (A.) : Açık, geniĢ yol; Ehl-i Sünnet Yolu.
mu¡ammer (A.) : Uzun ömürlü.
Mucîb (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden. Kullarının duasına icâbet eden.
muġannî (A.) : Mûsikî âletleriyle Ģarkı söyleyen, Ģarkıcı.
mu…ārin (A.) : Yakın.
mużýarr (A.) : Çâresiz, zarara uğramıĢ.
mücāvir (A.) : Mekke-i Mükerreme‟de ikâmet etmek.
Mücîbe’s-sā™ilîn (A.) : Kendisinden isteyenlerin isteklerine icâbet eden; Allâhü
te‟âlâ.
Müfetti√u’l-…ulūb (A.) : Kalpleri, yakinine açan; nefsin binlerce perdesini açan;
Allâhü te‟âlâ.
Müheymin (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden.
mülevves (A.) : PisletilmiĢ, kirletilmiĢ.
mül√id (A.) : Dinden çıkan, küfür lafızlardan ve fiillerden veya itikatlardan biriyle
dinden çıkan.
405
mültemes (A.) : Ġltimas edilmiĢ.
Mümecced (A.) : Temcîd edilmiĢ; Allâhü te‟âlânın övdüğü; Peygamber Efendimiz.
münhezim (A.) : Bozguna uğramıĢ.
Münîb (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden. Ġnâbet eden.
Münker ve Nekîr (A.) : Ehl-i Sünnet Ġtikâdı‟na göre, kabirde sorgu suâl yapacak iki
melek.
Mürsel (A.) : ġerîat ve kılıç sâhibi peygamber; Rasûl; gönderilmiĢ.
mürtefi¡ (A.) : Yüksek.
-N-
nā-bedîd (F., A.) : Belirsiz olmak, belirsiz.
nādim (A.) : PiĢmân olan.
Na√v (A.) : Arapça gramer ilminde sentaks ilmini işleyen kısım.
nā-kes (F.) : Cimri, insâniyetsiz.
Na§ara Yen§uru Na§ran (A.) Arapça Gramer Ġlminin Emsile kısmındaki “Yardım
etmek” fiilinin mâzî, muzârî ve masdar Ģeklindeki çekimi.
Na§§ (A.) : Kur‟ân-ı Kerîm; ġer‟î Delillerin ilki.
nâzenîn (A.) : Cilveli, oynak; çıtkırıldım.
Na@m-ı Kerîm (A.) : Kur‟ân-ı Kerîm.
nef¡ (A.) : Fayda.
nefs-i emāre (A.) : Devâmlı günâhı emreden, hayvanlık derecesinden aĢağı
seviyedeki nefs.
nefs-i le™îm (A.) : Levvâme nefs, kötülenmiĢ, kınanmıĢ nefs.
nehy-i ¡ani’l-münker (A.) : Ġslâmiyetin yasaklarını bildirmek ve insanları Ġslâmiyetin
yasaklarından sakındırmak.
nemîme (A.) : Koğuculuk.
neşāý (A.) : Sevinç, neşe.
nisvān (A.) : Kadınlar.
nisyān (A.) : Unutkanlık.
nizā¡ (A.) : Çekişme, kavga.
Nūrî Süleymān (A.) : ġâir Veliyyeddîn Râcî Efendi‟nin hocalarından.
406
nuýfe (A.) : Erkek menisi.
-O -
od: AteĢ.
-P-
pāyān (F.) : Son, nihâyet.
pelîd (F.) : Pis, murdâr, rezîl kimse.
penāh (F.) : Sığınacak yer.
pend (F.) : Öğüt.
perde-i √icāb (F., A.) : Utanma perdesi.
pervāz (F.) : Uçmak, uçuĢ.
pinhān (F.) : Gizli.
püser (F.) : Oğul.
-R-
Rafî¡u’d-derecāt (A.) : Dereceleri yükselten; Allâhü te‟âlâ.
Ra√îm (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden; çok merhamet eden.
raýb u yâbis (A.) : Yaş ve kuru; her şey.
Ravża-i Muýahhera (A.) : Peygamber Efendimizin Medîne-i Münevvere‟deki
mübârek kabr-i Ģerîfleri.
Razzā… (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden; bütün mahlûkâtın rızkını bol bol
veren.
reşādet (A.) : ReĢit olmak durumu; Ehl-i Sünnet yolunda yürümek.
Revāfıż (A.) : Ehl-i Sünnet mezhebi dıĢında, ġî‟a‟nın gulât kolu.
ricāl (A.) : Erkekler.
ru™yetu’llāh (A.) : Allâhü te‟âlânın cennetde mü‟minler tarafından nasıl olduğu
bilinmeyen ve anlaĢılmayan bir keyfiyetle görülmesi.
-S-
~abūr (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden; çok sabreden.
sa¡îd (A.) : Cennetlik; îmân ehli kimse.
407
§â™im (A.) : Oruçlu erkek.
Sa…ar (A.) : Cehennem tabakalarından biri.
sākit (A.) : Suskun; sükût eden.
sāl (F.) : Sene, yıl.
§alvele (A.) : Kitapların ve duaların baĢında ve sonunda söylenmesi Sünnet olan
Besmele, Hamdele‟den sonra Peygamber Efendimiz‟e okunan salât ve selâm.
§amt (A.) : Sessizlik, sükût.
~arf (A.) : Arabça gramer ilmi.
§avm-ı sivā™ (A.) : Sâdece mi‟denin değil, kalb dâhil vücûdun bütün a‟zâlarının da
oruç tutması.
sa¡y (A.) : Çalışmak; gayret sarfetmek; emek.
§ayyād (A.) : Avcı.
sebbā√ (A.) : Çok iyi yüzücü, dalgıç; Ehl-i Sünnet âlimi.
se«āvet (A.) : Cömertlik.
se…āmet (A.) : Hamâkat, sakîmlik.
&elc (A.) : Kar.
Selef -i Sâlihîn (A.) : Tabiin ve Teba‟-i Tâbiin devri Müslümânları.
semâvât: Gökler; 7 kat gök tabakası.
Semm Yeli : Sam Yeli, zehirli yel.
serrā (A.) : Kolaylık, bolluk, geniĢlik, râhatlık.
ser-gerdān (F.) : Sersem, şaşkın; başı dönmüş.
Settār (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden. Mü‟min kullarının ayıplarını ve
kusurlarını örten.
sevā√il (A.) : Sâhiller.
seyyi™āt (A.) : Günâhlar; hasenâtın zıddı.
Seyyidü’l-kevneyn (A.) : Dünyâ ve âhiretin efendisi; Muhammed aleyhisselâm.
sezā (F.) : Lâyık, müstahak.
~ıddî…-ı Ekber (A.) : En büyük dost, en sâdık arkadaĢ; Hazret-i Ebû Bekir (r.a.).
&ı…let (A.) : Ağırlık.
§ımā« (A.) : Kulak deliği.
408
sicn (A.) : Kuyu Ģeklinde, yeraltındaki hapishâne.
sîm ü zer (F.) : GümüĢ ve altın.
sū™ (A.) : Dînen kötü sayılan herhangi bir Ģey, amel, niyet, fikir.
§ub√ u mesā (A.) : Sabah ve akĢam.
§ulb-i eb (A.) : Babanın dölü, sulbü.
süçi : Ġçki.
süfehā™ (A.) : Sefîhler, alçak kimseler; gayri meĢru eğlenenler.
süflā (A.) : AĢağıda olan, sefîl, alçak, makâmca alt seviyede olan.
sükker (A.) : ġeker.
süm¡a (A.) : Duysunlar diye bir Ģeyi yapmak. Riyânın duymakla ilgili olanı, kötü
ahlaktan bir huy; hastalık.
-Ş-
ġāfî (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat isimlerinden; Ģifâ veren.
Ģa…î (A.) : Nasîbsiz, cehennemlik; îmân etmemiĢ.
Ģām (F.) : AkĢam.
Ģārib-i du«ān (A.) : Tütün içen.
Ģāt (A.) : Koyun.
Şefî¡u’l-mü≠nibîn (A.) : Günâhkârların Ģefaatçisi; Muhammed aleyhisselâm.
Ģehr (A.) : Ay; senenin 12 ayından herhangi biri.
Ģe…āvet (A.) : ġakîlik; nasipsizlik; Allâh‟ın yolunu kesmeye, doğru itikâttan
ayırmaya çalıĢmak.
ġekūr (A.) : Allâhü te‟âlâ‟nın sıfat isimlerinden.
ġer¡-i mübîn (A.) : Apaçık, dosdoğru ġerî‟at; Ġslâmiyet.
Ģetm (A.) : Kötülemek, sövmek.
ġibr (A.) : Hazret-i Hüseyn‟in (r.a.) mübârek baĢını kesen melûn.
Şîr-i »udā (F.) : Allâhü te‟âlânın Arslanı; Hazret-i Alî (r.a.).
Ģitā (A.) : KıĢ.
Ģürb-i «amr (A.) : Ġçki içmek.
409
-T-
ta¡b (A.) : Yorgunluk.
ta¡dîl-i erkān (A.) : Namazda kavme ve celselerde bütün bedenin hareketsiz
kalacak şekilde yavaş hareket edilmesi. Hanefî mezhebinde vâcib, diğer üç
mezhebde farzdır.
ta«fîf (A.) : Hafîfe alma, küçük görme.
ýama¡ (A.) : Aslî ihtiyaçtan fazlası olarak, mala çok düşkün olmak, harâmı helâli
gözetmeden hırsla mal, makâm, şöhret arzusunu taşımak hastalığı.
ýamu (T.) : Cehennem.
ýa¡n (A.) : Kınamak, ayıplamak.
ýard (A.) : Uzaklaştırmak, kovmak.
taýhîr (A.) : Temizlemek; rûh ve beden temizliği yapmak.
ýaylasān (A.) : Amâmenin yanî sarığın arkasından iki omuz arasına gelecek Ģekilde
ucu bir veya iki karıĢ sarkıtılan kısmı.
ýayy-i mekān (A.) : Allâh dostlarına, velîlere mahsûs olarak göz açıp kapayana
kadar geçen sürede bulunduğu yerden dilediği mesafedeki yere gitmek; mekânı
dürmek.
ýayyib (A.) : Temiz; hoş, güzel.
ta¡@îm (A.) : Saygı göstermek, hürmet etmek.
te¡allüm (A.) : İlim tahsîl etmek.
Tebârake (A.) : Kur’ân-ı Kerîm‟de 30. cüz‟ün baĢındaki Nebe‟ Sûresi‟nin halk
lisânındaki söyleniĢi.
tebevvül (A.) : Bevl etmek; idrârı, sidiği dıĢarı çıkarmak; iĢemek.
teb¡îd (A.) : UzaklaĢtırmak.
tecemmu¡ (A.) : Cem’ olmak, toplanmak.
tecerrüd (A.) : Soyutlamak, inzivâ etmek; evlenmemek.
te™emmül (A.) : Umulmak, ümit edilmek.
teh≠îb (A.) : Ahlakı güzelleĢtirmek, ahlak-ı hasene sâhibi olmak.
tek≠îb (Y.) : Yalanlamak, yalancı çıkarmak.
tell (A.) : Tepe.
410
tele≠≠ü≠ (A.) : Lezzetlenmek.
tenfîr (A.) : Nefret ettirmek.
terπîb (A.) : Rağbetlendirmek.
tera√√um (A.) : Merhamet etmek.
temettu¡ (A.) : Maddî olarak faydalanmak, fayda devĢirmek.
temevvüc (A.) : Dalgalanmak.
terk-i §alāt (A.) : Namazı terk etmek, namaz kılmamak.
tesmiye (A.) : İsimlendirmek, ad koymak.
teĢerru¡ (A.) Şerîate, dîne uygun olmak.
teşeyyu¡ (A.) : Şüyû bulmak, yayılmak; duyulmak.
teĢnî¡ (A.) : Alçaklık, şenâat etmek.
teĢvîĢ (A.) : Kalbin karıĢıklığı, dağınıklığı; karıĢtırmak.
tezevvüc (A.) : Evlenmek.
tilâvet (A.) : Kur’ân-ı Kerîm‟i tecvîd imine uygun baĢkalarının da duyabileceği bir
sesle yüzünden okumak.
ýon : Don, giysi, elbise.
toylama: ziyafet verme
ýūbā (A.) : Ne hoĢ, ne güzel; Cennetteki her kata ulaĢan mübârek ağaç.
ýuġyān (A.) : Azgınlık, sapkınlık.
ýūl-i emel (A.) : Uzun emel, manevî hastalıklardan olarak dünyaya çok düĢkün
olarak uzun yaĢamak arzusu.
ýulū¡ (A.) : Doğmak, ortaya çıkmak.
türāb (A.) : Toprak.
-U-
¡ucb (A.) : Kendi sevaplarını, kendi nefsini beğenmek; gizliden kendiyle
övünmek; kötü ahlaktan bir ahlak.
Uçma… : Cennet.
¡u…bā (A.) : Âhiret; bu dünyanın akabinde olan.
¡u…ū… (A.) : Birinci derecedeki akrabalarla olan sıla-i rahmi terk etmek; ana ve
baba ile alâkayı koparmak.
411
¡ulemā: Âlimler; Ġslâm âlimleri.
¡ulemâ-i rüsûm (A.) : Aklî ve Naklî ilimlerde âlim olanlar.
¡ulūm (A.) : İlimler.
¡ulyā (A.) : Yüce, yüksek; manen derecesi üstün.
¡unf ( A.) : Kabalık, sertlik; ahlaken kabalık hâli.
¡usret (A.) : Zorluk, güçlük.
Ülü’l-Emr: (A) : Ġslâm Devleti‟nde devlet baĢkanı.
ümūr: Devlet iĢleri, maslahat.
-V-
vāfir (A.) : Bol, çok.
vāri&-i Ceddü’l-◊asen (A.) : Hazret-i Hasan’ın (r.a.) Dedesi Muhammed
aleyhisselâmın vârisi; İslâm âlimleri.
Vehhāb (A.) : Allâhü te‟âlânın sıfat ismlerinden. Müslüman kulunu çok seven.
vehleten (A.) : Birdenbire, ansızın; ilk anda.
vesa« (A.) : Manen pis olmak, murdarlık.
Vesvâs (A.) : İnsanların kalbine çok vesvese veren şeytân tâifesinin adı.
vildān (A.) : Cennetteki hizmet etmekten zevk alacak olan hizmetkâr kimseler.
vizr (A.) : Günâh, suç; manevî kirlilik.
-Y-
yazuġ : Günâh.
yevmen fe-yevmen (A.) : Günlerden bir gün; her gün.
Yevmü’l-Ba¡& (A.) : Ehl-i Sünnet İtikâdı’na göre, kıyâmet kopup 40 sene geçtikten
ve İsrâfîl aleyhisselâm diriltilip Sûr’a ikinci kez üfürdükten sonra bütün
mahlûkâtın tekrar dirildiği gün.
Yevmü’l-◊isāb (A.) : Bütün mahlûkâtın hesâplarının görüldüğü mahĢerdeki âhiret
senesiyle elli bin yıllık gün.
412
Yezîd (A.) : Hazret-i Hüseyin‟in (r.a.) Ģehit olmasına dolaylı da olsa sebep olan
kimse. Emevî Halîfelerinin ikincisidir. Babası, Ashâb-ı Kirâm‟ın büyüklerinden
Hazret-i Mu‟âviye‟dir. (r.a.)
-Z-
zād (A.) : Azık.
żarrā™ (A.) : Sıkıntı, keder.
żarb-ı √u…ū… (A.) : Hukûku yerleĢtirmek; adâletle mu‟âmele etmek.
zebūn (F.) : Âciz, güçsüz.
≠eb√-ı √ayvānāt (A.) : KüçükbaĢ hayvân (koyun, koç, keçi, teke) kurbân etmek,
boğazlamak.
zekāvet (A.) : Zekîlik.
≠emm (A.) : Kötülemek.
Zemherîr (A.) : 22 Aralık-31 Ocak arasındaki Ģiddetli soğuklar; cehennemin bir
katı.
Zemzem : “Dur, dur!” anlamlı bir fiil. Ġbrâhîm aleyhisselâmın hanımı Hazret-i
Hâcer, beĢikteki oğlu Hazret-i Ġsmâ‟îl aleyhisselâmın ayağının altından çıkan ve
bugün Mekke-i Mükerreme‟de olan meĢhûr ve mübârek suyu görünce, akıp
tükenmemesi için gayri ihtiyârî böyle seslendiği için ismi de bu hitâbla kalmıĢtır.
≠enb (A.) : Günâh, suç.
≠î-bāl (A.) : Kalb sâhibi; merhametli.
żî… (A.) : Pek dar yer; darlık. (Fasîhi “zıyyık”dır.)
@ıll-i zevāl (A.) : Sonu olan gölge; dünyâ hayatı.
zındî… (A.) : İnanç olarak sapkın; sapmış.
±i’l-◊icce (A.) : Arabî ayların 12. ve sonuncusu; Hac ay‟ı.
@ulmet-i la…la…a (A.) : Çok ve lüzumsuz konuĢmaktan kalpte ve gözlerde oluĢan
manevî pislik, karanlık ve pis koku.
413
BÖLÜM 5: ÖZEL ADLAR DĠZĠNĠ
¡Abdü’l-¢ādir Geylānî: Muhyiddîn Ebû Muhammed bin Ebî Sâlih Mûsâ Cengî Dost.
Ġslâmiyetin en büyük âlimlerinden ve Ģeyhlerinden. (1078-1166)
¡Abdü’l-Menāf: Hazret-i Muhammed‟in (s.a.v.) ikinci dedesi olan HâĢim, Abdü ġems,
Muttalib ve Nevfel‟in babaları ve Kusayy‟in oğludur. Ġsmi Mugîre‟dir.
Bā¡ūrā: [Ġbn-i Bel‟âm] : Mûsâ “aleyhisselâm” zamanında idi. Ġsm-i a‟zamı biliyor, her
duâsı kabûl oluyordu. Bulunduğu Belkâ Ģehrinin vâlîsi Belâk, Mûsâ aleyhisselâmın
askerinin Ģehre girmemesi için duâ etmesini istedi. Ölüm ile tehdit etti. Cân korkusu ve
414
halkın verdiği rüĢvete aldanarak, Mûsâ aleyhisselâma karĢı duâ etti. Mûsâ
aleyhisselâmın askeri tarafından öldürüldü. A‟râf Sûresi‟nde soluyan köpeğe benzetildi.
Cebel-i ¡Arafāt: Mekke-i Mükerreme‟de mübârek bir dağın ismi. Hâcıların farz olan
Vakfe‟ye durdukları dağ.
Deccāl: Kıyamet kopmadan önce Azerbaycan veya Ġran taraflarından çıkacak ve soyca
Yahûdîlerden olacak ve Ġsa aleyhisselâm tarafından ġâm‟da öldürülecek kimse.
Kıyâmetin en büyük alâmetlerinden.
Ebū ◊anîfe: Ġmâm-ı Azam Ebû Hanîfe Numân bin Sâbit. Ġslâm âlimlerinin en
büyüklerinden. Hanefî mezhebinin kurucusu. (699-767)
Em&ile : Arapça Gramerinin başlangıcı olan ve fiil çekimlerini bu fiillerin tekil, ikiz ve
çoğul şekillerini bildiren kısmı.
◊ācc BektaĢ: Seyyid Muhammed bin Ġbrahim Atâ, Ehl-i Sünnet âlimlerinden ve
evliyâdandır. 1338‟de KırĢehir‟de vefât etmiĢtir.
415
»^āce ◊asen: Veliyyüddîn Râcî Efendi‟nin hocalarından olduğu divanında yazılıdır.
»ayâlî: Ahmed bin Mûsâ. Osmânlı‟da yetiĢen fıkıh ve kelâm âlimlerinin büyüklerinden.
Osmânlı medreselerinin en üst sınıflarında okutulan çok kıymetli “ġerh-ı Akâ‟id
HâĢiyesi” adlı eseri meĢhurdur.
Ġbn-i Mülcem: Hazret-i Alî‟yi (r.a.) 660 senesinin Ramazân-ı ġerîf ayının 17. Cuma
günü sabâh namazına giderken Ģehîd eden Abdurrahmân Ġbn-i Mülcem mel‟ûnu.
KeĢĢāf: Allâme Ebu‟l-Kâsım Mahmûd Cârullâh bin Ömer ZimâhĢerî. Tefsîr, fıkıh ve
lugât âlimi. KeĢĢâf Tefsîri bunundur
Mātürîdî: Muhammed bin Mahmûd Ebû Mandûr-ı Mâtürîdî Ehl-i Sünnet‟in Ġtikâdda
iki imâmından birincisidir. 944‟de Semerkand‟da vefât etmiĢtir.
Mehdî: Hazret-i Mehdî (a.s.), Ehl-i Sünnet‟e göre, âhir zamanda dünyaya gelecektir.
Adı Muhammed, babasının adı Abdullah‟tır. Peygamber Efendimizin soyundandır. Îsâ
aleyhisselâm ile ġâm‟da Ümeyye Câmi‟inde buluĢacaktır.
ġāfi¡î: Ġmâm-ı Ebû Abdillâh Muhammed bin Ġdrîs. Ehl-i Sünnet âlimlerinin en
büyüklerinden ve ġâfi‟î mezhebinin reisi. (767-820).
416
yüksek sınıflarında ders kitâbı olarak okutulan kitâbı olup bu da Ġmâm-ı Nesefî‟nin
kitâbının Ģerhidir. Divan‟da kastedilen kitap budur.
Üsýuvânî: Hanefî âlimlerinden Muhammed bin Ahmed. 1662’de Şâm’da vefât etmiştir.
Fıkıh ilmiyle alâkalı “Üstüvânî Risâlesi” adlı eseri vardır.
ªālim [Haccâc]: Emevî Devleti‟nin meĢhûr emirlerinden olup, zulüm ve Ģiddette ismi
darb-ı mesel olmuĢtur. Adı Haccâc bin Yûsuf‟tur. 713‟te ölmüĢtür.
417
SONUÇ VE ÖNERĠLER
Râci Efendi, mutasavvıf ve alim bir Ģairdir. Divanda yer yer aruz ve kafiye kusurlarına,
imla hatalarına rastlanmaktadır. Bu da onun sanat yapma gayesinden uzak olduğunu
gösterir. Edebiyatı bir araç olarak kullanmıĢ, asıl hedef ve gayesi insanlara yol
göstermek ve onları irĢat etmek olmuĢtur.
Râci Efendi, 19. asırda yanlıĢ batılılaĢmaya karĢı çıkmıĢ, sahip olunan milli ve manevi
değerlere sahip çıkılmasını öğütlemiĢtir. Ġlme ve ilim adamlarına değer verilmesini ve
ilim kuruluĢlarının geçmiĢ yüzyıllarda sahip olduğu konuma ve değere tekrar
kavuĢmasını istemiĢtir. Divanda yer alan bu tür tespitler, o dönemin toplumsal ve sosyal
yapısını yansıtması bakımından ayrıca bir önemi vardır.
Bu çalıĢmamızla Türk edebiyatına ve genel olarak bilim dünyasına bir eser kazandırmıĢ
oluyoruz. Tezimizin alanına katkıda bulunup, yeni çalıĢmalara da kaynaklık etmesini
umuyoruz.
418
KAYNAKÇA
BANARLI, Nihat Sami (1997), Resimli Türk Edebiyatı Tarihi, c.2, s.651, M.E.B.
Basımevi, Ġstanbul.
Ankara.
ĠPEKTEN, Haluk (1999), Eski Türk Edebiyatı Nazım Şekilleri ve Aruz, Dergah Yay.
Ġstanbul.
ġENTÜRK, Ahmet Atilla ve Ahmet Kartal (2005), Üniversiteler İçin Eski Türk
Edebiyatı Tarihi, Dergah Yay., Ġstanbul.
TANPINAR, Ahmet Hamdi, (1997), 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, Çağlayan Kitabevi,
Ġstanbul.
TUMAN, Nail, Tuhfe-I Nâili, hz.Cemal Kurnaz, Mustafa Tatçı Divân ġairlerinin
ÜNVER, Ġsmail, 19. Yy Divan Edebiyatı, Büyük Türk Klasikleri c. 8, Söğüt Ötüken
419
EKLER
Yüksek Lisans tez konusu olarak seçtiğimiz Râci Türâbî Veliyyüddîn Efendi Divanı
adlı eserin orijinal metninin fotokopi nüshası aĢağıda sunulmuĢtur.
420
ÖZGEÇMĠġ
1981‟de Kilis‟te doğdu. Ġlk, orta ve lise öğrenimini Ġstanbul‟da tamamladı. 2003 yılında
Sakarya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü‟nden
mezun oldu. ġu anda Ġstanbul Sultanbeyli Orhangazi Lisesi‟nde Türk Dili ve Edebiyatı
öğretmeni olarak görevine devam etmektedir.
556