Download as pdf or txt
Download as pdf or txt
You are on page 1of 165

A RK EO LO Jİ V E SANAT YAYINLARI

Eskiçağ Dinleri ve Mitolojileri Dizisi: 4


David Ulansey
Mitras Gizlerinin Kökeni

Yayımlayan ve Yöneten
NEZtH BAŞGELEN

Çeviri
Hüsnü Ovacık

Kapak
AJANS C+E

Düzenleme
Fiisun Uluiilke

ISBN : 975 • 6899- 25-5


Her türlü yayın hakkı saklıdır.
© 1989, David Ulansey
© 1998, Arkeoloji ve Sanat Yayınları
Hayriye Cad. Çorlu Apt. 3/4,80060 Galatasaray İstanbul
Tel. 0 212 293 03 78 - 245 68 38 Fax: 0 212 245 68 77

1. Baskı: Kanaat Matbaası, İstanbul 1998


İçindekiler

Yaymanın Ö nsözü............................................. .......................................... 6


Ö nsöz........................................... ........._......... ............ .................. ..... ......7
Mitras'ın Gizleri........................................................... ..................... ........ 9
Boğanın Öldürülmesi ve Yıldızlar.......... ......... ......................-............. 22
Mitras ve Perseus.................................................- ................................... 33
Tarsus'la Perseus K ültü............ ........ ..... ............................................. JQ
Gökyüzü Ekvatoru ............ .................... ,.......... .......... ............57
Mitras'ın Yanındaki Figürler................. ................................. ......57
Mitras ve Gök Ekvatoru..................................................................69
Meşale Taşıyıcılar ve Ekinokslar..................................................... 75
Boğayı Öldürmenin Anlamı............... ......... .............. -...... ................... 80
Tarsus'lu filozoflar........ ................................................................... 80
Hipparkus ve Ekinoksların Gerilemesinin Bulunuşu....................91
Kilikya Korsanlan........................................................................... 105
Mitras İsmi ve Mitridates Eupator............................................. 106
Aslan - Boğa Savaşı...................... ................... ........................... 108
Ö zet.......................... ........... ................................................... . 111
Mitras'ın Kozmik Sembolizmi.... ...... ......................................................113
Kozmokrator M itras.......................... .............................................113
Mitras Gizemciliğinde Dünya Çağlan Sembolizmi..................... 118
Mitras ve Helios.................................._........................................123
Meşale Taşıyıcılar ve Dioskurlar....................................................132
Aslan - Başlı Tanrı ve Gorgon.... ............................................ ....138
N otlar......................................................................................................... 146
Bibliyografya............ ............................ ............ ...... ................................. 160
Sunu

Bilim tarihinde Anadolu konusunda araştırma yaparken, İzn ik’ti Hip-


parkos ile bağlantılı olarak ulaştığım "T he O rigin s o f T he M ith r a ic
M y steries" aâlt çalışm a bugüne kadar en çok etkilendiğim kitaplardan bi­
ri olmuştu. Anadolu arkeolojisi açısından M itras kültü diğer pek çok ben­
zeri gibi, çok sözü edilen fakat çok az bilinen konuların başında geliyordu.
Kilikya'da Tarsus'ta doğup geliştiği düşünülen M itraizm , Anadolu'dan
dönen Rom a lejyonlarıyla tüm Roma dünyasını, özellikle Orta Avrupa’yı
etkilem iş an tik çağların en ilginç gizem li kültlerinden birisiydi.

Gerek İznik’li H ipparkos, Soloi'li Aratos ve Tarsus'tu filozoflar gibi


kültü oluşturan Anadolu etkileri yanı sıra Kom m agene'deki özellikle A r­
sam da N ymphaios'taki M itras kültüyle bağlantılı düşünülen mekanlar,
G aziantep yalanlarında Dülük'te yeni ortaya çıkarılan M itraeum 'lar ko­
nuyu yurdum uz arkeolojisi açısından dalıa da ilginç hale getirmektedir.

Ulansey'in eseri bugüne kadar ülkemizde Pers etkili bir kü lt olarak


değerlendirilen M ithraizm e çok farklı bakış açıları ve yorum lar getirm ek­
tedir. Bu açıdan bu eserin ön celikli olarak Türkçeye kazandırılm asının ya­
rarlı olduğunu düşündük. Oxford Üniversitesi Yayınları vasıtasıyla yaza­
rı Sn. David Ulansey ile kurduğum uz tem aslar sonucu gerekli izinler
alm dı ve Sn. H üsnü O vacık biiyiik bir gayret ve özveriyle her açıdan zor­
lu bu çalışm ayı Türkçeye kazandırdı. Orijinalinde M ithras olan yazılımı
Türkçede M itras olarak kullandı. D iğer özel isim lerde ve terminolojide
m ümkün olduğunca eserin orijinaline sadık kalm aya çalıştı.

Arkeoloji ve Sanat Dergisi'nin 20. yılını kutladığım ız bu aşamada


ülkemiz arkeolojisi ve eskiçağ bilimleri açısından pek çok veriyi içeren bu
ilginç ve önem li eserin, gen iş bir kitle tarafından ilgi ile karşılanacağını
santyor ve yararlı olm asını diliyoruz.

N e z ih B a şg elen
Önsöz
Anneme ve
Babamın Anısına

Bu kitap, M itras gizem ciliğinin ilginç ikonografisinin aslında


astronom ik bir bilm ece olduğu anlaşıldıktan sonra, bu kültün nasü
ortaya çıktığını açıklam ak için yazıldı. Konu ço k karm aşıktır, ama
kitabı hazırlarken daim a uzm an olm ayan okuyucuyu akılda tutm a­
ya çalıştım. A stronom i ve antik dönem e ilişkin ayrıntılarda bile or­
talama okuyucunun konuyu izlem ekte zorluk çekm eyeceğini um u­
yorum.

Bu konu üzerinde çalışarak ve araştırarak geçirdiğim yıllar bo ­


yunca bir sır perdesinin yavaş yavaş aralanm asını yaşadım . Bu ne­
denle kitabı hazırlarken, bu ilginç deneyim i aktarabilm ek am acıy­
la, konuyu adım adım açarak bü tü n görüntüsü son ana kadar belli
olmayan b ir bulm acanın parçalarını birer birer yerine koym ayı de­
nedim. Böyle b ir yöntem elbette okuyucudan sabır beklem ektedir
ama, bütün parçalar son anda yerini bulduğu zam an duyulan he­
yecan -b e n d e olduğu g ib i- okuyucunun da sabrm a değecektir
um udundayım.

Bu kitap benim tezim in ürünüdür. H erşeyden önce bana, klasik


dönem bilginlerinin labirentlerinde yolum u gösteren v e onun en az
bilinen bir bölüm ünü keşfetm e arzum u heyecanla destekleyen
Princeton'daki öğretm enim Jo hn G ager'e teşekkür ederim . Başka
öğretm en lerim e de teşekkür borçluy um ; ö zellik le D in Bölü-
m ü'nden M artha H im m elfarb ve Büim Tarihi program ından M ic­
hael M ahoney'e.

Ç alışm alarım da y ard ım a olan başkalarına da borçluyum . B. L.


van der YVaerden ve şim di hayatta olm ayan M aarten Vermaseren
ilk taslağı, Jaqu es Duchesne-Guillem in de son taslaklardan birini
gözden geçirm işlerdi. Bu akadem isyenlere eleştiri v e tavsiyeleri
için teşekkür ederim . Son birkaç yıl içinde M artin Schw artz ve Lut-
M İTRAS GİZLERİN İN KÖ KENİ

her M artin ile yaptığım ız konuşm alardan çok yararlandım . Öneri


ve desteklerinden çok yararlandığım m eslektaşlarım dan özellikle
K aliforniya Ü niversitesi'nden Erich Gruen ve Boston Ü niversite­
si'nd en H ow ard Kee, Rufus Fears ve Em ily Albu H anavvalfa teşek­
kür ederim . Elbette, kitabın eksiklerinden, ne olursa olsun, ben so­
rumluyum .

K itaptaki çizim leri kullanm am ı sağlayan Bosto/ı Ü niversitesi İh­


tisas O kulu'na ve bu çizim leri hazırlam am da y ard ım a olan Roxan­
ne G entilcore'a teşekkür ederim.

Ayrıca, kitabın Türkçe yayım ını gerçekleştiren N ezih Başgelen,


çevirisini yapan H üsnü O vacık ile A rkeoloji ve Sanat Yayınlan çalı­
şanlarına teşekkür ederim.

Boston, M ass.
Ekim 1988

Not: Maarten Vermaseren'in Corpus Inscriptionum et M onumentorum


Religionis M itriacae adlı eseri kitap boyunca C IM RM olarak kısaltılmıştır.
1

M itm s'm Gizleri

A n tik dö n e m in bize b ıraktığ ı b irço k b ilm e ce için d e h iç bir şey


M itras G iz e m c iliğ i o larak b ilin e n esk i R om a d in i k a d a r ilg i çe ­
kici o lam az. Y unan-R om a d ü n y asın ın , E leu sis v e İsis gizleri
isim leriyle b ü in en diğ er "g iz li k ü lt"le rd e o ld u ğ u gibi, M itras G i­
zem ciliği d e an cak b u k ü lte k abul ed ilen lere açık lan an b ir sır et­
rafında o lu ştu ru lm u ştu . B u g izliliğ in b ir sonucu o larak d a k ü l­
tün ö ğ retisi-bild iğım iz k ad arıy la- h iç b ir zam an y azılı hale g eti­
rilm em işti. M itraizm i anlam aya çalışan çağ d aş akadem isyenler,
işte b u y ü zd en , b u d o ktrin in sırların ı çö zm e y e çalışırken h em en
hem en h iç b ir y azılı be lg e bu lam am ışlard ır.

B u n u n la beraber, M itras tap ın ak ları (m ith raea) g en ellik le y e ­


raltında in şa ed ild iğ i için (b ak.1.1), araların d a ço k zen g in b ir i-
kono g rafinin d e bu lundu ğu içerik leri ço k iy i korunm u ştur. Bu
n ed enle M itraizm , antik d ün yanın arkeo lojik olarak e n ço k d o ­
k ü m ana sah ip o lgu larınd an birisidir. N e v ar k i, açık layıcı antik
belg e bu lu n am ad ığ ı takd ird e M itras ik on og rafisin in deşifre ed il­
m esi ço k zordur. M itraizm in m irası o lan ço k m ik tard a açık lana­
m ay an san at eseri, k lasik v e din b ilim le rin in çö zü m bek leyen
b ü yü k bilm ecelerin d en birin i oluşturm ak tadır.

M itra izm in in celen m esi, b u g izem li o lg u y a d u y u lan ilg in in


y an ısıra A rn o ld T o yn bee'n in "H ıristiy an lığ ın p o tası" ad ını v er-
10 M İTRA S GİZLERİN İN KÖ KENİ

1.1. Santa M aria C apua Veterc'deki M ithras Tapınağı {C IM RM 180)

d iğ i, eski A kd en iz uy g arlığın ın , H ıristiyan lığ ın için d e doğduğu


kültürel y ap ısın ı an lay abilm em iz için de önem lidir. R om a im p a­
ratorlu ğu nda M itraizm , H ıristiyan lığ ın en ö nem li rakiplerind en
b irisiyd i. F ran sız tarihçi E rn est R en an ; "E ğ e r H ıristiyanlık doğu ş
y ılların d a ö lü m cü l b ir hastalık tarafın d an d u rd u ru lsayd ı, dün ya
bu g ü n M itras d in in d e o lu rd u " d iy or’. Şü p h e siz R en an 'ın b u ifa­
d e si old uk ça abartm alıdır. A n cak , M itraizm v e H ıristiyan lık bir­
ço k y ön d en k ard eş dinlerdi. A yn ı co ğ rafi bö lg e d e , aynı zam an
dilim ind e ortaya çık an M itraizm v e H ıristiyan lık , ay n ı k ültürel
etkenlerin iki d eğ işik ü rünü anlam ın a g eliyord u. D olayısıyla
M itraizm in in celen m esi b ize b atı u y g arlığın ın ik i b in y ıl önce
1.2 Roma İm paratorluğu’ndaki Mithras anıtlarının yerleri
12 M İTRA S GİZLER İN İN KÖ KENİ

"tu tm ad ığ ı y o l"a ; b u g ü n k ü k im liğ im izin p e k bilm ed iğ im iz bir


y önü ne b ir b ak ış sağlıyor.

M itraizm R om a İm p arato rlu ğu nd a İsa'd an so nra birin ci y ü z­


yıld a y ayılm ay a başlad ı, ü çü n cü y ü zy ıld a en y ayg ın d u ru m u n a
ulaştı, v e n ih ayet d ö rd ü ncü y ü zy ılın sonun da H ıristiy an lığ a ye­
nik düştü . K ü lt d o ru k n o ktasın d ay k en İm p arato rlu ğu n h er y e ­
rind e M itras tap ın akları vardı. B u k onu nun b ir u zm an ı tarafın ­
dan belirtild iğ i gibi; "K a ra d e n iz k ıy ıların d an İsk oçya dağ larına
v e B ü y ü k Sah ra çö lü n ü n sın ırların a k a d a r" h er yerd e bu lu n ab i­
lirdi2. (F ig .1.2 d e M itras an ıtların ın bu lu n d u ğu y erleri gösteren
bir h arita yer alm ak tad ır). K ü ltü n b içim sel ö zellikleri (ö rg ü tlen­
m esi, R om a to p lu m u n d aki du ru m u , vb .) ele g eçen bu lu n tu lar
ışığın d a kolay ca anlaşılabiliyor. Ö rn eğ in , M itras tap ın akların ın
y erlerin in co ğ rafi d ağ ılım ı v e bu nlard a yer alan k ısa y azıtları in­
celey en araştırm acılar, k ü lt ü y elerin in birço ğ u n u n R o m a ordu­
su n u n ask erleri old u ğ u nu ; ü y eler arasın d a bü rokratlar, tü ccarlar
v e k öleler bu lu n d u ğ u n u v e k ad ın ların k ü lte k ab u l e d ilm ed ikle­
rini açıklayabilm işlerdir. Y ine y azılı v e ik on og rafik bu lu n tu lar
(bunlara san at e serleri d e d iy ebiliriz) gösteriyo r k i k ü ltü n ö rgüt­
len m esin d e, ü y elerin adım ad ım y ü k seld ik leri ''b asam ak lar" ,ve-
y a k ab u l e d ild ik leri aşam alar da yer alm ak tad ır5.

N e y azık k i, M itras ik on og rafisin in anlaşılm asın ın g üçlü ğü


ve b u d ö n em d en k alm a açık lam aların olm am ası, araştırm acıla­
rın M itraizm in iç ö zelliklerin i (k ü ltü n inan çları ve öğretisini)
açık lam asın a o lan ak tanım am aktadır. A m a M itraistler bizlere,
g izlerin in çö zü m ü n ü sağ lay acak b ir ip u cu bırakm ışlardır. Her
n e k ad ar k ü ltü n ik on og rafisi tap m ak lard a çeşitlilik gösteriyo rsa
da, b ü tü n tap m ak lard a aynı k alıp ta g österilen v e id eo lo jik ola­
rak k ü lt için ço k ö n e m li o ld u ğ u açıkça b e lli olan b ir tanesi var­
dır: Tau rokton i adı v erilen b u b o ğ a ö ld ü rm e sah n esin d e tanrı
M itras, diğer b a z ı fig ü rlerin d e e şliğ in d e b ir b o ğ ay ı öldürürken
14 M İTRAS GİZLER İN İN KÖ KEN İ

gösterilm ek ted ir (fig.1.3) Bu sahne d aim a tap m ak ların m ih rabı


k onu m u nd aki m erkezi n işd e yer alm aktadır. H er tap ın ağın en
ö n em li y e rin d e b u ik on u n y e r alm ası, o n u n k ü lt id e o lo jisi için­
d ek i ö n em in i v e -eğ er çö zebilirsek - M itraizm in sırlarının anah­
tarını taşıd ığın ı gösterm ektedir.

B u b o ğ a ö ldürm e sah n esin in -ve elbette g en el o larak M itraiz-


m in -sım m çö zm ek için çağ ım ız araştırm acıların ın çalışm aları
nered ey se bu d in in k end isi k ad ar tu h af b ir y ol izlem iştir: Y ü zy ı­
lım ızın ö n e m li b ir bö lü m ü n d e bu çab alar tek b ir k işin in , Belçik a­
lı a ra ştırm a cı F ra n z C u m o n t'u n te k e lin d e k a lm ıştır. C u -
m o nt,1896 ve 1 899'd a y ay ın lad ığ ı ik i ciltlik "Textes et m o n u ­
m ents figures relatifs au x m y steres d e M itra "'4’ ad lı eserin in bi­
rin ci cü d ind e M itraizm 'le ilg ili b ü tü n v e rile ri ü k k ez b ir araya
g e tirm iş v e ik inci cild ind e bu n lar ü zerine k e n d i açık lam aların ı
y azm ıştır. C u m o n t'u n y o ru m ların ın , k ü ltü n y azıt v e eserlerine
araştırm acıların kolay ca u laşm asın ı sağ lay an v eriler katalo ğ u-
n a b ir reh ber olarak su n u lm ası onun tartışılm az bir o to rite o ldu­
ğu izlen im in i y aratm ıştır v e b u etki b u g ü n de d ev am etm ekte­
dir.

Elb ette C u m o n t'u n açık lam aları ilk b a k ışta ço k tu tarlı g örü n­
m ektedir. H iç k arışık o lm ay an b u g örü ş şö y le ö zetlen eb ilir: K ü l­
tün tan rısın ın adı olan M itras, eski b ir Pers tanrısı o lan M itra'n ın
a d ın ın Latince (ve Yunanca) b içim id ir; ay rıca R om alılar b u tan ­
rın ın İran (P ersia) ile bağ lan tılı o ld u ğ u n a inan ıy orlard ı; d o layı­
sıyla R om a M itraizm in in , P ers M itra k ü ltü n ü n R om a İm p arato r-
lu ğ u 'n a u y arlan m ış şek lin d en başka b ir şey olm ad ığı v arsay ıla-
bilirdi. B ö ylece C u m o nt, R om a M itraizm in i açık lam ak için y a ­
p ılm ası g erek en tek şey in, b u kü ltü n ö ğeleri ile esk i Pers d inin in
bu n lara ben zey en ö ğeleri arasınd a bağ lan tı k u rm ak o ld u ğ u nu
öne sü rüy ord u . C u m o n t bü tü n b ilgi v e çab asını o rtay a k oy arak
bu p rog ram ın ı uy g uladı. M itraizm in g izlerin in b ü tü n ayrıntıla-
M ı f ı n « '/ ı t Gizleri 15

n , onun ö ncülü o lduğu v a rsa y ıla n Pers d in in e u y g u n o larak


•ışıklandı. C um o rıt'u n P ers te z i ü zerin d e g en iş v e ay rın tılı bir
açık lam a in şa etm ekte g österd iğ i başarı y aln ız başın a b ile bu
küllün P ers k aynak lı o ld u ğ u n u k an ıtlam akta o ld u k ça in an d ırı­
cıydı. Bu d u ru m , C u m o n t'u n b u k ü ltle ilg ili bü tü n verileri der­
leyip y ayın lay an ilk çağ daş araştırm acı o larak k azan d ığ ı otorite
Ilı* birleşin ce so nu ç, C u m o n t v e izley icile rin in tezlerin in so n y et­
miş y ıllık dö n em d e b u alan d a rak ip siz k alm ası oldu.

A ncak , d ah a en b aşın d an C u m o n t'u n açık lam aların d a b e lir­


din soru nlar vardı. R om a İm p arato rlu ğ u n d a o rtay a çık an b ir ba-
11 kültü o lan M itraizm in ö n em li b a z ı ö zellikleri P e rs M itra tap ı-
tm nda g örülm ü yordu : K ü ltü n ü y elerin in k ab u l e d ilm eleri gere-
kon b ir dizi ü st aşam aların v a rlığ ı y an ısıra k ü lt ö ğretisin in k esin
gizlilik ilk esi; k ü lt ü y elerin in b iraray a g eld iği m ağ aram sı tap ı­
naklar; v e en ö nem lisi, k ü ltü n ik on og rafisi v e ö zellik le d e ta-
ııroktoni. Batı M itraizm in in b ü tü n b u belirle y ici ö zelliklerin in
hiçbirisi İra n 'lı M itra tap ım ın d a y er alm ıy ordu. B u n e d e n le C u­
m ont, bü tü n bu ö zellikleri P ers d in in in R o m a'y a g e çiş sü recind e
geçird iğ i"d e ğ işim le r" o larak açık lam ay ı denedi.

Bö ylece, en ö n em li o larak k a b u l e d e bileceğim iz ö rneğ i ele


«ılırsak, P e rs tan rısı M itra'n m b o ğ a n ın ö ld ü rü lm esi üe ilg ili o ldu­
ğ unu g österen h iç b ir o lgu yok tu r. M itras'ın b o ğ a ö ld ü rm e ö ğe­
sine b en zer b ir Pers o lg u su b u lm a so ru n u y la k arşılaşan C u­
m ont, so n u n d a böyle b ir P e rs m iti b u lm ay ı başardı. N e v a r k i,
C u m o n t'u n bu ld u ğ u m itte b o ğ a M itras tarafın d an d eğ il, evren­
sel k ötü lü ğ ü n gü cü A h rim an tarafın d an öld ü rü lü y ord u . Bö yle­
ce C u m o n t, b u m itin bo ğ an ın A h rim an d eğ il, M itras tarafın d an
ö ld ü rü ld ü ğ ü bir b içim in in v arlığ ın ı ö n e sü rm ek zo ru n d a kald ı -
ki bu n u gösteren h iç b ir Pers k ay n ağ ı yoktur. C u m o n t'u n ku llan ­
dığı m it, esk i ö yk üleri d e rley e n b ir Z erd ü şt y a z ıtı o lan "B u n d a -
h işn " (G erçek Y aratılış) da y e r alm aktadır. B u ö yk ü d e, e n b ü y ü k
16 M ÎTRA S GİZLER İN İN KÖ KENİ

iy ilik tan rısı olan A hura M azd a'n ın ilk in san ı ve b o ğ ayı y arat­
m ası, A h rim an 'ın başın ı çek tiği k ötü lü ğü n g ü çlerin in b u nları öl­
d ü rm esi v e top rağa k arışan göv d elerin d en bu gü n d ü n yad a v a ­
rolan can lıların ortaya çık m ası anlatılm aktadır.

C u m o n t bu m iti Batı k ü ltü n ü n bo ğ a ö ldürm e sah n esiy le bir­


le ştirm eyi d ened i v e o rtaya, k onu h ak kın d a y eterin ce b ilg i sah i­
b i o lm ay an lar tarafınd an bu gü n bile k abu l ed ilebilen k arışık bir
tablo çık tı. B u n a göre M itras b o ğ ayı ö ld ü rd ü ğ ü zam an...

"..b ir m u cize g erçekleşti. C an çek işm ek te olan kur­


ban ın g öv d esin d en y e şillik leriyle b ü tü n d ü n yay ı k a p ­
lay an b itk i v e otlar fışkırdı. H ay van ın o m u riliğ ind en
bu ğ d ay v e k anınd an kutsal içk in in y ap ıld ığ ı ü zü m
o lu ştu . K ötü R uh b o ş yere y aşam ın k ayn ağ ın ı zehirle­
m e k için acıy la k ıv ran an h ay van ın ü ze rin e sald ırd ı;
ak rep, k a n n ca v e y ılan b o ş y ere d o ğu rg an dö rt ay aklı­
n ın ü rem e o rg anlarını y em ek v e k an ın ı içm ek için ça ­
balad ılar; ortaya çık an m u cize k arşısın d a gü çsü z kal­
dılar... Bö ylece, b ü yü k b ir u y sallık la k atlan d ığ ı b u fe­
d ak arlık la bo ğ a, dü n yad ak i bü tü n y ararlı v arlıkların
y aratıcısı o ldu; o n u n ö lü m ü nd en esk isin d en dah a ze n ­
g in v e d ah a v erim li b ir yeni y aşam d o ğ d u ."5

D ah a ö n ce d e belirttiğ im g ib i esas so ru n , C u m o n t'u n M itra-


izm in en ö nem li m itin i açık lam ak için k u llan d ığ ı ö ykü o lan Bun-
d ah işn 'd e bo ğ an ın M itras d eğ il, A h rim an tarafınd an ö ld ü rü lm e-
siydi, C u m o n t da açık lam asın ın y ap ay lığ ın ın -b ilin çli o lm asa
da- fark ın d a o lm alı ki, açık lam asın d an so nra oku yu cu ların a
şöyle sesleniy or: "M itra s ru hu n u n estetiğ in e yabancı olan b izle-
rin, açık lam alarım ızın g österd iği gibi, b u ö ğretin in b ü tü n ü n d e
g ö rü len tu tarsızlık v e anlam sızlık k arşısın d a şaşırm am ız k açın ıl­
m azdır/'6 C u m o n t, h içb ir zam an "tu ta rsız lık v e an lam sızlığ ın "
k ayn ağ ın m M itras ö ğ retisin d e d e ğ il, k en d isin in v arsay ım ları ve
Milini in Gizleri 17

»flreliyi açık lam ak için k u lland ığ ı y ön tem d e o labileceğ in i dü­


şünm em işti.

IVrs b ağ lantısı v arsay ım ın ın y arattığ ı so ru nlara k arşılık C u-


ınont’un M itraizm in d oğasın a ilişkin yoru m u y etm iş y ıl bo y u n-
ı rt rakipsiz k ald ı7. A m a C u m o n t'u n teorisin d ek i çatlak lar so nsu­
za kadar farked ü m ed en k alam azd ı v e g e lişm eler M an ch ester
Ü n iv ersite sin d e 1971 d e y ap ılan B irinci U lu slararası M itras
A nıştırm aları K on g resi'n d e y eni b ir b aşlan g ıca y o l açtı*.

b irinci U lu slararası K ong red e, C u m o n t'u n P ers tezine karşı


özellikle ik i ak ad em isy en in y ö n elttiği eleştiriler, hiç tartışm asız
luındnn so n raki d ö n em d e sü rdü rülen M itras araştırm aların ın
tem elini oluşturm uştu r. B u n lard an b irin cisi, Jo h n H in n els, top­
lantıyı d ü zen ley en k işiy d i v e b u y ü zd en de C u m o n fa eleştirile­
ri ö zellikle d ik k at çek iciy d i. U zu n v ad ed e d ah a ö n em li o lan ra-
ılıkal b ir tebliğ su n an R .L .G o rd o n ise, C u m o n t'u n M itraizm a-
(.ıklam alarının hiç b ir d eğ eri o lm ad ığın ı v e M itras araştırm aları­
nın esas o larak en b aştan başlam ası gerek tiğ ini ö n e sü rüyordu .
Mır kaç açık örnek, b u eleştirilerin tem el y ö n ü n ü g österecektir.
M itraizm in en ö nem li k o n u o lan tau ro k to n i -M itras'ın b o ğ ay ı öl­
dürm esi sah nesi- M itras v e b o ğ a d ışınd a başka fig ü rler d e içer­
m ektedir: Bir yılan , b ir k ö p e k , b ir ku zg u n , b ir ak rep v e b a z e n bir
•ıstan ile b ir kap. H in n els, C u m o n t'u n b u fig ü rleri açık lam asını
ele alarak bu nların ö n em li hatalar içerd iğ ini g österd i. Ö rneğ in
C um ont k öp ek v e p la n ı, iy i v e k ötü n ü n sem bolü o larak g örü ­
yordu, çü nk ü P ers k ay n ak ların d a k öp eğ i iyi tan rı A h u ra M azd a
ile ve yılan ı k ötü tanrı A h rim an ile bağ lan tılı gösteren ö yk üler
vardı. C u m o n t tau ro k to nid e y e r alan b u ik i fig ü r arasın d aki iliş­
kiyi bu ned enle uzlaşm az k arşıtlığ ın b ir ifad esi o larak açık lıyo r
ve Pers d in in in tem el ö zelliği o lan d u alizm in B atılı M itraizm
içinde d e bu lu n d u ğu n a b ir k an ıt o larak gösteriyo rd u . B u da
onun M itraizm in P ers k ök en li o ld u ğ u şek lin d ek i varsay ım ına
M İTRAS GİZLERİN İN KÖKENİ

kanıt oluşturuyordu. H innels eleştirisind e, bo ğ a ö ld ü rm e sah ne­


sine ö n yarg ısız b ak ıld ığı zam an k ö p e k v e y ılan ı çatışm a h alin ­
de görm ek için hiç b ir n e d en o lm ad ığın ı belirtti; ik o n u n kendisi
iki fig ü r arasınd a b ir m ü cad ele m esajı verm iy o rd u :"K ab artm ala-
rın ço ğ u n d a k öp ek v e y ılan ak m ak ta olan k utsal k an a d o ğru gi­
d erk en b irb irleriy le h iç ilg ilenm ez b ir şekilde gösterilm ektedir.
K öpek v e y ılan bu n ed en le tem el çatışm an ın d u alist y oru m u n u n
k anıtı o larak g österilem ez... B u du ru m d a C u m o n t'u n , tem el kar­
şıtlığın d u alist Z erd ü şt ifad esine d ay an arak k u rm aya çalıştığı
R om a M itraizm i y ap ısın ın h iç bir tem eli o lm ad ığım görü y oru z.''
Böylece, C u m o n t'u n açık lam aların ın bir seb ep -so n u ç k ısır d ö n ­
gü sü n e d ay an d ığı ortaya k on u lm u ş oluyordu: M itraizm İran
k ök enli o ld u ğ u için Pers m ito lojisin e u y g u n o larak k öp ek v e yı­
lan iy i v e k ötüy ü tem sil etm ektedir, y an i b irb irleriy le çatışm a
h alin d ed irler; o halde tau ro k to n i Pers d u alizm in in b ir ifadesidir;
dem ek k i M itraizm , Pers kökenlidir. A çıkça g örülüy o r k i, M itra-
izm in Pers kökenli o lduğu so n u cu n a, en b aşta b u so nu cu n d oğ­
ru o ld u ğ u n u v arsay m ad an u laşm ak m ü m k ü n değildir.

H in n ells, te bliğ in in so n u n d a M itraizm in m e rkezin d e Pers i-


d eo lojisin in y attığım b e lirterek C u m o n t'd an b ü tü y le kopm adı.
A m a g örü şlerin in tam bir k o p m ay ı da g etirebileceğ inin farkın­
daydı: "M itraizm in , tu h af P ers isim lerin i ve ay rıntılarım gizli
b ir k ü lte uy g u n esrarlı bir g örü n ü m verecek eg zotik bir ren k ola­
rak k u llan an y en i b ir d in o labileceğ i ü zerin d e h iç d u ru lm am ış­
tır. B u fik ir bu haliy le k ab u l e d ilem ez o larak görülebilir, am a'
ü zerind e d ü şü n ü lm esi gerekir v e eğ er u y g u n d ü zeltm eler y ap ı­
lırsa, R om a k ü ltü n ü en iy i açık layan çö zü m lem e olabilir. K ısaca­
sı, R om a M itras'm m y aln ızca ism inin İra n 'lı o lm ası o lasılığı sor­
g u lan m alıd ır.""1 H in n ells k en d isi b u denem ey e g irişm ed i ve
M itraizm in İran ile en azın d an b a z ı bağ lan tıları o ld u ğ u n u belirt­
m ek le y etind i. O nun ö nerd iğ i rad ik al o lasılığı in celem e görevi
de R .L .G o rd o n tarafınd an ü stlen ild i.
1.4. A slan başlı tanrı
(CİM RM 312)
20 M İTRAS GİZLERİN İN KÖ KFNİ

Birinci U lu slararası K ongreye su nduğu tebliğ d e G ordon, y ı­


lan ve k öp ek fig ü rleri ü zerin d e H in n ells ile ay n ı görüşleri çok
daha g eniş b ir biçim d e ö n e sü rdü . G ordon, C u m o n t'u n M itras
d o ktrin i analizind en bazı ö nem li örnek ler seçerek h ep sin d e de
aynı seb ep -so n u ç kısır d ö n gü sü n ü n k ullan ıld ığ ın ı gösterdi: C u-
m ont, açık lam aların ın b aşlan g ıç n o ktasın d a Pers m ito lojisi ile
ben zerlik lerin k anıtlanm ış d o ğru lar o ld u ğ u n u varsayıyor, am a
daha so n ra b u açık lam aların ın so n u çların ı P ers k ayn ak lı ö ğele­
rin R om a M itra s'ı ile b ağ lan tılı o ld u ğ u nu k anıtlam akta k ullanı­
yordu. C u m o n t, b u yön tem le M itras tap ın akların d a ço k ça g örü ­
len aslan başlı tanrının İran 'lı so n su zlu k tan rısı Z u rvan o ld u ğ u ­
nu öne sü rüy ord u . (Fig. 1.4) A m a G o rd o n 'a göre:

"B a z ı y erlerd e tanrı hey kelin i çev reley en y ılan a ve


tanrının taşıd ığı asa ve anah tarlara v e üzerinde d u r­
du ğ u k ürey e d ikkat ed en C u m o n t, bu n ların tanrının
zam an v e gü ç ile bağ lan tısın ı g österd iği kanısına v a r­
dı. A m a h em e n so nra, h iç de y eterli k an ıt olm am asın a
k arşılık b u sem bollerin so n su z zam an ve en yü ce k o z­
m ik g ü cü n sim gesi o ld u ğ u so n u cu n a sıçradı. B un dan
so nra İra n 'lı rah ip lerin b ö y le b ir varlığ a inan dıklarını
v e o na Z u rv an ad ını verd ik lerin i b elirtm ek ço k k olay ­
dı. Bu tam b ir p e titio p rin cip ii'd ir, {K eram eti k en d in ­
d e n m e n k u l-ç .n l çünkü açık lanm ası g erek en tek şey
o lan sem bollerin anlam ları, k esin k an ıt y erin e v arsa­
y ım la belirle n m e k ted ir."11

G o rd o n şö y le devam e d iy o r:"B ö y le ce C u m o n t her kritik n o k ­


tada bir P ers ben ze rliğ in in g eçerli o ld u ğ u nu v arsay d ı v e b u biı
varsay ım d eğ il d e bilin e n b ir o lgu ym u ş g ibi açık lam aların a d e­
v am e tti."12

G o rd o n a y n ı türd en b aşk a ö rn ek ler v e b a z ı teorik açık lam a­


la r g etird ik ten so nra C u m o n t'u n P ers tezinin tam am en g eçersi 2
MUM* ııı G izlen 21

nldugu so n u cu n a vard ı v e "B atı k ök en li gizli b ir d in o lan


Mllr, ıs'ın sem bollerinin an lam ve işlev in i açık lam ak am acıy*
lıı...IVrs in an çların a b aşvu rm ak g erek tiğ ini öne sü ren h er teori­
nin" red d ed ilm esi g erek tiğ ini b e lirtti11.

Ilin n e lls v e G o rd o n 'u n 1971'd e C u m o n t'u n te orilerin e y ö-


n rlllik leri b u eleştiriler M itraizm in araştırılm asın d a bir dö nü m
noktası o ldu. B un dan so n ra R om a M itraizm in in Pers k ayn ak lı
t>M\ığu varsay ım ı bir d ah a öne sü rü lm ed i. A m a M itra iz m in k ay-
nnkl.m k on u su n d a alte rn atif b ir açık lam a da h em e n o rtay a atıl­
madı. G o rd o n , M itraizm in n asıl o rtay a çık tığ ı vey a k ü ltü n tem el
Lİoktrininin ne o ld u ğ u n u açık lam ak için y eterli veriy e m u h tem e-
Irn sahip o lm ad ığ ım ız so n u cu n a v a rd ı:" Tartışm alardan çıkan
»onuç, M itraizm h ak kın d a san d ığ ım ızd an ço k d ah a az şey bild i­
rimi/.; bu inan cın tanrılar top lu lu ğ u , y aşam v e ö lü m anlay ışı,
m itolojisi v e üst y ap ısın ın bü tü n ü h ak kın d a b ilgim izin tam ol-
>luj;u y anılgısına d ü ştü ğü m üzdü r. C u m o n t'u n sağ lam bir kaya
bulm ayı u m d u ğ u yerd e b ir uçu ru m la k arşılaştık .... B u in a n ç sis-
It’m inin tem el u n su rlarının çoğunu bilm iy oru z v e b e lk i d e hiç
hıU'm ıyeceğiz " u

G o rd o n 'u n b u k aram sar d eğ e rle n d irm e sin e k arşılık , C u ­


m ont'u n P ers tezlerinin b a ğ la n n d a n k u rtu lan M itraizm araştır­
ın, îlan n d a altern atif açık lam alar o rtay a çık m ak ta g ecik m edi.
1'170'lerin ortalarında -aralarınd a b e n im d e bu lu n d u ğ u m - birk aç
.ır.ıştırm acı, b irbirlerin d en h ab ersiz o larak tau ro k to ninin anlam ı
ıı/.i'rine ço k farklı bir y aklaşım b u ld u lar; d ah a d oğrusu , yen id en
keşfettiler. İleride görü leceğ i gibi b u y aklaşım , C u m o n t'a karşı
ı.ırtışm alarda G o rd o n 'u n çö züm süz o larak niteled iğ i b ir ço k
soruya cev ap sağ lay acak gibi görünm ektedir. G erçek ten de, bu
yeni altern atif y ol ik i bin yıld an so nra M itra s'ın g izem ciliğ in in
m tem el sırrın ı çözebilir.
2

Boğanın Öldürülmesi ve Ytldtzlar

1869 da K .B . S tark isim li b ir A lm an araştırm acın ın tauro k to


n in in sem bolizm i için ö nerd iğ i açık lam a Franz C u m o n t tarafın
d an red d ed ilm iş v e b u y ü zd en y ü zy ılım ızd a tam am en un utu l
m u ştu 0'. N e v ar k i, B irin d U lu slararası K o n g re'd e C u m o n t'a yo
n eltile n eleştirilerd en so n ra S ta rk 'ın te zi y en id en k e şfe d ild i v<
geçtiğim iz y ıllar için d e M itraizm in esas d o ğasın a ilişk in bütü
n ü yle y en i ve hızla b ü y ü y en b ir an lay ışın tem elin i oluşturdu.

Tau rokton i için S ta rk 'ın önerdiği açık lam ad an d ah a radika


b ir alte rn atif d ü şü n m ek ço k zordur. Ç ü n k ü S ta rk 'a göre taurok
ton id e y e r alan fig ü rler İran m ito lojisin d ek i b azı varlık ları değil
b ir d izi y ıld ız v e g e z eg e n i ifade ed iy ord u. Y ani tau ro k to n i Cu
m o n t v e izley icilerin in öne sü rd ü kleri gibi b ir İran m itin in resm
d eğ il, b ir y ıld ız h a rita sıy d ı.

S ta rk 'ın teorisi ço k basit b ir o lgu ü zerine k u ru lm u ştu . Bun;


göre, tau ro k to n id e M itras’m y anınd a g ö rü len fig ü rlerin h e rbiri
b o ğ a, ak rep , k öp ek , y ılan , k u zg u n , aslan v e k ap - y ılın b e lli za
inan ların d a b ir guru p h alin d e g örü leb ilen takım y ıld ızları tem si
e tm ekted irler: B oğa B o ğ a'y ı, akrep A k re p 'i, k öp ek C an is M i
n o r'u ,y ılan H y d ra'y ı, k u zg u n C o rv u s'u , aslan A sla n 'ı v e kaj
C rater'i. A y n ca bu ğ d ay b aşağ ı tarafın d an tem sil e d ile n B aşak ta
k im in in S p ik a y ıld ızı, tau ro k to nid e bo ğ an ın k u y ru ğ u n u n ucun
d a b ü y ü y en b aşak o larak gösterilm iştir. Stark 'a göre bü tü n bı
b e n ze rlik le r rastlan tı olam az; tau ro k to n i sah n esi b ir g u ru p ta
k im y ıld ızı sem bolize e tm ek için tasarlanm ıştır.
i I M itras ü zerindeki kem erde zod yak ile birlikte görülen tauroktoni
(C IM RM 1083)

M itras ik on og rafisi k on u su n d a k en d i P ers tezin d en k uşk usu


ıılm ayan C u m o n t, 18 99'd a, "T ex tes et m o n u m e n ts" d e Stark 'ın
önerilerini redd etti. F ran z C u m o n t yalnız M itras o to ritesi olarak
değil, aynı zam an d a an tik astrolo ji u zm anı o larak d a kendisin i
knbul ettirm iş bir ak ad em isy en d i; bu n ed en le de S tark 'ın tezini
redd etm esi y e tm işb eş y ıl b o y u n ca sorgulanm adı® . N e v ar k i, Bi­
rinci U lu sarası K on g re’d ek i gelişm eler, M itras araştırm aların ın
24 M İTRA S GİZLERİN İN KÖ KENİ

2.2. Z odyak ile çevrelenm iş tauroktoni (C IM RM 810)

tem ellerin i yen id en in celem e y olu n u açtı v e ço k geçm ed en


S tark 'ın tezi, neredeyse b ir y ü zy ıl so nra, tau ro k to n in in o lası bir
açık lam ası o larak tekrar gü nd em e geldi.

A stro lo jik sem bolizm in M itraizm için d e ö n em li bir y eri o ldu­


ğu zaten biliniyordu. C u m o n t b u n u şö y le belirtm işti: "...y eraltı
tap ın akların d aki k abartm alar, m o zaik ler ve resim lerde zod yak
b u rçları, g ezeg en lerin sem bolleri v e elem an ların (toprak, su , ha­
va ve ateş) sim geleri g ö rü lm ek ted ir."1**

M itras anıtlarınd ak i b e lirg in astrolo jik g örü n tü lerin değişik


tipleri şö y le ö zetleneb ilir: Z o d y ak g en ellik le tau ro k to n i ile bir­
lik te, b a z e n on u n ü zerin d ek i b ir k em erd e, b azen d e taurok toni
e trafın d a b ir çem ber üzerin d e yer alır. (B ak.2.1 v e 2.2) A yrıca O s-
ÖUtirülmesi ve Yıldızlar 25

? V M itras v e H elios (C IM RM 1430)

tıa'da, Sette Sfere tap ın ağın d ak i set bo y u nca v e aslan b a şlı tanrı
v»> y an ın d aki fig ü rlerle b irlik te, Po nza tap m ağ ın ın ise tavanınd a
✓udyak yer alm aktadır.

Bütün tau ro k to n ilerin ü st k öşelerin d e gü n eş v e ay ı tem sil


eden bü stler yer alm aktadır. B u n lard a g ü n e ş b aştan y ay ılan ışık
dem etleri, ay ise h ilal ile belirtilm ektedir. A yrıca h em gü n eş hem
d e ay sık sık araba sü rü cü sü o larak gösterilm ektedir. İlav e ola­
rak gü n eş diğer resim lerd e b ir ço k d eğ işik d av ran ış için d e bu lu­
nabilm ektedir. Ö rn e ğ in , M itras tarafın d an taç g iy d irilirk e n veya
M itras ile el sık ışırk en v e y a o nu nla birlik te ziy afet sah n esin d e
g österilm ektedir. (Fig. 2.3) G ezeg en ler de y ed i b ü st biçim in d e,
hatta M itras'm p elerin i ü zerind e v ey a e trafın d ak i b o şlu k ta yedi
yıldız o larak gösterilm ektedir, (fig.1.3) A yrıca Sette S fe re 'd e ge­
zeg en lerin sem bolleri setlerin ü zerind e bu lunm uştur.

Z od y ak , güneş, a y ve gezeg en ler d ışınd a d ikkati çe k e n başka


yıld ız m o tifleri d e vardır. B u k ateg o ri içind e, m ev sim v e rü zg ar­
ların tem sil ed ilm eleri d e sayılabilir. A yrıca M itraizm üze rin e ya­
zılarını ileride d ah a d etaylı o larak ele alacağ ım ız 3. y ü zy ıl neo-
platon cusu Porp hyry, M itra tap ın aklarının m ağ ara g örü n ü m ü n ­
de tasarlan d ıkların ı, çü n k ü m ağ araların "e v re n im a jın ı" çağrış-
26 M İTRA S GİZLERİN İN K Ö K E N İj

tırdığını sö y lüy or'45. G erçek ten d e so n araştırm alar M itra tapı


n ak larının astron o m ik g özlem ev i o larak k u llanıld ık larını v e du
v ar v e tavanlarda b u lu n an d elik lerin astron o m ik am açlarla açıl
m ış o labileceğ in i d ü şü n d ü rm ek ted ir15'.

Po rp hyry b ize ay rıca M itra astrono m isi ü zerind e d etaylı bil­


gi verm ek tedir: "M itra s'a lay ık b ir alan olarak ek in ok s b ö lg esin i
ona ayırırlar. Bu n ed en le M a rs'ın sem bolü o lan A rie s'in k ılıcı on-]
dad ır v e bo ğ ay a, V enü s'e ait o lan Tau rus'a bin m iştir. Y aratılışın
tanrısı olan M itras, gök ekvatoru, ü zerind e, k u zey sağ ın d a, gü­
n ey so lun d a o larak g ö sterilm iştir."1*0 P o rp h y ry 'n in bu açık lam a­
ların ın d e tayların ı şu an d a b ir k enara b ırakabiliriz. Buradc
ö nem li olan, M itra tap m ak larınd a resim lerle ifa d e ed ilen şey.
P o rp h yry 'n in y azılarıyla k an ıtlam asıd ır: A stro n o m ik k avram lar
M itraizm 'd e ço k ö n em li b ir y er işg al etm ektedir.

Po rp hyry ’n in y an ısıra, 3. y ü z y ıl kÜise ö n d erlerin d en O n g e n


d e y ıld ızların M itraizm 'd ek i ö n em in i vu rgulu yor. O rig e n 'e gö-j
re/ 'C elsus da b azı P ers g izli k ü ltlerin i anlatıyor. O n a g öre bu n ­
lar, Pers ö ğ retileri v e Pers k ök en li M itras gizleri tarafınd an açık­
lanan anlaşılm ası g üç şeylerdir. M itras'd a, u zay d a y er alan iki
k üreyi, yani sab it y ıld ızların k ü resi ile g ezeg en lerin küresini ve
bu n ların arasın d an ru hların g eçişin i g österen b ir sem bol vardır.
Bu sem bol y ed i k apılı b ir m e rd iven d ir v e en tep esind e sekizinci
b ir k ap ı vard ır."'7’ B u rad a da O rig e n 'in verd iğ i ayrıntıların, ast­
rono m ik u n su rların M itraizm için d e ö nem li b ir y eri o lduğunu
gösterm esin in d ışın d a şu an d a ö nem siz o ld u ğ u nu k abul ed eb i­
liriz. A ncak şu n o ktay a d ik k at ed ilm elid ir: O rig e n 'in bah settiğ i
g ezeg en ler d üzey in d ek i "y e d i k ap ılı m e rd iv e n ", k ilise ö nd erle­
rin d e n Je ro m e'u n b ir m e k tu bu n d a b ah settiğ i M itras üyeliğinin
yed i sev iyesi (K arg a, S u p erisi, A sker, A slan , İran lı, G ü neş-k o şu-
cu v e Baba) ile bağ lan tılı g ö rü n m ek ted ir; çü n k ü O stia'd a bu lu ­
n a n M itras tap ın ağın d ak i b ir m o zayikte, b u y ed i sev iye ü e y ed i
pfMHiif Ö ldürülm esi ve Yıldızlar 27

g tz c g e n in sem bolleri birb irleriy le ilişkili o larak g ö sterilm ek te­


dir1'

M itraizm in içind eki astro n o m ik o lgu ların b u kısa araştırm ası


bile bu nların k ü lt içind eki ö n em in i gösterm eye yeterlidir. Bu
yt»/ drn,C um ont'u n M itraizm 'i P ers k ök enli g österen açık lam a­
lı, Mirinci U lu slararası K on g red e zay ıflad ığı ö lçü d e, astron o m ik
• cm holizm in M itraizm için d ek i rolü n ü n ö nem i farked ilm eye
K ışlandı. B u g elişm enin işare tle ri B irin ci U lu slararası K o n g re'd e
ortaya çık m ıştı, am a esas d ö n ü m no ktası, A m erik an F iloloji K u-
rıın ıu 'n u n 1973'd eki top lan tısınd a K anad alı k lasik çi R o g er B eck,
K H.Stark'ın ço ktan u n u tu lm u ş o lan ve tau ro k to n i'n in astron o ­
m ik b ir anlam ı o lduğ unu açık lay an tezini hatırlatan tebliğ ini
o ku yun ca g erçekleşti^ . B e ck 'in bu tebliğ i hiç y ay ın lan m am ış o l­
m akla beraber, S tark 'ın sa v ı ile ay n ı o lan içeriğ i d ah a so n rak i bir
yazısında B e ck tarafın d an ö zetlenm iştir. A ld ebaran v e A ntares
yıld ızlarının (Boğa v e A krep takım ların ın en p arlak y ıld ızları)
aralarındak i gökyü zü p arçasına bak tığ ım ızd a,

N e g örü rü z? Bu ik i y ıld ızı ay ıran ve e k lip tik k u şağ ın


yarısını k ap layan ban t üzerin d e, b o ğ a ö ld ü rm e sah n e­
sin de g örü len bü tü n h ay van ların sem bolü o ld u k ları ta­
k ım yıld ızlar yer alm ak tad ır: Bo ğa B o ğ a, k öp ek C an is
M inör, y ılan H ydra, k u zg u n C orvu s, akrep A krep. B u n­
lara bir d e ö nem li bir y ıld ızı, tauro k to nid e ö len bo ğ an ın
kuy ruğ unu n u cu nd a y e r alan bu ğd ay başağ ı S p ik a'y ı
ekleyebiliriz. A yn ca, R en-Tu na b ö lg esin d e b u lu n an k a­
bartm alard a görülen a sla n y e k abı an ım satan A slan ve
K rater d e b u ban t ü zerin d e y e r alm aktadır... Burada
v u rg u lam ak isted iğ im y alın v e itiraz e d ilem ez no kta,
b u n esn elerin M itras tau ro k to n isin d e -ü stelik d e ay nı
sıraya so k u lm u ş b ir şek ild e- h e m tak ım y ıld ız, h e m de
fig ü rle r o larak g österilm iş o lm asıd ır"01.
M İTR A S GİZLERİN İN KÖ KENİ

Beck bö y lece tau ro k to n i'n in , "b e lli bir zam and a, geceleyin
doğu yu solun a ve b atıyı sağ m a alarak gü ney e d oğru bak an bir
k işinin g ö z le m lerin in "01’ b ir ifad esi o ld u ğ u sonucuna varm ak ta­
dır. B e c k 'in b u ra d a b e lir ttiğ i "b e lli b ir zam an ", Boğa
takım y d d ızın ın Batıd a b attığ ı zam andır. Bu olay b ir y ıl bo y u nca
b ir ço k kez g ö zlen eb ilir am a her seferind e g ecen in d eğ işik bir
saatind e g erçekleşir. Ö zetlersek , B e ck 'e göre taurok toni, Boğa
tak ım y ıld ızı b a ttığ ı sırad a g ö k y ü z ü n ü n b ir r es m in i tem sil
e tm e k te d ir.na

B e ck 'in ilk tebliğ in d en dö rt y ıl so n ra b ir başka ak adem isy en,


Pers u zm an ı Stan ley Insler, İra n 'd a y ap ılan İkin ci U lu slararası
M itras A raştırm aları K on g resi'n d e B e ck 'in çalışm aların d an hiç
h ab eri o lm ad ığ ı halde onun teorisine ço k b en zer bir teb liğ su n­
du (S ta rk 'm çalışm asın d an da h ab ersiz o ld u ğ u anlaşılıyor, çü n­
k ü o n d an da hiç sö z etm iy or). Insler, ay nen B eck g ib i b o ğ a ile
B oğa takım y ıld ızım b irleştirm ek te v e şu so nu ca varm aktadır:
"A k re p , y ılan , k u zg u n , kap, aslan ve k öp ek gibi b o ğ a öldürm e
sah n esin d e b aşro ld e g örü len bü tü n figürler, A krep , H y d ra, Cor-
vus, K rater, Leo M ajö r v e C an is M in ör tak ım y ıld ızların ın sem ­
b o lle rid ir.""11 In sler b ö y lece tau ro k to n id ek i fig ü rleri B eck ile ay ­
nı takım y ıld ızlarla bağd aştırm aktad ır. Y ine Insler, ay n ı Beck
g ibi, b u ta k ım y ıld ızları, Boğa takım y ıld ızın ın b atışı sırasında
g izlen ebilen tak ım y ıld ızlar o larak tanım lam aktad ır. N e v ar ki
Insler, B e ck 'te n farklı olarak , b u takım y ıld ızların, B o ğ a'n ın her­
h an g i b ir b a tışı sırasın d a g ö rü le b ilen ta k ım y ıld ız la r d eğ il,
y a ln ız ca ö z el b ir b a tış ı sıra sın d a ; B o ğ a 'n ın , Y u n an -R o m a
d ö n em d e ilk b ah arın ortasına d e n k g elen "g ü n e ş se l" b a tışı (gün-
batım ı sırasın d a görü lebild iği so n g ü n ) sırasın d a g örü len ler
old u ğ u nu belirtm ektedir.11*1 B öylece In sle r tau ro k to ninin , "b o ğ a
ile sem b o lize ed ilen k ışın k esin ö lü m ü nü ve y azın y aklaşm asın ı"
ifade ettiğ in i ö n e sü rüy o rd u .'11”.
fc'tfiiıım Öldürülmesi ve Yıldızlar 29

2.4. G ökyüzü ekvatoru

B eck ve Insler’in h er ik isi d e tau ro k to n iy i b ir y ıld ız haritası


o larak g örm ek te v e fig ürlerin tem sil e ttiğ i takım y ıld ızları belir­
lem ekte anlaşm aktadırlar. A m a h er ik isi d e bazı e k sik leri p ay laş­
m aktadırlar. B irincisi, h er ikisi d e g ök yü zü nü n tauroktonide
tem sil ed ild iğ ini sö y led ikleri b ö lü m ü n d e -y an i B o ğ a'n ın batım ı
sırasında gök yü zü ek vatoru ü ze rin d e - tau ro k to nid e g österilen ­
30 M ITRA S GİZLER İN İN KÖ KENİ

den ço k d ah a fazla takım y ıld ız oluşu na b ir açık lam a g etirm e­


m ektedirler. D iğ er bir dey işle, B eck ve In sler tau ro k to n in in tem ­
sil ettiğ ini belirttik leri g ök yü zü parçasm d a y e r a lan İkizler, O ri­
on, Y engeç, Terazi, C en tau ru s, L u p u s v e d ah a başk aların ın ta-
urok tonid e niye tem sil e d ilm ed iğin i açıklam ıyorlar. Teorü erinin
kab u l ed ilebilm esi için B eck v e In s le r tn eksik k alan açık lam ay ı
tam am lam aları gerekm ektedir: T eorilerine u y g u n o larak d ah a
b irço k takım y ıld ız tau ro k to n id e y er alabileceği h ald e , n için y al­
nız b e lirttik leri takım y ıld ızların sem b o lü o lan fig ü rler tau ro k to ­
n id e g örülm ekted ir?

İkin cisi v e h erhald e d ah a ö n em lisi; ne B eck , ne de In sler o ku ­


y u cu n u n belk i de şim d id en d ü şü n d ü ğü , ak la ilk g e lebilecek so­
ruyu sorm uyorlar: Eğ er b ü tü n tau ro k to n i fig ü rleri sem bolü o l­
dukları bire r takım y ıldızı tem sil ed iy orlarsa, b iz z a t M itras da şe­
kil o larak ben zed iği bir tak ım y ıld ızı tem sil e tm ek duru m u nd a
değil m id ir? B u basit n o kta B eck v e In sler'in h iç ak lın a g elm e­
miştir.

1 9 7 8 'd e R om a'd a d ü zen len en U lu slararası M itraizm Sem in e-


ri'n d e ü çü n cü bir ak ad em isy en , A lessan d ro Bau sani, taurok toni­
n in bir başk a astrono m ik açık lam asın ı su n d u 0® B au san i tau ro k ­
ton id e y e r alan tak ım y ıld ızlar v e b u n ların y ılın b e lli zam an ­
ların d a g ö k yü zü n d e b eraberce g ö rü lebild ikleri k on u su n d a B eck
ve In sler ile tam am en anlaşm ak tadır. A m a B au san i'y e göre, b u
z am an ların önem ini k avram ak için esk i b ir O rta D o ğ u m ito loji­
sin d e y e r alan aslan ve bo ğ an ın sav aşın d a aslan ın bo ğ ay ı öld ü r­
m esi, tau ro k to n in in k ay n ağ ı o larak k ab u l edüm elidir. B ilim ta­
rih çisi W illy H artn eı'a göre b u o lg u Sü m erlerd en b u y an a astro ­
no m ik b ir önem e sah ip tir ve A slan tak ım y ıld ızın ın gök yü zü nd e-
ki en y ü k sek noktasına v ard ığı sırad a u fu k çizg isin in altina inen
B o ğ a'y ı sem bolik o larak "ö ld ü rm e sin i" tem sil eder. Y ıld ızların
b u p o zisy on ların ın en bilin en g erçek leşm esi B o ğ a 'n ın kozm ik ve
\ÖUUtf<lnif*ı m Yıldızlar 31

A ttfjyffrl b.ıtışı sırasın d a o lm ak tad ır (Beck v e In sler'e göre ta-


H k o h İ bu zam an k esitlerini ifade etm ekted ir). B ö ylece Bau sa-
^ ■ İtA teorisi, Beck ve In sler tarafın d an ö n erilen tem an ın bir var-
■ ■ o n u olarak k alm ak tad ır; yani tau ro k to n in in , g ök yü zü nü n
■ f i l Hır nndaki g ö rü n ü m ü o ld u ğ u nu ifad e etm ektedir, b u ne-
B p f c i do diğer teorilerle ay n ı p rob lem lerle k arşı k arşıy a d em ek-
■ Ç ü n k ü , İıer ne k a d a r Bausani aslan -bo ğ a sav aşı gibi ço k eski
B U R ' çı-kici bir m ito lo jik u n su ru tau ro k to n in in ifade e ttiğ i za-
f t | n b elirlem ek için ku llan ıy orsa d a, b irço k takım y ıld ız içinden
■ y a bfl/ılarının seçilm iş o ld u ğ u nu açık layam am aktadır. Ve ta-
■ J , *y n ı B eck ve In sler g ib i B au san i d e, M itra s'ın n ey in sem bolü
p t fu ğ u şeklindeki b ir soru yu hiç ak im a getirm em ektedir.

► Beck , İsler v e B a u sa n i'n m teo rile rin in b u ik i so ru n u -y an i ek-


jtyk takım yıldızlar v e M itra s'ın n ey i tem sil e ttiğ i so ru n ları- dö r-
fcttncü bir ak ad em isy en, M ich ael Sp ie d e l ta rafın d an "M itras-
9 r i o n " isim li k itab ın d a ele alındı. S p ie d e l, tau ro k to n id e tem sil
M t t t n tak ım y ıld ızlar k on u su n d a B e ck , In sle r v e B au san i ile ay -
t ü fikirdedir. A n cak Sp iedel o n ların ak sin e b u takım y ıld ızların
IfÇÜmiş o lm asın ı h e r h an g i b ir zam an fak tö rü n e d eğ il, bu n ların
htpuinin d e g ök yü zü n d e ço k Önemli b ir çem b er ü zerin d e y eral-
U lila n n a bağ lam ak tad ır. G ö k y ü zü ek v ato ru ad ını verd iğ im iz b u
Çfmber, d ün yam ız ek vatoru nu n g ök y ü zü n d ek i izd ü şü m ü n d en
b tfk a birşey değildir. (Fig. 2.4) Sp ie d e l, b u y olla tau ro k to nid e
niye sadece b e lli takım y ıld ızların y e r ald ığ ın ı açık layab ild iğ im
İddia etm ek ted ir: B u n lar, B o ğ a ’d a n A k re p 'e k a d a r e k vator
Üzerinde aralıksız sıralı o lan tak ım y ıld ızlard ır."071 S p ied el daha
lo n ra,tau rok ton i fig ü rlerin in h er biri ek v ato r ü zerin d ek i bir
takım yıldızı tem sil ettiğ in e göre, M itra s'ın da b ir takım y ıld ızın
»em bolü o lm ası g erek tiğ in i sav u n m akta v e bu n u n O rio n olm ası
gerektiğini belirtm ektedir.

Ne y azık ki S p ie d e l'in bu teorisin d e d e ö nem li bo şlu klar v a r­


32 M İTRA S GİZLERİN İN KÖKENİ

dır. Bu teoriye göre ek vatoru n zo d yak la k e siştiğ i n o k talar olan


ek inok slard a yer alan v e Y unan-R om a d ö n em in in en önem li
takım y ıld ızları arasın d a say ılan K oç v e T e razi'n in de taurok-
tonide yer alm ası gerekirdi. A m a tauroktonide b u n ların y erine
diğ er ik i zo d yak tak ım y ıld ızın ı g örüy oruz: B o ğ a v e A krep. Bu
d u ru m d a tau ro k to n id e, ek vator ü zerin d ek i tak ım y ıld ızların yer
ald ığ ı d oğru değildir, d o layısıy la d a M itra s'ın O rio n 'u tem sil et­
tiği öne sü rülem ez. So n u ç o larak Sp ie d e l'in teorisi B eck , Lnsler
ve B au san i'n in so ru n ların a ilg in ç y an ıtlar g etirm ek le birlikte
y eterli b ir çö zü m sağlam am aktadır.

R oger Beck , Stan ley lnsler, A lessan d ro B au san i ve M ich ael


S p ied el (ve K .B.Stark ) M itras tau ro k to n isin in b ir y ıld ız haritası
olduğu v e b u rad a y e r alan takım y ıld ızlar k o n u su n d a tam bir
fik irbirliği içindedirler. A m a n iy e b u takım y ıld ızların seçildiği
k on u su n d aki açık lam aları yeterli değ ild ir: Beck , ln s le r ve B au sa­
ni, teorilerin e g öre b irço k takım y ıld ız tauro k to nid e y er alabile­
cek k en n iy e p ek azın ın görü ld ü ğ ü n ü açık lam ıyorlar, M itras'ın
k en d isin in herhang i bir tak ım y ıld ızı tem sil etm esi k on u su ile hiç
ilgilenm iyorlar. S p ied el ise teorisin e g öre b ir k o ç v e terazin in ol­
m ası g erek en y erd e b o ğ a v e akrep bu lu n m asın ı açıklayam ıyor.
B u n u n la beraber b u ak ad em isy en lerin teo rile rin in eksiklerine
karşılık, Tau roktoninin b e lirg in astrono m ik niteliğ i ü ze rin e fik ir
b irliğ i için d e o ld u k ları açıkça ortadadır. O zam an o n ların ortak
tezini, yani tau ro k to n in in B o ğ a, C an is M inör, H y d ra, C rater,
C orvu s, A krep v e A slan takım y ıld ızları ve Sp ica y ıld ızın ı içeren
b ir y ıld ız haritası o ld u ğ u tezin i ele alabilir v e bu n u n üzerinde
çalışabiliriz. B u astron o m ik sem bolizm araştırm am ıza d ah a önce
birk aç k ez d eğ in d iğ im iz (ve S p ie d e l'in b aşarısız b ir şekilde
yanıtlam ay a çalıştığ ı) b ilin e n so ru y u ele a larak başlayalım :
Tau roktonide M itra s'a e şlik ed en bü tü n figürler, sem bolü olduk­
ları b ire r tak ım y ıld ızı tem sil e ttik lerin e göre, M itra s'ın ken­
disinin d e b ir tak ım y ıld ızın sem bolü o lm ası g erek m ez m i?
3

M itras ve Perseus

G ö rdü ğü m üz gibi eğ er M itras tauroktorıisi b ir y ıld ız haritası


ısc, akla gelecek ilk so ru bu haritad a M itra s'ın h an g i takım y ıld ı­
zı tem sil ettiğ i soru sud ur. Bu n u y an ıtlam aya çalışırk e n M itra s'ın
Lıuroktonide nasıl g österild iğ in i g öz ö nünd e tu tm am ız g erek i­
yor. B irincisi, onu h er zam an b ir tü n ik g iym iş, p elerin i u çu şan
b ir k ah ram an o larak g örüy oruz. D ah a ö n e m lisi v e e n belir­
din Özelliği, başın d a h e r zam an F rig ya tak k esi d e n ile n tepesi
une k ıv rık b ir k eçe k ü lah v ard ır k i antik san atta b u k ü lah , giye­
nin d o ğu lu o ld u ğ u nu b elirtm ek için k ullanılırd ı. M itras b o ğ ayı
nldürürken daim a on u n ü zerind e, so l dizi b ü kü lm ü ş, sağ baca­
mı gergin; sağ eliyle bo ğ an ın bo y n u n a hançeri sap lark en so l e liy ­
le boğ anın başın ı yu k arı kaldırır d u ru m d a görülür. S o n o larak,
1,'oğu k ez b o ğ ayı öld ü rü rk en tu h a f b ir şek ild e başk a tarafa do ğ ­
ru b ak ar du ru m d a g österilm iştir.

Şim di h an g i tak ım y ıld ızın M itra s tarafınd an tem sil ed iliy or


o labileceği so ru su n a bakalım . T au rokton iye ilk b ak ışta araştır­
m am ız g erek en y ön b elli olm aktadır. Tau rokton inin g en el g örü ­
nüm ünde M itras h er zam an bo ğ an ın üzerinde y e r alm aktadır.
Hu d u ru m d a gök haritasm d a B o ğ a 'n ın ü zerin d e yer a lan bölge
ile M itras arasın d a bir ilişki olu p o lm ad ığı soru su akla y ak ın gel­
m ektedir. A n cak gök yü zü nd e B o ğ a 'n ın ü zerine d e n k g elen böl­
geye b ak m ad an önce b e lirtm eliy iz k i, eğ er bu b ö lg e y i rastgele
34 M ITRA S G İZ L E R İN İN ‘KÖ KENİ

seçm iş o lsay d ık , M itra s'ı h iç d e çağ rıştırm ay an b ir sü rü takım ­


y ıld ızd an birin in sem b olü o lan bir figürle, ö rn eğ in b ir k artal, bir
kuğu, b ir k ad ın , b ir ü çg en v ey a b ir g em i ile k arşılaşabilird ik . Bu
n e d e n le B o ğ a 'n ın ü z e rin d e k i b ö lg e y e -y a n i ta u ro k to n id e
M itras'm o ld u ğ u yere- b ak ıp da b aşın d a F rig k ü lahı v e elin d e
hançeri o lan g en ç b ir k ah ram an fig ü rü ile tem sil ed ilen b ir ta ­
k ım yıld ızla k arşılaşın ca şaşırm am ak m ü m kü n değildir!

M itra s'a d ik kati çek ecek şek ild e b e n zey en v e gök yü zü nd e


B o ğ a'n ın tam ü zerind e yer alan b u takım y ıld ız, en azından
İsa'd an önce 5. y ü zy ıld an beri Yunan m ito lo jisin in k ahram anla­
rınd an P e rse u s'u n adıyla anılm aktadır. Fig. 3 .1'd e P e rse u s'u n
B o ğ a'y a göre k on u m u görülüyor. Bu resim 18. y ü zy ıld a y ap ılm ış
b ir h aritad an alınm ıştır, am a say ısız k ayn ak tan y ararlan ılarak
g ö sterilebilir k i Y u nan v e R o m a lıla ra g öre d e P e rse u s b u resim ­
d e g öste rile n y erd e bu lu n u y o rd u .tn A yrıca, P e rse u s'u n b irço k
antik resm i, o n u M itras g ib i başın d a b ir F rig k ü lah ı ile g öster­
m ektedir.

Ö rn eğ in fig. 3 .2'd e P erseu s'u b ir Frig külahı ile g österen bir


v azo resm i görülm ekted ir. Elb ette k i b u resim , ta k ım y ıld ız Per­
se u s'u n resm i d e ğ ild ir A n cak , varo lan e n esk i ik i P erseu s takım ­
yıld ızı resm in d e -S alzbu rg Plakası v e C od ex V ossianus Leiden-
sis 79- Perseus, Frig k ü lah ı ile görülm ekted ir. Bu, Frig külahımn|
m ito loji k ah ram an ı kad ar tak ım y ıld ızın da ö zelliğ i olduğunu j
gösterm ektedir*21

B o ğ a 'n ın tam ü zerin d e M itras'a so n derece b e n zey en b ir ta­


k ım yıld ız o lm ası, tau ro k to n in in b ir y ü d ız haritası o ld u ğ u savı­
nı g ü çlen d iren b ir o lgu dur. A yrıca, B o ğ a 'n ın tam ü zerin d e Per­
seu s tak ım y ıld ızın ın y e r alm ası bu n d an so nra g e liştirm eye baş-ı
lay acağ ım ız bir tezin b aşlan g ıcın ı oluşturuyor. Bu teze göre]
M itra s'm bu takım y ıld ızla o lan ilişkisi, d iğ er tau ro k to n i figürle-:
rin in tem sil e ttik leri takım y ıld ızlarla o lan ilişkin in aynısıdır. Bul
■■Ulms i f Perseus 35

3.1. Perseus v e B oğa takım yıldızları

d urum d a, P e rse u s fig ü rü nü n d e tayların ı b iraz d ah a y ak ın d an


inceleyelim ,

M itras v e P e rse u s fig ü rlerin in en e tkiley ici b e n zerliğ in i her­


halde başlık ları oluşturuyor. M itras h er zam an bir Frig külahı
ile g örü lm ek ted ir; ay nı şek ild e P e rse u s da h er zam an tu h af b ir
M İTRAS G İZLERİN İN KÖ KEN İ

3.2. Frig külahı v e harp ile Perseus (solda). Külahın iki yanında kanatlar
görülüyor. Bu kanatlar, külahın sihirli olduğunu belirtm ek am acıyla gös­
terilirdi. A m a, res. 3.8'd e (M.Ö. 4. yy v azo süslem esi) görüldüğü gibi
k ülahın kanatsız olarak g österildiği örneklere de sık sık rastlıyoruz.

başlık ile görülür. B u b aşlıkların en sık g örü len i ise -P erseu s ta­
k ım yıld ızın ın eski resm inde g ördüğ üm ü z g ibi-ay nı M itras'ın
g iyd iği g ib i bir Frig külahıdır. P e rse u s'u n k ü lah ı tan rısal bir he­
diye idi: H ad e s'in B aşlığ ı o larak b ilin en b u k ü lah o na p eriler ta­
rafın d an g örü n m ez olu p en ö nem li görevi o lan G o rg o n M ed u-
sa 'y ı ö ld ü reb ilm esi için verilm işti.

Y unan v e R om a san atın d a Frig k ülahı g en ellik le onu giyen


k işin in İra n 'lı, A n ad o lu 'lu veya sad ece "d o ğ u lu " o ld u ğ u n u gös-
Mı/m* w Perseus 37

İn irdi. Bö ylece, P e rse u s'u n g iydiği H a d e s'in B aşlığ ı'n ın sık sık
hır Frig k ü lah ı o larak g österilm esi, b e lk i de M itras ile P erseus
arasındaki ilişk i ü zerin e te zim izi g ü çlen d iren b ir b aşk a olgu ya
dikkatim izi çek iy or: en azın d an H e re d o tu s'u n zam an ın d an b eri
I V rseus'u n İran v e P ersler ile b ağ lan tılı o ld u ğ u n a inaralm ak ta-
dır.

E sk id e n P e rse u s'u n P ersler ile ilişkili o ld uğ una


inan ılırd ı, am a ism i "İra n lı" (P ersian-Ç .N .) anlam ın a
g elm ed iğ i için o na b ir oğu l u y d u rd u lar v e adına
" İra n lı" an lam ın a g elen "P e r se s " dediler. B u isim Yu­
n an e d e b iy atın d a P ersler tarih te önem kazanm ad an
önce d e k u llan ılıy o rd u (Ö rn eğin H e sio d u s'u n kard e­
şi). A m a b u im p aratorlu ğ u n b ir nesil içind eki hızlı
y ü k selişi, o n ların Yunan m ito lo jisin e alın m aların a yol
açtı, b ö y le ce K ary an d a’lı Sk y lax, A şik lo s, H ellan iko s
ve H erod o to s P erseu s'u İra n ile bağdaştırdılar® .

B öylece H e re d o tu s'a göre Perseu s, o ğ lu P erses y olu yla kendi


ism ini İran 'a (P ersia) v e Perslere verdi<4) G e rçe k te P erseu s adım -
n İran ile hiç b ir ilg isi y ok tu r15'. N e v ar k i, P erseu s ile P ers b a ğ ­
lantısı tarih v e m ito lojiye İsa'd an önce 5. y ü zy ıld an evv el b u şe­
kilde girdi v e bu g ü n de P e rse u s'u n F rig k ü lah ın ın en olası açık ­
lam asını oluşturuyor.

Perseus v e İran arasm d ak i m ito lo jik ilişki b ir başka nedenle


deçok ö n em lid ir; çü n k ü , b u rad a öne sü rd ü ğü m ü z g ibi, eğer
M itras ile P erseu s arasın d a b ir bağ v arsa, P erseus ile İran arasm ­
daki m ito lo jik ilişk i, b u b irbiriy le ilg isiz g örü n en ik ilin in arasın­
daki bağ ın o lu şm asınd a ö nem li bir rol o y n am ış olm alıdır. B u k o ­
nuya tek rar döneceğiz.

P erseus ile İran arasm d ak i m ito lo jik b ağ a ilişk in o larak, bir


başka ilg i çe k ici k an ıt d ah a vardır. M itras gizlerin e ilişkin en es­
38 M ITRA S GİZLER İN İN KÖ KENİ

k i y azılı k ayn ak lard an biri, Statiu s'u n T h e b aid 'in d e b ir d ized ir


{İÖ 80): "P erse i sub ru p ibu s an tri ind ig nata sequ i torquentem -
cornua M ith ram "(f0 Bu satır g en ellik le şö y le çev rilm ekted ir:"
M itras b ir P ers m ağ arasın ın k ayaları altın d a asi b o y n u zları bü­
k e r"0 A n cak , J. H. M o zle y 'in Statiu s çe v irisin d e be lirttiğ i gibi,
m etindeki "P e rse i" k elim esi L atincedeki "İra n lı" an lam ın a g el­
m ez (çünk ü o hald e "P ersic u s" o l m a s ı gerekirdi), fa k a t "P e rse s 'e
a it" anlam ın a gelir, yani "P erse u s v e A n d rom ed a'n m oğlu , Pers-
lerin so y u nd an g eld ikleri P e rse s'in ."11“ A slın d a, M itras v e P erse­
u s arasınd a k anıtlam ay a çalıştığ ım ilişk i d e d ik k ate alınd ığınd a,
Persei k elim esin in p ek ala P e rse u s ism in in "-in h a li"o ld u ğ u v e
S ta tiu s'u n d ize sin in şö y le çe v rilm e si g e re k tiğ i sö y len ebilir:
"M itras, P e rse u s'u n m ağ arasın ın kayaları altın d a..." G erçek ten
de b e şin ci y ü zy ıld a y aşam ış o lan gram erci L actan tiu s P la d d u s
da b ö y le d ü şü n m ek te v e Statiu s için şö y le sö y lem ek ted ir:"
İran 'd ak i b ir m ağ aran ın k ayaların a P erseu s tap ın ağ ın ın ism ini
v e riy o r..."MB u olasılık, az so nra göreceğ im iz gibi, P e rse u s'u n bir
y eraltı m ağ arasın d a d o ğd u ğu gözö nü n e alın ın ca d ah a da güç-
lenm ektedir. Statiu s'u n İran v e P erseus arasın d aki ilişki ile oy­
n ay arak "İra n lı (P ersian )" y erin e "P erse a n " d ed iğ ini d üşünsek
bile T h e b a id 'in bu sa tın , R om a d ö n em in d e P e rse u s ile İran ara­
sın d ak i ilişkin in iy i bilin d iğ in e b ir kanıttır.

A slın d a P erseus ile İra n 'ı b iraray a g etiren sö y lentiler, aşağı-


d ak iöm ek te o ld u ğ u gibi ço k k arm aşık bir h a le gelebilm iştir. Bi­
z a n s lI tarihçi G rego riu s C ed ren u s, P e rse u s'u n İra n 'lı m ecusiler
arasın d a astrono m ik g izle r ü zerin d e k u ru lu b ir kültü y aydığın ı
şö y le anlatıyo r: "S ö y led ik lerin e g öre P erseu s, İra n 'd a y ap tığ ı
bü yü ile g ök yü zü nü n ateşini getirdi; b u y eten eğ in i ku llanarak
gök sel ateşi y ery ü zü n e ind ird i v e onu k u tsal ö lü m sü z ateşin
adıyla anılan tapın akta k oru d u ; y eten ek li k işileri tap m ağ ın y ö ­
neticileri se çti v e ateşi k oru m ak la g örevlen d irerek o n u n m u h a­
fızları v e rah ip leri y a p tı."001
3 .3 . N ik e 'n in b o ğ a y ı ö ld ü r m e s i (İtalyan pişm iş toprak kabartm a, M .Ö . l.y y)

M itras ile P erseu s arasın d a ö n em li bir b a şk a b a ğ , taurok toni-


de M itras'ın b o ğ ayı ö ld ü rü rk en h em e n h e r za m a n b a şk a tarafa
bakard uru m da g ö sterilm esin d en kaynak lanm aktad ır. A kad e­
m isyenler, M itras tau ro k to nisinin artistik tarzın ın kayn ağ ın ın ,
zafer tanrıçası N ik e 'n in b ir boğayı ö ld ü rü rk en g ö sterild iğ i daha
eski y apıtlarda b u lu n ab ileceğ i k on u su n d a fik ir birliğ i için d ed ir­
ler."11 G erçek ten , N ik e 'n in b o ğ ay ı ö ld ü rü rk en g österilişi taurok-
toniye o kad ar b en zem ekted ir ki, M itras tau ro k to n isin in y aratıl­
m asında m u tlak a rol o yn am ış o lm alıd ır (fig.3.3). F akat b o ğ ayı
öldüren N ik e ile tau ro k to n id ek i M itras arasın d a ço k ö nem li bir
fark vardır: N ik e hem en h er zam an d o sd o ğru bo ğ ay a bak ark en,
M itras b aşk a tarafa b ak ar d u ru m d a g österilm ek ted ir. F ritz Saxl
"M itTas: T y p eng esch ichtlich e U n te rsu ch u n g e n " ad lı kitabın da,
40 M İTRAS GİZLERİN İN KÓKKNÍ

3.4. G orgon (M. Ö. 6. yy Atinn vazosu süslemesi)

"H e d e fte n b ö y lesin e uzağ a b ak ışın k esinlik le k lasik o lm ad ığı"


düşü n cesin d e. O n a göre "y a p ıla n iş ile bak ış y ö n ü arasın d aki bu
farklılık ... ço k dik k at çek icid ir." S a x l'ın y oru m u n d a bizim için il­
g in ç olan, b u g örü nü şü n ö n cü llerin i arark en on u n y in e Perse-
u s'u b u lm u ş olm asıdır. Saxl, "M itras ile M ed u sa 'y ı ö ld ü ren Per-
seu s arasın d a,başka tarafa b a k m a la n açısın d an .." şaşırtıcı b iı
b en zerlik bu luyor. "P erseu s M ed u sa'd an b a şk a tarafa b ak m ak ­
tadır, çü nkü M ed u sa'n ın bak ışı öldürücü dür. B u rad ak i bak ış tar­
zı M itras'ın can lan d ırılm asın d a e tkili o lm u ş o lab ilir."(,2)

S a x l'ın b u rad a M itras v e P erseu s arasın d a g österd iği p aralel­


lik , yan i M itras'ın , ay nen P e rse u s'u n M ed u sa'd an uzağ a b ak m a­
sı g ibi b o ğ a d a n ba şk a yere b a k ıy o r o lm ası, b u ik i fig ü r arasında
bir bağ lan tı o ld u ğ u n u n açık b ir kanıtıdır. A slınd a G orgon'urı
M ıh tı* i f Perseıts 41

M itraizm e etkileri o lm ası m u htem eld ir, çü nk ü M itraizm 'd e Gor-


g on 'a benzerlik gösteren b ir le o n to sefalik (aslan -b aşh ) ta n n v ar­
dır. U zun y ıllar b o y u n ca G o rg o n figürünü n o rijin a l aslın ı bu l­
m aya çalışanlar, A tin a b ay k u şu , B ab il tanrısı H u m b ab a, ay ve
42 M İTRAS GİZLER İN İN KÖKENİ

3.6. G öğsünde Gorgon başıyla


görülen aslan b aşlı tan n
(CIM RM 1123)

fırtın a b u lu tu gibi ço k fark lı k a b a k la r ı araştırd ılar.1” Bü tü n bu


ço k d eğ işik denem elere k arşılık bu g ü n genel kam , en b aşta sade­
ce G o rg o n b aşın ın -G orgo neio n- varo ld u ğ u , daha so nra b u başın
d eğ işik göv delere ad ap te ed ild iğ i şeklindedir. C lark H o p k in s'e
göre, "E rk e n d ö nem lerd e, M iken v e geom etrik çağ lard a, hikaye
ve san at alanında G orgon can avarın ın y aln ızca b a şı biliniyordu.
Bu n e d e n le 7. y ü zy ıld a san atçılar bü tü n g öv d eyi g österm eyi de­
ned ik lerin d e takip e d ecek leri bir ö rn ek y oktu , k afay ı herhang i
b ir g öv d eye takm akta özgü rdüler; o nlar da b u özgü rlü ğ ü so n u ­
na k ad ar k ullandılar. D ah a so nra K orin t tip i g öv d e en b aşarılı
o larak d eğ erlend irild i v e b u tip h erkes tarafın d an b en im sen ­
d i."041
M/Inis ve Perseus 43

Benim am acım açısın d an ö nem li o lan , G o rg o n g öv d esinin


kaynağı d eğ il, M Ö 7. y ü zy ıl gibi erk en b ir d ö n em d e G o rg o n fi­
gürlerinin g öv d esiy le beraber b u lu n m ası v e kısa b ir sü re so nra
Korint vazo ları ü zerin d ek i resim lerin stan d art o larak ben im sen -
nu*sidir.l,s G o rg o n 'u n b u stan d art g örü n tü sü tu h af b ir biçim d e
etkileyicidir. F ig ü r 3 .4 'de bu n u n b ir ö rneğ i y e r alıyor: b u rad a yı­
lanların sarıld ığ ı b ir in san g öv d esi v e ik i k an at g örülüyor. B aşı,
insan ve h ay v an u n su rlarının tu h a f bir k arışım ıd ır: h ay v an sı bir
Nuratta insana b e n ze r bir y ü z ifa d e si v ard ır; açık b ir ağ ızd an dil,
keskin d işler v e uzu n azı d işleri çık ar; d eğ işik g ö rü n ü m lü k ıv ır­
cık saçların arasın d an y ılan lar uzanır. B u G o rg o n fig ürü ile
M itras k ü ltü n d e yer alan g öv d esi k an atlı v e y ılan larla sa n lı le-
ontosefalik tanrı arasın d a bir bağ lan tı k u rm ak için , G o rg o n fig ü ­
rünün k ayn ağ ın d a aslan o ld u ğ u n u ö n e sü re n C .B lin k e n b e rg 'i iz­
lem ek g erek m ez.'1“ Fig. 3.4 deki gorgon ile fig . 3.5 d ek i M itras
tanrısını k arşılaştırm ak b en zerliğ i g örm ek için yeterlidir.

B lin k en b erg 'in k anısına göre G o rg o n en b aşta aslan olarak


ortaya çıkm ıştı v e bu n u n için g etird iğ i k an ıt y ab an a atılam az.
A ncak, G o rg o n ile aslan b a şlı tanrı arasın d a d o ğru d an b ir bağ ­
lantı k am tıb u lm ak için b u y olu d en em em ize d e g erek yoktur.
Tek gerçek g ü çlü k , aslan b aşlı ta n n n ın aslan a b e n zerliğ i ortada
iken, G o rg o n 'u n b aşın m aslan a ben ze rliğ in in pek açık olm am a­
sıdır. A ncak , M itras tapkısı içinde G o rg o n fig ü rü n ü n aslan la be­
raber k u llan ım ı d ik kate alın d ığın d a b u so ru n çözülebilir. Ö rne­
ğin, P an n on ia'd a k i b ir M itraeu m d a, bir tarafın d a aslan , öbür ta­
rafında G o rg o n başı bu lu n an b ir taş b lo k u b u lu n m u ştu .071 A nge-
rn'da k i b ir M itras alanında bu lu n an sıra halin d ek i altı m erm er
kolon ü zerin d e ise ," altern atif b ir şekilde aslan v e G o rg o n b aşla­
rı k azın m ıştı."118’ En ilg in ç ö rnek ise h erh ald e A lm an y a'd a b u lu -
ııan aslan b aşlı ta n n kabartm asıd ır: M aarte n V erm aseren'e göre
bu kabartm an ın g öğ sü nd eki şişk in çeneli baş, G o rg o n 'a aittir
( f i g .3 .6 r
44 M İTRAS GİZLERİN İN KÖ KENİ

Bu k anıtlarla b irlik te, G o rg o n fig ü rü n ü n hayvan a b e n ze r b a ­


şın ın k ü çü k b ir d eğ işim d en g eçerek aslan a b en zem esin i h ay al
e tm ek zo r d eğ ild ir; b u d urum d a e ld e e d eceğ im iz figür, M itras
tap kısm d aki aslan b aşlı ta n n olacaktır.

B ir n o k tan ın ay d ın latılm ası gerek iyo r: G o rg o n dişi bir v arlık


o larak bilinir, aslan başlı tanrı ise ilk bak ışta e rk ek izlenim i verir.
A n cak V erm aseren 'in be lirttiğ i gibi aslan b aşlı tanrı, "ç ıp la k o la­
rak g österilir, am a cin siy eti b ir k u şak vey a y ılan tarafın d an ör­
tülm üştür. Tanrının cin siy etin i belirsiz bırak m ak vey a h er iki
sek sin d e v a r o ld u ğ u izlen im in i y aratm ak v e k en d i k en d in e üre-
Mıfms ve Perseus 45

1.8. Perseus (sağda) kıvrık b ıçak ile (M. Ö. 4.yy Güney İtalya vazo süslemesi)

m e y eteneğ ini belirtm ek am acı sezilir."'20’ A ynı şek ild e b ir m ito ­


lojik karak ter olarak G o rg o n açık ça d işi olm ak la beraber, artistik
sunuluşu cin siy etin i old uk ça belirsiz b ir hale sokar. G erçek ten,
fig.3,4’deki G o rg o n 'u n cin siy etin i tesbit etm ek k o la y değildir.
G enellikle v ü cu t belirg in b ir şe k ild e erkektir. A n cak , "G o rgo n
başın ın ü zerin e y e rleştirild iğ i g ö v d en in e rk ek g ö rü n ü m ü y üze
herhangi b ir nitelik k azand ırm az... B aş kendi başın a d eğ erlend i-
46 M İTRAS GİZLER İN İN KÖ KEN İ

3.9. Beş v e yedinci basam akların sem bolleri ((C IM RM 299)

rilm elidir. Yunan m ito lojisine g öre açık ça d işi, fak at k en d i içind e
d e ğ erlen d irild iğ in d e e rk ek v e y a cin siy etsiz o larak da g örü leb i­
lir .""1’

İlerid e aslan başlı tanrı v e G o rg o n k on u su n a tekrar d ö n ece­


ğiz. Şim d ilik şu n a d ik kat çek m ek le y etinelim : G o rg o n v e aslan
başlı tanrının ilişkili o lm ası o lasılığı, F ritz Saxl tarafın d an öne
sü rü len , P erseu s'u n G o rg o n 'u ö ld ü rü rk en başka yere bak m ası­
nın, M itra s'ın bo ğ ad an ba şk a yere bak m ası m o tifinin k aynağ ı ol­
d uğ u fik rin i güçlen dirm ektedir. G o rg o n v e aslan b aşlı tanrı ara­
sındaki b en zerlik ise, her şart altın d a G o rg o n 'u ö ld ü ren P erseus
ile M itras k ü ltü arasınd aki b ir ilişkin in v arlığın a yeni kanıt sağ­
lam aktadır.

M itras v e P erseu s arasın d aki diğer b ir b en zerlik alaru da, he-


r ik isin in d e y eraltı m ağ araları ile ilgili olm alarınd a görülüyor.
M itras k ü lt törenleri y eraltı tapm ak ların d a, v ey a, eğ er b u m ü m ­
k ün d eğ ilse, m ağaray a b en zetilm iş tapın aklard a yapılırdı. Bu
n ed enle P e rse u s'u n b ö y le k ap alı bir y e raltı m ek an ın d a d o ğd u ­
ğ unu b elirtm ek te y arar var. A p o llo d o ro s'u n anlattığ ı şek liy le,
P e rse u s'u n d ed esi A crisiu s,
Mıfms ve P erseus 47

k ah in e n asıl erkek ev lat sah ibi o lab ileceğ in i so ru n ­


ca tanrılar, k ızın ın d o ğu racağ ı b ir e rk ek toru nu nu n
k en d isin i ö ld ü receğin i bildirdiler. A crisiu s, b u n ed en ­
le y e raltın d a b ron z k ap lan m ış bir o d a y ap tırd ı ve D a-
nae'y i o ray a kapattı. A m a D an ae y in e d e b aştan çık a­
rıldı; k im in e göre bu y ü zd en d ah a so n ra k avg a ettiği
Protus tarafın d an , k im in e g öre ise altın b ir ırm ak olup
çatı aralığ ın d an D an ae'n in k u cağ ına ak an Z eu s tara­
fından .... A crisiu s daha so nra k ızın ın P erseu s ad lı bir
ço cu k doğu rd u ğ u n u ö ğrend i.1231

Eğer P e rse u s ile M itras arasın d a bir bağ v arsa, P e rse u s'u n y e­
raltında d o ğu m u ile , M itras ik on og rafisin d e sık ça y e r alan
M itras'in k ayad an d o ğm ası arasın d a d a b ir bağ o labilir (fig.3.7).
M aarten V erm aseren'in be lirttiğ i g ibi, M itra s'ın do ğu m u "b ir
m ucize g ibidir; g en ç M itras san ki gizli b ir g ü ç tarafın d an k aya­
lardan dışarı itilm ektedir. B aşın d ak i F rig k ülahı d ışınd a tam a­
m en çıplaktır, y u k arıy a k aldırdığı ellerin d e h an çe r ve m eşale
tutm aktadır. B u g örü n ü şü y le o , ay d ın lığ ın y aratıcısı (g en itorlu -
m inis), k ay ad an d o ğan (deus g e n ito r ru p e natu s), h ay at veren
kayadan d o ğ an (Petra g enetrix) n itelik lerin e sah ip tir."123'. Bu
noktada M itraistlerin y eraltı tap ın akların ın , M itras'ın doğd u ğu
kayaları sem b o lize e ttiğ in i, b u n d an da P erseu s g ib i M itras'm da
bir y eraltı m ağ arasın d a d o ğ d u ğu n a inan ıld ığ ı sonucuna a tla ­
mak ço k çe k ici geliyor. M itras v e P erseu s arasın d aki son b ir b e n ­
zerlik no k tası da k u llan d ık ları silah larla ilgilidir. P erseu s g en el­
likle n o rm al b ir d ü z k ılıç vey a h an çer tu tark en görülm ekted ir.
Bu d u ru m ö zellik le takım y ıld ız P erseu s için geçerlidir. B u ne­
denle, F arn ase k ü resin d e -b ilin en e n esk i Y unan-R om a d ö nem i
yıldız k ü resi-P erseu s tak ım y ıld ızı h an çerli o larak g ö sterilm iş­
ken, C od ex V o ssianu s'd a düz b ir k ılıç tu tm aktadır.04' A ncak , g e ­
leneksel o larak P erseus ile bağ lan tılı g österilen silah "H a rp " dır,
yani G o rg o n 'u ö ld ü rm ekte k u llan d ığ ı, e ğ ri bir b ıçak ek lenm iş
M İTRA S GİZLERİN İN KÖKENİ

d ü z bir kılıç. H arpı P e rse u s'a veren tanrılard an biridir. (H erm es


v ey a A th ena) F ig ü r 3.2 deki v azo resm in d e P erseu s, b aşın d a Frig
külahı ve elind e harp ile görülüyor. T au rokton ideki M itras, ta­
k ım yıldız P e rse u s'u n ö zelliklerin d en biri o lan han çer ile g ö ste ri­
lirken, M itras ik on og rafisin d e harpın da ö nem li y eri o lduğ unu
görm ek ilginçtir. H arp v e o na benzer eğri bir b ıçak veya o rak re-
sim leri-ki b u n lar da fig. 3.8 deki resim de g örü ld ü ğ ü gibi P erse­
u s ile bağ lantılıd ır- O stia 'd a k i bir tapm akta b u lu n an M itras k ü l­
tünün y ed i k ad em esi ile ilgili sem bol g ru p ların d an ik isi içinde
yer alm aktadır. H arp, Perses adı v erilen b eşin ci d erecenin; eğri
b ıçak ise, B aba adı v e rile n y ed in ci d e re c e n in sem b olü d ü r
(fig.3.9).

Bu k on u yu b itirm ed en evv el F ranz C u m o n t'u n ölüm ü nden


İki y ıl evv el y azd ığ ı, M itras v e P erseus arasın d ak i olası b ir ilişk i­
ye d ik kat çek en bir y azısın ı hatırlatm ak istiyorum :

K ap atırken P e rse s k ad em esinin sem bolizm i ü zeri­


n e b irk a ç şey e k lem ek istiyorum , çü nkü bu n d an bü tü n
M itraizm tarihi ü zerine çok ilg in ç so n u çlar çıkarm ak
m ü m kü ndür. Bu b eşin ci k ad em eye k abu l ed ilen kişi
b u rad a, rahiplerin b ü tü n g izli bilg ilerin e sahip o labile­
cek k ad ar bu ırk a (P ersler) y akınlık kazanır. B u n ed en ­
le am b lem i harp 'tır, çü nkü harp P e rse u s'u n silahıdır;
o, b u e ğ ri b ıçak ilav e ed ilm iş k ılıçla G o rg o n 'u n k afası­
n ı k esm iş v e A n d ro m e d a'n ın b aşın a b e la o lan can av a­
rı öldürm üştür. Perseu s, H eredotus zam an ın d a başla­
y ıp M alalas zam an ın a k ad ar gelen etim o lo jik b ir ilişki
a n lay ışı içind e, P erslerin atası v e en b ü yü k k ah ram an ı
k abu l edilir. D ah ası, e lin d e harp ile P erseu s vey a yal­
n ızca h arp fig ü rü , sad e ce ism i bile M itra s'a bağ lılığ ın
ifad esi olan P o n tu s k ralı M itrid ates'in paraları ü zerin ­
de yer alır; v e P o n tu s hanedan ın ın bü tü n paraları ü z e ­
Mltras re Perseus 49

rind e P e rse u s'u n k ılıcıy la b ağ lan tılı o larak h ilal v e y ıl­


dız görülür.125'

C u m o n t'u n b u rad a M itraizm ile ilişk isin e d e ğ in d iğ i K ral M it-


rıdates konu sun a ilerid e geleceğiz. Bu no ktad a b izim için ilg inç
olan C u m o n t'u n , M itraizm in b eşin ci k ad em esi o lan Perses ile
IVrseus arasm d a b ir bağ lantı k urm asıdır. C u m o n t b u g örüşü nü
ıkı tem el ü zerin d e geliştiriyor: P erseu s ile İran arasın d a eskiden
kurulm uş olan e tim olojik bir bağ v e M itras ik on og rafisin d e Per-
k ad em esi için k u llan ılan sem bollerd en b ir i o lan h arp ın , Per-
M*us'un da sem b olü olm ası. G erçek ten d e C u m o n t'u n dü şü nce­
ni, P erseu s'u n Perses isim li b ir o ğlu o ld u ğ u h atırlan ırsa d ah a da
Rüç kazanıyor. E ğ er ben im b u rad a k an ıtlam aya çalıştığ ım gibi,
M itras ile P erseu s b ir anlam d a ay n ı kişi ise, b e şin ci kadem eye
verilen Perses ism i, C u m o n t'u n dediği g ibi P e rse u s'u d eğ il, oğ ­
lunu k asted iyo r olabilir. Bu d u ru m d a en ü s t k ad em e için k u lla­
nılan "B a b a " k elim esin in açık lanm ası b izim için ço k k olaylaşır:
Ihı tanım P e rse s'in bab asın a y an i P e rse u s'a (= M itras) aittir.

M itras ve P e rse u s arasınd a ele ald ığ ım ız b ü tü n b u ik on og ra-


fık ve m ito lojik benzerlik ler, ikisi arasın d a b ir b ağ ın v arlığın ı ka­
nıtlam ak için y eterli değildir. A m a b u b ö lü m ü n başın d a g öster­
diğim iz astron o m ik b en zerlik le, y an i P erseu s takım y ıld ızının
gökyüzünde tam da M itra s'in taro kto nid e g ö sterild iğ i noktada
yeralm ası o lg u su ile birlik te ele alın ın ca b u b e n zerlik ler çok
önem kazanıyor. G erçek ten de, P e rse u s'u n P e rsle rle bağ lantılı
olması v e b ir F rig k ülahı g iym esi; M itra s'm P erseu s gibi kurba­
nından başka y e re d oğru bak m ası, astrono m ik o lgu ile beraber,
M itras ile P e rse u s'u n b ir şek ild e b ağ lan tılı o ld u ğ u n u gösteriyor.
I!n azınd an b u benzerlik ler, d ah a fazla araştırm a y ap m ak için
yeteri k ad ar seb ep o ld u ğ u n u gösteriyor. Bu n ed en le şim di d ik ­
katim izi, M itras ile P erseu s arasın d aki bağ lan tıy ı k anıtlay an bir
başka ö nem li o lgu ya verebiliriz.
4

Tarsus'daki Perseus Kültü

Eğ er g erçek ten P erseu s v e M itras arasınd a b ir bağ v arsa, ak ­


la g e le re k en d o ğ al so ru b u bağ lan tın ın ne zam an , nasıl v e nere­
d e ortaya çık tığ ı soru su olacaktır. İki fig ür arasınd a ne kad ar
ben ze rlik v e ilişk i o lu rsa o lsu n , tarihi g erçek ler ile açıklanam a-
dığı sû rece bü tü n bu n lar sp ek ü lasyo n d an ö teye g idem eyecek ­
lerdir. B u n ed en le elim izd e M itras ile P erseu s b ağ lan tısın ı so­
m u t, co ğ rafi v e kü ltü rel verilerle ortaya ko y ab ilecek tarih i k an ıt­
lar o lduğu için şan slı say ılırız. B u verileri şö y le ö zetley ebiliriz
Tarihçi P lu tark 'a göre M itraizm in k ök leri, İÖ 67'd e P o m p e i tara­
fından A n ad o lu 'n u n K ilik ya k ıy ıların d an tem izlen en k orsan lar!
kadar g itm ektedir. Ö te yan d an , arkeo lojik b u lgu lara g öre, Yu
n an -R om a d ö n em in in K ilik y a'sın d a en ö n em li k ü ltlerd en b irisi
m ito loji k ah ram an ı P erseu s tapkısıydı01. P lu tark 'a (46-120) gön
M itra iz m e n ö n ce A n a d o lu ’ n u n g ü n e y d o ğ u k ıy ıla rm d a k
K ilikya bö lg esin in k o rsan lan arasınd a o rtay a çıktı. "G e m ile r
b in d en fazla, ele g eçird ikleri k en tler ise d ö rtyü z o la n " vı
İÖ .6 7 'd e b astırm ak için üstlerine P o m p e y 'in g önd erild iğ i bu
korsanlar, "O ly m p u s 'd a k end ilerine özgü tu h af v e gizli ayinleri
n i y ap ıy o rlard ı. B u n lar arasın d a yer alan M itras ay inleri korsan
lar tarafın d an başlatılm ıştır v e h ala d ev am etm ektedir."®

P lu ta rk 'm b u raporu g en ellik le g ü v en ilir o larak k abu l edil


iniştir. F ran z C u m o n t'a g ö re " P lu tark 'm v erd iğ i b ilgilerd e ola
n ak şız g örü nen b ir şey yoktur/'® A yrıca P lu ta rk 'm belirttik ler
K ilik y a'n ın b aşk e n ti T arsu s'ta M itraizm ile ilg ili o larak dah
Tarsus'daki Perseus Kilitti 51

sonraki dö n em e ait b ilgilerle d e bağ lantılıd ır. M .L .V erm aseren 'e


göre,

M itras e y a le t b aşken ti o lan T arsu s'ta tapkı göründü.


Bu n u İm p arato r U I.G ordian d ö n e m in d e paraların üze­
rin d e y er a lan b o ğ a ö ld ü rm e resm in d e n biliyoru z...
...am a ik in ci v e ü çü n cü y ü zy ıllard an g e le n b u v e r ile r ,
b irin ci y üzyıl K ilikya k orsanları için P lu tark 'm sö y le­
dik lerin e k an ıt o labilir m i? San ırım olabilir. III. G o rd i-
a n 'ın sav aşa g id erk en k esin lik le u ğ rad ığ ı bilin en Tar­
su s'u n p araları ü zerin d e b o ğ a ö ld ü rm e resm in in yer
alm ası, M itras'a ö zellikle b u k e n tte tap ıld ığ ın ın kanıtı-
dır."*»

Plu tark 'm M itraizm 'in k ayn ağ ın ı K ilik y a'd a bu lm asın ın b i­


zim açım ızd an e n ö nem li y önü , K ilik y a 'n ın v e ö zellik le Tar­
su s'un, k ah ram an P e rse u s'u n k ök lü b ir tap kı m erk ezi olm asıdır.
Joseph F o n te n ro se 'a göre Perseus,

T arso s'u n k uru cusu o larak k ab u l ed ilird i...T arso s'u


k u rm ası, G o rg o n 'u ö ld ü rm esin d en h em ö n ce, h e m de
so nra o larak anlatılır. B ir h ik ay ey e g ö re L ib y a'y a u çu ­
şu na T arso s'u n y akın ın d a b ir tep e d e n başlam ıştır. Ro­
m a İm p arato rlu k d ö nem i b o y u n ca Tarsos p a ra la n
üzerinde... v e A n em u ion , Iotap e, K araliia, K oropissos
g ib i ö bü r K ilik ya k entlerinin p araların d a resm i y e r al­
m ıştır...P erseu s'u n K üçü k A sy a'd ak i faaliy eti T o ro slan
da aşm ıştır. E lin d e G o rg o n 'u n k esik b aşıy la b ir-resm i­
n i (ik o n ) şe h rin kap ışm a astığı için Ik o n io n 'u n da
(K on ya) k uru cusu o larak bilinir. Ş eh ird e böyle b ir res­
m in v arlığın ı g österen bir p aran ın ilk ö rn ek leri İÖ 1.
y ü zy ıld an kalm adır. B ü y ü k b ir o lasılık la Perseu s'u
şehrin ku ru cu su o larak be lirten b u resim , K ilik ya'd ak i
be n zerlerin d en old u k ça esk i b ir örnektir.®
52 M İTRA S G İZLERİN İN KÖKENİ

Fontenrose'u n, K ony a p araların ın K ilik y a'n ın k ilerd en dahi


esk i olduğu sö zü n ü n y an lış o ld u ğ u n u h e m e n belirtm ek gerekil
çü nkü d ah a İÖ 1 v e 2. y ü zy ıllard a T arsu s'tan 50 m il u zak ta bi
K ilik ya ken ti olan A egeae p a ra la n ü zerind e P erseu s'u n varlığ ır
görüyoruz.® Tarsu s'u n kuru lu şu ile P erseu s'u ilgili g ören e s k
yazarlar arasın d a N o n n u s, A m m ian u s M arsellinu s ve lo an n e
A n tio k en es'i sayabiliriz. Ö rn e ğ in , beşinci y ü zy ıld a yaşam ış olaı
N o n n u s'u n " d ediğine göre, P erseus K ilik y a'd a bu y e n i kentin
k u rd u ğu zam an ism in i h ızlı tarsos'ların d an , y an i ayaklarında!
alm ıştı."*7’ B u m etinler elbette old uk ça g eç tarih lid ir; am a Loui
R o b e rt'in d e d iğ i gibi, P e rse u s'u n T arsu s'u n ku ru cu su o lduğu,

A m m ian u s M arsellinu s gibi birço ğ u n u n y azıların­


da belirtilir... Bu y azılar old u k ça g eç tarihlidir, am a y i­
ne de g elen eksel bilgileri yansıtırlar. Ik o n iu m ism inin
G o rg o n 'u n resm ind en , e ik o n 'd a n gelm e olduğu gibi;
G o rg o n 'u n taşlaşm ış başı say esin d e L ik o n y a'lılara
karşı k azan ılan zaferi an latan Bizans m etin lerin d e ol­
d uğ u gibi; im p aratorlu k ön cesi ö zerk d ö n em e ait para-
la n n P e rse u s'u k en tin k ah ram an ı o larak g österm esi
gibi. L u c a n 'a göre de Tarsus, P e rse u s'u n k entid ir:
'D escritu r Tau rique nem u s P erseaq u e Tarsus/'31

4.1. Tarsus parası üzerinde Perseuî


Ih'xus'daki P erseus Küitii 53

R obert d ah a so nra L u c a n 'd a n (İS 39-65) b irk a ç o n y ıl ö n ce ya-


j.m u ş o lan Selan ik li A n tip ater'in de e p ig ram ların d a P erseu s'u
Tarsus'un k u ru cu su o larak g österd iğini n aklediyor. (A nth.Pal.
4.557) H ad rianu s zam an ın d a da (İS 120) ü zerin d e P e rse u s resm i
InılunanTarsus p araları basılm ıştı.1*’ (Fig.4.1.) R o b e rt'in be lirttiğ i
Hİbi A ntip ater v e L u can T arsu s'tan P e rse u s'u n k e n ti o larak söz
i'diyorsa ve İsa 'd a n ö n ce ik in ci y üzyıl gibi erk en d ö nem lerde
Aegae v e Ik o n iu m k en tlerin d e ü zerin d e P e rse u s o lan paralar
varsa, Tarsus paraları an cak ço k eskiden b eri varo lan b ir g elen e­
ğin k ristalleşm esi o larak yorum lanabilir.

F.Im hoof-Blum er, Tarsus p araları üzerin d ek i P e rse u s'u n özel­


liklerini şö y le anlatıyo r: "İm p arato rlu k d ö nem i p araların d an an -
hışıldığına göre A p ollon L ik eos (veya Tarsus) v e P erseu s, Tar­
su s'un en ö n em li ik i tan rısıy d ı v e ço ğ u nlu kla b ir arad a g örü l­
m ektedirler... A p ollon h ey keli g enellik le P e rse u s'u n ö nünde
kurban su n ark en v ey a P e rse u s'u n b ir niteliğ i o larak gösterilir,
IVrseus d eğ işik biçim lerd e ken tin k uru cusu ve k ah ram an ı ola­
rak gösterilir v e "b o e th o s " v e "p a tro o s" o larak say g ı görürdü.'"1’
Sır W illiam R am say d e "A z iz P au l'ü n k e n tle ri" ad lı kitab ın d a,
Perseus'u g österen Tarsus p araların ı incelem iştir. R am sey 'in ,
I’erseu s'u n T arsus ve d iğ er K ilik ya ken tlerin d ek i ö n em in e ilişkin
kanısına göre, Y unanlılar K ilik y a'y a g elince b ö lg en in y erli tanrı­
sı olan San d an ile P e rse u s'u özdeşleştirdiler:

P e rse u s 'u n K ü çü k A sy a 'n ın g ü n ey d o ğ u su n d ak i


b ü tü n g österiliş b içim leri b u g en ç yerel tanrı ile bağ ­
lantılı olarak ele alınm alıdır. P erseus b u rad a göçm en
b ir tanrıdır, y ap ay bir şek ild e eski yerel k ü lt Ue b irle ş­
tirilm iştir. Y eni bir h alk ı ve y e n i bir gü cü tem sil etm ek ­
tedir. İran lı v e Y unanlı ö zellikleri birleştirm iş olm ak la
birlik te, İkin cisi be lirg in şekilde b askın gelm ektedir...
So n u ç o larak, k ah ram an form undaki yerel Tarsus tan-
54 M ITRAS G İZLERİN İN KÖ KENİ

n sm ın Y unanlılar tarafın d an P e rse u s ile ö zd eşleştiril-


diği k an ısın d ay ız. A n ad o lu 'lu Perseus, y e n i g elenlerin
bö y lesi b ir kurg u ile g öçlerin e tanrısal b ir hu k u k ka­
zan d ırm ak için y arattık ları m ito lojik b ir hayalettir.'1"

Pe rse u s'u n K ilik y a'd a, yani P lu tark 'ın M itraizm in d o ğu m ye­


ri o larak g österd iği y erd e ö n em li bir k ü lt m erkezi o lm ası, M itras
v e P erseu s arasınd aki bir b ağ lantının ö n em li b ir k anıtıdır. H atır­
lanırsa, M itras v e P erseu s arasınd a bir bağ lantı d ü şü nd ü ren ol­
g u, M itras'm P erseu s tak ım y ıld ızın ı tem sil e ttiğ i şek lin d ek i ta-
u rok toninin y e n i astron o m ik açık lam asıy d ı. Bu n ed en le Plu-i
ta rk 'ın M itraizm 'in k aynağ ı kon u su n d aki sö zlerinin b izi Perse-,
u s 'u n b ir tanrı o larak tap ıld ığ ı bir bö lg ey e g ötürm esi d ik kat çe-ı
kicidir. M itras v e Perseu s'u birleştiren kanıtların sü rekliliğini
rastlan tı o larak n itelem ek zordur. Bu n e d e n le Perseu s fig ürünü n
M itraizm in o lu şu m u nd a ö n em li b ir rolü o ld u ğ u n u gösterebildi-^
ğim kanısınday ım . B u rolün tam o larak ne olduğu no k tası da
araştırm am ızın devam ın d a açık lığa kavuşacaktır.

Bu bö lüm ü k ap atm ad an ö n ce , K ilik yan m başkenti Tarsus]

4.2,Tarsus p arası ü/erinde aslan-


boğa savaşı ve Perseus
Tarsus’dakı Perseus Küîtü 55

hakkında bu no k tad a belirtilm esi g erek en ik i olgu vardır. B irin ­


cisi, d ah a önced e d e ğ in ild iğ i g ibi, Tarsus paraları ü zerin d ek i
Perseus fig ü rü g en ellik le yerel A p o llo n 'u çağ rıştıracak b ir şek il­
de gösterilm iştir. Im h o of-B lu m er'e göre, "..ço ğ u n lu k la birarad a
görülm ekted irler... A p ollon h e y k e li g en ellik le P e rse u s'u n ö n ü n ­
d e ku rb an su n ark en vey a P e rse u s'u n b ir niteliğ i o larak g österi­
lir."021 Bu rad a M itras d o k trin in e açık b ir b e n zerlik le k arşılaşıy o ­
ruz, çü nk ü ay nı T arsu s'lu P e rse u s'u n A p ollon ile berab erliğ i g i­
bi, M itras da H elio s vey a So l ad ıyla b ilin en g ü n eş-tan rı ile ilişki­
lidir. H elios M itraizm in birço k no k tasın d a, ö rn eğ in , tauroktoni-
de, k utsal y em e k te v e g öğ e y ü k se lişte ö n p lan d a görünü r. Ver-
m aseren'e göre, "M itras k ü ltü n d e A p o llo n 'n u n varlığ ı için özel
bir n ed en vardır. B u rad ak i ö n em li nokta, on u n M u sa'ların (esin
perileri) koru y u cu su d eğ il, gü n eş tanrısı o larak varlığıd ır. Bazı
yazılarda M itras'la ö zd e şleştirilm iştir; M itra s'ın y ak ın d an ilişk i­
li o ld u ğ u H elio s fig ü rü b azen tam am en A p ollon ile ay n ı görü­
nü m d ed ir,"<i3) T arsus'lu A p o llo n 'u n paraların ü zerin d e esas ola­
rak bir gü n eş tanrısı k im liğ in d e g österilm ed iğ i do ğru d u r.(14tA m a
M itraizm de astrono m inin Önemi o rtad a o ld uğ una göre, Tar-
su s'lu A p ollon 'u n M itraizm e tran sfe r e d ilirken gü n eş tan rısı y ö ­
nü nün ö n plana çık arılm ış o lm ası beklenebilir. S o n u ç olarak,
Tarsus'lu P erseu s ve M itra s'in A p ollon ile ilişk ilerin d e, Perseus
ve M itras k ültleri arasında varo lan bir b e n zerlik alanı d ah a b u ­
lunm aktadır.

B u n oktada T arsu s'la ilgili o larak bizi ilg ilen d iren ik in ci olgu,
İÖ d ördü ncü v e İS üçüncü y ü zy ıllar arasınd a p araların ü zerind e
yer alan k entin am b lem ind e g ö rü len bo ğ aya sald ıran aslan fig ü ­
rüdür. B u figür b azen P erseu s ile birlik te g österilm iştir(fig .4.2)(15’
2. B ö lü m d e g örd ü ğ ü m ü z gibi b ir ak ad em isy en , B au san i, tau ro k -
toninin k ayn ağ ın ın eski o rta-d o ğ u 'n u n her y erin d e rastlan an iş­
te bu aslan -bo ğ a sav aşı fig ü rü o ld u ğ u nu öne sü rm üştür. Tarihçi
W illy H artn er’a göre bu sem bolü n ço k ö nem li b ir astron o m ik ni­
56 M ITRA S GİZLERİN İN KÖ KEN İ

teliği vardır. Bu konu ya tekrar döneceğiz, şim d ilik ik i noktay a


d ik kat çek m ek istiyorum : B irincisi, Tarsus k en tin in b ir bo ğ an ın
ö ld ü rü lm esin i astronom ik b ir am b lem olarak kullanm ası, M itra-
izm in k ö k lerin in bu k en tte aranm ası g erek tiğ i tezini g ü çlen d iren
bir o lgu d u r; İkincisi, P erseu s takım y ıld ızının B o ğ a'n ın tam ü ze­
rin d e k i y eri (yani aslan - b o ğ a sav aşın d ak i aslan ın bu lu n d u ğu
yer) T arsu s'u n m ito lojik ku ru cu su P e rse u s'u n , k e n t am b lem in d e
bo ğ an ın ü zerin d ek i aslan ile ö zd eşleştirilip on u n y erin i alm ası­
na y o i açm ış olabilir.*10

M itras ve P erseus arasın d a b ir bağ o ld u ğ u n u gösteren k an ıt­


la r ü ç grup ta toplanıyor: birin cisi, P erseus takım y ıld ızın ın gökte
M itra s'ın tau ro k to nid ek i y erin i işg al etm esi o larak gördüğüm ü -
z astron o m ik olgu. İkin cisi, ik i fig ür arasındaki çarpıcı m ito lojik
v e ik on og rafik benzerlik ler; ö rneğ in, P e rse u s'u n Frig k ü lah ı, İra-
n ile ilişkisi, M itras'ın ay nen P erseus g ib i ku rb an ın d an başk a ye­
re d oğru bak m ası. Ü çü n cü sü , ö nem li bir P erseus k ü lt m erkezi
olan K ilik y a 'y ı M itraizm in k aynağ ı olarak gösteren tarih i ve
co ğ rafi kanıtlar.

N e var k i, b u ray a k ad ar o lan araştırm alarım ız tam am en dış ’


olgu lar ü zerin d e y oğ u nlaştı; y an i M itras ile P erseu s arasın d a bir.
tü r bağ lan tı o lab ileceğ in i gösteren k an ıtlan ortaya k oy d u k , am a
henü z b u bağ lan tın ın niteliğ ini, ya da n asıl olu p da dini b ir h a­
rek etin tem eli h alin e geldiğini açık layab ilm iş değiliz. Bu so ru la­
ra cevap v e rebilm ek için tau ro k to ninin astrono m ik açık lam ası
üzerin d e d urm am ız gerekiyor. M itras v e P erseu s arasınd a bir
bağ lan tı k u rm am ıza astronom ik olgu lar y ol açtığına göre, bu
bağ lan tın ın niteliğ i v e kaynağ ım da M itra s'ın astronom ik se m ­
bo lizm in d e aram ak pek y an lış o lm asa gerek.
5

Gökyüzü Ekvatoru

M itr a s 'ın Y a n ın d a k i F ig ü rle r

Ş im d i, 2. B ö lü m d e e k sik tak ım y ıld ızlar so ru n u o larak ad lan ­


d ırd ığ ım ız k on u yu tek rar ele alarak M itras astron o m isin e g eri
dönelim . H atırlan acağı gibi B eck v e Insler'in teorile rin e g öre ta-
urok tonid e yer a lm a sı g erek en b ir ço k tak ım y ıld ızd an -y a n i B o ­
ğ a'n ın batışı sırasın d a g ö rü leb ilen tak ım y ıld ızlard an - an cak b ir­
k açı ik on d a yer alm aktadır. D ah a ö n ce görd ü ğ ü m ü z g ib i M icha-
el Sp ied el bu p rob lem i çö zm ek için tau ro k to n in in B o ğ a ve Akrep
arasındaki bü tü n tak ım y ıld ızları d eğ il, y aln ızca g ö k y ü z ü e k v a ­
toru ü zerin d ek ileri k ap sad ığ ın ı ö n e sü rm ü ştü ; am a y in e daha
ö nce görd üğ üm ü z g ibi b u çö zü m de y etersiz k alıy o rd u . O nun
teorisine göre Y unan-R om a zam an ın d a e k in ok sları be lirled ik leri
için ö n em li o lan ik i ek vator b u rcu K oç ve T erazi'n in de taurok-
tonide yer alm ası g erek irdi, am a tau ro k to n id e bir k o ç v e terazi
y erine, iki başka zo d yak bu rcu nu , y an i B oğa ve A k re p 'i g ö rü y o ­
ruz. Y ine d e S p eid e l'in g ök ek v atoru n a ilişkin teorisi ilg i çe k ici­
dir, çü nkü, Bo ğa v e A krep so ru n u n u bir k en ara bırak ırsak , M it-
raistlerin n için B e ck v e is le r in teorilerin d eki b irço k takım y ıld ız
arasın d an tau ro k to n id e yer alan takım y ıld ızları seçtik lerin i açık ­
lam aktadır. B u n ed en le şim d i g ö k e k vatoru n u d ah a y akın d an
incelem eliy iz.

G ö k ek vatoru, d ü n yan ın ek vatoru nu n g ö k yü zü k üresi ü ze­


rin d e k i iz d ü şü m ü n ü n o lu ştu rd u ğ u b ir çe m b e rd e n ibarettir
M ITRA S GİZLERİN İN KÖ KENİ

•fcrimo
O L p rin n jiw c h « B u ıo u «
V A S o m > ıo ttU ije ıu k t» p « r a r « .

f i pandpto<bemouc.&*£^t£î;
•n|cMm<wnö4^dıti.«ekıc«bclf o« lM|ikıew
5.1. K ozm ik yapının R önesans d önem i gösterimi. D ünya m erkezde olm ak
ü zre zodyak, gök ekvatoru v c tropikal çem berler ile gökyüzü küresinin
ekseni görülüyor.
Gökyüzü Ekvatoru

5.2. K esişen çem berlerin y er aldığı


küre üzerinde aslan başlı tanrı
(CIM RM 543)

(Fig .2.4) B u hayalı çem ber, e k lip tik veya zod yak dediğ im iz ve
g ü n eş, ay ve gezeg en lerin , fo nd a sa b it görü nen yıld ızların ön ü n ­
d e, ü zerin d e h areket ed er görü nd ü kleri bir başk a çem ber ile y ir-
m iü ç derecelik b ir açı yapar. G ö k e k vatoru v e ek liptik ik i n o kta­
da k esişirler v e e k in ok sları o lu ştu ru rlar: Bu iki no kta, dün yadan
60 M İTRAS GİZLERİN İN KÖKENİ

b ak ılın ca g ü n eşin zod yak üzerinde h areketi esnasınd a ilkbahar


ve so nbah arın ilk g ü n ü gök yü zü nd e g ö rü n d ü ğ ü yerlerdir.

G ö k ek v atoru , ilk anda san ıldığı k ad ar anlaşılm az bir kav­


ram değ ildir v e antik dö n em d e d e değildi. G eo sen trik (dü ny a-
m erkezli) bir g özle g örüldüğ ü esk i zam anlard a uzay, esas öğele­
ri ek liptik v e g ök ek vatoru çem berleri o lan b ir y ap ı olarak alg ı­
lanıyordu. F ig .5.1'd e rön esan s d ö n em in d e y ap ılm ış bir "u z a y is­
k e le ti" görülüyor. U zay k ü resin in o rtasın d ak i y atay çem ber gök
ek vatoru n u , d iy ag o n al çem ber ise ek liptik v e y a zod yak ı göster­
m ektedir. Ç izim d e y e r alan d iğ er çem berler, ö rn eğ in dönenceler
(g ö k e k vatoru n u n alt v e ü stü n d ek i çem b e rle r) u zay küresinin
G ökyüzü Ekvatoru 61

d aha d etay lı bö lü n m esin i sağ lam ak la beraber, d aim a ik inci


plandaydılar. B u ned enle an tik d ö n em e ait u zay k ü re si çizim le-
rinde ço ğ u k ez y alnızca ek lip tik v e gök e k vatoru çem berlerin i
görm ek tey iz.'" A slında, b u çizim lerin e lim izd ek i en esk i ö rnek ­
lerind en b irisi, ü zerin d e e k lip tik v e gök e k vatoru çem berlerinin
k esiştiğ i u zay kü resinin ü zerin d e d u ran b ir aslan -b aşlı ta n n h e y ­
k elind en o lu şan b ir M itras eseridir. E k in o ks no k tasın d a k esişen
bu çem b erlerin b ir haç o lu ştu rd u ğ u şek lind ek i k an aatin k ay n a­
ğını fig .5.2'y e b ak arak görebiliriz. Ek liptik ve g ök ek v atoru n u n
o lu ştu rd u ğ u bu h aç ile ilg ili en ö nem li g ön d erm e, P lato n 'u n
T im a e u s'u n d a yer alm aktadır. Bu rad a P lato n b iz e D em iu r-
ge’n in (k ain atm yaratıcısı) uzay ı inşa ed erk en ik i çe m b e ri"X h ar­
fi şe k lin d e " b irleştird iğin i anlatır.0*

D ev am etm ed en önce gök e k vatoru ile ilg ili en ö n em li o lg u ­


lardan b iri ü zerind e d u rm am ız gerekiyor: G ö k e k vatoru sabit
değildir, "p re se sy o n " adıyla bilin en , e k inok sların ço k y av aş bir
hareketin e sahiptir. Bu hareket, d ü n yan ın kendi e k sen i etrafın ­
daki d ö n ü şü n d e görülen bir y alp alam a ned en iy le ek sen y ö n ü ­
nün u zay d a ço k y av aş v e d ev am lı bir şek ild e d eğ işm esin d en
k ayn ak lan m aktad ır (fig.5.3). B u n ed en le, d ün yanın k u zey kutbu
her zam an ay n ı yıld ızı gösterm ez. Şim d i Polaris (K utup Y ıld ızı)
d enilen y ıld ızı gösterm ekted ir am a, b irk aç b in y ıl ö n ce başka bir
yıld ızı gösteriyo rd u , birk aç b in y ıl sonra da daha b aşk a b ir y ıld ı­
zı gösterecektir. Elbette, k u zey k u tbu n u n y önü d eğ iştiği zam an
ek vatoru n y önü de değ işm ek ted ir; çü nkü ekvator, yerk ü re ü z e ­
rinde k u tu p tan eşit u zaklıkta n o ktaların o luşturd uğ u b ir çem ber
olarak tanım lanır. E kvatorun y on ü n d ek id eğişim in d o ğ al bir so ­
nucu o larak da gök ek vatoru n u n durum u d eğişm ektedir. Bu d a,
ek in o k sların (gök ek vatoru ile e k lip tik 'in k esiştiğ i n o ktalar) y e r­
lerinin d e ğ işm esin e y ol açm aktadır. İşte bu olgu , e k inok sların
gerilem esi v e y a k ısaca p resesy on o larak tanım lanır.
62 M İTRAS G İZLERİN İN KÖKENİ

5.4. Bahar ekinoksu Boğa takım yıldızındayken gökyüzü ekvatoru


(yalnızca antik dönem de bilinen takım ıyıldızlar gösterilmiştir)

K ısaca sö y leyecek o lursak, e k inok sların g erilem esi, ekinoks


n o ktaların ın zo d yak ü zerin d e geriye d o ğru ço k y av aş bir hızla
ilerlem esin e, her 2160 yıld a b ir bu rcu g eçerek b ü tü n zodyak ı 12
k ere 2160, yan i 25920 yıld a tam am lam asına y o l açm aktadır. Böy-
lece, ilkbahar ek in ok su bu gü n Balık takım y ıld ızınd a olm ak la b e ­
raber, birk aç y ü z y ıl so nra K ov a'd a olacaktır. (K ov a Ç a ğ ı'n ın şa­
fağ ı d enen o lgu bu d u r) A yrıca hem en belirtelim ki, Y unan-R om a
d ö n em in d e ilk bah ar ek in ok su K oç, so nbah ar ek in ok su ise Tera­
zi bu rcu nd ay d ı. S p ie d e l'in gök ek vatoru üzerine teorisin d ek i so­
run işte tam b u n oktada ortaya çıkıyordu: Y unan-R om a dönem i-
Gökyüzü Ekvatoru 63

n in ek in ok sal b u rçları olarak K oç v e Terazi’nin , o d ö n em in h er


tü rlü g ök ek v ato ru resm in d e g österilm eleri gerek tiğ i h alde, ta-
uroktonide o n ların yerini B oğa v e A k rep alıyordu.

N e v ar k i e k inok sların g e rilem esi o lgu su , B o ğ a v e A k re p 'in


b ek len m ed ik b ir şekilde tau ro k to n id e K oç v e T erazi'n in y e rin i
alm asın ı açık layab ilir. Ç ü nk ü h e r ne kad ar Y unan-R om a d ö n e­
m in d e ek in ok slar K o ç ve T erazi'd e id iy se d e, bu n d an öncek i dö­
nem d e, y aniy ak laşık İÖ 4000 ile 2000 arasınd a B o ğ a v e A k ­
rep 'teyd iler. B u rad aben im öne sü receğ im tez şu dur: Tauroktoni
g erçek ten g ö k ek vatoru n u g österm ek ted ir am a, e k in o k s la r K oç
IVfİTRAS GİZLERİN İN- KÖKENİ

ve T e ra z i'd e ik e n d eğ il, B o ğ a ve A k re p 'te ik e n g ö ste rm e k te d ir!

Elbette b ö y le b ir tezi sav u nu rk en nasıl olup da R om a İm p a­


ratorlu ğu d ö nem ind e bir dini hareketin gök ek v atoru n u n kendi
zam anınd an birk aç bin y ıl ö ncek i y e r im bilebildiğini ve bunu
inan ç sistem inin bir parçası halin e g etirebildiğ ini açık lam ak zo­
rundayım . B ö yle b ir açıklam a az ileride gelecektir, am a önce ek i­
no ksları B oğa v e A k rep 'te olan b ir gök e k vatoru n u n , taurok toni-
deki sem bolizm ile u y u m içind e olup o lm ad ığın ı k ontrol edelim .

Fig, 5 .4'd e g ök ekvatoru, ilk bah ar ekinoksu B o ğ a'd a ik en g ö ­


rülüyor.1” Burada B o ğ a'd an b aşlayarak batıya d oğru gidince
zod yak ü zerind e veya altın da şu takım y ıld ızları -v e y alnızca
b u nları- görüyoruz:'41
Boğa (Boğa)
K opek (K aniş M inör)
Yılan (H ydra)
Kap (K rater)
K undu z (K orvus)
A krep (A krep)

H em en g örü leceğ i g ibi bu n lar tau ro k to nid e sem bolize edilen


takım yıldızlardır, am a bir ek sik le; aralarında A sla n yoktur, A m a
bu , tau ro k to ninin ilk bahar ek in ok su B o ğa'd a ik e n astronom ik
durum u g österd iği şek lind ek i te zim ize çok uygundur. Ç ünkü
ilk bah ar ek inok su B o ğ a'd a ik e n g ök ekvatoru A sla n 'd a n geçm ez
am a, A slan b u sırada y az g ünd önüm ü noktasındadır. Y az v e kış
g ü n d ö n ü m leri elbette k i ek inok slarla ay rılm az b ir bü tü n lü k
içindedirler, çü nk ü h ep si beraberce bir y ılı dörde b ö lü p m ev sim ­
leri m ey d ana getirirler. B u ned enle A slan tak ım y ıld ızın ın ta­
urok tonid e y e r alm asın ın seb ebin i açık lam ak pek zo r değildir.

Bu konu yla bağ lan tılı o larak, M itraizm 'd e aslan ve k ap sem ­
bo llerin in ilg in ç b ir ik ili olu ştu rd u ğ u na d ik kat çek m ek gerekir.
G ökyüzü Ekvatoru 65

Bu ik ili h er tau ro k to n id e g örü lm em ek te, y aln ız R en-Tu na bö lg e­


sin d eki tau ro k to n ilerd e y e r alm aktadırlar.® H er zam an birb irle-
riyle b ağ lan tılı o larak g ö rü lm ek ted irler v e h er ikisi de an cak d i­
ğ eri v a rsa vard ır! B u ned enle kap sem bolü n ü n K rater tak ım y ıl­
d ızını değil, su taşıyıcısı K ov a bu rcu n u tem sil ettiğ ini düşü nm ek
gerekir, çü n k ü ilk b ah ar ek inok su B o ğ a'd a ik en k ış d ö n ü m ü K o­
va'dadır. B u d u ru m d a aslan v e k ap , B o ğ a v e A krep e k in ok sları­
na uy g un o larak A slan v e K ov a g ü n d ö n ü m lerin i tem sil etm ek ­
tedirler.

Elb ette, eğ er k ab ın K rater y erin e K o v a'y ı tem sil ettiğ i so n u ­


cuna varırsak, b u k ez de K rater gibi ö n em li b ir tak ım y ıld ızın ta­
u roktonide yer alm ay ışın ın seb ebini açık lam am ız gerekir. Bu k o ­
nuda en akla yakm açık lam a, o rijin al tau ro k to n id e yer alan b ü ­
tün tak ım y ıld ızların , bo ğ a, ak rep, k ö p e k , y ılan v e k u nd u z gibi
bir h a y v a n fig ü rü ile gösterild iğ id ir -tab ii sın ırlı bir b ö lg e d e g ö­
rülen aslan v e k ap fig ü rlerin in d ah a so nraki ek lem eler olduğu­
nu v arsay arsak. B u d urum d a tau ro k to n in in y aratıcıların ın ,bu
kom p ozisyo nu n b irlik v e bü tü n lü ğ ü n ü sağ lam ak am acıy la K ra­
t e r i d ışarıd a bırak m ış o ld u k ların ı.d ü şü n ebiliriz. B ö yle yap m ala­
rının bir am acı da tau ro k to ninin g erçek astral anlam ın ı gizlem e-
k olabilir. Ç ü nk ü , y ab an cılar veya y eni k atılan lar için bu d u ru m ­
d a tau ro k to ni, hay v an larla ilişkili d ü şü n celer çağ rıştırarak ilgile­
rini başka çö zü m o lan ak ların d an u zaklaştıracaktır. A lm an y a ve
D acia'd a aslan v e k ap sem bolleri ilav e ed ild iğ i zam an ise, bu
orijinal k ay g ı ço k tan u n u tu lm u ş o lm alıd ır ki, K o v a'y ı tem sil
eden kabın, tü m ü h ay van o lan m o tifin b u ö zelliğini bo zd u ğ u na
dikkat edilm em iştir.

H er d u ru m d a, eğ er öne sü rd ü ğü m ü z gibi taurok toni ilk bahar


ekinoksu B oğa bu rcu n d a iken astron o m ik tablo yu g österiyorsa,
bu sırad a y az g ü n d ö n ü m ü n ü n A slan b u rcu n d a olm ası taurokto-
nideki aslan fig ü rü n ü n v arlığını açıklam aktadır.
Gökyüzü Ekvatoru 67

Şim d i ilk bahar ek in ok su B o ğ a 'd a ik e n g ök ek vatoru ü zerin d e


yeralan tak ım y ıld ızların listesin e g eri dönelim . D ik k at edilirse,
listem izd e sad ece e k lip tik çizg isin in ü zerin d e ve altın d ak i ta ­
k ım yıld ızlar y e r alm aktadır. D ah a önce görd ü ğ ü m ü z g ib i bu g u ­
rup ay nı zam an d a tau ro k to n id e g örü n en fig ü rlerle tam bir
uy u m için d ed ir (tabii aslan d ışın d a). B u d urum d a şu so ru k açı­
nılm az o luy or: N iy e ek lip tik çizg isin in y u k a rısın d a k i e k vator
tak ım y ıld ızları tau ro k to n id e y e r alm am aktad ır? A z ilerid e bu
so ru yu ele alacağ ız, am a d ah a ö n ce tau ro k to nid e g ö rü len diğer
b ir fig ü r ü zerind e, ço ğ u k e z bo ğ an ın k u y ru ğ u n u n u c u n d a n çı­
k ark en g örü len b u ğ d ay b aşağ ı ü zerin d e d u rm am ız gerekiyor.

H atırlan acağ ı gibi, Beck , In sle r v e Sp eid el b u b u ğ d ay b aşağ ı­


nın, B aşak tak ım y ıld ızın ın e n p arlak yıld ızı S p ik a 'y ı tem sil etti­
ği k on u su n d a fik ir b irliğ i içindedirler. N e v a r k i Sp ika, ilk bahar
ek inok su B o ğ a'd a ik en gök ek v ato ru n u n y akın ın d a değildir. Bu
yü zd en teorim in d o ğru lan m ası için b u ğ d ay başağ ın ın tau ro k to ­
nid e y e r alm asın a astral b ir açık lam a sağ lam am g erekiyor. Bu
hiç d e zo r değildir. En b aşta d ik k at ed ilirse, Sp ika y ıld ızı te k bir
başağı tem sil ettiği hald e (Sp ik a k elim esi d e tekild ir), tauro k to -
nid ek i b o ğ an ın k u y ru ğ u nd a g ö rü le n tah ıl d em eti hem en her za­
m an b ir k aç başak tan oluşm aktadır. A yn ca, d iğ er b ü tü n sem bol­
ler y ıld ızları değil takım y ıld ızları tem sil ed erk en, e ğ er başak
Sp ik a'y ı tem sil ed iy orsa, b u d u ru m d a Sp ika bir istisn a o larak or­
taya çıkm aktadır. En ö n em li n o k ta ise, başak ların tau ro k to nid e
açıkça b o ğ an ın bir parçası o larak gösterilm esid ir. B u olgu , b ir ör­
nekte başak lar bo ğ an ın k u y ru ğ u n d an d eğ il, b o y n u n d a h an çerin
sap land ığı no ktad an çık ar d u ru m d a g österilerek ço k k esin b ir
hale g etirilm iştir (Fig.5.5). (R .L .G o rd o n 'u n , b u tau ro k to n in in en
eski b o ğ a ö ldürm e tab lo su o ld u ğ u n u ö n e sü rm ü ş o lm ası ilg in ç­
tir.)*^ Bu n ed en le, b aşakların S p ika y ıld ızı g ibi bağ ım sız b ir ast­
ral u n su r d eğ il, am a b o ğ a n ın b ir ö zelliği o ld u ğ u n u varsay m ak
akla y ak ın gelm ektedir. Şim d i, d ah a önce görd ü ğ ü m ü z v e ileri­
68 M İTRA S GİZLER İN İN KÖ KENİ

d e d etaylı o larak e le a la c a ğ ım ız gibi, tau ro k to ninin sem bolizm i


tam am en ilk bah ar ek in ok su n u n B o ğ a'd a o lm asın a d ay an d ırıl­
m ış gibidir. İlkb ah ar ek in ok su n u n ö n em i ise, bitk ilerin can lan­
m ası v e tarım ın y ıllık b aşlan g ıcın ı belirlem esind ed ir. Bu n ed en ­
le, eğer b o ğ a ilk bahar ek inok su nu g österiyorsa, onu bir v e rim li­
lik sem bolü ile, y an i b ir bu ğ d ay d em eti üe birlik te g örm ek bizi
şaşırtm am alı. A n tik d ö n em d e k e s ilm iş b u ğ d ay dem e tle ri, h asat
belirtisi o larak y az veya so n bah arı sem b o lize ederdi. T au rokto-
nid e görd üğ üm ü z başak lar ise h en ü z bü yü m ekte o lan , h atta ye­
n i filizlenen; b u n ed en le de bitk ilerin can lanm ası ve tarım ın b a ş­
lang ıcı o larak ilk bah arı,gen el o larak da verim liliğ i tem sil eden
b u ğ d ay başaklarıdır. B u n ed en le tau ro k to nid ek i b o ğ ad an fışk ı­
ran b a şa k la n , bo ğ a i!e ilk bah ar ek inok su arasın d aki bağ lan tın ın
sem bolü olarak d eğ erlend irebiliriz.

B u d urum d a, tezim ize göre, tau ro k to n id e y e r alan bo ğ a, kö­


p ek , yılan , k ap , k u n d u z v e ak rep , ük bahar ek inok su B o ğ a bu r-
cu n d ay ken gök ek v ato ru ü zerin d e v e e k lip tik çem b erin ü zerin ­
d e vey a altın da y e r alan tak ım y ıld ızları tem sil etm ektedirler. Ay­
rıca aslan , y in e ilk bah ar ek in ok su B o ğ a'd a ik en, A slan bu rcu n ­
d ak i y az g ü n d ö n ü m ü n ü (bu d urum d a k ap , K rater takım y ıld ızı­
nı d eğ il, su taşıyıcı K o v a'y ı tem sil ed iy or olabilir) v e b o ğ ad an çı­
k a n b aşaklar da boğa ile ilk bah ar arasındaki ilişkiy i tem sil et­
m ektedirler. Elbette, b u tez ancak M itraistlerin, g ök ek vatoru­
n u n k end i zam anlarınd an b irk aç b in y ıl önceki d u ru m u n u ne­
d en v e nasıl bu k ad ar ö n em sed ik lerin i açık layab ild iğ im iz tak ­
d ird e k ab u l edilebilir. Şim d i b u n o ktay a g elelim , am a ö n ce açık ­
lığa k av u şm ası g e re k en b irk aç k onu d ah a var. D ah a da ö n em li­
si, M itras'ın k end isin in g ök e k vatoru ile nasıl b ir ilişkisi olduğu
so ru su var. Ç ü nk ü , eğ er tau ro k to n id ek i b ü tü n fig ü rler Boğa ek i­
n o ksu v e g ök e k vatoru ile ilişkü iyse, M itra s'ın da b ir şek ild e
b u n larla ilişkisi o lm ası gerekiyor.
G ök y ia ii Ekvatoru 69

M itra s v e C o k E k v ato ru

B u b ö lü m d e b u ray a kad ar tau ro k to n id e y e r alan M itras d ı­


şın d ak i fig ü rleri ele aldık . B u fig ü rlerin h epsi d e -aslan d ışınd a,
ilk bah ar ek in ok su B o ğ a'd a ik en g ök ek v atoru n u n e k lip tik ü ze­
rin d e vey a altm d a k alan bö lü m ü n ü n d e y e r a lan takım y ıld ızları
tem sil etm ekted irler. N e v a r k i, g ök e k vatoru e k lip tik 'in y u k a rı­
s ın d a n da g e çm e k te d ir ve M itra s'ın ek v ato r ile ilişk isin i k u raca­
ğ ım ız şeyi b u rad a bu lu y oru z. Ç ü n k ü g ök e k vatoru tam b o ğ an ın
tem sil ettiği tak ım y ıld ızın y u k arısın d a, daha ö n ce M itras ile iliş­
k isi üzerin d e d u rd u ğ u m u z bir takım y ıld ızın , P e rse u s'u n ü zerin­
den geçm ektedir.

Bu rad a d ik kat etm e m iz g erek en b ir nokta var: esk i v e y eni


birço k y ıld ız h aritası B o ğ a ek inok su nu P e rse u s'u n altm dan g e ­
çer b ir şek ild e g österir; ö rneğ in fig ü r 5 .6 'd a P e rse u s takım y ıld ı­
zı B o ğ a ek in ok su n a göre fig ür 5.4 'd e g örd ü ğ ü m ü z y erd e göste­
rilm iştir. A m a Y unan-R om a d ö n em in d e P e rse u s'u n güneyde
P leiad es adı ve rile n y ıld ız kü m esine, bo ğ an ın o m u zu n a kadar
u zan acak b içim d e g österild iğ ini k anıtlay abiliy o ru z. B u d u ru m ­
d a ise B o ğ a ek in ok su P erseu s'u n üzerin d en g eçm ektedir. Sö zü ­
n ü ettiğ im iz k an ıt, A rato s'u n P h a e n o m ea adlı eserin d e yer alı­
yor. A ratos, ö ğretm en i E u d o k su s'u n (P lato 'n u n çağ d aşı)00 çizd i­
ğ i yıld ız haritasın ı k ayn ak g östererek P leiad es'in , P e rse u s'u n sol
d izin in y anınd a o ld u ğ u n u söylüyor. (P h aen o m en a 254) Bu d u ­
ru m d a P e rse u s'u n bacağ ın ın b o ğ a n ın ü zerin e k ad ar g elm esi ge­
rekiyor. Bu g örü n ü şü ile Perseus, M itras ile ço k y a k ın bir g ö rü ­
n üm dedir. A slın d a, P leiad es'in B oğa ü zerin d ek i y eri, tam da ta ­
u rok tonid e M itra s'ın h ançerinin bo ğ an ın b o y n u n a saplandığı
n o ktad ır(Fig .5.6). M itras'ın so l d izin in , A rato s'u n açık lam asını
g österir gibi, h er zam an abartılı b ir şekilde m u tlak a b u noktay a
u zan m ış gösterilm esi sad ece b ir rastlan tı o labilir m i?
70 M ITRA S GİZLERİN İN KÖ KENİ

5.6. Boğa ekinokslu ekvatora göre Perseus takım yıldızı ve


Pleiades'in B oğa'nın om uzundaki konum u

A ra to s 'u n P h a e n o m e n a 's ı y azıld ığ ı İÖ 2 77'le rd e n an tik dö­


nem in so n u n a k ad ar Y u nan-R om a d ü n yasın ın en tanınm ış atla­
sıy d ı. A m a onu P erseu s konu su n d a b ir k ayn ak o larak k ullan ır­
k e n d ik k atli olm ak gerekir, çü n k ü P erseu s'u g österm e şe k li b il­
diğ im iz bü tü n diğer k ayn ak lard an farklıdır. Ö rneğ in H ipp ar-
Gökyüzii Ekvatoru 71

ku s, A ra to s'u n P e rse u s'u n u şid d e tle eleştirerek "P erse u s'u n sol
d izi P leia d es'in ço k u zağ ın d ad ır" diyor. (C o m m .in A rat.1.6.12)
Farnase k ü resi v e Salzburg L e v h ası'd a b u k on u d a A rato s'd an
ço k H ip p ark u s'u doğrulam aktadır.

N e v a r k i, P e rse u s'u n A ratos tarafın d an g ö sterild iğ i şek ild e


k abul ed ild iğ in e k esin g ö zü y le bak ab ileceğ im iz b ir yer vardır:
K ilikya v e o n u n başkenti Tarsus. Ç ü n k ü A ratos, T arsu s'd an sa­
d ece y irm i m il u zak lıkta b ir K ilik y a k en ti o lan Soli'liy d i. Jo h n
Lam b, Ph aenom en a ü zerin e y o ru m la n n d a şö y le d iy or: "A ra ­
to s'u n d o ğu m yeri o lan So li,T arsu s'd an u zak değildi... B ir biy o g ­
rafi y azarı o n u n T arsu s'lu o ld u ğ u n u v e T arsensis d iy e b ilin d iğ i­
n i b elirtir am a genel görüş, S o li'd e doğd u ğu v e So len sis adıyla
çağ ırıld ığı şek lin d ed ir."'9’A rato s K ilik y a'd a o k ad ar iy i tan ın ıy o r
v e sev iliy ord u k i, S o li p araların ın ü zerin e resm i basılm ıştı ve
kent için d e o n u n adm a y ap ılm ış b ir an ıt vard ı.'10’

B u d u ru m d a , A rato s'u n P e rse u s'u başk a y erlerd e eleştirile­


rek red d ed ilse bü e, K ilik ya'd a o n u n p re stiji say esin d e k abu l g ör­
m ü ş o lm ası m ü m kü ndür. K ilik y a 'd a P e rse u s'a tap ıld ığ ı o lg u su
h atırlan ırsa bu k onu nun K ilik ya h alk ı için geçici bir o lg u d an da­
ha ö nem li o ld u ğ u an laşılacaktır. A ra to s'u n tan ım ın a göre P erse­
u s'u n d ah a b ü y ü k v e d o layısı ile d ah a ö n em li b ir g örü n ü m ald ı­
ğım , b u n u n d a P e rse u s'a tap an K ilik y a'lılara d ah a çekici g eld i­
ğini d ü şü n m ek zo r değildir.

D o lay ısı ile , bu nu k anıtlay acak so m u t o lg u lara sah ip o lm a­


m akla b irlik te , M itrai 2 m in d o ğ u şu d ö n em in d e K ilik y a'd a, Boğa
e k inok slu g ök ek v atoru n u n P e rse u s'u n üzerin d en g eçtiğin e in a­
n ıld ığı so n u cu n a varabiliriz.

Eğ er bö y le y se, M itras'ın tau ro k to n id e y er alan d iğ er fig ü rle­


re göre üstü n lü ğ ü , tau ro k to n id ek i tak ım y ıld ızların h ep si de ek-
lip tik ç e m b e rin in ü z e rin d e veya a ltın d a y k e n P e r se u s 'u n
72 M İTRAS GİZLERİN İN KÖ KENİ

y u k a n sın d a yer alm asıyla u y g u n d ü şü y or dem ektir. B u b en zer­


lik , tau ro k to ninin sem bolizm in d e, ek liptik çem b erin üst ve altın ­
daki b ö lg elerin bir zıtlık ifad esi o larak k u llan ılm ış o ld u ğ u nu d ü ­
şü ndürüyor. B u k on u y a y in e döneceğiz.

A yrıca, eğ er B o ğ a e k in ok slu g ö k e k vatoru P e rse u s'd an geçi­


y orsa, bu P o rp h y ry 'n in (İS 3 .y y ) "P erilerin M a ğ a r a s ı" adlı e se ­
rindeki bir b ö lü m için iy i b ir açık lam a sağlam aktadır. M itras ik o ­
n o grafisin in astrono m ik b ir açık lam asın ı yap an N e o p lato n cu
P o rp h yry 1111 b u b ö lü m d e şö y le diyor: "Y aratılışın tanrısı o larak
M itras g ö k ek vatoru bö lg esin d e y e r a lm ak tad ır"'12’ P o rp h y ry 'n in
b u ifad esi açık bir şek ild e bizim tau ro k to n i için y ap tığ ım ız tesbi-
te u y m aktad ır. H em en b e lirtelim k i, b u n d an b irk aç satır önce
P o rp hyry ek in ok s n o ktaların ın , açık lam am ızın g e rek tird iğ i gibi
Bo ğa v e A k re p 'te d eğ il, K oç v e T e razi'd e o ld u ğ u n u belirtiyor.
A m a bu , o n u n M itras ö ğretisi ü zerine bilg isin in y ü zeyselliğ in­
d en k ayn ak lan ıy or olm alıdır. M itra s'ın k on u m u n u an latm ay a
çalıştığ ı aşağ ıd ak i satırlarda görd ü ğ ü m ü z k arışık lık da b u ne­
d e n le olabilir:

"M itra s'a u y g u n b ir y e r o larak ek v ato r b ö lg esin i seçm işler­


dir. B u n ed en le M a rs'ın sem bolü o lan K o ç'u n k ılıcı o n d ad ır; ay­
nı zam and a V en ü s'ü n işareti o lan B o ğ a 'y a bin m iştir." B u y a z ı­
dan an laşılan , Porhyry, taurok toni sem bolizm i ile ek inok slar
arasın d a b ir bağ lantı kurm a çabasındadır. O nun zam anınd a ilk ­
bah ar ek in ok su K o ç’d ay d ı, b u ned enle P o rp h yry zo rlam a bir
açık lam a ile K o ç 'u n tau ro k to n id ek i d o laylı v arlığım k anıtlam a­
y a çalışıy or: M itra s'ın kılıcı vardır, k ılıç M ars'ın sem bolü d ü r ve
zo d yak bu rcu K o ç'u M ars yönetir. Po rp hyry M itras ile B o ğ a ara­
sınd a b ağ lan tı k u rark en d e işleri k arıştırıyor, çü nk ü k end i zam a­
n ının diğ er ek in ok s bu rcu , B o ğ a d eğ il T erazi'dir. N e var ki,
M itras’ın gizli Öğretisi ü zerine P o rp h y ry 'y i bilgilen d iren k ay n a­
ğın, o n a gök e k vatoru v e ek in ok sların ço k ö nem li o ld u ğ u şek lin­
G ökyüzü Ekvatoru 73

d e b e lirsiz b ir b ilg i v erd iğ in i d ü şü n erek bu karışıldığı an lay abi­


liriz. B ö yle net o lm ay an b ir b ilg i ile y o la çık an -v e e k inok sların
gerilem esi o lgu su n u da b ilm ed iğ i an laşılan - Porphyry, o zam a­
n ın ek in ok s b u rç la rı K oç v e T erazi'n in o lm ad ığı, am a b u nların
y erin e bir bo ğ an ın g örü ld ü ğ ü b ir tau ro k to n id e ek in ok s v e g ök
ek v atoru n u n n asıl ifad e e d ild iğ in i açık lam a çab asın a girm işti.
Bö yle bir çab an ın so nun d a ortaya an lam ı belirsiz v e k arışık bir
m etin çık m ası k açınılm azd ı, so nu çta o lan da budur.

A m a b u k arışık lığ ın d ışınd a P o rp h y ry 'n in ço k açık o lduğu


iki n o kta v ard ır: ek inok slar v e g ö k e k v ato ru n u n M itraizm 'd ek i
ö nem i. E lb ette bu da g e liştird iğim iz teori için ö n em li b ir d estek
an lam ın a g elm ekted ir.

P o rp h y ry 'd e n sö z ed erk en, P e rse u s takım y ıld ızın ın M itras


astron o m isin i etkilem iş olm ası o lası b ir ö zelliğind en de sö z et­
m ek gerekir. "P erile rin M ağ araları" adlı k itab ın d a Porphyry,
ru hların v ü cu t bu lm ası işlem in in astron o m ik açık lam asını y ap ­
m aktadır. P o rp h y ry (ve k aynak ları o rta Platoncu filozo flar N u -
m en iu s v e K ro n iu s'a ) göre, v ü cu t bu lm ay a g elen ru h lar -
P o rp h yry b u n a y arad ü ış d iy or- d ü n yay a zodyak tn en k u zeyin ­
den, Y engeç bu rcu n d ak i bir k ap ıd an inerler; ö len ler d e tanrısal
diy ara d o ğru y o lcu lu k ların a zo d y ak ın en g ü n ey in d e y e r alan
O ğ la k b u rc u n d a k i b ir k a p ıd a n çık a ra k y ü k se lirle r. (D e
A ntr,N y m ph.22-28) P o rp h y ry 'n in M itras ile ilg ili anlattıkları,
ru hların bu y arad ılış sah n esin e in iş ve çık ışların ın anlatıld ığı b ö ­
lüm de y e r alm aktadır. D aha ö n ce d e ele ald ığ ım ız, M itra s'ın ast­
rono m ik ö n em in i açık lad ığı b ö lü m d e P o rp h y ry ona "y aratılışın
tan rısı" ü n v an m ı veriyor. B u bir o lasılık la ru h ların y aratılışa inip
çık m aların ı M itra s'ın d ü zen led iği an lam ın a gelir. P o rp h yry 'n in
bu nd an sonra Y engeç v e O ğlak k ap ıların ın S am an y olu ile ilişk i­
sini an latm ay a g irişm esi ilginçtir; P o rp h y ry 'y e göre H om eros,

bir y erd e "G ü n e ş'in k a p ıla rı" d ed iğ i Yengeç v e O ğ-


74 M İTRA S GİZLERİN İN KÖ KENİ

lak 'tan sö z eder, çü nkü G ü n eş k u z e y d en gü ney e al­


çalarak ve so nra yin e k u zey e y ü k selerek b u b ö lg ele­
re uğrar. O ğ lak v e Yengeç S am an y o lu 'n a y ak ın d ır­
lar; Yengeç kuzey, O ğlak ise g ü n ey ucundadır. Pita-
g o ras'a g öre "h ay al ü lk e si", ruhlarla doludur ve
b u n ların h ep si S a m a n y o lu 'n d a toplan m ıştır. S a ­
m an y o lu b u ru hların y arad ılışa d ü ştü kleri zam an
b eslen d ik leri sü tle doludur, bu n ed en le ona "sü t y o­
lu " (m ilky w ay ) ad ı verilm iştir.“4’

B izi b u rad a ilg ilend iren n o kta, P o rp h y ry 'n in y arad ılış ö ykü­
sü ndeki M itras sem bolizm in d en sö z ed erk en Sam an y o lu 'n u n
ö nem ine d eğ inm esid ir; çünkü Sam an y olu , P e rse u s'u n ü zerin­
d en geçer. A n tik d ö n em d e Sam an y o lu ile P erseu s arasındaki
bağ lantı iy i b ilin ird i; ö rn eğ in A ratos, P erseu s'u an latırk en o ku ­
y u cu ların ın P e rse u s'u n ü zerin d en g eçen S am an y o lu 'n u k aste tti­
ğini an lıy acağ m d an em in o larak, "to z lu " d ey im ini kullanıyor.
(P haen.253) P erseu s ile S am an y olu arasın d aki b u bağ , İÖ b e şin ­
ci y ü zy ıld a bile m ito lojid e ö nem li olm alıdır, çü nk ü Pind ar on u n ­
cu P y th ia n O d e 'd a bu n d an söz etm ekted ir.05’ P o rp h y ry 'n in ruh­
ların in iş çık ışın a ilişk in o larak Sam an y o lu için anlattık ların a ba­
k ılırsa M itraistler, P erseu s'u n Sam an y o lu üzerindek i y eri ile S a ­
m an y o lu 'n u y aratılış y o lu n d ak i ru h ların y o lu olarak g ören Pla-
toncu ve n eo -P itag orcu k avram ları birle ştirm iş olabilirler. Bu
k avram lar H eraklid es Po ntik us (İÖ 4.y y ) k ad ar erk en b ir d ö ­
n em d e g elişm işti v e Ç içero ’n u n 'S k ip io 'n u n R ü y ası'n d a anlattı­
ğı gibi erk en n e o P itag o ı'cu lar tarafın d an da k abul ed ilm işti.(IW
E ğ er P o rp h y ry 'n in be lirttiğ i gibi Sam an y o lu , y aratılış y olu n d a­
ki ru h ların y olu o larak görü lü y o rd u ise , o zam an P e rse u s'u n Sa­
m any o lu ü zerin d e o lm ası P o rp h y ry 'n in M itras'a n ed en "y aratı-
lış'ın ta n rısı"d e d iğ in i açıklayabilir.

B u b ö lü m ü b itirip M itraistlecin n a s ıl olu p d a ek in ok s Bo­


Gökyüzü Ekvatoru 75

ğ a'd a ik en g ök e k vatoru n u n p o zisy on u n u ö ğren d ik lerin i v e b u ­


na ö nem verd ik lerin i açık lam ay a g e çm e d e n ö n ce, M itraist iko­
n o grafi ile B o ğ a ek in ok slu e k vator arasın d a ele alm am ız g erek en
b ir b ağ lan tı d ah a var.

M e ş a le T a ş ıy ıc ıla r ve E k in o k s la r

H em en h e r tau ro k to nid e M itra s'a eşlik e d e n m eşale taşıyıcı­


lardan şim d iy e k ad ar hiç söz etm ed ik . (F ig .1.3,2.1,2.2) A m a artık
tau ro k to n in in astrono m isi ü zerin e y eterli bilg iy e sah ip o ld u ğ u ­
m u za göre bu fig ü rlerin sem bolizm i ü zerine açık lam a y ap ab ili­
riz.

İsim leri -y azıtla rd an ö ğrend iğ im ize g öre- K a u tes v e K auto-


p ates o lan m eşale taşıy ıcıları, M itras'ın kü çü k bire r k op y ası o la­
rak gösterilirler. G iy im leri -ö zellik le Frig k ü lah ları- M itras'ın a y ­
nısıdır. İkisi d e bire r m e şale taşır, am a farklı b ir şek ild e: K autes
m eşalesin i d ik tu tark en K autopates baş aşağ ı tutar. (F ig ü rl.3 'd e
so ld ak i m eşale taşıyıcı y an lış bir resto rasyo n d u r; o n u n m eşale si­
n in d ik o lm ası gerekir,) A yrıca m eşale taşıyıcıların bacak ları ra ­
h at b ir d u ru ş ifad esi o larak çarp raz biçim d e g österilir. B u dış g ö ­
rü n ü şlerin in y araşıra m eşale taşıy ıcıların g en ellik le ik in cil işa­
retleri v ard ır v e o n la n n gerçek nitelik lerin i b u işaretlerd en çık a­
rıy oruz. M eşale taşıyıcıların b ağ lan tılı g ö sterild ik leri bo ğ a başı
ve ak rep, e lb e tte B o ğ a v e A krep tak ım y ıld ızlarım çağ rıştırm ak ­
tadır. (F ig .5.7) R o g er B e ck 'in dediği g ibi, "M e şale taşıyıcıların
ü zerlerin d e v ey a y akın ların d a bo ğ a başı v e ak rep işaretleri b u ­
lu n an bir ço k an ıt vardır. Boğab aşı g en ellik le K au tes'i, ak rep de
K au to p ate s'i sim geler. B u v arlıklar ay n ı zam and a zod yak b u rç­
ları B oğa v e A k re p 'in d e sem b olü d ü rler."1171

Şim d i, d ah a ö n ce g ördüğ üm ü z gibi tau ro k to ni, ek in ok slar


Boğa v e A k re p 'te ik e n g o k yü zü n d ek i astron o m ik tablo yu tem sil
G ökyüzü Ekvatoru 77

eder görünü m dedir. Bu ned enle m eşale taşıy ıcıların Bo ğa v e A k ­


rep 'le ilgili olm ası, o nların n ey in sem bolü o ld u ğ u so ru su n a he­
m en cev ap verm em izi sağlıyor: e k inok sların. M eşalesin i yukarı
d o ğru tu tan K autes, g ü n e şin ek vatoru n ü zerin e y ü k seld iğ i ve
y aşam ın g ü cü n ü n artm ay a başlad ığ ı ilk bah ar ek in ok su n u n tem ­
silcisidir. Bu ned enled e tau ro k to n id e g österilen zam an d a ilk ba­
har ek in ok su n d a o lan B o ğ a ile bağlantılıdır. M eşale sin i başaşağ ı
tu tan K au top ates ise , gü n eşin ek vatoru n altın a çek ild iğ i ve y aşa­
m ın g ücü nün zay ıflad ığı so n bah ar ek in ok su n u te m sil ed er; bu
y ü zd en d e tau ro k to n id ek i tab lo ya g öre so n b ah ar ek inok su nd a
yer alan A krep ile bağlantılıdır.

Bu açık lam a için d estek leyici k an ıt C IM R M 3 3 5 'd e görülen


resim d e bu lunu yor, (fig.5.8) Bu rad a, bo ğ an ın arkasınd ak i fonda
ik i ağ aç görüyoruz. Sağ d ak i ağ aç, K au tes'in d ik in e m eşalesin i ve
bir bo ğ a başın ı taşıyor, so ld ak i ağ aç ise K au to p ate s'in başaşağı
m eşalesi v e b ir akrep fig ü rü ile birlik te g örülüyor. Bu rad a ilg inç
o lan, b u ik i ağacın da ilk bah ar v e so n bah arı tem sil eder g ö rü n ­
m eleridir. B e ck 'in b e lirttiğ i g ib i, "B o ğ a başı v e d ik m eşalen in y a ­
rım daki ağ aç y ap rak lı (ilkbah ar), akrep v e b aşaşağ ı m eşalenin
y an ın d aki ağ aç ise m e y valıd ır (s o n b a h a r)"<1mD o lay ısı ile b u an ı­
tın sem bolizm in e göre, K au tes ilk bah ar ile v e K au top ates d e son­
bah ar ile bağlantılıdır. Elb ette b u da b izim K au tes'in ilk bahar e-
k ino ksunu, K au top atesin 'd e so nbah ar e k in ok su n u tem sil ettiği
şek lind ek i önerim ize k uvv etli bir kanıt sağlam aktadır.

B ö ylece m eşale taşıyıcıların sem bolizm i, teorim izin ışığın d a


k olay ca anlaşılabilir olm ak tad ır. Elb ette bu , tau ro k to n in in b ü tü ­
n ü n ü n anlam ı ü zerin e açık lam alarım ızın da g erçeğ e uy g un ol­
d uğ un u gösteren bir olgu dur. İlerid e m eşale taşıyıcıların sem bo­
lizm i ü zerin e açık lam alarım ızı do ğru lay an b ir k a n ıt guru bun u
d ah a in celem ek üzere b u k o n u y a geri döneceğiz.

B uraya k ad ar an lad ığ ım ıza göre, tau ro k to nid e g österilen ta-


78 M ÎTRA S GİZLER İN İN KÖ KENİ

5.8. B oğanın arkasında iki ağaç görülen tauroktoni. Sağdaki ağaçta ilkba­
har sem bolü olarak yapraklar ve yanında d ik duran bir m eşale v e boğa
başı var. Soldaki ağaçta ise m eyvalar v e yanında dik duran bir m eşale ve
akrep görülüyor (CIM RM 335)

k ım yıld ızlar ilk bah ar ek inok su B o ğ a'd a ik en g ök e k vatoru üze­


rin d e yer alan takım y ıld ızlard ır v e M itras'm k en d isin in ve m eşa­
le taşıyıcıların sem bolizm i bu açık lam a ile u y u m içindedir. A n­
cak bu çözüm , b ir v arsay ım ın d o ğru o lm ası şartıy la g eçerlidir:
M itraistler g ök ek v atoru n u n bir kaç b in y ıl ö ncek i kon u m u n u bir
şe k ild e öğrenm iş v e b u n a bir n ed en le ço k ö n em li bir an lam yük -
Gökyüzü Ekvatoru 79

k in işlerd ir. D o lay ısı ile teorim izin k abul ed ilebilm esi için bu ast­
rono m ik tab lo y u nasıl ö ğ ren d ik lerin i ve bu n u n niy e özel bir ö n e­
m i o ld u ğ u k an ısın a vard ıklarını açık lam ak zo ru n d ayız. B u açık ­
lam ay ı altın cı bö lü m d e yap acağ ız. A yrıca, d ö rd ü ncü bö lü m ü n
sonun da M itras v e P erseus arasın d aki bağ lan tın ın ö nem i v e bu
bağ ın nasıl olu p d a d in i bir harek etin tem eli h alin e g elebild iğ ini
so rm uş v e tau ro k to n in in astrono m isi ü ze rin e incelem elerim izin
b u soru ların cev abın ı b u lm ay a y ard ım cı o lacağ ın ı belirtm iştik .
Bu so ru lar cev ap bek lem ey e devam etm ekted ir. A ncak ö n ü m ü z­
deki bö lüm d e M itraistlerin B oğa ek inok slu g ö k ekvatoruna ne­
d e n ö n em v e rd ik le ri k o n u su n d a y ü rü te c e ğ im iz ara ştırm a ,
M itras ve P e rse u s arasın d aki bağ lan tın ın g erçek anlam ın a ilişkin
cev ap ları da sağlayacaktır.
6

Boğayı Öldürmenin Anlam ı

Tarsus'lu filozo flar

B u ray a k ad ar y ap tığ ım ız çalışm a ile M itra s'ın P erseu s takım ­


y ıld ızım tem sil ettiğ ini v e tau ro k to n id e yer alan d iğ er fig ürlerin
de, g ök e k vatoru ü zerind e yer alan takım y ıld ızların sem bolü ol­
d u ğ u n u k an ıtlam ış olduk. A m a henü z en ö n em li soru ları ce v ap ­
lan d ırm ış d eğ iliz: M itraistler n asıl k e n d i zam an ların d an bin le r­
ce y ıl ö ncek i g ök ek vatoru nu n d u ru m u h ak k ın d a b ilg i sah ibi
o lab ild iler v e bu na ö nem li b ir an lam y ü k le d ile r? M itras v e P er­
seu s arasın d aki b ağ lantının an lam ı nedir? N asıl o ldu da bö y lesi-
ne tu h af v e k arışık b ir sem boller sistem i, R o m a İm p arato rlu -
ğ u 'n d a b ir d in i hareketin o d a k no k tası h alin e g eldi? A şağ ıd a bu
so ru ları ce v ap lan d ırm aya çalışacağ ız. B u tartışm a gösterecektir
k i, inceled iğ im iz biçim iy le tau ro k to ni, M itraizm in b ild iğim iz di­
ğer ö zellikleri v e Y unan-R om a d ü n y asın ın d in i v e kü ltü rel y ap ı­
sı ile u y u m lu , an laşılabilir v e b ü tü n lü ğ ü o lan -v e ço k da ilg m ç-
b ir inan ç siste m in in m erkezin i oluşturm aktadır.

B u bö lü m d e, İsa'd an ö n ce 2. y ü zy ıld a g erçek leştirilen b ir b u ­


lu şu n n asıl olu p da tau ro k to n id e o rtay a çık ard ığ ım ız astral-d in i
sistem in o lu şm asın a y ol açtığını g österm ey e çalışacağız,

E ğ er tau ro k to n i in celem em iz d o ğru y sa v e d o layısıy la M itras


v e P erseu s arasın d a bir bağ lan tı v arsa, M itraizm in k ök lerin in ,
P lu ta rk 'm da işaret e ttiğ i gibi K ilik y a 'n m başk en ti T arsu s'ta ol­
Boğayı Öldürmenin A nlam ı 81

m ası olasıdır. O hald e şim d ik i araştırm am ıza, M itras G ize m cili­


ğinin b aşlan g ıç d ö n em in d ek i T arsu s'u n entellektü el v e kü ltü rel
yap ısın ı d ah a y akın d an in celeyerek başlayab iliriz.

Şim d i artık d ah a ço k aziz P au l'ü n d o ğu m y eri o larak tan ın an


Tarsus, d ah a İsa'd an ö n ce ik in ci b in y ıld a H itit İm p arato rlu ğ u '-
n u n ö n em li b ir k en tiy d i v e R om a d ö n em in d e bile H itit tan rısı
San d an tap k ısın ın d ev am etm esi, y erel g eleneklerin, b irb irin i iz ­
ley en y ab an cı eg em enlik d ö n em lerin e rağm en y aşam ay a devam
e ttiğ ini gösteriyor. Isa'd an ö n ce 9. y ü zy ıld a Salm an eser III yö n e ­
lim ind eki A su r'lu lar tarafın d an alın an Tarsus, altın cı y ü zy ıld a
P e rs'le rm elin e g eçti. İsa 'd a n ö n ce 3 3 3 'de Tarsu s'a g e le n B ü y ü k
İskender, k en tin P e rs'le r tarafın d an y ıküm asını Önledi. Tarsus
b u n d an so nra Seleu k o s y ö n e tim i altın d a tipik b ir H elen istik
k en t y ap ısın ı sü rd ü rd ü v e R o m a d ö nem ind e K ilik y a bö lg e sin in
başkenti oldu. :1)

H elen istik ve R om a d ö n em lerin d e b izim açım ızd an Tar-


su s'd ak i y aşan tın ın en ö nem li y ö n ü , k en tte -Sir W illiam R am -
say 'ın h iç tered d ütsü z "Ü n iv e rsite " o larak ad lan d ırd ığ ı- b ir bi­
lim çev resin in varlığıdır. E n ö n e m li k ayn ağ ım ız o la n Stra b o 'y a
göre,

T a r su s lu la r k en d ilerin i yaln ızca felsefeye d eğ il, ge­


nel o larak eğ itim e ö ylesine ad am ışlard ır k i, A tin a 'y ı,
İsk e n d e riy e 'y i ve o ku lu o lan v e filozo fların d e rs v e rd i­
ğ i h e r y eri g erid e bırakm ışlardır, A m a Tarsus diğ er
k en tlerd en farklıdır, çü n k ü eğ itim e ö nem ve re n le r y al­
n ızca k en tin y erlilerid ir; y ab an cılar b u rad a y e rle şm e k
istem ezler. Y erliler de b u rad a fazla kalm azlar, e ğ itim ­
lerin i başk a y erlerd e tam am lar v e o ralara y erleşirler;
pek azı g eri döner... A yrıca, T arsu s'd a b ir ço k reto rik
o ku lu vardır, n ü fu su artm ak ta v e gü çlen m ekte, bö y le -
ce k en tin şan ın a u y g u n b ir g e lişm e gösterm ektedir. ®
M İTRA S GİZLERİN İN KÖKENİ

Yine Stra b o 'y a göre, Tarsus Ü niv ersitesin in k en tin siy asi ha-
y atıü zerind e b ü y ü k b ir etk isi vardır. O n u n anlattığ ına göre, A u-
gustu sd ön em in d e ün iv ersiten in e n Önemli ik i filozo fu -ö n ce A t-
heno d o ru sve so nra da N esto r- k en tin p o litik ö nd erliğ in i y ap ­
m ışlardır. R a m say 'a göre bö y le ce "A u g u stu s d ö n em in d e Tarsus^
bir ün iv ersiten in b irbirin i izley en ik i ba şk an ı aracılığ ı ile devleti
y ön etm esin in tarihte b ilin e n tek ö rn eğ id ir," D)

A te n o d o ru s'u n öyk ü sü , araştırm am ız açısın d an bü yü k önem


taşıyan bir k o n u y u içerd iğ i için ço k öğreticid ir: Tarsus a y d ın la rı'
arasın d a Sto acıların ağırlığı. A ten od o ru s, (İsa 'd a n ö n ce 74 -so n ­
ra 7) zam an ın ın ö nde g e le n b ir Sto acısı v e b ir d ö n e m A ugus-,
tu s'u n öğretm en iydi. Z am an ın Sto acıların ın ö n d eri v e antik dö­
nem in en b ü y ü k d ehaların d an b iri o lan P o sid on y u s ile ilişki
için d e o ld u ğ u için o n u n S to acı çizg isin i ço k iy i izleyebiliyoruz.!
Ç içero, A te n ed o ru s'a y azd ığ ı bir m e k tu p ta o n d an , P o sid on­
y u s'u n b ir çalışm ası ü zerin e in celem esin i g ön d erm esin i istem iş­
ti. (41 Strabo ise ik i k ez A ten ed o ru s v e P o sid o n y u s’d an bir ekip
olarak sözetm ektedir.®

A te n o d o ru s'u n A u g u stu s ile ilişk isi İsa 'd a n önce 4 5 'd e her
ik isid e A p o llo n y a'd ay k e n başlad ı. B ir y ıl so nra A ten od o ru s A u-
g u stu s'la birlik te R o m a'y a y e rle şti v e İm p arato r ile arkad aşlığ ı­
n ı uzu n y ıllar bo y u n ca bu k e n tte sü rd ü rd ü . A ten od o ru s Isa'd an
önce 15 y ılın d a Tarsu s'a d ö n d ü v e ö lü n cey e k ad ar k en tin k ü ltü ­
rel v e p o litik ö n d erliğ in i yaptı. B u d ö n em d e en ö n em li görevi*
A u g u stu s'u n v erd iğ i y etk iy i k u llan arak Tarsus k en tin in anaya-«
sasın ı y e n id e n d ü zen lem ek o ld u .w) A te n o d o ru s'u n öğretisinin!
ay rıntıları k ay b olm u ştu r am a an laşıld ığ ın a g öre esas o larak ah­
lak felsefesi ü zerin d e çalışm ıştı. ,7‘

D ah a önce d e belirttiğ im iz gibi, A ten od o ru s ü zerin d e d u rm a­


m ızın seb ebi, Sto acılığ ın Tarsus fe lse fe çev releri ü zerin d ek i öne­
m in i ortaya k oym aktır. P lu ta rk 'ın an lattığ ı g ibi İsa 'd a n önce
Boğayı Öldürmenin A nlam ı

67 'd e M itras ay in leri d ü zen len d iğin e göre, b u tarih lerd e h en ü z


kü çü k b ir ço cu k o lan A te n o d o ru s'u n M itraizm in başlan g ıcı ile
b ir ilg isi o lam az. A n cak , İsa 'd a n öncek i y ü zy ılın o rtaların d a Tar-
su s'd a b ü y ü y e n felsefe m erak lısı b ir g en cin k arşılaşabileceğ i fe l­
sefe ak ım ları içerisin d e Sto acılığ ın en çek ici oku l o ld u ğ u n u v u r­
g u lam ak gerekir. A yrıca Sto acılığ ın T arsu s'd a en iy i b ilin e n ve
A ten o d o ru s'u ilg ilen d iren tü rü d e P o sid o n y u s'u n ö ğretileriy d i.

A n cak , Sto acılığ ın T arsus'daki etk isi A te n o d o ru s'u n çev resi


dışında da ço k g en iş ve g ü çlü ydü . Tarsus v e y akın çev re sin in an ­
tik d ü n yad ak i e n ö n em li S to a m erk ezlerin d en b iri old u ğ u nu ,
bu ralı o ld u ğ u b ilin e n S to acı filo zo fların say ı v e ö n em lerin e b a ­
karak çık arab ü iriz. B u n ların listesine k ro no lojik o larak b ir g ö z a-
talım.

İsm iy le d ah a ö n ce k arşılaştığ ım ız birisiy le, "F e n o m e n " adlı


astrono m ik şiirin y azarı o lan S o li'li A ratos (İsa'd an ö n ce 315-
240) ile başlayalım . D ah a önce g örd ü ğ ü m ü z g ibi S o li, Tarsu s'a
yirm i m il m e safe d e ö n em li b ir K ilik y a k entiy di. A rato s ise, ast­
ronom ik şiirlerin in y an ısıra tan ın m ış b ir sto acıyd ı; A tin a 'd a Sto ­
acılığın k u ru cu su olan Z eno ile b e ra b e r çalışm ıştı. ® A rato s'u n
Tarsu s'd aki etk isin in b u b ö lg ed eki S to a o k u lu n a g ü çlü b ir astro ­
nom i k atk ısı y ap tığ ın ı d ü şü n ebiliriz. A ra to s'u n y an ısıra Z e-
n o 'n u n çev resin d e S o li'li A ten od o ru s (T arsu s'lu A ten od o ru s d e­
ğil) isim li b ir filo zo f d ah a vardı.'*1

Tarih sıralam asın d a ik in ci gelen , am a ö n em i b ak ım ın d an lis­


tem izin başın d a y er alm ası g erek en kişi ise S to acı d üşüncenin
esas sistem leştiricisi v e Z e n o 'd a n so nra e n ö n em li S to acı filo zo f
olan K risip p u s'tu r. (İsa 'd a n önce 280-207) E .V em o n A rn o ld 'u n
be lirttiğ i gibi K risip p u s, "S o li'li A ratu s'u n h em şeh risiy d i v e
onun v arlığı, T arsus k e n ti v e çev resin d e b irk aç y ü zy ıl boyunca
felsefeye g österilen can lı ilg in in h iç b ir şü pheye y e r bırakm ay an
k anıtıd ır."01” K risip p u s İsa'd an ö n ce 2 3 2 'd e n 2 0 7 'y e kad ar Sto a o ­
M İTRAS GİZLERİN İN "KÖKENİ

ku lu n u n ö nd eriy d i v e ö lü m ü n d en so nra yerini b ir b a şk a hem ­


şe hrisi, bab ası D io sk u rid es ile b irlik te K risip p u s'u n çalışm a ar­
k ad aşı olan T arsus'lu Z eno aldı.01

T a r su s lu Z e n o 'd a n so nra S to a o ku lu nu n ö nd erliğ in i önce.


D ic le li Seleu ko s, sonra da B a b il'li D io g enes y ap tı. D io g e n e s'i iz­
ley en ise yin e bir T a rsu s lu o lan A n tip ater (İsa'd an önce 200-129)
old u .A ntip ater ile çağ d aş o lan Sto acılar arasın d a on u n ö ğren ci­
leri olanT arsus'lu A rk edem us v e T arsu s'lu H e rak lid es'in yanısı-
ra, K risip p u s'u n y eğ en i olan A risto k re o n 'u n isim lerin i b u lu y o ­
ruz. ,12)

Son o larak h e r ikisi d e T arsu s'lu olan A ten o d o ru s'lara g eli­


yoruz. Tarih sırasın a göre ik inci o lan A te n o d o ru s'u n biy o g rafisi­
n i en başta in celem iştik . O n d an d ah a y a şlı ve o n u n la h içbir ak ra­
b alığ ı o lm ay an A ten od o ru s (İsa 'd a n ö n ce 130-60) da b ir Sto acıy ­
d ı ve ün lü B erg am a k itap lığ ın ın y ö n eticiliğin i yap m ıştı.113’ Tarsus
bö lg esin d en çık an S to acı filozo fların ö nem v e say ısın a bak arak ,
Tarsus Ü niv ersitesi çev resin d e Sto acılığ ın en etkin felsefe oku lu
o ld u ğ u n u söy leyebiliriz.

S to acı d ü şü ncenin b izim k o n u m u zla ö zellikle ilg ili olan b ir ­


k aç y ö n ü vardır. B irincisi, S to acılar astronom i v e astrolojiyle
ço k d erind en ilg iliy d iler ve bir tü r astral din inan çları vardı. H iç
şü p hesiz, Sto a cıların astroloji ile ilg ileri v e "k a d e re karşı g elin ­
m e z" felsefeleri arasın d a b ir b a ğ la n tı vardır. B u n ed en led ir ki
"S to ic a l" sö zcü ğü İng ilizced e, h ay atın olum lu v e o lu m su z etki­
lerin e k arşı k ay ıtsızlık an lam ın d a k ullanılm ak tadır. Ç içero'ya
göre, Pan aety u s d ışınd a b ü tü n Sto acılar astrolo gların k eh an etle­
rini k abu l ederler.™ Y ine Ç içe ro 'y a g öre Z e n o , ay, y ıl v e m ev sim ­
lere v e y ıld ızlara k utsal bir an lam yü k lem ekteyd i.0*

Sto acılara göre, u zay ve yıld ızlar can lı, k utsal varlıklard ı. Kle-
an tes, ö rn eğ in , şöyle diyordu: "G ü n e şin ateşi, ru h u n varlığıyla
Boğayı Öldürmenin A nlam ı 35
ısınan bir g ö v d en in sıcak lığ ın a ben zed iğin e g öre, g ü n e şin de
b ir ruhu olm alıdır. C en n et d ed iğ im iz sıcak v e p arlak o rtam d a
m ey d ana g elen y ıld ızlar da ö y l e ." ,,B’ A ynı yazar, "u z a y a Tan-
rı'n m ad ın ı v e riy o r" ve "v aro lan bü tü n k u tsallığ ı yıld ızlara bağ -
lıy o rd u ".1'7’ D io g en es Laertus, K risip p u s'u n in an cın ı şöyle açık ­
lıyor: "U z a y bir tanrıdır, y ıld ızlar tanrıdır, dü n ya da tanrıdır;
am a en bü yü k tanrı C e n n et'te o tu ran A k ıl'd ır."0* A ynı k ay n ak ­
tan ö ğren d iğ im ize g öre K risip p u s, "T an rıya D a ir" ad lı çalışm a­
sında uzay ın ruhu v e ak lı olan can lı b ir v arlık o ld u ğ u n u b e lirti­
yor.0” Ç içero, Sto acıların bu k o n u d a k i d o ktrin in i şöyle özetli-
y o r:"U z a y k u tsal o ld u ğ u n a göre, cen n e tin en sa f ve can lı m ad ­
desin d en y ap ılan y ıld ızlar da kutsaldır. H er zam an sıcak v e p ar­
lak olm aları, bilin ç v e zek a ile y ü k lü y aşay an varlıklar o ld u k la­
rım kanıtlıyor."® ”G ö rü ld ü ğ ü gibi, ilk Sto acıların en ö n em li üçü -
Z eno, K leantes, K risip p u s- bir tü r astral dini in an ç sahibiydiler.
Yine belirtelim ki, A rato s'u n k en d i m em lek etin d ek i şöhreti
d e,Tarsus'lu Sto acılar arasınd a y ıld ızların ö n em in i artırm ış ol­
malıdır.

A stroloji, B ab il'li D iog enes zam an ın a k ad ar (İsa'd an önce


240-152) S to acı d ü şü n ce içk id ek i ö nem li y erin i korudu. D io g e­
nes, h er ne k a d a r so n d ö n em lerin d e S to acı astrolo jiy i so rg u la­
m aya başlad ıysa da, e sas o larak g elen ek sel S to acı astral m anca
bağlı k aldı. A n cak ond an so n ra S to a o k u lu n u n önd erliğ ini
üstlenen P an aetu s (İsa'd an önce 189-109), rad ik al bir dö n ü ş y ap ­
tı ve Platon ak ad em isin in başı v e astrolo jinin v e h e r tü r k utsal­
lık inan cının sert b ir karşıtı olan K a rn a e d e s'in e tkisiyle Stoacı
ö ncü llerinin astrolo jisin i tam am en redd etti.'221 A m a onun bu
d evrim i kalıcı o lm ad ı; ölü m ü nd en so n ra Sto a o k u lu n u n lid erli­
ğ ini ü stlen en ö ğren cisi P o sid ony u s (İsa'd an ö n ce 135-50) Stoa
öğretisi için d e astrolo ji v e astral in an çları y e n id e n ku ru m laştır­
dı.
M IT R A S GİZLER İN İN KÖ KENİ

P o sid o n y u s'u n zam an ın d a ne d enli e tkili o ld u ğ u , geçtiğim iz


altm ış veya y etm iş y ıl içind e ço k tartışılm ıştır. A . A. l o n g 'a göre
bu d ö n em d e "b u anlaşılm ası zo r kişi ü zerind e b ir ço k teori üre­
tilm iştir. Ç içero, Sen eca v e d ah a b ir ço k y a z a rın o n u n ad ın ı ver­
m ed en y ap tık ları açık lam aların arkasında P o sid o n y u s'u n d ü ­
şü nceleri gizlidir. Pitag oras gibi P o sid on y u s d a h erşey i açık lam a
çabası için d e olm uştur. Stoacı v e P lato ncu , bilim sel ve m istik,
y üzeysel ve d erinlem esin e, tep kisel v e ö zgü n - bu nlar, P osid on­
y u s için ö n e sü rü len birbirin e k arşıt d eğ erlen d irm elerin sad ece
b ir k a ç ıd ır ."<231 P o sid ony u s ü zerin e araştırm aların so n d u ru m u
Jo h n D illo n tarafın d an şöyle özetleniyor:

Tarih, co ğ rafy a, m atem atik ve d iğ er bilim alan ların ­


d ak i araştırm aları d ah a so n rak i b irço k çalışm an ın te­
m elin i o lu ştu ran v e felsefe alan ın d a, K o zm ik Sem p ati
gibi b a z ı fik irlerin, y aratıcısı olm asa b ile, taşıy ıcısı ola­
rak bilm en P o sid ony u s bu g ü n , zam an ın ın e n e tk in en-
tellektüel k işiliğ i o larak k abu l edilm ektedir. B u d üşün­
celeri daha so n raki d ö n em lerd e de e tkili o lm ak la bera­
ber, k efıd isin d en so n raki g elişm eleri d e on u n eseri
say m a eğ ilim leri artık k on trol altın a alın m ış bu lun­
m aktadır. m

Ele ald ığ ım ız k o n u açısın d an ise, yani P o sid o n y u s v e astrolo­


ji sö zk onu su o lu nca, ço k sağ lam b ilgilere sah ibiz. Ö rneğ in, A u -
g u stin 'e g öre Po sid on y u s, "astrolo jiy e ço k b a ğ lıy d ı" (m ultum
astrolo giaed ed itu s), b ir "filo zo f-astro lo g " d u (p h ilo so p h u s astro-
lo gu s) v e "y ıld ız la rın herşey in k ad erin i be lirle d iğ in e in an ırd ı"
(fataliu m sid eru m assertor).(25>A yrıca, Ç içe ro 'y a göre, Po sid ony u -
s astrono m iy le o kad ar ilg ileniy ord u ki, b ir "o rr e ri" y ap m ış-
tı.(U zay cisim le rin in h areketlerin i g österen m e k a n ik b ir aygıt):
"B ild iğ in iz g ib i do stum u z Po sid on y u s, g ü n eşin , y ıld ızların ve
gezeg en lerin , g e ce v e g ü nd ü z, ay n en g ök yü zü n d e g ö rü ld ü ğ ü i
Boğayı Ö ldürm enin A nlam ı 87

gibi h areketlerin i g österen b ir k ü re y ap m ıştır."1“’ Ç içe ro 'n u n an­


lattıklarına göre, P o sid o n y u s k utsal in an çların nesn el b ir tem eli
o ld uğ una in an ıy ord u ve b u d ü şü n cesin i "k o z m ik se m p a ti"a d ıy ­
la teorileştirm işti. Bu teoriye g ö re ev ren d ek i h e rşe y birbirin e
b ağ lıyd ı.0” Jo h n D illo n 'a göre Po sid on y u s,

b ü y ü k m ik tard ak i co ğ rafy a v e b io lo ji araştırm aların ın


so n u çların ı, -h ayv an ların , toh u m ların , g e l-g it o layları­
n ın in celen m esin i "sy m p a th e ia " (sem p ati) ad ın ı v erd i­
ğ i v e e vrenin bü tü n p arçaların ın b irb iriy le b ağ lan tılı
o ld u ğ u n u ö n e sü ren teorisini k an ıtlam ak için k u llan ı­
y ord u . B u n a göre, ö rneğ in, k u rb an ed ilen b ir hay van ın
k araciğeri, b ir sav aşın so n u cu n u g österen b ir işaret ta­
şıy abilird i. B u y en i b ir d ü şü n ce o lm ay abilir...A m a Po­
sid on y u s astrolo jiy le ço k ilg iliy d i v e on u n ellerin d e bu
d o k trin y e n i b ir g ü ç k azan m ış o lm a lıd ır.(28)

P lu tark 'ın be lirttiğ i İsa 'd a n önce 6 7 tarihini M itras G izem cili­
ğ inin y ayılm ay a başlad ığ ı zam an o larak kabul e d ersek, Po sid on-
y u s'u n y aşam ı (c. İsa 'd a n önce 135-50) b u in an cın o rtay a çıktığı
d ö nem le çak ışm ak tad ır. Elbette, b u d ö n em Sto a o k u lu n u n önde­
ri o larak -y an i, "za m a n ın ın en etkin en te lle k tü e l k işisi"o larak -
P o sid ony us, ay nı d ö n em in TarsusTu Sto acıları arasın d a ço k et­
kili olm alıdır. (D ah a ö n ce g örd ü ğ ü m ü z gibi, so n rad an Tar­
su s'u n e n say g ın k işis i o lan A ten ed o ru s, b u d ö n em d e P o sid on­
yus ile ilişkiliyd i.) Bu d urum d a, İsa 'd a n önce birin ci yü zy ılın ilk
y an sın d a -y an i M itras G izem ciliğ in in o rtay a çık tığ ı dönem de-
T arsus'da Sto acılığ ın astrolo ji v e k ozm o lo ji ile g eleneksel o larak
varolan ilişk isin i sü rd ü rd ü ğ ü n ü , am a b u d ö n em d e P osid onyus
tarafından b u u n su rların y enilend iğ ini v e g ü çlen d irild iğin i v ar­
sayabiliriz. A yrıca, astrolojinin İncili o lan P h a e n o m en a 'n ın y a­
zarı S to acı A ra to s 'u n k en d i m em lek etin d ek i prestiji sayesinde
TarsusTu Sto acıların zaten P o sid on y u s'u n b u alan d ak i fik irleri­
M ITRA S GİZLER İN İN KÖKENİ

n e açık o ld u k ların ı da varsay abiliriz.

S to acı d ü şü ncenin, astroloji v e astral in an ç ile ilg ili b ir yönü,


k onu m u zla ilg ili ik inci ö nem li ö zelliğini oluşturuy or. Sözün ü
e ttiğ im iz b u inan ç, y ıld ızların d evin im iy le b e lirle n e n ço k uzun
p e riyo d ik sü reçler v e d ü n y a d ö n em leri ile ilgilidir. S to a c ıla rın '
b u dü şü n cesin e göre, b ü tü n ev ren p e riy o d ik o larak ö n c e b ir k ı­
y am et (ekyp rosis) so n u cu tam am e n yok oluyor, so n ra d a yeni
b ir kıy am ete k ad ar d ev am e d ecek y en id en y aratılm a sü recine
(paligenesis) giriyordu. N em esy u s (İsa'd an ö n ce 400), bu d ü şü n ­
cey i şöyle ö zetliy o r: "S tao cılara g öre g ezeg enler b e lli b ir sü re so­
nu n d a, evren ilk y aratıld ığ ın d a g ö k yü zü n d e e n in e v e boyuna
y e r ald ık ları n oktaya geri d ö n m ek te v e işte o zam an herşey yok
olm aktadır. B u n d an so nra ev ren ay n ı b aşlan g ıçta o ld u ğ u gibi
y en id en k u ru lm akta, yıld ızlar esk i y örü n g elerin d e harekete baş­
lay arak , h içb ir d eğişiklik o lm ak sızın aynı sü reci tekrarlam akta­
dırlar.,,(M> Ç içe ro 'n u n D e N atu ra D e o ru m 'u n d a ise S to acı Balbus
şu n ları söylüyor: "H e r ne k a d a r P an aety u s'u n b u k on u d a tered­
d ü tlü olduğu sö y len irse d e o ku lu m u zu n in a n a n a g öre sonun da
bü tü n evren alevler tarafın d an y ok edilecek tir... S o n ra bu k utsal
ate şin için d en y eni b ir ev ren doğacak v e bü yü k b ir ihtişam la
yükselecektir."*30’ Ç ağ d aşım ız o lan bir ak ad em isy en , Stoacıların
bu in an cın ın tarihini şöyle özetliyor:

B ü tü n S to acı öğretm en ler k ıy am et Öğretisi konu su n d a


ay nı inanca sah ip değildi. Z e n o , "E v re n Ü z e rin e " adlı
kitabın da d o ktrin i ta m o larak u y g u lam ıştı; K leantes
v e K risip p u s da, evren in b ir tohu m o larak için d e n çık ­
tığı ateşe d ö nü şm esinin k açın ılm az o ld u ğ u n u vu rg u ­
lam ışlardır. G e çiş d ö n em in d e ise P lato v e A risto 'n u n
p o zitiv ist etkileri v e K a m e a d e s'in önd erliğ iy le birçok
ö n d e gelen Stoacı bu teo riy i terketti. A m a P o sid on y u s,
d o ktrin in en g ö ze çarp an k arşıtı P an ae ty u s'u n öğren-
B oğayı Ö ldürm enin A nlam ı 89

tis i o lm asın a k arşın , bu k on u d a ço k o rtod o k s b ir tavır


ald ı...R om a d ö n em in d e k ıy am e t teorisi...k ab u l edilm iş
bir d o g m a olmuştu-

N e m e sy u s'a g öre Stoacılar, b ir k ıy am et (ek pirosis) ile sonraki


arasın d aki sü ren in , y a n i "u z a y ın ö m rü "n ü n , g ezeg en lerin d ev i­
n im i ile be lirle n d iğ in e in an ıy orlard ı v e b u n a B ü y ü k Y ıl adını
v erm işlerd i. Ç içe ro 'n u n D e N atu ra D e o ru m 'u n d a Sto a okulu
sö zcü sü n ü n d ed iğ i g ibi, "M atem atik çiler, g ezeg en lerin fark lı yö­
rüng e h areketlerin d en 'B ü y ü k Y ıl' d e d ik leri sü rey i h esap lam ış­
lardır. Bu sü re, g ü neş, ay v e b eş gezegen d evirlerin i tam am lay ıp
en b aştak i k o n u m la n n a d ö n d ü k leri zam an tam am lanır. B u B ü ­
y ü k Y ıl'ın u zu n lu ğ u ü zerin d e ço k tartışm a v ard ır; am a değiş­
m ez v e b e lirli b ir sü re o ld u ğ u k e sin d ir".1“ ’

Bu Bü y ü k Y ıl k av ram ın ın esk i dü n yad a u z u n v e d eğ işik an­


latım ları o lan bir g e çm işi vard ır v e yaln ız Y u nan felsefesin d e de­
ğ il, Pers, H in t v e Babil m ito lojilerin d e de görülm ekted ir. Bu kav-
ram ın tarih in i B . L. v an d er VVaerden birk aç y azıd a ele alm ış ve
"g e ze g e n p e riy o d ları ve B ü y ü k Y ıl ö ğretisi B a b il k a y n a k lıd ır"01’
so nu cu na varm ıştır. A n cak biz, sö z k on u su Sto acı felsefed e Ya­
k ın D o ğ u etkisi ara m ak zo ru n d a değiliz, çü n k ü B ü y ü k Y ıl k av ­
ram ı Yunan felsefe g elen eğin e Z e n o 'd an çok önce girm iştir. Pi-
tagorcu F iloîau s (doğum u İsa'd an önce 470) v e So k rat öncesi
H eraklit g ibi, Z e n o 'n u n çağ daşı o lan A ristark u s'u n da Bü y ü k Yıl
sü resinin d eğ işik hesap lam aların ı y ap m ış o ld u k ları b ild irilm ek ­
tedir.™ P lato d a T im a u s'd a b ir B ü y ü k Y ıl'a değinm ektedir. ow>

S e n so rin u s'a g öre H erak litu s'u n B ü y ü k Y ıl'ı 10800, A ristar-


k u s'u n k i ise 2484 yıld ır.135’ Sto acılar arasınd a da fark lı uzu nlu k ta
B ü y ü k Y ıl g örü şleri o lm ası olasıdır. B u k onu da d ü şü n cesin i öğ ­
ren ebild iğ im iz tek Sto acı o lan BabiVli D io g en es, A ety o s’u n an ­
lattığ ın a g öre, B ü y ü k Y ıl'ın "H e rak lıto s'u n B ü y ü k Y ü 'm ın 360
k a tı" ^ o ld u ğ u n u belirtm işti. A e ty u s'a g öre H e rak lito s'u n B ü ­
90 M İTRA S G İZLER İN İN KÖ KENİ

y ü k Y ıl'ı 18 000 y ıld ır (Sen so rin u s'u n H eraklito s B ü y ü k Y ıl'm ı 10


800 o larak v erd iğ in e d ik kat edelim ); b u d u ru m d a D io g en es'in
B ü y ü k Y ıl'ı 360 kere 18 000, yani, 6 4 8 0 000 yıldır. P o sid o n y u s'u n
da Ç içe ro 'n u n sö zü n ü e ttiğ i "o rre ri"y i k en d i B ü y ü k Y ıl hesab ın ı
y ap m ak için im al ettiğ ini düşünebiliriz.

S to acı d ü şü ncenin b izi ilg ilend iren ü çü n cü y ön ü , Sto acıların


tan rü arı v e m itolojik fig ü rleri, k o zm ik v e d o ğ al g ü çleri tem sil e-
d ecek b içim d e alleg orize etm e gelenekleridir. Ç içero, Sto acıla­
r ın bu g elen eğ in i şö y le anlatıyor: "B ir ço k tan rı, d o ğ a ü zerin e te­
o rilere d ay an ılarak türetilm iştir... B u k o n u ö n ce Z e n o , so nra da
K lean tes v e K risip p u s tarafın d an uzu n u zu n işlenm iştir. Ö rne­
ğ in , esk i bir Y unan inan ışın a göre G ö k Tanrısı (U ran ü s), o ğlu Sa­
tü rn tarafınd an had ım edilm iş, so nra da Satü rn , o ğlu Jü p ite r ta­
rafın d an h apsedilm iştir. B u b aşkald ırı ö yk ü leri aslın d a ço k ay­
rın tılı bir bilim sel tezi g izleyen ren kli sah n elerd ir." 0?) B ö ylece ör­
n eğ in , S a tu m , m ev sim leri v e te krarlan an zam an d ilim lerin i; Jü ­
piter, g ök yü zü nü ; Ju n o ise h av ayı tem sil etm ektedir. I38)

B u arada d ik k at çek elim k i Stoacılar, H erkü l, K astor, Po llu k s


v eA sk lep iy o s gibi k ah ram an ları da ta n n o larak k ab u l ed iy orlar­
dı. B u k onu ile b ağ lan tılı o larak Sto acıların, -b abasın ın ateşten
y ap ılm a arabasını k u llan m ay a k alkışıp nered ey se dü n yay ı y an ­
g ın y erin e çev iren - G ü neş tanrı H elio s'u n oğlu P a e to n 'u k ıy am et
g ü n ü n ü n tem silcisi o larak k abu l ettik lerin i ö ğren m ek ilginçtir.
P a te o n 'u n bu ö yk ü sü D ieb u rg 'd ak i M itras tap m ağ ın d a bir k a­
bartm ad a yer alm aktadır. (C IM R M 1 2 4 7 )l40>Y edinci b ö lü m d e bu
k o n u y a tekrar döneceğiz.

Ş im d i k o n u m u zu n b u ray a k ad ar o lan b ö lü m ü n ü ö zetley e­


lim . G ö rd ü ğü m ü z g ibi Tarsus, ö nem li b ir "ü n iv e rsite si" olan en-
te llektü el b ir m erkezd i. Tarsus b ö lg esin d en çık an S to acı filozo f­
la rın say ı v e ö nem lerine b ak arak bu çev red ek i h ak im felsefe
o ku lu n u n S to acılık o ld u ğ u n u d a gördük. S o n o larak , S to acı dü­
Boğayı Öldürmenin Anlam ı 91

şü n cen in k on u m u z açısın d an ço k ö n em li ü ç y ön ü n ü belirledik:


Sto acıların astrolo jiy e bağ lılığ ı v e b ir tür astral d in v ey a yıld ız
tapkısırun v arlığı; Sto acılığ ın B ü y ü k Y ıl tezin d e ifade edilen
u zu n astrono m ik d evirler v e d ü n y a d ö n em leri; v e d oğa g ü çleri­
nin k işileştirilerek tem sil ed ild iğ i a lle g o rik açıklam alar.

B u açık lam alard an sonra, şim d i d e İsa 'd a n ö n ce ik inci y üzyı-


lın so n u n a d o ğ ru g erçek leşen v e k ısa zam an d a T arsu s'd a öğre­
n ild iğin d en şü p h e e d ilm ey ecek b ir bu lu şu n so n u çların ı ele ala­
lım : İsa'd an ö n ce 128 y ılların d a H ip p ark u s tarafın d an ek inok s­
ların g e rilem esin in bu lunu şu.

H ip p a rk u s v e E k in o k s la rın G e r ile m e s in in B u lu n u şu

B ilim tarih çileri, e k in ok sların gerilem esi o lg u su n u n ilk o la­


rak A n ad o lu 'lu astrono m H ip p ark u s tarafın d an İsa 'd a n önce
128 yılınd a k e şfed ild iği k on u su n d a fik ir birliğ i içindedirler. H ip­
p arku s (İsa 'd a n ö n ce 190-126), B itin y a'n ın N ik eia (İznik) k en tin ­
de do ğd u , fak at ö m rü nü n ço ğ u nu , çalışm alarm ı y ü rü ttü ğ ü R o ­
do s A d ası'n d a geçirdi. A stro no m i tarih i içind e H ip p ark u s'u n
tartışılm az b ir yeri vardır. J.L .E . D re y e ı'in ö zetled iğ i gibi, H ip ­
p arku s "astro n o m i b ilim ini k en d in d en ö ncek i astrono m ların
herhang i birin d en daha ço k g e liştird i."'421 E serlerin d en y alnızca
b iri zam an ım ıza ulaşm ıştır, am a bu on u n teorik astrono m i tezle*
rind en biri d eğ il, A ratos'u n P h a e n o m e n a 's ı ü zerine b ir y oru m ­
dur. H ip p ark u s'u n -bir teknik astrono m i k itab ı d eğ il, astral m i­
toloji özeti o lan P h a e n o m en a ü zerind e çalışm ış o lm ası, k o n u ­
m u z için ö n em li b ir n o ktay ı v u rg ulu yor: H ip p ark u s'u n astroloji
ile ilgisi. D .R .D ick s şöyle diyor: A n lad ığ ım ıza g öre H ip p şr-
k u s'u n kendi zam an ın d ak i şö h reti b ü yü k ö lçü d e astrolo ji çalış­
m aların a d ay anm ak tad ır. Z am an ın ın e n sev ile n d id ak tik şiiri
ü zerine b ir k itap y azm ış o lm ası, şö hretin i p erçinlem iş o lm alı"
92 M İTRA S GİZLERİN İN KÖ KEN İ

(43) H ip p ark u s'u n astrolo ji m erakın a y in e d ö n eceğ iz, am a önce


on u n , e k in ok sların gerilem esi o lgu su n u bu lm asın a d ah a y ak ın ­
d an bakalım . H ip p ark u s'u n b u lu şu ü zerin e bilgilerim iz, İsa'd an
önce 127-50 y ılları arasınd a y aşay an v e çalışm aların ın b irço ğ u
H ip p a rk u s'u n h a z ırla d ığ ı te m e lle re d ayanan a stro n o m
P to le m a io s'u n A lm a g e st isim li k ita b ın d a n g elm e k te d ir.
P to le m aio s'u n an lattığ ın a göre H ip p ark u s, b azı y ıld ızların k o­
n u m u n a y ö n e lik g ö zlem lerin i, k en d isin d en önce y aşam ış olan
astron o m T ım o k aris'in g özlem leriy le k arşılaştırarak bu lu şu n u
gerçekleştirm iştir. (A lm .7.1-2)

H ip p a rk u s'u n b u lu şu n u n ta rih in e g e lin ce , bu on u n


P h a e n o m en a ü zerin e y oru m u n u y azd ık tan sonra olm alıdır,
çü nkü, D.R. D ick s'in açık lad ığı gibi, "y ıld ız la r ın k onu m ların a
ilişkin o larak g österd iğ i b irço k k ü çü k h ata, presesy on ile açıkla-
n ab ilird i..."(441D icks şöyle devam e d iy o r:"B u b u lu ş, h iç şü p hesiz,
İsa 'd a n önce 128 y ılın d a veya hem en so n ra y ay ın lan an T ro p ik
v e E k in o k s N o k ta la rın ın Y er D e ğ iştir m e si Ü ze rin e a d l ı ça lış­
m asın d a y a y ın la n m ıştır."1451B ö ylece H ip p ark u s'u n bu k eşfin i ha­
y atın ın sonun a d o ğru , 128 y ılların d a y ap tığ ı ortaya çıkıyor.

B u d urum d a, e k inok sların g erilem esi o lgu su nu n, M itras G i­


z e m ciliğ i ü ze rin e sah ip o ld u ğ u m u z en erk en b ilgilerd en -yani
P lu tark 'ın , P o m p e y 'in tem izlik harekatı sırasında K ilik ya k o r­
san ların d an sö zetm esin d en - en az altm ış yıl önce y ayın lan m ış
b ilim se l b ir k ay ıt o ld u ğ u anlaşılıyor. Y ani, M itraizm in ortaya
çık m asın d an önce b u k eşfin Tarsus v e başk a y erlerd e ö ğrenilm iş
v e y ay ılm ış o lm ası için yeterli zam an vardır. B u d urum d a,
M itras tau ro k to n isi sem bolizm in d e, ek inok slarınd a B o ğ a v e A k ­
rep o lan b ir g ök yü zü ek vatoru nu n y e r alm ası için M itraistlerin
o tarihte b ilim se l o larak açık lanm ış o lan şey lerin d ışın d a b ir b il­
g iye g erek sin im leri y ok tu ; çü nkü H ip p ark u s'u n bu lu şu , o za­
m an K o ç v e T erazi'd e olan e k in ok sların , daha önce B o ğ a v e A k ­
Boğayı Öldürmenin Anlamı 93

r ep 'te o ld u ğ u n u açık ça o rtay a koy u y ord u . D e v am etm ed en ön­


ce, H ip p ark u s'u n bu lu şu n u n çağ d aşları tarafın d an n asıl anlaşıl­
d ığ ın ı k ısaca ele alm am ız g erekiyor. D ü n y an ın k en d i ek seni çev­
resin d e g ünde b ir kere ve g ü n eşin çev resin d e y ıld a b ir k ere d ö n ­
d ü ğ ü çağ daş astrono m iy e g öre, e k in ok sların g erilem esi, dü n ya­
n ın k e n d i ekseni çev resind eki d ö n ü şü n d e y av aş v e d ü zen li b ir
y alp alam a o larak algılanm aktadır. B u yalp a n e d e n iy le d ün yanın
k u tu p ları, gü n eş sistem ine göre ço k y av aş b ir h areketle 25 920
yıld a tam bir çem ber çizer. (Fig. 5.3) A yrıca, d ah a önce de g örd ü ­
ğ ü m ü z gibi, d ü n y an ın ek seni v e k u tu p ların ın b u h arek eti, gök
ek vatoru nu n da hareketine y ol açar, çü nkü g ök ek vatoru , dü n ya
e k v ato ru n u n g ö k yü zü k ü resi ü ze rin d e k i izd ü şü m ü o larak ta ­
n ım lan m aktad ır v e dü n ya e k vatoru da k u tu p lard an do ksan de­
rece u zak ta b ir çem ber o larak tan ım lan d ığ ı için , k u tu p ların ve
e k sen in hareketin e b ağ lı o larak , sa b it k o n u m d ak i y ıld ızlara g ö ­
re hareket halindedir.

E k ino ksların g erilem esin e ilişk in o larak b u çağ d aş k av rayışın


tam am ı H ip p a rk u s'u n p re se sy o n an lay ışı için d e d e vard ır; am a
ö n em li b ir farkla. Bu g ü n kü b ilg im ize göre p re se sy o n d ü n yan ın
h areketinin b ir so n u cu o larak o rtay a çık m ak tad ır; o ysa H ip p ar-
ku s, antik astron o m in in v arsay ım ın a u y g u n o larak , çev resind e
bü tü n uzay ın hareket h alin d e o ld u ğ u d ü n yay ı, u zay d a m u tlak
o larak sa b it b ir konu m d a g örüy or, b u y ü zd en d e p resesyon u
d ü n y an ın d eğ il, b ü tü n u z a y ın h a r e k e ti o larak algılıyordu.

H ipp ark us bu lu şu n u açık lark en iki farklı k av ray ış arasında


k ararsız k alm ış görünm ektedir. E sk i, dü n ya m e rk e zli (g eocent­
ric) bak ış açısıy la, bu gü n d ü n y an ın k en d i etrafın d a g ü n lü k hare­
k eti o larak b ild iğim iz şey, y ıld ızların ü zerin d e y e r aldığı uzay
kü resinin sabit d u ran dü n ya çev re sin d e k i g ü n lü k h areketi o la ­
ra k g örülüyordu . P resesy o n u n d ü n y a m erk ezci y oru m u n u n b ir
yo lu , bu nu u zay kü resinin d ü n y a çev resind eki ik in c i bir h are k e ­
94 M İTRA S GİZLERİN İN KÖ KENİ

ti o larak g örm ek ti v e P to lem aio s'a g öre H ip p ark u s b ö y le dü şü -


n ü yo rd u :H ip p arku s, "sa b it y ıld ızlar k ü resin in ço k y av aş bir h a­
re k e ti d ah a o ld u ğ u n u v a r sa y ıy o rd u ." !4fi) B a şk a b ir y e rd e
Pto lem aio s şö y le anlatıyor:

y ıld ızlar b irb irle rin e göre h ep ay nı k o n u m v e u zak lık ­


ta o ld u k ları için o nların "s a b it" o ld u k ların ı d ü şü n ­
m ek te h ak lıyız. A m a ü zerin d e h areket ettik le ri küre
do ğu y ö n ü n d e h areket e ttiğ i için (presesy on)... b u kü­
re "s a b it" değildir...V e ilk o larak H ip p ark u s, elind ek i
verilere bak arak , b u ik i olgu yu farketti; am a k en d in ­
d en ö ncek i g özlem lerin azlığı y ü zü n d en b u n la rı kanıt-
lay am ad ı, sad ece b ir varsay ım y a p tı.t47)

B u ik i açık lam ad an anlad ığ ım ıza göre H ip p ark u s, presesy o-


nu , sab it y ıld ızlar k ü resin in b ilin en g ü n lü k h areketin d en ay rı,
ço k y av aş b ir ik in ci h areket o larak g örü y ord u . Pto lem aio s'u n
b e lirttiğ in e g öre H ip p ark u s p resesy on u n tam d e virlik b ir sü reci­
ni otu zaltı bin y ıl O.olarak h e sa p la m ıştı.(W
|A n cak , P to lem aio s'u n
bazı açık lam aların d an an lad ığ ım ıza göre,H ip p arku s bazen pre-
sesyo n u , m ate m atik o larak aynı so n u cu v erm ek le b irlik te , d ah a
farklı b ir m o d el o larak ; y an i, sab it y ıld ızlar k ü resin in ik inci h a­
rek eti o larak d eğ il, am a y ıld ızların çev resin d e d ö n d ü ğ ü bü yü k
kutup e k sen in in bir hareketi o larak da ele alıyo rd u .(4,,> Bu k o z­
m ik ek sen, y a d a u zay ekseni k avram ı, esk i k ozm o lo ji için b ü ­
y ü k önem taşım ak tay d ı v e M an iliu s'u n (İsa 'd a n önce 1 .yüzyıl)
b ir astron o m ik şiirin d e ço k g ü zel anlatılm ıştı:

G ö k y ü zü n ü n tep esind en y ıld ızlara bak an , h iç b ir za­


m an b atm ak bilm e y e n v e b irbiriy le y e r d eğ iştiren B ü ­
y ü k v e K ü çü k A y ı'ların b ö lg esin d e, g ök yü zü n ü n zir­
vesin d en in e n h ay ali b ir e k sen , g ö ğ ü n v e y ıld ızların
d ö n ü şü n ü düzenler, ik i k u tu p tan d ö n d ü rerek bü tü n
u zay ı y ön etir: O , y ıld ızlı k ü ren in e trafın d a d ö nd ü ğ ü
Boğayı Ö ldürm enin Anlttmt 95

m erkezdir, am a k end isi h areketsizd ir; ik i A yı'n ın çev ­


resindeki b ü y ü k bo şlu k tan , D ü n y a k ü resin in içinden
g eçen sabit b ir eksendir. A m a b u ek sen h iç d e herhan­
g i b ir k atı n esn e değildir, g ök k u bb en in b ü tü n yükünü
taşıyab ilecek b ir kü tleye d e sah ip d eğ ild ir; am a bü tü n
uzay dairesel bir yörü ng ed e d ö nd ü ğ ü v e h er bir p arça­
sı dönerek esk i y erin e g e ld iğ i için, çev resin d e herşeyin
dö nd ü ğ ü v e ke n d isi, k e n d i e trafın d a b ile dönm ey ecek
kad ar h ay al ürü nü o lan b u m erkeze in san lar ek sen
ad ını verdiler, çü nkü o tam am e n hareketsizdir, am a
çev resin d e herşeyin d ö n d ü ğ ü n ü g ö rm e k te d ir.(S0'

Pto lem aio s H ip p ark u s'u n p resesy on u tam am en sab it y ıld ız ­


lar k ü resinin b ir hareketi o larak görd ü ğ ü nü sö y led iğin e göre,
y u k arıd aki alıntı o n u n ben im sed iğ i b ir açık lam a o lam az. N e var
k i, h er ik i hald e d e -presesy o nu sab it y ıld ızlar k ü resinin veya
u zay ek seninin h areketi o larak g ö rm esi h alin d e - H ip p ark u s'u n
b u b u lu şu n u n çok b ü yü k b ir ö n e m i vard ı, çü nkü o zam ana k a­
d ar h em sab it yıld ızlar k ü resi h e m d e u zay ek sen i, evrend e d ü ­
zenliliğin ve d eğ işm ezliğ in sim gesi o larak görü lü y o rd u . Ö rneğ in
A risto , G ö k y ü z ü Ü ze rin e ad lı eserin d e, sabit y ıld ızlar küresinin
g ü n lü k d ev rin in m u tlak d ü zen liliğ in i, on u n en k utsal v arlık o l­
d u ğ u n u n kanıtı olarak g ö rü y or v e b ü tü n v arlıkların b u d e ğ iş­
m ezliğ e b a ğ lı o lduğunu öne sü rü y o rd u .1511 Ç içero ’n u n Sto acı sö z­
cü sü B alb u s da aynı g örüşü şö y le b e lirtiyo rd u : "S a b it yıld ızların
k üresi, u zay ın b ü tü n e tkilerind en u z a k ve bağım sızdır. O nların
sabit v e so n su z hareketi, d ü zen liliğ in in g ü zelliğ i v e gizleri için ­
d e , kutsal bir zek a b arın d ırd ığım açık ça ortay a k o y u y o r" U zay
ekseni ile ilg ili o larak, M an iliu s’u n onu, "ik i k u tu p tan dö nd ü re­
rek uzay ı y ö n e te n " h areketsiz m erk ez o larak tanım lad ığını g ör­
m ü ştük. A rato s da aynı g örü şü şö y le açıklıyor: "E k se n y erin d en
o ynam az, d eğ işm ezliğ i so nsu za k ad ar sab ittir; d ü n y ay ı m erkez­
d e d eng ed e tu tar ve bü tü n g ö k y ü zü n ü çev resin d e d ö nd ü rü r." aî>
96 M İTRAS G İZLER İN İN 'KÖ KEN İ

O h ald e H ip p ark u s'ım k eşfettiğ i şey, e n b asit ifad ey le, bü tü n


uzayın, o z a m ana k a d a r k im sen in b ilm ed iğ i bir şek ild e h areket
h alin d e o lduğu gerçeğ iy d i. H ip p ark u s'u n b u bu lu şu n u n , onu
an lay abilecek o lan k im seler ü zerin d ek i olağan ü stü e tkisin i tah­
m in e tm ek p e k zo r o lm asa g erek -tab ii en başta H ip p ark u s ol­
m ak ü zere. D ah a ö n ce d e belirttiğ im iz gibi H ip p ark u s y aln ız bir
astrono m d eğ il, ay n ı zam an d a tan ın m ış b ir astrolo gd u ; yani
dün yad a olu p b ite n herşey i y ıld ızların belirled iğ in e inanırdı.
H ip p ark u s'u n astrolo ji ile ilg isi h ak k ın d a e sa s bilg im iz Plini-
u s'u n açık lam aların a d ay anm aktad ır. F ran z C u m o n t şöyle di­
y or: "B ü y ü k astrono m H ip p ark u s'u n d ik kat çek ici bir ö zelli­
ğ i...iyi b ilin en bir astral d in in an cın ın sav u n u cu su olm asıdır. Pli-
niu s, H ip p ark u s'u n h ak km ı tam o larak v erm en in zo r o ld u ğ u nu ,
çü n k ü , in san v e y ıld ızlar arasın d aki ilişkiy i veya ru hlarım ızın
k u tsal ateşin birer p arçası o ld u ğ u nu o n d an d ah a iy i açık layan
kim sen in çık m ad ığın ı sö y lü y or."1541 A yrıca, O tto N eu g ebu er'in
b e lirttiğ i gibi, "A stro lo ji y azın ın d a H ip p ark u s'tan sık sık alıntı
yapılır... F .B oll'u n v u rg u lad ığ ı gibi, İsa 'd a n önce ik in ci y ü zy ıld a
astral ö ğretin in ortay a çık ışı ile ilg ili o larak , H ip p ark u s'u n astro ­
lo ji ile bağ lan tısın ı b e lirten tarihi bilgilere ö n em verilm e lid ir."1^

A stro lo ji ile ü g isi o rtad a o ld u ğ u n a göre, e k in ok sların g erile­


m esi ile ilg ili b u lu şu n u n H ip p ark u s’u n k en d isi ü zerind e d e çok
d erin bir etk isi olm alıdır. B iraz tahm ind e b u lu n acak olursak,
H ip p ark u s'u n , y ıllar sü ren sab ırlı v e d ik k atli çalışm alar sonucu
v e a n cak ö m rü n ü n sonun a d o ğru , bü tü n u zay ın h iç b ilin m ey en
b ir hareketini keşfetm iş o lm asın ı k u tsal b ir bild iri o larak algıla­
d ığını ve bu bu lu şa, b ilim se l b o y u tu n d an ço k ö ted e, k u tsal bir
a n lam y ü k led iğ in i varsay abiliriz.

H er ne k ad ar H ip p ark u s, b u lu şu n u n y o l açtığ ı so nu çları gö-


rem ed iyse d e, d a h a önce inceled iğ im iz n e d e n le rle Stoacılar,
H ip p ark u s'u n b u lu şu n u ço k cid d i b ir şek ild e ele alm ış olm alı­
Bocayı Ö ldürm enin Anîamt 97

dırlar. Sto acılar, astrolo ji ile y ak ın ilg ilerin in y an ısıra, u zay ın


can lı ve k u tsal bir v arlık o ld u ğ u in an cın ı taşıyan astral b ir ö ğ re­
ti sah ibiy d iler. B u d urum d a, u zay ın d ah a ö n ce bilin m ey en b ir
hareketini o rtay a çık aran H ip p a rk u s'u n bu lu şu n u n Sto acılar
için ço k d e rin d in i anlam lar içe rm e si bek len en b ir sonuçtur. D a ­
ha da ö n em li b ir g elişm e o larak ise , B ü y ü k Y ıl g ib i uzu n astro ­
no m ik sü reçlerin y e r ald ığ ı Sto acı g elen eksel felsefen in , otu zaltı
bin y ıllık b ir sü reci k an ıtlay an H ip p a rk u s'u n bu lu şu n u kendi
astral in an çların ın y en i b ir ilah i k a n ıtı o larak e le alm ış o lm asın ı
d ü şü n m ek z o r değildir.

H ip p a rk u s'u n bu lu şu n u n S to acılar arasın d a nasıl y ay ılm ış o-


labileceğini izley eb ilecek b ilg iy e sah ibiz. R o d o s'ta y aşay an tek
ö nem li astron o m / astro lo g H ip p ark u s değildi. B ü y ü k S to acı bil­
gin ve astrolo g P o sid on y u s da R od o s ad asın d a yaşam ıştır. H iç
ku şk u su z, H ip p a rk u s'u n ö lü m ü n d en h em e n so nra R o d o s'a y e r­
leşen v e astron o m i v e astrolo ji çalışm aları ile ü n le n e n P o sid on ­
yus, H ip p ark u s'u n b u lu şu n d an h ab erd ard ı. A slın d a, az önce
Franz C u m o n t'd a n y ap tığ ım ız alın tıd a adı g eçen P lin iu s'u n
H ipp ark us hak k ın d a verd iğ i bilg in in kaynağ ının P o sid o n y u s o l­
d u ğ u ısrarla sav u nu lm u ştu r. G e rçe k te n d e P o sid on y u s, P lin i­
u s'u n en ö n e m li kay n ak ların d an b iriy d i. D .R . D ick s şö y le diyor:
''P liniu s'u n H ip p ark u s hak k ın d ak i ö vü cü sö zlerin in k aynağ ı,
büyük b ir o lasılık la, H ip p ark u s'd an so n ra R o d o s'a y erleşen v e
onun çalışm aları ü zerin e b ilgi sah ib i olan Posid ony u s'tu r. H ip­
p arku s'u n astrolo ji çalışm aları ışığ ın d a bu olasılık daha da g üç­
leniyor; P o sid o n y u s'u n k en d isi d e S to acı dü şü nce için d e astrolo ­
ji öğretileri g eliştirm iştir."6*’

G ö rü ld ü ğ ü g ibi, H ip p ark u s'u n bu lu şu n u n T a r su s lu Sto acıla­


ra ulaşm ası için en olası k ayn ak Po sid ony u s'd u r. Elb ette, başka
birçok k ay n ak d ah a olm alıd ır; h atta e ğ er P o sid on y u s h iç y aşa­
m am ış o lsay d ı b ile, Tarsus "ü n iv e rsite si"n in b ilgin lerin in , H ip-
M İTRAS GİZLER İN İN KÖ KEN İ

p ark u s'u n bu lu şu n d an hab erd ar o lm aları şaşırtıcı olm azd ı; özel­


lik le b u bilgin ler astron o m i, astroloji, astral in an çlar ve bü yü t
u zay sü reçleriy le ilg ilen en S to acı e n tellektü eller ise...

Şim d i b u rad a b iraz d u rabiliriz. Ç ü nk ü a rtık b ilm ecen in bü­


tü n parçaları ö n ü m ü zd e du ru y or v e n ih ay e t b u bö lü m ü n en ba­
şında so rd u ğu m u z so ru la n y an ıtlay ab ilecek d u ru m d ayız: Mit-
raistler nasıl k en d i zam anlarınd an b in lerce y ıl ö ncek i g ök ekva­
torunu n d u ru m u h ak kın d a b ilgi sah ibi o lab ild iler v e bun<
ö nem li b ir a n la m y ü k led iler? M itras ve P erseu s arasınd aki bağ'
lan tım n anlam ı n ed ir? N a sıl oldu da b ö y lesin e tu h a f ve çap raşıl
b ir sem boller sistem i, R om a İm p arato rlu ğu n d a b ir dini h are k e
tin o d ak no ktası h alin e geldi?

M itra s G iz e m c iliğ i v e E k in o k s la rın G e r ile m e si

İsa'd an ö n ce birin ci y ü zy ılın b aşların d a, T arsu s'ta b ir gruç


Sto acı fü ozo f d ü şü n elim ; b ü y ü k bir o lasılıkla v e A rato s'u n ken­
di m em lek etin d ek i ağ ırlığın ın d a etkisiyle, b u n la n n e sa s ilgi
a lan lan . Sto acıların g elen eksel ilg i a la n la n o la n astrolo ji, astra
d in ler v e B ü y ü k Y ıl g ib i o sırad a P o sid on y u s tarafın d an can lan
d ırılm ak ta olan k o n u lar olm alıdır. B ö yle b ir top lu lu ğ u n H ipp ar
k u s'u n bu lu şu n u d insel b ir hey ecan içind e k arşılad ığ ın ı d ü şü n
m e k zor değildir. Eğ er H ip p ark u s'u n bu lu şu , k en d isin in astrolo
jik y oru m larının eşliğ in d e u laşm ışsa b ö y le b ir tep k i daha da ola
sidir. Elb ette, b u b ilg i, en olası y olla, y an i P o sid o n y u s'u n aracı
lığıy la Tarsu s'a geld iyse, etk isin in d e en üst d ü ze y d e olduğun«
e m in olabiliriz.

D ah a önce görd ü ğ ü m ü z g ibi, Sto acılar g elen eksel o larak , he:


d o ğal olayın k ayn ağ ın d a b ir k u tsal varlığ ın bu lu n d u ğu n a inan ı
yorlard ı. Bu n ed en le, y e n i bu lu şu n ortaya k oy d u ğ u u zay hare
ke tin i y ön eten b ir tan rın ın varlığını ö n e sü ren b ir te z g eliştird ik
Boğayı Ö ldürm enin Anlamı 99

lerinden h iç kuşk u m u z olam az. Sab it y ıld ızlar k ü resin i h areket


e ttirebild iğ in e göre, bu y e n i ta n n n ın ço k bü yü k b ir g ü ç sah ib i ol­
duğ u da ortadadır. G ü neş ve g ezeg enlerd en de d ah a güçlü dür,
çü nkü o n ların y örü n g elerin i d eğiştirebilm ektedir. A slın d a, u za­
yın bü tü n ü n ü y erin d en oynayabildiğine göre, e v ren in k u tsal
v arlığ ın d an b ile dah a gü çlü o ld u ğ u söylenebilir. Bu d u ru m d a b u
yeni k eşfed ilen tanrı, k esinlik le tapkı g örm ey e lay ık b ir k u tsal
varlıktır.

D ah a ö n ce de d eğ in d iğ im iz g ibi, S to acıların , d o ğ a g ü çlerin i


m itoloji k a h ram an lan o larak k işileştirm e şek lind e bir g e le n e k le ­
ri vardı. D o lay ısıy la, T arsus'lu Sto acıların hem er. b u y e n i k o z­
m ik g üç için u y g u n b ir k işilik aram aya başlad ık larım d ü şü n e b i­
liriz. Elb ette, T a rsu s lu la r için b u y e n i k ozm ik tan rıy ı en iy i tem ­
sil ed ecek k işi, bir takım y ıldız o larak k ozm ik v arlığı zate n bili­
nen, k e n tle rin in tan rısı P erseu s'tan b aşk ası olam azdı.

P resesy o n olgu su n u n etkileri, en açık b içim d e, g ö k y ü zü e k ­


vatoru v e e k inok sların k on u m ların d a g özlen eb ild iğ in e göre,
eğ er varsay d ığ ım ız gibi, presesy on u y aratan g ü ç o larak Perseu s
g örü ld ü y se, o zam an P erseu s'u n en b e lirg in etk isin in , g ö k ek v a­
toru v e e k inok sların k onu m unu d eğ iştirm ek o lm ası gerekir.
Şim di, H ip p ark u s'u n bu lu şu , bah ar ek in ok su n u n K o ç bu rcund a
olduğu Y unan-R om a d ö nem ind en ö nce, ek inok su n B o ğ a’da ol­
duğunu açık ça o rtay a koym uştu . Bu du ru m d a p resesy on o lg u ­
su nu ifad e e tm ek için , B o ğ a çağ ın ın so n u n u sem b o lize e d e n b ir
bo ğ a ö ld ü rm e sah n esin d en daha u y g u n b ir sem bol o lab ilir m iy ­
di? Ve b u sah n ed e, P erseus takım y ıld ızın ın tam B oğa ü zerin d e­
ki k on u m u , B o ğ a'y ı P erseu s'u n ö ld ü rd ü ğ ü k av ram ın ı y aratm ış
olm alıdır. Bo ğay ı öldüren k ahram anın sem bolize ettiğ i k ozm ik
güç, bu sah ned e, b ü tü n evreni y erin d en oynatarak b o ğ a n ın g ü ­
cü nü y o k etm ekte, bah ar ek inok su nu B o ğ a bu rcu n d an çık arıp
K oç b u rcu n a sokm aktadır. Böylece tau ro k to n i tab lo su n u n özü
100 M İTRAS GİZLERİN İN KÖ KENİ

yaratılm ıştır. A n cak presesy on y aln ız e k in ok slarıd eğil, bütün-


g ök yü zü e k vatoru n u y erin d en oynatm ak tad ır; b u n e d e n le Boğa
çağ ın d a ek vatoru n a ltın d a -P e rse u s'a b ir say g ı ifa d e si o larakal-
tın da- y e r alan bü tü n takım y ıld ızlar tau ro k to n id ek ı bild iğim iz
y erle rin i alm ışlardır.

İşte, M itraistle rin nasıl olu p da kendi zam an ların d an binler-)


ce y ıl önceki g ök e k vatoru n u n d urum u h ak k ın d a b ilgi sah ibi
o labild ik leri ve bu n a Önemli bir an lam yük led ikleri so ru su n a ve­
receğim iz y a n ıt bu d u r: H ip p ark u s'u n presesy on u bu lu şu n u öğ­
ren ip b u n u , y en i v e çok gü çlü b ir tan rın ın , u zay ın esk i d urum u­
n u d eğ iştirip y e n i v e bilin en d u ru m u y arattığ ı şek lind e y oru m ­
layarak. A yrıca, d ah a önce tah m in e ttiğ im iz g ibi, b u y an ıt aynı
zam and a tau ro k to n in in astrono m ik sem bolizm i için d e Perse-
u s 'u n y erin i d e açıklam aktadır. T arsu s'lu Stoacılar, b ir ta k ım y ıl­
dız o larak astrono m i ile zate n bağ lan tılı o lan k en tlerin in tan n sH
nı, H ip p ark u s'u n b u lu şu ile v arlığ ı k an ıtlan an y e n i k ozm ik tan -:
rı o larak k abu l etm işlerdir. H em en g örebiliy oru z k i, P erseus ta-j
k ım yıld ızın m B o ğ a 'n ın tam ü zerin d e yer alm ası ve presesy on ol­
gu su nu n, b ir b o ğ a ö ldürm e sah nesiy le ço k iy i ifad e ed ileb ilm e-’
si, P erseu s'u n , p resesy on u n y e n i tan rısı ile özdeşleştirilm esin i
kolaylaştırm ıştır.

Eğ er M itraizm bu rada açıkladığım ız gibi o rtay a çıktıysa, niye


kendi içind e b e lirli aşam aları olan gizli b ir k ü lt o larak geliştiğin^
hem en an layabiliriz: Ç ünkü en başta çok kü çü k bir azınlık b u ye-
ni kozm ik g ücü n varlığını biliyo rd u v e daha da az say ıd a kişi buJ
nu n dini ifad esin i anlayabü irdi. Böylece, H ip p ark u s'u n bu luşu J
nu bilen ve bu n u n k utsal anlam ın ı kavrayabilenler, kendilerin!
olağan üstü gü çlü bir gizin sah ibi olarak g örd ü ler v e bu gizi, an­
cak ona lay ık olanlara açık lam ak üzere k oru m ak görevin i üstlen^
diler. A yrıca, an cak b e lli bir astronom i bilg isi olanlar H ip p arj
k u s'u n bu lu şu n u anlay abileceklerine göre, y e n i g elenlerin gerek^
Boğayı Ö ldürm enin A nlam ı 101

li astrono m ik b ilg iy i ve bu n u n kutsal an lam ın ı ö ğrenm eleri için


uygulanan eğ itim in aşam aları, kültün bir parçası h alin e geldi.

Şim d i b u b ö lü m ü n b aşın d a so rd u ğ u m u z ü çü n cü so ru y a g e ­
lelim : N a sıl o ld u d a bö y le sin e tu h af v e çap raşık b ir sem boller
sistem i, R o m a İm p arato rlu ğu n d a b ir d in i hareketin o d ak n o k ta­
sı h alin e g eldi? A slın d a, elbette, bu so ru yu zate n y an ıtlam ış b u ­
lunuyoruz. Ç ü n k ü , eğ er M itras ik on og rafisin in o ld u k ça tu tarlı
ve bü tü n lü ğ ü o lan b ir astral in an ç sistem in in ifad esi o ld u ğ u nu
gösteren araştırm alarım ız y eterin ce açık sa, bu n u n tu h af v e k a rı­
şık b ir sem boller sistem i o lm ad ığın ı g örd ü k dem ektir. B u n u n la
beraber, M itras ik on og rafisin d e ifad e ed ilen in an ç sistem in in te­
m elini d ah a iy i anlay abilm ek için b irk aç n o ktay a d ah a g öz ata­
biliriz.

Ö ncelik le, M itraizm in o rtay a çık tığ ı dö nem d e, A k d e n iz k ü l-


lürüiçinde astrolo jinin y ayg ın laştığın ı v e k ad erin y ıld ızlar ta ra ­
fından belirlen d iğ i in an cın ın g id erek to p lu m u n d ah a g eniş k e­
sim lerini k ap lad ığın ı vu rg u lam ak g erek ir.'57’ Ö rn eğ in , d ah a önce
g ördüğ üm ü z gibi, Stoacılar, astral in an çları k end i felsefelerin e
adapte etm iş v e bunu, evrende h er o lg u n u n birb iriy le b ağ lan tılı
olduğu şek lind ek i g eleneksel felsefeleriy le uy u m lu h ale g etir­
m işlerdi. B u ortam d a, y ıld ızları yö n e te n bir tan rın ın , dü n ya ü z e ­
rindeki h ay atı d a k on trol ettiğ ini d ü şü n m ek d o ğ ald ır v e b ö y le
bir tanrı ile ö zel bir b ağ lan tı, b ü y ü k b ir g ü cü n sah ibi olm ak şe k ­
linde alg ü anm ış olm alıdır.

Böyle özelliklere sah ip bir tan rıy a g österilen dini bağ lılığ ın en
iyi ö rn ek lerin d en b iri A p u leiu s'u n (İsa’d an so nra ik in ci y ü zy ıl)
A ltın E şe k isim li eserinde yer alm aktadır. B u k itab ın bir p asajın ­
da eserin kahram anı L ucius, İ s is G iz e m c iliğ i k ültüne k ab u l e-
dü m esind en sonra, "in san so y u n u n k u rta rıc ıs ı" olarak tan ım la­
dığı tan rıçay ı şu sözlerle ö ver: "Sen,. K ad e r Tanrıçasının d ü ğ ü m ­
lerini çö zebü irsin. Sen , Talih Tan rıçasın ın tah rik lerin i d u rd u rabi­
102 M ÎT R A S GİZLERİN İN KÖ KENİ

lir ve y ıld ızların k ötü e tkilerin i y ö rü n g ed e tu tabilirsin . G ö k yü ­


zü n ü n tan rıları san a taparlar. U zayı d ö nd ü ren sensin. G ü neşi
ay d ın latan sensin. S e n e vren i yönetirsin. C eh en n em se n in ayak­
ların ın altındadır. Y ıld ızlar sen in e m irlerin le h areket e d e r." m
L u ciu s'u n tanrıça İsis için u y g u n g örd ü ğ ü b u n itelem eler, "p re -
sesyo nu n ta n rısı" için d e k u llan ılm asın ı bek ley eceğ im iz sö zler­
dir. A p u leiu s'u n bu rad a, g ü ven d iği tan rıçan ın u zay ın g üçlerini
d enetlem e v e in san ları k u rtarm a y eten eğ in e gösterd iğ i inan ç, ilk
H ıristiyan lar tarafınd an d a b e n ze r şek illerde d ile g etirilm işti.
İsa 'd a n so nra b irin d y ü zy ılın o rta la n n d a T arsu s'lu P au l şöyle
d iyordu: "A n av atan ım ız g ök yü züdür, k u rtarıcım ızı d ao rad an
b ek leriz... O , b izim zavallı g ö v d elerim izi k en d i m u h teşem vü cu ­
dun a dönüştürecektir, çü n k ü o, bü tü n ev ren e b o y u n eğ d ireng ü -
cü n sah ibid ir." (Fil. 3:20-21) "H e n ü z o lg u laşm am ışken b izler u -
zay ın tem el g ü çlerinin e sirleriy d ik , am a günü g eld iği zam an
b izleri ku rtarm ak için...Tanrı o ğlu nu g ö n d erd i." (G al. 4:3-5)
A p u leiu s ve P au l'ü n , kurtarıcı o larak k end i tanrıların a uy g un
g örd ü k leri e vren i denetlem e y eten eğ i, bü y ü cü ler tarafın d an
h astaların ı ted avi etm ek için yalvardıkları tanrılara d a u y g u n
görülm ü ştür. Ö rneğ in, A yı'n ın (K u ze y ku tu p ek sen i y akın ın d a
bir takım y ıldız) kutsal g ücü ne şöyle sesleniliy ordu: "A y ı, A yı,
g ök yü zü n ü , y ıld ızları ve b ü tü n d ü n yay ı y öneten; ek seni d öndü­
rerek bü tü n uzay ı d en etleyen san a sığ ın ıy o ru m " t"',, Ay tanrıçası.
Selen e/ 'D ü nyam n sah ibesi ve uzay ın y ö n e ticisi" o larak tanım la­
nıy ord u .1'40 G ü n eş ta n n sı H e lio s'a tap ın m a sırasında "a te şin yo­
ru lm az ışığını k u llanan v e b ü y ü k ku tu p ek sen i etrafın d a g u ru r­
la d ö n en altın saçlı H elios... d ü n yay ı y ıl içind eki d ö rt d ö nü m
n o ktasınd an geçiren ve m ev sim leri y aratan se n in k anu nların­
d ır" d iy e se sle n iliy o rd u .(S,) Bö yle k utsal varlıkların sah ip o lduğu
k ozm ik g ücü n, k ad eri d eğ iştirm e e tkisin e de sah ip o ld u ğ u , aşa­
ğ ıd a bir ö rneğ ini g ö receğ im iz türd en m etinlerd e açık ça v u rg u la­
nıyordu. G ü n eş tan rısın ın , k ad er tan rıçasın ı y ön ettiğ i b elirtilen
Boğayı öld ü rm en in A nlam ı 103

m etin d e "K u tsa l asay ı g ök yü zü n d e tu tan v e y u k arıd ak i y ıld ız­


ların m erkezi o lan sen,... K ader'e h ü k m ed en se n ..." ifad esi kulla­
n ılm ıştı.1® B u m etin lerd e ku tu p ek sen in e v erilen ön em e d ikkat
e d elim , çü n k ü , p re se sy o n tarafın d an y e rin d e n o y n atılan v e pre-
sesy o n tan rısın ın d o ğ al o larak h ü km ettiği ek se n bu dur. B u konu
ile ilg ili o larak , Y u nan bü y ü cü lerin in y azıtların d a, o an d a hangi
tanrının b u ek se n e hü km ettiğin i öğrenm ek am acıy la hazırlan­
m ış ik i bü yü bu lu nm u ştu r.10’ M itras D u aları ad ı ve rile n v e için­
de ku tu p ek seni sem bolü n ü n ö n em li y eri o lan b ir m etn i incele­
d iğ im izd e b u k o n u y a döneceğiz.

İnceled iğ im iz ö rn ek ler, Y u nan-R om a d ü n y asın d a, u zay ın g ü ­


cü n d en d ah a ü stü n b ir g ü ç ile, astrolo ji ö ğ retisin e u y g u n o larak
in sanların k ad erin e h ü km ed en g ü ç arasın d a b ir bağ lan tı ku rm a
çabalarını gösteriyor. D o lay ısı ile, M itraizm in tan rısın ın e sa s çe­
k ici özelliği, u zay ın d ü zen in i d e n etlem e g ü cü n d e y atıy ord u .A n -
cak , b u y eni k o zm ik tanrıy ı çek ici kılan b ir o lgu d ah a sö zk onu -
su olabilir. H elen istik v e R om a d ö n em lerin d e astralöğ retilerin
artan ö nem i, ö lü m d e n so nra yaşam k av ram ın ı yayg ın laştırm ıştı.
B un a göre, ölen ru h , gök yü zü ne y ü k selerek y ıld ızların ötesind e­
ki esas evin e d ö n ü y ord u .164' F ranz C u m o n t'u n "g ö k s e l ö lü m sü z­
lü k " vey a "y ıld ız esk atalojisi" d ed iğ i b u k av ram m izleri Pla­
to 'n u n T im e a u s'u n d a d a görülüyor. B urad a, her ru h u n b ir yıld ı­
zı o lduğu ve ru h ların d ün yaya g elirk en terk ettik leri yüd ızlarına
ö lü m d en sonra g eri d ö n d ü k leri anlatılm ak tadır. (41d ff) Bu k av­
ram ı, P lato 'n u n ö ğren cisi H eraklid es P o n tik u s'u n E m p ed o ti-
m u s adlı eserin d e en g elişm iş şek liy le b u lu y oru z. Buradada S a ­
m any o lu ' nu n, ru h ların y ıld ızların d an d ü n y ay a in iş v e çık ışla­
rınd a k u lland ık ları y o l o lduğu anlatılıyor. m B u astral ö lü m sü z­
lük k avram ı, H ele n istik dö nem d e y ay g ın laştı v e Franz C u-
m o n t'a göre R om a d ö nem ind e ö lü m d en so n ra h ay at inancının
esas b içim i halin e geldi. C u m o n t'a göre, "H e r ne k adar, ölenin
vü cu d u nu n m ezard a y aşam ay a dev am ettiğ i v e ru h u n da cehen­
104 M ITRAS GİZLERİN İN KÖ KEN İ

nem in d erin lik lerin e g ittiğ i şe k lin d e k i esk i in an çların kalın tıları
görülse d e, artık hak im olan öğreti, gök sel ö lü m sü zlü k tü ," 1661İl­
ginçtir, bü yü cü lerin ve G n ostik lerin b azı m etin lerin d e, ru hların
g ö k cisim leri arasın d aki y olcu lu k ların ın ço k teh lik eli o ld u ğ u ve
h er k ad em ed e astral g ü çlerin sak in leştirilm esi g erek tiğ i anlatıl­
m aktadır. (W1

B izim için ö zellikle ö n em li o lan no kta, k ilise ö n d erlerin d en


O rig e n 'in -p ag an y azar C e lsu s'tan y ap tığ ı alın tıd a- astral ö lü m ­
sü zlü k k avram ın d an , b ir M itras öğretisi o larak sözetm esidir.
C e lsu s'a göre M itras g izem ciliğin d e, "g ö k y ü zü n d e k i iki y örü n ­
g e o lan sab it yıld ızlar ve g e zeg e n le r k ü relerin in v e b u n ların ara­
ların d an ru h ların g eçişin in b ir sem b o lü vardır. B u se m b o l şö y le-
dir: Yedi k ap ısı o lan bir m e rd iv e n vard ır ve en tep esin d e sek izin ­
ci b ir k ap ı y e r a lm ak tad ır/ 'tM>A yrıca, N eo p lato n cu Porphyry,
M itraizm 'd e ru h la n n h ay ata g eliş v e g id işleri sırasın d a gök yü ­
zü n e in iş ve çık ışların ın ço k k arm aşık bir ö ğretisi o ld u ğ u n u b e ­
lirtiy o r (B ö lü m 5). Elb ette teorim ize göre, b u astral ö lü m sü zlü k
ö ğretisinin M itraizm için d e n asıl y e r ald ığ ın ı an lam ak h iç zo r
değildir. Ç ü n k ü , H elenistik d ö n em d e, e ğ er ru h lan n ölü m d en
so nra g ö k yü zü n d ek i y olcu lu k ların ın çok zo r o ld u ğ u n a m arnlı­
yorsa, en ö nem li niteliğ i yıld ızlara h ü km etm ek o lan b ir tanrının,
gök yü zü cen n etin e u laşm ay ı sağ lay acağ ın a da inan ılıy ordu.

Bö ylece, g erek genel o larak kad erci astrolo jin in y ayg ın laşm a­
sı, g erekse astral ö lü m sü zlü k ö ğretisinin y ü k selişi, esas niteliğ i
y ıld ızlar ü zerin d ek i gü cü o lan M itraizm in tan rısın ın k ab u l g ör­
m esini sağ lad ı. A m a hem en vu rg u lam am ız g erek ir k i, b u iki ol­
gu o lm ak sızın d a, u zay ın b ü tü n ü n ü y erin d en o yn atm a yeteğ i
o lan b ir tanrı, çev resind e ö zgü n b ir d in i g e le n e k y aratm a k ariz­
m asın a sahiptir.

H erh ald e fark ın d ay ız ki, eğ er M itraizm in o rijin al tan rısı Per­


seu s ise , nasıl d ah a so nra M itras ad ın ı ald ığ ın ı henü z açık lam ış
Boğayı Öldürmenin A nlam ı 105

d eğ iliz. B u so ru y u y a k ın d a ele alacağ ız. A m a bu n u n için daha


ö n ce ce v ap lam am ız g erek en b ir soru var: Eğ er araştırm alarım ı­
zın g österd iği g ib i M itraizm , Tarsu s'u n e n tellek tü el çev relerinde
o rtay a çık tıy sa, K ilik y a k o rsa n la n arasınd a nasıl y ayıld ı?

K ilik y a K o rsa n la rı

B u so ru n u n cev abın ı arark en, herşey d en ö n ce K ilik y a k or­


san larının b ir av u ç h ay d u t o lm ad ığın ı iy i bilm eliy iz. Say ıları en
az y irm ibin m civ arın d a o lan bu k orsanlar, n erd eyse k ü çü k bir
dev let o lu ştu ru y ord u v e en g ü çlü d ö n em lerin d e b ü tü n A kd en i-
zi d en etim altın a alm ışlard ı. P lu tark 'ın P o m p e y 'in H ay atı adlı
eserin d e bu n ları tan ım lam ası ço k öğreticidir:

Ö nceleri k o rsan g ü çlerin in m erkezi K ilik y a'd ay d ı...


so n ra, R o m alılar R om a k ap ıların d a iç sav aşa tu tu şu n ­
ca , d e n izle r k o ru m asız k ald ı ve k o rsan ların iştahını
k a bartıp cesaretlend ird i. So nu nd a, k o rsan lar y aln ız
g em ilere d eğ il, ad alara v e lim an k en tlerin e d e el k oy ­
dular... A yrıca k o rsan g em ileri için b irço k y e rd e b arı­
n ak lar ve işaret istasy o n ları vardı. F iloları sad ece tuhaf
işleri için g erek li sağ lam tayfalar, u sta k ap tan lar v e ha­
fif v e sü ratli g em ilerd en ibaret değildi. S ald ık ları k or­
k u d an d ah a can sık ıcı o larak, y ald ızlı y elkenler, m o r
tenteler ve g ü m ü ş k aplam alı k ürek ler gibi iğ ren ç g ör­
g ü sü zlü k te d o n an ım ları vard ı....Ç ü n k ü , anlaşılacağ ı
gibi, g em ile rin in say ısı bin i v e ele g eçird ik leri k en tle­
rin say ısı da d ö rty ü zü g eçiy ord u ....B u g ü ç, etkinliğin i
bü tü n A kd en ize y aym ış, g em iciliği v e ticareti im k an­
sız h ale g etirm işti. m

K ısacası, bu n lar sırad an k orsan lar d eğ illerd i. A m a Plutark,


verdiği başk a bilg ile rle aslınd a so ru m u zu n y an ıtın ı da sağlıyor:
106 M ITRA S GİZLER İN İN KÖ KEN İ

"G e rçe k te servet ve g ü çleri olan, şerefli ve so y lu ailelerd en g elen


akıllı v e b ilgili k im seler d e k o rsan gem ilerinde y e r alm ay a ve
o nlara o rtak o lm ay a b a ş la d ıla r"(71) P lu tark b u rad a b ize , k orsan ­
ların , top lu m u n ü st tabak aları v e ay dın lar ile sıkı ilişkiler için d e
o ld u ğ u n u anlatıyor. O h ald e , Tarsus ay d ın larının y en i g izem ci
kü ltü n ü n b u n lar tarafın d an k orsanlara u laştırılm ış o lm ası ço k
g ü çlü b ir olasılıktır. B ü tü n d en izciler gibi k o rsan ların da g em ici­
lik açısın d an yıld ızlara bağ lı o ld u ğ u ve b u n ed en le d e, en ö nem ­
li ö zelliği y ıld ızlar ü zerin d ek i g ü cü olan bir d in i öğretiy i k abul
etm eye y atk ın old u k ları d ik k ate alınırsa, b u o lasılığ ın ço k akla
y ak ın o ld u ğ u görülür.

M itra s İsm i v e M itrid a te s E u p ato r

Şim d i, M itraizm in tan rısın ın n ed en P erseus d eğ il de M itras


ad ıyla an ıld ığ ı so ru su n a g elelim . Bü y ü k b ir o lasılıkla k ü ltü n
m e rkezin d ek i bilgin in ço k gü çlü v e değerli olm asın d an d o layı,
M itraizm için g izlilik çok ö n e m liy d i ve tan rın ın g erçek ism in i
g izle m e k am acıy la başka b ir isim k u llan ılm ış olabilir. A yrıca,
T arsu s'u n u zu n b ir sü re P e rs e g em en liğ in d e k ald ığın ı v e k e n tte
k alabalık bir P ers n ü fu su o ld u ğ u n u biliyoru z. 3. b o lü m d e gör­
d ü ğ ü m ü z gibi, ism in d en d o layı P erseu s'u n İran ile b ağ lan tısı da
g ö z ö n ü n e alın d ığ ın d a, b ü tü n bu nlar, P e rse u s'u n M itras g ib i bir
İran tanrısı ile birleştirilm esi için u y g u n b ir z em in y aratm ış ol­
m alıdır.

A n cak , İsa 'd a n önce birin ci y ü zy ıld a b ir sü re A n a d o lu 'y u


e g em en liğ i altın a alan P o n tu s K ralı V I. M itrid ates Eupator, bu
isim d e ğ işik liğ in d e daha ö n em li b ir rol o yn am ış o lab ilir (M itri-
d ates/ M itras tarafın d an v e rile n ' anlam ın a geliyor). M itrid ate s,
b ir P e rs so y lu su o lan Su s'lu II. M itrid ates'in kurd u ğu P o n tu s ha­
n ed an ın ın so n v e en g ü çlü k ralıy d ı. İsa 'd a n ö n ce 88 y ılların d a
Bogayj öld ü rm en in A nlam ı 107

A nad o lu 'n u n b ü y ü k b ir k ısm ın ı eg em en liğ i altın a aldı v e bu n ­


d an so n rak i 20 y ıl, R om a g en erallerin b irb iri ard ın d an M itrid a-
tes tarafınd an b o zg u n a uğ ratıld ığ ı, 'M itrid ates sav aşları'n a tanık
oldu. İsa'd an ö n ce 6 6 'd a M itrid ate s'in g ücü , P o m p e y tarafınd an
k esin y en ilg iy le so n a erdi.

B izim için e n ö n em li o lan n o k ta, M itrid ate s'in R o m a'y a kar­


şı ittifak için d e o ld u ğ u k orsan larla, ittifakın gerek tird iğ ind en
ço k d ah a y akın olm asıdır. G erçek ten de, A p p ian 'a göre, k orsan ­
lığ ı ilk ö rg ü tle y e n M itr id a te s 'd ir (72). H .J.O rm e ro d 'u n A n tik
D ö n e m d e K o r s a n lık a d lı k itab ın d a be lirttiğ i g ibi, M itrid ate s ve
k orsan lar o k ad ar y ak ın d ılar k i, "...k o rsan lara k arşı sav aş, M itri-
d ate s'e karşı sav aşla özd eşleşm işti. K orsan g em ü eri Po n tu s filo­
su yla o kad ar b e raberd iler k i, b ir k eresin d e, g e m isi y aralan an
M itrid ates, hem en y akın ın d ak i b ir korsan g em isin e g eçm iş ve
S in o p 'a u la şm ıştı."1™ G ö rü ld ü ğ ü g ib i K ilikya k orsan ları, Pers
ta n n sı M itra s'ın ad ıyla tan ın an b ü y ü k k ral M itrid ate s ile ço k y a ­
kın ilişk i içindeydiler. Bu n ed en le, P e rse u s'u n so y u n d an g eld iği­
ni öne sü ren M itrid ate s'in k e n d isin i Pontus paraları üzerinde
Perseu s o larak g österd iğini ö ğ re n m e k ilginçtir. B u p aralar ü ze­
rin d e Perseu s b ir k aç d eğ işik tip te g ö sterild iğ i g ibi, P e rse u s ile il­
gili G o rg o n v e G o rg o n 'u n g ö v d e sin d e n çık an k an atlı at Pegasu s
gibi m o tifler d e y e r alm aktadır. W arw ick W roth’u n B r itis h
M u se u m 'd a k i Y u nan P a r a la n K a ta lo g u adlı k itab ın d a belirttiğ i
gibi b ü tü n bu m o tiflerin işaret e ttiğ i n o kta, "M itrid a te s'in m ito­
lo ji k ah ram an ı P e rse u s y olu y la P e rs k ök en li olduğudur. Perse-
us'u n k end isi d e M itrid ates III. (E u p ato r'u n b ab ası) d ö n em i tet-
ra d rahm ileri v e M itrid ates E u p ato r d ö nem i bron z p a r a la n ü ze­
rin d e yer alm ak tad ır."'741 M itrid ates haned an ı k en d isin i P erseus
ile ö ylesin e ö zd eşleştirm iştir k i, Eu p ato r d ö n em in d e çık arılan
bazı paralard a P e rse u s'u n y an ısıra, P erseu s gibi g iy in m iş olan
M itrid ates’in d e resm i v a r d ır.(7S
108 M İTRAS GİZLERİN İN KÖ KEN İ

Bö ylece ö ğrenm iş oluyoruz k i, K ilik ya k orsanları, P ers tanrı­


sı M itras'ın ism in i taşıyan v e P e rse u s'u n so y u nd an g eld iğin e
in an an gü çlü b ir k ral ile y ak ın ilişk i içindeydiler. A p p ia n 'a g ö ­
re,"Y u n an ö ğretisin e ve....Y un an in a n a n a y ak ın ilg i g ö ste re n "
(M it.16.112) M itrid ates'in çev resin d e, ad ım ald ığ ı M itras v e ata­
sı P e rse u s arasınd a m itolojik b ir b a ğ k u ru ld u ğ u n u düşü nm ek
zor değildir. B u d urum d a, K ilikya k orsan ları ü e M itrid ate s'in
y ak ın ilişkileri için d e, P erseu s v e M itra s'ın bağ d aştırılarak , y en i
kü ltü n tan rısın a M itra s (M itra'n ın Y unancası) ism inin v erilm iş
olm alıdır. A n cak hem en h atırlatm am ız gerekir k i, Tarsus gibi
k ü ltü rlerin k esişm e n o ktasın d ak i b ir ken tte, P e rse u s ile İran ara­
sın d ak i ço k iyi bilin e n m ito lojik b ağ lan tı, M itrid ate s'in h içb ir et­
kisi o lm ad an d a M itras ism in in o rtay a çık m asm a e tken o lab ilir­
di.

A sla n -B o ğ a S a v a şı

B u bö lü m ü k ap atm ad an önce so n b ir so ru yu ele alm am ız ge­


rekir. B u soru , M itraistlerin, e k in ok sların g erilem esin i ifad e et­
m e k için b ir bo ğ an ın ölü m sah n esin i se çm elerin in ned en leri ile
ilgilidir. Tezim ize göre, M itraistler, p resesy on u yaratan y e n i tan­
rın ın b u ey lem i sonucu B oğa Ç a ğ ı'n ın sona erd irm esini, y an i ba­
h ar ek in ok su n u n B o ğ a bu rcu n d an çık m asın ı, bo ğ an ın ö lü m ü
tablo su y la ifad e ettiler. Bu d u ru m d a şu so ru labilir: M itraistler
n e d e n presesy on u anlatm ak için , zo d yak ın bü tü n b u rçların ın
h areketin i g österecek b ir sem bol y e rin e , sad ece B o ğ a 'n ın y e r de­
ğ iştirm e si o lgu su n u seçtiler? Bu so ru n u n en b asit y an ıtı, B o ­
ğ a 'n ın e n so n d e ğ işe n b u rç o lm ası, o gü nk ü ça ğ ı b elirlem iş ol­
m ası v e b u n ed en le b ü tü n b ir sü re ci tem sil etm esidir. A y n ca,
T a r s u s lu ilk M itraistler arasınd a P erseu s'u n , p resesy on u y ara­
tan tanrının k işileştirilm iş k im liğ i o ld u ğ u tezim iz d o ğru y sa, Per­
se u s tak ım y ıld ızın ın B oğa bu rcu n u n tam ü zerin d ek i k o n u m u da
Boğayı Ö ldürm eni» Aıılamı 109

presesyon sem b olü o larak bo ğ an ın öld ü rü lm esi sah n esin in se ­


çilm esin d e e tkili o lm u ş dem ektir. N e v a r ki, bir başk a e tk e n da­
ha sö z k on u su olabilir. 4.b ö lü m d e /bir bo ğ aya sald ıran aslan
sem b o lü n ü n Tarsus k en tin in am b le m i o ld u ğ u n u v e İsa 'd a n ö n ­
ce dö rt v e üçüncü y ü zy ıllard a k entin paraları ü zerind e g örüld ü­
ğünü; b u am b lem in b azen P erseus ile b irlik te y e r ald ığ ın ı b elirt­
m iştik. (Fig .4.2) A ynı yerde, b u a sla n • bo ğ a sem bolü n ü n astro­
no m ik b ir anlam ı o ld u ğ u nu 2. b ö lü m d e inceled iğ im izi h atırlat­
m ıştık.

Bu aslan - b o ğ a sav aşın ın Tarsus k en tin in am b lem i olm ası,


kentte, M itraizm in ortaya çık m asın d an ço k önce astron o m ik an­
lam ı d a olan bo ğ an ın Ölümü sah n e sin in iyi b ilin d iğ in i g österi­
yor. A çıkçası, T arsu s'u n am b lem in d ek i b u b o ğ a ö ld ü rm e sah ne­
sin in, M itras g izem ciliğin d ek i bo ğ a ö ld ü rm e ik o n u n u n y aratıl­
m asın d a etkisi o lm ası gerekir. O n u n için bu sem bolü n tarihine
daha y ak ın d an bak alım .

B ilim tarih çisi W illy H artn e/ a g ö re esk i O rta D o ğ u 'd a çok


yaygın o la n aslan -b oğ a sav aşı, B o ğ a battığ ı (u fu k çizg isinin al­
tına in d iğ i) sırad a g ö k yü zü n d ek i y ö rü n g esin in en tepe n o ktasın ­
da o lan A sla n 'ın , sem bolik o larak B o ğ a 'y ı ö ld ürd üğ ü, B o ğa'n ın
güneşsel batışın ı (B o ğ a'n ın g ü n batım ı sırasın d a u fukta g örü le­
bildiği en so n g ü n ) tem sil eder. (B ö lü m 2) H artn er'a göre bu olay,
tam Ş u b at o rtasın d a ilk bah ar tah ıl ek im i zam an ın a denk geldiği
için e sk i M e zo p o ta m y a'd a (yak laşık İsa 'd a n önce 4000-3000) çok
ö nem liy d i. H artner, yıllık tarım faaliy etin in b aşlan g ıcın ı işaret
eden astron o m ik sem bol o larak a sla n - b o ğ a sav aşın ın , b u ne­
denle, esk i M ezo p o tam ya san atın d a, İsa 'd a n önce d ö rd ü n cü b in ­
lerde o rtay a çık tığ ım belirtiyor. A n cak H artn er, B o ğ a 'n ın gü n eş­
sel batışın ın , p resesy on n ed en iy le b ah a r ek inok su (21 M art) za­
m anında g erçek leştiğ i İsa 'd a n ö n ce y a k la şık 1000 - 500 y ılların ­
da da bu n e d e n le ço k anlam lı o ld u ğ u n a d ik kat çekiyor. H art-
no M ITRAS GİZLER İN İN KÖKENİ

ner'a göre, b u olgu , A surluların (İÖ 1000-600) v e b ir P ers hane­


d an ı o lan A kam en id lerin (İÖ 650-330) takv im lerin in bah ar eki­
n o ksu sırasında b ir dini b ay ram la b aşlam asın ı v e aslan - boğa
sem bolü n ü n b u n lar tarafın d an bir am b lem o larak ben im sen m e­
sin i açıklam aktadır. m

A slan - bo ğ a sav aşı Tarsus p araları üzerind e, P ers eg em en liğ i


d ö n em in d e g örü lm ey e başlad ı. B u nedenle, b u d ö n em d e eğ er
Tarsu s'ta astronom ik b ir anlam ı v arsa, bu n u n İran 'd ak i an lam ıy ­
la ay n ı o ld u ğ u n u varsay abiliriz; y a n i B o ğ a'n ın b ah ar ek in ok su n ­
d ak i batışın ı tem sil ed iy ord u diyebiliriz.

A m a M itras g izem ciliğ in in ortay a çıktığı İsa 'd a n ö n ce b irinci


yü zy ıld a B o ğ a'n ın g üneşsel b atışı artık bah ar ek in ok su n d a de­
ğ ild i (N isan 'm beşi civ arın d ay d ı). Yani M itraizm in d o ğ u şu sıra­
sınd a T arsu s'ta, aslan - bo ğ a sav aşın ın astrono m ik b ir ö nem i kal­
m am ış olm alıdır. A n cak , bah ar ek inok su ile ilg ili o ld u ğ u şek lin­
d e g elen eklerd e y aşay an b ir k av ram olarak z a y ıf b ir astrono m ik
anlam ı sö z k onu su olabilir. D ik k at çek ici bir n o k ta o larak,
M itra s'ın bo ğ a ö ldürm e o lg u su n u n k ayn ağ ın d a T arsu s'u n v arlı­
ğın ı g österen diğer b ir ço k k an ıtın y anısıra, k entin am b lem in d e
d e b ir bo ğ a ö ld ü rm e sah n esin i bu lu y oru z. Bu d u ru m d a, M itra-
istle rin , bo ğ an ın Ölümünü p resesy on u n am b lem i o larak seçm e­
lerin d e, b u am b lem in Tarsus'tak i bilin e n varlığının ö n em li bir et­
ken o ld u ğ u so nu cu na atlam am ak ço k zordur. B u seçim in nasıl
gerçek leştiğ ini tah m in etm ek ise , elb e tte h ay al g ü cü m ü ze k alm ış
b ir şeydir. A m a aşağ ıd ak i d en e m e , pekala e n u y g u n b ir senaryo
o larak k ab u l edilebilir; B ah ar ek in ok su n u n bir zam an lar Boğa
bu rcu n d a o ld u ğ u n u açık lay an H ip p ark u s'u n b u lu şu Tarsus'a
u laştığ ı zam an , ilk M itraistler, k e n tin am b lem i o lan b o ğ a öld ü r­
m e sah nesinin an lam ı ü zerin e tartışm ay a g iriştiler v e b u n u n Bo­
ğ a çağ ın ın sona e rm esin in sem b olü olduğu so n u cu n a vardüar.
So n ra, P e rse u s'u n T arsu s'tak i ö n em i v e P erseu s takım y ıld ızının
Boğayı öld ü rm en in A n km t 111

g ök yü zü n d e tam b o ğ a n ın ü zerin d ek i k o n u m u gü nd em e g eld i


v e Perseu s, k e n tin am b lem in d ek i aslan ın , bo ğ an ın üzerindek i
y erin i aldı. B ö y lece Perseu s, b o ğ ayı ö ld ü ren ; y an i, B oğa Ç ağ ın ı
sona erd iren tan rısal g ücü n k işileştirilm iş sem bolü oldu. (Fig.
4 .2 'd e , bir T arsus p arası ü zerin d e P erseu s v e aslan - b o ğ a sav aşı
beraberce yer alm aktadır.) Elb ette, eğ er aslan - bo ğ a sav aşının
astrono m ik an lam ı, b a h ar ek in ok su ile b ağ lan tılı olarak k en tte
hala can lı ise , b ö y le b ir senaryo d ah a da g erçeğ e y akın olacaktır.

So n u ç o la ra k , T arsus k en tin in g eleneksel am b lem in d e b ir bo ­


ğ an ın ölü m ü sah n esin in y e r alm ış o lm ası, M itraistlerin , y e n i keş­
fed ilen e k in ok sların gerilem esi o lg u su n a ay n ı görü ntü y ü sem bol
olarak seçm elerin in n ed eni ü zerine d ü şü n celerim ize ö nem li kat­
k ılard a bu lunm aktadır.

Ö zet

M itras tau ro k to n isin in ortaya çık ışı v e anlam ı ü zerin e tezim i-


zin su n u lu şu n u b u rad a tam am lam ış bu lu n u yo ru z. K ısaca ö zetle­
yecek o lu rsak; K ilik yan ın başkenti T arsu s'ta, g eleneksel S to a fe l­
sefesinin 'ko nu ları o lan astrolo ji, astral in an çlar v e astrono m ik
sü reçler ile y ak ın d an ilg ilen en b ir g u ru p Sto acı en tellektü el, H ip-
parku s'u n, ek in o k sların gerilem esi ile ilg ili b u lu şu n d an h ab er­
d ar oldular. Bütün uzay ı y erin d en o yn atab ilecek kadar gü çlü bir
tanrının bu y en i k ozm ik o lay d an so ru m lu o ld u ğ u tezini g eliştir­
diler. Stoacı g elen eğ e uy g u n o larak , bu y en i k ozm ik o lgu yu , y e­
rel bir tanrı o lan v e b ir tak ım y ıld ızın sem b o lü o larak da b ilin en
P erseu s'u n k im liğ i ile k işileştirdiler. P resesy o n içinen uygun
sem bolü n bir b o ğ a n ın ö lü m ü o labileceğ i d ü şü n cesi (Ç ü nkü H ip-
p ark u s'u n b u lu şu n a göre b a h ar e k in ok su n d ak i e n son bu rç Bo­
ğ a idi), P erseus takım y ıld ızın ın B o ğ a 'n ın tam ü zerin d ek i k o n u ­
m u ile birleştirilerek , P e rse u s'u n bo ğ a ö ld ü rm e tablosu yaratıldı.
Bu sahne, P e rse u s'u n , b ah ar e k in ok su n u B o ğ a bu rcund an çıkar­
112 M İT R A S G İZLERİN İN KÖ KEN İ

m ak için b ü tü n u z a y ı y erin d en o yn attığ ın ı g österek o n u n bü yü k


gü cü nü vu rgulu yordu . Tarsus k en tin in g eleneksel am blem inde
b ir b o ğ an ın ö lü m ü sah nesinin y e r alm ası d a, p resesy on u ifade
etm ek için bu sah nenin seçilm esin d e etkili oldu. Tem el m o tif o la­
rak boğa ö ldürm e seçild ik ten so n ra, ta m ın ın y aln ız e k inok sların
değ il, bü tü n gök yü zü ek v atoru n u n kon u m u n u d eğ iştirm ey e gü­
cü o ld u ğ u n u vu rg u lam ak için , b a h ar ek in ok su B o ğ a b u rcu n d a
ik en e k vator ü zerin d e y e r alan b ü tü n tak ım y ıld ızlar aynı sah ne­
d e g österild i. K ü lt d ah a sonra, b ü tü n d en izciler g ib i yıld ızlarla
ço k y akın d an ilg ile n e n v e o d ö n em in zen g in v e ay d ın çev releri
ile y akın ilişkileri olan K ilik ya k o rsa n la n arasınd a y ayıld ı. Son
o larak , Pers tanrısı M itra'n ın adm ı taşıyan v e m ito lo jik o larak
P e rse u s'u n so y u nd an g eld iğin e in an ılan k ra l M itrid ates E u p ato r
ile k orsan lar arasın d aki ittifak ilişkisi, k o rsan ların y e n i tanrı için
M itra s ism in i ben im sem elerin e y o l açtı.

E lb ette, M itras ik on og rafisin d e b o ğ a ö ld ü rm e sah n esin d en


başka birçok sem bol daha y e r alm aktadır. G eliştird iğ im iz teori­
n in b u sem bollerin b ir ço ğ u n u açık lam ak ta y ararlı o ld u ğ u n u 7.
b ö lü m d e göreceğiz.

B u bö lü m ü k ap atm ad an evv el, so n b ir be lg e y i d ah a ortaya


k o y m ak istiy oru m . Isa 'd a n so n ra ik in ci y ü zy ıld a y aşay an k ilise
ön d eri H ip p olitu s, B ü tü n İn a n ç s ız la ra K a rş ı adlı k itab ın d a, A ra-
to s 'u n P h aen om en a'sm d an esin len erek y azılm ış, a n cak y a z a n
bilin m e y e n alleg orik b ir eserd en alıntılar yapıyor. Bu alın tılar­
d an b ir p a s a jd a P e rse u s'd an sö z e lm iş o lm ası, k o n u m u z n e d e ­
n iy le b izim için ilginçtir. H ip p o litu s'u n alın tısı şöyle: "İk i kutbu
d a d elerek dü n y an ın m e rk e zin d en g e çe n ve bü tü n u z a y ı d ö n d ü ­
ren k an atlı ek sen ,P erseu s'tu r."™ B u a lın tın ın , te zim ize göre,
M itra s g izem ciliğin in tem elini h azırlayan P erseu s hak k ın d ak i
astro n o m ik varsay ım lard an b ir p arça o ld u ğ u nu ö n e sü rm e k , çok
abartılı b ir fik ir say ılır m ı?
7

M itras'm Kozm ik Sembolizmi

Bu b ö lü m d e M itras sem bolizm in in tau ro k to n i d ışınd ak i bazı


başka örneklerin i in celeyeceğ iz. B u sırad a g ö receğ iz k i, ö n e sü r­
d ü ğ ü m ü z teori, b u tü r b irço k tali sem bolleri d e açıklam aktadır,
A yrıca, bu sem b o llerin b irço ğ u n u n , M itras G ize m ciliğ in in o rta­
ya çık ışıko n u su n d a vard ığ ım ız so n u ç la n d o ğru lad ığ ın ı da göre­
ceğiz.

" K o z m o k ra to r" M itra s

E ğ er M itras, açık lam alarım ızın g österdiği g ib i, b ü tü n uzaya


e g em en bir g ü ç sah ibi ise, M itras ik on og rafisin d e o n u k o z m o k ­
rator (ev ren eg em en i) o larak g ö ste re n ö rn ek ler olm alıdır. G er­
çek ten de b ö y le ik o n lar bu lunm uştur. Bazı ik on lard a M itras,
e lin d e uzay ı tem sil e d e n b ir k ü re tu tark en g örü lm ek ted ir.
(Fig.7)n) M aarten V erm aseren bu n lard an söz ed erk en , "M itras
d oğdu ğu and an itib aren k o z m o k ra to r (u zay h a k im i) o larak k ü ­
reyi elind e tu tm aktad ır." d iy o r.l2)

A n tik d ö n em d e, b ir tan rı tarafın d an tutulan b ir k ü ren in uza­


yı tem sil ettiğ ini ifad e e tm ek için , zo d yak v e g ö k ek v atoru , k ü ­
renin üzerind e birb irin i ke se n ik i çem berle g ö sterilm ek tey d i. Ö r­
n eğ in, Fig. 7.2' d e P o m p e i'd e b u lu n an ve ü zerin d e k esişen iki
çem ber o lan m av i b ir k ü re y i tu ta n A p ollo görülm ekted ir.05 Fig.
7.1 d e g örü ld ü ğ ü g ibi, A lm an y a'd a bu lu n an b ir an ıtta yer alan
yeni do ğm u ş M itra s d a b ir kü re tutm aktadır. A ynı anıtta M itras,
114 M İTRA S GİZLERİN İN KÖ KEN İ

7.1. K ozm ik küre ile M itras


(CIM RM 1283)

A tlas'ın rolü n ü üstlen m iş o larak , u zay k ü resini ay nen onun gibi


o m u zların d a taşırk en görülm ekted ir. (Fig. 7.3) İki küre de aynı
anıt ü zerin d e y e r aldığı için , y en i d o ğm u ş M itras'm taşıd ığı kü­
re, A tlas'ın taşıd ığ ı v e g elen eksel o larak uzay ı tem sil eden küre
ile ku şk u su z aynı şeydir. M itra s'ın taşıd ığı k ü ren in , uzay küresi
o ld u ğ u nu g österen diğ er b ir kanıt, Fig. 7 .2'd e k i A pollo gibi zod-
yak ve g ök e k vatoru çem berleri işaretlen m iş m av i bir k ü re tutan
M itrasi konu dur. (C IM R M 459)

M itras'm k o z m o k ra to r niteliğ in in e n b elirg in grafik ifad esi


o lan Fig. 7 .4 'd e, M itras b ir elind e uzay k ü resini taşırken, diğer
e liy le d e, zo d yak çem berin i döndürm ektedir. (C IM R M 985). Bu
g ö rü n tü lerle ço k y ak ın d an bağ lan tılı o larak , az önce değindiği-j
m iz gibi, M itras, A tlas gibi d iz çö k m ü ş d u ru m d a u zay küresini
om u zların d a taşırk en de gösterilm iştir. (Fig. 7.3) M aarten Ver-
m aseren, A tla s'ın M itras ik on og rafisin d ek i y e ri konu su n d a şöy­
le yazıy o r: "A tla s fig ü rü n ü n Yunan m ito lo jisin d en M itras k ü ltü ­
ne ak tarılm asın ın n ed en i, diğ er bazı şey lerin y anısıra, M itras'ın
gök yü zü nü taşım ası ve bu n d an k ayn ak lan an g ücü nü, A tlas'ın,
M itras'm Kozm ik Sembolizmi
115

7.2. Ü zerinde kesişen zod y ak ve gökyüzü kürelerinin gösterildiği kozm ik


küre v e güneş tanrısı A pollon (Pom pçi)
116 M ITRA S GİZLER İN İN KÖKENİ

7.3. A tlas görünüm lü M itras (CIMRM


------- 1283)

tem sil e tm e sid ir ."* G eçerk en işaret ed elim ki, A tlas ve Perseu s
arasın d a an tik d ö n em d e sık ı b ir m itolojik bağ vard ı: O vid iu s'a
göre, G o rg o n 'u n kesik başım A tlas'a göstererek onu taşa çeviren,1
P erseu s'tu r,(5>

B u ö rn ek lerd e görd ü ğü m ü z küre tutan M itras olgu su n u n ya-


nısıra, tau rokton i tablosu n u çevreleyen bir çem ber vey a kem er
ü zerin d e yeralan zod yak gibi, o n u n k o z m o k ra to r n iteliğin i vur­
g u lay an başka ö rn ekler de vardır. (Fig. 2.1 ve 2.2) Aynı vu rgula­
m a, b azı tau rokton ilerd e, M itras'm p elerin in in içind e yıld ızlı bir
g ök yü zü resm ed ilerek yapılm ıştır. (Fig.7.5) So n olarak, az ileride
göreceğim iz gibi, güneş tanrısı çoğu kez M itras'ın önünde diz
çökfinüş durum da gösterilerek M itras'ın güneşten daha büyüi|
olan kozm ik gü cü vu rgulanm ak istenmiştir.

S o n u ç o larak, M itras ikon og rafisi, M itras'm kozm o k rator


o larak kabul ed ild iğ in i açıkça g österm ekte, bu d a, M itras'm
esas niteliğ in in u z a y k ü releri ü zerin d ek i egem enliği olduğunu
belirten tezim izi desteklem ektedir.
M ıtras'm Kozm ik Sembolizmi

7.4. K ozm ik küreyi tutarken zodyakı çeviren M itras (C İM RM 985)


116 M ITRAS GİZLERİN İN KÖKENİ

7.5. Pelerini altında gökyüzü görülen M itras (C IM RM 245)

M itc a s G iz e m c iliğ in d e D ü n y a Ç a ğ la n S e m b o liz m i

Teorim ize göre, M itras'ın k ozm ik g ü cü n ü n göstergesi, u z a y ı


yerin d en o yn atarak B oğa Ç a ğ ı'n ı sona erd irm esi v e y e n i bir çağ
başlatm asıdır. B u n ed en le, M itras ikonografisinde/ çağ değişmek
leri v e zam an p e riy o d la n g österen sem b oller g ö n n e k ilg i çek ici­
dir. ik tid ar g ü cü n ü n Sa tü rn 'd e n Jü p ite r'e geçm esi, Jü p iter ile Ti­
tan lar arasın d aki sav aş (G igan to m ak i) ve P aeto n ö yk ü sü b u ör­
n ek lerd en birkaçıdır. İk tid arın S atü rn 'd en Jü p ite r'e g eçm esi öy-
M itras'm Kozm ik Sembolizm i 119

7.6. Sah ırn (Kronos) iktidarı


Jüpiter'e (Zeus) devrederken
(CIM RM 1283)

kü sü , H esiod o s'u n , tanrıların tarih in i anlattığı T eo g o n y a adlı


eserind e; b irin c isi K ro n os'u n (S a h ırn ) d ö n em in d ek i a ltın çağ
o lan v e diğ er d ö rd ü d e Z e u s'u n (Jü p iter) ik tid arı altın d a geçen
insanlığın b eş çağ ı da G ü n le r ve İş le r ad lı eserinde anlatılm ıştır.
(110 ff) Bu ö yk ü ler d ah a sonraki d ö n em lerin yazarları tarafınd an
da tekrarlanm ıştır. Ö rneğ in O v id iu s, H esio d o s'u n öykülerini
d erled iği M etam o rfo z adlı kitab ın d a şöyle anlatıyo r: "S a tu m
(K ronos) T artaru s'u n k aran lığ ın a g ön d erild ik ten so nra, dünya
Jo v e 'u n (Jüpiter, Z eu s) y ön etim in d e altın çağ d an g ü m ü ş çağa
g ird i" w) Bu öykü, M itras ik on og rafisin d e sıkça y e r alm aktadır.
(Fig. 7.6) M aartenV erm asreren'in be lirttiğ i gibi, M itras ikon og­
rafisin de, "K ro n o s/ S atu rn , b ir ço k d eğ işik sah nede, y ıld ırım ve
asayı Jü p iter'e v ererek tanrısal gü cü d evred erk en gösterilm ek te­
dir. Tanrılar, b u d e v ir işlem ini, b ir ku rb an tören iy le o naylar gibi,
b ir su nak ü zerin d e y apm aktadırlar. Ş iir v e m etin lerd e övülen
A ltın Ç ağ (A urea A etas) artık bitm iştir, am a zam anın, daha ö n ­
ceden belirlen m iş d evirleri tam am lan d ık tan sonra, y in e geri g e ­
lecek tir."171Jü p ite r Satü rn 'ü n y erin i ald ık tan so nra, o n u n zam a-
M İTRAS GİZLERİN İN KÖKENİ

7.7. Jüpiter ile Titanlar arasındaki savaş (CIM RM 42)

nın d an k alm a can avarlar o lan T îtan 'ları d a y en erek ik tid arını
perçinlem iştir. G ig a n to m a k i adı ve rile n b u ö yk ü d e M itras sa­
natınd a y e r alm aktadır. (Fig. 7.7)

M itras san atında yer alan b u b irbirin i izley en d ü n y a ça ğ la n


olgu su, teorim izin öne sü rdü ğü gibi, kültün tem elin i o lu ştu ran,
M itras'm b o ğ ay ı öldürerek (B o ğ a Ç ağ ı'n ın so n u ) çağ d eğ iştirm e
g ücü nü ortaya koym ası o lgu su n u y ansıtm aktadır.

P aeto n Ö yküsünün M itras an latım ın d a da be n ze r bir o lgu ifa­


d e edilm ektedir. 6. b ö lü m d e d eğ ind iğ im iz g ibi, gü n eş tan rısı
H elio s'u n o ğlu P ae to n 'u n , bab asın ın arabasını k u llan m aya kal­
k ışıp nered ey se bü tü n d ü n y ay ı y an g ın y e rin e çev irm esi ö yküsü
D ieb u rg M itras tapın ağında y e r alm aktadır. (Fig. 7.8) A yrıca,
İsa 'd a n so n ra b e ş in ci y ü z y ıld a y a şa y a n ozan N o n n u s,
M itras'd an söz ed erk en , "İra n 'd a k i A su r P a e to n 'u " diyor. M itras
n asıl Paeton ile ö zd eşleştirilebilir? Teorim ize göre bu n u n cev abı-
Mitras'w Kûzmik Sembolizm i 121

7.8. Paeton öyküsünün M itras kültüne g öre gösterim i (Q M R M 1247)

m bu lm ak zor d eğ il, çü n k ü , dah a önce de görd ü ğ ü m ü z gibi, Sto ­


acılara göre P aeto n , e k y p r o s is 'i, y an i k ıy am e t g ü n ü n ü sem boli­
ze etm ekteyd i. Bö ylece, F ranz C u m o n t'u n b e lirttiğ i gibi, "D i-
eburg k abartm ası, P aeto n öyk ü sü nü n S to a c ı a n la m ın ın M itras
G izem ciliği tarafın d an ben im sen d iğ in i g ö ste rm e k te d ir."0®

O halde, P a e to n 'u n M itras'la ö zd e şle ştirilm e si,‘M itras'm h er


bir dü n ya ça ğ ın ın so n a erm esind en so ru m lu tan rı o larak kabul
edildiğini gösteriyor. M aarte n V erm aseren şö y le diyor: "P lato n -
122 M İTRA S GİZLER İN İN KÖ KENİ

7.9. "A tam a" sahnesi (C IM RM 650)

cu lar v e Stoacılar, acem i sü rücü P ae to n 'u , k ıy am etin hab ercisi


o la ra k g ö rü y o rla rd ı....B u n e d e n le D ie b u rg k a b a rtm a s ı,
M itras'ın , k ıy am et g ü n ü n ü n h azırlayıcısı o larak k abul ed ild iğ i­
ni gösterm ekted ir." tm A çıkça g örülüy o r k i P aeto n sem bolizm i­
n in M itras ik on og rafisin d e y e r alm ası, y alnızca M itra s'ın çağ de­
ğ iştirm e g ü cü n ü g österm esi b ak ım ın d an d eğ il, ayru zam and a
S to acı d ü şü ncenin M itras ö ğretisi ü zerin d ek i e tkisin i gösterm esi'
ned en iy le d e önem lidir.

So nu ç olarak , dü n ya ça ğ la n d eğ işim in i v e zam an p e riyo d la-


rın ı sem bolize e d e n o lgu ların M itras san atı için d e y e r alm ası,
b o ğ a ö ld ü rm e sah nesinin , M itra s'ın k o zm ik sü reçlere v e b ü tü n
u zay a eg em enliğ ini sem bolize ettiğ ini öne sü ren te zim izi d oğru­
lam aktadır.

7.10. M itras'ın boğanın om uzunu


tuttuğu "atam a" sahnesi (CIM RM j
1430)
M itras'm Kozm ik Sembolizm i 123

M itra s v e H e lio s

6. b ö lü m d e g örd ü ğ ü m ü z g ibi, e ğ er ek in o k sların g erilem esi


ile o rtay a çık an u zay k ü relerin in hareketi, M itra s'ın y arattığ ı b ir
o lgu ise , onun en ö n em li g ü çlerin d en biri de, u zay ek sen in in d u ­
ru m u n u b e lirle m e k olm alıdır. Bu n ed en le, M itras ik on og rafisin ­
d e b u n u n da ifa d e ed ilm iş o lm ası önem lidir. M itras v e gü n eş
tan rısı H e lio s'u n b irlik te yer ald ık ları b azı sah nelerd e, M itras,
elind e u zay e k sen in in sem bolü o ld u ğ u d ü şü n ü len b ir cisim ile
g örülm ektedir.

M itras ik on ların d a, M itra s sık sık g ü n e ş tan rısı H elio s veya


S o lile birlik te d eğ işik k onu m lard a y e r alm aktadır. B u sah nelerin
ço ğ u n d a M itras, gü n eş tan rısın d an d ah a g ü çlü b ir durum d a
gösterilm iştir. Ö rn eğ in , b irço k anıtlard a H elio s, itaatk ar b ir şe­
k ild e M itr a s'm ö n ü n d e d iz çö k m ü ş o la ra k g ö rü lm e k ted ir.
(Fig .7.9) B u tip ik o n lara "a ta m a sa h n e si" ad ı verilm iştir. Bu "a ta ­
m a " sah n elerin in b azıların d a M itras, elin d e b ir h ay van om uzu
veya b acağın a b en zer b ir cisim tu tm ak ta, H elio s ise on u n ö n ü n ­
de d iz çö k m ü ş d u ru m d a görünm ektedir. (Fig. 7.10)

M itras'm e lin d e tu ttu ğ u b u cisim , bazı ak ed em isy en ler tara­


fınd an , M itras D u a la n adı v erilen y azılard a sö zü ed ilen, "g ö k
ek sen in in ta n rısı" tarafınd an taşm an bo ğ a o m u zu sem bolü o la­
rak tanım lanm ıştır. M itras D u aları, Y unan bü y ü cü lü k y azıtları
arasın d a y e r a la n v e k en d isin i, "b ü y ü k ta n n M itras H e lio s'u n "
v ah iyleri o larak tan ıtan b ir bölüm dür.*12'B u m e tn in çev irisin i y a­
pan A lbrecht D ie trich , b u n u n M itras ay in lerin d en b ir b ö lü m ol­
d u ğ u n u öne sü rm ü ştü . A n cak Franz C u m o n t, m etin d e geçen
M itras ism in in , bü y ü cü lü k g elen eğ in d e ço k ça rastlan an türd en
abartılı bir y ak ıştırm a o ld u ğ u nu ile ri sü rerek b u fik ri red d etm iş­
ti. l,3) Y akın zam an a k ad ar birço k ak ed em isy en b u tutu m u izledi.
A ncak so n z am an lard a R og er B eck v e R .L .G o rd o n bu na karşı
çık tılar ve M itras D u a la n n ın g erçek ten M itraizm ile ilgili o ldu­
124 M İTRAS GİZLERİN İN KÖ K EN İ

ğunu öne sürdüler. M etind e an latılan ayinin b ir y erin d e, "g ö k ­


y ü zü nü n K u tu p -T a n n la n " a d ı v erilen yedi tan rı ortaya çık m ak ­
ta v e şö y le sö zlerle k arşılan m aktad ırlar: "S e lam , tem el d ireğin
b ek çileri, k u tsal v e ce su r gençler, bir em irle u zay k ü resin in ekse­
n in i d ö n d ü ren ler."04’ Bu y e d i tannrun hem en arkasın d an b ir tan­
rı d ah a ortaya çık ar: "ço k b ü y ü k , parıltılı, g en ç, altın saçlı, b e y az
b ir tü nik v e p an to lon g iym iş, taçlı b ir ta n rı"0'' M etn e göre, bu
ta n rı," sağ elind e genç bir b o ğ a n ın altın om u zu n u tu tm aktadır:
bu t a n r ı,saate göre aşağ ı yu k arı hareket ederek g ö k yü zü n ü d ö n ­
d üren A y ı'd ır"110

Bu rad a bizim için ö n em li olan nokta, M itras D u alarm d an y a­


p ılan bu alıntıda, k u tu p -tan rıların en bü yü ğü tarafınd an taşın d ı­
ğı belirtilen "g e n ç b ir bo ğ an ın altın o m u zu " olgusudur. R og er
B eck v e R .L .G o rd o n 'a g öre b u , ik on lardak i "a ta m a " sah n elerin ­
d e M itras'ın taşıd ığı cisim olm alıdır. Beck ve G o rd o n , tezlerin i
destek lem ek için, P o nza tap m ağ ın ın tavanınd ak i z o d y ak res­
m in d e, B ü y ü k Ayı takım y ıld ızın ın tam kutupta g österilerek öne­
m in in v u rg u lan d ığ ını belirtiyorlar. Beck şöyle d iy or: " O halde
Ayı takım y ıld ızları, k o zm o k ratoru n ku tu p taki aletleri v e sem ­
bolleridir. M itras g izem in d e k ozm okrator, elbette M itra s'ın k en ­
disidir. Böylece, ay ıların arkasın d a, tap ın ağın en m erk ezi ve
y ü k sek n o k tasın d a,k ü ltü n en b ü y ü k tanrısını g ö re b iliy o ru z ."071
Beck d ah a so nra, M ısır'd a B ü y ü k A yı'nın, B o ğ a'n ın O m uzu
adıyla bilin d iğ in i belirtiyor. (M itras D u aları da y u k arıd aki alın­
tın ın so nu n d a, bo ğ an ın o m u zu n d an sö ze d erk en, "H a re k e t ed en
ve u zay ı d ö nd üren A yı b u d u r" d iy erek b u tan ım lam ay ı y ap ı­
yor.) B ö ylece Beck , h em M itras D u alarınd a k u tu p -tan n tarafın ­
d a n ta şın a n b o ğ a o m u z u n u n , h em d e "a ta m a " sa h n e sin d e
M itra s'ın elind e g ö rü len h ay v an bacağ ı vey a o m u zu n u n kutbun
sem b olü o ld u ğ u so n u cu n a v arıyo r: "K an ıtlar aynı n o ktad a top ­
lanıyor. P o nza tap ın ağın d ak i ku tu p v e kutup tak ım y ıld ızları
ü ze rin d e k i v u rg u lam a, M itras D u aların d ak i M itras ile kutup
Mitras'ın Kozm ik Sembolizmi 125

sem b olü g ö rü n tü sü n ü g üçlen diriyor. Tapm ak v e m etin beraber


ele alınınca, "a ta m a " sah n esin d ek i cism in , k u tu p takım y ıld ızı­
n ın sem bolü o larak tan ım lan m ası k olay laşıy or." ,w R .L .G o rd o n
d a a y n ı d ü şü n ceyi p ay laşıy or:

S o l'ü M itra s'ın ö n ü n d e d iz çö k m ü ş d u ru m d a g österen


sah ned e M itras'ın elin d e g örülen d sim , b a ş k a ak ad e­
m isyen ler gibi b izi d e ço k ilg ilend ird i, çü n k ü D ietrich
bu n u bo ğ an ın ön ay akların d an b iri o larak , y a n i k utup
ek sen in in görü n tü sü o larak tanım lam ıştı. B u n ed enle,
anıtları in celerk en b u ay rın tıy a özel b ir ö n e m verdik.
P rofesör B eck, Po nza zo d yak ın ın , M itras D u aların ın
M itraizm e ait o ld u ğ u nu öne sü ren D ie trich 'i d o ğ ru la­
dığı d üşüncesindedir. B izim g ö zlem lerim iz d e B e ck 'in
sav ın ı d e ste k liy o r.,1”

Eğ er B eck v e G o rd o n 'u n Öne sü rd ü kleri g ib i M itra s'ın "a ta ­


m a " sah n esin d e elin d e g ö rü len cisim b ir k u tu p sem bolü yse,
M itraistlerin, M itra s'ın ku tu p ile özel bir bağ ı o ld u ğ u n a in an d ık ­
ları so nu cu na v arıyo ru z dem ektir. B u n u n, k o n u m u z açısın d an
bü yü k b ir ö n em i vardır: M itras, eğer tezim izin ö n e sü rd ü ğü g i­
bi, e k inok sların g e rilem esi o lg u su n u sağ lay an g ü cü n sah ibi ise,
aynı zam and a k u tb u n k on u m u n u da d en etled iğ i açıktır, Beck ve
G o rd o n 'u n bu bu lu şu , bu ned enle teorim ize ö n em li bir destek
sağlam aktadır.

B u no ktad a, ay nı zam and a "a ta m a " sah n esin in anlam ın a iliş­


k in b ir açık lam a sağ lay abilecek d urum d ayız. B u sah n ed e güneş
tanrısı, M itra s'ın ö n ü n d e d iz çö k m ü ş du ru m d ad ır, M itras ise
elin d e bir b o ğ a o m u zu tu tm aktadır. B oğa o m u zu k u tb u n sem bo ­
lü o ld uğ una göre, b u sah n en in , gü n eş tan rısın ın M itra s'ın gü cü ­
ne b o y u n eğişini g österd iğin i, bu g ücü n d e M itra s'ın elind e tu t­
tuğu ku tu p sem bolü yle ifad e ed ild iğ ini sö y leyebiliriz. D olayısı
ile, "a ta m a "sa h n e sin in açık lam ası ile tau ro k to n in in açıklam ası
126 M İTRAS GİZLERİN İN K Ö K EN İ

7.11. H elios küreyi sol eliyle


tutarken (C 1M RM 1591)

tam b ir u y u m g ö ste rm e k te d ir M itras bü tü n u zay ın hareketini


k on trol ed eb ilecek b ir gü ce sah ip o ld u ğ u n a göre, uzay ın bir p ar­
çası olan gü neşten daha güçlü dem ektir. Bu d urum d a gü n eş tan­
rısın ın M itra s'ın üstü n lü ğ ü n ü k ab u l etm ekten ba şk a y ap abilece­
ği bir şe y yoktur.

S o n u ç o la ra k , " a ta m a " sa h n e sin in a n la m ı (v e H e lio s'u


M itra s'ın astı o larak gösteren d iğ e r sah nelerin anlam ı) teorim i­
zi doğrulam ak tad ır. N e var ki, M itras ik on og rafisin d e H elios ve
M itra s'ı eşit g österen birçok b aşk a sah n e de vardır. Bun lardan
bazıların d a, ö rn eğ in , M itras v e H elio s bir ziy afette veya arabada
Mitras'm Kozmik Sembolizmi 127

beraber gösterilm iştir. A y n ca, M itra s ik on og rafisin d e, M itras ve


H elio s açık ça ay rı tan rılar o larak g österilm ek le b irlik te, bazı y a ­
zıtlarda M itras, "F e th e d ilm e z G ü n e ş" (s o l in v ictu s) o larak nite­
lenm ektedir. G ö rü ld ü ğ ü g ibi, b u şaşırtıcı olgu lar ele alın m ad an
h iç bir çö zü m , M itras ve H elio s arasın d aki ilişkiy i y eterin ce açık-
lay am az. M itras v e H e lio s'u n eşit g ö sterild iğ i sah n elerd en , ya
d a s o l in v ic tu s n itelem esin d en ne anlam çık arılabilir?

B u so ru ya ce v ap v e rebilm ek için , M itras'ın k o z m o k ra to r n i­


teliğin i ele ald ığ ım ız açık lam ay ı h atırlay alım . B u b ö lü m ü n ba­
şınd a görd ü ğ ü m ü z gibi, eğ er M itras, b ü tü n u zay ı k on trol etm e
y eteneğ ine sah ip b ir tanrı ise , on u n k o zm o k rato r, y a n i "u z a y
eg em e n i" o larak tan ın m ası g erek ir; b u d a ik on og rafi tarafın d an
doğrulanm aktadır. B u ned enle, aynı nitelem en in , Y unan-R om a
d ö n em in d e g ü n e ş için de y ap ıld ığ ın ı ö ğren m ek ilginçtir.1201 Bu
“gü n eş tap k ısı", Franz C u m o n t'a g öre, g ü n eşin astrono m ik ö zel­
likleri v e d ü n y ad ak i h ayat ü zerin d ek i etkileri ö ğren ild ik çe arta­
rak g elişti. İsa 'd a n önce b eşin ci yüzy ıl gibi erk en b ir dö nem d e
b ile, ö rneğ in, So fo k les g ü neşi, "tan rıları d o ğ u ra n " v e "b ü tü n
varlıkların b a b a sı" olarak ta n ım lıy o rd u .,2" B aşk a b ir ö rnek alır­
sak, S to acı filozo f K le an te s'in (İsa'd an önce 331-232) d ü şü n cele­
rini Eu sebiu s şöyle özetliy or: "U z a y ı Y ö n e te n K a n u n , güneş-
tir.",2B Ç içero'n u n d ey işiy le "K le a n te s 'e g öre g ü neş, d ü n yan ın
tan n sı v e egem enidir//,2?; S k ip io 'n u n R ü y a sı ad lı k itab ın d a Ç i-
çero şöyle diyor: "G ü n e ş..., bü tü n ışıkların tanrısı, y ön eticisi ve
egem enidir; e vrenin aklı ve y o l g ö stericisid ir."G4) İsa'd an sonra
b irinci y ü zy ıld a Plini, g ü n eşin k o z m o k ra to r n iteliğ ini şu sö zler­
le can land ırıy or: "G ü n e ş h erşey in o rtasın d a hareket eder; o en
b ü yü k ve en güçlü dür. O , y aln ız ü lk elerin ve m ev sim lerin değil,
y ıld ızların v e gök yü zünü n bile egem enidir. E tkisi altın da olan
şeyleri d ü şü n ü n ce, o n u n b ü tü n d ü n yan ın ru h u , d ah a d o ğrusu
ak lı old u ğ u nu ; doğanın en b ü y ü k k an u n u v e tan rısı o lduğunu
an lıy o ru z."'25’ Bu gibi tan ım lam alar ve P o m p e i'li kozm o k rator
128 M İTRA S G İZLERİN İN KÖ KEN İ

A p ollo (F ig .7.2) veya M itras H e lio s'u (Fig. 7.11; C IM R M 1591)


gibi san at eserlerinin varlığı, gü n eşin k o z m o k ra to r o larak kabul
e d ild iğ in i kanıtlıyor.

Bu g elen eğin en önem li y an ı, h e r ik isi d e k o z m o k ra to r o ld u ­


ğ u na göre, gü n eş v e M itras arasın d a b ir bağ k u rm an ın ne kad ar
k o lay o ld u ğ u nu gösterm esidir. M itras v e g ü neşi eşit g österen
ik on og rafin in an lam ı, b u d u ru m d a, h er ik isin in de k o zm o k rator
o lm ası, d iğ er b ir d ey işle, ay n ı e y lem leri birlik te g e rçek leştirm e­
leridir.

Bö yle b ir bağ lan tın ın id eo lojik tem eli, Ç içero'n u n , yuk arıda
a lıntı y ap tığ ım ız S k ip io 'n u n R ü y a sı'n d a im a ediliyor. Ç içero,
g ü neşi k o z m o k ra to r o larak tan ım lad ığ ı p asajd an hem en önce
aynı nitelik leri b ir başk a u zay o lgu su , sab it yıld ızlar küresi için
d e b e lirtiyo r: " (Sabit yıld ızlar kü resi), d iğ erlerini de k ap sar; o
e n bü y ü k tanrıdır, içind e b ü tü n diğ er k ü releri barındırır.... O nun
altın d a ters y ö n d e d ö n e n y e d i kü re d ah a vardır.... O rtad a güneş
vardır, o , b ü tü n ışık ların tanrısı, y ön eticisi ve eg em enid ir; evre­
n in ak lı v e y o l g ö ste ricis id ir."“ ’ G ö rd ü ğü m ü z g ib i b u p asajda,
ik i d eğ işik u z a y varlığı -g ü n eş v e y ıld ız k ü resi- d eğ işik k elim e­
lerle, u zay ın eg em eni o larak nitelenm ek tedir. Ç içero'n u n y azıla­
rınd a ifad e e d ile n k o zm o lo jik g elen ek, ik i k ozm o k rator arasın ­
daki bağ lan tın ın h an g i ortam d a ortaya çık m ış o labileceğ ini açık­
lıyor. Bu y azılard a ik i k o zm o k ratoru n sö z k on u su o ld u ğ u , ilk
k ez F ranz C u m o n t tarafın d an farked ild i v e C u m o n t bu k arm a­
şık d ü şü n cey i P o sid on y u s'a k ad ar izledi. A şağ ıd aki yorum u nd a
C u m o n t, P o sid o n y u s'u n g ü n eşi k o zm o k rato r o larak gördüğünü
b elirttik ten so nra şö y le d ev am ediyor:

P o sid o n y u s'u n , h e g e m o n ik o n ad ı ve rile n "e v re n s e l


y a ra tıc ı"n ın g ök yü zünd e, y an i sab it y ıld ızlar k ü resin ­
de y e r ald ığ ın a in an d ığ ın ı biliyo ru z. O h alde, aynı za­
m and a, G ü n e ş'in en bü yü k tan rı o ld u ğ u n a inanm ası
M itras'm Kozm ik Sem bolizm i 129

m ü m k ü n m ü d ü r? B elk i d e o n u n p an teizm anlay ışı,


g örü n ü şe g öre b irb irin e zıt o la n b u ik i ö ğ retiy i bağ d aş­
tırm a sın ı sa ğ lam ıştı.... B u ç e liş k i, Ç iç e r o 'n u n S k i-
p io 'n u n R ü y a sı'n d a d a o rtay a çık m ak ta ve görü n ü şe
g öre Ç içe ro 'y u p e k rah atsız e tm e m e k te d ir.l27)

Ç içero ile P o sid o n y u s'u n g ö rü şle rin in b e n ze r olu p olm adığı


k onu su n d a C u m o n t'u n d ü şü n celerin i bir y ana bırak ırsak , S k i-
p io 'n u n R ü y a sı'n d a , M itras v e gü n eş arasın d a b a ğ la n tı k u rm a­
ya u y g u n bir d ü şü n ce tarzının v a rlığ ı açık ça o rtadadır. Bu nok­
tada, b iraz d ah a ile ri g id ebiliriz. Ç içe ro 'd a n anlad ığ ım ız gibi,
onun çev resin d e y aln ız gü n eş d e ğ il, sab it y ıld ızlar k ü resi de
kozm o k rator o larak g örülüyordu . A m a b izim te zim ize göre,
M itras'ın en ö n em li ö zelliği, sab it y ıld ızlar k ü resini k on trol et­
m esidir. Bu d u ru m d a, Ç içe ro 'n u n y u k arıd ak i p asajı üzerinde
kü çü k b ir ilav e y ap arak , b u m etin d e k o zm o k rato r o larak n itele­
nen sabit y ıld ızlar k ü resi y erin e M itras'ı k oy abiliriz. B u d u ru m ­
da sö z k on u su alıntı şö y le o lu r: "M itr a s'm k on trol e ttiğ i (sabit
yıld ızlar küresi), d iğ erlerin i d e k ap sar; o en b ü yü k tanrıdır, için­
de b ü tü n diğ er k ü releri barındırır.... O n u n altın d a te rs y ö n d e dö­
nen y ed i k ü re daha vardır.... O rtad a g ü n eş vardır, o , b ü tü n ışık ­
ların tanrısı, y ön eticisi v e e g em en id ir; e v ren in ak lı v e y o l göste­
ricisidir." Ç içe ro 'n u n pasajın a ilav e ettiğ im iz "M itra s'm kontrol
e ttiğ i" cü m lesiy le o rtay a çık an b u h ay ali m etin , ö y le san ıy o ru m
ki, M itraistlerin, M itras ve H elio s arasın d aki ilişk iy e bak ış tarzı­
nı özetlem ekted ir.

Şim d i, M itras s o l in v ic tu s ü n v an m d a g eçen "in v ictu s ", yani


"F e th e d ilm e z" sö zcü ğü n ü n an lam ın ı araştırm ay a başlayab iliriz.
M itras, "F eth ed ilm ez g ü n e ş" o larak nitelen d iğ in e g öre, akla he­
men ay rıca b ir d e "fe th e d ile b ilir g ü n e ş" olu p o lm ad ığı geliyor.
Bu no ktad a, M itras ik on og rafisi b ize açık b ir y an ıt sağlıyor:
M itras'm ö n ü n d e diz çö k en y a da say g ı gösteren güneş tanrısı
130 M İTRA S GİZLERİN İN KÖKENİ

ikon ları, gü n eşin k en d isin in "fe th e d ilm iş" o ld u ğ u nu ifad e et­


m ektedir. Elbette, o n u fethed en M itras da "fe th e d ilm e z g ü n e ş"
ü n vanını alm aktadır. M itras b u ünvaru, e lin d e tu ttu ğ u gök yü zü
k u tbu sem bolü n ü n verd iğ i g ü çle, yani g ök yü zü k u tbu n u n k o­
n u m unu d e ğ iştireb ilm e g ü cü yle gü neşten d ah a ü stü n olduğunu
k anıtlay arak e ld e etm iştir. B ö y lece gü n eşin k o z m o k ra to r rolünü
devralan M itras, b u ned enle "G ü n e ş" ad ın ı da alabilm ektedir.

Böylece, M itras ve H elio s arasın d aki ilişki tü m ü yle anlaşıla-


bilirhale g elm ekted ir: H elio s b a z e n M itras'ın ü stü n gücü karşı­
sınd a ast k on u m u n a inip diz çö k m ekte; b a z e n d e, ziy afet v e ara­
b a sah n elerin d e o ld u ğ u gibi, h er ikisi eşit k o n u m d a yer alm ak ­
tadır, çü nkü, h er ik isi d e k o zm o k rator n iteliğ in e sahiptir. M itras,
"fe th e d ilm e z g ü n e ş" ün vam na sahiptir, çü nk ü d ah a önce g üne­
şe ait o lan b u ü n v an ı devralm ıştır.

Bu k on u yu k ap atm ad an önce ik i n o ktay a d ah a d eğ inm em iş


gerekiyor. B irin cisi, 4.bö lü m d e T arsu s'd ak i P e rse u s kültü üzeri­
ne incelem em izi h atırlay alım . B u rad a, T arsu s'd aki P erseu s tap-
k ısın m A p o llo 'n u n bö lg esel b ir v ersiy o n u ile bağ lan tılı o ld u ğ u ­
nu görm ü ştü k. İm h o of-B lu m er'in d ed iğ i gibi: "İm p arato rlu k dö­
n e m i p araların d an anlaşıld ığ ına g öre A p ollo L ik eos (veya Tar*

7.12. Başlarının ü st kısm ında


yıld ızlar görülen D ioskur'lar
(Sicilya'daki Flaviopolis'den para,
Traianus devri)
M itras’m K ozm ik Sembolizm i 131

7.13. D ioskur'iarın üstlerinde yıldızlar b ulu­


dan keçe başlığı (İsp arta para)

sus) ve Perseus, Tarsu s'u n e n önemli, ik i ta ıın sıy d ı v e ço ğ u n lu k ­


la bir arad a g örülm ekted irler... A p ollo h e y k e li g en ellik le Perse-
u s'u n ö n ü n d e k u rb an su n ark en veya P e rse u s'u n bir sim gesi o la­
rak g ö ste rilird i,"G9) Elb ette, İsa'd an ö n ce beşin ci y ü zy ıl g ibi erk en
bir tarihte b ile A p ollo, Y u nan g elen eğ in d e gü n eş ile ö zd eşleşti-
r ilm işti.001 B u d urum d a, e ğ er tezim izin ö n e sü rdü ğü g ib i M itras,
Tarsu s'lu P e rse u s'u n "ev re n se lleştirilm esi" o larak o rtay a çık tıy ­
sa, M itras H e lio s'u n d a ay n ı şekilde T arsu s'ta P erseu s ile y ak ın ­
dan bağ lan tılı olan A p o llo 'n u n evrensel bir nitelik k azanm ası
sonucu o rtay a çık tığ ın ı söy leyebiliriz.

7.14. Ç apraz ayaklar v e Frig


külahları ile D ioskur'lar
132 M ÎTRAS GİZLERİN İN KÖ KENİ

İkin cisi, M itras v e güneş arasın d a s o l in v ictu s ü n van ıy la ilg i­


li o la ra k g ö rü le n a y n ıla şm a ü z e rin e d ü ş ü n ü rk e n , İra n 'lı
M itras'ın , M iira iz m m ortaya çık ışın d an ço k ö n ce, güneş ile ta ­
n ım lan d ığ ın a d ik kat etm eliyiz. B u ö zd eşleşm enin A vesta kad ar
esk i olu p olm ad ığı tartışm alıdır, am a H ellen istik d ö n em d e b ö y ­
le o ld u ğ u k esin d ir.(3" Yunan çev relerin d e İra n 'lı M itra s'ın güneş
ile tanım land ığ ı S trab o 'n u n (İsa 'd a n önce 64-sonra 21) C o ğ raf­
y a c ın d a şöyle anlatılıyor: "P ersler, M itras ad ın ı verdik leri g ü n e­
şe d e tap arlar."02’ B u ned enle B atılı M itraizm e P e rs g elen ekleri­
nin "b u laştığ ın ı" v e M itras'ın gü n eş ile özd eşleştiğ in i d ü şünebi­
liriz; y an i, tezim ize uy g u n o larak, M itraizm in o rtay a çık ışında
Ira n etkisi hiç o lm asa b ile, y ay g ın laşm ası sü reci için d e, esas tan­
rısın ın Persism i taşım ası n ed en iy le, bazı Pers g elen eksel ta n ım -1
lam alan n ın M itraizm in tanrısına y ak ıştırılm ış o lm ası m ü m kü n­
dür. D o lay ısıyla,h er ne kad ar so l in v ictu s ü n van m d a ifade ed i­
le n M itras ve gü n eş ö zd eşleştirilm esi, b u nları k esin lik le ay n
g österen ik on og rafi ile çelişki için d e ise de, Strab o ’da g ö rü ld ü ğ ü '
g ibi, Pers g eleneklerind ek i M itras v e gü n eş ö zd eşleştirilm esi
üzerine bu lanık b ir b ilgi sah ibi o lan B atı'd a e tkili o lm u ş olabilir.
H er şart altın da, M itras v e H elio s arasın d aki ilişk iy i gösteren ve­
riler, M itraizm in ortaya çık ışı v e ik on og rafisin in anlam ı konu-;
su n d a te zim izi doğrulam aktadır.

M e ş a le T a ş ıy ıcıla r v e D io sk u r la r

Tau ro kton id e M itra s'ın y an ın d a y e r alan m eşale taşıyıcı K a-


u te s v e K au top ates'in e k in ok sların sem bolü o ld u k ların ı 5.bö ­
lü m d e görm ü ştü k. M eşalesin i d ik tu tan v e sem bolü b ir bo ğ a ba­
şı o lan K au tes, B o ğ a bu rcu n d ak i b a h ar ek in ok su n u ; m eşalesi
aşağ ı d o ğru v e sem b olü ak rep o lan K au top ates ise A k rep bur­
cu n d ak i so n bah ar ek inok su nu tem sil etm ektedir. B o ğ a ve A krep
bu rçların d ak i ek in ok sları tem sil e d e n m eşale taşıyıcılar, bu sıra­
M ilras'm Kozm ik Sem bolizm 133

d a g ök ek v ato ru ü zerin d e b u lu n an tak ım y ıld ızların g österild iğ i


taurok toni sah n esin in çerçev esind e y e r alırlar.

A n cak , M itras m eşale taşıyıcıların ın ortaya çık ışınd a etkili


o lan b a şk a b ir o lg u d ah a vardır. M itras g ize m ciliğ in in bu ik izle­
ri ile , antik Y u nan-R om a san atın ın d e ğ işik sah n e le rin in çerçev e­
lerinde y eralan ik iz tanrılar o lan D io sk u rîar arasın d a bir bağ lan ­
tı olduğu açık ça ortadadır. D ioskurîar, ço k eski d ö n em lerd en iti­
baren gök yü zü tan rıları o larak k abul edilm işlerd ir. İsa 'd a n önce
beşinci yüzy ıl g ibi erk en b ir d ö n e m d e D io sk u rların y ıld ızlard a
y aşad ıkları k abu l edilirdi v e H e lle n istik d ö n em san atınd a b a ş la ­
rının ü zerin d e yıld ızlarla g österilirlerd i. (F ig .7 .1 2 )0,1 A yrıca, baş­
ların d a her zam an k e çe b aşlıklar bu lu nu rd u . Bu başlık lar o k a­
d ar iy i tan ın ırd ı k i, ço ğ u kez D io sk u r la j y erin e b u n la rın g österil­
m e si y eterli g örü lü rd ü . (Fig.7.13) B u n lar g en ellik le Frig başlığı
değildir, y an i tep eleri öne d oğru k ıv rılm az; am a D io sk u rların en
ö nem li işaretinin k e çe başlıklar o lm ası, M itras m e şalecileri ile
o nlar arasınd a b ir b a ğ la n tı o lasılığın ı h em e n düşündü rm ek ted ir.

G ö rü ld ü ğ ü g ib i D ioskurîar, keçe b aşlıklar g iyen , astrono m ik


tanım lam aları o lan , m itolojik ik izler o larak k arşım ıza çık m ak ta­
d ır; bu d urum d a o nlarla m eşale taşıy ıcılar arasın d ak i ben zerlik ­
ler ço k çarpıcıdır. D ah ası, İsa 'd a n ö n ce ik i v e ü çü n cü y ü zy ıllara
a it E trü sk p araları üzerinde D ioskurîar, b aşların d a F rig b aşlıkla­
rı v e -aynı m eşale taşıyıcılar gibi- ay akları ça rp ra z o la ra k görül­
m ektedir. (F ig .7.14'd e g ö rü len D io sk u rları Fig. 1 .3 'd ek i m eşale
taşıyıcılar ile k a rş ıla ş tır ın )041

So n u ç o larak, K au tes ve K a u to p ate s'in , D io sk u rların M itraiz-


m e uy arlanm ası so n u cu ortaya çık tık ları k esin gibidir. A slınd a
D ioskurîar, M itras ik on og rafisin d e d o ğru d an d a y e r alm ışlard ır;
F ransa'd a bu lu nan b ir aslan b aşlı tanrı k ab artm asın ın ik i y an ın ­
d a açıkça g örü lm ek ted irler (C IM R M 902). A n cak M itras m eşale
taşıyıcıların ın D io sk u rlard an k ay n ak lan m ası o lgu su , bu nların
134 M ITRAS GİZLER İN İN KÖ KENİ

ek inok sları tem sil ettiğ ini ö n e sü ren tezim izle nasıl b ağ d aştırıla-
bilir? D io sk u rlarla ilgili b azı v erileri inceleyerek b u so ru yu y a­
nıtlayabiliriz.

A n tik d ö n em d e g enellik le, D io sk u rların , gök yü zü k ü resinin


ik iy a n m m ı tem sil ettik lerin e inan ılırd ı. Bu d ü şü n cen in b ilin en
en erk en k aynağ ı o lan İsk en d eriy e'n Filo (İsa 'd a n önce 30-sonra
4 5) bu ö ğretin in b azı esk i "m it y aratıcıları" tarafın d an y aratıld ı­
ğ ım öne sürüyor. F ilo'y a g öre b ü tü n yıld ızlar, g ezeg en ler ve do­
ğal varlıklar;

m it y aratıcıları tarafın d an konu lm u ş isim lere sah ip tir­


ler. Bunlar, d in ley icileri m e raklan d ıran ö yk ü ler uy d u r­
m akta ço k y e te n ek lid irler v e her şeye isim verm ek te
d e ü n kazanm ışlardır. O n lara göre, ev ren ik i y arım k ü ­
rey e bö lün m üştür, biri d ü n yan ın altın d a, d iğ eri ü stü n ­
dedir. B u n lara D io sk u ri ism in i v e rm işlerd ir v e her g ü n
y aln ız birisin in y aşad ığ ın ı an latan bir ö ykü u y d u r­
m uşlardır. G erçek ten de g ök yü zü d evam lı v e h iç d u r­
m ak sızın d öndüğü için, y arım k ü reler sü rekli y e r d e­
ğ iştirm ektedir. 051

F ilo'n u n , D io sk u rlar'ın y arım k ü releri tem sil e ttiğ i in an cın ın


y aratıcısı o larak g österdiği bu "m it y a ra tıc ıla rı", b azı ak ad e m is­
y en lere göre Stoacılar, b azıların a göre de P i t a g o r c u la r d ı r .H e r
ik i hald e d e F ilo'd an daha ö n ce k i bir dönem sö z k onu sudu r,
çü nk ü Filo g eçm iş zam an kullanm aktadır. Bu ö ğretiy e değinen
tek k ay n ak Filo değildir. F ranz C u m o n t b en zer b azı k aynakları
d erlem iş v e R om a cenaze tören leri üzerine çalışm asın d a "İk i Ya­
rım k ü re v e D io sk u rlar" adlı b ir b ö lü m altın da y ay ın lam ıştır.1175

Bu k ay n ak ların an lattık ların a göre, gök k üresi ik i y arım a öy­


le b ö lü n m ü ştü r k i, d ö n ü şü sırasın d a birisi dü n yan ın ü zerin d ey ­
ken , diğ eri altın d a bu lunm aktadır. Elbette bu , bilim sel o lm ak tan
M itras’ın Kozmik Sembolizm i 135

çok , m ito lo jik v e şiirse l bir bö lün m ed ir, çü n k ü , g ö k küresinin


g ök e k vatoru tarafın d an k uzey ve g ü n e y o larak ik iy e bö lü n d ü ­
ğ ü b ilin e n astron o m ik du ru m a u y m az. N itekim , İm p arato r Ju li-
an (İsa'd an so nra 332-363), yarım k ü re le r o larak D io sk u rların
g ü n lü k d ö n ü şü m ü k avram ının an lam sız o ld u ğ u n u öne sü rm ü ş­
tü: "S iz e göre D io sk u rlar k im in için g eçerlid ir?.... D in bilim cile­
r in in sav u nd u ğu sö y len en b u te o riy e göre, u z a y ın ik i y arım ının
o ld u ğ u iddiası anlam sızd ır. H erheng i b ir y arım k ü ren in , d iğ eri­
nin "g ü n lü k a lte rn a tifi" o lm asını h ay al e tm e k k olay değildir,
çü n k ü , gün için d e ışığın artışın ı ay ırd etm ek m ü m k ü n d eğ il­
dir/'™

Ju lia n 'ın y oru m u n a y in e dö neceğ iz. B u rad a d ik kat etm em iz


g erek en bir n o kta var: D io sk urların g ö k k ü re sin in ik i y arım ı o l­
d u ğ u kavram ı, o n ların nasıl M itras'ın m eşale taşıy ıcıların ın k ay ­
nağ ı o labilecek lerin i gösteriyor. İko n o g rafiy e g öre, m eşale taşı­
yıcılar, e k in ok sların sem bolüdür. A m a e k in o k slar d a, güneşin
z o d yak ü zerin d ek i y ıllık d önüşü sırasın d a, g ök e k vatoru n u (y a­
ni, iki g ö k y arım k ü resi arasınd aki sın ır çizg isin i) g eçerek b ir y a­
rım k üred en d iğ erin e (bahard a g ü n ey d en k u zey e, sonbah arda
d a tersi) geçtiği noktalardır. B ö y lece, M itra s'ın m e şale taşıyıcıla­
rının h em e k in ok slarla, hem de D io sk u rlarla bağ lan tılı olm ası,
D io sk urların ek in ok slar nedeniy le n o rm al astron o m ik k avram a
u y g u n o larak k u zey v e güney g ök y arım k ü relerin in sem bolü
o larak tan ım lan m aların ı sağlam aktadır. Bu y o ru m u n d oğallığ ı,
Ju lia n 'ın y u k arıd aki alın tıd a ö n e sü rd ü ğü eleştiri ile de doğru-
lanm aktadır.

Bu d urum d a, M itra s'ın m eşale taşıy ıcıları, bilin e n astrono­


m ik kavrayışa göre ik iy e bö lü n en g ök k ü resin in k u ze y ve g üney
y arım ların ın sem bolü o larak tan ım lan an D io sk u rların , M itras
g izem ciliğin e uy arlan m ası olarak anlaşılm alıdır. M eşalesin i dik
tutan K au tes, g ü n eşin b a h ar ek inok su sırasm d a g ü n ey y an m k ü -
M ITRAS GİZLER İN İN KÖ KENİ

7.15. Gövdesin*
de zodyak bu­
lunan aslan
başlı tanrı.
H eykelin y al­
nız göğsü oriji­
naldir; gerisi
m odem b ir
restorasyondur
(CIM RM 545)
M ilras'm Kozm ik Sembolizmi 13 7

7.16. Z odyak ve ortasında Gorgon

red en kuzeye g eçm esin i; K au top ates d e, b aşaşağ ı tu ttu ğ u m eşa­


lesiy le so n bah ar e k in ok su n d a gü n eşin k u ze y d en gü ney e g eçişi­
n i tem sil etm ektedir. A yrıca, b u d urum d a m eşale taşıyıcıların ,
tau ro k to n i sah nesinin çerçev esin in ik i y anınd a yer alm ası da an­
lam kazanm ak tad ır: b u iki figür, gök yü zü nü ik iy e b ö len g ök e k ­
vato ru n u n k on u m u n u g österm ektedirler.

Bu k onu yu k ap atm ad an ö n ce d eğ in m em iz g erek en ik i nokta


d ah a var. B irincisi, an tik d ö n em d e D io sk u rların Eleu sis g izem ci­
liğ i içind e yer ald ık larını belirten b ir ö ykü vardır.01" E leusis g i­
zem ciliğin in en ço k b ilin e n sem bollerin d en birisin in m eşale ol­
m ası ilginçtir. A yrıca, b u k ü ltü n en ö n em li fig ü rlerin d en birisi de
d ad o u k o s adı ve rile n m eşale taşıyıcısıdır. B u olgu, M itras
ikizleri K au tes v e K a u to p a te s'in taşıdıkları m eşalelerle D iosko-
ru slar arasın d aki b ir başka b ağ lan tın ın , özel o larak da D ioskur-
larla E leusis g izem ciliği arasın d aki b ir b ağ lan tın ın işareti o labi­
lir. Bu du ru m d a m eşaleler, gü n eşin e k in ok slard ak i k onu m u nu n
sem bolü o lm aların ın y anısıra, M itraizm in, E leu sis gibi bir "g i­
ze m cilik " o ld u ğ u nu g österen b ir sem bol d e o lab ilirler.(4UAyrıca,
tau ro k to nid e b o ğ an ın k u y ru ğ u n d a g ö rü len b u ğ d ay başağının
138 M ITRA S GİZLERİN İN KÖ KENİ

da aynı anlam a g elen b ir sem bol o ld u ğ u düşünü lebilir, çü nkü,


b u ğ d ay b aşakları, Eleusis g izem ciliğin in en iy i b ilin en sem b olü ­
dür. İkin cisi, D io sk u rlar antik d ö n em d e ö zellik le d e n izcilerin
k oru y u cu su o larak tanınırlardı. F ran z C u m o n t'u n d ed iğ i gibi,
"D iosku rlar, herşey d en önce, fırtın aların g azabın d an k oru d u k ­
ları v e güven li b ir y olcu lu k sağ lad ık ları d en izcilerin k oru y u cu
tan rılarıy d ılar." <42) B u n ed en le, M itra s'ın m eşale taşıyıcıların ın ,
D io sk u rlarm b ir d evam ı o larak o rtay a çık ışın ı, denizci olarak
D io sk u rlara say g ı b o rçlu olan K ilik ya k o rsan ların ad a b ağ lam ak
olasıdır. (Fig. 7.1 2 'd e k i paranın K ilik ya p arası o ld u ğ u n a d ikkat
edelim .)

H e r durum d a, M itra s'ın m eşale taşıy ıcıların ın , k end ilerind en


ö nce gelen D io sk u rlarla b ağ lan tılı o ld u ğ u n u gösteren b irço k k a ­
nıt v ard ır ve b u bağ lan tı, m eşale taşıy ıcıların ek in ok sları tem sil
ettiğini be lirten tezim ize destek sa ğ la m a k ta d ır.(43)

A sla n -B a şlı T a n n v e G o rg o n

3 .bö lü m d e görd üğ üm ü z gibi, e ğ er M itras ile P erseu s arasın­


da b ir bağ v arsa; araların d ak i ça rp ıcı b e n ze rliğ e bak arak ,
M itras'ın aslan -başlı tanrısı ile P e rse u s'u n ö ld ü rd ü ğ ü G orgon
arasında da bir bağ vardır: her ikisi d e y ılan lar tarafın d an sar­
m alan m ış, can avar başlı, insan v ü cu tlu v e kanatlı yaratıklardır.
(F ig .3.4 ve 3.5) M itras san atında aslan v e G o rg o n 'u n açık ça bağ ­
lan tılı o ld u ğ u nu v e aslan -başlı tanrının bir hey kelin d e, g öğ sü n­
de G o rg o n başı b u lu n d u ğu n u da g ö rm ü ştü k . (Fig.3.6)

Eğ er aslan -başlı tanrı G o rg o n 'u n b ir türev i ise, b ü yü k o lası­


lıkla M itras'ın b o y u n eğdirdiği b ir g ü cü tem sil etm ekted ir; aynı
P erseu s'u n G o rg o n 'a boyun eğ d irm esi gibi. Bu n ed en le, aslan -
b aşlı tanrının tan ım lay ıcı işaretlerinin , tam b ek led iğ im iz gibi,
p resesy on u n tanrısı tarafından b o y u n eğ d irilm iş bir g üce uygun
M itm s'ın Kozm ik Sembolizm i

7.17. O rfik ta m ı Ph ancs (C İM RM 695)

o ld u ğ u n u görm ek d ik k at çekicidir. A slan-başlı tanrı, uzayı ku­


cak lam ış o larak g örü nen bir v arlıktır: uzay k ü resin in üzerinde
d u rm ak tad ır (Fig .5.2) v e ken d isin i saran yılan ın h alk aları arasın­
da z o d y ak bu rçları görülm ekted ir. (Fig.7.15) M aarten Verm ase-
140 M İTRAS GİZLERİN İN KÖ KENİ

7.18. Z odyak ile çevrili olarak y um urtadan çıkan M ithras


(C IM RM 860)

ren şö y le diyor: "Y ıla n ın y ed i h alk ası k esin lik le g ezeg enlerin sa­
y ısın ı v erm ek ted ir v e h alk aları da g ü n eşin zo d yak taki y örüng e­
sin i g österm ek ted ir." i44’ A yrıca, tan rın ın elind ek i anahtar, bü yü k
o lasılıkla, M itraistlerin inan cına g öre ru h ların g ök yü zü n e in iş ve
M itras’tn Kozm ik Sembolizm i

çık ışları sırasında geçtikleri kapılara aittir. A slan-başlı tanrı ü ze­


rin e b ir yazısın d a H ow ard Jackson k a n ıtla n şöyle özetliy or: "B u
ta n n n ın b ü tü n tanım layıcı işaretleri, onun, antik dö n em d e kul­
lan ılan terim le k ozm o k rator y an i, g ök yü zü çark ların ın so n su z
d e virleri arasınd a d ün yayı yaratan v e yöneten g ü cü n astrolo jik
anlam d a cisim leşm iş şek li olarak görü ld ü ğ ü n ü k anıtlam akta-
142 M ITRAS GİZLERİNİN. KÖ KEN İ

d ı r ." 1451Bu d u ru m d a aslan -başlı tan rı, uzay ın bü tü n lü ğ ü n ü orga­


nize ed en g ü cü n sem b olü durum u ndadır. A ncak , p resesy on u n
tan rısın ın y arattığ ı ek in o k sların g erilem esi o lgu su, b u org ani­
zasy o n u bo zm aktad ır. A slan -başlı tan rı, u zay ın d ü zenley ici gü­
cü n ü tem sil etm ektedir, am a M itras, p resesy on u n tan rısı olarak
b u g ü cü alt etm ek v e k end i gü cü için d e eritm ek y eten eğ in e sa­
hiptir. A slan -başlı tan rın ın M itras k arşısın d ak i du ru m u , Perseus
k arşısın d a G o rg o n 'u n d u ru m u ile ay n ıd ır; h er ik isi d e üstü n bir
M itras'm Kozm ik Sembolizm i 143

gü ce bo y u n e ğ en gü çlü bir rak ip konu m und ad ırlar. P e rse u s'u n


k ozm ik tanrı M itra s'a d ö n ü şm esin e p aralel o larak , G o rg o n 'u n
d a aslan -başlı tan rıy a dö n ü şm ü ş o lm ası olasıdır.

A slın d a, M itraizm dışında b ile G o rg o n 'u n b ir u zay g ü cü o la ­


rak g örü ld ü ğ ü n ü ortaya k oy an k an ıtlar vardır. Ö rneğ in, H ipp ar-
k u s v e P o sid o n y u s'u n y aşad ığ ı R o d o s'd a , H elen istik dö nem d e
b a s ıla n p aralar ü ze rin d e G o rg o n v e H e lio s'u n birleştirilm ey e ça­
lışıld ığını; H e lio s'u n sa ç la n y e rin e y ılan ların v e başın d a da G o r­
g o n 'u n k an atların ın yer ald ığ ım g ö rü y o ru z . m Bu rad a d ik k at çe ­
k ici o lan bir d iğ e r n o kta, G o rg o n 'u n m ito lo jik d işi ö zelliğin in k o ­
lay ca g ö zard ı e d ilm iş olm asıdır, çü n k ü g örd ü ğ ü m ü z gibi e rk ek
b ir tanrı ile b irleştirilebilm ek ted ir, G o rg o n 'u gü n eş tan rısı ile
bağ lan tılı g österen diğ er v eriler, C lark H o p k in s'in "Y u nan G o r­
g o n 'u n u n G ü n e şli Y ü z ü " ad lı k itab ın d a y e r a lm a k ta d ır.l47)

G o rg o n 'u b ir kozm ik g üç o larak g österen en ilg in ç k an ıtlar


o ld u k ça g eç tarihlidir. V alerian d ö nem i (İsa’d an so nra 253-260)
paraları ü zerin d e G o rg o n, zo d y ak ın m e rkezin d e gösterilm ek te­
d ir (Fig.7.6). B u p araların , T arsu s'tan elli m il m esafed ek i A egeae
k en tin e ait o lm ası ilginçtir, çü n k ü , hatırlan acağ ı gibi, K ilik ya'd a
P erseu s tap k ısın ın tarihine ilişkin e n esk i k an ıtlar b u kentte b u ­
lun m aktadır. B ö ylece biliyo ru z k i, P e rse u s geleneği -v e d o layı­
sıyla G o rg o n g elen eği- d ah a H e lle n istik d ö n em d e bile A egeae
k entin d e k ök salm ıştı. O halde, G o rg o n 'u zo d yak ın m erkezin d e
g österen paralar, g eç tarihli o lm ak la beraber, G o rg o n 'u n b ir
u zay gücü o larak T arsus'da k u ru m laşm ış b ir tanım lam asını o r­
taya koym aktadır.

Elbette, M itra s'ın aslan -başlı tan rısın ın kaynağ ınd a esas o la­
rak G o rg o n olsa b ile, b aşk a o lgu ların d a so n d u ru m u nu alm ası­
na k atk ıları olm uştur. Bu tü r b azı olası etkiler, H ow ard Jack so n
ve Jo h n H in n eis tarafın d an in celen m iştir. m Bun lardan, çok sayı­
da kanıt ile d estek len en bazılarım ele alm ak ta y arar vardır. B u n ­
144 M İTRA S GİZLERİN İN KÖ KENİ

lar, O rfeu s ö yk ü sü n ü n k ah ram an ların d an K ro nos ile Ph an es ve


H ellen istik zam an tan rısı A ion 'd ur. O rfeu s m itine göre, b aşlan ­
gıçta, Su v e T o p ra k ," Y aşlanm ayan Z am an (K ro no s) isim li, b o ğ a
ve aslan başlı ve k anatlı, g öv d esin d e tanrının g örü nü şü o la n " b ir
y ıla n doğurdular. K ronos isim li bu y ılan ın y u m u rtasın d an , da­
h a sonra Ph an es doğdu: ''om u zların d a altın k an aü arı, y an ların ­
d an çık an bo ğ a başları v e k orku n ç bir yılan başı o lan; bü tü n hay ­
v an ların g ö rü n ü m ü n ü taşıyan g ö v d e siz b ir ta n rı."m

K ozm olojik zam an o lgu su n u , in san g öv d esin in kanatlar, y ı­


lanlar, bo ğ a v e aslan larla b irleştirilm esi so n u cu ortaya çık a n bu
ik on og rafi ile k ayn aştıran O rfeu s m itin in bu fig ü rleri, ak ad em is­
y e n le re göre, M itra s'ın aslan -başlı tan n sın ın ortaya çık m asınd a
e tkili olm uştur. 61,P h an es'in y ılan K ronos tarafından sarm alan ­
m ış b ir halde k ozm ik y u m u rtad an çık ışın ı gösteren M od en a k a­
b a rtm a sı (F ig . 7.17) ile b ilin e n M itra s a sla n -b a şlı ta n rısın ı
(F ig .1.4, 5.2, 7.15) k arşılaştırın ca, O rfe u s v e M itras ik on og rafisi
arasınd aki çarp ıcı ben zerliğ i g örm em ek m ü m k ü n değildir. Bu
ik i fig ü r arasınd a ilk bak ışta farklılık olarak g ö rü n en b a z ı n o kta­
lar, d ik kat ed ilince k aybolm aktadır. Ö rneğ in, O rfe u s'u n Ph a-
n e s'in i saran zo d yak , aslan -başlı tan rın ın g öv d esi ü zerin d e yer
alm ak ta (F ig .7.15), M itras tan rısın ın aslan başı da O rfeu s tanrısı­
n ın g öğsü nde görülm ekted ir. P h an es'in için d en çık tığ ı yum u rta
b ile, aslan -başlı tan rın ın ü zerin d e d u rd u ğ u k ü re ile ifad e ed ilm iş
gibidir. A slın d a, M od en a k abartm asın d a b u lu n an b ir y azıttan,
b u k ab artm an ın O rfeu s k aynak lı o lm ak la beraber, b ir zam an
so n ra M itraistler tarafın d an k u llan ıld ığ ın ı anlıyoruz.'52’

G erçek te d u ru m d ah a d a karm aşıktır, çü n k ü M od ena k abart­


m ası y aln ız aslan -başlı tan n y a değil, b aşk a M itras ik o n lan n a da
b ağ lan tılıd ır: ö zellikle 7.1 5 'te k i zo d yak tarafından çev rili y u m u r­
tad an çık an M itras ve 7.19'd ak i g öğ sü nd e b ir aslan başı görülen
v e vü cud u b ir y ılan tarafınd an sarm alanm ış g en ç erk ek hey keliy ­
M itras'ın Gizleri 145

le. Fig. 7 .1 8 'deki M itras ve Ph anes b en zeşm esi, R o m a'd a bu lunan


b ir yazıtta y e r alan "Z eu s-H elio s-M itras-P h an es" ism iyle destek­
lenm ek ted ir (C IM R M 475).

D ah ası, M od ena k abartm ası, çoğu kez e liy le d öndürdüğü b ir


zod yak çem berin in ortasınd a g österilen, H elenistik zam an tanrı­
sı A ion ik on og rafisi ile d e açık ça b ağ lan tılıd ır (Fig.7.20). Son ola­
rak, A ion, zo d yak içind e o n u döndüren b ir M itras o larak, M itras
ik on og rafisind e d e y e r alm aktadır. (Fig.7.24) A çıkça g ö rü lü y o r ki,
ele aldığım ız bu M itras-O rfeu s-A ion benzerlik lerind e görülen
karm aşık lık ço k şaşırtıcıdır. A m a bü tü n b u k arm aşık lığ ın m erke­
zinde yer alan ö nem li olgu ço k açıktır: A slan-başlı tanrı ve
M itras, h em O rfe u s'u n zam an tanrısı K ro nos v e o n u n soyundan
gelen Ph anes, h em de H elenistik zam an tan rısı A io n ile olan ben­
zerlikleri ned eniy le, ko zm ik zam an olg u su ile bağlantılıdırlar. Bu
da, elbette, öne sü rd ü ğü m ü z teorinin, bek lem em iz gerek en doğal
bir sonucudu r. M itras, zam ana d a eg em endir, çü nkü, u zay küre­
lerinin k on u m u n u belirley erek dün ya çağ larım d a değ iştirm ek te­
dir. Bu nedenle, H elenistik dönem in k ozm ik zam an ı ifad e eden
çeşitli sem bollerinin M itras'a eğilim g österm esi tam am en bek le­
nen b ir gelişm edir.

So nu ç olarak, G o rg o n 'u n , aslan -başlı tanrının ortaya çıkm a­


sındaki rolü n ü b ir y an a bıraksak bile, b u tan rıy ı u zay ın ve k oz­
mik zam anın d üzenley icisi o larak g österen ik on og rafisi, M itraiz-
m in ortaya çık ışın ı açık layan tezim izi desteklem ektedir. Tezim ize
göre, M itraizm in ortaya çık ışı, aslan -başlı tanrının tem sil ettiği te­
m el uzay v e zam an olgu larını denetlem e g ücü ne sahip yeni bir
tanrının ortaya çık m ası ile başlam ıştır.
146 M ITRA S GİZLER İN İN KÖ KEN İ

DİPNOTLAR

B ö lü m 1

1. E m e st Renan, M arc-A urele et la ftn du m onde antigüe (Paris: C alm ann-


Levy, 1923) s. 579.
2. Franz C um ont, The M ysteries o f M ithra (N ew York: Dover, 1956), s. 43.
3 . M itraizm in dış özellikleri üzerine en iyi araştırm a C um ont'un M ysieri-
es'inde v e M aarten Verm aseren'in M ithras, the Secret G od kitabında bulu­
nabilir. (N ew York: Barnes and N oble, 1963) Bu dış özelliklerin sosyolo­
jik incelem esi için bkz. R. L. G ordon, M ithraizm and R om an Society", Re­
ligion 2, no. 2 (A utum n 1972), 92-121. R oger Beck, "M ithraism since Franz
C u m on t", A ufstieg und N iedergang d er röm iscken Welt, ed. W olfgang H aase
(N ew York: W alter d e Gruyter, 1984), 2 .1 7 .4 . s. 2089-95.
4. Franz C um ont, Textes et m onum ents figu res relatifs aux m ysteres de M ithra,
2 vols. (Brussels: H . Lam ertin, 1 % , 1899).
5. C um ont, M ysteries, s. 136-137.
6. A ge., s. 147.
7. Bir istisna olarak S tig W ikander'in bir el eş tin cüm lesi sayılabilir. (Etudes
sur les myteres de M ithras [Arsbok: Vetenskappsocieten i Lund, 1951], a n ­
cak, büyük olasılıkla önerdiği altern atif kabul edilem ez olduğu için bu
eleştiri hiç dikkat çekm edi. Sadece Jacqu es D uchesna-G uillem in O rmazd
e t A hrim an (Paris: Presses U nivesitaire6 de France, 1953) s. 126 v e La Reli­
g ion d e I'Iran a n d en (Paris: Presses U niverstaires de France, 1962): eserle­
rind e C um ont'un İran'a v e Klasik d önem e a it olguları birbiriyle özdeş­
leştirirken aşırıya k açtığı" şeklinde b ir eleştiri getirdi, (s. 249).
8. K ongre doküm anları John H innels tarafından yayınlandı: M ithraic Studt•
es, 2 d it, (M anchester: M anchester University Press, 1975).
9. A ge., d it 2 , s. 293, 298.
10. A ge., d it I , s. xm.
11. A ge., s. 225.
12. Age.
13. A ge., s. 225.
14. A ge., s. 246.
N otlar 147

B ö lü m 2

1. K. B. Stark, "D ie M ithrassteine v on D orm agen/' ¡ahrbucher des Vereins von


Altertum sfreunden im Rhienlande 46 (1869), 1-25.
2. C um ont, Textes, a l t 1, s. 202. C um ont, Stark'ın belirttiği türden astral
açıklam aların geçerli olduğu, ancak bunların öğreti içinde tali bir önem
taşıdığı düşüncesindeydi: "M itras öğretisinde astral açıklam alar ikin d
plandadır; bunlar, insanlığın v e dünyanın başlangıcı v e sonu üzerine
Iran geleneklerini v e esas öğretiyi yeni katılanlara açıklam adan evvel,
ancak giriş aşam asındaki yeni üyelere anlatılan hayal ürünü, önem siz te­
orilerdir." (Age).
3. Franz C um ont, A strology an d R eligion am ong the Greeks and Rom ans (N ew
York: Dover, 1960), s. 51.
4. Porph. D e Atr. Nym ph. 6.
5. W. Lentz, "S om e Pecularities and Representations" in M ithraic Studies,
d lt 2 , s. 358-377.
6. Porph. D e Anlr. N ym ph. 24; Porphry, T he C ave o f the N ym phs in the O dys­
sey, çevirisi "Sem in ar C lassics 6 09," A rethusa M onographs, N o: 1 (Buffa­
lo: State U niversity o f N ew York, 1969) s. 25.
7. O rigen, C ontra Celsum , çeviri H enry C had w ick (Cam bridge: Cam bridge
University Press, 1980), s. 334.
8. H ieron. Ep. 107 (ad Laetam).
9. B irind U luslararası K ongre'de ortaya atılan astronom ik konular için bkz.
M itraic Studies b y W. Lentz (cilt 2. s. 358-378), A. D em an (d lt 2, s. 507-
517), R. L. G ord on (d lt 1, s. 229-233) v e Jo h n HinneUs (d lt 2, s. 300).
10. Roger Beck, "C autes and Cautopates: Som e A strological C onsiderati­
on s," Jou rn al o f M ithraic Studies 2, no. 1 (1977), 10.
11. Age.
12. Roger Beck, "A n ote on the Scorpion in the Tauroctony," Journal o f M it­
raic Studies 1, no. 2 (1976), 209.
13. S. Insler, "A N ew Interpretation o f the Bull-Slaying M otif" in M. B. de
Boer and T. A. Edridge, eds., H om ages a M aarten Vermeseren (Leiden: E. J.
Brill, 1978), s. 523.
14. Insler açıklam asında güneşsel b atıştan sözederken yanlışlıkla "b ir ta­
kım yıldızın batı ufkunda doğan güneşin ışık lan tarafından yutulm ası"
tanım ım yapıyor, (s, 523) Takım yıldızının görülm esinin engelleyen batan
güneşin ısıldandır.
15. Age., s. 527.
16. A lessandro Bausani, "N ote sulla preistoria astronom id d el m itto di
146 M İTRAS GİZLERİN İN KÖ KEN İ

M ithra," in Ugo Bianchi, M ysteria M ithrae (Leiden: E. J, Brill, 1979) s. 503-


515.
17. M ichael Spiedel, M ithras-O rion (Leiden: E. J. B rill, 1980). s. 18.

B ölü m 3

1. A ntik bilgilerle beraber, bu takım yıldızın tarihi için bkz. W. Rathm ann,
"P erseus (Stem bi id), "PW , cilt 1 9 .1 , 992-96.
2. Salzburg Plakası için bkz. A. Rehm v e E. Weiss, "Z u r Salzburger Bro-
zesscheibe m it Sternbild ern." jahreshefte des österreichen Archäologischen
Instituís 6 {1903),'39; Codex Vossianus Leidensis 79 için bkz. G eorg Thiele,
Antike H im m ehbilder (Berlin: W eidm ann, 1898), s. 111.
3. Thailia Phillies H owe, 'T h e O rigins and Function of the G orgon H ead,"
A ¡ Arch. 58 (1954), 216, n. 43.
4. H eredot. 7. 61. 3.
5. Büyük olasılıkla im ha etm ek anlam ına g elen Yunanca pertho kelim esin­
den türetilm iştir; bkz. H owe, "G orgon H ead," 216.
6. Stat. Theb. 1. 719-20.
7. Vermaseren, Secret God, s. 29.
8. Statius, Sfafius, çeviri J. H . M ozley (London: W illiam H einem ann, 1928),
cilt 1, s. 392.
9. A. S. Geden, Select Passages Illustrating M ithraism (N ew York: Society for
Prom oting C hristian Knowledge, 1925), p. 39.
10. C harles Dupuis, O rigine de tcus ¡es cuites (Paris: H . Agasse, 1795), cilt 1,
bölüm s. 78. .
11. Bkz. C um ont, M ysteries, s. 200.
12. Fritz Saxl, Mithrns: Typengechictlicbe Untersuchungen (Berlin: H eindrich
keller, 1931), s. 14.
13. Farklı g örüşlerin özeti için bkz. H ow e, "G orgon H ead".
14. Clark H opkins, "A ssyrian E lem ents in the Perseus-Gorgon Story"
A j Arch. 38 (1934), 344.
15. G orgon'un K orint farzındaki g elişm esi H um fry Payne tarafından de­
taylı b ir şekilde N ecrocorinthia adlı çalışm asınd a incelenm iştir. (Oxford:
O xford U niversity P ress), s. 80.
16. C . Blinkenberg, "G orgonne et lionne/'Reı». Arch., ser. 5, no. 19 (1924), s.
267.
17. C 1M RM 75.
18. C IM R M 719.
N otlar 149

19. C IM RM 1123.
20. Vennaseren, Secret C od, s. 18.
21. C arl Kereyi, A thene (Zurich: Spring, 1978), s. 68.
22. A pollodorus, The Library, çeviri Sir Jam es G eorge Frazer (Cambridge:
H arvard U niversity Press, 1939), c ilt 1, s. 155.
23. Vermaseren, Secret God, s. 75.
24. Farnese Küresi ve C odex V ossknus için bkz. Thiele, A ntike H immelsbilder,
resim 4 v e 111.
25. Franz C um ont, ''R apport sur une m ission a Rom e," Academ ia des Insc­
riptions et Belles-Lettres, Com ptes R endus, 1945, s. 418.

B öliim 4

1. M itraizm ile Kilikya'daki Perseus kültü arasında bir bağlantı olm ası ih­
tim ali d aha ön ce d e öne sürülm üştü. Bkz. A . L. F rothm ingham "T h e C os­
m opolitan R eligion o f Tarsus and and the origin o f M ith ra" (abstract), A J
Arch. 22 (1918), 63-64.
2. Plut. Vif. P om p. 2 4 ; P lutarch, Plutarch's Lives, çeviri Bernadette Perrin
(Cam bridge: H arvard University Press, 1968), d lt 5, s. 173-75.
3. C um ont, M ysteries, p. 37. Cf. E. D. Francis, "P lutarch's M ithraic Pirates,"
in M ithraic Studies, cilt 1 s. 209; Robert Turcan, M ithras Platonicus (Leiden:
E. J. Brill, 1975), s. 1-13. Plutark'a karşı b ir görüş için bkz. G ordon, Franz
C um ont and the Doctrines of M ithraism ," s. 245, n. 119.
4. Vermaseren, Secret G od, s. 27.
5. Joseph Fontenrose, P hyton (Berkeley: U niversity of C alifornia Press,
1959), s. 279-80.
6. G eorge M acD onald, Catalogue o f the G reek C oins in the H unterian Collecti­
on (G lasgow: Jam es M aclehose and sons, 1901), d lt 2, s. 525, pi. 58, n. 21.
Bu paranın tam tarihini çıkarm ak m üm kün değildir, ama A egeae kenti­
nin çıkardığı paraları Sezar dönem ine göre tarihlem eye b aşladığı İsa'dan
ö n ce 4 7'd en sonra b asıldığı kesindir. G eorge Francis H ill, Catalogue o f the
Grek Coins o f Lyconia, Isauria, and C ilicia (London: Trustees o f the British
M useum , 1900), s. cxii-iv.
7. G- A. W ainwright, "S o m e C elestial A ssociations of M in ," /Eg. Arch. 21
(1935), 156.
8. Louis Robert, "D ocum ents d 'A sie M ineure," BCH 10 (1977), 98-99.
9. Perseus'u gösteren Tarsus paralarının katalogu için bkz. F. Im hoof-Blu-
mer, "Coin-Types of Som e Kilikian C ities,'' FH S 18 (1898), 171.
10. Age., 171-72.
t5 0 M İTRAS GİZLERİN İN KÖ KENİ

11. W illiam M. Ramsay, The cities o fS t . P aul (London: H odder and Stough-
ton, 1907), s. 152-53.
12. Im hoof-Blumer, "C o in -T y p es," 171.
13. Vermaseren, Secret God, s. 112.
14. D aha geniş b ilgi için bkz. Robert, "D ocum ents," 101.
15. Tarsus'da aslan-boğa savaşını gösteren paralar İsa'dan önce 366-333
arasında Pers satrabı M azaios dönem inde (Bkz. Robert, "D ocum ents",
111 v e n.116), İsa'd an sonra ikinci yüzyıldaH adrian (Age.) v e çüncü y üz­
yıld a G ordian v e D ecius (Im hoof-Blum er, "C oin-Types," 175 ve n. 2-3)
dönem lerinde çıkanlm ıştır.
16. Bu fikrin doğuşunu A. L. Frothingham 'a borçluyum "C osm opolitan R e­
lig io n ". 1 918'd e Frothingam , T arsus'lu Perseu s ile b ağlantılı olan
M itras'ın şehrin am blem i olan aslan-boğa savaşındaki aslanın yerini al­
ması sonucu boğa öldürm e sahnesinin ortaya çıktığını öne sürm üştü. Ne
var ki Frothingham , B oğa'nın üzerindeki yeri çok anlam h olan takım yıl­
dız Perseu s'd an bahsetmiyordu.

Bölü m 5

1. Ö rneğin bkz. O tto J. Brendel, Sym bolizm o f the Sphere (Leiden: E. J. Brill,
1977), s. 53.
2. Pl. Ti. 36c. C um ont Fig. 5. 2'de görülen iki çem beri yanlışlıkla zodyak v e
Sam anyolu olarak tanımlıyor. (Textes, d it 1, s. 89 ve n. 5). Plato'nun Tima-
«¿s'unda sözü edilen, b ir haç oluşturan iki çember, ancak bunlar zodyak
v e g ö k ekvatonı olarak anlaşıldığı takdirde b ir anlam ifade eder; bkz. F. M.
C ornford, Plato’s Cosm ology (Indianapolis: Bobbs-M errill, 1975), s. 72-93.
Aynı m otifin eski görsel ifadelerinin d e aynı anlam a geldiğinivarsaym ak
yanlış olm az. Bkz. Brendel, Sym bolizm , s. 53.
3. Fig. 5.4 'd e görülen gök ekvatorun kesin konum unda, bahar ekinoksu
{ekvatorun zodyakı kestiği nokta), B oğa'nın en parlak yıldızı A ldebaran
ile aynı boylam üzerindedir. Büyük b ir rastlantı sonucu bu sırada, sonba­
har ekinoksu da A krep’in en parlak yıldızı A nteres ile aynı b oylam üze­
rindedir, çünkü A ldebaran ile A ntares birbirlerine tam 180 derece uzak­
lıktaki boylam lar üzerindedirler. Ayrıca, bu durum da gökyüzü ekvatoru,
Tauroktonide y er alan bütün takım yıldızlarının en p arlak yıldızlarının
bir veya iki d erece yakınından geçm ektedir. Yani, Alfa K an iş M in örü n
Prokion, alfa H idra’nın Alfard, alfa K ra teı'in A lkes v e alfa C orvi'n in Al
Chiba yıldızlarını; v e ayrıca B oğa'nın iy i b ilin en yıldız küm esi PJeydas.
Büyük olasılıkla M itraistler bu çarpıcı astronom ik rastlantının farkınday­
dılar.
N oliar 151

4. Burada b elirtilen takım yıldızların y am sıra, bahar ekinoksu Boğa b urcun­


da iken gök ekvatoru, O rion'un sağ elinde görülen asanın da üzerinden
geçm ektedir. N e var ki, bu asayı oluşturan yıldızlar, O rio n figürüne o l­
dukça g eç b ir dönem de eklenm iştir v e genel olarak bilinen b ir ayrıntı sa­
yılam azlar. (O rion'un eski görüntüleri için bkz. Georg Thiele, A ntike
H im m elsbilder [Berlin:W eidm ann, 1898], index no. 1, s. v. O rion) Ö rneğin
Aratos b u yıld ızları O rion'un b ir parçası olarak görm em ektedir: O na gö­
re, Akrep doğduğu sırada O rion tam am en batm ıştır. (Phain. 6 3 5 ,6 4 5 ,675)
H ipparkus'a göre, eğer asayı oluşturan y ıld ızlar O rion'un p arçası olarak
kabul edilirse b u im kansızdır. (H ipparkus. 1. 7. 15) O vidius da O rio n fi­
gürü tarif ed erken o nun k ılıcını çekiniş olduğunu söylüyor. (M et. 8. 206)
E ğer O rio n'u n sağ elinde a sa olsaydı, bu da im kansız olurdu. En önem ­
lisi, M ichael S pied el'in b elirttiği gibi, Yurıan-Roma d önem inde bahar eki­
noksu K oç b u ram d ayk en , gök ekvatoru O rion'un gövdesinin tam ü ze­
rinden geçiyordu. Bu durum da O rion, ekvator takım yıldızlarının en gös­
terişli v e d ikkat çekici olanıydı. A m a aynı nedenle, Yunan-Rom a döne­
m inden önce, b ahar ekinoksu B oğa'd ayken gök ekvatoruna bakan b ir ki­
şi, gök M itraistlerin, Boğa ekinokstu gök ekvatorunu sem bolize ederken
O rion'u, asayı oluşturan bazı yıldızlar ekvatora yakın olsalar b ile, niye
dahil etm ediklerini açıklam aktadır.
5. Speidel, M ithras-O rion, s. 10, n. 11.
6. R. L. G ordon, "T he Date and Significance of C İM RM 5 9 3 ", Journal o f
M ithraic Stuties 2, no. 2 (1978), 148-174.
7. Hipparch. C omm . in Arat. 1. 2 .1 .
8. Perseus takım yıldızını g österen b ir Fam eSe küresi (Isa'dan sonra birinci
veya ikinci yüzyıl, ancak b ir H ellenistik dönem kopyası) fotoğrafı için
bkz. Thiele, A ntike H im m elsbilder pl. 4 ; Salzburg Plakası için bkz. Rehm
and W eiss, "Zur Salzburger Bronzecheibe”, 39.
9. John Lam b, P haem ım em an d D b sem İa o f A ralus (London: John W. ParkeT,
1848), s. 1.
10. A ratos, The P haenom ena o f A ralus, çeviri G. R. M air, C am bridge: Harvard
University Press, 1955), s. 189.
11. Bu önem li m etnin yeni çevirileri için bkz. R. L. G ordon, "T h e Sacred Ge­
ography o f a M itraeum : The exam ple o f Sette Sfere", Journal o f M ithraic
Studies 1, no. 2 (1976), 119-65; R oger Beck, "T he seat o f M ithras at the
Equ inoxes'', Jou rn al o f M ithriac Studies 1, no. 1 (1976), 95-98. Turcan'a gö­
re, (M ithras P latonicus, s. 62-89) Prophyry'nin M itras hakkm daki astral
açıklam alarının M itras öğretisi ile h iç bir alakası yoktur; P horphyry, Pla-
toncu kozm oloji anlayışını M itraizm e uydurm aya çalışm aktadır. Ancak,
eğer benim tezim doğruysa v e M itraizm in esas öğretisi astronom iye da­
yanıyorsa, P orph ry 'nin g erçekten M itraist öğretiyi naklediyor olm ası ih-
152 M ITRA S GİZLER İN İN KÖ KENÎ

ihtim ali artm aktadır.


12. Porph. D e Antr. Nytnph. 24; Porphyry, Cave o f the N ym phs, s. 25.
13. Age.
14. Age., s. 27-29.
15. A. B. C ook, Zeus (N ew York: Biblo a nd Tannen, 1965), cilt 2 , b ölüm 1, s.
463.
16. Bkz. W alter Burkert, Lore and Science in A ncient Pythagoreanism (Cam b­
ridge: H arvard U niversity Press, 1972), s. 366-68; H eraklides'in S a m a n y o ­
lu üzerine teorileri için bkz. H. B. G ottschalk, Heraclides o f P ontus (O x­
ford: O xford U niversity Press, 1980), s. 100-105; Sam anyolu üzerine Ç içe-
ro'n un yazıları için bkz. Pierre Boyance, Etudes sur îe S onge de Scipion (Pa­
ris: E. d e B occard, 1936), s. 133-37.
17. Roger Beck, "C autes and Cautopes: Som e Astronom ical C onsiderati­
on s", Journal o fM itra ic Studies 2 , no. 1 (1977), 3.
18. Age.
Bölü m 6

1. Tarsus tarihi için bkz. Ramsay, Cities o f St. Paul, s. 85-244; H etty G oldm an,
Excavations at G özlü Kule, Tarsus, 3 cilt. (Princeton: Princeton University
Press, 1 9 5 0 ,1 9 5 6 ,1 9 6 0 ).
2. Strabo, T he G eography o f Strabo, çeviri H orace Leonard Jones (Cambridge:
Harvard U niversity Press, 1929), cilt 6, s. 347.
3. Ramsay, Cities o f Sf. Paul, s. 235
4. C ic. A tt. 16.11.
5. Strab. 1 . 1 .8 - 9 ,1 . 3 .1 2 .
6. Ramsay, Cities o f St. P aul, s. 216-18.
7. Age., s. 221.
8. Vita III, Jean M artin, Histcrrie du Texte des Phenom enes d'Aratos (Paris: Lib-
rarie c. Klincksieck, 1956), s. 56.
9. E. Vernon A rnold, Roman Stoicism (Cham bridge: C ham bridge U niversity
Press, 1911), s. 84.
10. Age., s. 91; bkz. Strab. 14. 671 v e Diog. Laert. 7 .1 7 9 .
11. Arnold, R otm n Stoicism , s. 96.
12. Age., s. 96-98.
13. Age., s. 107.
14. C ic. Div. 2. 42. 88-90.
15. Edwyn Bevan, L ater G reek Religion (London: J. M. D ent and Sons, 1927),
s. 3.
N otlar 153

16. A ge., s. 11.


17. A ge., s. 13.
18. A ge., s. 17.
19. A ge., s. 31.
20. Age., s. 32.
21. Bkz. Fredrick H. Cram er, Astrology irt Rom an Law and Politics (Philedeip-
hia: A m erican Philosophical Society, 1954), s. 54.
22. Age., s. 56-58.
23. A. a. Long, H ellenistic Philosophy (N ew York: C harles Scribner’s Sons,
1974), s. 54.
24. Jo h n D illon, T he M iddle Platonists (Ithaca: C ornell University Press,
1977), s. 106-7.
25. A ugust. D e civ. Dei 5. 2
26. Cic. N at. D. 2. 87; Cicero, The N ature o f the Gods, çeviri Horace C. P.
M cG regor (N ew York: Penguin B ooks, 1972), s. 159.
27. Posidonyus v e kutsallık için bkz., C ic. Div. 1. 5 7 .1 2 9 -3 0 , 2. 21. 47; koz­
m ik sem pati için bkz. Cic. Div. 2 . 14. 33-15.35.
28. D illon, M iddle P latonists, s. 110.
29. A rnold, R om an Stoicism , s. 30.
30. C ic. Nat. D. 2. 118; C icero, N ature o f Gods, s. 171-72.
31. Arnold, Roman Stoicism, s. 192-93.
32. C ic. Nat. D. 2. 51; C icero, N ature o f Gods, s. 143-44.
33. B. L. van der W aerden, "D as grosse Jahr und die ew ige W iederkehr",
H erm es 80, no. 2 (1952), 129; "T h e G reat Year in G reek, Persian and H in­
du A stronom y," A rchive fo r H istory o f Exact Sciences 18, no. 4 (June 1978),
359-83. W. g. Lam bert, "Berossus and Babylonian Eschatology," Iraq 38
(1976). 171-73.
34. Van der W aerden, "D as G rosse Jahr," 134.
35. A ge.
36. A ge.
37. C ic. N at. D. 2. 63; Cicero, N ature o f Gods, s. 148.
38. C ic. Nat. D. 2. 64-66; N ature o f Gods, s. 148-49.
39. C ic. Nat. D. 2. 6 2 . ; C icero, N ature o f Gods, s. 148.
40. Paeton'un Stoacı allegorizasyonu için bkz. Franz Çum ont, Recherches
sur le sym bolism e funeraire des Rom ains (Paris: Librairie O rientaliste Paul
G euthner, 1942), s. 74-76.
41. B u yüzyılın başlarında, kendilerine Pan-Babil adını veren bir grup Al­
m an akadem isyen, Babillilerin presesyonu bildiklerini daha sonra ortaya
154 M ITRA S G İZLER İN İN KÖ KENİ

çıkan bütün benzer m it v e dini sistem lerin bunların devam ı olduğunu


öne sürdüler. Bu okulun yanlışları 1910 İa rd a ortayya konuldu v e Otto
N eugebaueı'in belirttiği gibi teorileri, "B irinci Dünya Savaşından sonra
tam am en terkedildi." (T he Exact Sciences in A ntiquity [N ew York: Dover,
1969], s. 138.) A m a, b u sahte tezlerin yaratığı tedirginlik, antik m it ve din­
lerde astronom ik b ir anlam gören bütü n fikirlere şüphe ile y aklaşılm ası­
na yol açtı. Yirminci y üzyıl akadem isyenlerinin M itras ikonografisinin
astral özelliğini görm elerini, bu ortam ın engellediği düşünülebilir. Pan-
Babil tartışm ası için bkz., VV. Schm idt, T he Origin and Growth o f Religion
(London: M ethuen, 1931), s. 101*2. D aha yakın zam anlarda ortaya atılan
b enzer bir teori için b kz. G iorgio d e S antillana and H erha von Dechend,
H amlet's M ill (Boston: G am bit, 1969),
42. J. L. E. Drayer, A H istory o f A stronom y from Thales to K epler (N ew York:
Dover, 1953), s. 160.
43. D. R. D icks, T he G eographical Fragm ents ofH ipparcus (London: University
of London Press, I9 6 0 ), s. 14.
44. Age., s. 17.
45. Age.
46. Ptol, Aim. 3. 1; Ptolem y, "T he A lm ag est," çeviri r. C atesb y Taliaferro, in
Ptolem y, C opernicus, K epler, G reat B ooks o f the W estern W orld vol. 16 (Chi­
cago: Encyclopeida Britannica, 1938), s. 77.
47. Ptol. Aim. 3. 1; Ptolemy, 'T h e A lm agest,"s. 223.
48. Ptol. Aim. 3. 2 ; Ptolemy, "T he A lm agest/'s. 227.
49. Ptolem y açıklam asında, H ipparkus'un sabit y ıldızlar küresinin hareke­
ti yerine, kutup ekseninin hareketi sonucu ortaya çıkanekinoks noktala­
rının hareketinden sözettiğini belirtiyor. (Ptol. Aim . 7. 2, s. 226-27) D ün­
ya m erkezli bakış a çısıyla, presesyon, kutup ekseni ve sabit yıldızlar kü­
resinin birbirlerine göre konum larını değiştirm ekte, bu da matem atik
olarak, ya kutup eksenini (ve ona bağlı olarak ekinoks noktalarının), ve­
ya sabityıldızlar küresinin hareketi olarak görülebilm ektedir.
(H ipparkus'un keşfini aktaran Ptolem aios'un açıklam alarında her iki tanı­
m ın da bulunduğunu gösterdiği için Prof. B. L. van der W aerden'e teşek­
kür ederim.).
50. M anilius, A stronom ica, çeviri C. P. G oold (Cambridge: H arvard U niver­
sity Press, 1977), s. 27 (1. 275-93).
51. A rist. Cael. 1. 9. 279a. 20-1. 9. 279b. 3.
52. C ic. Nat. D. 2.55; C icero, N ature o f Gods, s. 145.
53. A ratos Phaen. 21-24; A ratos, Phaenom ena, s. 209.
54. C um ont, Astrology a n d R eligion, s. 40-41.
N o lk r 155

55. N eugebauer, Exact Sciences, s. 187.


56. D icks, G eographical Fragm ents, s. 109-110.
57. H elenistik dönem de astrolojinin yayılm ası hakkında bkz. Cram er, A st­
rology in Rom an Law , s. 3-44.
58. Apul. Met. 11. 25; M arv in M eye/den çeviri, The Ancient M ysteries (San
Francisco : H arp er and Row, 1987), s. 190.
59. PG M 7. 686-90; H ans D ieter Betz, The G reek M agical P apyri in Translation
(Chicago: U niversity o f C hicago Press, 1986), s. 137.
60. PM G 7. 880-81; Betz, G reek M agical P apyri, s. 141.
61. PM G 8. 74-79; Betz, G reek M agical Papyri, s. 147.
62. PMG 13. 213, 718. Betz, G reek M agical Papyri, s. 43.
63. PG M 13. 213, 718. Betz, G reek M agical Papyri, s 178,189.
64. A stral ölüm süzlük inancı hakkında bkz. C um ont, Astrology and Religi­
on, s. 92-110; A fter L ife in Rom an Paganism (New York: Dover, 1959), s. 39.
65. H eraklides Pontikus için bkz. Burkert, Lore and Science, s. 3 66; v e G ottsc-
halk, H eraclides P ondicus, s. 98.
66. Franz C um ont, O riental R eligions in Rom an Paganism (N ew York: Dover,
1956), s. 39.
67. M itras D uaları için bkz. Meyer, A ncient M ysteries, s. 210-11.
68. O rigen, C ontra Celsum , s. 334.
69. Plut. Vit. Pomp. 28.
70. Age., 24. 2-25. 1; Plutarch, Plutarch's Lives, cilt 5, s. 173-77.
71. Plut. Vit. Pomp. 24. 2; Plutarch, P lutarch’ Lives, cilt 5 , 5. 175.
72. App. M ith. 14. 92.
73. H.A. O rm erod, P iracy in the A ncient World (Liverpool: LiverpoolUniver-
sity Press, 197), s. 210-11.
74. W arwick W orth, A C atalogue o f the G reek Coins in the British M useum: Pon-
tus, Paphlogonia, Bithynia, an d the Kingdom o f Bosporus (London: Long­
m ans, 1889), s. xxv. Perseus ile ilgili M itridates hanedanı paralarının d a­
ha detaylı b ir incelenm esi için bkz. Friedrich Im hoof-Blum er, "D ie Kup-
ferpragung des m itradatischen Reiches und andere M ünzen des Pontos
und P aplogoniens," N um ismatiche Z eitschrift 5 (1912), 169-92. A yrıca bkz.,
Konrad Schauenburg, Perseus in der K unts des Altertum s (Bonn: Rudolf
H ablet, 1960), s. 31. 91; Theodore R einach N um ism atiqueancienne: Trois ro-
yaum es de l ’A sie M ineure (Paris: C. Rollin et Feuardent, 1888), s. 172-73,
187-88,201-3.
75. Im hoof-Blumer, "K upferpragung,” 172i 180.
76. W illy H ärtner O riens-O ccidens (H ildensheim : G eorg O lm s, 1968), s. 227-
156 M İTRA S GİZLERİN İN K Ö K E N İ

42. Ayrıca bkz. Bausani, "N ote sulla preistoria," s. 503-13.


77. Bu bölüm de Frothingham 'ın "C osm opolitan Religion" kitabına borcu­
m u birkez daha belirtm ek isterim. D ördüncü bölüm de değindiğim gibi,
Frothingham 'ın 1918'de, Perseus/M itras’ın nslan-boğa savaşındaki a sla­
nın yerini aldığını v e Perseu s'u n bazen "kanatlı aslan" diye adlandırıldı­
ğını öne sürm üştü. Bu tezin yer aldığı m etin, Frothingham 'ın Am erikan
A rkeoloji E nstitüsüne gönderdiği b ir yazıd an yapılan b ir alıntıydı ve h iç­
bir kaynak belirtilm iyordu. Bu ned enle b e d e bu tezin nasıl ortaya çıktı­
ğını v e kaynağım araştıram adım . O kuyucular arasında bu konuda refe­
rans bilgisine sahip olan varsa, bunu öğrenm ekten çok mutlu olacağım ı
ve bunun n e keder önem li olduğunu b elirtm em em sanırım gerek yoktur.
Bu olgu, örneğin, M itras'ın aslan- b aşlı tanrısının gerçekte G orgon değil,
Persuses'un ta kendisi olduğu anlam ına gelm ez mi?
78. H ippol. H aer. 4. 49. 2.

B ö lü m 7

1. Fig. 27 Vermeseren, Secret G od; M itras'ı b ir küre tutarken gösteren diğer


sahneler C IM RM 334, 459, 9 8 5 ,1 2 8 3 ,1 2 8 9 .
2. Vermaseren, Secret G od, s. 116.
3. Pom pei'li güneş tanrısı A pollo için bkz. Brendel, Sytnbolizm, pl. 17. Bren-
d el'in araştırm aları küre m otifinin u zay küresini tem sil ettiğini kanıtla­
m aya yeterli veri sağlamaktadır.
4. Vermaseren, Secret G od, s. 116.
5. Ov. M er. 4. 65.
6. O vid, M étam orphosés, çeviri M ary M. Innes (Baltimore: Penguin Books,
1955), s. 32
7. Vermaseren, Secret God, s. 107-8. Bu m otifin M itras sanatındaki örnekleri
içi9n bkz. C IM RM 1137. A4a, 1283. 9 ,1 2 9 2 . 4d.
8. Paeton m iti için bkz. Eur. Hipp. 735; Ov. M rt. 1. 750. D ieburg M itraeum
C IM RM 1247.
9. C um ont, Textes, cilt 1, s. 177, n. 2.
10. Cum ont, Recherches, s. 17. V urgulam a yoluyla.
11. Vermaseren, Secret G od, s. 171-72.
12. PG M 4. 481; Betz, G reek M agical P apyri, s. 51.
13. A lbrecth D ieterich, Eine M ithrasîiturie (Stuttgart: B. G. Teubner, 1966)
Cum ont, Textes, d it 2 , s. 56.
14. PG M 4. 41; Betz. G reek M agical P apyri, s. 51
15. PG M 4 ' 698-700; Betz, Greek M agical Papyri, s. 52.
Notlar 157

16. PG M 4. 700-702; Betz, Greek M agical Papyri, s. 52.


17. R oger B eck, " Interpriting the P onza Zodiac U", Journal of M ithraic Studi­
es 2, no. 2 (1978), 124.
18. Age., s. 127.
19. R. L. G ordon, "M ithras' Rindsshulter." Journal of M itraic Studies 2, no.
2 (1978), 213.
20. G üneşin kozm okrator olarak d eğerlendirilm esinin ayrıntılı b ir incele­
m esi için b kz. Franz Cum ont, La theologie solaire d u paganism e romain (Pa­
ris: Libririe C. Klincksieck, 1909).
21. TG F Frag. 1017, alıntı Boyance, Etudes, s. 94.
22. SV F frag. 499; çeviri B evan, Later Greek R eligion, s. 10.
23. Cicero, A cadem ica, çeviri H. Rackham (Cam bridge: H arvard U niversity
Press, 1967), s. 631 (2.41).
24. Cicero, Republic, çeviri C. W. Keyes, ( C am bridge: H arvard University
Press, 1966), s. 269 (6. 17).
25. Pliny, N atural H istory, çeviri H. Rackham (Cambridge: H arvard Univer­
sity Press, 1967) cilt 1, s.177-79 (2. 4. 12-13).
26. Cicero, Republic, $. 269-71.
27. C um ont, Theologie solaire, s. 28.
28. C um ont'un Posidonyus’ a atfettiği "güneş d in i", R.M . Jones tarafından
şiddetle eleştirilm işti. Bkz. "Posidonyus and S olar Eschatology," C. Phil. 27,
no.2 (A pril 1932), 113-35; Boyance, Etudes, s. 7-104.
29. Im hoof-Blum er, "C oin-Types," 171-72.
30. Apollo ile güneşin özdeşleştirilm esi tarihi üzerine bkz. Pierre Boyance,
"U A pollon solaire," in M elanges d'archeologie, d'epigraphie, et historire of-
ferts a Jerom e Carcopino (Paris: Librarie H achette, 1966), s. 149-70.
31. Aveste konusunda bkz., Ilya G ershevitch, The Avestan Hymn to M ithra
(Cambridge: Cam bridge U niversity Press, 1959), s. 35-44. M ithra, N em -
rud D ağında Kom agene Kralı A ntiokus I/in (İsa'dan önce 69-74) yaptır­
dığı tapm akta da güneş ile özdeşleştırilmiştiur. C IM RM 32.
32. Strab. 15.3, çeviri G eden, Select Passages, s. 27.
33. D ioskurlar v e yıldızları ilişkili gösteren erken dönem yazılı kaynaklar
için bkz. C ook, Zeus, cilt 1, s. 76364. İkonografi için b kz., Cook, Zeus, s.
765-66; Fernand C hapouthier, Les Dioscures au service d'une deesse (Paris:
E. de Boccard, 1953) s. 49-91 vepl. 9-15. D ioscurların astronom ik anlam ı
üzerine bazı teoriler için b z ., Cook, Zeus, cilt 1, s. 770-71 v e d it 2, bölüm
l , s .4 3 1 .
34. C ook, Zeus, cilt 1, s. 767, 769.
35. Philo, On the D ecalogue 55-57; Philo, Pkilo, çeviri F. H. C olson (Cam brid-
158 M ITRA S G İZLERİN İN KÖ KEN İ

ge: Harvard U niversity P ress, 1937) cilt 7, s. 35.


36. M it yaratıcıları olarak Stoacılar için bkz. , C ook, Zeus cilt 2, bölüm 1, s.
432. Pitagorcular için b kz.( Chapouthier, D ioscures, s. 307; C um ont, Resc-
kerches, s. 69.
37. C um ont, Rescherches, s. 35-103, s. 67. A yrıca, Cook, cilt 2, bolüm 1, s. 432-
34; Chapouthier, D ioscures, s. 307-9.
38. Julian, “Hymn to King H elios" 147A -b; Julian, The Works o f the Em peror Ju ­
lian, çeviri W. C . W right (Cam bridge: H arvard University Press, 1962),
cilt 1, s. 401-3.
39. G eorge M ylonas, E leusis and the Eleusinian M ysteries (Princeton: Prince­
ton University Press, 1961), s. 2 1 2 -1 3 ,2 4 2 , 299.
40. M ylonas, Eleusis, s. 232.
41. M eşale konusunu eie alm ışken, Via Flam inia'daki b ir m ezar üzerinde
yer a lan ve cum ont'un incelediği bir resm e d ikkat çekm ek gerekir. Resc­
herches, s. 73-74. bu resim de D ioskurlar, başlarının ü zerinde biri başaşağı,
diğeri dik birer m eşale taşıyan çocuklar ile birlikte görülm ektedir.
C um ont'un belirttiği gibi bu çocuklar g eleneksel olarak S abah Yıldızı ve
A kşam Yıldızını tem sil eden Fosforus v e H esperus'dur.
42. C um ont, Recherches, s. 65.
43. Burada, Birinci Uluslararası M ithras Araştırm aları Enstitüsünde A.
D em an tarafından öne sürülen b ir öneriye değinm ek gerekir. D eman,
b enim gibi, m eşale taşıyıcıların ekinoksları tem sil ettiğini düşünm ek­
tedir. D em an'a göre, onların çapraz duran bacakları, kesiştikleri nokta
ekinoksları olu şturan v e P lato'n u n Tim aeus'da anlattığı gibi, gök ek­
v atoru ve zod yak tarafından belirlenen x şeklini tem sil etm ektedir.
(M ithras and C hrist: Som e Iconographical Sim ilarities, in M ithraic
Studies, d it 2, s. 517). D em an'ın bu fikri, bizim tauroktoni ve m eşale
taşıyıcıları üzerine açıklam alarım ıza uygundur. Ne var ki, Yunan-Rom a
sanatında ekinoks n oktalan ile ilgisi olm ayan çapraz ayaklı taşıyıcılar da
görülm ektedir. Ö rneğin, Rom a iahitleri üzerinde m eşale taşıyan v e
bacakları çapraz Eros kabartm aları vardır. (Bu gözlem Prof. Jacqu es D uc-
hesne-G uillem in'e borçluyum .) Bu durum a göre, M itraistler, çapraz
duran bacaklar ile m eşaleleri birleştirirken, geleneksel bir sanat an­
layışını kullanm ışlardır. Elbette, M itraistlerin, geleneksel çapraz bacaklar
m otifine kendi anlam larını yükledikleri de düşünülebilir, am a bunu
kanıtlam ak m üm kün değildir.
44. Vermaseren, Secret G od, s . 120-21.
45. H oward Jackson, "T he Leontocephaline in Rom an M ithraism ," Numen
3 2, no. 1 (july, 1985), 19.
46. C ook, Zeus, C ilt 3, bölüm 1, fig. 691-93 v e açıklam alar s. 856*57.
N otlar 159

47. C lark H opkins, "T h e Sunny Sid e o f the G reek Gorgon/' Berytus 14
(1961), 25-35. A yrıca bkz., A . L. Frothing ham , "M edusa, Apollo and the
G reat M other," A ] A rch. 15 (1911), 349-77; 'T h e Vegetation G orgoneion,"
A} Arch. 19 (1915), 13-23. H opkins v e Frothingham , G orgoneion 'ım güneş
olarak gösterildiği bir Etrüsk A thena heykelinden söz etmiyorlar. Bu
heykel için bkz., C ook, Zeus, cilt 3, bolüm 1, s. 805. G orgoneion'u yıldız­
lı bir önünde A thena’nın kalkanı üzerinde gösterilen v eriler d e vardır.
Bkz. Robert Eisler, W eltenm ante) und H im m elszelt (M unich: O skar Beck,
1910), cilt 1, s. 7-79 v e fig. 23-24.
48. L. Anson, N um ism atica Graeca (London: Kegan Paul, Trench, Triiner,
1910-16/ cilt 6, no. 128, pi. 21. Bazı g eç dönem m ücevherat ü zernde zod-
yak içindeki aynı G orgon motifi bulunmaktadır. Bkz., Frothingham ,
"M ed usa," s. 3 5 2 v e n. 2 , ayrıca Kaiser W ilhelm II, Studien zur G orgo (Ber­
lin: W alter d e Gruyter, 1936), s. 87-88 v e fig. 87.
49. John H innels, "R eflections on the Lion-H eaded fig u r e in M ithraism ,"
M om entum H. S. N yberg (Leiden: E. J. Brill, 1975), cilt 1, s. 333-67. Ayrıca
bkz. Huberts v on G all, "T he Lion-headed and the H um an-headed God
in the M ithraic M ysteries", Jacques D uchesne-G uillem in, Etudes ntith-
riaques (Teheran: Bibliotheque Pahlavi, 1978), s. 511-25; john H ansm an,
"A Suggested Interpretation o f the M ithraic Lion-M an Figu re," Etudes
milhriacfues, s. 215-27.
50. M. L. West, The O rphic Poems (Oxford U niversity P ress, 1983), s. 178.
51. Jackson, "L eontocephalin e," s. 20.
52. Bu ilginç anıt üzerine incelem eler için C IM RM 659’de yer alan bibliog-
rafyasına bakınız. A ncak, bu bibliografyada H ans Leisegang'ın önemli
b ir incelem esi y er alm amaktadır. Bkz., "T he M ystery of the Serpent,"
Joseph C am pbell, The M ysteries (Princeton U niversity Press, 1955), s. 208.
Yazıt, C IM RM 696.
53. A ion için b kz. Doro Levi, "A ion," H esp. 13 (1944), 269-314.
160 M İT R A S GİZLERİN İN KÖ KEN İ

B İB L İY O G R A F Y A

A nson, L. Num ism ate Graeca. London: K egan Paul, Trench, Trübner,
1910-16.
A pollod oru s. T he Library. Trans. Sir Ja m e s G eorge Frazer. 2 vols.
Cam bridge: H arvard U niversity P ress, 1995
A ratos, The Phaenom ena o f Aratus. Trans. G. R. Mair. Cam bridge: H arvard
U niversity P ress, 1955
Arnold, E. Vernon. Roman Stoicism. Cam bridge: C am bridge University
Press, 1911
Bausani, Alessandro. "N ote sulla preistoria astronom ica del m itto di
M ithra." In U go Bianchi, ed., M ysteria M ithrae. Leiden: E, J. Brill,
1979, pp. 503-15
Beck, R oger/'C autes and C autopates: Som e A stronom ical Considerations.'*’
Jou rn al o f M ithraic Studies, 2 , no. 1 <1977), 1-17.
------------ . "Interpreting th e Ponza Z odiac II." Journal o f M ithraic Studies 2,
no. 2 (1978), 87-147.
------------ . "M ithraism since Franz C um ont." ln A ufstieg und Niedergang der
röm ischen Welt. N ew York: Walter de Gruyter, 1984. 2.17.4, pp.
2002-115
------------ . "A N ote on the Scorpion in the Tauroctony." Journal o f M ithraic
Studies 1, no. 2 (1976), 2 0 8 -9 .
------------ . "T he Seat o f M ithras at the E qu inoxes." Journal O f M ithraic Studies
1, no. 1 (1976) 95-98,
Betz, H ans Dieter. T he G reek M agical P ap y ri in Translation. C hicago:
U niversity of Chicago Press, 1986
B evan, Edw yn. Later G reek R eligion. London: J. M . D ent A nd Sons, 1927
B ianchi, U go, ed. M ysteria M ithrae. Leiden: E. J. Brill, 1979.
Blinkenberg, C. "Forgonne et lionne." Rev. A rch., ser. 5, no. 19 (1924),
267-79.
B oyancé, Pierre. "L 'A pollon solaire." In M élanges d ’archéologie, d ’épigraphie,
et d'histoire offerts à Jérôm e Carcopino. Paris: Librairie H achette,
1966.
------------. Études sur le Songe d e Scipion. Paris: Boccard, 1936.
Bibliyografya 161

Brendel, O tto J. Sym bolism o f the Sphere. Leiden: E .J. Brill, 1977.
Burket, Walter. Lore and Science in A ncient Pythagoreanism . Cam bridge:
H arvard U niversity Press 1972.
C hapouthier, Fernand. Les D ioscures au service d'une déesse. Paris: E. de
Boccard, 1935.
C icero. A cadem ica. Trans. H. Rackham . C am bridge: H arvard University
Press, 1967.
------------ . The N ature o f the G ods. Trans. H orace C.P. M cG regor. N ew York:
Penguin B okks, 1972
------------ . R epublic. Trans. C. W. keyes. Cam bridge: H arvard University
Press, 1966
C ook, A. B. Zeus. 3 vols. N ew York: Bibio and tannen, 1965.
C ornford, F. M., Plato's Cosmology. Indianapolis: Bobs-M errill, 1975.
Cram er, Frederick H. Astrology in rom an Law and politics. Philadelphia:
A m erican Philosophical Society, 1954.
C um ont, Franz. A fter L ife in R om an Paganism . N ew York: Dover, 1959.
------------ . Astrology an d Religion am ong the Grekks and romans. N ew York:
Dover, 1960.
------------ . The M ystreries o f M ithra. N ew York: Dover, 1956
------------. "L e M ysticism e astral dans l'antiqu ité." Bulletins de l'Académie
Royale d e Belgique (1909), 256-86.
------------ . Oriental religions in rom an paganism . N ew York: D over 1956.
------------ . "R apport sur une m ission à R om e." lu Académ ie des Inscriptions et
B elles-Leltres. C om ptes Rendus, 1945, pp. 386-420.
------------. Recherches sur le sym bolism e funéraire des Rom ains. Paris:
Librairie O rientaliste Paul Geuthner, 1942.
------------ . Textes et m onum ents figu rés relatifs aux m ystères d e M ithra. 2 vols.
Brussels: H. Lam ertin, 1896, 1899.
------------ . La Théologie solaire du paganism e romain. Paris: Librairie C. klinck-
sieck, 1909.
D em an, a. "M ithras and Christ: Som e Iconographical Sim ilarities." In Jonh
H innells, éd., M ithraic Studies, cilt 2, pp. 50-17.
de Santillano, G iorgio, and H ertha von Dechend. Hamlet's M ill. Boston:
Gam bit, 1969
162 M İTRAS GİZLER İN İN KÖKisNİ

D icks, Dr. R. The G eographical Fragm ents o f H ipparchus. London; University


o f London Press, 1960.
D ieterich, Albrecht. Eitie M ithrasliturgie. Stuttgart: B.G. Teubner, 1966.
Dillon, John. The M iddle P latonists. Ithaca: C orn ell U niversity Press, 1977.
D reyer, J. L. E. A H istory o f Astronom y from Thales to Kepter. N ew York:
Dover. 1953.
D u chesne-G u illem in , Jacqu es. O rm azd et A hrim an. P aris: Presses
U niversitaires de France, 1953.
------------. La Religion de l'Iran ancien, paris: Presses Universitaires de France
1962.
------------. ed . Études m ithriaques. Teheran: Bibliothèque Pahlavi, 1978
D upuis, C harles. O rigine de tous les cultes. 7 vols. Paris: H. A gasse, 1975.
Eisler, Robert. Weltenmante.1 und H im m elszelt. 2 vols. M unich: O skar Beck,
1910.
Fontenrose, Joseph. Python. Berkeley: U niversity o f C alifornia p ress, 1959.
Francis, E. D. "P lutarch's M ithraic pirates." in Jo h n H innells, éd., M ithraic
Studies, cilt 1, pp. 207-10.
Frothingham . a. L. "T h e C osm opolitan religion of Tarsus and the origin of
M ithra" (abstract). A ] Arch. 22 (1918), 63-64.
------------. "M ed usa, A pollo, and the Great M other." A] Arch. 15 (1911),
349-77.
------------. "T h e Vegatation G orgoneion." A J A rch. 19 (1915), 13-23.
G all, H ubertus von. "T h e Lion-headed ant the H um an-headed G od in the
M ithraic M ysteries." In Jacques duchesne-Fuillem in, éd., Études
m ithriaques. Teheran: Bibliothèque Pahlavi, 1978, pp. 511-25.
G eden, a. S. Select Passages Illustrating M ithraism . N ew York: society for
Promoting Christion Know ledge, 1925.
G resh evitch , Ilya. The Avestan Hymn to M ithra. Cam bridge: Cam bridge
U niversity Press, 1959,
G oldm an , Hetty. Excavations at Gözlü K ule, Tarsus. 3 vols. Princeton:
Princeton U niversity Press, 1 9 5 0 ,1 9 5 6 ,1 9 6 0 .
G ordon, R. L. "T h e D ate and Significance o f C IM RM 593." jou rn al o f
M ithraic Studies 2, no. 2 (1978), 1 48-74
------------ . "F ranz C um ont and the D octrines o f M ithraism ." In John
H innells, éd., M ithraic Studies, cilt 2, pp. 215-48.
Bibliyografya 163

------------. "M ithraism and Rom an Society." Religion 2, no. (Autum n 1972),
92-121.
------------ . "M ithras' Rindsschulter." Journal o f M ithraic Studies 2„ no. 2 (1978),
213-19.
------------ . "th e Sacred G eography o f a M ithraeum : The exam ple o f Sette
Sfere." Jou rn al o f M ithraic Studies 1, no. 2 (1976), 119-65.
G ottschalk, H.B, H eraclides o f Pontus. O xford: Oqford University Press,
1980.
H ansm an, John. "A Suggested Interpretation o f the M ithraic lio n -M an
Figu re." In Jacqu es D uchesne-G uillem in, ed., Études M ithriaques,
pp. 2 15 -27 .
Hartner, Willy. O riens-O ccidens. H ildesheim : Georg olm s, 1968.
Hill, G eorge Francis. Catalogue o f the G reek Coins o f Lycaonia, Isauria, and
Cilicia. London: Trustees of the British M useum , 1900.
H innells, John. "R eflections on the Bull-Slaying scen e." in John H innells,
ed., M ithraic Studies, cilt 2, pp. 290-313.
------------ . "R eflectio n s orv the L ion -head ed Fifure in M ithraism .” m
M onum entum H .S. N yberg. Leiden: E. J. Brill, 1975, cilt 1, pp.
333-67.
------------. ed. M ithraic studies. 2 vols. M anchester: M anchester University
Press, 1975.
H opkins, C lark, "A ssy rian E lem ents in the Perseu s-G orgon Story," AJ
Arch. 38 (1934), 341-58.
----------- . "T he Sunny Side of the G reek G orgon.” Berytus 14 (1961), 25-35.
H owe, Thallia Phillies. "The origins and Function of the Gorgon H ead." A J
A rch 58 (1954), 209-21.
Im hoof-Blum er, Friedrich. "C oin-Types of Som e Klikian C ities." JH S 18
(1898), 161-81.
------------. "D ie K upferprägung des m ithradatisches reiches und andere
M ün zen d es Pon su u n d P a p h la g on ien s." N u m ism atische
Zeitschrift 5 (1912), 169-92.
Insler, S ." A N ew Interpretation of the Bull-Slaying M otif." In M . B. de Boer
and T.a. edridge, eds., H om m ages à M aarten }. Vermaseren. Leiden:
E. J. Brill, 1978, pp. 51 9 -3 8 .
Jackson, H oward. "T he L eontocephaline in Roman M ithraism .'' Nunten 32,
no. 1 (July 1985), 17-45.
164 M ITRA S GİZLER İN İN KÖKENİ

Jones, R. M. "P osid onius and solar Eschatology." CPhil. 27, no. 2 (April
1932), 113-35.
Julian, The Works o f the em peror Julian, çev. W. C. Wright. Cam bridge:
Harvard U niversity Press. 1962.
Kerenyi, Carl. Athene. Zurich: Spring, 1978.
Lam b, John. The Phenom ena and D iosemia ofA ratu s. London: John W. Parker,
1848.
Le Boeuffle, A. Les Nom s Iaim s d'astres et d e constellations. Paris: So d éié
d'É d ition "L es Belles Lettres," 1977.
Leisegang, Hans. "T h e m ystery o f the Serpent." m Joseph Cam pbell, ed..
The M ysteries. Princeton: Princeton university Press, 1955, pp.
194-216.
Lentz, W. "Som e Peculiarities N ot H itherto Fully understood of 'Rom an'
M ithraic Sanctuaries and Representations." in H inneils, ed.(
M ithraic Studies, cilt 2, pp. 358-77.
Levi, Doro. "A ion ." H esp. 13 (1944), 269-314.
Long, A. A. H ellenistic Philosophy. N ew York: C harles Scribner's Sons, 1974.
M acD onald, George. Catalogue o f G reek Cains in the Hunterian Collection. 2
vols. G lasgow : Jam es M achehose and Sons, 1901.
M anilius, Astronomicia. çev. C.P. G oold. Cam bridge: H arvard University
Press, 1977.
M artin, Jean. Histoire de texte des Phénom ènes d'Arotos. Paris: Librairie C.
Klincksieck, 1956.
Meyer, M arvin. The A ncient M ysteries. San Francisco: H arper and Row,
1987.
M ylonas, George. Eleusis an d the Eleusinian M ysteries. Princeton: Princeton
U niversity Press, 1961.
Neugcbauer. O tto. The E xact Sciences in A ntiquity. N ew York: Dover, 1969.
Origen. Contra C elsum. çev. H enry Chadw ick. Cam bridge: Cam bridge
U niversity Press, 1980.
O rm erod, H. A. Piracy in the A ncient World. Liverpool: Liverpool University
Press, 1978.
Ovid, M etam orphoses, çev. M ary M. Innes. Baltimore: Penguin Books, 1955.
Payne, Humfry. Necrocorinthia. O xford: O xford U niversity Press, 1931.
Philo. Philo, çev. F. H. Colson and G. H. Whitaker. 10 vols. Cam bridge:
Harvard U niversity Press, 1937.
Bibliyografya 165

Pliny. N atural H istory, qev. H . Rackham . 10 vols. Cam bridge: Harvard


U niversity Press, 1967.
Plutarch. Plutarch's Lives. Trnas. B ernadette Perrin. 11 vols. Cam bridge:
H arvard U niversity P ress, 1967.
Porphyry, The Cave o f the Nym phs in the Odyssey, ed. v e ^ev. "Sem inar
C lassics 6 0 9 .." A rethusa M onographs, no. 1. Bufallo: state
U niversity of N ew York, 1969.
Ptolemy. "T h e A lm agest." <jev. R. C atesby Taliaferro. In Ptolemy, C opernicus,
Kepler, G reat Books o f the W estern World, cilt 16. Chicago:
Encyclopaedia Britannica, 1938.
Ramsay, W iliam M. The Cities o f St. Paul. London: H odder and Stoughton,
1907.
Rathm ann, W. "P erseu s (Sternbild)." PW, vol. 19.1, col. 992-96.
Rehm , A., and E. W eiss, "Z u r Salzburger B ronzescheibe m it Sternbilderm .''
¡ahreshefte des Ö sterreichischen Archäologischen Instituts 6 (1903),
32-49.
Rein anch , Theodore. N um ism atique ancienn e: Trois royaum es d e ¡'Asie
M ineure. Paris: C. Rollin et Feudardent, 1888.
Renan, E rnest, M arc-A u räe et la fin du m onde antique. Paris: C alm ann-Levy,
1923.
Robert, Louis. "D ocum ents d 'A sie M ineure." BCH 10 (1977), 43-136.
Saxl, Fritz. M ithras: Typengeschichtliche Untersuchungen. Berlin: H einrick
Keller, 1931.
Schauenburg, Konrad. Perseus in d er Kunst des Altertums. Bonn: Rudolf
H ablet, 1960
Schm idt, W. The O rigin an d Grow th o f Religion. London: M ethuen, 1931.
Schw artz, M artin. "C autes and C autopates, the M ithraicTorchbearers." In
H innells, ed., M ithraic Studies, vol. 2, pp. 4G6-23.
Speidel, M ichael. M ithras-O rion- Leiden: E.J. Brill, 1980.
Stark, K. B. "D ie M ithrassteine w on D orm agen." Jahrbücher des Vereins von
altertum sfreunden im R heinlande 46 (1869), 1-25.
Strabo. The G eography o f Strabo. Trans. Horace Leonard Jones. 8 vols.
C am bridge: H arvard U niversity Press, 1929.
Statius. Siaf/us. Trans. J. H. Mozley. 2 vols. London: William H aenem ann,
1928.
Thiele, G eorg. A ntike Himmelsbilder. Berlin; W eid m an n, 1898.
166 M ITRA S GİZLER İN İN KÖ KENİ

Turcan, Robert. M ithras Platonicus. Leiden: E. J. Brill, 1975.


van d er Waerden, B. L. "T h e Great Year in Greek, Persian, and H indu
Astronom y." A rchive fo r H istory o f Exact Sciences 18, no. 4 (June
1978), 359-83.
------------ . "D as g rosse Ja h r und die ew ige W iederkehr." H e m e s 80, no. 2
(1952), 129-55.
Vermaseren, M aarten. Corpus m scriptionum et monum entorum religionis
mithriacae. 2 vols. The H ague: M artinus N ijhoff, 1956,1960.
------------. M ithras, the Secret God. N ew York: Barnes and N oble, 1963.
Wainwright, G. A. "Som e C elestial A ssociations of Min/’ JEg. Arch. 21
(1935), 152-70.
West, M . L. The O rphic Poems, O xford: O xford U niversity Press, 1983.
W ikander, Stig. Études su r les m ystères de M ithras. Ârsbok: vefenskapssoci-
eteten i Lund, 1951.
Wilhelm II, Kaiser. Studien zur G orgo. Berlin: Walter d e Gruyter, 1936.
Wroth, W arwick. A C atalogue o f the G reek Coins in the Britsh M useum : Pontus,
Paphlagonia, Bithynia, and the Kingdom o f Bosporus. London:
Longm ans, 1889.
A R K E O L O Jİ V E S A N A T Y A Y IN L A R I
A n tik K en tle r D izisi:
1) B ehram kalc ASSO S, Ümit Serdarağlu
la ) B ehram kale ASSO S, Ümit Serdaroğlu (İng.)
D en em e, E leştiri ve Tarih D iz isi:
1) Türk İslam Sanatı Ü zerine Denem eler, Doğan Kuban
2) Karşıtı A ram ak (Sanat Tarihi Yazıları), Sezer Tansuğ
3) A n tik Çağda Kentler N asıl K uruldu? R. E. Wychreiey
7) M in os Uygarlığı, Styliatıos A lexiou
8) Etrüsk Sanatı, E lif Tül Tulunay
9) Öneriler, E. Tatar- M . Özdoğatt ■ N. Başgelen
10) İlkçağda Trakya, A fifE rz en (ciltli)
12) Bizans 1, E. Gibbon (çev. A. B altaagil)
13) Eskiçağda H arran, Aynur ö z fır a t
14) Tarihöncesi İnsan, R, B raiâıoooâ
15 ) Antik Ç ağda Doğan Bir Eğitim Sistem i: Rheloricai Çiğdem D üriişken (Ciltli)
16) Bizans 1!, Edward Gibbon (Çev. A. Baltacıgd)
17) Urartu Krallığı D önem inde Elazığ (A lzi) ve Çevresi
18) N ahçıvan Arkeolojisi Veli Bahşaltyev
19) Rom a'm n Yurtsever Tarihçisi Ttlus Livius
M üze, Serg i, K o lek siy o n K ata lo g la n D iz isi (İng./Tıiri
1) Büst Şek. Kantar Ağırlıkları,Y. M eriçboyu-S.A tasoy
2) H üseyin Kocabaş Koleksiyonu Cam Eserler Katalogu, Y.Akat- N. Fırath-H . Kocabaş
3) A nadolu'd an M ezar Stcllcri, Şchrazat Karagöz
4) Tire ve Çev. Pişm iş Toprak Lahitler, A dil Evren
5) İst. Ark. M üzesinden Bir Grup Frig K era m iğ i, Güldem Polat
6) İstanbul Büyük Saray M ozayiği, W. ¡obst-B.ErdaI-C.Gnrtner
A n tik K a y nak lar D iz isi:
1) A ntik A nadolu C oğrafyası (G eographika), Strabon
2) H ero ile Leandros, M tmsaıos
3) Rom a Tarihi, Tifüs Livius Kitup I (ciltli)
4) Rom a Tarihi, Titus f.ivius Kitap ÏÏ (ciltli)
5) Yapılar, Prokopıos
fi) Rom a Tarihi, Titus Livius Kitup III-1V (ciltli)
7)A leksandros ya da D üzm ece Yalvaç, Lutdanos (Çev.E. Varinlioğlu)
8) Rom a Tarihi, Titus Livius Kitap V -VII (ciltli)
A raştırm a, İn celem e ve B elg elem e D izisi:
1) O nar D ede M ezarlığı ve Şeyh H aşan Ö ner, İ. Kaygusıız
2) A fyon Türkm en M ezar Taşİarı, M . Seyirci-A. Topbaş
3) D oğada, Bilimde, Sanatta Altm O ran, M . Suat Bergil
4) A n tik D evirde Çocuk Eğitim i, fatı ferıkins
5) Antik D evirde Gladyatörler, H. M alay-H . Sılay
6) Avrupada Resim Sanatı, Tayfun Akkaya-Engin
7) D oğu A nadolu'd a Urartu Sulam a K analları, Oktay Belit
E sk i A n ad olu U y garlık ları D iz isi;
1) H itit M im arlığı, W. Schirm er
2) A n zaf Kaleleri ve Urartu Tanrıları, Oktay Belli

You might also like