Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 13

See discussions, stats, and author profiles for this publication at: https://www.researchgate.

net/publication/332510185

Geçmişten Günümüze Özel Gereksinimli Olma ve Zihin Yetersizliği: Dünya'da


ve Türkiye'de Kavramların Evrimi Special Needs and Intellectual and
Developmental Disability from Pass to...

Article · November 2014

CITATIONS READS

2 11,987

3 authors:

Atilla Cavkaytar Meral Melekoğlu


Anadolu University Eskisehir Osmangazi University
61 PUBLICATIONS   408 CITATIONS    14 PUBLICATIONS   8 CITATIONS   

SEE PROFILE SEE PROFILE

Gizem Yıldız
Anadolu University
16 PUBLICATIONS   26 CITATIONS   

SEE PROFILE

Some of the authors of this publication are also working on these related projects:

First Step to Success Early Intervention Program View project

EFFECTIVENESS OF PRE-EMPLOYMENT INDEPENDENT LIFE EDUCATION PROGRAM DESIGNED FOR YOUNG ADULTS WITH INTELLECTUAL DISABILITY View project

All content following this page was uploaded by Gizem Yıldız on 18 April 2019.

The user has requested enhancement of the downloaded file.


Anadolu Üniversitesi Anadolu University
Sosyal Bilimler Dergisi Journal of Social Sciences

Geçmişten Günümüze Özel Gereksinimli Olma ve Zihin Yetersizliği: Dünya’da ve


Türkiye’de Kavramların Evrimi

Special Needs and Intellectual and Developmental Disability from Pass to Present:
The Evolution of Terminologies in the World and Turkey

Doç. Dr. Atilla Cavkaytar - Öğr. Grv. Meral Melekoğlu - Arş. Grv. Gizem Yıldız

Öz
Bireysel farklılıklar incelenmeye başladığından beri etkilediğini incelemek ve tarihten günümüze dünya
özel gereksinimi olan bireyleri tanımlamada, yaşanı- ve Türkiye’de alanyazında yer alan kavram çeşitliliği-
lan dönemin sosyokültürel, ekonomik, siyasi özellikleri ne açıklama getirmek ve güncel olan terimlere vurgu
ve dünyada yaşanan teknolojik ve bilimsel gelişmelere yapmaktır.
paralel olarak çeşitli kavramları gündeme getirilmiş-
tir. Bu bireyler ilk olarak alanyazında “anormal çocuk” Anahtar Kelimeler: Özel Gereksinimi Olan Birey,
olarak adlandırılmışlardır. Günümüzde ise, “özel ge- Engelli Çocuk, Zihin Yetersizliği, Zeka Geriliği
reksinimi olan birey” terimi bu bireyleri tanımlamada
kullanılmaktadır.
Abstract
Dünya tarihinde önemli bir role sahip olan sosyal olay- Since the individual differences were examined to
lar zihin yetersizliği olan bireylere ilişkin bakış açısının identify individuals with special needs, various terms
ve bu bireyleri tanımlamada kullanılan terimlerin de- have been raised in parallel with sosiocultural, econo-
ğişmesinde etkin rol oynamıştır. Zihin yetersizliği olan mic and political characters of present era and techno-
bireyleri tanımlamak üzere Amerika’da 1876 yılında logic and scientific developments in the world. These
“zeka eksikliği” terimine vurgu yaparak Amerikan individuals were named as “abnormal child” in the first
Zeka Eksikliği Birliği (American Association Mental literature. Nowadays, the term has been replaced with
Deficiency) (AAMD) adıyla bir birlik kurulmuştur. “individual with special needs” .
Günümüzde, Amerikan Zihinsel ve Gelişimsel Ye-
tersizlikler Birliği (American Association Intellectual Social events, which had important roles on the history
Developmental Disabilities) (AAIDD) (2012) ve Ame- of the world, cause the change in the perspectives about
rikan Psikiyatri İstatiksel Tanılama Birliği (The Ameri- the individuals with intellectual and developmental di-
can Psychiatric Association’s Diagnostic and Statistical sability as well as the terms to define those individuals.
Manual (DSM-V) (2013) “zihinsel gelişim bozukluğu In that sense, with an emphasis on the term “mental
(intellectual developmental disabilty)” terimini kullan- deficiency”, a committee was established in the name of
mayı tercih etmektedir. American Association of Mental Deficiency (AAMD)
in America in 1876. However, in the present days, the
Bu çalışmanın amacı, uzun bir geçmişe sahip, özel AAIDD (2012) and The American Psychiatric Asso-
gereksinimi olan ve zihin yetersizliği olan bireylerle ciation Diagnostic and Statistical Manual (DSM-V)
ilgili var olan bilgileri analiz etmek, sosyal olayların (2013) prefer to use the term “intellectual developmen-
ve politikaların bu bireylerin tanımlanmasını nasıl tal disability”.

Doç. Dr. Atilla Cavkaytar, Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü, atilla.cavkaytar@gmail.com
Öğr. Grv. Meral Melekoğlu, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü, meralmelekoglu@gmail.com
Arş. Grv. Gizem Yıldız, Niğde Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü, 88.gizemyildiz@gmail.com

sbd.anadolu.edu.tr 111
Geçmişten Günümüze Özel Gereksinimli Olma ve Zihin Yetersizliği: Dünya’da ve Türkiye’de Kavramların Evrimi

The purpose of this study is to analyze the knowledge rihi boyunca var olmuşlardır. Toplumların bu birey-
about individual with special needs and individuals lere bakış açısı incelendiğinde, dünyada yaşanan bazı
who have differences in intellectual functioning, which olayların bu bakış açısının farklılaşmasında dönüm
has been emerged in the literature so far, also to expla- noktası oluşturduğu görülmektedir.
in how social events and the policies influence defining
of those individuals in Turkey and to clarify the diver- Özel gereksinimi olan bireyler önceleri, eğlence aracı
sity of terms in the world from past to the present in the olarak kullanılan kişiler veya uğursuz varlıklar olarak
literature and to emphasize the current terms. görülmüştür. Özel gereksinimi olan bireye karşı ser-
gilenen bu tutumlar, 15. ve 16. yüzyılda Rönesans’ın
Keywords: Intellectual Disability, Mental Retardation, etkisiyle olumlu yönde değişmiştir. Yine 18. yüzyılda
Child with Special Need/Child with Disability, gerek Avrupa’da, gerekse Amerika’da ihtilallerin et-
Handicapped child/Disabled Child. kisiyle özellikle John Locke, J.J. Rousseau gibi bilim
adamlarının, insanın doğasına olan merakı ile ilgili
araştırmaları, özel gereksinimi olan bireylere karşı
tutumların değişmesinde etkin rol oynamıştır. İhti-
lallerle herkese eşit hak ve özgürlük verilmesi, özel
gereksinimi olan bireylere yardım ve desteği ön pla-
Özel Gereksinimi Olan Birey
na çıkarmıştır (Beirne-Smith, Patton ve Kim, 2006;
İnsanlık var olduğundan beri bireyler arasında belir-
Beirne-Smith, Ittenbach ve Patton, 1998).
gin ya da belirgin olmayan pek çok farklılıklar olmuş-
tur. Bireysel farklılıklar, insanları anlama amacıyla Tarihe bakıldığında özel gereksinimi olan bireyler
incelenmeye başladığı dönemden günümüze kadar, kimi zaman üstünlükleri nedeniyle destanlar yazmış,
bu alanda çeşitli kuram, model ve yaklaşımlar geliş- kimi zaman da yetersizlikleri nedeniyle ölüme terk
tirilmiştir. Bireysel farklılıkların tarihsel gelişimine edilmiş ya da toplumdan soyutlanmışlardır (Cavkay-
bakıldığında ilgili ilk çalışmaların “bireysel ayrılıklar tar, 2012). Dolayısıyla bireysel farklılıklar, özel gerek-
psikolojisi” fikri ile doğduğu görülmektedir (Çağlar, sinimi olan bireylere bazen statü kazandırırken, ba-
1985). Öyle ki insanlar arasındaki ayrılıklar bir bilim zen de toplumdan silinmelerine yol açmıştır.
sorunu olarak ele alınmış ve bazı kuramlar aracılı-
ğıyla araştırılmaya başlanmıştır. Örneğin, Darwin’in Geniş anlamda ele alındığında bireysel farklılıklar,
gelişim kuramı bireysel ayrılıkları araştıran temel toplum özelliklerinde, dinde, kültürde, etnik yapıda
kuramlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Dar- gözlemlenirken, bireysel anlamda kişinin zihinsel,
win, “Türlerin Kökeni” adlı yapıtında bireysel ayrılık- psikolojik ve fiziksel özelliklerinde gözlemlenebil-
lara ilişkin şu görüşlere yer vermiştir: “Aynı ana-ba- mektedir. İnsanoğlu, pek çok bireyde ortak olarak
banın döllerinde görülen ya da aynı sınırlı bir bölgede görülen özelliklere sahip olan bireyi normal, farklılık
yaşayan aynı türden bireylerde gözlenen çok sayıdaki gösteren bireyi ise anormal olarak nitelendirmiştir.
ve ufak tefek ayrılıklara bireysel farklar denilebilir. Bu durum ise akla “kime ve neye göre normal, anor-
Aynı türün bütün bireylerinin aynı kalıba dökülmüş mal ya da özürlü” sorusunu getirmiştir (Stiker, 1999).
olduğunu doğal ki kimse düşünemez. Bu bireysel fark- Nitekim özel gereksinimli olmanın tanımı yapıldı-
ların bizim için önemi son derece büyüktür” (Darwin, ğında vurgu, belirtilen bireysel farklılıklara yönelik
1859, s.104). Bu dönemde bireylerin özelliklerine olmuştur.
ilişkin başka görüşler olsa da bireysel ayrılıklar psiko-
lojisinin gelişmesinde en büyük etkinin Darwin’den Özel gereksinimi olan bireyin tanımına ilişkin ta-
geldiği söylenebilir (Çağlar, 1985). rihsel süreç incelendiğinde ise özel gereksinimi olan
çocuğun ilk alanyazında “anormal çocuk” olarak ad-
Sir Francis Galton ise, bireylerin fiziksel ve kişisel landırıldığı görülmektedir. Şöyle ki, Binnet ve Simon,
özelliklerini, yeteneklerini incelemiş, insan özellik- özel gereksinimi olan bireyleri, “anormal çocuklar
lerinin çok çeşitli şekillerde farklılaştığını istatistiksel (abnormal children)” olarak adlandırmış, tıbbi olarak
olarak çözümlemiştir. Dolayısıyla özel gereksinimi şöyle tanımlamıştır: “açıkça ortalamadan ayrılıp ta
olan çocukların tanımlanmasında da “bireysel fark- patolojik bir anormallik gösteren her birey hakkında
lılıklar” kavramından yararlanıldığı belirtilmektedir anormal terimi kullanılır”. Ayrıca, özel gereksinimi
(Özyürek, 2000). Görüldüğü gibi bireysel farklılıkları olan bireyler “heterojen bir özelliğe sahip olup, bedeni
nedeniyle özel gereksinimi olan bireyler insanlık ta- ve zihni yetersizliklerinden dolayı genel eğitim hizmet-
112
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Eğitim Özel Sayısı

lerinden yararlanamayan kişiler” olarak da tanımlan- lity)” ve “ayrıcalıklı çocuk (exceptional child)” terim-
mıştır (Binnet ve Simon, 1907, s.18-19). lerinin dünyada giderek yaygın bir şekilde kullanıldı-
ğı görülmektedir (Hallahan ve Kauffman, 2000; He-
Alanyazın, bu bireylerin tanımında kullanılan terim- ward, 2006; IDEA, 2004; U.S. Milli Eğitim Bakanlığı,
lerin zaman içerisinde değiştiğini göstermektedir. 2012; Viviana, 2008). Özel gereksinimi olan bireyleri
Örneğin, 10 Ağustos 1922 tarihinde kurulan Ulusla- doğru bir biçimde tanımlayabilmek için, bu terimle
rarası Ayrıcalıklı Çocukların Eğitimi Birliği (The In- birlikte çağrıştırılan zedelenme, yetersizlik ve engel te-
ternational Council for the Education of Exceptional rimlerini tanımlamak gerekmektedir. Zedelenme, psi-
Children (CEC), 1922) “ayrıcalıklı çocuk” terimini kolojik, fizyolojik ya da anatomik yapı ya da işlevler-
kullanmıştır. CEC’in tarihsel gelişimi (1922-2010) de herhangi bir kayıp ya da anormallik durumudur.
incelendiğinde kavramsal olarak değişiklik olsa da Yetersizlik, zedelenmeye bağlı olarak zihinsel, fiziksel
halen aynı terimi kullandıkları görülmüştür. Ayrıca
ve davranışsal işlevlerde ya da duyu organlarının iş-
Boykin, (1957) ”ayrıcalıklı çocuk” teriminin 1950’ler-
levlerinde gözlenen kayıplardır. Engel ise, yetersizliği
de oldukça yaygın olarak kullanıldığını vurgulamıştır.
olan bireyin çevreyle etkileşiminde karşılaştığı prob-
Buna ek olarak, 1960’lı ve 1970’li yıllarda “engelli ço-
lemdir. Yetersizliği olan birey engelli birey değildir.
cuklar (handicapped children)” terimi ortaya atılmış-
tır. Bu terim, Amerika Birleşik Devletlerinde 1975 yı- Bununla birlikte yetersizlik, bireye bağlı olarak veya
lında kabul edilen “Tüm Engelli Çocuklar İçin Eğitim çevresel şartlardan dolayı bireyden beklenen görev ve
Yasası (Education for All Handicapped Children Act) sorumlulukları yerine getirememesi durumunda en-
(EHA)” adlı yasal düzenlemede açıkça yer almıştır. gele dönüşmektedir (Akçamete, 2009; Cavkaytar ve
Diken, 2012; Eripek, 2005).
Alandaki araştırma ve tartışmalar doğrultusunda,
1997 yılında (PL 105-17 sayılı) “Yetersizliği Olan Bi- Şekil 1’de dünya alanyazınında sıklıkla kullanılan te-
reylerin Eğitim Yasası (The Individuals with Disabili- rimler kronolojik bir sıra ile belirtilmiştir. Yukarıdaki
ties Education Act) (IDEA)” kabul edilmiş ve bu ya- açıklamalardan anlaşılacağı üzere, dünyadaki tarihsel
sayla “önce insan dili (person first language)” vurgu- gelişimde giderek etiketlemeden uzaklaşılıp, bireyin
lanmıştır. Böylece “yetersizliği olan birey (individual gereksinimleri dikkate alınarak “Özel Gereksinimi
with disability)” ifadesi gündeme gelmiştir. Buna bağ- Olan Birey” teriminin daha kapsayıcı bir terim ola-
lı olarak 2000’li yıllarda özür/engel teriminin yerine, rak ortaya çıktığı görülmektedir. Nitekim, özel eğitim
bu bireyleri örselemeden ve yetersizliklerini ön plana alanyazınında özel gereksinimi olan birey terimi sık-
çıkarmadan daha kabul edilebilir şekilde tanımlamak lıkla tercih edilmektedir (Akçamete, 2009; Cavkaytar
için “yetersizliği olan birey (individual with disabi- ve Diken, 2012).

BİREYSEL ANORMAL AYRICALIKLI ENGELLİ YETERSİZLİĞİ ÖZEL


FARKLAR ÇOCUKLAR ÇOCUKLAR ÇOCUKLAR OLAN BİREY GEREKSİNİMİ
(Individual (Abnormal (Exceptional (Handicapped (Individual with OLAN BİREY
Differences) Children) Children) Children) Disability) (Individual with
Special Needs)
(Binnet ve
(Darwin, Simon, (CEC, 1922; (1960-70’ler) (Akçamete, 2009;
1859) 1907) Boykin, 1957) (IDEA, 1997) IDEA, 2004)


 1. Dünya Alanyazında Özel Gereksinimlilik Terimleri


Şekil

Türkiye’de ise ülkenin uluslararası sözleşmelere katı- yasal düzenlemeler Türkiye Cumhuriyeti (T.C.) Ana-
lımıyla birlikte özel gereksinimi olan bireylere ilişkin yasalarında yer almıştır. İlk olarak 1961 Anayasasının
düzenlemelere yer verilmeye başlandığı görülmekte- “Sosyal ve İktisadi Haklar ve Ödevler” başlığının f
dir. Özel gereksinimi olan bireylere ilişkin yapılan ilk bendi 50. maddesinde “Devlet, durumları sebebiyle

sbd.anadolu.edu.tr 113
Geçmişten Günümüze Özel Gereksinimli Olma ve Zihin Yetersizliği: Dünya’da ve Türkiye’de Kavramların Evrimi

özel eğitime ihtiyacı olanları, topluma yararlı kılacak gerçekleştirmek için normal çocukların eğitim hizmet-
tedbirleri alır” ifadesi yer almıştır (T.C. Anayasası, lerindekine ek olarak bir takım özel hizmet ve önlemle-
1961: madde 50). Anayasaya dayalı olarak çıkarılan ri gerektiren çocuklara özel eğitime muhtaç çocuklar
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu 8. maddesinde denir” (Özsoy, Özyürek ve Eripek, 1988, s.6). Bu ta-
“Özel eğitime ve korunmaya muhtaç çocukları yetiştir- nım, MEB (1979) ilkokul programında aynen benim-
mek için özel tedbirler alınır.” ifadesi ile bu bireyleri senmiştir.
koruma ve topluma katmayı hedefleyen yasal düzen-
lemelere yer verilmiştir (Milli Eğitim Temel Kanunu, Daha sonra Enç, özel gereksinimi olan bireyi “gelişim
1973: madde 8). Günümüze kadar gelen 1982 anaya- ve eğitim ihtiyaçları olağan koşullar altında karşılana-
sasında ise “Eğitim Hakkı ve Ödevi” başlıklı madde mayacak kadar farklılık gösteren çocuklar ayrıcalıklı
42’de, özel gereksinimi olan bireyler 1961 anayasasın- çocuklardır” şeklinde tanımlamıştır (Enç, Özsoy ve
daki gibi “özel eğitime muhtaç bireyler” olarak ifade Çağlar, 1975, s.5). Çağlar ise özel gereksinimi olan
edilmektedir (T.C. Anayasası, 1982: madde 42). Bu bireyi özel eğitime muhtaç çocuk olarak şöyle ta-
düzenlemeler, özel gereksinimi olan bireylerin ilko- nımlamıştır: “Beden, zihin, duygu ve sosyal özellik-
kul programlarında da yer almasını sağlamıştır. Milli lerindeki olağan dışı ayrıcalıkları nedeniyle normal
Eğitim Bakanlığı 1979 İlkokul Programı’nın temel eğitim hizmetlerinden yeterince yararlanamayan ço-
ilkelerinden biri şöyledir: “Bedeni ve zihni kusuru cuklardır” (Çağlar, 1985, s.6). Buna ek olarak Çağ-
görülen öğrencilerle özel şekilde meşgul olunmalıdır” lar, doktora tezinde bu çocukları önceki tanımlardan
(MEB, 1979, s.16). farklı olarak “bedensel, zihinsel, ruhsal ve sosyal özel-
liklerinde muayyen bir oranda sürekli olarak işlev kay-
Özel gereksinimi olan birey için 2828 sayılı Sosyal bı veya bozukluğu sonucu normal yaşamın gereklerine
Hizmetler Kanunu (1983) 4.maddenin c bendinde uyamama durumuna sakatlık, bu durumdaki kişiye
“özürlü” terimi kullanılmıştır. Buna göre, “Özürlü, sakat denir” şeklinde ifade etmiştir (Özsoy, Özyürek
doğuştan veya sonradan herhangi bir hastalık veya ve Eripek, 1988, s.7).
kaza sonucu bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve
sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde kaybetmesi ne- Eripek’in yaptığı tanımda ise özel gereksinimi olan
deniyle normal yaşamın gereklerine uymama duru- birey, “normallerden farklı özellik ya da yetenekleri
munda olup; korunma, bakım, rehabilitasyon, danış- normal eğitim olanaklarından, kapasiteleri ölçüsünde,
manlık ve destek hizmetlerine ihtiyacı olan kişiyi” ifade yeterince yararlanmayan çocuklar ayrıcalı çocuklar-
eder (Sosyal Hizmetler Kanunu, 1983: madde 4). Bu dır” şeklinde yer almaktadır (Eripek, 1984, s.60). Özel
kanunun 4.maddesinde yer alan “sakat” terimi 1997 gereksinimi olan birey için kullanılan “exceptional”
yılında 572 sayılı KHK ile “özürlü” terimi olarak de- teriminin Türkçe karşılığı Türk Dil Kurumu (TDK)
ğiştirilmiştir (KHK 572, 1997: madde 4). Türkçe/İngilizce sözlükte (1978) “ayrıcalıklı”, Mit-
hat Enç’in Ruh Terimleri Sözlüğünde ise (1974) “ay-
Uluslararası sözleşmelere dayalı olarak oluşturulan ral” olarak geçmektedir (Eripek, 1990). Ülkemizde
düzenlemelerden biri de Türkiye tarafından 30 Mart “ayral çocuk” terimi yerine 1983’te yürürlüğe giren
2007 tarihinde kabul edilen “Engelli Kişilerin Hak- 2916 sayılı Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar Kanunu 3.
larına Dair Uluslararası Sözleşme”dir. Sözleşmenin 1. maddesiyle “özel eğitime muhtaç çocuklar” terimi
Maddesinde, “Engelli kişiler, çeşitli engellerle karşılık- kullanılmaya başlanmıştır. Bu kanunda özel eğitime
lı etkileşimleri nedeniyle başkaları ile eşit olarak toplu- muhtaç çocuklar; “Beden, zihin, ruh, duygu, sosyal ve
ma tam ve etkin olarak katılmalarını engelleyebilecek sağlık özellikleri ve durumlarındaki olağan dışı ayrılık-
uzun dönemli fiziksel, ruhsal, zihinsel veya duyusal lar sebebiyle normal eğitim hizmetlerinden yararlana-
rahatsızlıkları bulunan kişilerdir” tanımı yer almakta- mayan 4-18 yaş grubundaki çocuklar” olarak tanım-
dır (Engelli Kişilerin Haklarına Dair Uluslarası Söz- lanmaktadır (Eripek, 1990, s.186). Ancak 1997 yılın-
leşme, 2007: madde 1). da çıkarılan 573 sayılı Özel Eğitim Hakkında Kanun
Hükmünde Kararnamede (KHK) üstün yeteneklileri
Türkiye’de alanyazındaki tanımlar incelendiğinde de içerisine alacak şekilde “özel eğitim gerektiren bi-
özel gereksinimi olan birey ilk kez 1971 yılında Öz- rey” terimiyle yeni bir tanımlamaya gidilmiştir. Bu
soy tarafından şu şekilde tanımlanmıştır: “Beden, tanıma göre bu bireyler; “çeşitli nedenlerle, bireysel
zihin, duygusal ve sosyal gelişimlerindeki özür ve üs- özellikleri ve eğitim yeterlikleri açısından akranla-
tün özellikleri yönünden eğitim ve öğretim amaçlarını rından beklenilen düzeyde anlamlı farklılık gösteren

114
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Eğitim Özel Sayısı

birey özel eğitim gerektiren bireydir” şeklinde ifade Çeşitli nedenlerle bireysel ve gelişim özellikleri ile eği-
edilmektedir ve bu tanım günümüzde de geçerliliğini tim yeterlilikleri açısından akranlarından beklenilen
korumaktadır (KHK 573, 1997). düzeyden anlamlı farklılık gösteren birey” şeklinde ta-
nımlanmıştır (ÖEH, 2012).
Özel gereksinimi olan bireyler için yapılan bir başka
tanım ise Özyürek tarafından “bireysel farklılıklar” Bu açıklamalardan da anlaşılacağı gibi bireylerin
kavramı ele alınarak şu şekilde yapılmıştır: “Ayrıcalı farklı özellikleri dikkat çekici hale getirilerek, ona
(özel gereksinimli) çocuk, norm kümesini oluşturan atfedilen bir etiket haline dönüşebilmektedir. Onay-
akranlarından farklı ya da büyümesi kararlılık göster- lamama/dışlama olan etiketleme ise, toplumun diğer
meyen çocuktur”(Özyürek, 2000, s.17).
üyelerinin farklı özellikleri açısından ayrı görmesidir
2012 yılında güncellenen Özel Eğitim Hizmetleri (Goffman, 1990). Dolayısıyla bireyin belirgin olan
Yönetmeliği’nde “Özel eğitime ihtiyacı olan birey: özellikleri etiketleme de ilk hedef olabilmektedir.

ÖZEL ÖZEL ÖZEL EĞİTİM ENGELLİ ÖZÜRLÜ AYRICALI ÖZEL


EĞİTİME EĞİTİME GEREKTİREN KİŞİ ÇOCUK GEREKSİNİMİ
MUHTAÇ MUHTAÇ BİREY OLAN BİREY/
BİREY ÇOCUK
ÖZEL EĞİTİME
İHTİYACI
(Özsoy,
OLAN BİREY
1971; Enç, (Sosyal (Eripek,
(T.C. 1975; Hizmetler 1984;
Anayasası, Çağlar, (Söz. ve Kanunu, Özyürek,
(Akçamete, 2009;
1961) 1978) (KHK, 1997) yasal düz.) 1983) 2000)
ÖEH, 2012)

 2. Türkiye Alanyazında Özel Gereksinimlilik Terimleri
Şekil

Türkiye’de alanyazında özel gereksinimliliğe ilişkin Zihin Yetersizliği Olan Bireylerin


pek çok terime rastlanılmaktadır. Ancak bu terimler Tanımlanması
içerisinden Şekil 2’de verilen terimler tarihsel süreç
içerisinde dönüm noktası niteliğindedir. Terimlerin Terimler
analizlerine bakıldığında, özel gereksinimi olan bi- Zihin yetersizliği olan bireyler tarihte ilk önce tıp
reyler ilk başlarda hastalıklarla (cüzamlı, deli, spastik, alanının konusu olmuştur. Zekâca geri anlamın-
yatalak, araaz) adlandırılmışlardır. Daha sonraları bu da kullanılan ilk terimlerin “ruh sağlığı bozuk/deli/
bireyler için “talihsiz, ebleh, geri, densiz, zavallı, arı- çıldırmış (insane/craziness/madness)” ve “yetersiz/
zalı, sakat, anormal, özürlü, engelli” gibi isimlendir- aciz (incapable)” şeklinde olduğu belirtilmektedir
melere gidilmiştir. Günümüzde ise “yetersizliği olan (Stiker, 1999). Türkiye’de ise zihin yetersizliği olan
birey, özel gereksinimi olan birey, özel eğitime ihtiya- bireyler için genellikle halk dilinde “anormal, tutuk,
cı olan birey” terimleri altında tanımlanmaktadırlar normalaltı, alık, aptal, bunak, budala, densiz, hakiki
(Binet ve Simon, 1907, s.1, Eripek, 1990). anormal, sahte anormal” gibi terimler kullanılmıştır
(Çağlar, 1979).
Özel gereksinimi olan çocuklar/bireyler içerisinde
önemli bir grubu zihin yetersizliği olan bireyler oluş- On üçüncü yüzyılda (13. yy) “idiot (idiocy)” teriminin
turmaktadır. Çalışmanın bu bölümünde zihin yeter- dünyada yaygın olarak zihin yetersizliği olan bireyleri
sizliği olan birey/çocuk konusundaki terim ve tanım- tanımlamada kullanıldığı belirtilmektedir (Sucuoğlu,
lara yer verilmiştir. 2009). “İdiot”, Yunanca “meslek sahibi olmayan kişi”

sbd.anadolu.edu.tr 115
Geçmişten Günümüze Özel Gereksinimli Olma ve Zihin Yetersizliği: Dünya’da ve Türkiye’de Kavramların Evrimi

ve “beceri sahibi olmayan işçi” anlamına gelmektedir Deficiency) (AAMD) (AAIDD, 2012) tarihsel süreç
(Beirne Smith, Patton ve Kim, 2006; Beirne-Smith, içerisinde yaptığı tanımlar bu karmaşıklığı önlemede
Ittenbach ve Patton, 1998). MacMillian’a göre, du- önemli rol oynamıştır.
rumları daha hafif olanlar için 1938 yılında “embesil
(imbecility)” terimi kullanılmıştır. “Embesil” terimi Zihin yetersizliğiyle ilgili ilk kurumsal oluşum Ame-
Latince “zayıf ” ve “güçsüz” anlamına gelmektedir. rikan Zihinsel ve Gelişimsel Yetersizlikler Birliği
Daha sonra durumları embesilden daha da hafif (American Association Intellectual Developmental
olanlara “simpleton” terimi kullanılmaya başlanmıştır Disabilities) (AAIDD) dir. Bu birlik 1908 ve 2010 yıl-
(Akt.:Eripek, 2005). Ondokuzuncu yüzyılın sonların- ları arasında, zihin yetersizliğini anlama ve yordamay-
da (1912) Psikolog Goddard, Binet Zeka Testi’ne göre la ilgili son bilimsel gelişmelere bağlı olarak 11 tane
zeka bölümü 51-70 arasında olanlar için “moron” te- zihin yetersizliği tanımlama ve sınıflandırma kitap-
rimini kullanmıştır (Akt.: Beirne-Smith, Ittenbach ve çığı yayınlamıştır. Kuruluş zihin yetersizliği ile ilgili
Patton, 1998; Sucuoğlu, 2009). Böylece zihin yetersiz- terim ve kavramların değişmesine bağlı olarak zaman
liğinin sınıflandırılmasına ilişkin ilk belirtiler ortaya içerisinde isim değişikliği de yapmıştır. Kuruluşun ilk
çıkmıştır. adı Amerikan Zekâ Eksikliği Birliği (American As-
sociation Mental Deficiency) (AAMD) (1876) iken,
Dünyada “idiot” ve “embesil” terimlerinin yerini daha sonra Amerikan Zeka Geriliği Birliği (Ameri-
1950’li yıllarda “zeka geriliği (mental retardation)” can Association Mental Retardation) (AAMR) (1921;
terimi almıştır. Ardından, 1960’lı yıllarda eğitimciler 1933; 1941; 1957; 1959; 1961; 1973; 1983; 1992; 2002)
“eğitilebilir” ve “öğretilebilir” terimlerini kullanmış- adını almıştır. Kuruluş en son 1 Ocak 2007 tarihinde
lardır. Zihin yetersizliği olan bireyler 1970’li yıllar- Amerikan Zihinsel ve Gelişimsel Yetersizlikler Birli-
da “zihin engelli” diye adlandırılmıştır. Türkiye’de ise ği (AAIDD) adını almış ve günümüzde halen bu ad
“mental retardation” teriminin Türkçe karşılığı olarak altında bilimsel çalışmalarını sürdürmektedir (AA-
“zeka geriliği” terimi kullanılmıştır (Eripek, 2005). IDD, 2012). Kurulduğu yıldan itibaren bazı dönem-
Enç (1972) ise zihin yetersizliği olan bireyler için “geri lerde zihin yetersizliği olan bireyleri tanımlamada
zekalı” terimini gündeme getirmiştir (Çağlar, 1979). kullanılan terimleri, AAIDD yeniden yorumlamıştır
“Geri zekalı” terimi toplum tarafından ağır ve örse- (AAIDD, 2012; Beirne-Smith, Patton ve Kim, 2006;
leyici bulunduğu için “güçlük”, “yetersizlik” ve “engel” Beirne-Smith, Ittenbach ve Patton, 1998).
terimleri irdelenmiş ve “geri zekalı” yerine, “zihinsel
güçlüğü olan” ve günümüzde de kullanılan “zihin ye- AAIDD zihin yetersizliğin tanım ve sınıflandırılma-
tersizliği olan birey” terimleri önerilmiştir. sına ilişkin ilk kitapçığını 1921’de yayınlanmıştır. Bu
ilk kitapçıkta “zeka eksikliği (mental deficiency)” te-
Tarihte I. ve II. Dünya Savaşları, ihtilaller, ülkeler rimine vurgu yapmış ve bireyin sosyal çevreye uyum
arası göç olayları ve IQ testlerinin geliştirilmesi gibi sağlamada başarısız olmasına odaklanmıştır. Bunun-
olaylar zihin yetersizliği olan bireylere ilişkin bakış la birlikte, AAIDD’nin 1959’daki tanımında “olgun-
açısının değişmesinde, etkin rol oynamıştır. Bu süreç- laşma (maturation)”, öğrenmede ve sosyal uyumda
te meydana gelen olumsuz çevre ve yaşam koşulları “zihinsel işlevsellik” ve “yetersizlik” kavramları vurgu-
nedeniyle zihin yetersizliği olan bireylerin yaygınlık lanmıştır. AAIDD (1959)’nin, 5. kitapçığı birliğin dö-
oranlarında da önemli farklılıklar olduğu gözlenmiş- nem başkanı olan Rick Heber’in başkanlığını yaptığı
tir. Bu durum devlet politikalarında değişikliğe gidil- uzmanlar komitesi tarafından, 6. kitapçığı (1973) ise
mesini, özellikle bu bireylerin korunması ve destek- Herbert Grossman’ın başkanlığını yaptığı uzmanlar
lenmesinde yeni uygulamaların geliştirilmesini sağla- komitesi tarafından geliştirilmiştir.
mıştır. Bu gelişmeler, zihin yetersizliği olan bireylerle
ilgilenen farklı disiplin alanlarının oluşmasına neden AAIDD (1973)’nin 6. kitapçıktaki tanımı, Bütün
olmuştur. Zihin yetersizliğiyle ilgili yeni disiplin alan- Çocuklar İçin Eğitim Yasası (The Education for All
larının oluşumu ve artışıyla birlikte, tanım, tanı ve Children Act) (EHA) (1975) kapsamında ulusal ta-
sınıflandırmada belirli bir kavram karmaşası ortaya nım olarak kabul edilmiştir. Ancak AAIDD 1983
çıkmıştır (Beirne Smith, Patton ve Kim, 2006; Beirne- yılında yeni bir tanım geliştirmiştir ve bu tanım
Smith, Ittenbach ve Patton, 1998). Amerika Birleşik Amerikan Psikiyatri Birliği (American Psychiatric
Devletlerinde 1876 yılında kurulan Amerikan Zeka Association) (DSM-III) (1980)’nin ve Dünya Sağlık
Eksikliği Birliği’nin (American Association Mental Örgütü Ulusal Sınıflandırma Birliği (WHO-ICD-9)

116
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Eğitim Özel Sayısı

(1978)’nin geliştirdiği tanımlarla örtüşmektedir (AA- ğini tanımlamada farklı bakış açıları getiren AAMR
IDD, 2012; Beirne-Smith, Ittenbach ve Patton, 1998). 2002 tanımını yayınlamıştır. AAMR (2002) ve AA-
Buna ek olarak, yapılan her tanımdan sonra bilim IDD (2010) tanımları arasında, kullanılan terimlerde
adamlarının konu ile ilgili tartışma ve araştırmaları farklılık (”zeka geriliği (mental retardation)” yerine
geniş çapta devam etmiştir. Dolayısıyla, AAIDD’nin “zihinsel gelişim bozukluğu (intellectual developmental
dokuzuncu tanımı olan AAMR 1992 tanımında zihin disorder)”) görülmesi dışında tanımlarda bir farklılık
yetersizliği olan bireyleri tanımlama da daha işlevsel tespit edilmemiştir. AAMR (2002)’in tanımlamada
olan terimleri kullanmayı tercih etmiştir. Devamın- ölçüt aldığı beş kriteri AAIDD (2010)’nin de ölçüt
da ise, yine uzun süre kullanılan ve zihin yetersizli- aldığı görülmüştür.

İDİOT ZEKA MORON ZEKA EMBESİL ZİHİNSEL ZİHİNSEL


(idiocy) EKSİKLİĞİ (moron) GERİLİĞİ (embecil) YETERSİZLİK GELİŞİM
(mental (mental (intellectual BOZUKLUĞU
deficiency) retardation) disability) (intellectual
ZİHİNSEL VE developmental
GELİŞİMSEL disorder)
YETERSİZLİK
(intellectual and
develomental
disability) (AAIDD,
(13. yy) (AAMD, (Goddard, (AAMR, (1938) (AAIDD, 2007; 2012; DSM-V,
1876) 1912) 1921) 2010) 2013)

 3. Dünya Alanyazında Zihin Yetersizliği Terimleri
Şekil

Robert L. Schalock’ın başkanlığını yaptığı uzmanlar zihinsel işlevlerde gelişim dönemlerinde ortalamanın
komitesi tarafından yayınlanan AAIDD (2010)’nin altında olma durumudur” (Beirne-Smith, Ittenbach
11. tanımlama ve sınıflandırma kitapçığında “Zihin- ve Patton, 1998, s.68). Bu tanımda “zihinsel işlevlerde
sel ve Gelişimsel Yetersizliği Olan Birey (Individuals ortalamanın altında olma”, standart zeka testlerin-
with Intellectual and Develomental Disability)” teri- de ortalamanın en az bir puan altında olmayı ifade
mine vurgu yapılmaktadır. Ayrıca yeni tanıma tıbbı etmektedir. “Uyumsal davranış” terimi ise 1961 ta-
bir bakış açısı ekleyerek, kalıtımsal ve patolojik ne- nımlamasında gündeme gelmiştir. “Gelişim dönemi”
denler üzerinde durulmaktadır (AAIDD, 2012). de 0-16 yaş aralığını kapsamaktadır. Bilim adamları
AAIDD (1961) tanımında ifade edilen “uyumsal dav-
Tanımlar ranış” terimini uzun süre tartışmışlardır. Bu tanımda
Dünya Alanyazınında Kullanılan Tanımlar özellikle “uyumsal davranış” teriminin çok genel bir
Yukarıda tartışılan terimlerin evrimsel değişimi, ta- kavram olduğu, dolayısıyla çift dili ve farklı kültür-
nımların da değişime uğramasına neden olmuştur. den (bilingual/multicultural) olan bireylerin çoğuna,
Tanımların tarihsel süreci incelendiğinde zihin ye- zihin yetersizliği tanısı konulmasına neden olacağı
tersizliği olan bireylerin tanım ve sınıflandırmalarına vurgulanmıştır.
ilişkin ilk resmi çalışmaların 1921’de AAIDD tarafın-
dan yayınlandığı bilinmektedir (AAIDD, 2012). AAIDD’nin 1973’teki tanımı ise dönemin başkanı
olan Grossman tarafından yapılmıştır. Grossman,
Heber (1959; 1961)’in tanımına göre, “zeka gerili- AAIDD (1959; 1961) tanımlarını kabul edip, sadece
ği, uyumsal davranışlarda yetersizlikle birlikte genel genel ortalamanın belirgin bir şekilde altında olma

sbd.anadolu.edu.tr 117
Geçmişten Günümüze Özel Gereksinimli Olma ve Zihin Yetersizliği: Dünya’da ve Türkiye’de Kavramların Evrimi

ifadesini vurgulamıştır. Bu anlamda, standart zekâ artıracağı düşüncesiyle eleştirilmiştir. Ayrıca tanımda
testlerinde ortalamanın en az iki puan altında olmayı sıralanan uyumsal beceriler deneysel olarak belirlen-
belirtmiştir. Ayrıca uyumsal davranışları belirlemede memiştir (Akt.: Eripek, ; 1996; 2005).
bireyin yaşının ve içinde bulunduğu sosyal-kültürün
grubun dikkate alınması gerektiğini vurgulamıştır AAIDD 2002 yılında bu tanıma gelen eleştirileri de-
(Beirne-Smith, Patton ve Kim, 2006; Beirne-Smith, ğerlendirerek yeni bir tanım yapmıştır: “Zeka gerili-
Ittenbach ve Patton, 1998). ği, zihinsel işlevlerde bulunma ve kavramsal, sosyal ve
pratik uyumsal becerilerde kendini gösteren uyumsal
AAIDD (1977)’nın tanımında, zihin yetersizliğinin davranışların her ikisinde anlamlı sınırlılıklar olarak
derecesine vurgu yapılmış ve zihin yetersizliği olan karakterize edilen bir yetersizliktir. Bu yetersizlik 18
bireylerin IQ puanına göre sınıflandırılması günde- yaşından önce başlar.” AAIDD 2002 ve 2007 tanım-
me gelmiştir. AAIDD’nin 1983 yılındaki tanımı te- ları arasında herhangi bir terim veya anlam değişik-
rimsel olarak önceki tanımlarla benzerlik göstermek- liği yapılmamıştır. Kuruluşun 10. ve 11. kitapçıkla-
tedir. Ancak zihinsel yetersizliğin önemli ölçütlerin- rındaki tek fark komitenin adlandırılış şeklindedir;
den olan “belirgin bir şekilde genel IQ altında olma” 2002’de komitenin adı Amerikan Zeka Geriliği Bir-
durumuna açıklık getirmiştir. Bu anlamda, WHO- liği (AAMR) iken 1 Ocak 2007 tarihinden itibaren
ICD-9 (1978), DSM-III (1980) ve AAIDD (1980) Amerikan Zihinsel ve Gelişimsel Yetersizlikler Birliği
zihin yetersizliğini tanımlamada IQ’nun 70’ in altın- (AAIDD) olmuştur (Blackbourn, Patton ve Trainor,
da ölçütünü ve gelişim dönemini ise 0-18 yaş olarak 2004; Friend, 2006).
dikkate almışlardır. AAIDD (1983) tanımı, 1959’da
yapılan tanım ve sınıflandırmaya açıklık getirmiştir. AAIDD’nin yaptığı en son tanımda ise “zeka geriliği”
Ayrıca zihin yetersizliği ile ilgili bilgiler daha artmış terimi yerine günümüzde de kullanılan “zihinsel ye-
ve insanların bakış açılarında büyük değişiklikler tersizlik” terimi yer almaktadır; “zihinsel yetersizlik,
olmuştur (Akt.: Beirne-Smith, Ittenbach ve Patton, zihinsel işlevlerde ve uyumsal davranışlarda gözlenen
1998). önemli düzeyde sınırlılıkların karakterize ettiği; biliş-
sel, sosyal ve pratik uyumsal becerilerde kendini göste-
AAIDD 1992’de dünyada da yaygın bir şekilde kabul ren bir yetersizlik türüdür. Bu yetersizlik 18 yaşından
görecek ve zihin yetersizliği olan bireyleri tanımlama- önce ortaya çıkmaktadır” (AAIDD, 2010).
da kaynak gösterilecek olan tanımlamasını yapmıştır.
Bu tanıma göre, “zeka geriliği, halihazırdaki işlev- Sonuç olarak, AAIDD 1992, 2002 ve 2010 tanımları
lerde önemli sınırlılıkları göstermektedir. Bu, zihinsel incelendiğinde zihin yetersizliğini tanımlamada orta-
işlevlerde önemli derecede normalaltı, bunun yanı sıra ya üç önemli nokta çıkmaktadır: (1) Zihin işlevlerde
zihinsel işlevlerde ilişkili uyumsal beceri alanlarından anlamlı sınırlılıklar görülmesi, (2) uyumsal davra-
(iletişim, özbakım, ev yaşamı, sosyal beceriler, toplum nışlarda anlamlı sınırlılıklar görülmesi, (3) gelişim
hizmetlerinden yararlanma, kendini yönetme, kendi döneminde ortaya çıkması AAIDD’nin tanımlarına
kendini güdüleme, sağlık ve güvenlik, işlevsel akade- ek olarak iki önemli sistem daha zihin yetersizliğini
mik beceriler, boş zamanları değerlendirme ve iş) iki ya tanımlamıştır. Bunlardan birisi, Amerikan Psikiyatri
da daha fazlasında sınırlılıklar gösterme durumudur. İstatiksel Tanılama Birliği (The American Psychiat-
Zeka geriliği 18 yaşından önce ortaya çıkmaktadır” ric Association’s Diagnostic and Statistical Manual)
(Beirne-Smith, Ittenbach ve Patton, 1998, s.77). Bu (DSM-IV-TR)’dir. Birlik, yetersizlik gruplarını tanı-
tanımı önceki tanımlardan ayıran en önemli özelli- lamada dikkate alınan kriterlerle ilgili çeşitli yıllarda
ği, bireyi zihinsel işlevlerde en üst düzeye çıkarmada kitapçık yayınlamıştır. DSM-IV zihin yetersizliği olan
bu bireylere program sağlamadan çok, programları bireyleri tanımlamada “zeka geriliği (mental retar-
bireylerin bireysel özelliklerine göre dizayn etme ve dation)” terimini kullanmıştır. DSM-IV zihin yeter-
uyarlamayı vurgulamasıdır. Ayrıca AAIDD’nin 1992 sizliği olan bireyleri tanımlarken; (a) önemli ölçüde
tanımı, eğer zihin yetersizliği olan bireye uygun eği- genel zihinsel işlevlerde ortalamanın altında olma,
tim sağlanırsa zihin yetersizliğinin hayat boyu devam (b) birey IQ gelişimde belirli ölçüde sıkıntı çekmesinin
eden bir olgu olmayacağını öne sürmüştür. Bu tanım- yanında güvenlik, sağlık, boş zamanını değerlendirme,
da zihinsel işlevlerde önemli derecede normal altı iş, işlevsel akademik beceriler, kendi kendini yönetme,
sınırının 75 ZB puanına çıkarılması, zekaca geri ola- toplum kaynaklarını (araç-gereç) kullanma, sosyal/iç-
rak tanılanacak insanların sayısını kaçınılmaz olarak sel davranışlar, ev yaşantısın, kendi kendine bakmasın

118
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Eğitim Özel Sayısı

ve iletişim kurma gibi becerilerin en az ikisinde uyum- benimsenmiş ancak tanıma “…normal eğitim prog-
sal davranış sıkıntıları çekme ve (c) 18 yaşından önce ramlarından yararlanamayan birey…” açıklaması ek-
yukarıdaki davranışların görülmesi kriterlerini dikka- lenmiştir (Eripek, 1996, s.86).
te almıştır (AAIDD, 2010; Beirne-Smith, Patton ve
Kim, 2006, s.65). Ancak alanyazında DSM-V, (2013) Çağlar ise, kapsamlı olarak geri zekâlılığı şöyle ifade
“zekâ geriliği (mental retardation)” terimi yerine “zi- etmiştir: “doğumdan önce, doğum esnasında ve son-
hinsel gelişim bozukluğu (intellectual developmental raki gelişim süresinde, çeşitli nedenlerle zihin gelişim-
disorder)” terimini kullanmayı tercih etmiştir. lerinde ve fonksiyonlarında oluşan sürekli yavaşlama,
duraklama ve gerileme gösteren ve bunun sonucu ola-
Zihin yetersizliği kavramını inceleyen diğer sistem rak etkili uyumsal davranışlarda gerilik ve yetersizlik
ise, Dünya Sağlık Örgütünün Uluslararası Sağlık, gösteren sürekli bir durumdur” (Enç, Özsoy ve Çağ-
Yetersizlik ve İşlevsellik Sınıflandırma (The World lar, 1975, s.231). Çağlar daha sonrasında bu tanımda
Health Organization’s International Classification of değişikliğe gitmiş ve 1979 yılında yeniden şu şekilde
Functioning, Disability, and Health) (WHO-ICF) sis- tanımlamıştır: “doğumdan önce, doğum sırasında ve
temidir. ICF-10 (2007), zihin yetersizliği olan birey- doğumdan sonraki gelişim süresinde, çeşitli nedenlerle,
leri tanımlarken “zekâ geriliği (mental retardation)” zihin, psiko-devinimsel (motor), sosyal olgunluk geli-
terimini kullanmış ve “standartlaştırılmış testler sonu- şim ve fonksiyonlarda sürekli yavaşlama, duraklama
cunda zihin, dil, motor ve sosyal becerilerinde yetersiz ve gerileme sonucu olarak akranlarından dörtte bir ve
olmasına bağlı olarak, bireyin özellikle gelişim döne- daha yüksek oranda gerilik oluşturan sürekli bir du-
minde akıl sağlığı gelişiminin tam olmaması” şeklin- rumdur” (Çağlar, 1979, s.12).
de tanımlamıştır. Alanyazına göre ICF, 2015 yılında
yeni basımını yayınlamayı planlamaktadır (WHO, Zihin yetersizliği olan bireyler için yapılan tanımlar-
2012). dan bir diğeri de MEB İlkokul Programı’nın yaptığı
tanımdır. Bu tanıma göre: “Bazı çocuklar herhangi
Bunların dışında, Amerika, Yetersizliği Olan Bireyle- bir sebeple zihni gelişmelerinde meydana gelen aksak-
rin Eğitimini Geliştirme Yasası (The Individuals with lık yüzünden aile ve okul çevresine ayak uydurmakta
Disabilities Education Improvement Act) (IDEA) güçlük çekerler. Bunlara geri zekâlılar denir” (MEB,
ile zihin yetersizliği olan bireyleri tanımlarken yine 1979, s.390).
“zekâ geriliği (mental retardation)” terimini kullanmış
ve zihin yetersizliğini; “özellikle bireyin gelişim döne- Zihin yetersizliği pek çok disiplin alanı tarafın-
minde bireyin uyumsal davranış göstermede ve genel dan ele alındığından ilk tanımlar arasında tıbbi
zihinsel işlevlerde önemli bir ölçüde ortalamanın al- tanımlar da yer almaktadır. Resimli Sağlık Bilinci
tında bir gelişim göstermesi ve bu durumun çocuğun Ansiklopedisi’nin Akıl Sağlığı ve Hastalıkları Bölü-
eğitim performansını olumsuz etkilemesi” şeklinde münde zihin yetersizliği “akli yetersizlik” olarak geç-
tanımlamıştır (Friend, 2006, s.287). mektedir. Tıp alanında zihin yetersizliği “aynı zaman-
da geri zekâlılık ve akli gecikme olarak adlandırılan
Dünyada yapılan zihin yetersizliği tanımlarına ba- akli yetersizlik, genellikle doğuştan veya çocukluğun ilk
kıldığında sadece AAIDD (2010) ve DSM-V (2013) yaşlarında meydana gelen noksan veya kusurlu bir akli
tanımında “zihin yetersizliği” teriminin kullanıldığını, durumdan ileri gelmektedir” şeklinde tanımlanmıştır
diğer tanımlarda ise “zeka geriliği” teriminin yer aldı- (Resimli Sağlık Bilinci Ansiklopedisi, 1978: cilt 1, bö-
ğını görmekteyiz (AAIDD, 2012). lüm 5, s.124).

Türkiye Alanyazınında Kullanılan Tanımlar Yasal boyutta bakıldığında ise, 1983 yılında yürürlü-
Mithat Enç (1972) tarafından yürütülen doktora se- ğü giren Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar Kanunu’nda
miner çalışmasında zekâ geriliği olan bireyler şöyle ve daha sonraki yıllarda yayınlanan yönetmeliklerde
tanımlanmıştır: “Zihin gelişimlerinde meydana gelen ve resmi kayıtlarda “zeka geriliği” tanımına yer veril-
yavaşlama, duraklama veya gerileme nedeniyle davra- memiştir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazır-
nış ve uyum yönünden yaşıtlarına göre sürekli olarak lanan Eğitilebilir Geri Zekalı Çocuklar İçin İlkokul
gerilik gösteren bireylere geri zekâlı denir.” Bu tanım Programına göre zihin yetersizliği olan birey, “zihin
1975 yılında MEB tarafından yayınlanan Özel Eğiti- gelişmesinde meydana gelen yavaşlama, duraklama
me Muhtaç Çocuklar Hakkında Yönetmelikte aynen veya gerileme nedeni ile davranış ve uyum yönünden

sbd.anadolu.edu.tr 119
Geçmişten Günümüze Özel Gereksinimli Olma ve Zihin Yetersizliği: Dünya’da ve Türkiye’de Kavramların Evrimi

yaşıtlarına göre sürekli gerilik ve yetersizliği olduğu En son yayınlanan yönetmelikte (2012) ise “zihinsel
için normal eğitim programlarından yararlanamaya- yetersizliği olan birey”, “Zihinsel işlevler bakımından
na geri zekalı denilmektedir” şeklinde tanımlanmak- ortalamanın iki standart sapma altında farklılık gös-
tadır (Özsoy, Özyürek ve Eripek, 1988, s.178). Daha teren, buna bağlı olarak kavramsal, sosyal ve pratik
sonra 1990 da yayınlanan Eğitilebilir Çocuklar İlko- uyum becerilerinde eksiklikleri ya da sınırlılıkları olan,
kul Programı’nda zihin yetersizliği olan birey tanımı- bu özellikleri 18 yaşından önceki gelişim döneminde
na yer verilmiştir; “doğumdan önce, doğum esnasında ortaya çıkan ve özel eğitim ile destek eğitim hizmetleri-
ve sonraki gelişim sürecinde oluşan çeşitli nedenlerle zi-
ne ihtiyaç duyan birey ifade eder” şeklinde tanımlan-
hin, sosyal olgunluk, psiko-devinimsel gelişim ve fonk-
mıştır (ÖEH, 2012). Bu tanım ve terim günümüzde
siyonlarında sürekli yavaşlama, duraklama ve gerile-
me sonucu olarak yaşıtlarına göre ¼ ve daha yüksek de geçerliliğini korumaktadır.
oranda gerilik ve yetersizliği nedeniyle, normal eğitim
Yine başka bir tanım da Zihinsel Özürlüler Federas-
programından yararlanamayanlara geri zekâlı denir”
yonu tarafından yapılmıştır. Zihinsel Özürlüler Fede-
(MEB, 2007, s.11).Programda yer alan bu tanımla,
1975’te Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar Hakkında rasyonu 5378 sayılı Kanunda zihinsel yetersizliği olan
Yönetmelikte yayımlanan tanım birbirinden fazlaca bireye şöyle yer verilmiştir: “Özürlü: Doğuştan veya
farklı değildir. sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruh-
sal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çeşitli derecelerde
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2000 yılında yayınladığı kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaşama uyum sağla-
Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde ise “zihinsel ma ve günlük gereksinimlerini karşılama güçlükleri
öğrenme yetersizliği” terimi kullanılarak, yetersizlik olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danışmanlık
“zihinsel yetersizliğinden dolayı, bireyin eğitim perfor- ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kişiyi ifade eder”
mansının ve sosyal uyumunun olumsuz yönde, hafif, (Özürlüler ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Ka-
orta ve ağır düzeyde etkilenmesi durumu” olarak ta- rarnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun,
nımlanmıştır (ÖEH, 2000). Dört yıl sonra revize edi-
2005: madde 3).
len Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde (2004)
terim değişikliği yapıldığı ve “zihinsel yetersizlik” Yapılan tüm farklı tanımlara rağmen Türkiye’de alan-
terimi kullanılarak AAIDD (2002) tanımının temel
yazında güncel olarak kullanılan terim ve tanım Özel
alındığı ve var olan tanımın değiştirildiği görülmek-
Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği’nde (2012) yer alan
tedir; “Zihinsel Yetersizlik: 18 yaşından önce ortaya
“zihinsel yetersizliği olan birey” terimi ve tanımıdır.
çıkan zihinsel işlevler ile kavramsal, sosyal ve pratik
uyum becerilerinde anlamlı sınırlılıklar görülen yeter- Şekil 4’te ülkemiz alanyazınında sıklıkla kullanılan
sizlik durumunu” ifade eder (ÖEH, 2004). terimler kronolojik bir sıra ile verilmiştir.

İDİOT ZEKA GERİ ZİHİN ZİHİNSEL ZİHİNSEL


EMBESİL GERİLİĞİ ZEKALI ENGELLİ ÖĞRENME YETERSİZLİK
MORON YETERSİZLİĞİ
(Enç, 1972;
Çağlar; (1970 ve (ÖEH, 2004;
(1800-1900) (1950’liler) 1978) 80’ler) (ÖEH, 2000) 2012)

Şekil 4. Türkiye Alanyazınında Zihin Yetersizliği Terimleri

Ülkemizde öğretmen yetiştiren üniversitelerde “zihin yetersizlik” ve “zihin yetersizliği” gibi farklı terimler kul-
engelliler öğretmenliği” programı yer almakta ve bilim- lanılmaktadır. Bu durum alanyazında belirtilen kavram
sel çalışmalarda halen “zihin engelli”, “zihin özürlü” ve ve terimlerin farklılaşmasına neden olmakta, alana
“zihinsel özür”, “zihinsel yetersizlik”, “zihinsel işlevlerde özgü bir kavramsal bütünlük oluşması zorlaşmaktadır.

120
Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi Eğitim Özel Sayısı

Özetle, özel gereksinimi olan birey, zihin yetersizliği Beirne Smith, M., Ittenbach, R. F., & Patton, J. R.
ve zihin yetersizliği olan bireylere ilişkin alanyazında (1998). Mental Retardation (5. Baskı b.). Prentice
yer alan kavramlar ve terimlerdeki bu değişimlerin Hall.
devlet politikaları, savaşlar, ihtilaller, uluslararası söz-
leşmeler, yaşanan dönemin siyasi, kültürel özellikleri Beirne Smith, M., Patton, J. R., & Kim, S. H. (2006).
ve sosyal olayların etkisinde olduğu söylenebilir. Ko- Mental Retardation: An introduction to intellectual
nuya günümüz açısından bakıldığında, bilimsel geliş- disabilities (7. Baskı b.). New Jersey, NJ: Prentice
melerle yasal düzenlemelerin eşzamanlı ilerlememesi Hall.
kavramlardaki değişimin uygulamaya tam olarak
Binnet, A., & Simon, T. (1907). Anormal Çocuklar. (S.
yansımamasına yol açabilmektedir. Bu nedenlerle
E. Siyavuşgil, Çev.) İstanbul Devlet Basım Evi.
kavramların Dünyadaki bilimsel çalışma sonuçlarına
göre yorumlanması, bilim dünyasında kabul görmesi Blackbourn, J. M., Patton, J. R., & Trainor, A. (2004).
ve bir an önce yasal düzenlemelere yansıması önemli Exceptional individuals in focus (7. Baskı b.). Co-
olmaktadır. Sonuç olarak kavramlardaki değişimlerin lunbus, Ohio: Pearson Meririll Prentice Hall.
bilim Dünyasınca dikkatlice izlenmesi, farklı diller-
den Türkçeye yapılan çeviri ve uyarlamalarda fikir Boykin, L. L. (1957). Who is the exceptional child? The
birliği oluşması son derece önemlidir. Bunu gerçek- Elementary School Journal, 58(1), 42-47.
leştirmek için ise özel eğitim alanında üniversiteler
ve uygulayıcıların birlikte düzenleyeceği uluslararası Cavkaytar, A. (2012). Özel Eğitim. İ. Diken içinde,
ve ulusal düzeyde kongre, seminer vb. toplantıların Özel eğitime gereksinim duyan çocuklar ve özel eği-
daha sıklıkla düzenlenmesi önerilebilir. Bu toplantı- tim (s. 3-27). Pegem Akademi.
lar sonucunda üzerinde bir fikir birliği oluşmalı, fikir
Cavkaytar, A., & Diken, İ. (2012). Özel Eğitim ve Özel
birliğine varılmış terimler belli zaman dilimlerinde
Eğitim Gerektirenler. Ankara: Vize Yayıncılık.
mutlaka güncellenmelidir. Böylece yeni terimlerin
kullanımındaki anlam kaymaları önlenmelidir. Bu Çağlar, D. (1979). Geri Zekalı Çocuklar ve Eğitimi (2.
toplantılarda tartışmaya açılacak olan yeniliklerin Baskı b.). Ankara: Ankara Üniversitesi Eğitim Fa-
uygulanabilmesi için ise bu toplantı sonuçlarının bi- kültesi Yayınları No: 82.
lim dünyasının önerileri olarak kabul görmesi, birer
sonuç bildirgesi olarak kamuoyuyla paylaşılması bir Çağlar, D. (1985). Özel Eğitimde Eğitilebilir Geri Zekalı
gerekliliktir. Bu çalışmaların tek elde toplanması gö- Çocukların Teşhis Sorunları: Doktora Tezi. Ankara:
revi ise Türkiye’de özel eğitim hizmetlerini düzenle- Gazi Üniversitesi.
yen Bakanlık birimlerinin olmalıdır.
Darwin, C. (2009). Türlerin kökeni (7. Baskı b.). (S.
Bu yazıda özel gereksinim kavramı ve zihin yeter- Belli, Çev.) Onur Yayınları.
sizliği kavramı tarihsel süreç içerisinde incelenmiş-
tir. Çalışmada var olan durum ortaya konmuş, ileri Enç, M., Özsoy, Y., & Çağlar, D. (1975). Özel eğitime
araştırmalara temel oluşturacağı düşünülen bilgiler giriş. Ankara: Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi
derlenmiştir. Yayınları No:49.

Engelli Kişilerin Haklarına Dair Uluslararası Sözleşme.


(2007). Kasım 5, 2012 tarihinde www.ihd.org.tr:
http://www.ihd.org.tr/index.php?option=com_
Kaynakça content&view=ar ticle&id=719:engellker-
AAIDD. (2010). FAQ on the AAIDD definition on in- haklarina-da-uluslararasi-slee-ve-secmeli-
tellectual disability. 12 10, 2012 tarihinde AAIDD protokol&catid=37:san-haklarylgeleri&Itemid=96
Web Sitesi: http://www.aaidd.org/intellectualdisa- adresinden alındı
bilitybook/content_7473cfm?navID=366 adresin-
den alındı Erez, S. (1978). Bölüm 5: Akıl Sağlığı ve Hastalıkla-
rı. S. Erez, Ş. Sevili, K. Alemdaroğlu, S. Akra, O.
Akçamete, G. (2009). Özel gereksinimli olan öğrenci- Saydam, U. Derman, . . . M. Tuzlalı içinde, Resimli
ler. G. Akçamete içinde, Genel Eğitim Kurumların- Sağlık Bilinci Ansiklopedisi (Cilt 1, s. 124-127). İs-
da Özel Gereksinimi Olan Öğrenciler ve Özel Eğitim tanbul: Dölen Neşriyat A.Ş.
(s. 31-74). Ankara: Kök Yayıncılık.

sbd.anadolu.edu.tr 121
Geçmişten Günümüze Özel Gereksinimli Olma ve Zihin Yetersizliği: Dünya’da ve Türkiye’de Kavramların Evrimi

Eripek, S. (1984). Engelli (ayrıcalı) çocukların eğitimi. ÖEH. (2012). Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği. Ma-
Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 1(1), yıs 21, 2014 tarihinde T.C. Milli Eğitim Bakanlığı
59-82. Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Mü-
dürlüğü: http://orgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosya-
Eripek, S. (1990). Özel Eğitime Muhtaç Çocuklar ve lar/2012_10/10111226_ozel_egitim_hizmetleri_
Özel Eğitim. Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi yonetmeligi_son.pdf adresinden alındı
Dergisi, 3(1), 185-200.
Özsoy, Y., Özyürek, M., & Eripek, S. (1988). Özel Eği-
Eripek, S. (1992). Engelliler ve Eğitimleri. Anadolu time Muhtaç Çocuklar ve Özel Eğitime Giriş. Çağ
Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 5(1-2), 79-94. Matbaası, Karatepe Yayınları.
Eripek, S. (1996). Zihin Engelli Çocukların Tanımı. Özyürek, M. (2000). Bireysel Farklılığa Psikoloji Yakla-
Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 6(2), şımlarıyla Bakış. Karatepe Yayınları.
81-87.
Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kanunu Madde
Eripek, S. (2005). Zeka Geriliği. Ankara: Kök Yayıncı- 4. (1983). Kasım 10, 2012 tarihinde http://www.
lık. mevzuat.adalet.gov.tr/html/614.html adresinden
Friend, M. (2006). Special education: Contemporary alındı
perspectives for school professionals. Boston, MA: Stiker, H. J. (1999). A History of Disability. Michigan:
Pearson Education. The University of Michigan Press.
Hallahan, D. P., & Kaufmann, J. M. (2000). Exceptional Sucuoğlu, B. (2009). Zihin Engelliler ve Eğitimleri. An-
learners introduction to special education (8. Baskı kara: Kök Yayıncılık.
b.). Allyn & Bacon, Needham, MA., ss. 7.
T.C. 1961 Anayasası III. Bölüm Sosyal ve İktisadi Hak-
Heward, W. L. (2006). Exceptional Children: An intro- lar ve Ödevler f Bendi Madde 50. (1961). Kasım
duction to Special Education . New Jersey, NJ: Pear-
7, 2012 tarihinde www.tbmm.gov.tr: http://www.
son Education Ss. 10.
tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa61.htm adresinden
IDEA. (2004). Individuals with Disabilities Education alındı
Act Part B, Data Collection History. Kasım 12, 2012
T.C. 1982 Anayasası Eğitim Hakkı ve Ödevi Madde 42.
tarihinde IDEA Web Sitesi: http://www.ideadata.
(1982). Kasım 7, 2012 tarihinde www.tbmm.gov.tr:
org/docs/bdatahistory.pdf adresinden alındı
http://www.tbmm.gov.tr/anayasa/anayasa_2011.
MEB. (1979). İlkokul Programı. Ankara: MEB Yayın- pdf adresinden alındı
ları.
U.S. Department of, E. (2012). The Office of Special
MEB. (1983). Milli Eğitim Temel Kanunu. Ekim 22, Education an Rehabititative Services Celebrates 35
2012 tarihinde www.kanunum.com: http://www. Years of the Individuals with Disabilities Educati-
kanunum.com/search.php?action=search&query= on Act (IDEA). Ekim 22, 2012 tarihinde www2.
milli+e%C4%9Fitim+temel+konunu&type=1&alt ed.gov: http://www2.ed.gov/abaout/offices/list/
catid=0&mm=100%#446174 adresinden alındı osers/idea35/index/html adresinden alındı
MEB. (2007). Nisan 13, 2013 tarihinde Milli Eğitim Viviana, M. (2008). A Policy Analysis of the Individuals
Bakanlığı Mesleki Eğitim veÖğretim Sistemini with Disabilities and Educaiton Improvement Act of
Güçlendirme Projesi: http://megep.meb.gov.tr/ 2004. California State University, Long Beach.
mte_program_modul/modul_pdf/141EO0016.pdf
adresinden alındı WHO. (2013, Nisan). World Health Organization.
Ekim 21, 2012 tarihinde www.who.int: http://www.
OZİDA. (1997). 572 Sayılı Kanun Hükmünde Karar- who.int/classifications/icf/en/ adresinden alındı
name. Ekim 30, 2012 tarihinde www.ozida.gov.
tr: http://www.ozida.gov.tr/kurumsal/mevzu-
at/04-01-008.htm adresinden alındı

122

View publication stats

You might also like